Professional Documents
Culture Documents
Beynin Glgeleri
Bir Psikiyatri Felsefesi
Beynin Glgeleri
Bir Psikiyatri Felsefesi
Saffet Murat Tura
Kapak Resmi:
Lena Revenko, "Ailem", 2006 , sanatnn izniyle.
Kapak Tasarm: Emine Bora
ISBN-13: 97 8-605-316-036 -6
Beynin Glgeleri
BiR PSiKiYATRi FELSEFESi
metis
. .!
iiNDEKiLER
Teekkr ...................................................................................................................................... 9
nsz .......................................................................................................................................... 11
1. Giri
yn belli zelliklere sahip bir inan (yani felsefi teknik terimiyle bir
"ynelmilik") eklinde belirti verdiini syleyebiliyoruz? Bir inan
olarak hezeyan ilk bakta fiziksel bir durum olarak grnmyor. Ya
da beyindeki fiziksel durumla hezeyan (belli zelliklere sahip inan)
ayn olayn iki farkl tanmlama dzeyinde ortaya kan zellikle
riyse, bu tanmlama dzeyleri arasndaki iliki nedir? Ya da psiko
dinamik okul davrann arzu, inan gibi fiziksel olmayan kavram
lara dayanan bir aklamasn verdiinde davrann fiziksel bir ha
reket olmasn nasl aklayacaktr? Psikiyatri hibir teorik nlem
almadan bir tanmlama dzeyinden dierine ftursuzca srarken
nemli bir metodolojik-epistemolojik hata yapmaktadr. Tekrarlyo
rum: Gnmzdeki psikiyatrik almalarn hepsi deilse de ok
nemli bir ksm bu metodolojik hatay paylar.
Bu noktada bugn psikiyatride temel hastalk durumlarnn orga
nik nedenleri birer birer aydnlatlrken Szasz 'n antipsikiyatrik ele
tirisinin ardndaki temel grn yantlanmam bir problem olarak
niin hala ortada olduunu daha iyi sezmeye balayabiliriz. Psiki
yatrinin ele ald durumlarn nedeni organik olsa dahi psikiyatrik
semptomatoloji sebep-gereke veren aklamann arzu, inan gibi
kavramlarna yer verdii oranda sosyo-kltrel normatif deerlen
dirmeden arnabilmi, biyolojik bir doa bilimi statsne ulaabil
mi midir? yle grnyor ki psikiyatri ilgin bir kavakta yer al
yor:
nrobiyolojik (nrobilimsel) bir bilim olarak psikiyatri nasl
mmkndr?
nel fail (ya da ahs) derken, sz konusu varlk tarznn arzu, inan,
umut gibi ynelmilikleriyle davranlar arasnda az ok belli bir
mantki tutarllktan sz ediyorum. Aynca davrann yorumlayarak
akladmz varln ynelmilikleri arasnda da belli bir tutarllk
olmas gerekir. Mesela ahs Ankara'nn stanbul'un dousunda ve
Diyarbakr'n da Ankara'nn dousunda olduuna inanyorsa stan
bul'un Diyarbakr'n batsnda olduuna da inanmas gerekir. Ya da
rasyonel fail (ahs) eer Paris'e gitmek istiyorsa tutup New York'a
giden bir uaktan bilet almamaldr. Davranlar maksadna uygun
olmaldr. Pek ok filozofa gre sebep-gereke veren yorumlarla
davran aklamak iin faile atfettiimiz bu rasyonel tutarllk il
kesi sebep-gereke veren yorumlama yoluyla aklamann temel ko
ullarndan biridir. Rasyonel olarak tutarl olamayan bir varlk tarz
nn davranlarn sebep-gereke vererek aklayamayz. Szgelimi
Donald Davidson yorumlamann, yorumlanan varlk tarznn rasyo
nalitesini (tutarlln) maksimize ya da en azndan optimize etme
ye dayand grndedir (the principle ofcharity) (1 967 ve 1 973).
l. Konuyla ilgili fikir sahibi olmak iin u kaynaklara baklabilir: Uebel (2008
Arabatzis (2008), Woodward (2008), Lange (2008), Hitchcock (2008), Loewer
(2008), Achinstein (2008), Glennan (2008).
