You are on page 1of 441

ROBERT CASTEL cretli almann Tarihesi

ROBERT CASTEL Fransz sosyolog ve felsefeci. Castel 1933'te dodu. Kariyerinin ilk yllannda psikana
lizle yakndan ilgilendi. Daha sonra alma sosyolojisi alanna yneldi. 1990'a kadar Vincennes ni
versitesi'nde sosyoloji profesrl, bu tarihten vefanna (2013) kadar da Paris Sosyal Bilimler Yksek
Okulu'nda (EHESS) grev yapn.
Trkeye evrilen ilk kitab Sosyal Gvensizlik, iletiim Yaynlan tarafndan yaymland (2004). c
retli almann Tarihi. Sosyal Sorunun Dnm ise bugne kadar cretli emek ve sosyal korumalar
konusunda yaplm en kapsaml abmalardan biri olarak kabul edilir.
Dier eserleri arasnda Le psychanalysme (Maspero, 1973), L'ordre psychiatrique (Minuit, 1977), La
Socittt psychiatrique avancte, le modele amtricain (Grasset, 1979), Le Psychanalysme (Grasset, 1983),].
F. Lae ile birlikte Le RMI, une dette socialc (L'Hamattan, 1991), Claudine Haroche'la birlikte Proprittt
privte, proprittt sociale, proprittt de soi (Fayard, 2000), La discrimiruUion ntgative (Seuil, 2007), La
montte des inccrtitudcs: travail, protections, statut de l'individu (Seuil, 2009) gibi kitaplar yer alr.

Les mttamorphoses de la question sociale. Une chronique du salariat


1995 Librairie Artheme Fayard

tletiim Yaynlan 2424 Aratrma-nceleme Dizisi 404


ISBN-13: 978-975-05-2136-2
2017 tletiim Yaynclk A. .
1. BASKI 2017, stanbul

EDITOR Ahmet nsel


YAYJNA HAZIRLAYAN Melike Ik Durmaz
DiZi KAPAK TASARIMI mit Kvan
KAPAK Suat Aysu
KAPAK RESMIJoseph Wright of Derby, An Iran Forge, 1772
UYGUIAMA Hsn Abbas
DZELTi ve DiZiN Ece Ziya
BASKI Sena Ofset SERTiFiKA N. 12064
Litros Yolu, 2. Matbaaclar Sitesi, B Blok, 6. Kat, No: 4NB 7-9-11
Topkap, 34010, stanbul, Tel: 212.613 38 46
CiLT Gven Mcellit SERTiFiKA N. 11935
Mahmutbey Mahallesi, Devekaldnm Caddesi, Gelincik Sokak,
Gven Merkezi, No: 6, Baclar, stanbul, Tel: 212.445 00 04

lletiim Yaynlan SERTiFiKA N. 10721


Binbirdirek Meydan Sokak, tletiim Han 3, Fatih 34122 stanbul
Tel: 212.516 22 60-61-62 Faks: 212.516 12 58
e-mail: iletisim@iletisim.com.tr web: www.iletisim.com.tr
ROBERT CASTEL

cretli almann
Tarihesi
Sosyal Sorunun Dnm
Les metamorphoses de la question sociale
Une chronique du salariat

EVlREN Ik Ergden
NSZ Ahmet insel

-Ml.,
iletiim
Bu almay annemle babamn ansna
ve dn olduu gibi bugn de
daha iyi bir gelecekten
mahrum braklanlara adyorum.
Bir ie sahip olmayan, yani kendilerine kalan tek faaliyetten
mahrum braklm bir emekiler toplumuyla kar karyayz.
Bundan kts hayal edilemez.
- HANNAH ARENDT

Sosyal bilimler alanndaki uzmanlann da, benzer bir ekilde, tarihi


bir bilme ve aratrma araa olarak grmelerini isterim. imdiki
zamann yandan ou, hayatta kalmakta inat eden bir gemiin
kurban deil midir? Kurallanyla, farkllk ve benzerlikleriyle
gemi ise imdiki zamana dair her bilginin vazgeilmez anahtan
deil midir?
- FERNAND BRAUDEL

Zamanda ne kadar geriye gidersek gidelim, imdiki zaman asla


gzden kaybetmemeliyiz.
- EMiLE DURKHEIM
NDEKLER

TEEKKR .. ............................................................................................................................................................................ 11

NSZ
cretli Emein Uzun Serveni Ahmet nsel............. ... ...... . . .......... ..................................13

Sunu .............................................................................................................................................................. ........................19


KARILATIRMA MESELES ZERNE BR NOT ............................31

BRNC KISIM

VESAYETTEN SZLEMEYE
1 Yaknlarn Himayesi.. . ....... .. ................. ..... ........... .. . ......... .... ............... . . 39
Birincil toplumsallk

Hristiyanlk efsanesi .. . ... . . . . ......... ...... ................ ........ ....... . ...... .............................................. 48
Komum yaknmdr... . . . . .. ....... . .......... . . ..................................................................... 55
Yardm ykmllnn rgtlenmesi .......................................................................................................... 63
2 Kadastrosu karlm Toplum.. . ................ ..... .............. ......................................................... 73
1349 .. ... ........... . 74
Feodal toplumun dnm bunalm .... . ........ 81
Lzumsuzlar.. ...... .............................................................................................................................. ............. . ......... 90
Gezgin serseriler ve proleterler ................................................................................ . . ........................ . .......... 96
Bask, caydrma, nlem ............................................................................................... ........... ............................. 101
3 cretlilerin tibarszl............................................................................ ... ... . . . . . . .... . . . . . 107
Korporatist diL . . ... . . . .......................................................................................... ...................................... ...... 109
Meslein imzas... . . ............. 115
Kurall alma, zorunlu alma... . . ..... . . . . . . .. . .. ... . . . .... . .... . .. ... . . . . . . .124
Toprak yoksullan... .... .............................................................................................................................................. 135
Angarya modeli... ..... ........................................................................................................................................... 142
4 Liberal Modernite . . .. ... . ... 151
Kitlesel korunmaszlk... ......................................................................................................................................... 152
alma zgrl... . . . .... ... ... .. ... . ... ............................................................................................................ 161
"ihlal edilemez ve kutsal bir borft . ... . .... ... .................................. ............................................................ 172
Hakkn aynmas... . . . . .. . . . . 180
topik kapitalizm... .... ....... 188

KNCi KISIM

SZLEMEDEN STATYE
5 Devletsiz Bir Politika .. . . .. . . ... 203
Seliller... . . . . . . ... . .. ......... ............................................................................................... ... ...... 204
Vesayetin geri dn... . .... . . ....... .................. ...... ................................... ........ ............... 2

Himayecilik ve patronlar... . 228


Tersten bir topya... ... ...... ..... ... .... ... ....... .... ..... ... ....... .... .. ........ ........... 240

6 Sosyal Mlkiyet... . . ..... 249


Kartlann yeniden dalm... .. .. .. .. 2

YkOmlUIOk sorunu ... . . . . . . ... . . . ... . .. . ... .. . . . ...... ...... ......... . . . . ... . . . .. . . 263
Mlkiyet ya da emele.. . A . . ........... 2 74
Mlkiyet aktanm... . . ..... . ...... ................ 284

7 cretliler Toplumu ... .. .. .. ...... .... .. .. .. 7


Yeni cretlilik ilikisi... . ... ............... ........... 299
iilerin durumu ... . ............. 312
Azil.. . . 321
cretlilik durumu ... ... ..... ............ 331
Byme devleti .... . ... .... . . . ..... 340

8 Yeni Sosyal Sorun.... . . .. 351


Yol kazas... . .... ... ................................................................................................. . 353
Fazlalklar . . . . . . . . . .... . . . .. . . . . . .. . ............ . .. . ............. ...... 364
Dahil etme ya da Sisifos mitl ... . . .. . . ... 379
Gelecek krizi .................. 395

SONU
Olumsuz Bireycilik . ..
iSiM DiZiNi.... . ... .. . . .... ........431
TEMA TIK DiZiN .. . ... ........ 435
TEEKKR

Yazma ii, zellikle de zamana yaylmsa, tek bana srdrlen bir ura
olmaktan kar. Benim katettiim yol da baka birok gzergahla kesiti ve
bu anlamda birok insana gnl borcum var. Hepsinin adm burada anmam
imkansz. Bununla birlikte, en ok kitap yazarlanyla muhatap olmu olsam
da her gn dnyann sefaletine gs germek zorunda kalanlann tankl
na ok ey borluyum. Sosyal ve Sosyallik Analiz Grubu'ndaki ve Toplum
sal Hareketleri nceleme Merkezi'ndeki faaliyetlerim, keza Ecole des Hautes
Etudes en Sciences Sociales'deki almalarm, meslektalanmla ve ren
cilerimle verimli gr alverileri yapmama vesile oldu. Bu almay da
ha tamamlanmadan okumaya gnll olanlann, zellikle de Bemard Assi
cot, Colette Bec, Monique Benard, Christine Filippi, Jean-Franois l.ae, Cat
herine Mevel, Numa Murard, Albert Ogien, Giovanna Procacci ve Christi
an Topalov'un saptama ve eletirilerini dikkate aldm. Jacques Donzelot yaz
ma srecim boyunca dikkatli eletirilerini benden esirgemedi; eserin dzen
leniinde yaptmz tartmalara ok ey borluyum. Bu kitab yaymlama
y byk bir srat ve sempatiyle kabul eden Pierre Bimbaum'a ve Denis Ma
raval'a da teekkrlerimi sunmak isterim. Elyazmasmn eitli versiyonlan
m bkmak bilmez bir sabrla tekrar tekrar daktilo eden Emma Goyon'a da te
ekkrlerimi sunann.
NSZ

cretli Emein Uzun Serveni


Ahmet insel

14. yzyldan gnmze, uzun bir tarih dilimi iinde sosyal sorunun ortaya
kn ve dnmn inceleyen filozof ve sosyolog Robert Castel, btn
toplumlann kendi ilerinde dalma, paralanma riskleri belirginleince be
raberliklerinin temelini sorguladklar ve buna zm aradklar tespitinden
hareket ediyor. Son derece zengin bir tarihsel sosyoloji aratrmas olan Sos
yal Sorunun Dnm, cretli emein toplumsal servenini anlatrken, g
nmzde yeniden giderek artan isizlik, dlanma, prekarite, stat kayb, ko
runmaszlk olarak tanmlanan sorunlarn arkasnda yatan temel, yapsal bir
dinamii ortaya kanyor. Castel, bu byk uraa, gnmzde ok yaygn
kullanlan dlama kavramnn yerine, dlama ve ierme ikileminin tesin
de bir toplumsallk kaybna iaret eden mensubiyet yitimini, zmlemesi
nin merkezine yerletirerek balyor.
2013 ylnda 80 yanda vefat eden Robert Castel, sosyal sorunun tezah
rn ve toplumlann buna kar gelitirdikleri yantlan incelerken, kiiyi iki
boyutta ele alr. Birinci boyutta, kiinin iblm iindeki konumu ne
kar. lkinci boyutu kiilerin iinde yer aldklan toplumsallama alan olutu
rur. Bu iki boyutun birbirine eklemlenmesi, mekanik olmayan biimde fark
l toplumsal uyum biimleri retir. rnein, prekarya konumunun yaratt
mensubiyet yitimi birincil toplumsallk alarnn youn biimde alr ol
masyla ksmen telafi edilebilir. Ama byle bir birincil toplumsallk ilikisi
kalmamsa, prekarya sadece korunmasz bir toplumsal staty ifade etmeye
balar. Mensubiyet kaybna yol aar. Mensubiyet kayb ve dlanma, retici
faaliyetlerin dnda kalma ve ilikisel yalnzlk, toplumsal yaltlmlk hali
nin birbirine eklemlenmesidir.
13
Btn toplumlar eperlerinde, az veya ok, alkantl bir alan barndmr.
Bu alan, kiilerin toplumsal ilikilerin hemen hepsinden yaltld, en nem
lisi retim faaliyetlerinin hibir trne ya hi katlamadklar ya da doru
drst, dzenli bir biimde ve bir toplumsal stat sahibi olarak katlamadk
lar, toplumsal mensubiyetlerini yitirdikleri alandr. Mensubiyet yitimi, yok
sulluktan te bir durumdur. Bu durumun en ak hali, feodal toplumun a
trdamasyla birlikte, 14. yzyl ortasnda lngiltere'de ortaya kmaya bala
yan "gezgin serseri"dir. Feodal toplumda kii yz yze ilikilerin arlkta ol
duu birincil toplumsallk a iine doar. Aile, komular, ky ve senyrden
oluan bu an iinde kiinin muhakkak bir yeri vardr. Bu anlamda yoksul
luun kol gezdii ama gndeminde sosyal sorunu olmayan toplumdur fe
odalite. Feodalitenin atrdamaya balamas, adm aka telaffuz etmeden
sosyal sorunu gndeme getirir. 1349'da lngiltere'de Kral lll. Edward'n ilan
ettii Emekiler Stats (Statutum serventibus) alma zorunluluu tesis
ederken, hedefi bir kyden dierine hayat yollarda geen "evsiz barksz"lar,
"gezgin serseri"lerdir. llerleyen yzyllarda kyn ve marabl ya da ya
ncl terk etmek zorunda kalp yollara dklenlerin says arttka, bu
"dilenciler"e kar devlet iddet nlemleri almaya balar. Vlll. Henri dne
minde toplam on iki bin gezgin serserinin, Kralie Elisabeth'in hkmdar
l sresince ylda ortalama drt yz evsiz barkszn idam edildii tahmin
ediliyor. Sosyal sorunun bu tr "nihai zm"nn yannda, bu gezgin ser
seriler bugn alma kamp olarak tanmlayacamz dilenci toplama yurt
larnda, "alma evleri"nde ikamete ve karn tokluuna almaya zorunlu
braklr ya da yeni alan denizam kolonilere srlrler. Rnesans lngilte
resi'nin "dilenciler, gezgin serseriler" olarak tanmlanan bu ynla ilgili ald
kararlar kleliin yeniden tesisine berzetilebilir. Toplumsal mensubiyeti
ni yitirmi olmann ilk figr, eli aya tutan gezgin serseri ya da dilencidir.
Zorunlu almaya maruz braklan bu kitle, proletaryann atasdr.
Castel, birka yzyl nce bu alma evlerini dolduranlarn ounun g
nmzn terimleriyle vasfsz isizler olduklarm belirtiyor. cretli emein
yaygnlat ortamda, evsiz barksz, serseri ya da dilenci olarak nitelendiri
len, eli aya tutan bu kiiler aslnda cretli emein en katksz halini temsil
ederler. nk sahip olduklar yegane zenginlik kas gleridir. Aynca o d
nemde cretli emein toplumsal stats de, gezgin serserinin sadece bir par
mak stndedir. cretli emeki konumu, 20. yzyla gelene kadar tekinsiz,
aalk, sefil bir konum olarak grlr, deerlendirilir. Hayatm kazanmak
iin baka hibir imkan olmayanlarn dt durumdur bu. Topran kay
beden kylnn, iflas eden zanaatkarn artk yaamm bakasnn hesabna
gndeliki olarak alarak, yani hibir ertesi gn gvencesi olmadan, gn
begn kazanmak ya da a kalmak zorunda olduu haldir cretlilik. Bu cret-
14
li konumunun 18. yzyldan itibaren yaygnlamasyla birlikte, emein b
tn zenginliklerin esas kayna olduu fikri yerleir ama retlilik konumu
yoksullukla eanlaml olarak kullanlmaya devam eder.
Castel'in devamllk iinde ele ald toplumsal eklemlenmenin ikinci ta
rihi dnm, sanayi toplumu ve proletaryann avdetidir. Yeni dnemin
mensubiyetini yitirmi kiisi, proleterdir. Feodal szlemenin balaycln
dan kurtulup, zgr ii olur ama yoklukla tanmlanan bir zgrlktr bu.
Proleter zerk olmak zorundadr ve artk patronunu zgr biimde seebilir.
Ne var ki bu zerkliin ve zgrln gerekten var olabilmesi iin gerekli
olan sosyal statden ve bunun korumasndan yoksundur. Ama ayn zaman
da cretli emeki konumuna den vasfl bir emeki kitlesi de vardr ve bu
kitle hak talep etmektedir. Snfsal atmann adnn sosyal sorun olarak ko
narak ortaya k bu dneme denk der. Fransa'da Pierre Leroux 1830'lar
da sosyalizm kelimesini icat ederken, ii snf nclerinin "Yaasn sosyal!"
("Vive la sociale!") sloganndan esinlenir ve o dnemde bireyleme ile z
deleen liberalizm ve piyasann karsnda ortaklamay savunan hareketle
rin toplumsal dzen topyasna bu ad verir.
cretli emein 19. yzylda iinde bulunduu stat ve gvenlik yoksun
luu, Castel'in inceledii dnmn nc aamasnda btnyle olmasa
da, byk lde deiecektir. Castel'in cretliler toplumu olarak tanmlad
toplumsal yap iinde, cretli emek stats etrafnda 20. yzylda Bat top
lumlarnda gelitirilen bir dizi dzenleme bu stat ve gvenlik eksiini telafi
eder. Bu dzenlemeler sosyal devleti oluturur. Castel sosyal devleti, gven
liin sadece mlkiyete baml olmamas amacyla oluturulan zorunlu yasal
gvencelerin dayatlmas, gvenlik meselesinin toplumsallamas olarak ta
nmlar. Sosyal devlet, sosyal gvenlik devletidir. Zorunlu sosyal gvenlik si
gortasnn yaratt haklar, bir bakma yeni bir mlkiyet rejimi yaratmtr.
Her kiiye ahsen tahsis edilebilecek ama zel mlkiyet konumunda olma
yan, sosyal gvenlik hakkna dayal bir "malvarl" demektir bu. zel ml
kiyete bavurmadan, ortak ama ahsiletirilmi bir malvarl yaratmak, sos
yal devletin en byk icaddr.
Robert Castel, kitabnn toplumsal mlkiyetle ilgili blmnde, bu dei
imi mkemmel biimde zetliyor. Mlk sahibi olanla mlkszler arasnda
19. yzylda zirvesine varan atma, cretliler toplumunda sosyal devlet ta
rafndan btnyle ortadan kaldrlmaz ama yeniden tanmlanr. zel ml
kiyetin yannda yeni bir mlkiyet biimi daha belirir. Bu, toplumsal mlki
yettir. Bu, insanlarn zel mlkiyete sahip olmadan da gvenlik haklarna sa
hip olabilmelerini salar. cretliler toplumu, alma ve esas olarak cretli
emek araclyla ve devletin ynetiminde byk bir mlkiyet transferi ger
ekletirir. Ama sosyal devlet de sosyal sorunu nihai biimde zemez. Bu
15
sorunu zmek iin oluturulan dzenlemeler hzl ve srekli iktisadi by
meye dayandklar iin, bymenin kalc biimde yavalamas sosyal devle
ti de bunalma sokar. Feodal bamllk ve liberal szleme zgrlnde ol
duu gibi, 20. yzyln son eyreinden itibaren sosyal devlette de cretlilik
stats kitlesel bir gvenlik eksiiyle kar karya kalr. Devlet sosyal olma
niteliini yer yer kaybeder. Bu kitlesel ve srekli isizliin yaratt stat yp
ranmas iinde, uzun sredir isiz olanlar, yoksul evre mahallelerin sakinle
ri, asgari gelir destei alanlar, sanayideki dnmler nedeniyle isiz kalan
lar, stajdan staja ufak tefek ilerle geici uralar arasnda dolaan genler
den oluan bir kitle, artk gelimi ekonomi toplumlarnn kalc bir paras
olmaya balar. Bunlar "yapsal olarak istihdam edilemeyenler"dir ve Castel,
birka yzyl ncesinin gezgin serserileri, dilencileriyle bu yeni"igc faz
las" arasnda konum rtmesi olduuna dikkatimizi eker.
20. yzyln sonuna yaklalrken (kitap 1996'da yaymland ve Castel
bu kitap iin almaya 1980 balarnda balad) sosyal sorun artk yeniden
gndemdedir. 19. yzylda ii snfnn topluma entegrasyonu etrafnda bi
imlenen sosyal sorun, ii snf 20. yzyln sonuna doru siyasal ve top
lumsal alanda arln hzla yitirmeye balaynca, farkl biimde yeniden
gndeme gelmitir. Artk cretliler toplumu da mensubiyet kayb retmek
tedir. alan nfusun byk ounluunu oluturan cretli kitlesi kendi
iinde katmanlamakta, snfsal aynna benzer gelir ve stat farkllktan ser
gilemekte ve ilerinde az vasfl olanlar veya retici vasflan ananlar 20.
yzyln ortasnda ekillenen sosyal devletin gvence altna ald statlerini
kaybetmekte ve sosyal devletin koruyucu alarnda giderek daha byk de
likler almaktadr. cretli emeki kitlesi iinde yaam ve alma koullan
giderek dzensizleen ve krlganlaan bir kesim olan prekarya bymekte
dir. Bir bakma prekarya sosyal devlet ncesi sanayi toplumunda proletarya
nn yaam ve alma koullarn ifade eden geicilik ve gvensizlik halinin
(precarite) farkl biimler altnda geri dndr.
Castel, gemii idealize etmez. zellikle bazlar iin hala bir tr altn a
olmaya devam eden Fordizm dnemini yceltmez ama bu toplumsal-iktisa
di dzenlemenin sosyal soruna getirdii zmleri de kmsemez. Dier
taraftan, artk cretliler toplumundan kmaya hazrlanmak gerektiini id
dia edenlere de katlmaz. Castel'e gre, halen cretliler toplumuna alterna
tif oluturacak ciddi bir zm belirmemitir. Dolaysyla cretlilik ilikisi
nin bir ayan oluturan serbest szlemenin dier ayakla, yani emek kolek
tiflerine dayanan bir dizi sosyal hak ve ykmllkle dengelenmesi ve bu
nun pekitirilmesi elzemdir. Bu stat gvenceleri, piyasa rekabetinin ve bi
reyciliin korunmaszlk ve mensubiyet yitimine uramakla tehdit ettii c
retlileri esas olarak korumaktadr. Bu korumann maliyetini yurttalar devlet.

16
araclyla stlenmek zorundadrlar. Aksi takdirde toplumsal uyumun pa
rampara olmasnn yarataca ok daha byk sorunlarla .ba etmek zorun
da kalacaklardr. Dolaysyla yeni sosyal sorun btnn birlii ve uyumu so
runudur. retim yapsnn deiimi, iktisadi verimliliin ve sosyal becerile
rin yeniden tanmlanmasnn bedeli, nfusun giderek byyen bir blm
nn kalc biimde oyunun dnda kalmasyla denecekse, ayn toplumsal
kmeye aidiyetten geriye ne kalr? Bir toplum yaratmak iin herkesi ierme
nin koullanm dnmek gerekir. inde bulunulan durum, isiz iilerin,
"dnyaya bir yaran olmayanlann", fazlalk olarak grlenlerin yannda bir
de gvencesiz szlemelerle, geici ilerle ya da birden ok ii ayn zaman
da yapmaya alarak "tutunmaya" alan prekaryay bytmektedir. Bu ise
cretli emek ilikisinin atrdamas ve iletmenin toplumsal ierme kapasite
sinin zayflamasyla atba gitmektedir. Castel'in alt yzyl kapsayan bu ta
rihsel dnm freski ilgin bir dinamii ortaya kanr. Toplumlann sade
ce d evresini, eperlerini etkiliyor gibi gzken dnmler, aslnda top
lumlann merkezine yaylp, sonunda iktisadi-siyasal rejimin kalbinin de d
nmesine yol ayorlar. Bugn de sorun sadece cretliler toplumunun e
perinde bir niteliksizler ordusu olumas deil, cretliler toplumunun bizzat
merkezinde en istikrarl konumda olanlann bile konumlannn istikrarszla
masdr. Castel bylece yeni sosyal sorunun erevesini izer: Yeni sosyal so
run, giderek daralan bir zmrenin elinde toplanan i, gelir, koruma ve onu
run yeniden dalmnn nasl salanacayla ilgilidir.
Takriben 14. yzylda balayan cretli emek maceras, geen iki yzylda
arzulanabilir bir gelecein taycs olmuken, imdi kaybolmu bir altn a
ifade etmeye ve esas olarak bir nostalji olarak kalmaya m mahkumdur?
Bu tuzaktan kamann bir yolu, Castel'in gelimi kapitalist toplumlarda ta
rihsel evrimini dikkatle inceledii sosyal sorunun merkezinde yer alan al
ma, topluma entegre olma ve toplumsal kimlik arasndaki ilikiyi ok daha
kkl biimde sorgulamaktan geiyor. Castel, son otuz ylda kapitalizmin ge
ri dnsz dnmler geirdiini, rejim deitirdiini, sanayi kapitalizmi
nin ve onun toplumsal anlama biimleriyle dzenlemelerinin geride kald
m kabul ederken, bunda giderek daha saldrganlaan kreselleme dinamii
nin yannda, teknolojik deiimlerin de rolnn olduunu vurgular. Dolay
syla sanayi toplumunun kolektif rgtlenme biimlerine geriye dn talep
etmek, bunu beklemek nafile bir abadr. Btn sosyal gvenlik mekanizma
lanm ve almayla elde edilen gvenceleri sabit bir ie balamak artk mm
kn deildir. alanlann yaam sreleri iinde maruz kalacaklar mesleki ve
corafi hareketlilii dikkate almak gerektiini kabul ederken, buna glendi
rilmi haklarn elik etmesi gerektiinin altm izer. Piyasann kurallar, es
neklik, hareketlilik, retkenlik ve rekabet olarak kendini dayatan bir gerek-
17
liktir ve bunun ngrlr bir vadede alabileceine dair bir iaret yoktur. Bu
na karlk, bu piyasa kurallarnn gl bir sosyal haklar ve gvenlik a tara
fndan kuatlmas ve dengelenmesi gerekir. Castel gelecekte bu dengeleme
nin istihdama deil, emekinin ahsna bal olarak tesis edilmesiyle mm
kn olacan, 2008'de kendisiyle yaplan bir syleide belirtiyordu1 . Kitab
nn yaymlanmasndan sonraki on ylda gerekleen deiimleri ele ald bu
syleide, Robert Castel kapitalizmin ok gl bir dinamizm sergilediini
kabul ederken, bunun kanlmaz bir gelecek, tarihsel bir determinizm anla
mna gelmediini, piyasa sisteminin btnyle alternatifi olacak bir yol bu
lunamasa da, dizginlenip evcilletirilmesinin yeni yollarnn bulunabilecei
ni iddia ediyordu. Finans kapitalizminin gc dikkate alndnda bir felaket
senaryosunun da mmkn olduunu ilave ederken, daha 2008 krizi btn
gcyle kendini gstermemiti. Castel'e gre, byle bir yeni toplumsal muta
bakata dayal dzenleme iin siyasal-toplumsal mcadele vermek, iinde bu
lunduumuz durumda biraz gereki davranarak baarlabilecek azami ilerici
siyasal iradeyi temsil ediyor. Bu siyasal iradenin alternatifi ise, piyasa dzeni
nin tam egemenliini kabul etmek demek. Peki bu iki alternatif dnda ba
ka bir zm yok mu? Castel'in bu soruya verdii yant son derece yaln: "Ya
da, devrim yapmak lazm, ama bunu kim yapacak?"

"Les demieres metamorphoses de la question sociale", Savoir/Agir, 2008/1, say 3.


18
Sunu

Gemiin kendini gizleyip gelecein belirsizletii bu mtereddit dnemler


de, imdiki zaman anlayabilmek iin belleimizi seferber etmemiz gerekti
i kansndaym. Tpk byk sistemler gibi, byk tarih anlatlarnn da ar
tk moda olmad kesin. Fakat hic et nunc [burada ve imdi) olup bitenin z
gnln kavramak istiyorsak uzun dolambal yollardan kanabilir mi
yiz? rnein mevcut durum, cretli alma koullann yakn dnemde etki
lemi byk bir sarsntnn izlerini tamaktadr: Kitlesel isizlik ve alma
koullarnn gvencesizlemesi; bu tr durumlar gvence altna almas ge
reken klasik koruma sistemlerinin koullara ayak uyduramamas; toplumda
fazlalk oluturan, "istihdam edilemez", istihdam d ya da dzensiz aralk
larla ve gvencesiz olarak istihdam edilen kii saysnn art. Biroklar iin
gelecek artk tamamen pheli ve riskli bir hal alm durumdadr.
lyi ama riskli bir durum nedir ve hangi ltlerden yola karak deerlen
dirilir? Gnmzde alan nfusun byk ounluunun iinde bulundu
u ve sosyal risklere kar korumalarn ounun bal olduu cretlilik ha
li, uzun sre boyunca en belirsiz, ayn zamanda en yakksz ve en sefil du
rumlardan biri olarak grld. lnsan ancak deersizse ve kol gcnden ba
ka dei toku edebilecei bir eyi yoksa cretli oluyordu. Durumu ktle
en biri, rnein iflas etmi zanaatkar, artk topraktan beslenemeyen toprak
iletmecisi, usta olamayan kalfa vb. cretli konumuna dyordu. cret
li konumunda olmak ya da bu duruma dmek, boyunduruk altna girmek,
"gn kurtarmak iin" yaamaya mahkm olmak, geim derdi ekmek anla
mna geliyordu. Bu, cretliliin ilk biimlerini feodal angarya modelinin az
ok yumuatlm bir tezahr haline getiren arkaik bir mirastr. Fakat yine
de bu kadar uzaa gitmeye gerek yok. rnein, III. Cumhuriyet'in nde ge
len iktidar partisi olan Radikal Parti'nin 1922 ylnda Marsilya'daki kongresi
srasnda programna "kleliin kalnts olan cretli emein kaldnlmas"n
dahil ettiini hatrlar msnz? 1
cretli emein bu hayal mahsul engelleri aarak l 960'l yllarda modem
"cretliler toplumu"nun ana rahmi haline gelmeyi nasl baardn anla
ma abas azmsanacak bir i deildir. Fakat bunu anlamay sadece tarihi
ler dert edinmemelidir. ada toplumlara musallat olan ve prekarite, ko
runmaszlk [ vulnerabilite), dlama, ayrtrma, stat kayb, mensubiyet yi
timi [desaffiliation) gibi konulan n plana karan knlma tehdidini deer
lendirebilmek iin, cretli emein igal ettii yeri toplumsal ve tarihsel ba
kmdan belirtmek arttr. Bu sorunlann son yirmi ylda ne kt doru ol
sa da, bunlar nceki vesayeti durumun ardndan ve buna bal olarak or
taya kmtr; yani zellikle cretli emein salamlamasyla birlikte sosyal
devletin gvence altna ald risk nleyici gl sistemler yava yava yer
letikten sonra belirmitir. Dolaysyla, sosyal korumalar zemininde tanm
lanan ve yaanan bu yeni korunmaszlk durumu, yzyllar boyunca halkn
-yani o dnemde halk diye adlandrdmz btnn- ortak zellii haline
gelmi olan "gelecek belirsizlii"nden tamamen farkldr. Aslnda bu farkl
lk gz nne alnmazsa, bugn "kriz"den sz etmenin pek byk bir anla
m olmayacaktr. Peki ama koruma altnda tutulan istikrann hala gl du
rumdaki ekirdeklerinden kopma sreleriyle ileyen gnmzdeki prekar
yalama ile eski kitlesel korunmaszlk durumlann birbirinden ayran ey -
yani ikisi arasnda hem farkl hem de ortak olan ey- nedir?
Ben ite bu tr bir kavray gelitirmek istiyorum. Elinizdeki eserde tarih
byk bir yer igal ediyor olsa da, burada bahsettiimiz ey imdiki zamann
tarihidir: Mevcut durumun miras ald dnmler sistemini yeniden olu
turarak, daha ada olann su yzne kn yeniden kavrama abas. Bu
gn tam da bizim nmzde olan bir soruyla gemie dnmek ve bu soru
nun n plana knn ve geirdii bellibal merhalelerin hikayesini yaz
mak. Deneyeceim ey tam da bu; nk imdiki zaman sadece ada olan
deildir. O ayn zamanda bir mirasn rndr; bugn anlamak ve bugn
eyleme geebilmek iin bu mirasn ans bize gereklidir.
Fakat bellei onanrken gnmzn hangi problemleri iin iine girmitir?
alma ile kurulan ilikinin analizi, adm adm da olsa bu kitapta giderek da
ha nemli bir yer igal etti. Ama dnme srecimin k noktas bu deildi.
Balangta statlerin belirsizliini, toplumsal ban knlganln, yrngesi
sarslan gzergahlan anlama niyetindeydim -ve bu niyet hala geerlidir. ze
rinde almay denediim mefhumlar -topluma inancn yitirilmesi, olumsuz
Bkz. Nicolet, l radicalisme, PUF, Paris, 1974, s. 54.

