You are on page 1of 797

letiim

Yaynlan 1679 Murat Belge Toplu Eserleri 15 ISBN-13: 978-975-05-


0973-5 2011 letiim Yaynclk A. .

1. BASKI 2011, stanbul

2. BASKI 2012, stanbul

EDTR Kerem nvar

DZ KAPAK TASARIMI Suat Aysu

KAPAK Suat Aysu

KAPAK FOTORAFI Bad Harzburgta NSDAP genlik gruplarnn Hitler i


selamlamas UYGULAMA Haan Deniz DZELT Ayten Koal DZN Cem
Tzn

BASKI ve CLT Sena Ofset SERTFtKA NO. 12064

Litros Yolu 2. Matbaaclar Sitesi B Blok 6. Kat No. 4NB 7-9-11

Topkap 34010 stanbul Tel: 212.613 03 21

letiim Yaynlan sertifika no. 10721

Binbirdirek Meydan Sokak letiim Han No. 7 Caalolu 34122 stanbul

Tel: 212.516 22 60-61-62 Faks: 212.516 12 58

e-mail: iletisim@iletisim.com.tr web: www.iletisim.com.tr

MURAT BELGE

Militarist Modernleme

Almanya, Japonya ve Trkiye

iletiim

MURAT BELGE 1943te dodu. 1.0. Edebiyat Fakltesi ngiliz Dili ve


Edebiyat Blmn bitirdi. 12 Mart dneminde iki yl cezaevinde kaldktan
sonra 1974te niversiteye dnd. 1981de doentken istifa etti. Halkn
Dostlan, Birikim, Yeni Dergi, Yeni Gndem, Milliyet Sanat, Papirs
dergilerinde ve Cumhuriyet, Demokrat, Milliyet, Radikal gazetelerinde yazd.
1983te letiim Yaynlann kurdu. 1997de profesr olan Murat Belge, Bilgi
niversitesinde retim yesi ve Taraf ta yazyor. Kitaplar: Tarihten
Gncellie (Alan, 1983; iletiim, 1997), Sosyalizm, Trkiye ve Gelecek
(Birikim, 1989), Marksist Estetik (BFS, 1989; Birikim, 1997), The Blue Cruise
(Boyut, 1991), Trkiye Dnyann Neresinde (Birikim, 1992), 12 Yl Sonra 12
Eyll (Birikim, 1992), stanbul Gezi Rehberi (Tarih Vakf, 1993; iletiim,
2007), Boaziinde Yallar ve insanlar (letiim, 1997), Edebiyat stne
Yazlar (YKY, 1994; iletiim, 1998), Tarih Boyunca Yemek Kltr (letiim,
2001), Baka Kentler, Baka Denizler 1 (letiim, 2002), Yaklatka
Uzaklayor mu? (Birikim, 2003), Osmanl: Kurumlar ve Kltr (Bilgi
niversitesi, 2006), Baka Kentler, Baka Denizler 2 (letiim, 2007), Genesis:
Byk Ulusal Anlat ve Trklerin Kkeni (letiim, 2008), Sanat ve Edebiyat
Yazlan (iletiim, 2009), Baka Kentler, Baka Denizler 3 (letiim, 2011).
Yazar ayrca VVilliam Faulkner, Charles Dickens, James Joyce ve John
Berger dan eviriler yapmtr.

NDEKLER

TEEKKR

Bu kitab yazmaya balamamla bitirmem arasnda epey sre geti (tasarlama


faslna hi deinmiyorum). Biterken, balca skntm, kitabn hacmiydi. Ama
bir trl de ksaltmay beceremiyor-dum. Sekiz yz sayfalk kitap yazmak,
kitab okunmamaya mahkm etmek gibi bir ey. Gene de, ite kaka, belki bir
yz sayfa atmay baarmmdr. Bu, yani, ksalm hali!

Kitabn yazm bitti diye ii bitmez. Ama, herhalde uzun srd iin bana bir
rehavet kt. Baka ilere daldm. Derken, haydi, baskya giriyor dediler,
alelacele yapmam gereken bir eyleri yaptm. nsze eklemem gereken
teekkrleri bile ekleyemedim. Onun iin imdi bu ikinci baskda, teekkrden
nce zrle bunu yazyorum.

Kitab, bu konulan bilen ve kitap yazmay bilenlere okutmak istedim. mer


Lainer, Ahmet Insel, Tanl Bora, Seluk Esenbel ve Jale Parla, eksik
olmasnlar, okudular ve eletirilerim, grlerini sylediler. Onlara ok
teekkr borluyum.

Tayfun Mater militarizm stne yazdm renince bu konuda ok zengin


olan kitaplndan yararlanabileceimi syledi. By-lece, baka trl elime
gemesi zor kitaplar okuyabildim. Ona da teekkr borluyum.

Iletiimin dizgicileri, dzelticileri, editrleri zaten yllardr el yazlarma


katlanr, kaprislerime katlanrlar. Emei geen herkese ok teekkr!

NSZ

Bu kitap, benim amdan, yazlmas gecikmi bir kitap oldu. Epey eskilerden
beri, olduka kaba ve genel izgilerle, buna benzer bir ey yazmay
dnmmdr. Yetmilerin banda, henz olduka gen bir Edebiyat
Fakltesi asistanyken, hatt edebiyat konusunda yazmay dndklerimden
de nce, Trkiye tarihini anlamak ve deerlendirmek zere bir, belki birka
kitap yazmay tasarlyordum. niversitede alanm ngiliz edebiyatyd ama o
alanda bir eyler yazmay hi dnmedim. Edebiyat ve sanat toplum ve
tarihle tamamen i ie geen alanlar olarak grdm iin, tarih stne
yazmak benim amdan edebiyattan uzaklamak deil, tersine, edebiyata bak
tamamlayan bir eydi. Hele Trkiye gibi tarihin kendisiyle tarihilik
pratiinin birbirine kart biimde yrd bir toplumda bir edebiyat tarihisi
veya eletirmeninin ulusal tarihe bakmas bir zorunluluk oluyordu.

12 Mart dneminde iki ylm hapishanede geirdim. Hapishane pek ok insan


iin byk okuma ve dnme imknlar aan bir yerdir, yerden te, bir
hayat biimidir. Bunlar sylerken, kimseye salk vermiyorum, hapse girmeyi.
Ama, eskaza banza gelirse, baa gelen tatszlktan bu ekilde
yararlanabilirsiniz, demek istiyorum. Benim iin byle oldu.

Hapisteyken okuduum kitaplardan biri, Barrington Mooreun Social Origins


of Dictatorship and Democracy (Diktatrln ve

Demokrasinin Toplumsal Kkenleri) adl kitabdr, ilkin Amerikada, 1966da


yaymlanm; ben ancak 1973te haberdar olup okuyabildim; okuyunca da ok
etkilendim. Barrington Moore bu kitabn birinci blmnde burada benim de
yaptm gibi Bat dnyasnn demokrasi rneini, ngilterede 17.
yzyln Sava sonrasnda kapitalistlemeyi, 1789 Byk Fransz Devri-
mini ve Amerikan kapitalist devrimini anlatr. Bu nc blmde benden
farkl olarak Bamszlk Savandan ok Amerikan Sava stnde durur.
kinci ksmda Asyadaki rneklere geer, byk Asya toplu-munda, inde,
Japonyada ve Hindistanda modernleme srelerini inceler. lgin bir ekilde
bu rnek ayn zamanda komnist, faist ve liberal-demokratik
kalkmma/modemleme yntemlerinin birer Asya rneidir. nc
ksmda bu rejim stne daha ksa blmler yer alr.

Barrington Moore diktatrlk ya da demokrasiyi toprakta feodal


mlkiyetin varlna balar. Ele ald rneklerde, Amerika dnda, hep bir
feodal balang vardr (feodalizmin biimleri belirli llerde deiiklik
gsterse de). Ama bunlarn bazlarnda, rnein Birinci Kitapta ele ald Bat
toplumlannda, feodal snfla boy lebilecek bir gce erien ve sonunda,
daha yoksul snflarn da desteini arkasna alarak feodalizmi ykan bir orta
snf doabilmitir. Bu orta snfn bu mcadeleyi kazand toplumlar-da
demokrasi yerleir.

Gene Batda, Almanya gibi, byle bir orta snfn oluamad toplumlar da
vardr. Onun yokluunda, modernleme atlm feodal snftan (Prusyann
Junker leri) gelmi, sonu da demokrasi deil, yukardan aaya bir
otoriter/otokratik kapitalistleme olmutur.

Orta snfn anlaml ve etkili bir toplumsal g olamad iki toplumda ise
onun roln bir biimde stlenen inteligentsia, geni kyl kitlelerinin fiil
desteini arkasna almay baarm, by-lece 1917de Rusyada, 1949da
inde, sregiden sava koullarnn yaratt ykmn da yardmyla
komnizm iktidara gelmitir (Barrington Moore bu iki devrim rneinde
proletaryann oynad rol nemsemez).

Dolaysyla Barrington Mooreun odak noktasnn krsal ekonomi, kyl


ynlar ve feodal mlk sahibi snflar olduunu syleyebiliriz. Militarizmden
bir miktar dem vurmutur, ama Junker ler veya Samurai onun iin toprak
mlkiyetinde aldklar yer nedeniyle nemli sosyopolitik aktrlerdir.
Modernleme srecinde Ordu olarak oynadklar rol ikinci planda kalr.

1973te bunu okuduumda kitab genel olarak ok beenmi, kendi yapacam


Trkiye incelemesinde Barrington Moore yaklamndan da yararlanmam
gerektiine karar vermitim. Nitekim, imdi ortaya kabilen bu kitapta oradan
gelen temel yaklamlar kendilerini hissettiriyordur. Ama incelemeye o
tarihlerde giremedim, nk Birikim dergisini karma abas ve baka birok
etken byle kapsaml bir kitabn talep ettii zaman bana brakmyordu.
Birikim 12 Eyllde kapand; bir sre sonra niversiteden ayrldm. Bir
bakma, gereken bo zamana kavumu gibi oldum. Ama bu da ok
sremedi, nk ilk yllarda geim kaygs, sonra da letiim Yaymlann
kurma abas sz konusuydu. Ancak gene de, bu srada yazmak istediim ve
yazacak zaman bulamadm kitab dnrken, Braudel okumaktan
edindiim bir baka kavramsal ereveyi de gzetmeye balamtm:
Trkiyenin modernleme srecine belirli zamansallklar iinde bakmak.
Bu rnek, devlet ile toplumun bir trl diyalog kuramad bir temele
oturuyordu. yle bir diyalog olmamasnn sonucu emirlerden rl bir
monolog yapan bir devlet ve bu emir Terden kendini syrmaya alan
bir toplum manzaras yaratyordu. Bu bir sreti, ama ayn zamanda nemli
dnemeler dnm, deiimlerden gemi bir sreti.

O tarihte bunlan dnrken uzun-vadeyi Tanzimattan balatmaya karar


vermitim, nk bu, srecin btnn iinden biimlendiren Batllamanm,
yani medeniyet deitirme giriiminin ilk deilse de, en belirleyici
balang noktas gibi grnyordu. Bu gene byle kabul edilebilir. Ama o
tarihle kitab nihayet yazmaya baladm zaman arasnda benim bakmda
baz deiiklikler olmutu. Kitaba son eklim bunlar verdi.

Bunlarn 12 Eyll dneminden nce ufkuma girmeye baladn sylyorum.


12 Eyll Trkiyede militarizmin doruuna kt dnemdir. Gene de,
Trkiyede militarizmin ne kadar kkl bir biimde yerletirilmi olduunu o
birka ylda deil, szde sivile dndkten sonra geen yllarda, bu yllar
iinde o rejimin bir trl alamamas olaynda daha iyi anladm. Dolaysyla
bu vadeleri de askere verdiim bu yeni yere gre biraz deitirdim.
Balangc Tanzimat deil, Vaka-i Hayriye olarak deitirdim, nk, ilgili
blmde de aklamaya altm gibi, yle bir hukuki deiim, bu asker
deiim olmadan dnlemezdi. te yandan, yeni Trk ideolojisinin
balangcm bugne biraz daha yaklatrdm ve 93 Harbini temel aldm.
nk bugn hl yakamz brakmayan yok olma korkusunun her eyden
ok bu olaya bal olduunu gryorum. Ayn zamanda, Vaka-i Hayriye
asker bir olay olduu veya Sultan Aziz asker bir hareketle hal edildii
halde, bu uzun dnemde Osmanl toplumunda militarist bir ideoloji veya
zihniyetten sz edilemez. Onun iin benim uzun-vadem, 93 Harbi ile 1908
arasndaki yllan ieriyor.

Orta vadeyi de biraz deitirdim: ttihat ve Terakkinin iktidarda olduu


yllarla snrl tutmaktan vazgetim; asker-sivil in-telligentsia'nn olduka
rakipsiz bir biimde, resmen deilse de fiilen bir tek parti dnemi ve
hegemonyas yaatt 1908-1950 arasn znde ayn vade olarak aldm.
Bylece Cumhuriyetin ilk dnemini bu diktatrlk rejimine katm oldum.
ok partili dnemin balamasndan bugne kadar geen zaman ise bundan
ayrdm ve ksa-vade ya da yakm-vade olarak ele aldm.

Doksanl yllarda, Abdlhamid dnemini bir preld olarak kabul ettiim,


asl 1908den balayan bir yakn tarih yazmna balamtm. Bu kitabn ad
da Harbiye Marndan aldm Kanla rfanladan gelecekti. Ama zerinde
yeterince fazla alamadan o kitab erteledim ve imdiki kitaba getim, ilk
tasanmlar yerine, Barrington Mooredan gelen karlatrmal bak daha
ekici grnd. Karlatrmann ekseniyse ondaki gibi feodalizm ve toprakta
mlkiyet ilikileri deil, ordunun rol ve militarist yaklamn varl olacakt.
Trkiyedeki modemlemede bir orta snf olmad gibi bir toprak sahibi
snf, Prusyann Junker lerine tekabl edecek bir g de yoktu. yleyse bir
feodal snfn varln varsaymamz gerekmiyordu. rgtl g olarak,
sadece kendine bir ideoloji gelitirebilmi bir ordu byle bir giriimi
sulanabiliyordu. Ordu, Fransada Bonapartizm, Almanyada Bismarkizm,
talyada Sezarizm adn verdiimiz grece smflar-st duruu benimseyip
toplumu gdebiliyordu. Bylece, yetmilerin bandan beri zihnimde evirip
evirdiim proje nihayet somut bir biim ald ve ben de almaya baladm.
Bunun uzun bir alma olaca belliydi. nk imdi Trkiyeye Almanya ve
Japonya da ekleniyordu.

Ama yalnz onlar eklenmiyordu. Bu konuda fark yaratan etkenin bir eit
aristokrasinin varlndan ok, belirli geleneklere sahip bir ordu, bir subay
kadrosu olduunu grnce, bu durumu daha belirgin biimde ortaya karmak
iin, militarizm rnei olarak setiim lkenin yanma birer de kontrast
lke koymaya karar verdim. Ayn blgeden (ktadan da denebilir) bir lke
ya da ayn zamanda benzer bir gei yapm bir lke ve daha iyisi hem zaman,
hem de meknda yakn bir lke. Bu ikinci tip karlatrmada en ok ilk
rnekte rahattm, nk Almanya ile talya bu koullan yerine tastamam
getiriyordu, ama militarizm konusunda talyann Almanya ile bir benzerlii
sz konusu deildi. Asyada Japonyay inle deil, Hindistanla
karlatrmak uygun grnd, nk bu blgede militarizme en uzak grnen
lke oydu. Zaman iinde ok yan yana saylmazlard ama Almanya ile talya
gibisini bulmak zaten kolay deildi. nc.rnek Trkiyeyi kiminle
karlatrmal? Dousuyla m, batsyla m? Gz batda olduuna gre, Iran
ya da bir Arap lkesi, rnein Msr a gre, bir Balkan lkesi, rnein
Yunanistan bana daha uygun grnd. Burada da yaklak yz yllk bir ara var.
Ulus-devlet kurmakta geciken biziz; buna karlk teden beri devlet sahibi
olan da biziz. Demek ki iliki biraz daha etrefil.

te yandan, bu kitapta ben byle bir uraa girmediysem de, Trkiyeyi


Ortadounun Mslman toplumlarmdan biriyle kyaslamak da ilgin sonular
verecektir. Benzerlik ten ok benzemezlii ortaya karsa dahi...

Bu plan tabii okuma ykn artrd. Bundan yana bir ikyetim olamazd zaten,
nk bu sayede ben de daha ok ey renecektim. Kitabn atsn bu ekilde
kuruncaya kadar, saydm lkelerin tarihleri konusunda herhangi bir
uzmanlm sz konusu olmamt.

Tabii byle bir kitabn banda, modernlemenin erken rneklerinden,


kapitalizme ve demokrasiye geiin burjuvazi nclnde gerekletii
Britanya, Birleik Devleer ve Fransadan konuya girmek gerekiyordu. Bu da
alan iyice geniletecekti. Ama onlara daha ok bir giri kapsamnda
deinmek yeterli olacakt ve zaten bu lkelerin tarihlerini tekilerden daha iyi
biliyordum.

Sonuta, evet, konunun ele alnd matris geniledi; ama bu, benim bu alanlara
zgn teorik katkda bulunduum anlamna gelmiyor, tabii. Byle bir
amacm da olamazd. Btn bu rnekleri, Trkiyenin zel durumunu,
benzerliklerini ve farkllklarm daha iyi nedetirerek gstermek iin ve o
kapsamda inceledim, insann baka lkelerin tarihleri konusunda zgn
katkda bulunan otorite olmas ok zor bir ey - imknsz deilse. Galiba
ok gerekli de deil. Ne Almanlarn ne Hintlilerin, ne de bu kitapta ele alnm
teki lke yurttalarnn, kendi tarihlerini iyi renmek iin bana ihtiyalar
var. Hepsi yeterli sayda ve yeterli nitelikte tarihilere sahip. Dolaysyla benim
burada yaptm bu tarihilerin arasnda eriebildiklerimden,
okuyabildiklerimden kardm mmkn olduu kadaT uyarl ve tutarl
zetleri bunlarn o kadar iyi bilinmedii Trkiyede ilgili okurlara sunmak.
Ama Trkiye stne blmlere gelince, burada baz yeni ve farkl grler
gelitirebildiimi ve en azndan tartlmaya deer baz tezleri ortaya attm
syleyebilirim (yukarda deindiim dnemlendirme gibi).

Pek ok kitabn nsz, adna ramen, en son yazlan ksmdr. Ben de bu


ksm yazmaya en bata girimi deilim, ama imdi unlar yazarken tnelin
ucunun grndn, iin yarsndan fazlasnn tamamlandn
syleyebilirim (umarm yanlmyorum-dur). Bu alma 2000 balarnda
balad ve imdi 201 li bitirmeye yaklatk. Bu arada Trkiye gene baz ciddi
dnemelerden geti veya belki ksmen geebildi. Zorlu yllard bunlar, nk
baz temel yaplarn belirli bir deiim geirdii, sahiden deitii yllard.
Deiim, toplumlan zorlar.

2011 ylnda Trkiyeye, gzlemlediim, kimi zaman belki kk bir paras


da olduum olaylara bakarken ve bunlardan bir deerlendirme saylacak
sonular karmak isterken, btn bu modernleme srecini son derece sancl
ve sorunlu bir sre olarak grmeden edemiyorum. Dnyada hibir toplum
kendi tarihini idilik koullarda ina etmiyor. Herkesin ii zor. Ama bu eitlik,
tam bir eitlik deil. Onvellin baz hayvanlarnn daha eit olmas gibi, baz
toplumlann modernlemesi daha zor, daha ar koullar iinde gerekleiyor
veya tam olarak da gerekleemiyor.

Tarihte falan toplumun izledii yolun normal, ona benzemeyenlerin yolunun


anormal olduunu dnenlerden deilim. Ama toplumlann baanl grnen
eylemleri, vardklan sonular baka toplumlar iin de model olabiliyor, zaten
sk sk oluyor. Bununla birlikte, o baka toplumlar, model aldklar toplumun
bulunduu noktaya varmakta, onunla ayn avantajlara sahip olmayabiliyor. Bu
erevede baz giriimlerin tekilerden zorlu getiini sylyor ve Trkiyeyi
de zorlananlar arasna katyorum. Bu zorlanmanm nihai aklamas da
giriimin hangi koullarda baladna, hangi zneler tarafndan
yrtldne, buna benzer etkenlere baklarak yaplabilir.

Toplumlann zerinden yrd tarih! gzerghlar iin normal gibi


sfatlar kullanmann yanl olduunu dnyorum, nk baz toplumlar
normal kabul edeceksek, otoma-tikman, bazlann da anormal saymamz
gerekecek. Bunun sadece bir political correctness sorunu olduunu, yle
demekle ayp edeceimizi dnmyorum; teorik olarak yanl olduu iin
byle sfatlardan kanmak gerek. Bir ekilde teleolojik dnceye
kaymyorsak, yani tarihi akn bir ama erevesinde dnmyorsak, bir
gelime biimine normal, ona uymayana da anormal demek, yanl bir
eydir.

te yandan, dnya tarihinde, byle sfatlar kullanmamz kolaylatran, hatt


kullanmaya zorlayan durumlar da yok deil. Bunu kitabn banda aklamaya
alaym.
Normal/anormal gibi aka bir deer yargs ieren bir terminolojiyi
brakp daha ntr grnen (ama her ey gibi o da kolayca bir deer yargsna
dntrlebilir) organik gibi bir nitelemeden gidelim. Bundan kast yle
bir ey: Az sonraki giri blmlerinde greceimiz gibi baz toplumlar (yani,
ngiltere, Amerika ve Fransa) gelimelerinin bir aamasnda, bir burjuva
devriminin doal olarak ortaya kt ve baanl da olduu bir noktaya
gelmiler. O zamana kadarki gelimelerine baktmzda bunlarn kendi
koullaryla uyumlu bir gidi gsterdiini gryoruz. Doal bir nedensellik
var ve bu nedensellik zinciri bir bujuva devri-mine yol ayor; bu devrim
olduktan sonra da toplum gene o olayla uyumlu olarak yoluna devam ediyor.
Organik gelime derken byle bir eyi anlatmak istiyorum.

u aamada byle bir olayn olduu toplum normal, olmayanlar ise


anormal diyecek bir durum yok. Herkes normal aslnda. Belirli bir
toplumsal matris iinde belirli nedenler mantken uyumlu olduklan belirli
sonular retiyorsa, her ey normal, olmas gerektii gibi. ngilteredeki
koullarn neredeyse hibirine sahip olmad halde, Portekizde bir burjuva
devrimi olsa, bu aklanamaz bir durum olurdu ve asl o zaman Portekize
anormal demek gerekirdi.

Gelgelelim, burjuva devrimi dediimiz olay son derece nemli bir olay ve
kendisinden de nemli olduunu syleyebileceimiz bir dizi yeni gelimeyi
(sonucu) tetikliyor. Sermaye birikimi oluyor ve retkenleiyor; sanayileme
yaylyor; toplum gleniyor vb.

Bunlar, ayn gelimenin yaanmad, ayn sonulann su yzne kendiliinden


kmad birok toplumdan grlyor, gzlemleniyor; onlar bu olgularn
olumlu, istenir eyler olduuna karar veriyorlar. stenir eyler, ama kendi
kendilerine olmuyorlar. O zaman, bunlar beenen toplum kendisi de bunlara
sahip olmak iin bir eyler yapmaya balyor. Bir eyler yapmak ne demek?
Gidiata mdahale etmek demek. X toplumundasnz, burada genel gidie,
statkoya mdahale etmezseniz, Y toplumunda grdnz eylere sahip
olmayacanz anlyorsunuz ve bu gidie mdahale ediyorsunuz.

Birinci tipolojiye organik gelime diyeceksek, buna ne diyeceiz? Ne


anlatmak istediimizi bildikten sonra, ne desek olur. Gdml ya da
gdlenmi gelime diye bir ey nereyim - biraz da kontrastn altn izmek
iin.
imdi gdlemek iin yaplanlarn, amalanan hedefe varmak iin en isabetli
eyler olup olmad, tamamen ayr konu. Bu benimsenen yntemler yelpazesi
dnya tarihinde byk bir genilik ve eiilik gsteriyor. Ama bu, imdi
stnde durmak istediim konu deil. Yntemlerin isabetini uzun uzun
tartrz - zaten ok tarttk ve ok tartacaz. u anda, gdml gelime
kavram stnde anlamaya varalm.

Bu erevede, organik dediimiz kategoriye giren toplum saysnn ok az,


gdml tarafnda duranlarnsa neredeyse btn dnya olduunu gryoruz.
Bu saysal denkleme baktmzda, benim reddettiim terminolojiyle bunu
badatrnca, organik olanlarn aslnda anormal olduunu sylemek de
mmkn. Ama anlalr nedenlerle, o toplumlann rettii yeni biimler geri
kalan dnyaya model olmay baarm ve bylece dnyann geri kalan bunlara
erimek zere seferber olmu, yani gdlenmi.

Burada bir kk soruna daha bakalm: Bu gdlenmeye bildiimiz bir


yan gibi bakmamahyz. Yani, dnya lkeleri bu organik toplumlara
bakyor, Biz de onlar gibi olalm, diyor, yarn start tabancas patlyor ve
herkes finie doru kouyor... Byle deil elbette. Kimi o hedefi daha nce,
kimi ok daha sonra grm (burada fiziksel yaknln etkisi var). Kimi
Onlar gibi olalm, sonucuna vanncaya kadar uzun uzun dnm, kimi hi
dnmeden komaya balam, ayrica kimi hzl kouyor, yani bu trl
kyamet kadar ikincil, ncl etken var.

Ama sorun Komaya ne zaman baladk? sorunu da deil. Hangi yapyla


baladk? Ka kiloyduk? Daha nce hi komu muyduk? Akcierimiz,
pankreasmz uygun mu kalktmz ie? Uygun deilse, niin deil? Ne
yapmalyz ki uyum gstersin -btn bnye?

Onlar gibi olalm, derken ne grdnz, neye sahip olmak istiyorsunuz, bu da


ayr ve ok nemli bir konu. Tank, tfek mi, fabrika m sizi cezbeden, yoksa
hukuk, devleti, parlamento ileyii gibi eyler mi? Bu kitabn ba aktrlerinden
Almanya ve Japonya, belirli bir zaman farkyla, birinci setteki hedeflere
ulatlar. kinci sete ulamalar kolay olmad, nk zaten balangta
istenmedi. Bunlar hl dnyann ortaklaa bilincinde yeteri kadar net deil.

Yani, ben kendi perspektifimden bakarak Almanya 1945e kadar Avrupal


olmad, trnden bir cmle kurarken, Tunustan ya da Tayvandan bakan biri
de Almanyay ezeli bir Avrupal olarak grebilir.
Bu konulara girince, ister istemez, deerler alanna da adm atm oluyoruz.
Yukarda, doru yntem seme ya da seeme-menin apayr bir konu
olduunu sylemitim. Neye gre doru seme? Bu da deerlerden
bamsz konuulacak bir ey deil.

Militarizm konusu ite bunun iin nemli. nk o da gelip bu doru


yntem sorunsalna balanyor. Modernleme srecini balatan ve sranan
gcn ordu olmas, bunu sorunlu bir sre haline getiriyor. Kullandmz
yntem ya da ara kendi doasna uygun sonular verir, doasnda olmayan
sonu veremez. Ordular ya da militarist ideoloji demokratik deildir;
olduunun bir rnei dnya tarihinde grlmemitir. Trkiye de bu kuraln bir
istisnas olmamtr. 21. yzyln ilk on bir yln devirmek zere olduumuz
u gnlerde de, Trkiye, yabana atlmayacak birok baansna ramen,
demokrasi sorununu zmekte, yani nfusuna gerek bir demokrasinin
imknlarm sunmakta baarl olmamtr.

Bu iki nermeyi yan yana getirdiimizde bir neden-sonu ilikisi kurmu


oluyoruz: Trkiye bugn de demokrasi sorununu zememitir, nk
modernlemeyi ordu eliyle yrtmek zorunda kalmtr ya da biraz
deitirerek sylersek, nk olgunlaan baka gler bugnlere kadar bu
misyonu ordunun elinden almam veya alamamtr (tabii ordunun onu
vermeye raz olup olmad da ayr konu).

Ancak, yukarda sylediim gibi, benim bu kitab tasarladm yllarla,


okumalarma ya da yazmasna baladm yllarla imdi bulunduumuz nokta
arasmda birok ey deiti. Balca deiim ordunun siyasette oynad rol
zerinde gerekleti. Bir mcadele oldu ve bu rol azald; ordu, 20. yzyl
sonuna kadar bulunduu yerden geriledi. Bugn de, bu srecin belirli bir
sonuca vardn, tamamlandn syleyemeyiz, ama sre balad ve baz
deiimler imdiden gereklemi gibi grnyor.

Siyas olaylar aklamaya alrken, i ve d diye ayrdmz


dinamiklere bavururuz. Bunlardan birinin ya da brnn roln abartma
eiliminde olanlarmz vardr. Souk Savan bitmesi, dediim bu sonucun
d dinamikle aklanmas olabilir. Sovyetler ve komnizm tehdidinin
ciddiyetini kaybetmesi, Amerika ve Avrupann, yani Bat dnyasnn kendi
cenahnda gerekleen asker darbe tipinde olaylara gerei gibi bakmasna,
bunlar ho grme ykmllnden vazgemesine yol at. Bu zamana kadar
hi esirgenmeyen bu d destein kalkmas Trkiyede Silhl Kuvvetler in
1960tan bu yana bir eit gelenek haline getirdii darbecilii en azndan
yeniden gzden geirmesine yol at. Bylece 28 ubat postmodemizme
uymak durumunda kald. Ama 2000lerde git deyince gitmeyen bir sivil
hkmet knca o kadar da yaplamad. Yapmak iin allmad deil; tersine,
hem de ok alld, ama olmad. Demek ki bu evrede bu eylemin ciddi
engelleri var.

Bunlar sylediimiz zaman sz konusu olay ncelikle dnya konjonktrnn


deimesiyle aklyoruz. Bu yanl deil, ama bence yeterli de deil. Ele
aldmz sre iinde Trkiyede gerek-
1 leen deiimler hi olmam gibi yalnz d dinamiklere bakmak en azndan
Trkiyeye ve yllardr burada verilen demokrasi mcadelesine bir hakszlk
olur.

Burada olan nemli gelime sanrm bujuvazi iinde grlege-len deiimdir.


Bir sreden beri bir Anadolu bujuvazisinden sz ediyoruz. Denizli, Kayseri,
Gaziantep, Malatya gibi baz kenerde oluan ve dikkat eken sermaye
younlamalarn konuuyoruz. Konuuyoruz ama bu gelimeler hakknda
bilgilerimiz hl ok yetersiz ve puslu. Bilimsel aratrmalar daha yeni yeni
balyor. Olayn niceliksel yan da, niteliksel yan da belirsizliklerle dolu.

Ama sosyolojik, ekonomik, ideolojik ve politik, btn bu dzeylerde byle


yeni bir gelimeyle kar karya olduumuzu seziyoruz. Demek ki, bir hayli
gecikmi olsa da, bu lkede bujuva snfnda ciddi bir niceliksel yaylma ve
varlnda niteliksel bir srama oldu ve bu varlk siyaset dzeyine de
etkilerini yanstt. Trkiye askeri darbelerin olaan sayld vey^ hatt bir
kesimin sevinciyle karland bir toplum olmaktan uzaklayor. Ama sorunun
yalnz bu snfsal olguyla snrl olduunu da sanmyorum. Gene, dnya
dinamikleriyle i ie gemi olarak, bilgisayar temelinde, geleneksel
iednkln, dnyadan kopukluunu amaya balayan bir Trkiye
biimleniyor. Anadolunun yeniyetme i-adamlar Gmrk Birlii
ilemeye balayal beri Avrupayla verimli bir koordinasyon iinde almaya
girdiler ve bu yeni uluslararas ilikiden memnunlar. Bu sayede ok ey
rendik, diyorlar. te yandan, Avrupa dnda da, Trkiyeden iadamlarnn
gitmedii yer kalmad dnyada. Bunlann yan sra, genler, renciler, daha
biroklan dnyay izliyor, kendi sonulann kanyor, geziyor, gryorlar.
Dnya niversitelerinde akademik diaspora olarak alan Trklerin de says
oalyor. Hl aksayan ok ey var, hl bu deiim oumuzun istedii hza
veya genilie eriemiyor, ama olanlan azmsamak veya kmsemek doru
olmaz.

Git deyince gitmeyen bir sivil hkmetten sz ettim. Onun byle


yapabilmesinin de bu gelimelerle sk balan var tabii. D dnyadan olduu
kadar i dnyadan gelen mesajlar da, bu hkmete, muhtra geldi diye iktidar
brakp gitmeme gvenini vermi olmaldr.

Trkiyede demokrasinin yava yava yerlemesinde d dinamiklerin


oynad rolden sz edilince, pek ok kiinin aklna

ikinci Dnya Savanm ardndan ok partili rejime gei rnei gelir. Bu


olayn uluslararas konjonktrn etkileriyle gerekletii nermesini kolay
kolay reddedemeyiz. Nazizm ve faizm karsnda Demokratik (Liberal)
Dnya byk bir zafer kazanmt ve bu cephenin nderleri bu deerleri btn
yeryznde egemen klacak herhangi bir varlk gsteremeden dalan
Cemiyet-i Akvamn yapamadklarn yapacak uluslararas bir rgt kurmaya
karar vermilerdi. Bu rgte o dnemde katlmak iin demokrasiler arasna
girmek gerekiyordu. Byle bir karan vermek, burada, tek parti rejiminin
banda oturan ismet nn iin cesaret gerektiriyordu - sonraki seim
sonulannm gsterdii gibi. smet nn bu cesareti gsterdi ve bu karar
verdi. Yaplan ilk serbest seimde de iktidar terk etmek zorunda kald.

Birlemi Milletlere girmek nemliydi ama Trkiye bundan ok onun kadar


heyecan yaratmayan Cemiyet-i Akvama da girme karan vermiti. Bugnk
izolasyonist-milliyetiler durmadan Sevres laf eder; onunla bizzat mcadele
etmi olan Atatrk ve nn ise bu anlamda izolasyonist bir politika
uygulayarak uluslararas kurumlann dnda kalma yolunda irade
gstermemilerdir. Bat kartl hi yapmamlardr.

Bu srete, ieriden gelen bir bask, belirgin bir hareket yoktu. O gnlerin
koullannda byle bir ey zaten dnlemezdi. Gelgeldim, bu olaylann i
dinamikle hi ilgisi olmadm dnmemiz de gerekiyor mu? Trkiye
toplumu bu yeni dzene, seime vb. bu kadar kolay, arzasz geebildiyse, bu,
onun da iinde byle bir sistemle badaacak mekanizmalann varolduu
anlamna gelmez mi? Yukardan veya dandan geldii tespitinde
bulunduumuz birok eyin toplum tarafndan almlanmasnda bir
hazrlkszlk ve sonra da bir hazmszlk yaandn gzlemlemiiz-dir.
Trkiyenin gidiinde hazrlkszlk ve hazmszlk toplumda deil, daha
ok bu yeni sistemin kurulmasnda nayak olmu sekinlerde patlak verdi.
Seimle iktidara gelen Demokrat Par-tinin de demokrasi kltrn iyice
sindirmi olduunu iddia etmek doru olamaz, Ama iktidan seimle kaybeden
tarafn gsterdii hrnlk dozu baya ykseklerdeydi ve Silhl Kuvvetler in
gerekletirdii 1960 darbesi bunun doruk noktas oldu - Trkiye tarihinde
yeni bir dnemin, bir bakma darbeler dneminin kapsn at.

Dolaysyla, birtakm toplumsal olaylarn oluum srelerini incelerken baz


kritik anlarda grdmz etkenleri, sanki aralarnda trsel bir fark varm
gibi, ayr ayr dinamiklerle aklamak, bana teorik bakmdan ok geerli ya da
inandrc grnmyor. Bunun btn dnyay birbirinden ayr, su geirmez
birimler olan ulus-devletler (daha dorusu, yle saylan toplumlar) bak
asnn bizlere empoze ettii bir yanlsama olarak yorumluyorum. Ama tabii
bu i ve d mekanizmalarn birbirine gittike daha fazla yaklamas ve
aralarndaki aynmn gittike anlam kaybetmesi de sonuta tarih bir olay.
pek Yolu ve baharat ticareti zaman, Vasco da Gama ve Colombo sonras, 19.
yzyl sonu ve Sanayi Devrimi ve nihayet imdi iinde bulunduumuz
koullar... Bunlarn hepsinin ayr etkililik dereceleri var. Her birinden sonra da,
uluslararas diye tanmlayacamz etkenlerin biraz daha ulus ii bir
zellik edindiini gryoruz. Souk Savan bitimine kadar iki kutuplu
diye betimlediimiz dnya, bu yeni dnemde bir yandan kreselleme
dediimiz srele birlikte standardize oluyor, bir yandan da yeni yeni
merkezler ortaya kabiliyor. u sra Asyada yldz parlayan in ve Hindistan
nmzdeki dnemde etkili merkezler olmaya aday.

Yen! Dnya konjonktr

1989 ylnda Trkiye, Sosyalizm ve Gelecek adl bir kitap yazm,


yaymlamtm. Bunun k 1989, ama Berlin Duvanmn yklmasndan
birka ay ncedir. eitli yazlarmda Sovyet-tipi bir sosyalizmin gelecei
olmadn sylemitim, ama gelecei olmama olgusunun bu tarihte ve bu
biimde patlak vereceini tahmin etmeme imkn yoktu tabii. Bu, btn dnya
iin byk bir srpriz oldu.

nc Dnya teriminin ska kullanld bir dnemdi. O kitapta, Birinci


ve kinci iinde bulunmadna gre, otoma-tikman nc iinde saylan
baz lkelerin buradan demir alm olduunu ve Birinciye doru aslnda
epey uzun yoln ilk admlarm atmaya balam olduklarn yazmtm. in
Halk Cumhuriyeti o sralar kinci iinde yer alyordu. Benim bu saydklarm
arasnda, Asyadan ncelikle Hindistan vard; Kre, Tayvan vb. onu izliyordu.
Afrikadan yalnz Gney Afrikay bu matris iinde grebiliyordum. Gney
Amerikadaysa aday daha oktu: Meksika, Brezilya, Ajantin, ili, Uruguay.
Trkiyeyi de burada gryordum.

Byle bir snflandrma yaparken elbette ekonomik gelime dzeyini hesaba


katyordum ama yalnz ona gre hesap yapmyordum. Bu lkelerin bir
demokratik temeli, demokrasiyi ierebilecek bir demokratik kltr olup
olmadna da bakyordum. Bazdan o yllarda diktatrlk rejimlerinden yeni
synlyorlard ama tereddtsz demokratik denecek bir halleri yoktu;
bazlannda diktatrlk deil ama kklemi otoriter rejimler hkm
sryordu. Trkiyeyi de bunlar arasnda sayyordum.

Dediim durumun gereklemesini, yani ncden ok Birinciye yakn


bir yere gelinmesini (onun tam iine girilmese de) aslnda ncelikle
ekonomik deil, daha ok siyas lte bal olarak dnyordum.

Bugn bu dediim eyler sonulanmaya ok yaklat, sanrm. Henz kimse


orada deil, ama bu saydklanm oraya baya baya yaklam durumda.
rnein Rusyadan herhalde ok daha yakndalar.

Trkiyenin bu yolda balca handikap, yk, hrgc, her neyse, hele 12


Eyllden sonra, militarist yapsyd. Bu brokra-tik-muhafazakr yap,
toplumun sahip olduu birok potansiyelin gereklemesine engel olduu
gibi, lke ii huzurun da kurulmasn nlyordu. Daha somut bir biimde,
rnein Avrupa Birlii gibi bir hedefin Trkiye iin geerli olmasna meydan
vermiyordu. Silhl Kuvvetler, zalm bu adaylk srecini ciddiletirmesinden
itibaren, Avrupaya yaknlama abasn baltalad, sabote etti. Bir generalin
bunu reddedi biimini hatrlyorum. Ordu AByi baltalamyor, yollu bir ey
sylemi ve eklemiti. yle yapan syleyeni Allah arpmazsa biz
arparz! ABye girmeye de, herhangi bir medeniyete girmeye de bu
arpma slbunun engel olduunu o generale anlatabilmek herhalde
mmkn deildir.

Gene ayn balam iinde, Trkiyenin AB yeliini tartmak zere Bonnda


gittiimiz bir toplantda, bir Alman gazetecinin, Laf uzatmayalm,
dolandrmayalm. Bu asker demokrasinizle siz nasl ABye gireceksiniz?
diye sormasn da unutmam mmkn deil.
Bu vesayet rejiminin deimeye balad bir dnemde yayoruz. 2011
sonuna gelirken Ordunun siyas hayat iinde durduu yerde nemli
deiimler oldu. Bunlar, Trkiyenin rejiminin normalletii yolunda gl
umutlar veriyor. Hatt ben de, bu kitabmla ilgili olarak, Acaba bu kitap ge
mi kald? diye dnmekten kendimi alamyorum. nk bunun bir gizlisi
sakls yok, ordunun bu yerine kar demokratik mcadeleye omuz vermek
iin yazdm bu kitab. Trkiyede ve dnyada militarizme kar nesnel
olmaya altm ama tarafsz olmak gibi bir kaygm hi olmad. Ak bir
ekilde, tarafm.

Evet, baz ok nemli deiiklikler oldu. Ama, szgelii, Silhl Kuvveder hl


Savunma Bakanlna bal deil. Szgelii, vicdani red sorunu zlm
deil. Daha pek ok alanda askerin allagelmi nceliine meydan okuyan
kimse kmyor.

Bu roln deimesini istemeyen, bu asker demokrasiyi her eyin garantisi


gibi gren siviller var, en nemlisi. Birey olarak varlar, kurum olarak da
varlar - rnein Yarg.

Demek ki kitap ge kalmam.

Bununla, bu nsz burada kapataym. Sonszde de syleyeceklerim


olacan tahmin ediyorum.

2011

LK ULUS-DEVLETLER

Britanya

Britanya, 19. yzyln bandan balayarak, 20. yzyln yarsna kadar,


dnyann en gl lkesi diye bilindi; Gne batmayan imparatorluk gibi
sfatlarla anld. Ama 17. yzyln ortalarnda bir i savaa doru yol alrken,
Britanyada veya Avrupada kimse, byle bir gelecei hayal edemezdi.

O gelecei mmkn klan potansiyeller, phesiz o zaman -ve ok daha


nceden- Britanya'nn toplumsal yapsnda vard; ama o gelime aamasnda,
ieride veya darda kimse bunlarn bir araya gelerek byle bir sonu
vereceini kestiremezdi. Ayrca, vereceinin bir garantisi de yoktu. Tarihiler
bugn anlamak iin gemie bakar, bu durumda doal olarak gemiten
bugnk duruma doru evrilen eleri incelerler: Bugnn gemi yaplar
iinde sakl olduuna, her eyin, bu amac gerekletirmek zere zorunlu
olarak byle ilerlediine inanabiliriz. Oysa bu doru deildir. Her ey ok
baka da olabilirdi. Ama, insana zg bir eydir; ama tarihin bir amac
olamaz.

17. yzyl ortalarnda bir i savatan sz ettim. Ne sebeplerle yaplmt bu


sava, dava neydi?

Dava, byk lde, din davasyd, yani dnemin insanlarnn bilincine byle
yansyordu. Avrupa ktasnda Martin Luther in balatt hareket olanca hzyla
devam ediyordu. Bu srada ngiltere Kral VIII. Henryninse kendine zg
sorunlar vard. Gen yata evlendirildii spanyol Prensesi Catherine of
Aragon ona bir kz ocuk (Mary) vermi, br be ocuklar lmt. Tahtn
brakacak erkek ocuk isteyen Henry boanp bakasyla evlenmekten baka
are gremiyordu. Her ne kadar Katolik inancnda boanma yasak olsa da,
normal durumda papalar bir kulp bularak krallara yardmc olurlar. Ama bu
durumda Papann elinden de bir ey gelmiyordu: Boanacak kadn
spanyoldu; spanya Papa-lkm en salam yardmcs, koruyucusu vb... Luther
gibi bin trl dert arasnda...

Bu durumda Henry kendi bann aresine bakmaya karar verdi: Papalk zaten
saldn altnda; o da, Ben de sizden aynlyorum, dedi ve Church of England
adn verdii Anglikan Kilisesini Papalk otoritesinden kard, bana da
kendi geti. Henry pragma-tik bir krald, zihninde siyaset ve iktidar sorunlan
dnp duruyordu. Teoloji gibi soyut konulara ilgisi yoktu. Protestan terimi
1529dan beri kullanlr olmutu, ama Henryyi ilgilendiren sola fide/sola
scriptura gibi retisel konular deil, kendi kilisesinin Papadan bamsz
olmasyd. Bylece, boanp yeniden evlenebilecekti.

Bunun sonucu, bylece ortaya kan Anglikanizmin, znde, Katoliklikten pek


farkl olmamasdr. Ayinde ngilizce kullanrlar, gnah karma ve papazlann
evlenmemesi gibi kurallan brakmlardr. Ama bunlann dnda anlay fazla
deimemitir. Oysa Luther in kndan sonra Britanyada Katolik
Kilisesine ve Papalka kar hareket hzla gelimiti. Iskoya, John Knoxm
nderliinde, hemen hemen tamamen Protestan olmutu (Presbyte-rian).
Ingilizler arasnda da zellikle Calvinin formlledii biimiyle Protestanlk,
yani Pritanizm revatayd. Ama Anglikanizm, resm kilise, bu radikal
Protestanlann dinden beklentilerini karlamyordu.
Henry boanma sonras evliliinde de arad erkek veliaht bulamad; onun
yerine Elizabethi buldu. Nihayet, birka deneyden daha sonra (boamayp da
kafasn kestii kans Anne Boleyn ertesi evlenmelerinden), Edward dodu.
Ama 1547de len Henrynin yerini alan Edward da ok gen yata lnce,
annesinden Katolik olmay renmi Mary tahta kt. ngilterenin bu dnemi,
cidden epey karktr; Mary bu sefer lkeyi yeniden Katolik yapmak zere
basklara giriti, ama ok baarl olamad. ok uzun da yaamad, ama
Bloody unvanm kazanacak kadar kan dkt. En az 300 kiiyi yanarak lme
mahkm etti. Kurbanlar arasnda en nemlisi Canterbury Bapiskoposu (bu,
Anglikan Kilise-sinde en st rtbedir) Cranmer d. Be yl sonra (1558de)
ldnde yerine Elizabeth geti ve ngiliz halk derin bir soluk ald. Elizabeth
babasnn kurduu Anglikanizme geri dnd, ama bundan daha radikal bir
Protestanlk biimini benimsemedi. Priten-lere o da prim vermedi.

Elizabethin saltanat uzun srd ve uzun vadede ngiltere iin yararl oldu. En
fazla sevilmi, hl da sevilen kral ve kralieler arasndadr. Katolik
Kilisesinden msadere edilen mallar, ona da bu uzun saltanatnda mal destek
salad (lm 1603). Evlenmedii ve ocuu olmad iin, ngiltere onun
lmnde bir sorunla yz yze kald: Kim kral olmalyd?

Iskoya Kral Jamesi ardlar. Orada akncyd, ama ngiltere ve Iskoyanm


Birleik Krallnda Birinci James olarak ta giydi. Elizabethle tkenen
Tudor hanedannn yerini Stuart hanedan alm oldu.

Stuartlar (drt kiilik bir hanedan olabildi) Britanyaya huzur getirmediler.


Tam tersi oldu ve Jamesin olu I. Charlesn saltanatnda Sava balad.

Neden, ncelikli, grnr neden gene dindi. Iskoya Knox izleyip Protestan
olmutu ama kral aileleri bu konularda biraz yava davranrlar. Stuart
hanedannn gnl hl Katolik Kilisesindey-di. Bunu aka sylemeseler ve
Anglikanizmi benimsemi gibi grnseler de, ngilterede artk iyice
glenmi olan Calvinistleri, Pritenleri mutlu etmeleri mmkn deildi.
Sevilen Elizabethden sonra kim gelse baz glkler ekerdi ama ngiliz
bnyesi (aslnda Iskoya da) Stuartlan kaldramyordu.

Yalnz din ayrmlar bir toplumu i savaa gtrebilir mi? Bu ok akla yakn
bir ihtimal deil. Din veya baka kayglar, ama ideolojik ayrlklar, hemen
hemen her zaman, baka etkenlerin ve bu arada maddi karlarn da klf
olarak, daha dorusu onlarla i ie gemi olarak ilev grrler. Bu, bir
ikiyzllk rnei falan deildir. Ama insan hayatn ideoloji iinde
anlamlandrmaya alk olduu iin, szgelii dinle dorudan ilgisi olmayan
sorunlar da -itenlikle- dinden kaynaklanan soranlar olarak alglayabilir,
deerlendirebilir. ngiliz Sava zaten bu dediim durumun klasik
rneklerinden biridir.

Adm adm bakalm, nasl bir olay olduuna. Church of Englanda, bu


dnemde High Church deniyordu, yani, Yukar Kilise; peki, teki? Low
Church, yani, Aa Kilise. Neye gre yukar, neye gre aa?
Mensuplarnn toplumsal statsne, snfna gre. Aristokrasi ve geleneksel
olarak bu smfn yaknlar, yandalan, mttefikleri, Kralm evresinde, Yukan
Kiliseyi meydana getiriyorlard. Aa Kilise orta snft - orta snf ve
onun da altndaki daha byk kalabalk ya da onlann ounluu, statkoya,
messes nizama kar olduklan iin, Protestanln daha radikal biimlerine
sempati duyuyorlard.

Ama bunlarn yan sra ortada ciddi siyas sorunlar da vard. Dissenter
(Muhalif) veya Non-Conformist (Genel Gidie Uymayan) gibi adlarla
da anlan Pritenler, parlamento ynetiminden yanayd; Kral taraftarlan ve
aristokrasi parlamentoya fazla sempati beslemiyordu. Buna gre de bu iki
grup Cavaliers/ Roundheads adlanyla ikiye aynlmt (parlamento taraftarlan
geni, yuvarlak siperlikli apkalar giydii iin ya da baka bir iddiaya gre
ense tra biimlerinden tr). Yani, ksacas, dinen Priten dediimiz
adam toplumsal dzende ncelikle bir burjuva olarak yer alyordu ve siyas
gr olarak da lkenin en nemli ka-rarlannn seilmi meclis yeleri
tarafndan verilmesinden yanayd. Bu durumda Savam yalnzca din
nedenlere dayand herhalde sylenemez.

imdi, Bu adamlar burjuvalard, demek de ok yeterli bir aklama saylmaz.


17. yzylda bir Savam bir taraf olacak kadar (stelik kazanan taraf
olduunu da biliyoruz) burjuva baka hibir yerde yokken ngilterede
nereden kmt? ngilterenin ne gibi zellikleri bu eit bir gelimeye imkn
vermiti?

Belki ilkin bir ada olmasna deinebiliriz. Bir ada lkesi olmas ona
nemli bir koruma salyordu. Ktada bulunan krallklar gibi, srekli bir
byk ordu bulundurmak zorunda deildi. Bu da, kazancn, daha ekonomik
kanallarda kullanmasna imkn tanmt.
Ama, rnein Japonya da bir ada lkesi; buna ramen, ilgili blmde
greceimiz gibi, tarihinin her aamasnda asker snfnn (samurai)
egemenliinde yaam. O niye yle? Demek ki ada aklamas, kendi bana
yeterli deil.

Evet, ngilterede olduka erken grlen baz gelimeler Japonyada hi


olmamtr (aslnda neredeyse hibir yerde olmamtr). Bunlara ksaca
bakalm.

Norman Kral Guillaume (I. William) Britanya topraklarna 1066da ayak


bast, Hastings Savanda Sakson direniini yenilgiye uratt ve Iskoya
snrna kadar (Galler i de darda brakarak) adaya egemen oldu. Bundan
nceki Saksonlar da feodal bir dzen iinde yayorlard ama ktadan gelen
Normanlannki onlarnkine gre daha olgun ve gl bir feodalizmdi. Britanya
feodalizmi ayn zamanda, daha merkez bir feodalizm oldu. nk banda
kraln bulunduu bir ordu aday fethetmi, kral, bu yeni lkeyi aristokratlar
arasnda paylatrmt. Oysa Saksonlar dneminde hibir zaman tek bir krallk
btn adaya egemen olmamt. Germenlerin Romay yknda olduu gibi,
ok geni bir arazi zerinde ok uzun sren bir sre yok burada. Olay
1066dan itibaren merkez bir koordinasyon iinde yryor; zaman ve mekn,
feodallerin yerletikleri yerde merkez otoriteye kafa tutacak ekilde uzun
uzun kk salmalarna, aadan gelen ve gelenekleen bir zerklik
kurmalarna imkn tanmyor. Avrupa tarihinde modernlemeye en byk
engel hep feodaliteden geldii iin, bu istisna kurulu biiminin ngiltereye
nemli yararlar salad, birok tarihi tarafndan sylenmitir. Aslnda bu
durum, ama farkl nedenlerle, (ya da sonularla) Japonyadakine benzer.

Ama asl nemli etken, tarm sektrnde feodal retim ilikilerinin Avrupada
her yerden daha nce zlmeye balamasdr. Bu gibi srelerin tarihte nasl
baladm tespit etmek her zaman ok zordur; ama sonulan grmek daha
kolaydr. ngilterede, krsal kesimde, yeomen denilen bir snfn gelitiini
gryoruz. Kelimenin kkeni de bilinmiyor, ama young, yani gen
kknden gelebilecei dnlyor, nk bir yardmc yan anlam da var.
Temelde bu, kendi kk toprana sahip olan ve onu ekip bien ifti-kyl
anlamnda, byle bir kesimi anlatyor. Eski ve yeni retim ilikilerinin uzun
sreler iinde eitli eklemlenme biimleri, feodalizmin en koyu olduu yer
ve zamanlarda dahi serf statsne girmeyen bamsz kyller olmasna
imkn tanmt. Ama ngilteredeki bu yeomen kategorisi, eskiyle yeninin
eklemlenme anzasmdan ok, yrrlkteki dzenin byle bir gelimeye ak
kap braktn dndryor, nk yaygn bir durum var. stelik burada da
kalmyor.

Avrupada feodal bamllk ilikilerinin zlmesinde 1347-51 veba salgn


da rol oynamtr. Btn ktada nfus te bir orannda krlnca, serflerin
kendilerine baka bir yerde cretli i bulma imkn dodu. Bu olayn etkileri
ngilterede de grlr, ama sonulan daha ileri gittiine gre belli ki baka
koullar da feodalizmin zlmesini hzlandryordu.

nk kk mlk sahibi haline gelmi bamsz reticilerin, gelirlerini


artrdka, feodallerin topran kiralayp iletmeye ba-ladklann gryoruz.
Bu tabii ok daha ciddi bir gelime. Ortaa koullarndan kapitalizme doru
bir hareketlenme yaratyor, giriimci bir snf yaratyor. Aristokratn
topran kiralayan yeomen bunu kr iin yapyor; tanmsal srecin daha
youn alma gerektiren aamalannda cretli emek kullanyor. Bunlar
kapitalizmin temel kurumlan. te yandan, topra onlara kulland-np
karlnda rant alan senyr de retim srecinin iinden ve krsal
blgelerden yava yava ekilmeye balyor.

Bu da herhalde tek bana, izole bir olgu deil. Toprak beyi bir nedenle
topran kiralayp kente tand, diyoruz. yi, byle bir olay oldu, sonra? O
toprak beyi kentte asalak bir rantiye olarak varolabilir, yeni sorunlar da
yaratabilirdi. Byleleri tabii ki oldu, ama btn Ingiliz aristokradar asalak
rantiye kesilmediler. nk onlan kendine eken yeni bir yap ba
gstermiti: ticaret.

Ingiliz Marksist-maddeci tarihileri, Christopher Hill, Rodney Hilton, R.H.


Tawney ve bakalar bu dnemde olanlar dikkatli bir biimde taram ve
belirleyici dinamikleri yakalamlardr. Bu aratrmalann nda,
burjuvalama ve kapitalistleme eiliminin yalnz alttan gelme yeomenle
snrl kalmadn, 16. yzylda, feodal snf iinde de paral bir kapitalist
ekonomiye erimek zere bir yanm baladn gryoruz. Birok aristokrat
tarm topraklarn evirerek (enclosure) koyun yetitiriyordu, nk koyun
postunun salam bir alcs vard: ncelikle Flandr ve Felemenkteki, ksmen
de Kuzey talyadaki ynl kuma reticileri. Yani, aristokrasinin bir ksm asl
kazancn bu ticaretten salarken, bir ksm da topran ifti (farmer)
denilen buju-va iletmecilere kiralyor ve ald paray o da byk lde
ticarete yatryor, kr aryordu. Yani aristokrasi de, klasik anlamda bir
aristokrasi olmaktan kma yoluna girmiti. Aadan gelen yeomen
hareketiyle yukardan gelen bu ticarileme toplumsal yapda ciddi sonulan
olan bir deiim balatmt ve ngiltere o ada byle dnmler yaayan tek
toplumdu. Hollanda da kapita-listleiyordu ama orada her ey daha kent
temelli, kent odakl yryordu.

Bu genel bujuvalama eitli dzeylerde sonulann verdi. rnein yukan


ortaaa geldiimizde kalabalk bir snf haline geldiklerini, varlklarn ve
etkilerini ekonomi dndaki alanlarda da gstermeye baladklann gryoruz.
Agincourt Savanda (1415) V. Henrynin komutasnda Franszlan ar bir
yenilgiye uratan ngiliz ordusu bu baany o sralann yenice bir buluu olan
uzun yayla (longbow) salamt. Bu silh kullananlar da tamamen
yeomendi. Bu sava, bal bana, tarih bir simge gibidir, nk
profesyonel (cretli) asker olmayan bu burjuva ordu, Franszlann tipik
feodal (atl, ar zrhl valyeler) ordusunu bozguna uratmtr ve bylece
tarihin gidi ynne ilikin anlaml bir sinyal vermitir.

ngiltere, gene bu zel koullanndan tr olmal, ortaadan balayarak,


parlamenter denmese de, proto-parlamenter bir yapya doru, erken
admlar atabilmi bir toplumdur. Ortaa sarsan ama feodal dzene ciddi bir
zarar veremeyen kyl isyan-lan burada da eksik olmad. Ortaada bu terim
(parliament), kraln toplad, genel olarak zgl bir soruna (tabii ok
zaman mal, fiskal bir sorun) zm bulmak zere bir araya gelip i bitince
dalan meclisler iin kullanlmtr. ngilterede krallar bunu ktadaki
benzerlerinden biraz daha sk yapyorlard.

1263-4 arasnda Simon of Montfort (Fransadan gelmi bir soylu aileden),


Leicester Dk (Earl) III. Henryye kar bir bakaldrma hareketinde iktidan
eline geirince halkn setii bir parlamentoyu greve ard. Bu, Avrupa
tarihinde ilk kez oluyordu. Ingilterede, dediim gibi, parlamento denilen bir
kurum bilinirdi; ama halkn setii meclis burada da ilkti. Montfortun hayat
bundan sonra ok uzun srmedi. Henrynin olu Edvvardm tuzana dt,
ldrld. ldrldkten sonra cesedi dorand; her paras sonunda onunla
aras alan teki aristokratlara gnderilirken kafas da Londrada sergilendi.
Ama at gelenek ayn ekilde parampara edilemedi. Daha sonraki
parlamentolar ilk onun balatt borrough sistemi zerinden seildi.

Simonm kendisinin bir demokrat olduunu sylemek gtr; o tarihlerde


kim demokrat olabilirdi? Krala kar baars bir halk hareketi balatm
olmasna da dayanmaz. Krala kzan baronlarla birlikte hareket etmi, iyi asker
olduu iin kazanmt. Zamanla, yanda olan baronlarn desteini kaybettii
iin de yenildi. Ama lmnden sonra, mezar olarak bilinen yer, halk iin
bir ziya-retgh haline geldi. Demek ki onu asl benimseyen, halkt.

Baronlarla hareket etmesini mutlak olarak antidemokratik saymak da


mmkn deildir. Bu ada, en azndan ngilterede, tarihin demokrasi
sayfalarna kaydedilen olaylarn birounun arkasnda aristokrasi vardr. anl
Magna Carta da, son kertede, baronlarn krala kabul ettirdii bir
artnamedir. Bu, Kral Johnd; yani, Simon of Monfortm evlendii
Eleanor un ve Simon paralatan III. Henrynin babalan.

Magna Carta dnya demokrasi tarihinde nemli bir aamadr, nk tanm


gerei mutlakiyeti olan bir monaride, krala, kendinden stn, dolaysyla
uymakla ykml bulunduu bir irade, bir hukuk, bir szleme olduunu
bildirmitir. Onun iin Britanyann yazsz anayasasnda bugn de Magna
Cartann yeri vardr.

Dnyada demokrasi tarihinin genel izgisine bakldnda, bunun


dinamiklerini baronlann pek iletmediini, tersine yavalattn grrz.
Gene, rnein sve gibi istisnalar vardr. Ama ok ematik zetiyle genel
gidi, merkez krallkla kentli orta snflar arasnda kurulan parasal-siyas
ittifaka bal olmutur. Feodal vassallarna kar glenmek isteyen kral, bata
ordusu, pek ok ey iin ihtiya duyduu paray paral burjuvazilerden alm,
onlar da krala bu paralar vererek kendi zgrlklerini satn almlard.
Bylece, iki utan ite ite, aradaki feodaliteyi yok ettiler. Ama bu genel gidi...
Her yerde sre byle yrmedi. rnein Fransa bundan epey farkldr. Stuart
hanedan da Ingilterede bu kalbn ilemesini engellemi, belki bu nedenle i
sava zorunlu olmutur.

Ingilterenin nemli bir kyl isyann da Simondan yaklak yz yirmi yl


sonra, 1381de Wat Tyler balatt. Daha dorusu, Ty-ler in ldrlmesiyle
ksa zamanda bastrlan bu isyan bir entelektel bakaldrma hareketiyle i ie
getii iin nem kazanr.

1350lerde Oxfordda ders vermeye balayan John Wycliffi (133084) bir eit
erken Luther olarak dnebiliriz. Kurum olarak Ki-liseden nce Kutsal
Kitapa bakmamz gerektiini sylemesi, Lut-her in sola scriptura's ile ayn
kapya kar. Rahiplerin itenlikle inanmalar gerei zerinde srar da,
solafidenin bir ncs gibi deerlendirilebilir. Wycliffein retisi de,
ngilterede, entelektel bir ierii olan bir bakaldrma gelenei balatt. Onu
izleyenlere Lollard dendi. Tam nereden geldiini hl bilmediimiz bir ad
bu. Kilisenin (yani Papalk) dnyevi ilere fazlasyla dalarak manevi yol
gsterici ilevini kaybettiini sylyorlar, sonraki Protestanlar akla getiren
bir eit ikonoklast tavr da gsteriyorlard.

Wat Tyler ve ayn dnemin br devrimcisi John Ball, Lollard hareketiyle


fikr yaknlklar olduunu dndren eyler sylemilerdir. Oxford
niversitesi Wycliffei koruyabildii kadar korudu. Ama yzyln son
eyreinde ynetim btn bu hareketlerden huylanmaya balad. Lollardlarn
izlenmesi, idam edilmesi, 1530lara kadar srd. Bunlar, tarihteki btn
benzer olaylar gibi, bir tarafnda bask, ama br tarafnda da zgrlk zlemi
ve mcadelesi olan madalyonlara benziyor.

Sonu olarak, sko hanedan Stuartlar Ingiliz-lsko Birleik Kralhn (buna


Gal bir sre nceden katlmt) ynetmek zere Londraya yerletiklerinde,
ngilterede azmsanmayacak bir de-mokratik-parlamenter deneyim birikimi
vard, nk Avrupann -belki Hollanda ve Flandr dnda- en gelikin burjuva
snf burada olumutu. Parlamento yoluyla ynetim bu snfn mantna ve
karlarn koruma yntemine uygun dyordu.

I. Jamesten sonra (saltanat 1603-25) tahta kan ve kendini bu ekimeler


iinde bulan I. Charles da adamakll inat bir krald. Onun bu inatl, belki
baz uzlamalarla uzayabilecek bir durumu daha hzl bir hesaplama ortamna
doru iteledi, iin tuhaf, inisiyatif Iskoyadan geldi. Kraln muhafazakr
dinine bakald-ran bir sko ordusunun ngiltereye girmesi, i sava balatt.
Bu srada almakta olan bir parlamento vard. Charles bunu datmak istedi,
ama emrini dinletemedi. nceleri iki tarafn da ksm baarlar varken
zamanla parlamento ar basmaya balad. Oli-ver Cromwell gibi baarl bir
komutan da ortaya ktktan sonra denge tamamen bozuldu ve bir sre sonra
kral, parlamento glerine tutsak dt.

Avrupann (aslnda her yerin) monarileri, bu zamana kadar, krallarn


meruiyetini toplumlann ortaklaa bilinliliinin derin tabakalanna kadar
kazmlard. Allahn yeryzndeki glgesi kavram, ciddiye alman bir
kavramd. Shakespearein oyunlann-da, rnein Macbethde, bir kraln
ldrlmesi sonucunda doann nasl dzeninden ktn grrz, nk kral
ve saltanat da o doal dzenin nemli bir parasdr. Onun iin Duncan
ldrlnce bayku ahini avlar, atlar birbirini yer vb.
Bu erevede, Charlesla, herhangi bir kralla silhl atmay gze almak
kolay deildi ve parlamentonun gz pekliini, kararlln gsteriyordu.
Kraln eline getiklerinde bir sinek kadar nemleri olamazd. Belki bu
bireysel aresizlik toplu dayanmay dolayl biimde desteklemi oldu. Ama
onlar, tutsak krala ayn ekilde davranamyorlard. Charles tutsak olarak,
yenildii Naseby Savandan (1645) sonra hi rahat durmad. Nihayet
1649da, aresizlikten tr idam edildi. nk iktidan yeniden ele geirirse
herkesin bana ne getirecei anlalmt.

Bu atmalarda, Charlesm Britanyada demokrasinin gelimesine olumsuz


yoldan katkda bulunduu sylenebilir. Demokratikleme, ona kar verilen
mcadelenin sonucudur. Ama baz nemli katklan da (elinde olmadan)
olmutur. Yazsz Britanya Anayasa-srun dank paralanndan nemli biri
olan Habeas Corpus onun zamamnda kurumlat (parlamento glerinin
bastrmasyla). Bu, keyfi tutuklamalan nleyen temel bir insan hakkdr.
Charles, iktidan elinde tutabilmek iin srasnda bu gibi tavizleri verebilen bir
insand. Ama Britanya, zellikle de ngiltere burjuvazisinin, yanm-az
tedbirlerle mutlu olacak hali kalmamt. Yzyllar boyunca, gelimi ve
olgunlam, glenmiti. Tabi olmak, zellikle de keyf bir iradeye tabi
olmak istemiyordu.

Charlesm ldrlmesi, tek bana, varolan sorunlarn zlmesine yol aacak


bir olay deildi tabii. Sorunlar oktu. Dnyada in-sanlann henz pek alk
olmad, kralsz bir rejimde, rlanda ve Iskoya farkl gerekelerle
ayaklanma halindeydi. Bunlan bastrmakla da askeri baanlarm srdren
Oliver Cromwell, 1653te, parlamento tarafmdan, Lord Protector ilan edildi
ve yetkilerle donatld. Kral ld, yaasm Lord Protector! durumuydu bu;
demokrasinin yle kolay zmsenir bir ey olmadm kantlyordu. Nttekiro
Cromwell (ynetimi Charlesmkinden ok daha fazla demokratik deildi, ama
hogrs ok daha geniti) 1658de lnce parlamentocular yemden oluan
iktidar boluunu nasl dolduracaklarn bilemediler. Hatt bir sre onun
Lord Protector unvan pek parlak yetenekleri olmayan olu Richarda
verildi. Bu da epey absrd bir durumdur - aristokraside ve krallkta kan a
verilen anlam gerei hanedann bir aklamas vardr. Cumhuriyette
hanedan iyice tuhaf. Ama bu durum uzun srmedi ve sahici hanedan yeniden
lkeyi ynetmek zere davet edildi. CromweUla arpan ve yenilerek bir
kere daha rakip Fransaya kaan Prens Charles, II. Charles olarak kral oldu ve
Britanyann Restorasyon dnemi balad (1660). Bu dnn de bir eit
asker darbe sonucu gerekletii sylenebilir. Ama kraln t Savala elde
edilen haklara ve ncelikle parlamentoya dokunmas sz konusu olmayacakt.
O da zaten dokunmad ve baskc yasalarm kartma grevini parlamentoya
verdi.

Aslnda modern anlamda ilk siyas partilerin oluumu da

II. Charles dneminin bir olgusudur ama Charlesm buna katks edilgin bir
biimde olmutur, diyebiliriz. ocuu olmad iin, lmnde yerine Katolik
olan ve hi sevilmeyen kardei York Dk Jamesin gemesi ihtimali ar
basyordu. Bunun zerine parlamentoda Jamesin kral olabileceini
savunanlara Tory, bunun yasayla engellenmesi gerektiini savunanlara da
Whig dendi. Whigler sonraki Liberal Partinin, Toryler ise bugnk
Muhafazakr Partinin temelini oluturmulardr. Tory aslnda rlandadan
Kelte bir kelime olan toriyeden tretilmitir. 17. yzylda, Ingiltereden
gelip yerleenleri soyarak yaayan Mandal haydutlar iin kullanlmt.
Zamanla anlam genilemi ve Papay savunan her Katolik Mandal iin
sylenir olmutu. Bu kavgada da bu yeni anlamn edindi. Belli ki o srada
dmanlarnn uygun grd add. Ama zamanla kendileri de benimsedi.
Whig ise muhtemelen Whiggamoreun ksaltlm eklidir: Bu da, gene

17. yzylda Iskoyada Presbyterian mezhebini savunanlara verilmi add.


Daha sonra, Amerikada, Amerikan Bamszlk Sava-ndan yana olanlar
iin de kullanld. 1834te Cumhuriyeti Parti bu Whig miras stne kuruldu.

Bu yllarda Protestanlk ileri kabul edildii iin Whig ad da genellikle


ilericiler iin kullanld. Ama bugnk anlaymzda, din bir gerekeyle
birinin krallm engellemek ne kadar ilerici saylabilir? Buna karlk,
olsun diyen Torylere bunu dedirten de onlarn din bir hogrye sahip
olmalar deildi. Demokrasinin beii dediimiz Britanyada bile
demokrasinin olumas, biimlenmesi ve zmlenmesi uzun zaman ald ve
zorlu mcadeleler pahasna gerekleti.

Charles 1685te ldnde yapt eitli olumsuzluklara ramen, arkasnda,


zellikle ekonomide epey salam bir lke brakt. Yerine kardei James (II)
geti, yani korkulan oldu. Ve korkulduu gibi de oldu.

ngilterede Monmouth, Iskoyada Argyll bakaldrmalar, tahta kn


selmlam, o da bunlar serte bastrmt. Bu durumdan yararlanarak, yksek
komuta kademelerine Katolik subaylar getirdi. Buna tepki gsteren
parlamentoyu da datt. Bu tarihlerde ngilterede birtakm devlet grevlerine
gelebilmek iin, Katolik deilim, diye yemin etmek gerekiyordu. James bu
uygulamay da lavederek bu gibi grevlere Katolikleri doldurmaya balad.
Krala kar kan Londra piskoposu grevden alnd. Bylece, honutsuzluk
birikimini bytt. Ama ngiltere Sava srasndaki gibi bir yerli g
oluturamyordu. are dardan geldi. Felemenkten Orange Prensi Willemi
yardma ardlar. 1688de Willem adaya ktnda, o zamana kadar ald
btn tedbirlere ramen James buna direnebilecek durumda deildi. Fransaya
kamaya alrken yakaland. Ama Ingilizler bir kral daha ldrmek niyetinde
olmadklar iin; kamasna gz yumdular. James daha sonra rlandaya
geerek ksa bir sre orada kral olmay baard (din orada ona yardmcyd);
ama Willem karsnda fazla dayanamayp yeniden Fransaya kat. Zaman
iinde, Britanyada bir kere daha tahta kma umutlarn yitirdi. Kendini
sofulua verdi. Bundan sonra, Stuart hanedanndan Bonnie Prince Charlie 18.
yzyl ortasnda Iskoyadan bir hareket balatarak atalarnn kaptrd tac
geri almaya altysa da baarl olamad ve Britanyann Stuart ailesi ve
gailesi kesin olarak sona erdirildi.

III. William olarak kral olan Willem, kars Mary ile birlikte (ki bu Mary
kovulan Kral II. Jamesin kzdr) Britanyada demokrasinin kklemesine en
fazla emei geen kiilerden biri oldu.

I688de kral (ve kralie) olduktan bir yl sonra, bu tarih iinde ok nemli yeri
olan Haklar Yasas (Bili of Rights) parlamentodan geirildi. Vergi koyma ve
ordu kurma yetkileri bununla kesinlikle parlamentoya verildi. Gene ayn yl
Hogr Yasas (Tolera-tion Act) karld.

Kzlan Anne (1702-1714 arasnda kralie) de ocuksuz lnce Hannover deki


akrabalar kral olmak zere Britanyaya davet edildi. Hannover Elektr, 1.
George olarak Britanya Kral olduunda ngilizce bilmiyordu. Hanedan
Victoria ann sonuna kadar devam etti. Bu yllarda Taht ile Parlamento
arasnda eitli srtmeler, gerilimler yaand; ama bunlar uzun srmedi ve
egemenlik parlamentonun elinden kmad. Kral, gitgide simgeleti. Bir karar
mercii olmaktan kt. Buna ramen, hi prz olmad, hi sorun kmad
demek de mmkn deildir. Bilinen son srtmeler Kralie Victoria ile
Liberal Partinin bakan Gladstone arasnda yaanmtr. Ama bunlar artk
mizah alanna daha rahat girecek rneklerdir, siyas bir ciddiyetleri
kalmamtr.
Bugn Britanyann siyas yaplanmasna kt stnde baknca, burasnn epey
anti-demokratik bir lke olduunu da dnmek mmkndr. Monarinin
yannda Lordlar Kamaras gibi bir kurul byle bir izlenimi glendirir.
Ortada bir yazl anayasa bulunmamas gibi, baka lkelerde benzeri
bulunmayan bir uygulama da, her eyin keyf olduu phesini yaratabilir.

Oysa, bildiimiz gibi, gerek durum byle deildir. Yazl anayasa olmamas
belirli somut konjonktrlerde Margaret Thatcher gibi, demokrasi dostu
olmayan politikaclara anti-demokratik davranma imkn tanmasna ramen,
demokratik siyaset kltrnn toplumca sindirilmi ve zmlenmi
olmasndan tr, bu kadar uzun bir sre ciddi bir krizle karlamadan
yaayabilmi-tir. Britanyada gl bir sa hep olagelmitir, anti-demokratik
dnce ve davrann geni bir taban bulunur. Buna ramen, pek ok
bakmdan dnyann en demokratik lkesidir. Bunun bir aklamas olmal.

phesiz, yalnz bir deil, birok aklamas olmal; daha dorusu, bu


aklama, birok etkenin deerlendirmesini iermeli. Ben imdi bir temel
etkeni ne kararak tartacam.

Britanyada 17. yzyl sonlan ve 18. yzyl balarnn genel koullan, I Sava
gibi bir gerilim ortamndan sonra, bir uzlama abasnn ne kmasn
salad. Sava, o zamann pek ok sava gibi, olduka az kiinin lmne yol
amt. Sava bir Restorasyon dnemi izlemi, bu da bir uzlama
atmosferinin olumasna katkda bulunmutu. Burada, tek bir rnee bakalm.
Btn sofu din hareketler gibi ngiliz Kalvenizmi de sanata kt gzle
bakyor ve bunu bir eit ahlkszlk olarak deerlendiriyordu. Bunun sonucu,
Cromvvell dneminde tiyatronun yasaklanmasna kadar gitti. Oysa tiyatro,
Londrada herkesin, yoksul halkn da, balca elencesiydi. Restorasyonda
tiyatrolarn yeniden aldn gryoruz. Shakespeare ile adalarnn
omuzlad o altn tiyatro yerini grenekleri greneksel biimde alaya alan
hafif komedyalara brakt. Ama, sonu olarak, tiyatro gene vard. Bu gibi gidip
gelmeler, sallantlar sonucunda, Britanya, zellikle de ngiltere toplumu,
muhafazakrlkla radikalizm arasnda, makul, srdrlebilir lleri buldu. Bu
aslnda tam olarak aadan yukarya bir sreti. Onun iin vakit ald, ama
gene o nedenle salam yerleti. Bu ilere kalkan ilk toplum olarak, zaten
vakti vard ngilterenin.

Srecin ilk byk yz yze gelme ve atma aamas olan Sava net
bir biimde kazanan burjuvazi, yukarda ksaca deinildii gibi, bundan sonra
da baz setler, engellerle karlat, ama onun temsil ettii veya izlemek
istedii ynde kayda deer bir deiim, bir sapma olmad. Parlamento gittike
glendi, parlamento iinde Avam Kamaras gittike glendi ve Britanya
burjuvazisi Avam Kamaras yoluyla siyas ynetimini srdrd - ama
parlamento ats altnda aristokrasiye de yer vermeyi ihmal etmeden. Bylece,
Savam savaan taraflar Parlamentoda birbirleriyle uzlamay rendiler.

18. yzyla kadar parlamentonun bast yere yeteri kadar salam basan bir
kurum olamamakla birlikte (II. Charles ve II. James kendilerine kar gelen
parlamentolar hl lavedebiliyordu), I Savala kazanlan haklarn da geri
vermediini grmtk. Williamla varlan yeni uzlamalar sonucunda kurum
ve ona bal olarak rejim yeterli istikran kazand. Btn bu dnemlerde
parlamenter olanlann snfsal kkenini inceleyen Ingiliz tarihileri, olan biten
her eyden sonra, bunlann byk lde toprak sahibi meclisleri olduunu
epey aarak tespit etmilerdir Ama konuyu bundan teye kurcaladmzda,
alacak eyler de azalyor.

Bir kere, snfsal kken ile sosyopolitik gr arasnda dolaysz ve


amaz bir ilinti kurmak doru deildir. zellikle de daha yakn zamanlann sol
siyasetlerinde grdmz gibi, mreffeh snflardan gelen bireylerin
mreffeh olmayan snflarn siyas temsilciliini ve szcln stlenmeleri,
istisna deil kuraldr. Britanya Parlamentosunda da durum byleydi. Partileri
grlerine gre net bir ekilde ayrabiliriz, rnein. Ama snf kkenine gre
ayramayz. Mantken Whigler bujuva kkenli olmal; ama gerek durum
yle deil. Birok aristokrat Whig vard ve bazlar scak politikaya girip
parlamenter de oluyordu. Tahl Yasala-nm karan meclis ve Tahl Yasalann
laveden meclis, yelerin snf kkeninden baktnzda, birbirinden kayda
deer bir farkllk gstermiyordu.

Dolaysyla burada alacak ey, Savaa ramen meclisin toprak


sahipleriyle dolu olmas (yani, aristokrasinin hegemonyasnn devam ettiini
ima eden bir durum) deildi; alacak ey, bu kadar ksa zamanda,
parlamentoda burjuva ynetiminin mekanizmalarnn kurulabilmi olmasyd.

Bu olayla balayarak dnyann pek ok yerinde burjuva ynetimlerinin


kurulduunu biliyoruz. Yakn tarihin neredeyse tamam bu dinamiin tarihi.
Ama burjuva ynetimi deyince bakann adnn Rockefeller olmasn,
anslyenin adnn Krupp olmasn, fabrika sahiplerinin milletvekili olmasn
anlamyoruz. Bir yanda o snf var (tabii kendi blmleriyle, fraksiyonlaryla,
blmlerinin farkl ileri ve karlar ve aralarndaki gr ayrlklaryla); bir
yanda da o snfn karlarn genel gidiat iinde olabilecek en iyi biimde
kollayan ve gzeten, profesyonel politikaclardan (bunlarn kkeni tamamen
ikincil) oluan politik kurum ve karar mercileri var.

Britanyada artc olan, henz byle mekanizmalarn evril-mesine yeterli


bir zaman gemeden ve iki snf arasnda bir sava gemiken, yemlen tarafn
yenen tarafla bu kadar hzl bir ekilde uzlam ve bir anlamda onun
hizmetine girmi olmasdr. Bu i bu kadar abuk gerekletiyse, bunun daha
nceden atlm temelleri olmal.

Evet, olmal ve vard. Burada iim bir Britanya tarihi yazmak deil ve niyet
etsem de bu kolay altndan kalkacam bir ey olmazd. Ama yukardaki
zetlemelerle de gstermeye altm, gvenilir Britanya tarihilerinin bu
konudaki nihai yargs bunun nceden balam bir sre olduu merkezinde.
Burjuvalama, bu toplumda, hem aadan yukarya, hem de yukardan aaya
ileyen bir sre ya da ayn anda ileyen iki sre bir noktada birleiyor.

Bir yanda, ta eski zamanlardan, serflik-kyllk ilikilerinden kendini


kurtaran ve kk mlk sahibi konumuna gelen bir kesim var. Bunlar
olduka istikrarl denebilecek bir sre iinde trmanyorlar: Yeomen diye
tanyoruz onlar, bir aamada; derken tenant-farmer (kirac-ifti) oluyorlar;
bir sonraki aamada gentlemen farmer denen birileri peydah oluyor; sonra
ngilterenin nl gentrysine geliyoruz ki bunlarn ou da o uzun sreli
trmann semeresi olarak bu noktaya varm olanlar. Gen-try, tam olarak
gentlemen, yani nobility, yani soylular demek deildir. Onun bir
altndaki kategoridir.

Nobility denince, eitli kont ve vikontlar, dk ve earlleriyle bu lordlar


sonuta toplam 2000i bulmayan ailelerdir: Essexi de, Wessexi de,
Buckingham da, Bedfordu da, Kenti de, yani btn bu byk aileler,
hanedanlar...

Kirac-iftiler lordlarm topran her zaman tarm yapmak iin kiralamad;


Felemenkle yn ticareti baladnda, bunu yapmak zere de kiraladlar.
Zamanla evlilikler gibi kurumlar yoluyla efendi-khya ilikisinden, kaynata-
damat ilikisine de geildi. Yani burjuvalar trmanrken, aristokratlar da birka
basamak iniyordu. Orta yerde buluuyorlard. Bu orta yer, feodal mantn
artk ilemedii, yerini ticaret ve para ilikisine, geleneksel deil bireysel
giriime brakt ve kapitalizmin kurallarnn insan davranlarna egemen
olduu yerdi.

Gene ortaa gbeinde, kentte olduu, ticaretle urat iin feodal


ilikilerin dnda kalm ynla insan vard. Dzeni onlar deitirmedi, byk
itki onlardan gelmedi; ama yeni kurulan dzen onlara daha uygundu.

Szn ettiimiz dnemde dnya bym, okyanuslar daha kolay alr


olmutu. Britanyada kapitalizmin kurulmasnda ve burjuva dzeninin
yerlemesinde bu dinamik de ok etkili olmutur.

Avrupann modem tarihini keiflerle balatabiliriz. Bununla ezamanl,


Rnesans gibi muazzam bir dnm de var, ama bugnn
globalizasyonunun ncs saylacak byk maddi atlm, keifleri izleyerek
gerekleti. Keifleri balatanlar ise Portekiz ve Ispanyayd. Her ikisinde de
srece devlet nayak olmutu.

. .Gemileri yapan, gemicileri yetitiren devletti (zellikle Portekizde Prens


Henrique Navegador un abalan). Byle olunca, kefedilen

yere de devlet el koyuyor, vali ve asker gnderiyor, koloniden gelen nimetleri


kendi kasasna aktaryordu - daha sonra bir yn verimsiz ite arur etmek
zere.

Ingilterede byle gl bir devlet yoktu. Byle bir devlet politikas olumad.
Britanya adalarnda yaayanlar Amerika adnda yeni . bir ktann bulunmas
olayyla -tuhaf ama- ncelikle din adan ilgilendiler. Protestanlk
kavgalarna ksaca gz atmtk, iyi bir Priten, anavatanda, inancna gre
yaayamyordu. Dolaysyla birou tas tara toplayp bakir ktaya tand. I
Sava balamadan 20 yl kadar nce Mayflower gemisi ngilterede
Southamptondan yola km, birka aylk bir yolculuktan sonra 102 adet
Priteni Plymouth adn verdikleri yere indirmiti. Bu sre devam etti. Bir
zaman sonra, rlandadaki ktlklar, bu adann Katolik sakinlerinin, bu sefer
din zgrlk deil de ekonomik iyileme bakmndan bu yeni ktay
ilgin bulmalarna yol aacaktr.

Yani Britanyadan Amerikaya gidenler, Ispanyol ve Portekizliler gibi, oray


devletleri adna ynetmek zere deil, kendileri orada yerleip yaamak,
buray kendilerine yurt edinmek zere gittiler. Bir sonraki ara blmn alanna
girmeye baladk ama bunun bir sakncas yok - hatt daha uygun.
Gidip yerleenlerin sorunlar ve amalan belliydi ama bu gidi gelilerin o
amalan aan sonulan oldu. Ingiltere gitgide denizci bir toplum olmaya
balad. Devletin bu ilere nayak olacak bir yapda olmadn sylemitim.
Yardmc olmak iin devlet elinden geleni yapyordu ama ii yrtenler
bireysel giriimcilerdi. Bunlar, dzenli ticaretten korsanla, nlerine kan
her frsat deerlendirerek nemli bir sermaye birikimi sreci balattlar - ya
da yenik dp yok oldular. Bunun bir zaman sonraki sonucu 1600de kurulan,
ama asl 18. yzylda etkili bir kurulu haline gelen Dou Hindistan
Kumpanyas gibi irketler oldu. Ingiliz (ve ayn zamanda Hollanda, ksmen de
Fransa) kolonyalizmi byle zel sermaye kanalndan yrd. Bu da, ksa
vadede burjuvaziyi, uzun vadede toplumu glendiren bir gelime oldu. ngiliz
donanmas 1588de Ispanyann Armadasm dattnda, Ispanyol tipi
kolonyalizmin anakronik ve arkaik bir hale geldiini de ilan etmi oldu. 17.
yzylda asl rakibi arak Hollandayd. Stuart krallan da bu rekabetin ve ondan
kaynaklanan savalarn iinde rol oynadlar. Sonunda Ingiltere, Hollanday
denizlerde asker bir rakip olmaktan kard.

Btn bu geni alan iinde yryen sreleri de ngilterenin kapitalizmine ve


bujuvalamasma katklar asndan ele alabiliriz. Buralarda da aristokrasi ile
burjuvazi el ele, kol kola hareket etmitir.

ki snfn symbiotic ilikisini yle karikatrize edersek, belki genel


durumu daha ak seik grrz. Yukarda, snflar birbirlerine yaklatran
genel koullardan sz ettim. Bunlar, tarihte, ok zaman, srete yer alan
bireyler durumun yeterince bilincinde olmasa da hkmn uzun vadede icra
eden ynelilerdir. Ama bireylerin bilinli, irad davranlar da bunlardan
bsbtn bamsz deildir. Yukarda, bir siyas temsil konusuna
deinmitim. Burjuva dediimiz adam, son analizde, ii gc olan bir
adamdr. Politika yapmaya kendini verdiinde, iinin banda duramaz. u
halde, bir karar vermek zorunda: ini bir vekilharca, managera brakmak
m akl kr, politikay gvenilir bir temsilci, parlamenter vb. kiiye
brakmak m? Henz kapitalizmin managerial aamasnda olmadmz,
gvenilir CEOlar bulamadmz iin, iin banda durmak daha hayati.
batarsa her ey batar. O halde, parlamentodaki falan Whig ve (icabnda) falan
Toryye gveneceiz.

imdi bir de o yandan bakaltm mekanizmaya. Toprak sahibi, dzenli geliri


olan, geinmek iin kendisinin fiilen almas gerekmeyen bir adam. Genel
gidile uzun boylu bir derdi yok. Bunca bo zaman varken parlamentoya
girse, orada erefli ve ayn zamanda yararl olarak kabul edilen bir i
yapsa? Hayatn kulpte veya Ascotta at yarnda geirmekten daha anlaml
bir durum.

Burjuva, byle birine baknca, Tam aradm adamsn, diyordu. Vakit


bulmu, okumusun, azn laf yapyor. Hangi etle hangi arabn iileceini de
benden iyi biliyorsun. Gir meclise ya da git diplomat ol, beni temsil et!
Aristokrat da dnden razyd zaten byle bir dzenlemeye, i blmne.

Gene de, sre byle yrmek, byle gelimek zorunda deildi. Hem bu iki
snf, hem de Whig ve Tory partilerinde temsil edilen grleri birbirleriyle
barmaya deil, atmaya itecek koullar oluabilirdi. Daha radikal,
hogrsz, baskc nerilerin topluma daha inandrc grnd yksek
gerilim ortamlar oluabilirdi. Nitekim, bunlar olumad demek
Britanyann 1688den itibaren bir dikensiz gl bahesi olduu anlamna da
gelmiyor.

Sorunlar her zaman kt, ama bunlarn yaratt sonular bu temel uzlamay
bozacak ve ittifakn taraflarn birbirine drecek bir mahiyete brnmedi.
nemli olan bu - byle olmasa, dnyada demokratik bir siyas rejimin
mmkn olduu inanc ve dncesinin yeermesi daha ok zaman alrd.

Demokratik bir siyas rejim... u anlattm kadarnn bu tamlamay hak


etmekten epey uzak olduunun farkndaym. Bir rejim, yaad toplumdaki
herkese eit davranmyor, davranmadan varolabiliyorsa, ona demokrasi
denmez. Buraya kadar aristokrasi ile burjuvazi arasndaki uzlamadan sz
ettim. Halk demedik daha. Ama ortada bir halk vard, bir ksm hzla
proleterleiyor, bunu yapamayanlar ayn hzla lumpen-proleterleiyor,
kendilerini en talihli hissedenleri kyl olarak kalmay biraz daha
uzatabildiler oluyordu. Ama kyllk hzla eriyordu. Eriten de, aris-tokrat-
burjuva ittifakyd.

Ada, bandan beri, rettiiyle darya muhta olmadan yaayacak kadar


berekedi olmutu ve en erken dnemlerinden beri bu durum ngilterenin bir
avantajyd. imdi nfus hem artyor, hem de geleneksel yerinden kopup saa
sola savruluyordu. Ama kapitalist tarm sayesinde krsal kesimde kalmaya
devam eden az sayda insanm rettii besin, bu nfusa hl yetiyordu.
Kitlelerin sknts ktlk deil, yiyecek alacak kazan olmamasyd.
Feodal dnemlerden kalma eridi tarla sistemlerinin, daha bir yn arkaik
yapnn varln srdrmesi, tarmn gelimesini yavalatyordu. ttifak,
tarmda verimlilii artrmak zere bunlar silip sprd; tabii o topraklan o
zamana kadar ekip bienleri de silip sprd. Kirac-iftiler kendi
iftliklerinde zaten maliyet artran bir etken brakmamlard. Bunun anlam
da fuzul emekti. Ancak, krlan boaltan asl etken evirmeler oldu: Yz,
iki yz kylnn ekip bitii topraklarda odamaya braklan ko-yunlann
banda oban yetiyordu. 18. yzyln sonlannda Sanayi Devrimi byle bir
ortamda filizlerini vermeye baladr. Yani aristokrat-burjuva ittifak halk
perian etti; bu ii birlikte yaptk-lan iin ittifakn bozulmasna gerek kalmad.
19. yzyln bunu en fazla tehdit eden olaylanndan biri Tahl Yasalanyd, ama
yukanda deinildii gibi o da almaz bir sorun olmad. (Feodaller tahl fi-
yatlanm yksek tutuyor, ithalini istemiyorlard. Burjuvazi ise creti ksmak
iin ekmein ucuz olmasndan yanayd. Parlamento nce toprak sahiplerine
uyup tahl ithalini yasaklad; sonra burjuvaziye uyup yasa kaldrd.) Bir
baka huzursuzluk kayna, yoksullara ve iilere oy hakk talep eden
Chartist hareket de, Britanya devletinin bir hayli liberal lemi tutum ve
politikalarn deitirmesini gerektirecek bir tehlike haline gelmedi.

Burjuvazi, ngilterede, kendi karlarm savunmak iin ayaklanm ve


istediklerini elde etmiti. Buraya kadar verdii mcadele, hi phe yok,
demokratikti. Haklarn aldktan sonra, gene konjonktr gerei, savat
aristokrasi ile uzlam, kazand haklan bu yntemle konsolide etmiti.
Demokrasi konusu burada kapanyordu. Arkadan gelenlere de hak vermek
gerektiini savunmak ancak baz hayr kurumlanmn iiydi ki, onlar vard
zaten. Burjuva, ciddi bir adamd, byle eylerle uraamazd.

Bu anlamda, Britanyada, tutarl bir izgi izleyerek gitgide genileyen bir


demokrasinin kurumlarn yerletirmek gibi bir rnt (pattem) olmad.
Ayrca, nceden de deindiim gibi, btn bu sre boyunca, demokrasinin
her eidinden ve her dozundan nefret edenler de eksik olmad. Ama temel
uzlama, lkede, sorunlara hogrl, liberal yaklamlarla tavr almaya
imkn veren bir ortam yaratt. Aristokrat-burjuva ittifak ite bu, birincil amac
demokrasi olmayan ama nemli yan sonulara frsat tanyan atmosferden
dolay nemlidir. Daha sonra Fransz Devriminin so-nulann incelerken
byle bir lml atmosferin ne kadar nemli bir etken olabildiini daha iyi
anlayacaz.

Ne ngiltere ne de teki Avrupa lkelerinin aadan, ncelikle de ii snfnn


sosyalist potansiyel ieren hareketinden gelen taleplerine bir sempatisi vard.
Tepkilerinde phesiz farkl slplar sergilediler. Britanyadaki yumuaklk
baka yerlerde grlmedi. Ama hepsi de, kendi snrlan iinde, bu olgulan
grp tandlar, altlar. Birinci Dnya Sava, setlerin ykld an oldu. Bir
kere, kazanan taraf liberalizmi, kaybeden taraf emperyal totalitarizmi temsil
ediyordu. Byleyse, savan bitiminde daha liberal, daha demokrat bir dnyaya
adm atmak nemli olacakt. Ama bundan nemlisi savan seyrinin kendisiydi.
Ei grlmemi boyutlarda (zamanda ve meknda) bir sava yaanm,
milyonlarca insan lmt. Bu insanlann, vatan iin lm hakk vard ve
bunu kullanmlard. Ama oy verme haklan olmamt (bizde de bireyin 18
yanda oy vermesini salamak ne kadar g ve ge oldu! Ama 18 yanda
idam edilme hakkmz vard, idam olduu srece). Onlar oy veremeden gitti,
bari sa kalanlara bu hakk verelim, derken, btn Avrupa lkeleri
(neredeyse diyelim, nk baz istisnalar vard) art arda baz haklar
tandlar. Bu andan sonra demokrasi bir lkenin kendi isel rejimiyle ilgili
bir sorun olmaktan kt ve uluslararas tanm, koullan olan bir sistem haline
geldi.

imdi, ara blmn sonunda, iki eyi vurgulayarak bitirmek istiyorum.

Kitabn bu giri blmne lk Ulus-Devletler diyerek girdik ama imdiye


kadarki sayfalarda bu kavram ancak bir iki kere anld.

Bu, olmas gerekene uygun. Burada anlatlan srete ve bu tarih oluumlan


biimlendiren znelerin bilincinde ulus-devlet diye bir kavram, bir ama,
zlem vb. yoktu. 17. yzylda ngiliz burjuvazisi, Pritenleri, Roundheadleri,
her neyse, Kendimize bir ulus-devlet kuralm, arkadalar! diyerek yola
kmadlar. Bizi ezmeye alan, fikrimizi sormadan haksz vergiler kesen bir
kral ve onun yannda bundan sebeplenen bir gruh var. Birlee-lim, bunlara
kar mcadele edelim, haklanmz kazanalm! dediler. Baka bir syleyile,
ok eski bir adan kald iin bu an aklna tamamen akld grnen
bir istibdat dzenine kar ba-kaldrdlar. Bu zellikleri gsteren
mcadelelere, demokrasi mcadelesi diyoruz. Burada sz konusu olan,
zgnlkleri ve snr-llklanyla (yani, demokrasinin orta snftan aaya
geniletilmesi konusunda herhangi bir program olmakszn) byle bir
demokrasi mcadelesiydi. Bu olay daha bir yn olaya yol at, Britanyann
yaps ciddi bir biimde deiti. Ortaya yepyeni bir nesne kt. Yllar sonra
birileri, ortaya kan bu yepyeni nesneye ulus-devlet adn verdi.
imdi, blm bitirirken vurgulamak istediim ikinci noktaya geleyim. Bu
nokta, kitabn ana temas olan militarizmle ilgili.

zlediimiz gelime, Britanyay, 19. yzyln banda, Avrupann, dolaysyla


dnyann en gl lkesi haline getirdi. Avrupaya duman attran Napoleonun
son kertede Britanyaya yenilmi olmas, bu iddiann ispat gibi bir eydi ama
her durumda olduu gibi bunu da tam byle grmeyen veya grse de niin
byle olduuna dair bizimle ayn nedensellik ilikilerini kurmayan birok kii
vard - Britanya dnda olduu gibi iinde de.

eitli aklamalar, bu dnemlerde, daha inandrc gelecektir: Ordusu


gl; Asl donanmas gl; nk ok smrge edindi; nk sk
sanayi kurdu vb. O dnemlerde, bunlarla demokratikleme arasnda ba
kurmak gerektiini syleyecek kii pek kmayacaktr. Ama bir ekilde sezen
elbette oktur. Zaten onun iin bir ideal olabiliyordu.

Britanya da gne batmayan imparatorluunu adm adm kurdu. Burada ilk


admlan sermaye atmtr, yukarda belirttim. Ama asken g olmadan
imparatorluk olmaz. mparatorluk olunca, askere gerek kalmamas gibi bir ey
dnlemez. Ekonomi ne kadar gl olursa olsun, bunun sahada
kantlanmas er ge istenecektir. Dolaysyla Britanya gl bir ordu ve ok
gl bir deniz gc kurdu. Bunlar hl gl ve etkili.

Dnyay yneten lke bilinci askerlikle ilgili bir dizi dnceyi, zaman
zaman an saldrganlaan bir milliyetilii besler ve krkler. Bunlar da
Britanya tarihinde eksik kalmamtr. imdi uluslararaslaan Jingoism
kelimesi Knm Savanda kmt. Ama u ksa zaman nceki
Malvinas/Falkland trajikomedyas da Britanya cingosunun, Rule Britannia
ruhunun hl ayakta olduunu gsterdi.

Byle eylere ok atm syleyemem, dorusu. Srekli bu ruhla yaayan


kk bir aznln varln da anlayabiliyorum, byk ounluun zaman
zaman byle gaza getirilmesini de. stelik, iki dehetli Dnya Savanm ta
merkezinde yer alm, ok kayp vermi, ama ok da iyi savam bir toplum.
Bunlann olmasna deil, olmamasna amak gerekir. Gerekten, byle eyler
hi olmasa, buna bir aklama bulmak ok daha zor olurdu.

nemli olan, btn bu imparatorluklara, dnya hegemonyala-nna vb. ramen,


Britanya'nn hibir zaman militarist bir topluma dnmemesidir. Askerlii
ciddiye almak zorundadr ve alr, nk asker gc mutlaka gerektiren bir
konumda varolmutur. Ama toplumda ordu dnda herhangi bir yerde bir
asker ideolojinin varolmasna, bunun kla dna tamasna frsat
tanmamtr.

Byle talepler, doal olarak, askerden gelebilir. Britanyada byle bir ey de


olmamtr. Avrupa ordulannn geleneksel aristokratik yapsnn en uzun
zaman korunduu, azalsa da varolmaya devam ettii bir lkedir. Ama bu
aristokratik sbay kadrolanndan da byle bir talep gelmemitir, nk
Britanyada anlattm bu sre askeri de sivilletirmitir. Bu bir gaddarlk
eksiklii filan deildir. Gentleman etiinin Britanya toplumuna ordu ve
polis dahil egemen olduu anlamna gelmez; zaten gaddarln hi de eksik
olmad birok somut rnekle gsterilmitir. Sert olunacak, denince sert
olunmutur - rnein Hindistanda.

Hindistanda Britanyann belli bal zulmlerinden biri, 1920de,


Amritsar da, Jallianwala Baghda, herhangi bir iddete bavurulmam bir
protesto gsterisine uyarsz ate almasdr. Vali Dwyer, General Dyer'
arm, o da kalabaln topland meydana gelir gelmez ate ama emri
vermi, ate, askerlerin cephanesi bitinceye kadar devam etmitir. Sonu, resm
rakamlara gre 379, resm olmayanlara gre 530 l ve 1200 ya da 1600
kadar (ar) yaraldr.

Bu tarihte Winston Churchill Harbiye Nzryd. Churchill emperyalist


Britanyann en salam emperyalist siyaset adamlarndan biridir. 1896da
henz askerken Hindistanda da bulunmu ve bir isyann bastrlmasna
katlmt.

Byle bir adamn, generalin kepazeliine bakan olarak bir kulp bulmas
beklenebilir. Olay stne tarih bir konumas oldu. Bu, canavarca
[monstrous] bir olaydr, dedi. Yaplan uzun uzun anlatt. Nasl ate edildiim,
insanlar kenarlara kanca kenarlara, insanlar yere yatnca yere doru ate
edildiini, mermiler bitene kadar ate edildiini anlatt. Bunun Britanyann
asla yapmamas gereken bir ey olduunu syledi. Susuz insanlara onlar
korkutmak ve yldrmak iin byle bir terr uygulanmasnn sakatlm belirtti
ve Hindistanda Britanyann byle bir politikas olamayacam vurgulad.

ok sonra Kralie 11. Elizabeth Amritsar a gitti ve lenler ansna otuz


saniyelik bir sayg duruunda bulundu.
Churchill, ikinci Savatan sonra da Hindistann bamszlk hareketiyle
mcadeleye devam etti. Gandhiyi ortalarda don-paa dolaan bir fakir
olarak kmsedi.

Bunlar, elien tavrlar deildir.

General Dyer, Churchillin konumasndan sonra emekliye sevk edildi. Derken


Lordlar Kamaras onun yardmna yetierek adna bir fon kurdu. Burada
epey eliki var, ama bu son aktrler lordlar" olduuna gre, hele o
tarihlerde, byle davranmalar ok artc saylmaz.

Hindistandaki Dyer olayndan on be yl kadar nce Almanla-nn Afrikadaki


smrgelerinden Namibyada iki balca yerli kabileden Hererolar isyan
etmiti; bir sre sonra, ikinci kabile, Nana-lar da onlar izledi. Almanya isyan
bastrmak iin General Trot-hay grevlendirdi. Trotha soruna kkl
zm buldu: Bu zencileri amansz Namibya lne srerek aa yukar bete
drt orannda imha etti.

Bu davran knayacak bir Alman Winston Churchilli kmad iin olay


kimse knamad. Trotha hibir eyini kaybetmedii gibi Kayser in verdii
madalyalar da takt.

ki lke de emperyalist, bu ite daha baarl olan da hibir pheye yer


brakmayacak ekilde, Britanya. Ama militarist olmak ve olmamak yle
nemli bir fark yaratyor.

Sorun, Britanyada i politikann, Cromwelldan beri bile diyebiliriz, kendini


askerin dnda kurmu olmasdr. Genel baknda, mantnda, felsefesinde
militarizm yoktur. Bu da ok nemli bir noktadr.

Amerika Birleik Devletlerinin oluumu Bamszlk Sava ve anayasa


hareketi
Napoleon
Fransz Devriminin milliyeti mitolojiye katklar
Sosyal Darvinizm
1848in sonular
Sava ve su
Tek adam kltr
Devlet kurumlan arasnda ordu
Birinci Dnya Sava
Meici restorasyonu
Yenilgi ve normalleme
Buido kltr
Mugal mparatorluu: Babr vb.
Hindu milliyetilii
Orta vade: 1908-1950
kinci Grup
Yetmili yllar
Otuzlar
Dostlar
Ekonomik ayrcalklar
SONSZ
Amerika Birleik Devletlerinin oluumu Bamszlk Sava ve anayasa
hareketi

Bu kitapta incelediim btn lkelerle ABD arasnda ok temel ve dolaysyla


nemli bir ayrm var: Amerikann gemiinde bir kyl tabakas olmamas.
Bu, tabii, Amerikan tarihinde hibir feodal kurum olmamasyla el ele varolan
bir olgu. Bu kitapta incelediim lkeler dedim, ama zaten dnyada byle ok
toplum yok. Ancak Avustralya gibi benzer gmenler (settler tipi
gmenler) eliyle kurulmu birka toplumla paralellik kurabiliriz. Bugnk
ABD snrlan iinde yaayan Kzlderili nfusu da bir hayli azd. Bunun izgi
romandan sinemaya btn sanatsal rnleri epeyce bir zenginlik ve eitlilik
gsterir ama Kzlderili nfusun varlnn ABDnin gelimesi zerindeki
tarih-toplumsal belirlemeleri olduka marjinal kalmtr.

Genler iin byk lde Amerikann anlam buydu, bunun iin okyanus
ap buraya gelmilerdi. Bu ktaya, zellikle de kuzey ksmna her yerden ve
her trl gereke ya da beklentiyle insan geldi. Din zgrlk iin gelen ngiliz
Pritenlerle.daha ok ekonomik gdlerle gelen Katolik Mandallara nceki
blmde deindim. Bunlar, ama ncelikle Pritenler bu yeni olumaya
balayan toplumun belkemiini oluturdular, o gnk ve gelecekteki kimliine
en belirleyici damgay onlar vurdular. Ama onlarn yan sra, Avrupann
feodal tarih yapsnn talatrd kastta hep en altta kalmaktan kurtulmak
zere ansn denemek niyetiyle gelenler de oktu. ncelikle bu bakmlardan
buras bir zgrlk lkesiydi veya olabilirdi. Onun iin bir frsatlar diyaryd,
onun iin Yeni Dnyayd.

Bu insanlar, ayrca, yerlemeye, kelimenin her anlamnda yerlemeye


gelmilerdi. Bir deneriz, olursa olur, olmazsa olmaz, trnden, her an geri
dnlebilir bir serven deildi bu. Geri dnecek yer, genellikle, yoktu!
Gelenler zaten, ya Afrikaya yerleen Bo-er lar gibi, kendi lkelerine
samadklan iin yeni bir yurt bulmak zorunda kalm bir topluluktu ya da
bireysel dzeyde evresiyle kprlerim atarak gelmiti. Pek ok bela ile
cebellemeyi gze alarak gelmilerdi ama bu belalar arasnda bir feodal
lord yoktu - o, geride kalmt. ,

Gelenlerin ou, bu ekilde, gzn kapatp yola ksa da, birounun zihni
gemiin anlaryla doluydu hl. Amerikada yerleilen ilk blgenin (bunlar
daha sonra genileyip 13 devlet olacak) ad New Englandd. New Hampshire,
New Jersey, Rhode Island memleketten getirilmi adlardr. Ayn zamanlarda
Felemenkliler de gelip yeni Amsterdam kurmutu; ama buray ngiliz
kkenliler ele geirince, hem de katklar (nceki blmde ksaca
deindiim, sonradan II. James olacak) York Dk iin New York dediler.
Zaten Maryland Kralie Maryden tr yle olmutu (yani, Kanls deil
de, I. Charlesm kars, Mary Henrietta); Kuzey ve Gney Carolina, Kral
Charlesm adn tayordu; Virginia, bakire Kralie Elizabethten tr
Virginiayd: Georgia 18. yzylda kurulmutu, Kral Georgeun adm
tayordu. Yalnzca iki devlet, Massachussetts ile Connecticut, Kzlderili
kkenli adlardr. On ikinci ise Pennsylvania. Bunun hikyesi biraz daha
deiik: Quaker olduu iin buralara gelen Penn, bu blgeyi Sylvania
(Ormanlk, Yeillik anlamnda) adyla yeni bir devlet olarak amak iin

II. Charlestan izin istedi. zin katmerli verildi. Pennin babas Britanya
donanmas iin zaferler kazanmt: Kral, Ad, Pennsylvania olsun, dedi -
oldu. Delaware ise Virginia valisi De la Warr un adn tar. Hi deilse
Amerikada yaayan biri.

Anayurtla bu iliki biimi, ak ve nefret; bu ikilemi anlamak Bamszlk


Savann ncesi ve biraz sonrasnda Amerikan ruh halini anlamak iin
faydaldr.

nanlar dorultusunda yaamak iin buralara gelen Pritenler Calvinin


Cenevrede kurduuna benzer dzenler kurdular. Asl toplumsal birim, ky
veya kasaba, bir arada yaayan temel topluluktu. Bundan byyle onlar fazla
ilgilenmiyordu; zaten bu valilik vb. ileri Kraliyete balyd. Ama Priten
topluluk kendini ynetiyor, kararlarn kendi veriyordu. Bugn de ok gl
bir damar olan Amerikan yerelliinin temelinde bu yatar. nsanlar, inanlarnn
gereini yerine getirerek yaadklarna inanyorlarsa, bu zaten yeterince
demokratik denebilecek bir durumdur. Pritenler byle yaamalarna imkn
veren nesnel-ynetsel dzeni de yaratmlard. D mdahale kabul etmiyor,
zaten kayda deer bir mdahaleye uramyorlard. Eit bireylerden oluan,
herkesin kendi hesabna retici olduu, yatay ilikiler iinde yaayan
topluluklard bunlar. Smr yoktu, ama asl nemlisi, soylu kan temeline
dayanan -kendini dayatan- bir hiyerari yoktu. Bu hayata bu bahklardan
baktmzda, maddi koullarda birtakm zorluklar olsa da (bu da inanlarna
gre zaten olmas gereken bir eydi), sonu olarak idilik bir varolutu. Elma
ncesi Eden Bahesini yeniden bulmulard sanki - elmay bir daha yemeye de
hi niyetleri yoktu.
Ama bu elma beter bir ey: Yesen bir trl, yemesen bir trl. Pritenler
gnaha, ahlkszla kar aldklar tedbirlerle imdiye kadar demokratik
zelliklerini anlattmz o dzeni cehenneme evirme gcne de sahiptiler ve
bunu sk sk yapyorlard. Nathaniel Hawthomeun, adalarnn roman ve
hikyelerinden Arthur Miller in The Crucible'ma, bu cad hikyeleri, bu ahlk
bekilii, Amerikan hayatnn nemli bir paras olarak karmza kar.
nanlarna gre yaayabilmek demokratik bir durum; ama inanlar
demokratik deilse... sel bask zellii ok gl olan bu Protestanlk biimi,
bireyi ar psikolojik bunalmlara srkl-yordu. Cemaaderin tespit ettii
cadlarn ve baka trl gnahkrlarn (Hawthorneun Scarlet Lettef da
anlatt zinay ileyenler gibi) yan sra, cad olduunu itiraf edenlerin
says da az deildi. Veya Anne Hutchinson (1591-1643) gibi Tanrdan
dorudan emir aldna inananlar da kabiliyordu. Ksacas, Priten
topluluu, birok meziyetine ramen, ruh sah yerinde bir topluluk
saylamazd. Bu topluluk iinden yetien Jonathan Edwards, Samuel Hopkins
veya Joseph Bellamy gibi dnr ve ilhiyatlar, Amerikann Kalvenist
evresi iin nemli kiilerdir; ama dnya dnce tarihinde nemli bir yer
tuttuklar sylenemez.

New England, yeni Amerikan toplumunun kurulduu yer olarak, Amerikan


tarihinde her zaman, fiziksel varlnn tesinde etkili olmutur. Burada
anlatmaya altm, dndan baknca demokratik, iinden baknca baskc
toplumsal rgtlenme biimi de, sonraki yllar ve yzyllarda, yalnz New
England blgesinin deil, btn Amerikan toplumunun belirgin bir zellii
oldu. Art-hur Miller Crucible McCarthyyi eletirmek iin yazd: ki dnem
ve uygulama arasndaki ortaklklar kimsenin gznden kaacak gibi deildi.
Ayrca, bu senatr ve etkinlii, Amerikan toplumun-da tekil bir rnek
saylmaz. Bugn, 11 Eyll sonras ABDde, benzer olaylar ve benzer bir ruh
hali gzlemleyebiliyoruz.

ounlukla Britanya Adalanndan gelen ve yeni ktada koloni kuranlar, burada


yerletikleri yerin koullarna gre de baz deiimlere uradlar. New
Englandm kuzey taraflar olduka engebeli, ayrca, buradan bir buzul gemi
olduu iin bir hayli kayalktr. Orallar, Tanr dnyay yarattktan sonra
kalan fazlalk talan buraya boaltt, diye durumu akayla anlatrlar. Priten
topluluklar daha ok buralarda yerletikleri gibi bu grece zor hayat koullan
da Priten ahlkn ve anlayn besledi. nsanlar, durmadan tan, kayasm
temizledikleri kk tarlalarda ekip bitiler. Bu genel durum, aralannda derin
aynmlar olumasna da engeldi ve bu da kendine zg Amerikan
demokrasisini ve eidiki-liini tevik ediyordu.

Ama daha gneye inince, Virginiadan itibaren, hem iklim yumuar, hem de
yer ekilleri; dalann, tepelerin, kayalann yerini geni dzlkler, ovalar alr.
Buralar daha farkl bir tanm yapmaya yatknd.

Eski Dnyada eker ok nemli bir tketim meta, dolaysyla ekerkam da


ok nemli bir hammaddeydi. Akdenizin Kbns veya Sicilya gibi byk
adalannda nce Araplann kurduu rafineriler, eker sanayii, Hal
Seferlerinden sonra Hristiyanlann eline gemiti. Portekiz, Madeirada, Asor
Adalannda, her eyden nce ekerkam plantasyonlan amt. Amerika da
Iberyal koloniza-trler tarafndan byle grlyordu (Kba hl ekerkamrr
mo-nokltryle varoluyor).

Kuzey Amerikanm gneyinde de bu tr plantasyon tarrm yapmaya uygun bir


toprak vard. Ama balangta, kuzeydeki gibi, eitliki iftilerin paylat
arazide bildiimiz trden klasik tarrm yapld. Henz pamuk yoktu. Virginia
ttn retmeye balamt. Carolinada, Georgiada, ivit, ipek, pirin retimi
yaplyordu.

Topra uygun olduu halde iklimi ekerkamma uymayan Gneyde pamuk


ekimi normal olarak sanldndan ok daha ge balad. 18. yzyln sonlarn
buldu. Yani, Amerikan Bamszlk Sava srasnda, Amerikada henz yaygn
bir pamuk ekimi yoktu. Buna ramen, Gneyin geni topraklarnda siyah kle
emei olduka yaygn bir biimde kullanlyordu. Declaration oflndepen-
dencein balca yazar ve ABDnin nc bakan Thomas Jeffer-sonn da
zenci kleleri vard. Zaferden sonra kleliin kaldrlmas iin ilk yasa
taslan o vermi, nergesi az farkla reddedilmiti.

19. yzylda pamuk ve klecilik i ie geecek ve bu bileim, sonunda,


Amerikan Savana varacak elikileri balatacakt. Ama daha pamuk sz
konusu deilken de, kurulan ilk 13 devletin corafi koullan Kuzey ile Gney
arasmda toplumsal-ekonomik-po-litik farkllamay balatt. Bamszlk
Savandan sonra daha abuk sanayileen Kuzey bu nedenle yksek gmrk
politikasndan yana olacak, tanmsal Gney ise bundan holanmayacak, bylece
daha klelik sorunu patlak vermeden nce Kuzeyle Gneyin yollan aynlmaya
balayacakt. Kuzey, yukanda deinildii gibi, daha eitliki, Gney ise,
feodalizmin temeli olmayan bu yeni lkede, pamuk plantasyonlar nedeniyle,
aristokratik denebilecek bir yapdayd. Ama tabii Gneyde de, daha ilk g
dneminden beri, ok sayda yoksul beyaz yayordu.

Anayurtla elikiler ve sava

Amerikann sorunlan, Anglosakson geleneine uygun olarak, ekonomiyle i


ieydi. Daha nce ngilterede olduu, daha sonra Fransada olaca gibi,
toprak sahibi bir aristokrasiyle deil, anayurt diyebileceimiz Britanya ile
mcadele etmek durumundayd Amerikallar. Mcdelenin ana konusu da
vergi sorunlanyd.

Anayurtla aralanndaki uzaklk, yerel zerklii glendiren bir etkendi (zaten


anayurt kavram zamanla bir az alkanl olarak kalacakt). ou
bamsz bir hayat yaamak iin buraya gelen bu insanlar, bu zerkliin
mutluluuna nem veriyordu. Ama ne olursa olsun, tam bir bamszlk da sz
konusu deildi. Amerikann koullarnn rahatl eski ktada duyulduka,
buraya doru akn da byd ve nfus hzla artt. Bakir ve geni toprak, buna
imkn veriyordu. te yandan, bu ekilde gelien koloniler, anayurt asndan
da smrlecek nemli ekonomik imknlar anlamna geliyordu. Bugnden
dnp gemie baktmzda, gp yerleen Avrupal (beyaz) kolonilerde,
anayurt ile koloni arasnda, ar bir smr ilikisinin uzun vadede mmkn
olmadn gryoruz. Kuzey Amerika da bunun en erken rneiydi.

18. yzyl ortalarnda, Avrupann birtakm kavgalar yeni ktaya tanmt;


ngiltere ile Fransann buradaki kavgas, nfuz mcadelesi uzun zaman devam
etti ve sonunda ngilterenin galibiyetiyle tamamland. Bu olaylar devam
ederken anayurdun asker birlikleri ile kolonilerin ngilizce konuan halk bir
arada davranyordu. Sava kazanlnca ortak dava, yani Fransz tehdidi
ortadan kalkt; bylece anayurt/koloni elikileri ve uyumazlklar n plana
kt. Amerika glendike, Britanyann hegemonyasna tahamml gstermesi
zorlayordu.

Bu durum, tarihte benzeri olmayan, yeni bir durumdu. Bu da, Amerikallarn


kendilerine bir eylem program izmesini gletiriyordu. Onlarn bu kafa
karkl, belki Tom Painein Common Senseinin yaymlanmasna kadar
(1776) srd, denilebilir. Ama olaylar birbirini izliyor ve olaylar, fikirler ne
olursa olsun, ayrlkla sonulanmas mukadder bir atmay adm adm
hazrlyordu. Damga Yasasmn kmasndan (tepki zerine lavedildi)
Bostondaki olaya yol aan ay Vergisine uzanan bir dizi gerginlik, 1774te
Philadelphiada Birinci Kta Kongresinin toplanmasna yol at ve burada
Britanyaya kar sivil itaatsizlik dncesi taraftar kazand. Ama hl,
inandrc bir ayrlma nerisi yoktu. Ertesi yl Patrick Henry Ya zgrlk
ya lm slogann kullanacak kadar radikallemiti. Concord ve Lexington
olaylar oldu, 300e yakn insan ld. Bunker Hillde Ingilizler pskrtlrken
Kta Kongresi de George Washington bakomutanla getirdi.

Bu kitabn erevesinde Bamszlk Savamn ayrntlarn yalandan


grmemiz gerekmiyor. ki tarafn da zaferleri oldu ama sre ilerledike
kendi yurdunda yaayan Amerikallar ar bastlar. 1783te Ingiltere askerini
ekti; Washington da ordusunu terhis etti. Sava bitti.

Sava ncesinde Amerikann nemli bir slogan, Temsil olmadan vergi


olmaz, (No taxation without representation,) szyd. Madem Britanya
bizden vergi alyor, o halde biz de Londradaki parlamentoya bizi temsil
edecek kiileri gndeririz! Bu slogan da, son analizde, ayrlk deil,
uzlamaya hazr bir zihn yaplanmann rnyd. Britanya bu ok hakl talebi
kabul etse, ayrl ebediyen nler miydi, bilinmez, ama en azndan uzun bir
sre geciktirebilirdi. Hanover hanedannn krallarnn bunu nledii
dnlebilir; ama Amerikallar, bu sloganla, ngiliz demokratik geleneinin
asl vrislerinin kendileri olduklarn kantladlar. Britanya ise, kolonisi
karsnda, Stuart hanedan sendromlarma bir dn yapt - iktidarlarn bildik
davran kalplar. Ne var ki Edmund Burke gibi bir dnr de Amerikallarn
ne kadar hakl olduunu, Britanyann ne kadar yanl davrandn anlatyordu
(onu, Fransa Devrimi konusunda tekrar greceiz).

Burke gibi Tom Paine de, liberal Ingiliz siyas kltrnn Amerikan direniine
olumlu katksnn rnei olarak ele alnabilir. Amerikallar, onun Common
Senseini okuyarak, Britanyadan kesinlikle ayrlmalar gerektiine ikna
oldular. Hemen o gnlerde ortaya kan, Jeffersonn Bamszlk Bildirgesi
de (Declaration of Independence) bunu perinledi.

Anayasa

Ayrlma konusunda koloniler halknn byk ounluu ikna olmasna


olmutu, ama ayrldktan sonra ne yapmak gerektii hl bulank bir
konuydu. Amerikan tarihinin nemli kiiliklerinden biri olan, ok etkili The
Federalist dergisinin editr Alexan-der Hamilton bu aamada dahi henz
Kralciyd! Dncelerin deimesinin ne kadar zor, ideolojik
koullanmalarn ne kadar inat olabildiinin case-historysi (mek-olay)
gibi bir olaydr, Hamiltonn bu tavr.

Tarihte yol gsterici bir nceli olmayan, benzersiz bir durum olduunu
sylemitim.(oysa sonraki tarihte birok benzeri olutu). Bu koullarda
Amerikallar, ulus-devletlerinin simgelerini, ku-rumlanm, biraz da el
yordamyla diyebileceimiz bir yntemle biimlendirdiler. Karlatklar
olaylara birtakm tepkiler verdiler (Toynbeenin challenge and response
teorisine uygun) ; belirli bir kanala girmilerdi ve bu kanaln kendine zg bir
mant vard.

rnein, Kta Kongresi adyla toplanan kurul, ktann baka yreleriyle ilgisi
olmakszn, ABD olacak blgede bu Bamszlk Sa-vainn kararlarnn
verildii yer haline geldi. nk ancak byle bir kurul, bu srecin karar
mercii olabilirdi.

rnein, 1777de bu kongre Amerikan bayran belirledi (13 devleti temsil


eden 13 yldzyla); nk bir bayra olan Britanya ile sava iindeydiler ve
Amerikal ordulara da bir bayrak gerekiyordu. Renklerin ayn kalmas ilginti.

rnein, 1781de Bank of North America kuruldu. nk sava koullan,


ekonomi ve maliye alannda byle bir kurum gerektiriyordu.

Byle byle, bilinli bir plan olmakszn, ulus-devletin kurumlan


ekilleniyordu.

Bamszln kazanlmasndan sonra, imdi ne yapacaz? tartmalar


baladnda, Amerikann srekli sorunu, yerellik/ federalizm konusu da bu
tartmalar belirleyen ve biimlendiren alt-aknt olarak devreye girdi:
Gl hkmet/zayf hkmet, koyu milliyeti/koullu milliyeti gibi
kavramlar kullanlyordu ama temel sorun buydu.

Bir sava sonucunda, bal olduu krallktan aynlm yeni bir lkenin yeniden
o krallk uyruuna girmesi olacak i deil; kendine kral semesi iyice
absrd, nk krallk bir soylu kan anlayna dayanr. Bu durumda bir
cumhuriyet, girilen kanaln dikte ettii, en mantkl zmd. Bu, bsbtn
rnei olmayan bir ey de deildi (svire, bir anlamda Hollanda).

Monari kraln fermanlanyla yrr, onun mant bunu kabul eder. Ama bir
cumhuriyette herkesi balayacak anonim ve nesnel kurallar bulunmaldr. Bu
da anayasa demektir. Girilen kanaln mant bunu da dikte ediyordu. Sre,
1787de, Philadelphiada balad. Ama bu noktaya gelinceye kadar, ne
olacana, ne yaplacana dair tartma zaten btn lkeyi kaplamt. Verili
koullarda, herhangi bir Amerikalnn kendisini bu tartmann dnda tutmas
bir hayli zordu. Dolaysyla, Philadelphiadaki anayasa a-hmalannm o
koullarda olabilecek en geni bir tartma tabanna oturduunu syleyebiliriz.

ngilizcede anayasa iin constitution deriz; constitute fiili, bir eyi


kurmak, oluturmak anlamna gelir. Bunun arm, bir topluluun, kendine
kurallar koyarak, kendini bir toplum olmak zere biimlendirmesi,
oluturmasdr. Bizde bir zaman kullanlan tekilt- esasiye kavram bu
arm kapsar. Kanun-i Esasi den gelen anayasada bu arm ok
kuvvetli deildir. Amerikadaki sre, constitution kavramna her bakmdan
uygundu.

Philadelphiada Washingtonn bakanlnda toplanan delegeler (65 kii


gnderilmiti ama yalnz 55i geldi; bunlarn hepsi her oturumda yoktu)
Mays-Eyll arasnda Anayasay yazdlar. Taslak Kta Kongresine gnderildi.
Kongre, tartlmak ve sonuca balanmak zere, 13 devlete de birer kopya
gnderdi. lk onaylayan De-laware oldu (7 Aralk 1787); sonuncu ise
Vermonttu (10 Ocak 1791). Yani taslan toplumda bir sre tartldn da
syleyebiliriz. Vermont bu srada 14. devlet olarak ABDye kabul edilmiti.
Kongre, 1789da Anayasay onaylad ve yrrle koydu. Dnyann ilk yazl
anayasasdr. (Korsikada Pasquale Paolinin Anglo-Korsika Krallndaki
anayasasn (1755) saymazsak. Ama o da, bamsz Korsika da, ok ksa
mrl oldular.)

Anayasa olduka ksa bir metindir. Buna 1791de Haklar Bildirgesi eklendi.
Daha sonra, eitli tarihlerde eklenen Dzeltme-ler in (Ammdments) says
27yi buldu. Bunlarn da ilki 1798, sonuncusu 1992dir. .

Britanya anayasasn yazma gerei duymamt. Ama yukanda cumhuriyet


iin belirttiim nedenlerle, burada byle enformel bir yap mmkn deildi.
Gene de, uzun bir anayasa olmad. Tarih boyunca onu izleyen pek ok anayasa
ile yan yana koyup baktmzda bir hayli kendine zg bir karakteri olduu
grlr.

Hazrlayanlar en ok uratran sorun meclisin yaps olmutu. Normal


durumda, nisb temsil olacak en demokratik biimdir ve Amerikallarn ruh
hali de en demokratik olana ynelikti. Ama bir yandan da, ayr ayr olumu
13 (Vermontla 14) devletin imdi bir araya gelmelerinin sonucunu
yanstacak bir forml gerekiyordu. Bu 14 devletten biri olarak, en kkler,
szgelii De-laware veya Rhode Island, Virginia veya Pennsylvania ile eit
temsil hakkna sahip olmalyd. Bu byle olunca da daha kalabalk devlet
yeterince temsil edilmiyordu. Sonunda, bu iki ynteme gre oluan iki ayr
meclis (kamara diyelim) formlnde uzlatlar.

Bildiim kaynaklar arasnda Amerikan Anayasasnm ruhunu, yapsn,


Hannah Arendt kadar iyi yorumlayan ve deerlendiren yoktur. ncelikle onun
bu deerlendirmesini (On Revolutionda) kendi dndklerimle birletirerek
ksa bir analiz yapaym.

Amerikan Bamszlk Sava, Amerikallar iin, bir baar hikyesi.


Kazanlmas insana kvan verecek kadar zordu, ama toplumu ezecek kadar da
zorlu olmamt. Byk bir i baarmann kazandrd kendine gven
duygusunu vermiti Amerikan halkna. Yani, ksacas, anayasasn yapan
Amerikan toplumunda bu gven vard ve insanlar gelecee iyimser bir gzle
bakyordu. Bu iyimserlik, Anayasaya da yansr.

rnein bakanlk kurumu... Arendtin de syledii gibi, parlak bireylerden


oluan Amerikan toplumu, elbette ki, en parlak yesini bakan yapabilirdi. O
halde, bu parlak insana geni yetki tanmal, nn kesmemeliydi. Bu, bizim
gibi, birikmi olumsuz deneyimlerinden tr, iktidan suiistimal etmelerini
nasl nleyebilirim? gzyle bakan siyas kltrlerden epey farkl bir
kltrdr.

Bakana bir ey olursa? Yerini alacak bir yardmcs olmal (Vi-ce-president).


Balangta bakan mecliste seiliyor, ondan sonra en fazla oyu alan da bakan
yardmcs oluyordu. Daha sonra seim bugn bildiimiz eklini ald (XII.
Dzeltme-1802). imdi bakan ve yardmcs birlikte seiliyorlar.

Trkiyede yakm zamana kadar hkmet meclisten seilirdi. imdi bu bir


zorunluluk olmaktan kt, ama genellikle gene yle seiliyor. nk burada
sistem (partilerin ileyii vb.) bu temele gre yryor. Amerikada herhangi
bir zorunluluk yoktur. G-venildii iin seilen bakan hkmete kimi
istiyorsa alr. Onun bakanlanna da zaten sekreter denir.

Yrtme bunlardan oluur (federal dzeyde). imdi Yasamaya gelelim.

En uzun tartmann burada ktn sylemitim. Sonunda hem eit hem de


oransal temsil ilkesi benimsendi. Senatoya (Se-nate) her devlet ikier temsilci
gnderiyordu (bunlar Senatoda alt yl alr, ama Senato seimleri her iki
ylda bir yenilenir). Temsilciler Meclisine ise (House of Representatives) her
devlet kendi nfusuyla orantl sayda temsilci sokuyordu.

Byle bir ayrm, zamanla, balangta dnlmemi bir i blmne yol at.
Daha nde duran Senato bakanlk iin bir atlama tahtas gibi dnlebilir.
Yakn dnemde W.G. Harding. C. Coo-lidge, F. D. Roosevelt, H. S. Truman,J. F.
Kennedy, L. B. Johnson, R. M. Nixon Senatodan geerek bakan oldular
(imdi Obama). Gerald Ford ile baba Bush ise Temsilciler Meclisinde birer
dnem bulundular. En son dneme girdiimizde, Valilikten bakan olanlar
Senatodan gelenleri geride brakt: Carter, Reagan, Clinton ve G. W. Bush
byle.

Amerika glendike, dnya politikas Amerikann i politikasnn nne


geti. Daha nde giden Senato da, dolaysyla, dnya ileriyle daha fazla
ilgilenmeye balad. Nfusa gre seilen Tem-silciler in bu durumda ncelikle
yerel sorunlarla, geldikleri devletin sorunlaryla ilgilenmeleri doal hale
geldi. Dediim, batan dnlmemi i blm byle biimlendi. Ancak bu,
Amerikann her zaman ok belirleyici olan federalizm/yerellik gerilimine
uyan ve onu yanstan bir ayrma oldu.

Anayasamn iyimser bir ruhla yazldn sylemitim, iyimserlik safdillik


demek deildir; Anayasa hazrlayan bu topluluk da safdil deildi. Bakan
normal olarak Amerikann en parlak adam olacakt ama ya fazlasyla parlak
bir sahtekr karsa? O zaman, nasl denetlenecek? Tabii, bteyle.
Yrtmenin bandaki bakan Yasamanm yapld (iki meclisi birletiren)
Congress' ten epey bamsz ekilde alabilir, ama ne yapacaksa, btesini
Congress't onaylatmak zorundadr. Congress, onaylamayarak, bakan
durdurur, denetler. Durum daha da vahimse, Impeachment (Yetkili kiiyi
yarglama) yolu alr. Tarihte iki rnei var: Andrew Johnson durumunda
uyguland; Clintonda az farkla reddedildi.

Bylece Congressin bakan karsnda sahip olduu zerklii ve yetkileri


gryoruz. Bu, tabii, kuvvetler ayrl dediimiz temel demokratik ilkenin
Amerikada ald biimlerden biri. Ana-yasay hazrlayanlar, bu konularn
Eski Dnyadaki tartmalarn izleyen, bilen kiilerdi. Montesqieuy de ok
iyi tanyorlard. Amerikan sisteminin sacayan tam oluturmak zere, Yarg
kolunun tepesine de Supreme Court'u (Yce Divan) getirdiler. Supre-me Court
bakann uygulamasn da, Congress'in yasamasn da denetleme hakkna
sahiptir.

Grevi, Anayasanm inenmesini deil, Amerikan Anayasasnm ierdii


demokrasi ve zgrlk ruhunun inenmesini nlemektir. Yani bir gn bir
mucize olsa da, Pentagon generalleri bakam alaa edip yeni bir anayasa
(muhtemelen devleti bireye kar koruyan) ile ortaya ksalar, Supreme
ourtun grevi bu generallerin nnde el skma kuyruuna girmek deil, o
anayasay buruturup suratlarna atmaktr.

sava

Amerikay bu kitapta ele alman lkelerin hepsinden farkl klan etmenin


feodalizm yokluu olduunu sylemitim. Avrupada olduu gibi bir
aristokrasi veya Uzakdouda olduu gibi (ncelikle inde, bir lde
Japonyada) aristokratik bir brokrasi olumad gibi, Eski Dnya tarihinin
erken ve yaygn rn bir kyllk de burada grlmedi. Tarm elbette ki
hep vard, ama ap bydke, ticarileiyordu. Virginia ttn, Gneyin
pamuu, ta batan, dnya pazar iin retiliyordu. Geimlik kyl ekonomisi
hemen hemen hi olmad.

Ama burada bir tuhaflk, bir aykrlk vard gene de. Lord (Avrupa
anlamnda) yoktu, serf de yoktu, ama kle vard. Hani, tarihi bir ilerleme
olarak grme eiliminde olanlar iin, feodalizmin de gerisinde bir kurum
olan klelik! Bu, aka kapitalist olan genel yapya eklemlenebilmiti.

Farkl retim tarzlarna zg farkl retim ilikilerinin tarih iinde somut bir
varlk olan bir sosyoekonomik formasyon (yani, toplum) iinde
eklemlenebilecei, bildiimiz bir olgudur. Gneyin yaps ve dnya
konjonktr, bu toplumda kle emeinin kullanlmasn verimli hale
getirmiti; bu blgede, byle bir retim biimi zerinde, Amerikaya zg
aristokrasi benzeri bir snf da olumutu. Gneyde bu dnemde klelerin
varl, genel sistemin teki eleriyle badakt (compatible). Ama uzun sre
byle kalabilir miydi? Kalamadn grdk, ama gene de, tarihin yzeyini
meydana getiren diyakronik akn gerisinde, yapya ilikin, neler olduunu
grmeye alalm. Ne oldu da, Amerikan toplumunda ounluk, bu klelik
kurumunun normal saylan hayatla badamadna karar verdi?

Bunun iin tek bir kaynak, tek bir neden arayacaksak, bu, sna kapitalizmin
gelimesidir. Sanayileme yolunda adm adm ilerleyen Kuzeyle tarmsal
Gneyin farkllamasna, bunun da zellikle gmrk politikas gibi bir
konuda yaratt gerilime deinmitim. Bu zaten bir badamazlk
balangcyd. Gney, hem mamul mal almak, hem de tarmsal rnn satmak
bakmndan, Kuzeyden ok dnya piyasasna balyd; onun iin, Amerikan
birliinin gevek, gmrn de dk olmasndan yanayd. Sna! Kuzey ise
federal birliin daha da gl olmasn istiyordu. Bylece, ekonomik temelin
biimlenii, iki blgede, federalist ve konfederalist ideolojilere yer
veriyordu.

Ayrca, Amerika, byyen bir toplumdu ve kta bitmedike bu byme de


bitmeyecekti. Snr, batya doru, srekli hareket halindeydi. Batya doru
gidenler, yola ktklar yerin dzenini gittikleri yere de tayorlard. Bu
gidiat denetim altna almak iin Mason-Dixon Line uzlamasna varld.
Bir yzyl nce, Pennsylvania ile Marylandi ayran izgi olarak bunda karar
klnmt; 1820de sna Kuzeyle tarmsal ve kleci Gneyin bu izgiyle
ayrlmas, bunun gneyinde kalan yeni devletlerde kleciliin kurulabilmesi,
kuzeyde bu dzene izin verilmemesine karar verildi. Ama ayn toplum iinde
byle bir ayrm gitgide dayanlmaz hale geliyordu.

Burada, Savaa yol aan maddi, ekonomik nedenleri amaya alyorum;


ancak bunu yapmakla, asl bu maddi koullarn belirleyici olduunu, kleliin
ktl, insanlk d olmas stne sregiden tartmann daha ktmser
tehisle ikiyzllk, daha iyimser tehisle altyapnn yansmasndan ibaret
bir epifenomen olduunu anlatmak istemiyorum. Bu da vard, olabilecei
kadar itenlikliydi ve o da etkiliydi. Sonuta, btn toplumsal dzeylerde,
klecilik, genel yapyla badamayan, anakronik ve insanlk d bir olgu
olarak grlmeye balamt.

Yani, nce Britanya, sonra da Fransadaki bujuva devrimleri-nin, burjuva


iin normal, sermayeden, cretli emekten, serbest piyasadan vb. oluan
dzene uymayan feodal yap kalntlarm ve onlara gre toplumsal asalak olan
aristokrasiyi (farkl slplarla olsa da) bertaraf etmesi gibi, ABDnin
Kuzeyde younlaan burjuvazisi de kleci plantasyon sahiplerini tasfiye etti.
Denebilir ki, Amerikan Devrimi olarak anlabilecek olay, ancak bu i sava
ve bu tasfiye ile tamamlanmtr.

Amerikann devrimi, Britanya ve Fransadakilerden farkl ola-


rak, ncelikle bir dsal gce kar verilmi bir mcadelenin sonucuydu.
Toplumsal bnye, kendisine yabanc gelen Britanya varln skp atnca,
kendi i elikileriyle yz yze kald. Av-rupadakiler gibi zorlu bir (isel)
snf kavgas olmad iin, bu elikilerin younlamas zaman ald ve
mcadele fazla radikallemedi. Savataki durum da Avrupadaki toplumsal
mcadelelerden farklyd nk savaa neden olan tabaka, zenci klelerin
kendileri, savan iinde, onun bir paras deillerdi. Genel koullar, buna da
imkn brakmayacak kadar ktyd. Onlarn zgr kalmas iin savaan
Kuzeyli insanlarla da youn bir ilgileri henz yoktu (savatan sonra pek ou
Kuzeye gp sanayi iisi olacakt ama bu da o srada planlanm bir ey
deildi). te yandan, yzyln geri kalan ksmnda zencilerin Kuzey
devletlerinde, byk kentlerde varolu koullar, btn o gettolama, beyaz
Amerikann zenci zgrln ne gzle grdn ve bu dnya gr
iinde demokrasinin snrlarnn nerede izildiini ok iyi anlatr. .

Sava ok sayda insann lmne yol at. Dnyann en kanl savalarndan


biridir. Sava sonrasnda yenik dm Gneye gelip ortal talan eden hal-
heybeliler (carpet-baggers) daha da kalc fke ve intikam duygularna yol
at. Ama bunlar zamanla ald ve Amerikan toplumu epey muhafazakr
saylacak asgar mtereklerde bulutu. Kuzeyli burjuvazi, Gneyin burju-
va-aristokrasisini klelerinden ayrp onlar da kapitalizmin kurallar iinde
alr hale getirdikten sonra, bu iki kesimin birbir-leriyle uzlamamas iin
bir neden kalmamt. Dolaysyla Amerika, aristokrasinin burjuvay kendine
benzettii Almanyadan ok, burjuvazinin aristokrasiyi burjuvalatrd
ngiltereye yaklaan bir izgi izledi. Bu, radikal sola da, radikal saa da
olduka kapal bir liberal-muhafazakr ittifakdr ve denge bu iki u arasnda
bir yerlerde kurulur. Muhafazakr kontenjan Gneyden, liberal kontenjan
da Kuzeyden epey ge barndrr ve Amerika ok farkl yaplanmalar da
ieren koskocaman bir toplum olduu, b-rada anlatlan olaylarn zerinden
en az bir buuk yzyl getii halde, Jacksonclk, Evangelizm gibi
adlarla, bu eski yaplarn canlandn, daha dorusu yaamaya devam ettiini
grrz.

Fransa

Barrington Moore, Amerikan Devriminin Savala sonuna eritiini


dnd iin, kitabnda bu olay Son Kapitalist Devrim szleriyle
niteliyor. Fransz Devrimi ilk Amerikan Devriminden sonra, ama 1864ten
ok daha nce gereklemesine ramen, bu tarihten sonra Fransann bir trl
durulamamasna bakarak Fransz Devrimini de (Trokiden dn alarak)
Srekli Devrim diye adlandrabiliriz belki.

Avrupa ktasnda, Atlas Okyanusunda kys olan lkelerin ulus-devlet


statsne tekilerden daha nce girdiklerini gryoruz. Bunda, btn bir
keifler srecinin dolayl ve dolaysz etkisi olduu herhalde sylenebilir.
Ancak, gneyde, tberya Yanmada-snda yer alan Ispanya ve Portekiz, merkez
monarileriyle, ulus-devlet stats edinmelerine, ayrca, keif ve
smrgeletirme srecine herkesten nce girmelerine ramen, 17. ve 18.
yzyllarda Avrupada belirleyici bir rol oynayan lkeler olmaktan
kmlard. Buna karlk Ingiltere ile Fransa ve aralarnda kalan kk
Hollanda gitgide daha fazla belirleyici oldular. Ancak burada ilgin bir durum
vard: Pek ok bakmdan bu iki lke, yani Britanya ile Fransa, birbirinin kart
denebilecek zelliklere sahipti. Denebilir ki br Avrupa lkelerine iki kart
model sunuyorlard. Derken 18. yzyln sonuna doru Fransz Devrimi paak
verdi ve bu drm batan aaya deiti.

Ortaadaki gelimelere baktmzda henz aralarnda belirgin bir fark gze


arpmyor. Bildiimiz, feodal monariler. Krallarla feodaller arasnda bir
ekime, zaman zaman byyor; zaman zaman kyl ayaklanmalar oluyor;
kilise ayn kilise.

Britanya blmnde anlattm gelime ve olaylar, Yeomenle balayan


srecin daha sonraki evre ve aamalar olarak geldiler. Bundan byle, iki lke
kart ynlerde ilerlemeye baladlar. Ama hl belli belirsiz.

Britanya'nn bu erken demokratik rejimi kurulduunda, genel izgileriyle


onu andran iki, belki lke daha saylabilirdi Avrupa ktasnda (ve
dolaysyla dnyada). svire bugnk demokrasisinin ok uzanda olsa da,
desantralize bir kantonlar lkesi olarak, despotik denebilecek bir lke de
deildi. Hollanda ise, beled ynetimlerini seen kentlerin zgr iradeleriyle
kurduu, merkez bir krala bal olmayan bir federasyon olarak, ona yakn bir
yapdayd ve o da dnyann erken demokrasileri arasndayd. Son olarak bir de
svee deinebiliriz: Burada kayda deer bir burjuva snf henz yoktu (oysa
tekilerde bu hep vardr); ama verili koullarda alan bir meclis (aristokratik
bir meclis) olduu iin, burada da kraln iradesini snrlayan bir baka irade
bulunduunu, bunun da demokrasi kavramna kap araladn syleyebiliriz.
Britanya bu grubun iindeydi, ayrca, grupta en gl grneni (en fazla
istikbal vaat eden) de oydu.
izginin br yannda mutlak monariler ve imparatorluklar dizilmiti.
Portekiz, Ispanya, Danimarka krallklar; derken Avusturya, Rusya (henz
varl ok belli deil) ve Osmanl imparatorluklar. Kuzeyden Gneye orta
dilim, yni Danimarka ile Akdeniz arasnda kalan, bugnn Almanyas ile
talyas, daha kk birimlere blnmt. Aralarnda, Bavyera gibi, krallk
olanlar (Prusya gibi az sonra buraya eriecekleri) vard; ama zaten mutla-
kiyet anlay ve rejimi bakmndan bu prensliklerin de krallktan fark
grlmezdi; krallktan daha baskc da olabilirlerdi.

ite Fransay bu kmede, mutlakiyeti toplumlar arasnda en gl grnen


(ve gene en fazla istikbal vaat eden) olarak niteleyebiliriz. Ingiltere din
kavgasyla, i savala urarken, Fransa grnrde bu dertleri savuturmu,
Louislerin birinden brne devrolmu, glenen bir toplumdu.

Fransada Protestanlk daha ok aadan yukarya denebilecek bir ekilde


yaylm, ama zaten fazla da yaylmamt. Daha dorusu, Navarre Kraliesi
Jeanne dAlbretnin Kalvenizmi benimsemesinden sonra Fransaya bu
kanaldan girmiti. Ama Jeannem olu IV. Henri Katolik Fransada kral
olabilmek iin dinini deitirip Katolik oldu. Zaten bundan nce, St. Barthelmy
Kymnda ok sayda Protestan Huguenot lmt. XIV. Louis Henrinin
greli zgrlk tanyan Nantes Fermanm da geersiz ilan ettikten sonra
Fransada Protestan kalmad; Almanyaya veya Yeni Dnyaya gtler.
Bylece Fransa XIV. Louisnin nl tek kral, tek iman, tek yasa lkesine
dnt. Huguenotlann gitmesinin Fransay zayflatan bir beyin g olduu
ancak ok uzun zaman sonra anlalacakt. O zamanlar bu tekler bir gllk
belirtisi saylyordu.

Fransada bu monist anlaya temel oluturan merkeziyeti sistemi kuran,


Kardinal Richelieudr. IV. Henrinin olu XIII. Lou-is ocuk yata kral olunca,
annesi ve naibe Marie de Medici, Fransa iin isabetli bir karar vererek devlet
gemisinin dmenini Riche-lieuye teslim etti. Bu ayn zamanda, Avrupada
eminetce grise veya camarilla gibi adlarla anlan, ileri perde arkasndan
ekip eviren gl nazrlar (veya ynetici klikler) dnemini de am oldu.

Richelieunn kalc etkileri olan icraat maliye alanndadr. Osmanldaki


iltizam sistemini de hatrlatacak bir vergi toplama sistemi kurdu. Noblesse
du Robe denilen (soyluluu giydii urbadan gelen) bir mltezim snf
yaratt; ama bunlarn bana da denetiler getirdi. Bylece, devlet hzinesine
gelir girmesini olduka etkili ileyen bir sisteme balad. Bu yolla, merkez
monariyi de glendirmi oldu.

Richelieu 1642de, Louis de bir yl sonra ldler. XIV. Louis tahta ktnda
henz be yandayd. Tarih tekerrr eder gibi oldu ve ana Kralie Anne
dAutriche olu adna lkeyi ynetecek gl bir devlet adam olarak Italyan
asll Kardinal Mazarini i bana getirdi. Fransann bu ikinci kardinali de
1661de lnceye kadar lkeyi epey baarl bir biimde ynetti. Onun da
balca kaygs, merkez monariyi glendirmekti.

Mazarinin lmnde otuzuna yaklam olan Louis kendi des-potik


ynetimini ilan etti. Colbert gibi bilgili bir maliyecinin yardmyla Fransay
Avrupann en gl tannan lkesi haline getirdi. Richelieuden beri Fransa
mliyesi temelde fiskalizm yapyor ve hzineye girecek pay artrmaya
alyordu ama gene o zamandan beri bu payn gerekten artmas iin
toplumda kazancn artmas gerektiini gryor, bunu salayacak tedbirleri ve
yntemleri bulmaya alyordu. Ama Louisnin harcamas, her zaman,
gelirinin ilerisinde komutur. Dardan baknca bir hayli anl hretli
grnen Louis Fransas, bir yandan, 18. yzyl sonundaki devrimi kanlmaz
klacak admlan atyordu.

XIV. Louis, Fransa tarihinde monariyi durmadan skntya sokan aristokrasiye


kar deiik bir taktik uygulad. Parise toplad; Versailles evresindeki belle
epoque sefahatna sokarak onlan siyasetten kopard; paralann da bu elence
lemlerinde harcamalann tevik etti. Bunlar, gerekten iyi iledi ve aristokrasi
kral iin siyas bir tehlike olmaktan uzaklat. Bylece Louisnin yaranna olan
bu durum, sz konusu kesimin vergiden iyice bak olmas nedeniyle, daha
sonraki mal krizlerin tohumlann ekmi oldu.

1715te ldnde yerine geen, torununun olu XV. Louis, onun zaaflarna
sahip olsa da, erdemlerine, yle gl bir kiilie sahip deildi. Sevilen bir
hkmdar olmad. Yedi Yl Savala-nndan en byk zararla kan lke de
Fransayd. Bunun faturas da ondan soruldu.

1774te tahta oturan XVI. Louis, kendinden nceki iki adann ektiklerini
bimek zorunda kald. ok dirayetli bir kral olduunu sylemek mmkn
deildir ama, bana gelenlerden yalnz kendisinin sorumlu olduunu
sylemek de hakszlk olur.

nce Turgot, sonra da Necker i seip i bana armas, olumlu bir


davrantr, nk bunlar iini iyi bilen kiilerdi. Ama Louis oraya getirdii bu
adamlarn dediini yapmaktan korktu; o zaman da, onlan nazr yapm
olmann bir anlam kalmad. Turgot, laissez-faireci bir ekonomiye
geilmesini ve aristokrasinin vergilendirilmesini tavsiye ediyordu. Buna,
aristokrasinin yan sra, ayrcalklarn korumak isteyen loncalar da iddetle
muhalefet etti. Fransada, geleneklemi ayrcalklar olan kesimler ne olursa
olsun bunlar muhafaza etmekte kararlyd. Son olarak Charles-Alexandre de
Calonneu ard. Aristokrasi, de Calonnea kar yekvcut muhalefete geti,
onun dediklerinin gereklemesini de bylece durdurdu. Ama iki yl sonra
devrim olacak ve de Calon-neun syledikleri tek tek yerine getirilecekti. XVI.
Louisnin aresizliinin simgesi gibi bir eydir bu olay. Ayn zamanda,
aristokrasinin de, kendi snfsal krlyle kendini adm adm yok etmesinin
hikyesidir. En varlkl kesim olarak, vergi vermeye kesinlikle yanamyor, bu
yolda btn giriimleri de boa karyorlard.

Etats-Generauxnun toplanmasnn nedeni de onlarn bu ters davranlardr.


Louis, boalan hzineyi az ok dolduracak bir yol bulmak iin dvnp
durmaktayd. Britanyadaki gibi sk olmamakla birlikte, Fransada da vergi
toplama iradesinin bir meclis yoluyla akland durumlar olmutur. Louis
iin bunun normal mercii Paris Parlementyd; ama bu kurulun
muhafazakrl da herkese biliniyordu. Bu durumda Louis arkaik bir
kurumu, 1614ten beri toplanmam olan Etats-Generauxyu toplamaya karar
verdi.

Etat veya ngilizcede estate", feodal dzenden kalma bir kavramdr ve


yaklak zmre anlamna gelir. Burjuva dzeninin snf olgusuna da
benzemeyen, ona gre ok daha arkaik bir toplumsal oluumun addr. Burada
etat vard: 1) noblesse (aristokrasi); 2) cUrgi (ruhban); 3) tiers etat
(nc kesim, yani, bata burjuvazi, geri kalan tabakalar).

Louisnin gelir bulmak iin dvndn syledim. Ama, tabii, geim sknts
eken bir tek kraln kendisi deildi. Kriz btn toplumu kapsyordu. Fransada
herkes sabrnn sonuna gelmiti. Bunun nedeni mutlak yoksulluk deildi.
Tersine, Fransann aslnda epey zengin bir lke olmasndan ileri gelen,
beklenti fazlalyd. Ama, tabii, yoksulluk sorunlar da hi yok olamazd. st
ste kt hasadar sinirleri trplemi, gerilimleri krklemiti. Louisnin son
are olarak 1788de toplanya ard Etats-Generaux 5 Mays 1789da
Pariste bir araya geldi. Ama gelir gelmez de kilidendi.
Kilitlenme nedenlerinden biri oylama yntemiyle ilgiliydi. kesim ya da
zmrenin ayr ayr toplanmas ngrlmt. Bu ise nc Kesimi, yani
burjuvaziyi kzdrmt. Onlar zaten teki iki zmrenin varln fuzul
sayyor, toplumu kendilerinin temsil ettiklerine inanyorlard. Bireylerin oylar
m, ke-simlerin oylan m saylacakt? kincisi yaplrsa bujuvazi hep iki-bir
yenikti. teki kesimlerde de, az sayda olsa dahi, onlar gibi dnenler vard:
aristokrasiden Mirabeau ve ruhbandan Sieyes gibi.

Tartma alevlenince Sieyes, Quest-ce que le tiers itat? (nc Kesim


Nedir?) balkl bir bror yazp yaymlad. Bu, yeni bir ideoloji olarak
domaya hazrlanan milliyetiliin bir biimi erevesinde nemli bir ilk
adm saylabilir, nk Sieyes burada aristokrasinin gereksiz bir asalak zmre
olduunu, nc Kesimin-se milletin gerek temsilcisi saylmas gerektiini
savunuyordu. Bu bakmdan, bujuvazi, kendini milletle zdeleyerek
varlna ve istedii iktidara meruiyet temeli salyordu. Brorn en vurucu,
nl cmleleri unlardr: Tiers Etat nedir? Her ey - imdiye ka-darki
ynetim biimlerimizde ne olmutur? Hibir ey. - Ne istiyor? Bir ey olmak.

Ama bu, zellikle ok sonraki gelimeler erevesinde nemli. Burjuvazinin


hemen hemen tamam, aristokrasiye Sieyes gibi bakyordu. Onlar, yoksul halk
gibi maddi sknt iinde deillerdi; tersine, paraca rahattlar. Kzgnhklan,
aristokratlara tannan akld ayncalklara dayamyordu. mank ve kstah
tavrlanndan bkmlard. Kendileri ezik deildi. Sieyesin dedii gibi, lkenin
gerek sahibinin kendileri olduuna inanyorlard. Ama hibir ie yaramayan
bu soylu snfn ayrcalklarna da sahip deillerdi. Ne manta, ne de
vicdana sacak bir durumdu bu.

Dolaysyla Fransa burjuvazisi, ykseldii ve glendii iin bu devrim


giriimine nclk etti. Fiil alanda aslnda byk lde elde ettii eylerin
resmen tescil edilmesini istedi. Ve soylularn fuzul arlndan kurtulma
tutkusuyla hareket etti.

Meclis kilitlenince nc Kesim tekiler yokmu gibi davranmaya balad.


17 Haziranda Assemblee National (Ulusal Meclis) olduunu ilan etti. Bu, kral
iin rktc, kabul edilemez bir davran oldu.

XVI. Louisnin belki en byk yanl, bu deerlendirmesi olmutur. Bu


zamana kadar meclis bir merut monarinin snrlarn ama yolunda gl,
hatt tanml bir irade gstermemiti. Krallarn rakip aristokrasilere kar
burjuvaziyle ittifak kurmalar ortaadan beri ok sk grlm bir olayd.
Louis de pekala ayn ekilde davranabilir, bylece ba ars aristokrasiyi
geriletebilir, biraz olsun terbiye edebilirdi. Kendi karna uygun decek
davran buydu. Ama Louis aristokratik bir refleks gstererek felketine doru
gz kapal kotu.

Assemblee National ilan zerine tiers etatnn topland oday kapattrd.


Ertesi gn kapy kilitli bulan temsilciler, bo bulduklar bir tenis kortunda
grevlerini bir anayasa hazrlayp bitirinceye kadar srdrecekleri yolunda
yemin ettiler. Buradan cumhuriyete gemek kolaylama. Louis bu sefer kente
asker getirmeye karar verdi. Paris halknn, meclisin datlmas endiesi
Grand peur (byk korku) deyimiyle anlatlmtr. 14 Temmuzda, btn bu
monarik despotizmin simgesi gibi grlen Bastille zaptedildi, tutuldular
serbest brakld (yklmas daha sonradr).

4 Austosta feodal ayrcalklara son verildi; 27 Austosta nsan ve Yurtta


Haklan Bildirisi (yani anayasa) kabul edildi. Kasmda Kilise mallannael
kondu. Aristokrasinin boy hedefi de Calonne da aristokratlann vergi vermesi
gereini savunmu ve Kilise mallan-na el konmasn tavsiye etmiti.

Bylece, 5 Maysla 27 Austos arasnda, Fransz Devrimi gereklemi oldu.


Srecin az sonraki dramatik olaylanndan biri de, sabn tkenen Paris halknn,
zellikle de kadmlann, 6 Ekimde Versailles basmalan ve kral ailesini kent
iindeki Tuileries Sara-yna getirmeleri oldu.

Britanyada Charles gibi XVI. Louis de rahat durmad. teki Avrupa


monarilerinden gelen gvenilmez mesajlara kaplarak kamaya karar verdi.
20 Haziran 1791de giriilen bu eylem, ailenin ayn gece Varennesde
yakalanmasyla son buldu. Ama kral ldrmek Avrupada hl zor iti.
Devrimciler, ona kar hl, yaptklar anayasann merut! kral gibi
davranmak istiyorlar, ama Louisye sz dinletmek mmkn olmuyordu.

Bu arada Fransada monariyi restore etmek isteyen Avrupa lkelerinden


Avusturya ile Prusya, Fransadan kaanlarla birlikte bir asker harekta
girimi, daha sonra daha ayrntl anlatacam gibi bu olay Valmyde bir
Fransz zaferiyle noktalanmt. Bu baar, Fransann kendine daha fazla
gvenmesine yol at iin, Louisnin idam kararnda da rol oynam olabilir.
Valmy 1792de kazanld; Louis 1793 banda idam edildi. Bu aamada bile,
mecliste, kraln idam edilmesinden yana olmayan yarya yakn temsilci vard.
idam oyu verenlerin bir ksm da kararn ertelenmesini istiyor ve
erteleneceini bekliyordu, idam olmayabilirdi de.

Terr dnemi

Ama oldu. Olmas, devrim srecinde nemli deiimlerin ortaya kmasna da


yol at. imdi bunlann arkaplanm gzden geirelim.

Fransz Devriminin gerisinde, btn bir Aydnlanma dneminin siyas-


entelektel miras vardr. Bu bakmdan, teorik donanm, Britanya ile
kyaslanamayacak kadar zengindir. Ayrca Fransa Avrupada Aydmlanmamn
en parlak biimde kendini gsterdii lkedir. Voltaire, Rousseau, Condorcet ve
Montesqieunn birikimi, Diderot ve br Ansiklopedistlerin katklaryla,
byk bir siyas dnce izgisi yaratmt. Condillac ideoloji kavramn bu
sralarda retmiti. Fransann her yerinde, ama tabii hepsinden nce Pariste,
aydnlar belirli yerlerde toplamp siyaset konuuyor, tartyordu.

Devrim tarihinde iz brakm, adn ayn zamanda uluslararas siyaset


terminolojisine sokmu, bu tip dnce kulpleri vard. Cordeliers grubu bu
ad tayan (hl ayakta) bir manastrda toplanyordu. Jacobin' dediimiz
grup da eski Jacobin manastrn tartma yeri olarak setii iin bu ad
almtr.

Devrim sreci ilerledike, ilerin nasl yaplmas gerektii konusunda gr


ayrlklar u veriyor, ksa zamanda bu ayrlklar derinleiyordu. Ancak, verili
koullarda, temel ayrm, bu srecin devamn lml bir tarzda m, yoksa
radikal yntemlerle mi getirmek gerektii konusunda beliriyordu. Burada,
daha radikal yntem ve zmlerden yana olanlar Montagnard, yani dal
adyla tannmt. nk salonun st sralarnda oturuyorlard. Ilmllara ise
Girondin deniyordu. Ama bu iki topak grubun iinde eitli nanslara gre
daha kk gruplar da bulunuyordu.

Girondin grubunun nderi olarak daha ok Brissotnun ad geer. Roland ifti


de tannm yeler arasndadr. Vergniaud, Gu-adet, Gensome, Ducos, Isnard,
Grangeneuve, Lanjuinais, Louvet gibi, ou Terr dneminden sa kamayan
devrimciler bu lml kanatta yer alyordu. Condorcet de birok olayda onlarn
yannda bulunmutu.

Montagnard grubu arasnda, nderliini Danton ile Maratmn yapt


Cordeliers ve yukarda deindiim gibi, Jacobenler vard, 1789da oluan
Jacoben grubu 1791de gr ayrlklar yznden blnnce, radikal olanlar
arasnda Robespierre daha bir n plana kmaya balad. Saint-Just,
Desmoulins gibi devrimciler bu hareketle zdelemitir.

Krala ne yaplmas gerektii sorusu sonunda idamla noktalannca, bu durum


radikal zmlerden yana olanlara -doal olarak-avantaj kazandrd. Bylece,
Louisnin ve ailesinin giyotine gitmesi, meclisteki Girondin grubunun da
giyotinde son bulmasyla birlikte yrd. Paris Komn ve Kamu Gvenlii
Komitesi Robespierre nclndeki Jacobinlerin arac haline geldi. Fransz
Devrimi, eitli yol ayrmlarnda daha radikal olan alternatifi see see,
1793le birlikte dmeni tam bu radikalizm rotasna gre kryordu.

Bu gidite Paris kentinin de rol olmutur. Bakentin sansculot-te sfatyla


anlan alt orta snflar hnl ve hrslyd. Devrim, bu insanlara, hi alk
olmadklar bir demokratik havay (liberte/ zgrlk, egalite/eiik,
fraternite/kardelik havas) soluma imkn vermiti. Ama ynla sorun da
yaratmt. Yoksulluk sryor, sinirler geriliyordu. Paris Komn, devrim
nderlerinden, her alanda daha sk denetim ve mdahale talep ediyordu.
Sokan bu ruh hali de devrimi daha sert, daha ar tavrlara itiyordu.
Giyotinin harl harl almas insanlarn kamn doyurmasa da, intikam
duygularnn tatmin olmasna yaryordu. Byle uygun toprakta, yeterince
radikal olan Jacobenlerin de soPunda, ban He-bertin ektii enrages
(fkeliler) grubu olumutu.

Vergniaud, ihtill, Satum gibi, kendi ocuklarn yiyor, veci-zesini syleyen


adamdr. Bu, doru bir tespitti. Girondin grubun lml olmas, onlarn
devrimin z ocuklar olmadklar anlamna gelmiyordu. Onlar da 1789un
inanl devrimcileriydi. Kraln idam konusundaki kavgadan sonra idama
mahkm edilen 22 Gi-rondist giyotine Marseilleisei syleyerek gitti ve teker
teker ldrlrken sonuncuya (o da Vergniaud idi) kadar mar sylemeye
devam etti.

Mme. Roland ise, ban giyotine uzatmadan nce, Ey zgrlk, senin adna
ne cinayetler ileniyor! szyle tarihe gemitir. Bu ekilde ldn haber
alan kocas da sakland Rouenda intihar etti.

Ama Terr lml kanadn tasfiyesiyle yetinmedi. Radikaller de birbirlerini


yemeye devam ettiler. rnein Danton, kendini giyotinden kurtaramad.
Fransz Devrimi, edebiyat iinde bir tr, giyotin ncesi son szler tr
yaratmtr. Danton da celladna, Kellemi halka gster. Grlmeye deer bir
eydir! demiti. Bu halk orada oturuyor, giyotinde kafa kopmas sahnesinin
bilmem kanc kere tekrarlanmasn bkmadan, hatt cokuyla, seyrediyordu.
Byk devrim airi Andre Chenier ise ban gsterip inde hl bir eyler
vard, demiti.

Gene de, eski teknolojide saylar ok bymyor. Terr de toplam 60.000


kiinin ld tahmin ediliyor. Bunun 30.000i de gene 1793n rn olan
Vendee Ayaklanmasnda lenler. Gene de az deil, tabii. Ama sonrakileri
dnrseniz...

Danton, idamndan nce karalad notlarnda Robespierrein de onu


izleyeceini sylemiti. Yanlmad. Giyotinin son mterilerinden biri
Robespierre oldu (28 Temmuz 1794). Bylece Di-rectoire kuruldu ve Terr
sona erdi. Devrim, imdilik, kana doymutu.

Devrimden sonra Fransa

14 Temmuz 1789d'a Bastillein zaptedilmesini Fransz Devri-minin


gerekletii tarih olarak kabul ediyoruz. Devrim, 1793-94 arasnda, Terr
dnemini yaad. 1795te Directoire rejimi kurulmutu. Aralarnda en
tannm Camot olan be kii Fransay ynetiyordu. Sieyes de sonunda
kendini burada bulmutu. Devrimin bittii sylenebilirdi.

Napoleon Bonaparte bu rejimin asker danman oldu. 1799da Msr daki


sonusuz servenlerinden yurda dnnce bir darbeyle Directoire devirip
kiilik bir konsllk kurdu; sonra br ikisini uzaklatrp tek konsl olarak
kendisi kald. Bundan da sklnca, 1804te, imparator olduunu ilan etti.

Bu, phesiz, tuhaf bir durumdu. Krala kar bir devrim ve onca dramatik
olaydan sonra Fransa imdi bir imparatorluk konumuna gelmiti! Ama halk
kitlelerinin bu durumu ok fazla yadrgadna ilikin pek bir kant yoktur.
Tersine, ounluun, bu sevilen askerin yeni rtbesinden honut kaldn
gsteren pek ok ey var. Ksa zamanda, heyecanl Fransa, gerekten de bir
Avrupa mparatorluu kurmaya ok yaklat.

Britanya monariyi parlamentoya balaynca Fransa ile kart deerleri ve


sistemleri temsil etmeye balamlard. XIV. ve XV. Louisler dnemlerinde iki
lkenin ordular birka kere yz yze geldi ve bunlardan Britanya kazanl
kt. Ama Napoleon dnemi, aradaki gerilimin en yksek derecelere ulat
bir dnemdir. Burada, Avrupann geleceinin modelini kim temsil ediyor?
sorusu da kendini belli etmeye balama. Geri Napoleonu bitiren Rusya
oldu; ama son noktay Waterlooda Britanya koydu.

Napoleon imparatorluk iddiasn brakp Elbeye srgne gidince, Fransa da


yeniden monari rejimine dnd. Bourbon hanedanndan bir Louis daha
bulundu ve (arada XVI. Louisnin tahta kamayan olu da olduu iin) on
sekizinci olarak ta giydi. El-be ile Waterloo arasnda lkeden kamak
zorunda kalsa da 1824te lnceye kadar kralln korudu. Yerine kat
monarist X. Charles geti.

Btn bir devrim yaantsndan sonra, Napoleon gibi srkleyici yan da


olmayan bu skc krallar Fransada fazla kalc olamadlar. 1830
ayaklanmalar en ok Fransada etkili oldu ve Charles karmaya yetti. Louis-
Philippe kral oldu. Louis-Philippe, aristokrasiden ok burjuvaziye yakn bir
kral olduu iin, Fransa halk da onu Le roi-bourgeois diye anyordu.

Avrupann toplumsal sarsntlar ve devrimler ann son byk dalgas


1848dir. 1848 Fransay bo brakmad. Louis-Philippe de muhalefet
karsnda direnemedi, Ingiltereye yolland. Bylece Fransa kinci
Cumhuriyete geti. Cumhurbakan seilen adam, Napoleon Bonaparten
yeeni, Louis-Napoleon Bonapartet.

Bu ad, cumhuriyet kavramyla badamyor sanki, iki yl geti, gemedi.


Louis-Napoleon da kendi Brumaireini gerekletirerek imparator oluverdi!
Yeni imparatorluk, 1870te, Fransann Prusya karsnda kmesine ve
mparator 111. Napoleonun tutsak dmesine kadar devam edecekti.

imparatorluk bylece dsal denebilecek nedenlerle sona erince Fransa


nc Cumhuriyet dnemine girdi, ikinci Dnya Sava ve Alman igali
bunu da gene dtan gelen bir darbeyle ykt iin 1945ten sonra kurulana
Drdnc Cumhuriyet dendi; de Gaullen darbesi ve yeni sistemi
kurmasyla Beinci Cumhuriyet balad.

Listenin tamamn verdim. Bu uzun liste ve grlen baz artc dnler,


1789dan bu yana Fransann ok huzurlu ya da ok istikrarl bir siyas hayat
olmadnn iareti olarak kabul edilebilir. Btn bu rejim deiiklikleri
arasnda, kullanlmayan eski anayasalar konusunda da Fransa zengin bir
birikim edinmitir.
Bu durum, niin byle?

Fransz Devrimi olurken, Britanyann nemli siyas dnr Edmund Burke


hariten gazel okumak da diyebileceiniz bir tarzda duruma mdahale edip
birtakm uyanlarda bulunmutu. Devrimi yapanlan fazla ileri gitmemeleri
konusunda uyanyordu. Bu yazlan, bunlar dolaysyla Tom Painele girdii
polemik ve benzer tartmalar, Burkeun siyas dnce tarihinde
muhafazakrln babas olarak tannmasna yol at.

Oysa ayn Burke, bundan bir sre nce Amerika Britanyaya kar bamszlk
mcadelesi verirken, Britanyal bir yazar olarak Amerikay desteklemiti.
Orada cumhuriyet kurulmasna da kar kmamt. Niye byle farkl tavrlar?

Burke, Amerikann Britanyadan kesinlikle koptuuna, tamamen baka bir


toplum olduuna inanyordu. Britanyann kolonisi olmas gereksizdi.
Kopacaksa, kendine en iyi uyan rejimi see-bilmeliydi. Bunun da cumhuriyet
rejimi olmas anlalr bir eydi. Yepyeni, hanedan, aristokrat olmayan bir
yerdi Amerika.

Ama Fransa? Amerikada olmayan her ey Fransada vard. Avrupamn bu eski


krallnda gl bir monari ile gl bir aristokrasi bir arada varolmu,
insanlarn iine ileyen detler, kurallar, koskocaman bir gelenek
yaratmlard. imdi, organik bnyede yer etmi btn bu eylerin zorla
yolunmas, koparlp aulmas, orada tedavi edilemez yaralar aard. Onun iin,
devrimciler, birtakm cumhuriyeti arlklara girmemeliydi. Yoksa, bunlarn
bedelinin denmesi btn toplum iin fazlasyla pahalya mal olabilirdi.

Burke, dorusu, bsbtn haksz deildi. Fransada siyas taraflarn ikisi de


(bunlara ne diyeceksek: sa ve sol; ilericiler ve muhafazakrlar vb.)
glyd. Devrim, o an iin, bir tarafn yenilgisiyle sonulanm, ama kavga
bitmemiti. Yukardaki listede de grld gibi, saatin rakkas bir yandan
brne sallanmaya devam - etti hl da ediyor. Devrimin bir uzlamaya deil,
bir gerilime ynelmesi kavgay bitirmedi; tersine, iddetlendirdi. Mcadele
ynetimin de iddeti iermesine yol at. ,

Richelieuden gelen gl merkez devlet" anlay, Cumhuri- * yeti cephede


mahiyetini deitirmedi. dar merkeziyet, Fransz ilericiliinin de hedefi ve
ideali oldu. Bunun ok nemli bir sonucu, formel kurallarn ncelik kazand
bir siyas kltrdr. ngiliz sisteminde yazya gememi anlamalar ve
uzlamalar belirleyicidir. Oyunun asl kurallar, iselletirilerek benimsenen,
hibir zaman ynetmeliklere, yasalara yazlmayan ilkelerdir. Fransa her eyin
kt stnde net bir ekilde grnmesini ister. Bunun sonucunda Britanya
slbunda insanlar ve ilikiler nemlidir, Fransz sisteminde kurallar. Siyasete
ok uzak bir alandan verilecek bir rnek, Fransada dilin doruluunu
denetlemek zere kurulan (gene, Richelieu zaman) bir Academie Franaise
olmas; bunu isteyen ve savunan birok aydna ramen Britanyada byle bir
kurumun bulunmamasdr. Bu gibi temel zellikler gnmze kadar byk
lde devam etmi, bu iki lkenin dnyada benzer mecralara dalan baka
lkeler zerindeki etkilerine gelince, Fransadan yaylan etkiler ok daha
yaygn olmutur.

Tamamlanamam devrim

Fransz Devrimi, dnyada, zerinde en ok inceleme yaplm ve en ok kitap


yazlm birka konudan biridir. Modem tarihya-zmm balatan tarih olay
olduunu da syleyebiliriz, nk insann akln imknlarm kullanarak
doann srlarn zmeye balad ve bunun verdii kvanla yaad
Aydnlanma anm sonuna doru, bu sefer de kendi tarihine mdahale ettii
ve o zamann olduka yaygn bir inancna gre, kendi kaderini kendi eliyle
oluturmaya nemli bir adm att olay olarak kabul edilmiti. Bundan ksa
denebilecek bir sre sonra, Michelet, Devrimin tarihini yazd (1847-53
arasnda, 7 cilt olarak). Michelet, dnyada o zamana kadar grlmemi,
yepyeni tarzda bir tarihiydi, nk Fransz Devriminin kendisinin de
katklaryla, artk yepyeni bir tarih anlay biimleniyordu.

Ne kadar ok incelenirse incelensin, Fransz Devrimi, gene de btnyle


aklanmas zor, karmak bir olay, daha dorusu ok karmak bir sretir. Bu
sreci (zellikle de bu kitap iin oluturduum ereve iinde)
anlamlandrmak, bundan tutarl bir tarih anlat karmak zere, en ok
Barrington Mooredan yararlandm. phesiz Marksistlerin de bu konuda hem
nicelik hem de nitelike zengin bir emei var; bu da doal, nk devrim
kavram Marksistler iin ok nemli. zellikle Troki, sanki 1917 Devri-mini
daha iyi anlamak iin, Fransz Devrimine dnp dnp bakma ihtiyacm
duyar. Ancak Marksistlerin, nlerine koyduklar inceleme nesnesine bakarken,
deerlendirmelerini retinin belli bal baz noktalarna uydurmak iin
olaylar biraz eip bkmekten kendilerim alkoyamadklar da doru.
Barrington Mooreun, yaklamnn btnnde, Marksist ynteme kar
kmad gibi, en ok ondan yararland da sylenebilir. Ama onun reti
adna bir eyleri kantlamak durumunda olmamas, anlatimn da daha
kavrayc olmasn kolaylatryor.

Yukarda daha ok belli bal olgular, dnm noktalarm, yani genel


izgilerini aktardm srecin arkasnda, kylln oynad belirleyici rol
gryor Barrington Moore ve buna dikkat ekiyor. Ona gre Fransz
Devrimi dediimiz olay aslnda i ie gemi iki devrimsel srecin
bileimidir ve karmaklnn nedenleri de burada yatar.

Bir yanda, burjuvazinin aristokrasiye kar devrimi vard. Bu, zaten btn
olayn en geni anlamsal erevesini iziyor: Fransz Devrimi bir bujuva
devrimiydi; sonucu da Fransada feodal ayrcalk sistemini bitirmek oldu. Ama
ayn zamanda orta ve yoksul kyllerin her trl ayrcalk sistemine kar
devrim giriimiydi.

Aslnda bu ikisine, buukuncu devrim olarak, Paris kk burjuvazisinin


devrimini de eklemek gerekebilir. Eer bu kk burjuva giriimlerini son
analizde bujuva devriminin czleri olarak kabul edeceksek, o zaman tek bir
Fransz Devriminden sz edebiliriz - nitekim byle yapyoruz. Uzaktan,
genelleyerek baktmzda, grnen byle bir ey; ama yaklatka, manzara
eitleniyor, karmaklayor.

rnein, feodaliteye kar burjuva devrimi derken tam olarak ne


anlatyoruz? Bir tarafta saf bir feodalite, karsnda da saf bir burjuva
snf olduunu mu varsayyoruz? Byle bakyorsak, Barrington Moore (ve
tabii birok baka aratrmac) bunun byle olmadn sylyor. Bu iki snfn
karlkl ilikilerinin, yukarda anlatlan, 17. yzylda Britanyadaki durumdan
-bir erevede baknca- ok radikal bir biimde farkl olmad grlyor.
Yani, burjuvaziden soylu snfna birok gei var. Bizde-ki iltizam
sisteminin Franszcas denebilecek vergi toplama rgenmesiyle, daha
Richelieu dneminden balayarak, toblesse du robe (alayc) tamlamasyla
tannan yeni bir kesimin olutuunu grmtk. Ama burjuvalar iin
aristokrasiye katlmann tek yolu bu deildi. 18. yzyl Fransasnda para artk
her kapy amaya balad iin, bujuvalar kuralna uydurup aristokratik
unvanlar satn alabiliyordu. Tabii, unvanla birlikte, soylulara ait olmas
gereken bir arazi biiminin de sahibi oluyorlard. Dolaysyla, ikinci devrim
olarak sylediim, orta ve yoksul kyllerin feodalizme kar devriminin
hedeflerinden biri de bu sonradan olma buju-va-aristokratlard.
Bu, sz konusu karmak srecin bir cephesinde olagelen olay. imdi
feodallerin ne yaptna baknca, orada da ciddi bir buju-
valama/kapitalistleme srecinin (Britanyada olduu gibi) yrrlkte olduu
grlyor. Yani, bu iki farkl egemen snf, ortalarda bir yerde, birbirine
yaklamaya, birbiriyle karmaya balamt. Balamtidan daha kesin,
balayc bir fiil kullanmamak gerekir, nk henz tamamlanm bir ey de
yoktu ve tamamlanmas da pek kolay deildi.

Bu yalanlama ve melezleme nasl yryordu? lkin, gene saf haliyle


feodalizm oktan zlmt, serf dediimiz insan tipi tarihe karmt.
Kyller, koca Fransada, kendi aralarnda ciddi bir ekilde farkllamlard:
Yelpazenin bir ucunda, daha sonra kulaklar adndaki benzerlerini Rusyada
greceimiz hali vakti yerinde, zenginlemi kyller varsa, br uta da, hi
topra olmayan, dolaysyla yanc olarak hayatn kazanan, tanm
proletaryas olmaya merdiven dayam kalabalk bir kesim yer alyordu. Bu
ikisinin arasnda, derece derece boylarda topra olan kylleri gryoruz.
Bunlann hepsinin karlanmn birlemesi, dolaysyla devrim srecinde
hedeflerinin akmas, hele bunun sreklilik kazanmas mmkn olamazd.

Kyllerin somut durumunun bu merkezde olmas, phesiz, toprann


banda bir feodal kalmadn da ilan eder. Feodaller, zellikle XIV.
Louisden bu yana, para, nakit peindeydi. Bunu kylden bu ekilde almalan
zor olduu iin genellikle ayn olarak alyor ve piyasada paraya
eviriyorlard.

Britanyadaki lein yanma yaklaamamakla birlikte, evirme (etclosure)


uygulamasna giren aristokratlar da bulunuyordu. Bu yntemin Britanyada
denendii ve parlak sonular verdii bilindii iin, bir tr ilericilik olarak
yaplyor ve Paristeki salonlarda zerine konuuluyordu (B. Moore, 1991:
64).

araplk, Fransadaki gidiin tamamm belirleyemez. Saylara, niceliklere


geldiimizde, tahl tanmnda olanlar ok daha belirleyicidir. Ancak piyasa
ekonomisine en yatkn tanmsal retim biimlerinden biri olarak baclk,
feodalin burjuvalamasma ya da burjuvann feodallemesine, ama bu arada
baz orta kyllerin de zenginlemesine kap aan bir etkinlikti. evirme,
Britanyadaki gibi bir etmen olmad, ama baclk ve araplk Fransada
nemli rol oynad.
Btn bunlar, Fransada smflararas durumun Britanyada-kinden ok da
farkl olmadm iaret eden gstergeler. Ama yap bu kadar benziyorsa,
sonular niin bu kadar farkl?

Yukanda, bujuvalarla feodallerin ortalarda bir yerde birbirlerine yaklam,


kartn sylemitim. Neresi oras? Nasl bir yer?

Burada, olgularn ayrntlarna giremeyeceim iin, bir bakma, nitelik gibi,


elle tutulmaz bir kavrama snacam. Britanyada da bir kanm oldu, ama bu
kanmm verdii baat sonu, feodalin burjuvalamasyd; Fransann
tarih yaps ve geleneksel deerleri gerei, buradaki karmn baat sonucu
bujuvanm feodalin kltrel egemenliine girmesi ve onu taklit etmesiydi.

XIV. Louisnin Versailles ve belle epoque atafatyla aristokrasiyi kendisi iin


bir tehlike olmaktan kardn grmtk; ama Fransann sal iin bir
tehlike olmalarm nleyemedi. Onu izleyen Louisler de bunu yapamad;
tersine, aristokrasinin tahta ballm salamann yolu, bu snfn iyice
arkaiklemi ayrcalklarn diriltmek ve hatt baz yeni ayrcalklar tanmak
oldu. Aristokrasi kendisi artk feodal olma zelliini kaybetmiti, ama
paradoksal bir biimde, daha kapitalist olabilmek iin daha feodal
davranmak gibi bir yntem benimsedi. Serilik fiilen sona ermi olmasna
ramen, varolan hukukun kylye kar ayrcalklar kt stnde
duruyordu. Aristokrasi, kimi zaman metazori mdahalelerle, kimi zaman
ibilir avukatlar tutarak, durmadan bu tarih ayrcalklar kazp kartyor ve
kylnn rnnden kendi paym -kendi pay olduunu iddia ettii eyi-
istiyordu. Hibir zaman tutarl ve uyarl bir sistem gelitirmemi olan
feodalizmde bunlar hepsi tekil olaylard ve karar verme durumunda olan
mahkemeler kural olarak aristokrat kayran kararlar veriyorlard (Fransa
monarisinde normal saylan tavr buydu).

Elbette ki istisnalarla dolu ve ok karmak olan bu sreci, feodal smfn


yukardan aaya zorla kapitalistlemesi gibi bir cmlecikle zetleyecek,
hatt ema tize edecek olursak (bu, uzun vadeli ve genelleyici bir soyutlama
dzeyinde durumu doru anlatan bir cmleciktir), ayn kelimeleri biraz sonra
greceimiz Prusya modeli iin de syleyebilirdik. Ama Fransa ile Prusyann
ayn tarih izgide ilerlemi olduunu iddia etmek pek de akl kn bir ey
deildir. ki rnek hi benzemez.

nk hem Fransadaki burjuvazi Prusya ve Almanyadakine kyasla daha


gl ve radikallemi bir burjuvaziydi, hem de kr ve kent radikal kk
burjuvazisiyle birlikte hareket edebiliyordu - bunu kendisi her zaman istemese
de. Genel ereve byle belirlenince, aadan yukarya ileyen dinamikler,
yukardan aaya ileyen dinamikleri durdurdu, dumura uratt; yle ki,
devrim cokusu durulup yukardan aaya yntem yeniden duruma egemen
olduunda, eski belirleyici gcn byk lde kaybetmiti.

Dolaysyla Fransann Britanya ile Almanya arasnda bir yerde durduunu


sylemek mmkndr. Bu belki devrimin tamamlan-mamlk zelliini de
aklayacak bir etkendir. Tarihte nceden hazrlanm gzerghlar olduuna
inanmam. Yani, nereye varaca belli olan bir Britanya modeliyle gene ayn
ekilde yolu izilmi bir Almanya sreci vard, ama Fransa ikisinin arasnda
kald iin ortada kald, anlamnda bir ey sylemek istemiyorum; toplumsal
snflarn ve izledikleri rotalarn grece arlklar olduka denk olduu iin
mcadelenin de ok daha uzun srdn kastediyorum.

Bu gene sonuca ilikin bir yarg. Oraya varana kadar sreci bir kere daha (ama
ayn eyleri tekrarlamadan), i ie gemi programlar balamnda
izlememiz gerekiyor.

Barrington Moore devrim srecinde doruk tespit ediyor: Birincisi


Bastillein zapt edilmesiyle balayan evre, yani Devriniin balamas; bundan
ok daha fazla zaman gemeden Kral Tuileri-esde baslyor ve Moore bunu
Terr olarak tandmz sertleme, radikalleme evresinin balangc olarak
alyor; ncde ise devrimin snmesine geliyor ve bunun balangc olarak
1793te-ki ayaklanmay, sonu olarak da Roberspierrein ldrlmesini alyor.
Byle bir alt-dnemlendirmeyi ben de akla yakn buluyorum.

Blmn banda XVI. Louisnin, Paris Parlement ok muhafazakr olarak


tannd iin yzyllardr toplanmayan Etats-Gene-raocya sarldn
sylemitim. Ne var ki Etats-Generaux da Louisnin beklediinden daha
radikal kt - daha dorusu, Louis, ne istediini veya neyi beklediini pek iyi
bilmiyordu.

Meclis beklenenden, Louisnin beklediinden daha radikal kma, nk


sorunlar da Louisnin bilmedii kadar keskinlemiti. Kurucu Meclis olma
karar Parisin iyice bilenmi kk burjuvazisine ve onun da altndaki yoksul
kesime hemen hitap etti. Ama Pariste olmayan ve olay belirli bir mesafeden
izleyen kyller de bu durum karsnda heyecanlandlar.
Parisin devrimcileri tarihe sansculotte olarak getiler. Burada klot, o
ada varlkl kesimin giydii, dizin biraz aasna kadar inen, altnda yksek
konlu orap grnen dar pantolona verilen addr (ngilizcede breeches).
Onun iin OsmanlIdaki karl baldnplak tam yerini bulmutur.
Sansculotte desteiyle meclis belirli bir gven alanda ala ve insan Haklan
Bildirisini kard. O gven atmosferinde buraya kylleri yakndan
ilgilendiren birka madde de konmutu. Bunlar aslnda ok radikal ierikte bir
eyler deillerdi, nk maddeleri yazanlar da bu konuda fazla radikal
deillerdi. Ama feodal ayrcalklar kesin bir dille lavedildi. Lavedilen
feodal mlkiyetin sahibine bundan tr bir tazminat da denmeyecekti. Ayn
ekilde, aar da (tithe) kaldrld. Bunlar orta ve yoksul kyller ve tabii
topraksz kyller iin hayati nem tayan yeniliklerdi. Ama bunlarn yani
sra, yasa nnde eidik, cezada eitlik gibi dzenlemelerle, gene feodal
ayrcalklarla ilintili gelenekler tarihe karyordu.

Feodal mlkiyet hakknn lavedilmesiyle, Fransann byk ksmnda,


kyller emigre denen, bu kargaalklarda yurtdma kam aristokrasiden
kalan topraklar paylamaya giriti. Bylece, devrimin verdii bir karar, aa
yukar btn lkede, toplumun en geni kesiminin dolaysz kitle desteini
kazand. Bu, tabii, mthi bir aadan yukarya giriim ve hareket oldu.
Devrimin popler karakterini perinledi. .

Kural koyanlarn, kuraldan yararlanan kyller kadar mutlu olduklar


phelidir. Muhtemelen deillerdi, nk kent burjuvazisi olarak, olas
birtakm kyl kargaalklarna iyi gzle bakmyor, ayrca, mlkiyet
konusunda oluacak bir baboluktan ciddi endie duyuyorlard. Ama elleri
mahkmdu, nk onlar da bir yanda kral ve aristokrasi ile (phesiz onlarn
destekisi hatr saylr bir ruhban) kr ve kent kk burjuva radikalizmi
arasnda skmlard. Aristokrasinin bir trl gevemeyen uzlamazl
meclisi oluturan burjuvazi temsilcilerini bu yne itti (aslnda, bu adan
bakldnda, Fransz Devriminin radikal sonuna ulamasn garanti altna
alan balca toplumsal gcn, bu uzlamazlyla, Fransz aristokrasisi olduu
da sylenebilir). Tabii btn bu olaylarda kraln tutumu da belirleyici oldu.
Durum alevlenir alevlenmez, muhtemelen bir snf refleksiyle aristokrasinin
yanma koan XVI. Loui byle yapacana Tiers-Etat ile, rnein u sralarda
Girondu oluturmaya balayan lml kesimle bir uzlama arasa, pekala
radikalleri izole edebilir (ou henz tam radi-kallememiti bile), soka
yattrabilir ve bir merut monarinin kral olabilirdi. Bu, daha uzun vadede,
Britanya tarz bir snfsal uzlamaya bile yol hazrlayabilirdi. Ama tabii, ne
sylesek speklasyon! yle deil, byle oldu. Gene de, olandan baka bir
eyin de olabileceini dnmek, tarih tartmalarnda her zaman salkl bir
tavrdr.

Barrington Mooreun Fransa kylsne tand belirleyici rol burada byle


ekilleniyor: Paristeki radikal devrimci adm, bylece, geni krsal kesimden
olumlu bir cevap alyor ve yaamaktan te, ilerleme imkn da buluyor. Krsal
alandan gelen kitlesel destek, kral-aristokrasi-ruhban geninin etkili bir
direni cephesi kurmasna imkn vermiyor. Onun iin de, bunu sk sk
hatrlatmakta yarar vardr.

Burada tkanan kral 1791de kamaya kalkarak kendi idam hkmn


imzalam oldu. Onun bu davran, rejimin bir merut monari ynnde
evrilmesinin imknsz olduunu gstermiti. Bu durumda, o yol kapanrken,
devrimci radikalizm yolu alyordu. Bunu herkes kendine gre sezdi ve
deerlendirdi.

Paris sanscuottelarmn davranlarnda her zaman Uzakdounun amok


hastaln hatrlatan cezbeli, akld ve an bir slp vardr. svireli
muhafzlarn doranmas, daha sonra, Eyll aynda, ou yoksul insanlar olan
tutuklulann kyma tabi tutulmas, bunun somut rnekleridir. Ksa zamanda
giyotin harl hani ilemeye balayacak ve Paris kk bujuva radikalizmine
(Ro-mann arenasn hatrlatan) bir elence kacaktr. Ama devrimin
saptmas izlenimi veren bu gibi davranlann gerisinde, aklc denmesi
gereken sreler de eksik deildi. Bakentte olanlar, bir biimde, krdaki
radikalizmle birlikte gidiyordu. Emigre toprakla-nna el koyma eylemleri
yaygnlat. Kelime anlam tanmsal yasa demek olan loi agraire deyimi
bizim orman kanununa benzer bir anlam edindi: steyenin istedii tarlaya el
koymas! Bir tr ilkel kyl komnizmi grnr biimde yaylmaya balad
(Moore, bunu destekleyen rahip rnekleri de veriyor). Bujuva devrimi,
antikapitalist olduu phe gtrmeyecek sloganlarla da nlamaya balad.
Krda ve kentte, bata ihtikr yapanlar olmak zere, devrim ortamndan
kendi kan iin yararland tespit edilen birok kii de giyotini boylad.
buuk ihtikrcmn giyotine gnderilmesi phesiz dzenin genel gidiim
deitirecek bir ey deildi; ancak, yeni kapitalist ilikilerin gitgide
yerlemesini durdurmamakla birlikte, btn bu Terr, feodalizmin yok
olmasn pekitiriyordu. Byle bir hengme iinde Girond da yok oldu ve
kyma makinesine yem olma sras Montagnard grubuna geldi.
Bu balamda Vendeeye de ksaca deinelim. Kralmz ve ruhbanmz geri
istiyoruz, gibi sloganlarla balayan bu kar devrim hareketi, Barrington
Moorea gre, aristokratlan geri istemiyordu. Kendi dna ok kapal olan bu
blgede ruhbann hep oynam olduu dzenleyici rol de inceleyen Moore,
bunun gerekten monarinin restorasyonunu talep eden bir hareket olmaktan
ok, devrimden sonra blgeye gelip yerleen kapkalara (Amerikada
Sava sonras Gneye inen Halheybeliler gibi), vahi kapitalistlere kar bir
tepki, ama soldan deil, ok sonra faist hareketlerde grlecei gibi, sa-
muhafazakr bir ideoloji iinde eklemlenmi bir tepki olduunu sylyor. Bu
da akla yakn bir yorum ve deerlendirme. Amerikada da byle olmutu
zaten. By-leyse, Vendee gerici ayaklanmasnn da, o sralarda Fransay
kaplayan anti-kapitalist fke ve tepkinin zgl-blgesel bir varyant olduunu
sylemek gerekir.

Sorunlar arasnda, dardan gelen ve gelecek olan asker mdahale konusu da


vard. Bu zamana kadar devrimin faydasn gren, zararn grenden ok daha
kalabalk olduu iin, byle bir mdahaleden, mdahale sonucunda devrimin
kazanmlann kaybetmekten korkanlar da ounluktayd. u tarihlerde
Marsilyadan Parise, devrime katlmaya gelen grup kente Rouget de Lislein
marn syleyerek girmekle, dnemin ruhuna uyan bir ey sylemi
oluyordu. Ama o aamada yalnz Marsilya deil, krlar ve tara kentleriyle
btn Fransa Paristen, devrimden, meclisten bir eyler bekliyordu. Bu seferki
konjonktr, 14 Temmuz Bastille gnnden bile daha radikal bir potansiyele
sahipti ve olaylar o yne doru ekiyordu. Bu balamda Valmyde savan
kazanlmas devrimin da kar korunabildiinin iareti oldu. Herhalde bunun
da verdii ferahlama ile radikaller kral ailesini ortadan kaldrarak sola doru
gidii hzlandrdlar.

Bu yeni koullarda, Parisin doyurulmas ve kurumlamaya balayan ordunun


doyurulmas gibi sorunlar bagsterdi. Bu doyurma ii, krdan gayret ve
fedakrlk gerektiriyordu. Bu talep, Barrington Moorea gre, radikal gidie
dur diyecek mekanizmann dmesine basm oldu. Bu noktada, zengin
kyllerin varl kendini yava yava belli etmeye balyordu. Mlkiyet
konusunda onlarn benimseyecei tutum, mlksz kyllerle ayn olamazd.

Ama zengin kyllerle birlikte tara kentlerinde de direni balad. Bata gene
Marsilya, Lyon, Bordeaux, Toulouse Artk yeter! dediler. Krdan,
sansculottelan doyuracak budayn arkas kesildi. Bu da, Terr n bandaki,
Robespierre ile sansclotte'la arasndaki ittifak sona erdirdi. Bylece, artk
durmaktan yana olan gler yekinip davrandlar; Robespierre ld; Directoire
kuruldu ve devrim bitti.

Bu son aamada krsal kesim, kyllk, Parisin radikalizmini


desteklememiti. Kitle desteinden yoksun kalan radikalizm, aslnda bugne
kadar, yapabileceklerini yapmt. Yukarda yer yer deinildii gibi, kaplarn
daha ok radikalizme doru ald bir konjonktrde, burjuva devrimi de
zaman zaman istemedii kadar sola savrulmu, ilkel komnizmle kol kola gibi
grnd anlar olmutu. Ama pusulann bsbtn at da sylenemezdi.
Bylesine alkantl bir ortamda baz yalpalamalar elbette olacak. Ama
rnein Babeuf 1790da, sonra da Robespierrein Terr dneminde, 1793te,
tutuklanp hapse atlma. 1797de idam edildi. Bunlar, szn ettiim solun
nereye kadar sol olduunu gsterir. Kadn Yurttan Haklarim yazp
yaymlayan Olympe de Gouges ise 1793te giyotine gnderildi -
Robespierrein hkimi mutlak olduu gnlerde. Robespierre bu sralarda,
Voltairein deizminden esinlenerek gelitirdii Etre supreme (Yce varlk)
kavram ile laiklik konusunda kendine gre bir ilericilik yapmakla
meguld; hukuki eidiin mlkiyette eitsizlikten ileri gelecek olumsuzluklar
amaya yetmeyecei ya da kadnlarn bu li-berte, egalite,fratemte dnyasnda
bir yerleri veya kazanmlan olmad yolundaki iddialarla uraacak hali
yoktu.

Bunlar, 1789 Burjuva Devriminin doal snrlarin gsteren olaylardr.


Dolaysyla Robespierrein ve yandalarnn bu tarihte ortadan kaldrlmalar,
devrimin yapaca herhangi bir eye engel olmamr. Bu takm iktidarda
kalmaya devam etse, bundan byle ancak akld bir hunharlkla, zaten alm
olan bir delii derinletirir, ama dnyay daha ileriye gtrecek almlar
balatamazd.

Satranta pata kalmak gibi, Fransann sa ve solu, bundan byle


kilitlendiler. Sarka gitti, geldi. Ama ok bir ey deimedi. Sonunda phesiz
Fransa bu dnyann liberal-demokratik lkeleri safnda yerini ald. Ama u son
yirmi yllk tarih iinde Mit-teranddan Sarkozyye gelmesi, bu sre srasnda
Le Penin cumhurbakanl seiminin ikinci turuna kalan aday olmas,
Sosyalist Partili Chevenementn CHPli bir Kemalist gibi konumasndan
banliylerde eski komnist semenlerin rklara oy vermesine kadar bir yn
olay, Fransada hl yerine oturmam birok ey olduunu dnyaya ilan eder
gibi. Devrim btn dnyaya rnek oldu, dnyay dntrd. Ama Fransann
kendisinde hl tamamlanmam gibi grnyor.
Napoleon

Directoire 1795-99 arasnda Fransay ynetti. Bu arada Napoleon Bonaparte


da gelip burada kendine bir yer at ve yerine salam bastn hissedince
tekileri itip tek bana ynetimi devrald; imparatorluuna kadar -sonra da St.
Helenaya kadar- giden yryn balatt.

Bir zamanlar btn dnyann akln elen, Dostoyevski ve Stendhal gibi


romanclarn hayal gcn ciddi ekilde uratran bu tartmal adam
hakknda ayrntl bir aratrmaya girmeyeceim, iddial bir deerlendirme de
yapmayacam. Aslnda burada ona bu kadar yer ayrmasak da olabilirdi
(Askerlik blmnde nasl olsa sahneye kacak nk); ama kitabn bundan
sonraki blmlerinde deinmek gerekecei iin paradoksal bir zelliini
burada ksaca belirteyim.

Paradoks u: Napoleon, Fransada devrim heyecannn devrim yorgunluuna


dnt bir anda iktidan kapm ve sosyopsiko-lojik ortamdan akllca
yararlanm bir nderdi. Fransada devrimi bitirdi. kard yasalarla,
getirdii uygulamalarla, devrim toplu-munu neredeyse muhafazakr bir
topluma evirdi. Devrimden kalan enerjiyi de bir dnya ftuhat projesinin
yakt haline getirdi. Bu projeyle birlikte, cumhuriyetten imparatorlua
yumuak geii de salad ki, daha sonra yeeni de yapmasa, kimse bunu
beceremezdi derdim.

Paradoks, Fransada devrimi bitiren adamn, onu imparatorluk kurmaya


alt Avrupada gittii her yere birlikte gtrmesidir. Meclis gibi, seim
gibi, anayasal (merut) ynetim gibi, Fransz Devrimiyle domam olsa da,
onunla gndeme daha salam basm kurumlar, Napoleon fetihleri yoluyla,
Avrupaya yayld. Bu yolla yayld nk Napoleonun ordlanyla igal ettii
bu lkeler bandan beri Fransz Devrimine kar dikenlerini kabartmlar,
savunmaya gemiler ve orada olanlan sabote etmek iin ellerinden geleni
yapmlar, sonunda yenik dtkleri savalar bile amlard.

Dolaysyla Fransadan baknca muhafazakr grnen (buna ramen, bir


dnya fatihi olarak hl ok sevilen) Napoleon Bo-naparte, Avrupadan
bakldnda bir hayli devrimci bir kla brnr.

Napoleon, Fransz Devrimi ile hayat bulmu kurumlan Avrupann baka


blgelerine tamasna tamtr ama bunlann her yerde ayn ekilde
karland da sylenemez. Fransadan gelenleri en fazla talyann eitli
blgelerinin, en az da Prusya ve Avusturyann benimsediini gryoruz.
Bunlar, ilgili blmlerde inceleniyor.

Demokratik devrimler ve ordular

Bu kitabn giriinde, ulus-devletler tarihine, dnyadaki ilk burjuva


devrimleriyle balayacam sylemitim. Britanya, Amerika Birleik
Devletleri ve Fransa, burjuvazinin devrim yaparak (ikisinde krala, birinde bir
kolonyalist krallka) iktidar olduu lke ve burjuva devriminin birer
rneidir. Bunlann balca zellii, bujuva snfnn, byle bir zor ii
baarabilecek kadar gelimi ve glenmi olmasdr. Bu gce kendileri
ulatklan iin, devrim sonrasnda kurduklan rejimlerde de ipleri, dizginleri
kendi ellerinde toplam ve szgelii asker yapnn sivil siyas iktidara
alternatif olmasna imkn veya izin vermemilerdir.

Ancak ulus-devlet kuruluu kolaylkla, kendiliinden olan bir i deildir. ok


zaman, byle bir devrim olmasa da bir bamszlk sava, kimi zaman, bu
rneklerin hepsinde olduu gibi (ap deiebilen) bir i sava sonucunda bu
hedefe erimek mmkn olmutur. Baka bir syleyile, iddet ve sava, bu
gidie hemen hemen her zaman yol arkadal yapmtr. Dolaysyla olayn
asker bir yan olmutur. Bu blmde, gene byle dnemelerden gemi olan
ilk ncnn kendi sreleri iinde asker glerle ilikilerine ksaca
bakmak istiyorum.

Asl konumuz militarizm ve rneklerimizin birincisinin can alc olaylannn


getii dnem 17. yzyl olduu iin, bu, ada militarizmin epey uzanda
kalyor. Henz byk lde cretli ordularm belirleyici olduu bu ada,
militarist bir ideoloji, anlay, pratik, olumu'olamazd.

Gelgelelim, cretli ordu, phesiz, ncelikle kral ve taraftarla-n


erevesinde daha geerlidir. Parlamento, kendi silhl gcn byle bir temel
zerinden kuramazd. lke ciddi bir bunalm dnemi yaamakta ve atmann
karlkl gerekeleri, hedefleri vb. toplum tarafndan kavranmaktayd.
ngilterede halkn ounluu, kral deil, parlamento cephesine kendini yakn
buluyordu. Dilleri de, dinleri de birbirlerini tutuyordu. Stuartlar, ngiliz halk
iin (ama Protestanlk sonras, Isko halk iin de) popler bir hanedan
deillerdi. Bu koullar, eli silh tutan birok kiinin, aslnda ounluun,
gelip buraya asker yazlmasn kolaylatryordu.
Dolaysyla, 17. yzyln bu olay, birok bakmdan, nceki yzyllarn (btn
ortaa da denebilir) kyl isyanlarn andnr. Kullanlan silhlarn grece
basit ve elde edilmelerinin de grece kolay olduu bu alarda, yanm yamalak
da olsa silahlanmay baaran kyller dzenli askerlere kar uzun sre
direnebilmilerdir. Ingilteredeki yeni durum ise, kyl isyannn bu tr
zelliklerini barndrmakla birlikte, kyl isyannn ok ilerisinde bir eydi.
Banda parlamento gibi bir kurumun olduu, ok daha yaygn, geni apl,
lkenin birok yerinde de egemen bir hareket vard. Krdan da, kentten de, bu
harekete katlanlar oldu. phesiz, 19. yzylda balayacak, ordularn g bir
ideolojiyle hareket ettii savalarla ayn yere koyamayz bu durumu. Gene de,
parlamento tarafnda, arpt savala sahip olmak istedii deerler veya
hayat tarz arasnda daha yakn iliki kurabilen ve bundan g alan askerler
mutlaka vard. Yani, en azndan iin banda, profesyonellik kraln, dava
uruna gnlllk parlamentonun yanndayd.

Bu askerler balangta dini ideallerle bir araya gelmi gnlller de olsa,


sava uzadka askerlii profesyoneller kadar iyi rendiklerini tahmin
edebiliriz. Balarnda Cromwell gibi baarl generaller olduuna gre,
askerler de gerekli disiplini edinmi olmal. Zaten I Savam bir aamasndan
sonra ordunun gitgide daha fazla otorite sahibi olduunu gzlemliyoruz. Bu,
hem Cromwellm uzun diktatrlne yol aan, hem de onun pekitirdii
gelimedir. nk onun lm ve bunu izleyen kararszlk dneminin
karklklarndan sonra, restorasyon kararn veren ve II. Charles tahta
karan da ordudur.

zellikle Cromvvell dnemi, Britanyann parlamento kurumu-na deerli bir


deneyim sundu. Yani, bana buyruk davranmaya balayan bir ordunun ne
kadar byk bir tehlike oluturabilecei bu Lord Protector deneyimiyle
anlald. Cromwell, Britanya tarihinin bykleri arasndadr, kendisine
gerekli sayg gsterilir; ama bir diktatr olduu da belirtilir. Bundan sonra,
herhangi bir kargaalk durumunda ordunun buna benzer bir egemenlik elde
etmemesi iin gerekli tedbirleri almak, Britanya Parlamento-sunun nem
verdii bir i olmutur ve bugne kadar aksamam-tr da (Vagts, 1959: 47).

Prestiji ok tepelerde olan Britanyal General Marlborough Stu-artlann son


demlerinde onlarla bir kumpasa girmek istemi olabilir - ama hibir ey
baaramad. Wellington askerliinde kazand nle siyasete gemi bir
adamdr, ama siyasette siyasetin gereini yapmtr. Birinci Dnya Savann
otoriter bakomutan Kitche-ner dahi, sivil otoriteye kar herhangi bir
bamsz davrana girmedi. kinci Dnya Savann en sevilen generali
Montgomery siyasete hi yeltenmedi, sava bitince oturup anlarm yazd.

Bu durum, Britanyal generallerin sivil politikaclar beendii, onaylad


anlamna gelmiyor. rlandada Curragh Ayaklanmas srasnda hkmetten
gelen talimattan holanmayan General Paget, subaylarna, Politikac denen o
pis domuzlarn verdii emirlere uymayacam bildirmiti. Bu, Britanyada,
orduyla hkmet arasnda son gerilim rneiydi. Britanyal generaller veya
Fransadan Foch, Joffre, tam tersine, politikaclar hi sevmezlerdi; sorun,
genel kltrde askerin sivile kafa tutmasn hakl gsterecek hibir dayanak
olmamasyd.

Amerikadaki durum farkl nedenlerle ilgin olmutur. Britanya Savam


biraz andrr bir ekilde, bu sefer Ingilizlerin elinde profesyonel ordu vard;
bakaldran Amerikallar ise son analizde milis olarak tanmlanmas
gereken bir ordu kurdular.

Bakomutan George Washington anlalr nedenlerle profesyonel orduya


gemek istiyordu (daha etkili almak, srekli eitimle vakit kaybetmemek
vb.). Ama Congress dzenli ordu fikrinden korktu ve buna izin vermedi.
Korkmasnn nedeni, In-gilizlerin Cromwelldan dolay duyduklar endieyle
ayn kaynaa balanyordu: dzenli ordunun Meclisten bamszlama
eilimine girmesi. O aamada, byle bir eye herkesten nce George Was-
hingtonn izin vermeyeceini bilmiyorlard; Washington henz o kadar iyi
tanmamlard.

Herkesin askerlik yapmakla ykml olduu sistem o srada dnyann hibir


yerinde uygulanmyordu, ama sada solda, bu fikri savunan birileri kmaya
balamt. Amerikan Bamszlk Sava, byle dnen insanlar hakl
kard, onlar da fikirlerini daha yksek sesle yaymaya giritiler. Ama
insanolu genellikle muhafazakrdr; askerlik de muhafazakrln birok
bakmdan ar bast bir meslektir. Sonunda baz baka zorunluklardan tr
o sisteme geildi, bu tr propagandalarn elle tutulur bir etkisi olmad.

Herkesin askerlikle ykml olduu sistemler, militaristlemek


perspektifinde, profesyonel ordu uygulamasndan daha tehlikeli de olabilir.
Amerikada byle bir tehlike olmad. Vagts savan bam yle anlatyor:
Devrim, Lexington ve Concordda-ki balama biimiyle tam anlamyla
milislerin Britanya dzenli ordusuna saldrmasyd. Uruna dvtkleri
evleri olan can burnunda iftiler, evi olmayan ve korku basks altnda cret
iin dven disiplinli profesyonellere kar (Vagts, 1959: 92). Tehlike
olmad, nk milisler sava kazanr kananmaz, uruna dvtkleri evlerine
dnp iftilie devam ettiler. Subaylar arasnda, Congressin kukularn
hakl karacak eyler dnenleri vard. Ama bunlarn says az olduu gibi,
akllarndan geirdiklerini gerekletirmek iin muhta olduklar er
kadrosundan da yoksundular.

Amerikan ordusunun bu amatrl ve eve dnme acelesi savata


Washingtonm endielerini daha youn bir biimde dorula-yabilirdi; ama bir
Amerikan avantaj vard. Amerikann srekli ge dayanan hayat
koullarnda, yurttalar, hemen hemen hepsi (hele krda yayorlarsa)
silhlyd ve Kzlderili olsun, haydut olsun, avc olsun, bu silhlar kullanma
frsat buluyorlard. Avrupada ise silh kullanmak yalnz aristokrasiye zg
bir ayrcalk olarak kabul edilmiti; sradan insanlarn avlanmas bile byk
bir su saylyordu- Amerikadaki gibi nian almasn bilen siviller bir yana,
profesyonel askerler bile komutu verilen yne doru rastge-le ate aarak
savamay renmiti.

Bu balang da, bunun gnmzde ald biimler de ilgin ve Amerikan


toplumunun baz farkllklarna dikkat ekiyor. Britanya gibi Amerika da
tarihinin hibir dneminde militarist olmad; ama bu, bu toplumun, iddete
kar mesafe alm bir toplum olduu anlamna gelmiyor - aslnda bunun tam
tersinin geerli olduunu pek ok rneiyle biliyoruz. Muhtemelen burada da
Amerikan bireycilii, merkez disiplinlere kar igdsel refleksi bu sonucu
yaratyor. Bireyler asker denebilecek becerilere son derece dkn
olabiliyor, ama bir toplumsal yapya militarist yaftas vurmak iin
bulunmas gerekli kolektivite ortada yok.

lkenin ilk bakan bir general. Yedincisi, Andrew Jackson, gene sevilen bir
general. On ikinci Zachary Taylor ulusal kahraman mertebesine ykselmi
bir asker (ama bakan olarak kayda deer bir baars olmad), on sekizinci
Ulysses Grant ise Savam muzaffer generallerinden biri. Sonra ta
Eisenhower a kadar -ve ayrca ondan sonra- askerlikten bakanla gelen
grmyoruz. 43 bakan iinde bu yle kabark bir liste deil ve zaten bu as-
ker-bakanlann arasnda da militarizm e prim vereni yok.

Amerika'nn yakn tarihinde bir sivil-asker atmasna en ok yaklaan


durum General MacArthur un Kore Savanda davranyla patlak vermitir.
MacArthur savata Japonyay yenen adam olarak tannmt. Prestiji son
derece yksekti. Savatan soma Japonya'nn demokratikletirilmesi iini
yklenmi ve genel kamya gre baaryla yrtmt. Derken Kore Sava
patlak verdi ve MacArthur kinci Dnya Savanda yeniden komutan oldu.
inin Kuzey Kore yannda savaa katlmas zerine ini bombalamaya karar
verdi. Bakan Truman bunun yeni bir dnya sava balatmasndan
ekiniyordu. Sz dinlememe belirtileri gsteren MacArthur u grevden ald.

Anlamazln banda MacArthur, imdiye kadar iitilmemi, yeni ve


tehlikeli bir kavramla kar karyayz, demiti, Silhl kuvvetlerimizin
koruyacana yemin etmi olduu lkesine ve onun anayasasna deil de,
geici olarak ynetimin yrtme dalnn otoritesini ellerinde tutanlara
ncelikle uymakla ykml olduu syleniyor.

Bu da, devlet ve millee hkmet arasna bir nemli ayrm koymak oluyordu.
MacArthur Bundan daha tehlikeli bir nerme olamaz, diyordu. Onun bu
tavryla bizim burada yaadmz tarih arasndaki paralellik epey belirgin.
Ayrca, koruma kelimesini kullanmas, burann malm darbe gerekesi
koruma ve kollama ibaresini hemen hatrlatyor. Ama syledii tamamen
yanl, demokrasiye tamamen aykr. lkeyi korumak iin ne yapmak
gerektiine bana buyruk generaller deil, seilmi ve sorumluluk alm
hkmetler karar verir. Byle olmasa akima esen general anayasa koruma ve
kollamann kendine uygun yeni bir yolunu icat etmeye balayabilir.

Hkmet lkeyi koruma yntemi konusunda yanl karar vermi olabilir.


Eer bu, hukuku, yntemleri ineyen trden bir yanllksa, onu Yksek
Mahkeme nlemekle ykmldr ve bunun da bir prosedr vardr. Yok eer
hkmetin politikas yanlsa (ki olabilir, nk zaten bu dnyada
uygulanagelmi politikalann pek ou iin bu sylenebilir), bunun
sorumluluu da onu semi olan toplumun stndedir ve dzeltmesi
generallere dmez.

Bu ayrntlar balangta bilinmiyordu.

MacArthur lkesine bir kahraman olarak dnd. Truman ise, onun hakkmdaki
Senato soruturmasnn halka ak yaplmas talimatn verdi. Burada gerilimin
mahiyeti ortaya knca MacArthur bir popler kahraman ve hakszla
uram komutan hlelerini kaybetti. Durumu kendisi de anlayarak
Cumhuriyetilerden gelen adaylk nerilerine kulak asmad. Bylece,
Amerikan tarihinin en byk asker-sivil gerilimi sona erdi.

Andrew Jackson zamannda Anayasaya konan iki Dzeltme ile 1) Sivil


halka silh tama zgrl tannm (nk milis oluyorlard); ve 2) Sava
zamannda askerlerin sivil birinin evine, arazisine, onun rzas olmadan girip
yerlemeleri yasaklanmtr. Bunlar ikisi de, askerlik kurumunu deil, sivil
yurtta kollayan maddelerdir. Bu bakmdan, amalarnn demokratik
olduunu sylemek yanl olmaz. Ne var ki, hayatta, her eyin bir de br
yz var: Bu silh serbestlii ve bu mao kltr dnyann en yksek
ldrme/yaralama oranlarna yol ayor ve Charl-ton Heston gibi popler
kiilikler de Amerikal yurttan silhlanma hakkim militanca savunuyor.
Dnyadaki pek ok gelenek gibi, kendisini ortaya karan somut koullar
deimi ve ortadan kalkm - bugn ABDde bir milis rgtlenmesinin
kendisi de, anlam da kalmad.

Buna karlk, o gelenei douran koullarla ilgisi olmayan ve aslnda


bugnn ideolojik yaplanmalar iinde kklenen baz yeni ihtiyalar
(maizm/maoluk, Amerikan tipi faizm vb.) meruiyetini artk ortadan
kalkm o koullara dayandran bir savunmayla byle bir gelenein
sonularna sahip kabiliyor. Micha-el Mooreun belgeselinde grdmz
ekilde, Charlton Heston,

Columbine cinayetinden sonra bile, Amerikal (erkek, ncelikle) yurttan


silhl yaama hakkm savunuyor. Bu, dediim gibi, son analizde, bugnn bir
tr deerlendirmesine bal. Bu durumda bunu savunuyorsanz, ABDnin rak
mdahalesini de onaylyorsunuz. Hepsi, kendi adaletini salayan kahraman
Amerikal mitinin olduka tehlikeli varyantlar.

Bu ada biimlenmeler ana konumuzun dnda kalyor, onun eitli


uzantlar olsa da. Ben imdi nc rneimiz olan Fransa hakknda birka
ey syleyerek blm tamamlayaym. Burada syleyeceklerim gerekten
birka eyi gemeyecek ve olduka dar, zgl bir alanda snrl kalacak.
nk Fransz Devrimi, yaadmz modern an askerlik tarihinin byk
ksmnda etkili olan yeniliklerin hayat bulduu ortam olmutur. Bunlar, uzun
uzadya, sonraki bir blmde ele alacam. Onun iin burada sadece Fransz
Devrimi iinde asker varlkn ne olduuna bakmakla yetineceim.

Devrimi oluturan olaylar baladnda Fransann herkes gibi bir ordusu


vard. XIV. Louisnin baz baarlarnda, XV. Louisnin eitli
baarszlklarnda, doal olarak bu ordu da pay sahibiydi. Zamann genel
kurallarna uygun, yani subay kadrosu hemen hemen tamamen soylulardan
oluan, profesyonel orduydu bu. Subaylarn soylu olma zorunluluu,
egemen snflar iinde bir kavga konusuydu, nk kandan soylu olanlar,
parayla soylu unvan satn alm olanlarn orduda subay olmasna iddetle
kar kyor, bunun uygulanmasn da engelliyorlard. Nitekim 1789da Etats-
Generaux toplandnda, bu konu, Birinci Kesimin kendi iinde hemen bir
itimeye yol at ve aristokratlarn bundan byle kendi aralarnda bir uyum
kuramamalan sonucunu dourdu. Bu meclise katlan aristokrasi ksmnda,
unvanm parayla elde etmilerin says az deildi.

Yukarda betimlenen biimde kurulmu bir ordunun herhangi bir devrim


giriimine kar, yalnz emir ald iin deil, gnlnden de yle getii iin,
kyasya saldracan bekleriz. Oysa byle bir ey hi olmad. Britanyada
Sava bitip dzen yeniden kurulunca, ordu, orada burada bagsteren baz halk
ayaklanmalarm bastrmakta kullanlmt. Fransz ordusunun byle bir
deneyimi de yoktu. Devrimin fiil-ortam olan Pariste Hassa birlikleri (kraln
muhafzlar) bulunuyordu; bunlar, ilevlerine ramen, gidiata karmadlar,
daha dorusu, kartklar lde, devrimci harekete yardmc olmak zere
kartlar. Uzun sredir bar vard ye uzun sredir Pariste oturuyor,
yayorlard. Paris halkyla i ie gemilerdi (tabii subaylardan deil,
erlerden sz ediyorum). Nitekim kraln Pariste Byk Korkuyu balatan
adm, kendi muhafzlarna gvenemeyip taradan asker birlik armak
olmutu. Ama onlar da srete herhangi bir etki yaratmadlar.

Fransz Devrimi apnda bir olayn bsbtn silhsz ve iddetsiz yrdnn


fazla rnei yok dnya tarihinde. Dzenli ordu, yetmilerde randa ahn
ordusu gibi, ntralize edilmiti. Dolaysyla, devrimin hedefi olan taraftan,
orduya dayal bir direni grnmedi. Buna ramen, devrimin yrmesi iin
tahtravallinin o ucunda olanlarn da silhl bir rgt kurmas gerekiyordu. Bu
rgt kuruldu: Garde nationale, yani Ulusal Muhafzlar (sonra nice olayda
bu ad tayan birlik grrz). Bunlann banda, General Lafayette
bulunuyordu.

Lafayette daha yirmisinde, XVI. Louisnin saraynda bir nedim olarak


bulunan bir aristokratken kalkp Philadelphiaya gitmi, Amerikan Bamszlk
Savaina gnll olarak katlm (tabii bu arada Fransann ezel dman
Britanyaya kar Amerikal asilere yaknln temsil ediyordu),
Washingtonla dost olmutu. Ingiliz generali Comwallisi yenilgiye uratt ve
orduda generallie ykseldi. Bu baanlanyla Fransada da tannd ve sevildi.

Lafayette 1789da, Etats-Generawcmn Birinci Kesimindeki soylu


temsilcilerden biriydi. Demokrasiye yaknl nedeniyle, oluan Ulusal
Muhafzlar m komutanlna getirildi; ama Lafayette, bu gergin ortamda,
muhtemelen snfsal konumundan tr, iki ate arasnda kalmt. Paris halk
Versailles bastnda, kral ailesinin fiziksel saldrya uramadan Parise
getirilmesini Lafayette salad. Sonu olarak merut monariden yana bir
adamd. Sansculotte anlkla badaamad. Bir sre sonra komutanln
brakt gibi 1792de Fransadaki cumhuriyetilere kar dman (sava
halinde olunan) Avusturya ile baz kumpas grmelerine bile girdi. Monari
yklnca Avusturyaya snarak giyotinden kurtuldu.

Napoleon iktidarnda geri dnd; 1830 Devriminde X. Charlesm tahttan


indirilmesinde gene rol oynad vb. ama bizi olaylar ilgilendirmiyor, ilgin
olan, Ulusal Muhafz Komutan Lafayettein bu yaps, karakteridir. Sonuta
bunun zamana ve zamann gerek yntemlerine uygun bir karakter olduu
teslim edilmelidir. Gei dnemleri, eliik kiilikler retir.

Sonu olarak Fransz Devriminde askerin rol, nceki iki rnekle


karlatrldnda, devrimci safta da, kar devrimci safta da, ok daha hafif
kalr. Fransz Devrimi, devrimler tarihi iinde belki en radikal (Ekim
Devriminden sonra ikinci diyelim) devrim olmakla birlikte, tekiler gibi
bir sava ya da i savaa sahne olmad. Bu nedenle askerler bu olayn nemli,
belirleyici aktrleri arasnda yer almadlar.

Ancak, devrim Fransada olgunlaip Avrupa monarileri asndan uluslararas


bir sorun, mdahale edilmesi gereken bir sapklk olarak grlmeye
balannca, sava ve askerlik konusu birdenbire olaanst nem kazand ve
koullar Fransay (Toyn-beenin terminolojisiyle) bu meydan okumaya
kar nceden rnei olmayan bir cevap vermeye zorlad. te, Herkese
Askerlik blmnde ele alacam gelimeler bunlar, onun iin de Fransz
Devriminin askerlerle ilikisi konusunu burada kesiyorum.

Kesiyorum ama, Britanya ve ABD rneklerinde, bu lkelerin ordularnn


yakn zamanlarnda geen baz olaylara ksaca gz atmtm. imdi, Fransz
ordusuyla ilgili olarak da byle bir gezinti yapalm. Fransa tarihinin her
alannda olduu gibi burada da complicationlar biraz daha fazla olduu iin bu
gezinti daha uzun srecektir.
Fransann yakn tarihinde ordunun sivil otoriteye bakaldrdn veya onun
yerine getiini grmedik. Ama bu yolda niyet ve niyetin tesine geen
davranlar grdk (1960lann banda). 1880lerin Boulanger olayna veya
La Rocque hikyesine hi girmiyorum. Bunlar karikatr gibi adamlar; buna
ramen, iktidara ok yakn gibi grndkleri zamanlar oldu.

Daha uzaka tarihe baktmzda, bu dediimin daniskas, Napoleon


Bonaparte gryoruz. Onun darbesi, ftuhat, imparatorluu, btn
bunlardan sonra gelen ar yenilgiye ramen, Bona-parte soyad tayan
birini daha mparator tahtna karacak kadar prestij birikimi yapma.
Demek ki, daha nce de belirttiim gibi, Fransz Devrimi, btn radikalizmine
ramen (ya da btn bu radikalizminden tr), bir askeri darbenin de
pekala mmkn olduu bir ortam yaratabilmiti. Bu durum, byle bir asker
gelenek te epey sorunsal bir potansiyel olabileceini akla getirir.

1870-71de Fransz ordusu, Prusya karsnda, kimsenin beklemedii kadar


ar bir yenilgiye urad. Yenilen ordularn topluma babalanma anslar azalr.
Ama 1890larda Fransz ordusu Dreyfus olaym yaratabildi; Zolamn 1898
JAccuse mdahalesinden sonra da, kendi yaratt bu olayn altnda ezildi.
Zola ve sivil aydn kamuoyu, orduyu ar bir manevi yenilgiye uratt. Bu gibi
olaylar, hkmet buhran gibi, askerlerin ilgilerini politikaya eken
durumlarn hi de eksik olmad Fransada, generallerin siyas itahlarn
trplemi, kendilerini frenlemelerine yol am olabilir.

Birinci Dnya Harbi Foche ve Petain gibi sava kahraman generaller


kard. Bunlar, sonu olarak sava kazanm generaller olduklar halde,
Almanyann sava kaybetmi, Ludendorff veya Hindenburglan gibi, siyas
nfuz sahibi generaller olmadlar. Nedeni, Fransada sivil otoritenin
stnlnn tartlmazl il-kesiydi. Clemenceau (savan generallere
braklamayacak kadar ciddi bir i olduunu dnen adam), Poincare veya sol
cephenin nderi Leon Blum, daha sonra Daladier, generaller onlar hakknda ne
dnrse dnsn, toplumun sayg duyduu siyaset adamlaryd; nemli olan
da buydu.

Ama kinci Dnya Sava ve Nazi igali bu gidii keskin bir kopua uratt. Bu
dnemde iki kart asker davran gryoruz: Birinci Dnya Savanda
daha kk apta bir sava kahraman olan Charles de Gaulle igal altndaki
lkeyi terk ediyor ve yurt-dmda bir Direni Cephesi ayor; daha byk
sava kahraman Mareal Petain Almanlarla bir eit ibirliine giriyor ve
Vichy hkmeti diye tarihe geen kukla hkmeti kuruyor (Fransay daha
ar bir teslimiyetten kurtarma gerekesi ile!).

Sava bitince, bu harekette yer alan siviller ve askerler (Babakan Laval,


Amiral Darlan, baka ibirlikiler) idam edildi. Petain idama mahkm edildi
ama bir yandan hl Verdun kahraman olduu iin de Gaulle bunu
mebbete evirdi. Petain, 1951de hapiste ld.

Bu iki askerin dramatik hayatlar, Fransz Devriminin, btn Fransa


toplumunun hayatna, egemen snflarnn da tercihlerinin arasna soktuu
kamay simgeler gibidir. Vichyde dorudan yer alanlar mahkm edilmekle
birlikte, Fransa, onlarla ayn grleri paylaan kendi sa cephesini hibir
zaman ameliyat masasna yatrmad. Almanlarla yatt diye baz kadnlarn sa
kesildi filan ama o yukar dzeyde ibirlii aratrlmad; tersine, st
rtld.

Sava sonras Fransada i siyaset alldk krizler, kesintilerle devam ederken,


dnemin genel ideolojik ortam, Batinn smrgeci glerine ilerin eskisi
gibi devam etmeyecei uyarsnda bulunuyordu. Ama Fransz toplumunda
olsun, ordusunda olsun, her zaman, her yerde de olduu gibi, ilerin eskisi
gibi devam edebileceine, kendisinin de bunu salayabileceine inanan birileri
vard. Vietnamda Dien Bien Fu kazn ayann byle olmadn gsterdi. Tam
bu sralarda Cezayir de de direni balad. Vietnamdan yeni grev alan
olarak Cezayir e kayanlardan biri, pied-noif dan bakasnn ayan
grmemeye kararl olan General Saland.

1961de de Gaulle Cezayir in bamszln tanmaya hazrlanyordu. Bunun,


Cezayir in zgrlnden ok, Fransann demokratik geleceinin garanti
altma alnmas amacnn sonucu olduunu dnebiliriz. nk Salan OAS
(Gizli Ordu rgt) adnda bir rgt kurmutu; Vietnam ve arkasndan
Cezayir, Fransada ovenizmi azdran etkiler yaratyordu; Salan gibi adamlarn
Cezayir de oluturduu ikence rgtleri vb. Fransann itibarm uluslararas
dzeyde ayak altma drebilirdi. Fransann hayatna bir demokrasi olarak
devam etmesinin yolunu tkayabilirdi. Protesto eyleminde bulunan Sartre iin
O Fransadr, deme yeteneine sahip olan de Gaulle bu itibann deerini bilen
bir milliyetiydi. Dahas, bu zor koullarda, Cezayir e bamszlk tanmak
gibi, ovenizm rtkanlarna azam demagoji imkn salayacak bir eyi
yapmaktan korkmayacak kadar kendine ve toplumdaki prestijine gveniyordu.
Onun bu ynelii karsnda Salan 1961de general (Massu, Challe,
Jouhaud) yandayla bir ayaklanma giriiminde bulundu ama tutturamad.
Saklanp Fransaya geti, orada baz sabotaj giriimlerine kalkt. 1962de
yakalandlar, vatana ihanet suundan yarglandlar, mebbet hapis cezasna
arptrldlar (sonra, Mit-terand affetti). Bylece, Fransa, tarihinin en tehlikeli
asker darbe giriimini (de Gaulle sayesinde) savuturdu. O zamandan beri
byle bir durum bir daha tekrarlanmad. Aslnda de Gaullen bakanla
gelii de (Drdncden imdiki Beinci Cumhuriyete gei) bir yarm darbe
saylr. Ama de Gaullen buraya gelmesini btn Fransa halk istiyordu.
Salanm balataca Altnc her neyse, onu isteyen yoktu. De Gaulle kendisi
de yeni anayasann ona verdii yeni Bonapartizmi balatma imknn
kullanmaya niyet etmedi.

Grld gibi, Bat dnyasnn bu erken (ilk) devrim rneinde, ban


sivil bir orta snfn ektii, aadan yukarya bir hareket sz konusu. Bu
hareketin varolan orduyla, bakaldnlan devletin ordusuyla hibir organik ba
yok; tek ilikisi, ona kar olmas. Bu kar olma durumu, rnein
ikisinde, onunla fiilen savamaya kadar gidiyor. Byle olunca, dzene
bakaldran g, kendi askerini, kendi ideolojisinin yannda, yaknnda duran
kesimler arasndan devirmek durumunda. Hareketin aadan yukarya
karakteriyle uyumlu olan yntem de bu zaten. Bu koullarda, baarya ulama
durumunda kurulacak yeni rejim veya hatt yeni devletin temel direklerinden
biri olan yeni ordu da, nceki dzenin baskc ahlkndan bak kalm,
ayrca, kendine nclk eden toplumsal gce, onun ideolojisi ve temel
deerlerine bal bir ordu olarak toplumdaki yerini alyor. Sz konusu
rnekte de bunu gryoruz. Bu rnekte, devrimle birlikte yeni ve
demokratik bir balang yapma imkn bulan ordular, dnya tarihinin daha
somaki aamalarnda geirdikleri btn deiimlere ramen, bu temiz
balanglarnn deerlerine sadk kaldlar.

ULUS-DEVLETLERDEN DOAN BAZI YENLKLER: DEOLOJK VE


KURUMSAL MLLYETLK

Milliyetilik (tationalism) olarak adlandrdmz ideolojinin Fransz


Devrimi ile balantlar herkesin dikkatini ekmi ve bu ideolojinin bu siyas
olaydan doduuna dair geni bir gr birlii olumutur. Ben de bu
deerlendirmeye genel olarak katlyorum. Bu blmde, Fransz Devriminden
dnyada olumaya balayan eitli milliyetiliklere srayan ya da bulaan baz
zgl elere de deineceim zaten. Ama girite szn ettiim teki iki
rnein de, Fransz Devrimi kadar olmasa dahi, milliyetiliin douuna
katklar olduunu, onlarn da bu arada unutulmamas gerektiini
vurgulayacam. Ayn ekilde, daha stnkr geildiine inandm,
milliyetiliin Sanayi Devrimiyle ilikilerine de yer ayrmak istiyorum.

Bu kitap genel olarak ya da btn olarak milliyetilik stne bir kitap deil.
Onun militarist kolu stne ve militarist milliyetilik tamlamasnda birinci
adm, yani militarizm burada daha fazla yer tutuyor. Ama bu genetik
ilikide, reten zne milliyetilik, retilen nesne ise militarizm; bir baka
syleyile, milliyetilik olmadan militarizm olmazd - nitekim olmad. Onun
iin, militarizm in gerektirdii kapsamn ok fazla dna tamamaya
alarak, milliyetilik hakknda da hem baz genel saptamalarda
bulunmann, hem de milliyetilik ritellerinin baz olmazsa olmaz somut
zellikleri, eleri stnde durmann yararl olacam dndm. Ancak
dediim gibi, milliyetiliin tamamm aklamak veya bu ideolojinin uzand
btn alanlar taramak trnden iddialarm yok. Bunlar baka bir kitabn
konusu.

Milliyetiliin ne zaman, nereden, nasl doduu ok tartlm bir konu


olduu iin milliyetiliin birok tanm da yaplmtr. Bu konulara yeniden
girmeye, hele ayrntsyla girmeye hi niyetim yok. Bu arazi stnde duran
eitli teorilerden kendi temellerimi semekle ve niin onlar setiimi
aklayabildiim kadar aklamakla yetineceim.

19. yzylda ve 20. yzyln banda milliyetilik stne yazanlar, daha ok


bunun ideologu gibi yazdlar. Bata bu kitapta sk sk ad geen Herder ve
Fichteden Carlylea kadar evrensel etkileri olmu yazarlar, ama aa yukar
her etnik topluluktan kendi milleti adna konuan yazarlar (bunlann arasnda
edebiyatla-nn, airlerin, sanatlara da nemli yeri vardr) ideolojinin temel
talarm yerine koydular. Ernst Renan (1823-92; nl Sorbon-ne konferans,
Quest-ce quune nationun tarihi 1882dir) belki bu ideologlukla
aratrmaclk tutumlanmn aynmaya balad noktada durur. Aslnda
Renanm ikinci tutumun ilk rnei olduunu sylemek daha doru olabilir,
ama okurlan, eski ideolojik ihtiyalanna uymaya devam ederek, onu da bu
ideolojinin en yeni ideologu gibi barlanna basmlard.

20. yzyln sonunda, milliyetilik, oumuz iin epey de beklenmedik


biimde bir kere daha patlak verdi - bu Trke deyim, milliyetiliin ikinci
baharnm tarzm iyi betimliyor. Dnyada bir blk lkenin yeterince
milliyetilik yapp hevesini aldn, sosyalizmle birlikte birok insann da bu
ideolojiyi atn dnrken, ou da sosyalist bilinen lkelerden doan,
bir dizi iddet dolu olay, Kafkasya ve Balkanlar, kazn ayann hi de yle
olmadn gsterdi. Bu dnemde bir furya olarak birok aratrmac konuyu
yeniden ele alma gereini duydu. Ancak 20. yzyln son eyrei iinde
yazlan bu kitaplarda aratrmaclk ar basyordu, ikinci geliin de
kendine gre ideologlan olmutur mutlaka. Trkiyede bunun nasl bir ortam
yarattn grdk ve grmeye devam ediyoruz. Ama imdi milliyetilii
kendisi de milliyeti olarak ele alanlar arasndan bir Renan kmad gibi, bir
Fichte veya Herder de kamyor. Yalnz Trkiye erevesinde bakarsak,
Gkalp veya Tekinalpin, Zeki Velid veya Sadri Mak-sudnin, hatt Nurettin
Topu veya Atszm teorik apnda hi kimse grnmyor.

Bu ikinci dnemin milliyetilik aratrmalarnda Benedict An-dersonun


Imagined Communities (1983) (Hayal Edilmi [Muhayyel iyi olurdu ama bu
kelimeleri hatrlayan yok] Cemaatler) sanrm en etkili kitap oldu. Geni
lde katldm ve benimsediim bu kitabn balca argman, milletin,
bize srekli anlatld gibi, doal bir topluluk olmad, kendiliinden
ylece olumu, ezelden ebede varolacak bir ey olmaddr. Muhayyel
kelimesi de bunu anlatr. Millet, insan topluluklarnn, belirli bir yer ve
zamanda, belirli koullarn olumas sonucunda ald biimdir; yani doal
deil tarih, verili deil yapmadr, bir somut evrenin rndr.
Andersona gre yakn alara geldike artan iletiim imknlar, rnein
matbaann gelimesi, matbuatm oalmas ve bylece bir kamuoyunun
olumas, kendimizi bir millet olarak hayal etmemizi kolaylatran eler
olmutur.

Andersonun bu kitab genel olarak milliyetiliin km aklyordu. Yaygn


okundu ve etkili oldu. Birbiri ardndan, bu kitabn adna gnderme yapan baka
kitaplar yazld ve yaymland. rnein Maria Todorova magining The
Balhansda (1997) Balkan milliyetiliklerinin nasl ortak motiflerle farkl
milletlerin szcln yaptn anlatt. imdi kendi kitaplmn raflarna
bakyorum: Bir ksm bu kitabn bibliyografyasnda yer alacak baz kitap
adlarnda imagined veya ona yakn kavramlar gryorum: rnein
Gluckun Japans Modem Myths (1987) bundan ok uzak bir ey anlatmyor.
Ama lan Burunamn Inventing Japar' (2004) da var. Bu invention (icat)
kavram da ok popler: Arvond Dastan India Invented (2005) gene bu
espriyi srdryor. Alain Dieck-hoffun The invention of a Nationmdaki
(2002) icat edilen millet ise srail. Ama V.Y. Mudimbede bir kta, keif deil
icat ediliyor: nvention ofAfrica (1988) ile The Idea ofAfrica (1994).

Bu kalabalk gruba kar olduka yalnz bir biimde -kahramanca demeli-


direnen bir milliyetilik teorisyeni Anthony Smith. Uzun sredir London
School of Economicste alan Smith milliyeti ideolojiye bu kalabalk
gruptan daha dostane bir gzle bakmyor. Hatt belki onun iin mcadele
ediyor nk Smithe gre bu ideoloji yle hayale falan dayanmayan, kkleri
de matbaann icadndan ok daha gerilere uzanan ciddi bir fenomendir.
Hayal mayal diye hafife almaya gelmez.

Anthony Smithin syledikleri ciddi eyler ve onun balatt bu tartmann


ciddiye alnmas gerekiyor. Smith daha ok bu topluluun kendi i dayanma
tarihine, ortak yaantsna, yaad meknla ilikisine bakarak etnik
zeminden sz ediyor. Ama bence bunlann nihai kayna ortak dil. nsanlar
ncelikle bir dil evresinde homojen (o dili konuma anlamnda) bir
topluluk oluturuyorlar. Andersonun matbaas, kitle iletiimi vb. ok
sonrann ii. Ama o zamana kadar da bir dil evresinde rgtlenmi bekler
var ve stelik bu rgtlenme biimleri de yabana atlr eyler deil.
Ortaada merkez monariler biimlenmeye balamt Avrupada. Norman
istilsndan sonra ngiltere stelik istilya gelen Normanlan Saksonlarla
kartran ve onlan Fransaya yabanclatran bir halita yaratabilmiti.
Agincourta giden ngiliz ordusunda (ya da onlan karlayan Fransz
ordusunda) bir biz ve onlar ideolojisinin, ayrmnn olmamasn
dnebilir miyiz?

Smith bylece, aslnda'yeniden Milliyetiliin temelleri nelerdir? sorusuna


dnyor. Ortak dilden ve ortak siyas birimden sz ederken millet diyebilir
miyiz? Byk burjuva devrimlerinden nce bir milliyet bilinci olsayd,
Avrupa'nn btn hanedanlan br hanedanlarla evlilik ilikisine girer miydi?
Ordular, milleti temsil edecek simgeler olabileceini hi akllarna
getirmeden krallannm armas altnda dmana kar yrrler miydi? Ve buna
benzer birok soru.

Grebildiim kadaryla Smith temelinde bir dil birlii yatan topluluk gibi
bir gereklikten yola kyor. Byle olunca zaten Fransz Devrimi de son
derece yeni. Ama byle bir konuya oradan bakmak ne kadar doru? Bu aynca,
Smithin hi de yanlannda bulunmak istemeyecei ezelden ebede millet
taraftarlannm ideolojik ncllerine yeterince uzak olmayan bir pozisyon. Bir
kimlik zerinden tanmladmz bir topluluktansa, belirli tanmlayc
zellikler tayan bir toplumsal rgtlenme biiminden yola kmak bana
daha doru bir seim gibi grnyor. Diyelim ki spanyolca konuan ve belirli
bir sreden beri de hep bir arada bir siyas birim iinde yaayan bir topluluk
var. Belirli bir tarihte, i ve d dinamiklerle bu topluluk, bugn millet
dediimiz toplumsal rgtlenme biimine zg kurum ve yaplann
oluturmaya balyor. Ancak bu srele birlikte o dilsel topluluk, byk
ihtimalle krallk, bir millet karakterim kazanyor. O dili konuuyor olmalar,
bizim o toplulukta yaayan insanlarn bir millet olduunu sylememize
yetmiyor. Kimi zaman, ayn dili konuan insanlar da ayn millet ten
olmayabiliyor. Kuzey Amerikada ABD ve Gney Amerikann tamam, kendi
doduklar anayurtla karlar atmaya baladnda, dil veya ortak tarih,
ortak kltr dinlemeyip bakaldnyor, kopuyor, ayn bir millet haline
geliyorlar.

Tarihte hemen hemen hibir ey, hi olmam gibi buharlap, uup gitmez.
Buna ramen, deiimin de ard kesilmez. rnein bir toplumda kapitalist
retimin egemen ve belirleyici olmas, feodalizm gibi pre-kapitalist retim
ilikilerinin, hatt gebelik vb. ok daha ilkel retim ilikilerinin hemen yok
olup gitmesini gerektirmez. Bir zaman sonra, bunlar somut ilikiler olarak
geersiz-leebilir, tarihe karabilirler. Ama byle de olsa, sz konusu
toplumun kapitalizm ncesinde yaad dzenin manevi tortulan varolmaya
devam edecek ve yeni gereklik olan kapitalizmin niteliini belirleyecektir.

Bitmeyen deiim srecinde neyin kald, neyin gittii konusunda, olan


anlamakta bize yardmc olacak bir kavram badamadr. rnein, dnyada
kapitalizm hem yaylr hem de derinleirken, Yeni Dnya ok eski bir retim
tarznn baz zelliklerini bir kere daha kurabilmiti: kleci retimi. Kuzey
Amerikada bu uzun sre varoldu. Ama lkenin kuzeyinde kapitalizm ve
sanayileme gelitike, Gneyin kleci sistemi bu yeni yaplanmayla
badar olmaktan kt, Sava patlak verdi ve bunun sonucunda klelik
ortadan kaldnld. Aradan geen bir buuk yzyldan sonra bile, bu lkede ve
lkenin bu blgesinde bir zaman kleci bir sistemin varolduu hissediliyor.
nk o tortular bugnn gerekliini de etkileyebiliyor.

Ekonomiden daha genel toplumsal yapya geelim. O alanda rneini


vermeye altm tarih-toplumsal etkenler bu geni erevede de geerlidir.
Ekonomi gibi son derece dinamik bir alandan, stelik de dntrme yetenei
olaanst gelimi kapitalist ekonomiden sz ederken,
badama/badamama kilisinden kincisinin, yani badamamamn
hkmn daha sk icra etmesi manta uygundur. Ama ekonomisinde
kapitalizmin arkn iletmeyi baaran bir toplumda bile hayatn baka alan-lan
ok daha muhafazakrdr; dolaysyla burada farkl toplumsal rgtlenme
biimlerinin rettii eitli elerin ya da yaplarn birbiriyle badamasna
daha sk rastlanz. Bu erevede millet adn verdiimiz toplumsal
rgtlenme biimi, rnein ulusal dil dediimiz eyi kendisi retmemitir.
Dil, insann insan olmasn salayan, en eski nsan fenomenlerden biridir.
Ama millet, kendi rn olmayan dil esini barna basm, onunla
badamaktan te, onu kendi sistematiinin en deerli esi haline
getirmitir. Yukanda deindiim, bir dil evresinde rgtlenmi bein, bir
zamanlar bir arada yaamaya katks olmu pek ok esi yeni millet
mantyla badaabilir. Birok tren, gelenek ve grenek, millet biriminin
erevesi iinde de ilevsel, yararl olabilir. rnein, nevroz gibi, ilkel
topluluklardan kalm bir bahar ayini, domak isteyen bir milletin simgesi
haline gelebilir. Aslnda btn bu yaplann birlikte uyumu ya da
uyumsuzluunu incelerken, her birini kendi kurallan, kendi tarihi, kendi tarih
belirlenmeleri balamnda ele alp deerlendirmek gerekir.

Bismarck Alman Birliini gerekletirdikten sonra Katoliklie kar


ku.lturka.mpfi balatt, nk bir Prusyal Protestan olarak Katolik olmann
Almanlkla elitiine inanyordu. Ama Almanya bu iki mezhep arasnda aa
yukan eit blnm bir toplum olarak byle antagonist bir eliki yaamadan
bugnlere geldi. Bismarck yanlmt.

Milliyeti ideoloji ile din arasnda byle gerilimler yaanmas doaldr, nk


din temel mant gerei evrensele aktr ve herkesi ikna ederek kucaklama
iddias vardr. Milliyetilikse ayn etnik kkeni paylamadklanna kar
dlayc olmaktadr; belki bu bir zorunluluk deildir ama byle yapmayan bir
milliyetilik de sk rastlanr bir olgu deildir.

Bugnn dnyasnda, istisnai durumlar dnda, milliyet temelinde


tanmlanan kimlik, din aidiyete gre daha etkili ve daha n planda. Byle
olunca, varolan yaplan kendi egemenliinde bir yeni biimleni iine sokan o.
Dolaysyla, dini de bu ekilde belirleyebiliyor, kendi hizmetine alabiliyor,
kendi amalarnn gereklemesine yardmc olacak ilevlerle donatabiliyor.

Bu nedenlerle hazr reeteler karmadan, her somut rnei hem tmel hem de
zgl/tikel lleri iinde ayn ayn inceleyerek, nerede neyin niin ve nasl
yle olduunu anlayabiliriz. Bunlar farkl toplumlarda farkl olabilecei gibi
ayn toplumun deiik dnemlerinde de farkllaabilir. Her somut
sosyoekonomik formasyonun kendi zgl tarihi iinde, yaplan ve yaplar
aras uyumu (ya da uyumsuzluu) oluur, bu da kendi st-belirlenmesini
yaratr. Neyin neyle badaaca (veya badamayaca) da bu st-
belirlenmeye gre biimlenir.

Sanayileme ve milliyetilik

Yakn dnemde milliyetilik olgusunu inceleyen nemli aratrmaclardan biri


de Emst Gellner dir (1925-95): Pragl bir Yahudi olan Gellner Alman igali
stne Britanyaya gm ve hayatnn byk ksmm orada geirmitir.
Nations and Nationalism (1983) ile Encounters with Nationalism (1995) bu
konuyu ele ald balca kitaplardr. Bu metinlerde analiz ettii pek ok konu
var doal olarak. Bunlarn arasnda zellikle vurgulad bir temay alarak
bunu Sanayi Devriminin yaratt sonulara balamak istiyorum.

Gellner a gre feodal-tanmsal retimle kapitalist-sma retim arasndaki en


nemli farklardan biri, kincisinin, mmkn olabilmek iin youn bir iletiime
ihtiyac olmasdr. Kapitalizm ve sanayi ncesi tanmsal toplumun temel birimi
kydr. reten kiinin nesnesi dille ilgisi olmayan topraktr. Kyl, byk
lde bireysel (tabii ailesini kapsayacak ekilde) bir emek harcayarak
topran (klasik Bat feodalizminde ncelikle lordun topram) ekip bier.
Bu asl iini yaparken bakalanyla iletiim ihtiyacnn dzeyi adamakll
dktr. Bu ekilde tanm yapma bilgi ve becerisinin daha gen kuaklara
aktanlmas gibi son derece nemli bir ilevde dahi, dilsel iletiim fazla bir rol
oynamaz; nk bireyler bu almann en temel elerini ancak bireysel
deneyim yoluyla bilirler. Yal kuak elbette konuarak aktanr, kendi
deneyimlerini; ama aktarlan anlamak da baz duyusal izlenimlerin bireyin
iselletirdii birikimine baldr. rnein, hasat dneminde ekini yamura
yakalanmadan kaldrmak nemlidir. Baba oluna, falan ynde younlaan
bulutlarn ktye almet olduunu anlatabilir; ama oulun o bulut ylmasn
kendi gzyle grmesi, birden ok kere bu yaanty yaamas ve yamur
getirecek younlamay kolayca ayrt edebilir birikimi edinmesi gerekir. Bu
eit bilgi, 85 olunca dmeye bas, ya da 25 gr. tereya-m erit, gibi
formllerle aktarlan bilgiden epey farkldr (lore ile knowledge fark
gibi).

Sanayi ncesi toplumda temel birim ky(l)dr ve kyl, bir istisna,


olaand bir olay, durum olmadka doduu kyde len, bu iki eylemi
arasnda hemen hemen hi dnya dolamayan bir insan tipidir. Byle olunca
hayat boyunca yapaca iletiim, ayn kyde yaayan insanlarla snrl kalr.
Kye yakn, bazen de grece uzak pazarlara, panayrlara gittii olur. Orada
karlat insanlarn ou kendi gibi, kendisiyle ayn dili konuan (hem
szlk, hem de simgesel anlamyla) insanlardr.

Bir Avrupa kyls ara sra lordunu gryordur (kendisinden farkl


snftan, dolaysyla kltrden biri olarak). Muhtemelen aralarnda uzun
boylu bir sohbet frsat olmuyordur. Bugnn aydn kategorisine en ok
yaklaan tan kyn papaz olacaktr ki, papaz da onun dilini konumay
renmi (ok zaman zaten st snftan olmayan) biridir.

Gellner in bir konumasnda verdii rnekle, kyl, normal olarak ylda bir
kere devletle yz yze gelir. Kendisi bir Hrvat olan bir kyl, yln bir
sabahnda doudan ba sankl bir atlnn kendisine doru geldiini grebilir.
Bunun, Osmanl padiahnn vergi tahsildar olduunu hemen anlar. Birka
ortak kelime syleyerek ve gerisini parmaklaryla yedi, sekiz, on gibi
iaretlerle ya da g Havalar kt gitti, anlamnda gstermek gibi jestler
yaparak bir iletiim kurar, anlarlar.

Ertesi yl belki de kart ynden, siyahlar giymi apkal bir atl ufukta
grnecektir. Bizim Hrvat kylden habersiz bir antlama imzalanm ve ky
OsmanlIlardan Avusturyaya gemitir. Hrvat kyl Almanca da bilmez, ama
el kol iaretleri, parmakla yaplan hesap, evrensel bir dildir. in temel
mantnda da deien bir ey yoktur. Sonunda bir ekilde anlarlar.

Tarmn belirledii toplum yaps, ky hayat ve bu yapda ortaya kan


iletiim ihtiyac aa yukar buralarda byle oluur. Onun iin de kyl
topluluklar be alt yz kelimeden oluan bir dil bilgisiyle btn bir mr
geirebilirler.

Adna sanayileme veya modernleme diyelim ya da hatt kapi-talistleme


olduunu syleyelim, bu, daha karmak ilikiler gerektirir. Hatt
sanayilemeye daha gelmeyelim ya da en erken aamasna, yani eve ii
verme aamasna varmakla yetinelim. Bunun ngilizcede bir ad cottage
industrydir; yani kylye, evinde (cottage) yapabilecei bir endstri, bir
imalat ii vermek.

Burada sermayedar kural olarak kuma dokutan bir adamdr. Kendisi


dokunacak iplii satn alr ve bunu nceden anlam olduu kyllere datr.
Her kylnn evinde ilkel bir dokuma tezgh bulunur, nk neredeyse her
eyin ayn llerde yrd feodal toplumda kyl giyeceini de kendi
retmek ister. Ama imdi dardan biri gelip Bana u iplikleri dokuyup
kuma yap, sana para vereyim, demektedir.

Bakn, imdiden, tahsildarla anlamay birka kat geride brakan bir konuma
ihtiyac dodu: Ka gnde dokursun? Be gn. Yok, olmaz. gnde
isterim. yleyse bu kadar paraya olmaz, vb. Renk, desen konusunda talimat
veya talepleri bir dnn. Bu, feodal dzenin iinde resmen yeri olmayan
deiik bir faaliyettir ve biraz da bu nedenle fazlaca iletiim gerektirir.

Eve i verme ilikisine giren kyl bylece iki dnyada birden yaamaya
balar. Ekin eker, budaym lordun deirmeninde trken vb. feodal
dzenin iindedir. Ama iplikleri kumaa dntrmesi karl cret alrken
kapitalist bir ilikiye girmitir.

Kyl bu ek ii ailesi ile, kars ve ocuklaryla, onlarn bo zamann da


deerlendirerek yapar: Bu da, henz kapitalist (serbest emek piyasas vb.)
mantn dnda kalan bir eydir, ama kapitalizmin o aamadaki ileyiiyle
badamaktadr.

in iine sanayileme girince, iletiim sorunu da byr. Kendinize bir sa


kurutma makinesi, bir mikser, bir t aldnz dnn. Ambalaj vb. iinden
mutlaka bir kullanma klavuzu kacaktr. Aldnz aleti kullanmak iin
gereken beceri, yzde yz moron olmayan herkesin kolaylkla edinecei bir
beceridir. Ama gene de, kullanma klavuzu... Sna rn her dzeyde
iletiim gerektirir. Kullanmas iin byle klavuz gerektiine gre, retmesi
daha da fazlasna ihtiya karacaktr.

Modernleme (yani lkenin sanayilemesi vb., ama ayn zamanda


brokrasisi, yani ekonomisi ve politikas ile, btn toplumsallamas ile)
iletiim ihtiyacn olaanst derecelerde artran bir fenomendir. Ben bu
konuyu rneklendirmesi iin, sk sk, Bablye bavururum. Bilindii gibi
bu imdiki Vilayet (daha dorusu ondan nce orada bulunan bina) hem
sadrazamn konutu, hem de hkmet merkeziydi. Ancak II. Mahmudla
birlikte Osmanl modernlemesi balad zaman yeni binalar ina edilip
nezaretler de bu ayn binalara tandlar. Yani imdiki Trkiyenin birka kat
araziye sahip son dnem Osmanh mparatorlu-unun tamam buradan
ynetiliyordu. Buras imdi sadece stanbul valisi ile yardmclarnn ofisini ve
bir resm kabul odasn is-tiab edebiliyor. En kalabalk zamannda Osmanh
Kalemiyesinin (Carter Findleynin saptamalarna gre) toplam iki bini
bulmayacak bir personelle altn syleniyor. Bakenti ve tarasyla 2000
devlet memuru (yani sivil memur)! Bugn stanbul Belediyesinin
alanlar saysn 2000e indirmeye kalkrsanz, belediye ker.

Modernlemenin getirdii byle mthi bir yazma, ariv tutma, planlama vb.
yk var. Sna toplum bundan baka bir biimde ayakta tutulamyor.
phesiz an brokratikleen ve ilerini krtasiyeye bomaya daha yatkn
toplumlarla btn bu brokrasiyi rantabl lekler iinde tutmay baaran
toplumlar arasnda nemli bir fark var. Ama en tutumlu, en rantabl
biimde i rgtlemeyi beceren toplumda bile yazl iletiim ihtiyac, sanayi
ncesi toplumlann ihtiyalanyla kyaslanabilir gibi bir ey deil. Arada dalar
kadar fark var.

letiim: Ortak dil

Btn bu iletiim, iletiecek insanlar iin ortak bir dil gerektiriyor.


Dolaysyla, gene modernlemenin bir dolaysz rn olan milliyetilik
ideolojisinin bata gelen elerinden birinin, belki birincisinin dil
olmasnda alacak bir ey yok.

Belki una alabilir: Burada nemim anlatmaya altm bu dil ihtiyac,


benim zetlediim biimiyle, tamamen maddi, iin, retimin rgdenmesiyle
ilgili, pratik bir ey. Oysa bata Herder, kendi ulusal dillerinden sz eden
romantik milliyetilerin kulland dile baktmzda, madde ile,
pratiklikle hibir ilgisi olmayan, ulv mi ulv, manevi mi manevi bir eyle
karlayoruz. iir kyor karmza, bir ulusun ikin dehasnn aranp
bulunaca zemin olarak edebiyat kyor. Bunun da, benim anlattm sa
kurutma makinesinin kullanma klavuzunun anlattklanyla herhangi bir ilgisi
olamaz gibi grnyor. Oysa ilgisi var.

Her eyin birbirine bal, ama ayn zamanda her eyin birbirinden grece
zerk olduu bir dnyadr, yaadmz dnya. Onun iin pratikle ideal,
insan zihninde, ne kadar kart ve birbirini dlar gibi grnse de, son analizde
birbiriyle ilintilidir. Ayrca, maddi ve pratik olan iin gerei, br uta
olanlar da bu maddiyatl gizlemek iin icat edilmi gerekd
sslemeler olarak grmek de yanltr. Dil, biz insanlarn, retebildiimiz
btn anlamlan birbirimize iletmemizin tek deilse de en elverili, etkili,
kapsaml aracdr. Dolaysyla Herder in ve benzerlerinin kefettikleri
anlamlar, zenginlikler de, evet, aslnda orada vardr. Yaanm btn tarih, son
analizde, dilde saklanr. Onun iin, ne iir pratik ihtiyalar kamufle eden ssl
pelerindir, ne de dil pratik ihtiyalann zerinde bir bulut gibi szlen bir altn
k hz-mesi. Dil bu ilevlerin hepsini kendisiyle elikiye dmeksizin
karlar, iine alr. Ve zaten, bir toplum, getir, gtr ilerini ta-marnlayp
retimini yaptktan soma ya da hatt o srada birinin gelip ona bir ark
sylemesini beklemeye balar.

Dolaysyla dil btn milliyetiliklerin erken aamalannda aydn kesimin,


intelligentsialann en ok ilgi duyduu alan olmu, mill zlemler siyasetten
nce edebiyat (ve sanat) dzeyinde biimlenmeye balamtr. Almanlar ve
Macarlar da bizim gibi (bizden ok nce) bir an dil ihtiyac duymutur. Ayn
ekilde bu erken aamalarda airler, edebiyatlar, daha sonraki aamalarda
olduundan ok daha etkili bir rol oynamtr. Paiisi Bulgar dilinin, evenko
Ukrayna dilinin banisi olmutur. Trk milliyetiliinin beii
sayabileceimiz Gen Kalemler adn, ounu mer Seyfettinin yazd dil
stne tartmalanyla duyurmutur.

1917 Ekim Devrimi ile Sovyetler Birliinin kurulmas, ardndan bu toplumun


komnizmi gerekletirmek zere giritii seferberlik, yukanda deindiim
milliyeti ortamdan hayli uzak olgulardr. Bununla birlikte, byk
dnmlerin sz konusu olduu birok ortam gibi Sovyetler Birliinde de
dille ilgili baz tartmalar kmn. Bunlar, bir yanlanyla, burada ilediimiz
konu bakmndan da ilgintir.

4 Nikolay Marr (1865-1934) ada birok dilci gibi bir ur-dil bulmak iin
oka uram ve drt temel eden oluan (sal, ber, ro ve yon)
byle bir dil bulmutur. Ama devrime de uygun olarak, bu ur fenomenini,
etnik kkene deil, snfa

balamtr. Marr a gre dil toplumsal yapnn rndr; 1917de devrim olup
btn toplum deitiine gre, dil de deimelidir.

Marr yaad srece zellikle akademik evrelerde etkili olmu biriydi ama
1950lerde bizzat Stalin onun tezlerine kar kt. rtmek iin de dilin bir
styap kurumu olmadn syledi. Ne olduunu ok ikna edici bir ekilde
anlatamad. Eer dnce styapysa, dncenin pek ok bakmdan
neredeyse zde olduu dil nedir?

Ancak Stalinin styap dan anlad olduka mekanik, demin deindiim


grece zerklik ten yoksun bir eydi. Bir epifenomendi. Onun iin de
altyap deiince hemen dei-iveriyordu. imdi, dilin bu anlamda, hemen
ortadan kalkve-recek bir ey olmadn savunmakta Stalin haklyd. Dilin
kendi momentumu vardr, deimesinin (ki bu fonoloji, morfoloji, sentaks
gibi farkl dzeylerde gerekleen bir eydir) dile zg kurallar vardr.
Devrim oldu diye dilin deimesi gerektii dncesi epey samadr. Ama
bundan daha sama olan da dili irad bir mdahale ve zorlamayla
deitirmeye kalkmaktr. Bu, yalnz sama deil, zararldr da. Ne var ki,
milliyeti temellere dayanan birok devrimsel olayda byle mdahale
giriimleri grlmtr.

1917 Devrimi olsun, 1871de Alman Birliinin kurulmas ya da 1868de


Japonyann Meici rejimine gemesi olsun, bu byk apl tarih olaylarn
dilin zerinde bir etki yaratmas doaldr. Sanayileme gibi enine boyuna ok
daha kapsayc bir srecin etkileri daha da geni olacaktr. Buna karlk dilin
kendi direnleri de vardr. Ancak kk bir ksm tarihin etkileriyle deiime
urarken, byk ksm yapsn korur.

Milliyeti ideoloji takviyesiyle modemlemenin dil zerinde etkileri oldu.


Bu etkiler, sonu olarak, modemlemenin amalaryla uyarl ve snrlyd.
Modem retimin ok yksek hacimde bir iletiim gerektirdiini grdk.
Demek ki, bu iletiim iin ortak bir dil de bulunmalyd. Ama 19. yzyl
ncesinde, dnyada veya Avrupada byle bir dil yoktu. Btn diller lehelere,
diyalektlere blnmt ve bunlarn sonuta ayn dilin deiik syleyi
biimleri olmas anlalrlk sorununu zmeye yetmiyordu. Hele geni
corafyalara yaylarak yaayan toplumlarda mesafe de, farkl blgelerin
diyalektlerini birbirleri iin anlalmaz hale getiren etkenler arasnda yer
alyordu. Sonu olarak, bir standardizasyon gerekiyordu - bir Gaskonla bir
Normalim ortak konuaca standart bir Franszca! Bu da ikili bir aba
gerektiriyordu: 1) bu dilin oluturulmas, 2) bu dilin herkese retilmesi.

Belirli koullarda ulusal dil diyebileceimiz bu dilin neredeyse yoktan var


edilmesi gerekmitir. Yukarda szn ettiim Ukrayna ve evenko bu
kategoriye giren rneklerdir. Ukrayna toplumu incelmi -ve ortak- bir kltr
dili retmemiti ve Rusanm ezici etkisi altndayd. evenko ortaa kilise
ayin dili gibi ulusal kaynaklan tarayarak ve buradan kardklann yaayan
diya-lekderle birletirerek adeta yeni bir dil yaram.

talyada Dante, 14. yzylda tamamlad eserini Toskana diyalektiiyle


yazmt. Ondan bir sre sonra Chaucer kendi eserlerini Kent ngilizcesiyle
yazd. Onlar evenko gibi bir dil oluturmak zorunda kalmadlar, olan
kullandlar. ok iyi kullandklan iin, adalan veya onlan izleyenler en
deerli edebiyat olarak onlann eserlerini benimsediler. Bylece, onlann
yazd diyalektle de yaknlk kurdular. Bylece, ada talyanca Toskana,
ada ngilizce Kent diyalektlerinden geliti (kincisinde daha sonra
Shakespe-arein de byk katklan olmutu).

Paris, Fransann her eyiydi, yle kabul ediliyordu; dil bakmndan da ayn
rol oynad. Bugnn standart Franszcas, Paris Franszcasdr. Ispanyada
Kastilya (yani Madridin de bulunduu blge) standart Ispanyolcanm
kaynadr. Amerika gibi koskocaman bir lkede bir standarttan sz etmek
de zorlar. ngiltere standardn genel slbuna uygun biimde belirlemitir.
Londra gibi bir kentin, Oxbridge gibi kltrel kurumlann deil, Kings
English, Kraln ngilizcesidir bu standart.

Yani, her toplum kendi genel tarz, tarih koullanmalan erevesinde, bazen
yeni bir dil imal ederek, ama ou zaman varolan eitli seeneklerden
birini seerek, standart olmasn istedii dili belirler. Bu, konunun bir
aamas ve grece kolay olan aamasdr. Zor olan, bu standard herkese
iletmektir. Bu, ciddi bir eitim seferberlii gerektirir.

u noktada bilgi stne bir paragraf aarak biraz oyalanalm. Bilgi, her
toplumun kendini yeniden retebilmesinin olmazsa olmaz gereklerinden
biridir. Gelgelelim, en erken balanglan izleyen tarih aamalarda toplumlar
hep hiyerarik biimde rgtlendii iin, bilginin topluma yaylm da bu
hiyeraiyle uyumlu ekil almtr. retimin arln omuzlayan alt snflar
retmelerini salayacak bilgiye pratikte ulamlardr. Burada ancak anne-
babalarndan veya topluluun yallarndan baz bilgiler almlardr. Bu
ekilde retken olmalarna yeten bilginin onlar iin gerekli olduu da herkesin
-kendilerinin de- uygun grd durumdur. Buna karlk, daha ince bilgilerle
donanmas gerekli olanlar her zaman sayca olduka snrl bir sekin tabaka
oluturmutur. Bunlan bazen, Msr daki rahipler veya indeki Mandarinler
gibi, bir egemen snf olarak tanmlamak da mmkndr. Bu da bilginin
ok farkl toplumsal rgtlenmelerde oynad ok nemli roln bir kantdr.
19. yzyln modem sanayi toplumuna kadar hibir toplum btn yurttalarm
eitme gerei duymamt. Sanayinin zellikleri bunu sadece istenir deil,
mutlaka olmas gereken bir yeterlilik haline getirdi. Binalaryla, eitli
malzemeleriyle ve en ok da geni retmen kadrolaryla baya pahalya
patlayan bir ey olmasna ramen, modernleme kararn veren btn
toplumlar ksa srede zorunlu eitim programlan da yaptlar. Balangta
ilkretim bu i iin yeterli grnyordu. Ama imdi kimi lkeler
ilkretimin sresini uzatyor, kimileri ortaretimi de zorunlu hale getiren
yasalar kanyor. Modem sna toplum da, belki imdi pos-tendstriyel
diyeceimiz toplum da, halkndan, gitgide daha yksek dzeyde okuryazarlk
becerileri talep ediyor.

