Professional Documents
Culture Documents
Bir 16. yzyl Osmanl mellifinin ahlk ve siyaset dncesini mstakil bir kita-
bn konusu yapmay, bal bana nemli bir ilm hadise saymak gerekir. Mustakim
Arcnn nsan ve Toplum: Takprzdenin Ahlk ve Siyaset Dncesi isimli kitab,
yakn zamanda neredilmeye balayan Takprzde Klliyat sebebiyle yeni bir
ilginin konusu olan bu byk limin insan ve toplum anlayna eilmektedir. Bu
yazda, Arcnn mezkur kitabnda ahsma ynelttii bir eletirisini cevaplamann
yan sra, bu eletiriyi vesile klarak Takprzdenin siyaset anlayna dair birka
noktaya temas etmek istiyorum.
* Bu yazy okuyarak kanaat ve eletirilerini bildiren deerli meslekta ve dostlarm Do. Dr. Salime Leyla Grkan, Do. Dr. Ayhan itil, Dr.
Mustafa Demiray, Y. Do. Dr. Nail Okuyucu ve Y. Do. Dr. Selami Varlka mteekkirim.
234
Asm Cneyd Kksal, Takprzdede Akl, Siyaset ve Tarih
mak gerekirse, Fkh ve Siyaset isimli kitabm, siyset-i eriyye alann inceleme ko-
nusu yapmaktadr. Arcnn hususen zikrettii el-Melim ise klasik tarzda yazlm
bir kelm eseridir. Bu tarz eserler siyaset bahsine mamet bal altnda belirli
problemler ekseninde yaklarlar. Esasnda bir kelm meselesi olmayan imamet/
hilfet bahsi, bilhassa ann bu bahsi itikad bir saha olarak grmesi sebebiyle
Snn kelam kitaplarnda yer bulmutur. Ehl-i snnetin hilafet anlayn ortaya
koymay hedefleyen ve daha ziyade aya kar polemik deeri tayan meselelerin
ele alnd bu balk altnda siyasetin akl ve/veya eriat ekseninde retilmesine,
kamu hukukunun kaynann ne olmas gerektiine, dolaysyla benim almamn
odakland fkh ile siyaset ilikisine dair bir bahis yer almamaktadr. Nitekim Ta-
kprzde de yukarda belirttiim meselelere bu eserinde yer vermemi, kelam ki-
taplarndaki ilgili muhtevay muhtasarca tekrarlam, hilfet meselesinde, mesela
Lutfi Paa gibi, farkl grler dile getirmemitir. Dolaysyla almamda bu eserin
dikkate alnmamas gayet tabiidir.1 Esasnda bu durumu Arcnn kendisi de, Ta-
kprzdenin siyaset grlerini incelemeye balarken zmnen ifade etmektedir:
...onun erhul-Ahlkil-Adudiyye, Mifthus-sade ve Risle f beyni esrril-hilfe-
til-insniyye ves-saltanatil-maneviyyedeki baz mlhazalarnn klasik literatr-
de es-siyset-eriyye ya da el-ahkms-sultniyye olarak bilinen fkh, yani
hukuk zemininde ortaya konduu grlr. (Arc, 2016, s. 91)2 Yine, Bakann
ynetimi ve siyasete dair hkmler balna dahil olan grleri ayn esere
dayal olarak ilediini belirtmektedir (Arc, 2016, s. 127). Benim yaptm da Ta-
kprzdenin siyset-i eriyyeye taalluk eden grlerini, Arcnn zikrettii
eseri dikkate alarak incelemekten baka bir ey deildir.
Bununla birlikte, bu eser iinde Takprzdenin fkh-siyaset ilikisine dair
grlerini dorudan ifade eden eseri Mifthus-sadedir. Dier iki eserde sultan
ile ynetilenler arasndaki mnasebetlere dair meseleler ve mellifin baz nemli
eletirileri bulunmakla birlikte, Fkh ve Siyasetin zellikle odakland fkh-siya-
set ilikisine dair temel yaklam, onun bu eserinde yer almaktadr. Bu sebeple
Takprzdenin Mifthus-sadede sylediklerine odaklanmak suretiyle nc
maddeye cevap verebilmeyi umuyorum.