28 BEYNN GLGELER
v. Elml olmama
Vlll. Sonu
1. Giri
1. Giri
edilebileceklerini bulmak.
lk bakta psikiyatrn bilimsel aratrma program onkolounki
ne benziyor. Psikiyatr da bilimsel aratrma programnda sosyal de
erleri ve normlar paranteze alp sadece epistemik deerlere sahip
karak aratrmasn yapabilir. Ama zorluk urada: Zihinsel bozuk
luk kavram kadar zihinsel bozukluklarn belirtileri de sosyal norm
lar, deerler ve beklentilerle yakndan ilikilidir. Peki bu durumda
psikiyatrik aratrma programnn tarafszlk ve nesnellik gibi epis
temik deerlere bal kalabilecei dnlebilir mi? te psikiyatri
de deerler probleminin belkemii budur: Psikiyatri iin esas sorun
klinik uygulamann deil bilimsel aratrmann, zellikle de zihinsel
hastalklarn belirtilerinin saptanmas ve snflandrlmasnn sosyal
deerlerden bamsz yaplp yaplamayaca konusunda dmle
nir. Bu durumda antipsikiyatrik eletiri sadece psikiyatrik klinik uy
gulamay deil, hi farknda olmadan psikiyatrik bilimsel aratrma
programn da hedef alr.
Bu nemli sorunu birbiriyle balantl olmasna ramen farkl g-
rnen soruya ayrarak ele alacam.
- Psikiyatrik aratrma program sosyal deerlerden arnabilir mi?
- Psikiyatrik durumlar "doal tipler" midir?
- Psikiyatrik aratrma program bilimsel midir?
imdilik bu konudaki tartmalar hatrlatmakla yetiniyorum.
Kendi yantm psikiyatride insani elml olmama problemi ev
resinde kmelenen teorik problemleri zdkten sonra, kitabn son
blmnde vereceim. imdi birbiriyle balantl bu pratik prob
lemi srayla ele alalm.
v. Tartma ve sonu
1. Giri
nn kendi isel srelerini izledii, "birinci ahs bilgisi" veren bir tip
psikoloji halini alacaktr; saf bilincin anlam kurucu yapsna dair a
priori ve zorunlu bir bilgi vermeyecektir. Bu psikolojik erevede
ele alndnda saf bilincin zsel yaplarnn aratrlmas mmkn
gzkmemektedir. Husserl'in gnlk naif doal tavrn bir blm
olan psikolojizmden kurtulmak iin gelitirdii "fenomenolojik in
dirgeme" yntemi "metodolojik bir transandantal solipsizm" olarak
nitelendirilebilir. O halde nedir transandantal felsefe?
Husserl transandantal felsefe anlaynda Kant'tan etkilenmitir.
Kant SafAkln Eletirisi'nde ( 1 87 1 ) "mmkn bilginin" a priori ko
ullarn aratrr. Burada artk tek tek bilgiler deil her trl mm
kn bilgiyi (basite anlalsn diye mesela duyumlardan hareketle
diyelim) kuran zihnin a priori yaplarnn aratrlmas sz konusu
dur. Bir baka deyile zihnin (daha dorusu anlama yetisinin) her
trl mmkn bilgiyi kurmak iin ne gibi a priori koullara sahip ol
mas gerektiini aratrr Kant. (Buradan da anlalaca gibi Kant' a
gre akln a priori koullar nedeniyle e n azndan insan iin baz bil
giler mmkn deildir.) Husserl'in transandantal fenomenolojisi de
benzer ekilde saf bilincin ynelimselliiyle anlam kuran (dnya
da bilincin ynelmilii olmasa anlam da olmazd) ierikten bam
sz (yani fenomenal ierik ne olursa olsun) zsel yaplarn aratra
caktr. Yani bu transandantal fenomenolojik bilgi artk u ya da bu
bilin ieriini deil, daha ok z yakalayan ve bu ekilde anlam
kuran bilincin a priori yaplarn tanmlayacaktr. Bir baka deyile
ynelmiliiyle her trl mmkn anlam kuran bilin yaplar ta
nmlanacaktr. Bununla birlikte Husserl daha ge dnemlerinde
Kant'tan uzaklam ve transandantal egonun ierikten yoksun ol
mayan bir dkmn de karmaya almt.
Aada ele alacamz gibi fenomenolojik indirgeme yntemi
nin amac deneyimin kurucusu transandantal znellie, hatta her tr
l anlamn kurucusu olan "transandantal ego"ya ulamaktr. Tran
sandantal egoyu imdilik az ok Kant bir anlamda, yani zaman
iinde tek tek ve dank zihinsel deneyimlerimizi bir tek yaam
oluturacak ekilde sentez eden derin bir ben olarak dnebiliriz.