20
bireycilik, kitlesel korunmaszlk, engellilikbilimi (handikapoloji), toplum
sal deersizleme, mensubiyet yitimi...- bir entegrasyon ya da anomi sorun
sal kapsamnda anlam bulurlar (aslnda bu, zlme durumlarnn analizin
den yola karak toplumsal kaynamann koullan zerine dnmek anlam
na gelir). Dolaysyla balangtaki hedefim, mevcut durumda kartlarn nasl
yeniden dauldn incelemekti (hala da byledir): Toplumsal yapnn iin
de kararsz bir halde bulunan ve kendilerine tahsis edilmi bir yer olmad
iin bu yapnn aralklarna szan bireylerin -giderek daha srarc bir hal ald
aikar- varl. alma yaamnn kysnda yer alan ve toplumsal olarak be
nimsenmi dei toku biimlerinin snrnda bulunan belirsiz siluetler: uzun
sredir isiz olanlar, yoksul banliy sakinleri, asgari gelir destei (RMI) alan
lar, sanayi alanndaki dnmler nedeniyle isiz kalanlar, i arayan ve staj
dan staja, ufak tefek ilerden geici uralara dolaan genler... Kimdir bunlar,
nereden gelmilerdir, bu hale nasl dmlerdir, gelecekte ne olacaklardr?
Bu sorular alma sosyolojisinin klasik sorulan deildir; benim niyetim
de bu sorulan sosyolojiye dahil etmek deildir. te yandan, bu durumlar
ampirik olarak betimleme abasn amaya alrken, sz konusu durumlar
oluturan toplumsal dinamiin iine bunlar yeniden yerletirmek iin, a
lma ile kurulan ilikinin (ya da alamamayla, veyahut rastgele ilerle ku
rulan ilikinin) analizinin belirleyici bir unsur oluturduunu fark ettim.
Ben burada alma mefhumunu teknik bir retim ilikisi olarak deil, top
lumsal yapya dahil olmann ayrcalkl bir dayana olarak dnyorum.
Gerekten de, toplumsal iblm iinde igal edilen yer ile yaamn riskle
ri karsnda bireyi "gvence altna alan" koruma sistemlerine ve toplumsal
lk alarna katlm arasnda gl bir bant vardr (bu durum uzun vade
de saptanacaktr). Benim, metaforik olarak toplumsal kaynama "blgeleri"
diye adlandracam eyi ina etme olasl da buradan kaynaklanr. rne
in, bir btnleme blgesini niteleyen ey, istikrarl bir i ve topluma ili
kisel bir biimde dahil olma durumunun birlikteliidir. Tersine, retim faa
liyetlerinin hibir trne katlamamak ve ilikilerden yaltlmlk durumu,
olumsuz etkilerini birletirerek dlanmaya, daha dorusu gstermeye al
acam gibi bir mensubiyet yitimine yol aarlar. Sosyal korunmaszlk de
diimiz ey, gvencesiz alma ve yakn evre desteinin krlganlnn bir
araya geldii, istikrarsz, ara bir blgedir.
Bu birliktelikler elbette mekanik bir ekilde ilemez. rnein birok halk
grubu asndan, alma koullarnn gvencesizlemesi ou zaman kiinin
yakn evresinin salad himaye alarnn varlyla dengelenebilmitir. Ay
nca bu sz konusu konfigrasyonlar kesin olarak verili deildir. rnein eko
nomik kriz meydana gelebilir, isizlik ykselir, dk istihdam genelleir: Bu
durumda korunmaszlk blgesi geniler, btnleme blgesinin snrn aar
21
ve mensubiyet yitimine yol aar. Dolaysyla bu "blgeler" arasndaki dengele
rin durumu, toplumsal bir btnn belirli bir andaki kaynama derecesini de
erlendirmek asndan son derece nemli bir belirte ilevi grebilir.
Elbette burada balang iin biimsel bir emadan bahsediyoruz ve geer
lilii ise ancak bunun araclyla yaplacak analizlerle dorulanabilir. Yine
de, ina ettiimiz bu emann kapsamna dair yanl anlamalar nlemek iin
nceden iki saptamada bulunalm.
tik olarak, bu okuma emas toplumsal katmanlamayla tamamen rt
mez. Entegrasyon dzeyi gl ama pek varlkl olmayan gruplar olabilir.
rnein vasat bir gelire ramen, istihdamn devamlln ve bellibal top
lumsal risklere kar salam korumalar genel olarak salayan korporatist
trden bir yap bnyesindeki zanaatkar bu konumdadr. Dahas: Muhta du
rumda olup da entegre olmu bir kesim de olabilir; yardm gren toplulukla
rn durumu byledir. Bunlar asndan kaynak yokluu "yaknlarn himaye
si" [protections rapprochtes] biiminde tezahr edecek bir sorumluluk duy
gusuna yol aabilir ( 1 . Blm). Dolaysyla ekonomik boyut temel ayrt edi
ci deildir ve istikrarszlk tehlikesi, ekonomik rezervlerden yoksun olanlar
da daha byk bir skntya neden olsa da asl sorun yoksulluk deildir. Bu
sorunla en fazla ilgili olanlar, en fazla imkana sahip olanlar deildir; ama en
"yoksullar" ya da "en muhtalar" da deildir. Daha ziyade, ekonomik preka
rite ile toplumsal istikrarszlk arasndaki mevcut ilikileri ortaya karmak
gerekmektedir.2 .

ikinci olarak, nerilen model duraan deildir. Yapmaya alacamz


ey, bireyleri bu "blgeler" iine yerletirmekten ziyade onlarn bir blge
den dierine gemesine neden olan sreleri (rnein bireyi btnleme du
rumundan korunmaszla savuran ya da korunmaszlk durumundan sos
yal yok olua srkleyen sreleri) aydnlatmak olacaktr: 3 Bu toplumsal
uzamlar nasl beslenir, statler nasl ayakta kalr ve -zellikle de- nasl
zlrler? Bu nedenle, gnmzde bolca tekrarlanan dlanma temas yeri
ne bu srecin vard noktay belirtmek iin mensubiyet yitimi temasn ter
cih ediyorum. Bu ifadeyi sememin nedeni sadece klk olsun diye deil el
bette. Dlanma, hareketsiz bir durumdur. Bir hali, daha dorusu yoksun
luk hallerini belirtir. Fakat yoksunluklarn saptanmas, bu durumlar dou-
2 st dzey toplumsal konumlar istikrarsz ve tehdit altnda grnse de, nerilen model toplum-
sal katmanlamann farkl dzeylerine de uygulanabilir. Toplumsal unvanlar piramidinin tepe
sindeki bir snr durumda bunu test etmeye altm: ("Le roman de la desaffiliation, a propos
de Trisan ti Isru", Lt Dtba, no. 61, Eyll 1990). Burada ise, tersine, rnein toprak yoksulla
nnn, sanayi ncesi toplumlardaki serserilerin, sanayilemenin balang dnemlerindeki ah
proleterlerin ve "asgari cret destei"nden (RMI) yararlananlann durumundan yola karak,
nihayetinde toplumsal yok olua neden olan istikrarszlatnc mekanizmalan tarif edeceim.
3 Ters yndeki, baka bir deyile ykseli ynndeki hareketlilii inkar etmiyoruz. Fakat syledii
miz gerekelerle, zellikle toplumsal deersizleme tehdidi altndaki topluluklarla ilgileneceim.

22
ran sreleri kavramak iin yeterli deildir. tkili bir toplum modeline denk
decek byle bir mefhumu kesin bir ekilde kullanabilmek iin, sz konu
su kavramn belirli bir corafi yerle, bir kltrn ya da alt-kltrn ksmi
de olsa i tutarllyla ve genellikle etnik bir temelle ilikilendirilmesi gere
kir. Amerikan gettolar bu trden birliktelikleri antrr ve bunlardan bah
sederken -henz tartmal bir kavram olmakla birlikte- "under-class" [snf
alt] kavramndan sz edilir. Fransa'da bu noktada deiliz -ya da henz de
iliz. "Brur"* olgusu bile etnik yapya bir referans iermesine ramen asln
da belirli bir kltr kapsamaz. "Dlanm" farkl gruplarn ortak bir kl
tr ise hi yoktur.
Buna karlk mensubiyet yitiminden sz etmek, bir blnmeyi tasdik et
mek deil, bir gzergah belirginletirmek anlamna gelir. Bu mefhum,
zlme, oyun dna atlma ya da toplumsal deersizleme ile ayn semantik
alana aittir. Mensubiyetini yitirmi, ayntnlm, deersiz klnm, oyun d
na atm; ama ne karsnda? Asl sorun tam da budur. Fakat mensubi
yet yitimi mefhumunu tercih etmenin ne tr analizler gerektirecei de im
diden grlmektedir. Yaanan kayplar yaam gzergahlar iinde konum
landrmak, daha geni dinamiklere gnderme yapmak, snr durumlar orta
ya karan o diren noktalarna dikkat etmek gerekecektir. inde bulunu
lan durum ile ncesi arasndaki ilikiyi aratrmak, u durumlar kendinden
menkul hale getirmemek ve eperlerde olup bitenle merkezin yaknlarnda
olup biteni birbirine balamak gerekecektir. Bu perspektif iinde, korunma
sz blgenin stratejik bir konuma sahip olaca da anlalr. Bu blge daraltl
dnda ya da denetim altna alndnda toplumsal yapnn istikrarn salar
-ister btnleik bir toplum (btn yeleri temel gvencelerden yararlanan
bir oluum) erevesinde, ister salamlatrlm ikili bir toplum biiminde
olsun (tm haklara sahip yurttalar ile kapal adacklar arasnda ara konum
larn olmad, Sparta tipi bir toplum). Oysa bugn grdmz haliyle ak
ve genilemekte olan korunmaszlk blgesi, kazanlm konumlan krlgan
latran ve gvence altndaki statleri bozan sarsntlar beslemektedir. Bu
saptama uzun vadede geerlidir. Korunmaszlk, halkn durumunu belirsiz
likle ve ou zaman da aresizlikle damgalam yzlerce yllk bir meseledir.
***
Bu almaya Sosyal Sorunun Dnm adn verdim.
"Dnm"; ayn ile farklnn diyalektii: Bu modelin geirdii tarihsel d
nmleri ortaya karmak; modelin bellibal somutlamalar iinde -ilk
bakta tannmasn salayan biimler altnda olmasa bile- neyin yeni, ne-

(*) ikinci kuak Kuzey Afrikal gmenler iin kullanlan bir deyim. (.n.)
yin kalc olduunu vurgulamak. nk u anda istikrar, prekarite ya da a
lma yaamndan uzaklatrlma, topluma ilikisel anlamda dahil olma, ko
ruma trnden desteklerin krlganl ya da toplumsal tecrit gibi mefuum
lann somut ierikleri, sanayi ncesi toplumlarda ya da 19. yzylda olduk
lanndan elbette ok farkldr. Hatta bugn sadece yirmi yl ncesinden bi
le ok farkldrlar. Ama yine de, ncelikle bu "blgeleri" dolduran topluluk
lann toplumsal yap iinde birbirine benzer konumlan igal ettiklerini gs
termek gerekecektir. rnein, sanayi devrimi ncesinde gezgin serserilerden
oluan "lzumsuzlar"4 ile gnmzn "istihdam edilemeyen" farkl katego
rileri arasnda konum anlamnda bir rtme vardr. ikinci olarak, bu du
rumlan reten sreler de dinamikleri bakmndan benzer ama tezahrle
ri bakmndan farkl olduktan iin birbirleriyle karlatrlabilirler. Eski za
manlann, yakn gemiin ve gnmzn "fazlalklar"n oluturan ey, i r
gtlenmesinin egemen biimleri ve toplulua aidiyetin meru biimleri iin
de istikrarl bir yer edinmenin imkansz olmasdr (kald ki zaman iinde her
ikisi de tamamen deimitir). nc olarak, belirli grnmlerin birbirini
izlemesiyle devamll teminat altna alman dorusal bir tarih akyla kar
lamayz; tersine, zm bulmamz gerektirecek ve karsnda aknla
uradmz sreksizliklere, atallanmalara ve yeniliklere tank oluruz. r
nein tamamen gzden dm haldeyken birdenbire gelirlerin ve gven
celerin temel kayna durumuna geen cretli emein bu olaanst ser
veni karsnda aknla deriz. stelik byle bir "gei", tarihin vazettii
bir gerekliin kanlmaz bir biimde ortaya k anlamna da gelmez: Li
beral toplumun kuruluunda tm alma ilikilerini bir szleme ereve
sinde yeniden tanmlama zorunluluu, ezamanl meydana gelen politik re
jim deiiklii kadar derin bir kopuu temsil etmiti. Fakat bu dnm ne
kadar nemli olsa da, hegemonik ve homojen bir ekilde kendini dayatama
mt. zgr cretli emek, alma ilikilerinin hukuksal olarak benimsenen
biimi olurken, cretlilerin yaam koullan uzun sre boyunca prekarite ve
ykm anlamlarna geldi. Odana sefaleti yerletiren bir servet artrma sis
teminin ykseliindeki muammadr bu. Gnmzde ise cretlilik, tuhaf bir
geri dnn ardndan yeniden tehlikeli bir durum halini alma riskiyle kar
karyadr.
Dolaysyla dnm kelimesi, vasflan deise bile tzn varln devam
ettirdiini iddia etmek iin kullanlan bir metafor deildir. Tersine: Dn
m, kesinlikleri sarsar ve btn toplumsal manzaray yeniden biimlendi
rir. Bununla birlikte, sz konusu altst olular ok temel nitelikte bile olsa,

4 1 5 . yzylda bir serserinin mahkom ediliinin simgesel niteliini Bronislaw Geremek'in aktar
d biimiyle harlayahm: "Lzumsuz biri olarak lmeye layk olan, hrsz gibi aslacan bi
lir" ( Lcs Marginau.x parisims aux XIV' e XV' sitdes, Flammarion, Paris, 1976, s. 3 10).

24
ayn sorunsallatrma erevesine dahil edildikleri srece mutlak birer yeni
lik olarak kabul edilemezler. Sorunsallatrmadan anladm ey bir sorular
yumadr ve belirli bir anda ortaya km (ki bunun tarihlendirilmesi ge
rekir), krizler srasnda yeni verileri kendine katarak defalarca yeniden ifade
edilmi (bu deiimleri de dnemlendirmek gerekir) ve gnmzde hala var
olan sorunlan bir araya getirir. Tam da bu sorgulama bizzat canlln ko
ruduu iin onun tarihine geri dnerek imdiki zamann tarihini oluturabi
liriz. 5 Gemii tarihsel yntembilimin gereklerine aykn bir ekilde kullan
mak men edilmi olsa da, tarihsel malzemeye tarihilerin sorma gerei duy
madklan sorulan sormak ve baka kategorilerden -bu eser balamnda sos
yolojik kategorilerden- yola karak bu malzemeyi yeniden dzenlemek ba
na gayet meru geliyor. Bu ne tarihi yeniden yazmak, ne de revize etmektir.
Bu, tarihi yeniden okumaktr; yani tamamen tarihilere borlu olduumuz
verilerin yardmyla, sosyolojik bir okuma emasndan yola karak, ken
di i tutarll olan ve ancak tarihilerin anlatsyla birlikte mmkn olabi
len baka bir anlat kaleme almaktr. Savlanma zemin hazrlayan malzeme
ler, zellikle de birinci blmdekiler, esasen tarihsel trden malzemelerdir.
Fakat iin iine katma sorumluluunu stlendiim analiz kategorilerine g
re korunmu ve yeniden dzenlenmilerdir. 6
"Sosyal sorunun dnm. " "Sosyal sorun" temel bir aporia'dr; bir top
lum kendi tutarllnn gizemini bu aporia zerinden deneyimler ve par
alanma riskini defetmeye alr. Bu, bir toplumun (politik terimlerle ulus
diye adlandnlan eyin) karlkl bamllk ilikileriyle kurulmu bir b-

5 Bir sorunun varln inatla devam etimesi, gemite sahip olabilecei neme bal deildir.
rnein "Gne mi Dnya'nn etrahnda dnyor, yoksa tersi mi doru?" trnden bir soru,
Galileo dneminde temel teolojik, [elsefi, politik, bilimsel ve pratik meseleleri gndeme getir
miti. Fakat "Kopemik Devrimi" aag yukan herkese kabul edildikten ve Vatikan bile Gali
leo'nun haklln -ge bir tarihte de olsa- kabul ettikten sonra, bu meseleler silindi gitti.
6 Bu yaklamn yntemsel varsaymlann akladm eser iin bkz: "Problematization: A way or
reading history", J. Goldstein (ed.), Foucaul and he Wriing of Hisory Today, Basic Blackwell,
Cambridge, 1994. Bu trden bir tutumu dorulayan epistemolojik zemini ortaya koyan Jean
Claude Passeron iin bkz. Le raisonnemcn sociologique, l'espace non popptricn du raisonnement
naturel, Nathan, Paris, 1991. yle ki, akademik iblmne ramen, tarih ve sosyoloji (keza
antropoloji) ayn epistemolojik dzlemde yer alan sylemler gelitirir, kantlann yorumlan
mas konusunda ayn yollan izlerler ve Passeron'un "dnyann tarihsel ak" adn verdii ay
n ampirik temele sahiptirler. Dolaysyla birbirlerinden alnt yapmalan ve disiplinler arasnda
geiler yapmak, disiplinlerin kendi kurallanna riayet etmek kouluyla, merudur. Bu kurallar,
tarihi olmayan kiinin tarih biliminin verilerinde en ufak bir deiiklik dahi yapmasn yasak
lar. Bunun nedeni, bu yaplann kesin nitelik tamas deil, bunlann yeniden oluturulmas
nn tarihilik mesleine zg srelerden kaynaklanmasdr. Dolaysyla, tarihsel verilerin na
sl kurulduunu sorgulayan ada tarihyazm tartmasna girecek deilim. Dnemin tank
lklann ve tarihilerin oluturduklan malzemeyi, ancak bir uzla zemininde bulumalan ha
linde (uzla yoksa yorum farkllklann belirtip) yeniden ele aldm ve baka bir sav uzam
nn yani "sosyolojik akl yrtme" uzamnn konfigurasyonuna gre bunlan farkl bir biimde
ortaya koymaya altm belirtmek isterim.

25
tn olarak var olma kapasitesini sorgulayan, bunu tartma konusu eden bir
meydan okumadr.
Sorun bu ekliyle ilk kez 1830'lu yllarda aka adlandrlmtr. O d
nemde, sanayi devriminin hem faili hem de kurban olan topluluklarn ya
am koullarnn farkna varlmasyla ortaya konan bu sorun, genellemi se
falet [pauptrisme] sorunudur. Bu, yurttalk haklarnn kabul zerinde te
mellenmi hukuki ve politik bir dzen ile kitlesel bir yoksullua ve ahlaki
kntye yol aan ekonomik bir dzen arasnda neredeyse mutlak bir ay
rln ortaya kt temel bir momenttir. Bunun "politik ve ahlaki dzene
kar bir tehdit"7 olduu inanc o dnemde yaygnlar; daha gl bir ekil
de u savunulur: "Ya bu yoksulluk belasna gerek bir are bulunmal ya da
dnyann altst olmasna hazrlanlmal."8 Bundan anlalmas gereken, libe
ral toplumun vahi bir sanayileme sonucu doan yeni toplumsal gerilimler
nedeniyle paralanma riski taddr.
Politik rgtlenme ile ekonomik sistem arasndaki bu gedik, "sosyal"in
yerinin ilk kez ak seik biimde belirlenebilmesini salar: [Politik rgt
lenme ve ekonomik sistem arasndaki] gediin iinde gelimek; dar anlam
da ekonomik bir manta ya da dar anlamda politik bir yetkeye itaat etmeyen
balan onarmak ya da oluturmak. "Sosyal", bu ikisi arasndaki gedii kapa
tabilmek iin kurumsallam, ticari olmayan dzenleme sistemlerinden iba
rettir. Bu balamda sosyal sorun, emekilerin toplumsallktan en uzak kal
m kesimlerinin sanayi toplumunda nasl bir yer igal edebilecekleri mese
lesine dnr. Bu soruya, sz konusu kesimlerin entegrasyonunu salamak
iin kurulan mekanizmalar btn cevap verecektir.
Bununla birlikte, bu "sosyalin kefi"nden9 nce de sosyal[ lik] zaten vard.
rnein, farkl muhtalk kategorilerine ynelik, ticari olmayan ilikilerin
kurumsallam eitli biimleri (yardm kurumlan ve pratikleri) mevcuttu.
Fakat gezgin serseriliin engellenmesi, zorunlu alma, serbest igc do
lamnn denetlenmesi gibi, eitli topluluklara ynelik sistematik mdaha
le tarzlar da mevcuttu. Dolaysyla sz konusu dnemde yalnzca "destek
lemeci sosyal" [social-assistantiel) diye adlandracam ey yoktu; devletin i
rgtlenmesinin devamn gvence altna alan ve emekilerin hareketliliini
dzenleyen bir rolde olduu kamusal mdahaleler de sz konusuydu. Ne
den? nk Bat Avrupa'nn sanayi-ncesi toplumlarnda "sosyal sorun" za
ten mevcuttu. Tabakalam bir toplumda statlerin birbiriyle karlkl ba
mll, geleneksel i rgtlenmesi iinde kendine yer bulamayanlarn uy-

7 Vicomte A. de Villeneuve-Bargemont, Economic politiquc chrttiennt ou Rccherchcs sur le paupt-


rismc, Paris, 1834, s. 25.
8 E. Buret, la mistrt dcs classcs laboricuses en Franct et en Anglcterre, Paris, 1840, c. I, s. 98.
9 j. Donzelot, L'invention du social, Fayard, Paris, 1984.

26
gulad basknn tehdidi altndayd. Gezgin serserilik sorunu, ileride de g
receimiz gibi, retim ilikilerinin yeni bir temel zerinde yeniden tanmlan
masn salayacak olan, ie serbeste eriim ynndeki temel talebi hem ifa
de etmekte hem de gizlemekteydi.
Fakat "sosyal sorun" 19. yzylda ilk kez aka ifade ediliinden n
ce zaten mevcutsa, ii snfnn entegrasyonunun dm noktalaryla il
gili sorunsal artk belirleyici olmaktan ktktan sonra da kendini gstere
mez mi? 19. yzyln ilk yans ile 20. yzyln 60'l yllan arasnda yer alan
bu sekansn artk siliklemekte olduu dorudur. Onun yerini alan "sos
yal sorunlar"n bu eitliliini bir btn olarak kantlayacak bir kelimenin
var olmad da dorudur. "Dlama" mefhumunun grd rabet de bu
radan kaynaklanr; bu mefhum, farkllamam haliyle bir yn naho duru
mu kapsar ama bunlarn ayn trden [durumlar] olduklarn anlatmaz. Ka
ns, evi ve televizyonuyla kendi aile alanna kapanm uzun sreli bir isiz 10
ile ardan oraya dolanp duran ve ani fke patlamalar yaayan, ile iindeki
gen1 1 arasnda gerekte nasl bir ortak nokta vardr? Bunlarn ne gemileri
ayndr, ne gelecekleri, ne yaantlar, ne de deerleri. Ortak bir proje geliti
remezler; kolektif rgtlenme biimleri iindeki dzensizliklerini aabilecek
gibi de grnmemektedirler.
Fakat bu trden farkl durumlar birbirine yaknlatran ey, ampirik bir
tarifte grebileceimiz zelliklerin ortaklndan ziyade, gncel ekonomik
ve toplumsal yeniden yaplandrmalar karsndaki honumlannn ayn olma
sdr. Onlar dlanm olmaktan ziyade kendi balarnn aresine bakmaya
braklmlardr; retim dei tokularnn aknts anlan terk ettikten sonra
karaya vurmu gibidirler. Ekonomik bymeye, ksmen de olsa tam istihda
ma, entegrasyondaki gelimelere ve sosyal korumalarn genellemesine al
kn olan bizler, bamzdan savdmz sandmz bir gereklii kaygyla ye
niden kefediyor gibiyiz: "Lzumsuz" kimseler yeniden karmzda; ekono
mik ve sosyal yeterliliklerin mevcut geliimine uyum gsteremeyerek fazla
lk halini alm zne ve gruplar yeniden ortaya kyor.
Bu stat, sosyal sorunun nceki versiyonu iinde en dezavantajl olanla
rn bile igal ettii statden fiilen ok farkldr. rnein vasfsz ya da usta i
i, son byk ii mcadelelerinin kukusuz smrlen uzmanlam ii
si hi de vazgeilebilir biri deildi. Baka bir deyile, toplumsal alverilerin
tmyle balan vard. Toplumun en alt kademesini igal etse de, Durkhe
imc modele gre, birbirine baml unsurlar kmesi olarak anlalan toplu
mun bir parasyd. Dolaysyla onun boyun emesi, bir entegrasyon sorun
sal erevesinde dnlebilirdi; yani "reformist" bir erevede, eitsizlikle-
10 O. Schwartz, Le monde privt des ouviers, PUF, Paris, 1990.
11 F. Dube, La galere, jeunes en survie, Fayard, Paris, 1987.

27
rin azaltlmas, gelir politikas, toplumsal anslann ve kltre eriim arala
nnn teviki gibi terimlerle ya da "devrimci" bir erevede, gerek bir koul
eitliini herkese salamak iin toplumsal yapnn tmden altst oluu kap
samnda tahayyl edilebilirdi.
Fakat "fazlalklar" smrlebilir bile deildir; nk smrlebilir ol
mak iin, toplumsal deere dntrlebilecek yeteneklere sahip olmak ge
rekir. Oysa onlar tamamen gereksizdir. Toplumsal yaamn hibir kritik ke
simi zerinde etkili deillerse nasl bir bask gc, bir mcadele potansiye
li oluturabilirler ki? Bylece, kukusuz yeni bir teorik ve pratik sorunsa
l gndeme getirirler. Toplumsal bakmdan yararl hibir ey yapmadklan
iin kelimenin gerek anlamnda bir aktr olarak deerlendirilemedikleri.ne
gre, toplumsal bakmdan nasl var olabilirler? Toplumsal bakmdan var ol
mann anlam, elbette ki toplumda fiilen bir yer igal etmek olacaktr. Onlar
ayn zamanda gayet de mevcutturlar; ve btn sorun da budur, nk on
lar fazlalktr.
Burada, boyunduruk altndaki ve baml bir toplumsal aktrn bal ba
na haklara sahip toplumsal bir zne haline nasl gelebilecei eklindeki n
ceki sorunun derin bir "dnm" geirdiini grrz. Bugnn sorusu, da
ha ziyade onun varlnn zerini rtmek, onu gzlerden uzak tutarak ade
ta grnmez klmaktr (ileride ele alacamz gibi, entegrasyon politikalan
nn geriye ekilmesi olarak dnlmesi gereken sosyal dahil etme politika
lannn tm abas bu yndedir). Demek ki sorunsal yenidir; fakat farkl bir
sorunsallatrma sz konusu deildir. Gerekten de, dlamaya kar mcade
le etme iddiasndayken ifa edilen bu kopuu onaylamayacaksak eer, top
lumun marjlanna yerletirilmi bu topluluklann durumunu soyutlayama
yz. nerdiimiz tarihsel dolaym, toplumsal yapnn eperlerinde -sanayi
devrimi ncesinde gezgin serseriler zerinde, 19. yzylda "sefiller" zerin
de, gnmzn "dlananlar" zerinde- somutlaan eyin kresel bir top
lumsal dinamiin iinde yer aldn ortaya koyacaktr. Burada, gezgin serse
rilerin durumuna dair nerdiim analiz vastasyla, aratrma srecinde ken
dini gsteren temel bir veri bulunur ve bundan kan ders bugn iin de ge
erlidir: Sosyal sorun zellikle toplumsal yaamn eperinde kendini gster
se de, toplumun btnn "sorgulamamza" neden olur. Burada bir tr bu
merang etkisi vardr. Bu etki sayesinde, toplumsal bir yapnn kysna vu
ran topluluklann ortaya koyduu sorunlar, yapnn merkezine geri dner.
Bundan byle "sanayi-sonras", hatta "postmodem" topluma -ya da diledi
iniz gibi adlandrabilirsiniz- girmi olsak bile, "out" olanlara dayaulan du
rum "in" olanlann durumuna daima bamldr. Toplumsal yaamn fark
l blgelerinde bir ok dalgas gibi yanklanan ey, her zaman iin -ekono
mik ve sosyal politikalar, i yeri ynetimi, sanayide dnm, rekabet ara-

28
y, vb. konularda- karar odaklarnca belirlenen ynelimlerdir. Fakat bu
nun tersi de dorudur; yani kudretliler ve gvence altnda olanlar, dnya
nn sefaletini korkusuzca seyredebilecekleri Olimpos Da'rin tepesinde de
illerdir. Entegrasyon srecini tamamlam olanlar, korunmaszlar ve men
subiyetlerini yitirmi olanlar, ayn btnn parasdrlar; fakat bu btnn
birlii sorunludur. Sorgulanmas gereken ey, bu sorunlu btnln ina
edilmesinin ve varln srdrmesinin koullardr. Ekonomik verimliliin
ve sosyal becerilerin yeniden tanmlanmasnn bedeli, nfusun %10'unun,
%20'sinin, %30'unun ya da daha fazlasnn oyun d braklmasyla dene
cekse, ayn toplumsal kmeye aidiyetten hala sz edebilir miyiz? Dlama
dan ziyade toplumsal deersizleme diye adlandracamz eye demokratik
bir toplum hangi noktaya kadar hogr gsterebilir? Bence yeni sosyal so
run budur. Konjonktrn hkmsz kld bu topluluktan toplumsal oyu
na yeniden dahil etmek iin ve btn toplumsal bnyeyi cansz brakma riski
tayan mensubiyet yitimine, bu kan kaybna son vermek iin ne yaplabilir?
Bu ekilde ortaya konulan sorun, ayn zamanda devlet sorunudur; bu kon
jonktrde devletin nasl bir rol oynayaca sorunudur. Sosyal devlet ("refah
devleti" demekten neden kandm syleyeceim) piyasa ile emein kesi
im noktasnda olutu. Dzenledii dinamikler -ekonomik byme ve c
retlilik koullarnn yaplandrlmas- ne kadar glyse, kendisi de o kadar
glyd. Eer ekonomi yeniden zerkleir ve cretli emein koullan k
tleirse, sosyal devlet btnletirici gcn yitirir. Fakat burada da bir si
linmeden ziyade dnm sz konusu olabilir. Sosyal devletin bugne dek
katettii merhaleleri gzmzde canlandrrsak, tek ve ideal bir biimi ol
madn da aka grrz. lkinci Dnya Sava sonras konjonktr, eko
nomik olanla sosyal olann eklemlenmesini salad; bu olduka tatmin edi
ci versiyon, o dnemde neredeyse kesin bir sosyal devlet biimi olarak g
rld. Gnmzde bymenin sonucu olarak ortaya kan toplumsal uzla
malar anda olmadmz herkes biliyor. Peki, bunun anlam nedir? Ku
kusuz bir yol ayrmnda bulunuyoruz: Ya sadece ekonominin gereklilikleri
ne tabi bir toplumu kabul edeceiz ya da ortaya kan yeni sorunlara uygun
bir sosyal devlet figr ina edeceiz. tk alternatife raz olmak da bir ihti
maldir. Fakat bu cretliler toplumunun kne mal olabilir; yani i ve g
vencelerin bu benzersiz kurgusu, kabul grmesi bunca abaya mal olmu ol
sa da birden dalabilir.
Emile Durkheim ve 19. yzyl sonu cumhuriyetileri, toplumsal rgtlen
menin artan karmaklna ramen bir toplumu oluturan unsurlarn bir
birlerini tamamlamasn salayan bu sorunsal ba dayanma olarak adlan
drrlar. Toplumsal paktn temeli buydu. Durkheim, gelenek ve adetler ze
rinde kurulmu bir dzenin yeniden-retimine hala ok ey borlu olan da-

29
ha eski dayanma biimlerinin, sanayilemede yaanan geliimin tehdidi al
tnda olduu bir dnemde, durumu bu terimlerle yeniden ifade etmiti. 20.
yzyln afanda, dayanma artk toplumun gnll olarak kendi sorum
luluunu stlenmesi biiminde gereklemeliydi ve sosyal devlet de bunun
gvencesi olacakt. 21. yzyln afanda ise, sanayi toplumu erevesinde
uygulamaya konmu dzenlemeler de sras gelip derinden sarsldnda, ye
ni bedeller pahasna yeniden tanmlanmas gereken ey kukusuz bu ayn
toplum szlemesi olacaktr. Dayanma pakt, alma pakt, yurttalk pak
t: Herkesin bir arada birbiriyle ilikiler kurabilmesi iin, yani -Aydnlanma
clar dneminde dendii gibi- "bir toplum yaratmak" iin herkesi iermenin
koullarn dnmek [ gerekmektedir) .