1 Takprzdenin bu eseri henz baslmam olmakla birlikte u almada tahkik edilmitir: Ahmet
Sruri, Takprzdenin el-Melimi ve Kelm Grleri, yaymlanmam doktora tezi, stanbul, 2011.
Takprzdenin bu eserinde mamet bahsi 409-423. sayfalar arasnda yer alr.
2 Arcnn sylediini ben daha nce yle ifade etmitim: Takprzade Ahmed Efendinin siyset-i
eriyye ile alkal gr ve yaklamlar eitli eserleri ierisine dalm vaziyette, bilhassa Mifthus-
Sade isimli eserinin siyasetle ilgili ilimleri de ieren amel hikmet bal altnda, erhul-Ahlkil-
Adudiyyede ve Risle f Beyni Esrril-Hilfetil-nsniyye ves-Saltanatil-Maneviyye isimli risalesinde
yer almaktadr. (Fkh ve Siyaset, s. 270)
235
nsan & Toplum
Bilmi ol ki: Allah Telnn snneti u ekilde iler: Ne zaman ki lemi bunun gibi nur-
lardan, ilim ve esrar madenlerinden [Yce Yaratcdan ilh yasay alp insanlara bildiren
peygamberlerden] hl eylese, lemi yine de amasz ve babo ekilde brakmaz. Bilakis
Yaratc, beerin akllarn yle kurgulamtr ki, insanlar kendi trleri ierisinde devaml
bir nizam bulunmasn temin edebilecek kadar yollarn bulmaya muktedir olabilirler.
Yine Yce Allah insanlar dnyev maslahatlarnn ounluunun ve uhrev maslahatla-
rnn da bir ksmnn keml bulmasn salayacak yola irad eylemitir. mdi, peygamber-
lerin Allah Teldan alp getirdikleri [hkmler] hakk adalettir. Akll ve hikmet sahibi
insanlarn gzel grdkleri [fikir, tedbir ve hkmler] ise adalet benzeridir. Bu tarz h-
kmlere stlahta siyaset denir () . Byklerin kendisine riayet
ederek ihtiyarlad, kklerin kendilerini ierisinde bulup yetikinlie erdikleri siyaset
budur. Mmin veya kfir olsun herhangi bir hkmdarn ibanda kalmas veya yne-
tilen bir topluluun istikamet zere bulunmas, kim bir adalet bulunmad veyahut
ilerini adalete benzeyen hkmlerle dzenlemedikleri takdirde ok gtr.
u halde siyaset, hiretle ilgili maslahatlar temin etmeye yaramazsa da nizm- le-
min kendisiyle devamllk kazand unsurdur. Lkin siyasetle amel etmek, er-i erf
gelinceye kadardr [er-i erf geldikten sonra siyasetle amel etmek btl olup meru
deildir]. Allahn yardm geldikten sonra akln nehri btl oldu [eklinde mehur bir
vecize vardr]. eriata siyasetin de ilave edilmesi lazmdr diyenlere gelince, bu cahille-
rin ve avamn yanldr. Zira eriatn baka herhangi bir eye ihtiyac yoktur. Onlarn
bu szlerinin ierdii anlam udur: er-i erf siyaset sahasnda kfi miktarda hkm
getirmemitir. Biz de bu sebeple kendi grlerimizle bu boluu doldurmaya ihtiya
duyduk. [te byle syleyip byle dnenler] eran katledilmesi caiz olmayanlar
katleder, ilemesi helal olmayan eyleri iler, bu yaptklarna da siyaset derler. Bu, e-
riatla, onunla niz ve mcadele etmeye benzer bir muamele etme biimidir. Allah Tel
236
Asm Cneyd Kksal, Takprzdede Akl, Siyaset ve Tarih
237
nsan & Toplum
Mellif [c] adaletin uygulanmasyla ilgili art zikrettikten sonra bunlar mmkn
klacak eyleri aklad ve dedi ki: Bunlar, yani zikredilen bu artn uygulanmas
eriata ve eriata uygun felsef ilkelere ( ) bal kalmakla mmkn
olur. Beden nasl mizacyla, miza nefisle, nefis de aklla ayakta duruyorsa, ayn ekilde
lkeler de hkmdar ile, hkmdar siyasetle ve siyaset de bilgelikle [hikmet] ayakta ka-
lr. Eer bilgelik ihmal edilirse eriat zayflar, otoritenin azameti kaybolur, onur ayaklar
altna alnr ve nimet zil olur. (Takprzde, 2014, s. 244).