Dolaysyla modern toplumlar bir yandan btn halkn ortak iletiim arac olan
dilin standardn belirlerken, bir yandan da bu standard btn topluma
yaymann kurumlann oluturmaya baladlar.

Fransz Devrimini izleyen herkese askerlik sistemini, uzun ara vermeden,


herkese eitim izlemi oldu. Birinci herkes arasnda kadnlar hl pek
fazla yoklar; ama ikinci herkesin iine ok daha kolay girdiler. Bugn
kadnlan okumayan bir toplum, kimsenin okuyamad bir toplumdan bile
daha beter bir gerilik rnei olarak kabul edilir.'

Bylece, millet biimini alan toplumsal rgtlenme dili de bu ekilde


etkilemi oldu. Daha nce pek grlmeyen iml birlii gibi dilin yazl
kullanmna ilikin kurallar, ama daha nemlisi, telaffuzun kurallan, bir
yandan da bu yeni iletiim ortam iin zorunlu olan dilbilgisi (gramer)
kurallan onaya kt. Dr. John-sonm szl 1746-47de yaymlanmtr (daha
eski rnekler yok deil, ama en ciddi giriim buydu). Amerika da Webster
szln (Johnson n da yardmyla) 19. yzyl banda hazrlayabildi.
Almanyada Grimin Kardeler 1852de szlklerini yaymlamaya baladlar,
ama bitiremediler. M.P.E. Littre ise Franszca szln 1863-73 arasnda
yaymlad. teki Avrupa lkelerinde bu iler daha sonraki yllara sarkt.
emseddin Saminin Kamus- Trkyi yaymlamas 1899u bulmutur.

Ezelden beri bu ekilde varolduunu varsaydmz ulusal dillerin tarihi,


grld gibi, gerekte ok yenidir ve temelinde modern sna toplumun
iletiim ihtiyac yatmaktadr. Bu yeni toplumsal rgtlenme biiminin kendini
doal ve meru kabul ettirmesi de kolay olmam, yeni ideolojinin hazrlksz
ynlara tanabilmesi iin edebiyatlara ve ulusal edebiyata ihtiya
duyulmutur.

Milletin oluumu

Millet dediimiz, ncelikle ayn dili konumasna gre bu ekilde


snflandrdmz insan topluluu, bu zelliiyle, tarihin erken aamalarndan
beri vard. Birok Bat dilinde kullanlan nation kelimesinin kkeni
Latincedir. Doma anlamna gelen nasci kknden tremitir. 17.
yzyldan itibaren nation kelimesinin ve trevlerinin anlam bugnk
kullanmna yaklamaya balar, ama asl Fransz Devriminden sonra bu
anlam kazanr.

Devrim ncesi zamanlarda, ulus/millet gibi kelimelerle tanmlanan insan


topluluklarnda, ounluklar yoksuldu. Dolaysyla da bunlar adam yerine
konmayan, sr olarak grlen, deer verilmeyen kalabalklard. Modem
an eiinde yaayan ve Na-poleonu Waterlooda yendikten sonra
ngilterenin ulusal kahraman ve babakan da olan General Wellington, halk
iin (kendisini alkladklar zaman da, protesto ettikleri zaman da) scum
kelimesini kullanmt: deniz stnde toplanan p ve tortu! Bu, o dnem iin,
zellikle an bir aalama da saylmazd. Fransz Devri-mini gerekletiren
cokulu kitlelere de sansculotte denmitir.

Byle baldnplak, ne id belirsiz, soyu sopu asil kandan yoksun


kiilerden meydana gelen millet, ne oldu da erefli bir topluluu anlatr
oldu? Burada tarihin gidiine paralel bir semantik kayma gryoruz. Fransz
Devriminden nceki iki benzer olayda, yani ngiliz ve Amerikan
devrimlerinde de millet kavramnn byle ne ktn, byle olumlu
anlamlar kazandm pek grmyoruz.

Romamn yklmas ve yeni Avrupann kurulmasndan itibaren, feodal alar


boyunca, aristokrasi, kannn soylu olmas gibi bugn bize tamamen sama
grnen bir stnlk iddiasyla, har vurup harman savurmu ve bu iktidarn
kimseyle paylamak istememitir. Bu iktidar kskanl bakmndan,
Fransadaki aristokrasi birok benzerinden daha inat kmtr. Onlann bu
zelliini Fransa blmnde de grmtk.

Gene orada grdmz gibi, mutlak monarinin mali sorunla-n doutan


soylu olan aristokrasinin yannda, paray bastmp mevki ve unvan satn alan bir
yeni ve uydurma aristokrasinin de olumasna imkn tanmt. Ama, zellikle
askerlik gibi baz alanlarda, noblesse du robe diye adlandnlan bu tabakann
sahici aristok-ratlann yannda yer almasna diren vard. Fransz toplumu
snfsal kken karsnda son derece duyarlyd. Fransann bir zellii, belki
de, soylu kanm, mavi kann bu ayncalna, ona sahip olmayanlann da
inanmasyd.

ite, millet kavramnn (kendisinin deilse de) deer kazanmasnn balca


nedenrbudur. Aristokrasiye kar bakaldran burjuvazi, yani para sahipleri,
Biz haklyz, nk para bizde, di-yemiyorlard. Para, sahibine ok ey
kazandrmakla birlikte, eref kazandrmyordu. Tersine, paras bol olann bu
manevi alanlarda sicilinin pek temiz olmayacana dair yerleik bir nyarg
vard. Param olduu iin ben konuacam, siz dinleyeceksiniz, diyemeyen
burjuva, Ben millet adna konuuyorum, onun iin siz de beni
dinleyeceksiniz, demeyi akl etti. Bu konunun dm buradadr.

Fransz Devriminin balang aamas aslnda bu srecin ifresini verir.


Kraln aresizlik iinde toplamaya karar verdii meclis, Etats Genereawc,
bilindii gibi, etaty ya da kesimi bir araya getiriyordu: 1) Aristokrasi;
2) Ruhban; 3) Geri kalan. Ama bu Geri kalan sahiden de geri kalan herkesi
iermiyordu. Bujuva-zi ve kentli kk burjuvazi vard burada, iiler,
kyller deil. Meclis toplanr toplanmaz kilitlendi. Bu kilit alamaynca,
Tiers Etat, yani nc Kesim tekileri yok sayarak btn inisiyatifi kendi
eline almaya karar verdi ve bylece 14 Temmuzda Bastil-lein zaptna giden
sreci balatt. Ama burada nemli olan bu kesimin kendine setii addr:
Assemblee rationale, yani ulusal meclis ! Birinci Kesim mavi kan, doutan
gelen soyluluu, kinci Kesim de dini, iman, inanc temsil ediyorsa, byle
yce deerlerle donatlmam olan nc Kesim de ulusu temsil ediyor,
Ulus adna konuuyor ve gene ulus adna, ilk iki kesimin geersizliini ilan
ediyordu. Ulusal kavram eref skalasmda yukar doru yolculuuna byle
balad. Fransz Devrimi ncesindeki iki devrim, bunun yolunu ksmen am
olsa da, farkl koullanndan tr, ulus kavramna byle bir ykleme
yapmamlard. Kapy asl aan, Fransz Devrimi oldu.

David Thomson, (1990) 19. yzyl banda, Napoleonun Avrupadan


uzaklatrlmasndan sonra, Royer-Collard ve Guizot gibi lml kralclarn
ulusu soylulatrmak, kraliyeti de ulusallatrmak gibi bir politika
izlediklerini sylyor ki, benim anlatmak istediim eyi, drt be kelimede
zediyor.
Fransz Devrimi ncesinde toplum soylu bir nesne olarak grlmezdi. Ama,
uruna devrim yaplr bir nesne, bir ulus haline gelince doal olarak
soyluluu da artt. Buna karlk, soyluluun en st mertebesi olan krallkta da
gene doal olarak ulusallk deil, soyluluk aranrd. Onun iin bir lkeyi
yneten hanedann o lkenin nfusuyla etnik ba bir hayli gevekti. te
yandan, Avrupann neredeyse btn hanedanlar birbiriyle akrabayd. Kralie
Annein lmnden sonra Birleik Krallk taht bo kalnca Ingilizler Hanover
Elektr Georgeu kendilerine kral yapmaya karar verdiler. Kral olduunda
George ngilizce bilmiyordu. Fransz Devriminde giyotinde can veren
Kralie Marie Antoinet-te Avusturya mparatoriesi Maria Theresianm
kzyd. Rusya tarihine Byk sfatyla geen II. Yekaterina bir Alman
prensesidir. rnekler saylmayacak kadar ok.

Byle olunca, 19. yzylda bamszlk kazanan yeni Avrupa lkelerine


Dvel-i Muazzama, birtakm Alman prenslerini kral yapmaya baladlar,
Bata Yunanistan, Belika, Bulgaristan, Romanya birer Alman kral edindiler.
Ama bu, Dvel-i Muazzamanm byle kk, ikinci snf saydklar lkelere
reva grd bir muameleydi. Fransz Devriminden sonra, Thomsonm
syledii gibi, artk kraliyetlerin ulusallamas gerekiyor, iddial lkeler bu
kurala uyuyordu. Gene de, hanedanlar aras evlenmelerin sonu gelmedi.
Almanyann II. Wilhelminin annesi, savaa girdii Britanyann sevgili (ve
uzun mrl) kraliesi Victoria'nn kzyd.

Norbert Eliasm (1994) syledii gibi, bu aristokrat snfnn uyduu ve


uymaktan kvan duyduu bir ahlk kodu vard. Bu bir eref kodu olarak
tanmlanrd. Ancak bu ahlkn erevesinin de soylu snfla snrl olduunu,
ok zaman kiisel bir karakter kazandn syleyebiliriz: Bir soylu baka
bir soyIuya nasl davranr vb.

Bu tr snrllnn yan sra, kiisellik erevesini aan durumlarda


aristokratik ahlk sonuna kadar Makyavelist, karc, frsat da olabiliyordu.
Eski egemen snfn bu ahlk formasyonuna karlk, devrim sonras yeni
burjuva egemen snf ahlkta da daha ulusal olma yolunu seti. Toplumda
yaygn olan, tabii ksmen de din ideolojiden beslenen ahlk deerlerini
benimsediler. Bu, phesiz, daha orta snf bir ahlkt. Daha dar kapsaml, daha
g-renekseldi. Ama dayana aristokratik kod gibi soylu kana uzat-
lamayacag iin, daha nesnel birtakm deerlere dayanmas gerekiyordu. Bu da
erdem kavramn ne karyordu. Erdem, hem daha evrensel, hem de,
dolaysyla, daha demokratikti. Erdem sahibi olmak iin soylu domak gibi
bir koul yoktu. Belirli deerleri benimseyen ve onlara gre davranan herkes,
zengin veya yoksul, erdemli olabilirdi.

Ancak yeni egemen snf, kendini iktidarda bulup biraz evresine bakmaya
ve baz dersler karmaya da frsat bulunca, devletler aras ilikilerde
aristokatlardan daha ahlk davranmann pek de mmkn olmadn
kavramakta gecikmedi. Bu iler, Makyavelizme bavurmadan pek
yrmyordu, iktidara trmanan burjuvaziler, daha dorusu onlan temsil eden
modern okumu kentliler, doktorlar, eczaclar, hukukular ve noterler,
mimarlar ve olduu kadar mhendisler, an baskn siyas felsefesi sosyal
Darvinizmi de reniyorlard. Dolaysyla yeni ahlkm snrlan da burada
izildi. Bir zaman sonra da, ulus, uruna her trl ahlk d siyasetin
uygulanmasn meru gsteren deer haline geldi.

Tabii modem egemen snf ahlknda stnde durulmas gereken ilk byk
ikiyzllk, ulusu temsil etme iddiasndan balar. Bu snf ulusu falan
deil, ulusun mlk sahibi ksmn temsil ediyor, kendisini onunla zde
sayyordu. Balca ilerinden bi-

ri, ulusun mlk sahibi olmayan kesimini, toplumun ynetiminden


uzaklatrmakt. Bunun iin btn Avrupa lkeleri somut snrlar konusunda
baz niceliksel farklar ierse de, sonuta, mlk ve para sahibi olmayanlarn
seimlere katlp oy vermesini kstlamakta birleen yasalar karttlar. Bunun
mcadelesi de (ngilterede Chartism gibi) bu yasalar Birinci Dnya Savann
sonunda iptal edilinceye kadar srd.

Orta snf, ulusun temsilcisi unvann byle eline geirdi.

Evrenselden Milliye

Romantizm de milliyetilik ideolojisinin yaylmasna nemli katklar


salamtr. David Thomsonn u szlerine kulak verelim:

Bu romantik yazarlar alarnn muhafazakr ve dinci eilimlerine ne kadar


kalrlarsa katlsnlar, bir btn olarak Romantizm akm mutlakiyetiliin
zerinde boy att, kozmopolit, milliyetilikten uzak bak am iyice
andrd. Romantik yazarlar pek yle dorudan liberal deer yaymadlar ama
milliyeti duygu yaydlar. Goethenin, Novalisin, Schlegelin Almanyas,
kltrel ve entelektel soruturmalar oda olarak Fransa'nn yerini almaya
balaynca, aklcla ve kozmopolitizme ilgi azald, buna karlk milliyetilik
ve Volkgeist'm bir kvan kayna olarak grlmesi, bir halkn dehas gibi
konular gndeme yerleti. Romantik akm ald btn kltrel biimleriyle,
akl ve zeky deil, duygu ve cokuyu n plana kard. Puslu bir gemie
dnerek, halk masallarn, gemi kahramanlklar sevimli kld;
gelenekiliiyle, ayrlklk duygularn besledi; zel, bireysel, kiisel ne
varsa onlan vurgulad. Yaratc ve zgn dehay ne kararak, insan
kiiliinin toplumdan daha nemli olduu inancn yayd ve anlatm
zgrlne snr getirilmesini mahkm etti; bir an ya da bir halkn yaratc
dehasn ararken popler geleneklerin ve mill gelimenin yce deerlerine
inanc besledi. Milliyetilik adna aklcln terk edilmesini kolaylatrd
(Thomson, 1990: 142).

18. yzyl, Aydnlanma, insan akln gklere karmt. Bu ayn zamanda


Avrupann aydn despotlannm, Friedrich ve JosePin, Petro ve Maria
Theresia ve II. Yekaterinann adr.

18. yzylm keif ya da icat ettii ve byk harfle yazlmay talep eden bu
Akm her derde deva olduunu iddia edemeyiz. Ama o ada yaayan
aydnlar tarafndan yle grlyordu. Bilimsel gelimenin belirli bir
aamasnda bu ekilde tanmlanan Akl, kendine uymayan eyleri, yani insan
hayatndaki akldih dine (hurafeler, batl itikatlar vb.) ve Kiliseye
yoruyordu. Bunlardan bamsz olarak bir bilind olduu, Freud bunu
ortaya koyun-caya kadar, pek kimsenin aklna gelmedi. Ortaya konmas da
birok oka, travmaya yol at, sindirilmesi kolay olmad. Hl deil.

Akl, tamm gerei, evrenseldi. Dolaysyla Aydnlanma evren-selci bir


dnce tarzdr. Mill olana zel bir deer veya nem vermez, bunu basit
bir rastlant olarak deerlendirir. Bu dnemin dnrlerinin, aydnlarnn
hayat tarzlar da buna uygundu. Ay-dmlanmanm belki en tipik dnr olan
Voltaire Alman kralnn yannda yaayp Rus ariesi ile mektuplaabiliyor, bir
zorun-luk olmadka Fransaya uramayabiliyordu. Alman kral ise Al-
mancay yalnz atlaryla konutuunu sylyordu.

Mill kkenleri nemsiz bir ayrnt gibi grmek Aydnlanmamn dnr ile
feodal aristokratta ortak bir tavrd, ama ortaklk burada bitiyordu, nk insan
aklnn evrensellii ile soylu kann evrensellii kolay badar dnce ya da
inanlar deildi. Nitekim Aydnlanma dncesi,.ncelikle Fransada,
mudakiyeti monarinin ve aristokratik hegemonyann temellerini kazan ve
andran balca etken oldu. Aydnlanmadan esinlenen devrimin dnyada
milliyetilii yaygnlatrmas da tarihin cilvelerinden, paradokslarndan
biridir. Devrimden sonra her ey, hatt Akl bile, bir lde millleti. Her
millet, kendi kltrn yaamaya ve bata Fransz, yabanc kltrlere kar
kendini korumaya balad. Brau-delin dedii gibi, Alman tarihi Wilhelm
Mommsenin sz, Bugn [1851dir bu] insanln grevi, medeniyetin
kltr veya teknolojinin insan yok etmesine izin vermemektir, bir Fransza
ya da Amerikalya, ngilize tuhaf gelecektir, nk bunlar, birbirini yok
edecek nesneler olarak grmez (Braudel, 1995: 5-6). Ama Almanyada ve
Alman etkisiyle Rusyada, daha douda (tabii Trkiyede) allm kalp
budur. Her konuya besmeleyle girer gibi Durkheimla balayan Ziya Gkalp
Hars ve Medeniyet derken, byle bir sorunu olmayan Durkheim deil,
Mommseni izler.

nk 19. yzyln balarndan itibaren dnyann birok yerinde medeniyet


kelimesinden anlalan ey, sanayilemi Bat medeniyetidir. Yani, btn bu
milletlere yabanc olan, ama almak ve kullanmak zorunluunu da duyduklar
bir eydir. inde veya Hindistanda bunun tamamna Bat medeniyeti
demeniz bir sorun karmaz. Ama Batiya gelince, Batida da dorudan
kendisinin retmedii bu maddi ve maddiyat medeniyete pheyle bakan
(hi deilse 1851de) kimseler olduu grlr. Dolaysyla kltr/medeniyet
kilisini bir birlik deil de bir kartlk, hatt zaman zaman bir antagonizma
olarak kavramak, ilkin Alman dnce geleneinde ortaya kmtr.
Turgenyevin Babalar ve Oullarmda babann Fransz kltryle, oulun ise
Ba medeniyetiyle toplumlanna yabanclam kiiler olduunu grrz.
Dostoyevs-kinin hayat bu ikilemle kavga iinde gemitir. Rusyadaki Pan-
Slavizm akmn da Batinn bir tehdit olarak alglanmas olgusundan
soyutlayarak anlayamaz, aklayamazsmz.

Milliyet dncesi Fransz Devriminden derinlemesine etkilendii, bugn


dnyada milliyetilik dediimiz ideolojinin elerinden birou bu byk
olayn rn olduu halde, onunla ilgili byle kayglar grmyoruz. Kimse
oradan bir yabanclk kokusu almyor, nk belli ki herkes kendi
milliyetiliini, hangi etkiler alnda olduunu uzun boylu dnmeden
benimsemi ve iselletirmi, kendi mill kltr haline getirmi. Hatt,
kendi milliyetiliinin, o devrimin ncesine gittiine inanmak istiyor.

Britanya, Fransa, Birleik Amerikada byle bir kltr/medeniyet ayrmas


grmyoruz, nk onlar bugnn ideolojilerini derinden etkileyen siyas
devrimin de, Sanayi Devriminin de sahibi olarak gryorlar kendilerini. Bu
byk olaylarn sonular, baka lkelerde grld gibi, yabanc,
dardan gelme bir eyler gibi alglanmyor. Buralarda kopu yerli ile
yabanc arasnda olmaktan ok eski ile yeni arasndadr. Veya, baka bir
terminolojiyle, doa ile teknoloji arasndadr - bu, Momm-senin
cmlesinin son ksmnda da vard. Bu, en Batih lkelerin romantizminde,
Wordsworth ile Coleridgede, Amerikann Trans-cendental Akmnda,
teknolojiye kar doann yannda tavr almak eklinde n plana kar.
Rousseau da soylu vahi kavramyla ayn eyi yapar. Mary Shelley ise,
Fmnkensteirida, akl ve teknolojik bilginin doaya mdahale etmesinin nasl
korkun sonular retebileceini anlatr. Ama bu lkelerin dousuna
getiimizde,

Aydnlanmanm soyut ve s akima kar doan ve gelien romantizmin


doa temalarndan, hzla bir mill mistisizm"e doru kay olduunu
grrz.

Fransz Devriminin rn olan ulus-devlet, birtakm zellikleriyle, bu sreci


simgeler Milliyetilie en fazla katks olan tarih olaydr. Bununla, dnyann
yeni ulusal cokularn da temsil eder. Ama akl vurgusuyla Aydnlanma
evrenselciliine hl baldr. Ayn mantk erevesinde, lke snrlar iinde
yaayan, ama etnik olarak Fransz olmayan herkese eit mesafede durmay
taahht eder (Bask, Brton, Korsikal, Alsash vb.) ve szn tutar. Oysa
sonraki birok rnek Alman modelinden yola km ve (bizde de olduu gibi)
devleti egemen etnisitenin devleti yapmtr. Bu aslnda bu olgunun yazsz
devlet hukukunun inenmesi anlamna gelir.
Fransz Devriminin milliyeti mitolojiye katklar

Fransz Devrimi grece yakn zamanda gemi, dolaysyla pek ok ayrntsn


bildiimiz bir olay. Bildiimiz bu ayrntlarn pek ou son derece dramatik.
Nesnel nemine bu gibi daha znel elerin de katlmasyla, btn dnya
tarihinin en yaygn etkileri olmu olaylarndan biri haline geliyor.

rnein siyasette sa/sol kavramlar ne kadar temel kavramlardr. Bunlara


bavurmadan siyaset hakknda konumak mmkn deildir. Nereden km?
diye eelediimizde kendimizi Fransz Devriminde buluyoruz. Devrimle
kurulan mecliste radikaller meclis bakanmn solunda, lmllar ise sanda
oturuyor ve bylece bu evrensel terimler domu oluyor. Radikal
dediklerimiz, Pariste terk edilmi bir Domeniken manastrnda toplandklar
ve buraya da bu ad verildii iin, Jakoben diye anldlar. Bu da, yakn ada
siyaset syleminin olmazsa olmaz terimleri, kavramlar arasna girmitir.

Dnyaya Fransz Devriminden miras kalan iki nesne vardr ki milletlerin


kltrne ok kkl biimde yerlemilerdir. Bunlar, mill bayrak ve mill
martr. Yani her ikisi de milleti temsil eder - biri grsel, biri iitsel
yntemle.

Bayrak tabii Fransz Devriminin icad deildir. Tarihncesi alarda inde,


Hindistanda kullanld biliniyor. Her zaman, u ya da bu insan topluluunu
temsil eden bir simgeydi. Byle bir simge olmakla birlikte, pratik ilevleri de
vard. rnein savaan ordularda bayraklar herkese nerede bulunmalar
gereini sylyordu. Bu bakmdan, ilev olarak, turist gruplan gezdiren
rehberlerin kulland nesnelerden ok farkl bir ey deildi. Ama millet
kutsallanca o da kutsallat.

Bir topluluun nderi, yneticisi olabilen herkes, beendii, setii bir iareti
veya belirli renkleri kendine bayrak yapabilirdi. Soylu ailelerin kendilerini
tantan byle simgeleri vard ve bunlar bayraa dntrmek ok kolayd.
Zamanla, din simgeler de bay-raklat. rnein Hal Seferlerine gidenlerin
ha simgesini bu ekilde kullanmalan ok akla yaknd. Daha sonra ne ok
Avrupa lkesinin bayrana ha koyduunu da biliriz.

Fransada devrim olduunda, uzun sredir Fransa tahtnda Bourbon


hanedanndan krallar oturuyordu. Onlann da doal olarak bir amblemleri
vard: beyaz zemin zerinde stilize sar zambak. Hanedann amblemi, o
alann ruhuna uygun olarak, btn Franszlann simgesi oluyordu.

14 Temmuzda devrimin byk adm atlp Bastillein igal edilmesi


sonucunda kral birdenbire ortadan kaybolmad. XVI. Louis kentte dolap
duruyor, stelik gittii yerde alklanyordu.

Paris kentinin de bir amblemi, flamas vard. Renkleri de mavi ile krmzyd.
Kral, apkasna, Bourbon bayrann beyaz zeminini, bunun stne de Parisin
mavi ve krmz amblemini takarak geziyor, bu herkesin houna gidiyordu.
Sonunda kraln kafasn kestiler, ama kafasna takt renklerden de mill
bayra yaptlar. Buna tricolore (-renkli) veya Bleu-blanc-rouge
(Mavi-beyaz-krmz) denir.

Bu renkleri daha nce Hollanda kullanmt. Uzun spanyol igaline kar


savata bu renk yatay olarak bir araya getirilmi ve Felemenkin
zgrln simgelemiti. Yani bu rengin byle bir anlam olumutu.
Fransz Devrimi boyunca slogan hep ayn btnlk iinde tekrarlanmt:
zgrlk, Eitlik, Kardelik (Liberte, Egalite, Frateraite). Bu iki l
arasnda bilinalt bir zdeletirme olutu. Denizin ve gkyznn rengi olan
mavi doal olarak zgrlkle badatnld. Krmz, kan rengi kardelike
yaktmld. Beyaz da eitlik rengi oldu.

Bylece Parisin amblemiyle Bourbon ambleminin kanmmdan Fransz


milletinin simgesi olan bayrak domu oldu. Bilinli bir tercih deil, art arda
birtakm rastlantlar sreci belirledi. Ama sonuta btn eski, yeni milleder bir
bayrak edinme zorunluluunu benimsediler ve bu anlamda Fransann
ardndan gittiler. Avrupada birok lke, byle eritli bayraklar, Fransann
hatrna tercih etti: talya, Belika, Romanya, rlanda, Andorra dikine,
Srbistan, Hollanda, Almanya, Macaristan ve Bulgaristan, yenilerden Slovakya,
Hrvatistan, Slovenya (bu nn amblemleri de var), Rusya, Litvanya,
Estonya ise yatay olarak tricoloreler edindiler. Almanya, Avusturya, Rusya
gibi lkeler Birinci Dnya Savana kadar kartall bayraklarla
imparatorluklarn ilan ediyorlard.

Birok lke daha nceki dnemlerde milleti din bir simgeyle temsil etme
yntemini benimsemiti. rnein Ingilterenin bayra beyaz zemin stnde
krmz ha olan St. George bayrayd. Ama Iskoya, Gal ve rlanda da buna
katlnca, hepsini birden temsil eden bir dizaynda karar kldlar. Bu
toplumun koruyucu azizlerinin halan st ste monte edildi: St. Andrew, St
Patrick, St. David. Bugnk Birleik Krallk bayra olan Union Jack byle
biimlendi. 1801de resmileti ama 1657den beri -daha ok da gemilerde-
kullanlyordu. Amerikallar kendi bayraklarnda gene bu rengi -krmz,
beyaz, mavi- kullanarak Britanya ile balarn belirtmi oldular. Ama ilk on
koloniyi temsil eden on krmz ve beyaz eritle mavi stnde devletleri
temsil eden yldzlan koydular. Amerika geniledike yldz says artt, imdi
elliyi buldu, on erit yle duruyor.

Osmanh dneminde eitli renklerde ve motiflerde sancaklar, bayraklar


kullanlm, II. Mahmud dneminde krmz stnde beyaz ay yldzda karar
klnmtr. O tarihte sekiz keli olan yldz Abdlmecid zamannda be
keliye dnmtr.

ikinci konumuz mill mar. Dnyann en tannm mill marlarndan biridir,


Fransann mar, Marseillaise; mill deil yerel bir ada sahiptir. 1792de
bestelendi. Besteleyen Claude-Joseph Rouget de Lisle bir istihkm subayyd.
Marna Chant de Guerre de larmee du Rhin adn koymutu, nk bu ylda
Fransz ordusu Ren kylannda Avusturyaya kar arpyordu.

Neden Marsilyal? Bu tarihlerde askere yazlan gnll Mar-silyal birlikleri


bu mar ok sevmi, habire sylemektedirler. Hatt bir birlik de bu mar
syleyerek Parise girmitir ki, muhtemelen marn tannmasn salayan bu
olaydr. Yoksa marn szlerinde Marsilyaya ilikin herhangi bir ey yoktur.
Szler bir hayli kanl, bir hayli kabadr. Ama ezgisiyle ve temposuyla
dnyann en gzel, coturucu marlar arasnda yer alr.

Szleri nedeniyle nce Napoleon Bonaparte, sonra Kral XVIII. Louis, en son
da III. Napoleon mill mar yasak ettiler. Mill marn yasaklanmas ilgin bir
olay olmakla birlikte dnyada baz benzeri durumlara rastlanr.

rnein Almanya'nn mill mar olarak setii ve halen bu amala kullanlan


marn ezgisi Haydnm bir kuartetinden (mparator) alnm, ama mar
klna sokulurken biraz sertletirilmitir. Szlerini ise August Heinrich
Hoffmann adnda bir edebiyat profesr yazmt. Yazd iin de
niversitesinden kovulmutu. Halen bir yn bamsz Alman prenslii
olduu iin, henz gereklememi bir Deutschlandm laf da hoa gitmiyordu.
Hoffmannm ber allesi aslnda herkesin stnde deil de, ilerisinde
anlamna gelir. Sonradan Hoffmannm iiri Alman Ulusal Mar iin en
uygun metin olarak grld ve Haydnm bestesine uyduruldu.
Britanyann mill mar God save the King (ya da Queen) admn belli
ettii gibi milletten nce kralla ilgiliydi. Ama 19. yzylda herkes bir mill
mar edinirken, Ingilizler de aslnda bir ilahi (anthem) olan bu ezgiyi tercih
ettiler. Yani Britanya bu konuda epey millet ncesi bir aamada taklp
kalmtr.

Amerikan mill marnn ad Star Spangled Bannerdr. Bunun mill mar


olmas da bir rastlantya baldr. 1814te Amerika yeniden Britanya ile savaa
tutumutu. ngiliz donanmas Baltimoreu bombalyordu. Bu olay seyreden
Francis Scott Key, ulusal heyecanlarla bunu bir iir olarak bir zarfn arkasna
yazd. Bu iirin szleri de epey beterdir. Ama bu arknn mill mar olmas
iin yz yldan fazla bir zaman gemesi gerekti. 1916da Woodrow Wilson
duyup beenmi, kara ve deniz kuvvetlerinde alnmas iin emir vermiti.
Mar bylece tannd. Ta 1931de, Congress kararyla mill mar haline
getirildi. Demek o tarihe kadar ABD bir mill mar olmakszn yaayabilmiti.

Osmanh dneminin marlar, dnya monarilerindeki genel duruma uygundur.


Mar mill deildir, varolan padiahn adn tayan bir martr. Bunlann ilk
rnei II. Mahmud iin Donizetti Paaya smarlanan Mahmudiye Mardr
(1829). Bundan sonra padiahlar deitike yeni marlar bestelenmitir. V.
Murad kendisi iin mar yazlmasn istememi, Vahdeddine de frsat
bulunamamtr. Ama bunlann dnda btn padiahlar mill mar yerine
geecek marlar yazdrdlar.

Kurtulu Sava srasnda stikll Marinm szleri iin bir yarma ald.
1921de jrinin eline geen yedi yz ksur iirden hibiri beenilmeyince
Hamdullah Suphi, Mehmed kif ten bunu onun yazmasn istedi, yazmaya ikna
etti. kif iki gn iinde iiri yazd ve Mecliste hemen (oy okluuyla) kabul
edildi, ama hemen bestelenemedi. 1921de beste iin de yarma ald ve 24
beste yana katld. Bunlar da beenilmedi. Savan gidiat nedeniyle epey
zaman beste yaplamad. Sonunda 1924te Ali Rifat aatayn bir hayli
alaturka olan bestesi kabul edildi. 1930a kadar da bu alnd. 1930da, o
zamann Riyaseti Cumhur Musiki Heyetinin efi Osman Zeki ngr n
bildiimiz bestesinde karar klnd. Yani Trk-lerin bir mill mar edinmeleri
sreci de epey kank olmutur.

Edebiyatta ve musikide, gemiten gelen bir mill z bulma abalann,


Ossian hikyesinden balayarak, Genesis adl kitabmda anlattm iin burada
tekrar etmeyeceim. Bu da tabii ilgin bir konudur.
Musikide, o kitapta deinmediim, ulusal musikinin kkenlerini arayan
besteciler arasnda Romanyadan Enescu ile Macaristandan Bartoku,
Brezilyadan Villa-Lobosu, Finlandiyadan Sibe-liusu, Norveten Griegi
sayabiliriz.

Vatan kavram da her yere Fransz kltrel etkilerini tayarak ulat.


Franszca La Patrie denir. Oysa Latincede patria eril bir kelimedir.
Delacroixnm (1798-1863) nl tablosunda barikatla-n aan kadn, Fransada
Marianne adyla vatanm simgesine dnt ve dnyaya yaylarak vatanm
anmlann diilletirdi. Almancada Vaderlanddenir; ngilizcede motherland
tercih edilir.

Osmanlcada vatan Latince nasd'ye uygun biimde, kiinin doduu


yerken, Namk Kemal bunu modem anlamyla zihinlere yerletirdi
(Silistirenin de vatan olmas, rnein). Delacro-ixnm ardndan giderek
(nl Kaside" de) vatan diiletirdi. Ama bu vatan, doal olarak,
Delacroixnm gs ak Marianne deil, Kbede siyaha (arafa) brnen
bir kadnd. araf, kadnln dinen zorunlu klnn yan sra, matemi de
simgeliyordu.

BATI DNYASINDA ASKERLN TARHNE KSA BR BAKI

Askerlik hemen hemen btn dnyada, tarih boyunca, toplumlann en fazla


nem verdii ilerden, etkinliklerden ve mesleklerden biri olmutur. Byle
olmas phesiz kanlmazd: Sava dediimiz atma biimi de tarih
boyunca dnyann byk ksmndan eksik olmamtr. Okyanuslarda adalarda
izole yaayan baz topluluklarda iddetin hayata pek fazla kanmadm
biliyoruz, ama zellikle paylalacak nimetlerin artmas veya azalmas
durumla-n, dnyann pek ok yerinde iddete, atmaya, savaa yol amtr.
Saldn amacyla da olsa, savunma amacyla da olsa, silhlanmak ve silh
kullanmay renmek, tarihte rol oynayan btn topluluklar iin onsuz
edilmez bir etkinlik haline gelmitir. Ama bu silhlarm neler olaca, onlan
kimlerin kullanaca, silh kullananlara nasl rgtlenecei, toplumlann
yaplanmalarna, i ilikilerine, iblm kurallanna ve teknolojik dzeylerine
gre nemli deiiklikler gstermitir.

Belirli bir toplumda asker olarak tanmladmz ilevlerin ok nemli


olmas, o toplumun ideolojisinde militarist olduu anlamna gelmez ve bunu
gerektirmez. Bu kitabn odakland militarizm, modem an bir
ideolojisidir ve asker gibi genel bir durumun veya niteliin karl deil,
onun ancak zgl bir biimleniinin addr. Bu blmde, Bat dnyasnda,
asker tarihin geliimini baz temel balklar altnda zetlemeye alrken
baz lkelerde militarist ile askeryi eanlaml olmaya iten koullara ve
srelere bakmaya, bunlar aklamaya alacam. Bat medeniyet dairesi
iinde dzenli bir askerlikten ve ordudan sz etmeye, Roma
mparatorluundan balamamz uygun olur.

Romada askerlik

Roma mparatorluu temelde byk lde asker bir imparatorluktu. Yunan


medeniyetinde olduu gibi Romann balangcnda da, eli silh tutan
erkeklerin hepsinin ya da tamamna yakn ksmnn ayn zamanda asker
olduunu tahmin edebiliriz. Olduka ksa srede talya yarmadasn Roma
kentinin egemenlii altnda birletiren ve daha sonra da bir dnya
imparatorluu olacak boyutlara varan ftuhat dizisi balangta herhalde
byle bir asker rgtlenmeye dayanyordu. Romamn talya dna tamaya
balamas ile (rnein 10 1. yzylda Mithridates ile savalar), Roma
ordusunun profesyonellemesi birbirine denk der, birlikte gider. nk
emperyal denebilecek dzen yerine oturduka, rnein talya kylerinden
devirilen ordunun askerleri, sava bir an nce bitirip kylerine dnmeyi
istemek gibi, kendi alarndan son derece akla yakn, ama genileyen bir
imparatorluun mantna uymayan davranlar gsterebiliyordu. Bir yandan,
yeni yeni topraklarn fethedilmesi, orada yaayan nfustan orduya daha fazla
asker devirilmesine de imkn ayordu. Romann kurulu baars askerydi,
ama daha etkili bir asker rgtlenmeyi zorunlu klyordu.

Ordunun yurtta-askerlerden olutuu erken dnemlerde askerden kamak


nemli bir sutu. Bunu yapan, kle statsne indirilip satlabilirdi. Bu askerler
kendi silhlarn kendileri edinmekle de ykmlyd. Onun iin, savalar
beinci classiye kadarki tabakalardan seiliyor, bunun altndaki proletarii,
maddi imknlar ilhlanmaya yetmeyecei iin hizmet d braklyordu.

Romada pek ok i klelerin srtnda olduu halde, Ortadouda olduu gibi,


kle-asker kullanma yolunun kimsenin aklna gelmedii anlalyor.
Muhtemelen askerlik gibi anl hretli bir ii yapmaya lyk grlmemilerdi.
Roma ordusunda subaylk yapmak ise doal olarak patrisyenlerin, aristokratik
snfn uhdesinde olan bir iti ama alaydan gelmeye de olduka geni imkn
tannyordu.
Augustus zamannda res publica (Roma Cumhuriyeti) bir imparatorluk
eklini alrken, askerliin profesyonelleme sreci de sonuna eriti. Daha
Julius Caesar zamannda askerlere denen cretin (stipendium) artrlmasyla
bu ynde nemli bir adm atlmt. Kartaca savalarndan beri genileyen
devlette askerlik sresinin uzun tutulmas kanlmaz bir hale geliyor ve bunu
garanti altna almak iin de parasal tedbirlere gerek grlyordu. Ayn
zamanda, gitgide profesyonelleen askerler de, Ro-mann kendisinden ok
ordusunda savalara girip ktklar komutana kar bir sadakat duygusu
gelitirmeye balyorlard. Ma-rius ve Sulla ile balayan kargaalk ve i
savalar dnemi Augustus ve imparatorlukla sona erdiinde, askerlik yapma
sresi on alt yl olmak zere saptanmt. Bundan sonraki drt ylda gerek
olursa yemden savaa arlabilirlerdi. Srenin sonunda emeklilik
ikramiyesi diyebileceimiz bir para alyorlard (bu, nceki dnemlerin
yurtta -askerlerinin fethedilen topraa el koymas ynteminin yerine
geiyordu- Osmanh usulleriyle paralellikler kurulabilir). Devlet bunun iin
belirli bir fon yaratma.

Cumhuriyet yllarnda saylar 10 ile 14 arasnda deien lejyonlann says


28e karld. Bunlarn byk ounluu snr blgelerinde tutuluyordu.
Bylece, ihtirasl komutanlar srekli snr dndaki yeni topraklara yneliyor
ve imparatorluk snrlan habire geniliyordu. Romada ise nl Praetorian
hassa mu-hafzlan vard. Kafasna gre ayaklanan, iktidara el koyan, meru
ynetimden bamsz davranan ordular iin bu Praetorian sfatnn
kullanlmasnn nedeni ve kkeni budur. Zamanla, gerek merkezdeki, gerekse
ulardaki ordular gittike nfuz ve etkilerini genilettiler. Generaller sk sk
imparatorluklann ilan ettiler. General ordulan birbiriyle savat ve bu
kargaalklann st ste binmesiyle Romamn sonu geldi.

Roma ordusunun (parlak zamanlannda) dnya askerlik tarihinde zel bir yeri
vardr. niforma giyiyor, talim gryor, sava srasnda kalabalk birlikler
ald komutlara gre tek bir beden gibi hareket edebiliyordu. evrelerini
saran, barbar dedikleri halklar arasnda byle bir merkez disiplinle
savamay renmi kimse olmad iin onlarn direniini olduka kolay
krabiliyorlard.

Roma ordusunda temel birim centurydir: yz kiiden oluan ve bugnk


blke tekabl eden birlik. Bunun komutanna centuion (yzba) denir.
Bir avu anlamna gelen maniplede 120 asker bulunur. maniple (veya
cen-tury) bir kohort olur. Legionda birka kohort bulunur.
Legionun says 3.000den 6.000e kadar kabilir. Bunun ounluu piyade
olmakla birlikte Mariusun gelitirdii taktiklerden sonra birlikte hareket eden
svari birliklerinin de eklenmesi kural haline gelmitir. Legion bugnk
ordularda alay ya da tugayla benzer bir manta gre oluur ve bu ekilde
hareket eder.

Ortaa ve valye"

Romanm yklmasndan, hatt daha da ncesinden balayan ve Byk Karlm


Karolinyen mparatorluunu kurmasna kadar (800) devam eden dneme
Karanlk a deniyor. Hem bu sre iinde geen birtakm olaylarn karakteri
byle bir ad hakl klyor, hem de bizim bilgilerimizin ktl. Ama 800e
geldiimizde ortaa diye andmz dzen yerlemi, iyi kt oturmu,
kurumlar belirmiti. Ortaam savais, toprak sahibi, yani aristokrat,
bizim ayn zamanda valye diye bildiimiz adamdr.

Germanik kkenli, byk lde gebe bir dzenin, kendi aralarnda olduka
eit (ama hep bir beyleri olurdu) savalardr bunlar. Ama herkes kendine
etine buduna uygun gelen bir toprak paras (fiej) edinip orada yaayan
kyllerin tepesine lord olarak yerleirken, birbirleriyle de aralarnda sk
hiyerarik ilikiler kurdular. Vassal/szeren ilikisi terimiyle de anlattmz
bu hiyeraride, soylular arasmda en alt basamakta valye (atl
anlamnda), Germanik dillerde knight ya da Slav dillerinde knez yer
alr; baron, kont, vikont, marki, dk diye eitli basamaklarla
krala kadar trmanlr. Kimin ne olduu, sahiplendii topran boyuna
bosuna, o da ok zaman yannda doyurabildii silhl adam saysna baldr.
Hiyerari bir ykmllkler sistemi oluturur. Ortaam ilkel koullarnda
para ekonomisi de yaygn olmad iin lord, genellikle, yannda belirli sayda
adamyla vassalmm atosuna gider ve orada, ykmllk sisteminde
belirlenmi sre iinde ve belirlenmi miktara gre yer, ier, bu tamamland
zaman da takmm toplayp baka bir vassa-ln maliknesine doru yola kar.

Bu ayn vergi sisteminin yan sra, vassal, sava durumunda belirlenmi


sayda silhl adamyla lordunun yamnda yer almakla ykmldr. '

Ortaam aristokrat ncelikle ve ok zaman sadece bir sava dr.


Fiefinin ekonomisini, tanmm, normal ahvalde, khyas ekip evirir.
Lord, savamad zamanlarm sava talimi yaparak geirir. Elinin altndaki
silhlarda bir eitlenme vardr. Savunma aralarnn banda zrh gelir. Bu,
btn bedeni rten, kaim demirden, dolaysyla hayli ar ve hareket
yeteneini kstlayan bir eydir. valyeyi tepeden trnaa kaplad gibi, ok
zaman, atn da koruyan bir at zrh kullanlr. valyenin ayrca kalkan da
vardr.

Balca silh klur ama arpmann balangcnda ok zaman karg


kullanmas da gerekmektedir. Yakn savata balta, grz, zincirli grz gibi
silhlara da bavurabilir. Szn ksas, bir sava uzmandr ve bilinen btn
silhlan belirli bir ustalk dzeyinde kullanmay renmesi, kendi hayatn
uzatmas iin de zorunludur.

Bo zamanlannda elenmek iin ava kar. Kulan ok atarak avlamay, vahi


hayvanlar ardndan at srmeyi renir. Bu dnemin balca sporu, turnuva
denen, rakibi kargyla atndan aa yuvarlamaya dayal arpmadr ki
savatan fazla fark yoktur ve lme de yol aabilir. Bu fiziksel-asker
etkinlikler valyenin hayatn doldurur.

valye, bu anlatlanlardan da grld gibi, bireysel bir savadr. Ama


sava gitgide kolektifleen bir ey olduu iin onlann da byle ortak
davranma stratejileri olumutur.

Agincourt Savanda ngiliz ordusu tipik feodal Fransz ordusunu alabildiine


ar bir yenilgiye uratt. Sava tarihisi John Keegann anlattna gre
Fransz valyeleri ar zrhlarn kuanmlar, karlanna kacaklan silip
sprmek iin atlanm zincirle birbirlerine balamlard. Bylece, art arda
birka uzun hat kurmu olarak Ingilizlerin stne geliyorlard. Hava
yamurlu, yer amurdu.

Ingilizler bu sralarda uzun yay icat etmilerdi. Adam boyunu geen yaylanyla
uzun mesafelere yamur gibi yadrdklar oklar valyelerin kaln zrhm
delemese de, daha hafif zrhl atlanm yaralad ve atlan birbirine zincirleme
taktii korkun bir kargaala yol at. sabet almayan atlar da yere yklrken,
amur, attan dm ar zrhl valyelerin yerden kalkma imknlarn
ellerinden ald. Korkun bir kym oldu. lmeyen Fransz valyeleri tutsak
dt. Fransann kayb alt bin kiiyi bulurken Ingilizler haneli rakamlarda
kalarak zafere ulatlar.

Aleksandr Nevsky 13. yzylda Tton valyelerini yok ettii sava da belki
valye hezimetleri arasnda anlmaya deer. Ama 1415in Agincourtu,
gerekletii tarih bakmndan da, burjuvazinin tarih sahnesine kmaya
hazrland, dolaysyla ortaa feodalizminin geriledii bir dnemin bir
olayyd. Henz fazla belirleyici rol oynamasalar da, ateli silhlar sava
teknolojisine giriyordu (nitekim Yz Yl Savalanmn son evresinde bu sefer
Fransz-lar, ateli silh yardmyla Ingilizleri yenecektir).

Bireysel sava uzman valye bylece sahneyi bakalarna brakma eiine


geldi. valye aslnda yeni koullara kendini uydurarak daha uzun zaman
Avrupada sava olgusunun iinde yer alacak, 20. yzyla kadar Avrupa
ordularnda subaylk yapacaktr. Ama ortaa boyunca birok rneim
grdmz (Hal Seferleri de bu rneklerle dolu) valye tipi sava sona
eriyordu.

cretli askerler dnemi

Avrupada 13. yzyl ve sonras, merkez mutlak monarilerin glenmeye


balad dnemdir. Bu monariler, kendileriyle ayn sistemin rn olduu
halde, feodalizmi rakip gryorlar, aristokratlarn direncini krmak iin
burjuvaziyle ittifaka girmekten korkmuyorlard. Aristokrasi, son analizde,
ancak kaba kuvvetle denetim altma alnabilirdi. Bunun iin asker gerekiyordu -
paral asker. Bylelerini bulmak iin gerekli para bir tek burjuvazide vard.
Burjuvalar, kendi kararlarn kendileri vermek, kendilerini ynetmek gibi
zgrlk ve ayrcalklar iin keseye davranmaya, zgrl parayla satn
almaya ok zaman hazrdlar. Yalnz krallklarn deil, talya gibi, dklerin,
prenslerin hkm srd yerlerde de bu sistem iledi. Oradaki
mersenerlere condot-tieri denirdi. Bu arada, svire, Katalanya, Almanya ile
skandinavyann birok blgesi, asker olmak zere gl kuvvetli gen ve
isiz kyl ihra eden yerlerdi. Arz ve talep bu ekilde buluuyordu.

Bu gelimelerin sonunda da valye gibi bir sava uzman bir fazlalk haline
geldi.

Avrupa, 17. yzyln ilk yarsn (1618-48) Otuz Yl Savala-nnm glgesinde


geirdi. Sava ktay boydan boya yakp ykt, byk sefalete yol at. Ama bu
kadar sva idman, sonuta sava teknolojisinin de dev admlarla gelimesine
yol at.

Kta, en azndan dousu, birka yzyldan beri Osmanllarla kar karya


gelmi ve direnmekte glk ekmiti. Avusturya gibi lkelerin credi
askerleri karsnda Osmanlnm zellikle kapkulu askerinin profesyonellii
ok daha etkili ve disiplinli bir sava gc oluturuyordu. Osmanly bu
aamada yavalatan, daha ok kendi bykl oldu. Birinci Viyana
Kuatmasinm sonusuz kalmas batya doru ilerleyiin artk eskisi gibi kolay
olmayacan gstermiti.

Bu aamada Avrupa, sanki bireysel sava valyeyi olduu yerde brakp


Roma ordusunun temel felsefesine, kolektif savaa geri dnmtr. Zaten
sava tarihinin seyrinde byle geri dn izlenimi veren deiimler hep
grnr. 17. yzyl sava teknolojisinde ateli silhlar gitgide daha fazla yer
tutmakla birlikte, piyade savanda silh olarak mzrak gelitirilmi ama asl
nemlisi, genel sava iinde ortak uygulanan taktikler ne kmt. Ispanyada
gelitirilen tercio, svire Kolu diye tannan dizili biimi, Hollandann
Orangel Mauriceinin savunma amal kare dizilii, isveli Gustav Adolf un
topu kullanm ve piyade taktikleri bunlann arasnda saylabilir.

Dolaysyla, Otuz Yl Savalar bitip Avrupahlar yeniden OsmanlIlarla sava


meydannda karlatnda Osmanllar durdukla-n yerde ok geride
kaldklanm grdler, ikinci Viyana bozgunundan sonra, bu sreci durdurmak
mmkn olmad.

Aslnda daha uzun vadede baktmzda byk sre savata demirden atee
geilmesiydi. Bu, arkebs, alaybozan gibi, byk, tamas, atelemesi zor
fitilli tfeklerle balayan uzun bir sretir. Ama daha 17. yzyln banda,
Marin le Bourgeoys gibi mucitlerin bululanyla akmakl tfee de geilmiti.
Bu silhlara sng takp eski mzrak gibi gs gse savata da kullanmak
mmknd ve rnein Rus generali Suvorov bu yeni taktiklerin ustasyd.

Tfein gelimesi de savann uzman olmasna gerek brakmayan bir


durum yaratyordu. Bununla doru nian almak bile ok zaman gereksizdi.
Komutlarla doru zamanlamay tutturarak, gerekli anda ve gerekli ynde
salvo ate amak yetiyordu. Eski valyenin yara sra Osmanlimn Acemi
Olandan yetime kapkulu askeri de byle bir ortamda bir fazlalk, byk
maliyete patlayan bir lks haline geldi. 17. yzyl Osmanlida Anadolu kkenli
ve eli tfekli Sarca ve Sekbanlarn yenieri olmaya balad adr.

Fransz Devrimi ve 19. yzyl (Napoleon)

Fransz Devrimini izleyen baz olaylar sava teknolojisinde beklenmedik


nemli dnmler olmasna yol at.

Avrupada aristokrasinin yakn zamanlara kadar ordularn subay kadrolarn


oluturduuna deinmitim. Fransada 1789 herkesten nce aristokrasiye
vurduu iin, ordunun subay kadrolarn da altst etmiti. Orta vadedeyse,
aristokrat kkenli olmayanlarn daha ileri rtbelere ykselmelerine imkn
vererek olumlu bir gelime balatmt.

Devrimin gitgide radikallemesi, zaten daha bandan fkeli ve tedirgin olan


Avrupa monarilerini bir an nce harekete geme gerei fikrine sndryordu.
'1791de Louis kamaya alrken Va-rennesde yakaland. 1792de Prusya ve
Avusturya birlikleri, devrimden kam Franszlarla birlikte, Fransa
topraklarna girdi. Valmyde yaplan sava Fransa kazand. Bundan iki yl
sonra monariler yeniden saldrd. Fleurus Savanda sonu ayn oldu.

Fransann sorunu yalnz subay kadrolarnn dalmas deildi. Devrim


sonrasnda ieride kargaalk, darda ise tehdit bitmiyordu. Bu koullarda
devrim hkmeti eli silh tutan btn Fransz yurttalarm (Citoyens)
savamaya ard. arya cevap da ald.

Halkn ounluu, bu zamanda, devrimden ve sonularndan honuttu. Gelen


ordularn amacnn monarinin restorasyonu olduunu biliyor, ama bunu
istemiyorlard. Bu nedenle savaa zoraki bir itaatle deil, kendi kazanlm
haklarn korumak iin gittiler. Bu, tarihte benzeri pek grlmemi bir insan
topluluu yaratt: ortak bir ideolojiyle, baz ortak deerler iin arpan,
bunlann yaamas iin kendileri lmeye hazr insanlardan oluan bir ordu. O
zamana kadar kimsenin tanmad bir manevi gt bu. cretli askerlerden
oluan ordulann byle bir ordunun gcyle baa kamayaca ksa zamanda
belli olacakt.

Valmy ile Fleurus, ne de olsa kk apta savalardr. Devrimi izleyen


Napoleon Savalar olmasa, bu iki savatan byle byk sonular karmak bir
arlk gibi grlebilirdi. Ama bunun devamnda, Fransz ordularnn ta
I815e kadar byk zaferler kazandn grnce, bu balanglarn rastlant
olamayacan da anlyoruz.

Btn erkek yurttalarn asker olduu, belirli bir sreyle askerlik yapt yeni
bir aamaya geliyoruz bylece (universal conscripti-on). Bu srecin kavramsal
birikimi daha nceden balama. Devrim srasnda Parise giren
Marsilyallann syledii mara deinmitik. Orada geen Aux armes,
Citoyens! (Yurttalar, silh bana) bylece gnn gereklii haline
geliyordu.

Ama byle bir sisteme gemenin mmkn olmasn, yalnzca 1789u izleyen
ideolojik ortamla aklayamayz. Herkes vatan iin lmeye hazr olabilir,
ama asker zafer bunun zorunlu-man-tk sonucu deildir. Bu tarihlerde belirli
bir olgunlua erien bir maddi-teknolojik sre olmasa universal conscription
da geerlilik kazanmazd. Bu sre, ateli silhlarn aksamadan devam eden
teknik gelimesidir. 19. yzyla geldiimizde, her ate editen sonra tfek
doldurma zorunluluu da sona ermiti, nk birden fazla mermi alan bir
arjr tfee taklabiliyordu. Yukarda da deindiim gibi, bu yeni teknoloji
keskin nianc gerektirmiyor, toplam ate gcnn yerinde kullanlmas nem
kazanyordu. Yksek moral gibi manevi bir etken de phesiz ok
nemliydi, ama bu teknik temel zerinde.

Yeni bileim, Napoleonun muzaffer ordularn yarat. Aslnda Napoleon


kendisi de devrim sonras koullarnn bir rnyd. Orduda ykselme
imknnn yalnz aristokrat aile ocuklarna tannd atiden regitnede bu
Korsikal zpktnn yzbalktan yukar trmanmas imknsz gibi bir eydi.

Napoleon Savalar srasnda ordularn sava snflar asl gruba


ayrlyordu: piyade, svari, topu. Savalarn nihai sonucu, hl, meydan
muharebesinde alnyordu. Kar karya gelen ordular, asl atma
balamadan nce, kendileri iin en avantajl olacak biimde araziye yaylmak
zere manevra yaparlard. Sava balaynca, nemli sorun, eldeki
muharip snf en verimli sonucu alacak kombinezonlar iinde kullanmak:
piyade ile topu, piyade ile svari, svari ile topu.

Svari hzl hamleler iin gerekliydi ama daha o zamandan balayarak,


anakronik bir hale geliyordu. Topu ise, kolay manevra yapabilen yeni toplar
sayesinde, gittike daha fazla nem kazanyordu. Dorudan muharip
olmad iin, br iki snf kadar saygnl yoktu. Soylu olmayan subay da
orada daha oktu. Piyade gene temel snft, eitli dizili biimlerine hemen
girebilmesi, hareket halinde ate edebilmesi gerekiyordu. Savan kazanlmas
manevralara balyd. Bunun iin ordularn komutanlar her yeri
grebilecekleri yksek yerlerden sava meydann gzler ve gerekli anlarda
gerekli manevralarn yaplmas iin emir verirlerdi. Bu emirlerin atl yaverler
tarafndan en ksa zaman iinde gerekli birime ulatrlmas ve o birimin
derhal emri uygulayacak dzene girmesi en nemli sorundu. Bylece iletiim
hz sava kazanmada byk bir ncelik kazanyordu.

Btn bu olay byk bir makinenin veya organizmann almasna


benzetebiliriz. altran akl, bakomutann yannda generalleriyle birlikte
olay gzledii yerdir, beyin orasdr. Emirleri yerine gtrenler kaslara
mesaj gnderen sinirler gibi alyor. Ordunun asl byk ksm da gelen
emirleri yerine getiren kaslar gibidir.

Askeri rgtlenme ve ileyi, toplumun kendi iinden rettii en nemli


rgtlenme biimlerinden biridir. Hayati olduu iin, toplumun maddi
yapsnn salad btn imknlardan yararlanr. Bu bakma, baka alanlarda
nasl rgtlenmelerin mmkn olduunun da iaretini verir. Bu anlatlan
biimler farkl toplumsal alanlara kaymakta gecikmemitir.

Yzyln sonuna doru bu genel model, Fordizm adyla andmz, sna


fabrika retimini dzenleyen sistemin de domasna katkda bulunacaktr.
Burada da retimin aamalar, retim kaynn akna gre, nceden
planlanmtr ve ii btn gn kendisine den tek mekanik ii yerine
getirerek (belirli bir viday yerine takmak gibi) alr. Bu da, zihinle kas
mutlak olarak birbirinden ayran ve kinciyi birincinin mutlak egemenliine
koan bir sistemdir.

Fransamn 19. yzyln bandaki gz kamatmc asker baarlan Avrupann


btn lkelerinin kendi askerlik sistemlerini yeniden gzden geirmelerine yol
at. Bunun sonucu da herkese askerlik (universal conscription) sisteminin
her yerde kabul edilmesi oldu. Bu gelime, tek bana, konumuz olan
militarizmin baat ideoloji haline gelmesini zorunlu klmaz. Ama byle
gelimeleri tevik eden baka koullar da sz konusu ise, militarizmin grece
daha kolay tutunabilecei bir zemin yaratm olur. nk her erkek yurttan
askerlik kurumuyla bir biimde temas etmesi kuraln getirmitir.

Subay eitimi

Bir nceki ara blmde anlattm deiime ek olarak, burada, subay


eitiminin ve cephe gerisinin nem kazanmas srecinin baz zelliklerini
vurgulamak istiyorum.

Devrim olmasa Napoleon gibi birinin yzba ilerisinde bir rtbeye


erimesinin mmkn olmayacan sylemitim. Avrupann btn ordularnda
subaylk, aristokrasinin tekelindeydi. Subay ve aristokrat... Bunlann
hangisi ayn birey iin nceliklidir? phesiz kincisi. nk birinci rtbe
veya stat, ancak kincinin trevi olabilir. Bu durumda, sava olmay,
aristokrat olmann bir uzantis gibi grmemiz gerekiyor. Normal
koullarda, subay olmak, geim iin de gerekli deildi. Hatt birok yerde
subay maalan ok dkt, bir emeklilik de dzenlenmemiti. Bu koullarda
ancak bir gelire ihtiyac olmayanlar byle bir ie, paras deil erefi iin
istekli oluyorlard. Sonu olarak savalk, bir aristokrat asndan, hobi
ya da daha ciddi terimleri tercih edeceksek, bir varolu biimi gibi bir eydi.

Bir de cretli askerden sz ettik. Bu asker tipi, kural olarak, ordunun


tabann oluturuyordu. Yukanda deindiim gibi, geim sknts eken
tanmsal blgeler dnyann (Avrupann) balca cretli asker kaynaklan,
depolanyd. Bu insanlar, genel koullarda onlar iin dolgun saylacak
cretlerle, gen ve gl ola-caklan 12-15 yllk hayatlann ordulara kiraya
veriyorlard. Bu ii yaparken kazanlan asker baanlar sonucunda cret
dnda para edinme imknlan, gaynresm bir prim olarak, kariyerin bir
paras saylyordu. Bu gibi gnlllerin yannda metazori askere alnanlar da
vard. zellikle Ingiltere gibi krsal hayatn dald, kimsesiz ve ulsuz
insanlann kendere doru gt yerlerde, press gang ad verilen mfrezeler
yakaladklan isiz genleri zorla asker yapabiliyordu. Bir kere ocaa
girdikten sonra bunlar da cretli statsne geiyordu.

Askerlie byle bir biimde baladktan sonra, burada birtakm baarlar


gsteren ve bylece daha st rtbelere ykseltilen, biz-deki deyimle alaydan
gelme subaylar her zaman, her yerde olur. Avrupa tarihinde bunlann kn
kazanm olanlan da grlmtr. Ama asl subay kadrolan bylelerinden
olumuyordu.

cretli asker eref iin deil, geim iin asker olur. Dolaysyla bunu da
belirli bir askerlik kategorisi olarak ayrmamz gerekiyor: belirli bir cret
karlnda hayatn riske koyarak asker olan adam.

Fransz Devriminin ksa vadeli toplumsal sonulan bu iki askerlik tipini de


delik deik etti. Yukanda grdmz gibi, subay kadrosundan aristokratlar
tasfiye olunurken, tabanda da cret dnmeden, vatan iin asker olan
yurtta Avrupaya gelecein yolunu gsterdi. Bu ikinci kategoriyi imdi fazla
dnmemiz gerekmiyor; gelien teknolojiyle savamann basitlemesi ve
sradanlamas, onlann zel beceri sahibi olmasn deil, disiplinli
olmasn gerektiriyor, bu, aa yukan, kendi bama yeterli oluyordu (phesiz
ok nemli ama sonulanna baka blmde bakalm). Subay olmak daha
karmak bir sre gerektiriyor. Yeni koullarda bu nasl salanacak?

Kimsenin bir aristokrat alp da subay olarak yetitirmesi gerekmiyordu.


Snf bunu kendi doal, gndelik hayat iinde zaten yapyordu. Uygun yaa
gelen gen aristokrat, bu hiyerarideki yerine, aile geleneine, buna benzer
birtakm ltlere gre, ordunun u veya bu birliine katlyordu. O dnemde
svari, piyade gibi genel ve kapsayc snflar yoktu. Dublin tfekileri
In-nisfree birlikleri, falanca hussarlar ve filanca dragonlar gibi birlikler
vard. Szn gelii, belirli bir ailenin bunlardan biriyle kurulmu bir ilikisi
olur, o zaman o ailenin ocuklar yalan gelince o birlie katlrd. Subay,
kendisi iin gerekli kta eitimini de katld bu birlikte edinirdi.

imdi, deien toplumsal durum aristokrasinin doal subay statsn


elinden alyor; gelien teknoloji, subaylk iin zel eitim gerektirmeye
balyordu. Bunlar, Avrupada modem or-dulann kurulmasna yol aan iki
nemli temel oldu: Subay artk okulda yetiecekti.

Bunu baka kelimelerle syleyeceksek, Subaylk meslek oldu, dememiz


gerekiyor. Bu da, aristokratn olsun, cretlinin olsun, askerlik kurumyla
kurduu ilikiden farkl bir ilikiydi. Kanlmaz bir biimde, meritokratik
dediimiz sisteme kapy ayordu - yani, bulunduun yere becerilerinle, orada
bulunmay hak ederek gelmek.

Huntington, 1806da Prusya ordusundaki 7.100 subayn sadece 700 tanesinin


aristokrat olmadn, bunlann hemen hemen hepsinin de teknik snflarda
olduunu sylyor (Huntington, 1981: 22). Yzyl sonuna gelindiinde ise,
btn Avrupada bu oranlar artc lde tersyz olmutu. Burada Prusya
ilgin bir paradoks oluturur, nk Junker snf aristokrat/subay
zdeliinin en belirgin rneiydi. Yzyl sonunda Prusya ordusu bu Junker
karakterini kaybetmemi, ama meritokratik subay sistemine doru herkesten
hzl yrmt (bkz. Ek II).

Subayln meslek haline gelmesi, yani bu profesyonelleme, ada ordu


yaplanmalanna geite, en nemli dnmlerden birini oluturur. Bir sonucu,
dnyann genel sorunlanna bir snfn deil, bir ordunun bak asndan
bakmay ikame etmesidir. Ancak bu, kendi bana, verili bir toplumun genel
koul-lanndan bamsz olarak, statik bir tavr anlamna gelmez. Ne anlama
gelecei, son analizde, ordunun toplum iinde biilmi rolne baldr.

Kurmayn oluumu

Sava dediimiz olayn genel bileiminde teknolojinin oynad rol veya


kaplad pay bydke, cephenin gerisinde olanlar da bir o kadar nem
kazand.

Bir ordunun toplayabildii asker says, bunlann silhlanmn nitelii, seferi


durumda doyurulmalan, bir yerden bir yere gitme koullan, bal olduu
toplumun btn bu alanlardaki performansnn genel niteliiyle dorudan
doruya ilgilidir. Savan sonucunun askerin doymasyla orantl olduu sk
sk telaffuz edilmitir; uzun yol yrmenin getirdii yorgunlukla sava
kazanmak iin gerekli enerji arasndaki iliki de phesiz uzun aklamalar
gerektirmeyecek kadar aktr. Bunlar her zaman byleydi. Gene de, gelien
teknoloji, ayn zamanda, btn bunlann planlanma"sim ve
koordinasyonunu son derece nemli bir hale getirdi. Ordularda kurmaylk
denilen ilev bunun sonucunda ortaya kt.

Btn bu lojistik ileri, 19. yzyla kadar, ordu komutan kimse onun
sorumluluunda olan eylerdi. Onun neyi nasl yapacana karar vermesinde,
o zamana kadar orduda tekrarlanm alkanlklar, teamller belirleyici olurdu.
rnein Osmanl ordusunun Batida veya Douda sefere kmasnn admlar,
aamalar belliydi. Kimler nerede toplanp orduya nerede katlacak, silhlarn
kimler, nereden getirecek, erzak nerelerden, nasl toplanacak vb. Viyana
kaplarna dayannca, nicelikler (alacak mesafe, aacak insan says, ar
silhlarn ulam, erzak rgtlenmesi) iyice bym, ama gelenek
deimemiti; kurmay kavram da yoktu.

Genel maddi ve ideolojik koullarda bu zihn tembellii zorlayan fazla bir ey


olamad iin, 18. yzyl boyunca bir kurmayn biimlenmesi
dorultusunda birka adm atan Avrupa ordularnda bile fazla bir deiiklik
grlmedi. Ama yzyl sonunda bu muhafazakr tavrda bir gedik alnca,
arkas baya hzl geldi.

19. yzyln banda, von Clausewitz gibi askerlerin nc rolyle, askerlik,


bal bana bir bilim gibi grnr oldu. Yalnz von Clausewitz gibi bireyler
deil, Prusyann kendisi bu alanda nc olmutur. Almanya zerine
blmlerde de deinildii ve grld gibi, Gneisenau, Schamhorst,
Grolmann gibi adamlar, askerlikle ilgili kavray ve dnceyi tepeden trnaa
deitirmilerdir. Daha nce Friedrich, ondan nce de babas, Prusyann ok
etkili bir orduya sahip olmas iin alm, bunu yaparken Prusya
militarizminin de tohumlarn atmlard. Ama onlar askerliin bilinen
kalplar iinde hareket ederek bunlar yapyorlard. Gneisenau kua ise
Prusyann Napoleon karsnda aresiz kalmas durumuna kar tepki gsteren
bir kuakt ve onlar bu kalplan temelden deitirmilerdi. Yukanda subayln
meslek haline getirilmesine deinmitim. O alanda ba eken Prusya,
kurmay yaratmakta da birinci oldu (ikinci nemli deiim). Daha
Schamhorst zamannda snav vermek, Prusya ordusunda ykselmenin
balca yntemi haline gelmiti. Bu snavlan geenler kurmay subaylar arasna
giriyordu. Bu yeni kurallar, orduya aristokrasiden gelenleri de, ayn snav
geme abasn benimsemeye gtrd. Prusyann asker sistemi, herhangi bir
bireysel yetenek dnlmeden, hatt byle bir ey dnmemek iin
oluturulmu bir sistemdir. Kriegsakademie (Harb Akademisi) daha 1810da
almt. Huntin-gtona gre, 1859da, Avrupada sava zerine yaplm
almalarn yans Prusyadan kyordu (Huntington; 1981; 50).

Prusyayla kyaslandnda teki Avrupa devletlerinin bu yeni tip


rgtlenmeleri benimsemesi, belki kendilerini ayn derecede tehdit altnda
hissetmedikleri iin, ok daha fazla zaman gerektirdi. Bunun balca nedeni,
aristokrasinin toplumdaki geleneksel roln deitirecek uygulamalann
ardan alnmasyd. Devrim heyecanm kaybeden Fransa bile byle bir ar
aksak tempoya girmiti. Herkesin silkinmesine yol aan etken, Prusyann
asker alanda kendi bana yapt birikimin sonulannn herkesin gzne
batacak ekilde ayan beyan ortaya kmas oldu. Bu olay, tabii, Danimarka,
Avusturya ve nihayet Fransaya kar kazanlan (be yl iinde) parlak zafer
sonucunda Almanyann kurulmasyd. nn, ama zellikle ncsnn
gerisinde Prusya Genelkur-maymn varl ve etkisi besbelliydi.

1857de Helmuth von Moltke Prusya ordusunun genelkurmay bakan oldu.


Buraya ilk 1832de, daha temenken girmiti. 183639 arasnda Osmanl
ordusuna ekidzen verme greviyle buraya geldi, ama szn dinletemedi.
Dinlemeyen Hsrev Paa (ve baka-lan) ile Osmanl ordusu Msr karsnda
hezimete uraynca o da Berline dnd. Sylediimiz grevi stlendii srada
henz albayd. Bakan olarak, Bismarck ile iyi anlalar ve ok verimli bir
ortaklk kurdular. Moltkenin byk dehas, hzla gelimekte olan sanayinin
hayatn her alanna yaylan sonulann askeri adan kullanl hale getirmenin
yollann baanyla dnmesinde yatyordu. Bu yeniliklerin banda
demiryollan geliyordu. Tren, askerin bir yerden baka yere grlmemi bir
hzla -ve bir o kadar nemli, yorulmadan- ak-tanlmasn salyordu (tabii
erzaknn da, tehizatnn da).

Btn bu karmaann sava hedeflerine gre rgtlenmesiyle Moltke


Avusturya (1866) ve Fransa (1870) karsnda yz, drt yz bin kiilik
ordulan ok geni alanlara ok byk bir hzla yayarak savalan kazand.
Sedan byle bir hzl davranma hrikasdr. Ama Moltke 1888de istifa ettikten
(Bismarck gibi o da yeni Kayser Wilhelm ile anlaamamt) ve 1891de
ldkten sonra, onun kurduu bu ikmal sistemleri Birinci Dnya Savamn
uzun ve yaygn siper savan da hem mmkn hem de kanlmaz kld.

Fransada St. Cyr Asker Okulunun balangc 17. yzyla kadar uzanr, ama
ancak 19. yzyln ilk yllannda bugnk karakterini almaya balar. 20.
yzylda Petain ve de Gaulle gibi nemli generallerin mezun olduu bu okulun
Prusya'nn Kriegsakademiesine benzemenin gereini anlamas gene de ok
zaman almt. cole Milita-ire Superieure ancak byk yenilgiden sonra,
1874te kurulabildi.

Britanya bir genelkurmay kurmakta, gerekli asker okullar amakta daha bile
gecikti. Britanya iin anlalr ekilde, Deniz Kuvvetleri bu gibi teknik
aamalar Kara Kuvvetlerinden nce tamamlamtr. Bugn Britanyann
balca asker eitim kurumu Sand-hursttr (ama niversite statsnde
saylmaz). Bunun kuruluu ancak 1947dir. Neredeyse her ey olup bittikten
sonra! Kurum, bir nceki yzyldan Royal Military College, Royal Military
Aca-demy ve hatt Staff Collegem torunu saylr, ama bu saylanlarn hibiri
Prusyann Harb Akademisi ile karlatrlacak dzeyde deildi. (Bu da ilgin.
Eitim kurumundaki bu gerilik Britanyann iki savatan da galip kmasn
engellemedi.)

Amerika da 1802de alan West Point ile bu asker okullar yarna katlmt.

Kurmaylktan sz ederken, kurmay baknn, bir lkenin toplam maddi imkn


ve kaynaklarnn asker hedeflere gre nastl yneltileceini ve yeniden
dzenleneceini hesaplama temeline oturduunu sylemi oldum. Bu zamana
kadar bir savan kazanlmas, cephede ordulara komuta eden kiiye verilmi
bir grevken, 19. yzyln koullan cephe gerisinin planlama etkinliine
belirleyici bir rol vermi oldu. Bu ayn zamanda, toplumsaln askerye
dntrlmesini merkeze alan bir etkinlik olduu iin, militarizm
ideolojisini de glendirdi.

Burada bir diyalektik gzden kanlmamal. Bu, hl devam ettiini


gzlemleyebildiimiz bir ey: Profesyonel, deneyimli cretli ordu ile
askerlii hobi olarak yapan aristokrat subay bir araya gelip uyumlu ve
ileyebilen bir iblm kurabiliyor, bir symbio-sis biimi yaratabiliyordu.
Gelien sna teknoloji savata zel becerileri byk lde gereksiz hale
getirirken, kalabalk yurtta or-dulan kurmak mmkn ve ashnda zorunlu
oldu. Ayn zamanda, subayhk zel donanm, zel bilgi gerektirmeye balad.
Ancak bu bilgi gerei arttka, her rtbeden subaylar scak atmadan
uzaklamaya baladlar. Bu tahtrevallinin iki ucunda oturmann, byle bir
bilgi ve beceri dengesi kurmas gerektii anlalyor.

Ama daha 20. yzyl banda, zel bilgi ve beceri donanm deilse de,
yukarda deindiim gibi, ncelikle disiplin bu kalabalk yurtta-ordulan
iin gerekli grlmeye balanmt. Goltzun Millet-i Msellaha (Silhlanm
Millet5) gibi bir ad olan bir kitap yazmas, bu ihtiyaca karlk vermek
iindir. Bu tabii bizi militarizmin alanna iyice sokar. Ama bunun
gereklemesi, baz baka eyler gerektirir. Bunlardan biri de, baka bir balk
altnda gzden geirdiimiz milliyeti ideoloji konusudur. Biz imdi, kendi
iinde yksek derecede profesyonellemi ordularla Birinci Dnya Savana
giri srecine bakalm.

Birinci Dnya Sava

Avrupa Waterloo sonrasnda Napleonu kesin olarak uzaklatrmay


baarnca, ktada, nceki yzyllara gre ok daha uzun bar dnemleri
yaamak mmkn oldu. Avrupa, epey uzun bir sre, lkeler arasmda kan
savalardan ok snflar arasnda kan atmalarla urat. Uzun bir bar
dneminden sonra Krm Sava yaand, ama bunun oluyor olmas
Avrupann genel hayatn ok fazla etkilemedi. Ulusal birlik kurma abasnda
olan Alman (Prusya) ve talyan (Sardinya-Piemonte) krallklar, prenslikleri
vb. de yzyl sonuna doru sava kardlar. Gene de, 19. yzyln savaa
dedii insan can vergisi grece azalmt. Bunun bir nedeni de, yzyln
sonuna yaklarken, Avrupa iinde kk olan gerilim ve atma
potansiyellerinin smrge edinme yarmasnda Avrupa dna kaydnlmasyd.
Bu kaydrma Avrupada savaa meydan vermedi, ama ayn zamanda
gerilimlerin varaca atmay yok etmi deil, sadece ertelemi oldu.
Nitekim, kacak an ve frsat bulur bulmaz, Birinci Dnya Sava kt.
Bir yandan, bu noktaya ynelik mthi bir hazrlk vard. Btn Avrupa
lkeleri harl hani savaa hazrlanyorlard. Baz belirtilerden, bunun 1870e
kadar grlmlerden ok farkl bir sava olaca da anlalyordu. Deiimin
nedeni, hayatn temposunu gn getike daha derinden belirleyen teknolojik
gelimeydi.

Birinci Dnya Savainda zehirli gaz kullanld. Ama bu kullanm snrl kald.
Daha sonra da yasakland. Ancak baz silhlar (ya da gelitirilmi halleri) hl
kullanlyor: ar makineli tfek, tank, uak gibi. Bunlann hepsi Dnya
Savandan nce bir yerlerde bir lde kullanlmt; ama savaa damgalann
vurdular. Sa-*atalnmda henz bir hayli ilkel olan sava ua da 1918de
byk gelime gstermiti.

Yeni silhlarla eski zamann meydan muharebesini tekrarlamann pek bir


imkn kalmamt. Balangtaki hzl manevralardan (Almanyann Fransa
ata gibi) sonu alnmamas zerine Birinci Dnya Sava hemen hemen her
yerde bir siper sava biimini ald. Ordular, birbirlerinin siperlerini ele
geirmeye kalkp saldrya geince en fazla kayp verdiler. Sonunda bir iki
yz metrelik ilerlemeler iin milyonlarca insan ld. Bunun gerei ve anlam
yoktu ama kararlan veren generallerin kafalan hl eski sava tarznn
bilgileriyle doluydu.

Birok Fransz subaynn yeni kamuflaj kurallanna uymaya al-mayp srmal


krmz pantolon giymesi, hayatlanna mal oldu. Bu da zihniyet deiikliinin
ne kadar g olduunu gsteren trajikomik bir rnek.

Gelgelelim, Birinci Dnya Savamn en nemli zellii, sava denen olay


ordular arasnda geen, bununla snrl bir olay olmaktan kanp hayatn her
alann kaplayan bir olay haline getirmesi oldu. Bu yeni sava kazanmann
yolu kuvvetli ordudan gemiyor, ordunun kendisi burada yeterli olmuyordu.
Toplumun toplam retim gc, yetenei nemliydi. Sorun, sivil hedeflerin de
hedef olabilmesiyle, savan bu anlamda yaylmasyla snrl deildi. Kimin
daha ok hammadde kayna var ya da bunlara daha kolay eriebiliyor, kimin
ulam sistemi daha etkili alyor, kim nfusunu en aklc biimde ve her
alanda savan gerektirdii ilere yneltebiliyor vb.

Bylece, sava topyekn sfatyla anlan bir byk olay haline geldi.
Napoleon anda bir toplumun btn erkek nfusunun askerlik yapmaya
balamas, askerlii topluma olumlu bir deer olaak sunma ve tantma
gereini dourmu olabilirdi. Ama imdi, asker olsun olmasn, btn
toplumun askerlemesi gerei stne vaaz vermek mmkn hale gelmiti.
Topyekn sava, militarist ideoloji iin iyi bir klf hazrlyordu. Bu sadece
lkenin btn yurttalarn asker gibi dnmeye, duygulanmaya, davranmaya
armakla snrl da deildi. Savan en iyi uzmanlar subaylar olduuna
gre, btn topluma subaylann nder olaca bir dzeni de hakl klyordu.
Byle bir ideolojik havann domasna engel olacak toplumsal glerden
yoksun lkelerde, militarizm ve generaller, yoksunluktan ileri gelen ideolojik
boluu doldurmakta gecikmediler.

Trkiye tabii bu lkelerden biri, nde gelen bir meidT. Ellili yllarda,
radyoda, Ordu Saati olarak bilinen programda konuan baz subaylarn
szlerinden baz rnekler vereyim:

Mill Savunmann kuvvetli oluu, kuvvetli ordulara, kuvvedi ordular, kuvvetli


milleere, daha dorusu ordulaan milleere ihtiya gsteriyor (Yazr, Ordu
Saati Konumalar, 1 (1956): 16).

Bu ordulam millet sz 12 Eyllden nce de kullanlm.

ocuklara; ana kucanda, baba ocanda ve irin yurt bucanda daha ziyade
manevi, kutsal ve deeri stn hususlar tantlmal, atalarmzdan bize intikal
eden dnya ile yat anl bir tarihe ve hrriyet iinde temiz havasn teneffs
ettiimiz emsalsiz gzellik ve zenginlikteki aziz vatana sahip olmann hak
kazandrd byk eref anlatlmal, bu itibarla ileride, TOPYEKN
SAVUNMA KONUSUNDA terettp edebilecek, kutsal vazife ve hizmet
hakknda bilgi verilmelidir... Bu sistem; okula, okuldan ordu hizmetine
katlmcaya kadar geecek zaman iinde arasz olarak direkt veya endirekt takip
edilmeli... (Ordu Saati Konumalar, 1 (1956): 28-9)

Bu konuyu topluma aklayanlardan biri de Alparslan Trketir:

Bu da millete daha bar zamanndan topyekn harbe gre hazrlanma


gerektirir. Yani askere gidenlerin yerlerini alacak olan erkek ve kadn, gen ve
ihtiyar herkesin, bar zamannda tekiltlandnlarak yetitirilmesi arttr
(Ordu Saati Konumalar, 1 (1956): 51).

... bayran erefle dalgalandrmak isteyen bir millet, yurdunu bir ordugh, bir
kla haline getirmee, halkn da... bir ordu haline sokmak [sic]
mecburiyetindedir (Ordu Saati Konumalar, 1 (1956): 53).
Bu radyo konumalarnda nc Dnya Savanm yaknl ve
kanlmazl da srekli bir motiftir. Onun iin toplumun derhal askerilemesi
gerei tekrarlanr. Bunun gibi, gene Topyekn kavramna balanan Beinci
Kol temas da ok poplerdir.

Bugn

Sarkacn bir o yana, bir bu yana sallanmas devam ediyor. Dnyada bilgisayara
dayal yeni dzene getiimizden beri merkeziyetilik, bata retim, pek ok
yerde kstekleyici bir ge olarak grlmeye balad. phesiz, birok yerde
direni gsteriyor; ama gelecein belirlendii lkelerde, blgelerde, ilerde,
merkeziyeti yaplar hzla tasfiye ediliyor. Bu durum askerlik ve ordu
rgtlenmesi iin de geerli.

19. yzyln banda en iyi zm olarak kabul edilen universal conscription,


bata Amerika, ileri lkelerin birounda kaldrld. Bu sistemde srenin ksa
tutulmas bir zorunlk. Ekonominin her eyi belirledii bir ada ok sayda
insan uzun srelerle verimsiz ordularda tutmann mant da, imkn da yok.
Byle olunca da, yeni atmalarda nemi byk olan beceriler o ksa zamanda
kazamlamyor. Profesyonel ordularda ise bu ok daha kolay salanabiliyor.

Amerikann Vietnam Savanda verdii byk kayplar, universal


conscription sistemini brakp yeniden cretli askerlik sistemine
dnlmesinde belirleyici rol oynad. sizlik gibi yerleik bir etken de, bu
sistemi uygulayan ordulara kolay kolay tkenmeyen bir insan kayna
salyor.

Profesyonel askerlikte subaylara, etkin savalara den ilerin eitlendiini


ve karmaklatn sylemek mmkn: Bilgisayar becerisi her yerde gerekli.
Ama bugnn savasnn paratle atlamaktan denizaltnda etkili olmaya,
her trl ara kullanmaktan plak elle dvmeyi bilmeye bir dizi beceri ile
donanabildii zaman ideal bir sava olduunu syleyebiliriz. Bu gelime
dorultusu insana yemden ortaam valye tipini hatrlatyor. Onun gibi,
elinden ok i gelen bir uzman savaya doru evriliyoruz.

nsanln, tarihin en byk facialarndan olan sava konusunda bilincinin


ykselmesiyle ve ayn zamanda Birlemi Milletler ve onun gibi ulus an
rgtlerin glenmesiyle savalann geriletilebilecei bir dnyay artk
dnebiliyoruz. Daha imdiden, Ban Gc dediimiz ilevi yerine getiren
askerler ve ordu-lann says artt, rnekler oald. Ordular, iki lke arasnda
km bir savata yer almaktan ok, bir hayli daha fazla karmak bir
yaplanma gsteren atma alanlarnda nleyici g olarak alnyor. Daha
deiik kelimelerle syleyecek olursak, asker, dnya yitimde, askerden ok
polisle badatrdmz ileri stlen-ry- balad.

I!u da, dnya barnn gelecei bakmndan umut veren bir gelime.

MLTARZM

Bu kitapta birka yerde deindiim gibi militarizmi modern dnyada belirli


koullar erevesinde retilmi bir ideoloji olarak anlyorum. Bunun ok daha
somut rneklerini bundan sonraki blmlerde inceleyeceiz, ama gene de,
ksa olsa dahi, bunlar sonradan tekrarlamam gerekse dahi, bu terimden ne
anladm bir blm erevesinde derli toplu bir ekilde aklamak ihtiyacn
duydum.

Askerlik, bundan honut kalsak da, kalmasak da, tarih boyunca nemli bir
konu olmutur, nk sava insan hayatndan eksik kalmamtr ve savan
sonular her zaman, herkes iin ok nemlidir. Dolaysyla, herhangi bir
saldrgan niyet beslemeyen, ama doal olarak kendini korumak isteyen
toplumlar da asker rgtlenmelerini sk tutma ihtiyacn duymulardr. te
yandan, kendini gl hisseden toplumlar da buna gvenerek topraklarn,
onunla birlikte servetlerini artrmak iin savamay ok doal ve nsan bir hak
olarak grmlerdir. Tarih, her biri kendi halk veya hatt bakalar tarafndan
kahraman olarak alglanan cihangirlerle doludur. eitli toplumlann,
rnein gebe olanlarn gnlk hayatnda sava gndelik bir ihtimaldir; ama
Roma ya da Osmanh imparatorluklan gibi srekli bir asker ftuhat faaliyeti
iinde yaayan yerleik medeniyetler de vardr.

Bunlarn hibirini militarist olarak nitelemiyorum. Militarizmin bence


amaz zellii, askeri deerler dediimiz eyleri, veya askeri norm ve
kurallar, toplumun tamamna, yani asker olmayan kesime de kabul ettirmeyi
ama edinmi bir zihniyettir. Bu da, hep ayn olmamakla birlikte, birtakm
benzer koullann bir araya gelmesini gerektirir. rnein, ancak gelikin bir
iblm olan bir yerde bu aba byle bir nem kazanr. Gelikin
iblmyse ancak modernleen toplumda grlebilecek bir eydir.

Militarizm! inceleyenlerin bu konuda yaygn bir gr birlii vardr.


rnein bu alann klasik kitaplarndan birini yazm olan Alfred Vagts, A
History of Militarisrriin (1959) Giriine u szlerle balar

Her savata askerlerler dvr, her ordu askeri ya da asker-ci (yani militarist)
bir biimde rgtlenir. Bu temel ve lmcl bir ayrmdr. Asker yntemde, en
etkili biimde, zgl g hedeflerini kazanmak zere, yani en az kan ve servet
kaybyla, insanlar ve malzeme, belirli yerlerde younlatrlr. erevesi
snrl, tek bir ileve indirgenmi, bilimsel nitelikte bir etkinliktir. Oysa
askercilik [bu balamda mlitarizmi byle evirdim] ordular ve savalarla
badatrlan muazzam bir det, yaklam, prestij, eylem ve dnceyi harekete
geirir, ama bunlann toplam amac salt askeri amalan aar. O kadar ki,
askercilik, asken yntemin amalarn engelleyebilir ya da bozabilir de. Etkisi
snrszdr. Btn toplumu kaplayabilir, btn sanayi ve sanatlara egemen
olabilir. Asker yntemin bilimsel karakterini de yadsyan askercilik kast ve
klt, otorite ve iman niteliklerini sergiler (Vagst, 1959: 13).

Hemen sonra da Vagts bu ideolojiyi (ya da, baarl olmusa, siyas-


toplumsal dzeni) u temel lt uygulayarak tanmlar:

... Militarizm asker kiinin sivile egemenliini, devletlerin hayatnda yer alacak
ruh ve idealler, deer lekleri arasnda asker taleplerin ar nemi ve
nceliim vurgulayagelmitir. Ayrca, askeri amalar uruna halklarn srtna
ar ykler yklenmesini, refah ve kltrn ihmal edilmesini, lkenin en
nitelikli insan gcnn verimsiz asker hizmette heba edilmesini
anlatagelmitir (Vagts, 1959: 14).

u nemli saptamalar da Vagtsm kitabndan (ama bunlar hepsi artk genel


kabul gryor):

Savaa deil de asker erkna hizmet etmek zere oluturulmu bir ordu
militaristtir...

Militarizm, genel olarak, sava zamanndan ok bar zamannda serpilir. Ama


sava zamannda, zaferi kazanmakla zde olmayan hedefler ardnda
koulmas militarist bir abadr (Vagts, 1959: 15)...

Ordular, akl banda bir biimde, kendilerini savunmaya gre hazrlarlarsa,


toplumu koruyabilirler; kendi karlanyla geri kalan toplumun ihtiyalar
arasndaki oranlama yeteneini kaybederlerse, toplum iin bir tehdit haline
gelirler (Vagts, 1959: 16).
Militarizm barseverliin kart deildir; gerek kart, sivilliktir...
Militarizm sava sevgisinden bazan daha ok, bazan da daha az bir eydir.
Asker kurumlan ve yntemleri sivil hayatn yntemlerinin zerine ykselten
her trl duyguyu, asker zihniyeti, muhakeme ve davran biimlerini sivil
alana tayan her trl dnme ve deerlendirme sistemini kapsamna alr
(Vagts, 1959: 17).

Yukarda gebe topluma deindim. Bu, iblmnn ve farkllamann


asgar dzeyde seyrettii bir toplum biimidir. Dolaysyla byle bir toplumda
herkesin, elbette erkeklerin, hatt bazen kadnlarn da, sava olmalar
doaldr. Burada da, belki bu doal olduu, bir varolu koulu olarak
ortaya kt iin, byle bir toplumun militarist olarak betimlenmesini
doru bulmam. nk, toplumda herkesi asker yapma zihniyetinin ayn
zamanda bir seme konusu olduunu dnyorum. rnein antik dnyadan
bildiimiz rnekler arasnda Spartann militarist olduunu syleyebilirim.
nk evresinde onun gibi olmayan birok kent-devleti var. Kent-devletinin
alaca, ald doal biim ille de Spartannki deil. Daha dorusu, Yunan
medeniyet evresi iinde bir tek Spartann byle olduunu biliyoruz; demek
ki bu bir seme. Spartann bunu semesinin sebepleri olabilir, mutlaka vardr -
sebepsiz herhangi bir ey olmayacana gre. Ama bu, gebe bir
topluluun sava olmas gibi, baka trl bir semeye imkn tanmayan bir
durum deildir. Ayn ekilde, Mezopotamya medeniyeti erevesinde de Asur
tekilere kyasla hep daha militarist grnmtr.

Militarizmin, asker dnda kalanlar da bir biimde askerletir-meyi


amalamak demek olduunu syledim. Burada yle ilgin bir nokta var. Bu
byleyse, bu sadece bir tehlikeye hazr olmak gibi bir gerekeyi ayor
olmaldr. Hazr olmak iin asker olmak deil, asker olmak kendisi iyi olduu
iin yle olmak, bu semeyi yapmann nedeni olabilir. O zaman bunun ideal
hayat tarz olarak seilmesi sz konusu. Bu, bir dizi deerin bir kenara
konmas ve onlarn yerine militarist olarak bildiimiz bir baka dizinin
alnarak benimsenmesi demektir.

Antik dnyada olsun, sonraki alarda olsun, militarist kategorisine


koyacam rnek dnmekte zorlanyorum. Sparta ya da Asur gibi akla gelen
rnekler de istisna ve ok az. Niin yle olduklarn aklamak zor. Ama
modern aa geldiimizde rnekler birdenbire oalyor. Bu kitapta ele
aldm byk rnek var tabii. Ama baka birok yere baktmzda benzer
gelimeler, benzer kalplar grebiliriz. Bu gibi toplumlarda da ille yle
bastran bir sava durumu olmas gerekmiyor. Asl konumuz Trkiyeyi
alalm. Kore ve Kbns gibi iki anz olay saymazsak, Trkiye 1922den beri
bir sava iinde bulunmad (klasik anlamda sava kastediyorum); buna
ramen, militarizmden geilmiyor, zellikle de savan olmad bu yllar
boyunca.

Militarizm topluma ynelik, yani topluma biim vermeyi amalayan bir


ideolojidir. Tabii ikna edici olmad iin hep bu ideolojik dzeyde kalm
militarizmler grebiliriz. Ama normal koullarda militarizm bir ideoloji
ve ayn zamanda bir pratiktir; bir toplumsal dzendir. Militarizm, sivilleri,
kadnlaryla toplumun tamamn, ocukluktan balayarak, askeri deerler ve
normlar erevesinde eitmek, bu erevede davranmaya armak, askerlii
askerliin dna karmak ve genel bir yaama slbu haline getirmek
demektir. Bunun da anlam, bunu seen toplumun, yapmaya kalkt her ii
asker yntemle yapmaya karar vermi olmasdr.

Bu, nasl bir tarzdr, neleri ierir? Konutuumuz olgularn matrisi, iinde
biimlendikleri ortam, modernlemenin balad ortam, yani 19. yzyl,
Fransz Devriminin ve sonularnn yaand, Sanayi Devrimininse
etkilerini yaygnlatrarak devam ettii dnem. Bu ortamda asker" terimi de
ieriini dnemin koullarndan alyor. Daha nce anlattm herkese
askerlik, ateli silh gibi yeniliklerin yan sra Napoleon (ve yanndaki
generaller), Wellington, Kutuzov, Blcher gibi hl unutulmayan komutanlarn
da yeri var.

Elbette, dardan gelecek bir dmanla sava ihtimali, militarist ideolojinin en


tepesinde yer almak durumundadr (ve dman ihtimalinin fazla olduu bir
blge bu ideolojinin gelimesi ve glenmesine daha ok imkn tanr), ama
byle bir sorun kmad halde ideoloji ayn iddetle devam edebilir. Byle
rneklerde, militarizme, d dmanla dvmekten ok ieride itaatkr bir
nfusu disiplin altnda yaatmak iin ihtiya duyulduunu syleyebiliriz.

Ama militarizm barsever olamayacana gre, her zaman, ortada somut


bir dman olmad zamanda bile, sava kavramn, dncesini, tehdidini
diri tutmak zorundadr. Olmayan tehditler yaratmak da militarist ideolojilerin
ok sk bavurduu yntemler arasndadr.

Peki, bir toplumun militarist olmas, o lkede ordunun dorudan doruya (ve
kaytsz artsz) iktidan anlamna gelir mi?
Bu, genellikle byle olmamtr. Bu kitapta ele alman rnekte ordunun
ulusal kurulu aamasnda nc g olarak ortaya atldm gryoruz.
Dikkat edilirse, bir toplumun militarist olmasnda bu etken nemlidir. Ulusun
doumuna katkda bulunmu bir ordu, bundan byle kazand prestijle,
kran duygusuyla, kurulmasna yardm ettii topluma kendi deerlerini
daha kolay empoze edebilir, daha kolay kabul ettirebilir. Szgelii, darbe gibi
eylemlerle iktidan ele geiren ordular (nc Dnya bunlarla dolup taar)
her zaman byle bir prestije sahip deillerdir. Dorudan doruya iktidarda
olmak, toplumu militarist yapmaya yetmez. Halkn gnlnde kurulmu bir
iktidar, militarizmin baarsnn ok daha salam bir iaretidir.

Ama, tabii, bunu btn topluma mal ederek sylemiyorum. Almanya ve


Japonya gibi, orduya ciddi bir tapnmann olaan sayld iki toplumda ayn
zamanda bunun kart bir zihniyetle hareket eden gl sol rgtler ve ok
geni tabanlar vard. Trkiyede bu hi olmad, ama yaygn bir anti-militarist
tutum burada da hep grld.

Askerlerin iktidann tek ya da dorudan sahibi olmad, sa ya da l bir


nder, kral veya imparator, byle birinin emrinde olduunu beyan ettii
durumlar, militarizmin yapsnda daha sk grlr. ktidarn tek sahibi olarak
alglanmak, ok gemeden bir zmre egemenlii kukusuna (ya da
tehisi"ne) yol aacaktr; onun iin sakncaldr. Ordu, kendinden stn
sayd bir ilkeye, kiiye, kavrama, ulus gibi bir varla bal olduunu
iddia ederek iktidarn onun adna kullanr.

Militarizmin kanlmaz bir zellii, toplumun karlat i veya d


sorunlarda, zm olarak, en fazla iddet ieren yntemi nermesi ya da tercih
etmesi, savunmasdr. Almanya, Japonya militarist alannda bunu hep
yapmlardr. Trkiye de byle-dir. rnein bir Krt kimliinin tannmas
yllarca srm bir savaa (ve bunun ekonomik, toplumsal ykmna) mal
olmu ve hl atmasz bir forml ortaya kamamtr. kamamasnm
-tek deilse de- ba sorumlusu ordudur.

Askerlik her zaman olduka kat bir hiyerari gerektirmitir. Katlnm


ls de disiplin kavramnda yatar. Askeri deerlerin bir skalasn
karacak olsak, herhalde piramidin tepesine bunlar koymamz gerekir. nk
bunlar anlattmz kariyerin olmazsa olmazlardr. Eer sava,
dvten farkl bir eyse, bu farkllk onun rgtl bir dvme olmasnda
yatar. Bu balamda rgtlden bir merkezi, stratejiyi, taktiki ve buna
benzer birok eyi mantken karsamamz mmkndr. lm/ kalm sorunu
olan bir eylem biiminden sz ettiimize gre burada disiplinin de hayat bir
yeri vardr, nk merkezin grd duruma gre yaplmasn uygun
bulduu, yaplma emrini verdii eylerin en abuk ekilde yaplmas
gerekir. Sava ortamnda en nemli ey bu aciliyettir. Emir demiri
keser, gibi askeri vecizelerin sebeb-i hikmeti de budur. Birinci svari alay X
tepesini dolaarak sa cenaha yklensin, diye bir komut verildiinde sz
konusu alayn komutannn Soldan yklensek daha iyi olmaz m? unu oturup
bir tartsak, demesinin absrditesi ortada. Hiyeraride o komutu verenin
orada, o konumda olmas, topluluun genelgeer yarglar erevesinde kabul
edilmi olmal (istisnalardan deil, kurallardan sz ediyorum). imdiki
dnyada insanlar eitli snavlardan geip bilgilerini kantlayarak o yetkiyi
elde ediyorlar. Eskilerde, soylu kan sahibi olmak da buna yetebiliyordu.
nemli olan, genel olarak toplumun, bu ayrcaln kaynan geerli saymas.
Byle olduktan sonra, oradan gelecek emirlerin itirazsz ve zaman
kaybetmeksizin yerine getirilmesi zorunlu.

Sava ortamndan, onun dourduu zorunluklardan sz ediyorum. Her asker,


dediim bu kurallara genel olarak uyar. Zaten as-|kcr olmak, bir bakma,
bunlara uymay taahht etmek demektir. Militarizm, bu saydm davrann
sava olmayan zamana ve asker olmayan insanlarn karlkl ilikilerine de
yaylmas anlamna gelir. Burada byle davranlar fiil sava durumundan
bamszlar ve her zaman, her durumda olmas istenen ya da gereken
davranlar haline gelirler. Hiyerari olmaldr, nk hiyerari hadd-i
zatnda iyidir. Hiyerari hayatn bir srrdr, zdr.

yleyse disiplin de olmaldr - savatmz iin veya savarken deil,


her zaman, nk disiplin de hadd-i zatnda iyidir. nsan karakterinin olmas
gereken bir parasdr. nsanlar eitli nedenlerle, drst olduklar iin,
cmert olduklar veya sevecen olduklar iin veriz. Ama bir militariste
gre bunlarn arasnda disiplinli olmak, asker ya da sivil, herkes iin
zenilmesi gerekli bir erdem, bir meziyettir. Hatt, hiyerarik dnya
gr erevesinde, belki, meziyetler skalasmn en tepesinde yer alma
gereken deer olduunu da syleyebilir.

(Jande Oztlamar. Kltrel incelemeler dalnda yazd yksek lisans tezi,


1930-1945 Aras Dnemde Trkiyede Militer Anlay ve Yansmasnda
(2007) eitli ders kitaplarndan disiplin vgsne rnek alntlar verir:
Mterek bir iman ve duyguya maddi bir varlk verebilmek iin hislerden,
fikirlerden ve itiyatlardan seilmi ve toplanm bir takm kaidelerdir ki, ayn
iman ve duygu etrafnda birlemi insanlar bunlar sayar ve bunlarn nnde
ba eerler. Orduda ise bu duyguyu ve imam maddiletiren disiplin, ancak
amirlere ve emirlerine, kanunlara, nizamnamelere ve talimatlara iten gelen
bir istekle boyun emek demektir. Disiplin askerliin temelidir. Yurdun ve
milletin saadetini, selmetini, istikllini salamak ve Cumhuriyeti korumak
ancak disiplini mkemmel olan bir ordu ile mmkndr (Ferit Birtek,
Askerlie Hazrlk II (Lise Kitaplar): Erkekler iin, Maarif Matbaas, Ankara,
1943, s. 20den akt. zdamar, 2007).

Dnyada Trk ordusu kadar disiplinli bir ordu yoktur. nk Trkler, aile
ocaklarnda byklerine kar her milletten fazla itaatkr olarak yaarlar ve
bunu dnya milletlerinin tarihi

de tasdik eder. CEZA UFAK DA OLSA BR YZ KARASIDIR:

Trke yakmaz (Hakk Ezge [soyadna dikkat. M.B.], Askerlie Hazrlk 1


(Ortaokul Kitaplar): Erkekler in, Maarif Matbaas, Ankara, 1942, s. 10den
aktaran zdamar, 2007).

eitli ideolojiler arasnda militarizm

Liberalizm veya muhafazakrlk gibi, ta 17. yzylda biimlenmi siyas


ideolojilere, Amerikan ve Fransz devrimleri srasnda milliyetilik,
cumhuriyetilik ve sosyalizm de eklenmiti. Radikalizm ad da bu
sralarda telaffuz edilmeye balamt; aslnda birok eyin radikali
olunabilir. Radikal, lml gibi deyimler bugnk terminolojide nce
saydklarm gibi ana siyas akmlar deil, bir ideolojinin gereini yerine
getirme yntemini ve slbunu anlatan nitelemelerdir. rnein birisi Batc
olur. Bu, tanmlanabilir bir ideolojik konumdur. Ama bunun radikali veya
lmls olunabilir. 19. yzyl iklimindeyse radikalizm bir sfat tan ok,
sola ve Jakoben sol tutuma yakn bir siyas izginin ad olabiliyordu.

Militarizm e baktmzda, onun byle radikal veya lml gibi, sanki bir
sfat, bir niteleme iermediini gryoruz: asker model zerinden
rgtlenelim. yi, peki de, niin yle yapacaz? Bir i yapmak, bir amaca
ulamak zere rgtleniriz; o amacn zelliklerine ya da kendi sahip
olduumuz verilere gre yle ya da byle rgtleniriz. Sz geen btn bu
izmler modernleme balamnda ortaya kyor; amalar da zaten o,
modernlemek. Peki, kim bu modernleecek olan? Bir insan topluluu. Adma
da millet diyoruz - bir sreden beri. Yani, sonu olarak, militarizm,
milletin modernlemek iin setii -ya da semek zorunda kald-
rgtlenme tarzdr. Ama biz modernleme denen hamleyi yapmak zere
militarist yntemi semisek, bunun radikal! veya lmls yoktur.
Militarizm, militarizmdir.

Askerlik, sava demektir. Sava dediimiz ey de birine kar yaplr ve


ona dman denir. Dman diyecek birinin bulunmad bir dnyada
askerlik de anlamszlar. Peki, bu ortamda dman kim? Bunun pratik
eitli cevaplar olabilir ama, teoride, bizim milletimizden olmayan herkes,
btn teki milletler diyebiliriz.

Yani, bir yandan milletler var; bir yandan sanayileme/kentleme gibi


modernlemeyle ilgili maddi hedefler var; bir yanda rejim anlatan
cumhuriyet/monari vb. ynetim biimleri var. Bir yandansa daha da geni
milliyetilik, liberalizm, sosyalizm gibi nasl yaamal?, nelere
inanmal? sorusuna cevap olabilecek ideolojiler tremi.

Btn bu izgiler modern dnyann rnleridir. Belirli (siyas) amalar


zerine kurulmu ve buna gre tanmlanmlardr. Mantken bu ana izgilerden
birini tercih etmek, tekileri reddetmek, darda brakmak olmaldr (insann
cumhuriyeti-kralc olamamas gibi). Ama bazlar da, radikal ve
sosyalist gibi, yan yana gelebiliyor. Birok olabilir kombinezon, birok
da olmayacak kombinezon var. imdi bu erevede, militarizmin normal
olarak nelerle badap nelerle badamayacana gz atabiliriz.

deoloji erevesinde bakldnda, birbirine en uzak kalanlar liberalizm


ile sosyalizm gibi duruyor. Tabii, demokrasiyi de unutmamal. Militarizm
asndan en nemli kavram olan hiyerari zellikle sosyalizmin eitlik
ncelii ile, onun tamamlaycs olan disiplin deeri ise liberalizmin
zgrlk ncelii ile hibir ekilde badamyor. Ve tabii demokratik de
deil.

Tabii bu, liberal bir lkede ya da sosyalist bir lkede bir ordu olmayaca
anlamna gelmiyor. O elbette olur - ama militarizm olmaz. Liberal bir
toplum militarizmi barndrmaz (ve bu, birileri-nin sand gibi,
antidemokratik bir ey deildir): 1) militarizm izin vermeyecei iin; 2)
liberalizm gerekten olsa militarizm yle bir toplumsal ortamda
tutunamayaca iin. Ayn eyleri sosyalizm/militarizm ilikisi iin de
syleyebiliriz.

19. yzyln teki, rejime ilikin ideolojilerine gelince, militarizmin onlarla


ilikisinin bu derece uzak ya da dmanca olmas gerekmiyor.
Cumhuriyetilikle badamamas iin bir neden yok -cumhuriyetin liberal
olmak veya sosyalist olmak gibi tamamlayc nitelikleri arasnda militarist
olmas da mmkndr. Ayn ekilde, rejimin bir monari veya merut
monari olmas da kendi bana militarizm iin uzlamay kolaylatracak ya
da zorlatracak bir ey deildir.

Bu erevede, muhafazakr ideoloji de, kendi bana, militarizmi itecek veya


ekecek bir ey deildir. Byle olan toplumlarda veya olmayan toplumlarda
militarizm grlebiliyor. Bu i son analizde, sz konusu toplumun neyi
muhafaza etmek istediine ba* ldr. Gene de, militarizmin muhafazakrla
daha yakn durduunu syleyebiliriz. En azndan, devrimcilie yakn duran
bir rejimle badamasnn ok daha zor olduunu syleyebiliriz. rnein,
Meksikann Kurumsal Devrim Partisi, ayn zamanda militarist bir
yaplanmayla da badaabilir; paradoks urada ki, Kurumsal Devrim Partisi,
adnn da anlatt gibi, kendisi muhafazakr bir yap olmak durumundadr.
rnein, Trkiyedeki duruma baktmzda, ordunun Mslman
muhafazakrlkla bann hi ho olmadn gryoruz. Ama burann
Kurumsal Devrim Partisi olan CHPye, onun temsil ettiklerine, bugnk
politikalarna gelince, bu muhafazakrlktan hibir ikyeti olmad, tersine
zaten onun merkezinde durduu grlyor. O zaman, militarizmin genel
olarak geleneksel muhafazakrlk biimleriyle fazla yaknl
olmayabileceini (dindarlk, genel statkoculuk vb.) ama kendi
muhafazakrln ya da eitli nedenlerle benimsedii bir ideolojinin
muhafazakrln yapmaya derhal hazr olduunu syleyebiliriz sanyorum.
Gorbaova darbe giriimine geen Sovyet ordusu, komnist
muhafazakrlk adna harekete gemiti! Genel muhafazakrlk biimleriyle
niin ok kolay badamad sorusuyla biraz ileride daha kapsaml bir
biimde ilgileneceiz; ama burada, geerken, bunlarn normal koullarda
militarizm ncesi bir dnemin, bir varolu tarz ve deerlerinin stne kurulu
muhafazakrlk biimleri olduunu, dolaysyla da militarizmle aralarnda iyi
bir frekans kurulamadn sylemek mmkndr sanyorum.

Militarizmin muhafazakrlkla ilgin ve karmak bir ilikisi vardr. Askerlik,


bir meslek olarak, bir eylerin korunmasn ierir. Korunan bu eylerin
bozulmadan ve deimeden muhafaza edilmesi de, normal olarak, byle bir
abann nemli bir parasn oluturacaktr. imdiye kadar birka kere
deindiim hiyerari kavramnn kendisi muhafazakrlk gibi bir
kavramla doal olarak i ie geer - disiplin de yle. Askeri adan
kavrany-la pek ok insan-insan veya insan-nesne ya da insan-kavram
ilikisinde deimezlik bir deer olarak vurgulanr. Pratik hayatta elbette
deiim olacaktr: Szgelii, u kadar yllk srelerde binbalar albay,
albaylar general olacaktr vb. Ama hiyerarinin kendisi binbalk,
albaylk basamaklaryla hep orada duracak ve bu basamaklarda duranlarn
birbirleriyle ilikileri de hibir zaman deimeyecektir. Yani, ideal budur.

Militarizmin modernleme ile ortaya kan bir ideoloji olduunu ve ayn


ekilde doan orduya dayandn grdk. u halde, ordunun bu knn
ncesindeki tarih oluumlardan kalma bir muhafazakrlk, ordu iin pek
makbul olmayabilir.

Saydm eitli siyas ideoloji izgileri arasnda askere ve ayn zamanda


militarist ideolojiye en yakn, en uygun geleni, hi phe yok ki,
milliyetiliktir. Askerlik meslei, millet diye tanmladmz toplumdan ok
daha eski. Ama modem ada bir kere daha dodu sanki ve milletin kardei
olarak dodu.

Militarist ideolojiyi benimsemi ya da benimsememi, askerlik kurumu, bu


ada, devlet-millet-vatan lemesi ile yakn iliki iinde bulunmak
durumundadr. Kendisi devleti oluturan kollardan birisidir. Ona baldr,
ama ayn zamanda onun belki de en nemli saylan parasdr. Yllarca sava
tatmam toplumlarda bile, ordusuz kalmay gze almak kolay bir ey deildir
ve Kostari-kada olduu gibi ok zaman d dengelere baldr. Bu ilikinin
dereceleri, farkl toplumlarm farkl tarih yrngelerine gre deftir Baz
toplumlarda askerin devlet yaps iinde arl daha fazla (Trkiyede
olduu gibi), bazlarnda daha az (svirede veya skandinavyada olduu
gibi) hissedilebilir. Kolonizasyonun ve bundan nceki kabile dnemlerinin
etkilerini silememi toplumlarda (Afrikada bu tanma uygun lke daha ok
bulunuyor) iinden asker karldnda devlet diye bir ey kalmayacan
da dnebiliriz. Aynca, hem devlet yaps iinde hem de toplumda M daha
fazla arl olmann temelinde yaln silhl g etkeni rol oynayabilecei
gibi, bunun manevi etkenlere bal olduu (rnein, gene Trkiye gibi)
toplumlara da rastlarz.
Ama sonu olarak modem dnyada askerler, ordu, devletin ku-rumlarmdan
biridir ve onlarn gznde ordunun var kalmas ile devletin var kalmas aa
yukan eanlamldr. Byle olduu iin ordular devlet e kavramsal dzeyde
de, pratikte de baldr; devletin topluma (ve geri kalan dnyaya) bakn
benimser, bu bak ksmen de (gene kendi zgl konjonktrleri iinde)
kendileri belirlerler.

Almanya tarihinin nemli bir ksm militarizm dersinin el-kitab olarak


okunabilir. ki sava arasnda genelkurmay bakan olan von Seecktin u sz,
rnein: Ordu devlete ve yalnz devlete hizmet verir, nk kendisi devlettir.

Saydm soyut kavramlar arasnda en soyutu belki vatan, nk onun


tekiler gibi bir az dili yok. Ama bu, aslnda onunla iliki kurmay
kolaylatrr. Onunla kurulan iliki de herkes iin olduka yaln ve tek yanldr.
zerinde yaamak durumunda olduumuz corafya parasdr, son analizde.
Ama insanolu hayatn meydana getiren btn elerle karmak duygusal
ilikiler gelitirerek yaad iin vatan hakknda da, btn toplumlarda,
zengin bir edebiyat vardr. Cennet vatandr, urunda lnecek topraktr vb.
Asker asndan da buras korunmas gereken yerdir; bu anlamda, askerlik
mesleinin varolu nedeninin de vatan olduunu sylemek yanl olmaz.
Gnmzn ideolojileri, toplumsal normlar, btn vatandalarn vatan
sevmesini yceltiyor ve talep ediyor. Ama meslei askerlik olanlarn,
vatanla ilikisinin bir baka trl olmas da bekleniyor. Bir askerin
vatanna kar duygular, ballk biimi vb., bir avukatn, bir doktorunki
gibi olmamal; onlannki de ok gl olmal, ama as-kerinki onlar amal.
Bu, btn dnyada ok yaygn bir anlay ve bir beklenti. nk sz konusu
meslein tanm bu topran korunmasna dayanyor. Biz askere (subaya) bir
ayrcalk tanyorsak, bu, ondan beklenen ekstra fedakrln bedeli olmal.

Ama tabii vatan kavram, zerinde yaayanlarla birlikte bir btn


oluturuyor. Bu da bizi millet kavramna getiriyor. Vatan iin az dili
yok demitim. Konu kavranTla snrl olunca, tabii millet de bundan ok
farkl deil. Millet kavram, yemez, imez, yatmaz, kalkmaz, konumaz. Bu
dediim ileri millet kavram deil, milletin kendisini meydana getiren
bireyler yapar. Her bakmdan, ama zellikle asker ideoloji bakmndan bu
ayrm, aklda tutulmas gereken, nemli bir ayrmdr. Gz kartacak kadar
ayan beyan grnmesine ramen, sk sk akldan kaabilir.

Bir noktay aklamak iin her zaman literatr iinden rnek vermek
zorunda deiliz. Bazen bir an, bir anekdot, byle bir konuyu bir anda
aydnlatabilir. Milletin kendisiyle kavram arasndaki fark ortaya koymak
iin 1975te, Polatl Yedek Subay Okulunda grdm bir sahne benim iin
bildiim baka her eyden aydnlatc. Ders veren bir binba Trk milletinin
ne kadar byk bir millet olduunu anlatyordu. Bunu soyuttan somuta in-
dlrmek iin bir adm att ve Hani u erleri dnn, dedi. Cahildirler,
pasakldrlar, ve byle bir miktar sfat saydktan sonra, Gene de onlar yle
iyi askerdir ki, diye balarken, zemin kattaki nfmzn penceresinin dnda
bir sesler iitip baheye bakt. ki er duvara srtlarn dayayp oturmu,
konuuyorlar. Defolun! Hayvan herifler! diye parlad. Daha epey bir kfr
ettikten sonra brakt yerden, byle bir ey hi olmam gibi, Trk milletinin
bykl konusuna devam etti.

Bu durumda bir tuhaflk olduunu, olacam akl etse biraz daha denetimli
davranrd, diye dnyorum. Davranmadysa, sylediiyle yapt arasnda
bir eliki grmedii iin yle yapyordur. Soyut olarak millet byk, yani
kavram byk; bunun byle olmadn sylemek de muhtemelen hiyanet-i
vataniye kategorisine giriyordur. yle dediniz diye sizi kuruna dizdirebilir.
Ama bu byk milletin somut ve sahici temsilcileri, somut bireyler sz konusu
olduunda her ey bambaka bir kla girebiliyor.

Vatann stndeki nfusla birlikte olunca anlaml bir btn haline gelmesi
normal. Bu nfus, benin bir paras olduu bizi oluturuyor ayrca.
Btn tekilere kar bu biziz. "Biz olduumuza gre byk, yce
vb. olmas zaten gerekiyor - vatanm da cennet olmas gerektii gibi. Bu
ikisi bu ekilde bir araya gelince ben, bir asker olarak, yeterince
motivasyon, ayn zamanda, yeterince hakllk kazanm oluyorum. nk
sonu olarak, bir avukat veya mhendisten beklenmeyip de benden, dorudan
doruya mesleim dolaysyla beklenen ey, benim bu vatan ve bu millet
iin canm vermem, bunu batan kabul etmem, ite o sfatlar bu riski byk
taahhde girmemin gerekelerini tekil ediyor.

Bu dediklerim, tekrar edeyim, herhangi bir militarizm dozuna gerek


kalmadan, normal askerlik kariyerinin normal inan ve deerleri erevesinde
geerlidir.

Yllar nce Tark Gnkut adnda bir subay Yzba Selim Seli-miyeli adnda bir
roman yazm (1970 olmal). Bunun banda, bir arkadandan duyduu sz
yazyor: Sanatmz, adam ldrmek sanatdr. yle. Bu sanat yerine
getirenlere, baka bir balamda, katil denir. yle adlandrlanlar genellikle
aalanr, asker ise yceltilir. kincinin yceltilmesi iin millet kavramnn
yceltilmesi, hatt yerine gre kutsallatrlmas gerekmitir.

Dolaysyla, subaylarn, asker aygt meydana getirenlerin, bugn dnyada


varolan eitli ideolojiler arasnda en kolay buluabilecekleri ideoloji
milliyetiliktir. Birileri iin cann vermenin, baka binlerinin de cann
almann aklamasn, niin gerekli olabileceini, byle yapmann niin iyi ve
vgye deer olduunu milliyetilik bize anlatr. Ben, biz ve tekiler
ilikisinin, genel koullarla uyumlu ve badaabilir bir aklamasn yapar.

Erken modernleme rneklerine bakarken, aristokrasinin o zamana kadar


kabul ettirmeyi baard asil kanm meruiyetiyle mcadele etmek zorunda
kalan burjuvazinin, kendine meruiyet kazanmak iin millet nosyonunu
ycelttiini grmtk. Burjuvazi, teoride, halk ya da milleti zorba
hanedanlardan kurtarmak, onu zgrletirmek iin bayrak ayor ve halk la
birlikte bakaldryordu. Tiers Etat olarak toplanan insanlar, i skya binince,
Assemblee nationaIe dnveriyorlard. Modernlemenin ilk baarl
rneinden sonra millet retorik dzeyinde trmand bu aaal yerden
inmedi - gereklik dzeyinde oraya hi kmad gibi. Dolaysyla
modernleme hareketini srtlanan ordularn da bunu millet iin yaptklarn
sylediklerini grrz. Ancak, nc ordu olunca, halkn kurtulduu
zorbann tanmnda kk bir revizyon gerekebilir. Bir ordunun ncelikli ii
lkeyi -vatan- dardan gelecek tehlikelerden korumaktr. Ama

20. yzylda, halkn da kar olduu gibi ierideki zorbalardan, ahlksz


ynetimlerden vb. kurtaran ordular da grlr olmutur. yle veya byle,
sonu olarak bir ordu iin de niha deer, akla yakn nedenlerle, millettir;
onun iin de militarist olsun ya da olmasn, milliyetilik askerlerin en kolay
benimseyebildii genel ideolojidir.

Millet gerekten her eyi oklu (ok-dilli, ok-etnili, ok-din-li, ok-grl


vb.) olan ya da yle olma potansiyeli tayan byk bir topluluktur. Bu
topluluktan militarist kt gibi vicdani redci de kabilir. Siyas
kurumlan normal bir demokratik dzen iinde ileyen toplumlarda milletin
bu heterojen karakteri askerleri dorudan doruya ilgilendiren bir konu
deildir. Ama militarist ideolojinin egemen olduu yerlerde ordu btn bu
siyas ideolojileri kendi muhatab ya da kendini onlann muhatab olarak grr.
Bu gerilimi hafifletmenin en akl banda yolu milletin kavramn gene
deerler hiyerarisinin en stne yerletirmek, ama somut, Ahmet, Mehmetten
oluan millet zerinde kendi otoritesini kurmak, yetkilerinin alann net bir
biimde belirlemek ve bunu topluma da kabul ettirmektir.

17. yzylda svire kynde domu bir Alman cret karl Floransa askeri
olarak alr, cann da verebilirdi (cretliler her ne kadar birbirlerini
kollasalar da). Ama bunu Floransa ya da svire ya da Almanlk adna yaptm
sylemez, zaten byle bir ey kimsenin akimdan gemezdi. Ama borlu,
ykml olmann birok eidi var; ald cret iin cann verdiyse verirdi.
19. yzyldan sonra millet iin lmek kutsallat; din kurbam-ehidi
olmaktan da ileri bir deer kazand.

Dnya sahnesinin yeni aktrleri olarak ortaya kan ulus-dev-letler


yurttalarna bu inanc alamak iin ellerinden geleni yaptlar ve uzun sre
baarl da oldular. Erken ulus-devletler bir sreden beri bu milliyeti
propaganda trlerinden pek fazla etkilenmiyorlar. Kanksadlar. Ama Britanya
gibi, etkilenmeme bakmndan daha ok ne kan toplumlar da, kinci Dnya
Savanda grld gibi, ulusal varoluun tehdit altnda kald bir
konjonktrde canlarn dilerine takarak savamay biliyorlar.

Gene de, yalnz yurtseverlik, milliyetilik ideolojisinden kaynaklanan bu


cesarete gvenmek, ordular iin yeter grnmemi-tir. Bunun iin, genel
biim militarist olsun ya da olmasn, disiplin her zaman ve her yerde
askerliin onsuz edilmez yardmcs, tamamlaycsdr. Bu konuda belki en
sert, ama sonuta en ak yrekli, drst saptamay Byk Friedrich yapmtr.
Friedrich, bir askerin, karsndaki dmandan ok, kendi subayndan
korkmas gerektiini sylemitir. Bir askerin yapmak zorunda kalaca eitli
iler arasnda bazlar ya da birou normal koullarda yaayan bir insann
yapmayaca, yapmay kesinlikle kabul etmeyecei trden ilerdir. Onun iin,
yapmay istenir hale getirecek bir ideoloji kadar, yapmamay korkulur hale
getirecek bir dehet eitimi de gereklidir.

Onun iin subay-er ilikisi de her zaman sorunludur. Birok orduda, sava
ilannda subaylar tannmadklar birliklere verilir (yeni ortamdan yararlanarak
intikam almak isteyeceklerden korumak iin). Ama subay yeni birliinde de
ayn disiplini salamak zere ayn korku mekanizmalarn harekete geirmek
zorundadr. nk korku bu iin asl bir parasdr.

Tabii dnyann bir blmnde... Toplumlar ayn hzla komuyor, ayn start
izgisinden yola kmyor... rnein Osmanlnm sonuna kadar bir mill
mar olamad. Avrupada millet adna hanedanlar devrilirken Osmanlda
hl Mahmudiye mar, Hamidiye mar yazlyordu, nk burada hl
halk padiahn bendesiydi; padiah halkn hizmetkr olmamt. Bu
uyumsuzluklar ayn zaman dilimi iinde olur stelik. Diyelim anakkalede
Fransz Marseillaisele Fransz milletine kar duygularn dile getirirken
ngiliz hl God save the King diye Allahtan kralna yardm diliyor, bizim
taraftaysa bando Readiye alyordu.

Tabii bu sreler iinde, en fazla vakit alan i, yani milletin millet olmas,
kendi temposu iinde yryor. Namk Kemalin slm Beyi srecin
baladn grdne inanyor:

Hele vatann mukaddes topraklarn bir ecnebinin murdar ayaile


ineyeceini anlasnlar, ite o vakit halka baka bir hal geliyor, ite o vakit
insan en miskin kyl ile benim aramda hi fark bulamyor, ite o vakit o abal
kebeli Trkler, o tatl szl, yumuak yzl kyller, o ifte koulur kzden
fark etmek istemediimiz biareler aradan btn btn kayboluyor da
yerlerine Osmanlln, kahramanln ruhu meydana kyor (Namk Kemal,
1995: 51).

Trkler... Osmanllar, hl kark. Bizi birletiren, ecnebi! Ama bir


sre balam... Balam da, Yabaria geldiimizde ne olmu? Oradaki
kyller tad szl, yumuak yzl de deil. Ya bugn? Dadaki obanla
benim oyum bir mi olacak? Kylyle Islm Beyin fark edilmemesi gibi?

Sre, baz toplumlarda, daha uzun zaman alabiliyor. Bunlar, bir lalaya
ihtiyac olan toplumlar, diyebilirsiniz. Ama lalas olan toplumlarda bu i
bsbtn uzuyor da diyebilirsiniz.
Sosyal Darvinizm

Charles Darwin (1809-82) bir bilim adam olarak evrensel insan dncesinde
en kkl birka deiimden birini gerekletirmi kiilerden biridir. Canllarn
evrimi hakknda syledikleri yerleik monoteistik dinlerin Yaradl stne
sylediklerini aka rtt iin dindar kesimde byk bir ok yaratt.
oku, en genel ekliyle de, evrim kavram yaratabilirdi, nk evrim
olduunu sylemek bildiimiz canllarn zaman iinde deierek bugn
grdmz biimlerini aldklarn sylemek demekti. Ama daha avam
denebilecek bir dzeyde, nsan maymundan gelir, iddias (aslnda byle
sylenmemitir) ok daha byk oka yol amtr. Bu da, bildiimiz sradan
insanolunun, Tanndan ok kendi onurunu korumaya dkn olduunun bir
baka kant saylabilir.

Darwin bu iddialaryla din evrelerini birbirine katt, ama 19. yzyln


materyalist, pragmatist vb. dnce adamlar arasnda onun iddialarn
sorgusuz kabullenenler de oldu. Danvin zaten canllar arasndaki var kalma
kavgasm dnrken Malthustan etkilenmiti. Malthus da, dnyada
besinlerin aritmetik, insanlarnsa geometrik oranlarla arttna kanaat
getirmi, dolaysyla baz insanlarn alktan lecei sonucuna varmt. Bu bir
doa yasasyd. Belli ki gcyle, zeksyla, her neyse, daha stn niteliklere
sahip olanlar var kalacakt. Darvvinin fittest dedii de buydu.

Bilimin teknoloji olarak tarma uygulanmas, oktan beri, Malthusun


teorisini rtt. Danvinin teorisiyse, her ne kadar Malthustan etkilenmi olsa
da, insan deil doa dnyasnn srelerini aklyor. Onun ele ald alanda
bu dedii durum gerekten var, ama orada olmas bunun insanlar iin de bir
yasa olduu anlamna gelmiyor. nsan, akl sayesinde bu gibi sorunlara
zm bulma yeteneine sahip bir varlk, tanm gerei.

Ama bizim burada iimiz Danvin ve zellikle Malthusun teorilerini tartmak


deil, sosyal Darvinizm dediimiz yaklamn ne olduunu anlamak.
ngilterede Herbert Spencer ile Bagehot, Danvinin doadaki bu mcadele
stne vard sonulan insan lemine de uygulamlardr. Hayat mcadeledir
ve bundan kazanl kanlar, birtakm stn zelliklere sahip olmaldr; o
halde, gelecek kuaklann bu stn kiilerden devam etmesi de iyi bir eydir.

19. yzyl, bu eit ideolojileri benimsemeye hazr bir dnsel ortam


yaratmt. Bir yanda kapitalizmin yaratt smr vard ki, stn olann
olmayana kar onu yok etme hakkn kabul eden bir teori buradaki durumu da
aklamaya yarard. Bu, epeydir revata olan Kalvenist kaderin nceden
belirlenmesi anlayndan daha da bilimsel bir aklamayd stelik. Her
trl toplumsal dayanma, yoksullarn yararna reform gibi anlaylarla
mcadele eden muhafazakrlar da ayn argman kullanabilirdi - nitekim,
bugnn Amerikal Cumhuriyetileri de kullanmaya devam ediyor. br
yanda Gobineau gibi rklar da insann stnn aasndan ayklama
derdindeydiler. Bunlann arasnda, milliyetilerin de teoriyi bireylerden
milletlere aktararak, milletler arasnda var kalma savandan, kazanmay hak
edenin var kalmasndan derinlemesine etkilenmemeleri dnlemezdi.
Nitekim hemen etkilendiler. Bugne ad pek kalmayan ama o tarihlerde ok
okunan ynla uydurma bilim adam bu konularla yazd, izdi. Cham-
berlain-Wagner-Hitler damar ok belirgindir. Tabii Nietszchenin stn
insan teorilerinde de bunlann bir altyap etkisi vardr.

Bylece sosyal Darvinizm militarizmin onsuz edilmez tamam-layclanndan


biri oldu. En kullanl yan, Danvinin doada tespit ettii var kalma
kavgasna dayanarak, sava, insanln ebedi varolu durumu olarak
tanmlamasyd. Almanyada Ludendorff da Clausewitzi bu ideolojiye
dayanarak dzeltmi, savan onun dedii gibi siyasetin baka aralarla
devam olmayp siyasetin savan bir uzants olduunu syleyebilmiti;
aslolan savat.

Varoluun en genel tarz sava ise, bir toplum, bir millet, savaa her an hazr
bulunmaldr. Hazrlanmak iin somut bir sava tehdidinin olumasn
beklemek gaflettir. Yumuama, felket getirir. ok kuvvetli olmak, her an
bunun zerine younlamak gerekir.

20. yzylda savan edindii topyekn mahiyet, toplumun da btnyle


asker disiplin iinde yaamasn zorunlu klmaktadr.

Dolaysyla, militarist ideolojinin dayanaklan arasnda belki en nemlisi, ad


bu ekilde telaffuz edilsin ya da edilmesin, sosyal Darvinizmdir.

Ulus kurma ve militarizm

Ordulann modem ada ulus-devlet kuruluu srelerinde nc roller


stlenmeleri yalnz bu kitapta yer alan rnekle snrl bir ey deildir. Bir
zamanlar nc Dnya adn verdiimiz lkeler topluluu iinde birok
yerde bu modeli (belki daha az gelimi biimlerini) gzlemleriz. Bu da,
phesiz, anlalr bir durumdur. Sz konusu rnekte denklemin bir
yannda, gl bir orta snfn yokluu yer alyor. Ordu, o yokluu gidermek
zere harekete geiyor. nc Dnya dediimizde bu yokluk bir istisna
deil, kuraln kendisi haline geliyor. Bilinen olgulann pek ounda iyi kt
rgtl bir ordu olduu iin, kuruculuk ilevi de ok zaman ordunun
stnde kalyor. Bunun byle olmad durumlarda, bata yoksulluk, birok
olumsuz koul, bu lkelerde smrge sonras kurulan yaplarn bir hayli
derme atma olmasna yol ayor. Toplumun gidiattan honut olmamas iin
ok neden var. Dolaysyla, lkenin, ulus-devletin kuruluunda rol almam
ordular da srecin daha ilerideki bir aamasnda bu genel honutsuzluk
atmosferinden yararlanarak ynetime el koyuyorlar. Yani silhl kuvvetler,
nc Dnya dediimiz bu kalabalk blok iinde her zaman ok etkin bir
rol oynuyor.

phesiz bu durum olgun bir militarizm rnei olarak gste-rilmemeli.


Szgelii Birmanyada yllardan beri askeri diktatrlk rejimi var. Ama bu
Birmanya toplumunun militarist olduu anlamna gelmez. Bu terimi
kullanmamz iin yalnzca ordunun kendi ynetimini empoze etmesi deil,
toplumun da onun varlna olumlu cevap vermesi gerekiyor. Asker
darbelerin iyice olaanlat Latin Amerika lkelerinde ordularn bu anlamda
bir prestiji, saygdeerlii yoktu, onun iin de Latin Amerikann militarist
olduunu sylemek doru deildi.

Ancak yukarda ksaca deindiim gibi, bu yer edinme erevesinde


kuruculuk olmazsa olmaz bir koul deildir. Sonradan da byle kazanmlar
elde edilebilir. Militarist ideolojinin devam edebilir olmas zaten zaman iinde
bu trden avantajlar yaratr.

Ordularn subay kadrolar, dnyay militarist bir gzlkten grmelerine yol


aan bir eitim almlarsa, doal olarak, kendi meslek becerilerini dnyada
olabilecek en nemli kazanm gibi deerlendirirler. Sava dnyann temel
yasasdr; onlar da savamay bilen kiilerdir. Bu anlay yerleince, bu
subayn baka uralar ve onlan yerine getiren insanlar, yani genel olarak
sivilleri kendinden aa grmeye balamamas ok zordur. Onlann
vatanperverlik derecelerini yeterli bulmaz; namuslanna gvenmez; akllann
beenmemeye balar vb. Yoksul ve eitimsiz halk hor grr, ama komut verip
savaa srecei askerler onlardr. Toplumun sekinleri olarak kabul gren
kesimleri belki daha da fazla kmser, ahlksz bulur. Btn vnmelerine
ramen bir yandan kskanr da. Maddi ve manevi konumlarn hak etmeyen bir
gruhtur sivil sekinler. Subay, yurtseverliiyle ve rendii bilgilerle,
memleketi her zaman daha iyi ynetebilir. Sz konusu toplumda militarist
ideoloji baarl bir biimde topluma yaylmsa, bu grlerini pekitirecek
ok sayda sivil de kar.

Sivillerin byle dnyor olmas ya da kar koyacak gc bulamamas,


ordunun genel yap iinde kendisine kurumsal yararlar salamasn
kolaylatm. Toplumun belirli katlan, etkinlik alan-lan askerler asndan
zellikle nemlidir. Yarg ve eitim bunlann banda gelir. Yarglann, kendi
uygun grdkleri gibi kararlar vermesi ordular iin nemlidir nk bylece
hukuki yap militarizmin taleplerine uygun ekilde dzenlenir. Eitim yeni
kuakla-nn, dolaysyla btn toplumun militarist bir ideolojiyle donatlmasn
salad iin en hayati alandr.

Militarizm parlamenter rejimi olmayan lkelerde de, olan lkelerde de


yaayabilir, serpilebilir. Parlamentosu olmayan bir toplumda ordunun
mantken daha etkin bir yeri olur. Ordu, byle bir toplumu, polisin yardmyla
ynetir. Parlamento varsa, ynetimin bir biimde paylalmas gerekir. Bu
durumda nemli olan, parlamentonun ordunun zellikle parasal tasarruflanna
engel olmamasdr. Bunu bir banal para yeme erevesi iinde
sylemiyorum Ordular doal olarak en yeni ve en ileri aralan, silhlan,
teknolojik ara-lan kullanmak isterler ve bunlar da doal olarak varolanlann
en pahalsdr. Sivil siyasetilerin byle ilere burunlann sokmas askerleri
her zaman ok sinirlendirmitir. Dolaysyla genel kuramsal yaplanmada
silhl kuvveder parlamento karsnda bu tr zerklikleri elinde bulundurmak
ister, bunun iin gerekeni yapar.

stihbarat, silhl kuvvetlerin nem verdii, nem vermesini de hakl grd


bir alandr. Nihai tehlike sava, sava kacak olursa savaacak olan da ordu.
Tabii her ordu, d dmanlan-n olanca dikkatiyle kollarken, i
dmanlann da hi unutmaz. Sk bir militariste gre demokrasi yeterince
kt bir i d-mandr, nk hiyerariyi bozar, merkez disiplini bozar,
sapk fikirlerin yaylmasna imkn verir. Dolaysyla btn istihbaratn
orduya akmas gerekir.

Aslnda militarizm asndan ideal durum, askerin elinin toplumdaki her


kurum iinde bulunmas ve gereinde kendini hissettirmesidir. Ama tabii
bunun gereklemesi sz konusu toplumun byle eyleri kabul edip
sindirebilme derecesine de baldr.

Toplumun koruyucusu roln inanla benimsedikleri iin, her durumda,


ama zellikle nemli kararlarda, nihai hakem roln de stlenmek isterler.
lke onlann rzas olmayan hibir karar vermemelidir. Etkili bir militarist
sistem kurulmu ve iliyorsa, zaten byle olur.

Gene Vagtsa gelelim: Demokratik ekilde rgtlenmi bir toplum asker


biimde rgdenmi bir toplum deildir, diyor (Vagts, 1959: 208). Bu
doruysa tersi de doru. Sonra unu diyor: Avrupa parlamentolannda yer alan
hemen hemen btn subaylar sac ve gerici gruplara bal olmutur (Vagts,
1959: 312). Ve yle tamamlyor: Genel olarak ordular dmanlanm solda
grm, sol da onlan dman gibi grmeye almtr (Vagts, 1959: 315).
Ama tabii biz bize benzeriz lkesi Trkiyede bu da byle deildir. nk
Trkiyede ordu (lhan Seluk ideolojisi) halk ocuklanndan meydana
gelme, dolaysyla halk (ala okun biri) ve solcudur.

Yneten ordular

Toplum-ordu ilikisi ilgin bir ilikidir. Militarist ideolojinin en gl ekilde


yerlemi olduu toplumlarda bile srekli bir asker ynetime pek fazla
rastlamayz. Bu gibi ortamlarda ordu genellikle kendisi geri planda durarak
ynetimi etkiler. Niin byledir bu? Ordunun ynetme yetenei mi
gelimemitir? Buna olumlu cevap vermek mmkn deil. Dnyadaki btn
ordular ynetmenin uzman ve ustas olmak zorundadr. Ama ordu, orduyu
ynetmekte uzmandr; toplumu ynetmek ise bambaka bir eydir.

Bu temay biraz geniletelim. Weber in devlet tanmn hatrlayalm bir kere


daha. Weber, devlet, toplumun silh kullanma tekelini verdii, bu hakk tand
ksmdr, diyordu. Byle tanmlaynca, devlet, ayn zamanda, toplumun iinden
km bir ey, toplumun bir uzants gibi. Ama ok da uzantya benzemiyor,
nk uzant toplumu ynetiyor. Bu uzantmn ordu dediimiz uzants da
zorunlu olarak var edilmitir, nk toplumu d dmandan koruyacak
byle bir yapya her zaman ihtiya vardr. Weber in silh tekelinin byk
ksm -etkili ksm- bu rgtn elindedir, nk bunlar d dmana kar
kullanlacaktr. Bir de hafif silhl kol, yani polis vardr ki, o, ieride
dzeni bozanlara ve bozacaklara kar bu ekilde silhlandnlmtr.
Yani olduka kesin bir farkllk yaratan bir i ve d aync izgisini
gryoruz bu dzenlemede. Ordu, dla uraacak. Her bakmdan, ona gre,
bu ie gre donanm, mnen de, maddeten de. Ama iler her zaman
dzenlendii gibi yrmyor.

Ordular d brakp ie mdahale edebiliyorlar. S.E. Fi-ner m (1965)


yllar nce yazd gibi, mdahale etmelerine imkn salayan o kadar ok
araca sahipler ki, niin bu ii daha sk yapmadklarna amamz gerekir.

Nedir bu aralar? En bata, ordunun silhl olmas. Tekel demiti ya Weber.


Polisin elindeki silh bununla baa kmaya yetmez.

Ayrca, sk bir hiyerari iinde, merkez komuta mekanizmas iinde


geiriyorlar gnlerini. Komut gelince, disiplin de hazr. Komut yrrle
konuyor ve durum ok olaand deilse mdahale gerekleiyor.

Olaand olabilecek durumlardan biri, ordunun kendi iinde ciddi gr


ayrlklar olmasdr. phesiz, iyi bir planlamayla bu sorun alabilir. 1960ta
st komuta kadrolarn dolduranlarn ou darbeye olumlu gzle bakmyordu,
ama 27 Mays oldu. Buna karlk, Aydemir giriimleri baarya ulamad.
nk planlamas ve rgtlenmesi iyi deildi. Bunun ba nedeni de, ordunun
Babakan nnnn karsna darbeyle gelme konusundaki isteksizliidir.

Bir darbenin baarszlnn kayna toplumda da olabilir. Rusyada toplum


da deil, tek bana Yeltsinin tankn stne yryebilmesi, darbeyi
durdurmaya yetti, nk giriimi yapanlar da, btn toplumun iddetle nefret
ettii bir rejimi restore etme greviyle yola ktklarnn bilincindeydiler.
Yaknlarda Mbarekin -yetmilerde ran ahnn- ekip gitmek zorunda
kalmas da bunu biraz andryordu.

Yukarda deindiim gibi, kendi iinden veya toplumdan etkili bir kar ka
uramadan baarya ulaan darbeler de yaptklar ilk aklamalarda uzun uzun
oturmaya niyetleri olmadn sylemeye dikkat ederler. ok zaman, onlara
bunu yapran, toplumun da ikyeti olduu somut bir sorun vardr; bu
zlr zlmez ortam seime ve sivil siyasete brakacaklarn ilan ederler.
Bu genellikle tepkiyi yumuatmak iin yaplr. Trkiyenin darbesinde de bu
szler sylenmitir. Tutulmutur da. Ama her darbede her sylenen sz
tutulmaz tabii. Msr da da 1952de bir iki sorun zlp seime gidilecekti. O
seim hl yaplamad.
Darbe olduktan sonra btn ynetim kadrolarn askerlerin doldurduu da pek
sk grlen bir ey deildir. Szgelii byle bir hkmette genellikle asker
bakanlar aznlkta olur. nk birok konuda yeterli bilgi sahibi de deildirler.

Trkiyede en ok asker kkenli brokrat heveslisi 12 Eyllde, eitli


bakanlk kadrolarnda grld. Bu ayn zamanda en ok pe atlan yasa
taslann yazld dnem olarak da anlabilir. nk btn bu emekli
subaylar kafalarna taktklar bir sorunu zmek zere uygulama imkn
olmayan (neyse ki olmayan) taslaklar hazrlyordu.

Bu sorun, bilgiden de ok, bir slp sorunudur. Bir ordu, dman imha
etmek zere biimlendirilmi zgn yapsndan ve amacndan kolay kolay
kopamaz. Dolaysyla, zccaciye dkknndaki fil benzetmesinden kendini
kurtaramaz. 12 Eyllde Krt sorununu zmek iin yaplanlar olan sorunu kat
kat bytmek ve iinden klmaz hale getirmekten baka sonu vermemitir.
Sonularn yaamaktayz.

Souk Sava koullarnn gevemesinden bu yana, uluslararas ortamda darbe


yapmann zorlat, risklerinin adamakll artt grlyor. Henz hibir
eyin kesin bir garantisi yok; ama bu yeni ortamda kimse bir darbe hkmetine
destek verme rolne girmek istemiyor. nmzdeki yllarda dnyann bu
ynde daha ok mesafe almas umulur.

te yandan zaman etkeniyle darbeler a arasnda bir tr ters orant


kurmak da mmkndr. Zamanla her toplum, kendine gre, daha karmak bir
yap ediniyor. Bir yap ne kadar karmaklarsa, asker bir merkez beyin ya
da gzn btne egemen olmas da o kadar gleiyor. nk bu karmaklk,
o merkez bilinci retmi olan toplumsal ilikilerin ykntlar stnde
ykseliyor. Levent Krcanm bir darbe parodisi vard: Generaller darbe
yaptklarn bildirmek zere televizyona gidiyorlar ama bir trl
duyuramyorlar, nk ekrana habire reklamlar kyor. Bu parodi,
karmaklktan kastettiimi iyi zetliyor.

Tabii darbe karsnda en etkili diren uluslararas konjonktr deil, lkenin


kendi iinde oluan bilin ve diren olmaldr. Bir orduyu son analizde hizaya
sokacak olan da budur.

Militarizmin ilmini yapm olan Trkiye gibi bir lkede, 12 Eyll deneyimi,
asker vesayeti yasalar ve Anayasa yoluyla kalc-latrmay hedeflemiti.
Bylece darbe olmadan darbenin sonular yaanacak, askerler perde
arkasndan ynetecekti.

Ama gelimeler bunun da mmkn olmaktan nihayet ktn gsteriyor.

Trkiyenin 1982 Anayasasnda yetkilendirilen Milli Gvenlik Kurulu,


nezaketen deil de gerekten istiar, danma ilevi gzetilerek kurulmu
olsa, Trkiyenin temel bir aynma noktasnda bir denge ve bir uzlama
salayarak, yararl bile olabilirdi. Ama kurulun gerek amac TSKmn
yneten ordu olarak arln devam ettirmesini salama almakt. Souk
Savam bitiminden beri ordulara byle bir ilev verilmez olduu iin
2000le-rin bandan bu yana Trkiyede bildiimiz ve izlediimiz krizi
yayoruz.

Apolitik ordu?

Trkiyenin modernleme srecinde asker kesim toplumdaki her kesimden


daha etkili olduu iin, srecin bandan beri askerin politika d kalmas
gerektiini savunan bir izgi olmutur. Bunu erken bir tarihte savunanlardan
biri de Mustafa Kemaldir.

Asker arlk zellikle 1908de kinci Merutiyetle birlikte kurumlar. Bu


kurumlamay orduda ttihat ve Terakki sultas ile zde saymak da
mmkndr. Ancak, buna ramen, orduda ittihatlara muhalif gruplar da
vardr: Halaskran Zabitan vb. Onlarn iktidar kavgalarnn ksa zaman sonraki
Balkan felketine yol at sk sk sylenmi ve bu da askerin siyaset d
kalmasnn en inandrc gerekelerinden biri olarak ne srlmtr. imdi
ksaca (nce Trkiyede) bu szn ne anlama geldiine gz atalm.

Asker siyaset d kalmaldr, diyenlerin en azndan bir ksm, askerin


1908de oynad role kar deildir. Mustafa Kemal de bunun olumluluunu
tartmaz. Sivil bir 24 Temmuz olmamasndan duyduu znty de dile
getirmez. Ardndan, 24 Temmuzu tarihten silmek zere 31 Mart diye
andmz ayaklama balaynca, bunu bastrmak da ordunun Merutiyetten
yana kanadna der ve Mustafa Kemal Hareket Ordusunda kurmaylk yaparak
Selanikten stanbula gelir.

imdi, siyaset d kalmak kavramn olmas gerektii gibi ele alacaksak,


bunlar siyaset d kalmayan bir ordunun davra-nlandr ve belli ki bu
davranlara Mustafa Kemalin de bir itiraz yoktur.
yleyse neye itiraz vardr? Grld kadaryla, itiraz, ordunun, ttihat ve
Terakkinin tepesini oluturan ( kiilik) kadroya, zellikle de Enver Paaya
destek olmasna kardr. Ama buna baka bir toplum tasarmyla kar kan
Halaskran ya da Hrriyet ve itilaf gibi oluumlara da sempatisi yoktur. Yani
silhl kuv-vederi, ikisini de onaylamad iki siyas kutup arasnda blnm
bulur ve bu durumda siyaset d kalma nerisi yapar.

kisini de onaylamamak konusunda, phesiz, hakldr. Bu yllarda zellikle


Enver in Mustafa Kemali ciddi bir rakip olarak grdn ve ttihat ve
Terakkinin karar verme kademelerine yaklamasna kesinlikle izin
vermediini biliyoruz. Bunun sonucunda, rgt iinde herkesten ok onun,
hem asker, hem de siyas kararlan, lkenin kaderim belirlemitir. Ne ynde,
nasl belirlediini de biliyoruz. Byk bir istikrarla, aa yukan her durumda,
en verilmemesi gereken karan vermitir. Dolaysyla Mustafa Kemalin ona ve
onu sznden klmaz komutan belleyen askerin bu tutumuna muhalefet
etmesi, ok doru bir davrantr. Ama bu, tutarl ve sistemli bir siyaset d
ordu nerisi deildir.

Kurtulu Savanda ordunun oynad roln yalnzca akei olduu ve hi


siyasilemedii de herhalde sylenemez. Yani bu siyasileme sorunu byk
lde ordunun kimi klavuz kabul ettiine baldr. Savan sonuna doru ve
Cumhuriyet kurulurken, bir yasayla, hem asker hem politikac olmaya imkn
tanyan uygulamaya son verilmitir. Bunun da amac besbelli, Mustafa Kemale
muhalefet etmeye balayan teki yksek rtbeli komutanla-nn askerlikle
iliiim kesmektir. Bu arada kendisi de sivil siyaset alannda durmay semi,
ama bir yandan Fevzi akmak gibi gvenilir birinin genelkurmay bakan
olmasyla, bir yandan da kendi yksek prestijiyle, ordu zerinde mutlak
denebilecek bir egemenlik kurmutur. Bu egemenliini, gerekten, askerlerin
siyasete etkin mdahalesini nleyecek biimde kullanmtr.

Asker siyasetten uzak durmaldr, ilkesi Cumhuriyet tarihi boyunca kar


klmaz bir ilke, bir maksim olarak dolamda yerini korudu, durmadan
tekrarland, ama pratikte zel ve epeyce de paradoksal bir anlam kazand. Bu
sre, tarihimizin devlet/hkmet aynmna da paralel gider.

Siyasetten uzak durmay, siyaset adamlanndan, onlann dnce ve


programlarndan uzak durmak olarak anlamalyz. zellikle ok partili rejime
geince toplumda politikac denilen birinin zuhur etmesi kanlmaz oluyor.
Bu tipler toplumda siyaset yapyor, partiler kurup birbirleriyle rekabet
ediyor, az dalama giriyor, belirli srelerle yaplan seimlere katlyor, oy
saysna gre iktidar veya muhalefet oluyor. te btn bunlar, bir subayn
kendini uzak tutmas gereken eyler. Ama subay, onlara uzak dururken,
devlete de yakn duruyor. Devletin siyas olmadn herhalde iddia
edemeyiz. Ama bu, farkl bir siyaset. Bunun asl anlam, bir subayn, herhangi
bir sivilin kendisine entelektel hegemonya kurmasna izin vermemesi
demektir. Bir subay (Trk subay) lkedeki herhangi bir siyaset adamnn
szne kulak asmayaca, onun dediine gre davranmayaca gibi,
uluslararas bir entelektel otoriteyi (rnein bir Kari Marx) de asla
tanmayacaktr. Bir subayn itaat edecei eyi ancak daha st rtbeden baka bir
subay syleyebilir.

Bu kitapta ele alman teki iki lkede de gelime bundan ok farkl olmamtr.
Gerek Almanyada, gerekse Japonyada ordular kendi entelektel dnyalanm
toplumlanndan tamamen koparm ve yalnz kendine zg, onun iin belki
zmresel diyebileceimiz bir ideoloji gelitirmi, ona uyarak
varolmulardr. Bu, devlet olarak tandklan, ayn zamanda bir imparatorda
da cisimle-en ycelie kar, bir ideolojik sadakat durumudur. Trkiyede
imparatorun yerini Atatrk (ilkeleri ve inklaplar vb.) almtr.

Huntington konuyu inceledii kitabnda (1981) profesyonelleme kavramna


byk nem verir; silhl kuvvetlerin darbe yapp yapmamasn, demokrasinin
kurallanna uyup uymamasn su-baylann profesyonellik derecelerine,
dzeylerine balar. Tahmin edilecei gibi, profesyonellemi ordulann siyas
ihtiraslannm da azald kansndadr.

Bu, ok doru bir tehis deil, nk tersine birok rnek gsterilebilir.


Arjantin veya ili ordulannm Peru, Ekvador, Bolivya or-dulanndan daha
profesyonel olmas, en beter darbeleri yapmalan-na engel olmad. Alman ve
Japon ordulanndan daha profesyonelini bulmak da herhalde zordur. Ama
lkelerinin bana neler getirdiklerini biliyoruz,

Geri Almanyada Hitler iktidar salam bir ekilde ele geirdikten sonra
ordunun siyaset d ve partiler st diye bilinen, bizdekine de ok
benzeyen ideolojik zerkliini delik deik etti ve byk lde
Nazilemi bir ordu yaratmay baard. Ama o zamana kadarki, rnein
Birinci Dnya Savandaki profesyonel Alman ordusu da daha hayrl bir rol
oynamamt ve otuzlarda Hier gibi birinin iktidan ele geirmesinde, Frei
Korpstan Hin-derburga, her kademeden Alman ordusunun katklan herkesin-
kinden byk olmutu.

Profesyonellik, aynca, belirsiz bir kavram. Bu, yalnz askerlik mesleini iyi
renmekse, niin demokrasiyi zmlemi bir orduyu anlatsn? Tam tersine,
gerekten ya da hayal biimde sk profesyonel eitim alm bir ordu,
yakndan tandmz pre-toryen ordu modeline ok daha salam bir temel
hazrlayabilir. nk bu alanda nemli bir ihtiyac, Biz her eyi daha iyi
biliriz, zgvenini yaratmaya daha fazla katkda bulunur. Askeri anlamda
profesyonel eitim deil, askerlik d alanlarda, tarih-yazm, sosyoloji,
siyaset bilimi gibi alanlarda verilecek, asker ideolojiden, jeo-strateji gibi,
Nazi icad kavramlann veya sosyal Darvinizm uzantlannn yaratt
entelektel kirlenmeden anndmlm bir eitim, salam bir yurttalk eitimi,
istenen demokratik kltr ok daha iyi verebilir.

Yani nihai belirleyici, ordunun deil, toplumun eritii demokratik kltr


dzeyidir. Burada yksek bir dzeye erien toplum silhl kuvvetlerinin
eitimini de demokratikletirmenin, ehliletirmenin yollann bulur.

Ordu ve teknoloji

Savan tarih boyunca ne kadar nemli olduunu habire tekrarlyorum.


Modem ada inanlmaz bir hzla gelien, oalan teknolojik bulular askeri
silhlanma srelerinde de ba dndrc bir hz kazand. Ayn zamanda,
askerlik, bu teknolojinin lokomotifi oldu ve ba ekti. Bugn sradan, gnlk
ihtiyalar veya hizmetler haline gelmi (hatt artk a gemi) pek ok
teknolojik imkn, belki bunlann hepsi, bir zaman nce askeri gerekelerle icat
edilmi veya gelitirilmiti. Telgrafn icad asker bir gerekeye dayanmaz;
tren de ncelikle askeri bir ara olarak dnlmemitir. Ama Almanya
Birliine giden yolda Moltkenin bu iki icad sava iin devreye soku
biiminin sonulan, topyekn sava kavramnn biimlenmesine paralel
olarak, teknoloji ile askerlik arasnda ne kadar hayati bir ba olduunu gzler
nne serdi. Birinci Dnya Savana yaklarken icat edilen makineli tfek
sivil hayatta hl olaan bir ara deil (baz mafya etkinlikleri dnda), ama
aa yukar ayn zamanlarn icad olan uak askerlikle kucak kucaa
bydkten sonra bugnk vazgeilmez roln oynamaya balad.
Televizyondan radara akla gelecek her ey ilkin askerlie yapabilecei katk
asndan ele alnr, llp biilir, ancak bir zaman sonra sivillerin
kullanmna sunulur.
Bu icatlar yapanlar, kural olarak, askerlerin kendileri deil, sivil bilim
adamlar, mhendislerdir vb. Ama onlann baanlannn sonulan hemen orduya
devredilir. Dnyada iddial lkeler, silahlanmada da bu ekilde ba
ekenleridir tabii.

20. yzylda, bu Teknoloji amn ortasnda, insanlar kendi elleriyle


yarattklan bu yok etme kapasitesinin alabildiine ve hzla genilemesinden
korkmak gerektiinin farkna vardlar, korkmaya baladlar. Yetmilerde ve
seksenlerde nkleer silahlanmaya kar milyonlarn katld sivil gsteriler,
protestolar mmkn olabildi. Bunlann yan sra hkmeder ve devleder de
silhlahmanm karlkl olarak yavalamas, bunun denetlenebilir olmas,
mmknse durdurulmas iin grmeye, anlamaya baladlar.

Byle rekabetleri, hrslan tamamen geride brakm bir dnya dnmenin


zorluklan hl var. Zorluklardan biri de, belki insan dediin byledir. Sizin o
idealleriniz hibir zaman gereklemez, diye vaaz vermekten zevk duyan
gerekiler olabilir. Gene de, bugn, yle bir dnya ihtimaline her
zamankinden daha yaknz. Federal bir dnya devleti yolunda atlacak her
adm, ulus-devlet birimlerinin birbirlerine kar silhlanmalarn biraz daha
anlamszlatracak, askerlik devletlerin birbirleriyle savamalann-dan
uzaklaarak yava yava dnyada asayii koruyacak bir polislik ilevine
doru evrilecek, bu da gittike daha etkili kitle imha silh retmeyi
ilevsizletirecektir.

Asker-sivil rgtlenme

Modem ada orada burada filizlenmeye balayan militarist ideoloji ve pratik,


asker modelleri toplumsal ideal olarak yaymaya balaynca, paramiliter
dediimiz trden rgtlenmeler iin de nesnel bir zemin dodu. Bunun erken
ve en yaygn rneklerinden biri izciliktir. Tabii ilk uygulamalardan bugne
izcilik asker veya askerci zelliklerinden birounu zerinden atmay
baararak, dnyada bar dncesinin evrimine paralel bir seyir izlemitir.
Ama her zaman, byle bir pratiin, belirli ideolojik konjonktrlerde militarize
edilmesi grece kolaydr.

Toplumun asker olmayan kesimlerinde askerleri model alan baz


rgtlenmelerin olumas, oalmas, normal koullarda askerleri tedirgin
etmeyen, hatt sevindiren gelimelerdir. Bylece daha asker olmadan asker
olmay renmeye balamann pratik ya -ranna inanacaklardr. Byle
rgtlenmelerde kendiliinden yeeren ideolojik biimler de onlara tandk
gelecektir.

Ama bunlann konjonktre bal snrlan da vardr. rnein spanya


Savanda birok faizan-milliyeti yan sivil, yan asker rgt Franconun
ordusunun yannda dvt ve san zaferinden sonra da varln srdrd:
nl Falanjdan baka Espanoles Pat-riotas, Requetes, Kara Mfrezeler ve daha
biroklan. Almanyada bata Frei Korps, Japonyada Zaigo faizme giden
yolda nemli katklarda bulunan rgtler oldu. SA Hitleri iktidara tayan ciddi
bir paramiliter rgtt.

Ama bazen de bu rgder (SAda da sonradan olduu gibi) kendileri iktidar


hedefine kilidenir ve o zaman iktidan elinde tutan, bundan honut olan silhl
kuvvetlerin gznde potansiyel ya da gerek bir rakip haline gelirler. Bunun
bir rnei, Cevdet Sunaym Onlar iyi, vatansever ocuklar dedii lk
Ocaklar ve MHPnin 12 Eyllde hapse ve mahkemeye dmesidir.
Romanyada Mavi Gmlekliler in tasfiyesi gibi olaylar da sayabiliriz. Bu da,
tarihte birden fazla rnei olan bir durumdur.

Yani, militarizm topluma asker deerleri kucaklamasn reten ve tleyen


bir rejimdir. Ama toplum bu retiyi fazlasyla ciddiye alp ordudan yardm
almakszn rgtlenmeye baladnda, bu da militarizm iin potansiyel bir
tehlikenin ann alar. Bu gibi rgtlenmeler, askerin normal hegemonyasna
hibir zaman meydan okumamaldr.

ALMANYA

Tarihe
Almanya stne yazan pek ok kii gibi ben de sze Goethe ile balayaym:
Almanya! yi de, nerede? Byle bir lkeyi nerede, nasl bulacam
bilmiyorum.

Goethe ldnde Alman devleti, Alman siyas birlii henz kurulmamt.


Dolaysyla Goethe Almanyay bulamadan hayata veda etti (1832). Bu tarihten
epey nce, ta 1807-8 knda, yurtsever yazar Emst Amdt (1769-1860)
monarik bir Alman devleti kurulmasnn, bu devletin kendi bamsz ordusu
ve parlamentosu bulunmasnn ve Alman milletinin tamamn ats altnda
toplamasnn gerei zerine konuuyor ve yazyordu. O bakmdan, Alman
Birlii fikrinin babas saylabilir; ama fikrin deil, birlik gereinin babas
olan Prusya devleti, 1819da onu tutuklamt. Tpk, sonradan Alman ulusal
marnn szleri olacak iiri yazan August Heinrich Hoffmannm bu iir
yznden ertesi yl profesrlkten kovulmas gibi! u bir buuk paragrafta
geen szler de Almanya devleti ncesindeki Alman tarihi hakknda bir ey
yazmann gln biraz olsun ortaya koyar sanyorum. Bir yanda, Byk
Karldan miras bir Roma-Germen mparatorluu var (kuruluu S 800) ki bu
imparatorluk byk lde, tarihten ok kurmaca (fiction) kategorisine
girer. Varolan, somut Almanyalarn ise hangisi Almanya: Prusya m, Bavyera
m? Saksonya m,

Hamburg mu? Ya Avusturya nerede duruyor? yz ksur Alman bamsz


siyas biriminin her birinin tarihini yazmaya kalksak kim bilir ka bin sayfa
yazmak gerekecektir.

Uzak tarih

Germanik tarih, en bandan itibaren, epey dank bir manzara arz eder.
Germen halklar stne ilk ciddi almay Romal tarihi Tacitus yapt, ama
kaybolan bu elyazmas ancak 1455te bulunup basld ve baslmas Alman
dnyasnda byk ilgi ve heyecan yaratt. Germenlerin Romayla atmaya
balamalar da yaklak bu sralardayd (S 2. yzyl). O srada ok geri, ok
dzensizdiler, ama birka yzyllk srekli aknlarla sonunda Bat Roma
mparatorluunu ortadan kaldrdlar. Son analizde, bugnk Avrupann
ortaya k, herkesten ok bu Germen kabilelerin ilerinin sonucu olmutur.
Gene bugnn Avrupal halklarnn ounda Germen karm vardr.
Fransa, daha nce burada yerleen (Keltik) Gollerle Germenlerin karmyla
ortaya kmtr. talyada Lombardlar ve baka Gotlar, Ispanyada Vandallar,
Vizigot-lar vb. Almanyada ve daha kuzeyde kalan skandinavya gibi
blgelerdeyse, daha safkan Germanik halklar olutu; zamanla bunlar da
birbirlerinden ayrt. Denebilir ki asl yurtlan saylan Rhe-inin dousunu
terk edip de batsna geen Germenler oralarn yerli halklanyla kanp Germen
olmaktan ktlar. Douda kalanlar Germenliini korudu.

Ama bugnk Avrupann oluumu epey uzun zaman ald. Epey bir
Aydnlanma a nyargs tamasna ramen, Ro-manm ykld beinci
yzylla (bundan ok ncesinden Ro-mann tkendiini syleyebiliriz) Byk
Karln imparatorluunu kurduu 800 arasnda geen sreye Karanlk a
adnn taklm olmas bsbtn de yanl deildir. Bir bakma, kalc bir
yapnn bir tr biimlenemedii, karmaadan ok kargaa ieren, akkan,
deiken yllardr bunlar; ama btn bu akkanln iinde, yava yava,
feodalizm kuruluyor, yerleiyordu. Ayn eyi bir de, Romadan ynlendirilen
Hristiyan Kilisesi kurumu iin syleyebiliriz.

Karlm (Carlus Magnus, nam- dier Charlemaigne) Kutsal Roma


mparatorluunu kurmas Almanlann tarihinde nemli bir aamadr. Ama
aslnda Avrupann tarihinde oynad roln bundan daha nemli ve belirleyici
olduunu syleyebiliriz.

Yzyllar sren kargaa, Roma imparatorluu zlemini alabildiine


bytmt. Bakenti Aachen olan bir devlete Roma ad verilmesinde bunun
pay vard ve bundan ok daha sonraki yllarda da Roma byle byl bir ideal
olmaya devam edecekti.

Byk bir devletin kurulmas, ktann byk bir ksmnda bir dzen ve
istikrarn kurulmas demektir ve byle bir atmosfer kltrel gelimeye imkn
verir. Byk Karlm imparatorluu bunlar salad; onun iin bir Karolinyen
Rnesanstan sz ediyoruz. Asl Rnesans ile kyaslanabilir bir ey olmasa da,
ilk alan kap denebilir. Dzenini kurduktan sonra, Avrupann tannm
yazarlarn, bilginlerini evresinde toplad. ngiltereden Alcuini, sonradan
biyografisini yazan Einhard, talyadan Pietro di Pisa, Ispanyadan ise
Teodulfay davet etti. Bunlarla, Avrupada epeydir grlmeyen bir kltrel
hava estirdi. Ama eitli dzeylerde eitimi standardize etmek iin yapaklar
daha nemli, bunun etkileri de daha kalcdr. Yazy standartlatrrken ders
kitaplar da kard. Sarayda kitaplk kurdu. Okullar oaltt. Adalet
mekanizmasnn daha iyi almasn da salad. Bunlar, btn Avrupay
etkileyen gelimelerdi.
Ama Kutsal-Roma-lmparatorluu (Voltaire bu l adn bacann da yanl
olduunu sylemitir) uzun mrl bir siyas yap olamad. Daha ok, ad var
kendi yok, hayalet gibi bir ey olarak, soyut bir biimde yaad: Romadan
sonra, bir hayal daha. Almanlar herhangi bir gerek anlamda bir araya
getirmedii gibi, ii bo bir kalp olarak yaamaya devam ettike yle bir
birli- ^ in gereklemesine engel olduu dahi sylenebilir ki byle oldu-^
unu savunan tarihiler kmtr. Bu simgesel varlk ta 19. yzyln bana
kadar srd.

15. yzyldan sonra, iin iinde bir Alman parma olduuna gre, Roma-
Germen mparatorluu denir olmutu. Yaklak ayn zamanlarda, Alman
dnyas iinde en gl hanedan olan Habsburglarm bu imparator sfatn
tamasna karar verilmi, 1356da IV. Karlm balatt seim kurumu
kaldrlmt. 1804te, II. Franz bu unvan brakp Avusturya imparatoru
olmaya karar verince, Kutsal Roma-Germen imparatorluu resmen sona ermi
oldu. Varl gibi yokluu da dnyada bir deiiklik yaratmad.

Bu dnyada btn halklar, eitli nedenlerle, talihin, felein, her neyse,


kendilerine iyi davranmadn dnebilir. Baz halklar bunu tekilerden daha
fazla yapar. Trkiyede de byle gl bir eilim vardr. Ama bunun
Almanyada ulusal karakter haline geldii ve dolaysyla Almanyann iinde
rol ald eidi gelimelerde -rnein, dnya savalarnda- bunun da nemli
bir pay olduu sylenebilir. Alman siyas birliinin ge kurulmas, en nemli
ikyet konusudr.

Bununla ksmen ilgili bir baka huzursuzluk, corafi konumdan kaynaklanr.


Bilindii gibi Almanya byk lde bir Orta Avrupa lkesidir: Kara snr
ok, denize almysa olduka ksadr. Douda bir Slav bloku tarafndan
kuatlmtr. Batsnda ise Fransa, talya, yani Latin dnyas vard. Bu durum,
birok Almana, bir kuatlmlk duygusu vermitir. Bunun abartlm bir
duygu olduu sylenebilir; muhtemelen yledir de. Ama nemli olan,
insanlarn inanyor olmasdr. nandklar ey nesnel bakmdan yanl olabilir;
ama bu, znel inancn gcn veya etkisini ortadan kaldrmaz. 20. yzyl
boyunca, Alman Genelkurmaynn en byk sorunu, bu iki cephede sava
derdine kar nasl tedbir alnaca sorusu olmutur: Fransa cephesi, Rusya
cephesi. Birinci Sa-vata bu nedenle Belikaya kar sava suu ilediler.
Ikincide Hitler in kendine, hrsna hkim olamamas yznden SSCByle
savaa erken girdiler ve gene iki cephe nedeniyle yenildiler. Demek ki o
kadar bo bir evham deildi.
Ortaa boyunca zaman zaman gl krallar kt: Conrad veya Friedrich
Barbarossa gibi. Ama imparatorluk sznn ii genellikle bo kald. ok
sayda prens veya baka unvanlara sahip aristokrat, bu soyut emsiyenin
altnda, bamsz bir biimde hkmn srd. Bu bamsz birimlerin says
yzlerle ifade ediliyordu. Ortaadan karken, bir zamanlarn gl krall
(bu arada, eitli Avrupa dillerinde kral kelimesinin de Byk Karlm admn
bozulmu ekli olarak kullanldm syleyeyim) Macaristann kntye
girmesinden de yararlanarak, Habsburg soyu ve Avusturya glenmeye
balad. 15. yzyln sonunda I. Maximili-an imparator unvanm tayordu ama
unvandan nemlisi Avusturya, Felemenk ve Ispanyaya egemen olmasyd (son
ikisini baarl bir evlilik politikas ile ele geirmiti. O tarihlerde bir
nktedan, toprak edinmek iin, Bakalar savaa gider; sen, ey Avusturya,
zifaf yatana, demiti). Macaristann OsmanlIlardan arta kalan ksmn
Habsburglar yutacakt.

nl KarPlardan biri olan V. Kari (bizde, Franszcadaki' ad ile arlken


olarak da bilinir) ve Avusturyada Kanumnin rakibi olan Ferdinand,
Maximilianm torunlardr. 16. yzyl ba, bylece, Habsburglar yoluyla
Alman Birliginin gl grnd bir zamand. Ama bu, sahiden de, sadece
grnte byleydi. nk Katolik Kilisesi iinde sorunlar, elikiler
birikmi, Papalk, varlyla, sekler yneticilerin, prenslerin de cann
skmaya balamt. Tarih boyunca hep olan bir ey, endljans sat, bu sefer
dolan barda tard. Ispanyada I. Carlos adyla kral olan Kari, Kutsal Roma-
Germen mparatorluuna terfi ettiinde, Martin Lut-her adnda bir papazn
da kilise kaplarna birtakm Tezler akarak kilise iinde byk bir hengme
yarataca tutmutu.

Alman imparatorlar sk sk papalarla ters dm, srtm-lerdi. Karlm da


Papalkla sorunlar vard. Ama Luther fazla ileri gitmiti ve koca bir
imparatorun onun tarafn tutmasna imkn brakmamt. Kari hayat boyunca
Luther le ve etkileriyle savat. Ama Almanyann kuzeyine doru gittike,
Luther i eitli nedenlerle seven ve tutan Alman prenslerin says artyordu.
Onu barndryor ve imparatorun hmndan koruyorlard. Balatt hareket
durdurulmad. Arkasndan Zwingli, Calvin, Knox derken Avrupa ktasnda,
bunun o gne kadar Katolik olmu blmnde, bir de Protestan Kilisesi
kurulmu oldu. Kari, hayatnn son ylnda imparatorluu brakt, kalbi krk
bir adam olarak bir manastra ekildi.

Protestan mezhebinin yaylmasyla Avrupann sarslmas daha durmayacakt.


17. yzyln ilk yarsnn bir ksm, 1618-48 arasndaki Otuz Yl Savalanmn
glgesinde yaand. Bu, Biz anssz bir halkz, demekten sanki zel bir zevk
alan bir toplum iin iyi bir yaknma sermayesiydi nk sz konusu savalarn
hemen hemen hepsi Alman topraklarnda arpld. Sava kendisi yeterince
korkuntur ama, hele byle bir adaki sava, yalnzca ordular arasnda geer.
Ne var ki asker hareketler, ordularn gelii, gidii, zellikle krsal nfuslar
iin tam bir felkettir. Ekinler inenir, soygun, talan, rza geme, ldrme,
hibiri eksik kalmaz. Aslnda bunlar da bir ey saylmaz. Yok olan ekini ktlk,
onu da salgn izler. Binlerce insan lr. Dolaysyla Almanya bu savatan
gerekten ok ekti. Tarihiler nfusun on yedi milyondan on milyona indiini
hesaplyor.

Savata ekmenin yan sra, bu din kavgas Almanyay evresindeki herkesten


fazla bld. Avusturya ve Bavyera, Baden gibi gney blgeleri Katolik kald.
Kuzey hemen hemen tamamen Protestan oldu. Fransa, kendi Protestanlann,
Huguenotlan yolunu bulup uzaklatrm, lke, Louisnin une foi idealine
uygun kalmt. Britanyada da din aynm Savatan sonra (Avrupa Otuz Yl
Savalar felketini sona erdirirken Britanya tam yol Savaa dalmt) can
aha bir sorun olmaktan kmt. Gney (talya, Avusturya) tamamen Katolik,
kuzey (skandinavya) tamamen Protestand. Demek ki, Almanya gibi, din
tarafndan blnm bir toplum yoktu. Burada da talih ya da tarih asl byk
ktl Alnanlara yapmt!

Oysa gerekte baz iyilikler de olmuyor deildi. Louisnin Huguenotlan


Fransadan srmesi gibi. ou bilgili ve yetenekli olan bu adamlann 20.000i
Prusyaya gt (Protestan lke) ve en ok da askerlik alannda katkda
bulundu. Kale yapmndan subay okulu amaya, birok yenilii onlar
Prusyaya retti.

Orta yakn tarih

18. yzylda Alman dnyas iinde yeni bir gelime ortaya kt: Prusya!

Otuz Yl Savalan 1648de Westphalia Banyla noktalandnda, zellikle


kk Alman prenslikleri arasnda bamsz kalma ideali bir tutku haline
gelmiti. Sava, Avusturya, bir din sava olarak balatmt ve bu otuz yllk
bilanoda dinin elbette ok nemli bir yeri vard. Ama bu gibi olaylar sonuta
tek tek etkenlere indirgenemez. Avusturyann yalnzca insanlann kalbindeki
imanda deil, ayaklanmn altndaki toprakta da gz vard ve zaten o nedenle
sve ve Danimarka, ama ayn zamanda Katolik Fransa, Avusturyann bata
durdurulamaz gibi grnen ilerleyiini durdurmak zere harekete gemilerdi.
1648den sonra, btn Alman prenslikleri, Avusturyaya kar teyakkuz
halinde duruyorlard.

Bu gibi kitaplarda Prusya konusuna gelince, Brandenburgun 1648-1786


arasnda nasl genilediini gsteren haritalar bulunmas dettendir. Deiik
renklerle, u yldan u yla kazanlan topraklar gsterilir. Dorusu, faydaldr
bu haritalar, nk bu genilemeyi zihnimizde daha iyi somutlatrmamza
yardmc olurlar.

Tarihte ilk Prusyann Almanlarla ilikisi yoktur. Zaten kelime olarak da


Rusyaya yakn (Po-Russia) anlamna gelir. Bu blgede Balt halklarndan
biri yayor ve yaadklar yerden tr onlara Prussen deniyordu. Bunun
Latincede syleniiyse Borussiadr.

12. yzyldan itibaren, bunun az ok batsnda kalan blgelerde yerleik


Ttonlar (Almanlar) gzlerini bu yreye diktiler. Ardndan asker seferler
balad. Her zamanki gibi, drtler karmakarkt: Din amalan vard;
Kuzeyin Hal Seferleri gibi ele alabilirsiniz. Ama toprak kazanma hrs da
vard; nitekim, birok Alman burada yerleti. Bu aamada bir tuhaflk oldu ve
bu Almanlar yok ettikleri adamlann adn benimseyerek Prusyah oldular. Bu
Tton akmlan, kinci Dnya Sava yaklarken Eisensteinin ektii Alexandre
Nevsky filmine konu olmutur. Militaristik zellikler tayan (sava her eyin
stne karma anlamnda) bir asker karakterin ta o zamanlardan balad
iddia edilebilir.

Daha batda kalan Brandenburg blgesi, Roma-Germen Impa-ratorunu seen


yedi birimden biri, resm adyla bir elektrlk ve bir markilikti (margraj).
Hohenzollem hanedannn dkalma dnt. 1618de, yani 30 Yl Savalan
balarken Brandenburg ile Dou Prusya -aralannda baka egemen topraklar
olmakla birlikte- birlemilerdi. Bu savalar srerken Prusya da Protestan
cephede baz roller oynad ve otuz yln sonunda, banda olduundan daha
gl bir konuma gelmeyi baard.

Otuz Yl Savalarnn bitiminde, Prusyann banda, Byk Elektr


namyla tannan Friedrich Wilhelm vard. Bunu izleyen yllarda, sve ile
Polonya arasnda eidi siyas ve asker cambazlklar yapt. Batda ise XIV.
Louisnin Fransasnn fazla glenmesini nlemeye alt. Umduu kadar
olmasa da, yeterince kazanl kt sylenebilir. Otuz Yl Savalanndan
yorgun argn kan Prusyann ordusu da yle parlak bir durumda deildi. Bu
yllarda Byk Elektr Friedrich Wilhelm, ou savata yoksul dm toprak
sahibi Junker leri, biraz maddi tevik, biraz da zorlamayla orduya ekmeye ve
onlan Saraya bal bir subay-aristok-rat zmresine dntrmeye alt.
Baarl da oldu (Willems, 1986: 21 v.d.). Yani, yakn zamanlara kadar devam
eden Junker-asker zdeliinin kurucusu odur. Junker ler bylece ayrcalk-h
bir snfa dnrken kyller ve kentli bujuvalann hem fiil maddi
durumlar, hem de hukuki statleri bozuldu. Vergi ykmllkleri gn
getike arlaa. Bu nedenle, Elektr, daha sonraki yllarnda merkantilist
politikalar uygulayarak ekonomiyi glendirmeye almtr. 1688de, yeeni
HollandalI Willemin Britanya Kral III. William olarak baard ileri
gremeden ld. Yerine olu, III. Friedrich kt. O da babasnn yolundan
ilerledi. Asker bakmdan epey baarl da oldu. Ama siyas dzeyde bu
baarlarnn karlm grmedi. Bunda, bu gl ordu kurma abasnn
zorunlu kld borlanma yznden eitli lkelere kar boynu bkk
kalmann yan sra, biraz da, bir markilik olarak Prusyann diplomaside
yeterli arlk oluturamamasnm pay vardr. Nitekim Friedrich de Avusturya
ile gizlice anlaarak, 1701de, kral olduunu ilan etti. Elektr olarak III.
Friedrichti ama Prusya Kral olarak birinci oluyordu. Avusturya onun bu
hevesine ses karmamt, nk kral olmasnn ciddi sonu yaratacana
kimse ihtimal vermemi, alay etmiti. 1713te lnce yerine olu I. Friedrich
Wilhelm geti. Askerlikten baka bir ey anlamayan, zaten ilgi de duymayan
biradamd. Onun iin, 1740a kadar sren hayat boyunca heien hemen yalnz
Prusya ordusuyla ilgilendi. Emeklerinin semeresini de ald, nk olduka
kk Prusya (nfusu daha milyonu bulmuyordu) Avrupann nc en
byk ordusuna sahip oldu. Friedrich Wilhelmin 18. yzyln ilk yansndaki
saltanan, bu gibi etkenlerden tr, militarizme giden gelimeler iinde
erken bir rnek olarak deerlendirmek mmkndr.

Gelgelelim, glenen bu Prusya ordusu, bu kral zamannda, yeni eritii


dzeyi kantlama frsaa bulamad, nk kayda deer bir savaa girmedi (Bat
Pomeranya alnd). Friedrich Wilhelm btn Avrupay tarayp bulduu en
uzun boylu adamlan baya yksek paralar deyerek muhafz birliine
yazdrmt, ama bunu da ciddiye alan yoktu! Sahiden etkili bir ordu haline
geldiini, tahtn bir sonraki sahibi, Byk Friedrichm saltanatnda
gsterecekti. Ama oraya gelmeden nce kk Friedrichle ilgili bir olay
gzden geirelim.
Friedrich, genliinde, asker ruhlu babasn mutlu edecek bir yapda deildi -
Veliaht Prens olarak. Sanata, felsefeye dknd; kk bir oda orkestras
oluturmutu, beste yapyor, flt alyordu.

Friedrichin annesi, o sralarda Britanyaya kral olan Hanover hanedanndan


bir prensesti; kocasnn militarizminden holanmyor, ocuklarnn Britanya
hanedanndan birileriyle evlenmesini istiyordu. Friedrich Wilhelm ise tam bir
yabanc dmanyd ve olunun Braunschweig-Bevem prensesi ile evlenmesi
konusunda kesin kararn vermiti.

Bu patrt iinde bir ecinsellik tartmas da yrr. Kral, olunu efemine


bulduunu sylyor, bunun iin annesinin verdii eitimi suluyordu.
Friedrichin zel hocalar arasnda ecinsel olduu bilinen biri vard. Srekli
birlikte olduklar, kendisinden sekiz ya byk Hans Hermann von Katteyle
sevgililer gibi dolatklar sylentisi yaygnd vb.

Gerisinde ne var, bilemeyiz; ama grlen durum kral ileden karmaya yetti.
Babasnn uygun grd kadnla evlenmek istemeyen Friedrich, von Katte ile
birlikte, ngiltereye kama plan yapt. Son anda biri ihbar etmese kayordu
da. Kral yakalanan oluna herkesin nnde bastonla vurdu. Yardmc olduu
iin kz Wilhelminay da dvd (ince davranlaryla nl bir krald).

Orduda yarbayla ykselen Friedrich bu olaydan sonra oda hapsine kondu.


Asker mahkeme, von Katteyi idama mahkm etti; Prensi kayrd. Baba, von
Katteyi Prensin penceresinin nnde, baltayla idam ettirdi. Olunun da ayn
maddeden yarglanmasn istediini belirtti. Sonunda Friedrich af diledi ve
affedildi. Babasnn istedii kadnla evlendi (aralarnda iliki ve doal olarak
ocuk olmad). Byle bir sekiz yl daha getikten sonra byk pedagog
Friedrich Wilhelm ld ve II. Friedrich (Byk) tahta kt.

Bunlar biraz ayrntl anlatma gerei duydum, nk bir yandan Byk


Friedrich gibi nemli iler yapm bir kraln hayatnda bu gibi ayrntlar
olduunu bilmek ilgin, bir yandan da, Prusyann bandaki Hohenzollem
ailesinin entelektel-ahlk yapsn grmek anlaml. Byk Friedrich,
Trkiyede oka sz edilen biridir. Ama hayatnn bu olgularndan hi sz
edilmez.

Friedrichin kral olduu 1740 ylnda, Avusturya Kral VI. Kari da lmt.
Erkek vrisi olmad iin yerine 23 yandaki kz Maria Theresia geti.
Friedrich herhalde bunu elverili bir durum olarak deerlendirdi ki paldr
kldr Silezyaya girdi. Avusturya direnince sava komu blgelere de yayld.
Drt be yl sonra Prusya bu sava kazanm ve Silezyay ele geirmi oldu.
Bu olayla birlikte, Prusya ile Avusturyann zaman zaman sava noktasna da
varan rekabeti ve ekimesi balam oluyordu. I. Friedrich Wilhelmin onca
emekle yetitirdii Prusya ordusu da (kralm baz byk asker yanllarna
ramen) rtn ispat etmiti.

Friedrichin Silezya saldrsnn herhangi bir ilkesel aklamas yoktu. Nitekim


kendisi de daha nce yazd LArtimachiavel adl epey yavan kitab yeniden
yaymlarken bir de yeni nsz yazm ve nce eletirdii Machiavellinin
yanma gelerek baarl bir kralm ilk grevinin kazanmak olduunu
savunmutu. Avusturya yedii bu darbeyi unutamad ve izleyen yllan Friedrich
ve Prusyaya kar mttefik toplamakla geirdi. 1756da (bantan 11 yl sonra)
ie balanabilir bir noktaya gelmiti. Kk apta bir dnya sava olan
(baka ktalar da ie ksmen kant) Yedi Yl Savalannm yolu byle ald.
Sonunda, 1763te, Friedrich ve Prusya, bundan da kazanl kt. Ama birka
kere, ar bir hezimetin eiine kadar da gelindi ve Friedrichi kurtaran, son
kertede, Prusya hayran ar III. Petronun sersemlii oldu. Olay kendisi
asndan byle bir mutlu sonla bitince, Prusya da dvel-i muazzama
arasna kesinlikle girmi oldu. Tabii bu da II. Friedrichin baans olarak tarihe
geecekti. Avusturya istediini alamam, belki en zararl kan da Fransa
olmutu.

Byk sfatn ncelikle bu asker baanlanndan tr -Yedi Yl Savanda-


almtr. Ama kltrel veya hukuki alanda yaptk-lan da nemlidir. Hazrlatt
yasalar, Fransz Devrimi de olunca, biraz krpld, ama sonuta zaman iin
ilerici yasalard - zellikle idam cezalann azaltmasyla ve toplumsal sorunlara
dar ahlkl aan zmler aramasyla.

Bata Voltaire, eitli aydnlarla ilikileri, her zaman ok iyi yrmese de, son
derece ilgintir. Btn dnyay izliyordu. rnein yeni kurulan Amerikan
Cumhuriyetine artc bir sevgisi ve yaknl vard (Hohenzollem
soyundan, ondan baka kimsede grlmeyen bir sevgi). Bu ada eitli kral
ve kralieler iin Aydn Despot denilmitir, denilmesi de yerindedir, ama
herhalde bunu (zellikle de aydn ksmn) kendine en iyi yaktran
Friedrich olmutur.

Friedrich 1712de domu, 1740ta da kral olmutu. Buna yakn tarihlerde,


1744te Herder, 1749da da Goethe dodular. Her ikisinden de, sonraki
blmlerde sz edeceim. Herder pek ok bakmdan Alman milliyetiliinin
babasdr. Baka lkelerin milliyetileri de ondan epeyce esinlenmitir. Goethe
ise milliyeti olarak tanmlanabilecek bir edebiyat deildi. Ama tam bu
dnm noktasnda, btn Almanlar iin, herhangi bir ulusa kvan verecek,
yksek nitelikli bir edeb dilin olumasna herkesten ok onun emei
gemitir. phesiz, bu alanda, Goetheden nce Lut-her i anmak gerekiyor,
nk Luther in Kutsal Kitap evirisi ok daha nceden Almancann
standartlamasna katkda bulunmu, Prusyadan Saar a ortak bir dil temeli
yaratmt.

Herder Prusya doumluydu ama Weimar da ld - Goethe gibi. Bu iki yazar


Prusyaya zellikle bal deillerdi. Ama onlann ocukluunda ve genliinde
(hatt sonraki dnemlerinde) II. Friedrichin adm adm kurduu Prusya, genel
Alman haritas iinde, gitgide artan bir nem kazand. Almanyayla ilgili
herhangi bir eyi Prusyay danda brakarak dnmek gleti.

Devrim ve Napoleon: Yakn tarih

Fransz Devrimi btn Avrupa monarilerini teyakkuza geiren bir olayd,


ama Prusya ve Avusturya bundan zellikle tedirgin oldular ve eyleme getiler
(Rusya belki fazla uzak kahyordu, Britanya kendi izole adasmdyd, Iberyamn
gc yoktu). Ama yeni toparlanan Fransz ordusu karsnda boylannn
lsn aldlar ki, bunu bir nceki blmde uzun uzadya incelemitik.

Napoleon Bonaparte Avrupa tarihinde kendi auras erevesinde genileyen


epey zengin bir mitoloji yaratmtr. O mitolojiyi bir yana brakp gerek
adamn kendisine ve tarihe brakt izlere baktmzda, yle paradoksal bir
durumla karlayoruz. Bonaparte 1799da (ilk) Brumaire darbesini
gerekletirip Directoire ykt ve konslln ilan etti (Romadan kalma
bir unvan). Bunu izleyen yllardaki asker baanlanyla kendini yeterince
kuvvetlenmi hissedince, 1804te, bilindii gibi, tac kendi eliyle giymek
tarznda numaralar ekerek, imparator oldu.

Napoleon kurduu yeni dzenle ve zellikle de kard yasalarla (Code


Napoleon) ynetimi merkeziletirdi ve gerek kararlan vereceklerin saysn
kendi bir avu yaknyla snrlad. Bugnn perspektifinden baktmzda,
yapt dzenlemelerin birounun olumlu ve yararl olduunu bile
syleyebiliriz. Ama devrim ruhunu bitirdi (bunun olumluluu ve
olumsuzluu da ayrca tartlabilir ama Terr dneminde olanlarla devrim
zaten kendini bitirmek zere nemli admlar atmt).

Paradoks burada ortaya kyor: Fransada devrimi bitiren Napoleon bundan


sonra kurmaya alt Avrupa mparatorluunda gittii her yere Fransz
Devriminin birtakm elerini gtrd. Bu yle ok zengin veya ok
karmak bir liste saylmaz - ierdii maddeler bakmndan: Feodalizmden ve
serflik ilikilerinden o gne ne kalmsa bunlar bir daha geri dnlmeyecek
ekilde tasfiye etti. Soylularn geleneksel ayrcalklar ellerinden alnd. Uygun
yaa gelmi btn erkeklerin seme hakkna sahip olduu seimlerle,
ynetimler, seilmi yaplara verildi. Meclisler kuruldu.

Ama bunlarn yan sra, zellikle konumuz olan Almanyann tarihini


belirleyen nemli deiiklikler gerekleti: Kendi balarna bir trl
birleemeyen Alman prenslikleri Napoleon tarafndan tasfiye edilerek
birletirildi. Kkler byklere yedirilerek ortadan kaldrld. Bylece, yz
altm civarnda prenslik otuz altya indi. Yzn stnde serbest ehir daha
byk birimlere katld (Hamburg, Bremen, Frankfurt ve Lbeck kald).
Bavyera, Baden, Wrttemberg, Hesse-Darmstadt gibi orta boy krallklar bu
yeni dzenlemelerden en ok yararlananlar oldu. Rhein boyundaki bamsz
birimler de birletirilip ortaya daha anlaml bir btnlk karld. Bunun ad
da Rhein Konfederasyonu kondu. Frankfurt (imdi grandklk bakenti)
Federal Meclisin (o zaman da ad Bundestagd) topland merkez oldu.

nemli Alman tarihilerden Nipperdey Balangta Napoleon vard, der,


Alman halknn, tarihleri, hayatlar ve yaantlarnn zerindeki etkisi
muazzam olmutur (Nipperdey, 1996: 1). talya stne yazan Alexander Grab
da onu yanklar: Napoleonun 1796da Kuzey talya istils, modem Italyan
devletinin ve toplumunun temellerini att ve yarmadann birlemesine doru
uzun yolculuu balatt (Davis v.d., 2001: 25).

iki yazarn bu szleri, kitapta Almanya ile talyay bir arada ele alma
kararmn isabetini pekitiriyor. Ama bu isabet, olmas gerektii gibi en az
ortaklk kadar, farkllkla da ilgili. Burada, Napoleon istillarnn her iki
toplum iin nasl bir milt ilevi grdn anlyoruz. Ama bu iki toplumun
bu milt olgusunu alm-lama biimleri ok farklyd: hepsini drt kelimede
zetleyecek olursak, talya benimsedi, Almanya benimsemedi. Peki, bu
diyalektik nasl alt?
talya, Almanya kadar olmasa da, ok paralyd. Orada da, bunlar bir araya
getirerek ynetimi daha aklc olabilecek birimler yaratt. Ancak gene asl
nemli iler, bir hukuk dzeni ve etkili bir brokrasinin kurulmas,
seklarizasyon, seim ilkesi gibi eylerdi. Muratim Napolideki krall,
benzer uygulamalar reformun ok daha zor olduu gney blgelerine de
ksmen gtrd.

Napoleonun davasn kesin bir biimde kaybetmesinden sonra, onun el att


blgelerin eski sahipleri (Avusturya, gneyin Bourbon krallar) geri geldiler
ve hayat normale dnd. Bu arada Pie-monte de yeniden Savoyard
egemenliine geti (bunlar talyayla ilgili blmde daha ayrntl anlatlyor).
Ama buras, teki blgelerden farklyd, nk burada liberal Cavour,
Fransz dneminden kalanlar da zmseyen, parlamentoya, serbest ticarete
yer veren bir rejim kuruyordu.

Almanya ise Napoleonun getirdiklerini reddetti. Bu iki toplumun aa yukar


ayn yolat karsnda farkl davranlar, milliyetilik anda ok yerde ve
ok kere karlaacamz bir ikilemi gzmzn nne seriyor, iki ayn soru
var burada: Birincisi, talyada sorulduu ekliyle, Gelen ne? kincisi,
Almanyadaki ekliyle ise, Getiren kim? ya da Nereden geliyor? diye for-
mllenebilir. Birinci sorunun cevab, olabilecei kadar, demokrasi. O halde,
bunun hazrlayaca ikinci soru yi midir, kt mdr? biimini alacaktr.
yiyse, alalm, kabul edelim. Almanyadaki soru bizi demokrasi gibi bir
kavrama ynlendirmiyor, Fran-szlar! ya da Fransadan geliyor! diye
cevap veriyoruz. Bu cevap da bizi aynca baka sorular sormaya tevik etmiyor,
nk henz o aamaya hi varmadan, dardan gelecek herhangi bir eyin
kt olaca, bize uymayaca ya da buna benzer bir deerlendirme
zerinde anlam durumdayz.

Bu iki durum, ulus-devlet kuruluunun birinci ve ikinci dalgalan arasndaki


temel farkll da ortaya kanyor. talya ve Almanyann her ikisi de bu ii
yaklak ayn zamanlarda, ayn evrelerde yapyorlar. Ama talyadaki
motivasyon daha ok birinci dalgaya uygun dyor. Yani, ulus-devleti
demokrasi iin istemek diyebileceimiz bir motivasyon biimi geerli
(aslnda, birinci dalgann kendisinde ulus-devlet bilinmiyordu bile).
Almanyada ise, Demokrasi olsa da olmasa da ulus-devlet, deniyor ve
sonra, Hatt olmasa daha iyi, diye ekleniyor.

Byle bir ayrmay bir rastlant olarak deerlendirenleyiz; ama basit bir
irad farkllk olarak da gremeyiz. talyada, rnein, bir adam ve bir
davran biimi gryoruz: Kont Cavour, liberal Avrupay, Napoleonun ksa
sreli ziyareti srasnda att temel talar zerinden, izliyor. Gene bir kont
(sonradan da dk) olan Bismarck ise kurduu dzende liberalizme yer
vermiyor. Bu durum, ikisi de benzer ekilde aristokrat doan bu adamlarn
inanlarna, keyiflerine gre mi belirleniyor? Klieyi bir kere daha
tekrarlayalm: Elbette kiiliklerin de pay vardr, ama byle bir durum son
analizde daha genel koullar iinde bir karara balanr.

Bu genel koullar noktasna gelince, iki tarafta bu konuyla son derece


yakndan ilgili burjuva snflar gryoruz. Gene ayn ekilde, toprak sahibi
snflar da gryoruz. Bujuvalarla toprak sahipleri arasnda, iki lkede farkl
biimler alsa da, birtakm kar atmalar olduunu da gene gryoruz.
Btn bu benzerliklere, ortaklklara ramen, sonu ok farkl. Niye?

En nemli farkllk, asker alanda grlyor. Az sonra daha ayrntl bir


biimde greceimiz gibi, Alman Birliini kuran Prusyada hegemonik
diyebileceimiz snf Junker adyla bilinen byk toprak-sahipleri snfyd
(gen sava anlamnda Jungherrdtn geldii sylenir). Hegemoniktiler,
nk bandan beri ileri derecede askeri olan Prusyada ordunun komuta
kademesini oluturanlar da onlard. Ve bu asker -toprak beylerinin
ideolojisinde-hele o tarihlerde- liberal topyalarn yer bulmas tasavvur
edilebilir bir ey deildi.

Dolaysyla, birliin kuruluundan ok nce, daha Napoleon zamannda,


Prusya, demokrasiyi, Fransadan geldii iin reddetti. Ama baka yerden gelse
de reddedecekti, nk zaten demokrasiyi sevmiyordu.

talyada bununla kyaslanabilir bir ordu ve asker gelenek yoktu. Olan


ordunun her zaman, her yerde daha muhafazakr olan toprak sahipleriyle
byle bir organik ilikisi de yoktu. Olduu kadar, ordu, ann en ileri fikirli
adamlarndan biri olan Garibal-dinin etkisini ok daha fazla hissediyordu.
Onun iin, burjuvazinin genel olarak honut kald bir dzen karsnda,
Hayr, bu olmasn! diyecek ve dediini de kabul ettirecek bir g yoktu.
mkn bulsalar, Prusyann burjuvalar (ya da ounluu) Ca-vour un kurduu
dzeni tercih edebilirlerdi; ama iradelerini kabul ettirecek kadar gl
deillerdi. Nitekim feodalizmin ok daha gl olduu gneyde demokrasi
sorunu bugn bile zlm deil. Bu bakmdan, Prusyann Napoleon
reformlarna tepkisi, yzyln ilk eyreinde, son eyrekte kurulacak ulusal
birlikin nasl bir rejimle yryeceinin ilk iarederini de vermi ld-

Buna karlk, Napoleon zamannda izilen siyas snrlar ondan sonra


deimedi. Bunun da mant basit: zellikle kk prenslikler, Roma-Germen
mparatorluu gibi bir hayalet-varlk sayesinde olduklar gibi olma meruiyeti
bulan, yaadklar ada iyice yapaylam birimlerdi. Dolaysyla o hukuk
gp gittikten sonra bu prenslerin eski siyas corafyaya bir kere daha hayat
vermeleri mmkn deildi. Ama, tabii, bundan daha somut bir aklama da
var: Kkler byklere katlmt ve o byklerin bu kazanlar ellerinden
karmaya hi niyetleri yoktu. Onun iin, Napoleonun bu katks Almanyada
kalc oldu. Demokrasi ve liberalizm ise uup gitti. Aslnda Rhein Blgesinin
buna istisna oluturduu sylenebilir. O blge Franszlardan kalanlara sahip
kt. Ama tabii Alman Birlii kurulduunda, oras da Fransz deil, Prusyal
kurallara uymak durumunda kalacakt.

A.J.P. Taylor Almanya stne kitabnda bu konuda bir hayli fkeli -ama bence
znde hakl- bir yarg veriyor: Eitim grm Almanlarn ou (onlar da
kk bir snf saylrd) Fransadan empoze edilen olumlu kuramlardan
honut kaldlar; ama bazlar da bir Alman milliyetilii havasna girdi ki
bunun biricik zellii Fransz ynetimine dman olmakt. Ama Fransz
ynetimi liberal reformla eanlamlyd. Bylece Alman milliyetilii, daha
batan, anti-liberal bir karakter edindi (Taylor, 1978: 26).

Bu arada Almanyay igal eden Fransz ordusuna hi deinmedik. Sz konusu


sre iinde onlann, Almanyaya kendilerini sevdirecek bir ekilde
davranmadktan biliniyor. Yerli halk kendilerine dman etmek iin ellerinden
geleni yapmlar. Bu da, Niye Fransadan liberalizm almadlar? diye
Almanlan sulamay gletiren bir etken.

Napoleonun Leipzigdeki yenilgisinden sonra Metternich ve Avusturya,


yenilen imparatorla asker dzeyde uramaktan ok, onun uzaklatnld
bir Avrupaya nasl yeniden biim verilmesi gerektii sorusunu gndemin
birinci maddesi haline getirmilerdi. Napoleon arada (Walterlooda) direndi,
ama baaramad. Bylece, Mettemich, Viyana Konferansnda orkestra efi
bato-nunu eline geirmek ve European Concerti balatmak imknn buldu.

Metternich Avrupa muhafazakrlnn en salam kalesiydi. Dolaysyla


Avrupaya onun verecei biim, ancak en gerici biim olabilirdi. yle de oldu
(kral olmayan Hollandada monari kurmak gibi uygulamalar).
Fransay paralamak deil, eski snrlar iine tkmak ve oradan kmasn
nlemekti Mettemichin balca amalarndan biri. Bunu da bir lde baard.

Ancak Mettemich gibi bir gerici bile, Avrupay Fransz Devrimi ve


Napoleondan nceki statkoya geri gtrmeyi baaram-yordu. rnein,
Kutsal Roma-Germen mparatorluunu diriltmek artk mmkn deildi.
Bunun yerine, yelerine mdahale haklar ve aralar ok daha kstl olan
Alman Konfederasyonu (Deutscher Bund) kuruldu. Bunun, Frankfurtta
toplanan bir meclisi (Bundesrat) olacakt. Meclisin bakanln yapmak da
Avusturyann zerine decekti.

Mettemich, orta boy sfatyla anlan Alman birliklerini biraz daha


glendirmek iin.de aba harcad. Bunlar glendirmekten bekledii
Prusyaya kar direnlerini artrmakt. Bir miktar baarl da oldu: Bavyera,
Baden, VVrttemberg, Saksonya, kendilerini Avusturyadan ok Prusya'nn a
bir gzle izleyip yalandnn farkndaydlar. Ama uzun vadede Metternichin
umduu olmad, nk en bata kendisi, Napoleondan kapt talya parasyla
sermest olmu, hemen hemen btn dikkatini burada toplamt. Arada bir vakit
bulduka da Balkanlar a bakyordu. Alman dnyasyla Avusturyann organik
bann gevemesi, otomatikman Prusyay Konfederasyonun belirleyici
esi haline getiriyordu.

Gelelim Prusyaya... Prusya Napoleondan esasl bir amar yemiti. Onu St.
Helendeki son ikametghna gnderen Waterlooda savan kaderini eviren
Blcher iyi bir intikam alsa dahi, amarn yeri acyordu. Baka bir syleyile,
yenilgi ancak bir zaafla aklanabileceine gre, demek Prusyann reform
yaparak dzeltmesi gereken zaaflar vard.

Bu ada zaaf, reform gibi kelimeler telaffuz edildiinde, herkesin aklna


bir tek deil ama ncelikle asker reformun gelmesi yadrganacak bir
durum deildi. Sanayi Devrimi etkilerini yeni yeni gstermeye balyordu;
henz insanlarn sorunlar alglama ve dnme tarzlarn deitirmemiti.

Sz konusu yllarda Prusyada reform denince akla Stein ile Hardenberg, bir
de Gneisenau gelir. Oysa Stein ve Hardenberg, birbirlerine fena halde
dmand.

Stein, Prusyada kraln otokrasisini yumuatarak daha etkili alacak bir


brokrasi kurmaya, merkezle blgeler arasnda aklc ve dengeli bir iblm
oluturmaya almt. Onun bu reformlar yapt yllar, Napoleonun da
Almanyada egemen olduu yllardr. Prusyada serflii kaldran yasay o
kard (ama bu, sertlerin gerekten bamllktan kurtulduu anlamna
gelmiyordu ve daha uzun zaman gelmeyecekti). Babakanla getirilmesini
Napoleon istemiti, srgne gnderen de o oldu. Dnnde Stein i
reformlarla uraamad.

Hardenbergi de kovdurdu Napoleon. Ama bir sre sonra Hardenberg yeniden


babakan oldu ve Steinin balatt reformlara devam etti. Vergilendirmeye
daha kolay anlalr ve uygulanr standartlar getirdi. Ticareti rahatlatt.
Feodallere kar dnd reform ise onlann muhalefetinden dolay
gereklemedi. Yahudi-lerin baz kstlamalanna da son veren Hardenbergin
grece liberal eilimleri olduunu syleyebiliriz.

Asker reform Gneisenauya (1760-1830) kald. Gneisenau kendisi askerdi;


Jenada arpm, sonra Kolberg Kalesini baa-nyla korumutu. Napoleon
hakl olarak ondan da huyland ve azlini istedi. Bu koullarda gizli gizli
almaya devam ettikten sonra Napoleon badiresi atlatlnca nce
Schamhorstla birlikte kurmaya girdi, onun lmnden sonra da kurmay
bakan oldu. Var kalmak iin Prusyann kendini silh, bilim ve anayasa
lsne dayandrmas gerekir, diyordu. Bu dnemde anayasa ancak
liberallerin azndan iitilen bir kelimeydi ve Gneisenaunun lkesinde
insanlann, hele kraln, iitmekten holand bir kelime deildi. Onun iin
Gneisenaunun almalar da zaman zaman kesintiye urad (Polonyada
grev banda arprken ld). Ama Taylor un onun hakkndaki
deerlendirmesi, pek yle liberal bir kiilik olduu izlenimini vermiyor:

Schamhorst ile Gneisenaunun asker sistemi Prusya devletinin


liberallemesine deil, Prusya halknn askerletirilmesi-ne dayanr. Buradan,
modem Almanyann kaderini biimlendiren belki de en nemli etken ortaya
kmtr. Prusya halknn militarizme smdnlmas ansa braklamazd; bir
cephanelikte cephane biriktirilmesi gibi bilinle kotanlmalyd. Onun iin
Prusya devletinin tebaasnn eitimi iini bizzat stlenmesi gerekiyordu: Kla
meydannda kaybedilen zaman okulda retmen telafi edecekti. Prusyann
nce sekinlere, sonra da kitlelere verdii eitim 19. yzyl Avrupa'snda bir
destan olmutur; ama Almanya dnda ok kii amacn anlamamt. lkokul
retmeni de, ortarenim retmeni de, niversite profesr de, Alman
devletinin hizmetkrlaryd ve nem bakmndan yalnz ordu komutanlarnn
arkasnda yer alyorlard. Grevlerini yaparken zgr almalar salanmt,
tpk Prusya generallerine de arazide geni zgrlk tannd gibi. Ama bu bir
amac gerekletirmek iin verilmi bir akademik zgrlkt: medeniyetin
silhlarn tam Alman bir slpla gaynmeden bir hedefe uyarlamann en
arpc rnei. Prusya ve daha sonra Alman eitimi, devasa bir ftuhat
makinesidir, gnlller altrd iin daha da etkili olmutur (Taylor, 1978:
36-7).

Taylor un fkesi burada ok ak belli oluyor. fkenin epey bir abartmaya da


yol at sylenebilir. Sonuta, Fransa Devrimi ertesinde nasl baladn
nceki blmde grdmz herkes iin askerlik sistemim ve onun
sonularm anlatyor Taylor. Almanyann bunu bir hayli ar yerlere
gtrdn biliyoraz; ama sistemin kendisi, gidebilecei yerlerin
tohumlarn kendi iinde tayor zaten.

Herkesi asker yapnca, herkesi bu ideolojiyle donatmak da bir ideal olmutu.


Her yerde ayn sonu alnmad, nk herkes o kadar baarl olamad. Yoksa,
herkes bunu istedi.

Peki, daha nce, yani Schamhorst ile Gneisenau el atmadan nce Prusyada
askerlik sistemi neydi, nasl iliyordu?

Bu dnemde varolan sistemi betimlemek iin Hanna Schissler, gnmzn


asker-sma kompleksine nazire, asker-tarmsal kompleks deyimini
kullanmt (Sperber, 2004: 33). Yani, Prusyada devletin asker ve sivil
kadrolarnda soylular oturup lkeyi ynetiyor ve bunun karlnda
kyll toplumsal-hukuki bir hegemonya altnda tutuyorlard. Prusyada
burjuvazi, Almanyann baka blgelerinde olduundan bile daha gszd.
Berlin dnda, kr kente egemendi. Subay kadrosu tamamen Junker olan
orduda neferler de cretli asker konumuna getirilen kyllerdi.

Ancak bu adamlar yalnz kyl deil, Prusyann erken genileme yn


dolaysyla, ayn zamanda Polonyalyd. Dolaysyla ortada ikili (etnik ve
toplumsal) bir hegemonya ve bask sorunu vard. Junker ler bu topraklan ve
bu halklan (Polonyaldan baka eitli Baltlar) kolonize etmilerdi.

1807de sertlik resmen kaldmlnca, Gneisenau herkese askerlik sistemine


geti ama asl kentlilerin askere alnmas (farkl bir bilinlilik dzeyine
tekabl ettii iin) dntrc bir etken oldu. Bundan da nemlisi, subaylar
dzeyinde, meritokratik bir terfi sistemine gemeleriydi. Bu, uzun vadede,
ordudaki Junker tekelini kracakt - ama, gerekten uzun vadede. Reformlann
esin kayna, Fransada devrim srasnda yaplanlard. Ama Gneisenau,
Taylor un vurgulad gibi, bu yenilikleri eitim kurumlannda tamamlayacak
tedbirleri de ald. Bu tedbirler Fransz, u bu, deil, tamamen Almand.

7 848'e doru

Metternichin saatin kollarn geri gtrme abalarna ramen, Viyana


Kongresiyle biimlenen yeni Almanya iinde birok lkede anayasalar
vard. Bunun olmad lkelerde ise, says azalmayp artacak anayasal
monari, yani merutiyet taraftarlan bulunuyordu. Cumhuriyet henz -
hele Almanyada-ok radikal bir kavramd. Aynca, Fransann deneyimi,
korkmakta hakl olunduunu gstermiti. Ama merutiyet gittike daha ok
kiinin ideali olmaya balamt ve Gney Almanya bu bakmlardan daha
liberal bir dnce ortamnda yayordu.

Aslnda Mettemich bile bunun farkndayd, nk gnlne, En gizli


dncem, eski Avrupa iin sonun balam olduudur, diye yazmt.

Bunun yan sra, aslnda bunun ok ilerisine geecek biimde, Alman


milliyetilii ykselmekteydi. Sz konusu yllarda, bu konuyla ilgili,
gnmzde bize iyice aykr gelen bir tuhaflk var tabii. Tarihin u aamasnda
yaayan bizler, iimizde byle eylerle en az ilgilenenler dahi, Alman
milliyetilii ve bunun arl hakknda bir eyler iitmitir. Oysa bu
yllarda Alman milliyetilii, yasa konusu olabilecek, su kategorisine
girebilecek bir eydi. nk, Napoleondan sonra adamakll azalm olsalar
da, hl 40 kadar (Alman) bamsz siyas birim vard. Bunlann banda
oturanlar bunun bu ekilde devamn istiyordu. Alman Birlii olacak olursa,
byle eylerin sonu gelecekti.

Almanlk dediimizde, kayda deer iki varlk grnyordu: Prusya ile


Avusturya. Avusturya, son analizde, Dou lmparatorluunu kurmu
(sterreich) Almanlann devletiydi ama bu lkenin snrlan iinde Almanlar
aznlktayd. Koca imparatorluu, onun eitli Slav, Macar, Romen, talyan
uyruklanm bir tarafa brakp Alman Almana birtakm servenlere atlmak
olacak ey deildi. Nitekim Mettemich Alman Birlii lakrds iitmekten
zerre kadar holanmazd. Bu, onun iin, grld yerde ezilmesi gereken
muzr bir dnceydi.
Bu koullarda, resm dzeyde yalnz Prusya Alman Birlii kavramndan
kendisi iin olumlu sonular karsayabilecek durumdayd. nk bunu ya
kendisi kuracak, yle olmasa da iinde en nemli yeri alacakt. Ama Prusya'nn
bile, az sonra greceimiz gibi, bu konuda koullan vard.

Devletler, devlet bakanlar vb. dzeyinde byle. Ama halk, zellikle de


irtelligentsia dzeyinde durum bambakayd. Yava yava glenmekte olan
bujuvaziler de Alman Birlii fikrini olumlu bulmaya balyorlard. Britanya
ile Fransa, daha uzakta Amerika, bunu yapmlard ve ite, imdi de dnyada en
gl olanlar onlard. Bu kadar Alman, niye u ii yapamyordu?

Britanya, Amerika filan iyi de, 1830a gelindiinde, benzer bir ii yapanlann
arasna minik Yunanistan da katlmt. Banda bir Alman kral oturuyordu ama
koca Alman dnyas Yunanistann yaptn henz yapabilmi deildi. Gene
uzaklarda, Gney Amerikada, ou Almanm ancak adn iitmi olaca,
Arjantin, ili, Brezilya vb. baz ulus-devletler kmt.

Bu tarihlerde, Almanyada anayasal dzen (monarik veya deil) isteyenlerle


Alman Birlii isteyenler birbirlerinden farkl insanlar deildi. Normal olarak
birinden yana olan brn de istiyordu. Dolaysyla, bu aamada, Alman
intelligentsias asndan, ulus-devlet ile demokratikleme ya da
merutiyet, aa yukar eanlaml kavramlard. Biri olsun, br
olmayversin, demelerini gerektirecek bir durumla henz karlamamlard.
Ama bu da olacakt.

imdi, bu milliyeti fikirlerin hem yaylmasnda, hem de derinlemesinde en


belirleyici rol oynayan sanat-edebiyat-kltr alanna gelelim.

Bu alanda, tam bu yllara rastlayan (ama buna rastlant diyemeyiz - btn


koullar bu ynde etki yapyordu) nemli bir kltr olay vardr: Achim von
Amim ile Clemens Brentanonun Alman halk iirlerini derleyerek Des Knaben
Wunderhom (ocuun Byl Borusu) adyla yaymlamalar (1805). Byle bir
derleme, bir sreden beri Herder in anlatmakta olduu baz eylere tam bir
cevap oluturuyordu (Amim: 1781-1831; Brentano: 1778-1842). Herder e
gre ulus, insanln temel birimlerinden biridir. Ulus tarihini ok eskiye
uzatr, nk ulusu dille tanmlar. Ulus, tarihinin eitli aamalarnda,
insanln gelimesini, ruhunu, servenini gerekletirir, temsil eder, dile
getirir. Doal olarak, btn bunlar yapabilmesinin birincil, asal arac dildir.
Dil, kendi anonim yapsnda, ait olduu ulusun anonim dehasn, erdemlerini,
ruhunu sergiler. Byle olduuna gre, halk iiri, halkn btn iirsel
potansiyellerinin de bulunduu usuz bucaksz haznedir. Antoloji
yaymlandnda Herder leli iki yl olmutu. Oysa bunun yaymlandm
grm olsa, lse de gam yemezdi.

Brentano, kendisinden birka ya gen olan Grimin kardelerle Marburgda


tanm, folklorik alana ynelme konusunda onlar etkilemiti. Aslnda
Grimm kardeler o zamana kadar Herder i okuyup ondan da etkilenmekten
geri kalmamlard. Onlar iire deil, masallara daldlar ve bildiimiz
olaanst derlemeyi ortaya kardlar: Kinder und Hausmrchen. Daha sonra
da eitli benzer eserler yaymladlar.

ki kardein by Jacob ayn zamanda dilciydi. Grimm Yasas olarak


bilinen, Hint-Avrupa dilleri arasnda ses deiimlerini aklayan ve bugne
kadar rtlmemi bir tezi vardr.

18. yzyl sonlarnda, Avrupallarm Asyaya, zellikle Hindistana gitmesi ile


oralarn dilleri ile Avrupa dilleri arasnda baz dikkat ekici benzerlikler
olduu grlm ve bu gzlemler dilbilim alannda yeni bir r amt. Bu
zamana kadar, Parisin Port-Ro-yal dilcileri gibi, daha ok doru gramer,
doru dil kurallan stnde durulmutu. Sanskrit veya Farsa gibi dillerle Bat
dilleri arasnda bulunan benzerlikler, imdi, hem karlatrmal hem de tarih
dilbilim almalannn nn ayordu.

Bu alanda nclerden biri Rasktr. Grimm hemen onun arkasndan gelir.


Bylece Hint-Avrupa dilleri karlatnlr, beklere ayntnlr, birbirlerinden
hangi tarihlerde, hangi ses deimeleriyle aynldklan aratnlr. Dilin bir
sistem olduu, tek tek kelimelerin deil, btn sistemin deitii anlalr.
Btn bunlar dil olgusuna bilimsel bir gzle bakmann yolunu aan ve yeni
bilgiler reten olumlu almalardr. Ancak her bilimsel alma, genel
toplumsal ideolojinin iinde yaplr. almann kendisi o ideoloji tarafndan
belirlenebilecei gibi, sonulan ideolojinin beklentilerine uyarlanabilir. Hint-
Avrupa dilleri stne bu incelemeler, o an yaygn rklk teorilerine,
beyaz rkn stnl anlayna kolaylkla uydurulabildi (ne olsa, Gobineau
gibileri de bu yllarda yetimi insanlardr).

Herder in dorudan doruya etkiledikleri arasnda Goethe de vardr. Onunla


1770te, Strasbourgda tanmt. Goethenin Ossi-an gibi uydurma destan
airlerinin yam sra gerek Alman halk iirine merak sarmas bu etkinin
sonucudur. Bir yandan, byk bir hayranlkla Shakespearei okuyordu.
Bylece, kendini Frtna ve iddet (Sturm und Drang) akm iinde buldu.
Schiller de onunla birlikteydi. Goethe, Gen Werther ini bu yllarda, bu etkiler
altnda yazd.

18. yzyln Aydnlanma anlay, yzyl sonunda, romantizmin saldrsna


urad. Goethede ilgin olan, edebiyata bir erken romantizm denebilecek
olan Frtna ve iddet duyarl iinde adm attktan sonra, bir eit sknet
bulup, yeniden klasik denebilir bir tavra ynelmesidir. Ancak, ayn ayn
dnemlerinde yazdkla-n da, Alman ruhunda grece kolay alc bulmutur.
Btn byk sanatlar gibi Goethe de tek bir ulusal duyarlla sdmlama-
yacak, evrensel bir yazardr. Gene de, Werthern olsun, Fausfun olsun,
Alman ruhunun zgl noktalanna hitap eden yanlan vard.

Alman romantizminden sz ederken de, Alman milliyetiliinden sz ederken


de, Schlegel kardelerin katklan gz ard edilemez. Bu iki akm bir arada
anyoruz, nk baka her yerden ok

Almanyada romantizm ulusal bir renge boyand. Daha ileri yalarnda


milliyetilie saran Coleridge gibi birinci kuak ngiliz romantikleri de bu
abalarnda Schlegellerden etkilenmilerdir. ki karde, yukarda deindiim
Hint-Avrupa dilleri aratrmalar alannda da rol oynadlar. Bu dnemin
nde gelen felsefecileri, Schelling ve Fichte de, romantizmden ve
milliyetilikten ayn zamanda etkilenmilerdir.

Yani, Fransz Devrimi ile 1830 arasnda, Almanyada milliyetilik ksa


zamanda yaylm ve kk salmt. Bu erken dnemde, liberalizm ve
merutiyetilikle genel olarak yan yana ilerliyordu.

Bu arada, Alman milliyetiliinin, Jahnn Jimnastikhaneleri gibi, yle pek


de liberalizmle yan yana yrmeyen biimleri, kurumlamalar grlyordu,
ama bunlar bir sonraki blmde ele alacam.

Btn Almanlarn bir at altnda birlemesi fikri, bylece, krk kadar ayr
Alman siyas biriminin varlyla eanl yaylp etkili olabildi. Byle bir
hedefe varmak iin atlan nemli admlardan biri Zolhcrein (Gmrk Birlii)
oldu.

Zollverein ncelikle gelecek gzetilerek kurulmu bir birliktir ama yalnz


bugn sz konusu olsa da byle bir giriimi hakl karacak bir yn nesnel
neden vard. Farkl siyas birimler, yani birok siyas snr ve bu snrlarda
alnan gmrk vergileri vb. Sonuta bir Alman blgesinde retilmi bir mal
son vard Alman lkesinde birka kat pahalanarak piyasaya kyordu. Byle
bir sre, o vergileri toplayan prensleri mutlu etse de, Almanyann toplam
imalatn da, ticaretini de olumsuz etkiliyor ve sonunda herkesin gelirinin
dk kalmasna yol ayordu. Bu devletler iinde en by olan Prusya ayn
zamanda sorunu da en akut biimde hissedendi. 1818de i gmrklerini
kaldrm ve sonularndan honut kalmt. 1828de Prusya Hessen-Darmstadt
ile bir gmrk anlamas imzalad. Bunun stne baz baka Alman devletleri
kendi aralarnda dar kapsaml gmrk anlamalar kurmaya altlar, ama
bunlar pek etkili veya uzun mrl olamad. Zaman iinde, Prusyann
bulunmad bir gmrk birliinde bulunmann fazla anlaml olmad
grld ve bunun grlmesi Prusyann da birka kere (Avusturyaya kar)
rest ekmesine imkn salad.

Zollvereiria katlmak her Alman prensliinin kendi zgr kararna kalm bir
eydi ve zamanla hemen hemen btn prenslikler katld, nk ekonomik
getirileri aka grlyordu. Yalnz, bandan beri, bir de katlmamas
gereken vard: Avusturya. Bunu vurgulayan Prusyayd, ama tekiler de baz
geici istisnalar dnda byle olmasn onayladlar. Prusya asndan asl itiraz
nedeni reel-politik olsa da, ilkesel dzeyde mantk grnen bir aklamaya
sahipti: Konfederasyon gibi Zollverein da Almanlar iindi. Almanlarn
aznlkta kald Avusturya nasl byle bir gmrk birlii iine girebilirdi?

Zollverein 1834te, on sekiz devlet arasnda kuruldu. Hannover ile Oldenburg


1854te katld (Hannover Prusyadan ayr durmaya alrd hep); 1867de
Schleswig-Holstein ile Lauenburg ve L-beck de katlma karan ald (Mannn
Buddenbrooksu (1901), L-beckte, bu kararla balar). En son, iki bamsz
kent, Hamburg ile Bremen, II. Reich da kurulduktan sonra, 1888de ye olmay
kabul edebildiler.

Avusturya, zaman zaman niyetlenmekle birlikte, sonuna kadar girmedi bu


birlie. Prusyann bahanesi etnikti, ama aslnda salam bir ekonomik
gereke olduu sylenebilir. Avusturyann az snailemi olmas byle bir
anlama iinde bulunmaktan korkmasna yol ayordu.

Almanyann birlemesinde Zollvereinm nasl bir rol oynad sorusu, koiu


ekonomik olduu ve dolaysyla istatistie, hesaba yatkn olduu halde, hl
tartlan ve sonuca vanlamam bir sorudur. Friedrich List gibi gmrk
duvan yanls iktisatlar okulu bu rol ok yceltirler; daha yakn dnemin
aratrmaclar ise pek ayn fikirde deil. Yzeye kmam derin etkileri
olabilir, baaryla yryor olmas birlik umutlarn bir lde diri tutmu
olabilir. Ama Bismarck belirleyici admlann attnda, Almanla-nn ortak
bilincinde, Zollvereiridan da beklenen sonucun alnamad izlenimi vard.

Gmrk birlii stne byle konumuken, birka yl ileri gidip, belki ondan
daha etkili alm baka bir birlie gz atalm: 1851de, devrim
deneyimlerinden sonra, Avusturya ile Prusyann kurduu, ama ok gemeden
tekilerin ounun da katld, Po-lizeiverein'dan, yani Polis Birliinden
sz ediyorum. Bu, resmen kabul edilmi bir rgt veya kurum olmamtr ve
varl Alman halkna aklanmamtr. Bugnk Alman gizli polis rgtnn
ncs olduunu da syleyebiliriz. Bamsz Alman devletleri ara-smda
devletler ar ibirliinin byle bir siyas polis dayanmasyla balamas
(ama, tabii, Zollvereindan sonra) ilgin ve anlaml. Gene de, 1848devrim
denemesini izleyen gerici 1850lere zg, snrl bir uygulama olduunu
savunabilirsiniz - rgt devaml olsa da.

Mettemichin muhafazakr politikalar ve baskc mdahaleleri btn Alman


dnyasn etkisi altma almt. Viyana Kongre-sini tamamladktan sonra
Avusturya, Prusya ve Rusya arasndaki son derece gerici l Kutsal lttifakn
kurulmasn salad. Buna hibir zaman katlmayan Britanyada Dileri
Bakan Castlere-agh nemsiz ve geici olduunu sylemi ve hakl kmt;
ama Metternichin zihn yapsn, liberalizme, merutiyete, hele demokrasiye
nasl dman olduunu gsteren bir ittifakt bu.

1819da milliyeti bir ilahiyat rencisi, Kari Sand, muhafazakr (yani


milliyeti olmayan!) bir oyun yazar ve sac bir siyas kii olan (Rusyann
ajan olduu da sylenir) August von Kotze-bueyu vurarak ldrmt.
Mettemich bunun zerine harekete geip Karlsbad Hkmleri olarak bilinen
ve btn Alman Kon-federasyonunu balayan birtakm baskc tedbirler
getirdi. Bunlar Prusya da destekledi. Hkmlerin ncelikli hedefi niversite
zerkliiydi.

Yani Mettemich Almanyay Napoleonun, ama ondan da nemlisi, Fransz


Devriminin sanki hi olmad, bilinmedii bir dnyada yaatmak zere
kollan svamt. Grnte baanlyd. Buna hemen dneceim.

Ama nce Kari Sandm eylemiyle ilgili iki satr yazaym. Birinci dalgadan
sonraki uluslama hareketlerinde, bunlann balangta olduka dar kapsaml
aydn giriimleri olarak meydana kmas, siyas suikast dediimiz eylem
biimini bu dar evrelerin bavuraca bir siyas yntem haline getirir. Bu
kitapta ele alacamz rnekte de siyas cinayet sk sk uygulanm bir
eylemdir. Kendi bana bakldnda biraz eksantrik, genlik heyecan gibi
geitirici aklamalara balanabilir gibi gzken Kotzebue cinayeti, bu
erevede, uursuz gelimelerin kapsn aralayan bir olay olmutur.

Eric Hobsbawm, Avrupa tarihinin 1789-1848 aras dnemini anlatt kitabna


Devrim a adn takmt. (Hobsbawm, 1996) Avrupann eitli lkelerinin
eitli sorunlar vard; ama bu eitlilie ramen, baz ortak denebilecek
eylem tarzlar da vard. rnein Fransada aadan yukar doru bir hareket
balyorsa, bunun ierii toplumsal sorunlar, snf mcadelesi vb. olur, ama
douya gittike, szgelii Polonya veya Macaristana gelince, ulusal sorunlar
ne kard. Ama orada veya burada, devrim giriimi kalb ortakt ve hi
phe yok ki 1789 Avrupa ve dnya iin bu yolu amt. Eklenecek ikinci bir
zellik, ktann bir yerinde bir olayn paak vermesiyle, olduka ksa bir sre
iinde, bunun yanklarnn da eitli yerlerde duyulmas durumuydu.

Mettemich Alman Konfederasyonu stne muhafazakrln koruyucu


kozasn rmeye alrken, 1830 yl gelip att. lk sarsnt Temmuzda,
Pariste hissedildi.

Fransa, daha nce de grdmz gibi, durulamyordu. Napoleondan sonra


monarinin restorasyonu gelmi, XVI. Louisnin kardei, XVIII. Louis olarak
tahta kmt. Bu dnemde baarsz merut deneyimler yaand; Louis,
Ultra denilen an kralclara kar parlamentoyu kapatt vb.; 1824te lnce
yerine kardei X. Charles geti. Onun saltanat daha hayrl bir ey getirmedi.
Devrim ncesi alarn deerlerine ve kurallarna dnme abasnn devrim
sonras Fransada geni, kapsayc bir kabul grmesi mmkn deildi.
Sonunda yeni bir devrim patlaynca kral bununla da baa kamad- ve tahtn
Louis-Philippee brakarak lkeyi terk etti.

Barikat kelimesini devrimle aa yukar eanlaml hale getiren olay 1830


Temmuz Devrimidir.

Charlesn gericilii o dnemde Fransay Avrupa zincirinin en zayf halkas


olarak belirlemiti. Ama 1830 baka yerlerde de bir dizi aadan yukarya
hareketi tetikledi (Yunanistan bamszlnn perinlenmesi de hesaba
katlmal). rnein Belika ve Lk-semburg, Hollanda egemenliine kar
ayaklandlar. Belika bunun stne bamsz devlet oldu (1831de, Londra
Konferan-syla); Lksemburgun bamszl 1867yi bekleyecekti.

Polonya, talya, rlanda, svire, Ispanya ve Portekiz, Fransadaki sarsntdan


kendi devam edegelen sorunlar erevesinde etkilendiler. Alman prenslikleri
bu badireyi grece olaysz atlatt. Sadece Saksonya ve Braunschweigda, yerel
honutsuzluklara dayanan baz ayaklanmalar grld. Buna karlk, Prusya
tela kapld, saa sola klliyetli miktarda asker gnderdi, Lksemburgun
savunmasn stlendi. Bunlar belki de Prusyann bu dnyada, yani Alman
dnyasnda, belirli bir snr an rol oynamaya hazrlanmasnn iarederi
olarak yorumlanabilir.

1830un verdii en net mesaj, Viyana Kongresiyle Mettemichin Avrupaya


empoze ettii dzenin ilemiyor olduuydu. En arpc deiimin Fransada
gereklemi olmas bu mesajn altn iziyordu. Bu arada Mettemichin
kendisi Avusturyann talyada ele geirdii yerleri korumaktan baka bir ie
pek bakamad iin, 1830un muhatabnn kendisi olduunu belki de fark
edememiti. Ama 1830un Alman dnyasnda ateledii bir tepki de, zellikle
kk boy, ama ksmen de orta boy devletlerde yeni merut dzenlemelere
gidilmesiydi. Bunlann bazlan son derece arkaik-feo-dal dzenlemelerdi ama
sonuta genel akntnn ynn gsteriyorlard. Bylece, bu Konfederasyonda
sadece drt tane anayasa-sz devlet kald. Bunlann da ikisi, Avusturya ile
Prusyayd.
1848in sonular

1848in beklenmedik devrimci dalgas ilkin Avrupa ktasnn beklenmedik bir


noktasnda, Sicilyada meydana geldi. Talep, cumhuriyetti! Buradan, Roma ve
Toskanaya da srad. talya 1848de sarsld, ama kayda deer bir deiim
olmad. lk azda kaybeder gibi grnenler olduka ksa zamanda
kaybettiklerini geri aldlar. Britanya Adalan da sarsnty kolay tarafndan
geitirdi. Ama Fransada, Avusturyada ve Prusyada (teki Alman
devletlerinden de fazla) patrt epey srd, epey deiime de yol at.

Pariste, 1830da bir devrim bakaldrsyla iktidara gelen Louis-Philippe


(bujuva-kral) yeni bakaldnda ekip giden bir baka monark oldu.
Fransada kinci Cumhuriyet kuruldu. Ama Fransada rejim ipe sapa gelmez
savrulmalann henz tamamlayamamt. Birka yl iinde Bonaparten yeeni
Louis-Napoleon, by gibi, imparatorluunu ilan edecek ve 1870e kadar
bu sfatla dolaacakt. Ancak 1830 gibi 1848de de, devrim dalgas, en arpc
baarsn Fransada kazanm oldu.

Avusturyada akl pek yerinde olmayan imparator tahtn terk etti ama bundan
nemlisi Mettemichin klk deitirerek, bir daha geri dnmemek zere ekip
Ingiltereye gitmesiydi. Bu, Avusturya iin baya nemli bir deiimdi.

Budapetede Macarlar, Kossuthun nderliinde ayaklanm ve imparatorluk


ordusunu aresiz brakmt. Giden Ferdinandm yerini alan (ve sittinsene
oradan kprdamayacak olan) Franz Jo-sef, Schwarzenberg Prensi Felixe yetki
verdi; bir yandan da, Avrupann bu badiresinden hi etkilenmeyen Rus ann
yardma ard. ar, Ukraynada olduu kadar Antarktikada da, grlen her
devrimci hareketi zevkle ezmeye hazrd. Geldi ve 1956dan yz yl kadar
nce Macarlara bir davran dersi verdi. Ama bu sarsntlar srasnda Franz
Josef bir anayasa taahhdnde bulunmutu. Schwarzenbergin yardmyla bunu
epey bir zaman savsaklady-sa da, sonunda bsbtn kaamad. Avusturya ile
Macaristan arasnda ikili krallk kuruldu - Slavlarn deil ama Macarlarn
haklar byk lde garantiye alnd.

Berlin de kt sarslan bakentlerdendi. Friedrich-Wilhelm ile kralie


ayaklanan halk yattrmak zere saraylarnn balkonuna ktnda kralie
grd manzara karsnda Bir giyotin eksik demiti; tabii Berlinde halk
ayaklanmasnn oralara varaca beklentisi, bak asna gre iyimser veya
karamsar, ama her halkrda olmayacak bir eydi.

Burada da, tela kaplan kral anayasa vaat etti. Bu arada bir yanllk oldu ve
Prusya askerleri, herhalde grdkleri her kalabala ate etmek gibi bir
igdleri olduu iin, byle yaptlar ve adam ldrdler. Hareket asl bunun
stne byd. Kral askerin bakenti terk etmesi iin emir vermek zorunda
kald. Siyah-krm-z-san renkleri dalgalandrarak cenaze trenleri dzenledi.
Sonunda ortaya bir anayasa kt. Bu da ayaklanmay durdurmaya yetti. Daha
sonra da deineceim kademeli semen yasas da halkna bu kraldan
yadigr kald. Bundan byle Prusya da anayasal bir siyas hayat dzenine
girmi oldu.

Gelelim, 1848 Devrimi dediimiz olaya. Daha eski ve gre-neksellemi


diyebileceimiz analiz ve deerlendirmelere gre, en fazla Alman dnyasn
sarsan bu olaylar, gelecein habercisiydi. Kendilerinin baarl olmad
konusunda epey geni bir gr birlii var. Ancak, o dnemde 1848in
akmlarnn 1870te yeniden yzeye kt, bu anlamda, 1848in, 1870in
girii olduu deerlendirmesi de epey yaygndr. Bu bana ok inandrc
gelmiyor. 1848de pay olan birok etken 1870te pek kalmamt. Ama daha
teorik bir dzeyde, tarih olaylarn, sonraki tarih olaylarn yumurtas gibi
grlmesi alkanlna da karym. Tarih, nceden belirlenmi, kanlmaz
yollar rmez; tarihte teleoloji yoktur.

Peki, 1848 neydi? En azndan, Almanyada neydi?

Bu olay, belki de, Engelsin baz mektuplarnda, siyas olaylarn nasl


biimlendiini anlatmak iin bavurduu parallelogram of forces (glerin
paralelkenar) benzetmesiyle aklanabilecek bir eydi. eidi toplumsal
zneler, her biri kendi belirli iradesiyle bir yne doru gitmek zere bir
basn yaratyor, ama bunu birok zne ayn anda yapt iin her birinin
zorlad yn, kendi gcne gre, bakalarm saptryor. Sonunda ortaya bir
ekil (configu-ration) kyor ve bu o toplumsal znelerin eylemlerinin
sonucu, ama hibirinin istedii, bekledii sonu da deil. Bu oluum biimi
bence tarihin her saniyesinde ilemektedir, ama tabii devrim dediimiz anda
btn boyutlar byr (st-belirleme, aa be yukar, budur.)

Bir yanda, bata Prusya, genel olarak statkoyu srdrmekten yana monariler,
irili ufakl prenslikler vard. Bunlann hepsinin iinde, varolan dzeni
merutiyet ynnde deitirmek isteyen, ou burjuva, daha ou serbest
meslekler alamndan gelen, gene irili ufakl, intelligentsia'lav vard. Btn bu
mutlak ya da anayasal monari kavgalannn gerisinde Almanya'nn siyas
birlii ideali yer alyordu, ama bu, herkesin zihninde farkl biimlerde tecelli
ediyordu.

Byle ulusal hedefleri deil de, kendi zel durumunu dnen ve bunu
dzeltme umuduyla sokaa frlayan kesimler vard: bata proletarya. Hele bu
aamada, proletaryann bir program, sistema-tize edilmi hedefleri veya
bunlan kucaklayacak bir rgt ya da siyaset yapma tarz olduunu sylemek
mmkn deildir. Sadece yoksunluklan ve ikyetleri vard bu aamada; ama
bunlar, iileri sokaa dkmeye yetiyordu. Tam da bu noktada, Marx ile
Engels Manifesto (1848) ile ortaya kmlard. Bu kitap, o gnk durumun bir
betimlemesi olmaktan ok, onu izleyecek dnemlerin bir ngrs olarak
nemlidir. Bundan byle, proletarya, bir siyas aktr olma yolunda srekli
bir gelime gsterecekti.

Proletarya, yeni dnyamn, yeni ilikilerin bir rn olarak bu tarihe katlan,


katlmann yollarn arayan ve aan bir zneydi ama bu dnyann emek
dediimiz ksmnda daha eski birok zne de hl bulunuyordu: ynla esnaf,
sanatkr, para iisi, bamsz retici vb. Onlar da 1848 olaylarnn etkili
oyuncular arasndayd ama onlann talepleri kurulmakta olan dnyay deil,
dalmakta olan dnyay iaret ediyordu. Baz nirengilere gre proletaryann
yannda grnseler de, tarih gidiin dinamikleri erevesinde baktmzda,
nehrin br kysmdaydlar. eitli dertleriyle, hl byk bir toplumsal
arlk olan kylleri de buna benzer bir ereveye yerletirebiliriz. Onlar da,
eskiye dnk bir zlemi dile getiren bir kesimdi, ama yaadklan ortam
gerei, ok etkin bir kat-lmlan olmamt. Gene de, Marxm Brumairede
(1852) gsterdii gibi, dolayl etkileri vard - zellikle Fransada.

Saydm bu zne veya gelerden hibiri, durumun tamamna egemen


olacak kadar gl deildi. Aralanndan birinin, hepsinin zerinde anlaaca
bir program oluturmas da imknszd. Zaten bu nedenle Almanyada 1848
bir sonu rettii izlenimini vermeden snd. Bir saman atei gibi
grnd. Snnce de, herkes, statkonun kazandn dnd. Aslnda olan
tam byle bir ey de deildi - Avusturya ve Prusya bile anayasa vaadinde
bulunduuna gre; ama sonraki olaylar ve genel gidi de insanlann durumu
byle grmelerini kolaylatrd.

1848le birlikte bir yeni kurumlama abas gryoruz: Frankfurt Dieti.


Ayaklanma Sicilyada Ocak aynda balamt. 3 Martta Heidel-bergde 51
tannm demokrat ve liberal bir toplant yaparak yeni bir meclis kurmaya
karar verdiler. Bylece, ay sonunda, Frankfurtun Paulskirchesinde, kendini
Almanyann Meclisi olarak gren bir parlamento topland. Eni konu,
hikmeti kendinden menkul bir parlamentoydu bu. Ayr ayn devletler olsun,
Konfederasyon olsun, kimse ona ol dememiti. te yandan, bir kere
olduktan sonra, kimse olma da diyemiyordu. Hatt Konfederasyon (o da,
hl, bir biimde, vard) Frankfurtun kararlann kabul etmi ve bu arada
Mettemichin Karlsbad fermann da iptal etmiti.

imdi, meclisin ilgin bir eyleminin hikyesini anlataym. En radikal kmenin


banda Struvenin bulunduu bu ilk meclis ilk kararlan verdikten sonra seim
yaplm ve ortaya 812 kiilik asl meclis kmt. Delegelerin ezici
ounluu kentli intelligent-siadan geliyordu; bu nedenle, ok temsil bir
meclis deildi. Gerek Almanyann ilerisindeydi. Bata siyas gr veya
parti gibi bir lte gre deil de, toplandklar kahvelere gre
adlandrlyorlard (Fransz Devriminde bir benzerini grmtk): Cafe
Milani, Westendhall, Deutscher Hof gibi. Ama ksa zamanda bunlar grlere
gre toplanan gruplar haline geldiler.

Almanyann Birlii herkesin nemli konusuydu ve Avusturyann bunun


iinde olup olmad gene birinci tartma maddesiydi. Ama bu zamana kadar
Schvvarzenberg Avusturyann kuvvetli adam haline gelmiti ve onun bu
tarakta bezi yoktu. Bu da, Frankfurtun kleindeutsch ekibini glendirdi.
1849da meclis (hepsi deil ama ounluk) birleik Almanyann
imparatorluk tacn Prusya Kral IV. Friedrich Wilhelme sundu. Friedrich Wil-
helm de bunu reddetti! Bata Avusturya, olaya kar kanlar vard ama kral
kabul edecek olsa, belirli bir vade iinde -ve Konfederasyon erevesinde-
bunun gereklemesi mmknd. Kral, reddederek, sonraki yolun geer yol
olmasna kendi apnda katkda bulundu.

Bunun sonularna sonra geleyim. nce, kraln niin reddettiine bakalm,


nk bu Alman modernizasyonunun ya da uluslamasnn manevi
topografyas hakknda iyi bir fikir veriyor. Frankfurttan byle bir neri
gelecei biliniyordu; Friedrich Wilhelmin nzrlanyla konuyu uzun uzun
grecek vakti olmutu.

Gereke, tac Medisin vermesiydi. Soylu olmayan adamlarn ihsan ettii bir
tac almak, Friedrich Wilhelm iin, lamdan ta karp bana geirmek gibi
bir eydi. neriyle gelen kurula neyse ki hakaret etmedi, sadece neriyi geri
evirdiini syledi; ama konuyla ilgili yazd bir mektupta bu tac bir kpek
tasmas gibi grdn belirtti, Bununla beni 1848 ayaklanmasna balamak
istiyorlar, dedi. Ancak prenslerin verdii bir tac kabul edebilirdi; ama
prenslerin de ona veya bakasna ta verip kendi bamszlklarndan
vazgemeye -hi deilse o tarihte- niyetleri yoktu.

A.J.P. Taylor (1978), Almanyann, tarihinde bir dnemece geldiini ama


dnemediini syler. u anlattm olayla ilgili bir deerlendirmedir bu ve
bence dorudur. Kitabn bandan beri vurguladm teleolojik olmayan tarih
sre anlayyla da uyumludur. Yukarda tac kabul etmeme gerekesini
anlattm adamn kral ya da imparator olmasnn pek yle demokratik
sonulan olmas herhalde beklenemezdi. Ama sorun monarkm kiilii deil,
tarih olayn olu biiminde dmleniyor. Friedrich Wilhelm ve gerici
nazrlan aslnda haklyd: Meclisin verdii tac almak kraln o meclise ve onun
ortaya kmasna yol aan devrim hareketine bal kalmasn bir zorunluk
haline getirebilirdi. Bu durum kendisi, kraln istemedii kadar demokrasi
ieriyordu. O reddedince, 1848de olabilecek ey 1871de Bismarckn
yntemiyle gerekleti. Ama tabii, ayn ey gereklemedi.

Peki, farkl olan neydi?

Kitabn ilk blmnde, genel olarak aadan yukanya nitelemesiyle anlan


ilk tarih olaya bakmtk. 1848 Bakaldrmas, Almanyann tarihinde, o
toplumun servenine en fazla benzeyen olaydr. Burada liberal-demokrat
glerin gidiata daha fazla arlk koymas ve rnein Friedrich Wilhelmi
de alp srklemeyi baarmas, bunu izleyecek Almanya tarihinin de o
toplumun tarihine daha fazla yaklamasn salayacakt, salayabilirdi.
phesiz ki bu benzerlik, ngiltere (Britanya) ile Amerikadan ok Fransaya
benzerlik olurdu, nk yalnz bu ikisinde monari, feodalizm ve
muhafazakrlk birbirine bu kadar yaknd. Bu da, byk bir ihtimalle,
yaanmas topluma ok fazla keyif veren bir tarih olmazd. Ama, balca
duraklan 1871, sonra 1914-18, sonra Weimar, sonra 1933-45 olan bir tarihe
de benzemezdi - ben-zemeyebilirdi.

Bu kadar speklasyon yeter. 1848de olabilirdi, demi olduk ki bu dahi


yeterince speklasyon saylr. Bu, Nazizm Almanyann zorunlu kaderi
deildi, anlamna geliyor; te yandan, bu nemli birleme 1848de olmad.
Bu da, Almanyada liberal ve demokratik bir iradenin zayflnn gstergesi.
Terazinin bu kefesi byle clz kalnca, br kefeye konan eylerin kader
haline gelmesi kolaylayor.

Sonu olarak, 1848i, kaan bir frsat olarak deerlendirebiliriz. Ama,


Freudun dil srmeleri (lapsus) iin syledii gibi, frsat karmamn da
derinde, bilincin hemen eriemedii birtakm yerlerde yatan tarih nedenleri
vardr.

Kral tac almad ama meclis yerinde kald. Ne yapt bu meclis? Dorusu,
Frankurt Dietinin tarihi, bir ey yapmaktan ok bir ey yapamamak tarihidir.
phesiz, yapamamak da, zaman zaman yapmak kadar, tarihin akn
belirler. Bu anlamda bu meclisin de Almanya tarihinde bir yeri vardr.

Bence bu meclisin en nemli eksii, Almanyann birlemesi-

ni, yani bir Alman ulus-devletinin kurulmasn istemesi, ama bu devletin


demokratiklii hakknda syleyecek hibir sznn olmamasyd. :

D.G. Wilhamson (2005: 205) Frankfurt Dietinin baarszln aadaki -


daha pratik- nedenlere balyor (kendi nem dereceme gre sralarn
deitirdim):

1- Frankfurt Dietinin paras, ynetsel bir destei veya emri altnda bir ordusu
yoktu.

2- Almanya birleik bir ulus-devlet deildi. Birbiriyle iktidar rekabeti yapan


birok devlete blnmt (bata Avusturya ile Prusya).

3- Yeni Almanyann snrlarnn nereden gemesi gerektii belli deildi.

4- Frankfurtta kritik sorunlarda fikir birlii salayacak tutarl bir ounluk


yoktu.

5- Almanyann birlemesi mutlaka uluslararas bir uzlamayla da


onaylanmalyd.

Meclisin hem gerek bir seimle gelmemesi, yani bir temsil zellii
olmamas, hem de btn Almanyada etkili olacak bir sekinlerin sesi
saygdeerlii kazanamamas, daha en batan, meclisi trajikomik bir role
doru itti. Bunlar, daha ok, meclisin kendi dndaki etkenler yznden
katlanmak zorunda olduu kstllklar. Ama bunlara meclisin kendi yelerinin
yetersizliklerini de eklersek, durumun her bakmdan ackl olduu daha iyi
grlr. Almancada hariten gazel okumak diye bir deyim yok; olsayd,
Frankfurt Dietinin tarihi herhalde bu deyimle anlatlrd.

Bu ilk yllarn olaylar, Alman Dietini bir tr yoklayan bir snav gibidir.
1848, yukarda belirtildii gibi, zellikle Avusturyada, ulusal bamszlk
zlemlerini knndan karmt. Habsburglar Macarlardan balayarak, bu
ulusal talepleri ezmeye, en azndan dizginlemeye alyorlard; baarl da
oluyorlard. Bunlar olurken, Frankfurttaki Diet, soluunu tutmu, elini kalbine
koymu, Avusturya-Alman zaferlerinin haberlerini bekliyordu. eklerin,
Slovaklann, Polonyallarm vb. bakaldrmaya hakk olabilecei, bu zevatn
aklna gelmiyordu. Liberaller arasnda yer alan Wil-helmjordan (1819
doumlu bir Prusyal, yeteneksiz bir airdi. Ni-belmgenliedi canlandrma
milliyeti projesinin nclerindendir), Prusya ile Polonyallar arasndaki
ekimede, kuvvetlinin hakk (sosyal Darvinist) kavramna sarlm ve
salkl ulusal bencillik (kendi bulduu deyim) erevesinde Poznan
blgesinin Prusyada kalmas gerektiini savunmutu, ilkeler bunlar olacak,
bir parlamento bunlar savunacaksa, Bismarck veya Hitler in kurallara ok
aykr olduu da sylenemez, ilkeler ve deerlerle deil, bizim ordu ile
kendini zdeleyen kii, ordusu gelip kendini tepeledii zaman, syleyecei
bir ey kalmam bir adamdr. Yalnz yukardaki retoriin sahibi Wilhelm
Jordan deil, Frankfurt Dietinin btn yeleri bu durumdaydlar. Milliyeti
olduu iin bakasna yaplan hakszl onaylayan kiinin kendine hakszlk
yapldndan yaknma hakk kalmaz.

Bu sralarda Almanya ile Danimarka arasndaki Schleswig-Hols-tein derdi


yeniden patlak vermiti. Bu, tuhaf, girift bir sorundur. ki dkalk birbirine
baldr. Danimarka topraklarndadr. Ama Holstein tamamen Almandr,
Schleswigde ise Danca konuan byk bir aznlk bulunur. uras ok daha
kank: Danimarka hanedannda soy kadn tarafndan da devam edebiliyordu;
Holsteinda yalnz erkek tarafndan olursa kabul ediliyordu; Schleswigde ise
belirli bir kural yoktu. Ayrca, Holstein Konfederasyon yesiydi; Schleswig
deildi.

Bu kank durumda, Danimarka milliyetileri Schleswigin Danimarkaya


entegre edilmesini istiyorlard. Dan Kral VIII. Chris-tian bunu yapacan
syledi ama yapamadan ld. Yerine geen VII. Frederick tasany
gerekletirmeye kalknca Almanya ile kyamet koptu. Birleik olmayan
Almanya konu bu olunca epey birleik bir havaya girmiti; bu da,
milliyetiliin, bu halk zerindeki birletirici gcn gsteren bir durumdu.

Bat Avrupa bu durumu ayplayarak seyretti. Danimarkann eti budu belliydi.


Bu kk lke karsnda bu patrt, bu iddet, biraz oransz bir manzara
yaratyordu. Taylor bunun Almanlan Avrupa liberal kamuoyundan koparan ilk
olay olduunu yazar (Taylor, 1978; 85).

Danimarka bu aamada ileri gitmekten ekindi ve Schleswig-Holstein konusu


bir sre kendi kendine demlendi. Ama bir zaman sonra Bismarck Birlik
projesini gerekletirmeye giriince, ilk admn burada atacakt.

Ancak, konunun bu ilk perdesinin kapanr gibi olmasnn biimi de epeyce


tuhaftr ve Frankfurt Dietini can skc bir konumda brakr. Bir tek etkisiz
milliyetilik yapmak konusunda tutarl davranan Diet, Schleswig-Holstein
dolaysyla Danimarkaya sava ilan etti! Ama, yukarda deinildii gibi,'bu
Dietin bir ordusu yoktu. Demek ki sava ilannn arkasn ordusu olan Alman
devletleri getirecekti. Bunlann iinde en glsnn Prusya olduu ise
herkese kabul edilmiti.

Gelgelelim, dnyann bu blgesiyle ilgili birtakm karlan olan Rusya ile


Britanya, bu giditen honut deillerdi. Baltk Denizinin azn kk ve
zararsz Danimarkann tutmas onlara gre en iyi durumdu. Onun iin,
Prusyann buralarda saldmlarda bulunmasndan holanmayacaklarm belirten
grltler kardlar. Prusya bu aamada bu riske girmek istemedi ve
Danimarka ile balatt arpmalan bir atekes anlamasyla sona erdirdi.

Bu, Frankfurttaki Dietin rezil olmas demekti. Diet sava ilan ediyor, Prusya
atekes imzalyor! Dietin hibir arl olmadn sergileyen bir durum!
Mecliste bunu protesto eden birileri oldu. Ama bir sonu kmad ve Diet
tkrdn yalamak, Prusyann anlamasn onaylamak durumunda kald.

Baka komiklikler de oldu. Prusyann bu davran her yerde deil, ok


iddetli de deil, ama birtakm yerel protesto hareketlerine yol at. Bu arada,
Frankfurtta da hem Prusyay hem de aresiz meclisi knayan hareketler
balad. O zaman meclis, iki hafta nce knad Prusyadan gelip bunlan
bastrmasn rica etti. Prusya bunu hemen yapt.

Derken bunun biraz da tersinden giden bir sre balad. Berlinde meclisle
Kral Friedrich Wilhelm arasnda bir anayasa ekimesi sryordu. Kasmda
kral parlamentoyla kprleri att, nce ehir dna kovalad, sonra da lavetti.
Baz yeler direnmeye altysa da nemli bir sonu alamadlar. Bu srada
Frankfurt bu parlamentoya yardmc olmak zere parman oynatmad gibi,
nde gelen liberallerden biri de unu sylyordu: Prusyada kraln
parlamentoya kar zafer kazanmas Alman Ulusal Meclisinin kanna
uygundur, ama bu zaferi Ulusal Meclisin yardmyla kazanmalyd (Taylor,
1978: 89).

Bu mthi bir sz: Danimarka kepazeliinden sonra dinlenmi bir sz olmas


telna kaplan Frankfurtun szcs, kral, karde parlamentoyu kapatt iin
knamyor; kendisine sormadan kapatt iin knyor (kapatmay hemen
onaylayacan da ak ak syleyerek). Peki, niye sorsun kral? Frankfurtun
elinde bir g m var? Hayr, hibir ey yok. Ama meclis kapatlmasn
onaylayarak belki elinde bir g varm gibi grnr...

Dolaysyla Almanyada aadan yukarya bir hareket olamamasnn


aklamas yalnz krallarda, aristokrasilerde bulunmaz. Onlar, feodal gler
iin normal olan tarzda davranmlard. Normal davranmayanlar, ilericiler,
liberaller, demokratlard - onlann bulunduu Frankfurt Dietiydi. Bu Diette
bulunan insanlann bu davranlara. grdkten sonra, Bismarckm kan ve
demir formlne itiraz edecek bir zemin bulunamaz. Szcleri ve temsilcileri
bunlar olan bir toplumda ileyecek yntem de, sahiden, olsa olsa o olabilir.

Ellili yllarda Almanyann stne gericilik reklenip oturdu. Btn krallk ve


prenslikler 1848 felketinin bir daha tekrarlanmamasn garantiye almak zere
her trl polis-yasa yntemini benimsediler. Gelgelelim, bu yllar ayn
zamanda sonradan Almanya olacak topraklann byk bir ksmnda Sanayi
Devriminin sonulann vermeye balad, ekonomik bakmdan parlak
gemi yllardr. Bunun semeresi alnacaktr.

te yandan, Friedrich Wilhelm, her eye ramen, sonunda bir anayasa


kard. Bununla aslnda kralm yetkilerini takviye etmi oldu. Veto hakk vard,
olaanst hal yasalan karabiliyor, skynetim ilan edebiliyordu. Ordu
tamamen ve yalnzca ona balyd. Meclisin st Kamaras da yalnz soylulann
ye olabildii bir yerdi. Byle anayasalarla kyaslandnda, Abdlhamidinki
de zellikle gerici-baskc grnmeyebilir. Ama o ancak bir yl uygulanabildi;
Prusyanmki ise 1918e kadar yrrlkte kald. Bizdekinin benzeri bir sansr
de bu yllarda hi eksik kalmad. Her ey, yaymlanmadan nce
sansrleniyordu. rgtlenmek, adamakll gletirildi.
Kralm bu anayasas, sonuta, kimseyi sevindirmedi. Prusyann gerici
aristokratlan anayasa, meclis, seim gibi kavramlara kar derin ve
onulmaz bir nefret duyduklan iin hi memnun kalmamlard. Liberallerle
demokratlar ise ordunun krala deil anayasaya ballk yemini etmesini
istiyorlard (hakl olarak), oysa anayasa bu kural getirmemiti. Bu,
Trkiyede Genelkurmayn Savunma Bakanlna bal olmamasna paralel
mant olan bir durumdu.

Onyhn sonuna gelirken, Avusturya ciddi bir darbe yedi. Ca-vour ile III.
Napoleonun entrikalar sonucunda, Fransann ciddi yardmyla, Lombardiya
blgesi (Milano) Avusturyann elinden kt ve Sardinya Krallna geti.
Avusturya'nn Kuzey talyaya bu ekilde yerlemesi, Mettemichin zerine gz
nuru dkt bir politikayd ama uzun mrl olmasna imkn yoktu. Nitekim
olmad. Zaten Mettemich kendi siyas mrn de doru hesaplayamamt.

Ve Bismarck sahneye kar

Epeydir saltanatn izlediimiz Friedrich Wilhelm nyarglar yerinde bir kral


olmakla birlikte, akl ok yerinde deildi. Hayatnn sonuna doru, bunu
bakalar da anlamaya balad - davranlarnn kralm kiilii deil de bir
akl hastal sonucu olabileceini. Bylece kral tahtndan feragat etti ve
1858de kardei Wil-helm naip oldu. 1861de Friedrich Wilhelm lnce o da
naiplikten kralla geti (I. Wilhelm olarak).

Balangta yeni kralm liberal olduuna dair bir inan olutu, nk


Anayasadan yana bir tavr alyordu. Baz konularda yenilik taraftaryd. Bir
Hohenzollem yesinin byle dncelere sahip olmasnn mmkn olduuna
kendilerini inandran safdiller ksa sre sonra yanlsamalarm anladlar.

Byk konu, orduydu. Kral, Gneisenau reformlarndan sonra kimse orduyla


uramad iin bu kurumun an gerisinde kaldna inanyor
(parlamentodaki liberaller arasnda da bunu paylaanlar vard), bir reform
yapmak ve mevcudu ykseltmek istiyordu. Ama onun istedii, kendisine
bal bir orduydu. Liberaller ise parlamentoya ve rejime bal bir ordu
istiyorlard. Yollar bu noktada ayryordu. Kavgann odakland yer,
parlamentonun ordu btesini onaylama hakkm elde etmek zere
direnmesiydi.

1861 seiminden sonra lerici Partinin de kuruluu ve seim baarsyla,


mecliste demokratik muhalefet ok glendi. Wil-helmin byle bir durama
tahamml yoktu; bunlarla yrmek-tense tahttan feragat etmeyi dnyordu
(gerici nzrlan ise frsattan yararlanp parlamentoyu toptan kapatma plan
yapyordu). Wilhelm, son bir are olarak, von Roonun tavsiyesine uyma ve
onun Berline ard Bismarck deneme yolunu seti. Byle-ce, Almanya
tarihinin Bismarck a, biraz rastlantya bah bir biimde balad.

Bismarckn babas bir Junker di. Ama annesi Berlinli, gn grm bir aileden
geldii iin o da ocukluundan beri saraya yakn bir hayat yaamt. 1815te
domu, niversiteyi Gttingende okumu, devlet memuru olmu, ama burada
fazla durmayp ailenin iftliklerini ekip evirmeye gitmiti. Bu srada evlendi;
karsnn etkisiyle Lutherci bir Protestan oldu (hafif bir inan bunalm
geirdii anlalyor). 1847de politikaya doru adm atarken Junker
muhafazakrln da iyice benimsemi, bnyesine sindirmiti. Ancak, ksa
sre sonra Hariciyeye geti. Frankfurtta bulunup Di-eti gzlemledi. Daha
sonra Rusyaya ve Parise gitti. Kraln ard noktada, ok kimsenin
tand bir kii deildi ama tanyanlar ona gveniyordu.

Bismarck, zerine ok yazlm, ok tartlm bir kiidir. Kabaca sylersek,


kinci Dnya Savamn bitimine kadar, zellikle Alman tarihyazmnda
gklere karlmtr. Savatan sonra birok Alman tarihi, Alman olmayan
tarihyazmnda daha erken balayan eletirel Bismarck deerlendirmelerinin
yabana atlamayacan grdler. Bu sefer rakkas ters yne gitti ve Bismarck
Hit-ler in z babas klna girdi. Aslnda byle bir izginin hi olmadn
kantlamak g, ama bu dnemleri veya kiilikleri zdelemek de yanl.

Bismarckm, ok sadk olduu Kayser i (1870ten sonra kayser olacak;


imdilik kral) Wilhelmle ilikisi, ncelikle balarda, rahat bir iliki deildi.
Bismarck, Kayser in kendine gvenmesini, gvenmekten te, cankurtaran
simidi gibi yalnz ona sarlmasn salamak iin, ortalkta, Kayser in tehdit
olarak grecei bir muhalefetin varlm da el altndan desteklemekten geri
durmamtr. Bu taktiini hayat boyunca srdrd iin, onun ok usta bir
gerilim politikacs olduunu syleyebiliriz. ok zaman kendi yaratt bir
gerilim zerinden politika yapmtr.

Parlamentodaki ordu btesi kavgasnda, liberallerin bandan beri (hakl


bir) pheyle bakt Bismarck tasary meclisten ekti; Lordlar Kamarasna
gnderip burjuva ve liberallerin tasanda yapt ilerici mdahaleleri onlara
ayklatt, iki kamara bylece kesinlikle anlaamaz, uzlaamaz hale gelince,
Bismarck kendi yukandan mdahalesinin meruiyet zeminini kurmu oldu.
Byle bir kilitlenme olabilecei ngrlmedii iin Anayasada bu durumda
ne yaplacana dair hibir ey yoktu. Bu bolukta Bismarck kendi yorumunu
geerli kld: Devlet ileri duramayacana gre, hkmet yaplan ileri devam
ettirme sorumluluunu kendi stne alacakt (Prusya Anayasasnda hkmet
parlamentoya kar sorumlu deildi). Bylece Bismarck, parlamentonun
onaylamad asker bteyi uygulad. 1861-63 arasndaki ksa srede
kard bir yn baskc ynetmelikle lkede demokratik tartma
imknlarn da tkad. Bylece, kralm ve Junker lerin pek honut olduu bu
keyf ynetimi alabildiine srdrd (Prusya Parlamentosu, daha nce baz
eylemlerini grdmz Frankfurt Dieti ile karlatrlamayacak kadar
bamsz ve demokratikti; ama Alman tarihi stne konuuyoruz ve bu
dnemlerde Alman liberalizminin ciddi snrlar var).

nl konumasn bu bte krizinin erken aamalarnda yapmt. Tam cmlesi


udur: Almanya Prusyann liberalizmine deil, gcne bakyor; Bavyera,
Baden, Wrttemberg liberalizmle oynayabilir; kimse onlardan Prusyann
roln beklemiyor... Bugnn byk sorunlar nutuklarla, ounluk
kararlaryla deil -bu 1848 ile 1849 arasnn byk yanlyd- kan ve demirle
zlecektir.

Byk sorun belliydi: Almanyann, Prusya nderliinde birletirilmesi.


Bunun yntemini de Bismarck belirtmi oluyordu ve Bismarck sznn eriydi.

Bu yllarn i politika sorunlarna ok girmeyelim (d politika sorunlaryla


aralarnda sk balar olsa da). Bismarck daha anslye (Kanzler) olmadan
nce, Frankfurttaki almalar srasnda, Avusturyaya kar bir tavr
gelitirmiti. Bunun, Bismarckm tamamen zgn tavr olduunu
syleyemeyiz. Onun i banda olmad zamanlarda Prusyann Zollverein
iinde Avusturyaya dlayc bak, nesnel koullarn byle bir tavn
gerektirdiini gsteriyor. Ama ortada, Alman milliyetiliinin romantik Pan-
Germe-nizmi de vard ve bu nedenle kimse Avusturyaya nihai bir ekilde
kapy gstermekten yana deildi. Bismarck, tabii, romantik de deildi.

Bismarckm deerlendirmesi, Avusturyann darda brakl-masyla


kalmyordu. Bir sredir herkesin aznda olan iki yeni tamlama:
Grossdeutschland ve Kleindeutschland (birincisi Almanyann Avusturyay
iine alarak, kincisi onu darda brakarak birlemesi) kavramlarnn ilki
Bismarck iin bir tabuydu. Aslnda Mettemichten beri nemli AvusturyalI
devlet adamlar da byle bir eye kar olmulard, nk bu imparatorluun
Alman olmayan blgelerinin ne olaca konusunda byk bir belirsizlik
yaratyordu. Ama AvusturyalI devlet adamlar Alman milliyetiliinin
duygusalln ve ayn zamanda Alman dnyas iinde kendilerinin en byk
olmas durumunu smrerek, teki ihtimalin nn kesmek istiyorlard.
nk Kleindeutschland program yrrle konduunda bunun hemen
Prusya hegemonyasna yol aaca, Avusturya dnda ikinci bir gl Alman
devleti kaca belliydi. Bismarck da zaten tam bu nedenlerden tr temelde
Avusturyay dlayan bir politikaya inanyor ve bunu adm adm
yerletiriyordu.

Dediim gibi, bunun tesine de geiyordu: Btn bu tarih ideolojik


koullanmalar sonucunda, istedii Alman Birliinin ancak Prusyann
Avusturyaya kar bir asker zaferi stne kurulacana inanmt. Alman
dnyasna gitmek iin, Prusyann yolundan kmamak gereini kantlamak
zere, bu asker stnl nemli buluyordu. Bunun biimini ve zamann
kolluyordu.

Frsat, karsna, gene Schleswig-Holstein klnda kt, tik krizden beri artan
Alman milliyetilii yznden Danimarka ile ilikiler ok ktyd. 1863te
Danimarka Kral Frederick varolan konjonktrde bir atak yapabilecei
(yanl) kansna kapld ve tam bu giriimi balatmken de ld. '

Karman orman olgulara girmeyelim. Birbiriyle ekien Avusturya ile Prusya


bu yeni durumda ekimeyi kesip birlikte hareket ettiler ve kavgal blgeye
askerlerini soktular. Danimarka fazla direnemedi. Bylece, iki Alman
lkesinin askerleri bu iki blgeye yerleti.

Ama, buralara uzak olan Avusturyann burada toprak sahibi olmas ok


gereki grnmyordu.

Gene de durum, iki yl kadar bylece devam etti. Sonunda, 1866da, danann
kuyruu koptu. Ayrntlar gene atlyorum. Konfederasyondakilerin ou, bu
aamada, Avusturyaya daha yakn duruyorlard. Sava Haziranda balad ve 3
Temmuzda, Prusyann Kniggratz zaferiyle sona erdi. Sonucun ille de byle
olmak zorunda olmadn savunanlar var. Orasn bilemeyeceim. Byle
bitmese, sonraki olaylarn ak da bir lde deiirdi. Onun da ne olacam
sylemek zor. Eyll kmadan, Prusya birlikleri Nas-sau ve Hanover e, Hesse
Kassele, Frankfurta girdiler. Mainn kuzeyindeki Alman prenslikleri srayla
Prusya'nn eline geiyordu.

Avusturya bu savata kendi toprandan kaybetmedi. Ama Bismarck, durumu


her taraftan salama almak iin talyayla da bir anlama yapmt. Avusturya
yenilgisinden yararlanan talya, Ve-neto blgesini de ele geirdi. Alman ve
Italyan ulusal birlikleri bylece paralel biimde kurulacakt.

Zaferinden sonra Bismarckm kendinden ok beklenmeyecek bir ey yaptn


gryoruz: Be yldr parlamento denetiminden kard asken bteyi imdi
orada onaylatyor ve bunu yapmakla, birok bakmdan, parlamentoyla
banyor.