Husserl rken eserlerinde zihinsel olaylar az ok izole bir biimde
ele alyordu. Artk bu zihinsel olaylar bireysel bir egonun yaamn-
PSKYATRNN FENOMENOLOJK ELETRS 71
noktaya kadar (mesela The Divided Self 'te) ciddiye alp sonra onun
la konumaktan vazgemem gibi. Laing'e gre zgn varolusal de
neyimleri olan izofrenin hekimle (ve toplumla) diyalouysa ok da
ha erken bir aamada kopmutur; onlarn hasta olarak yaftalanmas
nn nedeni de budur.
Laing The Divided Self 'te henz izofrenik deneyimin tbben ve
ya baka ekillerde mdahale edilmesi gereken bir durum olduunu
kabul eder. Laing'in fenomenolojik betimlemesine gre salkl in
san kendini canl, btn ve zamanda srekli hisseder. Buna "ontolo
jik gvenlik" (ontological security) diyebiliriz. stelik bu ontolojik
gvenliin erken ocuklukta kazanldn da varsayabiliriz. Salk
l insan temel ontolojik gvenlikten hareketle yaam glkleriyle
mcadele ederken gereklik duygusunu kaybetmez. Halbuki bu g
venlii oluturamayan izofren kendini canl, btnlemi ve za
manda srekli hissetmez; kendini bedenlemi ve tekilerden farkl
bir varlk olarak deneyimlemez. Bu, izofrenin temel ontolojik g
vensizlik durumudur. Laing 'in fenomenolojik deerlendirmelerine
gre ontolojik gvensizlik durumundaki insan kendini srekli bir
tehdit altnda hisseder. Bu durumda mesela bakalaryla yaknla
may onlar tarafndan yutulma tehdidi gibi alglayabilir. nsani ya
knlk kimliini kaybetme tehdidi eklinde deneyimlenebilir. Ya da
kendini tam bir boluk durumu gibi yaayabilir; d gereklii ona
eziyet eden, tehditkar bir durum olarak yaar. Kendi bir ta gibi can
szdr, otonomi duygusunu yitirmitir.
Laing 'e gre ontolojik bir gvensizlik yaayan izofren bu kay
gyla ba etmek iin eitli stratejiler gelitirir. Krlgan kendilik ba
kalaryla ilikiden kaaca iin bir sahte kendilik (false sel/) geli
tirir ki bu izoid blnmeden baka bir ey deildir. Gelecekte i
zofrenik bir deneyim gelitirecek ocuk sahte kendini dierleriyle
ilikisinde bir kalkan gibi kullanrken, gerek kendini dnyayla ili
kiye sokmaz. Bylece kendilikte bir yark gelimeye balar ki gele
cein izofrenik deneyiminin temeli bu aamada atlr. izoid b
lnme bedenle zihin arasnda da blnme yaratr; beden d dnya
ya aittir ve bu durum gelecein izofrenik deneyiminde yabanc be
den deneyimine doru evrilecektir. Kendi zihinsel srelerine yne
len izofrenik insan, bedenini darda bir ey olarak yaar. Sahte ken-
78 BEYNN GLGELER
1 . nsan znellii biyolojik bir doa olay olarak nasl ele alnabi
lir?
2. Felsefi fenomenolojinin ortaya koyduu znellikle ilgili bilgi
yi psikiyatride nasl ve ne lde kullanabiliriz?
3 . Fenomenolojik eletiri ne lde psikiyatrinin derin teorik
problemiyle ilgilidir?
1. Giri
V. Eletiri
V l l l . Elml olmama
XI. Problem
1. Giri
1 1 1 . Fonksiyonalizme giri 2
BIVOFONKSIVONALIZM il
FiZiK V E BiYOLOJ i
1. Giri
i l . Fonksiyonalizmi deerlendirmek
Vll. Sonu
SAMR ZEKI
1. Giri
ikisinin arasnda yer alan bir "zne" mi? Genel doa bilimi anlay
mzla hi uyumuyor.
Gnlk yaamn naif gereki fenomenolojik ontolojisine daya
nan ve edebiyattan tarihsel aklamaya, mitolojiye, dinlere, hatta bi
raz daha sofistike biimlerinde de olsa sosyoloji ve psikanalize ka
dar sk sk kullandmz sebep-gereke veren aklamalar ne l
de nrobiyolojik bilgilerimizle uyumlu? nsan sahiden gnlk yaa
mn naif gereki fenomenolojik ontolojisinde dndmz gibi
bir varlk m? Psikiyatride bu gibi aklamalar kullandmzda as
lnda neyi kastediyoruz?