Arc kitabnda bu iki pasaj arasnda bir eliki olup olmadna deinmiyor;
dolaysyla da bir uzlatrma abasna girmiyor. Fakat el-kavnnl-hikemiyye
ibaresine vurgu yapyor. Farkl trlerde eser yazan klasik bir mellifin bir konudaki
grlerini sistematik olarak ortaya koymak kolay bir i deildir, nitekim Arc da
buna kitabnn eitli yerlerinde iaret ediyor. Mesela Takprzdenin ahlk d-
ncesinin de, siyaset dncesinin de eklektik karakterli olduunu (Arc, 2016, s.
91), hkmdarn zengin olup olmamas hakknda iki farkl eserinde birbiriyle telif
edilmesi zor olan iki gre sahip olduunu (Arc, 2016, s. 126), siyasetin fark-
l sahalarnda sylenmi fikirleri belli metinlerde bir araya getirdiini, bu fikirleri
zaman zaman bir derleme hviyetinde aktardn ve ou zaman bunlar arasn-
da bir kaynak ilikisi kurmadn (Arc, 2016, s. 146) ileri sryor. Takprzde
gibi melliflerin, farkl trlere ait eserlerinin her birini, ait olduklar literatrdeki
yerleik teamllere, yazm biimlerine ve gerekliliklere uygun olarak kaleme aldk-
larn, bu durumun da zaman zaman bir eliki veya uyumsuzluk grnts arz
edebildiini kabul etmek gerekir. Byle durumlarda aratrmacdan beklenen, bu
farkl trden eserlerde serd edilen dncelerin hangilerinin esas alnmas gereken
dnceler, hangilerinin belirli bir yazm stiline uymak adna verilmi tavizler
olduunu tespit etmesi, yahut belirli metodolojik ilkelerden hareketle bir yorum
238
Asm Cneyd Kksal, Takprzdede Akl, Siyaset ve Tarih
239
nsan & Toplum
3 Rza Tevfik, kkeni canona dayanan knun kelimesini Osmanllarn bir sredir yasa anlamnda
kullanmalarnn karkla sebep olduunu syler: Biz Osmanllarca bir mddetten beri kanunu loi
mudili olarak kullanp duruyoruz; kelimenin mrun ileyhi ister kavnn-i tabiyye (lois naturelles)
olsun, isterse kavnn-i mevza (lois positives) olsun! Halbuki Yunan- kadm lisannda loi kelimesine
mudil olarak nmus = [nomos] tabiri vard, ve kanun ile bunu bir tutmazlard. Hatta
bizim eski kitaplarmzda da heman daima nmus ki nomosdan muharreftir- knun yerinde rad
edilegelmitir. Btn Arap mellifn-i slifesi ve mteahhirni bile bu farka riayet etmilerdir. Ktib
elebi ve Knalzde ve daha baz emsli gibi mtefekkirn-i Osmniyenin srnda nevms-i ilhiyye
= lois divines ve nevms-i tabiyye = lois naturelles terkbleri ok geer. Nitekim cennetmekn
Ftih Sultan Mehmedin medreseler hakknda knun zre ul oluna! diye emretmi olmas eslf-
muharrirnimizin bu farka tamamyla riayetkr davrandklarn sarahaten gsterir; nki burada
knun kide demektir, ve kideden de padiahn maksad programdr, bugnki mnasyla knun
deildir. (Rza Tevfik, 1338, II, 4). Ayrca bkz. Peters (2004, s. 242-245).