30
KARI LATIRMA MESELESi ZERiNE BiR OT

Birinci blmde sergilenecek olan sorunsallatrma, temelde Avrupa'nn


Elbe'nin batsnda kalan geni bir blmn kapsamaktadr: Pierre Chau
nu'nn 1 deyimini kullanrsak, "btn baanlann Avrupa's" halini alm,
miras Bat uygarlna egemen olan ifte devrimin, yani sanayi devriminin
ve politik devrimin beii "Latin Hristiyanl"nn corafyasn konu alr.
Ancak ortadan kaldrlamayacak ulusal zellikler de mevcuttur. En azn
dan iki nedenle, yani zerinde allacak oka malzeme olduu ve ciddi bir
karlatrmal yaklamn gereklerini bu lekteki bir aratrma sahasnda
karlayamayacamz iin bu ie girimek olduka zordu. Dolaysyla Fran
sa'daki durumun analizi biraz daha n plana kt. Yine de bunun tamamen
Fransa'yla snrl bir soruturma olduunu syleyemeyiz. nk bir yandan
baka durumlarla kurulabilecek denklikler zerinde durulmutur (grn
te paradoksal olsalar da, zamanda geriye, ulus-devletlerin salamlamas n
cesine doru gidildike bu denklikler iyice belirginleir: rnein 14. yz
yl ortas ile 16. yzyl ba Avrupas'nn btnnde yardmlama yaplan
ve rgtlenme biimleri bakmndan artc benzerlikler ortaya kar). Di
er yandan, Britanya toplumunda bunlara denk den dnmlere sklk
la gnderme yapld ve bunlann sk sk gz nne alnd da grlecektir
(yine de kurulan bu paralellikler, gerek bir karlatrmal analiz iddiasnda
deildir; sadece sabitleri ortaya karmaya yardm etmek iin benzerlikler ile
farkllklar arasndaki etkileimleri gstermeyi hedeflemektedir). 2 Nihayet
1 P. Chaunu, Hisoire, sciencc sociale: la durte, l'espace ti l'hommt d l'tpoqut modeme, SEES, Pa-
ris, 1974.
2 E. J. Hobsbawm'n gsterdii gibi (L'Ert dts rtvolutions, Franszca tercme, Fayard, Paris,
1970), Fransa ile lngiltere'nin durumu arasnda paralellik kurulmas, biri politik devrimin

31
ve zellikle, bu trden bir analiz, bizzat bu trden bir analizin nkoulu ola
rak, kltrel ve tarihsel eitliliklere ramen ya da bu eitlilikler sayesinde
zaman ve mekan iinde sabitlerin fiilen var olduunu ileri srer. "Sabitler"
ayn yaplarn sreklilii anlamna gelmez; fakat durumlarn konfigrasyonu
ve dnm sreleri iinde benzerlikler olduu anlamna gelir. Ancak bu
aamada ilkesel olarak doru kabul edilen bir iddia sz konusudur ve tarih
sel eitlilii dzenleme ynndeki u anki grevimize meydan okuyabilir.
ematik olarak, benim analizimin Rnesans da dahil olmak zere geni
lde "Avrupa" temelli olduu sylenebilir. Ardndan, 18. yzyl sonu
na dek lngiltere'deki duruma sklkla gnderme yapyorum. Bunun tesin
de, sosyal devletlerin eitlilii ve Bat Avrupa'nn eitli lkelerinde mevcut
durumlarn zgll sorununu ele almak imkanszdr (bu durumda anali
ze Amerika Birleik Devletleri'ndeki durumu da dahil etmek gerekirdi). Karl
Polanyi'ye3 gnderme yaparak, ele aldm konunun altnda yatan yakla
m tek kelimeyle yle adlandrabiliriz: Bat lkelerinin sosyal devletleri or
tak bir soruna karlk verdiler; bu sorun, sanayileme ve peinden getirdii
toplumsal zlme meselesiydi. Fakat bu karl kukusuz farkl ritimler
de, kendi ulusal gelenekleri lsnde ve her balamda mevcut farkl top
lumsal gleri dikkate alarak verdiler. Bununla birlikte, tartma bu dzlem
de az ok metafzik kalmaktadr ve farkl ulusal balamlarn karlatrma
l analizlerinin yaplmasn gerektirir; ki geriye bunlar byk lde tevik
etmek kalyor.4

merkezi, dieri ise sanayi devriminin merkezi olduundan, zellikle anm bakmndan
zengindir.
3 K. Polanyi, La Grande Transformation. Aux origines tconomiques et politiques de notre temps,
Franszca tercme, Gallimard, 1983. [Blyll Dnllm. amzn siyasal ve elonomil llenle
ri, ev. Aye Bura, iletiim Yaynlan, lstanbul, 2014 (12. Bask) ] .
4 Bu tartma gnmzde zellikle ulusal durumlann heterojenlii ile devletin ve devlet adna
hareket edenlerin zgl rollerine vurgu yapan "yeni-kurumsalc" (Sate-central approach) yak
lamdan hareketle srmektedir. Bkz. P. B. Evans, D. Rueschemeyer, T. Skocpol, Bringing the
Sae bacl in, Cambridge Universiry Press, New York, 1985. Mevcut farkl yaklamlar iin bkz.
F.-X. Merrien, "!:tat et politiques sociales: contribution a une theorie 'neo-institutionnaliste'",
Sociologie du travail, no. 3/90, 1990. Sosyal devletlerin doumuna ve geliimine nclk eden
unsurlann karlatnlmas iin bkz. P. Flora, A. J. Heidgenheimer (ed.), The Devdopment of
Wdfare States in Europe and America, Transactions Books, New Brunswick ve Londra, 1979.

32
BRNC KISIM

VESAYETTEN SZLEMEYE
"Sosyal sorun", bir toplumun i ahengini srdrme becerisine dair bir kay
gyla nitelenebilir. Varlklanyla bu btnn i uyumunu sarsan gruplar, bu
kopu tehdidinin taycsdrlar. Bunlar hangileridir? "Sosyal" teriminin kap
sad mulaklk nedeniyle sorun burada karmaklar. Terimin farkl an
lamlan adm adm aklanacaktr. Fakat daha sonra aynntlandrmak pahas
na da olsa, byk bir aynrnla ie balamak gerekir. Farkl sosyal mdahaleler
den faydalanan topluluklar, esasen alabilir olup olrnarnalanna bal olarak
farkllarlar ve bu lt uyannca bambaka biimlerde muamele grrler.
Bu topluluklann ilk grnm, terimin en geni anlamyla bir engellilihbi
limi olarak adlandnlabilecek eye gnderme yapar. Muhta durumdaki ya
llar, ksz ocuklar, her trden sakatlar, krler, felliler, sracallar, zihin
sel engelliler... Bu toplam, bir Jerrne Bosch tablosu kadar tuhaftr; fakat b
tn bu tiplerin ortak zellii, temel ihtiyalann kendi balanna karlaya
rnarnalandr; nk alamaz durumdadrlar. Bu nedenle alma zorunlu
luundan muaftrlar. alabilme yetisi [i grebilirlik] ile i gremezlik du
rumu arasndaki aynn izgisinin tam olarak nereden getii sorusu sorula
bilir -zaten her an sorulmaktadr. mrnn sonuna gelmi bir ihtiyar, yine
de kendi imkanlaryla hayatn srdrmek iin alamaz m? nsanlar, yok
sulluk iindeki kimselerin her zaman hali vakti yerinde olanlarn srtndan
geinmek istediklerinden phe ederler. Yine de kabul grm baz bam
llk dururnlanndan oluan bir ekirdekten sz edebiliriz. Bu ekirdek, yaa
(ocuklar ve yallar), sakatla, hastala bal olarak grlen ve hatta -yar
dm mevzuatnda ska rastlanan bir ifadeye bavurursak "ocuklanna bak
makla ykml dul kadn" gibi- ailevi ya da toplumsal kimi ykc dururnla-
35
ra bile uzanabilen fiziksel ya da psiik yetersizlikler nedeniyle alma siste
mine girmeyi baaramama etrafnda ekillenir. Dolaysyla "engellilikbilimi"
metaforik anlamda anlalmaldr: Bu durumlara yol aan koullar bakmn
dan kategori heterojendir; ancak alma ile kurulan ilikiyi nitelemesi anla
mnda ltn byk bir tutarl vardr.
alma zorunluluundan muaf bu topluluklar, desteklemeci sosyal'in po
tansiyel mterileridir. Byle bir ykmllk altna girmek, mali, kurum
sal ve teknik alardan etrefil sorunlar ortaya koyabilir. Ama ilkesel bir so
run yaratmaz. Yardm grmek, fiiliyatta genellikle yetersiz, uygunsuz, k
mseyici, hatta aalayc bir muamele olarak grlse bile, muhta kim
se bu yetersizliini [ i gremezliini] kabul ettirmek kouluyla yardmlar
dan faydalanabilir. Ancak bu tr topluluklann varl hala rahatszlk veri
ci olsa da, toplumsal rgtlenmeyi temelde tartma konusu etmez. Bu top
luluk ile "sosyal sorun"u en keskin biimde ortaya koyan bir dier muhta
profilini birbirinden aynrken bu konu aklanacaktr (Bkz. 1. Blm). Be
nim "anlat"mn, yardm mefhumunun tarihini yazanlann ounun anlat
sndan az ok uzaklat noktalardan biri, yardm sorunsal ile alma sorun
sal arasndaki bu aynmdr; ama yine de bu "anlat"nn onlannkiyle elime
diini gstermeyi umuyorum.
Yardm grenlerin koullanndan tamamen farkl olan bir durum, gerek
ten de alabilir olup da almayanlann durumudur. Bunlar ncelikle eli
aya tutan muhtalardr. Muhta durumda olan ve bu nedenle bir yardma
baml olan bu kimse, kendi kendine yeterli olma ykmllnden mu
af olanlarla ilgili dzenlemelerden dorudan doruya yararlanamaz. al
ma buyruunu yerine getirmediinden, genellikle yardm blgesinin dna
itilmitir. Dolaysyla, uzunca bir sre eliik bir durumun iinde kalacak
tr. stelik bir de yabancysa, balan olmayan bir "gezgin" ise, yerli nfus
tan olanlann temel ihtiyalann asgari dzeyde stlenmeyi iyi kt salayan
yaknlann himaye alanndan da yararlanamaz. Bu durumda, onun hali keli
menin tam anlamyla yaanmaz olacaktr. Mensubiyet yitimi yaam olanla
nn banda gelen gezgin serseriyle ayn durumda olacaktr.
En bariz biimde damgalanm bu marjinal kesime uygun grlen mua
meleden yola karak, sanayi-ncesi toplumda 1 alma mefiumuyla kuru-

Burada "sanayi-ncesi toplum" diye adlandrlacak tarihsel dnem, Hristiyan Ba'da 14. yzyl
ortasndan 18. yzyl sonunda meydana gelen kkl deiimlere dek uzanan sureci kapsar. Bu
dnemin nispi birlii, esasen "sanayi devrimi" ncesi ortaya km olan i rgtlenmesi biim
leri asndan ele alnacaktr. Dn yzyl akn bu zaman aralnda nemli ekonomik ve top
lumsal deiimler olmadgndan degil; tersine. Fakat bunlar, daima devam eden bask sistem
lerine gelip arparlar. "Kadastrosu karlm toplum"un, tabaka ve statler toplumunun kst
lamalar ile deiim unsurlar arasndaki bu gerilim, ilk drt blimin analizlerinde ynlendiri
ci unsur olarak hizmet edecektir.

36
lan bu eliik ilikinin ortaya koyduu sorularn zn analiz etmek mm
kndr; ve benim de asl niyetim bu. nk sorun, o dnemde en belirgin
biimiyle bu ekilde ortaya kmtr ve gezgin serseriliin kkn kazmak
iin sergilenen gayretli abalar bu sorunun yzyllar boyunca tad belir
leyici nemi gstermektedir.
Bununla birlikte, gezgin serseri damgasnn kapsad sosyolojik gerekli
i gzmzde canlandrdmzda sorun karmaklar. Bu damga genellik
le zor bulunur bir meguliyet araynda olan ve geici ilerde alan kim
senin baboluunu knamak iin kullanlr. Bu tr bir kiilik, i rgtlen
mesinin hakim biiminde telafisiz bir glk oluturur. Serserilik sorununu
besleyen ve dramatikletiren ey, sistemin hareketlilie yer amay baara
mamasdr. Bu serserilik sorunu, toplumsal rgtlenmenin geni kesimleri
ne nfuz etmi elikinin en iddetli biimidir. Bu ekilde ortaya konan ey,
aslnda cretlilik sorunudur; yani hem cretli emee gitgide daha ok ba
vurma zorunluluu, hem de hi ekonomik olmayan ve almay sosyal zo
runluluklarn kat alan iinde sk skya tutan geleneksel vesayet biimle
rinin varlklarn srdrmesi nedeniyle cretlilik koullarn rgtlemenin
imkanszldr.
Vesayetten szlemeye: 18. yzyln sonunda liberal modemitenin eii
ne varan yol uzundur. Bu yola girmeye karar verirsek, sanayi-ncesi toplum
da igc rgtlenmesinin karmak biimlerine -[bir meslek birliinin ku
rallan erevesinde] kurall alma, zorunlu alma, "zgr" cretli eme
in ilk halleri olan ve paral, ama her zaman erevesi belirlenmi ve dene
tim altnda tutulan nvelerin geliimi- nfuz etmek gerekir. Kol emeiyle
yaayanlann ounun durumunun, kurall almaya bal korumalann g
vencesi altnda olmad o zaman ortaya kar. Bu durum, igcnn piya
sa modeli zerinden dzenlenememesi olgusunun dourduu kitlesel korun
maszlkla nitelenir.
Sonunda, katedilen bu uzun yollan birletirmeye karar verdim. Sosyal so
runun yeni ifadesinin -18. yzylda kendini dayatan ve o dnemde tamamen
devrimci bir etkisi olan istihdama serbest eriim sorununun- yava yava or
taya kn gzmzde canlandrabilmek iin bu gerekiyordu. stihdama
serbest eriimin kurumsallamas, kukusuz sanayi devrimi kadar nemli
hukuki bir devrimdir; stelik de zaten buna verilmi bir karlktr. Gerek
ten de, kendisinden nce gelen her ey karsnda temel bir nem tar. Mes
lek rgtlenmelerinin yzlerce yllk biimlerini paralar ve zorunlu al
may barbarca bir kalnt haline getirir. stihdama serbest eriimin ykselii,
atmal dnmlerin uzun dngsn tamamlayarak, cretlilik durumu
nun ortaya kn engellemi olan ketlemelere son verir. Fakat bu devrim,
ardndan gelen olgu asndan da belirleyicidir. 19. yzyl banda sosyal so-
37
runu yepyeni temeller zerinde yeniden ortaya koyan budur. Vesayet altn
da cretli emek boulmaktadr. Szleme rejimi koullarnda cretli emek
yaygnlar, fakat paradoksal olarak iiler serbest kalrlarken durumlan k
nlganlar. Bu dnemde, herhangi bir korumadan mahrum olan zgrln
aslnda kleliklerin en berbatna, ihtiya kleliine yol aabilecei kefedilir.
Birinci blmde gelitirilecek yaklam yle zetlenebilir: Balangta ve
sayet ve kstlamalar vard; mutlakyeti devlet ile geleneksel meslek rgt
lenmesi bu kstlamalann varln srdrmesi iin el birlii ediyordu. Sonun
da -18. yzyln sonunda-, Aydnlanmaclann biimlendirdii liberal yne
timsellik ilkesinin politik devrim araclyla fiilen dayatt szlemeler ve gi
riim zgrl ortaya kt. Bylece, bu dnemlerin birbirini takip edii, bir
sonraki blmn merhalelerini anlamak iin dayanak noktas olarak hizmet
edecektir. 19. yzyldan itibaren sosyal politikann grevi, gerekten de z
gr emek szlemesinin bu dalmaya msait yapsn desteklemek olacaktr.
iletmelerin gelimesini tevik eden zgrlk, ona maruz kalanlar asndan
ok gl, ok vahiydi. Ba tac edilmi bir zgrln ve bireyciliin karan
lk bir taraf vardr: Kendisini her trl koruma ve kabulden yoksun, basz
ve dayanaksz bir halde bulan insanlann olumsuz bireycilii. Sosyal devlet, bu
duruma bir cevap olarak olumutur. alma ilikileri etrafnda salam g
vence sistemleri kurarak, risklerin uzak tutulabilecei dnlmtr. yle
ki, bu zincirleme balantlann, daha dorusu bu kopmalann ve yeniden bir
lemelerin izlenmesi, ada sorunsala erimenin en' kestirme deilse de en
azndan en kesin yoludur; kald ki bu sorunsal, esasen emek etrafnda rl
m bu dzenlemelerin birletirici glerini-yitirmesine baldr. Bylece, sa
nayi-ncesi toplumdan sanayi-sonras topluma, tam bir tersine dn meyda
na gelir. Korunmaszlk, bask ve kstlamalann anlndan douyordu; oy
sa imdi gvencelerin zayflamasnn korunmaszla yol at grlmekte
dir. Ortaya konulmas gereken ey, bu tersine dnn koullandr. 14. yz
yln ortasnda ekillenmeye balayan ayn sorunsallama erevesinde sosyal
sorunun hudutlann bu koullar izmektedir.

38
1
Yak.nlann Himayesi

Sosyal sorunun, dnmlerini takip edeceimiz iki vehesinden biri olan


"desteklemeci sosyal" [social-assistantiel] kendine zg ayr bir tarihe pek
de sahip deildir. Benzerine kukusuz btn tarihsel toplumlarda rastlana
bilecek biimsel zellikler etrafnda rgtlenir. "Yardmda bulunmak", ola
anst eitlenmi uygulamalar btnn kapsar. Bu uygulamalar, yine de
yoksun baz topluluk kategorilerinin varlnn ve bunlarn sorumluluunu
stlenme zorunluluunun belirledii ortak bir yapya dahildirler. Dolaysy
la, ncelikle yardmlann mantn oluturan bu zellikleri ortaya karma
ya almak gerekir.
Bununla birlikte, tamamen biimsel bir emaya da bal kalamayz: Bu
desteklemeci sosyal yardm, her bir toplumsal oluumda elbette zel biim
ler edinir. Hristiyan Bat'da edindii biim iki nedenden dolay zellikle dik
kati eker. nk ncelikle her zaman bizim mirasmzn parasdr: a
da dnemde yardmda bulunma meselesi, anlam ancak Ortaa'dan bu ya
na bannda olutuklar tarihsel durumlara gnderme yaplarak kavranabile
cek kuvvet izgileri etrafnda olumaktadr hala. ikinci neden, yardmn bu
konfigrasyonunun, esasen sosyal sorunun daha ge dnemde ortaya km
olan ( 14. yzyl ortas) ve alma sorunsalndan kaynaklanan dier ehre
siyle (hem ksmen stlenmek iin hem de gizlemek iin) akmasna ve a
kmaya devam etmesine baldr. Bu ortaya kn zgnln sergilemek
iin (bkz. 2. Blm) , onu sz konusu dnemde ana hatlaryla zaten kurul
mu olan desteklemeci bir yapnn zeminine yerletirmek gerekir.

39
Birincil toplumsallk
Desteklemeci-sosyal, biimsel olarak bu trden yardmlara bavurmaktan
imtina eden kolektif rgtlenme biimlerine kartlkla nitelenebilir. nk
"sosyalsiz" [sans social] toplumlar da vardr. Gerekten de burada "sosyal"
derken anlatmak istediimiz ey, z toplum halinde yaamak olan insan t
rn niteleyen ilikiler btn deildir. Kukusuz ki, "insan sosyal bir hay
vandr"; ama ar da yledir. Fakat basit bir kelime daarc sorununun n
mzde engel oluturmamas iin, insan ilikilerinin bu genel niteliini btn
kolektif yaam biimlerine gnderme yaptndan "toplum hayatyla ilgili"
[societale) diye adlandrmak daha uygun olur. Buna karlk "sosyal", her tr
beeri kolektiflikte karlamadmz uygulamalarn zgl bir konfigras
yonudur. ncelikle hangi koullarda ortaya ktn belirtelim.
"Sosyalsiz" bir toplum, tmyle birincil toplumsallk dzenlemelerinin
hakimiyeti altnda olacaktr. 1 Benim bundan anladm, bir grubun yeleri
ni ailevi, komulua dayal ya da mesleki aidiyetler temelinde dorudan do
ruya birbirine balayan ve zgl kurumlarn dolaym olmadan karlkl ba
mllk alar dokuyan kurallar sistemidir. Burada ncelikle deimez top
lumlar sz konusudur; bu topluluklar iinde birey daha doumundan itiba
ren sk bir kstlayc aa kapatlarak esasen gelenein ve greneklerin buy
ruklarn yeniden retir. Bu oluumlar iinde, (bu kelimelerin tanmlanabi
lir uygulama alanlarn niteledikleri d11lrse) 't ekonomik, "politik" ya
da "bilimsel" ne lde yoksa, "sosyal" de o lde yoktur. Atalardan kalma
kurallar, sentezleyici ve dorudan normatif bir tarzda bireylere dayatlr. Ki
ilerin aile iinde, komuluk ilikilerinde, ya ve cinsiyet gruplarnda ve i
blm ierisindeki yerleri uyarnca bellibal toplumsal rollerin gerekle
mesine, birtakm sabit iliki biimleri elik eder; renilenlerin aktarlmas
n ve toplumsal yaamn yeniden-retimini bunlar salar.
Bireylerin ykmllklerine kat bir programlama dayatarak tpatp ayn
ekilde yeniden-retilen bu tip bir sosyal formasyon modeli (burada ok ba
sitletirilmi haldedir), genellikle tarihsiz denen toplumlara uygulanr. Ger
ekten de etnolojinin ilk dnemlerinde ilgilendii toplumlar asndan dei
im, ancak fetih ya da smrgeletirme yoluyla dardan gelen bir ey olarak

Bu deyimi Alain Caille'den alyorum: "Socialite primaire et societe secondaire", Spladrurs et


mistres des sciaces sociales, Droz, Cenevre-Paris, 1986 iinde, s. 363-375. Caille birincil top
lumsall ya da toplumsallamay, kurumsal dolaymlar ve faaliyelerde uzmanlama gerekti
ren gruplara kalmdan yola karak ina edilmi bir toplumsallk olan "ikincil" toplumsallk
ile kar karya getirir. Elbete bu biimsel ve soyut bir karlkr, fakat bunu belirli durum
lara uygulamak mmkndr. Ben bu emay, uzmanlam bir ykmlenmenin, uzmanlama
m ya da "ilksel" sorumluluk allardaki bir eksiklikten doduunu ortaya koymak iin kulla
nyorum.

40
alglanr ve onlara kendi dinamiklerinden yola karak btnleemeyecekle
ri bir dnm modeli dayatarak onlan paralar. Fakat Hris.tiyan Bat da da
hil olmak zere btn kltr alanlannda bu trden yaplarla karlalabilir.
Bu yaplar tarihsel antropolojinin "kyl toplumlan" diye adlandrd eye
denk derler. rnein, ok yakn bir dneme dek, krsal topluluklar mo
dernite hareketinin nne katt gruplann iindeki kuatlm toprak par
alan gibi, sadece ekonomik bakmdan deil ilikisel bakmdan da ksmi bir
otari iinde yayorlard. 2 Dahas Hristiyan Bat'da bu kapal yap feodal d
nemin egemen toplumsal rgtlenmesiydi: Bu yapy belirleyen eyler, ge
miin kutsallatmlmas, soy ve kan balannn hakimiyeti, blgesel dar top
luluklar iinde kk salm kalc bamllk ve karlkl ballk ilikileriydi.
Feodal toplum, devreye soktuu toplumsallk tarzyla, istikranna katk sa
layan iki temel karlkl bamllk vektrn birletirir: krsal topluluun
banndaki yatay ilikiler ile senyre balln dikey ilikileri. Gerekten de
feodal toplumun tabanndaki birlik, toplulua egemen olan senyrln as
keri ve ekonomik gereklilikleri karsnda soylan birbiriyle kaynam aile
lerin atalanndan beri oluturduu nfus topluluudur. 3 Bylece her birey,
kendisini hem ykmllklere tabi klan hem de korumalar salayan eitsiz
dei tokulann karmak a iinde skm bulur kendini. Bu ikili denk
lemde kiinin ruhani ya da laik senyre bamllnn yan sra soy ve kom
uluk ilikilerinin salad dayanma ve kstlama sistemi iindeki yeri he
saba katlr. Sz gereksiz yere uzatmasyla tannan eski ekolden bir tarihi
nin baanl bir ekilde syledii gibi: "Hibir dnem, bireyler arasnda kal
c ilikiler oluturmak iin bundan daha fazla abalamamtr; hibiri de da
ha sonra kendi eserinden bundan daha fazla rahatsz olup, bunu ortadan kal
drmak iin daha fazla strap ekmemitir. "4
Fakat geleneksel karlkl bamllklann en fazla iledii toplumlarda bi
le, bu ilk entegrasyon srelerinde glkler meydana gelebilir. rnein k
szlk durumu ailenin sorumluluk alma dokusunu paralar; sakatlk ya da
kaza, aidiyet grubunun dengesini salayan dei tokulann hakim olduu
sistem iinde bireyin yerini almasn geici ya da kesin olarak engeller; da
has tam bir muhta durumuna dmek, kiiyi karlkl olmayan, tek yanl
2 Bkz. W. I. Thomas, E. Znaniecki, The Polish Peasan in Europe and America, Birinci bask, New
York, 1918. Genel bir kavramsallatrma iin T. Shanin, "Peasant Economy" 1 ve 11, )ournal of
Peasan Studies, Ekim 1973 ve Ocak 1974.
3 Bkz. J. P. Gutton, La socitt villageoise dans l'ancienne France, Hachette, Paris, 1979. Robert
Fossier, Ortaa'da krsal yerleimin zellikle otarik nitelikteki yerleik topluluklar halinde
somutlama srecini tarir etmek iin "hucreleme"den sz eder (Hisoire sociale de l'Occident
meditval, A. Colin, Paris, 1 970).
4 G. d'Avenel, Paysans er ouvriers depuis 700 ans, A. Colin, Paris, 1907, s. 9. Elbette, bu toplumsal
rgtlenme biimi baka kltrel alanlarda ve baka tarihsel dnemlerde de grulebilir. zel
likle "Japon Ortaa"nn durumu budur.
bir bamllk durumuna drebilir. Benim kastettiim anlamyla "mensu
biyet yitimi", ncelikle bu ilk entegrasyon alarndan bir kopmadr; aile, soy,
topluluksal aidiyet zerine temellenen karlkl bamllk sistemi iine da
hil olmann getirdii verili dzenlemeler nezdinde yaanan ilk ba kopuklu
udur. Bireyin belli bir topraa kaydolu temelinde gelitirdii btn yakn
lk ilikileri -ki bunlar ayn zamanda ailevi ve toplumsal kayt anlamna da
gelir- onun yaamn yeniden-retmesine ve gvenliini salamasna imkan
vermiyorsa, mensubiyetini yitirme tehlikesi sz konusu olur.
Bununla birlikte, gayet rgtl topluluklar, belirli koullarda birincil top
lumsalln potansiyellerini seferber ederek bu toplumsallkta baarl ola
mam kiilere geici zmler bulabilirler. Ailevi ve/veya yerel evrenin
ekonomik ve ilikisel kaynaklarn harekete geirerek, istikrarszla d
m kiileri yeniden saflarna katarlar. rnein geni aile ksze sahip ka
cak, sakat ya da muhta kii ky topluluunda asgari lde "doal" bir da
yanma ile karlaacaktr. Bylece, en azndan metaforik olarak "koruyu
cu aile"den sz edebilmekteyiz. 5 Ailenin tesinde, belli bir yerdeki topluluk,
uzmanlam kurumlarn yokluunda bile kimi kolektif dzenlemeler geti
rebilir. rnein Ortaa'da mterek topraklarn kullanm, angaryalann ve
baz feodal ykmllklerin bltrlmesi byledir. 6 Aynca topluluk, en
yoksul yelerinin asgari bir destekten yararlanmasna zen gsterir; nk
bu kimselerin tamamen terk edilmesi grubun i uyumunu bozacaktr. 0

Dolaysyla, bu topluluklar, kendi z kaklann seferber ederek denge


lerini yeniden oluturan, kendi kendini dzenleyen ya da homeostatik sis
temler gibi ilerler. Referans erevesi deitirilmeden mensubiyet yeniden
tesis edilir. Tehdit altndaki entegrasyon, toprak temelinde ve topraa kay
doluun getirdii karlkl bamllklar erevesinde yeniden ina edilir.
Yaknlarn himaye sisteminde bir sknt meydana geldiinde, birincil top
lumsallk paralanmaz, daha ziyade gever; bunlan telafi ilemlerinin baa
rs sistemin esnekliine baldr. Elbette bu esneklik sonsuz deildir. Geri
ekiliiler, terk ediler, reddediler grlebilir. Birincil dayanma alan bu
trden an yklerle dengesizleebilir ve paralanabilir. Alnan bu sorumlu
luklarn bedeli, an smryle, eziyetlerle ya da tahamml edilemez bir aa
lamayla ok ar da olabilir. rnein kendi topluluunun hogr gster
dii ve ksmen destek olduu kyn delisinin hayat yine de cennet gibi de
ildir. 7

5 Bkz. A. Lipietz, L'audace ou l'rnlisrnen, la Decouverte, Paris, 1984.


6 Bkz. R. Fossier, Histoire sociale de l'Occidmt mtditval, a.g.e., Blm V.
7 Marc Auge "tarihsiz" toplumlarda soy, gelenek ve grenekler lsnde neredeyse mutlak ni
telikteki bamllk durumlann nitelemek iin "soy totalitarizmi"nden sz eder. Bkz. Pouvoirs
de vie, pouvoirs de mort, Flammarion, Paris, 1 977, s. 81.