Prusyann muhafazakr Junker leri bunu liberalizme, demokrasiye verilmi,


balanamaz bir taviz olarak grm ve zaten Bis-marck bir daha
balamamlardr.

Niye yapt bunu? Bir kere, belirli bir etkisi olan bir siyas gle ebedi bir kan
davas iinde yaamann zararl olduunu dnyordu (yani bir deer
asndan deil, fayda asndan). Ama baka beklentileri de vard. u
aamada olan, Almanyann birlemesi deil (belki o yolda, ama henz o
deil), Prusyann ge-nilemesiydi. Yeni katlan topraklarda Bismarckm ve
Prusyann demirinden holanmayanlar kabilirdi. Bunlarn imdiki
erevede yarataca sorun bir yana, byle srtmeler bir sonraki adm olan
gney devletlerinin katlmaya ikna edilmesini gle-tirebilirdi. Liberallerle
byle barmak, hem kendi bana nemli bir mesaj veriyordu (Bismarckm
parlamentoya saygs!), hem de, tavlanacak liberal Prusya milletvekilleri,
yeni blgelerin potansiyel muhalefet kaynaklan olacak liberal evrelerdeki
arkada-lan yannda Prusyann nimetlerini anlatan propagandistlere
dntrlebilirdi.

Bu noktada, Bismarckm politik dehas ve yntemi stne bir ksa parantez


aabilirim: Eylemleri arka arkaya dizilip bakldnda, bunlar nceden
yaplm dhiyane bir plann ustaca uygulanmasnn menzilleri gibi grmek
mmkndr ve zaten uzun zaman byle grlmtr. Daha yakn dnem
tarihileri buna kar kyor ve Bismarckm ok karmak durumlarda sk sk
igdsel refleks denebilecek kararlarla kendine bir yol izdiini birok
inandrc rnekle anlatyorlar. Bu kincisi, tarih dediimiz eyin oluma
biimine daha uygun. Temel hedeflerinde son derece inat olduunu iddia
edebiliriz, sanyorum. Ama buraya nasl ulalaca sz konusu olduunda,
tamamen pragmatik davranabiliyordu. Ayrca, genel olarak ihtiyatl olmaya
ok nem verdii iin, birok etkeni salama alncaya kadar vakit kaybeder
gibi veya bir nceki eylemiyle eliir gibi grnebiliyordu. Ama, sonunda,
gitmek istedii yere varyordu.

Bismarck, bte konusunda liberallere zeytin dal uzatrken kendisine


direnemeyeceklerinin bilincindeydi. Danimarka, stne bir de Avusturya
zaferi, yllar nceki dncesi doru km, bu zafer Almanyann gnln
fethetmiti ve parlamentodaki liberal-milliyeti Prusya delegelerinin bundan
sonra Bismarck reddetmesine imkn kalmamt. Sol, drt yllk
kanunsuzluun onaylanamayacam sylese de, bte 75e kar 230 oyla
kabul edildi (solcular, tabii haklyd, ama...). kan kavga stne Liberal Parti
ve lerleme Partisi blndler (bakn, bir tala ka ku!). Artk arkasna ald
liberallerle Bismarck, bir be yllk asker bteyi daha tartmasz geirdi
meclisten.

Uluslararas duruma dnecek olursak, burada ilk sylenecek eylerden biri,


1848 ile 1866 arasndaki deiimin her eyden ok Krm Savana bal
olduudur. Bu savata en ok savamayan Avusturya, savamad iin zararl
kt, diyebiliriz. Britanya ile Fransay darltmak istemedii iin onlara kar
dostane bir tarafszlk tavr almaya karar vermiti. Ayn plkte debelendii
Rusyann zayf dmesi de iine geliyordu. Ama Rusyayla da anlamas vard
ve byle davranmakla buna ihanet etmi oluyordu.

Kimseye de yaranamad. Britanya ile Fransa bu kadarck destekten hi honut


kalmadlar. Rusya ise ok kzd. Dnya Savanm sonuna kadar Rusya bunu
unutmad. Avusturya bu nedenlerle gzden karlmt (III. Napoleon ayrca
talyann birlemesini istedii iin Avusturyann elinde Italyan topra
kalmasn istemiyordu). Avusturyann gzden dmesi br Alman Krall
Prusyann daha irin grnmesine yol amt. Bu irinlik, Almanyay
Britanyann Rusyaya kar, Rusyann da Britanyaya kar muhtemel
mttefik olarak grmesi anlamna geliyordu. Danimarka ii ksmen bunun
iin, ksmen de Danimarka kral ok acemice davrand iin tepki
yaratmamt.

1866da yeni izilen snrlar ve yeni durum, kendiliinden, Fransay ne


kard, nk Danimarka ve Avusturya zaferlerinin cokusuyla gnll olarak
Prusyaya katlma karan veren Rhein Konfederasyonu ile Mainn kuzeyinde
genileyen Prusyann karsnda artk yalnz Fransa vard. Fransa da, Rheinn
batsndaki topraklan istemekten bir trl vazgeemiyordu. Bu dnemde
Bismarck gndeminin bana Fransay koydu. lkin Lksemburg erevesinde
elenseletiler. Bismarckm bu olaydan balayarak, ustas olduu gerilim
oyununu sahneye koyduunu ve III.'Napoleonu savaa doru ektiini
dndrecek nedenler var. Danimarka olaynda olduu gibi burada da,
Lksemburgun Hollanda tarafndan Fransaya satlmasn protesto eden bir
Alman milliyeti dalgas yaratt. Bu dalga Hollanday vazgeirdi. Napoleon
ise bundan sevinemezdi elbette - ilikiler bozulmaya balad.

Bu iler olurken Bismarck gneydeki Alman devletlerini de yokluyordu ama


ald cevaplar i ac nitelikle deildi. Gneyliler Prusyadan ekiniyordu.
Sadece daha yakndaki Fransa tehlikesi yznden Prusya ile asker ibirlii
anlamalanna girmeyi, isteksizce de olsa, kabul ettiler. Ama bu, Alman
Birliinin yaklamakta olduunu haber verecek trden bir yaknlama deildi.
Oysa Prusyada herkes ayakta, heyecan iinde, o mutlu gn beklemekteydi.

Bismarckn da bekledii frsatlar vard. Bunlardan biri, Ispanyada veraset


konusuyla gndeme geldi. Adaylardan biri Hohenzol-lem Prensi Leopolddu
ve bu durum Fransann hi houna gitmiyordu. Bismarck ise aday el altndan
yreklendiriyordu. Sonunda Leopold adaylktan ekildi ama Fransa bu konuda
garanti almak iin birtakm diplomatik sakarlklar yapnca Wilhelm sinirlendi
ve o zaman Bismarckm onu savaa ikna etmesi kolaylat. Sava ilan eden
taraf -hakarete uranld iddias ile- Fransa oldu.

Sava uzun srmedi. Teknolojisi geri kalan Fransa Moltkenin hzl ataklar
karsnda tutunamad. Sedanda imparator tutsak edildi. Bugn, pek ok
kaynak taram olarak, bu hzl baannn ok artc olmadn
syleyebiliriz ama olay o anda yaayanlar iin mucize gibi bir eydi. Birka
geici an dnda epey ikinci derece grnen Prusya, Avrupann en gls
diye bilmen Fransay arabuk dize getirmiti. Bunun en byk heyecan
Alman dnyasnda yaratmas da doald. Bylece, gneydeki Alman devletleri,
Bavyera, Baden, Wrttemberg ve Hesse birbiri ardndan yeni

Almanyaya katldlar (en ok direnen Bavyera oldu ama o da ok srmedi).


1871de I. Wilhelm, Almanyann kayseri (imparatoru) olarak, Pariste,
Versaillesda ta giydi. Dnya savann sonunda Almanyaya teslim belgesinin
Versaillesda imzalatlmas bunun intikamdr. Byyen Almanyaya
Fransadan alman Alsace ve Lor-raine blgeleri de eklendi ve bu ilhak iki
toplumun arasna en az yarm yzyl etkisini gsterecek bir diken daha
yerletirmi oldu.

Bundan byle, Bismarckm baarsna syleyecek sz kalmyordu. Demir


anslye sorunlar, dedii gibi, kan ve demirle, zmt.

Wilhelm ise kayser olmutu ama bunu pek umursamazm gibi bir tavr
almt. Benim iin yalnz Prusya nemli, diyordu. Tabii meclisin verdii
tac reddeden Friedrich Wilhelmin kardei Wilhelmin ordusunun (pratikte
yle oldu) verdii tac giymesi anlamldr.

Alman Birliinin gereklemesinde Bismarckm oynad byk rol


grmezden gelinemez. Yntemin olabilecek en iyi yntem olup olmad
elbette tartlr - nitekim tartlyor. Ama bireylerin tarih olaylar ne kadar
etkileyebildikleri ezel sorunsal iinde, Bismarckm bir benzerini bulmak
zordur.

Bunu syledikten sonra, gene de, onun iini kolaylatran birtakm koullar
olup olmadna, varsa bunlarn nasl bir etki yarattna bakmak gerekir, ilkin
siyas konjonktr stne ksaca bir ey syleyebiliriz. Yukarda da deindiim
gibi, Avrupa, Krm izleyen dnemde, Viyana Kongresinin konserinden
uzaklam, ama onun yerine bir yenisini de koyamamt. Bir dnemin en
statkocu glerinden biri olan Prusya bu dnemde statkoyu yerle bir eden
lke oldu ama karsnda bunu engellemek zere davranan (allm)
ittifaklardan birini bulmad; bylece, bir d engelle karlamadan (ya da,
engel olarak karsna kanlar ok hafif kald ve onu durduramad) anlatlan
biimde birliine ulat. Bir kere oraya ulatktan sonra, birok yeni
ittifaklarn nde gelen nedenlerinden biri olacakt ama bir anlamda artk olan
olmutu. Ayrca, btn (ya da btne yakn) Almanlarn bir devlet ats altnda
bir araya gelme haklan elbette vard. Bu konuda aklda kalan doru szlerden
birini Ingilterede Disraeli sylemiti: Alman Devrimi, Fransz Devriminden
de byk bir siyas olaydr. Ama bu sz de Almanya Birlii kurulduktan
sonra sylendi.

Bismarckm ok ksa bir sreye sdrd ba dndrc baarlarnn


gerisinde, bir hayli nemli olduu halde grece az sz edilen bir etken
vardr: ekonomik gelime'. Almanya Britanyann ban ektii Sanayi
Devrimine gecikerek girmiti; ama imdi, aradaki a kapamak zere
hzlanmaya balyordu. Bu gelime birlik sonras yllarda daha bile dramatik
bir parlakla ulaacaktr.
Britanyada sanayi, pek ok yerde olduu gibi, dokuma sektrnde balamt.
Sanayi Devriminin tarihine gemi ncler, rnein binin stnde ii alan
fabrikalar aan Arkwright ya da onun bunlar amasn salayan jenny'yi bulan
Hargreaves, hep dokuma alanndan kmlardr. Ama sanayi gelitike,
demiryolu, tren, demirden gemi vb. ile ar sanayie geildi. Britanya anslyd,
nk adasnda hem demir, hem de kmr bulunuyordu.

Avrupann kuzeybats demir-kmr kilisi bakmndan zengindir. Bunlar


Fransamn bu blgelerinde ve ayrca Belikada ok bol bulunur. Almanlar
Ruhr blgesinin bu madenlerle dolu olduunu ciddi bir ekilde ancak 19.
yzyl balarnda fark ettiler ve ondan sonra buras bugn bildiimiz youn
sanayi blgesi haline geldi. lk giden ve bu canlanmay balatanlar arasmda
zellikle Krupp (Essende) ve Thyssen (Kettvvig, Mulheim) nemlidir.

Bylece Alman Sanayi Devriminde nclk daha batan de-mir-elie, ar


sanayie dt. Demek ki Bismarck, demir derken, gene hakl kmt! Bir
srece (ou zaman teknolojik ama baka bir alanda da olabilir) sonradan
katlanlar baz bakmlardan ansldr, nk nclerin ok fazla zamann
alm bulular onlarn nne genellikle olmu bitmi, hazr halde gelir.
ncler iin tamamen kanlmaz olan yanhlan yapmama imkn da vardr.

Bu balamda, Britanyann kendi sanayileme sreci iinde yaad sefaleti de


yaamad Almanya. evirmelerden tr krda evinden barkndan olup a
susuz kentlere gen perian srler olmad. Manchester gibi sanayi kenti
felketleri de grlmedi. phesiz, proletaryann durumu parlak deildi,
kazanc yksek deildi, ama bu korkun yoksulluk, bu insanlk d hayat da
yaanmad.

Almanyada ilk tren hatt Nmbergle Frth arasmda (yani Bav-yerada)


1833te yaplmt ve sadece 3,7 mildi. O tarihte Belikann (az) 12,5,
Britanyann (ok) 340 mil denmi ray vard. Ksa zaman sonra Almanya
gerekten demir alarla rlmt. Avrupann genellikle dalk olmayan
topraklarnda nehirler ve kanallar da ulam ebekesinde nemli yer tutar.
Almanyada 1816 ile 1870 arasmda, eski ebekeye, 1.400 kilometre yeni kanal
eklendi. 1860ta demiryollar 11.500 kilometreye kmt. Bir yandan
bankaclk sektr ilerledi ve aklc kredi sistemleriyle sanayi destekledi.

Btn bu yllarda, Almanyada eitime daha fazla nem verildiini, nicelik ve


nitelik bakmndan nemli ilerlemeler olduunu, bu alanda da gerilerden ie
balayan Almanyann yzyl sonuna doru teki Avrupa lkelerinin hepsini
geride braktn eklemek gerekir. Daha nce Taylor un syledii gibi, bu
eitimin ne kadarnn beyin ykama olduu sorusu ok nemli. Gene de,
eitimi ciddi tutan bir toplum bununla nemli avantajlar elde eder. Birinci
Dnya Savana Bilgi gtr, sloganyla girecekti.

Almanyann baar hikyesini anlatmaya baladmza gre, buraya daha


kiisel denebilecek bir etken daha ekleyelim: Von Moltke.

Prusya, kurmay ve Genelkurmay kavram ve pratiinin doduu lkedir


(1803ten beri). Ama Prusyann ve tabii Bismarckm bir ans da, 1857de
Helmuth von Moltkenin, Prusya Genelkurmay Bakan olmasyd. Danimarka
ve Avusturya ile savata bir lde, ama Fransa savanda ok byk lde,
Genelkurmay Prusya zaferinin asl mimar ve sahibiydi. Moltke, askerlik
sanat ile yaanan an teknolojik imknlarn bir araya getirmeyi ok iyi
bilen bir subayd. Orduya kazandrd hzl hareket yetenei Fransay aresiz
brakmt (ama Alman piyade silhlan da daha stnd).

Huntington bu konuda ilgin bir sz syler. Ona gre Napoleon askerlik


sanatyla siyaseti byk bir baanyla bir arada dnen ve yrten biriydi. Ama
modem dnyaya girdike karmaklaan bilgiler ve uzmanlk gerei, bunlann
ayn bireyde birlemesini gletirdi. Huntington, Bismarck-Moltke ibirliine
bu gzle bakar.

Moltkenin siyasetten hi anlamad kantlanm bir olgudur. Fransa ile


savata Prusyann kesin kazandna inannca kar taraf teslim olmaya
aran bir muhtra yazm, bunu Bismarck son anda grm ve
gnderilmesini nlemiti, nk byle bir a-n alan bir ordu ne yapar ne
eder, en az alt ay daha savaa devam ederdi.

Ama ikisinin iyi bir takm oluturduktan inkr edilmeyecek bir olgudur.

Bu iyi takm, nesnel olarak byledr. znel olarak, birbirlerinden


holanmyorlard ve sre boyunca da srtmeleri eksik kalmad. Tipik bir
asker-sivil ekimesi yaand. Bismarck gibi bir adam karsnda bile
Prusyal ordunun inad, nihai zaferin unutturduu ok ciddi birok soruna yol
at.

Bismarck, bylece, 1871de Almanyay kurdu. Devam etmeden biraz durup,


bunun Almanya iin ne gibi anlamlar tadna, zellikle de Alman
militarizmi gibi alanlarda nasl etkileri olduuna bakalm.

Zollvereindan sz etmitik. Yakn zaman tarihiliinde bu birliin byk


Alman Birliine katksn abartarak sunma eilimi domutur. Bu, olayn
tamamn Bismarckm kiilii ve dehasyla aklama eilimine kar olumu
bir tepkidir, byk lde. Ama o da, kendi bana, Alman Birliine nasl
vanldm aklamakta yeterli deildir.

Zollverein, Alman Birliini kurmaktan ok, Alman Birlii fikrini


Avusturyadan anndrmakta ie yarad. Avusturyasz Almanyann daha doru
veya daha gereki bir fikir olduunu, bu bakmdan gene ayn amaca hizmet
ettiini syleyebilirsiniz. Ama bu gene de dolayl, kenardan bir katkdr.
Alman Birlii denen yapnn temel talannn Zollverein olduunu sylemek,
bunun yerini ve roln abartmak olacaktr. Bremen ve Hamburg gibi, nemli
liman olduu iin, ekonomide arl bir hayli fazla olan kentler bile ta
1880lerin sonunda, yani Birlik kurulduktan sonra Zollvereina katldlar.
Bismarck, sonuta, haklyd: gmrk filan deil, kan ve demir salamt
birlemeyi.

Ama bu nl sznn balamnda, Zollvereindan nce parlamentonun hedef


olduunu gryoruz: Nutuklar ve ounluk kararlanndan sz ediyor.
Herhalde yalnz Berlindeki veya yalnz Frankfurttaki meclisler stne bir ey
sylemiyor. Bildiimiz Bismarckm btn meclisler hakkndaki yargs buydu;
ayn zamanda, tarihin nasl yaplacana dair fikrini de kan ve demir
mecazyla anlatyordu. Bunun demokratik bir yaklamla hibir ilgisi
olmad, ama militarist bir yaklamla her trl ilgisi olduu yeterince ak,
kantlamak iin, veciz szn kendisinden baka bir eye ihtiyacmz yok.

nemli olan, bu noktada, tarihin Bismarck hakl karmasdr. Olaylarn ak


bu biimi aldktan sonra, zaten dnp dnp clzln anlattmz Alman
liberalizminin demokratik ilkelerin anlam ve nemini belirten bir eyler
sylemesinin etkili olmas ok zordu. Ama zaten, Alman liberalizmi, Alman
milliyetilii karsnda herhangi bir eye itiraz etmek niyetinde deildi.
Frankfurt Dieti stne konuurken, buradaki liberal szclerin nasl szler
sylediini grdk. Byle bir liberalizmin militarist milliyetilik karsnda
yapabilecei hibir ey yoktu.

Bylece Bismarck Alman tarihinin en byk iki kahramanndan biri olurken


(br Byk Friedrich), Bismarckm siyaset yapma yntemi de Almanyann
ikinci sava da kaybedinceye kadar kullanmaktan kendini alkoyamad
yntem oldu. Tarihte Zorun Rol adl teorik kitabn yazar olmaya, Bismarck
Engelsten ok daha uygundur. Hatt rol gibi bir kavramdan da te, ona
gre, tarih zordur.

Alman Birlii'nden sonra Bismarck

1871de tarih grevini baaryla tamamlayan Bismarckn bundan sonra


gene Almanyann en gl adam olarak geirdii yllar, bana ilgin
gelmiyor. Bu tabii ok kiisel bir tepki de olabilir, ama 1890da azledilinceye
kadar yapt iler arasmda baarl olmu ve iz brakm bir tanesini
gremiyorum. Bunlara ksaca gz atarak ilerleyelim. Baarl olmalan
nemli deil, ama olmalan ilgin ve genel olay hakknda fikir veriyor.

Kulturkampf, yani kltr mcadelesi, Bismarckm icraat listesinde zel yer


tutan bir maddedir. Burada mcadele edilen kltr, Katolik kltrd.
Bismarckm Katolik gneye bak bandan beri rahatsz bir bakt, nk bu
dine ve bu kltre hi hogrs yoktu.

Bu mcadele, Bismarck balamnn dnda ilgin bir olaydr, nk


zellikle gen ulus-devletlerde din ilkesiyle ulusallk ilkesi arasmda nasl bir
gerilim olabileceini gsterir. Ulusallk kendisiyle smrh, doutan gelen
bir kimliktir. Din de doutan bellidir ama bir insann belirli nedenlerle baka
bir dini tercih edip oraya ynelmesi mmkndr. Zaten bu nedenle btn
byk dinler, kendilerinden olmayanlar da arr ve kaplarn onlara ak
tutarlar. Bir dinin cemaati iinde, birok farkl ulusal kkenden gelen kimse
bulunabilir. Ama bu da, ulusal homojenlik gzeten ve arayan milliyeti
ideolojiye sevimli gelmez. svire kural deil, bir anomali dir.

Bat dnyasnda Katolisizm, adnn da anlatt gibi, evrensellik iddiasndadr.


Kiliseye gre herkes Katolik olabilir ve bir kere Katolik olduktan sonra hangi
ulusal kkenden geldiinin nemi kalmaz. Vatikann bu tutumu, uluslaan
btn Bat toplumla-nnda sorun kard. Katolik kalanlarnn bile ounda
ulusal devlet (Fransada, Portekizde) Katolik Kilisesinin mallarna el koydu.

Bir Katolik iin dnyadaki en byk otorite, Vatikandaki Pa-padr. Bu inan,


doal olarak, bir milliyeti iin son derece aykrdr. Avrupada buna
ultramontane, yani da tesi denmitir. Kuzeyle gneyi birbirinden ayran
Alp Dalann ve o dalarn tesindeki Papadan ald talimata gre yaayan
Katolikleri anlatr.

Ulusal otoritenin her eyin stnde olmas gerektiim savunan milliyeti


anlaya gre vatana ihanet kategorisine yakn bir durumdur bu. Trkiyede
de devlet kadrolar arasmda slmiyete benzer bir bak geerlidir.

Gneyde Katolikler birlikten soma Merkez Partiyi kurmulard (Zentrm).


Bismarckm birlik oluur olumaz yapt ilk i Kultur-kampf balatmak
olunca, buna kar savunmann bir arac olarak Katolikler de bu partiyi kurdu.
Bismarck sonuna kadar bu partiyle, zellikle de nefret ettii bakan
Windthorst ile mcadele etti. Ama kark parlamento manevralarnda onlara
yaklat veya onlan kendine yaklamaya zorlad birok durumlar da oldu.
Kampanyann kendisi, solarak ve snerek, 1887de sona erdi. Bunun iin
Bismarck Meclise bir Banma Yasas sundu.

Bu parti, tekilerle birlikte, Hitler iktidannda ortadan kalkt. Savatan sonra


kurulan ve bugne kadar bildiimiz, tandmz CDUnun (Christliche-
Democraticsche Union) kk odur. Bu yllarda Adenauer in partisi olarak
hayatnn ikinci evresine balamt. Kohln ve Merkelin (ve Erhardn vb.)
partisi de odur. nsan, kiisel olarak, bu partiden holanmamasn gerektiren
pek ok neden bulabilir. Ama onun Almanyaya yabanc olduunu iddia etmek
inandnc olamaz. CDU da, Bavyeral kardei CSU da, Almanyann z
evld partilerdir. Belki abalanmn sonunda Bismarck da bunu anlad.

Kald ki, genel olarak Kulturfeamp/kampanyas da kalc bir etki brakmam,


herhangi bir olumlu deiiklie yol amamtr; ancak, muhtemel amacnn
tersine, Katoliklerin Almanyaya entegre olmasm geciktiren krgnlklara,
ksknlklere, hatt dmanlklara sebep olduu sylenebilir.

O halde niye? Neydi mesele? Bunu dnm ve uygulam bir politikacnn,


bylece ok parlak bir i yapm olduunu dnmemiz iin, hatt kendisinin
parlak olduunu dnmemiz iin nasl bir neden gsterilebilir?

Zentrum'la ittifak araylarna deinmitim. Prusya deil ama Almanyann


babakan olarak Bismarck, son derece zikzakl bir izgi tutturdu. Herkesle
herkese kar komplo kurdu. Azledildikten sonra (Nasyonal Liberal Partiden)
meclise bile seildi. Ama hibir zaman gidip oradaki sandalyesine oturmad.

nk Prusya aristokratik geleneinde yetimiti. Friedrich Wilhelm,


avamm verdii Almanya tacn geri eviriyorsa, anslye Bismarck da
hayat boyunca ezmeye alt meclise gidip orada herhangi bir milletvekili
olarak oturamazd. Ama partiler-st anslyeliinde, yukarda sylediim
gibi, herkesle her trl katakulliye girmekte saknca grmemiti.

Sannn yle baklabilir: Bismarck demokrasi ncesi, tam bir mutlakiyet


ann banzn olacak (Richelieu veya Olivares tipinde) bir adamd. Zeki
olduu iin, kendi formasyonunda baka birinin toptan reddedebilecei
parlamenter sistemle Prusyal ller iinde uzlat. Akl zordayd
(Alman Birliinin zora dayal eylemlerle salanabilecei bence yeterince
aktr, kan ve demir vb.); ama ayn zamanda akl, tek kanall almay
reddedecek kadar cevvaldi. Onun iin zaman ve zemine gre, tehdit ederek,
antaj yaparak, yalan syleyerek, kumpas kurarak politika yapt. Bir tek, ak
ve demokratik olmaktan tutarj bir biimde uzak durduunu gryoruz.
Mttefik (tabii dman da) ve kullanaca yntem koullara gre deiti.
Ancak Alman Birliinin kurulmas (anslye olduunda belki de bir numaral
sorunu olmayan) davas sanki onun bu kiiliine daha uygundu. Bunu
saladktan sonra yapt ilerde ayn baan izgisini gremiyoruz.
Kulturkampftan sz ettim. rnein, bir de kolonyalizm politikasna bakalm.

Hobsbawmm dnemlendirmesine gre, 1848e kadar devrim-lerle alkalanan


Avrupa bundan sonra, temelinde Sanayi Devriminin ok hzlandrd bir
sermaye birikimi ve kapitalist gelime srecine girmiti. Yzyl sonuna doru
^denizar imparatorluk tutkusu ba gsterdi. Bata Britanya, ardndan Fransa
ve tekiler, byk bir paylam mcadelesine girildi.

O zamana kadar denizcilikle ok har neir olmam Almanyada Bismarck


bu paylam yarma katlmaya isteksiz grnyordu. Niin byle olduunu
ok aklc bir biimde aklamt: 1) Byle bir giriimin finansman nereden
bulunur? 2) Kamuoyu bu giriime hazr m? 3) Alman donanmas
edineceimiz kolonileri koruyacak gte mi? 4) Koloni edinme, teki byk
glerle sorunlara yol amaz m?

Gelgeldim, 1880lerde Almanyay Afrikada ve gney denizlerinde koloni


avna km bir durumda yakalyoruz. Bu zamana kadar iyi yerler kapld
iin, astan yznden pahal ilere giriyor ve batyor. Namibyada ve Ugandada
kan isyanlan bastnrken, insan haklan mcadeleleri tarihinde Almanya adn
batan ayaa lekeliyor. Birinci Dnya Sava sonunda bu smrgeler elden
gittiinde, her ey hi olmam gibi oluyor.
Peki, bu niye? Niye o szler, sonra da o uygulama? Gene bir tutarszlk ve
gene bir baanszlk.

Bismarckm yaptklarnda meleksi deilse de eytan bir dehann, ama mutlaka


bir dehanm etkili olduuna inananlar, kendi bana gerekten anlaml
grnmeyen bu davranlara konspira-tif bir anlam yamamaya alyorlar.

1871den sonra Bismarckm mmkn olan her durumda Fransay kayran bir
tavr ald, bunu da, Fransann gzn Alsace-Lorraineden baka bir yere
evirmesi iin yapt bilinir (nk kendisi de bunu sylemitir). Buradan
yola karak, Bismarckm gerekten de smrge edinmekle ilgilenmediim,
ama koloni kuran Britanya ile rekabet eder gibi grnerek Fransaya
dayanma garantisi verdiim ileri srenler olmutur. Bu, gerekten,
anslyenin her yaptnda derin bir plan aramak oluyor. stelik de lgn bir
plan! Byle planc olmaktansa, dpedz tutarsz olmak daha iyi.

Bismarck, Fransay izole edip Avusturya ve Rusyay ho tutmaya al.


1866da sava kazandktan soma Wilhelmi Avusturyaya yklenmekten
vazgeirmeye alrken, haklyd: Avusturyay ok derin yaralamaktan
kanmamz gerekiyordu; geride gereksiz ac duygular veya intikam tutkulan
brakmaktan kanmamz gerekiyordu... Avusturyay fazla incitirsek,
Fransann ve ayrca bizim her trl dmanmzn mttefiki olurdu...
(Williamson, 1988: 95-6). Her zamanki gibi: ahlk deil, reel-politik, ama
hakl. Aslnda Rusyay da ayn nedenle, Fransadan uzak tutmak iin
alyordu.

yleyse Berlin Kongresine niin raz oldu? Bizim Ayastefanos felketinden


sonra Rusya, Avrupa dengelerim iyice bozacak kadar avantaj kazanm, bu da
srasyla Britanyay, Avusturyay, Almanyay ve Fransay huylandrmt.
Berlin bunun iin, Rus kazanlarn dengelemek zere geldi. Dmeye basan
Britanyayd ama Bismarck da ev sahipliim stlendi. Herhalde, epey bir kan
ve demir gsterisinden sonra, icabnda bir bar adam da olabileceini,
Avrupa btnl iin bu zelliiyle faydal olacan kantlamak istiyordu.
Burada, hep birlikte, Rusyann kolunu bkp bir eyleri geri almay
baardlar. Bismarckm amac da bu idiyse, o da baarl oldu, diyebiliriz.
Ama, byle miydi?

Rusyann Doksan Harbi kazanlarnn Almanyay Avusturya ya da


Britanya gibi tedirgin etmesi gerekmiyordu. Oralarda henz pek bir ii yoktu
(ama bir sre sonra ii olacakt: Badat demiryolu vb.). O aamada Rusyann
iyi duygularn kazanmak stratejik bakmdan ok daha nemliydi. Oysa
Bismarck bunu sonuna kadar kaybetti. Ruslar onu kendilerini ikiyzl biimde
kandran nefretlik bir dman olarak grdler. Ksmen bunun sonucu olarak
Britanya ve Fransaya yanatlar.

Yani bu da ok baarl bir izgi gstermiyor.

Son bir icraata deinmem gerekiyor: Sosyal devlet giriimleri. Bismarckm


en byk dman her zaman sol olmutur. Sosyal Demokrat Partinin ve baka
sol oluumlarn ii snfnn sevgisini, gvenini ve oylarm kazanmasn
nlemek iin trl sigortalar getiren, alma koullarm dzelten, emeklilii
dzenleyen yasalar kard. Bu tabii iileri sosyalizmden koparmay
amalayan, korporatist bir giriimdi. Ama sonular bakmndan, Bismarckm
burada gzden geirdiimiz ileri arasnda herhalde en insancl olanyd.

mparator 1888de ld. Tahta 64 yandayken kmt. Bismarcktan


neredeyse 20 ya bykt. Balangta ona gvenip g-venemeyeceine karar
veremiyordu, ama gn getike, gvenebileceini grd. O zaman da her eyi
onun eline teslim etti. Bismarck, anlaamad zamanlarda, onu da istifayla
tehdit ederek istediini yaptrmtr. O an sylenene akl yatmasa da,
Bismarckm istifas Wilhelm iin dnyann sonu gibi bir eydi. Byle bir
anslye varken imparator olmak kolay deil diye yalanmt, ama daha
gereki bir ruh halinde, anslyenin hayatn ne kadar kolaylatrdn da
itiraf edebilirdi.

Olu III. Friedrich (Kralie Victoriann torunu) toplumda bir liberal olarak
tannyordu. Babas doksam gemi olarak ldnde o da yan ban alm,
stelik kanser olmutu. Tahtta ancak ay oturabildi ve ld. Yerine, hi de
liberal olmayan olu II. Wilhelm geti.

Wilhelm, Bismarck gibi bir kayay yerinden oynatma cesaretini gsterdi (bunu
ayrca konuacaz) ve 1890da anslyeyi istifaya zorlad. Bismarck,
makamn gler yzle terk etmedi ve kalan mrnde yeni ynetimle
mcadelesini bir an ihmal etmedi. Ama, etkili de olamad.

ipleri bylesine elinde tutmu bir adamn yerini terk etmesi, kalanlar iin
rktc olabilir ve aslnda bu olay izleyen Wilhelm dnemi Almanya
tarihinde, o yeri dolduran Bismarck ayarnda bir adam grmyoruz. Ama
genel duygunun bir rahatlama, ferahlama olduunu okuduklarmzdan
karabiliyoruz.

Bismarck, kendisinin gerekli, kanlmaz, onsuz edilmez olduunu


kantlayarak iktidar kulland ve bunu kantlamak iin kendisi srekli gerilim
karmaktan geri durmad. II. Wilhelmi de kendine zorunlu brakmak iin ayn
taktii uygulam ama tutturamamt. Belli ki yaratt bu sonu gelmez
gerilimler siyas arenadaki herkesi bezdirmi, usandrmt.

Gerilimleri onun yarattn sylerken ne kadar hakl olduumuz da


tartlabilir. Nitekim, onun ibandan uzaklatrlmasndan sonra da
Almanyann gerilimleri bitmedi. Bu bakmdan, ii Bismarcka getirmeden
nce, Almanyann gergin bir toplum olduunu sylemek daha doru
olacaktr. Ge kalma, hak ettiine sahip olamama gibi duygular ve daha
biroklan (isel gerilimler, rnein) bu toplumu uzun zaman tedirgin etmitir.

Ama Bismarckta da banlan alp ustaca maniple etmek ve onlan kendi


varlnn -ve tarznn- gerekesi olarak gstermek hassas olaanst
gelimiti. Herhalde bundan tr, gidii, siyaset sekinlerine rahat bir soluk
aldrd. O anda, soluklanmakta acele ettiklerinin farknda deillerdi.

Almanyann srekli gerilimlerine baknca, Bismarckn olaanst yetilere


sahip bir devlet adam olduu nermesi insana daha inandrc grnyor.
Bunlara yle bir gz atalm.

Bismarckm dmanlarndan balayalm: Sosyal Demokrat-lar dan.


Almanya'nn militarizmim anlatrken, bu fazla n planda bir konu deil; ama
Almanyann militarizminin gl hasmlan olduunu gstermesi bakmndan
anlaml. Bismarck ve genel olarak Alman messes nizam seimlerde
mlkiyet sahiplerine ok daha fazla belirleyicilik kazandrarak solun mecliste
etkili olmasnn yollarm mmkn mertebe tkamt (meclisin kendisinin etkili
olmasn engelledii gibi). Ne var ki btn bu engellere ramen SPD oylarn
olduka istikrarl bir ekilde artryordu. Bu da, Alman toplumunda, rejime ve
iktidara kar gl ve glenen bir muhalefet olduunu gsteriyordu.

Liberalleri yle ya da byle ynlendirmekte Bismarck zahmet ekmesine ekti


ama onlarla sorunlar solla olduu gibi deildi. Katolik Zertrumla sorun
karansa zaten kendisiydi.

Paradoks, en etin sorunlarn Bismarckm kendini zdeledii ve temsilcisi


sayd kesimlerden gelmesiydi. Meclisin haddim bildirmiti (nl bte
konusuyla) ama meclisle ilelebet dmanlk ilikisi srdrmek istemiyordu.
Sola dmand ama sosyal gvenlik sistemleri kurmay -vakit ve frsat
bulunca- ihmal etmiyordu. Onun bu davranlar, zellikle Prusyah
aristokrasiyi ve muhafazakrlar fena halde sinirlendiriyordu, nk onlann
byle eylere kar en ufak bir tahammlleri yoktu.

En etin hasmn cihet-i askeriye olmas da phesiz ok anlamldr. Moltke ile


srtmelerine deinmitim; ama bu yalnz Moltke ile snrl olmayan ve zaten
arkas pek kesilmeyen bir durumdu.

Almanya gibi askerlerini dzenin en tepesine tayan lkelerde, askerlerin


kendilerini dev aynasnda grmeleri kanlmazlar. Bir subayn siyaset dahil
her konuda fikir sahibi olmas normal, hatt istenecek bir eydir. Ama
militarist bir dzen subayn fikrine pein pein bir ncelik ve ayrcalk
tanyorsa, burada sorunlu bir zemin oluur. Subaylar, devletin doal iblm
sisteminin dna kmaya balarlar. nk kimsenin dnyay, sorunlar,
yaplmas gerekenleri onlardan iyi bilemeyeceine dair kat bir inan pey-
dahlamlardr.

Alfred von Waldersee (1832-1904) Alman ordusunun PrusyalI


mareallerinden biridir. Avusturya ve Fransa savalarnda yararlklaryla
Moltkenin gzne girmi, onun veliaht gibi grnmt. Ama Waldersee
askerliinin yan sra siyas tutkular da olan bir kiiydi. 11. Wilhelmle
prensken tanm ve bir tr hoca rolne girmiti, nk I. Wilhelmin yerine
geecek Kayser le iyi geinmek istiyordu. Ama asl veliaht, liberalliiyle
tannan 111. Friedrich, onun dar kafal bir Yahudi dman ve gerici olduunu
yazmt.

Moltke 1888de emekli olunca Waldersee yerine geti. Bis-marcka st kapal


bir sava at. Daha nce Manteuffeln da yapt gibi hkmet icraatn sabote
edecek eitli mdahalelerde bulundu; ama daha kurumsal denecek
davran, Alman atae militerlerini kendine bal alternatif bir hariciye
olarak kullanmaya balamasyd. Bismarck bunun farkna varr varmaz kar
saldrya geti; byle bir eye izin veremezdi.

Ama son sz syleyecek olan II. Wilhelmdi. Gen Kayser inse Bismarcktan
holanmad sr deil. Bu itimede aya kayan Wal-dersee oldu. Ancak aya
yanl nedenle kayd. Waldersee, bir asker manevrada, Kayser in sorumlu
olduu birlie stnlk salamt. Kayser bunu affedememiti. Yoksa, her
durumda askerlerinden yana tavr alan Wilhelm, Bismarck burada
harcayabilirdi.

Walderseeyi izleyen genelkurmay bakanlar byle alternatif hariciye kurmak


gibi iddial ilere kalkmadlar; hatt askerliin snrlarndan kp siyasete
karmakta da istekli olmadlar.

Gelgelelim, iki etken, bu dnemde silhl kuvvetleri Almanyann fiil


yneticisi haline getirmitir. II. Wilhelmin kayser olmasndan itibaren
askerlerin rtk ynetiminin baladn syleyebiliriz. Birinci etken, bu
yllarda Almanyann savaa gitgide yaklamasyd. Bismarck uzaklatran
kayser hibir nemli konuda inisiyatif alamad gibi, alabilecek kiileri de
anslyelie getiremiyordu.

Ayrca, kendisinin de askerlerden gelen bir tavsiye, neri ya da talimata


kar kacak bir formasyonu yoktu. Dolaysyla, ortada Waldersee gibi
ynetmeye istekli komutanlarn olmad durumlarda bile, bu iktidarszlk,
askerleri ynetici konumuna getiriyordu.

Bismarckm konumu ilgintir. Bir yandan Almanyada militarizmin ve


ordunun her durumda kurumsal nceliinin biimlenmesine herkesten ok
katks olmutur; bir yandan da ordunun kendisini ineyerek iradesini
dayatmasna izin vermemitir.

Ama bu gl otorite gnce, varolan yap boluu doldurur. Bu,


Trkiyenin gelimesini de bir miktar andran bir durumdur.

II. Wlhelmin Almanya's

Bismarck gibi bir adam azletmenin bir cesaret gerektirdiini sylemitim,


ama cesaret bilin gerektiren bir eydir. II. Wil-helm ok bilinli davranan
bir kii olmad iin, onun yapaklarn ya da bnyesini daha baka sfatlarla
nitelemek daha doru olabilir - cesurdan ok cretkr gibi. Sol kolunda
doutan bir anzas vard. Ama manevi arzalan ok daha fazla yekn
tutuyordu. Annesinden gelen Ingilizlik ve baka her yerden gelen Alman-lk,
ald Kalvenist eitimden gelen grev duygusu ve kendi hedonist mizac,
kendine gven ve gvensizlik... inatlk ve kararszlk... Kiilii bu gibi eliki
ve gerilimlerle doluydu ve davrantan bunlan yanstyordu. Aynca, ortada
olmaktan, grnmekten, beenilmekten ok holanyordu.
Bu yapda bir kayserin tutunabilecei en gvenilir dal, asker bir kimlikti.
Kayser olarak zaten ondan byle davranmas bekleniyordu. Sonuta,
niformas, khc ve nl byklanyla bir operet generaliydi ama doutan
teatral mizacnda kendine yaktrd en saygdeer rol de buydu. Marxm
nce tragedya, sonra komedya saptamasn hakl karacak ekilde, Alman
mparatorluu Bismarckla balad, Wilhelmle bitti.

Bismarck, kurduu militarist-mutlakiyeti modelde, belki istedii kadar


mutlak olamam, ama bakasnn glenmesine de imkn vermemiti -
zellikle parlamentonun. mparatorluk dneminde Alman Parlamentosunun
(Reichstag) genel durumunu A.J.P. Taylor ok iyi anlatr:

Devleti yneten Parlamento deildi; onun iin birey asndan iktidar yolu
parlamentodan balamyordu. Dolaysyla orta snflardan ancak ikinci snf
adamlar politikaya giriyordu. Siyaset adamlannm entelektel yeterlilii,
srekli ve aralksz, geriledi; geriye kalan tek ey, ksr olumsuz eletiri
yetenei oldu. Siyas partiler kanlmaz biimde kar gruplarna dntler;
sadece devletten birtakm ayrcalklar koparmaya alyor, ama hibir zaman
kendilerinin sorumluluk kabul etmelerinin gerekeceini dnmyorlard.
Orta snfn gerekten yetenekli ve iddial yeleri kendilerini tamamen sanayi
ve fi-nansa verdiler... Bunun sonucunda Alman ekonomik gelimesi baka
lkelerde olduundan ok daha ustalkl ve ok daha sistematik bir biimde
yrd... Alman sanayii savaa ve fethetmeye ynelik bir sanayi idi, bir halk
zengin klan trden inallara deil, bir devleti gl klan trden mallara
ynelmi, orada younlamt. Almanya ar sanayide ve kimyada, sava
silhlarnda ve bakalarndan almak zorunda olduu hammaddelerin yerine
konabilecek bilimsel rnlerde baat gidiyordu - yani genel bir sava hazrl
iindeydi (Taylor, 1978:120).

zellikle parlamentonun geirdii dnm ve nedenleri stne syledikleri,


bir Trkiye yurttann ok kolay kavrayp yerli yerine oturtabilecei eyler,
insan, normal olarak, fikirleriyle toplumu, gereinde dnyay deitirme
isteiyle, tutkusuyla siyasete atlr. Bunlar yapmann yolu kapanrsa,
kapatlrsa, o eit insann siyaset arenasnda bir ii kalmaz. O zaman, ancak
ekonomik kar elde etmek isteyenlere ekici gelecek bir kariyere dnr
siyaset.

Almanyada dorudan doruya anayasal sistemin kendisi byle bir ayrm


yaratyordu. Devlet, imparatora ve onun tayin edecei (parlamentoya kar
sorumlu olmayan) anslyeye braklmt. Silhl kuvvetler, brokrasi ve
diplomasi parlamento denetiminin dnda, imparatorun yetki alan iinde
kuramlard.

Brokrasiden ok ordu ve diplomasi, toplumdan kopuk, kapal, i ve grev


dalmn kendi isel kurallarna gre yrten kuramlard. Her ikisi de,
aristokrat toprak sahibi snfn hegemonyas ve belirleyicilii altnda
alyordu. Ta 19. yzyln banda Gneise-naunun meritokratik bir subay
kadrosu oluturma abas balam, ama ordu iinde Prusya Junker snfnn
hegemonyasn krmak hl mmkn olmamt.

Wehler, 1914te, Hariciye Nezaretinde 8 prens, 29 kont, 54 unvansz soylu


olduunu, buna karlk orta snftan gelme sadece 11 yksek rtbeli diplomat
bulunduunu yazyor, iileri Bakanl personelinin de te biri soyluydu
(Wehler, 1997).

Toplumla daha ili dl olmak zorunda olan sivil brokrasiyi ise Bismarck
kendi istedii tornadan geirerek retmiti. Liberal veya sol eilimleri olan
brokratlar cezalandrlarak kovulmutu. Geri kalanlar fikirlerinin yan sra
miza bakmndan da muhafazakr, otorite karsnda boynu kldan ince
adamlard. Bu uyum salandktan sonra, brokratn kendini iadamnn stnde
grmesine, politikaclar kmsemesine imkn verilmiti. Zaten herkesin
belirli llerde devlet fetiizmi yapa Almanyada zel teebbs de kendi
rgtlenmesinde hem devlet dairesi sistemini taklit ediyor, hem de yksek
devlet memurlarndan fiilen yararlanyordu. Dolaysyla btn bu yaplar
kendi kendilerini ieriden denetliyor, olduu gibi yeniden-retiyor, isprit de
corpsa aykr herhangi bir enin aradan szmasna imkn brakmyordu.
Bismarck azledildikten (resmen istifa) sonra da, onun sorumlu olduu btn
bu yaplar devam etti.

Ama, byle bir sistem, banda Bismarck gibi gl bir adam olduu srece
daha aklc ve verimli bir biimde alabilir. Nitekim, ondan sonra, ne
yaptn bilmeyen Wilhelm ve birtakm sradan, kiiliksiz ve fikirsiz
anslyelerle, Alman siyaset gemisinde kimin hangi ynde dmen tuttuu pek
anlalamad.

Parlamentoya gelince, parlamentonun yapsna lkeye IV. Friedrich Wilhelmin


armaan olan -smf-sistemi biim veriyordu. Buna gre semenler
gelirlerine gre smfa ayrlma ve ne kadar ok gelirleri varsa o kadar ok
milletvekili seebiliyorlard. Bu plutokratik yntemle tepedeki % 15,
sandalyelerin te ikisini seiyordu. Yoksul ounluun seebildikleriyse ok
snrlyd. Bu tabii her zaman en ok sosyalistlerin aleyhine alan bir
sistemdi. rnein SPD oylarn % 35ini kazand bir seimde (1912),
milletvekillerinin ancak % 28ini belirleyebiliyordu. Muhafazakr partilerden
milletvekili olanlarn birou gene soylu toprak sahibi snftan geliyordu. Bu
snfn, politik yapda temsil ve yapnm gc, toplumdaki saysal varlklarnn
da, topluma tarih katk imknlarnn da, fersah fersah ilerisindeydi.

ngiliz Devriminden sonra bujuvazi ile aristokrasi arasmda, birincinin


egemenliinde oluan bir uzlamadan sz etmitik. 1871i de Almanyann
devrimi olarak greceksek, bundan imparatorluk sonuna kadar olan,
burjuvazinin aristokrasiye kendini beendirme abasyd.

Bismarck gibi dedii dedik bir yneticiden sonra onun kadar des-potik birinin
kmasnn g olduunu sylemitim. Zaten yle biri olsa Bismarck
yaatmazd. Onu yerinden etmeye bir tek Kayser in gc yetmiti. lkin
Capriviyi anslye yapt. O da Prusyal bir aristokrat ve askerdi. Belki kt
bir adam deildi ama kendim kimseye beendiremedi; 4 yl sonra ii bitti.
Wilhelm, Kari Victor Hohen-loheyi anslyelie getirdi. Ancak Kari Victor
bir yandan Schillirg-frst [Schilling kontu] idi, Bavyeral ve Katolikti.
anslye olarak kendim gsterecek bir ey yapamad. O da ancak 4 yl
dayanabildi.

Von Blow diplomasiden geliyordu; daha iddialyd ve anslye koltuuna


daha uzun sre tutundu (1897-1909 arasmda). Ama nemli denebilecek
herhangi bir ey yapmad. Az ileride anlatacam komik bir hikye nedeniyle
istifa etti.

Yerini banker-burjuva bir aileden gelen Bethmann Hollweg ald. Onun iin de
ayn deerlendirmeyi yapmak gerekiyor. Kendi yaptklarnn ouna
kendisinin de inanmad anlalyor. Almanya onun anslyeliinde savaa
girdi. Ama onunla kamad nk Bethmann Holhveg 1917de istifa etmek
zorunda kald.

Onu izleyen Michaelisi filan hi anlatmayaym, nk onlar bsbtn silik ve


kukla insanlardr. Savan son yllarnda Almanya'nn tek hkimi,
Hindenburgun kurmay Ludendorff tu. Babakann kim olduu hi nemli
deildi.
Ama, savan sonuna varmadan nce de, yneten kimdi? Saydm kiilerin
hibiri gerekten ynetmedi; onlan greve getiren kayser de ynetmedi. Her
zaman, her durumda, nemli kararlan generaller verdi. rnein von Blow
anslye iken Amiral Tirpitz ondan ok daha etkili bir kiiydi, her dedii
yaplan kii oydu. rnein Bethmann Hollvveg ABDnin savaa girmesinin
Almanyay bitireceini anlam ve bu nedenle denizalt savalannm
bitirilmesini istemiti. anslye olarak bunu istedi. Ne oldu? Denizalt sava
bitirilmedii iin Amerika savaa girdi ve bunun sonucunda Almanya bitti.

Anayasa btn nemli devlet ilerini parlamentonun alanndan ekip kayserin


nne yyordu. Ama, hukuken bunlan ynlendirmesi gereken kayser bu ii
beceremeyecek biri karsa ne olacak? Bu durumda memleket asl
sahiplerinin eline kalrd. Bunlar da, generallerdi. Nitekim byle oldu. II.
Wilhelmin dnemi, teatral jestler yapp klcn akrdatan komik bir kayserin
yannda neonlarn nda giden gelen anslyelerle doludur ama sessiz ve
derinden giden mudak bir ordu egemenlii oktan kurulmutur, ilemektedir.

Bismarck, iktidar denen eyin kaynaklarn, ileyiini, her eyini ok iyi


bildii ve askerin potansiyel gcn iyi tartt iin, anayasada, askere
dorudan siyas ayrcalklar tanyan maddelere yer vermemiti. Aynca, byk
siyas deneyimiyle, asker olan ve olmayan (yani siyas olan) btn etkenleri
evresindeki askerlerden daha iyi hesaplayabiliyordu. Dolaysyla asker de ona
meydan okumad (Moltke ve Waldersee ile birka srtme dnda). Ama
Bismarcktan sonra ordu nfuzunu daha da fazla artrd.

Bu zaten benzer toplumsal yaplarda grlen bir durumdur: Ordu, militarizmi


kendi kadar iyi yapan sivil ynetici grd zaman geri plana ekilir; bu da
onun disiplin anlaynn bir parasdr. Ama bu gvence ortadan kalkarsa
kurum olarak ilere el koyar. Almanyada da sre byle iledi.

Sava arifesinde

19. yzyl boyunca, Almanya, byk bir toplumsal dnmden geiyor, ama
bu dnm zel koullar altnda, zel bir biimde gerekletiriyordu. Daha
sonraki tarihlerde bu modelin tekrarlar oalacakt, ama Almanya kendi tipi
iinde bir ilk rnekti. Sz konusu olan ey, feodal bir estateler toplumunun,
modem bir snfl topluma dnmesi sreciydi. Modernlemenin grdmz
erken rneklerinde, rnein Amerikada zaten yle bir toplum biimi hi
olumamt. O mcadele, bir bujuvazinin (byk lde tarmsal olsa da bir
burjuvazi) denizar bir hegemonyayla savamas ve ondan kurtulmasyd.
ngiltere ve Fransa, iki Avrupal lke olarak o feodal gemii (deien
derecelerde de olsa) paylamlard ve kurtulmaya altklar ey de oydu.
Fransada olayn Etats-Generauxdan balam olmas bu bakmdan bir hayli
simgeseldir, nk srecin sonunda estateler toplumu tarihe karr.

rnekte de bujuva snf tarihin nn aan g olmutur (btn entelektel


ve maddi-fiziksel smrlanna ramen). O gnn dnyasnda, modernlemenin
ebesi bujuva snfyd.

Bu snftan Almanyada da vard; ama burjuvazi Almanyada byle bir


buzkran rol oynayamad, oynayabilecek kadar gl deildi. Estateler
toplumunu ortadan kaldrma iini, esta-te'ler toplumunun asl ve en gl
esi, aristokrasi (kendi uzants olan ordu yoluyla) stlendi. Burjuvazi onun
ancak yedek lastii olabiliyordu. Yani, gene Fransa'nn Etats-generaux
modeline dnecek olursak, tiers-etaf nm aristokrasiyi devrimle yok ederek
baard ii, Almanyada, devrimi ve her trl liberallemeyi yasak eden
premier-etat gerekletirmiti. Bu, dediim gibi, o evrede bir anomaliydi;
ama bir sre sonra pek ok benzeri ortaya kacakt.

Sonu olarak Almanyada siyas iktidar, toplumun erimek zere yol ald
hedefin yapsal olarak gerisinde kalan (ve yerini deitirmeye niyeti olmayan)
bir kesimin elinde, gzetimi ve dene-timindeydi. Bu aykr durumun, elbette,
kendine zg sonular olacakt. En geni genellemeyle, Fransa gibi Almanya
da, ama olduka farkl nedenlerle, biriken gerilimlerini boaltamayan bir
toplum oldu.

Birka anlaml olaya deineyim. Yukarda Almanyann koloni politikas


stne konumu, bunun ksa mrl olduunu, ama o ksa sre iinde de fazla
nem tamadn grmtk. Buralarda olanlar dorudan Avrupa tarihinin
iinde olmad iin daha kolay gzden kaabiliyor. Koloniler Almanya iin
hayati deil idiyse, kolonide kan olaylara egemen olmak zere
Almanyann yaptklar, balanmas bir yana, aklanmas da baya zor bir
grnmde.

Bugn Namibya dediimiz Gneybat Afrika, Namib lnn de, Kalahari


lnn de uzand verimsiz bir blgedir. Daha nce buralarda cirit atan
Portekizliler, Felemenkliler ve Britanyal-lar, buraya ilgi duymam, geip
gitmilerdi. Bismarck, alcs olmayan bu blgeye sahip kt. Almanlar buraya
gelir gelmez yerlilerle aralarnda sorunlar kt (1892de yerlemeye
balamlard). Elmas bulunmas biraz daha Alman gmen ekti. 20. yzyln
banda, yerlilerle atmalar byrken, yerleen Almanlarn says da
10.000in biraz stne kt.

Lothar von Trotha 1848de Magdeburgda domu bir Prusya-lyd. 1865te


orduya katld. Bu sralarda Almanyann kendine avantaj arad Uzak Asya
blgelerinde bulundu ve 1904te general olarak Gneydou Afrika
birliklerinin bana geti. Sertliiyle, gelir gelmez, yerlilerle atmalar
trmandrd. Sonra, bakaldry bastrmak zere olaanst bir iddet ve
gaddarlk uygulad. I, isyan silhla bastrmaktan ibaret deildi. General
yerlileri amansz le srerek alk ve susuzluktan ldrd. Genosid
deyince, btn soyun krldn hayal etsek de, insan denen yaratk
dayankl, var kalanlar oluyor. Bu durumda 80.000 Hererodan 15.000, 20.000
Nanadan da 9.000 kii sa kald. Bu hizmetlerine karlk Kayser Wilhelm
onu madalyayla dllendirdi.

Bu srada Ugandada baka bir iler oldu. Almanyann buraya girmesine Cari
Peters adnda tuhaf bir gen nayak olmutu. Tuhaf, nk btn akademik
grnne ramen, Afrikal ldrmenin insan sarho eden zelliklerinden
konuan, kyc bir adamd. Konumakla kalmyor, bol bol ldryordu. Onun
bu yntemlerle ele geirdii Bugandada (sonra Uganda) daha sonra bir
isyan kt. Afrikada eksik olmayan mistik-isyanc bir adam Alman
kurunlarnn kendi mezlerine ilemeyeceine dair propagandasyla byle
bir hareket balatt. Ksa zamanda Alman kurunlarnn herkese fena halde
iledii kantland ve isyan epey kanl bir biimde bastrld.

Bu olaylar, zellikle de Namibya, Almanyann yalnz Birinci deil, kinci


Dnya Savana da nasl gireceini mjdeleyen leit-moti/lerle doludur.
Siyahlan insandan aa bir yerde grmler, ona gre cezalandrmlard.
Bundan, bakalann da insandan aa grebilecekleri kar (nitekim
grdler) ve byle grdklerine neler yapabilecekleri de tahmin edilirdi
(nitekim yaptlar). Kayserin von Trothaya madalya vermesi, bunlann ulusal
politika anlayyla nasl uyum iinde olduu gsterir.

Byle uzaklarda deil de, Almanyann iinde ilerin nasl yrdn


grmek iin Zabeme Olayna bakabiliriz. Zabeme (Saver-ne) Alsaceta bir
garnizon ehridir. Burada grevli Alman temenin birliine yerlilerden
(bunlar iin aalayc bir ad olarak Wac-ke deniyordu; bunun kullanlmas
yasaklanmt ama temen onu kullanyordu) birinin dikballk etmesine kar
silh kullanabileceklerini, indirdikleri adam iin on mark dl vereceini
aklad, onbasnn da kendisinin buna mark daha katacan syledii
yerel bir gazetede haber olarak kt. Alsacetaki asker ynetim olay hasralt
etmeye alt; temene bir ey sorulmad. Bunun stne kan protesto
olaylanysa an iddet kullanlarak bastrld. ler byle byynce
Almanyada da Alman tavrn eletirenler ne kt. Babakan Bethmann
Hollwegi sktrdlar (olay tarihi 1913tr). O, kurala aykr iler yapldn
kabullenir gibi oldu, ama Harbiye Nzn von Falkenhayn suu basna atp
askerlerini savundu. Babakan sylediini yutmak durumunda kald. Kayser
derhal askerlerle saf tuttu.

Yani parlamentonun veya baka herhangi bir kurumun (rnein, yarg) asker
karsnda herhangi bir yaptnm gc olmad bir kere daha anlald.'

Yukanda, Wehler in smrgecilik iin yorumuna deinmitim. O konuda


yorumun geerlilii konusunda phelerim olmakla birlikte, Dnya Savana
giden yolda, i gerilim ve atmalann ok belirleyici bir rol oynad
grne katlyorum. Zaten Weh-ler in bu konuda verdii ok net alntlar
var: 1914te Ratibar dk bir Fransz diplomatla konuurken, bujuva ve
ticari snflarn asker ve toprak sahibi snflan gerileterek her alanda ileri
kendi ellerine aldklanm ve bu durumda her eyi eskisi gibi olmas gereken
yere geri getirmek iin bir sava olmas gerektiini sylemiti (Wehler,
1997: 199). Bavyeral diplomat von Lerchenfeld ise anslye Bethmann
Hollwegle sohbet ederken imparatorluk iinde baz evrelerin gzlerini kzl
tehlikeye dikmi olduklan-n ve i koullann muhafazakr bir izgide eskisi
gibi restore edilmesi iin bir sava gerekli grdklerini aktarmt. Belli ki
asker ve toprak sahibi snflar daha sonra Alman ordusunun da yapaca
gibi iki cephede birden sava veriyorlard. Ordu, batda ve douda, Fransa
ve Rusyaya kar; Junker iktidan, bujuvaziye ve proletaryaya, dolaysyla
liberalizme ve sosyalizme kar. Prusyal muhafazakrlardan von Heydebrand
da, ataerkil dzen ve zihniyetin glendirilmesi iin savan yararl bir ara
olacana inanyordu (Wehler, 1997).

Friedrich Holstein, Bismarckla birlikte alan, onun sepetlenmesinden sonra


da yllarca (lm 1909) Alman d politikasn belirleyen bir diplomat ve
devlet adamdr. Wilhelmin rejimi stne u deerlendirmeyi yapyordu:
Kayser II. Wilhelmin hkmeti, danda, ieride de etkisi olacak elle tutulur
bir baanya ihtiya duyuyor. Bu baan ancak bir Avrupa savann, dnya
tarihini (Weltgeschichtlich) deitiren bir kumann ya da Avrupa dnda elde
edilecek topraklann sonucu olabilir (Wehler, 1997:176).

Yani btn Almanlarn zihni sava kavramna, perspektifine taklma. Tarihi


Fritz Fischer le birlikte Dnya Savanda Almanyann mecbur kalarak m yer
ald yoksa bunu kendisinin mi zorlad tarmas alevlenmiti. Almanya
belki de uzun vadeli bir plan yaparak sava bilinle davet etmemiti (Fischer
ettiini sylyor), ama yle tavrlar almt ki, onlarla kendine izdii rotada
savatan baka bir k yolu grnmyordu (ksa ve orta vadede izdii
rotalar). rnein, 1871 krk yl geride kalma. Ama o zaferin mutlaka
gerektirmedii Alsace-Lorraine sorunu, ka yl geerse gesin, Fransa ile
Almanya arasna bir kan davas sokmutu. Bunu da savatan baka bir ey
zemezdi.

Bu orta vadeli rotalar, yalnz sava kanlmaz klmyor, kimin mttefik,


kimin dman olacan da belirliyordu. Fransayla durum belliydi ve
Alsacen kaderi deimeden deimezdi. Bu yllarda, Britanya ile Fransann
Svey Kanal ve onu izleyen olaylardan tr aralar bozukken, Sudan
kilizinden sonra beklenmedik bir yaknlama balam ve Ertente cordialee
kadar varma. Oysa o sralarda Bismarck lkesini Britanyaya
yaklarmamak iin tedbirler almaktayd, nk Britanya ile yaknlama
tehlikeli liberal virslerin Almanyaya sirayet etmesine yol aabilirdi.

Almanya, dou politikasnda da, bu sefer bir soydalk izgisinden giderek


Avusturyaya (iyice khnemi) yaklat ve Rusyaya (ok daha gl) srt
evirdi.

Kayserin gafna da ksaca deinelim: Wilhelm Britanyaya bir ziyarette


bulunmu, sonra da bir mlkat vermi, mlkat ngilterede Daily Telegraph
gazetesinde yaymlanma. Kayserin sylediklerinden biri, Gney Afrikada
Boer lan yenen yntemi kendisinin dnp Ingilizlere sylemi olduuydu
(bunun tarihi 1908 olduuna gre belki generali von Trothanm insancl
yntemlerini salk vermiti gerekten). Bu dnemde Almanya, Amiral
Tirpitzin abalaryla, muazzam bir donanma kurma iine girimi, doal
olarak Britanya bunu stne alnma. Durumu yumuatmak zere kayser
kendisinin Almanyada Britanya ile iyi geinmekten yana olan bir avu insan
arasnda yer aldn syledi!

Bu sama sapan beyanan iki lke arasndaki dostlua katks olmayaca


ak. Nitekim, iki tarafta da fkeli ve alayc grltlere yol au. Ama bununla
da kalmayp Blowun ban yedi. Wil-helm mlkan bir kopyasn okuyup
fikir beyan etmesi iin anslyesine gndermi, anslye de belli ki enip
dalga gemiti. Skandal padak verince Wilhelm bunu Blowun kasten, onu
rezil etmek iin yaptna inand ve Blow istifa etti.

Byle olaylar, Wilhelmin ehliyetini gsteriyor. Alman hayatnda btn


oklarn ucu sava ve militarizme ynelirken Wilhelm de by ve
niformasyla bu kervana katld. Ksacas, Almanyada tekilere dur
diyecek kimse yoktu. Herkesin bast yer, havaalanlarnn yryen yollan
gibi, stndekileri savaa doru tayordu. Bylece gidenler de hayadanndan
olduka mutlu grnyordu. Kokteyl havasnda gle oynaya hep birlikte o
yne doru gittiler.
Sava ve su

Sava ncesi dnyann son gnlerinde Almanya sava lkla-n atmakta


herkesin nnde gittii gibi, veliaht suikastndan sonra Avusturyay
kzrmak zere de elinden geleni yapt. nk bunca zamandr baka hibir
eye hazrlanmamt.

Savan sorumluluu, her zaman, her yerde olduu gibi, ncelikle asker
kastn zerindedir. Ama, dorusu, siviller arasnda da fazla aykn ses karan
olmad. Burada, ncelikle iki su stne bir eyler sylemek istiyorum.

Almanya, ta blm banda sylediim gibi, bir Orta Avrupa lkesi olarak,
kendini bir sktmlma konumunda hissetmitir. 19. yzyl sonunda bunu en
somut biimde temsil edenler Rusya ile Fransayd ve srekli sava dnen
Almanya bu skmaya kar bir asker zm bulmak istiyordu. Prusyal
General von Schli-effenin nl plan da zm olarak kabul edildi.

Ksaca zetleyelim: ki yandan sarl olduuna gre, Almanyann yapmas


gereken, iki dmanndan daha kolay olann nce ve tek bana vurmak, onu
etkisizletirip devre d braktktan sonra yzn br yne dnmek
olmalyd. Daha zayf dman, topra da daha az olan Fransayd. Onu hzla
kertmek iin arkadan vurmak gerekiyordu. Arkas okyanus olduuna gre,
yaplacak i, kuzeyinden, Belika zerinden hzla batya doru yrmek,
oradan dnp Fransz ordusunu embere almakt. Fransa'nn iini bylece
bitirdikten sonra, Rusyay haklamak zere bol bol zaman kalrd.

Alman Genelkurmay bu plan banna bast. Oysa bunun aksamadan


yrmesini garantiye alan bir ey yoktu. Bu yrekten kabullenme, en
hafifinden, bir asker yanllktr ve istek-doyumu (wish-fulfillment) sz
konusu olduunda naml Alman Genelkur-maynm da baz byk
yanllklardan bak kalamadn gstermektedir.

Ancak, bu asker yanlgnn yannda, teknik trden bir saknca daha vard.
Schlieffen plannn mant, atan Belika (veya Hollanda) zerinden
olmasn gerekli klyordu. Oysa bu iki lke savan balad srada oktan
tarafszln ilan etmiti. Tarafsz bir lkeye asker mdahale sava
hukukunda sutur.

Buna ramen Alman kuvvetleri Belika topraklarna girdi, inedi ve geti. Bu


tarihte von Schlieffenin lmnn stnden bir yl gemiti ve
Genelkurmaym banda byk Moltkenin yeeni J.L. Helmuth von Moltke
vard. Schlieffen plannn kuatma hareketi iin gerekli grd sayda tmeni
oraya gnderemedi (Avusturya daha ok Alman varl talep ettii ve Fransz
snr da bu durumda yeterince Alman kuvveti tarafndan korunamad iin);
bylece, istenen hz salanamad. Alman akn hedeflerine ulaamadan
durduruldu. Zaten yeterince parlak olmayan, ama Alman Genelkurmaymn
zihnine bir dogma olarak yerleen plan, baz ikincil etkenlerin de yardmyla,
fos kt.

Tabii, yle veya byle, sava suu ilenmi, Belika inenmiti. Bu, ordu
planyd, ama bata kayser, btn yetkililer tarafndan da onaylanmt.
Britanya, Belika'nn tarafszlnn inen-mesini kendi sava ilannn
gerekeleri arasna almt ki bu basit olayn bylesine bytlmesi Alman
siyas otoritesini ok ar t!

rili ufakl daha birok ey bulunabilir, ama ikinci ciddi sava suu
Almanyann denizalt savayd. Tirpitzin balatt donanma kurma giriimi
umulan sonulara vanlamadan bitmi, Britanyann deniz gcn glgede
brakmak mmkn olmamt. Byle olaca anlalnca Almanya hzl bir
denizalt retimine ynelmiti. Sava balaynca U-Boat denen bu denizaltlar
zellikle ngilterenin deniz ticaretini baltalamak zere, ticari gemileri
batrmak iin kullanld.

Sivil, ticari gemiyi bile bile batrmak, sutur. Almanlar, Genelkurmaym


emriyle bu suu 430 kere ilediler. Bunu da, bata kayser, ordu dndaki btn
yetkililer onaylam oldu. Sava hukukunu ineyerek (bilerek ve kasten)
savama detini Almanya yaratm oldu.

Bu, yeterince kt, onur kinci bir durum. Neyse ki, iki Dnya Savanda
Almanya ve yandalannn bu marifetleri yapann yannda kr kalmad.
Ancak, imdi bu daha reel-politik bir kategoriye girse de, bir baka konu
stne de birka sz sylemem gerekiyor.

Ticari gemileri vurarak Almanlar sava suu ilediler. Ama ayn zamanda,
Schlieffen Plan iin de sylediim gibi, aske yanllk da yaptlar. nk bu
eylemlerinden biri Britanya'nn Lusitania gemisinin batnlmas (ve 1.198
kiinin boulmas) olmutu. ok sayda Amerikal da vard. 1915teki bu olay
Amerikay hemen savaa sokmadysa da, 1917de Almanyaya sava ilan
ederken Lusi-tania'y ve Alman denizaltlanmn batrd baka sivil gemileri
gereke olarak gsterdi.

Amerikann savaa girmesi ve bat cephesinde yerini almas Almanyay


bitiren darbe oldu. Hindenburg, olsa bile, bunu ciddiye almadn sylemiti.

Sivil Babakan Bethmann Hollweg bu tehlikeyi grm ve sylemiti. Onu


dinlemediler, o da zaten szn dinletmek iin zel aba gsteren bir adam
deildi. Onun sivil olarak grd eyi yalnz cepheyi deil, btn
Almanyay yneten generaller (Hindenburg ve Ludendorff) grmediler,
grmeyi reddettiler. te yandan, parlamentoda Merkez Parti de, bu politikay
Genelkurmay gerekli gryorsa kendilerinin de destekleyeceini syleyerek
anslyeyi yalnz brakmt. Bu erevede ok anlaml bir davranla-n daha
var: Brest-Litovsk. Rusyada 1917 Devrimini gerekletiren Bolevikler
Almanya ile bir an nce atekes imzalamak iin kvranyorlard. Ellerine
mthi bir frsat gemiti: Dnyann koskocaman bir yerinde komnizmi
kuracaklard. Ama Almanya oral deildi. Aslnda bu hikye 1917
Devriminden nce balar; Rusya daha nce ban istemi, Bethmann Hollweg
btn kt-lan Falkenhaynn yerini alan Hindenburgun nne ym, ama
Hindenburg kln oynatmam, bu cepheyi kapatma frsatn karmaya o
zamandan balamt. Daha ok toprak iin! Almanya, daha sonra, Versailles
hkmlerinden durmamasya yaknd, urad hakszlktan dem vurdu. Brest-
Litovsk, yenilen karsm-da Almanyann nasl davrandnn, neler talep
ettiinin ok somut rnei ve kantdr. Bunu birine empoze eden bir lke,
kendine yaplan eyden ne hakla ikyeti olur? Zaten bu nedenle, Wil-son,
Hibir yerde adalete uymadlar, her yerde iktidarlarm empoze ettiler ve her
eyi kemdi yararlan ve bymeleri adna istismar ettiler, demiti.

1916da durumun ktln gren Bethmann Hollweg, Amerika Bakam


Wilson yoluyla bir kapal ban ans yapmay dnd. sabetli bir kararla,
Belikay zgrletirmeyi, bunun rveti olarak nerisine ekledi. Ama iin
iine Hindenburg kanp Belika hakknda tilaf m kabul etmesine imkn
olmayan talepler ekleyince, annn hibir etkisi kalmad.

Almanya'nn balca derdi, corafi konumundan tr iki dman arasmda


skmak idiyse, 1917 Devriminin olmas, onlar iin tanrsal bir armaand.
Ama Almanya, daha fazla toprak elde etme tutkusu yznden, gkten inen bu
avantaj kullanamad. Finlandiya, btn Baltk kys, Ukrayna, Kafkasya,
Almanyann olmalyd! Hedefler bunlar olunca, douda sava bitemedi.
1917den sonra douda ylan Alman askeri says, 1917 n-cesindekinden
daha fazlayd! Bat cephesinde Alman yenilgisinin mutlak olmasn
nleyebilecek bir milyon Alman askeri douda tutuldu. ,

Bu, byk bir asker yanlt. Sonucu da Almanya iin ac oldu. Yksek
Komuta Kurulu 1918in ilkbahannda, ocuk yata insanla-nn da niforma
giydii bat cephesinde Byk Taarruz balatt. Bir iki zafer kazanld; soma,
Temmuz ve Austosta gidi tersine dnd. 29 Eyllde Ludendorff teslim
olmaktan baka are kalmadm -nihayet- anlayarak Wilsonun On Drt
Maddesi erevesinde atekesi kabul etti. Bundan nemlisi, bu diktatr
generalin, Almanyada merut monariyi kabul etmesiydi. Bu gibi davran-
lan, Ludendorffun, bir iin dorusunu bile bile yanln yaptm kantlar.
Kendisi merutiyetten nefret ediyordu ama yenilgi durumunda bu rejimin,
yenenler arasmda, Almanyaya sempatiyi artracan biliyordu. Ayn ekilde,
Artk siz Almanyay yneteceksiniz, dedii meclise (Reichstag)
Mttefiklerle ban grmelerine temsilci olarak liberal ve sosyalistleri
gndermelerim de tavsiye etti. Sava gnahna en az kananlar onlard; belki
Almanyaya uygulanacak muameleyi onlar yumuatabilirdi.

Merutiyet, o liberallerin de, sosyalisderin de, elde etmek iin yllardr


mcadele ettikleri (ve hibir ey kazanamadklar) bir hedefti. Bir gecede,
Ludendorffun iki cmlesiyle, Alman halknn ounluunun haberi bile
olmadan gereklemiti. Taylor un dedii gibi bu ulusal tarih iinde bir olay
deil, sava meydannn bir manevrasyd. Byle bir sinizm tarih boyunca az
grlmtr. O yaknlarda Dileri Bakanhna getirilen Amiral von Hintze,
bunun son yukardan aaya devrim olduu ve aadan yukarya devrimi
nlemek iin yapldn anlanyordu. Ludendorff ise, 7 Ekim? de, Yeniden
eyere trmanp oturur ve eski tarzda ynetmeye devam ederiz, diyebiliyordu.

Ama tarih onun dedii gibi yrmeyecekti. Onun merut monarisinin


monari ksm, yani II. Wilhelm ile veliaht olu palas pandras kap
Hollandaya sndlar. Bylece Almanyada cumhuriyet ilan edildi. Bundan
sonra gene fazlasyla inili kl, her bakmdan daha beter bir tarih
yaanacak, ama bir Hohenzol-lem Almanyasna dnlmeyecekti. Oysa bu
Alman ordusu, yaptklarnn nemli bir ksmn cumhuriyeti nlemek ve
monariyi mutlaklatrmak iin yapmt.

Ludendorffun siyaset ve tarih yorumlar, bu konularda kafasnda hibir salam


bilgi olmad iin, fos kmaya mahkmdu. Ama elindeki iktidar yeterince
somuttu ve onu uygulamasnn sonulan da somut oluyordu. Weimar
zamannda onu Hitler in yannda Mnih birahanesinde grrz. Ancak en
byk ktl bundan nce, gene atekes sralanndadr ve Almanyaya
birahane giriiminden ok daha fazla zarar vermitir.

Ludendorff, yenilginin sorumluluunu sivillere, sivil ynetime, aynea da,


savaa yeteri kadar heyecanla sanlmayanlara att. Oysa Alman ordusunun
yenilmi olduundan sivillerin haberi yoktu, nk henz Ludendorff onlara
haber vermeyi gerekli grmemiti.

Gerek durumdan sivil otoriteyi haberdar etmeye karar verdii zaman kendi
kulland cmle Almanyann iki gn daha savaacak takati kalmamtr,
mealinde bir szd. Ne var ki Ludendorff, Alman halknn, Alman ordusunun
yenildiini renmesinin, Almanyann gelecei bakmndan ok kt olaca
kansndayd. Toplum, ordunun yenildiini bilmemeliydi ki ordunun prestiji
sarslmasn - ve bylece yeni yeni savalar karabilsin. yle de oldu zaten.

Ama birka gn sonra panie kaplyor, tebdil kla girip, tuhaf bir gzlk
takp, svee kayordu. Hindenburg da depresyona girmiti.

Gelgelelim, Almanya atekes istiyordu. Kim istiyordu bunu, Ludendorff ve


ordu istemiyorsa? Tabii, sivil otorite istiyordu! Sanki sivil otorite diye bir
ey vard ve sanki istemek haddine dmt! stelik onun yannda bir de
Almanyay srandan baklayanlar vard - solcular, demokratlar, baz
liberaller vb. Btn faistlerin kullanmay ok sevdii bu srtndan
baklama terminolojisi bylece dolama girdi ve Naziler iktidara gelinceye
kadar devam etti. Sivillerin, askerlerin bilgisi ve onay olmakszn ban
istedikleri ve teslim olduklar yalan topluma yutturulabildi.

Ludendorff, daha 1 Ekimde iki gn daha savaacak takat kalmadn


bildirdikten iki gn sonra (demek kendisinde hl vard savaacak takat),
imdi politikaclar piirdikleri orbay isin, diyordu. Onlann yznden
buraya geldik.

Bilinli bir ekilde yalan sylyordu ve yalann tutacam da biliyordu. Btn


bir toplum, yllardan beri, militarist bir ahlk, ideoloji ve deerlerle
beslendiine gre, orduyu her trl kusurdan bak, yanlmaz ve yenilmez,
yan kutsal bir varlk gibi grme ihtiyac her Almann ta iinde bir yerlere
sinmiti. Olaylann bu ekilde sunulmasna, olaylar hakknda hibir ey
bilmeyen sokaktaki adamm bir itiraz olamazd (i buraya gelince
Almanyann zaten yzde doksan dokuzu sokaktayd). Gidiat daha yakndan
izlemi siyaset adamlan vard, iin dorusunu syleyebilme konumunda. Ama
onlar da, dediim gibi, ordunun kutsalln bir yerlerinde sindirmi
Alnanlard. t karmadlar. Weimar Cumhuriyeti boyunca Sosyal
Demokratlar bile gerekte ne olduunu aklamadlar. Yani, bile bile, kendi
idam fermanlann kendi elleriyle imzaladlar. nk Weimar boyunca teslim
olmann ve Versail-les imzalamann ceremesi onlann zerinde kald ve
bunlar bu yllar boyunca Weimar n zaafn oluturdu. Ludendorffun bu
faydal yalan, onun talimat stne atekesi imzalamaya giden Katolik
Erzberger in birka yl sonra fanatik bir asker tarafndan ldrlmesini de
getirdi. Bu cinayetin sorumlusu da odur.

ilkin Bulgaristan, 29 Eyllde atekesi kabul etmiti. Bizim Mondros, 30


Ekimdir. Avusturya birka gn sonra, 3 Kasmda pes dedi. En son
Almanya, 11 Kasmda beyaz bayrak ekti. Tarihler ortada. Ama hl
Trkiyede Mttefiklerimiz teslim olduu iin teslim olmak zorunda kaldk,
diye yazanlar vardr. Benzer yaplar, benzer davranlar retiyor. "

Ludendorff merut monariyi ilan ettiinde, kimsenin yakndan tanmad


Prens Max von Baden kendini anslye koltuunda bulmutu. Generallere gre
daha liberal saylrd (kim olsa yle saylrd) ama aslnda pek fazla
parlamenter kafal bir adam deildi ve zaten Hindenburg ile Ludendorffun
kendisine raz olduklarn reninceye kadar anslye olmay kabul etmemiti.
3 Ekimde anslye oldu ve ayn akam, Ordu Yksek Komutasnm
hazrlam olduu mektubu (Bu, tam bir teslimiyet ilandr, diyerek)
Mttefikler e gnderdi. Ama o da, hibir zaman mektubu kimin yazdn
aklamad, nk Almanyann saf ve lekesiz bir orduya ihtiyac olduuna o
da inanyordu.

Batda Belikadan, douda daha bir yn topraktan vazgememek, bu yzden


olas bir bar engelleyip sonunda yenilmek, bu tip generallerin toprak
obsesyonu ile aklanr. Ama ortada bir de politik kayg vard. Savan toprak
kazancyla bitmesinin kayser rejiminin mrn uzatacana, toprak
kazanlamazsa bunun cumhuriyete ve sosyalistlere yarayacana inanyordu
generaller.

Wehler, Mrwik Deniz Akademisinin adn vermedii komutanndan bir alnt


yapyor: Biri bir ii berbat etmi (bizim berbat ettiimiz gibi) ve sahneyi
terk etmek zorunda kalmsa, byle tehlikeli bir anda kalan kurtarmak zere
ortaya atlanlarn tekerine omak sokmaya almas mert bir davran, her
eyden nce, ahlkl bir davran deildir. Bizim her eyi mahvettiimiz aka
ortada (Wehler, 1997: 221).

Ama Ludendorff, komutann mertlie veya ahlka sdrama-d bu ii byk


bir zevkle yapt. Bu iftiray, sava yllarnn ertesinde daha da zorlu bir dnem
geirmek zorunda kalan Almanyaya, bir ideolojik miras olarak armaan etti
ve bu yalan evresinde, ilkesiz ve beyinsiz bir milliyeti cephenin olumasna,
bylece, Almanyann kaz admlaryla Nazizme yrmesine ortam yaratt.

Weimar dnemi

Alman tarihinin kendisi dikenli olgularla dolu olduu lde, Alman


tarihyazmnn alaca biim de epey tartmal bir srele ilerlemek zorunda
kalyor. Genel olarak Almanyann anti-demok-ratik ynde gelime
gstermesinin kar klamaz bir tarih determinizmin sonucu olmad
noktasndan yola kan yeni tarihilere deinmitim. Bu tartmann bir ksm
ve nemli bir ksm Weimar stnde yryor nk Weimar m sonu Hitler ve
Nazizm. Soru: Byle olmak zorunlu muydu? Weimar n yklmas zorunlu
muydu? Hitler in iktidara gelmesi zorunlu muydu?

Bu tartmalara deindiim gibi, kendi tarih anlaymn da muak bir


determinizm inanc iermediini belirtmitim. Zorunlu, olduka kuvvetli bir
kelime. Zorunlu muydu? diye sorulunca, cevap, Hayr, hibir ey zorunlu
deildir; her ey, baka trl de olabilirdi. Ama tarihte hibir determinizm
bulunmadn da iddia edemeyiz. Zorunlu yoktur belki, ama, kuvvetle
muhtemel vardr. Epey bir sayfadr anlattm Alman tarihi baz eyleri
kuvvetle muhtemel, baz baka eyleri de kuvvede gayri muhtemel
klyordu. Anlattm bu ideolojik koullanmalar erevesinde, salam bir
Alman demokrasisinin kurulmas, ikinci kategoriye girecek bir gelime veya
durumdur. Weimar da bu, demokrasiye lmne saldran gericiler,
milliyetiler, Naziler kadar, demokrasiyi korumakla ykml olanlarn
aresizlii, beceriksizlii ve kararszl tarafndan da kantlanmr.

Bir sosyoekonomik formasyon hibir zaman iinde btnyle homojen ve


uyumlu politik, ideolojik, ekonomik eler barndrmaz. Her zaman, gemiin
kalntlar ve gelecein habercileri bulunur ve birbiriyle mcadele eder.
Badar/badamaz (compa-tible/incompatible) ilkesi belirleyicidir. deal
homojenleme hibir zaman salanamad halde, hep oraya doru bir eilim
vardr ve btn elikilerin, ynsemlerin stbelirlenmesi, baz eleri rahata
barndrr, ama bazlarn badamaz bularak dlar veya bastrr.
Almanyann Weimar stbelirlenmelerinde, salam demokrasi eleri
zayft ve btn oluturan elerin ounluuyla badamyordu. Weimar
Anayasas, gerekten demokratiktir. Dayankl olamamasnn birinci nedeni de
budur. nk Almanya, kendi anayasas kadar demokratik olmay ne biliyor
ne de istiyordu. Daha ikiyzl bir anayasa daha baarl olabilirdi.

Weimar dnemine nce Almanya dndaki glerin tavrlarndan bakmaya


balayalm. Genel durum, eitli bakmlardan, yz yl ncesini, Napoleonun
gelip getii Alman dnyasn andryordu, nk Alman halk, demokratik
Weimar Anayasasm yabanclarn (ve dmanlarn) Almanyaya
mdahalesinin sonucu gibi grmeye hemen balamt. Yabanc olan
ktdr. Biri bunu smrmeye balad m, kieleri arkasna takabilirdi ve
byle yapmaya hazrlanan bir den ok fazla birey ve grup vard.

Gelgelelim, Weimar Anayasas pek yle Mttefik armaan deil, liberal


Hugo Preussun eseriydi (onun iin an san burada daha ok Yahudi
parmandan sz etmesi uygun derdi); ve zaten Mttefikler in Almanyaya
yle ya da byle, herhangi bir armaan vermeye niyeti yoktu. Sonunda
kazanmlard, ama kaza-nmcaya kadar burunlanndan gelmiti. imdi bu
kepazeliin karlksz kalmasna, Almanyann yapp ettiklerini hafif
atlatmasna raz deillerdi. Bu ahinlikte ba eken, doal olarak
Fransayd.

Asl armaan Versaillesda ortaya kt. Bu anlamann sert hkmlerinin


Almanyada nasyonal sosyalist tepkinin domasna nemli katklarda
bulunduu sk sk sylenmitir ve bu genel olarak dorudur. Nitekim bu
deneyimin de etkisiyle, kinci Dnya Sava sonrasnda, gene ayn galipler,
bir kere daha yenilen, ama bu sefer adamakll iki eli kanda yakalanan
Almanyaya ekidzen verirken, btn yaptklarna ramen ok daha yumuak
hareket ettiler (Fransa gene byk lde eski kafada devam ettiyse de). Bu iki
sava sonras yaplanlar gz nne alndnda, Birinci Sava sonras ve
Versailles ok daha ar eker.

Ama olay bundan ibaret deil. Yukanda deinilen bir konuya, Brest-Litovska
dnelim. Burada Almanyann Rusyaya empoze ettikleri, Versaillesla
kyaslanamayacak derecelerde daha ard. Ay-nca, savatan galip kacak taraf
Almanya olsa, onun yendiklerinden neler talep edecei hakknda da yeterli
fikir verecek kadar belge var. Dolaysyla, Versaillesm ne kadar ar veya ne
kadar hafif olduunu bu gerek bilgiler erevesinde ve kuru mantk temelinde
tartacak olsak, rnein Trianonda Macaristan, Neuil-lyde Bulgaristan,
Saint-Germainde Avusturya ve Sevresde Trkiyeye empoze edilenlerle
karlarsak, kimsenin zel bir muameleye tabi tutulmadn ve kimseye zel
olarak ktlk edilmediini, herkese epey bir ktlk edildiini grrz. Ama
gerek bilgi veya kuru mantk deil, milliyeti rtkanln egemen
olduu bir ortamda tepkiler alabildiine byd, durumun hakszl sonuna
kadar abartld, sonunda Naziler iktidara geldi (ayn ekilde, sadece bize
hakszlk edildii yanl inanc Trkiyede de faizmin propaganda aralar
arasnda).

Versailles metninde Almanyann sava suu ilediine dair bir ibare


gemiyordu; ama Mttefikler in ilediini varsayd, anlamann genel
cezalandrc mantndan belliydi. Aynca, Almanya sava suu ilemiti
(Belika, denizalt). Ama Bize sava suu ilediniz diyorlar, bu iftiradr,
propagandas gene dnem boyunca devam etti. Halk nnde, Evet, byle bir
yanl yapld. demekten kanma politikas, bylece, toplumun Nazizme
srklenmesine yardmc oldu (Trkiyede Ermeni konusu gibi).

Sava tazminat demekte, Almanya gerekten zorlanyordu. Ama tabii ayn


zamanda da ayak sryor, geciktirmeye, daha dorusu Mttefikler in bundan
toptan vazgemesine ynelik politikalar uyguluyordu. Pek benzeri grlmemi
enflasyon da bunlardan biriydi. Ama bu enflasyon, borcu olanlar dllendirip
tasarrufu olanlar cezalandrd iin, ok sayda insann rejime
yabanclamasna da yol at.

Tazminattan (Almanyay zayf drecek hibir eyden) vazgememek,


Fransann politikasyd. Nitekim, demelerin zamannda yaplmamas
gerekesiyle Fransa 1923te askerini Ruhr blgesine soktu. Bir yl kadar
devam eden bu igal Almanyann ilerini iyice zora kotu ve enflasyonu da
inanlmaz bir noktaya getirdi. Dolaysyla, bu igalin yaratt ruh hali de
Almanyamn areyi Nazizm gibi akld hareketlerde grmesini kolaylatrd.
Bu, ilgin bir durumdur. Dman Almanyaya byle yklenmeyi doru
bulan Fransa bir sre sonra Nazi igali alana girdi ve byle drt yl yaad.

Bandan sonuna, bir kriz olan Weimar dneminin i siyas gelimelerine


nce soldan bakalm. Cumhuriyeti ilan eden Ludendorff topu byk
lde SPDnin kucana atm, SPD de bu oldubittiyi alm, kabul etmiti.

Bismarckl yllardan beri SPDnin baz sorunlar, eliik zellikleri vardr.


Lasalle gibi, daha sonra Kautsky gibi, partinin ileri gelenlerinin Marx ve
Engelsle kiisel dostluklar, alverileri vard. Onlann entelektel
radikalizminden etkileniyorlard. Ama gereklik dnyasnda SPD dzeni
ykmak iin uramak zere deil, dzen iinde mcadele etmek zere
kurulmu bir parti yap-smdayd. Bu da, gerek varl ile sylemi arasmda bir
uyumazlk yaratyordu. , mecliste imparator karsnda ayaa kalkmak gibi
simgesel jestlere gelince parti radikaldi. Pratikte ise, devrimci deil,
evrimciydi. Aslnda bu uyumazlk yznden, partinin gereki bir
deerlendirmesini yapan Bemstein, aldatc syleme uymad iin partiden
atlmt. Ama partide byle bir eliki, bir uyumazlk olduunu fark eden ok
kii yoktu. Alman sann da dur-mamasya dzen ykc sulamalaryla
saldrmas, uyumazln bilin dzeyine kmadan srp gitmesini
kolaylatryordu.

Gene de, parti iinde kanadar olutu; bir sre sonra, parti ii-kanat olarak
varolmak da mmkn olmaktan kt ve aynlanlar Bamsz Sosyal Demokrat
Partiyi kurdu (UPD).

Weimar kurulurken 1917nin etkisi hl bykt tabii. Lenin ve Troki Avrupa


Devrimini bekliyor, ilk olarak da Almanyaya bakyorlard. Ktadaki en byk
sosyalist parti buradayd, sava yenilgiyle bitmiti, sorunlar bykt, ynetici
sekinler havlu atmt vb.: Tam bir devrim ncesi durum.

Rosa Luxemburg ve Kari Liebknecht devrim iin kollar svadlar. Berlinde


Ebert, kayserin lkeyi terk ettiini ve demokratik cumhuriyetin kurulduunu
ilan ettikten az sonra Liebknecht de Sosyalist Cumhuriyeti ilan etti. Bu olaylar
hem ok ilgin, hem de ok ac; ama bizim konumuz baka olduu iin ben
bunlara yalnz Weimar n kaderini uzun vadede biimlendirmeleri
erevesinde deineceim.

Ebert ve partisi, bu devrimi zorlamaktansa, orduyla dahi uzlaarak dzen


gleriyle birlikte devrimi ezmeyi tercih ettiler. Bu srada ordu komutasn
eline alan General Groener, Ebertle grm ve teminat vermiti ve Groener
kendinden nceki ya da sonraki birok Alman generali kadar sac bir adam
deildi. Bundan sonra hem Kapp darbe giriiminin, hem de Hitler in Mnich
harektnn boa karlmas onun sayesinde mmkn olmutur. Ama
Groener in de komnist devrim giriimini bastrmakta balca dayana, daha
sonra daha ayrntl ele alacamz Freikorps olmutur. Bunlar, savan
bitmesiyle bir anlamda bota kalan, evine de dnmeyen, belki dnecek evi de
olmayan, ileri derecede milliyeti bir ideolojiyle bir paramiliter grup olarak
davranan eski askerler, ou kk rtbeli subaylard. Bu durumda,
Ludendorffun ve herkesin her trl kabahat ten bak tuttuu Alman
ordusu, sava yenilgisinden sonra da hafif bir klk deiikliiyle gene
meydana kyor, solu ve demokrasiyi bastrma (asal) grevini yerine
getiriyordu.

Bu dnemde, Kieldeki deniz askerlerinin, Mnihte Eisner in sol mahiyette


devrim giriimleri oldu ve hepsi trajik biimde sona erdi. Birbirlerinden
kopuk ve zayf hareketlerdi. Gerek anlamda bir programlan yoktu. Dzen
glerini korkutuyor ve onlann demokrasi dman tutumunu
glendiriyorlard; ama kendilerinin de baanya ulaacak gleri yoktu.

Sonu olarak SPD ile daha soldaki sol arasmda bir uurum ald. USPD bir
sre sonra KDPye (Alman Komnist Partisi) katld. Bunlar, bu ksa tarihin
herhangi bir evresinde birlikte hareket etmeyi baaramadlar. Sada Nazizm
istikrarl bir biimde glenirken, sol hep blnk kald. Bu duruma tek bir
sorumlu aramak ok akl kn deildir.

Alman komnistlerinin SPDye kinlenmesinin anlalr nedenleri vard. Ama


Komintern politkalan da aklc bir alternatif gstermiyordu. Geri bunun
tarihi artk hibir eyi kurtaramayacak kadar getir, ama rnein Komintemin
burjuva demokrasisini l-netleme ve sosyal demokrasiye sosyal faizm
diyerek yklenme politikas (Stalinin Hitler le nfuz alanlar leimi
anlamasna varmasndan sonra) oradaki durum hakknda fikir verir. Ko-
mnisder hep olmayacak hedefler zerine (ok zaman, devrim) odaklandlar.
SPD ile demokratik ksa vadeli projelerde ibirlii yapmay reddettiler.

SPD, daha sava balamadan, sava destekleyebileceini syleyerek, yerini


belirlemiti. Bundan II. Wilhelm de mutlu olmu ve artk btn Almanlar
diyerek konuabileceini belirtmiti. Bu bakmdan, atekes srasnda
Ludendorffun balatt srtndan vurma teranesi tamamen yalana dolana
dayanyordu. Ama iin tuhaf, SPD de Ludendorffun durduu yere gelmek iin
abalar gibiydi.

Bir sosyal demokrat partinin kendine devrimci olmayan bir strateji


izmesinde yadrganacak bir ey yoktur. Ancak, Almanyann Weimar
dneminde, Alman sa, SPD'nin benimsedii ve baanyla iselletirdii
legalist izgide yrmyordu. Sa, syleminde de, eyleminde de, tamamen
yasadyd. Byle bir sa zapturapta almakszn legalist izgide gitmek,
SPDyi battal, ie yaramaz bir varlk haline getirdi. Aslnda, Freikorpsun veya
Nazile-rin srekli sokak saldrlarnda, komnisderin de etkili bir direnii
yoktu. Fiziksel alan tamamen saa terk edilmi gibiydi. 1918 ile 1922
arasnda, sa rger 354 siyas cinayetten sorumluydu. Katillerden ylnz
biri cezalandrld, ama bu da idam deildi. Ayn sre iinde, solun yirmi iki
suikast giriimi oldu. Bunlann on yedisi, onu idam olmak zere, iddede
cezalandmld. Bir inceleme, cinayet giriiminden sulu bulunmu solculara
ortalama on be yl verildiim, ayn durumdaki sacmn drt yl aldm
ortaya koyuyor. Saclar mahkemede yurtsever gdlerle hareket etmi
saylyor, bu da cezann iyice hafifletilmesini salyordu. Ayn hikyeyi anlatan
bir mahkmiyet daha var: Bir komnist Weimar cumhuriyetine soyguncular
cumhuriyeti dedii iin drt hafta hapis cezasna arptnld. Ama sac-
milliyeti biri Yahudinin cumhuriyeti deyince, 70 mark para cezas kesildi
(Henig, 1998: 25).

Son analizde devletin organ olan yarg da byle davranmaya, stelik bunu
lkeyi korumak zere yapmaya balaynca, yolun sonuna gelindiini
syleyebiliriz. Yargnn canla bala legalizmin temellerim dinamiedii bir
ortamda, SPD veya herhangi bir parti, nasl bir yasaya tutunabilirdi? .

SPD iktidarda oturmaya da fazla istekli deildi ve zaten btn bu dnem


boyunca iktidar herkes iin ypratc oluyordu. SPD eitli koalisyonlarda
bulundu, nk rejimin devamn istiyordu. Frsat bulduka da iktidardan uzak
durup rahat soluk ald. Destek verip ayakta tuttuu rejimin somut bir yaranm
grmedi. H.V. Wehler in iaret eti gibi, SPD, orduda reform, ekonomik
reform, tanm sektrnde reform ve yargda reform gibi yakc konulann
hibirine el atmad (Wehler, 1997: 226); oysa bunlann hepsi gerekliydi ve
balad zaman yardma koacaklar da vard. Ama en byk yanlgs orduyla
ilgiliydi. Ordunun zayf zamannda, bir demokratikleme salamak iin stne
gitmedi; tersine, kendini Freikorpsh glendirmesini seyretti. Srtndan
baklama edebiyat yapmakta olan, asl sava sululan, Ludendorff ve
reksndan da hibir hesap sorulmad.

Gelelim saa. Sada grece liberal Katolik Partisi, Zentrum, duruyordu. O da


birok koalisyonda yer alyor ve genel olarak lml, sakinletirici bir rol
oynuyordu, ama etkisi ok fazla deildi. Bismarck zamannn, Katoliklerin
nefsi mdafaa silh deildi, ama henz sava sonrasnn CDUsu da
olmamt.

Liberal sa denebilecek alan ise tamamen dalmt. Eski Muhafazakrlar


DNVP olmu (Deutsch-Nationale Volkspartei), hzla saa kaymt, daha da
kayacak, Hitler in payandalarndan biri olacakt. Demokrasiye veya
cumhuriyete inanmayan bir partiydi. Eski Ulusal Liberaller de Deutsche-
Volkspartei adn alm, zaten pek stlerine oturmayan liberalizmi de
brakmlard.

Bir de Vatan Partisi (Deutsche Vaterlandspartei) hikyesi vardr: bunu sonra


baarsz darbe giriiminde bulunacak Prusyal devlet memuru Wolfgang Kapp
ile savata Almanyaya donanma dzen Amiral Tirpitz 1917 sonlarnda
kurmulard. Almanya iin kntnn balad bu tarihte, Hollanda ve
Belika kylarnn denetimini, Orta Afrika smrge imparatorluunu, Rusya
ile Trkiyeyi iererek Hindistana, Pasifik kylarna ulaan bir yaylmay
(Wehler, 1997: 217) ieren bir programlan vard. Bunlar gln veya zrva
bulunabilir, ama dnemin Alman milliyetiliinin zellikleri ve slbu
hakknda fikir veriyor.

Bu partide etkin olan Anton Drexler adnda bir milliyeti, daha sonra (1919)
Mnihte Alman i Partisini kurmutu. Hit-ler bu partiye girdi, bir yl sonra
ad deien parti NSDAP oldu. Wehler in dedii gibi, Drexler in varl,
atekes ncesi ve sonras Alman milliyetiliinin balantsnn simgesi gibidir.
San daha lml renklerinin solmas Nazileri srekli glendirdi. Ama bu
srete eitli askerler nemli roller oynamaya devam ettiler.

nl birahane giriiminde Hitler in yannda Ludendorff vard. Hitler hapiste


topu topu dokuz ay kald; Ludendorffa bir ey olmad. Ama bundan sonra da
Hitler le ilikisini srdrd (ondan pek holanmad halde); rnein 1925te
Hindenburga kar NS-DAPnin cumhurbakan adayyd. O seimi
kazanamad ama milletvekili olarak Reichstaga girdi.

Hitler i hi sevmeyen ve ilk grmesinden sonra onu hep Bo-hemyal


onba diye anan Hindenburg (tipik bir Prusyal general tavn) buna ramen
ona Ludendorff tan ok daha deerli bir hizmette bulundu. Batan alalm.

Ebert 1925te lnce cumhurbakan seimine gidildi. KPD Thlmann aday


gsterince sol oylar blnd ve Hindenburg az farkla seildi (1932de de
Thlmann ayn rol oynamtr ki bu solun anlaamazlmn en kt sonu
vermi rneidir).

Hinderburg bir oy patlamas yaratmasa da, dnemi inceleyenler, semenin bu


sonutan genellikle memnun olduunu, Hinden-burgun cumhurbakan
olmasnn Almanyann kayserine kavumas gibi bir duygu verdiini
yazyorlar.

Bu sralarda siyasette nem kazanan daha kk rtbeli iki subay, von Papen
ile Schleicher (ayrca Hindenburgun olu, Os-kar) Hitler in hkmete
anslye olarak girmesini salamak zere epey aba harcadlar, inat
Hindenburga bask yapmaya baladlar ve nihayet, yedi sekiz yl sonra, kabul
ettirdiler. Bundan sonra Hitler in her eye el koyarak diktatrln ilan
etmesi fazla zaman almad.

Burada ilgin olan, Hindenburga, kararndan tr gelen en sert ve kahredici


eletirinin sahibinin Ludendorff olmasdr. Bir mektup yazarak knad
Hindenburgu. Alman tarihinin en byk demagogunu anslye yaptn,
bylece milleti en ar felkete mahkm ettiini, gelecek kuaklarn onu bu
nedenle mezarnda lnetleyeceini syledi. Ludendorffun bundan baka
syledii doru szn bilmiyorum, ama bunlar da epey ge kalmt.

Bunlar sivrilmi subaylar, bireyler. Yukarda, Freikorpsa deinmitim. Onlar


bir hayli anonim saylrd - Rohm gibi tannm baz Nazilerin aa be
yukar ayn kaynaktan geldiini syleyebilirsek de. Bunlann ou, Alman
ordusunun yenildiini kabul etmemi, birou Baltk lkelerinde veya
Polonyada arpmaya devam etmiti. Dndklerinde, dncelerine ve ruh
hallerine en uygun rgtl g olarak NSDAP buldular. Asker bilgi ve
deneyimleriyle byle bir parti iin ok deerli bir insan kayna
oluturuyorlard. Partinin SA ve SS rgtleri bu adamlardan ok yararland.
Yeni koullarda, Alman milliyetisi olduklann, Alman iilerini tepeleyerek
kantladlar.

Bu kitapta ele aldm toplumda da, militarist glerin iktidan elde etme
stratejileri iinde siyas suikast nemli bir yer tutuyor ve nde de bolca
ilenen cinayetlerin birounda (gen) subaylar barolde grnyor.
Kotzebueya deinmitim; biraz yu-kanda ise Weimar dneminden baz saylar
verdim. 1921de Katolik Merkez Partisinden Erzberger, 1922de Yahudi asll
ekonomist ve siyaset adam Rathenau cinayetleri, bunlann en nemlilerinden
saylr.

Sava suuna deinmitim. Weimar dneminde Almanya ban suu da


iledi. Versailles, Almanyann silhlanmasn kat bir snrlamaya tabi
tutmutu. Prusyal Genelkurmaym bu durumdan mutlu olmas dnlemezdi.
Asker saysn dk gsterdiler, gayrinizam Freikorps gibi zmlerle ii
idare ettiler. Silh snrlamas daha ciddiydi. Bunlann, sava gemilerinin belirli
bir tonaj amamas gibi baz kurallan Almanlann iine bile yarad nk
bylece daha kk ama daha etkili silhlar vb. yapmaya yneldiler. Bir de
Sovyetler Birlii yardma yetiti. Alnanlardan aldk-lan para ve teknik
donanm karlnda, Alman askerlerinin yeni silhlanyla kendi topraklannda
talim ve tatbikat yapmasna izin verdiler. Bu da Stalinin akl almaz ilkesiz
davranlanndan biridir.

Bu ilerin banda Genelkurmay Bakan Prusyal Hans von Seeckt vard.


Btn partiler, yaptklanndan haberdard ve kimse ses karmad. Bu davran
muhtemelen bizde bugn bile bir vg konusu, olur. Drtl Konsey, fazla
bir karlk beklemeden, Almanyada yarglanmas talebiyle Hindenburg ve
Ludendorff dahil on, on be kiilik bir liste vermiti. Bunlardan yalnz iki
denizalt subay ceza almt: Yklenen su, yaral tayan gemileri maynla
batrmakt. Drder yl aldlar, birka hafta sonra hapisten katlar. Bir daha
haberleri alnmad. Bu anlattklanm, yle ya da byle, Trkiyede olmu
birok eyi de akla getiriyor olmaldr. Btn bu olaylar, uluslararas bir
anlamann birtakm sahtekrlklarla i-nenmesinden baka bir ey deildi.
Gene, Almanyann militarist kltrnn rettii bir eydi. Uyguland anda,
bunlann sonucunun Hitler ve Nazizm olacan da kimse tahmin edemezdi.
Buna ramen, militarizmin uygulamalanndan Nazizme kolayca geilen yollar
olduunu gstermesi bakmndan anlaml bir olay. Buna bakarak, Almanyada
Nazizmin iktidara gelmeyi baardn ve sonra da sava kardm
sylemenin pek yeterli olmadn ileri srebiliriz. Bismarck modeli birlik ve
modernleme zor kavramn Alman toplumuna tek geerli gerek olarak
tantt ve benimsettii iindir ki Almanya anlatlan zor koullarda Nazizmi
seti ya da Nazizm Almanyaya kendini en inandnc yntemin sahibi olarak
gsterebildi. Bu anlamda militarizm (yle olmas zorunlu olmasa da ok
zaman fiilen byle olmutur) faizmin, Nazizmin bekleme odas ya da iinde
olgunlat koza ilevini grebilir.

Weimar m son gnlerinin ve Almanyann Nazizme geiinin olgusal


aynntlan stnde durmayalm. Bunlar zaten sk sk incelenmi,
smflandnlm olaylar.

Nazizm, sava ve sonras

Nazizm, bal bana, son derece nemli bir konudur. Dediim gibi, ok fazla
incelendii halde (belki dnyada zerine en fazla inceleme, roman, oyun
yazlm, film yaplm konu), hl sylenecek ok ey olduunu sanyorum.
zellikle, nerede snrlayacamz sorusu hl ok kiritik. Bir yandan, belirli
bir meknda ve belirli bir zamanda olmu ve bitmi bir olgudan sz ediyoruz.
Bu erevede bakldnda, gnmzde Almanyada (baka yerlerde de var
ama zellikle Almanyay vurguluyorum) ortaya kan neo-Nazi
hareketlerin bile asl Nazizmden ok farkl olduunu dnyorum. nk bir
eyin taklidi hibir zaman kendisi olmaz.

te yandan, Ne oldu da Almanya Nazi oldu? gibi sorular sormaya


baladmzda, olayn bu gibi zgl zaman ve meknla snrl zgl bir olay
olmadn sezmeye balyoruz ve insanlarn neden byle saldrganlatn,
bu nefret ve dmanlk potansiyellerini nereden bulduklarn, iddetin
kaynaklarnn neler olduunu soruturuyoruz. Ama, tabii, bu sadece
psikolojik bir soruturma da deil. Tarihte ve kltrde bize cevap verecek
neler var? Romantizmin faizme uzanan ulan var m? Wagner in musikisine
faist diyebilir miyiz? Spengler, Heidegger gibi adamlann rejime hizmet
sunmalarn nasl aklayacaz? Alman felsefesinin pay ne?

Yani ksacas, sonsuz bir aray. Bu, bence, umutsuz veya sonusuz bir aray
demek deil. Tersine araym kendisi salkl -a gibi bir ey.

Ve aradka, bin dokuz yz otuz bilmem ka tarihinden, Hans veya


Wilhelm veya Rudolf adnda bir adamdan balasak da, konu ister istemez
kendimize (birey olarak veya yesi olduumuz gruba bal olarak) gelmeye
balyor.

Ne var ki, bu kitapta benim amacm bu ok nemli, ilgin ve byleyici


fenomeni aratrmak deil. Onun iin, 1933te Hitler in anslye koltuuna
oturmasndan sonra olanlar beni ilgilendirmiyor (bu kitabn erevesi iinde).
Bunlar hakknda, k noktam, yani militarizm asndan syleyeceim,
sylemek istediim birka ey var. Bunlan syleyip bir hayli uzayan bu
blm bitireceim.
Hitler ve ayaktalar, Alman militarizminin onlara bazen bilerek, ama daha ok
bilmeden (sonularn tasavvur edemeden) at yollardan geerek, iktidara
geldiler. Gelinceye kadar, o militarizmin baz somut temsilcilerini, rnein
Freikorps yelerim, kendi mantklarna ekebilmilerdi. ktidara geldikten
sonra daha da fazlasn ektiler (militarist olanlarn askerleri kadar
sivillerini de ektiler; ayrca, her ideolojiden Alman yurttalarn Nazi
yapmay baardlar). kinci Reich zamannda imparatora ballk yemini eden
subaylarn yeni koullarda dorudan Fhrer e ballk yemini etmesi, Alman
militarist deerlerinin Nazi rejimiyle i ie geiini de simgeler. Ancak sonuna
kadar Nazi olmayp militarist kalanlarn da varolduunu, baka hibir ey
olmazsa, baz yksek rtbeli subaylarn nclk ettii suikast giriiminden
biliyoruz.

Alman militarizminin kklendii yer, doal olarak, orduydu (nce Reichswehr


denirken 1935te Nazilerin Wehrmacht diye adlandrd, son ekliyle Hava ve
Deniz Kuvvetlerini de kapsayan Alman ordusu). Militarizm, tanm gerei,
asker deerlerin sivil topluma yaylmas ve benimsetilmesi demek olduuna
gre, sadece ordunun militarist olduunu dnmyoruz; ama retim merkezi
orasyd.

Orada da asl kk, Prusyallk, Junker likti. Meritokratik anlaya en erken


gemeye alan bir ordu olmasna ramen, Junker gelenei nce Prusya,
sonra da Alman ordusunda uzun zaman devam etti (zaten Alman toplumunda
da devam etti - ta kinci Dnya Savamn sonuna kadar).

Bu Wehrmacht iinden, Hitler i ve Nazizmi deien derecelerde benimseyen


birok subay, general kt. rnein Keitel Hitler in ua diye tannm bir
generaldi. Ancak Keitel Wehrmachtm tipik deil, atipik bir subayyd. Bu
rtbelere ulam olanlarn ou Hitler e uzak durmu, Hitler de bunlann
biroundan holanmam tr.

Hindenburga deindik; koca Feldmarealn, btn PrusyalI aristokratik


deerleriyle, Bohemyal Onbadan holanmasna imkn yoktu. Ancak bunu,
yalnz Hindenburga zg, kiisel bir durum gibi grmek pek inandmc olmaz.
Onun formasyonuna benzer bir formasyon ve kiilik edinmi Alman (zellikle
de Prusyal) subaylar ve generaller iin Nazizmin ritelleri kolay sindirilir
eyler deildi.

Suikast giriimine deindim. Bunun iinde ordunun en nitelikli


mareallerinden biri olan (Stuttgartl) Rommel yer alyordu. Rom-mel,
Hindenburg gibi aristokrat da deildi ama askerdi. yi bir asker olarak
(1943te) artk bu savan kar kalmadn grmt. Bir Alman milliyetisi
olarak da zarardan hangi noktada dnlebilirse dnlmesini istiyordu (teki
suikastlar gibi). Bunu Hit-ler e de anlatmaya alt ama anlatamad. O zaman
da kar harekete kart, ama iin ucunda suikast olduunu bilmiyordu. Bu
eylem de onun asker deerlerine aykryd.

Militarist ordu Nazizme kar byle mesafeli olsa da, Nazizm militarizme
kar mesafeli deildi. Bata Hitler (talyada Mussolini ve Sovyetler
Birliinde Stalin gibi) niformasn giyip ortaya kyordu ama giydii, daha
nce olan bir eyin niformas da deildi.

Bu anlattm durum, aykr deil, manta uygun bir durumdur. Bir


militaristin ayrca bir de faist veya Nazi olmas gerekmez; ama bir faistin
militarist olmamas pek olabilir bir ey deildir. te yandan, bunlar arasnda
tam bir kpr, tam bir gei kurulamad iin, faizm veya Nazizm bir tr
paralel askerlik rgt kurmutur. talyada kara gmleklilerle balayan
niforma tutkusu Almanyaya kahverengiyle sradktan sonra eitli
lkelerin faist hareketleri kendi renklerini setiler (rnein Romanyada
maviyi beendiler). Bu paramiliter kurulular bu hareketlerin iktidar
stratejisinde nemli bir rol oynad.

Ama rol, iktidarn ele geirilmesiyle bitmedi. zellikle Hitler in iktidan


eline alm olarak yapmay tasarlad birtakm zel iler vard ve bunlan
dzenli orduya yaptramayacan biliyordu. Bu nedenle, Uzun Baklar
Gecesinden sonra dahi, byle yan asker bir gce ihtiyac olacakt. SA,
Sturmabteilungun (Frtna Ktalan) ksaltmasdr. ou yesini
Freikorps'tan alan bu rgt NSDAPm ve Hitler in zel ordusu gibiydi, iktidar
olduktan sonra, Hitler, byk burjuvaziyi, brokrasiyi, zellikle de
brokrasinin asker kanadn bu adamlann zpr davranlaryla rktmemek
gerektiini anlad iin, 1934te, bata Rohm, ok sayda SAy ldrtt.
Bylece, SA eski nemini kaybetti. Ama zaten alternatifi hazrlanmt; SS. Bu
da Schutzstaffeln (Koruyucu Kademe) ksaltmasdr. 1925te dorudan
doruya Hitler i korumak zere kurulmuken 1929da Himmler bunlarn
bana geti ve her ey deiti. SAya gre ok daha sekin bir kesim
oldular. Ordu dahil her eyi Nazizmin ilkeleri adna denetlemekle
ykmlydler. Byle korkun bir ideolojiyle donanmam kiilere yaptn-
lamayacak btn pis iler (Yahudilerin kamplarda imha edilmesi gibi) onlarn
grevleri arasndayd. Saylan da alabildiine artt.

Burada bir noktay vurgulamak gerekiyor. SS rgt, normal olarak


Wehrmacht'a yaptmlamayacak pis ileri yapt: ama Bundan byle Wehrmacht
su ilemedi, diyemeyiz. Nazilerin pis ii zaten tek bir rgtn altndan
kalkaca gibi deildi. Onun iin dzenli orduya da epey pay dt ve ok
zaman onlar da derin bir vazife ak ile bu pay yerine getirdiler. Buna
ramen, SS gibi serapa sua boulmadlar.

nc Reich stne nemli bir kitap yazan William Shirer, Ukraynann Kara
Topraklar mda yetien tahl rnnn Almanyann tketimine sunulmas iin
Alman Tanm Bakanlnda yaplm bir almay anlatr. Byle bir aktanmn
anlam ve sonucu . aktr: Yiyecekleri tahl ellerinden alman bu insanlann
alktan lmesi! Bu bilindii halde, bakanlkta yzlerce kiinin sessiz sedasz
bu plan stnde altklann anlatr. lle toplama kampnda nbet tutarak ya da
fnn temizleyerek ortak olunmuyor sua. Bronuzda oturup toplama, karma
yaparak da milyonlarca insann lmnde pay sahibi olabiliyorsunuz. Ama bu,
ille de yalnz Nazizmde olabilir bir ey deil; militarist terbiye alm btn
brokrasiler ayn eyi yapabilir, yapanlan olmutur.

1945te Almanya kinci Dnya Savanda da yenildi. Bu sefer, savan byk


ksmnda devam eden ar bombardman sonucu, Birinci Savala
kyaslanamayacak kadar fazla ykm vard. Rus ordusu Berline, Amerikan ve
Britanya ordulan Bat Almanya ilerine girmiti. Alman ordusu ayaktayken
siviller arkadan baklad, diye tevil edecek bir durum yoktu. Almanya teslim
oldu. Belli bal Naziler intihar etti veya Martin Bormann gibi srra kadem
bast. Almanya igal edildi.

Bu seferki atekes koullan Birinci Sava sonundakilerle ayn deildi. Ama


bu sava bir zaman sonra ortaya iki Almanya kmasna ve bu durumun 45 yl
kadar srmesine yol at. Bunun sonulan bugn de tamamen ortadan kalkm
deil.

Souk Sava, iki sistemin rekabet ettii ortam, Bat Blokunun sava anlann
unutup Almanyay bir an nce kalkndrma abasna girmesine sebep oldu.
Bylece Bat Almanya, Birinci Dnya Sava sonrasnda yaad skntlarn
yanma uramadan, ksa zamanda, dnyann ileri gelen toplumlan arasna girdi.

Henz bu mutlu gnlere gelmeden, savatan devralman bir yn


yoksunluun yaand gnlerde Nmberg Mahkemesi kuruldu, alt ve
sonuland. Yukanda, Weimar dneminde Ver-saillesa gsterilen tepkilere
ksaca bakmtk. O zaman byle bir yarglama olsa, Alman toplumunun buna
nasl tepkiler vereceini tahmin etmek zor deil, muhtemelen ok ar olurdu.
Oysa Nmberg srasnda byle bir ey grlmedi. 1933ten beri devam edege-
len rejimden Alman toplumundaki ounluun da mahcup olduunu tahmin
edebiliriz.

Ksacas, btn bir modernleme sreci boyunca Alman toplumu kendi


ordusunu denetleyememiti. Mirabeaunun koyduu tehis geerliliini bir
buuk yzyldan uzun bir zaman korudu. Sonunda, iki Dnya Sava
kaybedildikten sonra, Alman toplumu, sorun zmek iin zordan, kaba
kuwetten baka eyler de olduunu rendi. Ancak bu aamada dnya ile
bart. Napoleon getirdi, diye, Mttefik igali empoze etti, diye iki nemli
dnm noktasnda reddettii (ama kendi imknlaryla bir trl kuramad)
demokrasiyi, bu nc seferde, uluslararas destekle kurmay ve yaatmay
baard. Bugn militarizmle ve onun artrd her eyle, kendi sulu
gemiiyle de yzleerek hesabn kesmi bir toplum; demokrasi iinde
yaamaya kendini batlam, geleceini de Avrupa Birliine balam.

Mutlu ve baarl bir toplum.

Almanya'da ideolojinin militarizasyonu

Almanya, daha dorusu Alman Nazizmi hakknda sk sk sylediimiz ve


dinlediimiz klieler vardr. Goethe hatrlanr, Bach veya Beethoven hatrlanr
ve byle insanlar yetitirmi, byle ince ve stn bir kltre sahip insanlarn
btn bu Nazi rezaletini nasl olup da yapabildiine hayret edilir. stelik,
kampta Yahudile-re gaz verme dmesine bastktan sonra Appassionatay
piyanoda alan SS subaylarndan dem vurulur. Faizmle, Nazizmle ilgili bu iki
utan saknmak kolay deil. Kimi zaman kendimizden ok uzaklatryoruz;
trsel olarak insandan farkl bililerinin benimseyebilecei bir dnya gr
gibi tanmlyoruz. Kimi zaman da tersi geerli oluyor ve herkesin iinde gizli
veya ak bir miktar faizm barndrdna inanyoruz.

yle ya da byle, nceki blmde baz kvrntlarm zellikle ne kardm


bir tarih sre yaand bu lkede ve bu sre bu ideolojiyi egemen kld. Oysa
Nazizm kadar garipsemediimiz, hatt bazen biraz normal, bazen biraz da
sevimli grdmz bir Alman militarizmi vard. Srecin Nazizmi egemen
klmasmm yolunu, aslnda bu Alman militarizmi hazrlad.

Yzba Selhattinde bir Alman sava pilotunun hikyesi anlatlr (Seluk, ...,
1975). Avc uayla ngiliz avc uann ardna der ve ikisi birden ufukta
kaybolurlar. Aradan birka gn getikten sonra Alman pilot yrtk prtk peyda
olur. Meer cephanesi tkenip ate edemeyince ngiliz uana bindirmi,
birlikte dmler, ama Schulz naslsa kurtulmu.

Pilot bu tuhaf davrann yle aklar:

Nianlm evlenmek iin Purlemerit niann almam art kotu.

Almanlar bu nian vermek iin bir pilotun on iki uak drmesini isterler.
Benim drdm uak on kincidir. Artk nian alacam ve evleneceim
(Seluk, 1975: 291).

Militarizm yalnz asker baz deerlerin vlmesi veya askerlerin kendilerine


zg bir ethosa uyarak yaamas demek deildir. Bir toplumun
militaristlemesi, askerlikle ilgili baz tartlr deerlerin btn insanl
kapsayan tartlmaz deerler olarak sunulmasyla ve dolaysyla askerlikle bir
alverii olmayan insanlarn da bunlara uygun davranmalarnn talep
edilmesiyle balar. Alman ordusu bir nian vermeye yksek bir bedel koymu
olabilir. On iki uak az deil. Bu madalyay almak iin askerlerinin ok fazla
tehlikeyi gze almasn ve herhalde birok durumda lmesini uygun, faydal
vb. bulmu da olabilir. Ama bir nianl, O nian alamazsan seninle
evlenmem, diyorsa, bu normal bir ey deildir. Komutan size lmelisin,
diyebilir. Ama sevgiliniz bunu diyorsa ya da anneniz Stm sana hell olmaz
saldrmaz-san dmana, diyorsa, militarizm hedefine ulam, toplum mili-
tarize edilmitir.

Bu noktaya varlmsa, bizim lkemizde de hep medyadan izlediimiz gibi,


oullarm kaybeden anneler, Ah, bir olum daha ol. sayd da onu da ehit
verseydim, diye konuuyorlarsa -bunu sahiden, inanarak sylyorlarsa-
buradan faizme gemek iin de ok uzun bir mesafe kalmyor.

Dolaysyla Yzba Selhattinin bize anlatt Schulz sahiden yle bir Schulz,
nianls da sahiden yle bir nianl ise, sava sonunda bu adamn lkesine
dnp evlenirken bir yandan da Freikorpsa yazlmas artc olmaz. ngiliz
avc ua pilodanndan sonra bir manga kadar da Alman solcusunu
temizleyerek rgtte ykselmesi, ikinci Dnya Savana ise artk kendini
kamdam bir SS albay olarak katlmas da artc olmaz.

Rejimler stne konuurken, doal olarak, soyut birtakm nesneleri


tartyoruzdur. Burada faizmin, asker diktatrln veya Bonapartizm gibi
bir rejimin aralarnda ayrc zellikler, hepsini bujuva demokrasisinden
ayran net zellikler bulabiliriz. Ama bunlarla yaayan bireylere geldiimizde,
ayrm izgileri ayn netlikte grnmez. Gl devlet/toplumsal
hiyerari/bireye kar topluluk deerleri vb. eklinde ilerleyen bir dizide, bu
saylan eylerin, bir muhafazakr, bir militarist, bir Bonapartist veya bir
faistin zihninde hangi derecelerde nemli olduunu ve neleri ierdiini ayrt
etmek kolay deildir ama belli ki hepsi de genel sa dncenin belli bal
uraklar olarak etkilidir. Pek ok bakmdan rtecekleri de bellidir. O
zaman, birinden brne gemek de kolaylkla gerekleir.

Organik gelime /Mdahale edilmi gelime

Demokrasiye geme abasnn sonunda, dnyann ilk ulus-devlet


rneklerini de biimlendiren toplum, Britanya, ABD ve Fransa,
burjuvazinin ve dolaysyla kapitalizmin en hzl gelitii toplumlard ve bu
yaplaryla yaadklan sre arasnda smsk kurulmu nedensel balantlar
vard. Buralarda kapitalizmin (grece) serbest gelimesinden ve bu gelime
iinde kendine uygun kurumlar oluturmasndan sz edebiliriz. Bir rnek
olmak zere, sendika dediimiz kurumun oluum biimine bir gz atalm.

Sanayileme balaynca, sanayi iisi dediimiz yeni insan tipi ortaya


knca, ncelikle ayn iyerinde, sonraki aamalarda ayn ikolunda alacak
insanlarn karlarn bir arada savunabilmek iin dayanmac rgtlenmelere
girmeleri kadar doal bir tepki ve davran olamaz. lk sendikalar, daha 18.
yzylda, ngilterede, bu ekilde biimlenmeye balamt. Bunlar, tabii, ne
iverenlerin ne de genel dzeni salayanlarn sevgi ve muhabbetle baktklar
yaplar deildi. Ama varolan durumda bunlar bsbtn yok edemiyorlard.
Dolaysyla, zaman iinde, bir eit modus vivmdi salayacak yasalar karld.
Bunlarla sendikalarn etkinlik alanlar eitli kstlamalara tabi tutulsa da,
bunlann kapitalist dzenin doal bir esi olduu tartlmad. (Her zaman
daha az liberal olan Fransada ise devrimden sonra sendikalar yasakland,
ama bir sre sonra orada da yasak kalkt.)

Herhangi bir tarih oluumda, sreci balatan nclerle srece sonradan, bir
biimde katlanlar arasndaki nemli bir farkll vurgulamaya alyorum.
Aynca, burada ele alman rnekte, ordu-lann lokomotif ilevi grd bir
katlma biiminden sz ediyoruz.

Bu sonradan grmeler, birtakm hedeflere, kendi yaplanmn doal ak ya


da gelimesiyle ynelmiyorlar. O hedefleri, kurumlan vb. belirli bir toplum
mhendislii sonucunda, planl ve bilinli olarak ihdas ediyorlar.
Kapitalizm diye bir sre balayacaksa bunun bir aamasnda sendika diye
bir rgtlenme biimi oluma srecine girecektir; bunu, gzlerinin nndeki
rneklerden biliyorlar. Peki, bunu istiyorlar m? Sendika demlen rgte ne
gzle bakyorlar? Sendikann varlnn sakmcalan olarak grdkleri bir
eyler varsa, buna kar ne gibi areler dnyorlar?

rnein Trkiyede otuzlarda Snfsz, imtiyazsz kaynam bir kitleyiz,


sz, sanayilemenin getirdii dnlen tehlikelere kar sylenmi bir
szd. Bu tehlikelere kar daha radikal tavrlar alanlar, sanayilemeye
toptan karydlar. Ama tabii bu da topik bir tutum olduu iin, zamanla bir
tr sanayi kuruldu, sanayi iisinin bir eidi Trkiyede de ortaya kt.

te Trk-l, kurulu dzenin bu gelimeye cevabyd. Sanayilemede devlet


sektrnn orantsz bir arl vard. Bu da zaten ayn toplum mhendislii
zorunluunun bir baka tezahryd. Dolaysyla 1952de kurulan Trk-l
ncelikle ve arlkla bu sektrde alanlann konfederasyonu karakterini
kazand ve bunu bugne kadar korudu. Trk-l bu kurulu biiminin korpora-
tist, yukandan aaya, devleti vb. zellikleriyle, baka kapitalist lkelerde
kurulmu benzerlerinden epey keskin bir biimde ayn-lr. inde yalnz devlete
deil, derin dediimiz devlete de zg birok ge banndmr. Dnyaya
benzemedii gibi, zel sermayenin egemen olduu alanda yllar sonra kurulan
DSKe de hi benzemez. DSK ise uluslararas sendikal birliklerle daha kolay
uyua-bilen bir konfederasyon olmutu nk uluslararas kapitalizmin
alannda kurulmutu.

Daha fazla ayrntya girmeden, derdimi anlatabildim sanyorum. zellikle


modernlemenin ordu nclnde ve gzetiminde yapld toplumlarda her
zaman daha nce bakalar yapt iin eriilmesi gereken hedefler vardr ve
toplumsal dnmn nemli aralarndan biri yasal-brokratik sretir.
Yukardan aaya dnm mant toplumun btn kuramlarnda yer
etmitir. Planl ilerlemek, dzenleyici devlet, merkez koordinasyon ve
benzeri yaplanmalar, genel bir slp oluturur ki, bunu militarist mantkla
badatrmak hem kolaydr, hem de o mantk bu koullarda yetimi kadrolara
zaten ideal olarak grnr.

Yntem olarak, byle bir dzen, kat ve ayrntl bir hiyerari gerektirir ki,
zaten sylemitik, her asker dzenin temeli budur. Bu kitapta inceleme nesnesi
olarak ele aldmz toplum rneinde de, kuram olarak ordu, toplumsal
hiyerarinin tepesinde yer alr ve toplumun kendisini de mmkn olan ller
erevesinde asker hiyerarinin yaplarn baka alanlarda da yeniden-ret-
meye tevik eder.

Hiyerarinin etkili alabilmesi disipline baldr. Gene asker yap iinde


normal karlanacak bu ast-st temelli iliki, bir deer olarak,
benimsemesi ve taklit etmesi iin, sivil topluma sunulur.

Byle bir dzenin ataerkil olmasnn yapsal bir zorunluluk olduunu tahmin
etmek ok zor olmasa gerek. Askeri dzen, btn hayat bir hiyerariler
btn olarak grmek zorundadr, nk bu dnya grnn btn
sistematii, kimin syleyecei ve kimin dinleyeceinin dzenlenmesi stne
kuruludur. Dnyada erkek dediimiz biri ve kadn dediimiz biri varsa,
aralarnda eitli ilikiler olabilir, ama her eyden nce bir hiyerarik iliki
olmas ve geri kalann buna gre biimlenmesi gerekir.

Btn bu yaplar, ortaya bir kumanda toplumu karyor. Ama bunun niin
byle olduunun da bir aklamasna ihtiya var. Hiyerari kuruyoruz, oradaki
yerimizi reniyoruz, stlerimize gerekli disiplin iinde itaat ediyoruz... Peki,
niin? Neden yapyoruz btn bunlar?

Buna cevap olarak, ilkin, kolektif, bir zne karmak iyi olur. Dnyada
militarizmin etkilerini gsterdii an en erefli, en prestijli kolektif
znesi milletti. u halde bu yaplanlar millet iin, bizim milletimizin
insanlk dnyas iinde hak ettii erefli yerde bulunmasn salamak iindir.
Militarizm kendi varln milliyetilik zerinden merulatrd iin,
milliyetilikten bak olmasna imkn yoktur. Bu milliyetiliinin
zellikleri, rnein ayn zamanda rk olmas ya da olmamas lkesindeki ve
dnyadaki genel koullara gre deiir, biimlenir. rnein Prusya
militarizmi belirgin biimde rk deildi, olmas da gerekmiyordu. Ama
Hitler in iktidarnda ordunun rklkla badamas hi zor olmad.

Bu alanlarn hibirinde militarizm ile faizm (ya da Nazizm) arasmda


almayacak duvarlar olmad grlyor sannm. Ayn durum bundan sonra
sayacaklarm iin de geerli.

Deerler skalamzm tepesine milleti koyduk. Bunun iki sonucu var. Birincisi,
kendi milletimizi de milletler skalasmm tepesine koymak. Ait olduumuz
biz, bir millet mantyla, insanln teki birimlerinden aynlyorsa, bu
ikinci skalanm neresinde durduumuz sorusunu sormamak imknszdr; soru
sorulduu anda da, bulunulan yerin ilerisine gemek, bir numaral hedef haline
gelir. Bunu grece lml terimler erevesinde dnebiliriz; veya bir var
kalma mcadelesi erevesinde dnebiliriz. Ama ereve ne olursa olsun,
rekabet, sosyal Darvinci bir yaklam eninde sonunda kanlmaz klar.

Bu, dediim iki konunun bizi teki milletler balamnda ilgilendiren


ksm. Doada cereyan ettiini varsaydmz mcadelenin hayatn deimez
temeli olduunu kabul ediyoruz ve kendimizi buna gre dzene sokuyoruz. u
halde kendi i ileyiimizi baladmz hiyerari de bununla uyumlu olmal.
Nitekim yle! Hiyerari gerei, bunun tartlmaz bir kumanda merkezi
olmal. O merkezin oluumu, gene koullara gre deiebilir. Bir kii midir,
bir anonim kurul mudur, hepsi olabilir.

Ama organik model pek deimez. nsan organizmasndaki beyin gibi,


merkez kumanda vermeli, btn organlar da bunu harfiyen yerine
getirmelidir. Yani, hiyerari, aslnda doada vardr.

Militarizm olsun, faizm olsun, topluma empoze ettikleri rgtlenme


biiminin hakl gsterilmesini doadan karmaya nem veren
ideolojilerdir. Tam ya da yarm asker, bamda genelkurmay ya da bireysel bir
fhrerin bulunduu hiyerarik toplumsal rgtlenme ideali, geerliliini,
toplumun bir organizma olarak tasarlanmasndan alr. Milletler arasndaki
rekabet ve mcadele de gene biyolojiye, Danvinin canl trleri iin izdii
emaya dayandrlr. Btn bu konularda, ideolojilerin birinden tekine gei
kolaydr, hi entelektel zahmet gerektirmez.

lgin olan, kendi organik gelimesiyle modernleme yolunu aanlann byle


modeller kurmamalan, topluma mdahale edenlerinse Organik olan budur,
diye biyoloji alanndan dn alnm bir modeli empoze etmeleridir.

Norbert Elias 'a gre Alman militarizmi

Norbert Elias (1897-1990), Almanyada, hem de Prusyada domu, Yahudi


kkenli, nemli bir sosyologdur. 1933te Hitler iktidar olduktan sonra
Almanyay terk etti. En nemli eseri ber den Prozess der Zivilisation
(Uygarlk Sreci) adn tar (Elias, 1994 [1939]). Bu ve eidi kitaplan, 20.
yzyln nde gelen dnrleri arasna koyar onu.

nceki blmde sk sk tarihi Taylor dan alntlar verdim. Verirken


sylediim gibi, savan bitiminden iki yl sonra yaymlanan bu kitabn byk
bir fkeyle yazld anlalyordu. Nazi iktidan srasnda birok akrabas
kamplarda hayatn kaybeden Nor-bart Elias ise lmnden bir yl nce
Almanlar stne bir kitap yaymlad (Elias, 1998 [1989]). Onun da Taylor gibi
bir fkesi var idiyse bile, bu tarihe kadar fke yerini bir anlama abasna
brakm olmal; Elias, byk bir kltr yaratm, tartlmaz erdemleri olan
Alman toplumunun, bildiimiz bu kepazelikleri nasl olup da yapabildiini,
soukkanllkla, anlamaya alr. Ne sular, ne savunur. imdi, Almanyay
nce militarizm, sonra da Nazizmle buluturan ideolojik yaplanmalan Eliasla
birlikte izleyelim.

Birok eyi aklayan bir alnt-paragraf var Eliasn kitabnn balarnda.


Erich Schmidt adnda bir edebiyat profesr lm; byk Alman
gazetelerinden birinde hakknda bir obitu-ary, yani gazetenin yazd bir
anma yazs yaymlanm. yle anlatlyor:

Grn muhteemdi, onun iin kadnlar ona tapmyordu. Olaanst bir


gc vard, onun iin erkekler onu ok seviyordu. Halinde tavrnda o eski
profesr tipini hatrlatacak hibir ey yoktu; gerekten yepyeni bir p
yaratmt. Onu ilk kez gren herhangi biri, sivil giyinmi bir subay
sanabilirdi. imek gibi bir Ari ruhu onu sarp sarmalamt; her zaman
gneli bir hali ve baknn coturucu bir scakl vard (Elias, 1998).

Bu satrlarda askerlik mesleinin dnyann her yerinde saygdeer olarak


kabul edilen profesrlk ten de daha yce bir konuma yerletirildii ak
biimde grlyor. Yalnz meslein kendisi deil, meslein insanlara
kazandrd dnlen zellikler de gklere karlyor. Bu paragrafta Ari
ruhu gibi rk motifler de eksik olmamakla birlikte, byk vg askerlie.
Bunun militarist ideoloji olduunu ve o ideolojinin nasl bir ey olduunu
ok net bir biimde akladn rahata syleyebiliriz.

19. yzyln ikinci yarsnda Alman toplumunda eitim ve diploma ok nemli


grlrd. Kapitalist bir sistem yaratmayan toplumlarda byle olmas
normaldir. Bu gibi toplumlarda toprak sahibi bir aristokrasi egemen smf
haline gelmi olabilir ya da inin Mandarinleri gibi bir snf, bilgi sahibi
olarak, devlet snfn meydana getirebilir. Byle yaplanmalarda, soydan gelen
soyluluu bir yana brakacak olursak, bilgi sahibi olmak para sahibi olmaktan
daha erefli kabul edilen bir statdr. Sonraki blmlerde, klasik Japonyada
tccar snfnn toplumsal hiyerarinin en alt basamanda yer aldn
greceiz. Almanyada da durum bundan ok farkl deildi. En tepede
subaylar yer alyordu (Prusyann Junker leri zaten hem subay hem de toprak
sahibi soylu olarak rakipsiz bir statye sahiptiler). Onlara en fazla
yaklaabilenler, yksek memurlard. Bujuvazi, deer skalasnda, hemen
onlann arkasna taklamazd. Okumu modem kentli tabakalarn, rnein
mimar ve mhendislerin, doktorlarn, avukatlarn prestiji daha yksekti. Hele
diplomasz bir burjuva, ne kadar zengin olursa olsun, toplumsal hiyerarinin
epey aasnda grlrd. Almanyada bugn de Herr Doktor terifatna ne
kadar nem verildiini gzlemlemeye oumuz frsat bulmutur. Para
kazanmak dnyann en erefli etkinlii saylmaz ve pek ok toplumda para
kazananlar hor grlr. Ama paramn tartlmaz gc dnldnde, bu
horlamann byk lde haset rn olduu ve kt zerindeki resm
statlere ramen fiil dzeyde parann sahibine ok ayrcalk salad
anlalr. Gene de, o kt st snflandrmasnn bir nemi vardr. Bu gibi
toplumlarda kt zerindeki bu ikincillik, ncllk konumunu dzeltecek
kolektif gc bulamayan burjuvaziler, parasal varlklarnn itibardan
yoksunlukla dengelenmesine almay renerek yaamak zorunda kalrlar.

Prusya militarizmini hep eletirdii iin Almanyay terk etmek zorunda kalan
Zuckmayer in (1896-1977) nl oyunu DerHaupt-man von Kpenickte terzisi,
yeni temen olmu mterisine, Bugnlerde olmak gereken bu, der;
toplumsal bakmdan, meslek olarak, her bakmdan. Doktora kartvizit yerine
geer, ama subaylk kapy da aar sana (Craig, 1955: 237).

Maizm ve militarizm

Eliasm nemle stnde durduu bir konu niversitelerdeki dello


kulpleridir. Bunu da askerliin ve militarist ideolojinin toplum zerindeki
dorudan hegemonyasnn en belirgin kurumu olarak deerlendirir. niversite
mezunu olacak kiinin delloda usta olmas, bu kurumda rendii bilgilerden
daha deerli saylyordu.

Dello, Avrupann feodal-aristokratik gemiinden miras kalm bir


kurumdur, ama baka hibir toplumda, Almanyada olduu gibi revata
olmamtr. Mensur denilen renci dellosu Ver-bindungen ad verilen
kulplerde yaplrd. Bu kulplere herkes kabul edilmez, ama bunlardan
birine ye olmam bir niversite mezunu da pek makbul bir adamdan
saylmazd. Kulplerin, gizli rgt gibi, kendilerine zg kurallan, ayin
benzeri toplantlan, gizli toplant ve kararlan, hatt kendine zg niformalan
olurdu. Dello srasnda bedeni koruyan bir eit zrh giyer, yzleri-neyse bir
tr maske takarlard. Ama kl bu maskeden ieri girip yz
yaralayabiliyordu. Yzde kl yaras olmas, bal bana bir erefti, asalet
unvan ve cesaret, erkeklik nianyd. Max Weber in bile yz byle yaralyd.
Bu detler Almanyada Birinci Dnya Savann balangcnda yasakland.
Ama Naziler iktidara gelince renci dellosunu yeniden yasallatrdlar
(1936da). Bu srada Mussolini de talyada bu deti yerletirmeye alyordu.
Byle rnekler de, militarizmin kurduu gelenekten bir iki adm atmakla
faizme kolayca geilebildiini gsteriyor.

Almanyada dello niversite rencileri iin bylesine nemli bir ura


saylrken, toplumda da dello alkanl yaygnd. 19. yzyla gelindiinde,
baka Avrupa lkelerinde iyice simgesellemiti dello. lmcl olmayan
silhlar kullanlyor, bu da zaten simgesel bir atmann tesine gemiyordu.
Mark Twainin Byk Fransz Dellosu adl hikyesi bu durumun
komedyasn anlatr. Elias Almanyada durumun byle olmadn syler ve
Hinckeldey adnda birini rnek gsterir. Bu adam bir aristokrattr ve Berlin
polis mdrn delloya arr. Mdr iyi silh kullanmay bilmiyordur.
Ama sa kmayacan bilerek delloya gider ve gerekten de orada lr.
Oysa dello resmen yasaktr ve polis mdr olarak bu meydan okumaya
kulak asmamas, hatt Hinckeldeyi tutuklamas pekala mmkndr. Ama
dello alkanl Almanyada hl o kadar saygdeerdir ki, Dellodan
kat, dedirtmektense lmeyi tercih eder.

ldren adamsa fiilen cinayet ilemi olduu iin Almanyay terk eder, bir
sre sada solda dolar ve ok gemeden lkesine dner. Bana hibir ey
gelmeden normal hayatn yaamaya devam eder. Toplum delloyu
onaylamaktadr. Bu da bir silh fetiizminin balangcdr tabii.

Bundan sonraki yllarda, I. Wilhelm ve Bismarck zamannda, Prusya


ordusunun nemli generallerinden Manteuffel (soyundan adamlar Nazi
dneminde de general olacak), askerlik sresinin ksaltlmasn savunan
Twesten adnda birini (sivil) delloya davet edecek ve yaralayacaktr.
Prusyann en sac generallerinden olan bu Manteuffel bir subay sivil
arkadatan olduu iin ordudan atyor, her eyi, devrim giriimi balaynca
sivillere ate aacana gvendii subaylar ltne uydurmaya alyordu
(Cra-ig, 1955: 233).

Max Weber in devlet tanmlamas, devleti silh tekeline sahip olmakla


toplumdan aynr. Silh, elbette, askerlikle zdetir. Dolaysyla toplumda
dellonun varln ho grmek, hatt tevik etmek, militarizmi yaymak
anlamna gelir.

Norbert Elias niversitelerdeki Bierkomment geleneine de dikkat eker (Elias,


1998). Alman olmann znn arand bu dnemlerde birann mill iki
haline getirilmesi, Alman erkekliinin nemli bir esi olarak kabul
edilmesi kanlmaz bir eydi.

Pek ok yerde olduu gibi Almanyada da ok imek ve itiini kaldrmak,


abuk sarho olmamak, bu erkekliin olmazsa olmaz koullanndand.
niversitede, daha yukar snflardan renciler, daha kklere iki imeyi ve
ikiye dayankl olmay retiyorlard. Okullarda bu ekilde byklerin
kklere adam olmay retmesi, bata sado-mazohizm, bir yn sapknln
ekillenmesi ve yerlemesi iin birebirdir. Britanyann yatl erkek okullar
sisteminde de benzer eyler vard. Fag denilen kk yata renciler
byklere resmen hizmet etmekle ykmlydler. Bylece, kkken itaat,
byynce kumanda etmeyi renecekleri ve dolaysyla iyi ynetici
olacaklar dnlyordu.

Ama Almanyadaki sistem daha fazla iddet iermekteydi. Bira imek sz


konusu olduunda bykler kkleri daha fazla imeye zorluyordu. Bunun
iin gereinde zor kullanmalar dahi oyunun kurallar iinde saylyordu.
Genler sarho olduka da hakaret ve alay edilir, adam olmadklar ve
olamayacaklar yzlerine vurulurdu. yice utandnlmalar, rezil edilmeleri
gerekiyordu ki abalasn ve sarho olmadan byk miktarlarda bira imeye
alsnlar.

Bylece genel bir maizm kltr iinde, hiyerari ve hiyerarik disiplin de


pekimi oluyor. Elias 1871den sonra btn bu kuramlarn bir yandan
Almanyann her yanma yaylrken bir yandan da kurallarn, davranlarm
sertletirdiklerini anlatr. Ayn zamanda, ttihat-Terakki zamanndaki Trk
Ocaklanm andran ve muhtemelen de onlann modeli olan Milliyeti
Kardelik Kulpleri kurulmaya balamt. Bunlar da gene arlkla genlik
iindi ama niversite temelinde kurulmuyorlard. Ksa bir sre sonra bu
kulpler de yelerine dello zorunluluu getirmeye balad.

Bunlardan anlald gibi, niversite eitimi kendi bana yeterli bir ey gibi
grnmyordu. Asl eitim bu insanlann cesur ve kuvvetli Alman erkekleri
olarak olgunlamalanyd. niversite eitimi bunun bir garnitr gibi bir eydi.
Bir toplumun yksekrenim grm kesiminin bu gibi deerlerle yetiiyor
olmas phesiz o toplumun geleceini derinden etkileyecek bir eydir.
Eitilmi kesimin -ki bakalarn eitecek olanlar da doal olarak buradalar-
byle bir dnya gryle donanmas, zamanla, toplumun tamamnn militarist
deerleri, militarist bir dnya grn benimsemesini ve iselletirmesini
garantiye alacak en salam yntemdir. Nitekim byle de olmutur.
Intelligentsianm bu disiplini iine sindirdikten sonra, bunu her vesileyle
topluma da yayaca bellidir.

Disiplinli toplum

Elias, Rudolf Herzeg adnda edeb bakmdan nemsiz bir yazarn Hanseaten
adnda bir romanndan sz eder (Elias, 1998). zerinde durma nedeni
romanda fabrika patronunun iilerine asker muamelesi yapmasdr. lerini
kaytaran bu adamlar kk apta bir vatana ihanet suu ilemiler gibi
azarlar, Almanyaya kar devlerini hatrlatr vb. Ama iiler de bu
muameleyi yadrgamazlar, nk sonuta bunlar btn toplumda kabul gren
ortak deerlerdir.

I hayatnn militarizasyonu Almanyada yaygndr. Krupp yle rgtlenmitir.


Saar m demir-elikisi Stumm unu der: Fabrikayla ordu arasmda benzerlik
olmad sylenmitir. Ben olduunu iddia ediyorum... Her ikisinde de, baan
iin birinci koul disiplindir... malat baarl olacaksa, parlamenter deil,
asker ynde rgdenmelidir. J. Burckhardt bile byle bir benzerlik
bulunduunu sylemi ve bu ada yalnz fabrikalarn deil, okulun ve
ynetimin de asker gibi rgtlenmeleri gerektiini eklemi, bu model iin
Btn varoluun taklit etmesi gereken model, demitir (Vagts, 1959: 428-
29).

Eliasn eitli rneklerle stnde durduu bu disiplinli toplum fenomeni


bugn dahi Almanya hakknda birtakm izlenimler edinen herkesin dikkatini
eken bir eydir. Gecenin nde bo sokakta karya gemek iin yeil k
bekleyen, pansiyonerine Bouna k yakma, Almanyann enerjisi israf
oluyor, diye ders veren veya yolda yrrken admlarm arkadann
admlarna uydurmaya alan Almanlarn hikyelerini kendimiz grmedikse
birok tandmzdan dinlemiizdir.

Hiyerari ve disiplin, kurallara uymay Kantn emperatif kategorisi gibi


benimseyen bir toplum yaratr. Elias, 19. yzylda sokakta yryen bir adamn
apkasn elinde veya yamurluunu, paltosunu kolunda tutarak yrmesinin
bugn aklmz almayacak kadar byk bir ayp sayldn anlatyor. Bunlar
giymek iin yaplm, demek ki giyilecek.

Militarist kltr, doal olarak, bireyi, bireysellii bastrr. Belirleyici eilimi,


toplumu da, talim yapan bir asker birlik gibi, bir makine misali, ayn zamanda
ayn hareketleri yapacak ekilde hizaya sokmaktr. Byle bir dzende
bireyselliin yeri yoktur. Birey, btnn bir esi, arkn kk bir dilisi, her
an kendini btn iin feda etmeye hazr biri olmaldr. Ancak hiyerarinin
tepelerine kldnda bireysellie izin verilebilir - tabii orada da snrsz
bireysellik ortaya kar. Hitler i kim zapturapta sokabilirdi?

niforma dediimiz giyim biimi bu anlatlann simgesi gibidir. niformal


insanlar birey olarak ayrt etmek zorlar. Ama niforma ne de olsa bir
elbise, dsal bir eydir. deal, insanlarn zihinlerini de niformal hale
getirmektir.

Sava srasnda cephedeki askerlerin ailelerine, ailelerin de savaan


ocuklarna ya da kocalarna yazd mektuplardan oka bir miktar Eliasm
eline gemi ve o da bunlar okumutur. Yaanan eyler son derece ar ve
ezici olmakla birlikte, bunlara isyan eden bir tavra bu mektuplarda
rastlamamtr. Zaten iki taraf da, moral bozmamak iin, kt olaylar
birbirinden saklamaktadr. Bu sknette, bir kadercilik ten ok, otoriteyi
tartmama tavr sezilir.

Alman toplumu, dncesini snrl tutmay kabul etmi gibi bir grnm
sunmaktadr. rnein bir nceki blmde Birinci Dnya Savanda
generallerin atekes isteme suunu sivillerin stne attn anlatmtm.
Byle bir iddiann bir inandrcl yok. nsan biraz dnnce, sivil
politikaclarn, sava gc ve yetenei yerinde askerlere ramen teslim
bayra ekmesinin akla yakm ve hatt mmkn olmadm grebilir. Ama
kimse bunlar dnmeye yanamam, Arkamzdan vurulduk, yalan ylece
benimsenmitir. Her iki savata da, Teslim olduk, haberi resmen
duyuluncaya kadar ilerin kt gittiini ve bu durumda bir eyler yapmak
gerektiini gren, syleyen olmamtr. Ya da Hit-ler e suikast giriiminde
olduu gibi ufalanp gitmilerdir. Propagandann mikrofonlar Pek yaknda
kazanacaz, demise, herkes buna inanmtr.

kinci Dnya Sava ncesinde ve srasnda Yahudilere yaplanlar


sorgulanmamtr. tiraz bir yana, merak konusu bile olmamtr. Bu kamplarn
bilgisi topluma sunulmam ve cinayetler elden geldiince gizli tutulmutu.
Ama ne olursa olsun, bir eyler dndnn farkna varmamak imknszd.
Bir gn insann komular anszn ortadan kayboluyorsa, demek ki bir ey
oluyor. Ne oluyor? Nereye gidiyor bu insanlar? Bu da sorulmamtr.

Ve teslim olunduu resmen haber alnncaya kadar yukardan gelen btn emir
ve talimatlara tartmasz, mnltsz uyulmutur.

nceki blmde de belirttiim gibi, Alman ideolojisinde korku nemli bir


yer tutar. Korkunun gerek yaratlmasnda, gerekse srekli beslenmesinde
Alman yneticilerinin de belirgin bir pay olmutur nk bu korkular onlann
Alman toplumunu kendi istedikleri ekilde yourup biimlendirmelerini
kolaylatrmtr.

Milliyetiliin tarihle ilikisi her zaman ve her yerde sorunludur ama tabii bu
sorunluluun derecesi deiebilir. nk milliyetilik, dnyada grece ge
biimlenmi bir rgtlenme ve dnme tarz olduunu, hatt tarih bir
biim olduunu kabul etmeye yanamaz; millet kavramnn belirleyici
olmad alarn olay-lann da ezel bir mill tarih erevesi iinde
deerlendirmek ister. Byle olunca, olgulan o ereveye sdrmak zere eip
bkmesi de gerekir. Bylece oluan mill mitolojide mill ruhun cotuu altn
alar olduu gibi, mill tragedyalara da ihtiya vardr.

Tarihin gsterdii...

Eliasm bu balamda da ilgin bir saptamas var. Sk sk sylenmi bir yargy


hatrlatarak Alman Nazizmi ile talyan faizmi arasndaki farklla dikkat
ekiyor. talya ve Mussolini birok bakmdan nc bir rol oynasalar da, bu iki
lkenin deneyimlerinde, talyann ok daha baarsz olduu grlr ki,
hmanizm ve demokrasi gibi kavramlar nda bakldnda, bu baansz-
lk phesiz talyann lehine bir eydir. Bunun birok nedeni olabilir, vardr
da. Ama Eliasm stnde durduu bu nokta her eyi aklamasa da, ilgin bir
nokta. Gemile kurulan iliki konusunu gndeme getiriyor; bu zelliiyle
talya ve Almanya dndaki eitli rnekler iin de bu aynmn
kullanlabileceini dnyorum. Milliyetilik, millet iin dnlen parlak
gelecein bir eini gemite bulur ve bunu o parlak gelecein gerekesi,
aklamas vb. olarak sunar. Bu balamda Mussolini bir talyan
milliyetiliinin erevesi iinde gemie baktnda doal olarak orada
Roma imparatorluunu gryordu. Yapt ftuhatla son derece geni bir
araziye yaylan bu imparatorluk, Mussolininin militarist tutkularna da cevap
verebilecek asker baarlara sahipti. Ama Roma ayn zamanda dnya tarihinin
en nemli medeniyetlerinden birini kurmu ve yzyllarca yaatmt. Yani bu
gemite asker baarnn yan sra ileri bir medeniyet de vard. Hl Roma
hukuku okunuyor.

Alman milliyetisi ise gemie baktnda byle bir medeniyet grmyordu


orada. Almanlarn atalarnn tarihinde yer alan nemli medeniyet gene szn
ettiimiz Romayd. Aradaki iliki de Germenlerin bu medeniyeti ykm
olmasyd.

imdi, tarih bugn ne kadar etkileyebilir? Italyan faizminin Alman Nazizmi


kadar vahi olmamasn bu tarihle aklayabilir miyiz? Aradan bunca zaman
getikten soma bu gibi kklerin uzun boylu belirleyici olacana akl
erdiremiyorum. te yandan, bunun bsbtn geersiz olduunu da
dnmyorum. yle syleyeyim: Gemile burada anlatld ekilde
zdelik kurma abas, iddia edildii gibi yzyllara dayanan bir ulusal zn
dayanklln, deimezliini kantlamaz. Ama burada ister istemez bir
model alma ilemi vardr ve Ay deil de Byi model almak, yle deil de
byle davranmak konusunda bir etki yaratabilir, yaratr da. Medeniyet kurma
eylemine zg deerleri seiyor ve kendinize bunu rnek aldnza
inanyorsanz, bu iddialarla yayor olmak sizi her trl medeniyet d
davrantan azade klmaz, insanlar, tutarsz davranma zgrlklerini her
zaman kullanmlardr. Ama ne olursa olsun, Ben medeniyetleri ykarm
icabnda, diyebilen ve ulusal gururunu bunun stne kuran bir kltr ya da
ideolojiye oranla, en azndan daha az militarist bir noktada
duruyorsunuzdur.
Tek adam kltr

Eliasm Alman kltr stne analizlerinden deineceim son nokta, bu


kltrn monistik yanyla ilgili. Elias Avrupann belli bal toplumlannm
gemiine, daha dorusu o gemiin modem ideolojideki deerlendirmelerine
baktnda, ayn zamanda ya da yakn zamanda yaayan, ok zaman birbirine
kart ilkeler veya deerler temsil eden, ama hepsi de tarihimizin bykleri
olarak kabul edilen ok sayda tarih kahraman grdn sylyor. Ama
Almanyada durumun byle olmadn ekliyor.

Szgelii Franszsnz ve Fransz Devriminin dnyann en anl, en nemli


olay olduuna inanyorsunuz. Bata Robespierre, Danton, Marat, bu byk
olayn byk kiilikleri de ortada... lerinden en beendiinizi sein ya da
hepsini birden kucaklayn... Ama sizin bu devrim dknlnz, normal
olarak, XIV. Lou-isyi de beenmenize engel olmayacaktr. Ondan sonraki
Louisle-ri beenmeyebilirsiniz, muhtemelen zaten beenmiyorsunuzdur. Ama
bu, onlann temsil ettikleri eylerle ilgili olmaktan ok, bir ey temsil
edemeyecek kadar zayf kiilikli olmalarnn sonucudur. Ya da gene devrimin
kahramanlarn seviyorsunuz, demokrasiye inanlanndan tr,
radikalizmlerinden tr vb. Napoleon Bo-naparte ise Fransada bu devrimin
noktasn koyan ve kendini imparator ilan eden adam. Byle yapm olmas,
siz bir Fransz milliyetisi ya da daha hafif deyimiyle yurtseveri iseniz,
Napoleonu aa grmenize yol ayor mu?

Yakn tarihte daha bile etrefil bir durum var. Vichy kurulmu, banda Mareal
Petain. Charles de Gaulle ise Britanyada, zgr Fransa adna konuuyor. Bu
ikisinden hangisini seeceim diye uzun uzun dnmenize gerek yok, tabii de
Gaulle seeceksiniz. Ama Verdun kahraman Petaini pe atvermek kolay
m? Nitekim Fransa atamad, balayamad da, srgn cezas verdi.

Mitterandn cumhurbakan olduu yllarda, Devrimin iki yznc yldnm


kutland. Bunu, Fransz halknn bu kadar zaman sonra banmasnn bir vesilesi
haline getirmek isteyenler ksa bir belgesel yapmlard. Belgesel demek de
fazla. Hzl bir akla Fransz tarihi gznzn nnden geiyor; ama, size,
Hepsi Fransa! Bunun hepsi benim! dedirtmek. Bu dnemde hatt XVI.
Louisnin bile hep anlatld kadar kt bir adam olmad sylendi, idamnn
hakszl vurguland, etkili de oldu.
Britanyaya bakalm, burada da byledir. VIII. Henry hl sevilen bir kraldr.
Ama idam ettirdii Thomas More daha ok sayg grr. Cromwelli kahraman
sayanlar vardr - kahraman sayarken zulmn eletirenler de. Ama
Cromwelle tarihte olumlu bir yer verenler Charles yerin dibine batrmazlar.
I. Elizabeth sevilir hl, ldrd Mary Stuart da sevilir.

Britanyada bu anlatmaya altm psikolojinin en arpc rnei Disraeli ile


Gladstonedur. Biri muhafazakr, biri liberal bu iki adam tamamen kart
deerleri temsil ederler. Kendileri de kendilerini byle grmler ve
aralarndaki gerginlii azaltmak zere hibir ey yapmamlardr. Ama bugn
Birleik Krallkm sradan bir yurttann gznde ikisi de eittir, ikisi de
Britanyann gzbebeidir. kisi de Britanya iin canla bala alm ve
kazandrmtr. Ha, siz liberalizme ya da muhafazakrla daha yakn duru-
yorsunuzdur, onun iin de Disraeli veya Gladstone size daha doru geliyordur.
Olabilir. Ama bu nesnel deerlendirmenizde birini reddetmenize yol amaz.

Amerika iyiden iyiye byledir. Washingtonla Jefferson, Adamsla Hamilton,


Clay ile Webster, hi fark etmez. Hepsi, Amerikan bykleridir. Hatt,
Sava bile bir ayra olamaz. Chicagoda General Sheridanm heykeli varsa,
gney devletlerinde de General Lee heykelim grebilirsiniz.

Almanya byle deildir. Almanya, uzun zaman, zihninde bir taneden fazla
kahramana yer bulmakta zorluk eken bir toplumdu. Bir kahramanlar listesi
yaplacak olsa, bunun da bir hayli ksa tutulmas gerekiyordu. Barbarossa,
Byk Kari ve Beinci Kari gibi baya eskide kalanlar geecek olursak,
geriye Byk Friedrich ile Bismarcktan baka kimse kalmyor.

Tabii bugnn Almanyas artk dnyann en demokratik lkelerinden biri ve


ayn zamanda iki kiiyi kahraman olarak tanmak eskisi gibi bunalma,
beyin hummasna falan yol amyor. Willy Brandt kahraman belleyebilirsiniz
ama bu sizin Adenau-er in hizmetlerini yok saymanza yol amaz. Tabii bunun
tersi de geerli. Ama bundan otuz yl nce Yahudi antnn nnde diz kp
zr dileyen Brandt vatan haini olarak damgalayabilirdiniz ve dnp
evrenize baktnzda sizin gibi dnen ok kii olduunu grrdnz.
Bunlar artk ok deiti.

Eliasn dikkat ektii bu rtokta, btn tekileri gibi, nemli. Militarist (veya
faist) ideoloji bu anlamda da monisttir, nk asker disiplini, komut veren
tek merkez yaplanmasn en ideal ynetim biimi olarak grr. Byle dnen
toplumlara bir bakomutan ideolojisi gerekir. Almanyada militarizm
toplumun byle bir komuta merkezinin otoritesini kabul etmesinin
temellerini atmrt. Bunun bir alkanlk haline gelmesi salandktan sonra,
komutlarn mahiyeti, ierii deil, hangi ynden geldii nemlidir. Yukardan
aaya indirilmi bir komuta uymak gerekir. Onun iin Almanyay Birinci
Dnya Savanda yneten Hindenburg-Ludendorff yksek komuta kademesi
yenilip ekildikten sonra bo kalan yere Hier in gemesi ve kurulmu
mekanizmalar kendi komutlaryla altrmas ok g olmamt.

Prusya, militarizmin onsuz edilmez koulu olan, sivilleri as-kerletirme


politikasna olduka erken balamt. Kapitalist gelimeyi ve ulus-devlet
olma srecini, gz nndeki bir modele bakarak, belirli bir mdahaleyle
gerekletirmek durumunda bir toplum iin bu amaca en uygun ara,
kanlmaz biimde, devlettir. Kitapta ele alman rnekte de, ayrntlar
deise dahi, devletilik uygulamas ve kltr ayndr.

Prusyada bunu bilinli bir ekilde yapan kral, Byk Friedrichtir. Devleti,
kendi akl, mant olan bir kurum olarak tanmlam, kendisini de
devletin birinci hizmetkr olarak tantm, ksacas devleti alabildiine
yceltmitir.

Ordu, bu yce devletin balca dayanayd elbette. Ama bir devleti ekip
evirmek, ordudan baka ve ordudan nce, bir sivil brokrasi gerektirir.
Prusya gibi, toplumun btn gzeneklerine militarizm flemek iradesine sahip
bir toplumda brokrasinin de askeriletirilmesi gerekiyordu ve bu grece
kolay gerekletirilebilecek bir hedefti.

Btn toplum gibi brokrasi de en yce deerin askerlik olduu


propagandasyla yaamaya almt ama bunu glendirecek baz kurumsal
tedbirlerin de faydal olaca akt. Rejim, bu amala, sivil brokratik
grevlere (her kademede) fazladan bir asker takviyesi yaparak sorunu ksmen
zd (12 Eylldeki gibi).

Bavurulan yntem, zellikle askerleri, subaylar, sivil brokratlarn alt


dairelere ynetici olarak tayin etmekti. Bylece, bu yneticiler yoluyla o
dairelere asker disiplin girmi oluyordu. Tabii yalnz askerler deil,
brokrasiye girmi yoksul soylular da zellikle terfi ettirilerek ynetici
konumuna getiriliyordu. Onlann dnya grleri de askerlerinkinden ok
farkl deildi.
Militarizme en fazla diren gsterenler kentler, kent meclisleri, belediyeler
olduu iin buralara bir biimine getirip subay tayin etmek kralln balca
ilkelerinden biri haline gelmiti. Birok kente yerletirilen klalar,
garnizonlarla belediye arasnda uyumlu ilikiler kurulmas iin de bu
tayinlere nem veriliyordu. Bu sre sonunda kent ynetimleri de btn btn
askeri denetime tabi klnd.

Emekli olan veya herhangi bir salk' nedeniyle askerlik yapamayacak hale
gelen btn subay ve astsubaylar da sivil brokratik grevlere tayin
ediliyordu. Emekli subaylara retmenlik yaptrmak da fayda umulan ve
alman bir tayin biimiydi. Brokrasi bu gibi uygulamalara bir tepki
gstermedi.

Devletin sivil bilinen kanad da byle yntemlerle askerleti-rilirken,


kyllerin hem kyl hem de nefer olarak benzer (ama toplumdaki aa
konumlarna uygun) bir eitimden getiine deinmitik. Askerlik yapm
olmak onlar iin de bir erefti ve bylece o aa konumdan biraz yukar
km olurlard. Ama ikili bask altnda, her eyden nce, itaat etmeyi
renmeleri gerekiyordu.

Friedrich zamannda klalarn ou kentlere tanm, bylece, bu kyl


genler iin askerlik yapmak, ayn zamanda, baka trl grmek frsatn
bulamayacaklar bu alan tanmann bir frsat domutu. Napoleon
yenilgilerinden sonra balatlan reform programnda herkese askerlik
erevesinde kentlilerin de askere alnmas nemli bir deiiklik oldu. Ayn
zamanda, orduyu, Alman olmann asl dersinin alnd ocak haline getirdi.

niversitelerin militarizasyonuna az nce bakmtk. Gymna-sium denilen


ortaretimde btn Alman milletinin deer verdii edebiyat ve felsefe
dersleri veriliyordu ve bunlardan vazgemeyi veya yerlerini azaltmay kimse
kabul etmezdi. Latince ile Yunan-canm retilmesine de nem veriliyordu.
Ama zellikle klasik dil ve edebiyat retirken sava ve kahramanlk stne
metinleri semekle, militarizmi ortarenime tamann da yolunu
buluyorlard (Willems, 1986: 78-80).

19. yzyl banda Prusya ve Alman militarizmi

Prusya iin Ordusu olan bir lke deil, lkesi olan bir ordudur, diyen kiinin
Mirabeau olmas artcdr. Btn bu aklda kalan, zekice nktelerde olduu
gibi, bu sz kimin syledii hakknda da eidi sylentiler vardr - rnein,
19. yzyl banda bir Alman bakan gibi. Mirabeaunun sylemi olmas da bu
alternatifler arasmda hi fena deil! nk Mirabeaunun hayatta olduu
tarihlerde herkese askerlik gibi sistemler veya genelkurmay gibi kuramlar
henz yoktu. Yani militarizme zemin hazrlayan gelimeler henz
balamamt. Gneisenau veya Schamhorst asker reformlarna girimemiti.
Ama Mirabeau bir khin olmadna gre, demek o tarihte bile akll bir adam
Prusyaya baknca burada askerliin baka yerlerde olduundan daha gl,
daha belirleyici bir yer tuttuunu grebiliyordu. Bunda herhalde I. Friedrich
Wil-helmin saltanat boyunca askerlik ve ordudan baka hibir eyle il-
gilenmemesinin, olu Byk Friedrichin de birok farkl ilgi alan olmasna
ramen babasnn orduya ilgisini gevetmemesinin pay vard. O zaman da
Prusya ordusunda bulunan asker says toplam nfus iinde olaann tesinde
bir orana ulayordu.

Hagen Schulzea gre 1740ta Avrupada Prusya lkenin yzl-mnde


onuncu, nfusta on nc sradayd, ama asker g sralamasnda nc
geliyordu. Yani asker gcyle ilerlemeyi semiti. lke kaynaklarn son
krntsna kadar bu yolda harcamaya kararlyd. Avrupada sevilmemesinin
nedeni de buydu - bu ve yaama sevincinden yoksun oluu, kaskatl, ehir
kltrne uzakl, dedii dediklii (Schulze, 1998: 79).

Ludwig John

Napoleon Savalannn Avrupay kasp kavurduu yllarda, milliyetilik de


yeni yeni biimleniyordu. Napoleon Almanyadaki bamsz siyas birimleri
zorla onda birine indirdiine gre, en azndan prensler iin, kendi hkm
srdkleri alan Byk Alman Birliinden daha nemliydi. Ama bu tarihlerde
dahi Friedrich Ludwig Jahnn (1778-1852) balatt Tumvereir (jimnastik
Kulb) hareketi yeterince milliyeti ve yeterince militaristti.

Fiziksellie byk bir merak vard Jahnm, ama beden salm baz daha
byk amalarn bir arac olarak gryordu. Almanlar spor yapmal ve
bedenlerini glendirmeliydiler, nk bu gce vatan iin ihtiyalar olabilirdi.
Onun bu kulpleri at tarihler Napoleonun da Alman topraklarn igal
altnda tuttuu zamanlara yakn dt iin, Vatan birletirme abasnda
yumuak etli kalmamak trnden sloganlarla insanlar spora davet etmesi
hemen yanksn buluyordu. Bedenini salkl tutmak da, bu anlaya gre,
vatan iin yerine getirilecek bir dev oluyor. Kendi bedenimle benim
aramda, vatan!

Belki, dnyada milliyetilik ok yeni olduu ve insanla ettii byk


ktlkler henz grlmedii iin, bu erken milliyetilere de daha hogrl
bir gzle bakabiliriz. Ayrca, Jahnm itenliinden de phe yoktu. 1813te
gnll olarak askere de yazlmt. Bir yandan, spor ve milliyetilik stne
dncelerini yaymlyordu. 1819da, acil Napoleon tehlikesi de
savuturulduktan sonra, bu yazlan o zamann Prusya yneticilerine bile an
ve tehlikeli grnd. Jahn tutukland ve hapishaneye kondu, kulpleri de
kapatld. Bu hapislii bir yla yakn srd. Ama hapisten ktktan soma da ta
1825e kadar gzetim altnda tutuldu!

. Dorusu, byle bir basky gerektirecek bir ey de yapmamt. Nitekim


Almanlar da sonunda tavr deitirip 1840ta askerlii srasnda gsterdii
cesaretten tr demir ha nian verdiler. 1842de jimnastikhaneleri yeniden
ald. 1848-49da ise Frankfurttaki Diette grev yapt.

Sporu da milletin ve dolaysyla askerliin hizmetine koymak zere


ycelttiini gz nne aldmzda, Jahnm yalnz beden eitimine deil, asl
askerlie nem verdiini, sporu bir ara gibi grdn rahata
syleyebiliriz. Bizde de spora nem verilmesi byle balamtr.

Jahn askerliin akta yaranna da inanmt: Kim niforma iinde, silh


tayarak geziyorsa, ok gemeden sevildiini grecektir, diyordu; asker,
kadnn kalbini ok daha kolay fethediyor (Frevert, 1998, 31). Ona gre
erkek kadns kadn, kadm da erkeksi, cinsel gc olan erkei beenirdi!
Eliasm obituary rneini verdii edebiyat profesr yazsnda olduu gibi
kadmla-nn asker ak, militarizmin bir tr bonusu olarak hep gndemde.
Nietszchenin stn insan kavramna en fazla yaklaan kiinin bir Subay
olduunu gryoruz. Militarist ideolojinin gl olduu toplumlarda bu kural
pek amaz: subay ve niforma ok makbuldr.

1848de Stuttgartta yazlm bir iir kadn/erkek iblmn anlatr: Alman


rk [kavmi] baylr/ Kadmlann sava ansma komaya/ arma erefi
kadnndr/ zgr erkee ait olma onuru da.

Jahn savan kendisini de yceltir. nsan kendi glerini, soyluluunu, btn


erdemlerini sava iinde kefedecektir. Bireyler gibi milletler de savaarak
glenir ve ykselir.
Ernst Arndt

Jahn, Alman milliyetiliinin ilk byk dalgas iinde ne km, tannm,


spora zel ilgisi nedeniyle kendine bu alanda ayn bir yer yapm, baya ilgin
bir kiilikti. Ama genel Alman milliyetilii erevesi iinde bakarsak yalnz
deildi. Herder leli ok olmamt (1803). Fichte ve Arndt bu dnemin,
sonraki Alman milliyetiliine (ve militarizmine) nemli katk salayan iki
yazandr.

Ernst Moritz Arndt (1769-1860) Jahn gibi bir Protestan ve bir din adamyd.
niversitede tarih dersi de verdi. Napoleon seferleri srasnda 1809a kadar
svete kald, 1812de Rusyaya anld. Bonaparte belsnn ortadan
kalkmasndan sonra yazlanyla Prusyay kzdrarak 1819da tutukland
(Jahnla ayn yl). Bu ok srmedi ama yazmas yasakland. Bu tarihlerde
Prusya da milliyetiliin ansmdan huylanyordu. Gene Jahn gibi Arndt da
1840ta affa urad, niversiteye geri dnd, bir yl sonra rektr bile oldu.
Diete girdi. Dzyaz ve kouk, pek ok kitap yaymlad. Yani hayat izgisi,
miliyeti ideoloji ve varolan Alman siyas statkosuyla ilikileri Jahnnkilere
paralel gider. Ama o, ncelikle fikir adamyd.

Kitaplanndan birinde Steinla geirdii yllan anlatmt. Baron Heinrich


Friedrich Kari Stein (1757-1831) Prusyann nemli bir devlet adamdr.
Napoleonun Prusyaya egemen olduu yllarda onun isteiyle babakanla
getirildiine ve baz nemli reformlar yaptna, ama sonra gene Napoleonun
basksyla aynlmak zorunda kaldna nceki blmde deinmitim. Bylece
uzaklatnlan Stein 1812de Rusyaya gidip btn gcyle Napoleonla
mcadele etti. Arndt da bu srada onun sekreteri oldu ve birlikte alma
imkn buldu. Ondan somut politika hakknda ok ey rendi.

Bu kuan milliyeti aydnlan, ncelikle Arndt, Fichte ve Jahn, Alman Birlii


idealine sanlmakla birlikte, bu ideali o anda yayor olan ve ideali
gerekletirmeye en yakn grdkleri Alman devletine aktanyor ve ona
balanyorlard. Doal olarak bu devlet Prusyayd ve onunla balan derde
girdii zaman dahi bu ballktan vazgemiyorlard.

Pietism adyla bilinen, Alman kkenli (17. yzyldan kalma) Protestan


gelenek iinde yetimilerdi. Bu anlayn anti-entelek-tel, mistisizme,
duygusal balanmaya, imana ncelik veren zellikleri onlarn milliyetiliiyle
iyi uyuuyordu. Zaten Alman milliyetilii bu yllarda Katolik kesimde deil,
Protestanlar arasnda biimleniyordu. Kar Reform hareketinden etkilenen
Katolik gney ncelikle sanata, edebiyata, genel olarak siyaset d kltre
ynelmiti (Schulze, 1998: 58). Arndt da, Alman olan her eyi Protestanlkta
bulduunu sylyordu. Doutan Prusyal olmasalar da (Arndt deildi) bu
yaplaryla tipik Prusyal oluyorlard. Prusyal veya Alman olmayan her eye
dman olmay bir ayp gibi grmyorlard. Zenofobyalan genel olmakla
birlikte, Napoleonun gelip gitmesinden sonra, Fransaya zel bir nem
veriyorlard. Yllarca srecek Alman-Fransz dmanlnn tohumlar
atlmt.

Yabancdan nefret et, Franszdan nefret et, diyordu, bu dnem ideologlar


arasnda muhtemelen en rtkan olan Arndt, incik boncuklarndan nefret et,
kendini beenmiliklerinden, ahlkszlklarndan, dillerinden, detlerinden
nefret et. Evet, onlardan gelen her eyden lesiye nefret et. Bu nefret btn
Almanlar salam, kardee bir bala birbirine balayacaktr (Sperber, 2004:
238). Yani Alman Birliinin temeli bir nefret olacakt.

iirleri de kan revan iindedir. Almanlar a adn verdii iirinde kllarn


Fransz kannda ala boyamalarn syler, btn aylarn, derelerin, en kk
pnarlarn bile kzl akaca gn bekler.

Bir baka Alman milliyetisi, Saul Ascher, Yabanclardan nefret etmek,


diyordu, bir Almanm birinci erdemidir. Buna ramen Ascher, rnein
Yahudileri dlamayan, medeni bir milliyetiydi ve bu tespiti zlerek
yapyordu. Karl, kitaplarnn Alman genlii tarafndan yaklmas oldu.

Yabanc nefreti, Fransz nefreti derken, beenmedikleri Almanlarn da bu kt


alkanlklarn yabanclardan aldklarn iddia ederler. Yalnz burada bir ge
daha iin iine karr. Kt Almanlar, btn yabanclar gibi, ocuka ve
kadnca zevklere dalm kiilerdir. Bylece ortaya bir de efemine zppe
tipolojisi kar. Bu felketten kurtulmann yolu yurttalar askere dntren
bir eitim sistemini kurmaktr. Beenilmeyen Almanm ille de efemine
olmas gerekmiyordu. Durumdan honut olmayan her eletirmenin eilimine
gre, ktlklerin anas deiebiliyordu. rnein bir yazar kimilerinin
ticari eilimlerinin ar bastndan yakmyordu. Ama iyiliklerin babas
her durumda belliydi: asker eitim, asker deerler.

u sralar Amerikan toplumunda tartmas sren silhlanma hakk bu erken


milliyetilerin de sorunuydu. Bir Alman erkeinin silhndan ayr yaamamas
gerektiini dnyorlard. Arndt zaten uzun veya ksa, sreli bir askerlik
sresine karyd. Hayat boyu devam edecek fiziksel idman ve ylda iki
haftalk bir askerlikle, btn Almanyann bir ordu olarak yetieceine
inanyordu.

Her Alman asker doduu iin, byle dnyor olmalarnda bir terslik
yoktu. Ama Alman devletleri her eye ramen bir halk bakaldrmasndan
korkuyor ve silhlanmay serbest brakmaya hi yanamyorlard.

Savunulan bu deerlerin, batan sona, erkeklik zerinden gittii bellidir. Bu


nedenle, dnyann her yerinde, militarizmin geerlilik kazanmas durumunda,
kadn kelimesi bir aalama kelimesi olarak kullanlr.

Gottlieb Fichte

Arndt ile Jahnn adlan Alman milliyetiliinin tarihinde ya da genel


milliyetilik tarihinde geer ama dnya felsefe tarihinde onlara pek
rastlanmaz. Oysa bu kmenin nc adam olan Jo-hann Gottlieb Fichte
(1762-1814) orada da yeri olan bir dnrdr. Fichte felsefeye bir Kant
olarak balamt. Dolaysyla Aydnlanma dncesinden etkileniyordu. Ama
mizac Aydnlanma aklclna ok yatkn olmad iin, bu etki de uzun
zaman srmedi. Baz yanl anlamalar sonucu niversitede ders verdii Je-
nadan aynlp Berline yerleirken, Alman romantikleri ve dolaysyla
romantizmi ile de tant (Schlegel kardeler ve Schleiermac-her). Bu yeni etki
onu kafa yorduu genel felsef sorunlardan, milliyetiliin daha dar ve pratik
sorunlanna yneltti; bir yandan hl din, akl, ahlk, aydnlanma gibi
sorunlarla urayordu. Zaten bu nedenle, yukanda belirttiim gibi, Fichte
dnya dnce tarihinin de bir parasdr. Gene bu zelliklerinden tr, ksa
deil ama uzun vadede, Alman milliyetiliinin biimlenmesine katklan da
Jahn ve Arndtm byk lde demagojik retoriklerinden daha derin olmutur.
Ancak bu daha derin deerlendirmesi, daha salkl anlamna gelmiyor.

Aydnlanma aklclnn nesnellii Fichteye gitgide itici gelmeye balamt;


zaten tantklan zaman Kant da onda bir hayal k-nkl yaratmt.
Romantizmin de yardmyla, byk bir deiimden geerek, nesnelci bir
felsefe anlayndan znelci bir anlaya geti. Kendinden eyin nfuz
edilmezliiyle uramaktan kurtulup egonun btnyle nfuz edilir (olduu
sanlan) dnyasna adm att. Aslnda byle bir yneliin temellerini de
Aydmlan-mada bulmak mmkndr: Rousseau! Sonra da bu eilimi By-
ronda, Carlyleda, Nietzschede yeniden greceiz - Hitler e kadar yolu var
(B. Russell, 1961, 618). Ama Rousseau ile sonrakiler arasndaki mola ta
herkesten ok Fichte idi.

Fichte ile Hegel, iki Prusyal felsefe profesryd (Hegel doutan, Fichte
sonradan olma Prusyal). kisi de ncelikle ve sonuna kadar Prusya
devletinin yceliini anlattlar (Fichtenin Jahn ve Arndt gibi ba derde
girmeye zaman olmad). Ama Hegel bunu tamamen nesnelci bir felsef
metodolojiye oturtmaya alyordu; Fichte ise tamamen znelciydi. O
bakmdan, Fichtenin devletilii ve milliyetilii Hegelinkinden dahi daha
etkili olmutur, nk Fichte Alman yreinin titreimlerine daha yakndan
hitap edebilmitir.

Fichtede ego belirleyicidir. Ama bu znelciliine sapmadan nceki felsef


formasyonu ona ego gibi bir kavramn da egoyu aan bir kutsallkla
donanm olmas gerektiim sylyordu. stelik bu kutsallk din bir
kutsalhk da olamazd. Ne olabilirdi bu?

Fichte bir Alman olduuna gre, Fichtenin egosu da ancak Almanlk


olabilirdi. Bylece, Alman milliyetiliinin temel nclne ulamr oldu. Bu
phesiz bir tikelcilikti; ama milliyetilik evrenselletike, bu tikelcilik de,
hem her millete zg tikelliini koruyacak, hem de hepsinde olmak nedeniyle
bir tr tmellik kazanacaktr.

Hegelin mutlak ldeas deildi bu. Onun ve Tannmn yerini almak zere
hamle eden Almanlk t. Fenomenler dnyasnm nihai dayana zaten insan
bilinliliiydi (Berkeleyyi de arptt belki sylenebilir); ama Hegelinki
gibi genel ve nesnel deil, mill bir bilinlilik. Bylece, dnyay yaratan
insan (ya da Alman) kendi rn olan dnyay bilebiliyordu da.

Bylece bir birey olarak Johann Gottlieb Fichteye egosu ne yapmas


gerektiini sylyordu ve bu ego aslnda Alman-lk olduu iin birey-
ar bir karakteri vard. Btn bu sorunsalda, zmz m bize ne
yapacamz syler, yoksa biz mi zmze ne olduunu syleriz, iin
buras pek belli deildir. Daha dorusu, mantk dzeyinde bellidir de, o
mantn geerlilii kabul etmek istemeyenler olduka sorun da devam
edecektir.

Bu yollarda Almanlk dediimiz bu ego (Freudun sper -egosu ise hi


byle mill deildir) insanlara katksz bir militarist milliyetilik salk
veriyordu. Bu ideolojinin erkekler tarafndan, erkekler iin retilmi bir
ideoloji olmas da doald. Fichte iin bu yanlarn da stlendi. Ona gre erkek
etkin, kadn edilgen di (bunun neye gre bu terimlerle dile geldiini hi
sormayalm) ve bu da iki cins arasnda bir gerilim yaratyordu. nk akl
ikisinde de vard ve insanlk buna dayanyordu. Gerilimin zlmesi iin
kadnda kiisel cinsel istek yerini bir erkee doyum vermek isteine
brakmalyd. Bylece kendi kiiliim reddettiine gre, mlkn ve haklarn
da ona devretmeliydi. Koca aile reisi olarak yurtta oluyordu; o halde devlet
zel hayat alannda ona mdahale etmemeliydi.

Bu koullarda, kadnn bir zgrl var m, varsa nerede ya da olmasna


gerek var m?

Anlalyor ki evlendikten sonra yok, nk mlkn ve haklarn kocasna


teslim etmesi gerekiyor. Ama evlenene kadar zgr olabilir, olmal, nk
haklarn kime teslim edeceine zgr olarak karar vermeli. Bu durumda,
blmn banda deindiim, Purlemerit nian olmadan evlenmeyeceini
syleyen nianl zgr Alman kadnnn en parlak rnei olarak ortaya
kyor.

Bu felsefeyi Fichteye hangi egonun tavsiye ettii sorusu hlen ak bir soru.

adalan gibi Fichte de herkesten ok Fransaya dmand. lke igal


altnda olduu iin bir sre susmu ve ders vermemi, sonra, 1813 sava
arifesinde sessizliini bozmutu. Taylor, bu kitabna zg kara mizah ve
ironisiyle, "... Franszlann Leip-zig savanda yenilmesi Almanlann Bastillei
ykmalan anlamna geliyordu, der (Taylor, 1978, 39). nk Franszlar
yapnca kt olan bir ey, bu manta gre, Almanlar yapnca iyi oluyordu. Ya
da sonulannm Almanya iin hayrl olmas btn dnyann da onu kutlamasn
gerektirirdi.

Fichte Herder den etkilenmi, ama etkinin tesine gemiti. rnein Herder in
de Alman rkn, ruhunu, kltrn gklere karmas ok zaman tahammln
snrlarn zorlar. Ama Herder dnya milletlerine bakt zaman onlan bir sra
iinde grm, herhangi birinin veya Almanlann tekilere stnl
konusunda bir iddiada bulunmamtr. Ne var ki Fichtede durum byle
deildir. Bir kere, ur dncesini balatanlardan biridir. En eski, ilk
anlamna gelen bu rnek Almancada vardr: nsan ilikilerinde mcadelenin
deerinin altn izer ve Almanlan ilk halklar arasmda, milletler panteonunda
ayncalkl bir konumu olan bir Ur-volk olarak betimler (Sperber, 2004, 240).

Fichteye gre Almanlar btn dnyaya deilse de, byk ksmna, en azndan
egemen olmaya deecek ksmna egemen olmalyd. Bunun Almanlar iin bir
hakszlk olduunu syleyen pek kmasa da, egemenlik altnda kalacaklar
arasndan itiraz eden kabilir.

Fichte gelecekte daha insancl bir dnya kurulmas gereini, bu kelimelerle


savunuyordu. Ama bunun gerekleecei dzeni Almanlann kurmas
gerekiyordu ve zaten ancak onlar byle bir eyi baarabilirdi. Bu, Almanlarn
Avrupaya sunaca hizmetti (Taylor, 1978, 38).

mdi, Almanlar derken aslnda ncelikle Prusya demek istiyoruz, tabii:


Ama Prusya ayn zamanda asker bir gelenei temsil ediyordu ve dolaysyla
Alman milliyetilii Prusyann asker deerleri ile i ie gemi durumdayd
(Sperber, 2004, 242).

Fichtenin kendi kuann aydnlan arasmda uzun vadede daha derin izler
braktn sylemitim. Bu izlerin ou onun dncelerinin, yazd
kitaplarn sonucudur. rnein 1807-8 arasmda Berlin niversitesinde verdii
konumalar dizisi, Reden an die deutsche Nation (Alman Milletine Hitaplar)
Alman milliyetiliinin klasik metinleri arasmda yer alr. Ama Fichtenin
dnceleri dorudan doruya Alman eitim sistemini de etkilemitir. Fichte
ve baz adalan, rnein bir teolog olan Friedrich Schleier-macher (1768-
1834), iyi Alman yetitirmek iin varolan sistemin tepeden aaya
deimesi gerektiim sylyorlard. O da, Fichte de, Wissenschaft kavramna
nem veriyorlard. Bunun bilim den ok bilgelike, ilimden ok irfana
yakn olduu sylenebilir. Fichtenin analitik ve nesnel dnce yntemine
uygun biimde, bilimi de egonun buyruklanna tabi klmaya ynelik bir
sistemdi. Zamann, August Wolf ya da Alexander in kardei Wilhelm von
Humbolt gibi eitim sisteminde pay olan kiileri bu dncelerden
etkilendiler ve imknlar oramnda bu ilkeleri Alman eitim sistemine
yerletirmeye altlar - baarl da oldular.

* *

Bylece, Alman milliyetiliinin bu ilk aamasnda, Herder den Fichte veya


Amdta gelinceye kadar, militarist bir milliyeti ideolojide karmza
kmasn beklediimiz hemen hemen her eyin yerini aldn gryoruz.
Herder le balayan bir ulusal ze tapnma eilimi henz bakalarna kar
bir saldrganlk iermezken bu ge ksa srede ileniyor, Ascher in dedii
gibi erdemler skala-smda birinci yere yabanc dmanl gelip oturuyor.
Bunu kkl bir hegemonya zleminden bamsz dnmeye imkn yok. O
hegemonyann kurulmasnn biimiyse, o gnlerden belli olmu. Bismarck
kan ve demir derken bunu sadece birka yl sonra yanklam oluyor.

Byle bir asker g gsterme srecinin balamas iin gerekli toplumsal


dnm bu erken dnem milliyetileri olduka net bir biimde gryorlar.
Yan-kutsal (sekler temellerle kutsanm olma paradoksu) devletinin
emrinde disiplinli bir toplum. Bedeni Jahnmki gibi jimnastikhanelerde, ruhu
ailesinde veya okulunda ve hayatnn her alannda, genel misyonun
gereklemesine yararl katkda bulunacak bir cz olmak zere eitiliyor,
hazrlanyor. .

Alman modem militarizminin, bu zellikleriyle, dnyada birinci olduunu ve


tarih sahnesine att ilk admlarndan balayarak, benzerleri arasmda daha
batan olgun bir giri yaptn herhalde syleyebiliriz. Ama bu, henz bu
aamada, genellikle aydnlar ve intelligertsia dzeyinde baktmzda bu
olgunluu gsteriyor. Eitilmiliin daha alt basamaklarna indike,
militarizmin dnda kalan veya ona direnenlerin says da oalacaktr.
Buradan konumuzla ilgili yle bir sonu karlabilir: Militarizm, bir
toplumda yaygn bir propaganda ile egemenlik kurabilir. Bu nedenle, eitim
dzeyi daha yksek kesimlerde kabul edilme oran da ykselir. te yandan,
1848 sonrasnda ve 1871 sonrasnda Alman Sosyal Demokrat Partisinin lke
apnda ald oylara baknca, bu milita-rist-milliyeti ideoloji ve yaplanma
ile mcadelenin bir hayli yaygn olduunu da gryoruz. Geri bu direni
belirleyici, hatt etkili olamad. Birok kritik dnemete aadan yukarya bir
bakaldrma yaanmad. Ama bu uysall herkesin olup bitenleri onaylad
eklinde yorumlarsak yanlm ve aynca Alman toplumunun bu gidie
katlmayan epey kalabalk ksmna hakszlk etmi oluruz.

Almanyann kuruluuna kadar milliyetilik ve militarizm

Napoleonun ortadan kaldrlmasndan Prusyada Bismarckm iktidara


gelmesine kadar geen srede eidi Alman siyas birimleri, genel yapsal
elikilerin etkileri altnda epeyce yalpalamak yllar geirdiler. Bu yllar, bir
bakma, nceki blmlerde anlattm ilerici-demokratik zlemleri ve
iddialar olan bir milliyetiliin yerini, byle iddialardan vazgemi bir
milliyetilie brakt dnem olarak tanmlamak da mmkndr.

Yukarda, 1819da Jahnm, Amdtm ve bakalarnn geici olarak


susturulmasna deindim. Bunu o yl Kotzebuenun ldrlmesine
balayabiliriz. Geri ldren akl hastas bir renciydi ama Mettemich bunu
pekala planl olabilecek bir tehdidin ilk adm olarak sunup prensleri
korkutmay baarmt. Bunlann arasmda Prusya bile vard. Yasaklar ve bask
uzun srd; sonra, 1830da-ki ayaklanmalarda Fransada Bourbon
hanedannn tahtn yeniden kaybetmesi, Alman hanedanlann bsbtn
korkuttu; milliyetilik hl monariye, aristokrasiye dman, radikal,
eitliki bir hareket gibi grlebiliyordu. Almanyada bu biimleri
almadnn ve almayacann anlalmas ok abuk olmad. nk bu radikal
dnce biimlerini benimseyenler eitli irili ufakl Alman devletlerinde de
vard. Ama aznlkta ve gszdler. Gsz olduklan 1848 bakaldrmalannda
bir kere daha kantland. Gene en gl siyas muhalefet Prusya'dayd.

Prusya'nn asker sistemini III. Friedrich Wilhelm, Harbiye Nzn Boyen ile
biimlendirmiti. Prusya ordusunun iki ksm olacakt: 1) Dzenli ordu, 2)
Landwehr yani milis. Buna gre 20 yama gelen her erkek orduda yl
askerlik yaptktan sonra milise geecekti. Milis de 2 yl askerlik
gerektiriyordu. Bundan sonra birinci yedek olarak alt yl vard. Alt yl da
ikinci yedek olarak geecekti. Tabii bunlar hep sava kmsa sz konusu
olacakt.

Hkmet topluma askerlii bir yk deil, bir eref olarak sunduu halde,
toplumu buna ikna etmek kolay olmad. alacak kadar ok eitli itirazlar
ykseldi ama bunlarn ounun gene de bir ortak noktas var saylrd:
aristokratik ayrcalklar toplumunun mantna uygun, Olumu
alamazsnzdan Uam alamazsnz ya da Bekimi alamazsmza varan
protestolar. Yoksul snflar tabii byle zrva itirazlarda bulunmadan ortadan
yok olma yolunu seiyorlard. Kaamayanlar arasmda snf sorunlar da patlak
vermekte gecikmedi. Ksacas, her eye ramen, istenen Prusya ordusunu
kurmak kolay olmad. Hatt bu da, daha abartl militarist biimlerin
benimsenmesini tevik etmi olabilir. '

Bu koullarda, ordudan sorumlu olanlar, askerlii ekici klacak eitli areler


dnmeye baladlar. Sre ksaltld, yirmi yama girmeden asker olmak ve
birliini kendi semek gibi imknlar tannd (kendi evresinde kalabilmesi
iin); yeniden baz profesyonelletirme tedbirleri de dnld. Kilisenin
birlikleri ve silhlarn kutsamalar da ihmal edilmedi ama bunlann hibiri ok
etkili olmad.

alacak bir ey, ama, toplumun eitli kesimlerini, festivaller, iki geceleri
vb. ile asker olanlann askerliini kutlamaya ikna etmek, daha da nemlisi,
niformalan klatrmak, ok daha etkili oldu. Landwehr de benzer tedbirlerle
poplerletirildi. eidi biimlerde, toplumda niformanm onurunu,
statsn .vb. koruma tedbirleri bunlara elik etti. Ayrcalklar toplumu
alkanlk-lannn hl yaad lkede, niforma, alttan gelen insanlara bir
eit ayncalk ve dokunulmazlk kazandrd. Bu da, tabii, toplumda askerlikle
ilgili her eyin adamakll yceltilmesiyle atba giden bir sreti.

Bu gibi, aslnda olduka basit tedbirlerle, askerlik yapyor olma durumunun


itibann ykseltmeyi bir lde baarm olmallar ki, Yahudiler arasnda
askerlik yapma talebi yaygnlamaya balad. Almanyada da korkak Yahudi
ideolojisi ok yaygnd ve kklyd. 1848den sonra Yahudiler askere
alnmaya balad ama bu durum genellemedii gibi ideoloji de fazla
deimedi.

Zamanla askerliin (hangi rtbe veya biimde yaplrsa yaplsn) zel bir
stats olduu, devlet ve kayser iin alma erefinin her biri kendi kiisel
kan iin kouan sivillerin erefiyle kyaslanamayaca dncesi topluma
benimsetildi. rnein 1849un bir olay bu dnmn de bir kant gibidir.
Yirmi drt Vestfalya-l gen Landwehr e katlmak zere bir iftiyle yklerini
tatmak konusunda anlayorlar. Sonra, yolda, kendileri de arabaya binmek
isteyince ifti buna engel oluyor. Bunun stne adam iyice dvyorlar.
Normal koullarda ifti toplumsal hiyeraride onlarn stnde kabul edilen
biri, ama asker olarak bunu yapabiliyor ve bir kovuturmaya da uramyorlar
(her ne kadar yerel basnda protesto edilse de).

Bu gibi eletirilerin de etkisi olmuyor. Frevertin u betimlemesi Prusya


ordusundan bakalarn da betimler:

Ama kurumun eletiriye alejisi vard. Sz konusu olan sorun ister askere
ayrlan kaynak olsun, ister sivillerin asker yasadan kukulan, Prusya ordusu
byle eylerden etkilenmezdi. Ordu asndan bakldnda davran tamamen
meruydu, esprit de corps fikrini uygulamaya koymaktan baka bir ey
yaplmyordu: ieride dayanma ve koulsuz sadakat, toplumdan radikal
biimde kopmu ayn bir dnya iinde yaamak (Frevert, 1998: 83).

Frevertin bu tespitinde, her yerde ordularda (yani subay kadro-lan),


dolaysyla militarizmde karlatmz fenomene geliyoruz: Sivillerden
kopma, onlardan, biraz da (veya ok) kmseyerek, hayatlann ayrma, izole
bir biimde, hemcinsleriyle bir arada yaama eilimi. Bir eit lojmanizm,
mahfelizm.

Ancak genel olarak asker olmak tan mutlu olanlar erlerden ok nce, bu son
alnt paragrafta deinilen Prusyal subaylard. Erlere askerlii sevdirmek de,
ncelikle bu Prusyal subaylar nedeniyle g oluyordu; nk tepeden
baklan, insanlk d disiplin anlaylan, sertlikleri, eksiksiz cezalaryla,
askerlik yapmay katlanlr bir i olmaktan kanyorlard. Eline silh verilmi
halk kavram zaten btn Alman devletlerinde aristokrasinin (hatt bir kesim
burjuvazinin de) korkulu ryasyd. Asker olduklan sre iinde sivil topluma
kar baz ayncalklarla donatlm olduklann grmek bir mutluluk salasa da,
subaylar karsndaki mutlak aresizlikleri bu mutluluun nemli bir ksmn
silip atyordu. Subaylar ise, profesyonel olmayan bir orduda silhlandrlm
insan-lann yaratt tehlike karsnda bu disiplinin kanlmaz olduunu
durmadan tekrar ediyorlard.

Tabii bunun kart gr de vard (hep oldu). Liberaller, bu ekilde


devirilmi ordunun Prusya mutlakiyeti sisteminin hizmetinde olduunu -
hakl olarak- sylyorlard. Dietin Kln temsilcilerinden Leue ordunun halk
d dmanlardan koruyacak yerde, daha ok yurtta zgrln bastrmada
grevlendirildiini ve yurttalara kar kullanldn sylemiti (Frevert,
1998, 84). Yetkililerin her durumda orduyu yardma armas, militarizmi
gl Almanyada, zellikle sol iinde, gl bir anti-militarizmin de
ekillenmesine yol at.

Leuenin kampnda olup da Jandarma biz... Biziz yalnz dost sana... Elini
uzatsana, romantizmiyle sonu alnabileceine inanan az sayda aydn vard
ama tarih olaylar her seferinde Leueyi dorulad. Bu, Prusya ordusunun,
subay kadrosunun, toplumdan devirilen askerler zerinde kurduu disiplinin
baarsn gsteren bir olgudur.

Bu tehisin doru olmadn iddia eden kimse zaten yoktur. Prusya asker
geleneinde subaylar sadakat yemini etmek zorundayd; bunsuz subay
olamazlard. Ama, kime sadakat? Tabii krala. Korumakla, uruna lmekle
ykml olduklar kii ya da kurum krald. Liberaller bu durumdan honut
deillerdi. Hele lkede btn boluklarna ramen adna anayasa denen bir
ey kabilmise, sadakat yemininin hedefi de bu olmalyd. Ama hayr, Prusya
ordusu krala balyd ve kralm da anayasaya ne kadar bal ya da ne kadar
muhabbetli olduu belliydi.

Ordunun, kendisini monarist modelin savunucusu rolnde grdne,


anayasal, liberal ve daha da kts demokratik ilkelere ynelik her trl
hareketi reddettiine dair bir phesi yoktu. Ordu asndan devin yerine
getirilmesi sznn anlam, muhafazakr ve kraliyeti inanlarla zdelemek
demekti (Frevert, 1998, 71).

Anayasaya ballk, bu subay kadrosuna, bir kt parasna ballk gibi


grnyordu. Gayriciddi bir eydi. Kimse orduya, kime sadk olacan
syleyemezdi. Subaylar emir-komuta zincirinde bir kiiden emir almaya
alktr. Sadakatlerinin de, bir anayasa gibi, soyut ilkeler ieren bir kt
parasna deil, bir kiiye olmasn tercih ederler. O kiinin hayatta olmamas
da o kadar nemli deildir.

Eritme potas olarak ordu

19. yzyln toplumsal ve teknolojik koullarnn dinamizmi btn Avrupa


lkelerinde askerlik sisteminin nasl olmas gerektii sorununu scak bir
tartma konusu haline getiriyordu. Bir uta muhafazakr Birleik Krallk, hl
gnll temeline oturan bir orduyla gidiyordu ve daha epey sre gidecekti.
Btn bu toplumlann balca derdi, yukan snflan bu iten bak tutacak bir
yntem bulmakt, diyebiliriz. Bu sadece hali vakti yerinde olanlarn bir
kaytarma istei veya ayncalkl olma alkanlyla aklanabilir bir ey
deildir. Onlann normal ilerini yrtmeleri ok zaman toplumun genel
kanna da daha uygundu, nk bu insan-lann toplumda grd ii grecek
insan azd; oysa sradan bir askerin yerine bir bakasn koymann fazla bir
sknts ekilmezdi. Bu koullarda herkese askerlik sistemini icat eden
Fransa dahi askere anlan bu tipte birinin, yerini almaya gnll birini bulup
(bu tabii kural olarak parayla satn alman bir hizmetti) getirmesini
onaylyordu. eitli Alman devletleri de Fransamn bu esnekliini taklit
ediyorlard. Ama Prusya bunlann dndayd. Prusya herkese askerlik
yntemini en kat biimde uygulayan lke oldu. Burada sorun, genel
ideolojide, Bu da askerlik kadar nemli, sznn bir meruiyeti olup
olmamasyla ilgili.
Byle kat olabilmesinin balca nedeni, askerliin deerini, fiilen askerlik
yapanlara deilse de (nk burada hl ok baanl deildi), genel olarak
topluma gittike daha yaygn biimde kabul ettire-bilmesiydi. Askerlik ve
askerler toplumda, yani btn Almanyada bir ykselen deer haline
getirilmiti. Btn bunlara ramen, hali vakti yerinde olanlar, Prusya dndaki
Alman devlederinde belirli bir nakit deyerek oullann askerlikten bak
tutma imknn kullanmaya baladlar. rnein Frevertin alnt yapt bir
Hei-delberg profesrnn Baden yerel meclisine syledii szler bu dnemde
hkm sren deer kargaasn yanstr: Olum kendisi subay snf saflannda
bir kariyer yapmak istemeseydi, ben de oradan buradan biriktirdiim paralann
son kuruuyla, benim durumumdaki btn babalar gibi, olumu kutsal yurt
savunmas grevinden bak tutmak isterdim, aka itiraf edeyim (Frevert,
1998,108).

Yani kutsal yurt savunmasnm kutsall tartlmyor; buna karlk hi de


kutsal olmayan bir parasal demeyle bu kutsallktan kurtulmak szleri de
telaffuz edilebiliyor - ama delikanl kendisi subay kariyeri yapmak istiyor...
Oysa btn babalar... vb.

Sonu olarak, bu yntem yaygnd ve baklk getirilmemi ama bu parasal


kurtulu yolu ak tutulmutu. Bylece biriken bu paralar, deyenin yerine
gelip askerlik yapan kiiye, terhis olma durumunda deniyor ve bu bir eit
hayata balama ikramiyesi oluyordu. .

Bu durum, genel olarak, subay kadrosunun da houna gidiyordu. nk


bylece yoksul snflardan genler askere geliyor, subaylarn da onlara sayg
gstermesi gerekmiyordu. Hi Sie demeden du diye hitap edebiliyorlar,
hakaret edebiliyorlar, ok yaygn bir yntem olan daya da rahata
uygulayabiliyorlard. Okullarda yasaklanan dayak orduda serbestti ve ok
zaman seyirci nnde eda ediliyordu. Hakszla itiraz etmek, hakszlk yapan
st ikyet etmek hi yaygn deildi, nk bunun arkas ok kt
gelebiliyordu - reddedilme ya da intikam! Veya ikisi de! Zaten stlere ceza
verilecek olsa da, bunlar gln derecede hafif eylerdi. Fiziksel iddete kar
tepeden gelen tedbirler hi yok deildi, ama byle bir ey olunca subaylar
hemen direnie geiyor ve bildikleri dzeni devam ettiriyorlard.

Bunlar st ste geldiinde, asl militarizmin babas Prusya olsa da, teki
Alman devletlerinin bunun pratiinde Prusyann gerisinde kalmadn, pek
ok konuda onun yaklamlarn paylatn, kimi zaman da onu sollayp
getiini grrz. rnein son olarak dayak gibi bir konuya deindik. Somut
gereklik dzeyinde ve gnbirlik asker hayatta neler olduunun gvenilir bir
envanterini tutmak mmkn deil, ama Prusya dayak uygulamasn tekilerden
krk yl nce yasaklamt - hi deilse kt stnde.

zellikle bu zayf krallklarn ve prensliklerin silhl kyller korkusu,


zaman iinde, varlkl snflar kendi oullarn askere gndermeye ikna
edecekti. nk bylece, silhl olma ayrcalm bu potansiyel babozuklarn
tekelinde brakmam oluyorlard. Babozuun tepesinden disiplin sopasn
eksik etmemek hususunda hibir yerde bir gr ayrl yoktu. Ama sivil mi
asker zerinde, asker mi sivil zerinde egemen olmal, tartmas daha epey
srd. rnein bir Wrttemberg szcs Prusya ile svire sistemlerini
karlatryordu: Prusyal bir gen orduda ok uzun zaman geirdii iin bu
ona asker bir karakter veriyor; ama sivil hayata dndnde bu ast-st
ilikisine koullanm oluyor. O zaman sivil alan askeriletirmi oluyoruz.
Oysa svireli orduda fazla vakit geirmiyor, ayrca da sivil hayatta alk
olduu eitlik ve serbesdii askere tayor. Hangisi daha iyi?

Wrttembergli szcnn kendi yargs soruyu sorma biiminden anlalyor.


Ama iler onun istedii gibi gitmedi. Almanya bykt ve byyecekti. Bu tr
iddialarla svire tipi bir savunma mant bir arada yrmezdi. Prusya bir
yana, teki kk Alman devlederi bile o modelle badaamazd. Dolaysyla,
ksmen Amerikann da mantna uyan bir silhl halk modeli Almanyada
kabul grmedi. Amerikann bugnk NRAsma [Ulusal Tfek Birlii]
benzetilebilecek Frankfurt Tfek Kulb var, rnein. Benzer baka kulpler
var. Bunlar hep bir halk ordusu modeline yakn dnen insanlarn
giriimiydi.

Amerikanm Anayasasma eklenen ikinci Amendmentta [Dzeltme] , ok


belirgin olmamakla birlikte, silhl bir milisin varl yalnz dardan bir
saldn iin deil, ieride yetkisini ktye kullanacak bir hkmet iin de
dnlmtr. Almanyada bu ruh halinin bir karl yoktur. Tabii feodal ve
monarist Avrupada karl bulunacak baka bir lke de yoktur.

Anlalr ekilde, Liebknecht (Wilhelm) de 1868de svire sistemini tercih


ettiini sylemi, toplumu, Prusyann boynumuza geirdii asker
antlamalar ilmiinden kurtulmaya armrt. Daha nce de sylediim gibi,
Almanyada her zaman gl muhalefet olmutur. Gene vard. Ama btne, bu
btnn genel bi-linlilik dzeyine, benimsedii deerlere baktmzda,
tartmann gerek ieriinin kavrandn sylemek mmkn m? Sanki pek
deil. Tartlan, Almanyann askeri gcnn ykseltilmesi; daha dorusu, bu
hedefe hangi yntemle daha kolay vanlaca. Byle bir ykselmenin sonucu
ne olacak? Bu, bir yerlere saldnp ele geirmek iin mi iyi? Yoksa yurdu
savunmak iin mi? Kime kar? Birtakm kurumlan Alman halkna kar
savunmak da olabilir mi, iin ucunda? Kitleler bu sorulara pek dikkat
etmediler ya da ilgi duymadlar, ama svire tipi diyen de, Prusya tipi
diyen de, ortadaki, her duyduunu Asker gcmz bytmeliyiz, diye
anlayan kiinin bu duyarllna katkda bulundu.

Gney Almanya devletlerinin asker rgtlenmelerinin biimi ve amacyla


ilgili i politikalar hakknda bitmez tkenmez tartmalar 1870-71deki
Fransa-Prusya Sava ile nihai olarak kesildi. 1870te Prusyann asker
yntemlerini kabul ettiler ve Prusyann asker yaplarn uyarladlar, yurtta-
asker hayalinin kapan da bir daha amamak zere kapattlar. Bu rya 19.
yzyln ilk yllarnda domu, Vormrzin silhl yurttalar olmann bir hak
olduu talebinden beslenmi, 1848 Devriminin milis deneyimlerinde devam
etmi, 1860larn zel savunma demeklerinde de varlm srdrmt. te
yandan, sadece alt snflardan adamlartn katlp orta snflarn titizlikle
kand bir asker kurum da zeit-geist (dnemin ruhunu) yanstmyordu...
Prusyal akranlarnn 1814ten beri yaatt btn milletin eitildii
okuldan onlar da geecekti bundan byle (Frevert, 1998:140-41).

1871 -1918 arasnda Alman milliyetilii ve militarizm

yi bir falc, bakt kahve telvesinde ya da avu izgilerinde gemile ya da


gelecekle ilgili visionlar gren birinden ok, falna bakt insann kendine
nasl bir gelecek istediini iyi kavrayan biridir. Bu bakmdan Bismarckm iyi
bir falc olduunu syleyebiliriz. Kan ve demir derken, kendi varmak
istedii yeri de, milletinin varmak istedii yeri de ok iyi kavramt.
Dolaysyla Alman Birliinin gerekletirilmesinden sonra Prusyann veya
bu yeni Almanya devletinin, Reichm, Alman toplumuna zel bir militarizm
propagandas yapmasma fazla gerek kalmyordu. Varolan durum bal bana
bir propagandayd. Bu ksack srede (yani 1866-71) vanlan yer belliydi, ama
asl oraya hangi arala gelindii, besbelliydi.

Sanayi Devrimi sonrasnda, hibir toplum, nemli teknolojik atlmlar


yapmakszn dnya nderliine adayln koyamaz. Prusya veya Almanya,
ordusunu, genelkurmayn ne kadar iyi rgtlerse rgtlesin, donatrsa
donatsn, ayan salam basaca bir maddi temel olmadka dnya nderlii
yarna giremez ya da bir gaflet anndan yararlanarak elde ettii 1866-1871
kazanmlan-n uzun vadede elinde tutamazd. kinci Dnya Savandan sonra
kumlan iki kutuplu dnyada bu kutuplardan birinin lokomotifi Sovyetler
Birlii olabildiyse, bunun altnda da, en az sosyalist ideolojinin ekimi kadar,
bu kocaman toplumun gc ve takatinin byk bir ksmn teknolojik
gelimeye ynlendirmesi yatyordu.

Danimarka zaferi, ama asl Avusturyaya kar Yedi Hafta Sava zaferinden
sonra Prusya ile Avusturya ayn yln yaznda, 23 Austos 1866da, Pragda
imzalanan antlamayla Alman dnyasnn vard son dengeyi resmiletirdiler.
Avrupa'nn geri kalan ksmnn bu gelimeler zerinde hemen hemen hibir
etkisi olmad. Srecin kendinde yer almadklar gibi, srecin sonularn da
seyirci konumunda izlediler.

Bismarck, kazand asker zaferle dnyaya gsteri yapmak, bylece


Avusturyann duyduu utanc bytmek, bunu bir ulusal gurur konusuna
dntrmek istemiyordu. Hem de hi istemiyordu. Gene de, kazanan
kazandn, kaybeden kaybettiini bilmeliydi. Grossdeutschland projesi
kapanmt; kleindeutschland byyerek devam ediyordu. Avusturya talya
yarmadasnda elde ettii topraklan -imdilik- koruyadursun, Main Nehrinin
kuzeyinde kalan Alman prenslikleri Prusya ile birleiyordu: Schleswig-
Holstein, Frankfurt, Hannover-Nassau, Hessen-Kassel. Bylece, Ruhr blgesi
byyen Prusyaya katld; Prusya Almanya olunca, bu blge de bu yeni lkede
sanayilemenin merkezi oldu.

Almanyann ekonomik-teknolojik ahlanmas, 1871de vard asker-siyas


trmann arkasndan geldi - ama ok da arkasndan deil. Kruppun
Essende at fabrikada 1848de 72 ii alyordu; 1873te 12.000 kii
olmutu. Siemens&Halske de 1847de kurulmu bir firmadr. lk sermayeyi
ortaklardan birinin kuzeni dn vermiti (Wemer in kuzeni Georg) ve
firmann maa demeye balad ilk alan, gene ortaklardan birinin bir
kardeidir. Yzyln bu son eyreinde Sanayi Devrimi btn Bat Avrupada
dev admlarla ilerliyordu. Ama bu ilerleme iinde tekilerin nne gemeyi
baaran lke (en bata Almanya ile Belikay saymak gerekiyor) izmeli
Kedi masalnda anlatlan trde adm atmay da baanyordu.

Bu maddi ilerlemenin maddi ksmn szle deil de, saylar ve istatistiklerle


vereyim. David Thomsonn Europe Since Napoleon adl kitabnda Avrupa
lkelerinin ekonomik bymelerini gsteren karlatrmal tablolar, bunun
nasl dramatik bir sre olduunu sze ihtiya brakmadan, yeterince net bir
ekilde gsteriyor (Thomson, 1990: 378-81).

GRAFK 1 na Edilen Demiryollar (1000 km)

1 Grafikteki kolon, yirmi yllk aralarla 1870-1910 arasnda kullanmda


olan demiryollarnn uzunluunu gstermektedir, Aradaki uzunluk farklarna
o srada yapm aamasndaki demiryollar dahildir Demiryolu inasnn "altn
yllan", Ingiltere'de 1870'ten nce balamken Rusya'da 1890dan sonradr; ve
Fransa, Almanya, talya ve svire 1870-1890 arasnda demiryolu
uzunluklarn bir nceki dnemin iki katndan fazlasna ulatrmlardr.

Fransa

Almanya

Birleik Krallk
svire 3

2 Grafik her lkedeki demiryolu younluunu gstermemektedir. Belika gibi


kk bir lkede ve daha ksa mesafede sunulan demiryolu hizmetleri
Ispanya'dan her zaman daha iyiydi.

4 5
Birleik Krallk Almanya Fransa

Birleik Krallk Almanya Fransa

Birleik Krallk Almanya Fransa

1871 1890 1910

lO

(O

Birleik Krallk Almanya Fransa

Birleik Krallk Almanya Fransa


Birleik Krallk Almanya Fransa

1871 1900 1913

GRAFK 4

Toplam thalat ve hracat 1875-1913 (milyon pound)

Saylar ve istatistiklerin anlatt hikye byle olmakla birlikte, niceliksel gidi


hakknda bir fikir edindikten sonra, bunun nasl bir sistem iinde baarldna
da gz atmamz gerekiyor. nk btnsel olayn bu yan da ele aldmz
konuyu aydnla karmak bakmndan en az dorudan doruya asker
gelimeler kadar aklaycdr.

Dediim gibi, btnsel olay iinde askeri ve ekonomik baar, bazen biri
brnn bir miktar nnde, ama genellikle yan yana, devam etti. Gelgelelim,
ekonomik baarnn temelinde de askeri yntem bir biimde yer alyordu.
nk bu kitapta ele alman lkeler, kapitalizmin yolunu aan nc lkeler gibi,
bir laissez-fa-ire ideolojisine doal bir zemin hazrlayacak kendiliinden bir

ekonomik sre tanmadlar. Arkadan geliyor olmann kanlmaz


determinizmine uyarak nclerin vard yere onlardan daha ksa srede
varmak ve sonra da mmknse onlan gemek zere, onlarn kendiliinden
gidiinden farkl bir yntem gelitirmek gereini duydular. Bu onlan 1917yi
izleyen srete Sovyetler Birliinin uygulad komuta ekonomisi gibi
radikal biimde farkl bir ynteme gtrmedi, nk hibir zaman kapitalizme
ve snfl topluma kar bir dmanlklan yoktu. Ama her eyi birtakm
burjuvalarn kiisel kara hapsolmu inisiyatiflerine brakmak da
istemiyorlard. Byle bir yolatnda, zm, devletin her ite olduu gibi
ekonomik kararlarda da nihai karar mercii ve nihai koordinatr olmas
ilkesini kabul etmeyi gerektiriyordu. Dolaysyla siyas rejimleri gibi,
ekonomik rejimleri de hibir zaman tam liberal olmad. Ama, tabii,
sosyalist veya komnist de olmad. imdiye kadar, Almanya stne bu iki
blmde, burjuvazinin toplumun en prestijli snf olmadn gsteren
yeterince rnekle karlatk.

u halde, ekonomide de temel yntem buydu: Ekonomi, genel, ulusal hedefe


varmak zere, devletin ynlendirmesiyle kurulup ileyecekti. leyen
ekonominin tek tek birimleri de toplumun merkezinde yer alan ordunun genel
rgtlenme mantn kendi alanlarnda yeniden retir biimde alacakt.
verenler gibi iiler ve onlarn rgtleri de ncelikle snf kanm (snf
bencilliini, diyebiliriz) deil, yce ulusal kan gzeteceklerdi (ya da, yasalar,
devletin onlara bunu gzeterek davranmay gsterecei ekilde
hazrlanacakt).

Bunlar yapld ve bunlarn yaplmasndan -yaptranlara gre-olumlu sonu


alnd. Demek ki askeri sivilletirmek deil, ama sivil toplumu askerletirmek
daha iyi bir model oluyordu (1870 ncesi, ordunun nasl kurulmas -svire
mi, Prusya m?- gerektii ve 1870in cevab). Bylece, Alman militarizmi,
asker alanla birlikte, ama belki daha da kkl ve inandrc bir biimde,
ekonomik baar sayesinde toplumun tartlmaz ideolojisi haline geldi.

Bu noktada konudan biraz uzaklaarak, bunun hl, bugn de, baz kesimler
iin geerliliini koruyan bir tez olduunu syleyeyim. yle bir argmanla
her zaman karlaabilirsiniz: Almanya siyas tutkular ve onlara bal siyas
kararlan nedeniyle savalara yol at ve yenildi. Ama bu toplumsal-ekonomik
rgtlenme tarz ile yrtlecek bir kalknma abasnn ille bir savala
sonulanmas gibi bir zorunluluk yok. Savamayan bir Almanya, gene,
ekonomik bakmdan son derece gl bir Almanya olacakt. u halde
Almanyann kalknma modeli niye taklit edilmesin?

Bu soruyu enine boyuna tartmann yeri deil bu kitap, nk bu sorular bizi


ksa zamanda kendi sorunsalmzn dna tar, daha ada birtakm rnekleri
tartmaya balar ve dalrz. Ama bir tezi kandamak deil de bir tavr
belirlemek erevesinde birka ey syleyebilirim. ,

Genileme ve hegemonya kurma gibi hedefler gzetmeden

1870-1914 arasmda Almanyann gerekletirdii hamleyi aklamak ok zor.


Byle bir milliyetiliin ve ona elik eden militarist bir rgtlenme ve eylem
biiminin, balangta yaylmac amac olmad varsaymn btn glne
ramen kabul etsek bile, ekonomik amalarn gerekletirdike yaylmac bir
bak as retmeyeceini de pek dnemeyiz sanyorum. Tabii bu arada
byle militarist olmayan sistemlere de bakalm. Liberal Britanyann veya
liberal Amerikann hegemonya hedefi olmadn sylemek mmkn m ya
da dnyann bilinen tarihinin verilerine uyuyor mu? Hayr. Ama araya bir de
militarist-milliyetilik girince, bu zlemin pay ve dozu gittike artyor ve
saldrganlk nlenemiyor.

Saldrganlktan bamsz olarak, bir ii gdml diye nitelenecek bir


yntemle yapmann baars konusuna gelelim.

Bir genelleme yapaym nce: Doal, organik bir gelimenin kendi sonucu
olmayan, belirli bir amaca ulamak iin o alana bilinli -ve zorlama- bir
mdahaleyle elde edilen bir baarnn uzun mrl olacana ya da
yaygnlaacana inanmyorum. Baka bir terminoloji kullanarak bu iki
prosedr aadan yukarya/yukardan aaya erevesi iinde de ele
alabilirdik. Belki ok monoton ama, bu ikilem karsnda benim kesin,
deimez tercihim hep birinciden yanadr.

rnek olarak spor alanndan bir iki olay hatrlataym. Bilindii gibi genel
olarak spor ve onun iinde futbol dnyada ok popler. Dolaysyla kendini bir
nedenle -hemen amaz bir biimde siyas bir nedenle- dnyaya gstermek,
kendini kantlamak isteyen lkeler burada baarl olmaya byk zen
gsteriyor, byk kaynak ayryorlar. ki-kutuplu dnya dzeni devam
ederken, ncelikle Olimpiyat Oyunlar tam da bunun iin kullanlrd.

Hatrlyorum, bir Dnya Futbol ampiyonasna Kuzey Kore ok alp


gelmiti. Kendi komnist ya, kolektif futbol oynayacak, falan. Gerekten de
frtna gibi balad, yendi, kimsenin beklemedii bir yerlere trmand - ve
dolaysyla amaland gibi bir sansasyon yaram. Ama o trmand yerde
Portekizin, byk oyuncusu Eusebionun (Mozambik asllyd) parlad
mata Kuzey Koreyi ok kt dattn hatrlyorum.

Kuzey Kore takm bylece elendi ve bir daha futbolda Kuzey Kore
mucizelerinden sz edildiini iitmedik. Belli ki snrl sayda gen insan -kim
bilir ka yl ncesinden alp- zel bir ekilde altrarak birtakm becerileri
retmilerdi. nsandan ok robot yapmaya benzer bir durum. Kuzey Korede
insanlar futbolu geleneksel olarak oynam, bunu kendilerine iselletirmi
olsalar, bu zel giriim daha iyi sonu verebilir veya zel giriime gerek
olmadan baar kazanlabilirdi. Ama durum byle bir durum deildi. Sonunda
insanlar robotlar yendi.

Btn bu gdml giriimlerde kanlmaz bir robot havas vardr.

Dou Almanyann, zellikle kadnlarnn, sportif baarlarn dnn.


Rejim yklnca bunlann ne biim hormonlarla, doa d yntemlerle, yan
kazanacak robot olarak yetitirildiini grdk. Byle devlet politikas
olmakszn da kim bilir nerede neler yaplyordur! Modem dnyann bu
baan tutkusunun sonu yok, yapmayaca ey de yok.

Ama rejim yklmasa ne olacakt? Pis kokular ortadayd ve durum herkese


antipatik grnyordu. Kuvvetli bir ihtimal, dnyann oturup tartp Dou
Almanyay bu gibi spor yanmalannn dnda brakmaya karar vermesiydi -
Gney Afrikaya uygulanan boykot gibi.

Toparlayacak olursak, yaadmz dnyada eitsiz gelime diye bir kural


varsa, elbette bu akntya kar krek ekmeye kararl olanlar da kacak.
Birileri, baka yntemler kullanarak yarta ne gemeye alacak. Bu kitapta
kapitalizm iinde kalan yntemler arasmda bir kyaslama yapyorum
(kapitalizmin dna kan bir durum grmediimizi varsayyorum) ve
dolaysyla kapitalizmin doal trevleri olan yanma, ne geme gibi
eilimlerin kendilerini tartmaya amyorum. Burada, liberal kapitalizmin
kendisi de ne kadar doal ki, ona benzemedii iin gdml ya da
yukardan aaya kapitalizmi yerelim? Ama, son analizde, btn bu
rneklerde karmza uluslararas hegemonya zlemi, kitleleri ezerek,
ezme pahasna kalknma, otoriter/totaliter siyas rejim gibi birok tandk
kacaktr. Bu tandklarn ounluu da modellerin yukardan aaya
olanndan gelecektir. Gdml her zaman bir zor dozu ierir; zor, her
zaman hiyerariyi disiplini gerekli klar vb. Bu dediklerimin elenmesiyle
elbette sorun bitmiyor, ama nasl olsa hepimiz lmlyz deyip de bir
tarafndan kan ura baktrmama karan, ok da aklc bir karar olamaz.

Konudan uzaklamay biraz daha uzatma pahasna (aslnda ok fazla


uzaklatmz sylenemez) Sovyetler Birlii rneine deinebiliriz.
Sovyetler Birliinin sosyalizm kurmak iin izledii tarz, Ingilizlerin
kapitalizmi kurmasndan ok Almanlann kapitalizmi kurmasna yaknd. Tabii
bu arada, Ingilizlerin kapitalizmi kurmasnn sosyalizm iinde henz bir
rnei olmadn eklemek gerekiyor. rnei olmadka, Zaten yle bir
ey olamaz, pozisyonu da g kazanacaktr. Her neyse, zorlama model
sosyalizm bankasndaki prestij hesabndan son kredilerini de tkettikten sonra
kt; yani onun da ilemedii grld. Bugn ise, tuhaflklarla dolu insanlk
tarihinin en tuhaf rneklerinden biri, inde kapitalizmin komnist parti
tarafndan yukandan aaya kurulmas keyfiyeti, gzmzn nnde cereyan
ediyor. Yukandan aaya ynteminin bu rneinden de dnya iin hayrl
bir sonu kmayacandan hibir phem yok.

Asker ayrcalklar

Artk Almanyaya dnelim. u son ara blmde 1871-1918 aras militarizme


bakarken, asker ve ekonomik baanlann zaten bu ideolojinin propagandasn -
Almanya iinde- yaptn sylemitim.

Toplumun, hayatnn btn alanlannda bu yaklam ya da tarz ya da slbu


benimsemi olmas, militarizmin topluma kar kazanmay umabilecei en
byk baandr. Bu byk lde ideolojik zafer 1) dorudan doruya
ordunun, somut bir kurum olarak, toplum hayatnn merkezine geip
oturmasn ve 2) toplumsal gidiin ynn belirleyecek ekilde dmeni kendi
eline almasn ve bunu yaparken 3) toplumda herhangi bir g ya da varln
onun byle yapmasnn meruiyetini tartmamasn salar. Ordu, ocana
gelenlere oca sevdirmek iin yapma gereini duyduu eyleri yapmayabilir
artk, nk gelfenler zaten oca sevmeyi ya da sevmek gereini renerek
geliyorlardr. Toplumun toplum olmay rendii bu byk ulusal okula
gelenler, orada grdkleri muameleden ok mutlu olmayabilirler. Ama her
renme srecinin kendine zg skntlar vardr. Zaten btn toplum onlara,
o zamana kadar, bunun yce, o nedenle de zahmetleri olan bir ocak
olduunu anlatmtr. Askerlik, askerlik olduu iin kutsaldr ve kutsalla her
zaman biraz oru, perhiz, biraz ileyle ulalr. Bunlar Heinrich ya da
Wolfgang adndaki bireyi byk Al-manlk potasnda zde ve tzde yapmak
iin gerekli zahmetlerdir. Yaparken verdii eziyet, bittii anda byk bir ruh
ferahlna dnecektir.

Askerlik, gerek inisiyasyondur. Son byk gei ritidir.

1871 sonras Almanya bu ideolojik atmosferi byk lde kurmutu, ama bu,
bir soba atei gibi, her zaman yeni yaktla beslenmesi gereken bir atmosferdir.
Oldu bitti deyip rahatnza baka-mazsmz. Dolaysyla sz konusu yllar
boyunca militarizmin hep sz edildi, pratii de btn toplumsal hayat
alanlarna yayld, yaygnlamas iin her ey yapld. Milliyetilik,
militarizm: Bu iki kutsallktan biri, br olmadan, olamyordu.

Sivil toplum ordusunu bu ekilde iirince, yz yze geldikleri ender


durumlarda askerlerin baz kaba davranlaryla karlamas normal bir
durumdu. rnein Mindende asker sokakta yryen drt kentliyi
kaldrmdan aaya itince kan itime ve kavgada askerlerden biri klcn
ekip kentlilerden birini yznden yaralad. Bu gibi olaylar yaratan askerlerin
bana bir ey gelmiyordu. Asker otoriteler bu gibi durumlarda kaytsz
davranyor ve bylece askerlerin sivillere kstaha davranmasn tevik etmi
oluyorlard. Askerler, kendi bal olduklar kesim ve orada egemen olan
ruh sayesinde, sivillere kt davrandklarnda en fazla bir uyandan baka bir
ey gelmeyeceini biliyorlard (Frevert, 1998, 155). Askerler bu gibi
durumlarda asker yasaya gre ve asker mahkemede yarglanrlard.
Demokrat siviller bu uygulamaya srekli kar kyor, bunun en temel yasa
karsnda eitlik ilkesine aykn olduunu sylyorlard ama bunlardan bir
sonu alnmyordu. Zaten byle dnenler ok kk bir aznlkt.

Gitgide de azalyorlard, nk toplumsal yoku onlann aleyhine bir a


oluturuyordu. rnein Cari Twesten liberal bir milletvekiliydi ve orduyu
eletirdii iin 1861de Prusya asker hkmetinin ba onu delloya davet
etmi ve yaralamt (Manteuffel olayna deinmitim). 1867de Twesten
zeletiri yapt: Biz yasad biimde kurulduu ve yaatld gerekesiyle bu
asker rgtle arptk. Ama 1866dan bu yana, nasl kurulmu olursa olsun,
bu rgtn salam bir yere bastna ve bundan byle yapsnn
deitirilemeyeceine inanyoruz ve bence yalnz biz deil, halkn muazzam
ounluu da byle dnyor.

1866dan sonra liberallerin ordu karsnda tavn bu ekilde deiti. Bir tek
Sosyal Demokrat Parti tavnm deitirmedi ve seimden seime, gitgide
ykselen oranlarda oy ald.
Bismarckm Harbiye Nzn Albrecht von Roondu. Daha dorusu ok daha
nce 1848 Devriminde Badendeki ayaklanmay bast-nrken I. Wilhelm onu
grp beenmi ve ykselmesini salamt. Daha sonra Edwin Manteuffel ve
Moltkenin de desteiyle ordu sistemini deitirdi; Lardwehr ortadan
kaldnld. Askerlik sresi gene yld. Bir de yedekler olacakt. Her yl askere
almanlann saysn da 40.000den 63.000e kard. Meritokratik sisteme
gemek konusunda fazla enerjik deildi. Her ikisinin de Junker modelinden
vazgemeye hi niyetli olmadm ve subay kademesinde meritokratik
dzenlemeyi sonuna kadar sabote ettiini syleyebiliriz (Cra-ig, 1955: 232-
38). 1865te Prusyada Birinci Kesimden, yani aristokrat olanlann toplumda
oram % lin altndayd. Ama Prusya ordusunda aristokrat subay says 4.712,
orta snftan gelen subay says 3.457ydi. kincilerin ou da teknik
snflardayd. Muharip yetitiren asker okullarda aristokrat oran % 70i
bulabiliyordu. Bunlar o sralarda eletiri konusu olabiliyorken zafer hepsinin
stne snger ekti. Von Roonun kurduu sistem savaa kadar devam etti.
Subaylann kkenlerine ramen eit saylmas ancak II. Willhelm zamannda
yasallaabildi (1890da). Bundan sonra oran hzla deimeye balad. Bu
deiimin balca nedeni de, Alman ordusunun artan subay ihtiyacna, Junker
nfusunun yeterince cevap veremez hale gelmesidir. Buna ramen, svari gibi
prestijli birliklerde, zel kabul edilen garnizonlarda, aristokratlar gene
ndeydi.

Bu tarihlerin daha gnbirlik dzeyde biimlenen bir zelliini Friedrich


Meinecke, Die dmtsche Katastrophe (1946) adl kita-bmda anlatmtr ki, bu
blmde daha nce grdmz, Eliasm obituarysinin yanks gibidir: O
gnlerde gen bir Alman temeni dnyadan gen bir tanr gibi gemektedir.
Orta snf genleri de bir subaya benzemeye zenirler. Yedek subay olmay
baarsalar, onlar da mitolojinin yan-tannlan olabilirler. Bunlar yazan
Meinecke (1862-1954) bir Prusyalyd. Historische Zeitschriftm yayn
ynetmenliine getirilmi bir tarihiydi. Ama 1935te lkeden kovuldu. Oysa
o yllarda olduka kat bir Alman milliyetisiydi. Savatan soma lkesine
dnebilen Meinecke bu sralarda kurulan Berlin Hr niversitesinin de ilk
bakan oldu.

Erkekler iin, bir meslein kendilerini kadnlarn gznde ykselttiini bilmek


-en azndan baz erkekler asndan- nemli bir ey olmal. Kadnlara ynelik
bu vurgu -erkeklere, beenilmenin en iyi teminatnn askerlemek olduunun
tekrar tekrar sylenmesi- toplumun militarist bombardmannn nemli ve
etkili paralarndan biri olmaldr.
Ama nemli ve etkili olmak iin ille gen bir tanr ya da arslan yeleli
gibi sfatlar da gerekmiyor. Askerlik yapm olmak -askerliini belirli bir
baaryla yapm olmak- onsuz edilmez bir gereklilik haline geliyordu, yani
olaan bir hayat iin de zorunluydu. Hakknda askerlik yapamaz karan
km birinin bu durumunu dnyaya anlatmas gt - i bulmas gleirdi,
evlenmesi gleirdi.

Yahudilere askerlik yaptrlmamas, daha dorusu subaylkta ykselme imkn


tannmamas gibi uygulamalar da, bu meslein ancak baz doutan ayncalkl
kiilere zg olduunu dolayl bir biimde anlatyordu.

Kendi askerlik muamelemi yaptm srada gzlemlediim bir olay aklma


geliyor. Heyet raporu aamasnda, bekleyenler arasmda doutan zrl
olduu besbelli bir gen (kyl) vard. Heyet odasndan sevinle kp
kasketini havaya att, tuttu. Bunun re kma kutlamas olduu
dncesiyle bakarken, tersine, askerlik yapabileceine sevindiini anlamtk.
Bu da normal bir durumdu, nk oraya kabul edilmi olmak hayatta statsn
ykseltiyordu. rnein, evlenmesi kolaylamt.

Bir de yedek subay okulu ans aktaraym: 1975te, ilk olarak drt aylk
yedek subaylkla snrl ksa dnem uygulamas yapldnda, ben de bu
kalabalk iinde kalm ve Polatlya gitmitim. Drt ayn sonunda, olaand
bir ey olmazsa astemen oluyor ama devam etmiyorduk. Bu durumda drt
aylklara darda giyecekleri niforma da verilmemiti. Bu nedenle, diyelim,
d elbiseyi giyip Kzlayda bir aa bir yukar yrme imkm (bu neyin
imknysa) ortadan kalkyordu. Bu durumun, ou orta Anadolulu ve ou
retmen yedek subay adaylarn derinden zdn hatrlyorum. Srekli bu
konu alyor ve yukarda deinilen, asker niformann gen kz kalbi
stndeki etkilerini yaamaktan yoksun kalmaktan tr hayflanlyordu.

Snflar ve askerlik

Modem ordular, toplumun deiik yrelerinden olduu gibi, ayn zamanda


deiik snf ve tabakalarndan gelen insanlarn bir-birleriyle tantklar,
birlikte i yaptklar yerdir. Aslnda bunun her yer ve her zamanda byle
ilediini sylemek pek de mmkn olmayabilir, ama en azndan mantken
ve kt zerinde byle olduu dnlebilir.

Ele aldmz yllar iinde -ve daha sonrasnda- Almanya iin byleydi. Snf
bilincinin ve zellikle smf snopluunun bir hayli ileri derecelere varm
olduu Bat Avrupa toplumlanndan biri, zellikle aristokratik gelenein ok
kuvvetle hissedildii bir lke olarak bu, Almanya asndan nemli sonulan
olan bir durumdu.

Almanyada askerlikle ilgili ne konu alsa, orada Prusyann arl bilinir.


Ama Alman ordusunun subay kadrosu iinde PrusyalIlar uzun zaman zel bir
yer tuttu. imdi ele aldmz yllarda bu durum byk lde byle devam
ediyor, subay kademesinde Prusya, genel nfus iinde tuttuundan fazla yer
tutuyordu.

Ama aristokratik stnlk inana yalnz Prusyal Junker lere zg bir ey


deildi. ngiltere, Amerika ve ksmen Fransada bujuva snfnn eritii
saygdeerlik Almanyada henz bu kvama gelmemiti. Aristokrasi her yerde
egemendi. te yandan, Almanyada eitim de ok nemli bir kurumdu ve
diplomaya sayg bykt. Serbest meslek sahibi olacak eitimi alm kentli
kk bujuvazinin ocuklan, toplumda hl byk bir nfus oluturan ve
benzer bir eitim srecinden gememi olan kyl genlerle kaynamay silh
altnda reneceklerdi.

Snf snopluu baya ileri derecelere varmakla birlikte, ordu, askerlik


denince, bu, Almanyann sivil ve asker yneticilerinin ok nem verdii bir
sreti. Bu noktada, askerliin gerei olarak grdkleri ey, yani bir ortak
ama evresinde kenetlenmi ulus, her eyden nemliydi. Snfsal ayrcalklar
yoksayacak kimse yoktu ama snfsal ayrcalk bu kenetlenmi ulusun nne
gememeli, savaan insanlar iin en byk stnlk olan uyuma engel
olmamalyd.

Yeni birlik kurmu, dolaysyla yreleri arasnda nemli farklar bulunan bir
toplumdan sz ediyoruz. Bu ayn toplumda snf farklar var ve herkes bunlar
ciddiye alyor. Buna karlk, istenen uyumu, ulusallk bilincini
kolaylatracak bir grece fiziksel ortak zellik, genlik var elde. Asker
ocanda buluan bu insanlar hepsi ayn yalarda ve bu phesiz bir iletiim
kolayl salyor. Geri kalann da ulusallk ideolojisinin, deerlerinin
tamamlamas bekleniyor.

Politik birliin gecikmi olmasnn yan sra, bu gibi etkenlerin de,


Almanyada bu tarihlerden itibaren Almanlk ideolojik vurgusunun
alabildiine glenmesine katks olmutur. Bu idealin gerekletirildii yer
ise orduydu. Bylece ordu, Almanyann genel hayatnda tuttuu belirleyici
yeri korumu, Alman Birliinin iinde olutuu kurum olmutur.

Kimi toplumlar, rnein Trkiye ulusal birlik konusunda benzer bir retorie
bavursa da, ayn uygulamay yapmaz. rnein Trkiyede yedek subay
kurumu, okumular okumamlara deil, subaylara yaklatrr. Okumu
biri olarak, er diye bildiimiz o yndan ayrmaktadr. Bu da son derece
nemli bir ama olarak alglanmaktadr. Ayrca, iin pratiinde de, yedek
subay adaylaryla erlerin yan yana gelmemesine, tanmamasna zen
gsterilir (zaten byle bir talep olduu da pek sylenemez). Ancak adaylk
konumu bittikten sonra, baz yedek subaylarn erlerle (tabii kat bir ast-st
erevesinde) bir ilikisi olur.

Yani sonu olarak, Almanyada ve Trkiyede, subay kadrosu, ordunun ana


kalabalndan grece ayn durarak, toplumun okumu ve okumam
kesimlerinin arasndaki ilikinin nasl olacan bu mesafeden belirlemilerdir.
Ama Almanyada ou PrusyalI olan subaylar kendi altlarnda bir de
diplomaya (dolaysyla snfa) dayal bir aynmn kemiklemesine engel
olmaya alrken, Trkiyede Prusyahlk gibi bir farkllk tamayan subay
(muvazzaf) kadrosu, okumular kendi durduu yerin yaknna ekmitir. Bu
etrefil ilikilerde yedek subay ile astsubay ilikisi de ilgintir. Bunun da souk
ve mesafeli bir iliki olmasna dikkat edilir. Bylece, subay kadrosu kendi
dndaki kesimi birbirinden soyutlayabildii kadar soyutlar, yle de
kendi eitsiz ilikisini kurar.

Byle bir dzenlemenin subay kadrosuna birtakm avantajlar, ynetim


kolaylklar hazrlayaca doaldr. Ama Alman dzenlemesi her eyden nce
savata iyi sonu almak iin dnlm, tasarlanm bir sistemdir ve
bizimkinin bu bakmdan onun kadar iyi olup olmad ok belli deildir.

Btn ordular, kendilerine gelip askerlik yapan gen insanlarn hayatlarnda,


bir gei ayini roln oynar, yani bireyin olgunlamasnda bir inisiyasyon
ayini ilevi grr. Alman ve bir lde Japon ordularnda bu bireysel planda
gerekleiyor, yani birey kendi olgunlamasn ilerletiyor ve artk hayata
admn atacak aamaya gelmi oluyordu; ama bununla ayn zamanda (ve
bunun nemli bir paras olarak) toplumunu da ilk kez bu kadar ciddi bir
ekilde tanyordu. Bunun iin epey vakitleri vard, nk Alman ordusuna
katlan Alman genlerinin % 96s yl sreyle askerlik yapyordu (ama
yukarda anlattklarm yalnz bir yllna gelenleri, zellikle onlar kapsyor).
Bu sre, 1893te iki yla indirildi. Bundan sonra, beer yllk yedeklik
dnemleriyle 45 yama kadar, yeniden silh altma arlmak yasal olarak
mmknd - ama Birinci Dnya Savana kadar bu gerekmedi. Bu yedeklik
sresi iinde ylda iki haftalk bir kurs yenileme sresi oluyordu. Yani bireyle
askerlik arasmda srekli bir iliki korunuyordu.

Bunun, son teknolojiden haberli kalmak gibi, askerliin kendi kurallan


iinde aklanabilecek ve hakl gsterilecek bir gerekesi vard. 19. yzyl ve
Sanayi Devriminden sonra her trl teknoloji, ama hepsinden nce de silh,
dolaysyla askerlikle ilgili teknoloji hzla deimitir. Onun iin silhla ve
asker stratejiyle ilgili bilgilerin tazelenmesi pratik bir zorunluluk olarak
grlmtr.

Ama byle bir pratik balatlnca, bundan, toplumun zihnindeki militarist


alkanlklann tazelenmesi, askerlik deerlerinin perinlenmesi gibi
hususlarda yararlanmak da doal olarak kolaylamtr. Komuta kademelerinin
bu imkndan sonuna kadar yararlanmadn dnmemiz iin hibir neden
yok.

Asker olmann sevinci

Toplumlann, toplumsal kurumlann her 'birinin farkl farkl tarihleri olmakla


birlikte, modem dnyada belli bal pratiklerin her yerde birbirine benzer
biimde yerine gelmesi bir standardizasyon getiriyor; farkllklann yan sra
benzerlikler de oluuyor. Askerlik kurumuna zellikle nem veren bir ulusal
kltrde, bunu bir deer olarak ne karacak gelenekler kurulmas, sonra da
byle geleneklerin birbirine benzemesi, anlalr bir durum.

Ute Frevert, daha 1890larda, askere gitme mevsimlerinde, birliklerine


katlmaya hazrlanan genlerin son sivil gnlerini nasl geirdiklerini yle
anlatyor: Wrttembergde Rottenburgda, rnein, askere gidecekler
arkadalanyla birlikte, klaya gitmelerine birka gn kala evleri gezmeye ve
ailelerinden, tandklanndan bir ba toplamaya balarlard. Bunu yaparlarken
boralar ve davullar alnrd. 1890dan sonra bile, sk sk, havaya silh da
sklrd. Ama 1899dan sonra bu yasaklanmt (Frevert, 1998,171).

Bu paralarla iki iiliyor, couluyor. Bu gibi ritellerle gen askerler cesaret


topluyor. Askerde birlik ruhu douyor, tabii sivillere, askere gitmeyenlere
kar bir kmseme duygusu da kendini belli edebiliyor; koullara gre, bu
duygu saldrganlaabiliyor - rnein istenen ba vermekte istendii gibi
davranmayanlara kar. Zaten bu aamada byle bir ey olmasa da, iki
leminin sonuna doru ne gibi sorunlar kaca belli deil. Dolaysyla bu
mevsimde ok sayda tatsz olayn patlak vermesi herkesin bilip alt,
biroklannm da yaka silktii bir keyfiyetti. Gene de, kimse buna engel olmay
dnmyordu. ip grup halinde sivillere saldran (bunlar, askere gidenlerin
kendi ky ve kasabalanndan ok, toplandklan veya yol stnde uradklan,
yani kendi yerleri saymadklan yerlerde daha ok oluyordu) bu gruplar
hibir zaman ciddi bir kovuturmaya da uramyordu, nk bizzat devlet
dzeni byle eylere gz yummay tercih ediyordu.

Bu tarihlerde Alman ordusunda kl da niformann bir paras gibi


grlyor, klada, grevde olduundan ok, danda iken kll gezilmesi
isteniyordu. Normal olarak, bu bir simgeydi (neleri simgeledii besbelli), ama
belirli durumlarda simgeden te bir fayda salayabildiine de dikkat
ekmitim. Byle durumlarda genel kural sivile kar klc ve sahibini
kayrmakt.

rnein 1844te Knigsbergde bir temen kzd bir avukat delloya


arp ldrmt. Kent halk ayaklannca Harbiye Nzn Boyen subay
cezalandrmak istedi. Bu sefer kral temeni korumak zere araya girdi. Halk
garnizon davranlann eletirince kral da onlan sadakatsizlikle sulad ve
azarlad.

Askerlerin bir btn olarak siviller karsnda stnl birok sivil


tarafndan da kabul ediliyordu. Kl zaten ncelikle bunun simgesiydi. Ama
siviller arasnda, siviller arasmda olduu iin nlenemeyen baz
hastalklar vard ki, bunlann orduda boy vermesine hibir ekilde gz
yumulamazd. deolojiden, zararl siyas ideolojilerden sz ediyorum:
sosyalizm, liberalizm, demokrasi gibi sapk ideolojiler... Ordunun bunlar
karsnda tavn alabildiine netti. Askerlik sras gelmi siviller sivil
elbiseleriyle birlikte bu gibi sapk dncelerini de kla kapsnda kanp
brakarak ieri girebilirlerdi. Aslnda bu konuda alnm kurumsal
denebilecek tedbirler vard. Savunma Bakanl 1896da kard bir
genelgede unu sylyordu: ... askere gelmeden nce sosyal demokrat olanlar
ilkesel olarak askerlik sreleri iinde terfi ettirilmeyecektir... Bu arada ileri
Bakanl da sosyal demokradann askerlik yaparken terfi etmeye alp
ederlerse (onba, avu olmak gibi basit eyler aslnda) bununla etkili olmaya
hazrlandklarn haber alm ve bunu gerekli mercilere duyurmutu. Subaylara
gelince, onlar zaten bu hastalklara kar bak olmalyd. Nitekim buna
aykn pek fazla rnek grlmemitir.

Toplm kabaca asker ve sivil olarak ikiye aynlyor ve bunlardan


birincisinin kincisine stnl kabul ediliyordu, ama siviller aradan ekilip
asker askere kalnca, bireyler arasmda eitlik deil kat bir hiyerari olduu
grlyordu. Bunun bir ksm aik ve resmydi. Rtbe, kdem vb. byleydi
elbette. Ama ak ve resm olmayan hiyerariler de eksik deildi.

rnein, erler... Bunlar arasmda rtbe, snf fark yoktu, ama daha nce
gelmi, yeni gelmi olmak, nemliydi. rnein, klaya yeni gelmi, kouta
yerine yeni yerlemi erler, iin banda, gecenin birinde, kdemli kou
arkadalan tarafndan bir temiz dvlrd. Dvlen adamn yz gz araf
vb. ile kapanr, kendisine kimlerin bu hogeldin trenini uyguladn
grmesine frsat braklmazd. Yatakhane hortla olduu, onun byle
yapt sylenirdi. Bu inisiyasyondan geen erin sras gelir, bir dahaki
trende o da dvenler arasnda yerini alrd.

Bunlar phesiz subaylar da bilir, ama engel olmak zere hibir ey


yapmazlard. nk b fiziksel ezalarn erkeklik eitimi asndan faydal
olduuna inanlrd. Kendisi dayak yiyen, sonra daha iyi dayak atyordu,
tecrbeyle sabitti.

Erler ve subaylar arasmda her orduda olan kesin snf ayrm vard elbette,
ama subaylar arasmda da tadklar soyluluk unvanna ya da hatt geldikleri
yerlere gre de (Prusya hl ayrcalklyd) resm olmayan stnlk iddialan
olabiliyordu. Subaylar kendi snflarna gre de birbirlerini kmseyebilirdi
(topular, piyadeler, svariler vb.). Bunlann arasmda gerek bir hiyerari
yoktu aslnda, ama herkesin kendi snfm stn grmesi, yceltmesi de yararl
grlyor ve tevik ediliyordu.

Erlerin birbirlerine gsterdii sadistik davranlar, st-ast ilikilerinin


srekli zellikleri arasndayd. Bundan st komuta kademeleri de zaman zaman
rahatsz oluyordu. Gene de, st asta kar kayrma tavn ok daha yaygnd ve
herhalde bu nedenle astn stten ikyeti olmas ve konunun hukuki dava
dzeyine tanmas ok seyrek grlen bir durumdu. stn kaynlaca ve
sonra intikam almak zere ok daha kt eyler yapaca korkusu ar basyor
olmalyd. Resm ikyet ok az olmakla birlikte kaan veya intihar eden
askerler o kadar az deildi ve kurum iinde ok kt eylerin yaand daha
ok kaanlann ifadelerinden ya da intihar edenlerin brakt mektuplardan
anlalyordu.

ileri Bakanlnm Sosyal Demokratlar hakknda toplad istihbaratn


iyz de aslnda buydu. Onba, avu olmakla askerleri partiye yazmak gibi
bir politikalan yoktu. Ama militarizmin toplum stndeki ar ideolojik
egemenliini krmak zere Reichs-tag'da ideolojik propaganda yapyor,
ordudaki demokrasi ve hatt insanlk d davranlan anlatyorlard. Rtbe
almay da bu gibi gerek hikyelere daha kolay erimek iin istiyorlard.

Almanyann bu yllardaki (yakn zamana kadarki) tarihine baktmzda bu


gibi abalann son derece clz, etkisiz kaldn gryoruz. Bu kadar bir
muhalefet olabilmesi, bir eletirinin yaplabilmesi phesiz nemli ve bu
kadannm da, demokrasiye daha uzak yaam toplumlar iin nemli bir sz
zgrl rnei oluturduu sylenebilir elbette. Ama Bat Avrupada byle
bir dzen yoktu: Sz zgrlnn n de ok daha fazla akt.

Daha nce de deindiim gibi, Almanyann bu kamplamas ilgintir.


Ordunun sosyalizme tiksintiyle bakt, bir sr deildi. Ama ordu, toplum
iindeki muazzam etkisine, yaptrm gcne ramen, dman olduu partiyi
kapatmak gibi bir ie kalkam-yordu. Parti de ordudan holanmadm
gizlemeye almyor ve eletirisini kesmiyor, ama o da ok etkili olamyordu.

Bismarckm geri adm atmasndan ve parlamentoyla barmasndan sonra


ordunun btesini parlamento gerekten denetlemeye balaynca, sivil
denetimin pay byd, ordu da kendine ekidzen vermek gereini duydu. Bu
dnemde, orduya muhalefet etmek, gene Sosyal Demokrat Partiye kalm bir
iti. Ama Liberal ve hatt Katolik milletvekillerinden bazlarm da
etkileyebiliyorlard. Gene de, btn bu abalar, Almanyann alabildiine
militarist bir toplum yaps kurmasn, militarist politikalar uygulamasn
ve at savata ar bir yenilgiye uramasn nlemeye yetmedi.
Devlet kurumlan arasnda ordu

Federer, sava ncesi asker-sivil ilikilerini yle deerlendiriyor:

Askerler, orduyu Krala balayan iktidar odann salamlna ve silhl


kuvvetlerin anayasa-d statsnn garanti altnda olmasna gvenebilirlerdi.
Ama parlamentodan, basndan, demekler ve rgtlerden gelen gitgide sesi
ykselen eletiriye kulaklarn tkayamazlard. Ordu da kar-ataa geti...
Askerin disiplin ve eref kavramlarn, ilevlerim de gznnde tutarak,
kendilerine gre tanmlama ve uygulama hakkm savundu... Ama ordunun
kar-atamda ok nemli bir ge vard. Kendi iinde bir btnl olan baka
kurumlar, manastrlar, hastaneler ya da yetimhaneler gibi isel yaplarm
takviye edip kendini d etkilere kapamakla yetinmedi. Dramatik bir biimde
aklamak gerekirse, topluma kendi uygun grd biimi verme yetkisine
sahip olduunu iddia etti. Ordu eitli kurumlar arasmda bir kurum deildi.
Baka her kurumun kendine rnek almas gereken modeldi...

Alman mparatorluunda subaylar sivil toplumu hastalkl ve zayf


buluyorlard. Kendi grevlerini de askerlere askerlik retmek olarak deil,
bencillik, hedonizm, kronik tembellik ve ayrca sosyalizmin bulac
bakterileri gibi illetlere yakalanm ulusun tamamm kurtarmak ve tedavi
etmek olarak gryorlard (Federer: 201).

Alman ordusunu bu gr, inan ve ideolojiden kurtarmak iki dnya savama


patlad.

Bismarck kendi anslyeliinin ileri bir aamasnda parlamento ile barma


ihtiyacn duydu. Her trl inisiyatif onun elinde olduuna gre, o baralm
diyorsa barlacakt. Nitekim Sosyal De-mokratlar n Ya imdiye kadar
olanlar ne olacak? itirazlarna kulak asan olmad.

Gelgelelim, bu barma, parlamento kurumunun Alman siyas sistemi iindeki


yerini ve arln kkl bir biimde deitirmedi. Parlamento gene bir ss
olarak bir kenarda durmaya devam etti; Bismarckla barma belki bu ssn
tozunun alnmas gibi bir sonu vermitir, bundan fazlasn deil. Bismarck
zaten bir parlamentoya bundan fazla imkn vermenin doru bir ey olduuna
inanmyordu.

Parlamento ya da baka bir ey... Belki de kayser! Bu ara blmde, 1860lardan


Hitler in iktidara geliine kadar ordunun Almanyadaki snrsz (nk
snrlanmayan) iktidarn vurgulamak istiyorum. Bunu, nl kuvvetler
ayrl ilkesinin farkl bir balamda deerlendirmesi olarak da alabilirsiniz.
Parlamentonun zayf tutulmas, gl yrtme karsnda zayf yasama
demektir. Bu, otomatikman byledir. O zaman, kuvvetler ayrm ilkesinin
klasik nc aya, yarg ne durumda olabilir? Yarg zaten yasamay
ekillendiren halkoyu gibi kuramlardan tamamen bamsz bir devlet
kuramudur. Kadrolarnn seimi de, uygulamalarnn denetimi de -Almanyada
ve ona benzer rneklerde- halk denetiminin dndadr. Dolaysyla onun da
asl iktidan elinde tutan merciinin, yani Kayser in yannda olaca bellidir. Ben
imdi mantk dzeyinde, A, B ise, B de C olmal diyerek bu noktaya geldim.
Ama somut, ampirik Alman tarihi de bu mantk karsamalar yalanlamad.
Alman yargs bandan sonuna ordunun yannda ve hizmetinde alt. Tarafl
duruunun ahikas olacak kararlanm da, imparatorluk yklp ordu geri plana
ekilmek zorunda kalnca, Wei-mar Cumhuriyetine kar verdi.

imdi bunlar, klasik kuvvetler aynlnn bir ayann zayflatlmas ve yan


yana ilerleyen br iki ayan otomatikman glen-meini anlatyor ve
aklyor. Ama konumuz Almanyada militarizm olunca, bu kadar btn
durumun aklanmasna yetmiyor, nk yrtme iinde de ordunun denetim
d bir stnl var. Yarg yrtmenin yanndayd derken aslnda Yarg
ordunun yanndayd demi oluyoruz.

Almanya Devletinin, Reichm ba, kayserdi. Kayser beendii adam


anslye yapyor, anslye de hkmetini kuruyordu. Btn bu ilerde
parlamentonun bir pay yoktu. Seilenlerin parlamento yesi olmas da sz
konusu deildi. Parlamentonun bu mekanizmay denetlemek zere giritii en
ciddi aba, asker harcama konusunda grlm, Bismarck bir manevrayla
byle bir denetim imkn olmadn parlamentonun bizzat kendisine
gstermi ve kantlamt.

Yrtme ile yasama arasndaki bu dengesizlik, tahtrevallide yasamann


oturduu yerin hep havada durmas, Almanya sosyo-po-litik yapsnn bir
yansmas gibiydi. Tahtrevallinin hep yerde duran ucunda, Kayser le ve onun
hkmetiyle birlikte, Prusya aristokrasisi oturuyordu. niforma giyince ordu,
niformay karnca Junker olan bu toprak beyleri. Arl oluturanlar
onlard ve yrtme kendi iinde bir iktidar blm dzenlemesi yapma
gereini duymamt.
Ordularn hiyerari ve disiplin konusundaki eitimleri, gvendiklerine tam
olarak gvenmelerini getirir. 1865-1890 arasmda Prusyal ordu Bismarcka
gvenmiti. Nitekim hibir zaman onunla ciddi bir ekimeye girmedi. Bu
huzurlu grnm, byle bir lkede militarist bir ynetim bulunmad
anlamnda da yorumlanabilir. Ordu herhangi bir konuda sesini karmadna
gre, demek ki ordunun olaand bir yetkisi, ayrcal yok. Oysa bu
aldatc bir grnmdr, ordu, kendini tam olarak iktidarda grd, hissettii
iin sessizdir. Trkiyede Atatrkn ve nnnn cumhurbakan olduu
dnem (1923-50) Trkiyenin de en az militarist mdahaleyle karlat
dnem olmutur. Ayrca Silhl Kuvvetlerin Cumhurbakanl makamna
kar ok duyarl olmas, her frsatta oraya bir generalin karlmas, bu 1923-
50 alkanlnn bir sonucudur.

1871-1918 arasn ok iyi incelemi yazarlardan Arthur Rosen-berg unlar


sylyor:

Prusyal ordu devlet iinde bir devletti, emirlerini asker kabine ve


genelkurmay bakam yoluyla, hkmetin hibir pay olmakszn [bu da
Trkiyeli okurda baz kanlmaz armlar yapacaktr] dorudan
imparatordan alyordu. Generaller bu konularda ylesine titizdiler ki hibir
sivilin, Bismarckm bile, ordu zerinde herhangi bir denetim yetkisi elde
etmesine izin vermemilerdi (Rosenberg, 1964: 34). '

Bismarcka bile yetki tanmamlar, ama birka generalin bireysel kavgas


dnda onunla kavgaya da girmemilerdi. Girseler, onu anslye yapan
kayserle kavgaya girmeleri de mmkn olabilirdi. 1. Wilhelm anslyesine
ok gveniyor (onsuz ne yapacan bilmiyor), Bismarck da ona nasl antaj
yaplacam ok iyi biliyordu. Byle bir durum hi ortaya kmad, ama u
anlattklarm, belirli durumlarda kiiliklerin ne kadar etkili olabildiini
gsteriyor. I. Wilhelm ld, yerine torunu II. Wilhelm geti ve bir eyler
deiti. rnein Bismarck gidiverdi!

Bismarckm yokluu ve kayserin kayserden ok bir vodvilde kayser taklidi


yapan birine benzemesi parlamentonun daha etkin bir rol almasna yol amad
(Wilhelm askerlikten baka deer bilmiyor, her trl niformay giymeye
baylyor, ama askerlikten anlamas gerekeni de anlamyordu); Almanya
savaa girerken kimse parlamentoya danmad. yelerden Bell, Sarajevodaki
suikasttan sonra olup bitenlerin bilgisinin parlamentoya ulamadn anlatr.
Parlamentoda oturum olmam, parti bakanlanna da bilgi verilmemi,
grlmemiti. Bylece, 1914 Austosun-da hkmetin sava kararn
parlamento ve Alman halk ayn zamanda rendi. Bu durum sava boyunca da
deimedi. 4 Austos 1918de parlamento toplanm ve sava iin yaplacak
harcamalar oybirliiyle onaylamt. Bylece her eyi II. Wilhelm ile o
zamanki anslyesi Bethmann-Holwege brakmlard. Bylece de devam etti.
,

Ama ordu, ileri o ikisine brakamazd. Bir sre sonra her ey ordunun eline
geti. Alman halk en byk asker olarak Hinden-burgu biliyor, ona
neredeyse tapnyordu. Oysa Hindenburg da her eyi kendi kurmay bakam
Ludendorffa brakmt. Yani Almanyay Ludendorff ynetiyordu. ne
kmasnn stratejik bakmdan yararl olacan dnd durumlarda
Hindenburgu ne itiyordu. rnein Polonya ile snrn nerede izilecei
konusunda kayser generallerden Hoffmannm szne kulak verince
Hindenburgun Wilhelme mektup yazp protesto etmesi uygun grlmt.
Mektuptan bir blm yle:

Polonya konusunda Majesteleri General Ludendorff ve benim grlerimden


ok General Hoffmannm yargsna gvenmeyi tercih eylemilerdir. General
Hoffmann benim astmdr ve Polonya sorunu konusunda hibir sorumluluk
tamaz. 2 Ocak olaylar General Ludendorffu ve beni zd ve Alman
Vatannn varoluu asndan hayati nemi olan bu sorunda bizim
grmzn Majestelerinin nezdinde nemi olmadm gsterdi...
(Rosenberg, 1964: 125)

Oysa imparatora kimin babakan olacam da Ludendorff ve ordu tebli


ediyor, kayser de tanmad bir adam (Michaelisi, rnein) anslye tayin
ediyordu. Dileri Bakam Ludendorffu kzdrrsa istifa etmek zorunda
kalyordu. Btn ipler onun elindeydi.

Yksek Komuta i politikada da her konuda mdahale edebiliyordu. Bu


dnemde u ya da bu ekilde Yksek Komutaya ulamayan hemen hemen
hibir ey olmad. Sendikalara, alma koullarna, yiyecek stoklarna,
hammeddelere vb. mdahale etmesinin bahanesi, bunlann hepsinin sava
sanayiiyle ilgili olmasyd... Ludendorff aynca ordunun morali zerinde
olumsuz bir etki olmamas iin i politika sorunlanna mdahale ettiini
sylyordu (Rosenberg, 1964: 128).

Ludendorffun kaysere antaj teknii olduka basitti. Byle bir karann


sorumluluunu kabul edemem, dedii anda kayser nerisi neyse geri
alyordu. nk her eyi bu iki general biliyordu.

Almanya savan batan sona bir sr perdesi iinde devam ettirdi. Daha dz bir
genel tarih zeti verirken Rusyada devrimden sonra Almanyann yeni toprak
kazanma umuduyla bana yanamamasn, orada milyonlarca asker tutmann
bat cephesinde yaratt sonulan anlattm. Ayrca, denizalt savann
Amerikay savaa sokarak bat cephesinin dengelerini deitirdiini de
syledim. Bunlar, hepsi, son olarak Ludendorffun kararlanyd ve bunlar
tartmak ne kelime, Alman halknn bunlardan haberdar olmas, vatana
ihanet suuydu. Ayn ekilde, batda da Almanya

Belikadan toprak (Liege ve evresi) talep ediyor, bunsuz masaya


oturmayacan ilan ediyordu. Bu talepten halk bir yana, parlamentonun haberi
yoktu.

Ama sonuta sava kazanan tarafta, zellikle de Birleik Kral-lkta, savan


gidiat stne tartma da, eletiri de serbestti ve yaplyordu. Taraflar konulan
bilerek tartyor, bu tartmalar son karan verecek olanlan da etkiliyordu.

Ludendorffun yalan makinesi, arkadan hanerlenme gibi safsatalarla, sava


bittikten sonra da Alman halknn dncesini zehirlemeye devam etti. Ama
sorun yalnz Ludendorff deil tabii. Onun da olumasna katkda bulunduu
genel ideoloji. Bir sava gemisinin komutan savan sonuna doru unlan
syleyebiliyordu: Hohenzollem hanedan buradan srlnce Ingiltere ve
Fransadaki gibi bir parlamenter rejimi bize de zorla kabul ettirirler. O zaman
tezghtarlar, avukatlar, gazeteciler, oralarda olduu gibi burada da iktidar
olurlar. Korkun bir halk aalamas! Ama byle dnen hl oktu.
Olmasa, Nazizm olmazd.

Ve nihai karar da Ludendorff dan geldi. Bu kaptan gibi dnen Ludendorff,


yenilen Almanya cumhuriyet ilan eder, parlamenter demokrasi sz verirse,
zafer kazananlann daha yumuak davranacan dnerek, Cumhuriyet ilan
edin, emrini de verdi ve bir trl cumhuriyet kurulamayan (herhalde teklif
edilmesi de yasak olan) Almanyada paldr kldr cumhuriyet kuruldu.

Sonu olarak, 1871de kurulan Almanyann parlamentosu, 1848de kurulan


Frankfurt Dietinden hissedilir ekilde daha etkili olamad. Parlamento, Prusya
aristokrasisinin gznde buju-va ynetimi demekti. Byle bir eye boyun
emeyi bir erefsizlik sayyorlard, iktidan veremeyen aristokrasi ve
alamayan burjuvazi, sonunda ayn gemide olduklan iin, isabetsiz kararlar
veren ama kararlanmn isabetsiz olduuna dair hibir feed-back almayan
ordusunun nderliinde Birinci Dnya Savanm yenilgisine doru emin
admlarla ilerledi. Bundan sonra, geriye kalm btn gcyle, bilerek ya da
bilmeyerek, dorudan ya da dolayl, Nazizmin Almanyada iktidar olmasna
katkda bulundu; Nazizmle de olduka kolay uzlat. Bylece bir Dnya Sava
daha tarihte gelip geti.