4 Baki Tezcan da 16. yzyl ortalarnda knun kelimesinin anlam haritasnn modern Trkedekinden
farkl olduuna dikkat eker. Bu yzylda knun mutat uygulama, rf kaynakl yntem ve uygulamalar
anlamna geliyordu. Daha formel baz kullanmlarnda da msaade edilen, hukuka uygun anlamlarn
tayordu. Bu anlam haritas, bir kanunun hukuk dayanann rf olduunu gstermektedir ki
kanunnameler iin de bu durum geerlidir. (Tezcan, 2010, s. 49) Yani kanunnameler esas itibariyle
geleneksel uygulamalar ieren, rf ve treye dayal kurallar, protokol kidelerini bir araya getirmeleri
bakmndan knunun etimolojik anlamna sdk kalmlardr.
17. yzyln mehur dilci ve arkiyats Meninski (. 1698) Thesaurus adl muhalled lgatnda, knun
karlnda ilk olarak alg aleti olan kanun (psalterium, sambuca, decachordum), daha sonra Trke
olarak asl, det, rsmet, yin, hccet karlklarn ve bunlara tekabl eden Latince kelimeleri
sralar (canon, regula, mos, constitutio). Yasa anlamndaki lex karl bunlardan sonra gelir (Meninski,
2000 (1680), II, 3601). Szln Latince-Trke muhtasar saylabilecek Onomasticum/Index
Verborum cildindeki canon maddesinde kelimeye srasyla u karlklar verilmektedir: knun, kide,
zbta, tre, yin, dstrul-amel, brnme, resm, det, edeb erkn (Meninski, 2000 (1680), V, 143).
Ayn eserin nmus maddesine (Meninski, 2000 (1680), III, 5117) baktmzda ise, bu kelimenin
semantik deiiminin knundan ok daha nce gerekletiini, 17. yzylda nmusun byk lde
bugnk anlamyla kullanld tespitini yapabiliriz (eref, rz, vakar, gayret, d san...) Bunun byle
olmasnda, muhtemelen yasa anlamnda yaygn biimde erat kelimesinin kullanlmas, knunun
ihtiva ettii anlamlar karlayacak bir alternatifin ise bulunmamas etkili olmaldr. Lugatn Latince
240
Asm Cneyd Kksal, Takprzdede Akl, Siyaset ve Tarih
ayn kategoriye ait olmayan iki eyden bahsetmektedir. Nitekim ayn yerde adale-
tin yerine getirilmesiyle ilgili artn uygulanmasnda eriata ve eriatla uyumlu
felsef ilkelere ballktan sz ediyor ki metnin biraz ncesinde dile getirdii- bu
art unlardr: (1) Drt toplumsal snf arasndaki dengeyi gzetmek, (2) tebaann
istidatlarna uygun mertebelerde bulunmalarn salamak ve (3) insanlar arasnda
rzk, onur gibi eylerin datmnda dengeyi gzetmek (Aristotelesin datc ada-
leti). Takprzdenin adaleti salamay hedefleyen bu artlarn tatbik ediliinde
kabul grm akl ilkelere, pratik bilgelie riayet etmeyi tavsiye etmesi ile kamu
hukukunun akla dayal kurallarla tanzim edilmesini eletirmesini uzlatrmada bir
zorluk olduunu dnmyorum. Takprzde siyasetin tatbikinde akln nemini
vurguluyor olsa da akla siyaset alannda norm koyucu bir ilev vermemesi sebebiyle
ki benim almamdaki tartmann esas ekseni budur- onun siyaset dncesini
eriatn yeterlilii temelinde akl siyasetin kategorik olarak reddi eklinde nitele-
mek yerindedir.