42
Dolaysyla burada bir tr ilkel sivil toplumun meziyetlerine dair ideal bir
grnt sunuyor deilim. Daha ziyade, uzmanlam soru111luluk mercileri
nin olmad toplumlarn, geleneksel dzenlemelerini altst eden bir dn
mle kar karya kaldklarnda, iyi gnde de kt gnde de mahkm ol
duklar eyi gzmzde canlandrmaya alyorum: Ya "verili" topluluk a
lan duruma el koyar (ve bunun her zaman bir maliyeti vardr) ya da fark
l toplumsal terk ve lm biimleri dnda hibir seenek kalmaz. Bu top
lumlarda, toplumsal anlamda yaltlm bireylerin varlnn altst edici ni
teliine dair etnolog tanklklarn burada oaltabiliriz. 8 Bu toplumsal yap,
"fazlalk" olarak nitelenecek birey profilini daha o dnemde tanmtr. Fa
kat onlara kar hibir davran gelitiremez.
Bu ema, belli llerde ve kimi ekincelerle de olsa 1000 ylndan nce
Bat'da var olduu haliyle feodal topluma uygulanabilir. Georges Duby bu
konuda unu yazmtr: "Dnemin btn belgeleri (Ortaa resim panola
n, vergi kaytlan, rf ve adet kaytlan) elbette gl biimde hiyerarik bir
kyl toplumunu tarif etmektedir; fakat bu erevesi izilmi, gvenli, hali
vakti yerinde bir toplumdur. Buradan, ekonomik bir gvenlik duygusu or
taya kar. "9
Yine de bunlar, srekli olarak savaa maruz kalan ve dzenli olarak kor
kun alklar iinde yaayan yoksul kyl topluluklardr. Fakat talanlara
ya da smrgecilerin "egzotik" toplumlara giriine az ok benzer bir ekil
de, bunlar baka yerden gelen ve denetlenemeyen aknlardr; iklim felaketle
ri ya da fethin ve savan getirdii talanlardr. Bunlar btn topluluu sarsa
bilir ve sonunda onu ortadan kaldrabilirler. Bununla birlikte, Duby "gven
li" ya da "hali vakti yerinde" toplumlardan sz edebilmektedir: Bu toplum
lar, bir bireyin ya da alt-grubun stnn izilmesi ve daimi olarak mensubi
yetini yitirmesi gibi i nedenlere bal riskleri, kendi i rgtlenmeleri saye
sinde geni lde uzak tutabilirler. Dahas, dikey bamllk ve dayanma
lar, yatay karlkl bamllklara eklenir ya da onlarn boluunu doldurur.
Yine Georges Duby yle demektedir: "Btn Yksek Ortaa boyunca, hi
bir kudretli kii kendi tahl ambarlarn yoksullara kapatmyordu ve bu zo-

8 Bkz. rnein Claude Levi-Strauss'a gre bu tir toplumlarda bekarlann varl tam bir felaketi
temsil eder: Akrabalk yaplannn dzenledii dei toku ag iinde yer almadklanndan, faz
lalk olarak giilir ve grup tarafndan reddedilirler (bkz. "La famille", Claude Ltvi-Strauss, R.
Billour ve C. Clemen (der.), Gallimard, Paris, 1979 iinde, s. 105). Keza, W. 1. Thomas ve F.
Znaniecki unu vurgular: "Ailevi davran sisteminin bitini, gen kuan bitin yeleri iin
evlenme zorunlulugnu kesin olarak ierir ... Belli bir surenin sonunda evlenmeyen birey, aile
ortamnda dmanca bir aknla yol aar. Sanki bu kii olaylann akn durdurmu gibidir;
dolam d ve yalnz braklr." (The Polish Peasant in Europe and America, a.g.e., s. 104). "Ai
levi davran sistemi" birincil toplumsalhgn kstlann ifade eder.
9 G. Duby, "les pauvres des campagnes dans l'Occident medieval jusqu'au Xlll' siecle", Revue
d'histoire de l'Eglise rn France, c. LII, 1966, s. 25.

43
runlu cmertlik, o dnemde elbette krsal toplumda mallarn ok geni kap
samda yeniden paylatrlmasna yol ayordu." 10
"Zorunlu cmertlik": Muhta durumda olanlarn sorumluluunun stle
nilmesi, kiisel inisiyatife braklm bir seenek deil, karlkl bir bam
llk sisteminde igal edilen yerin zorunlu sonucudur. 8. yzyla doru, va
sallk balan zerinde temellenen bu toplum yerlemeye baladnda, z
gr insanlarn (zgr kyller) bir efendinin "adam" olmay gnll olarak
talep etmeleri istisna deildir: Bamszlk onlarn yaamlarn tehdit eder,
nk onlar korumadan yoksun brakr:
Bakasnn kudretine snan kimse. Siz muhteem senyr "falanca"ya, ben
"filanca". Kendimi besleyecek ve giyinecek bir eyim olmad herkese gayet
iyi bilindiinden, sizin himayenizi ya da tavsiyenizi beklemek zere merha
metinize sndm -ve iyilik gsterip bana bunu saladnz. Ben bunu u ko
ullarda yaptm: Ben size hizmet edebildiim ve size layk olabildiim l
de, beslenme konusunda olduu kadar giyimde de bana yardm etmeli ve be
ni desteklemelisiniz. Ben de yaadm srece zgr bir insandan beklenebi
lecek hizmeti ve itaati size borlu olacam ve sizin kudretinizden ya da hi
mayenizden kacak gcm olmayacak, tersine, mrm boyunca sizin kud
retiniz ve korumanz altnda kalmalym. 1 1

B u tr talepleri derlemekle grevli yazclara model olarak hizmet eden bu


basmakalp ifade, bu taleplerle nispeten ska karlaldn gstermekte
dir. rgtl bir idari yapnn ve uzmanlam hizmetlerin yokluunda, vasa
lin ballk yemininde kiisel ilikinin somutlatrlmas sosyal risklere kar
etkin trdeki korumann ilk trn temsil etmektedir. Bir topraa kaydola
rak kiinin boyunduruk altna girii: Bu bamllk ilikisinin mutlak anlam
da hegemonik olduunu ileri sremeyiz (rnein zgr kyller hep var ol
mutur), fakat ifade biimleri bakmndan eitli olsa da "feodalite"yle bir
likte gelimi olan egemen toplumsal ilikiyi temsil eder. 12
rnein (eski Germen hukukundan aktarlan "vasi" [maimbour] anlamn
da) kudretli birinin himayesi altna girme olgusu ile aile ya da soy alarna
ve yre sakinleri topluluunun komuluk ilikilerine dahil olma olgusunun
birlemesi, hayatn getirecei risklere kar azami koruma alyordu. Bu tr
topluluklar, hem d saldrlara (savan yaratt geim skntlarna ve ta
lanlara) kar tamamen korunmaszdr, hem de karlkl bamlln sk
lO G. Duby, Gueniers el paysans, Gallimard, Paris, 1978, s. 261.
11 Ak. R . Boutnche, Sr.ignrurie e ftodalit, l e premier llge des liens d'homme a hommes, Aubier, Pa
ris, 1968, s. 166.
12 Marc Bloch'un klasik eseri olan Feodal Toplum'dan be ri (ilk baskts: Paris, 1939) anlam karma
klam olan feodallik mefhumu zerine bir tanma iin bkz. G. Bois, La erise du ftodalisme,
Presses de la Fondation nationale des sciences politiques, Paris, 1981.

44
alan tarafndan gl biimde entegre edilmilerdir. Burada herkesin yaa
m eretidir ve bu durum, toplulua aidiyeti paralamaz. u tr toplumlar
yenilii ve hareketlilii glkle kabul eder, fakat mensubiyet yitimine kar
etkili koruma salarlar.
Byle bir istikrar, yoksulluun bu toplumlarda bir "sosyal sorun" yarat
makszn nasl ok byk ve genel olabildiini anlamamz salar. Bu sapta
ma, Michel Mollat'nn Yksek Ortaa iin de yapm olduu bir saptamadr:
"ok sayda olmalarna ramen, kyllerin toplumsal hayatn gndelik ak
zerinde kayda deer hibir arl yoktu." 13 Kukusuz anakronik bir dil
de sylenebilecei gibi, bunun nedeni kaderlerine "boyun emeleri" deildir
yalnzca. zellikle -isyan dnemleri hari; fakat bu dnemlerin de grn
d kadaryla ancak 1 1. yzyldan itibaren, yani bu yap demografik by
menin ilk etkileriyle birlikte sarslmaya baladnda belli bir nemi olabil
mitir-1 4 en madur durumda olanlar bile bir i istikrarszlk unsuru deil
di; nk bu sosyal oluum kat yaps sayesinde kitlesel "mensubiyet yiti
mi" risklerini kontrol altnda tutmaktayd.
Gebeler ve mnzeviler zaten vardr elbette ve daha 1000 ylndan nce
bile toplumsal manzarann deimez unsuru durumundadrlar. Fakat bun
lar, topluluun ve "evcilletirilmi" (domus, yani evler halinde rgtlenmi)
yaam alanlarnn dndadrlar. Nfusu az ve evleri seyrek, babo gezginle
re geni mekanlar brakan bir dnya... Ormanlarn ve fundalklarn evrenin
de mnzeviler, gezgin valyeler, casuslar, yol kesen haydutlar, keza by
l ve ktcl gler dolanr. Fakat bunlar snrlarn dndadr; akas r
gtl dnyadan dlanmlardr. 15 Gezgin serseri tasvirinin zerine, bu kay
g verici figrlerin anlan eklenecektir. Bununla birlikte gezgin serseri, ileri
de greceimiz gibi, farkl bir yabanc trn temsil eder. O teki haline gel
mitir; vaktiyle ait olduu toplumsal dzenin yeliinden atlm biridir. Dar
anlamda gezgin serseri figr ancak temasn kestii rgtl bir dnyann
iinde var olabilir. Bunun tersine, yabanc ya da isiz gsz dolaan kim
se ise, i sarsntlarnn stesinden hala kendi kendine gelebilen bir topluluk
rgtlenmesi tr karsnda mutlak bakal simgeler. Feodal toplum, rast
gele dolanp duran birok baka macerac da banndnr. Georges Duby'nin
feodal yaplarn barnda hareketlilik unsurlar olarak nemini vurgulad
, topraksz ailelerin her trl giriime yatkn kk ocuklarndan oluan
"genler" kategorisi buna rnektir. Din adamlar ve renciler de, geici ya
da kalc olarak corafi ve toplumsal baboluk halinde bulunabilirler. Fakat
gezgin serseri, sadece kol gcyle yaayabilen "yoksullar" kitlesine mensup-
13 M. Mollat, ls pauvres au Moyen Age, Hachette, Paris, 1978, s. 354.
14 Bkz. G. Duby, l Moycn Age, Hachete, Paris, 1 987, iV. Blm.
15 G . Duby, a.g.e., s . 18.

45
tur. Dolaysyla, onun yazgs da kendine zg olacaktr: O, almak zorun
da olmann ve bunu gerekletirememenin ikili basksna tabidir. 16
Bu "sosyalsiz toplumlar" modelinin tarih iinde birok farkl biimi ol
mutur. Sosyal ilikinin modem sorunsallatrl, feodal toplumun zl
mesinden, daha dorusu ileride gstermeye alacamz gibi "dnm
bunalmndan" kaynakland iin feodal toplumun hiyerariklemi kar
lkl bamll zerinde durduk. Fakat tersine, sosyal yardm meydana ge
tiren ilk zel mdahale trn aydnlatmamz salayacak ey tam da sosyal
ilikiden tasarrufta bulunan toplumlara yaptmz bu genel gndermedir.
Birincil toplumsallk balar geverse, toplumun yaps yeterince farklla
mam bu trden global cevaplan imkansz klacak denli karmaklarsa, 1 7
muhta durumda olanlarn sorumluluunun stlenilmesi iin uzmanlam
uygulamalar gerekir. rnein hastane, kszler yurdu ve sadaka datmnn
dzenlenmesi bylece "sosyal" kurumlar haline gelir. Bunlar, daha az fark
llam toplumlarda topluluk tarafndan sorumluluu aracsz bir biimde
stlenilen sorunlar, zel olarak (zgn ve uzman biimde) ele alrlar. Bu
desteklemeci-sosyal, serpilip gelitii somut tarihsel konfigrasyonlar altn
da baz karakteristik zelliklere sahiptir.
llk olarak, burada koruyucu ya da btnletirici (ve daha ileride, nleyi
ci) ilevi olan uygulamalar btnnden oluan bir ina sz konusudur. Be
nim bundan anladm, desteklemeci-sosyalin aslnda gelenekle, rf ve adet
lerle varolan kurumlardan farkl olarak, toplumun kendisine mdahalesinin
bir sonucu olmasdr. Bu konuda, en azndan analojik olarak, ikincil toplum
sallktan sz edilebilir; nk burada ailevi aidiyet, komuluk ve i ilikile
rinden oluan gruplardan farkl ilikisel sistemler sz konusudur. Bu balan
t kopukluundan yola karak, giderek daha karmak yaplar geliecek, gi
derek yardmlarn sorumluluunu alacak daha gelimi yaplar doacaktr.
ikinci olarak, bu uygulamalar her zaman iin uzmanla1>1ann en azndan
ilk hallerini temsil eder; bunlar gelecekteki bir profesyonellemenin nvele
ridir. Bu tr sorunlar stlenen kii herhangi biri deildir; herhangi bir bi
imde, herhangi bir yerde bunu yapamaz; en azndan ksmen de olsa bu ii
yapmakla grevlendirilmi ve bu ekilde belirlenmi kii ya da gruplar sz
konusudur. rnein papaz, kilise mallarn yneten kimse, bir kent grevli-

16 Bu tr toplumda grlen ist dzey mensubiyet yitimi ile daha sonra oluacak " popler" gezgin
seTSeri figr arasndaki aynn derinletirmek iin bkz. il. Blm ve "Le roman de la desaffili
ation: il propos de Tristan et lsrut", a.g.e.
17 Toplumsal farkllama, toplumsal hiyerariyle kan.unlmamaldr. Feodal toplum gibi hiyerar
ik toplumsal oluumlar fazlasyla kapal, dolaysyla ok koruyucu olabilirler. Fakat kukusuz
ok farkllam olamazlar: Ara statlerin oalmas, grlecei gibi, feodal denetim biiminin
krize girmesine ve benimsenmi statlerin ara blgelerinde yer alan kiilerden oluan saTSnt
blgelerinin domasna yol aar.

46
si... -en azndan bir yanyla- bu tr zel bir faaliyeti yerine getirmeye vekil
tayin edildikleri lde kendi sluplannca birer sosyal "grevli"dirler. By
lelikle, sosyal bir mdahale alannn smrlanmn belirlenmesi, bunu arasal
latracak zgl bir personelin ortaya kna yol aar. Bu, sosyal sektrn
profesyonellemeye [meslek haline gelmeye) balad evredir. 1 8
nc ve bununla balantl olarak, asgari bir tekniklemenin de ana hat
lan gze arpmaya balar. zel bir uzmanlamann -hele ki zgl bir profes
yonel formasyonun- yokluunda bile, vekalet verilmi kii, mdahale edip
etmeyecei durumlan deerlendirmek, yardm hak edenleri ayklamak, ya
ni faaliyetine rehberlik etmesi iin -kabaca da olsa- kategoriler oluturmak
zorundadr. Onun faaliyeti, topluluun sradan (vekalet verilmemi) bir ye
sininkiyle, bazlan ayn trden bir faaliyet yrtyor olsa bile -rnein "ah
si" olarak sadaka veren bir ahsla- kantnlmamaldr. Vekalet verilmi m
dahilin faaliyeti ritellemeli ve asgari bir bilgi, uzmanlk ve teknik zerinde
temellenmelidir. llgili topluluklar hakknda, bunlann sorumluluunun na
sl stlenilecei hakknda ya da tersine, sorumluluk altna almadan nasl d
lanacaklan hakknda kck de olsa bir bilgi ekirdei yoksa sosyal pratik
ten bahsedemeyiz.
Drdnc olarak, bu pratiklerin yerinin belirlenmesi sorunu hemen ortaya
kar ve "kurum ii" pratikler ile "kurum d" pratikler arasnda bir ayn
ma grlr. Mdahalenin nedeni, daha nce belirttiimiz gibi, birincil top
lumsallkla yaanan bir skntdr. Durumu ortaya kt yerde onarmak, r
nein yardm eve gtrmek makul grnr ve genel olarak kelimenin her
anlamnda daha ekonomiktir. Fakat ele alnacak problemin doas bunu en
gelleyebilir ve bu durumda yersiz-yurtsuzlama/yeniden yerli-yurtlulama
grlr; yani bakm ileri uzmanlam bir kurumsal alanda yaplr (rne
in hastanede tedavi etmek). Bu gerilim, desteklemeci-sosyalin geliimi iin
nemli bir ynlendiricidir ve yardm rgtlenmesinin en kaba biimlerinde
bile grlr.
Beinci olarak yardma baml olmak iin muhta olmak yetmez -fakat
bu temel karakteristik olduka mulaktr ve bunun zerinde uzun uzadya
durmak gerekecektir. Kaynaa sahip olmayan toplumlarda, kimileri dlanr
ken kimileri de toplumun sorumluluu altna alnacaktr. Burada iki lt g-
18 Max Weber'in "meslek, bir kiinin geimini salama ya da kar salama amacyla baz ykml
lkleri srekli yerine getirmesidir" (bkz. M. Weber, Histoire tconomique. Esquisse d'une histoire
universdle de l'tconomie et de la socittt, Franszca tercme, Gallimard, Paris,1991, s. 17) ifade
si doruysa, bu kadar erken bir tarihte meslekten sz etmek yersiz kamayacaktr. Weber, bu
ekilde tanmlanan ilk meslein byclk olduunu belirtir. Fakat byc henz kelimenin
tam anlamyla bir uzman deildir, genel olarak din profesyonelidir. Buna karlk, bir din ada
m uzmanlam toplumsal faaliyetlerin yan zamanl bir profesyoneli olarak grlebilir. Ruh
ban, hem Tann'nn hem de yoksullann hizmetindedir ve stelik bu iki faaliyet iin de mkafat
landnlmaktadr.

47
rlr. Toplulua aidiyet lt: Yardm tercihen grup yelerine yaplr ve
yabanclar reddedilir (elbette "grup yesi olmak" ve "yabanc olmak" ne de
mek, bunu da belirlemek gerekir) ; alamaz durumda olma lt: Yardm
lar, tercihen bir bana kalm kszler ya da gten dm yallar gibi, a
larak kendi geimlerini salayamad iin yoksul duruma denleri kap
sayacaktr (fakat burada da sz konusu lt, onu belirleyen pratik ve kural
larn analiziyle belirginletirilmelidir). llerleyen blmlerde zerinde dura
camz bu aynn, i grebilir durumda olan topluluklara ynelik dier m
dahale biimleri ile desteklemeci-sosyalin alann birbirinden farkllatrr.
Ortaya konulan bu zellikler formeldir; yani bunlar herhangi bir yardm
alannn genel anlamda mmkn olabilmesinin koullarn oluturur. Bun
larn amac, birincil toplumsalln eksiklerini rgtl ve uzmanlam bir
ekilde gidermektir. Desteklemeci-sosyalin, tam anlamyla birincil toplum
salln benzeri bir ekilde olutuu sylenebilir. Birincil toplumsalln g
dmndeki ilikilerde alan bir gedii kapatmaya ve bunun neden oldu
u "mensubiyet yitimi" risklerini uzaklatrmaya alr. Keza yerli-yurtlu
lamayla sk bir ilikiyi de besler: Yardm, ikamet edilecek yere baldr. Bu
ikamet gsterme gereklilii ille de yardmlar evde kabul etmek gerektii an
lamna gelmez (bir kurumda da datlabilirler), fakat yardm grmek iin
topluluk iinde belirlenmi bir yere sahip olmak anlamna gelir. kamet gs
terme, yardm datmn arasallatrmann sadece teknik bir zorunluluu
deildir. Bu ncelikle yardm eli uzatlp uzatlmayaca konusunda belirle
yici bir kouldur. rnein yardm dzenlemelerinin ou, muhta kimse
nin "sabit ikameti olmasa" bile kyde ya da komnde en azndan birka yl
dr barnyor olduunu kantlamasn talep eder; yoksa bann aresine bak
maya braklacaktr. Yardm, ncelikle yahnlann himayesi biiminde grlr.
ncelikle (bunun altn izmek gerekir), toplumsal anlamda yabanclama
tehdidi altnda olan ve kendi ihtiyalarn kendi karlayamayan yakn ev
reden bir kimseyi kapsar.

Hristiyanlk efsanesi
Bu uzmanlama, profesyonelleme, kurumsallama ve hangi topluluklarn
sorumluluk altna alnaca gibi sorular, desteklemeci-sosyal yardm alan
nn rgtlenmesini gnmze dek biimlendirmitir. Bunlar bugn kar
karya olduumuz manzaray oluturacak ekilde nasl bir dnm geir
milerdir? Yardmn tarihini yeniden yazma niyetinde deiliz elbette: Bu ko
nuda kayda deer ok sayda eser mevcuttur. Bu desteklemeci yaplarn n
celikle i gremez durumdaki topluluklar ilgilendirdii saptamasndan yola
karak, yardm sorununu alma sorunundan -genelde yapldndan daha
48
kesin bir biimde- ayrmak iin bu yardmn mantn belirtmek yeterli ola
caktr. Bununla birlikte, klasik tarihyazmn iki noktada tartmaya mecbu
rum. tk olarak, Hristiyanln yardm meselesinin yaplan zerindeki et
kisi, yardm hakkndaki birok tarih anlatsnda genellikle yanl deerlen
dirilmitir. lkinci olarak, yardmn yoksulluu rasyonel olarak ynetme kay
gsndan esinlenerek geirdii dnmn balangcn Rnesans'a ya da Re
form'a tarihlemek doru deildir.
Bu iki arptma aslnda birbirine baldr. Bu bak asnda gre 16. yzy
ln ba belirgin bir kopuu temsil edecektir; nk nceleri hegemonik olan
Hristiyanlk deerlerinin zayflamasyla birlikte bu dnem yeni toplum
sal ve politik gerekliliklerin douuna damgasn vurmutur. Bu andan iti
baren, artk snflandnlmas, idare edilmesi ve kesin kurallar dahilinde ha
kim olunmas gereken, fazlaca yer kaplayan ve potansiyel bakmdan tehlike
li bir nfus olarak grlen yoksullar karsndaki tutumda bir sertleme gz
lemlenecektir. Hristiyan hayrseverliinden esinlenen cmert kabuln yeri
ni, pheci ve hesaba dayal -kimi zaman "burjuva" ya da "laik" denen- bir
tutum alacaktr. 19
Fakat byle bir kurgu tartmaldr. Yardm dzenekleri elbette giderek
karmaklar; ama bu karmaklama iinde 16. yzyl "belediye politika
lar" aslnda bir balang deil, bal bana nemli bir evredir. Yardm y
netme kaygs o dnemde aniden ortaya kmaz; Hristiyanlktan esinlenen
yardm pratiklerinin temelinde bu zaten vardr. Hristiyanln katklarnn
zgnln kmsemeden, bu katklann aslnda btn yardm alann
oluturan temel kategorileri inkar etmekten ziyade daha da pekitirici bir rol
stlendiini gstermeyi amalyoruz. Bu kategoriler, zellikle de alamaz
durumda olmak ve ikametgah gstermek zorunda kalmak gibi ikili lt,
yardmn bizzat Ortaa'da ald yapya alttan alta katkda bulunan kendine
zg bir kalcla sahiptir.
Buna karlk, yeni muhta topluluklann hesaba katmann gl kar
snda yardm sorunsal derinden sorgulanr. Sz konusu topluluklar, bir
yardm ilikisinden ziyade alma ile (ya da almama ile) kurulan yeni
iliki sorununu ortaya koyarlar. Bu bilinlenme 16. yzyl banda deil,
14. yzyl ortasnda grlr. Eer bir koputan sz edilecekse -tarihte mut
lak kopu elbette asla olmamsa da- bu kopu, yardmn nispeten istikrar
l zemininden, alma sorununun ayrlmasyla yaanr. Gerekte bu, keli-

19 Bu dnce emas yardm zerine en iyi tarihsel almalara bile genellikle esin kayna ol
mutur. mein Jean-Pierre Gutton, La socittt e les pauvres, l'ocrnple de la gtntralit de Lyon,
1524-l 798'in sonu ksmnda (PUF, Paris, 1971) "az ok belirgin bir kutsal nitelik ayan ')sa
Mesih'in yoksul insan' tasvirinden, itilip kaklan, toplumsal tehlike ve fire olarak grlen yok
sul tasvirine gei"ten sz eder. Ben, J.-P. Guon'un akardklan da dahil, ayn verilere dayana
rak farkl bir yorum yapmay deneyeceim.

49
menin tam anlamyla sosyal sorundur. Bu sorun bal bana ele alnmay
hak eder; zaten bir sonraki blmde konuyu inceleyeceiz. Fakat iki sorun
saln birbirine karmasn engellemek iin, ncelikle genel olarak Hristi
yanln ve zel olarak Ortaa Hristiyanl'nn, sui generis [ kendine z
g) bir yardm anlaynn taycs olduklar eklindeki yaygn gre ge
ri dnmek gerekir.
Hayrseverlik nde gelen Hristiyanlk erdemidir; yoksulluk ise, aslnda
1sa'ya ve vita apostolica modellerine, yani Tanr'ya yakn olmak iin dnye
vi yklerden azad olmu azizlere, ermilere, din adamlarna referansla deer
kazanr. Bununla birlikte, Aziz Benoit'nn ifadesini kullanrsak, "eski insan
ldrme"nin bu ekli, iradi bir yoksulluktur; manevi gerekelerle Tanr'ya
ynelmi bir iledir. Bu ekliyle, byle bir yoksulluk iinde olan kii sradan,
herhangi bir kimse deildir. Bu yoksulluk dinsel temayln temel bir bilee
nidir: "Yoksulluun deer kazanmas, geleneksel olarak, dini ve ruhani ha
yat etrafnda younlar."20 Ancak bu dzlemde bile genel kabul grmemi
tir. Dorua ulam Hristiyan Ortaa'nda grlen dilenci tarikatlar zeri
ne tartmalar, genellikle "bizim emeklerimiz sayesinde aylaklk iinde var
lk srdren insan larvalar"na duyulan fkenin ifadesidir.21 Manevi bir i
lecilik perspektifinde bile, yoksulluk zorunlu bir durum olsa da mutlak bir
deer deildir. Pierre de Blois'nn vaazlarndan birinde dedii gibi, "yoksul
lar mutludur; ama hepsi deil."22
insanlarn iine dt yoksulluk asndan, sefafot iindekilerin maddi
yoksulluu asndan bakldnda, bu deerlendirme elbette daha da kstla
yc olacaktr. Guillaume de Lorris'in Roman de la Rose'unda [ Gln Roma
n) yer alan korkun yoksulluk alegorisi kukusuz bilinmektedir:
Yoksulluun zerinde, acnacak bir ekilde yamalanm eski bir ul vard; bu
onun hem mantosu hem de peleriniydi; zerine rtecek bundan baka bir e
yi yoktu; sk sk titriyordu. Dierlerinden biraz uakta, zgn ve ekingen bir
kpek gibi melip bzlmt. Yoksulun rahme dt ana lanet olsun!
nk hibir zaman iyi beslenemeyecek, ne iyi giyinebilecek ne de ayanda
iyi ayakkablar olacaktr! O ne sevilecek, ne de yceltilecektir. 23

20 M. Mollat, "La notion de pauvree au Moyen Age", Etudcs sur l'tconomic et la socittt de l'Occi-
dmt mtditval, Balorum Reprinto, Londra, 1977, XIV i,indc, s. 10.
21 Ak. M. Mollat, ls pauvrcs au Moycn Agc, a.g.c., s. 356.
22 Ak. M. Mollat, "La notion de pauvree au Moyen Age", a.g.c., s. 322.
23 Ak. M. Mollat, Etudts sur l'tconomit tt la socittt dt l'Occidmt mtditval, a.g.t. iinde, s. 1 7. Ay
n damardan gelen hayli aristokratik bir ahsiyet olarak Chrisine de Pisan, yoksullar hakkn
da unu syler: "Onlar bir hi olduklanndan, tam bir pislikirler -Yoksulluktur ad-. Onlardan
olanlar sevilmez." Ve bir hitabet ustalyla noktalar: "Bu tr insanlar aalk sefiller gruhu
dur." (l livrc de la mucacion dt Fortun:, ak. P. Sassier, Du bon usagc des pauvres, Fayard, Paris,
1990 iinde, s. 90).

50
Bunlarn "laik" metinler olduu dorudur. Fakat dini yetkililerin, yok
sullarn durumu karsndaki deerlendirmeleri genellikle .ksmen daha az
aalaycdr. Aziz Augustinus, "hayrseverlerin yardmna ylesine muh
talar ki, dilenmekten bile utanmyorlar" dedii bu yoksullardan belli bir
kmsemeyle sz ediyordu. Papa lll. Innocentius da, "dilencilerin sefil
dururnu"ndan sz eder. 24 Michel Mollat, Hristiyan ikonografisinde yoksu
lun neredeyse her zaman zengin evlerin kap eiinde ya da ehrin kaplarn
da, mtevaz ve yalvaran bir tutum iinde tasvir edildiini belirtir. 25 Onla
rn bu kaplardan hemen ieri girmesine izin verilmez: ncelikle muhta du
rumda olduklarn bizzat idrak etmeleri gerekir ve sadaka, her koulda zen
ginlerin iyi niyetine baldr.
Dolaysyla, en azndan u sylenebilir ki, Hristiyan hayrseverlii yok
sulluun her trnn yardmna komak iin kendiliinden seferber olan
bir ey deildir. Tercih edilmi yoksulluk, bir anlamda manevi dzlemde y
celtilmi yoksulluk deer grr. O, ermiliin bir bileenidir. Fakat yoksu
lun toplumsal durumu merhametten kmsemeye kadar uzanan tutumlar
yelpazesini harekete geirir. "Kt koullardaki" insanlarn kaba yoksullu
u, alk, souk, hastalk, terk edilmilik -her durumda, eksiklik- gibi eyle
ri artrdndan, genellikle kaba ve ktleyici anlamlar edinir.
Hristiyan tasvirlerde grlen bu iftanlarnllk, hatta bu eliki, uygula
ma dzleminde yoksulluu idare etmenin kendine zg iki tarzyla alr:
Yardm, ahiret mutluluu ekonomisine dahildir ve Hristiyan dnya gr
yoksulluk biimlerini ayntnc bir ekilde snflandrr.
Ahiret mutluluu ekonomisi: Bahtsz, alayp szlayan, hatta kmsenen
yoksul, zenginin yksek bir Hristiyan erdemi olan hayrseverlii hayata ge
irmesinin ve bylece gnahlarndan arnmasnn zel bir arac haline geti
rilebilir. "Tanr istese herkesi zengin yaratrd, fakat O, zenginler gnahlar
nn kefaretini deyebilsinler diye yoksullar yaratt. " 26
Bu tutumun pratik sonulan nemlidir; nk sadakalar ve hayr kurum
larna braklan servetler, Ortaa'n yardm btesini geni lde finan
se etmitir. Ticaret yoluyla zenginleme imkanlarnn ve mali speklasyon
larn hala sululuk duygusuna neden olduu ve -hatrlamak gerekir ki- in
sanlarn cehennem korkusu iinde yaad bir dnemde, gnahlarn bedeli
ni demenin en yetkin yolu ve te dnyaya yaplan en iyi yatnn hayrsever
liktir. len kimselerin mallarnn bir ksmn ya da hepsini yoksullara yeni
den datan vasiyetlerin byk bir blm, hem bu tutumun gcn, hem

24 Akt. G. Ricci, "Naissance du pauvre honteux", Annales ESC, 1983, no 1 iinde, s. 160.
25 M. Molla, Les pauvres au Moyen Age, a.g.e., s. 133.
26 "Vie de Saint Eloi", ak. B. Geremek, La poence ou la pitit, Franszca tercme, Gallimard, Paris,
1987 iinde, s. 29.