Tabii daha baka irili ufakl birok etken var Alman militarizmini besleyen.
Ama ordunun bu snrsz engelsiz egemenlii militarizmin ve dolaysyla yol
at felketlerin en nemli nedenlerinden biridir.

Ordu, toplumun kendine rnek almas gereken model ise, toplumun bu


rnek alma iini en kolay gerekletirecei rgtlenme izciliktir.

Robert Stephenson Baden-Powell, 1857de Londrada domutu. Asker oldu,


askerliinin nemli bir ksmm Afrikada yapt. En ok Boer Savanda adm
duyurdu. Dnyada izci hareketini balatan odur. Bunun teorisini de, pratiini de
yapt; erkekler (scout) ve kzlardan (guide) baka, 11 yan altndakiler iin
(yavrukurt: wol-fcubs) rgtlenme ilkelerini kard. Yallnda gene
Afrikaya gidip 1941de Kenyada ld.

Bylece izcilik ilkin Britanyada balam oldu ama aslnda bu yllarda btn
dnya byle bir eye hazrd. Baden-Powell 1908de erkekler, 1910da kzlar
iin izci rgt kurmutu. Amerikada da ayn yllarda izcilik rgtlenmesi
balad.

Dnya byle bir eye hazrsa, Almanya herkesten nce hazrd. Jahnm
jimnastik kulplerini bu yolda ok erken bir adm olarak deerlendirmek
mmkndr. 1913te, onun bir eit devam saylacak Deutsche Tumerschaft'm
.(Alman Jimnastikiler Demei) 1913te 14 ile 17 ya arasnda 200.000 yesi
vard. Baden-Powell 1908de ilk rgtn kurunca Mnihteki baz subaylar
da bir yl soma Wehrk-raft kurarak buna cevap verdiler. yl iinde bu
ekilde 62 grup kt. Gneydeki bu rgdenmelerde Britanya tipi izcilik
havas daha belirgindi. nceden kurulmu birok Alman genlik rgtndeyse
daha Alman-ii bir asker disiplin egemendi. Katolik Genlik rgderinin
1914te 300.000, ayn ylda benzer Protestan rgtlerin 150.000 yesi
bulunuyordu. Bunlar ve bakalar 1911de Alman Genlik Ligasna
(Jungdeutschland Bund) katlmlard. Hemen hemen hepsinde silh (tfek),
niforma, asker talim geerliydi.

Ama yalnz Almanlar deil... Yzyln ilk onyl iinde Fransz-lar da


bataillons scolaires adyla benzer rgtler kurmular, askeri talime
balamlard.

Trkiye de kervana katlmakta ok gecikmedi. ttihat ve Terakki desteiyle


Robenson Kardeler 1914te ilk resm diplomalar verdiler.

Genlii militarize etmek bakmndan bu gibi yan asker rgtlenmelerin ok


nemli bir ilev grecei, uzun boylu ikna abasna ihtiya gstermeyen bir
nerme. Ama bir toplumda bu hava egemen klnnca, toplumun btn alanlan
ve rgtleri de bu modele uygun bir biimde ilemeye balayacaktr. Kadm
rgtlerinin, demeklerinin byk bir ksm da havaya uymutur.

Almanya Birinci Dnya Savan balattktan sonra, urad ar yenilgiye


ramen, aa be yukan ayn hedefler iin yeni bir sava balatmaktan geri
durmad. Bunun ne kadanmn, nceki amalan bu sefer gerekletirmek iin, ne
kadanmn kaybedilen savan empoze ettii koullara duyulan tepkiden tr
olduunu lmek zor. Herhalde iki psikolojik kaynak da, ok zaman birbirine
kararak, bu yeni enerjinin retilmesine katkda bulundu. Gene de, bir dnya
savandan kinciye doru yol alrken Almanyada nemini gzden
karamayacamz, ihmal edemeyeceimiz bir ideolojik deiim de yaand.
Otuzlann sonuna gelirken, Almanyann, nc Reichmm halknn zihin
yaps, Wilhelm anda olduundan ok farkl bir nktadayd. Ama tabii, bunu
syler sylemez, nceki ideolojinin, zerine yenisinin monte edilmesine ne
kadar uygun ve yatkn olduunu da eklemek gerekiyor.

Dnya savandan Almanyamn kt gibi ktktan sonra, yenisine girmek


iin herhalde bir ekstra enerji, kalori, byle bir ey gerekiyordu. Nazizm bunu
salad. Militarizm her ne kadar Nazizme temel saladysa da, onun ierdii
neredeyse her eyin to-humlann tadysa da, iki ideolojik formasyon arasnda
niteliksel bir kopu olduu da yadsnamaz. Onun iin, Almanyada ideolojinin
iki sava arasmda geirdii dnmlere burada girmiyorum.

TALYA

talyann imdiye kadar gzden geirdiimiz Almanyann tarihiyle ortak


yanlan vardr. Bunlann daha genel nitelikte olduunu da syleyebiliriz. Ama bu
genelliklerden daha tikel veya daha zgl alanlara girmeye balaynca,
farkllklann daha ar bast grlr. >

En genel noktadan balayaym. talya yanmadas zerinde, Alman halknn


yaad geni alanda olduu gibi, etnik homojenlik denebilecek bir durum
vard. Ad genellikle Italyan olan bu halkn bir dili ve bir kltr olduu da, o
gnlerin koullan erevesinde ve Avrupadaki baka lkelerde olanlarla
kyaslanarak, sylenebilirdi. talyada bugn bile, standart Italyancaya pek
benzemeyen diyalektler konuuluyor. Sardinyada yaayan halk, resm dil
talyanca olsa da, Sardo adyla bilinen, Latinceden gelme olduka farkl bir dil
konuur. Ama Arapa konuan da bulunur. Zaten Akdenizin bu adalannda,
Sardinya, Sicilya, Maltada dil, nfus, her ey karmakanktr. Bu gibi, 19.
yzyl ve genel standart eitim ncesi durumlarla karlatmnca, talyada
dilsel ve kltrel birlik, Fransa veya Ispanyadan az deil, hatt daha fazlayd
(tamamen farkl kkenden gelen aznlklar da yok denecek kadar azd). Buna
karlk, siyas birlik yoktu.

Bunu syleyince, ite, tpk Almanya! demek kolay. Ama dediim gibi,
bunun niin, hangi olaylar sonucunda byle olduunu aratrmaya, kltrel
yaplanmalar karlatrmaya baladmzda, farkllklar ortaklklar
bastrmaya balayacaktr.

En eski tarihe bakldnda, talyanlar ya da Romal atalan, Alnanlara kyasla


ok daha parlak bir gemie, koskoca Roma medeniyetine, cumhuriyet ve
imparatorluuna sahiptiler - yani, Almanlann Byk Kari ile taklit etmeye
alt eyin sahicisi. Bu imparatorluk talyann on katndan fazla bir alanda
yzlerce yl hkm srmt. Bu tarihin nostaljisi erevesinde baknca, Ital-
yanlann hayflanmak iin daha fazla ya da daha hakl gerekeleri olduu da
sylenebilir belki. Tabii, sonuta, hayflanmann hakl olup olmad ok
nemli deil. Ama tarih vesilesiyle hayflanmak da, bu iki halk arasndaki
ortak noktalardan biriydi.

Alman kabilelerin Roma mparatorluunun son direnen ku-rumlann da


ortadan kaldrmalan 5. yzyln sonlann buldu. Ancak bu zamana kadar, talya
yanmadasnda baka trden bir otorite kurulmutu: Papanmki. Ortada siyas-
idar herhangi bir birlik kalmamasna ramen, bu manevi otorite zihinde bir
eit btnlk yaratyor, insanlara birbirleriyle belirli balar iinde yaadkla-
n duygusunu veriyordu. phesiz bu cemaat ruhu talyann dna da
yaylm, Hristiyan dnyann en azndan bat blgelerim kaplamt, ama en
gl hissedildii yer talyayd. Askeri bakmdan daha gl olmay srdren
kuzey de, Alman Kral IV. Hein-richin karda yaln ayak zr dilemeye gelme
hikyesinde olduu gibi, belirli konjonktrlerde bu otoritenin suyuna gitme
gereini duyabiliyordu.

Tabii konuya tersinden bakabilir ve byle bir manevi birlik ve otoriteyle


yaama duygusunun, talyada siyas birlik arayn geciktiren bir etken olup
olmad sorusunu da sorabiliriz. Ama imparatorluun yklndan en azndan
Rnesansa kadar, bunun ciddi bir ihtiya olduunu dndrecek fazla bir
sebep yok. Rnesans deyince de, bunun, yani byle bir siyas birliin olmas
iin srar eden Machiavelliden baka birini grmyoruz. Machia-velli zaten
her bakmdan bir istisna.

Byle bir ihtiya duyulmamasn, bu sefer de ilerin yolunda olmasna


balayabiliriz. talya irili ufakl birok birime aynlmt; ama bu birimler, bir
hayli deiebilen nedenlerle, ayn birimler olmaktan honuttular. Onun iin
de, hi eksik olmayan fethetme drtleri dnda, birleme gibi bir ihtiya
duymuyorlard.

Genel olarak talyann ileri ne zaman, hangi nedenlerle yoluna girdi?


Bunda Hal Seferlerinin dolayl ve zaman zaman dolaysz pay olmutur. 9.
ve 10. yzyllarda talyan denizcilii geliiyordu. Ama Akdenizde egemen
olanlar hl Araplard. Hal Seferleri bu egemenlii krd. Araplardan kalan
boluu da, bata Venedik, talyan liman kentleri doldurdu. Zaten seferler
boyunca -ve tabii seferler arasnda- her trl ulatrma iini onlar yapmt. Bu
seferler balamadan ok nceleri Venedik hem Bizansla, hem de Araplarn
elindeki ticaret uraklar olarak nemli liman kentleriyle ilikilerini kurmutu.
Pisa yoluyla Floransa ve Cenova da Ve-nedikin getii yollardan geiyordu.
Hal Seferleri olurken, bunlarn drdncsnde (1204), Venedik, eski
szereni Konstantino-polisi de fethediverdi.

Bugn Venedikte mzelere veya San Marco gibi nemli yaplara baknca, bu
eski Venedikin dnyada nasl bir rol oynad hakknda bir fikir edinmek
mmkn. Kent dnyamn drt bir bucandan buraya tanm deerli tarih
nesnelerle tka basa dolu. Yunan eseri de, Asur veya Msr eseri de,
Hipodromun atlan da burada.

Akdeniz gerekten medi-terranea iken oradaki ticaretin aa yukan tekelini


ele geiren Italyanlar, bylece, hatn saylr bir maddi birikim yaptlar. Ama
pek ok maddi birikim gibi bu da, bir sre soma, medeniyetin daha elle
tutulmaz alanlannda dolayl sonulann vermeye balad: Rnesans.

Rnesans

Dante nemli bir habercidir (1265-1321). Dzyazlannm ounu Latince


yazarken (Vita Nuova dnda) iirinde bugnn Italyan-casn kurmu oldu.
Bu, ortaadan kta nemli bir admdr. La divina commedia, konusu tam da
bu alana uyduu ve kendisi de byle balad halde, bir alegori olmaz ve bu
anlamda da modem dnyamn yolunu gsterir. Edebiyat tarihindeki birok
byk eser gibi, Roma mitolojisinin Kaplar Tanns Janusa benzer; yani bir
yz gemie, bir yz gelecee bakar. Eski epiklerin (balca anlat) tr
sava kahramanlan ve dadnk eylemleri yerine de manevi deerleri ve
isel hayat temel alan yepyeni bir epik yazm oldu Dante.

Giotto, Dantenin adadr (1266-1337). O da Dante kadar beklenmedik,


artc bir fenomendir. Kendi alannda o da en az Dante kadar etkili olmu ve
yepyeni, bilinmedik, ama kefedilmesi iin belirli ipularn verdii bir
dnyann kapsn aralamtr.

Giottonun lmnden on yl kadar sonra kara lm Avrupay, ncelikle de


talyay duman etti. Nfusu neredeyse yan ya-nya azaltt. O olmasa, Rnesans
belki daha erken balayabilirdi. Ama geciktirmi olsa da, bsbtn nleyemedi
ve 1400lerle birlikte olaanst bir canlanma balad. Masaccio (1401-28)
ksack hayatnda btn dnya sanatna yn vermi bir kiidir; Donatello
(1386-1466) heykelde, Brunelleschi (1377-1446) mimarde varolan arazinin
altn stne getirdiler. Rnesans deyince hakl olarak aklmz plastik
sanatlara gider. Ama ayn yllarda musikide ve gene ncelikle talyada olanlan
unutmamalyz. Musiki biraz daha fazla zaman isteyen bir sanat olabilir, ama
Vivaldinin olsun, Bachm olsun, o byk dnemin tohumlan da talyada,
1400ler, 1500lerde atld.

Hayatn her alannda dnyay etkiliyor, biimlendiriyordu talya. Ortaam


kaba saba yemek ve patlaymcaya kadar ziyafet anlay ilkin talyada
inceltildi, cilland; ama ayn zamanda atal bak kullanm dahi ilkin buradan
yayld.

Ta yksek Rnesans yllannda bile Papalk bu anlatlanlara pek de uymayan


roller oynamaya devam etmitir. Giordano Brunonun yaklmas 1600dr;
Galileonun yarglanmas ise 1616. Demek ki i, manevi otorite diye
anlattm bu kuruma kalm olsa, Rnesansta olmu bir ok ey olmayabilir
ya da yle olmayabilirdi.

Gaius Maecenas Romal bir diplomatt. Augustus zamannda yaam ve ona


danmanlk da yapmt. ada airlerden Vergi-lius ve Horatiusa yardmc
olduu, koruyuculuk ettii bilinir. Sanat koruyan anlamnda meen
kelimesi onun adndan tretilmitir.

te Rnesansn parlad yllara kadarki Akdeniz ve dnya ticaretinde


talyann kazandklan, lkenin birok yerinde byle davranmaya para kadar
entelektel eilim bakmndan da hazr bir mesenler ordusu yaratmt.
Rnesans mmkn klan, aynca da bu kadar yaygnlamasn salayan,
bunlard. Tek bana Papalk veya olacak olsa tek bir krallk, tek bir bakent bu
zenginlii yaratamazd. Ama talya her bakmdan birbiriyle yanan kentler,
prensler ve mesenlerle doluydu. Belki birok papaya olumlu rnek olanlar da
bunlard. Aralarndan bazlar aristokrat tanmnn zelliklerini tayordu,
batan beri soylu olarak bulunduklar yere gelmilerdi. Ama bazlarnn byle
bir zellii yoktu. rnein Flo-ransamn naml Medicileri tccar kkenliydi.
DEste ailesi Lom-bard ve aristokrattr. zellikle Ferrarada yerlemilerdi
ama Milano gibi baka Kuzey talya kentlerinin tarihinde de rol oynadlar.
nl bir Milano hanedan Viscontidir. 13. ve 14. yzyllarda ok etkiliydiler.
Daha soma Sforza ailesi buralara egemen oldu. Bunlann soyluluu epey
tartmaldr. Borgheseler Sienal soylulardr. Borgialar ise spanyol
asilzadesidir ama daha ok talyada rol oynamlardr. Fameseler aslen
Romaldr (Laziodan) ama Par-mada hkm srmlerdir. Gonzagalar da
Mantuanm banda oturmu, ressamlardan ok musiki adamlarn
desteklemilerdir.

Bu listeyi daha ok uzatabiliriz. Ama sanrm bu kadar da yeterli bir fikir


veriyor. Btn bu doutan ya da sonradan soylu aileler sanatlara i ve para
yadrdlar, bylece de yaadklar kenti veya kendi saraylarn, atolarn
sslediler, atafata bodular. Onlar bunu yaparken papalar ve kardinaller de
bo durmad. Onlar da daha ok (ama tamamen deil) din alanda sanatsal
iveren ve meen rol oynadlar. Sonuta talya gerekten grlmemi
gzellikte bir sanat lkesi haline geldi. Dnyada baka hibir yerde ve hibir
zamanda sanatn bylesine belirleyici bir rol oynad grlmemitir.

Demek ki, tarihin bu evrelerinde ve bu tr bir gelime ortamnda, talyann


monolitik bir lke olmamas, siyas, ekonomik ve kltrel ok-merkezlilii,
bir handikap deil, tersine, olumlu sonular reten bir genel koul oldu. Bu, ne
zaman dnp baklsa, ulusal kvan verecek bir tarih, bir gemiti. Ama
tamamen entelektel, kltrel, sanatsal bir gemi. Siyas adan baknca, Ma-
chiavelli kadar erken tarihte yazan biri o srada siyas birliin kurulmam
olmasndan tedirginlik duyabiliyordu. Ne var ki, anlan koullarda bu durum
kltrel bir olumsuzlua yol amamt. Bir engel oluturmamt.

Rnesans'tan Risorgimentoya

17. yzyla girildiinde, dnya eni konu deimiti. Her trl ekonomik
etkinlik ok byk lde okyanuslara kaym, Akdeniz marjinal bir i denize
dnm, kylar Akdenizle snrl btn lkeler de bu kendileri iin
olumsuz deiimin sonularn her gn daha keskinleerek hissetmeye
balamlard. Bu yeni koullarda siyas birlik yokluu, ok daha kolay bir
ekilde bir ktlk olarak yorumlanabilirdi. Ama tabi bu paral yapda,
paralarn banda oturanlarn, durumu deitirmek ynnde bir irade
gelitirmeleri beklenemezdi. te yandan, talyann birok yerinin kaderini
kalyan olmayanlarn belirlemesi gelenei, eskisine oranla daha fazla tepkiye
yol asa dahi, hl devam ediyordu. Normanlar, Franklar, Godar, derken
Avusturyahlar, bir dnemden beri Fran-szlar ve Ispanyollar, talyada toprak
kavgas yapyordu. Ingiliz-ler iin de hi yoklar denemezdi. Napoli kralnn
Angevin mi, (Fransz), Aragonlu mu (spanyol ya da Katalan) olaca sorusu
savala sonulandrlyor ama Napolili olabilecei kimsenin aklna
gelmiyordu.

talya tarihinin bu erken aamasnda gerekleen bir olay, bu tarihi ok ilgin


bir biimde belirledi. Etkileri bugn dahi devam ediyor. Bu nedenle bu
blmn sonuna kadar da zaman zaman bu etkilere deineceim.

talyann sna kuzeyi ve tarmsal gneyi, devam eden bir konu. Byle bir
ayrmdan sz edebilmek iin, sanayinin ortaya km olmas, yani 19. yzyl
iinden mesafe alnmas gerekiyor. Peki, endstri talyann tamamna
dardan geldiine gre, niin kuzeyine geldi de, gneyine gelmedi? Gelen bu
endstrinin kuzeyde daha rahat yerlemesinin, gneydeyse bunun tersinin
olmasnn, daha nceki alara giden nedenleri var myd?

lke tarihim incelemi pek ok kimse olduunu sylyor ; ne olduu


konusunda da bir fikir birliine vanyor.
Norman Krall

Ortaada, 9. yzylda, Normanlar, skandinavyadan gneye inip Fransann


kuzeyine yerlemeye balamlard. Ama buradan da saa sola yaylmaya
devam ettiler. Aa yukar ayn zamanlarda, bir kol ngiltereyi fethederken
bir kol da Gney talya ve Sicilyaya indi, buralar ele geirdi ve buraya
yerleti. ok gemeden Napoliden izmenin ucuna inen ve ayrca Sicilyay
da kapsayan bir krallk kurmulard. Normanlar burada ilanihaye saltanat
sremediler, ama krallk bir biimde kald, devam etti. Yzyllar boyunca
talya yarmadas stnde yalnz Napolide srekli bir krallk oldu.
Normanlardan sonra Fransadan Angevin hanedam gelip yerleti.
Franszlardan sonra Ispanyollar bu lkeyi ele geirdi. Fransa ve spanya bu
topraklar iin birbirine girdi.

Bu yabanc hanedanlara ramen, sz konusu topraklarn talyann baka


yerlerinden daha az talyan olduunu dnmemiz gerekmez. Yabanc
hanedanlar da talyan halkn, talyan aristokrasinin yardmyla ynetti.
Farkllk, hanedann etnik kkeninden ok buranm bir krallk olmasndan
kaynaklanr. Her hkmdarlk gibi bu da merkeziydi, ynetim yukardan
aaya iliyordu, mut-lakiyet uygulamas ve zihniyeti daha kkl yerlemiti.

nk merkezdeki Papalk kuzeyinde kalan talyada krallk kurulamad.


Zengin burjuvazilerin byk lde zerk ve egemen olduu kk kent
devletleri, talyaya zg gelimenin temelini oluturdu. talyan birliini
nihayet kuran krallk bile bugnk talyann dnda kalan bir yerden gelmitir

Sivil rgtlenme ve katlmn belli bal sosyologu Putnam, talyada bir ekip
kurarak sresi yirmi yl bulan bir aratrma yap. Orada, sivil kavramnn
btn ada tezahrleri erevesinde, Gney talyann bu krallk altnda nasl
kreldiini pek ok somut olgu ve istatistiksel bulgu nda anlatr. Bu konu
benim bu kitapta aratrdm alana bir ksmyla giriyor, ama btn
ayrntlaryla deil. Ben gene de Putnamm bu kitabnn bu konuda yazlm en
dolgun almalardan biri olduunu vurgulayarak kendi konuma devam
edeyim.

Fransz Devriminin etkileri

talya stne bir elkitab mahiyetinde bir eseri olan (Cambridgein A Short
History dizisinden) Harry Hearder, 19. yzylda talyann kayna olduu
birok aydnlk siyas fikir grnd, ama ulusal egemenlik kavram bunlarn
arasnda yoktu, der (Hearder, 2001: 153). Az sonra da unu ekler: talyada
1789un fikirleri yerli bir rn deildi. Ama Jacobenler olarak tannan
bilileri bunlar hemen benimsedi. Jacoben, vg veya yergi iin kullanlsn,
hemen tutkulu frtnalar koparan bir terimdi (Hearder, 2001:153).

Oxfordun Short History dizisindeki talya kitabnn editr olan John A.


Davis de ayn dorultuda dnyor: Fransz Devrimi ve onu izleyen olaylar
talyada modernizasyonun siyas ve kltrel balamlarn derinden ve geri
dn olmayacak biimde etkiledi. 1789 yl talyan devletleri iin daha nce
ei grlmemi bir ban ve grece siyas bamszlk dnemi balatt.
Napoleon mparatorluunun 1814te kmesine kadar srecek yeni bir siyas
altst olu, yabanc stils ve igali evresinin kapsn at (Davis, v.d., 2001:
7).

Sz edilen etki, uzaklarda bir yerde olmu nemli bir top-lumsal-siyas-


tarih olayn bir baka lkeyi etkilemesinden ibaret deildir. Fransz Devrimi
her lkede, btn dnyada bu eitten bir etki yaratt. Ama talyada,
Napoleonun gelii dolaysyla, etki fiilen ve dorudan doruya lke iine
tand, hatt bir lye kadar kurumlat da.

Almanya tarihine bakarken, saylar yzlere trmanan Alman prensliklerinin


toplam 36ya indirilmesinin Napoleonun kalc bir uygulamas olduunu, ama
kurmaya alt kurumlann da, onlara ruh veren demokrasi fikrinin de
Alman siyas kltrnde yer bulamadn, geri evrildiini grmtk.

talyann btnnde bunlann benimsendiini de syleyemeyiz. Birok blgede


tepki .Almanyadakinden farkl olmad - olmamas da doald. nemli olan,
kurucu roln stlenen gcn bu deerlere kar taknaca tavrd. Bu yeni
anlay Kuzey talyada genel olarak benimsendi.

Oxfordun Short Historysinde bu dnemi inceleyen Alexan-der Grab yle


diyor: Napoleonun zaferleri talyada Devrimci yl (1796-99) balatt.
Bu, Fransz egemenliinin yan sra nemli bir deiim ve canl bir tartma
dneminin ilk aamasdr. Eski rejimlerin yerine cumhuriyeti hkmetler
geti ve demokratik sistemlerle baz deneyimler yapmaya balad. Bu arada,
kendilerini yurtsever olarak niteleyen talyan Jacobenleri de ulusal
bamszlk ve toplumsal reform gereini savunuyordu (Davis v.d., 2001: 27).
u deerlendirme de Davisten: 1796-99un ksa mrl talyan
cumhuriyetleri talyada ancien regimein mezarn kazdlar. Bunu izleyen
dolayl ve dolaysz Fransz ynetimi boyunca da 18. yzyl yneticilerinin
yanm brakt reformlar tamamland. Anci-en regime prenslikleri
merkezilemi, brokratik otokrasilere dnt. Feodalizm ve her trl
bamsz yargsal alan lavedildi, devletin mutlak egemenlii vurguland,
parasal ve mal ynetim merkeziletirildi ve rasyonalize edildi (Davis v.d.,
2001: 7).

talyada demokratik reform Almanyaya oranla daha kolay kabul edildi.


Ama ok da kolay deil elbette! talyada da demokrasinin hibir eklini
sindirmeye yatkn olmayan bir ym yap vard. Bunlar yalnz geri kalm
gneyde deil, deiimin lokomotifi olmay baaran toplumsal gler
arasmda da grlebiliyordu. Nitekim, ulusal birlikle bile iler olaysz bir
demokratik raya oturtulmad. Oturtulsa, Mussolini istasyonuna da belki
uranmazd. Ama demokratik kltrn talyann belirli evrelerinde kabul
edilmesi Almanyaya kyasla daha kolay ve daha baarl yrd. Bunda, znel
iradeler kadar, ya da onlardan daha da fazla, nesnel koullarn bir araya gelme
biimlerinin pay vard.

Demokrasiden yana olanlarla demokrasiye kar olanlarn nasl ayrtn ve


bir eit cepheleme iine girdiini gene Davisten izleyelim:

1820-21,1831 ve 1848-49un devrimsel altst olularnda, eitli blgeleri,


rnein Cenovay Torinoyla, Venedikin Ter-raferma's (ana kara) zerindeki
kentlerini Venedikle, Papalk Ligasndaki kentler arasndan zelikle Bologna
ve An-conay Romayla, Livornoyu Floransayla, gney blgesinin
(Mezzogiomo) tara merkezlerim ve zellikle Sicilyay Napoliyle kar
karya getiren rekabetlerin belirleyici etkileri vard. Bu grnte yerel
atmalarn ardnda, tara ve belediye sekinlerinin sesleri iitiliyordu ki
bunlann zlemi yerel ynetim ve gidi zerinde denetim kurarak siyas temsil
ve anayasaya dayal hkmet dorultusunda bask yapmakt (Davis v.d., 2001:
10).

Dolaysyla burada, ilk blmde anlatlan rnekte olduu gibi, altta kalm,
ama altta kalmay artk kabullenemeyen ve ste kacak olgunlua kavutuuna
inanan bir orta snfn (Davisin tara ve belediye sekinleri) ister istemez
demokratik ierikli mcadelesini gryoruz. Din veya dnyev iktidar
sahipleri buna kar, bunu durdurmaya alyor - geici olarak durdurmay
ba-anyorlar da hl, ama ilelebet deil.

Bu mcadelede, hl bir d g sz konusu: Avusturya. Ama yukarda amlan


geleneksel iktidar (ancien regime) odaklan da en az onun kadar, demokratik
bakaldrmann hedefi. talyann eitli blgelerinde yaayan ve Papalkm
roln Habsburgdan daha da olumsuz gren aydmlann says hi yle az
deildi.

imdi, Fransz Devrimini izleyen dnemden ulusal birlie ka-darki


sosyopolitik mcadelenin genel karakterinin analizinden, daha somut tarih
srecin kendisine gelelim ve bakalm. Ama bunu yapmak iin hem zamanda
biraz geriye, hem de meknda talya'nn biraz dna gitmemiz gerekiyor.

Savoienn rol

Gideceimiz yer Savoie (telffuzu Savua), gideceimiz zaman ise ta 13.


yzyla kadar uzanabilir, nk dkalk balangc (henz konduk olarak) o
tarihlerde ortaya kyor: Yedi olu olan Thomas Savoy, VIII. Amedeo 15.
yzylda Piemonteyi topraklanna katnca unvanlan da dke trmanyor. Bu
adam papa bile seiliyor, ama seilmesi o tahta oturmasna yetmiyor. Dkalk
svire ve Fransa ile. talya arasnda, Alplerdeki geidi denetliyor. Ama bu
stratejik imkn onu Fransann hedefi haline getiriyor ve yirmi yl kadar
Fransa egemenlii altna giriyor. 1559da spanya ile Fransa Chate-au-
Cambresis Bar ile yllar sren kavgalarm bitirince (ne kadar
bitirdilerse!), Savoie, Emanuele Filiberto ynetiminde, yemden bamsz
kald. Ama bu da ok uzun srmedi. 1. Carlo Emanuele Fransann elindeki
Saluzzoyu almaya kalknca IV. Henrinin gazabn kendi stne ekti ve bu
ini-k sreci devam etti. 18. yzyl banda dk ve evresi hl Franszca
konuuyordu ama dkalk daha ok talya'nn bir paras haline gelmiti.
Ispanyol Veraset Sa-vam sona erdiren 1713 Utrecht Antlamas Savoie Dk
II. Vitto-rio Amedeoyu Sicilya kral yapverdi. Bu, dkalm kaderini
deitiren en nemli olay oldu. Gene bu tuhaf veraset sorunlan gerei,
Sicilya ile Sardinya deitoku edildi ve 1720de Vittorio Emanuele Sardinya
kral oldu! Btn bu ilerde, Gney Avrupada ve Akdenizde kendisiyle ortak
hareket edecek bir mttefik (veya asistan) arayan Byk Britanyann eidi
parmaklan vard.

Bu kitapta talya militarist -olmayan- modernizasyon rnei olarak ele


almyor ve sunuluyor ama kurucu g olduunu yava yava grdmz
Savoie Dkal ncelikle asker bir devletti. Stratejik konumu, onu btn
tarihi boyunca ya savamak ya da ksa sreli bar dnemlerinde diplomasi
mcadelesi vermek zorunda brakm, dolaysyla gelime gsteren ulusal
yetenekler yalnz bunlar olmutu.

Yani bu ulus-devlet kurma eylemi bsbtn askerlikten bak bir i


olamyor. lk rnek de zaten savalar ve iddette sava aratmayan devrimler
sonucunda gereklemiti.

Yeni kral da gl bir orduya sahip olmak istiyordu. Bu her zaman ok para
gerektiren bir ey olduuna gre, iyi bir vergi sistemi kurmalyd. Burada
nemli konu, ancien regime geleneklerinin ayrcalkl kld feodal
aristokrasi ve ruhban snfndan da vergi almann yolunu bulmakt. Para
onlarda olduuna gre, bu imkn bulununca, gelen vergi de nemli lde
artacakt. Burada Sardin-ya-Piemonte kral, Prusya kralndan da, Fransann
Louislerinden de daha baarl oldu. Sertlik de gsterdi, elli kadar adam idam
ettirdi, kimilerini srd. Barl bir sre deildi bu. Belki kendi de bkt
iin 1731de tahtndan feragat etti. Ama olu III. Carlo Emanuele de ayn
politikada srar etti ve sonunda istediini yapt.

Avusturya Veraset Savanda Nice ve evresini kazand Savoie. Yedi Yl


Savamn dnda kalmay baarnca ypranmaktan da kurtuldu. 19. yzyla
genilemi olarak girdi.

Bu hanedann Fransz Devriminden honut kalmasna pek imkn yoktu, nk


giyotinde son bulan hanedanla akrabaydlar. Kral Vittorio Amedeonun kzlar,
XVI. Louisnin kardeleriyle evliydi. 1789da Paristen kap Torinoya
sman Comte dArtois sonradan Restorasyonun X. Charles olacaktr.

1796da Napoleon Bonaparte komutasndaki Fransz ordusu talyay ele


geirdi. Cispadane Cumhuriyeti, Transpadane Cumhuriyeti derken, bir de
Cisalpine Cumhuriyeti yaratt. nce fethettii Venediki sonra Avusturyaya
armaan edip bu benzersiz ehir devletinin yzlerce yllk bamszlna son
vermi oldu. Na-poleonla birlikte talyada birlik kurulana kadar
dinmeyecek bir alkalanma dnemi balad. Onun verdii somut politik
biimler pek kalc olmasa da, ekilen entelektel tohumlarn etkileri btn
talyaya yayld. rnein Napoleon mareallerinden Muraty Napoli
Krallna uygun grmt. Ba dndrc entrika ve cephe
deitirmelerinden sonra Murat, Avusturyallar tarafndan idam edildi. Ama
birleik bir ltalyamn kral olduunu ilan etmiti. Murat unutulup gitti ama bu
laf herkesin belleinde kald.

Kuzeyde, Cisalpine Cumhuriyeti de talya Krallna dnmt. Napoleon


buray Eugene Beauhamais adnda aydnlk kafal gen bir ynetici eliyle
ynetiyordu. Bu adam, nl Josephi-nein ilk kocasndan oluydu. Burada
kald srece ilettii kurumlan Italyanlar ondan sonra da devam ettirdiler.
Code Na-poleonla (Napoleon Yasalar) ynetim ok daha akl bir biime
sokulabiliyordu. Beauhamaisnin kendi gitse de, yaptrd yollar ve okullar
talyaya kald.

Waterloodan sonra Viyana Kongresi talyann haritasn da belirledi. Venedik


Avusturyaya dmt. Kongrenin miman Mettemich, Kuzey talyann kendi
ellerinde olmasna ok nem veriyordu. Ancak yeni dummda Cenova da
Piemonteye kalarak krall glendirmi oldu. Napoli Kral Ferdinand geri
dnd. Toskana vb. eski otokratik rejimlerine kavutular. Avusturya nfuzu
iyice artt.

Otokratik ynetimlerin bylece restorasyonuna ramen, artk bunun kart da


vard ve glenmesi zorunlu olan da buydu. Orta snflar ve inteigentsia, yani
tara ve belediye sekinleri, ama ayn zamanda yoksul alt snflar, kapanm
gibi grnen ara dnemde tandklan, ksmen yaadklan eylerin devamm
istiyorlard. Bunun da, bu eski yneticiler ve ynetim anlayyla
gereklemesine imkn yoktu.

Milliyeti nderler

Ge gelen talyan milliyetiliinin en etkili, dolaysyla en nemli nderi ve


fikir babasnn Giuseppe Mazzini (1805-72) olduunu syleyebiliriz.
Cenovalyd. Okumu bir ailenin olu olarak ok erken yata stn entelektel
yetenekleri olduunu kantlam ve 14 yanda niversiteye balamt. Hukuk
okudu, avukat olarak yoksullann haklann korumaya alt. Buna ramen
Mazzini hibir zaman sosyalist bir gr benimsemedi. Yirmi yalannda Car-
bonari rgtne ye oldu. 1830da tutukland. Bir yl kadar sonra hapisten
ktnda Carbonarinin gcn kaybettiine inanmt. Vakit kaybetmeden
Giovine Italia (Gen talya) adnda yeni bir rgt kurmaya giriti.

Biz imdi ksaca Carbonari rgtne bakalm. Zorunlu olarak ksaca nk


zaten hakknda ok az ey biliniyor. rnein, nerede kuruldu? Bir ihtimal
talyada yan masonik ya da kilise kart bir rgt olarak kuruldu, bir ihtimal
de Fransada kurulan bir rgtken Napoleon ordularyla talyaya geldi. lk
localarn gneyde kurulduu biliniyor. Bunlar, Muratmn rejimiyle de
geineme-milerdi. Ama bu politik mcadele iinde demokratik ve
cumhuriyeti grleri netleti. Belki bu nedenle, o yllarda kuzeyde de
rgtlenmeye balad.

Yakn ilikileri olan, rgte ye olma ayinlerini de ksmen taklit ettikleri


masonlarn ta ustalarndan esinlenmesi gibi bunlar da kmrcleri taklit
ettiler. Adlarnn nedeni bu. rgte rak olarak giriliyor, alt ay sonra
usta statsne geiliyordu. Ama nceden mason olanlar dorudan usta
oluyordu.

1820de gl olduklar gneyde ayaklanarak Napoli kraln anayasa sz


vermeye zorladlar, ama Avrupa ktasnda demokratik bir kprt grmeye
tahamml olmayan Mettemich Avusturya ordularyla mdahale ederek
baarya en fazla yaklaan bu Carbonari eylemini de boa kard. 1830da
Fransadaki bir giriimden sonra rgt tarihten silindi.

Carbonari ilkesel olarak iddete kar kan bir rgt deildi. Tersine, o
alarn genel anlayna uyarak iddeti onaylyordu. Ama onlan kendine
mek alan ttihat ve Terakkinin uygulad iddet, suikast vb. oranlanna hibir
zaman ulamadlar.

Dnelim Mazziniye. 1830larda Marsilyaya gittiinde krala bir ak mektup


yazp yaymlayarak ulusal hareketin bana geti ve Avusturyaya kar sava
bayram ykseltmesini talep etti. Bunlann Carlo Albertonun houna
gitmemesi iin sebep yoktu. Ama bunlara bir de anayasa talebini ekliyordu.
Aslnda Mazzininin istedii merut monari deil, cumhuriyetti. talyann
baka trl kurtulabileceine inanmyordu. Ama talyan birliini isteyenlerin
hepsi, ya da ou, onun gibi cumhuriyeti deildi. Cumhuriyet fikri, o gnn
talyan toplumunda fazla radikal kayordu. Oysa monari fikrini bir
alkanlk haline getirecek bir ortak tarih de yaanmamt.

Mazzininin darbe ve ayaklanma giriimleri hep bastnld. Birok insann


lmne mal oldu. talyada baarszla uradka Mazzini daha geni apta,
Avrupa apnda rgtlenmeye uzand. Gen Almanya, Gen Polonya gibi, o
sralarda revata rgtlenmelerle ilikiye geti. 1837de - Carr m (1968)
Romantik Srgnlerinden biri olarak - Londraya yerleti. 1848de talya da
sarslnca dnd ama sonu gene hsran oldu. Ksa sreli bir baar
grnmnden sonra Piemonte Milanodan ekildi. Mazzini de Londraya
dnd.

1849da Roma ayaklanmasyla Papa kentten kanca Mazzini bu sefer


Romaya yolland. Bu aamada Mazzini kurulan yeni hkmette grev bile ald
ama talyann ilesi henz bitmemiti. talyada demokratiklemeyi nleme
nbetinde sra Fransaya gelmiti. Bir Fransz ordusu Romaya girince
Mazziniye de yeniden yola koyulmak dt.

Herhalde dnyann en fazla baarszla uram byk nderlerinden biridir.


Milano direnii, Calabria karmas, hepsi felketle sonulanyordu. Sonuna
kadar, Mazzininin banda olduu herhangi bir hareket baarya ulamad. Bu
aslnda normaldir, dnya da baarsz devrimciyle doludur. artc olan, bu
duruma ramen Mazzininin bir baka dzeydeki baarsdr. nsanlarn ona
saygs hi azalmad. Her zaman, talya devriminin yolunu gsteren meale
gibi durduu yerde durdu. Ama o kadar sevdii o devrim iin talyann
koullan henz ok hamd. Cumhuriyetse... Italyanm cumhuriyeti bulmas
1940lann ikinci yansn buldu - nice badireden sonra.

Dindard, ama laikti. Sosyalist veya anarist hi olmad. Ama hep iilerin ve
yoksullann yannda olmaya alt. Radikaldi. Milliyetiydi ama bu henz
Fransz Devriminin demokratik ve ilerici milliyetiliiydi. Aynca,
uluslararas olaylarla ilgilenmekten, uluslararas batlanmalara girmekten hi
kanmazd. 19. yzyln dnyal devrimcilerindendi. talyan birliinin
kurulduunu grmeye mr yetti ama bu onun hayattan mutlu aynlmas-n
salamad. nk birlik onun istedii gibi kurulamamt. Hayal knklma
uram -gene de mcadeleyi brakmayan- bir insan olarak ld.

Mazziniden br byk devrimciye, Garibaldiye gelelim (1807-82). O bir


balknn oluydu ve o sra Savoyun elinde olan Nicete domutu.
Yirmilerindeyken, Mazziniden ve Saint-Si-mondan etkilendi. Bir devrimci
olarak bu gen yanda bile yolunu bulup gyabnda idama mahkm edildi.

Bu onun nnde ilgin bir hayat diliminin kapsn aralad. 1836da Gney
Amerikaya gitti. nce Brezilya impartorluuna kar Rio Grande iin
arptktan sonra 1842de Uruguay bamszlk hareketine katld ve talyan
Krmz Gmlekliler birliini ilkin burada kurdu. Buradaki eylemleri bir
hayli baarl oldu.
1848in sarsntlar duyulunca 60 kiilik Lejyonuyla talyaya dnd.
Milanoda Mazziniden uzun kalp savamaya devam etti. Baz arpmalar da
kazand ama olay tersine evirmenin imkn yoktu. Gene Nicee yerleti.

Roma olaynda da vard tabii ve Fransz mdahalesine kar gene kahramanca


dvt. Ama burada da g dengesini deitirmek mmkn deildi. Garibaldi
dverek San Marinoya ekildi; oradan da Piemonteye dnd ama kralm
politikas onun gibi birinin orada bulunmasn onaylayamyordu. Tancada,
New Yorkta, Peruda doland. Bu amaszlk ok srmedi. 1854te talyaya
dnd (Cavour un arsyla). Hemen yeni bir baarsz Napoli giriiminde
bulundu.

Buraya kadar Mazziniye paralel bir gidi. Ama bundan sonra Garibaldinin
kariyerinde bir deiim balar. Artk talyann talihi almaktadr ve Garibaldi
buna mdahil olacak, bundan da te, baary garantileyecek konumdadr.
1859da Avusturya ile sava balar ve Garibaldi Lombardiyanm Sardinya-
Piemonte Krall-mn eline gemesini salayan baarlar kazanr.

1860ta nl Binler Seferini balatt. Sahiden de o kadar adamla Cenovadan


gemiyle Sicilyaya kt ama burada kraln komutam durumun ciddiyetini
kavrayamaynca psikolojik etkisi byk olan bir zafer kazanp Palermoyu ele
geirdi ve zaten ayaklanm durumdaki kylleri arkasna ald. Kumar
baar yoluna girince o zamana kadar ellerini cebine sokup havalara bakarak
slk almay tercih eden Cavour da canland.

Garibaldi Sicilyaya Maysta kmt. Temmuzda Calabriaya ayak bast.


Eyllde Napolideydi. nce kendini ki Sicilya Diktatr ilan etti; sonra
referandumla bu lkeyi de Sardinya-Piemonte Krallna katt. Kral onu
yanndan ve Napoliden kovalayarak kendi apm bir kere daha gstermi
oldu.

1862-63te yolu stanbula da dt. Linardi (Eski ieki) sokanda kalrken


Societa Operaia Italianay (talya iler Demei) kurdu. 1866da talya gibi
ulusal birlik yolunda olan Prusya,

Avusturya ile kapmt. Yemlen Avusturya, talya karsnda da Venedikten


vazgemek zorunda kald. talyan birliine giden yol adm adm alyordu.

1870te ise Prusya Fransa ile savaa girmiti. Romada oynad roller dnda
III. Napoleon talya birlemesine birok katkda bulunduu iin olsa gerek,
Garibaldi bu savata da Fransa yannda bir gnll olarak arp. Ama Prusya
Fransay hezimete uratt ve bu da sonunda talyann iine yarad. Romada
Papay savunacak bir Fransz varl kalmaynca, Italyanlar kente yrdler.
Kuzeydeki Porta Piadan Romaya girdiler ve talyann birlii tamamland.
Pius bu sefer kamad ama Vatikana kapand ve kurulan yeni talya devletini
tanmay reddetti.

Garibaldi Mazzininin solunda bir adamd. Hayatnn sonlarnda sosyalist


olduunu sylyordu. Bir entelektel deildi, ama duygularyla sosyalist
olduu herhalde kabul edilir bir eydir. Hayat savalarla geti, ama
Garibaldinin bir asker olduu pek dnlemez. Bir muvazzaf komutan
deil, bir gerilla savasyd. Birlikte savat arkadalar da normal
anlamda asker deil, gnlllerdi. Mazzini gibi o da monariden
holanmyordu. te yandan, Mazzini ile de aralar ok iyi deildi; birbirlerine
sma-mamlard. Bunu sezen Cavour da ikisini birbirinden uzak tutacak
politikalar uygulamaya zellikle dikkat etmi, herhalde baarl da olmutu. '

Garibaldi Mazziniye gre muazzam denecek baarlar kazand ve onun gibi


ac bir adam olmad. Ama onun iin de ok mutlu bir insan demek doru
olmaz. Birlik haline gelmi bu yeni lkenin birok zelliinden o da honut
deildi - krallk olmasnn yan sra kraln kendisinden, babakanndan, daha
pek ok eyden, bu arada Nicein Fransaya verilmi olmasndan ikyetiydi.
Ortaya kan talyada Mazziniden ok daha fazla somut pay vard ama
birok eksii de gryordu. Tarihte byk roller oynam birok insan gibi o
da tragedya duygusundan ok uzak deildi.

imdi talyan devriminin nc kiisine geliyorum: Kont Camillo Benso


Cavour (1810-61).

Mazzini orta snf, Garibaldi alt snft; Cavour ise bir kont, yani bir soylu.
Ama bu soylu szn aileden ve unvandan deil de, insann iinden gelen bir
ey olarak tanmlarsak, samnm bu sray tersine evirmemiz gerekir. Cavour
hep ihtiyatl, hep orta yolcu, ama hep de entrikacyd. Aynca, ailenin soyluluk
iddiasn da ciddiye almazd. Alsa, Benso adn kullanmas gerekirdi.

te yandan, 1870in gerek mimar'da bu pratik ve pragmatist adamdr, nihai


baary getiren onun gsterisiz ama sebatl ve srekli abasdr. arasmda
hangisi olmasa 1870in gerekleme ansnn azalaca sorulursa, verilecek
cevap bence Cavourdur. Tabii br ikisinin ve onlarla birlikte hareket
edenlerin yaratt birikim olmasa, Cavour un da baarya dntrecei bir
vesile bulmas mmkn olmazd. Burada unu gzden karmamak nemli:
Ilml ve gereki Cavour, bu tavrndan tr inand eylerden hi
vazgemedi. Taviz vermeyecei eyler vard ve buralarda taviz vermedi.

Hayata asker okuldan balad. Asker okulda olmas muhafazakr evrelerde


kabul grmeyen liberal dncelere yaknlk duymasn engellemedi. Tersine,
ok gen yatan bunlara baland, balandn saklamad da. Koruyucusu,
velinimeti olmas gereken Prens Carlo Albertoya kar (yaveriydi) dik
davranmasn da engellemedi. Sonuta, srgne gnderildi ve ordudan istifa
etti (1831). Kk bir beldede belediye bakan olup ailenin topraklarn
iletmeye balad. Bunun epey yararn grd anlalyor. 1835te Parise ve
Londraya gidip ekonomide olduu kadar siyasette de nde giden lkeleri
kendi gzyle gzlemlemi oldu. Bundan da ok yararland. rendiklerini
nce kiisel hayatnda uygulamaya koyarak zengin oldu, baarl ve akll bir
kii olarak tannd. Bu zellikleri, Macaristann byk adam Szechenyiyi
hemen akla getirir. O da, Ingiltere ve Fransadan rendii klt-rel-
teknolojik temelin stnde oturan bir Macar ulus-devleti tasarlama
(Cavour unkine yakn tarihlerde).

1848e doru, Carlo Alberto kral olmuken, Cavour gitgide snan Avrupa
politikasndan etkilenerek II Risorgimento adnda bir gazete kurdu ve yeniden,
ama ok daha ciddi bir biimde, siyas etkinlie katld. Risorgimento
(dirili anlamna gelir), oyun yazan Vittorio Alfierinin (1749-1803)
kulland ve herkesin ondan alarak benimsedii bir kavramdr. Uzun
zamandr yabanc egemenlii altnda yaayan talyann artk kendi ulusal
ruhunu bulup kaderini kendi eline alacan sylyordu. O da asker tp
okulunu bitirmi, ama askerlikten nefret ettii iin 1772de istifa etmi,
yazarla byle balamt. Bunlar ilgin rntler ve talyann tarihinde rol
alm eidi kariyerlerdeki bireylerde karmza kyor. Alfieri de Ingiltere
ile Fransay rnek almaktan yanayd.

1848 kargaas iinde Cavour un Cesare Balbo ile yaymladklar bu gazete


her eyden nce anayasa konusunu, gereini iliyordu. Bir sre sonra kral
buna raz oldu. ki kamaral bir meclise imkn veren bir anayasa (Statuto)
hazrlatt. lk seimde Cavour da meclise girdi. 1850de nce tarm, sonra
maliye bakanlna geldi. 1852de ise yeni kral Vittorio Emanuelenin
takdiriyle babakanla trmand.
nne kan ilk ilerden biri aslnda onu hi de ilgilendirmeyen Krm
konusuydu. Cavour, o sra Avrupadaki liberal-muhafazakr cephelemesini ve
olabilecek sonularn dnerek Rusyaya kar Britanya ile Fransann
yannda, talya'nn ok uzandaki bu savaa katlmaya karar verdi. Bu, nemli
bir karard. Bylece, Paris Kongresinde (1856) Sardinya da yer ald.

Buradan balayarak, genliinde bir aTa Carbonari yesi de olmu III.


Napoleonla dostluu ilerletti, imparator iin, talya dostluundan nemli
olan Avusturya dmanlyd. Ama bu dmanlk olunca o dostluk da anlam
kazanyordu, ittifak, talyaya ciddi yarar salad, ama son anda Napoleon
kazn yemekten de kurtarmad. Kral bunu yalayp yuttu ama Cavour
yutamad ve yukarda deindiim zelliini gsterip krala esasl bir zlgt
ekerek babakanlktan ayrld.

Gelgelelim, durum kendi kendine talya lehine dzelme yoluna girdi.


Lombardiya zaten Sardinyaya katlmt. Korkulan teki eyler de olmad.
nk talyada artk kolay kolay bastnlama-yacak bir heyecan uyanmt.
Cavour da ok gemeden eski yerine dnecekti.

Mazzini ve Garibaldiden sz ederken, bu noktadan 1871e kadar olanlar


zetlemitim. Yeniden bu ayrntlara girmemiz gerekmiyor. Ama Cavour un
icraatnda ve genel olarak Italyan hareketinde, Almanyada olmayan eler
zerinde biraz daha ayrntl durmak istiyorum.

Cavour'un politikalar

Demokrasiden balayalm. Prusyann bu alanda kayda deer baarlan


olmadn grmtk. Tersine, kendinden bamsz filiz verebilecek
demokrasiyi ezmeyi de grev bilmiti. talya birliinin kurucu gc
konumundaki Sardinya-Piemonte ise, btn eksikliklerine ramen, sz konusu
dnemde yarmadada demokratik sfatyla birlikte anlabilecek balca
varlkt.

Btn prensler, krallar, dkler vb. 1848 ayaklanmalarnda korkup tandklar


anayasayalan bir sre sonra lavetmi, verdikleri haklan geri almlard -
Sardinyadan baka! O niye byle bir istisna oluyordu?

talyada ncelikle Avusturyann, ksmen de Papalkm varlk biimi, ulusal


zlemle demokratik ideal arasmda sk bir ba kurmutu. Bu koullarda,
btn Italyanlann kral olma zlemini duyan ve bunun mmkn olacana
inanmaya balayan Vittorio Emanuele, Avusturya karsnda ulusalc
duruunu talya iin demokrasi tutumuyla bir arada gtrmeyi de gerekli
gryordu. nk btn talya kavramnn en byk destekileri demokrat
talyanlard. Kendi lkesinde greli (aslnda ok greli olduunu da
unutmamamz gerekiyor) bir demokrasinin varl krala ciddi bir sorun
karmam, tersine rejimin daha ok benimsenmesini salamt. Devletin
yaps ve brokrasi de, keyfi monari yerine nesnel ltler getiren bir merut
monarinin olumlu etkilerini hissetmiti. Savoyard monarinin Avusturyadan
tamamen bamsz tek iktidar olmas da, demokrasi konusunda rahat
davranabilme imkn tanyordu; talyann br blgelerinde bunu yneticiler
istese Avusturya brakmazd. 1848de talyann ba dman Mettemich silinip
gitmiti ama Avusturyann varlk biiminde deien bir ey yoktu.

Son olarak, Britanya ile Fransa da talya yarmadasnda byle demokratik bir
lkenin varolmasn destekliyordu. Demokratik olmasa da, Avusturyay
dengeleyecek byle bir g arayacak ve destekleyeceklerdi muhtemelen. Ama
bu devletin merut monari olmas onlar iin olumsuz deil, olumlu bir
etkendi.

Bunlar hepsi nemli, nk olduka hassas bir dengede ibreyi demokrasiden


yana tutan ve ancak bir arada bulunduu zaman bir anlam tayan kk
arlklar. Ama hepsini saydktan sonra, Cavour un varlna gelmemiz
gerekiyor. Analiz sonucu mu, sezgi mi, bilemeyeceim, ama en ok
Cavour ile talyann koullar arasnda bir rezonans kuruluyordu. rnein
Garibaldi talyann birlii diyor, bu krallkla olacaksa, itiraz etmiyordu.

Mazzini ile en anlaamadklar nokta buydu nk Mazzini ok kararl bir


cumhuriyetiydi. Cavour, btn yarmaday birletirmenin ancak kralla
mmkn olduunu gryor, ama bunun iin bir yandan krala demokratik
eitim vermekten geri durmuyordu.

talyann hibir yerinde, Sardinyada da, gl denecek bir asker yap yoktu.
Bu lkede ulusal birlik kurulacaksa politikayla kurulacakt - Prusyadaki gibi
yumruk gcyle (demir ve kanla) deil. in iine demir ve kanm
karmayacann bir garantisi yoktu, olmad da. Ama ba aktrler onlar
deildi. talya'nn savanda da, Moltke gibi kurmaylar deil, Garibaldi gibi
gerillalar i yapt. Yukarda, Savoie geleneinin bir hayli militarist olduunu
sylemitim. yleydi. Ama 19. yzyl yansnda duruma baktmzda, Cavour
gibi iin banda veya Mazzini gibi uzanda olan sivi figrler btn
askerlerden daha fazla ar basyordu. Mazzini nemli bir entelektel etkiydi;
ama taleplerini gerekletirecek fiziksel gc bir trl bir araya getirememiti
- nk talya iin fazla radikaldi. Cavour un Sardinyas ise talyada
olabilecek kadar liberal demokrasi dozuna sahipti. lkesel dzeyde ok parlak
deil, ama gerekiydi. teki blgelerde ise tamamen dizginsiz
muhafazakr gler iktidardayd. Ksacas, Sardinya-Piemonte her eyin
karannda olduu tek yerdi.

Bakanl srasnda Cavour Anthony Cardozaya gre birbiriy-le balantl


hedefe ulamak zere yola kt: Devlet mliyesini dzeltmek, halkn hayat
standardn ykseltmek ve bireysel kr-lan artrmak (Davis, 2001: 116). Bu
amala birok Avrupa lkesiyle ticaret anlamas imzalad ve gmrkleri
indirerek lkeyi bir serbest ticaret blgesi haline getirdi. Bundan on yl kadar
nce Almanyada List serbest ticareti nlemek ve yksek gmrk duvan
ardnda izolasyonist ulusal ekonomi kurmak gerei stne kyameti
kopanyordu.

Cavour uygulamasnn faydalann ksa zamanda grd. Ticaret hacmi artarken


baz konjonktrel durumlar talyaya tanm rn ihra etme imkn da verdi.
Buralarda elde ettii gelirlerle bte sorunlanna are bulmaya alt. Feodal
vergi ayrcalklanm kaldrd; dolaysz vergileri artrd. Banca Nazionalenin
sermayesini iki katma kard ve merkez bankasna dntrd. Pek ok
ekonomik yatrmla ekonomonin altyapsn glendirdi. Gene Car-doza
anlatyor:

Savoyard Krallnm 1851den nce neredeyse hi olmayan demiryolu


sistemi 1861de 850 kilometreye ykseldi ve yarmadadaki toplam
demiryolunun % 40m oluturarak btn talyan devletlerini geride brakt.
Ayn yllarda Piemontenin ticareti katma kt ve dokuma, zeytinya,
arap, pirin ihracat artt, yerel sanayilerde de byk canlanma grld. On-
ylm sonunda yarmadann ekonomik bakmdan en modem devleti Piemonte
oldu ve teki talyan devletleri de onu mek alarak gmrk vergilerini
indirmeye, yabanc yatrmlar tevik etmeye baladlar (Davis v.d., 2001:117-
18).

1860ta, daha nce grdmz gibi, Avrupa politikasnn yeni gelimeleri


talyay zlemlerine biraz daha yaklatrd. Burada, Garibaldinin anl Sicilya
ve Napoli seferlerinin ok nemli bir yeri var. Ama Cavour un 1850-60
arasndaki uygulamalar, bu ekirdee katlacak yeni birimlerle oluacak yeni
lkenin nasl yaayacann gereki temellerini atmt. Ekonomik tedbirleri,
bu talyan birliini yalnz tarih-ulusal zlemlerden tr deil, somut,
gnbirlik hayata getirdii kolaylk ve avantajlardan tr de istenilir bir ey
haline getirmiti. Szn ksas, Cavour un Piemontesi, talya yarmadasndaki
irili ufakl devletlere, sahip olduklanndan daha iyi, daha zengin bir hayat tarz
sunuyordu; bunun temelinde de asker g deil, ekonomik gelime
yatyordu.

talya ve papalk

Deinmemiz gereken bir nokta daha var: din ve kilise. talyadaki Avusturya
nfuzu (ve ksmen fiil igal), bir bakma, arz ve geici bir olumsuzluk
olarak grlebilirdi. Ama Katolik kuram byle dsal bir ey deildi. Katolik
Kilise dnyada herkesten nce Italyanlara zg bir kurumdu. Ayn zamanda, en
az Avusturya kadar, kendini talyadan bamsz sayarak hareket edebiliyordu.

Ele aldmz dnemde Papalk kurumunda olanlar, sonuta gene bir dizi
rastlant sonucu, siyas birliin kurulmasna destekten ok kstek olmutur.

1846da XVI. Gregorius lm, Avusturya her naslsa yerine gelecek adam
semeyi baaramam ve IX. Pius adn alan Mastai-Ferretti papa olmutu.
Gnn politik olaylarn, fikirlerini izleyen ve kendini bir Italyan gren bir
papayd IX. Pius. Bu bakmdan, allmadk baz zelliklere sahipti. Ayn
zamanda dnyevi iktidara sahip biri olarak, ilk ilerinden biri siyas af
karmak oldu. Bu, iki bin kadar devrimcinin serbest kalmas anlamna
geliyordu. Sonraki davranlarnn bir ksm da gene bu dorultuda oldu.
Roma basnna serbesdik tand, demeklere, gsterilere izin verdi vb. Bu
davranlaryla devrimci ve milliyetilerin sevgisini kazand. Viva Pio Nono
diye bir slogan olutu.

Oysa bunlar rastlantsal saylr davranlard ve papann devrimle,


devrimcilikle gerek bir ilgisi yoktu. 1848de Sardinya ile Avusturyann
savanda tarafsz kalmak iin elinden geleni yapt. Ama komutan setii
Giacomo Durando onu dinlemeyip Italyan saflarna katld; papa da onu
reddetmek zorunda kald.

Cavour, papann ve doldurduu makamn bu konjonktrde oynamak


durumunda olduu rol doru deerlendiriyordu. Ne yaplacaksa, papann
muhalefetine kar yaplacakt. Pragmatist Cavour, aslnda din konusunda,
Garibaldi deilse de, radikal Mazziniden ok daha fazla serbest
dnceliydi. Sardinya-Piemon-tede din kurumunu (biraz Fransz Devrimi
modeli stnden, denilebilir) nemli lde milliletirdi. Burann
lgatinde, liberal olmak kiliseye kar olmak anlamna geliyordu.

talyada, din adamlan. iin, bizde subaylar iin olduu gibi, ayn hukuk, ayn
mahkemeler vard. Sonulann tahmin edebilirsiniz. Ama Torinoda, 1850de,
Siccardi Yasalan kanlm ve iki yarg birletirilmiti. Cavour henz babakan
deildi ama mecliste bunu desteklemiti.

Hemen hemen btn ulus-devletlerde grdmz, ulus ve devleti ile


evrensellik iddiasnda olduu iin ulus erevesini dar bulan din
arasndaki gerilim, talyada da yaand. Nasl yaanmasn ki; talya btn
Katolik dnyann da merkeziydi.

Btn bu zorundalar, zorunluklar sonucunda, milliyeti-devrimcilerin


balangta gzbebei olan papa giderek zebani-leti.

1848 devrimci dalgalar dizisi arasnda Roma halk da ayakland. Gidie


egemen olamayan Pius Napoliye kat; Fransa ve Ispanyadan asker yardm
istedi. Her trl demokratikleme talebini reddederek geri dnmeyi baard.

En uzun sre papa kalmay da (1846dan 1878e) baard. Ama bu ikinci


baarsndan tr, Papalk tarihinin en ac olaylarna da onun tank olmas
gerekti. Papalk, devleti topraklan ve 1870te Romamn kendisi de elden
gitti. IX. Pius da, sre boyunca, kannn son damlasna kadar mcadele etti.
1861de balca 80 gnah sayan Syllabusu yaymlad ve hem Katolik hem de
liberal olmay imknsz hale getirdi. Ama balam ve geri dndrleme-
yecek bir entelektel sre olduu iin bunun sonucu liberallerin daha az
Katolik olmas eklinde tecelli etti. te yandan, baz Katolikler de hl liberal
kalmakta srarlyd. 1869da I. Vatikan Konsi-li toplandnda papa ciddi bir
muhalefetle kar karya olduunu grd. Muhalefeti susturmak zere
tartlacak konulan yasaklad ve bundan papann yanlmaz olduu sonucu
kt. Papann yanlmazl bu konsil tarafndan 1870in Nisanmda kabul
edildikten sonra, ayn yln Eyll aynda Risorgimento Romay da ele
geirerek papann hem de fena halde yanldn kantlad.

Btn bu gerici davranlarla, papann keidi akbetini hazrlad deilse de


(nk onu hazrlayan pek ok dinamik vard), perinledii sylenebilir.
Ulus ve din atmasnn baka her yerden ok talyada zorlu gemesi
normaldir. Vatikann zel gemii, sonunda statsnn zerk bir devlet olarak
tanmlanmas gibi, ok normal saylmayacak bir zme yol at. Bu statnn
nihai olarak onaylanmas anlattm tarihten de ok sonra, 1929da, Mussolini
ile Vatikann anlamaya vard Laterano Paktnda gereklemitir. Bu pakt, o
zamanki papann (o da XI. Pius) Mussolininin faist rejimine destek olmasm
kolaylatrmtr.

Ancak, btn zorluklara ramen, u ya da bu trden bir uzlamaya vanlm


olabilmesi, zellikle talya devleti asmdan, bir siyas olgunluk ve hogr
iareti saylabilir. Papalk, ayn ve bamsz bir devlet olsa da, bu resm
kimliine ramen sonuta talya hayatnn, talyan, siyas hayatnn bir
parasdr. zellikle Hristiyan demokrat kitle zerindeki etkisi yadsmamaz.

Risorgimento, Mezzogiorno, Transformismo

Bylece, 1870te, Risorgimento mutlu sona ulat, talya birlii kuruldu.


eitli politik birimler bir araya gelip tek lke plun-ca, bu toplumun iindeki
toplumsal-ekonomik farkllk belirgin bir biimde ortaya kt: snailemi,
daha zengin ve daha ileri.kuzey ile krsal ve tarmsal, yoksul ve feodal gney.
Mezzogiomo, gn ortas demek ve bu aynm anlatmak zere tretilmi bir
deyim. Aslnda, bu scak gneyin kavurucu le gneini anlatyor ama yalnz
fiziksel scaklkla snrl deil. Mezzogiomo alan Ab-ruzzi, Campania,
Calabria gibi blgeleri, Sicilyay ve tarihte oynad farkl role ramen
toplumsal yap bakmndan bu kategoriye uyan Sardinyay kapsar. talyann
modem tarihi boyunca bu toplumsal yap fark kendini hissettirdi ve bir sorun
oldu. Bugn de sorun olmaya devam ediyor, ilgin olan, zengin kuzeyin bu
ykten kurtulmak istemesi ve bu nedenle ayrlk akmlarn bile burada
yeermesidir.

Cavour 1861de papay laiklii kabul etmeye -baarsz bir biimde- zorlarken
lm ve 1870i, Romann birlie katln grememiti. Ama onun son
nefesini verdii gnlerde, Mezzogior-noda kyl ayaklanmalar ortal
sarmt. Organ reddi gibi bir ey oluyor, lkenin bir ucu iin yararl olan
(rnein serbest ticaret), teki ucunda sorun karyordu. Ratazzinin ksa
sreli babakanlndan sonra hkmetin bana Luigi Carlo Farini geti. Ama
bu da uzun mrl olamad, 1878de Vittorio Emanuele ld ve I. Umberto
tahta kt. 1865 ile 1871 arasmda Floransa bakent olmutu, ama Roma birlie
katldktan sonra baka bir bakent dnmek zorlayordu. Bylece payitaht
Romaya, talyann ortasna tand.

Bu semelere biraz speklatif bir gzle bakabilir miyiz? Sar-dinya-


Piemontenin bakentinin Torino olmas ok normaldir, nk btn o
blgedeki en gelikin kent Torinoydu. Ancak, daha nce deindiim gibi,
Torino, ncelikle asker-diplomatik Sa-voyard hanedannn bakentiydi ve
talyan kltr mirasnn nde gelen bir temsilcisi deildi. Rnesans temsil
eden tek binas San Giovanni Kilisesidir. Mzeleri sanattan ok siyas tarih
asndan ilgintir. Daha ok talyan sanayiinin doum yeri olarak bilinir.

Bu bakmdan 1865-71 arasmda kral ailesinin Floransay semi olmas


ilgintir. Toskana ile birlikte Lombardiya da birlik iinde yer almt. Milano
da bakent olarak dnlebilirdi. Ne var ki, Torino iin dile gelecek itirazlar
Milano iin de geerliydi. O da bir sanayi, ayn zamanda finans ve ticaret
merkeziydi. Avrupa'nn en etkileyici katedrallerinden birine ve Leonardonun
Son Aham Yemeine sahipti ama bunun tesinde sanat tarihi zengin deildi.
Aynca, Milano da hl genel talyan havasnn dnda bir yer, Kuzey Avrupa
tipi bir kent olarak grlr. Bir talyann kendini temsil etmesini en ok
isteyecei yer deildi.

Aslnda son derece kendine zg tarihi ve corafyasyla Venedik de bu ie


yatkn olamazd, nk talyadan ok kendini temsil ediyordu. Gneyin byk
kenti Napoli btn o yldrc Mezzogiomo felketinin merkeziydi.

Bylece Floransa seildi. Bu kitabn odak noktas olan militarizm konusu


erevesinde byle bir seime yol aan psikolojinin ilgin ve anlaml
olduunu dnyorum. Bamsz Yunanistann bakent olarak Spartay
deil de Atinay semesine benzer bir mekanizma alyor olmal.

Floransada, Uffizi Mzesinin talndaki heykelleri yle bir hatrlyorum.


Bunlar, byk Floransallarm heykelleriydi. Yazarlardan Dante oradayd da,
Floransah Boccaccio, doduu kent Paris olsa da oradayd.

Sanatlardan Leonardo ile Michelangelo, Giotto ve Donatello ile Botticelli


oradayd. Galilei ve Amerigo Vespcci, Machiavelli, Savonarola, hep
oradaydlar. Bunlar o tarihte yalnz talyay deil, btn Bat medeniyetini ve
onun zerinden dnya kltrn biimlendiren insanlar. Floransay bakent
semekle talya, bu gemi ve bu gelenekle kendini ilikilendirmi oluyordu.

Ardndan da Roma... Dediim gibi, bir lkede Roma varsa, orada ondan baka
bir bakent dnmek zor. Fiziksel yapsyla da Roma bu role en iyi uyacak
kentti. talyan tarihinin en nemli sanatsal hzinelerinin ok byk bir ksm
oradayd. Din tarihi asndan Avrupada bir taneydi. Ve tabii Roma
mparatorluunu temsil ediyordu. Hemen hemen yalnz talyan olan
Floransaya gre, daha eski ve daha byk bir tarih miras.

Bunun iinde asker baar sicili de bulunuyordu. Dolaysyla yeni bakentin,


yeni talyann gidiatnda askerlik blmnn yeterince ar basmamasndan
ikyeti olanlar da sevindireceini tahmin ediyorum. Dnyay fethetmi bir
imparatorluun mirass olmak, rahatlatc bir duygu. Aynca, Roma,
Yunanistandaki Sparta gibi deil; askerliin medeniyeti reddetmedii bir
sentezi temsil ediyor.

Askerlik konusuna dnmek zere, imdi bu yeni talyann siyas hayatna ve


siyas kuramlarna bir gz atalm.

talya merut monari rejimini benimsemi, ie, mlkiyet lsne gre


belirlenen az sayda semenle balamt. Piemontede yaplan ilk seimlerde
bu oran bir dehetti. Nfusun % 98ine oy hakk verilmemiti. Zamanla bu
oran azaltld, ama sekinlerin semen halka, hele gneydeki halka gveni
yoktu. Olaana uygun olarak, sa, semenin mal, sol ise okumas yazmas
olmasna nem veriyordu. Kadnlar tabii ki sz konusu deildi.

1876da ilkretim parasz ve zorunlu hale getirildi. 1881de solun dedii


oldu ve 22 milyonluk lkede oy verme hakkna sahip insan says 620.000den
2 milyona karld. Hak kazanmak iin okur-yazarlk koulu getirildi ama
asgari bir vergi eii de korundu.

1882de bu yeni koullarda yaplan seim sam korktuu kuyruklu ve


boynuzlu radikalleri iktidara getirmedi. Solun oyunun iki kat artt doru ama
bu toplam sandalye saysnn sadece krka kmas anlamna geliyordu. 1881-
87 arasnda babakanl srdren Depretis bu yeni koullarda soldan saa
doru alp ortada bir koalisyon hkmeti kurmaya karar verdi. Bu,
transformismonun ilk rnei oldu. Yani sa da, sol da, ortada tek bir bloka
dnyor (transform) ve siyaset yle fazla saa sola yalpalamayan bir yol
izliyordu. Bu tek partili bir rejimin biraz deiik bir versiyonu gibi (1980den
sonra Trkiyede koalisyonlar, hatt tek parti ynetimleri, bu modele
uymutur) bir eydi. Benzerini Cavour da denemi, ama Dugganm dedii gibi,
byle bir merkezi, radikal denebilecek bir program uygulamakta kullanmt
(Davis v.d., 2001, 163-64). imdi istenense radikalizmden kanmakt.

talyann yle bir zellii olagelmitir: Merkez, belki eitli kaynaklardan


treyen ve genel olarak muhafazakr denecek bir izgi -ve kadrolar-
toparlayabilir ve bu da topluma genel olarak denk der; byle olduu iin de,
kendini yeniden-retme imknlarna sahiptir. Sonu olarak iktidar byle
ekillenir. te yandan, grece demokratik ortamda bu merkez-muhafazakr
izginin sanda da, solunda da partiler ve bireyler vardr ve bunlar merkezi
bir eletiri bombardman altnda tutar. Bu eletiri salvosu normal olarak
rejimin kendine ekidzen vermesine yol amaz, bunu zorlayacak kadar gl
deildir. Ama byk ounluun zihninde siyasetin kirli bir i, siyasetinin de
bu kirle yaayan kii olduuna dair, olduka kkl bir fikir yerletirebilecek
kadar etkili olmutur. talya bu bakmdan Trkiyeye benzer; ama mdahalede
bulunan bir talyan silhh kuvvetler gelenei olmad iin, toplumun bu
gvensizlii (Mussolini gibi ok nemli bir istisna dnda), gidiatta ciddi bir
kesinti olmasna,yol amaz. Bu genel durum bugn bile fazla deimemitir.

talyan parlamentarizminin somut hayatta ald ileyi biimleri de pek ok


kiinin siyaseti kirli grmesine yol amtr. Burada, transformismonun
yanma klientalizm dediimiz uygulamay koymamz gerekiyor.

Bu da Trkiyede tandmz parlamenter ileyie yakn bir eydir, nk


sosyo-politik yaplarda nemli benzerlikler vardr.

Toplumun genel olarak geri kalm yaps, ekonomi ile politika arasndaki,
olmas gereken mesafeyi azaltr, neredeyse yok eder. Bu ekilde yaplanm
toplumlarda siyaset, ekonomik nimetlerin kimler tarafndan ve nasl
paylalacan belirleyen kerte haline gelir. Partili vaatte bulunur; yeterli oy
alr ve kazanrsa, vaatlerinin en az bir ksmm yerine getirerek borcunu der.
Hem hiyerarik yaplanmay, hem de ataerkil ideoloji ve deerleri olduu gibi
koruyan, kar fikrin, her eyin nne alan, sonuna kadar muhafazakr bir
sistemdir bu. Ama baars parsa datmaya bal olduu iin, byle bir
parlamentarizmin de bulunmad yerlere kyasla, daha fazla imkn getirir,
oligarik ynetimlere kyasla, nimetleri tabana daha ok yaymaya alr.
Trkiyede ok partili sisteme gei de hemen bu biimi alm ve onun iin
ok da popler olmutur. Byle yapya byle demokrasi...

Btn bunlar, talyan entelektel ortamnda parlamenter sisteme (en azndan


talyada) kar derin bir phe duyulmasna yol at. Sekinlerin bu tutumu
sistemin kendini bir reforma tabi tutmasna deil, Mussolininin gelip her eyi
ykmasna anak tutacak ve hazrlk yapacakt. Ama henz oraya epey zaman
var. Eksiklerine ramen dzenin uzun srmesi, savatan nce Mussolinile-rin,
Hitler lerin dnce tarznn toplumlarda kabul edilemez olmasnn sonucuydu
herhalde. O koullardan baknca, egemen ittifak iktidardayd; iler bu kadar
yryebiliyordu; demek yapacak bir ey yoktu. .

talya ve asker imparatorluk

talyann siyas btnle kavutuu bu sre iinde atma ve savan yeri


vard. Zaten ulus-devlet kurulular yelpazesine baktmzda bunun istisna
deil aa yukan iin kural olduunu grrz. Ya bunun olmasn engelleyen
taraf g kullanyor ve iddete bavuruyordur ya da oraya varmaya alan
taraf. En sk grlen durum, iki tarafn da bunlar yapyor olmasdr.

Ulus-devletin kuruluu dediimiz bu zel sreci doal olarak ulusal


gler balatmakta ve ok zaman sonuca gtrmektedir. Buna engel olmak
isteyenler toplumun dndan birileri, genellikle igalci bir konumda olanlar
olabilecei gibi, ayn toplumun iinden, ama byle bir dzeni istemeyenler de
olabilir. Aynca bunun da bir bileimiyle karlaabiliriz. Nitekim talyada iki
tipin de eitleri vardr.

talyada ulusal glerin ulusal birlik iin iddeti ve atmay -gereinde-


ieren giriimlerini, giriimin znelerine gre e ayrabiliriz: rnein,
belirli bir nderlikle sk bir rgtsel iliki iinde olumayan, daha ok
kendiliinden kitlesel ayaklanmalar eklinde patlak veren eylemler olmutur.
Bunlann iinde, umulan trden sonu vereni yoktur.

Zayf Napoli Krall biraz bocalam, anayasa vereceini temin etmi,


Sicilyann aynlma giriimini durdurmu, 1868de ise anayasay rafa
kaldrmtr (28 yl soma... Abdlhamide gre gene ok iyi). 1831de
Avusturya Modenadaki ayaklanmay bastrmtr. 1834te Mazzininin
Sardinya kralna kar isyan da bastrlmtr. 1-845 Rimini giriimi de sonu
vermez. 1848de birok yer kanr, sonra durulur. Manin Venedikte ayaklanr,
ama ezilir. Avusturya verdiklerini geri alr. 1849da Sardinya ordusunu da ye-
ner. 1853te Mazzininin Milano ayaklanmas sonusuz kalr.

Ama birbirini izleyen bu ayaklanmalar, baanl olamasalar da, hem halkm ne


istediini, hem de onu istemeye devam ettiini gsteriyorlard. O zamanlar
kamuoyu anketi bu yntemle yaplyordu, diyebiliriz. Bu anlamda elbette bir
etkileri vard - zellikle milliyeti sekinler stnde.

kinci kaynak olarak Garibaldinin giriimlerini ele alabiliriz. Burada, Venedik


ayaklanmas gibi, kendiliinden bir hareketlenme deil, bilinli ve rgtl bir
giriim sz konusu. talya adna yaplm, asker ge ieren, btn
giriimler iinde Garibaldinin-kilerin en baarl olanlar olduunu
syleyebiliriz. Ama bu baarlarn da snrlan vard. Ciddi bir dzenli ordunun
yapabileceklerini Garibaldi de yapamazd. En byk baans iki Sicilya krall
karsnda kazanlmt. Ama ne Avusturya, ne de Fransz ordu-lanyla baa
kabilmiti. Halk ayaklanmalan gibi Garibaldinin bu sonula kapanan
mcadeleleri iin de kahramanca yenilgi gibi sfatlar kullanabiliriz. Ama
yenilgi...

nc ve sonuncu, Sardinya-Piemontenin dzenli ordusuna gelelim. Baz


durumlarda krallk dankl dv taktiiyle ii Garibaldinin gerilla
taktiklerine brakm, kendisi dolayl asker ve dolaysz diplomatik destekle
yardmc olmutu. Ama belirli durumlarda kendisinin savaa girme karann
vermesi gerekiyordu. lk ciddi karlama annda bunu veremediini
grmtk. Avusturya karsnda yenilgi, yengiden fazladr. Ama belirleyici
zaferi de Magentada talyan ordusu kazanmt. talyan ordusu diyoruz ya,
aslnda III. Napoleonun Fransz ordusuydu kazanan. Onlar olmadan talyann
buradan baanl kmas mmkn deildi.

Birlik nihayet Romamn ele geirilmesiyle kuruldu. Bu olurken de Fransann


ve III. Napoleonun balann kaldmp bir ey grecek hali yoktu.

Olgular art arda dizdiimizde talyan birliine varan srete kan ve barut
orannn yksek olduunu, can vergisinin ar olduunu gryoruz. Buna
karlk, byk glere kar byk ba-anlar da yok. rnein 30 Austos gibi
bir olay yok; Prusyann 1860lan gibi bir zaferden zafere koma hi yok.
Byle olunca, 1870 ertesinde, Bunu sizin iin ben kazandm, diyen bir birey
veya bir kurum da grmyoruz. Bunlann temelini sava meydannda deil,
ekonominin alanlannda hazrlam olan asl mimar, Cavour, zaten hayattan
aynlm.

1870lerde, 1880lerde, Avrupann eitli devletleri denizar koloni


imparatorluklar kurmutu. Bu ie ilk balayan Portekiz ve Ispanyadan
Ispanya, Amerika ktasnda egemen olduu usuz bucaksz arazilerin hemen
hemen tamamndan atlmt. Kba gibi kalan son birka yerden atlmalanna da
az kalmt. Portekiz henz dayanyordu ama o da dnyaya yn veren lkeler
arasmda deildi artk. Byk Britanya ve Fransa kimseyle kyaslanmayacak
apta smrgelerini kurmulard. Hollanda onlar izliyordu. Belika Kral
Leopold bile lkesine mi, kendine mi ait olduu pek belli olmayan bir lokma
koparmt Afrikadan. Yeni kurulan Almanya ve talya bu yarta gecikmiler,
onlara neredeyse hi yer kalmama.

Roma mparatorluunun devam olarak kurulan talya Krall-nn denizar


bir imparatorluu yoktu. Asya, Gney Amerika kaplmt. Okyanusta ada bile
yoktu. Herhalde bu kesatlk nedeniyle Italyanlar gzlerini, geri, yoksul, ama
2000 yldr bamsz yaayan Etiyopyaya diktiler. II. Menelikle bir anlama
imzaland: Ucciali. Bu anlama tam bir rezaletti. talya biraz top tfek veriyor,
karlnda Asmara gibi baz yerleri (imdiki Eritre) alyordu. 1882de
buralara szmaya balamlard. Anlama 1889da imzaland nk 1887de
Dogali adl bir yerde EtiyopyalIlar 500 kiilik bir talyan birliini basarak
hepsini ldrmlerdi. Bununla bar gelecekti. Anlamann Etiyopya dilindeki
metninde Etiyopyann baka lkelerle ilikilerinde talyaya bavurabilirlii
belirtilmi, ama Italyancada bavurmak zorundadr denmiti. Niyet zaten bu
olduu iin bir sre sonra anlamadaki sahtekrla dayanarak Etiyopyann
protektoralan olduunu ilan ettiler. Bunun stne sava kt. 1896 Adowa
Savanda talya bozguna urad. Drt binden fazla asker lm, iki bin kadar
tutsak dmt. Yenilgiden gerekten de sorumlu saylabilecek General
Baratieri Asmarada yargland. Beraat etti ama beraat ettiren yargcn bile
gz tutmamt. Italyanlar Eritreyi ve 1830la-rm sonunda kanca att
Somalideki topraklarn elde tutmaya devam etti.

1905teki Rus-Japon Savandan ileride sz edeceiz. Bu olay, koca Avrupal


Rusyay yenen Asyal olarak btn dnyann dikkatini Japonyaya ekmiti.
Ama Avrupal yenen Afrikal olarak Etiyopyann an byyemedi.

Afrikadaki bu olaylarn, talyann Etiyopyaya kar duyduu itah gerek


anlamda kesmedii anlalyor. nk 1936da Mussolini btn gcyle
yeniden ullanacakr.

Avrupann gecikmileri olarak Almanya ile talya arasmda yakn ilikiler


1860larda balam, 1866da gizlice ittifak kurmulard. Bu srada Bismarck,
Avusturyaya, kendi plannn gerektirdii dersi vermeye hazrlanyordu ve bu
yaknlama da bunun iindi. talyann Prusyaya ne kadar yardm dokunduu
tartlr da,

talyann Venediki bu sava sayesinde alm olduunun tartlr bir yan


yoktur.

Ama Almanya ile kurulan iliki Avrupa ii ittifaklarda talyann ynn daha
bir sre belirledi. Bismarck, Prusya'nn gcn Alman dnyasna kantlamak
ve Byk-Almanya ryas stne souk su iip Kk-Almanya projesini
gerekletirmek iin Avusturya'nn haddini bildirmiti. Ama artk Almanya
kurulduktan sonra ayn dili konuan bu iki lkenin dman ilikisi
srdrmesinin anlam kalmyordu. 1882de l ttifak kuruldu. nc de
talyayd. talya'nn, bu iki l anlamaya da (Entente Cordiale 1904,
Britanya-Fransa-Rusya l tilaf da 1907) hem girmek, hem girmemek ve
kar olmak iin gerekeleri vard. GecikmiIerden biri olarak Britanya ile
Fransann hakszlna uradna inanyordu. Bunda, Fransa'nn 1881de
Tunusu metazori igalinin pay olmutu. Bu dnem boyunca (sava sonuna
kadar) talyanlarn btn davranlarnda, bu arada Eritreye gidilerinde ve
tabii ki Trablus giriimlerinde, bu Tunus olayna duyduklar tepki hissedilir.

Ama l Ittifaka girdikleri tarihlerde talyanlarn hl Avusturyadan talep


ettikleri ve ancak savan sonunda alacaklar topraklan vard. Yani Avusturya
ile ayn pakt iinde olmalan da akl kn deildi. Nitekim, ii orada
bitiremediler.

talyan solu (gene Trkiye ile bir benzerlik) milliyetilikle i ie gelitii ve


saa kar savunduu her eyi de daha radikal bir biimde savunma gerei
duyduu iin, ok zaman solun milliyeti kesimden daha milliyeti
davrandn, gene ok zaman emperyalist servenlere heyecanla atldn
grrz. Agostino Depretis bu betimlemelere iyi uyan bir adamd ve
Cavour un demir atmay uygun grd liberal limanlan brakp Orta
Avrupann despo-tik imparatorluk heveslilerine yaklamay tercih etmiti.
talya ya da en azndan baz Italyanlar bu imparatorluk oyununda anslan-m
denemek istiyorlard.

talyann siyas kargaas Depretisi iktidardan gtrd. Ama yerine gelen kii
Francesco Crispiydi. Sicilyaldr. Depretis gibi, hatt ondan da te,
Garibaldinin yannda yetimi bir radikaldi. Garibaldiyi Sicilya seferine ikna
eden oydu. Garibaldi gibi o da, birliin rejimden nemli olduuna inanm,
onun iin Mazziniyle de aras almt. Ama Crispi Garibaldi kadar iyi
bilmiyordu nerede duracan. Garibaldi talyann herhangi bir smrgecilik
giriimini desteklemeyeceini, bunun tam karsnda yer alacan ilan etmiti.
Ama ne Depretis ne de Crispi, onun gibi ilkelere bal kalabildiler. Crispi
yukarda anlatlan Adowa hezimetini babakan olarak yaayacakt.

Ama tabii sonrasna babakan olarak kalamayacakt. Daha nce pek ok


kavgalar olan Giovanni Giolitti (1842-1928), bu felket stne iktidan
Crispiden devrald. Siyaset kua artk deiiyordu. Giolittinin Depretis ve
Crispi gibi ideallerini kaybettii deil, ideali olmadan yetitii sylenebilir.
Garibaldi deil, Cavour modeline uyuyordu. talyan siyaset etme slbuna
yatkn, lml ve pragmatist bir politikacyd. Bu zellikleriyle, lkeyi Mussoli-
niye teslim etmek ona nasip oldu.

Depretis ile Crispi geldikleri yer bakmndan da, gittikleri yer bakmndan da,
epey benzeirler. Sola kar, cumhuriyete kar tavr allarna hi
girmiyorum, nk onlann bizim imdiki konumuzla ilgisi dolayl. Ama gene
Crispinin Krallk bizi birletirdi. Cumhuriyet bizi bler, szne dikkat
ekeyim. Bu, Trkiyede birinin Otokrasi bizi birletirdi. Demokrasi bizi
bler, demesinden ok farkl deildir.

Tunusa deinmitim. Fransa Tunusu ilhak edince Crispi de Britanyaya


srekli aslp Trablusu istemiti (Davis v.d., 2001, 177). Ama Lord Salisbury
ona hi gvenmedii iin yz vermemiti. Tabii bu gibi adamlarn kendi
emperyalist projelerine gereke bulmalan da bir hotur. Trablusun
Italyanlarca alnmas bir zgrletirme program olacakt. Osmanl
mparatorluu gibi gerici yaplar paralanmak, Trablus gibi, Balkan
lkelerindekiler gibi tutsak halklar zgrletirilmeli, kurtanlmalyd. Bu
demektir ki talyan egemenliine girmeliydi.

kinci Dnya Savanda da ayn yerlere gz dikmi olmalan bir hayal gc


eksiklii olabilir mi? Mussolini de bir yandan Arnavutluk ve Yunanistan, bir
yandan da Etiyopya stne yrd.

Ama Libya projesinin gerekletirilmesi Giolittiye kald. 1911de drdnc


kere babakan olduunda, nne gelen milliyeti baskdan korktuu iin geri
eviremedii, aslnda kendisinin byle bir niyeti olmad sylenmitir.
Olabilir. talyan liberalleri bu gibi milliyeti-emperyalist tasarlara daha
uzaktlar. Gene de, bir oldubittiyle karlam olmasndan ok, bunu baz
baka amalanna basamak yapmak istemesi daha akla yakndr.
Ayn yl, 21 yana girmi ve okumas yazmas olan her erkee oy hakk veren
bir yasa kard. Aynca, askerlik yapm ya da otuzuna gelmi, okumas
olmayanlar da oy'kullanabilecekti. Bylece oy veren insan says milyondan
sekiz buuk milyona kt. Bunlarla, Orta Avrupal mttefiklerim
demokratiklemekte sollam oldu. Onun kurduu sistemde hkmet meclis
karsnda sorumluydu. Bunun dnda alma koullanm medeniletiren
yasalar da getirdi.

Bunlan yapabilmek iin kendi liberal evresini aan bir destee ihtiyac vard.
Bunu da milliyetilerden salamay uygun bulmutu. talyan ftrizmi bu
yllarda balyordu. Marinetti Manifesto'yu 1909da Le Figaroda
yaymlamt. Corradini, Carlo Cana, DAn-nunzio ortalardayd. Conadini
(1865-1931) insancll, ban-l, bireycilii, Hristiyan klelii olarak
grd zihniyeti lanetliyordu. talyay proleter bir millet olarak
tanmlyordu, zengin milletlerin yararland nimetlerden yoksun kalm, ok
almayla, mcadele ve savala kendine bir yer yapmas gereken bir millet.
Bu dnceleriyle yalnz faizmi deil, Nazizmi de haber veriyordu (Hearder,
2001, 210-11).

Evet, Trablus iin Osmanllara alan sava bu adamlann gnln kazanacakt.


Nitekim kazand.

Ve Osmanlda kendilerine ok yakn bir zihniyet sahibi insan-lan tepkiye


kkrtarak saldrgan bir Trk milliyetiliinin doumuna ebelik ettiler.

Giolitti iyi mi etti? Ksa vadede baanl oldu, evet, ama uzun vadede kaybetti.
Kazanmaya al adamlar aslnda en byk dman-lanyd. Onlann
desteini kazanmak ayn zamanda onlan glendir-mekti. Daha Mussolininin
aklnda faizm fikri yokken bu adamlar oraya gidecek yolun talann
demeye balamlard - ama yukan-da solu da grdk, Trablus zaten
onlann programyd.

Tabii Giolitti bekledii ksa vadeli baary kazanmakta da zor-lanabilirdi.


Balkan Sava patlak vermese Trablus ok uzayabilirdi nk Libyal Araplar
bunun kendileri iin bir zgrleme olduunu anlamam, direniyorlard. Bu
direni 1931e kadar da srd.

Ne var ki, Balkan Sava stne Osmanllann burada geirecek vakti


kalmamt. Dolaysyla arpma ksa kesildi ve talya Afrika ktas stnde
imparatorluk benzeri bir ey kurmaya birka adm daha yaklam oldu. Ne
var ki, yaklat yerde kald.
Birinci Dnya Sava

Beklenen Dnya Sava beklenmedik biimde Veliaht Franz Fer-dinandn


vurulmasyla balaynca, talya ilkin ne yapacam bilemedi. Austosta
tarafszlk ilannda bulundu. Giolitti tam bu srada istifa etmiti ve savaa
herhangi bir safta girilmesine muhalifti, Muhtemelen haklyd da. Britanyann
yamnda savamay zorunlu klan bir ey yoktu belki, ama br cepheye
katlmay ekici klan bir ey bsbtn yoktu. talya ile Avusturya arasmda
Tyrol blgesinin kime ait olduu ve olaca tartmasnda herhangi bir
anlama umudu grnmyordu. Bu, talyan milliyetilerini Avusturyaya
dman eden bir durumdu.

Ama daha ince dnmeye balaynca, baz muhtemel sakncalar (epey


oportnist mahiyette) akla geliyordu. rnein, ya Almanlar hzl bir zafer
kazanr da talya akta kalrsa (Hearder, 2001, 214)?

Bu srada babakan olan Salandra ise sava olacaksa bile bunun Avusturya ile
ayn safta olmasna karyd. len eski bakann yerine Dileri Bakanlna
getirdii Sonnino ile birlikte bir komplo hazrladlar. l tilaf ile de
kumpaslarn tamamladlar. Kazanma durumunda Tyrol ve Alto Adige,
Dalmayadan baz yerler ve Trieste talyann olacakt.

Liberal Giolitti ve baz sosyalistler dnda Sava! Sava! diye tempo tutan
ftristler ve milliyetiler yeri g inletiyordu. Bunlara taze kuvvet olarak
Mussolini katlmt. Bu da o zaman iin biraz artc bir durumdu, nk
Sosyalist Partiden Mussolini Trablus olay srasnda talyann davranna
kar km, Dnya Savanda rol almaya da balangta sert bir ekilde
muhalefet etmiti. Ama ne olmusa, ne koku almsa, 1914n sonunda sava
rtkanlna balam, bu tr yazlarn sosyalist Avantide ya-
ymlayamaymca Popolo dltalia adn verdii kendi dergisini yayna sokmu,
tabii partiden de atlmt. Mussolini l tilafn yannda savaa girmekten
yanayd. Bir yandan, kendine yakn dnen ekipleri evresine topluyor, kendi
de ok farknda olmadan, gelecee hazrlanyordu.

Bu ekilde talya savaa girdi. Savan banda bunu yapmas zellikle Fransa
iin daha yararl olabilirdi. Bu durumda, Avusturya ile kanlmaz cephe
alm oldu, en ok Hemingvvayin ro-matmdan bildiimiz arpmalar
balad. 1917de Rusya saf d olunca Almanya serbest kalan birliklerinden
bazlaryla mttefikini takviye etti. Caporettoda talyan saflan yanld, ama
bozgun yaylmad. General Cadomanm yerine General Diaz talyan
ordusunun komutasn stlendi (daha sonra faist hkmetlerde de kendisini
grrz). Dnya Sava sona ermeden az nce, talya da Avusturyaya kar
Vittorio Veneto Savan kazand. Bylece bu iki millet gene berabere
kalm oldular!

talyann Dnya Sava ncesindeki genilemesi gene Osmanl aleyhine


yrm ve 1912de On iki Adanm (Dodekanisi) byk ksm onlann eline
gemiti. kinci Dnya Sava sonrasna kadar da byle kalacakt (1947de
Yunanistana getiler).

Ama 1919da, Versaillesda, talya biraz daha geniledi. Bu srada babakan


Vittorio Orlandoydu; Sonnino ise sava boyunca dileri bakan kalmt.
Trento, Adige blgesi falan tamam, ama savaa girmeden nce szn
aldklan her yeri ele geiremediler.

rnein talyanlarn Fiume, Slavlarn Riyeka dedikleri Istria kenti... Dalmaya


kysnda, bunun gerek Slovenya, gerek Hrvatistanda kalan blmlerinde,
yani Triesteden Dubrovnike kadar, Italyan etkisi ok youndur, Italyanlann
gz btn bu kyya dikilmiti.

Ancak Londrada Britanya ve Fransa ile bu pazarlklar yapldnda, Amerika


Birleik Devletleri iiri iinde yoktu. Oysa imdi Versaillesda onlar da vard
ve Londra mondra dinlemiyorlard. Self-determination diyen Wilsona
Slavlann youn bir ekilde yaad Dalmaya kylannn talyaya niin
braklmas gerektiinin mantn anlatmak zor olacakt. Nitekim
anlatlamad. Tries-teyi verdik ya... diyordu.

Italyanlann Osmanh topraklanyla da ilgili bulank talepleri vard. Oniki Ada ile
bir kollann ya da bacaklann bu tarafa uzatmlard. te yandan, Entente
Cordialein ortaklan Yunanistana savaa girmesi karlnda zmir evresini
vaat etmilerdi. Bu, daha somut bir szd. talya bu durumda Antalya ve
evresiyle, ierilerde Konyaya kadar uzanacak bir nfuz blgesiyle yetinmek
durumunda kald.

Ancak bunlar olduu srada asl milliyetiler veya faistler iktidarda deildi,
iktidarda olanlar da yeni yerler edinme hrsyla o kadar dolup tamyorlard.
rnein Trkiyeden ne istiyorlard, ne yapacaklard? Mussolininin buna
verecek cevab bulunurdu. Fiume zerine haksz ve anlamsz diretmeleriyle
mttefiklerini de adamakll bezdiren ve illallah dedirtmeyi baaran Orlan-
donun, Sonninonun byle ciddi projeleri yoktu. Trkiyede varolu
biimleri, orada Yunanistann bulunmasna kar kmak kalbn ald. Bir sre
sonra da ekip gittiler. Yerlerini alan Nitti de, popler ideolojinin
taknlndan korktuu iin, talyann Fiu-mede ii yoktur, diyemedi.
Sonuta, herkes, ne yaptn pek iyi bilmedii iin, faizmin iktidara adm
adm yaklamasna katkda bulunmu oldu.

Fiumenin alnmamasn nasl protesto edeceim bilen kii ise DAnnunzio


gibi faiste be kala bir milliyetiydi (bu tarihi kastediyorum, bir sre sonra
faizmi yirmi be geti de). DAnnunzio bir talyan sava tutsaklan birliiyle
Fiumeyi ele geirdi; talyay davet etti. Ama talya ordusu sadece bu
uluslararas skandala son vermek zere Fiumeye geldi. Btn bunlar, yani
yeterince milliyeti olmayan hkmetin, srf bu nedenle eline sunulmu kenti
almaktan kanmas, faizmin ekmeine ya srd.

Sonu olarak, talyann savatan honut bir havayla kmadn sylemek


gerekiyor. Bu belki her eyden ok Italyanlann kafa kanklmm sonucuydu:
Ne beklemilerdi, hangi bekledikleri olmama, beklemelerinin hakl bir
temeli var myd, beklediklerini hak etmek zere ne yapmlard? Bandan
beri, militarist ve milliyetiler, proto-faistler bu kafa kanklmm
yaratlmasnda etkili olmulard; imdi de bu durumdan onlar dorudan
doruya yararlanacakt. Sava izleyen birka yl iinde faist hareketin hzl
bir trmana geip iktidan ele geirmesinde, bu sava sonulan honutsuzluu,
en nemli etkenlerden biridir.

ki sava aras ve faizm

Bu bir bakma yazmas zor bir ara blm nk faizm bal bana nemli
ve ilgin bir konu. Ama aslnda bizim konumuz deil. te yandan, bizim
konumuz militarizm ve militarizm ile faizmin birbirinden uzak eyler
olduunu iddia etmek de zor.

Ar akmlar diye bir deyimi sk sk kullannz. ok zaman bunun ne anlama


geldiini, bir dncenin niin ar saylacan anlamak zordur. Ama
faizmde her zaman ar bir hava bulmak mmkndr. Sknetle,
serinkanllkla ilgisi yoktur ve olamaz, insanlara sradan bir hayat,
alakgnll dller vaat etmez. Hayr, byk idealler ve onlann uruna
kazanlmas gereken byk zaferlerden sz eder. Ama, o sralar ftrist
sanat-lann peygamberliini yapt aydnlk gelecekten ibaret deildir
repertuvan. Onlardan nemlisi, etkilisi, hemen faist olmadmz takdirde bizi
bekleyen tehlikelerdir. Bunlar daha da byktr. Ve tabii ok daha yaknda,
burnumuzun dibindedirler (Catonun Kartacadan getirilmi taze inciri
gstermesi gibi). Bu byk tehlikelerden kurtulmak iin yapmamz
gerekenler de byk ilerdir. Bunlar, ok zaman be zararsz insann
srler tarafndan lin edilmesi gibi, gerek bir byklkle hibir ilgisi
olmayan davranlar olabilir, ama bu sorun deil, nk br trl sunulur ve
yle kabul ettirilirler.

Ksacas, eriilecek byklk de faizm iin nemli olmakla birlikte,


tehlikenin bykl ve honutsuzluun derinlii pratikte ok daha fazla nem
tar.

Honutsuzluk, talyada bol bol vard. Bunun bir ksmna, sava sonrasnn
hayal knklma deindik. Ama hayal krkln ok daha geriye,
Risorgimentonun gerekleme tarihine de gtrebiliriz. Bytlen ideallerin
gereklemesinin hayal kmkl yaratma ihtimali her zaman vardr.
Mezzogiomonun varl, Risorgimentonun getirdii iyimserlii ksa srede
kreltmiti. Yakn zamanlara kadar, hatt bugn bile, Mussoliniden nce
trenlerin vaktinde kalkmad, plerin toplanmad gibi konulardan
balayarak tahmin edilemeyecek dorultulara doru savrulan yaknmalarla,
faizmin talyaya olumlu bir disiplin salad savunulmutur. Bunlar, o genel
honutsuzlukla yakndan ilgilidir. Savan kazandrdktan da, bunlan gidermeye
yetmedi.

Ama toplumda korku da kol geziyordu. Bu, ncelikle komnizm korkusu


biimini almt veya kolayca alabiliyordu. Byle olmasnn anlalr nedenleri
vard.

talyann genel sosyoekonomik dengesizlii iinde, sanayileme kuzeyde


balam, bu aamada byk lde balad yerde kalm, bu blgede
younlamt. talyan sanayiinin merkezi bugn bile Torinodur. imdi
aklmza hemen Fiat geliyor - aslnda toplam Italyan otomotivinin bete drd
orada. Ama Tori-noda her trl sanayi var ve hep vard. zellikle talya
birliine katldktan sonra Lombardiyanm merkezi Milano da bu gelimeye
ayak uydurmu, aynca Lombardlann geleneksel marifetini de srdrerek bir
finans merkezi haline gelmiti. Venetonun baz blgelerinde benzer
gelimeler olmutu. Btn bunlar, Kuzey talyada vasfl sanayi iisi
saysnn artmas anlamna geliyordu. Bunun siyasete yansyan sonulan elbette
olacakt. Daha 1892de Ceno-vada Italyan i Partisi kurulmu, bir yl sonra
da Italyan Sosyalist Partisi adn benimsemiti. Bu parti 1914te bir milyon
insandan oy alabiliyordu. Partinin nderi Turati lml izgide bir sosyalistti. O
tarihlerde Mussolini de partinin Maksimalist adyla anlan radikal kanadnn
iindeydi. Dnya Sava paak verdiinde, SP, rnein Alman Sosyal
Demokrat Partisi gibi, ulusal sava karsnda yurtsever tavr almak gibi
bir politika kurmad (hatt Mussolini byle yapt iin ihra edildi) ve savaa
iyi gzle bakmayan, tarafsz bir izgi izledi.

Ama sava bitince parti iinde kanklklar da balad. 1919da Bolognada


yaplan kongrede ynetim sol kanadn eline geti. Bu ekip hemen Kominteme
katld gibi, ciddi ciddi bir devrim giriimi de balatt (1917 Ekim Devrimi
henz ok canl bir modeldi). Bu durumda sol kanatla lml sosyalistler
arasndaki gerginlik de iyice iddetlendi. yle ki, 1921de sol kanat partiden
aynla-rak talyan Komnist Partisini kurdu. Antonio Gramsci de btn bu
olaylann iindeydi.

Bu noktada, sna kuzey/tanmsal gney yaplanmasna bir kere daha gz


atalm. talyada sna proletarya nfusunda ve bunlann devrimci eyleme
girmeyi gze alanlarnn saysnda ciddi bir art olmakla birlikte, sonuta,
kuzeyde bile tam bir ounluk oluturamyorlard. Ama gneye indike, sanayi
ve proletarya kalmyor, ortaya bu gibi sorunlara son derece yabanc bir nfus
kyordu. Byle bir toplumsal yap iinde ykselen ii snf radikalizmi
bir hayli izole kalmaya mahkmdu. Neredeyse Paris Komn gibi, bir adada
izole olup kalmlard. Paradoksal bir durumdu bu: Torinoda fabrika igalleri
gibi yasallk dna kan, fiil durum yaratan iiler, buna ramen, lkede
iktidan ele geirecek ve sonra da bunu devam ettirebilecek bir gce sahip
deillerdi. Buna karlk, varlklan, btn bunlann olabilecei korkusunu
yaratmaya yetiyordu. Bu da bir sosyalist hareket iin olabilecek en kt
durumdu.

nk toplumda baka gler de vard! talyan halk ounluunun, zellikle


gneyin muhafazakr nfusunun, komnizme sempatisi yoktu. Baarl olmu
faist harekederde hep karlatmz bir ey, orta ve aa orta tabakalarn,
kk bujuvazinin, sosyalist hareketin trmanp iktidar olmas durumunda
sahip olduu mlkiyeti kaybetme korkusudur. Bu korkuyla davranan tabakalar
faist cephenin militan tabanm da salarlar.
talyann her zaman bir anarist hareketi de olmutu. Bir talyan anaristi
1898de Avusturya-Macaristan mparatoru Franz-Jo-sefin kars Elisabethi
svirede ldrmt. Bir baka anarist (Bresci) 1900de Kral 1. Umbertoyu
ldrmt. nceki yllarda birok ihtill giriimi olan Enrico Malatesta
1919da Londradan dnm, reformizmi lnetlemekteydi. Komnist
olduunu ilan eden Amedeo Bordiga ise sosyalistleri parlamentoyu
reddetmeye ve zor kullanarak iktidan ele geirmeye davet ediyordu. Bunlar da
yeterince rktc eylerdi.

Aslnda huzursuzluk ve honutsuzluk sadece iiler arasmda ve dolaysyla


sadece gneyde deildi. Bu tarihlerde nfus iinde ta-nmda alanlann oran
% 55e dmt, ama bunlann ou gneyin yoksul kylleriydi. Savata ok
ekmi,ama sava bitince toprak sahibi olacaklan vaat edilmiti. Tabii byle
bir ey olmad, olmaynca yerel kyl ayaklanmalan ve toprak igalleri de
bags-terdi. Bunlar Komnist Partisinin denedeyebildii olaylar deildi; ama
onun eylemleriyle ayn zamana denk dyorlard.

Fabrika igali, toprak igali, dinmeyen atma, huzursuzluk ve gerilim,


sradan insana korku salmaya yetiyordu. O insan, kendi durup bakt yerden,
kuzeydeki ve gneydeki bu hareketler arasmda bir rgtsel-ideolojik birlik
olmadm, dolaysyla bir koordinasyon kurulamayacan gremiyor,
dolaysyla yalnzca korkuyordu.

Yalnzca korktuunu sylemek yanl olabilir. Biroklan korkmakla


yetinmeyip bymekte olan faist harekete katld.

Hkmet eden liberaller, bu gelimelerin hibirine engel olamadlar. Nitti daha


fazla serdik yanlsyd, ama sol eylemleri polisiye tedbirle bastramad. 78
yanda Giolitti yeniden babakanla geldi. Giolitti iddet kullanmaya
zellikle karyd.

1920de fabrika igalleri iyice radikalleti. iler fabrikalan kendileri


altmyor; hatt ncekinden fazla otomobil rettiklerini iddia ediyorlard,
iddia muhtemelen doruydu, ama tabii patronlar da eylem halinde olduu iin
otomobiller duruyor, satlmyordu. Tabii cret, para da yoktu. Ama burada
gene kuzeydeki ii hareketinin ve partinin bir baarsna deinmek gerek,
proleter olmayan nfus da proletarya ile birlikte davranabiliyor, destek
veriyordu. Dkknclar ya kr etmeden ya da hi para almadan mal
veriyorlard.
Giolittinin tehisi aslnda doruydu. Bu hareketin bir iktidar deiimine
gitmeyeceini grm, emek-sermaye kavgasnda hkmeti tarafsz tutmay
semiti. Nitekim bir sre sonra ortalk duruldu. Giolitti, sre iinde kurulan
ii konseylerinin (sovyet in br ad) sendikal ekirdekler olarak kalmasna
izin verileceini de duyurmutu.

Ne var ki, genel ortam, Giolittinin saduyu temeline dayal temkin


politikasna uygun deildi. Italyan temperamentosu da bu srete ne rol
oynuyor idiyse, ounluun daha belirgin, daha gsterili, daha teatral
zmlere ihtiyac vard. Bu sfatlarn hepsine en uygun davranan bir adam da
zaten bir sreden beri ortalktayd: Benito Mussolini.

Mussolini ile faistlerinin solun tehdidinin yaratt korkuya kar nerdii


zm netti: Hkmetti, hukuktu, yasayd diye bu anlamsz eylerle
uramadan ii kendi eline almak ve gerekeni yapmak. Onun iin faistler her
yerde fiilen dvyordu. Herhangi bir nsan mlahaza kstlamasna tabi
olmadklar iin en iyi dvenler de onlard. Yaptklar iin felsefesini o
zamana kadar ftristler ve genel olarak Italyan milliyetileri yapm,
hareketin dnsel zeminini hazrlamlard.

Varlk nedenini ve enerjisini tepkisellik (sola, entelektellere, liberalizme,


liberal ve hmanist deerlere tepki) kaynaklarndan ald iin, neden yana
olduundan ok neye kar olduuyla ve Mussolininin jestleriyle kimlik
edinen faizm 1919da partisini kurdu. Hzla byd. 1922de Romaya
yry balaynca Giolitti hkmeti brakt. Brakrken, bunun da bir balon
olduunu, ok gemeden snp geeceini tahmin etmiti. Bu tahmini tutmad.
Ama tabii, yalnz Giolitti deil, pek ok liberal, lml milliyeti vb. faizm
karsnda byle tavr alm ve yanlmtr ve bu olay hl zaman zaman
tekrarlanr. Giolitti dnemedi, bakas da bir ey yapamad.

Kral Mussoliniye babakanlk verdi ve bundan sonra geri planda bir yerde
durup olaylar seyretti. Giolitti nce kararsz jestler yaparken 1924te faizmle
kprlerini att. 1928de lmnden az nce bir kar k hareketinde de
bulundu.

Blm bitirmeden nce Antonio Gramsci hakknda birka cmle bir ey


syleyeyim. 20Ierde, faistler iktidara gelince kendini hapiste bulan Gramsci
yaad olaylardan dersler karmaya alt, kard da. Demokratik
geleneklerin daha eski ve yaygn olduu lkelerde, otokratik arlk
rejimindeki gibi devrimler olamayacan, toplumun ideolojisinde uzun sreli
bir hegemonya mcadelesiyle sonu alnabileceini anlatt (otokrasi iin eski
an meydan sava, demokratik lkeler iin Dnya Savamn siper
sava metaforlarn kullanarak). Hegemonya nemliydi. rnein Torinolu
iiler kendi kentlerinde bunu kurabilmilerdi ki, bakkaldan bedava ekmek
alabiliyorlard, grev yaparken. Ama gneyde, brakn orta tabakalar, eylem
halindeki kyllere bile bir ortak eylem program sunamamlard. Bu
izolasyon durumundan tr, gl bir hareket, potansiyelini boa harcayarak
yenilip gitmiti. i snfnn partisi, btn topluma (ama tabii kardaki gerici
cepheye deil), herkesin karlarnn uzlatmld bir program
nerebilmeliydi. Gramscinin hapishanede doldurduu defterler ancak
altmlarda gn yzne kt ve Marksizm iinde yeni tartmalar balatt. Ama
bundan sonra Marksizmin kendi mr fazla uzun srmedii iin, bu
tartmalar da kesildi. Oysa, Sovyet rejiminden deil ama Marksizmden ve bu
arada Gramscinin dncesinden dnyann alp yararlanabilecei ok ey var.
Hl!

talyan faizmi ve Alman nazizmi

Bu kitab yazmakta dncelerinden oka esinlendiim Norbert Eliasn


yukarda andm kitabndaki (Almanlar) deerlendirmesi bana bu zgl
konuyu da aan eitli ufuklar amt (Elias, 1998).

Eliasm deerlendirmesine katlyorum. Yani, iki lkede bu olaylarn


yaanmasnn somut sonular erevesinden bakarak bir genelleme
yaptmzda, talyadaki srecin korkunlukta Almanyann yanma bile
yaklaamadn gryoruz. Bu doru ve Grandin de syledii gibi (de
Grand, 2004) hem talyan, hem baka lkeden birok incelemeci bu ayrm
yapyor. Ancak, Grandin uyard gibi bu ayrmn vurgulanmas sonunda
Italyan faizminin neredeyse sevimliletirilmesi sonucunu bile getirebilir.
Italyan sinemasnn faist dnemi ele alnn baz rneklerinde de bunu
grebiliyorsunuz. Lina Wertmller in Sophia Lorenli Kan Davas byleydi,
ama byle olan bir tek o deil. O zaman de Grandin uyarsna iyice kulak -ve
hak- vermek gerekiyor: Hani neredeyse, talyann kltr mirasnn bir paras
olarak faizmini de kucaklamak gerektiini anlatmaya balayacaz. Oysa bu
iki ideoloji arasndaki farklar sandmz kadar fazla deil; ortak noktalar ise
ok daha fazla.

imdi, iki kart nermede bulunur gibi bir duruma dtm: 1) Italyan faizmi
daha yumuakt. 2) Arada fark yoktur. Ama hayr, eliki yok, de Grand gibi
ben de unu sylyorum: Farkll iki ideoloji arasnda deil, talya ve
Almanyadaki genel toplumsal kltrler arasnda arayalm. Italyan faizmi
daha iyi olduu iin deil, genel Italyan kltr bu ideolojinin Almanyada
Nazizm gibi dizginsiz ve frensiz gitmesine izin vermedii iin, talyann su
yk Almanyanmki kadar ar olmad.

iki ideoloji birbirine ok yakndr, ikisi de, kendi uluslarnn stnln (baz
farklarla birlikte) ana tez olarak ortaya koyarlar, ama dnya hakknda
syledikleri pozitif nermeden ok, tepkilerini dile getiren negatif
nermeleriyle karakterize olmulardr, ikisi de her trl sosyalizm anlayna,
ama ayn zamanda liberalizm anlayna iddetle dmandr. Liberal
demokrasiyi, insanln bana gelmi bir malaise gibi grrler. Ulusal
olmayan ktdr, tabii kt olduu iin de kozmopolit vb. ktleyici
saylan sfatlarla anlmas gerekir, ikisinde de ortak olan gl bir tanmlayc
zellik, anti entelektel tutumlardr. Entelektel olmak, bir yanyla
kanlmaz olarak dzgn, mantkl, disiplinli, tutarl dnceyi ne karmak
demek olduu iin, faizmin veya Nazizmin, ulusal bencillii temel alan,
dnce deil ilkel duygu ve tutkulardan, tanmlanamaz olduunu ileri
srd folk deerlerinden kaynaklanan dnce kemekeiyle atmas
kanlmaz bir durumdur. Ama bunun yan sra, entelektel, hmanizm gibi
deerlere, bara, eitlie sayg duyan bir kiidir. Oysa bunlann hepsi faizmin
ve Nazizmin dmanlar listesinde n sralarda kaytl kavramlardr. Anti-
entelektalizm, entelektellerin iten atlmas, susturulmas, ldrlmesi gibi
bildik yntemlerin ya-m sra Goebbelsin Yoz Sanat sergisi gibi
eylemleriyle de, kitap yakma eylemleriyle de, bu akmn can damarlarndan
biri olduunu ortaya koymutur. Solcu-kozmopolit-Yahudi-liberal-entelek-
tel, faizmin de, Nazizmin de, dman prototipini en iyi gsteren
tipolojidir.

Faizm de, Nazizm de, soyut ve evrensel hak yerine kuvvetlinin hakk, bar
yerine ebedi atma ve var kalma mcadelesi iinde yok olmamak zere yok
etme kavramlarn temel alr. Hmanizm gz yal liberalizm maraznn
uydurmas ve bir yeni hastalktr. stn insann (veya rkn) gerekleimine
engel tekil edecek her trl sakat insanlk (gerek sakatlktan Yahudilik gibi
baka tr mikroplar) yok edilmelidir. Bize hmanizm deil, eugenics
gerekir.

nsan ruhunun derinliklerini, en ilkel, en kaba, en hoyrat nsan eleri


bulmak zere aratran faizm de, Nazizm de, oralardan hemen maizmin
eidi biimlerim bulmu ve karmlardr, ikisi de an derecede maodur.
Her trl eitsizlii onaylarken, kadnn eitsizliini de gnlden
onaylamalannda alacak bir ey yoktur: Annelik, dourganlk, iffet ve
sadakat gibi klieleri iirmekten (zellikle Mussolini) geri durmamlardr.
Bu bak asnda, zgr kadn, bir yozluk ve felket iaretiydi.

Ekonomi konularnda benzer biimde bulank, sonuta gene benzer biimde


pragmatik olmulardr. Mussolini belki sosyalist gemiinden tr bu konuda
daha ok ey syledi ve formlledi. Sosyalizmden korporatizme kolayca geti.
Hitler de benzer korpo-ratist eilimler tamakla birlikte byk bujuvazi ve
tekelci kapitalizmle de daha kolay uyuabiliyordu. Ama bu da iki toplumun
sermaye yaplarnda ikin bir farkllkt.

Faizm ile Nazizmin farkl sistemler olduunu ileri srmek iin hep
bavurulan kant, antisemitizm olmutur: Italyan faizmi zellikle rk
deildi, antisemitist de deildi.

Evet, genel olarak doru. Ama yzde yz doru da deil. Az nce sylediim
sz dorulayan bir durum olduu kansndaym: Genel talyan ideolojisinin
rk ve bu erevede anti-semit olmas gt nk bu ideoloji ister istemez
zengin hmanist kltr erevesinde oluan bir ideolojiydi. Nazizmle birlikte,
smf ay-rmlanndan ok cinsel aynm ne karmakta ortak davranyordu. Ama
rk aynm Nazizm iin daha ilk admda olaanst byk nem tarken,
talyan faizminde byle bir ey yoktu. Ne var ki, zaman iinde Almanya
talyadan deil, talya Almanyadan rendi. Otuzlarda bu, belirgin bir eilim
haline geldi. 1933te Mus-solininin kard yeni biyolojik yasalara kadar,
Eritre veya Somalide domu zenci-beyaz melez ocuklar talyan yurtta
olabiliyordu. Bu durduruldu. 1938 nfus saymnda lkede yaayan Yahudi
says saptand: 58.000 kadar Yahudi vard. Sonuna doru burada da faizm
Nazizme taviz verdi. rnein, Romada Yahudi mahallesi daha Hristiyanlk
ortaya kmazdan nce kurulmutu. Faizm uygulamasnda uzun sre bu
insanlar ciddi skmalarla karlamadlar. Ama sava srasnda evleri basld,
ele geirilenler Nazilere teslim edildi, imha olunmak zere kuzeydeki
kamplara gnderildi. ounluk, hayatn kaybetti.

Yani talyan faizmi sonunda bu konuda da (en belirgin fark diye tannan
alanda) Alman Nazizmine teslim oldu. Teslim olmayan, sradan talyan
halkdr. Bu uygulamalar balaynca Yahudi kurtarmak anti-faist talyan
yurttalarnn grev listelerine girdi.

Faizm gibi bir ideolojide herhangi bir teorik tutarllk bulunmas


beklenemez ki, Yahudi dman veya dostu olsun. Kaba kuvvete tapman bir
ideolojide, bililerine dman olmann gerekesini bulmak her zaman ok daha
kolaydr. Bylece, Mussolini de, Hitler e bakarak, ideolojisinde eksik brakt
eleri tamamlamtr.

Irklk ve anti-semitizm dnda, Italyan faizminin daha gevek, daha az


lmcl olduu, eyleminin genel olarak daha lml ve yumuak olduu,
muhalif dnceye kar daha hogrl davrand sylenmitir. Bunlar, evet,
dorudur, ama bence nedenler ayn nedenlerdir. Italyan faizmi, kendisi yle
istedii iin deil, lkede genel ideoloji ve kltr bu kadarna imkn verdii
iin daha yumuak olmutur. Matteottiyi karrken ve ldrrken Mussolini
de, adamlar da, nsan ilkeler karsnda hi duyarl deillerdi. Damad
Cianoyu ldrtrken de nsan kayglan yoktu. Etiyopyada yaplan anonim
zulm bu alanlarda at oynatm hibir beyaz gcn gerisinde kalmaz.

Sonu olarak, faizmin iyisi ya da daha iyisi yoktur. Ama bir toplumun
genel kltrnn militarizme ya da faizme daha ak, daha hazr, daha yatkn
olmas (ve bunun kartlan) gibi durumlar vardr. Byle durumlar da
phesiz gkten yere inmemi, karmak nedensellik zincirlemelerine bal
olarak ekillenmilerdir. Zaten bu kitabn yazlma nedeni de bu konular
hakknda daha geni ve sistematik bir bak kazanma ihtiyac.

Bir baka rnek vereyim. Mussolini, kaba kuvvete, kaba kuvvetin sonucu olan
hak kavramna vb. inanyordu. Bunlara inannca, asker aygt, gl ordu,
ftuhat, daha bir yn somut zlem ortaya kar. Mussolini btn bunlann
gereklemesi iin elinden geleni yapt. talyay bir talim ve resmi geit
alanna evirdi.

Ama, somut olarak, ne yapm oldu?

talya Birinci Dnya Savandan m, kinci Dnya Savandan m daha ok


an ve erefle kt?

Herhalde kincisinden deil. Bu, tam bir ykmd. Onarm, Marshal Plan vb.
yllar ve yllar ald.

Birinci Sava sonulanndan honutsuzluk, bunlan yetersiz bulma, talyann


yirmilerde faist servene srklenmesinin belli bal birka nedeni
arasndadr. Ama beenilmeyen bu sonular, onca patrt ile girilen kinci
Savala karlatnlamayacak kadar baanldr.

talya, Etiyopyada ancak stn teknoloji ve an zulmle tutundu.


Yunanistanda hezimete urad. Afrika Savanda rezil oldu. Btn faist
bravadoya ramen, bunca utan!

Bu, Mussolini aslnda gl bir ordu istemedii iin mi byle oldu, yoksa
byle bir ordu kurmay beceremedii iin mi? Elbette kincisi.

Byle bir ereve iinde, teki sylenen zelliklerin de, bu en vgye deer
beceriksizlikten, yani faist olmay becerememe durumundan doduunu
dnyorum. Bu da, aynca, Mussoli-niye deil, talya halkna zg bir
beceriksizlik - ya da, bak asna gre, beceri. Ben, kincisinden yanaym.

Gsteri, Italyan kltrnn olduka kkl bir esidir. Grsellik bu kltrde


her eyin badr. Mussolini bu bnyeden kma bir urdur belki, ama
sonunda bu bnyeden kt iin, ona zg birok zellii de tayordu.

Bir showdu Mussolini. Sinemann icad sayesinde, ne menem bir ey


olduunu gzmzle grebiliyoruz, iki elini beline koyup izmeli bacaklann
iki yana ap enesini uzatmas veya iki kolunu gsnde kavuturup ban o
sert hareketlerle iki yana evirmesi, bugn bize ylesine gln grnen, ama
bunlann yaand gnlerde kitleleri hipnotize edip srklemi jestleriyle,
bugn herhangi bir operet faistini canlandracak bir aktrn
bulabileceinden daha baarl jest ve mimikleri sralayveren, yan kuk-lams,
tuhaf bir adam.

Ama btn bu gsteri, sanki olduu deil olmak istedii -ve bir trl tam
olamad- eyin bir temsili, bir taklididir. Onun kadar olmasa da Hitler in
de bravadosu yerindedir, ama ona baktmzda iimizden glmek gelmez
pek. Bu anlamda lafnn eridir ve gldrmekten ok korkutur. Tabii sadece
iki adamn aktrln karlatrmakla varmyoruzdur bu sonulara;
gsterinin yannda gereklik dzeyinde ne olup bittiini bilmemizin de pay
olmaldr bu deerlendirmede.

talyann Afrika sahralannda kepaze olan tank birlikleri de biraz fazlaca


benziyordu Duelerine. Onlar da, operet deilse de, resmi geit tankyd.
Caddelerde, alklayan kalabalklar arasnda iyi seirtiyorlard ama lde pek
ie yaramadlar. nk yalnz faizmde deil, sradan militarizmde de,
Italyan toplumunun yetenei ileri gidememiti.

Faizmden bu yana

Duenin son gnleri aslnda i dnyasna ok uygun den bir kargaalk


iinde geti. stifaya zorlanmas, tutuklanmas, Alman dostlan tarafndan
kamlp yeniden iktidar sahibi klnmas, durdurulamayan yenilgi, ka,
yakalanma ve ldrlme. Italyan toplumunda ounluk faizm denen bu eye
ancak 1943e kadar dayanabildi. Sicilyada Mttefik karmas balar
balamaz, talyada faizme direniin de ap artt ve dozu ykseldi.
Almanyada son dakikaya kadar byle bir ey grnmez. Bu da gene genel
kltre ilikin bir durumdur. Alman genel kltr otoriteye kar gelme gibi
bir davran tevik eden deil, bastran bir kltrdr. Ayn zamanda -bizdeki
gibi- biz ve onlar aynmn abanarak vurgulamay bandan beri bir
gelenek haline getirdii iin bizim her trl faizmimizi onlarn her trl
demokrasisinden stn tutmakla ykmldr. Oysa Italyanlar frsat grnce
ayaklandlar ve bu direni iinde Komnisder in yannda Hristiyan Demok-
radar da yerlerini aldlar. Bu sonuncu durum (Don Camillo'da ko-
mediletirilen) zellikle nemlidir.

talya bu savatan ciddi ekilde yara bere iinde kt. Bombalama yznden
fiziksel olarak da ar hasara uramt. Smrgeleri utu ama zaten ok
gemeden bakalarnn da birok smrgesi uacakt. Kendi yurtlan olarak
bildikleri alanda bir kayplar olmad ve 50ler boyunca Yugoslavya ile sren
srtmeye ramen Triesteyi tuttular. Bunlann nedeni, yukanda deindiim
direniti. Direnen bir toplumu cezalandrmann vicdanen kabul mmkn
deildi.

Ama insan kayb, bomba hasar gibi olumsuzluklarn yan sra talyann daha
batan, somut kazanlan da oldu. Bandan beri tam bir ibirliki olarak
davranan, Mussolininin deflenmesinden sonra bile yerine getirmek zere
faist general Badogliodan daha iyisini bulamayan Kral III. Vittorio
Emanuelenin sepetlenmesi ve ardndan da cumhuriyete gei, talya iin iyi
oldu. Mazzininin hayali de ancak 1946da gerekleebildi. I947de yazlan ve
faizmi ve monarizmi yasaklayan Anayasa I Ocak 1948de yrrle girdi.
Faizmin muhalif dnceye greli hogrsne rnek olarak anlan liberal
iktisat Luigi Einaudi ilk cumhurbakan seildi. De Gasperinin kurduu
(Hristiyan Demokraann nderiydi) ilk demokratik kabinede Sosyalist Nenni
ile Komnist Togliatti de bakand. Komnistleri hkmetten uzak tutmak, daha
sonra, NATO (yani ABD) etkisiyle, bir genel politika haline geldi.

talya 1949da NATOya katld. Marshall Plan da bu sralarda devreye girdi


ve talyann ekonomik mucizesinde rol oynad. O gnden bugne, talya,
Mezzogiomo sorununun zm yolunda ok mesafe ald.

Dnem dnem, talyann kabine buhranlar, dnya siyaset mizahna bile


malzeme kazandrmtr (tabii, Fransz kabine buhranlannm izinden
giderek). Skandal ve yolsuzluk da talyann siyaset sahnesinden pek fazla uzak
kalmamtr. Mafya zaten toplumsal yapnn bir paras olarak, sulak bir yerde
sivrisineklerin varl misali, istenmese de nlenmesi imknsz bir fenomen
gibi grlr. te yandan, birtakm yrekli savclann ipleri ellerine alp temiz
eller gibi kampanyalar amalar -ve sonu al-malan- ya da Gladionun kefi
stne ciddi tedbir alnmas gibi olaylar da grlr. Ama sonu olarak,
sokaktaki Italyana Italyan siyasetiyle ilgili sorular sorulduunda, normal
tepki, dpedz sinik, politikacya gvenmeyen, deer tanmayan cevaplar
olacaktr. Pek ok Akdeniz lkesi gibi talyada da siyas nihilizmin dozu
yksektir. Toplum hayatnda, bu ruh halini srekli besleyecek olaylar da eksik
deildir.

Btn bunlara ramen, talya toplumunda silhl kuvvetlerin bu kt gidie


dur diyerek ynetimi ele almasn bekleyen kimse yoktur. Politikaclar yoz
ve gvenilmez bulmalar toplumun baka kuramlarnda hem deha sahibi, hem
de ahlken pirpak baka birilerinin bulunduuna inanmalar sonucunu
getirmez. Bu gibi soranlar karsnda silhl kuvvetlerin durama bir zm
bulmas beklentisi gibi bir ey akllarndan gememekle birlikte, hele
Mussolini gibi birinin gelip de talyan milletini kurtarmas beklentisi, yksek
sesle sylenecek olsa, yle kolayca glp geilecek bir ey olarak da kalmaz,
epey iddedi tepkiye yol aar. Bize kuvvetli bir adam lzm, kelimeleriyle
ifade edilen evrensel faizm zlemi, talyada da ayn kelimelerle dile geldi
ama sonra arkas da geldi ve bugn byle dnen birileri olsa da,
dncelerini genellikle kendilerine saklyorlar. Dnyann her yerinde ufak
tefek faist hareketler, partiler olabiliyor. talyada da var. Ama bunlar,
Mussolininin sexy torunu gibi, daha ok mizah ve magazin malzemesi
olarak geiyor. Bugnn talyasnda ciddiye alnmas gereken sac eilimler
yok deil, ama militarist ya da faist bir kkenden treyen eilimler deil
bunlar. Yoksul gneye daha ne kadar bakacaz? gibi gerekelerle patlak
veren bu saclk biimlerinde bildiimiz, kendi ortammzda ok yakndan
tandmz faizmin mantn bulmak zor.

Bunlarn talyann bugnk demokratik rejimini veya yarnki demokratik


geleceini tehdit ettiini sylemek de bence abartl olacaktr. talya, Avrupa
Birliinin de merkez dayanaklarndan biri, burada bulunmaktan azam fayday
karmay bilmi bir lke olarak, kader birlii ettii lkelerle sorunlarn ve
zmlerini ortaklatrarak yoluna devam edecek gibi grnyor. talya,
insann, hem kusurlu bir varlk olduunu, hem de bunun ok byk bir felket
olmadn, baka birok lkede olacandan daha iyi hissettii bir toplum ve
bu da bence gerekten ok gzel bir ey.

JAPONYA

Tarihe

Japonya tarihinin bizi ilgilendiren blm, doal olarak, ulus-devlet


kuruluunun hemen ncesinden balyor. Ama bu tarihten nceki uzun
blmn ksa bir zetini yapmadan bu son dneme girmek de doru olmaz.
phesiz, Japon tarihini meydana getiren binlerce etken arasndan, militarist
bir ulus-devletin kurulu biimini etkileyen veya belirleyen olgular ve
zellikleri bu zette n plana karlacaktr.

Corafya

lke esas olarak drt byk adadan oluur. Kk adalarn says bir hayli
fazladr. Daha kk olanlarn bazlar zaten grece yakn zamanlarda lkeye
katlmtr. Bu drt ada, kuzeydoudan gneybatya srayla sayarsak,
Hokkaido, Honu, ikoku ve K-dr (Japon adlarnn imlsnda Ana-
Britannicanm kurallarna uyuyorum). Tokyo, aynca Yokohama, Osaka,
Hiroima, Kyoto gibi nemli kentler Honu stndedir. Nagasaki, Kumamoto
ve Ka-goima, K adasndadr. Hokkaidonun nemli kenti Sapporo,
ikokununki Takamatsudur. ikoku bu drdn arasnda en k, Honu en
bydr. Okinavanm aralannda olduu Ryuk-yu adalan 19. yzyln
ortalannda Japonyaya katld.

Adal olmak, her yerde ve her zaman, farkl zelliklerin toplumsallamasna


yol aan bir etken olmutur. Bat dnyasnn nemli ada lkesi olan Britanya
ile Japonya arasndaki benzerliklere, kendilerini ktallardan ayrma
eilimlerine sk sk deinilmitir. Gerekten de, adasal kltrlerde bir
kendine zglk (doal veya kasten taknlm) gze arpar. zolasyon
gibi bir durumun ok uzun zaman geerli olabilmesi, bu zelliin kendini
Japon tarihinde ortaya koyma biimlerinden biridir. Metin iinde yer yer bu
zellie deineceim. Ancak adalilik, salad grece gvenle, Britanyada
askerlii hep dk younlukta tutmutu. Japonyada ise hi byle olmad.
Ciddi bir asker tehdit altnda yaamad halde, batan sona bir asker-merkez
feodalizm hkm srd.

Japonya zellikle dalk bir lke olduu halde sradalar pek yoktur. Bunun
nedeni bu adalarn volkanik alanda olumas, volkanlarn ounun hl alr
durumda bulunmasdr. Byk, geni ovalar yoktur. Ylda says irili ufakl
bini bulan depremlerin de nedeni ounlukla bu volkanik yapdr. Hlen
altmn stnde etkin yanarda var. Dolaysyla Japonyamn insana ok
dostane davranmayan, zor bir doa paras stnde kurulu bir lke olduu
sylenebilir. Byle bir topografya da, zerinde yaayan insanlarn
psikolojisini ister istemez etkileyecektir.

Bu dalk yapnn nemli bir sonucu su ktlna yol amasdr. Akarsular ok


hzl akar; modem teknoloji imknlarnda bile baraj yapacak yer bulunmaz. O
zaman, Uzak Asyann temel besini pirin gibi ok fazla su gerektiren bir tahl
yetitirmek de gleir. Kimi volkanik alanlardan doan akarsular da asidi
olduklar iin ie yaramazlar. Su sknts ve onun yol at besin sknts,
tarihinin erken dnemlerinden balayarak, Japonyann yapsal ve kronik
sorunlar listesinin balarnda yer almtr.

lkenin kuzey kesimleri olduka souktur ama gneye dora iklim


lmanlar. Ya yksektir. Gneyde yamur ormanlar bile grnr.
Japonya, teden beri, karada ektii besin skmsm denizden elde ettikleriyle
karlamaya alm bir lkedir. Bugn de dnyann balklkta en ileri gitmi
lkelerinden .biridir.

Doal kaynaklar bakmndan da, bu volkanik adalarn ok zengin olduu


sylenemez. Sanayi ncesi toplumun nemli madenleri, rnein stratejik
deeri byk olan demir, burada pek yoktu. Sanayi sonras zenginlikler,
rnein petrol, gene yle. Yani Japonya, besinde olduu gibi hammaddede de,
sk sk darya baml kalmtr ve gene yledir. Doann nekeslii teden
beri Japonya'nn bir numaral sorunu olmutur.

"Karanlk" alar
Japonlarn tarihinin ne kadar geriye gittiini ok iyi bilmiyoruz. Trklerle
yakn bir soylan olduunu da zaman zaman iitiriz, ama yakn zamanlarda
yaplan aratrmalar bu tezleri epeyce zayflatt. Soy olarak nereden gelirlerse
gelsinler, Uzak Asyadaki herkes gibi in medeniyetinin etkilerini almlardr.
Bu en eski alara ilikin bilgiler zaten daha k in kaynaklarnda bulunur.
Japonya ancak IS 5. yzylda inden yazy ald ve bilgi birikimi bundan
sonra balayabildi. Bu alarn yan mitolojik bilgilerine gre, Gne Tannas
Amaterasunun torunu Jimmu Tenno, ilk Japon mparatorluunu kuran
kiidir. Onun bu tannsal ilikisinden tr, Japon imparatorlan 10 7. yzyldan
bu yana tann saylr, tann soyundan geldiine inanlr.

Bu inan, tabii, devletin bandaki kiiye, dolaysyla da devlete, byk bir


sayg duyulmasn garanti altna alyor. kinci Dnya Sava sonundaki yenilgi
ve geici Amerikan ynetimine kadar bunlar Japon tarihinin tartlamaz
olgulan olarak okullarda retilmi, Japon eitim sisteminin temel dorulan
olmutu. Olmas da, asl 19. yzyln sonlannda gereklemiti. Eski mitlerden
tarih yapma yntemi zaten bu sralarda bir kural haline geliyordu ve
Avrupann ok uzandaki Japonya, dnya ile ilikilerini kurmad bu
tarihlerde, dnyann baka yerlerinde olagelen birtakm ileri yapmaktan geri
kalmam oluyordu. Yani, Japon ulus-devle-tinin kuruluunda da,
ulusallatrlm bir mitolojinin oynad nemli bir rol olduunu
syleyebiliriz.

Dnyann Japon tarihine ilikin en erken bilgi kaynaklan ise, S 8. yzylda


yazlan Kociki ve Nihot oki adl mitoloji ile tarih kan-k kitaplardr. Bu
erken dnemlerde Japonyann in kltrnden derinlemesine etkilendiini
sylemek mmkndr. 405te in alfabesi resmen kabul edildi. Toplumda
yaznn yerlemesiyle olgular da kaydedilir oldu ve bylece Japon tarihini
incelemek kolaylat.

in alfabesi ideogramatiktir; yani resim yazdan fonogra-matik yazya


gememitir. Onun iin de ok fazla sayda karakterle ilemek durumundadr.
Bunun neye benzediine bir rnek olmak zere garlarda, havaalanlarnda vb.
tuvalederin ya da taksilerin nerede olduunu gstermek zere kullanlan
resimleri dnebiliriz. Oralardan geen eidi milletlerden insanlarn
dillerinde bu nesneler iin eidi kelimeler kullanlr. Ama resmi gren herkes
bununla ne anlatldn anlar. Ayn ekilde, kayna inde olan bu alfabeyle
yazlan eyleri, ince bilmeseler de, Japonlar ve Koreliler anlayabilirler.
Baka birok alanda olduu gibi bu alfabenin yaylmasnda da, Kore, in ile
Japonya arasnda kpr roln oynamtr.

Yazdan baka, din de byk lde inden geldi. Japonyann yerli dini
intodur. Bundan, ileride, daha ayrntl olarak sz edeceim. Ama uzun
srelerle, inden gelen nce Budizm, sonra da Konfys dncesi,
intodan daha etkili olmutur.

Japon tarihinde birden fazla kere rastladmz ve bu tarih iin belirleyici olan
bir alma/kapanma sorunsal vardr. Bir ada lkesi olmann da nemli
pay olan bir sorundur bu. Dardan bir ey alalm m? Tarih boyunca ayn
sorunun tekrarland btn bu seferlerde, ilerici/reformist kanat, almaktan
yanayd. Ynetimi fiilen ellerinde bulunduran Soga ailesinin abalaryla, 6.
yzyln sonlarnda imparator kendisi de Budist olduunu ilan etti ve
Japonyann nnde yeni bir yol ald. Bu sralarda tahta geen o-toku Taii
din ideolojinin perinlenmesini salad iin Japon tarihinin Byk
Constantinusu saylr. Ama bunun yan sra ciddi bir hukuk sistemi getirmi,
devletin ileyiini belirli kurallara balam, merkez bir Japon devletinin
temellerini atmtr. Bu dnemde birok gen ine, renim grmeye
gnderildi. Genel bir kltrel canlanma yaand.

7. ve 8. yzyllarda Japonya siyas sistemini de inden alnan kurumlara


dayandrmaya almtr. Merkezileen ynetim bir brokrasi yaratmay
baard. Ama ok eski tarihlerden beri bunu uygulayan indeki gibi istikrarl
bir brokrasi (Mandarinler) olamad bu. inde tarmsal sistem (pirin tarm)
ve sulama zorun-luu ncelikle retimde etkili bir brokratik planlama ve
dzenlemenin yolunu amt. Dalk ve merkezden kopuk Japonyada yerellik
ve feodalizm her zaman daha dayankl oldu. Belki yle sylenebilir: Doal
yap, farkl adalar, dalar, desantralizasyonu, ama toplam lkenin bir takmada
stnde kurulmu olmas da santra-lizasyonu tevik ediyordu. Bunun yan sra,
inde ynetimin se-klarizmi de Japon koullarna uymuyordu. Taikadan
beri bir ynetimle ilgili Dacokan meclisi ile bir de din konulan karara
balayan Cingikan vard ve imparator her ikisinin de bayd. Bizans ve
Osmanl sistemlerini andran bir teokrasi modeliydi bu ve Japonyada ok
yakn zamanlara kadar geirdii isel deiimlere ramen zn konyarak
devam etti.

Japonyada kendeme de ancak 8. yzylda balar. O zamana kadar


imparatorlar da krlk blgelerde herhangi bir yerde otururken bu yzylda
gene in etkisiyle kalc bir merkez semeye karar verildi. lk bakent,
Honunun gneyindeki Nara oldu. Seksen yl kadar sonra Kyoto seildi.

ogun " kurumu

Buradan 13. yzyl balanna atlayacam, nk bu uzun dnemin


kargaalklan arasmda, 19. yzyln ulus-devlet kuruluuna dorudan katkda
bulunan nemli bir politik olay grmyorum. Buna karlk, toplumsal
dzenin biimlenmesinde, ilerisi iin de nemli baz gelimeler seiliyor.
Yukanda deindiim feodalleme srecinden sz ediyorum. rnein 7.
yzylda hkmdar o-toku merkez bir imparatorluk kurma abasna girmiti.
Onu izleyen Taika reformlanmn arasnda toprakta zel mlkiyeti kaldrma ve
devlet topraklanmn kullanmn yoksul kyllere devretme gibi uygulamalar
vard; ama bunu izleyen yllar ve yzyllarda glenen, feodalizm oldu. Pek
ok tarmsal devlette olduu gibi, bu srete ba ekenler, devletin kendi
memurlanyd. Onun iin de durumu denetlemek imknszlk derecesinde
gleiyordu. Samu-rai dediimiz sava kast, bu srecin rn olarak 12.
yzylda ortaya kt ve ksa bir sre sonra da lkenin en belirleyici toplumsal
tabakalanndan biri haline geldi.

Japonyada askerlik ta 8. yzyln sonundan itibaren profesyonellemiti. Gene


de, bu askerlerin byle bir nfuz kazanmas uzun srd ve bunda 11. ve 12.
yzyllar boyunca devam eden i savan da rol oldu. Sonunda Minamoto
klanndan Yoritomo, Kamakurada ogun sistemini kurarak Japonyaya gene
yzyllarca egemen olacak bir dzeni biimlendirdi.

mparatoru simgeselletiren, ilgin bir sistemdir bu. Dnya tarihinde tekil


olarak benzeri sk sk grlr: Gl bir nzr bir kral kuklalatrabilir. Ama
bunun bir sistem haline gelerek yzyllarca devam etmesi baka yerlerde pek
rastlanan bir durum deildir.

Sei-i tai ogun, barbarlan ezen bakomutan anlamna gelir. Gene 8.


yzyldan beri Japonyada byle bir unvan vard. Ama ilevi, anlamyla
snrlyd. Bir samurai olan Yoritomonun yklendii ogun ad ise artk
btn Japonyay yneten kii anlamna geliyordu. mparator Kyotoda
oturuyor ve eiye sdye karmyor, her eyi ogun ekip eviriyordu.
stelik ogunluk da babadan oula gemeye balamt, yani o da hanedana
dayamyordu. Daha sonra Ka-makura ogunluu ykld ama ogunluk kendisi
1867ye kadar devam etti. Simgesel imparator ve gerek iktidar arasmda byle
bir ay-nm herhalde Japon siyas gerekliinde ve siyas ideolojide salam bir
yere oturuyor; nk ogunluk kurulmadan nce bir naiplik sistemi
geleneklemiti. Buna gre imparator tahtm brakp bir manastrda inzivaya
ekiliyor, taht ocuk yataki oluna kalyor, ama ekilen imparator kararlan
vermeye devam ediyordu. 1867de ogunluk kalktktan bir sre sonra da
kolektif bir g olarak ordu fiilen iktidan ele ald ve imparatorun rol gene
simgeselleti.

Kamakura ogunluu dneminin (1192-1333) bir nemli olay da inde


imparator olan Cengiz torunu Kubilaym aday istil giriimidir. Japonlar
onun iki giriimini frtna yardmyla savuturduktan sonra, uzun zaman,
yabanc istil tehdidiyle karlamadlar (daha sonra dnya terminolojisine
yerleen kamikaze kelimesi bu frtnay anlatr ve tannsal rzgr anlamna
gelir). Buna ramen Japon bilinaltnda byle bir ihtimalin korkusunun hep
varolduu grlyor.

Kamakura rejimi 14. yzylda, biraz da dandan gelen bu sal-dmya kar


koyarken zayf dt iin, ierideki sorunlarla baa kmakta glk
ekmeye balad. Bu sralarda gene in kkenli Zen Budizm toplumda hzla
yaylyordu. Daha nce ugo (asker vali) olarak taraya gnderilenler
feodalleme srecini ileri aamalara vardrmlar, daimyo adn alarak
topraklan blmlerdi. Bu srada Kyotodaki imparator Go-Daigo sahiden
imparator olmaya niyetlendi. Baz gl feodal ailelerle gbirlii yaparak
Kamakura ogunluunu ykt. Ama bundan sonra mttefikleriyle ilikilerini iyi
yrtemedii iin o da devrildi ve kendini ogun ilan eden Ta-kaucinin
Aikaga ogunluu dnemi balad. Bu da iki yzyldan fazla srecek bir
dnem oldu. Ne var ki bu dnemde belirli, tanml bir dzenden ok,
dzensizlik egemendi. Feodalleme glenirken zaman zaman kyl isyanlar
da patlak verdi, ama kalc bir dzen deiiklii olmad. ogunluk eitli gl
aileler arasnda el deitirirken krlarda merkezin etkisi adamakll azald.

16. yzyl Japon tarihine iki nemli yenilik getirdi. Bunlann birincisi, btn bu
kargaala ramen -ya da belki ondan tr-kentlerin gelimesidir. Krsal
blgeler rakip daimyolarm srekli atmalanyla sarslrken, kentlerde canl
bir ticaret yryor, para ekonomisi yaylyor, kender byyordu.

Sz konusu yzyllarda Japon toplumu resmen dn snftan oluuyordu.


Verilen deere gre bunlan sraladmzda u grnmle karlarz: 1)
Sava, 2) Kyl, 3) Zanaatkr, 4) Tccar. Bu biraz kuraldr: Deer skalasmda
birinci srada savalar varsa, tccarlar en arkada kalr. Asker toplumun
mant asndan, tccar, en kolay vazgeilebilir adamdr. Aynca, yapt i en
az soylu saylabilecek snf da odur. deolojik dzeyde bu deer skalas daha
yzyllarca deimeyecektir Japonyada. Ne var ki, daha o zamandan gelien
bir tccar snf da vard; bu da edeer bir olguydu.

Aslnda bu drtlden baka, Burakumin adyla anlan ve Hindistandaki


Dokunulmazlar la kyaslayabileceimiz bir grup vard. Farkl etnik kkenden
mi geldikleri, yoksa eitli nedenlerle mutlak yoksullua dm insanlardan
m olutuklan bilinmez. Ama farkl giyinir ve herkes tarafndan
aalanrlard. st snftan biri karsnda yere kapanmalan gerekirdi. Hlen
saylan milyon kadardr. Yeni Japonyada onlar iin eidik ve insanca
muamele talep eden siyas akmlar kmtr.

Snf ayrm Japon toplumunun nemli bir dayanadr. inli Mandarinler gibi
bir tr ulema ortaya kmam, ama okuma toplumda nfuz salamann bir
yolu olmutur (alfabenin zorluklar!). Gene de, ancak yksek grevlilerin
oullar yksekrenim denecek bir dereceye ulaabilirdi. Varolan snflann
kasta yaklat sylenmelidir.

Japon egemen snf, Osmanlda seyfiye denilen trden, ncelikle asker


bir feodal snft. Ama okumak, yani ilmiye zellikleri ya da indeki
Mandarinlerin zelliklerini kazanma imkn da daha ok onlar iin eriilebilir
bir imknd. Okumak, iyi, adil ynetici olmak iin faydal bir ura olarak
grlyordu. Kendi bana bir deer deil, sava-yneticinin deerini
ykselten ek bir erdem saylyordu.

19. yzyla gelirken, byk ounluu bugnn erevesinde zel


diyeceimiz iki tr okul vard. Birincisi daha kk yatakilere temel okuma,
yazma ve hesap becerileri vermek iindi. kincisi daha ok samurailere hitap
ediyordu. Bu temel becerilerin tesinde, ynetici olmak iin gerekli grlen
Japon, ama muhtemelen daha ok da Konfys in metinleri, ahlk, felsefe
konularnda nasihatname denebilecek kitaplar okutuluyordu. Eitim, ayrca,
alt snflara itaati rettii iin iyiydi. Bu nedenle, onlann da okuma renmesi
tevik ediliyordu. Meici Restorasyonu ile birlikte her ey tepeden trnaa
deiti. Bu kadar radikal bir sfrdan balama durumuna ramen, amalarna
ulat iin baarl demek gereken bir sisteme geilebildi.

Yzyln ikinci yenilii, Avrupallard. 15. yzyln sonunda Portekiz


gemicileri buralara gelmi, inde, Makauda kolonilerini kurmulard. teki
Avrupa lkelerinin gemicilerinin gelmesi de ok uzun srmedi. Bunlann hepsi
Japon topraklannda da yer edindiler. Getirdikleri mallar ve balattklar ticaret
daimyo'lann da iine geldii iin ok yerde bu tccarlara kolaylk
gsteriliyordu. Tccarlann ard sra Cizvit misyonerler de gelmeye balamt.
Birok Japon Hristiyan oldu.

Bu konuya yeniden geleceiz, ama urada bir dncemi syleyeyim:


Japonyada gl bir din! ideoloji olmamtr. intonun mitolojisi zayft;
insan hayatnn kvnntlanna ok fazla nfuz ettii de sylenemezdi. Dandan
gelen eyler karsnda genellikle tutuk davranan ve uzak duran Japonlar Cizvit
misyonerlerin vaaz-lanna yle gl bir diren gsteremediler.

Kltrel olgunlama ve siyas istikrarszlk... Tarihte bu ikisinin bir araya


geldii dnemler olur. Japonyada bu bileimin sonucu, kalc bir dzen
salanmas ynnde gitgide glenen bir zlem olmutu herhalde. 17. yzyln
banda bu hedefe nihayet vanld.

Tokugavaya doru

16. yzyln ortasnda, Japonyada merkez otorite ve denetim sfn tketmi ve


feodallerin birbiriyle savamas kesintisiz bir nitelik kazanmken, Honunun
ortalannda, Nobunaga adnda gen bir adama kk bir toprak miras kald.
Ortalk byle topraklar yutmak zere kol gezen atmacalarla doluydu ve
evresi, Nobu-nagaya byleleriyle baa kmasna imkn olmayan yarm
akll ve havai bir delikanl gzyle bakyordu. Ama ne olduysa oldu ve
Nobunaga dmanlarm tepeleyip Ovari denilen bu blgenin tamamna
egemen oldu.

Onun baars, bir oduncunun ufak tefek ve hayli biimsiz olu olan Hideyoi
adnda birinin dikkatini ekti. Bu gencin kendine gre zlem ve tutkular vard,
ama onlar gerekletirmek iin en aklc yolun baarl bir komutann yannda
kaplanmak olduunu gryordu. Bylece, Japonyann Napoleonu sfatyla
tannacak olan Hideyoi, Nobunaganm yanma katld ve serinkanl zeksyla
onun davranlarna da ekidzen verdi. ki yl iinde en gl komular
magovay da yendiler. Onun yannda alan, ama yerine geen kiiden nefret
eden nc bir gen, Tokugava 1ye-yasu safn deitirip Nobunagamn
hizmetine girdi. Bylece l tamamland.

Bu adam alacak bir uyum iinde altlar ve almalarnn sonunda


Japonyada 250 yllk bir uyumlu dnemi balatacak bir dzene eriildi.
alacak diyorum, nk kiiliklerinin, mizalarnn hi de uyumad
anlalyor. Bir adalan bu farkllklar yle fkralatrm. de, bir
kuun tmesini salamaya alyor: Nobunaga, tmezsen, boynunu
kopannm, diyor; tmezsen, ttrrm, diyor Hideyoi; lyeyasu ise,
tmezsen, tnceye kadar beklerim, diyor. Bunun daha yumuak slpla
anlatlan ekilleri de biliniyor: Nobunaga talan ocaktan skp getirmi,
Hideyoi yontup biime sokmu, lyeyasu da st ste dizmi. Anlatlan, sonuta,
ayn ey.

Nobunaga birok sava kazand. Kyotoyu ele geirdi. Samurai snf ile
kyller arasndaki ba kopararak samurai takmn izole etmeye alt.
1582de lnce Hideyoi onun politikalann devam ettirdi. 1590da
Japonyada yeniden siyas birlik kurulmutu. Hideyoi feodalizmi yeniden
yaplandrd. Samurai snfn krla ve kyllerle balantsn koparmaya
zorlayp onlarn kentlere yerlemesini saladktan sonra, kylleri de topraa
bal serf konumuna getirdi. Hani devlet kapitalizmi diye bir terim vardr.
Hi-deyoinin yapt da devlet feodalizmi gibi bir eydi. Bu arada, sonradan
ad Tokyo olacak Edo da yeni bakent haline gelmiti.

Hideyoi son yllarnda Korede anlamsz ve baarsz bir igal harekt


balatt. 1598de ld.

lm Japonyay yeniden kaosa itebilirdi. Zaten bu yeni evrenin


balangcnda kendi iinde anlaamayan, koalisyon tipi bir kurul ynetimi
devralmt. Ama hikyenin bandaki gl adamn ncs hl
hayattayd. Bir sre sonra kurulu datp ogun oldu ve nl Tokugava
ogunluunu (Tokugavva Shoguna-te) balatt. Hideyoinin oluyla ters
dp onu da imha etti. Ama Japonyann siyas birliini salam temellere,
kurallara balamaktan geri durmad. 1616da ldnde, ta 19. yzyln ikinci
yarsna kadar byk bir kriz geirmeden yaayacak bir rejimi miras brakm
oluyordu.

Tokugava ogunluu ve Hristiyanlk tehdidi

nsanlk 20. yzyla gelinceye kadar siyas istikrar denen ey her zaman
demir yumrukla salanmtr. Tokugava dnemi iin de ayn kural geerliydi.
lyeyasu, Japonyada merkez devleti o zamana kadar hi grlmedik lde
glendirmi ve hayatn tamam stnde sk bir devlet denetimi kurmutu. Bu
denetim en alt toplumsal birimlere kadar uzanabiliyordu. Tccarlar,
zanaatkrlar kylere gitmeyecek, falanca oraya, filanca buraya girmeyecek,
madenler, d ticaret, akla gelen her ey devlet tekeli altma alnacak... Modem
zamanlarn otoriter Japonyas baz zellikleriyle sanki bu zamanlardan
balam gibidir.

Bir yandan, bunlardan da nemli sonulan olacak bir baka olay


hazrlanyordu: da kapanma. Aa yukan seksen yldr, spanyol ve
Portekizli, Ingiliz ve Felemenkli, bir miktar da Fransz tccar Japonyada
ticarethanelerini kurmulard. Misyonerler de aynca faaliyet halindeydi. Bu
durum, siyas nderlerin de dikkatini ekmiti ve d ticaret tekeli bu nedenle
konmutu. Hideyoi H-ristiyanlara kar seremiti. lyeyasu da buna benzer
davranlarda bulundu. Ama asl olay, onun lmnden sonra geldi. Basklar
artarken Japon halkna yabanc lkelere gitme yasa kondu ve bu tabi en ok
tccarlara vurdu. Derken Hristiyan olmu Japon kyllerin imabara
Ayaklanmas kt (1637). Bunun zerine rejim iyice sertleti. Ayaklanma ok
kan dklerek bastmldktan sonra Japonya kendini tamamen izole etti.

Japonyaya gelen ilk misyonerlerden biri Aziz Francisco Xavi-er dir. Xavier
birka yl nce Ignatz Loyola ile birlikte Cizvit tarikatn kurmutu. 27 ay
Japonyada kalp dnd ama baka misyonerler almaya devam etti. Bir sre
sonra Dominiken ve Fransis-ken keiler de geldiler.

Batl tccarlardan silh ve barut dahil birok mal alan Japon da-imyolar,
misyonerlere gsterilen saygy grnce, tccarlar ekmek iin onlan da ho
tutmaya baladlar. Japon dininin retisel olarak zayf kaldna deinmitim.
Zaten yzyllardan beri tek, kapsayc, sistematik bir din olmamt. Isada
cisimleen insanlk kavram, bu zamana kadar Hristiyan teologlar tarafndan
iyice sistematize edilmiti; dolaysyla hayatn her trl ke buca iin bir
aklamas bulunan Hristiyan retisi, kapsaml, btnsel, tutarl hale
getirilmi bir retiydi. Romada kleler arasmda yayld gibi bu lkede de
yoksul kyller arasnda yaylma potansiyeli tayordu. imabara isyanna
deindim. Bunu izleyen bask dneminde ldrlenler dahil, Hristiyan olduu
iin kovuturmaya urayan Japon says 250.000i buldu. Bu yle hafife
alnacak bir say deil. Misyonerlerin ok baanl olduu anlalyor.

Ama 1638den sonra Japonlann Hristiyan olmas yasakland. Evde gizli ibadet
bile yasakland. Japonyada yaayan Batl tccar kolonileri ile birlikte
misyonerler de kovuldu. Bu sralarda Avrupa da Otuz Yl Savalannm
hayhuyu iindeydi.

Tokugava ve izolasyon

Yukanda eylemlerini grdmz gl l, dindar adamlar deillerdi.


Batllara zaman zaman cephe almalannn nedeni din deildi. Hatt, Budizmin
artan gcne karlk Hristiyanln da yaylmas bazen ilerine bile
geliyordu. Ticaretin olduu kadar, Bathlardan edinilen bilgilerin de yaranna
inanyorlard. Serde-melerinin nedenleri ncelikle politikti. Bir boboaz
Ispanyol, yeni kefettikleri memleketlere nce misyonerlerini gnderip halk
Hristiyanlatrdklann, sonra da savaa fazla gerek kalmadan gelip lkeyi
fethettiklerini anlatm, bu da zaten byle eylerden phelenmeye balam
olan Hideyoiyi fena halde huylandrm-t. Bunun stne birka misyonerle
Hristiyan olmu otuz kadar Japonu armhta idam etti. Ama bir yl sonra
Hideyoi lnce 1ye-yasu ilikileri yeniden yumuatt. Bu arada, gemisi karaya
oturan Will Adams adnda bir ngiliz kaptan da yanma alarak ona gemi
yaptrmaya alt. Nedense tngilizlerin genel olarak fazla ilgisi olmad bu
uzak adalarla; Adamsm ilgisi de kalc olmad.

Japonlar, zellikle Katolik misyonerlerden tedirgin oluyor, onlann yapt ii


gelecekteki bir askeri saldnnm beinci kol almas gibi gryorlard. Bu
arada, Makauda Japonlann ldrlmesi gibi olaylar da ilikileri olumsuz
etkiliyordu.

Oysa Avrupallann gelii orada da bilmedikleri bu dnyaya kar bir merak


uyandrm, 16. yzylda Teno seferiyle baz Avrupa lkeleri (denizden)
ziyaret edilmiti. 1613-20 arasmda (Hideyoi a) bir samurai olan Hasakura,
Vatikan ve baka Avrupa lkelerini eli olarak ziyaret edip geri dnmt.
Ama bunlardan nemli bir sonu kmad ve az sonra Japon izolasyonizmi
balad.

lyeyasunun lmnden sonra olumsuzluklar katlanarak byd ve yukanda


grdmz kanl olaylarla kat bir izolasyon politikasna geildi. Buna tek
istisna, az sayda Hollandal tccard.

Japonyada Hristiyanlann balca tutama Nagasakiydi. ima-bara


isyanndan sonra 30.000 kii ld halde bu kalede direni devam ediyordu.
Japonlar, Hollandallan tehdit ederek, kaleyi topa tutmalanm talep ettiler.
HollandalIlar da istei yerine getirdi. Sonraki yzyllarda ar koullar altnda
da olsa Felemenk tccar-lannn lkede kalmalanna izin verilmesi, bu gzel
hizmederinden trdr. Byle bir symbiosis olutu. Bu yllarda Avrupa 30
Yl Savalan iinde olduu iin Protestan Hollanda Katoliklere kar Japonlara
yardmc olmakta saknca grmemiti.

nl Japon izolasyonu byle balad ve iki yzyldan fazla sreyle devam etti.
Dnya tarihinde pek benzeri olan bir olay deil. Tabii daha ok corafi
nedenlerle izole kalm, rnein Bomeo veya Yeni Gine gibi blgeler vardr;
ama Japonya dzeyinde bir medeniyet kurmu ve kendi iradesiyle dnyaya
kapsn penceresini kapatm baka bir lke bilmiyorum. Uygulama baya
baa-nlyd. Kk Hollanda kolonisi dnda Japonyaya gelip de sa dnen
olmad (rnein 1700lerin banda Sidotti adnda bir talyan din adamnn
Edoya vard biliniyor, ama gerisi bilinmiyor). 1720den sonra dandan
kitap getirme yasann gevedii syleniyor, ama kimsenin yabanc dil
bilmedii bir toplumda bu ka kiiyi etkileyebilir? Janet Hunter a gre in ve
Hollanda ile dzenli olmayan temaslara ramen, Japonya, uluslararas ortamla
baa kmak zorunda kaldnda, onun dnyaya kapand sre iinde Batnm
entelektel, bilimsel, ekonomik, teknolojik ve kltrel ilerlemelerinden hemen
hemen tamamen habersizdi (Hun-ter, 1984: 16).

Bundan tr, 1850lere gelindiinde, da kapanmann devam etmesi mi,


yoksa sona ermesi mi gerektii konusunda bir tartmann balamas, bana
artc geliyor. Byle bir konuda iki fikir olmasnn herhangi bir hazrl
yoktu Hunter a gre. yleyse bu durumu nasl aklayacaz? Geri alalm
diyenler de, bunu, d dnyaya besledikleri muhabbetten dolay
sylemiyorlard. Yabancdan duyulan korku, ortak paydayd. Tartlan, taktik
dzeyde hangisinin Japonyann karna olduu konusuydu. zolasyonu
kaldrmaktan yana olanlar, Batinn teknolojisine dayanamayacaklarn
sezenlerdi ve bu teknolojiyi renmek iin Batiyla iliki kurulmasnn daha
yararl olacan savunuyorlard. Belli ki toplumda byle dnmenin bir
temeli olumutu. Batiy izleyenler vard.

lan Buruma, Japonyay iyi bilen, bu konuda birok kitap da yazm bir
yazardr. Kitaplarndan biri artk iyice klielemi bir kavram ieriyor:
Inventing Japan, yani Japonyay cat Etmek (Buruma, 2003). Ama kitap
birok aydnlatc gzlem ve aklamayla dolu. Burumaya gre Japon
sekinleri Amerika hakknda, Amerikallarn Japonya hakknda bildiinden
daha fazla ey biliyordu (Buruma, 2003: 14). Sz konusu olan izolasyon
Japonyas bile olsa, denklemin br ucuna Amerikallar konduunda, ok
artc deil bence. yle devam ediyor: Japonlar Bat hakknda, teki
Asyallardan, inlilerden de daha fazla ey biliyorlard. Amerikann ve
Britanyann politikalar, Bat tbb, tarihi ve corafyas hakknda bilgilerinin
ap olaanstyd. ABDnin ayrntl haritalarna sahiptiler. ABD siyas
kuramlarn tanyorlard. 17. yzyldan beri Bat bilimini izliyorlard. Rus
ordusunu, Britanya ekonomisini incelemilerdi. Ancak, gelecekte olacaklarn
nda, Japonlarn bu incelemelerden kardklar sonular daha da
nemliydi (Burama, 2003: 14-5). Buruma, Hunter n tespitinin yz seksen
derece tersini anlatyor bize.

Bunlar, izolasyonun almas dneminde o tr ideolojik kavga ve tavr


almalarn nasl mmkn olduunu bir lde aklyor ve bunun aknln
gideriyor. Ama bunlann nasl mmkn olduunu anlamak hl kolay deil ve
Buruma da iin o yann aklamyor. Japonyadakiyle kyaslanabilir bir
izolasyonu hibir zaman yaamayan Osmanl toplumunun -tabii, gene
sekinleri kastediyorum- bilgi azl dnldnde, armamak elde deil.

Anlalyor ki 1638 ile 1720 arasnda Japonlar Nagasakideki HollandalI


tccar kolonisi kanalyla Baty incelemi ve renmi, bu ii yapanlara da
Rangakua denilmi. 1720de Batidan gelen kitaplara uygulanan yasak zaten
hafifletilmi.

Gene de, iliki tehlikeli olmaya devam ediyor: 19. yzyln banda
Nagasakinin Hollandah tccarlar arasndan van Siebold adnda biri (Alman
kkenli bir doktor) Edoya (Tokyo) gidip AvrupalIlarn Globius adn
takt Takahai Kageyasu ile tanyor. Globius bir Japonya haritas, von
Siebold da bir dnya haritas armaan ediyor birbirine. Haber sznca van
Siebold casus olarak tutuklanyor, sonra snrd ediliyor; Globius hapse
atlyor ve yl sonra muhtemelen intihar ederek lyor.

Bu ayn adamn bundan bir iki yl nce hkmete izolasyonu kat bir ekilde
srdrme yolunda tavsiyede bulunduunu rendiimizde, olayn btn daha
da artc hak geliyor.

Ama tabii sonraki tarihlerde birok benzer olayla karlanca aknlk yerini
alkanla brakyor. Anlyorsunuz ki, da alalm diyen Japon, bu
cmlesini ki darya egemen olalm diye bitirecektir.

Bu, bir Trk iin de, ok daha kolay anlalacak bir duygu oluyor.
zolasyondan kmak ne demek?

Ben bir Japonya uzman veya tarihisi deilim. Bu tarihi incelemi olanlarn
yazdklarn okuyor ve bunu kendi k noktam olan militarizm konusuna
balyorum. Bu almada bana en etrefil grnen alan bu izolasyondan
k momenti olarak belirdi, nk okuduum kitaplarn bazlarnda
izolasyonun ok gl olduu, bazlarnda ise bunun tersi yazl. Az nce
verdiim Hunter/Buruma alnt rnekleri de bunu gsteriyor. Ama konuya
ampirik olgu dzeyinde deil de, mantk asndan baktnzda, Japonyann
bir n hazrl ve bir entelektel birikimi olmadan bu atlm yapabileceini
dnmek pek akl kn deil.

Komodor Perry 1853te sava gemileriyle gelip tehdider savurduuna gre


izolasyon hl ciddi bir olguydu. Ama anlalan Japon toplumunda bu
uygulama iten ie bir erozyona uramaya balamt. Yasan resmen devam
ediyor olmas bu konuda yeterince somut veri bulunmamasnn nedeni olabilir;
herhalde zaman getike yasan delinmesi daha ok grmezlikten gelinmitir.
Bir kere, ateli silh, Japonyada bilinmeyen, kullanlmayan bir ey deildi.
17. yzyl boyunca Osmanl toplumu nasl yasad yoldan, arlkla
Dubrovnikten gelen tfeklerle silhland, Celli ve Sekban olduysa, Japon
daimyonun da adamlarn Hollanda kolonisinden satn alman tfeklerle
silhlandrd biliniyor.

Masamichi Inoki (Kyoto niversitesinden) Ward ile Rustowun hazrlad


Political Modemization in Jctpan and Turkey adl kitaba verdii The Civil
Bureaucracy makalesinde yle diyor: Bu entelektel aristokrasinin
oluumunu mmkn klan ey Tokugava dneminin sonundaki ok gelimi
toplumsal iletiim sistemleridir. Bunlar eitli fieflerdeki sekinlerin
birbirlerini ve birbirlerinden renmelerine imkn salyordu (Ward-Rustow
v.d., 1969: 287).

izolasyondan Restorasyona geite etkili olan bu entelektel


aristokrasinin arlkla alt tabaka samurailerden olduunu da iddia ediyor
Masamichi ve iin ekirdei olarak zellikle sekiz kii sayyor. Bunlann biri
kyl, biri de zengin ifti, kalanlan hep samurai. Bu erken brokradar,
ounun incelemi de olduu Bat renimine sayg duymakta
ortaklayorlard (Ward-Rustow v.d., 1969: 289)... Nerede, nasl
incelediklerini anlatmyor, ama incelememi olsalar, bunlar mmkn olmazd.
Hollanda kolonisinden gelen tfek deil, bilgi ve dnce nemliydi.
Ayn kitaba askerler stne makale veren Roger F. Hackett (Mi-chigan
niversitesinden) Tokugava hkmetlerinin 17. yzyldan beri Hollandah
tccarlardan silh, tfek, barut vb. aldn belirttikten sonra ... birka subay
askerlik bilimi stne Batl ki-taplan incelemiti. Daha 1840ta Nagasakide
bir subay iki piyade bl ve bir topu bataryasn Bat tarznda eitmeyi
baarmt diye devam ediyor (Ward-Rustow v.d., 1969: 331). Bu byley-se
herhalde izolasyonun epey delik deik hale geldiini kabul etmemiz gerekiyor.

19. yzylda Japonyay kuatan dnyaya almann bir zorun-luk (Yoksa bizi
yok ederler,) olduunu syleyenlerle Alrsak bizi yok ederler, diyenler
arasndaki mcadelenin belirli bakmlardan muhtemelen st kapal, ama her
halkrda en can alc tartma olduunu dnyorum. Ama belli ki bu o
dnemin Japonyasnda, yaklak ayn yllarn Osmanl toplumunda olabildii
kadar rahat bir ekilde tartlamad. Seluk Esenbel, bunda, inin Afyon
Savanda urad yenilginin yaratt korkunun da pay olduunu sylyor.
te yandan, belki ayn nedenle, daha tutkulu ve srarl bir renme abas
gsterilmi gibi bir durum var.

Perryrin gelii

Japonyann entelektel iklimi bu tartmalarla bylece biimlenirken, 1853te


Amerikal Komodor Perry drt gemiyle Tokyo nnde belirdi. ABD bu
sralarda Pasifikte olduka etkindi; ama Japonyann izolasyon politikas
okyanusta Amerikan gemiciliini de olumsuz etkiliyordu. Herhangi bir
ihtiyalarn karlamak zere Japon kylarna sokulmalar yasak olduu gibi,
batma durumunda bir gemi bile Japonyadan yardm alamazd. Bunlar Japon
politikasnn an yanlaryd; ama Perry ve arkasnda ABD, bu an
uygulamalann ardndan, ticaret yasaklannn da kalkmasn umuyor olmalyd.
1846da James Biddle nderliinde bir baka Amerikan misyonunun Japon
limanlann ABD gemilerine ama giriimi pskrtlmt. Perrynin gelii
biraz da bunun intikam gibi bir eydi. 1853te Perry ltimatomunu verdi ve
gitti. Yeniden geleceini, geldiinde bu yasaklann devam ettiini grrse ona
gre davranacan bildirdi.

Japonyada izolasyonun bandan beri egemenliin merkezi olan Edo


Bakufusu ne yapacan bilemedi ve kendi bana karar verme sorumluluunu
stlenmekten kanarak herkesi durumu tartmaya ard. Ancak, ertesi yl
Perry bu sefer dokuz gemiyle geldiinde, Japonlar ilk tavizlerini vermeye
hazrlanmlard. Baz limanlar ald. Konsolosluk almas ve ticaretin
balamas sonraya ertelendi, ama duvarda delik bir kere almt. Britanya ile
Rusya da ok gemeden benzer szlemeler dayattlar. Hollanda ve Fransa da
fazla geri kalmadlar. 1858de btn antlamalar imzaland.

Yukarda deindiim artc almaclar bu tarihte bile vard. En nemli


temsilcilerinden biri, Yoida oin, Perrynin gemisine gizlice binip
Amerikaya gitmeye bile kalkt! Amerikaya sevgisinden deil, dman
iinden grp tanmak iin! Perrynin iki ziyareti arasnda bu radikal karar
verecek duruma gelmiti. Ne var ki Amerikallar onu gemide bulup Japonlara
teslim ettiler. Yoi-danm bu durumda hemen idam edilmesi gerekirdi, ama her
naslsa yalnz srgnle kurtuldu. Gelgelelim, uslu durmad iin, be yl
sonra, 1859da idam edildi; oin fikirlerini Sakuma ozandan almt. O da
yabanclar, onlara kar kazanmak iin renmek gerektiini savunuyordu.
Yoidaya kt, zararl fikirler alad iin hapse atld. ktktan sonra, atma
Avrupal gibi bindii iin, milliyeti bir fanatik tarafndan ldrld.

Bu dnemin milliyetilik rneklerinde, her yerde, mill coku ile lm


arasndaki mesafe olduka ksa. lm, idam veya intihar biimini de alyor,
ama ounlukla suikast, siyas cinayet.

Yoida oin bu ara dnemin etkili -ksack mrne ramen-bir nc kiilii


olmutu. Doal olarak, evresinde toplanan ve ona hayranlk duyan genler
evresinin says ok kabark deildi. Uzun izolasyon dneminden sonra
toplumun iitmeye alk olmad bir fikri sylyordu Yoida. Ama bu kk
evrede yetienlerden bazlan ilerideki yllarda nemli roller stlendiler.
Bunda, onlann savunduu anlayn, varolan koullar iinde daha uygun
yntem olmasnn pay vard elbette. Aralannda en nde gelenleri, sonrann
devlet adam olacak Prens Ito ile Prens Yamagatayd.

Yoida ve onun gibi dnen Haimoto idam edildiler. Ama onlann kar
olduu Bakufu rejimi de (yani ogunluk) dokuz yl sonra devrildi ve idam
edilenlerin nerdii imparatorluk, Meici Restorasyonu ile mmkn oldu.

Krk yedi Ronin

Yukanda, Japon politikasnda lmn hep yaknlarda bir yerde bulunduunu


sylemitim. Sz konusu kk grup iin de bu kural geerliydi.

Japon mill mitolojisinde bir nl hikye vardr: Krk yedi Ronin... Belki
bir sonraki Militarizasyon blmnde anlatlmas daha uygun olacakt. Ama
bu tarih ksmnda anlatmam gerekenler bu olmadan ok eksik kalrd: Asano
adnda bir daimyo, ogu-nun Edodaki sarayna gitmitir. Burada Kira admda,
ondan yksek rtbeli biri ona hakaret eder. Asano da klcm ekip Kirann
suratna vurur. Sarayda kl ekmenin cezas harakiridr. Asano da sonra
bunu yapar. Ama ona bal, yannda savalk yapan 50 kadar samurai vardr.
Bakanlar! ld ve basz kaldklar iin onlara ronin (dalga adamlar
anlamna geliyor) denmitir. Yllarca uygun bir frsat bekledikten sonra bir kar
frtnasnda Kiray evinde savunmasz basar ve ldrrler; kellesini kesip
bakanlan-mn mezarna gtrrler. Sonra da teslim olurlar.

Yarglamada, bakanlanna ballklar saygya deer bulunur. Ama bir


sderine kar adaleti salama yetkisini kendilerinde bulmu olmalar, lm
gerektiren bir sutur. Samurai olduklar iin, kllarnn stne atlayp
barsaklann deme erefi onlara tannmtr. Krk yedisi de bunu yerine
getirirler.

Hikyenin ana izgileriyle zeti byle ama birok zengin ayrnts daha var.
Bunlar da ihmal etmemek gerek, nk bunlar olduka anlaml.

Ronin denilen bu adamlarn aslnda iin banda, efendileri Asanoyu


izleyerek seppuku (ya da harakiri) uygulamalar gerekirdi. Ama hepsinin
bandaki Oii bunu yeterli bulmam, fiil intikamdan vazgemek istememiti.
in pf noktas burada. erefli bir samurai bu durumda intihar edeceine gre,
bu adamlar byle yapmyorsa, niyeder ne olabilirdi? Bir ihtimal, erefli
olmaktan vazgemeleriydi. Ama durum bu deilse, intikam almaya
hazrlandklarn anlamak gerekirdi.

Kiranm bunu anlamasn nlemek iin silhrler Oiinin nderliinde


dantlar ve erefsizlik rol oynamaya karar verdiler. Asanonun, Oiinin
de stnde, bir bayardmcs vard. O, efendiden kalan mirasn (seppuku
yaplmadna gre) nceki rtbe srasna gre paylalmasn istiyordu.
Aslnda eit paylamdan yana olan Oii bunu onaylam gibi grnd, nk
bylece en byk pay alan bayardmc ekip gitti ve tarihe kpek
samurai olarak geti. Onun gibi davay brakp baka yerde bann aresini
aramaya gidenler de oldu.

Geri kalan 47, erefsiz roln eitli biimlerde oynamaya balad. Oii
batakhanelere dt, kansn boad. Klc pas tuttuu iin eski bir arkada
yzne tkrd. Adamlardan biri karsn satt. Bir bakas kaynatasn ldrd.
Biri iyice ileri gidip kendi kz kardeini Kiraya cariye olarak verdi ve onu
casus olarak da kulland. Bu durum, kendi bana, intikam alndktan sonra bu
kadnn da kendini ldrmesini gerektiriyordu.

Byle olaylar , belirli bir hedefe kilidenmi olmamn her trl nsan ahlk
duygu ve davran defterden anmda sildiini de kantlyor. Kadnn intihara
hazr olmas bir ey; kardeinin bunu bilerek onu buraya itmesi baka bir ey.
Ama sonuta herkes bu namus intihan na hazr.

Bu hikyenin tarihi 1703tr. Ama Japon ruhunun her zaman ekici bulduu bu
hikye 1920 ve 1930larda diriltildi, zellikle de gen subaylar arasnda,
mthi popler oldu. Her yldnm trenlerle anld. Tiyatro ve sinemann da
sk sk tekrarlad hikyelerin arasna girdi. Bu tekrarlar srasnda yeni eler
de eklenmi olabilir.

Emiko Ohnuki-Tiemey, hikyenin 18. yzyldaki ilk amacnn hkmeti


eletirmek olduunu syler (Ohnuki-Tiemey, 2002). Adamlar efendilerinin
cn almakla iyi bir i yapmlardr; dolaysyla verilen ceza ardr. Ama
modem ada yeniden ele alndnda, bu otorite eletirisi tralanmr
(Ohnuki-Tiemey, 2002).

Sz konusu dnem Japonyada milliyeti san her biiminin ayakta olduu


bir dnemdi ve Ronin hikyesinden etkilenen pek ok siyas cinayet ilendi.
Ama Yoidann taraftarlan hikyenin modem ada yeniden nlenmesinde
nc rol oynadlar. iddet, onlann da ncelikli yntemi ve arac oldu.
zolasyonun kalkmasn izleyen yllarda, yeni yeni yerlemeye balayan btn
diplomatik kuram ve kiilerin bir ksm lmle sonulanan saldmlara
uramas ok artc deildir. Ama Yoidanm yannda izolasyonun
kalkmasn savunan Itonun da 1863te Amerikan eliliini atee verenler
arasnda bulunmas artcdr.

1863 ile 68 aras iddet olaylanyla dolu bir dnm noktasdr, nk yalanan
ogunluk kurumu bu yllarda her yandan saldm-ya urar ve nihayet yklr.
Yklmasnn somut srecinde, Satsuma ve K blgeleri arasmda kumlan
ittifakn nemli bir rol oldu. Buna ikokudan Tosa ve Hizen klanlan da
katld. Son ogun, ileride Keiki adyla anlacak olan Hitotsubai, ksa bir sre
iinde, 15 yandaki yeni imparator Mutsuhitoya istifasn ve btn yetkilerini
sundu. Bylece, 250 yllk Tokugava ogunluu sona erdi. Me-ici
Restorasyonu balad.
Meici restorasyonu

Japon tarihinin baz olaylarn anlamak, Japon olmayanlarn bazlar (ben


kesinlikle onlann arasmdaym) iin pek kolay deildir. Bu tarihe kadar
imparatorluktan yana olanlar, dman belledikleri ogun rejimini ktlemek
iin en elverili ara olarak, yabanclara Japonyaya girme hakknn
verilmesini kullanmlard. Etkili slogan, imparatoru sayalm, barbarlan [yani
yabanclar] kovalmd. Keikinin istifa ettii gnlerde de gene bu tip bir
gerginlik yaanyordu. Japonlar gene yabanc ldrm, Batl gler karaya
asker karm, sulular cezalandnlmazsa ilerin ktye varacan
bildiriyordu. Onlara, bir mjde olarak, ogunlu-un lavedildii bildirildi
ve imparatorcular annda Batya alma politikasnn ampiyonu
kesildiler. Belki u denebilir: ktidarda olan asndan bu politikann
uygulanmas bir zorunluktu; ama politika popler, halk arasmda onay grm
bir politika olmad iin, muhalefette olan da bunun tersini kullanabiliyordu.
Bugn Trkiyede Avrupa Birlii sorununun milliyeti partiler tarafndan
kullanlma biimlerinin ok da uzanda bir durum saylmaz.

Kendi hesabma anlamakta ok deilse de biraz glk ektiim ikinci bir


konu, Japonya gibi, hiyerarinin her yerde ve her zaman ok gl olduu,
hemen hemen itirazsz kabul edildii bir toplumda, siyas iktidan ikiye ayrma
ihtiyacdr. ogunluk byle bir eydi: Bir yanda imparator vard. Ama
simgesel bir varlkt. Fiil iktidar ogunun elindeydi. Meici dnemi
imparatorun manevi yceliini daha da artrd. Ama ogunun yerini ordu ald.
lkeyi fiilen yneten, nce genro [akller meclisi], sonra da ordu oldu.

Bu konuda yorumum, Japon mantnn, iktidann saygdeer-lii ile M


uygulamasn birbirinden ayrma ihtiyac duyduu yolunda. Fiil uygulama her
zaman (somut ve maddi olduu iin) kusurlar ierebilir. ktidarn simgesini
(yani imparator) bu somut alandan ayrnca, lekesiz kalma imknn
kazandrm oluyorsunuz.

Zaten yaygn kabul gren yorum da bu. Richard Storryye gre, Gne
Tannasnm soyunu vurgulayan mitoloji imparatoru kutsallatrmt. Kutsal
olunca, el dedirilemez oluyordu. Ama gerekten el dedirilemez olabilmesi
iin de, siyas anlamda, somut ilere kanmamas gerekiyordu (Storry, 1991,
35). iktidann kav-
ramnn bu ekilde yceltilmesi gerekiyor, sistemde; bu, onun adna somut
iktidar kullanann da iini kolaylatryor. Biraz Atatrkle TSK ilikisi gibi.

Meici dneminin kurumlamas phesiz pek ok eyi deitirdi, ama Japon


dnya grnn ve deerler sisteminin derin zn deitirmedi. Hatt,
yaplan deiikliklerin balca amacnn bu gr ve sistemi gerek dnya ile
badar ve gerekleir klma olduunu syleyebiliriz. Birinci ama
Japonyann dnyann efendisi olmasn salamaktr. Japonya, kendi temel
deerlerini koruyarak dnyann efendisi olacaktr. Bunlann arasmda toplumsal
skalann en st basamanda askerin bulunmas da vardr. Meici dnemi
gemi dnemin askeri olan samurafyi yok etti; ama modem ordu gene en st
basamakta duruyordu.

Meici rejiminin kurulmasn modem Japon ulus-devletinin kuruluu olarak


kabul edebiliriz. Bu durumda, Japonya, bu byk ideale ulamay,
Almanyadan yl nce baarm oluyor. Siyas abuklua karlk,
ekonomide, Japon sanayileme hamlesi Al-manyadakinden birka yl sonra
balar.

lkin, bu kuruluun kolay olmadn, toplumu hemen mutlu etmediini


sylemek gerekir. Yirmi yl kadar bir sre, krsal alanlarda birbirini izleyen -
ve kanl biimde bastrlan- birok isyan kt. Belki bunlar ikiye ayrabiliriz:
Baz isyanlarda eski aynca-lklanm tamamen kaybeden samurailerin varln
gryoruz. Bu yllarda baz samurailer birey olarak yeni egemenler arasna
ka-nrken, bir zmre olarak hzl bir yok olu srecine girmilerdi. 1872de
eski zmre veya snf adlan kaldnld; Samurai snfna i-zoku, geri kalan
herkese de heimin denildi. Ama byle bir ikili ay-nm bile eski dnemin
temel mantna dayanyordu. 1876da samurai gelirleri toptan kesildi. nemli
bir eref gstergesi olan kl tama hakk da kaldnld. Bu uygulamalar
stne Hagi ve Satsuma isyanlan patlak verdi ama durumu deitirmedi.

Grnen bu kargaaln ardnda yle bir rntnn ortaya ktn


syleyebiliriz: Eski Japonyada her trl ayncalk sava snfn elinde olduu
iin, modernizasyon hareketini de o snfn veya o snftan gelenlerin
balatmas kanlmazd. Ama modernizasyon, mantken, o snfn yok
olmasn veya tannmayacak hale gelmesini gerektiriyordu. Dolaysyla
bireysel samurailer yeni rejimin belirleyicileri, yneticileri olurken, bir snf
olarak samurailik ortadan kalkt. Bunu Men gerekletiren ara da, birinci
kategoriye giren samurailerin kendi elleriyle biimlendirdikleri modem, byk
lde kyl snfndan devirilen ordu oldu.

Meici Restorasyonunun gereklemesinde nc rol olan Satsuma blgesinin


bir sre sonra da byle isyanlarla sarslmas, Japon modernizasyonunun
simgesel bir anlatm gibidir. Burada, Sa-igo Takamori adnda bir asker n
plana kmtr. Saigo balangta Restorasyonun gereklemesini salayan
kiilerden biridir ve neredeyse eliyle gen imparatoru tahtma oturtmutur.
1871de Muhafz Alay komutan oldu; 1873te Dacokan'a girdi (devlet
konseyi denebilecek bir organ); ama bundan sonra iler deimeye balad.

lk ve somut anlamazlk nedeni, Korenin Japonyaya meydan okumas


karsnda izlenecek politika konusunda ortaya kt. Saigo sava ilanndan
yanayd ama o aamada Tokyodaki yetkililer bunu benimsemedi. Bir sre
sonra, asl kavga, samurai snfnn yok edilmesi ynnde alman tedbirler
nedeniyle patlak verdi. Bu sefer Saigo eski rejim deerleri iin bakaldran
adam rolne geti. Onu (hkmet adna) yenilgiye uratan da, eski arkada ve
Japonyann bundan sonraki tarihinde nemli roller stlenecek olan
Yamagatayd.

Yenilen Saigo kendisinden beklenen Japon slbuyla bu dnyadan aynld:


Byle bir ihtimal zerinde anlat gen subay, yaraland anda Saigonun
bam klcyla kesti. Temsil ettii deerler ve srecin tamamnda stlendii
roller dolaysyla Saigo bu isyanc konumuna ramen bir Japon ulusal
kahraman kimliini de kazanm ve bu modem hamas folklorun figrleri
arasna girmitir. Olaanst byk hayalar olmasnn byle bir an
edinmesinde pay olup olmad sorulabilir. Namnn paras olarak
literatre getiine gre, evet, bu mao kltrde bunun da bir yeri olmas
manta uygun.

Krsal isyanlarn bir ksm da ortaada, Avrupada grdmz eitten


kyl isyanlaryd. Ulus-devlet kuruluu ile sanayilemenin her yerde i ie
getiini grmtk. Sanayilemenin byk ykn krsal kesimlerin
yklenmesi gereine de deinmitik. Japonya da bu konularda bir istisna
deildi. Onun iin isyann bu eidi de yaand. Ancak, 1890lara gelindiinde,
toplumsal muhalefet bu gibi arkaik biimleri arkasnda brakacak, modern
dnyaya zg toplumsal-politik mcadele biimleri ortaya kacaktr.

Siyas istikrar salayacak siyas yaplanmann kurulmas da kolay olmad:


Gerek durum olduka yalnd: Tannmn olu imparatorun glgesinde Genro
ve sonradan ordu her eye egemendi. Ama bu ada btn iddial lkelerin
kafasn kurcalayan meclis, demokrasi, merutiyet gibi sorunlara da
cevap verebilecek biimlerin oluturulmas gerekiyordu. Rejime verilen ad,
Meici, aydnlanma anlamna geliyordu. Bu durumda rejimin de birtakm
aydnlanma sinyalleri vermesi gerekiyordu. te yandan bu yemlikler, ayn
nedenle, yrrle koyanlar asndan da rktc olabiliyordu. 1869da bir
eit meclis kuruldu, ama 1873te lavedildi. Buna paralel bir gelime de
basmm ortaya kdr. 1868de ilk Japonca gazete yaymland; ama 1875te
sansr yasalar karld. Bunlar, Osmanh deiim izgisine yabanc saylacak
durumlar deil.

Eski daimyomn feodal karakterinden arndrlmas gerekiyordu. Pe


benzetebileceimiz ynetsel birimler (hayhan iken) kuruldu; eski derebeyi
olan daimyo, merkez hkmetin valisi oldu.

Batllama

Penynin geliinden sonra ogunla bir miktar arpld, daha sonra da eitli
isyanlar grld; ama 1870ten sonra bunlarn arkas kesildi. Japon siyaset
tarihinde iddet olmayan bir evre bulmak zordur, ama olduka uzun bir sre
iddet genellikle bireysel cinayederle snrl kald. phesiz bunun ho bir
ey olduunu sylemek mmkn deil, ama byle bir srete ok daha kts
de beklenebilirdi. Olmamas, dnm gerekletirmeyi stlenen kadronun
baars olarak grlebilir, sanrm. Bu kadronun dnm yapyor olmas,
ama ayn zamanda son derece muhafazakr olmas, Japon tarihinin kendine
zg paradoksal gereklikleri arasndadr.

zolasyonu bitiriyoruz ve dnyann gidiine uymak iin gerekli deiimi


balatyoruz, denildii anda (bunun denebilmesi mucizesine sonra gelelim) ne
yapacaz denilmi oluyor?

Belki en ygun merkez feodalizm deyimiyle tanmlanabilecek Japonyay


sna bir ulus-devlet yapmak sz konusuydu. Sanayileme...

mparator ycelerek yerinde kalyordu, ama geri kalan iktidar aygtnda ok


radikal deiimlerin olmas ok muhtemeldi. Yeni bir (asker ve sivil)
brokrasi kanlmazd, mutlaka kurulmalyd. O zamana kadar en dipte
grlen tccar (iadam) snfnn da imdi yukarlara trmanaca tahmin
edilebilirdi. Ama zaten eski, kasta yaklaan snf ayrmlarnn
srdrlemeyecei belliydi.

Btn bunlar yeni bir hukuk demekti: Anonim, herkese eit uygulanan,
btnsel bir hukuk, bunun iin nihai olarak herhalde bir anayasa. Karar
verme ve hkm verme" ayrcalna sahip bir beyler iktidarnn yerine
bunlar geecekti.

Bunlar ve yeni hayatn baka gereklerini herkese retecek (hukuku da,


mhendislii de, ticareti de vb.) bir eitim sistemi olmazsa olmaz bir nitelik
kazanyordu.

Btn bunlann arkasndan parlamentarizm, demokrasi vb. Japon siyas


kltrne uymayan eyler gelebilirdi. Onun iin ar ve emin admlarla
yrmek gerekiyordu.

i stlenenler, herkesin ittifak ettii gibi, Satsuma ve Knn ileri gelenleri,


gen ve aydn samuraileri, olduka orta halli ailelerin ocuklanyd. Bu iki yre
ba ekmekle birlikte daha birka blge sayabiliriz. banda olduklan srece
iktidann bu ereve iinde kalmasn salamak zere epey kskan
davrandklann da syleyebiliriz. Ama zaman geip meydan yeni kuaklara
aldka, balattklan iin maliyeti gerei, byle yresel denebilecek iktidar
odaklanm srekli klmak mmkn olmaktan kt.

Osmanl mparatorluunun Batllama abalannm genel karakterine bakp


bunu Japonyayla karlatrdmzda, ortaya, bana ok arpc grnen bir
farkllk kyor. Osmanh imparatorluu zaten Avrupann, Batmn iinde.
Gl olduu srece onun gibi olmak istememi, belki ok merak bile
etmemi, ama sonu olarak onunla i ie yaam ve orada ne olduunu
istemese bile zorunlu olarak izlemi. Ne var ki, 18. yzyldan itibaren
benzeme, benzemek iin renme abas da balam. 19. yzylda bu artarak
devam etmi ve devlet politikas olmu. Btn bunlara ramen Osmanl
Batllamas hibir dnemde Japonyann hzna, geniliine, derinliine ve
azmine ulamamtr.

te yandan, dnyadaki genel kan ve zellikle buradaki genel kan,


Japonyann ncelikli sorununun geleneksel yapsn koruyarak Batllamak
olduu, gerekli teknolojiyi almakla yetinip Japon-luunu koruduu
yolundadr. zellikle Trkiyede bu koruma iinde Japonlar kadar baarl
olamadmz dnenler ounluu meydana getirir. Bu, doru mu? "

Belki de Osmanlmn yaknlm Osmanlnm handikap, Japonyann


uzakln da Japonyann avantaj olarak dnmemiz gerekiyor. Japonya iin
Batllama sanki soyut, ama kuvveden fiile karlmas mutlaka gereken bir
projeydi ve bunun gerekletirilmesinin gerekli olduu zerinde, en azndan
projeyi fiilen srtla-nanlar arasnda olduka salam bir fikir birlii vard.

Bunun temelinde Japonyann merkez disipline alm, bunu balca gelenek


haline getirmi bir toplum olmas yatyor olmal dersek, herhalde ok akla
aykr bir ey sylemi olmayz. Adal olmann da katksyla, Japonya birka
istisna dnem dnda merkez feodalizm gibi, kulaa alndnda
paradoks gibi gelecek bir gemiten geliyordu.

Batllama projesini omuzlayan kadrodan baka, Japon toplumunun


Osmanlya gre daha homojen olduunun da vurgulanmas gerektiini
dnyorum. Bu en bata etnik ve sonra belki din alanda nemli bir zellikti.
Osmanl toplumunun yaps, eklemli bir yapyd ve btn oluturan
eklemler birbirleriyle ok youn bir alveri iinde deillerdi. Oysa Japon
toplumunda bu tip etkenler yoku; ancak geleneksel ideolojinin yavalatc
etkilerinden sz edilebilirdi ki zaten Osmanl toplumunda bu da fazlasyla
vard.

Son olarak, corafi uzakla da bir avantaj olarak baklabilecei-ni


dnyorum. Japonyann, dnyada igal ettii yerde ne yapt, bu yllarda
Baty ok yakndan ilgilendirmiyordu. Japonya Okinavay ya da Formozay
igal etmi, eh, olabilir. Ama OsmanlI Batmn yksek ilgi alan, srekli
gzlemi ve srekli tacizi altndayd. Elini kolunu Japonya kadar serbeste
kprdatamyordu.

Japon yenilemecilerinin arasnda grlen konsenssn olduka salam


olduu anlalyor. Ayrca, byk lde Yoida oinin izgisini izledii de
anlalyor - belki salamlnn nedeni de bu. Gl olmak ve gereinde
Baty dize getirmek iin Baty reneceiz, bunu yapmak zorundayz. Bu
kadronun bu mesaj iletmekte baarl olduu sonucunu karyoruz. letmi ve
ikna etmiler. Sonuta nemli bir baan. Asl Heraklesvari bu ilk atlm
yapan kuaktan kimse, kurala gre, Batl bir eitim alm olamazd. Oysa,
aralarnda, yabanc dil bilenler de vard. Ito denizcilik okumaya ngiltereye
gitti; Kido da Avrupada bulundu. Aslnda onlann balatt eitim
kurumlannda Batl eitim gren kuaklann onlardan daha Batl olduunu
iddia etmek de gtr.

Neyse, bu kritik gei ann dnmeye almann zorunlu k-d bu


genelleme ve karlatrmalara ara verip somut tarihin ba-samaklann izlemeye
alalm.

Anayasal dzen

Meclisin 1873te lavedilmesi, yani parlamento iin henz ok erken


olduu, toplumun henz olgunlamad inanc toplumda yeni siyas
araylara hz verdi. Baz embriyonik siyas parti kurma deneyimleri oldu.
Ama bu abalardan anlaml ve kalc bir sonu kmad. Nihayet, 1889da,
zm gene tepeden geldi: Yeni emperyal anayasa, imparatorun halkna
ltf olarak, sunuldu. Byle bir armaan kabul etmemek, Japon halk iin,
dnlemezdi. Anayasanm yrrle girmesinden bir yl sonra ilk genel
seim de yapld. Ama iki yl sonra, 1892de, ikinci genel seim yaplrken kan
gvdeyi gtrd. Bu da, toplumun byle demokratik kurumlan sindirmekten
henz uzak olduunun bir kant olarak yorumlanabilirdi. Ve nitekim
yorumland, ama siyasette her ey ancak yaanarak renilir. Ertelemek bir
are deildir. Aynca, eitli kutsallklar dna kldnda, belirli konularda
birden fazla gr olduu grlyordu.

Japon yakm tarihinde nemli misyonlar yklenmi kiilerin bireysel hayat


hikyeleri ok zaman bu lkenin genel karakterine bir tr simgesel k tutan
olaylarla doludur. Sz konusu anayasa fikrinin benimsenmesine en fazla emei
geenlerden biri olan Saka-moto Ryoma da byle bir insand. Tosadand.
.Okulunu, ailesini brakp bir kl kulbne yazlmt. Bunlar, Almanyann
dello kulplerTni andran, ama onlardan daha resm kuramlard. Byle bir
kurumun doal olarak rettii milliyeti ve mao ideolojiyle donanan
Sakamoto, Bat kltrn almaktan yana olan aydnlardan Katsu Rintaroyu
ldrmeye karar verdi. Ama Kat-su onu grnce niyetim anlam ve Beni
ldrmeye geldinse nce oturup konumalyz, demi. Bu konumann
sonunda Sakamoto saf deitirmi.

Bundan sonra onu, Restorasyon ncesi kargaalklarda, Satsuma ile K


nderlerini baaryla bartrrken gryoruz. Kendisi yeni dzende bir tr
ogunun da kalmasna razyd, ama kurduu koalisyon ogunluu tamamen
ilga etti. Nagasakide Bat lkelerini inceleyen Sakamoto iki kamaral bir
meclis tasarsn ve buna ilikin eitli demokratik kurum taanlarn ortaya
att. Japonya'nn Meici Restorasyonuna gemesinden hemen nce, Sakamoto,
kendi genlik ideolojisiyle davranan bir samurai tarafndan ldrld.
Gelenlere, Oturun da konualm, deme frsatm bulamad anlalyor. Ama
Bakufunun yklmasn izleyen yllarda imparatorun halkna armaan, daha
dorusu ltf olarak ilan edilen anayasanm birinci taslan yazan adam
oydu.

Sakamotonun lmyle taslann resmen kabul arasnda, bylece, yirmi yl


aan bir zaman geti. Bu zaman dolduran siyas olaylann pek ou
Sakamotonun yapmaktan vazgetii, ama kendisine kar yaplan eylemin
benzerleriyle doluydu. Ne aadan, ne yukandan, liberal demokratik
denecek bir hareketin belirtisine rasdamyordu.

Yzyl sonuna doru ilk sosyalist kprtlar da bagsterir. 20. yzyln banda
bu bir hareket haline gelmeye balayacak ama son derece sert bir devlet
tepkisiyle karlaacaktr (1907de Partinin kapatlmas gibi).

Gene bu tarihlerden balayarak, d politikaya ilikin konular ve sorunlann


Japonyann gndeminde n plana ktn, bunun da rejime ve kurumlanna
ilikin sorunlan ve ilgiyi (ya da olabilecek tepkileri) gerilere ittiini
dnyorum.

Bu konuya girmeden nce zel bir olaya deinmek iyi olacak. 1871de bir
Japon heyeti, izolasyonun kaldmlmas srasnda imzalanm ilk szlemelerin
kendi lkeleri iin fazlasyla aleyhte hkmler tadn anlatmak zere
ABDye ve eidi Avrupa lkelerine gitmek zere yola kmt. Ama heyet
herhalde ayn zamanda ziyaret edilen lkelerin yapsn inceleme talimat da
almt, nk bu ziyaretler iki yla yakn srd. Misyon bakan Prens vaku-
ra Tomomiydi; Okubo Toumii, Kido Koin ve Ito Hirobomi gibi nemli
kiiler de yolculua katlmt. Szlemelerle ilgili isteklerine hibir olumlu
karlk alamadlar - ama bol bol gzlem yaptlar. Vardklan sonu, Batnn
pek ok bakmdan Japonyamn fersah fersah ilerisinde olduuydu. u halde,
snrlan geniletmeden nce, snrlar iinde glenmek gerekiyordu. Batya,
ancak Ba-tnn silhlaryla kar konulabilirdi.

Misyonun byle bir raporla dnmesi, zaten giderken de niyetinin pek


safiyane olmadn gsteriyor. Japonya bymeye kararlyd. Ama nasl ve ne
zaman?
Misyonun sunduu rapor bunun hemen olamayacan, Bat dnyas ok gl
olduu iin, daha epey bir sre hazrlk yaplmas gerektiini gsteriyordu.

Meicinin, kelime olarak, Aydnlanma anlamna geldiini sylemitim.


Yeni rejime byle bir ad verilmesinde herhangi bir ikiyzlln rol oynam
olacan sanmyorum. Tpk bizdeki mnevver/tenvirat terminolojisi gibi,
Baty ve bilimini belirli bir mesafeden izleyen ve onunla ayn kulvarda
ilerlemek zere bir program yrrle koyan herhangi bir Batl olmayan
toplumdaki gibi, bu aydnlk metaforu somut ve nesnel konumun doal bir
uzants olarak ortaya kyordu. Ama bu ad altnda yaplanlarn aydnlanma
(18. yzyldaki zgl veya sonrasn kapsayacak genel anlamlaryla) ile bir
ilgisi olduunu sylemek zordur. Bu konuda, ncelikle Herder iyle ba eken
Almanya gibi Japonya ve daha sonra da Trkiye aydnlanma ve
rasyonalizme deil, romantizme ve mill mistisizme yneldiler.

Japonya anayasal dzene gemesini Medeniyet ve Aydnlanma (Bunmei


Kaika) sloganyla kutlad; mparator, anayasann ilan treninde nce
sarayndaki into tapnana ekilip yapmaya hazrland i konusunda lm
atalarna bilgi verdi. Bunun medeniyete doru bir adm olduunu onlara da
anlatt. Skt ikrardan gelir, ilkesine gre, olanlar atalarn da onaylad
anlalyordu. Ertesi gn, Alman danmann planlarna gre dzenlenen
trenle, sarayn tren ve taht odasnda yeni durum dirilere de akland.
Medeniyet ve aydnlanma gerei, byle bir olayda impara-torie de kamu
nne kp kendini gstermi, pembe bir elbiseyle impatorun ayann dibine
oturmutu!

Bu nemli gn de Japonyann yeni geleneklerinden biri kutlanmadan


gereklemedi: siyas suikast! Bat hayranln Batdan insanlarla evlenip
ocuk yapmay nerecek dereceye getiren (bizde Abdullah Cevdete atfedilen
su!) Eitim Bakan Mori Arinori, se Tapmana (into) saygsz
davrand iin bir samurai tarafndan o tarih gnde ldrld. Latin
alfabesinin kabuln de sa-

vunmutu. Japon tarihi bugn Moriyi olduka iyi bir kii olarak yad ediyor;
katili ise, uzun zaman ulusal halk kahramanlan arasmda anld (Buruma,
2003, 36-7). '

Aada baka rneklerini de greceimiz bu gelimeye Vagts yle


deiniyor:
... Bu terr ve suikast sistemim, 1918 sonras Almanyada devlet adamlannn
askerler ve militaristlemi genler tarafndan ldrlmesini hatrlayan bir
Alman generali takdirle karlamt ve unlan sylemiti: Japon tarihinde ok
zaman uzun klla ksa kl siyasetin reglatr olmu, siyas cinayet de
bakanlann hrslann denetlemi ya da orduyu ynlendirmede uranan
beceriksizlikleri cezalandrmtr... Asker sorunlar arasmda imparatorluk
hayat tehlikeye girdi mi, Samurai, kimsenin onlan hafife almasna izin
vermemitir (Vagts, 1959: 418).

Medeniyet ve Aydnlanma sloganndan ksa bir sre sonra, bir slogan daha
Japon toplumunun azna ve zihnine yerleti: Zengin lke, Gl Ordu
anlamna gelen Fukoku Kyobei" idi bu. lkinin bir ikiyzllk rn olduuna
inanmadm sylemitim. Genel olarak itenlikle benimsenmiti, ama onu
hayatnn en deerli ilkesi haline getirmeye kararl bir aznlk vard (bunlar da
daha sonra greceiz). Her eye ramen, Japon toplumsal gereklii iinde bu
kavramlann gereini yerine getirmek byk zorlukla-n olan bir iti. kinci
slogan ise Japonya iin ok daha kolay gerekletirilebilir bir eydi. Doal
olarak, somut gelime de o ynde oldu. Ancak bu sloganlan benimseyenlerin
ou, birinciyle ikinci arasmda derin bir aynm olduunu dnmyor,
muhtemelen, kinciyi yerine getirmekle birincinin gerekleeceine
inanyordu.

D politikann ncelik kazanmas

1871de, Satsuma blgesinin himayesi altnda olan Ryukuku Adalanndan


(kimi transkripsiyon sistemlerinde Luchus olarak geer. Sonradan
Ryukuku olarak bellediimiz adalann en by de nl Okinavadr) bir
grup balk Tayvan Adasna dm ve ine bal bulunan bu adann
yerlileri tarafndan ldrlmlerdi. Japonya bununla ilgili diplomatik bir
giriim balatt. Tayvan (Formoza da denir) elinde tutan inden resm bir
zr ve aklama talep etti. Bunlar yaplmaynca balangta nemli saydr bir
eyleme girimedi. Ama 1874te, biraz da isiz kald iin hu-zursuzlanan
samuraileri oyalamak zere, Tayvana bir sefer balatt. Bu adann ele
geirilmesi, Yoidanm vaktiyle Japonyaya bitii kader izgisi zerindeki
aamalardan biriydi. Okinava 1879da Japonya tarafndan ilhak edilirken
Tayvan cezalandrlm oldu. 1895te o da Japon topra haline getirilecekti.
Bu erken aamada, Rusya ile de bir andama yaplm, Sakhalin Rusyaya
braklrken bunun karlnda Kuril Adalan da Japonyann eline gemiti.
1880 ncesinde bunlar yle ok nemli grnen olaylar deildi ama Meici
rejiminin kurulmasndan 10 yl sonra Japonyann kabna smakta
zorlanmaya baladnn ilk sinyalleri olarak yorumlanabilirdi.

Zaten bu sinyallerle daha byk atmalar kmas arasmda fazla zaman


gemedi. 1899da Japonya Britanya ile bir ticaret anlamas imzaladktan az
sonra inle arasmda sava patlak verdi. Japonya bunu bir yl sonra zaferle
bitirip inden toprak almay da baard. Bylece, Asyann devi ve ezel
rakibi karsnda nemli bir zafer kazanm oluyordu. Ama Rusya, Almanya
ve Fransa bir araya gelip bu topraklarn bir ksmm (Liaodong) geri vermeye
zorladlar. Bundan bir sre sonra Rusyann bu yarmadaya el koymas
Japonyann tepesini attrd. Dorusu, haksz da saylmazd.

inle bu sava bir yl iinde bitti ama Japonya iin inle sava aa yukar
devaml bir mahiyet ald. kinci Dnya Savann sonuna kadar bu durum iki
lke iin gndelik gereklik oldu. Tabii Japonya, bunun yan sra baka
savalara da girip kmaktan geri durmad.

in ile Japonya arasnda Kore Yarmadas yer alr. Bu yarmadada yaayan


halk inli de, Japon da deildir. Etkileim olduu lde, bu etkileim Kore
zerinden gemitir. Yn de genellikle inden Japonyaya doru olmutur.
Btn adal izolasyona ramen Japonya inden ok ey almtr.

19. yzyl sonunda Japonya kabuundan kma kararn verince, gzne ilkin
Korenin ilimesi kanlmazd. Kore zaten o gze doru uzanm bir kol gibi
duruyordu.

1870lerde Korede Kralie Min, Naip Tai Won Kun ve Kim Ok Kiun adnda
bir soylu arasnda iddetli bir dmanlk ve rekabet hkm sryordu. 1882de
gerginlik iyice trmand. Koreliler aralarnda dvrken Japon temsilcilii de
saldrya urad. lenler oldu. Sa kalanlar glkle kaabildi. Bu srada
Kralie de ini yardma armt. Japonyann Koreyi cezalandrmak zere
gnderdii asker kuvvet, karsnda inlileri buldu.

Naibi sepedeyen kralie in dostuydu. Japonyadansa holanmyordu. 1895te


kralie ldrld. Bu cinayette Japon eli Miu-rann parma olduu da
kamdand. Bylece gene gerilen ortamda yeni Kore kral Rusyann diplomatik
ofisine snd ve bylece Korede Japonlarn daha da fazla ekindii bir Rus
nfuzu dnemi balam oldu.

Rusyann Korede ve evrede etkisini artrma yollan aramaya balamas,


Japonyanm huylanmasna yol aacak bir durumdu. Nitekim, Liaodong ve
kralienin ldrlmesi gibi olaylarla balayan sre 1904te Rus-Japon
savanda son buldu. Bir yl kadar sonra, 1905te, Portsmouth Andamas ile
sava bitti. Japonya sava kazanmt. Byle bir sonu beklenmiyordu; onun
iin her yerde aknlk yaratt. nemli olay, bir Asya lkesinin bir Avrupa
lkesini yenebilmi olmasyd. zellikle Japonyanm kendine gveni artt.
nce ini, sonra Rusyay yenmi, artk hi tartlmaz biimde Byk
Devleder arasna girmiti.

1905 ayn zamanda Korenin Japonya himayesini kabul etmek zorunda kald
yldr. Yalanan Ito Hirobumi Korede ilk vali olarak yerleti. Ito aslnda
Korenin ilhak edilmesine karyd. Ama 1909da Koreli bir an milliyetinin
suikastnda ld. Byle bir olay karsnda Japonyada Korenin ilhakndan
yana olanlar avantaj kazanm oldu ve ilhak gerekleti. iddet, ok zaman,
amaladnn kartnn gereklemesine yarar.

Birinci Dnya Sava arifesinde Japonya

zolasyonun kaldmlmasm ve Meici hanedannn imparatorluunda


birleilmesini izleyen yllarda Japonyada toplumun btnn kapsayan
ideolojik bir birlik ve beraberlik yoktu - kurulmas da epey uzun srd. Ama
sre boyunca, sistem iinde askerlerin arlnn arttm grrz. Bununla
el ele ilerleyen ikinci ynsem (tendency) de Alman modelinin gittike daha
ok alanda benimsenmesidir. Janet Hunter meden kanun konusunda yle
diyor: Fransz hukuk danman Gustave Boissonaden yardmlaryla
hazrlanan nceki meden kanun Fransann doal haklar teorilerine fazla
yakn bulunduu iin reddedildi. 1898de yasalaan taslak daha ok Alman
hukuk dncesinin etkilerini tayordu. Japon toplumunun baz eski
alkanlklarn tasfiye deil, muhafaza etmek zere hazrlanmt (Hunter,
1984: 72). Hunter, anayasa konusunda da benzer bir cmle kurar: [Anayasa]
phesiz aka Japon karakterinde olmakla birlikte, bilinen modeller arasmda
en ok Alman monarik modeline benziyordu (Hunter, 1984:168).

Byle bir yarg Hunter a zg kiisel bir gr deildir. Japonyay inceleyen


herkesin ayn dorultuda gzlemleri vardr. lan Buruma unlan sylyor:
...Tokyonun ortasnda dikilen eitli tula binalar gibi bu anayasann da
saygdeer bir Batl cils vard. Prusya Anayasas modeli zerine kurulmutu
ve Bat dnyasna Japonyanm modem bir ulus-devlet olduunu gstermeyi
amalyordu... (Burama, 2003: 37) Anayasann ruhu, Alman ve geleneksel
Japon otoriteryanizmlerinin bir karmndan meydana geliyordu (Buruma,
2003: 38). Ama anayasa metinlerinin benzerlikleri ardnda daha yapsal
benzerlikler de bulunmas gerekir ve tabii bulunuyor: Meici Japonyas gibi
Wilhelm Almanyas da, eski feodal birimlerden, merkez bir devlet
oluturmak durumundayd. Bir Almanm kendini Alman hissetmesine yol
aan ey siyasiden ok kltrel ve etnikti, yurttalktan ok kltr, musiki, iir
ve rk... (Buruma, 2003: 52). Buruma Almanyaya zg bu listeyi uzatr,
siyasete gvensizlii, liberalizm dmanln, kan ve demir tapnmasn
sralar ve bunlann hepsinin Japon toplumsal formasyonunda da yeri olduunu
ekler. Japon mitlerine Alman dog-malan alamaktan sz eder, iki toplumda da
ideolojinin gl bir rk alt-tabakas vardr. Srf yeni devletin kurulduu yl
asndan baktmzda Japonyanm yllk bir ncelii olsa da, bu kltrel
alveri iinde alan Japonya, veren Almanyayd.

Btn bu benzerlikler arasnda Itonun da purosunu ierken Bismarck taklit


etmesi gibi yzeysel bir aynntmn yadrganlr bir yan yoktu. Japonyada Bat
dmanlnn ne kadar gl olduuna dair eitli rnekler grdk, daha
fazlasn da greceiz. Ama ncelikle baz yapsal-tarih nedenler, bu
dmanlk iinde Japonyanm kendini Almanyaya daha yakn hissetmesine yol
ayordu.

Gelgeldim, her eyin bir haddi var. Japonlara anayasa hazrlayan Almanlar
bunu onlar beendikleri iin yapyor, yaptka yaklayor, yakndan
tanyorlard. Ama onlar asndan bile, Anaya-saya imparatorun tanra
Amaterasunun torunu olduuna dair madde eklenmesi gereksiz ve aryd.
Ancak, Japonlar bu konuda ikna edemediler.

Bu yllarda Japonya Batl glerle karlap tanmasndan, pek olumlu


izlenimler karamyordu. inden kazandklar topraklarn epey hileli bir
biimde ellerinden alndna ve bunun bir fke yarattna deinmitim.
1900de inde Boxer isyan knca, Japonya da asker gndermekten geri
kalmad. Bu konuda da Malcolm Kennedy yle diyor: Toplam asker
saysnn yarsndan fazla olan 12.000 kiiyi ine gnderdiler; bunlar ok iyi
davrand ve btn dnyann hayranln kazand (Kennedy, 1973: 191). Ama
Avrupann ordular kimsenin hayranln kazanacak ekilde davranmyorlar,
Japonlar da bunlar gryor ve not ediyordu. Sinik bir reel-politikaclk
dersini Batdan alm oldular. Beyaz adam kendi vaazn verdii eyi kendisi
yapmyordu. Onun iin bir zaman nce ona duyulan sayg ortadan kalkt ve
zihinde yeni bir soru ekillenmeye balad: Biz Japonlar savata niin bu
yabanc askerlerden daha yksek bir davran standardna sahip olmakla
ykml olalm? (Kennedy, 1973: 181)

Rusyaya kar 1905te kazanlan zafer de artc bir ekilde kargaala yol
at. nk antlamann Rusya lehine olduuna inananlar vard. Hibiya Park
olay olarak bilinen yasad gsteri yapld. Halk polisle att. Antlama
onayland halde babakan istifa etmek zorunda kald.

Bu olay, Japonyanm bir eilimini yanstt iin nemlidir. Birka kez,


otoriter bir toplum, daha dorusu, halkn kesin bir otorite altnda yaamaya
alk olduu bir toplumdan sz ettiimizi sylemitim. Japonyada bunun
gibi, insanlarn otoriteyle atmaya bile girmeyi gze almas, ancak olandan
da daha oven milliyeti bir izgiyi, hedefi, tutumu vb. desteklemek sz konusu
olduunda gereklemitir.

lan Burumanm bu konuda da nemli bir genellemesi olduunu bu satrlar


yazdktan bir sre sonra grdm. yle diyor:

Ynetim, halkm temsil, hatt rzas bile olmadan ynetiyorsa, bir eit
bakaldrmann, yneticilerden de daha milliyeti bir tavr benimsemesi
gerekir: Yneticiler millete kar ihanet iindeyse, devrilmeleri gerekir. Dou
Asyada tekrar tekrar grlm bir kalptr bu ve liberal demokrasiye
yardmc olduu sylenemez. Ayrca, ieride siyas haklar talebinin darda
emperyalist taleplerle birlikte varolabileceim de kantlar. Ama bu iki tarafn
da oynayabilecei bir oyundur; yneticiler de milliyeti duygulan liberallere
kar kullanabilirler, sk sk kullanmlardr da (Buruma, 2003: 70).

Bunlar Trkiye tarihinde olagelmi eidi eyler iin olduu gibi bugn
olanlar bakmndan da bir hayli aklayc szler. Ynlar, devletin de
dman grdn bildikleri birilerine kar tamamen zvanadan km
saldrganla gemekten korkmazlar.

Yukanda deinilen Hibiya Park olaylan da, bu tipten bir sivil ve aadan
yukanya hareketti. Baka balamlarda da deineceim, yalnz Japonyaya
zg olmayan patrisyen faizm (ya da otoriteryanizm)/pleb faizm
yzlemesinin rneklerinden biriydi.

O yllarda toplumda byle olaylar ykselmeye balamt. 1945e kadar da


byle devam edecekti. Yeni yeni filizlenen sosyalist hareket ise ar bask
altndayd. Sosyalist nderler, I911de, imparatora suikast hazrlnda
bulunduktan gerekesiyle idam edildiler.

Dnya Sava

Rusyay yenmek Japon ruhuna iyi gelmiti, ama baz seyircileri de


rktmt. rnein Amerikay. 1902de Japonya ile ittifak yapan Birleik
Krallk, dnya savaa doru ilerlerken, bir sredir Entente cordiale iinde
bulunduu Fransadan baka Rusya ile de l bir antlamaya girdi. Ama bu
Japonya ile ilikisini bozmad. Onun iin byk sava balaynca Japonya da
tilaf safnda kavgaya katld. Bu sava da Japonyaya iyi geldi. Almanyann
bu uzak denizlerde edindii topraklan, Marshal, Mariana Adala-nm falan
koruyabilecek hali yoktu. Avrupallar byk lde Avrupada dvrken
Japonya ksa zamanda Alman smrgelerinin stne oturdu. Kolay tarafndan,
topraklann geniletmi oldu.

Bir yandan, inin antung Yanmadasndaki ingtaoyu (Tsing-tao) almakla,


Almanyann Liaodong olaynda att kazn intikamm da alm oldu. Bu
sonuncu kazanm birtakm yeni olaylara yol aacakt.

Japonya, mttefiki Britanya'nn yannda Almanyaya sava ilan etmenin


bahanesi olsun diye, ingtaonun boaltlp ine geri verilmesini talep
etmiti. Almanlar bunu reddetmi, ama izleyen savata, Britanyann da
simgesel bir gle komutas altnda olduu General Kamioya teslim
olmulard. Bu noktaya varnca, Japonya kendi eliyle fethettii yeri ine
brakmak istemedi; ama in de iin peini brakmad. inin manevralar
Japonya'nn bu lkeye nl 21 Maddeli ltimatomu vermesine yol at.
Japonyann talimatna aykr olarak in bu talepleri d dnyaya szdrd.
Sonuncu talepler grubu, Japonyanm, inin tamamm bir protek-tora haline
getirmeyi amaladn gsteriyordu (Kennedy, 1973, 218). Bunun bilinmesi
de, daha o aamada, bata Birleik Devletler, eitli lkelerin Japonyann
yaylmac niyetlerine kar teyakkuza gemesinde rol oynad.

Daha 1914te, yetmi ksur yanda yeniden babakan olan ve Japonyanm


liberal grl politikaclarndan saylan Okuma ige-nobu, gelecekte btn
dnyamn iki gl devlet arasmda paylalacam savunmutu (1984!).
Japonya da bunlardan biri olmalyd. Bu anlay, liberalden de gelse, iki
sava arasmda Japonyanm izleyecei militarist politikay haber verdii gibi,
bir sre sonra Hitler in dile getirecei insanlk anlayna da hi uzak deildi.
ltimatom, daha sava srerken, Japonya ile mttefiki olan Britanya ve olacak
olan Birleik Devletler arasna bir kama sokmu oldu. O dnemde de,
Japonyada, Almanya ile ittifakn daha gereki olduuna inananlar vard.
Ama hkmet, onlann taraf deitirme nerilerine kulak asmad. te yandan,
ltimatomda dile getirilen taleplerde gerek bir deiim olmad (diplomatik
yumuatma olsa da) ve bunlar iki sava arasnn Uzakdou politikasm
ekillendirdi.

Gene sava yllannda Japonyanm nl milliyeti tarihi ve yazan Soho


Tokutomi yaymlad bir yazda Japonyanm da Uzakdou iin bir Monroe
Doktrini olmas gerektii grn ortaya at. Nasl ABD Bakan Monroenun
1823te dile'getirdii tez erevesinde kendini btn ktann koruyucusu ilan
etmi ve smrgeci Avrupann buraya ekonomik, asker vb. mdahalesini
yasaklamsa, Japonya da Uzakdou ve in iin ayn eyi yapmalyd. Bu
gr o tarihlerde fazla taraftar toplamad, ama Japonyanm glenmeye
devam ettii iki sava aras dnemde, Tokuto-mi de bu dnemin balca
ideologlarndan biri olacak mertebeye ykseldii iin, en belirleyici gr
haline gelebildi.

Geerken, 1917 Devrimini izleyen i sava ve d mdahaleler srasnda


Japonyanm anti-Bolevik amalarla Rusyaya en kalabalk asker birlik
gnderen lke olduuna da deineyim. Japonyann veya teki kapitalist
lkelerin Sovyet devrimini tersine evirmek iin o dnemde giritii bu tr
abalar bir sonu vermedi; Japonya da Sibiryada ve Sakhalinde igal ettii
blgelerden ekilmek zorunda kald. Ama sava muzaffer kapam devletler
safnda bu eylemleri yapm bir Asya lkesi olarak Japonya dnyann Be
Bykleri arasna girmi oldu (ABD, Britanya, Fransa ve talya ile birlikte).
rnein, Osmanh ile Japonya arasmda herhangi bir dolaysz temas olmamakla
birlikte, Lozan grmelerinde Japonyadan gelen murahhaslar da grrz.
Bu tr btn uluslararas grmelerde bulunduu gibi Cemiyet-i Akvamn
kurucular arasmda da yerini almt.

. Burada, dnya tarihinin cilvelerinden birine ksaca deineyim. Cemiyet-i


Akvamm kuruluunda Japonya bu yeni uluslararas rgtn, dnyay temsil
edebilmek iin, rk eitlii ilkesini benimsemesini talep etti ve bu talep
liberal Batl devletler tarafndan reddedildi!

Gnmzn ideolojik ortamna, burada kullanlan kavramlara, dile getirilen


ilkelere, deerlere bir alkanlk kesbetmi olarak, aslnda bu kadar ksa bir
zaman ncesinde, bylesine insanlk d bir karar verilmi (verildii rgtn
tanm ve olmas gereken amalan erevesinde bsbtn ironik) olmas
insanda aknlk uyandnyor. Belki de, konuya br tarafndan bakmal ve bu
ayn ksa sre iinde o karanlk nyarglar dnyasndan bugnlere
gelebildiimize sevinmeliyiz.

Bu kitab ulus-devlet biimlenmelerinin olumsuz bulduum rnei zerine


yazdm besbelli ve bu erevede Japonyann bu ii gerekletirme slbuna
da herhangi bir sempati duyduumu syleyemeyeceim. Gelgelelim, yukarda
bir ara gene ksaca deindiim gibi, Japonyanm tarihinde yapm olduu
kt eylemler arasnda, rneini Batdan ve liberal Batdan almad ya
da Batnm bir davrann gereke gstererek hakl karamayaca bir
tanesini bulmak da zordur. Teknoloji alannda Japonyann takliti olduu
sk sk sylenmitir. Bu herhalde doru, ama faizan politikalar konusunda da
Japonyanm zgn deil takliti olduu iddia edilebilir. Aslnda Japonyanm
bu tutumunun benzerinin Batda bulunduunu, 1926da bu konulara
yaknln pek dnmediimiz Ahmet Haim ok gzel aklamtr:
Japonya sulhperver sanayi ile itigal ettii mddete garp nazarnda barbar
bir memlekettir. Manuri ovalarnda kan selleri aktt tarihten beridir ki,
temeddn etmi bir memleket saylyor.

Japonya doal olarak bu nerisinin reddine kzd. Sava sonras konumun


siyas-asker gerekliinin reddedilemeyecek bir sonucu olarak Be
Bykler arasmda kendini bulmutu. Ama belli ki teki Bykler, nereye
ulam olursa olsun, onu adamdan saymyordu. Byle bir tutuma kzmayp da
ne yaplacann pek inandrc bir cevab yok herhalde. Kzmann gerisi de,
Benim amdan baknca aa olan sensin, konumunu benimsemektir.

Ama tabi o gnlerin Japonyasnn bu konumu benimsemeye tamamen tene


olduunu da eklemeden gememeliyiz. Bunun en net ve ak kant Japonyanm
PearI Harbor da ve sonrasnda yaptklar deil, ncesinde, Amerika ve
Britanyaya kar deil, Asyallara kar davran biiminde yatar. Korede,
Vietnamda vb. beyaz rktan gelme bir rknn yerlilere yapaca her eyi
Japonlar da yaptlar. Bunun daha ayrntl tartmasna ileride geleceiz.

Yukarda deindiim, Uzakdouya zg Monroe Doktrini politika nerisi


de aralarnda (ve nemli bir tanesi) olmak zere, iki sava arasmda
Japonyanm resm veya gayriresm dzeylerde ne srd grler, Asya
halklarnn (zellikle sar renkli bilinenlerinin) Bat emperyalizminden
kurtarlmas hedefini temel alyordu. Bunun itenlikli insancl bir temele
oturmadn, Japonyanm kendi emperyalizmini rtmek iin kulland bir
propaganda malzemesi olduunu biliyoruz. Ama ideolojik mekanizmalar
byle iler. Bu gibi davalarda, ynlarn desteini salamak iin byle
grnte zgecil sylemleri devreye sokmak gerekir. Son analizde o
ynlar bu sylemlere gerekten inanmasalar da, inanm gibi yapmak
bakmndan byle eylere ihtiyalar vardr. Dolaysyla Batnm rk eitlii
gibi bir konuda byle aka gerici bir tavr almas, Japonyann da ideolojik
hakl gstermeler ka-demelenmesinde gerekli bahaneler bulmasn
kolaylatrmtr.

Sava sonras dnemin savatan devralarak devam ettirdii eitli eilim ve


sreleri aadaki ara blmde ileyeceim. Ama oraya geerken, siyas
deil, ekonomik tarihle ilgili bir ekleme yapaym.

Meici ann bandan itibaren Japonya bir sanayileme srecine girmiti.


Bat tipi bir sanayileme aamasna erimek, zaten, nceki izolasyon rejimini
terk etmenin bir numaral gerekesiydi. Zaibatsu'lar bu dnemde kuruldu. Ama
bu dnyada btn lkelerin renmek zorunda kald gibi, sanayileme kolay
bir i deildir. Janet Hunter, 1914e kadar Japonyada en nde gelen iki sna
daim ipekli ve pamuklu dokumaclk olduunu sylyor (Hunter, 1984, 118).
Zaten kural, sanayilemede lokomotifin dokuma olmasdr. Yani, durum
normal, ama bu normal durum Japonyanm ekonomik temelinde de ayan
salam yere basan bir dnya devleti olmasna yetmiyordu. O zamann kilit
sektr olan demir-e-lik retiminde esamisi okunacak bir dzeye
gelmemiti. stelik, bu alanda hammaddesi de yetersizdi.

Sava bu durumu deitirdi. kinciye kyasla Birinci Sava Japonyann maddi


kaynaklarn zorlayp tketecek bir etki yaratmad, nk zaten zorlanacak bir
durum yoktu. Tersine, kamlayc bir etki yaratt.

Bu etkiye iki alanda bakabiliriz. Demir-elik retimi artm, ama sava


sonunda hl gerekli dzeye gelmemiti. Gemi retimi hl dkt ama satn
alman gemilerle ticari filo sava balangcnda olduundan dokuz kat artmt.
1910dan itibaren 1930a kadar 24.000 kilometre demiryolu dendi. Sava
ertesi dnemde bunlann hepsi eskisiyle kyaslanamayacak bir gelime gsterdi.

kinci alan belki daha ilgintir: Sava ve getirdii ar ihtiyalar Batnm


geleneksel ihracat glerini kendi dertleriyle urar, kendi eksiklerini
kapatmaya alr hale getirince, onlann bo brakt pazarlan, zellikle de
Asya pazarlann, Japon sanayi rnleri doldurmaya balad (yani hafif tketim
mallan). Bu durum Japonyaya byk kr getirdi, varolan firmalan ve genel
retim kapasitesini mthi bytt ve sava sonras gelimenin temellerini
atm oldu.

Burada belki Trkiyenin sava yllan deneyimiyle bir farklla iaret


edebiliriz. Trkiyede savan getirdii savalara zg felaketlerin, lmlerin
vb. yan sra, ekonomi de kmazlar iindeydi ve klasik bujuvalama
yollanndan biri, yokluktan yolsuzlukla yararlanma yntemi, ihtikr ve
karaborsa, vagon ticareti, her eye egemen olmutu. Ekonomide yeri olan
kentler ve merkezlerde byle bir harp zengini yerli burjuvazi, gelecein
ekonomik egemen snf olmak zere ortaya kt. Japonyada da sava
koulla-nnn yaratt baz olumsuz etkiler toplumun baz kesimlerini kt
etkiledi: rnein, artan enflasyon tanmla geinen kylleri iyice
yoksullatrd. Ancak Japonyada bu koullan frsat bilerek bununla cebini
dolduran bir kesim -benim bilgim erevesinde- grlmedi. Kazananlar,
normal, legal ereveler iinde, reterek, satarak, ihra ederek vb. kazandlar.
Trkiyedeki gibi, yerinden edilenlerin mlk stne oturarak zengin olan bir
kesim de olamazd Japonya koullannda. Sonuta, ok daha disiplinli ve
kapitalizmin kurallanna uygun (bu kurallann Japonyadaki biimleniine gre)
davranan bir burjuvaziden sz edilebilir.

ki sava aras

Bu kitapta kurmaya altm genel ereve asndan, bu blmn en nemli


ara blmne geldik. nk militarizm Japon tarihinin bu blmnde
olgunlamasnn en ileri aamasna gelmitir. Bunda, Meici rejiminin kurucu
kuan meydana getiren bireylerin eitli nedenlerle, hatt bir ksmnn ya
geldii iin lp gitmeleri gibi normal nedenlerle yok olmasnn pay
olduunu syleyebiliriz. Genro adyla kurduklan ve benzeri herhalde pek az
baka lkede bulunacak kurum (bir tr kil adamlar meclisi) yoluyla
Japonyanm siyas hayatnda kendilerine srekli bir yer bulan bu adamlardan
Ito Hirobumi 1909da Korede suikasta urayarak ldrlmt. Saigo
Takamori, Meici rejiminin kurulu yllannda ynetici olarak nemli iler
yapm, ama sonra samurai bakaldrmasna katlarak yenilmi, 1877de
intihar etmiti. Oku-bo Toimii ise ondan bir yl sonra, Saigo ile
anlamazla da dm biri olarak, bir samurai tarafndan ldrld. Okuma
1916da kendini siyasetten emekli etti, 1922de (eceliyle) ld. Kido Taka-yoi
de Saigo ile ayn ylda, ama onunla ilgisi olmadan lmt. Bu kuaktan en
dayankls Yamagata Aritomo kt ve o da Okuma ile ayn ylda, 1922de,
stelik eceliyle ld. Ama bundan bir yl nce o da bir felkete uram,
veliaht prensin evlenmesine kart iin bata prens, herkes tarafndan aforoz
edilmiti.

Bu saydklarmla birlikte daha birok kii Meici dneminin erken evresinde


Japon toplumunun yeniden biimlenmesine katkda bulundular. Ama Birinci
Dnya Savana geldiimizde -ve getiimizde- bu kuak normal mrn
doldurmu oldu. Japon siyas sisteminde nemli bir yeri olan yan resm kil
Adamlar kurulu veya htiyar Heyeti (yani Genro) bylece doal sonuna
geldi. Geldi, nk bu Satsuma-K aristokrasisi yetkilerini onlardan
devralacak bir gen kuak yetitirmemiti, yetitirmeye almamt,
yetitirmesi de herhalde mmkn deildi.

Onlann yok olmasyla ortaya kan iktidar boluunu doldurabilecek tek bir
kurum vard: ordu. Japon siyaset hayatnn bu aamasnda sivil siyaset
adamlannn kendi balanna iktidar olmalarna yetecek bir gleri yoktu.
Toplumda byle bir prestijleri de yoktu. Trkiyedeki gibi, en fazla,
hkmet olabilirlerdi.

mparatorun byk lde simgesel ve manevi yceliinin yanma somut bir


iktidar kurumu koyarak yaamaya alk olan Japonyada bu yeni koullarda
ordu ogunun yerini tuttu. Onun iin sava arasnn bu yem yaplanmas bir
yandan gerekten yeni, ama bir yandan da Japonya iin ok eskidir.

teden beri sava tabakas en saygdeer toplumsal tabaka olduu iin,


imdi de ordunun nihai karar mercii olmasnda yeni, dolaysyla yadrganacak
bir ey yoktu. te yandan, bu ordu geleneksel samurai snfndan ok farkl bir
ey, modern dnyann modern bir ordusuydu. Doal olarak, samurailer gibi
iednk veya gemie dnk bir baklar da yoktu. Samurai ethosunun
nemli bir ksmn Japon asker deer ve gelenekleri olarak tevars etmilerdi.
Ama bunu modem dnyaya, modem uluslararas ilikilere vb. uyarlamlard.

Asker deerler btn Japon toplumunda zel arlk tad iin, Meicinin
erken evresinde yneticilik yapan kil adamlar da dnyaya ve lkelerine
ncelikle asker bir bakla bakmlard. Bunlara, nceki sayfalarda da
deinildi. Ama artk iktidann kendisi asker kurumun bizzat kendisine
kalyordu. Dolaysyla, daha nceleri eitli durumlarda ve biimlerde dile
getirilmi perspek-liflerde kayda deer bir gelime olmad, perspektiflerin
programa dntrlmesinde ise nemli admlar atld: Japonyanm doal
kaynaklan kttr; o halde, gerekli kaynaklann bulunduu yerler Japonyann
denetiminde, elinde bulunmaldr. Uzak Asya Japonyanm hegemonyas altnda
bulunmah, Batl emperyalisder buraya adm atmamaldr. Bunlan
gerekletirmek zere Japonya Asyann koruyucusu olarak ortaya
kmaldr.

Monist ideolojilere dkn olan toplumlar, btn bu zlemlerine ramen,


bir trl tek bir dncede, zm ynteminde, politikada buluamazlar.
Aslnda, insan dncesinin yaps gerei, byle bir ey, mmkn veya istenir
bir ey deildir. Ama monist zihniyet bunu kabul edemez ve dnceyi
homojenletirmek iin her areye bavurur. Bylece iddeti olaanlatm.
Askeri ynetimler bu birlik ve beraberlik havasm topluma empoze etmeyi
genellikle baanrlar. Ama kendi aralannda farklln nne geemezler.
Sadece, egemen klik kendi anlayn topluma ve teki kliklere -gereinde
zorla- kabul ettirir. kna etmek sz konusu deildir. Japon silhl
kuvvederinde iki farkllk kayna vard: a) ordu ile donanma arasmda; b) yal
ve gen subay kuaklan arasmda.

Kara ve deniz kuvvetlerinin anlamazl temelde bir yakt sorunundan


kaynaklanyordu. Deniz kuvvederinin yakt ihtiyac doal olarak ok daha
fazlayd. Yaktn yetmemesi durumunda her trl hareket imknndan yoksun
kalacan ok iyi bildii iin, donanma, Britanya ve ABD gibi deniz gc
yksek ve dayankl iki lkeyle dmanca politika iine girmenin sakncalarn
grebiliyordu. Bunun daha gereki bir deerlendirme olduu da sylenebilir.
Ama Japonyanm zlemlerini gerekletirmek zere harekete gemesi de
ncelikle bu iki gcn huzurunu karacak ve sonuta muhtemelen tepkisini
ekecekti. Kara kuvvederi ise aka -ve doal olarak- Mihver den yanayd.
Sonunda, ancak bu gl ittifak iinde bulunmakla ABD ve Britanyay
rktme ans doacan savunarak geri kalanlan susturdular. Petrol
stoklaryla ilgili zaman kazanma taktikleri tartmasnda da kara kuvvetleri
deniz kuvvetlerine baskn kt (Japon ordusunun modernlemesinde, tpk ge
Osmanh uygulamas gibi, karada Alman, denizde Britanya modelleri -ve
uzmanlan- benimsenmiti).

Ordu iindeki kuak farkllamas baka trl sorunlar (ideolojik) ieren, daha
karmak bir durumdur. Burada tartlan, gen kuan daha atdgan ve daha
saldrgan politika talebiydi, ilgin olan da, btn yetkiler doal olarak st
rtbedekilerin elinde olduu halde, genlerin bavurduklar provokasyonlarla
aa yukar istediklerinin hepsini gerekletirmeleriydi.

Yal kuan miadn doldurmas, sava srasndaki ve hemen sonraki


yllarda yaanan ekonomik patlama, Japonyanm daha li-beral-demokratik bir
ynde gelimesine imkn tanr myd? Ikei Masaru (Esenbel-Inaba, 2003) 1926
ticaret grmeleri stne yazsnda byle bir imkn olduunu belirtir gibi.
Dileri Bakam Si-dehara ekonomi-merkezli diplomasi diyor; btn
dnyayla ticari iliki kanallar aranyor vb. Geri burada da, bu yllarda Japon
zihninden silinmesi herhalde pek mmkn olmayan bir yaylma istei var:
indeki ekonomik karlarmz korumaya alyorsak, ileri savunma
hattn Hint Okyunusundan ekmeliyiz... Metafor asker olsa da, mantn z
ekonomik.

Sava sonrasnda btn dnyada ykseli gsteren sol siyaset Japonyada da


etkiliydi ve btn messes nizamm ksa zamanda saa ark etmesinde bunun
pay olduu dnlebilir. Siyas partiler i dnyasna yaklar gibi
oluyorlard; ama yukarda deindiim gibi, i dnyasnn kendisi henz
yeterince saygdeer deildi. Janet Hunter a gre: Kendilerini aalanan
geleneksel tccardan ayrmak ve Meici toplumunda hatr saylr bir stat
kazanmak isteyen giriimciler, olur olmaz yerde yurtsever duygularn dile
getirir, kendi ceplerine girecek olandan ok ulus iin iyi olan yapmak
istediklerini ilan eder oldular (Hunter, 1984,115).

1929 Buhran da bunlara eklendi. Her lkeyi kendi sorunlar erevesinde


sarsan bu olayn Japonyadaki etkisi gene bilinen, geleneksel kompleksleri
drtklemesi oldu: Hammaddemiz yok, doal kaynamz kt, bu ada bize
yetmiyor, varolmamz iin yaylmamz gerekiyor vb.

Ekonominin zmesi gereken sorunlarn zm yolu silhl kuvvetler


olarak grlmeye balamsa, bu bir lkenin bana gelebilecek en felket
durumdur. 1930lara girilirken Japonyada bu artk gereklemiti. Sava
sonras atmosferinin ve Washington Konferansnda alman kararlarn etkisinde
kara ve deniz kuvvetlerinde indirim yaplmaya balamken, yzyln nc
onylma bambaka bir havada girildi.

1931 dnm yldr. Japonya sava ncesinde Manuryanm bir ksmna


yerlemiti. Byk ksm ise Zhang Zuolin adndaki sava aasmn
denetimindeydi (1911deki in bakaldrmasndan beri). 1929da Japonyada
komnist tutuklamalar balarken, Man-uryada da Guandong Ordusu
adyla tannan Japon birliklerinden birileri Zhang ldrmt. Suikast
planlayan Japon subaylar bunun Manuryada yeni yerleri ele geirme
vesilesi olacan ummulard. Ama olmad. in durumu denedemeyi baard
ve Zhangm olu babasnn yerini ald. Japon varlna kar gz iyice
almt. 18 Eyll 1931de Gney Manuryada Mukdende, demiryolu
zerinde bir padama oldu. Bunun sorumlusu da Japon ordusunun gen
subaylaryd. ki yl nce yapamadklarm bu olayla yaptdar: Bombay in
ordusunun sivil giyimli yelerinin koyduunu iddia ederek Mukdeni igal
ettiler. Sava yllarndan beri Korede bulunan Japon ordusundan birlikler
Japon hkmetine danmaya -hele de izin almaya- hi gerek grmeden
Manur-yaya girdi. 1932de Manurya Japonlarn eline gemiti. Japon
hkmeti, kendi haberi olmakszn gerekleen bu olaylar dizisine sahip
kmak ve olan savunmak zorunda kald.

Peki, kim yapyordu bu ileri?

Tek bir ad, hatt bir komite oluturacak kadar ad saymak pek mmkn
grnmyor. Bir nderi, hatt bir nderlii olan bir ey deil, ortak bir
hareketti. Kkleri, biraz paradoksal bir ekilde Zaigo Gmdnkai demlen rgte
uzanyordu. Paradoksal dememin nedeni bunun tam askeri bir rgt
olmamas. Sava sonrasnda, yedek askerlerin (muvazzaf olmayan subay ve
erler) sava iin, sava tavnda kalmas, sava ruhunun diri tutulmas iin
kurulmu, yle byle milyon kiiyi kapsayan bir rgdenmeydi bu. Taban
dediim gibi sivillerden (yedekler) olumakla birlikte o ruhu ayakta tutmak
iin muvazzaf subaylar ve zellikle kk rtbelileri de burada bulunuyordu.
Bir tr faist kide partisine dnt Zaigo. 1920lerde, ordu ve kyllk
kademelerinde, yava yava, an milliyeti, anti-kapitalist, anti-demokratik bir
hareket dodu ve byd. Baka olaylann da tevikiyle, 1930Iarda alev alan
ve 1941de sava balatan hareket oldu (Kennedy, 1973, 237).

1929da Zhang ldrmeyi planlayanlar da buralardan yetime grece gen


subaylard. Bunun aklamas ancak 1945te ortaya kt: Balannda ivara
Kanci adnda bir yarbay vard; Almanyada eitim grm, beyaz ve san
rklann lmne savaacana inanmt (Buruma, 2003: 89). Hkmet
yarglanmalarna karar vermi, Babakan Tanaka tutuklanmalarn sylemiti.
Ama ordunun prestiji zedelenir gerekesiyle, bunlann hibiri yaplmad.
Dolaysyla hkmet istifa etti.
Sonra ayn adamlar demiryolunu uurarak Manuryay da ele geirdiler.
inden kovulan son imparator Pu-yi bir kukla olarak burada imparator
ilan edildi. Bunlar zamannda btn Japon-lara pek gzel grnm olmal.
nk bu yolun sonunda Hiroima ve Nagasakinin olduu o tarihte
bilinmiyordu.

Tanaka hkmetinin istifa ettiini syledim. Tanaka hkmeti, 1930da,


Babakan Hamaguinin ldrlmesi stne kurulmutu. Bunu yapan bir sivil
sacyd. Ertesi yl Mart Olay diye bilinen darbe giriimi bastmld. 1932de
eski maliye bakan noue Cunno-suke ile Mitsuinin yneticilerinden Dan
Takuma ldrld. Gene ayn yl bir grup radikal deniz subay yeni babakan
Inukaiyi ldrd. 1935te ordu ii ekimeler sonucunda General Nagata
ldrld. 1936da yeniden bir gen subaylar darbe giriimi oldu ve subaylar
iki tannm politikacy (biri gene maliye bakam) ldrdler. rgtn ad,
Kan Kardelii! O kadar tannmam birok politikac da bu birka gn iinde
hayatm kaybetti. Sonunda imparator hareketi yasad ilan edince ordu
harekete geebildi. Elebalar kapal oturumlarda mahkm oldu ve idam
edildi.

Daha nce de sylediim gibi, bu siyas cinayet furyas otuzlarda balam bir
ey deildir. zellikle komnist ldrmek aa yukan bir sportif etkinlik
haline gelmid. Bugn bile bunun bittiini sylemek mmkn deildir. Geri
bu, toplumda solcu olmayan herkesin katlabildii bir spordu, onun iin
fazla dikkat de ekmiyordu. Ama milliyeti kampta da cinayet ve suikastn
sonu gelmiyordu.

Meicinin ilk kuanda da eceliyle lenlere seyrek rastlandm sylemitim.


Bir de, arada kalanlara bakalm: rnein, 1921de, Yasuda Zenciro, bir
finans; iki ay sonra demokrat babakan, Hara Takai; ayn gnlerde bir
sosyalist, Takao Heibei.

Daha 1858de, henz Bakufu rejiminin son gnlerindeyken, yksek rtbeli bir
grevli ABD ile imzalanan -ve imzalanmas zorunlu olan- bir anlamada,
Amerikallara ticaret ve oturma hakk tanyan metni bylece onaylamt. ki
yl sonra bir grup samurai tarafndan ldrld, kafas klla kesildi.
Suikasts da bir st

ldrd iin daha sonra intihar etti. Bu olay, 47 Ronin hikyesinin modem
Japonyanm gnbirlik gerei haline gelmesinin ilk admlarndan biridir. '
Okumanm eceliyle ldn sylemitim - bunu baard ama ancak ciddi bir
suikast giriimini atlatabildii iin baard. Onun gibi, bir aydn ve bir iktisat
olan Hagaki Daisuke de byle bir lm tehlikesi atlatt. O anda Itagaki lse de
zgrlk hi lmeyecektir, diye haykrdn anlatan Burama, Itagakinin
yaadn ve durumunun zgrln durumundan ok daha iyi olduunu da
ekler (Burama, 2003: 42). Kurtulanlardan biri de bir baka nemli aydn olan
Fukuzava Yukiidir. Liberal gr savunan aydnlarn hi deilse suikast
giriimine uramamas vaki deildir.

Grece (belki Japon ltlerine gre demeli) liberal politikac Hara Kei
ldrld. lerici Partiden Hamagui Osai ldrld. Bundan bir yl sonra
(1931) Babakan Inukai Tsuyoi ldrld. Bunlann ou da gene Kan
Kardelii rgtnn ileridir.

1935 darbe giriiminden nce kk rtbeli bir subay byk rtbeli bir subay
ldrerek ulusal kahramanlar listesine girdi. Darbe giriimi srasnda
maliye bakan, askeri eitim genel denetmeni ve bir bakan daha ldrld.
Yanllkla kaynbiraderi ldrld iin Babakan Okada bu vartadan sa
kabildi.

Ama bu arada Japon faizminin babalanndan Ki ta Ikki de bu ba-ansz


hkmet darbesinin ardndan 16 arkadayla birlikte idam edildi (1936). yle
veya byle, iddet ve ldrme, Japon siyas hayatndan eksik olmuyordu.

Bu cinayetlerin hemen hemen hepsinin ardnda 47 Ronin hikyesinin


bulunmasna amamal. Cinayet ileyenlerin, zellikle sivil olanlannn
arasmda olduka dengesiz denecek kiiler bulmak da mmkndr. Ama
dengesizlerin -ya da dengelilerin- arkasnda rgt olarak neyin bulunduunu
kestirmek her zaman kolaydr. Kendi kltrmzde, Susurluk olay gibi
perdenin araland bir anda gzmze arpan eylerden, olmadk
balantlarn aslnda ok olaan saylmas gerektiini biliyoruz. Gene Te-
kilt- Mahsusa rneini, onun en nl silhrlerinden Yakup Cemili
dndmzde, bu gibi rgtlenmelere giren kiilerin zaman zaman tek
bana ve tamamen bamsz da hareket edebildiini (Yakup Cemilin ayn
ban yapma gereine ikna olmas gibi) anlyoruz; ama fikirleri deise de,
eylem biimlerinin pek fazla deimediini, kt olduu tespit edilmi
kiiye yapdacak en iyi eyin onu ldrmek olduunu gryoruz. Bunlar
grmek deil, zor olan; zerlerindeki koruma zrhm aralayp onlara
ulamak, yakalarna yapmak.
Japonyada yaygn milliyeti ideoloji, ordu iinde ve dnda iri-. li ufakl
eidi yasad rgtler yaratt; bunlann bazlan yan yasal da grnebildi.
rnein 1901de Pan-Asyac Toyama Mitsurunun kurduu Kara Ejder
Demei! Bunun tredii Genyoa rgt istihbarat ile asker polisin melezi,
yasal saydan bir rgtt. Seisanto gibi ie sosyalizmden balayp sonra genel
havaya uyarak nasyonal sosyalizmde karar klm olanlan da vard. San
eidi renklerini sergilemek iin baya zengin bir ortam olumutu.

Baka her yerde grmediimiz zellik, Japonyann bu yllann-da, kk


rtbenin byk rtbeyi, fanatizmin rasyonalizmi gder duruma gelmesidir.
Yaratlan genel ideolojinin ierdii fanatizm, mill hedef olarak seilen
amalarn ierdii fanatizm, bunun byle olmasnda rol oynam olmal. Nasd
bir ortam olduunu anlamak iin, belki, Trkiyede Talt Aydemir in darbe
giriimi yllan ile yetmilerin siyas cinayeder ortamm bugnlerde olanlarla
bir arada dnmeye almak gerek.

1891de Rus an Nikola Japonyay ziyarete gelmiti. Kendisine lke


gezdirilirken bir milliyeti fanadin an ldrmeye kalkmas fanatizmin bu
toplumda nerelere varabileceini gsterir. Ziyarete gelmi adam bu
koullarda ldrme fikri, ara derin bir muhabbetle bakmayan Japon
toplumunu dahi sersem etmiti.

Sava

Sava, Japonyaya, dnyann geri kalan birok blgesinden daha erken geldi.
Dolaysyla herkesin kinci Dnya Sava beer altar yd srerken, Japonya
1931-45 arasm savaarak geirdi. Tabi, kendinden baka, bundan sorumlu
biri yoktu.

Manurya, Japonya ile inin arasmda zaten dnem dnem parlayan sava
krkledi. ok daha dzenli hareket edebilen Japon birlikleri dank in
karsnda hep avantajlyd. Ama in de her bakmdan usuz bucakszd.
Japonlar Manuryada istedikleri sonulan elde ettiler. Baka yerlerde ilkin eit
derecede baanl olamadlar. ine kar pek inandmc bir aklamas olmayan
bu sal-chrgan sava Cemiyet-i Akvamm srekli bir eletiri konusu haline
gelince Japonya rgtten ayrld (1933). Bu olay, ierideki faisder asndan,
herkesin Japonyaya dman olduunu ya da, tabir caizse, Japonun Japondan
baka dostu olmadn kandad.
inle scak sava aralklarla alevlenerek devam ederken, Japonya, Almanya
ve talya dnda kalan btn devlederle ilikilerinde olumsuzluklar yayordu.
Bunlann hepsinin sonulan asl sava baladnda daha iyi grlecektir; ama
Birinciyi andnr bir byk sava daha padak verirse Japonyanm nerede
olaca otuzlann banda da yeterince belliydi.

ABD ile Japonyanm ilikileri 1914 ncesinde soumutu. imdi de,


Japonyanm belirgin byme tutkusu, bymeyi en ok kendine yaktran
ABDnin huzurunu kanyordu. Amerika ile Britanyann Japon donanmasnn
bymesini nleme abalan da Japon-lann sinirini bozuyordu. Pasifik
Okyanusu, iki byme isteinin toslat ortak aland. Yirmilerde, rk
eitlii olaym andran bir olay daha olmutu; Amerika, lkesine Japonyadan
alman gmen kotasn kapatm, ortadan kaldrmt. San Tehlike gibi
lakrdlar etmekten de geri durmuyordu. Japonya bu yllarda da artan nfusunu
beslemekte glk ektii iin kotann ortadan kaldmlma-s ciddi bir maddi
sorun yaratyordu; ama rk aalama muhtemelen daha fazla can actmt.

SSCB ile Japonyanm ilikileri bundan iyi yrmyordu, iki lke de etkinlik
halindeydi ve birbirlerinin yapt eyleri -muhtemelen ikisi de hakl olarak-
stlerine alnyor ve tedirgin oluyorlard. Japonyanm Manuryay, ardndan
da Moolistann bir ksmn ele geirmesi Sovyeder i, Sovyetler in Sincana
ve D Moolistana sarkmas Japonyay kzdrmt. Bunun sonu da Almanya
ile Japonyanm imzalad Anti-Komintem Pakt (1936) oldu.

Bu itimelerle Japonya bir doktrin gelitirdi. Buna ABCD hatt diyebiliriz.


lkelerin adlarn ngilizce imlsyla alacaz: American-British-Chinese-
Dutch. Japonlara gre bu drtl, Amerika, Britanya, in ve Hollanda,
Japonyann evresini embere almt ve bylece onu tehdit ediyordu.

Burada baz tuhaflklar var - birka dzeyde. Japonlann herhangi bir yabanc
dilde bir espri yapmak istemesi zaten tuhaf; ama burada, Avrupa
alfabelerinin srasna uyma abas ok belirgin: nk bir kuatma, bir
dman emberi varsa, asl Sovyet-ler Birlii orada bulunmal.
Bulunmamasnn nedeni de herhalde harflerinin bu sraya uymamas. O yok,
ama Dutch diye sfat hali sylenerek Hollanda dahil edilmi. Bunu,
Japonyanm Endonezyada gz olmasyla aklayabilir miyiz?

Ama birok bakmdan daha da sorunsal olan listede inin bulunmas. Bu


ember teorisi ortaya atldnda, Japonya, bata Manurya, ama ayrca
Nanking, antung vb., inin birok blgesini igal etmi durumda. yleyse
neyin emberi? Hani Kanun Budini fethettikten sonra Macarlar beni
embere aldlar, demi gibi bir durum.

Gelgelelim, Christopher Bamard kitabnda bu ABCD teorisinin nasl


Japonyanm sava balatmasnn -hakl- gerekesi olarak lise tarih
kitaplarnda hl yazldn uzun uzun aktaryor, birok kitaptan rnek
veriyor (Bemard, 2003).

Belki yle aklayabiliriz: deolojik hakl kma mekanizmalarnn alma


biimi gerei Japonya, asl ele geirmek istediklerini anlatmak zere, kendini
tehdit eden bir emberden sz ediyordu. Sonra yaptklar, bu yorumu
pekitirecek karakterdedir. inin tamamnda deilse de, epey bir ksmnda
gz vard. Hollandann elinden Endonezyay almak istiyordu. Britanyann
kolonileri olan Birmanya ve Hindistan, Malakay ele geirmekten de bir zarar
gelmezdi. Bu arada, Fransann elinde bulunan, ama herhalde harf
uyumsuzluu nedeniyle ABCD formlne girmeyen Hindiini de zaten
fiilen saldrd yerlerden biriydi.

Ama bilinli dzeyde konuurken, Ben buralar almak istiyorum, demek


kulaa doru alnmyordu. Buralar beyaz/Batl emperyalizmden kurtarmak
istiyorum, demek daha ho bir tm brakyordu. inin ve daha nce igal
edilen Korenin bu anlamda kurtarld bir kolonizatr yoktu, ama stisnalar
kaideyi bozmaz, diyerek bu konuyu da geebiliriz. Bu soylu anti-emperyalist
duygularyla Japonya bir Pan-Asyaclk ideolojisi yaratm, bunun iin
mcadele verecek Kara Ejder Demei (Korkuryukai) gibi rgtlere de kolaylk
tanmt.

Japonya 1939un 1 Eyllnde savan balamasn, sonra hzla yaylmasn


seyretti. 1940ta, Hollanda, Fransa, yani bu yaknlarda smrgeleri olan
Avrupa lkeleri Almanya tarafndan igal edilmiti. ngiltere de zor durumda
gibi grnyordu. Bu manzara karsnda Japonyanm avular kanmaya
balamt.

1941de Almanya, 1939da saldrmazlk pakt imzalad Sovyetler Birliine


saldrd. Bu harekt 22 Haziranda her zamanki hzl Alman ilerlemeleriyle
balad ve baskn yapm olmann baz avantajlar grld; ama bir sre sonra,
Alman Wehrmachtmm, imdiye kadar benzerini grmedii bir direnile kar
karya olduu anlald.
Almanyann bu davran Japonyanm istedii ey deildi. Sovyet
topraklarnda, en azndan imdilik, kendi gz yoktu. Almanyann Britanyay
daha fazla yormasn ve Amerikayla da savamasn tercih ederdi. Fransada
Vichy hkmetinin kurulmas stne Annama (Hindiini) yanam, asker
harekta girimiti. Nitekim bu giriimi hemen ABDnin sert protestolarn
zerine ekmiti. Byle olunca Japonya 1941 sonunda, 7 Aralkta Pearl Har-
bor basknn gerekletirdi. Hemen sonra Filipinler karmasn balatt. Zayf
Amerikan direnii ancak Maysa kadar srd ve Japonya bu lkeyi de igal
etmi oldu. ngiliz birlikleri de Japonya karsnda etkili bir direni
gsteremedi. Malezya (Singapur dnda; oray daha sonra alacaklard) ve
Tayland ele geirdiler; Birmanyada Ranguna dayandlar. Bunun ardndan
Endonezya da Japonyanm eline geti. Baz stratejik okyanus adalar alnd.
Bylece, ordunun epey bir sreden beri zerinde alt plan, buraya kadar,
aksamadan gereklemi oldu.

Bu giriiminde Japonyanm Almanyaya bir faydas oldu mu, pek


bilemeyeceim; ama zaten bundan nce, byle bir amac olup olmadn
sormak herhalde daha doru olacaktr. Btn bu dnem ve koullan
dnldnde, Almanya ile Japonyay (ve tabii Mussolininin talyasn)
birbirine yaklatran birok neden ve etken vard. Bunlann banda dnsel
ideolojik ortaklklar geliyordu. Ama ideolojilerinden tr birbirlerine
yakmalan baka, kendi karlarn aan bir ortak kar kaygsyla hareket
etmeleri baka. Militarist-faist devletlerin byle bir yetenekleri olduuna
inanmak g, nk eldeki veriler byle bir eyin ipucunu salamyor.
Yalnzca Japonyanm kendini dndn sylemek de pek doru olmaz.
Hitler in de, Mussolininin de, davram-lan byleydi. Onun iin zaten sk sk
eliebiliyor ve birbirlerine pusu kurmu gibi dahi oluyorlard.

Savata ibrenin br yana yattnn ilk sinyali Afrikadan geldi. El


Alemeynde Montgomerrynin Rommeli yenilgiye uratmasndan sonra,
1942 yl boyunca, Mihver her yerde durdu ve durduu yerde durmakta da
iyice zorland. Pasifikteki sava ile Avrupadaki savam yollan pek
kesimiyordu. Ama paralel izgiler olarak, ayn ynde ilerliyordu. Almanya
daha nce balamt, daha nce pes etmek zorunda kald. Ne kadar gerekli
olduklan hl tartlan iki atom bombasndan sonra Japonya da teslim oldu.
Yalnz, bu teslimin hemen ncesinde, buna kesin muhalefet eden mevzi
odaklar olduunu da hatrlamalyz. 30lardan itibaren gn getike ykselen
Japon fanatizmi o tarihte bile bsbtn durulmamt ve teslim olmaktansa
lelim retoriini ciddiye alanlar hl vard.
Japonyanm sava sonras serveni bizi ok fazla ilgilendirmiyor, nk bu
dnemde Japon militarizminin birtakm kalntlarm grmeye devam etsek
dahi, bunlar bugne kadar kalmtnm ok tesine geen eyler deil. Gene de,
bu tarih blmn toparlayp bugne kadarki ksmn da bir zetini vermek
iin, bu dnemle ilgili bir dkmle bitireceim. Yalnz, bundan nce,
Japonyanm sava sulan denebilecek bir kategori iinde neler yaptna ve
bu konulann bugn nasl tartldna bir bakalm.

1931-1945 arasnda Japonya saldrganl

Pearl Harbor baskm o gne kadar geerli uluslararas hukuk ilkelerini


inemi olan bir eylemdir. Bu zelliiyle de, bir sava suu saylmas gerekir.
Tabi Hitler in Rusyaya saldrmas da bundan ok farkl bir davran deildi.
Mussolininin Yunanistan giriimi byleydi. Sava boyunca Mihver i oluturan
l bu tr birok eylemde bulundu.

Savatan sonraki tartmalarda Japonyanm baz (Japon) savun-maclan kt


ve aslnda haber verilmeye alld, ama Japonlar arasmda baz
anlaamazlklardan dolay ge kalnd ynnde baz aklamalar yapld.
Bunlan ok iyi izlemi deilim, ama dnya kamuoyunda inandmc
bulunmadklanm biliyorum.

Byle bir konunun baz biimsel yanlan da olabilir, tabii. Japonya yanm saat
nce sava ilannda bulunsa ve yle yapsa baskn, ne olabilir? Pearl
Harbor dakilerin alarma gemesine frsat doar m? Ya da Haber
vermitim, iddias ciddiye alnabilir mi?

Ama Pearl Harbor dan sonra insanlk Pearl Harbor u tek bana hatrlanacak
bir insanlk suu olmaktan kanp normalletirmek iin epey aba harcad.
Japonlar Pan-Asyallk gibi kamuflajlara girmilerdi; byle trl trl
kamuflaj bulunabiliyor. Elimizde gittike daha hzl aralar olduka, baskn
dediimiz taktii ortadan kaldrmak, kullanlmaz hale getirmek, ok zor.
Herhalde Baskn basanndr, deyip bu avantaj kullanacak, sonra da buna
niin bavurduunu aklamak zere birtakm ulvi amalardan sz edecek ok
lke veya rgt kacaktr. lkelerden baka, gnmzn genellikle terrist
diye anlan rgderi bunu temel yntem olarak benimsemi drmdalar.

Japonyanm Pearl Harbor gibi bir olayn aybndan arnmak iin bulduu
ABCD emberi kendine ilikin, kendisine ynelik bir tehdit ve tehlike
olduunu iddia eden bir teoriydi. Bu kendine ynelik, kendini savunma
mantna dayanan aklamay yukarda gzden geirdik ve gereklii pek iyi
yanstmadn grdk. Bunun yannda bir de daha zgecil olduunu
syleyebileceimiz Pan-Asya aklamas var ki, Asyamn mazlum
halklarn Avrupa emperyalizminden kurtarma amacn ieriyordu. imdi bir
de bunun ne kadar su gtrr bir aklama olduuna bakalm.

Japonlarn Avrupa emperyalizminden kurtardklar ya da br kavramla dile


getireceksek igal ettikleri btn lkeler bugne kadar bu igalden -ya da bu
kurtarlma biiminden- ikyeti oldular. Bu, o lkelerle Japonya arasmda
hl zlmemi bir sorun. Byle olmas, durumun bir kurtarma durumu
olmadn ortaya koyuyor.

Bir zaman Gandhi gibi bir nderin bile Japonyann bu beyaz adam dman
retoriinden etkilendiini biliyoruz. Ama bunu, gerekten onlara gvenmekten
ok, Britanyadan kurtulma uranda bir ara gibi kullanmak istedii de
sylenebilir. Benzer ekilde, Aung San Suu Kyinin babas, anti-emperyalist
Aung San da bir sre Japonya ile bir eit ibirlii denemi, ama ksa srede
bundan vazgeerek Japonlara kar dnmt. Sonuta, Bengalli haydut Bihari
Bose gibi yarm akll ve eli kanl fanatikler dnda Japonyann bu zgrlk
melei rolne inanan pek olmamt.

Bata Kore, baz ayaklanma giriimleri oldu (1919) ve kanl biimde bastrld.
ok yerde, byle bir giriimin de u veremeyecei kadar sert bask rejimleri
kuruldu (rnein Endonezyada). Baz yerlerde yerli kukla rejimlerle ibirlii
yapld. Janet Hun-ter a gre, Her yerde Japon politikasna yn veren tek bir
belirleyici dnce vard: Japonyann sava abasna bir lkenin ne kadar
siyas ve ekonomik destek verebilecei kaygs (Hunter, 1984 59).

Ama yalnz siyas iddet ve dizginsiz ekonomik smr deildi Japon


kurtarmasm bu lke halklar gznde dayanlmaz klan; Japon ordusunun,
Japon askerlerinin bulunduklar yerde, cinsel ihtiyalarn yerli kadnlarla
gidermesi ynnde verdii karar ve bunun sonulan hl tartlr. Seks
klesi denilen ve bu ekilde rzna geilen kadmlann says milyonlar
buluyor. Bu, tabi, kurban asndan, unutmas ya da sindirmesi ok daha zor
olan bir aalama ve zulm. ok dzeysiz, iren bir su olduu iin,
Japonyanm da bu uygulamay stlenip zr dilemesi kolay olmuyor.

1931-1945 arasmda Japonyanm srekli dvmek durumunda kald Asya


lkesi indi. in tekiler gibi teslim olmad iin, baz blgeleri, kentleri
Japon igaline girse de lkenin gerisi direnmeye devam etti. Dolaysyla en
ok tahribata urayan da in oldu. Ama eitli tahribat rnekleri arasmda en
dehetlisi Nan-jingdir (baz sistemlerde Nanking diye okunur).