241
nsan & Toplum
242
Asm Cneyd Kksal, Takprzdede Akl, Siyaset ve Tarih
7 Guy Burak, 16. yzyln ikinci yarsndan itibaren telif edilmeye balanan Hanef tabakat kitaplarnn,
devrin ulemasn mezhebin kurucu ismine kadar giden bir silsileye raptetme ve mezhebe ait belirli
hukuk argman ve metinlerin mevsuk eceresini yeniden kurmak amacn tadna; akik tarz
Osmanl ulemasna tahsis edilen eserlerin ise devrin yksek ulemasnn kurumsal snrlarn izmelerine
ve tahsil usullerini ortaya koymalarna vesile olduuna dikkat eker (Burak, 2015, s. 12, 66 vd.).
8 Modern devlete giden yolda nemli bir aama olan mutlakiyetiliin Avrupadaki serveni hakknda
bkz. Peter H. Wilson, Absolutism in Central Europe, Routledge: USA&Canada, 2003.
243
nsan & Toplum
rum, dardan, bilhassa randan gelen fakihlerce, onlarn devlet idaresinde ihdas
ettirdikleri yeni uygulamalar yznden bozulmutur. (Anooshahr, 2010, s. 43-62
(zellikle s. 44, 48-49); Burak, 2015, s. 97).
Takprzdenin mutlakiyetilik kart duruu, Mifthus-sadede daha da be-
lirginleir. Onun bu eserde ifadesini bulan siyaset anlaynn tarih balamn bi-
raz olsun aydnlatmay denerken Baki Tezcann The Second Ottoman Empire (2010)
isimli eserinde ortaya koyduu kavramsal emay kullanacam. Tezcan bu eserinde
16. yzyln ikinci yarsnda, bilhassa III. Muradn tahta geiinin ve Sokollu Meh-
med Paann vefatnn akabinde (1580den itibaren) devletin yapsnn nemli l-
de deitiini ileri sryor. Bu deiim o kadar byktr ki, bunu deta farkl bir
siys birim olarak tasavvur etmek ve kinci Osmanl mparatorluu olarak nite-
lendirmek gerekir. Osmanl Devleti III. Murad ile II. Mahmud arasnda idar bakm-
dan erken modern devlet zellikleri gstermi, bu devirde yerleen idr yap, en
mkemmel biimi Sultan Sleyman dneminde tezahr eden patrimonyal impara-
torluun yerini alm, siyas g saraya mahsus kalmayp ulema, asker ve ynetici
snfa katlmak isteyen sermaye sahipleri arasnda dalm, eskisine nazaran daha
entegre ve btncl, hanedan zerinde de etkili bir hukuk sistemine, daha piyasa
odakl ve para ekonomisi merkezli bir iktisad yapya geilmitir. (Bu deiimlerin
bir blmne daha nce Rifaat Ali Abou-el-Haj Modern Devletin Doas (2000) isim-
li eserinde dikkat ekmi, nasihatname yazarlarnn eletirilerinin bu dnmden
duyulan rahatszln bir ifadesi olarak okunmas gerektiine vurgu yapmtr. Ab-
durrahman Atln yaknlarda neredilen kitab da Tezcann saydklarna benzer
gelimelerin onun belirttiinden daha nce, 15. yzyln ikinci yars ile 16. yzyl
boyunca mevcut olduunu ileri srmektedir. (Atl, 2017, s. 218)). Tezcana gre bu
dnemde devlet, yazl bir anayasas olmasa da snrl/mert bir hkmet biimi-
ni alm, proto-demokratizasyon srecine girmitir. Ulemann etkinliinin artmas
neticesinde daha nceleri byk lde rf hukukla dzenlenen (buna, yazl olsun
veya olmasn, knun da diyebiliriz) kamu hukuku sahasnda er hukukun etkin-
lii byk lde artm, mesela nceleri fetva almaya ihtiya duyulmayan ehzade
katlleri iin fetva almak zorunlu kabul edilir olmu, tahta kimin geeceinde de
ulemann sz gemeye balamtr. Tezcan, I. Ahmedden sonra tevars sistemi-
nin deiip ilk defa nceki padiahn kardeinin tahta geirilmesinde eyhlislam
Sadeddinzde Esad Efendinin rolne dikkat ekmektedir. Sz konusu deiimler
yzyln sonuna doru belirgin hale gelse de Sultan Sleyman dneminde nveleri
ortaya kmaya balamtr. Nitekim yazar, Sultan Sleymann, fakihlerin iledii
zel hukuk alanna baz mdahalelerde bulunmasna (mesela para vakflar) mu-
kabil, fakihlerin de daha nceleri kanun ile dzenlenen- kamu hukukunu tanzim
etmelerinin nn atna dikkat ekmektedir (Tezcan, 2010, s. 10, 43).