51
de ekonomik yansmalarnn nemini kantlar. Fakat yoksulluun, kiinin
ahiretteki huzurunun arac olarak kabul grmesi, onun bal bana sevildii
anlamna hi gelmedii gibi, kii olarak yoksulun sevildii anlamna da gel
mez. "Hayr ileri", hayrseverlikle ilgili bir politik ekonomi gelitirir ve "g
nah geersiz klan" sadaka bunun deiim deerini oluturur. Bylece zen
gin ile yoksul arasnda, her iki tarafn yaranna bir ticaret ekillenir: Zengin,
hayrseverlik yaparak kendi selametini salarken, yoksul da kendi durumu
nu kabul etmesi halinde kurtulur. Last but not least, dnyann eitsiz dze
ni de bu ekonomi iinde kurtulur. Yoksulluu zorunlu kabul eden bu eitsiz
dzen, yoksulluun varln aklamas ve ancak en u tezahrlerinin sorum
luluunu stlenmek durumunda kalmas anlamnda, Tann'nn ltfu olarak
grlr. Dolaysyla, Hristiyanca yaanan zenginliin yoksulluk karsnda
ikili bir avantaj vardr: Hem ahirette huzura kavumanz salar, hem de bu
dnyada yaamak asndan daha hotur. Daha ge bir dnemde, Aziz Fran
ois de Sales, zaten kullanl olduu su gtrmeyen bu ikiliin en ak seik
ifadesini, zenginlere hitaben yle dile getirmitir:
Zenginlikler kalbinizde deil de evinizde ya da kesenizdeyse, bunlar tararn
dan zehirlenmeden servet sahibi olabilir misiniz? Gerekte zengin olup duy
gularda yoksul olmak, Hristiyann en byk mutluluudur; nk bu saye
de zenginliklerin bu dnya iin salad rahata sahip olurken, te dnya iin
de yoksulluun meziyetine sahip olursunuz. 27

Ortaa'da gnahlarn balanmas meselesinin arasallatnlmas hak


knda bildiklerimiz, hali vakti yerinde olanlarn -ve de kukusuz yoksul
larn- yoksulluk karsndaki tutumunun u olduunu grmemizi salar:
Mevcut haliyle maddi yoksulluk, onun sayesinde ahirette huzura erilecek ol
sa bile bir bahtszlktr. Genel kanaat bu yndedir; ister zengin olunsun is
ter yoksul, bu gr paylamamak iin gerekten de bir aziz olmak gerekir.
Bu ahiret mutluluu ekonomisi, ayn zamanda aynmc bir yoksul algs
oluturarak, sorumluluunun stlenilmesini hak edenlerin kimler olaca
n da belirtir. llk dlananlar, Tann'nn emri olan bu dnya dzenine isyan
eden bahtszlardr. Yoksulluk ile sapknlk arasndaki ba derindir; bunun
nedeni, sadece ok sayda sapknn, dnyay reddederken onun toplumsal
rgtlenmesinin ykmn da savunmas ve bu nedenle acmaszca bastnl
mas deil, ayn zamanda, yoksulluu kabul-etmeme fiilinin bizzat yaratl
a ve ahiret mutluluu ekonomisine de itiraz etmek anlamna gelen, potansi
yel olarak sapkn bir eylem olmasdr. Bylelikle, yoksul kii Takdir-i llahi'ye
kar karak gnahlann en byn ileme tehlikesi tar. "Kt yoksul",
ncelikle teolojik bir kategoridir.
27 Sain Franois de Sales, lntroduction a la vie dtvote, Ediions Florissone, Paris, s. 29.

52
Fakat daha kesin bir ey daha vardr. Hristiyan yoksulluk anlay, ken
di durumlarna isyan etmeden boyun een yoksullar arasnda bile temel bir
ayrma yaratr. Pauper Christi'nin [lsa'nn Yoksullar] manevi yoksulluu
yceltilir, nk dnyay reddetmekte ve vcut denen bu maddi klf da da
hil btn dnyevi aidiyetleri kmsemektedir. Fakat bu stn erdem, ma
ruz kalnan kimi yoksulluk biimlerine bir hale etkisiyle yaylabilir -elbet
te bu kopmann grnr iaretlerini sergilemeleri kouluyla. Bylece, mad
di yoksullua manevi haysiyet kazandran ltler esasen bedensel sefa
let zerinde somutlaacaktr. Tipik anlamda Hristiyan bir ters yz etmey
le, tpk lsa'nn straplarnn ve acmasz lmnn onun tanrsallna ta
nklk etmesi gibi, ya da ehit azizlerin uzun listesinin onlarn seilmilii
nin en iyi iareti olmas gibi, yara bere iinde olanlardan, sakatlardan, kr
ve fellilerden, topal ve olaklardan, eri br kadnlardan, alktan ka
didi km yallardan ve sakatlanm ocuklardan oluan, st ba pis
lik iinde ve yrtk prtk giysili kalabalklarn deheti de, strabn bu dinsel
yceltiliiyle kutsanr. Yoksullar kilise bnyesinin parasdr; nk onla
rn bedeni strap ekmektedir, onlar kilisenin strap eken bedeninin meta
forudur. Kutsal Kitap'ta yoksulluu simgeleyen ahsiyetler -sefalet iindeki
Eyyub, cesedi kokan Lazarus, lsa'nn gsterdii merhametle mucize sonu
cu iyilemi zavalllar, bir deri bir kemik kalm, buru buru plaklar, ya
ra bere iindekiler ve ekilsizler- Tanr'nn terk ettii varlklarn en arp
c iaretlerini sergilerler. Bu varlklar, lsa'nn sevgisiyle kurtulmadan nce,
dnyann kt, bedenin ise aalk olduunu ifa ederler. Hasta beden, ya
karlar Tanr'ya ykselen bir yaradr.
Dolaysyla yoksulluk sadece ahiret mutluluu ekonomisi iindeki bir de
i toku deeri deildir. Hastalk ve strap ykl, bu straplarla kutsanan
yoksulluk, terk edilmi bedenler araclyla kefaretin gizemine dahil olur.
Tpk lsa'nn tanrsallnn en tartma gtrmez kantnn armhta yz k
zartc bir ekilde lm olmas gibi, yoksulluun en dayanlmaz, en u te
zahrleri, zellikle de bedensel btnle verilen zararlar, onun sekin hay
siyetinin kantdr. Yoksullar sevmek, vicdann dolaysz bir verisi deildir.
Bu sevgi, deerlerin btnyle tersine evrilmesiyle -ki bunun mantn Ni
etzsche ortaya koymutur ve dnyann kmsenmesinden beslenir-28 an
cak Hristiyanlarn eriebilecei bir gizemdir.
Dolaysyla eer yoksulluk kutsanmsa, bu aslnda yoksulun kaba ve ba
ya durumunun bahtszln abartmak kouluyla mmkndr. Michel
Mallat, yoksulluun Hristiyanlka en ok yceltildii dnemlerde Hris
tiyan pastoral edebiyatndaki yoksul imgesinin basmakalplam niteliini
28 Bkz. F. Niezsche, Gtntalogie de la morale, Franszca tercme, Gallimard, Paris, 1971 IAhldhn
Soyht stne, ev. A. inam, Say Yaynlan, lstanbul, 2003 ] .

53
vurgular: "Clz, kr, yaralar iinde, genellikle topal olan yoksul kimse, ul
lar iindedir; sa sakal birbirine kanmtr; kap kap dolaarak, kilise av
lulannda, caddelerde dilenir. " 29 Ayn fikir dzleminde Charles de la Roncie
re, Hristiyanln 13. yzyl ile 14. yzyl balanna damgasn vurmu olan
geliim dneminde, Floransal vaizlerin vaazlannn ieriini analiz etmitir.
kan sonu, tensel klfn deersizlemesiyle ifade bulan bu yoksulluk im
gesinin her yerde grlddr. 30 Merhamete layk olan yoksul, insani g
szln ve strab bedeniyle tehir eden kiidir. Yoksulluun fiziksel ia
retlerinin sergilenii etrafnda geni bir Hristiyan dramatrjisi olumutur.
Bylece, yoksulluk st-belirlenir ve muhtaln sorunsuzca yardm ere
vesine girmesi iin gereken temel bir antropolojik tanmlama sunulur: Muh
ta kimse alma ykmllnden muaf tutulmaldr. Bedenin gszl
, ihtiyarlk, terk edilmi ocuklar, hastalk -tercihen tedavi edilemeyen
hastalk-, sakatlklar -tercihen insann grmeye dayanamayaca sakatlk
lar-, yardm grmenin daima en iyi vesikas olmutur. Marazi olana ynelik
muhtemel iyilikseverlii de parantez iine alalm. Her durumda, sz konusu
gszlk iaretleri, bu engellerin insanlan mahkOm ettii alamama du
rumunun gnll olmadn derhal gstermektedir.
Bylece, Ortaa Hristiyanl dnyann sefaletine dair bir bilincin doru
a kanlmas zerinde temellenen, byleyici ve biricik bir yoksulluk y
celtme biimi gelitirmitir. 3 1 Yardm alabilmek iin bedenin terk edilmesi
ltn ise sadece Hristiyanlk getirmemitir. Bir tr engellilikbilimi ola
rak adlandrabileceimiz bu olgu, her tr yardm politikas iin ynlendirici
bir g oluturur. Fakat yine lncil'deki efsanelerin aydnlatt bir karlk da
ierir. Fiziksel yetersizlii yardmn tercih nedeni yapmak, dier muhtalk
biimlerini gz ard eder ve onlann ykmllnn stlenilmesi olasl
n dlar. Hristiyan Ortaa'nn doruunda, bir baka yoksulluk tr daha
ortaya kmtr. Bu, muhtalk snrnda yaayan, kt kanaat geinen insan
lann, "en alt tabakann", populo minuto'nun yoksulluudur. Bahvanlk ya
da duvarclk trnden baz kk mesleklerin btesini hesaplayan Char
les de la Ronciere, Floransa'da 14. yzyln ilk yansnda baz dnemler bun
lann ounluunun (zellikle de aile geindirmekle ykmlyseler) geim

29 M. Mollat, l.Ls pauvres au Moyrn Age, a.g.e., s. 159.


30 C. de La Ronciere, "Pauvres et pauvrete a Florence au XIV' siecle", M. Mollat, I:udes sur l'his
oire de la pauvret, Paris, 1974, c. il iinde, s. 661-745.
31 Bu szleri Ortaa ikonografisine geni lde bavurarak somutlatrabilmek gerekir. Berg
rnan'n Yedinci Mahar filmindeki krbalananlar alaynn geli sekans bu dnya gOrOnO sim
gelemektedir. Koy meydannda enliin kaygszl hakimdir: Oyuncular yakkl, gen, ne
elidir; yzlerinden hayat fknnaktadr; halk elenmektedir. Aniden, alayp szlayan, zincire
vurulmu, korku iinde, veba ve otom tayan adamlar kagelir. Mutluluk an straba doner,
bu dnya lanetlenir.

54
seviyesinin altna dtklerini gsterir. Fakat Floransal vaizler, gzlerinin
nnde yaanan bu sefaletten sz etmez; hatta belki de bunn grmezler bile.
Bu sefalet, baka analiz ve alg kategorilerinden kaynaklanr. Bu, noksanlk
lardan kaynaklanan bir sefalettir ve en yaygn tezahrleri -kaosa yol aan is
yanlarla patlak vermesi ya da bahtszlarn yardm dilenmek zorunda kalma
s hari- gzden uzak kalr. Gda noksanl, konut, giysi, i yokluu, mer
hamet uyandran patetik mizansenlerin tesinde, strap eken halkn i ka
rartc yaamn ortaya koyar. Pauperes Christi [ lsa'nn Yoksullar] bylece
emekilerin sefaletini cehennemin karanlklanna doru frlatp atar.

Komum yaknmdr
Ne kadar nemli olsa da, bu fiziksel yetersizlik lt yine de yardmn ka
plarn aacak tek lt deildir. Bu, topluluk yesi olma ltyle birlik
te desteklemeci sosyal yardm alannn snrlarn izer. Ortaa Hristiyanl
bunun uygulanmasna da gl biimde katkda bulunmutur. Fakat bu
nun nedeni, hem toplumsal ya da corafi yaknlk terimleriyle okunabile
cek, hem de insanlar arasnda Hristiyan kardelik anlaynn zgl katk
sndan hareketle, "komu"nun bir yakn olarak grlmesi anlaynn onay
lanmasdr.
Gerekten de ok erken dnemde, Hristiyan Bat'da muhta durumda
olanlarn ykmllnn stlenilmesinde ikamet beyan ayncalkl bir ko
ul olarak kendini dayatr ve yardmn Ortaa'a zg ya da "Hristiyan" r
gtlenmesi ile modern ya da "laik" biimleri arasndaki varsaymsal kopu
u atlayarak uzun bir sre boyunca da varln srdrr. Matricula, 6. yz
yla tarihlenir: Bakm yerel kilise tarafndan stlenilmesi gereken yoksulla
rn adlarnn yazl olduu listedir bu. Yardm ile ikamet birleir; yle ki ba
langta sadece yardm alan insanlar zamanla kilisenin daimi personeli (mar
guillier; kilise mallarn yneten kiiler) haline gelirler. 32 Yksek Ortaa'da
manastr sistemi hayr ilerinin nemli blmn yerine getirmektedir. Ma
nastrlar hem byk hac yollan zerinde seyahat eden yersiz-yurtsuz kiile
ri, hem de yrenin yoksul ve hastalarn kabul ederler. Yine de ayrmsz bir
kabul deildir bu. Aziz Benoi:t kural, alamaz durumda olup yardm talep
eden insanlar ile iki gnn sonunda gnderilmesi gereken "tembeller" -eli
aya tutanlar- arasna bir aynn koyar. 33 rnein Cluny'de yolcular bann
dnlr; ama sadece bir gece. "Gerek yoksullar"a ise frsat olduunda ya da
dzenli olarak yardm datlr; hatta baz kiilerin sorumluluu daimi ola-

32 M. Mollat, Les pauvres au Moyen Age, a.g.e., s. 55.


33 D. Willibrord Witters, "Pauvres et pauvrete dans les coutumiers monastiques du Moyen Age",
Michel Mollat, Eudcs sur la pauvret, a.g.e., c. I iinde s. 184.

55
rak stlenilir. 34 Manastr "bekileri" -genellikle onlar da yardm gren kii
lerken manastrn hizmetine girmilerdir- yardm talep edenler arasnda se
im yaparlar. 3 5 Manastrlarda ve dini kurumlarda bu yardm pratiklerinin
ayncalkl bir yer tutmas, kilisenin bir tr sosyal grev yerine getirmesi an
lamna gelir ve kiliseyi hayr ilerinin ba idarecisi yapar. Bu iblm, po
litik iktidar tarafndan ok erken dnemde onaylanmtr. rnein Charle
magne'n bir buyruu, henz oluum halindeki bu sosyal hizmete aynlmas
gereken vergi payn belirlemektedir. 36 Kilise, Tann'ya hizmet etmekle bir
likte, yoksullara yapt bu hizmetle de kendi toplumsal stnln ve ay
ncalklann dier bir adan merulatrr. Dolaysyla yerine getirilen bu g
revin "kiisel" inisiyatifle ilgisi yoktur: Kilise, yardmlann idaresindeki te
mel kurumdur.
Yardmn ikamet temelinde rgtlenmesi, ehirlerin geliimiyle birlikte
sistemleir; din adamlarndan oluan yardm profesyonellerinin ve kurum
lann ehir dokusuna eklemlenmesine yol aar. Btn Avrupa Hristiyanl
nda, dilenci tarikatlar sistematik bir ekilde zellikle ehirlere girerler.3 7
Buna paralel olarak, ehirlerdeki yoksul bannaklannn [ htels-Dieu) , hayr
kurumlarnn, dkn yurtlarnn says artar. Fransa'da ve zellikle Paris
blgesinde, byk dini yardm kurumlarnn ou 1180 ile 1350 yllan ara
snda kurulmutur. 38 O dnemde Hristiyanln yenilenmesinden sz edi
lebilir, ama bu vakflar derin bir sosyolojik dnme de denk dmekte
dir: ehir mekannn geliimi ve farkllamas (btn bu geliimin sorumlu
luunu sadece dini yetkililer stlenemezdi). Tarm toplumlarnn dolaysz
himaye ve bamllklarndan kopu, gruplar arasndaki toplumsal mesafe
lerin almas, en yoksullarn sorumluluunun stlenilmesi sorununu g
rlmemi bir ekilde belirginletirir. Keza, belediye yetkilileri de ehirlerde
ortaya kan yoksulluun idaresi meselesinde, kendi paylarna deni stle
nirler. Yardm yerel zeminde rgtlenir ve bu da yardm alan kiilerin daha
kesin bir ekilde ayklanmasn gerektirir. Dinant dknlerevi 13. yzyl
sonunda belediye idaresine gemitir. 1290 ylnda Mons ehrinin bir "ha
yr beldesi" vardr. Bu kurum, ara sra yardm edilen kiilerin dnda, her
yl gzden geirilen bir listeye kaytl ve bylece bir tr yardm aboneliin
den yararlanan muhtalara da hizmet vermektedir. 39 Keza, Gand ve Floran-

34 G. Duby, "le5 pauvre5 des campagnes", a.g.e., 5. 26.


35 M. Molla, Les pauvres au Moya Agc, a.g.c., 5. 56.
36 B. Geremek, La potence ou la pitit, a.g.e., 5. 25.
37 Bkz. J. le Goff, "Apo5tolat mendiant et fait urbain", Annales ESC, 1968.
38 Bkz. M. Candille, "Pour un precis d'histoire des institutions charitables, quelques donnees du
Xll'-XIV' 5iecle", Bullein de la Socittt Jranaisc d'histoirt dcs h<piaux, no. 30, 1974.
39 M. Mollat, Les pauvres au Moya Age, a.g.e., 5. 71.

56
sa ehirlerinin her biri, "ikameti bulunan" binden fazla muhta kiiyi d
zenli olarak beslernektedir.40 Yardmlar, dknler yurdu yaplarnn dn
da da datlabilmektedir; yeter ki bunlardan yararlananlarn dkm titiz
likle yaplm ve yerleri belli olsun. 14. yzyldan itibaren ayrt edici iaret
ler (jetonlar, kurun plaketler, kola ya da gse dikilen halar) kullanlma
ya balanr. Bu iaretler bir anlamda dzenli sadaka datmlarndan yarar
lanma ya da dknler yurdu kurumlarna girebilme "hakk" verir. Bronis
law Gerernek, bu kiileri "ayla balanm yoksullar" ve gerek "denekli
ler" olarak tarif eder. Yardm sayesinde yaamak neredeyse bir meslek hali
ne gelmi olabilir. 14 75 ylnda Augsbourg'ta dilenciler bir meslek grubu gi
bi vergi kaytlarnda yer alrlar.41
Dolaysyla, yardmn 16. yzyldan ok nceleri bile blgesel zeminde r
gtlendiini ve idaresinin de ruhbanlarn tekelinden ktn syleyebiliriz;
kald ki zaten hi onlarn tekelinde olmamtr. Hem kilise -ister dnyevi is
ter ruhani bir emre itaat ediyor olsun- hem de laik ya da ruhbandan btn
yetkililer, sosyal [yardmn] bu idaresinde kendi paylarna den grevi st
lenirler: Senyrler, nde gelen kiiler ve zengin burjuvalar, hayr dernekle
rine, yani meslek gruplarnn yardm cemiyetlerine desteklerini arttrrlar.42
Hayr ilemek, 13. yzyln sonundan itibaren bir tr yerel sosyal hizmet ha
lini alr ve bu hizmete, ehrin "iyi idaresi"nde sorumluluk sahibi olan btn
merciler katlr. Yerel idarelerin bu trden bir sorumluluk stlenme eilimi
14. ve 15. yzyllarda giderek artar. Dernek ki, muhtaln rasyonel idaresi
kaygsna belirgin biimde denk den bu yardm ekli, ortaya kmak iin
16. yzyl beklememitir. Toplumun "laiklemesini" de beklememitir. 16.
yzyl sonrasnda olduu gibi ncesinde de, kilise yardm ykmlln
stlenmek iin birbiriyle yanan mercilerin uyum iinde almasnda rol
oynamtr. Kukusuz bu rol 16. yzyldan nce daha byktr; fakat bu
nun nedeni her zaman kilisenin zgn rolyle ilgili olmamtr. rnein Or
taa'da manastrlarn byle bir "hayr iine" girimelerinin nedeni, ayn za
manda senyrlk de olmalardr: Barahip kendisine bal olanlarn korun
mas grevini yerine getirir, keza piskoposlar da genellikle kendi ehirlerinin

40 Bkz. C. Liss ve H. Soly, Poverty and Capialism in Pre-industrial Europe, The Harvester Press, Ha
socks, 1979, s. 25.
41 B . Geremek, La potence o u l a pirit, a.g.e., s . 53-63. Max Weber, Oraag ehirlerinde baz dilen
cilerin bir stat ya da mevki (Sand) sahibi oldugunu belirtmiti; bkz. M. Weber, L'thique pro
estante et l'esprit du capitalisme, Franszca tercme, Plon, Paris, 1 964, s. 2 1 9 [Protestan Ahldl
ve Kapitalivin Ruhu, ev. Zeynep Aruoba, Hil, lsanbul, 1985[.
42 Bu [mesleki[ hayr derneklerinin rolyle ilgili olarak Robert Fossier (Histoire sociale de l'Occi
dcnt mtditval, a.g.e., V. Blm), kudretli kiiler iin valyelik cemiyetlerinin geliimine ben
zer biimde, "muevaz insanlann banna" olan bu cemiyetlerin de geni ailenin salad ko
rumalann onadan kalkt dnemde parladn gsterir. Bu zellikle kentsel bir olgudur; fakat
krsal kesimlerde de yeterince gelimemi biimlerine rastlanr.

57
ve topraklarnn senyr konumundadrlar. Bu ruhban snfndan senyrler,
aslnda laik senyrlerle ayn himaye ve yardm ykmllklerine sahiptir ve
kukusuz bu ykmllkleri ayn ekilde yerine getirirler.
16. yzyl banda genellikle "yeni sosyal politika"nm43 ykselii olarak
yorumlanan ey, bu eilimi sistemli hale getirmekten baka bir ey yapma
mtr. Bir dizi olumsuz ekonomik ve toplumsal gelime bu atlma neden ol
mutur: temel ihtiya mallarnda yaanan kriz, gda fiyatlarnn art, veba
kaynakl lmlerin ardndan gl bir demografik bymeye bal istihdam
dkl, tannn yeniden yaplanmas, ehirlerin dzensiz biimde b
ymesi. En azndan iki asrdr grlen toplumsal ayrma faktrleri aniden
belirginleir. Yoksulluk, Rnesans ve Reform'un yaratt ihtilaflardan bes
lenen geni bir kamuoyu tartmasnn konusu olur. Juan Luis Vives'in De
subventione pauperium adl eserinin baars bunun en iyi kanudr.44 1522 y
l ile yzyln ortas arasnda, Avrupa'nn altm kadar ehri gerekli nlemleri
alr. Belediyelerin bu politikalar basit birka ilkeye dayanmaktadr: Yaban
clann dlanmas, dilenciliin kesin olarak yasaklanmas, muhta durumda
olanlarn saylp smflandnlmas, eitli kategorilere denk den farkl yar
dm biimlerinin gelitirilmesi. Yabanclarn, gezginlerin, panayr alanla
rnn dlanmas ve dilenciliin yasaklanmas, ikametleri belli olan muhta
larn sorumluluunun sistematik biimde stlenilmesini kolaylatrr: hasta
ve sakatlara bakm ve yardm, keza yoksul ocuklarn rak verilmesi ve isiz
ya da gelirleri geimlerini salamaya yetmeyen ailelere yardm datlmas.45
Bylece, yardm yerel zeminde sistematik olarak rgtleme kaygs nem
li bir yenilii gndeme getirir: alabilir durumda olsalar bile baz muhta
kategorilerine yardm salamak. Bylece ehir, muhta durumdaki sakinle
rinin tmnn sorumluluunu stlenmeye alr. Eli kolu tutan muhtala
ra yardm etme konusundaki yasa kaldrmaya ynelik bu clz teebbsn
zerinde tekrar durmamz gerekecektir.
Balangta yerel dzeyde alman bu nlemler, ulusal yasalarca yeniden
dzenlenir: Charles Quint'in Flandre ve Hollanda iin 7 Ekim 1 53 1 tarihli
ferman, Fransa iin ubat 1556 tarihli Moulin ferman, ngilizlerin 16. yz
yln ikinci yansnda kard poor laws ve bunun 1601 ylnda byk Eliza-

43 B. Geremek, La potencc ou la piit, a.g.e., lll. Blm, "Une nouvelle politique sociale".
44 J. L. Vives, De subvenione pauperum, Bruges, 1525, Franszca tercmesi De l'assisancc aux pa
uvres, Brksel, 1943.
45 Bu belediye politikalannn sunumu iin bkz. B. Geremek, a.g.t.; aynca Liss ve H. Soly, Po
verty and Capitalism in Pre-indusrial Europe, a.g.e., lll. Bolm; T. Vissol, "A l'origine des ltgis
lations sociales au XVI' siecle: humanisme et frayeurs populaires", Lts emps modemts, no. 19;
Lyon'daki "Genel Sadaka Kurumu"nun ileyiinin aynnul bir sunumu iin bkz. J.-P. Guuon,
La socitt et lts pauvrts: l'ccemplt dt la gtntralitt dt Lyon, a.g.t.; lngiltere iin bkz. J. Pound, Po
vtrty and Vagrancy in Tudor England, Londra, 1971.

58
beth yasasna evrilmesi. Bu yasalann genel anlamda z Moulin fermannn
73. maddesinde ifade edilmitir:
Her ehrin, kasabann ve kyn yoksullarnn, bulunduklan yerden baka
yerde sadaka aramak zorunda kalmadan, doup bydkleri ve yaadkla
r ehir, kasaba ve kydekiler tarafndan beslenip baklmas hkme balan
mtr. Sz konusu yoksullar, hastalklarnn tedavisi iin hastanelerin ve bu
amala kurulan salk ocaklarnn bulunduu ehir ya da kasabalara gelmek
zorunda kaldklarnda, kayt belgesi ya da tasdikname alacaklardr.46

Yine 17. yzylda tm Avrupa'da grlen dilencilerin "byk kapatlma"s,


aksi gibi grnmesine ramen yakn evredeki kiilerin sorumluluklannn
stlenilmesi ilkesine aykn deildir. Bu uygulama 16. yzyldaki politikalar
dan bir kopu olarak deil, bunlarla sreklilik iinde okunmaldr ve ilk be
lediye politikalannn baanszln dikkate aldmzda, rgtlenmede da
ha gelikin ve ileri bir evreyi temsil etmektedir.47 ehirlerin gelimesinin so
nucunda buralardaki toplumsal ilikilerin giderek mesafelenmesi, dkn
ler yurdu gibi kurumlann roln asgariye indiren, yaknlktan kaynakl yar
dm trn giderek gletirir. Buna paralel olarak, artan saylan ve kural
d alkanlklanyla dilencilerin "kural tanmaz, hovarda ve tembel bir mil
let" gibi, "ne yasa, ne din, ne st, ne polis" bilen, "bamsz bir halk" haline
gelme tehlikesi ortaya kar.48 Haliyle bu, topluluk bann tamamen kopma
sna ynelik bir tehdittir -ve zaten bu kopu ksmen gereklemi durum
dadr. Dilencilie hogr gstermek, cemiyetin bannda mensubiyetini ta
mamen yitirmi, kente yabanc bir grubun oluumunu kabul etmek anlam
na gelecektir.
Bu tehdit karsnda kapatma sadece bir aratr; kukusuz radikal bir ara
tr, fakat toplulua aidiyet ban onarmann zorunlu bir dnemeci olarak
ortaya kar. Genel Dknler Yurdu sakinleri topluluktan koparlmam,
daha ziyade yer deitirmilerdir; yani sorumluluk altnda tutulmaya devam
46 Ak. L. Parurier, L'assistance a Pais sous l'Ancien Rtgime et pendant la Rtvolution, Paris, 1 897
iinde, s. 73.
47 Bu ilk politikalar onlarca yl boyunca aa yukan dzgn ilemi, ardndan da az ok kullanm
d kalm gzkmektedir. Bkz. Liss ve H. Soly, Poverty and Capitalism in Pre-industial Euro
pe, a.g.e. Bununla birlikte, lngiltere'de 16. yzyldaki giriimler ktada olduundan daha geli
kin bir "yasal hayr ii" sistemine varm tr ve bu zellik 1 9. yzyl lngilteresi'ne de damgasn
vuracaktr.
48 Nisan 1657 tarihli ferman metni: "Paris ehrinde ve kenar mahallelerde yoksul dilencilerin kapa
tlmas iin genel dknler yurdu kurulmasna ynelik krallk ferman", Michel Foucault'nun
Histoire de la folie [Deliliin Tarihi[ kitabnn birinci basksna ek olarak konulmutur (Plon,
Paris, 1 961, s. 646 ve devam). Burada nerilen "byk kapatlma" yorumu yine de M. Fouca
ult'nunkinden farkldr. Michel Foucault'nun soyktksel yaklamnn deerlendirilmesi kar
snda bu farkllk ve sonulannn daha derin bir izah iin bkz. R. Castel, "Problematization: A
way of Reading History",J. Goldstein (ed.), Foucault and the Witing of History Today, a.g.e.

59
ettikleri ad hoc [zel amal) bir mekana yerletirilmilerdir. Genel Dkn
ler Yurdu, ne kurumsal yapsyla, ne sorumluluunu stlendii nfus try
le, ne ileyi tarzyla gerek bir yeniliktir.
Kurumsal adan [ kapatlma) , yardm amal mdahalelerin nceki bi
imlerinin uzantsdr. rnein, Rnesans'n en eksiksiz belediye politika
larnn gerekletii yerlerden biri olan Lyon'daki Genel Sadaka Kurumu,
16. yzyln sonundan itibaren "iflah olmaz dilenciler"i bir kuleye kapat
maktadr; ehirde 1614 ylnda Saint-Laurent dknler yurdu kurulur. Bu
rann tz, dilencilerin slah iin alma ile ibadeti birletirmektedir.49
lngiltere'de de ayn gelime grlr. Bir workhouses* modeli olan Lond
ra'daki Bridewell 1547 ylnda kurulmutur. Amsterdam'da kurulan Ras
phaus da ayn dnemde benzer ilkelere uyar. Genel Dknler Yurdu'nun
krallk denetiminde olmas da nceki politikalardan anlaml bir kopuu ifa
de etmez. Krallk iktidar bu nlemlerin genellemesi iin belediyelerin ini
siyatifine dayandndan, bu uygulamann ehirlere ve "byk kasabalara"
dmesi, 16. yzyldaki merkez-yerel ilikisinin farkl ama benzer bir ver
siyonudur. 50
ilgili topluluklara gelecek olursak, kapatlma ilk bata sadece ikameti bel
li olan dilencileri kapsar. Polis denetimine tabi ve ehri terk etmek zorunda
olan yabanclar, gezgin serseriler [ uygulama) dnda tutulur. 51 Toplumsal
lktan en uzak, en arzu edilmez, en tehlikeli kabul edilen kiiler bylece ka
patma uygulamasndan dlanrlar (kapatlmak suretiyle dlanm deiller
dir). "Kralln btn ehirlerinde ve byk kasabalarnda" birer dknler
yurdunun kurulmasn buyuran 1662 tarihli ferman, "bu blgelerde domu
olan ya da buralarda bir yldr ikamet eden" dilencilerin ve "ksz ocukla-

49 Bkz. J.-P. Gutton, u socittt et les pauvres, a.g.e., Paris'te benzer trde bir teebbs 1612 y ln
da Catherine de Medicis nclnde gerekleir: Petites Maisons Dknler Yurdu. Aslnda
Genel Dknler Yurdu ya da Worhhouse yaps 16. yzyln sonundan itibaren Avrupa'ya ge
ni lde yerleir. Hatta ltalya'da daha nce grlr. Bkz. Liss ve H. Soly, Poverty and Capita
lism in Pre-industrial Europe, a.g.e. Aynca bkz. B. Geremek, "Le renfermement des pauvres en
Italie (XIV'-XVII' siecles)", Mtlanges en l'lonneur k Fernand Braudel, Privat, Toulouse, I 973, c.
I. Dolaysyla, Michel Foucault'nun 1657 ylnda Paris Genel Dknler Evfnin kuruluu ze
rinde neredeyse bir asrdr sren ve btn Avrupa'y etkileyen bir eilimi somutlatrdn ka
bul etmek gerekir.
(*) Worhhouses, lngiltere'de yoksullann "slah" amacyla hem banndnldg hem de al nldg
kurumlardr. Burada kalanlar belirli bir program uyannca "kamu yaranna ilerde" ya da fabri
kalarda zorunlu olarak alnlrnaktayd - yay.haz.n.
50 "Edit de 1662 portant etablissement d'un Hpital general dans toutes les villes et gros bourgs
du Royaume", Jourdan, Decrouzy, Isambert, Recuf"il gtntral des anciennes lois franaises, Paris,
c. XVlll iinde, s. 18. Yardm sorunlarnn merkezi makamlar tarafndan adm adm stlenilme
si srecinin Norbert Elias'n kolektifletirme teorisi izgisinde yorumlan iin bkz. A. de Swa
an, in Car: of the State, Cambridge, Polity Press, 1988.
5 1 Bkz.j. Depauw, "Pauvres, pauvres mendians, mendians valides o u vagabonds? Les hesitations
de la legislation royale", Revue d'histoire mourne et contenporaine, XXI, Temmuz-Eyll 1974.