Japonya Nanjingi 1937de ele geirmiti. Buras yle on yllk bir sredir
milliyeti inin bakenti olduu iin, ele geirilmesi de nemli bir olayd.
General Matsui insanlann da, binalann da, yok edilmesi emrini verdi (ama olay
sonulanna vannca istifa etti, salanm kaztp kei oldu. Mahkemesinde olay
ulusal utan olarak mahkm etti ve buna ramen idam edildi!): Bunun
zerine korkun bir kym gerekletirildi. inliler, ou sivil ve her yatan,
her cinsten insan olmak zere, 300.000 kiinin yok edildiini sylyorlar.
Japonlar da, bunun 100.000den az olduunu iddia edemiyorlar. Kentin
binalannn da te bir kadan yerle bir edildi. Irza geme olaylannn haddi
hesab yok. Kym ve ykm evredeki ky ve kasabalara da yayld. Btn bu
vahetin uygulanmasn gerektiren elle tutulur bir neden de yoktu.

Btn bu sava yllannda Japonyanm iledii en belirgin ve en ar sava suu


buydu. nk meknda ve zamanda, snn, ucu buca bilinen, grnen, topak
bir olayd. Japonyanm teslim olmasndan sonra General Matsui ve Tani
birinci dereceden sulu bulundu ve idam edildiler. Japon milliyetilii hl ok
gl olduu iin, belki bugn de bu generalleri igalci yabanclara kurban.
gitmi Japon yurtseverleri olarak gren bireyler vardr. Ama bu anlay resm
dzeye pek kmyor. Nanjing kym iin olmad diyen de yok. phesiz bu
biimsiz, utan verici olayn stn olabildii kadar rtmeye alyorlar.
Gene C. Bamardm verdii bir okul kitab anlatmn aktaraym: Nanjing
igalinin birka haftas iinde Japon ordusu yalnz asker deil, asker olmayan
kiileri de.ldrd. Bunlarn arasnda kadnlar ve ocuklar ile silhn
brakm askerler de vard. ldrlenlerin saysnn 200.000in stnde
olduu syleniyor, ama inde 300.000in de stnde olduu hesaplanyor.
Ayrca, bu gibi kym, tahribat ve yama eylemleri o gnlerde ar uluslararas
eletiriye de uramt. Ama sradan Japonlar bu olay ancak savatan sonra,
Uzakdou Uluslararas Sava Divan durumalarnda rendiler (Bar-nard,
2003: 64-65). Bu, Barnardm bulduu, bu konuda en ak konuan metin.
tekiler ifadeyi eip bkerek olayn korkunluunu saklamakta daha fazla
aba harcyorlar. Bamard yukardaki paray da eletirmekten geri kalmyor.
Ama ben kendi alk olduum kltr iinde, geree saygnn bu kadar
karsnda apkam karmaya hazrm.
Bu balamda bir hakszlk rnei, sava yllarnda birka kere babakan
olan, ama her seferinde bar iin alan Konoe Fu-mimaro olabilir. Zaten
Pearl Harbor dan sonrasn ev hapsinde geirmiti. Buna ramen tutuklannca
1945te zehir ierek intihar etti.

Evet, en an Nanjing olan u rnekler, Naziler kadar deilse de, Japonlann da


kendi imknlan iinde su ilemekten hi kam-madklann gsteriyor. Pan-
Asyallk falan tamam da, bu sula-nn asl ar olanlan da Japonlann Asyal
kardelerine kar ilenmi. Dolaysyla, o sulann kurban olmu bu insanlar
gibi, bizim de, Japonyanm herhangi birini emperyalizmden kurtarma
gdsyle hareket ettiine inanmamz iin bir neden yok ortada.
Yenilgi ve normalleme

Japonya gibi lmne savaan bir toplumun teslimiyet ve igalden sonra da


igalciye hayatn dar etmesi beklenirdi (bugnk Irak gibi, rnein). Ama
byle bir ey olmad. artc bir durum... Neden acaba?

ki atom bombasnn yldrc gc ok mu fazlayd (aslnda, onlardan da fazla


insan cann normal bombardmanlar da gtrmlerdi)? Olabilir, ama
herhalde yalnz bu dedi.

Kendi hesabma daha okjapon toplumunun yukardan aaya


ynlendirilmeye yatkn ve hatt idmanl, itaatkr bir toplum oluuna
balyorum bu tavrlarn. mparator ferman yaymlam, bir talimat vermiti.
Onlar da onun azndan kan emirlere uymaya kendilerini altrmlard.
Gene ayn mantn devam olarak, yeni dzen kurulunca, bunun efendisi
olarak gelen Amerikallara itaat etmeye de altlar. Bu nemli konuya ileride
daha genilemesine dneceiz.

15. yzylda Machiavellinin Bat (talya) ve Dou (Osmanh) toplundan


zerine yapt bir genellemenin 1945teki bir dorulamas gibi...

Mttefikler ve ABD savan sonuna doru Hirohitoyu da sava sulular


arasmda yarglamay dnmeye balamlard. Aslnda byle olmas da
gerekirdi. Japonlar resmi olmayan baz atekes temaslannda bulunmu, ama
imparatora dokunulmamasn art komulard. Bu talepleri reddedilmiti.
Ama herhalde igal balaynca, Amerika imparatorun devam eden etkisinin
farkna vard; kendisiyle birlikte almaya rza gsteren imparatorun yerinde
kalmasnn ileri kolaylatracan grd (ki pratik dzeyde doru bir
deerlendirmeydi bu) ve onu yerinde brakmaya karar verdi. Ama bunun reddi
zerine iki atom bombasnn devreye girdiini dnnce, olayn btn gene
absrdleiyor. Bu ay istek o zaman kabul edilse iki bombaya gerek
kalmayacakt. Ka insan hayat ediyor?

Her neyse, Amerikallar, bata MacArthur, Japonyaya yerletiler ve hzl bir


etkinlie giritiler. mparatorun bizzat ortaya kmasna ramen, teslim
olmaya kar gelen, bu nedenle de darbe yapmaya kalkan fanatik gen
subaylar vard. Bunlann giriimi bast-nld ve baz yksek rtbeli subaylar da
yenilgi karsnda harakiri yaptlar. Ama lml olduklan iin sava boyunca
srgnde veya geri planda tutulmu, hatt kilit altnda tutulmu insanlar da
vard. Amerikallar bylelerinin yeniden ortaya kmasn ve sorumluluk
almasn saladlar. Bunlardan biri 1945te teslim olmay nerdii iin
tutuklanan, ama sonra, 1946dan 1954e kadar ksa aralklar dnda srekli
babakan olan Yoida igerudur. Japonyanm nce toparlanmas, sonra da
Japon Mucizesini balatmasnda herkesten ok emei gemitir.

Japans Decisive Certury: 1867-1967 adl ksmen otobiyografik kitabnda


belki elli kere milletim veya lkem diyen Yoida sava sonras Japon
yurtseverinin prototipi olarak alnabilir. Ayn zamanda, militarizm ncesi
Taio-tipi muhafazakr-liberal entelektel ortamda yetimi biriydi. Gereklik
dzeyinde sava dneminin asker klik dedii yneticileriyle aralarndaki
mcadele zaman zaman sertlemi olsa da, bu kavga bittikten sonra kitabm
yazarken kol krlr yen iinde eilimi ar basar. MacArt-hur a da
saygldr, Hirohitoya da. Ilml, saduyulu, olgun bir politika adam, devlet
adam olmaya alr. Militarizme, silhl hegemonya fikrine kesinlikle kar.
Ama hegemonyann silhsz, ekonomik olan eidine kar herhalde hi
kaytsz deil. I o noktaya gelince, Formozaya iki tmen yollayalm, diye
plan yapan kurmay subay (Japonla) Fransaya u kadar adet Sony, bu kadar
adet Mitsubii ihra edelim, diye plan yapan i adamlan/brok-radar arasmda
fazla bir fark kalmam gibi olabiliyor.

1950ye kadar Amerikan igali epey bir i baard. Yeni, bu sefer demokratik
bir anayasa yazld. Amerikallar Japonyann bir daha ordu kurmasn
istemiyorlard. Bunu da anayasaya koydular. Yoida, silhlanmann komular
yeniden rktmesi gibi etkenleri de dnerek, o zaman iin bunlara itiraz
etmediini yazyor. Yeni anayasa kadnlara da oy hakk veriyor, Komnist
Partinin yasallamasna imkn tanyordu. Din zgrlk de saland.

Bunlann yan sra sava sululan yargland, bazlan idama varan cezalara
arptmld. iki sava arasnn btn an milliyeti rgtleri kapatlrken,
brokrasi ve hatt medyada da byle kiilere kar bir temizlik uyguland.

Bir yandan, i hayatnn asker model stne kurulu zaibatsula-n (bunlann


adlan, Honda, Mitsubii vb. Meici ncesi dnemden kalma asker-feodal
klanlann adlandr) da datld.

1946da Hirohito Tanr ile bir akrabal olmadn halkna aklad.

Bundan nce, iki eli pantolonunun arka ceplerinde duran iriyan MacArthur un
karsnda, mini mini, hazrol konumundaki Hirohito fotoraf yaymlanmt.
Burada Hirohito Tann olacaksa, MacArthur ne olmalyd?

Ama Souk Savam kmas Amerikann Japonyay demokratikletirme


programnda baz geri admlar atmasna da yol at.

1949da in de komnist olunca, Japonyanm ilanihaye silhsz ve ordusuz


tutulmasnn belki de ok iyi bir fikir olmad kansna varld. Neyse ki,
Yoidanm da syledii gibi, aslnda Japon toplumunun savan aclarn
grm byk ksm hl yaamakla birlikte, bir an nce silhlanp intikam
almak gibi bir niyederi hi yoktu. Onun iin bugn bile Japonya ordusunu
glendirmekte olduka lml ve ar tempolu bir gidii benimsemi durumda.
Solda olduu gibi sada da, Japonyanm yeniden byk asker g haline
gelmesine iddetle muhalefet eden kesimler var.

MacArthur kendisi bir genel grevi yasaklayarak, komnist muhalefeti de


kapsayan bir demokrasi yolunu daraltt. Geri parti kapatlmad, hl var. Ama
Liberal Demokratik Partinin ne liberal, ne de demokratik olan o muhafazakr
arln yerinden kprdatacak fazla bir hareketlilik oluamad.

Japon politikaclar ieride daha anti-komnist grnseler de, d politikada


ellilerden soma Amerikayla da aralarna mesafe koyarak Sovyeder Birlii ve
in Halk Cumhuriyeti ile kendi kafalarna uygun ilikiler kurdular. nceleri
igal ettikleri lkelerle sava tazminat sorunlarm zme balayarak Pan-
Asya dedikleri gnlerde olduundan daha sevimli ve daha inandrc bir imge
edindiler. Btn bunlann stne, Kore Savandan balayarak, byk bir
ekonomik gelime gstermeyi baardlar. Bu arada, en fazla zulme urayan
in, Asyal Japonyaya kendini ABDden daha sevimli gsterebilmek iin, eski
defterleri (yakn zamana kadar) kantrmamay semiti.

Tarihte paradoks hi eksik olmaz: Diyebiliriz ki, Japonyanm yenilmesi kendi


lehine bir olay oldu. Bugn bakldnda, verili koullarda yenilmemesi,
herhalde imknszd. Dnyada gene de bir eylerden ders alnyor olmal:
Birinci Dnya Sava sonundaki ce-zalandmc antlamalann yeni sorunlar,
eskisinden daha byk ve beter sorunlar karabildii anlalnca, bu savan
sonu benzer ekilde getirilmedi. Almanya ve Japonyanm asker alanda
yeniden yana girmeleri engellendi ve sava sulannm st rtlmedi; ama
ekonomik canlanmalan da engellenmedi, tersine, tevik edildi. Toplumun
tamam stnde onur kmc basklar kurulmad. Demokratiklemenin olumlu
sonulannn toplumda mmkn oluu kadar abuk yaanmas mmkn klnd.
Sava kazanan demokratik igal gcnn Japonyaya katks, kendi ordusunun
katksndan ok daha olumlu sonular verdi.

Japon ideolojisi ve militarizasyonu

nceki blmde, Japonyanm tarihine, 20. yzyln birinci yansna hemen


hemen tamamen egemen olan militarist yaplanmasn ne karan bir hzl
zet halinde bakm olduk. Orada, ister istemez olgulan sralamaya altm
ama olgular stne uzun yorumlara girmekten kandm. Bu blmde, fiziksel
olgulann grdmz biimleri almasna yol aan ideolojiyi, toplumsal
psikolojiyi incelemeye alacam.

Uzakdounun sosyo-psikolojik kalplarn anlamak, Uzakdoulu olmayanlar


iin ciddi glkleri olan bir konu olmal. Top-lumlarm, kltrlerin birbirleri
iin kapal kutu olduuna pek inanmadm. Ama belirli bir kltr iinde her
ey, ona dardan bakanlar iin dolaysz ve saydam da olmuyor. Bir ainalk
kurulmadan, kltrel tabakalann iine, zne nfuz etmek bir hayli g bir i.
Hele insanlann kendi zihinlerinde varolan kalplan, kendilerinde olduu iin
doal ve evrensel saymalan, bylece tekini de bunlan ona mekanik bir
ekilde uygulayarak anlamaya almalan, her zaman ok kt sonu vermi,
gerek anlamda bir anlamay imknsz hale getirmitir.

Uzakdou, Uzakdouda Japonya, bu gibi uyanlann yaplmasn gerektiren


yerler, nk yzyllar boyunca izole kalmlar. Bu bakmdan zellikle
Japonyanm benzersiz bir gemii olduunu grdk. Birbirine ok daha yakn
olduunu syleyebileceimiz toplumlar arasmda bile anlayn olduka kt,
yanl anlamann ise neredeyse kural olduunu gzlemleyebildiimize gre,
bu uzak kltrlerin anlam dnyalann bize aacak anahtarlan edinmenin de
adamakll g olduunu teslim etmemiz gerekiyor. Ayn ekilde onlann da
bize daha kolay aklanr, kendiliinden anlalr grnen kltrel fenomenleri
kavramakta zorlandn biliyoruz. Gene Japonya, izolasyonu ortadan
kaldrma noktasna vardktan sonra, bu kltr engellerini amak ve Baty
tanmaya balamak iin, uzun sreli ciddi almalar yaplmasn tevik etmiti.

Bu blmde syleyeceklerimi toparlamakta ok yararn grdm, Ruth


Benedictin Japonya stne kitab, anlatmaya altm bu gl ama
abasmn bir rn olarak ortaya kmt (Benedict, 1989). Kitabn nasl
yazldnn hikyesini Benedict ilk blmde anlatr. Japonyanm ABDnin
tarihi boyunca karlat en yabanc dman olduunu syleyerek kitabna
balar. Bu yabanclk, onlarla savamay gletiriyordu; ama barmay
daha da gletiriyordu. Kitabn smarlanma aamasnda, bu kincisinin daha
ar basmaya balad anladyor. Yani, Amerika, artk sava byk bir
ihtimalle kazanacana inanmaktadr, ama kazandktan sonra ne yapaca
konusunda net bir fikri yoktur, nk Japon toplumunun yenilgi koullarna
nasl tepki gstereceini tahmin etmekte ne gibi llerle dnmesi
gerektiini bilmemektedir. Bu nedenle, devlet, Benedict gibi antropologlarn,
toplumbilimcilerinin yardmna bavurur.

Bir parantez aarak, Amerikann o tarihte ok daha ileri fikirli davrandn


sylemekte yarar var. Evet, ama bu Rooseveltin bakanl srasnda oluyor,
George Bush zamannda deil. Yukarda, dnya hakknda kendi bildiini
(kendine bakarak karsad-n) tekine mekanik bir ekilde uygulamaktan
dem vurmutum. Bush anlay, bunun en banal rnekleriyle doludur ve tabii o
dnemle hi ilgisi yoktur.

Benedict, Japonyay anlatmak iin durmadan ve ayn zamanda demek


gerektiini sylyor. rnein Japonlarn ok nazik, terbiye kurallarna dkn
insanlar olduunu mu sylediniz? Buna hemen, ve ayn zamanda kstah ve
kibirlidirleri ekleyeceksiniz. taatkr olduklarn sylerken ve ayn
zamanda isyankr olabilirler demeniz gerekecek. Benedictm kitabnn ad da
zaten Krizantem ve Kl: Japon ruhunda varolan belki temel elikiyi
somutlatrmak iin seilmi bir ad.

Bu blm okurken, bu eliik davranlarn yalnz Japonya iin mi geerli


olduunu dndm dorusu. Benedictin sayd rnekler baz tandk
lkeleri akla getirmiyor mu? Bu millet adam olmaz, dedikten on dakika
sonra Bizim gibi (harika) millet dnyada var m? diye soran kiileri
yakndan tanrz. Sorun, genel kltrn iinde yatan kalplarda. Bir kltrn bir
eyleri yan yana getirme ya da kartlama yntemleri, tarzlar birbirini
tutmuyor. Ya da yle syleyelim: Tek tek kalplara her yerde rasdamak
mmkn; ulusal ya da blgesel, bunlar bir araya getirme biiminde
ortaya kyor.

Hindistan hakkndaki blme, Herald Tribne gazetesinde Be-nares stne


okuduum bir haberle balyorum. Japonya stne konuurken de, gene ayn
gazetenin bu sefer Japon hayatna ilikin bir haberini yazaym. Amerikada
sexual harassment (cinsel taciz) teorisi ve pratiinin hzla yayld dnemdi.
Bir kadn, Yce Mahkemenin bir yesini dava etmiti. Bu gnlerde
Japonyada da alan bir kadn, firmada kendinden epey yukarlarda bir
yetki-yi ayn sulamayla mahkemeye verdi.

Herald Tribne olay izlemeye balad, nk Japonyada ciddi bir


sansasyon yaratmt. zellikle ast konumda bir kadnn bir erkei, hem de
iinde cinsellik kavram olan bir gerekeyle dava etmesi alldk bir durum
dedi. Onun iin, duruma olduka, Tribneda haberim okuyorduk.

Ama alt ay kadar bir sre sonra haber ok baka bir biim ald. Bu kadar
yaygn duyulup bu kadar sansasyon yaratnca, baz gece kulplerinde yeni
bir strip-tease tarznn balamasna yol am. Sexual harassment sz
Japoncada seki-haraya dnm. Bunun, Ieyasunun 1600de kazand
Sekigahara Sava ile bir ilgisinin kurulup kurulmadm bilmiyorum.
Sahneye sekreter klnda bir kadnla patron klkl bir adam kyor, kaml
sopal, sado-mazohist motifler kullanan bir gsteri sahneleniyormu!

Benares hikyesi, Hindistan iin bir metafor salyorsa, bu da Japonyann


baz kilitlerini (ve belki Benedictin ve ayn zamandalanndan bazlarn) aan
bir anahtar olabiliyor. Hem hiyerarinin nemini, hem de erkek-kadn
arasndaki egemenlik ilikisini gryoruz. iddet esi hemen merkez bir
yere gelip oturuyor. Gece kulb, strip-tease, sado-mazohizm ve tabi
bu harassment kavramnn kendisi byk lde Batdan ithal edilmi eyler
ve Japonyanm Batdan gelenleri kucaklamaya ne kadar hazr olduunu
gsteriyor. Ama ayn zamanda... evet, ben de kullandm bu ibareyi... Batdan
geleni nasl kendi ideolojisine uydurduunu gsteriyor.

Din ideoloji

Japonyadaki eitli dinlerden bir nceki blmde ksaca sz edilmiti.


Japonlann yerli diyebileceimiz dini intodur. Ancak intoya bizim
anlaymza gre ne kadar din denecei tartlr.

yle kitab, kural, retisi olan bir ey deildir. Kami denilen ok sayda
ruhlara veya tanrlara inanlr. mparatorun byk annesi Amaterasu da
bunlann belki en bydr.

Japonyada lenler de bu ruhlar lemine kanrlar. indeki baz inanlarda


olduu gibi Japonyada da akamlan bu ruhlar veya tannlar iin yiyecek, eitli
meyveler vb. braklr. Ancak Japon-larda -belirli durumlarda, diyelim- bellek
ok eskilere uzanmaz. Onun iin tapnlan atalar da en fazla bir iki kuak
ncekilerdir. Anlar kllenince onlar da silikleir, daha anonim, adsz sansz
ruhlar arasna girerler.

mparatorun gnein olu, daha dorusu Gne Tanras Amaterasunun


torunu olmas inancn da byle anlamamz gerekiyor. Bizim bildiimiz,
tandmz dinlerin belirli bir tannsal-hk anlay var. Bunlann arasmda,
Hristiyanlk, baba-oul ilikisini tannsallk dzeyinde de oluturmasyla, bu
kavram insanlkla bir arada dnmeyi kolaylatnyor; ama brakn
Hristiyanlk gibi zengin retisi olan bir dini, pagan Yunan politeizminin,
anas veya babas tann olan yan-tann kahramanlan, Herakles, Akhil-leus, Ainias
vb., Japon inancna kyasla, ok daha somut bir biimde tannsallk tayan
kiilerdir. mparatorun Amaterasuyla ilikisi ise ok daha simgesel bir eydir.
Japon inancna gre tannsallk her yerde, her kiide olabilecek bir eydir.
Dolaysyla, tannnm olu dendi diye ne imparatorun kendini Isa gibi
grmesi sz konusudur, ne de Japon halknn onu byle grmesi. mparator
baka nedenlerle, baka gerekelere dayanarak yceltilmitir. Tann-sall
bunun nedeninden ok sonucudur.

Nitekim igalden sonra Amerikallar Hirohitonun halka hitap ederek tann


olmadn aklamasn isteyince, Hirohito, buna kar km, zaten olmad
bir eyi reddetmesine gerek olmadn sylemiti. Japon halknn onu bir tann
gibi grmediini de buna eklemid. Ama Amerika ve MacArthur srar edince
bir Yeni Yl Gn bunu ilan etti. Hirohitonun tann olmadm aklamas
Japonyada ciddi bir tepki yaratmad. Adamn biri, bilmeden, doan ocuuna
Hirohito adn takm. Bunun imparatorun ad olduunu renince
(imparatorun ad hi telaffuz edilmezmi) ona saygszlk yapt inancyla
olunu ve kendini ldrm. Ama Hirohitonun Ben tann ile akraba deilim,
demesi stne intihar eden falan yok. Demek ki fazla bir ok yaratmam.
Deindiim kltrel grecelikler byle eyler. Yakndan tanmaynca, tepkderi
vb. de anlayamyor, bir yere oturtamyorsunuz. intonun geleneksel Japon
dini olduunu bilmekle birlikte, en eski kaytlarda bunun adn sann
grmyoruz. Ancak inden (ve Kore yoluyla) Budizmin geldii 6. yzylda
ve o balamda into laf da ortaya kyor. Bu-dizmle belirli lde
eklemlendii de anlalyor. Ama bu, birinden birinin ortadan kalkmas ve
brnn iinde erimesi derecesine gelmiyor. Hatt 1600lerde izolasyonun
balamasndan sonra, intoya tepkisel bir dn balyor. Hristiyanlktan
sonra Buda ve Konfys anlaylar da yabanc olduklar iin ktleniyor.
Budizm

Dnyada Budizmin doum yeri tabii Hindistandr. Ama oradan douya


doru yol alp inde de bir lde yaylm, oradan Japonyaya da gemiti,
ilk rahibin ya 538 ya da 552de geldiine inanlr. 645-54 arasmda, Kotoku
zamannda sarayda Budist ayin yapld kaytlara gemi. Japonyanm
dinlerin bar iinde bir arada yaamas gelenei bylece balyor. Budizm
intoyu yok etmiyor ama onun nne gemeyi baaryor.

Bir zaman sonra Japon Budizminin iinde baz yorum ve anlay farklar kt.
Heian dneminde (yani 9. ve 12. yzyllar arasmda) Budizmin Tendai ve
ingon kollan olutu. Tendainin kurucusu Saio (767-822), ingonunki ise
Kukai (774-835) idi. kisi de ine gidip orada dncelerini gelitirmilerdi.
zetle sylersek (ve zede sylemek gerekiyor), Tendaiye gre varoluun
tek bir birlii vard, ama tek doru din diye bir eyden sz edilemezdi.
Bodhisattvanm retisine gre bakalann severek yaayabilen kii ruhunu
kurtarabilir, aynca btn varlklar da byle bir selmete ulaabilirdi (ve Craig,
vd. 2008 102). Bu da epey iyimser ve ii oluruna brakan bir yorumdu. Buna
karlk Kukai kurtuluun bu dnyada mmkn ve bireyin abasna (bir
lde) bal olduunu savunarak biraz daha talepkr davranyordu.

Budizmde ve Hinduizmde tanrsalln urada burada ortaya k, bir canl


veya nesnede cisimlemesi vardr. Bu aslnda daha eski dinlerin mana
inancn andran bir eydir. Mana belirli bir nesnenin srekli olarak sahip
olduu bir zellik deildir. rnein bir sopa, normal, olaan bir sopadr. Ama
birdenbire ortaya bir ylan karsa, ylan ldrmeme imkn verecek sdh
olarak sopa o anda mana gcyle donanabilir.

Cassirer in manay tanmlamasna yakn bir gezinen tanrsallk kavram


olduu iindir ki, Hindistanda otuz, krk milyon civarnda tanrdan sz edilir.
Bu durum da, Japonyann kamilerine baya kolay uyarlanabilir bir
durumdur. Japonlann eitli kamileri de bylece Budanm bir cisme
brnmesi olarak kabul edildi. O zaman Budizmle intonun, birbirleriyle
atmadan, yan yana varolmalan da mmkn oldu. Bu ilikide, dandan gelen
ve daha derin bir felsefe gelitirmi olan Budizmin intonun bir adm nne
durduunu da syleyebiliriz. Zaman iinde bir eit iblm olarak
adlandrabileceimiz bir iliki de geliti. Budizm, evreni anlamlandrmak,
evren iinde insann varoluunu aklamak gibi, teolojik-felsef sorunlan
dnmek iin daha iyi imknlar veriyordu. into ise sradan insann ayin
ihtiyacna cevap verecek eitli biimsellikler ieriyordu. Budizm etik
boyutunu ayor, into hayatn estetiini dzenliyordu.

Japon adalar her zaman belirli bir izolasyon ortam yaratt iin, Japon
Budizmi de, ktadan gelmi olmakla birlikte, zamanla daha az ktali ve daha
ok Japonyal bir karakter edindi. rnein Japon feodalizminin, soya, rtbeye
nem verme gibi temel eilimleri, Japon Budizmini de bu ynde etkdedi.

Konfys

inden Japonyaya yalnz Budizmin deil, Konfys dininin (felsefesi


demek daha doru olabilir) de geldiini grmtk. Bunlara Taoizmi de
ekleyebiliriz aslnda. Btn bu akmlar bizim tank olduumuz yaplanyla
dinden ok baz felsefe akmlanna yakndr. Ortadou dinleriyle
kyaslaynca, ok daha dnyevidirler. Konfys, toplumsalla arlk
veren bir dnce sistemi kurmu, bunu kurarken in tarihinin daha eski
dnemlerine, 11. yzyln Zhou hanedanna, Zhou Gong rneine
dnmt. Genel olarak muhafazakr bir devlet sistemine uygun bir dnce
tarz olduunu syleyebiliriz. Oluturulduu zaman ve ortamda phesiz byle
deildi; ama gemie, bilgeliin gemi rneklerine belirleyici yer verdii
iin statkonun korunmas amacna uydurulmas grece kolayd. nerdii
ballk biimleri (veya dzeyleri) genel Asya dncesi ya da toplumsal
dzeninin belirli yaplann ne karr: Kii kendini gelitirebilir ve zaten
soyluluk, kiinin kendini zenginletirmesi sonucunda eriilecek bir
mertebedir. Bunu yaparken, bireyler, baka bireylerden oluan bir toplumsal
evre iinde yaadklarm akllarnda tutmal ve onlara kar ykmllklerini
titizlikle yerine getirmelidirler. Bu ykmllklerin ayn dzeyleri,
evreleri olduunu syleyebiliriz. rnein hkmdar karsnda uyulmas
gereken kurallar olduu gibi bireyin aile iinde uyaca deerler vb. vardr.
Bu dnceler Japon ahlknn biimlenmesinde de (ileride greceimiz gibi)
nemli rol oynamtr. Ancak, Konfyste btn bu uyulacak kurallar
felsefesinin temelinde sevgi kavram yatar. nsan btn bu iyi davramlan,
iyilii ve evresindeki insanlan (ynetici de olur, kendi ocuu da) sevdii iin
yapmaldr ve yapar. Dncelerin Japonyaya ithal srecinde, ykmllk
kavramnn sevgi kavramnn nne getiini syleyebiliriz. Byle olduu
iindir ki, Konfys dncesinin Japonyada en belirleyici olmu
kompartman, Meici Restorasyonuyla byk nem kazanan hiyerari
anlay ve ste kar sorumluluk olmutur.
Taoizm

Gene ayn tarihlerde in ve Kore zerinden gelen Taoculuk birok yorumcu


tarafndan Konfys dncenin kart gibi grlmtr. Toplumsal ahlk
vurgulayan, ne karan Konfys retisine kyasla Taocu dncenin daha
birey-merkezli olduunu ileri srmek mmkndr. Taoculuun balangta
daha katksz bir felsef sistemken zamanla birtakm hurafelere dayanan bir
Taocu din oluturulduunu iddia edenler de olmutur; ama bu ikinci iddiann
tarih bakmdan pek doru olmad anlalyor. Laozi adnda, 6. yzylda
yaam bir bilgenin kurduu dnlen bu sistem de, Konfyslk gibi,
ok daha eskiden beri in ortak zihninde bulunan dnsel eleri yeniden bir
araya getirir ve anlamlandnr. rnein, yit ve yang gibi, Uzakdou
diyalektii diyebileceimiz kartlklar, dii-eril, iyi-kt, aydn-lk-
karanlk kutupsallklan, bu dnce tarznda nemli yer tutar. Ama bu ksa
anlatmn da ima ettii gibi, Laozinin kaynaklan daha mistik karakterde,
Konfys dncesi ise bir toplumsal ahlk retisi mahiyetindedir. Buna
bakarak, iki okulun birbirini dlama veya rtmeden ok, birbirini
tamamlama gibi bir iliki iinde bulunduunu sylemek herhalde en akla yakn
yol olacaktr. Konuyu Japonya balamna tadmzda, Konfysn Lao-
ziden daha fazla iz brakt grlyor.

Zen-Budizm

lkelerine gelen btn bu yar din, yan felsef dnce sistemlerinden


yararlanarak Japonlann da kendine zg bir sistem olutuunu ve bunun Zen
olarak adlandrldn syleyebiliriz. Kelimenin kkeni Sanskrit dilinde
tefekkr (meditasyon) anlamna gelen dhyana. Bu ad inde an"
biimini alm ve Zene dnerek Japonyaya girmi. Bu zincirleme, yalnz
bu dncenin deil, Japonyadaki birok dnsel-kltrel formasyonun ge-
lime-oluma kalbn simgeler gibi.

Paralel zincirde ayn kelime dnmden gemiyor. Tefekkrn


Hindistanda hedefi nirvanaya varmaktr; bu byk aydnlanma ve kozmik
uyum ve mutluluk evresine incede wu denir; Japonlann kulland kelime ise
satori. Satori'ye erimek iin gre-neksel mantk kalplannm dna kmak
gerekir.

Ancak, benzerlik veya paralellik burada bitiyor. Japon sato-risi Hint


nirvanasmdan epey farkl. Hint mistisizminde hep bu dnyay ama, baka
bir leme kavuma, bunu bir trans (kendinden geme, vecd v.b) ile
gerekletirme ideali sz konusu. Hint mistisizminde ebediyet, lmden sonra
hayat, ruhun baka bedenlerde hayatm srdrmesi gibi inanlar ok nemli
bir yer tutuyor. rnein yoga, tefekkrn salad disiplinle, insana doast
gler kazandnyor. Ama Japonyanm son derece dnyev felsefesinde bunlar
birtakm sama inanlar olarak grlr.

12. yzylda Japonyaya giren Zenin orada bir yzyl sonraki byk stad
Dog, Zenin Sato kolunu (en yaygn olan) kurdu. Dogen kendi satorisini
yle anlatyor: Sadece, dikey burnumun zerinde gzlerimin yatay
olduunun bilincine vardm... Zende esrarengiz hibir ey yoktur. Zaman
doal ekilde akar gider, gne doudan doar ve ay batda batar.

Evet, Japon edebiyatnda bu saduyu bazen sinir bozucu derecelere gelebilir.


Gnein doudan doduunun bilincine vararak aydnlanmak satori) da
biraz byle. Ama Japonlarn bu aydnlanmas, i gzleriyle grdkleri
grumden (vision) ok, grlerindeki keskinlie bal bir ey: Ayn
dnyevilik erevesinde, be duyuyu reddetmiyor, amaya da pek
almyorlar. Altnc duyuyu harekete geirmeye alyorlar. Tefekkrn
amac bu, zihinde bulunduuna ve ancak zel bir abayla harekete getiine
inanlan bu altnc duyuyu etkinletirecek ileri derecede konsantrasyonu
salamak.

Bu dnyeviliin Zen Budizmi Dounun (veya Batmn) tandk dini


yaplarndan epey farkl bir yere ektii anlalyor. Ruth Be-nedictin tehisi
yle:

Byle bir eitim phesiz bir rahip iin olabilecei kadar bir sava iin de
deerli bir eitimdi. Bu nedenle Japon savalar Zeni kendi kltleri haline
getirdiler. nsann, dnyann Japonyadan baka herhangi bir yerinde,
mistisizmin o nihai yaantsnn dln tatmadan mistisizmin tekniklerini
kullandm ve bunlann tek tek arpmaya hazrlanan savalar tarafndan
renildiini grmesi herhalde mmkn deildir (Benedict, 1989: 241).

Evet, gerekten artc. Ama bu yalnz Benedictm yorumu deil. 12.


yzylda, daha iin banda, Zen dncesini inden Japonyaya getiren rahip
Ensainin kitabnn ad Zenin Yaylmasyla Devletin Korunmas adn tar ve
bu kitap savalann, kl kullanmasn renenlerin, aynca da devlet adam
olarak yetimek isteyen rencilerin bavurduu bir ders kitab olmutu.
u da Sir Charles Eliotm deerlendirmesi:

Zen de ay trenleri veya No oyunlan gibi Japonyanm z mal haline


getirilmitir. 12. ve 13. yzyllar gibi skntl zamanlarda, doruyu kutsal
metinlerde deil de insan zihninin dolaysz yaantsnda arayp bulan bu
tefekkre ve mistisizme ynelik retinin eitli cra manastrlarda, bu
dnyann frtmalann-dan el etek ekmi keiler arasmda gelieceini tahmin
edebilirdiniz. Ama hayr, yle olmad, asker snfn en uygun hayat tarz
olarak kabul edildi (Eliot, 2002: 186).

Askeri snf toplumun van, you, her eyi olunca, bu gibi felsefeler, etik
kodlan vb. de ncelikle onlar tarafndan temellk ediliyor. Muhtemelen
topluma, ancak onlann vurduu damgay tayarak ulayor.

nceki blmde Hristiyan retinin Japonyadaki ksa servenine de


deinmitim. Bu da, yukanda grdklerimiz gibi, adalara dandan gelen, ama
tekiler gibi bu adalarda kk salamayan bir inan. Ancak onun kk
salamamasmda Japon siyas snfnn irad mdahalesi sz konusu. Bu olmasa,
o ksa sre iinde bu dinin yaylmas da artc derecede hzl olmu. Orada
da sylediim gibi, geli koullan bu dini, tekiler gibi kurulu dzene
eklemlenmedii iin, yoksul kyllerin bir bakaldn klt olarak
biimlendirmi olabilir ve bu nedenle de ynetici snf tarafndan bastnlmas,
Japon topraklanndan kaznp atlmas kanlmaz olmutur.

zolasyonla birlikte Japonyaya zg/yerli ile dandan gelen/yabanc


kategorileri zellikle nem kazannca, bu llerin din alana da uzanmas ok
doald. Dolaysyla yerli into daha bir deer kazand; Budizm, Konfys
ve Tao anlaylan biraz deer kaybetti (ama bsbtn yok olmadlar ve yerel
yapdar-la badaabilen eleri Japon ulusal kltrnn iine de alnd). Zen
Budizm de yukanda deinilen zellikleri nedeniyle bu sraya girmiti.

Meici Restorasyonunun genel mant, restorasyon teriminin de iaret ettii


gibi, imparatorun evresinde biimleniyordu. Yeni rejimin ideolojik temeli
olmas gereken mparator alabildiine yceltildi. Bu dnemin ve bu yeni
toplumsal gereklerin bir sonucu da Devlet intosudur (Kokka into).
Amaterasu inanc aa uygun bir biimde canlandnhrken lkenin her
kesinde tapmaklar ald. Bunlann says 80.000i buldu. Bu tapmaklarda
yaplan trenler de halkn devlet ve imparatora ballm perinlemek zere
tasarlanm ve dzenlenmiti. Bunlann hepsinin kinci Dnya Savanm
bitimine kadar, kendilerinden bekleneni verdiini, istenen zelliklerde bir
toplum yaratlmasna katkda bulunduklarn syleyebiliriz. Savan bitiminde
Kokka into geriledi ama Cin-ca into (yani Tapmak intosu) ad altnda
yeniden dzenlendi; demilitarize edilmi bir din olarak devam ediyor. Sava
sonunda, okumu kentli kesimler arasmda Hristiyanlk yeniden bir din
alternatif oldu. imdi nfusun %1.4 Hristiyan, bunlann ou da Protestan
olmutur.

Asker snf ve deerleri

Yllar nce Londrada bir Japon filmi seyretmitim: Itami adnda bir
ynetmenin ektii Tampopo adnda bir film. lgin bir filmdi. Yapm yl
1986ym.

Filmle ilgili bir ey kafam kurcalyordu, ama ne olduunu anlamyordum. Bir


iki gn sonra anladm. Filmi seyrederken pek ok yerinde glmtm! Japon
sinemas seyrederken ya da Japon edebiyat okurken daha nce hi
glmemitim. Buydu kafam kurcalayan. Daha sonra da bu konuyu zaman
zaman dndm. Mizah esi hafif kalan kltrler vardr. Japon kltr de
bunlardan biri. te yandan, dnyann en ince kitaplar zerine klasik espri
insann akima geliyor. Bu ince kitaplardan birinin ad da Alman Mi-zahdr.
Militarist ideolojinin ar bast kltrlerde mizah pek gelimiyor belki.

Ama bu hipotez stne dnmeye ve almaya balamadan nce, Itami


konusunu bitirip oradan da Japon kltr konusuna geeyim.

Itami Honuda, Osaka yaknlarnda eski bir kale kentidir; 19. yzylda bir saki
retim merkezi haline gelmitir. Bizim ynetmen herhalde bural olmal diye
dnyorum. Hakknda bildiim epey az. Harakiri yaptn iitmi ve
sarslmtm: Tandm en mizah Japon da m harakiri yapyor? Ama, hayr,
hikye byle deilmi. Juzo Itaminin son (ve nc) filminin ad Minbo
Kadn; yakuza, yani Japon gangsterlerinin gene komik biimde anlatld,
hicvedildii bir film. Bunun tarihi 1992. Gsterime girmesinden ksa bir sre
sonra Itami bir yakuza tarafndan baklanarak ldrlm.

Harakiri ya da cinayet. nsan Japon hayat tarz iinde eceliyle lmn


olduka seyrek rasdamr bir olgu olduuna ve iddetin de hl ok yaygn
olduuna inanyor. Bunun istatistiksel olarak ok doru olmad syleniyor.
Olmayabilir. Her iki lm biiminin de alt snflarda yaygm olmadn tahmin
ediyorum. Japonyada lme, ldrmeye yol aan iddet daha ok sekinlerin
kltrnde yer alan bir ey ve yanlmyorsam sekinleri sekin yapan da bu.
Bu kitapta bizi ilgilendiren dnemler boyunca Japonyanm sekinleri u ya da
bu biimde yaplam bir asker snftan ktna gre, biz de imdi bu
toplumsal snf yakndan grmeye alalm.

Samurai kastnn ekilenmesinin 12. yzylda gerekletiini sylemitim.


Asker snf dnyann her yerinde olduu gibi hep vard ve hep nemli
olmutu, ama samurai kastnn merkezinde oturduu sistemin olumas bu
tarihi buldu. Bununla birlikte, Japonyanm; daha uzun sre devam edecek drt-
tabakal-toplumsal-dzeni de kurulmu oldu. Samurai, birinci tabakay
oluturuyor, yukarda belirttiim gibi, br tabaka, toplumda kendilerine
verilen deer sralamasna gre, kyller, zanaatkrlar ve tccarlar olarak
yerlerini alyorlard. Geleneksel tanm toplumunda byle bir manzara artc
deildir. Bir tarihi Avrupa feodalizminin snfsal yapsn a) savaanlar, b)
dua edenler, c) alanlar diye e ayrmt. Japon emasnda dua edenleri
grmyoruz, nk ortaa Avrupasnn rgtl dini burada yoktu. Ama
olmamas, smr dzeninin srmesinde (bunun olmad bir feodalizm
dnlemez) ideolojinin hafifletici etkilerine pek gvenilemeyeceini de
gsterir. Marx da, feodal dzenin kendini yeniden retebilmesinde Kiliseye
den nemli role deinmiti. Bunun olmamas, savaan snfn zellikle
gl olmasn gerektirir. Az sonra greceimiz gibi, gerekten byleydi
zaten.

te yandan, Japonyadaki tabakalar arasmda, Avrupal tarihinin ortaa


toplumuna ikin grmedii bir kategori var: tccarlar. Tccar dediimiz
adam da, tarihin ok eski dnemlerinden beri her zaman, her yerde
varolmutur. Dnyada hibir zaman her bakmdan kendine yeterli bir insan
topluluu olamayaca iin, tccar, varl zorunlu bir kiidir - her frsatta ve
alabildiine aalanr, ama gereklilii inkr edilemez. Avrupal tarihi kendi
l sralamasna onu katmasa da, tccarn gelip btn bu dzeni deitirerek
cn aldn syleyebiliriz. Japonyanm seyri tam da byle olmad ama
tccar gene nemli bir rol oynamaktan geri kalmad.

Feodal toplumda asker snfyla kyl snf arasmda birbiri iin


yaratlm dedirtecek trden bir iliki vardr. Bunun karnca cinsinde bile
grldn sylyor bcek bilginleri. Savamaktan baka hibir ey
bilmeyen ve beceremeyen asker karncay, bar zamannda, ii karnca
azna yiyecek koyarak beslermi. Toplumsal iliki de bunun ok uzanda
deildir. Tccarn her ikisiyle de ba kurmas bundan farkl, daha karmak bir
eydir. Ama uzun vadede belirleyici olan iliki, genellikle budur.

Daha nceki feodal yapdanmasyla olduka desantralize bir durumda olan


Japonya, 12. yzylda, Yoritomonun abalaryla, ogunluk sistemine geince,
feodalizmle birlikte samurai kastnn varolu biimini de daha istikrarl bir
dzene balam oldu. ogun, doal olarak, Samurai snfndan oluan bir
ordunun komutanyd. Ama btn daimyolann, yani yerel feodal bey ya da
valilerin de kendi samurai ordular, birlikleri vard.

12. yzylda Avrupada feodalizm sarsntlar geirmeye balyordu ama


Japonyada bunun tersine bir gelime oldu ve daha salam temellere oturan bir
yaplanmaya girildi. Burada bu yeni yaplanma merkez bir otoritenin
gdmnde gerekleti; onun iin, Avrupadaki erken feodalizmin bir hayli
kaotik yapsndan farkl, sistematik nitelemesine daha uygun bir yap
edindii sylenebilir.

Bu sistemin mant, yaptklar ilere gre ayrm drt toplumsal tabakay,


birbirine karmaktan alkoymak, kasttan kasta geilere engel olmak
dncesine dayanyordu. Avrupada her valye, her baron, kendi toprana
ve sertlerine sahipti. Bu varlklaryla daha yksek bir lordun vassal
oluyordu. Japon sistemi ise savann kylye dnmesine engel olmak iin
onu topraktan kesinlikle ayrd. Samurai, topran tasarruf (possession)
hakkna da sahip deildi. Bu durum, Avrupa feodalizmi kadar Osmanl dirlik
dzenine de benzemeyen bir yap karr. Asker, mutlak anlamda, daimyo'ya
balanr.

Daimyo kyllerden vergi topluyor, bunun bir ksmn (epey nemli bir ksm)
samurai kitlesine datyordu. Samurai kastn doyurma zorunluluu, kyl
zerindeki vergi ykn de iyice artrmt.

Tokugava ogunluu bu dzeni pek fazla deitirmedi, daha ok pekitirdii


sylenebilir. 12. yzyldan beri samurai topraktan koparlmt; kyl de
kltan koparld. Daha Hideyoi zamannda kyllerin bata kl, herhangi
trde silha sahip olmalar yasaklanmt. Samurai ise ifte kl tayordu.
Savalara kar saygszlk eden kyl veya teki aa snflarn yelerinin
olay yerinde ldrlmesi (samurai tarafndan) yasallatrld.

Bunlar, belirli bir kastn tekiler zerinde mutlak bir hegemonya kurmasn
salayan son derece somut, maddi mekanizmalar. Bana terbiyesizlik etti,
diye uzun boylu soruturmaya gerek kalmadan kafanz kesecek biri
karsnda, bizim kltrmzde de eksik olmayan deyimle, boynunuz kldan
ince olacaktr elbette. Ama bu gibi maddi mekanizmalarn varolduu bir
toplumda, bu gibi hegemonyalarn manevi aklamalar veya onun
meruluunu pekitirecek her trden simgeler de eksik deildir. Japon
toplumu gibi, dine, metafizik derinliklere fazla yz vermeyen, dnyevi ve
pragmatik bir toplumda, savalk, btn olumlu deerlerin toplam
oluyordu zaten. Deindiim simgelerden birini biraz aaym: Yalnz
soylularn ve sava kastn soyad olabdiyor-du; baka bir syleyile, yalnz
onlann bir soyunun olmasnn anlam vard. Bu uygulama, szgelii in
geleneklerine hi benzemez. inin nfusu imdilerde bir milyara dayand,
ama bildiim kadanyla, toplam soyad says be yz amaz! Bunun nedeni,
koca in toplumunun temelde klanlara dayanan rgtlenmesidir. Sz konusu
soyadlan klanlardan gelir ve ayn soyadn tayan yz binlerce kii en azndan
simgesel olarak kenderini tekilerle hsm sayar. Ayn yrede ayn soyadnn
younlamas normaldir, ama baz klan yeleri uzaklara da tamm olabilir.
Soyad, kimin kiminle soyda olduunun iaretidir. Bunun Japonyadan fark
yeterince belirgin.

Japon sava, gene btn feodal (kapitalizm ncesi tanmsal toplumlar diye
genelletirebiliriz belki) toplumlarda olduu gibi, son derece sk manevi
balarla, lorduna bahdr. Lord, burada, daimyo denilen, toprak sahibi
ile vali kanm bir adam anlamna gelir. Japonyanm daha erken
dnemlerinde OsmanlInn mir toprak dzenini andran kamusal mlkiyet
geer-liydi. Ama merkez ynetim bu dzeni srdrmekte baansz kalnca,
yerel yneticiler zel mlkiyete doru nemli admlar attlar. Ancak, ademi
merkeziyetin en fazla egemen olduu dnemlerde bile danyonun hi deilse
kt zerinde merkez otoriteye (oguna) ball devam etti.

Japon tarihinin rakkas, yzyllarca, daha fazla merkeziyet ve daha fazla


feodalizm arasnda gidip gelmitir. Tokugava ogunlu-unun kuruluu da, 12.
yzyldan sonra yemden geveyen dzeni merkez otorite altnda
birletirmesine bal olmutur. Bir zaman sonra yeniden bir geveme olacak,
ama 19. yzyl sonunda yeni teknolojik imknlarla merkez ynetim
kesinleecektir.

imdi, btn bu gelgitler olurken, znde fazla deiim gstermeyen bir iliki
vardr: daimyo-samurai ilikisi. Japonyanm bamllklar/ykmllkler
sistemini deride ok daha ayrntl bir ekilde gzden geireceiz. Ama
deindiim bu iliki, o sistemler iinde en hayati yere sahip olmu, dolaysyla
o kkenden treyen etkiler btn topluma da bir biimde yaydmtr.

Kabaca ikili bir ayrm yapalm: Kargaaln artt, merkez otoritenin


zayflad dnemler ve bunun tersinin yrrle girdii, merkezin
glenerek evreyi denetim altma ald dnemler. Bunlarn birincisinin
egemen olduu zamanlarda srekli sava ve atma, yerel beyler arasmda
sregiden ve insann akima Danvinin var kalma mcadelesini getiren
ortam, daimyo ile samurai arasmda yalnz emir-komuta dikisini
glendirmekle kalmyor, by-lesine hiyerarik bir ilikide olabdecei kadar,
karlkl balanma, gven, sevgi gibi daha soyut nsan duygulan da
alabildiine gelitiriyordu. Birinci blmde deindiim ve deinmeye devam
edeceim 47 Ronin hikyesi (miti) ncelikle bu manevi balann gcn
anlatr.

imdi de merkezin glendii dnemleri dnelim: Japon ynetim


mantnn smflann kanmasm hi istemediini (nk bu dzen kavramn
altst eden, tehdit edici bir durumdur) ve buna gre tedbir aldn
sylemitim. Askeri kylden koparmann bahca yolu da, daimyoyu bu
alanda arac konumuna getirmek, yani kylnn sabanndan askerin
anana giden yolda da-imyoyu toplayan ve datan konumuna
yerletirmekti.

iki g arasmda atma ortamlannda hayat bulan ballk ilikisinin


asker/politik olduunu syleyebiliriz. Ban ortamnda ise (yani arlkla
Tokugava sonrasnda) ekonomik ba ve bamllk ilikisi ne kyordu.
Bylece, samurai ile daimyo ve tabii ayn zamanda ogunluk arasndaki
bamllk ilikisi mutlaklayordu.

Buraya kadar grdmz manzaraya mkemmel diyebiliriz. Ortada bir


ama var ve alman tedbirler amac gerekletirmeyi ba-anyor. Evet, baanyor,
ama hangi zamana kadar? Tarihte hibir ey mkemmel, tam simetrik vb.
olmaz, nk deiim kesintisizdir ve deiim ayn zamanda sistem dman
dr. Bu mkemmel sistem de zamann ve deiimin sinsi saldmlanna,
bunlann yaratt erozyona dayanamad.

Sinsi dememin nedeni, sistemin bir atmayla, arpmayla deil, uzayp


giden evrimsel bir srele gm olmas keyfiyetidir. ncelikle bir ciddi
elikiye bakmamz gerekiyor. Buraya kadar grdmz zelliklerle, Japon
toplumu, maddi olandan da ok manevi yapsyla, en fazla askerilemi,
neredeyse moder-nizmden nce militarist bir yapya adm atm bir toplumdu.
Ayn zamanda, adalar zerinde kurulu bir lke olarak, ancak ok seyrek bir
biimde dardan gelen bir askeri tehditle karlayordu.

Yabanclarla sava asgaride olunca askeri ura da ieri ynelmiti. Ama nce
Yoritomonun kurduu ogunluk, soma Tokugavamn mmkn kdd uzun
merkez dzen ve bar dnemlerinde, samu-rainin ifte kllarn recei
fazla somut hedef kalmyordu. Feodal snf her zaman sava idman yapar,
avlanmas bile militarist bir spor klna girer. Ama srekli idmann da bir
haddi olmal.

Asl sinsi darbe, dzenin en fazla horlad tccar snfndan geldi. Japon
ekonomisi bir para ekonomisine doru evrilirken (bu da, feodalizm ne kadar
sk olursa olsun, nlenemeyen bir yn-semdir) tccarlar, tefecilik ilerine de
el atarak zenginlemilerdi. Ancak ne kadar zengin olurlarsa olsunlar, tccar
snfndan olduklar srece toplumda sayg grmyor, stat kazanamyorlard.
Bu aamalarda samurai kastndan bililerinin tefecilik gibi ilere girip
girmedii ok kesin olmamakla birlikte muhtemel de deil. Ama silhl ve
itibarl snfla paral ve itibarsz snf arasnda daha ok evlilik kurumunu ara
olarak kullanan yaknlamalar bagster-di ve hzla yayld. Tccarlar tefecilik
yoluyla topraa sahip olmaya, bu topraklan kyllere kiralayp bundan da
aynca kazanmaya balamlard. imdi bu kazanlarla yaplacak i samurai
aileleriyle evlilik ilikisine girmekti.

Bizdeki i gveyi kurumunun Japonyada bir karl vardr. Bir aile


normal olarak bir erkek ocuu evlt edinmez; kz ocuuyla evlenecek bir
damat edinir. Bu durumda, evlenen adam kendi ailesiyle ilikisini keser (hi
deilse grnte) ve kaynatasnn soyuna yazlr. Bylece tccann statye,
samurainin de paraya kavutuu bir symbiosis gerekleir. Bylece, 19. yzyl
ortala-nna yaklatmzda, samurai kastnn eskisinden adamakll farkl
zellikler edinmeye baladn gryoruz.

Bu symbiosis biiminde zayf olan taraf, btn para gcne ramen, gene de
tccar kastyd. nk olanca toplumsal prestij, samurainin arkasndayd.
Byle ilikilere girmekle o para iin bir iki basamak inmi saylabilirdi. Kzn
veya olunu samurai ailesine sokmay baaran tccar ise kesinlikle
trmanmt.
Tccar snfnn daha zengin olmas, para ile prestij arasmda daha dengeli bir
iliki kurabilirdi. Ama ticari sermaye birikimi belirli, snrl byklklerin,
snrl niceliklerin tesine geemedi. Bunun ok ak bir nedeni vardr:
Japonyanm izolasyon politikas. Toplumun kaplarnn dnyaya
kapanmasndan zarar grecei kesin olan snf tccarlard. Byle bir
politikann uzun vadede toplumun tamam iin zararl olmas gerektiini
savunabiliriz; bu dorudur. Ama savalarn, zanaatkarlarn ve kyllerin
zarar dolaylyd - ksa vadede baz avantajlar dahi kazanm olabilirler.
Tccarlar ise her vadede ve dorudan doruya zararl kyordu. Etkinlikleri
kesinlikle i pazarla snrl kalnca birikimlerinin hem sresi uzad, hem de
nicelii snrland.

Dolaysyla, grece en paral snf haline gelseler de, bamsz snfsal bir
konum kazanamadlar. Bu da onlar samurai ile symbiosis ilikisine itti.
Bylece, Japonyanm gelime dinamii, Avrupadakin-den hayli farkl bir
biim ald. Avrupada (Batda) her yerde, glenen bir orta snfn toprak
sahibi-asker snfla, aristokrasiyle, rekabete, kar elikisine, baz durumlarda
silhl devrim harekederine yol aan bir mcadeleye girdiini gryoruz.
Mcadele edecek kadar gl olmayan burjuvaziler, Almanyada olduu gibi,
asker snfn modernizasyonda ncln kabul edebiliyordu, ngiltere,
Amerika ve Fransada ise kendi yolunu kendi ayordu. Ama Almanyada da,
gsz olsun, ayn bir burjuva snf ve onun kendine zg dnceleri ve
talepleri vard. Bu snf aristokrasiye ve onun mudakiyeti kltrne, ne kadar
clz olursa olsun, bir direni gsterebiliyordu. Japonyada byle bir ey iin
vard demek zordur. Tccar snfnn kayda deer kesimi asker snf iinde
zmlenmiti; ok clz da olsa, asker snfn dnda herhangi bir talep dile
getirecek herhangi bir kimse yoktu. Onun iin Japon modernizasyonunun,
orta snf diyebileceimiz bir toplumsal kesimin katksndan tamamen
bamsz bir ekilde gerekletiini syleyebiliriz.

Modernizasyon - modem ordu

Bat Avrupann drt lkesiyle Amerika Birleik Devletleri dnda herkes,


bugn modernizasyon kavramyla tandmz drt, ar, meydan
okuma, ne diyeceksek, onunla dardan gelen bir olgu olarak tant. Ama
bunu belki en belirgin haliyle Japonyada gryoruz: Perrynin gelii hem
dandan, hem meydan okumanm dik ls; Japoi modernizasyonu, zaten,
Ar-nold Toynbeenin terminolojisiyle, bu meydan okumaya verilmi cevaptr,
diyebiliriz. Birinci blmde ana izgileriyle deindiim bu olayda ve bu
balang aamasnda iki paradoks stnde duraym.

Birincisi u: Amiral Perry gelip tehditlerini savurduunda, Japonyada


Bakufu adyla da tandmz Tokugava ogunluu yalanm rejimlerin
normal yorgunluk, takatsizlik emarelerini gsteriyordu. Balangta rejime
yakn olduu iin ayncalkl klnan judai deil de, bunun tersi durumundaki
tozama arasmda bulunan Satsuma ve Kdeki gl samurai birlikleri
harekete geti. Bunlar, fiilen iktidarda bulunan oguna kar bakaldrmak
durumundayd - bu normal. Byle olunca, geri planda duran imparatorun
haklarn savunacaklard -bunda da anlalmayacak bir ey yok. Kuvayi
Milliyenin igal altnda iradesini ortaya koyamayan Halife-Sultan
kurtarma sloganyla ie girimesi gibi bir ey. Hareketin slogan
mparatoru sayalm, barbarlan kovalm! diye evrilebilir bir ierie sahipti.
Yzlerce yldr izole yaam ve imdi bunu deitirmesi iin tehdide uram
bir toplumda byle bir slogana amak iin de herhangi bir neden yok.

Ama byle yola kan bu birliklerin, ogunun kuvvetlerini yenip onu


ekilmeye zorladktan, imparatoru restorasyon ad verilen bir ilemle n
plana kardktan (yani yeterince saydktan) sonra, barbarlarla ilgili
sylediklerinin tam tersini yapmalan, Perrynin ikinci geliine alm
kaplann iine bir de krmz hal sermeleri dorusu alacak bir eydir.

Bu bir Makyavelizm rnei midir? Akllarnda baka bir program olduu


halde o srada kitlelerin houna gidecek sz m slo-ganlatrdlar ve amaca
ulanca sreci tersine mi evirdiler? Bizim burada pek sevilir hale gelen
terimle takiye mi yaptlar? Pek sanmyorum. Bu konuda ortada bir kant yok,
onun iin tahminden daha kesin bir ey de sylenemiyor. Bana yle geliyor ki
barbarlan kovalm derken hile filan yapmyor, byle olmas gerektiini
dnyorlard. Ama iktidar adm adm ele geirirken izolasyon gibi bir
politikay srdrmenin mmkn olmadn da grdler.

Bu esran daha fazla kurcalamadan ikinci paradoksuma geeyim. yle mi


yaptlar, byle mi dndler? diye soruturduumuz bu adamlar, sava
snfn adamlar. Zaten bu deiimleri yapabilecek onlardan baka kim var
toplumda? Bu zamana kadar, yukanda deindiim gibi, aralanna tccarlar
karm, kendileri belirli llerde tccarlam, para ilerine girmiler. Ama
bunlar son kertede samurai kast, Japonyanm savalan.

Geleneksel Japon toplumunun drt snfndan sz etmitik. 1868 Meici


Restorasyonundan ileri yryelim; 20. yzyla gelirken, o drt snftan kim
var, kim yok? Samurai'dtn baka herkes var. Bu herkes, 1868den nceki
durumuna kyasla bir miktar deimi olabilir, deimitir. Ama henz bir
miktar, fazla deil. Oysa samurai diye kimse kalmam ortada. Biyolojik
anlamda hayatm devam ettirenlerin de adlan deimi.

Yani samurai snf toplu bir harekete gemi, toplumda bir dnm
balatm. Bunun sonucunda ve ok uzun bir sre gemeden- samurai snf
ortadan kalkm.

Bu ikinci paradoks da tuhaf bir ey deil mi? Tarihte ok benzeri var m byle
bir olayn?

Belki bu iki paradoksu st ste koyarak bakarsak, olayn btn bir paradoks
olmaktan kyor. Aslnda, 1868i izleyen, ou bir hayli dramatik, olaylan ve
giriimleri bir arada ele aldmz zaman, bu ak bize iin bandan beri
mthi bir plan olduu ve bunun ok disiplinli bir gidi iinde yrrle
konduu grnmn de verebdir. Bunun byle olduu kansnda deilim.
Janet Hunter de ayn eyi sylyor:

Bu dnemde Japonyada deiimlerin hz o kadar yksekti ki batan


oluturulmu bir plann adm adm uyguland tek-izgili bir ilerleme olduu
gibi yandtc bir izlenim de edinilebilir. Amalar ok genel anlamda tutarl
olabilir ve bir-oklannca paylalabilirdi, ama ilerleme kesintili ve dzensizdi,
birok anlamazlk patlak veriyordu ve Meici dneminin banda yer alan
nderlerin, kendi politikalarnn uzun vadeli sonulann o zamandan grmeleri
imknszd (Hunter, 1990: 8).

Bence de, sre bir kere balam, baladktan sonra da kendi gereklerini
dayatmaya koyulmutu. Gidi, bana, arabacnn adara hkim olduu ded,
adarn arabay ve arabacy ekip gtrd bir gidii dndryor. Ama
bunun bsbtn babo bir gidi olduunu da sylemek istemiyorum.
Arabac gerekli -ve kritik-anlarda dizgini tam da gerektii gibi kasma veya
gevetme becerisini gsteriyordu. Japon modernizasyonunun biraz deiik
anlamda artc yan da budur: Bu ustal nereden, nasl renmilerdi?
Buna da Ruth Benedictin varolanlar arasmda daha inandrc bir cevap
verdii, daha dorusu, cevabn bulunabilecei yn daha iyi gsterdii
kansndaym: [Meici dneminin devlet adamlar] grevlerini ideolojik bir
devrim gibi hi grmediler. Bir i olarak ele aldlar. Tanmladklar hedef,
Japonyay ciddiye alnmas gereken bir lke haline getirmekti. konoklast
filan deillerdi. Feodal snf alaltmak, yoksullatrmak gibi bir ie
girimediler. Byk nimetler sunarak rejimin hizmetine ekmeyi tercih ettiler
(Benedict, 1989: 79).

Ben de bu adamlar ciddi toplum mhendisleri olarak gryorum. Toplum


mhendisi olmaya zenen birey ve zmreleri sk sk grmeye alz da,
baarl olann pek fazla gremeyiz. Japon mhendisler baya baarlyd.
Amalan belli - Benedictin (1989) syledii gibi bir ey. Aralar ve yntem
henz bir hayli belirsiz, ama el altnda geleneksel bir Japon slbu,
pragmatizm var. yle ki, samurai ile ktnz yolun ilerisinde grdnz
yeni olgular bu iin samurai ile gtrlemeyeceini gsteriyorsa, hemen
onlardan vazgeiyor, uygun olan arala devam ediyorsunuz.

deoloji aslnda var, ama geri planda, rtk. Bat dman Yo-idanm
Baty yenmek iin Baty zme tutkusu gibi, derinde bir yerde duruyor.
Japon disiplini, amaca ulaana kadar onu byle gizli tutmaya yatkn.

Giriimin baansnn sim, ok dar bir kadronun elinde yrtlmesi de olabilir.


Gene Hunter a kulak verelim:

Belli ki, ama, kitlelerin ayaklanmas anlamnda popler bir devrim deildi,
ama popler honutsuzluk da yaygn, meru ve ok zaman aka ortadayd:
ktidann el deitirmesinde rol alanlar 1868den nce de, yllar sonra da, bu
honutsuzluktan kendi adlanna yararlanmaya kalkmadlar. Devrim olsun, onu
izleyen dnmler olsun, kk bir sekinler grubu tarafndan
gerekletirildi (Hunter, 1990: 10).

Dar kadro, yapt ey neyse, onu daha uyumlu bir biimde yapabilir, bu
nedenle de baarl olur. Sz konusu dar kadro militarist bir Japonya
yaratma iini byk bir baaryla gerekletirdi.

imdi, yukardaki paradoksa yeniden dnebiliriz: Bu dar kadro iinde feodal


soylular var, genileyen kadrolara geldiimizde gene birok samurai
gryoruz. Ama, nceki blmde anlattm yntemlerle (smf devletten
maaa balayp sonra maa kesmek, kl tamay yasaklamak vb.) samurai
snfn tasfiye ediyorlar. Snf olarak tasfiyeye urayan onca samuraiden
bazdan da modem ordunun saflannda yerlerini alyor.

zellikle bu bakmdan Japon modernizasyonu benzersiz grnyor.


Genellikle bunun gibi uzun sre varolmu asker snflar ilerici deil
muhafazakr bir rol oynar. Osmanh dzeninin yenieri sorununu 1826ya
kadar zememesi onun modernizasyonunun yavalna, Rusyada Petronun
Streltsiyi tasfiye etmesiyse orada Batllamanm ok daha hzl yrmesine
katkda bulunmu olmaldr. Ama sonu olarak, her iki lke de,
modemizasyon-lanm, muhafazakr asker snf tasfiye ettikleri zaman
balatabildiler. Vaka-i Hayriyeden sonra etkili bir yeni asker snfn olumas,
hele Japonyaya gre, ok daha uzun zaman ald. Ama Osmanh modernlemesi
ancak bundan sonra hzlanabildi. Bu zaman alma durumu, Osmanh ve Prusya
rneklerinde birbirine daha yakndr. Japonyada her ey bir anda ve hep
birlikte yryp gitti. Vaka-i Hayriyeyi yenierilerin yaptn dnn,
diyeceim, Japon mucizesinin zgnln anlamak iin.

Yeni ordu iinde eski samurai kastndan ka kiinin bulunduu konusunda


istatisdk veriler varsa, bunlan bilmiyorum, okuduum birok kitapta byle
saysal verilere rastlamadm. Bu orann bir hayli yksek kmas benim iin
artc olmayacaktr. Ama asl nemli olan, bu yere gelmek iin geleneksel
samurai zelliklerini terk etmi olmalandr. Bu ilemin baanyla
tamamland, yzyl sonlann-da kan samurai ayaklanmalannn modern ordu
tarafndan etkili bir biimde bastnlmasndan anlalr. Bu, modem ordu safna
geen samurainin, gemeyenleri imha etmesi olarak yorumlanabilir.

te yandan, bu yeni ordunun tabann zaten Japon kylleri oluturuyordu.


Avrupada 19. yzyl banda gerekleen durum, yani gelitirilmi tfeklerle
donatlm kalabalk halk ordula-n, yzyl sonunda Japonyaya da geldi ve
Batda gelitirilen askerlik yntemleri orada da baaryla uyguland.
Hayatlarn daha ok ateli-silh-ncesi sdhlan kullanmay renmekle
geiren samu-rainin silhlan da, becerileri de silinip gitti.

Ordunun iktidar ele geirmesi

Otuzlann bu belirleyici olayn kavramak iin, Japonyada iktidarn geleneksel


yaplanmasna, sylenmi baz szleri tekrarlamak pahasna, bir kere daha gz
atalm.

Japonyada bilinebilen en eski zamanlardan beri imparator vard ve


imparatora bir eit kutsallk atfediliyordu. Gelgelelim, bu kutsal imparator,
belli ki bu zelliinin de bir sonucu olarak, gerek iktidann, somut g
mekanizmalannn uzanda duruyordu. Go-Daigo gibi bu grnmez balan
paralayarak yetki kullanmak isteyen imparatorlar, Japon tarihinin sk grlr
bir fenomeni olmamtr. Tannsallk niteliini korumak iin, bu ifada anlan
kimsenin insanlarla sk sk yz yze gelmesini nlemek gerektiine, yanl
yapma ihtimalini azaltmak iin de gene ayn ekilde bir uzakln korunmas
zorunluuna daha nce deinmitim. Osmanh tarihinde de, Kanun Sleyman
zamannda sarayda bir eit iaret dili gelitii, padiahn ok zel durumlar
dnda azn ap konumad, zellikle eli kabullerinde ses karmad
gibi hareket de etmedii bilinir. Bunlarn hepsi, yce h-kmdan sradan
insanlardan ayracak, ok yksek bir yere oturtacak teknolojilerdir.

mparatorun bu yceliini korumak zere ogun kurumu yaratlmt. Bu


sreci yeterince izledik: bir yanda kutsal ve tannsal ve eylemden uzak
imparator, br yanda her trl yetkiye mparator adna kullanmak zere sahip
olan ogun.

Bu kurumun nasl lavedildiini de grdk. ogun kurumu ortadan kalkt, ama


temel mantk da, onu yanstan temel yap da deimedi. Satsuma ve Kden
gelen, gene samurai kkenli bir aristokrasi, Genro adndaki kurul yoluyla,
ogunun tek bana kulland yetkileri sdendi. Bu dnmle birlikte
mparator an ve abartl bir biimde gklere kanld; ama eline verilen
iktidarda ok nemli bir art olmad. Bylece, Japon modernizasyonu,
Japonyanm yzlerce yllk gelenee dayanan siyaset ve iktidar felsefesini ok
fazla deitirmedi.

Japonyanm modernleme tarihim bir demokrasi tarihi gibi grmenin


imkn yoktur. Demokrasi zaten bu sre iinde istenir bir ey, uladacak bir
hedef vb. deddi. Bir yerlerden iin iine demokrasi szmamas iin tedbirler
alnmt. Bu durumda, modernletirici kadroyu byle bir eksiklikten tr
eletirmek pek anland olmayacaktr. Demokrasiyle ilgilenmemeleri, uzun
boylu bir dnceye, dnsel bir seime de dayanmyordu. Dnyalarnda
byle bir eyin yeri yoktu; olmas ok artc olurdu. Yapmak istedikleri eyi
ne derecede gerekletirdiklerim, baarlarnn lt olarak ele almak, daha
saduyulu bir deerlendirme yntemi olacaktr ve bu erevede baar
dozunun baya yksek olduunu kabul etmek gerekecektir. Japonya bugn de
bu dnyann nde giden lkelerinden biri. Bu haran karlmasnda, o kurucu
kuan pay bykt.

Ama yalan geldi, ldler. Dediim gibi, bir vrisleri yoktu. Kim olabilirdi
bu vris? Arzasz ileyen bir parlamenter rejim kursalar, rejimin yerine
oturmu mekanizmalan onlann lmnden sonra da dzeni devam ettirirdi.
Ama byle bir ey istememi, kurmamlard. Bir orta snf olumaya
balamt, ama bunun yeleri, Japonyay baanya tayacak byk ordunun,
iadam snfnn erleriydi. Baka bir ey grecek, yapacak durumda
dedlerdi. Ynetim deneyimi edinmi bir siyas snf da yoktu.

Kim vard? Tabii ordu vard. Ordunun da Genronn gerek vrisi olup
olmad tartlr. Bu sfat hak ettiini gsteren birok zellik gsterilebilir.
Ama oralara hi gelmeden, gerekten rgtl tek g olduunu syleyince,
tartma zaten sonulanr. Yz-yllann gelenei ve yaps ortada: kutsal
imparator ve onun adna yetki kullanan ogun, sonra da Genro. Bunlar ikisi de
imdi ortadan kalkmsa, birinin gelip bu boluu doldurmas gerekiyor. O
birinin kim olaca d belli.

Bylece, kumanda, gerek anlamda ordunun eline geti. Bu zaten lkenin


genel gidiine (yaylma zlemi vb.) uygun dyordu; te yandan, genel
gidiin bu damgayla damgalanmasmda, kumanday ordunun ele geirmi
olmasnn da pay vardr.

Omura Masaciro (1824-69) daha Perry gelmeden tp renmi ve Bat tarz


eitim alm Kl bir aydndr. Restorasyonla birlikte Askeri ler
Bakanlna getirildi. Herkese askerlik sistemini kurup snf olarak samuraiyi
ortadan kaldrmaya giriti; bunun karl bir samurai tarafndan ldrld.
Bitmez tkenmez suikastlar listesinde bir ad daha. Modem Japon ordusunun
kumcusu saylr.

Hkmetleri gene siviller kuruyordu. Ama varolan hukukta kara ve deniz


ordularna (kara ordusunu genellikle K, Denizi ise Satsuma kurmutur)
ok nemli belirleme imkn tanyan maddeler vard. Kabinede ikisinin de
birer bakanlkla temsil edilmesi zo-runluu bulunuyordu. Ama babakan
istedii kiiyi bu mevkilere getiremiyordu. nk kara ve deniz
komutanlarnn izni gerekiyordu. Komutann izin verdiinden bakas
atanamad, bakanlk bo kalnca hkmet kumlamad iin, babakann
komutanlarla anlamak dnda bir aresi yoktu. Bu yalnz kimin bakan olaca
konusunda anlamak da deildi. Komutan, hkmet ugula-malannda herhangi
bir eyden honut kalmamsa, bakan ekebiliyordu.

Bu, dediim gibi, somut yasayla askerlere tannan ok nemli bir ayrcalk.
Ama byle yasada, falan maddede yazl olmakszn, ordu zaten toplumda en
prestijli kurumdu ve byle olmasnn gerei hakknda son derece geni bir
toplumsal konsenss hkm sryordu. Bunlara ramen, komutanlar zaman
zaman yasa maddelerini anlattm biimde kullanmaktan da geri durmadlar.

Genel dumma bylece egemen olan ordu, Genrodan devrald iktidan Genro
kadar baanlbir biimde kullanabildi mi? 1945, bu sorunun cevabm veriyor.
Bu iktidann rettii sonu 1945 olduysa, bir baardan sz etmek samalar.
Ayrca, yenilgiyi atom bombas gibi biraz anz grnen bir etkene balamak
da doru bir aklama deildir. Japonya, bu bombalardan nce yenilmiti. Kr
bir inatla direniini srdrebilirdi. Ama sonunda gene yenilirdi, zaten olan
olmutu.

Kurucu kuaklarda buna benzer durumlara rastlanz. eitli yazlanmda,


Trkiyenin modernlemesini izlerken 1890-1910 aras kuan entelektel
baansna deinirim. Japonyann bu ilk kuruculan, yani Genro, hayatn her
alannda modernlemeyi balatmak ve ayn zamanda salam bir zemine
oturtmak gibi bir ykmllkle kar karya kalmlard. Ordu yeniden
kurulurken sanayi balatlacak ve bunun rgtlenmesi yaplacak, toprak ve
tanm somnlanna yeni dzenleme getirilecek, yepyeni bir hukuk oluturulup
buna uygun siyas kurumlamann gerekleri yerine getirilecek -ve bunun gibi
daha bir yn i. Baty anlamak iin alma da cabas. Onlan izleyen
askerler tek-yanl bir kariyer iinde yetimi ve bu tek-yanll bir meziyet
sanan sradan adamlard. Dnyada her eyin cevabmn kendi meslekleri olan
askerlik iinde bulunacana inanmlard. Byle olunca, yaptklan her ey,
toplumun militarizasyonuna ekleniyordu. Bunun getirecei kanlmaz
daralmann (zihnin daralmas) bir zaman sonra o toplumun felketi olacan
gremiyor, dnemiyorlard.

stelik, kendi mesleklerinin alan iinde nemli baanszlkla-n vard. Bir


kere, doru strateji kuramadklann, asker g, dayankllk vb. hesaplann iyi
yapamadklann sylemek gerekiyor. Ola ki 1905te Rusyay yenmenin
sarholuundan bir trl kurtulamam ve kendi glerini abartmilard. Pearl
Harbor dan sonra Amerikann belinin kmlacana inandklan izlenimini
veriyor davranlan. nemli hammaddelerde Japonyanm da baml bir lke
olduu bir sr deildi; ama bu da onlan durdurmad. Belli ki, ksa sre iinde
sonu almay umuyorlard.

Ama bundan ok daha nemli kusurlan ya da beceriksizlikleri kendilerinin de


en fazla nem verdii alanda, ordunun disiplini alannda ortaya kmtr. Bu
bir oyun, bir bahane miydi? Yani yukandakiler aadakileri provoke edip
sonra da Gen subaylar rahatsz, m diyorlard, hl cevabn bilmiyoruz.
yle deilse, birtakm deli bozuk adamlann ovenist arlklannm ardndan
srklenip gittilerse, btn afra tafralanna ramen inanlmaz derecede kof
adamlar olduklanm sylemek gerekecektir. Klasik Frankenstein rnts
burada da tekrarlanm olabilir: amzda, yaratcsnn denetiminden kan
canavar masalna en iyi uyan olgu, milliyetilik olmutur. Japon general ve
amiralleri de kendi yetitirdiklerine kurban gitmi olabilirler. Ama yle veya
byle, bunun da bir askerlik baars olmad belli.

Bunlann yan sra, kriminal denecek davranlara kar ald-nszlklarm,


vurdumduymazlklann vurgulayaym. Pearl Har-bor un habersiz, sava ilan
olmakszn baslmas ciddi bir sava suuydu. Ama bunun dnda, igal altnda
bulundurduklar blgelerde yaptklan, siyas gaddarlklannm yan sra yerli
kadmlann rzna gemek gibi utan verici eylemleri, sava tutsaklanna kar
davranlan ve bu arada Nanjing Kym gibi aklc bir gerekesi olmayan
hunharlklan askerlik ahlkna srlm byk lekelerdi. Dmanlarna
bunlar yaparken kendi yurttalarna, ocuklarna srekli kendim ldrmeyi
salk vermeleri, biraz sonra, zerinde daha ok ayrntyla duracam ayn bir
habaset rneidir ve tekilerle uyumsuz olduu da iddia edilemez.

Son olarak, ordu iinde yaattktan hayat tarz stne de birka cmle
ekleyeyim. Bu, dolayl olarak gen subaylar konusuyla da ilgili saylabilir.
Ama tepedeki generallerin de elbette bddii ve tevik ettii bir eydi.

Dvkenlik deerleri stne kurulmu ve yalnz erkeklerden meydana gelen


rgdenmelerde, oranm llerine gre st konumunda olanlann ast
konumundakilere eziyet etmesi sk sk grlen bir durumdur. Japon ordusunda
bunun baya ileri aamalara vardnld anlalyor. zellikle meslekten
subaylarn (daha ok da bunlann genleri) yedek subay konumundakdere
srekli ve sistemli ikence uygulad grlyor. iddetli dayak ok sk
rastlanan bir durum. Anlamsz, gereksiz yere sert disiplin cezalan, kolektif
cezalandrmalar grla gidiyor. Tabii bunlann yannda szle hakaret, svg
eziyetten bile saylmyor. Savan bitiminde bu subaylardan bazdan asdan
tarafndan vurulup ldrld.

Bu davranlara gz yumuluyordu, nk bunlar inam erkekletirecek,


dolaysyla daha iyi sava olmasn salayacak bir eitimin eleri olarak
grlyordu. Eliasm Almanyadaki dello kulpleri iin anlatt
kepazeliklerin benzerlerini burada da gryoruz (tabii onlann Almanyada
stelik niversitede yaplyor olmas daha da tuhaf). Benzer yaplar, benzer
sonular retiyor.

Japon militarizminin ana izgileri

Japon-modernlemesi Meici (Aydnlanma) Restorasyonu ile balad.

Yukandan aaya, bir asker sekinler grubu eliyle yrtlen bu hareket,


benzer harekeder gibi, birtakm ideallere, baz soyut deerlere
dayandmlmalyd. Millet gibi kavramlar, Bat dnyas dnda kalan
toplumlarda henz srkleyici olma zellii kazanmamt, nk
geleneksel kltr byle kavramlar zerinden kurulmamt. Okuryazarln,
matbaann etkili olmad toplumlarda ksa sre iinde bu gibi soyut
kavramlann iine deer boca etmek de kolay bir i deildi. Millet
kavramnn Trkiyede belki bugn bile milliyetilerin istedii heyecanlan
yaratmamas gibi konulara deineceiz. Ama bunlar zaten ok iyi bilinen, ok
konuulmu konular.

Bu gibi sorunlarn Japonyada bsbtn farkl bir ekilde yaanmasna imkn


yoktu. Bu koullarda, kurucu sekinler, bu manevi yk imparatora yklemeye
karar verdiler. Japon tarihinin imparatoru, yle kanl canl anmlan olmasa,
biraz glgede kalan bir karakter olsa da, gelenekte yeri ve saygnl olan
biriydi (rnein Komodor Perry, ikinci geliinde de, ltimatomlar verdii bu
lkenin bir imparatoru olduundan habersizdi). Millet gibi, henz olduka
ii bo bir kavram yerine imparator zerine yaplacak bir yatrm daha
gereki olabilirdi. Byle yaptlar. Res-torasyondan sonra btn eitim
sistemi bu yeni imparator kltn gelitirdi. Btn Japonlan toparlayan,
onlan bir millet yapan, onlara her eyin dorusunu gsteren, imparatordu. O
milletin atayd. Ona mudak bir itaat bayla balanmak gerekiyordu.
mparator, bu tapnma atmosferinde, Almanyadaki I. ve II. Wil-helmden de
fazla bir mudak otorite haline getirildi.

Milliyetilik, evet, normal olarak millet kavramna dayanr. Ama buna ok


daha alk toplumlarda bile (Almanya, talya vb.) belirli konjonktrlerde o
millet kavramna biilen btn deerler aym zamanda bir insanla da
zdelenmitir (Hider, Mussolini vb.). Bu durumlarda, ok etkin, grdmz,
dinlediimiz bir nder, ynln arkasna takar. Japon imparatoru, kutsallk
iddiasndan tr, onlar gibi fazla ortalkta dolamamak, grnmeme-liydi.
Japon toplumu ve nder sekinler, kide psikolojisi asndan en uygun dozlan,
biimleri buldular.

Bu noktada, blmn banda szn ettiim Ruth Benedicte dnp bir daha
bakalm.

Amerikallar (ve btn dnya) Japonlann savama inadna, lme metelik


vermeyen tavnna, ancak yanm giztenebilen bir hayranlkla bakyordu. Tamam,
yenileceklerdi; ama yenildikten sonra nasl davranacaklard?

Benedict doru cevap verdi. Korkmayn, teslim olacaklar, olduktan sonra da


sorun karmayacaklar, dedi. Japon ulusal karakterini hem kitab
yntemlerle alm, hem de sava tutsak-lann fiilen gzlemleyerek baz
sonulara varma. Somut tarih de Ruth Benedicti hakl kard.

Onun iin biz de Benedicti bu yargya ynelten etkenleri onunla birlikte


izleyelim. ok ksaca zedersek yle bir ey: Japonlar total bir sistem
yaratmlard ve her Japonun zihnindeki totali-te son kertede imparatora
dayanyordu. nsan total itaade baland insana, nesneye, kavrama vb. ayn
zamanda pheci bir gzle bakamaz. taat ilikisinde, emrin ieriinden ok
itaat ksm nemlidir. mparator teslim olun derse, Japonlar teslim olur,
niin teslim olduklarn, imparatorlarnn onlara niin byle bir emir verdiini
uzun boylu kurcalamazlar.

Ama tabii her ey bu kadar basit deil. Japon ordusu pek tutsak almyor, tutsak
olacaklar ldrmeyi tercih ediyordu (bir baka kabark sava suu). Kendi
askerlerine de tutsak olmaktansa lmelerini sylyordu. Yarallara bakmak
deti de gelimemiti. Geri ekilirken kendi yarallarm vurup gidiyorlard.
Ar milliyeti Kodohann nderi General Araki Bizim ordumuzda ricat ve
teslim olma yoktur, diyordu: Yabanc askerler iin ellerinden geleni
yaptktan sonra teslim olmak kabul edilir bir davrantr. Ama bizim
geleneksel Buidomuza gre kamak ve teslim olmak en byk utan
demektir ve bir Japon askerine yakmaz (Huntington, 1981: 129).

Bunun iin, tutsak den Japonlar da kendilerini pek adamdan saymyor,


direnmiyor, bakaldrmyor, tersine, uzlayor ve yardmc oluyorlard.
Aralarnda Amerikal pilotlara hedef gsteren bile vard. Ama bu tip
davranlan, bilinli bir ihanet etme havasna girerek de yapmyorlard. Buna
belki yenilgiyi centilmence kabul etmek bile denebilir. Ama bu da epey
Batl bir kavram olur. Nitekim, Japonya teslim olduktan sonra toplumun
genel davran bu anlatlan dorultuda oldu. Ruth Benedict tutsak-lann varolu
biimlerini gzlemleyerek belirtilen sonuca varmt.

Ancak btn bu durumun ok daha derinlere inen karmak bir yaplanmas


vard. Burada, gene Restorasyon ncesi alara, feodal ideoloji iinde
biimlenmi deerlere gitmemiz gerekiyor. Feodalizm, dnyann her yerinde,
hiyerari demektir. Japonlann da olduka karmak bir hiyerarileri vard.
Herkes, bu hiyerariler iinde kendisine uygun bir yerde durmal ve durduu
yerin gereklerini yapmalyd.

Temel iliki, aile iinde oland. Bu, toplumda eitli yerler dolduran
insanlann birbirleriyle kuracaklan ilikilere de k tutuyor, yol gsteriyordu.
Ataerkil Japon toplumunda aile tabii babann evresinde rgdenir. Ama
bundan te, erkek cinsinin mudak bir ncelii vardr. Birok bakmdan
simgesel olan banyo ritelin-de ilkin baba ykanr - ama onun terk ettii
tekneye, havuza, neyse ona (nk herkes ayn suda ykanyor), babadan soma
da anne girmez. Hayr, erkek ocuk(lar)dan sonradr sras. En son da, kz
ocuklar.

Aile yeleri arasmda on denilen ba vardr. Tam karlayacak kelime bulmak


zor, ama imdilik bunu az ok karlayacak bir kavram olarak borluluk
diyelim. Her mmin Hristiyann bu dnyaya ilk gnah tayarak gelmesi
gibi, Japonlar da onla, borlu olarak doarlar. En batan, domalarn anne
ile babaya borludurlar. Yaadka, byynce olan, yaplan her ey de bu
deftere yazlr. Erdemli hayat, bunlar demek demektir. Ama bu da,
deme kelimesinin ierdii maddiyat armlardan tamamen uzak,
manevi bir deme biimi, bir balanma biimi olmaldr. Bor para aldk,
dedik, bitti. Ama bu ilikide bu bor demekle bitmez, nk zaten nicelik
halinde llemez. Arigato, sumimasen" gibi teekkr kelimeleri aslnda
hep bu borlanmay anlatr: biri, ah bu g ey, br, ah bunun sonu yok
anlamna gelir; yani biri birine on vermitir ve teki bunun altnda
ezilmektedir. On alcs edilgen alcdr -doan ocuk gibi, onun yapaca
bir ey yoktur. Ama onun denmesine gelince etkin olmal, kendisine
verilenleri demelidir. Bu demenin ad da gimudur. Bunlara bal olarak bir
de giri vardr. Bu bir bor tan ok bir ykmllktr ve neredeyse
varolusal bir durumdur, nk yaamak bu ykmllklerle donanmak
demektir. nsann dnyaya kar girileri olduu gibi, kendine kar girileri de
vardr. Bylece gerekten karmak bir ilikiler a kyor ortaya. Bunun
ayrnt-lanna girmeden nce nemli bir tarih sralamaya dikkat ekeyim.

Temel iliki biiminin ailede baladn sylemitim. Feodal Japonyada bu


temel biim, bir de, efendi-kyl, soylu-sra-dan adam, komutan-asker gibi
hiyerarik ilikilerde yeniden-re-tiliyor, bylece, ailenin dnda, toplumun
yaama biimim belirliyordu. Ama Restorasyon srasnda ve tabii sonrasnda
btn bu sistem imparatora gre yeniden dzenlendi. Bu, yoktan var edilen bir
ey deildi. mparator hep vard ve sayg hep gerekliydi; ama imparatorun
varl somut hayatta ok gerek bir ey deildi. Kimsenin grmedii,
uzaklarda bir kiiydi imparator. imdi, fiilen daha grnr hale gelmemesine
ramen, her yerde onun ad geiyordu ve btn bu borlar, ykmllkler
silsilelerinin banda imparator bulunuyordu. Yani, Japon zihniyet dnyasnda
nemli bir deiim gerekletirilmi, dnyay alglamann olsun, ahlk
vecibeleri alglamann olsun, kalplan, imparator-merkezli yeni bir kalba
dklmt. Japon kurucu sekinleri, muhtemelen pragma-tik nedenlerle,
geleneksel ideolojiyi fazla hrpalamamak, insanlara ideolojik travma
yaatmamak iin ellerinden geleni yapm, geleneksel kalplardan mmkn
olduu kadar yararlanmaya almlard. Bu bakmdan, rnein Trkiyedeki
gibi derin bir ideolojik buhran yaratmadlar ve bu da baanl olmalanna
katkda bulundu. Ama bu apta bir dnmn hibir sarsc etkisi olmamas
da dnlemezdi. Japonyada bu da yeterince grld. Ykmlln
yneldii merci bydke, ykmllk de byr. Emi-ko Ohnuki-Tiemey
(2002) ileride daha geni tartacam kitabnda bunun mparator iin lme
noktasna nasl getirildiini ok iyi anlatyor.

Ruth Benedictin bu on, gimu, giri ilikileri hakknda kard ema 457.
sayfadadr (Benedict, 1989).

Bylece, bazlarn zihnimizde canlandrmakta glk ekeceimiz bir dizi


grev, dev, ykmllk ortaya kyor. imdi Japon kltrnde hi eksik
olmayan o ar trajik atmosferin nedeni de bu devler ve grevlerdir veya
bunlardan ileri gelen olaylardr. Bu, phesiz, yalnz Japon kltrne zg bir
durum deildir. Her zaman tragedya, deerlerin atmasndan doar. Kreon
dvmeyi yasaklam, bunu dinlemeyip dvtkleri iin Antigonenin iki
kardeini idam ettirmitir. Yasalar, idamla cezalandmlm sulularn normal
cenazeyle gmlmesini yasaklar. Antigone, kraln yasasna uymakla
ykmldr. Ama kardelerine de saygdeer bir cenaze treni salamakla
ykmldr. Bylece, bu zel durumda, yurtta ve karde ykmlkleri
(Japonca sylersek giriler) atyor ve buradan tragedya douyor.
Btn Japon toplumu iin deil, ama Japon soylu snf iin bu bir intihar
durumudur. Vicdannn dediini yapar ve intihar eder Japon soylusu. Soylu
olmayanlann, soyad kullanma hakk olmad gibi, seppuku yapma hakk da
yoktur. Belki sefalet bazen bir ie yanyor.

Japon ykmllkleri ve kartlklarnn emaik tablosu

I. On: edilgin biimde edinilmi borluluk ya da ykmllkler: insan bir on


alr; insan bir on kuanr: yani, on, edilgin alc asndan bir ykmllktr.

Ko on. mparatordan alnan on.

oya on. Ana babadan alnan on.

nui no on. Beyden alnan on.

i no on. retmenden alnan on.

insan hayat boyunca temas edilen herkesten alnan on.

Not: On alnan btn bu kimseler alan insann on cin'i, yani on-kii"si olur.

II. Onun karlklar, insan bu borlar "der", bu ykmllkleri on-kiisine


geri verir. Yani bu ykmllklere etkin bir deme asndan bakmaldr.

A. Gimu. Bu ykmllklerin en dolgun biimde denmesi bile ancak ksm


bir deme olabilir ve bir zaman snn da yoktur.

u. imparatora kar dev, yasa, Japonya.

ko. Ana babaya ve atalara (ve dolaysyla, soya) kar dev.

nimmu. nsann iine kar devi.

B. Giri. Bu borlar alnm iyilie gre matematiksel bir edeerlik iinde


geri denmelidir ve zaman snr vardr.

1. Dnyaya kar giri.

Beye kar devler.


Aileye kar devler

Alnan ondan tr akraba olmayanlara kar devler; rnein alnm para,


bir iyilik, bir i katks gibi eyler.

ok yakn olmayan, amca, hala, yeen, kuzen gibilerine kar devler. Bunlar,
onlardan alnm bir on iin deil, ortak atalardan ileri gelen borlardr.

2. insann kendi adna kar giri. Bu, d/e Chrenin Japon biimidir. [Onur"
veya izzet-i nefis" diyebiliriz]

Kiinin hakarete ya da baarszlkla sulanmasna kar namn temizleme


grevi. Yani karlk verme ya da vendetta grevi (M.B. Bu hesaplama bir
saldrganlk olarak grlmez).

Kiinin hibir (profesyonel) baarszlk veya bilgisizlik iddiasna izin


vermeme grevi.

Japon ykmllklerini, yani saygl davran, hayattaki konumunun ilerisinde


yaamaktan kanma, uygunsuz durumlarda herhangi bir duygusal gsteriden
kanma gibi zellikleri yerine getirme grevi.

imdi, bu atan ykmllkler, Antigone rneinde olduu gibi, bey ve aile


deerlerinin atmasndan doabilir. Ama insann kendi onuruna kar
ykmll de hiyerarik konum arasndaki atmalara daha sk rasdanr.
nceki blmde 47 Ronin hikyesini anlatmtm. Bunun banda Asano
gln drlmesine kzyor ve stnn suratna klcm alyor. Bu,
tamamen o kategorideki bir giri sorunu. Sonra da, erefini temizlemi olarak,
kendini ldryor. Bundan sonraki ksmda, Roninin, kendi beylerinin
intikamn almak iin yksek rtbeli adam ldrmelerini ve toplu intiharlarm
gryoruz.

Onun, girinin bu derece nemsenmesi, bu tragedya havasn yaratyor.


nsanlar normal olarak zihinlerinde bu gibi ykmllklerin bir hiyerarisini
kurarlar. Epey farkl bir alandan bir rnek vereyim: Kanser olmu hastalardan
hastalklarn saklama deti ok yaygnd, hl da uygulanyor. imdi bu yalan
syleme kategorisine giriyor ve hepimiz yalan sylemenin kt bir ey
olduunda hemfikiriz. Ama dediim durumda, hastann iyilii iin trnden
deerlendirmeler iin iine giriyor ve bu durumda buna yalan sylemek
denmez diyoruz; kimse nevroz geirmeden, vicdan azab duymadan bu i
bylece kabul ediliyor.

Japonlar ise on konusunda daha tavizsiz davranmak zere kurulmular.


Dolaysyla genel olarak iddet, ama bunun iinde kiinin kendine iddet
uygulamas, yani intihar, bir evrede ok sk grlen bir olay.

Benedict anlatyor:

dn para alan bir kii, bundan bir kuaklk zaman ncesinde, Zamannda
geri deyemezsem herkesin alay konusu olmaya razym, derdi, allm bir
eydi bu. deyemezse, gerekten de alay konusu olmazd; Japonyada byle
sulularn halka sergilendii boyunduruklar hi olmad. Ama borlar yeni yl
ncesinde temizlenmelidir; yeni yl gelmi ve para denememise, borlu
adn almak iin intihar edebilirdi. Her ylba gecesi hl byle bir dizi
intihar olur (Benedict, 1989: 151).

Grld gibi, adamlar baz eyleri gerekten ciddiye alyor. Demek ki bizim
ek-senet mafyalar Japonyada isiz kalrd.

Benedict devam ediyor:

Her trl profesyonel batlanma insann adna kar girisi-ni devreye sokar...
rnein, okullarnda kan (ve onlarn sorumlusu olmad) yangn, her
okulda asl olan imparatorun resmine zarar verdii iin intihar eden
baretmenlerin uzun bir listesi vardr... Trende imparator fermanlarndan
birini, rnein eitim stne ya da askerler ve denizcilere hitap edeni okurken
dili dolap kelimeyi yanl telaffuz ettii iin intihar ederek adn temizleyen
kiilerin hikyeleri de nldr... (Benedict, 1989,151)

Oluna bilmeden imparatorun adn takt iin (bu ad yksek sesle telaffuz
edilmezmi hi) olunu ve kendini ldren adam, imparatorun cenaze
treninde karsyla birlikte seppuku yapan devlet adamn grmtk.

Okul hayat Japonyada zordur. Baar hem eriilmez, hem mudaka


eriilmesi gereken bir eydir. Baarszlk, byk bir kiilik sorunudur. Onun
iin dnyann en yksek renci intihar oranlarn Japonyada grrsnz.
Bu hl devam eden bir sorundur.

Bizim zihniyetimizin temelindeki Ortadou kkenli dinlerin hepsinde, gl


birer te dnya, lmden sonraki hayat visi-on vardr ki in ve Japon
teolojisinde bunun benzeri hi olumamtr. Bunun intihan kolaylatran bir
durum olmas mantken anlalr bir ey mi? ok da deil, nk bu dnya
baya nemli. Onu byle tereddtsz brakp gitmek, ok gl bir kiisel
onur anlaynn varln gsteriyor.

Gene bizim blgenin dinlerinde intihar bir gnahtr ve dolaysyla yasaktr;


intihar eden cennete gidemez, cenazesini din trenle kaldrmak bile caiz
deildir. Japon din-ahlk anlaynda bunun hi byle olmadn gryoruz.
Burada intihar erefli bir insana zg bir eylem (ve yalnz soylulara tannm
bir hak). Btn edebiyatta (ve imdi tabii sinemada) intihar bu ekilde ele
alnyor. Derken, Miima gibi bir yazar, kendisi kamu nnde seppuku
yapabiliyor. Bunlar bizim kltrel kalplanmza son derece uzak olduu iin ne
olduunu, niin olduunu anlamamz da kolay olmuyor. Batl insanlann da
intihar olayn takntl bir biimde ele almalannm rnekleri olduunu
biliyoruz. Dostoyevskiden Camusye birok yazar ve dnr bununla
uram; ama onla-nn intihara bak ile Japonlannki arasnda bir ortaklk
gremiyorum. Kirilovun arn cmlesini yanl okursam ne yaparm? diye
bir sorunu yoktu.

On ve giri, feodal Japon ideolojisinin ve ona dayal deerler sisteminin


rettii kavramlardr. Belirli bir soyutlama dzeyinde baktmzda, dnyadaki
btn etik sistemlerde grdmz bamllk, ykmllk kurumlan ve
varsaym olarak bun-lann arasnda kabdecek gerilimler, ikilemler, atmalar
burada da bulunur. Yerler deiiyor olabilir, ama benzer sorunlan baka
sistemlerde de grrz.
Buido kltr

Japonyann 20. yzylnda iine girdii ok youn militarizm, dorudan


doruya bu an ve an koullannm rn deildi. Tarihte her zaman,
yeninin ne kadar yeni olduunu tartmak gerekir. Yeni yenidir de, eskiden
beri olan bir eylerle ba kuramaz, eklemlenemezse, toplumda tutunma ans
da azalr. Onun iin bu yeni militarizmin, eskiden kalma nelerle
kaynatna, sonunda ortaya kan birleimde neyin geleneksel, neyin tam
anlamyla yeni olduuna bakalm, Sava kasttan uzun uzun sz ettik. imdi
bu kastn ideolojik yaplanmasna daha yakndan, mmknse bir pertavszla
bakmaya alalm. Geri baz metinlerden vereceim alntlar, belki pertavsz
gibi bytecek deil de, kltecek bir aletle okunsa sindirimi daha kolay
olabilir...

Buido, Japonca, Savann yolu anlamna gelen bir kavram. Savann


yolunun ne olmas gerektiini belirleyen kurallar Japon tarihinde daha ok
szl bir gelenek iinde kuaktan kuaa aktanlmtr. Ama, tarihin eitli
evrelerinde, bunlann nem verdii rneklerini bir sraya sokan,
snflandrmaya ya da sistemletirmeye alan, ou kendisi de samurai,
kiiler olmutur. Dolaysyla elimizde baz yazl metinler de bulunuyor.
Bunlardan birinin ad Hagakure; 18. yzyln ilk yarsnda, 1700de len
daimyo Nabeima Mitsuigenin hizmetinde bulunan samu-railerden
Yamamoto Tsunetomo bir Budist rahip olmaya karar vererek inzivaya ekilir.
Burada Tairo Tsuramoto adnda, kendinden gen bir samurai onu ziyaret
etmeye balar. Tairo, yal ustann konutuklann yazar, kaydeder. 1716da
bunlan bir kitap haline getirir. Birka yl sonra da Yamamoto lr. Hagakure,
gizli yapraklar anlamnda bir szdr - ya da, gizleyen yapraklar.

Burada, kendim pek fazla mdahale etmeden, bu kitaptan alntlar sralamak


istiyorum (Yamamoto, 1992). Bir benzeri Avrupada da olan (ortaan
valye ahlk) sava kodu, Japonyada Konfys ve into ilkeleriyle de
birleerek, byle bir et-hos meydana getiriyor. Bunun ne kadar kanl bir
kurallar btn olduunu hemen greceksiniz. Burada yer darl, ancak
snrl sayda rnek sunmama imkn salyor. Kitabn btn, mthi bir kan
revan birikimi ile inam boabiliyor.

lm, bu ideolojinin ya da deer sisteminin z, her eyidir:


Samurainin Yolu, lmde bulunur. Ya/ya da anna gelindiinde, hemen
lm semek gerekir. zellikle zor bir ey deildir...

Hepimiz yaamak isteriz... Ama, hedefimize erimeden yaamak bir zillettir.

...beyimiz iin hayatmz frlatp atmak...

taat! Erkek iin, kadn iin:

Bir sava efendisinden baka bir ey dnmez... O nasl nce efendisini


dnyorsa, bir kadn da kocasn dnmelidir.

Utantan kurtulmak ancak lmle mmkndr.

Kaybedecein kesin olsa dahi, karlk ver. Burada ne bilgelie, ne de teknie


yer var. Gerek erkek zafer veya yenilgi dnmez. Akld bir lme
kaygszca atlr.

Lord Naoige yle dedi: Samurai Yolu, gz dnyay grmemekten geer.


Byle bir adam on kii ldremez. Saduyuyla byk iler baarlmaz. lgn
ve umutsuz olmaya bakn.

Bu son ikisi, Kamikaze ideolojisinin rahata badaabilecei bir temel


hazrlyor. lmek veya lmemek arasnda bir seme yaplacaksa, lmek daha
iyidir, diyor Kiinosuke. mer Seyfettinin Bam Vermeyen ehit
efsanesini de gryoruz bu samurai mitolojisinde. Kafan kesildikten sonra da
baz eyler yapabilirmisin. Tarihte grlm!

lesada arkasndan koarak geldi ve boynunu vurdu. Ba dmeden nce


Akifusa ksa klcn ekip vurmak zere dnd, ama ancak kendi adamnn
bam uurabildi. ki kafa birlikte leene dt...

Birini ldrmeye karar veren kii iin, bunu hemen gidip yapmak ok zor olsa
da, bu ii dolambal bir ekilde yapmak zere kafa yormak yanl tutumdur.
nsann yrei yumuayabilir, frsat karabilir, sonunda baarsz olunur.
Samurai Yolu, hemen davranmay gerektirir, hi oyalanmadan dalmaldr.

lm (ama ecel deil, lme ve ldrme biiminde) bir saplant:

Bylece, Samurai Yolu, her sabah, lmn talimini yapmaktr, orada m


gelecek, burada m, en k lme biimini dnmek, akln tamamen lme
adamak.

Baarsz kalmann bir utan olduunu dnen kiinin yapaca en basit i,


kendi kamn demektir.

Lord Katsuigenin genliinde, babas Lord Naoige ona nasihat etti. Kafa
kesmeyi talim etmek iin, lme mahkm birilerini en idam et. imdi bat
kapsnn olduu yerde on adam sraya dizdiler; Katsuige teker teker hepsinin
kafasn uurarak dokuzuncuya kadar geldi. Onuncunun gen ve salkl biri
olduunu grnce Artk kesmekten yoruldum. Bu adamn hayatn
balyorum, dedi. Adamn hayat kurtuldu.

Byle merhamet rnekleri de grmyor deiliz. Yamamoto kendi Budist


olmu ama bunun gen samurai iin iyi bir yol olduunu dnmyor. Byle
bir yolu semek iin yalanp bilgele-meyi beklemeli. O zaman, samurai
olarak rendikleri Budizm yolunda da ona yardmc olur! Bu, tabii, epey
farkl bir Budizm olmal. Nitekim, ite yle bir sentez de neriyor:

Sabah ve akam ibadetinde ve gn iinde, hep efendisinin adn zikretmeli.


Budann adn ve kutsal kelimeleri sylemekten en ufak fark yoktur.

Yamamoto Kiizaimona be yandayken babas bir kpei kesmesini


emretmiti. On be yama gelince de bir mahkmu idam etti. On drt, on be
yama gelen herkes mutlaka kafa uurmay renirdi...

Geen yl kafa uurmakta kendimi denemek iin Kase idam yerine gittim. ok
gzel bir duygu olduunu grdm. Bunun insana kt geleceini dnmek
korkaklktr. '

Bir hrsz yakalanyor ve suu ciddi grld iin ikenceyle ldrlmesine


karar veriliyor:

lkin bedenindeki btn kllar yakld ve trnaklan skld. Tendonlan kesildi,


bedenini vidalarla deldiler, eitli ikenceler yaptlar. Bunlar olurken hi kln
oynatmad, yznn rengi dahi deimedi. Sonunda, srtn yardlar, soya
sosunda haladlar, belini krarak ikiye katladlar.

Elli kafa uurmu bir adam bir gn dedi ki, Kellesine gre, bazen bir gvde
bile sana direnebilir. Sadece kelle kesiyorsan, balangta hi direni olmaz,
rahat rahat kesersin. Ama drde, bee gelince bir diren hissetmeye
balarsn...

Jinbei ile Yohei dvyorlar. kisi de ar yaral ve akan kandan Jinbeinin


gzleri grmyor. O zaman Yohei onu yere serip ldryor, ama kolunda
derman kalmad iin kellesini kesemiyor. Klcn onun boynuna koyup
ayayla bastrmaya balyor. Bu aamada baka savalar gelip durduruyor.
Bu, anlalan, erefsiz bir i, nk Yoheinin yaralan iyileince, Haydi,
seppuku yap, diyorlar. O da bir arkadan, Jinkuyu anyor, birlikte ay
iiyorlar. Sonra intihar ediyor.

Mori Monbei diye birinin olu eve yaral geliyor. Dmann ne yaptn?
Kestim. Sonra anlayamadm bir nedenle baba oluna seppuku yapmas
gerektiini sylyor. Bakasnn eliyle leceine, babann eliyle l diyor ve
oluna kaiaku yapyor (yani kafasn kesiyor! Baba efkati!).

Bir nasihat; sizin de aklnzda olsun:

Bir surat uzunlamasna keserseniz, stne ieyin, zerinde hasr sandaletlerle


tepinin, o zaman derisi yzlr... Hazine deerinde bir bilgi.

Lord Somann evinde yangn km, cayr cayr yanyor. Dan-da Lord
adamlanna anlatyor: Eya falan nemli deil, yenisi alnr, diyor, ama evde
aile eceresi vard, ok deerliydi. Ona zldm. Samurailerinden biri, Ben
alnm, diyor. Bu yangnda -karamazsm, diyorlar. Hi efendinin iine
yaramamtm, belki imdi yararm, deyip kendini alevlerin iine atyor - ama
geri gelmiyor. Yangn snnce yank cesedini yzst yatm buluyorlar.
Cesedi evirince bakyorlar ki kendi kamn yarm ve ecereyi oraya koymu.
ecere sapasalam kyor.

Her gn, zihnen ve bedenen huzur iindeyken, insan oturup tefekkre dalmal,
oklarla delinmenin, tfek, mzrak ve klla yaralanmann, dalgalar tarafndan
srklenmenin, byk bir atein iine atdmamn, yldrm arpmasnn,
depremde lmenin, yzlerce metrelik bir uurumdan dmenin, hastalktan
veya efendisinin lmne karlk seppuku yaparak lmenin nasl eyler
olduunu dnmelidir. Ve eksiksiz her gn insan ldn dnmelidir.

Eski zaman savalar byk brakrd, savata ldrlen birinin... kadn


olmad belli olsun diye... burnuyla birlikte by da kesilirdi. O zamanlar
byk olmayan kelle atlr giderdi...
Bu mthi tefekkr ve ahlk kitabnn sonunda Yamamoto drt temel ilkeyi
sayyor: Samurai Yolunda kimse tarafndan geilmemek/ Efendime yararl
ohnak/Ana babama evltlk grevimde kusur etmemek/ Byk duygudalk
gstermek ve insan iin davranmak. Bu sonuncusu, nerilen teki eylemler
erevesinde, nasl mmkndr, anlamas g. 20. yzyl, efendiye ve
ebeveyne duyulmas gereken ykmll imparatora evirerek o dnemin
akl almaz militarist ruhunu yaratt.

Mteveffa Jinemon, kz ocuklar bytmemenin daha iyi olacam


sylemiti. Aile adn lekelerler, ana babalarnn utan kayna olurlar. En
by zeldir, ama tekileri yok saymak daha dorudur.

Adamn biri, Akln ve Kadnn biimlerini biliyorum dedi. Nedir diye


sorulunca anlatt: Akl drt kelidir ve en zor durumda bile yerinden
oynamaz. Kadm yuvarlaktr. Ne iyiyle kty, ne doruyla yanl
ayrdedebilir, onun iin de neresi olsa oraya yuvarlanr.

Dediim gibi, yer snrllndan, birbirinin byk lde tekrar olacak bir
ym kelle kesme veya karn demeyi buraya almadm. Ama bu ksa kitapta
bunca kanl olayn yaratt younluk da bal bana bir etken (Yamamoto,
1992).

nazo Nitobe, 19. yzyl sonlarnda Japonyada dodu. Babas bir samurai
soyundan geliyordu. niversitede tanm okudu ve bu srada Hristiyan
inanlarm da benimsedi. Amerikada uzun zaman yaad, bir Amerikal
kadnla evlendi. ktisat da okudu. ok kitap yazd. Bir ara, Cemiyet-i Akvamda
alt. 1933te Japonyada ld.

Bat dnyasnda, samurai felsefesini anlatt, Amerikada 1905te baslan


Bushido kitabyla tannr. Bu ara blm Nito-beden baz alntlarla kapataym
(Nitobe, 2009).

Nitobe, Hristiyanlk iinde, Quaker olmay semiti. Bu ise elbette en


barsever anlaylardan biridir. Buido ile barseverlii bir araya getirme
abas, daha batan, yrmesinin zor olacan belli eden bir ey. Nitekim,
Nitobenin kurmaya alt denge bir trl kurulamyor. Ama biz bu kitaba,
Birinci, zellikle de kinci Dnya Sava deneyimlerini bilerek bakyoruz.
Yzyl banda bu Japon sava ethosu belki Nitobenin aznda
biroklarna bir hayli romantik, zellikle de an doldurmu bir valye
ahlk (Uzakdoulu olarak, azck da egzotik) gibi grnyordu. Nitekim,
1905te kitaba bir nsz yazan William Elliot Griffis de Bu-idonun
letafederini saymakla bitiremiyor. Bu sralar Japonyann Rusyay yenmesinin
getirdii prestij de etkili olmal.

Nitobenin bak, farkl kltrlerin cilsn da alm bir insann kendi z


mal, benlii, kimlii sayd ulusal kltre sevgiyle dolu. Onu, an ve sivri
yanlanndan kurtarmaya alyor. Ayn zamanda, iinde yan gizli duran
bilgelik ve incelii gn yzne karmak gibi bir abas var.

Kitaba o da, Samurai ile kiraz iei arasmda ba kurarak balam. Yzlerce
yllk bir asker gelenekten szlm bir kltr olduunu, Budizmden ve
intodan yararlandn sylyor. Bunun, bireyin ahlk (moral) bilincinden
ok, ulusal bilincini ne kardn sylemesi ilgin. Bu arada sk sk rk
kelimesi de geiyor, ama zamann rk teorilerine zg deil, gevek bir
kullanmla (Nitobe, 2009:8,9). Japon, Konfysn kendisine verdii dersi,
daha nceden, kendi rk igdsyle biliyormu.

Asker ideolojiler bilgi ve dnce kavramndan holanmazlar. Nitobe


Buidoda bunu gryor, ama mazur gstermeye alyor:

Tipik bir samurai bir bilgini kitap kokan bir amura benzetir. Bir bakas
yenmeden nce tekrar tekrar halanmas gereken kt kokulu bir sebzeyle
karlatrr renimi. Az okumu bir adam bilgi bir koku verir, ok
okuyansa ok fazla koku karr; ikisi de ok sevimsizdir...

Buido bilgi olarak bilgiyi kmser. Bilgi bir ama olmamal, bilgelik
edinmenin arac olmaldr (Nitobe, 2009: 11). Bunlar, faist ve faizan
ideolojilerin azlarndan drmedii argmanlardr. Ama Nitobe bunlar
erdeme evirmeye alr:

Hindistanda ve hatt inde insanlar eneji veya zeklarnn derecesine gre


ayrlrlar. Oysa Japonyada karakterlerinin zgnlne gre de ayrlrlar
[Baka yerlerde byle olmadn neye gre biliyoruz? ]. Bireysellik, aslnda
stn Irklarn ve olgunlua ermi medeniyetlerin iaretidir. Nietszchenin ok
sevdii bir deyimle syleyecek olursak, diyebiliriz ki Asyada insanlk
hakknda konumak ovalar hakknda konumaktr; Avrupada olduu gibi
Japonyada ise, insan insanl her eyden nce dalarla temsil eder (Nitobe,
2009: 13).
Bu farklln ve ayrcaln niin Japonlann tekelinde olduunu anlamak
mmkn deil ve bunlar ok tehlikeli dnceler.

Cesaretten sz ettii1 blmde Japon temel eitimini onaylar:

Bu ocuklar daha stten kesilmeden asker baanlann hikyelerini de


dinlemeye balarlar. Bebek can yand diye alyor mu? Annesi hemen yle
azarlar: biraz acd diye yle alamak olur mu? Korkak msn sen? Savata
kolun kesilirse ne yapacaksn? Hara-kiri yapman gerekirse ne yapacaksn
(Nitobe, 2009: 20)?

ocuklar olmadk, rktc yerlere gtrlrm; bu da eitimlerine iyi


gelirmi. Gtrldkleri bu yerler arasnda idam mahalli, mezarlk veya
perili ev diye bilinen meknlar da varm; hem de gece gtrlr ya da
yalnz gitmeye zorlanrlarm. Bu arada bir de gvdesiz kafann stne
geldiklerim anlatacak bir iaret koymak tan sz ediliyor. Yukanda, Japon
kltrnde mizahn fazla yeri olmadna deinmitim. Byle bir eitimden
sonra nasl mizah olsun?

Sadakat blmnde daha nce grdmz her trl efendi iin kendim
feda biimi onaylanyor ve yceltiliyor. Samurai kadnnn da ayn ekilde
ocuklarn feda etmesi gerektii syleniyor. Gerekli durumda samurai kendi
kann dkerek (lerek, yani) iinin drstln efendisine anlatrm.
Samurainin yetimesi faslnda gene bilgiye geliyoruz:

Entelektel yetimesinde en byk yeri felsefe ile edebiyat kaplar, ama bunlar
incelerken bile, nesnel doruyu aramaz - edebiyat vakit geirmek iin,
felsefeyi de, asker veya siyas bir sorunu aklamak deilse, karakter
oluumuna pratik fayda salayan bir ara olarak okur (Nitobe, 2009: 65).

Biz de bundan fazlasn beklemiyorduk. Seppukuya, Japon kltrnn bu en


nemli eylemine geliyoruz imdi:

imdi okurlarmn seppukunun sadece bir intihar sreci olmadn


anlamalarn bekliyorum. Hukuki ve trensel bir kurumdu. Ortaan bir icad
olarak, savalarn sularnn kefaretini dedii, yanllarndan zr diledii,
rezil olmaktan kat, dostlarn kazand, itenliini kantlad bir sreti
(Nitobe, 2009: 80).

Sonra Nitobe birka seppuku hikyesi anlatyor. Birinde, leya-suya suikast


dzenleyen iki kardele sekiz yandaki kk kardeleri var. Yakalannca,
cesaretlerinden tr, leyasu byle intihar ederek lmelerine izin veriyor.
Sekiz yandaki Ben bunu yapmay bilmiyorum. Size bakaym da reneyim,
diyor. yle yapyorlar. ki aabey, srayla, Bak, byle yapacaksn, diye
ke de reterek karnlarm deiyorlar. Sonra o da ayn eyi yapyor.

Amerikada yllar geiren ve Amerikal kadnla evlenmi Nitobe, Btidonun


kadnlara tand haklan hakl gstermekte de zorluk ekiyor. Bunun iin
beyaz adam medeniyetleri arasnda kaysere de bavurup Kche, Kirche,
Kinder demekten geri durmuyor. O tarihte henz bu slogann da rezili
kmam. Onaylayacak ok. Her yerde. Sorunu, Japon kadnnn tamamen
ikinci snf olmad gibi, aynca da bir Amazon olduunu kantlamak.
Anlatt eylerin bazlar o tarihlerde bizim milliyeti aydnlarmzn
(rnein, Mehmed Ali Tevfik) ballandra ballandra anlattklan Japon
hikyelerini andmyor:

Bir gencin bir kza vurulduu ve onun da buna ayn cokuyla karlk verdii
sk sk grlmtr. Ama kz, onun bu tutkusunun ona grevlerini
unutturduunu grnce, bedenine zarar verip irkinletirerek ekiciliine son
vermek ister.

Yamamoto gibi Nitobe de erkein kendini efendisine, kadnn da kocasna feda


etmesinin nemini ve gereini vurgular. Bu arada, yalnz Japonya iin deil,
pek ok toplum iin geerli bir ey syler: alt snflarda cinsler arasndaki
ilikilerin daha eit olduunu, kadnlarn daha zgr olduunu. Bu, egemen
snflarn her eyi mlkiyet ve egemenlik sinyali gibi grme eilimlerinden
tr byledir. Alt snflarda bu ilikiler ok daha kaba (dayak vb.) biimler
alabilir, ama eitsizlik duygusu ylesine isellememi, kurumsallamam tr.

Nitobe, Avrupann gzde ieinin gl, Japonyanmkinin kiraz iei


olduunu syler. Gln dikeni de vardr ve gl bir trl lmek istemez, yaprak
dkmeden rr ve pis kokar vb. Oysa kiraz byle inat etmez, hemen
yapraklarm dker ve yapraklar sonuna kadar gzel kokar. Buradan lmn
estetikletirilmesine fazla mesafe kalmyor.

Japonyanm izolasyon duvarn kaldrm olmas, yani d etkilere almas,


Nitobeyi, Buidonun gelecei erevesinde ilgilendirmektedir. Da
almak bir yana, bu teknoloji anda dardan gelen etkiler de ok
gldr ve yerel kltrlerin bunlara kar direnmesinin byk zorluklar
vardr. Ama, Nitobe, Japon ruhunun her eye ramen direneceinden
umutludur: Formllen-memi olan Buido, der, lkemizin motoru ve
canlandrc ruhuydu, gene yledir (Nitobe, 2009: 117). Sonra, tuhaf bir
ngryle, Japonyann niversite andaki genliine dner ve Buidonun
son temsilcisinin onlar olduunu syler. kinci Dnya Sa-vanda kamikaze
olarak hayatlarn feda etmeye alan insanlar, gerekten de, niversite
andaki bu genlerdi.

Kitabnn son sayfalarnda heyecanlanr:

Hayr! Yaluda, Kore ve Manuryada savalar kazanan, babalarmzn


hortlaklar, sava atalarmzn ruhlaryd. Grecek gz olan bunu aka
grebilir. En ileri fikirlere sahip Japonu kaz, altndan samurai kacaktr
(Nitobe, 2009:129).

Dorusu, Nitobe hakl kt. Tabii kinci Dnya Savanda Japonyann


performansn btnyle Buido ahlknn gerei gibi yorumlamak, ok da
doru bir ey olmaz. Bu olaylarn iinde modem diyebileceimiz etkenler
ve Japonlann dnyadan rendikleri de vard. Ama Samurai Yolunun btn
bu lm klt olmadan, ayn zamanda onlar, giriler, btn bu kr krne
itaat klt olmadan, o performansn o ekilde ortaya kmas da kolay olmazd.

mparatorun rol

Burada nemli bir olay, Meici Restorasyonundan beri bu sistemin iinde


imparatorun oynamaya balad yeni rol ve bu roln lmle ilikisidir.
Restorasyondan sonra, Japon halknn imparatora kar demekle ykml
olduu bor olsun, deme biimi olsun, nemli deiimlere uramtr.

Yukanda ksaca deindiim Emiko Ohnuki-Tiemey, bu konuda yazd


Kamikaze, Cherry Blossoms and Nationalism (2002) adl kitabyla, Japon
milhyetiliinin bu noktada balayan koridorla-nnda yol gsterecek. Kitabn
adnn da gsterdii gibi, odak noktas, kamikazeler. Ksaca hatrlayalm
konuyu: kinci Dnya Sava-nda, ua onulmaz yara alm baz Japon
pilotlanmn nasl olsa lyorum mantyla szgelii dman gemisine
aklmas, kendi lrken onu da batrmas veya en azndan ciddi hasar
vermesi, Japon ordusunun baz komutanlannm akima parlak fikirler getirdi:
Bu ekilde davranmak kural haline getirilemez mi? Hatt, yeterli tevikler
yaplrsa, bundan yeni bir sava yntemi ka-nlamaz m? nsanlar bunu
yapmaya ikna edersek, dman gemilerini, uaklann yok etmekte ok daha
garantili bir yol am olmaz myz?

Ve bunun zerinde almaya hemen baladlar, bir zaman sonra da program


yrrle koydular. Kamikaze adnn Tannmn rzgn anlamna geldiini ve
Kubilay Han'n istil giriimi srasnda Japon adalarn kurtaran rzgr iin
kullanldm sylemitim. Bu intihar pilotlan dnyada bu adla tanndna
gre herhalde Japon kaynaklarda da geiyor, ama Japonyadaki resm adlan
tokkotaive bu zel Saldn Gc (Special Attack Force) anlamna geliyor.
Tokkotai hem uakla, hem de zel yaplm tek kiilik

denizalt torpidolarla (yani pilotlu mayn demek oluyor) intihar saldrlan


gerekletirecekti.

Byle torpidolann retilmesi Ordu st Komuta Kurulunun byle bir sava


biimini ne kadar ciddiye aldnn ve ne kadar benimsediinin bir kant.
nk muazzam sava malzemesi retimi iine bu ince ayarl torpidolar da
giriyor vb. Bunlann retimi, kendini feda edecekler iin gerekli ideoloji
retimi, baya i, baya rgtlenme gerektiriyor.

Bu konunun nasl gelitii stne daha ileriye gemeden, bir iki noktay
vurgulamak istiyorum. Sava dediimiz eyin lmek ve ldrmek stne
bir i olduunu biliyoruz. Bir silhn nasl kullanlaca, belirli koullarda
nasl yol alnaca gibi konulann askerlii renenlere aktanlmas glk
karabilir, ama lmemek istiyorsan, ldreceksin! dersini ortann altnda
zeks olanlara anlatmann dahi bir gl yoktur, nk bu zaten insan
biyolojisinde yazl bir bilgidir.

Japon geleneksel kltrnde lmenin de, ldrmenin de, gnlk hayada biraz
fazla ili dl olduunu buraya kadarki sayfalarda yeterince grdk.
Modernizasyonla birlikte ortaya kan siyas cinayet patlamas stnde
durduk; intihann ne kadar olaanla-tnldn da gzden geirdik. Tokkotai
grevini stlenen insanlardan, imdi, bunlann ikisini ayn anda yapmalan
isteniyor. Eer askerliin temel -ve basit- dersi, lmemek istiyorsan,
ldreceksin, idiyse, belki ilk bakta anlalmyor ama, oradan buraya
kocaman bir adm atld. imdi lmeyi iste, deniyor. Onlardan daha ok
ldrmek iin lmek iste! Birincide, belirleyici nokta, lmek istememekti.
Canm kurtarmak iin -zorunluluk sonucu- ldryordum. Burada denge br
tarafa kayyor, birincil olan ldrmek; o kadar ki, bunu yapabilmek iin
kendimi ldrmeyi de gze alyorum.

Bu keyfiyet, klasik askerliin temel mantna ters dt iin midir ki,


muvazzaf subaylar arasndan Tokkotai olmaya hemen hemen hi gnll
kmamt? Herhalde tam bundan tr deil. Ama sonu olarak, kmad.
Buna geri geleceiz.

Modem Japonya, modernlemesini ordu nclnde, bu asker ideolojiyle


gtren Japonya bir yandan geleneklerden g alyordu; ama bir yandan da
gelenei dntryordu. Bu toplumda _ intihann sk sk bavurulan, neredeyse
bir are olduunu grdk. Ama intihara yol aan ey, atan girilerdi.
Burada giri ne? Nevicat bir intihar-pilotluu kurumu karlyor, insanlar
buraya doru kklanyor.

kincisi, btn bu giriler, erefini temizlemek, adnn lekesini silmek iin


intihar etmeler, soylu snfn gstermesi beklenen davranlard. Oysa imdi
kinci Dnya Savandan, burada savaan kyl ordusundan, burada yer alan
iei burnunda niversite mezunu yedek subaylardan sz ediyoruz. Bu yeni
intihar biimi, herkesten nce onlardan bekleniyor. Bylece, o geleneksel et-
hos erevesinde davranmas talep edilen insanlarn says, birdenbire, yle
on, on be kat artm oluyor.

ncs, imdi btn onur, eref skalalanmn banda, tepesinde,


imparator oturuyor. Restorasyon ncesi de insanlarn imparatorla on ilikisi
vard; bu, kt stnde, borcunu canyla deme biimim de alabilirdi. Ama,
kt stnde. Hele soylu kasttan olmayan sradan halk iin bu onun byle bir
biim almas grlmemi bir eydi. Oysa imdi bu bir insanlk hali
(condition hu-main) olmutu. Birinci Dnya Savanda Kithener halka
parman uzatm ve Britanyann sana ihtiyac var! demiti. imdi, sanki
Hirohito bastonunu uzatyor ve Benim iin l! diyor. Hepsi sava
propagandas, hepsi Jingoism, ama, gene de arada ok nemli farklar var.

Aslnda Hirohitonun byle bir ey dedii yoktu. Ne var ki Restorasyon


dnemi aldndan beri, aan sekinler, Japonya iin halktan isteyeceklerini
Hirohitonun azndan istemeye karar vermilerdi. Gene bunu yapyorlard.
Ama btn bir toplum, ailevi ondan, feodal bey-serf onundan, her eyi
kapsayan, total bir ona geiyordu. stelik, bir sava zamannda, bu onun
nasl deneceinin, zerinde tartlacak ok fazla sayda yolu yoktu.
Dediim gibi muvazzaflar bu yeni sava yntemine yz vermedi. Bir kiiyi
anlatyor Ohnuki-Tierney: Bir deniz subay, Japonya benim gibi bir subaydan
bunu yapmasn istiyorsa, o halde Japonyann ii bitmi, diyor ve dedikten
sonra da intihar eylemini yerine getiriyor. Ama bakalar ayn yolu izlemiyor.
Bu i sivillere kalyor. Ohnuki-Tiemey yle istatistikler veriyor:

len toplam pilot says: 3.843 Deniz pilotlar, toplam lm: 2.514

1. Askere alnan (yani sivil kkenliler): 1.732 (% 68.9)

2. Deniz Akademisi mezunlan (yani muvazzaf): 119 (% 15) Ordu pilotlan,


toplam lm: 1.329 (Bunlar Hava Kuvvetleri olmal)

askere alman: 708 (% 53.3) subaylar: 621 (%46,7)

renei pilotlar: 308 (% 49.6), (Ohnuki-Tiemey, 2002: 167.)

Ama bunlar toplam lenlerin saylan olduu iin intihar edenlerin tam saysn
bilmiyoruz. Gene de, lme girisinin daha ok sivil kkenliler zerinde olduu
anlalyor.

Emiko Ohnuki-Tiemey, bunun Japonya iinde de, dnda da, iyi incelenmemi
bir konu olduunu anlatyor. Birka vesileyle, savata askere giden, bir zaman
sonra Tokkotai olmaya raz gelen ve bir daha geri gelmeyen birok gen
insann ailelerine ve arka-dalanna yazdklan mektuplan ele geirmi, bunlan
okumu ve ok etkilenmi olduu anlalyor. Gidip lenler, yirmi yalann-da,
keskin entelektel meraklan ve saygdeer entelektel birikimi olan insanlar.
Bazlan Marksist. Okuduklan kitaplann listelerini karm. Bunlar da ok
etkileyici. Yani, byle bir durumda akla gelebilecek, genlik heyecan, abur
cubur milliyeti duygularla verilmi dncesiz karar filan diyecek durumda
deiliz. Daha dorusu, tabii ki, Enine boyuna dnp en doru karan
vermi, diyecek halimiz yok; elbette ki genlik, elbette ki o ylla-nn Japon
yurtseverliinin etkisinde acele verilmi karar; ama bunlar yle bokafa oluk
ocuk deil. rnein muvazzaf subaylardan nefret ediyorlar; setikleri
eylemi de hi yceltmiyorlar. Tersine, gereksiz bir ie itildiklerinin, onlan
buraya itenlerinse ayn yoldan gerteye hi niyetli olmadklannm ok
farkndalar. Hi hamas edebiyat yapmyorlar.

Peki, neden yleyse? demek geliyor, insann iinden. Akl erdirmek zor. O
yllann yurtseverlik atmosferini deifre etmek de zor. Ciddi bir biimde
itildikleri belli. Bu iin tekme-tokat yapld durumlar da olmu. Yazarn
ncelikle verdii rneklerde byle yaln bir kaba kuvvet zorlamas yok, ama
btn bu on, gimu, giri sistemleriyle gl bir maniplasyon yapld, bir
manevi bask uyguland seziliyor. Hatt bu sivil genlerin, nefret ettikleri
muvazzaflara, te, biziz Japon yurtseverleri! Siz deilsiniz! deme slplar
olabilir. te yandan, bu intihar ii, savan Japonya aleyhine dnd ve sonun
yaklat zamanlarda balam. Onun verdii umutsuz ruh halinin de
muhtemelen pay vardr.

Yalnz burada, Ohnuki-Tiemeyin kitabnn adnda grdmz kiraz iei


konusuna da bir gz atmakta yarar var. Ruth Benedict kitabnn adnda
krizanteme yer vermiti; (Benedict, 1989) ama Japon estetiinde iein ok
nemli yeri var ve iek denince bunlann her trls Japon hayat iine bir
eyleri temsil ediyor. Kiraz iei teden beri ok sevilen bir iek. Ge
ortaada, Gencinin romannda da sk sk geer. eitli nedenlerle bu
modernlemenin aralan arasna sokuluyor.

Japon zihninde kiraz iei teden beri hayatn geiciliini ve ayn zamanda
gzelliin geiciliini simgeler. nk ok dayankl ve uzun mrl bir iek
deildir. Simge olma potansiyelim tayan btn nesneler insana birden fazla
ey antnr. rnein, ayn kiraz ieinin kadn gzelliini simgelemesi de
pekala mmkndr ve mutlaka byle balamlarda kullanlmtr. Ama ok
gzel, parlak renkleriyle aan bu iekler ksa zamanda yaprak yaprak
dklr, bu dklen yapraklar da geicii ve lm anlatmak iin elverili
bir simge olur. Pek ok iirde, kiraz iei, savata len askerleri temsil
etmitir, nk konumu, kalabalk bir yok olmay anlatmaya da uygundur.

Japon modernlemesinin mimarlan da ondan bunu aldlar, yalnz bunu ne


kararak, teki anmlann ve edebiyatta baka trl kullanmlarn
unutturdular. levselletirilen her ey gibi, kiraz iei de bylece klieleti;
ama ne olsa, genel kltrn ok kkl bir parasyd; edebiyatn ve resim
sanatnn her ke bucanda karnza kyor, sizi dygulandnyordu,
Bylece, kiraz iei zerinden bir lm estetizasyonu ald yrd.
Yukarda anlatmaya altm gen aydnlar her eyin yan sra bu estetie de
kaplabilirdi. Nitekim birok mektuplarnda kederli bir ekilde bu klieye
deiniyor, kiraz iei yapra olmaktan sz ediyorlar.

Burada bir parantez aarak, militarizmin kiraz iei gibi estetik elerden
toptan kaman versiyonlanna alk olduum iin, Japonlann klie de olsa bu
tr bir imgeden yararlanmay akl etmelerini beendiimi syleyeyim.

Ohnuki-Tiemey imparatorun yeni anayasa ile tannlatnlmas-na, konuya


demen teki yazarlardan daha fazla bir nem yklyor. yle diyor:

Balangta daha gl tanr ve tanralardan bazlaryla iletiim kurabildii


iin iyi bir pirin hasadn garantileyen bir aman olan Japon mparatoru,
milyonlarca tanr arasmda bir tanesiydi. Meici anayasas onu her-eye- kadir
Tanr statsne ykseltti; bu ise, tanrlardan dnyev iyilikler bekleyen birok
Japonun tamamen sekler dindarlna yabanc bir kavramd (Ohnuki-
Tiemey, 2002: 12).

Yukanda szn ettiimiz gen aydnlarn imparatorun tann olduuna


inanabileceim pek aklm almyor. Ama gene de, bu dnemde ve bu
anayasayla imparatorun ok byd kesin. Aydnlar iin, belki, vatan-
millet tarzndaki sekler kutsallklarn temsilcisi, simgesi olduu iin
nemliydi. Kltrde olan btn sayg gsterme mercileri, imdi,
imparatomn altnda sralanyordu. Bir kere, ulusun babasyd; bu, retorie
giren bir sz gibi deil, gerekten bu adam bilmem ka milyon Japonun
anlalmaz, mucizevi bir biimde babas olmu gibi syleniyordu. Eski
dzenin daha somut ve dolaysyla daha scak ykmllk kaynaklan olan
babaya ve beye gsterilmesi gereken btn sayg da, bu girift metaforlar
yoluyla, imparatora doru ynlendirilmiti. Ama bunlar dzenleyen sekinler,
bunlar aslnda Japonya kavramn yceltmek iin yapyorlard. Yaparken de,
btn bunlar Japonyann ezel-ebet ideolojisinin eleriymi gibi davranyor,
tamamen yeni bir tarih yazdklann baanyla gizliyorlard. Japon halknn, bu
toplumun byle zel ve yce olmasnn nedeni de zaten buydu. Japonlar
ailelerine, yurtlanna ve imparatorlanna taparcasna bal olduklan iin lke
dnyaya egemen olmann eiine gelmiti. Az daha abayla o eiin
geilmesine de bir ey kalmamt.

Tokkotai konusuna gelmeden nce, Restorasyonun Satsu-ma-K


aristokratlarndan, Genroyu meydana getiren kil adamlardan ynetimi
devralan asker oligarinin ayn baany devam ettirip ettirmedii sorusunu
sormu ve cevabn bir hayli olumsuz olduunu gstermitim. Blmn
sonunda, Tokkotai deneyimini de gzden geirmi olarak, yeniden bu temaya
dneceim.

Bu gen insanlan byle lme yollamann asker bir anlam var myd? lk
soru bu. Szn ettiim karar sahiplerinin ilke, kural, insanlk deeri gibi
kavramlarla bir yaknlk kurmaktan bilinli bir ekilde kandklarn grdk.
Onun iin ilkin bu iin askeri anlam olup olmadn soruyorum, ama teki
konulara da geleceim.

Japon komutanlarnn askeri baanlann soruturmann vakti aslnda epeydir


gemi gibi grnyor, nk herkes elinden geleni yapt, ortaya koydu, oyun
oynand, sonu ortada. Burada Japon st komuta kademesinin baar hanesine
yazacak fazla bir ey yok.

Ancak bu Tokkotai uygulamasnn bir psikolojik etki yaratt da inkr


edilemez ve savata psikoloji phesiz nemli bir etkendir. Kamikaze dnyada
herkesin diline, belleine yerlemi bir kavram; demek etkili olmu. Ama bu
etki gerekten de daha ok psikolojikti. Batllar, lmle ok i ie bir
kltrde yaamazlar. rnein, savata tutsak olmak gibi bir durum: Batda,
savata drt kii lmse biri de tutsak olmu. Japonlarda ise, baz savalarda,
bu oran 170e 1 dahi olmutur. Elinde bir kamas bile kalmamken bir
makineli tfee doru deli gibi koan bir Japon askeri, Batl iin anlalmas
zor bir fenomen ve ayn zamanda rktc bir fenomendir, insana, Byle
adamlarla savalmaz, baa klmaz, dedirten kim bilir ne olaylar
yaanmtr.

Ama her kamikazenin yle pek fazla tehlikeli olduunu da dnmeyin. Bu


teknoloji dnyasnda her yeni silh, ksa zamanda, panzehirini retiyor.
Pilotlu torpido dediim denizaltlarm pek az hedefini buldu; bulanlar da ille
koca koca gemileri batramad. Uaklar iin de ayn ey. Pek ou hedefe
ulaamadan drld, pilotu vuruldu ve uak denetimden kt vb. Yani bu
yntemle Japonlar Amerikallara Bunlar ne biim adam! dedirttiler ama
gerekten byk bir hasar veremediler. Yntemin korkunluu da hesaba
katldnda, bu hi de feasible bir yntem deildi. O mektuplar yazacak
bilin dzeyine gelmi prl prl insanlar, boyunlarna kiraz iei balayp
lme gndermeye demezdi, alman sonular, askeri adan bile.

Ne var ki, emirleri verenler, dnyaya, hayata, insana byle bir adan bakma
alkanln elde etmi kiiler deildi. yi yetimi insan beyninin bu dnyada
en paha biilmez deer olduunu anlamalarna imkn yoktu.

Gelelim konunun teki boyutlarna. imdi bu generaller dillenip konusa,


hepsi ne yaman bir milliyeti olduunu, Japonya iin neler hissettiini,
vatann nasl sevdiini anlatr. Bunlar yalan da deildir. En azndan o byle
inamyordur.

Millet son analizde somut bir topluluk. Hepsini bir arada grmek, tanmak
mmkn olmad iin bir soyutlama gibi grnebilir, ama deil: u kadar
insan, onun ad u, bununki bu, ii de bu... Milliyetilik ise her anlamda soyut
bir ey. ok zaman, milletin somut yesi, milliyetinin kafasndaki soyut
milliyeti dnceye pek yakmaz, onun gerisindedir, dndadr, bir eyleri
bozuktur. Sonu olarak, o soyut millet fikri iin, byle birtakm somut
adamlarn feda edilmesinden bir ey kmaz. Aslnda yalnz milliyetilik deil,
btn byk davalar byle balar ve byle balayan bir eyin bitebilecei
yerde biter. Yani soyut ideal, somut insanln vicdan snrlarm zorlayan
byk eylemlere, kahramanlklara, fedakrlklara kalktka, ycelttii o
toplulua olabilecek en byk zarar verir. Japon st komuta kademesinin
Japonyaya yapt da bu oldu.

Bu intihar komandosu kariyerini benimseyenler bugn de var, din ya da


ulusal tutkularla lyor ve ldryorlar. Daha ok zaman insanlarn byle
davranlarda bulunmasna yol aan koullar varolacaktr. Ama kendi
militanlarn lmeye yollayan siyas hareketlerden herhangi birinin uzun
vadede baarya ulaacan sanmyorum.

Kazuo iguro

Bu blm bitirirken iki Japon edebiyats, romancs stne birka ey


sylemek istiyorum. Bunlann birincisi Miima. Miima dnyaca tannm bir
romancyd; 1970te seppuku yntemiyle kendini ldrd. 1970 artk bu iin
yle pek sk yaplmad bir zaman. yleyse niin? Bu nedenle! Japon
milletine bunun hl mmkn ve istenilir olduunu anlatmak iin.

Miima Yukio ge kalm bir Japon milliyetisi saylabilir. Sava sonrasnda


Japonyaya' yklenen koullann (silahlanmasnn engellenmesi gibi) ve bundan
te, toplumun Batllaarak kendi benliini kaybetmesinin skntsn
yayordu. Yeni bir Japon silkinmesi, canlanmas iin, bir mek olmak zere,
kendini bu ekilde feda etmeye karar verdii anlalyor. Geen zaman bir
eyleri deitirmi olmal, nk bu seppuku, Yurtseverlik (Patriotism) adm
verdii ksa kitabnda anlatt, intihar eden gen subay ve karsnn lm
gibi arzasz olamad. Gene de, yeterince kanl ve dehet verici bir olayd.
Japonyanm gemiinin bu geleneinin bsbtn tarihe karmadn
gsteriyordu. Ama Japonya'nn hegemonya tutkusu da bu gelenekle birlikte
tarihe karm myd?

Kazuo iguro, ok gen yata ailesiyle Britanyaya gm olmakla birlikte,


Japonyay da ok iyi tanyan bir romancdr. lk iki romannda (A Pale View
of tive Hills (1990) ve The Artist ofthe Flo-ating World (1989)) Japonyaya
ilikin konulan ele alr. Bunlann kincisi otuzlarda nlenmi, Masuji Ono
adnda bir ressamn hayatn, Iiguronun btn romanlannda olduu gibi,
onun kendi azndan anlatr. Ressam, bir usta yannda geleneksel Japon resmi
erevesinde alrken, o yllann siyas atmosferinin etkisiyle (bir de onu
tevik eden tand var) toplumsal ierikli bir tarza ynelir. Dnemin
toplumsal ieriki tabii Japonyann militarist milliyetiliidir. Bu tarz iinde
n kazanmak onun rejimle ilikisinde de bir eylerin deimesine, yani
rejimin adam haline gelmesine yol aar. O kadar ki, kendi raklanndan
birini yeterince yurtsever olmad gerekesiyle ihbar eder, adamn ve
annesinin bana birok orap rm olur.

Ancak Ononun anlatc olarak flash-backlerle (geri dn) bize bunlan


anlatt zaman, savan bitmesinden birka yl sonradr. Bu sre iinde
ressamn kans lm (onun zaten hi laf edilmiyor), bir kz evlenmi ve bir
olan torunu da olmu. kinci kz ise muhtemel bir evlilik arifesinde. Evli kz,
babasn, Japon aile terbiyesinin snrlan iinde ho tutuyor, saygda kusur
etmiyor. kinci kzn tavn pek byle deil; babasna sinirlendii belli, zaman
zaman da patlyor. Damad ise, gemiteki siyas tavrlann-dan tr onu
eletiriyor, sulu bulduunu pek saklamyor. Ressam, bir tr savunmada. Btn
iguro anlatc-kahramanlan gibi Ono da gerekte nasl bir insan olduunu
bize hissettirebildii halde kendisi kendini bir trl anlayamaz. Ama
igdlerine uyarak doru bir i yapmay baanr: Kznn nian konusunda
erkek tarafnn ailesiyle yenen yemekte gemiteki siyas rolnn zeletirisini
yapar, bylece kendisi de, herkes de, rahatlar.

Kaynatasn eletiren gen damat yeni, sava sonras Japon kapitalizminin


firmalanndan birinde -istikbal vaat ederek- alan biridir. Sava karan,
Pearl Harbor gibi kabul edilemez bir eylemle Japonyann ban belya sokan,
bunca Japonun hayan kaybetmesine sebep olan eski kuaa fkelidir.
irketine yrekten baldr. iguro, gene anlatnn gidiine hi mdahale
etmeden, stelik anlatan Ononun d hi farkna varmakszn bize aktarmasyla,
bu konudaki eletirisini ortaya koyar: Japon emperyalizminin,
yaylmaclnn, dnyaya egemen olma zleminin nabz imdi bu i
dnyasnda, bu kapitalist ilikiler yuma iinde atmaktadr. Damat da
irketiyle kvan duyarken, aslnda bu de-militari-ze ftuhatlk ruhunun
iindedir. Onun iin, bir adan baktnzda, eletirdii kaynatasnn kuann
vaktiyle durduu yerin o kadar da uzanda deildir. Ama iguro bu sonucu
karmay tamamen bize brakmtr.

Evet, bir zamanlar byk bir sava makinesinin bir vidas, bir somunu olma
idealiyle yetitirilen bir toplum, imdi ekonomi arklar iinde kendine bir
yer aramakla megul. O asker mega-lomanyann gerektirdii disiplini
imdi firmas iinde yerine getirecek; bunun iin firma mar syleyecek, i
arkadalaryla birlikte vakit geirecek, spor yapacak, akam birlikte iki iip
samimiyet kuracaklar vb. Bunlann yapld btn bu firmalann hedeflerini,
davranlarn bilen, seen, gsteren devlet kurumlan olacak; gmrkszle
doru giden modem kapitalizm iinde Japon mallan btn pazarlara dora
akacak; ama Japonyadakinden dk fiyatl bir yabanc mal ufukta
grnd zaman Japonya annda gmrk koyacak - yani gene oyunun
kurallann bozacak!

Japonyanm geirdii deiimin byk olduunu ve ayn zamanda deiim


ynnn ok olumlu olduunu yoksamak deil niyetim. Bunlar hepsi ok
nemli eyler. Ama ben de, iguro gibi, bir uyanda bulunmann yaranna
inanyorum.

HNDSTAN

Japonyann ideoloji blmne Sekihara hakknda gazete haberlerinden


balamtm. Hindistan blmnde de ayn yntemi uygulayaym. Tarihini
hatrlamyorum, ama gene International Herald Tribneda bir haber dikkatimi
ekti: Hintliler, malm, Ganga dedikleri Ganj Nehrini kutsal sayar, onun
suyunda ykanmann ruhlarn da arndracana inanrlar. Bu koca nehir
stnde zellikle bizim Benare, onlannsa Varanasi adyla and kent ok
kutsal saylr. Bu nedenle, nehir boyunca llerin yakld birok tapmak
vardr ki bunlar da Varanaside younlamtr.

Dediim haber de bununla ilgiliydi. Bizim burada nasl cenaze treninin


birinci snf, ikinci smf vb. oluyorsa, herhalde bu l yakmann da
herkesin kesesine gre deien tarifeleri var. Odun az gelince ceset de tam
yanmyormu. O zaman ne oluyor? Ate sndnde geriye ne kalmsa, nehre
atyorlar, inanca gre, doru cennete gideceini hesaplayarak. Dolaysyla,
Ganga suyunda ykanan, arada bir ca gelip bu sudan ien bir mminin
yanndan yanmam bir kol ya da bacak geip gidebiliyormu.

te Hindistann kendine zg tarz burada karmza kyor. lkeyi uzun


zaman yneten Kongre Partisi Hint felsefesi iinde laik bir parti - ama dine,
daha dorusu halkn inanlarna saygl. Bu koullarda mikrop kaplr deyip ya
ceset yakmay ya da nehirde ykanmay yasaklayabilirdi. Ama ikisini de
yapmyor.

Ya ne yapyor? Aratrp taratrp bir su kaplumbaas cinsi bulmular. Byle


et paras falan, ne buluyorsa, ksa srede yiyerek yok ediyormu. Onu bir
eit temizlik iisi olarak kullanmaya karar vermiler. te, Hindistan bu!
demitim, kendi kendime bunu okuyunca. Bunun iin seviyorum bu lkeyi!

Birka zaman sonra ayn gazetede iin arkasn okudum. Alk ve yoksulluk
kol gezdii iin Hintliler kaplumbaalar yiyip bitirmi... Bence trajik bir son!
Ama giriimin soyluluuna leke srmyor.

Asyann devi in, Hindistan ve Japonya, ayn zamanda, Ba-tdan doan


syas izginin de ktalarndaki temsilcisi oldular. Japonya, kinci Dnya
Savanda pes edene kadar faizmin Asya kolunu temsil etti. in ise 1949da
komnist rejimini kurduktan ve uzun sre yaattktan sonra, dmenini yeniden
kapitalizme doru krd. Bakalm, sonu ne olacak.

Hindistan ise parlamenter demokrasiyi semiti ve toplumun geirdii btn


byk sarsntlara ramen, rejimde radikal bir deiim gzlemlenmedi. Buna
ramen, Hindistann, olgunlam bir liberal demokratik rejime hangi tarihte
daha yakn olduu tartlabilir: Bugn m, yoksa 1947de mi? Korkarm
kincisi. Bu doruysa, byle olmas, demokrasinin Hindistan iin ok baarl
olmadm gsteriyor olabilir. yleyse, niin? Bu blmde iyi kt cevap
bulmaya alacam sorulardan birisi de bu olacak.

Hindistan, daha dorusu Hindu dinini barl bir din olarak deerlendirme
eilimi olduka yaygndr. Hindistan incelemeye balamadan nce ben de
byle dnrdm; Gandhiden ok Hinduizmin baarsna inanrdm. imdi
bunun tam kartn dnyorum. Gandhininki, Hinduizmin mmkn olan
yorumlarndan sadece bir tanesi. Bakalarnn nasl eyler olacan anlamak
iin, bugnk faizan Hindu milliyetiliine gz atmak yeterli. Bunu tesbit
edince de, Gandhinin barl mcadelesi insann gznde devasa boyudar
kazanyor.

Uzun tarih

Bu kitapta ele alman eitli rnekler arasmda tarihi en eskiye uzanan


Hindistan. Hindistan tarihinin balanglarna gitmeye kalkmak, bize
militarizmin varl ya da yokluu stne nemli bir ipucu vermeyecektir.
Ama ada Hint dncesinde bu eski olaylara nasl bakldn grmek farkl
bir konudur. Tarihin kendisi deil de modem ada ele alm biimi, Hint
milliyetiliinin zelliklerine de k tutar.

Bu noktada, byle bir tarihi kazma ileminin yalnzca Hint tarihileri, daha
dorusu Hint ideologlaryla snrl kalmadn gryoruz. Kalmamasnn
nedeni, 19. yzyldan beri, Batda bir Hint-Avrupa sorunsalnn bulunmas.
Britanyann Hindistan smrgeletirme srecinde, ilkin 18. yzyln
sonlarnda William Jones (herhalde ilk oryantalistlerden biriydi; 1746-94)
Avrupa dilleriyle Sanskrite ve aynca Farsa arasmda akrabalk olmas
gerektiine iaret etmiti. Dilsel ortaklklar gerekten ve fazlasyla varolduu
iin onun bu tezi hemen dikkat ekti ve birok kii sz konusu dillere bu gzle
bakmaya balad. 19. yzyln balan Avrupada milliyetiliin biimlenmeye
balad, birok aydnn kendi ulusunun uzak kkenlerini arad bir dnem
olduu ve byle bir arayta dil balca ekseni oluturduu iin, abalar ksa
zamanda younlat. Danimarkada Rasmus Rask (1787-1832) ve Almanyada
Grimm kardelerden Jacob (1785-1863) bunlar arasmda en nemli eserleri
verenler oldu.

Bu dilcilerin ayn zamanda milliyeti olduunu syleyebiliriz (Grimme


Almanya ksmnda deinmitik); onlann alma-lannn sonular Avrupa'nn
rklk ideolojisinin erken atalan-mn eline geince, buradan Ari rk
teorilerinin tremesi de yle ok fazla zaman almad. Fransadan Gobineau
(1816-82) ve Britanyadan H.S. Chamberlain (1855-1927) bu yaklamn iki
nemli temsilcisidir. Bu dnrler Sanskrit dilinde soylu anlamna gelen
Arya kelimesini beenerek bunu rkn ad haline getirdiler.

Hindistan, kolonizator Britanya kanalyla, Avrupa'nn entelektel ikliminde


olup bitenleri olduka yakndan izleyebiliyordu. Dile ya da rka ilikin bu
teorileri retenler Hindistandan kmamt, ama teorilerin sonular
Hindistan yakndan ilgilendiriyordu. Hindistan iin pek kt de saylmazd
sylenenler: insanlk tarihinin en eski medeniyeti burada kurulmutu;
medeniyet, btn dnyaya buradan yaylmt (bizim Gne-Dil Teori-sinin
amacyla ayn); Ariler, dnyadaki stn rk oluturuyordu. Hintliler, hele
1850lerden sonra, Batnm kolonyalizminden son derece ikyeti
olacaklard; ama oryantalizminden yararlanp yararlanmamakta fazla titiz
davranmadlar -hi deilse bu nermelerinden.

phesiz, sorun karan baz ayrntlar vard. Bunlann banda renk geliyordu.
Evet, Hintlilerin o tarihlerde hemen hemen herkesin aalamakta birletii
negroid rktan gelmedikleri belliydi; ama Gobineau gibi Avrupallann
kvan duyduu renkten olmadklar daha da belliydi. Baka yerlerde de
grld gibi Hindistanda Aryanist ideologlar bunu iklimle veya ksmen de
yerli rklarla kanma durumuyla akladlar. lk Hintliler bembeyazd, nk
yle olmalyd.

Yerliler denince, yaad yerde otokton olmak ya da olmamak sorunu


devreye giriyor. Bu sralarda Avrupal teorisyenler bir Proto-Hint-Avrupal
nosyonu zerinde iyi kt anlamlard. Bu Proto-Hint-Avrupalnm
anayurdu ok kesin belli olmamakla birlikte, bir zaman Horasan dolaylannda
yaadklan ve buradan Hindistana getikleri genel kabul gren bir varsaymd.

in bu yan Avrupallar iin teknik bir konu olarak grlebilir. Ne de olsa,


henz Asyadayz, daha Avrupaya gelmedik. Ama Hintliler iin konu
nemliydi. Biz buraya sonradan m geldik, yoksa hep bural mydk?

Genellikle yerlisi olmak tercih edilir. Biz ki, ftuhata ok me-raklyzdr,


binlerinin Sizden nce biz buradaydk, demesinden fazlasyla rahatsz
oluruz. Onun iin, rnein, Trklk Saatini Smerlere kadar geri alp
Yunanlardan nce gelmi olmaya alrz. Bu kadar eski zamanlardan (1
yedi bininciden on bininciye uzanabilen bir adan sz ediyoruz!) bugne
kayda deer bir kant kalm olmayaca iin, bunun saptanmas, nesnel
verilerden ok ideologlann znel tercihlerine tabi olur, olabilir. Dolaysyla
Biz ezelden beri buradaydk, tezini savunan Hint (Hindu) milliyetileri de
kmtr. rnein Golwalkar bunu savunmutur.

Bu geni alanda, yontma ve cill ta (paleolitik ve neolitik) alardan


birok buluntu var. tik medeniyet izleri ise o kadar eskilere uzanmyor. Indus
Nehrinin oluturduu, bugnk Hindistann kuzeybat ucuyla Pakistann
buna komu bir ksmn ieren havzada, Harappa ad verilen bir medeniyet,
I 2500 gibi bir tarihten itibaren balam gibi grnyor. Her medeniyet gibi
bunun da bir yazs var, ama hlen tam zlm deil. Bu da bilgimizin snrl
kalmasna yol ayor. Bu adamlarn, geni alanlara yaylan byk kentleri var;
temelde tarmla geiniyorlar (buday ve arpay, baz baklagilleri biliyorlar;
pamuktan da haberleri var); ama bunun yannda hayvanclk da yaptklar, hatt
fillerin evcillemesinin o zamandan balad anlalyor. Su yollan yapmlar;
mimarlkta, eitli el sanatlannda baya ilerlemiler. Madencilik de balam.

Ama bu adamlar Ari deiller. Ariler, muhtemelen onlann kurduu bu


medeniyeti ykmak zere buraya gelmiler. Sanskrit dilinde saban, tarla,
ark gibi kelimeler yerli kkenden gelmiyor, dn alnm. Bu da,
tarihilerin, tanma ilikin kavramlann Harappa dilinden alndm, ilk Arilerin
oban topluluklar olduunu dnmelerine yol ayor.

Harappa medeniyetini yaratanlann bugnk Dravidlerin atalan olduu iddia


ediliyor. Akla yakn. Medeniyetin ykl 1 1500le-ri bulmu olabilir.
Bundan sonra alt-ktann br ucunda, douda, Ganga havzasnda kurulan bir
ya da iki medeniyetin izleriyle karlayoruz. Bu tarihlerde Ariler de
Hindistan tarihinin paras haline geliyorlar. Sanskrit dilinde yazlm en eski
metinler olan Ve-dalar da (Rigveda vb.) bu tarihlerde ortaya kyor. Ayn
ekilde, Arilere zg bir toplumsal rgtlenme biimi olan kast sisteminin de
ekillenmeye balad grlyor.

I 4. yzylda skender gelip geiyor. Hindistana btn istil dalgalannm


batdan, daha dorusu kuzeybatdan geldiini gryoruz. Burada grnr bir
iz brakmayan skender mparatorlu-unun sonunu getiren, 1 321-297
arasmda hkm sren and-ra Gupta oldu. Bu, Maurya hanedannn kuruluu
demektir. Egemen olduklan imparatorluk Orta ve Kuzey Hindistanda
yaylmt. andra Guptanm torunu olduunu tahmin ettiimiz Aoka ise
Hindistann erken byk hkmdarlarndan biridir (1 265-38 ya da 273-
32 tarihleri ileri srlyor). Bir fatihti; Mauryamn egemenlik alann
geniletti. Ama daha ok adaletiyle, din! ve kltrel alana katklanyla
efsanelemitir. Budizmi benimsedi ve yaylmasna hizmet etti. Ahlk
ykmllkler gibi bir szle evirebileceimiz, Hindistann nemli kavram
dharmay uygulayan bir hkmdar oldu. Bu zellikleriyle, bugnlere kadar
gelen Hint mitolojisinin prototiplerinden biri olduunu syleyebiliriz. Ama
onun bu erdemlerine ramen, lmnden sonra Maurya mparatorluu pek
fazla dayanamad. Ufald, sonunda kt. Bunun nedeni, etkili ilemesi iin
kurulmu kalabalk ynetsel kadronun fazla pahalya mal olmas olabilir. Ama
Maurya ile bir siyas birlie epey yaklaan Hindistan buradan gene uzaklat,
birok kk bamsz birime blnd. Gneye doru indike, durum zaten
hep byle olmutu. Bu kargaalk be yz yl kadar srd.

Kltrel nirengi noktalar

Hindistan gibi uzun, kkl bir kltr geleneine sahip bir toplumun tarihine
bakarken, belirli dnemlerde kaydedilen fikr, kltrel gelimeleri de bugn
zetleyeceim ksmlara kadar beklemeden zetlemenin daha uygun olacan
dndm. Aokann lm ve Mauryann dalmas, bu tarihte ok belirgin
bir dnemeci iaret eder. Peki, bu zamana kadar kltrel alanda neler olmutu?

Vedalardan sz ettim. Bunlar, bugnk Hint milliyetiliinin temelini


oluturan Hinduizmin ya da daha zgl adyla Hindut-vann ulusun z
olarak grd Sanskrite metinlerdir ve Hint mitolojisinin, Hint
akropolisinin tanrlarm ilkin buradan tanrz: Varana, Indra, Mitra, Vinu,
Agni burada geer. Vedalann aklamalar olmak zere yazlan eski
metinlere de Upaniad denir. Balangta kulaktan kulaa geen bir
bilgiyken sonra yazya ekilmiti ( 1000den itibaren). Bunlar, Vedalarla
bir arada, Vedalann Sonucu anlamna gelen Vedantay, yani Hindu dininin
ana izgilerini oluturur.

Zaman iinde Vedantanm eitli okullar ekillenmitir, ama hepsinin zerinde


anlat konular da vardr: rnein ruhlarn bedenden bedene gtne
inanrlar. Sansara denilen bu dngden kurtulmak nemlidir, ibadet ve
tefekkrle, maddi dnyadan ve nefsten (yani karma"dan) kurtulmak ve lemin
srrna ererek nirvana da huzura kavumak gerekir.

Siddharta Gautama ya da Budann I 563-483 arasnda yaadna inanlr.


Budanm anlam Uyanan ya da Aydnlanandr. Bir prens olduu,
dolaysyla Sava kastndan geldii dnlyor. Evlenmiken, daha
otuzuna gelmeden, doruyu aramak zere lkesini terk etti. Be yl perhiz
yapmak da onu arad eye yaklatrmad. Sonunda bir incir aac (bodhi)
altna oturduu ve dnceye dald, dndke, evrenin srlarnn tabaka
tabaka nnde ald anlatlr. Bundan sonra artk bulduklarn herkese
anlatmasnn zaman gelmi oluyordu.

Budamn retisi birok zelliiyle Hinduizmden km olsa da, aslnda ona


kar bir tepkidir. Byle olmasnn ncelikli nedeni Hindu dininin kutsad
kast sisteminin Gautamaya insanlk d grnmesiydi. Mistik derinlikleri
olan bir dini anlatyordu ama bu dnyann ilerini, aclarm, bu dnyada hakk,
adaleti hafife almyordu. Hinduizmin souk, kozmik kaytszlna ve
soyutluuna kar insan sevgisini her eyin merkezine koyuyordu.

Budizm Hindistanda tuttu (Aokanm da Budist olmas gibi), ama hibir


zaman ok yaygn bir inan olmad. Kideler iin muhtemelen fazlasyla
soyuttu. man edecek, her eyi yaratm bir Tan-ndan sz etmedii gibi,
inandrc bir cennet vaadinde de bulunmuyordu. Milyonlarca tanrnn
varlna inanlan Hindistanda Buday benimseyenler de ncelikle onu
tanrlatrdlar, ona tapmaya baladlar. Zamanla Mahayana Budizm ve
Hinayana Budizm okullar biimlendi. Bunlar, bir sre sonra, Hindistan
corafyasndan dar tap Asyann eitli blgelerine yayldlar. Dinlerin
dinden ok felsefeyi andrd Asyada Budizm kendine taraftar buldu, ama
taraftarlarnn yapt deiikliklere de urad. Bu ilerin Japonyada nasl
yrdn ksaca grmtk. inde ve Asyann baka lkelerinde de
Budizm eitleri teden beri yayor.

Gautama ile aa yukar ayn zamanlarda Hindistanda domu bir baka din
anlay da Mahavira Natapultanm kurduuna inanlan Caynaclktr
(Jainism). Budizm gibi bu da son analizde Hindu dininden doar, ama ona
kar bir tepkiyi dile getirir. Budizm gibi o da antropomorf (yani insan-
biimli) denebilecek bir tann kavramndan uzaktr; ama Budizme gre
ilecilii ok ar basar. Ruhun nihai kurtuluunun yolu, gene karma'y
reddetmek ve ile ekmekle mmkndr. Ama bireyin ayn zamanda kendini
evrenle bir hissetmesi, evrende her eyle sevgi yoluyla zdelemesi gerekir.
Bunun iin, hibir canlya zarar vermeme anlamna gelen ahimsa ilkesi
benimsenmitir. Caynac, kazara bir bcek yutmamak iin azna bir file
geirebilir; katlan arasna bcek girip ezilmesin diye elbise giymeyebilir. Bir
yere oturmadan nce, yannda tad sprge ile oray sprr. Caynaclar,
doal olarak, vejetaryendir; hibir hayvann kesilmesini ve yenmesini
onaylamazlar.

Propagandist, misyoner bir zellikleri olmamtr; din anlay-lanm yaymak


iin uramamlardr. Zaten Cayna, Hindistan dnda herhangi bir yerde
benimsenmemitir. Hindistan iinde de varlklar yle byk oranlara
uzanmaz. BritanniccCnn (eski) 1987 Yllk % 0.5 olarak veriyor. Bu, binde
yedi olarak gsterilen Budist saysnn dahi gerisinde. Hindistan tabii bu gibi
saylar bakmndan, neredeyse her kategoride yukarlara vuran ve aada
kalan saylarda bile aslnda yukanda durabilen bir toplum. rnein
Mslmanlar bu lkede % 11.5te kalyor. Bu, Trkiyedeki Krt nfus oranna
gereki bir biimde denk den bir oran. Ama orana mutlak saylarla
baktnzda yetmi milyon gibi bir say veriyor ki, Endonezya dnda
neredeyse hibir Mslman lkede bu kadar Mslman yaamyor. Daha da
ilginci, bu din! ayrmla Hindistandan ayrlm olan Pakistanda da Mslman
says bunun ilerisinde deil.

Neyse, nfus konulanm burada kesip asl konumuza, 10 500 ile S 200
arasmda grlen kltrel olaylara geri dnelim. Mslmanlk ve Hristiyanlk
daha olumamt; ama Hindistann kendi yerli dinleri bu sre iinde
biimlenmi ve olgunlamt (tabi Sih dini de henz yok).

Bu dnemde yazlm nemli kitaplardan biri Arthasastradr. Dou


lkelerinde oka rastlanan, siyasetname tarznda bir kitaptr bu ve
muhtemelen trnn ilk rneidir. Yukanda sz geen, Maurya rejiminin ve
hanedannn kurucusu andra Gup-ta zamannda ortaya kmtr. Yazannn ise
onun banzn roln oynayan Brahman Kautilya olduuna inanlr. Tarihiler,
son Selevkoslu temsilciyi (skender den geri kalan Helenler) kovarak ve daha
nceki Nanda hanedann ykarak Maurya devletini kuran asl gcn ya da
beynin Kautilya olduunu, Kral andra Gup-tann ise onun bu ileri yapmak
iin setii bir aratan te biri olmadn sylerler (Keay, 2000: 80). Ama,
kim yazm olursa olsun, kitap nemlidir. Siyaset bilimi dediimiz disiplinin
erken klasiklerindendir ve ou Doulu, Ortadoulu siyasetnamelerde
olduu gibi ahlk tler vermekten ok, gerek politik ilikilerin
incelemesini ierir. Sonunda Budist rahip olarak taht tac terk eden Aokann
bile balangta Kautilya ilkelerinin sk bir izleyicisi olduu anlalyor.

Yaad yllar tam olarak bilinmemekle birlikte, I.. 6. veya 5. (ya da ikisinde)
yzylda yaad sanlan Paniniyi de unutmayalm. Panini dnyamn bilinen
ilk bilimsel diyebileceimiz dilcisidir. Zamannda konuulan Sanskrit
dilinin morfolojisini, szdizimini, kurallarn ada dilbilime uygun biimde
analiz etmitir. Kendisinden ok sonra gelecek Batl gramerciler gibi
normatif olmamas, doru kural yerine kullanmda olan aramas onu
ada dilbilime yaklatrr. Yukanda Arthasas-tra hakknda da buna ok yakn
bir yarg telaffuz ettim. Bu ada Hindistanda byle bir dnya gr olmas
dorusu baya ilgin. Dnyay olduu gibi kabul etmek, zaman iinde de,
mekn iinde de, ok sk karlatmz bir tutum deil. Ama belli ki
Hinduizmin bir dzeyde ok souk da grlebilen o batsz kozmolojisinde
bilimsel disiplinlere uygun den bir nesnellik ve bir tarafszlk potansiyeli
var.

Bunu belki u blmde ele aldm dnemin son yllannda ortaya kan son
Hint klasii iin de sylemek mmkn: Szn ettiim klasik, Kamasutra. Bu
ad, Hazzm Kitab olarak da evrilebilir. Byk bir ihtimalle, o zamana kadar
bu konuda yazlm btn metinlerin derlenmesiyle olumutur. Burada da
insan hayatnda son derece byk bir yeri olan cinsellik benzer bir soukkanl
analizin nesnesi haline getirilmitir. Gene ahlk bir normatif tavr yerine,
Hint heykelinde ve grsel sanatlannda da grdmz, neyin ne olduunu
incelemek ve anlatmak n plana kanlmtr.

Siyas alkantlar

andra-Gupta ad (bu sefer tireyle yazlm olarak) Hindistann siyas


tarihinin demirbalarndan biridir. Pek ok ayr kralln bir arada (ama pek
bansever biimde deil) varolduu yzyllardan sonra, Hindistan yeniden
bir imparatorluk ats altnda toplamak zere harekete geen bir hanedann ilk
iki temsilcisi de bu ad tamtr. I. andra-Guptann kurduu Gupta
mparatorluu IS 300den 750ye kadar Kuzey Hindistanda hkm srd ama
gneydeki krallklan egemenlii altma alamad.

Fernand Braudel medeniyetler zerine kitabnda Hindistan sanat tarihi


uzman Alman bilim adam Hermann Goetzin szlerini yle zetlemitir: ...
iki temel Hindistan vardr. Biri nemlidir, youn yamur alr, ormanlar,
cengellerle, gller ve bataklklarla doludur, suda yetien bitkileri, iekleri
vardr, insanlarn tenleri koyudur. Bunun karsnda Indus-Ganj ovasnn ve
Dek-kan yaylasnn daha kuru Hindistan yer alr. ou sava ruha sahip,
daha ak renkli insanlar yaar burada. Goetzin deerlendirmesine gre bir
btn olarak Hindistan bu iki kart blge ve insanlar arasnda srekli bir
mnazara ve bir halat ekme msabakasdr (Braudel, 1995: 10).

Muhtemelen bu ok doru gzleme uygun olarak, Hindistann kuzeyi ve


gneyi lkenin uzun trihi boyunca birlemedi. Bunu ilkin Britanya
smrgeciliinin baardn sannm syleyebiliriz. O olmasa, belki bugn
dahi tek bir Hindistan olmayacakt.

Gupta imparatorluu srasnda Hindistann ne durumda olduunu anlatan en


nemli kaynak, 400 yl dolaylarnda inden buraya gelen Fa Hian (veya Fa-
hsien veya Faxian) adnda bir Budist hacdr. Onun gezi anlarnda, huzurlu ve
mreffeh bir Hindistan canlanr, insanlar iinde gcndedir, dzen aksamadan
iler. inli gezginin dikkatini ekecek bir kast eitsizliinin de olmadn
anlarz, nk birok konuda nemli gzlemleri olan bu gezgin byle bir
olgudan sz etmez (cenaze ilerine bakan kk bir snf dnda).

S 500den itibaren

Hindistann 6. yzyl tarihini yazanlar, Kemir ve Pencap gibi grece d


blgeleri ele almakszn, on yedi hanedandan sz ediyorlard. Demek ki Gupta
Imparatorluunun yklmas Hindistana yeniden bir kargaa ortam getirmiti.
Byle dnemlerde silhl atmann sonu gelmez, dzen altst olur, huzurunsa
sonu gelir. Fa Hiandan iki yzyl sonra Hindistana gelen ikinci bir inli olan
Hsuan Tsang, kargaadan baka anlatacak ey bulamamtr. Bu yzyllar
iinde zaman zaman ve yer yer, geici istikrar kurulabilmi, ama uzun sren
bir huzur dnemi pek grlmemitir. Kral Haramn kurduu devlet bunlardan
bir tanesidir (gene kuzeyde; gney, genellikle, bu alkantlarda yer almyor,
kendi alkantlarn yayor). Haranm egemenlii 7. yzyl ortasmdadr.
Ondan sonra alukyalar ve Palavalar grrz. Orta Hindistandaki a-
lukyalar bizi 8. yzyln bana kadar getirir.

Hindistan bu kargaal yaarken, epey uzak olmasna ramen her zaman bir
eit ilikide olduu, bat ynndeki bir diyarda,

Arap Yanmadasnda, Muhammed adnda biri Allahn gnderdii son


peygamber olduunu ilan etmi, evresine nemli sayda taraftar toplam ve
dnya tarihinin gidiini etkilemeye balamt. Onun balatt bu hareket onun
632deki lmyle bitmedi. Hatt yavalamad da. 8. yzyln eiine
gelindiinde, Mslman Araplar Sasani hanedann ykarak ran ve Irak
fethetmi, Hindistann eiine dayanmlard.

Ortadounun monoteist dinlerinden Musevlik Hindistan tarihinde byk bir


etki yaratmad. Pek fazla bilinmedi de. Hristiyanlk etkisi onunla
kyaslanamayacak kadar byktr. stanbul Patrii Nestorios, baka birok
Hristiyan ilahiyat gibi Isann insan ve Tann yaradllar zerine tartma
am, 5. yzyln ortasnda toplanan Kadky (Kalkedon) Konsili tarafndan
mahkm edilmiti. Onun retisini izleyen Nasturler bundan sonra Bizans
topraklarn terk etmi ve ou douya gmt. inde ve Tatarlar arasmda
Hristiyanl yaydlar. Hindistana gelenleri de oldu. Hindistanda gnmzde
Hristiyan nfusun oran % 2yi buluyor. Bunun byk ksm da gneybatda,
Kerala blgesinde. Sryani olarak da biliniyorlar.

Dolaysyla Hindistan 5. yzyln sonlarnda Ortadounun tek-tannc


dinlerinden biriyle tanm oldu. Ama 8. yzyldan itibaren blgede kendini
belli etmeye balayan slmiyetin yannda bu olduka snrl bir tanmayd.
slmiyet ncesinde de buralara gelen Arap tccarlar vard, ama slmla bu
ticaret de glendi ve zenginleti. Bu artan alveriin z, Hindistana Arap at
satp Hindistandan baharat almak stne kuruluydu.

8. yzyln balannda cihat ruhuyla dolup taan Araplar bugn Pakistann bir
paras olan Sindi fethettiler (Muhammed ibn Kasm eliyle). Islm, bundan
byle, Hindistann (pek sevilmeyen) komusu olacakt - zaman zaman
komuluun tesine de geecekti. Hint kaynaklarnda bu Mslmanlara verilen
adlar, Hintlilerin onlann tam kimlii hakknda dncelerinin kank olduunu
gsterir, nk hem yavana (yani Yunan), hem turuska (yani Trk), hem
de tajika (yani Tacik) terimlerini kullanmaktadrlar. Ama en yaygn ad
mlekka idi. Bunun anlam barbarda olduu gibidir: Dili dnmeyen
yabanc. Bu aamada onlan fazla ciddiye aldklan, imdiye kadar grp
tandklan baka yabanclardan ayrdklar yoktu.

Bu srada Hindistan yeniden bir toparlanma dnemine girer gibiydi.


alukyalann son demlerine tanklk eden Dantidurga adl bir siyaset adam
Gcerat ve Kuzey Maharatra blgelerini ele geirmiti. Onu amcas 1. Krina
izledi. Krinann lmnde Ratra-kuta Krall Dekkan yaylasna kadar
yaylmt. Bu genileme devam etti. Ama onu durduracak baka bloklar da
vard: rnein, douda, Bengal blgesinde, Pala blgesi. Batda ise Gurcara-
Prati-haralar. Bu l mcadele 10. yzyln bana kadar devam etti.

10. yzyln sonlarna doru, imdiye kadar saydklarm arasmda en


gneylisi olan Ratrakuta imparatorluuda dald ve sona erdi. Onlann
yok olmasnda gneyde glenen olalann pay bykt; kuzeydeyse
Gurcara-Pratiharalann yerine, onlann vas-sallan olan Paramaralar gemiti.
Hindistann siyas istikrarszl durmak bilmiyordu.

Ancak, bu yllara gelindiinde, Hindistan kendi iinden kmam yeni bir


gcn, slmn etkisini gitgide daha sk ve daha iddetli bir biimde
hissetmeye balyordu. Artk slm da Arap demek deildi, nk btn
blge halk bu son dini benimsemi, Mslman olmutu. Bu yerli halklar
arasmda Trkler de baya yekn tutuyordu. lk aknlardan sonra, Araplann
burada asker bir varl kalmamt. Hindistanla bats, artk, belirgin bir
biimde, din ayrmyla ayrlyordu. Henz bu iki blge arasmda bir gidi-
geli, bir trafik grlmyordu. Ama grlmesine az kalmt.

9. yzyl ortalannda Kuzey Hindistanda egemenlik kuran Hint


hanedanlarndan biri kendine ah adn beenmiti. Byle bir adm ranla
ilikisi ok ak. Belli ki batdan gelen etkiler vard. Bu krallk, bugn
Afganistan adyla tandmz topraklarda kurulu bir Trk devletiyle savaa
tutumak durumunda kald. Alptekinin olu ve Gazneli Mahmud olarak
tandmz Trk cihangirin babas olan Sebktekinle (ya da, tigin). Bir dizi
vahi savatan sonra zafer Sebktekinin elinde kald. Sebktekin blgedeki
egemenliini Badattaki Halifeye de onaylattrd. 997de lnce yerine olu
Mahmud geti. Bu, Hindistan iin parlak eyler vaat etmiyordu. Nitekim,
lkesinin bat snrn Hazar a dayandran Mahmud 1000 ylndan itibaren
ndusu da zorlamaya balad. ahilerin buna direnecek gc yoktu, ama teki
Hint krallklan da onlardan daha gl kamad. Mahmud douda, Gangada
da boy gsterdi; G-cerat ineyip alt-ktamn bat kysna da ulat. Ancak
onun kendine setii merkez daha batdayd. Bu gibi seferleri daha ok yama
amacyla yapyor, yama gerekleince lkesine dnyordu. Bugn Pakistan
olan blgede ise etkileri daha kalc oldu.

Hindistann kuzeyi ile gneyinde kurulan devletlerin yollarnn fazla


kesimediini sylemitim. imdiye kadar ad geenler arasmda en gneyli
olan Ratrakuta idi. Ama o bile, Madrasm bulunduu Tamil Nadu veya en
gney utaki ola topraklarn iine almamt. Kuzey, Gazneli Mahmudun
srekli akmlanyla sarslrken, Hindistan tarihinde ilk kez gneyli bir krallk
kuzeyin hayatn etkilemeye balad: ola Krall. Kyclk ve yamaclk
bakmndan onlann da Mahmuddan geri kalr bir yanlan yoktu. Gene Mahmud
gibi, akmlarmn ou, yamann tamamlanmasyla tamamlanyor, sonra
lkelerine dnyorlard. Gene de, Dekkanm yanna, Kistna Nehrinin yaknma
kadar yayldlar. Sri Lankay ve Maldiv Adalann da ele geirdiler. Bata
Tanjore olmak zere, kendi lkelerinde ileri bir medeniyete yakacak mimar
eserler, baka trden sanat eserleri yaratmay da baardlar. Gneydeki bu ola
egemenlii 13. yzyla kadar devam edebildi. olalar, Dra-vid rkndan gelen
bir halkt.

Kuzeyde ise Mahmudun lm, birok Trk devletinde olduu gibi, Gazneli
saltanatnn hzl kntsn getirmiti. Hindistan bir hedef olmaktan km,
Lahor merkez olmutu. Gazneliler imdi ncelikle Selukla urayorlard.
Oradaki bu mcadelelerin sonunda, Gur kentini merkez alan, muhtemelen ran
kkenli Muizzddin Muhammed bin Samm kurduu devlet kt. Hindistann
kuzeybatsnda ise Avanti-Malva devleti ekillenmekteydi. Ama Gur ordulan
karsnda aresiz kaldlar ve bugnk Delhinin olduu blge de
Mslmanlann eline geti. Delhinin egemeni Govinda-raca ve Ecmir Kral
Prithvirac ldler.

Gelgeldim Gur, eitli Trk boylamm tehdidini yakndan hissediyordu.


Nitekim bir zaman sonra Muizzddin hanerlenerek ldrld. Delhiyi onun
adna fetheden Kutbddin Aybeg (kle hkmdarlardan) harekete geip
Lahor a yeniden el koydu. Kutbddin, Delhinin bugn de birinci srada tarih
ve turistik ziyaret yeri olan Kutb Minar, Cuma Mescidini yaptran adamdr.
Bunlardan birincisi yanlmyorsam dnyann en yksek minaresi. Ay-begle
balayan Delhi Sultanl da 14. yzyln bana kadar ayakta kald. Bu
sralarda Kuzey Hindistann baka blgelerinde de fazla uzun mrl
olmayacak Mslman beylikleri kuruluyordu. 1220den itibaren balayan
Cengiz Han akn Trkistan ve Horasan da birbirine katm, buralarn
zellikle de okuryazar Mslmanlar selmeti Hindistan ilerine savumakta
bulmutu.

Kutbddinle birlikte Hindistandaki Trk/Mslman devletlerinin tutumunda


bir deiim grnr. Daha nce merkezlerini Horasan/Afganistan
dolaylarnda tutup oradan Hindistana akn dzenlerken, muhtemelen o
blgelerin pek tartlmaz biimde Cengizin Mool mparatorluunun alan
iinde kalmasyla, Kut-bddin Hindistan iine ekildi ve Delhiyi merkez yapt.
Onu izleyen lltutmu da buna benzer bir politika uygulad. Trkler Hindistan
yurt edinmeye karar vermi gibi grnyorlard. Gurler, Ha-lacler (Raziye
adnda bir kadn bile hkmdarlk yapt) epey uramalarna ramen kalc bir
siyas birlik kuramadlar. Ama kurulacak Babr mparatorluunun temellerini
atm oldular. Biz de, Hindistan tarihinin bu yeni anda olanlara bakmaya
balamadan nce burada biraz duralm ve Hint kltrel birikiminin bu evresini
de gzden geirelim.

Epikler ve mitler _

Purana Sanskrit dilinde eski bilgi anlamna geliyor. Bu metinlerden bazlar,


yukardaki, kltre ilikin ara blmde ele aldm zamanlarda yazlm, en
azndan, yazmna o eski tarihlerde balanm olmaldr. Bunlann her biri,
genellikle, bir tanny ele alr ve onunla ilgili mitleri anlatr. Onun iin, on
sekiz byk Puranada Vinu, Agni, iva gibi tannlan anlatanlar vardr. Bu on
sekizin dnda daha kk saylanlan, ikincil Upapuranalar, ayinler iin
hazrlanm sthala-Purana gibi metinler de vardr. Bunlarn arlkla S 400
ile 1000 yllan arasmda bugnk biimlerini ald kabul edilir. Tannlar
ncelikli olmakla birlikte, kahramanlar ve ermilerin, krallann ve hanedanlann
hikyelerini de bu metinlerde buluruz. Aynca, hikye edilmemi her trl din
bilgi, treler ve ayin kurallan, kastlann grevleri gibi konulara da yer
verilmitir. Hindu medeniyetinin tarih boyunca evrilen zihninin kaytlan olarak
grebiliriz bu metinleri.

Ancak Hint mitlerini ve inanlann bulabileceimiz, Puranalar dnda baka


kaynaklar da var. ncelikle iki epik stnde durmak gerekiyor: Mahabharata
ve Ramayana.

Bunlar ikisi de szl epik tarznn rneidir, ama bir tarihte yazya
geirilmilerdir. Her ikisinin de 400 ile S 200 yllan arasmda oluup bu
biime geldikleri tahmin ediliyor. Yazya geme tarihi bir, iki yzyl daha
sonras olabilir.

nce Mahabharatadan balayalm. Bu epik dnyann en hacimli edeb eseri


(iiri) olarak tannyor, nk yle byle 100.000 beyitten meydana geliyor.
Britarnicamn dediine gre bu llyada ile Odysseia'nm toplamndan yedi kat
daha uzun.

Mahabharata ad, Maha ve Bharatadan oluan bir bileik kelime: Byk +


Bharata gibi bir anlam var, ama asl kastedilen Bharatanm Byk Destan.
Bharata, Hindistann eski addr ve tahmin edeceimiz gibi baharat
kelimesinin kkenidir.

Destan birbiriyle yakn akraba olan hanedanlar arasndaki ekime ve sava


anlatr: Dhrita-ratra ve Pandu iki karde prenstir. Babalan lnce kral olma
sras aabey olan Dhrita-ratrada olmaldr, ama o kr olduu iin krallk
Panduya devredilir. Pandu kei olup ile ekmeye karar verince krallk
yeniden Dhrita-ratraya geer.

Pandunun oullar Pandavalar olarak bilinir: Yudhithira, Bhima, Arcuna,


Nakula ve Sahadeva adnda be karde. Bunlann arasmda Arcuna destann ba
kahramandr.

Destann epey bir ksm bu be kardein kuzenleriyle savan anlatr


(Kauravalar). Sonunda kazanrlar, ama onlardan baka kimse hayatta kalmaz.
ndrann cennetine gitmeye alrken de teker teker lrler ve yalnz
Yudhishthira cennetin kapsna eriebilir. Bundan sonra ebedi mutluluk iinde
kardelerine kavuur.

nc bir epik olarak da anabileceimiz Harivama (Tann Ha-rinin


Soyaac) Mahabharata'mn sonuna eklenmitir. Destann altnc blm ise
Bhagavad Gita olarak aynca da bilinen ve okunan blmdr. Buna biraz
aada dneceim.

Mahabharatay Vysa, Ramayanay ise Valmiki adnda kiilerin yazdna dair


bir inan olmakla birlikte, bunlann ikisinin de mitolojik karakterler olmas
daha akla yakn. Ramayana, Valmikinin tann Naradaya her trl erdeme sahip
biri olup olmadn sormasyla balar. Narada olduunu, bu kiinin Rama
olduunu syleyerek cevap verir. Valmikiye ondan sz eder. Kendisi de bir
ermi olarak tantlan Valmiki Rama hakknda derin bir meraka der, yoga
gcyle btn hikyeyi grr ve yazar. Her iki destan da Vinucu bir dnya
gryle yazlmtr ve Ramamn da aslnda Vinunun bir avatan, bir
bedende cisimleme biimlerinden biri olduu destanda belirtilmitir.

Bhagavad Gita blmnn bir noktasnda, kahraman Arcuna dman


ordusunda tand ve sevdii insanlar grr, bundan duygulanr ve sava,
ldrmeyi ieren iddeti lnetler. ldrmek-tense lmenin daha erdemli bir
davran olup olmayacan dnr. Sava arabasn sren Krina ile konuyu
tartmaya balarlar. Buradaki Krina da aslnda Vinunun avatarlanndan
biridir ve onun azndan Hindu bilgeliini dinleriz. Bu, ayn zamanda, kast
sisteminin bilgeliidir.

Buna gre savamak, kahramanlk gstermek kiisel bir ey deil, bir


grevdir. Herkes bir kast iinde doar ve o kasta zg grevleri yerine
getirmekle ykmldr: Brahman Brahmanln, katriya katriyalm
(savalk) yapmaldr. Bunu yapmak, kozmik bir ahlkn gereklerine uymak
demektir. Onu dinleyen ve anlayan Arcuna duygularn bir kenara brakarak
savaa girer.

Bu ahlk dersi, Hindu dininin barl ya da iddetten arnm bir anlay


iermediini gsteriyor. Hindu felsefesinin o soukkanl kaytszl burada da
karmza kyor: Evrensel dzenin zorunlu bir paras olduunu kabul
ettiimiz bir eyi benimsemek, onun yap dediini yapmak zorundayz. Bu
ahlk! buyruklarn ne olduklar da, kastmz iinde belirtilmitir.

Hint anlayndaki dharmadr bu. Toplumsal ykmllklerimizi gsterir


ama bu dnyevi, toplumsal ykmllkler ayn zamanda kozmik
ilkelerdir. Ta, ta ise, sert olmak durumundadr; ate scaktr ve yakar. Ate
iin birini yakp bir bakasn yakmamak sz konusu olamaz. Onun iin
Brahman alacak ve dnecek, katriya da savaacaktr. Btn kastlarn
ortaklaa tad ykmllk ise, Brahmanlan saymak ve sr eti yememektir.

Bu epiklerden sonra bir de Manusimriti'ye ksaca deineyim. Bu da bir


derleme, bir yasalar derlemesi. Hint mitolojisinde ilk insan olan Manunun
bu metni yazdna inanlr, ama yasalar ve derleme ii 10 1. yzyla kadar
srmtr. Metin 12 blmden oluur. 2.700 kadar ktas ya da fkras vardr.
Yalnz hukuki anlamda yasalan sralamakla kalmaz, din kurallar anlatr,
gndelik hayata, evlilik hayatna ilikin kurallar koyar, hkmdarn uymas
gereken kurallan da sayar. Yani, hayatta olabilecek her davran iin getirdii
ller vardr. Kast sisteminin devamllnda bu metin nemli bir rol
oynamtr.
Mugal mparatorluu: Babr vb.

Kuzey Hindistanda Gur istilalanyla balayan Mslman hegemonya


kesintilerle, ama habire devam etti. 12. yzyldan itibaren slm Hint
altktasmm hi deilse bir ksmnn yerlisi olmaya balad. 14. yzyln
banda, gezisinin Anadolu ksmn tamamlayp Hindistana ulaan Fasl bn
Batuta burada Gyaseddin Tuluk rejimiyle karlam, bundan pek de
holanmamt. Gyased-dinin olu Muhammed ise Hun, yani kanl
lakabna lyk grlen hunharlklanyla, ama bunun yan sra da incelikleri,
sanat-severliiyle tannan bir sultand. air ve hattatt, limdi vb. inde o
sralarda geerli olan kt paradan muhtemelen haberi vard, nk o da
deerli ve deersiz madenlerle tuhaf deneyler yapmaya balam, ama
tutturamamt. lmnden sonra, onu izleyen sultanlar da (Firuz, Nasreddin
vb.) ok parlak iler yapamadlar. Bu arada, Cengizi aratmayacak biimde,
Timur da buralardan geldi geti. Seyyidler, Lodiler derken. 16. yzyln
balarnda, sra Babr e (nam- dier, Zahirddin Muhammed) geldi.

Afganistan yneten Babr, komu toprak Pencapta olanlar da ilgiyle


izlemekteydi. Kt stnde buras Delhideki Lodi egemenlii altndayd ama
Lodilerin buraya eriecek takati kalmamt. Cengizin ve Timur un soylanyla
akrabal olan Babr Mool saylsa da kendini Trklere daha yakn gryor,
onlann dilini konuuyordu. Daha batdaki Trklerden (Osmanllar) top ve tfek
de edinmiti. O tarihte Asya ktasnda bu silhlar tanyan yoktu. Babr bu ii
kvracana inannca harekete geti; Lodi sultan brahimin ordusu kalabalkt
ama kendisi savatan anlamyordu. Sonu bir kym oldu. brahim de lenler
arasndayd. Babr Delhiyi ele geirirken olu Hmayun az daha gneye inip
Ag-ray ald. Gvalior un racas Vikramaditya da buradayd.

Bylece bir tala birka ku vurulmutu ama bu evreyi egemenlik altma


almak da kolay bir i deildi. Bizim kendi tarihimizde fetret diye andmz
ok-bal ara dzeni normal hayat tarz haline getiren Hindistanda,
bakalar stnde egemenlik kurmaya gc yetmeyen, ama herhangi birinin
egemenlik kurmasn engellemeye gc yeten bir yn kk hkmdarlk
vard. Bunlarn zapturapt altma alnmas zordu. Ama zaman iinde bu byk
lde gerekletirildi. Kimini ikna ederek, kimini kl zoruyla, kendi
egemenliini kabul etmek durumunda brakt.

1530da Babr ldnde kardein en by Hmayun onun yerine geti.


Babasnn salnda onun adna zaferler kazanm iyi bir askerdi Hmayun,
ama anlalan o kadar iyi bir hkmdar deildi. Biraz mirasyedi-miza olduu
sylenebilir. Her eyi kendisinden ok daha fazla ciddiye alan Afgan kkenli
r Hana yenildi. Hayatnn bir ksmm randa srgn olarak geirdi. Ancak
r Hann lmnden sonra Delhiye dnebildi.

Hmayunun en nemli siyas yatrm olu Ekber di (Akbar diye de bilinir).


Babas saraynn tepesine yaptrd rasathanenin merdiveninden dp
ldnde Ekber 13 yandayd. Talihin de yardmyla, yann kklnden
yararlanmak isteyen (Hindu) rakiplerini temizleyerek yerini salamlatrd.
Bundan byle yarm yzyl hkm srecekti.

Bu saltanat ncelikle iki bakmdan ilgin ve nemlidir. nce, klasik, ftuhat ve


genileme asndan. Ekber zamannda (1556-1605) Hindistann neredeyse
tamam Babr mparatorluu egemenliinde birletirildi. Ama onu izleyen
hkmdarlara da, fethedecek bir miktar daha toprak brakmt. Kuzeyde
Afganistan, Kabil ve Kandehar , Kemir i ieren, gneyde ise batda
Ahmadnaggar, douda da Orissay kapsayan bir imparatorluk kurdu.

kinci ilgin konu Ekber in dinle ilikisidir. 17. yzyla yaklayoruz. Bu


zamana kadar Hristiyanlk ardndan Ortadounun nc tektannc dini
slmiyet de Hint alt-ktasna girmi, hem de Hristiyanlktan ok daha gl
ve yaygn bir biimde kendine bir yer edinmiti (doal olarak, kuzeyde ok
daha etkiliydi). Bundan yz yl kadar nce, Nanak adnda bir Guru, Sih dinini
kurmutu. Bu da, karma bir dindir: Temel olarak Hinduizmle slmiyetten
etkilenmitir. Pencapta domu bir dindir.

Sih inancna Hindu ve Mslman elerin girmesi rastlant olmasa gerektir.


Hinduizm Hindistann yaygn dinidir, ama hibir zaman ba sonu belli,
kurallan kodifiye edilmi bir din deildir.

Byk lde bireylerin, ailelerin yorumlarna aktr. Bunun yan sra,


Hindistan bir dinler kazandr. te Ekber de, Babrl hkmdarlar
hanedannn Hindistanda domu, babas ve dedesine oranla Hindular ve
inanlaryla ok daha ili dl olmu bir yesiydi. Hayt boyunca okuma
yazma renmedii iin, ancak szl iletiime akt. Belki bu nedenle, tebdil
kla girerek ar pazar dolar, son derece heterojen tebaasnn
konumalarm dinlerdi.
Ekber yeni bir din kurmaya karar verdi. Onun dininin balca bileenleri
slmiyet, Hinduizm ve Hristiyanlkt, ama o srada Hindistanda varolan
btn dinleri gz nne alm, hepsinin temsilcilerini sk sk bir araya toplayp
tarttryor, dinliyor, kendi sonularn karyordu. Bu almalarn sonunda
adn Din-i lhi koyduu yeni (karma) bir din oluturdu. Bu dinin ne olduu
ok anlalmaz. En bata, Ekber in rol nedir? Bu dinin peygamberi midir,
yoksa Allahn kendisi mi? Allah ekberi kendi adna gre yorumladna
baklrsa, Allah olma fikriyle -Roma imparatorlar gibi- en azndan oynam
olduunu dnebiliriz. Ama ortaya kan ey mistik imandan ok bir ahlk
sistemi karakte-rindeydi ve zaten fazla taraftan olmas istenmemiti. Ekber in
yakn evresindeki yirmi otuz kiiden oluan bir cemaat vard ve bunlann en
atelisi de Ekbername adyla padiahn biyografisini yazan Ebl-Fazld.

Bu din arayn kknde katksz teolojik bir meraktan ok baz pragmatik


gerekelerin olmas ihtimali yksektir; Ekber, banda bulunduu
imparatorluu yalnz Mslmanlann mevki ve iktidar sahibi olduu deil,
bata Hindu, btn nfus elerinin ynetimde yer ald bir yapya
dntrmek iin nemli admlar atmtr. Karma dini de benzer kayglardan
kaynaklanm olabilirdi. Ama din tutmad. Mslman kesimi fkelendirmek
dnda bir rol oynamad. Aslnda bu da fazla sonu vermedi, nk Mslman
ulemann ihtille yeil k yakan fetvalan etkili olamad. Kimsenin Ekber i
yerinden oynatacak gc yoktu. Eceliyle ld.

Yerine olu Cihangir geti (doduunda, doacan syleyen eyhin ad


verilmi, Selim denmiti, ama zamanla selmetten cihangirlie dnd).
Osmanh tarihinden ok iyi bildiimiz, kardelerin birbirlerini, babalarn
oullarn ldrmesi gibi durumlar burada da eksik deildi. ah Cihan adn
verdii olu Hr-rem de (Kr Hsrevi ldrdkten sonra) ayakland. Yllar
sonra baba oul bant, ama bir buuk yl sonra Cihangir ld. Padiah olan
ah Cihan ilk i yaayan son kardeini ldrd. Onun iin Selimden
Cihangire ve ah Cihana gei genel duruma uygun. lahi adalete de uygun
biimde, ah Cihanm drt olu da babalarna kar srayla bayrak atlar.
lerinden Evrengzb baarl oldu ve tahtndan indirdii babasn lnceye
kadar hapiste tuttu. Oluyla savar duruma dmek kendi bana da gelecekti.

Byle taht kavgalar genellikle devletin yorgun dtnn, misyonunu


yitirdiinin, buna benzer eylerin iaretidir. Bu kavgalar olurken Babr
mparatorluu yeni yerler fethetmiyor deildi. ah Cihan zamannda da,
Evrengzb zamannda da, snrlar geniledi. Devletin yz genel olarak gneye
dnm ve alt-ktada Babr egemenliini tanmayan pek az yer kalmt. Sri
Lankanm byk ksm da buna dahildi ve yalnz gneybat ucunda Malabar
imparatorluun dnda duruyordu. te yandan da devlet gerekten
yalanmt. Bir a dnmne yakalanm btn tarmsal imparatorluklarn
toplumsal-yapsal sorunlar burada da vard. Bunlar zecek bilin burada da
yoktu. Ekber Mslman olmayanlar sisteme katarak baz sorunlar
hafifletmeye alm, ama onlar hafifletmekten ok Mslmanlar
kstrmt (bizdeki Tanzimatn bir n provas gibi). Evrengzb ise kat bir
Mslmand Dolaysyla o da Mslman olmayan herkesi kzdryordu.
Herkesin fkelenmesi iin neden vard. zellikle gneydeki Marathala-n zapt
etmek ok gt.

Evrengzb olu Ekber in bakaldrmasn bastrd ve ciddi bir yenilgiye


uramadan eceliyle ld. Sevab ve gnahyla, hanedann son kiilikli sultan
olduunu sylebiliriz. Ondan sonra knt yerleti.

Hindistan'da AvrupalIlar

15. yzyln sonuna gelirken, batya giderek douya eriilecei dncesi g


kazanm, Colomb da bunu kantlamak zere yollara dmt. Ama btn bu
keif abalarnda nc rol oynayan Portekiz Douya gitmek iin douya
gitmeli, ilkesiyle yola km, Afrikay dolanarak sonunda 1498de Vasco da
Gama Hindistana ulamt. Bundan sonra Portekiz bu uzun yolu kullanlr
hale getirmek iin Afrika boyunca kolonilerini salamlatrd.

Hint yarmadasnda da byle yerler kurdu. Gceratta Diu bunlardan biridir.


Birka kyden baka bir ey bulunmayan bir kyy demirlemek iin elverili
bulup Boao Bahia (Bombay) adn verdiler. Onun iin, bugnk Mumbai ad
Hindu milliyetilii dnda bir eyi temsil etmez. Daha gneyde Goa yakn
zamanlara kadar bir Portekiz ssyd. Daha da gneyde Koini de onlar
kurmu, ama sonra Hollandaya kaptrmlard. Byle byle, inde Ma-
kauya, Japonyada Nagazaki yaknlarna yerlemi Portekiz tccar kolonileri
vard ve baka Avrupallar da onlar izliyordu: Ispanyol-lar, ama daha ok
Franszlar, HollandalIlar, Ingilizler. Bugn ngilizcede bir eit pamuklu
kumaa calico denir, nk bunlar balangta Kalikut limanndan batya
ihra edilirdi.

Sri Lankada imdiki Colombo, Hindistann dou kysnda Madras da


byleydi. Birinciyi Portekiz, kinciyi ngiltere, ticari s olarak kurmutu.
Ingilizler kuzeye, Kalkataya da ulatlar. AvrupalIlarn varl da, bylece,
Hindistanda normal hayatn normal bir paras haline gelmeye balamt.
Dou kysnda aynca bir Ermeni cemaat bile yayordu.

Bu noktada, Avrupal kolonyalizmiyle ilgili bir parantez aaym: Dnyann


kefi balayahdan beri, iin ncs olan spanya ile Portekiz, kendi i
yaplannm gerei olarak, bunu bir devlet politikas mant iinde
gerekletirdiler. Bu nclere kif demek mi, yoksa fatih (conquistadore)
demek mi daha uygun der, ok belli deildir. Bu mantkta nemli olan
anayurt'tur. Kolonide bulunan zenginlie el konur ve bu (fatihin kendi
kasasna sd-ramad fazla da diyebiliriz) anayurda gnderilir. Kif,
fatihe, sonra valiye dnr. Kuzey Atlasa kys olanlar ise baka trl
davrandlar. Ya baz bakir saydklan topraklara yerlemeye gittiler, bylece
anayurtla ilikilerini kestiler (bu daha ok Amerika ktas erevesinde, daha
sonra Avustralyada, bir de ksmen Gney Afrikada oldu) ya da Hindistan, in
gibi uzak diyarlara ticari irketlerle ulatlar. Hindistanda ngiliz varl bu
ikinci biimde balad: East India Company yoluyla. Bir zaman sonra ngiltere
Hindistana eli de yollad, ilk eli Sir Thomas Roedur. O da, buralara
yerlemek gibi servenlerden kesinlikle kanmak gerektii kansndayd. Ama
yle ya da byle, zaman iinde Hindistann tamamyla en fazla ili dl olan
Avrupa lkesi ngiltere oldu. Bu iliki batan sona yumuak bir izgide
yrmedi, ini ve klar, kk apta savalar oldu. Ingilizler bataki
kstahlklarm bir ker nara brakmalar gerektiini anladlar. Ayrca,
Avrupallann kendi aralarnda da eitli kavgalar, atmalar kt. Rekabet de
iyice kzma. Bengalde, ilkin tngilizlerin kurduu Kalkatada imdi
Ostende, sve, Prusya, Danimarka, Polonya irketleri de vard.

1707de lmeden nce, Evrengzb de AvrupalIlardan haberdar olmu, onlarla


ilikiye gemi, ama tngilizlerin istedii ferman sonuna kadar vermemiti.
Avrupallann zellikle de Osmanh devletiyle bu alanda uzun bir deneyimleri
olmutu. Ticaretlerini belirli ayncalklann salad gven ve rahatln iinde
yapacakla-n kapitlasyonlan istiyorlard. Evrengzbi izleyenlerden Faruk-
siyer, ilk bavurudan yz yl sonra bunu verdi. Emperyalizm, Hindistana
yerleiyordu. Ferman, tngilizlere, umduklanndan fazlasn vermiti. ngiltere,
iyiden iyiye, Hindistan ekonomisinin bir paras olma yolundayd - tabi, sray
tersine evirmek de mmkn. Fermann at deliklerden ieri szan tngilizler
Babrl mparatorluunun yozlaan i ilikileriyle ve bunlann arasmda yerel
iktidar kavgas veren yerel sekinlerle karlap tantlar. Bu sekinlerden
bazlan, sahneye yeni kan bu AvrupalIlarla baz kar ilikilerine girmekte
bir saknca grmyordu. Onlann silhl adam ihtiyacn karlamak zere
finansman salamak, buna karlk ticari ayncalklar edinmek, tngilizlerin
nnde kendiliinden alan yol oldu. Orada ilerledike, kendi silhl
birliklerini de kurdular. Keaye gre, Madrastaki 350 kiilik garnizon
1742de 1.200 kiiye kmt (Keay, 2000: 376). Ksaca syleyecek olursak,
Britanyann Hindistan smrgeletirme srecinde, ekonomi, ticari ilikiler,
silhn, asker igalin nnde yrd ve ona yol gsterdi.

17. yzylda ve 18. yzyln birinci yansnda Hindistanda veya onun belirli
blgelerinde gz olan baka Avrupallar da vard. Hollandahlar ngilizlerle
aa yukan ayn zamanda (yani, doal olarak, Portekizden sonra)
gelmilerdi. Fransa ise, nl maliyeci Colbert zamannda Cotnpagnie de s inde
si kurarak (1660) buralara ulat. Britanya ile Fransann Avrupa ktasnda
birbiriyle savayor olmas, buradaki irketlerinin birbiriyle ilikisini
etkilemedi. Ama 18. yzyl ortalarna gelince Hindistan byle karde pay
yapamayacaklarn anladlar ve silhlar ekildi. Bu atmalara Hintli
hanedanlar da katld ve zaten sonucu byk lde onlar belirledi. nl
Robert Clive ad da bu atmalar srasnda gittike daha ok- duyulur oldu.
Franszlarn elinden kuzeydeki an-demagar ve gneydeki Pondieri ahnd.
Britanya, Bengalden balayarak, alt-ktann tamamna egemen oldu. nsan
artacak kadar kolay, arzasz bir sre oldu bu. Muhtemel neden, Babrl
devletinin ortadan kalkmasnn yaratt boluu doldurmaya en yatkn fiziksel
varln, Britanyannki olmasdr. Hindistann tamamn otoritesi altnda
birletirecek g, Hindistann kendi iinde kalmamt. Onun yokluunda
ynetimi ele geiren Britanya da, kendisini oraya getiren koullarn orada
kalc olmasna katkda bulunacam da grd iin, Hindistann varolan
yapsna ilimedi. Bu zaten imparatorluklarn bilinen genel stratejisidir: lhak
edilen lkenin iilerine karlmaz. Karmak, akl kr deildir. Toplumun
sekinleri, ileri gelenleri ile ittifak kurulur. Onlarn kendi aklarnda yer alan
snf ve tabakalarla ilikilerinin deimemesine zen gsterilir. Kolonizator
g, imparatorluuna katt lkeden/blgeden alaca vergiyi, geliri vb. bu
yerli ve yerel sekinler kanalyla toplar. Kendi siyas egemenliini
sistemletirmesi iin gerekli alann dnda, bu lkenin/blgenin yerel
hukukuna da uzun boylu karmaz. Byle ileri de yerel sekinlerin kararlarna
brakr. Britanya buralarda grnmeden ok nce Babr-ller de Hindulann
dzenlerine burnunu sokmamaya ayn ekilde karar vermilerdi.

Britanyann Hindistandaki bu varlk biimi 19. yzyl ortalarna kadar, pek


fazla dramatik olay yaanmadan, bylece srp gitti. Ancak 1857de patlayan
bakaldrma, kendisi baarl olmamakla birlikte, lkedeki birok yapnn ve
ilikinin yeniden kurulmasna yol at. 1857deki ayaklanma bu sre iinde
grlen en byk, en nemli hareketti, ama tek deildi. Britanya ynetimi ile
yerel egemen snflarn kurduu ittifaka eitli gruplar sk sk ba kaldrmt.
Bir yanda kabileler vard. Kabileler, bir bakma bizdeki yrkler gibi, yar
gebe ve dolaysyla sistemin tam da iinde olmayan insanlard. Yeni
ynetimin uygulad merkezleme onlann altklar hayat tarzna uymuyor,
ykc bir rol oynuyordu. Bakaldrmalar sk ve etkisizdi. Onlann yannda,
yerleik kyller de insafsz vergiler ve yrtc tefeciler yznden daralyor ve
ellerindeki ilkel silhlara sanlmaktan baka are gremez hale geliyorlard. B
hareketler de tepkiseldi; gelecee ynelik bir dnceye dayanmyor , dzeni
deitirecek bir potansiyel iermiyorlard.

Bu ayaklanma hareketlerinin dolaysz hedefi de ok zaman Britanya ynetimi


deil, yerine gre tahsildar, talukdar veya ze-mindar gibi Trk
ynetiminden kalm (ve Farsa adlar alm) egemen snflar, tefeciler, bazen
de tccarlar oluyordu. syanlar bastran silhl gler de Hintlilerin
ounlukta olduu asker birliklerdi.

18. yzyln ikinci yars, Avrupallann kendi aralanndaki egemenlik kavgas


bir sonuca balandktan sonra, Britanya ordulany-la yerel Hint hkmdarlan
arasndaki savalarla gemiti. Britanyann ateli silh stnlne ramen,
Hintlilerin kazand savalar da grlmt. zellikle Marathalar,
Britanyann iini baya zorlatrmt. Ama 19. yzyla girilirken bu yerel
direnilerin hemen hemen hepsinin beli knld ve Pax Britannica balad
(Keay, 2000, 413). Bylece Hindistan smrgeleirken Britanya da bir
imparatorluk kurma yolunda nemli bir adm att. Aynca Hint alt-ktasnda da
eitli admlar atmaya devam etti. Bugn genellikle Pakistan ad altnda
tandmz topraklann ou 19. yzyln ortalannda Gne Batmayan
mparatorluka katld. Bu igaller Mslman nfusun genel nfus iindeki
orann artnyordu. Pencap ve Kemir de bu sralarda ilhak edildi.

1857 ncesinde toplumsal yap

Hindistann kuzeyiyle gneyinin nasl farkl olduuna deinmitim. Corafi


farkllklar toplumsal homojenlemeyi de nlyordu. Savalar, mcadeleler
daha ok kuzeyde gemi, byk hanedanlar kuzeyde kurulmu, kuzey gneye
doru yaylmaya alsa da bunda ancak ksa srelerle baarl olmutu.
Hindistanda birlii kurmaya en fazla yaklaan, Babr mparatorluuydu. 19.
yzyla kadar bu imparatorluk iin iin rm ve kmt. Ama kurduu
ve bu zamana kadar hayli bozulmu olan dzen, buna ramen, kurulmakta olan
yeni dzene temel tekil ediyordu.

Babrllerin kurduu toprak dzeni bizim Osmanlda bildiimiz tmar


sisteminden ok da farkl deildi. Toprak zerinde tasarruf hakk tannan
zemindar bunun karlnda asker bulundurmakla ykmlyken, gene
Osmanllar gibi, onlarla yakn zamanlarda, para ekonomisinin bastrmasyla,
iltizam benzeri bir dzene dnmlerdi. Merkez otoritenin zayflamas,
herkesten nce zemindar kategorisinde insanlarn ekilebilir topraklar kendi
zel mlkiyederine geirmelerine yol amt.

Hindulann toplumsal rgtlenme biimi, yani kast sistemi de, bu mlkiyet


ilikilerini etkiliyordu. Mslman ve Hindulann ka-nk yaad ama
Hindulann ounluk olduu blgelerde, rnein Bengalde, genellikle
Hindular toprak sahibi, Mslmanlar da Ryot (ifti) oldular.

Yukanda deindiim gibi, Britanya varolan, geleneksel retim ilikilerine,


daha dorusu alt ve st smflann (ya da kastlarm) karlkl ilikilerine fazla
mdahale etmedi, nk egemen kesimlerle ittifak politikas izledi. Ama
Britanyann kendi kasasna girecek geliri ne yapp yapp artrmas
gerekiyordu. Onun iin, Fransada Richelieunn yapt gibi, etkili bir vergi
toplama sistemi kurmaya giriti. Bu amala, tahsildarlara yetki tannd. O
zamana kadar eitli nedenlerle vergilendirilmemi alanlara el atlr, bunlar
vergiye balanrken, vergi vermekte olanlarn da ykleri arlatmld. Bu
giriim ve uygulamalann uzun vadeli sonucu toprakta zel mlkiyetin hzla
yaylmas ve tabii onunla eanl olarak topraksz kyl nfusunun katlanarak
oalmas oldu.

Hindistan ok eski zamanlardan beri dnya ticaretinin kutupla-nndan biri olma


roln oynuyordu. Baharat ticareti denince akla ilkin Hindistan gelir. O
zamanlar ivit de (indigo) yalnz Hindistandan alnrd. te yandan, asl ipekli
merkezi in olmakla birlikte, Hindistan da ipekli ve ayni zamanda bol
miktarda pamuklu kuma retiyor, ihra ediyordu. Hindistanda yetien afyonu
ine satarak karlnda ipekli almak da epey krl bir Britanya dzeni oldu.
Fildiinin kaynaklarndan biri Hindistand. Britanyann varl, Hindistanda
bata dokuma, her trl imalat iini olumsuz etkiledi, baltalad, yoklua
mahkm etti. Zamanla, kolonyalizmin her yerdeki ilevine uygun biimde,
hammadde satp mmul madde alan bir lke oldu Hindistan.
Hindistanda doal olarak Britanyaya kar hl tam dinmemi bir fke
vardr. Bu, anlalr ve hakl grlesi -yani hak edilmi-bir eydir. Ama zaman
zaman, Hintlilerin ly kard ve bugn honut kalmadklan her eyden
Britanyann varln sorumlu tutma eilimine girdikleri sylenebilir.
Aslnda, Hindu milliyetiliinin slmla (yani ncelikle Pakistanla) itierek
ykseldii son dnemde Britanyann bazen arka planda kald ve asl
kabahatli olarak Mslman Babrllerin ne kt grlyor. Ama
Hindistan toplumunun derin yapsna bakldnda, bugn bile modernlemeye
engel karan temel yaplanmann bu darhkllann geliinden ok daha
eskiden beri burada biimlendii, dolaysyla sorunun kaynann bu anlamda
yerli olduu grlyor.

Hindistanda toplumsal dokunun temelinde ky komnleri bulunur. Kast


sisteminin topluma verdii biim asl bu dzeyde grlr. Kast, kimin hangi
ii yapacam belirler ve bir kasttan tekine geii kesin olarak yasaklar.
Varsaymsar olarak, diyelim ki belirli bir tarihe kadar pancar ekimi
bilinmezken bir nedenle bilindi. Sistem, bu durumda, bir pancar reticileri
kastnn olumasna imkn tanr - bu lde esneklii var. Ama bundan sonra
bir pancar reticisinin farkl bir kasta gemesine izin vermez. Esneklik
burada biter.

te, toplumun tabannda, bu ekilde rgtlenmi, aralarnda salam bir


dayanma bulunan ky komnleri yer alyordu. Bunlar, Marxm Asya retim
tarz olarak adlandrd, genellikle Doulu toplumlann bnyelerinden niin
dinamik retim ilikileri karamadn anlamak iin bir sre evirip
evirdikten sonra vazgetii kavramla urarken dikkat ettii ve dikkat
ektii olgular arasndadr.

Hint-Avrupa kkenli halklann alt-ktadaki en eski servenleri' hakknda fazla


bilgimiz olmadn blmn banda sylemi ve bu konudaki, birou rk
grlerle de yollar kesien varsaymlara deinmitim. Bunlara gre Ariler
gelip bu kocaman lkeyi fet-hetmilerdi. Bu dorudur muhtemelen ve o zaman
imdi aa kabul edilen kastlarn, gneydeki Dravidler in ve kast dmda
kalan kabilelerin fethedilen ve o zaman bu ekillerde smflandn-lan
yerliler olduunu da kabul edebiliriz.

yle ya da byle, karmzda, binlerce yllk bir tarih ak iinde pek az


deimi bir toplumsal rgtlenme biimi var. Ky komnleri bunun yaygn
temelini oluturuyor. Bu birimlerde pek az artk retiliyor ve komn iinden
kimse zengin olarak sivrilmiyor. Kast sisteminin ileyii de byle bir ey
istemeyi gereki klmyor. Yani bu yaplar birbirlerini karlkl besliyor ve
destekliyor.

Hindu medeniyetinin kurduu bu temel dzen ok daha sonra Trk-Mool


egemenliine girdiinde, yukanda deindiim ne-derilerle, yeni ynetim de
temel dzeni deitirme ihtiyacn duymuyor. Ekber in hayatm yazan Ebul-
Fazla deinmitim. Bu uzun biyografide kast sistemi hakknda sylenmi die
dokunur bir sz olmamas da ilgin. Muhtemelen bunu iyi bilmiyorlard,
nk onlann toplumda ilgilendii alanlann iinde olan bir konu deildi.
Araclardan, zemindar, tahsildar vb., alacaklann alyorlard. Tahsildann
vergiyi toplad adamlann ne yiyip ne itii, nasl yaad, onlan pek fazla
ilgilendirmiyordu.

Britanyann gelii de bu dzeni temelden deitirmedi, nk ayn


imparatorluk mant iinde onlar da bu temelin kendisine ilimek
istemediler. Ama Britanyann gelii 18. yzyldr; Avrupada sanayileme ve
merkantilist kapitalizm balamtr, Britanya da bu alanlarda en ileri gitmi
toplumdur. Temele ilimek istemese de, genel gidii aklclatrmak iin
bavurduu yeni tedbirler, yntemler, Hindistann yapsn deitirmeye
balad. Kalkmmaclarm isteyecei hzda deil, her toplumsal deiimin
yarataca eitli skntlan hafifletmeyi de hi dnmeden, yap yerinden
oynatlm oldu.

Anlattm bu yap iinden ciddi bir aristokrasi kmamt. Bu bakmdan,


yukanda grdmz Japonya gibi bir gl (ve asker) snf yoktu.
Dolaysyla modernleme srecinin militaristlemesini kolaylatracak veya
ylesini kanlmaz klacak bir toplumsal temel yoktu. Antik ve statik
toplumsal yap Hindistann yoksulluunun, modernleme srecinin ar
aksaklnn balca nedenidir; ama bu ayn yap, militarizme ve faizme de
(Japon tipi) geit vermedi.

te yandan, Hindistanda, indeki gibi ileri derecede bir brokratik


egemenlik, gdm, hegemonya da yoktu. inin pirin ekimi, pirin/su
ilikisinin gerekleri, orada ileri bir sofistikas-yon dzeyinde bir planlama
gerektiriyordu. Su nereden getirilecek, hayvan gcnden yararlanmann asgari
dzeyde kald bu toplumda yamalardan tepelere nasl ulatrlacak, bu su
hareketinin sreklilii nasl salanacak? inin Mandarin adyla bildiimiz
brokratlan, merkez bir imparatorluun bilim adam/brok-ratlan olarak,
btn bu sorunlan dzene sokarlard. Btn bunlarn da, Hindistandaki ilkel
ky komnleri ile herhangi bir benzerlii yoktur.

Bu verili yapda Britanyann yapt herhangi bir deiimi Hindistann


iyilii iin tasarlayacan dnemeyiz. Bu lkeye ilk gidenler muhtemelen
talan iin gitmilerdi. Ama orann koullarn gzlemledike, bir s bulup
yerleerek uzun vadeli bir smr mekanizmas kurmann daha krl olacam
grm olsalar gerektir. Bu yeni durum birinci hedefi yok etmiyor, sadece
yontuyor ve dzeltiyor. Ama sonu olarak varlklar deiim yaratt. Bunun
kendim gsterdii ilk dzey merkezlemedir. Britanya egemenlii srasnda
da Hindistanda, bata Haydarabad, zerk blgeler vard. Ama Moollarn
salayamad kadar bir birlik ve homojenlik kurulmutu. Demiryolunu
dnebiliriz. Bunun da, Hindistann deil Britanyann ekonomik karlar
gzetilerek yapldn Hintliler hep syler ve hakldrlar. Ama bugn
kullanmda olan demiryollar da o temel stnde duruyor.

Ekonomik kar denince, Britanyann Hindistan sanayiletirip retken bir


toplum yapmas mantkd olduuna gre, o anda dnlecek gereki
kar, toplumu vergiye balamak ve bu vergiyi rantabl bir sistem iinde
toplamakt. Bu da aklc bir rgtlenme demekti - iin her kademesinde. Bunun,
Osmanh topraklarnda kurulan Dyun-u Umumiyeden daha soylu bir amaca
hizmet ettiini dnemeyiz - ama Dyun-u Umumiye hi olmasa Trkiye
Cumhuriyetinin bir maliye rgt kurmas daha zor olurdu. Hindistandaki bu
vergi toplama ii de, zamanla (epey uzun zamanda), tarmn genel ileyiini
daha aklc bir noktaya getirdi. En bata, srecin bir yerlerinden slk gibi
nemalanan asalak eleri tasfiye etti. Barrington Moorea gre, ayn zamanda,
modernlemeye Japon tarznda girme alternatifine de meydan brakmad (bu
tabii Japonyaya kar bilinli bir karar deildi).

Babrl anda bir eit arac ilevi gren, ama mlk sahibi olmad iin
servetini hibir zaman gvenli bulmayan zemindarlar Britanya ynetiminde
toprak sahibi oldular. Umulan, bunlarn da Batdaki gibi kapitalist-ifti
olmasnn yolunu amakt, ama bu melez sistemde brokratik vergi toplama
grevlerini de srdreceklerdi (1793, Permanent Settlement). Beklenen pek
olmad, ama beklenmedik baz deiimler iin tetik ekilmi oldu. Kark iler
sonucunda balangtaki zemindarlann % 40 19. yzyl ortasna
gelindiinde yetki alann kaybetmi, yerlerine yeni adamlar gelmiti.
1857deki byk ayaklanmada bu kaybeden zemindarlann nemli pay vard.
Tarmsal alanlarda btn bu kaotik alkantlar srerken, topluma bir yandan da
piyasa ekonomisi. gelmiti. Btn bu deiimlerin geleneksel toplum
zerindeki dolaysz etkisi son derece olumsuzdu. Herkesin ikyet etmesini
hakl klan gerekeleri vard. Byle durumlarda sk sk olduu gibi ayaklanma
sama grnen bir nedenle patlak verdi, ama uzun vadeli ve derine giden
nedenleri olduu iin ksa zamanda yayld.

1857 ayaklanmas

Britanyann kurduu Hindistan ordusundaki askerlere verilen adlardan biri


sepoydur ve bu aslnda bizim bildiimiz sipahidir. 1857 Ayaklanmas
diye bildiimiz olay bir Sepoy isyan idi. Nedeni de, orduya datlan yeni
tfeklerdi. Bunlara konan mermi kartuunun bir yerini srarak koparmak
gerekiyordu ve bunu yaparken aza gelecek yan, Mslmanlara domuz,
Hindulara da inek ya olduu sylenmiti. yle deildi ama kime dinletmek
mmkn? Byle balayan isyan, sonuta kuzeyde, Mslman blgede kald ve
gneye sramad. Ama kuzeyde Hindulardan da katlan oldu. Demek ki yalnz
Mslmanlara zg bir tepki deildi. Baz yerlerde, toprak sahiplerinin yan
sra topraksz kyller de isyan etti, ama bu yaygn deildi. Britanya varln
kendi karlarna uygun gren baz eski ve kkl egemenlerle bu dnemde
palazlanm yeni zenginler de hareketin uzanda durdu. te yandan bu, o
zamana kadar grlm en kitlesel direni olduu iin, Hindistan tarihinde bir
dneme olarak kabul edildi.

Hibir konuda uyarl bir birlik kurulamayan Hindistanda bu isyann da


genelin amalarm kapsayacak bir tanmn yapmak pek mmkn deildir, en
azndan imdiye kadar bu yaplamamtr. Snflar vard ve yoktu, din-etnik
gruplar vard ve yoktu, ilerici ve gerici ideolojiler vard ve yoktu. Onun iin,
ortak amalar, bir program a girecek hedefler aramak bouna bir aba olur.
Ama bir sarsnt olmu ve bu heterojen toplumda sorunu olanlar sokaa
dklmt. Inlan yadan baka gerici motiflerin ar bast sylenebilir,
ama 1857 ilerici bir Hint bamszlk hareketinin doumuna da ebelik etmitir.

Bir nceki blmde, uzun uzun, ekonomik dnmler ve bunlarn getirdii


rahatszlklardan sz ettim. Bunlar genellikle byk toplumsal olaylarn uzun
vadeli nedenleri olurlar. Ksa vadeli, ortal tututuran nedenler ise domuz
ya gibi eylerdir. Ama onun olmu olmasndan da yararlanarak, bu gelenek-
grenek konularna da gz atalm, nk bunlann 1857de pay olduu gibi
sonrasnda da Hindistanda huzursuzluk yaratmaya devam ettiini biliyoruz.
lke dndan insanlarn sayg duymakta glk ektii bir Hint (Hindu)
gelenei, dul kalan kadnn kocasnn cesediyle birlikte yaklmasyd. Evlilik
detlerinden tr, ocuk yandayken yal adamlarla evlendirilen kadnlar
olduka gen yata dul kalyorlar, bu da gelenei dayanlmaz derecede
irkinletiriyordu. Ama merakls vard - hatt, seyrek olsa da, kadnlar
arasndan bile kyordu. Ingilizler bunu 1827de yasakladlar. Yasan tepki
yaratacan bildikleri iin o kadar beklemi ama daha fazla
dayanamamlard. Ingiliz kolonyalizminin, Yapyorlarsa yapsnlar, bize ne,
ilkesini dahi inemilerdi. Vali ya da, bunu durduranlardan birinin evresini
sarm Brahmanlar, bunun saygdeer bir gelenek olduunu anlatarak itiraz
ediyorlarm. Sizde bu gelenek var. Bizde de lenle birlikte kadn yakanlar
asma gelenei var. isterseniz hepimiz geleneklerimizi yerine getirelim, diyen
bir Ingilizin hikyesi nldr. Sati denilen bu korkun uygulamann ok seyrek
olsa'da (ve artk yasak olmasna ramen) yapld duyuluyor.

Buna benzer hunhar ya da sadece zaman iinde anlamn kaybederek


anakroniklemi gelenekler dnyann her yerinde bulunabilir; Afrikada
kadn snnetini dnn! Hindistanda da var. lle sati gibi arpc olmas
gerekmez ama, erkeklere ve yer yer yal kadnlara gelenek ve grenein
tand birok yetki, Britanya ynetiminin nn at modernlemenin
deerleriyle eliiyor, bu da, zellikle ayncalk kaybetme durumunda
olanlarda tepki, honutsuzluk yaratyordu. Bu balamda, tbbn geleneksel ve
modem biimlerini dahi dnebilirsiniz (rnein, en bata anlattm,
Gangada yzen ceset paralan da saylabilir). Kzlara eitimin genilemesinin
ne gibi tepkiler yaratabileceini Trkiye? de hayal etmek o kadar zor deil.
Bunlara bir de mstevli AvrupalIlarn farkna vararak ya da varmadan
yapt kstahlklar ekleyin. Btn ini klarna ramen binlerce yldr
birtakm deerlerle yaam, Hindistan gibi bir lkede, bunlann toplamnn,
iinde her trl araz bulunduran, ama iddedi ve yaygm bir tepkisel birikim
yaratmas kamlmazd ve zaten byle oldu.

1857den sonra, yukarda ksaca deinip getiim gibi, modem denmesi


gereken bir Hint muhalefeti rgtlenmeye balad. O bakmdan, 1857 ile
birlikte modem Hindistan tarihine girdiimizi sylemek mmkn. Burada,
Hindistan hesabna talihli bulunacak bir genel zellik var: Oluan ve
glenen muhalefetin derdi sati gibi geleneklere izin verilmemesi vb.
deildi. Bu insanlar, Hindistanda varolan (ve ok sayda varolan) btn
toplumsal gruplardan (din, etnik vb.) szlp gelen insanlard ama gemiin,
bu tip eski aidiyetlerin deil, modem dnyann dilini konuuyor, Britanya
egemenliine bu dille kar kyorlard. Tabii onlann byle bir entelektel
formasyon edinmi olmalannda dahi, kar ktklan Britanyann dolayl ama
nemli bir pay vard.

1857den sonra glenen Hint muhalefeti iinde (ya da gerisinde, tabannda


vb.) yer alan glerin hepsi bu modemist-evren-selci dilde konuuyor
muydu? phesiz hayr. Ama bamszln kazanlmasndan sonra da baya
uzun bir sre, bu tip bir milliyetiliin su yzne vuran etkileri son derece
clz kald. Ancak Neh-mlann, Krina Menonlann kua hayattan aynldktan
sonra bu akmlar canlanmaya ve genilemeye balad.

Political correctness, kimi dummlarda kol kmlr yen iinde anlayn da


kapsayacak biimde, dnyann her yerinde karmza kyor. Hindistanda
Hint tarihini yeniden deen, deerlendiren, resm ideolojinin izlerinden
anndrmaya alan birok tarihi var; ama konu Britanyann Hindistandaki
varl olunca, bunun olumlu olabilecek sonulanna deinmekte zorluk
ektikleri grlyor.

Oysa btn bu srece kubak bir bakla gz gezdirdiimizde, Britanyann


oradaki varlnn, 1919da Gandhinin mcadele yntemiyle de birleerek,
Hindistan politikasna nemli bir olgunlama imkn atn bile
syleyebiliriz. Asyann -en azndan byk Asya toplumlannn-
modernleme giriimlerinde en fazla da kapal, en fazla Asyal model
Japonyayd. Sonular ortada! Hindistan da benzer bir yol tutturamaz myd?
Tutturabi-lirdi. Hatt bunu 2010 ylnda, 1940ta syleyebileceimizden daha
fazla gvenle syleyebiliriz.

1857-1947: 90 Youn yl

Britanyann isyan bastrmasndan sonraki yllarda isyanla ayn apa ulaan


bir huzursuzluk yaanmad. Bu doksan yln, silhl mcadele asndan
sakin getiini gryoruz. Ama o yllarn iini dolduran son derece nemli
gelimeler oldu.

Britanya, atlatt badireden sonra, bu lkedeki temel stratejisini deitirmedi.


Gene, varolan egemen snflarla ittifak ilikilerini devam ettirdi. Bu da,
toplumun genel muhafazakr yapsna sreklilik kazandrd. Barrington
Moore, asl belirleyici sorunun, krdan ve tarmdan elde edilen (ve zaten byk
tutarlara erimeyen) ekonomik fazlanm krsal egemenlerin elinde kalmas
ve bylece (Japonyada veya Rusya ve inde olduu gibi) sna sektre
aktarlmamas olduunu syler (Moore, 1991 [1966]). Kendi okumalarmdan,
ben de ayn sonuca varyorum. Bu yaplanma, doal olarak, kalknmay
geciktiren, yavalatan bir etken oluyordu.

Buna karlk, zerinde bir Junker ya da Samurai tipi yukardan aaya (ve
totaliter) bir snailemenin kurulaca temele de imkn brakmyordu - kk
feodalizmde olan bir smaileme (ve kapita-listleme) oluamad. Britanyann
brokratik yaps, krsal egemen snflarn yannda yer alarak, bu kesimin clz
burjuvaziyle birlemesi arama bir. kama gibi girdi ve bylece Hindistanda
snf ittifaklarnn farkl biimlerde kurulmasna -byle yaptn bilmeden ve
byle olmasn amalamadan- katkda bulunmu oldu.

Britanyann varlnn amac Hindistann smailemesi gibi devrimci bir


ama deildi ama zaman ve biimi her eye ramen bu muhafazakr
toplumun saatinin daha hzl ilemesine yol ayordu. Yapy konsolide
ederken bir eylerin nnde yeni gelime yollan belirebiliyordu. rnein
tefeci bir ngiliz icad deil, en azndan be yz yldr aina bir simayd -
kyn bakkal, yrenin erisi vb. lerin hemen hemen tamamen ayn
demelerle yrd krsal blgelerde Babr devleti vergisini nakd istedii
iin, tefeci de bu ilemi yapp bundan kazanan adam olarak ortaya kmt ve
bu iine devam ediyordu. Ama 19. yzyln ikinci yarsnda nfusun da
artmasyla toprak para etmeye balaynca, tefeci de borlandrd kylleri
marabalatnp topraklanna el koymaya balad ve bylece toprak sahibi
statsne ykseldi. Bu da aslnda olduka yeni bir snf demekti. Ama hl
byk lde asalak bir snf. retim iinde bizzat yer almayan, teknoloji ya
da daha aklc i rgtlenmesiyle retim hacmini artrma yolunda hibir
katkda bulunmayan bir snf. Onun iin Hindistan krlarnda hl geimlik
ekonomi yaygn.

Bunlara deinen Barrington Moore, (1991) Britanyann yaptklarndan


baka, nemli sonucu olabilecek yapmadkla-nna da deiniyor. rnein,
burann iklimi ve toprak yaps, birok tropikal blgede olduu gibi, tek-
rnl kolonyal ekonomiyi gndeme getirebilirdi. Pamuk, btn bu alt-
ktanm ok eski bir rnyd. Assamdaki ay, byle bir yere trmanabilirdi.
Britanyann bu ekonominin uzun vadeli kt sonularn grp tehis
etmesinden ok, konjonktrel koullar, bu yolun seilmesine engel karm
olabilir: ayda, zellikle in ve Sri Lankanm rekabeti, pamuktaysa
Amerikann -belki Msr n da- rekabeti, ivit konusunda ise kimyasal kuma
boyalarnn icad gibi koullar.

Bylece, emperyalizm anda Hindistann snf yapsn radikal biimde


deitirebilecek (Gney Amerika ve Karayipte deitirdi) bu tip bir ekonomik
gelime de hi olmad.

Eski zamann egemen snf kavramna en fazla yaklaan kesimi olan


zemindarlara (tahsildar, talukdar vb.), topladklar vergileri kendilerine
sakladklar phesiyle ynetim (Britanya) tarafndan iten el ektirildiini
grmtk. Ama ounun hl bir iler evirecek gc vard. Ayrca, daha ok
orman kyls konumunda yaam kabilelerin de yeni yasalar, yasaklarla
geleneksel hayatlarn srdremez olduuna deinmitim. Gei srelerinin
ilgin eklemlenmeleri... Topran kymete bindii dnemde zemindarlar
yerinden srlm kabileleri yeni tarm alanlar amakta ie kotular (ve frsat
bulduka alan tarlalara kendileri el koydular). Bylece, onlar da toprak
sahibi olmann yolunu buldular. Ama 1857den sonra artk ok etkin
deillerdi. Gene de, sonu olarak, bir hayli geni yeni tarm alan alabildi.

Gneye doru indike, bu vergi toplama iinde veya srecinde yer alan arac
ve genellikle asalak elerin azaldn ve Britanya brokrasisinin vergisini
dorudan doruya topladn gryoruz. Ama bu, blgede dengeli ya da
adaletli bir blm olduu anlamna gelmiyor. Dengesizlik, btn
Hindistanda olduu gibi, gneyde de fazlasyla vard. Elde fazla istatistik bilgi
yok ama, Bamszlktan sonra, 1953-4te yaplan bir aratrmaya gre toplam
n-fsun bete birinin hi topra olmad, yarsnn da bir dnm' den az
topra olduu anlalyor. Tepede ise % 10luk bir aznlk, toplam ekilebilir
topran % 48ine sahip. Bu oranlar blgeler arasnda yle gze arpacak
farkllklar da gstermiyor.

Ekonomideki ve toplumsal tabandaki btn bu uzun vadeli dnmler ara


blm balndaki 90 Youn Yl vaadini karlamad iin, biz imdi bu
yllarin siyas gelimelerine gzmz dnelim.

Ayaklanmay bastran Britanya 1858de Hindistan Ynetimi Ya-sasn ilan


ederek Dou Hindistan Kumpanyasmn son izlerini de yok edip lkeyi
yalnzca Britanya tahtna balad ve bir devlet bakanl yaratt; 15 kiilik bir
Hindistan Konseyi oluturuldu. Bu konseye tayin edilen Hintli yelerle ilgili
komik hikyeler vardr. Bu yeni dnemde Britanyay temsil eden memurlarn
tavrnda belirgin bir deiim olduu, dmanca ve yukardan davranmann
kural haline geldii genel kabul gren bir saptamadr.

nl Congress Partisi 1885te Bombayda topland. Bundan az nce de


Banercea Bengalde Hindistan Ulusal Konferansm toplamt. rgtl bir
ulusalc muhalefet balyordu. Naoroci (18251917), Banercea (1848-1925),
Ranade (1842-1901), Mehta (18451915), Mazumdar (1850-1922), onlan
izleyen Tilak (1856-1920), Vivekananda (1863-1902), Mukerjee (1864-1924),
Rai (18651928), Gokhale (1866-1915) bu erken dnemin balca nderleridir.
Aralannda, yksekrenimini Britanyada grmeyen yok gibidir; onlar da,
Hindistanda (Bombay, Madras vb.) Ingilizlerin kurduu niversitelerden
mezun olmutur. Bu zellik daha sonraki kuaklarda da byle devam edecektir.

Saydklanmm ou bu mcadele srecinde Ilmllar (Modera-tes) adyla


tannd. Ilml olmalan belki onlann mizac veya fikirlerinden ok
mcadelenin belirli aamalannm genel havas ve karakterinin sonucuydu. Bu
erken kuaklann tam bir bamszl savunmalar -dile getirmeleri- hukuken
mmkn deildi. Bu arada, onlara eitli durumlarda yardmc olan A.O.
Hume (18291912: Congressin kuruluu) ve Annie Besant (1847-1933:
zynetim Ligi) gibi Ingilizleri de unutmayalm.

Congress hareketi Hindu, Mslman, Parsi, Sih vb. aynm yapmyordu.


Akldan yanayd. Gelenekilikten deil, modernlemeden yanaydlar (dine
saygl bir laisizm ve modernizmin mmkn olduunu kantlayacak biimde)
ve bu nedenle kast sistemine, eitli anakronik detlere karydlar. Hint
milliyetiliinin ve modernlemeciliinin ilk harcnda bunlann bulunmas
phesiz nemli ve olumluydu.

Bu tr Batl deerleri benimsemi insanlar olarak, zellikle iin


balangcnda, Birleik Krallka baklan olduka olumluydu, nk 1857
sonrasnda girilen yeni yolda Britanyann Hindistan modernletireceini
dnyorlard. Ciddi bir smaileme bekliyorlard. Ama yalandka,
umduklan gibi olmadn grdler. O zaman Britanyaya kar tavrlan da
deiti. Neyse ki bu zamana kadar kendilerinden gen bir kuak yetimi,
birok konuya el atmt. Yukanda saydklarmdan, zellikle Tilak, lml
grup iinde olmayacak biriydi. Ayrln her frsatta ortaya koymutu.
Gokhale de Ilmllar arasnda bulunsa da aslnda onun izgisine yaknd.
Yzyl balannda aynan gruplann kincisine, muhtemelen Ingiliz azyla,
Anlar dendi. Ne var ki bu iki grup hibir zaman Fransz Devriminin
Dal ve Ovallan gibi kapmadlar, ortak dman karsnda parti
yalnzca bir kere (1907) blnd, ama ksa bir sre sonra yeniden toparland.

Bu ilk kuaklarn mcadelesi, onlann kurduu basn, Hindistanda gitgide


genileyen yank buluyordu. 1903te Svadei hareketi biimlendi. Sva- (ya
da swa) z ya da kendi demektir (Franszca soi gibi). Bu da kendine
gvenme, daha dorusu, kendinden bakasna muhta olmama diye
evrilebilir. Bu yllarda, bizim daha sonra Lozanda tanacamz Lord
Curzon Hindistan ynetmekteydi. Tahmin edilecei gibi geni kitlelerde
muhabbet duygulan uyandran bir ynetici deildi Curzon. Hindistanda ne
zaman bir sorun ksa ban ba olarak grd, lkenin en kalabalk
blgesi Bengali ikiye ayrmak ve bylece daha rahat ynetmek istiyordu.
Svadeide son bulan kar k bununla ilgiliydi. Ama be yl kadar devam
ettii iin nihai kapsam bunu at: Sonraki Svarac (zynetim) aamasna
bir hazrlk gibi oldu. Aynca, Ilmllar m sahneden ekilip yerlerini Anlar a
brakmasnda da bu hareketin yaratt atmosferin pay oldu. Kendisi kayda
deer bir zafer kazanmamakla birlikte, sonraki mcadelenin alaca
biimler ve uygulayaca yntemlerin tohumunu att.

Congressin 1907de blnmesi Ingiliz politikasnn baars olarak


yorumlanabilir. nk Ingilizler orada byle bir yaklam fark olmasn,
zerinde ileyip kar taraf zayflatacak bir frsat gibi deerlendiriyorlard.
Ilml denilenler tekilerin sahiden de fazlasyla an olduuna,
dolaysyla desteklenmemeleri gerektiine ikna edilirse, ikinci grup bylece
izole edilir ve etkisizletirilir; onlar siyaset sahnesinden -biraz zorla- silinince
de yalnz kalan birinci grubun hakkndan gelinirdi.

Tam da byle oldu. Son anda Tilak ve Gokhale faka bastnldk-lann anlayp
durumu dzeltmeye altlar ama durumun dzeltilmesi birka yl ald.
Uyumlu bir muhalefeti gtren Congressin bylece blnmesi zellikle
Bengalde silhl yntemin ne gemesini tevik etti. Bir yargc ldrmeye
alan fedailer attklan bombayla iki Ingiliz kadnn ldrdler. Bunun stne
biri intihar etti. Bundan sonra, denetimi hibir zaman ele geiremese de, Hint
kurtulu mcadelesi iinde bir silhl damar yerini ald.

Dnya Sava yaklarken, Hindistanda Ghadar (Bakal-dr) hareketi


biimlenmiti. Bunun kklerinde, baka lkelerdeki Hintli azmlklann urad
ayrmcla kar protesto hareketleri yatar. nderlerinden biri an
milliyetilerden Lala Har Dayald. Sava patlaynca, bu gruplar Hindistan
Birleik Krallk karsnda seferber edebilecekleri inancyla eyleme getiler
ama sonu hsran oldu. Hint halknn Britanyaya kar Alman tarafna gemek
gibi bir tercihi yoktu.,

Gene bu dnemde daha ciddi bir hareket, zynetim (Home Rule) hareketi
balamt. Bunun esin kayna rlandadaki direniti. Tilak alt yl hapiste
kaldktan sonra 1914te serbest braklr braklmaz bu slogan evresinde bir
rgtlenme balatt. 1915te Annie Besant da yaymlad iki gazetede ayn
hedefe ynelik bir kampanyaya girdi, iki hareket ancak 1917de birleebildi.
Ama savan bitmesiyle zynetim hareketi de duralad. Bunda, nderlii
stlenenlerin yeni koullarda ne yapacaklarna karar verememesinin de pay
vard.

Ancak, tarihin bu noktasnda, Hindistan kurtulu mcadelesini sonuna kadar


srtlanacak ve srkleyecek nder, Mohandas Karamand Gandhi (1869-1948)
Gney Afrikadaki mcadelesini sona erdirerek Hindistana gelmiti. O, sava
srasnda Birleik Krallkla sorun karma stratejisinden holanmamt; ama
imdi mcadeleye girmeye hazrd.

Bir devlet memurunun olu olan Gandhi sofu (Hindu ve Vi-nucu) bir ailede
bym, daha on yanda evlendirilmiti. Ergenlik sorunlarnn fazla
olduu bilinir. 1887de Bombay niversitesine girdi ve tp okumak istedi ama
bu ie pek yatkn olmadn anlad. O zaman baka birok Hintli aydn gibi
ngiltere yolunu tutup Londrada hukuk rendi, avukat oldu. Londrann
entelektel evreleriyle de ilikisi oldu. rnein Annie Besant ile orada tant.
Bir ara Hindistana dndyse de istedii gibi bir i bulamaynca gerisin geri
ngiltereye gitti. Burada da i bulmak kolay deildi. 1893te Gney Afrika
Cumhuriyetinde (GAC) Natale yolland. Buraya gelir gelmez rk
davranlarla karlat, dayak bile yedi. Pek yetenekli grnmeyen, iine
kapank, utanga avukat bu muameleler karsnda birdenbire ald ve ortaya
kararl bir eylem, mcadele adam kt.

Konumuz dnda kalan, ksmen baarl (GAC gibi bir lkede tam baarl
nasl olsun?) birok mcadeleden sonra Dnya Savayla birlikte, 1914te,
nderlik stajn tamamlam olarak Hindistana dnd.

zellikle Afrika yllarnda dnya dinlerini incelemi, farkl dinlerden


insanlarla tanm, rnein Tolstoyla mektuplam, Ku-ran okumutu. Bu
ekilde kendi din inancn terk etmemi ama merebini, hogrsn
alabildiine geniletmiti. Yani staj yalnz pratikte deildi. ocukluundan
beri benimsedii Hinduizm kolu Caynaclktan da etkilenmi olduu iin
Gandhi siyasette iddete karyd ve Afrikadaki pratiinde hep pasifist
olmutu. O yllarda Hindistanda balayan ve adm adm ilerleyen mcadele de
arlkla pasif direni yntemini uyguluyordu (istisnalar olmakla birlikte);
onun iin, Gandhinin anlaynn temelleri orada zaten bir lde hazrd.

Grece gen yalarnda Britanyaya daha olumlu gzle bakt, ama mcadele
iinde saygsn byk lde kaybettii bilinir. nl anekdotlarndan biri,
Bat medeniyeti hakknda ne dnyorsunuz? sorusuna, Bat medeniyeti
mi? ok iyi bir fikir! diye cevap vermesidir. Sava srasnda Britanyay
destekledi, ama 1919da Hindistan ynetiminin baskc tutumu karsnda isyan
bayran at ve bu ekilde, ksa bir zaman iinde, bamszlk mcadelesinin
nderi konumuna da geldi.

Bu blmde modern Hindistan tarihinin olaylarndan ok genel yaplanmasn


anlatmak istiyorum, ama Gandhinin bu sreteki roln ne kadar zetlemeye
alsak, baz somut biyografik olgular sessiz gemek mmkn olmayacak -
zellikle, siyas slbunun zelliklerini ve bunun nderi olduu siyas
harekete kazandrdklarm daha iyi anlamak asndan.

nce ahimsa ve satyagraha kavramlar stnde ksaca duralm. Ahimsa


Sanskritede zarar vermemek anlamna gelir. Bu, Cay-naclkta hibir
hayvana zarar vermeme ilkesinden karsanmtr. Yoga gibi disiplinlerde de,
bu mistik yola kacak kii, ahimsay iyice renmi ve iine sindirmi
olmaldr. Gandhi bunu siyasete ilk uygulayan oldu. Satyagraha ise
gerekliin gc gibi bir anlam tar. Gene bir pasif direnii anlatr, ama
kesin bir kararllk anlam da ierir. Yanlla uzlamamak, kararl ekilde
uzlamamak, insan doruya tayacaktr. Gandhi bunu ahimsa ilkesinden
yola karak biimlendirmitir. Sonra da Hindistan bamszlk mcadelesinin
balca yntemi haline getirmitir.

Hindistanda giritii ilk eylemde bu yntemin rneini de vermi oldu.


Bihar daki amparan blgesinde ivit reticilerinin bir sorununda onlara
yardmc olmaya gelince, Britanya yetkilisi ona derhal blgeden kmasn
syledi, daha dorusu emretti. Gandhi ise kmay reddetti. Bundan nce baka
Hint direniileri byle bir emre uyar, ama sonra emri eletirir, protesto
ederlerdi. Gandhi ise bunun yanl ve haksz olduunu syleyerek emre
uymayacan bildirdi. byme eilimi gsterince, merkez ynetim yerel
yetkiliye karmamasn syledi. Bylece Gandhi daha ilk admda iine kk
bir zaferle balam oldu. Satyagraha byle bir mcadele yntemidir:
silhsz ama etkin.1

Birleik Krallk temsilcisi glerse silhl olarak etkin olmay tercih


edebiliyorlard. Gandhi gene 1919da Amritsar da eyleme hazrlanrken
General Dyer silhsz Hintlilere ate atrd. ngiliz hesaplarna gre 379 sivil
ldrld. iddetin devam etmemesi iin Gandhi eylemini durdurdu.

1920 Non-Cooperation (Britanya ile ibirlii yapmama kampanyas) yl


olarak balad. Tam bu srada Tilak ld. Meclis de, seimler de boykot
edilecekti. Ama baka hedefler de vard. renciler resm okullan terk edecek,
yabanc kuma kullanlmayacakt (Gandhinin nemli konularndan biri).
Hindu-Mslman birlii korunacak ama paryalarn stats deiecek, btn bu
iler iddete bavurmadan yerine getirilecekti.

Ertesi yl Maduraide rencilerle konuurken ulusalcln simgesi haline


gelen khadi klnn pahallndan dem vurdular. Gandhi bunun stne
fakir klna girmeye karar verdi ve lnceye kadar byle yapt.

Bu srada Birleik Krallk veliahtmm gelmesi kargaalklara ve iddet


olaylarna yol at. avri avra denen yerde halk polisleri (22 kii) lin etti.
Bunun stne Gandhi eylemi durdurmaya karar verdi. Baba-oul Nehrular,
Subhas Bose ve teki nderler neye uradklarn ardlar ama Gandhiyi
vazgeme kararndan vaz-geiremediler.

Burada azck duralm. Gandhi iddet-d yntemini Congress hareketine


kabul ettirmeyi baard ama Congress dnda iddetten vazgemeyenler, bu
nedenle Gandhiyi ibirlikilikle dahi sulayanlar hep oldu. Aynca, Congress
iinde de bu ynteme bir trl snamayan ama Gandhiye baanl biimde
kar kamayanlar gene hep oldu.

Gandhi iin moral (ahlk) stnlk her eyden nemliydi. Bu da, en bata,
kesin bir tutarllk gerektiriyordu. Vicdana hitap eden bir politika ifte-
standartl davranmay gze alamazd.

Byle bir olaydan sonra, Birka kendini bilmezin provokasyonu. nemsiz bir
olay. Balam koca bir eylemi bunun iin mi durduracaz? derseniz,
gidilecek yolun her aamasnda ayn trden bir baka nemsiz olayn patlak
vermesini nleyemezsiniz. Birlikte yola karken, yol arkadalannzla bir
anlamaya varmsnz; ama imdi yol arkadalannz belirli bir olgunluk
gerektiren o anlamay bozuyorlar - demek ki o olgunluk dzeyinde deiller.
Bu olgunluk ve bu sorumluluk dzeyine geldiklerini kamtlaymcaya kadar
yolculuu erteliyorsunuz.

Siyaset dediimiz olay hemen hemen her zaman ideolojik mcadele ile el ele
ilerledii iin, sk sk poz vermek, jest yapmak gerekir. Bu da, bazen, rol
yapmaya dnebilir. Zaten bir strateji semek, bir rol semek gibi bir eydir.
Gandhi btn bu zorunluk-lan aslnda ok iyi dengelemesini bilen bir nderdi.

Gandhi 1922de tutukland ve hapse kondu. Alt yllk hkm yemiti. Bu


srada Congress iinde gene bir blnme bagster-di. Sorun, ksaca, yaklaan
seime katlmak ve dolaysyla meclise girmek ya da bunun tersini yapmakt.
Girelim diyenler (Moti-lal Nehru ile C. R. Das) bunu meclisi iinden
kilitlemek iin yapmak gerektiini sylyorlard. Sorun parti iinde
zlemeyince ayn parti kuruldu. Bu sralarda Gandhi salk nedenleriyle
serbest brakld (1924).

O, bu konuda tam boykottan yana olan ounluk gibi dnyordu. Buna


ramen, hapisten knca nce Das ve Nehru ile grmeye gitti ve yle ya da
byle dlayc bir tavr almayacan aklad. Dncelerine kar olsa bile,
Svarac Partisi nderlerine yzde yz gveni olduunu belirtti.

Partinin meclisteki bu dnemi olduka da baanl geti. Ama bundan nemlisi,


Gandhinin dava arkadalan arasnda kan gr aynl durumunda nasl
davranlacan gsteren rnek tutumudur.

Gandhi zamanndan nce serbest braklmasna karlk olarak bir jest daha
yapt: Hapiste kalmas gereken sre boyunca etkin siyasete girmeyeceini
bildirdi. Bu, Britanyaya bir teekkr, ama ayn zamanda da, ona mteekkir
kalmama jestiydi. 1929da altm yama girdi. Hindistan boydan boya dolat,
kitlelerle tant ve konutu.

Bu dnemde, zellikle Congress evrelerinde, sivil itaatsizlik en ok


konuulan konuydu. Birleik Krallkta ise 1929da i Partisi seim kazanm,
hkmet kurmutu. Seimi kaybedeceini sezen Tory hkmeti daha 1927de
Hindistann Londrayla ilikilerini yeniden dzenlemek zere Simon
Komisyonunu kurmutu. Komisyona tek bir Hintlinin anlmam olmas
ancak Muhafazakrlarn yapabilecei bir kstahlkt ve Hindistanda byk
tepki toplamt. Ama yeni seilen i hkmeti de bu rezaleti dengeleyecek
bir ey yapmaktan kand. Dolaysyla 1930da Gandhi ^ sivil itaatsizlik
kampanyasn nereden balatacan dnyordu. Congress, balatma
yetkisini ona vermiti.

Tuz vergisinde karar kld. Britanya, bu olduka ar -vastal- vergiyi etkili


klmak iin Hintlilerin tuz retmesini de yasaklamt. Gandhi nce valiye
kabul edemeyecei bir ltimatom verdi. Kabul edilmezse ne yapacan
bildirdi ve yapt.

1930 Martmn banda yannda seksen kiilik bir grupla Ahma-dabaddan


Gcerat kysndaki Dandiye doru yola kt. Elinde asa, fakir klnda
240 millik yrye kan bu altmlk adam muazzam bir sansasyon yaratt.
Yz binlerce insan onu karlamak, onunla yrmek zere yollara dt. Bir
ay sonra Dandiye vard ve deniz kenarnda su starak bir avu tuz retti.
Bununla sivil itaatsizlik hareketini balatt. Hareket hzla yaylmaya balaynca,
Nisan sonuna kadar, Gandhi ile Nehru ve Congressin daha birok ileri geleni
tutukland.

Hkmetin ne yapacan bilemez bir durumda kalacan doru tahmin


etmiti Gandhi. Tutuklandnda kyamet koptu, muazzam protesto gsterileri
yapld. Yer yer iddet grld, yer yer skynetim ilan edildi. 21 Maysta
nl Dharasana eylemi yapld, iki bin kii buradaki tuzlaya yrd. Polisin
sopalan stne yrdler ve dayak yediler (lathi denilen uzun sopalarla). ki
kii ld. ok kii yaraland. Sopaya maruz kalyor, dyor, kalkyor,
yryorlard. Ama btn dnya bunun haberini ald, belgeselini de seyretti. Bu
eylemin de benzerleri yapld.

Bunlan, tutuklanmadan nce Gandhinin kadnlara smarlad yabanc kuma


ve iki boykotlan izledi. Yz binlerce kadn bu eyleme katld. Bunu,
ovkidar denen ve bir tr jandarmalk yapan birlikler iin toplanan verginin
boykot edilmesi izledi. Btn bu eylemlerde polis sk sk iddete
bavuruyordu. Onun iin, pa-sifist direniin yle nazl bir i olmad
anlalyordu.

Simon Komisyonunun yol at zincirleme tepkinin bir halkas da renkli


bir Hint bayrann yaplmas ve diree ekilmesiydi. Bu eylem zinciri de
muhtemelen bu olay izlemekteydi.
Sivil itaatsizlik youn balad, ama ok uzun srmedi. 1931de bitmiti. nk
iki tarafn da bitmesini istemelerini gerektiren nedenler vard. Britanya
dnyann gznde canavar gibi grnmek istemiyor, says yz bine yaklaan
tutukluyu ne yapacan bilemiyordu. br tarafta, Mslmanlann bu
eylemlere katlm oran baya dmt. mmetilerin (Hindu, Sih,
Mslman, btn mmetiler) propagandas etkili olmaya balyordu. Kitleler
de bask koullannda yorgun dmeye balamt.

Britanya Congress ile grmeyi kabul etti. Masaya iki eit taraf olarak
oturmak ilk kez gerekleiyordu. Congress gene Gandhiyi grevlendirdi ve
1931 Gandhi-Irwin anlamas bylece imzaland. O srada Singh ve daha
birka komnist nder idam edilmi, Gandhi bunu nleyememiti. Yeterince
direnmedii iin eletirilmitir. Bu doru da olabilir. Ancak anlama ya da
szlemenin Congress yararna olduu da aktr.

Austosta Gandhi kinci Yuvarlak Masa Konferansna katlmak zere


Londraya gitti (fakir kl, sandaletleri ve stleriyle yaad keileriyle).
ngiliz tarafnda sa eilimler egemendi, Hindistana sempati duyacak kimse
yoktu. Geri planda ise Churchill nefretle kkremekteydi. Churchill, o klkta
dolat iin Gandhiyi kmseyecek kadar akldan uzak bir tutum
benimsemiti. Hintliler tarafnda da Britanyann seerek ard adamlardan
parlak bir ey kmas beklenemezdi. Onlar daha ok Gandhinin yolunu
kesmek iin oradaydlar. Doal olarak, Gandhi eli bo dnd. Konferans bir
fiyasko olmutu.

Buna ramen, Gandhinin Invinle szleme imzalamas, sonra da Londraya


gitmesi, Hindistanda Congress iin bir zafer olarak deerlendirilmiti ve
Britanya ynetimi Hintlilerin haddini bildirmeye kararlyd. 1932 banda
sertlik politikas yeniden balad. 1934te Britanya davay kazanm, kaba
kuvvetle Hint direniinin kaynaklarn kurutmu gibi grnyordu. Congress
iinde de Gandhinin nderliinin baarszl tartma konusu haline
geliyordu.

Hindistan ynettikleri srece Britanya klasik bl ve ynet politikasn


uygulamt. Ama Hindistan zaten dnyann en b-lnk toplumlanndan
biriydi. En byk blc izgi din alanndayd ve Hindularla Mslmanlar
ayryordu. Mslmanlar hemen hemen btn kritik evrelerde Britanya
ynetimine yakn durdular. Ama aynca bir de zerk blgeler sorunu vard.
Hay-darabad, Gcerat, Assam gibi birok bamsz ya da yar bamsz blge,
Britanya tarafndan kabul edilegelmiti. Ama imdi, btn Hindistann
Britanyadan bamsz kalmas sz konusu olduunda, byle bir Hindistanda
hkmdar olunamayaca belliydi; dolaysyla nizamlar, prensler vb. de
Britanya tarafnda duruyorlard. Gandhinin, Nehrunun, Congressin
mcadelesi bu koullar altnda verilen bir mcadeleydi.

1937de seim yapld ve Congress zafer kazand (oylarn % 70ini alarak).


Nehru seimin kazanlmasn, sonra da meclislerin terk edilmesini istiyordu.
Bu olamad, nk seilenler yerlerinde kalmay tercih ettiler. On birin iinde
yedi blgede Congress blge hkmeti kurdu. Bu, ksa ve uzun vadede nemli
bir olaydr: Ksa vadede Britanya karsnda Congressiri gcn gsteren bir
kaza-mmd ama Britanya sonrasmda Hindistann demokrasisinin i
ileyiinde merkeze kar yerellii glendiren bir etken olacakt. Bu
dnemde, farkl nedenler ve farkl biimlerle, Uttar Prade, Bombay ve
Madras meclisleri ne kt.

1939da kinci Dnya Savann balamas Hindistandaki mcadeleyi baz


bakmlardan yavalatrken, baz atlaklan da bytt. Uluslararas durum, Hint
mcadele cephesinde artc yer deitirmeler de yaratt. Bengalde Subhas
Bose bunlann banda gelir. Balangta en ok Gandhiye yaknd. Sk sk
kendini hapiste bulan enejik bir eylemciydi. Savaa girildii sralarda
Gandhiye kar komnist denebilecek bir sanayileme program
hazrlaynca aralan ald. leri Blok adnda radikal bir parti kurmuken
yeniden hapse girdi. Alk grevi yaparak ktktan sonra kat, dolambal bir
yoldan Berline geldi ve oradaki rejimle anlat. Bu anlamayla Japonyaya
geti ve onlann kanad altnda Azad Hind (Hint Kurtuluu) hareketinin nderi
oldu. Japonyanm yenilgisinden sonra kamaya alrken ld. nc
Dnyada, emperyalizmle mcadele ad altnda, rzgra gre bir tr
komnist de, faist de olabilen nderlerin epey tipik bir rneidir.

Aslnda Gandhinin de, savan banda, Japonyann emperyalizme kar


Asyann zgrl propagandasna kaplr gibi olduu bir ksa dnem
olmutur.

nk Hintliler lkelerinde Britanya varln bsbtn ekemez hale


gelmiler, ama zerk hkmdarlar ve Mslmanlar da Congressle iplerini
koparacak noktaya varmlard. Muhammed Ali Cinnah Pakistan szn
sava srasnda, 1940ta, Lahor da buldu. P(encab), A(buradaki kuzeybat
snr olarak, Afgan-ya demek), K(emir), t(ran), S(ind), T(urkistan),
A(fganistan) ve Belucista(N). Tabii bu ekilde ortaya kan PAK da saf ve
temiz anlamlann tayordu.

Hindistann bu yeni savata etkin bir rol stlenmek zere yerinde duramad
filan yoktu, ama Britanyann Asyadaki asker birliklerinde Hintli asker oktu.
te yandan, Britanya Japon saldms karsnda hi baanl deildi. Dolaysyla
yz bini geen sava tutsaklan arasmda baya ok sayda Hintli vard.

Sava yeni ve paradoksal rntler retti. Britanya skmt, ama


kolonilerinde Churchill gibi nderlerin elinde, yumuamay bilemiyordu.
Congressin balatt Hindistan terk edin! kampanyasn kaba kuvvet
kullanarak bastrmaya karar verdi. 1934te Congressten ekilir gibi olan
Gandhi oktandr ilerin iine dnmt. Bu ortamda da net taleplerle ortaya
kt: Savatan sonra Hindistan Britanya ynetimini ekemez; imdi savata sizi
desteklememiz iin, bamszlk sz vermelisiniz.

Britanyann cevab onu ve Congressin teki nderlerini tutuklamak oldu. Bu


da tabii Hint direniinin dozunu ykseltti ve sabotaj eylemleri birbirini izledi.
Karlkl sertleme gene bin kadar insann lmne yol at. Resm dzeyde
deien bir ey olmad ama Britanyal siyaset adamlarnn ou Britanyaya
bal bir Hindistann savan bitiminden sonra mmkn olmayacam
anlamlard. Yani nesnel gidi, Hindistann kurtuluunu destekliyor gibiydi.

Ama hangi Hindistan, nasl bir Hindistan? Yukanda, Pakistan adnn ortaya
atld Lahor Karanna deindim. Britanya buna o zaman kar kabilirdi.
Hindistann bamszln, bunun tarihini vb. tartmaya balamadan bir
ilkesel karar stnde anlamaya varmalyz: Tek bir Hindistandan sz
ediyoruz, diyebilirdi ve bunu demesi Hindulan yumuatmaya yetebilirdi. te
yandan, Cinnah da, Britanyadan yardm grmeyeceini akl keserse,
Congressle birlikte yaamann pazarln yapmaya ikna edilebilirdi. Ama her
nemli dnemete Mslmanlardan yararlanmaya alk olan Britanya bu
noktada onlara ak kap brakmay tercih etti (bu da, kendi mant iinde,
anlalr bir tutum) ve bylece bamsz olacak lkenin bir tane olmamasnn
temelini att.

Amerikann savaa katlmas her yerde olduu gibi Asyada da Britanyann


ykn hafifletti ve birka yl sonra sava kazanld (oysa Pearl Harbor
sralannda Japon birlikleri Birmanyaya dayanmt). Sava, Hindistandaki
ileri de hzlandrd. Zafer, Britanyada zaferi kazanan Churchillin seimi
kaybetmesine yol at (1946). i Partisinin banda Attlee iktidara geldi. i
Parti-sinin Hindistann bamszlna bak ok daha lmlyd. Sava
ertesinde Hindistan genel valiliine getirilen Wavellin yerine Mountbatten
tayin etmesi de Hindistan sevindirecek bir semeydi. Mountbatten olay
beklenenden ok daha abuk bir biimde sonuca vardrd; bu arada, Pakistann
ayn varln da onaylad. Bylece 1947de, Mountbatten Karaiden Delhiye
uakla dnd ve o gece on ikide Nehru radyoda tarih! konumasn yapt.
Hindistan bamsz devleti kuruldu.

Bamsz Hindistan

Bylece, adn sann bildiimiz, hayat hikyelerini okuduumuz kiilerin ii


bitti ve adsz sansz kitleler ii devrald. Bu dnya tarihinin bilinen en byk
kymlanndan birini getirdi. Kimsenin hazrlk yapmad, ama bir anda
kendini iinde bulduu Exo-dus balad. 14 Austosu 15e balayan gece
dn-bayram elenen Hintliler bir iki gn sonra komulann boazlamaya
baladlar. Milyonlar, kendi dindalarna kavumak zere yollara dt, iki
taraftan da. ki tarafta da, onlan hedeflerine varamadan kesip bimek zere
mevzilenmi firavun ordulan vard - Kzlde-niz de alamyordu. Yalnz
Pencapta bir milyon insan ld. Toplam bilen yok. Nasl olsa lenler de,
ldrenler de, anonimdi. Bu, kitlelerin tarih yapma yntemiydi.

Ama bu iler olurken, ad bilinen tarih yapclarnm kenarda uzun sre


beklemesi mmkn olamazd. Nitekim bekleyeme-diler. Bu kym durdurmak
zere saa sola koumaya baladlar. Gandhi, yllardr Britanyaya kar
verdii mcadelede bavurduu, ama sk sk da kendi tarafnn yapt
onaylanamaz bir eyleme kar bavurduu lm orucu yntemine gene
bavurmak zorunda kald. Baarl da oldu - ya da oluyordu. 1948de Gandhi
vuruldu, ld. Vuran, bir Hinduydu. Mslmanlar karsnda yumuak
davrand iin ldryordu.

Gandhinin icat ettii gelenekler arasmda akam duas diye bir ey vard.
Her akam Birla Housea geliyor, orada dua ediyor, ou zaman kk bir
konuma da yapyordu. Bunu dinlemeye gelen bir kalabalk oluyordu. 30 Ekim
1948 akam biraz gecikerek geldi. ki sral insanlar arasndan yrrken
karsna bir adam kt, el ate etti. Sonra bir direni gstermeden
yakaland. Gandhi orada ld. Katili Nathuram Godse ve yardmcs Narayan
Apte ksa bir mahkemeden sonra asldlar. Onlan idam edilmekten bir tek
Gandhi kurtarabilirdi ama Gandhi ldrlmt.
Hindistan ile Pakistan bylece iki ayn lke olarak kuruldu, ama o zamandan
beri aralarnda kavga bitmedi. Bunlann ou tabii ok daha byk olan
Hindistann lehine sonuland - sonuland denebilirse. rnein doudaki
blgenin bir isyanla Pakistandan kopmas ve Hindistann da bundan byle
Banglade olacak bu yeni devletin kurulmasn silhla desteklemesi (orada
kym yapan Pakistan ordusuna kar) bunlann nde gelen rneklerinden
biridir (1971). Asl paylalamayan da Kemir ve Cammudur.

Pakistan bu kitapta benim ilgi alanm iinde yer almyor. ki lke arasndaki
ezel ekime de. Ama bu ekimenin sonulan dolayl olarak bu blmn
sonunda tartacam konular arasna giriyor. Bunlara gelmeden nce, modem
an en dikkate deer siyaset adamlanndan biri olarak grdm Gandhi
stne ksa bir deerlendirme yapmak istiyorum. Yalnz, buna gelmeden nce
bir noktaya dikkat ekeyim: Britanyann bir Hindistan ordusu vard.
Ordunun askerlerinin bazlar Hindu, bazlar Mslmand. Bu iki lke
aynlnca, iki ordu kt ortaya. O tarihten sonra Hindistanda asker darbe
grlmedi, asker siyasette belirleyici rol oynamad. Pakistanda ise baka bir
ey grlmedi: Eyb Han, Yahya Han, Ziya-l Hak, derken Merref... Bu
farkllama neyle aklanmal?