Bu blmde okura kolaylk olsun diye bir sreliine kitabn nor
mal akndan kopup gelecek blmden itibaren gelitireceim ar
gmann daha rahat anlalmas iin bir n hazrlk yapacam. im
dilik bir delil sunmadan znellik konusunda ciddi bir "epistemolo
jik kopu" oluturan temel fenomenal dnya varsaymnn nasl bir
kavramsal yap oluturacan olabildiince basit bir ekilde ortaya
koymak istiyorum.
il. znellik?
vermek iin yle diyeyim: Tpk elimiz acd iin elimizi ektii
mizi sandmz gibi, korktuumuz iin katmz sanyoruz. Hal
buki fiziksel olayn ta kendisi deil bu. Bizdeki fenomenal yaant
s. Yani fenomenal yaant olan sadece korku deil kamamz da.
Sebep-gereke veren aklamalarda dile gelen btnsel fenomenal
yaanty gnlk naif gereki bir ontoloji erevesinde anladmz
iin fenomenal yaantlarla (korku) fiziksel olay (kama davran)
etkileiyor gibi gzkyor. Ama bu aklama byk problemleri de
beraberinde getiriyor aslnda. Bu problemlerin neler olduunu ve
nasl zleceklerini ileriki blmlerde greceiz.
Beinci blmde Althusser'in epistemolojik kopu kavramnn
teorinin kavramsal yapsnda (teorik sorunsalnda) meydana gelen
bir "mutasyon"a balandn grmtk. Althusser'in epistemolo
jisini incelerken verdiimiz rnei hatrlarsak Lobaevski geomet
risiyle paralellik aksiyomunda meydana gelen mutasyon tm klid
geometrisini deitiriyordu. "Fenomenal bilin" kavramnn "feno
menal dnya" kavramna mutasyonu performatif 1. ahs (bilin)
nosyonunu ortadan kaldrarak dnyay yeni bir teorik dille dn
memizi ve grmemizi salayacak yeni bir teorik sorunsal kuran epis
temolojik bir koputur. Bu kopuun neticelerini ileriki blmlerde
greceiz.
V. insan
VI. Sonu
NAi F GEREKiLiK
VE "FENOM ENAL DNYA"
MARTIN HEIDEGGER
1. Gi ri
1 . Birinci ahs kavramnn rtk ya da ak ekilde rol ald nemli zihin fel
sefesi almalar iin u kaynaklara baklabilir: Chalners (haz. 2002); Block, Fla
nagan ve Gzeldere (haz. 1 997); Kircher ve David (haz. 2003).
ZNELLK I I
1 53
7. Ama ne yazk ki yanl bir ontoloji bu; iin iine biraz fizik-kim
ya katnca sezmeye baladmz gibi dnya byle almaz. Olay
lar bu naif fenomenolojik ontolojide getiini sandmz gibi geli
mez, ama "bize" (?) yle geiyormu gibi "grnr" (?) diyelim im
dilik. O halde, nasl oluyor da bu naif ontoloji insann yaamn sr
drmesinde bu kadar baarl olabiliyor? Dahas, bu naif ontoloji ne-
1 56 BEYNN GLGELER
leride inceleyeceiz.
v. Fenomenal dnya
ayn konumu igal ediyor; yani btnsel nesnel grsel uzayda znel
ve nesnel fenomenal beden uzaylar akm, st ste binmi olarak
yer alyor. Ama fenomenal beden yaantsnn grsel nesnel ve so
mato-sensoryal znel uzay yaantlarnn iinde yer ald btnsel
grsel nesnel uzayn kendisi fenomenal mi, yoksa fiziksel mi? Yani
btnsel grsel-nesnel uzay fiziksel uzayn ta kendisi mi, yoksa fi
ziksel uzayn fenomenal bir yaants m? Burada bir dnce dene
yine bavurmamz lazm.
10. Demek ki iki tane el var: Biri grsel olarak boluk olan, kolunu
zun n ksmnda somato-sensoryal-znel olarak hissettiiniz feno
menal beden-eli, dieri masann stndeki grsel-nesnel fenomenal
beden-el. Bu fenomenal ellerin ikisi de bir ve ayn fiziksel uzayda
m?
Gerekte yalnz tek bir fiziksel elinizin olduunu biliyoruz. yi de
bu gerek fiziksel el nerede? Somato-sensoryal olarak biri kolunu
zun ucunda, dieri grsel olarak masann stndeki iki fenomenal
elden hangisi fiziksel elinizin uzaydaki yerini doru ekilde temsil
ediyor? Bir el uzayda iki yerde birden nasl olabilir (ne de olsa kuan
tum ellerden sz etmiyoruz burada)?