60
nn ya da dilenci anne babalardan doan ocuklarn" kapsam dahilinde oldu
unu yeniden belirtir. 52 1687 ylnda kralln yeni bir aklamas kapatma
gerekliliini tekrarlar, fakat gezgin serserileri daha ilk tutuklamadan itiba
ren daimi angaryaya mahkm eder. kameti belli olan dilenciler ancak n
c tutuklanmada, yani gezgin serserilere sunulmayan bu "hayr amal" ka
patma zmne iki kez isyan etmeleri halinde angaryaya mahkm edilir
ler. Kapatlmann esas amac ncelikle ehir erevesi iinde, yrede yaayan
muhtalar arasnda dilenciliin denetim altna alnmasdr. 1657 fermannn
giri blm, dnemin diliyle bunu olduka ak bir ekilde ifade eder. XIV.
Louis'nin, her trl topluluk aidiyetinden kopmu olduklar iin hayrsever
bir mdahalenin snrlan dnda kalan "devletin yararsz uzuvlan"ndan ya
ni gezgin serserilerden ayrd ve "lsa'nn yaayan uzuvlar olarak" grd
, toplulua hala bal ya da balanabilir "yoksul dilenciler" bu fermann
konusudur. 53
Genel dknler yurdu iinde sergilenen tekniklere gelince, bunlar hi
dlayc olmayan, kapsayc bir stratejiyi temsil ederler. Genel dknler
yurdunun disiplini, zorunlu alma saatleri arasnda bitmek bilmeyen iba
detler, yasalara nasl uyulacann ve dzenin renilmesi, mantn Erving
Goffman'n sistematikletirecei54 sertlik yanls bir pedagojinin iyi bilinen
reeteleridir. Ve tm bunlar tecrit edilmi kiilerin, bir slah dneminin ar
dndan, mensup olduklar topluluk iinde yerlerini yeniden bulmasn ve
bundan byle "devlete yararl birer uzuv" olmasn salayacaktr.
Dolaysyla slah amal kapatma, yardmn ikamete balanmas ilkesiyle
elimez. Daha yakn bir evrenin yardm salama koullarnn elverisiz ha
le gelmesinden hareketle zgn bir ifade gelitirme arayn ifade eder. By
lece XIV. Louis burada "polis zoruyla" zlecek bir mesele olmadn, -zi
ra bu "devlete yararsz uzuvlar" ve ncelikle gezgin serserileri ilgilendiren
bir konudur- "sadece hayrseverlik saikiyle", topluluk dzenine hala men
sup olanlar kurtarmann sz konusu olduunu ileri srebilmitir. 55 Kapat
mak bal bana bir ama deildir. Dolambal bir strateji uygulamaya ko
nur; kii ncelikle denetlebilmek iin evresinden koparlr; ikinci aama
da ele aya tutan dilenci yeniden eitilir ve nc olarak da topluma ka
zandrlr.
Bu pedagojik topyann baarszla uramasndan sonra, dorudan ika
met ilkesinin yeniden ne kt dorudur. Eski Rejim dneminin sonun
da aydn kiilerin uzlasn ifade eden Memoires presentts a l'Academie de Di-

52 Jourdan, Decrouzy, Isamben, Recueil gtntral des ancianes lois franaises, a.g.e., c. XVIII, s. 19.
53 "Edi du Roy poran eablissemen de l'HOpial general...", a.g.c, s. 648.
54 E. Golfman, Asilcs, Franszca tercme, Editions de Minuit, Paris, 1968.
55 "Edi du Roy poran eablissemen de l'HOpial general...", a.g.c., s. 648.
61
jon sur les moyens de detruire la mendicite [Dilencilii Ortadan Kaldrmak in
Dijon Akademisi'ne Sunulan ncelemeler] bu bakmdan son derece aktr:
"Dilencilii ortadan kaldrmak iin nerilen yollar arasnda, dilencileri do
duklan yerlere gndermekten daha fazla kabul gren baka bir seenek yok
tur. (. .. ) Her kilise cemaati, aile reisinin ocuklanndan sorumlu olmas gibi,
kendi yoksullarndan sorumlu olacaktr." 56
Bylece, yardmlardan yararlanmak iin kiinin yerinin yurdunun olma
s gereklilii, ortadan kalkmak yerine tersine iyice belirginleirken "Eski
Rejim"in de sonuna yaklalmaktadr. zellikle 1 764 tarihli byk krallk
fermannda anlaml bir dier aklama bulunabilir. Camille Bloch'un ifade
siyle bu, "eski monarinin fikirlerinin son grkemli ifadesi"dir. 57 Bu hkm
zellikle baskcdr; nk eli aya tutan dilencilerle gezgin serserileri bir
birine denk grr ve erkekleri zorunlu almaya, kadn ve ocuklan ise ka
patlmaya mahkum eder; hastalar ve eli aya tutmayanlar ise, durumlarna
gre ikametlerinde ya da hastanede yardm greceklerdir. Bununla birlikte,
anslye vekili ertesi yl bu talimatn hangi anlayla uygulanmas gerektii
ni grevlilere yle ifade eder: "Kraln niyeti, ikametlerinden yann fersah
tan uzakta el aan btn dilencilerin tutuklanmasdr." Bylece ikameti belli
olan dilenci, gezgin serserilik durumuna bal cezalardan kurtulacaktr. an
slye vekili unu da belirtir: "kameti olan bir dilenci, bir yerde alt aydan
fazladr ikamet eden, ara sra dilenen, geimini salayacak bir miktar mal ya
da bir meslei olan, alma sz veren ve szne gvenilir kiiler tarafndan
da alabilecei kabul edilebilen kimsedir. " 58
Bu mulak tanm pek ikna edici deildir ve somut olarak uygulanm ola
maz. Fakat yaknlk faktrnn arln vurgular: Burada sz konusu olan
ey, hem corafi yaknlk -yann fersah mesafeyle llr-, ama ayn zaman
da toplumsal yaknlktr -yani "szne gvenilir kiiler tarafndan da ala
bilecei kabul edilebilir" olmak. Yerel dzeyde yerleiklik, dilencilii su ol
maktan kartr. Aynca temel alma ykmll hafifletilmi olur ve ba
site "alma vaadinde bulunma" haline gelir; ancak bu da pratikte pek bir
anlam tamaz ve somut olarak dorulanabilir bir ey de deildir. Fakat ken
di sosyal evresine hala bal bir kiinin tamamen terk edilmemesi gereklili
ini ifade eder. Eli kolu tutan dilenci, ksmen i grebilir olma ykmll-

56 Des moyrns de dttruire la mendicite en France en rendant les mendiants utiles a l'Etat sans les rend
re malheumvc. Mtmoires qui ont concouru pour le prix accordt en 1 777 par l'Acadtmie des scien
ces, arts et belles-lettres de Chillons-sur-Marne, Chalons-5ur-Mame, 1 780, 5. 5.
57 C. B1och, L'assistance et l'Etat en France a la veille de la Rtvoluion, yeni bask, Cenevre, 1974, 5.
160. "Texte de la declaration de 1 764", Jourdan, Decouzy, lsarnbert (ed.) Recueil des anciennes
lois de la France, a.g.e., c. XXII iinde, 5. 74.
58 Akt. Chri5tian Paultre, De la repression de la mendicitt et du vagabondage en France sous l'Ancien
Rtgime, Paris, 1906 iinde, 5. 400.

62
nden muaf tutulur; tabi ayet yardm almasna engel tekil eden bu zelli
i, bir yrenin topluluuna mensup olduunu kabul ettirerek -bunun "tas
dik edilmesiyle"- telafi edebilirse.
Bir topluluk vesayetinin uygulanmas -"Her kilise cemaati, bir aile reisi
nin ocuklarndan sorumlu olmas gibi, kendi yoksullarndan sorumlu ola
caktr" - desteklemeci-sosyalin rgtlenmesinde ikinci ayrcalkl eksendir.
Kilise cemaatini yardm rgtlenmesinin zorunlu temeli olarak kurumsal
latran 16. yzyln eitli poor law'laryla lngiltere'de ne kan durum
budur. Bu ynelim 1 795 tarihli nl Speenhamland Act tarafndan yeniden
ele alnm ve glendirilmitir: Her kilise cemaati sadece kendi yoksulla
rnn sorumluluunu stlenmekle kalmayacaktr, onlara -eer gelirleri ye
tersizse- tahl fiyatlarna endeksli ilave bir kayna garanti ederek, bir tr
asgari gelir de salamak zorundadr. Daha nceki poor laws gibi, finansman
kilise cemaatinden alnan zorunlu vergilerle salanr. Buna karlk, yar
dmlardan faydalanan kiiler doduklar topraklara neredeyse dokunula
maz biimde baldrlar. Sz konusu kiiler bu nedenle yrenin ileri gelen
lerine bamldrlar; yle ki kilise cemaati serfliinden (parish serfdom) bile
sz edilebilir. 59 Speenhamland Act -lngiltere'de "sanayi devrimi"ne giriil
dii dnemde (bu paradoks zerinde tekrar duracaz)- Ortaa'dan itiba
ren topluluk mensubu olma zorunluluu etrafnda rgtlenen yardm po
litikalarnn en eksiksiz ifadesidir. Bir ikamet sahibi olmak, bunun salad
koruma ve dayatt zorunluluklardan rl ikili sistem, yoksullar iin
tek kurtulutur. 60

Yardm yUkUmlUlUjUnUn 6rgUtlenmesl


Yardmn tarihine ilikin kimi kurgular, aslnda birbirine bal iki noktada
yeniden deerlendirme riskini gze alyoruz. ncelikle, Ortaa'dan bu ya
na Bat'da yardm alannn geliiminde Hristiyanln kurucu karakteri ze
rinde duracaz. Hristiyan hayrseverlik anlay ve pratii, genellikle yard
mn kurucu kategorilerine gre biimlenmitir. Yoksulu bir kurtulu ekono
misine dahil etmek iin bedensel strab en belirgin iaret haline getiren H
ristiyanlk, alma becerisinin olmamas ltn yeniden ele almtr. Is
trap eken insanla duyulan sevginin komuya ynelmesine ve bu kiinin

59 K. Polanyi, La Grandc Transformation, a.g.c.


60 Kurucu Meclis bnyesinde kurulan Dilenciligin Kknn Kaznmas Komitesi'nin nerdigi ve
Konvansiyon'un onaylad yardm hakknn geirdii dnm 4. Blm'de tanacaz. Fa
kat bu hak, yeri yurdu olma gerekliligini inkar etmez. Referans oluturan toprak birimi ulus
olur ve muhtalara yardm eune ykmll "kutsal bor" haline getirilerek, ona bir hak say
gnl verilir. Bununla birlikte, bu hakkn uygulanmas, "yardm edilecek mesken"in yerinin
belli olma gerekliligine tabi kalr. Bunun karl ise, yine yabanclarn dlanmasdr.

63
tercihen yakn evreden bir kimse, topluluun kaulm alarna dahil bir kii
olmasna da nza gstermitir.
Bunun devamnda, ikinci olarak, modem dneme kadar yardm [alan
nn] dnmlerini aklad varsaylan dnemlendirmeyi dzeltmek gere
kir. Kurumsal adan bakldnda bile, kilisenin rol, yardmn yerel dzey
deki idaresinin gerekleriyle bir koputan ziyade sreklilik iinde okunmal
dr. Yardmla ilgili bellibal pratikler ncelikle manastrlarda ve dinsel ku
rumlarda yerellemitir. Kilise uzun sre boyu nca yardmn temel idarecisi
olmusa da, gei laik yetkililerden kopmadan gereklemitir. Zaten gei
ten ziyade ok sayda merci arasnda ibirlikleri ve bitmek bilmez gidi d
nler yaanmtr: Bu merciler ruhani ve laik, merkezi ve yerel, mesleki -
meslekta dayanmas gibi- ya da kiisel -nemli ahsiyetlerin cmertlikle
ri gibi- olabilir ve aralarndaki fark asla "kamusal" ve "zel" kartlndan
kaynaklanmaz. Genellikle mutlak kralln devlet aygtlaryla bir denetim
gerekletirme isteinin ifadesi olan ve muhta durumdakilere kar zellik
le baskc (iyilikseverlik-kart) bir tutum olarak grlen 17. yzyln kapat
ma politikas bile, Aziz Vincent de Paul'n bir rencisi olan Louise de Ma
rillac tarafndan tevik edilmi, Societe du Saint-Sacrement tarafndan des
teklenmi ve uygulamada, bu politikay yaymak iin Fransa'y Bretagne'dan
Provence'a, Flandres'dan Languedoc'a dek katetmi olan Cizvitlerin giriim
lerine fazlasyla borlu kalmtr. 61
Bununla birlikte, bu szlerin kapsam konusunda yanl yorumlardan ka
nmak iin iki saptama yapmalyz. tk olarak, hayrseverlikten esin alan
"Hristiyan" bir ekonomi ile idari gerekliliklerin dikte ettii "laik" yardm
ekonomisi arasndaki bu birbirini destekleyen karlkl iliki, iki ynelim
arasndaki diren ve gerilimlerden elbette muaf deildi. Bu, her iki ynelime
harfiyen uyulduu anlamna da gelmez. ncelikle, halkn muhta durum
daki kiilere gsterdii tavr, yneuneliklerde yazl talimatlardan kukusuz
daha esnekti. El aarak dilenmek, saysz mahkOmiyete ramen varln sr
drd. Konukseverlik, rnein bir tas orba vermek ve tahl ambarnda ya
trmak gibi pratikler -muhtalarn ansna!- geni lde uygulanm olma
ldr; bata bulunan kii, dilencinin yardm grmeyi "hak edip etmediini"
kendine her zaman sormaz. Bu tr tutumlar, ncil'in "Komunu sev!" me
sajna balanabilir. Fakat baka kltrel ortamlarda da -rnein Mslman
konukseverlik- ve hi kukusuz btn kltrlerde, zellikle yabanclar ve
yoksullar kabul etme -ve ayn zamanda onlardan kuku duyma- gelenekle
rine sahip tarmsal kltrlerde bu tutumlarla karlalabilir. Bu tr tavrlar
Hristiyanln temsil ettiinden daha genel bir din duygusuna ya da sosyal
bir yaknlk bilincine gnderme yapar; kk kyl ya da ehirdeki emek-
61 Bkz. O. H. Hufton, Thc Poor in Eighcrnh Crntury France. Oxford, 1974, s. 140-144.

64
i gnn birinde kendisinin de tamamen muhta duruma debileceini ih
timal dahilinde grdnden, dayanma sergiler.62 Dolaysyla Hristiyanl
n egemen olduu bir uygarlkta grlen btn "hayrseverce" davrantan
sadece Hristiyanln vazettii hayrseverlie atfedemeyiz.
Hristiyan maneviyat ile yardm arasndaki iliki, ayn zamanda -burada
dikkate aldmz- toplumsal bakmdan baskn km pratiklerin ifade et
tiinden ok daha karmaktr. Kimi mminler ve kilisenin nde gelen ba
z ahsiyetleri, daha cmert merhamet biimleri de gstermitir. Aziz Fran
ois d'Assise "yoksullua ibadet"i gelitirir. 63 lspanyol Domingo de Soto gibi
nemli bir Dominiken teolog, Rnesans'n hmanistlerine kar karak, ha
yrseverlik uygulamasndaki tm kstlamalara itiraz etmitir. 64 Kilise kural
larn uygulamay dert etmeden yaknlarnn yardmna komu saysz H
ristiyan da elbet vardr.
Kukusuz resmi olarak ne km tutumlara kyasla "lncil'e uygun" ok
sayda davrantan bahsetmek mmkndr. Fakat burada esasen bu resmi
tutumlar tartlmaldr: ("Reel sosyalizm"den sz edilmesiyle ayn anlam
da) "Reel Hristiyanla" zg olanlar, yani bir yardm politikasn ynetmek
iin tarihsel olarak dayatlm tutumlar. Kilise, bu bak asyla, aynmc s
nflandrmalara maruz kalan muhtalarn sorumluluunun stlenilmesi y
nndeki "makul" giriimlere kar kmaktan ziyade bunlar tevik eder.65
Dolaysyla kilisenin etkisi, sosyo-antropolojik bir yardm anlay iinde or-

62 Bu dayanma duygusu, muhtalan ehirlere sokmamaya alan nbeti okulan ya da "dilenci


kovuculan" sradan halkn srekli sulamasn da aklamaktadr. Bkz. A. Farge, "Le mendiant,
un marginal?", Marginawc et exclus de l'histoire, "Cahier Jussieu no 5", UGE, Paris, 1979 iinde.
63 Fakat Fransiskenlik, muhtaln mevcut haliyle yceltilmesini vazetmez. Sorun kannakur
ancak sadece unu belinelim ki "Poverello", kelimenin tam anlamyla maddi yoksulluktan zi
yade kanaatkarl ve alakgnlll yceltir ve onun ideali, manevi deerlerin hakimiyeti
ne kendini tamamen teslim etmek iin, bilgiyi ve gc olduu kadar zenginlii de kknden
kazyan bir toplum kurmaktr. Zaten bu idealin kilisede ne kamad sylenebilir. Fransis
kenlerin toplumsal ynelimleri hakknda bkz. J. Le Goff, "Le vocabulaire des categories socia
les chez saint Franois d'Assise et ses biographes du Xlll' siecle", Ordres et classes, 196 7 tarihli
Saint-Cloud Toplumsal Tarih Kolokyumu, Mouton, Paris-La Haye, 1972 iinde.
64 Bkz. J. Vilar "Le picarisme espagnol", Marginawc et e.xclus de l'listoire, a.g.e iinde. De Soto zel
likle "dilencilikte anl" mahk1lm eden Vives'e kar kar. Daha genel olarak, hay rseverlik
uygulamalannn olumasnda dilenci tarikatlann -tartmal- yerini ele almak gerekir.
65 Yardm politikalannn uygulamaya konmasnda Katoliklik ile Protestanlk arasndaki farkllk
lan burada ele almak imkanszdr. Sadece ematik olarak iki saptamada bulunabiliriz. 16. yz
y lda belediye politikalannn canlanmasn Refonn'a atfeden tez, ciddi argmanlara dayanma
maktadr (bkz. N. Zenon Davis, "Assistance, humanisme et htresie", M. Mollat, l:tudes sur l'his
oire de la pauvret, a.g.t., c. il iinde). ikinci olarak, hay r ileyerek ahirette huzur bulma ek
lindeki Protestan doktrini, yoksulluu daha pheli bir hale sokmaya ve yardm alma ltleri
ni senletirmeye katkda bulunmutur. Bkz. M. Weber, L'tthique protestante et l'tsprit du capita
lismt, a.g.t. ve R. H. Tawney, Religion and tht Rise of Capitalism: An Historical Study, New York,
1947. Tawney, yoksulluun, yoksulun ahlakszlndan kaynaklandn ileri srerek onu yz
kzartc bir durum haline getirmekte pritenlerin oynad rol vurgular.

65
taya kar. Elbette her toplum ancak "iyi" ve "kt" yoksullar arasndaki ay
nndan yola karak kendi iinde tutarl bir yardm sistemi oluturabilir. Te
olojik, ahlaki, felsefi, ekonomik, teknokratik argmanlara dayal bilgece ya
da szde-bilgece dnceler ynn aina bir dile tercme edersek: Her tr
den garibana yardm etmeye kalkarsak, nereye kadar gideriz? Hristiyan Ba
t'da hayrseverliin arasallatnlmas, yardm grme ltlerini zgl bir
tarzda yeniden formle etmi, yardm alann snrlandrma ynndeki bu
talebin kltrel anlamda egemen biimini oluturmutur -ki bu da az bir ey
deildir. Fakat komuya ynelik genel bir sevgi zerine ilkesel aklamalara
ramen, Hristiyanln yardma layk olabilmek iin ktlkler altnda bu
nalm olmas gereken bir yoksul trn yceltmesi ve "btn ahlakszlkla
nn anas" aylakl mahkom etmesi, bu ltleri iyice kstlamtr. Her top
lumda -bir Hristiyan toplumu da bu bakmdan istisna deildir- yoksul kii,
ok fazla alakgnlllk gstermelidir ve "kt yoksul" olduundan p
helenilmemesi iin bahtsz durumunun ikna edici kantlann sergilemelidir.
lkinci saptama: Ortaa'dan bu yana yardm sorunsalnn srekliliine bu
rada vurgu yapmamz, yzyllar boyunca ayn merhalelerin monoton bir tek
rannn gzlendii anlamna gelmez. ehirlemenin ilerlemesi, merkezi bir ik
tidarn salamlamas, kurumsal ve teknik mdahale dzeneklerinin ince
lik kazanmas, bu gelimelere aynntlardan daha fazlasn katmtr. rne
in, yardm rgtlenmelerinin 16. yzyl banda belediye temelinde sistema
tiklemesi ve ciddi bir toplumsal sorun halini alm:tsndan giderek daha faz
la endie duyulan "kralln czzam" dilencilie kar kralln mdahalecili
i, desteklemeci-sosyalin rgtlenmesinde temel ve nitelik bakmndan farkl
evreleri belirler. Yine de bu pratikler btn iki temel ynelimin egemenlii
altndadr: Bir yanda, yardmda bulunanlar ile yardm grenler arasndaki ya
knlk ilikisi; dier yanda, i gremez durumda olmak. Yardm blgesi (ya da
en azndan, ekirdei) bu iki eksenin kesime noktasyla snrlanr:
1 . Yardmdan yararlanan hii ile yardm datan merci arasnda olmas ge
reken yaknlk ilikisi. Muhta kimse eer tannyor ve kabul gryorsa, ya
ni toplulua aidiyeti ifade eden komuluk alannn iindeyse, (ister sadaka
olsun, isterse de kuruma kabul veyahut anlk ya da dzenli yardm datm,
hatta dilencilik karsnda hogr vb. biimlerde) yardm grme ihtima
li daha fazladr. Bylece yardm uygulamasnn, birincil toplumsalln (bel
li snrlar iinde) bir dengi olduu dorulanr.66 Muhta durumda olmak, ai-
66 Bu "belirli snrlar iinde" melhumu aslnda iki temel deikene baldr: Bir topluluk iinde
mevcut kaynaklar ve topluluun homojenligi. ehirlemenin artmas ve sorumluluk alma ala
nnn corafi yaylm (megin kilise cemaatinin ya da belediyenin yerini devletin almas) ya
knlann dayanma gstermesini gletirir. Fakat ulus-devlet, "yardm alma hakk" aracly
la topluluun sorumluluk stlenme zorunluluunu yeniden gndeme getirebilir (bkz. 4. B
lmde devrimci meclislerin sergiledigi abalar).

66
lenin, komulann, birincil aidiyet gruplannn gsterdii "doal" ya da "ken
diliinden" dayanmalardan ilk kopuun bir sonucudur. akat ikametga
hn hem iaret hem dayanak hem de koul olduu (yardmn gtrlece
i mesken), belirli bir yrede yaayan bir toplulua aidiyetin tannmas ze
rinde temellenen yardm, bu yaknlk ilikilerini taklit ederek eksiklerini gi
dermeye alr. Yardmlar, topluluk yelerini yresel mensubiyetleri teme
linde birletiren bir tr zmni toplum szlemesini yeniden etkin hale getir
meye alr ve daimi bir mensubiyet yitimi riskiyle mcadele eder. Bu pra
tikler, yardmn tesinde bir yetki alanna sahip olan vesayet yapsnn ekir
deini oluturular: Yardmn tesine geer, nk i ilikilerini de dzenle
meye alr; ve ayn zamanda sanayi-ncesi toplumlann erevesini de aar,
nk 19. yzyl boyunca uygulanacak eitli insani patemalizm biimleri
ne esin kayna olur. Bu ayn zamanda, gnmzdeki topluma dahil etme
politikalannda yerele geri dnn anlamn kavramak iin nerebilecei
miz bir anahtardr.
2. almaya elverili olmama lt. Yoksulluk, hatta tam bir muhtalk
bile, yardmdan yararlanmak iin yeterli sfatlan kesinlikle salamaz. Esasen
alamaz durumda olduklanndan kendi ihtiyalann kendileri karlayama
yanlann sorumluluu stlenilir. Geni anlamda engellilik (sakatlk, hastalk,
keza yallk, terk edilmi ocuklar, ar ailevi ykmllklerle dul kalma,
vb.) ailevi ya da toplumsal bir "neden"e, birincil sorumluluk alannn tesa
dfen kopmasna ve fiziksel ya da psiik bir yetersizlie gnderme yapabilir.
Fakat bu durumlann tesinde, yardm grmek iin kesin aync lt kii
nin almaya elverili olmadnn kabuldr.
Yardmn z, bu iki eksenin kesiiminde ekillenir. Bu zn kapsam, sz
konusu ltlerden her birine verilen -ve sabit olmayan- anlamlara baldr.
nk yaknlk ilikisinin ve alabilir olup olmamann toplumsal tanm
deikendir. Fakat belirli bir anda, olas bir sorumluluun odanda bulun
mak, bu iki vektrn azami gle kesitii noktada olmak demektir. Bu, ta
mamen alamaz olma durumu ile toplulua azami lde dahil olmay bir
letirmek anlamna gelir.
Yardm alannn bu yapsal bileenleri, onu besleyecek mevcut kaynakla
rn niteliinden daha nemlidirler. zgl bir finansman kaynann pek ol
mad, kurumsal altyapnn pratikte ilemedii ve mdahale aralarnn ok
kaba olduu bir balamda bile, alarak hayatn idame edebilecek durumda
olmamak ve belirli bir yerdeki bir toplulua dahil olmak, yardm alma konu
sunda ksmi bir gvence salar. Sonuta, kilisenin yaps altnda ayrcalkl
bir yeri olan ve kilise cemaatinin sosyal manzarasnn paras olan sakatlar,
bir tr asgari geim kaynandan yararlanrlar. Yardmn geirdii geliim
ler, bu yardm projesinin kullanmna sunulmu kaynaklarn adm adm ge-
67
litirilmesi biiminde, yani giderek bollaan mali imkanlann elik ettii, iler
leyen bir uzmanlama, kurumsallama, teknikleme, profesyonelleme ola
rak okunabilir. Fakat bu dnmler, bu iki ltn hayata geirilme tarz
n -ilemsel etkinliine zarar vermeden- deitirirler.
Elbette burada ideal bir yardm modelinin inas sz konusudur. Bu mo
del, toplumsal yaknlk ve almaya elverili olmama eklindeki iki vek
tr ancak doyum noktasna eritiinde tamamen gerekleir. Fakat bu mo
delden farklym gibi grnen mdahale biimlerine yakndan bakmak
daha anlaml olacaktr. Bu belirgin sapmalar, modelin gcn rtmek
bir yana, en azndan dinamik bir biimde kullanlrsa modelin geerlilii
ni tasdik edeceklerdir. Gerekten de, somut yardm pratiklerini, bu lt
lerin mekanik olarak uygulanna bakarak deil, iki vektr arasndaki bir
denge durumu olarak yorumlamak gerekir. Bylece, iki eksenden birinin
doygunlua ulamas, belli llerde de olsa, dierinin bir kusurunu tela
fi edebilir.
Sakatlk taklidi, ideal yardm modelinden faydalanmak iin kullanlan en
etkili stratejilerden biridir. Szde hastalklann, yaralarn ya da sakatlkla
nn tehiri, dilencilikle ilgili btn literatrde yzyllar boyunca tekrar tek
rar karlalan bir temadr. Dilencilik dnyas, akam olduunda koltuk
deneklerini ve aksesuarlarn brakarak kendine ziyafet eken sahte kr
ler, sahte sakatlar, sahte yarallarla doludur. 67 Hatta profesyonel dilencilerin
kendilerini yaralamasnn ya da ocuklann sakatlamasnn anlatld say
sz hikayede olduu gibi, merhamet uyandrma kaygsnn an snrlara var
drld da olur. Fakat almaya elverili olmama durumunu taklit etmede
ki bu azim bir ie yaramadnda bile, yardmlara erimek iin bu kategori
letirmenin kesin nemine kanttr. lnsan malul konumuna dren bir ku
suru taklit eden kii, bedenen ve ruhen salkl olduunda yer bulamayaca
yardm blgesine girmeyi baanr. Ahlakszln erdeme, yani burada al
maya atfedilen yce deere sunduu sayg: Bana acmalsnz, nk herhan
gi bir ite alabilecek durumda olmadm gryorsunuz.
" Utan iindeki yoksullar" ise daha incelikli bir rnek oluturur. Bunlar fi
ziksel olarak alamaz halde olmadan da yardm grebilirler. Utan iin
deki yoksullar, iyi bir eitim alm ve nceleri toplumda erefli bir yer igal
eden, ama dknlemi ve mevkilerini koruyamam muhtalardr. Bunlar,
"el emeiyle alarak geimlerini salayamayan, nk soylanndan, eitim
lerinden, mesleklerinden gelen nyarglar, daha doru bir ifadeyle grenek
ler nedeniyle bu kayna kullanmalan men edilmi, talihsiz koullar sonu
cu sefalete dm" kimselerdir. 18. yzyln kimlii belirsiz yorumcusu u
nu da ekler: "Kl, cbbe ve kalemin, her birinin kendi utan iindeki yok-
67 Bkz. R Chartier (ed.), Figurts h !a gucu.mit, Monalba, Paris, 1982.

68
sullan vardr; bunlar halk tabakalarndan kmaz; tamamen mekanik sanat
lara kendini vermi alt snflarda da grlmez; fakat zgr sa!1atlan ya da ic
ras ellerle almaktan ok zihin almasn gerektiren dier meslekleri be
nimsemi olanlar arasnda grlrler." 68
Nispeten bu ge dnem metnini aktaryorum, nk "utan iindeki
yoksul"un zellikle ak bir tanmn vermektedir; fakat bu kategori ltalya'da
13. yzyln ikinci yansnda ortaya kar. 69 Aslnda bu tabir, snf dmeyi
ifade eder. Ortaya k, ehir toplumlarnn geliimine baldr. Bu toplum,
toplumsal farkllamay ve tabakalamay arttrarak, aa ynl bir hareket
lilie de yol aar. Fakat bu kategori Eski Rejim'in sonuna dek varln ko
rur. rnein hastanelerin ya da dini vakflarn kaytlarnda, "Kimlii bilin
sin istemeyen drst bir aile. Sanat. Drt ekmek" trnde notlarla birlikte
zel bir bte satrnn getii de grlr. 70 Yine ok sklkla, yardm sorum
lular, kilise cemaatinin ya da ehrin kendini zellikle sorumlu hissettii bu
yoksul kategorisine ncelik vermeye davet edilirler.
"Utan iindeki yoksullar" karsndaki byle bir yce gnlllk, nce
likle el emeine bal ilerin kmsenmesine kanttr: Soylu bir kimse, yok
sullua dse bile bu deersizletirici ileri yapma zorunluluundan muaf
tr. Keza yoksullua genellikle atfedilen olumsuz deeri de dorular: "Utan
iindeki yoksul" , yoksul olduunu gstermekten utan duyar; nk hay
siyetini korumutur ve yoksulluk soylu kii iin yakkszdr. Fakat bu tr
muhtaln zel muamele grmesi, zellikle bu bahtszlarn muhafaza ettik
leri aidiyet balarnn gc ve niteliiyle aklanr. Saygn bir mevki igal et
meleriyle tannan ve kabul gren bu kiiler, bir saygnlk sermayesini korur
lar ve imdi de bu sermayeden yardm biiminde pay alrlar. Bu gl top
lumsal katlm faktr, alabilir olmann yardm grme konusunda olu
turduu paradoksal engeli telafi edebilir.
alma kuralnn bu belirgin istisnas, kuraln nemini rtmez. n
k utan iindeki yoksul bir yandan mevcut haliyle alma ykmlln
den deil, durumuna yakmayan trden el emeine dayal ilerden muaftr:
El emeiyle almak sadece alt tabaka halkn ykmllndedir ve n
k yardm almak, kiinin hem almayla hem de toplulukla kurduu ili
kinin bileimini temsil eder. Bu ikinci eksende, utan iindeki yoksulun ba
km yaknlarn himayesine bir rnektir ve yaknlarn himayesinin temelini
oluturan olguyu u snrna iter: tanlar-aras bir sisteme dahil olmann yo
unluu ve nitelii. Hibir saygnl olmayan, alt tabakaya mensup takliti
dilenci, hayrseverlii kkrtmak iin numara yapmak ve bedensel dkn-
68 Ak. J.-P. Gutton, La socitt et les pauvres, a.g.e. iinde, s. 23.
69 G. Ricci, "Naissance du pauvre honeux", a.g.e.
70 Akt.J-P. Gutton, a.g.t.