Gandhi

Gandhi stne okuduum kitaplardan birinin ad Gandhi: A Sublime Failure


(Gill, 2005). Bunu Yce Bir Baanszlk diye evirebiliriz (gzel bir eviri
deil ama anlam doru). Byk bir ahlk ant olan Gandhinin baarsz
kaldn anlatmak iin bile yce gibi bir sfat semek gerekir. yle bir sfat
eklemek kouluyla ben de Gandhinin kariyerinin baanszlk la
noktalandn kabul etmeye haznm.

Ama buna hemen bir antitez getirmek gerekiyor. u soruyu soralm:


Gandhi olmasa Hindistan 1947de bamszln kazanr myd? 1947sini
bilemem, ama, bence kazanrd. En fazla birka yl sonra. Bu srecin Gandhi
veya herhangi bir bireye gre durmasnn sz konusu olduunu
dnmyorum. Hindistan bamsz olmasna gene bamsz olurdu da, bu
benzersiz yce ahlkl kurtulu gereklemezdi. Gandhinin Hindistanda
ekillendirdii mcadelenin tpksn herhangi bir yerde grmedik. Ama
oradan yaylan dnce tarznn bsbtn etkisiz kaldn herhalde
syleyemeyiz.
Gandhinin mcadelesinin benzersizliini vurgularken, mcadelesinin
nesnesiyle ilgili birka sz araya sktrmak da gerekli bence.
mparatorluunu korumaya alan Byk Britanyann bu sre iinde,
Churchillin bile azn atracak irkin, despotik davranlar sergiledii sk
sk grld. Ama Britanya da Gandhi gibi bir nderle birlikte hareket eden
kitleleri yalnzca kaba kuvvet kullanarak bastramayacam anlad. Bu,
elinde kaba kuvvet yetersiz kald iin deil, rakibin etik stnln
anlad iin byle oldu. Yani, dman da, kolay kolay bulunamayacak kadar
meden bir dmand.

Kurtulu mcadelesi deil, kurtulutan sonra yapmay istedii ve dnd


eyler, dolaysyla son analizde Hindistana vermek iin alt biim
konusunda sz edilebilir baanszlk tan. Tabii bunlann olmasna alacak
zaman olmad. Ancak, olsayd da, herhalde hedefleri gerekletirilir eyler
deildi. nk Gandhi modem hayata kar fazla baan umudu vaat etmeyen
bir mcadele iindeydi.

Tamamen deilse de, ok byk lde din tarafndan belirlenmi bir


entelektel dnyas vard. Btn nemli dinlerin temel metinlerini okumutu
ama temel ladin metinleri okuduu phelidir. Bu okumalar sonucunda, son
derece salam bir etik sentez kurabildi (sentez diyorum, nk arlkla
Hinduizmden beslenmekle birlikte bu gvdeye baka dinlerden de eler
katmtr). Ama sekler dnyada Hint toplumuna gerekleebilir bir hedefler
yelpazesi sunmakta ok baanl deildi.

Dnyann tartt, nc Dnya (bu terim henz yoktu ama iaret ettii
gereklik biimlenmiti) iin de ok nemli olan sosyalizm/kapitalizm ona
fazla bir ey sylemiyordu, nk zaten ikisinin de temeli olan sanayiye
karyd. Dnyann geleceinde de zanaatn egemen kalacana inanyordu.
Bu, bir analizle va-nlm bir sonu olmaktan ok, Gandhinin znel isteiydi
ve dorusu dnyann gerekliine pek uymuyordu. Sanayiden holanmamak,
hatt korkmak iin hakl nedenler vardr, onu tartmyorum. Ama sanayiden
kamak da bir zm deildir.

Bugn Hindistan bayrann ortasnda bir knk resminin yer almas son
kertede Gandhinin etkisinin sonucudur. Gandhi btn Hindistan halknn
krklarnn bana oturup kendi kumalarn dokumasn istiyordu. Bu,
besbelli, son derece topik bir gelecek hayaliydi. Bu gibi konular
dndmzde. Gandhinin kurtulutan hemen sonra lmesinin lke iin
baz iyi yanlan olduu sonucuna bile vanlabilir, nk ok gl bir varl,
kiilii vard ve gelimeyi durdurucu bir etki de yaratabilirdi.

Sanayiye kar bu tutumunu, olgunlamam buluyorum; ama bu ayn


zamanda Gandhinin doa karsnda ok doru dzgn bir tavr almasn
salyor. Burada, rnein, srekli doayla sava, mcadele, doay
egemenlik altma alma gibi terimlerle konuan Marxtan ok farkldr ve
insanla doann birlikte varolmalanna, bu ilikinin sevgiye dayanmas
gereine inanr.

Kast konusunda da Gandhi olduka muhafazakrd. Sistemin insan ezen


zellikleriyle mcadele etmekten geri durmasa da, genel bir dzeyde bunun
insanlara hayattaki grev ve so-rumluluklann dndren ahlk bir yan
olduuna inanyordu. Bu da onu sistem eletirisinde ikircikli klyordu.
Harican denilen Dokunulmazlarm bu statsnn lavedilmesi iin ciddi
ura verirken, onlardan birine Congress iinde nemli bir grev sunduu da
grlmedi. Ayrca, bu muamelenin bu insanlan sonunda Hinduizmden kopanp
baka dinleri benimsemeye yneltecei endiesini tayordu (bunun da
muhafazakr bir endie olmad sylenemez herhalde).

Toplumsal konularla bu tavrlan benimseyen birinin, insanlar arasnda en


azndan ilkesel dzeyde mutlak bir eitlii kabul edemeyeceini de
varsayabiliriz. Nitekim yleydi. Toplumsal adalet konusunda yaklam
ataerkildi, paternalistti. Yoksullarn smrlmesine itenlikle karyd, ama
sosyalizm hakknda yeterince bilgi sahibi olduu halde, yoksulluun yok
edilmesi onun ok ncelikli bir hedefi deildi. Zenginlerin yoksullar
kollad bir dzen kurulmasn istiyordu! Bunun olamadn pekala
biliyordu. Ama olmamasnn, hi olmayacan kantlamadn, sadece
Hindistan zenginlerinin zayfln gsterdiini sylyordu. Yani grd
zm, Hindistann varlkl kesimlerine hayrseverlik eitimi vermek gibi
bir eydi. Bunu da onaylamak bana mmkn grnmyor.

Hindistann kurtuluunda bu varlkl kesimlerin katks minimaldir.


Herhangi bir ciddi fedakrla katlanmamlar, Britanyaya kar net bir
muhalif tavr almaktan kanmlardr. Btn ar yk de -dvlmeyi,
srlmeyi, hapsi, ldrlmeyi- yoksul kitleler srtlanmt. Bamszlkla
birlikte kurulan yeni dzende onlara daha ok imkn, varlkllara daha az
ayrcalk dnlebilirdi; Nehru gibi bir sosyalist byle dnebiliyordu.
Bunlar tkamakta ve Hindistan'n sosyalizme daha uzak kalmasnda herkesten
ok Gandhinin pay olduunu syleyebiliriz. Byk bir ihtimalle benim
nerdiklerimi yapmayacaklar ve benim dlerim [hayrsever zenginlerle
sorumlu yoksullarn kuraca uyumlu ve dengeli Hindistan hayali]
gereklemeyecek. Ama sosyalistlerin dlerinin gerekleeceini kim garanti
edebilir? (Gill, 2005: 161)

Evet, onu da kimse garanti edemedi...

Bu eletirileri yazdm, geerli olduklarn dndm iin. Ama Gandhi de


bunlann hepsini dnmt ve hepsine verecei mantkl cevaplar vard.
Aynca, onun btn bu konularda tamamen yanl dnyor olmas,
Hindistann mcadelesinin nderi olarak, dnyann en byk siyaset
adamlanndan biri, belki birincisi olma olgusunu deitirmez. Hepimizin bu
adamn hayatndan, ilesinden, drstlk ve itenliinden karmas gereken
byk dersler var.

Gandhiden sonra

Hindistan, Britanyadan ve smrge olmaktan kurtuluun sevinci ve


Pakistann ayrlm olmasnn burukluu ile yeni yoluna ktnda,
Gandhinin lmnden sonra, nderlii Nehrunun stlenmesinden daha doal
grnen bir ey yoktu.

Nehrular Kemirli Brahman bir aileden gelir. Pandit (retmen) aile


lakaplardr. Cavaharlal Nehrunun (1889-1964) babas Motilal Nehru (1861-
1931) hukukuydu. Orta yall srasnda Kongre Partisinde siyasete atlm
ve Hindistan bamszlk mcadelesinin tannan temsilcilerinden biri olmutu.
Svarac Partisinin de kuruculan arasndayd. Birok dava arkada gibi o da
hapse girmi, ile ekmiti. Olu Cavaharlal da onun gibi hukuk eitimi
grd, ama ondan ok daha gen yata siyasete atld. Kurtulua kadar birok
kez tutukland, hayatnn dokuz yln hapiste geirdi. Siyasete Gandhinin
yannda balad ve btn gr ayrlklarna ramen hep ona yakn durdu, ona
yakn durmak iin de daha radikal sol eilimlerini bir miktar trpledi.
Gandhinin iteklemesiyle Kongre Partisinin bana geti. Gandhinin bana
bir ey gelecek olursa yerine ancak Nehrunun geebilecei, partinin ortak
dncesiydi. Nitekim byle oldu.

Hindistan 1950de anayasasn yazmay, halkn onayn almay baard.


Bamszlktan beri babakan olan Nehru sosyalizm iin klasik denebilecek
bir program uygulamaya giriti: Merkez! planlama, geni apta devletletirme
ve genellikle gelir dalmnda sosyal adaleti politikalar bunlann banda
gelir. D politikada elbette antikolonyalist bir izgi tutturulmutu,
Sovyetler e yaknlk zenle gzetiliyordu.

Bu tarihlerde Japonya Amerikan igaline uramt ve bylece Asya ktasnda


grdmz en kayda deer faist model sona ermiti. Bundan byle Japonya
da liberal-demokratik ve kapitalist bir yol tutturacakt. in ise 1949da
komnizmi seiyor ve birok baka Asya lkesinde, belirli kesimler arasmda
prestiji olan bir baka model oluyordu. Asya ktasnn iki dev lkesi olarak in
ile Hindistann arasmda uyumsuzluk, rekabet kmas, bunun bir dmanla
doru evrilmesi beklenmeyecek bir ey deildi. Varl Hindistanla elikisi
stne kurulu olan Pakistann da bu rekabet durumunda nerede duraca
belliydi. Nitekim byle oldu. inin Tibet zerindeki istilc yaklam da in-
Hint ilikilerini fena halde zedeledi. 1962de sava lkt ve Hindistan yenildi.
Bu yenilgi Hindistann ruh halini bozdu ve belki Nehrunun da olacandan
erken lmesine yol at.

Nehru lmnden nce Bandung Konferansnda ve onu izleyen nc


Dnya Hareketinde belirleyici rol oynam, bu oluumda herkesten ok onun
pay olmutu. Onun lmnden sonra Hindistan bu politikay deitirmedi,
ama Tito gibi siyaset adanlan o hareket iinde daha n planda grnr oldu.
Sovyetler Birliinin kmesi zerine nc Dnya kavram anlamn
kaybettii gibi Hindistan da Amerika Birleik Devletleriyle ilikilerini
yumuatt.

Nehru sonras yakn tarihin politik aynntlanna girmemin gerei yok, nk bu


kitabn konusuyla nedensel bir balan yok. Ama u kadarn sylemeliyiz:
Hindistan, nfusu da, sorunlan da, potansiyelleri de ok byk olan bir lke.
Bu nn yan yana saylmasnn da sebebi var. Daha nce de belirttiim gibi,
coraf karakterden balayan, etnik, dilsel ve din alanlarda devam eden birok
farkll bir paralanmaya uramakszn denetleyebiliyor. Bu farkllklar,
youn bir yoksulluk ortamnda yaanyor ki yalnz yoksulluk baka birok
yerde youn iddet olaylarna temel hazrlayabilirdi. Aslnda Hindistan da
iddeti tanmayan bir toplum deil; Nehru sonras yllarda buna suikast
eylemleri de eklendi ve Hindistann iki babakan, tndira ve Raciv Gandhi
hayatlarn suikastta kaybettiler. Gceratta, Amritsar da ve baka yerlerde ok
kanl olaylar da geti. Btn bunlara ramen Hindistan, nc Dnyal olarak
tandmz pek ok lkenin sk sk urad asker darbe belsna
uramadan demokratik-parlamenter kuramlarm ayakta tutabiliyor ve
sorunlarna bu rejim iinde zm aramak ve bulmak geleneini bozmuyor.

Pencap, Kemir ve Cammunun bitmek bilmeyen sorunlar ayn anda hem i,


hem de Pakistan nedeniyle d sorun. 1965te, yani in yenilgisinden ksa bir
sre sonra Pakistan Kemir e gerilla klnda szmaya alt iin kk
apta bir sava balam ve Hindistan bunu kazanmt. 1971de Bangladein
Pakistandan ayrlmas iki lkeyi yemden savan eiine getirdi. O krizde
Indira Gandhi ile Butto gerilimi bir sre yattrabildiler ama doksanlarda
durum gene alevlendi. Yani o blge dnyann kalc bir scak noktas olmaya
devam ediyor. Ayrca, hem Hindistann hem de Pakistann nkleer silha
sahip olmas buradaki tehlike potansiyelini iyiden iyiye artryor.

teki Asya lkelerinin gidiatna yle bir gz atldnda (ran, Afganistan,


Trki Cumhuriyetler, Pakistan ve Banglade, Sri Lanka, Birmanya, Hindiini,
Endonezya, Kuzey Kore) Hindistan btn bu i ve d soranlarna rejim
deitirmeden diren gsterebilen bir toplum. Bu durum onu dikkate deer,
incelenmeye deer klyor. Nedir, Hindistana bu zellii kazandran?

Byle sorularn tek bir etkene indirgenmi cevaplan olmaz. Bunun da cevab
herhalde ok karmaktr.

Kast sisteminde yaamann rettii alkanlklara da deinebiliriz. Gandhinin


dncelerini de ksmen dorular biimde bunun getirdii bir toplumsal
terbiye vardr. lkede yaayan kalabalk nfusun ok byk ksmnn alt
kastlarda olduunu grdk. Bunun yan sra genel ve ok youn yoksulluk da
Hindistanda bililerinin eline bakarak yaamay yaygnlatrm. Bununla
birlikte yryen bir ast konumu kabullenme kltr olumu. Ama btn
bunlar bir toplumda iddet kullanmm ve ayrca otorite kullanmn ille de
kstlamaz, snrlamaz ya da bir yerde snrlarken bir baka yerden bir gayser
gibi fkrmasna engel olamaz.

Bu byk kalabalk sefalet, yar sefalet, eyrek sefalet koullarnda yaarken


Hint toplumunda ok iyi eitim alm, ok iyi yetimi bir aznlk da var - tabii
Hindistanda ad aznlk olarak geen gruplarn says da hi azmsanamaz.
Hindistan bugn dnyada ngilizce kitap yaymlayan lkeler sralamasnda
nc geliyor. Economic and Political Weekly gibi birinci smf dergileri
yllardr yaymlayabiliyor. ok nitelikli gnlk gazeteleri var (hep ngilizce.
Bu dilin varl ve yaygn kullanm da Hindistan entelektel dnyaya
balyor). Edebiyatta ve btn sanatlarda byk temsilciler yaratm bir
toplum. Sinema deyince akla Bollywood gibi alayl bir ad gelmekle
birlikte Satyajit Ray da buradan. Yani Hint toplumunun yetimesinde,
eitiminde, demokratik bir kltrn yaamasna destek olacak eler var.
stelik, Silikon Vadisine kamas nlenemeyen bilgisayar uzmanlar gibi
ciddi boyutlarda bir beyin gnn sonularna katlanmasna ramen byle.

Gelgelelim, bunlar ve aklma gelmeyen baka etkenleri saydktan sonra,


tarihin biimlenmesinde bireylerden ok toplumsal koullarn rolne ncelik
vermeme ramen, ulusal kurtulu mcadelesine damga vuran iki adamn,
Gandhi ile Nehrunun da ok nemli paylan olduunu tekrarlamadan
edemeyeceim. Tarihin biimlenmesinde bireyler ancak bu kadar etkili
olabilirdi.

nceki blmlerde ksaca deindiim gibi, bu mcadelenin ok farkl


zihniyetlerle ve ok farkl aralarla yrtlmesi mmknd. Mmkn klan
eler, gelenek, birikim vb. ncelikle Gandhinin devam ettirdiini iddia ettii
gelenein ve anlayn iinde veya yannda vard. imdi, szn bu
noktasnda, Hindu milliyetiliinin karakterine de bir gz atalm.

Pasif kelimesi Trkede aktif/pasif kartlndaki, edilgen anlamna


gelen passive ile zdeletiriliyor. Oysa pasifizm, barlk anlamnda
pacifismden gelir (pax). zellikle altmlarda bu kavram Trkiye solunda
aalayc anlamda, neredeyse bir kfr gibi kullanld. Fikren
benimsenmeye-bilir, ama bar" olmann kltc olmas da gerekmez.
Hindu milliyetilii

Ufukta Britanya grnmezden nce olanlar bu kitabn kapsamnda beni


ilgilendirmiyor, nk burada tarttmz modernleme sorunlan
erevesinde o, uzak tarih. Britanyann gelii byk bir dnmn
balangc oldu. G. Aloysiusun dedii gibi, Hindistan tarihinin kolonyal
dnemi sadece bir utan ve aalanma dnemi deil, ayn zamanda,
Hindistann kendine zg tarzyla modernlemeye adm att tarihtir
(Aloysius, 1999: 21).

Hindistann durumu, yavatan balayp hzlanan bir smrgeleme sreci


olduu iin, rnein Osmanh ve tabii Japonya durumlarna kyasla bu
toplumun modernleme ile tanma tarihinin daha erken olduunu
syleyebiliriz. Erken olduu gibi, biim olarak da, Hindistan, kendisine
verilen eyi, Osmanlmn yapt gibi, seerek almak, kendi zamanm kendi
belirlemek durumunda deildi.

Ama benim bu sylediimden, Britanyann Hindistan uygun adm bir


yryle modemlemeye doru yola kardn dnmek de yerinde
olmaz.

Britanya yerli egemen snfla uzlaarak ynetti, dedik. yleyse, bu yerli


egemen snfn ne olduuna daha yakndan bakalm. Hindistan gibi kocaman ve
heterojen bir toplumda, en geni btn kapsayan birlik son analizde Hindu
kast sistemi, onun egemenlik payesini verdii kast da Brahmanlard. Ancak,
katriya (asker kast) ve vaiya (tccar ve ifti) kastlarnn da Brahman'larn
biraz arkasnda durduunu biliyoruz. Bunlann altnda kalan-lann egemenlik
gibi kavramlarla bir ilgisi yoktu. Britanya Hindistann bu i yapsn
dntrmek yolunda bir ey yapmad. Buna karlk, gene lkeyi ynetmek
te kendisine yardmc olmak zere yeni bir yerli sekinler zmresini eitmesi
gerekiyordu. Bu, birok yerli gen aydnn hem Britanyann varlna, hem de
yerli egemenlik sistemine eletirel bakmann entelektel aralarna erime
imkn salayan bir eitim sisteminin kurulmasn kanlmaz klyordu.
Brahman snf buna kar kmad, ama aa kastlar dan genlerin
okumasna engel olmak zere elinden geleni yapt. Denebilir ki st kastlar
Britanyann kurduu egemenlikten, Britanya da Hindistanda onlann kurduu
ancien regimeden kendi karlan dorultusunda yararland. Bundan iki taraf da
pek fazla rahatszlk duymad. te yandan, her sistemin, hele her eitim
sisteminin, mutlaka fireleri olur. Bir Hintli genci Britanyann Hindistandaki
egemenliini srdrmesine yardmc olacak bir brokrat olmak zere
eitmeye alrken, o gen ald eitimden ulusal bamszln nemi
dersini karabilir ve tamamen kar safa da geebilir. Hindistanda bu da ok
grlmtr (aslnda smrgelerin hepsinde grlen bir olaydr. rnein
Hindiininin balca ulusal ve komnist nderleri Fransz niversitelerinden
diplomalyd).

Smrgelerden yetien ve bu arada Hindistanda yetien aydnlar hemen


hemen hepsi milliyeti olmay Bat dncesinden rendiler, ama Bat
dncesinin hangi kolundan rendikleri ve ne lde benimsedikleri
bireyden bireye deiir: Marksizmden etkilenmi bir anti-emperyalizm mi?
Liberal-muhafazakr karm bir milliyetilik mi? Yoksa Bat faizminden
uyarlanm saldrgan bir milliyetilik mi?

Bu blmn banda William Jones ile Jacob Grimmden, Ras-mus Rasktan


ve onlann Hint-Avrupa diye adlandrd halklardan ve dillerden sz etmitim.
Bu Avrupa buluundan holanan birok Hindi aydn oldu. Bununla bugnk
Hindistann temelinde yatan an Ari bir rk aray da balad. Bu an rkn
gnmzn Brahman ve katriya kastlarnn atalar olduunu, aa kastlar ve
Dokunulmazlarn da onlarn egemenlik kurarak kleletirdii yerli
rklardan geldiim savunan tarihiler ka. Her ulus-devlet kuruluunun
kendine zg Gne-Dil Teorileri retmesi olaandr. Mcadelenin
balang yllannda, rnein Bal Gan-gadhar Tilak (1856-1920) gibi aydnlar
(Brahman kkenli bir matematikiydi) bu daha ateli diyebileceimiz
milliyetiler safndayd. 1916da Hindulrla Mslmanlar arasnda bir Modus
viven-di salayan Lucknow Paktn Cinnah ile imzalayan adamd, ama daha
nce de Hindu milliyetiliinin yksek dozuyla Mslman-lann fkesini
ekmiti. Hindu geleneklerini canlandrmak ve po-litize etmek iin fil-bal
tann Ganeanm festivalini diriltme adna icat etmesi gibi eylemleri vardr.
Ayn eyi iva iin de yapt. Gandhinin de, Nehrunun da, Hindistan
bamszlk (ya da modernleme) hareketinin babalanndan biri olarak
grd Tilak bir yandan da, ald eitim sonucu, bir Ingiliz centilmeniydi.
Yani bu milliyetilik her zaman byle ilgin karmlarla ortaya km, ama
zaman ileriledike, daha saldrgan ve daha ilkel milliyeti motifler ne
kmtr.

Gene bu tip aydnlardan Dayananda Sarasvatinin daha 1875te kurduu Arya


Samac (Soylular Birlii: Ari, soylu oluyor) an Hint milliyetiliinin
doduu yerdir. Geleneki ve yeniliki dncelerin ilgin, kendine zg bir
karmn yapmakla birlikte, uzun vadede muhafazakr, sa milliyeti yan
ar basmtr. Baka dinlere kar tutumu da ok zaman dmancadr.

Sanasvatinin lmnden bir zaman sonra Arya Samac iinden farkl


fraksiyonlar kt. Ama burada balayan ve Hindu stnln temel alan
milliyetilik eitli bireyler gibi eitli rgtlerde de devam etti. Bu srada
Bengal blgesi entelektelleri seslerini daha ok karmaya balamlard.

Rabindranath Tagoreun (1861-1941) babas Devendranath Tagore (1817-


1905) daha 1820lerde kurulan Brahmo Samacm (Brahma Demei)
kumcular ve etkin militanlan arasndayd. Milliyetiliin, Hint edebiyat ve
Hinduizmin kklerinin aratnlmas gibi etkinliklerin ve genel olarak
entelektel etkinliin Bengalde yaylmasndan ncelikle sorumlu olan kurulu
Brahmo Samacd. Tagoreun balangta en yakn dava arkadalanndan biri
olan Ke-ab andra Sen bir zaman sonra Hristiyan olunca yollan aynld,
Samac da blnd. 1866da gerekleen bu blnmeden bir sre sonra da
Tagore evredeki fanatik Hindularla uramaktan bezerek bu ileri brakt.
Ama olu olduka benzer bir izgide bu sanatsal ve kltrel etkinlii devam
ettirdi. Bengalin bu entelektel hareketlilii yzyl sonuna kadar srd, 20.
yzyla, yalnz Bengal deil, btn Hindistan iin bir din-mill dnce miras
brakt. Romanc Bankim andra aterci (1838-94) ve silhl devrimci
Aurobindo Ghose (1872-1950) gibi nemli kiiler bu hareket iinde yetitiler.

Bu ortamdan beslenen Bal Tilakn iki havarisi Lala Racput Ray ile Bipiandra
Paldi; dolaysyla Hint aydnlan onlan Lal-Bal-Pal diye adlandrmt.
Onlannki son kertede koyu bir milliyetilik olmakla birlikte, erken
Aryanizm tartmalanndan gelen, Avrupal medeniyetle zdeleme eilimi,
byle bir eilimin aslnda daha rahat badaabilecei bir militarizm
sempatisine engel oldu. Hint milliyetileri nrilin temelinde yatan Tevrata
bir Sami saval tespit ettiler ve kendilerini sivilliin, hukukun
kumcusu Yunan medeniyetine daha yakn hissettiler. Pal Mslmanlann da Hint
medeniyetine katklar stne yazmt, ama bu Sami saval onlan
dlamaya kap aabilecek bir dnceydi. te yandan, militarist zlemlere
kapy kapamas da olumlu bir noktayd.

Sradaki Hint milliyetisi Vinayak Damodar Savarkar (18831966). ngilterede


hukuk eitimi yaparken bir yandan silhl mcadeleye hazrlanan bu nder,
Hindu Mahasabhanm kurucusu deilse de militanlarmdand. 1923te,
Hindutva-Who is a Hindu adl kitabm yaymlaynca, nemi gitgide artan
Hindutva kavramnn (Hinduluk) mucidi oldu. 1948de Gandhiyi ldren
kii de Mahasabha yesiydi. Bu srada Savarkar da cinayetle ilikisi olduu
phesiyle yargland ama beraat etti. Mahasabhanm daha ta bandan
Gandhiyle sorunu vard, nk Mslmanlar Birinci Dnya Savandan
sonra Osmanh devletinin dt durumdan endieye kaplarak Hilafet
Hareketini balatmlard. Bu srada Afrikadan Hindistana dnen Gandhi de
Pasif Direni Hareke-tinin bandayd. Gandhinin inisiyatifiyle iki hareket
birleme karan verdi. Bu karar milliyeti Hindulan kzdrd ve Mahasabha
byk lde bu olaya tepki olarak kuruldu. Tabii Mustafa Kemalin 1924te
Hilafeti kaldrmas Hindistandaki hareketi anlamszlatr-d. Ama Gandhi,
sonuna kadar, Hilafet Hareketine katlm olmasnn doruluunu savundu.

Savarkar m Hindutvas bir Hindu milleti ve bir Hindu devleti


ngryordu. Bu, tabii, Hindistann JaZfendan farkl bir eydi.

1920den itibaren Gandhi Congress Hareketinin bana geince, Hindu


milliyetiliinin eitli organ ve rgtleri de Partiden ok farkl tavrlar
almamaya dikkat ettiler. Biroklan bir dnem Congress iinde alt da. Bu
dzende Cinnah nderliinde Mslmanlar kendilerini Congressten ayrmaya
baladlar. 1916da imzalanan Lucknow gene imzac Cinnahm abasyla
1920de hkmsz kald. nce Gokhale (1866-1915), sonra Gandhi, parya
kastnn statsnn deimesi iin mcadele veriyorlar ve bylece
Dokunulmazlar m da Congressi desteklemesini salyorlard. 1932de
Gandhi ile onlarn nderi Ambedkar (1891-1956) Puna Paktm birlikte
imzalad. Bu politika Hindu milliyetilerinin houna gidecek bir ey deildi.

1920lerdi Hindu Sangathan hareketinin de baladm gryoruz. Balatanlar


ok farkl kiiler deil, Mahasabha hareketi iinde olanlar (o da zaten ortadan
kalkmyor, devam ediyor). Politik deil, byk lde kltrel-ideolojik olan
bu tr demeklerin saysn artrmaya altklar izlenimini veriyorlar. Bu
hareketi balatanlar arasmda olan radhanand Hint kkeninden gelenlerin
arasmda kast farklan gzetilmesini sakncal buluyor, Mslman ve Hristiyan
halklara tannan hogrnn paryalara tannmamasn eletiriyordu. Brahman
inad yznden, aa statlerinden kurtulmak iin din deitirdiklerine iaret
ederek bunun tehlikelerine dikkat ekiyordu. Aklc bir milliyetilik
asndan, haklyd da. Ama ayn zamanda baknn bir hayli arasal olduu da
herhalde sylenebilir. 1926da radhanand bir Mslman tarafndan vurularak
ldrld.
Yukanda deindiim gibi, bu Hindu milliyetiliinin baz ide-ologlan iddet
ieren, militarizm ieren deil, medeniyet kuruculuu kavramndan
kaynaklanan bir tarih an araymday-d. Ama onlarn varl, btn Hindu
milliyetiliinin bansever olduu anlamna gelmez. Bunun tersini
savunanlar, nerenler hi de az deildi. Gene de, direni hareketi, pasifist
karakteriyle btn zerinde belirleyici olmay baard.

Bu yllarda, iddeti benimseyenlerin en fazla az laf yapan n: deri, szcs


ve pratikisi Savarkar d. Hinduluk [Hindutva] mi-litarize edilmelidir, diyor,
ayn zamanda lkeye silh sokuyordu. Her yerde militarizasyon kurallan
kurmaya alt. Bykln tek ltnn asker g olduunu sylerken
faizme ve Nazizme vg dzmeyi de ihmal etmiyordu. Avrupada bu
ideolojilerin ortaya kmas ve iktidar olmay baarmas Savarkar m da
grlerini onlara yaklatrmasna yol at. Bu hayranlk, tasarlanan Hindistan
ulusal bayrana bir svastika koyma derecesine kadar uzand.

Bamszlktan sonra bu cephede RSSnin douunu gzlemliyoruz: Ratriya


Svayamsevak Sang, yani Ulusal Gnll Birlii. Bu rgtn ye says be alt
milyona varm olabilir. Bu hem byk bir say, hem de Hindistana gre
kk bir say. Onun kurulu tarihi de 1924 veya 1926ya kadar uzanyor.
Adnn aka gsterdii gibi bu da sonuna kadar militarist bir rgt.

RSSden kan nemli bir kiilik, Madhav Sadaiv Golvalkar (1906-73) oldu.
Golvalkar, bir Hint faizminden sz edilecekse, en kayda deer rneklerden
biridir. Zaten saydm btn bu kiiler, adm adm, byle bir ideolojinin
ekillenmesine, ete kemie brnmesine katkda bulunuyorlar. Din ve rk (tabii
millet), maizm, her trl atavistik eilim ve saldrgan bir zenofo-biden
meydana geliyor Golvalkar m dnceleri. Nazizme kar tavr
Savarkar dan hi farkl deil. Ne var ki, Hindistann politik bnyesinde bu
hareket hibir zaman marjinal olmaktan kurtulamad.

Bamszlktan sonraki yllarn politikasna girmek istemiyorum. Bilindii


gibi Congress uzun yllar Hindistanda olduka rakipsiz denecek ekilde
seim kazand ve lkeyi ynetti. Bu arada oluan en kayda deer muhalif parti
Bharatiya Cana Sangd. Bu da, RSSyi ve saplan ve saylamayan hemen hemen
btn milliyeti Hindu kurulu ve demeklerini iine alan bir partiydi. Sonraki
yllarda Bharatiya Cana ta Partisine dnt. Zamanla glendi, seim de
kazand. u anda da Congressten sonra en gl parti olarak yaamaya devam
ediyor. Sosyalizmden baka kapitalizme de dman, dolaysyla korporatist,
dolaysyla ileri derecede faizan bir parti olarak geliti.

Hindutva, Hinduluun bozulmam z gibi kavramlarla uraan bir


ideoloji asndan Britanya dsal bir olaydr; ama Mslman ya da
Hristiyan -ya da Budist- Hintliler daha byk, daha etrefil bir sorundur.
Bunlarn yanl dini semi olmalar, Hindutva iinde olmalarna engel. O
halde ne yapacaz? Gidin demek de olmuyor nk bu Hindistann gcn
azaltyor. Ama Hindistan kimin? Hindistanda yaayanlarn m, Hindulann
m? Onun iin, Hindistanda da, bizdeki Adalet Bakan Mahmut Esat gibi Hindu
olmayanlann ancak Hindulara hizmet etmekle ykml ikinci snf yurtta
olduunu syleyen nderler kmtr.

br sorun da, kast. Doal olarak, milliyetiler bunu da muhafaza etmekten


yana. Ambedkar m krklarn sonunda 400.000 Do-kunulmazla birlikte
Hristiyan olmas gibi olaylar dahi kat milliyeti Hindular m bu konuda fikir
deitirmesine yol amyor.

Bitirirken, gene Gandhi

Gandhiyi anlatrken, ok dindar olduunu, bir eletiri olarak syledim. O da,


dindar bir Hindu. Bu imdi arattklanm da yleler. Ama sannn aralarndaki
fark en dikkatsiz ya da bu konulara ilgisiz insann da hemen grebilecei
kadar byk, arpc.

Her ulus-devlet ezelden beri varolduunu dnr, bu ok uzun zaman


iinde, o ilk olutan bugne bir z bozmadan getirdiini varsayar. Belki
bu noktaya kadar Gandhi ve Nehru ile Hindu milliyetileri arasnda ok fazla
fark yok, nk ilk ikisi de byle bir Hintlilik olduunu dnyor ve farkl
biimlerde de olsa, gelenee nem veriyorlar. Bazen artc derecelerde.
Dokunulmazlar a eitlik tannmas iin cansiperane kavga veren Gandhi,
gnn birinde, Dokunulmaz sergerdeler (huliganlar) Mslman
sergerdelerle ittifak yapp yksek kasttan Hindular ldrecekler, diyebiliyor
(Aloysius, 1999: 89).

Nehruda da buna benzer beklenmedik, iinde Hindu milliyetiliinin


fokurdad szler bulmak mmkndr; ama, sonu olarak, bu iki byk
adamn yeniden ina ettii Hindistan idealinde, Hindu milliyetilerinin Hint
tarihinde bulup kard eylerin zerresi bulunmaz. Bu, doal olarak, Hint
tarihinin, yani gemiinin deil, farkl gelecek anlaylarnn sonucudur.
Gandhinin ve Nehrunun medeniyet anlaytan demokrasiyi ieren bir
anlayt. Sivil, barl deerleri nemsiyordu. Sonunda, hayranlk verici bir
mcadele biimi olan Satyagraha byle bir anlay stne kurulabildi.

Gandhinin ldrlerek, Nehrunun da eceliyle bu dnyadan aynlmasndan bu


yana, onlann ban siyaset kltr birok sal-dnya urad. Yara ald. O
ilkelerin rgt olan Congressin kendisi, zellikle ndira Gandhi
ynetiminde, bu ilkelere srt evirir gibi oldu. Bunlara ramen, iddet
Hindistana egemen olamad. Asya ktasnn bu en kkl demokrasi geleneine
sahip toplumunda, bata yoksulluk, birok olumsuz etkenin bu ban kltr
yolundan saptramayacana inanmak istiyorum.

TRKYE

Tarihe Uzun vade": Doksan ten 1908e

Almanyada ve Japonyada militarist modernizasyonun oluumu hakknda bir


fikir verebilmek iin, ok ksa zetler halinde de olsa, bu toplumlann erken
tarihlerinden sze balamak gereini duymutum. Trkiyede yaymlanacak
bir kitapta, Trkiye blmnde, bylesine seici de olsa (yani,
militarizmin kaynaklan seilerek yaplan bir anlatm) bu tip bir zetlemeye
gerek duymuyorum.

Yazdm baka kitaplarda veya makalelerde, rnein OsmanlIda Kurumlar ve


Kltr de (Belge, 2005), ilk bilinli modernizasyon (Batllama ile eanlaml)
dnemi olarak Lle Devri (18. yzyln ba) stne dndklerini
zetlemitim. Burada birka noktaya zellikle nem verdim: 1) Karlofa-
Pasarofa ve onlarn imzalanmasna yol aan asker yenilgiler srecinin
(16831718 aras, diyelim), Osmanh devletini, kendini ftuhat dnda bir
yerlerde temellendirme ve bunu yeni yntemlerle merulatrma
zorunluluuyla yz yze getirmesi. Bu, ister istemez, bal bulunan
medeniyet konusunun yeniden ele alnmasn, dnlmesini gerektiriyordu.
Asker devletten, birtakm baka ilevleri de stlenmek zorunda olan devlete
geiin nemini ortaya ka-nyordu. 2) Byle bir durumda kalmak, en azndan
bir yzyldan beri kendini hisssettiren slahat kavramnn da yemden
tanmlanmasn bir ihtiya haline getiriyordu. O ana kadar bir restorasyon
sorunsal, slahatn ieriini belirlemiti. Ama Karlofadan sonra, eskiden
yaplan yeniden yaparak gemii restore etmekten ok, o zamana kadar
yaplmam yapmak zorunluluu kendini dayatmaya balad. Bu da
slahatm, bir restorasyondan nce bir reform (devrim kavramna ok
uzakt ki hl da uzaz) olarak anlalmasna yol at. 3) Ama btn bunlar
ancak ok kk bir evre iinde hissedilen deiimlerdi. Osmanh ayn
dnemde Byk Petro nderliinde ciddi Batllama admlar atan Rusya ile
kyaslandnda, ortaya folklorun nl tavanla kaplumbaann yar
manzaras kar. Bu da, ksmen, Osmanlmn gznn hl kendi gemiinin
parlaklyla kamam olmasna baldr. Rusyann gemii Petro ve
toplumun geni kesimleri iin bir ayakba deildi. Ama Osmanlda yleydi -
ayakbayd.

Bu blmde, Lle Devri ile 19. yzyl arasmda geen sre iinde olanlara
deinmeyeceim. Bir iki vurgulama ile yetinirken, zellikle daha yakn
dnemi belirleyen bir tarih sre stnde duracam. Ancak,
Batllama/modernleme ihtiyacnn hep Bat karsnda asker yenilgi
olgusuyla yeniden alevlendiini syleyeyim.

lkin, Lle Devriyle balayan deiim abasnn, yukanda da ksaca deinilen


koullarda istikrarl br sre haline gelemediini, araya uzun kesintiler ve
geri dn abalarnn da girdiini sylemeliyim. Ama II. Mahmudun
giritii yemlenme hamlesinden sonra Batllama bir sreklilik kazand. II.
Abdlhamid gibi, bunu durdurmakla sulanan bir padiah bile, zellikle eitim
alanmdaki uygulamasyla Batllamann uzun vadeli gelimesine katkda
bulundu. Ama sonu olarak, btn bu srete, vakit kayb denecek eyin
(eitli nedenlerden tr) her zaman fazlasyla ar bastm syleyebiliriz.

Ancak, Lle Devrinde balayan ve III. Selim durandan geerek

II. Mahmudla yeniden balayan (Tanzimatla devam eden vb.) bu kesintili


srete, modernizasyonun bata ne getii aamalarda, n planda duran konu
olmasa da, biraz sonra ne kan konu medeniyet konusu olmutur. Ftuhatla
kurulmu, ftuhatla genilemi, dolaysyla asker gcn her yerde ok nemli
sayld alarda bile kendi askerliini birai daha fazla ne karm bu
devletin, yeni koullarda da askerlii ihmal etmesi mmkn deildi.

Nitekim byle olmad ve reform dediimiz giriimlerde de, askerlikle ilgili


her ey, deiimin lokomotifi ilevini grd. Ama bu aamalarda, her zaman,
orduda reform gibi snrl giriimlerde bile, bunun olabilmesi iin toplumun
btn kuramlarnda reform mahiyetinde deiimlerin gereklemesi
zorunluluu kendini gsterdi. Batan dnlmese de, geen zaman ve ylan
olaylar, bunun zorunlu olduunu anlatyordu.

Dolaysyla da soran gelip medeniyet sorununa baland. Bu dnemlerde bu


konularn i ie geme biimleri ilgintir. Lle Devri asker yenilginin
sonucuydu (ama tek bir yenilgi sorunu deil, g dengesinin bu koullar
deimedike deimeyecei olgusunun bilincine varmann bir sonucuydu).
Yzyl bann bu giriimiyle ayn boyutlarda bir baka giriimi yzyl
sonunda, III. Se-limin saltanatnda gryoruz. Bunun da nemli bir parasn
ordunun yeniden dzenlenmesi projesi oluturuyor. Ancak, epey acemice
saylacak bu asker yenilenme giriimi ve plan geleneksel ordunun
muhafazakr tepkisiyle karlayor ve bu tepkiyle birlikte tepetaklak oluyor.
Oluyor ama nesnel ihtiya durduu yerde durmakta. Dolaysyla yaklak
yirmi yl sonra II. Mahmud yeni bir giriimi balatyor ya da giriimi yemden
balatyor ve bu da ancak o geleneksel ordunun yenilgiye uratlmasyla
mmkn hale geliyor.

Btn bu olaylar, modernizasyon ile ordu arasndaki girift ilikileri gsteren


eyler. II. Mahmudun Asakir-i Mansure-i Mu-hammediyesinin modern bir
orduya dnmesi daha ok zaman alacak; dolaysyla bu padiahn, Trk
modernizasyonunun asl lokomotifi olacak orduyu bizzat yarattn,
kurduunu syleyemeyiz. Ama kurulmasna giden yolu onun atn,
dolaysyla da Trk modernizasyon tarihinin, aslnda, hep sylendii gibi
Tanzimatla deil, Vaka-i Hayriye ile baladn ileri srebiliriz. Vaka-i
Hayriyenin gereklemedii bir Osmanh toplumunda Tanzimat Ferman
gibi bir ey de dnlemezdi.

Zaten Mustafa Reid Paann Mustafa Reid Paa olmasnn yolunu aan da II.
Mahmuddu. Dolmabahe, Beylerbeyi ve raan saraylarnn yerinde ilkin
Mahmudun yaptrd ahap saraylarn bulunmas gibi, Tanzimatn
(Abdlmecid ve Reid Paas) iinde yol bulmaya alt arazinin tamamn
daha nce Mahmud kefe kmt.

Islmn diriliine ve atlmma, Halifenin yaad stanbuldan katkda


bulunma fikriyle buraya gelen Dastanl Mizanc Meh-med Murad Bey, Rus
eitim sistemi iinde yetimi, dolaysyla, zellikle tarih bilinci
erevesinde, ada olan Osmanl aydnlarnn bir hayli ilerisinde olan bir
yazard. Buradaki nn de zaten mthi bir yenilik olarak karlanan tarih
dersleriyle yapmt. Kendi tek roman ve Trkiyenin ilk politik roman
olan Turfanda m Yoksa Turfa m?da Mizanc Murad Bey II. Mahmudu
(Abdlmecidi deil) Osmanl modernizasyonunu balatan kii olarak birka
kere ver (Murad, 1980 [1891]) Kahraman Man-sur, stanbula geliinde
bavulunu kartrrken Ciceronun bir szn hatrlar ve Cennetmeknm bunu
isbat eden hareketleri meydandadr, diye konuur. Bunun stne anlatc,
Cennet-mekndan maksudu yenieri belsndan devlet ve hilafeti kurtarm
olan Sultan Mahmud Han Hazretleri idi, diye aklar (Murad, 1980: 48).

Mizanc Murad Beyin bu yenieri konusu ile, Rus ar Petronun


reformlara girimeden nce Streltsi denilen zel birlii yok etmesi arasmda
bir paralellik kurmas kuvvetle muhtemeldir.

Daha sonra, II. Mahmudun at okullara da yle deinir: Hkmet maarifi


yaymaya henz ciddi surette balamamtr. Cennetmekn Adlnin tesisine
muvaffak olduklar iki mektebin bu ana kadar verdii semereler, ciddi olarak
teebbs edilirse ne gibi hzla yol alacamz gsteriyor (Murad, 1980: 177).
Sz konusu okullar Mekteb-i Tbbiye ile Mekteb-i Harbiyedir.

Birbirini izlerken tarihte iz brakamayan birok padiah arasmda Mahmuda


zel bir yer tanr:

Heyet-i itimaiyede lzumu labd olan sed-i muhalefet ve itidalin u vehile


tahribi cidden tecdid tahkim-i devlet hizmet ve emelinde bulunan Sultan
Mahmud Han zamannda hi olmazsa er yznden hissolunmamt. Lkin
tahrip ve inalaryla lemi hayran eylemi olan o dahi-i muazzamn yed-i m-
eyyedi idare-i umurdan ekilince Devlet-i aliye dmenini kaybetmi, yelkenleri
yrtlm, direkleri krlm, ba kaptan ldrm bir sefine-i felketzede
halinde ecnebi entrikas suretinde tecelli eden derya- siyaset frtnasnn
emvac- muhribesine oyuncak kesilivermitir (Murad, 1980: 332-33).

Abdlmecidle Abdlaziz, Murad Beye gre, bu direi krlm gemiden


sorumludur.

Sultan Mahmud Hazretlerinden ziyade gaile grm bir padiah nadirdir.


Yenieri vakasnda stanbulda matem sokmadk bir hane brakmamken, bil-
perva sokaklara kp gezer. Ttnc, tuhaf dkknlarnda oturur, kendisini
halkn derdini tahfife memur bir mahlk- adl gsterir idi.

O kadar gavailden kendisini kurtaran hal, ite bu yiitliidir (Murad, 1980:


359).
Reid, li ve Fuad Paalar Sultan Mahmud raklar idi (Murad, 1980: 387)
der. Her frsatta onun farklln, stnln, ama zellikle de
modernlemede ncln vurgular. Onun icraatnda bir kusur yoktur, ama
devlet ricali onu anlamakta yetersiz kald gibi, halkn bilinsiz
muhafazakrl da yenilenmeyi yavalatmtr.

Mizanc Muradm zaman olarak daha yakn durduu II. Mah-muda, bir
modernleme ncs olarak verdii bu ayrcalkl yer, nedense, her
bakmdan modernleme vgs yapan Cumhuriyet tarihyazm iinde
tannmamtr.

Tanzimatn 150. yldnm sempozyumunda konuan Tuncer Baykara


durumu zetler: Tanzimat, her ne kadar Abdlmecidin saltanat gnlerinde
ilan edilmise de, ok sahada II. Mahmud ile yakndan ilgilidir... Tanzimat-1
Hayriyenin II. Mahmud devrinde ilan tasarlanm iken, baz sebeplerde geri
brakldm belirtirler (Sempozyum, 1994: 263). Ancak bu hakl yarg, genel
bilgi haline gelmemitir.

stnde durmak istediimi sylediim asl tarih sre bana gre bundan bir
yarm yzyl sonra, yani 1876-8de balyor ve 93 Harbi dediimiz olaya
bal. Bu noktaya dikkat ekmek gereini duymamn nedeni, Trk
modernizasyonu srecini, Bra-udel ve Annales Okulunun yapt gibi, deiik
zamansallk-lar iinde okuma"mn faydasna inanyor olmam.
Modernizasyonun doruk noktas, dnyada pek ok toplum iin olduu gibi
bizim iin de millet-devletin kurulmas oldu. Belki genel taka tszlndan
tr Trkiye bunu ancak iki hamlede yapabildi: 1908 ve 1923 (nceki baka
zayf giriimleri saymazsak). Bunun bir takatszlktan ok kozmopolit
imparatorluktan millet-devlet e geiin genel zorluu olduu da sylenebilir
elbette; ama tarihin bu aamalarnda Osmanl toplumunun ok enerjik atlm-
lar yapacak bir durumda olmad da aktr. Dze kmas da hi kolay
olmamtr.

Belki genel olarak birbirine paralel giden, ama sk sk da kesien iki sreten
sz etmeliyiz, knt sreci ile yenilenme sreci. Bunlann birincisi ok daha
nceden balyor. Ben burada Lle Devrine yol aan ikinci Viyana bozgunu,
Karlofa ve Pasarof-adan sz ettim ama bu srecin ba her eyin gze en
parlak biimde grnd Kanun dnemine kadar gtrlebilir. Ama ilerin
yolunda yrmedii bilincinin olumas 17. yzyln ikinci yansn bulmutur.
Bu zayflama, Osmanlnm anlayamad, dolaysyla bir tehis koyamad
bir uzun sreti. Kesintisiz denilecek bir biimde devam etti. 93 Harbi de
sonuta bu uzun srecin aa-malanndan biriydi - ama epey kt biri.

Bu sre kinciyi, yani silkinme, toparlanma abalann ha-bire


tetikliyordu. Tekrarlanan yenilgiler taklit eder duruma dme korkusunu ve
isteksizliini gerileterek, yenilenme hareketini desteklemi oldu; ama Ne
yapmal? Yenilenmenin yntemi ne? Neyi deitirmek gerekiyor?

Sorular dnp dolap gl orduya geliyordu, ama bu da yeterli bir k


salamyordu. Nasl yaratacaz gl orduyu? Terazinin iki ucunda
oturagelmi aktrler bnye deitirmiti; daha dorusu, biri deimi,
Sanayi Devrimi diye bildiimiz aamaya gelmi, yryor; br taraf da bunu
anlamadan seyrediyordu. Bu ikinci sre, birincisi msabakay sona
erdirmek zereyken, can havliyle denecek bir hamleyle -ya da iki hamleyle-
kendini ortaya atp gidii durdurabildi. Bir biimde, vitesi ve dmeni kendi
eline almay baarabildi.

Zaten 1923, toplumda biroklarnn bir lm/kalm mcadelesi gibi


grd bir bamszlk savann ertesinde gelmitir. Bamszlk Sava,
yenilgiyle biten ypratc Dnya Savanm getirdii dayatmalara
bakaldrmann sonucuydu ve dnya savann sresini, Trkiye asndan,
drt yldan sekiz yla kanyordu. Bu byk sava ise, Balkan Harbinin aclan
dinmeden patlak vermiti. Balkan Harbi, talyann Trablusa asker karmas
ve buray ele geirmesi sreci daha devam ederken balamt. Trablus, nesnel
adan bakldnda bugn, hele saylan teki olaylarn yanm-da pek nemli
grnmese de, o zamanm znellii zerinde (bu kitapta greceimiz gibi)
derin izler brakm bir olaydr.

zetle, 12 yl aa yukar kesintisiz devam eden ve 1922 Ey-llne kadar


amaz biimde kt sonu veren bir sava ve ykm srecinden sz ediyoruz.
Bu srecin bir dnm noktasn meydana getiren Sevres ad, bugn, 21.
yzyln ilk n bir ylnda, belki o gn olduundan daha fazla gerilim yaratan
bir kelime. Yani, bugn de bu srecin iinde gibi yaamaya devam ediyoruz,
ite bu nedenle, 93 Harbini bugn bulunduumuz noktaya geliimizin uzun
vadeli srecinin balangc, 1908-50 arasn da orta vadeli sreci olarak kabul
ediyorum. Ksa vadeli etkiler, etkenler, nedensellik ve zamansallklar, ksmen
1923ten, ama daha ok 1950den bugne uzanan sre iinde yer alyor. 191
lden bugne, byle bir korku tneli iinde yaamak zere bunca srar
ettiimize gre, sreci 1876dan balatmak akla yakn grnyor.
phesiz, btn bu uursuzluun balangc olarak 93 Harbini sememe
yol aan nedenler, ilk Batllama araylarna yol atn sylediim 1683-
1699-1718 sreci iin (belki hatt fazlasyla) geerli. Osmanlnm gznn
zellikle dnk olduu Rumeli topraklarnn masif bir biimde elden
kmasnn birinci rnei bu. Teorik olarak, kitab anlamda bu byle
olmakla birlikte o evreyi deil de 93 Harbini sememin temel nedeni iin
iine toplumsal psikolojiyi katmaya nem vermem. Sonuta byk lde 20.
yzyl tarihinden sz ediyoruz ve 1699da olanlar ya da 1718de olanlar,
bireyin psikolojik yaps iinde yaayan bir drt olamayacak kadar uzakta
kalm ve dolaysyla soumu, kllenmi olaylar gibi grnyor. Olsa olsa
bir arka-plan; etkileri ideolojinin alt-tabakasm olutursa da, varl artk
zel ya da hl scak denecek bir ey sylemeyen bir dekor. Yalnz
Trkiyenin deil, btn dnyann scak, yaayan tarihi byk lde 19.
yzylda balar. Bugnk hayatmzda varolan ve belirleyici olan o kadar ok
eyin balangc 19. yzyldaki (ya da, bu yzyln altyapsn hazrlayan, 18.
yzyln, Hobsbawmm deyiiyle ikiz kraterleri, Fransz Devrimi ve Sanayi
Devrimi) bu hatrlanr gemite 93 Harbi bence makul bir evre. Ama
isterseniz uzun vadeyi Karlofadan, orta vadeyi 93ten balatn. Bu,
benim anlatmak istediim srete veya onun biimlendirdii toplumsal
psikolojide kayda deer denebilecek bir deiim yaratmyor. Ancak ksa
vadeyi 1908e kaydrarak, ksay epey uzatm oluyor.

Bu tarihlerle oynamak, ileri geri almak, 93 Harbinin yaratt bu ykm


psikozunu deitirmez, rnein Yakup Kadri, Atatrkte Bizim ilk genlik
yllarmz bir milli kahramana hasretle geti. Biz -imdi ellisine varanlar,
ellisinden tedekiler- gzlerimizi bozgun havas iinde atkt der
(Karaosmanolu, 1983: 17). Yakup Kadri 1889 doumludur.

Mithat Cemal, Trk tarihinin bu uursuz olayn, stanbulun ilk sayfasnda,


yle anlatr:

93 Harbinde eyin hududu yoktu: Hastaln, aln, vatan toprann!..

Alevde iki gz, demirde otuz iki di: Bu, Moskof ordusu, Moskof sngs idi!
93te lmn uykudan uyanm gibi sersem bir hali vard: Kudurmu kurt bile,
kazalaan kader bile lm bu kadar haksz bir ekle koyamamtr. Dnyann
bir yerinde aczin muhterem olan drt ekli (ocuk, kadn, hasta, ihtiyar)
Moskof bayra altnda yryen lmn ilan ettii msavat nnde bir asker
gibi demirle ldrld. 93 muhacirinin Edirnede gmlei, Ayastafanosta eti,
stanbulda derisi yoktu (Kuntay, 2009).

Romann kahraman Adnan, kendi romannn banda bu satrlar yazmakta, o


da, bylece, bu tarihi kendi tarih dneminin balangc saymaktadr.

Falih Rfknn ankaya'da bir gzlemi ve saptamas vardr: Kurtulu Sava


srasnda, hatt bunun, Sakarya sonras gibi, iyimser olmak iin birok neden
bulunan bir aamasnda bile, toplumda ve aydnlar arasmda byk ounluk,
Trklerin bir taarruz savan kazanamayaca inancndadr:

Trk ordusunun bir taarruz savama giremeyecei fikri, bizim kuamz


[Falih Rfk da 1894 doumluydu] iin deimez gereklerden biri idi.
Ordumuzun kahramanlna bel balardk, fakat onun ancak dayanma
mucizeleri verebileceini sanrdk. Onun son destanlan 1877 harbinde Plevne,
1912 harbinde Edime, sonra da anakkale idi (Atay, 1961, 312).

Bunlar, tam da benim nirengi noktas kabul ettiim tarihler.

ite, anlatmaya altm ruh hali byle bir ey. Yenilginin srekliliine ve
kanlmazlna derinden derine duyulan inan, bir tr mukadderat duygusu.
Falih Rfk, hakl olarak, bunu Plev-neden balatyor. Tabii bu karamsarln
derinlii, ayn kuan Mustafa Kemale duyduu katksz minnet ve
hayranl da aklyor: Ah Mustafa Kemal, Mustafa Kemal, sana lnceye
kadar o gnn [zaferin kazanld gn anlatyor] sevincini deyebilmekten
baka bir ey dnmeyeceim (Atay, 1961: 313).

Birinci Dnya Sava yllarnda yaymlanan ve bu toplumda militarist


milliyeti bir ideoloji ve kltrn yerlemesine nemli katklarda bulunan
Harb Mecmuas, imzasz bir yazsnda bir halk kahramann yle betimler:
Bu kahraman, ne zaman Gali-yann semaya ser eken ahikalarndan
dman ierilerine doru baksa ruhunda elim bir hicrann, kalbinde 93 seferi
hikyelerinden kalma derin bir kinin titrediini hissederdi (Harp Mecmuas,
2005, 277). all Ali olu Hseyin avu olarak tantlan bu kahramann
gerek hayattaki karlklarnn 93 anlaryla titredii bir hayli pheli olmakla
birlikte, bu satrlar yazan anonim milliyeti Trk intelligentsias
mensubunun entelektel formasyonunda ve bilinaltnda (ama ok altlarda
bir yerde deil, yzeye epey yakn bir yerde) ciddi bir 93 travmas yatt
kesindir. Bu dolaymdan, yani bu intelligentsia szgecinden getikten sonra,
eitli serpintileri all Alinin oluna da yansyordu phesiz - ama ayn
keskinlikle veya ayn ierikle deil.

evket Sreyya Aydemir, eitli biyografilerinde 93 Harbinin yaratt


entelektel iklime ok fazla yer vermemitir ama, otobiyografisi olan Suyu
Arayan Adamda, kendi ruh halini canlandrrken, o da konuya buradan
balamay uygun bulmutur: evket Sreyya Edirnelidir:

Bir zaman bir imparatorluun, o geni Osmanl devletinin baehri olan


Edirne, imdi artk bir snr kalesiydi (Aydemir, 1965: 19);

Ben de bir gmen ocuuydum. Bu gn hikyesi, Tuna kylarnda balar,


bu kenar mahallede biterdi... 1877de, Ruslar Tunay geince, Deliorman da
sarslmt. Biz Deliormandan-mz... Anamn g hikyesi biraz daha
ksayd. Onun babalar, Bat Trakyann, Bulgaristana kalan dalk blgesinde
ya-yorlarm. Buralar bizim elimizden knca, blgenin btn Trkleri
gibi, onlar da yava yava yurtlarn brakmlar (Aydemir, 1965: 23).

Bizim gmen mahallemizin, her biri bir baka yerden gp gelen her
ailesinin, konup gt yerlere ait ayr bir hikyesi vard (Aydemir, 1965:
19).

Ancak, zlme tamamlanmamtr. Sava dursa da g devam eder:

Snrlarn tesinden szan yeni gmenlerle mahallenin halk gn getike


artard. Bu yeni gelenler yuvalarm, topraklarn doduklar yerlerde
braktktan sonra, zahire, kap kacak, yorgan, dek namna ne alabilirlerse iri
hayvanlarn ektii ar kz arabalarna atarlar, yollara dzlrlerdi
(Aydemir, 1965: 19).

Bu hayat yaanrken, yaayanlarn, Hey gidi gnler! Nereden nereye geldik!


demeleri ok normal. O zaman ister istemez unlar akla gelecek: Bu perian
kafileler, eski istil ordularnn, Bal-kanlar da, Tunada ve daha tede yerleip,
ky, ehir, kale kuran eski fatihlerin bakiyeleriydi (Aydemir, 1965: 19).

nsan znel bir varlk. Kendi bana geleni en keskin biimde hissederken,
bakalaryla empati kurmada o kadar abuk davranmyor. evket Sreyya,
herhalde hi dnmeden, eski istil ordular diye bir cmlecik
syleyivermi, istil fiilinin faili biz olduka byk sorun yok. Bizim
kendi ataszmz Her kn bir inii vardr, diyor ama bu znellik
dnyann bir kural olduuna gre, felketi fiilen ve bizzat yaayan insanlarn
byle vecize-lerle rahatlamas beklenemez.

Dediim gibi, sre henz bitmemitir. Bu Trkler, Mslman-lar birok yeri


terk etmitir: Krmdan, Dobrucadan, Tuna kylarndan zaman zaman
harpler, katliamlar iinde kopup gelen gmen sellerinin artklar yz elli, iki
yz yldan beri hemen daima yenilen ordular ve daima gerileyen snrlarla
beraber adm adm ekilerek buralara kadar srlmlerdi (Aydemir,
1965:18-9; ab). Ama geldikleri yerde, daha da ilerilerde, bu multi-etnik
imparatorluun kendilerinden olmayan unsurlar yaamaktadr. Onun iin
ocuklann oyunlar da sava ve etecilik stne kurulmutur.

ok zaman buna oyun denemez, dpedz sava olur: Bu gibi kavgalar, ya


Hristiyan Rum veya Bulgar mahallelerinden geen bir Mslman ocuunun
taa tutulmas, yahut da Mslman mahallesine sokulan bir Hristiyan
ocuuna dayak atlmasyla balard. ki tarafn da, tannm elebalar,
gzpek savalar vard. Bunlar kendi mahallelerinin, adeta talim grm
ocuklarn takm takm etraflarna toplarlar, ehrin kenarlarna seirtirlerdi
(Aydemir, 1965: 17-18).

Uzatmayaym. Grld gibi, dava bitmi deil. Davann ocuklar dzeyine


inmesi, bitmeyeceinin epey amaz bir iareti. Ama sanrm evket
Sreyyann anlattklar, zamann genel ruh halini olduka iyi canlandryor.

Halit Ziya da 93n yaratt eziklie deinen yazarlar arasndadr. Bu


sralarda ksa bir sre stanbuldan zmir e gidip gelmiler, dnte sava
felketinin kente ktne tank olmulardr:

Btn ehri savan ilk facialarna uram bulduk. Bu ksa zaman ehri
korkun bir felket havasyla sarmaya yetmi idi. Btn ruhlarn zerinde,
perianlkla, lmle, musibetle dolu bir rzgrn kara dalgalan geiyor
gibiydi; sanki stanbul bir korkun ryann helecanlan iinde rpmyor, yrei
her eyden daha ehemmiyetli, her eyden daha tehlikeli, lmden daha korkun
yaknlaan bir sonun dakikadan dakikaya kendini daha aklanan hayaliyle
burkuluyordu. Ben de, herkesle beraber, ben yata mektep arkadalanmla
beraber, bu korkulu ryann arpnlan iinde idim... Akn akm muhacir
kafileleri geliyor, ehri batan baa dolduruyordu. Camiler, mescitler, tekkeler,
harabeler hep yava yava doluyor, bir yandan lmn dalgalan bunlardan
kme kme alp gtrdke boalan yerler yine yetmeyerek nerede bir kovuk,
nerede bir delik varsa oraya kucakta ocuklanyla, hasta ihtiyarlanyla,
annelerinin bacaklarn kavrayarak szldayan kkleriyle btn o sava- m
atelerinden kaarak snacak yer arayan Mslmanlan, km acmay efkati
inkr ederek srtlanna dolanan kamlan alnnda inleye inleye duvar diplerine,
yangn yerlerine, braklm arsalara devrilip yklyorlard... Sava bu muydu?
Milletlerin hrs bu dram karmak karlnda m yattnlabil-meliydi?..
Ah!.. ocukluumun bu ac gnleri... Ondan son-

ra ka kereler bu bahtsz memleketin pek alk olduu bu neviden, ackl


levhalar arasmda yaadm ve ka kereler, hep birbiri zerine ylan o
teessrlerin hepsinden daha keskin, hepsinden daha zehirleyici o ilk aclarn
ln duydum (Uak-lgil, 1969, 59-62).

Daha uzun uzun anlatr bu sefalet manzaralarn, ama bu kadar da o ruh halini
aydnlatmaya yeter sanyorum.

Yahya Kemal, olduka otobiyografik Ak Deniz iirinde 93e ve


sonularna adyla sanyla deinmez, ama anlatt ruh hali dorudan doruya
buna baldr. 1884 doumlu Yahya Kemal tam da bu yllarda skpte
bymektedir.

Balkan ehirlerinde geerken ocukluum,

Her lahza bir alev gibi hasretti duyduum.

Kalbimde vard Bayronu bedbaht eden melal;

Gezdim o yada dalan, hlyam iinde M.

Aldm Rakofa krlannn hr havasm,

Duydum aknc cedlerimin ihtirasn.

Her yaz imale doru asrlarca bir kou,

Banmda bir akis gibi kalm, uultulu.

Malubken ordu, yasl dururken btn vatan,

Ryama girdi her gece birftihane zan.


Hicretlerin bakiyesi hicranl duygular,

Mahzun huddlann tesinden akan sular,

Gnlmde hep o zanla beraber aldad.

Bildim, nedir ufuktaki sonsuzluun tad (Beyatl, 2004).

Alev gibi hasret veya mahzun hududlarda bir toplumun yenik dm


olmasnn verdii acy hissediyoruz. Bunlar, Haimin de and melli, bu
kuak iin, az ok srekli bir ruh hali klyor. Belki bunun iin Haim melali
anlamayan nesle aina deil. te yandan, bu kayp duygusunun temelinde,
bir emperyal rya bulunduunu, melle onun eksikliinin yol atn
Yahya Kemalin bu dizelerinde kolayca grebiliyoruz. evket Sreyyann
eski istil ordulan, eski fatihler burada da aynen karmza kyor. Zaten
Yahya Kemalin Yenieriye Gazel veya Bin Atl gibi iirlerinde de ayn
duyguyu grrz. Bu emperyal taknt da, tabii o kuan duyduuna phe
olmayan bir hznn bakalarnca paylalmasn zorlatryor - ayn
ftuhat deerlerini paylamadka. Bu ftuhat temas, gemite yceltilen
eyle ayn anda gelecekte zlenen eyin de temelde asker olmasn
kanlmazlatryor. Bunun Yahya Kemalin bireysel zlemi olduunu iddia
etmek inandrc olur mu? Saydm ve sayabileceim birka iir
emperyalist zlemleri olan bir dnr olduunu kantlamaya yeter mi?
Olmayabilir, yetmeyebilir, ama zaten Yahya Kemalin bireysel
dncelerinden ok seslendirdii genel ideoloji ve gelecee ilikin ba sonu
tanml bir plandan ok gemie ynelik olduka tanmsz duygular nemli.

Bunlar, bugnlere kadar birok kuak tarafndan da benimsendi, nk genel


ortamda bu tr zlemlerin eletirel bir gzle grlmesi sz konusu olmad.
Byle bir bak ancak 1960 izleyen yllar ve olaylar iinde -o da bir lde-
biimlenebildi.

Jacob Landau, Pan-Trkizmi de bu olaya balamaktan yanadr. Pan-Trkizm


daha ok bir yenilik, bir icatt, eitim grmemilerin kavramas kolay deildi
der , ve 1877-78 Rus-Trk Savanda daha iyi anlaldn ekler (Landau,
1981: 8).

Yakup Kadrinin Yabanmda unutulmayacak blmlerdendir. Kahraman,


Anadolunun kaytsz kyllerine sinirlenip Siz Trk deil misiniz? diye
haykrnca onlar da arrlar. Biz Trk deiliz ki, beyim, der, Mustafa
Kemalci olmayan kyl:

Ya nesiniz?

Biz Islmz, elhamdlillah... O senin dediklerin Haymanada yaarlar


(Karaosmanolu, 1979: 173).

Yakup Kadri, zellikle Yabarida, Trklk evresinde bir millet olmann


sorunlarn dile getirmitir. Yakup Kadri bunun en ac szclerinden biridir
ama iaret ettii sorun herkesin bildii, bugn bile tam olarak zlmemi bir
sorundur. Anadolunun, Trkleri Haymanada yaar bilen kyls, evket
Sreyya ve tekilerin anlatt Rumeli gnden, 93 Harbinden vb. haberdar
olabilir mi?yZihni yaps bu olaylarn etkisiyle ekillenmi olabilir mi?

Hayr. Ben de zaten byle bir ey olduunu savunmuyorum. O kyl 93


Harbine asker olarak gitmi dahi olabilir. Ama gerisini pek iyi bilmez. Zaten
bu nedenle, 93 izleyen sreler iinde karmza kan bireylerin ou
Rumeliden buralara gelmi olanlardr - Rumeli veya baka g alanlarndan,
rnein Krm veya Kafkasyadan. Kurtarlacak yer, sonunda bir tek oras
kald iin, Anadoludur. Ama kurtarc konumunda olanlarn ou aslen
oral deildiT. Denebilir ki Trkiye Cumhuriyeti fikren Selanikte kurulmu,
ama gerek hayatta ancak Ankarada somutlaabilmiti. Anadolu halk ise,
ancak bu kurulutan sonra, bu devletin milleti olmak zere, yorulmu ve
yetitirilmitir.

Doksan psikozunun balang koullar

Bu noktada, ilkin, demokrasi asndan bir uursuzluk habercisi gibi grnen


bir akma durumuna deineyim. Abdlaziz, devletin hayli perian olduu
bir zamanda saltanat srm bir padiaht. Bu onun asndan bir talihsizlik
olarak deerlendirilebilir ama kendisi de bu perianl biraz olsun
hafifletecek deil, daha da ileri gtrecek yapda biriydi. II. Mahmudla
balayan yeniletirme giriiminin, eitli aresizlikler sonucu, Abdlazizin
taht devralmasna kadar barutunu tketmi olduunu savunabiliriz. Ama o da
bu durumu pekitirdi. Dolaysyla, Tanzimat dneminin ve onun ideolojisi olan
Pan-Ottomanizmin, Abdlhamidden nce bu aamada, miadn byk
lde doldurmu olduunu dnmek ok yanl olmaz.

Padiah deiiklii, normal biimde deil, bir hal yoluyla gerekleti.


Normal derken, nceki tarihin klasiklemi seyfiye-ilmiye ittifaklarm,
yenieri isyanlarm kastediyorum. II. Mahmudun Vaka-i Hayriyesi ile bu
etkinlik de modem diyebileceimiz hkmet darbesi biimini ald ve
gerek Abdlaziz, gerekse V. Murad bu yntemle tahttan indirildi. Uzun br
aradan sonra Abdlhamid de byle olacakt. Ama bu gibi sarsntlar i
politikayla snrl deildi. Yal imparatorluk, rutin dna kan, biraz sarsntl
denebilecek bir yola girdiinde, uzaklarda bir yerlerde bir ii balatmak iin
ve daha uzaklarda, balayan bu iten yararlanmak iin frsat kollayan birileri
hemen harekete geerdi. 1875te Bosnada ve Hersekte Hristiyan kyller
ayaklanm ama hareket bastrlmt. Azizin halinde Srbistan ve
Montenegro (Karada) bunu frsat bilerek bir yl sonra ayaklanmay yeniden
balattlar. Montenegrodan Prens Nikola, I. Murad zamannda yok olduk.
imdi V. Murad zamannda yeniden doacaz! dedi (judah, 1997, 66). Murad
bunu grecek kadar dayanamadysa da Nikolamn dedii genel olarak doru
kt. Ancak doru kmasn salayan da Srplar deil, Ruslar oldu.

Bu srada Midhat Paa ve teki merutiyetiler gven vermeyen V. Murada


kar Abdlhamid ile konuup bir eit anayasada anlatklar iin padiah
yemden deimiti. Ama bir yandan da, dvel-i muazzama, bata Rusya,
kapya dayanmt. Buna kar Osmanh tedbiri, Avrupay, merutiyet ilan
ederek yattrmakt. Bunun ok parlak bir tedbir olduunu sylemek mmkn
deil. Nitekim Saffet Paa dvel-i muazzama sefirleriyle grrken
merutiyeti kutlayan toplar da patlamaya balad. Ama bunun sefirler
zerindeki etkisi Rusyann Osmanl devletine sava amasn engellemedi. 93
Harbi byle balad.

bnleminin Son Sadrazamlarn da bu dramatik gn ve sahne yle anlatlr


(aslnn imls korunmutur):

Devletlerin murahhaslar geldi. Kasm paada Bahriye naza-reti dairesinin


divanhane denilen st ksm konferansa tahsis klnd.

14 Knum evvel 1876 da ilk defa itima edildi. Yukanda sylendii veceh ile
Knum Esas o gn ilan olunarak toplar almaa balad srada Safvet Paa,
bir nutuk iradile keyfiyeti murahhaslara tebli eyledi.

Midhat Paa, Knum Esas! ilannn murahhaslar tarafndan nasl telkki


edildiini anlamak iin, vrudum kemali tehalkle bekledii Safvet Paa,
yanma girince telle mkerre-ren, Ne dediler diye sordu. Safvet Paa Ne
diyecekler, ocuk oyunca dediler cevabn vermesile Midhat Paa fena halde
kzd.

Safvet ve Edhem Paalar, Knum Esasiyi ileri srerek tekli-fan tadiline are
aradka murahhaslar, devletin idaresinden emniyetsizlik gstererek
devletlerin temini, tekliflerinin kabul edilmesine mtevakf olduunu
sylediler ve ilan edilen K-nun Esasiye kymet vermediler Safvet Paanm
ocuk oyunca dediler demesinin sebebi budur (nan, 1969: 348-49).

Olay, gelecei yakndan ilgilendiren eitli tohumlar ierdii iin bu uzunca


alnty vermeyi yararl buldum. bnleminin denetimli ironisi ile Safvet
Paanm tarafnda bulunduu ve Midhat Paann ocuksu umudunu taaccp
ederek deerlendirdii belli oluyor.

lkin, anayasadan beklentilerin ne olduuna bakalm. Olayn o gnk


mimarlarnn gznde, bunun eleri bir btnn paralar gibi grnse de,
bugnn bakyla arada baz ayrmlar yapmak mmkn ve belki yararldr.
Midhat Paa ve arkadalar, 93 Harbi olgusundan bamsz olarak,
Merutiyete geme davasna gnl vermilerdi; yani, bu Kanun-i Esas,
toplumun en azndan bir kesiminin, kendi ihtiyac ve sorunu (ve zm)
olarak grd, onun iin de, belirli risklerine ramen bir mcadele iine
girdii bir dava idi. Yani, bir i sorundu.

Trkiyede muhalefet adyla anlabilecek bir siyas davran ve tavr al


biiminin ilk olarak Yeni Osmanllar hareketiyle baladn kabul ederiz.
Resm tarihimize szmad iin bilincimize de ilememi baka, daha erken
giriimler varsa, bunlar bilmiyorum. Tabii bu muhalefet kavramm bir
honutsuzluk, homurdanma olarak deil, asgar dzeyde olsa dahi bir
rgtll ve buna uygun bir hedefi olan bir hareket olarak tanmlyorum.

Yeni Osmanllar iin bu asgari tanm uygundur. ok az sayda, ayn


grleri paylatklarna inanan insan gizlice toplanm ve birlikte bir siyas
demek/parti/hareket oluturmaya karar vermitir. Bunun gizli bir toplant
olmas onlann bir tercihi olmaktan ok, lkenin despotik politik yapsnn
sonucudur.

Bu birok bakmdan absrd denebilecek bir durumdu. yle ki, gizli


toplanmalan iin herhangi bir tehlikeli dnce veya planlan yoktu. Neydi
istedikleri? En genel terimlerle anlatlabilecek bir Batllama istiyorlard.
Kimden gizli toplanyorlard? Hkmetten ve devletten, Pa-diahtan. Onlar ne
yapyordu? Byle genel bir Batllama program...

O halde sorun ne?

Sorun, gizlice toplananlann, karar mekanizmalan iinde kendilerinin de


bulunmas talebiydi. Biz de vanz, diyorlard. Bizim de fikirlerimiz var.
Bilgilerimiz var. Bize de sorulmas gerek.

Bir mutlak monari olan Osmanh devlet yapsnda bunun anlam, bir
parlamento talebiydi. Yani merutiyetti. Gizli toplanmay gerektiren
tehlikeli talep buydu. O parlamentoda bir liberal grup, bir sosyalist grup, bir
muhafazakr grup vb. olmas sz konusu deildi. Byle grlere gre
aynm gruplar ya da bireyler de sz konusu deildi.

Parlamento talebi dnda, Abdlazizin, li Paann ve Namk Kemalin


dnceleri arasmda nemli bir fark yoktu.

Almanyann modernleme srecinde benzer bir talebin burjuva snfndan


geldiini ve buradaki duruma gre bir lde olsun karlandn grmtk:
Prusyann meclisi, Frankfurtta Diet... Ama o meclislerin sahiden iktidar
kullanacak gc olmamt. Talep sahibi bujuvazinin o iktidan alacak gc
yoktu. Buna karlk, Bismarckm o iktidan onlara vermeyecek gc vard
(onun, kraln, junkerlerin).

Burada talep sahibi bir snf da yoktu. Toplumda alttan gelme hissedilir bir
kprdama yoktu. Talep, brokratik zmreden yetimi bir avu
mnevverden geliyordu. Bu mnewerlerin, o parlamento kurulsa, buraya
baka snflardan temsilci armay dnmeleri tasavvur edilebilir bir ey
deildi. Bunlara ramen, bu mcadele byle uzun sre ve zorlu bir biimde
srebildi.

O konjonktrde, szgelii li Paa, bu hakkn verilmesinden yana deildi,


bunu tehlikeli buluyordu. Midhat Paa ise ancak bu olduu zaman Batl
olacamza inanyor ve bunu istiyordu.

Ancak, u hikye edilen olayda ortaya k biimine baktmzda,


anayasanm ayn zamanda bir d politika konusu olduunu gryoruz.
Belli ki onun ilanna balanm beklentiler var. Bu, neyin nesi?
1815te Viyana Kongresinden sonra European Concert kavram yerlemiti.
Bu Konseri veya Konertoyu (tabii kelimenin bu kullanmnda, uyum
anm n planda) meydana getirenler arasmda, baz temel konularda bir
anlama, bir uyum olmas gerekiyordu. 19. yzyl boyunca, Avrupann bu
uyumunun bugn anladmz anlamda bir demokrasi felsefesine
dayanmasn beklemek bir yana, dnemeyiz bile. Ama tarihin grecelikleri
iinde, 17. yzyldan beri gelien ve genileyen, gitgide belirleyici hale gelen
ciddi bir demokrasi daman olduu da aktr. 17741781 Amerikan bamszlk
savam ve bunun Deklarasyonunu, 1789 Fransz Devrimi ile onun
deklarasyonunu, 1830u ve 1848i bilen bir dnyadan sz ediyoruz. Tarihin
her dneminde, topluluklann kt stnde benimsedii ilke ve deerlerle
fiilen uyguladklar politikalar arasnda ciddi bir mesafe olmu ve bu mesafe
her zaman bir ikiyzllk sulamasna temel salamtr. O zaman da
durumun bundan farkl olmasn gerektirecek bir neden yoktu. Merut
ynetim Avrupann byk ksmmda hl yoktu; yoktan te, iddetle yasakt.
1815te kurulan, ama zellikle 1848 ayaklanmalarndan sonra Rusya, Prusya
ve Avusturya arasmda daha ciddi bir anlam kazanan, adndan baka hibir
yerinde kutsaPlk bulunmayan ttifak, o tarihlerde de kural d deil,
kuraln kendisiydi.

Britanya bu ittifaka hibir zaman girmedi, nk demokrasi, liberal anlay,


insan haklan yolunda onunla badamas mmkn olamayacak kadar
ilerlemiti. br uta da Osmanl mparatorluu, hibir zaman bu ittifaka ye
olmamt (bir de, sekler olmad iin kanlmayan Papalk var, tam orta
yerde), nk onun temelini oluturan Hristiyan dinine bal deildi,
kutsallktan onu anlamyordu. Bu l de onu kendi kutsallanna katamaz-
lard. Ama bunun, din dlamann tesinde, siyas-hukuki yaps, Rusya-
Prusya-Avusturya llerinden bakldnda bile, fazlasyla despotik-otokratik
karakterdeydi. Bir bakma, Avrupa gericilerinin te, bizden beteri de var,
demelerine imkn vermek gibi bir ilev grd dnlebilir.

Dolaysyla anayasa konusu d politika asndan da nemliydi. 1876daki


somut durumda, Osmanlnn asl yz yze olduu Rusya, anayasa var ya da
yok diye tavnm deitererek, istediklerini istemekten vazgeecek deildi. te
yandan, bata Britanya ve Fransa, byle eylere nem veren liberal Avrupa
glerinin Rusyay dizginlemesi mmkn olabilirdi. Midhat Paanm
beklentisi de buydu.

Ama bekledii olmad. Niin? Mise en scene o kadar belli, o kadar acemice ve
inandmc olmaktan o kadar uzakt ki, bununla kimseyi ikna etmek mmkn
deildi. Ruslar Bu ne rezalet! ocuk mu kandnyorlar? deyince, Britanya ile
Fransann onlara iin ciddi olduuna dair bir garanti vermesi de dolaysyla
mmkn deildi. Zaten byle bir abaya girmediler; oysa Midhat Paay
tanyorlard ve destekliyorlard.

Osmanh devlet adamlan iin d politika, Dvel-i Muazzama arasndaki


dengeleri kollamak demekti. Bu aslnda o glerin kendi kurduklan sistemdi:
Viyana Kongresiyle biimlenen Euro-pean Concert kimsenin bakalannn
onay ve paylamda pay olmakszn yalnzca kendine bir avantaj salamamas
ilkesine dayanyordu. Genel kural, reel-politikti; ama Britanya ve Fransa
gibi daha liberal deerlerin sayg ve kabul grd lkelerde, Osmanl devleti
de neredeyse alamet-i farikas olan despotik kurum ve kurallarnda
rahatlamalar salayarak, onlann desteim kazanmay umabilirdi.

phesiz bunun yalnz d politikayla ilgili bir sorun olduunu


syleyemeyiz. Fransz Devriminden beri Avrupa alttan gelen siyas taleplerle
sarslyor, bazen bu talepler, 1848de olduu gibi, btn ktay sallyordu.
Liberaller, cumhuriyetiler, radikaller, sosyalistler olumutu. Her yerde, en
despotik lkelerde bile, iktidan paylamak, lkenin gidiinde sz sahibi olmak
isteyen sekinler vard. Toplumsal yapya gre, orta snf, mlk sahibi
bujuvazi ba ekebiliyor ya da genel modernizasyon srecinin ortaya
kard kentli serbest meslek erbab nc bir rol oynayabiliyordu. Osmanh
toplumu bunlann bir hayli gerisinde olmakla birlikte bsbtn dnda da
deildi. Bujuvazinin yokluunda burada da genel olarak intelligentsia
gruplamas iine giren kesim, Yeni Osmanllar gibi bir hareket retmi,
buna katlanlar srgnden yayma balamt.

Avrupa tarihinde aydn despot kavramnn balangcn XIV. Louisye kadar


geriye gtrebiliriz. Ama 19. yzylda bu ku-rumdan medet umacak kimse
kalmamt. Reat Ekrem o kavram bizim 19. yzylmzda Reit Paa-li
Paa-Fuad Paa lsne uygular (herhalde Abdlazize aydn diyecek hali
olmad iin). Oysa bu, hanedan adna ileri ekip eviren kil devlet adam
tipi (Fransada Richlieu ve Mazariri, Ingilterede belki Buckingham,
Ispanyada Olivares, Portekizde epey sonra Pombal), daha da nceki dnemin
yaratt bir politik insan tipiydi. Namk Kemallerin muhalefeti padiaha,
hanedana deil, li Paaya karyd. Bu bakmdan, entelektel erevede,
Avrupann eitli anayasac-me-rutiyeti muhalefetlerinden fazla bir
farklan yoktu. 1876da Ka-nun-i Esasiyi ilan eden Midhat Paa da zaten bu
hareketin iinden geliyor ve bunun memleket iin en iyi zm olduuna
itenlikle inanyordu. Ama European Concert gnlerinde imparatorluun
kaderi ieride olanlardan ok d dengelere bal grndnden, en azndan,
i ve d konjonktrlerin stste gelip akt bir anda Kanun-i Esasyi
geirmeye nem vermiti.

Daha sonras iin tohum zellii gsterdiim gzlemlediimiz elerin


banda, genel anlamda demokratikleme (merutiyet, seim, parlmento vb.,
yani bu balk altnda deien zamanlarda yer alabilecek btn talepler)
gndemini, ieriyi doyurmaktan nce, dany yattrma arac olarak grme
zihniyeti geliyor. Oysa bu politika ya da bu yntem, yattrlmak istenen o
d dnyay zellikle ve ncelikle kukulandrmak iin birebir bir aredir.
Kardakine (ilkeleri ciddiye alyorsa) gven vermesi mmkn deildir. Bu
nemli dnm noktasnda da tam byle oldu.

Modernizasyonun zorunlu olarak ksa sren Osmanl faslndan sonra


gelen Cumhuriyet dnemi de, i politika erevesinde baz bakmlardan
olumlu bulduu demokratikleme giriimlerini, baz baka nedenlerle
sindirememitir. Otuzlarn balangcndaki Serbest Frka deneyi bunun olduka
arpc bir rneidir. Atatrkn bu partiyi var etmek iin giritii abalar
byle bir gerek duyulduunun kant olarak alnabilir. Ama partinin var
edilmesiyle balayan olaylar, ok ksa zamanda tuhaf bir biimde
kapatlmasna da yol amtr. Cumhuriyetin Cemiyet-i Ak-vama ye olmas
da 1932yi bulduuna gre, byle bir muhalif partinin varlnn
demokratik dnyaya sunulacak bir imge olarak dnldne dair kuvvetli
karineler var demektir. Ama o dnemde Trkiye zerinde bu ynde belirgin
bir bask yoktu ve bu partinin ald yl'olan 1930da kapanmas (fesheden
de, kurucusu ve bakamyd), 1932de Cemiyet-i Akvam yeliine engel
olmad. O yllarda Dou Avrupada inandrc bir demokrasi bulmak zaten
kolay deildi.

Birlemi Milletler e giriimiz bunun daha az sakar bir tekrar


grnmndedir. Geri izole bir biimde, kt stnde baktmzda,
Trkiyenin Mihver Glerine sava ilan etme tarihinin de mizaha kaan bir
yan vardr. Sava ilan ettiimiz lkenin askerlerini, o tarihlerde, dnyann
herhangi bir noktasnda yakalayp da savamak iyice glemiti. Ama gerek
somut koullar erevesinde baktmzda, o gnk eti ve budu ile
Trkiyenin ne olursa olsun savan dnda kalma politikasnn kendi
gerekliine en uygun bir politika olduunu teslim etmek gerekir. Bu noktada,
devletin tarafszlk politikasndan ok, milliyeti intelligert-siann savaa
Almanya safnda katlmak iin gz dnm rtkanlklar zerinde
dnmek dorudur.

Sk sk tartld gibi, Trkiye Cumhuriyetinin ok partili bir parlamenter


rejim fikriyle uzlaabilmesinin ardnda, bunun Birlemi Milletler e girmenin
koulu olduu olgusu pek kolay reddedilemeyecek bir olgu olarak duruyor.
Bu, z bakmndan, bar grmeleri gnnde top atlaryla Kanun-i
Esas! ilanndan ok farkl bir olay deil. Mantk ayn mantk. Ama biimde
ciddi bir olgunlama olduunu savunabiliriz. Bu olgunlama da, phesiz,
1870lerdeki Osmanh enkaz ile 1940lardaki Cumhuriyet arasndaki farklarn
bir sonucuydu.

Trkiyede demokratikleme evrelerinin i dinamikle mi, d dinamik le


mi gerekletii sorusunun grece teorik bir tartmasn baka bir blmde
yaptm iin, imdi, son dnemde yrtlen hukuki-demokratik reformlarn
da Avrupa Birlii tartmalarnn glgesinde gerekletiini ksaca
hatrlatmakla yetineyim.

Buna bal, gnmzde de -zellikle iddee- devam eden bir de u durum var:
Demokratiklemeyi dnyay yattrmak, kendimizi dnyaya beendirmek
vb. gerekelerle savunanlarn karsnda, egemen muhalefeti oluturanlar,
bunlarn kendimiz iin gerekli olduunu syleyenler deil, ne yaparsak
yapalm dnyay memnun edemeyeceimizi, nk dnyann bize dman
olduunu syleyenler oluyor. Bu durumda, siyasette beliren iki ana kmenin,
demokrasiyi dnyada bir yer kapmak iin isteyenlerle herhangi bir bedel,
karlk, kazan uruna demokrasi istemeyenler olduunu syleyebiliriz.
Demokratiklemeyi dorudan doruya demokrasinin kendisi iin istemi
olanlar, her zaman ok kk -en kk- bir aznlk olarak kalmlar. ok
partili parlamenter rejimin altmnc yldnmnde bunlar yazarken
gereklemi deiim de, altm yln hakkn verecek ekilde gz dolduran
boyutlarda deil.

imdi, Doksan Harbinin kna, bu uzunca tarih gezintisine


baladmz noktaya dnelim. Aslnda, ilan edilen bu Kanun-i Esas ile
kurulan Meclis-i Mebusann almasyla kapanmas bir oldu diyebiliriz.
Abdlhamid, 1876daki alta bunun geerli tek yol olduunu savunan bir
konuma yaptktan sonra 1878de bu kadar bir aklamaya da ihtiya
duymadan kapatma iradesini yaymlad. Toplam sre bir yl ay kadardr.
Uzun boylu bir aklama olmasa da, kapatma gerekesi aa yukar belliydi:
Zor zamanlarda her kafadan bir ses kmas durumuna izin verilemeyecei
yolundaki yaygm inan, kapatmay, yalnz padiahn deil, kitlelerin gznde
de merulatrm olmaldr. Bu da, 1878den bu yana, pek fazla deimi bir
inan (ya da pratik) deildir. Demokratiklemeyi erteleme gerekesi olarak
sunulan bir badire hibir zaman eksik olmamtr. Bunun en anlaml istisnas
Kurtulu Savadr: Bu toplumun hayatnda karlaabilecei sayl zorlu
ortamlardan birinde, tarihinde tand en demokratik meclis kesintisiz
almtr. Ama nedense bu rnein varl da, pek ok durum ve anda imdi
demokrasinin sras deil, cmlesinin kullanlmasna bir engel
oluturmamtr.

Abdlhamid'in alacakaranl .

Abdlhamidin uzun saltanat, bylece, bir felket dizisiyle balad.


Merutiyet ln bir byk ulusal felketle akt. Kbrs Ingilizlere verilir,
Srbistan tamamen imparatorluk snrlar dnda kalr, Srbistan ve Karada
bamsz lkeler olurken, Bulgaristan da kt zerinde imparatorlua bal,
ama gerekte yandan-fazla-zerk bir blge haline geldi. Ayastefanosun
koullarn yumuatan Berlin Kongresinde de, Osmanh devleti, Makedonya ve
Ermenilerin youn olduu Vilyat- Sittede (alt il) Hristiyan yerli halkn
koullarn dzeltecek reformlar yapmay taahht etti (ama yapmad).

Bu ilk iki yldan sonras hibir zaman (son birka ay dnda) bu derece
gergin ve felketle ykl olmad. Merutiyet, o iki yln ansyla zdelemiti
sanki. Geni kitlelerin zihninde, geleneksel baba padiahn kendilerini
dorudan ilgilendirmeyen otoriter ynetimi altnda uzun boylu grlt patrt
olmakszn (ok parlak eyler yoktu, ama felket de yoktu) geen bu yllar
alglamas, herhalde epey olumluydu. Ama sekinler, durumdan honut
deillerdi. Doksan yenilgisinin dolayl ve dolaysz sonularn onlar ok
daha yakndan hissedebiliyorlard. Kanlmaz bir felkete doru yol alma
duygusu en fazla onlarn omuzlarna kmt. Bunun yan sra, en azndan
Abdlazizin saltanat yllarnda bu kesimin olumlu ryas olan iktidan
paylama zlemi, yani Merutiyet, sahiden bir rya ya da bir serap gibi
yok olup gitmiti.

Abdlhamidle geen yllar, ilk iki yln kbusundan da, bu ryanm


aydnlndan da aa yukan eit derecede uzak, grnte bir hayli monoton,
kendini tekrarlayan yllard. Pek az eyi deitirmeye gc yeten bir padiahn,
dnyaya kar zaman kazanma abas denebilir; ama ne iin, nereye varmak,
ne olmak iin zaman kazanma? Oras ok belli deil. Abdlhamidin siyas
felsefesini, bir yere varmaktan ok, olduu gibi kalmak hedefine kilidenmi
bir siyaset anlay olarak betimleyebiliriz. Ama bunun byle olmasm
herhalde yadrgamamahyz.

Ne yapabilirdi? Yaad an ve blgenin nemli bir talebi, zlemi, genel


olarak demokratikleme bal altnda sralayabileceimiz, anayasa,
parlamenter dzen, siyas katlm gibi eylerdi. Bunlar, bir Osmanh
padiahnn zlemini ekecei eyler deildi. Abdlhamid bir eliyle verir gibi
yaptm ilk frsatta br eliyle geri almt ve bundan byle bu tip ilerle
oyalanmak istemedii belliydi.

Demokratikleme ile bazen i ie, bazen ondan da bamsz ortama


damgasn vuran ikinci bir sosyo politik zlem mill-devlet kurma zlemiydi.
Abdlhamidin ehzadeliinde iki Avrupa halk daha, Almanya ve talya ile
Asyada Japonya, bu ideale kavumutu. Ama nfusu en kark
imparatorluklardan birinin tepesinde oturan adamn bir mill-devlet ideali
yeertmesi ok akla yakn bir ey deildi. Nitekim, onu deviren ttihat
kadrolar bile o ynde ok cesur admlar atamadlar.

Hsamettin Ertrk (Tansu, 1964) ve bir dereceye kadar Fethi Okyar (Okyar-
Seyitdanlolu 2006), anlarnda, haledilmi Ab-dlhamide bir Trk
milliyetisinin syleyebilecei baz szler syletirler; ama bunlann biraz
abartma olduu kansndaym. kisi de, yllarca uzaktan bakarak nefret ettikleri
bu adam tahtndan indirilmi haliyle yakndan tanynca onda beklemedikleri
erdemler bulmu, olumlu etkilenmilerdi. Bu duygular arasmda
Abdlhamidin baz szlerini kendi milliyeti balamlanna ekerek
yorumladklarn dnebiliriz. te yandan Abdlhamid de aptal bir adam
deildi, birok eyi gryor ve anlyordu. Saltanat boyunca Islm ne
karmt; ama kuruluundan bunca yzyl sonra da, bunun son kertede
Trklerin kurduu bir imparatorluk olduu meydandayd. Sultann
Islmcl, bir politikayd. Trklerin elde bir olduunu biliyor, tutabildii
kadar ok nfusu imparatorluk iinde tutabilmek amacyla Islm kartn
oynuyordu.

Bu, yukarda sylediim gibi, savunma mant iinde yer alan bir politikayd.
Bir yandan, Arnavutlar bata, ama ayn zamanda Avrupadaki br
Mslmanlar, douda ise Araplar, Krtler, Kaf-kasllar vb. Mslman olanlar
Osmanl Halifesinin manevi otoritesi altnda bir arada tutmaya alyordu ve
bunun iin devletin sandk odasnda duran Halife unvann oradan karm,
tozunu alm, parlatarak srtna geirmiti. Bir yandan da, edindikleri
smrgelerinde ok sayda Mslman yaayan Britanya ve Fransaya ve ayn
zamanda Rusyaya kar bunu bir pazarlk kozu olarak elinde bulundurmak
istiyordu. Bu konuda gerekiydi de. Birinci Dnya Savanda Halifenin bir
cihat ilan etmesinin bu smrgelerden gelen askeri etkileyecei umudu,
Almanyada ynetime olabilir gibi grnm, bunu hevesle istemilerdi.
Sonunda Sultan Read cihat arsnda bulundu ve hibir ey olmad. Bu
iler olurken Abdlhamid Beylerbeyi Saraynda durumu izliyordu ve bunun
ok yanl bir i olduunu, bir blf imkn olarak masada durabileceim ama
hibir zaman ilan etmemek gerektiini herhalde akimdan geirmiti.

Abdlhamidin slamclnn savunma karakteri ar basan bir politika


olduunu syledim. Gerekten de, olduu gibi ya da reformdan gemi bir
slmiyet bayra altnda dnyaya yeni bir ekil vermek gibi iddialar, hatt
dnceleri yoktu Abdlhamidin. Smrgelerde yaayan Mslmanlar da bir
veri olarak gryor ve bu veriden kendi politikas erevesinde nasl
yararlanabileceine bakyordu. Uluslararas bir Islmclk politikas
dnmedii gibi, i politikada da bunu lkeye yeni bir dzen getirecek bir
ey olarak grmyordu. Islmclk, muhafazakr bir padiahn muhafazakr
bir politikas konumundayd. Bir dnm projesi iermiyordu.

Bu muhafazakrlyla Tanzimattan ayrr. nk Tanzimat, ne olursa olsun,


yeni bir toplum yaratma projesiydi. Bu projeyi yrrle koyan kck
kadro son analizde kendisi de muhafazakr bir kadro olduu iin, projenin
gdk kaldn syleyebiliriz. Hatt bunun, Tanzimatn baarszlnn
nedeni olduunu da savunabiliriz. Ama niyet olan muhafaza etmek deil, olan
yeni bir oluuma tayacak tedbirleri almakt. Kendi isel zaaflar kadar,
dntrmeye kalkt toplumsal yapnn da bu amalarla badamamas
nedeniyle proje, aslnda daha Abdlmecidin salnda baarsz kalmt.
Abdlaziz dnemi buna bir ey eklemedi.

Hayal krkl younlat. Bylece Abdlhamid de Panottoma-nist diye


niteleyebileceimiz Tanzimat dncesini veya giriimini askya alp slm
ne karmaya karar verdi. Bunu yaparken, ileyen ve sonu veren bir sistemi
durdurmu, ilerleyen bir eyi geri evirmi olmuyordu.

te yandan, nce de sylediim gibi, eitim alanndaki gidii durdurmad


gibi hzlandrd. Bu alanda ciddi denebilecek bir aba gsterdi. Osmanh
toplumunun Batl gibi olmasnn bir eitim sorunu olduuna inanyordu.
Meclis iin erkendi, toplum henz yeterli eitim almamt... Kulamza ok
aina gelen aklamalar. Ancak Abdlhamidin tahttan indirilmesinden yz
ksur yl sonra da, bu toplumun henz demokrasiye hazr olmadna dair
birok sz okuyor ya da dinliyoruz.

Abdlhamid fasln kapatmadan nce European Concertla ilgili bir noktaya


daha deineyim. Onun tahta kyla 93 felketinin stste geldiini
grmtk. Bunu noktalayan Ayastefanos Andamas sz konusu Konserde
adakbir ses kmasna yol amt, nk gene Rusyaya ok fazla avantaj
tanyordu. Bu da, birok kere daha olduu gibi, ncelikle Britanyann
tepkisini ekiyordu. Bu srada, yeni ulus-devletini kurmu Almanya, daha
dorusu Bismarck, Avrupada yalnz savamayan, gereinde bara da katkda
bulunan devlet adam imgesi iin ortaya atld ve konuulan konferansn ev
sahipliini yapmaya aday oldu. Bylece, 1878de, Berlin Konferans topland.
Bu ev sahiplii sonrasnda Almanya ile Osmanh devletinin arasnda ilikiler
gitgide snmaya balad. Belki yalnz Almanya ile yaknlamay deil,
Britanya ile uzaklamay da birlikte hesaba almalyz. Bu yllarda
Britanyada Liberal-Muhafazakr kard, Gladstone ve Disraeli rekabetiyle
iyice gerginlemiti. Pragmatik Disraeli, Osmanh ile iyi geiniyor, nk gn
getike ryen bu lkenin birdenbire dalmasnn Rusyaya olaand
avantajlar kazandrmasndan korkuyordu. Berlin Konferans da zaten onun
babakanl srasnda toplanmt. Ama Gladstone, liberal olarak, ilkelerle,
kurallarla ok daha ili dlyd ve Osmanh imparatorluu gibi despotik bir
yapy (stelik de Mslman) sempatik bulmasna imkn yoktu.

Knm Sava 1850lerde gene bu rntler erevesinde patlak vermi,


Osmanh kendini Britanya ve Fransa ile sava mttefiki rolnde bulmutu. O
srada Avusturyaya kar liberal Avrupann desteini arayan Kont Cavour da
kendini pek az ilgilendiren bu olayda Rusyaya sava ilan ederek sembolik bir
kuvvet gndermiti.

Savata ittifak, Tanzimat bandan beri Osmanlnm iyi giden bu ilikilerinin


daha da iyilemesini salayacak gibi grnd. Bu olay, Trkiyede
alglandndan daha nemlidir, nk Britanya ve Fransaya daha yakn
olmak, liberal-demokratik Avrupaya daha yakm olmak demekti. Bu , yukanda
deinilen, biraz da kendiliinden sre iinde devam edemedi ve Osmanl,
totaliter Almanyaya yaklat. 1909da Abdlhamidin tahttan indirilmesi bunu
deitirmedi, hatt ilikilerin daha yaknlamasn getirdi. Badat Demiryolu,
Mauser, Krupp derken, Osmanl kendini savata, kaybedecek tarafta buldu.
Ama bu Almanya yaknlamasnn, yani liberal Avrupay brakp otokratik
Avrupaya yaklamann balangc Abdlhamide gider.

Abdlhamid, ne sevenlerinin Ulu Hakan diyerek tapnmasn, ne de nefret


edenlerin Kzl Sultan diyerek kprmesini gerektirecek bir ey yapmam
bir padiahtr. Trkiye, bugn de tarihiyle hesaplam olmad iin, zellikle
yakm tarihin (Abdlhamid de yakm saylrsa!) birok sayfas byle taze bir
kavgann konusu oluyor. Hesaplalmayan tarih, tarih olamyor, hortlak
oluyor. Aramzda, zincirlerini akrdatarak varolmaya devam ediyor.
Abdlhamid de bu hordaklardan biri. II. Mahmuddan Cumhuriyete uzanan
izgide onun kadar akll ve kiilikli bir padiah kmad iin, tekilerim
ebedi istirahatghlanna tevdi ettik, Abdlhamidi bir trl gmemiyoruz.

Sevenler arlkla slmc kesim ve genel olarak Necip Fazln at kanaldan


gidiyorlar. Oysa Abdlhamidin ada olan otantik Islmclar, rnein
Mizanc Murad veya Mehmed kif, hi de ayn fikirde deillerdi. Mizanc
Muradm sonradan teslim olmas veya kifin ttihat icraatn grdkten
sonra Bunlar ondan da beter kt, demesi Abdlhamide hayran olmamz
gerektirmez.

Nefret edenlerse genellikle Kemalist milliyetiler. Bu kesim, 21. yzylda da


Bu toplum henz demokrasiyi yaayacak olgunluk dzeyine gelmedi,
argmann elden brakmadna gre, bu konuda bdlhamidi neye
dayanarak eletireceklerini bilemiyorum. Kald ki, demokrasi getirmeyi bir
padiahtan beklemek abes bir ey. Bu, Trk aydnlannm devlet kavramlanmn
tuhaflndan ileri gelen bir beklenti de olabilir.

Yukanda Mizanc Murada deindim. Abdlhamidin tahtta oturdua uzun


dnem iinde iki kii, bir Osmanh aydm olan Ah-med Rza Beyle bir
Dastanl slamc olan Mizanc Murad Bey, padiaha, lkede yaplmasn
yararl ve gerekli grdkleri reformlar hakknda layiha vermilerdi. Padiah
ikisini de kabul etti, gler yzle konutu, kendilerine hak verdiini ihsas
ederek selametledi. Sonra hibir ey yapmad. ki adam da (nceki Ahmed
Rzayd) uzun sre anip Bala, denmesini beklediler. Sonunda byle bir
ey olmayacan anlaynca bir yolunu bulup yurtdma ktlar ve oradan
muhalif yayma baladlar.
Bu iki olay (case study gibi) Osmanh yenilikilerinin zihniyeti hakknda
epey fikir veriyor. gdleri onlan nce devletle zdeletirdikleri (bu tabii
olumlu bir anlam tayor) padiaha gtryor. Doru fikirlerin, bir yolunu
bulup padiaha ulamas durumunda, onum iin gereini yapacana
inanyorlar (fikirlerinin doruluuna da inandklan gibi). Daha nce Yeni
Osmanllar da Abdlazize bu gzle bakm, padiahla aralanna li Paann
girdiine kendilerini inandrmlard. Ancak bu inancn kesinlikle yok
olmasndan sonradr ki dncelerini toplumla paylama, muhalefet etme,
rgtlenme gibi konulan nlerine koyuyorlar.

br tarafta da padiah, bir ipe un serme stad. Ahmed R-zamn da,


Mizanc Muradm da, syledikleri arasnda, akima yatan hibir ey yok mu?
Hibir ey yaplamaz, diye bir inanc m var? Yoksa, bu tr adamlarn
nerileri uygulamaya konsa kendilerine mevki ve iktidar isteyeceklerinden,
bylece yava yava denetim dna kacaklarndan m korkuyor? Ya da,
kkl bir muhafazakrn, her yeni ey karsnda duyduu, serebral
(beyinle ilgili) bir yan bile olmayan o patolojik korku mu sadece?

Birtakm ok aklc olmayan deiim-dnm anlarnda Durmayalm,


deriz, sz sylenir ve ok inandnc olmad halde birok kulaa doru
gibi gelir. Abdlhamidin slogan herhalde Kprdamayalm, derizdi. Bu
da brnden daha parlak sonu verecek bir yol deil. Bir bakma ondan daha
bile tehlikeli. Yukanda belirttiim gibi, hareketlilik gsteren tek alan eitim
alanyd. Buradaki hareketin de aslnda snrlan izilmiti; Merut bile
olmayan bir hanedann ynettii bir lkede yeri olmayan dnceler elbette bu
retim alan iinde de dolam imkn bulmayacakt. Ama eitim, kendi isel
dinamikleri olan bir etkinliktir.

Az sayda da olsa, baz insanlarn nlerine dikilen ideolojik duvarlarn tesine


geme metodolojisini gelitirmeleri, zellikle de byle despotik toplumlarda,
bir hayli devrimci sonular verebilir. Sonu olarak bu bir fire verme
sorunudur. Abdlhamid, topluma balad eitimin fire vermemesi iin
elinden geleni yapyordu. Gvendii adamlardan Zeki Paanm grevi nelere
dikkat ettiinin karinesidir: Asker Mektepler Mfettii.

ki olumsuz rolne daha dikkat ekerek Abdlhamid konusunu bitirmek


istiyorum: Bunlann ikisi de sonuta Abdlhamidin tahtta kalma inadnn
getirdii davran tarzlan.
Abdlhamidin vehimleri her zaman anlatlr ve bunlan dnen bu adam
aalanr.

Gene II. Mahmud ve modernizasyon sreci iinde olanlara bakarsak,


Mahmudu izleyen alt padiahtan yalnz srecin bandaki Abdlmecid ile
Mehmed Readm padiah olarak ldn grrz. Vehim lerinden tr
alay ettiimiz Abdlhamidin vehimleri de sonuta doru kmtr.

Tabii Abdlhamid bu kayglanndan tr pek ok sama sapan i yapmtr.


Ama onu eletirenlerin, akla hayale gelmedik yaktrmalarla komnist, vatan
haini, blc, gerici vb. aradklan, bul-duklan, cezalandrdklan bir toplumda,
bunun bireyleri aan, toplumsal yapdan ileri gelen ve hl da barutunu
tketmemi, genel bir patoloji olduunu kabul etmek daha bir kar yoldur.
Benim ocukluumda, SSCBden ithal edilen bir kibrit kutusunun stndeki
am orman resmi yan tutulduunda Stalinin portresi, daha sonraki yllarda
Bahar sigaras paketi ters tutulduunda Ho i Minhin portresi kyordu,
ikisini de her trl tuttum ve bir trl portreleri gremedim, ama komnistler
bu resimlerle komnizm propagandas yapyorlard.

Abdlhamidi, evet, sulamak gerekiyor. nk byle paranoyalara ilk anak


tutan odur. Btn o hafiye-jumal sistemiyle, so-nulann hl yaadmz
sandm (ama bu, sonraki dnemler de ayn ocaa kmr atmaya devam ettii
iin) bir toplumsal ahlkszlk, muhbirlik ruhu, ispiyonlayarak ke dnme
prosedr yaratt. Bugn iin ne kadar arkaik olsa da, devam edegelen polis
devletinin temellerini o att.

kincisi de buna bal. Mustafa Reid Paa, Kalemiyeden Mlkiyeye geii


gerekletirmi, Batdan rendiklerine uygun yeni bir merkez devlet sistemi
ve bunun iinde almasn bilen modem bir brokrasi yaratmaya almt.
Bunun ne kadar zor olduunu da, sonularn doyurucu olmaktan ne kadar uzak
olduunu da biliyoruz. Ama Batl olmayan bir toplumda, byle reformlar,
ancak srekli srarla sonu verir. Abdlhamid, her eyden (nce ve belki de
sadece) kendisi haberdar olmak istedii iin, bu sistemi de bozdu, kendi
nesnel ileyii iinde yrmesine engel oldu. Bir brokraside olamayacak
kiisel bir alternatif a oluturdu. Bu alanda da, kendinden sonra
gelenlere, keyf davranma yolunu at.

Sonu olarak, 93 Harbi ile ayn zamanda gelmi bir padiahtr ve ister istemez
bu savan yaratt ykm, bozgun havasyla zdelemitir. Uzun saltanat
boyunca, oynad denge oyunlaryla 93 felketinin bir kere daha
tekrarlanmasn nlemesine nlemitir. Ama toplumda, daha ok da
intelligentsiastnde toplanan karamsarlk bulutlarn datma anlamnda
hibir ey yapmamtr. Bu intelligentsiay her trl karar mekanizmasnn
dnda tutmak zere zorlu bir mcadele vermitir. Dolaysyla muhalefetin
yasad olmay ve bunun sonularn kabul eden anlayta bir muhalefet
olmasmn temellerini de kendisi atmtr. Sonunda, onun egemen kld bu
atalet iinde, sinirleri gerilen ama beyinleri gelimeyen bir intelligentsia bu
amasz ve anlamsz bekleyie bir son verdi ve tarih birden hzland.

nce Abdlaziz, sonra Abdlhamid, Osmanh padiahlnn geleneksel


mutlak monari ynteminden taviz vermeye hi yanamadlar. Abdlaziz li
Paa ile Keecizade Fuad Paadan birinden birini sadrazam yaptnda onunla
giderek despotizmini paylat; Abdlhamid kendi sadrazamlarna bile
gvenmedi. Onlar mut-lakiyetiliin bu esnemez duvarn habire takviye
etmekle, lkede olabilecek muhalefetin niteliini de belirlemi oldular. Bir
kere, muhalefetin illegal olmas zorunluydu. Bu da politika denen eyin bir
su ve ceza sorunsalna brnmesine, bylece pekala kamlabilecek bir
sertliin siyasetin kanlmaz refakatisi haline gelmesine yol ayordu.
Yukanda, siyasette sertliin en nemli nedeni olan gr aynlmn
Osmanlda pek de ciddiye alnr derecelere varmadn anlatmaya
alyordum. Bu durumda kavga kiiselleiyordu. Yeni Osmanllar dneminde
Ziya Paann muhalefette neler savunduunu pek bilmeyiz. Ama li Paadan
nasl nefret ettiini biliriz, nk tarihten geriye kalan odur.

ikinci bir sorun, illegaiite koullarna itilen muhalefetin kendini nasl finanse
edecei konusudur. Kendi lkesinde, ak muhalefet bir yana, yaamas bile
zorlaan bu insanlar, yabana lkede nasl geinecek ve siyas etkinliklerinin
zorunlu masraflarm nereden karlayacaklar? Kkl bir ye tabam, siyas bir
varl olan ciddi bir rgt byle sorunlara zorlansa da zm bulabilir, ama
Yeni Osmanllar n byle bir imknlar yoktu. Nitekim Namk Kemal, Ziya
Paa ve daha birka kii Mustafa Fazl Paamn salad maddi imknla
Avrupaya ktlar. Mustafa Fazl Paa stanbulda zgrlk olsun diye mi
onlan byle destekliyordu, yoksa Nfsr da Hdiv olma yntemi deisin diye
mi, o da ok belli deildir.

Bundan sonra ttihat olarak birleerek Jn Trkler Avrupaya yayldnda


bu geim sorunlan gene bymt. Baz devrimciler bunun yolunu sk sk
stanbulla banmakta bulmulard. Ba-np karlnda para alyor, sonra
yeniden muhalefete geiyorlard, Pek etik bir davran olduu sylenemez.

Konu ttihatlar olunca bir ey daha eklemek gerekiyor, istibdat nedeniyle


lke iinde legal bir muhalefet yapamamak konusu devam ediyor, deien, bir
ey yok. ttihatlar uzun bir zaman fikr bir mcadele veriyorlar; Meveret
kyor, baka yaynlar kyor. Bunlann yle derin bir ierii, entelektel
pnlds yok. Duygusal, padiaha ve evresine hakaret eden i boaltma
yazlar ounlukta. Ama sonu olarak, aralan yayn olan bir muhalefet
gryoruz. Akllanndan tabanca, bomba: geirseler de, aklla-nndan
geirmekle kalyorlar.

Ama bu yaynla yaplan muhalefetin herhangi bir etkisi olmadm gryoruz.


Yaynlar Trkiyeye gnderiliyor. Avrupa lkelerinin stanbuldaki postaneleri
yoluyla ya da baka yollarla Trkiyeye geliyor ve bir lde izleniyor. Ama
yllarca sren bu etkinliin bir sonucu grlmyor.

Makedonyadaki gen subaylar olaya kannca iler deiiyor. Bu subaylar ve


onlann yannda toplanan genlerin aralan kitap, dergi deil. Onlar silha
gveniyor, eylemlerim silh zerine kuruyorlar. Bu yntem, ok gemeden
sonu alyor. Padiah indirmeye, bir sre sonra btn iktidan ele geirmeye
kadar varyor bu i - suikastlarla balayp iki subayn daa kmasyla
devam eden sre.

Byle bir srecin lkenin gelecei asndan k olumsuz olduu


kansndaym. Trkiyedeki btn muhalif akmlarn da, iktidarla paylatklar
bir antientelektalizm vardr. Bir sonu alma acelesi; teorik tartmay
bo laf olarak gren bir pratikilik .. Bunun kaba zeminini padiahlk
rejiminin esnemeyen despotizminin dedii kansndaym.
Orta vade: 1908-1950

1908 ylnn 24 Temmuz gn II. Abdlhamid bir bildiri yaymlayarak rafa


kaldrd Anayasay yeniden yrrle koyduunu Osmanl toplumuna ilan
etti ve bylece II. Merutiyet dnemi balad. Bu olguyu hepimiz biliyoruz,
ama 1908de olan neydi sorusuna verilen cevaplar deiiyor: rnein bir uta
bunun bir devrim olduunu syleyenler var, bir uta da bir hkmet
darbesi olduunu syleyenler. Iyidirle kt olmutur arasmda btn bir
yelpaze var.

Blme ben de bu soruyla balamak istiyorum. Bu basit bir terim sorunu


deil elbette, Biri ya da br olduunu anlamaya alrken, olgunun nasl bir
olgu olduuna daha yakm bakma imkn bulabileceiz - nemli olan da bu.

Dnmn nitelii: Devrim mi, darbe mi?

Bu iki u arasmda hkmet darbesini tanmlamak, devrimi tanmlamaya


kyasla ok daha kolay tabii. Onun iin belki de daha 24 Temmuza gelmeden
nce bu kavramla biraz daha fazla ilgilenmek gerekiyor. Aslnda bu kitabn
bandan beri, zerinde ok uzun dnmeden devrim dediimiz olaylar
gzden geirdik. Ingiltere, Amerika ve Fransada olanlara devrim derken,
teorik bir yanl yapma endiesi duymuyoruz.

Tabii bu balamlarda devrim dediimizde, topyekn toplumsal deiim


kavram zihnimizde hemen uyanyor. Bunu kastediyoruz, basit bir iktidar
deiimini deil. Yunanistan ve Hindistanda olanlara da bundan ok farkl
bir gzle bakmak mmkn grnmyor. talyaya gelince topyekn
deiimin ne olduunu tespit etmek biraz daha zorlayor. Almanya ve
Japonya da yle (ama belki uzun vadede asl iktidann asker-feodal snftan ti-
caret-imalat sektrne kayma srecini bir devrim olarak dnebiliriz). Bu
rnekler arasnda devrim kavramyla yan yana getirilmesi en zor olan ise
Trkiye. Ayrca, 24 Temmuzu bir devrim gibi grmek, iyiden iyiye zor.

Hseyin Cahitin anlattklarna bakalm:

24 Temmuz 1908 (Rum 1324 yl temmuzunun on birinci cuma gn).


Gazetenin banda ufak bir devlet bildirisi. Anayasann (Kanun-i Esas!) yeniden
uygulanmas konusunda, padiah buyruu ktn bildiriyor.
Byk frtnalarn yaklatm anlatan baz iaretleri nceden duymu olmama
karn, gene derin bir aknlk iinde azm ak kald. Gzlerime
inanamyordum. Merutiyet mi oldu? Millet Meclisi mi alacakt? Abdlhamit
ynetimi son mu buluyordu?

Gazeteyi merakla, cokuyla gzden geirdim; hibir deiiklik yok. Bir gn


nceki gazetelerin ayn, bo, kuru, sahte, cansz bir edebiyat!

Merutiyet byle mi olurdu? Yllardan beri bin trl zntler ve aclar iinde,
eriilmez bir ama halinde dlerini kurduumuz merutiyet, en kk bir
kolluk olayndan daha sessiz, daha gsterisiz, daha doal bir biimde mi
balayacakt? Nasl dnya yerinden sarslmyor, nasl toplar grlemiyor, nasl
sokaklar cokun halk sesleriyle dolmuyor, ne bileyim nasl evren doal
gidiini izleyebiliyordu? (Yaln, 1967: 3)

Halka merutiyet baladn ilan eden, Abdlhamidin kendisi. Bu haberin


top atyla duyurulmasn istememesi normal. stanbul halkna gelince,
cokuyla seller gibi sokaa kmas iin bana bir ey gelmeyeceinden emin
olmas ya da bu yaknlardaki Cumhuriyet mitinglerinde olduu gibi, baz
paalardan davet almas gerekiyordu. Bunlar olduka, yokluuyla ilk gnlerde
Hseyin Cahiti zen coku, kutlama, tezahrat balar. nce Padiahm ok
yaa! diyen rkek sesler duyulur, sonra alrlar.

Hseyin Cahitin anlarnda analiz etmeye giritii bu durgunluu, adalan


da dorular. Evet, byle olmutur. Anlatlanlar, bu erken aamada, bir devrim
manzarasna benzemez. Ama daha sonra, eitli bayraklarla ssl Beyolu
gibi manzaralar da grrz, bunlann fotoraf ekilmi, kartpostal
yaplmtr.

Peki, ne olmu da Abdlhamid Kanun-i Esasyi otuz ksur yl nce kaldrd-


raftan indirme gereini duymutur? Belki devrimi kutlamada deil de ona
bunu yaptran nokta veya olayda aramamz gerekiyor.

Bilindii gibi, Makedonyada baz gen subaylar, daa kar. Bunlardan biri,
o srada Kolaas olan Resneli Niyazi, yanndaki 28 kii ile bu eylemini
gerekletirmiti (pek byk bir kalabalk saylmaz). Bunun tarihi 3
Temmuzdur. Ayn gnlerde Enver de kaynbiraderi Nzma yaplan suikast
giriiminden sonra Tikvee kam, o da orada bakaldrmt. Onun yannda
da daha byk bir kalabalk yoktu.
Abdlhamid Anayasa ilann yapmadan bir gn nce, Osmanl ttihat ve
Terakki Cemiyeti, Manastr Merkezi, kendisine bir mektup gndermiti. evket
Sreyyann deyimiyle bu ltimatom yle balyordu: Hilafetin sna
olan padiahmzn kutsal katma (Aydemir, 1972: 559). Mektup tehditkr
olmakla birlikte, bu szlerle balayan bir harekete devrim demenin
glkleri vardr phesiz.

ilk daa kma haberleri stne Abdlhamid blgeye emsi Paay


gndermi ve olay bastrmak zere geni yetkilerle donatma. Ama emsi
Paa, daha iin banda, Manastr da postanenin nnde Atf (Kaml) Bey
tarafndan tabancayla vurulup ldrld. Atf yakalayamadlar. Padiah
herhalde tellanmaktayd. emsi Paanm yerine Tatar Osman Paay
Manastr a gnderdi. Byle olaylara alk olmayan devlet cephesi dalmaya
yz tutmutu. Tatar Osman Paa da Niyazi ve Eyp Sabri Beyler tarafndan
tabanca tehdidiyle daa kaldrld. Yukanda deindiim telgraf da bu olaya
elik etmek zere gnderilir. Abdlhamid pes eder.

Hikmet Bayur un dikkat ektii, baka kaynaklarda o kadar fazla


vurgulanmayan bir olay daha bu youn Temmuz takvimine skmtr:
Firovzik toplants (Bayur, 1967). Bu olaylarla hi ilgisi olmayan, ama ayn
zamana denk den bir toplantdr bu. Avusturyann Kosovay igal
edeceine dair (uydurma) bir haber alnm, otuz bin Arnavut bu nedenle
Firovzikte. toplanmt. Abdlhamid de her zaman Amavutlara kar
duyarlyd. Otuz bin kiinin toplanma nedenini pek anlamam ve bunu da teki
olaylara balamt. Bylece, Kanun-i Esas! karann verdi.

Baka amla toplanan (ama sonunda onlar da merutiyet talebinde


bulunmulard) bu otuz bin Amavutu saymazsak, bu srete de kidesel katlm
namna pek bir ey grmyoruz. ok sayda suikast, yani bugnn
terminolojisinde daha ok terrizm diye bilinen eylem tarznn rnekleri
var, ama bunlar daha sonra ayrntl ele alacam.

Hkmet darbeleri doal olarak bakentte yaplr. Bu hareket yle de deildi.


mparatorluun baka blgelerinde kimsenin olan bitenden haberi yoktu.
Makedonyada birka kiinin olduka gz kara biimde balatt bu giriim
izole edilebilir, bastrlabilirdi. Ama herhalde bata Abdlhamid, rejim de
yalanm, enerjisini, mcadele gcn kaybetmiti.

Marx burjuva devrimi ni yapmakta gecikmi lkelerin banda Almanyay


sayar. Bu herhalde kendisi orada domu bir kii olarak bu lkeye duyduu
zel ilgiden trdr. Yoksa, yalnz Avrupa ktasnda, talyadan baka spanya
ve Portekiz gibi eitli toplumlardan sz etmek mmknd. Bu durumlarda,
byle toplumlarda, bir burjuvazi vard. Ama kapitalist retim ilikileri pek
fazla gelimedii iin bu burjuva snflan da gerek nicelik, gerek nitelik
bakmndan, geri kalm denebilecek bir yapdaydlar. Bir burjuva
devrimini gerekletirmek, bu kitabn banda saylan rnek lkede olduu
gibi, toplumun yoksul snf ve tabakalann da srkleyebihneyi gerektirir.
Birok Avrupa toplumunda burjuva, snflar henz byle bir rol oynayacak
kvama gelmemiti.

Ama bata Hseyin Cahit, birok kimsenin anlatt 1908 Me-rutiyetine


baktmzda, grdmz durum ayn durum, yani toplumun geri kalan
kesimlerini bir siyas hedef evresinde topla-yamayan bir bujuvazi konusu
deildir. Sanki, henz, gl ya da zayf, bujuvazinin kendisi yoktur.

Bu gerekten byle olabilir miydi? Herhalde olamazd. Epey ilkel bir anlamda
da olsa, bujuvalam ve burjuvalamakta olan kesimler, toplumun her
yannda vard. Ancak Osmanh rneinde srkleyen bir burjuvazinin
yokluu sorununa baktmzda, ilk dikkat etmemiz gereken nokta, herhalde
olduu kadanyla burjuvazinin din ve etnik ok-paralh, heterojenlii
olmaldr. 19. yzyln koullannda, bu ayn millet lerden insanlnn kendi
aralannda ayarl, anlalr bir program oluturmalan kolay, belki mmkn
deildi. Siyas g deilse de arlk Mslman-Trk taraftayd; ama
ekonomide daha avantajl konumda olanlar gayrimslim olanlard. Bu da, bir
ulus-devlet kurulmas projesi iin ideal balang noktas saylamazd.

Benedict Anderson, Imagined Communitiesde, insanlarn kendilerini bir


millet olarak (kendi terimiyle) hayal-etmelerinin gerisinde matbaann
varlm tespit eder (Anderson, 1983). Ulusal Bilinliliin Kkenleri
blmnde bunu uzun uzun anlatr ve print-capitalism (matbuat kapitalizmi)
terimini kullanr (bildiim kadar kendi icat ettii bir terimdir). Luther in
Kutsal Kitap evirisini bu yolda ilk admlardan sayabiliriz. Kitaplar, ama ayn
zamanda haftalk, aylk dergiler ve zamanla gnlk gazete, ayn dili konuan
insanlarn kendilerini bir toplumun (community) yeleri olarak
tasarlamalarm kolaylatrr.

Osmanh toplumuna baktmzda byle bir durum veya gelime


gzlemlemiyoruz, nk bu ok heterojen imparatorluk yapsnda ortak bir dil
yok. Osraanhca, eidi aznlklara, Andersonn anlatt ortaklk duygusunu
verebilecek bir dil deil. Dolaysyla herkes kendi dilinde ve btn
topluluklarn iyi okmu yeleri Franszcada byle bir cemaat ruhu
bulabiliyor. Bunu da, varolan btn farkl burjuva fraksiyonlarTnn bir araya
gelme ve kendilerini bir birlik olarak dnme yolunda karlatklar bir
engel olarak deerlendirebiliriz.

Nitekim 1908in ok sonrasna kadar, bir eit modernizasyon srecine


girmi bu yeni toplumun en nemli sorunlarndan biri ekonomik-egemen
snfn homojenlemesi olmutur. Bu yolda abalar da modem kavramyla
bir biimde elimitir.

1908 ncesinde veya 24 Temmuz gnnde byle bir snf hareketinin fazla
izine rasdanmad halde, Merutiyetin ilanndan sonra gze arpacak bir
ksmnn da, ncekiyle kyaslanamayacak bir younlukla ttihat ve
Terakkideki rgdenmede kendini gsterdiini syleyebiliriz. Bu ayn
zamanda deindiim homojenleme srecidir; nk ttihat ve Terakkide
toplananlar Ms-lman-Trk kesimin ileri gelenleridir. Birey olarak baz
Yahudi, Ermeni ve Rumlarn da o srece katlm olmas, bu ynde kide-sel bir
hareket olduunu gstermiyor. Nitekim byle bir ey olmam, ama bunun
kart olmutur. ttihat ve Terakki, Osmanh toplumunda Mslman-Trk
(gitgide Trk-Mslman olacak) kesimin etnik temizlik arac haline gelmi,
bunun gnll organ olmutur.

rfr 5a0i olsak, bu Mslman-Trk bujuvazinin ya da btn fcartriaryia


(aritmetik bir toplam olarak) burjuvazinin gl ol-rfagim sylemek tabii ki
mmkn deildir. Toplumda herhangi bir dnmn ncs olabilecek gc
olmad gibi, kendi alanda sralanan halk kesimleriyle iletiim kurmasna
dahi pek imkn yoktu.

Sanayilemenin, imalt sektrnn bulunmad bir toplumsal formasyonda


bujuvaziden sz etmek aprak teorik tartmalar davet eder. Bu ortamda
kim burjuvadr ya da hatt buuya olabilir mi? Diyelim ki bir ticaret
burjuvazisi vardr; her trl irili ufakl sermaye sahibini sermayedar
sayalm. Osmanlmn son demlerinde grdmz arpk, bir o kadar da
khne toplum-sal-ekonomik ilikiler iinde bu eit sermayedarlar kendileri
o arpklk ve khneliin dorudan rn olduklar iin, kendilerine hayat
veren dzene de smsk bal olacaklardr. Bir dzen deiiklii beklentisi
iinde olanlar da bunlar deil, olduu kadaryla clz, modemlemenin
yaratt, noterden dava vekiline, doktor ve diiden eczacya, serbest meslek
sahipleri dediimiz, genellikle bir diploma gerektiren bir iten para kazanan
kimselerdi. Merutiyet bir kere ilan olunduktan sonra, legal bir g ve odak
haline gelen ttihat ve Terakkinin doal mterileri de bunlard. Bunlar da,
teknikman burjuva deillerdi ama burjuvalamaya hibir itirazlar yoktu.
Tersine beklentileri bu yoldayd.

Osmanh toplumundaki ilk merutiyet talepleri de zaten bu eitimli kesimden


gelmiti. Sonuta bir avu insandlar, ama karar verme srecinde bir
katlmlar olsun istiyor, aldklar eitimin kendilerine byle bir talepte
bulunma hakkn verdiine de inanyorlard. Abdlhamidin otokratik ynetimi
bu gibi talepleri susturmu ama yok etmemiti. Tersine, bu dnemde eitime
yaplan yatrmlar sonucunda sermaye deil ama diploma sahiplerinin,
dolaysyla talep sahiplerinin says artmt.

rgtlenmenin. nitelii

ttihat ve Terakki bilindii gibi gizli kurulmu bir rgttr. Bunun ilki deil,
ama grece erken bir rneidir. stanbulda, Asker Tbbiyede (Tbbiye-i
ahane), 1889da kurulmutur. Hep sylendii gibi, Trk milliyetiliinin bu
en nemli ve en etkili rgtn kuran be kii arasnda, bural Trk Konyal
Hikmet Emin adnda, tarihte hi iz brakmam birisi de bulunur. Tunaya
beinci kii olarak Hseyinzade Ali adn veriyor ama bu dorulanmyor
(Tunaya, 1998).1 teki drt kiiden brahim Temo Arnavut, Mehmed Reid
erke, Abdullah Cevdetle Ishak Skt! ise Krttr. Kuruluta rgtn ad da
zaten Ittihad- Osman!dir. Bu sralarda Rus Trklerinin Osmanh toplumundaki
ideolojik etkileri henz younlamam, Trklk glenmemitir.

rgt kurulur ama pek bir ey yapmaz, yapamaz. ok fazla bir genileme de
gstermez. Ksmen deindiim genel koullarda zaten ne kadar hzl ve nereye
kadar genileyebilirdi? nnde ne gibi eylem alanlar vard?

Bir imkn yaynd. Bu da yasad bir yayn olmak durumundayd, yani geni
kitlelere ulamas beklenemezdi. Byle bir rgtn herhangi bir kitle iinde
almas da zaten sz konusu deildi. Bu dnem genel olarak Avrupada bir
eit anarizmin eylemleriyle aklda kalan bir dnemdir. Gizli rgte
katlanlann zihnini en ok uratran da anaristlerin suikastleridir.

brahim Temo, ilk yelerden Ahmed Bahtiyar m verem olup hastaneye


yattn, kendisinden, oraya sk sk teftie gelen Mir Zeki Paay vurmak
iin tabanca istediini anlatr (Temo, 1987). Temonun Zeki Paaya minnet
borcu vardr, onun iin arkadan bundan vazgeilir. Ama bu, atmosfer
hakknda fikir veren ilgin bir anekdottur.

ilk kadronun mizac bu eit eyleme yatkn deildir. Onlar birinci yntemi
semi ve Parise yerlemi olan Ahmed Rza Beyle temasa geerek yetkiyi
byk lde ona devretmilerdir. Bu srada rgtn ad deierek Terakki ve
ittihat Cemiyeti olmutur. Bu ad, Ahmed Rzanm pozitivist eilimini
yanstr. Pariste kan derginin ad Meverettir. Bu arada bakalar da
yurtdma km, Hoca Kadri Kahirede, Ishak Skt! ile Abdullah Cevdet
Cenevrede, brahim Temo Romanyada brolar amtr. Mizanc Murad Bey,
Ahmed Rza gibi nce bireysel alm, bundan umudu kesince o da dar
km, Ahmed Rza ile de anlaamam (Ahmed Rza ile anlaabilen pek
kimse yoktur), o srada Abdlhamidin gidenleri geri gelmeye ikna etmek
zere grevlendirdii Ahmed Celdeddin Paa ile grerek dnmeyi kabul
etmitir. te yandan padiahn enitesi olan Mahmud Celleddin Paa da
oullar Prens Sabahaddin ve Ltfullah Beyle nce Msr a, sonra da Parise
gelmitir. Ama bu ekibin de Ahmed Rza ile anlamasna imkn yoktur.
Nitekim 1902 Paris Kongresimden sonra iki grup ayrm ve rgt
bylece biimlenmitir.

Bu arada nemli bir olay olur: 1906da, Makedonyada, yeni bir gizli rgt
kurulur. Bunun ad Osmanh Hrriyet Cemiyeti, kurucularysa yedisi subay olan
on kiidir. nce bu yedi kiiye bakalm: Bursal Mehmed Tahir Bey (yarbay),
NaM Bey (binba, Y-cekk), Edip Servet Bey (yzba, Tr), Kzm
Nami (yzba, Duru), mer Naci (yzba), smail Canbolat (yzba),
Hakk Baha (yzba, Pars).

Siviller ise kiidir: Talt (Paa), Midhat kr (sonra genel sekreter,


Bleda) ve Rahmi Bey (sonra zmir valisi, Aslan). Bu kiinin ttihat ve
Terakkinin toplam kariyerinde oynad rol, son analizde, yedi subaymkinden
daha nemli olacaktr. Ama balangta onlann deil, subayiann varl
nemlidir, nk bu ekilde rgtn genilemek bakmndan n alacaktr.
1907de Osmanl Hrriyet Cemiyeti, Terakki ve ttihat Cemiyeti ile birleir,
onun adn alr, ama inisiyatifi de onun elinden alr. Onun yllarca yapamad
ve hayal bile edemedii gelimeyi bir yl iinde tamamlayarak 1908i de
gerekletirmeyi baarr.
. Bu baannm gerisindeki sihirli denek ksmen Makedonyadr. Makedonya
imparatorluun en sorunlu blgesi, ayn zamanda, Avrupa Osmanllnn en
gzde yeriydi. Yunan, Bulgar, hatt Srp, hatt Arnavut, orada yaayan btn
nfuslann gnlnde yatan asland. Nitekim, Balkan Savanda kaybedilmesi,
Osmanl zihninde, 93ten beri devam eden bezginlik ve bozgun havasnn son
aamas oldu. Srekli bir ete sava atmosferinde yaand iin, ordunun en
yetenekli kadrolan da buraya tayin ediliyordu. Savatklan insanlardan birok
ey renmekten de geri durmuyorlard. Selanik ve Manastr gibi kentler ise
bu sivil-asker kadrolarn daha akademik denebilecek derslerini rendikleri
entelektel merkezlerdi. zellikle Selanik, stanbuldaki youn jurnalci amm
ayn derecede etkili olamad, buna karlk uluslararas topluluun varln
hissettirecek kadar kozmopolit (stanbul gibi), canl bir kentti. Buradaki eidi
mason localarnn da ttihat kadrolann yetimesinde rol oynad anlalyor.

1908in aslnda ne olduuna karar vermenin gl, ttihat ve Terakkinin


yapsnn karklna da bal. Bu karkl hem rgtsel, hem de
entelektel dzeyde grebiliyoruz. Ta bandan balayarak, Osmanl
toplumunda Trk-Mslman kesimin siyas muhalefeti hibir zaman gnl
rahadyla devrimci denecek bir mahiyet almamtr, nk hibir zaman
gndemine dzen deitirme gibi bir hedef koymamtr. Tersine, srekli
motif, devleti kurtarmaktr. Bu da dpedz muhafazakr bir hedeftir. O
zaman, bu muhafazakr hedefle yasad gizli rgtlenmeyi bir arada
dnmek zorlamaktadr.

ttihat ve Terakki kuruluundan 1908e kadar geen olduka ksa sre iinde
birka kere de dnmden gemitir. Tbbiyede gizli kuruluundan sonra
entelektel etkinlii ne alan bir rgt olarak almtr. Ahmed Rzamn
katlmm ve hemen hemen her ii stlenmesini bir dnm saymyorum,
nk bu entelektel karakteri deitirmiyor. Ama yukanda deindiim
Osmanl Hrriyet Cemiyeti deitiriyor. Bundan sonra asker ye says hzla
artarken eylem tarz da bataki yan entelektel karakterini kaybediyor ve
eylemci bir zellik gstermeye balyor. Burada Dr. Nazm ile Bahaeddin
akir in ok nemli paylan var. Onlar, o gnlerin Balkan ya da Ermeni terr
rgderini model alarak ttihat ve Terakkinin yapsn deitirmesine nayak
oluyorlar. ttihat ve Terakkiyi bizler daha ok 1908de iktidar olmak iin ve
daha sonra muhalefeti susturmak iin iledikleri siyas cinayederle tanmz. Ama
bundan nceki tarihlerde, Makedonyada, intikamc bir Trk terr rgt
olarak alyorlard. Kendi iddialanna gre, len bir Trke karlk be
Bulgar ldryorlard. Asl etkilerini de bu mcadele biiminden tr
kazanyorlard. Bu ilere karanlar, ncelikle gen subaylard. Ama o
tarihlerde eitli azl haydutlan kadrolanna almlard. kr Haniolunun
dediine gre Egede akrcal Efeyle bile temas kurmulard (Haniolu,
1986).

Btn bunlar, bir devrimci rgtten ok bir ete etkinliini akla getiriyor.
Bir etenin bir ideoloji ile hareket etmesi elbette mmkndr. Ama yle
yapmayanlar da vardr. Ya da bu devrimcilik biimi Rusyadaki
Boleviklerden (hele Meneviklerden) ok, Meksikada Pancho Villa ya da
Zapata tarz devrimcilie yakndr.

Trkiye tarihinde bu tarzn kkl bir yeri olduunu gryoruz. 1908


ncesinde olduu gibi Kurtulu Sava balarken de, direni hazrlnn bir
ete sava dnlerek yapldn gryoruz. ttihat ve Terakkinin iktidar
sahibi olmasyla birlikte Tekilt- Mahsusa da faaliyete balyor ve bu faaliyet
bitmiyor. Son dnemde Ergenekon tipi bir rgtlenmede bu yap yemden
karmza kyor. Burada da nizam ordunun subaylaryla bir yanda
korucular, bir yanda da Yasin Hayal, Ogn Samast gibi lmpen-prole-ter
unsurlar arasmda karanlk ilikiler olma ihtimali bir hayli yksek grnyor.

Yeni Ordu

II. Mahmudla balayan asker yenilenmenin iinde Osmanh ileri gelen


tabakalarnn n srada olduunu tahmin edebiliriz. Geri Mahmud kendisi,
nfuzlu ailelerden gelen kiilerin subay olmasn pek istemiyordu. Geleneksel
Osmanl siyaset felsefesine daha yatknd. Ama paa ocuklarnn subay
olmasn bsbtn engellemesi de kolay deildi. Askerlik bu toplumda her
zaman saygdeer bir etkinlik olmutu. Modern ordunun kurulmasyla, bugn
bildiimiz anlamda bir kariyer haline geliyordu ve bu kariyerin talipleri
olmas, bunlann ounluunun da toplumun yksek tabakalanndan gelmesi
doald.

Ancak aralannda Enver ve Mustafa Kemal gibilerinin de bulunduu


Harbiyeliler kuana geldiimizde, orta ve aa-orta snftan genlerin de
subay olmaya baladn gryoruz. Kurtulu Savanm komuta
kademelerine baktmzda, yle pek fazla sekin tabakaya kanm subay
gremiyoruz. Fevzi akmakm babas albayla kadar ykselmi bir subayd.
nnnn babas, Reid Efendi olarak tannan bir kk adliye memurudur.
Refet Pa-ann, Fethi Okyar m Osmanl tipi aristokrasiyle bir ilikisi yoktur.
Cafer Tayyar n babas yzbayd. Ali Fuat, Kzm Karabekir ve Rauf
Orbaym babalan ise generallie ykselmi, paa olmulardr. Nureddin
(Sakall) Paanm babas da mirdi. Onlan sekinler arasmda sayabiliriz.

Meritokratik subaylk sisteminin Avrupada her yerden nce Prusyada bir


kural deilse de ideal haline getirildiini biliyoruz. II. Mahmud zamannda
orduda reform yapmak zere buraya gelen Moltkeden itibaren Prusya etkisi
glenerek devam etti. rnein von der Goltz 1883te greve balam, asker
mekteplerle de ilgilenmitir. Bizde orduyu en ok etkileyen Millet-i
Msellaha'nm (Das Volk in Waffen) yazar da odur zaten. Yoksul tabakalardan
ocuklarn asker okullara artan saylarda alnmasnda onun da pay gemi
olmaldr. 1913e kadar gelip giderek asker danmanlk grevini
srdrmt.

Abdlhamidin donanmay rtmeyi dahi gze ald bilinir. Ancak srekli


sava ve toprak kayb tehdidi altnda olduu iin kara ordusuna ayn ekilde
muamele edemiyor, orada subay niteliini yksek tutmaya alyordu. Bu,
meritokrasiyi, meritokrasi de varlksz aile ocuklarnn hrsndan ve
enerjisinden orduda yararlanma gereini besliyordu.

Ama bundan bile daha belirleyici olan etkenin Abdlhamid zamannda


genileyen eitim olduu kansndaym. 31 Martta, ordu iinde asl etkili
ayrmann alayl/mektepli ekseninde olutuu net bir biimde grld. Bu
eliki varken ve belirleyici olurken, mektepliler arasnda snf farknn
mmkn olduu kadar arka plana itileceini tahmin edebiliriz. Okuduumuz
eitli anlarda da byle bir eyin ipucunu grmeyiz (yoksul Mustafa Kemalin
en yakm arkada paazade Ali Fuattr). Ancak okul says arttka, Atatrk
gibi, ilkokul bitirenlere asker rtiye yolu alm oluyordu. Batllama,
okula gitme isteini yaygnlatrm, bir yandan da, zellikle Abdlhamid
dneminde, devlet tabandan gelen bu talebe cevap vermeye elinden geldii
kadar almtr. Abdlhamid padiah olduunda 277 rtiye vard; bunlara
619 yenisini ekledi. 5 idadi vard, 109 yenisini ekledi. Drt tane de niversite
atrd.

Askerlik eitiminde, Abdlhamid, anlalr bir igdyle diyelim, hali vakti


yerinde ailelerin ocuklarm bu meslee daha fazla ekmek iin aba
gstermiti. Ama bunda ok baarl olamad grlyor. Daha alt
tabakalardan gelen ocuklarda ise, zenginlerden bulabilecei sadakati
bulamad. Bu dnemde, ordudaki alayl/mektepli gibi, asker okullarda da
stanbullu/taral ayrm nemliydi. erif Mardin, gelecein ttihat ve
Terakkisi-nin etkili yelerinin tarallar arasndan ktn sylyor
(Mardin, 1983; 70).

Bu Yeni Ordunun kuruluunun da, benim modemlemede balang


noktas olarak aldm 93 Harbiyle ilgileri kurulabilir, nk o savata II.
Mahmuddan beri glenmesi iin allan Yeni Ordunun istenen kvama
gelmenin ok uzanda olduu epey somut bir biimde grlmt.

Tarihilerimizin ou Tarihe an Veren Trk anlayndan kendilerini


syrmadklar iin, 93 Harbinin Rumeli tarafndaki ksm da anl Plevne
Savunmas balamnda anlatlmtr. Ayn savata Dou Cephesinde
olanlarysa, Gazi Ahmed Muhtar Pa-anm sekreterliini yapan, Celleddin
Arif Beyin babas Mehmed Arif Bey (1845-97) yazm, Bamza Gelenler
adn verdii bu kitap ilkin 1903te (yani Mehmed Arif Beyin lmnden
sonra, oullan tarafndan) Msr da yaymlanmt. Geciktirilmesinin nedeni
(Mehmed Arif Beyin okunmas iin, yaymlanmasn isteyerek yazd belli
oluyor) herhalde Abdlhamid korkusuydu. kinci bask 1910da yapld.
imdiki bask ise Aka Yaymlanndan ve 2006 tarihli.

Bu kitap ileri derecede eletirel. Byle bir ordu yapsyla Osmanl devletinin
var kalmay bekleyemeyecei tezini savunuyor. Bu durumun asl sorumlusu
olarak, subay kadrosunu suluyor (Muhtar Paay deil, ona saygs byk).
imdi, Karsta, Ardahanda arpan subay kadrolannn nitelii buysa,
Plevnede-ki, ipkadaki subaylann ok farkl olmas mmkn deildir. Ama
Garp Cephesi nin bir Mehmed Arifi olmaynca orada nelerin ters gittii de
anlalamam.

Mehmed Arif Beyin anlattklan sefalet manzaralanyla dolu: Para yok,


ulatrma yok, erzak ve malzeme yok, asker yok. Devletin durumu iler acs.
Salk hizmederinin nitelii bu durumda tyler rpertici. Subaylarda en ok
bizdeki deyimiyle nemelazmclk eklinde tecelli eden bir sorumsuzluk
biimini sorun ediyor ve eletiriyor Mehmed Arif Bey. Kimse kendini
tehlikeye atmyor, zahmete sokmuyor. Kaanlar, saklananlar, arld yere
zamannda gelmeyenler. Kaymakam ffet Beyin ise yzne tkrp,
kumanday elinden almakla yetinir (Mehmed Arif, 2006: 353); Aferin Hakk
Bey! Harbin ilanndan az bir zaman sonra Penek boaznda bir vehme kaplp
lzumsuz yere savuarak Oltunun istilsna sebep oldunsa da (Mehmed Arif,
2006; 354); Lkin ah subay, ah subay; ikinci derecede ise para para!
(Mehmed Arif, 2006; 372); "... subaylann atanma ve tayininde kural ve
kanundan baka hibir ey hkim olmamaldr ve nk gzlerimle grdm
ki, baz yerde subaylar da askerlerin nne dm beraberce kayorlar
(Mehmed Arif, 2006; 412); Ama askerle beraber kaan subaylarmz askeri
sebata sevkedenlerden daha oktur (Mehmed Arif, 2006; 460); Bu hususta
zabit denebilecek ahslar ancak birka kiiden ibaret olup (Mehmed Arif,
2006; 478-Muh-tar Paamn telgrafndan); esir subaylar, vazifede kusur
ettiklerinden dolay Rus subaylar tarafndan tahkir olunmulardr (Mehmed
Arif, 2006; 502-gene Muhtar Paanm telgrafndan). Bu arada, korkaklklar
yznden cezalandrlm baz subaylann da sonradan kendilerini temize
kanp nian bile aldklanm anlatr.

Mehmed Arif Bey yenilgilerde faturay subaylara kanr, ama erlerin de sk sk


panie kapldn ve bozgun halinde katn onun bu anlannda okuruz.
Herhalde onlan sorumlu bulmad iin erlere subaylara yklendii gibi
yklenmez. Bunun -korkunun- bir salgn gibi gelip herkesi birden etkilediini
birok rnekle anlatr.

Mehmed Arifin bu anlannm yazlmas 1880lerin sonu, baslmas da 1903;


ama herhalde baka gzlemciler de benzer olaylar grm ve benzer sonular
karmtr. Dolaysyla 93 Harbi gidiatnn, orduda slahat dnenlerin,
bunu talep edenlerin elini glendirmi olduunu, o sralarda herkesin
hayranln toplayan Prusyal-Alman subaylann davet edilmesini tevik
ettiini tahmin edebiliriz.

Bu dnemde askerlik kurumunun geirdii evreleri inceleyen Odile


Moreaunun kitab olduka yeni yaymland. Moreau da bu snfsal deiime
yle deiniyor:

19. yzyln ilk yansnda asker okullann kurulmas, reformcu giriim


erevesinde birok sonuca yol aan tayin edici nemde bir olay oldu. Asker
okullar 19. yzyln ikinci yansnda yaygnlaan sivil okullann ilerisindeydi ve
modem diye tanmlanan, yani bilimsel konulann retildii ilk kuramlard.
te yandan bu okullar ksa srede Osmanl vilyetlerini kaplayan ve
reformlann yaylmasna olanak veren bir a gelitirdi. Alman diplomalar,
parlak bir meslek yaamna sahip olmak ve toplum iinde ykselmek iin
btn kaplan aan bir frsat tekil ediyordu. Btn bu diplomalar ynetici
evrelerin uzandaki tarallann nnde kendi trnde benzeri olmayan bir
yol am oldu. Mektepli subaylar ounluu oluturan alayl subaylar
evresine kendilerini tantmak ve kabul ettirmek iin 19. yzyl boyunca
mcadele ettiler. 1908de Jn Trk Devrimi srasnda sonulanan da ite bu
mcadele oldu (Moreau, 2010; 39-46).

Bu snfsal deiim ordu ideolojisini de radikal bir biimde deitirdi.


Sonulan da ok gecikmedi.

Cumhuriyette de devam eden bu snfsal durum, bazlarm bir halk ordusu


teorisi oluturmaya tevik etmitir. Bu, doru bir teori deildir. Tarihin
herhangi bir noktasnda bir bilinliliin bu sistemi dndn ve
gerekletirdiini ileri srecek bir dayanam yok; ama uzun sre varolmu
Osmanl asker geleneinin yaratt genel bir know-how olduunu
dnebiliriz. Yeni sistem, Os-manlnm kapkulu anlamm ok uzanda
deildi. Bilindii gibi kapkulu olacak ocuklar Hristiyan kyl ailelerinden
devirilirdi. Bir kere devirildikten sonra, bu ocuklann en az baarls dahi
bir asker oluyordu ve bu da toplumda yeterli bir stat demekti. Ama
ocuklar yeteneklerine gre ykseliyor, sadrazam da, br vezirler,
komutanlar da buradan sivrilip kyordu. ktidar sahibi olan snf,
devirilmese kynde yaayp kynde lecek olan bu insanlann oluturduu
snft. Btn bu bireyler, bu iktidan, devletten almlard. u halde tam bir
sadakade devlete balanmalydlar.

Bu ballk, toplumsal kkenlerinden kopmalanyla atba giderdi. O alann


toplumlannda en nemli kimlik esi olan dinlerini brakyor, Mslman
oluyorlard. Doduklan evre ve aileleriyle ilikileri ok zaman btn btn
kopuyordu. ok zaman anadillerini unutmu veya yanm yamalak konuabilir
durumdaydlar. Geldii yeri bir daha grmeyenler ounluktayd.

Yalnzca Ortadouda grdmz bu kul tipi, nemli bakmlardan,


kleden aynlr. Kle gibi alnp satlmaz, kendisi kle sahibi olabilir. Ama
padiah karsnda her zaman kul dur. Padiah, halktan sradan bir adam,
kaddan icazet almadka, idam ettiremez. Ama kul iin byle bir snrlama
yoktur. Sadrazam da olsa, sorgusuz sualsiz cellda teslim edilir.

Burada sralanan zelliklerin ou, tabii deien zamann gerektirdii


tadilatla, Cumhuriyet dneminde subay olanlara da uygulanabilir, orada da
tespit edilebilir eylerdir. Onlar da kendilerini toplumun dnda ve stnde
grmeye alrlar ve yetkilerini onlara veren devlete tam bir sadakatle
balanrlar. Kendileri ille de zengin deildir, ama resm toplumsal hiyeraride
herkesten daha saygdeer kabul edilen bir konumlan vardr.

nemli bir fark, yalnz padiaha sadk olan kapkuluna karlk bu subayn
nce milliyetilik ideolojisine sadk olmasdr.

Modem orduda disiplin son derece nemlidir. Sk bir disiplin salanmas,


en ciddi ama olarak grlr. Onun iin de askerlik sreci sert bir sretir.
Burada her eyin, son analizde, iyi savaan bir ordu oluturmak iin
yapld sylenir. phesiz, bu itenlikle benimsenmi hedeftir. Ancak,
Cumhuriyet kurulduundan beri, Kore veya Kbns gibi istisnai durumlar
dnda bir sava durumu grlmedi; buna karlk, lke iinde ordu sk sk
darbe yaparak siyasete mdahale etti. Dolaysyla, verilen bu sk disiplinin
bu gibi i politika mdahalelerinde ie yarad sylenebilir. Zaten
askerlerin kendi yurttalanna silh ekmeleri, ate etmeleri, anlalr
nedenlerle, daha zordur. Byle bir disiplin bunun iin gerekli grlm de
olabilir.

randa 1970lerde ahn ordusu, ayaklanan halk kitlelerine kar bir ey


yapamad, yapmaya kalkmad da. Rusyada komnizmin knden sonra
ordunun sn darbe giriimi daha ilgintir. Moskovada Kzl Meydanda
Yeltsin tankn stne trmand ve giriim sona erdi. Yeltsin tabii sradan biri
deildi; komnizmin knden nce Nomenklaturanm nde gelenlerinden
biri, kten sonra da Rusyay komnizmden kurtaranlardan biriydi. Ama
tankn iindeki askerler de kendi yurttalarna ate edemediler veya tanklann
onun stne sremediler. O zaman da darbe olamad. Darbenin olabilmesi iin,
ald emir stne kendi yurttalanna da tereddtsz ate edebilecek askerlerin
olmas, yani askerlerin byle eitilmesi, te yandan, yurttalann da bunun
byle olacam bilmesi gerekir.

Evreler: Balkan Harbi, Dnya Harbi

1908 ile 1950 aras gibi olduka uzun bir sreyi ele alnca, dnem iindeki
eitli evreleri, bu evrelerin balca gelimelerini ay-n ayn gzden geirmek
gerekir.

II. Mahmudun balatt orduyu modernletirme giriiminin uzun sre baanl


sonu vermediini syleyebiliriz. Kendi sal-mda devlet, valisinin (Kavalal
Mehmed Ali Paa) asker birliklerine yenilerek Rusyadan yardm istemek
zorunda kalmt - zaten bir yandan Batllamak iin ayn valinin yaptklarn
taklit ediyordu. Gene o dnemde Yunanistan isyan bastnlamad, Navarin
hezimeti yaand vb. Bu yllarda yeni orduya yardmc olmak zere gelen gen
Moltke de grdklerinden memnun kalmamt. Derme atmah yle anlatr:
En zavall eser de Rus ceketleri, Fransz talimnameleri, Belika tfekleri,
Trk serpuu, Macar eyerleri, ngiliz kllar ve her milletten
retmenleriyle, Avrupa rneine gre bir orduydu (Moltke, 1969).

Abdlmecidin saltanatnda, Krm Savana giden yolda Rus-lar gene bir


Osmanh donanmasn limanda (Sinopta) yatarken yok ettiler. Savata Osmanl
ordusu da nemli bir baar kazanmad. Abdlazizin durgun saltanatndan
sonra Abdlhamid tahta 93 bozgunuyla birlikte km oldu. lke de, ordusu
da kt durumdayd. Merutiyet ilanndan sonra Balkan Harbinin sonulan bu
kt durumun pek fazla deimediim gsteriyordu.

31 Martta alayl/mektepli atmas, Balkan Harbinde ise ttihat


subay/Ahrarc subay atmas etkili oldu. Ancak Balkan bozgunu sonrasnda
Enver Paa bu gibi aynm ve atma potansiyellerini ortadan kaldrmaya
giriti. Baanl da oldu. Balkan Harbinde-ki ackl durumla Birinci Dnya
Savandaki Osmanh ordulanmn btn yoksunluklanna ramen gsterdii
sebat ve direni arasnda kayda deer bir farkllk vardr. Demek ki bu ksack
srede artc bir toparlanma olmutur. Bunun nemli bir ksm herhalde bir
tasfiye operasyonuydu. Eski, gevek tarzda yetimi, ie yaramayan elerin
ayklanmas, tekilere, genlere yol almas.

Osmanh ordusunda Alman subaylannm eitim vermeye balamas


Abdlhamidin saltanatnda balamt. Moltkenin ikyeti olduu -ve aka
alay ettii- eklektizm dnemi kapanmt. Ata sa ayakla m, sol ayakla m
binilecek, zengiler hangi boyda olacak, bu gibi aynntlara kadar, Alman
asker retisi egemen klnmt. Goltz Paann Millet-i Msellaha's da ta
1884te, yani Almanyada baslmasndan bir yl sonra evrilerek
yaymlanmt (Goltz, 1883ten beri Osmanl ordusunda alyordu). Bu
kitabn dnyada evrildii dilden biri Trkedir. 1897de Yunanistana kar
kazanlan zaferde onun nemli bir pay vardr. Daha sonra, Birinci Dnya
Savanda Kutl-Amarede Britanyal Gene-rai Towxshendi yenen ve tutsak
eden (birinci) ordunun banda da Colmar von der Goltz vard.

Millet-i Msellaha askerlik ve sava stne yazlm, ama Prusyann militarist


dnce gelenei iinde yazlm bir kitaptr (Goltz, 1884). Savan dnyada
nemini anlatrken savamn da toplumun tepesinde oturmas gerektiini
anlatmadan brakmaz. Dorudan askerlik stne syledikleri kadar bunlann da
ou yoksul ailelerden gelen gen subaylar stne etkilerini tahmin edebiliriz.
Bu subaylar hayadan boyunca onu saym, dnya sava-lannm kincisine
gelindiinde de Alman sempatizan olmay elden brakmam kiilerdi.

Onun Japonya hakknda syledikleri Mustafa Kemali de (Pertev Demirhan


(1942) yoluyla) etkilemitir. Zabit ve Kumandanla Hasb-i Hal adn verdii
kitabnda, Amiral Togolann, General Nogilerin vatanperverliim anlattktan
sonra, bu nedenle, der, ...ince yapl Japonlar, iri yapl Ruslann suratna
tkrerek onlan ayaklanmn altnda ineyebilmilerdir (Atatrk, 2006; 57).

Buna karlk, dnyada Britanya deniz kuvvederinin hegemonyas pek


sarslmadan devam ettii iin, Osmanllar savaa iyice yaklaan tarihlere kadar
denizde onlann yardmlanndan yararlanmay tercih ettiler. nl Woods
Paadan sonra da bu yardm srd. Bir orduda -her orduda- bulunan btn
subaylann ayn siyas gre sahip olmas beklenemez. Gr farklan olsa da,
sava gibi bir durumda, herkesin stnde karara vanlm politikay
uygulamas normaldir. phesiz, bir sava boyunca her trl konu ok iddetli
tartmalara yol aabilir. Birinci Dnya Savanda da -rnein Fransz komuta
kademesinde muhafazakr sava anlay-lan ar basan generallerle
yenilikiler arasnda byle gerilimler yaanmtr. Ama iki subayn, biri
liberal, br muhafazakr ya da milliyeti olduu iin, askerlik
konulanndan bamsz bir biimde kavgaya tututuklan pek grlmemitir.
Osmanh toplumunda Balkan Savanm padad yllarda amansz bir iktidar
mcadelesi olduu iin bu kavga cephedeki orduya da yansyordu. Bu
rekabetin, iki tarafn da brnn savata yenilerek prestij kaybetmesini
beklemesi derecesine vard sk sk sylenmitir. Buna bir de iin lojistik
ksmnn ok kt bir biimde ynetildiini eklemek gerekiyor. Byle
koullarda kalm bir ordudan baan beklenemezdi. Ama sonu en kt
tahminlerden de daha kt geldi. Balkan lkeleri kendi aralarnda anlamazla
dp birbirlerine girmeseler, Edime kenti bile kaybedilmi olacakt. Edime,
ttihatlarn Babl Baskmm yaparken yurtiinde kullandklar propaganda
malzemesiydi. Cemil Topuzlu, Talt ile Halayan Efen-dinin ajitasyonunu
anlarnda anlatr; sarayn bahesinde, Sultan Readm nndeki gsteride, bir
bayrakla duruyorlar:

kide birde bayra sallyorlar ve avazlar kt kadar

- Harp isteriz, harp, diye baryorlard!..


... Darlfnunu Osman talebeleri mitingdekilerin en ateli ve en heyecanllar
idi... onlar da yumruklarn skyorlar:

- Filibeye hcum, Sofyaya hcum, Filibe, Sofya, Filibe, Sofya... feryadn


basyorlard! (Alaam, 1945; 76)

Tarihimizde kolay kolay deimeyen bu gibi manzaralara ramen, Bulgaristan


yeni toprak iin kendi mttefiklerine saldrmasa Osmanl ordusunun Edirneyi
geri almas pek kolay olacak bir i deildi. Herhangi bir ciddi plan, hazrlk da
yoktu - Bbl Bask-mmn gerekesi olduu halde.

Balkan Harbi, Doksan psikozunu fazlasyla derinletiren bir felket oldu, o


ekilde algland. Yenilgilerin kanlmaz trajik grntleri Trakyada,
stanbulda her yere yeniden yayld. Gene sokakta kalm, yaral, plak, ama
zellikle de kolera gibi salgn hastalklara yakalanm askerler ortal
doldurdu. Gene Balkan ordularnn igaline urayan blgelerden,
Makedonyadan genler stanbula yld. Tabii bu perian insanlar ansl
olanlard nk binlerce kiiye buralara gelebilmek de nasip olmamt. Btn
bunlar yeterince maneviyat bozucuydu.

Ancak Balkan Harbinin 93 Harbinde olmayan bir baka ac anlam vard.


1878de koskoca Rusyaya yenilmitik. O zamana kadar Ruslara yenilmeye
epey almt Osmanl intelligentsias. Bu sefer yenenlerse, yakm zamana
kadar (yani birka yzyldr) Osmanl egemenliinde yaam kk Balkan
lkeleriydi. O tarihlerde bu konuda kalem oynatanlar ncelikle ve zellikle bu
dummu vurguluyordu. Vurgularken kullandklar dil, kullandklar kelimeler
hi ho deildi. Daha dne kadar klemiz olan... diye balayan cmleler grla
gidiyordu. Ama bu tr cmleler, phesiz bozulmu bir psikolojinin rnyd
ve psikolojinin bozulmaya devam edecei belli oluyordu. O ana kadar olan
yeterince ktyd; ama bu bozgun, henz yatmad belli olan bu dnyada
felketin bitmediini, beterin beteri olduunu vb. anlatyordu.

Enver Paa byle bir manevi ortamda ie can havliyle sarlarak orduyu
yeniden dzenlemeye giriti. Koullarna gre baarl da oldu (yukanda
deinildii gibi), nk elinde baz avantajlar vard ve bunlan iyi
kullanabilmiti. Almanlann yllardan beri sren eitimi bunlardan biriyse,
br de, gene yukanda deinilen, alt snflardan gelerek subay olanlann
saysnn artm olmasyd. Onun iin orduyu genletirmek, iki bakmdan
Enver Paann yapmas gereken ve yapt eydi. Bylelikle, daha zengin
asker yeteneklerin nn am oluyordu. Ayn zamanda, yal kua
budamakla, muhafazakr (Abdlhamidci) siyas gr sahiplerini de ordudan
tasfiye ediyordu. Ordu iinde Balkan Harbi boyunca kendini gsteren ideolojik
farklar, bylece, Osmanl-Trk tarihinde hep olduu gibi, uzlaarak ve
anlaarak deil, bir tarafn tekini tasfiye etmesiyle, yerini ideolojik birlie
brakt.

Enver Paanm bu kritik yllarda, ordudaki tasfiye ile birlikte yapt nemli
i, Tekilt- Mahsusay kurmasdr. Bu Tekilt iinde elbette siviller de
vard, ama kadrolannm ounluu subaylardan, askerlerden oluuyordu.

Tekilt- Mahsusa phesiz istihbarat diye bilinen etkinlikle de ilgili


olmakla birlikte, grevleri, stlendikleri iler, normal istihbarat ilevini
ayordu. stihbaratdan ok bir militan, hatt bir fedai roln
oynuyorlard ki, bu zaten ttihat ve Terakkinin iktidara gelirken uygulad
suikast stratejisine uygundu; tabii bu eit eylemleri iktidar olduktan sonra da
terk etmi deillerdi. Bata Yakup Cemil, Atf Kaml, Sapancal Hakk, Yeni-
baheli Nail, Abdlkadir, Mmtaz, byle ilerde pimi kadrolar vard.

Aynca ve asl ilginci, bu tekilt devlete bal bir birim olarak kurulmamt.
Dorudan doruya Enver e balyd ki, bu dnyada sk grlr bir durum
deildir. Bir zaman sonra Talt ile Cemal Paalann da kendi zel rgtlerini
kurduklan bilinir, ama onla-nnki hibir zaman Enver in Tekilt- Mahsusas
gibi gl ve etkili olamad.

Devlete deil de kiiye bal olan bir rgt, aka, devlet iinde devlet
anlamna geliyordu. Byle bir rgt hukuken ancak bir ete olabilirdi. Bu
gibi kavramlar o tarihlerde zaten pek geerli saylmazd ama devletin ne
olursa olsun bir hesap verme ykmll vard. Hi deilse, iki eli kanda
yakalanmak gibi bir durumda kalmas bir mahcubiyet yaratabilirdi. Ama bu
tuhaf durumda kimsenin mahcup olmas bile gerekmiyordu. Herkes her eyi
yapabilirdi - vatanperver amalan olduktan sonra.

Zaten etkinlikler byle yrd. Gayrinizam teriminde ikin mantk btn


davranlanna egemendi. Enver bunu Balkan yenilgisinin hemen arkasndan
kurmutu. Tekilt- Mahsusanm ilk nemli eylemi, Bat Trakyada bir Trk
devleti ilan etmek oldu. Oysa stanbul Antlamasnda Osmanl devleti bu
blgenin Bulgaristana brakldn kabul etmi, onaylamt, lllegaliteyi
temel yntem olarak benimseyen Tekilt- Mahsusa, Enver in zihnindeki
bulank Turanc ve Islmc fikirleri geerli sayan ve bu "uurda canm vermek
zere yemin eden gz kara bireylerden oluan bir rgtt. Turanc eilimler
de gen subaylar arasnda daha fazla ar basyordu. Birinci Dnya Savan,
komutanlan ile birlikte, bir Trk-lslm mparatorluu kurmann frsat gibi
gryorlard. Bunun iin Kafkasyaya ve Orta Asyaya szyor, Msr dan
Sudan ve Habeistana kayyorlard. Libyada etkinlikleri ta Lozana kadar
devam etti. Burada da, devletin resmen imza att andamaya ay-kn
davranyorlar, talyaya kar bir gerilla sava rgdyorlard.

Tekilt- Mahsusann en nemli, en byk apl eylemi 1915teki Ermeni


Kym olmutur. Bu srada rgtn banda Dr. Bahaeddin akir bulunuyordu.
Doktor Nzm da etkili bir rol oynuyordu. Kym devletin vali veya
kaymakamlanndan nce Te-kilt- Mahsusa rgtledi ve ynetti. Asker
kuvvetlerin ve resm devlet yapsnn seferber edilemedii yerlerde yerli
halkla, zellikle de eitli Krt airetleriyle rgdenip alarak, olduka ksa
bir sre iinde, yz binlerce insamn yok edilmesini saladlar.

Sava kaybedildikten sonra, Mustafa Kemalin bu kadroya kar olduka


ihtiyatl davrandn grrz. M.M. ve Karakol gibi, Tekiltm geleneksel
kimliine uygun faaliyetleri devam ettirmek zere giriimlerini durdurur veya
denetim altna alr; bir zaman sonra, Hsamettin Ertrk de kendi otoritesine
balar. stanbulda M.M. belirli semtlerde kk gruplar halinde alr.

ttihatlar sava srasnda, yenilgiyi ve igali tahmin ederek, sada solda silh
ve cephane gmmlerdir. Bu gizli yerlerden bi-'ri de Tekiltm nde
gelenlerinden Kuuba Erefin iftliidir.

Direniin banda Rauf Bey (Orbay) erke Ethemi buraya getirir, ilk ciddi
silhlanma bu ekilde balar.

Ethem ve kardeleri de Tekiltm yesiydiler. Dnya Sava srasnda o da


ran ve Afganistanda eylemdeydi. Mustafa Kemalle atmasna bu gzle
bakmak mmkndr, nk Ethem bu mcadelenin gayrinizam kuvvetlerle,
Mustafa Kemal ise gelecein devletinin dzenli gleriyle yrtlmesinden
yanayd.

Kurtulu Sava

Birinci Dnya Savanm atekes anlamasn imzalayan ikinci lkesi -


Bulgaristandan sonra- Osmanl devleti oldu (Bulgarlar 29 Eyll 1918de;
Osmanllar Mondrosta, 30 Ekimde; Avusturya 3 Kasm, Almanya ise 8
Kasmda resmen atekesi imzalad). ttihat ve Terakkinin tepe kadrosu, Enver,
Cemal ve Talt Paalardan oluan nl triumvira ile Bahaeddin akir ve
Doktor Nzm gibi rk arlklaryla tannm ileri gelenler bir Alman
denizaltsy-la lkeden katlar. Bylece, hem frka hem de ordu, alt nder
kadrosunu kaybetmi oldu.

Bu sreleri bilmen ayrntlara boulmadan gemek iin, Kurtulu Sava ara


blmnde iki konu stnde duracam: 1) Direni kimlerle yaplacak?; 2)
Direniin yntemi ne olacak?

Osmanlnm savata yenilgiyi kabul ederek atekes istemesi ve bu yllarda


lkeyi ynetmi olan ittihat tepe kadrosunun kamasndan sonra, itilaf
devletlerinin donanmalar Boazda demirlemi, otorite alanlar bllmt
(tarih yarmadadan Fransa, Pe-ra tarafndan Britanya, Kadkyden de talya
sorumluydu). Arada Yunan gemileri de vard. Bu iin arkasndan daha kt
eylerin geleceini herkes sezebiliyordu. Onun iin lkenin eitli yerlerinde
baz rgtlenme giriimleri oldu, baz toplantlar dzenlendi. Batda tam snn
belli olmayan blgelerin Yunanistana balanaca tahmin ediliyordu ve bu
tahminler zerine Karadenizde baz Ortodoks papazlar bu yeni Ellasa
katlmak zere harekete geip ajitasyona baladlar. Plannda Pontosla ilgili
bir tasan olmayan Venizelos zor durumda kald ve tabii buna kar kamad.

Doudaysa bir Ermenistan kurulaca sylentileri yaygnd. Bu gerekleme


yoluna sonuna kadar hi girmedii halde, 1915ten tr, orada yaayan halk
asndan bat blgelerinde grlenden daha da kekin bir alarm psikozu
yaratt. Ayn zamanda, o anda dndrc olan, sonra gitgide vahimleecek
Krt sorununu da direnie geen Trk kadrolar asndan olabilecek en iyi
zme gtrd, yani direniin nemli bir sorununu zm oldu. Krtlerin
arasmda az sayda bamszlk tarafls vard. Avrupada bulunan erif Paa
gibi ayrlktan yana Krderin giriimleri bir sonu vermedi. Seyyid
Abdlkadir gibi, Krt Teali Cemiye-tinde alan Krt aydnlan, din balar
nedeniyle, Halifeye kar gelemem, sylemiyle, bamszlk iin bir
giriimde bulunmadlar (ama Seyyid Abdlkadir buna ramen daha sonra
idam edildi). Ancak byle davranmaktaki birinci etkenin, bir Ermenistan
kurulacak olursa, Ermenilerin 1915in intikamn almak iin yapabilecekleri
konusundaki korkulanyd. Kymdan nasiplenmi ok sayda Krt beyi vb.
asndan Trklerle birlikte davranmak ve Ermenistann kuruluuna kar
direnmek daha akl kn gibi grnd. Onun iin de (ama tabii Mustafa
Kemalin ve genel olarak Ankarann Krtleri ho tutan politikasnn da pay
vard) Kurtulu Sava boyunca ciddi bir Krt aynlk hareketi grlmedi. En
belli bal istisna ksa zamanda bastrlan Kogiri syamdr, ama bunun da
belirgin bir Trk-Krt atmas karakteri yoktur.

Anadolunun dousunda, batsnda, eitli blge ve kentlerde balayan


rgtlenme giriimleri ve kongreler, ksa zamanda, Anadolu ve Rumeli
Mdafaa-i Hukuk Cemiyetleri ad altnda topland. Burada hukuktan (haklar)
kast, Trk-Mslman halkn kendi yurdundaki haklanyd; bunlann igal
yoluyla ellerinden alnmas ihtimaline kar direnie getiklerini anlatyordu.

Kimlerin bu hareket iinde olduunu baktmzda, ki Kurtulu Savann


zerinde grece ok allm bir konusudur, toplumsal snf-tabaka
asndan, eraf-mtegallibe denilen zmrelerin arlkta olduunu
gryoruz. Bunlar daha ok toprak sahibi, ama tefecilik gibi ilere de girien,
ticaret yapan, yani dnemin olduka ilkel ekonomisi iinde filizlenen
kesimlerdi. Tabii serbest meslek sahibi diye tanmlayacamz, eitim
grm, bu tip intelligentsia yeleri de enerjik bir biimde kendilerini
gsteriyordu. Ayn kmelere toplumsal deil de siyas ideoloji, tercih, tavr vb.
asndan baknca ttihatlk ar basyordu. Siyas bakmdan daha
muhafazakr olanlar, bu gibi giriimlere temkinli bir mesafede duruyorlard.

zmir in igalinden sonra Yunan asker birlikleri Bat Anadoluda ierilere


doru ilerlemeye baladnda, Ege blgesinde de bir dizi yerel kongre
topland, direni kararlan verildi. lhan Tekeli ile Selim lkin, Ahmet
Tahtaklm babas brahim Beyin bu dneme ilikin nlanna yazdklan uzun
nszde, ok kiinin dikkatini ekmeyen bir noktaya iaret ederler (Tekeli-
llkin, 1989). zmir in igaliyle Mustafa Kemalin Anadoluya gemesi
ezamanldr; Mustafa Kemal Erzurum ve Sivas Kongrelerinde bulunup
Ankaray kendine merkez setiinde Yunan ordusu da Anadolu ilerine doru
ilerlemeye balar ve Balkesir den Uaka, pek ok kongre toplanr, Reddi
lhak Cemiyederi kurulur. Gelgelelim, bu kongreler, bu cemiyetler bir hayli
yereldir. Dahas yerelcidir. Uakllar Uakm, BalIkesirliler Balkesir in
ilhakyla mcadele etmeye hazrlanmaktadr. Mustafa Kemalin ilerin bu
aamasnda elinin altnda herhangi bir hazr kuvvet yoktur, ama bu
kongrelerin kendi balarna yapacaklaryla bir yere varamayacaklarn
anlamalann bekler gibi bir tavn vardr. Sorun Uakn, Balkesir in Yunan
igalinden kendini kurtarmas deil, Erzurum ve Sivas Kongrelerinde
zerinde bir anlamaya vanlan Misak- Mill erevesinde bamsz bir
devletin kurulmasdr. Bunun yolu da, imdi kendi kongrelerini yapp kendi
Reddi lhak Cemiyetlerini kuran bu-yerel direni birimlerinin merkez bir
otoriteyi tanmala-n, onun ynlendirmesi altma girmeleri ve topyekn bir
mcadele iinde yer almalandr. Onun iin, kurulan bu direni birimlerinin
zerlerine gelen Yunan nizam ordusu karsnda direneme-meleri,
paradoksal bir biimde, merkeze duyulan ihtiya sorununu desteklemekte, bu
ihtiyac bytmektedir. Merkez de, dmann eriemedii Ankaradr. Olaylann
doal ve kendiliinden gidiat, Ankarada Mustafa Kemalin zihninde
kurduu bu plam desteklemitir. Dolaysyla, ksa bir sre iinde, igal
koullanna gereinde (gereinin bu olaca da ok belli) silhla direnmek
alternatifini benimseyen herkes, bu merkezin otoritesini de benimsedi. Bu
bakmdan, Mustafa Kemalin en batan verdii karar stratejik bakmdan
gereki olduu gibi, bir Ulusal Kurtulu Sava mant ve erevesi iinde
de doru bir karard.

imdi, btn bu yerel ve kendiliinden direni ekirdeklerinde harekete


geiren gcn ttihat ve Terakkiden kalan kadrolar olduuna deinmitim.
lke apnda en rgtl g, hatt belki tek rgtl g, onlarnkiydi.
rnein, bu yeni koullarda meydan bo bulan Hrriyet ve tilaf Frkas, buna
ramen, ittihat rgtlenmesini uzaktan andracak bir taban rgdenmesinden
yoksundu. Tek rgtl g olsa da, ittihat ve Terakkinin bu yeni durumda
lke apnda lokomotif gibi davranmasn engelleyen sorunlar vard. te
yandan, Mustafa Kemalin onlarla sorunlar vard - tabii onlann da Mustafa
Kemalle.

ttihat ve Terakki her eyden nce kaybedilen bir savan so-rumlusuydu. Bu


nedenle tepe kadro svma kelimesiyle betimlenecek bir slpla lkeyi terk
etmiti. Ama halkn fkesini ekmelerinin tek gerekesi deildi sava
kaybetmek. Sava zenginleri, binlerce insann iliini smrerek zengin
olmutu. Aynca bir yn siyas ve ideolojik nedenle bu partiye lmne
dman olmu geni kesimler vard. Yani ksacas, Ittihatlann, brakn yeni
hareketin bana gemek, orada olduklann hissettirmeleri bile kendi
alanndan kt sonu verirdi. Dolaysyla, kendilerinin ynetiminde olmad
bir hareketin iinde olmaya almalan gerekiyordu.

Sabahattin Selek, Ferit Tekten, yle bir an dinlemitir:

... Talt Paa beni stanbula ard. Gittim, grtm. Bana dedi ki:
- Yeni bir frka (parti) kurup, sonra biz ekileceiz. Ben, Enver ve dier
arkadalar ttihat ve Terakkide kalacaz. Cemal Paa ile Cavit Bey yeni
frkaya geecekler. Sen bu ileri iyi bilirsin. Yeni frkaya ve kurulacak
kabineye girmem istiyoruz.

Ben, hem Cemal Paa ile beraber alamyacam, hem de byle suni
frkalarla hi bir eyin halledilemiyeceini syleyerek teklifi reddettim (Selek,
1976; 19).

Bu konuma, daha 1918den. Talt, bu sralarda partiye muhalif diye tannan,


ama parti ileri gelenlerinin gnlden bal olduunu bildikleri kiilerle bir
paravan parti kurmay planlyor belli ki. Nitekim sonradan kamak bir
zorunluluk haline geldiinde, Teceddd Frkas adnda bir parti kurdular.
Ama bununla, um-duklan sonular alamadlar.

Padiah ve Saray, ok anlalr nedenlerle, ttihat ve Terakkiyi ba dman


olarak gryordu. Sonuna kadar da, Ankaray, ittihat anlayn yeni bir
tezahr olarak deerlendirdi. Byle-ce, stanbul kuramsal dzeyde
Ankaray reddetti ve kendine bal odaklarla Ankaraya (kendi inancna gre,
ayn zamanda ttihatlara) kar harekeder balatt. Bu olaylarn bandan beri
Ankara'nn meru olduunu kabul eden bir ideolojiyle baktmz iin, bu
olaylara isyan adn veririz. Oysa tabii stanbul asndan isyan" Ankara'nn
yaptyd.

ttihatlarn kendilerini gstermeden varlk olma taktikleri yalnz Saraym


dmanl ve halk desteinden tamamen yoksun, olmalarnn sonucu da
deildi; d dnya da hesaba katlmas gereken etkenler arasndayd. Ermeni
Kymndan sorumlu ttihat ve Terakkinin nderliinde bir Kurtulu
savan dnya kamuoyuna sevimli gstermek imknsz bir eydi. Bu hareketin
bir nderi olacaksa, onun, bu kirli ilere hi bulamam biri olmas
gerekiyordu (Akam, 1992de bu konuya iaret eder). Bu gibi dayatc
koullan yan yana koymaya balaynca, nderlik roln sdenebi-lecek
konumda olanlann says da azalyor. ttihat dnemin kirlerinden azade ve
giriilecek iten alnnn akyla kacak yetenekte biri... Mustafa Kemalden
baka birini dnmek zor... yle baka biri olsa tanyor olurduk.

ittihatlara, hi deilse bir kesimi iin, geici olacana inansa da, Mustafa
Kemalin nderliine raz olmak herhalde ok g gelmitir. Btn siyas
kltrleri dar kadro olarak almaya ve hedeflere varmak iin kumpas
kurmaya dayal olan ittihatlar iin, ttihat olmayan bir nderlikle kurtulu
hareketini baa-nya ulatrmak, buraya vardktan sonra da i darbe trnden
yntemlerle iktidara yeniden el koymak stratejisi geerliydi. Ama Mustafa
Kemal gibi biri olunca, iin ikinci ksm kolay bir i olmaktan kyordu. Gene
de, verili koullarda, ttihatlar aresizdi.

Buna karlk, Mustafa Kemal de aresizdi, ittihatlarla almam derse,


kiminle alacak? rgtl g orada. Reddi lhak Cemiyetleri, Mdafaa-i
Hukuk, hepsi ittihat dolu. lke apnda bir hareket dnldnde
(yukarda, bunun dnldn ve dorusunun bu olduunu anlatmaya
altm), en elverili ara, ttihat ve Terakkiden geriye ne kaldysa o. Bu
aamada en yakm arkadalanndan biri olan Rauf Bey, bir ttihat ve Tekilt-
Mah-susac olarak, hemen ayn sfadarla donanan Ethemi (erkeslikle-ri de
ortakt) bulmu, gene ayn ifadan tayan Kuuba Erefin iftliine gtrp
ittihat ve Terakkinin oraya gmd silhlan kartp Etheme teslim etmi...
Bylece ilk ciddi, silhl direni gc rgtlenmeye balam... Dnemin btn
atmosferini zetleyen, sanki simgesel olaylardr bunlar. Gereklik bu ekilde
biimlenmektedir. Mustafa Kemal de her eyden nce bir gerekidir.

Dolaysyla Mustafa Kemalle evresindeki ttihatlar emberi arasmda


yazsz ve szsz bir pakt yrrle girdi. Taraflar, bu iin sonuna kadar
birbirlerini ho grmeye, hatt kabul etmeye raz oldular. Mustafa Kemal
onlar uzaklatrmayacak, onlar da Mustafa Kemale ayak ba olmayacak,
yannda alacaklard. Direniin erken evrelerinde Mustafa Kemal Karakol
Cemiyetinden huy-lanmt. Bu nedenle Kara Vasf Beyle bir gerilim
yaanmt. Sonunda ittihatlar alttan almak zorunda kald ve varlan -gene
yazsz ve szsz- anlama sava boyunca devam edecek modus vi-vendinin
simgesi gibi oldu.

Yurtdma kam nderler ve nl triumvira arasndaki balar bu yeni


koullarda byk lde kopmutu. Cemal Paa kendi derdindeydi.
Almanyada Talt, aralarnda her zaman en zekisi olarak, Mustafa Kemalin
otoritesini, nderliini kabul etmiti. Onunla byk lde ortak grte
olduunu ve istenirse ayn amalar iin hizmet sunaca mesajn yolluyordu
(Herbert, 1975; 47-57).

Enver ise oralarda deildi. Bandan beri Mustafa Kemali tehlikeli bir rakip
gibi gren ve ittihatlarn iktidar emberinden ieri adm atmasna frsat
vermeyen Enver, gzn Trkiyeden ayrmadan, olduka enejik bir hayat
yayor ve beklenmedik ilikilere giriyordu. Boleviklere yaklamas, Bak
Kongresine katlmas bu kategoriye girer. Sakarya Sava baladnda Enver
Grcistana gelir; belli ki Mustafa Kemalin sava kaybetmesini
beklemektedir. Sonu bekledii gibi kmaynca son umut olarak Trkiyeye
dnp ordularn bana geme yolu kapanr. O zaman Enver Trkistana ve
Tacikistana doru son yolculuuna kar.

Sava yllar boyunca, dardaki byk nderleri de bir bir ldrlen


ittihatlardan birou, iin bandaki pakta gre daha ok mesafe katettiler
ve Mustafa Kemalin nderliini yalnz Kurtulu Sava boyunca deil ilelebet
kabul ettiler. Tabii etmeyenler de vard. Onlar, nceki karar erevesinde,
sava kazanldktan sonra Mustafa Kemali yok etmek zere harekete getiler.
1926 zmir Suikast giriiminin ne lde bir ittihat kumpas olduunu
aslnda bilmiyoruz. Kara Kemalin payn hesaplayamyoruz. Cavit Beyin bu
plan yapanlar arasnda bulunmas ihtimali son derece zayf grnyor. Olsa
olsa, ikinci snf bz ttihatlarla (Doktor Nzm, Canbulad vb.) ttihat olan,
ama Mustafa Kemale bundan ayn nedenlerle kin duyan (Ziya Hurit iin Ali
krnn intikamn almak nemli bir misyondu, rnein; Ayc Arif de
deerinin bilinmemesinden tr kinlenerek bu ie katlm olabilir) baz
bireylerin bir arada giritikleri bir eye benziyor. Komplo, muhtemelen Nimet
Naciyenin korkup ihbarda bulunmasyla renildi. Mustafa Kemalin zmir e
gelmesi bir gn geciktirilince panie kaplan suikastlardan Giritli evki
zmir valisine koup itirafta bulununca da haber resmen alnm oldu ve
tutuklamalar balad.

zmir suikast giriiminin Mustafa Kemalin iine yaradn syleyebiliriz.


ncelikle bu sayede son ttihat direnilerini ya da iktidar hrslann yok
edebildi. Ama operasyon onlarla snrl kalmamt. Terakkiperver
Frkasm kuran eski silh arkadalan da suikast giriiminin yaratt puslu
havada tutuklanp mahkemeye kanldlar. Onlar sonuta beraat ettiler ama
geride parti kalmad. Advar ifti ve Rauf Bey yurtdma kt, ieride kalanlar
birbirlerinden uzaklatlar. Anlaml bir muhalefetin oluturucu eleri dald.
Yan etkiler olarak, can skc stanbul basnnn baz can skc yeleri de
susturuldu (Hseyin Cahit srld, Ahmed Emin dilini tutmaya karar verdi).
Daha nce Mecliste kinci Grupla birlikte muhalefet yapabilecekken
yapmayan bu kadro dalm oldu. Birka yl sonra, bandan beri burada
olabilecek Fethi Ok-yar da tasfiyeye urayacakt.

Sonu olarak, Kurtulu Sava bitinceye kadar Mustafa Kemale bal


grnmeye karar veren, sava bitip Cumhuriyetin kurulmasn izleyen ve
bundan sonra da Mustafa Kemale biat eden ttihatlar bu zamana kadar biat
etmeyenler hakknda idam karanm imzaladlar ve Trkiyenin ttihat ve
Terakki dnemi sona erdi.

Hayatta kalan, bu suikast giriimiyle ilikisi tespit olunamayan ileri gelen


ttihatlar, rnein Meclis Bakan Halil Mentee, bir zaman iin Genel
Sekreter Mithat kr Bleda, kr Kaya, bir sre sonra affa uradlar ve
milletvekili de oldular. Ermeni Kym gibi Ittihatlann yapt cinayetler de
nedense yeni devlet tarafndan knanmad, dlanmad. Nedense diyorum,
nk aslnda onaylanmadna dair baz kantlar da var.

Bu nedenlerle de, 1908-1950 srecini, arada ok ciddi bir farkllama


gstermeyen tek bir sre olarak almay tercih ettim.

* *

Kurtulu mcadelesinin hangi yntemle yaplaca da nemli bir soruydu


(ister istemez, kimlerle sorusuyla da rtyordu).

Sonuta sava meydannda ya da siperde kimin kurun atmas, sng takmas


gerektii, yani kimin asker olaca belli. Ama onlan kim asker olmaya
aracak, hangi yntemle aracak? 1911den beri kesintisiz devam eden bir
sava durumundan sonra, beni mi ardnz? diye zuhur etmesi beklenen
kalabalk kitleler yoktu; olduklarn dnmek ancak hayalcilik olurdu.
Dnya Sava yllannda asker kaaklannm says yz binleri bulmutu
(Zrcher, 2005).

Atekesten sonra, atekes hkmlerine gre, ok sayda asker terhis edilerek


evine, kyne gnderilmiti; hatt Ali Fuat Paa bir hesaplama yanl
yznden gereinden fazla insann terhis edildiini syer (Cebesoy, 2002; 5):
77.000e indirmek gerekirken 40.000e indirilmi. Kalan kuvvetler arasnda
yalnz Kzm Kara-bekir in Erzurumda banda bulunduu 15. Kolordunun
eli yz dzgn olduunu biliyoruz. Ali Fuat Paa bu yllann kronik sorunu
olan kaaklardan da spz ediyor, bunun yaygnlatn sylyor ve dier
neferlerin de bu halden cesaret alarak yeniden kamalan taburlann mevcutlann
40-50 nefere indirmi idi diyor (Cebesoy, 2002; 14). 40-50 kiilik tabur
hibir ey demek deil.

Egede, bilindii (bazen abartld) gibi, Yrk Alinin, Demirci Efenin


eteleri vard. Egede ekiyalk teden beri varolan, bilinen (akrcal vb.) bir
eydi ve kimileri iin bir varolu tarzyd. Ama asken bakmdan bir nemi
yoktu.

ite byle bir anda Rauf Beyin erke Ethemi silhlandrdn gryoruz.

Silhlanan erke Ethem ne yapyor? Aa yukar ilk eylem olarak zmir in


eski valisi (ve ileri gelen ittihatlardan) Rahmi Beyin olunu kamp ykl bir
fidye istiyor! Alyor da paray!

erke Ethemin bundan sonraki aslnda olduka ksa kariyerinde bu


balangca sadk kaldn grrz. Ethem, geleneinde Celllik olan bu
topraklann bir gerilla savasdr; dolaysyla yasalarla ilikisi yoktur. Bu
arada, mektepli denecek subaylann ou Ethemin kendisinden de,
ynteminden de holanmamak-tadr. Ethemin yntemi, gerekten de,
onaylanacak gibi deildir. Durmadan adam vurdurur, adam asar. ok zaman,
igal edenlerden ok, kol gezdii alanlarda kendi egemenliini kurmakla
megul olduu izlenimim verir. Bu zaten genel bir durumdur. Kurtulu
Savanda yer alan btn taraflar, biri x, br yye kar dvrken, bir
yandan da kendi iktidan iin dvmektedir. Ama bu da Ethemin daha geni
stratejisinin, yani kendi ordusunu bytme stratejisinin bir parasdr.
rnein unlan smet nn anlatyor: Yozgat isyan ok kanl bir biimde
bastmlm ve Yozgat yama edilmitir. Ethem Beyin kuvvetleri Ankaraya
geldikten sonra Ankara arsnda ve Ankarann etrafnda byk panayrlar
kuruldu. Bizim Kuvay Milliye Yozgattan srdkleri hayvanlan halkn gz
nnde satmaya balad (Tekeli-Ilkin 1989; 322).

u da ilgin: ... Yunanllann ekilirken braktklan byk apl cephaneye (30


araba tutan) el koymulardr. Aynca Yunan kuvvetlerini arlad ihbar
edilmi olan Dilaverin Mehmet ve Hac Nurullah Efendiler idam ettirilmi ve
mallanna el konulmutur. Ethem Bey kuvvederi ekilen Yunan birliklerini
Alaehir in kuzey eteklerine kadar kovalamlardr (Tekeli-llkin, 1989; 325).

brahim Tahtakl da balangta aras iyi olan erkesler den artk bkmtr:
... kyllerden topladmz para, eya, adan hep ona veriyoruz, sinilerle
baklava gnderiyoruz, o yine kendisi icraat yapmak istiyor, adamlanm
gndererek kyllerden para, eya ve asker toplamak hevesinden
vazgemiyor, buyruunu dinlemeyen kyleri de yktnyor (Tekeli-llkin,
1989: 372).
Bunlara serkelik deyip geebilirsiniz; ama bunlar sadece serkelik deildi.
Bu bir yntemdi. Ethem, yukanda sorduum soruya byle cevap veriyordu,
asker olmaya byle anyordu: Yamaladn hayvanlar olacak, onlan
satp para kazanrsn, eraf-mtegalli-beden ihanet edenleri temizleyeceiz,
onlann maln mlkn paylaabilirsiniz. Yani, bu iin ucunda para var,
diyordu. Bunlan diyerek, silhlanp asker bir birlie katlmay, savamay,
ekici bir hale getiriyordu. Dolaysyla bu, vatan iin silh altma gelin an-
smdan ok daha etkili bir anyd. Belirli llerde baanl da oldu. Bu ilk
yllarda erke Ethem kk apta bir ordu kurmay baard.

Mustafa Kemalin bu gelime karsnda tavr neydi? Yukanda, ttihatlar


karsnda belirli nedenlerle aresiz olduunu sy-

ledim. Elinin altnda para ve kurulu bir ordu bulunmadan, silhl bir kurtulu
mcadelesine hazrlanan bir komutan olarak, burada da aresizdi. Ethem bir
baar kazannca (rnein Alaehir de veya Anzavur karsnda) tebrik
telgraflar ekiyordu. Ama onun zihnindeki Kurtulu Sava resminin iinde
erke Ethem ve Kuvay Seyyare yoktu. Ancak geici bir fenomen olarak
yer alabilirdi. .

Mustafa Kemalin siyaset yapma nosyonunun yzde yz legalist olduu


herhalde iddia edilemez, nk dorudan doruya karmam olsa da,
herhalde onun hi haberi olmadan yaplamayacak kural d olaylar Kurtulu
Savamn eitli aamalarnda grlmtr. Cumhuriyetin kuruluundan
sonra da hukukun zorland durumlarda Mustafa Kemali grrz (Serbest
Frkanm kapatlmas ya da o frkadan belediye seimi kazanm kiinin
istifaya zorlanmas gibi dolayl ve dolaysz bask kurma rnekleri). Ancak,
onun etkin olduu yllar boyunca (belki asl ondan sonra) Trkiyede siyasette
nasl bir kuralszln, Ben yaptm oldu, havasnn egemen olduu
dnlrse, Mustafa Kemalin hukuka, kurallara, meruiyete uygun
davranmak iin en fazla aba harcayan siyas figr olduunu teslim etmek
gerekir.

Milli Mcadeleye kongreler yoluyla katlmak ve. her eyden nce bir Millet
Melisinin kurulmas iin almak bu legiti-mist tavnn en belli bal
rneklerinden biridir. Birok muhalifinin de yer ald bu Mecliste srekli
birileriyle mcadele etmi, ama Meclisin meruiyetine sayg izgisinden
ayrlmamtr.
Savan hangi yntemle yrtlecei konusunda da ayn legiti-mist tavrn
srdrd. Bu, doal olarak, dzenli ordu demekti. Btn toplama/kurma
zorluklarna ramen, dzenli ordu. Ethemin ve varsa benzerlerinin silhl
birlikleri henz bu ordu kurulmamken durumu geici olarak karlamaya
yarayacak ayrntlardan ibaretti. Olduka deiik grlere sahip, dolaysyla
ciddi bir oulcu grnm sunan Mecliste Ethemi, Ethemin Yeil
Ordusunu destekleyen milletvekilleri vard. Ama Meclisteki eraf-
mtegallibe ounluunun da dzenli ordudan yana olmas, hayatn bir
kural hkmnde bir eydi. Ethemin alaturka gerillas, kanlmaz olarak,
gn gelince eraf-mtegallibe ile, genel snfsal erevede olmayabilir, ama
bireysel olarak atmaya girmeye mahkmdu. Zaten Meclisin kendisi, erke
Ethemle-rin nder olduu bir mcadele tasarm iinde yeri olmayan bir
kurumdu.

Mustafa Kemalin, mcadele yntemi konusunda nihai kararn ve semesini


acilen belli etmesi gerekiyordu. Scak atma gnleri geldii iin, bu konu,
ittihatlara kar politika gibi, ilerilere ertelenemezdi. Mustafa Kemal de
beklemedi. Yunan ordusunun Anadolu ilerine doru ilerlemeye balamasna
kar Kuvay Mil-liyenin direnii baarl olmamt. Mustafa Kemal bundan
yararlanmaya karar verdi.

Nutukta Ethem taraftarlarnn tavrna fkesini fazla gizlemeden aktarr: Garp


Cephesinde, orduda ve halk arasmda ve hatt Mecliste, bu cereyan etrafnda
yaplan propaganda, o kadar kuvvetli ve messir bir hale geldi ki, Ordudan
fayda yoktur, inhill etsin! Hepimiz Kuvai Milliye olalm! szleri her tarafta
kulaklar doldurmaya balad (Atatrk, 1995; 484).

Baarl olamayan Garp Cephesi Kumandan Ali Fuat Paay buradan alp
yerine nny getirme kararn oktan vermitir: Efendiler, artk Ali Fuat
Paamn Garp Cephesine kumanda ede-miyeceine kani olmutum. O
gnlerde Moskovaya da bir sefaret heyeti gndermek lzumu karsnda
bulunuyorduk. O halde, Fuat Paa sefiri kebir olarak Moskovaya gidebilirdi
(Atatrk, 1995; 492). Bylece, Paaya, Ankaraya gelmesini emreder.

Efendiler, 8 Terinisani 1336da, Fuat Paa, Ankaraya geldi, istikbal iin


bizzat istasyonda bulunuyordum. Paay omzunda bir filinta olduu halde
Kuvay Milliye kyafetinde grdm. Garp Cephesi kumandann bu kyafete
rabet ettiren fikir ve zihniyet cereyannn btn Garp Cephesi zerinde ne
derece ileri bir tesir yapm olduunu anlamak iin artk tereddde mahal
kalmamt... Ayn gnn gecesi ismet ve Refet Paalar davet ederek yeni
vaziyet ve vazifelerini kararlatrdk. Kendilerine verdiim kati direktif:
sratle muntazam ordu ve byk svari ktlesi vcuda getirmekten ibaretti.
Bu suretle 1336 senesi Terinisanisinin sekizinci gn gaynmuntazam tekilat
fikrini ve siyasetini ykmak karan fiil ve tatbik sahasna vazedilmi oldu
(Atatrk, 1995; 492).

Mustafa Kemalin bu blmlerde kulland slp bu konuya ne kadar nem


verdiini de gsteriyor.

Bundan ksa bir sre sonra, Birinci nn Sava adyla tarihe geen olayda,
Yunan ordusuna kar bir zafer kazanmaktan ok, erke Ethemin tasfiyesi
operasyonu nemli olmutur. Bu gelimeleri yeterince kavrayamayan Ethem
bu savan banda kendini Yunan ve Trk dzenli ordularnn arasmda
bulmutur. Trk ordusunun davrannn dostane denecek bir hali yoktur. Ne
olduunu ancak o zaman anlayan Ethem Yunan ordusuna doru geriler;
askerlerini tercih yapmakta serbest brakr, ama kendisi Yunan ordusuna teslim
olur. zmir de bir kere Yunan taleplerine uyarak imzasyla Trkiye toplumuna
hitap eden bir bildiri yaymlanmasn kabul eder; sonra kardeleri Reit ve
Tevfikle Yunanistana gider. Daha sonra Suriyeye geer. 1938de 150liklere
af ktnda kardeleri Trkiyeye dner ama Ethem dnmez ve 1948de
Ammanda lr.

imdi, Milli Mcadele tarihinin tamamen karanlk bir yanna gelelim. Bu


konularda gvenilir bir kaynak bilmiyorum. Onun iin bu aadaki blm
ister istemez speklatif bir mahiyette olacaktr.

19,76da bir kere Sovyetler Birliine gitmitim. Moskovadan dnerken


uakta yan yana oturduumuz benden epey yal beyle tanp konumaya
baladk. Adn duymu olduum tarihi, Trkiye Kurtulu Sava tarihinin
uzman (Trkmen olduunu hatrlyorum) amsutdinov olduunu rendim.
Mustafa Suphinin ldrlmesi hakknda ne dndm sorarak bir sohbet
balatt. Bunun Karabekir in stnde kaldn ama Karabekir in byle bir
karar kendi bana vermesini ok muhtemel grmediimi syledim. Bunun
stne bir yerde okumadm ve kimseden dinlemediim bir ey anlatt.

Dnya Savanda tutsak dm on bin kadar Trk askeri 1917de, genellikle


Kafkasyada tutuluyormu. Devrimden sonra Bolevikler bu ii de ciddiye alp
her ulustan tutsaklara eitim (yani propaganda) yapmlar. Bak Kongresi
ncesinde bunlardan bir Kzl Ordu oluturulmas ve Mustafa Suphinin
bunlarn banda Anadoluya girmesi dncesi ekillenmi (o tarihlerde Kl
Ali altm, yetmi svariyle Ankaraya geldiini ve ehirde bunlardan baka
asker olmadn anlatr). Gene o tarihlerde mahiyeti ok iyi bilinmeyen ve
hakknda birok yorum olan Yeil Ordu kurulmutur. Kzl ve Yeil Ordularn
birletirilmesi de bu tasarnn bir parasdr. erke Ethemin Yeil Orduyu
benimsedii, ayrca birliklerinden bazlarna Bolevik Taburlar dendii de
bilinmektedir. Ankara, Sovyet ynetimini, bu Kzl Ordu tasarsnda srarl
olmamaya ikna eder (amsutdinova gre). Suphi yalnz gelsin, konualm;
anlarsak askerleri de getirsin, derler. Mustafa Suphi, kars ve arkadalar
byle gelir, ama Ankaraya ulaamadan, Yahya Khyanm komplolaryla
Karadenizde ldrlrler. Bu olayla ilgili birka satra Nihal Atszm 1964te
yazd bir yazda da rastlanr: Nadir ve Yunus Nadi ile kavga ettii bu yazda.
Kafkasyada, Enver Paanm idaresinde Mslmanlardan mrekkep Yeil
Ordu adnda bir kuvvet kurulup Anadoluya gelmesi iin allm mdr? bu
da, yazya gememi ve epey bulank, gene de bir temeli olmas gereken, byle
bir durumu iaret ediyor (Atsz, 1992; 516).

Cebesoy da Moskova Hatralannda (Cebesoy, 1955; 100) Rus-yadaki


esirlerimizin mikdan on binden aa deildi, der ama iin bu siyas yanma
hi deinmez. 1921de imzalanan muahedeye gre de Umumi harpte esir
den ve hl Rusyada bulunan Trk zabit ve askerlerinin srade Trkiyeye
gnderilmesi maddesinin bulunduunu da syler (Cebesoy, 1955; 147).
amsutdinovun anlattklar doru olsa da, bu zamana kadar koullar deimi,
bu askerlerin tehlikeli hali kalmam olsa gerektir.

Mustafa Suphi ve arkadalar Ankara yoluna dp ldrlmeden nce Suphi


Mustafa Kemalle de mektuplamt. Burada, Enver Paa taraftan olmadna
dair teminat vermiti (gerekten deildi ve onun Bak Kongresine
gelmesinden memnun kalmamt. Ama Sovyetler de muhtemelen Mustafa
Kemale kar bir koz olarak Enver in byle boy gstermesini
destekliyorlard). Ahmet Ce-vatm dediine gre Mustafa Kemal de Suphiye
Trkiyede her ne yaplmak isteniyorsa, nce kendisine bildirilmesini ve
haber verilmeyen hibir teebbse giriilmemesini tavsiye ediyordu (Tun-ay,
2009; 340-41).

Sovyet ynetiminin Trkiyede bir komnist devrim beklentisi yoktu, nk


varolan toplumsal yapyla byle bir eyin mmkn olmadn gryorlard.
Ama Kurtulu Savan emperyalizme kar (herhalde Britanyann
Yunanistan destekleyen politikasndan tr) bir hareket olarak
deerlendiriyor ve destekliyorlard. Mustafa Suphi de konutuu Trklere
byle devrimci bir beklentinin olmadn anlatyordu. Ancak beklentinin
olmas, olmamas, Ankaradaki milliyetiler iin birinci derecede nemli
deildi. zerlerinde bir Sovyet nfuzu olumas ya da herhangi bir iktidar
paylam ihtimaline iyi gzle bakmalar imknszd.

te yandan, yardma ok ciddi ihtiya vard. Mustafa Suphi ile arkadalarnn


ldrlmesi gibi bir olayn bu yardma engel olma ihtimali son derece
glyd. Bu erevede, ilk azda akla gelen, cinayetin milliyetiler
inisiyatifinde ilendii kukusunu bir yana brakp Yahya Khya ihtimali
stnde durmak dnlebilir mi? Yahya Khya, Ermeni kymnda da rol
oynam bir ttihatyd. Sovyet rejiminin Ankaraya destei kesmesi, en ok,
Anadoluya geme frsat kollayan Enver in iine gelirdi ve Enver Yahyadan
byle bir hizmet talep edebilirdi.

Ama bu polisiye akl yrtmelerle speklasyon erevesinin dna


kamyor, somut bir bilgiye eriemiyoruz. Suphinin lmnden sonra iki yl
gemeden, Yahya Khya da ldrlmtr. Bu durum ise, Enver Paadan epey
farkl ihtimalleri akla getirmektedir. Karabekir, kendini sorumlu gstermek
abasnda bir komplo olduuna inanr ve bu ileri Topal Osmann
dzenlediini iddia eder. Bunun o tarihte anlam Ankara demektir.

iin sonrasn bir de Carr dan izleyelim. E.H. Carr bu olayn Sovyetler Birlii
Komnist Partisinin Merkez Komitesinde enine boyuna tartldn ve
sonunda Trkiyeye yardma devam edilmesine karar verildiini anlatr (Carr,
1953 [2004; 282-283]). Bunu, Sovyetler Birliinin ilk ciddi ilkesel sapmas
olarak deerlendirir. Bir yanda on be, on alt yoldaa kar ilenmi irkin bir
cinayet vardr, br yanda da devlet kar olarak tanmlanan bir ey. Devlet
kan ar basmtr. Daha sonra Stalin ve onu izleyen dnemlerde bunun bolca
rnei vardr ama bu ilktir ve Leninin bulunduu tartmada vanlm bir
karardr.

imdi, Kzl Ordunun ciddiyeti ne olursa olsun, u gzden geirdiimiz


olgular, Kurtulu Savanm gereklikte izlemi olduu izginin solunda bir
baka yol izlemesinin de mmkn olduunu gsteriyor. Buna, sol deil de
sol demenin daha doru olduu kansndaym. Kendim de bir sosyalist
olarak, o kanaldan ilerleme olmamasn, Trkiyenin iyi ans olarak
deerlendiriyorum. erke Ethem ve yanndaki dar evrenin poplist
solculuu ok ksa zamanda bir yan bask ve terr, br yan da her trl
haksz kazan (corruption) olan bir rejime dnmeye adayd. Zaten daha
bandan byle bir zeminin talarn dyordu.

Bunun Rusyadan gelecek bir Kzl Ordu ile kombine biimi, ister istemez,
ciddi bir Sovyet hegemonyasna yol aacakt. Bu da, Bulgaristan ya da
Romanya tarz bir Sovyet uzantsnn, onlardan yirmi yl kadar daha nce
burada kurulmas anlamna gelirdi ki, sonuta fiilen yaanm tarih olabilecek
en iyi tarih olmasa da, Trkiyenin pek ok sorunu bugn de devam ediyor
olmakla birlikte, yle bir duruma gre ok daha iyi bir noktada olduumuz
kansndaym.

Resm tarihimiz, Dnya Sava yenilgisinden sonra emperyalizm e kar bir


Kurtulu Sava verdiimizi, kazanarak savatan ktmz ve bamsz
Trkiye Cumhuriyeti devletini kurduumuzu sylyor. Bu konularda da ayn
fikirde deilim. Bir kere, bu savata fiilen savatmz yalnzca Yunanistan
var. Ona da emperyalist demek iin olduka ilgin bir emperyalizm
tanmna ihtiya var. Ulus-devlet idealinin son derece keskin hissedildii bir
dnemdeyiz; Avrupann dousunu kaplayan iki ok-ulus-lu imparatorluk
(Avusturya ve Osmanh) kyor, Rusya ise byk bir ideoloji deiikliiyle
artk imparatorluk olmayacan ilan ederek, Finlandiya ve Baltk devleti
gibi ayrlan baz birimler dnda, eski snrlarn hl byk lde koruyor.
Bu ortamda self-determination ilkesiyle Wilson dnyaya, yeni dnya
dzenine yol gsterme konumunda. Yeni snrlar iziliyor (nk yeni ulus-
devletler var), eski snrlar revizyona uruyor. Byle bir ortamda, Yunanistan,
hem kendi Megali ldeasnm gsterdii, hem de savaa girmesi iin tilaf
devlederinin nerdii ileri yapm olarak, Kk Asyada Elen halknn
yaad yerleri snrlan iine almak zere harekete geiyor. Britanyann bu
giriime tam destei var, nk Gladstoneun izgisinden gelen ve Osmanh
despotizminden nefret eden, nefretleri 1915 Ermeni Kymyla bilenmi
Liberaller ibanda. ada Avrupa kltrnn ana kaynak-lanndan biri olan,
Platondan Sophoklese, Talesten Periklese, So-londan Hipokratese deer
stne deer yaratm Yunan medeniyetine manevi borlarn dediklerini
dnerek, tam bir destek veriyorlar.

Ama bunu emperyalizm gibi kavramlarla aklamak abestir. Britanya kendisi


savamyor. Yunanistana verdii destei, emperyalist kulbn teki yeleri
olmas gereken talya, Fransa ve Amerika onaylamyor. Hatt, Britanya iinde
teki parti de onaylamyor.
Silhl hasmmz Yunanistan da bu yllarda bizdekini aratmayacak bir i
ekime ortamnda. Kralclar bir yanda, Venizelosular bir yerde, lmne bir
sava sryor ve zaten bu arada birka darbe de gerekleiyor.

Bu ortamda Trk milliyeti tarih yazarlarnn yedi dvele kar diye bir
Kurtulu Sava anlatmalarnn tarih olgularla badamasna imkn yok.

Ama bu bo vnmeler bir yana, olayn emperyalizmle ban kurmak da pek


mmkn deil. yle bir ey olsayd, bu mcadele tr, kanlmaz olarak,
mcadele ettii emperyalizmin kendi iinde yaratt mekanizmalarla da
atmaya girerdi. Trk milliyetilii, daha Dnya Harbine girmeden nce
lkede sermayenin konumunu yeniden dzenleme mcadelesine girmiti.
Sava bu bakmdan bir avantaj haline getirmeye karar veren ttihatlar b
frsat deerlendirerek 1915i yaratmlard. Sava sonras Mbadele ve daha
birok olay bu sorunsaln paralaryd. Bunlar, Varlk Vergisi ya da 6-7
Eyll klnda daha da devam edecekti. Szn ksas, Trk milliyetilerinin
sermaye ile sorunlar yoktu. Ama sermayedarlarn ouyla vard, nk bunlar
Trk deildi ve milliyetiler bu sermayeyi onlardan alp Trklere vermeye
kararlyd.

Bunun ad antiemperyalizm deildir.

erke Ethemin tutturduu mcadele yntemi, biimsel olarak,


antiemperyalizm adnn ieriine daha yakndr; nk burada sava yalnz
yabanc" bir gce kar deil onun ierideki mttefiki saylan, kabul edilen
smf ve tabakalara kar da verilmektedir. ok rnei yoktur ama erke
Ethem birtakm eraf-mtegal-libeyi ortadan kaldrarak mallarn, paralarn
ordusuna paylatrmakta, ordusunu da bu yntemle bytmektedir. .Ama Ethem
kadar bilgisiz, kltrsz, aynca da kendi kiilii stnde denetimsiz birinin
byle bir yntemi apulculuktan sosyalizme getirmesi mmkn deildir.
Onun iin de bu alternatifin daha batan liste-d kalmasnn lkenin gelecei
bakmndan daha hayrl olduunu dndm sylyorum. Gelgelelim,
Mustafa Kemalin setii yntem eraf-mtegallibenin setii yntemdi. Bu-
mm anti-emperyalizmle herhangi bir ilgisi yoktur. Mdafaa-i Hukuk admda
grld gibi, Anadolunun mlk sahibi snflarnn mlklerini yabana
igaline kar koruma misyonunu yklenmiti. Buna en fazla
antikolonyalizm denebilir ki, asl sermaye snfnn Osmanh yurtta
olduu dnlnce, bu da pek yerine o turmamaktadr.
Hareket Anadolu eraf-mtegallibesini koruyan (ve zaten onun desteiyle
yryen) bir hareket olunca, bunun asker rgtlenmesinin de dzenli ordu
biimini almas doaldr. Burada devlete kar bir devrimci hareket de sz
konusu deildir. rnein, Osmanl devletine kar bir Srp bamszlk
hareketi gibi bir ey yoktur. Dalan bir imparatorlukta, devletin kurucusu
olan etnik ge, kurduu devleti geri almaya almaktadr. Bu da, an
egemen eilimi, ulus-devlet kurma abalarnn iinde bir baka rnektir.

Avusturya mparatorluu sava sonrasnda dalrken, szgelii Macarlar


Avusturyann bir kuzey blgesinde, orada Macar-lar oturuyor diye hak iddia
etse, Britanya Macarlarn bu talebini desteklese, Avusturya da bunu kabul
etmeyip Macarlarla savasa, buna Avusturyann antiemperyalist sava der
miyiz? Dersek, epey absrd olacamzn biraz daha kolay farkna varrz,
diye dnyorum. Ama kendimizle ilgili iddialarda bulunurken absrditeyi
fazla dikkate almyoruz.

erke Ethemin setii yolu, erke Ethemde olmayan bir ciddiyetle seen,
uygulayan toplumlar, zorlu bir savatan geebilirler, ama kolay kolay
militarist olmazlar. nk byle bir gayriniza-m askerlik pratii ve
alkanlndan militarizme gelmek neredeyse imknsz denecek bir
derecede zordur. Ama lkeyi tutsaklktan kurtarm bir dzenli ordu ile
militarizm yapmak, hi de zor bir ey deildir.

Ama tabii yle bir ordu kurmann zorluklar byktr. Yapmak istedii eyi
ok ak seik grebilen Mustafa Kemal (Ali Fuat Paanm filintasn
grd gibi) kararn vermi ve glkleri gze almt. Dzenli ordu iin
harekete geilince, Sabahattin Selekin kitabndan rendiimiz durumlar
ortaya kt: Anadolu halk yemden asker olmak, savamak istemiyordu. Selek,
Anadolu htillinde, imdiye kadar kimsenin tekzip etmedii baz saylar
verir. Toplam kayp says, gene hamaset edebiyatnda olduu gibi vatann her
kesini kanyla sulamak derecelerine varm bir ey deildir. Hepsi
36.239dur; bunun 22.543 eitli hastalklardan hastanede lenlerdir
(Fransz Devriminde lenlerin altm bine ktn grmtk). Silhla,
arparak lenlerin 8.505i savata, ama 2.838i Asker Alma Mntkalannda
hayatn kaybetmi, yani askerden kamaya alrken vurmu veya
vurulmutur. Bu sonuncusu, iin ne kadar zor olduunu anlatmaya yeter (Selek,
1976; 110). Btn bu kalemlerde, len subay says, normal kabul edilen
oranlarn stne kmaktadr.
Bu alternatif stnde bu kadar durmuken, askerlik ve militarizm
ideolojisiyle hi ilgisi olmad halde, bir alternatif stnde daha, birka
paragrafla duralm.

Zaten Temo onun szn etmiyor, br drt kiiyi sayyor (Temo, 1987; 15).
kinci Grup

1920de almaya balayan Byk Millet Meclisi daha sonralar pek benzeri
grlmeyen, geni bir fikirler yelpazesini temsil eden bir meclisti. Mebuslar
arasnda baz solcular ve baz liberafler de bulunuyordu. Az incelenmi
olan bu konuda en iyi kitab Ahmet Demirel yazmtr: Birinci Mecliste
Muhalefet: kinci Grup, (Demirel, 1994).

Resm Kemalist devrim tarihi bu kinci Grup olaynn fazlaca


eelenmesinden holanmamaktadr, nk sz konusu muhalefet temelde
liberal bir muhalefettir ve o srada Mecliste km tartmalar Birinci
Grupun demokratik bir yaklam olmadn ortaya koymaktadr. Bu nedenle,
Birinci Grup karsndaki muhalefetin tmn hac, hocalar, sarkllar diye
irtica cephesine balamak Kemalizmin iine gelmektedir. Oysa bu szlerle
anlan bilileri de vardr ama onlar ikinci Gruptan ayrdr. Buna bakarak bu
Mecliste belli bal grup olduu sylenebilir.

ikinci Grup, rnein, olduka tutarl bir biimde kuvvetler ayrl ilkesini
savunmutur. Mustafa Kemal ve Birinci Grup bundan hi holanmamtr.
Mustafa Kemal, Montesqieunn ilkesini Rousseaunun sanarak ... hakikaten
bu adam mecnundur ve hal-i cinnetle bu eserini yazmtr, diye
konuabilmitir (Demirel, 1994; 241). Ona gre kuvvetler ayrlmaz,
birletirilir, ikinci Grup nce yrtmenin keyfiliini eletirmi, bakanlarn
seilmelerine itiraz etmi, ama zellikle yasama organ olan Meclis yele-
ritin yarg organ olan stikll Mahkemelerine tayin edilmelerine kar
kmtr. zetle, demokratik ilkeleri savunan bir muhalefet yapmtr.

kinci grubun en nde gelen temsilcisi Hseyin Avni (Ula) Beydi. Hseyin
Avni Erzurumluydu ve Erzurum Kongresinden itibaren Milli Mcadele sreci
iinde yer almt. lkin stanbuldaki Meclis-i Mebusana gelmi, ama igal
gerekleince Ankaraya gemiti. Grubun en bilgili ve tutarl yesi odur.

Bu liberallerin bir ksm muhafazakrd. rnein Hilafetin devam


etmesinden yanaydlar. Ama padiah deillerdi ve Vah-deddinden nefret
ediyorlard.

Savan sonunda bu meclis kapanp yenisinin seimi iin almalar balarken


Mustfa Kemal kollarn svayarak kinci Gruptan kimsenin yeni Meclise
seilmemesini salamtr.
Hseyin Avniden baka Mehmet kif, Nafiz zalp, Mersinli Cemal Paa, Rifat
alka, Ziya Hurit, Selahattin Kseolu, Vasf Karakol, Ali kr gibi
milletvekilleri de bu grup iinde yer alyordu. Saylar hibir zaman yetmii
gemedii halde, ilkelerinde tutarl olduklar iin, etkili bir muhalefet yaptlar.
Ali kr, Meclisin kapanmasna doru; Topal Osman tarafndan ldrld.
Topal Osman kendisi de kuatlp ldrld iin konuup ne olduunu
anlatamad ve bu olay bugn de bir sr olarak duruyor.

Bu bakmdan, ounluu belirleyecek bir varlk gibi grnmyorlar. Ne var


ki, Milli Mcadele tarihinde ve Cumhuriyetin erken yllarnda, Mustafa
Kemale deiik zamanlarda muhalefet etmi kiilerin bir araya gelemedii
grlr. rnein Birinci Mecliste ikinci Grup bu muhalefeti yaparken, kinci
Mecliste Terakkiperver Frkas ile muhalefete balayacak kiiler Birinci
Grupu destekliyordu. Oysa ilke olarak onlar da aa be yukar ayn
eyleri savunuyorlard. Birinci Meclisteki bir avu solcu da onlan destekledi.
Nitekim 1924te Terakkiperver Cumhuriyet Frkas kurulunca ikinci Grupta
yer alanlardan bazlan da o partiye getiler.

Birinci Grupta saylanlann ou, Hamdullah Suphi, Refik Saydam, Cevat


Abbas, Baha Pars, hsan Eryavuz, Emin Sazak, Kl Ali, Mazhar Mfit,
Mahmut Esat, Yunus Nadi, Ali etinkaya, Kzm zalp, Yusuf Kemal, Refik
Koraltan, Fevzi akmak, Besim Atalay, Cell Bayar, Refik evket, Rza Nur
gibi mebuslar an milliyeti, birou faizme ve Mussoliniye hayran
kiilerdi. Mdafaa-i Hukuktan Cumhuriyet Halk Frkasna gei de bunu
deitirmedi. Bu kadrolar, Trkiyede militarist ideolojinin yerlemesini de
gnlden destekleyen kiilerden oluuyordu. Srecin gidii, onlarn Birinci
olmasm aa yukar bir zorunluluk haline getiriyordu. Ama, zayf da olsa,
bir liberal-muhafazakr alternatif vard.

Tek parti yllarnda ordu

Savan bitimini izleyen yllarda Mustafa Kemal direnie birlikte balad


silh arkadalarndan uzaklat, savaa sonradan katlanlara yaklat. Bu
nce/sonra katlma konusu bu evre iinde hep nemli olmutur. smet tnn
ve Fevzi akmak bir sre durumu kolladktan sonra Anadoluya geme karar
verdikleri iin hep eletirilmilerdir. Bu uzaklamann grnr nedeni,
Mustafa Kemalin saltanat ve hilafeti kaldrma kararllm tekilerin uygun
bulmamasyd. zellikle hilafet kurumunun korunmasndan yanaydlar. Bunu
muhtemelen dnya Mslmanlar arasmda Trkiyeye bir paye kazandrd
iin istiyorlard.

Ama grnr nedenin arkasnda, birbirlerini yakndan tanyan bu insanlarn,


Mustafa Kemalin diktatoryal eilimlerinden duyduklar kayg yatyordu.
Cumhuriyet, kukularn dorulamt. Hilafet de kaldrlnca, smrsz-
denetimsiz bir tek adam sultasndan korkuyorlard. Padiahn gitmesini,
halifenin kalmasn istiyorlard. inde hilafet kurumunun sakland bir
Cumhuri-yete olduka kolay ikna edileceklerini sanyorum.

Byle bir ey mmkn olabilse, d dnyadan ok, ieride reformlarn


yaplmasn kolaylatraca iin nemli sonulan olurdu- Mustafa Kemalin
byk amac toplumu Batllatrmaksa, lkede Osmanl hanedanndan daha
Batl bir aile yoktu. Abdlmecid Efendi muhtemelen lkenin en baanl
ressamyd. ki ierdi vb. Ancak Mustafa Kemalin devrimlerinin ne
kadann kabul edebilirdi? ztrke giriimi gibi bir eye kadanabilir miydi?
Bunlar zor. Tabii en zoru, 600 yllk bir hanedann son temsilcisiyle bir as-ker-
cumhurbakan arasmda her an padak verebilecek meruiyet kriziydi.
Dolaysyla byle bir gbirlii imknsz grnyordu.

Kurtulu Savandan ynetimin banda kan bir triumvira olumutu:


Kemal-smet-Fevzi. Mustafa Kemal askerlik dndaki konularla fazla
ilgilenmeyen Fevzi akmak yllarca Genelkurmay Bakanlnda tuttu.
Abdlazizin. tahttan indirilmesinden balayan bir dizi siyas eylemi olmutu
ordunun; bunun tekrarlanmamas gerekiyordu. akmak da zapturapt
salamakla ykmlyd ve bunu yapt; ama orduyu tanksz, uaksz,
uaksavarsz, arkaik bir yap haline de getirdi.

Aslnda, ordunun, subay kadrolarnn en fazla sayg duyduu kiiler zaten bu


triumviray oluturanlard. Onun iin ordudan darbe tarznda bir hareket
gelmesi hi muhtemel deildi. Bu karlkl ilikiyi Yakup Kadri yle anlatr:
O zamana gre denilebilir ki, Mustafa Kemal Paa ordudaki nfuzuna
dayanmasa, ne Meclise szn geirmek, ne de Ankarada yaamak imkn
bulurdu (Karaosmanolu, 1983; 50). Ama, tabii, Mustafa Kemal son derece
tedbirli bir kiiydi; kincisi, u evrede mcadele ettii kimseler de orduda
prestiji olan paalard.

O aamada, ordunun, subay kadrosunun, Cumhuriyete balanmas nemli bir


konuydu, nk Cumhuriyet yeniydi ve bu tarihlerde subay olanlar, gen de
olsalar, padiaha ve halifeye sadakat yemini ederek buraya gelmilerdi. Bugn
de tartlan Hizmet Talimatnamesi, Ordu Dahil Hizmet Kanunu ad ile o
zaman hazrland. Orduya, Trk Cumhuriyetini kollama ve koruma grevi
verildi; Cumhuriyete sadakat grev olarak tanmland. Sabahattin Selekin
syleyiiyle, Trk ordusu profesyonel ordu deil, bir rejim ordusu oldu
(Selek, 1976; 729). Recep Peker, 1935 Kongresinde, Trkiye Cumhuriyeti
bir parti devletidir, demiti. O yleyse, bu da byle.

Ordu bylece rejim e balanrken, Kurtulu Savandan 1950ye kadar


Trkiyeyi tayan iki asker, Mustafa Kemal ve ismet nn, militarist
deillerdi. Trkiyenin genel kltrnde askerlie ne kadar nemli ve ne kadar
erefli bir yer tannd malmdur. Onlar da bu konuyu baka trl
grmyorlard. Ama bunun tesine gemeye, askeri lke ynetiminin asl
paras haline getirmeye hi niyetleri yoktu. Rejim, nesnel olarak, her eyden
nce ordunun srtnda duruyor olabilirdi; ama onlar bunun geici bir durum
olmasn umuyor ve Trkiye Cumhuriyetini Batl lkeler arasna bir an
nce sokmaya alyorlard.

1930larda Mussoliniden sonra Hitler de iktidara trmanmay baarmt. Bu


iki adamn gemilerinde subaylk olmad halde, ikisi de kendilerine birer
niforma beenmi, izmelerini giymi, asker jestler yapyorlard. Herhalde
onlardan zenmi olarak Stalin de bir niformaya brnmt. Orta ve Dou
Avrupada, ekoslovakyay saymazsak, niformadan geilmiyordu. Ama
askerden yetimi ve gerekten ciddi asker baarlar kazanm Mustafa Kemal
ile smet nn sivil klklarndan amyorlard. Bu simgeler nemlidir.

Atatrkn otuzlu yllarda olanca ilgisi dil ve tarih alanlarna kaymt. Burada,
Trk milliyetiliinin ayrlmaz paras olan militarizmden, asker zaferlerle
dolu gemi yceltmesinden, onlar reddetmeksizin uzaklap medeniyet
zerinde odaklanan bir Trklk ina etmeye alt seziliyordu. Bu dil ve
tarih almalar, akademik bir gzle bakldnda, trajikomiktir. Olmayan bir
tarih icat etmenin ok fazla abartl rnekleridir. O dzeyde sylenecek tek bir
olumlu sz bulunamaz. Ama bu abann altnda yatan niyete bakldnda,
Trk tarihini askerlikten biraz olsun arndrmak ve bu Trk kavramn
medeniyet kavramyla zdelemek zere (biraz ackl da denebilir) bir
zlem grlyor. Byle olduu halde, bu uydurma tespit zerinden gene bir
lsz bbrlenmenin baladn gzlemliyoruz: Btn diller Trke-den,
btn medeniyetler Trklerden douyor vb.

te yandan, inde Konfysn, Hindistanda Budanm Trk olduu iddia


edilirken, Osmanl tarihine bakldnda, Kanunye kadar, yani asker
ftuhatn devam ettii sre boyunca OsmanlIlarn hl iyi (ya da, hl Trk)
olduklarn, sonra bozulduklarn gryoruz. Yani, teki ynde bir anlay
deiiklii abalan olsa da, bu temel anlayn hl yerli yerinde durduu ve
belirleyici olmakta devam ettii anlalyor.

Atatrkn bu almalara cokuyla ve umutla daldn tahmin edebiliyoruz.


Ama, almalar ilerledike, alman sonular ayn naif cokuyla inandrc
buldu mu? Sanki o ilk heves gemi gibi bir hava var, ama byle eyler
bilinemez ki...

smet nn byle fantezilere hi girmedi. Zaten cumhurbakan olduktan ksa


bir sre sonra dnya kendini yeni bir dnya sava badiresi iinde buldu. nn
ise bin bir tedbir alp oraya doru srklenmekten kurtulmaya alyordu.

Bu, Trkiyenin tarafszln srarla ve baaryla srdrd Dnya Sava


yllarnda ordu elbette ki son derece nemliydi. Btn ekonomik
yetersizliklere ramen, kalabalk bir ordu silh altnda tutuluyordu. Ama bu
yllarda da zel bir militarist ajitas-yona rasdamyoruz - hkmete
muhalefet edenler dnda.

Otuzlu yllarn hummal dil-tarih almalar ok n planda grlr. Ama bu


yllarda ve daha sonralar ekonomi de srekli tartlan bir konu olmutur.
Otoriter Cumhuriyet, sosyalizme bir yaknlk duymam, faist ideolojiyle ya
da faist toplumsal dzenlemeyle alverii ok daha fazla olmutur. Liberal
ekonomi ile planl (devleti) ekonomi, Dnya Buhran nedeniyle devletiliin
altnc ok olmasna dahi yol am ve bu da otuzlu yllarda Kadro gibi bir
derginin yaymlanmasna imkn hazrlamtr. Sanayileme ile kyl toplumu
olarak kalma arasndaki gerilim bu yllarda srekli yaanmtr. Chester
Projesi gibi olaylar balamnda yabanc sermaye sorunu ele alnm ve
tartlmtr. Milliyetilik, btn bu tartmalarda, en tartlmaz veri olarak
her eyin merkezi olma konumunu korusa da, modernleme bal altnda
ele alnmas gerekli birok konu bir biimde ilenmitir.

ok partili rejime geie kadar ordu, kendi bana bir sorun olarak ortaya
kmam, toplum ve intelligentsia tarafndan da yle al-glanmamtr.

Sava yllar

smet nn, Mustafa Kemalle kyaslandnda, daha temkinli ve lml bir


kiilie sahipti. Gerekilii, hesapll ar basard. Kurallara, genel ilkelere
daha sayglyd. Onun iin, Atatrkn tarih tezi almalar gibi aya yere
basmayan projeleri reddedilmedi, geri alnmad, ama bir ekilde durduruldu.
Ynetimde fevrilik de ayn ekilde sona erdi.

Atatrk, eitli fikirlerinden ve tutkularndan tr, btn bu mcadele yoluna


birlikte kt birok yaknyla yolda ters dm, yolunu ayrmt. nn, bu
Atatrk ksknleriyle barma yolunu seti, onlara alma alan at, lkeyi
terk edenleri geri ard. Adnan ve Halide Edip Advar, Rauf Orbay, Memduh
evket, Zeki Velidi Togan bu geri arlan ve yeni grev stlenenler
arasndadr. Kzm Karabekir yurtiindeki ksknlerin banda geliyordu; o da
Meclis bakan oldu. Atatrkn yakn evresi (Kl Ali vb.) ise olaylarn
merkezinden uzaklatrld.

Ksmen bu gibi uygulamalarndan ya da politikalarndan tr nnnn


Atatrk' unutturmaya alt iddialar ortaya atlmtr. Resmini paradan,
puldan sildii sylenmitir {oysa ef rejimlerinde hayatta olan efin
imgesinin yaylmas rejimin bir zorunluudur). Bunlar yayanlar genellikle
Atatrkn salnda kendilerine bir nedimler saltanat kuranlar olduu
iin, bu iddialar da pek inandnc deildir. Ama bugn dahi nn dman
Atatrkler vardr ve bunlardan bir ksm ebedi efin balatt inklaplan
mill efin durdurduu kansndadr. Bu da, inandrc bir iddia deildir.

Yukarda deinilen kiilik zellikleri dolaysyla, nnnn Atatrk kadar


karizmatik olmad ve baka etkenlerin de sonucunda onun gibi idolize
edilmediini syleyebiliriz. Atatrk her zaman tanrlatrlm, nn ise bunu
yapanlara kendileri gibi normal insan katnda biri olarak grnmtr. Bir
eitin efliini kabul etmek de psikolojik bakmdan hep daha zor olmutur.

nn Cumhurbakanlna kar kmaz, Dnya Sava ortamna da girdi.


Onun en byk kaygs bunun dnda durabilmeyi baarmakt. Ama evresinin
onun bu kavgasn yeterince paylat sylenemez. Trkiyeli intelligentsianm
faizan karakterinde deien bir ey yoktu ve bu onlar Hitler e, Mussoliniye
ya da Japon Imparatorluuna yaklatryordu, iki sava arasnn anti-li-beral
tavrlar Nazizmin hzl zaferlerinden kuvvet almt; Kemalist
diyebileceimiz intelligentsia olaylar bu gzle izlerken, bir de Cumhuriyet
ncesinden balayarak yetimi rk-milliyet-i kesim vard. Nihal Atsz ile
Reha Ouz Trkkann ban ektii bu kesim mthi bir sava rtkanl
yapmaktayd. Trkiye hi vakit kaybetmeden Almanyann yannda savaa
girmeli, bunun sonucunda hem komnizmin yklmas hem de esir Trklerin
kurtulmas gibi iki yce ideali gerekletirmeliydi. Ama bu ideaflerden
bamsz olarak, sava zaten iyi bir eydi ve savaana salk kazandrrd. Bu
kesim, sava iin zaptedilemez bir coku gsteriyor ve ajitasyon yapyordu.
Genel Alman taraftarl halk arasnda da yaygnd. Byle bir atmosfer iinde
nn, baz somut politik eylemleri bir Alman kayrmasn iaret etse de,
tarafsz bir yol tutturmaya alyordu. Alman tehdidi daha yakm olduu iin
o tarafa daha fazla taviz veriliyordu.

arpc bir olay, Romanyadan gelen, Yahudilerle ykl gemidir. Perian halde
geldi, stndekilere karaya k izni bir trl verilmedi, orada batt, herkes
ld. Artk bilinen hikye.

Selim Sarper, General Erkilet, davetle Alman mevzilerini gezmiler,


hayranlklarn dile getirmilerdi. Erkilet zaten sava lobisinin bandayd.
Ziyaretleri, sava sonunda, Sovyetler in Trkiyeden toprak istemesinin
gerekeleri arasna girmiti. Bu gibi olaylar oktur.

rklar cokuyla savakan bir edebiyat yapyorlard, ama daha orta


Kemalistler de Alman tarafgirliinde onlardan aa kalmyorlard. Sava
boyunca Nadir Nadinin ve Cumhuriyetin tavr nldr. lkede liberal
cephenin kazanacana inanan -ve byle olmasn isteyen- ok az kii vard.
Bata hkmet, ounluk pro-Naziydi.

1944te Mihver in kazanamayaca belli oldu. Olur olmaz da nn sregiden


rk hezeyann stne gitme kararm verdi: Bylece, Atszlann,
Trkkanlann, Trkelerin yaknmas hl devam eden tutuklanmalar
giriimi balatld; ama aradan biraz zaman geince mahkm olmadan
syrlmalar da saland.

Savan bitimine ay kala gibi komik kaan bir zamanda Trkiye Mihver e
sava dahi ilan etti. Bunlar, savatan sonra kurulacak dnyada yer almak iin
yaplm manevralard. zellikle alt yldr dnyann altn stne getiren
Alman-ltalyan-Japon faizminden sonra, demokrasinin ba deer olaca bir
dnyaya geilecei anlalmt.

Bu noktada durup speklatif bir konuya bakabiliriz: Savaa girmemek doru


karar myd?

Girmeyen nn olduuna gre, o cephe doru olduunu hep savundu. teki


cephede iler kark. nk onlar Almanyann yannda savamay
nermilerdi. Bunun ne sonu verecei de Sta-lingradda belli olmutu. Trk
rklar dahi, Trkiyenin Almanya yannda katlmasnn, sava sonucunu
Mihver den yana deitireceini iddia edemediler. Ama bir yandan sava ve
toprak kazanmay yceltmek, bir yandan da nny ktlemek zorunda
olduklar iin, byk bir ikiyzllkle, On iki Aday almamz engelledi,
gibi gerekelerle bu tarafszlk politikasn yermenin yolunu buldular. Oysa o
adalar almak diye bir niyetimiz varsa, liberal cephede olmamz gerekiyordu.
Yllarca, nnnn, savaa girmemekle milletin erkekliini ldrd
teranesini de dinledik.

Almanyaya kar savaa girmemekte, Trkiye, Avrupann nemli bir yaant


birliinin dnda kald. Sava ve Alman igali, bugn, Danimarka ile
Bulgaristan, Hollanda ve Yugoslavyay birbirine balayan bir ortak
yaantdr. Bu, Trkiyede bilinmeyen bir duygudur. Tarafszlk, eer faizme
kar tarafszlk diye anlalacaksa, bu da pek erefli bir siyas seim deildir.

Bunlara ramen, savaa girmeme kararnn doru bir karar olduu


kansndaym. Almanya sonunda yenilse de, Trkiyeyi byle bir karar
vermekten piman edecek gce sahipti ve yeni yeni kendine gelmeye balayan
Trkiye bunun skntsn yllarca ada-tamayabilirdi.

Kald ki, yukanda zetlediim gibi, toplumun Mihver e sava almasn


kavrayacak bir ideolojik hazrl yoktu.

Savatan 1950'ye

Nazizmin k, demokratik deerlerin, srf reel-polidk kar hesaplan


asndan bakldnda dahi, diktatrlk sistemlerinden daha dayankl, daha
uzun soluklu olduunu bir kere daha ka-ndamt. Nazizmle birlikte
imparatorluklar dzeni de gyordu. Hindistan ok uzun zaman mcadelesini
verdii bamszl, sava sonrasnda, kendi umduundan da abuk elde etti.
Hindii-ni, bunu anlamamakta inat eden Franszlan ellili yllarda sepede-meyi
baard. Altmlarda sra Afrikada bamszla geldi. Afrikada yer kapmak
iin tepien Avrupahlar, altmtan sonra, Afrikadan kamay balattlar.

Birlemi Milleder hemen 1945te kuruldu. 1945e kadar Dum-barton Oaksta,


bugn hl alan uluslararas rgtlerin (IMF gibi) ve bu arada BMnn
temel anlamalanna vanlmt. Anda-may imzalayan ilk 51 lke arasnda
Trkiye de vard. Kurucular arasnda bulunma onurunun bedelinin
demokratikleme olduunu nn ok iyi anlyor, bunu gze alyordu.

Dolaysyla Trkiyede demokratikleme ynnde atlm nemli admlann i


dinamiin deil, d dinamiin eseri olduu iddia edilmitir. Ayn kanda
deilim; bu i/d aynmmn yerinde olduundan da emin deilim. Byle bir
aynmm dnyaya ulus-dev-let mantndan bakma alkanlnn bir sonucu
olduunu dnyorum. phesiz kendini dnyadan izole etmeyi bakalanndan
daha iyi baaran lkeler var (izolasyon, her zaman, diktatoryal bir rejimin
empoze ettii bir ey); ama uluslararas arklarn gcne uzun sre dayanmak
da kolay deil. Birlemi Milletler den sz ettik. Bu rgte son katlan lke
svire olabilir. Sylediim eyle eliiyor gibi bu rnek, nk svire
diktatoryal falan deil. Ama zaten sebep biraz da bu: Byle olduu iin,
resm bir dzeyde, izole kalabiliyor. svire, AB yesi de deil. Ama
herhalde kendini Avrupal olarak tanmayan bir svireli yoktur.

Trkiyenin o gn demokrat lkeler topluluuna katlma ehliyetine sahip


olduunu kantlamak iin yapmas gereken eyler vard. Bunlann banda,
parlamentosunu ok-partili ve serbest seimli bir sisteme uyarlamak
geliyordu. nn bu karan verince, ortaya ne yaptn bilen, lke iin ok
nemli deiimlerin yolunu aan en az bir siyas parti kt. Bunu kuranlar da
zaten siyaset yapmay tek parti iinde renmilerdi. 1946daki ak oy-
gizli sayma dayanan komik seimde deil ama yaplan ilk seim adna
lyk seimde toplum da kendine deni yerine getirerek iktidan deitirdi.
Bunlara baknca, demokrasiye hazrlksz toplum denebilecek bir manzara
grmyorum. Ama 1960ta darbeye, kiinin idam edilmesine, Yassdaya
vb. baknca, demokrasiye hazrlksz baka birileri olduunu gryorum.
Onlar da zaten ayn terminolojide sylersek, bunun i dinamiini tkayanlar.

Trkiye 1946nm komik seiminde CHPyi bir kere daha semi oldu -
semese bile, yle yapt sylendi. Bu drt yln bir vakit kayb olduu
zaman zaman ileri srlmtr. rnein evket Sreyya sava sonrasnda
fabrikalar iin ucuz makine alma imknlannn olduunu ama hkmetin
bunlan kullanmadn anlatr. Genel kan, CHPnin topluma bir ey
veremeyecek bir enerji kayb yaaddr. Bu, ok ey yapm olmaktan ileri
gelen bir yorgunluk hali olmasa gerek, nk zlemlerle kyaslandnda,
yaplm ok bir ey grnmyordu. Onun iin, ok alma yorgunluu deil
de, istenen yere varamama bkknl stne konumak daha doru olur.
Aslnda toplumun CHPden bktn ok iyi biliyoruz; ama CHP de halkndan
bkm gibiydi. 1946 seiminden sonra ilk hkmeti Recep Peker kurdu. 47-48
ve 4849 aras iki hkmette Haan Saka, 49da kurulan son hkmette ise
emsettin Gnaltay babakand. Zaten bu sralama, CHPin radikalizminin
trplenme srecini zetler gibidir. Serbest seime gei karan, CHPye,
hemen din karsnda yumuama gereini dndrr. emsettin Gnaltay da
bunun adamdr. lk mam Hatipler ve ilk ihtiyar din dersi onun bu
hkmetinin icraat arasndadr. Ama bunlar veya Pilavolunun kardeinin
adayl CHPyi seim kazanr hale getirmedi.

Bu son yllar da yle bir toparlayacak olursak, dorudan militarizmle ilgili


gibi grnmemekle birlikte Trkiyede ordu grne uygun olduu iin bu
kategoriye girebilecek bir konu Varlk Vergisidir. kinci Dnya Sava
yllarnda, 1942de, kr Saraolu babakanken kan bu yasa sava
koullannm masraflarn bahane olarak kullanyor, ama aznlklar hedef
alyor, bu yolla onlardan alnacak mal-mlk stne oturacak bir mill
burjuvazi yaratmay kolluyordu. 1915 gibi bu operasyon iin de bir sava
dnemi seilmiti. Trk milliyetileri, bu yasay savuna-gelmiler,
tartlmasndan, faizan karakterinden sz edilmesinden holanmamlardr.
evket Sreyya gibi birinin bile, bu yasay, Biz cephede kanmz aktrken siz
ticaret yapp zengin oldunuz. Bu da onun vergisi, diye Avram Galantiye kar
savunduunu kendi kaleminden okuruz. Oysa o tarihlerde Trk ve Mslman
olmayana askerlik yaptrmayanlar, kendileri hakir grdkleri iin ticareti
onlara brakanlar, gene bu Trk ve Mslman kesimdi.

Yeni kurulan ulus-devletler (ya da sosyalist olan toplumlar) her eyden nce
sanayileme sorunuyla karlarlar. Bunu yapmaya karar veren bir lkenin
izleyecei yol, en genel zetiyle, krsal kesimde, yani tannda elde edilen art
sanayi iin sermaye olarak kullanmaktadr. Bu da, tanm rnlerinin fiyatlann
denetleyerek, kn orada dk tutmay gerektirir. Tek parti dnemi, Erken
Cumhuriyet, bu yntemi uygulayarak bir ilk birikim yapt. Bu derece
genelleyerek sylediimizde, bunun Sovyetler Birli-inde yaplandan fazla
bir fark yoktu. Sonu zellikle krsal nfusun, bunlan yapan partiye tepki
duymasyd. Bu temel sorunlar her zaman toplumlann ideolojik sorunlanyla i
ie geer; bilinen ideolojik kalplar iinden dile getirilir. Halk Partisi,
kanlmaz bir eyi, ilk birikimi yapmt. Bunun semeresinden kendisi
yararlanamad. Musluklan amak, semereden yararlanmak, Demokrat Par-tiye
dt. Bu olayn aklamas da din eitim olmas, olmamas, mam-Hatip
okullarnn almas/almamas deildi. Byle eyler iin garnitryd.
Tabii Demokrat Partinin tek ans, ilk birikim denen pis ii bakasnn
yapmasndan ibaret deildi. Sava enkazn temizlemek iin Marshall Plan
yaplm, Trkiye de bundan yararlanacaklar arasna girmiti. Bylece
1950de Demokrat Partinin iktidara gelmesiyle beklenmedik bir bolluk
balad.

Buna bir hakszlk gzyle baklabilir. Siyaset hayatnda byle


hakszlklara sk sk rastlarz.

CHPnin nemrutlua alm kadrolarnn bolluun eriilir bir imkn haline


geldii bu yeni dnemde de, bunu kendilerini halkn gznde sevimli klacak
bir sermayeye dntrecekleri phelidir. Bunca yl devam etmi bir pratik,
kendine uygun insan tipini de yaratr. Nitekim bunca yl sonra, bunca toplumsal
deiimden sonra, Ecevit gibi farkl nderler de gelip gitmesine ramen, CHP
otuz yl ncekinden fazla elli yl ncekine yaklam olarak, btn brokratik
abusluuyla, uzaklyla duruyor. Bu, hl temsilcisi olduu toplumsal
glerin topluma bakn ve iktidarna, egemenliine tasarruf edi slbunu
yanstan bir duru, bir tarz.

Ksa vade: 1950'den bugne (ok partili parlamenter rejim)

14 Mays 1950de ilk nizam serbest seim yapld. Bu seimle CHP


iktidardan dt, Demokrat Parti hkmet kurdu.

Bu on yln ampirik olaylar artk bizim iin ok nemli deil ve Demokrat


Parti iktidarnn zet deerlendirmesini yaparken, genel demokrasi
sorunlarndan ok militarizme ilikin konularn ne karlmas daha fazla
nem tayor. Bu iktidar deiiklii, Cumhuriyetin kuruluundan itibaren
devam eden bir gler dengesini deitirmi oldu. Cumhuriyetin kurucu
ideolojisinde hkmet (siyas parti) ve ordu birbirinden ayr kurumlar deil,
lkeyi modernletirecek gcn bir iblm gerei birbirinden ayrlm iki
organ gibiydi (buna, ayn mantk erevesinde, yargy da eklemek
gerekiyor). Ama 1950 seimi bu zdelii bozmutu. imdi ordu, hkmete
karde gzyle bakamyordu.

O dnemde deil ama sonraki yllarda Trkiyeyi Kemalist gzle yorumlama


kararnda olanlarn 1950yi kar-devrim diye ad-landrmalannm gerekesi
budur, hkmet ile ordu arasndaki homojenliin sona ermesidir. Sona
erdiren etken, halkn oyudur. Devrim yapan irade, gcn ordudan almt.
Bylece kurulan yeni dzenle, halk, ilerin yrtlmesinde rol alan bir zne
deil, devrimin dntrmesi hedeflenen balca nesneydi. Ama bu yeni,
seinTli dzene gei, bata nesneyi zne haline getiriyordu. Brokratik
ideoloji henz bu terfinin srasnn geldiine inanmamt. Nesne kendisi
yeterince dnm ve zne olmay hak etmi deilken, d konjonktr,
nderi acele ettirmi ve muhtemelen sonradan hep birlikte piman olacamz
bir erken karar vermeye zorlamt. Bu brokratik ideoloji, benim u satrlar
yazdm 2011 ylnda da, baknn genel karakterini deitirmi deildir.
Dolaysyla, halkn, kimin hkmet olacana karar verecek merci durumuna
getirilmesi, o perspektifte ancak bir kar-devrim olarak
anlamlandmlabilirdi - kart perspektifte devrim olduu gibi.

Bunlar art arda sraladmzda, Kemalist adan bakmann, 1950yi bir siyah-
beyaz aynm olarak grmeyi zorunlu hale getirdii anlalyor. Nitekim bu ilk
dnemin 1960 darbesiyle -geici-bir sona ermesi de byle bir mantn
sonucudur. Oysa btn bu tarih sreci bir kopma deil, kendi iinde
dnemeleri olan bir sreklilik olarak okumak da mmkndr.

Trkiye ulus-devletinin 1908 ve 1923te iki aamada, kurulurken ald temel


biim, toplumsal glerin genel gelime ve olgunlama dzeylerinin bir
indeksi gibiydi. Klasik geileri (ngiltere, Fransa, Amerika) gerekletiren
burjuvazinin yokluunda, ordu nclnde brokrasi modernleme
iradesinin cisim-letii kerte olmutu; amacysa, olmayan bu snf (bujuvazi)
yaratarak bu yokluu gidermekti; yani, 1917de Rusyada benimsenen rota
deildi buradaki deiime yn veren dnce. Daha sonra inde, Vietnamda,
Kbada gzlemlenen trden bir seferberlik yoktu. Hedef, kapitalist
kalkmmayd. Olayn matrisleri byle belirlenmiti. Bu matrisleri kabul
ederek kubak baktmzda, 1950, nceki blmn sonunda belirttiim
gibi, CHPnin tek parti koullannda gerekletirdii, yani CHPye zg
devletilik yntemine dayal ilk birikimin, imdi daha ileri bir kapitalist
birikim dnemine gei iin kullanmyd. Buradan baknca, devrimsel veya
kar-devrimsel bir kesintiden ok, bir kesintisizlik grlyor.

phesiz bu gibi byk aklar, dediim o kubak perspektiften baknca


daha iyi grrz. Ama akn olaylarn kuun utuu deil, karncann
durduu yerden yayor ve seyrediyorsak, sarsntlar ok daha fazla hissedilir.
leriyi grme imknlar da daralr. Trkiyenin bir nemli talihsizlii, sreci
hep karncann durduu yerden yaayp kuun utuu ykseltiye ok ender
kabilmesidir. Bu da gidii olmas gerekenden daha zor ve zahmetli klmtr.
Bir yandan da, modernleen Trkiyeyi, her zaman ok sakin olmayan sularda
seyreden bir sefineye benzetirsek, teknenin isel zaaflarn dikkate almak
gerekiyor. Daha direnli tekneleri sarsmayacak dalgalar burada hemen bir
batma, paralanma korkusuna yol aabiliyordu - hl da ayor.

Onun iin burada sosyopolitik aktrlerin rotalar kesintili, geri dnl; atlan
admlar genellikle epey sarsak oluyor; balanan iler bitirilemiyor, ilgin
iblm rntleri ortaya kabiliyor. Kimse gerekten gl olmad iin
herkes kendini ok korkutucu gstermeye alyor.

rnein Demokrat Parti, CHPnin bin bir glkle oluturduu ilk birikimi
imdi daha cmert bir dzene yatrabiliriz, demiyor. Halkn mn skan
zorbalk dzenini ykacaz, trnden bir sylemle kyor ortaya. Siyaset,
hep, olabilecek en gergin dozajda yrtlyor. Onun iin iddet hemen orada,
kapnn arkasnda, srasnn gelmesini bekliyor.

Genel atmosferi byle zetlemeye altktan sonra, bu atmosferde oluan


kalplara geeyim:

Kapitalizmin altyaps ve styaps

Atatrkn salnda nn ile Bayar daha devleti ve daha kapitalist iki


odak olarak alglanmaya balamt. Bu yllarda sa veya sol, bujuva
veya proleter, kapitalist veya sosyalist gibi ayrmlar yapmak zordu.
Egemen ideoloji bunlar hep dlamaya alan korporatizmdi. O yzden, bir
siyaset adamnn durduu yeri tanmlamak iin daha kelimesi mutlaka
gerekliydi: daha az devleti/daha ok devleti vb.

Ahmet Hamdi Baar ve evket Sreyya Aydemir, Emin Trk Eliinin Kemalist
Devrim deolojisi'nde (Eliin, 1970) ok parlak bir biimde anlatt gibi,
dnemin liberali ve komnistidir.

Ama ikisinin de birer aya varolan devleti yap stnde durur. br


ayaklarna kuvvet vererek biri bu sistemi daha ok devleti ve mmknse
sosyalist, br de daha az devleti ve mmknse liberal bir kla
sokmaya alrlar (ayn zamanda yakn dostturlar).

Ahmet Hamdi de Demokrat Partinin kurucular arasndadr. Daha az


devleti olduu ve Bankas erevesinde alt iin daha ok zel
teebbs tannan ve daha devleti Kemalistler tarafndan aferist
yaftasyla damgalanan Cell Bayar, komnist toprak reformuna kar kan
Adnan Menderes (bu kar k Cavit Oral, Emin Sazak gibi toprakta arl
olan CHP milletvekillerini de bir araya getirmi ve Demokrat Partinin
ekirdeini oluturmutu), Trkiyede devletilie (sosyalizme) son vermek
ve liberal ekonomiyi balatmak zere devletin dmenine el koydular.
Ama, otuzlarn banda Halk Frkasyla Serbest Frkanm yabanc
mlkiyetindeki demiryollarn millletirmek te olmas gerekenin tersine
tavrlar almalar gibi, Trkiyenin eitli koullar, DPyi de siyas-iktisad
ideoloji gerei olmas gerekenden farkl tavr almaya itti. Liberal Demokrat
Partinin Et-Balk Kurumu ve benzeri eitli devleti ktisad kurumlar kurmas
ve Mill Korunma Kanununu canlandrmas ilgintir.

Ama sonu olarak DPnin kantar daha ok kapitalist kalknma/gelime


tarafnda dengelendi. nemli bir deiim krsal alanda gzlendi. Tarmda,
traktr vb., hzl bir makineleme balad. Bu, tarmsal gelirlerde art salad.
ukurovada pamuk ekimi gibi, sanayie ve d pazara ynelik retimde art
byd. Birok yerde geimlik ky ekonomisinden ulusal pazar iin retime
geildi. talyada ksaca gz attmz trden bir clientelism uygulamas, krsal
blgelere, bu ekonomik canlanmann yannda -ve onunla ayn yerden
kaynaklanan- bir siyas canlanma da getirdi. 27 Maysta lavedilen
ocak/bucak tekiltlan siyasetin en alt birimlere kadar inmesinin yolunu at.
Muhtarlk olsun, milletvekillii olsun, bilinen sekinlerin tekelinden kt; ad
san bilinmeyenler siyasette ve ekonomide nemli yerlere trmanmaya balad.

Tanmn mekanizasyonu el emeine ihtiyac azaltyordu - tarma alan yeni


topraklara ramen. Ama bu ekilde krda fazlalk haline gelmeye balayan
nfus kentlere -tabii en bata Istanbul-doru akmaya balaynca, orada da yeni
yeni mantar gibi biten irili ufakl imalthanelere, fabrikalara ii olarak girme
imknn buldu. Kente g, her zaman, kentte istihdamn ilerisindeydi. Bylece
bu yeni kendi nfusun nemli bir ksm da lmpen-proletarya tanmna
uygun bir hayat tarz sryordu. Emek hl ok ucuzdu. Yedek ii ordusunun
saflan kalabalkt.

Yeni bir bujuvazi de ekillenmeye balamt. Bunlar, Anadolu kent ve


kasabalannn bir aya tanmda olan eraf ve mtegalli-be kesimlerinden ileri
kan, sivrilenlerdi. Bu yeni zenginler byk kentlerde de tannan bir kesim
olunca, Hacaa adyla bilindiler. Gazino, onlann elendii yer olarak,
kltrel dzeyin yeni bir kurumu oldu. Yeni karayolu ebekeleri olumaya
balad ve bunlar lkenin eitli noktalan arasnda daha organik ilikiler
kurulmasna yol at.

Ksacas, Demokrat Parti iktidannm on yl, Trkiyede kapitalizmin


altyapsnn serpilmesine ciddi katklarda bulundu. Bu on yln sonuna doru,
Marshall Plan gibi dandan aktlan kaynak-lann azalmas, balangtaki
ekonomik canll biraz glgeler gibi oldu; ellilerin sonunda, kahve, peynir
gibi mallarda skntlar ekildii, kuyruklar olutuu evreler de yaand; ama
muhalefetin izdii karanlk tablolar, ekonomik katastrof manzaralan
abartlyd, yle eyler olmad.

Bu yllar iinde Halk Partisinin genel muhalefet biimi de ilgintir ve onun da


lkenin genel gidiine olumlu saylmas gereken katklar olmutur. Demokrat
Partinin getirdii ekonomik canlanma, yaplan yollar, elektrie, suya kavuan
kyler, baraj po-litikalan vb. ile CHPnin inandmc bir ekonomi eletirisi
yapmas ok zorlamt. Bu durumda CHP muhalefetini daha politik konulara
kaydrd ve demokrasi eksikliini eletirmeye koyuldu.

Bu ilgin bir durumdu, nk anayasa ayn anayasayd ve baka yasalarda da


nemli farkllamalar yaanmyordu. Bu erevede baknca CHP, bir bakma,
kendi kurduu politik sistemi eletiriyordu. Bunun en anlalr yan, eksikleri
en iyi kendi bildii iin, en iyi eletiriyi de yapabilmesidir.

1920 gibi 1924 de kuvvetler ayrln reddeden bir totaliter dnya


grnn rn metinlerdir. Bu dnya gr, bu kitapta szn ettiimiz
asker! modernleme rneklerinin nde de ufak tefek farklarla grlr.
Bizim btn anayasal dzenlerimizde yasama ile yrtme birbirine yakm
olmas gereken iki erk olarak grld iin dnem boyunca bunu
deitirecek fazla talep olmam, ama yrtmenin yargy etkileme imknn
azaltmak, CHPnin belli bal politikalar arasna girmitir.

CHP iktidan dneminde konuulmu, dnlm eyler olmamakla birlikte,


radyonun zerklii ile niversitenin zerklii imdi muhalefetteki CHPnin
diline dolad nemli konulard. Ayn ekilde basn zgrl, ispat
hakk gibi genel ya da daha zgl konularda dinamik bir muhalefet
sergilendi.

Halk Partisinin muhalefeti olduka hrnd ve Trkiyede iyi bildiimiz,


yaplan her eyi ktleme mant stne kurulmutu. Ama iinde, tutarl bir
demokratik kurumlama talepleri paketi barndnyordu. Byle bir paketin
varl, toplumsal bilin dzeyinde eitici bir rol oynad, demokratik
kurumlann tartlmasn ve bylece iyi kt tannmasn salad. Aslnda
dnemi sona erdiren (asker) glerin ideolojilerini de etkiledi. Hatt an
saylacak bir Anayasa duyarll, bir tr anayasa fetiizmi yaratt bile
sylenebilir: iyi, demokratik bir anayasann btn sorunlar zeceine dair
naif bir inan...

Dolaysyla bu yllar boyunca bu iki partinin bir eit iblm yaptm


(farknda olmadan ve iddetle kavga ederek) ileri srmek mmkn: Demokrat
Parti, sermaye ve sermayedar azlnn izlerinden kendini kurtaramam,
bujuvazisi hl serpilmekte olan bir kapitalizmin altyapsn kurmaya
alrken, Halk Partisi de bujuva-zisi gl ve yerine alm bir kapitalizmde
olan, olmas gereken, ama bu yapsal eksiklikler nedeniyle Trkiyede
olamayan bujuva-demokratik kurumlann kurulmasn talep ediyordu.

Snfsal aktrler, snfsal tahtrevalliler

Demokrat Partinin on yllk iktidan Trkiyede baz nemli dnmleri


balatt. Bir toplumsal dnmn varl, toplumun snfsal dengelerinde
irili ufakl deiiklikler getirir. Bunlar doal olarak dnmn apyla
orantldr. Sz konusu durumda, ap epey geniti.

Trkiyede (ve burada sz konusu edilen teki iki lkede) mo-demizm


hareketinin ban ordu ekmiti. Modemizm srecinin kendisi yukandan
aaya olduu kadar, kitleden de kopuk olduu iin, brokrasi her eyin
lokomotifiydi. Bu konumu eitli yasalarla teminat altma alnm, salama
balanmt. Bugn hl Devlet memuruna hakaret! dendi mi, akan sular
durmasa da durulur. Erken Cumhuriyet yllan boyunca, bu kesim iin yksek
maa politikas uygulanmt. yi bir geim salayacak meslek yokluu
yaanan bir ortamda memuriyet hem gelir getiriyor, hem de bir i
gvencesi veriyordu. Bir kere devlet memuru olmu birinin yerinden
oynatlmas (nemli saylan siyas nedenler olmadka) sk rastlanan bir
olay deildi.

Dolaysyla o dnemlerin tketim yapan toplumsal tabakas da brokrasiydi.


Avrupada ok yerde karmza eitli biimlere girerek kan bujuvazi-
proletarya kartl ya da elikisi burada kendini fazla hissettirmez. Buna
karlk memur-esnaf elikisi olduka keskin olagelmitir. Esnaf bir
pahaclk yaparak, iki, rk, kt mal sokuturarak, memur tabakasn
smrr (zellikle karikatrde).

Ama bu ilikinin elikiye dnmesi de anlattm dnemde ekillenmeye


balayan, sonra da srekli devam eden bir durumdur. Yirmilerde, otuzlarda,
hatt krklarda, ast-st ilikisi kesin ve belirgindi. Esnafn hilekrl gene
bir konu olabilirdi, ama kimin efendi olduu belliydi. Cebinde para toman
ta-sa da esnaf esnafln bilir, okumu memur karsnda haddini
amazd.

Ellilere kadar Anadoluda memur ksm, asker ve sivil kanatla-nyla, hayatnn


bir ksmn mahfelde geirirdi - genellikle uyku saatine yakm den
vakitlerini. Kaymakam, mal mdr, jandarma komutan burada avukat,
eczac, doktor, dii ile karlar, yer ier, sohbet eder, kt oynard. Onlarn
arasna tek tk eraf ve mtegallibe de kanrd. Ama bunlann da ou
tahsilli, yle deilse bile grm geirmi, muamele bilir adamlard.
Memurlar karsnda da saygda kusur etmezlerdi.

Demokrat Partinin yeerttii kapitalizm ortamnda ise lokomotif ilevini


artk baka glerin stlenmesi gerekiyordu: giriimciler.

Bunlann ou nereden geldii bilinmeyen, okumas yazmas olmayan, berbat


bir iveyle konuan, aynca genellikle an derecede muhafazakr adamlard.
Geri hayatn baz alanlannda bu muha-fazakrlklan erozyona uruyor,
trpleniyordu ama baz alanlarda baya inat da olabiliyordu. Kaba saba,
hrsl, btn yontul-mamlklanna ramen kendilerine gvenen, yan kyl,
yan kentli, Hacaa sfatn hak eden bir zmre erbab...

Brokrasi eski merkez nemini kaybediyordu, nk arabay eken atlann


yular artk brokrasinin elinde deildi. Tabii kronik isizlik ekilen bir
toplumda, hele ok partili, dolaysyla bireyin oyunun bir deer olduu bir
ortamda, herkesi ho tutmak gerektii iin, devlet grevi de bir istihdam
yntemiydi. Onun iin yllar boyu iktidara gelen her parti kendi semenlerini
KITlere boca etti. Bylece ynla fuzul kadro icat edildi. Ama btn
bunlar olurken memur maalann yksek tutmak mmkn olamazd.

Bab- irtia, yani rvet kaps, Osmanh brokrasisinden balayarak, hep


ak durmutu - kap kapatmay seven sekin -brokratlarn ak tutmay tercih
ettii belki tek kapyd. Ama maalar azaldka bu kapnn nndeki ylmann
artacan tahmin edebiliriz. zaln iini bilen memurunun byle bir tarih
arka plan vardr.

Haldeki koullann ktye gitmesi normal olarak gemi zamanda olanlara


zlem duyulmasna ya da gemiin zlem duyulacak bir zaman olarak zihinde
yeniden ina edilmesine yol aar. Getel olarak brokrasi, zel olarak da asken
brokraside Mustafa Kemalin hayatta olduu yllar ve aynca genel olarak
tek parti dnemi byle bir nostaljik deer kazand.

Tabii ayn manzume iinde erken irtica endieleri de dillen-dirilmeye


balad. Yobaz yeni jargonda bandan beri vard, ama imdi resm
iktidarm da yobazlan destekledii varsaylyordu.

ki tarz-/ siyaset"

Brokrasi cephesi ilkin 1908de bir hkmet darbesi yaparak, 1923te baarl
bir Bamszlk Sava sonucunda bir cumhuriyet ilan ederek iktidar olmutu.
Farkl balang noktalar aradmzda da, Abdlazizin tahttan indirilmesi
gibi, darbe diye tandmz yntemin baka zgl kullanmlarn
gryoruz. Ama Demokrat Parti seim kazanarak iktidar oldu. Bunlar olduka
farkl metodolojiler.

Brokratik ynetim, kendi meruiyetinin kaynan doru fikirlerden alr


- daha dorusu, aldn iddia eder. Siyasette, bata Jakobenizm, birok eyin
kendini hakl gsterme, varlm hakl karma biimi budur. Kaynak fikir
olduuna gre, bu anlay okuryazar bir kesimin egemenliinde olur ya da
ona yol aar. Bat tarihinde, doru fikirlerin bir aa egemen olmasnn en
derli toplu rnei Aydnlanma a olduu iin, byle bir dnemin balca
sloganlarnn da Aydmlanmayla ilgili olmas duruma uygun der.
Trkiyede modernleme sreci boyunca en sk kullanlm metaforlar da
aydnlk/karanlk stnden yrr (bir de uyuma ve uyanma).
Aydnlanma ayrca lhan Sel-ukun da diline dolad bir kavramd ama
rnein Kantn bundan anlad eyin yanma konduunda onunla bir
benzerlik gstermiyordu. En hakik mrit ilimdir, szyle balayan ve
onunla da biten bir Aydnlanmayd lhan Selukunki. llimin ne olduuna
dair bile aydnlatc bir aklamas yoktu.