Tabii deneyi nasl yaptmz hatrlayp fiziksel elinizin nesnel
grsel uzaydaki fenomenal elle ayn yerde (masann stnde) oldu
unu sylemek eilimindesiniz. Bence acele etmeyin: Gerekten de
dnya gezegeni stndeyken fiziksel eliniz nesnel grsel fenomen
elinizin olduunu grdnz yerde (ya da ok yaklak olarak gr-
ZNELLK i l 171
sel fenomen elinizin olduu yerde) ama olay kozmik dzeyde san
dnzdan ok daha karmak. nk ayn uzayda iki farkl ko
numda iki fenomenal el olabilecei gibi ikiden fazla uzay da olabi
lir. Ve eer fiziksel eliniz bu ikiden fazla farkl uzayda iki ayn feno
menal el olarak temsil ediliyorsa, bu uzaylarn ontolojik stats ne
dir? Fiziksel mi, yoksa fenomenal mi?
1 5 . Bir adm daha atalm: Uzayda AB doru parasn taban alan bir
ikizkenar gen kuralm. yle ki ikizkenarlarnn birletii C tepe
noktasna yerleen bir nc gzlemci uzayda deney setindeki sizi
(A) ve klid uzaynda size gre Gnein arkasnda kalan beni (B)
eit mesafeden grebilecek bir perspektife konumlanm olsun. s
telik nc gzlemci uzayda yle bir konumda ki sizden ve benden
kalkan klar Gnein ekim alanndan da pratik olarak ok etkilen
miyor. imdi nc gzlemci elektromanyetik dalgalarla bizden
masann stndeki kesik elinizi iaret etmemizi istesin. gen ikiz
kenar (ya da yaklak ikizkenar) olduundan mesaj ikimize de ayn
zamanda gelecektir. (Benim uzay gemim de nc gzlemcinin
uzay gemisi de dnyaya paralel olarak ve onunla ayn hzla, ayn
dorultuda hareket ediyor, diyelim; yani gzlemci arasnda zel
rlativistik bir uzay-zaman fark yok; mz de zde Galileo gz
lemcileriyiz; zel rlativistik olarak ayn uzay-zamanda yayoruz).
Fakat nc gzlemcinin gzlemi ilgin olacaktr; nk beni iddia
ettiim gibi B noktasnda, sizi de iddia ettiiniz gibi A noktasnda
grecek, ama kesik elinizi gstermek iin ikimizin uzayda aralarnda
on binlerce kilometre fark olan iki farkl uzay noktasn iaret ettii
mizi (sizin A noktasn benim A" noktasn iaret ettiimi) grecek
tir. Halbuki biz birbirimizin ayn noktay iaret ettiini gryoruz.
Peki nc gzlemcinin saptad bu fark aramzdaki on alt da
kikalk k hzndan kaynaklanan farka bal olamaz m? Olamaz.
nk nc gzlemci gerekli matematik nlemi alyor. gen
ikizkenar olduundan bizden kalkan klar nc gzlemciye an
da olarak ulayor ve nc gzlemci aramzdaki k hzndan
kaynaklanan on alt dakikalk gecikmeyi hesap ederek benim, kesik
elinizin on alt dakika nce uzayda sizin iaret edeceiniz konu
mundan on binlerce kilometre uzakta bir yeri iaret ettiimi hesap
lyor. (Baka nlemler de alnabilirdi.)
Bu dnce deneyi gerekten yaplsa farkl bir sonu verecekti.
Ama zellikle uzay-zaman sreklisini drt boyutlu deil, boyut
lu (bir zaman iki uzay boyutu) kabul etmemizden kaynaklanan bu
fark ulatmz sonucun esasn deitirmiyor. (Aynca gnein di
er tarafndan dolaan klan hesaba katmadk. Bu deney koulun
da bile benim uzayda bir deil, iki kesik el deneyi grmem mmkn
ZNELLK 11 1 77
16. Kesik elinize iaret ederken, kesik elinizden bana gelen klan
klidyen bir geometrisi olan uzaya gre lokalize ettiimi sadece n
robiyolojiden deil, fizikten de biliyoruz. Ama fizikiler bu sapma
nn insan beyinlerinin "where yolu"nun optik enformasyonlar k
lidyen bir uzaya yerletirerek lokalize etmesinden kaynaklandn
bilmezler. Gzlediimizi sandmz uzayn beyinlerimizin nral
faaliyetiyle kurulmu fenomenal bir uzay yaants olmasyla hi il
gilenmezler. Kuantum mekanii seviyesinde ok snrl sayda fi
ziki (mesela John von Neumann) insann doal bir "fiziksel lm
aleti" olduunu kavramtr. Einstein'n da rlativistik teorilerinde
durumu rtk olarak kavrad dnlebilir. Ancak bilim unu or
taya koyuyor: Bu fiziksel lm aleti (insan) gvenilir sonular ver
miyor; bu da nemli bir saptama kukusuz. Ama en nemlisi doru
dan tank olduumuz (yani fenomenal gerekliimizdeki) feno
menal uzay yaantmzn dnda ve biz onu fenomenal olarak gr
mesek de klidyen olmayan gerek fiziksel bir uzay var ve stelik
artk onun hakknda bir bilgiye sahibiz; fiziksel uzay bizim btnsel
grsel nesnel fenomenal uzaymzdan farkl olarak klidyen (ya da
Kant tabirle "numenal") deil. Demek ki gvenilir bir lm aleti
olmayan insan, teorik zekas sayesinde kendi duyu verilerinin tesi
ne geen sonulara ulaabilir. Demek ki dnce deneyinden bekle
nen sonu fazlasyla elde edilmitir.