69
ln sergilemek zorundayken, utan iindeki yoksul, eli kolu tutuyor olsa
bile sosyal sermayesini belli belirsiz kabul ettirmekle yetinebilir.
Fakat eli kolu tutan dilenci'ye uygun grlen muamele, ortaya koyduu
almaz mulaklk yznden kukusuz daha ilgintir. Sz konusu katego
ri, bu haliyle hemen kmseyici bir anlam edinerek 14. yzyl banda or
taya kmtr. 7 1 Bunun ortaya k, "utan iindeki yoksul"un ortaya k
yla aa yukan ezamanldr ve bu da bir tesadf deildir. Sadakayla yaa
yan "aylaklar" hi kukusuz daha nce vard (rnein Aziz Augustinus "di
lenmekten utan bile duymayanlar" mahkm ederken onlardan bahsetmi
yor muydu?), ancak demografik bymeyle, ehirlerin gelimesiyle ve belir
ginleen toplumsal tabakalamayla birlikte, bunlar kitlesel olarak belirginlik
kazandlar. "Eli kolu tutan dilenci" eklinde tanmlanan bir kategori olutu
rarak, idari yetkililer asndan sorun tekil etmeye baladlar.
Bu dnemden itibaren kan yasalann ou onlara sadaka verilmesinin ya
saklanmasn tekrar tekrar emreder. rnein Fransa'da 135 1 ylnda lyiJean
denen il. Jean'n hkmne gre, "Sadaka vermek isteyenler, bedeni ve uzuv
lan salkl, alabilir durumda olan, dolaysyla hayatlarn geindirebile
cek hi kimseye sadaka vermemelidirler; fakat eri br, kr, sakat ve dier
sefil kiilere vermelidirler."72 Ayn dnemde lngiltere'de il. Richard'n 1388
tarihli hkm, eli kolu tutan her dilenciyi ("Every person that goeth to beg
ging and is able to serve or labor"), polisiye nlemler uygulanan gezgin ser
serilerle e grmektedir ve onlan, eer yre sakinleri hogr gsterirse bu
lunduklan yerde faaliyet srdrebilecek sakatlardan (impotent beggars) ayr
maktadr. 73 Bu ayn ayrm, Valoisllar74 tarafndan ve 16. yzyl lngiltere'sin
deki ilk poor law'larda75 gezgin serseriliin ve dilenciliin yasakland birbi
rini izleyen kararlarda da tekrarlanr.
Sorunun z, bu aynnn tm kesinliiyle asla uygulanamam olmasnda
yatmaktadr. Bunun nedeni sadece "hayrseverlik" tavnndaki srekliliin bu
kesin ayrm yumuatmaya katkda bulunmas deildir. "Aylaklar"n ahlaki
ve dinsel olarak mahkm edilmelerine ramen, bunlann hepsinin alma
maktan dolay sulu olmadklan ve kilise cemaatine dahil olmalan kouluy
la dilencilik yapmadan yardm grebilmeleri ihtimali ortaya kar. 16. yz
ylda ngiliz poor laws bu ynde bir evrim geirir: Krbalanacak ve kovula-

71 Bkz. M. Molla, Eudcs sur l'hisloire dc la pauvrct, a.g.c., c. 1, s. 14.


72 "Ordonnance conceman la police du Royaume", Jourdan, Decrouzy, Isamber, Recueil gtntral
des ancimnes lois franaises, a.g.c., c. iV iinde, s. 577.
73 Bkz. J.C. Ribon-Tumer, History of Vagrans and Vagrancy, and Bcggars and Begging, New Jer
sey, 1972, s. 60.
74 Bkz. Jourdan, Decrouzy, !sambert, Recueil gtntral dcs ancimnes lois franaiscs, a.g.c., c. Xlll, s.
262-264.
75 Bkz. J. Pound, Povery and Vagrancy in Tudor England, a.g.c.

70
cak "able bodied" [ eli kolu tutan ) dilencinin mahkum edilmesinden ( 1535
tarihli ilk yasa), salkl bile olsalar btn muhtalarn sorumluluunun st
lenilmesi amacna ykselirler. 76 Ayn ekilde Fransa'da, yukarda analiz edi
len 1 764 fermannn uygulanmas iin karlan talimatlar, ikameti belli olan
dilencilere zel bir muamele ngrmektedir: !kametlerinden "yarm fersah
tan az" mesafede yakalananlar, meslekten dilenci deil, yardm grmeye la
yk topluluk yeleridir. Kapatma da ikameti belli olan dilencileri topluma
yeniden kazandrmann bir yolu olarak grlr. lkamet lt, "utan iin
deki yoksullar" iin olduu gibi, sonuta alamaz durumda olma lt
n de ortadan kaldrr.
Fakat bu tutum sonuna kadar srdrlemez. Salkl dilenci mefhumunu
incelediimizde zmsz bir eliki ortaya kar. Janus gibi, salkl dilenci
de iki ehresi olan bir varlktr. Bir yandan yardm bekler, nk hibir eyi
yoktur; ama dier ehresiyle baskya ar yapar, nk alabilir haldedir
ve beden gcyle yaamn idame ettirmelidir. Salkl dilencinin mahkum
edilmesi, kimi zaman bir hak gaspsnn mahkumiyeti olarak grlr: n
k o, kendini potansiyel olarak yardm hak eden biri gibi gsterirken, a
lma zorunluluundan kurtulmaktadr. Kimi zaman ise, iinde bulunduu
durumdan kendisinin sorumlu olmad kabul edilir ya da bu ihtimal d
nlr ve yardmn kaps ona aralanr. Fakat "utan iindeki yoksul"un ya
rarland yce gnlllkten farkl olarak, ona yaplan yardm asla ekin
cesiz olmaz. Halkn alt tabakasnn yesi olarak, onun sosyal sermayesi yok
tur. Kutsal Kitap'taki "ekmeini alnnn teriyle kazanacaksn" eklindeki h
km, onun gibi insanlar zerinde yani "sefil haldekiler" zerinde acmasz
bir bask oluturur. Peki ama bu durumda, alacak halde olmadndan de
il, i bulamad iin alamayp ekmeini kazanamayanlar ne olacak?
Yardm alannn btn tarihi bu elikiyle ilikilidir. Yardm grebilmek
iin alamaz durumda olma zorunluluundan bahsedilir, yinelenir, ama
yardm dzenlenirken sklkla bu lte ihanet edilir. Bu nedenle, sz konu
su teebbsler en iyi durumda aksaktr ve ou zaman baarszla urarlar;
bunun nedeni sadece maddi kaynak yokluu, mali olanaklarn, uygun kii
ya da kurumlarn olmamas deildir. Eli aya tutan muhtalarn yardmn
zgl kategorilerinde ortaya koyduu sorunlar btnyle ele almann im-
76 Bkz. J. Pound, Povtrty and Vagrancy in Tudor England, a.g.t.'in ek bolmnde 1 570 ylnda
Norwich ehrinin yardm ettii yoksullar listesinden alntlar. Baz emeki ailelerinin, ya i
siz olduklanndan ya da aile reisinin ald cret hayatta kalmay salamakta yetersiz olduun
dan, yardmdan yararland grlmektedir. Keza, Lyon'daki Genel Sadaka Kurumu 1534'te
kurulduunda muhtalara haftalk ekmek datmn dzenler, ki bunlar genellikle kuk
meslek sahipleridir (bkz. J.-P. Gutton, La socittt ti lts pauvres ... , a.g.t.). Fakat bu "belediye
politikalan"nn Onerdigi zumler, sorunun boyutu yannda her zaman nemsiz kalmtr. Sa
lkl durumdaki muhtalarn zorunlu olarak alnnlmasna ynelik teebbsler iin bir sonra
ki blume baknz.

71
kanszlna gelip arparlar. Terk edilmi ocuklar, gsz ihtiyarlar, sakat
lar, muhta hastalar, vb. sz konusu olduunda, engellilikbilimi77 ereve
sinde olunduu srece temelde bir sorun yoktur. Benim bundan anladm,
ok ciddi olabilecek glklerin esasen teknik, mali ve kurumsal dzeyde
olduudur. alabilir durumdaki insanlarn kendi kendine yetememesi ise,
tarihsel olarak ilk kez salkl dilencide temsil bulan temel sorunu ortaya
koyar ve u muammal soruyu sorar: Yardm talep eden biri, kendi yaam
n reten biri haline nasl getirilir? Bu sorunun cevab yoktur; nk "doru
cevap" yardm dzleminde deil, alma dzlemindedir.
Bylece, salkl dilencinin tad mulaklktan yola karak, sosyal soru
nun ikiye blnmesine ve dramatizasyonuna varlr. Bu kii, genel talihsizlik
kategoriletirmesine halkn talihsizliinin bu zgl ve temel biimini yeni
den dahil etmek iin somut geii temsil eder: Emekilerin sefaleti ya da da
ha kts, ii olmayan yoksullar.

77 Bu elbette "engellilikbilimi"nin, toplumsal durumla ve almayla ilintisiz doalc bir katego


riletirmeye indirgenmesi anlamna gelmez: Lyon'daki "hayr kurumlan" ogunlukla "yallar
la", zellikle de "yal kadnlarla", eski iilerle, ipek imalathanelerinde ya da ehirdeki kk
mesleklerde alm ii kadnlarla ya da erkek iilerin dul eleriyle doluydu (bkz. J.-P. Gut
ton, La socittt et les pauvres, a.g.e.). Yaa bal sakatlk, onlann yardmdan yararlanmasn sala
maktadr. Yine de bunun koulu, Lyon'da domu olmak ya da on yl akn sredir orada otu
ruyor olmaktr. Bununla birlikte, bu "yal"lar da arka planda alma sorununu ortaya koyar
lar: Hayatlannn sonunda onlan muhta duruma dren ey, aktif yaamlan boyunca edindik
leri imkanlann yetersizliidir. Bylece, bu sorunun "zm"nn almaya bal yardmlann
ortaya kmas olduu, bunun genel olarak salkl muhtalar sorununa da zm olaca g
rlr (bkz. 6. Blm).
72
2
Kadastrosu kanlm Toplum

Desteklemeci-sosyal [yardm] , 1 2. ve 13. yzyllardan itibaren Hristiyan Ba


t'da olduka karmak bir grnm kazanmtr. Burada "modem" bir yar
dm politikasnn bellibal izgilerini grmek mmkndr: Yardm grecek
kiilerin snflandrlmas ve ayklanmas, bunlar toprak temelinde rasyonel
ekilde dzenleme abalar, sorumlu mercilerin -ruhani ve laik, "zel" ve
"kamusal" , merkezi ve yerel- okluu. Daha bu dnemde iki nfus katego
risinin -utan iindeki yoksullar ile salkl dilenciler- ortaya k, bu top
lumlarn snf d (aa ynl hareketlilik) ve dk istihdam (dilencili
e mecbur edilmi salkl alanlar) olgularyla imdiden tantklarna ia
rettir. Bununla birlikte, sz konusu toplumlar sanki bu topluluklar yardm
kategorileri iine sokmaya abalyorlarm gibidir: lkamet gsterme ve al
amaz durumda olma ltleri, kiinin yardm grebilmesi iin koul olarak
ileri srlmeye (genellikle eilip bklse de) devam etmektedir. Bu doktrin
Eski Rejim'in sonuna dek varln korur. te yandan, i bulmasnn imkan
sz oluuyla nitelenen yeni bir muhta profilinin ortaya kyla birlikte, 14.
yzyl ortasnda bir dnm meydana gelir. Bana gre, yardm konusunu
ele alan tarihilerin ou buna yeterince dikkat ekmemitir; nk bu du
rum yardm sorunsalnn erevesine tam olarak girmemektedir. Sal ye
rinde olan dilencilerin varlyla ortaya kan sorun, o dnemde gezgin ser
serilikle birlikte yeni bir boyut kazanr.
Elbette dnm btnsel deildir. Mulak bir kiilik olan salkl dilen
ci yok olmayacaktr. Yardm iin oluturulan yasal ve kurumsal dzenein
ekirdei oktan yerlemitir ve bu yeni soruna uyum salamaya alacak
tr. Dolaysyla bir yanyla ayn verileri yeniden okumak gerekecektir. Fakat
73
14. yzyln ortasna doru yeni bir ahsiyetin ortaya kt doruysa ya da
en azndan sosyal sorunun farkl bir versiyonuna hizmet edecek ekilde bir
grnrlk kazanmsa, bu yeniden okuma esasen farkl olmak zorundadr.
Fakirler, muhtalar, eli aya tutmayanlar, yoksullar ve hatta her tr isten
meyen insan zaten uzun sredir vard. Bundan byle, toplumda fazlalk ko
numunu igal eden kiileri de bunlara katmak gerekecektir: Toplumsal ya
pda ve kabul grm konumlarn dalm sistemi iinde onlarn yeri yok
tur; yardm gren muhtalar toplumla btnlemi bir evre haline getire
cek herhangi bir yer de yoktur. Bunlar gnmzdeki "fazlalklarn" atalar
dr. Elbette durumlarnn zdelii bakmndan deil, konum benzerlii ba
kmndan.

1349
Peki ama 14. yzyl ortasnda "meydana gelen" ey nedir? Toplumsal bir ya
p iinde, bu yapnn karlamaya hazr olmad ve engellemek iin elinden
gelen her eyi yapaca ani bir hareketlilik eilimi grlr. Bu sarsnt sah
neye yeni bir muhta profili kartr. 1349 ylnda ngiltere kral III. Edward,
Emekiler Yasas (Statutum serventibus, Statute of Labourers) adyla bilinen
yasay karr. Bellibal dzenlemeleri tercme ediyorum:
Nfusun nemli bir blm, zellikle de emekile,r [ worhmen] ve hizmetkar
lar [servants] yakn dnemde vebann kurban olduundan, biroU efendi
lerinin ihtiya iinde oldugunu ve hizmetkarlarn son derece az sayda oldu
gunu grerek, yksek cretler [wages ] almadka hizmet etmek [ to serve] is
tememektedirler ve kimileri alarak hayatn kazanmaktansa aylak aylak di
lenmeyi tercih etmektedir. Bizler, bu trden bir ktln yol aaca ciddi ra
hatszlklar dikkate alarak, soylularla, st dzey din adamlaryla ve bize yar
dmc olan eitimli insanlarla mzakerede bulunup hemfikir olduktan sonra,
onlann nzasyla unu emrediyoruz:
Ingiltere krallmzn her tebaas, erkek ya da kadn, durumu ne olursa ol
sun, zgr ya da kle [bord] , eer salklysa, altm yan altndaysa, ticaret
le geinmiyorsa [not living in merchandise] ya da zanaat [ craft] icra etmiyorsa,
geinecek mala sahip deilse, ekebilecei topra yoksa ve kimsenin hizme
tinde deilse [not serving any otherl , durumuna uygun bir ekilde hizmet et
mesi talep edildiinde, bunu talep euni olana hizmet etmekle ykml ola
caktr; ve sadece bulunduu konum gerei hizmeti cretini ayni olarak, ya
ni hkmranlmzn yirminci ylnda veya nceki be ya da alt yl ortala
masnda teaml olmu yiyecek ya da cretle alacaktr. Senyrn, serflerinden
ve ortaklanndan bir bakasn onun yerine tercih edebilecei, bylece onla-

74
nn senyrn hizmetinde kalabilecekleri; fakat yine de senyrn onlan ken
disine gerekenden daha fazla hizmetinde tutmayaca anlalmaldr; ve eer
bir erkek ya da kadn, bu ekilde hizmette bulunmas talep edildiinde bu
nu yapmazsa, szne gvenilir iki kii bu duruma polis efi, adalet grevli
si, senyr ya da ehrin yneticisi karsnda tanklk ettiinde, onlar ya da i
lerinden biri tarafndan derhal en yakn hapishaneye gtrlecek ve yukan
da belirtilen biimlerde hizmette bulunacana emin olunana dek gzetim al
tnda tutulacaktr.
Bir alan ya da hizmetkar, gereken sreden nce iini terk ederse hap
se atlacaktr.
alanlara, eski cretler -daha fazlas deil- verilecektir.
Bir ehrin ya da mlkn senyr bu dzenlemeye herhangi bir biimde
kar karsa, ceza olarak denen tutann mislini deyecektir.
Eer bir zanaatkar [artificer] ya da bir ii kendisine denmesi gerekenden
daha yksek bir cret alrsa, hapse atlacaktr.
Yiyecek maddeleri makul fiyatlara satlacaktr. Keza, birok salkl dilen
ci [able-bodied beggars] dilencilikle yaayabildikleri srece almay reddet
tiklerinden ve kendilerini tembellie ve ahlakszla verdiklerinden ve ki
mi zaman da hrszla ve dier irenliklere teslim olduklanndan, ala
bilir durumda olanlara merhamet ya da sadaka bahanesiyle de olsa herhan
gi bir ey vermeye kalkan ya da onlan bu eilimlerinde [ desires] cesaretlen
diren kii cezalandnlacaktr; bylece onlar da yaamak iin almaya mec
bur olacaklardr. 1

Yeni bir alma sorunsalnn ana unsurlarnn, sistematik bir ekilde mo


demitenin balangcna eklemleniini gstermek iin bu uzun alnt gerek
liydi; yani:
- yaamak iin kol gcnden baka bir eyi olmayan herkese alma y
nndeki kesin buyruun hatrlatlmas;
- gelenek ve greneklerin belirledii grev dalmna mmkn olduun
ca sk bir ekilde uyma ykmll. alann (iverenin izni hari) kendi
iinden ayrlamamas ve i arayann, henz feodal yaplann egemenliinde
ki bir toplumun bamllk sistemini belirleyen toprak snrlan iinde kendi
sine yneltilen buyruu kabul etmesi. Senyrn bu ncelik hakk, zgr in
sanlar karsnda olduu kadar serfler karsnda da geerlidir;2
Akt. J.-C. Ribton-Tumer, History of Vagrants and Vagrancy, and Beggars and Begging. a.g.e. iin
de, s. 43-44.
2 14. yzyl ortasnda Avrupa'da Elbe'nin batsnda serilik epey geriledi; fakat sertliin tama
men ortadan kaldnldg blgeler ile daha uzun sre varln srdrecei blgeler arasnda
durum hala fazlasyla tezat iindedir. Serilik mefhumunun kapsad ierik tekanlaml olmak
tan uzaktr. Fakat bu farkllklar burada nem tamaz, nk mevcut konumuz asndan
nem tayan tek ey, 14. yzyl ortasnda alnan nlemlerde bu farklln dikkate alnmama-
75
- i cretlendirmesinin dondurulmas; bunun pazarlk ya da dzenleme
konusu olmamas, kendiliinden dalgalanmalara braklmamas, kesin ve zo
runlu olarak saptanmas;
- yardm almay talep ederek bu alma buyruundan kamann yasak
lanmas (yoksullarn dilenmesinin yasaklanmas ve bununla balantl ola
rak, mlk sahiplerinin alabilir tebaann sorumluluunu sadaka yoluyla
stlenmesinin yasaklanmas).
Bu dzenlemeler, hayatlarn alarak kazanma ykmllnde olan
herkes iin gerek anlamda bir genel i yasas oluturur. Bu yasa iki dzlem
de iler ve iki tr alan arasnda bir ayrm izgisi oluturur. Zanaate daya
l mesleklerin kurumsallam sistemine dahil olan ya da bir efendiye hizmet
eden herkese; uaklara, ev hizmetkarlarna, ruhban ya da laik [senyrlerin)
mlklerinde alan personele ya da serbest veyahut kle konumunda da ol
sa bir mlk sahibine baml halde, geimlerini saladklar bir topraa ba
l olanlara, bu dzenleme nlem niteliinde bir an yapar: alma yerleri
ne bal kalmal, bulunduklar konumla ve buna bal cretle yetinmelidir
ler. Bununla balantl olarak, sz konusu dzenleme "serbest kalm" ya da
bu geleneksel kurallardan kurtulmu bireylerin, hem isiz olanlarn hem de
istihdam asndan hareketli bir konuma sahip olanlarn, oluum halindeki
akn engeller. Dzenleme, iblm yaplarna yerlememi belli bir n
fus trnn artk sorun oluturduu saptamasna cvap verir. Ayn zaman
da da bir zm dayatr: Hareketlilii kknden skp atmak, ak kayna
nda durdurmak ve almayan herkesi sabit yaplar iine zorla yeniden da
hil etmek. Bu zellikle, alabilir durumdayken geinmek iin yardm alma
talebinde bulunma eklindeki kaama engeller. alma yasas, yardm ya
sasna ak bir kartlk iinde ifade bulur.
Btn bunlar bir metne ok fazla anlam yklediimizi gsteriyor? Oysa
bu metin tek deildir. Bizzat lngiltere'de, 14. yzyln ikinci yansnda eit
li deiikliklerle birlikte defalarca yinelenecektir. 1388 ylnda II. Richard bu
metne ilgin ayrnt ekler. ncelikle, alma yerlerini terk eden hizmet
karlar (servants), bal bulunduklar blge yetkililerinden onay almaldrlar.
Bu gei belgesi olmadan gezgin (wandering) konumunda bulunurlarsa hap
se atlacaklar ve terk ettikleri ie geri dneceklerine emin olunana kadar g
zetim altnda tutulacaklardr. lkinci olarak, tann iine alnm on iki yan
zerindeki btn alanlar, baka bir el emei iini tercih edemezler ve bu
kural ihlal eden i ya da raklk szlemeleri geersiz ilan edilir. Nihayet,
her salkl dilenci, onay almadan dolanan gezgin serseri kabul edilecektir.
Buna karlk sakat dilenciler, eer blge sakinleri hogr gsterirse, bulun-
s ve btn emeki kategorilerine -krsal ya da kentsel, serr ya da mgir- tam eitlikle muame
le edilmesidir.

76
duklan yerde kalabilirler; tersi durumda, ya bannaklann bulunduu ehirle
re ya da kendi memleketlerine dnmek zorundadrlar ve mrlerinin sonu
na kadar orada kalacaklardr. 3
Fransa'da lyi Jean'n (II. Jean) 135 1 tarihli ilk dzenlemesi, "Paris ehrin
de aylak gezenleri [ ... ] ve bedenen hibir i yapmak istemeyenleri [ ... ] han
gi durum ve koulda olurlarsa olsunlar, meslekleri olsa da olmasa da, erkek
ya da kadn da olsalar, beden ve uzuvlan salkl olanlan" hedeflemektedir
ve onlara "ya hayatlann kazanabilecekleri herhangi bir i yapmalan ya da
bu duyurudan sonra gun iinde [ ... ) Paris ehrini terk etmeleri" buyrulur.
Yoksa hapse atlacaklar, ayn suu tekrar ilemeleri durumunda tehir edile
cekler ve nc kez tekrarladklannda ise alnlan dalanarak snilecekler
dir.4 yl sonra yaplan yeni bir kraliyet dzenlemesi (Kasm 1354), ak
bir fkenin ifadesini tar:
istedikleri creti almadklarnda ilerini yapmak istemeyen [ . . . J ve sadece
kendi zevklerine gre almak isteyen iilere, memleketlerini ve ikamet
yerlerini terk ederek, karlarn ve ocuklarn, kendi memleket ve mesken
lerini brakan iilere gsterilen byk iyi niyet. [ . . . ] Her trden insann, er
keklerin ve kadnlarn, toprakta ve bada almaya ya da i yapmaya alm
olanlarn ya da kuma imalathanesinde veya tabakhanede, marangozhanede,
duvarclkta, ev ilerinde ve benzer ilerde alanlarn, gn domadan i iin
kiralandklar yerlere giuni olmalar ve orada, sz konusu mesleklerin iile
rinin yevmiyeleri kadar cretle ilerini yapmalar emredilir. 5

Hem ehirlerde hem de kylerde alanlar iin geerli bu kesin buyruk


lar, 1413 tarihli kraliyet meclisinin Caboche dzenlemesine kadar defalarca
hatrlatlacaktr. Bu dzenleme, "birok topran ekilmeden kaldn ve l
kenin birok kynn doru drst iskan edilmediini" saptar. Sonu ola
rak "Kral, hayatlann kazanabilir durumda olan btn erkek ve kadn dilen
cilerin dilendikleri yeri brakp hayatlann baka trl kazanmalann emre
der." Yardm yaplmas daima yasak olanlar ise "sakat olmayan, alabilecek
ya da hayatn baka trl idame ettirebilecek gc olan erkek ve kadn di
lenciler ve de gezgin serseriler ile aylaklar ve benzerleridir. " 6
lber yarmadasnda, Portekizli IV. Alphonse 1349'da, Aragon Saraylar
3 J.-C. Ribton-Tumer, Histo,y of Vagran anl Vagrancy... , a.g.e., s. 60. il. Richard'n ayn dzen
lemesi bir yerden bir yere giden rencilerin devam ettikleri en son niversitenin rektrnden
onay almasn art koar. Hac olduklarn syleyen yolcular da gerekten hacca gittiklerini ka
ntlamaldrlar.
4 Jourdan, Decrouzy, lsambert, Rccucil gtntral dcs ancicnncs lois Jranaiscs, a.g.c., c. iV, s. 577 ve
devam.
5 A.g.c., c. iV, s. 700.
6 A.g.c.

77
1349 ve 1 350'de, Kastilya Saraylar da 135l'de azami creti saptarlar ve i
aramak amacyla bir yerden bir yere gitmenin yasaklanmas ve gezgin serse
riliin bask altna alnmasyla birlikte, bu nlemler 14. yzylda daha da ar
tmlr. 7 Bavyera dk Ludwig von Wittelsbach 1357 ylnda Bavyera ve Ty
rol'de hizmetkarlarn ve gndelik alanlarn cret art olmadan iverenle
rinin hizmetinde kalmas gerektii kararm karr. Eer ilerini brakrlarsa,
mallarna el konulacaktr. 8
lngiltere, Fransa, Portekiz, Aragon, Kastilya, Bavyera: Merkezi bir iktida
rn glenmeye balad lkelerin ounda, avarelikle birlikte emekilerin
hareketliliini nlemek ve kat bir alma yasasn uygulamaya koymak iin
artc bir ekilde birbiriyle akan nlemler btn ezamanl olarak be
nimsenir. Ama bu ayn zamanda dnemin "uygarlam" Avrupas'nn bt
nndeki birok ehrin de izledii politikadr: 1350 ylnda Orvieto, 1355'te
Floransa, 1356'da Metz, 1359'da Amiens . . . 9 Merkezi iktidarlar ile belediye
iktidarlar, el emei gerektiren ilerde mesleki ve corafi hareketlilii mm
kn olduunca snrlandrarak, almay geleneksel ereveleri iine kapat
ma iradesinde ibirlii ederler. alma zorunluluu sorunu ile yardm so
runu arasnda temel bir farkllk olduunun bilincine varlmas noktasnda
da buluurlar.
Dolaysyla bu durumu niteleyen ey, alanlarn yeni tr hareketlilii ile
bunu yasaklama ynndeki politik iradenin birlemesidir. Bu hareketlilik
Ortaa toplumunda asla bir yenilik deildir. ncelikle, corafi dolam an
lamnda hareketlilikten bahsedelim:
Ortaa'da yollardaki hayat zellikle 14. ve 1 5 . yzyllarda youndu. Seyyar
satclar, deirmenciler denklerini srtlayp kyden kye dolayorlard; ok
sayda hac mekanna, zellikle de Saint-Jacques'a giden haclar sadakalarla
yayordu; dilenci biraderler, her trden vaiz, ehirden ehre gidiyor, kilise
lerin nnde ateli sylevler ekiyorlard; bakalar cennetteki azizlerin me
ziyetleri zerine hayaller kuruyorlard; ruhbanlar manastrdan manastra gi
derek haber tayorlar, renciler niversitelerine gidiyorlard. Sonra, yollar
da jonglrlerle, masal anlatclaryla, hayvan tacirleriyle karlalyordu; izne
km ya da orduya katlmaya giden askerler yollan dolduruyor, saysz di
lenciyle yan yana yrrken, yol kenarndaki ormanlk alanlarda da hrsz e
teleri yuvalanyordu. 10

7 Bkz. j .-P. Guuon, La socittt e les pauvres, a.g.e.


8 C. Liss ve H. Soly, Poverty and Capialism in Pre-indusrial Europe, a.g.e., il. Blm.
9 Bkz. M. Mollat, ls pauvm au Moym Age, a.g.e.
10 C. Paultre, De la repression de la mmdicitt el du vagabondage en France sous l'Ancim Rtgime,
a.g.e., s. 1.

78
Bu 14. yzyln berisinde, geni arazilerin, fundalk ve ormanlarn oldu
u, uygarln izine dahi rastlanmayan bir dnyada, kayg verici varlklar ise
haydi haydi geziniyordu. 11. ve 13. yzyllar arasnda Latin Hristiyanl
nn atlmndan sz eden Georges Duby unu belirtir: "Bununla birlikte ha
li vakti yerinde bu toplumun eperlerinde, her toplumda rastlayabileceimiz
trden uyumsuz, kk gruplann, dknlerin varl fark edilir. Bu kiiler
yerleim blgelerinin dna, henz iskan edilmemi ormanlk blgelere gn
derilmi, yollara atlmtr." 1 1
Bu gezginler sk sk sorun oluturuyordu. Gz ard edilemeyecek hale gel
diklerinde, zellikle de 12. yzylda krlar talan eden yol eteleri halinde top
latklannda, dman olarak grlp onlarla mcadele edilir. 1 2 Fakat bunlar
daha ziyade arzu edilmeyen kiilerin neredeyse tamamen ortadan kaldmlma
sn hedefleyen meru mdafaa trnde davranlardr. Bu istenmeyen kii
ler, her trden toplumsal ilikinin dnda kalr ve kimse onlar kullanmaya
ya da entegre etmeye kalkmaz. Buna karlk, taknlklara ve kargaaya yol
asalar da, kendi ilkeleri iinde ereveleri izilmi ve ritellemi, kabul gr
m hareketlilik biimleri de -rnein haclarn ya da Hallarnki- mevcut
tur. Az ok dzenli ve silahl gruplarn yolculuklar daha ykc etkiler yara
tr, fakat alklar nasl ekonomik manzarann bir parasysa, bunlar da dne
min toplumsal manzarasnn bir parasdr. Keza, balangta kukusuz sorun
oluturan tacirlerin hareketlilikleri, en dinamik kesimini temsil ettikleri Orta
a toplumsal yapsnn aynlmaz bir parasn oluturur. 1 3
14. yzyldan itibaren grlen ya da en azndan aka sorun oluturmaya
balayan hareketlilik bambakadr. Bu hareketlilik, rgtl toplumun ere
veleri dnda kalan ya da mesleki olarak bu topluma dahil olmu veya onun
eperlerinde dolaan kiilere zg deildir. Yeni hareketlilik, mevcut top
lumun banndaki bir i sarsntdan domutur ve pei sra gelen nlemler
deki temel farkllklar da bundan kaynaklanr. Burada sz konusu olan d

11 G. Duby, "Les pauvres des campagnes dans l'Occident medieval jusqu'au XIII' siecle", a.g.e., s.
29.
12 Bkz. E. Freville, Des grandes compagnies au XN' sitcle, Bibliotheque de l'Ecole des chartes, c. ll,
s. 272. Freville 14. yzyl kumpanyalannn hiyerarik ve askeri yaps ile 12. yzyln yol kesen
eteleri arasnda bir aynna gider. Bu eteler daha ziyade serflikten kopanlardan oluuyordu ve
isyan tarznda iddetli ve dank halk ayaklanmalannn temelinde bunlar yer almaktayd.
13 Bkz. J. Le Goff, Marchands et banquiers au Moyen Age, PUF, Paris, 1956. Gezginlerin, "ayakla
n tozlular"n kkeninin tacirler olduu ynndeki Henri Pirenne'in lsz tezi (bkz. Les An
ciennes Dtmocraties des Pays-Bas, Flamrnarion, Paris, 1910) bu haliyle artk savunulrnarnakta
dr (ticaretin geliimi ile toprak mlkiyeti arasndaki balara vurgu yapan tersi tutum iin bkz.
rnein ]. Heers, Le clanfamilial au Moyen Age, PUF, Paris, 1974). Yine de tacirler, toptanclar
ve bankerler en hareketli katman olutururlar, ama ayn zamanda giderek daha asit bir konum
edinerek Ortaa toplumunda kendilerini daha fazla kabul ettirirler. Tccar, tpk bir yerden
bir yere giden hac, renci, ruhban gibi, hareketlidir; ama yine de bunlar mensubiyetlerini yi
tirmi deillerdir.