Bu tip bir iktidann otoriter olmamasnn imkn yoktur. ok byk bir


paradoks gibi grnmesine ramen, son analizde, tersine evrilmi bir
teokrasidir - sekler teokrasi diyebiliriz. Allahn iradesini egemen klmak
yerine doru fikirlerin egemenliini gerekletirme amacn gder. Kendi
seyri iinde dindarlamas da kanlmaz bir zelliidir.

Halk Partisi ynetimi, ynettii yllar boyunca bu zellikleri tad, bu


davranlan gsterdi.

Onun yerini alan Demokrat Parti, bu gibi sekinci ynetimlerin en bata


reddettii ounluk iradesine dayanmt. ounluun istedii ve dediinin
olmas demokrasinin birinci gerei olarak kabul edilir. Ama ayn zamanda tek
kural mdr? Hayr. ounluun dedii yanl olabilir (yani doru
fikirlere aykn); ama ayn zamanda anti-demokratik de olabilir. Demokrasi
ounluk iradesinin egemen klnmasyla ilgili bir rejim olduu kadar, aznlk
haklan-nn korunmasyla ilgili olarak da ayn baany gsterebilmelidir. Ancak
o zaman demokrasi adna lyk olur.

Demokrat Parti ve o zamandan beri onun izinden giden partiler bu ikinci


koulu yerine getirmekte baanl da olmadlar, istekli de. Siyaset
terminolojisinde, ounluk byle istiyor, diyerek ortal haraca kesmenin
de bir ad vardr: plebisiter faizm, ille her uygulama ncesinde bir
plebisit yapmanz gerekmiyor, bu sfat hak etmek iin, nk ok zaman
plebisiti de yapmadan, yapm gibi davranrsnz. Ama buna kar fazla ses
kmaz, nk plebisit yaplsa sonucun byle olacan herkes tahmin eder.

Atatrkn salnda Trke ezan uygulamasna geilmiti. Laiklerin


zihniyetine gre bu doruydu, gerekliydi vb. nk bu, sonu olarak insanlar
namaza armak demekti; ad Trkiye olan bir lkede insanlar Trke
konuarak armak basit bir mantk gereiydi. Ama iman ve mantk ayn
terazinin iki kefesinde oturmak zorunda deiller. Bin yldan fazla zamandr
Allah ekber sedasna alm, buna da bir kutsallk atfetmeye balam
insanlar Tann uludur, denmesinden holanmamlard.

Byle bir durumda ounluun rahatsz olduu uygulamadan vazgeilmesi


(veya zaten hi yaplmamas vb.) bence demokratikti. DP de bunu yapt. Ama
bir plebisit yapsa ve rnein ramazanda herkese oru tutma ykmll
konmasn ya da lkede iki retimi ve tketiminin tamamen yasaklanmasn
oylamaya sunsa, byk bir ihtimalle bunlar daha fazla oy alarak kabul edilirdi.
Ama bunu yapmak, demokratik olmazd. Geri DP bunlar yapmad; gene de,
CHPden, yapm gibi muamele grd.
DP byle plebisitler yapmad ama kendi iine gelen eitli konularda
ounluk desteine gvenerek, demokrasinin ilkelerini inedi. 6-7 Eyll
olay tam bir rezaletti. Ama oradan Blkba- hep seiliyor diye Krehir in il
statsnden karlmas da rezaletti. 1957 seimi ertesinde CHP muhalefetinin
dozunu iyice ykseltince, ona daha da yksek dozda bir asabiyetle cevap verme
yolunun Vatan Cephesi politikas da, engel bir yasa olmamasna ramen
radyonun Demokrat Parti organ olarak kullanlmas da, Mecliste Tahkikat
Komisyonu kurulmas da (buna yasal engel gene olmad halde), demokrasi
kltr alm ve sindirmi bir siyas partinin yapaca eyler deildi.

Ksacas, DP iktidar, herkese oy hakkn egemen klarak, ounluk iradesini


siyasete yanstarak Trkiyeyi demokrasiye yaklatrd - ama bir yere kadar.
Ondan ileriye gemek, toplumun oraya gemesine imkn tanmak, DPnin de
programnda ya da ufkunda deildi. Kendine ynelen eletiriyi serinkanllkla
dinleyecek siyas terbiyesi yoktu.

Dolaysyla Trkiye 1923-60 arasnda (ncesini imdilik unutalm) iki


sekinci siyaset tarz arasmda kald ve demokrasinin gerekten ilemesi
gerektii gibi iledii bir siyaset ortamyla tanamad. Bu durum, gnmz
iin dahi geerli. Demokrasi hakknda mutlaka ok daha fazla ey biliyoruz -
ama hl, yzmeyi karada renme aamasn geride brakm deiliz- top-
lumca.

Aslnda bu iki tarz- siyaset btn yakm tarihimizi kapsyor. Sanki btn bu
somut yllarda iki somut parti arasmda bir siyas mcadele yaanmad:
Bilenlerin ynettii brokratik ilke ile plebisiter diktatrlk ilkesi arasnda
bir mcadele yaand. Sanki bunca seimde de, bir siyas partiye deil, bir
tarz- siyasete oy verdik. Ama o tarz hibir zaman demokrasi olmad.
Taklidini ap kendisine varamadk.

Bu kartl gene siyaset terminolojisinin poplizm/elitizm kilisinin


erevesi iinde de anlamlandrabiliriz. Menderes, Siz isteseniz hilafeti dahi
geri getirebilirsiniz, derken, hilafet kuru-mundan ok kitlelerin sonsuz
gc dalkavukluu yapyordu. Bir yandan da, Odunu koysam setiririm,
gibi szleriyle, poplizmin snrlarm gstermi oluyordu. Demek ki sonsuz
gl kitleler, gidip odun seecek bir kafaszlar ynyd aslnda.

Bu poplist siyas tavrn tayc imgesi son analizde bir halk adam mesaj
vermek zorundayd. Sahip olduu halk dehas kayna sayesinde kl
yutmaz biri; hakkn yedirmeyen, ama herkesin hakkn da kollayan,
babacan biri. Pratik zekl, sorunlar zerken biraz kural, ilke krp
dkmekten ekinmeyen, ukala kuralcla verecek tavizi olmayan biri. Osman
Kavuncu ve Osman Kibar gibi belediye bakanlan, Osman Kavrakolu gibi
milletvekilleri bu prototipin eitli somut tezahrlerini yanstrlar.

Oysa sekinciliin prototipi, okumu adamdr, aydndr. Tabii o da mill


ve milliyeti olmaldr. Onun iin bu muhalefet yllarnn deiik
aamalarnda profesrler, Turhan Fey-ziolu, sonra Hseyin Naili Kbal,
sonra Sddk Sami Onar bu kahraman tipini temsil ettiler. Kahramann
eyleme gemi versiyonu, Atatrk niversite rencisi idi. Tan
Matbaasm basarak ve makinelerini paralayarak kariyerine balamt.
Altmtan sonra da kuyruklar telin mitingine katlacakt.

Poplizmin ana figr, toplanan, kilolanan, semiren bir tipti (seveni asndan
da, sevmeyeni asndan da); elitizmin simgesi gerektii gibi bunun tersiydi:
Kaybediyor, inceliyordu. 38de Atam elden gidiyor, diye lk atmken
(drt/ hece) imdi Vatan elden gidiyor, demekteydi. Uyaryordu.

Ama poplizm, her zaman, elitizm madalyonunun br yzdr. Ya da


tersinden syleyelim, bir ey deimez. Poplist bir anda elitist olur, elitist
annda poplist kesilir.

Her zaman ayn fikirde olduklar, grnrdeki farkllklar amaya gerek


kalmadan hemen birleebildikleri ve ayn dili konuabildikleri alan, anti-
komnizmdi. Silhl Kuvveder de bu ortakln iindeydi.

Bu dnemin Silhl Kuvvetler asndan (ve en ok o adan) nemli bir olay


Kore Savana katlmamz ve oraya bir muharip tugay gndermemizdi. Uzun
zamandr sava grmemi, ikinci Dnya Savam da dve katlmadan
geirmi Trk ordusu iin bu nemli bir kendini snama frsat yaratyordu.
Daha sonra ad sk sk duyulan baz subaylar, rnein Faruk Gventrk ilkin
orada tannd. Amerika, Trkiyenin katlmn ve oradaki varln (Trkiye
ABDden sonra sava birlii yollayan ikinci lkedir) biraz abartl olduunu
tahmin ettiim bir dille hep vmtr. Bir asker mttefik olarak ho tutmas
gerektiini dnd ve ho tutmanm en etkili yolunun da bu olduunu
anlad iin. Bu savan, bizim son derece tek yanl ve analitik dilden tamamen
uzak anlatmlarmz dnda, nesnel ve eletirel bir deerlendirmesini grmek
ve okumak frsatm olmad. Gnderdii asker saysna gre en fazla kayp
vermi olmann baarl bir askerlik olduunu aklm fazla almyor. Ama Trk
ordusu hem bu savan olmasndan, hem de kendisinin orada oynad rolden
son derece mudu grnyor. ehit vermekten zaten hi mutsuz olmad.

Hkmet bu davran NATOya girmeyi garantilemek iin yapmt. NATO


ad, Paktm ilk planlannda kimsenin Trkiyeyi akima getirmediini ima
eder gibi. Ama Souk Sava ksa zamanda gndemin ba srasna trmannca
Trkiye, Yunanistan ve talya gibi Kuzey Atlantikle ilgisi olmayan lkeler de
ye oldu. Bu, Silhl Kuvvetler in de en fazla istedii eydi. CHP, karar Mec-
listen geirmedii iin Menderes hkmetini hep eletirmitir (ve hakldr).
Ama Silhl Kuvvetlerin bu konuda eletirisi olmad.

27 Mays J 960

27 Mays olup bittikten sonra, olmasayd ne olabilecei tartlmtr. DP


1950de oylarn %53.35ini, 1954te bunu da ykselterek %56.61ini almt.
Ekonomik canlanma yavalar ve siyaset k- .

zrken seim bir yl nceye alnd, DPnin oran bu sefer 47.70e indi.
seimde en dk orand bu. Dolaysyla, 27 Mays hi olmasa, DPnin oyla
iktidardan uzaklatrlmasnn mmkn olup olmaddr soru. Btn bu
speklatif sorular gibi, tahminlerden te cevab olamaz. Ama evet, bir
gerileme balamt. Yaklak % 10 kayptayd.

. Bu da, pekala beklenebilirdi cevabn vermek iin yeterli grnyor. Ama


Trkiyede politika bandan beri iddete bulanmt ve bir sorunun zmn
halkoyuna brakmak aresizlik gibi alglanyordu. CHP, belki kendi baar
ansna inanamad iin, muhalefeti sertletirmeye devam etti. DP ayn ekilde
cevap verdi. Karakolda biter deyimine uygun bir ortam yaratlmt. zm
bu iki partinin dndan bir yerden gelebilirdi ancak. CHP muhalefet slbunun
amac da buydu zaten: Dandan gelen o g, karde kavgasna son vermek
gibi meru bir gerekeye dayana-bilmeliydi. .

Demokrat Partiye kar sesli ve eylemli muhalefet oda olmak iin en


elverili aday, niversite genliiydi. Nisan 1960ta stanbul ve Ankarada
ilk renci protesto eylemleri balad. Bu bir aylk sre iinde Ankaradaki
Harp Okulu rencilerinin yry gibi olaylar bunun rgtl karakterini
gsteriyor ve kimin rgtlemesi olduuna dair bir fikir veriyordu. 27 Maysm
eriebildii kitlesellik yksekrenim genliiyle snrl kald, ama phesiz
bu da nemi azmsanmayacak bir kitlesellikti.

27 Mays mdahalesi emir-komuta dnda bir rgdenmeyle gerekletii


iin sonrakilerden farkldr ve zaten onun bu karakterinden tr sonrakiler
hiyerarik biim zerinde anlamtr. 27 Mays sabah Alparslan Trke
mdahale haberini verirken Mill Birlik Komitesi adna konuuyordu. Ama bu
komiteye girenler arasnda sk bir rgtsel ya da ideolojik birlik yoktu.
Bazlan, bazlarnn, tamamen rastlantsal bir biimde son anda oraya geldiini
bile anlatmtr. Nitekim o yln sonbahannda 14ler adyla tarihe geen grup
MBKdan tasfiye edilip yurtdma srld. Bunun gayriresm aklamas, bu
gruptakilerin daha uzun sre iktidan sivillere geri vermekten yana
olmamalanyd (ve muhtemelen doru aklama da buydu). Komitede kalanlann
hepsi deien derecelerde de olsa CHPye yakm kiilerdi (Tugeneral rfan
Batu o gnlerde ld). Dnlerinde, 14lerin bir ksm Trkele birlikte
CKMPye katldlar ve bir sre sonra bu partiyi ele geirdiler, bugnk
MHPye gelen izgiyi kurdular. Burada Trketen baka Dndar Taer,
Muzaffer zda, Numan Esin, Ahmet Er, Rifat Baykal, Mustafa Kaplan, Fazl
Akkoyunlu ve efik Soyuyce vard, ama rnein Numan Esin daha sonra bu
izgide siyaset yapmad. Orhan Kabibay, rfan Solmazer, Orhan Erkanl ise
Halk Partisine girdiler. Muzaffer Karan 1965te TPin kard 15
milletvekilinden biriydi ve ksa sre sonra partiden istifa etti.

Sonu olarak, farkl siyas grleri olan kiilerin bu darbede birleebildiini


sylemek mmkn herhalde. Gene herhalde ncelikle nn macerac
saylabileceklerin iktidar srelerini uzatma zlemini abuk kavrayp bunun
tedbirlerini ald.

MBKnn iki nemli ii vard: ktidara el koyarken DP erknn tutuklam, ksa


sre sonra bu i iin hazrlanan Yassadada toplam ve yarglanmalarna
balamt. Darbe mant bu erknn mahkm edilmesini gerektiriyordur
(edilemiyorsa, darbe niin yapld?) - ama nasl, ne llerde?

kinci konu da yeni bir anayasann hazrlanmas, bundan hemen sonra seime
gidilip iktidann sivillere teslim edilmesiydi.

Kurucu Meclis kuruldu. Hazrlanan Anayasa 9 Temmuz 1961de referanduma


sunuldu ve % 60.4 orannda kabul oyu ald. 16-17 Eyllde DPli asld. 15
Ekimde seim yapld: En yksek oram tutturan CHP idi (istendii gibi); ama
bu oran, Demokrat Partinin devam olduu iddiasyla kurulan Adalet Partisi
ile Yeni Trkiye Partisiiin birlikte tutturduu orann gerisinde kalyordu.
Milletvekillii kazanan drdnc parti de Blkbanm Cumhuriyeti Kyl
Millet Partisiydi. .

Seimin ardndan, imdi Tabii Senatr olarak Meclise giren MBK yeleri
olduka ak kol bkme manevralaryla APnin cumhurbakan aday Ali
Fuat Bagili adaylktan vazgemeye ikna edip Cemal Grselin
cumhurbakan seilmesini saladlar.

27 Mays fasln yukanda deindiim noktay aarak bitirmek istiyorum.

1. Yassada Mahkemesi ve zellikle idamlann hl gemeyen ac sonulan


oldu. Bir lkenin babakan ile iki bakann asmak ar bir uygulamadr. Bunu
rahat vicdanla yapmak, Menderes ve arka-dalannn gerekten kar klmaz
biimde sulu ve sorumlu olmalarn gerektirirdi. Hukuk baka, halkn ruh hali
baka; ama burada hukuk da aslnda ilemedi. Verilmi bir kararn mizanseni
olmak zere bir tuhaf (tamamen nyargl) yarglama yapld; te yandan, drt
yl nce halkn yansna yakn kesiminin seerek onay verdii insanlar
iktidardan zorla indirilerek idam edilmi oldu.

Bu olaylar zaten bir hayli sert cereyan eden Trkiye siyasetini iyice
sertletirdi. Siyasetin iine kan davas mnga etti. Yok etmek zere siyaset
yapmay yerletirdi ve merulatrd. Nitekim izleyen yllarda, intikam
(karlkl) motivasyonu hep gndemde kald.

2. Anayasal dzen ncekinin tersine ileyen bir mantkla yeniden kuruldu. 1920
ve 1924 Anayasalan, nceki blmde anlatld gibi, totaliter bir dnya
grnn rnyd ve toplumu dntrmeye kararl bir irade sahibine bunu
gerekletirmek iin gerekli btn yetkileri veriyordu.

Ama iktidarn kimin elinde duracann karan semen kitlesine kalnca, devlet
sekinleri hemen kuvvetler ayrl ilkesi olmadan dzgn bir demokrasi
olamayacan hatrladlar ve yeni anayasay buna gre yazdlar. phesiz bu
iyiydi, doru yolda atlm bir admd. Ama kantann topuzunu kardn iddia
edenler oldu; hl da var.

nk 27 Mays Anayasasnm altnda yatan dnce 10 yllk Demokrat Parti


deneyiminin gzlemine dolaysz bir biimde balyd. yle zetlenebilir:
Bilgisiz kyl ymlann kandmlarak oy verdii kt niyetli bir partinin kentli
aydmlann hayat tarzna ve tabii Atatrk ilke ve inklaplanna mdahalesine
engel olacak bir anayasa.

Bu ekilde Meclisin yanna Senato eklendi ve Senato yksek okuryazarlk


gereklerinin yan sra Tabii ve Kontenjan senatrleriyle takviye edildi.
Yargtay, Dantay, btn Yksek Yarg hkmete kar zerkletirilirken
Anayasa Mahkemesi de kuruldu.

12 Eylln belirgin kurumu, parlamentoyu TSK denetimi altna alan


MGKnm ekirdei de bu anayasada vardr.

14ler henz tasfiye olmadan Muzaffer zdam igzarl ile niversitede


147ler tasfiyesi gereklemiti; ama yeni anayasal dzen niversite ve TRT
zerkliini glendirecek tedbirlere de yer verdi.

Anayasamn yan sra eitli yasalar da (rnein MBKnm basn taltif eden
Basn Yasas) yrrle girdi. Hepsinin ortak saylr zellii yrtmeyi
eitli cephelerden- kuatma ve ok zaman uygulamalarn engelleme
felsefesini iermeleriydi. Bu durum, genel olarak, Trkiye gibi snrsz yetki
kullanmna alk bir toplumda -bir iktidar boluuna benzer bir durum
yaratt iin- olumlu ve daha demokratik denecek sonular verdi. ktidara
kar yapld iin en iddetli muhalefeti de iktidardan -AP- grd. Ama
yetmilerde trplenmesine balanacakt. Bunu aynca ele alacam.

3. imdi ordu iinde tetiklenen gelimelere bakalm. MBK, iktidar zamannda


brakmak istemedikleri iin 14leri uzaklatrmt. Ama muvazzaf subaylar
arasnda da 14lerle ayn kafada olan ok kii vard. Gemite, ittihat ve
Terakki zamannda olduu gibi Ordu politikaya girmiti, kolay kolay kmaya
da niyeti yoktu. 14lerin tasfiyesinin ardndan orduda Silhl Kuvvetler Birlii
adnda, demokratik dnyada bir benzeri olmayan, yasalara gre Trkiyede de
olmamas gereken bir rgtlenme olutu. Hlen silh altnda asker, her zaman,
bir nedenle sivile ayrlm askerden daha gldr. SKB de, MBKdan daha
gl olabilirdi - nn di-renmeseydi. CHP-AP koalisyonunun ie
balamasndan birka ay sonra, Talt Aydemir baz arkadalanyla 22 ubatta,
Harp Okulu rencileriyle darbe giriiminde bulundu. Ordu da ikiye
blnmt. Ama hareket bastrld; Aydemir ve arkadalan emekli edildi.
Bunlar TSKy ve SKByi yattrmad. Aydemir Mays 1963te yeniden
harekete geip gene tutturamaymca (bu sefer lenler, yaralananlar da olmutu),
geni bir yargdama balad. Sonunda Talt Aydemir ile Fethi Grcan idam
edildi. Trke ve arkadalan da yargland ama beraat etti. Btn Harp Okulu
rencilerinin iliii kesildi. Yusuf Kpeli ya da Mahir Kaynak gibi farkl
figrler bu renciler arasndayd.

Darbe ynnde aslnda gayri ciddi giriimler bylece sona erdi ama TSKnn
iktidara el koyma itah kesilmedi. 27 Mays bir yandan darbeler yolunu
am, bir yandan da, iktidan uzun sre elde tutma ve bu zaman gerekli
reformlan yapmak iin kullanma dncesini dourmutu. 21 Mayslarla o
yarglama srasnda konuabilen birine (baka bir davadan tr Harp
Okulunda tutulan bir sivil) hareketin nderlerinden biri, profesrlere varolan
btn izmli iktisadi ve siyas sistemlerden bir tane iyi sistem
smarlayacaklarn sylemiti. Bu, ele geirmek istedikleri iktidara ne kadar
iyi hazrlandklarnn bir gstergesidir.

Sonu olarak, 27 Mays, Trkiyenin altml yllarn ve daha da sonrasn


nasl geireceinin ana izgilerini belirlemiti.

Eminsu (Emekli nklap Subaylar) ad altnda be binden fazla subay (bir


ksm en st rtbelerden) emekli edildi, emeklilik maalar da ykseltildi.
Bunlann darbeyi onaylamayan, daha muhafazakr, belki Demokrat Partiye
yakm subaylar olduu dnlm, bylece aadan gelecek daha gen
(dolaysyla daha radikal olduu dnlen) subaylara yol ve yer almt.
Silhl Kuvvetler Birliine bunlardan ok kii girmi olmaldr. Ama daha
sol diye bilinenler de tasfiye edildi.

27 Mays icraatnn ve yasamasmm bir rnei de OYAK diye bildiimiz


Ordu Yardmlama Kurumudur. 1 Mart 1961de kurulan OYAK, zerklik ve
ayncahkla donatlan bu kurum, ellili yllarda TSK mensuplannn cann skan
maddi sorunlara doyurucu cevaplar bulmutur.

Altml yllar

Yeni anayasann salad greli zgrlk Trkiye iin her eye ramen
nemliydi. O zamana kadar hemen hemen hi bilinmeyen bir eyin, sol
dncenin nndeki engellerden bir ksmn kaldrd. Ama yalnz onu deil.
Dnyann birok nemli yazann Trkiyede genler altmlarda tanmaya
balad. Bugn Trkiyenin sosyalizm tarihinde 68li diye tandmz
genlerin de sosyalizmden nce ya da onunla ayn zamanda kendilerini
yetitirmek zere eitimlerinde edebiyatn nemli bir yeri olmutur. Ancak
ony-ln sonuna yaklarken Marksist metinler ezici bir arlk kazand. Bu
arada, tabii, Nzm Hikmet de yeniden yaymland ve yeniden kefedildi.
Marksist sol, intelligentsia stnde ciddi bir hegemonya kurdu. Bilinmedii,
tannmad (nk yasak olduu) yllann acsn karmak ister gibi,
modalat, hegemonikleti. Bu gibi durumlarda, her zaman grld
gibi, ashnda bu ilerle, bu dnce tarzyla ilgisi olmayacaklar da bu tarafa
hamle ettiler.

Siyaset dnyasnda AP ile YTPnin yaratt kafa karkl ksa zamanda


gemi, mirasn vrisinin AP olduu anlalmt. Kitle de bylece kime oy
vermesi gerektiim anlad ve 1965te, Ragp Gmpalamn lmnden sonra
Sadettin Bilgi gibi yllardr tannan bir siyaset adamn sollayp kongre
kazanan Sleyman Demirel nderliinde APyi birinci parti durumuna gerdi.
Bu seimde mill bakiye sistemi TlPin de on be milletvekillii kazanmasn
salad. Tabii seim yasas hemen deitirildi.

Yn dergisinin birinci says 20 Aralk 1961de yaymland. Solun btn


renklerinden insanlar burada yazyordu. Okur kitlesi de byleydi.

TIP, 1961de bir grup sendikac tarafndan kuruldu, ama bir varlk
gsteremedi. Ertesi yl kurucular aralarnda bir anlamaya vardktan sonra
Mehmet Ali Aybar la grtler ve onu genel bakanla davet ettiler. Aybar m
kabul etmesinden sonra katlanlar hzla oald ve TIP lkenin hayatnda
boyunu aan bir rol sdendi.

Bu sralarda Trk-l de bir parti almasna girmiti. alanlar Partisi


denecekti buna. Ynle aa yukar ayn kurucu kadroya sahip Sosyalist
Kltr Demei ve Yn, Seyfi Demirsoyun, Nihat Erimin ad geen bu partiyi
desteklediler ama TlPin gelimesi bu giriimi kesip att. Bu olay, o tarihte de
bir Kemalist sol giriimi olduunu gsteriyor.

1964te zmir de ilk Byk Kongre topland. Hazrlanan, Kapitalist Olmayan


Yoldan Kalknma ve Bamsz D Politikaya dayal program burada kabul
edildi. Kumcu sendikaclarn art kotuu, btn ynetim organlarnda % 51
orannda emeki seilmesine ilikin 53. maddeyi uvriyerist bularak
eletiren aydnlar ihra edildi (Fethi Naci, Doan zgden, Demir zl, Edip
Canse-ver vb.). Zaman getike, adam ihra etmek iin daha ciddi gerekeler
de bulunacakt.

1966 Kongresi (Malatya) MDD sapmasn getirdi. Bu neydi ve nasl oldu?


Balangta, eski TKPden kalan sol, TlPin gelimesini umutla gzlyor ve
belli etmemeye alarak destek veriyordu. Ama bir sre sonra TIP hareketinin
glenerek kendilerini bsbtn tasfiye edecei izlenimine kapldlar. Daha
nceki dnemlerde efik Hsn ile Esat Adil durumunda olduu gibi,
TKPliler meydan bo brakmamaya karar verdiler. O zaman ciddi bir teorik
ayrma nedeni bulmak gerekti. Eski Tfeki Mihri Belli dncelerini
ortaya koyunca yeterli ayrlk zaten kyordu. Trkiye hl feodal ve
emperyalizme baml bir azgelimi lkeydi. Burjuvazisi yoktu. Ancak
montaj ve ambalaj yapmasn bilen bir komprador bujuvazi
yetitirebilmiti. Siyaseti de geriydi. Bir Filipin demokrasisi vard (temelde
birbirinin ei iki parti arasmda bir kayk kavgas). Bu koullarda, tam
bamsz ve gerekten demokratik (yani anti-emperyalist ve anti-feodal)
olmak zere bir demokratik devrim yapmak iin ilericilerle (asker-sivil
aydn zmre) ve mill bujuvazi ile ittifak yapmalyd. Ancak bu temizlikten
sonra sosyalist devrim dnlebilirdi.

Militarizm erevesinde bizi en ok bu teori ilgilendirdii iin bunun anlalr


bir zetini vermeye altm. Bu teorinin anlalr tercmesi, solcu olmu
genliin ilerici subaylarn darbe yapma yolunu amak zere almalar
gerektii anlamna geliyordu. Yn de zaten bu izgiyi salk veriyor ve
destekliyordu. Altmlarn ikinci yars bu sol cunta tartmasnn
egemenliinde geti. MDD anlay genlie sonsuz eylem frsat da tand
iin, genlik TlPten hzla o kanada doru savrulmutu.

Adalet Partisi de sosyalizmin yaylmasndan tedirgindi. Onun buna cevap


verme biimi bu dnemde her yerde kurulan Komnizmle Mcadele
Demeklerini ve ilim Yayma Cemiyetlerini harekete geirmekti. Yani,
yaylmak isteyen komnizmi halk dzeyinde gslemek ve durdurmak!
Bunlann ve baka faizan ya da faist glerin TlPin yasal mitinglerine,
sosyalizme saldrlannda iddet dozu gittike artyordu. eitli ldrme
olaylar sosyalist militanlar arasmda silh edinme eilimlerini tevik etti.
Sosyalizmi de silhl bir mcadele erevesinde dnenlerin says oald.

Byle bir ortamda yarg organlannn devrimci genlii kayran tutumlan ve


anayasal ortamn yrtmeyi durduran yaps, ilgin bir g dengesi biimi
yaratyordu. rnein silhla oynayan iki devrimciden biri brn (Hataydan
Kuseyri) kazara ldryor, Faistler arkadamz ldrd, diye propaganda
yaplyor, profesrler cppelerini giyip cenaze yryne katlyor, hkmet
telin ediliyordu. Hareket halindeki gc genlik salyordu. Brokrasi, byk
lde, bu hareketliliin srekliliini salamak zere hareket ediyordu.
Bylece, iki gnde bir sokaklar Ordu-Genlik el ele/Milli Cephede
sloganyla nlyordu. Strateji polisle atmak, askeri alklamakt. Atatrk
her iin iindeydi. Samsundan Ankaraya yryler dzenleniyordu.

imdi olduu gibi o zaman da bu iki tarz- siyasetin ayr to-poslan vard ve
bunlar pek fazla kesimiyordu. Belirli bir alanda, Dev-Gen ve benzeri
hareketlilik etkili bir biimde yryordu. Ama parlamenter demokrasi de,
Dev-Genten, Ankara yrylerinden vb. etkilenmeden, kendi yolunda
gidiyordu.

1968 Trkiyeyi byle bir kavga iinde buldu. Grne baklrsa etkiledi de.
Ama bu, ancak Hepsi renci eylemi deil mi? trnden bir yzeysellikle
bakanlarn syleyebilecei bir eydir. 1968 Bat Avrupada ve Dou
Avrupada genlii messes nizamla kar karya getirdi. Batda genliin
messes nizam diye bildii eyin iinde Komnist veya Sosyal-demokrat
Partiler de vard. Sonu olarak genlik onlardan medet ummad, kendi eyini
yapmaya alt. Bunun ne olduunu da o srada pek bulamad ama sonraki
yllar, 68in sarst yzeyin gerisinden yeni bir feminizmden alternatif
hayat biimlerine kadar bir yn yenilii bulup kard. Burada ise genlik
burada olmayan aramaya balaynca eitli devlet sosyalizmi biimlerini,
Stalini, Maoyu, demokratik merkeziyetilik gibi aslnda ok bildik eyleri
farkl bir adla tanm oldu. Milliyeti deil de antiemperyalist olmann
daha k ve haval olduunu rendii gibi.

1969 seimini AP oylarn % 46.5ini alarak kazand. Bu, soldaki


hareketlerin burada hi etkisi olmadn gsteriyordu ama 1965teki %
52.9dan buraya inmek, sada baz skntlarn baladnn iaretiydi.

Trkiyede genlik dnyadaki 68den fikren ok yararlanmasa da, etkili bir


eylem biimini kopya etti: niversite igalini.

nsan zihni hep eski modeller stnden alr: Tarihte bir kere olan bir daha
olmaz, ama insan hep onun tekranna gre hazrlanr. niversite igali iyi bir
eylemdi, nk 27 Mays hatrlatyordu. gal edenlere kar polis saldmr,
onlar direnir, bu arada lenler, yaralananlar da olursa (27 Maysm Et-Balk
Kurumunda kyma makineleri yalanlannm benzerleri de olabilir) , bu yeni bir
mdahale iin kap aabilir, ortam yaratabilirdi. Muhtemelen hkmet de bu
akl yrtmeyi akl edebildii iin polisle yklenmekten sonuna kadar kand.
gali, 6. Filoyu protesto eylemleri izledi. zellikle Dev-Gen btn
Anadoluda birok gsteri dzenliyordu. Sembolik mahiyette kk toprak
igalleri bile oldu, ama bymedi. Kavel, Demir-Dkm grevleri ii snfnn
da harekedenmeye baladn gsteriyordu (1967de DSK kurulmutu).

Zaten btn bu gidiin dnm noktas 15-16 Haziran 1970 ii snfnn iki
gne yaylan protestosu oldu. Bu olay, herkesi, durduu yeri bir kere daha
gzden geirmek zorunda brakt.

Devrimci genler armt. Bu iki gn iinde, onlann bu yllar boyunca


eriemedii bir boyutta, ok etkili bir olay olmutu, Oysa Trkiyede bunu
yapacak bir ii snf olmamas gerekiyordu -teoriye gre.

Sonu biraz artc oldu. Bu olgunlam proletaryayla tanan genlik


kenderi onlara brakp krlarda gerilla savayla devrimi balatmaya gitti. Ama
giderayak, Carlos Marighellanm anlatt ekilde, birka ehir gerillas
mei vermeyi de ihmal etmediler. rnekle birlikte zayiat da verildi.

Ama bu iin bir de cuntaclar kanad vard. Aslnda onlar da bu zamana


kadar ayn Mill Demokratik Devrim stratejisi stnden geliyorlard. 15-16
Haziran onlan da artt ve tabii korkuttu. Darbe ortam yaratmaya alrken
sanki ipin ucu kam, genlerle birlikte iisinden kylsne herkes kabul
edilemez bir ilere girmiti. Aynca, yaz bandan bahara kadarki ksa srede,
genler de banka soyarak, rehin alarak, konsolos vurarak, ii baka bir yere
tam oldular. Bu eylemleri darbeyi kolaylatnyordu, ama yollar artk
kesinlikle aynlmt.

12 Mart - yoksa 9 muydu?

Bu gn iinde ne oldu, ne deiti? Bunu herhalde hibir zaman


renemeyeceiz. nk hikyeyi iinden grp yaam kimse -benim
bildiim kadar- hayatta deil. Grlen o ki kimse yazl bir aklama da
brakmam. Onun iin, epey kt bir bilgi zerinden baz varsaymlar
yapabiliriz ancak. .

lk azda, u konunun nemli olduunu dnyorum: 27 Mays bir ordu


eylemi deildi; bir grup grece dk rtbeli subayn (sonradan MBKnn
ekirdei olanlar -o aamada Grsel, z-dilek filan da- yok aralannda)
eylemiydi - ama ordu bunu benimsedi. Sonra Aydemir in iki giriimi yaand.
Bu olaylar, TSK iinde, Latin Amerika gibi, erken uyanan albayn darbe
yapmak zere ortaya atld bir r almas korkusunu dourdu. Yersiz bir
korku deildi. Heveslileri kabilirdi, nitekim vard. Ama bylece ordu byk
bir prestij kaybna urard. Dolaysyla, Grler-Batur ittifaknn altnda
kurulmu mekanizma 9 Martta mdahale etmek zere harekete geerken
Genelkurmay Bakan Memduh Tama olaya el koydu ve bir ey yaplacaksa
bunun emir-komuta zinciri iinde yaplmas gerektiini bildirdi.
Parlamentonun devam etmesi gibi durumlar muhtemelen bu sayede mmkn
oldu. Yani tasarlanan mdahalenin radikalizmi trplendi.

Olaydan gelecee miras kalan, yani bir rnt kuran zellik de bu oldu.
Daha sonra 12 Eyll ve son 28 ubat da emir-komuta zinciri ilkesine uyum
gsteren eylemlerdir. 2000lerin Ay, Sarkz vb. hiyerari d
giriimleriyse gereklemedi.

Bunun militarizm izgisini bozduunu deil, devam ettirdiini


dnyorum. nk militarizmin de kendine gre, kendi iinde bir
meratip meruiyeti olmas gerekir.

9 Martn olamamasna hayflanan Kemalistlerin ve zellikle sosyalistlerin de


ok yanld kansndaym. yle olsa, sonunda kendilerinin hayatta kalmas
dahi pheye debilirdi.

Gelelim, 12 Mart dendiinde herkesin daha abuk hatrlad konular


dizisine: O tarihe kadar grlmemi tutuklamalar, faizan uygulamalar, youn
ikence ve btn bunlann Silhl Kuvvetlerle dorudan ilikisi. -Bunlar,
Trkiyede insanlann alk olduu, askerden bekledii eyler deildi, onun
iin yaygn bir ok yaratt. Herhalde okun by, sol Kemalist bir
giriime hazr-lananlara dmt.

27 Mays bir hkmete, dolaysyla bir sekinler grubuna ynelik bir


giriimdi. 12 Mart ise toplumun sekinlerinin alttan gelen, gelmeye balayan
bir hareketi bastrmasnn rnei oldu. Muhtradan sonra komnist ehir
gerillas eylemlerinin srmesi, cuntann da her trl sola kar daha sert tavr
almasna yol at. Tarih boyunca ilk kez, Douda Krt isyan bastrmann
tesinde, Cumhuriyet ordusunun halk zerinde bask kurmasnn rnei
yaand. Birok ey ilk olarak gndeme geldi: Kontrgerilla, rnein. Bu
yaygnlkta ikence ilk olarak grlyordu. Bu sayda insann skynetim
mahkemelerinde yarglanmas da grlmemiti.
12 Martn ik hkmeti bir adan bakldnda ilgintir. Buna Beyin
Kabinesi denmiti. ou etkin polidka iinde bulunmam, mesleinde
tannan kiiler, Nihat Erimin bu kabinesinde bir araya getirilmiti. Atilla
Karaosmanolu ekonomiyi kurtarmas beklenen kiiydi. Dilerine Osman
Olcay getirilmiti. zer Der-bil, Hamdi merolu, Haluk Ark, inasi Orel,
Sait Naci Ergin, Ayhan ilingirolu, Atilla Sav, Trkn Akyol, Selhattin
Babrolu, Talt Halman, Selahattin nal ve Cevdet Aykan da parlamento
dndan bakanla tayin edilmiti. Bir Tabii Senatr (Mehmet z-gne)
Diyanetten sorumlu devlet bakan olmutu. Birka milletvekili de Meclisteki
partiler temsil edilsin diye bakanla getirilmiti: Cahit Karaka, Doan
Kitapl, smail Arar vb. Emekli Kemalist subaylardan Sadi Koa babakan
yardmcsyd ve okuma-yaz-mas olmayanlara oy hakk tannmamas
gerektii gibi radikal fikirleri vard.

27 Mays ertesinde, lkenin her eyden nce iyi bir anayasaya sahip olmas
gerektii dnlyordu. Bunu en iyi bir Kurucu Meclisin yapabileceine
karar verilmi ve byle bir meclis kurulmutu. On yl sonra, memleketi
kurtarma misyonu sayca daha kk bir kurula, her biri iinin ehli uzman
olan bir beyin kabinesine teslim ediliyordu. Bunlar, kirli politikaya
karmam dhi teknokratlard. 12 Eyllde ise ortaya be kiilik bir konsey
kacak, anayasa yapmakla ykml olanlar onlann Danma Meclisi
olacakt. Zaman getike askerlerin sivillere gveninin azald anlalyordu.

te yandan, bu uzman siviller de, 12 Martn siyaset tarzndan


holanmadlar, ikence sylentilerinin ayyuka kt bir zamanda I. Erim
hkmetinin on bir bakan istifa edince hkmet dm oldu. Bundan
sonrakiler byle beyin kabinesi trnden cafcafl adlar almadlar. Sradan
cunta hkmetleri olarak sradan ilerini devam ettirdiler.

Bir baka nemli olay da CHPde Genel Sekreter olan Blent Ecevitin asker
ynetimle herhangi bir ibirliini reddederek bu grevini brakmasyd. nn,
Erim hkmetine partisinden bakan vermeye razyd. Ecevit buna kar knca
nn ile yollan ay-nld. 1972de bu sorunu zmek zere toplanan Olaanst
Ku-rultayda Ecevit gvenoyu alnca istifa sras nnye geldi. Onunla
birlikte mhafazakr CHPliler, Kemal Satr vb. de aynlp baka parti kurdular.

Bu, ok nemli bir olayd. CHP bylece yalnz nn gibi ilk kurulutan beri
partide bulunmu, mill ef diye adlandrlm bir tarih kiilikle deil, her
zaman i ie olduu ve sivil szcln yapt TSKdan da yollarm ayrm
oluyordu. Bununla, CHP ilk olarak, gerekten sol bir parti olabilmenin eiine
kadar geldi. Ama eikten ieriye getiim syleyemeyiz. Geemeyi-inde -
geliinde olduu gibi- phesiz yeni Genel Bakan Blent Ecevitin pay vard.
Ecevit bir cuntac deildi, olmadn gstermiti. Ama Ecevit, bir sosyal
demokrat olmasna imkn brakmayacak lde milliyetiydi. Solculuu,
CHPnin alt okundaki Halklktan fazla ileriye gitmiyordu.

Genel bakanlk, mevki olarak da nemli ve belirleyici olmakla birlikte


eikten ieri girememeyi yalnz Ecevitin siyas tercihlerine balayarak
aklamak doru olmaz. Bir btn olarak da parti byle bir ynde ilerlemeye
hazr deildi. Bunun iin kimsenin Ecevite kar kaca olmazd, nk
sosyal demokrasi ile milliyetilik ve Atatrkln aslnda ayn ey olduu
bu parti yelerinin itenlikli inancyd, Yani, sol olmay, mcadeleyle
reddetmez, ama olduklar gibi durarak bunu engellerlerdi. Nitekim, kimse
sosyal demokrasiyi reddetmedi. Ecevit daha sonra kurduu partiye de
Demokratik Sol adn verdi. O, sol olduuna itenlikle inanyordu.

Sol olmad, ama Ecevit, askerle ibirliini reddederek, yaplacak ilk seimin
galibi olmay garantiledi.
Yetmili yllar

12 Mart dneminin cumhurbakan seimiyle sona erdii sylenebilir.

9 Mart nleyenin Genelkurmay Bakan Memduh Tama olduu sk sk


sylenmitir ve herhalde dorudur. Ertesi yl, 1972 Austosunda Tama
emekliye ayrld ve Faruk Grler onun yerini ald. 12 Martm ncesinden beri
bir Grler-Batur cuntasnn sz ediliyordu. Gene bu dnemde onlara yakm
grnmeyen Denizci Komutan Eyiceolunun yerine de yakm grnen Kemal
Kayacan gemiti. 1973te Cumhurbakan Sunay Faruk Grler i, kontenjan
senatrlne getirdi. Bunun anlam akt: Grler, Sunaydan yaknda
boalacak cumhurbakanlna hazrlanyordu. Burada gene Ecevit, bu sefer
Demirelle anlaarak, bu giriime direndi. Meclis Faruk Grler i semedi.
Gene bir

kontenjan senatr olan emekli oramiral Fahri Korutrk seti. Bunun, 12


Mart fiilen bitiren olay olduu sylenebilir. 14 Ekim 1973te genel seime
gidildi ve Ecevitin CHPsi birinci parti oldu. ounluu elde edemedii iin
Milli Selmet Partisi ile koalisyon kurdu. Necmettin Erbakann banda
olduu Mill Selmet Partisi seimde oylarn % 11.8ini kazanarak 48
milletvekili karmt. .

Ecevitin balca kayglarndan biri 12 Mart yarm-darbesinin yaratt terr


havasn silmek ve bir genel af kararak i bar yeniden kurmakt. Seimden
ikinci parti olarak kan Sleyman Demirel, bu yenilgisini ksmen san
dalmasndan biliyordu. Sel-metten baka Bozbeylinin Bayar ve baz eski
Demokratlardan da destek alan Demokratik Partisi yksek oy alarak APyi
zayflatmt. Komnistlere af karlmaz slogan Demirelin bu sa yeniden
AP ats altma ekmesini salayabilirdi. Demirel statejisi-ni bunun stne
kurdu ve affa kar youn bir kampanya balatt. Mecliste af kanununun
oylanmas srasnda MSPnin milliyeti kanadm paralamay baard. .

12 Martm yaralarn sarmak o dnemin devlet politikas haline geldii


iin Anayasa Mahkemesi Meclisten gelen kanunu ekilden bozdu ve aff
karm oldu. Bu da, brokrasinin Meclis iradesini tersine evirmesinin ok
nemli ve ciddi bir rneidir, ama bu o zamann llerinde ilericilik
sayld iin o cepheden herhangi bir eletiriye uramad.

CHP ile MSPnin huzursuz koalisyonu bu nedenle bozulmad. Bir sre sonra
Kbrsta Sampson darbesi olunca Ecevit bunu bir mdahale iin yeterli
gereke sayd ve 1974te Silhl Kuvvetler Kbrs'a bir karma yapt. Harekt
baarl oldu. O zamandan beri Trkiyenin adada otuz ksur bin kiilik bir
birlii var ve ada fiilen ikiye blnm bir durumda.

Olduu zaman ve sonrasnda, kendi gemimizi batrdmz bilgisine ve


benzerlerine ramen, Silhl Kuvvetler in bu baars lke iinde ordunun
prestijini ykselten bir olay oldu. 12 Martm uyandrd antipatiyi ksmen
giderdi. Koalisyon da, CHP ile MSP bu prestiji nasl paylaacaklarn pek
bilemedikleri iin bozuldu. Daha dorusu, Ecevit, Kbrs fatihi olarak skc
ortandan kurtulup yeni bir seime gidebileceini ve zaferi oya tahvil
edebileceini dnd. Ama byle olmad, nk sonuta ounlukta olan
san byle blnk bir anda seime gitmek gibi bir niyeti olamazd.
Koalisyonun ekilmesi 1974 Martnda Sadi Irmak ve yeniden partiler-st
bir hkmet getirdi. Bir yl sonra da I. Milliyeti Cephe hkmeti drt sa
partiyi Demirelin babakanlnda kurulan koalisyonda birletirdi.

Yetmilerin parlamento hayat, Faruk Grler zorlamasna kar Ecevit-Demirel


kilisinin ortak direnii gibi parlamento asndan olumlu jestlerle balamasna
ramen, olumlu bir ekilde devam edemedi. Bunda Demirelin sert politik
slbunun, affa kar knn, Milliyeti Cephe gibi bir politikann pay
vardr. nceki dnemde milletvekiliyle hkmete giren MHP iyice glendi
ve siyasetin silhl atmaya dnmesinde rol oynad. Demirelin de bunlara
gz yumduu, Bana Milliyetiler su iliyor dedirtemezsiniz, gibi szler
syledii grld. Aynca, Dn dnd, gibi szleriyle de siyasetin
saygnln zedeledii sylenebilir.

Ancak yetmili yllann asl belirleyici olaylan Parlamentonun iinden ok


dnda gemitir. 12 Mart, ncelikle ve arlkla sola kar bir uygulama
olduu halde solu ezemedi, zulmetmekle kald; solun prestijini de
lekeleyemedi. Tersine, yazlan eitli ikence romanlanyla vb. TSKnm
saygdeerlii ok daha ar hasara urad. Darbeden sonra, o zamana kadar
varlk gsterememi TKPnin sahneye kmas gibi olaylar da oldu; ama sol
iindeki blnme de azamiye trmand.

MHP ve lkc hareket de glenerek yayld, iki tarafn silhlanm kadrolan


arasmda ad konmam bir i sava balad. Bu durum btn lkeyi etkiledi.
Orta Anadolunun birok yerinde atma Snni-Alevi blnmesi stne
oturdu, onunla rtt. orumda, Sivasta, Marata kym boyutunda olaylar
patlak verdi, solcular ve Aleviler ldrld. 1977deki 1 Maysn sol
iindeki kavga grnm verilmeye allan krk ksur insann lmyle
sona ermesi de bu kanl yllann akllarda kalan irkin olay-lanndan biriydi.

Sa (milliyeti sa) ve sol arasndaki bu kavga ve cepheleme birok kurumda


yeniden retildi. Polis iinde bile Pol-Bir ve Pol-Der gibi, ideolojiye gre
aynan gruplamalar, derneklemeler oldu. Ancak Marksist solun kendi
iindeki gruplar ve fraksiyonlar arasndaki mcadelenin de iddet bakmndan
tekilerden aa kalr hali yoktu.

Yetmilerin sonlarna doru lkenin hatr saylr bir kesiminde skynetim


ilan edilmiti. Bu durum, daha sonra, ordunun Elinizde her trl imkn
varken niin o zaman durdurmadnz? Niin 12 Eyllde her ey bakla
kesilmi gibi bitti? mantyla sulanmasna yol amtr. Bunun ayrntl bir
plan sonucu byle olduu kansnda deilim, ama soru phesiz meru bir
soru. Kendini asmasna yetecek kadar ip vermek bir Ingiliz darbmeselidir
ama Trkiyedeki ordu da bu bilgelikten yoksun deildir.

Skynetimin varl her zaman darbe yapanlarn balca yardmcsdr, nk


zaten yan yanya darbeyi yapm gibidirler. Bu da byle oldu.

12 Eyll

12 Eyll darbesinin Cumhuriyet tarihi boyunca Trkiyenin bana gelmi en


kt olay olduunu sylemek herhalde bir abartma olmaz. Darbe, tanm
gerei, her trl olaan durumdan ktdr. Darbelerin en kts de buydu.
Gelgelelim, aradan otuz yl getikten sonra, 12 Eylln baz somut izleri, yasa
ve kurumlan, en bata 1982 Anayasas, yerli yerinde duruyorlar. Trkiye bu
mdahaleyi byle grm olsa, imdiye kadar iyice silip atmas gerekmez
miydi? Birok ey deimediine gre, toplumun bunlan benimsediini
dnemez miyiz?

Bunun doru deerlendirme olaca kansnda deilim. Trkiyeyi anlamak


demek, biraz da, bu toplumun holanmad eylerle nasl birlikte
varolabildiim anlamak demek. Bunun memnun olmak deil, raz olmak
anlamna geldiini dnyorum. Bu toplum, ordusu tarafndan kurulmu bir
toplum; nasl davranmas gerektiine dair epey sert bir eitimden gemi bir
toplum ayn zamanda. Byle olduu halde, zellikle altmlardan sonra,
kendisine verilen talimatlann dna kmaya balamt. Deyim yerindeyse,
serkelemiti. Ama bu davran onu bir mutlulua da gtrmedi. Tersine,
yetmili yllar son derece skntl geti.

Bu dnem aklma hep sann anlatt mesellerden Hayrsz Oulu (Prodigal


Son) getirir. Lukada (15) anlatlan bu meselde bir adamn iki olunun k
payna decek mal babasndan alr ve gider: "... kk oul her eyi toplad,
uzak bir memlekete gitti; ve orada sefahatle yaayarak maln telef etti.
Bylece a ve evsiz kalnca, bir de kdk knca, evine dnmeye karar verir.
Babasnn nne kar: Baba, ben ge kar ve senin gznde su iledim;
artk senin olun denilmeye lyk deilim.

nciPdeki, efkadi bir babadr. Olunu kucaklar, balar. Trkiyenin babas


ise iyi bir ders vermeden, burnundan getirmeden, bir daha olmasn nleyecek
her trl tedbiri almadan buyur edecek bir baba deildi. Pedagoji anlay
buna yatkn deildi.

Hayrsz Oul meseli bizim kltrmze girmemitir, ama ne olsa evrensel


bir ey anlatr. Biz Trkiye halk bunu yaramaz ocuk bal altnda
bulabiliriz.

12 Eylln en nemli, belirleyici ve kalc eseri anayasa oldu. 27 Maysn


verdiklerinden, 12 Martm krpmalarndan sonra kalabilmi ne gibi hak ve
zgrlk varsa bunlar da geri alnd. Bu bakmdan, ordunun 27 Mays
zgrlklne kar tepkisini srdrd. Ama 27 Maysm zn oluturan,
brokrasiyi seilmi hkmet karsnda zerk ve yetkili klan her ey takviye
edildi.

rnein eski metinde de olan Milli Gvenlik Kurulu bambaka bir hale
getirildi. Anayasa hazrlanrken, MGK ile ilgili maddede Hkmetin uymakla
ykml olduu tavsiyelerde bulunur, mealinde bir sz yazlmt. Sonra, Bu
kadar da olmaz, diye itirazlar ykselince, dikkate almak eklinde
deitirildi. Ama bu kk hikye Anayasanm nasl bir zihniyetle
hazrlandn gsteriyor.

Evren bu srete en azndan ak szlyd. Birileri bu yeni anayasay


demokratik bulmadklarn syleyince, Biz kimseye demokratik anayasa
yapacaz diye sz vermedik, demiti. Devleti bireylerden koruyan bir
anayasa yapyoruz, diye de eklemiti. Zaten 27 Mays Anayasasnm topluma
bol geldiini tekrarlamaktan baya holand anlalyordu.
12 Eyll toplumu yatay, dikey, her trl militarize etti. OsmanlInn llmiye-
Seyfiye beraberliini, Seyfiyenin kesin egemenlii altnda, yeniden kurdu
(buna bir miktar Mlkiyeyi de katt). Btn karar organlarnda subaylann da
bulunmasn salad.

Darbenin erken dnemlerinde bu asker varl komik derecelere varyordu,


nk televizyonun elence programlarnda dahi karmzda habire Harp
Okulunu gryorduk. Bir gn sportif baanlar, yzme ve atlamalar,
jimnastikleri gsteriliyor, bir baka gn Ergin Orbey gibi birinin yazd
hamas bir Atatrk ve

Kurtulu Sava tarz oyunu bara ara oynuyorlard. Hepimizin onlara


benzemeye almamzn istendii belliydi. Harp Okulu, btn toplum iin rol
modeli olacaka-.

Baz asker manevra ve tatbikadara Ordulam Millet gibi adlar takld.


Goltzun Millet-i Msellahasn epey ayordu byle bir ad. Bir millet
silhlanm olabilir, belirli koullarda, ama or-dulamak baka bir eydir.

12 Eyll zihniyeti 30lan ideal gryordu, ama tarihin bu aamasnda tek parti
rejimine dnmek de dnyaya kabul ettirilir bir ey deildi. Bunun iin,
karlan siyas partiler ve seim yasalaryla, btn partileri tek-tipletirme
yoluna gittiler. Her parti Atatrk inklap ve ilkelerine bal olacakt vb. MGK
da nemli bir denetim organyd. Bylece, ok partili tek parti rejimi gibi
bir garabet yrrle girdi.

Bu dnemde eitli niversitelerin siyaset bilimi blmlerinin adlarnn


dar Bilimlere evrilmesi olduka aklaycdr.

27 Maysn gzbebei olan niversitesi bundan sonraki yllarda askerlerin


gznde her trl suun kayna haline gelmiti. rencinin okuduklaryla
sosyalist olmaya karar verebileceini de dnemedikleri iin, retim
yelerinin zel yntemlerle rencileri yoldan kardna inanyorlard.
Bylece polis niversitenin asl bir esi haline geldi. .

Rejim hsan Doramacy yeni niversite dzenini kurmaya ard. O da


gelip kurdu. Bylece YK btn niversitelerin siyas denetimini yapan kurum
oldu. Trkiyede niversiteler hibir zaman zerk olmamt; ama zerklikten
hibir zaman bu kadar uzaklamamt. 27 Maysn zerk radyo ve
niversite kavramlar 12 Eylln kulana kfr gibi geliyordu.
Toplumun en eitimli kesimi olan niversitelere rektrn seme hakknn da
tannmamas, rejimin topluma ne gzle baktnn iyi bir lsn verir.

Trkiyede niversiteler ciddi bir anlamda bilgi reten kurumlar


olmamlard. Ama bilgi derliyor ve rencilerine aktaryorlard. Her zaman,
bunu daha iyi yapan blmler olmutu. 12 Eyll bilgiyi tehlike olarak
grd. Onun iin niversitelerden bilgiyi denetlemelerini talep etti. Yaplan
geni tasfiyeler, gidenlerin yerine alman yetersiz kiiler gibi etkenler bu
talebin karlanmasn kolaylatrd. Nitelik ackl bir ekilde dt. Zaten
olmayan eletirel dncenin olamamas garanti altna alnd. Bunlar bugn
de ok deimi deil.

Darbenin bir yl sonras Atatrkn doumunun yznc yldnmyd. Btn


asker rejimler an Atatrk olmutur. 12 Eyll hepsini sollad ve ordu-
Atatrk ilikisine bir nihailik kazandrd. Ulu nder hayat boyunca Trklerin
yapmas gereken ya da uymas gereken her eyi tespit etmiti. Atatrk ordunun
en hakik mriti, ordu Atatrkn en hakik izleyicisiydi. Bu iliki, or-du-
toplum ilikisini de belirliyordu. Toplum Ulu nder in dediinden
uzaklaacak olursa ordu gelip hiza ve istikametleri yeniden dzenleyecekti.
Ordunun bunu yapmasnn meruiyeti de Atatrkn yetitii ocak olmasna ve
onu en iyi anlayan, bilen kurum olmasna dayanyordu.

O yl (1981) ve sonrasnda her yer zevksiz pleksiglas levhalara yazlm


Atatrk yz yanda yazlanyla donatld. Atatrk alabildiine putlatnld.
Atatrklk bir din haline getirildi. Ama bunlar olurken bir yandan da Atatrk
revize ediliyordu.

Atatrk kendisi Atatrklk diye bir reti oluturmaktan bilinli ekilde


kanmtr. Onun iin de bu pragmatizmiyle ve pozitivizmiyle gze arpan,
ama bunun dnda tanmlanabilir bir z olmayan bir ideolojidir. Milliyeti
olduu ve Batc olduu tartma gtrmez. Ancak Kenan Evrenin elinde
Atatrklk Batya kar bir ideolojiye dntrld. Bunun temelinde Ba-
tnn burada kurulan rejimin demokrasiyle badamadna dair kukusu yer
alyordu. Askeri icraata kar Batdan (ncelikle Avrupadan) eletiri geldike
Evren de Batya ate at. Onun bu tav-n genel olarak TSK tavnn da belirledi.
Batc olmay demokrasi ve insan haklan iin semeyen subay kadrosu,
kendisinin byk lde dman belledii bu gibi eylerin Batnn
vazgeilmezleri arasnda bulunduunu grnce, Batya mesafesini artrma
gereini duydu. Ordunun, bugne de devam eden AB kart tavn byle balad.
Yetmilerde, Latin Amerika diktatrlkleri de benzer bir sreten gemi,
kendilerine eletirel tavr alan Bat lkelerini dman ilan etmilerdi.

Atatrk ok mutlu etmeyecek bir baka 12 Eyll yorumu din


konusundayd. Generaller o tarihlerde Amerikann yeil kuak stratejisinin
etkisindeydiler. Bununla komnizm durdurulacakt; ama ayn zamanda Trk
faizminin Trk-lslm sentezi kolunun da etkisine girmilerdi. MHPyi de
hapsetmi, yarglarken, Aydnlar Ocann bu ideolojisini yararl buldular;
ama Bat teknolojisine biraz daha fazla yer ayrlmasn talep ettiler.

ok sayda mam-Hatip Okulunun almasnn yan sra, orta dereceli


okullarda din dersinin zorunlu hale getirilmesi de bir 12 Eyll politikasyd.

Avrupay evreleyen spanya, Portekiz, Yunanistan gibi periferi lkelerinde,


bata Francoculuk, baskc rejimler uzun sre hegemonya kurabilmiti. Bunun
nemli bir nedeni, ordunun din aygtla yakm iliki kurabilmesiydi. Ama
Trkiyede ordunun Kemalist olmas iin ideoloji ayan aksatyordu.
Generaller, Amerikal sosyologlar tarafndan uyarlm olabilirler. Ama dinle
uzlamak zere -pek de Atatrk saylmayacak- bir hamle yaptklar kesindir.
Orta dereceli okullarda din dersini zorunlu hale getirmenin bedeli,
yksekretimde de nklap Tarihini daha ciddi bir propaganda dersine
dntrmek oldu.

Atatrk-milliyeti ideoloji ve eitli mill riteller, kurtulu gn


kutlamalar, stikll Mar sylenmesi, sayg duruu gibi pratikler
alabildiine oaltld. Ama sonraki yllarda bunlara yeniden ykleme de
yapld.

Bu milliyetiliin nemli bir ksm Krtlerle ilgilidir. Daha nceleri MITin


kurdurduu yaymevlerinde baz emekli subaylarn Kr derin aslnda Trk
olduunu yazd ve kimsenin okumad kitaplar yaymlanrd. Ama bu
dnemde Krt yoktur tezi resm tez haline geldi. Karda kan kart kurt sesi
teorileri bu dnemde yaygnlatrld. Kulelide ders veren bir tandm gelip
dehet iinde kart kurt stne konferanslar verildiini anlatmt.

Rejim Krt isyankrl olarak grd davran ar kaba kuvvet


kullanarak ezmeye karar vermiti. Kylerde nedensiz bir iddet politikas
izlediler. Tabii mthi bir nefret uyandrdlar. Ama en korkun uygulamalar
Diyarbakr Cezaevinde oldu. 12 Martta da olduu gibi, rnein Mamak, epey
korkun yerlerdi. Ama Diyarbakr rakipsizdi. Bu politikalanmn sonulan
bugn de devam ediyor.

Krtler her bakmdan birinci srada olsa da, btn toplumu cezalandrma
tutkulan iddetliydi. Solun btn karsnda davra-mlan bir kua gzden
kardklann gsteriyordu. Hapishaneye girmi olmak, ikencenin bitmesi
anlamna gelmiyordu artk. ldrmek, lmyorsa da bir daha
toparlanamayacak hale getir 1 mek, hedefti.

Bunlar yalnz politize olmu, militanlam kiilerle snrl kalmyordu. Blent


Ersoya yaptklan da, toplumu istedikleri gibi yeniden yourmakta pek engel
tanmayacaklanm gsteriyordu.

Ayn ekilde Ermeni politikalann da sertletirdiler.

Hibir dnemde grlmemi sayda insan idam ettiler.

DSK davas gibi bir yarglamada, siyas bir sutan ok, ii denilen
adamlann haddini bilmezliim cezalandrmak istedikleri belliydi. Evren zaten
ef garson maa stne de dktrm, kendinden fazla maa aldklann
sylemiti. Olabilir. Evren kadar zararl bir ef garsona hi rastlamadm.

Darbe yapldnda Yksek Yarg darbeci be generalin nnde el skarak


kutlama kuyruuna girerek sadakatini gstermiti. Orada bir sknt olmad
belliydi. Ama devlet ynetiminde yeri olan btn bu atanmlarn
atanmasnda cumhurbakannn roln geniletmek gerekiyordu. Anayasada
bunlar yapld. lelebet cumhurbakan kalacak bir Evren varm gibi.

Medya da dzene sokuldu. Medyann devletine ve Silhl Kuv-vetler ine sadk


bir ekilde almas gerekiyordu. Duyulmas istenmeyen eyler hi
duyurulmamal, haberler karsnda insanla-nn ne dnmesi gerektii de
onlara hissettirilmeliydi. Medya buna zaten direnmedi, kendinden isteneni
yerine getirdi. O zamandan beri de merkez-medya ayn kurallar erevesinde
alyor.

Bu merkez-medyanm abalar sonucu liberal kelimesi bir kfr


kelimesine dnt ve gene bu medyann sayesinde merkez, faizan sa bir
ideolojiyle konumaya balad.

Cunta yllan boyunca, gazete bir araya gelip darbecilerin isteklerine,


taleplerine aykr bir tavr sergileyemedi. Ama bu dayanma noksanl yalnz
medyada deildi. Btn toplum, yannda cereyan eden korkun olaya gzlerini
yummay rendi. Ordumuzun yaratm olduu huzur ve gven ortamimn
nelere dayandn sormak, aratrmak isteyen kmad. Anlattm btn kt
olaylar arasmda bu yaygn ahlk nasrlama belki 12 Ey-llden kalan en kt
mirastr.

Sonu olarak 12 Eyll btn bu olumsuz (ve son derece nemli) yanlanna
ramen, ayn zamanda bir uzlatrma abas da ieriyordu. En nemli, nihai
kararlarn verilecei yerin Milli Gvenlik Kurulu olmas, asker-sivil
arasndaki uzlamann nasl olmas gerektii sorusuna askerin verdii (ve
siviZin o tarihte itiraz etmedii ya da edemedii) cevaptr. Bunun byle bir
formlasyo-na balanm olmas, kendini memleketin sahibi olarak gren
asker kanatm aslnda ciddi taviz sayd bir eyler dahi ieriyor olabilir
(YKte rektrlere de yer verilmi olmas, Cumhurbakanl Filarmoni
Orkestrasnda bandodan yetimi elemanlarn bulunmamas gibi tavizler);
ama bu da Trkiyede TSKnm uzlamadan anlad eye uygundu.

Cumhuriyetin kuruluundan itibaren, karlm yasalarda ve belirli


zamanlarda yenilenen anayasalarda toplumun Silhl Kuvvetlerinin gdmnde
olduunu belirten bir ey yazlmad. Buna ramen, fiil dzeyde, durum buydu.
Atatrkn ve nnnn ynetimin banda olduklar sre, btn siyas gcn
orduda olduu, ama ordunun ynetime fiilen karmad dnemdi (Bu bir
tek parti rejimi olduuna ve normal anlamda seim yaplmadna gre,
egemenliin kaytsz artsz sahibi olduu sylenen milletin oyu
sorulmuyordu. O halde onu temsilen biri onun yetkisini kullanyordu. Bu, CHP
ise, ordu olmadan CHP kendini byle bir konuma getirebilir miydi?).

1950-60 arasnda Silhl Kuvvetler nnnn projesine uydu ve iktidann


kendi tekelinden kmasna, seim kazanan (yani halk oyuna dayanan)
Demokrat Partinin iktidara gelmesine izin verdi. yle anlalyor ki bu,
ordunun verdiine en fazla pimanlk duyduu karardr.

1960ta karann geri ald, ama seimli dzene bir kere geilmi, iktidann
nihai kaynann ne olduu konusunda kafalar bir kere kanmt. Sonraki
yllar, Atatrk ilke ve inklaplan adna hareket eden ordunun Trkiye halknn
oylanyla seilen sivil hkmetleri denetledii ve yle gerekli grdnde
alaa ettii yllar oldu. 1980de bu tahtrevalli oyununa son vermek iin,
Trkiyenin, son sz TSKnm syledii bir demokrasi olmasna karar
verildi. 1982 Anayasas bu karann ve bu noktada olumu konsenssn hukuki
belgesidir. Bu zelliiyle bir anayasadan ok bir atekes antlamasina benzer
ya da bir artnamedir.

12 Eylln mimarlar, Evren ve arkadalar, bununla gelecek Trkiyenin


mimarlar olmay tasarlamlard. Ama son szn Silhl Kuvvetler de olduu
bir ulus-devlet, Atatrk ilke ve inklaplarindan bir santim amamaya (bu, ne
anlama geliyorsa) yeminli bir toplum, bu ada, nereye kadar yaama ans
bulurdu?

12 Eyll, Trkiyenin geerli glerini ve aralarndaki ilikiyi tehis etme


aamasna kadar gerekiydi. Bu ara blmn banda, o tarihlerde kurulan
rejimin bugnlere kadar, kendisini radikal bir deiime uratan bir tepkiyle
karlamadan gelmesinin, bir isabet pay tad anlamna gelip
gelmediini sormutum. Ancak, tedavi ynteminin de ayn ekilde gereki
olduunu syleyemeyeceim. Bu da, o zamandan bu zamana eksik olmayan
anzalan ve 2002den beri girilen zemindeki kran krana mcadeleyi aklar.
Bir lkede sistemi Son sz asker sylesin, anlamna gelecek bir
formlasyona balarsanz, o lkenin varaca yer burasdr.

12 Eyllden 2002'ye

Bu karanlk dnemden hemen sonra, yaplan ilk seimde Turgut zalm ciddi
bir oy farkyla seim kazanp iktidara oturmas hem artc, hem de ok
artc olmayan bir olay olarak grlebilir. Aslnda btn bu darbe
dnemlerinden sonra, varolan siyas alternatifler (partiler, kiiler vb.) arasmda
asker ynetime en uzak grnenler seim kazanmlard. Burada da manzara
byley-di. Ama zal Trkiyede ok ey deitirmi bir babakandr ve bunun
tam da 12 Eyll izlemi olmasnn ilgin bir yan vardr.

Sz konusu deiiklikler ncelikle ekonomik alandan kar. Yllardr devam


eden ve Demirelin artk uzman olduu ithal ikameci sanayileme zal
dneminde miadm dolduruyordu. zal hemen ihracata ynelik bir program
balatt ve Trkiyeyi devletilikten, KITlerden, hatt tekelci devlet
kapitalizminden uzaklanra-cak bir r at. Ancak, bunlann yan sra zal
geleneksel devlet teamllerinden farkl izgiler de izledi. Kimin genelkurmay
bakan olacana mdahale etmek veya Trk parasnn kymetini koruma
yasasn iptal etmek, Krt sorununda federasyonu da tartabileceimizi
sylemek, anlatmak istediim kural d davranla-nndan sadece birka tanesi.
zal ok uzun sremeyen babakanl ve sonra cumhurbakanlnda
bunlardan pek ok rnek verdi.

zellikle bu ikinci tr kural tammazlklanndan tr, lmeyip ldrld


phesi sryor ve herhalde hep srecek. Trkiye

acayip olaylar lkesi olduu ve uzun sre normal diye geitirilen lmler
de gnn birinde karmza cinayet olarak kt iin, bunda yadrganacak bir
ey yok.

12 Eylle kadar Trkiyede sisteme, dzene ilikin her muhalefet, genel sol
muhalefet iinde skmt. 1968den sonra Avrupada biimlenen yeni
muhalefet ve sava kard gibi akmlarn sosyalizmi zayflataca
dnlyordu. 12 Eyllde sol gruplarn yeleri ya da sempatizanlar
zerindeki bu denetim gc zayflaynca, byle hareketler de serpilmeye
balad. Aralarnda en etkili olanlar evrecilik ve feminizm oldu.

nsan Haklan alanyla ilgilenen birden fazla rgtlenme olmas da muhtemelen


varolan rejimin olumsuz yansmasyd. Tutuklu aileleri arasnda dayanma
amacyla yola kan kimselerin nsan Haklan gibi bir alanda birlemeyi
semeleri rejimin her trl hakk inemesiyle de ilgili olabilir.

nsan Haklan, 1789dan kalma olup mlkiyet haklannm korunmasn da


kapsad iin, sosyalistlerin bu kavram savunmasnn glkleri vardr.
Nitekim burada da oldu. nsan Haklan Deme-inin sosyalist tutuklulann
haklann savunma demei olmaktan, hatt baz yelerine gre bu
koullarda kumlmas mmkn rgt olmaktan kmas, zaman ald. Ama
sonunda olmas gereken yere daha iyi oturdu. Bylece seksenlerden bu yana
Trkiyenin olduka etkili olmu sol muhalefeti snmlenirken, birok sivil
toplum rgt ve bu tipten yeni muhalif hareketler yaylmaya balad.

Gerek zal kanalyla iktidar dzeyinde olanlar, gerekse bu eitlenmeyle


birlikte muhalefet diyeceimiz cenahta olanlar, Trkiyenin yalnz 12
Eyllde deil, ondan nceki dnemde de yaad politik deneyimlerden
geerek artk normalletiini ve uluslararas normlara yaklatn iaret
ediyordu. Ancak bunlar, 12 Ey-lln kurmasa da perinledii, yeniden
biimlendirdii, normal ya da uluslararas olmayan, siyas-hukuki ideolojik
styap iinde byle oluyordu - yani, son analizde kendisine yabanc bir kabuk
iinde, ceviz kabuu iinde olgunlaan bir fndk gibi, anormal bir durum.
Nitekim bu karmn sonucunda, Trkiyenin artk olaanlaan, on ylda bir
darbe dngs aksad, 1990da darbe olmad. Benim gibi dnenler
asndan -ve bu kitapta akladm matrisler iinde- bu normal karlanmas
gereken bir durumdu: 1990 civarnda askerler gelmediler, nk
gitmemilerdi.

Nitekim, doksanlarn sonlanna doru, 28 ubat 1997de tarihe postmodem


darbe esprisiyle geen (askerlerin kendi esprileri) olay yaand. Bu da oldu,
nk alman btn tedbirlere ve askerlerin de gitmemesine ramen, Trkiye
gene bir serkelik dnemine girmiti. Gene askerlerin sznden kma
eilimleri gsteriyordu. Bir yanda, PKK ile 1984te fiilen silha dklerek
balam sava devam ediyordu, ama bu yeni serkelik dorudan doruya
seim sandnda tecelli eden bir eydi. Refah Partisinin oyu % 20lere
ykselmiti. Seimden birinci parti olarak kmt.

Bu dnemde partilerin durumuna da gz atmamz gerekiyor. Trkiyede


Solun buhran gibi bir sz sylense, bu herkesin zihninde karl olan bir
mesaj iletir ve normal karlanr. Ama bu, Sam bir buhran olduunu
gizlememeli. Oy hesabna baknca, Sa dediklerimiz her zaman Sol
dediklerimizden fazla oy alyor; ama i dengeler nasl yryor?

Demirelin 1965 seimlerinde kurabildii toparlayclk bundan sonra zafiyet


geirmeye balad. San dini ne alan blm, Er-bakanm nderliinde
bamszlm ilan etti ve Adalet Partisi gibi bir emsiye partinin himayesi
altnda politika yapmaktan vazgeti. Bu, kendinde bu riski gze aldracak bir
potansiyel grmesi anlamna geliyordu.

MHP her zaman ayr bir izgiydi. Trkiyede, zellikle Orta Anadoluda
salam bir taban vard, ama ayn zamanda uluslararas siyasette ncesi,
gelenei, modeli ya da benzeri bulunan bir partiydi. Faizmin ayn zamanda
uluslararas olmas bir paradoks gibi grnebilir ama bir gerekliktir.

Bu ikisine ek olarak, Trkiyenin geleneksel eraf-mtegallibe tipinde


egemen snf ortaklan da honutsuzluk belirtileri gsterdiler. Altmlarda bu
ilkin (Gmpalanm lmnden sonra) Adalet Partisinin kimin, dolaysyla
hangi toplumsal eilimin nderliini kabul edeceini belirleyen Demirel-
Bilgi ekimesinde kendini gstermiti. Bilgi, Trkiye sann prekapitalist
alkanlkla-n ar basan elerinin adayyd. Demirelse daha modem
kesimlerin programyla geliyordu. Bunu btn san karlann bir arada
kollayarak yrteceine dair inandmc bir ekilde savunabildii iin 1964teki
Kongreyi kazand. Ama sa meydana getiren eler arasndaki
uyumazlklar ondan bamsz olarak byyordu. 12 Mart bunlar hzlandrd
ve Demirel alabildii oylarn CHPnin gerisine dtn grmek durumunda
kald.

Ecevit, 12 Marta kar durmakla, yani demokrat tavr almakla 1973


seiminden birinci parti olarak kmt. Demirel ise sa yeniden birletirmeyi
anti-demokratik zeminde (Milliyeti Cephe, anti-komnizm vb.) yapma karanm
verdi. Sa yeniden birletiremedi, ancak koalisyonlarn kurabildi.
Koalisyon, her zaman bir geicilik ierir.

12 Eyll sona erdiinde Demirel de sa toparlama imknn kaybetmiti. Bu


i, drt eilimi birletirdiini iddia eden zala ve ANAPa dmt (drt
eilimin yalnz biri, CHP, solcu saylyordu ama onun da ne kadar solda
olduu bellidir. Demirel koalisyonlarnda da Cumhuriyeti Gven Partisi
(CGP) vard).

Bu baar da, son analizde, zalm kiisel baarsdr. Onun lmnden sonra
ANAPtan geriye bir ey kalmad; ama Demirelden, Doru Yoldan da bir ey
kalmad. '

Bu durum, hele sada olunca, bu lkenin partiler durumunda yolunda


gitmeyen bir eyler olduunu gsteriyor, Demokrasisini bir temele oturtmu
lkelerin zellikle de egemen snf temsil eden partileri byle silinmez,
kurulup yok olmaz, savrulup dalmazlar. Bunlann olmas, partiler politikas
dndan gelen mdahalelerin sonucudur. Partilerin deil, partilerin stnde
durduu zeminin salam olmamasnn sonucudur. Byle olmasnn nedeni de
bellidir.

28 ubat Silhl Kuvveder e bir darbe daha yapma frsatn kazandrd. Ama bu
klasiklemi darbelerden farklyd. Asker 12 Ey-llden sonra zaten iktidann
orta yerinde durduu iin, yapt i, Refah paasndan tutup aa ekmekten
ok, yeterli izin almadan bindii tattan aa silkelemek biimini ald. Bu da
baz yeni uygulamalann byk medya desteiyle genel kabul grm saylarak
askeri varl takviye etmesini salad. te, asker gene felketi nledi,
anlaynn yeniden yaygnlamasna yol at.

28 ubat, 12 Eyllde kurulan rejimin salamas gibi oldu. Sistem, kendisine


aykn gelen eyi hemen tespit etmi, ona kar teyakkuza gemi, tepki
gstermi ve bnye dna atmt. Sistemin btn eleri de gerektii ve
beklendii gibi almt. Askerler doal olarak doru davranacakt. Ama
Cumhurbakan Demi-rel dahi yardmc olabildii kadar olmutu. Geri kalan
partiler falso yapmamt. Medya kusursuz almt. Uzun boylu krlan
dklen bir ey de yoktu. Bu olay iktidara ortak glere gelecek iin de gven
verdi.

Ama gelecek onlann ngrd biimde yrmeye ok da niyetli


grnmyordu. ktidardan kovulan Refah Partisi iinde Er-bakan ve
evresindeki klasik kadro bilinen, allan ekilde yeni adlarla eski partiyi
yaatmaya alrken, onlardan ayn yolda ilerleme karann vermi bir kadro da
her bakmdan yeni bir parti kurmann hazrlna girmiti. AKP ile
sonulanacak bu oluumu biraz sonraya, blm sonuna brakp doksanlann bir
baka zellii stnde duraym.

Turgut zalm babakan olduu dnemde uygulad politikalar lkede ciddi


bir deiim yaratmt. Bu tempoya ve etkililik derecesine zal kendisi dahi
cumhurbakan olarak yetiemedi ve onun ankayaya k partisinde de ilk
dalma eilimlerini harekete geirdi. Nitekim 1991 seiminde DYP birinci
parti olmay baard ve SHP ile bir koalisyon kurdu. 1993te zalm lm
stne Demirel cumhurbakan olunca DYP bakanl ve dolaysyla
babakanlk Tansu iller e kald. Bu yllar Trkiye iin birok bakmdan
felket olmutur: Krt sorununu yasad yollar kullanarak zme karan
devleti eteletirmi, ama daha ok da ekonomik baanszlklar partinin
oylann eritmiti. Postmodem darbe ile sahneden ekilen koalisyonun bir
kanad da iller in DYPsiy-di. Arada Ecevitin ANAP ve MHP ile kurduu
koalisyon ve onun ekonomik buhran da yaandktan sonra 2002deki erkene
alnm seimi AKP kazand ve hlen iinde olduumuz son dneme girdik.

. zal iktidaryla 2002 arasmda geen uzun sre Trkiye iin birok bakmdan
bir zaman kayb olmutur. Byle olmasnn balca nedeni de 12 Eyllle
siyasete egemen olan TSKnm varlk biimidir. Btn bu yllarda Trkiyenin
en yakc sorunu Krt sorunuydu. Askerler bu konuda herhangi bir hkmetin
varolan uygulamay deitirmesine imkn tanmyor, herhangi bir
yumuamaya meydan vermiyor, ama bir zafer de kazanmyorlard.
Kazanmann imkn yoktu zaten. Ama birka babozuk, ok yaknda
bitecek sylemiyle bu beklentiyi yaratmaktan geri kalmyorlard. iller
dneminde (ve Doan Grein Genelkurmay Bakanlnda) ok sayda sivil
Krt yurttan ldrlmesi eklinde tecelli eden ataklan da (Jilem, Yeil, btn
bu furya) bekledikleri sonucu vermedi. calann ele geirilmesi de durumu
deitirmedi, nk bu olay dahi soruna bir reform yapma anlayyla
yaklama tutumunu yaratmad.

Krt sorununun bu ekilde srmesi TSKnm da iktidann me-rulatmyor.


Yoksa bu nedenle mi bu sorun zlemiyor? Trkiye, siyasetin komplo olarak
anlalmas ye yorumlanmasnn ok kkl bir gelenek olduu bir lkedir.
Onun iin bu tr yorumlar da yapld ve hl yaplyor.

lkenin bir baka nemli sorunu AB ile btnlemekti. TSK bunu nlemek ya
da hi deilse mmkn olduu kadar geciktirmek iin elinden geleni yapt.
Arada Hilmi zkk gibi tipik saylmayacak bir genelkurmay bakan
grlmekle birlikte, kural, daha ok perde arkasndan, Avrupa srecini
baltalayacak admlar atlmasn salamakt.

Zaten Silhl Kuvvetler in hukuki varlk biimi, bal bana, Avrupa Birlii
felsefesine aykndr. Bu mevzuat tamamen deimeden Trkiye ABye
giremez. O aamaya gelince bu yapda bir TSKmn gene her trl gl
karacandan kimsenin phesi olmamal.

2002den bugnlere

1982 Anayasasnm gerekletirdii idilik hayat 2002de AKPnin seim


kazanmas ve tek bana hkmet kurmasyla bozulmu oldu. Eski Refah
kadrolar bu partiye ate pskrse de, partinin nereden geldii, hele askerlerin
gznde, besbelliydi. 28 ubatla defedildii dnlen dinci izginin
devamyd bunlar. Belli ki Trkiyenin yakasn brakmamaya kararlydlar.
rtica gene faaliyetteydi.

AKPnin hkmet kurmasyla takiye kavram Trkiye siyaset


terminolojisine girdi. Bu, Kemalistlerin AKP nasl davranrsa davransn onun
bir eriat parti olduunu iddia etmesini mmkn klan bir arat. Onlar imdi
yle davranyordu, ama iktidan bir sk sk ele geirsinler, rana uygun bir
slm devletini adm adm kuracaklard. Bu takiye edebiyat, iktidann olduu
eyi, yapt eyi nemsizletirdi. Yapaca iddia edilen (tabii bunun hibir
kamu yoktu) eyden tr sulanr oldu. Bu da tabii tuhaf bir durumdu. Hl da
devam ediyor.

Bu takiyelerden biri Avrupa Birliiydi. Gemite Erbakan AB aleyhine her


trl sz sylemiti ve Islmc bir siyas partiden beklenen de buydu. Oysa
AKPnin bunun tersine, ABye katlmay nemseyen bir politikas var. Byle
bir eyin temelinde Avrupada tanmland ekliyle demokrasinin herhangi
bir partiye, bu arada AKPye kazandrd gvence yatyor olabilir. Parti
kapatmann bu kadar kolay olduu bir lkede bu da nemli bir konu elbette.
Her halkrda AKP Avrupa yolunda nemli admlar att, mzakereci lke
stats bu dnemde geldi. MGK sekretaryasmn (devlet iinde devlet)
lavedilmesi gibi yasal dzenlemeler de yapld.

TSK iin nemli olan, 12 Eyllle kazanlm hak ve ayrcalklarn hibirini


kaybetmemektir. Bu, iktidarda olann AKP veya bir bakas olmasndan daha
nemlidir. Ama AKP olmas baz avantajlar salyordu: Bu partiye kar
Kemalizmin ve Aleviliin (sekin ve halk tabanndan) derinlere giden
korkularn seferber etmek grece kolayd. Ayrca, son darbelerini solla
savaarak geiren TSK bylece sala mcadele ederek ne zamandr yksek
sesle telaffuz edemedii ilerici roln de oynayabilecekti.

Ksa bir sre nce 28 ubat olduu ve belleklerde taze durduu iin, CHPnin
banda Deniz Baykal ve kurmaylar analizlerini yeni bir 28 ubatn yolda
olduu varsaym stne kurdular; bylece, seim d bir yntemle iktidardan
uzaklatrma sonras olabilecekler zerine bir senaryo dndler. Bu onlar,
br trl olmayan bir darbenin rtkanlar haline getirdi. Kemalist
muhafazakrlk, ovenizm, Avrupa dmanl gibi, orduyla zde gsterecek
her trl sa tavr herkesten fazla grlt kararak savunmaya baladlar.

Ama darbe olamyordu. Dnyada darbeler dnemi muhtemelen kapanmt. En


azndan Amerika, Souk Savata sk sk benimsemek zorunda kald sa
diktatrlerle har neir grnmek istemiyordu. Clintondan sonra Bush
ynetimi dahi Trkiyede darbeyi tevik eden herhangi bir ey yapmad. Ayrca
Batllar, AKPye baktklar zaman, Trkiyedeki Batclarn kapld
endielere kaplmyor, tersine, bu partinin icraatn birok bakmdan
beeniyorlard. Halk Partisinden ok daha akl banda bir parti olduu
besbelliydi.

Darbe dneminde olunmadm anlamayanlar yalnz CHP ve baz Kemalist


rgtler (YDD, ADD vb.) deildi. Bizzat ordunun iinde darbe fikriyle,
planyla vb. yatp kalkanlar vard. Hilmi zkkn genelkurmay bakan
olduu yllarda bu almalar gizli kapakl yrtmeleri gerekti, ama onu
izleyen bakanlar da fiilen darbe yapacak, plan kuranlara Buyurun, harekete
gein, diyecek durumda deillerdi. Onun iin, malm, muhtralar,
aklamalar vb. ile ilerleyen bir yol setiler. .

Bu dnemde asker-sivil brokrasi iinde, deien niceliklerde, birka izginin


biimlendii sylenebilir. ounluk Kemalist ideolojiye ve deerlere balyd.
Ama bu ballklar onlar birtakm yasad kumpaslarda yer almaya
zorlamyordu. Adamakll az sayda olsalar dahi, son yirmi yln kirli devlet
ilikilerine ciddi tepki duyan insan olduu da anlalyor. Basma szan birok
arpc belgenin byleleri eliyle szdrldm tahmin edebiliriz. Avrupa
Birliine dman olmayan, buraya katlmann bizim amzdan Atatrk
hedeflerine ulamak demek olduuna inanan daha kalabalk bir kesim olduu
da (askerden ok sivil brokraside) tahmin edilebilir.

Ama bir de Derin Devlet denilen kesim vard. Bunlann ta Te-kilt-


Mahsusadan balayan illegal devlet paradoksal izgisinin bugnk
temsilcileri olduunu syleyebiliriz. Bunlann ellerindeki iktidan brakmaya hi
niyetleri yoktu. AB yelii gibi olaylan durdurmaya kesin kararlydlar.
Aslnda her eyi yapacak kadar gzleri kararmt. Suikastleri, cinayetleri,
eskisi gibi devlet iinde hizmet elemanlar ile yapamyor, epey amatr
bireylerle almak zorunda kalyorlard, nk bir devlet konsenssyle
hareket etmiyorlard. Byk olaylar yaratp bir darbe ortam oluturmaya
alyorlard. Ancak, deindiim handikap nedeniyle Dantay cinayetinde
Alparslan Aslan ve Hrant Dink cinayetinde Ogn Sa-mastm yakalanmalan,
istenen provokatif etkiyi yaratamad gibi rgtsel zlmeye de yol at.
Ancak, bu katillerin yakalanmamas durumunda kopacak (zellikle Dantay
balamnda kopmutu bile) kyameti ve neyin, kimin hedefleneceini tahmin
etmek ok kolay.

Bu olaylann ardndan imdi Ergenekon adyla tandmz tutuklamalar geldi


ve epey bir sredir devam eden yargdama balad. O zamandan beri de siyas
cinayetler durdu. br yandan, 2002yi izleyen yllarda planlanan, hazrlanan,
ama bir trl uygulanamayan darbe giriimleri de byk lde kamu
bilgisine ald. Gene bu dnemde, doudaki eitli karakol basknlarnda veya
baka olaylarda ihmaller, yasad davranlar, birok ey (baka dnemlerde
bilgisi dar szmayacak olaylar) duyuldu. rnein pimi ekilip askerin
eline tututurulan bomba gibi olaylardan haberdar olabildik. Byle olaylardan
bazlarnda (emdinlide bombalanan kitap gibi) sust yakalanan
insanlarn genelkurmay ba-kannn iyi ocuklar sz stne serbest
kalmasn, olay i edinen savcnn ise iinden atlmasn seyrettik.
Dnem, ayn zamanda, hukukun bizzat Yksek Yarg elinde (Anayasa
Mahkemesi, Yargtay ve Dantay) bir siyas silha dntrld bir dnem
oldu. Yarg da, 12 Eyll rejiminin korunmas iin gsn siper eden gler
arasna, bir numaral oyuncu olarak katld. Bunun mcadelesi de devam
ediyor.

Cumhuriyetin kuruluundan ya da II. Merutiyetin ilanndan beri bir kurum


olarak herkesten nce ordunun ynetimi altnda yaam bu toplum, ancak 21.
yzyln ilk onyl iinde, bu vesayeti sona erdirmek zere bir eyler yapmaya
balad. Demek ki vesayeti sona erdirecek i ve d koullarda bir olgunlama
var.

D dediimiz koullardan balayalm. Burada Avrupa Birlii hl Trkiye


iin en nemli ve en gereki hedef olarak duruyor. AB iinde Trkiyeyi
darda tutmak isteyenlerin says azmsanmaz. Zaten bu nedenle yeni
tremekte olan Avro-poplizm Trkiyenin ABye girmesine kar
mcadele vereceini bir seim vaadi olarak ortaya koyuyor. Bu, kendi
erevesi iinde bir sorun, Trkiye asndan. Ama demokrat Avrupann
byle kayglar yok ve orada asker vesayetten syrlm olmak zaten Trkiye
iin en nemli artlardan biri, muhtemelen birincisi.

Burada bunun anlalmamas iin didinenler var, ama AB iinde olmak,


Trkiye asndan ayn zamanda asker anlamda bir gvenlik demek.

Amerika Birleik Devletleri imdiye kadar Trkiyede yaplan btn darbeleri


onaylad, destekledi. Trkiyeyle ncelikle asker adan ilgilenen, gerisine de
pek aldr etmeyen bireyler, hatt siyas izgiler var Amerikada. Ama genel
olarak Amerikan d politikas sa otoriter veya totaliter ittifaklardan kanma
ilkesini benimsemi gibi grnyor. Batista veya Somoza veya Noriega gibi,
Marcos veya Kao Ki gibi siyas mttefikler bir zamanlar reel-politiin dikte
ettii zorunlu mttefikler olarak grlebiliyordu; ama artk sadece bir utan
vesilesi oluyorlar. Onun iin Amerika da Trkiyede yeni bir asker darbeye
destek vermeye istekli deil. zellikle de, AKP gibi, Amerikann slm
dnyas ve bunun gerektirdii eitli politikalar erevesinde olumlu bir
model olarak grd bir partiye kar byle bir giriimi ok anlamsz ve
zararl bulaca kesin. AKPnin eitli Ortadou siyas manevralarndan
tedirgin olabilir ABD, ama Trkiyenin burada bamsz bir aktr ve ayn
zamanda ABD mttefiki olduunu bildii srece, buna tepki gstermeyecektir.
Kald ki, Meclisten Irak operasyonu iin onay kmamas olay karsnda da,
Amerika, TSKnm farkl gerekelerle de olsa, Amerikaya kar bir izgi
izlediinin farknda.

Yani Bat kamuoyu, askeri vesayeti silkelemi bir Trkiye grmekten mutlu
olacaktr. Bizim doal hinterlandmz iinde, Ortadounun Mslman lkeleri
de bu mutluluu paylaacaktr. Btn bunlar, sz konusu gelime iin
olabilecek en olumlu d ortam meydana getiriyor.

I dinamiklerden baktmzda en belirleyici etken Trkiyenin bu zel tarih


boyunca geirdii toplumsal evrim sonucunda ocukluk yllanm geride
brakm olmas gibi grnyor. Bu lkenin de artk yaygn bir orta snf var
ve bu orta snf askeri hegemonyay kendi egemenlii iin onsuz edilmez bir
koul gibi grmyor. Tersine, snflardan, snflarn ekonomik karlarndan
bamsz, bamsz olduu lde de irrasyonel hareket eden bir siyaset
aktr onlar asndan korkutucu bir durum. Kendi tekelci konumunu
srdrmek iin, btn hcrelerine asker mantk szm bir toplumsal yapda
varolmak devleti kapitalizmimizde yetimi burjuvazi asndan en azndan
katlanlr bir ktlkt. Ama Avrupa ve dnya ile devam eden ekonomik
ilikiler, i imknlar, imdi bu kesimlerin de askerden arndrlm bir politik
ortam tercih etmelerine yol ayor.

Bunlar Trkiyenin genel siyas eitiminden ayrmak da kolay deil.


ekilen bunca skntya ramen, bu toplum demokrasi mcadelesi iinde
edinilmi deneyimler bakmndan ocuk yerine konacak bir toplum deil. Son
yllarda resm kanallardan veya medyadan gelen eitim ve ideolojik mesajlar
ne olursa olsun, bu toplum kendi kararlarn verebiliyor, kendi seimlerini
yapabiliyor.

12 Eyll sonrasnn pusula artan eitli olaylaryla oraya buraya savrulsa da,
kendine akldan kopuk olmayan rotalar izebiliyor ve bunlara uyum
gsterecek kadrolar da yetkilendiriyor.

Otoriter-totaliter rejimleri gerek takatlannm tesinde iktidarda tutan nemli


bir etken, yaratmay ve sonra da maniple etmeyi ok iyi bildikleri korkudur.
Bu adamakll gelimi bir mekanizma olarak Trkiyede vard ve etkiliydi.
Ama varolan dzeni tehir eden ve eletiren odaklarn olumasyla, gitgide
oulculaan bu yap iinde ii bo bir korku salarak varolmak ve iktidar
srdrmek de ok zorlat.
Bunlar ve bunlara benzer baka etkenlerin biimlendirdii yeni ortamda,
Trkiyenin geleneksel militarizminin son gnlerini yaad anlalyor. Ksa
vadede eitli (mutlaka son derece irrasyonel) tepki ve direniler grlebilir -
Ispanyada elde tabanca meclis basan yarbay gibi. Ama uzun vadede, toplumsal
determinizmin, bu anlamsz ve zararl vesayet rejimim bitireceini
dnyorum.

Bu satrlar 2011de yazldna gre, zaten fazlasyla gecikmi bir olaydan sz


ediyoruz. Tabii ok kat olmad, asker ynetimin dolaysz uygulanma
dnemleri arasna uzun yan-sivil dnemler girdii iin, bu rejimin mr
uzad; yaknlara kadar uluslararas konjonktr de bunu besledi. Ama ark
miad doldu. Bunun, Almanya ve Japonya iin olduu gibi, kahredici
savalarn ardndan ve igal koullarnda gelmemesi, arln lke ii
gelimeler tarafnda olmas da, gecikmenin utancm hafifletecek eler
arasmda saylmaldr.

Trkiye'de ideolojinin militarizasyonu

Osmanl-Trk modernlemesinin bandan itibaren olduka belirgin bir asker


ve zamanla militarist bir mahiyeti olmasnn nedeni, konunun aratrmacsna,
i dinamikten ok bir d dinamik sorunu gibi grnyor. Almanyada
(Prusyada) Junkerler ve Japonyada samurai ya da daimyo, bildiimiz snf
tanmlarna uyan, toprak sahibi ya da devlet adma topran tasarruf haklarn
ellerinde tutan kiilerdi. Dnyada modernleme diye bir kavram olumadan
nce bu konumlar edinmilerdi. Sonralar, kendi zgl tarihleri iinde
modernleme ile tanp bunun bir zorunluluk olduuna karar verince,
toplumlannn en rgtl gc olarak ken-

dilerini grdkleri iin (haklydlar da), bu ii de stlendiler. En msellah


kesim olarak, aynca en rgtlnn de onlar olmas doald. '

Osmanh mparatorluu modernlemek zorunda olduunu her yerden nce


sava meydannda rendi. 16. yzyln sonlarna doru, Kanun Sleymann
saltanatnda, Batda Viyana Kuat-masnm sonusuz kalmasyla, Osmanh
devletinin snrlan, nereye kadar gidebilecei belli olmutu. Douda ranla
snr zaten pek deimiyordu. Kasr- irinden sonra da, savalar devam etse
bile deimeyecekti (1639). Yzyl sonuna kadar irili ufakl yeni ftuhat
rnekleri grld: Kbns, Grcistan ve 17. yzylda Badat ya da Girit. Ancak
bu yzyln birinci yans boyunca Avrupa Otuz Yl Savalanna gmlm
durumdayd. Arada ciddi bir atma olmad. Olanlar da OsmanlI'nn aka
aleyhine sonular vermedi. Ama yzyln ikinci yansnda ilerin deiecei
yava yava belli olmaya balad. Avrupa, Katolik-Protestan savalan srasnda
hem sava teknolojisi, silh yapm vb., hem de sava stratejisi, yani fiil
savama yntemleri bakmndan nemli yenilikler ve ilerlemeler
gerekletirmiti. Bizim amzdan belirleyici olay ikinci Viyana
Kuatmasdr. 1683te Osmanl ordusu zaman zaman kenti zapte-decek gibi
grnd (ele geirdikten sonra elde tutup tutamayaca ayn bir sorudur). Ama
sonunda Jan Sobiewskinin mdahalesiyle Osmanh ordusu bozuldu. Bundan
sonra da (iki yzyl) toparlanamad. zellikle Prens Eugene komutasndaki
Avusturya ordulan karsnda tutunamad ve nce Karlofa, sonra da Pasarofa
anla-malanyla ok geni bir toprak kaybna urad, ilk
Batllama/modernleme giriimleri de bu kayplar stne balad.

Gzler ncelikle asker alandayd. Comte de Bonneval, Humba-rac Ahmed


Paa olarak, orduda reform iini stlendi. Ama bu dnem ayn zamanda ilk
matbaann ald, Avrupaya srekli kalmak zere sefir gnderildii
dnemdir. Bu gibi yenilikler kesintilerle devam etti. Macar asdl Baron de Tott
da sonralan bu hareketlere destek olanlar arasndadr.

Osmanl devleti Batyla en ciddi karlamalann sonu gelmeyen savalarda


yayordu. ncelikli sorunu, kaybettii stnl yakalamak olmasa da, hi
deilse eit bir direni gc elde etmekti. Ama bunun yalnz asker alanda
kalnarak gereklemesinin mmkn olmad her karlamada yeniden
anlalyordu.

te yandan, byle geni kapsaml bir deiime eitli nedenlerle kar kan
gl bir muhalefet de vard. 18. yzyln banda III. Ahmed, 19. yzyln
banda ise III. Selim bu gibi ayaklanmalarn kurban oldular. Selim de I.
Abdlhamid zamannda Rusya karsnda uranan hezimetten sonra askeri
reform dncesiyle harekete gemiti.

Tarih srecin bu mahiyeti, d konjonktr, Trk modernlemesine, sanki


zorla, askeri kanad nder tayin etti. Belirli nedenlerle, Osmanl toplumunda en
rgtl g, hatt belki tek rgtl g, ordu oluyordu. Subay olmak zere
askeri okullara gelen genler, burada yalnz askerlik renmiyor, lkenin ok
zor durumda olduunu da gryor ve reniyor, halkn kurtarc olarak
onlara baktn, onlardan bir ey beklediini de anlyorlard.
Btya ulamak iin bilgi gerekiyordu. Bu bilgiyi bilenlerin says snrlyd.
ok zaman gene dandan uzman getirmek gerekiyordu. Eldeki kt imknlar,
subaylara almt. Bu koullar subay-lan toplumun (eitim yoluyla) kaymak
tabakas haline getiriyordu. Bunlar bir yandan yeni koullard, ama bir yandan
o kadar da yeni deillerdi, nk seyfiye Osmanl toplumunda her zaman
ayncalkl olmutu. Bilgi de nemli bir snf ayracyd.

Trkiyede birok eyin ilkinin asker olduu sylenir ve bu dorudur.


Alm ilk-mze Asker Mzedir; ilk ressamlar, ilk haritaclar askerdir,
ilk mhendisler de asker saylabilir, btn dnyada, mhendislik Sanayi
Devrimine sk sk bal bir kavram ve kariyerdir. Mhendislere hl civil
engineer denir, nk sivili askerinden sonra kmtr. Franszca genie
ncelikle ordudaki istihkm snf iin kullanlan terimdi. Bizde-ki
mhendis kelimesi de bunun ilk okullarnn asker Bahr ve Ben
Mhendishane Mekteplerinin temelinin Hendeseha-ne olmasndan ileri
gelir. Bunun tarihi 1773, sonra, sivil mhendis yetitirmek zere
Galatasaraya bal olan okulun al tarihi 1884tr - yz yldan fazla bir
ara! Bu ara, ge Osmanl toplumunda askerle sivil arasndaki mesafenin
simgesi gibidir.

Trkiyede subaylann toplumsal kkenleri de sk sk deimitir. Aknc


devletinden hzla yerleik emperyal devlete geilirken devirme en sekin
askerleri toplamann yolu olmu, Enderun dahil, devletin asker ve ynetici
kadrolan (kapkullan) Hristiyan kyl ocuklan arasndan seilmitir. Bu
sistem 17. yzylda ilemez hale gelmi, Saraydaki kleler btn nemli
ilere tayin olmu, Anadolunun Sanca ve Sekbanlan da Yenieri Ocan
doldurmutur. 19. yzylda bu ocak lavedilince subaylar, bu i iin alm
okullardan mezun olarak meslee girmeye balamlardr (alayl yolu da
ak tutularak). Subaylar, toplumun, ok zaman bakentin hali vakti yerinde
ailelerinin ocuklanyd. Ama zaman iinde burada daha meritokratik
davranmaya nem verildi ve subaylk yoksul ailelerin yetenekli ocuklanna da
ak bir kariyer haline geldi.

Buradaki bu eitliliin yannda Avrupada sistem pek az deimitir. Subaylk,


toprak sahibi aristokrat snfn elinde kalm, yerinde anlatld gibi, ancak
Fransz Devriminden sonra byk bir dnm balamtr. Bu olgular
erevesinde baklnca, Osmanl modernlemesinin ordu eliyle yrtlmesinin
bir kanlmazlk olduu grlyor. Ancak bu ordunun subaylarnn kim
olaca, i ve d dinamiklerin bir arada etkilerine gre biimleniyor.
Militarist milliyetilik

nceki blmlerde grld gibi, Osmanh bilincinin iinden Trk


milliyetiliinin synlp kmas zaman alm, bunun olabilmesi iin Rus
Trklerinin yardm gerekmiti. Ancak tarihimizin bu Panlanndan
hangisinde karar klsak, nceki blmde sylenenler erevesinde, onun
militarist bir eidini benimseyecektik. Trk milliyetilii buna iyi uydu,
ama tekileri de uydurmann yolu bulunurdu.

Toplum gibi byk ve karmak bir insan topluluu iinde her trl fikr
eilim varolur; ama tabii btn bu eilimlerin gc, toplumun ounluunu
etkileme yetenei vb. deiir. Belirli bir toplum yaps bu eilimlerden bazlan
iin daha elverili, bazlan iinse daha az elverili bir toprak sunabilir.

Abdlhamidin saltanat sresi boyunca, nceden beri devam edegelen


ynetimde pay sahibi olma talebi etkili bir biimde bastmld iin, lkedeki
muhalefet de arlkla zgrlk sorunu veya kavram erevesinde
odaklanmt.

Alemdar Yaln bir kitabnda, adn vermedii, Msr da yaymlanan bir


dergide km bir yazdan sz ediyor. Yazann ad Pier-re Gillard olarak
verilmi. Bu bir Osmanh yazann takma ad m, yoksa sahiden bir Fransz m,
bilmiyorum. Yaz u aadaki alntdan tr bana ilgin grnd: "... Asr
cebbiresi, Roma ce-bbiresinden (Neron) ve (Caligula) ve Timurlenk ve
Cengiz Han ve Katolik engizitrler ve in zulems, hasl insan kasaplarnn
hibirisi Abdlhamite msv olamazlar (Gillard, 1320, 1. say, yl: 1).

Tarih 1320 olarak, yani Osmanl takvimine gre verilmi, 1904 olmal.
ttihatlarn Msr kanad Kahirede Kanun-i Esasi, Osmanl, Havatr, Nasihat
gibi dergiler yaymlamlard. Bunun bu dergilerden biri olduunu tahmin
ediyorum. Bana ilgin gelen, yazan Fransz da olsa bir Osmanh (ttihat)
dergisinin o tarihte Timur ve Cengizden insan kasab sfatyla sz
edebilmesi. Demek ki medeniyet ile asker baan arasmda birincisi hl
ar basabiliyor. Ama bu uzun srmeyecek.

kinci Merutiyeti izleyen dnemde, zellikle de ilk drt be ayda Osmanh


diyann kaplayan zgrlk havas dillere destan olmu, sk sk anlatlm,
betimlenmitir. Buradan, Abdlhamid saltanat boyunca sren demokratik
muhalefete pay karabiliriz sanyorum. Muhalefetteyken ttihat ve
Terakkinin de ok daha demokrat olduu, zerinde geni konsenss olumu
bir yargdr.

Ama bu demokrasi ve zgrlk atmosferi sreklilik kazanabilir miydi?


Byle uzun soluklu olabilecek salam temelleri var myd? Yoksa, ilk heyecan
getikten sonra, daha kkl baka eilimler glenip hegemonyalanm
kurabilir miydi?

kincisinin gerekletiini zaten biliyoruz. Bu gelimeyi bu ynde belirlemi


olduunu dndm iki olaya deineyim. Birincisi, daha nce biraz stnde
durduum, Avusturyann Bosnay resmen ilhakm ilan etmesi. Bu olay
zgrlemenin stne annda bir glge drd. Ne yaplabilirdi? Tek mutlu
zm sava ilan edip Avusturyay yenmek ve Bosnay geri almakt. Ama
buna imkn yoktu, nk byle bir askeri g yoktu.

yl sonra, 1911de, talyann Trablus karmas geldi. Gene bir askeri


saldn. Bundan sonra zaten savan arkas kesilmeyecek. Ancak bu yeni
saldnda insan kasab diye anlan (kural d olsa da) Cengiz ve Timur gibi
cengaverler'in (Attilay da yanlanna alarak) ulusun yeni tarih kahramanlan
haline geldiini gryoruz. nk maddi koullar kahramanm bylesini
gerektiriyor.

Bir toplumun tarihinde, sonraki dnemlerde muhtemelen

nemsiz grnecek basit bir olay, birok arpc gelimeye yol aabiliyor.
Bugn Trkiyede, talyann Trablusa asker karmas ve bir sre sonra bu
topraklara el koymas sk hatrlanan, hatrland zaman da byk fkelere yol
aan bir olay deildir. Balkan-lar dan srlm olmann psikozuyla
kyaslanamaz. Oysa gerekletii zaman, zellikle baz evrelerde, byk bir
kzgnla yol at ve bunun da sonraki gelimeler stnde ciddi etkisi
olduu anlalyor.

Bunlar zellikle bir dergide izlemek mmkn: Selanikte yaymlanan Gen


Kalemler. Selanikte kan Hsn iir adl dergi yaynn srdremez olunca
mer Seyfettin ile Ali Canibe devredildi. Onlar derginin adn deitirirken
Ziya Gkalple de temasa getiler. Gkalp, Frkadan para buldu ve Ali Canibi
derginin yayn ynetmenliine tayin ettirdi. Bu ekilde 14 Kasm 1910da
yayma giren derginin o srada gze batacak bir an milliyetilii yoktu. lk
saysndan balayarak, ounu mer Seyfettinin yazd dil zerine
yazlarla dikkat ekiyordu. Bu yazlann nerdii, dilin, sonradan
Cumhuriyette olduu gibi, artlmas deil, sa-deletirilmesiydi: Trkesi
olan kelimelerin tercih edilmesi, Arapa ve Farsadan ahnanlann Trkenin
kurallanna gre kullanlmas gibi. stanbuldaki yazarlardan bu lml nerilere
bile baz ters tepkiler geliyordu.

talyan karmas birdenbire ok ey deitirdi. mer Seyfettin buna Primo:


Trk ocuu hikyesi ile cevap verdi. Burada, At-tila Avrupay ezmi,
kpek gibi inletmiti. Trkler medeniyetin yollann amlar... tr bir
edebiyat yapmaya balad. Ancak burada Italyan dman bir havaya girmenin
yan sra, daha nceden benimsedii belli olan baz inan ve dncelerini de
aa vurdu. Bunlardan biri hmanizm dmanl, biri de Sosyal
Darvinizme inancyd. Irkl zaten hikyenin anafikri yerindeydi. Daha
ilerideki saylarda nefretini Bulgarlara yneltecekti. Aka Gndz, talyan
aleyhtan kt hikyeler yazacak, airler hamas iirlere ynelecekti. Ama
byk deiiklii Mehmed Ali'Tevfikin iirleri ve yazlan getirdi. Onun
kahraman da Attilayd. Bylece, Kb-nstaki Attila Hattna varan yola
girmi olduk.

Mehmed Ali Tevfik Trk dncenin bu erken dnemdeki en nemli


temsilcilerinden biri olduu halde bugn onun hakknda ok az bilgiye sahibiz.
Cumhuriyet dneminde Ykselen soyadn beenmi. Gvsa, onu Trk
Mehurlar'na alm, 1889-1941 tarihlerini veriyor. Epey gen yata lm.
Tekilt- Mahsusada bulunduunu Gvsa sylyor. Hazrlanm yedi eseri
daha vardr ki henz baslmamtr, diyor (Gvsa, 1945). O zamandan beri,
bunlarn arasnda olmayan Turanlnn Defteri yetmilerde lkc bir yaynevi
tarafndan baslmt. imdi, oktan tkenmi durumda. Aynca, 1936da
stanbulda (Hsntabiat Matbaasnda) baslm Trk Tarihinde Aile Hayat
Evrimi ve Bunda Kadn adl bir kitabnn sz geiyor. eitli devlet
memuriyetlerinde bulunup Trk Ocaklan Umum Ktiplii de yaptktan
sonra (1911 olmal) Ha-riciyeye gemi ve zaten New Yorkta lm. ok dil
bilen, akll bir adam ve ciddi bir rk, milliyetiden ok faist denecek bir
kii. Eserlerinin yaymlanm olmas dnce tarihini anlamak iin dorusu iyi
olurdu.

Halide Edibin, Ahmed Bedevinin anlannda ona deiniliyor, ama dolgun bir
bilgi yok. Byk kardei Niyazi Tevfik Ykselen de iyi okumu biri.
Denizcilik tarihi uzman.
5 Kanunusani, 1327 (5 Ocak 1911) tarihinde Selanik ttihat ve Terakki Rhtm
Kulbnde irad edilen konferans, derginin 27 Nisan 1328 tarihli saysnda
(Gen Kalemler2, 3, 2000: 20) yaymlanr. Mehmed Ali Tevfik burada manevi
yurt dedii bir mefhumu aklamaktadr;

nsanl bilen her Trkn en mukaddes vazifesi manevi yurt, manevi vatan
mefhumunun evvel halk [yaratma alnt] ve icadna [ab.], sonra neir ve
tamimine almak olmaldr.

Manevi yurt, imdi yaayanlann evvelce yaam olanlara ruhen merbut


olmasnn ifadesidir... Manevi vatann asl unsuru mezarlktr.

Bu ruhen merbutiyeti tekil eden anasr tr: Ayn kandan olmak hissi,
muayyen bir tarzda ve muayyen baz efkr ve hissiyat dairesinde bytlm
bulunmak hissi ve bir de kran hissi.

Millet kavramnn rkla ilgisi olmadn syleyen Renanla sze balayp,


oradan ayn kandan olmak hissine gelmesi, ilgintir!

Mehmed Ali Tevfik Arjantin ile Japonyay rnek gsterir. Bu 666 iki lke,
halklarnda manevi yurt kavramn yaratmak iin tarihi arptmalardr.
Szgelii Ajantin dnyann en byk komutanlarnn Arjantinden ktn
iddia etmi... evet bu bir safsatadr... Fakat efendiler, bunlar meru bir takm
yalanlardr. Japonlar da "... yirmi otuz sene kadar mtemadiyen ocuklara
mill bir taassup aladlar. rnein, AvrupalIlardan nefret etsinler diye,
AvrupalIlarn yaptklar icatlar saklamlar!

Bu taassubun nemli bir ksm gene askerdir. Mektep hocalar vatan iin
can feda edenlerin tebcilini ve asker faziletlerin medh ve senasn her eye
takdim eder. Manevralar esnasnda asker bir nahiyeden geerken btn mektep
ocuklar azad edilir. Giderler, askeri seyr ederler, kk kalplerini feyizli
hislerle doldururlar. Mektep dershanelerinde kahramanlarn tasvirleriyle
byk muharebelerin resimleri aslmtr.

eitli hikyeler anlatr. Delikanl savata yznden yaralanyor ve bylece


irkinleiyor. Ama btn kadnlar evresini sarp ondan bir mltefit nazar
istida ediyorlar.

Askere alman yeni evli bir gen ertesi gece gizlice evine kayor... zevcesini
tatl bir uykuya dalm olduu halde buldu. O zaman eildi perestde zevcesini
efkatle pt ve sonra onu ldrd. Niye? Akln elip onu askerliinden
uzaklatrmasn diye! Bu militarist hikyeyi not edin bir yere, yeniden
karmza kacak.

Bu hikyelerden sonra Mehmed Ali Tevfik bizim de manevi vatan


yaratacamz sylyor: "... hem yine tekrar ediyorum Arjantinliler gibi
yalanla, safsata ile deil, hakikati tenvir ile ve tarihi istintak ile. nk bizim
tarihimiz zaten batan sona byle.

Onun derginin bu saysnda nerdii, derginin bu saysnda kalmad: ittihat ve


Terakkide olanlara sonradan geleceim; nce bir ileri atlalm,
Cumhuriyette olanlara bakalm: 1932de Ankarada toplanan Birinci Trk
Tarih Kongresinin sonlarna doru Trk milliyetiliinin babalarndan Yusuf
Akura sz alr, unlar syler:

... Mitard, 1927de nerolunan bu makalesinde [ad Tarih tedri-satnm vazifesi


olan bir makale; altn kimin izdii belli], Profesr Lavissein Fransa da tarih
tedrisatnn slahna mteallik fikirlerinden bahsederken, bu mehur mverrih
ve mderrisin Alman mekteplerinde tarihin talebede vatanperverlik hissini
takviye edecek tarzda okutulduunu misal gstererek, Fransa ilk ve
ortamekteplerinde Fransa tarihinin o yolda tedrisi zaruretini ne srm
olduunu yazyor ve diyor ki, Lavissein fikirleri Fransa Maarif Nezaretince
kabul olunmu ve tarih programlan ona gre tanzim edilmitir. Daha sonra
Mitard, tarihin bu programlara gre tedris edilmesi Fransz genlerinde makul
bir vatanperverlik hissi uyandrm olduunu ve bunun Harb-i Umumde
Fransann galebesine hizmet ettiimi sylyor. Msy Mitardn
yazdklanndan ve Msy Lavissein programndan anlyoruz ki Fransann
orta ve ilk mekteplerinde okutulan tarih tamamen objektif deildir. Bir gayeyi
temin iin okutulmutur. Ve nihayet gayenin teminine de muvaffakiyet hasl
olmutur.

Misali Fransadan aldm... baka kavimler, Almanlar, Ingi-lizler, Italyanlar.


Yunanllar il, baka trl m okutuyorlar? Asla!.. Avrupann bu ilmi
metodunu tamamen benimsemiyen bir kavim var idiyse, o da yakm zamana
kadar Trkler di... nihayet Byk Hocamzn [yani Atatrk] irad sayesinde
hull etti. Trkler e yol gsteren o kuds elin iaret ettii tarafa doru
yrmiye baladk.

... Cemiyetimiz [Trk Tarih Kurumu] tarafndan yazlan kitaplarda teferruata


ait hatalar olabilir; fakat kitaplann istihdaf ettii gaye ve o gayeye bizi gtren
anahatt dorudur (Kongre, 1932; 605-606).

Oturumun reisi zamann Maarif Vekili Esat Beydir (Bursa mebusu Esat
Sagay). Akuraya zellikle teekkr eder. unu da syler:

Tarih tedrisinde birinci vazifemiz mill tezin mahfuziyetidir. Mill tezimizi


rtecek mevzulardan uzak kalmak her birimiz iin, muallim iin, talebe iin
mill ve vatan bir mkellefiyettir (Kongre, 1932: 628).

Bu cmlelerin bilimsellikle, doru arayyla zerre kadar ilikisi olmadn


grmek g deil. Bylece Mehmed Ali Tevfikin milliyeti bir toplum
yetitirmek zere yalan-tarih yazma nerisinin Yusuf Akuradan geerek
Trkiye Cumhuriyeti Mill EitmTinin asl paras haline geldiini
gryoruz. Akurann bu Fransa rneklerini bu Tarih Kongresi iinde
sylemesi de ok anlaml ve btn dnya medeniyetlerinin kkeninde Trk
olduunu kantlamak zere toplanm Kongrenin asl istihdaf ettii eyi
anlatyor. Bir yalann ok dorucu itiraf gibi, tuhaf ve paradoksal bir
sahneye ahit oluyoruz. Cemiyetin karm olduu eserde (bu aamada Trk
Tarihinin Anahatlar adl kitap) Konfysn ve Budamn Trk olduklar
iddia olunur. Muhtemelen yanl olabilecek teferruat byle eylerdir, ama
gaye dorudur.

Byle bir anlayn bir toplumun eitim sistemine temel oluturmas her
bakmdan korkun bir eydir. Bu, tabii, otuzlu yllarda balam bir ey.
artc olan, daha 1911 ylnda, yaymland zaman da yeri g ykmayan,
kadrosu olduka dar (ve onlann arasnda da gerekten parlak olanlann says
az) bir derginin, sonraki yllan bu kadar derinden etkileyebilmi olmasdr.

zellikle mer Seyfettin, buradan balayarak, aka antih-manist bir tavr


tutturmutur. Primonun babasn ve daha birok karakterini mdliyeti deil de
hmanist olduklan iin aalar. Baka insanlarla arasna ulusal aynm
koymayan kii kozmopolit olmaya mahkmdur ve bu kelimenin mer
Seyfettinin szlndeki tanm ok ktdr. Yakn yllarda brahim Ka-
fesolu veya Muharrem Ergin gibi milliyetiler (Aydnlar Oca-nm
nderleri) ve daha biroklan hmanizmin ktl stne ak ak
yazmlardr. Daha yeni zamanda, kozmopolit olmaktan te, komnizmin
anas da hmanizmdi. Aslnda, btn ktlklerin anasyd ve Trkle
yakmayan bir eydi.
Kendini en ok Mehmed Ali Tevfikin ntikam iirlerinde belli eden bir
antimedeniyet kin ve nefreti var. Bu, Avrupa medeniyeti karsnda
duyulan eziklikten ileri geliyor. Bu kt medeniyetin hayran olmadan
olmayacak bir zellii var: teknoloji. Bununla btn dnyaya -ve bize- egemen
olmular. Gz kr olas teknoloji yznden biz de imparatorluumuzu
kaybetmiiz. Dolaysyla bu medeniyete dmanz. Ayn zamanda onun
imknlanna sahip olmak istiyoruz. Bu, ilikiyi adamakll gletiriyor.

Bu tarihte somut dman talya ve bylece dorudan tarihteki Romaya


balanyor. Byle olunca Mehmed Ali Tevfik hemen At-tilamn torunu oluyor
ve yalnz Roma kalntlarn deil, Rnesans eserlerini de yerle bir edeceini
talyaya bildiriyor.

Derginin baka airleri ve bu arada Ziya Gkalp medeniyete kar iirler


yazyorlar.

Tutumu Mehmed kif de benimsedii iin, ulusal marnn gftesinde


Medeniyet dediin tek dii kalm canavar gibi bir dize olan tek lke de
Trkiye olsa gerek.

Ban Vermeyen ehit gibi hikyelerini yazarken herhalde mer Seyfettin


de bunlann gereklikle ilgisi olamayacan biliyordu. Ama buna aldrmad.
Yalan sylemeyi merulatrmakla, hakknda yalan sylenecek kt iler
yapma yolunu da ilelebet amtr. Bu kt bir ey ama ben milletimin iyilii
iin yaptm! Bu akl yrtmeyle, kt iler yapmak, stelik bir kahramanlk
haline de getirilebilir - nitekim getirilmitir.

Militarizm milliyetiliin bu gibi yan motiflerle zenginle-mesinde zevatn


rencide edecek bir ey yoktu. Bunlarn hepsini militarizmin dnya grnn
eleri olarak benimsemek mmknd ve nitekim yle oldu. deolojinin
askere veya sivile mal edilecek heterojen eleri yoktu ve zaten asker-sivil
ittelli-gentsia'nn ortak rnyd. Gen Kalemlerde yazan kiiler arasmda
mer Seyfettin, Aka Gndz vb. zaten asker okuldan gelmilerdi ve o
sralarda grevliydiler.

Gdml edebiyat

Milliyeti propaganda fikrini ilk uygulamaya koyan, ttihat ve Terakki


olmutu. Cenab ahabeddinin Rza Tevfike mektubu olmasa ve Rza Tevfik
de bu mektubu anlan arasmda yaymlamasa, byle bir bilinli ve planl
giriimden muhtemelen haberimiz olmayacakt. Mektup yle:

Dn bendenizle Hmid ve Nazif beyefendileri Harbiye Nezare-tine ardlar.


Nzr Paamn selm ile birlikte u ricasn tebli ettiler: zbitan ve askiri
tevik ile teci edecek sr- edebiye yetitiriniz. Bu srada zt- lilerinin de
dsitn vadisinde bir silsile-i nefis yetitirmeniz, Nzr Paaca, pek ziyde
bis-i krn olaca sylendi ve bunun zt- stdnelerine ibla bendenize
havale olundu. Dasitanlar hamsiyta it olacak.

Yazlacak sra gyet vsi, ama gyet vsi cretler! Vaad buyuruluyor. Taraf-
lilerinden derg-i inyet buyurulmayaca- hepimizin cmle-i tahmintndan
oldu. Bki mveddet ve hrmet stdm efendim (Alangu, 1968: 346).

Cenap ahabettin

Rza Tevfik de bu mektubun arkasna unlan ekliyor:

... vaktin Harbiye Nzn olan Enver Paa da maddi, manevi her vastaya ba
vuruyor ve gen zabitlerle askeri teci etmek gay-retile (hamsi iir ve
yaz)lara tlip oluyordu. Bu gayret uruna deerli ve deersiz bir ok airlere
ve muharrirlere klliyetli paralar ihsan ediyordu. Benim bu ilerden epeyce
haberim vard. nk bu mesele zerine azdan aza dolaan dedikodulardan
herkesin kafas dolmu ve benim de bam tutmutu. Halbuki ben, hibir zaman
iirlerimin bir msran dahi smarlanm bir mal gibi telakki ederek yazm
deilim... Hatt maksat ne kadar ulv olursa olsun, byle krl alverie
girmek mizacma hi uymayan bir i olacakt. Onun iin Cenap merhumun
mektubuna hi cevap vermedimdi. Sonra bu sktumun nezaketsizlie
hamlolunabileceini mlhaza edince, hemen ertesi gn leden evvel
Harbiye Nezaretine gittim (Alan-gu, 1968: 346-7).

Rza Tevfikin son iki cmlesi de bir harika tabii. Hi cevap vermiyor, ama
sonra ya kabalk olursa diye dnyor. Kimse kabalk etmek istemez. Ve bu
sonramn, ertesi gn leden evvel olduunu reniyoruz! Anlarnda,
siparii yerine getirmediini belirtir, Enver hakknda da hibir eye muvaffak
olamadn iittiini syler (Tevfik, 1993: 141).

Rza Tevfik, ... hatt Abdlhak Hmid merhum gibi bir adama da, ngiltere
aleyhine kt bir kitap yazdnp 4.000 lira para vermiti dedikodusunu da
yapar (Tevfik, 1993: 139). Paray verdiren gene Enver dir.
ttihatlar bu konuda da ge kalmlardr. Bu tr edebiyat yaymlamak zere
kardklar Yeni Mecmua ancak 1917de yayma balayabilir, ama 1920ye
kadar devam eder. Yazarlanndan baz-lan Gen Kalemlerde de vard: Ziya
Gkalp, Cell Sahir, Hamdullah Suphi, Halim Sabit, Yahya Kemal, Ahmed
Agayev, Necmed-din Sadk. Bunu balangta tek bana Yahya Kemalin
yaymlamas sz konusuyken, ne olmusa olmu, Merkez-i Umum yesi
Kk Taltn mdrl altnda ve ttihat ve Terakki merkez binas olan
Pembe Konakta yaymlanmaya balamtr (Kro-lu, 2004, 216).

ttihatlara! propaganda amacyla yaymlad bir baka dergi gene sava


yllarnda kan Harb Mecmuasdr. lk says 1915te kmtr. Bunlar
zamamn en yksek nitelikli kdna baslan, o sralar henz alk olunmayan,
ok sayda fotorafa yer veren dergilerdir. Harb Mecmuasnda Gkalp,
Hamid, Agayev, Ahmed Refik, Falih Rfk, Cenap ahabeddin, Mehmed Emin,
Sleyman Nazif, Midhat Cemal gibi yazarlar yazm, Sultan Readn yazd
sylenen bir de gazel yaymlanmtr. Derginin can alc bir yeri de Yaayan
ller bal altnda savata lenlerin fotoraflarnn yaymland
sayfalard (bazen Mbarek ehitlerimiz bal kullanlyordu).

1915te anakkaledeki arpmalarda stn kmamz ve istil niyetiyle


gelmi tilf Kuvvetlerinin ekilmesi, iyi bir propaganda frsat olarak
deerlendirilir ve bir grup yazar-sanat sava alann ziyarete davet edilir.
Ahmed Agayev, Ali Canib, Cell Sa-hir, Enis Behi, Hakk Sha, Hamdullah
Suphi, Hfz Tevfik, Muhittin, Orhan Seyfi, Selhattin, Yusuf Razi, Mehmed
Emin, mer Seyfettin, brahim Alaeddin, Mfit Ratib, all brahim, Nazmi
Ziya ve Ahmed Yektadan meydana gelen grup asker niformas giyerek on
gnlk geziye karlar (1990larda da bir grup gazeteciyi byle niforma
giydirerek gneydounun atma alanlarnda do-latrmlard). Bu geziden
umulduu kadar hamas edebiyat kmaz (kincisinden kt).

1918de de Yeni Mecmua bir anakkale zel says karmaya karar verir.
Burada daha kalabalk bir yaz kadrosu vardr. Daha tannmlar alrsak,
yle: Enis Behi, Ahmed Hikmet, Gkalp, Raif Necdet, Abdurrahman eref,
Cell Nuri, Samipaazade Sezai, Mehmed Emin, Halil Edhem, Ahmed Emin
(Yalman), Halit Fahri, Kzm Nami, emseddin (Gnaltay), Hakk Tank, Rauf
Yekta, Ali Canib, Hakk Sha, Midhat Cemal, Fahri Celaleddin, Tekinalp, Ali
Ekrem, brahim Alaeddin, Zekeriya (Sertel), kil Koyuncu, Nec-meddin Sadk,
Hseyin Rahmi, Ruen Eref.
mer Seyfettinin Eski Kahramanlar bal altnda yazd hikyeler ittihat
ve Terakkiden gelen kampanya ile uyumluydu. Mehmed Ali Tevfikin tarih
yoluyla manevi yurt yaratma projesi ile de uyumlu, muhtemelen ondan
esinlenmeydi. anakkale gezisinden sonra da Yeni Kahramanlar yazmaya
giriti ama mesafe alamad.

Yusuf Ziya (Orta) da Enver Paamn kampanyasna taklanlardandr.


Aadakileri kendisi Tahir Alanguya anlatmtr:

Cell Sahir bana geldi. Enver Paamn askeri savaa tevik yolunda
yazarlardan eserler beklediini, benim de bu kampanyaya katlmam
istediklerim syledi. Ben Akndan Akma kitabm hazrladm. inde 20 kadar
iir vard, epik iir trnde. Gtrdm, verdim. Sonra beni Talt Paa davet
etti. Ya-naklanmdan pt. nk bu davete ilk icabet eden bendim. stediin
cins kda, istediin kadar bassnlar dedi. Tarihi Efdaleddin Beyi ad.
Bu ilere o bakyormu. Ald, beni Hill matbaasna gtrd. En iyi kd
setik. 10.000 bastlar. zerine yz paradan fiyat koymular. Bana 250 altm
verdiler. Sonradan bir nshasn ciltletip imzaladm. Talt Pa-aya gtrdm.
Bir mddet geti, Cell Sahir, bana kitaplarn sat bedeli olarak ikiyz lira
daha verdi. Bylece 450 altn oldu. anakkale heyetine ben katlmadm, ama
byle-ce Sava Edebiyat kampanyasna katlm oldum (Alangu, 1968: 364).

Erol Krolu, o dnemde bu parayla drt odal bir ev alnabildiini (Ortatan


aktararak) sylyor. Krolu, dnemin baka hamas kitaplarn da sayyor.
Halit Fahri, Mehmed Emin bunlann yazarlan arasmda; rnek says gene de
kabank deil (Krolu, 2004).

Cumhuriyete gei

ittihatlarn ellerindeki kt imknlarla ve bir hayli gecikerek yrrle


koyduklar milliyeti propaganda ncelikle iednkt. Savaan askerler ve
onlan seyreden siviller arasnda, sava olgusunun potansiyelini kullanarak
bir millet bilinci uyandrma amacna hizmet ediyordu. Daha sonra bulunmu
deyime uygun olarak, Trkn Trke propagandasnn btn gereklerini
yerine getiriyordu. Bu aba Cumhuriyet boyunca da (bugn bile) ok kayda
deer bir deiim gstermedi, nk devlet bir trl istedii ve arad
milleti bulamad.

Cumhuriyetin erken yllannda, devlet, kendi milletleme/ milletletirme


politikasnn plann izmemiti. Trklk belli ki ne kacakt; ancak, bizim
edebiyata inklap/devrim terimleriyle geen belli bal deiimler belli ki
Mustafa Kemalin zihninde epey nceden balayarak ekillenmi,
olgunlama, nk otuzlara brakmadan bunlann ou art arda yrrle
kondu.

Cumhuriyetin kurulu koullan gl bir militarizm potansiyelini zaten


ieriyordu, nk o zaman Mill Mcadele adyla anlan Bamszlk
Savann asker zaferi stne rejim kurulmutu. Rejim, kuranlann
ideolojisine gre deiebilirdi, ama asker zafer deimeyecek bir olgu olarak
orada duruyordu.

Bakent (stanbul) halk, kentte savatan gelen asker grme konusunda bir tr
deneyim sahibiydi; ama 93 ve Balkan bozgunla-nndan perian bir ekilde
dnen, bir ksm da hastalktan vb. dolay dndkten sonra orada len, yan
plak, ayakta zor duran askerlerdi bunlar. Onlara acyabilir, zlrdnz ama
o grntler insan militarizme gtrmezdi. Oysa 1922de stanbula giren
askerler, yllar sonra, yeniden bir sava kazanarak gelen askerlerdi. Bunlar da
yle iyi giyimli, gsterili askerler deildi. Ama bylesi daha etkileyici de
olabilirdi. Aynca, bir zafer kazanm ve oradan dnyor deillerdi. Zafer,
gelmi olmalanyd. Bu zellikleriyle, ille de militarist propaganda iin
elverili deillerdi; ama varlkla-n o ynde de kullanlabilirdi. Nitekim
kullanld.
Otuzlar

Atatrkn dili Arapa ve Farsadan artma giriimi 1928deki alfabe


deiikliinin hemen arkasndan gelmedi, otuzlan buldu. Otuzlann ba
Atatrkn Trk milliyetiliini biimlendirdii yllard ve bu almalannda
tarih ve dil (iki kurumun da gsterdii gibi) en nemli yeri tutuyordu. Trk
Tarih Tezi adyla bildiimiz bu tarih almalannn balca amac, nceki
blmde de grdmz gibi Trkleri asker olmadan nce, medeniyet
kuran bir rk olarak tanmlamak ve tantmaktr.

Bu gibi teoriler Atatrkn salnda millet oluturma abasnn


omurgasn tekil etmi ve birok kii de bu dorultuda aratrma yapmtr.
Ama btn olay tamamen sama sapan varsaymlara dayand, herhangi bir
yeri kantlanamad iin, sonraki yllarda yava yava unutulmaya terk
edilmitir. Daha ilk yayld yllarda da konuyla ilgili ciddi bilim adamlan bu
iddialan ciddiye almamt, ama o dnemde Trkiyede bunlara cephe almak
cesaret isterdi. Daha sonralan, nn dneminde dahi, bunlar yeniden piyasaya
srme abas olmamtr. Ne var ki, Mill Eitim Bakanl son derece
muhafazakr bir bakanlk olduu iin, bugn bile bu teorilerin izlerini,
kalntlarm ders kitaplarnda grmek mmkndr.

Ancak, teoriler terk edilirken, onlar hakl gsterecek tek zellikleri,


askerlikten ok medeniyete nem verme eilimleri de terk edilmitir. Yllar
sonra, Mavi Anadolucular adyla anlan aydnlar grubu bu teorileri rk
olmayan ve daha aklc bir temele oturtmaya altlar; ama onlann da nfusun
byk ksm stnde etkisi olmad (kendileri de her zaman tutarl
davranmadlar. Belge, 2008: 313-59). Ortalama gr, yeniden, asker
Trkler kavram zerinde younlaa.

Bu zaten genel eilim, genel ideolojinin en belirgin zelliidir. Bir devlet


politikas olmadan da, militarizmin yaylmasna ve yerlemesine hizmet
sunmaya hazr yeteri sayda sivil vardr.

Aile

Louis Althusser modem dnyada devletlerin iki temel dayanan devletin


bask aygdan ve devletin ideoloji aygtlan olarak snflandrmt (Althusser,
1970). Askeri, polisi ve btnyle yarg, ceza vb. ilevlerini birinci kmeye
topluyor, kincide de ncelikle akla gelecek retim aygt ve medyadan baka
aileyi de sayyordu. Aileyi bir devlet aygt olarak grmek mmkn deil;
ama bir ideoloji ve olduka belirgin, tanml bir ideolojinin retilmesi ve
belletilmesi konusunda etkin ve etkili bir kurum olduunu sylemek elbette
mmkndr. Genelgeer ideolojiye kar aile iinde belirli bir eletirel tavr
gelimemi, byle bir bak olmamsa (ve ailelerin ezici ounluunda
bunlann olmad sylenebilir), ailenin yeniden retecei ve ocuklanna
empoze edecei ideoloji, devletin de yayd ve onaylad genelgeer
ideoloji olacak, ondan anlaml bir biimde aynlmayacaktr. Aile aslnda her
toplumda, bu yeniden retim ilevinin yerine getirildii birim olarak, o
toplumun en muhafazakr kurumlanndan biridir (ve onun iin muhafazakr
siyas ideolojilerde temel kurum, toplumun temel birimi gibi nitelemelerle
yceltilir) ve onun ideolojik retimi, eitim ku-rumlanna kyasla bile, ok
daha doal, ok daha organik grnr. Aile, ocua ideolojiyi annesinin
style birlikte verir, yutturur.

Tabii her aile bir yandan tikeldir, kendine zg bir birimdir vb. Ama ailenin
tketecei ideoloji de, tketecei baka her ey gibi (ev eyas, besin, giyim ve
tabii yayn) bir yerlerde retilmekte, standardize edilmekte ve o ekilde arz
edilmektedir. Bu arz, elbette, zaman iinde talepin alabilecei biimleri de
belirlemektedir. Buralardan baktmzda, ailenin tketebilecei, btn bu
deiik alanlarda retilmi metalar, onu sk sk tmellere, toplumun
genellemelerine balamaktadr. Burada, zel ve bilinli bir aba olmadka, bu
genelgeerin dna kmak mmkn deildir.

Onun iin, Benim olum byyecek, paa olacak! gibi burada ok yaygn bir
sz de, son analizde, aile ii militarist eitiniin bir esi saylabilir.

ocuun ya ilerledike, aile iinde grnte tamamen kendi-liindenlik


kalplar iinde verilen bu temel eitim, eitim aygtnn daha bilinli ve
sistemli, dolaysyla bir dzeyde daha belirleyici kalplaryla birleecek ve
daha kapsayc bir ideolojik a oluturmaya balayacaktr. rnein, mzik
dersi balar balamaz, Kk asker/Kk Aye kalplan renilecektir.
Erkek ocuk asker olacam, kz ocuk da ocuk dourup ev ii yapacam
bel-leyecektir.

Militarizm aamasn geride brakm ya da oradan zaten hi gememi


toplumlarda ebeveynin oullanna general olmasn tlemeleri ya da
palaskam takyorum/bebeime bakyorum temelinde bir iblm
nermeleri iitilmi eyler deildir, ama bunlar burada hl ok yaygndr.
Gnlk klk dnda, belirli zel gnlerde giymesi iin ocua niforma
alnp giydirilmesi bu gibi sreleri birka adm daha ileri gtrr. Bu
Trkiyede ok yaygn bir dettir. Okul-aile balants iinde, szgelii
msamerelerde ocuklara asker niforma giydirildiine sk sk rastlanr
(ilkokul veya ortaokul-lise ocuklarna okul niformas giydirilmesi de
belki bir tr askerle-tirme olarak incelenebilir). Ama bunun ahikas snnet
srecidir. Snnet ncesi orada burada dolatnlan, bu arada (stanbulluysa)
mutlaka Eypsultana gtrlen ocuklara asker niformas veya ona benzer
bir eyler giydirilmesi neredeyse bir kural haline getirilmitir. Tabii bununla
fotoraflar ekilir ve mutlu gnlerin anlan olarak bunlar saklanr. Arada polis
niformas da grlebilir (nk Trk milleti her trl niformay sever),
ama hibir ey asker niformas kadar yaygn ve popler deildir.

Bu anlattm insanlardan ok daha farkl bir toplumsal zmreden gelen Tezer


zl, Babamn kuandaki Trk erkekleri ne byk bir ordu ve askerlik
sevgisi besliyor, gzleminde bulunur (zl, 2003: 7).

Her ailenin bu gibi konularda nasl davrandm bilmeye imkn yok. Ama
bunlarn genel olarak geerli olduunu tahmin edebiliriz elbette. Btn bu
muhabbetin sonunda btn erkek ocuklar subay olmak istemiyordu elbette.
Hatt ok uzun zaman, subaylk ncelikle maa sorunundan tr, daha hali
vakti yerinde saylacak aileler arasmda ekici bir meslek olarak
grlmemitir. Ama Tezer zlnn gzlemledii trden bir asker sevgisi o
meslein baka nedenlerle sevgi ve sayg grmesinin garantisi olmutur.

Aile yapsnn ve ethosunun militarizmi dolayl biimde destekleyen yanlan


vardr. Bunlann en nemlisi, Trkiyede kurulutan beri sfat aile reisi olan
babann yasayla verilmi, ama ok daha fazlas gelenek ve grenekten verilmi
bir yn ayncahdr. Aile iinde tam bir hkim-i mutlaktr.

Muhafazakr bir yap olan aile yaps dnya tarihi boyunca erkek egemen ve
otoriter toplumlar iin uygun bir eitim oca olmu, itaate dayanan
geleneksel toplumda bireylere nasl davran-malan gerektiini reten
kurumlar arasna girmitir. Militarizm ve otoriteryanizm zaten her zaman yan
yana ve i ie varolabilen dzenlerdir. Bu ataerkil aile tipi bunlann her ikisi
iin de en uygun yapdr. O bakmdan, olum paa olacakn tesinde,
militarist kltrn kk salmasna ok nemli katkda bulunur.

Kadnlar
Sralamaya aile ile balaynca kadnidan devam etmenin -bu dzen iinde
kurulmu- bir mant var. nk bu ideoloji kadn -anneyi- muhafazakrln
yuva yapan dii kuu olarak grmeye eilimli, daha dorusu kararldr. Bu
erken modernlemenin ulus-devleti ve milliyetileri, zellikle geleneksel
slm top-lumunu dntrme projesinde kadnlara vermek istedikleri yerden
dolay kendilerinin son derece ilerici olduuna inanm olmaldrlar. nk
kadn iin iyi bir eitim ve merkez! bir konum,

Mslman toplumda kabul grmeyen etkin bir rol talep etmektedirler. Ama
tam da bu talepleri, kendileri iin hayal ettikleri o ilericiliin gereklikle
ilgisi olmadm gsterir. nk toplum hayatnda kadna tandklar konum,
tamamen ilevseldir. ocuu kadn -anne- bytr, yetitirir. O halde annenin
de iyi bir eitimi olmaldr. ocuklarn iyi yetitirmeli ve eitmelidir, nk o
ocuklar byyp gl ve modem bir devletin yurttalar olacaklardr. Yani,
ksacas, kadnlarn iyi eitim almalar gerei, kadnlarn kendileriyle ilgili bir
ey, onlann insani, temel bir hakk deildir. lerici erkeklerin onlara uygun
bulduu bu rol ve ilevi beenip beenmediklerini bile tartacak bir
konumlan yoktur. Mill bir seferberliin paras haline gelmilerdir. Bu rol
benimsedikleri oranda hak sahibi olabilirler.

Bu mill vazife vurgusu, kadnn kendi ocuuyla doal, kendiliinden


ilikisini bile silip atmaktadr. Dolaysyla son derece insanlk d bir
koullanmann iaretidir.

Bu ideoloji Cumhuriyetin kumluundan beri sk sk seslendirilmitir. Aa


yukar ayn kelimelerle argman tekrarlanmtr, hl da tekrarlanmaktadr.
Grld gibi, Cumhuriyet ncesinde formllenmi bir gr, gr ten
ok bir dogmadr. Kadnlar iin zgrleme gibi kavram dnmez, byle
bir eyin yanndan gemez. yi ocuk yetitirmek iin ald iyi eitimi
ocuuna gene iyi bir ekilde verdikten sonra, kadnn geri kalan
vazifelerinde deien nemli bir ey yoktur. Yemek yapp amar ykayacak,
skk dikip ortalk temizleyecek, erkeinin hayatn mmkn olduu kadar
tasasz yaamasna yardmc olacaktr. Merutiyette ya da Cumhuriyette, bu
konularda kayda deer bir bak ya da deerlendirme fark olmamtr. Fark,
bunlan ba rtl ya da tayyrl olarak yapmasmdadr.

Olduka sk ilenmi bir konudur bu; burada Trk Yurdu dergisinden birka
rnek vereyim. Trkler Bir Ruh- Mill Anyorlar balkl imzasz yaz:
Gelecek nesiller, hls faziletleri aile kucanda yapacaklardr. Kadm
terbiyeci vazifesine hazrlamak, ona faydal bir bilgi ve ateli bir vatanclk
hissi telkin etmek, ite yeni mektebin programnn esasl noktas budur (Trk
Yurdu, yl 2, say 28, 12 Aralk 1912).

ya da

Erkein nasl idmanlar, kuvvet oyunlar var ise kuvvet, shhat idmanlar
ylece lzmdr. Bakn garbn medeniyet taslaklarna... Ata binen, yay geren,
nian atan, attn vuran kadnlarna... Babalar, kardeler, kocalar,
kadnlarmz idmana, kuvvet oyunlarna tevik etsinler... hanmlar milleti
kurtarnz. Bize yardm ediniz... Trk Gcne bir kadnlar ubesi anz. Ve
memlekete gl kuvvetli valideler, vatan mdafilerine grbz kahraman
arkadalar veriniz (Trk Yurdu, Yl 3, say 67, 28 Mays 1914).

Silh kullanan kadn fikriyle de sk sk flrt ediyor, ama bunu ciddi bir neri
olarak sunmuyorlar. Mehmed Emin (Yurdakul), Silh Sesleri ve Barut
Kokulan yazsnda bununla oynuyor:

Hele gelinlerimizin byle silh sesleriyle, barut kokulanyla g-rlmesi ok


gzel [baz dn geleneklerinden sz ediyor]. Bu gelinlerimiz de yann asker
ocana gnderecekleri ko yiitlerimizin analan olacaklar (Yurdakul, 1912).

Dediim gibi, Cumhuriyet bu ideolojiyi deitirmez. Ycelden Dr. Suad


Ylmaz, Mutlu Cumhuriyet Kzlanna:

Bugn kadn doktorlardan ziyade, icabnda ilk tedbirleri alabilecek, yavrusunu


cemiyet artlanna uygun bir artta yetitirebilecek anneler istiyoruz... Bize
yksek perdeden gren tafra furu hatip kadndan fazla lzumunda zorluklar
ierisinde kalan hatt midi knlan erkeinin maneviyan kamlayan salam
inanl anneler lzm... Kadn ulusun z anasdr. lk tleri veren o; yetien
bir nesle, yurd ve ulus sevgisini en tesirli bir yolla alayabilecek yegne
varlk gene odur. Kzlanmz... ciddi, drst ve salam karakterli birer anne
olmak emelini beslemeyi mill bir bor bilmelidirler. Yalnz mstesna hal ve
gayn tabii sebepler ve miller tesiri ile yuva kuramayan ve ya-hutta kuracak
kabiliyette olmayanlar mtehasss ve meslek sahibi olabilirler. Yurt ve ulus
sevgisinin ahs duygu ve menfaatlerin fevkinde olduunu bir an bile
unutmadan Cumhuriyet kzlanmzm kanaatkr munsf birer e, salam dimal
ve sarslmaz birer anne olmalann temenni ederim (Ylmaz, 1940).
Bir sredir balam olan ve artarak devam eden faist ve Nazi kadnlar
edebiyatindan hibir eksii yok. Bu da Yusuf Mardinin gene Ycel'de
yaymlanm, Kzlarmz Bekleyen Vazife balkl makalesi:

Btn dava Trkeyi ve onu okuyup yazmay renmek olduuna gre,


evvel Trk analar renimden geirmek lzmdr. Bu nasl yaplabilir?.,
kadnlarmzn da askere alnmasdr... Bizim byle bir teklifi ileri srmemizin
nedeni ve gayesi, mecbur olarak bir tahsilden geerek, bir trl renip
konuamadklar Trkeyi renmeleridir. Askeri bir disiplin ierisinde bu
ii kolayca baarabilirler kanaatindeyiz... Hatt okuma ve yazmay renir
renmez terhisleri cihetine gidilebilir (Mardin, 1955).

Tarih epey yaknlara geliyor, ama asker, kadnlarn okuma yazma renmesi
iin bile seferber edilmesi dnlen, her derde deva varlk hl! deolojide
deien bir ey yok.

Bu arada cinsellik stnde iki cinsin de paylat ar bir sansr srdn


syleyebiliriz. Bunun, kadnn zgrlemesiyle bir ilgisi olduunu dnen
yoktur, nk zaten kavram azna alan yoktur.

Kadn konusu, son derece erkeksi, mao konular olan milliyetilik ve


zellikle militarizm arasnda arka planda kalacak bir konu gibi grnebilir.
Ama byle deildir. Dnyann en azndan yars demek olan kadnlar herhangi
bir tartmada arka plana itelemek kolay olmuyor. Ancak, kadnlar, bu mao
konular tartan erkekleri -bilinalt ya da bilind dzeylerde- tedirgin eden
birtakm armlarla ortaya kabiliyorlar. Sorun, sadece ocuklarn iyi
yetitirmeleri gereken anneler olmalaryla snrl kalmyor ve burada ciddi
gerilimler patlak verebiliyor.

Trkiyenin yakm tarihinde kadnlan savala bir biimde ili-kilendirmek


zere ksmen zorlama eitli yaktrmalar olmutur. rnein 93 Harbinde,
Erzurumda, Aziziye tabyalannda Ruslarla grtlak grtlaa arpt anlatlan
Nene Hatun bunlardan biridir. Kurtulu Savanda Kara Fatma gibi kadn
kahramanlann sz edildii gibi cepheye mermi tayan kadnlar imgesi iyiden
iyiye klielemitir. Bunun ne kadar gnll bir hizmet olduu da hi sz
edilmeyen ayn bir tartma konusudur.

Daha net gibi duran (onun belki daha da tehlikeli srlan olmas ihtimaline
ramen) Sabiha Gkendir. Kkeni hakkmdaki tartma bizi bu balamda
ilgilendirmiyor.'nemli olan bir sava pilotu olarak yetimesi ve bu
hnerini Dersimde Krderi bombalayarak da gstermi olmas. Aye Gl
Altmay Military Nation kitabnda Gkene geni yer ayrmtr (Altmay,
2004). Dersim harektna katlmak iin Atatrkten izin isteyen Gken izinle
birlikte bir de tabanca alr. Bu konuyu anlannda uzun uzun anlatmtr. Sorun,
dmana -bu durumda, Dersimli Krtler, ama ge-niletilebilir bir konu- tutsak
dme ihtimalidir. Kadn olduu iin bu tutsaklk bambaka bir anlam
kazanmaktadr: rz sorunu. Dman, zellikle de Trkl lekelemek iin
kadn tutsan rzna gemeye kalkabilir. Tabanca da bunun iin verilmitir -
byle bir durumda Sabiha Gkenin kendini ldrp namusunu
kurtarabilmesi iin.

Bu da zaten kadnlann askerlik yapmalannm balca engelidir. Byle bir tehlike


savata yenilen bir lkenin btn kadnlan iin hep geerli ama o gene de
zgl bir durum. Askerlik yapan bir ka-dm ise her an kendini bu durumda
bulabilir.

Ama militarizmle dolup tam bir toplumda kadnlann askerlik yapmasnn iyi
bir ey olduunu savunacak birok kii ve bu arada birok kadn kmas da
normaldir. Aynca Trk tarihinde kadmlann asker olduuna iliki birok mit
vardr ve tabii Ama-zonlann Trk olduu iddia edenler de kacaktr (skit
balants vb.). Kemalizmin anti-slm atmosferinde eski Trkler arasndaki
kadm-erkek eitliinin vurgulanmas da ideolojik gereklerden biriydi.
Tekinalp de bunun militanlanndan biriydi: Halk hayatnda dahi kadn her ie
karrd. Eski Trk kadnlan umumiyet itibarile amazon idiler. Cendlik,
silhrlk, kahramanlk erkeklerde olduu kadar kadnlarda da vard.
Kadnlar dorudan doruya hkmdar, kale muhafz, vali ve sefir
olabilirlerdi (z-damar, 2007: 61).

Gelgeldim, Genelkurmay Bakan Fevzi akmakm genel muhafazakr


yaklam bu gibi tartmalara fantezi ve speklasyonun tesine gemesine
imkn tanmad ve kadmlann subay okul-lanna kabul edilmesi daha epey bir
zaman beklemek durumunda kald.

Gene fantezi taraf ar basan bir konu, kadnlann casusluk yapmasdr.


Buna kafalarm takanlar, muhtemelen birtakm bilin-d cinsel tutkularndan
tr byle yapmakta, ama bir yandan da kadmlann bu alanda ok baanh
olacam iddia ederek takntlan-n rasyonalize etmektedirler. Yalnz, bu alanda
kadnn baanh olmas iin, asker kadnn tutsak olduunda gereklememesi
iin intihar ettii ii yapmasnn beklendii aktr. Bunun olabileceini, ama
srf vazife duygusuyla olabileceini ciddi ciddi yazanlar vardr. Bunlardan
biri, Necati Sayn, birtakm sama sapan kadn karakteri analizleri yapar:

Kadnlar sahte hareketlerde ve taklitlerde erkee gre daha ok stndr.

Kadn ustalkla yalan uydurur. stihbarat ise yalansz olmaz.

Kadn daima erkekten ok daha desisecidir (zdamar, 2007: 68).

yi bir kadm casus, vazife yaparken cinsi hissini tamamen unutmaldr,


fetvasn veren de ayn yazardr.

Kurmay Binba Kadri Ener kadm konusunda olduka muhafazakr. Talebi


asgarde: Her kadnn vatana kar olan vazifelerinin banda, o vatana hizmet
edecek en az birka evlt vermesi vardr. Bunlann erkek olmasn tercih ettii
de anlalyor. Tercih nedeni ak: Bilinen bir hakikat vardr ki, kumanda
etmek, yaradl bakmndan erkee daha ok yakan bir haslettir (Ordu Saati
Konumalar, 3, 1957; 178). Dolaysyla sonu da aktr: Hakikatte iin czip
ve verimli taraf da budur. Erkek cephede, kadm cepheyi destekliyecek ekilde
geride almaldr. Tpk aile hayatnda olduu gibi (Ordu Saati
Konumalar, 3,1957; 180).

Zaten bu program konumalan sk sk erkek sesi, erkeke gibi (vc)


ibarelerle kadm gibi, kadnca gibi (aalayc) ibareler doludur.

Eitim

Benim kendi ocuklanm seksenlerde yuvaya giderken Dmann gemisi mavi


direkli/iindeki askerler saman yrekli gibi gzel arklar renmi olarak
eve gelirlerdi. Trkiyede eitim denen ey hibir zaman ve hibir
kademesinde bundan ok farkl olmad. retilmesi gereken ey milliyeti
olmakt. Bunun da zellikle abartl, bartkan, saldrgan bir ekli srekli
olarak yeniden retiliyordu. lkokulda okutulan, szlerini Reit Galipin
yazd ve 12 Eylln bir paragraf daha ekleyerek zenginletirdii Ant,
ieriiyle, slbuyla, eitimden anlalan ve eitimle amalanan eyin olduka
iyi bir lsn verir. lkokulda buysa niversitede... szgelii Trk nklap
Tarihi; gerekli birka rtula - ama z ayn.

Bu milliyetiliin daha batan militarizmle yan yana ve i ie olmas da bir


kural gibiydi. Baka trls dnlemezdi. Onun iin ilkokuldan tarih
dersine balanr ve Byk Trk Zaferleri anlatlr. Sonra bu iin tersine
dnmesinde Trkln gitgide kaybeden yozlam padiahlarn pay vardr,
ama girilen hemen hemen her savata dmann saysnn daha fazla olduu
sylenmeden de olmaz. Ben lisedeyken, talyada Rnesansta Osmanh katks
diye bir bahis vard. Bizim ftuhatmzdan kaan Bizansl bilim adamlar
sndklar talyada Rnesansa yol aan renimi ve uyan
balatmlard. Dolaysyla Rnesans biz yapmtk!

Bu, tabii, daha nceki, btn medeniyetleri Trklerin kurduu tarih tezine gre
gene de daha gereki ve lml (ve ayn dorultuda) bir iddia saylabilir.

1912de Gaspral smail, Trk Yurdunda yaymlanan yazsnda medeniyeti


askerlie tercih etmek gerektiini ve bunun da iyi bir eitimle olacan
yazmt:

Eski Trkler kan iiip karde olurlard; Asyada ata binip Avrupada
inerlerdi. Bugn Yurtular sz veriip, karde olup okumak ve okutmak yoluna
bel balasalar, byk atalarmzn apul ve akn ordusundan daha faydal, daha
erefli bir maarif ordusu yapabilirler. Bu ordunun gazileri ve neferleri mill
muallimler , babular da okutmay, retmeyi kolaylatan usul-i tedris
mtehassislan olacaktr (Gaspral smail, 1912).

Medeniyetin, dolaysyla okumann apul ve akma stnlnn


vurgulanmas aslnda iyi bir ey. Ancak, o veya teki, sonuta Trk rkinm
gl olmasnn ve mmknse Osmanh devletinin eski grkemli gnlerini
hatrlatan bir hegemonya kurmasnn arac olarak grld iin, Gaspral
smail de gazi, nefer, babu benzetmeleriyle retmen-asker paralelliini
kurmaktan kendini alamyor. Bunu ilk yapan muhtemelen Gaspral deildi;
ama ondan sonra bu benzetme bu alann iyice klielemi bir me-taforu haline
geldi ve btn benzer metinlerde retmenler ordusu, irfan ordusu gibi
tamlamalarla karlamaya baladk. Bunun sonucu da retim eyleminin ve
mesleinin (sz sanat dzeyinde olsa da) militarizasyonu oldu. Atatrke
bakomutanm yan sra baretmen sfatnn yaktmlmas da bu
paralellii vurgular.

G Yollan haritalanyla dnyaya medeniyet yaydklarn sylediimiz


atalanmzn da ayn zamanda cihangir olmalanndan vazgeemedik.
Cumhuriyetin yirmilerde ve otuzlarda Osmanlya olduka kat bir dmanca
tavr aldn grrz. Bu, belli ki, ncelikle, alt yz yllk bir saltanattan
sonra gelen Cumhuriyetin (ve cumhurbakannn kendisinin) bir kendini-
merulatrma ihtiyacndan ileri gelen bir eydir. Saltanat, ematik-
retrospektif bir bakla cumhuriyede kyaslanm ve daha az demokratik
bulunduu iin mahkm edilmitir.

Gelgeldim, Trk Tarihinin Anahatlarina yazlan Medhalde Kanun


dneminin sonuna kadar bu tarihten olduka sitayile sz edildiini grrz
(1931). lt, bu tarihe kadar futhatm devam etmi olmasdr. Yani ftuhattan,
bununla vnmekten bir trl vazgeilemez.

Birinci Dnya Savana gelindiinde, dnemin sava teknolojisinin


topyekn sava kavramn herkes iin bir zorunluluk haline getirdiini
grmtk. Militarizmin bir ideoloji olairak ar bast toplumlarda, bu arada
Trkiyede, bu yeni durum toplumda herkesi askerletirmeye yarayaca iin
ok hayrl bir gelime olarak alglanmtr. Trk Yurdnun Cumhuriyet
dneminde yaymlanm bir saysnda, Milli Ordu ve Milletin Vazifeleri
balm tayan, Erkn- Harbiye Mektebi, Tarih-i Harp Mderrisi,
Kaymakam Bursal Mehmed Nihad imzal yaz, eitimin bu asker-millet
kavramyla biletirilmesi idealini anlatr:

... Gnl ister ki: Ders kitaplannda asker mebahis hatt hadd-i kfiden fazla
bulunsun. Mesel kraat kitaplarnda o kadar mtenevvi asker yazlar mevcut
olsun ki bir talebe derece derece bunlan okuduka bir taraftan askerlii sevsin,
mdafaa-i vatann kudsiyetini anlasn, bunun efrad- milletten neler beklediini
tefehhm etsin, askerliin esaslan, silhlar, evsaf- maneviyesi hakknda sarih
fikirler olsun...

Hatt hesap dersinde ml- erbaa misallerinde bile sadece patlcan, uval
vesaire cem ve tarh edeceine mesel u kadar kiiye bir blk derler, u kadar
bir blk bir tabur eder, u kadar taburu cem ederseniz ne olur? gibi askeri
misaller grlsn.

Hatt hendese dersinde bir stvaneye misal olarak bir namlu muhitini, bir
mahruttan ksa misal olarak namlunun sath- haricisi, bir zaviyeye misal olarak
top namlusu ile kundann veya tfenk namlusu ile kundann arasndaki
akl da grsn.

Mesel resim dersinde: biraz kroki izmei grsn...


Gnl ister ki: mekteplerde talebeye askerlik sevdirilsin, askerlik hakknda
vazh ve sarih telkinat yaplsn... Milletimizin tarihinde, hatt mazi-i karibde
mdafaa-i vatan sahasnda ferden ve itimaen gsterdii namtenahi
byklklerin misali ile kula ve ruhu iba edilsin!

..: Her ferd-i millet, en kuds bir meslek ve sanatn askerlik olduunu ruhen ve
kanaaten idrak etsin... Matbuat bu babda dahi halk daima ikaz ve irad etsin...

Bu gayeyi temin edecek vastalardan birisi de phesiz kitaplardr ve bu


kitaplarn mhim bir ksmn askerlerin yazmas lzmdr (Mehmed Nihad,
1926).

Neyse ki Mehmed Nihad Beyin gnlnn btn istedikleri sisteme


yedirilememi. Gene de, epeycesnin yerine getirildiini sylemek mmkn.

Ancak otuzlarda lise rencileri iin de asker kamp uygulamas vard.

Eitim alan, toplumu militarize etmenin en uygun alandr. Onun iin bu


blme gelince rnek bulmak deil, rnekleri ksaltmak gleiyor. u ksa
metin 1965te yazlm bir Lise I, Edebiyat kitabndan: Beeriyette en mspet
ilim ve en ince teknik esaslarna dayanan, hayatta ve kanla karlamak
kendileri iin mukadder olan askerlik gibi yksek bir ideal meslek dahi...
fedakr ve kahraman yapc vastay edebiyatta bulur... Bu, Trkesi hayli
tuhaf Trk Dili ve Edebiyat kitabndan alnma para, edebiyatn ne kadar
nemli olduunu bize anlatabilmek iin, askerliin bile onu ara olarak
kullandn sylemeyi uygun buluyor!

imdiki alnt birka yne ekilmeye yatkn, nk ilk Komnistlerden Edhem


Nejaddan alnm ksa bir para: ocuklarmz daha okuldayken asker
olmal. Askere elverili eitilmeli. Kin ve intikam duygularyla beslenmelidir.
Btn millet kin ve intikam duygularyla yaayan bir millet olmaldr.

Herkes o an neyi nemli gryorsa eitiniin onu yapmasn istiyor. Edhem


Nejad da belli ki fkeli (sava yllar olsa gerek). Ama bu kin ve nefret
edebiyatn kendini komnist diye tanmlayan birinin yapyor olmas ilgin,
ayn zamanda artc. Bunun epey yalnkat bir komnizm olduu, ana gvde
olan milliyetilie takl bir aksesuvar gibi durduu ok belli.

Cumhuriyet toplumun eitilmesi sorununu ciddiye almasna ramen,


kurulduu gnden bugne herkesi okul sisteminden geirerek okuryazar
klmay baaramad. Bunda parasal yetersizliklerin yannda geni kyl
kitlelerinin (aynca Krtlerin) okula gitmek istememesi gibi etkenlerin,
zellikle kzlann okumasndan holanmayan muhafazakrln pay vard.
Gene de, en yaygn okul sistemi bu ilkokul kademesindeydi. Burada bilgi
olarak ancak en temel eyler (okuma-yazma-hesap) verilebiliyordu. Tarih ve
Trke dersleri de vard ve bunlar ideolojik koullandrma iin daha elverili
saylyordu. Zaten hamaseti eitimin btnne yaymak en salam yntemdi.

Ortaretim, zellikle Erken Cumhuriyetin kyl toplumunda nemli bir


eitim aamas saylyordu ve bu nedenle ellilere kadar lise mezunlar yedek
subay olabiliyorlard. Trke-Tarih dersleri burada daha youndu. 1930dan
beri bir askerlik dersi de konmutu, ama renciye militarizmi alama
misyonu yalnz o derse braklamazd (kzlara da 1937de geniletildi).
niversitelerin tarih ve edebiyat retmeni yetitiren blmleri de bu i iin
istenen niteliklere sahip kadrolara brakld. Ankarada Dil ve Tarih-Corafya
Fakltesinin ad Kemalist yksek retim projesinin ideallerini aklar. Ama
bu ii yalnzca niversiteye de brakmamak iin otuzlarda Trk Tarih
Kurumu ve Trk Dil Kurumu da alacakt.

niversiteleri ayn ekilde sadece devlet propagandasnn alcs bir kademe


olarak grmyorlard. Otuzlarda bir rastlant olmu, 1933te Darlfnun
kapatlr ve niversite alrken, Almanyada Hitler in iktidara gelmesi stne
oradan bir akademik g balamt. Bunun farkna varan Atatrk Almanyay
terk edenlerin mmkn olanlarn stanbul ve Ankarada toplad. Onlann
geldii krslerin birou bylece daha batan salam bilimsel temeller
stne kuruldu (Atatrk mdahale etmi olmasa Trkiye aka-demyasnn bu
insanlan davet etmesi epey zayf bir ihtimal gibi grnyor). Atatrk
niversitede militarizmi akla getirecek bir eyler bulunmasn herhalde
istemezdi. Buna karlk, balatt dil ve tarih almalannn, kendi balatt
ynde devamn muhtemelen ister, akademiklerin bunu yapmasn beklerdi.
Btn bu dil ve tarih bulgulannn byle teorilere dayanak olamayacan
kavradn anlatan herhangi bir sz, davran yoktur (heyecan ve enerjisini
kaybetmesinden baka).

Yirmiler ve otuzlarda, Trkiyenin genel yoksulluk koullann-da, ordu,


toplumu eiten kurumlar arasna resmen girebiliyordu. Okuma-yazma
bilmeyen oran hayli yksek olduu iin ordu askerliini yapanlara bu temel
bilgileri veriyor, terhis oluncaya kadar okuryazar durumuna getirmeyi
garantiliyordu. Bu da ordunun severek ve gurur duyarak yapt ilerden
biriydi. Ancak, Yusuf Mardin'in (1955) istedii gibi kzlar askere alnmad
iin onlar bu eitimden yoksun kalyordu.

Levent nsald, Trkiyede Asker ve Siyaset adl kitabnda, 1934te baslm


Askerin Ders Kitabndan yapt alntyla bu lkede Silhl Kuvvetler in
eitimden ne anladnn iyi bir rneini sunmutur:

Asker sen kimsin?

SEN TRKSN! Yeryznn en ulu mille tindensin: sana anlatacamz (tarih)


denilen yazlar ortada yokken senin milletin dodu; kan temiz, yrei ylmaz,
gzpek yeryzne geldi. On binlerce yl yle yaadn; yine yle
yaayacaksn; senin dedelerinin, ninelerinin [srada hep erkekler ndedir] ok
nce kurduu yurtlar enlikte yeryznn cenneti oldular. Bil ki baka
milletlerin grgde, yapkda ilk rnei destei, ts senin milletin
BYK TRK MLLETDR. SEN TRKSN! On iki bin yl evvelinde
yeryznn baka milletleri maaralarda, ta kovuklannda yaban adamlan gibi
yaarken senin dedelerin ORTA ASYA denilen anayurdunun gbeinde
kurduklan ehirlerde yaar, altn bal kargs, gm bezeli terkisi ile azlar
sulandrr, gzler kamatnrd. Yeryzne enlii, medeniyeti senin atalarn
verdi. At dadan indirip kuzu gibi yapan stne binip dalar aan ve ta
kovuklarna sinmi baka milletleri kendisine akn akn baktran senin
milletin byk Trk milletidir. SEN TRKSN! Yeryznn her zaman var ve
var olacak en yce milletinin eilmez, bklmez aslan yrekli olusun.
Senin'kolunu bkecek, ban edirecek baka millet yoktur. lk nce bunu
byle bil ve milletinin anlatacamz alm ak tarihim bekleyerek ban dik
yreini pek tut. Trk yurdunun, Trk benliinin dmanlarna kl kadar
boyun eme (nsald, 2008:157-58)!..

Yani Atatrk sivil intelligentsianm yeleriyle ankayada Trk tarihinin ve


dilinin temellerini incelerken, Silhl Kuvvetler de bu aratrmalardan
almas gereken ipulann alm, karmas gereken dersleri karm, bu
alntda grld gibi, ocana gelen Trk genlerine de bu dersleri vermeye
(alamaya vb.) balamtr.

Ancak ordu, Trkiyede byle formel bilgilerin aktarlmasndan,


belletilmesinden ok, adam olma denen aamaya erimenin gerekletii yer
olarak bir eitim oca saylr. Btn entelektel hayatn bu sayfalardaki
alntlarda grdmz abartl llerde militarist deerlere balam bir
toplumda bunun byle anladma-s da ok normaldir.

Askerlik yapmak, Trkiyede, bir erkek iin, snnede balayan inisiyasyon


(kabul) ayinlerinin son aamas saylr. Cumhuri-yetin kurulduu ya da bunun
yaklat yllarda, geleneksel kyl toplumunun statik yapsnda, askerlik,
kyly kynden uzaklatran ender vesilelerin birincisiydi (ama
Osmanlnm son dnemindeki bitmez tkenmez savalar bu uzaklamay
ayn zamanda bir felkete dntrmt). imdiki Trkiye bu dnemle
karlatrlamayacak lde deitii halde askerlie bak ok fazla
deimemitir. Gene, en nemli inisiyasyondur. Trkiye Cumhu-riyetinin
erkek yurtta adam olmay burada renir ve geri kalan hayat boyunca da
unutmaz. Askerlik hatras diye neredeyse bir szl edebiyat tr gelimitir.
Yaanrken eziyet olarak alglanan her ey askerlik bittikten sonra youn bir
nostalji iinde hatrlanr ve anlatlr.

William Hale, 1930larda Cumhuriyet Halk Partisinin bastrd bir afite


unlann yazl olduunu sylemitir (Hale, 1996: 80): '

Acemi asker orduya toy bir gen olaTak girer, din bir erkek olarak kar;
orduda kendisine okuma yazma retilir, spor ve salk hizmetlerinden
yararlamr ve yurt sevgisi artar.

Ders kitaplarna (Mehmed Ali Tevfik-Yusuf Akura izgisiyle uyumlu) doru


olmasa bile ocuklar iin faydal olduu dnlen hikyeler konmas
(gerek hikye olduu havasyla) eitimin bir paras haline getirilmitir.

rnein Enver Behnan apolyo ile Necdet Rt Efe ayn Mete Han
hikyesini anlatrlar (apolyo, 1934; Efe, 1937. kinci birinciden olduu gibi
almtr. Hikyenin asl da yoktur).

Buna gre in hkmdar Mete Handan atn ve sonra karsn istemi, o da


bunlar ine gndermitir. Ama sonra hkmdar kra bir toprak paras talep
edecek olur ve Mete bunun stne sava aar. Gereke, Kendi atm, kendi
karm istediim gibi kullanrm lkin milletime ait olan bir mal tasarruf etme
hakk bana ait deildir. Ben bir tek tan bile yabancya vermem... Tansu
iller de akl ta edebiyat yaparken her Trk gencinin bir gn okuduu bu
parann etkisi altndayd herhalde.

Necdet Rt, kars konusunda apolyonun (soyadn, Macarlarn Trk


olduuna inanmamz gereken gnlerde Zapolyodan alm olsa gerek) fazla
ileri gittiini dnm olmal ki, kzn veriyor in Hkmdanna. Bu hikye
zaten bir baka modem Trk miti olan At, avrat, pusatla da eliir durumda;
apolyo ona bir yorum mu getirmek istedi acaba?

Cumhuriyet ocuu dergisinin 12. saysnda, anonim yazar, topu da Orta


Asya Trklerinin icat etmesinin iyi olacana hkmetmi:

Top 10. yzyl balarken Orta Asyada Baykal Gl evresinde yaayan


Trkler tarafndan bulunmutur... Trk topularn att ilk glle ehrin
bakumandannn sarayna dm, byk bir yangn karmtr. Elence
iinde bulunan saray halk ve komutanlar ne olduunu anlayamadan sarayla
beraber yanmlardr [Trklerin dmanlan, inli veya Rus veya Bizans-h vb.
her zaman sefahat iindedirler. Trk ise, slm bir yasaa uyarak, iki imez].
Byk Trk ordular yaptklan toplarla Trk snrlanm boydan boya kaplayan
yksek ve kaln in Seddini ykarak dmdz etmiler ve in snrlanna
tamlar (Bensason, 2007).

u da benzer bir mit:

... yazy ilk defa gene Orta Asyadaki atalanmz bulmular ve kullanmlardr.
u halde yaz gibi tarih de, dnya medeniyetine Trk milletinin byk bir
medeniyet armaandr (Bensason, 2007).

Ders kitab, ne olsa, asgar sorumluluk gerektiren bir nesne. Byle iddialan
orada yazmann engelleri kabilir. Bu bakmdan ocuk.dergileri ders
kitaplanna yardmc olup elik ederek, daha byk apta, daha gz karan
nitelikte iddialann serbeste (yani sorumsuzca) yazlabildii yaynlar
olmutur. Bu gibi iddialann yan sra, her trl devlet propagandasn yaymak,
bu dergileri karanlara, kendi yurtseverliklerinin lt gibi grnmtr.
yle balayan bir iire bakalm:

Ayrlk; baka baka dnlerden kar:

Bu dn birlii kknden sarsar ykar.

Demek ki herkes ayn ekilde dnmeli. Byle olmazsa durum tehlikeli:

te bu anlamamak oaltr partileri,

Bunlar yznden kalr devlet ileri geri.


Aslnda bugn dahi bundan farkl dnmeyen birok insan olduuna gre, o
tarihlerde byle bir eyin bir ocuk dergisinde yaymlanmasna amamalyz:

Tek bir parti gelince bir ok parti yerine Btn millet alr kendi isteklerine
ok hayrl varlktr bu yksek Halk Partisi Beraberlik sesidir halkn bu bir tek
sesi Tek partili idare yurda faydal oldu.

Vatann drt buca gzelliklerle doldu...

Grenler diyecekler Trkler bu iin eri [ona ne phe!]

Zaferler kazanacak, ykselecek durmadan Tek partili idare sevilecek her zaman

(ocuk, 14 Nisan, 1939; 134, aktaran Bensason, 2007).

ocuk dergilerinde rastlanan, gerekten fecaat derecelerine ulaan beyin


ykamay Elvan Bensasondan baka Hande zdamar ve daha da geni lekte
Grkan ztan (ztan, 2009) ok sayda rnekler ve titiz analizlerle
sergiliyorlar.

Spor, jimnastik vb.

Pek ok modem kavram gibi spor ya da jimnastik trnden kavramlar da


Trkiyeye Batl hayat tarzinm baz grnmlerini anlatan terimler olarak
geldi. Bunlann istenen hedefe ulamay kolaylatraca, bu amaca hizmet
edecei konusunda fikir birliine vanld. Byle olunca da bu pratikler,
derhal, ulusal grevler kategorisine srad. Bir insann jimnastik yapmas
da, kendi bedeniyle bir ekilde ilgilenmesi olay olmaktan kt ve vatan iin
yaplmas gerekli mill bir etkinlik oldu. .

Bu aslnda Almanyada Jahnn jimnastikhanelerine ok da ay-kn dmez.

Beden eitimi merak (bu vurgularla) kinci Memtiyette balar ve btn bu


konular gibi hemen Trk Yurdunda kendine yer bulur. Bu alann nclerinden
biri Selim Sim Tarcandr. O da Jahn gibi zel bir jimnastikhane amtr. Bu
arada bir de Trk Gc adnda demek kumlmu ve Trk Yurduna yaz
yetitirmektedir:

... Eer yaamak istiyorsanz genleri yetitiriniz... Pazulanna mracaat ediniz,


onlara hayat ile mbareze edebilecek kuvveti veriniz, kollarn sktklan,
adalelerini iirdikleri zaman nefeslerine itimat edebilsinler; cierleri ber-
hevy gurur ile genilesin, grsnler ki kollannda kuvvet vardr ve bu
kuvvede sulh zamannda apa, harp zamannda tfenk de tanabilir ve bu iki
ey biraderdir (Trk Yurdu, Yl 3, say 59,19 ubat 1914).

Evet, apa ile tfein karde olmas iddias da ancak militarizmi sindirmi bir
zihinden gelebilecek bir ey. Ama bu yazlar sz konusu zihnin oktan o
kvama gelmi olduunu gstermektedir.

Trk Gc demeinin Murahhas- Mesul Kuzucuolu Tahsin Bey bir iutuk


irad ederek demein amalarm aklar. Trk Yurdu bunu yaymlar. Konu,
Glktr:

... Trkn o demir penesi yine dnyay kavrayacak, yine dnya o penenin
karsnda tir tir titreyecek. Bu Trk G-cnn maksad! Gelelim maksada
ermek, Turana varmak iin gidilecek yollara! Trk Gc mill idmanlardan,
mill kuvvet oyunlarndan, kltan, kalkandan, oktan, yaydan, kargdan,
ciritten, kerpi gibi balktan kuvvet almak istiyor... Trk cihangir eden bu
kuvvet zmzde hl vardr. te Trk Gc evvel emirde bunlann ihyasiyla
megul olacak [arada birka cmle Kadnlar bal altnda geti].

Sylediim idmanlann mektebi de... dalar, bayrlar, krlar, ayrlar, denizler,


enginler ve o mektebin lt ve edevat da ot, ate, kl, kalkan, ok, tfek,
mahun tekneler, srmal ipek yelkenlerdir.

... Evet Trk Gc hususiyle bir cemiyet deildir. Bir jimnastik kulb hi!
Trk Gc ne Alman jimnastiinin mdafii, ne sve, Mller usulnn delll,
ne Ingiliz sporunun iknasdr. Trk Gc btn memleketi kavramak,
memleketin btn genliini, dinliini kucaklamak isteyen mill bir
messesedir. Jimnastik vastadr. Maksat deildir. Maksat pehlivanlk,
canbazlk deildir... Maksat hatt milleti sade msellah bir millet bile yapmak
deildir. Maksat milleti silhor bir millet haline koymak, maksat hatt daha
byk, daha byk, daha byktr ki, yine Trkn gc her eye yeter,
Trkn gc dnyay bker! maksad syler.

ite maksat bu dnceye, bu kanaate, kelime-i tevhide olan imanmz kadar


metin bir itikat ile sarlarak dilimizde kelime-i tevhid, kafamzda ianmz,
gc kuvveti bu uurda sarfet-mek, glleri silhrleri bu uurda feda
etmektir ki, o uur da byk ve mukaddes Turandr (Trk Yurdu, Yl 3, say
67, 28 Mays 1914).

Amacn sporla, bedenle ilgisi olmadm yeterli aklkla sylyor. Ama o


deil, bu deil. Beden kendisi de maksat deil, vasta! Turana varmann
vastas! Aadaki araylar dergide 1911de grlr:

... Ingilizler, sveliler gibi biz de bedeni harekedere alalm, lkin binicilik,
pehlivanlk yapalm. Btn eski Osmanl airlerinin zafemamelerinde
terennm ettikleri kahramanlk ve fedakrln atalarmzdaki meziyederini
ihya edelim... Muazzam devletlerle Balkan hkmederi bizi mahvetmeye
yeminlidirler [Gene bir z-savunma gerekesi]. Yaamak istiyorsak, bizi
gzetleyen oburca itihalara mukavemet etmek istiyorsak Trk, yani eci ve
metin asker olalm... Gelecek nesiller, hals faziletleri aile kucanda
yapacaklardr... kadm terbiyeci vazifesine hazrlamak, ona faydal bir bilgi ve
ateli vatan-clk hissi telkin etmek, ite yeni mektebin programnn esasl
noktas budur (Trk Yurdu, yl, 2, say 31,12 Aralk 1911).

Birka say sonra Yurt Terbiyesi ve bdidaiye Mektepleri balklar altnda


tema devam eder.

Bedii Dersler: jimnastik dersinde umum oyunlar, asker talimleri, akirdanda


itimaiyat fikrini ve vatan hislerini takviye eder. Vatan ve mill arklarn dahi
terbiye-yi vataniyede tesiri inkr olunamaz. Mektebin salonlar ve koridorlar
vatann me-hasin-i tabiiyesini, ordusunu, donanmasn irae eder resimlerle
tezyin edilirse bunlann dahi hsn-i tesiri grlr (Trk Yurdu, yl, 2, say 31,
23 Ocak 1913).

Derken Trk Gc demei kurulur:

... Trk Gcnn tz udur. Admz, Trk Gc. ian-mz, Trkn


gc her eye yeter. Maksadmz, soyumuzu, huyumuzu dzelterek tiye tam
manasyla bir er yetitirmek, muhtac muavenet olanlara ve bilhassa
hemcinsimize yardm etmektir.

On ikinci madde - Demek soyumuza salam ve ie yarar vcutlar yetitirmeye


alacak, Trk olunu her zora gs germee, her manii amaa
altracaktr. Bu maksada ermek iin mevcut olan terbiye-i bedeniye
ubelerinde hizmet edilecektir (Trk Yurdu, yl, 2, say 35, 20 Mart 1913).
Btn bu metinlerden sonra, u tespite bir gz atalm: Beden politiktir ve
devlete aittir. Sporun ve jimnastiin gelitirilmesi bireylerin iradesinden
bamszdr. Kiilerin devlete bedenlerini feda etmelerinin bir rneidir.
Bunun, yukanda anlatdanlann cmleyle dzgn bir zeti, anafikrin tam bir
anlatm olduunu syleyebiliriz. yledir de zaten. Yalnz, bu son alntnn
sahibi Adolf Hitlerdir.

zcilik

Dnyada izcilik kavramnn kefi ve bir pratie dntrlmesi burada


grdmz gelimelerle zamanca olduka yaknsak der. Bu fikri ortaya
atan Baden-Powell (1857-1941) Britanyann Afrikadaki kolonyal ordusunda
subayd ve 20. yzyln ilk ony-l iinde Britanyada ilk izci rgdenmesini
balatmt. Btn Avrupann birbirlerine kar baklann bilemekte olduu
bu ortamda fikir hemen benimsendi. Amalan ve uygulamas bizdekinden hi
de farkl deildi.

Trk Gc gibi demeklerden bamsz olarak, Robenson kardelerin (Ahmet


ve Abdurrahman) nayak olmasyla ilk izci rgtleri bizde de 1910
dolaylarnda olutu. ttihatlar (ncelikle Enver) sava yllannda genlii daha
aka paramiliter rgtlerde toplamay tercih ettiler. Ama Cumhuriyet
rejiminin erken eylemlerinden biri de bu rgt btn gerekleriyle kurmak
(1926) oldu.

ttihat ve Terakki uygulamas Trk Yurdunda, 1916da, yle duyuruldu:

Memleketimizde spor ve terbiye-i bedeniyenin kymeti ve ehemmiyeti tekrar


anlalmaa balayal birbirine az ok benzeyen ve muhtelif yerlerde teekkl
eden G Demei, Spor Kulb, Terbiye-i Bedeniye Kulb, zci Oca
gibi demekler lavedilerek Harbiye Nezaretinin emr idaresine tbi olmak
zere Genler Demei tekil olunup, on maddeden ibaret bir kanun-
muvakkat nerolundu. 10 Nisan tarihli Tanin refikimizde dere olunan
kanundan anlaldna gre Grbzler Demei ve Dinler Demei
adlanyla iki ksmdan ibaret olan bu demek umum Osmanl genlerini on
yandan asker ocana gelinceye kadar terbiye-i bedeniyeye mecbur tutacaktr.
Muvaffakiyede tatbik edilirse bu kanunun ok faydas olacana phe
etmiyoruz (Trk Yurdu, yl 4, say 109, 18 Mays 1916).

Bu, herkese kanunla spor yaptrma anlay Cumhuriyette de devam etti.


Aslnda bugn hl yrrlkte olan yasann bir maddesine gre btn devlet
memurlarnn'sabahn bir saatinde jimnastik yapmalar gerekiyor. Bu
tarihlerde de Avrupann eitli lkelerinde eitli faist genlik rgderi
benzer etkinlikleri yerine getiriyordu. Aslnda, burada zlenen de onlar gibi
iyi alacak bir rgtt, ama onlann yannda olduka clz ve snk kald
sylenebilir. Bunun temel nedeni, sz konusu yllarda Trkiyenin hl bir
kyl toplumu kabuunu yrtp kamamasdr. Geri kylleri byle
rgder yoluyla orduya daha sk balarla balamann yollan da arand ama
bunlardan da kayda deer bir sonu kmad.

Topyeknsava

Normal dnen bir insan iin Birinci Dnya Savanm byk lde
kanlmaz bir olgu haline getirdii topyekn sava kavram herhalde tarihin
karanlk ve uursuz bir zorunluu gibi grnse de, nihai amac toplumun
tamamm askerletirmek olan bir militarist iin bu bir nimet, toplumu gerei
gibi eitmek iin bulunmaz bir frsatt. nand ideolojinin tarih tarafndan
hakl ka-nlmas ve dorulanmasyd.

Dolaysyla Trkiyede bu konuda byk ksm meslei askerlik olan


kiilerden gelen ok zengin bir edebiyat vardr. Trklerin as-ker-millet
olduu, her Trkn asker doduu, kayna tam olarak bilinmeyen, ama
herhalde eski alarda deil, militarist modernleme srecinin balannda,
muhtemelen birden fazla insann bir arada imal ettii bir mittir.

Biz gene bu ideolojilerin reme iftlikleri arasnda yer alan Trk Yurdu
dergisinden balayalm. Dergi grn bildiren bu imzasz (Mill Ordu ve
Milletin Vazifeleri balkl) yaz 1926 ylndan. Trk Oca
Konferanslanndan olduu da belirtilmi:

... Acaba askerlik milletten ayn bir mstakil bir meslek midir? diye derun bir
sual dodu ve imdiye kadar birok defa kendi kendime, bu suale verdiim
cevap olarak yine: Hayr! dedim. Bugn askerlik millet ve memleket
dahilinde tamamen ayn, mnferit ve mstakil bir sanat deildir. Zamanmz
ordusu milldir, milletin manevi kuvvetlerinin heyet-i umumsidir

ki orduyu tekil eder. Bu ordunun bir ksmn hazarda muvazzaf ve silh


altndaki zbitan ve efrad heyeti tekil ederse, hazar zamannda bilfiil aske
vazifesini ifa etmemekte olan milletin byk ksm da bu ordunun en byk
paras demektir.

... Ordu nerede biter, millet nerede balar? Artk bu bab-da bir had ve hudud
kalmamtr. Daha doru tabirle millet ve. hkmet ki bu hududu azam
derecede kaldrabilmise o neticede muzaffer oldu. Hl byle bir hudut
idamesine alanlarsa maluplar arasna geti...

a. Btn millet, kadm, erkek, ihtiyar ve ocuk, tekmil ve-sait-i maddiyesi, ilim
ve irfan, kuvay maneviyesiyle velhasl tekmil mevcudiyetiyle askerdir. Yani
icabnda mevcudiyeti milliyeyi mdafaa veya menafi-i milliyeyi istihsal
sadedinde askerliin btn icabatma hibir hat ve art gzetmeden tev-fik-i
harekete mecburdur ve bu mecburiyeti fikren ve kanaa-ten kabul etmelidir.

Bylece seferde btn millet yekpare bir kl halinde mill orduya inklap eder.

Hazar ordu, bu sefer mill ordunun yalnz ekirdei, erevesidir... Mtebaki


efrad- millet ordunun ihtiyat kuvvetidir.

Bu suretle ordu ve millet mefhumlan artk birdir. Binaenaleyh mill ordunun


kuvvet ve kudreti ancak milletin kudret ve kuvveti muhasslasndan ibarettir...
Bu muhassla-i milliye neyse ordu da odur.

Mutlakiyet: cretli, daimi btn hkmdar ordulan, Merut idare: vasat


cesamette, nim mill kur a ordulan, nihayet mkellefiyet-i amme ordusu,
Cumhuriyet: Tam manasyla mill ordu (Trk Yurdu, cilt 17-3, say 178,17 Mart
1926)!

... Binaenaleyh mill orduyu mcadeleye sevk edecek saik ancak mill ve
vicdan olursa ki azam kudret ve kuvvet ikad eder... Bu kuvvetin daima uyank
bulundurulmas ve takviyesi farzdr. Yegne aresi, telkin ve terbiyedir... Bu
terbiyenin yalnz orduda balamas ve orduda nihayet bulmas his ve gayeyi
temine kifayet etmez. Hizmet-i askeriye mddeti bunun iin ok ksadr...
Mnevverlerimizin kuraca ereve dahilinde bir nokta-i nazara gre terbiye
ve telkin behemehal ana kucanda balamal, maarif ordusu bunu beslemeli,
mtema-

diyen il etmelidir... (Bu da Mays-Haziran 1926da aym yaznn devamdr.)

1950lerde radyoda Ordu Saati vard. Bu programda konuanlardan biri de


o tarihte (1955) Kdemli Yzba olan Alparslan Trketir: Evet, hl hak
kuvvetindir. Dvmeyi, kan dkmeyi gze alamayan milletler, hibir zaman,
hibir devirde insanca yaamaa lyk grlmemilerdir, diyor. Bu, topyekn
savan yan sra, sosyal Darvinizmin de ak bir davurumu. yle devam
ediyor:

... bayran erefle dalgalandrmak isteyen bir millet, yurdunu bir ordugh, bir
kla haline getirmee, halkn da kendim her eit taarruzlara kar
korunmasn bilen, gayet iyi savamasn bilen bir ordu haline sokmak
mecburiyetindedir (Ordu Saati Konumalar, 1,1956: 53).

Mill Savunmann kuvvetli oluu, kuvvetli ordulara, kuvvetli ordular, kuvvetli


milletlere, daha dorusu ordulaan milletlere ihtiya gsteriyor (Ordu Saati
Konumalar, 1,1956: 16).

Topyekn nitelemesi ile toplumun tamamn askerletirmeyi en aklc


yntem olarak sunan bu subaylar, bir yandan da, savan ebediliini
anlatmaktadr. Sava hep olacaktr. Demek ki bu teyakkuz hali de ebedidir:
Sava bir zarurettir (Ordu Saati Konumalar, 1, 1956: 103), ... yeryznde
harb vardr ve harb varolacaktr. u halde hazrlk arttr (Ordu Saati
Konumalar, 1, 1956: 91), ... her yerde millet sz, orduyu ifade eder (Ordu
Saati Konumalar, 1, 1956: 172), Btn ykclna, btn dehet ve
sefaletlerine ramen harbler; meden gelimenin hzlanmasna
kmsenmeyecek derecede mil olmaktadr (Ordu Saati Konumalar, 1,
1956: 189), yani savan iyilikleri de vardr; Ordusu, bir milletin kendisi
olursa, elbetteki hibir vicdanda bulanklk veya hibir kafada ufak bir phe
izi kalmyacaktr ki, Trk milleti bir ordudur (Ordu Saati Konumalar, 1,
1956, 215)... Harbin ezel ve ebedi bir hal olduuna hkmetmekten ve bunun
nnde ezilmemekten baka bir are yoktur ve Harb sosyal hayatn bir
icabdr (Ordu Saati Konumalar, 2, 1957: 3), Dnyamz bir sava
dnyasdr. Gze grnmeyecek kadar kk varlklardan en yce varlklara
kadar sava bugne kadar deimeyen ve deimeyecek olan bir tabiat
kanunudur [gene bir sosyal Darvinizm rnei], Bu kanuna gre kuvvetli
zayf, kudretli cizi, ilerilik gerilii, savamasn bilen bilmiyeni daima yener.
Ordusu olan milletler, ordusu olmayan milletleri yener... Onun iin ordularn
kutsall, milletin bakas (sic) bakmndan tad deerden gelmektedir
(Ordu Saati Konumalar, 1, 1956: 231). ... Sava tekmln ta kendisidir,
nk sava, ileri olmann, meden olmann semboldr. Sava yeryznden
kaldrmak imkn olmadna gre meden olmak dvasn, kuvvetli kalmak
azmiyle bir tutmak zorundayz (Ordu Saati Konumalar, 1, 1956: 232),
Asker-sivil diye bir ayrm yapmann artk yeri kalmamtr (Ordu Saati
Konumalar, 1,1956: 233), ... tarihin her devrinde Trkler muntazam ve
kuvvetli bir ordu bulundurmak zaruretinde kald ve yine bu zarurettir ki Trk
rkn; genciyle ihtiyariyle, kadmiyle ve hatt o-cuklariyle birlikte; harbci bir
ktle haline sokarak ona asker milletvasfn kazandrd (Ordu Saati
Konumalar, 1,1956: 239). ... Prusyal General Moltkenin Msellah,
milletinin en canl rnei Trklerdir (Ordu Saati Konumalar, 1, 1956: 244).
Yeryznde millet ve vatan akn Tann ak gibi ilk idrak etmi olan ve bu
sebeple de byk ve mkemmel bir tekilta bal olmak zere ilk daim
orduyu kurmu bulunan millet Trk milletidir... Trk milleti, Mehmetik bir
millettir... Silhl Kuvvetler milletimizin en ulv heyecandr (Ordu Saati
Konumalar, 3,1957: 23), Douundan asker olan milletimiz (Ordu Saati
Konumalar, 3,1957:176). rnekler byle uzayp gidiyor.

Bu radyo konumalarndan birinde, Kdemli Yzba Nusret Eraslan milliyeti


Trklerin Japonya hayranlyla sze balyor: nsanlk lemi Japonlarn
vatan ve mukaddesat yolunda yarattklar harikalarla alkanmaktadr (Ordu
Saati Konumalar, 3, 1957: 272). Bu harikalardan bazlarn grmtk.
Aslnda imdi anlatlacak hikyeyi de grmtk (Mehmed Ali Tevfikten sz
ederken). Hikye biraz deimi, asker karsn ldrmyor, kadm kendini
ldryor. Yatana yatp klla boazm kesiyor. Bir de aklayc mektup
yazm: Sevgili zevcim, kalbim saadetle dolu. Sizi tebrik edecek kelimeler
bulamyorum. Siz yarn cepheye hareket etmeden evvel ben bugn bu dnyay
terk ediyorum. Rica ederim aklnz geride kalmasn. Elimden baka bir ey
gelmedii iin sizin askerlerinizle birlikte vatan iin vurumanz, ancak bu
hareketimle tevik etmi oluyorum (Ordu Saati Konumalar, 3,1957: 272-
73).

Belli ki bu hikye hoa gitmi. Japonya blmnde, o toplumda lme ve


ldrmenin normal boyutlar ap bir obsesyon haline geldiini grmtk.
Ama belli ki benzer bir tutku Trk milliyetiliinde de grlebilir. Ayn Tarihi
(Basn Yaym ve Enfor-nasyonun otuzlarda yaymlad aylk icmal dergisi)
dergisinde Trk Kadnlar Birlii bakam bir hanmn resm bir konumas
yaymlanr. Orada bir Japon genci, annesine, onu bu yoksul halinde brakp
askere gidemediini syler. Yal kadm syleneni iki etmeden kendim ldrr.
Bir biimde hep vatan iin klnda sunulan bu lmn (hep kadm lm)
bizim iin anlalmaz bir ekicilii olmal. Gelgelelim, okuduum Japon
kaynaklarnda bu hikyenin aslim bulamadm.
Bu hikyenin bir benzeri Pakalmm Tarihe Malolmu Fkralar, Nkteler (1946)
kitabnda karmza kar. Napoleonun Msr igalinde onunla savamak
isteyen gnlller arasmda ok gen grnen birine subay evine dnp
annesine yardmc olmasn syler. Oysa ocuu annesi gndermitir, u
nutukla: Haydi olum kavga varm, git sen de bir bayrak altma gir.
Evimizden her kavgaya erler giderdi. imdi nbet sana geldi. Git! Sen git
Allahn emrini yerine getir, (Pakahn, 1946: 48).

Topyekn askerlikle ilgili blm bir Mehmet Emin (Yurdakul) alntsyla


bitireyim:

... Biz unu hi unutmamalyz ki bu dnyada silh kullanmay bilmeyen


bilekler zincirler altnda rr. Barut kokularna veda eden milletler
vatanlarna ve vatanlarnn gl bahelerine de veda ederler. Yiit olmayanlar,
zayf bulunanlar iin ne vatan, ne hrriyet hibir ey yoktur. Bundan dolaydr
ki, ey muhterem ihtiyar [dnde bulunan bir kyl] gelinlerimize silh
sesleri, gelinlerimize barut kokular (Yurdakul, 1912).

Dnler veya futbol malar ve benzer olaylardan sonra eitli gazetelerin


manetlerinde grdmz Maganda yine can ald tarznda szlerle
duyurulan olaylarn halkn bilincinin derinlerinde nasl yer fettiine cevap
olabilir. Bunu bilseler o gazeteler, bunun miletin erkekliiyle ilgili bir hayrl
i olduunu anlar ve o kt manetleri atmazlar zaten.

Beinci kol / i dman

Radyodaki (ellili yllarda) Ordu Saatine deindim ve bir iki konuda rnekler
de verdim. Bu gibi programlarn kalabalk kitleler tarafndan izlendii,
dolaysyla propaganda asndan nemli bir arlklar olduu kansnda
deilim. zellikle de kitleler sz konusu olduunda, kalc bir iz
brakmyorlard. Ama bu toplumun resm gereklik leminin duvarlar
byle eylerle rlyordu. Aynca bu edebiyat byk bir hacim tutar ve her
yeri doldurur. Byle programlarda sylenenler eletirildii, yanl bulunduu
iin deil, sadece skc olduklan iin dinlenmiyordu.

Bu konumalarda bu subaylar iri iri laflar ettikleri halde, szlerinde sama ve


hezeyan pay, verilen rneklerde de grld gibi, epey yksektir. ounun
sevdii konulardan biri istihbarat, beinci kol vb. balklar altnda
anlatlacak casus hikyeleridir ki buradan hepsinin ilgisini eken i dman
konusuna kolayca girebilmektedirler; anlattklan eylerin gerekstlk
zellii de artmaktadr.

Militarist zihniyet, topluma her tr hiza ve istikamet vermeye koulland


iin, yararl dnce/zararl dnce diye bir ayrm yapmamasna imkn
yoktur. Bu aynmn yararl ksm alabildiine basite indirgenmi, be
dogmatik cmleden ibaret kalr. Buna uymayan her ey de zararl balnn
altna ylr. Hepsi, bakalannn aklna gelmemi yeni yeni zarar kaynaklar
bulma kaygsndadr. rnein Kurmay Binba Hayri Yalner moday tespit
etmi: Moda ile beinci kol arasnda mnasebet aramay kimse dnmez,
fakat moda beinci kolun hatra gelmiyen bir hilesidir. Moda lks, israf
hazrlar. Para olmaynca suiistimal imdada yetiir. Bunu da ahlk k
takibeder... Kumar ve ehvet kurbanlar tuzaa drlr. Sarhotan sr
toplanr. Bu sebeple moday, israf tevik etmek beinci kolun vazifesidir
(Ordu Saati Konumalar, 1,1956: 97).

Bu iliki size eytann aklna gelmeyecek bir ey gibi grnebilir. Aslnda


eytanm deil ama faistin akima gelmitir. Bozkurt, 1940, say 6da Nejdet
Sanar m yazsnn bal: Moda Afeti: Moda Trklk iin Bir Nevi Beinci
Koldur. Milliyeti Trk subaylan Trk faist ideolojisinden bol bol ve sk sk
yararlanmtr.

Beinci kol gibi bir kavram hemen gerilim yaratacak, tekinsiz bir
sulamadr. Hain gibi, nefret, duygu yk fazla bir kelime, sulanan kii
hakknda bir lin atmosferi yaratmaya yatkn bir szdr. Sevmedikleri
kiiler hakknda bu tr bir hava yaratmaktan holananlar, imdilerde de olduu
gibi, byle sulamalarla her an ortal gergin tutarlar. imdi Kdemli Yzba
Refik Soy-kut, bir beinci kol etkinlii olarak ayia yaymaktan sz ediyor:

Biliyorsunuz son yllarda bir SOUK HARB tabiri kt. Bu, bir milleti
iinden rtmek iin yaplan bir moral savadr. Balca metodlanndan biri
de milleti askerlikten soutmaktr [bu ibare ile tannan bir yasa maddemiz
olduunu bilirsiniz]... Bunun iin sulhn nimetlerinden bahsedecek, mill
mdafaa uruna yaplacak masraflara yazk olduunu syleyecektir (Ordu
Saati Konumalar, 1,1956:187).

Basit bir yntem: Kulaa mantkl gelen (ya da geleceini, uzun boylu
didiklenmeyeceini umduunuz) baz genel nermelerle sze balyorsunuz:
yle bir mcadele yntemi var; bugnlerde ska kullanlyor; moral
bozmaya alyorlar vb. Derken, birdenbire, bunu yapanlarn Ban iyidir
diyenler olduu ya da Bu kadar fazla silhlanmamz art m? diyenlerin
aslnda vatan haini olduu noktasna geliyoruz. Parmaklar aramzda duran
birine doru uzanyor: ite! Hain orada! Aranzda! Sonrasn tahmin etmek
ok g deil.

Silhlanma denen ey, normal lkelerde olduu gibi hkmet kararyla


yaplsa, askeri harcamalar normal lkelerde olduu gibi yetkili mercilerin
denetimine ak olsa, bunlar sorgulayan da fazla kmaz. Ama burada byle
bir savunma tedbiri almalar herhalde gerekiyor.

Kurmay Binba Cihat Akyol Propaganda baln uygun grd


konumasnda, Almanyadan sz ediyor: Bu tarifin iinde Almanyann
Birinci Dnya Harbi iinde propaganda taarruzlarna dayanamyarak
yklnn itiraf ve hakikati de... (Ordu Saati Konumalar, 1, 1956: 249).
Cihat Akyol bilmedii iin mi inanm, yoksa bile bile mi tekrarlyor, Alman
Genelkurmaynm yalann sorgusuz sualsiz yalayp yutmaya tene grnyor.
Meslek dayanmas olabilir. u szler bir eyler ima ediyor: .

Ordu sevgisini azaltmak, szde sulh grnerek [bu szde-ler ne kadar


eskilere gidiyor] ordu aleyhtarl yapmak, anti-militarist bir zihniyetin
yerlemesini salyarak [bu da hiyanet-i vataniye eylemi gibi betimlenmi] o
memleketteki her trl mill mdafaa hazrln baltalamak; propagandacnn
icraat arasndadr (Ordu Saati Konumalar, 1,1956: 249 ve 250).

Cihat Akyolun bu konuya zel ilgisinin olduu belli. Generallie


ykseldiini, altmlarn sonunda zel Harp Dairesinin bana getirildiini ve
Kontgerilla stne yazdn reniyoruz. Bu konuya sk sk geri geliyor
(Kale iinden Fethedilir balyla): Birinci Dnya Harbinde; Alman ordusu
salam ve dimdik bulunmasna ramen, Alman milletinin savama azminin
yklmas orduyu silhlarn terke mecbur etmitir (Ordu Saati Konumalar,
1,1956: 268).

Alman Genelkurmay bu yalan Alman halkn kandrmak iin uydurmu ve


baka hi kimseyi de kandrmamt. Ama bu gerekten bir meslek dayanma
rnei olmal, bile bile kanma.

israf, lks ve moday tevik etmek beinci kolun vazifeleri me-yamndadr,


cmlesiyle nceki konumacnn keskin gzlemine de katlm oluyor. Ama
ekleyecekleri de var:

An ve mrettep. moda cereyanlanna kaplan manikrl ve acaip kyafetli


bobstil bir genlik ise, tereddinin basamanda saylmaldr... Kadnlan aile
hayatndan soutarak anne ve zevce olmaktan uzaklatrmak, genlik arasmda
mstehcen resim ve kitaplar dolatrarak ahlkszl yaymak, erkeklerde
kolay para kazanmak hrsn ve zevk ve sefa arzusunu kamlamak beinci
kolun kulland usullerdendir... Bir taraftan milletin z demek olan ordu
messesesine ve mensuplanna kar alkaszlk, ekinme ve soukluk
alamaa alrken... Beinci kol bu icraatnda sz, yaz, film ve fotorafla
yaplan menfi propagandadan azam derecede istifade eder. Boboaz ve
zppeleri kendisine let etmeyi frsat bilir (Ordu Saati Konumalar, 3, 1957:
269-70).

Grld gibi beinci kol faaliyetinin ucu buca olmad gibi, Binbamn
szclk ettii kontr-espiyonajm da sonu yok. Her yerde beinci kolun
varlm tespit ediyor ve onunla ibirliine giren bobstil, boboaz hainleri
yakalayp sergiliyor. Nasl bir toplumu dzeltme hevesi iinde olduu da
bel. Bu yaknlarda Trkiyede yksek sosyeteyi de fileme gerei stne
bir asker genelge ortaya karlmt. Sreklilik!

Konumalarn ikinci cildinde Binba Nedim Dzgren baz nemli


aklamalarda bulunuyor: nk devlet esasen tekiltlandrlm bir millet
demektir. Devletin d emniyetini korumaya gelince: Bu mevzuda her vatanda
DEVLETN FAHR BR AJANIDIR (Ordu Saati Konumalar, 2,1957: 211-2).

O da bir nceki subay yanklyor: BOBOAZLIK ve GEVEZELK etmek,


devrimizde bir vatan ihaneti olarak kabul edilmelidir. Bilir bilmez her yerde
bilhassa yksek sesle konuulmamal [!], susmay konumaya tercih etmelidir
(Ordu Saati Konumalar, 2,1957: 212). Yani, skt altndr.

Dmanlar

dman bu zihniyetin en gzde konularndan biridir, nk bu kavrama


yaslanarak, kendisiyle ayn fikirde olmayan nce dman ilan eder, sonra
da bunun verdii hakllkla, imha eder. D dman yok etmekten daha
kolay bir itir, antrenman olarak da yararldr.

Ancak, i dman karsnda gsterecei huunetin ls, onun ittifak ve


ibirlii iinde olduu varsaylan d dmann bize arz ettii tehlikenin
byklyle eorantldr. Bu tehdit ok ciddi olmaldr ki, ierideki
dmann tepesine daha byk bir iddetle inebilelim.

Bu konuda klasik metnin yazar bir subay deil, bir sivil, Nihal Atszdr. Ama
onun bu metinde ortaya koyduu muhakeme, eitli yksek rtbeli subaylarn
azndan dinlediimiz sylemlerden farkl deildir. Faizm ile militarizm
arasmda ne gibi rahat geiler olduunu yeterince grdk. Trkiyede Atsz
gibi milliyetiler orduyu dorudan doruya etkileyebilmitir. Halen Kara
Kuvvetleri Gnnn kutlanmas bunun somut kant. Bir tarihte Silhl
Kuvvetler byle bir gne ihtiya duyup bunu da I. Murad zamannda dzenli
ordu kurulmasndan balatmak isteyince Nihal Atsz kyameti kopard ve
Trklerin Mete Handan itibaren dzenli ordu kurmu (ve onunla zdelemi)
bir millet olduunu yazd.

imdi Silhl Kuvveder onun dedii tarihi esas aldlar, yani At-szm rk-
faist tarih anlayn onaylayp ona uyum gsterdiler.

Nihal Atszm dman metni epey nldr, ama gene de buraya alalm; Atsz
bunu oluna bir vasiyet biimi vererek yazmtr:

Yamur olum!

Bugn tam bir buuk yandasn. Vasiyetnameyi bitirdim.

Kapatyorum. Sana bir resmimi ydigr olarak brakyorum.

tlerimi tut, iyi bir Trk ol.

Komnizm bize dman bir meslektir. Bunu iyi belle. Yahudiler btn
milletlerin gizli dmandr. Ruslar, inliler, Acemler, Yunanllar tarih
dmanlarmzdr.

Bulgarlar, Almanlar, Italyanlar, Ingilizler, Franszlar, Araplar, Srplar,


Hrvatlar, Ispanyollar, Portekizliler, Romenler yeni dmanlarmzdr.

Japonlar, Afrikallar ve Amerikallar yarn ki dmanlarmzdr.

Ermeniler, Krtler, erkezler Abazalar, Bonaklar, Arna-vutlar, Pomaklar,


Lazlar, Lezgiler, Grcler, eenler ier(de) ki dmanlarmzdr.
Bu kadar ok dmanla arpmak iin iyi hazrlanmal.

Tann yardmcn olsun.

Nihal Atsz, 4 Mays 1941

Ancak Atsz, oluna bu vasiyeti brakmadan epey nce, 1934te, Orhunun 6.


saysnda Trk ordusunun ftihar Levhas balkl bir makale yaymlam,
orada Denilebilir ki 15inci asrdan nceki Trk tarihi mtarekesiz bir
savatan ibaret olduunu sylemi, 1364ten balayarak bir savalar listesi
karmtr (Adsz, 1934). Orada and dmanlan sonra Vasiyete
geirmitir. 108 savam yalnz 14nde yenilmiiz. Bunlar hepsi iftihar
vesilesi.

Bu dman bolluu karsnda yardmc olacak biri mutlaka gerekli. Belki


avunmak iin bu listeye bakp Demek ki Vanu-atulular, Papua-Yeni Gineliler,
Aleutlar ve Tongallar bize dman deil, diye sevinebiliriz, ama bu, henz
Trk grmedikleri iin byle. br gnk dmanlar olabilirler. Gren
annda dman olduuna gre. .

Atszm bu iddialannn olgu olarak kamdanabilir eyler olduunu ve


gereklie uyduunu varsayalm. u saylan liste karsnda, akl banda bir
insan, Yahu, biz acaba ne yapyoruz da, bunca insan bize dman? sorusunu
akimdan geirmez mi? Ama, ite milliyetilik byle olmak zorundadr:
Bizi kskanyorlar, yeterli cevap. Millet olarak kendimizi insanlktan
ayrmamzn zorunlu olduu, zaten bu kesimin teorik balang pozisyonu.

Yllar sonra Trkiyenin faist stratejisinin ne olmas gerektii konusunda


(temel sorun bu stratejide dinin ne kadar yer tutacadr) onunla kavgaya
tutuan Alparslan Trke bu radyo konumalarnda yle ok farkl bir yerde
deildir. Grnmez Dman baln verdii konumasnda, onun
snrlannz iinde olduunu anlatr. Trkee gre bu dman ncelikle
komnizmdir. Bunlar daha ban zamanlarnda, yurdumuza lim, sanatkr, ve-
sair eitli isimler altnda sokulurlar... Dnyann neresinde olursa olsun,
komnistler, daima yabanc emrinde ve yabanc hesabna alr (Ordu Saati
Konumalar, 1,1956: 61). Henz ufuklarda harb grnmyor diye, savunma
ilerini tavsatmak, iimizdeki grnmez dman ihmal etmek ok
tehlikelidir (Ordu Saati Konumalar, 1,1956: 62). Neyse ki byle iyi yetimi
kiiler grnmez dman hemen grnr klan lens kullanmay iyi
bilir, baktklan anda kimin hain olduunu anlarlar.

phesiz, devletin resm radyosundan, devletin subaylarnn bu sohbet


saatinde birtakm milletleri dman ilan etmeleri pek yakk almayacak,
diplomatik skandala da yol aabilecek bir durumdur. Onun iin, taradm bu
metinlerde byle adn koyarak saldn rneklerine fazla rastlanmyor. Ama
hi yok da deil. rnein, bu yllarda Koreden baka savalm ve ecaat
gsterilmi bir sava rnei olmad iin bu konu sk sk Trk
kahramanln (son rnekleriyle) anlatmak zere ele almyor; alnnca da
Komnist inlilere epey bir hakaret yadmlyor: Kzl inlilerin Kurt
ulumas, akal haykrmalanna benzeyen alklarla (Ordu Saati Konumalar,
2, 1957: 367)... Zaten bu Souk Sava yllar byle hakaretlerin etnisitelerden
ideolojilere, yani komnizme kaydmld bir dnemdir. Baz genellemeler
gene var: Avrupa yine Trk gibi kuvvetli darbmeselinin karsnda ba
eecektir (Ordu Saati Konumalar, 2,1957: 102); bir de, tarihte olduu
bilinen konulan yeniden ele alrken grece sansrsz konumaktadrlar. Ama
mill duygulan coup sansr falan dinlemeyenler de ara sra kar. rnein
A. Rza Akdemir, 3 asrlk kini tek kelimede hssa ederiz / Ve o ay srsne
biz Moskof deriz (Ordu Saati Konumalar, 2,1957: 307) gibi ho dizeler
patlatyor. Bu kin nemli anlalan: Koreye biz ilk defa ve dier
devletlerden fazla asker gnderdik. nk en fazla bizim kinimiz vard (Ordu
Saati Konumalar, 3, 1957: 307) diyor. Bir baka subay (Sacit Atmaca)
Korede dmana kar tek bana gitmek iin yalvaran bir eri anlatr: "... biraz
daha konuunca onun hakikaten kinle dolu bir kalbe malik olduunu
anlamtk (Ordu Saati Konumalar, 2, 1957, 277). Yani kinle dolu olmak,
bu dnya grnde, nemli bir erdem. O zaman Hmcal/cal/Mntakim
gibi adlarn niin uygun grldn, bir ocua byle bir adn nasl
konabildiim belki biraz daha iyi. anlayabiliyoruz.

A. Rza Akdemir, bizim Fatihler, Sleyman ve Ibni Sinalara karlk Rusyann


"... cihan tarihinin yz karas olan mthi vanlan, Deli Petrolan verdiini
sylyor. Tarih rollerinin olumlu sonulan asndan bakldnda, arlar
epey daha avantajl kar. Yavuz sfat Mthi ya da Korkunla
eanlamldr. Petro bir, Sleyman iki olunu ldrtmtr vb.

Ama bu konumac subaylar, Ruslar hakknda nefretlerini saklamak gereini


duymamlardr. Tarih olgular bu nefretin yannda arlk tamaz.

Aznlklar
Trk milliyetiliinin en fazla tutku, hrs ykl konularndan biri aznlklar,
ncelikle gayn mslim aznlklar konusudur. ok kritik bir konu olduu
iin, askerlerin mmkn olduu kadar sessiz durmak ve ilerinden geeni
aa vurmamak zere davrand konudur da. Szgelii bu rnekler verdiim
ciltlerde yer alan yzlerce konuma iinde sadece bir iki kere, beinci kolun
kolay etkileyebilecei unsurlar olarak szleri geer. Bir de; 93 Harbinde,
Erzurumda Ruslarla ibirlii yapan Ermenilere deinilir. Ancak, bu sessizlie
karlk, en gl tavr alman konulardan biridir.

Btn bu srecin en youn olduu 1915te kym iinde yer alan baz asker
birliklere ramen, bilgilerimiz erevesinde, ordunun bir btn olarak etkin
rol oynad sylenemez. Ama tabii bu konuda belgelerin ou ve muhtemelen
en can alc olanlar da Silhl Kuvvetlerin elinde ve onlara ulamak mmkn
deil. Bundan birka yl nce tapu kaytlarnn almasina Milli Gvenlik
Kuru-lunun asker bir yesinin itiraz etmesi ve bunun stne bu projeden
Vazgeilmesi, askerin titizlikle statkoyu kolluyor ve koruyor olduunun bir
iaretiydi.

Bu konuda Silhl Kuvvetlerin 12 EylPde daha enerjik davrand


sylenebilir ve bu dnemde her ey onun elinde olduu iin bu da artc bir
durum deildir. 12 Eyll gnlerinde stanbul niversitesi senatosu toplanm
ve Ermenilerin Trklere uygulad kym protesto etmiti. eitli
niversitelerin bu alanda Ermeni pozisyonlarm rtmek iin tez yazdrmaya
balamalar da bu tarihlere rastlar, ama sonra da, YKn tevikleriyle devam
etmitir.

1983te Genelkurmaym yaymlad, Belgelerle Ermeni Sorunu adl bir kitap


var. O tarihte As. T. Ve Str. E. Bk olan Hv. Korgeneral Safter Neciolu
yazd ksa nszde kitabn yazarnn Em. Tmg. Ihsan Sakarya olduunu
sylemi. Tahmin edilecei gibi bilimsel olmayan ve tamamen tek yanl
yazlm bir kitap bu. Bibliyografyasnda bile genel tutumunu grmek
mmkn: Zebercet Cokun ve Barbaros Baykaranm romanlar bile var
burada; ama Dadrian, Toynbee vb. grnmyor. Dnyada konuyla biraz ilgisi
olan hi kimseyi dediine ikna edecek bir nitelii yok: Yani, gene bir i
tketim malzemesi. Trk, Trke, Bu iin asl yoktur. Sen keyfini bozma,
diyor. Bu da, bu konuda Silhl Kuvvetlerin resm ve balayc beyanatlarndan
biri oluyor.

1982de Ankarada, Babakanlk Basmevinde baslm, Hizmete zel,


Trkiyedeki Anari ve Terrn Gelimesi Sonulan ve Gvenlik Kuvvetleri ile
nlenmesi adm tayan kitapta, Ermeni rgtleri stne sayfalar da
bulunmaktadr ve bunlann THKO ve PKK gibi rgtlerle ibirlii iinde
olduklan anlatlmaktadr. Yani bu dikkat hep vardr.

Ulus-devlet sreci iinde Silhl Kuvvetlerin homojen toplum projesine her


zaman yatkn olduu ve destek verdii sylenebilir. Bu konuda fazla resm
deme olmasa da, millet ya da rk stne her frsatta yaplan edebiyat,
etnik bakmdan temizlenmi ve zellikle de ekonomisi mill bir kesimin
(snfn vb.) eline gemi bir toplum idealinin yaatldm gstermektedir.

27 Mays darbesi gerekletiinde, Yassadada alan davalardan birinin de 6-


7 Eylle ayrlm olmas bu bakmdan artc saylabilir, Ama o koullarda,
halkn ounluunun tutmaya devam ettii bir iktidara kar yaplm bir
hkmet darbesi ve dolaysyla iktidan halkn gznden drmek zere
giriilmi bir kampanya vardr. Bilinen kpek", bebek davalannm,
mahkeme krssnden tehir edilen kadm amarlarnn yannda bu olayn da
ypra-tchma gvenilmi olmal. Zaten hkmet deil de devlet memuru
olarak bu olayda yer alanlar hakknda herhangi bir ey yaplmad.

6-7 Eylln arkasndan yllar gemiken emekli general Sab-ri


Yirmibeolunun bu rgtlenmeyi vmek zere syledii szler ok
aklaycdr. Normal demokrasiye alkn bir toplumda bu szler stne yerin
gn birbirine girmesi beklenirdi ama burada hibir ey olmad.

Yirmibeolu olayla Kbnsta balatlan TMT arasmda da bir ba kuruyordu.


Bu da dorudur. TMTyi nasl kurduunu kvanla anlatan emekli Albay smail
Tansu da 6 Eylln kt bir ey olduunu sylemez. Sonraki yllarda,
Trkiyede solun glenmesini ezerek durdurmak zere faaliyet gsteren
Kontrgerilla o tarihlerde Kbns Rumlanna ve Yunanistana kar eylemleriyle
iine balamtr. Neler yapt bugn hl bilinmemektedir. Kbns Trk-tr
cemiyetiyle ilikileri tamamen karanlktadr. Bunlan en iyi bileceklerden biri
de herhalde Rauf Denktatr.

ttihat ve Terakkinin balatt ve ciddi bir devlet politikas haline getirdii,


lkeyi aznlklardan anndrmak projesi, Cumhuriyet dneminde sivil
hkmetlerin de benimsedii bir politikayd. Otuzlarda Trakyada Yahudilere
kar, sava yllannda Varlk Vergisi ile Selanik dnmeleri dahil btn
gayrimslim kkenlilere kar ve 6-7 Eyllde plana gre Rumlara kar (bu,
1964 Kb-ns olaylanyla bu sefer en geni apl ve etkili biimde devam
edecek) yaplanlar bu plann deiik uygulama evreleriydi. Bunlar zaten
olurken, Silhl Kuvvetler in mdahale etmesi (ve dolaysyla hemen yasaya
aykn bir durum yaratmas) gerei olmamt.

Ama aznlklardan gelen herhangi birinin subay olamamas ve buna benzer ad


baka trl konan birok somut uygulama Trk milliyetiliinin karakteristik
noktalanndan olan aznlklara kar tavnnm TSK tarafndan da paylaldn
gstermektedir.

Btn dnyada faist veya faizan ideolojiler, milliyeti-muha-fazakr


ideolojiler, dereceleri deiebilen, gene de ok zaman sert ve kimi zaman
lmcl bir anti-semitizm ierirler. Bu, Trkiyede biraz deiiktir. Belki
zellikle Birinci Dnya Savann bitiminde Filistinin Osmanl snrlan
dnda kalmas, tam ulus-devlet heyecannn tavana vurduu bir zamanda,
Trkler asndan Yahudile-ri tehlikeli olmaktan kard. Kurtulu Sava
srasnda stanbuldaki din nder arasmda Trklere yakn duran da
Hahambayd.

Genel olarak faist dnce tarznda hemen hedef haline gelen Yahudilere
burada da di bileyenler elbette kacakt - kt da. Ama Ermeni ve Rumlara
duyulan dmanlk duygulan hep daha gl olmutur. Bunda onlann daha
belirgin biimde zenginlemelerinin pay olabilir (Yahudilerin zenginlemesi
epey gecikti) ; Yahudilerle aramzda kanl byk olaylar gememelinin de pay
elbette oldu.

Sava yllannda Almanyann abalaryla anti-semitizm btn dnyada


normalin stne trmanmt, nk bu dmanl gdenler ilerini daha
denetimsiz dkyorlard. Buradaki pro-Nazi medya da bundan farkh deildi.

Bu arada nl Sion Protokollerinin bildiim ilk Trke evirisi yapld ve


kitap 1943te yaymland (Ankara, Yeni Cezaevi Matbaas [!]): Siy on
nderlerinin Protokolleri adyla. eviren Sami Sabit Karamandr. nternette
baktm zaman bu kiinin bir subay olduunu gryorum. anakkalede
binba olarak yer alm. Kurtulu Savana katlm, dou cephesinde
bulunmu. Trabzon-Kars Hatralar (1921-22) diye bir kitab, 1944te de
Vaucher adnda birinden Dev Rus adyla yapt bir evirisi var. Birinci Dnya
Sava srasnda albay olmu, tmgeneralken emekliye aynlm.
Bylece anti-semitizmin bu klasiini generallikten emekli bir subay evirmi
oluyor. Bu da ilgin.

Karaman evirisine ksa bir nsz yazm, bir de Will Duranttan bir
Yahudilik tarihesi evirerek eklemi. nszde olduka ntr bir tavrla
konumaya alt izlenimini ediniyorum. Savan sonunu, o tarihte, ortada
gryor, Yahudilerin de Avrupada olmasa da Amerikada yaamaya devam
edeceini ve Hitler in oraya gcnn yetmeyeceini tahmin eder gibi. Bu
belirsiz ortamda bu kitab evirmesi, bana, Hitler in stlendii misyona
Trkiyeden de yardmc bulma amacna ynelik gibi grnd; nk bu
metnin otantik olduuna inanr gibi konuuyor. Buna inanan biri de herhalde
orada pozitif bir ey bulamaz; olsa olsa, bu Yahudi rknn ok tehlikeli
olduuna karar verir. Zaten Karaman btn tarafszlk pozuna ramen
azndan anti-semit szler karyor.

Bu metinler hl anti-semitizmin etkili propaganda malzemesi olarak her


yerde boygsterir.

Antisemitizmin tavan yapt sava yllarnda Henry Fordun nl kitabn


Beynelmilel Yahudi balyla basan da bir baka emekli subaydr: Muallim
Fuat Gcyener. Kitab Almancasmdan evirdii belli olan evirmeni de Selma
Gcyener. Aralarndaki ilikiyi -varsa- saptayamadm. Ayn yayncnn Cevat
Rfatn kitaplarn da (Masonluk Nedir?) yaymlad grlyor.

Subaylann kendi azlanndan ya da kalemlerinden kma metinlerde rk


demeyi gerektiren ok sz vardr. Bunlann hepsini sistematik bir rk
ideolojinin rn olarak kabul etmek bence doru olmaz. Bir kere, bu dili
kullanan herkes, zellikle de etnisite sz konusu olduunda, son derece
dikkatsiz. Yaptm-sa Arap olaym, Ne amn ekeri... gibi, dindalanmzla
ilgili birtakm yarglann byle deyimletii bir dil ve bir kltrden sz
ediyoruz.

Ama bunun yan sra, insanlann Kanpak, zkan, zsoy gibi adlar
ald, kan ye rk zerinden ok sayda deyim rettii bir kltr. Bunlann
her birinin dnlerek, hesapl ve sistemli bir biimde kullanldn
varsayamayz. te yandan, militarist ideolojiler iinde bu gibi semantik
alanlarda anmlan olan kav-ramlann daha geni yer tuttuunu da
unutmamak gerekir.
27 Mays anlann yazan iki subaydan yeterince sistematik olduu izlenimini
veren alntlar vereceim, rnek olarak. Bunlardan birincisi, Stk Ulay, 27
Maysta tugeneral ve Harp Okulu Komutamyd; kitabnn ad da Harbiye
Silh Bana (1968). Ulayn bir ingene taknts olduu hissediliyor:
Demokratlar nnye lin plan yapm; ama bu plan yapmak kadar, ii
ingenelere yaptrdklan iin kzyor: Bir Garp Cephesi Kumandan Mecliste
dnn Samet Beyinin alaylan ve cehaletle ithamlarna maruz braklyor ve
sonra da kafas yarlarak sefil ingenelere dvdrlmek isteniyor (Ulay,
1968: 22); Fakat yaplanla-nn [ayn talama olay] baz satlm kahpelerle,
para ile tutulmu saldrgan ingene kelpleri [kpekleri] olduu da millete
malm idi (Ulay, 1968: 59); Halk Partisi on sene ile ekmi, baz
mensuplar zindanda yatm, liderlerinin kafas yarlm, ingenelerle
ldrlmesine teebbs edilmi (Uly, 1968: 143)... Ama baz baka etnik
kimlikler de bu fkeden payn alyor; rnein Sa-id-i Nurs, yalnz
Nurculuun kurucusu olduu iin deil, Krt olduu iin de aalanyor: "...
bir Krt Saidi bulup peine taklyorlar (Ulay, 1968: 33); bu Sait, ...
genliinden beri Krt erif Paann emri ve ortakl altnda bu gayeyi
gtm bir yolcu (Ulay, 1968: 34); Krt Saidin evinin nnden geiriyor...
Biz 1957de Erzurumda iken Krt Saidin elini penin nura garkola-ca
(Ulay, 1968: 34)...

Stk Ulay 27 Maystan sonra bir sosyal demokrat parti kurmaya da


kalkm, bunun iin Tan Matbaas olayn dzenleyen CHPli Alaeddin
Tiritolu ile birlikte almt. Sola yatkn insanlar genellikle etnik
ayrmclktan uzak durur; ama Stk Ulaym nasl bir solcu olabilecei zaten
ok belli. Burada, dorudan doruya rk ya da soylu kan adna dnerek
sylenmi szleri deil, geerken sylenmi olanlar alyorum, nk bunlar
daha aklayc olabiliyor.

kinci subay rnei Avni Elevli: Hrriyet in: 21 Mays 1960 Devrimi (1960).
Bu kitap stne daha nce de yazmtm, ama burada yalnz eitli milletler
hakknda nefret saan alntlar stnde duracam. rnein u: Ankara Valisi
Ethem Yetkiner e gzaltna alndnda uak dediini anlatyor ve ona hitap
eder gibi yazarak eitli hakaretlerde bulunduktan sonra, ATATRKe esir
dm Yunan Bakumandan TRKOPS gibisin, niye? (Elevli, 1960: 21)
diyor. Menderesin Bapapazdan emir aldn sylyor (Elevli, 1960: 69).
Derken Rum DP milletvekiline geiyor: Demokrat Partili milletvekilleri,
utanmadan, kzarmadan, memleketimizi Hristakinin bal olduu milletin
istil ordularna kar mdafaa eden ve onlar malup eden smet Paaya
Hristakinin cmlelerini aynen tekrar etmek erefsizlik ve cibiliyetsizliini
gstermekten kendilerini alamamlard (Elevli, 1960: 71); Ama Elevlinin
dmanlar yalnz Rum ve Yunanlardan ibaret deil: Bunu fark eden Zeki
ahin damarlarndaki kark Bulgar kan ile (Elevli, 1960: 95); ... Afrika
yamyamlan veya muhtelif filim-lerde grdmz beyaz dman kzl derili
taarruzlan... (Elevli, 1960: 103)

Bunlar sistematik rklk saymayabilirsiniz (yle olanlar ok fazla


aslnda); ama oraya fazla mesafe kalmad grlyor. Elevlinin DPlileri
asma hrs da ok mide bulandrc. Bu ii kendi eliyle yapmak istediini de
birka kere belirtiyor.
Dostlar

Nihal Atsz Trklerin herhangi bir dostu olabileceine inanmak istemiyor,


ama onunki biraz uta bir durum. Dnyada her an herkesle bozuma ihtimalini
sakl tutmak kaydyla, Trkiyede ordunun dostlan ve mttefikleri oldu.
Bunlann en nemlisi tabii Amerika idi ama onu da artk boadk.

Cihet-i askeriyemiz tarafndan en fazla takdire mazhar lkeler Trkiyenin


bu kitaptaki komulan olmutur: yani Almanya ve Japonya. Corafi olmayan
bu komuluun hangi temel zerinde kurulduu bellidir. Burada da rastgele
rnekler stne konuacam, nk alntlayacak malzeme yn ok
kalabalk.

nce bir askerden deil, biimsel olarak sivil birinden konuya gireyim.
Saffet Bahri adnda, Atatrk, ayn zamanda ztrk-eci, ayn zamanda rk
ve faist bir adam vard. Trkeletirmek iin adn nce Saffet Engin, sonra
da Ann Engin olarak deitirdi. Yazd kitaplarda adnn altnda Columbia
Bilgitay Onursal Arkada olduunu belirtir ve bunlan Atatrkkentte (yani
Ankara) yaymlard. Jpiter; Kuranda Atatrk; Rusyada ve inde Trklk
gibi ad da kendi de tuhaf kitaplan vard. Ama bunlar armaan ettii
byklerden ald teekkr mesajlann sonraki basklarda yaymlaynca bu
erknn ne okuduunu ve beendiini ya da neyi okumu ve beenmi gibi
yapmay tercih ettiini anlardk. Atatrkle anlan vardr (bir akam
gremiler!) ve Tarih Kurumu yesiydi.

1942de Almanyaya gidiyor ve bunu Almanyada Grdklerim adyla 1945te


yaymlyor. Mnihi Nazizmin beii olan bu ehir (Engin, 1945: 8) diye
tantyor. Beenmek niyetiyle gittii iin her grdn beeniyor. rnein
smak ... 1.5-2 metre kalnlnda beton duvar ve damlanyla be alt kat
yksekliinde muhteem ve emin bir sava abidesiydi (Engin, 1945: 19).

Bir SS subaynn delletiyle smakta kalyorlar ve bakyorlar ki Alman


milletinin alacak derecedeki disiplin ve tekiltl burada da kendisini
gsteriyor (Engin, 1945: 21). Sonra Viya-naya gidiyorlar. Arn Engin
Viyanal kannn ek ve Slav kanyla ne derecede kart zerine hesaplar
yapyor (Engin, 1945: 30). Oradan, konu da almken kendi rkna dnyor,
tarihten nceki neolitik medeniyet kuran ve onu dnyaya yayan eski Orta
Asya Trklerini hatrlyor; orada, kendisine hocam diye hitap eden
Trklere yan resm ders veriyor. Sava, tabiatn bir kanunudur... arpma,
tabiatta btn tekmllerin en byk vastasdr (Engin, 1945: 40) diyor - ayn
szleri baz subaylann ellilerde radyoda sylediini grmtk. Bu
dncelerle tutarl biimde hmanizmi reddediyor: Ancak mill duygu nsan
duygudan daha ileri bir tekml merhalesidir. Onun iin, insaniyetilii baa
koymak, tekml geriye doru gtrmek olur ki, bu batldr (Engin, 1945:
40). Bunlar genel Trk milliyetilii ile uyumlu. u da: Evet, bir bakmdan
geni insaniyetilik, komnistlik ve kozmopolitlik, birbirine yakndr.

Bismarck da ok beendiini gryoruz. nk, Bismark, siyasal snrlar


dndaki rkdalar birletirmek iin... (Engin, 1945: 44) Sosyal Demokrat
Partiyi engellemesi de her trl takdirin stnde. Bismarckm da kendisi
gibi Yahudi dman olduunu iddia ediyor ki, bu doru deil.

Sonu olarak, Almanya konusunda bir eletirisi yok. Nazi sivil disiplininin de
askersinden eksik kalmamasn vyor. Garp musikisi ile beden eitiminin
hrriyet eitimini gerekletireceini sylyor. Kendi deil ama Trk
kavram olduka liberal. nk Orta Asyadan gelmi... Trk gmenleri...
Bask adyla burada yaamaktalar (Engin, 1945:114). Tank bin Ziyad da Trk.
Ispanyada Endls medeniyetinin temelinde de Trkler var. Bir arl Martel,
bir Jean Sobiestki, bunlar olmasa btn Avrupa bugn batan baa Trk ve
Mslman olacakt (Engin, 1945: 125). Bu arada, Berberi Trk filozofu bni
Halduna da selm sarktmaktan geri durmuyor. O Trk olunca, Kavalal
Mehmed Ali tabii Trk olacak.

Bu, bir Alman dostu rneimiz, baz bakmlardan eksantrik grnebilir, ama
deil, dil sivriliklerini filan bir yana braknca dncesi, tipik Trk.

Sunacam ikinci kitabn yazan bir subay, olduka da tandk bir subay: Seyfi
Kurtbek. Almanyada Milli Seferberlik ve ktisad

Harp adn tayan ve Ankarada, Ulus Matbaasnda 1947de baslan bu kitap


grld gibi Almanyann yenilgisinin nedenlerini aratryor. Son derece
olgusal bir kitap. Bu ksa sreyi taramak iin epey alt da belli. Yenilgiyi
son analizde Almanyann hammedde skntsna ve bunun iin yeterli tedbir
alnmamasna balyor. Bunun nedeni Almanlarn Blietzkrieg [hzl sava]
stratejisine fazla gvenip uzun srecek bir savaa hazrlanmamalar. Bylece
Kurtbek kitabn banda Birinci Harp yenilgisinin nedeni olarak syledii eyi
kitabn sonunda da kinci Harp yenilgisi iin tekrarlyor.
Bu olmasa, yani Almanlar iki sefer ayn yanl yapmasa ve ders alarak uzun
srecek sava stratejisi kursa Almanyann ikinci dnya harbini kazanmas
imknlar vard (Kurtbek, 1947: 110). Sonucun byle olmamasna biraz
cannn skld da hissediliyor: Atom bombas zerindeki Alman
almalarnn hayli ilerlemi olduuna ve harp sonunda, tecrbeleri yaplm
fakat seri halinde yaplmalarna vakit kalmam birok yeni silhlarn
Mttefiklerin eline getiine baklrsa harbin uzamasiyle Almanyann
durumunda byk deiiklikler olmas pek mmknd (Kurtbek, 1947: 106).

Almanya ve benzerleri bu sava iinde nemli bir avantaja sahip olduklar


halde bunu kullanmasn bilmemi: Unutmamak lzmdr ki totaliter
devletlerin harp makineleri elektrikle ileyen makinelerdir; demokrasilerin
harp makineleri ise buharl makineler gibidir (Kurtbek, 1947: 110).
Kurtbekin geleceinden phe duymad nc, demokrasilere, bu son
seferde olduu kadar da zaman tanmayacak. Kurtbek bunlan anlatp bunlardan
asl sorunu olan topyekn sava iin gerekli derslerin karlmas
temennisiyle szn bitiriyor.

Ama Trk ordusunda kkl bir Alman hayranl vardr ve bunun nedenleri de
anlalr eylerdir. Birok deneyden sonra Ge Osmanl dneminde en iyi
sava retmeninin Prusya olduu anlald. Dnya Harbinde bunun bir
yanlsama olmadn gsteren birok olay da yaand.

Byle olunca, Alman ordusu yenilmedii halde Almanyay beinci kolun


kerttii masalna Alman subaylarndan nce Trk subaylar inandlar -
nk yle inanmak istiyorlard. Alman ordusu, bu iki yenilgiye ramen, Trk
ordusunun olmak istedii pek ok eyi olduunu kandamt. Onun iin hl
modeldi. Genel olarak Alman davranlarnda da aykr gelen bir ey yoktu.
Ateli konumalarla dikkat eken asker retmen Mithat zg, Hitler kinci
Dnya Savanda bu hatay ilemedi (Ordu Saati Konumalar, 1, 1956: 216)
diye bir cmle kurar. Sylemek istedii, her sz ve her dnceyi denetlemesi
ve sansrlemesidir. Bu durum, zg iin, hl bir idealdir (Memleket
dediin byle olur).

Almanya, daha Prusya olduu yllardan, Osmanh aydnlarnn grece yakndan


tand, baz bakmlardan zendii bir lkeydi. Gene radyo konumas yapan
(hakknda baka bilgi bulamadm) Dndar Sadi Alpsim adnda biri
Prusyann gelimesini yle anlatyor:
Sknty bir iki nesil ekecek, fakat istikbalin Almanyas lyk olduu yere
gelecekti... genlik ateli vatanperver retmenlerin eline braklyordu. Btn
bu mtehassslar bir taraftan da mill hisleri ca getirmei ihmal
etmiyorlard... Senin btn selmetin, son kurtuluun, ancak silhtr. Bu
devaml ve g-dc propaganda sayesindedir ki, 1806nm malup Almanyas
1871in mteazzm galibi oldu. Gdc propagandadan hibir millet istina
edemez. Zira; bu eit propagandaya hayatn her hadisesinde ve bilhassa
yapcla mstenik (sic) her harekette ihtiya vardr (Ordu Saati Konumalar,
1,1956: 233).

Modernlemeyi orta snf nclnde gerekletirmi toplum-lara benzeme


yolunda subaylarmzn hibir zlemleri yok (muhtemelen o snfn
yokluunda bu modelin ilemeyeceini sezdikleri iin). Buna karlk
yukardan aaya ileyen modele belli ki tapmrcasma yaknlk duyuyorlar.
Toplum mhendislii son derece ekici. Tabii burada Almanyada
olduunu syledii her ey, Trkiyede olmasn istedii her ey. Bu
durumda, her eyin ba ve sonu Silhl Kuvvetler oluyor.

Bu yazar, Trk milletine gereken fahriyeyi yerine getiriyor: ... geriye kalan
btn baar Byk Trk Milletinindir (Ordu Saati Konumalar, 1,1956:
235). Bu, bir savama baaris. Ama sonra o yukardan aaya bakn
zorunlu son noktas olan Tek Adama geliyor: Bizde btn bu ileri tek bir
insan baard (Ordu Saati Konumalar, 1,1956: 235). Btn bu iler dedii
bir tr Bat medeniyeti tarihi olarak anlalabilir. Kendisi bunu yle
zetliyor: Buna 30 sene ierisinde yzde yz arkllktan yzde yz
Garplla gememizin uyandrd hayret...

Bunlann byk toplumsal dnmler gerektirdiini, byle ilerin tek


adanilarla olmayacam dnmemi ve bilmiyor Alp-sim. 30 senede
getiimizi syledii o yerin tartmasn kendi izgisini 60 yd sonra bugn
srdrenlerden dinlese herhalde epey aknla derdi.

Evet, Almanya biliniyor ve byle biliniyordu. Buna zenmek, iyi bir seim
olarak sunmak elbette ok tartlacak bir konudur, ama olgusal olarak
baktmzda ortak noktalar vardr, bakasn deil de onu bir model olarak
semenin bir mant da vardr. Dolaysyla, bu dzeyde ok yanl bilindii de
sylenemez.

rnein Ruen Eref, Gemi Gnlerinde (ilk basks 1919) sava yllannda
stanbula gelen ve burada alan Alman subayla-nndan sz ederken "... koyu
krmz yanaklanndan me yaralan-nn izgileriyle parlak sal, sert telaffuzlu
Almanlar... diye bir betimleme yapar. Belli ki Almanya yksek tahsil
genliinin dello geleneinden haberi vardr; ama Norbert Eliasa (1998) o
kadar antipatik gelen bu alkanla Ruen Erefin bir sempati ya da belki gizli
bir hayranlk duyduu sezilmektedir.

te yandan, Japonya byle iyi bilinen bir rnek deildi.

Genel olarak Avrupa iin olduu gibi Osmanllar iin de bu Uzak Asya lkesi
19. yzyl ikinci yansna kadar sz edilmeyen bir kapal kutuydu. Ama bundan
sonra, ok hzl bir biimde, scak bir ilgi oda oldu. Bu hzda, iki taraf
intellegentsia'lanmn bir-birlerinde tesbit ettikleri benzerliklerin nemli bir
pay olmaldr.

Benzerlie ya da ortak kadere ilk iaret edenlerden biri emsed-din Samidir.


Sabah gazetesinde yaymlad Edebiyatta Teced-dd balkl yazsnda,
Japonya hakknda da birka cmle syler: Japonyallar ancak o tarike bil-
ihtiraz ve bil-kayd u art slk etmekle bu kadar az mddet zarfnda o kadar
temeddn ve terakki ettiler.

Kendisi de Batlalamanm koyu bir taraftan olarak Japonyanm bu davrann


olumlu buluyor: Temeddn ve terakki etmek isteyen kavim iin o tarik-i
mtereke slktan baka are yoktur, yargsn zaten vermitir.

Bu yaz 1298de, yani 93 Harbinden be yl sonra, 1880lerde yaymlanmtr.


Yani, Japon Batllamasnn btn Osmanl intel-ligentsiasnn dikkatini ve
hayranlm toplayan 1904-5 Rus Sava baarsna daha ok vardr.
emseddin Sami srf bu tarike girmi olduu iin Japonyay kutlamaktadr.
Aynca, gene bizim ay-dmlann abartarak benimsedikleri Japonya Baty taklit
etmedi miti de yoktur emseddin Saminin deerlendirmesinde. Tersine
tarik-i mterek demekle, bil-kayd u art demekle taklit denen eyin
yalnz kanlmaz deil, ayn zamanda gerekli de olduunu vurgulam oluyor.
Yani emseddin Sami byle konulara militarizm etkilerinin dndan
bakabiliyor hl.

kisi de imparatorluk, uzun ve saygdeer gemii olan bir imparator hanedan


iddiasndayd. kisi de Bat d olan ve Bat ii olmay istemekle birlikte,
benzer nedenlerle Batiy iyi tanmak gereine inanm lkelerdi - en azndan
sekinlerin hepsi deil ama ou bylesinin doru olduunu dnyordu.

Karlkl ilikiler grece erken kuruldu. 1870lerin sonuna doru iki lke
arasmda ticaret anlamalan yapld (Bu tarihlerde Japonya Avrupa lkelerine
hl kukuyla bakyordu). Erturul faciasinn tarihi de 1889dur. Erturul
Japonyaya bir Japon gemisinin stanbula ziyaretinin iade-i ziyareti iin
gitmiti ve eitli nedenlerle ziyareti birka ay uzamt. Kazadan sa kalanlan
da bir yl sonra iki Japon gemisi stanbula getirdi. Japonya Gmsu-yunda,
imdi konsolosluk olan elilik binasn ne zaman ald? stanbul
Ansiklopedisine (1993) (Tarih Vakf) gre 1921de; Duha-ni (1982) ise daha
belirsiz bir ifadeyle Dnya Savandan sonra diyor.

Ama Japonyanm Trk milliyetilerinin gnlnde taht kurmasnn tarihi,


Rusyaya kar zafer kazandklan 1905 yldr. Ezeli dman Asyal bir
milletin yenmesi Trk milliyetiliinin yreine ya balatt gibi, demek ki
oluyor trnden beklentilere de yol yapmtr. Aslnda Enver in Sankam
felketinin motivasyonunda bile bu Japon zentisinin rol oynam olduunu
tahmin edebiliriz.

Yzba Selhattin o srada Sarkamtadr ve yle dnr: Demek ki biz,


Rus ordusunu yenilgiye uratabiliriz, kafalara yerlemi olan byk Rus
devleti heyuls bir vehimdir. Demek biz, Turana gidebileceiz, doksan
milyona yaklaan kardelerimizi kurtaracaz (Seluk, 1973: 141).

Yakm tarihlerde Britanyann Boer Savanda abuk sonu alamamas da


burada benzer bir sevin yaratmt; Avrupal olmayan bililerinin Avrupal
dvel-i muazzamadan birini yenmesi, ok ender grlen, olunca da burada
bayram havas yaratan bir olayd.

Japonya ve Japonlar hakknda sitayikr yazlar grmeye Gen Kalemlerde


balarz. 1905 hemen bu tip insanlarn dikkatini ekmitir.

Dr. Mustafa Hakk Akanel (12 Eyll generallerinden smail Hakk Akanselle
akrabalm tespit edemedim) Orhun, Kopuz, Bozkuri, Tannda, Gkbr gibi
dergilerde yazm rklardan biridir. 1943te yaymlad Japon Mucizesi
adnda bir kitab vardr. Bundan, bir Trk milliyetisinin Japonyay asl
nelerden tr taklit etmeye deer bulduunun ipularn karabiliriz.

Japonya hakknda yaygn mit, gelenek ve greneklerini deitirmeden


Batdan yalnz teknoloji alarak gelimeleri hikyesi, ou Trk gibi
Akansele de ekici geliyor. Bu niin ekici? Alnmamas gereken Bat
gelenekleri nelerdir? lk akla gelecekler kadn-erkek ilikileri, domuz eti
yemek ve iki imek gibi Mslman akideye aykr den detler olabilir. Ama
Batllamadan veya Japon ynteminden yana olanlarn ou bu Mslman
geleneklerine de ok bal deiller. Baka eletiriler de genellikle ataerkil
olmamak odann evresinde toparlanabiliyor. Yani, parlamentarizme
sapmayan bir kalkmmaclk, hkan-i mutlak bir sekinler hegemonyas gibi,
bundan nce deindiim baz temel eilimler Japonyanm ideal bir model gibi
grnmesinde de rol oynuyor. Akan-sel; Japonyada, ordu, gen ve mill
fikirlerin ebedi ve mteebbis kaynadr. Onun iin, Japon kylsnn halini
ancak ordu anlar ve buna bir are bulmaa alr (Akansel, 1943: 18);
Japonyada, byk siyaset adamlar, akll ve vatana hizmet etmi kimseler,
mehur kumandanlardan daha aa bir yer tutarlar (Akansel, 1943: 23). Yani,
stnlkleri, militarist olmalarndan ileri geliyor. Akansel Buidoyu okumu
ve hayran kalm. General Pertev Demirhanm Japonlann asl kuvveti isimli
kymetli kitabnda da bu hususta gzel fikirler olduunu sylyor (Akansel,
1943: 27). Bu general (doumu 1871) Rus-Japon Harbinde gzlemci olarak
bulunmu ve Japon hayran olarak dnm bir askerdir. Balkan Harbinde,
Dnya Harbinde yer alm, korgeneral olarak emekli olmutur. Trk
ocuklanna ve Trk Gencine tlerim (1942), Rus-Japon Harbi (1943) ve
Musiki Dncelerim (1946) adl kitaplar

yazmtr. Bir Japonya hayran olarak 1939da Hitler i ziyarete giden Trk
heyeti iinde bulunmas da ilgintir. Burada Falih Rfk, Yunus Nadi,
Necmeddin Sadk ve Ali Fuat Cebesoy bulunuyordu. br emekli general de
Asm Gndzd. Biz gene Akanselden gidelim: ... Japonya, Avrupann
manevi medeniyetine muhta deildi. Yani, onlann rf ve detlerine,
geleneklerine ihtiyac yoktu (Akansel, 1943: 28); Japonlar 21 yama gelen
herkese oy hakk tanyan Almanlara aarm; Onlar, bu hakk, yalnz aile
reislerine verirler (Akansel, 1943: 30); Irklk Japonyada mthitir. Bir
yabanc ile evlenmek bir cinayettir (Akansel, 1943: 36). Irk, nemli konu:
Tecans [homojen toplum ve birlik] ise, rk safln istiyor (Akansel, 1943:
56); nk, Trkler bile baka rklarla birletiler ve eski kudret kalmad
(Akansel, 1943: 57). Acaba biz imdiki Trkler, eski Trklere ok benzeyen
Japonlan taklit edemeyecek kadar bozulduk mu? (Akansel, 1943: 64)
Japonyada (mill benliin) hakik muhafzlan Japon subaylandr (Akansel,
1943:68). ,

Yukanda, hafif farkl rneini verdiim Japon askeri ve ka-ns hikyesi


Akanselde de kyor karmza. Aa yukan Ordu Saati versiyonunun
orijinali gibi. Kadn kendini ldryor: Birbirimize kar duyduumuz
sonsuz ak, seni, bu topraa ba-lyan tad demleri sana hatrlatmak suretile,
senin vazifem yapmana bir engel olmasn. Bu suretle, sen, daha serbest kalacak
ve vazifeni daha iyi yapacaksn (Akansel, 1943: 70).

Reha Ouz Trkkanm 1938de yaymlad Ergenefeonda Mete Turanl bir


hikye anlatr. 1928 Olimpiyatlannda elimsizlii yznden herkesin alay
ettii Japon atleti insanst bir abayla Fin atletini de geiyor ama fini
izgisine birka adm kala atlayp lyor. Fin, arkadan gelenleri de durdurup
Yar Japon kazand! O bir kahramandr! diyor. Tabii bunun asl fasl yok.
1928de maratonu El Ouafi adnda herhalde Magrebli bir Fransz kazanm.
Ama bu tip bir akld fedakrlk, bizim militaristlerin Japonlar da grp
hayran olduklan haslet. Irk dergilerde Japonlann srekli Trk rk olarak
gsterilmesi de bu hayranln bir sonucu olmal: "... her Japonda % 60-65
Trk kan var kabul edilmitir (Boz-kurt, say 5: 117).

1960tan sonra APye katlan, milletvekili seilen inasi Osma da, 1943te
henz yzba iken Askeri Mecmua'da Japon Ordusu Nasl
Yetitirilmektedir? makalesiyle kervana katlmtr (Os-ma, 1943)

Belirli bir eilimde Trklerin Japon sevgisinin devamllna bir rnek de


smet Giritlinin 1981de yaymlad bir risaledir. Giritli, belli ki Japonyamn
siyasal ve ekonomik modernlemesinin temelinde de ulusal karlar n plana
karan milliyetilik akm ve duygusunun yatt tespitinden tr bu toplumu
beeniyor ve kanaatimce dnyann en alkan, disiplinli, saygl ve nazik
milleti olarak tanmlyor. Tutumlu ve disiplinli nitelemesi birka kez
tekrarlanm. Prusya Anayasasna da takdirle deinen Giritli bu lkede
demokrasinin Ayak takm ynetimi deil, daha ziyade Meritocracy
olduunu da vurguladktan sonra, hakl olarak Kemalist Modernleme
Modeline uygun bir izgi grdn belirtiyor.

Pozitivizm / sosyal Darvinizm

Daha nce birka kere deinildii gibi, Batllama/modemle-me karan


verildiinde, bunun her eyden nce bir eitim ii olduu da biliniyordu. Bir
yandan sava ve yenilgi tehlikesi Demok-lesin klc trnden, kendini srekli
hissettiren bir tehdit olduu iin, bu ii askerlik alanndan balatmak akl kn
grnyordu. Bunun sonucu olarak, Osmanl lkesinde en iyi okullar, uzun bir
sre, askeri okullar oldu. Bunlar dorudan doruya askeri saylacak
konulann yan sra doa ve toplum bilimleri alanlannda da baz bilgiler
vermeyi stleniyordu; nk byle temel nosyonlar olmadan o askeri bilgileri
de gerekten iletmek mmkn olmazd.

Bu derslerin nitelii fazlasyla temel olsa da, geleneksel eitim alm bir
Osmanh zihniyeti iin ok yeni, ok radikal saylabilirdi. Bir nedensellik
ilkesini bile bu zihniyete kabul ettirmek kolay deildi. Ahmed Midhat Efendi
gibi birisi dahi, doay Tann yarattna gre, doann ileyiini belirleyecek
doa yasalannm ya da nedensellik ilkesinin mudak, deimez bir ey
olabileceine inanmak istemiyordu. Buralardan balayarak bilimsel bir
zihniyet gelitirmek phesiz ok zordur. Byle konularla, pozitivizm,
materyalizm gibi anlaylarla ba kurmu Trkiyeli aydnlardan Sadullah
Paann ve Beir Fuatn intihar, Ziya Gkalpn ise intihara teebbs etmi
olmas da ilgintir.

Ancak asker okullar uzun bir sre belirli bir baar izgisini tutturarak eitim
yaplar. Zaman iinde, onlar izleyerek alan sivil okullar da belirli bir eitim
dzeyine ykseldiler. Mekteb-i ahane, bunlann nde gelenidir.

Bu nitelike farkl asken eitim sonucunda modernleme hareketlerinin


banda ve her yerinde, bu ekilde eitimden gemi insanlann hegemonyasn
gryoruz. Enver Paa veya Mustafa Kemal gibi siyaseti ynlendirenler de,
entelektel veya sanatsal hayatta eser verenler de, byk oranda, askerlikten
geliyorlar. zellikle de asker okullann paazadeler e hizmet veren okullar
olmaktan kanlp daha yoksul tabakalara almalan sonucunda byle eser
verecek daha fazla sayda insan mezun olmaya balyor.

Modernlemenin erken evrelerinde, geleneksel okullar ulalmak istenen


hedefle hibir ilgisi veya yaknl olmayan bir anlay erevesinde eitim
verirken, asker okullann byle bir stnlk kurmasnda alacak bir ey
yoktur. Ancak, askerlik mesleinin gnlk gerekleri ile bilimsel alma da
birbirine ok yakm alanlar deildirler. Aynca, modernlemeye ynelik
eitimin sivil okullara da yaylmasyla nceki dengede bir deiiklik olmas
da normaldir. Dolaysyla srecin banda epey net bir biimde hissedilen
asker-entelektel stnlk bundan sonraki aamalarda devam etmedi. Bunun
en nemli nedenlerinden biri, sre ilerledike, asker eitimde olan
bilimsel ksmn azalp onun yerini ideolojik eitimin almasdr.
Bilimsel bir anlay iin olmazsa olmaz dnsel zgrlk ve eletirellik
askerlik mesleinde tehlikeli grlen zelliklerdir. zellikle Cumhuriyet
kurulduktan sonra ordu da belirli bir kurumlama iine girdi. Toplumun kritik
yllannda ne km subaylar, istibdat dneminin btn basklanna ramen
standardize edici bir tornadan gemeyi reddeden ve gememeyi baaran
bireylerdi. Greneksel deerleri, muhafazakrl yoksamlar, farkl
olmaktan korkmamlard. Genel dzenle sorunlan olduu iin dzen
karsnda itaatkr olmak, en iddetle kar olduklar durumdu. Btn bunlann
sonulan da, olumlu ve olumsuz, yaand.

Ama Cumhuriyette bu koullar temelden deimiti. imdi, kendi istikrann


kurmaya alan devlet herkesten itaat ve sadakat talep ediyordu. Eitimin,
eitilene gerekli olan verdiine inanldna gre, o eitim programnn
iinde olmayan aramak gereksiz, bu konuda srar etmek, hatt sutu. te
yandan, eitilip subay olanlara, en iyi eitimi alm olduklar inancn vermek
de gerekli grlyordu. Bu da, bu kitabn ana sorununu oluturan militarist
toplum uygulamasnn kanlmaz uzantsyd. Siyasete mdahale, ellilerden
itibaren her gn arl artan bir asker grev haline geldike, subaylann
da, olan biten her eyi ok iyi bildikleri konusunda kendilerine gvenmeleri
isteniyordu. Bu, bugne kadar gelmi, bugn de devam eden, subaylarn yan
sra birok sivilin de inand bir eydir.

Bu konuda Kemal Karpat kendisiyle yaplan bir mlakatta, 27 Maysta yer


alm bir subayla konumasnda askerin sivile stnl konusunda
konuulanlan hatrlar: Ben ona aka sordum Sen ne zaman bu darbeyi
dnmeye baladn? diye. Adam aka sylyor... biz diyor Ordumuzda,
paay, generali gzmzde ok byk bir adam, orduyu temsil eden bizim
hepimizin ulamak istedii yksek biri, yksek bir hedef olarak gryoruz,
hepimiz paa olmak istiyoruz diyor ve biz hepimiz sivillere gre kendimizi
ok daha iyi yetimi, onlardan stn gryoruz. Ama ben diyor, bir
paann otomobilin kapsn bir sivile yani Menderese aarak, onun
karsnda eildiini grnce buna tahamml edemeyeceini anladm.

Epey drst ve ak konumu, Karpatm Kabibay diye hatrlad bu subay.


Tabii bunlar, darbenin gerekesi olarak topluma aklanan eylerden
(karde kavgas vb.) epeyce farkl.

Yalnz asker eitimden gelenler deil, Trkiye gibi bir lkede dnce
dnyasyla iliki kuranlar, varolan eitli entelektel okullar, tarzlar arasmda
pozitivizmle grece daha rahat bir iliki kurabilirler. Bunun balca nedeni,
bu gibi toplumlann son derece kkl otoriter geleneidir. Gemite bilgi ile
ilikili olanlar, ulema (inde Mandarinler) vb. kutsal temelleri olduuna
inanlan bir bilgi reniyorlard. Bu kutsallk adna fetva veriyorlard.
Yeni koullarda bilimsel bilgi olduunu dndkleri eyi de ayn konuma
yerletirmekte glk ekmediler. Pozitivizmin dnyadaki kurucusu Auguste
Comteun bak da aslnda bunun ok uzanda deildir. Ad stnde, pozitif
bilimlere benzemeye zenir, felsefe tr dnsel disiplinlerin pozitif
olmadk-lan iin tarihe karmalan gerektiini savunur. Din, daha da eskilerde
kalmtr.

Pozitif bilimlerin neredeyse sonsuz deney imknlar olduu iin onlara


pozitif diyebiliyoruz. Toplum bilimlerinde bu imkn yok ve herhalde
olamaz. Ayrca, doa olaylarnda, toplumda olduu gibi, saysz znel iradenin
katlm sz konusu deil. Onun iin toplumla ilgili varsaymlarmzn,
teorilerin bilimlerdeki gibi bir kesinlik iddias olamaz. phesiz, bu teori ve
varsaymlar elimizden geldii kadar bilimsel bir yntemle kurmaya alrz.
Ama toplum alanna geldiimizde, nelerin temel, ncl saylabilecei, bizim
ama ve zlemlerimize gre de deiecektir. Dolaysyla bu pozitif
vurgusundan saknmal, nce ona eletirel gzle bakabilmeliyiz.

Ge Osmanl tarihinde ortaya kan modernleme akmlan arasmda pozitivizm


en etkili olandr. Ahmed Rza Beyin bunu benimsemesi, bylece pozitivizmin
genel ittihat ve Terakki ideolojisiyle zdeletirilmesi phesiz nemli
etkenler, etkili balanglardr. Ama bunun da temelinde yukarda deindiim
otoriter alkanlklarn yatt kansndaym. Comteun tezlerine uygun
olarak, bu ekilde aydnlanan Osmanl mnevverleri, dinin yerine bilimi
koyma eilimindeydiler. Bu, gene az sayda iyi bilen kiinin btn toplum
iin dnp karar verdii klasik, allm modelle uzun boylu elimiyordu,
ite, pozitivist sosyolog Durk-heim, topluma neleri gzeterek nasl
bakacamz belirlemi, iin metodolojisini kurmutu. imdi bunu
uygulamak gerekiyordu.

Ahmed Rza da, Ziya Gkalp da, byle dnyorlard. Ama Atatrkn
Hayatta en hakik mrit ilimdir, fendir, slogan da pozitivizmin ruhunu
verir. En hakikinin ierdii otorite dozu, fennin ierdii doa bilimi ve
teknoloji anmlan bu ruhun gerekli uzantlandr. Yirmiler ve otuzlann
btn inklaplan da pozitivist bir genel anlay erevesinde yrtlmtr.
Avrupada pozitivizmin yanna sosyal Darvinizmin eklenmesi fazla zaman
gerektirmedi. Britanyada Herbert Spencer ile Bagehot bu evliliin
patanln yaptlar. Sosyal Darvinizm var kalmay hak edenler ve
etmeyenler diye bir temel aynm getirdii iin, vaktiyle pritenlerin,
Calvmistlerin yapt gibi, baz insanlarn yok olup gitmesinin hakl
gsterilmesi ilevini yerine getiriyordu. Yukanda anlatld gibi Calvin bunu
kaderin-nceden-belirlenmesi olarak aklarken, imdi dinin ve metafiziin
yerini bilim alnca, leim eitsizlikleri, sefalet vb. Danvinin anlatt var
kalma kav-gasma balanyordu. Hak edenler ve edemeyenler arasndaki bu
ayrm binlerinin gelip rk kavramyla aklamas ok normaldi. Nitekim bu
da hemen oldu. Gobineau temel tezlerini ortaya atm, o da stn ve aa
insan rklarndan sz etmiti. Birinin var kalma kavgasn rklann
yeteneklerine balamas gerekiyordu; bu da hemen yapld - birok Avrupal
hep bir arada buna sanld.

Trkiyede pozitivizm, deiimin en kolay benimsenebilir yapsn ya da


anlayn salad. Burada sert bir snf mcadelesi olmad iin lke iinde,
snflar arasnda sosyal Darvinizm ok nemli ya da gerekli grlmedi. Onun
yerine zaten gl temelleri olan bir korporatizm ihtiyaca cevap verdi. Ama
rklk da Trk milliyetiliinin gl biletiricilerinden biri haline geldi -
hem de, daha ilk aamalardan balayarak.

Irklk ve sosyal Darvinizm, ieride snf mcadelesinin deil, etnik


mcadelenin drt elle sanld ideolojik aralar oldular.

Trk akmn erken aamalannda sosyal Darvinizm ok nemli bir


bilimsel/entelektel aama gibi grlyor, daha ok bizim dmzdaki
glerle mcadelemizin ilkelerini salyordu. Trkiyenin i sorunlannda n
plana kanlmas da, d dman sz konusu olduunda hemen devreye
sokuluyordu. lk kimin benimsediini tespit etmek kolay olmasa da, gene
asker okulda yeden mer Seyfettin bunu dncesine sistematik biimde
yerletirmi, ayn zamanda yazlan ve hikyeleriyle yayan bir kii olarak
hemen dikkati eker. mein, Beyaz Lledeki kt Bulgar subay bunu
uygulamadktan iin Trklerle alay eder. Daha Gen Kalemler evresinde
Darvinizm konusu ilenmeye balar (Primoda mer Seyfettin,
makalelerinde Subhi Edhem).

Bu dnce yapsnn olduu gibi asker eitim programna ve bylece subay


ideolojisi diyebileceimiz dnsel yaplanmaya ithal edilmesinin de
yadrganacak bir yan yoktur. ok lkede ordular egemen ideolojiyi alr ve
iselletirir. stelik bu, Silhl Kuv-vetler e zel, ayncalkl bir yer veren bir
egemen ideolojiydi; ordunun kabul etmesi ok daha rahat ve kolay oldu.

Sosyal Darvinizmin genel asker ideoloji iinde yer almas, savan ebedilii
inancyla yan yana olmutur. Danvinin biyolojik dnya iin ngrd var
kalma mcadelesi insanlann dnyasnda savalarla tezahr etmektedir ve
hep byle olacaktr. Bu dnce tarznn epey rneini nceki blmlerde
grdk.

Belli bal bileenleri pozitivizm, sosyal Darvinizm ve son kertede


Gobineaudan gelen rklk ya da ondan pek ayrmayan oven bir
milliyetilik olan bu bilimsellik, bilim anlayyla gerekten hibir ilgisi
olmayan bir ideoloji olmutur. Hiyerari ve disiplin anlay, nderi
kltletirerek yceltme gibi kkl alkanlklarla birleince, hatt dinden de
fazla fark kalmamtr. Onun iin u tr edebiyata teden beri ok sk rastlarz:
Eski silh ve mcadele arkadalarndan biri olan bir bymz Atatrk
sevmek ibadettir diyor [Bunu Cell Bayar sylemitir] . Mlete bu anlatn
heyecan ile evriliyiz. Genlie hitabn (Ament)mzdr. Tekrarladka
imanmz tazeleniyor (Ordu Saati Konumalar, 2,1957: 96). Atatrklk (ve
genel olarak milliyetilik) bu din terimleri kullanmaktan ok holand gibi,
bu dili baz kk ritellerle de ssleyerek iyice cjuasi-din bir atmosfer
yaratmakta hi frsat karmaz. Ardahandaki Atatrk glgesi mi diyeceiz,
ne diyeceksek, onun karsnda asker tren yapmak bu uygulamann grece
yeni rneklerinden biridir. Din terminolojiyi mill konulara aktararak o
alan da kutsallatrma eilimi hep olmutur: Evet onlar ibadete gidiyorlar,
mill ibadete. Bayran gklerde, kalelerinde, havalarnda, dairelerinde,
evlerinde dalgalanr grmek bizler iin bir ibadettir (Ordu Saati
Konumalar, 2, 1957: 273)... Atatrk sevgisini benliine bir din gibi
sindirmi bulunan Trk ordusu (Ordu Saati Konumalar, 3, 1957: 11). Bu
laik subaylar, erlerin hcuma kalkarken Allah Allah diye barmas gibi,
onlarn perspektifi iinde faydal grnen din tezahrleri (o erevenin dna
kmamak kouluyla) kucaklamaya hazrdrlar. Bu Allah Allah kvanc
hemen hemen her zaman sng edebiyat ile el ele yrr ki Trk askerinin
bunda baarl olduu kkl inanc daha da byk bir kvancn kaynadr.
Kknde herhalde sava ile kan kavramlarn bir arada dnme
alkanlklar yatmaktadr.

1928de Saf adnda biri Trkn Yeni Aments adl bir kitapk yaymlar.
Banda yle sze balar: Kahramanln rnei olan ve vatann istikllini
yoktan var eden Mustafa Kemale, onun cen-gver ordusuna, yuca kanunlarna...
iman ederim (Hsn Tabat Matbaas, 1928).

TDKnm eski tarihli bir szlnde, din kavramnn bir kullanmna rnek
olarak verilen cmle, Atatrklk benim dinimdir, diyordu. Bu, herhalde,
birden fazla anlamda bir rnek olarak dnlmt.

iinde bulunduumuz devir, her eyde olduu gibi nesillerin muayyen bir
potada eritilmesini de bir ilim haline koymutu (Ordu Saati Konumalar, 1,
1956: 18). lk Batd asker okullarn eitimleriyle balayan srecin bu
aamasnda (ellilerden bugnlere) TSK iinde bilimden anlalan, byle
beyin ykama teknolojisine kadar gelmi ya da indirgenmitir.

Asker bilimsellik anlaynn nasl bir ey olduunu bu yaknlarda bir kere


daha erke dnergeci olaynda grdk. ounu eitli siyas demeleriyle
de tandmz generaller byk bir ciddiyet ve trensilik iinde yaknda bu
byk icadn almaya balayacan ilan ettiler. Trajikomik bir sahneydi.
Balamasn hlen bekliyoruz.

u szler ok eyi zetliyor: Dnyorum deil, inanyorum, o halde varm,


diyebilenler... muzafferiyetin engin hazzn duymulardr (Ordu Saati
Konumalar, 1,1957:111). Yani 360 derecelik bir dn tamamlayarak
kendimizi yeniden balang noktas olan imanda buluyoruz.