244
Asm Cneyd Kksal, Takprzdede Akl, Siyaset ve Tarih
Tezcan, 16. asrn ikinci yarsnda, ilk ikisi 20. yzylda bilimsel olarak daha
ok incelenmi olan nemli siyas sualin sorulduunu ifade etmektedir. lk soru
kamu hukuku ile sosyo-politik deiim arasndaki ilikiye dairdir: Hukuk liberal
olup, dardan yeni katlmlarla Osmanl siyas elitinin genilemesine onay vermek
suretiyle kendisini sosyal deiime uyarlamal mdr? Yahut da hukuk muhafazakr
ve sosyal deiime kapal olup, siyas ayrcalklar bunlara tevars yoluyla sahip
olanlarn ellerinde mi brakmaldr? kinci soru hukuk otoriteye ilikindir: Kamu
hukukunu oluturmada ilhi iradeyi yorumlayan fakih mi etkin ve yetkili olmaldr,
yoksa blgesel ve saltanatla ilgili rf ve gelenekleri toplayan imparatorluk kuru-
munun yneticisi mi? nc soru ise yledir: Herhangi bir idareci kendi arzu ve
iradesiyle hukuku deitirebilir mi, yoksa mevcut hukuka onu deitiremeyecei
bir tarzda baml mdr? Tezcan bu nc sorunun soru ierisinde akademik
olarak en az incelenen soru olmakla birlikte, siyas bakmdan en nemli soru oldu-
unu ileri srmektedir.
lk soruya verdikleri cevaba gre liberal ve muhafazakr olmak zere iki grup
ortaya kmaktadr. Muhafazakrlar kamu hukukunun siyas elit ierisine dardan
yeni insanlarn katlmna engel olacak ekilde kapal olmas gerektiini dnr-
ken, liberal yaklam bu katlmn salanmas iin eski kanunlarn sosyal deiime
uyacak ekilde deitirilmesi gerektiini savunmaktadr. Bu iki gruba mensup kii-
ler, ikinci soruya farkl biimlerde cevap verebilirler. Yani hem muhafazakrlar hem
de liberaller arasnda er hukukun kamu alannda etkin olmasn savunanlar da,
bu sahann knun ile doldurulmas gerektiini dnenler de bulunmaktadr. Yazar
Knalzdeyi muhafazakr ve er hukuk yanls kesime bir rnek olarak takdim et-
mektedir. nc soruya verdikleri cevaba gre de anayasac (constitutionalist)9
ve mutlakiyeti (absolutist) olmak zere iki siyas grup ortaya kmaktadr. Bu iki
grup da srasyla liberal ve muhafazakr kesimle rtmemektedir. Muhafazakr
veya liberal anayasaclar olduu gibi, mutlakiyetilerden bir ksm anayasac bir
ksm ise muhafazakr olabilmektedir. Ayn ekilde kamu hukukunun tanziminde
er hukuk yanllaryla rf hukuk/knun taraftarlar da mutlakiyeti-anayasac ay-
rmyla birebir rtmemekte, bu gruplarn hepsi birbirleriyle farkl kombinasyon-
lar oluturabilmektedir (Tezcan, 2010, s. 48-59).
Tezcann ortaya koyduu bu kavramsal ema, Osmanllarda siyset-i eriyye
alannda devletin baz uygulamalarn eletiren Takprzde, Knalzde, Birgiv
gibi limlerin tutumunu aklamakta bize yeni imknlar verebilir. Yazarn sorula-
9 Anayasac olmann modern anlamda bir anayasay benimsemekten ziyade, ynetimin belirli hukuk
ilkelerce snrlandrlmasna taraftar olmay ifade ettiine dikkat ekilmelidir.