178 BEYNN GLGELER
ZNELLiK 111
EP FENOMENALIZM
1. Giri
2. Bunlarla ilgili daha ayrntl bilgi iin bkz. Rafa) ve Robertson ( 1 995), Vol
pe ve di. (2000) , Tipper ve Driver (2000) , Kurt (2008).
ZNELLK 111 : EPFENOMENALZM 197
eklinde yorumlayabiliriz.
Eer bu yorum doruysa hastann beyninin bilinsiz (muhteme
len fenomenal dzeye ulamayan) bir tanma fonksiyonuna sahip ol
duu da gsterilebilir. Bu deney koulunda hastaya ayn semantik
kategoriden ama farkl fiziksel zellikleri olan iki cisim gsterilir.
Diyelim hekim hastaya sol eliyle plastik, sa eliyle madeni bir atal
gsterir. Bu durumda hasta sadece sa eldeki madeni atal grd
n bildirir. Bu deneyler hastann semantik tanma dzeyine kadar
bilinsiz enformasyon ilemi yaptn, ancak semantik deeri fark
l cisimler gsterildiinde her iki tarafa da dikkat yneltip muhte
melen fenomenal dnyaya karacak ekilde nral faaliyet yapt
na iaret ediyor olabilir. Bu olay ayn tip hastalarda gzlenen "dol
durma" ya da "hazrlama" olayyla birlikte ele alalm.
Sol grsel-uzaysal ihmal sendromu olan hastalara mesela birbi
riyle birok bakmdan zde, ancak birinin sol tarafnn yand iki
ev resmi gsterildiinde, hasta bunlarn birbirinin ayn olduunu
sylemesine ramen, hangisinde oturmay tercih edecei soruldu
unda yanmayan evi seer. Keza birbirinin birok bakmdan ayn,
ama birinin sol taraf yrtk iki kat para resmi gsterildiinde, has
ta bunlarn birbiriyle zde olduunu bildirmesine ramen yrtk ol
mayan para resmini seer. Bu durumu hastann fenomenal dnya
snda yer almayan enformasyon ileme srelerinin ksmen de olsa
izleyen davran etkiledii eklinde yorumlayabiliriz. Yani bu basit
deneyler bile beynin enformasyon ileme ve yant davran olutur
ma fonksiyonunu yerine getirirken fenomenal yaantlardan etkilen
mediini telkin etmektedir. Bir baka deyile bu gibi nrolojik olay
lar epifenomenalizmle elimemektedir. Buna karlk ayn olaylan
etkileimci ikicilikle badatrmak imkansz deilse de daha zor g
rnyor; etkileimci ikicilik baz ad hoc varsaymlara bavurmadan
bu gibi olaylarla badaamaz.
Beynin fenomenal yaantlardan bamsz bir ekilde enformas
yon ilediini ima eden pek ok durumdan sz edilebilir. Zaten bey
nin enformasyon ileme srelerinin nemli bir blmnn bilin
siz (rtk) olarak gerekletii, beyinde fenomenal kalite kazanma
yan pek ok enformatik srecin olduu gnmz nrobiyolojisinin
yaygn kabullerinden biridir. Bu durum epifenomenalizmle eli-
1 98 BEYNN GLGELER
N2 BEYN
(Nroenfonnatik Temsil Sistemi - fa Sistemi - Davrann Temsili)
/ \
evresel sinir yollaryla evresel sinir yollaryla
gelen sinyaller giden sinyaller
Honnonlar Honnonlar
\
Duyu organlan Dz ve izgili kaslar
Reseptrler
/ \
Organizma Davran
/ \
ORGANZMAYI DA EREN FZKSEL DI DNYA
N l - 7 N3
V l l l . Sonu
"BEN" VE ZDELi K
1. Giri
Hatta bu literatre ksa bir bak bile sadece fenomenal bilin prob
leminin deil, zihin felsefesinin tm temel sorunlarnn da rtk ya
da ak, dolayl ya da dolaysz olarak 1. ahs - III. ahs problemiy
le, bu konudaki kafa karklklaryla balantl olduunu gsterir.