Kbrs iin TMTyi kuran smail Tansu, beyin ykama szn eitinile
eanlaml kullanr (Ordu Saati Konumalar, 1,1956: 112, 211). Bu da olduka
anlaml.

"ehadet ideolojisi ve yceltmesi

Bu bir rastlant ya da bir sapma deildir. Ya l ya ldr ikilemi aklla deil


ancak imanla alabilecek bir ey olduu iin, sonunda onun kazanaca
bellidir (teknolojinin gitgide ar basmas bu dengeyi deitirebilir, ama iki
cmlenin arasna bir sng motifi katmadan edemeyen dnce tarznn
gidecei yer olsa olsa imandr).

Savan bu temel kuralndan tr Trkiyede subay kadrolar youn bir


ekilde ehadet vgs yapagelmilerdir. Burada da dinden sonuna kadar
yararlanmlardr. ehadet din urunda lmek demektir. Trk Silhl
Kuvvetleri bunu seklerletire-rek mill vatan uruna can vermeye tercme
etmeyi byk lde baarmtr, ama bunu yaparken kavramn din
armlarnn tmn de diri tutmu, bylece gl bir kavram olutur-

mutur. Bu syncopatioin gereklemesinde Mehmed kif gibi ncelikle


slamcl ile tannm edebiyatlarn da nemli katklar olmutur.

Atalarmz, babalarmz, kardelerimiz ne mesut insanlarm. Bu topraa olan


borlarn demiler, nurlu kabirlerinde imdi refah ve huzur iinde
yatyorlar (Ordu Saati Konumalar, 1, 1956: 33). Bu mutluluun nedeni
lm olmalar. Yaayan dnya iin olumlu saydmz btn kelimeleri
(refah ve huzur gibi) imdi bu lmn ifadan haline getirebiliriz.

Bir zamanlar Skede bir asker birlikte yazl bir levha dururdu. Mealen,
nsan hayatn vatana borludur. Onun iin vatan bu borcu gereinde tahsil
eder, demeye gelen ve Atatrke atfedilen, epey kanl bir aforizma vard;
bir sredir kaldnld - belki turistlere ayp olduu iin. Bu konuyu byle bir
bor/alacak metaforu iinde anlatmak da ok yaygndr.

Bir olumu yurt uruna ehit verdim; vatan istesin kincisini de gz


krpmadan veririm diyen ve dediini fiil halinde tecelli ettiren baba, en az
ehit olu kadar kahramandr (Ordu Saati Konumalar, 1, 1956: 108). Bu
anlay, yaadmz dnemde, gndelik gereklik haline geldi ve btn bu
hazrlklardan sonra gerekten byle konuabilen anne-babalar da eksik deil.
Onlara bu insanlk d retorii belletmek bir felket, ama bu feda olsun
edebiyat iinde bozuk para gibi harcanp gidenlerin says da az deil, nk
byle bir ideoloji, kanlmaz bir biimde, insan hayatnn deerini
ucuzlatyor.

Ana; gznn bebei evldn seve seve bu yolun yolcusu olarak yetitirecek,
sevin gzyalariyle mukaddesat [gene din] bekiliine gnderecek, bu uurda
onun toprak olduunu ve eha-dete ulatn rendii zaman iinin
kanayn, inan ve imannn kudretli sargbezleri ile saracaktr (Ordu Saati
Konumalar, 1, 1956: 173). Btn bu blmlerde Trk byle yapar tarz
betimleme dilinin altnda, Trk byle yapmaldr beyin ykama dili yatyor
ve insanlann bu gibi duygulanna, aclanna mdahale etmekten de bir utan
duyulmuyor. O tr bir utancn kltre girmesine izin verilmemi.

Naslsa Trk olmayan (Spartaliymi) bir anne de be olunun lm haberini


getiren adama Sen onu brak, sava kazandk m? diye soruyor. Bu kltr bu
sorunun insanlk d olduunu anlamaya sonuna kadar direnecektir. Bunlar
sadece, Keke bir olum daha olsayd da... kliesini biliyorlar.

u son alntlarn yazar Avni ker devam ediyor: "... mill varlmzn
muhafazas yolunda elde edilecek en yksek rtbenin ulalacak en asil
mertebenin ehit olmak olduunu telkine devam etmeliyiz (Ordu Saati
Konumalar, 1,1956:181). Burada telkin kelimesi bir itiraf ilevi gryor.
Avni oker in Evrenin snf arkada olduunu, yarbaylktan emekliye
aynldm reniyoruz. Ama MITte de bulunmu. Bir dnem de Petrol
Ofisinde alm. nternette o srada Kalebodur da olan Tahsin ahinkayann
isteiyle Kale fayanslarn PO tuvaletlerine taktrd yazlm. Bunlar benim
bilmeme imkn yok. Sadece o en yksek mertebeye ulaamadn
anlyorum.

Gene onun anlatt bir menkbede, kaleden huru edecek kahramanlarmz,


dman eline dmesin diye, Kanlarn, ocuklarm, kz kardelerini ve eli
silh tutmyan btn yaknlarn birer birer elleriyle hkra hkra ldrdler
ve gmdler (ker, 1952: 102).

General Sadri Karakoyunlu Hemen her Trk evinin en mutena bir kesinde;
bir, iki Vatan ehidinin sevimli simalan, yaldzl ereveler iinden bakarken
grlr (Ordu Saati Konumalar, 1, 1956: 217) demi, her zamanki idilik
slpla. ocuklar bizde daima; yavrum ya gazi ol, ya ehit ninnisini
duyarlar. Bu ninni ayn zamanda bir annenin temennisidir (Ordu Saati
Konumalar, 1,1956: 219). Trkiyede toplumun byle bir ruh hastalndan
mustarip olduunu sanmyorum. Sapk olmayan bir annenin byle bir
temennisi olamaz. Ama Sadri Karakoyunlu da bu konuda srarl: Yine bir
cenge olunu uurlarken (yaram srtndan alma ki lrsen ehit, kalrken Gazi
olabilesin) diye ilve eden bir anneyi (Ordu Saati Konumalar, 1,1956: 221)...

Stm sana hell olmaz diyen de bir anne deil tabii; btn annelere ne
demeleri gerektiini reten Karakoyunlu tipinde biri. Karakoyunlu, ... posta
tatarlanmn bir mjde getirir gibi, gelerek (olun ehittir) haberiyle
yreindeki yangna su serpeliyen bir anneyi (Ordu Saati Konumalar, 1,
1956: 221) retebilen bir hayal gcne sahip.

Bu edebiyatn sonu yoktur. Daha fazla uzatmayalm. Son gnlerde sk sk har


neir oluyoruz. Btn bu lm fahriyelerinden sonra insanlarn lmesini
nasl kanksadmz ve hibir duygu kprts olmadan nasl lme
gnderebildiimiz! gryoruz.

Disiplin

Tabii bu satrlar rahat rahat yazan ve muhtemelen kendi edeb yeteneklerini


beenen bu subaylar, bu insanlarn anlattklar gibi gle oynaya lmediini
herkesten iyi biliyorlar. Karndaki lmden daha korkutucu bir eyin de
arkanda durduunu bildiin zaman lme doru yrrsn. Yrten de, asker
disiplindir. Bu konuyu olduka erken ve olduka ak bir dille, Byk
Friedrich aklam, Bir asker, karsndaki ordudan ok kendi subayndan
korkmaldr, demitir. Subaylarmz tabii bunu da gklere karyor.

rnein Kd. Yzb. Refik Soykut: Ruh yceliinin, manevi vasflarn banda
ise DSPLN gelir. Evet; yalnz ve yalnz DSPLN gelir. nk; disiplin itaat
demektir (Ordu Saati Konumalar, 1, 1956: 197). Sadri Karakoyunlu da adn
koymadan ayn eye deiniyor: Subay, Ondaki irade kudretim ve akl, fikir
mefhumunu rterek onu icabnda lme sevkedebilir (Ordu Saati
Konumalar, 1,1956: 199). Bu, komut verme baarsdr. Bu ktlede (l)
denilen yerde lmenin bir vazife icab olduunu dndren ve ifadelendiren
derin bir anlay vardr. Bu duru ve bu sabit nazarlarn durdurduu bu
gvdeler, itaat hissinin mahhas semboldrler (Ordu Saati Konumalar, 1,
1956: 207). Bulunduumuz muhitte ve bir uzvu olduumuz cemiyet iinde
itaat etmesini ve itaat ettirmesini bilelim (Ordu Saati Konumalar, 1,1956:
209).

Disiplin mevzuunda dier milletlerle bir mukayese yapmam istenildii zaman


da tebessm ederek: Disiplin mi? O Trk Ordusunun kendisidir. Bu konu
zerinde konuulamaz diye samimi fikirlerini aklad (Ordu Saati
Konumalar, 3, 1957: 3; konuan bir yabanc subay. Bizim hakkmzda bu tip
szleri yabanclarn sylemesinden zellikle holanrz).

nsan hayat en byk deer, ille din terminolojiye bavurulacaksa, en kutsal


deerdir. Byle olmakla birlikte, insanlar eitli eyler, rnein deerler,
sevgileri vb. iin besledikleri duygulardan tr canlarndan vazgeebilirler.
Sokratesten Giordano Bru-noya, ilke iin lm seenler, ak iin, lkeleri
veya, buna benzer bir topluluk iin lm gze alanlar hep olmutur. Ama bu
bireysel bir muhasebe ve kararn sonucu olduu zaman anlaml ve deerlidir.
Yukanda, birinin deindii beyin ykama ilmi erevesinde koullandrlm,
ayrca da bu disiplin retorikleriyle korkutulmu insanlann lme srlmesi
deildir. Ama, tabii, sava dediimiz etken ve tanm gerei kalabalk olan bir
ordu sz konusu. Modem toplum, mass production (kitle retimi) yapmann
yolunu bulduu gibi, byle durumlarda, mass extirction (kitle kym)
yntemlerini de gelitirmek zorunda - daha hl ban iinde yaamay ciddi bir
biimde semedii iin.

Orduya tapnma

Bu disiplin denilen eyin nasl salanacan en iyi subaylar bilir. Ciddi bir
toplumsal psikoloji gzlemcilii ve deneyimi gerektiren bir itir bu. Belki
subayln byk ksm bunu iyi ynetmektir. nk erler srekli bask altnda
tutulmal, ama hep otorite karsnda birey pozisyonunda olmal, toplu
hareket, direni, mutlaka nlenmelidir.

Bu basknn ne zaman -geici olarak- gevetileceim iyi lmek gerekir,


nk abartlm bask denetimsiz bir tepki de getirebilir. Buna meydan
vermek, subayn baarszlna yorulur. Ancak, disiplinin byle bir
teknoloji uygulamasyla saland aka sylenmemesi gereken konulardan
biridir. Disiplin bir yandan y-celtilmeli, nemli bir insan kazanm ve erdemi
olarak tantlmaldr; bir yandan da, bu ordu milletin zaten doutan
disiplinli olduu anlatlmaldr - yukandaki rneklerde grdmz gibi, bu
ayn zamanda bir ordu sevgisi edebiyat gerektirir.

Vatanperverlik ahlkn temeli olduuna gre, bunun en gzel misali ve


tecrbesini askerlikte bulabiliriz (Ordu Saati Konumalar, 2,1957: 81).

Tamamen asker bir cmle bu; birtakm karmlar yapyor, u yle


olduuna gre vb. ok yaln grnen bir mantk iinde bir yerden bir sonuca
geiyor. imdi, vatanperverlik ne? Ahlkn temeli. Vatanperverliin ancak
askerlikte bulunaca, baka yerde bulacan vatanperverliin bunun en iyi
cinsi olmayaca, bylece sylenmi oluyor. Anladmza gre
vatanperverliin de, ahlkn da en iyisi orada. Bu, tabii, tekileri aaya itme
pahasna bir kurumu (askerlik) yceltmek oluyor.

Modem an bandan beri byle bir szleme var. Biz askeriz, ok


vatanperveriz; her an vatan dnr, hi gevemeyiz. Size ille de bizim gibi
yaamanz emretmiyoruz. Yalnz bizden daha vatanperver olmadnz kabul
edin, yksek sesle syleyin. Sizi vatana hizmet etmeye ardmz zaman
bize mutlak itaat edin. Buradan devam ediyoruz; Askerlik "... yeryznde
hibir hizmet ve meslek erbabna nasip olmayan bir fazilet semboldr (Ordu
Saati Konumalar, 2, 1957: 81). Yani, biz stnz. Hibiriniz bizim
dzeyimizde deilsiniz. O halde bizi sayn, dediimizden kmayn.

Gelelim smail Oraya: Silhl Kuvvetler milletimizin en ulvi heyecandr


(Ordu Saati Konumalar, 2, 1957: 23). Tabii ki her ailenin birka ehidi var
vb. Ama, Vcut iin ruh ne ise, Trkler ve vatandalar iin millet, vatan ve
askerlik sevgisi de odur (Ordu Saati Konumalar, 3, 1957: 24). Yani hem
asker doarz, hem asker-sever doarz.

Bu da doal, nk zaten bir ordu-milletten, ordulam milletten (ya da


ordu-domu millet, hepsi olur) sz ediyoruz. Bunlarn ikisini bir arada
dnmeliyiz ve bunun ne kadar yce bir ey olduunu kavramalyz. Askeri
retmen Kmil Bozda Trkiyeyi bir gemiye benzetiyor: O gemide
lemlere k veren gneler var, o gemide dnya dzenini kuran kuvvetler
var, o gemide cehli ykan, btl boan, ilmi tutan, dnyada ilk uygarl, ilk
adaleti kuran mritler, kahramanlar, hakanlar var, o gemide krallara ba
ediren, tcidarlara etek ptren, devirlere, alara istikamet gsteren 21
milyon Trk var (Ordu Saati Konumalar^, 1957: 315).

Bu tr bbrlenmeler arasmda baz tensel zlemlerin de olmamas zordur.


Sonuta onlar da yatmas gereken duygular ve u ele aldmz ortamda zaten
btn tatminler gereklik deil retorik dzeyinde olup bitiyor. Deniz Bnb.
Enver elebioluna gre, Akdenizde nsaf ve merhametleri dnyaca takdir
edilmi mert ve drst leventlerimiz, bu yal boylarnn kadnlar tarafndan
halskr gibi karlanr, izaz ve ikram edilirlerdi (Ordu Saati Konumalar, 2,
1957: 183). Bu yaknlarda lkclerin icat ettiini sandmz erkek/rkek
kelime oyununun da mucidi olan ele-biolu, Erkekleriniz nerede? diye
soran yakkl levenderimize Akdeniz kadnlarnn u cevab verdiini
yazyor:

Evet efendilerimiz, o rkeklerimizi sordunuz, korsan taslaklarmz u


grdnz sradalarn ardna ekilmilerdir... Mertlie, hakik insanla ve
drsde ne kadar hasretiz. Sizin kadnlarnz olmak kim bilir ne kadar
bahtiyarlktr. Biz bunu arzular ve Allaha yalvarrz. Hazr gelmiken
brakmayn bizi bu korku ve dehet diyarnda, alm bizi de gtrn, szlere kul
kle olmak onlara kadnlk etmekten evldr bize. Aile mefhumu kadnlk
ismet ve namusunu ancak Trkler korur. Mslman da oluruz, tek bizi gtrn
ve kurtarn diye yalvarr olmutur (Ordu Saati Konumalar, 2,1957: 183).

Bu zlemlerin temelinde bir patoloji yatt yeterince ak. Ama bu blmde


elimden geldiince bol tutmaya altm btn alntlarda ikin bir patoloji
grlyor. Her eyin savaa yneldii, nk ancak savala anlam
kazanan, kapal bir dnya bu. Her ey savaa balannca, ii savamak olan
zel bir insan tr de gelip her eyin merkezine oturuyor. Her eyi onlar
biliyor, bize ne dnmemiz, nasl duygulanmamz, neyi sevip neden nefret
etmemiz gerektiini onlar sylyor.

1954te nklap Kitabevince yaynlanm, Mill Mdafaa Politikas (Esaslar)


adnda bir kitap var. Yazan Kurmay Yzba Muhlis Nadas. Kitabn i
sayfasnda Genelkurmay Bakanlnn 28 Eyll 1944 tarih, X.. 46 804
sayl emirleriyle baslmasna msaade buyurulmutur, deniyor. Bu tarihte
sava devam ediyor (ama Almanyann kazanamayaca artk belli). Ancak,
kitabn sonunda 19 Mays 1944 tarihini gryoruz. Bu, yazann yazmay
tamamlad tarih olsa gerek. Bu tarihte de Almanyann durumu parlak deil;
ama yazar savala ilgili pek az ey sylyor. Fransann yenildii, talyann
savatan kt dahi belirtilmemi. Bunlardan nce yazlm olabilir.

Bu kitap Trk militarizminin birok belirleyici zelliini net bir ekilde ortaya
koyar, Sylediklerini gerekelendirmeye de pek fazla ihtiya duymad
anlalmaktadr. uradan balayalm: Mdafaa politikasndan daha stn hi
bir noktai nazann mevcut olm-yacam aka ifade etmek lazmdr (Nadas,
1945: 11). Kitapta da her ey bu temel nerinin stne ina edilmitir.

Nfus politikasyla balarz. Nfus byk olmaldr. Yalnz Nadas deil, birok
subay bunu vurguladna gre, Trkiyede bugn dahi ciddi bir nfus
kontrol politikas ve uygulamas olmamasn, TSKnm empoze ettii
sonucunu karabiliriz. Onlara kalabalk ordu gerektii iin bunu
krklemi ve bylece bata eitim, hibir eyin istenen nitelie
ulaamamasna sebep olmulardr.

Nadasm bunu anlatma slbu ilgin: Btn hammaddeler iinde, ktl


mdafaaya en ziyade zarar veren, millet kandr (Nadas, 1945: 15). Yukanda
stnde durduum bilimsellik anlaynn bir genel araz, nsan olan
eyleri zihinde gayrinsan biimde maddeletirme merakdr. Burada insan bir
hammadde oluyor. Eksiklii kt sonu verecek baka ne gibi hammaddeler
var? Petrol olabilir, kmr olabilirse kanda olabilir, insan bireyleri de o
srada bir ey.

Ama tabii insann da iyi cinsi, kt cinsi oluyor. Bunun ls fcandr. Beden
kudreti, karakter ykseklii, kan temizlii gerekli. Btn yollar (Romaya
deil) orduya kar: Aile, ana mektepleri, okullar, dier i ve ilim
messeseleri muvazzaf ordu hizmetine, balamak iin klacak basamaklan
tekil ederler. Orduda hizmet, tahsil ve terbiye yolunda yryen bir genci
bekliyen en son ve erefli bir merhale olmaldr (Nadas, 1945: 16). yi bir
asker, bir rk mahsul olmakla beraber, bir emek ve talim terbiye faaliyetinin
meyvesi olarak da mlahaza edilebilir (Nadas, 1945: 17). Yani gene bir
hammedde var. iyi rktan gelme birey. Onu ordu alacak, eitecek, o zaman
kusursuz bir Trk askeri ortaya kacak.

Bu bilimsel yaklamn bizi baka nerelere getireceini artk bellemi


saylrz; rnein, sosyal Darvinizmin ok uzaklarda olmadn tahmin
ediyoruzdur. Nitekim deil, sayfann sonunda: Tarih, genel olarak, ancak
lyk olartlann sahalara sahip olabileceklerini bize retmitir (Nadas, 1945:
17). Bunu tabii tarih deil, biyoloji modelinden alan uydurma bir
sosyoloji retiyor.

Lyk olan milleti bu ekilde yetitirmek devletin grevi oluyor. Ama,


cengver bir millet (Nadas, 1945: 20) yaratmak. Bunun iin de, ...yksek bir
otoriteye sahip devlet, en uygunudur (Nadas, 1945: 20). Btn ekonomi sava
gcn en iyi ekilde beslemek zere dzenlenecektir. Bunun iin devlet drt
veya be yllk planlar yapabilir (birok olgu, genellikle Komnizme mal
edilen bu plan fikrinin her trl totaliter ideolojiye ve bu arada faizme de
pekala ekici geldiini gsteriyor). Yalnz ekonomi deil, btn toplum bu
hedefe gre biimlenmeli, yle kurulmamsa yeniden biimlendirilmelidir.
Bunlar anlatrken Nadas iyiden iyiye korkunlar: Mdafaa kadrosunda
yirmi bin harp kimyageri eksik ise, 10.000 musikiinas ne ie yarar?

Nadas gibi birine 10.000 musikiinas yetitirmi bir toplumla 250 musikiinas
(ve balerin, oyuncu, yazar, ressam vb.) yetitirmi bir toplum arasndaki fark
anlatmaya imkn, anlatmaya almaya da zaten gerek yok.

Mdafaa mlahazalariyle, devlet, ordu, endstri ve ekonomi ihtiyalar


arasmda bir ahenk temini iin yer ve tahsil deitirme zarur olabilir. Halen
mevcut olan, meslek intihabnda hr olmak hakk, bundan sonra baki
kalmamaldr. Baz mesleklerde bu hrriyeti tahdit etmek lzmdr... Her ey,
mdafaay destekliyen mnferit kuvveder arasnda, makul bir ekilde, vcuda
getirilecek ahenge baldr (Nadas, 1945: 27).

Bunlar okumak insana korkun geliyor; ama 12 Eyll uygulamas, YK gibi


birka kurumuyla, bu eit patolojik dnceleri pratikte mmkn olduu
lde yrrle koydu. Yani bu korkunluu zaten ksmen yaamaktayz.

Otoriter/ faist/ totaliter rejimler dnce ve bilgi retimi ve bunlarn yapld


kurumlar zerinde smsk bir denetim kurulmasna ok byk nem verirler:
Devlet, mdafaay destekliyen bir kuvvet olarak, yksek mekteplere malik
bulunmaldr (Nadas, 1945: 28). Bu malikin ne demeye geldii akl
kartrabilir, ama bugnk somut durum yeterince fikir veriyor. Tan
Genliini aratmayan bir kesim gene greve hazr. Nitekim bir 27 Mays
ncesi ortamn ina etmeye alanlar grlyor.

nce de deinilen, mektep olarak asker oca ve retmenler ordusu gibi


kavramlarla kurulan apraz zdeleme, Nadasm Maarif Vekilinin Mill
Mdafaa Vekili kadar mesuliyeti vardr, (Nadas, 1945: 29) demesiyle bir daha
vurgulanyor.

Mekteplerin, ayn zamanda, mdafaa enerjisi istihsal eden bir fabrika


olduklan fikri kklemelidir (Nadas, 1945: 29). Bu, Sta-linin sanatlar iin
ruhun mhendisleri demesinden beter bir benzetme. Okul, daha ok aydn
kavramyla zdeleen bir yer

olduu iin, sava olarak stnlklerini vurgulayarak aydnlarn


yukarsnda bir yere trmanmak bu tr subaylann ilerinde zaptedemedikleri
bir tutkudur. ' (

Muhlis Nadas sosyalizmle ilgili ne dndn anlatmaya gerek duymam


ama dolayl olarak fikrini ortaya koyuyor: tima gerginlikler kadar [bunu
snf mcadelesi olarak okuyabiliriz], milletin z kuvvetini byk lde
istihlk eden hemen hemen hibir ey yoktur... ve d dmanlar [bu da eksik
kalmyor] bu gerginliklerden kendi menfaatlar iin istifade yollann ararlar
(Nadas, 1945: 30).

Militarizmin dmanlanndan biri bireyselliktir. Ordu, ok sayda insann tek


bir makinenin paralanna dntrlmesi mantna dayal bir rgt tipi
olduu iin, dnen bireysel zihin pratik dzeyde de zararl bir eydir:
Hakikatta kymetlerin iersinde en yksek olan millet ve en az deerlisi de
bendir. Mill vazife, fedakrlk fikri ister (Nadas, 1945: 32).

Savan ve askerliin mant kadmlann bir tr eitliinden yana olduu iin


Yzba Muhlis Nadas da bu eitlii onaylar: Mill ve tima hayatta kadnn
lzumu yahut yersizlii, mdafaa plan-osunda (sic) milletin mukadderatyla
ilgili bir madup yahut zimmettir (Nadas, 1945: 37). Onlardan Dii
kuvvetler diye sz eder. Din de, savaan, len askere bunlar daha iyi yapmas
iin yardmc oluyorsa, bunu hogrmelidir: Cephede bir yarann szsn
geirmek iin el uzatlacak melheme kanmamaldr (Nadas, 1945: 38). Bu da
tamamen arasalbir hogrdr.

Nadas Mdafaay yapan tek kuvvet ordudur (Nadas, 1945: 40) diyor ve
toplumda geri kalan her varln onun komutasna girmesi gerektiini
belirtiyor. Bir ordunun vuru kuvvetini tayin eden en kuvvetli unsur subay
heyetidir. Ordu onunla dayanr ve onunla der (Nadas, 1945: 54). Ama bu
subaylar hepsi ayn grte olmal. Srf bir demokrasi terifatna uymak
gayesiyle, subay heyetinin seviyesini uursuz bir ekilde indirmek... mdafaaya
zararldr (Nadas, 1945: 54-5). Bu da hiyerari ve disiplin iinde olur. Bu
konuda aynca eski Prusya zihniyetinde olmas da ilgintir: Subay genlii en
geni temellere dayanmaldr. Tek temel asalet, mlkiyet ve ortadan yukar bir
meslek aileye mensubiyettir. Eskiden olduu gibi babadan oula intikal eden
bir subay soyunu korumal ve ihya etmelidir (Nadas, 1945: 56).

Oysa Cumhuriyet Ordusunda bu gelenekler yrrlkte deildir. Subay heyeti


millet uurunda bir en iyiler camias olarak yaamaldr (Nadas, 1945: 56-7).
Siyasete gelince ...asl mesele tekmil cemiyet iindeki zihniyetlerin
temizlenmesidir, (Nadas, 1945: 69) demesi herhangi bir aknla yol
amyor. Bu aykr fikir militarist zihin yapsnn hibir ekilde kabul
edemedii bir eydir. P. Bnb. Enver nc, radyo konumasnda, Bir muhitte
umum dnenler dnda ayr bir fikir, aykr bir cereyan m grlyor?
Orada mudaka bir kurt yenii, bir yabanc parma vardr, der (Ordu Saati
Konumalar, 1,1956: 106). Aykr ile yabanc zdeletirmesi ilgintir.
Yabanc olan her eyin kt ve yabancnn her zaman kt olduunu
belirtirken, Trk zihninden de, aykr herhangi bir ey kmayaca inancn
dile getiriyor. Bu, bir vg m? Niyet herhalde yle, ama...

Muhlis Nadasn bu kitab Cumhuriyetin tek parti dneminde gen bir Trk
subaynn kendi askerlik alann ve genel olarak siyaseti nasl grdn
anlamamza yardmc olan bir kaynak. Bu kitapta ideal olarak anlattklarnn
o yllarn somut Trkiyesinde pek mmkn olmadnn herhalde o da
farknda. Almanyay ideal olarak grd belli. te yandan, bu ileri derecede
otoriter-militer dzeni tasarlamakta, kendinden bakalarnn grlerini temsil
edip etmediini,, ediyorsa ne kadar ettiini de bilmiyoruz. Genelkurmaydan
yayn iin izin alp normal bir yaynevine bastrm olmas, ok temsil
olmadna iaret eder gibi. Gene de Cumhuriyetin birinci dneminde verilen
eitimle bu kuan olduka gl ve kat bir militarist dnya gr edindii
grlyor. Bunu, radyo konumalar yapan yadannda da tespit
edebiliyoruz. Bu kuak, gvendikleri komutan nnnn muhalefete dt
ok partili hayat kukuyla izleyecek ve daha sonraki darbe-par-lamento
kutuplar arasmda gidip gelen siyas dnemin de aktrleri arasmda yerini
alacaktr.

Edebiyat / sanat

ttihat ve Terakkinin sava yllarnda toplumda ve orduda mill duygulan


coturacak bir edebiyat balatmak iin ucu ciddi bir ekilde paraya da dokunan
bir giriim balattn grmtk. Pro-pagandist sanat, gdml sanat her
zaman ve her yerde sevimsiz pratiklerdir. Bunun da yle olduu kesin. Ancak
iki noktaya deinmekte yarar var: 1) Talep, ttihat ve Terakkinin ycetilmesi-
ni ima etmiyor: 2) zlenecek (daha sonra, sosyalist gerekilik te olduu
gibi) belirli bir reti de nermiyor; sadece bir ulusal coku stnde
duruyordu. Partinin talebine snrl bir lde cevap alabildiini de grdk.

Cumhuriyet dneminde benzer bir giriim, sistematik bir gdlendirme


abas grmeyiz. Cumhuriyet, hele erken dneminde, demokratik bir ortam
yaratmad. Bu yllarda, ankayada sofrada bulunmak nemli bir ayrcalkt;
srgnde (Halide Edip ve Refik Halit) veya yan srgnde (Memduh evket)
yazarlar da vard. Rejime yaknlk, yazarlar arasmda, bir taltif lt
olabiliyordu. rnein, herhalde Yahya Kemal gibi bir air Behet Kemal gibi
biriyle ayn zanaatn adam gibi kabul edilmekten holanmyordu. Ama Behet
Kemal de resmen bir yerlere getirilmi bir kii deildi, bulunduu yere
kendisi (iirleriyle) trmanmt.

Ama Yahya Kemal de ann baz klielerini tekrarlamaya ok muhalif


deildi: iir bahsinde de ordu-millet olduumuzu bir hakikat gibi kabul
edebiliriz (Beyad, 1990: 17).
Cumhuriyet zaten yazarlar, sanatlar iin heyecan verici bir yeni dnemdi.
Yani bir zorlama veya dsal tevikten ok, kendi ilerinden gelen bir
batlanma duygusuyla, rejime ve lkeye yaran olmas umuduyla baz eyler
yazdlar. Halide Edipin Vurun Kahpeye ya da Ateten Gmlek gibi erken
dnem romanlan, Yakup Kad-rinin birok roman byledir. Reat Nurinin
Yeil Gecesi, Sadri Ertemin birok kitab bu kategoriye girer. Ama bunlar
sipari edilmemi ya da parayla dllendirilmemitir.

ttihat ve Terakki yllannda balayan hamas edebiyat Cum-huriyette daha


ok koukta devam etti ve iyi airlerin ilgisini de ekmedi. Balangtaki
Mehmed kif, Ziya Gkalp, Mehmed Emin gibi yazarlar da pek kalmad.

Vasfi Mahir, Enis Behi, airden ok manzumeci denecek kiiler ve onlann


da gerisinden gelenler, daha geridekiler vb. hep oldu. airler arasnda yalnz
Fazl Hsnnn bu tip rnleri oldu:

Ne gzel

Ankaradan drt yn grmek

Kuzeye mi bakyorsun Namlular prl prl Orda bir topu alay var.

Douya m bakyorsun Sngleri pril prl Orda bir piyade alay var Gneye
mi bakyorsun Trtllar prl prl Orda bir tank alay var.

Batya m bakyorsun Kanatlan pnl pnl Orda bir uak birlii var.

(Haan Cemal bir yazsnda alntlam.)

Tabii Fazl Hsny baka yazdklaryla tanmasak, bunu yazann bir air
olabileceini dnmezdik.

Propagandist denilecek, daha sistemli bir abay, otuzlarda, tiyatro alannda


grrz. CHPnin de abalaryla, birok hamas ve kt oyun yazlm,
sahneye konmutur. Okuma alkanlnn hl dk seyrettii bir toplumda,
tiyatro propaganda iin daha elverili saylmtr. Bu oyunlarda
militarizmden ok Cumhuriyetilik propagandas yaplmtr.

Gene ttihatlarn sava ortamnda byle bir kampanyay balatmalar savan


ortasnda yer alan orduyu da kendiliinden yazlacak bu edebiyatn merkezine
koyuyordu. Cumhuriyet yazarlarysa ncelikle rejime, halka, ulusal
kalknmaya duyduklar ballkla yazyorlard; onlar iin ordunun byle bir
merkez yeri yoktu. Asker karakterlerine eletirel bakabilirlerdi de. Henz
byle alanlarda yasak blgeler biimlenmemiti.

Ahmed Haim bizim ve bizim gibilerin niforma dknln ok doru


anlar: Memleket, eski Rusya veya eski Almanya gibi, halk zerine cebren
km bir imparatorluk ise, ceneral, zabit, asker, polis, niformal, silhl,
nianl ehas okluu ehrin umum rengini vcuda getirir... ihtiramkr
maiyetlerinin ortasnda byk paalar; muhtelif mertebelerde zabitler... Be on
sivil, kelerde, hkmete ait bir ey olamamaktan, mahcup gibi duruyordu
(Haim, 1991: 235-6).

Daha popler denecek edebiyatta ordu vgsne ve asker yceltmesine


daha sk rasdanmtr. rnein Hakk Kmil Be-enin Tek ank Yzbatsmda
savata bacan kaybettikten sonra bir ky kalkndrarak ulusal davaya
katkda bulunan bir mall gazi yzba abartl bir vgyle anlatlr ve her
kyde byle bir yzba... dileinde bulunulur. Aslnda krklarda Ky
Enstitleri kampanyasnda retmene verilen ilevden esinlendii de akla
geliyor nk bu romann yaymlanma tarihi 1946. te yandan 1934te Ziya
alk adnda birinin yazd ve Cumhuriyet Halk Frkas Neriyatindan
km (Ankara, 1934) Takma Ayak Hasar avu adl bir propagandist roman
var ki, ncl onun yapm olduu sylenebilir. Ancak bu berbat romanm
kahraman halktan biridir, yzba gibi mektepli zabit deildir.

Bu tip romanlar yazan Esat Mahmut Karakurt Kurtulu Sava srasnda geen
Allaha Ismarladk (1936) romannda kahraman bir Trk subaym anlatr;
Dalan Bekleyen Kzda (1934) ise bir Krt isyanndaki atmalar hikye eder.
Bunlar da herhangi bir edeb deeri olmayan ucuz romanlardr. Askerler
olabilecek en iyi ekilde gsterilmitir.

Aka Gndz (asl ad Hseyin Avni) daha erken bir dnemde yazmaya
balam bir popler romanc, ama ayn zamanda koyu bir milliyetiydi.
Askeri idadiden Harbiyeye gemi ama salk nedeniyle bitirememiti. Aka
Gndz, bata Dikmen Yldz, yazd romanlarn ounda milliyeti bir ton
tutturdu ve birounda asker vgsne bol bol yer verdi.

Trk milliyeti edebiyat ilk denemelerinden itibaren tarihle ili dl olmutur.


Bunun nihai aklamas, bir imparatorluk kurup sonra onu kaybetme
durumuyla yzleme ve hesaplama keyfiyeti olsa gerektir. Ama nevrotik bir
kimlik aray, yarn olmak istediin eyin kkenini gemite bulma
tutkusu da bu kayp an saplantsna elik etmitir. Bunlar Gene sis! Byk
Ulusal Anlat ve Trklein Kkeni (Belge, 2008) adl kitabmda uzun uzun
tarttm iin burada yeniden ayn konulan eelemek istemiyorum. Ancak
btn bu tarih yeniden-yazmlannda, Osmanl ya da Islm-ncesi Trklk,
hangi zaman dilimi ele alnyor olursa olsun, askerlik, fiziksel g,
cengverlik temalan ne kanlm, bunlar da toplumun genel militarist
koullandrma kampanyasnn hizmetinde olmutur. Ayn ekilde, yakm
zamanlara kadar, popler tarih dergileri, resm tarih anlaynn yan sra,
benzer bir ilev grmlerdir.

Popler deil de kanonik saylan edebiyatta, grece yakn zamanlarda,


Attila Ilhan ve Samim Kocagz, gerek Kurtulu Sava, gerekse 27 Mays
dolaysyla, askeri ycelten romanlar yazmlardr. 12 Marttan sonra genel
perspektif deimeye balam, faizan ya da dpedz faist subay tipleri de
politik roman karakterleri arasna karmtr.

Bu arada, Orhan Kemalin 1952de yazd Murtazaya da deinmek gerekir.


Bu igzar beki, kendisi asker olmamakla birlikte, toplumda genelgeer en
saygdeer davran biimi diye kabullenilen asker eda ve tavrlar
benimsemitir. Komedyasnn da, tragedyasnn da temelinde bu taklit, bu
zenti vardr.

Gndelik hayat

Toplum zihninde yerlemi bir ideoloji gnlk dile ve gnlk davranlara da


yansr ve siner, poplerleir. Trkiyede militarist ideoloji belki btnyle bu
ekilde benimsenmi deildir. En azndan, bir politik rejim olarak ortaya
ktnda, bundan honut olmayanlarn says ok daha yksek olmaktadr.
Ama btn bu tarihin yaanm olmas ideolojik dzeyde yer etmesine de yol
amtr.

rnein, Cumhuriyetin erken yllarnda, stma veya verem gibi, byk lde
bilgisizlik ve tedbirsizlik nedeniyle ok cana mal olan hastalklarla mcadele
edilmi, mcadele baanh sonular da vermiti. Bu erevede Tevfik
Salamm abalanyla 1948de bir Verem-Sava Dernei kuruldu. Daha
1920lerde Stma Mcadele Komisyonu adyla kurulan yap da sonraki
yllarda Stma-Sava diye anlr oldu. Kimse bunlan militarist ideolojiyi
pekitirmek amacyla byle adlandrmad; varolan kavramsal ereve byle
kelimelerle biimlendii iin sava kelimesi kendiliinden yerleti. Ne de
olsa, Sava diye bir erkek ad, bir Cumhuriyet icaddr. Dnyann baka
yerlerinde benzerinin bulunduunu da sanmyorum. rnein Anglosakson
dnyasnda Warfare adyla dolaan bir adam herhalde ok yadrganrd.

Ancak, ou Cumhuriyet dneminde byle icat olunmu ve ou da


ztrke olan zellikle erkek adlanna baktmzda, bu militarizmin,
maizmin, saldrganln kyamet gibi rneiyle karlarz: bata Erol,
Erdl, er taksn kullanan bir yn ad; Savatan baka Cenk; Vural
gibi, anlamm dnnce dehet veren adlar vb. Bir insann ad olacak kadar
olaanlaan bu kavramlar, ok dikkat ekmeseler de ve ekmedikleri iin,
olduka hastalkl bir ideolojik dnyanm kk yaptalar oluyor.

rnein, fiziksel nedenlerle askerlik yapmamasnn daha iyi olduunu karar


verilen kiinin, bu nedenle, re kmas, bilinli dnce durana hemen
hi uramadan bu kavramsal altyapya girip oturuyor.

Bu erli, kanh, vurlu adlara baka kltrlerde fazla rastlanmadn


sylyorum (eskiden kalma, anlam unutulmu kkler olabilir tabii). Sokakta
yrrken birtakm balonlara ya da benzer hedeflere tfekle nian alp ate
edilen baka kentler de grmedim hayatmda. Byle eyler olsa olsa baz
lunaparklarda olur.

Reat Ekremin stanbul Ansiklopedisine bakyoruz; rnein, Boru gibi,


siyas arm olmayan, masum grnl bir maddeye: Bir ara Kuleli
Askeri Lisesinde boru yerine zil iareti tatbik edilmi, akamlan yat, sabahlan
kalk borulan alnmam, brakn ki ordumuza on binlerce zabit yetitirmi bir
mektebin ananesini bozmak, hatta bozmay dnmek kimsenin haddi deildi;
sabahlan, balayan gnn ulv sknu iinde iitmeye aha geldikleri boru
sesini duyamayan engelkyller alamlard. Bunun en azndan bir
abartma olduundan phe yok; ama bnyeye sinmi bir ey bu, besbelli.

Kounun Ansiklopedisi (1946) byle eksantrik maddeleriyle nldr.


Pakalnn Tarih Deyimleri (1946) byle deil; ama, szgelii Kaptan Paa
maddesine bakyoruz: Karada Trk ordula-n herkesi titretirken denizde de
gemiler etrafa dehet sayordu, diye bir cmle. Bu, vnlecek bir ey mi,
bir? Byle ansiklopedi cmlesi olur mu, iki?
Ellilerin banda Kore Savana Trkiye de bir tugay gndererek katlnca
ksa bir sre sonra Yank mer arks km, Safiye Ayla sylemi, ortalk
birbirine girmiti. Yank mer Koreden dnp yavuklusuyla dn demek,
evleniyordu. ' .

Bu askere gidi/askerden dn mitinin, askerlik yapma prosedrnn


byle zellikler tad bir toplumda her trl folklorik biimleri yaratmas
normaldir. Asker mmtakalann evresinde her trl niformal askerlerin
bulunduu kartpostallar satlr, rnein, Trkn gurur duymas gereken
eidi eyler de bu tip bir ikonografi iinde yerini bulur: Arkada Boaz
Kprs veya dalgalanan bir bayrak veya tannm bir Atatrk heykeli
(Ulustaki gibi) olabilir.

Rastgele bir ikona bakalm; teknik olarak ne demeli, ok belli deil. Hemeri
adnda, stanbulda yaymlanan, pazartesi ve cuma kan, bedeli 3 kuru bir
Siyasal halk ve kyl gazetesi ... Atatrkn lmn izleyen haftann (313.)
says. Bir resim: Trk milleti ya da dergiye gre Cumhuriyet Perisi (bu
neyse!) alyor. Ama Trk milleti bir tuhaf. Kadm elbisesi giymi, ama yz
kadndan ok erkek, dolaysyla epey hnsa bir grn var (elbisesi de,
tabii bayrak). Muhtemelen milleti tamamen kadn yapamad iin, ama bu da
sevimli olmam. Yannda, erkeklii phe gtrmez Trk askeri var. O
erkek ve millet ya da peri gibi alamyor, ona sarlm, avutmaya
alyor. Her zaman onun koruyucusu ya. Srtnda tfei ve onsuz edilmez
sngs, son derece fallik, yerli yerinde (27 Mays kutlayan sng de
Taksim Meydammn ortasnda yllarca durmutu). Bir de altyaz: HEMERt-
Bu Gn Yce efin Ufulile Byk Yaslara Brnm Olan Cumhuriyet Perisi
En Byk Teselliyi, Cumhuriyetin Koruyucusu Arslan Mehmedciin
[resimdeki Mehmet, ik olamayacak kadar yal grnyor] Gsnde
Buluyor. Gz Yalarn Ancak Onun Sesinde Dindirebilir. Yaasn anl Ordu.
Yaasn lmez Cumhuriyetimiz. Ciddi bir durum varsa, yardma olur olmaz
byk harf armak da bir Trk deti!

Militarizmin kurumsal dayanaklar

Buraya kadar Trkiyede militarizmin tarih (dou) koullarndan, siyas


yaplanma iinde tuttuu yerden, ama her eyden nce, ideolojik varlndan
sz ettim. Blm bitirirken, biraz da, bunlardan daha maddi olduunu
syleyebileceim kurumsal destek ve dayanaklarndan, bunlarn tarih iinde
biimlenmesinden sz etmek istiyorum.
Hukuki yap

Trkiyede yargnn iki ball, sivil ve asker yarg ikilii, son zamanlarda
nihayet bir sorun olarak grnmeye balad. Bura-

Pazartesi *e Cana Gnlen kaf Siyasal Ma!W Ve ICaylfi faHei

Bk1 ! kl.k m.mm nt

nin < m alay p.k takail fwa-14i, llal* k ilk takip ni.,n<ia 0JII1 ' k t
un ka(Siai fijenada

U||iNa iah d> ja*ar!a^, H haa'U killi* Sm|k^-* k*i Tkut jananllaa

fm kil Li| nmu uJaa Ja Y UfllMaftA aaklaJSd. Ya*ra (mi na^ lif
sl J*lll |alJ

(asini ifl V> kalakal

li. Yeldi Ver lu

lop l *d
FnM k* gtaUtti a kl'l-

U(< leJ a i bultaa fal Y*m

k.jflkjl (iklrM kdal 1|g Hilaf,

...l l Cm

utma llila Vm^n lw M

ll)tr(i Jitifi<llk krkl I a w llBUJ fcftial H ^l*

di Hii tu*p |oi lajln H.i.. |L]i

nnde Ve GtIraetv Diretildin Ankaraya Gtrld, kvaaa^m aidi Of d


lkibaa

f (l mi a l pcli'at gli-l<^a Pclitltria nlnutrf ualla p.]a<l lkl, -


^> laMaan a f

nklr aidi a i

i. in takulu

Tkultm k- aiaanaJa 1

g-aevlB LU 0*><4<in fcag a ia-lil.UI naAal lal n U)yc^<.

Ha,.akil. Millet Hfdiuoi Itaaall

<Un bt|l. Il hail ala lial

kalka-

, Yce ftn Uftllle Byk Yular*

Brnm Olan Clnhurijftl Perisi En Byle Tdljjfj, Ctmhniyetin


Kqiuyucuu Atlr Mfhmtdc ^n C j nde Huluyor. Gz Yalarn Ancak
0"in Sin udi indire-bili* Ya s*n 'nlt O'J Yajjr lm-zCumtiunycIini'l.
ATATRKN MUKADDES TABUTU

HEMER

Kan Ahlayan Gleriniin rede Hain Merasimle Istanfe

'Tilkin t lala. Afifti Ata*

IDfcl Mam rmlrll jGflE

aua.ft Bcual. [jfllnl*Kj k *

myl Jll kalgtilal, *Xaka1ll (I oalal lu]>f>k d>|a( fklfdlif. V


aataj ka-uaa lH ^k B ra S aa ]f>lc|llldiR fof alaam ki
yunada al l'lda* naili! gcalla t**

la

.aza alajaja

ya geleceiz, ama buraya gelmeden nce, bu lkede hukuki yapnn tamam


stnde askerin etkisi hakknda birka ey sylemekle yarar var.

Cumhuriyetin balang yllarnda, dolaysyla anayasalarda, askerin rol ok


belirgin veya ok dolaysz deildir. Birinci Meclis belli ki iinde askerlerin
ok byk yer tuttuu, pek ok eye biim verdii bir meclisti. Ama ordunun
hukuku dolaysz biimde biimlendirdii sylenemez.

Hukuk zerinde asker etki 27 Mays darbesiyle byk nem kazand, nk


anayasa ve birok yasa askerin glgesi altnda hazrland. Sivil-asker yarg
ikilii de bu dnemin eseridir.

Demokratik olduu gerekesiyle zellikle Kemalist kesimin zlemle and


27 Mays Anayasas aslnda demokratik deildi; seilmi hkmetlerin elini
kolunu devlet kuramlaryla balamak ve denetim altna almak iin eitli fren
mekanizmalar getirmiti. Onun bu durdurucu zellii altmlarda yeni
domu sosyalizme bir koruma salad, nk iktidann sivillere devrinin fazla
hzl olduuna inanan brokratik kesim yeni bir darbe yapabilmek iin bu
sosyalizmin eylemliliinden yararlanmaya dayal bir strateji kurmutu. te
yandan, ilk MGK gibi anti-demokratik kurumlar da, Senato gibi, Tabii Senatr
ve Kontenjan Senatr gibi, dediim frenleme iin gerekli grlm kurumlar
da bu Anaya-sada yer almt. Vahap Cokun yle diyor: 1961 Anayasas
snrl ve vesayeti bir demokrasi tasavvuru zerine kurulmutur. zgrlk
deil, sekinci kayglar nedeniyle ounluk iradesine duyulan kuku ve
korkudan beslenen bu dncenin anayasal yansmas olarak, devleti
sekinlerin temel siyas deerlerim ve karlann kollamak adna milli
iradenin kullanmn snrlayacak eidi mekanizmalar ngrlmtr
(Ordunun Rol, 2010: 41).

Ama tabii 1982 Anayasas ona rahmet okuttu.

Dolaysyla bugn de Trkiye byk ksm, dorudan ya da dolayl, asker


iradenin gsterdii ynde biimlenmi bir hukuk yaps iinde yayor.

Asker yarg da bu darbelerle birlikte durmadan geniledi. Bu meslekten biri


neredeyse mahkeme gerektiren her iini asker mahkemede grmeye,
sonulandrmaya balad. Bu, tabii, herhangi bir demokraside ei bulunmayan
bir zmre ayncal yaratyor.

te yandan, askerlerin istedii durumlarda, sivillerin asker mahkemede


yargdanmasma da kap alyor. Yllar boyunca, skynetim mahkemeleri,
eitli siyas konularda hukuksuz yarglamalarn yapabildiler. Ama yaknlarda
szgelii Vicdani Reti olduu iin askerlik yapmay reddeden kiilerin de
asker mahkemeye karlmalarnn ve tabii cezalandrlmalarnn yolu
bulundu.

Aynca, varolan yasalarda, askerlere her trl koruma salayan eidi maddeler
var.

Namk Kemal Vatan oyununu 1873te yazmt. Burada, Zeki-yenin babas


Sdk Beyin asl adnn Ahmed olduunu, Divan-harbde haksz yere mahkm
edildiini, adn deitirip yeniden asker olduunu reniriz. Yani, asker
mahkemenin yarglan ona ktlk etmitir. Bunlan dinleyen Rstem Bey de
Allah yle hkimlerin yz bin trl belsn versin, der.

Bu oyun imdi askere hakaret ten mahkm olabilirdi.

Mizanc Murad Beyin Turfanda m yoksa Turfa mil adl romannda byle
ahlksz askerler ve asker yarglar vardr. Onlar da romann kahraman
Mansur u haksz yere mahkm ederler.
Cumhuriyet dnemine girdiimizde, Burhan Cahit Morkaya, Cephe Gerisi adl
bir roman (1933) yazar ve Dnya Sava srasnda bir tand tarafndan
batan kanlp yasad ticaret dolaplan eviren, zengin olan bir subay anlatr.
Romann kahramandr bu ve btn roman bu konuyu iler.

Yakup Kadri de o sralarda Ankaray yazar. Burada, Kurtulu Sava


kahraman bir albay, bundan da yararlanarak, sava sonrasnda bir aferist
haline gelir, yabanclarla iler evirerek zengin olur.

Oysa imdiki yaadmz dnemde btn bu romanlann bana i gelebilirdi.


Yllar iinde ceza yasalanna kiileri (bata Atatrk) ya da kurumlan (Meclis,
Yarg, TSK vb.) veya, rnein semavi dinleri koruyan yasalar eklendi.
Bunlara hakaret edilemiyor. Kimse de byle eylere hakaret etmek istemez,
ama neyin hakaret olduu da belli deil. Yeni yasada, yani nl 301de ise
hakaret yerine aalama kelimesi konarak durum iyice bulamklatnld.

Gene yllar iinde birbirini izleyen hukuki, yasal deiiklikler, eklemeler vb.
sonucunda Trkiyenin hukuk sisteminde uluslararas hukuk normlanna
uymayan bir iki ballk var: Sivil Yarg, Asker Yarg ikilemi.

19. yzyla kadar talyada Katolik Kilisesi byle bir yasal emsiye altnda
korunuyordu. Bir din adam su ilediinde Kilise Mahkemesinde
yarglanyor, zmre dayanmas mant iinde yakay syryordu. talya bu
ayb 1850de Siccardi Yasalan ile zd. Bu gidile 2050de de biz bu hukuk
ihlliyle birlikte yaamaya devam edeceiz.

Sorun olmayan bir ey de deil. Yaknlara kadar zaten bir askerin ba kolay
kolay derde girmedii iin, bir olay olmuyordu. Yaknlarda en arpc olay
Hakkride, emdinlideki kitap dkknyd. Bomba atarken sust
yakalanan (padamadan len de var) iki asker kii davalarn sivilden asker
mahkemeye aldrmay baarnca birinci durumada tahliye oldular.

Bu kadar da gz karrcasna.

Bu gibi hukuk kalkanlaryla korunma altma alnma konusuna girmiken,


bunun bir de br ucuna bakalm: askerlerin, siyaset iinde olaand
ayrcalkl yerlerinin salad otorite sayesinde, toplumu ilgilendiren hukukta
gerekletirdikleri deiiklikler.

Eski Trk Ceza Kanununda bir 296. madde vard. Bu madde amiyane
deyimle yataklk yapma denilen fiille ilgiliydi; yani, bir sutan tr aranan
bir kiiyi, arandn bile bile, evinizde barndryor veya herhangi bir biimde
ona yardmc oluyorsunuz.

12 Mart mdahalesinden sonra skynetim komutanlar komnist avna


giriince, bu ekilde eini dostunu saklayanlar da oald ve dnemin sonunda
296. maddeye verilen ceza arlatrld.

Bu byle sylenince basit bir hukuki tadilat gibi grnyor ama aslnda yle
deil. Hukuk yoluyla toplum ahlkna bir mdahale sz konusu. nk bu tr
yardm, hemen hemen her zaman, birbirini tanyan ve yaknlk duyan insanlar
arasmda yaplr. in iinde bir vefa duygusu vardr. Cezay arlatrmann
amac bu duyguyu ve bylece toplumun dayanma igdsn yok etmektir.
Onun iin de dorudan ahlka mdahaledir.

Gene 12 Mart Skynetim uygulamas Sayn Muhbir Vatanda deyimini


toplumun diline yerletirdi. Ama yalnz deyimi deil elbette; bu da ihbarc
bir toplum yaratmaya ynelik bir eydi. Komu komuyu, kapc apartman
halkn gzler ve ihbar eder hale getirildi. 12 Eyllde ilkokuldaki kzm gelip
retmeninin Sen benim ajanm olacaksn. Konuulanlar bana anlatacaksn,
dediini syleyince, bunun apn daha iyi anlamtm. i, arkadan
gammazlamaya kadar vardrmlard. Ancak bunu yapmakta n-clk, her
zamanki iddialaryla uyumlu olarak, gene TSKnm uhdesinde idi.
Ekonomik ayrcalklar

27 Mays ncesinde subaylann ekonomik durumunun ktye gittii sk sk dile


getirilmi bir konudur. 27 Mays bir vatan kurtarma harekt olduuna gre,
bunu subaylann yoksullamas gibi bir etkenle aklamak militarist cephede
bulunanlar tedirgin eden bir tavrdr. Ancak birok subay da, bu durumdan,
olduka yana yakla ikyet etmitir. niformamzla lokantaya, meyhaneye
gidemezdik, subay olduumuzu anlaynca bize kt davranrlard, trnden
ok yaknma duymuluumuz vardr. Kemal Kar-pat da duymu. Yukanda
deindiim, I-Kltr den km kitabnda bir mlkat yer alyor. Orada unu
anlatyor: Gene birisi zmir deydik, arkadalarla bir gazinoya gittik diyor
subay elbisesiyle, etrafmzda masalar sivillerle dolmu. Garsonlar onlara
derhal hizmet ediyor, bakyor, getiriyor. Biz -drt subay masada bir kenarda
kalm, oturup bakyoruz. Bize hi kimse nem vermiyor. nk artk subay
olmak, subaylk mevkii toplumun gznde nemini kaybetmi. Biz parasz,
geliri alabildiine dk, boaz tokluuna alan bir grup olarak grlm
ve onun iin dlanmz. Bu bize hakaretten ok daha derin bir eydi...
arkadalara dndm dedim arkadalar bu artk byle gitmez hareket zaman
geldi dedim diyor. Ve bunu bana aynen bu ekilde anlatan o bahsettiim
subayd. Bahsettiim makalede ismi var, belki Orhan Kabibayd. '

Demokrat Parti, aynca, ordudaki emir eri gibi gerekten onur kmc
uygulamalara son vermi, ama yksek rtbeli subaylann iddetli muhalefetiyle
karlamt. Bunun hikyesi Samet Aao-lunun Demokrat Partinin Dou
ve Ykseli Sebepleri-Bir Soru kitabnda (1972) aynntlanyla okunabilir.

Ancak emir eri kurumunun lavedilmesi de subaylann ve ailelerinin askere


gelmi her meslekten insann emeinden bedava yararlanmas alkanln
engellemedi. ofr, garson, berber, manikrc, akla gelecek her meslek erbab
askerliini yapt srece, hneri neyse, onu asker ailelerine sunmaya devam
etti ve bu hizmet smrs ancak bu yaknlarda, AKP hkmetinin
giriimiyle sona erdirilebildi.

27 Maystan sonra subaylann maddi durumunun dzeltilmesi bir devlet


politikas haline getirildi. Stk Ulay, Mill Birlik Komi-tesinin, hkmete
verdii ana direktifler ve temel grler arasnda Silhl Kuvvetlerin sosyal
problemlerinin halli meyanmda olarak; barem, mesken ve lojman ihtiyac
sigorta, yap ve istihlk kooperatifleri, nakil vastas ihtiyalan dikkate
alnmaldr, diyen bir madde olduunu aktanr (Ulay,. 1968: 247).

Sonraki yllarda bu iler, bu ilk talepte de ngrlmedik llerde birtakm


ayncalklara dntrld. Bu tip ekonomik (ve sosyal) ayrcalklarla
donatlan tek ordu elbette Trk ordusu deildir. Zengin lkelerde Asker-
Sma Kompleks diye adlandn-lan yaplar gryoruz. Bir dizi daha az
kalknm lkede ise amacnn askerin rahat edip yerinde oturmasn salamak
olduu ok belli olan irkeder, kooperatifler vb. kuruluyor; tabii ayn zamanda
yksek maa gibi temel bir politika uygulanyor.

Trkiyede OYAK, yani Ordu Yardmlama Kurumu 1961de (27 Maysn


stnden bir yl gemeden) kuruldu. Kurulu yasasnn birinci maddesine gre
Mill Savunma Bakanlna bal ve zel hukuk hkmlerine tabi olup mali ve
idari bakmdan zerk bir tzel kiiliktir. Bu, hem zel hem de kamusal
olma durumu, her iki alann avantajlarm Kuruma salayabilmek iindir. u
sralarda 250.000 kadar yesi var ve bunlann byk ounluu emekli ya da
muvazzaf asker; anlamazlklarda AYM (Asker Yksek dari Mahkemesi)
yetkili; btn karar organlannda asker yeler ounlukta.

Kurumu inceleyenler, OYAK nedir? sorusuna, asker holding olduu


cevabm veriyorlar. Kuruluu bakmndan OYAK bir sosyal yardmlama ve
sosyal gvenlik kurumu olmasna ramen, Emekli Sand ve SSK gibi
benzerlerine tannmam olan, bir sermaye grubu olarak davranma hakkna
sahiptir. yelerinden (yelik zorunlu) ve bir dnem erlik yapanlardan da
kesintilerle (bu ikinci teker teker ok kk rakamlar olmakla birlikte bir
araya gelince rakam byyordu) toplanan paray sermaye olarak kulland ve
birok yatnm yapt, birok byk irkete ortak oldu: Tuka, Hektatan
Goodye-ar a, birok imento reticisinden Etiye hisseleri oldu. Oyak-Rena-
ult, Oyak Bank, Oytur Turizm, Axa-Oyak ve daha birok ortaklkla eidi
oranlarda temsil olundu, lnyor. Sonu olarak, bnyesinde altm irket
bulunan bir holdingden sz ediyoruz. Aktifi (eski deil yeni parayla) on iki
trilyon dolaylannda.

OYAK, ayrcalkl bir kurumdur. Ordunun her alandaki ayrcalkl


konumunun ekonomi aynasndaki yanss gibidir. En bata, ona bal irketler
deil, ama OYAK kendisi her trl vergiden baktr. Bu, bal olduu ve
savunduunu eitli somut durumlarda belli ettii kapitalizm iinde,
feodal bir ayrcaln, yalnz bu kuruma zg bir ayrcaln srdrlmesi
demektir. Niin? Asker olduklar iin. Maalardan yapt kesintilerle, hibir
kapitalist iletmede olmad gibi, her an, her ay, taze para girdisine sahiptir.
Bu arada, yedek subay maalarnn da kesintisi vardr ama bu herhangi bir
hizmetle onlara dnmez. Mallar devlet mal olduu iin haczedilemez. Yani,
nerede ne avantaj varsa, OYAK ondan yararlanr. Bunun, bildiimiz kapitalist
sistemle ya da burjuva demokratik rejinile bir ilgisi yoktur; durum o
sistem ve o rejimin, ikide bir darbe yapmamas, olur olmaz mdahalede
bulunup gidii bozmamas iin aykr bir varla verdii bir rvet gibi bir
eydir. Ama bu da garanti altma alnamamtr. Emekli subaylar Emekli
Sandndan aldklar ikramiyenin veya drt katn OYAKtan
alabilmektedir. Ancak, bu nema ilerinde de hiyerari olduka keskin
blm adaletsizlikleri yaratmaktadr.

OYAK gibi bir kurulutan baka subaylara tannm pek ok ayrcalk vardr;
orduevleri, sosyal tesisler, lojmanlar; btn bu asker ereveler iinde
geerli olan, toplumdakiyle kyaslanamaz fiyaf lar, bir yn hizmetten
bedava yararlanma imknlar... Turizm iin, tatil iin en fazla aranan, en
gzde yerlerde bir asker blgenin kurulmasnn esbab- mucibesi (rnein
Bodrum Salmakisin bugnk halini almas ve bunun gibi ynla rnek)...
Trkiyede byle ka yerde Genelkurmay Bakan ve Kuvvet Komutanlar
iin ina edilmi konutlar olduu sorusu... Gene hatrlanmas gereken
konulardan biri de zel teebbsn ileri gelen kurulularnn ynetim
kurullarnda emekli generallere yer bulundurmalardr. Bunun da bir nedeni
olmaldr.

Btn bunlar, vatan iin... diye balayan bir kahraman ve fedakr


retoriiyle birlikte yrmektedir; OYAKm iine yle gelince, rnein
Erdemir in zelletirilmesi sz konusu olduunda, merkez medya
yardmyla ulusallk retorii devreye sokabilir, demir-elik/ar sanayinin
ulusal ellerde kalmasn savunabilir; sonra da satmak istediini yabanc
sermayeye satabilir.

Bu ayrcalklarn en arpc rneklerinden biri, 2001deki Anayasa Frlatma


Krizinde Oyak Bankn kurtarlmasdr; ayn badire srasnda kendi batmas
gereken Oyak Bankn Smerbank satn almasdr.

OYAKn kazanlar, kr, birikimi, asker alanda yatrma dnmemektedir.


Bu da ilgintir. Amerikada, benzer yerlerde asker kompleksler vardr, ama
bunlar asker anlamda nemli zorunlu harcamalar da stlenirler. Trkiyede
bunlar bteden karlanr, artann da Savunma Sanayii Destekleme Fonu
tamamlar.

te yandan, btede savunmaya ayrlan pay da yldan yla artmtr. Ancak


AKPnin iktidar olduu yllarda mutlak rakamlarda deil ama oransal olarak
asker harcamalarn eitim ve saln gerisinde kald grlmektedir. Tabii
bu hesaplarda bte d asker harcamalar yer almyor.

Bu gibi harcamalar zerinde sivil denetim konusu bir ayn sorundur. Asker
bte Mecliste hemen hemen hi tartlmaz; onunla ilgili grmeler basma
kapal yaplr; TSK ile en fazla mcadele eden -ya da tek mcadele eden-
parti olan AKP dahi, bu yaknda, asker harcamalann Saytay tarafndan
denetlenmesini salayacak maddeleri kendi yapt yasadan karmtr.

Asker Yarginn yarg alannda ikilik yaratmas gibi, ekonomik alanda bu


denetimsiz asker zerklik sonuta politikay da etkilemektedir. Savunma
konsepti trnden doktrinler deitiren TSK, kendi zgl analizlerinin
sonulann hkmedere daya-tabilmektedir. Srekli bir tehdit ve dolaysyla
srekli bir gvenlik ihtiyac yaratabilmektedir. Bunlar da, Silhl
Kuvvetler in bu ekilde varolmasn hakl gstermektedir.

Hepsinin tesinde, Genelkurmayn Mill Savunma Bakanlna bal


olmamas, dnyada eine rastlanmayan bir zerklik ve bana buyrukluk
durumu yaratmakta, militarist ideolojinin egemenliinin kurumsal temelini
oluturmaktadr.

Ekonomide TSK

TSKnm subaylannn gerekli her eyi Harp Okulunda okuyup renmi


olduklanna inandklan konusuna yukanda deinilmiti. Byle olmakla birlikte,
zellikle ekonomi sz konusu olduunda, asker deha pek fazla
almamaktadr. Subaylar kendileri de durumun byle olduunun
bilincindedir. Darbe dnemlerinde ekonomiyi asker-bakan eliyle yrtmeyi
hibir zaman dnmemilerdir. Kapitalist ekonomi gn getike
karmaklayor, bu da, Turgut zal gibi ekonomik yetenekleri olan sivil
politikaclar askerin gznde birer sihirbaz imgesine brndryor.

Ancak bu genel durum subaylarn ekonomi konusunda hi azlarm


amamalar anlamna gelmiyor. Trk ordusunun devletle ilikisi ve olan biten
her eyi denetleme tutkusu dnldnde, geleneksel devleti sistemi
kendisine daha yakm bulmas beklenir. Bu, byk lde byle olmakla
birlikle, kapitalizmin gelimesi o sistemi hl savunmay iyice zorlatrmtr.

1999da Harp Akademileri Komutanl Yaynlarindan zelletirme ve Trk


Silhl Kuvvetleri adl bir kitap yaymland. O tarihte bu akademilerin
komutam olan Orgeneral Necati zgen kitabn iki basksna birer nsz
yazm. Bu nszn bana, Krl KITleri satmak hner deildir, diye bir
sz yerletirmi. Bu sz, komutann eilimini aka ortaya koyuyor. Kitab
yazann E. Tugeneral Servet Cmert olduunu belirtiyor; aratrmadaki
grlerin yazann ahsi grleri olduunu syleyerek, daha ileri derecede
bir badanmadan kanyor. .

Ancak Servet Cmert ordunun belirli alanlarda zel giriimle birlikte


almasna dmanca bakmyor, ileri teknolojiye gemek gibi gerekelerle
bunun dnlebileceini sylyor. Hayrhah bakmasnn bir nedeni, varolan
sistemin arl, verimsizlii de olabilir. Ancak o da, Ciddi bir
holdinglemeye doru hzla yol alan Trkiyede tmyle zelletirme deil,
tam tersine, aklc devlet iletmeciliine byk bir gereksinim vardr, gibi
cmleleriyle (Cmert, 1999: 74) devletilii takviye etmekten yana olduunu
gstermektedir. Ulusal devlet de vazgeemedii bir kavramdr.

Sonu olarak, her konuda olduu gibi bu alanda da, ordu iin daha avantajl
grlen zmden yana tavr alnaca bellidir. Yakm zamana kadar TSK, bu
karara kendisi vardktan sonra, hkmeti de o dorultuda davranmaya ikna
edecek arla sahipti.

D politikada TSK

11 Mays mdahalesinden bu yana TSK lkenin tekmil siyas yapsnda, btn


nemli karar mekanizmalannda kendine zel bir yer edinmitir. Bunu
gerekletirmek, Trkiye iin gvenlik kavramnn ne kadar vazgeilmez, ne
kadar hayati olduunun topluma kabul ettirilmesini gerektirir ki, TSK bunu
istikrarla yerine getirmitir. Byle bir yaplanmada, d politika konusunda
baka trl davranmas dnlemezdi. Nitekim d politika alannda da
TSKmn herhangi bir karardaki arlnn Dileri Bakanlmn-kinden daha
fazla olduunu sylemek, ironik olsa da, bir abartma deildir.

Trkiyenin asker bakmdan uluslararas bir ittifak iinde kendini gven altma
almas iin en iyi zm olarak NATO forml vardr. Bu tabii, uluslararas
politikada belirli bir konum (Hr Dnya vb.) demektir. Bunlann i politika
yansmalan da olmas kanlmazdr. TSK zaten o tr yansmalardan
(komnizme, dolaysyla sola kar olmak vb.) yanadr ve bunlan baka NATO
lkelerinde olduundan daha sert, daha kat yntemlerle bask altnda tutmaya
kararldr. Onun iin, szgelii, bir Komnist Partiye izin vermeyen birka
NATO lkesinden biri olmak TSK asndan bir sorun olmamtr.

Ortadou, bu bak asndan, lkenin mnen kurtarlmas gereken eylerle


dolu bir corafyadr. Genel olarak nc Dnyaclk da bir bakma
azgelimiliin kabul demek olduu iin, ordu grne uygun
dmemitir. Bylece, Trkiye, dman bir corafyada skp kaldna karar
vermi (batsnda gene dman Yunanistan ve Bulgaristan) ve bunu bir
izolasyonist politikann temeli haline getirmitir. Trk milliyetiliinin ve
militarizminin bilinaltnda byle srekli bir Ergenekon sendromu-nun
gl bir ekilde yer ettii de dnlebilir, stnde almaya deer bir
konudur.

Ancak bilinli politikalar dzeyinde izolasyonizmin balca pratik yaran,


ulus-devletler ann iilerine kanmama ilkesi olmutur. Bylece,
Trkiye, kendisi herhangi bir hrriyet dknl gstermeksizin Hr
Dnya iinde bulunabilmitir.

Kendisine mdahale edilmesini istemeyen bir lke, bakasna da mdahale


etmemeli. Nitekim Trkiye bu ilkeye byk lde uymutur. Uymas, olduka
edilgin ya da iednk denecek bir d politikanm gitgide yerlemesi
anlamna gelmitir. Kbns bunun bir istisnas saylabilir. Aye Gl Altmay,
Kbns konusunun Milli Gvenlik ders kitaplarnda yer alma biiminin, her
sorunun zmnn asker g kullanmndan gemesi gerektii grn
yerletirmeye alt sonucuna varyor (Altmay, 2004: 137).

Militarizm, her zaman, her trl izlasyonizmi tercih eder. Trkiyenin ABye
katlmas bu yerleik izolasyonist tavrda ciddi bir huzursuzluk yaratmt.
Cumhuriyetin kuruluundan beri topluma sunulan ideolojik izolasyonizmin
(Biz bize benzeriz, Trkn Trkten baka dostu yok vb.) de buna yardm
olmutu. Toplumdaki bu ideolojik formasyonun yaygnl nedeniyle, sada
olduu gibi solda da byle bir iednklk eilimi kklenebiliyor,
glenebiliyor (Onlar ortak, biz pazar ideolojisi).

Sonu olarak, TSKnm dorudan doruya Dilerinde oturan bir szcs


yok (bir zamanlar YKte olduu gibi); bu herhalde aklanamaz bir skandal
olurdu. Ama hem ideolojik dzeyde (bir Trk diplomatnn ald eitim), hem
de bu gibi kararlarn verildii her kuruldaki somut varlyla, d politikada
askerin onaylamad herhangi bir eyin geerli olmas mmkn olmad.
Dileri, TSKmn nne onaylamas ya da reddetmesi iin sorunlar hakknda
teknik rapor sunan bir hizmet ofisine dntrld.

YUNANSTAN

Trkiye ile militarizm asndan karlatrmak ve benzemezlii sergilemek


iin Yunanistan seerken, meknda yan yana ve hatt adalarn yaylm
bakmndan neredeyse i ie iki lke semi oluyorum. Ancak ulus-devlet
statsn edinme zaman asndan baknca arada epey fark var. Burada ayrca
bir benzemezlik gze arpyor. Yunanistan Trkiyeden yz yla yakn bir sre
nce Osmanh olmaktan kurtulup ulus-devlet statsne ulayor. Trklerin
ulusallamas ise daha epey vakit alacak.

Blmn amac benzemezlii gstermek ama bu iki ulus arasmda birok


benzerlik de bulunduunu eklemek gerekiyor. Genel slp tam rtmese de,
ikisi de, btn dnyada, ncelikle milliyetilik zellikleriyle tannan uluslar.
Tarih boyunca birbirlerinden pek ok ey alp vermi olmalar da benzerlikleri
oaltyor - ayn zamanda, Kahvenin sahibi kim? trnden yeni kavgalara
yol ayor. Bunlann arasmda yeme-ime alkanlklan daha ok gz nnde
durduu iin hepsinden ok vurgulanr; ama baka birok alanda da,
muhtemelen, birbirinden bor almaya dayanan benzemeler vardr. rnein
Trkler Yunanca palikarya kelimesini bir hakaret niyetine kullanrlar;
oysa bunun Yunan-cada anlam Trkedeki delikanlinm tam da eidir.

Yunanistanda ok tutarl ya da geni kitlelerce paylalan bir antimilitarist


ideoloji olduu kansnda deilim. Tersine, bu palikarya rneinde olduu
gibi, halka mal olmu mertlik, kahramanlk gibi nosyonlara gelindiinde
gene aramzda arpc benzerlikler bulunduunu sanyorum. Almanya ile
talyay karlatrrken de olduu gibi (tam o kadar olmasa bile
Japonya/Hindistan karlatrmasnda da benzer bir durum gzlemlenebilir),
sorun birinin yle, tekinin de yle olmak istemesi deil, evreleyen
koullarn birini oraya, brn buraya itmesi. imdi bu koullarm
Yunanistan durumunda nasl ilediini incelemeye alacam.

Yunanistanda tarih
Konumuz militarizm olduu iin antik Yunan tarihine bak ok ksa
keseceim. nk, onlann hesabna gre drt yz yllk Turkokratya", yeni
Osmanh mparatorluu iinde geen yllan, Yunan halk, kendi devlet
gelenekleri iinde yaamad. Aslnda bundan ok farkl bir rejim iinde de
yaamadlar, nk Osmanh devlet ynetimi Bizanstan ok ey almt (bu
alverilerin karmaklnn ve zenginliinin bir rnei daha). Ama tabii
sradan bir Rum, bunun farknda olamazd (Turko-kratia) teriminin de
gsterdii gibi.

Dolaysyla bu mitarizm konusuna ilikin devlet geleneine ancak Yunan


bakaldrmasndan itibaren bakmaya balayabiliriz. Yani 1821den sonra.

Ne var ki, 1821den sonraki Yunan ideolojisinin biimlenmesinde zellikle


antik Yunan tarihi ok nemli bir yer tutar ve Yunan kimliinin olumasnda da
bu tarih ok etkili olmutur.

Yunan kimlii denince, hemen, ok kolay tanmlanamaya-cak bir alana


giriyoruz, nk bu kimlii meydana getiren eler (componentlar)
homojen deil. Karmza ncelikle din ve etnisite etkenleri kyor. Bunlann
ikisinin de varl kesin ve belirgindir, ama hangisinin ncelikli olduu tarih
boyunca tartma yaratmtr; Elen mi, Hristiyan m? Hangisi daha nemli,
daha belirleyici? Rum kelimesiyle onlar da kendilerini Roma tarihine
balarlar, yani Roma da bir ekilde bu kimliin bir parasdr. Rumun bizim
de onlardan aldmz kullanm, Yunanistan dnda yaayan Yunan ya da
Helen anlamna gelir. ki toplumun ilikilerinin tuhafl bu adlar
konusunda da ortaya kyor. Biz Yunari Arapadan almz. Orada
yonyal anlamnda. Oysa lyonya bizim Bat kylarmz imdi. Onlar Grek
adn sevmiyor; bunun Trkeden gelen aalayc bir kelime olduuna
inananlar var, oysa bunun hi ilgisi olmadm sanyorum.

Bu sorular Yunan tarihinde bamszlk savann arifesinde zellikle nem


kazanm sorulardr. Bu tarihlerde, hareketin fikr ncln yapan Yunan
aydnlan, bata Rigas Velestinlis, Fransz Devriminin derin etkisi altndaydlar.
Ama yalnz yzyl sonundaki devrimden deil, 18. yzyl boyunca devam eden
Aydm-lanmadan da alacaklanm almlard. Dolaysyla klasik Yunan tarihine,
Helen medeniyetine de cokuyla bal, ama Ortodoks Kili-sesine uzaktlar.
Adamantios Korais belki bu aydmlann en nemlisi, en etkileyicisidir.
Hayatnn epeycesini Fransada (Montpel-lier de tp okudu, sonra Parise
yerleti ve orada ld) geirmiti. Gibbondan etkilenmitir ki Gibbon anl
Roma mparatorluunu (ve medeniyetini) Hristiyan dininin yktna
inanrd.

Korais ve Rigas gibi Helenlii ycelten aydmlann yapt entelektel birikim


olmadan Yunan bamszlnn kazanlmas zor olabilirdi (te yandan
Srbistan veya Bulgaristan gibi Balkan devletlerine bakldnda, onlann
bamszlk savalannda bu tip bir entelektel hazrlk olmadn gryoruz).
Yalnz Korais ve Rigas gibilerinin dnceleriyle yrnecek olsa, kurtulu
zor deil, hepten imknsz da olabilirdi. nk son kertede eline silh, alp
vuruacak Morali kyl veya hatt Agrafiden gelen kleft, Sop-hokles veya
Solon iin hayatn tehlikeye atamazd. Entelektel hareketi bir halk hareketine
dntrmek iin din mudaka gerekiyordu, dolaysyla Kilisenin de seferber
olmas gerekiyordu (zaten oldu). Ama bu iki eilim arasmda izleri bugnlere
bile uzanan bir gerilim vardr.

Birka Yunan-Ortodoks kilisesinde, mihrap tarafndaki iko-nostasion


denilen ksmn eski Yunan tapmaklann andracak ekilde yapldn
grrsnz. Tapman gen alnl ok zaman belirgindir. Bazen stunlar da
bir ekilde benzetilmitir. Tabii sonuta hepsi din simgelerle donatlmtr
ama bu tarz Kilise ve antik medeniyeti ayn bina iinde birletirme abas
olarak deerlendirebilirsiniz.

Grece yeni biimlenmi bir sa ideoloji veya milliyetilik biimi de,


Yunan olan her eye ayn zamanda ve aynm yapmadan sahip kma tavr olarak
tanmlanabilir; Homeros da benim, Paskalya da. Ayasofya da benim eserim,
Parthenon da.

Byle bir milliyetiliin olumlu saylabilecek yan toplum ii gerilimleri


yumuatmasdr, diyebiliriz. Ama da kar olduka kuvvetli bir biz imgesi
yaratmaktadr. Yunan milliyeti ideolojisinde bu benzersizlik vurgusu ta
bandan beri bulunmutur. Ri-chard Cloggun kitabna (1997) ald bir alnt
bu vngenliin mizah olarak da yorumlanmasna imkn tanyor; Doa dier
insanlarn yapabileceklerine snr koymu, ancak Yunanllar ayr tutmutur.
Yunanllar ne gemite ne de bugn doann kanunlarna tabi olmamlardr
(Clogg, 1997, s, 48). Bunu Midilliden Benjamin Metafiziin eleri (1820)
adl bir kitapta yazm.

Trkiyede din ve etnisite arasndaki mcadele gevemeden, hatt gitgide


gerilerek srd iin (burada laiklik ad altnda) Yunanistan bunu toplumu
blecek bir sorun olmaktan karma yolunda daha baanh grnyor.
Yunanistanda ateist insanlar bile kltrel anlamda Ortodoks olduklann
sylerler.

18. yzyl sonunun ve 19. yzyl bann Yunan aydnlann derinden etkileyen
klasik Yunan medeniyetini yok edenler arasmda, ondan ok yararlanan Roma
mparatorluunu da sayabiliriz (phesiz, en bata zaman etkenini saymak
gerekiyor). Bizans da sonuta bu imparatorluun devam, ayrca onun
Hristiyan olmu devamyd. Dolaysyla Helenizm ile Hristiyanlk arasndaki
gerilim ya da eliki, yalnz bu aydnlar kuann zihninde varolan bir ey
deildi; tarihi gereklikte temeli vard. Bu yaknlarda Yere-batan Sarnc
temizlenirken ortaya kan, stun kaidesi yaplarak sulann dibine gmlm,
gorgon olduklan tahmin edilen kabartmalar, pek ok baka rnei
saylabilecek bir tutumu yanstr; Hristiyan Bizans, putperest antik Yunan
medeniyetini mahkm etmitir. Politeizmi, yani putperestliiyle, ama baka
eyleriyle de. Bizansn bilginleri de eski Yunan eserlerini okur, Aristotelesi
veya Platonu veya Plotinusu tartrlar, ama bu yalnz akademinin en st
kaymak tabakasyla snrl bir eydir. Kitlelerden ok uzaktr. Fiziksel anlamda
da Bizans antikadan kalan eserlerin ykcs olmutur. Pek ok yerde
Bizans kiliseleri antik tapnaklann ve baka eserlerin talan edilen talanyla
yaplmtr.

imdi aradan geen bunca zaman ve bu zaman boyunca da antik Yunan tarzna
ok uygun olmayan birtakm deerlerin egemenlii varken, bugn
Yunanistanda yaayan halkn kesintisiz bir Helen geleneinin rn olduunu
iddia etmek, ne lde geerli ve inandrcdr? Tabii byle bir soruyu varolan
medeniyetlerin hemen hemen hepsi iin sormak mmkndr. rnein, daha
yakm bir rnek olarak talyaya bakabiliriz. Bugn bu yarmadada yaayan
insanlara, yarmadalarnn adndan treyen kelimeyle, talyan diyoruz; yani
Romal demiyoruz. Dilleri, Romallarn dili olan Latinceden geliyor, bu
belli, ama artk ayn dil deil. Zamannda Romanm yayld ve Latincenin
konuulduu geni blgelerinde gene bakalaarak ondan doan Franszca,
spanyolca vb. var. Oralarda yaayanlara da Romal demiyoruz.

Gelgelelim, 19. yzyln banda, Peloponez Yanmadasnda Os-manhya kar


Yunan direnii balarken, Byron gibi oraya giden veya gitmeksizin bunu
ilgiyle ve sempatiyle seyreden Avrupal aydnlarn zihninde byle sorular ok
nemli bir yer tutmuyordu. Onlar, zellikle 18. yzyl boyunca,
Aydnlanmanm, dolaysyla kendi varm olduklar yerin temellerinde.n biri
olarak antik Yunan medeniyetini incelemi, renmilerdi. Bat dnyasnda
ilk olarak nitelenecek neredeyse her ey bu medeniyet iinde domutu;
felsefe, tiyatro, tp, tarihyazm, corafya, hukuk, demokrasi vb.
Edebiyatlarnn temeli ya dorudan doruya, ya da Roma dolaymyla, antik
Yunan edebiyatna dayanyordu. Bu medeniyet bir mucizeydi. Marx gibi bir
dnr bile, szgelii Mezopotamya ve Msr mitolojisiyle Yunan mitolojisini
karlatryor, Yunan inanlarm daha insan-merkezli bulduu iin onlarn
normal ocuklar olduklarn ve bugnn insanlarna ocukluklarn
hatrlattklarn syleyebiliyordu.

Dolaysyla, direni baladnda, Aydmlanmadan etkilenmi Yunan


aydnlarnn yan sra Avrupal Helenofiller de ayaklanan Yunanlara antik
Yunan medeniyetinin grkemini anlatmaya giritiler. Bunlar dinleyen sradan
Yunanlar da Avrupallann kendilerine gsterdii bu ok yararl sevgi ve
saygnn kendilerinden ok pek iyi hatrlamadktan atalanndan tr olduunu
anlamakta gecikmediler. rnein Byron hep sanld -ve yle tantld- gibi
bir Trk dman falan deildir. Trklerin birok zelliini beenir. Ama
antik Yunan onun iin baka bir eydir.

Yunan bamszlnn kazanlmasndan sonra, dvel-i muaz-zamanm bu


yeni Avrupa lkesine bir Alman kral uygun bulma-lan, antik Yunan
dkanln glendiren bir etken oldu. Bav-yeral Otto da bundan kendine
pay karmak istiyordu.

Direniin farkl ve dank eleri

Direni hareketi 1821 ylnda balad. Bunun hikyesi ilgintir, nk byle bir
hareket planlanmamtr.

psilanti ailesi fetih sonrasnda stanbul'a yerlemi, Fener Beyleri olarak


tannan zengin Rum ailelerinden biridir. Baka Fener Beyleri gibi onlar da (18.
yzyl banda Kantemir olayndan sonra) Eflak ve Bodan ya da Besarabya
blgelerine hospodar (vali) olarak tayin edilir olmulard. Bunlardan biri de
Konstan-dinos psilanti idi. Her ne olduysa ba Osmanl devletiyle derde girdi.
Azledilince buraya dnemeyip Rusyaya snd. ki olu, Aleksandros ile
Demetriosu yannda gtrd. Aleksandros (1792-1828) ve Demetrios (1793-
1832) orada Rus ordusunda subay oldular.

Rusyada yaayan Yunan o yllarda oktu (daha sonra baka Balkan lkelerinin
milliyeti nderleri de gelecek). zellikle Ode-sa, aa yukan bT Rum-
Yahudi kenti gibiydi. Burada, Yunan genci, 1814 gibi erken bir tarihte,
Philiki Hetaireia adnda bir dernek kurmulard (Trk tarihilerinin daha ciddi
bilinenlerinden bazlan dahi bunu ok daha sonra Giritin Yunanistanla
birlemesi amacyla kurtulmu Ethniki Hetaireia [Etniki Eterya diye geer]
ile kartrr). Bunlar Emmanuil Xanthos (1772, Patmos - 1852) Nikolaos
Skoufas, (1779 Kamboli - 1818) ve Athanasios Tsokaloff tu (1790 Yanya -
1851). Odesadaki Rum cemaati (arlkla tccar) iinde pek ariklan yoktu
ama belki de byle marjinal oldukln iin silhl mcadeleyi temel alan
bir kurtulu rgt kurmulard. En yallan Xanthos Avrupada Mason Loca-
lannda bulunmu ve milliyetilikle orada tanmt.

Yunan halk teden beri diaspora halinde yaamaya alktr, nk


Yunanistan topraklan yeterince verimli deildir. O trihlerde birok Yunan ya
da Rum iin gidilecek elverili yerlerden biri (Ortodoks olan) Rusyayd. Bu
adaim da hayadan orada buluturdu. rgt stnde karar kldktan ve
kurduktan sonra, kendileri nderlik yapacak br sermayeye sahip olmadklar
iin, gene oradaki Yunan diasporasnn daha nce gelmi bir yesine, loan-nis
Kapodistriasa (1776-1831) bavurup rgt ynetmeye ardlar.
Kapodistrias bu zamana kadar Nesselrodela tanm, Rusyada kendine yer
edinmi, Viyana Kongresine katlm ve bir sre Dileri Bakanl bile
yapm biriydi. arya kulak asmad, nk rgt ve amalarn gereki
bulmamt.

Kurucular bunun stne Aleksandros Ipsilantiye gittiler. Onun da Rus


ordusunda subay olduunu grmtk. Ancak, gen yanda kariyere giren
Aleksandros Napoleon savalarnda, Dres-dende ar yaralanm, kolu
kopmutu. Bunun iin madalya, an, eref tamam da, askerlii bitmi
saylyordu. Belki bunun tepkisiyle Aleksandros nderlii stlenmeyi kabul etti
ve hemen bakaldrma stratejisi stne almaya balad. Bir sre sonra da
Philiki Hetaireia yoluyla toplanan, hayli babozuk bir kuvvetle Prutu geip
Besarabyaya girdi.

Rumeh kylleri hayatlarnda fazla Trk-Osmanl grmemilerdi. Bu blgeler


yar zerk olduu iin padiah bir sreden beri Fenerli aristokratlan
hospodar olarak gnderiyordu (orann yerlisi Kantemir in ihanet
giriiminden sonra). Dolaysyla Fener-li-Osmanl grmeye ve onlardan nefret
etmeye almlard. Dolaysyla Aleksandros psilantinin Dobruea karmas
sonu vermedi; bir sre sonra vaka mahalline gelen Osmanh askerleri de
asileri datt. Olay burada, eleba Aleksandrosun da kamasyla
kapanabilirdi.

Ama kapanmad. Nasl olduysa, Moldavyadaki giriimin k-vlcmlan


Moraya srad - ve orada tututuracak bir eyler buldu. Nitekim, bylece
balayan silhl direni hareketi, ini ve klarda, uzun zaman srd.
Britanya, Fransa ve Rusya Yunanistann, Msr da Osmanh devletinin
yardmna geldi. Ama bu iki cephenin arlklar da hemen anlalyor.
Navarinoda Osmanh-Msr donanmas tamamen imha edildikten sonra sava
Yunanistann bamsz bir devlet olmasyla sonucuna ulat (tabii o zaman bu
ok daha kk bir Yunanistand).

Bu kck Yunanistan kuracak halkm karsndaki, kendinden ok daha


gl imparatorluk yapsna kafa tutma cesareti nereden geliyordu? Aslnda bu
soruyla ilgili de bir paragraf amamz ve bu hareketin baz bakmlardan
ncs saylabilecek baka bir olaya bakmamz iyi olur.

Tepedelenli Ali Paa (1744-1822) Yanya yaknlarnda ayandan

Veli Paanm olu, etnik olarak Amavuttu. Hayat silhl atmalar ve silhsz
desiseler iinde gemi, genellikle devletle birlikte hareket ederek glenmiti.
Ama glendike de, devletle aras almaya balad! Aslnda fiilen Osmanh
devlet iskelesinden palamar zm, iyiden iyiye zerklemiti. Dvel-i
muazzama ile diplomatik ilikilere bile giriyordu. Bu tarihlerde Hlet Efendi
hl II. Mahmudun yanndaki nfuzlu adamd. Onun dman Ali Paa
hakknda tezvirat dozunu ykseltmesiyle Mahmud da bu yan parasnn an
gittiine hkmetti ve stne asker yollad. Tepe-delenli direnmekle birlikte
sonunda baa kamayp Yanyaya ekildi. Kuatmann ikinci ylnda balama
vaadiyle oradan aynl-maya ikna edildi, ama sonra gene ldrld.

Tepedelenlinin sonu (kallelikle kank) byle kt gelmekle birlikte, yllarca


devletin ciddi bir mdahalesine uramadan baya geni bir alanda saltanat
srmesi, Morann Yunan halkna Osmanh devletinin o kadar da kadir-i mudak
olmadn gstermiti. Bu tarihlerde Osmanlnm yenilgileri oalyordu
zaten, ama bu olay onlann gz nnde gemiti. Aynca, Ali Paamn tam
anlamyla yenilmeyip kandnldm da grmlerdi. Bu, Osmanh ynetimine
di bileyen, ama meydan okumay da gze alamayan insanlara cesaret verdi.

Aleksandrosun kardei Demetrios Morada bir eyler olduunu haber alr


almaz, aabeyini brakp gneye kotu, oray rgtlemeye giriti. Ama daha o
gelmeden nce yerel diyebileceimiz kiiler de sahneye kmt. Theodoros
Kolokotronis, Mavromihalis, Papaflesas gibi adamlar yarmadann
gneyindeki Kalamatamn bamszln ilan etmilerdi. Kuzeydeki Patrasta
ise Bapiskopos Germanos Ellasm bamszln ilan ediyordu. Kilise de,
daha bandan, harekete katlmt (bu srada Tepedelenli hayattayd, Yan-yada
arpyordu).

Bu direni iinde yer alan glerin analizine girmeden nce, bir baka ilgin
ve nemli olaya demeyim. Bu, o tarihte Ekmenik Patrik olan V.
Grigoriosun hikyesi. Bu olaylar padak verdiinde nc kez Patrik
seilmiti. Ortodoks Patrikin cemaatinin byk bir ksm Osmanh
topraklannda yayordu. Onun iin Grigoriosun Osmanl devletiyle arasn
bozmaya niyeti yoktu: Milliyetilik ann henz balamad, tek tk bilinen
milliyeti aydmlann devletleriyle bann derde girdii bir dnemde, bir iki
milyon

Morali Rum Patrik gznde pek bir ey ifade etmiyordu. Tabii Yunan
milliyetileri de ona kt gzle bakyor, hain sayyorlard. nk
bakaldrmay telin eden bir bildiri de yaymlam ve isyanclar aforoz
etmiti. Batan aa bir gericiydi.

Tam bu noktada Osmanh devleti sama sapan bir karar verip Grigoriosu idam
etti. syanda parma olmadm herhalde biliyorlard ama bu Millet Sistemi
adn alan antlamada Ruhan nder cemaatinin kurala uymayan davranlarn
nlemekle ykml, nlemezse de ondan sorumlu saylyordu. Her halkrda
bir din nderi byle idam etmek olacak ey deildi. Gerisi daha da beterdi.
Patrikhane kapsna asp gn tehir ettiler. Sonra bir biimde kkrtlm bir
Yahudi grubunun eline verip cesedini sokaklarda srndrdler (o srada iki
cemaat arasmda bir kavga vard). Halk sylentilerine gre denize atlan cesedi
bir Yunan vapurunun uskuruna takld. Vapur Odesaya gelince grld ve
orada gmld. Bu herhalde bir mit ama Odesada gmld dorudur.
1921de aziz ilan edildi. .

Bu idam, elbette, Avrupay kzdracak (yalnz Hristiyan Avrupay deil,


meden Avrupay da) ve Yunan direniilerinin fkesini bileyecekti. Bir
fayda asndan bakldnda, ne ie yaradna akl erdirmek mmkn
deildi.
Direniin snfsal karakteri

Yunanistann birok yerinin tarma yeterince elverili olmamas, muhtemelen,


antik Yunan medeniyetinin srarla kent birimi zerinde kendini yeniden
retmesine yardmc olmu etkenlerden biridir. Antikada da kent nfusu
artp hinterlanddaki retim yetersiz kalnca bir grup kenti terk eder ve uygun
bir yerde ayrldklar yerin hukukuna, dederine uygun bir koloni
kurarlard. Bunun da dolayl olarak diaspora halinde yaamaya yatknlk
yaratp yaratamayaca dnlebilir.

Gene denizciliin Yunan medeniyetinde ok gelikin olmasn da bu eit


nedenlere balamak herhalde mmkndr. Medeniyetlerin oluum
diyalektiinin doal veya insan koullarn bir toplumun nne koyduu
meydan okuma ve topluluun ona verdii cevap arasmda yatt grn
savunan Toynbee Yunan medeniyetinin topran cimrilii karsnda denizleri
kullanma (bu arada zeytinden, zmden vb. azam derecede yararlanma)
becerileriyle koullarnn stne ktn savunur.

Tabii zaman geer, teknoloji yava yava geliirken, Toyn-beenin zorluunu


ve hainliini vurgulad bu blgeyi de kapsayan bir teritoryal
imparatorluk kurulmutu: skender in kurduu. Ama bunun meknda salad
genilikle zamanda ksal birbiriyle ters orantl. Dolaysyla uzun mrl
dzen ancak Ro-mayla mmkn oldu; Bat Romann yklmasndan ksa bir
sre sonra Bizans da krizlerden ban alamad bir uzun can ekime
srecine girdi. Bu da epey zaman aldktan sonra OsmanlIlar Boazlar ap
Attika, Tesalya, Mora taraflarna geldiler (adalara da). Bu dzenin btn
Turkokratia iinde nasl evrildii karmak ve geni bir sorun. Tmar
dzeninden iltizama, oradan II. Mahmud sonrasnn yeni toprak dzenine (ya
da dzensizliine) uzun bir yol var. Ama ok ksa bir zetle, imparatorluun
baka birok yerinde de olduu gibi, topran byk lde Msl-man-Trk
bir kesimin elinde olduunu biliyoruz. Yerli halk ancak yoksul kyl
statsnde olabiliyordu. Szgelii, Srbistandaki gibi iftlikler filan pek
yoktu buralarda, ilerinde topraksz olan da herhalde oktu. Bu normal hayat
eziyet haline getiren durum, doal olarak, bir direni ya da devrim durumunda
mcadele enerjisini artryordu.

Kyller Osmanl sultasnn bitmesini istiyorlard. Ancak kylleri bir ortak


hareketle, eylemde toplamak dnyann en zor ilerinden biridir. Bu zor ii
ancak Kilise yapabilirdi. Kilise aslnda byle bir uraa girmeye hazrd. Bu
gn Yunanistan snrlan iinde kalan alanda alan Ortodoks Kilisesi auto-
cephaldr, yani Fener e bal deildir. Belki biraz bunun da etkisiyle olaylara
daha dar -kendisiti kapsayan- bir erevede bakmaya alktr. ok eskiden
beri politize ve milliyeti bir Kilisedir. rnein pazar gnleri Kilise kapsna
Yunanistann ve Ortodoks KiliSesinin bayraklarm (san-siyah renkte) asmak
gibi gelenekler yaratmtr. Bu Ki-lisenin Mslmanlara kar sava
almasna hibir itiraz yoktu.

Bir Yunan burjuvazisi var m? Bu kitap boyunca modernlemenin orta snf


manivelasyla yaplanndan daha demokratik sonular ktm grdk. Ama
u konutuumuz Yunanistanda byle bir smf pek grnmyor.

Evet, ama bsbtn yok denemezdi. Yunanistanda bir imalt yoktu ya da


nemli bir dzeye ulamyordu. Ama ticaret, zellikle de deniz ticareti vard,
hep olmutu. Byk birikimler kmamt o tarihlerde, ama bir gemisi, iki
gemisi, gemisi olanlar oktu. Egenin bu yakasnda, bu armatrler, bata
Hyd-ra olmak zere adada slenmilerdi. Gemilerini ve her eylerini
bakaldrma hareketinin hizmetine sunuyorlard. Bu, Yunanistan olacak alanda
yaayan ve i yapan burjuvazinin (orta buju-vazi boyutlarnda) de
Turkokratiay sona erdirmeye kararl olduunu gsteriyor.

Ama burjuvazi bu gemi sahiplerinden ibaret miydi? Yunanistanda, evet,


onlann dnda ok kayda deer bir toplumsal grup, tabaka pek yoktu ve yle
net bir tavr al da yoktu. Asl Yunan (Rum) burjuvazisi br kyda, Osmanl
kentlerindeydi - arlkla stanbul ve zmir de. Bu kesim Yunanistanda
devrimi desteklemekte ok daha temkinliydi. leri, konumlan, birok ey,
baka trl davranmalanna imkn vermiyordu. Ama byle engellere ramen,
stanbul burjuvazisinden de Yunanistana el altndan yardm etmeye alanlar
vard. rnein Levidis ailesinin baz yeleri stanbuldaki Rumlarr
ayaklandrrmaya alrken yakaland ve idam edildiler. Cesetleri Tatavladaki
aile konann kapsnda tehir edildi. En bata Ipsilantiler vard, tabii. Her eyi
onlar balatt iin Aleksandros ve Demetriosla ilgisi olmayan Ipsilantilerin
de ba derde girmi, aslanlar olmu, mallan msadere edilmiti (Ki-
rebumunda Fransz Elilik Yazl binas psilanti ailesinin yahiydi).
Mavrokordatolar, Yunanistan bamsz olduktan sonra da burada kalacak ve
Osmanl devletinde alacak bir ailedir; ama bir yeleri bu yllarda
Yunanistandayd, mcadele iindeydi. Burada ii gc brakp asker olmaya
gidenler de vard, el alandan para yardm yapanlar da. Ama bu koullarda bu
yardmlar da byk toplamlara ulamyordu.
Bu savan savalan kim olacak? Bu sorunun uzun vadeli ce-vabr imdiye
kadar genellikle kyller olmutur. Ama yukanda da krsaca deindiim gibi,
kyller kolay mobilize olan, mobilize olsalar da, kendilerini hi alk
olmadklan bir sava ortamnda bulunca, yaplmas gerekeni igdleriyle
yapan insanlar deildir. Yani onlan rgtleyecek, savamasmr retecek,
komudan verecek insanlar... Szn ksas, subaylar! Ama Yunanistanda subay
yoktu, ipsilanti kardelerden sz ettim; askerlii Rusyada renmilerdi.
Osmanlda Mslman olmayanlar subay olmuyor, askerlik yapmyor,
renmiyordu - yalnz subay deil, er olarak da.

yleyse kim yapacak bu ii?

O koullarda bunun bir tek cevab vard; dvmeyi gayriniza-m biimde


renmi birileri. Yunanistann bir ordusu olmad iin, subayn
mekteplisi ve alayls gibi bir ayrmn da orada temeli yoktu. Kleft!
Kleft, Yunancada bir ailenin ya da bir airetin, isterseniz bir etenin bakan
iin sylenir. Yani, bizim reis gibi bir eydir. Ama kelimenin anlam
hrszdr.

teki Balkan lkelerinin (Bulgaristan, Romanya) bamszlk savalarnda


kleftin karl olan kavram hayduktur, yani haydut. Gene
Yunanistandan bir terim var; armatolos. Bunun kkeni Italyancadan alnma
arma, yani silhm; silhl adam demek. Ama tarih balam iinde bu
haydut deil, dzeni, asayii korusun diye devletin silhlandrd adam;
yani bizim Osmanlca terminolojide martolos dediimiz kii; imdiki
korucular gibi, devletin, kendi etnisitesinden yresinden adamlara bekilik,
polislik etmek zere silhlandrd kii (kirli ii yaptrmak zere de
diyebilirsiniz).

Bu, byle adamlara silhl dolama hakk veren bir ayrcalk olduu iin,
merakls bol. O silh edindikten sonra, onunla ne yapt ok belli deil. Bu
bilin dzeyinde insan silh da, onu kullanma hakkn da ne yapar, nasl
kullanr, ok rneini grmzdr. Zaten bu nedenle armatolos ya da
kleftle hayduk arasndaki mesafe ok ksayd. Yunan Bamszlk
Savanm btn kahramanlan, Athanios Diakos (1821de, kaza oturtarak
ldrld), Karaiskakis, Androutsos, Radovitsi Armatoloslannm klefti
Bakolas, Vamakiotis, Makriyannis, Dimitrios Mkris hepsi Armatolos, hepsi
Kleftti. Mavromihalis Manyotlardan, Botsaris Sulyotlardan gelme
reislerdi. Resimlerini grdnzde, byklan omuzlanna deen, alvarl,
fustanellal, ayaklannda tsaru-hi (yani ank), adamlard. Sava baanyla
bitince mevkileri ykseldi, rnein Mavromihalis senatr oldu. Ama
babakan suikastla ldreli onun olu ve kardeiydi.

Yunanistandaki bu durum (br Balkan lkelerinde de tekrarlanmtr) bizim


Kurtulu Savanm banda da vard, ama yalnz banda. Buraya birazdan
geleceim.

Yunanistan iinde mcadeleye katlan toplumsal kesimleri sayabildiim kadar


saydm. Tabii btn sz konusu kesimler iinde yan izenler, Osmanl ile
bozumak istemeyenler, ihbarclar, her trl insan, her yerde olduu gibi
vard. Ancak, btn bunlann dnda, d dnya da -gene her zaman, her
yerde olduu gibi iin iindeydi. Bu d dnya dengeleri de, yukanda
grld gibi, ok dengeli deildi. Osmanlmn yannda nominal olarak hl
kendi vilayeti olan Msr dan baka kimse yokken Britanya, Fransa ve Rusya
Yunanlardan yanayd. Tabii Osmanh devleti karsnda epey aresiz grnen
kleft ordusu ancak byle kazanabilirdi. Nitekim dm kesen de Navarino
oldu.

Rusya Osmanl topraklannda yaayan Ortodokslara destek vermeyi amaz


politikas haline getirmiti. Bunun kendi kan iin olduunu saklamaya
endii de oluyordu. Britanya ile Fransann Yunanistan desteklemelerinin
de hem karla, hem Hristiyanlkla ilgisi vard, ama sorun onlar iin bundan
ibaret deildi. Gene, anlatld gibi, Yunanistanda Bat medeniyetinin
kaynan gryorlard. Osmanh ise bunun tersiydi. Patrik asan, sokakta
srkleyen, o ada insanlan kaza oturtan bir devlet! Daha sonraki yllarda
Liberal Partinin bandaki Gladstone bunun gibi olaylarla kararl bir Trk
dman olacak, bu bir parti gelenei haline de gelecekti (Lloyd George vb.).
Britanya Muhafazakrlan ise OsmanlIy, sonra Trkiyeyi koruyacakt.

Dvel-i muazzama Yunanistan desteklemekte ortak davranma. Ama bu,


batan sona ortak olduklan anlamna geliyor muydu, yoksa bamsz -
Osmanldan bamsz- olmasn istedikleri bu yeni lkenin kendilerine biraz
baml olmasn da istiyorlar myd? Olabilir, nk bata baanh giden
Yunan savalar biraz rahadaynca aralannda kavga kt. .

Kleft olarak mcadeleye girip komutan olarak sorumluluk alan-lann banda


gelen ve bugn de ulusal kahraman olarak anlan Theodoros Kolokotronis,
balangta Britanya mandasndan yanayken, bamszlk ilanndan sonra
Rusyadan gelen Kapodistri-asm yanma geti. Alman krala da kar kt, hatta
bu nedenle idama da mahkm oldu ama sava kahraman olduu iin bu hkm
infaz edilemedi. Sava devam ederken de Kolokotronis ve Kleftle-rin ou
(bunlara Kapetanios, yani Kaptanlar da denir) daha doucu, dolaysyla
Ortodoks kanad temsil etmilerdi. Ailesinin byk ksm stanbulda
yaamaya devam eden Aleksand-ros Mavrokardatos ise Bat demokrasisinden
yanayd ve Aydnlk Yunan intelligentsia'smm szcln yapyordu. Bu
erken kuak Yunan aydnlarnn birou gibi o da niversiteyi talyada, Pa-
dovada okumutu.

Ancak bu sralarda II. Mahmud Msr Valisi Mehmed Ali Pa-ann (o da


Kavalal bir Amavuttu) yardma komasn salam ve Valinin olu brahim
Paa ordusuyla Moraya gelmiti. Bu yeni ge savan gidiini Osmanllann
lehine evirirken, Yunan nderlerinin kendi aralarndaki itimeyi de erteledi.

Bamsz Yunanistan ve Megali Idea

Yzyln ilk iki onylmm sonunda bamsz Yunanistan kuruldu ve dvel-i


muazzama etkisiyle Bavyera Krall prenslerinden, I. Ludwigin olu Otto
(adn Otho olarak deitirerek) kral oldu. Ama kurulan bu Yunanistan, kendini
Yunan (Elen) olarak tanmlayan insanlarn olduka kk bir ksmm bir araya
getiriyordu. Bu insanlarn en byk ksm hl Osmanl topraklarnda (Msr
ayn saymak gerekir artk), daha az Rusyada yayordu. Diaspora olarak daha
uzaklara dalanlan hesaba katmyorum.

Bu danklk Megali Idea (yani Byk Fikir veya Byk deal) diye
tannan ideolojinin domasna yol at. Ideann babas loannis Kolettistir
(1774-1847). Birok erken dnem milliyeti nderinin gsterdii zelliklere
uygun ekilde Klettis de aslen Helen deil, Pindostan bir Ulaht, ama
Helenlemiti. O da talyada, ama Pisada okumu, doktor olmutu.
Tepedelenlinin olunun doktorluunu da yapt. Philiki Hetaireaya erken
(1819) ye olanlardandr.

Bamszlktan sonra Bavyerah Ottonun yamnda entrikalara ka-nt iin


br taraf Kolettisi Parise eli olarak gnderdi. 1843te Yunanistana dnd;
1844te babakan oldu ve gene Ottoyla birlikte otoriter bir ynetim kurdu.
Babakanken ld. Yunanistann eitli blc sorunlanndan biri de
otokton (Yunanistan top-raklannda domu) veya heterokton (bunlann
dnda domu) olmaktr, ikinci gruptan olan Kolettis onlann haklann
korumak iin Megali Idea ideolojisini icat etti; bu teoriye gre Elenlerin
yaad her yer Ellastr:

Yunan Krall Yunanistann btn deil, yalnzca onun en kk ve en eksik


parasdr. Doma byme Yunan olan kimse yalnzca bu Krallk ierisinde
yaayan deil, ayn zamanda lyonyada, Teselyada, Serezde, Adrianopolisde
(Edime), Konstantinopolisde (stanbul), Trabzonda, Giritte, Samosta
(Sisam) ve Yunan tarihi ya da Yunan rkyla ilikili herhangi bir toprakta
yaayandr (1844te toplanan bir Anayasa Kongresindeki konumasnda
sylemiti bunu. Clogg, 1997: 66).

Bu tezini zamanla geniletti ve tamamlad. En ateli taraftarlarndan biri bizzat


Kral Ottoydu. Otto, onun lmnden sonra da deasm gerekletirmek zere
elinden geleni yapt, ama pek baarl olamad. 1864te, o zamana kadar
Britanya'nn elinde tuttuu lyonya Adalan Yunanistana geti: Zante, Korfu,
Kefalonya vb. (asl lyonya, Bat Anadolu kylardr, ama bu adalara da yon
denir).

Kendisi cokulu bir filhelen olmasna ramen Yunan halknn pek


smamad Otto zaman zaman ulusal sava kahramanlarn (Mavromihalis
benzeri kiiler) babakan yaparak tahtm korumaya alt, epey sre korudu
da. Ama 1862de taht ve lkeyi terk etmek zorunda kald; Megali deann ilk
zaferi yeni kral bulma greviyle kar karya gelince bu sefer bir
Danimarka prensi zerinde anlamaya vardlar: George ya da Yorgo adm
alarak gelen Wilhelm (kral olabilecek hanedan torunu Yunan yoktu). I. Geor-
gios 1913 ylna kadar kral olarak yaad ve Megali deamn asl gelimesini
grmek ona nasip oldu (Otto 1867de lmt).

Yukanda zetlediim Megali Idea ideolojisi batan aa yaylmac, dolaysyla


saldrgan bir z zerine kuruludur. Kurulu bunca lke, burada Helenler
yayor diye baz topraklanm Yunanistana armaan etmeye pek hazr veya
niyetli olmayacaklarna gre, ancak silh gcyle oralan elden karmaya ikna
edilebilirler. Savaarak bymek anlamna gelen bu ideoloji bir devlet
ideolojisi haline gelecekse (ki geldi) bunu, militarist bir yapnn kurulmas
izlemeliydi. Mantk byle gerektirirdi. stelik ideoloji hayale dayal bir
ideoloji olarak kalmad da. Hi kmsenmeyecek llerde gerekleti. Yani,
savaarak byme fikri semere verdi.

nce, ok ksaca, bu srecin zerinden geelim.


1866da Giritte isyan balamt. Osmanl ynetimi bu durumlarda genellikle
yapt gibi gene an iddet uyguluyordu. Yunan Bamszlk Savanda
Mehmed Ali Paanm olaya karmasndan sonra ada Msr n ynetimine
braklm, ama 1840ta Osmanl devletine geri verilmiti. O tarihte bu durum
da adada ksa sreli bir ayaklanmaya yol amt. 1866da isyan tekrarlannca
OsmanlIlar iddetin yan sra baz reformlara da girimek zorunda kaldlar ve
yerli halka baz meclislerde temsil hakk verdiler. Bu rejim ksm bir iyileme
salad. Enosis talepleri yatt. 93 Harbi yenilgisi ile Kbrs toptan
Britanyaya braklrken Girit iin de kurallar deiti: Mecliste Rumlar
ounluk oldu; valinin Rum, yardmcsnn Trk olmas ilkesi kabul edildi. Bir
sre de byle gitti. 1897de Yunanistan adaya asker kard, hem de bir tmen.
Statkoyu altst eden bu giriime kar Yunanistann kaderini izen l,
Britanya, Fransa ve Rusya, bu sefer talyay da yanlarna alarak aday abluka
ettiler. Osmanl devleti de Yunanistana sava ilan etti ve ksa srede sava
kazand (Etniki Eterya bu yllarn rgtdr).

Ne var ki, 1908de stanbulda kinci Merutiyet ilan edilirken Girit Meclisi de
Yunanistana katlma kararn verdi. 1913te Bkre Antlamas ile bu durum
uluslararas geerlilik kazand.

Bundan epey nce, 1881de, yani Osmanlmn 93 yenilgisinden birka yl


sonra, bu bozgunun sersemlii devam ederken, Rusyann ampiyonluunu
yapt Byk Bulgaristan.projesi iptal edilmi, ilk azda Bulgarlara
braklmas tasarlanan Tesalya Yunanistana verilmi; bu, Yunanistann ikinci
genilemesi olmutu. O tarihlerde Osmanllar n bu kararla mcadele edecek
mecali yoktu.

lon Adalar olsun, Tesalya olsun, Megali deamn gerekletirilmesine ynelik


nemli admlard, ama Megali deanm mantken ierdii savaarak byme
ilkesinin sonucunda kazanlmamlard. Giritte dklen kan olmu, sava
kmt ama Yunanistan savata yenilmi, aday savala kazanmamt;
Giridilerin bir trl tam olarak bastnlamayan ayaklanmalar sonunda olay
diplomatik dzeye sram ve Girit Yunanistanla birlemiti. Yani, bu
durumlarda, militarizmi coturacak bir ey olmama.

Ama Balkan Harbi byle deildir. Bu savata Yunan ordusu da, Yunan
donanmas da, ou baarl arpmalara girmi, Osmanl ordularn bozarak
1897nin cn alm, Yanya, Selanik gibi nemli kentleri kendi sava gcyle
ele geirmiti.
1911de talyanlarn Trablus karmas kk Balkan lkelerini uyarmt.
Grece yakn zamanda bamszlklarn skerek aldklar yal imparatorluk
gene zor durumdayd, iktidar bir darbeyle Jn Trklerin ele geirmesi,
devleti genletirmeye yetmemiti. Bu arada, 1912 seiminde, Giritli Venizelos
byk bir zafer kazanp Parlamentonun neredeyse btnn kazanmt.
Osmanlya kar kurulan kumpasta, tereddtleri olsa da, yer ald Venizelos ve
Yunanistan, nk bu ekilde kazanlacaklardan yoksun kalmak istemedi.
Tereddt ise, Anadoluda yaamaya devam edecek Rum nfusun bana
gelebilecekler korkusuydu.

Balkan Harbi Osmanllar iin yeni bir hezimet oldu. Baka herkes, deien
derecelerde kazanl kt. Yunanistan batda Yanyay alrken douda snrm
Kavalann ilerisine tad. Midilli, Sakz gibi adalar da topraklarna katt. Bu
arada nfusunu da aa yukar ikiye katlam, ama bunu yaparken bu yeni
topraklarnda Yunan olmayan topluluklar da edinmiti: Yahudi, Trk, Slav ve
Ulahlar, bir miktar da Arnavut. Amavutlar bandan beri vard, ulusal sava
kahramanlarndan bazlar da tam ya da yarm (Hydral Kun-duriotisler gibi)
Amavuttu.

Bylece Birinci Dnya Savana geliyoruz. Yunanistan bu savaa uzun sre


uzaktan bakt. Venizelos Batc Yunan politikaclar arasnda saylmas gereken
biridir. Bu koullarda hemen Britanyann yannda savaa girmeye istekliydi.
Ama bir delinin suikastyla len Georgiosu izleyen kralyla anlaamyordu (I.
Konstan-tin). nk Kral Kayser Wilhelmin kz kardeiyle ilgiliydi ve
Almanya taraftaryd. Tamamen ayr grteydiler. Nitekim Venizelos 1915te
babakanl brakt. Seime gidildi. Venizelos yeniden kazandysa da birka ay
sonra gene istifa etmek zorunda kald). Epey kargaalktan sonra Yunanistan
1917de savaa girmi oldu; girmesinin kimseye bir faydas dokunmad; ama
bunun karlnda, Kk Asyadan toprak taleplerini itilf devletlerine kabul
ettirmeyi baard; bilindii gibi 1919un Mays aynda zmir e asker kararak
bunu gerekletirmeye giriti ve bylece Trk Kurtulu Savam (Milli
Mcadele) balatm oldu.

Uzatmaya gerek yok. Bu karmann sonucunda Yunanlar umduklar Byk


Idealden bulduklar Byk Katastrofa ulam oldular. Bu yenilgiyi byk
bir nfus mbadelesi izledi. Gene de, olay bsbtn kaypla kapatmamay
baardlar, nk Iskee,

Dedeaaa (Aleksandropolis) uzanan araziyi savan teki maluplarndan


olan Bulgaristandan almay baardlar. Yani Yunanistan bymeye,
topraklarna toprak katmaya devam etmiti.

ikinci Dnya Savainda ise talya yenilmi, onlar daha ilk saldrda pskrten
Yunanistan bu badirelerin (yani Alman igali) ardndan On iki Aday (Dodeka
Nisi) kazanmt. Bu da, sava sonucu bir ftuhat deildi, ama bir bymeydi.

Atina ve Sparta

Yunanistan heyecanlandran son yaylma ihtimali, bandan beri Megali Idea


erevesi iinde yeri olan Kbrst ve bu da Trkiyenin bir mdahalesi ile son
buldu en azndan imdilik son bulmu gibi grnyor.

Dolaysyla Kolettisin Megali Ideas olabilirlik snrlan iinde ne kadar


gerekleebilirse gerekleti, ama bunlar, Balkan Sava dnda, bir Yunan
zaferi sonucunda byle olmad. Yunanistanda, rnein Trkiye ile
kyaslayarak baktnzda, kendine zg bir milliyetiliin baya yksek
dozda bulunmasna karlk, buna elik eden bir militarizm bulunmamas, buna
balanabilir mi? Bunun da pay olabilir, ama bence bundan ok daha ar
basan baka etkenler de var.

Ashnda buna ok yakm bir konudan sze balayaym: Megali Idea yaylmac
bir ideolojidir, demitim. Peki, Yunanistan bu yaylmay gerekletirecek
fiziksel gce sahip bir lke mi?

Bu ideolojinin hedefledii Helen halknn yaad yerlerin hemen hemen


hepsi douda (Yunanistana gre) ve Batum ya da Odesa ya da skenderiye gibi
zaten fazla vurgulanmayan birka yer dnda hepsi Trkiyede. Trkiyede
nfus bugn yetmi milyon sulannda. Yunanistanda on milyon kadar. En
azndan 1920ler-den bu yana Yunanistann komusuna ald tavr savunma
arlkl olmutur. Yunanistan dnyada en fazla asker harcama yapan
lkelerden biridir ve bunun da balca nedeni Trkiyedir; ama Yunanistann
Trkiyeden toprak fethetme gibi bir plan, projesi yoktur. Megali Idea da
eriebilecei mantk sonulara erimitir.

Bunlar militarizmin geerli olamamasnda pay olabilecek etkenlerdir.


Ancak, bundan nemlisi, Yunanistan devlet gelenei, devlet politikas
kltrdr. Yukanda, antik Yunan medeniyetinin kent devleti rgdenmesinin
deien dnyada ciddi bir kesintiye uradn sylemitim. Venedik ya da
Dubrovnik gibi birka istisnai durumda devam edebilen bu siyas birimin
sonunu geici olarak skender, kesin olarak ise Roma imparatorluklar
getirmiti. Yunan siyas hayat bundan sonra Bizans mparatorluunda devam
etti. Ama o da uzun bir dalma srecinden sonra, stanbulun fethiyle yerini
Osmanl mparatorluuna brakarak yeryznden silindi. Yunan devleti
geleneini Osmanllar tevars etmi oldu.

1828de bamsz bir devlet olarak kurulan Yunanistan topraklarnda hibir


zaman bir devlet gelenei olumamt, nk yle bir devlet olmamt.
Devlet olmaynca, bir devledlar tabakas da meydana gelmemiti. Ancak
yerel nfuzlu kiiler olabilmiti. Kilise dahi nemli bir birlik, ortaklk
duygusu yaratmaya yetmemiti. Onun iin de, ilk Cumhurbakan
(Kapodistrias) Rus mparatorlunda devlet grevine ilikin ilevleri yerine
getirirken oray brakp gelmiti. Onun ldrlmesinden sonra da devletin
bana geecek kii Yunanistann iinden bulunamad ve bilindii gibi
Bavyeradan Otto arld. Bir Yunan aristokrasisinden sz etmek ne kadar
mmkndr? Pek mmkn deildir. Buna en fazla yaklaanlar stanbuldaki
Fenerlilerdir. Devlet gelenei konusunda en fazla grg ve deneyim sahibi
olanlar da onlardr. Bamszlktan sonra da, uzun sre, Yunanistanda bunlann
benzerleri olumad.

Byle bir merkez devlet gelenei yokluunda militarist bir ideolojinin


biimlenmesi beklenemez. Byle bir toplumsal ortamda bir tr kahramanlk
kltrnn yeermesi normaldir ve Yunanistanda bu vardr. Ama bu an
derecede bireyci bir kltrdr; bireysel bir ekiya-haydut-kahraman
yceltmesi yapar. Militarizm gibi modemizmin rn bir ideoloji deil,
modem ncesi bir klttr. Batida bilinen erken rneklerinden biri Robin Ho-
oddur. Osmanh geleneinde ve Yakndou kltrnde de, bata Krolu, pek
ok rnei grlmtr. Belki son rnei de ellilerde Sicyada n kazanan
Giulianodur. Amerikada ok rnei olmas (Jesse Jamesten Billy the Kidde
ve Bonnie ile CIydea) da doaldr.

Militarizm her zaman bir kolektivite ile birlikte varolur. Merkez disiplin,
anonim kurumlar ve kurallar gerektirir. Bakaldr-maz, daha ok kalkacak
balan ezer. Kendisi de anonim ve mekaniktir.

Bamszlk Savainn gidiatna bakarken, kleftleri grmtk. Robin


Hoodla Giuliano arasmda tipler olan felejitlerin militarist olmas
dnlmezdi.
Onlann benzerlerini kendi rneklerimiz arasnda arayacak olursak, bizim de,
Cellilerden balayarak, ekiyalk tarihini taramamz gerekir. Cellden, Kara
Haydarlu gibi plerden, K-rolundan belki Dadaloluna gelinebilir; daha
yakn zamanlarda akrcal Mehmed Efe saylabilir; Kurtulu Sava
dnemindeyse gayrinizam olarak bilinen Demirci Efe ile Yrk Aliyi,
tabii erke Ethem ile kardelerini ele almak gerekir. Bunlardan bazla-n zaten
dorudan tasfiye edildi. brlerinin de nemli bir i yapmasna imkn
tannmad. psiz Recep, Topal Osman gibi, kirli ilerde kullanlmak zere
varl hogrlm olanlan vardr.

Yunanistan fele/tleri de bunlara benzer. Onlann arasnda da, rnein lakab


Trkyiyen olanlan vardr.

Yani burada ne merkez devletin ne de onun disiplinli ordusunun gelenei


vard. Ke/flerden kurulma ordunun da militarizmi olamazd.

Gene yukanda biraz daha aynntl anlattm gibi, Yunanistanda ulusal


mcadele ortam hazrlanrken Eski Yunan medeniyetini vurgulayanlar daha
ok Filhelen Avrupallar olmutu: Delacro-ix, Byron, Pukin gibi sanat ve
kltr adamlannn yan sra Wil-liam Stevenson ya da Leicester Stanhope gibi
daha teknik insanlar da, bakaldran Yunanlar a bu anl gemii
hatrlatmlard. Almanyadan ithal edilen ilk kral da byle dnenlerdendir.

Kral olaca lkenin bakenti, Korintos Kanalndan Pelepo-neze getikten az


sonra vanlan, Egeli ky kenti Nauplion idi. Kk bir kent buras, bugn. Otto
bakenti Atinaya tamak istedi, evreyi de buna ikna etti, istemesinin nedeni
antik Atinann temsil ettii medeni deerlerdi. Burada yasa koyucu Solonun
kurallan geerli olmu, Perikles gibi devlet adamlan yetimii, Sokra-tes ile
Platon Protagoras ve Gorgiasla tartm, Sophokles ile Eu-ripides tragedya,
Aristophanes ise komedya yazm, Myron, Phi-dias, Praksiteles heykel
yapmlard. Epey ykk olsa da, Parthe-non hl ayaktayd. Yeni Yunanistan bu
parlak medeniyet merkezinden domalyd. Yunan tarihileri Osmanh
zulmnden ve zulmetinden (Turkokratya) kurtulu iin Anastasis derler.
Bu kavram, sann dirilii olarak Hristiyanlkta bulunduu gibi, bata
Adonis, Yunan mitolojisinin birok kahramannda da karmza kar; ulusun
da dirilii olmutur. Ottoya gre bu, ayn zamanda antik Yunan entelektel
zenginliinin de anastasisi olmalyd.

Oysa o sradaki haliyle Atinann byle eyler dndrecek bir azameti yoktu.
zerinde Parthenon ykntlar bulunan, Akropo-lis tepesinin eteklerinde,
bugn Plaka denilen ve Atinann turistik lokanta ve tavernalarnn bulunduu,
dkknlarnn olduu semt vard. Orada burada, tepelerde birka manastr.
Hepsi bu. Nfus be bine, belki daha da aaya inmiti. Bunlann epey bir ksm
da sava srasnda Yunan ldrsnler diye Osmanllann getirdii Ar-
navutlard. Atinann bu drt be bin nfusla Yunanistann bakenti olduu
yllarda zmir de yz binin stnde, stanbulda iki yz bine yakn Rum
yayordu.

Helen halk dnp antikama baktnda orada Atinay gryor, ama ayn
zamanda Spartay da gryordu. Bunlar birlikte varolmu, bazen ittifak
kurmu, bazen da birbirleriyle savamlard. Bu arpmalarda genellikle
kazanan taraf savalyla tannan Sparta olmutu. Sanata, mimariye pek de
merakl olmayan Sparta bamszln kazanld yllarda pek grlr halde
de deildi. Ancak 20. yzyln balanndaki kazlarla eski kentten kalntlar
ortaya kanlmtr.

Modem Yunanistan, geleneinin bu Sparta koluyla fazla ilgilenmeyip Atina


kolunu semekle, gemiine deil, geleceine dnk bT deerlendirme
yapm oldu.

Daha nce Almanya/talya kontrastnda bu medeniyet tercihinin bir baka


rneini grmtk. Eliasm dikkat ektii bu aynn imdi Trkiye/Yunanistan
kard balamnda bir kere daha karmza kyor. Byle tekrarlannca,
aradan gemi bunca yllara ramen bu tercihin ciddi bir anlam
kazanabildiini biraz daha inandnc buluyoruz.

Trkiyenin antik Yunan tarz bir gemii olmad iin (Alman-yannkine


yakm bir gemi), Atinas yoktu, ama aslnda Spartas da yoktu. Dolaysyla
fiziksel gereklik dzeyinde Ankarada karar klarken ulusal mitoloji yaratma
dzeyinde de tkene gittik. Ankarann seiminde, Ankarann kendisinden
ok, bakenti kozmopolit stanbuldan baka bir yere tama isteinin etkisi
vardr. Anadolunun kalbi Ankara, Trkn kanmam ve bozulmam
benliini temsil edecekti. Kurtulu Savainm buradan ynetilmi olmas
nemli etkendi. lkenin ortasnda olmasnn verdii asker avantaj da
nemliydi.

Yunanistan'da askerlik
Yunanistan toprak bakmndan ok byk olmayan, nfus bakmndan da
ortann altnda kalan bir toplumdur. Ama sorun ve tartma sahibi olmakta epey
ileri saylr.

Daha Bamszlk Sava devam ederken Britanya, Fransa ve Rusya bu


toplumun koruyucusu olarak konumlarm almlard. Krallk kurulunca
Almanya da Yunanistann i politikasnn bir paras haline geldi. Bamsz
Yunanistann siyas partileri bu lkelerin etki alanna girmekle kendilerini
ayrtrdlar.

Ama bu, zamanla, bizim alaturka/alafranga ayrmna ok benzeyen bir


yerli/Batl (ya da yabana) kaidesine oturdu. Bunu da, Savam bandaki
sekler/din ekimesine ya da onu tetik-leyen Aydnlanmac/Ortodoks
gerilimine gtrmek mmkndr. Yani, modernleme, bizde olduu gibi
orada da bir yerli/yabana sorunsal yaratmtr.

Yunanistan hakknda yazd kk kitapla son derece aydnlatc bilgiler veren


Richard Clogg (1997) bunu bir posterle aklyor: Atinada bir kafe, Oraia
Elias (Gzel Yunanistan). Suluboya resmin sa tarafnda, arkada bar, n planda
bir masa ve oryantal Yunanlar. Fustanella giymi, cepken giymi, fesli
sarkl adamlar. Uzo iiyor, nargile (ibuki) ekiyorlar. Kapnn solunda ve
dibindeyse Ottonun Bavyera niformal askerleri oturuyor ya da duruyor.
Onlardan bize doru silindir apkal, ceketli alafranga Yunanlar. Onlar bira
iiyor. Almanya ve kralla hayatlarna karan Batl iki (bizde de byle
olmutur). Ortada byk bir masa, muhtemelen bilardo masas. Onun nnde,
sanki bir antlama yapmaya gelmi gibi, iki kesimden birer temsilci durmu,
konuuyorlar. Bilardo masasnda beyazlyla uzo olduunu belli eden bir iki
barda. Kapnn stndeki resim ise herhalde Alman kralm fotorafdr.
Yukanda, Ortodoks Kilisesi iinde ta-pmakvari ikonostasiondan sz etmitim;
burada da, bu heterojen eler, sonunda kanmasa da kavga etmeden yan yana
duruyor (Clogg, 1997: 72). Bunun gibi bir de Pirede bir bar fotoraf
koymu. Burada da uzun beyaz nlkl, pala bykl garsonlar ve daha Batl
grnen bir mteri (muhtemelen) grnyor. Bu yerlerde kadn hi olmuyor
(Clogg, 1997: 99). Dner pitiini de gryoruz.

Eski Kral Saray, imdi Parlamento olan binada, binann nnde, eidi Avrupa
lkelerinin bir turistik showa dntrdkleri nbet deitirme treni
yaplr. Evzones denilen, geleneksel klkl askerler yapar bu treni, her saat
ba, Parlamentonun nndeki Mehul Asker antnda. Balarnda pskll
krmz balklar, fustanella denilen alvar, bacaklar smsk saran beyaz yn
orap ve pskll dizlikler. ok byk krmz ayakkablar ve yukar kvrk
burunda kocaman siyah ponponlar. Boyu 1.86nm altnda olanlar bu tren
ktasna alnmyor. ok ar ve ok abartl harekederle, bacaklarn aarak,
havaya kaldrarak yryor ve sa adm iyice sert vuruyorlar. Sahici askerden
ok folklorik bir gsteriye km bililerini andryorlar. Osmanlya
bakaldran feleklerin klndan stilize edilmi bir ey ama bundan nce Arna-
vudardan (kiptar) alnma olduu da syleniyor.

Yunan tarihinde bu geleneksellik meraknn ald biimler hep bir hayli ilgin
(ve ok kendine zg) olmutur.

rnein her eyin balangcnda Bamsz Yunanistan olduka liberal, yani


Bat Avrupa deerlerine dayanan bir anayasa ile yola kt (Troezene
Anayasas); ama Cumhurbakan Kapodistrias ona hi uymadan gayet despotik
bir tutumla ynetti (Mavromihalisin olu ve kardei tarafndan ldrlnceye
kadar -I831de). Buna herhalde bir sentez denemez, nk kolokotronis onu
Batc olmakla sulamaktan geri durmaz:

Yunanistan ykma uratmtr, nk lkeyi zaman geirmeksizin


frenkletirmitir, oysa yapmas gereken lkeyi nce Frenk ve yedi Trk
blme ayrmak, sonra bu oran yar yarya getirmek ve en sonunda btnyle
Frenk yapmak olmalyd (Clogg, 1997, 62)

Kolokotronis bunlar 1836da sylemiti. 1843te Kolettis gene despotik bir


ynetim kurdu. Bu srada ordu gene hareketlenip Kral Ottodan yeni bir
anayasa yaplmasn istemiti. 1844te anayasa yrrle girdi ama lke
demokratik olmad. 1862de silhl bir ayaklanma, ordu desteinde, Ottoyu
lkeden kovalad.

Grdmz ve greceimiz gibi Yunanistann militarist olmamas,


ordusunun siyasete mdahale etmedii anlamna gelmiyor. Tersine, sk sk
mdahale eden bir ordu bu. Ama byle yapmasnn birinci nedeni, yukanda
anlatmaya altm, geleneksel bir ynetici snf (bir aristokrasi ya da
burjuvazi) olmamas. Bu yokluktan gelen siyas boluu silh elinde tutan
gcn doldurmas manta uygundur ve hep byle olur. Bu bakmdan Yunan
ordusu, militarist bir gelenein kurulabildii Trkiyeden ok, kurulamad
Latin Amerika lkelerini andrmtr - albaylar cuntasnn sonuna kadar.
1909da Atina yaknlarnda, Gudi denilen yerde bir darbe yaand ve hkmet
dt. Bir yl sonra Venizelos ilk kez babakan oldu. Balkan ve Dnya
Savalann, bu sra gerekleen darbeleri grmtk. Bu sralarda ordu
Venizelosa daha yaknd. Ama Anadolu harekt byk bir bozgunla son
bulunca Albay Plastiras darbe giriiminde bulundu. Kral gene srgn edildi ve
olu II. Geor-gios tahta kt. Bu da ok srmedi ve kral lkeyi terk etti,
Cumhuriyet kuruldu. 1926da General Pangalosun darbesiyle yeni bir
diktatrlk balad. Ertesi yl yeni bir anayasa yrrle girdi. nk
Pangalosu bir baka general, Kandilis, devirmiti. 1933te Plastirasn darbesi
baanh olamad. 1935te bir giriim daha grld. Venizelosun suyu
snyordu. O lkeyi terk edince Kral Ge-rgios geri dnd. Ertesi yl (1936)
nl general Metaksasn diktatrl balad, ikinci Dnya Savana byle
gelindi.

Sava ve Nazi igalinden kurtuluu uzun sren I Sava izledi. Bu, aralklarla,
1950ye kadar devam etti.

1949da Savam resmen durmasndan sonra, son asker darbe 1967de


yapld ve 1974e kadar da srd. Bu tarihte Kbnsta Sampsonun darbesi ve
Trkiyenin Kbrsa mdahalesiyle cunta rejimi ykld. Yeniden sivil rejime
geilirken cuntadan sorumlu subaylar da mahkemede mahkm oldular ve
hapse girdiler. Daha sonra Papandreu zamannda ordu iinde yaplan geni
tasfiyelerle lke asker bakmndan rahatlad. Yeni bir darbe dnlemez, ta-
sarlanamaz hale geldi. Bu hedefte, yani orduyu hizaya getirmekte, sa da, sol
da birleebildi.

Trkiye yenilgisinden sonra da Hacanestis ve baka generaller vatana ihanet


suundan bir asker mahkemede yarglanm, alts idam edilmiti. Haksz,
sama sapan bir davayd ve doal olarak Venizelistlerle Kralclar arasndaki
ilikileri iyice ktletmi-ti. Ama bu olsun, 1974 sonras cuntann
yarglanmas olsun, Yunanistann bir yzyllk sre iinde sk sk darbe
grmekle birlikte, generallerine, subaylarna kutsal inek muamelesi yapan,
bir tr dokunulmazlk veren bir toplum olmadn da gsteriyordu.

Bir yandan da, bir hayli sfrdan balayan bu toplumda, demokrasi


yerlemeye ve yerlilemeye balyordu. lk yllarda bira veya melon
apka gibi ecnebi bir eyken, yava yava, Yunanistana iyi yakacak bir
nesne gibi grlr olmutu. Ne olsa, dnyada ilk demokrasi, antik Yunanda,
en ok da, bakent seilen Atinada grlmt. Bu sre kolay olmad tabii.
Darbeler birbirini izlerken bir yabanc igali ve bir Sava da yaand. Ama
1974te darbeciler kovulur ve bir sre sonra da yarglanrken, Yunanistanda
demokrasinin kurumlan olduka salam bir biimde yerlemiti. Mutlaka
bugn dahi nemli sorunlar var. u sralar girilen ekonomik kriz de genel
sorumsuz davranma alkanlnn nelere yol aabileceini gsteriyor. Ama
darbeler dneminin artk bir daha geri dnlmeyecek bir ekilde aldn
sylemek herhalde yanl olmaz.

Militarizmin yokluuna iaret eden bir baka nokta da, Yunanistan ordusunda,
Trkiyede olduu gibi, herkesi standardize eden (entelektel bakmdan) kabul
edilmi bir ideoloji olmamasdr. Trkiyede bir asker mdahale olduunda
her yerde Atatrk edebiyat ve retoriinin artacan, ortal kaplayacan
bilirsiniz. Pratikte, yaplanlar arasnda baya nemli saylacak farkllklar
olabilir -12 Eyll Atatrklnn Bat dman bir ideolojiye dnmesi
gibi. Ama biliriz ki ne yaplacaksa Atatrk adna yaplacaktr. Yunanistanda bu
yoktur, eitli zamanlarda mdahalede bulunan subaylar, generaller de farkl
grlerle davranmlardr. Aralannda daha faizan veya daha liberal eilimli
olanlar, daha Batc veya daha geleneki olanlar kmtr. rnein Metaksas
biraz Kemalist dnceli saylrd. Doudan gelen her eyin (Trk ve
Mslman) kt olduuna inanm, Rebetika musikiyi bile yasaklamt. Ama
darbeciler arasmda gelenekiler safnda yer alanlar da vardr, olabilir.
Komnist Partinin kurduu Ban Deme-inde baz emekli generallere
rastlayabilirsiniz.

Helenistik ikilemler

Bamszlktan sonra Batc/Aydnlanmac Yunan aydnlarnn nemli


baarlarndan biri dil alannda grld. Burada kendilerini antik Yunan
medeniyetine balamann gerekli olduunu kide-lere de kabul ettirebildiler.
19. yzyl banda konuulan Yunanca Homerosun kulland Yunanca deildi.
ok deimiti. Yaygn konuulan dile demotikos deniyordu. Bu,
demosun, yani halkn konutuu dil demekti zaten. Yunan aydnlar bunun
yerine klasik dili canlandrmaya giritiler. Bu dilin ad da Katharevousa idi.
Katharsis, yani arnma kknden geliyordu.

Dil konusu pek ok yeni ulus-devletin en nemli sorunu olagelmitir.


Yunanlarn byle arlk peinde olmas hemen Trkiyenin kendi an dil
araylara, z Trke kampanyalanm vb. akla getirir. Burada da ulusalc
gerekelerle konuulan dile mdahale edilmitir. Ama daha aynnt saydacak
konulara girince benzerlikten fazla benzemezlik grmek de mmkndr.
Am-lk iki rnekte de vardr, ama derece de nemlidir. nk kat-
harevoussa giriiminde, bir zamanlar varolmu, kullanlm, hem de ok
zengin bir dilin eitimle bir topluma retilmesi sz konusu. Trkiyenin
ztrke giriimi ise nce bu dili retecek, sonra retecek, sonra
zenginletirecek vb. Bu amat; pratikteki sonu ise varolan dili
yoksullatrmak oldu.

Gregory Jusdanis Gecikmi Modernlik (1998) adl kitabnda Yunanistanda bu


karardan tr edeb kanonun olumasnda hangi dilde yazldnn belirleyici
lt haline gelmesini inceler. Bunu yaparken, kitabn altbalmda olan Milli
Edebiyatn cat Edilii srecinin zelliklerini demi ve dnyann birok
yerinde olmu, bitmi veya bitmemi bu olguya akl banda bir perspektiften
bakmamz salayan bir pencere amtr. Benedict Andersonm Ima-gined
Commmitiesini (1983) izleyen birok kitap yazld gibi Jusdanisin izinden
bu kanonik edebiyat sorununu ele alan pek ok nemli alma yaplmtr.

Yunanistanda bu dil konusu hep sorunlu oldu. Katharevous-samn arkasnda


btn messes nizamm destek vermesi demo-tikos'u ortadan kaldrmad.
Albaylar da katharevoussadan yana tavr aldlar. 1964te ilkokullarda
demotika retilmeye -nihayet-balanmken, saati yeniden geriye almaya
altlar. Ama 1976da eitimde yeniden demotikaya geildi; 1977de
demotika resm oldu. imdilik, Yunan toplumu bu konuda da rahatlam gibi
grnyor.

Dou/Bat arasmda Yunanistann yeri sorunu sanrm hl devam ediyor.


Yunan halk, bir bakma Trkler gibi, ama Trkler-den daha fazla, douya
dnp baktklarnda kendilerini Batl, ama batya baktklar zaman da Doulu
gibi grmeye almlardr. Trklerden daha fazla demem, Yunanlarn
kendileri kadar onlann batsndaki Avrupallarm da, bu iki halka baktnda,
Yunan toplumunu ve kltrn daha Batl grmesinden tr. Buradaysa
Baty yadsmak isteyen veya Batdan pek fazla haberdar bile olmayan ok
daha fazla insan yayor. Onun iin de Ben hangi-sindenim? sorusu daha az
insan zorluyor. Yunanistanda bu gerilim daha fazla.

Oysa bunun bir gerilim olarak yaanmas da gerekmiyor. Bu dnyann


medeniyetler haritasnda daha ok ara yer gibi tanmlanan alanlarda kalanlar
bu gerilimi daha ok hissediyorlar, nk szgelii Dou ve Bat ya da
slm ve Avrupa sanki daha tanml, izgileri belirgin kavramlar. Musikide
tam nota, do, re gibi. ncelikle corafi konumu nedeniyle melezlemi
kltrlerse bu benzetmeyle devam edersek minr seslere tekabl ediyor; o
zaman, ne diyeceiz, re bemol m, do diez mi? Trkiye belki Batl
balamnda bemol, yani geride kalyor, Yunanistan ise diez, nne
koyabiliyor. Oysa ikisi de ayn yerden kan sesler.

Yunanistan Avrupa Birliine girince ok Avrupal olmad belki daha iyi


anladd. Trkiye de byle olacaktr ve u anda epey kalabalk olan gmen
iileriyle bunu zaten kandyor.

u gnlerde Yunanistan ABde, ekonomik dzeyde, yaplmamas gereken ileri


yapm bir lke konumunda. Ama kendisini ilgilendiren her siyas konuda da
tavn byle oldu: Trkiyeyi, hele Kbns ilgilendiren her konuda, ama
Makedonya sz konusu olduunda da; Bosnay birbirine katan Srbistana
arka ktnda da. Trkiye gibi Yunanistann da Avrupa llerinde an
olarak alglanan bir milliyetilii vardr.

Ama btn bu yaanm yakm tarihten sonra, Yunanistan Batll Trkiyeden


ok daha fazla sindirmi, iselletirmitir. En nemlisi, elikilerle,
uzlamazlklarla, kartlklarla yaamay ve bunlan zamanla zmeyi daha iyi
renmitir.

Bunun da, 1820lerdeki medeniyet seimiyle nedensel bir ilikisi olduunu


dnyorum. Spartay deil de Atinay semi olmak, her eyden nce,
silha kar sz semek oluyordu. Atina, hitabetin doduu yerdi. rnein
Demosthenes buralyd. Ama tabii Sokrates ve Platon buralyd. Soran, mantk
yrten, sonulara konuarak varan Sokrates. Aristoteles 17 yandayken
Atinaya gelmi, Platonun Akademiasna yazlmt. Byk mantk kitabn,
Organoriu, Atinada rendii felsefeyle yazd. Sokratesin demagog
bularak beenmedii Sofistler de Atinalyd -Her eyin ls insandr,
diyen Protagoras.

Bugn yaamakta olan Yunan kltrnde btn bunlar da yaamaya devam


ediyor. Yunanistanda tartma bir zevk olmutur. Bir argman
gelitirmek, konuya eitli alardan bakmak, kantlar getirmek, sonuca
varmak, birok Yunan yurttann zevkle ve baaryla yapt bir itir. Bu
blmde gstermeye altm gibi, yakn dnem Yunan tarihi de bu yntemin
etkili olduunu gsteren rnekler ierir. Kesin sonucun yumrukla alnacana
inanan, btn bu tartma, mantk yrtme hnerim kendisine dmanlk olarak
alglayan sradan Trkn dnyasnda yer vermekten holanmad eylerdir
bunlar.

Tartma kltr her zaman mnazara tekniklerine aktr. ok zaman bir


tartmada stn gelmek, tartlan konunun kendisinden daha nemli
grlebilir. Byle olunca, demagoji ne kabilir -stelik diplomasi iin
iine girdiinde, tarttn muhatab deil de, nc kiiler olarak
seyircileri -hakllna- inandrmak ne geer. Btn bunlar da gereklikten
uzaklap etkili konuma teknolojisinin inceliklerini renme eilimini
tevik eder.

Ama ne gibi aralarla olursa olsun, tarmak, her zaman kaba kuvvete ve
atmaya tercih edilecek bir eydir. Diplomasiyi militarizmin yaveri
olmaktan kurtarmak nemli bir itir.
SONSZ

Birok kitabn nsznde sylenen szler, sra Sonsze gelince bir daha
tekrarlanr. Hele son zamanlarda okuduum birok tezde aradaki farkn
neredeyse sadece bir fiil zaman a indirgendiini gryorum. nszde
unu unu inceleyeceim deniyor; Son-szde unu unu inceledim...

Bu kitaba, epeyce bir ksmn yazmay tamamladktan sonra yazdm


nszde Acaba bu konuda bir kitap yazmakta ok ge kalm olabilir
miyim? sorusunu sormutum. nk Trkiye, modernleme tarihinin
btnn kapsayan militarizmden nihayet syrlr gibi grnyordu. nsz
2011in banda yazmtm, bunuysa sonunda yazyorum. Aradaki sre yle
ok uzun deil, ama gene de bu bir yl bulmayan zaman iinde bu konu
asndan birok nemli olay oldu.

Biraz geriye gidelim. Kitap bu lkede militarizmin nasl yerletiini


aklamay amalad iin, konunun tarihi stnde daha fazla durdum ve
yerlemi militarizmin yaptklarna ayrntl biimde deinmedim. Bunlar
zaten ok daha iyi, yakndan tandmz olaylar. Ama imdi, bitirirken, 12
Eyll ve sonras stne birka sz sylemenin gerei olduunu dnyorum.

12 Eyll dnyann gidiine de, Trkiyenin gidiine de ters den, tarih ve


toplum konusunda onulmaz bir krlk zerine oturan bir hareketti.
Komnizmle mcadele balca hedefiydi;

1989da, o zamana kadar bilinen ekliyle komnizmin sonu geldi - Kenan


Evrenin herhangi bir katks olmadan. Souk Sava bitti; 12 Eyll Souk
Savam ebedi olduu hesab stne kurulmutu. 12 Eyll Komnizme kar
slmdan yararlanmak iin birtakm tedbirler ald. Bunlann hepsi ters tepti.
Dnya globalizas-yon yoluyla da olsa federalizme, ulusar rgtlenmelere
giderken 12 Eyll ulusal izolasyonu pekitirdi. Her alanda anakronik yaplar
kurdu.

Btn bunlarn amac, bu lkede askerin varlm yasalarla tahkim edilmi


somut bir gereklik haline getirmek, her trl siyas ve ideolojik semeyi
asker bir onaya balamakt. Gene, sivilleen bir dnyada, bu toplumu
askerletirmeyi hedefleyerek, tarihe ters dyordu.

Tarihe ters dse de, bu toplumun ar bir militarizm gemii olduu, iktidarn
yaplan da bu militarizm olgusuna gre biimlendii iin, 12 Eylln
getirdii kurumlar da, egemen kld zihniyet de, uzun mrl oldu. Olaydan
otuz yl sonra, hl onun uygun grd prangalardan kendimizi
kurtarabilmi deiliz.

Gelgelelim, byle baskc rejimler veya tedbirler ne kadar kalc temellere


dayandmlm olursa olsun, toplumlann gelimesini, deimesini bsbtn
engellemek de mmkn deildir. O otuz yd iinde Trkiye geliti; ortaya yeni
sosyo-politik aktrler kt. Unutmamak gerek ki ayn yllarda dnya da
nemli bir deiim srecine girmiti ve global trendler her lkede etkilerini
hissettiriyordu. Onun iin, yukanda saydm etkenler burada da kendilerini
gsterdi. Ancak, 12 Eyll Komnizme vurma cezbesiyle solu ve onunla
birlikte aslnda gerek sekler dnce temellerini tarumar ettii iin, onun
kurduu dzene kar muhalefet, elverili zemin olarak, din-mistik yaplan
buldu, oralarda daha salam bir biimde kklenebildi. Bu srecin somut
sonucu Adalet ve Kalknma Partisi oldu.

Partinin slamc eilimleri sr deil. Onun bu zellii, 12 Eyllle kazanlm


ayncalklan elden karmaya hi yanamayan brokratik aznla, brokratik
iktidann her yana yaylm desteki ve ortaklanna, bir avantaj kazandrd:
dinci-gerici bir iktidara kar son kertede demokratik bir muhalefet yapyor
gibi grnme imkn. O zamandan bu zamana grdmz gibi, Trkiyenin
tarihi byk lde bu laiklik-Mslmanlk ekseni zerinde biimlen-ini,
tarihin olaylarn en ok bu temelden anlamlandrm, ayrca bu ideolojik
ayrm snfsal ayrmlarla da derinlemesine kaynam, i ie gemi.
Sosyalizm veya liberalizm gibi evrensel dnce okullar, bu toplumda,
kendilerine hayat verdiine itenlikle inandklar Batclk (Kemalizm)
izgisinin ondan bamszlaamayan varyantlar olmaktan kurtulamamlar. Bu
yapdanmanm bir sonucu olarak, 12 Eyllle kurulan -ya da revizyondan geen-
rejimin en yabanc unsuru olarak siyas slm kalm, en etkili muhalefet de
buradan gelmitir.

Yukanda deindiim gibi, AKPnin Islmc olarak bilinmesi, Trkiyede


Batllamac akmdan yana btn renkleri bir cephede toplamaya imkn
vermi ve bylece geleneksel asker vesayet rejiminin asl savunucusu, daha
dorusu sahibi olan kk aznln iine gelmitir. Ancak, bu vesayetin
kuramlarna ilime cesaretini ve kararlln gsteren baka grte bir parti
ortaya kabilse (ve iktidara gelebilse) ayn hrm muhalefet ona kar da
gsterilirdi. nk sorun militarizmi kimin tehdit ettiinden ok, tehdit
edilenin militarizm olmasyd.

1950 ile 1980 arasnda Trkiye on ylda bir darbeyle noktalanan bir sre
yaad. Bu darbeler ieride herhangi bir ciddi muhalefetle karlamad gibi
d destekten de yoksun kalmad. 12 Mart ve 12 Eyll Avrupada knansa da
Amerikann etkili evrelerinin tevecchn kazand.

1997, tarihimizin son asker mdahalesi saylacak 28 ubatm yaand


yldr. lgili blmde sylediim gibi bu olay bir anlamda 12 Eylln
salamas olarak deerlendirilebilir; nitekim yle deerlendirilmitir.
Askeri brokrasinin onaylamad bir siyas izgi bir kere daha halktan ald
oylarla iktidara trmanm, ama bu sefer Ordu bilinen biimde yeni bir
mdahalede bulunmakszn, sivil Toplumla (ii ve iveren
konfederasyonlan, medya vb.) yakm ibirlii iinde, bu can skc partiyi
iktidardan uzaklatrmay baarmt. iki kere babakanlk koltuunu brakmak
zorunda kalan Sleyman Demirel de bu seferinde cumhurbakan olarak post-
modem darbeye yardm etmiti. O gnlerin atmosferinde, bu karmaann
aktrlerinden hibiri, bu olayn bir final deil de bir uvertr olduunu
grecek ve anlayacak durumda dedi.

Ama bu olaydan be yl sonra AKP o yllarda hibir partiye nasip olmayan bir
oy okluuyla iktidara gelmeyi baard. lk ileriri-den biri de, asker vesayet
ekibi iin asl uzun vadeli dman olan Avrupa Birlii ile iyi iliki kurmak
oldu. Byle yapmasnn nemli gerekelerinden birinin ABnin anti-militarist
destei olduu da belliydi.

Bylece, 2002den beri devam edegelen mcadele bailam oldu. Bunun


olaylarna, ayrntlarna, btn muhtralara, mitinglere girmeyelim. Ama bir
saptamada bulunmadan geemeyiz: Yllar yl bir darbe-ncesi ortamnda
yaayp bunun btn geriliminin ceremesini ektiimiz halde o darbe niin bir
trl gerekleemedi? Sanrm bu sorunun cevab karmaktr, yani tek bir
etkene indirgenemez. Ama, sanrm, gaspedilen iktidarda ne yapacan
arma korkusu, yeterli popler destek bulamama korkusu gibi etkenlerin
yannda ve onlardan daha ar basmak zere, uluslararas konjonktrn byle
bir eyi ho karlamayaca bilinci etkili oldu. Kurusk demeler ve
muhtralarn asl aklamas buradayd. Bu hkmet byle blflerle yerini terk
etmeyince, askerin hareket alan kapand. Oradan alman destekle kabaran
yapay popler muhalefet de normal boyutlarna ekildi. Ocak 2011de
kitabma nsz yazarken ge mi kaldm? sorusu kafam kurcalyordu.
Bununla, imdi sonsz yazdm Ekim 2011 arasmda bir Austos ve bir
YA daha geti. u anda ok sayda general tutuklu vb. Sre Sonuna
gelmediyse de ok yaklat gibi grnyor.

Gerek tarihte hibir zaman aktrler evlenip ebediyen mesut yaamazlar,


gkten elma dmez ve kimse kerevete kp oturmaz. Srecin sonu ne
demek?

Doksan yllk bir Cumhuriyet deneyiminden sonra, bugn, gerekten


demokratik bir rejimin olmazsa olmaz yasal ve kurumsal yapsna kavumu
deiliz. Demokratik bir siyaset kltr sz-konusu olduunda, onun daha da
uzandayz. Hkmet asker vesayet geleneine kar ok nemli siyas
zaferler kazanmasna ramen bunlar dahi yasal dzenlemelerle sonuca
balam deil: Mulal Klas da duruyor, Saytayn kstll da, Savunma
Ba-kanhnn gstermelik bile olamayan konumu da.

imdiye kadar Kemalist milliyeti ideolojinin elitizm ve pozitivizm ykl


militarizmiyle geldik. Bunun yerini daha aadan yukarya olduunu
syleyebileceimiz bir slm militarizmin almas bsbtn imknsz m?
Bence pekala mmkn.

Dolaysyla srecin sonu denebilecek bir ey aslnda yok. Buna ramen, ok


nemli olaylarla dolu ve bir dnm karakteri tadndan phe
edilemeyecek bir sreten getik, halen de gemeye devam ediyoruz.
Toplumun militarizmle hesaplamas bu noktaya varrken onun arkasnda
duran ve kayna olan Kemalizmle hesaplamann rafa kaldrlmas,
ertelenmesi ya da unutulmas dnlemez. Ancak btn bu ilerin, siyas
Islm ile Kemalizm arasmda bir boks ma atmosferinden kmas, sekler
dncenin bu tartmada (kanlmaz olarak gelecei kurma perspektifinde
oluan bir tartma) yerini almas gerekiyor.

Benim kiisel kanm, bunun ve ondan kaynaklanan (belki kaynaklanmayanlar


da bulunur) btn sorunlarn byle bir tartma ortamnda, gerek bir
uzlama ile zlmesinin, en iyi zm olduudur. Burada gerek diye bir
niteleme ekleme gereini duymamn nedeni, geleneimizde uzlama deil
dayatma ve dikte etmenin bulunmas. imdiye kadar koullarmz
militarizm dikte etti. Ancak bu sevimsiz konumdan kmann gerek (gene
gerek) yntemi, yeni bir dikte etme aktr veya mercii bulmak, ihdas
etmek deil, dikte etme yntemini ortadan kaldrmaktr.
Vardmz noktada bunlar hl gereklemesi g hedefler olarak
grnebilir, ama imknsz deil.

imdi deilse, ne zaman?

EK Hohenzollern Hanedan (Prusya Kral ve Almanya Kayseri Olarak)

1640-1688 Friedrich-Wilhelm (Prusya ordusunun ilk kurucusu)

1688-1713 III. Friedrich (1701 'de "Prusya Kral" olduunu ilan etti ve o
zaman I. Friedrich oldu.)

1713-1740 I. Friedrich-Wilhem (Orduyla ok ilgilendi.)

1740-1786 II. Friedrich (Byk sfatyla anlr. Prusyay her bakmdan


glendirdi.)

1786-1797 II. Friedrich-VVlhelm

1797-1840 III. Friedrich-VVlhelm

1840-1858 IV. Friedrich-VVlhelm (Akli rahatszlk nedeniyle taht kardeine


brakt. Kayser tacn reddetti.)

1861-1888 I. VVlhelm (1858'de kardeinin yerine naip oldu. 1861 'de o


lnce kral oldu. 1871 'de Almanya Kayseri.)

1888-1888 III. Friedrich (Kanserdi, birka ay iinde ld.)

1888-1918 II. VVlhelm (Tahta kan son Hohenzoltern oldu. Sava


kaybedilince Hollandaya iltica etti.)

EK 2 Alman Ordusunda Prusyal Generaller

Burada yaptm, Almanya'nn birlemesinden kinci Dnya Sava-na kadar


generallie ykselmi Alman subaylarnn tam bir dkm elbette deildi.
Byle bir belgenin ardna dmedim. Daha tannm, eitli sava tarihlerinde
ad geen, bu ekilde toplayabildiim adlar toplayp biyografilerine baktm.
Meritokrasi" sistemine en erken geen ordulardan biri olmakla birlikte,
Prusya" kkeni Alman ordusunda belli ki uzun zaman nemli olmu
(phesiz bu dorudan liyakat"la ilikili bir ey deil).

Almanya'nn Kuruluundan kinci Dnya Sava'na Kadar Alman Genelkurmay


Bakanlar:

Helmuth von Moltke (1800-91): Prusya'nn efsanevi kurmay ba-kanyd.


Almanya'nn birlemesine giden yolda kazanlan askerzaferlerde onun ok
byk pay vardr. 1883'te emekliye ayrld.

Alfred von VValdersee (1832-1904): Babas da Prusya ordusunda ykselmiti.


1891'e kadar burada kald.

Alfred von Schlieffen (1833-1913): Gene Prusyal bir generalin oluydu. O da


konttu. 1905'te emekli oldu. Almanya'nn Birinci Dnya Sava'nda uygulad
sava plann o yapmt.

Helmuth Johannes Ludwig Moltke (1848-1916): Prusyal ve byk Moltke'nin


yeeniydi. Schlieffen'in plann gerektii gibi uygulayamad. Marne
yenilgisinden sonra (1914) grevinden alnd.

Bundan ksa bir sre sonra, emekli olmuken hizmete geri dnen Hindenburg
ve kurmay bakan Ludendorff bakomutanla birlikte tayin oldular,
Almanya'y birlikte ynettiler ve sava birlikte kaybettiler.

Hans von Seeckt (1866-1936): Prusyal'yd. Sava srasnda OsmanlI


ordusunda da alt. Bakanl srasnda Almanya'nn Ver-sailles' ineyerek
gizlice silhlanmasn rgtledi.

Grld gibi bu sre iinde Prusyal olmayan biri genelkurmay bakan


olmuyor.

Birinci Dnya Sava'nn Tannm Alman Generalleri:

Friedrich von Bernhardi (1849-1930): Prusyal'dr. Zihnen en azgn militarist


ve sosyal Darvinci saylabilir. Savan kutsal olduuna, barn yozlama
getirdiine inanyordu. Anlama, ahit tr her eyin bozulabileceini ve
bozulmas gerektiini dnyordu.

VVlhelm Colmar Goltz (1843-1916): Millet-i Msellaha adl kitabyla bizde


de iyi tannan Osmanl ordusunun modernizasyonunda ve militarizasyonunda
alm general. Prusyal'dr.

Liman von Sanders (1855-1929): Prusyal'dr.

Erich von Falkenhayn (1861-1922): Osmanl ordusunda da alm bir


Prusyaldr. Moltkeden sonra ksa sre genelkurmay bakanl yapt.

Amiral Tirpitz (1849-1930): Prusyal'dr. Dnya Sava ncesinde


Almanyann byk Deniz Kuvveti kurmas iin kampanya yrtm, savatan
sonra da eitli milliyeti eylemlerde bulunmutur.

Leo Caprivi (1831-1899): Prusyalyd: 1890-94 arasnda anslye de oldu.

August von Mackensen (1849-1945): Saksonyal, 1933'te, emekliyken,


Nazilere bir yardm dolaysyla "devlet danmanl grevine getirildi.

Sava gremeyen, Namibyann soykrmcs Lothar von Trotha da


Prusyal'd.

K.E. Wilhelm Groener (1867-1939): VVrttemberg'liydi (yani PrusyalI deil,


Bavyeral). Kaiser VVilhelme ekip gitmesini syleyen odur. Doal olarak
sac bir generaldi ve bu ara dnemde kan sol karakterli isyanlar bastrd.
Buna ramen, Ebertin bakanlna kar komplo kurmad gibi Hitlercilerin
Alman ordusuna szmasn da durdurmak iin alt. Bu nedenle emekli edildi.

1920'de gene bir Prusyal sac-milliyeti olan VVolfgang Kapp Berlin'de


kendi adyla anlan darbeyi yaptnda Silezya doumlu ve Prusya geleneinde
yetimi General Lttwitz (1859-1942) ona yardmc oldu. Ludendorff da ayn
cephedeydi. Ama halk ve sekinler destek olmaynca darbe birka gnde
snd. Lttwitz'in olu Smilo Lttwitz de generallie ykselmi ve
VVehrmachtta savamt.

Prusyal generallerden Kurt von Schleicher (1882-1934) sava bitince siyasete


karm, von Papen'la ibirlii yapm, Hitler'e de, orduya el atmamak
kouluyla anslyelik nermiti. Hitler bunu kendisini gsz brakmak diye
yorumlam ve Schleicher'a dman kesilmiti. Bir sre sonra Hindenburg
anslye olarak onu Schleicher'a tercih edince. Uzun Baklar Gecesi'nde onu
SA'larna ldrtt.

ikinci Dnya Sava'ndan bir kesit


Tarihte geriye doru gittike Prusyal asker (general) says ykseliyor. Zaman
getike arlklar azalyor ama hibir zaman bitmiyor. Aada kinci Dnya
Sava generallerinin bir listesi var. Bu, toplam saynn yaklak te biri. Ama
seerken Prusya kkenli olduunu tahmin ettiklerime daha fazla yer verdim.
zellikle soyluluk nian von" nekini tayanlarn ou Prusya kkenli
oluyor. Bunlarn asker veya politik, daha n planda yer alan ve baz olaylara
karanlar hakknda bu tip bilgiler verdim. Sonrakiler iin birka biyografik
ayrntyla yetindim.

Wemer von Blomberg (1878-1946): Prusyal'yd. 1933'te Hitler anslye


olunca onu da sava bakan yapt. Ama Blomberg Hitler in asker
yeteneklerine hayran olmadn belli edince ilkin G-ring ile Himmler'in
hmna urad. kinci einin fahie olduuna dair iddialar yayld. Boanma
emrine uymaynca azledildi.

VVerner von Fritsch (1880-1939): Ren Blgesi'ndendir. Blom-bergle birlikte


o da gzden dt ve ecinsel olduu iddiasyla azledildi. (Gene bir Himmler-
Gring kumpas). Daha sonra aklanarak orduya dnd. Savan banda
Polonya cephesinde yaralanp ld.

Ldwig Beck (1880-1944). Hesse doumludur, ama Prusya asker gelenei


iinde yetimitir. Versailles Almanya'da genelkurmay yasaklad iin, bir tr
"yeralt bakam" olarak alt. 1933ten sonra Hitler'in gidiinden honut
kalmad. ekoslovakya'nn igaline kar karak istifa etti. Hitler le gizli
mcadelesini devam ettirdi. Suikast giriiminin bandayd. Baarszlk haberi
gelince intihar etti.

VVlhelm Canaris (1887-1945): VVestphalia doumludur. Amirallie


ykseldi. Suikasta kart iin idam edildi.

Kurt von Hammerstein-Equord (1878-1943): Prusyalyd. Lt-twitz'in kzyla


evliydi ama Kapp olaynda VVeimar a sadk kald. Sola yakn, Nazilere
dmand. Hitler e suikast giriimlerine de katld ama kanserden ld.

Erwin Rommel (1891-1944): VVrttemberg, Bavyera'dan, kk burjuva bir


aileden geliyordu; bu bakmdan, meritokrasi" sisteminin hakl karlmas
gibiydi. Ordunun en parlak subaylarndan biriydi ve feldmareal" olmutu.
Sava suuna hi bulamad. Yahudi ldrmedi. Almanyann savatan kazanl
kmayacan anlaynca Hitler i ikna etmeye alt. Olmaynca, suikast
grubuna kart, i ortaya knca Hitler l Tilkisi"ni bu olaya kartrmay
tehlikeli buldu. Bylece Rommel intihar etti.

VVlhelm Burgdorf (1895-1945): Prusyal. Nazizmi benimsemiti. Rommel'e


idam yerine zehir imesini sylemeye gnderilen iki generalden biridir.
Hitler'in vasiyetine tanklk ettikten sonra o da intihar etti.

Ernst Maisel (1896-1978): Landau'da (batda) domutu. Rom-mel'e giden


ikinci generaldir. 1945-47 arasnda Amerikallarn tutsa oldu.

VValter von Brauchitsch, feldmareal (1881 -1948): Prusyal ve aristokrattr.


Tam bir Nazi taraftar olamad, ama Hitler'i bsbtn reddedemedi de.
SSlerden ve birok Nazi uygulamasndan holanmad. Hitler de ondan
holanmyordu. 1941'de grevden ald, ev hapsine koydu.

Franz Halder (1884-1972): Bavyeral'yd. Bu blmde ele alnan btn bu


kiiler gibi genlik yllarnda Birinci Dnya Sava'na katld. Beckin yerine
genelkurmay bakan oldu (1938). Rusya savandan sonra Hitler'le aralar
almaya balad. liii olmad halde suikast olayndan sonra gzaltna
alnd, azledildi, hapsedildi. Amerikallar onu kamptan kurtard, iki yl
tutsaklktan sonra ABD ordusuna danman oldu.

VVlhelm Keitel, feldmareal (1882-1946): Saksonyal'yd. Hitler in ua"


olarak tannd. Buna ramen anlamazlklar da olmutu. Nrnberg'de mahkm
oldu ve idam edildi.

Alfred Jodl (1890-1946): O da Saksonyal'yd. nanm bir Nazi oldu ama


Dnitz adna teslim olma ktlarn imzalamak da ona dt. Nrnberg'de
mahkemeden sonra idam edildi.

Ewald von Kleist, feldmareal (1881-1954): Hesse'li bir aristokratt. Parlak bir
askerdi. SSCBde 8. Ordu'ya teslim olma emrini verdii iin bunu yasaklayan
Hitler tarafndan azledildi. Savan sonunda ABD tutsak alnca yarglanmak
zere Sovyetler'e gnderildi. Orada tutsak kampnda ld.

Erich von Mannstein, feldmareal (1887-1973): Prusyal'dr. Parlak Prusyal


generallerden biridir. Panzerlerin banda kazand zaferlerle "Fransa'nn
fatihi" olarak tannd. Hitler'e askerlik konularnda eletirel bakm, o da onu
1944te azletmitir. Buna ramen Nrnberg'de 18 yl ald, ama 4 yl sonra
kt. Alman ordusunda danman oldu.
Gerd von Runstedt, feldmareal, (1875-1953): Bir baka parlak Prusyal
general. Suikast giriiminde bulunmay reddetmiti. Ama o da Hitler'le asker
konularda anlaamad iin kere grevden alnmt. Sava suu iledii
iddia edildi ama salk nedeniyle mahkemeye kmad. 1948'de serbest
brakld.

Otto von Lossow (1868-1938): Bavyeral'yd ve bu nedenle Mnih Birahanesi


olaynda Hitler'in yannda bulunanlardand. Trkiyede, Geliboluda
bulunmutu.

Heinz Guderian (1888-1954): Prusya'nn nemli generallerinden biridir.


Panzer birliklerini kullanmakta ok ustayd (babas da subayd). Savan son
ylnda genelkurmay bakan oldu. Hitler le anlaamad. 1945te grevinden el
ektirildi. 1948e kadar tutsak oldu, ama Nmberge karlmad.

Friedrich Paulus (1890-1957): AvusturyalI1 yd. Stalingradda,

1943te tutsak dt. Nrnberg'de Nazilere kar tanklk etti. Savatan sonra
Dou Almanya'da yerleti ve orada ld.

Kari Dnitz (1891-1980): Prusyal bir amiraldi. 1943'ten sonra Deniz


Kuvvetlerinin bakomutan olmutu, Hitler, lmnden sonra onun nc
Reich'in bakanlna gelmesini vasiyetinde yazmt. Atekes ve teslim
srelerini o yrtt. Nrnbergde 10 yla mahkm edildi. Son yllarn kitap
yazarak geirdi.

Erich Raeder (1876-1960): Bir baka Prusyal amiral. Dnitzten nce Deniz
Kuvvetlerinin bakomutan oydu. Kararl bir Nazi'ydi ve genel olarak
sertlikten yana tavr alrd. Nrnberg'de mebbede mahkm edildi ama 1955'te
serbest brakld.

Theodore Busse (1897-1986): Frankfurt'tan (Oder) bir Prusyal'yd. Sonuna


kadar Hitler'e sadk kald, ama Nrnberg'de ceza almad.

VValter Wenck (1900-1982): Wittenberg'den. Sava'ta en gen Alman


generaliydi. Sonuna kadar Berlin'i savunmaya alt. 1947'de serbest brakld.
Bir trafik kazasnda ld.

Kurt Zeitzler (1895-1963): Brandenburg'dan bir Prusyal. Hitler le anlaamad


ve ok kavga etti. Zeitzler Britanya'ya (azledilmi olarak) tutsak dt.
Hans Krebs (1898-1945): Saksonyal'yd. Sonuna kadar Hitler'e sadk kald ve
teslim olma formalitelerini tamamladktan sonra intihar etti. Koyu bir Nazi'ydi.

Ernst Busch, feldmareal (1885-1945): Prusyal'dr. Montgo-meryye tutsak


oldu ve o yl ld.

Hasso von Manteuffel (1897-1978): Prusyal, nemli bir askerdi. eitli


cephelerde arpt. 1947'ye kadar tutsak kaldktan sonra Liberal Parti'de
siyasete atld. Von Kleist'n yeeniyle evlenmiti.

Adolf Heusinger (1897-1982): Brunswick'te domu bir Prusya-l'yd. Suikast


srasnda Hitler'in yannda durduu iin o da yaraland. 1947'de serbest
kaldktan sonra asker danmanlk yapt. Yeniden orduda grev de ald.

Walther Nehring (1892-1983): Prusyal. Afrika'da ve Rusya'da bulundu.


Yarglanmad.

Heinz Harmel (1906-2000): Metz doumlu, iyi bir askerdi, iki yl Britanya'ya
tutsak oldu.

Erwin von VVtzleben (1881-1944): Prusyal, Fransa'da baaryla arpt.


Nazizmden mutlu deildi. Suikast giriimine kart. Hakaretler arasnda asld.

Walther Model (1891-1945): Saksonya'dan. Nazizmi benimsedi. nemli ve


etkili iler yapt. Yenilgi kesinleince intihar etti.

Albert Kesselring (1885-1960): Bavyeral. nemli bir havacyd. Her yerde


savat. ok sava suu da iledi - Yahudi kle altrmak ve talya'da sivilleri
ldrmek dahil, idama mahkm edildi. Affa urad. 1952'de serbest kald.

Hans Oster (1887-1944): Saksonyal. ok ksa zamanda Hitler'e dman oldu.


Suikasta kart iin asld.

Erhard Milch, feldmareal (1892-1972): Prusyal, ama bir Yahudi'ydi. Orduya


topu olarak girmi, sonra Hava Kuvvetleri'ne gemiti. 1920'de ordudan
toptan ayrlp kendini havacla verdi. 1935'te Yahudilik sorunu kt. Gring
zm buldu: Milch'in annesi, babasnn bakas olduunu aklad! Oysa
annenin kendisi de Yahudi'ydi. Milch bylece hava generali, hatt mareali
oldu. Milch Nrnberg'de nce mebbet, sonra 15 yla mahkm edildi ama
1954te salverildi.
Kurt Student (1890-1978): Prusya, pilot, Nazi, 1948de salverildi.

Erich Abraham (1895-1971): Prusya.

Kari Allmendinger (1891-1965): Abtsgmnd doumlu.

Maximilian da Angelis (1889-1974): Budapete doumlu, AvusturyalI.

Hans-Jrgen von Amim (1889-1962): Prusya.

Helge Auleb (1887-1964): Gehren.

Franz Boehm (1885-1947): Avusturya. Yugoslavya'da len her Alman iin


100, yaralanan her Alman iin 50 Srp ldrmesiyle tannr. Norve'te
yakalanp Nmberg'e getirilince intihar etti.

Johannes Blaskowitz (1883-1948): Prusya, anti-Nazi. Gene de Nmberg'e


karld, intihar etti.

Hans Behlendorff (1889-1961): Olsztyn, Prusya.

Hermann Breith (1892-1964): Pirmasens, Prusya.

Ehrenfried Boege (1889-1965): Ostrovvo, Prusya.

Rudolf von Bnau (1890-1962): Stuttgart, Hesse.

Fedorvon Bock (1880-1945): Kstrin, anti-Nazi ama suikasta karmad.


Britanya bombasyla ld.

Kari H.E. Becker (1879-1940): Prusyal. Ayn zamanda bilim adam. Nkleer
enerji stne alt. Cephane retiminin yaval konusunda Hitler'in youn
eletirileri stne intihar etti.

Dietrich von Choltitiz (1894-1966): Neustadt(?). Yahudi kymna katld.


1944'te Paris'e vali olarak atand. Hitler'in emrine ramen, Mttefikler'in eline
geen Paris'i imha etmedi.

Anton Dostler (1891-1945): Bavyeral. talya savanda tutsak den 15


Amerikal askeri ldrtt. Bu nedenle Aversa'da yargland, mahkm oldu ve
kuruna dizildi.
Kari Decker (1897-1945): Prusyal. Panzer komutan olarak bat cephesinde
yenilince intihar etti.

Heinrich Eberbach (1895-1992): Stuttgart. Trkiyede 8. Ordu'da da almt.

Nikolaus von Falkenhorst (1885-1968): Breslau, Prusya. Norve ve


Danimarka igallerinde nemli rol oynad. Norve'te bir kadnn ikyeti
stne, reelini alan Alman askerini kuruna dizdirdii anlatlr. Ama ele
geirilen sabotrleri idam ettirdii iin o da idama mahkm edildi. Bu, yirmi
yla evrildi. 1953'te serbest kald.

Botho von Frantzius (1898-1942): Sawdin. Rusya savanda ld.

Leo Geyr von Schneppenburg (1886-1974): Potsdam, Prusya, Svariden


panzerlere geti.

Hermann von Hanneken (1890-1981): Thringen. Danimarka igal


komutanln yrtt. Rvet ald iin rtbesi indirildi. Danimarka'da sekiz
yla mahkm edildi, ama 1949'da salverildi.

Gnther von Kluge, feldmareal (1882-1944): Poznan, Prusya, Polonya,


Fransa ve Rusya'da savat. Suikast giriimlerinden haberi olduu iin -ama
katlmamt- Hitler grmeye arnca siyanrle intihar etti.

Wolfgang von Kluge (1892-1976): Prusyal. Gnther'in kardei.

Otto von Knobelsdorff (1886-1966): Prusyal.

Ernst-Anton von Krosigk (1898-1945): Prusyal. Sovyet hava ak-nnda ld.

Georg von Kchler, feldmareal (1881-1968): Hanau. Nazi. 1944'te azledildi.


20 yla arptrld ama 1953te serbest brakld.

Friedrich Krger (1894-1945): Strasbourg. Nazi. SS eflerinden biri oldu. ok


su iledi. Yenilgiyi anlaynca intihar etti.

Enst von Leyser (1889-1962): Steglitz. Yugoslavya'da gerillalarla arpt.


Tutsak ldrtt iin yargland. 10 yla mahkm oldu, ama 1951de kt.

Kurt-Jrgen von Litzovv (1892-1961): Marienwerder.


Hartvvig von Ludwiger (1895-1945): Beuthen, Silezya (Prusya). Nazi oldu.
Yugoslavya'da, Yunanistan'da gerillaya misilleme sivil ldrmekle n yapt.
Belgradda yarglanp idam edildi.

Ritter von Leeb (1876-1956): Bavyeral. Nazilere kar olduu iin Hitler
1938'de emekli etti. Sava balaynca geri ard.

Franz Mattenklott (1884-1954): Grnberg, Silezya (Prusya). ok yerde


savat, mahkemede beraat etti. Bir astnn ihbar stne yeniden yargland.
Gene brakld.

Kari von Oberkamp (1893-1947): Mnih. Yugoslavya'da idam edildi.

Walter von Reichenau (1884-1942): Karlsruhe'de domu bir Prusyal.


Rhm'n ve SA'nn tasfiyesinde rol oynad. Ama ateli bir Nazi de oldu. Daha
nce de komnizm ve Yahudi dmanyd. Beyin kanamasndan ld.

Lothar Rendulic (1887-1971): VVener Neustadt, Avusturya. Etkin bir Nazi


oldu. Yirmi yl ald. 1951 'de salverildi.

Hermann Reinecke (1888-1973): VVttenberg. Tutsaklar ldrtt iin


mebbede arptrld. 1954'te salverildi.

Hans von Salmuth (1888-1962): Alsas. Sava sonuna doru, Fransa'da,


azledildi, insanlk suu iledii iin 20 yla arptrld, ama 1953'te kt.

Karl-VVlhelm von Schlieben (1894-1964): Prusyal. Normandiya


karmas'nda teslim oldu. Yarglanmad.

Ferdinand Schrner, feldmareal (1892-1973): Mnih. Polonya'da,


Yunanistanda, Finlandiya ve Rusya'da arpt. Hitler'in, Goebbels'in
takdirlerini kazand. Savan sonunda Sovyetler'den kamaya alt ama
baarl olamad. 25 yla mahkm oldu. Bunu 12.5 yla indirip DACye
verdiler. 1958de onlar braknca bu sefer Bat'da tutuklanp yeniden 5 yl ald.
1963'te serbest kald. "Kanl" lakabyla tannrd.

Dietrich von Saucken (1892-1980): Prusya. 25 yla mahkm oldu. 1955'te


salverildi.

VVlhelm Ritter von Thoma (1891-1948): Dachau, Prusya. Askerlie Bavyera


ordusunda balad. Birinci Dnya Sava'nn sonunda Amerikan ordusuna
tutsak dt. Hitler'in Birahane darbesini bastranlar arasndayd, ispanya
Sava'nda Franco'nun yannda bulundu. Afrika'da Montgomerry'ye tutsak
oldu. Serbest brakldktan birka ay sonra ld.

Kurt von Tippelsirch (1891-1957): Berlin, Prusya. Yarglanmad.

Nikolaus von Vermann (1895-1959): Neumark. Yarglanmad.

Gustav von Vaerst (1894-1975): Meiningen. 1947den sonra serbest kald.

Gustav Anton von VVetersheim (1884-1974): Breslau, Prusya. Sta-lingrad'da


Hitler azletti. Yarglanmad.

Gustav-Adolf von Zangen (1892-1964): Darmstadt. Yarglanmad.

Dediim gibi bu liste tamam olmaktan uzak, olmas iin fazla neden de yok.
kinci Dnya Sava'nda fiilen bulunmu, i yapm Alman generallerinin
says 260 kadar. Bunlar internette kolayca bulunabiliyor. Buradaki bu listeyle,
ncelikle, ikinci Dnya Sava yllarnda dahi subaylar, yksek rtbeli subaylar
arasnda bir Prusya hegemonyasnn srdn gstermek istedim. Burada
fazla ak ve kara olmamakla birlikte, baz baka ayrmlar da gze arpyor.
Hitler'e kar eletirel duran ya da eletirelliini ona suikast yapmaya kadar
getiren bu subaylar arasnda da Prusya geleneinden gelenler epey ok gibi
grnyor.

Prusyal Alman generaller olarak hem komnizme hem de Yahu-dilere


dman olmalar artc deil. Irklklar da yle. Dolaysyla Prusyal
generaller arasnda sava suu ileyen ok. Ancak btn iindeki oranlar ve
bu tr su ileyenler arasndaki oranlarna bakldnda, PrusyalIlar arasnda
azimli Naziler"in orannn daha dk olduu grlyor. Bu, herhalde, kk
yatan edindikleri "Prusyal soylu subay" ideolojisinin faizme kar, btn
yaknlklarna ramen, belirli noktalarda direnebilmesinden ileri geliyor.

Hitler'in de bu kadar ok generali azletmi, emekliye sevk etmi, ksacas


tasfiye etmi olmas, savan karargh"ta da nasl korkun bir atmosferde
getiini gsteriyor. Ne bildii, ne anlad belli deil, ama dedii dedik.
Wehrmacht, bir mucize sonucu belki Sovyet ordusunu yenebilirdi, ama Hitler
karsnda hi aresi yok.
Adanr, Fikret (2001) Makedonya Sorunu: Oluunm ve 1908e Kadar Geliimi,
ev. hsan Catay, Tarih Vakf Yurt Yaynlan.

Aaolu, Samet (1967) Arkadam Menderes, Baha Matbaas.

(1972) Demokrat Partinin Dou ve Ykseli Sebepleri Bir Soru, Baha


Matbaas.

(1993) Siyas Gnlk: Demokrat Partinin Kuruluu, yay. haz. Cemil Koak,
iletiim Yaynlar.

Ahmad, Feroz (1971) ittihat ve Terakki, 1908-1914, ev. Nuran lken, stanbul :
Sander Yaynlan.

(1993) The Making of Modem Turkey, Routledge.

(2003) Turkey: The Questfor Identity, Oxford: Oneworld.

(2008) From Empire to Republic, Bilgi niversitesi Yaynlan.

Ahmet Haim (1991) Btn Eserleri III, yay. haz. nci Erginn-Zeynep
Kerman, Dergh Yaynlan.

Akansel, Mustafa Hakk (1943) Japon Mucizesi, maralt Yaynlan, stanbul.

Akam, Taner (1992) Trk Ulusal Kimlii ve Ermeni Sorunu, letiim Yaynlan.

Akn, Yiit (2004) Grbz ve Yavuz EvltlarErken Cumhuriyette Beden


Terbiyesi ve Spor, letiim.

Aktar, Ayhan, (2000) Varlk Vergisi ve Trkletirme" Politikalar, letiim


Yaynlan.

(2011) (yay.haz.) Yorgo Haadimitriadisin Akale-Erzurum Gnl, letiim


Yaynlan.

Aktar, Ycel (1990) ikinci Merutiyet Dnemi renci Olaylar 1908-1918,


letiim Yaynlan.

Alaam, Sabiha vd. (1945) Operatr Cemil Paa, Canl Tarihler, 8. cilt,
Trkiye Yaynevi.
Alangu, Tahir (1968) mer Seyfettin: lkc Bir Yazann Roman, May
Yaynlan.

Aloysius, G. (1999) Nationalism without a Nation in India, Oxford University


Press.

Althusser, Louis (1970) Ideologie et appareils ideologiques dEtat, La


Penste, no. 151 tdeoloji ve Devletin ideolojik Aygtlar, ev. Alp Tmertekin,
Ithaki Yaynlan, 2003].

Altmay, Aye Gl (2004) The Myth of the Military Nation: Militarism, Gender,
and Education in Turkey, Palgrave Macmillan.

Altunkaya, Mehmet (Bakrky Mfts) (t.y.), Millet ve Ordu, Ota Matbaas.

Amca, Haan (1989) Domayan Hrriyet: Bir Devrin yz 1908-1918, Arba


Yaynlan.

(1991) Nizamiye Kaps ve Yanda Kalan htill, Arba Yaynlan.

Anderson, Benedict (1983) Imagined Communities: Reflections on the Origin


and Spread of Nationalism Verso.

Andonyan, Aram (1997) Balkan Sava, ev. Zaven Biberyan, Aras Yaynclk.

Apak, Rahmi (1988) Yetmilik Bir Subayn Anlan, Trk Tarih Kurumu
Basmevi.

Ardagh, John (1987) Germany and the Germans, Penguin Books.

Ankan, Zeki (1997) Tarihimiz ve Cumhuriyet: Muhittin Bir gen, 1885-1951,


Tarih Vakf Yurt Yaynlan.

Arif, Mehmed (2006) Bamza Gelenler, yay. haz. lyas zdemir, Babali
Kltr Yayncl.

Atatrk, Mustafa Kemal (2006 [1918]), Zabit ve Kumandan" ile Hasbihal,


Bankas Kltr Yaynlan.

(1995) Nutuk, 2 cilt, Sryay Srekli Yaynlar.


Atay, Falih Rfk (1961) ankaya: Atatrk Devri Htralan, Dnya Yaynlan.

Atsz, Nihal (1934) Trk Ordusunun ftihar Levhas, Orhun, say 6.

Avcolu, Doan (1974) Milli Kurtulu Tarihi 1838den 1995e, (4 cilt) Tekin
Yaynevi.

(1987) Trkiyenin Dzeni: Dn, Bugn, Yann, Tekin Yaynevi.

Aydemir, evket Sreyya, (1965), Suyu Arayan Adam, Remzi Kitabevi.

(1968) kinci Adam, Remzi Kitabevi.

(1968) nklap ve Kadro, Bilgi Yaynevi.

(1969) Tek Adam, Remzi Kitabevi.

(1972), Makedonyadan Orta Asyaya Enver Paa, Remzi Kitabevi.

(1973) htillin Mant, Remzi Kitabevi.

Aydemir, Talt (1966) Ve Talt Aydemir Konuuyor, May Yaynlan.

Balkan, Fuat (1998) lk Trk Komitacs Fuat Balkann Hatralan, yay. haz.
Metin Mart, Arma Yaynlan.

Bamard, Christopher (2003) Language, Ideology and Japanese History


Textbooks, Routledge.

Barzini, Luigi (1996) The Italians, Touchstone.

Bayar, Cell (1997) Ben de Yazdm: Mill Mcadele'ye Gidi, Sabah Kitaplar.

Bayur, Yusuf Hikmet (1967) Trk nklab Tarihi, Maarif Matbaas.

Belge, Murat (2008) Genesis; Byk Ulusal Anlat ve Trklerin Kkeni,


letiim Yaynlar.

(2005) Osmanl: Kurumlar ve Kltr, Bilgi niversitesi Yaynlan.

Benedict, Ruth (1989) The Chrysanthemum and the Sword: Pattems ofJaponese
Cul-ture, Mariner Books.

Bensason, Elvan (2007) Cumhuriyetin lk Yllanndaki ocuk Dergileri ve


Milliyetiliin Etkileri, Bilgi niversitesi, Kltrel ncelemeler,
yaymlanmam yksek lisans tezi.

Bergahn, V. R. (1982) Modem Germany, Society, Economoy andPolitics in the


Twen-tieth Century, Cambridge University Press.

Berktay, Halil (2010) Yaadmz u Korkun Otuz Yl: 1978-2008 Trkiyesi


zerine Notlar, Kitap Yaynevi.

Berman, Russel A. (1993) Cultural Studies in Modem Germany, University of


Wis-consin Press.

Beyatl, Yahya Kemal (1990) Edebiyata Dair I, stanbul Fetih Cemiyeti.

(2004) Kendi Gk Kubbemiz, Yap Kredi Yaynlan..

Birand, Mehmet Ali (1986) Emret Komutanm, Milliyet Yaynlan.

Birgen, Muhittin (2006) ttihat ve Terakkide On Sene, hazrlayan ve notlayan


Zeki Ankan, Kitap Yaynevi.

Birinci, Ali (1990) Hrriyet ve tilf Frkas: II. Merutiyet Devrinde ttihat ve
Terak-kiye Kar kanlar, Dergh Yaynlan.

Biyografiler (2009) Birinci Dnya Sava'na Katlan Alay ve Daha st


Kademelerdeki Komutanlarn Biyografileri 3 cilt, Genelkurmay Bakanl,
Genelkurmay Asker Tarih ve Stratejik Ett (ATAE) Bakanl Yaynlan,
Ankara.

Blackbum, D. (1997) Germany 1780-1918, Fontana, Londra.

Bozkurt, Glnihal (1989) Alman-lngiliz Belgelerinin ve Siyasi Gelimelerin


I Altnda: Gayrimslim Osmanl Vatandalarnn Hukuki Durumu (1839-
1914), Trk Tarih Kurumu Basmevi.

Bozkurt, Mahmut Esat (1967) Atatrk htilli, Altn Kitaplar Yaynevi.


Braudel, Femand (1995) A History of Civilizations, ev. Richard Mayne,
Penguin.

Breuilly, John (ed.) (2001) 19th Century Germany: Politics, Culture and
Society 1780-1918, Amdd, Londra.

Brummett, Palmira (2000) Image and Imperialism in the Ottoman


Revolutionary Press, 1908-1911, State University of New York Press [kinci
Merutiyet basnnda imge ve emperyalizm, 1908-1911, ev. Ayen Anadol,
letiim Yaynlan, 2003],

Buruma, lan (2003) Inventingjapan: 1853-1964, Modem Library.

Carr, E.H., (1953), The Bolshevik Revolution, 1917-1923, New York:


Macmillan [Bolevik Derimi, 1917-1923, cilt 3, ev. Tuncay Birkan, Metis
Yaynlan, 2004].

(1968), The Romantic Exiles: A Nineteerth-century Portrait Gallery, Har-


mondsworth: Penguin.

Carr, W. (1991) A Hi story of Germany, Amold, Londra.

Cebesoy, Ali Fuat (1955) Moskova hatralar (21/11/1920-2/6/1922), Vatan


Neriyat.

(2002) Kuv-y Mliyenin yz: Olaylar, Kiiler, Vesikalar, yay. haz.


Osman Selim Kocahanolu, Temel Yaynlan, stanbul.

Cemal, Haan (2000) Tank Sesiyle Uyanmak: 12 Eyll Gnl, Doan Kitap.

(2010) Trkiyenin Asker Sorunu: Ey asker, siyasete karma!, Doan Kitap.

Clogg, Richard (1997) Modem Yunanistan Tarihi, ev. Dilek endil, letiim
Yaynlan.

Copeaux, Etienne (2009) Trk Tarih Tezinden Trk-lslm Sentezine: Tarih Ders
Kitaplarnda, 1931-1993, ev. Ali Berktay, iletiim Yaynlan.

Coar, mer Sami (t.y.), Milli Mcadele Basn, Gazeteciler Cemiyeti Yayn.
Cmert, Servet (1999) zelletirme ve Trk Silhl Kuvvetleri, Harp
Akademileri Komutanl Yaynlan.

Craig, M. Albert vd. (2008) The Heritage ofWorld Civilizations: BriefEdition,


Pren-tice Hail.

avdar, Tevfik (1991) ttihat ve Terakki, iletiim Yaynlan.

ker, Avi (1952) Trk Kahramanl, Genelkurmay Bakanl Yaynlan,


Ankara.

Dadrian, Vahakn (2008) The History of the Armenian Genocide: Ethnic


Conflictfrom the Balkans to Anatolia to the Caucasus, Berghahn Books.

(2004) Ermeni Soy Krmnda Kurumsal Roller, ev. Attila Tuygan, Belge
Yaynlan.

(2005) Trk Kaynaklarnda Ermeni Soykrm, ev. Attila Tuygan, Belge


Yaynlan.

Dadrian, Vahakn & Akam, Taner (2008) (ed.), Tehcir ve Taktil Divan-
Harb-i rfi Zabtlar: lttihad ve Terakki'nin Yarglanmas 1919-1922, stanbul
Bilgi niversitesi Yaynlan.

Das, Arvind N. (2005) India Invented: A Nation in the Making, Manohar.

Davis, John A. (ed.) (2001) ltaly in the Nineteenth Century: 1796-1900 (Short
Ox-ford History of ltaly), Oxford University Press.

De Grand, Alexander J., (2004) Fasrist ltaly and Naz Germany: The Fascist
Style of Rule (Historical Connections), Roudedge.

Demirel, Ahmet (1994), Birinci Mecliste Muhalefet, letiim Yaynlan.

(1996) Ali kr Beyin Tan Gazetesi, evrimyazlar: Ycel Demirel,


iletiim Yaynlan.

(1994) Birinci Mecliste Muhalefet, iletiim Yaynlan.

Demirel, Emin (2002) Tekilt- Mahsusadan Gnmze Gizli Servisler, IQ


Kltr-sanat Yaynclk. .

Demirel, Tanel (2004) Adalet Partisi: deoloji ve Politika, iletiim Yaynlan.

(2011) Trkiye'nin Uzun On Yl: Demokrat Parti ktidan ve 27 Mays


Darbesi, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlan.

Demirhan, Pertev (1942) Japonlann Asl Kuvveti: Japonya Niin ve Nasl


Ykseldi?, Cumhuriyet Matbaas.

Denker, Arif Cemil (1997) I. Dnya Sava'nda Tekilt- Mahsusa, Arba


Yaynlar.

Deringil, Selim (1999) The Well Protected Domains: deology and The
Legitimation of Power in the Ottoman Empire, 1876-1909,1.B. Tauris.

Dieckhoff, Alain - Derrick, Jonathan (2002) The invention of a Nation,


Columbia University Press.

Duggan, Christopher (1994) A Concise History of ltaly, Cambridge University


Press.

Duhan, Said N. (1982) Eski nsanlar Eski Evler: XIX. yzylda Beyolunun
Sosyal Topografisi, ev. Cemal Sreya, Trkiye Turing ve Otomobil Kurumu,
stanbul, 1982.

Dndar, Fuat (2008) Modem Trkiye'nin ifresi: ttihat ve Terakkinin Etnisite


Mhendislii, 1913-1918, letiim Yaynlan.

(2008) ttihat ve Terakkinin Mslmanlan skn Politikas (1913-18),


letiim Yaynlan.

Ebzziya Tevfik (1973) Yeni Osmanllar Tarihi, yay. haz. Ziyad Ebzziya,
Kervan.

Efe, Necdet Rt (1937) Trk ocuklannn lkleri, stanbul.

Elevli, Avni (1960) Hrriyet in: 27 Mays 1960 Devrimi, Yeni Desen
Matbaas, Ankara.
Eley, G. (1984) Peculiarities of German History, Oxford University Press.

Elias, Norbert ((1994/2000) [1939]) The Civilizing Process: Sociogenetic and


Psyc-hogenetic Investigations, ev. Edmund Jephcott, Blackwell Publishing

(1998) The Germans, ev. Eric Dunning, Stephen Mennell, Columbia


University Press.

Eliin, Emin Trk (1970) Kemalist Devrim deolojisi: Nitelii ve Tarihteki


Yeri, Ant Yaynlan.

EUot, Sir Charles (2002) Japonese Buddhism, Routledge.

Emrence, Cem (2006) Serbest Cumhuriyet Frkas: 99 Gnlk Muhalefet,


letiim Yaynlan.

Engelhardt, Ed (1999) Tanzimat ve Trkiye, ev. Ali Read, Kakns Yaynlan,


1999.

Engin, Ann [Saffet] (1945) ikinci Byk Savata Almanyada Grdklerim,


stanbul.

Erdeha, Kmil (1975) Milli Mcadelede Vilyetler ve Valiler, Remzi Kitabevi.

Esath, Mustafa Ragp (2007) ttihat ve Terakkinin Son Gnleri: Suikastler,


Entrikalar, yay. haz. brahim Derviolu, Bengi.

Esenbel, Seluk - Inaba Chiharu (2003) The Rising Sun And The Turkish
Crescent, Boazii niversitesi Yaynevi.

Fentress, James (2004) Devrim ve Mafya: Sicilya Topraklannda lm, ev.


Mfit Ba-labanhlar, Tarih Vakf Yurt Yaynlan.

Feuchtwanger, Edgar (2001) Imperial Germany: 1850-1918, Routledge.

Fidel, Kenneth (1975), Military Organization and Conspiracy in Turkey,


Milita-rismin Developing Countries (ed. Kenneth Fidel), Tansaction Books.

Finer, S. E. (1965) Man on Horseback: The Role of the Military in Politics Pall
Mail Press.
Frevert, Ute (1998) A Nation in Barracks, Berg, Oxford & New York.

Gaspral smail (1912), Trk Yurduculanna, Trk Yurdu, yl 1, say 5, 25


Ocak.

Gellner, Emest (1983) Nations and Nationalism, Comell University Press.

(1995) Encounters With Nationalism, Wiley-Blackwell.

Gencer, Mustafa (2003) Jntrk Modemizmi ve Alman Ruhu, letiim


Yaynlan.

Gill, S. S. (2005) Gandhi: A Sublime Failure, Rupa.

Gluck, Carol (1987) Japans Modem Myths, Princeton University Press.

Gololu, Mahmut (2008) Milli Mcadele Tarihi, Trkiye Bankas Kltr


Yaynlan.

Goltz, Colmar, Freiherr von der (1884) Millet-i musellaha: asrmzn usul ve
ahval-i askeriyesi, Matbaa-i Ebuziya. [Milleti msellaha (Silahlanm Millet),
Harb Akademileri Basmevi, 1970].

Gkay, Blent (1997) Bolevizm ile Emperyalizm Arasnda Trkiye 1918-1923,


ev. Sermet Yaln Gkay, Tarih Vakf Yurt Yaynlan.

Grgl, smet (1993) On Yllk Harbin Kadrosu 1912-1922: Balkan-Birinci


Dnya ve stikll Harbi, Trk Tarih Kurumu Basmevi.

Gvsa, brahim Alettin, (1945) Trk Mehurlan Ansiklopedisi: Edebiyatta,


Sanatta, limde, Harpte, Politikada ve Her Sahada hret Kazanm Olan
Trklerin Hayattan Eserleri, Yedign.

Grn, Kmuran (1983) Ermeni Dosyas, Trk Tarih Kurumu.

Graig, G. (1955)The Politics of the German Army: 1640-1945, Oxford


University Press.

(1978) Germany: 1866-1945, Oxford University Press.

Guichonnet, Paul (1999) Mussolini et lefascisme, Presses Universitaires de


Ftance.

Hale, William M. (1996) Trkiyede Ordu ve Siyaset: 1789dan Gnmze, ev.


Ahmet Fethi, Hil Yaynlan.

Haniolu, kr, (1986) Bir Siyasal rgt Olarak Osmanh Ittihad ve Terakki
Cemiyeti ve Jn Trklk, letiim Yaynlan.

(1989) (yay.haz.) Kendi Mektuplannda Enver Paa, Der Yaynlan.

(1995) The Young Turks in Opposition, Oxford University Press.

Hearder, Harry (2001 [1990]), ltaly: A Short History, Cambridge University


Press.

Heper, Metin (2006) Trkiyede Devlet Gelenei, Dou Ba Yaynlan.

Herbert, Audrey (1975) Talt Paa, ev. Bingl Erdumlu, Birikim, cilt 1, say
2, stanbul.

Hobsbawm, Eric (1996 [1962]), The Age of Revolution: 1789-1848, Vintage


Books.

Horvath, Bela (1996) Anadolu: 1913, ev. Tank Demirkan, Tarih Vakf Yurt
Yaynlan.

Houston, Christopher (2003) slam, Kurds and Turkish Nation State, Berg.

Hunter, Janet (1984), Concise Dictionary of Modem Japonese History,


University of Califomia Press.

(1990) The Emergence of Modem Japan: And Introductory History Since


1853, Longman Publishing Group.

Huntington, Samuel (1981) The Soldier and the State: The Theory and Politics
of Civil-Military Relations, Belknap Press [Asker ve Devlet: Sivil - Asker
likilerinin Kuram ve Siyasas, ev. Kazm Uur Kzlaslan, Salyangoz
Yaynlar, 2006].

Hseyin Kzm Kadri (1992) Balkanlardan Hicaza mparatorluun Tasfiyesi:


10 Temmuz nklb ve Netayici, Pnar Yaynlan.

Ishiguro, Kazuo (1989) An Artist of the Floating World, Vintage.

(1990) A Pale View of Hills, Vintage

lden, Kprll erif (2003) Birinci Dnya Sava Balangcnda 3. Ordu:


Sarkam, Kuatma manevras ve Meydan Sava, yay. haz. Sami nal, Trkiye
Bankas Kltr Yaynlan.

lmen, Sreyya (1951) Drt Ay Yaam Olan Zavall Serbest Frka: Istipdat,
Merutiyet, Cumhuriyet Devirlerinden ve Hkmet Erkn ile Millet Meclisi
Azalarmdan ve saireden Bahseden Bir ok Tarih Fkralar, Muallim Fuad
Gcyener Yaynevi.

nal, bnlemin Mahmut Kemal (1969) Osmanl Devrinde Son Sadrazamlar,


Maarif Matbaas, stanbul.

nsel, Ahmet (2003) Trkiye Toplumunun Bunalm, Birikim Yaynlan, 2003.

nsel, Ahmet - Bayramolu, Ali (2004) Bir Zmre, Bir Parti: Trkiyede Ordu,
Birikim Yaynlan.

(2009) (ed.) Gvenlik sektr ve demokratik gzetim : Almanak Trkiye


20062008, TESEV Yaynlan.

Jaeschke, Gotthard (1971) Kurtulu Sava ile ilgili ngiliz Belgeleri, ev.
Cemal Kprl, Trk Tarih Kurumu.

(1973) Trk Kurtulu Sava Kronolojisi, ev. Nimet Arsan, Trk Tarih
Kurumu.

Judah, Tim (1997) The Serbs: History, Myth, and The Destruction
ofYugoslavia, Ya-

le University Press.

Jusdanis, Gregory (1998) Gecifemi Modernlik ve Estetik Kltr: Milli


Edebiyatn cat Edilii, ev. Tuncay Birkan, Metis Yaynlan.
Kandemir [Feridun] (1955) Enver Paann Son Gnleri, Gven Basm ve
Yaynevi.

Kansu, Aykut (1995) 1908 Devrimi, ev. Ayda Erbal, letiim Yaynlan.

Kansu, Mazhar Mfit (1988) Erzurum'dan lmne Kadar Atatrk'le


BeraberTrk Tarih Kurumu.

Karabekir, Kzm (1967) stikll Harbimizde Enver Paa ve ttihat Terakki


Erkn, Mente Matbaas.

(2008) stikll Harbimiz, yay. haz. Ziver ktem, Yap Kredi Yaynlan.

(1991) istikll Harbimizin Esaslar, yay. haz. Faruk Ozerengin, Tima


Yaynlan.

(2000) ttihat ve Terakki Cemiyeti 1896-1909: Uluslar Birbirini Sevmezler


karlar Derecesinde Sever Grnrler, yay. haz. Faruk zerengin, Emre
Yaynlan.

Karaosmanolu, Yakup Kadri (1983) Atatrk, letiim Yaynlan.

(1979) Yaban, Birikim Yaynlan.

Karpat, Kemal (1959) Turkish Politics, Princeton University Press.

(2002) Osmanl Modernlemesi: Toplum, Kuramsal Deiim ve Nfus, ev.


Akile Zorlu Durukan, Kaan Durukan, mge Kitabeyi.

Keay, John (2000) Irdia: A History, Atlantic Monthly Press.

Keleylmaz Vahdet (1999) Tekilt- Mahsusamn Hindistan Misyonu (1914-


1918) AKDTYK Atatrk Aratrma Merkezi.

Kennedy, Malcolm Duncan (1973) The Military Side of Japanese Life,


Greenwo-od Press.

Keyder, alar (1989) Trkiyede Devlet ve Snflar, ev. Sabri Tekay, letiim
Yaynlan.

Ksakrek, Necip Fazl (1998) Ulu hkan II. Abdlhamd Hn, Byk Dou
Yaynlan.

Kocabaolu, Uygur (2010) Hrriyeti Beklerken kinci Merutiyet Basn,


stanbul Bilgi niversitesi Yaynlan.

Kocahanoglu, Osman Selim (1998) Ittihat-Terakkinin Sorgulanmas ve


Yarglanmas: Meclis-i Mebusan Tahkikat, Tekilat-i Mahsusa, Ermeni
Tehcirinin tyz, Di-van- Harb-i rfi Muhakemesi, Temel Yaynlan.

Koer, Kemal (1946) Kurtulu Savamzda stanbul, Vakit Basmevi, stanbul.

Kongre (1932), Birinci Trk Tarih Kongresi: Konferanslar, Mnakaalar,


Ankara.

Krolu, Erol (2004) Trk Edebiyat ve Birinci Dnya Sava, 1914-1918:


Propagandadan Milli Kimlik nasna, letiim Yaynlan.

Kuntay, Mithat Cemal (2009), stanbul, Olak Yaynlan.

Kuran, Ahmet Bedevi (1959) Osmanl imparatorluunda nklap Hareketleri ve


Milli Mcadele, eltt Matbaas, stanbul.

(196?) Harbiye Mektebinde Hrriyet Mcadelesi, eltt Matbaas, stanbul.

Kurtbek, Seyfi (1947) Almanyada Milli Seferberlik ve ktisadi Harp, Ulus


Matbaas, Ankara.

Landau, Jacob M. (1981), Pan-Turkism in Turkey: A Study of Irredentism,


Londra: Hurst&Company.

Lee & Rosenhaft (ed.) (1990), State, Social Policy and Social Change in
Germany: 1880-1994, Berg, Oxford & New York.

Leverkuehn, Paul (1998) Sonsuz Nbette Grev, ev. Zekiye Hasanebi, Arba
Yaynlan.

Macfie, A.L. (1994) Atatrk, Londra; New York: Longman.

(1998) End of the Ottoman Empire, New York: Longman.

Maksutyan, Nazan (2005) Trkl lmek Trkl lmek: Bilimkurgusal


Antropoloji ve Trk Milliyetiliinin Irk ehresi, 1925-39, Metis Yaynlan.

Mangan, J.A. (2003) Militarism, port, Europe: War Without Weapons. Frank
Cass, Londra.

Mardin, erif (1983), Jn Trklerin Siyasi Fikirleri 1895-1908, letiim


Yaynlan.

Mardin, Yusuf (1955) Kzlarmz Bekleyen Vazife, Ycel, Kasm, say 1.

Medhal (1931) Trk Tarihinin Anahatlan, Medhal Ksm, Devlet Matbaas,


stanbul.

Mehmed Ali Tevfik (1914) Turanlnn Defteri, Matbaa-i Hayriye ve rekas.

Mehmed Arif (2006) Bamza Gelenler, gnmz Trkesine aktaran llyas


zde-mir, Babali Kltr Yayncl, stanbul.

Mehmed Nihad (1926) Milli Ordu ve Milletin Vazifeleri, Trk Yurdu, cilt 18,
say 180, 19 Temmuz.

Mentee, Halil (1986) Osmanh Mebusan Meclisi Reisi Halil Mentee'nin


anlan, yay. smail Arar, Hrriyet Vakf Yaynlan.

Mizanc Murad, (1891), Turfanda m yoksa turfa m? (milli roman/eser-i


Mehmed Murad), Mahmud Bey Matbaas, stanbul.

(1980), Turfanda m, turfa m? (haz. Birol Emil), Kltr Bakanl, stanbul.

Moltke, Helmuth, Graf von, (1969) Moltkenin Trkiye Mektuplan, ev.


Hayrullah rs, Remzi Kitabevi.

Moreau, Odile (2010) Reformlar anda Osmanl mparatorluu: Askeri


Yeni Dzenin lnsanlan ve Fikirleri 1826-1914, ev. Ik Ergden, stanbul
Bilgi niversitesi.

Mudimbe, V. Y. (1988) The invention ofAfrica: Gnosis, Phi losophy, and the
Order of Knowledge, Indiana University Press.

(1994) The Idea ofAfrica, Indiana University Press.


Nadas, Muhlis (1945) Mill Mdafaa Politikas (Esaslar), inklap Kitabevi.

Namk Kemal (1995), Vatan Yahut Silistre, Olak Yaynlan, stanbul.

Nipperdey, T. (1996) Germany, from Napoleon to Bismarck, Princeton


University Press.

Nitobe, Inazo (2009) Bushido, the Soul of ]apan: An Exposition of Japonese


Thought (1906), Comell University Library.

Nur, Rza (1992) Hayat ve Hatratm 3 cilt, aret Yaynlan.

Ohnuki-Tiemey, Emiko (2002) Kamikaze, Cherry Blossoms, and


Nationalisms: The Militarization of Aesthetics in Japonese History, University
Of Chicago Press.

Okyar, Osman-Seyitdanholu, Mehmet (2006), Atatrk, Okyar ve ok Partili


Trkiye: Fethi Okyarn Anlan, Bankas Kltr Yaynlan.

Oran, Baskn (2005) Trkiyede Aznlklar: Kavramlar, Lozan, Mevzuat,


tihat, Uygulama, iletiim Yaynlan.

(2006) (ed.)Trfe D Politikas: Kurtulu Savandan Bugne Olgular,


Belgeler, Yorumlar, letiim Yaynlan.

Ordu Saati Konumalan I (Hepimiz in III) (1956) E.U. Personel Bakanl


Moral ubesi Yaymlanndan No: 7, E.U. Basmevi, Ankara.

Ordu Saati Konumalan II (1957) E.U. Personel Bakanl Moral ubesi


Yaynlarndan No: 15, E.U. Basmevi, Ankara.

Ordu Saati Konumalan III (1957) E.U. Personel Bakanl Moral ubesi
Yaymlanndan No: 20, E.U. Basmevi, Ankara.

Ordunun Rol (2010) Trk Siyasetinde Ordunun Rol, Heinrich Bll Stiftung
Dernei Yaym, stanbul.

Osman, inasi (1943) Japon Ordusu Nasl Yetitirilmektedir?, Askeri


Mecmua, say 129,1 Haziran.
Ozment, Steven (2005) A Mighty Fortress, Perennial, Harper-Collius.

zalp, Kzm (1988) Miii Mcadele 1919-1922, Trk Tarih Kurumu.

zbek, Nadir (2002) Osmanl mparatorluumda Sosyal Devlet: Siyaset,


ktidar ve Meruiyet (1876-1914), letiim Yaynlan.

zdamar, Hande (2007) 1930-1945 Aras Dnemde Trkiyede Militer


Anlay ve Yansmas, stanbul Bilgi niversitesi, Kltrel ncelemeler,
yaymlanmam yksek lisans tezi.

zl, Tezer (2003) ocukluun Souk Geceleri, Yap Kredi Yaynlan, stanbul.

ztan, Grkan (2009) Trkiyede ocukluun Politik nas, stanbul


niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, yaymlanmam yksek lisans tezi.

ztuna, Ylmaz-Gkdemir, Ayvaz (1987) Trkiye'de Askeri Mdahaleler,


Tercman Tesisleri.

Pakaln, Mehmet Zeki (1946) Tarihe Malolmu Fkralar, Ahmet Halit Kitabevi,
stanbul.

(1946) Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, Mill Eitim


Basmevi, stanbul.

Paker, Evren Balta - Aka, smet (2010) (ed.) Trkiyede Ordu, Devlet ve
Gvenlik Siyaseti, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlan.

Parla, Taha - Davison, Andrew (2004) Corporatist ideology in Kemalist


Turkey, Sy-racuse University Press.

Passant, E.T. (1962) A Short History of Germany: 1815-1945, Cambridge


University Press.

Pehlivanl, Hamit (1992) Kurtulu Sava stihbaratnda Askeri Polis Tekilt,


Genelkurmay Basmevi.

Petallack, James (2006) The German Right: 1860-1920, University of Toronto


Press.
Ramsaur, E.E. (1972) Jn Trkler ve 1908 htilli, ev. Nuran lken; nsz:
Tank Zafer Tunaya, Sander Yaynlan.

Retallack, James (1994) Imperial Germany: 1871-1914, Providence, R.I.

Rflanze, Otto (1990) Bismarck and the Development of Germany (2 cilt),


Princeton University Press.

Rosenberg, Arthur (1964) Imperial Germany, Beacon Press, Boston.

Russell, Bertrand (1961) History ofWestem Philosophy: And ts Connection


with Po-litical and Social Circumstancesfrom The Earliest Times to The Present
Day, Londra: George Allen&Unwin.

Sanhan, Zeki (1993) Kurtulu Sava Gnl: Aklamal Kronoloji, Trk


Tarih Kurumu Yaynlan.

Schulz, Klaus (2006) Alman Kltr Tarih i, Orient, Ankara.

Schulze, Hagen (1998) Germany: A New History, Harvard University Press.

Seluk, Ilhan (1973) Yzba Selahattin'ir Roman (2 cilt), Remzi Kitabevi,


stanbul.

Selek, Sabahattin (1976), Anadolu htilli, Cem Yaynevi.

Sempozyum (1994), Tanzimat'n 150. Yldnm Uluslararas Sempozyumu,


Trk Tarih Kurumu Yaynlan, Ankara.

Sperber, Jonathan (2004) Germany: 1800-1870, Oxford University Press.

Stoddard, Philip H. (1994) Osmanh Hkmeti ve Araplar 1911-1918: Tekilt-


Mahsusa zerine Bir n alma, ev. Tansel Demirel, Arba Yaynlan.

Stone, Norman (1980) Hitler, Hodder, Londra.

Storry, Richard (1991) A History of Modem Japan, (gzden geirilmi bask),


Pen-guin.

apolyo, Enver Behnan (1934) Alas: Kk Tarihi Hikayeler, Cumhuriyet


Kitap Evi.
igeru, Yoida (1967) Japans Decisive Century 1867-1967, Frederick A
Praeger.

Tansu, amili Nazif (1960) lttihad ve Terakki iinde Dnenler, nklp Kitabevi.

(1964), ki Devrin Perde Arkas/Hsameddin Ertrk Anlatyor, Pnar


Yaynlan.

Tanzimat (1940) Maarif Vekleti, stanbul Maarif Matbaas.

Taylor A.J.P. (1978) The Course of German History, Methuen, Londra.

Tekeli, lhan - lkin, Selim (1989), Ege'deki Sivil Direniten Kurtulu Savalna
Geerken Uak Heyet-i Merkeziyesi ve brahim (Tahtakl) Bey, Trk Tarih
Kurumu Basmevi, Ankara.

(2003) Kadrocular ve Kadro'yu Anlamak: Bir Cumhuriyet yks, Tarih


Vakf Yurt Yaynlan.

(2004) Cumhuriyetin Hara (3. Cilt) stanbul Bilgi niversitesi.

Temo, brahim (1987) brahim Temonun lttihad ve Terakki Anlan, Arba


Yaynlan.

Tevfik, Rza (1993), Biraz da Ben Konuaym, iletiim Yaynlan.

Thomson, David (1990) Europe Since Napoleon, Penguin.

Timur, Taner (1993) Trk Devrimi ve Sonras, imge Kitabevi.

Todorova, Maria (2009) Imagining the Balkans, Oxford University Press.

Toprak, Zafer (1982) Trkiye'de Mill ktisat, 1908-1918, Yurt Yaynlan.

(1995) Ittihat-Terakki ve Devletilik, Tarih Vakf Yurt Yaynlan.

(1995) Trkiyede Ekonomi ve Toplum Milli ktisat - Milli Burjuvazi (1908-


1950), Tarih Vakf Yurt Yaynlan.

Tugay, Asaf (1962) bret: Abdlhamide Verilen Jurnaller ve Jumaciler (2 cilt),


Okat Yaynevi.
Tunaya, Tank Zafer (1998 [1952]), Trkiyede Siyasal Partiler, iletiim
Yaynlan.

Tunay, Mete (2009), Trkiyede Sol Akmlar (1908-1925), cilt 1, iletiim


Yaynlan.

Trkmen, Zekeriya (1993) Osmanh Merutiyetinde Ordu-Siyaset atmas,


rfan Yaynevi.

Ulay, Stk (1968) Harbiye Silh Bama, Kitaplk Ltd. ti. Yaynlan, stanbul.

Uaklgil, Halit Ziya (1969), Krk Yl, inklp ve Aka, stanbul.

lk, irfan (2005) KGB Arivlerinde Enver Paa: Trkln Son Cephesi,
Karaku-tu Yaynlan.

nsaldi, Levent (2008) Trkiye'de Asker ve Siyaset, ev. Orun Trkay, Kitap
Yaynevi.

Vagst, Alfred (1959), A History of Militaristti, Meridian Boks.

Vigny, A. De (1947) Askerliin Kulluu ve Bykl, Milli Eitim Basmevi,


stanbul.

Ward, Robert E.- Rustow, Dankvvart A. (1969), Political Modemization


inJapan and Turkey (Study in Political Development), Prineeton University
Press.

Wehler Hans-Ulrich (1997) The German Empire: 1871-1918, Berg, Oxford


& New York.

Wieviorka, Anette (2005) 60 Yl Sonra Auschwitz, letiim, stanbul.

Wilhiamson, David G. (1988) Bismarck and Germany: 1862-1880, Longman,


Londra & New York.

Willems, Emilio (1986) A Way of Life and Death: Three Centuries of Prussian-
Ger-man Militarism: An Anthropological Approach, Vanderbilt U.P., Nashville.

Williamson, David G. (2005) Germany Since 1815, Palgrave.


Yaln, Hseyin Cahit (1976), Siyasal Anlar, yay. haz. Rauf Mutluay, Trkiye
Bankas Kltr Yaynlan.

Yamamoto Tsunetomo (1992) Hagakure: The Boofe of the Samurai, ev.


William Scott Wilson, Kodansha.

Yazc, Serap (2009) Demokratikleme Srecinde Trkiye, stanbul Bilgi


niversitesi Yaynlan.

Yetkin, Sabri (1996) Ege'de Ekyalar, Tarih Vakf Yurt Yaynlan.

Ylmaz, Suad (1940) Mutlu Cumhuriyet Kzlanna, Ycel, Beinci yl, cilt X,
say 56.

Yurdakul, Mehmet Emin (1912) Silh Sesleri ve Barut Kokulan, Trk Yurdu,
yl 1, say 5, 25 Ocak.

Ycekk, Ahmet (1984) Trk Devrim Tarihi (100 Soruda), Gerek Yaynevi.

Zayas, Alfred de (2005) The Genocide against the Armenians 1915-1923 and
the Plevance of the 1948 Genocide convention, Brksel-Cenevrede sunulan
tebli.

Zrcher, Erik Jan (2002) Terakkiperver Cumhuriyet Frkas, ev. Gl aal


Gven, letiim Yaynlan.

(2003) Milli Mcadelede ttihatlk, ev. Nzhet Saliholu, letiim


Yaynlan.

(2003) Devletin Silhlanmas: Ortadou ve Orta Asyada Zorunlu Askerlik,


17751925, ev. M. Tanju Akad, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlan.

(2004) (ed., Schendel, Wiem van e) Orta Asya slm Dnyasnda Kimlik
Politikalar, ev. Selda Somuncuoh, letiim Yaynlan.

(2005) Sava, Devrim ve Uluslama: Trkiye Tarihinde Gei Dnemi, ev.


Ergun Aydnolu, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlan.

(2005) (ed.) mparatorluktan Cumhurijete Trkiyede Etnik atma,


iletiim Yaynlan.
(2009) Modernleen Trkiyenin Tarihi, ev. Yasemin Saner, letiim
Yaynlan.

Ansiklopediler, Derlemeler, Dergiler, Seminerler

Asker Mecmua, Yaz ileri Genelkurmay, dare ve basm ileri stanbul Asker
Matbaas yapar (eitli saylar)

Bozkurt, llm-Edeb-ltimai, Aylk Fikir ve Genlik Dergisi, 1940-1941 (12


say) Doruk, Ordu zel Says, Austos 1976 Ergenekon, Aylk dergisi,
1939-1939 (3 say)

Gen Kalemler, hazrlayanlar, Dr. smail Parlatan-Yard.do.dr. Nurullah etin


Trk Dil Kurumu Yaynlan, Ankara, 1999 Harp Mecmuas (2005[1915-
1918D, yay. haz. Ali FuatBilkan, Kaynak Yaynlan. stanbul Ansiklopedisi
(1946) haz. Read Ekrem Kou, stanbul Yaynevi.

stanbul Ansiklopedisi (1993) Tarih Vakf Yurt Yaynlan.

Meclis-i Mebusan 1923-1877 (ed. Hakk Tank Us), stanbul, 1954 Orhun (5
Kasm 1933-16 Temmuz 1934 aras, 9 say); Aylk Trk Mecmua Orhun (1
Ekim 1943-1 Nisan 1944 aras, 16 say); Aylk Trk Dergi, sahibi ve
mdr Atsz

Yeni Mecmua (12 Temmuz, 1917-26 Ekim 1918, 66 say)

Abbas, Cevat 607 Abdullah Cevdet 398, 575 Abdurrahman eref 672
Abdlaziz 543, 552, 555, 557, 560, 562, 565, 567, 584, 609, 624 Abdlaziz
li Paa 567 Abdlhamid (I.) 662 Abdlhamid (II.) 14, 212, 350, 540, 552,
553, 559-567, 569-572, 575, 579, 580, 584, 663, 664 Abdlkadir, Seyyid 590
Abdlmecid 122,541-543, 562, 566, 584

Abraham, Erich 796

Adams, Will 382

Adenauer, Konrad 225, 277

Advar, Adnan 595


Advar, Halide Edip 595, 611

Adil, Esat 624

Agayev, Ahmed 671, 672

Agincourt 33, 102, 129,130

Agrafi 757

Ahmed Bahtiyar 575

Ahmed Bedevi 666

Ahmed Celdeddin Paa 575

Ahmed Emin (Yalman) 595, 672

Ahmed Hikmet 672

Ahmed Midhat Efendi 720 Ahmed Muhtar Paa (Gazi) 580 Ahmed Paa
(Humbarac) 661 Ahmed Rza Bey 565, 575-577, 723 Ahmed Yekta 672 Ahmet
Cevat 601 Ahmet Demirel 606 Ahmet Haim 407 Ainias 430

Aka Gndz 665, 670, 739

Akansel, Mustafa Hakk (Dr.) 718, 719

Akura, Yusuf 667, 668, 689

Akdemir, A. Rza 706

Akhilleus 430

Akkoyunlu, Fazl 630

Akyol, Cihat 701, 702

Akyol, Trkn 639

Alberto, Carlo 335,339


Alcuin 179

Alfieri, Vittorio 339, 340 Ali (Kl) 600, 607, 611 Ali Canib 665, 672 Ali
Ekrem 672

Ali Fuat Paa (Cebesoy) 578, 579,

596, 599, 605, 719 Ali Paa (Tepedelenli) 761, 762 li Paa 543, 555, 557,
565, 567

Ali kr 595, 607

Allmendinger, Kari 796

Aloysius, G. 530, 531, 537

Alpsim, Sadi 715, 716

Alptekin 490

Althusser, Louis 675

Altmay, Aye Gl 681, 752, 753

Amaterasu 373, 403, 430, 436

Ambedkar 534, 536

Amedeo (VIII.) 332, 333

Anderson, Benedict 101,102, 573, 780

Andrew (St.) 122

Androutsos 766

Angelis, Maximilian da 796

Anne (Kralie) 39,115

Anne Boleyn 28
Anne dAutriche (Kralie) 66

Antoinette, Marie 115

Apte, Narayan 523

Araki (General) 454

Arar, smail 639

Arcuna 493, 494

Arendt, Hannah 59

Ank, Haluk 639

Arif (Ayc) 595

Arinori, Mori 398

Aristophanes 774

Aristoteles 758, 782

Aritomo, Yamagata 410

Arkwright 221

Arndt, Ernst Moritz 177, 282-285,

288, 289 Amim, Achim von 197 Amim, Hans-Jrgen von 796 Asano
387,388,458 Ascher, Saul 283,288 Asm Gndz 719 Aslan, Alparslan 657
Aoka 483-486 Atalay, Besim 607

Atatrk, Mustafa Kemal 22, 172,316, 391, 546, 558,579, 585, 599, 610612,
619, 626, 627, 631,635, 640, 644-647,649,650,657,668,674, 681, 684, 687,
688, 711, 712, 723, 725, 727, 742, 745, 779 '

Atay, Falih Rfk 546, 547

Atilhan, Cevat Rfat 710 Atmaca, Sacit 706


Atsz, Nihal 101, 601, 612, 613, 703, 704, 712 Attlee 522 Auleb, Helge 796
Aybar, Mehmet Ali 634 Aydemir, evket Sreyya 547-549, 619 Aydemir, Talt
168, 416, 632, 637 Aykan, Cevdet 639 Aziz (Sultan) 14

Babeuf 84

Babr (Zahirddin Muhammed) 495, 496

Babrolu, Selhattin 639 Bach, Johann Sebastian 261, 326 Baden-Powell,


Robert Stephenson 320, 694 Badoglio (General) 369 Bagehot 163, 723

Bahaeddin akir (Dr.) 577, 588, 589 Bakolas 766

Bakufu 386,387, 397, 414, 444 Balbo, Cesare 340 Ball.John 35 Banercea 512
Baratieri (General) 352 Barbarossa, Friedrich 180, 277 Bamard, Christopher
418,423 Bartok 124

Baar, Ahmet Hamdi 619 Bagil, Ali Fuat 630 Batu, irfan 629 Batista 658

Bayar, Cell 607, 619, 620, 641, 725

Baykal, Deniz 656

Baykal, Rifat 630

Baykaa, Barbaros 707

Baykara, Tuncer 543

Bayur, Yusuf Hikmet 571

Beauhamais, Eugene 334

Beck, Ludwig 793,974

Becker, Kari H.E. 797

Beethoven, Ludwig van 261

Behet Kemal 737


Behi, Enis 672, 737

Behlendorff, Hans 796 Bell 317

Bellamy, Joseph 53 Belli, Mihri 634

Benedict, Ruth 427-429, 435,446, 453,454,456,458,459,473 Bensason, Elvan


690, 691 Bemhardi, Friedrich von 792 Bemstein, Eduard 251 Besant, Annie
512, 514,515 Bee, Hakk Kmil 739 Bhima 493 Biddle, James 386 Bismarck
104,139,190, 200, 208, 210, 212-232,234-237, 239,240, 250, 253, 256, 270,
277, 288, 289, 296, 297, 306,314-317, 352, 353, 402, 555, 563, 713
Blaskowitz, Johannes 796 Bleda, Mithat kr 576, 595 Blomberg, Wemer
von 793 Blum, L6on 95 Blcher 151, 192 Boccaccio 347 Bock (Fedor von)
797 Bodhisattva 431 Boege, Ehrenfried 796 Boehm, Franz 796 Boissonade,
Gustave 402 Bonneval (Comte de) 661 Bordiga, Amedeo 361 Borghese 327
Bose, Bihari 421 Bose, Subhas 517, 521 Botticelli 347 Bourgeoys, Marin le
131 Boyen (Harbiye Nzn) 289, 312 Bozbeyh, Ferruh 641 Brandt, Willy 277
Brauchitsch, Walter von 794 Braudel, Femand 13,118, 487, 488, 543

Breith, Hermann 796 Brentano, Clemens 197 Brissot, Jacques Pierre 71


Bnnelleschi, Filippo 326 Bruno, Giordano 326

Buckingham 42, 557 Buda 431, 432, 462,484, 485, 610, 669

Burckhardt, J. 272 Burgdorf, Wilhelm 794 Burke, Edmund 56,74, 75 Buruma,


lan 383, 384, 399,402-404, 414,415 Busch, Ernst 795 Bush, G. H. W. (baba)
60, 428 Bush, G. W. 60,656 Busse, Theodore 795 Butto, Zlfikar Ali 529
Blow, Bemhard von 235, 240, 241 Bnau, Rudolf von 796 Byron, George
Gordon 285, 759, 774

Cadoma, Luigi (General) 357 Caesar, Julius 127 Calonne, Charles-Alexandre


de 67,69

Calvin, john 28, 29, 52, 181, 723 Camus, Albert 459 Canaris, Wilhelm 793
Canbolat, smail 576 Canbulad 595 Cansever, Edip 634 Caprivi, Leo 235, 792
Carlo Alberto (Prens) 335, 339 Carlo Emanuele (I.) 332 Carlo Emanuele (III.)
333 Carlos (I.) 181 Cariyle, Thomas 100, 285 Camot 73

Carr, E. H. 336, 602 Cana, Carlo 355 Carter, Jimmy 60 Cassirer, Ernst 432
Casdereagh 201 Catherine of Aragon (spanyol Prensesi) 28 Cato 359
Cavit Bey 592, 595 Cavit Oral 620

Cavour, Camillo Benso (Kont) 189191, 213, 337-344, 346, 348, 351, 353,
354, 564

Cell Nuri 672 Celleddin Arif Bey 580 Cemal Paa (Mersinli) 607 Cemal
Paa 587, 592, 594 Cenab ahabeddin 670, 672 Cengiz Han 376,492,495,664
Chamberlain, H.S. 164, 481 Charlemaigne 178 Charles (I.) 29, 35, 36, 51
Charles (Prens, II.) 37, 38, 40, 51, 70, 87 Charles (X.) 73, 93, 202 Chaucer,
Geoffrey 111 Chenier, Andre 72 Chevenement, Jean-Perre 84 Choltitiz,
Dietrich von 797 Churchill, Winston 49, 50, 520, 522, 525 Ciano 366 Cicero
542 Cihan (ah) 497,498 Cihangir 497, 498 Clausewitz, Cari von 138, 164
Clemenceau 95 Clinton, Bili 60, 656 Clive, Robert 500 Clogg, Richard 758,
769, 776, 777 Colbert 66, 500

Coleridge, Samuel Taylor 119, 199 Colomb, Christoph 23,498,499 Comte d


Artois 333 Comte, Auguste 722, 723 Condillac, Etienne Bonnot de 70
Condorcet, Marquis de 70, 71 Constantinus (Byk) 374 Coolidge, C. 60
Comwallis 93 Corradini, Enrico 355 Cokun (Zebercet) 707 Cmert, Servet
751 Cranmer (Canterbury Bapiskoposu) 29

Crispi, Francesco 353, 354 Cromwell, Oliver 35-37,40, 50, 87, 88, 276
Cunnosuke, noue 414 Curzon (Lord) 513

akmak, Fevzi 171, 578, 607-609, 681

alk, Ziya 607

alka, Rifat 739

all, brahim 672

aterci, Bankim andra 533

elebiolu, Enver 731

etinkaya, Ali 607

ilingirolu, Ayhan 639


iller, Tansu 654, 689

ker, Avni 728

DAnnunzio, Gabriele 355, 358 Dadrian, Vahakn 707 Daisuke, Hagaki 415
Daladier, Edouard 95 Dante 111, 325, 326, 347 Dantidurga 490 Danton 71, 72,
276 Danvin, Charles 162-164, 267, 441, 723, 724 Das, C. R. 518 David (St.)
122

Davis, John A. 188, 330, 331, 342,

343,348,354 Dayal, Lala Har 514 De Gasperi, Alcide 369 de Gaulle, Charles
74, 95-97, 140, 276 de Grand 363, 364 De la Warr (Virginia valisi) 51 Decker,
Kari 797 Delacroix 124, 774 Demetrios 760, 762, 765 Demirel, Sleyman
606,634,640-642, 650, 652-654, 785 Demirhan, Pertev 585, 718 Demirsoy,
Seyfl 634 Demosthenes 782 Denkta, Rauf 708 Depretis 348, 353, 354 Derbil,
zer 639 Desmoulins 71 Dhrita-ratra 493 Diakos, Athanios 766 Diaz
(General) 357 Diderot 70 Dink, Hrant 657 Disraeli, Benjamin 220, 277, 563

Diu 499 Dog 434

Donatello 326,347 Donizetti Paa 123 Dostler, Anton 797 Dostoyevski


85,119,459 Dnitz, Kari 794, 795 Drexler, Anton 254 Ducos 71 Duggan 348
Duncan [Macbeth] 36 Durando, Giacomo 344 Durant, Will 709 Durkheim,
Emile 118, 723 Dzgren, Nedim 703 Dwyer (Vali) 49 Dyer (General) 49,
516

Eberbach, Heinrich 797 Ebl-Fazl 497

Ecevit, Blent 617, 639-642, 653, 654

Edhem Nejad 686

Edip Servet Bey 576

Edward 28, 33

Edvvards, Jonathan 53

Efdaleddin Bey 673


Efe (akrcah Mehmed) 774

Efe, Necdet Rt 689

Einaudi, Luigi 369

Einhard 179

Eisenhower 90

Eisenstein 183

Eisner 252

Ekber (Akbar, Hmayunun olu) 496-498, 505 Eleanor 34 Elevli, Avni 711,
712 Elias, Norbert 116, 267-275, 277, 281, 307, 363,452, 716, 775 Eliot,
Charles (Sir) 435 Elisabeth (Avusturya-Macaristan mparatoru Franz-Josefin
kars) 361

Elizabeth (I.) 28, 29, 276 Elizabeth (II.) 49, 51 Elias 589, 762, 768, 776 Ener,
Kadri 682

Enescu, George 124 Engels, Friedrich 205, 224, 250 Ensai 435

Enver Paa 171, 584, 587, 601, 602, 672,673, 721 Enver Yahya 602 Er, Ahmet
630 Eraslan, Nusret 698 Erbakan, Necmettin 641, 652, 654, 656

Ergin, Muharrem 669

Ergin, Sait Naci 639

Erim, Nihat 634, 638, 639

Erkanl, Orhan 630

Erkilet (General) 613

Ersoy, Blent 648

Ersoy, Mehmed kif 124, 564, 607,


727, 737 Ertem, Sadri 737

Ertrk, Hsamettin 561, 588 Eryavuz, hsan 607 Erzberger 246,255 Esat Bey
(Maarif Vekili) 668 Esat Sagay (Bursa mebusu) 668 Esenbel, Seluk 386
Esendal, Memduh evket 611, 737 Esin, Numan 630 Eref (Kuuba) 588,
593 Ethem (erke) 589, 593, 594, 596602, 604, 605, 774 Eugene (Prens)
661 Euripides 774 Eusebio 303

Evren, Kenan 644,646,648, 649,

728, 784 Evrengzb 498, 500

Eyiceolu (Denizci Komutan) 640 Eyb Han 524 Eyp Sabri Bey 571

Fa Hian (Fa-hsien, Faxian) 488 Fahri Celaleddin 672 '

Falkenhayn, Erich von 239, 243, 792

Falkenhorst, Nikolaus von 797 Famese 327 Fatma (Kara) 680

Federer 314,315 Fellx 204

Ferdlnand (Napoii Kral) 334 Ferdinand, Franz 181, 204, 356 Fethi Naci 634
Feyziolu, Turhan 627 Fichte, Johann Gottlieb 100, 199,282, 284-288
Filiberto, Emanuele 332 Findley, Carter 108 Firuz 495 Fischer, Fritz 240
Fleurus 132, 133 Foche 95 Ford, Gerald 60 Ford, Henry 710 Frantzius, Botho
von 797 Franz (II.) 179

Franz-Josef (Avusturya-Macaristan imparatoru) 204, 356, 361 Frederick (VII)


210,216 Freud, Sigmund 118, 208, 286 Frevert, Ute 281,291-293, 296,305,
311

Friedrich (I.) 186, 789 Friedrich (IL, Byk) 185-187,789 Friedrich (III.) 184,
229, 231, 289,

789

Friedrich VVlhelm (I.) 183-186, 204, 280

Friedrich Wilhelm (II.) 789 Friedrich Wilhelm (III.) 289, 789 Friedrich
Wilhelm (IV.) 207, 208, 211-213, 220, 226, 234,789 Fritsch, Wemer von 793
Fu, Dien Bien 96 Fuad Paa (Keecizade) 567 Fuad Paa 543, 557, 599 Fuat,
Beir 720 Fumimaro, Konoe 423

Galanti, Avram 616 Galileo 326

Gandhi, ndira 529, 537 Gandhi, Mohandas Karamand 49, 421,480, 509,
514-530, 532,'534, 536, 537

Garibaldi, Giuseppe 190, 336-338, 340-344, 350, 351, 353, 354 Gautama
484, 485 Gellner, Ernst 105,106 Genro 390,393, 409,410, 448-450, 474
Gensome 71

Georg (Wemer in kuzeni) 297 George (I.) 39, 115 George (Kral) 51 George,
Lloyd 767 Germanos 762 Ghose, Aurobindo 533 Gyaseddn Tuluk 495
Giolitti, Giovanni 354-356, 361-363 Giotto 325, 326, 347 Giritli, ismet 720
Giuliano 773, 774 Gladstone, William Ewart 39, 277, 563, 603, 767 Gluck,
Carol 101

Gobineau, Arthur de 164, 198, 481, 482,724, 725 Go-Daigo 376, 448 Godse,
Nathuram 523 Goebbels, Joseph 365, 798 Goethe, Johann Wolfgang von 117,
177,186,187, 198, 261 Goetz, Hermann 487, 488 Gokhale 512-514, 534
Goltz, Wilhelm olmar von der 141, 578, 584, 585, 645, 792 Golvalkar,
Madhav Sadaiv 535 Gonzaga 327 Gorbaov, Mihail 156 Gouges, Olympe de
84 Govinda-raca (Delhinin egemeni) 491 Gkalp, Ziya 100, 118, 665,669,
671, 672, 720, 723, 737 Gken, Sabiha 681 Grab, Alexander 188, 330
Gramsci, Antonio 360, 363 Grangeneuve 71 Grant, Ulysses 90 Gregorius
(XVI.) 343 Grieg 124

Griffls, William Elliot 465

Grigorios (V.) 762, 763 Grimm, Jacob 113,197,198, 481,532 Groener, K.E.
VVlhelm 251, 792 Grolmann 138 Guadet 71

Guderian, Heinz 795 Guillaume (Norman Kral, I. Wldam) 31

Guizot 115

Gupta, andra (Kral) 483,486-488 Gustav Adolf 131 Gcyener, Fuat


(Muallim) 710 Gcyener, Sehna 710 Gmpala, Ragp 634, 652 Gnaltay,
emseddin 615, 616,672 Gnkut, Tank 159 Gntekin, Reat Nuri 737 Grcan,
Fethi 632 Gre, Doan 654 Grler, Faruk 638, 640, 642 Grsel, Cemal
630,637 Gventrk, Faruk 628 Gvaor 495

Hackett, Roger F. 385

Hakk (Sapancah) 587

Hakk Baha 576

Hakk Bey 580

Hakk Sha 672

Hakk Tank 672

Halayan Efendi 586

Halder, Franz 794

Hale, William 689

Hlet Efendi 762

Halil Edhem 672

Halim Sabit 671

Halit Fahri 672, 673

Halman, Talt 639

Hamagui (Babakan) 414, 415

Hamilton, Alexander 56, 277

Hammerstein-Equord, Kurt von793

Haniolu, kr 577

Hanneken, Hermann von 797


Hara Kei 415

Hardenberg 193

Harding, W.G. 60

Hargreaves 221

Harmel, Heinz 796 Hara 488 Hasakura 382 Hawthome, Nathaniel 52 Hayal,
Yasin 578 Haycht, Franz Joseph 123 Hearder, Harry 329, 355, 356 Hebert 72

Hegel, Georg Wilhelm Friedrich 285

Heian 431

Heibei, Takao 414

Heidegger, Martin 257

Helena (St.) 85

Herringway, Ernest 356

Henri (Jeannem olu, IV.) 65,332

Henri (Louis, XIV.) 65

Henry (Ingiltere Kral, VIII.) 28, 65

Henry (Leicester Dk, Earl, III.)

33,34 Henry (V.) 33 Henry, Patrick 55 Herakles 430

Herder 100,108,109,186, 187,197, 198,282,286-288,398 Herzeg, Rudolf 272


Heston, Charkon 91 Heusinger, Adolf 795 Heydebrand, von 239 Hfz Tevfik
672 Hideyoi 379-382,439 Hikmet Emin (Konyal) 575 Hill, Christopher 32
Hilton, Rodney 32 Himner, Heinreich 259,793 Hinckeldey 270

Hindenburg 95, 235, 243,244, 246, 247, 254-256, 258,259,278,317, 318, 791,
793 Hintze (Amiral, von) 245 Hipokrates 603 Hirohito 424,425, 430,471
Hitler, Adolf 164,172,173, 175,180, 210, 214, 225, 245, 248, 251, 252, 254-
259,266, 267, 273, 278, 285, 315,, 349, 365, 366, 368,405,419,
420,453,609,612,686, 694, 709; 715, 719, 792-799

Hobsbawm, Eric 201, 226, 545 Hoffmann (General) 318 Hoftmann, August
Heinrich 123,177 Hohenlohe, Kari Victor 235 Hokkaido 371

Hollweg, Bethmann 235, 239, 243, 244

Holstein 200, 210, 211, 216, 297 Holstein, Friedrich 239 Homeros 758, 780
Honu, ltami 371,375,378,437 Hopkins, Samuel 53 Horatius 326 Hristaki 711

Humbolt,Wilhelm von 288 Hume, A.O. 512

Hunter, Janet 382-384, 401, 402, 408, 412,421,422,445,446 Huntington,


Samuel 137-139,172, 222, 454 Hutchinson, Anne 52 Hmayun 495, 496
Hseyin Avni bkz. Aka Gndz Hseyin Avni (Ula) Bey 607, 739 Hseyin
Cahit 570, 572, 595 Hseyin avu (alh Ali olu) 547 Hseyin Rahmi 672
Hseyinzade Ali 575 Hsrev (Kr) 497 Hsrev Paa 139

Inoki, Masamichi 385 lrwin, Edward 519, 520 Isnard 71

lbn Batuta 495 lbni Haldun 713 lbni Sina 706 bnlenin 553 brahim Alaeddin
672 brahim Bey 591 leyasu 429,467 ffet Bey 580 Ikki, Kita 415 lhan, Attila
740 lkin, Sem 591, 597 nal, Selahattin 639

nn, smet 22, 168, 316, 578, 597, 599,608, 609-615, 619,630, 632, 639,
649, 674, 710, 736 psilanti, Aleksandros 761 psilanti, Konstandinos 760
Ishak Skt! 575 smail (Gaspral) 683 iguro, Kazuo 476-478 Itagaki 415
ltami, Juzo 437

Ito Hirobumi 387,389,396,397,401, 402,409 lvakura Tomomi (Prens) 397


lyeyasu, Tokugava 379,380,382

Jackson, Andrew 90,91 Jahn, Friedrich Ludwig 199, 280-282,


284,285,288,289,320, 691 James (Iskoya Kral, I.) 29,35 James (York Dk,
II.) 37, 38, 40, 51 Jeanne dAlbret (Navarre Kraliesi)

65

Jefferson, Thomas 54, 56, 277


Jinbei 463

Jodl, Alfred 794

Joffre 88

John (Kral) 34

Johnson, Andrew 60

Johnson, L. B. 60

Jones, William 481, 532

Jordan, Wilhelm 209,210

Josef, Franz 204,361

Jusdanis, Gregory 780

Kabibay, Orhan 630, 722, 747 Kadri (Hoca) 575 Kafesolu, brahim 669
Kageyasu, Takahai (Globius) 384 Kamakura 375, 376 Kaml, Atf 571, 587
Kamio (General) 405 Kant, Immanuel 272, 284, 625 Kanun (Sultan
Sleyman) 181, 418, 448, 544,610, 661,684 Kaplan, Mustafa 630
Kapodistrias, loannis 761, 767, 773, 777

Kapp, Wolfgang (Prusyal devlet memuru) 251, 254, 792,793 Kara


Haydarolu 774 Karabekir, Kzm 578, 596, 600, 602, 611

Karaiskakis 766 Karaka, Cahit 639 Karakol, Vasf 607 Karakoyunlu, Sadri
728, 729 Karakurt, Esat Mahmut 739 Karan, Muzaffer 630 Karaosmanolu,
Atilla 639 Karaosmanolu, Yakup Kadri 546, 551,609,737, 745 Kari (Byk)
177-180, 277,324 Kari (IV.) 179 Kari (arlken, V.) 181, 277 Karpat, Kemal
722, 747 Katsuige (Lord) 462 Katte, Hans Hermann von 185 Kautilya
(Brahman) 486 Kavrakolu, Osman 627 Kavuncu, Osman 627 Kaya, kr
595 Kayacan, Kemal 640 Kaynak, Mahir 632 Kzm Nami 576, 672 Keay,
John 486, 500, 502 Keitel, Wilhelm 258, 794 Kemal (Kara) 595 Kemal,
Orhan 740 Kennedy, J. F. 60 Kennedy, Malcolm 403,405, 413 Kesselring,
Albert 796 Key, Francis Scott 123 Krca, Levent 169 Ki, Kao 659 Kibar,
Osman 627 Kiinosuke 461 Kiizaimon, Yamamoto 462 King, Martin Luther
27, 28, 35,181, 187,214,573 Kira 388, 389 Kirilov 460 Kitapl, Doan 639
Kitchener, Horatio Herbert 88,471 Kiun, Kim Ok 400

Kleist, Ewald von 794, 795 Kluge, Gnther von 797 Kluge, Wolfgang von 797
Knobelsdorff, Otto von 797 Knox, John 28, 29,181 Kocagz, Samim 740
Koa, Sadi 639 Kou, Reat Ekrem 741 Kohl 225 Koin, Kido 397

Kolettis, loannis 768,772, 777 Kolokotronis, Theodoros 762, 767, 777

Konfys 374, 378,431-434, 436, 461,465, 610, 669 Korais 757 Koraltan,
Refik 607 Korutrk, Fahri 641 Kossuth 204 Kotoku 431

Kotzebue, August von 201,255,289

Koyuncu, kil 672

Krolu, Erol 671, 673, 773, 774

Kseolu, Selahattin 607

Krebs, Hans 795

Krina (I.) 490, 494

Krosigk, Emst-Anton von 797

Krger, Friedrich 797

Kubal, Hseyin Naili 627

Kubilay 376,469

Kukai 431

Kun, Naip Tai Won 400 Kurtbek, Seyfi 713, 714 Kutbddin Aybeg (kle
hkmdarlardan) 491,492 Kutuzov 151 .

Kchler, Georg von 797 Kpeli, Yusuf 632 Kyi, Aung San Suu 421

Lafayette, Marquis de 93 Landau, Jacob 551,794 Lanjuinais 71 Laozi 433, 434


Lauenburg 200 Lavisse (Profesr) 667, 668 Le Pen, Jean-Marie 84
Lee (General) 277 Leeb, Ritter von 798 Lenin, V. I. 251, 602 Leonardo 347

Leopold (Hohenzollem Prensi) 219, 352

Lerchenfeld (Bavyeral diplomat, von) 239 Leue 292

Leyser, Enst von 797 Liebknecht, Kari 251 Liebknecht, Wilhehn 295 Liege 319

Lisle, Clau'de-Joseph Rouget de 122 List, Friedrich 200, 342 Littre, M.P.E. 113
Litzow, Kurt-Jrgen von 798 Lodi 495

Loren, Sophia 364 Lossow, Otto von 795 Louis (XIV.) 65, 66, 78, 79, 92, 557
Louis (XV.) 67,92 Louis (XVI.) 67-71, 73, 80, 81, 93, 121, 132,182, 183, 202,
276, 333 Louis (XVIII.) 123,202 Louis-Philippe 73, 202, 203 Louvet 71

Ludendorff, Erich 95,164, 235,243247, 250-256, 278, 317-319, 791,792


Ludwig (I.) 768 Ludwiger, Hartwig von 798 Lbeck 188, 200 LtfullahBey
576 Lttwitz (General) 792,793

MacArthur, Douglas (General) 90,91, 424-426,430 Machiavelli, Niccol


186,324,327, 347, 424 Mackensen, August von 792 Maecenas, Gaius 326
Magnus, Carlus 178 Mahmud (Gazneli) 490 Mahmud (U.) 108,122,123,491,
540-543, 552, 564, 566, 578, 579, 762, 764, 768

Mahmud Celleddin Paa 576 Mahmut Esat (Adalet Bakam) 536, 607, 739
Maisel, Ernst 794 Makris, Dimitrios 766 Makriyannis 766 Maksud, Sadri 100
Malatesta, Enrico 361 Marn, Thomas 200 Mannstein, Erich von 794
Manteuffel, Hasso von 231,270, 306, 795 Marat 71,276 Marcos 659 Mardin,
erif 579 Mardin, Yusuf 680, 687 Marianne 124 Marighella, Carlos 637
Marlborough (General) 88 Marr, Nikolay 109,110 Martel, arl 713

Marx, Kari 172, 205, 206, 232, 250, 438, 504, 526, 572, 759 Mary (Bloody)
28, 29 Mary (Kral II. Jamesin kz, III.

Williamn kars) 38, 51 Mary Henrietta (I. Charlesm kars) 51 Masaccio


326 Masaciro, Omura 449 Masamichi, Inoki 385 Masaru, Ikei 412 Mastai-
Ferretti 343 Matsui (General) 422 Mattenklott, Franz 798 Matteotti 366
Maurice 131 Mauser 564

Mavromihalis 762, 766, 769, 777 Max von Baden (Prens) 247 Maximilian (1.)
180,181 Mazarin (Kardinal) 66, 557 Mazhar Mfit 607 Mazumdar 512

Mazzini, Giuseppe 334-338,340, 342, 344,350,353,369 McCarthy, Joseph 53


Medici, Marie de 66

Mehmed Ali Paa (Kavalal) 584, 713, 768, 770 Mehmed Arif Bey 580,581
Mehmed Murad Bey (Dastanl Mizana) 542 Mehmed Nihad Bey 685
Mehmed Reid erke 575 Mehmet Efendi (Dilaverin) 597 Mehta 512
Meinecke 306, 307 Menderes, Adnan 620, 627, 628, 630, 711, 722 Menelik
(II.) 352

Mente, Halil (Meclis Bakam) 595 Merkel, Angela 225 Metaksas 778,779
Mete Han 689, 703 Mettemich 191,192, 195,196, 201203, 206, 213, 216, 289,
334, 335, 341

Michaelis 235, 318 Michelangelo 347 Michelet 76 Midhat Cemal 672 Midhat
Paa 553-557 Midhat kr 576 Milch, Erhard 796 Miller, Arthur 52, 53 Min
(Kralie) 400 Mirabeau 68, 261, 279, 280 Mitard 667, 668 Mithridates 126
Mitsuru, Toyama 416 Mitsuige, Nabeima 460 Miura 401

Mizanc Murad Bey 542, 543, 564,

565, 565, 745 Model, Walther 796 Moltke (byk Moltkenin yeeni, J. L.

Helmuth von) 242, 306, 584, 791 Moltke, Helmuth Johannes Ludvvig 139,173,
219, 222, 230, 231, 236, 342, 578, 698, 791, 792 Mommsen, Wilhelm 118,
119 Monbei, Mori 463 Monroe, James (ABD Bakam) 405, 407

Montesqieu 60, 70, 606 Montgomery 88, 419, 795, 798 Moore, Barrington
11-14, 64, 76-78, 80-83,506, 510, 511 Moore, Michael 91 More, Thomas 276
Moreau, Odile 581,582 Morkaya, Burhan Cahit 745 Motilal Nehru 518
Mountbatten 522,523 Muhammed 489 Muhammed Ah Cinnah 521 Muhammed
ibn Kasm 489 Muhittin 672

Muhlis Nadas 732, 735, 736 Muizzddin Muhammed bin Sam 491 Mukerjee
512 Murad (I.) 552, 703 Murad (V.) 123, 552, 553 Murat 189, 333-335
Mussolini, Benito 259, 270, 274, 275, 331, 345, 349,352,354-356,
358360,362,363,365-367,369,370, 419,420,453,607,609,612 Mustafa Fazl
Paa 568 Mustafa Reid Paa 541, 566 Mustafa Suphi 600-602 Mbarek 168
Mfit Ratib 672 Mmtaz 587 Merref 524 Mir Zeki Paa 575 Myron 774
Naciye, Nimet 595 Nadi, Nadir 613 Nagata (General). 414 Nail (Yenibaheli)
587 Naki Bey 576 Nakula 493

Namk Kemal 124, 162, 555, 557, 568, 745 Nanak 496 Naoroci 512 Naoige
(Lord) 461, 462 Napoleon (Bonaparte) 47, 73, 74,85, 86,
93,94,113,115,123,132,

133,135,138,141,142,150,187193,196,201-203,219, 222,248, 261, 276, 279-


283, 289, 330, 333335, 699 Napoleon (III.) 74,123, 203,213, 218,
219,338,340,351 Narada 493 Nasreddin 495 Natapulta, Mahavira 485
Navegador (Prens Henrique) 42 Nazm (Dr.) 577, 588, 589, 595 Nzm
(Hikmet) 633 Nazmi Ziya 672 Neciolu, Safter 707 Necker 67

Necmeddin Sdk 671, 672 Nehring, Walther 796 Nehru, Cavaharlal 509, 517
Nehru, Motilal 519, 517-520, 523, 527-530, 532,536,537 Nene Hatun 680
Nenni (Sosyalist) 369 Nestorios (stanbul Patrii) 489 Nevsky, Aleksandr 130
Nietszche 285

Nihad Bey (Bursah Mehmed) 685

Nikola (Prens) 552

Nikola (Rus an) 416

Nitobe, Inazo 465-469

Nixon, R. M. 60

Niyazi Bey (Resneli) 571

Nobunaga 378, 379

Nogi (General) 585

Noriega 658

Novalis 117

Nureddin (Sakall) Paa 578 Nurullah Efendi (Hac) 597

Obama, Barack 60 Oberkamp, Kari von 798 Ohnuki-Tiemey, Emiko 389, 456,
469,471-474 Okyar, Fethi 561, 578, 595 Olcay, Osman 639 Olivares 226, 557
.

Onar, Sddk Sami 627 Ono, Masuji 477,478

Oray, smail 731 Orbey, Ergin 644 Orel, inasi 639 Orhan Seyfi 672 Orlando,
Vittorio 357,358 Orta, Yusuf Ziya 672, 673 Orwell, George 16 Osai,
Hamagui 415 Osma, inasi 719, 720 Osman (Topal) 602,607, 774 Oster,
Hans 796

Otto (I. Ludwigin olu) 760, 768, 769, 773-777

mer Naci 576

mer Seyfeddin 109,461,665,669, 670, 672, 724 merolu, Hamdi 639 zal,
Turgut 24, 624, 650, 651, 653, 654, 751 zalp, Kzm 607 zalp, Nafiz 607
zda, Muzaffer 630, 631 zgen, Necati 751 zg, Mithat 715 zgden,
Doan 634 zgne, Mehmet 639 zkk, Hilmi 655, 657 zl, Demir 634
zl, Tezer 677 ztan, Grkan 691

Paine, Tom 55, 56, 74 Pakaln 699, 741 Pal, Bipiandra 533 Pancho Villa 577
Pandu 493

Pangalos (General) 778 Paoli, Pasquate 58 Papaflesas 762 Papandreu, Andreas


778 Papen, Franz von 255, 792 Patrick (St.) 122 Paulus, Friedrich 795 Peker,
Recep 609, 615 Penn 51

Perikles 603, 774

Perry (Amiral) 385-387, 393, 444, 449, 453 Petain, Philippe 95, 140, 276
Peters, Cari 238 Petro (Byk) 540, 542, 706 Petro (III.) 186, 447 Phidias 774

Pius (IX.) 338, 344, 345 .

Pius (XI.) 345

Plastiras (Albay) 778

Platon 603, 774, 782


Pombal 557

Praksiteles 774

Prens Sabahaddin 576

Preuss, Hugo 249

Prithvirac (Ecmir Kral) 491

Pukin, Aleksandr Sergeyevi 774

Radovitsi 766 Raeder, Erich 795 Rahmi Bey 576, 596 Rai 512

Raif Necdet 672 Rama 493, 494 Ranade 512

Rask, Rasmus 198,481, 532 Ratazzi 346

Rauf Bey (Orbay) 589, 593, 595, 596

Rauf Yekta 672

Ray, Lala Racput 533

Ray, Satyajit 530

Reagan, Ronald 60

Recep (psiz) 774

Refet Paa 578, 599

Refik Halit 737

Reichenau, Walter von 798

Reinecke, Hermann 798

Renan, Ernst 100, 666

Rendulic, Lothar 798


Read (Sultan) 562, 566, 586, 672

Reid Efendi 578

Reid Paa 541, 566

Reit Galip 683

Rza Nur 607

Richelieu (Kardinal) 65, 66, 75, 77, 226, 503 Rigas 757

Rintaro, Katsu 396

Robespierre, Maximilien de 71, 72, 83, 84, 276 Rockefeller 41 Roe, Thomas
(Sir) 499 Rommel 794

Rommel, Erwin 259,419, 793, 794 Roon, Albrecht von 213, 306 Roosevelt,
Franklin D. 60, 428 Rosenberg, Arthur 316-318 Rousseau 70,119,285,606
Royer-Collard 115 Runstedt, Gerd von 794 Rustow, Dankwart A. 385 Ruen
Eref 672, 716 Ryoma, Sakamoto 396

Sadullah Paa 720

Saffet Bahri (Saffet Engin, Arn Engin) 712

Saffet Paa 553 Salam, Tevfik 740 Sahadeva 493 Sahir, Cell 671-673 Saio
431

Saigo, Kido Takayoi de 392, 409 Saint-Just 71 Saint-Simon 336 Saka, Haan
615 Sakarya, Ihsan 707 Salan (General) 96 Salandra 356 Salisbury (Lord) 354
Salmuth, Hans von 798 Samac (Brahmo) 533 Samast, Ogn 578, 657
Samipaazade Sezai 672 Sand, Kari 201 Sanders, Liman von 792 Sang,
Bharatiya Cana 536 Sang, Ratriya Svayamsevak 535 Sarasvati, Dayananda
532 Sarkozy, Nicolas 84 Sarper, Selim 613 Satr, Kemal 639 Saucken,
Dietrich von 798 Sav, Atilla 639

Savarkar, Vinayak Damodar 533-535 Savoie 332,333; 342 Saydam, Refik 607
Sazak, Emin 607, 620 Schamhorst 138,193,194, 280 Schelling 199
Schlegel 117,198,199, 284 Schleicher, Kurt von 255, 792, 793 Schleswig
200,210,211, 216, 297 Schlieben, Karl-Wilhelm von 798 Schlieffen (Prusyah
General, Alfred von) 241-243, 791 Schmidt, Erich 267 Schneppenburg, Leo
Geyr von 797 Sehmer, Ferdinand 798 Schulz 262, 263 Schulz, Hagen 280,
283 Sebktekin 490 Sedan 139, 219

Seeckt, Hans von 158 256, 792 Selhattin 672

Selek, Sabahattin 592, 605,606,609

Selim (III.) 540, 541,662

Sen, Keab andra 533

Sertel, Zekeriya 672

Seyyid 495

Sforza 327

Shakespeare 36,40,111,198 Shelley, Mary 119 Sheridan (General) 277 Shirer,


William 260 Sibelius 124

Sidehara (Diteri Bakan) 412 Siebold, von 384 Sieyes, Emtnanuel-Joseph


68, 73 Simon of Montfort 33, 34 Singh 520

Skoufas, Nikolaos 760

Smith, Anthony 101,102

Sobiestki, Jean 713

Sobiewski, Jan 661

Sokrates 729, 774, 782

Solmazer, rfan 630

Solon 603, 757, 774

Soma (Lord) 463


Somoza 658

Sophokles 603, 757, 774 828

Soykut, Refik 701, 729 Soyuyce, efik 630 Spencer, Herbert 163, 723
Spengler, Oswald 257 Stalin 110, 252, 256, 259, 566, 602, 610, 636, 734
Stanhope, Leicester 774 Stein, Baron Heinrich Friedrich Kari 193, 282
Stendhal 85

Stevenson, William 774 Storry, Richard 390 Streltsi 447, 542 Strave 206
Stuart, Mary 276 Student, Kurt 796 Stumm 272

Sunay, Cevdet 175, 640 Suvorov 131 Sleyman Nazif 672

akir, Bahaeddin 577, 588, 589 amsutdinov 600, 601 apolyo, Enver Behnan
689 efik Hsn 634 emsi Paa 571 erif Paa (Krt) 711 erif Paa 590
evenko 109,111 evket, Refik 607 evki (Giritli) 595 igenobu, Okuma 405
igeru, Yoida 424 into 374, 378, 39.8,429,431,432, 436,461,465 '

r Han 496 oin, Yoida 387,395 ozan, Sakuma 387

Tagore, Devendranath 533 Tagore, Rabindranath 533 Tagma, Memduh 638,


640 Tahir Bey (Bursah Mehmed) 576 Tahsin Bey (Kuzucuolu) 69 Tahtakh,
Ahmet 591 Taii, otoku 374 Takamori, Saigo 392,409

Takai, Hara 414 Takuma, Dan 414 Talt Efendi 586

Talt Paa 576, 587, 589, 592, 594, 673 Tales 603

Tanaka (Babakan) 414 Tannver, Hamdullah Suphi 124, 607, 671, 672 Tansu,
smail 708,726 Tao 432, 433,436 Tarcan, Selim Sim 691 Taer, Dndar 630
Tatar Osman Paa 571 Tawney, R.H. 32

Taylor, A.J.P. 191, 193-195, 207,210, 211, 222, 232, 233, 245, 267, 286, 287

Taylor, Zachary 90 Tayyar, Cafer 578 Tek, Ferit 592 Tekeli, lhan 591, 597
Tekin Alp 672 Temo, brahim 575 Teodulfa 179

Tevfik, Mehmed Ali 467, 600, 665669,672,689,698 Tevfik, Rza 670, 671
Thlmann, Emst 254 Thatcher, Margaret 39 Theresia, Maria 115,117, 185
Thoma, WilheLm Ritter von 798 Thomson, David 115,117, 297 Tilak, Bal
Gangadhar 512-514, 516, 532, 533 Timur 495, 664 Timurlenk 664
Tippelsirch, Kurt von 798 Tiritolu, Alaeddin 711 Tirpitz (Amiral) 235, 240,
242, 254, 792

Todorova, Maria 101 Togan, Zeki Velidi 611 Togliatti (Komnist) 369 Togo
(Amiral) 585 Tokugava 378-381, 385, 389, 439442,444

Tokutomi, Soho 405,406 Tolstoy, Lev 515 Topuzlu, Cemil 586 Tory 37,
38,44,518 Toumii, Okubo 397 Tott, Baron de 661 Townshend (General)
585 Toynbee, Amold 57,94,444, 707, 763, 764 Troki, Lev 64, 76, 251
Trotha, Lothar von (General) 50, 237, 238, 240, 792 Truman, H. S. 60, 90,91
Tsang, Hsuan 488 Tsokaloff, Athanasios 760 Tsunetomo, Yamamoto 460
Tsuramoto, Tairo 460 Tsuyo, lnukai 415 Turgenyev, lyan Sergeyevi 116
Turgot, Anne Robet Jacques 67 Trke,'Alparslan 143, 613, 629, 630, 632,
697, 705 Trkkan, Reha Ouz 612, 613, 719 Twain, Mark 270 Twesten, Cari
270, 306 Twesten, Cari 306 Tyler, Wat 34, 35

Ulay, Stk 710, 711, 748 Umberto (I.) 346,361 Uakhgil, Halit Ziya 549, 550

ngr, Osman Zeki 124 nsald, Levent 687, 688

Vaerst, Gustav von 799 Vagts, Alfred 88, 89,148,149,167, 272,399 Vahap
Cokun 744 Vahdeddin 124, 607 Valmiki 493, 494 Valmy 70,83,132,133
Vamakiotis 766 Vasco da Gama 23, 498 Vasfi Mahir 737 Vasf Bey (Kara) 594
Veli Paa 762

Venizelos (Giritli) 589, 604, 771, 778, 779 Vergilius 326 Vergniaud 71, 72
Vermann, Nikolaus von 798 Vespucci, Amerigo 347 Victoria (Kralie) 39,
116, 229 Vikramaditya 495 Villa-Lobos 124 Vittorio Amedeo (II.) 332 Vittorio
Amedeo (Kral) 333 Vittorio Emanuele (Kral, III.) 369 Vittorio Emanuele 332,
340, 341, 346 Vivaldi, Antonio 326 Vivekananda 512 Voltaire 70, 84, 118,
179, 186

VVagner, Richard 164, 257 Waldersee, Alfred von 231, 236, 791 Ward, Robert
E. 385 Washington, George 55,88 VVavell 522

Weber, Max 167, 168, 269, 270 VVehler, Hans-Ulrich233, 239, 247, 253, 254
Wellington (General) 88, 113,151 Wenck, Walter 795 Wertmller, Una 364
Wietersheim, Gustav Anton von 799 VVlhelm (I.) 213, 220, 231, 270, 306,
317, 789

VVlhelm (II.) 116, 229, 231, 232, 235, 239, 245, 252, 317, 453, 789 Willem
(Orange Prensi, III.) 38,184 Williamson, D.G. 209, 228 Wilson, Thomas
Woodrow 123, 244, 357, 603 Windthorst, Ludwig 225 Witzleben, Erwin von
796 Wolf, August 287 Woods Paa 585

Wordsworth, William 119 Wycliff, John 35

Xanthos, Emmanuil 760 Xavier, Aziz Francisco 381

Yahya Han 524 Yahya Khya 601, 602 Yahya Kemal 550, 551, 671, 737 Yakup
Cemil 415, 587 Yekaterina (II.) 115,117 Yeltsin, Boris 168, 583 Yetkiner,
Ethem 711 Ylmaz, Suad (Dr.) 679 Yirmibeolu, Sabri 708 Yohei 463

Yoritomo, Kamakura 375,376, 439, 442

Yrk Ali 596, 774 Yudhithia 493 Yukii, Fukuzava 415 Yukio, Miima 476
Yunus Nadi 601, 607, 719 Yurdakul, Mehmed Emin 672, 673, 679,699, 737
Yusuf Kemal 607 Yusuf Razi 672 Ykselen, Niyazi Tevfik 666

Zangen, Gustav-Adolf von 799 Z.apata 577 Zeitzler, Kurt 795 Zeki Paa 566,
575 Zen 376,434-436 Zenciro, Yasuda 414 Ziya Hurit 595, 607 Ziya Paa
567, 568 Ziya-l Hak 524 Zuckmayer 269 Zuolin, Zhang 413 Zwingli 181

You might also like