245
nsan & Toplum
rndan bizim amzdan bilhassa son ikisi nemlidir. Bu iki soruya verdikleri ceva-
ba gre mezkur limlerin kamu hukukunda er-i erfin hkim olmasn isteyen
anayasaclar olduunu syleyebiliriz. Bu limler, yneticilerin knun alanna dahil
kabul ettikleri kamu hukukuna ait baz hususlarn, mesela kul sisteminin er hu-
kukla dzenlenmesi gerektiini savunmaktadrlar. Fakat Dede Cng gibi, hukuk
iinde siyasete daha geni bir yer amak isteyen bir limin konumunu belirlemek
biraz daha zordur. Onun da anayasac olduu, kamu hukukunu tanzimde onun da
er hukuku nceledii grlmektedir. Fakat er hukuku, genel geer kabul gr-
m hkm ve fetvalarn dnda kalan grleri de dikkate alarak knun ile uyum-
lu hale getirecek tarzda yorumlamaya alt, dier bir ifadeyle anayasacl, er
hukuk emsiyesi altnda, fakat muhalif ulemaya nazaran daha esnek ve sentezci bir
anlayla vaz etme teebbsnde bulunduu sylenebilir. Bu noktalar farkl cihet-
lerden aydnlatacak almalara ihtiyacmz olduu aikrdr.
Son olarak ulemann snfsal yapsyla ilgili bir noktaya da dikkat ekmek iste-
rim. Takprizdenin Kanun gibi gl bir sultana sert bir dille eletiri yapabil-
mesi, ulema snfnn kul kkenli olmayp hr ve otonom olmalaryla, medresede
yetien limlerin sahip olduklar ayrcalklar byk lde kendi aba ve liyakatle-
riyle elde etmeleriyle irtibatldr. Atln almas, Takprizdenin yaad ada
Anadolu ve Rumelide faaliyet gsteren ulemann kendi aralarndaki hiyerarik d-
zenin ve devlet ynetimiyle entegrasyonunun tamamlanm olduunu ortaya ko-
yar ve bu bakmdan bilhassa 16. yzyl ulemasn lim-brokrat diye isimlendirir.
(Atl, 2017, s. 5-8, 83 vd.)10 Fakat merkez ynetimle olan irtibatlarnn, vakflar
sayesinde finansal zgrlklerini belli lde salayan ulemann ifade zgrlkle-
rine halel getirmediini Takprizde, Knalzde ve Birgiv gibi limler ortaya koy-
maktadr. Takprizdenin bir dier ada olan Lutfi Paa ise farkl bir lim tipini
temsil etmektedir. ki sene veziriazamlk da yapan bu devirme/kul kkenli devlet
adam, kendisini medrese dndan yetitirip slm ilimlerde Arapa ve Trke ola-
rak birok eser vermitir. Yirmi yl sren mazuliyet hayatnda yazd eserlerde,
devrin birtakm uygulamalarna eitli eletirileri bulunmakla beraber, her frsatta
hanedana ve Sultan Sleymann ahsna balln ifade etmitir.
***
10 Atl 1453-1530 yllar arasn lim-brokrat hiyerarisinin oluum dnemi, 1530-1600 arasn ise
lim-brokrat hiyerarisinin btnleip muhkem hale geldii dnem olarak nitelendirir. Yazar bu son
devrede ulemann ynetim mekanizmasnn arzularna hizmet eden bir ara olmak bir tarafa, hukuku
oluturmak ve bu hukuku imparatorluk idaresinde tatbik etmekteki rolleri sayesinde bu mekanizmann
bir paras haline geldiklerini sylemektedir (Atl, 2017, s. 131-133).