Bugn bir bakma klasik beden-zihin probleminin 1. ahs III. -
mini deneyimleyen daha derin bir ben var m? Yoksa ben deneyimim
mi kendini deneyimliyor? Diyelim deneyimliyor; peki bu kendilik
deneyiminin dier deneyimleri de deneyimlediine dair bir dene
yim var m? Olduunu varsayalm.
Demek ki tartmay uzatmamak iin performatif (deneyimleme
ilevine sahip ve deneyimini dile getiren) performatif "deneyimle
yen ben"i epifenomenal bir yanlsama olarak aklamaya dnk ar
gmanm altndan kalklmas en g noktalardan kalkarak ele ala
cam. Bu nedenle temel durumu varsayyorum:
Sonu :
Performatif anlamda deneyimleyen ben deneyiminin deneyimi (ex
perience of experiencing ego experience) kendisi de fenomenal bir
deneyimdir. Demek ki temel varsaymmzla aklanabilir bir feno
menal durum sz konusudur: performatif anlamda deneyimleyen
ben deneyimi baz temel nral srelerin oluturduu (veya ontolo
jik olarak bunlara zde) ama fenomenal dnyada yanlsamal ola
rak performatif grnen epifenomenal bir deneyim olarak aklana
bilir. Bir baka deyile performatif bir deneyimleyen ben deneyimi
aslnda performatif olmad, sadece bu deneyimi oluturan (veya
onlarla ontolojik olarak zde) nral srecin fenomenal dnyada yer
alan fenomenal deneyimi (veya ontolojik zdei) olduu lde ya
nlsamaldr. Demek ki fenomenal dnyamda byle bir kendini de
neyimleyen deneyim olarak ben deneyiminin (experience of ego as
an experience experiencing itself) olduunu kabul etmek de temel
varsaymmzla natralist olarak aklanabilmektedir. stelik bu
varsaym sz konusu durumlarn epifenomenal olduunu, bir baka
deyile fenomenal bilincimizin fenomenal zellikleriyle performa
tif olmadn da gsterir. Sannn insanl uzun sredir igal eden
1. ahsn fenomenal bilinci probleminin natralist zm bu ak
lamadr. Fenomenal bilin, onu oluturan (veya onunla ontolojik ola
rak zde) nral srelerin, fenomenal dnyann znel fenomenal
lik kompartmannda ierilen epifenomenal (performatif zellii ol
mayan) deneyimidir.
ZNELLK iV: "BEN" VE ZDELK
233
v. Tartma
IX. Sonu
UMBERTO ECO
1. Giri
V. Sonu
1. Giri
v. Sonu
SZASZ
FO U CAU LT
FODOR
327-48.
Cummins R. ve Roth M. (2007) "Traits Have not Evolved to Function the Way
They Do Because of a Past Advantage", Contemporary Debates in Philo
sophy ofBiology, Blackwell, s. 72-86.
Damasio, A. (2000) The Feeling of What Happens. Body, Emotion and the
Making ofConsciousness, New York: Vintage.
Damasio, A. ve Damasio, H. (2000) "Aphasia and Neural Basis ofLanguage",
Principles ofBehavioral and Cognitive Neurology, s. 294-3 15.
Damasio, A. ve di. (2000) "Disorders of Complex Visual Processing", Prin
ciples ofBehavioral and Cognitive Neurology.
Davidson, D. (1963) "Actions, Reasons, and Causes", The Essential David
son, Oxford: Clarendon Press, 2006, s. 23-36.
- (1967) "Truth and Meaning", The Essential Davidson, Oxford: Clarendon
Press, 2006, s. 1 55-70.
- ( 1 969) "Menal Evens", The Essential Davidson, Oxford: Clarendon
Press, 2006, s. 105-2 1.
- (1969) "The Individuation of Events", The Essential Davidson, Oxford:
Clarendon Press, 2006, s. 90- 104.
- ( 1973) "Radical Interpreation", The Essential Davidson, Oxford: Claren
don Press, 2006, s. 1 84-95.
- ( 1 982) "Paradox of lrraionality", The Essential Davidson, Oxford: Cla
rendon Press, 2006, s. 1 38-52.
Dayan, P. ve Abbot, L. F. (200 1 ) Theoretical Neuroscience. Computational
and Mathematical Modelling of Neural Systems, Cambridge ve Massac
husetts: MiT Press.
Dehaene, S., Naccacche, L. (200 1 ) "Toward a Cogniive Neuroscience of
Consciousness: Basic Evidence and Workspace Framework'', Cognition
79.
Dennett, D. ( 1987) The lntentional Stance, Cambridge, Massachusetts: The
MiT Press, 1998.
- (1988) "Quining Qualia", Philosophy ofMind, Classical and Contempo
rary Reading, David Chalmers (haz.) New York ve Oxford: Oxford Uni
versity Press, 2002, s. 226-46.
- ( 1991 ) Consciousness Explained, Boson, New York, Londra: Back Bay
Books.
- ( 1995) Darwin' s Dangerous idea, New York: Touchsone.
- ( 1 996) Kinds ofMinds, New York: Basic Books.
Desmurge, M. ve di. (2009) "Movement lntenion After Parietal Cortex Sti
mulation in Humans", Science, Cilt 324.
Devit, M. (2008) "Realism-Anti-realism", The Routledge Companion to Phi
losophy ofScience, Stathis Psillos ve Martin Curd. (haz.) Londra ve New
York: Routledge, 201 0, s. 224-35.
KAYNAKA 33 1
Lieberman, P. (2000) Human Language and Our Reptilian Brain: The Sub
cortical Bases ofSpeech, Syntax, and Thought, Harvard: Harvard Univer
siy Press, 2000.
Lipon, P. (2008) "Inference o The Besi Explanaion", The Routledge Com
panion to Philosophy ofScience, Stathis Psillos ve Martin Curd (haz.) Lon
dra ve New York: Routledge, 2010, s. 193-202.
Loewer, B. (2008) "Deerminism", The Routledge Companion to Philosophy
of Science, Stahis Psillos ve Martin Curd. (haz.) Londra ve New York:
Routledge, 2010, s. 327-36.
Lycan, W ( 1 995) "A Limited Defense of Phenomenal Informaion", Consci
ous Experience, T. Metzinger (haz.) Schning: lmprint Academic, s. 243-
58.
MacWhinney, B. ve Li, P. (2008) "Neurolinguisic Computaional Models",
Handbook of Neuroscience of Language, B. Stemer ve H. A. Whitaker
(haz.) Elsevier.
Marupaka, N., Iyer, L. R. ve Minai, A. A. (2012) "Connecivity and Thought:
The Influence of Semantic Network Strucure in a Neurodynamical Model
of Thinking", Neura/ Networks, 32.
McCarthy, R. ve Waringon, E. ( 1 990) Cognitive Neuropsychology. A Clinical
lntroduction, Academic Press.
McDonald, S. (2008) "Fronal Lobes and Language", Handbook ofNeurosci
ence ofLanguage, B. Stemer ve H. A. Whitaker (haz.) Elsevier.
McGinn, C. "Consciousness and Space", Conscious Experience, T. Metzinger
(haz.) Schning: Imprint Academic, s. 149-64.
McMullin, E. (2008) "The Virtues of a Good Teory", The Routledge Compa
nion to Philo.rophy of Science, Stathis Psillos ve Martin Curd. (haz.) Lon
dra ve New York: Routledge, 2010, s. 498-508.
Meising, M. (2000) "Self-consciousness and the Body", Journal of Consci
ousness Sudies, Cilt 7, no. 6, s. 34-52.
Mengolu, T. ( 1 976) Fenomenoloji ve Nicolai Hartmann, stanbul: . .
Edebiyat Fak. Yaynlan.
Mesulam, M. ve di. (2000) Principles of Behavioral and Cognitive Neuro
logy, Oxford: Oxford University Press.
Metzinger, T. ( 1 995) "The Problem of Consciousness", Conscious Experien
ce, T. Metzinger (haz.) Schning: Imprin Academic, s. 3-43.
Miller, E. K. ve Cohen, J. D. (200 1 ) "An lntegrative Theory of Prefronal Cor
tex Functions". Annual Review ofNeuroscience, no. 24.
Millikan, R. G. ( 1 984) Language, Thought and other Biologica/ Categories,
Cambridge ve Massachusetts: MiT Press.
- (2014) "An Epistemology for Phenomenology?", Consciousness inside
and Out: Phenomenology, Neuroscience and Nature of Experience, Ric
hard Brown (haz.) New York: Springer.
KAYNAKA 337
- Saffet Murat T u ra
Metis Edebiyatd
ISB N - 1 3 : 978-605-31 6-0366
Metis Yaynlar
www.metiskitap.com