246
Asm Cneyd Kksal, Takprzdede Akl, Siyaset ve Tarih
Sonu olarak sylemek istediim, Takprizde gibi bir limin ahlk ve siyaset
dncesini teorik bir ereve (bu bir felsefe sistemi, bir fkh doktrini veya bir ba-
ka teorik ereve olabilir) ierisinden aklamann yeterli olmayacadr. Devrinin
btn teorik bilgi alanlarna ilgi duyan ve bu alanlarda eserler de veren ok ynl
bir lim-dnr olarak Takprizde, tarihin belirli bir evresinde ve etrafnda olup
bitenlere karlk veren bir fail olarak yaam olduundan dolay, onun bilhassa
siyasetle ilgili grlerini lykyla kavrayabilmemiz iin tarihsel balam analizine
ve ilgili disiplinleri de iin iine katan bir aratrma yntemine ihtiyacmz vardr.
Eletirisi ile almamn baz noktalar zerinde tekrar dnme imkn verdii
iin, ayrca ifadelerinin ibaresiyle deilse bile iaretiyle Takprzadenin eriat-si-
yaset ilikisi hakkndaki grlerinin tarih balam eksikliini bana hatrlatt iin
Mustakim Arcya mteekkirim.
Kaynaka
Abou-el-Haj, R. (2000). Modern Devletin Doas. (O. zel ve C. ahin, ev.). stanbul: mge.
Anooshahr, A. (2010). Writing, Speech and History for an Ottoman Biographer. Journal of Near Eastern Studies, 69(1), 43-62.
Arc, M. (2016). nsan ve Toplum: Takprzdenin Ahlk ve Siyaset Dncesi. stanbul: Nobel.
Atl, A. (2017). Scholars and Sultans in the Early Modern Otoman Empire. Cambridge: Cambridge University.
Aydn, F. (2003). Nms/Nomos Cebril mi Tevrat m?. Dvan lm Aratrmalar, 15(2), 53-85.
Beyzv, N. (1996). F Mevztil-Ulm ve Terfiha. (Tasnful-Ulm beyne Nasreddin Ts ve Nsiruddin el-Beyzv iinde, 95-
108). Beyrut: Drn-Nehdatil-Arabiyye.
Burak, G. (2015). The Second Formation of Islamic Law. Cambridge: Cambridge University.
Buzov, S. (2005). The Lawgiver and His Lawmakers:The Role of Legal Discourse in the Change of Ottoman Imperial Culture, (ya-
ymlanmam doktora tezi). University of Chicago/Chicago-Illinois.
Horkheimer, M. (2002). Akl Tutulmas. (O. Koak, ev.) stanbul: Metis.
bnl-Ekfn. (1998). rdul-Ksd il Esnel-Maksd. Beyrut: Mektebet Lbnan.
Karaarslan, N.. (haz.) (2015). Kevkib-i Seba Risalesi. Ankara: TTK.
Kksal, A.C. (2016). Fkh ve Siyaset. stanbul: Klasik.
Meninski, F. (2000/(1680in tpkbasm)) Thesaurus linguarum orientalium Turcicae-Arabicae-Persicae. stanbul: Simurg.
Peters, F.A. (2004). Antik Yunan Felsefesi Terimleri Szl, stanbul: Paradigma.
Rza Tevfik (Blkba). (1338). Mufassal Kmus- Felsefe. stanbul: Matbaa-i mire.
Sruri, A. (2011). Takprzdenin el-Melimi ve Kelm Grleri. (yaymlanmam doktora tezi). Marmara niversitesi/
Sosyal Bilimler Enstits, stanbul.
Takprzade, Ahmed Efendi. (2002). Mifthus-Sade ve Misbahus-Siyade. Beyrut: DK.
Takprzade, Ahmed Efendi. (1313). Mevztl-Ulm (Kemaleddin Mehmed Efendi, ev.). stanbul: kdam Matbaas.
Takprzde, Ahmed Efendi. (2014). erhul-Ahlkil-Adudiyye: Ahlk- Adudiyye erhi (M. Arc, ev.). stanbul: Trkiye Yaz-
ma Eserler Kurumu.
Tezcan, B. (2010). The Second Ottoman Empire. New York: Cambridge University.
Tulum, M. (2011). 17. Yzyl Trkesi ve Sz Varl. Ankara: TDK.
247