79
alkantlardan korunmak deil, herkesi iblm iindeki yerini koruma
ya mecbur ederek toplumsal dzenin i dzenlemelerini glendirmektir.
nk karlalan glk, bundan byle i rgtlenmesinin ve yeni birey
profilinin, toplumun geleneksel biimlerine uyum salamasnn g olmas
dr. llgili topluluklar, henz kesin biimini almam olmakla birlikte kelime
nin tam anlamyla proletarya diye adlandrabileceimiz eyi temsil ederler:
hayatta kalmak iin sadece kol gcne sahip olanlar.
Bylece, feodal toplum sarslrken o gne dek grlmemi bir ii sorunu
ortaya kar. Kapitalizmin geliiminden nce proleterlerden sz etmek yersiz
deildir. Aziz Aquinolu Tomasso bile onlardan sz etmektedir: "Emeklerini
kiralayan cretliler yoksullardr; nk abalannn karlnda bekledikle
ri ey sadece yiyecek bir lokma ekrnektir." 14 Aquinolu Tomasso'nun ada
olan, Liege yaknndaki Orgnies piskoposluk kurulu yesi jacques de Vitry,
"gndelik geimlerini bedenen alarak elde eden, yedikleri lokmadan son
ra da ellerinde hibir eyleri kalmayan yoksullar" kategorisinin varln sap
tar. 1 5 Dolaysyla, hayatta kalmalan zellikle emek-glerinin kiralanmasna
bal olan bu "cretliler", kelimenin gerek anlamnda proleterdirler. Fakat
topluma dahil olduktan, yerli-yurtlu olduktan lde, "sadece" yoksuldur
lar. Bunlar kendi yerlerindedirler ve dnyann dzeninin parasdrlar; he
nz bir "sosyal sorun" oluturmazlar.
14. yzyln ortasnda durum farkldr; nk bu, almann rgtlen
mesindeki dzensizlemenin bir rndr. Bu anlamda 19. yzyl banda
ki durumu, yani sosyal sorunun sefalet sorunu biiminde ilk kez aka or
taya konduu dnemi hatrlatr. 16 Ama bunu sadece hatrlatr; nk sefalet
olarak adlandnlacak olan ey, bir igc piyasasnn vahice serbestletiril
mesinin rn olacaktr; oysa burada sorun oluturan ey byle bir piyasa
nn olmamasdr. Durum u terimlerle ifade edilebilir: Geleneksel igc r
gtlenmesinde yer bulamayan bir hareketlilik nasl engellenebilir? 14. yz
yln ortasndan itibaren alnan nlemlerin anlam budur: almay rgtle
yen sabit yaplar ile domakta olan bu hareketlilik arasndaki elikiyi k
knden skp atma abas. Toplumla btnlemi bir proleter, sanayi-n
cesi toplumda sorun oluturmazken, i arayan bireyler iin durum ayn de
ildir. Bunlar i rgtlenmesinde gerekten yeri olmayan ve alyor kabul
edilemeyecek yzergezer bir igcn temsil ederler. 17 Bundan byle onla-
14 Saint Thomas d'Aquin, Somme th'ologique, la), 2, I05, a2, ak. M. Mollat, Les pauvres au Moyen
Age, a.g.e. iinde, s. 282.
15 Ak. M. Mollat, a.g.e., s. 133.
16 Sefaletin analizi iin bkz. Bu kitap 5. Blm.
17 Bilindii gibi, Max bu yzergezer topluluklann kapitalizmin geliimindeki roln vurgular ;
bunlar kapitalizmin yedek ordusu "nu olutururlar (bkz. Le capital, 1. Kitap, Sekizinci ksm,
XXVII. Blm, Franszca tercme, CEuvres, 1, La Pleiade, Paris, s. 1171 ve devam). Bununla

80
ra sadece almalan deil, retim dzeni iinde eskilerden beri igal ettikle
ri kendi yerlerinde almalan buyrulur.
Bununla birlikte, bu yeri terk etmelerinin nedeni, genellikle baka trl
yapamamalandr. 14. yzyl ortasnda alnan nlemler bir ikilem bannd
nr; bu nlemler bir hareket eilimini saptar, fakat hareketsizlii dayatmaya
abalarlar. Bu nlemlerin yneldii topluluklar kelimenin gerek anlamyla
kskatadrlar: Bir hareketlilik srecine girmilerdir ancak nceki statkoya
geri dnmeye mecbur edilirler.

Feodal toplumun dnOOm bunalm


Bu sorunsal hangi balamda ortaya kar? l 4. yzyln ortasnda ilan edilen
nlemlerin arpc bir ekilde ayn amaca ynelmesi, ncelikle trajik bir ola
ya gnderme yapar: yzyl sonundan nce Avrupa'daki nfusun yaklak
te birini yok ettii tahmin edilen kara veba. Bylece die:s irae [ gazap gn i
iri] fonda iitilirken, kendini krbalayanlann geit trenleri ve halka halin
de lm dans yapanlar eliinde, "bulac veba" dorua erimi Ortaa'n
"kalabalk dnya"sn insann ender bulunur olduu bir dnyaya evirdi. 18
Bu genel ykm iinde en ar bedeli deyenler daha korunmasz olan yok
sullar oldu. Yzyl sonunun bir tarihisi unu belirtir: "Genel lm oram o
kadar ok bacy ve iftiyi, her meslekten onca iiyi yok etti ki [ ... 1 b
yk bir ak ortaya kt." Ve ekler: "Btn iiler ve aileleri an cretler ta
lep ediyorlard." 19
Hayatta kalm bu yoksul ve deer verilmeyen insanlar asndan, daha
az sayda olduklarndan daha fazla aranr olduklar bu durumdan "yarar-

birlikte. olgu nun 14. yzyl ortasnda ortaya ktg dogruysa -benim burada ortaya koymaya
algm da budur- bu yorum bir zorluk yaratacakr. O dnemde kapitalizm fazlasyla emb
riyon halindedir ve el emeinin geleneksel toprak ereveleri iinde sabilenmesine. zellikle
de krsal kesimde zanaatkarln geliimi dolaysyla, uyum salamaktadr (bkz. bu kitap 3. B
lm). Dolaysyla 14. yzylda alnan nlemler, hem el emeginin hareketliliine hem de dolay
syla sanayi kapitalizmini doguracak olan yeni rgtlenme imkanlanna da engel oluyordu. Be
nim iddiam, bu vahi hareketliliin aslnda retim yaplannn kapitalizmin geliimi ynndeki
dnmnn bir sonucu olmad ve bu "modem" yaplann iine dahil olmadan nu ortaya
kdr. 14. yzyl anasnda yaanan toplumsal sarsnt, yeni ekonomik glerin atlmyla il
gili deildi. Yine de, bu sorulann onodoks Marksist bir yorumu iin bkz. M. Dobb, Eudes sur
le dtvtlopptmtnl du capialisme, Franszca tercme, Maspcro, Paris, 1969, zellikle VI. Blm
[Kapitalizmin Geliimi zerine lnulantler, ev. F. Akar, Belge Yaynlan, 1992].
18 "Latin Hristiyanlg"nn ahmn salam her trden deiimin yogunlamasnn koulu olan
ve sadece bir demografik yogunluk meselesi olarak grlemeyecek "kalabalk dnya"ya atredilen
nem iin bkz. Pierre Chanu'nn eserleri; dierlerinin arasnda l rnps dts rtformcs, Fayard, Pa
ris, 1975, c. l, "Le oumant du monde plein." Bu Latin Hristiyanlgnn kapsadg nfus (Elbe'nin
batsndaki Avrupa) l348'de muhtemelen 80 milyona erimi ve yzyl sonunda yaklak 60 mil
yona dmt. Bu agn giderilmesi iin bir buuk yzyldan fazla beklemek gerekecektir.
19 Gilles Le Muisit, akt. M. Mallat, I.cs pauvrcs au Moycn Age, a.g.t. iinde, s. 24.

81
lanmak"tan daha doal ne olabilir? Nihayetinde el emeinin arz ve talep ya
sasn kendi yararlarna kullanyorlard ve belli llerde de bunu baard
lar. Kara lm'n verdii ilk zararlar takip eden yirmi yl boyunca cret
ler nemli lde -ou zaman iki mislinden fazla- artt. Durum, net bir de
mografik canlanmann damgasn vurduu 16. yzyln bana dek nispeten
cretliler yararna kald. 20
Dnemin btn belgelerinin tanklk ettii bu ani cret art, 1 350'li ylla
rn engelleyici nlemlerinin etkisiz kald anlamna gelmemektedir. Bu n
lemler olmasa, kayma kukusuz daha byk olurdu. rnein lngiltere'de,
Emekiler Yasas'nn gerekten uygulanmas ynnde sistematik abalarn
yaygnlatn aka gsteren almalar vardr. 2 1 Yine lngiltere'de, yasann
kmasn takip eden ilk yllarda, yasann uygulanmasn engelledikleri ge
rekesiyle alanlarn maruz kald cezalar ok ard; hatta arptnldklar
cezalar, kimi kontluklarda denen vergilerin te birinden fazlayd. 22
Daha genel olarak ve -Fransa'da Yz Yl Savalar gibi berbat bir dnemin
ykmlarnn da elik ettii- kara veba sonrasnn kyametvari kimi tasvirleri
nin tersine, demografik dn at gedik genel bir yoksullamaya yol a
mad. Carlo Cipolla'nn analizleri, 1350-1500 arasnda Avrupa'da hem re
timin hem de tketimin per capita [kii bana) arttn gsterir.23 Yoksul
lar iin, "emekilerin altn a"ndan24 sz etmek abartl olsa da, vebadan
kurtulanlarn durumu en azndan bir sreliine iyilemitir. Dolaysyla, d
nemin toplumsal kargaasn ve halk isyanlarn, daha nceleri oka gr
len ve en azndan 17. yzyla dek devam edecek olan yoksulluk temelli ayak
lanmalarla kartrmamak gerekir. 14. yzyln ikinci yarsndaki bu isyanlar,
yoksulluun iddetlenmesinin sonucu olmaktan ziyade toplumsal bir sarsn
tnn ok dalgasn yanstmaktadrlar.
1 380 civarnda patlak veren youn karklklar bu trdendir. 25 Aslnda
20 Bu "cret" ve "cretli" terimlerinin kullanm o dnemde bir tek cretlilik [biimi) olduu an
lamna gelmez; tersine, heterojen ve mulak bir yn cretlilik durumu var demektir. Bu bak
asnn aklanmas iin bkz. 3. Blm.
21 B. Haven Putman, The Enforcement of he Statute of ubourers during the First Decade after the
Black Death, Columbia University Press, New York, 1908.
22 R. Hilton, (Les mouvements paysans et la rtvolte anglaise de 1381, Franszca tercme, Flammari
on, Paris, 1979) alanlann 1381 ylnda il. Richard'n tahtn sarsan isyan srasnda, asilerin
zellikle kanun adamlanna fkelendiini ve ogunun katledildiini belirtir. Bu kanun adanla
n, baka eylerin yan sra, Emekiler Yasas'n uygulamakla da grevliydiler. Asilerin taleple
ri de nemliydi. O dnemin tanklanndan birinin aktard gibi, "Hi kimse, eer kendi tercihi
deilse ve alma szlemesi yazl ise, bir bakas iin alamaz."
23 C. M. Cipolla, Before the lndustrial Revolution. European Society and Economy, 1 000-1 700, Lond
ra, 1976.
24 J. Favier, La Guerre de Cent Ans, Fayard, Paris, 1980.
25 M. Mollat, P. Wolf, Ongles bleus, ]acques et Ciompi: les rtvolutions populaires en Europe aux XN'
et XV' sitcles, Calmann-Levy, Paris, 1970.

82
sarslan "gelimi" Avrupa'dr: ngiltere, Ky Flandre blgesi, Floransa, Bar
selona kontluu, Kuzey Fransa'nn en gelimi ehirleri bu. kargaadan na
sibini alr. Robert Fossier bu olaylarn btnnde, "dnemin ruhuna uygun
olarak, gl bir toplumsal ykseli arzusunun iddetli iaretleri"ni grr. 26
Bu hareketlere fazlasyla dman bir adann, dnemin tabiriyle syledi
i ey de ayndr: "Kt insanlar ok byk bir klelik iinde tutulduklar
n syleyerek huzursuzlanmaya baladlar [ ... ] ; senyrlerine denk olmak ve
eer senyrlerin topran iliyorlarsa bunun cretini almak istiyorlard."27
14. yzyln ikinci yansnda etkili olan dramn baoyuncular, ne sadece
lm ve trajik kymlard, ne Yksek Ortaa'dan beri toplumsal tarihin de
imezi olan sava, ne de sradan halkn genel durumu olan sefalet. Bunlarn
yan sra sarslan ey toplumun ynetimsellik tarzyd; zellikle de alma
nn rgtlenmesi dzleminde.
nerilen hipotez, 14. yzyln ikinci yansnda ki bu deiimlerin feodal
toplumun dnm bunalmnn [ deconversion] semptomlar olduudur. Ben
bu terimi Philipp Riefften alyorum. O bu kavram, kat dzenlemelere sahip
sistemlerden (o bunlan "pozitif topluluklar" diye adlandnr), bireyin norm
lara organik olarak bal olmad ve dzenleyici sistemlerin inasna bizzat
katkda bulunmak zorunda olduu toplumsal rgtlenmelere geii nitele
mek iin kullanr. 28 Ben bu terimi fazla mulak olan kriz terimine ya da faz
la abartl olan zlme terimine tercih ediyorum; nk durumun zgn
yan, tam da toplum iskeletinin kmemesidir. Hatta baz alardan bu iske
let glenmitir. Bununla birlikte, kat hukuksal-politik dzenlemelerin be
risinde, 1350'den itibaren alnan yeni nlemlerle engellenmeye allan de
iim faktrleri de ortaya kar. Geleneksel yaplarn hakim olamad -ama
yine de etkisiz kalmadklar- bir hareket alan alr. Bamllk alan arasn
da etkileimler grlr ve mevcut statlerin snrlarnda belirsizlik blgeleri
ortaya kar. Kabul grm toplumsal koullar ve mevcut "tabakalar" iinde
yeri olmayan toplumsal bir profil belirir.
Bu, ayn trde bir konjonktr iinde Elbe'nin dousunda meydana ge
len ve orada "ikinci klelii" retmi olan durumdan tamamen farkldr. Ya
orada geleneksel gler daha kuvvetli olduundan, ya da krsal ve kentsel
topluluklar orada daha az rgtl ve daha az farkllam olduundan ve
yahut ayn anda bu iki nedenin varlndan dolay, soylularn tepkisi dn
mleri engelleyebilmi ve toplumu yzyllar boyunca hareketsizlie gm
mtr. Batda ise feodal toplumun geirdii sarsntnn temel zellii, bu-

26 R. Fossier, Histoire sociale de l'Occidmt mtditval, a.g.e., s. 343.


27 J. Froissart, Chroniques, L. 1, c. X, Luce, Paris, 1874, s. 95.
28 P. Rieff, Thc Triumph of Therapeutic: Thc Um of Faith aftcr Frcud, Harper and Row, New York,
1968.

83
rada mantn ortaya karmaya altmz gibi sreklilik ile deiimin
paradoksal olarak bir arada olmasdr. 14. yzyl ortasnda yaanan bu olay
lar, ilk belirtileri kara vebadan nce zaten grlm olan dinamiin nem
li bir evresidir.
ikinci bin yln ilk yzyl boyunca, ei benzeri grlmemi bir ekono
mik, toplumsal ve kltrel atlm adm adm glenmitir. En azndan Pier
re Chaunu'nn "btn baarlarn Avrupas" dedii yerde: Flandres, lngilte
re'nin gneyi, Almanya ve Kuzey talya, Akdeniz'deki birka kale ve Fran
sa, zellikle Somme ile Loire arasnda. 29 Ortaa toplumu bylece esasen ta
rma dayal, byk kilise mlkleri ile krsal ve sava bir senyrln kat
egemenliindeki bir uygarlktan, daha eitli krsal topluluklar ile daha re
fah iindeki ve daha bamsz kentsel topluluklar arasndaki iftkutuplu
lua gemitir. Kukusuz ehir, nicel anlamda marjinal kalr; fakat zanaat
karlk, ticari alveriler, para ekonomisi ve ticaret kapitalizminin bankac
lk teknikleri, ehirden yola karak geliir. Fakat bu yenilikler bile, ehirde
olduu kadar krsal dnyada da her bir kiinin toplulua ayn biimde tabi
olmasn salayan belirgin hiyerariler araclyla gerekleir. 30 Bylece, en
yeni icat edilmi ve modemitenin gelimelerine beik hizmeti grecek ey,
katmanlardan oluan bir toplumun geleneksel dzenlemeleriyle hala uyum
iinde gzkmektedir.
Bununla birlikte, bu kalabalk dnya en azndan iki nedenden dolay k
rlgandr: Ar kalabalklk yznden, nfusa oranl kullanlabilir kaynak
lar azdr ve toplumsal farkllamann belirginlemesi, geleneksel denetim
lerin etkisini azaltr. Bu iki dzlemde tkanklk iaretleri daha 13. yzyl
dan itibaren kendini gsterir. Nfus artmaya devam eder ancak fethedile
cek yeni yerler olmad iin topraklarn tarma almasna son verilir. Ge
miteki byk ktlklar yeniden ortaya kar; rnein 1313-13 1 5 yllar b
tn Avrupa'da korkun bir aln damgasn tar. 3 1 Fakat Ortaa toplu
munun dengesi de toplumsal farkllamadaki gelimelerden etkilenir. Aa-
29 P. Chaunu, Histoire economique et sociale de la France, c. 1, "L'Etat". PUF, Paris, 1977. Feodal
toplumun "atlm" zerine bkz. Georges Duby"nin sentezleyici sunumu, Guerriers et paysans.
30 Kentsel olgunun geliiminin tad yenilik faktrlerine en gl ekilde (belki de fazlaca)
odaklanm tarihi olan Henri Pirenne, ehrin ayn zamanda tann toplumunun hiyerarik ya
psn ve i bamllklann yeniden-rettiini ya da yeniden ifade ettiini vurgular. Hatta Orta
a ehrini bir an kovanyla karlatm. Bkz. H. Pirenne. Les Anciennes Democraties des Pays
Bas, a.g.e., s. 178.
31 14. yzyl ortasnn "kriz"ine varan bu glklerin esasen demografik terimlerle yorumlanma
s, yeni-Malthusu bir emann uygulamas olmakla birlikte (demografik bymeye elik ede
cek yeterli kaynan olmamas), en yaygn yorumdur. rnein bkz. M. M. Postan, The Medie
val Economy and Society: an Economic History of Britain 1000-1500, Londra, 1972. C. Liss ve H.
Soly demografik faktrlerin bu baatln eletirerek sorunun kaynak yetersizliinden ziyade
kaynaklarn eitsiz blm olduunu gsterirler (C. Liss ve H. Soly, Poverty and Capitalism
in Pre-Industrial Europe, a.g.e.).

84
ynl hareketliliin (utan iindeki yoksul) ve i arz ile talebi arasnda
ki dengesizlemenin (salkl dilenci) tezahrlerinden dah: nce bahset
mitik. 1300 ylna doru, genel byme sryor gzkrken Bat Avru
pa'nn en zengin topraklannda, krsal kesimde de ehirde de, srekli risk
altnda, prekarite durumunda yaayan gruplar olduunu gsteren alma
lar mevcuttur. 32
Demek ki, 14. yzyln ortas yepyeni bir durumun balangc deildir; fa
kat kara vebaya bal demografik ok, bu kalabalk dnyada ani bir boluk
yaratarak, toplumsal ilikilerde bir sarsntya yol aar; kimi tarihiler bu du
rumu "Avrupa tarihindeki byk knlma" olarak grmlerdir. 1300 yl ile
kara veba dnemi arasnda, vasfsz iilerin oran tehlikeli biimde artar; yi
ne de kyller hala ounluu korumaktadr. 33 Fakat yzyln ortasndan iti
baren topraklar blnmeye balar ve sklkla el deitirerek krsal dnyann
ift-kutupluluunu belirginletirir. Bir uta "gl toprak sahipleri" toplum
sal anlamda ykselie geerler; kimi zaman burjuva, hatta devlet grevlisi ol
maya kadar vanrlar. Dier kutupta ise topraksz kalan kyller yoksullar.
Kendi [emeklerini] en zenginlere kiralarlar; ekecek bir para topraklan kal
msa yan cretli, topraksz olduklannda ise tam cretli, yani gerek birer
tann proleteri olurlar. zel blgelerle ilgili monografiler bu yorumu doru
lamaktadr. rnein, bir ngiliz manor'unda yzyllar iinde meydana gelen
ekonomik dnmlerin analizi, topraklann kirac olarak iletenlerin yok
sullamas ynndeki nemli deiimlerin tam da 14. yzyln bu ikinci yan
snda vuku bulduunu gsterir. 34 Daha genel tahminler, krsal kesimde yaa
yanlann yaklak te birinin -zanaatkarlar hari- topra ileyerek yaam
lann idame edemediklerini gstermektedir. 35 Hilton, bu hareketi ana hatla
nyla yle zetler: "Greneklerin hakim olduu bir kyl toplumu, kyl
lerin ve toprakla ilgili btn szlemelerin denetlenemez hareketlilii nede
niyle sarsld. " 36
"Denetlenemez hareketlilik" : Yoksullar kitlesi, geleneksel aidiyetlerden
kurtulma zgrln olumsuz biimde deneyimler. Mensubiyetlerini yiti
ren bu kimselerin bir ksm ehre g eder. Fakat ehir, zanaatkarln ve ti-

32 Fransa iin bkz. Robert Fossier, La terre et les hommes en Picardie jusqu'a la fin du XIII' sitc
le, Paris, 1968 ; lngiltere iin E. A. Kosminsky, Sudies in he Agrarian Hisory of England in he
Thiremh Cenury, Oxford, 1 956; ltalya iin C. de la Ronciere, "Pauvres et pauvrete a Floren
ce ... ", a.g.e.
33 G. Bois, La erise duftodalisme, Fondation nationale des sciences politiques, Paris, 1976, s. 344.
34 F. G. Davenport, The Economic Developmen of a No,folh Manor, 1 080-1565, Londra, 1906.
35 Bkz. R. Hilton, "Qu'entend-on par capitalisme?", M. Dobb, P. M. Sweerz, Du ftodalisme au ca
pitalisme, Franszca tercme, Maspero, 1971 iinde; aynca bkz. C. Liss ve H. Soly, Poverty and
Capitalism in Pre-indusrial Europe, a.g.e., s. 4 l ve devam.
36 R. Hilton, Les mouvemens paysans au Moym Age, a.g.e., s. 213.

85
caretin gelitii ve -bugnn tabiriyle- istihdam yaratt o genileme d
neminde sahip olduu nispi kabul gcn yitirmitir. 14. yzyl, ayn za
manda, ustalk mertebesine erimenin giderek gletii ve ustaln baba
dan oula gemeye balad dnemdir. 37 stelik krsal kesimden g eden
ler, hibir vasf olmayan, ehirdeki zanaatkarlara raklk etme yetenei ol
mayan bir el emeinin temsilcisidir. Bronislaw Geremek, talebe nazaran bu
el emeinin "ilev-sizlii"nden sz eder;38 bu yzergezer alanlann says
belli bir eii geince ilev-sizlik de ilev bozukluu halini alr. Krsal kltr
lerinden, buna bal olan becerilerden, bu kltrn salad kaynak ve ko
rumalardan kopmu, keza ehir kltrne ve bunun verebilecei ekonomik
ve ilikisel dayanaklara yabanc eski kyllerden oluan "artk nfus". 39 Do
laysyla, "genellemi sefaletin kayna tanmsal yaplann deiimidir; fakat
tm kapsamyla kendini ehirde gsterir. "40
Bu dnm bunalmnn, aile ilikilerinin ve toplumsalln uzun vade
de geirdii byk dnmn bir paras olduunu, bu deiimin aka
ifade edilmesi g olsa da, muhtemelen nemli sonulara yol atn ek
leyelim. Pierre Chaunu'nn grlerini izlersek, 13. ve 14. yzyllar Avru
pa'nn birok blgesinde soya dayal ("ataerkil") eski aileden, ekirdek ai
leye geite nemli bir evre olmutur. 41 Bylece, yre sakinlerinden olu
an kyl topluluu daha dar ve daha krlgan hcreler etrafnda toplanm
ve birincil dayanmalarn uygulanmas giderek teadfe kalmtr. Bu et
ki, yre sakinleri topluluu iindeki alt-gruplar arasnda kar atmalan
n pekitiren toplumsal katmanlamann sertlemesiyle birlikte yrr. Da
has, vebaya bal demografik gedik nedeniyle birincil dayanma alannn
ou paralanmtr. Bylece, yre sakinleri topluluu iindeki paralan
ma faktrlerinin ounu denetlemeyi ve mensubiyet yitimi srecini engel
lemeyi salayan nceki "homeostatik" denge tehlikeye dm ya da orta
dan kalkmtr.
"Dnm bunalm" mefhumuna artk daha belirgin bir ierik verebili
riz. Burada, dzensiz bir hareketlilik, kstlayc yaplann katlyla birlik
te var olur. Ksmen dorulanabilir olduunu greceimiz bir anakronizme
37 Bkz. B. Geremek, Le salariat dans l'artisanat parisim ax XIII' et XIV'" sitcles, Mouton, Paris-La
Haye, 1978.
38 B. Geremek, "Criminalite, vagabondage, pauperisme. La rnarginalite a l'aube des Temps moder
nes", Revue d 'histoire modeme et contemporaine, XXI, Temmuz-Eyll 1974, s. 3 74.
39 "Residua1 population" [artk nfus[ deyimi R. H. Tawney arafandan nerilmitir: The Agrarian
Problem in he Sixtemh Cmtury, Londra, 1912. Fakat srecin douunu tarihlemek sz konu
su olduunda, bence Marx'nki gibi, Tawney'in nerdii kronolojiyi de bir yzyldan fazla kay
drmak daha doru grnmektedir.
40 M. Mollat, "La notion de pauvrete au Moyen Age: position des problemes", Etudes sur l'tcono
mie et la socitt de l'Occidmt mtditval, a.g.e. iinde, s. 16.
41 P . Chaunu, lL temps des rtformes, a.g.e., 1 . Blm.

86
bavuracak olursak, "paradoksal bir isizliin" buradan doduunu syle
yebiliriz: Vebaya bal demografik d geni istihdam olanaklar aarken
" 14. yzyln ikinci yarsnda dilenciliin artt" saptanr.42 lki tr glk
en yoksul kesimlerin zerine ezamanl olarak ker: yerleik tahakkm ili
kilerinin pekimesi ve bu ayn ilikilerin, kiinin bulunduu yerde hayatn
idame ettirmesini salayamamas nedeniyle hareketlilik ynnde bir eilim.
Jrgen Habermas "prekapitalizm" diye adlandrd eyin -bu ifade tartla
bilir- "ift-anlaml karakteri"nden sz eder.43 Bu tabir tartmaldr, nk
dnm bunalm srecini balatan eyin, retim srecindeki deiim ol
duu o kadar da aikar deildir. Habermas'n bizzat belirttii gibi, "tarmsal
retim esasen feodal bamllk ilikileri iinde kalrken, sanayi retimi de
geleneksel zanaatkarlk erevesinde kalr." Eer bir eliki varsa, bu asln
da tutucu (feodal) retim ilikileri ile oktan kapitalistlemi bir retim tarz
arasnda deil, bu retim ilikileri ile henz buna dahil olamayan, ama al
mann baka trl bir rgtleni tarzna da -deyim yerindeyse, "kapitalist"
tarza- geemeyen topluluklar arasnda yaanacaktr.
Dolaysyla "dnm bunalm" bu antagonist srelerin ezamanl et
kileiminin yaratt deiken durumlarn ortaya kmasyla kendini bel
li eder: Bu [antagonist] sreler, topraklarn, mallarn ve insanlarn hzlan
drlm bir ekilde dolama sokulmas ve geleneksel etkisini glendir
meye alan toplumsal ilikilerin yaplanma tarzdr. Bir tr zgrlk do
lama girer, fakat kendine meru bir yer edinemez. 14. yzyln ikinci ya
nsnda hazrlanan alma yasalar bu konjonktrde anlam bulur. Bu yasa
lar, krsal kesimde topran verimliliini srdrmek ya da artrmak iin, e
hirde ise korporatif tekeller erevesinde "sanayinin" verimliliini srdr
mek iin, alanlarn bulunduklar yreye ve koullara sabitlenmesini ge
rektirir. Fakat bunun sonucunda, bu yaplardan "serbest kalm" unsurlar -
ya kendileri srlmtr ya da kamaya almaktadrlar- kendilerini out
cast konumunda bulurlar.
Kukusuz durum tamamen ksz deildir. Bu deiim zorunluluu ya
da o dnemde ortaya kan bu giriim zgrl, ou zaman en salam ko
numda bulunanlara -rnein krsal kesimde, topraklarn bytebilen ve
topraksz kyllerin igcn kiralayabilen en zengin yanclara- frsatlar
amtr. Fakat ayn zamanda, baz yoksullar da az sayda insann yaad ve
topran bir blmnn alm satma ald ya da krsal alanlarn yeniden
42 M. Mollat, "La notion de pauvrete au Moyen Age", a.g.e., s. 16. "Paradoksal isizlik" mefhumu
hakknda bkz. Philippe d'Iribame, Le chmage paradoxal, PUF, Paris, 1990 ve bu kitap, 8. B
hm. Elbette bambaka bir balamda, Iribame bu tr isizlikte istihdamn nesnel hali ile eko
nominin mantna boyun emeyen kltrel zelliklerin kalcl arasnda bir uyumsuzluk da
grr.
43 J. Habennas, L'espace public, Franszca tercme, Payot, Paris, 1978, s. 26 ve devam.

87
iskan edildii bu durumdan yararlanabilmitir.44 Bylece ykseli ynl bir
hareketlilik, yani baanl bir toplumsal hareketlilik grlmtr. Fakat bu
bizi burada dorudan ilgilendirmemektedir; nk "sosyal sorun", topluma
dahil olanlardan deil, mensubiyet yitimi yaayanlardan, balants kesilen
lerden yola karak kendisini ortaya koyar.
Nasl ki tamamen iktisadi aklamalardan kanmak gerekiyorsa -bu du
rum sadece genellemi bir yoksulluun sonucu deildir-, yrrlkteki s
relerin ilevselci yorumlann aynntlandrmak da hakkmzdr. Simiand,
dilenci ve gezgin serseri saysndaki artn cretlerdeki durgunluk safha
sna ya da de bal olduunu, bu sz konusu safhann ise talebe kyas
la istihdam arznda bir azalma ile ilikili olduunu savunan bir "yasa" olu
turabileceini dnmtr. 45 Byle bir balant burada dorulanm deil
dir: cretler artar, almaya duyulan global talep de artar, ama ayn zaman
da kendi bann aresine bakmaya terk edilenlerin says da artar. Buna kar
lk, 16. yzyl banda gezgin serserilik ve dilencilik sorunu, bu kez gl
bir demografik atlm ve reel cretlerin dmesiyle belirlenen bir konjonk
trde srama gsterir.46 Bariz biimde eliik bu saptamalara iki aklama
nerilebilir ve bu aklamalann ille de birbiriyle elimesi gerekmez. El eme
inin kt olduu bir konjonktrde, cretleri sabitleme teebbsleri ve al
ma zorunluluu, tam istihdamn maliyetini asgariye ekmek iin gereklidir.
El emei arznn oald durumlarda da, istihdam d braklan kitlenin i
gc piyasas zerinde gerekten bask oluturmas ve cretleri drmesi
iin de yine bu alma zorunluluu gereklidir. Gerekten de, "yedek igc
ordusu"nun cretler zerinde bir bask yaratmas iin sadece istihdam edil
meyen emekilerin varl yeterli deildir; bunlann almak istemesi ya da
almaya mecbur olmalan da gerekir. rnein 16. yzyl banda istihdam
edilemeyen kii says okken, Vives sakat durumdaki yoksullar iin bile zo
runlu almay savunmutur.47
44 J. Heers (L'Occiden aux XIV' e XV' siecles, PUF, Paris, 1970, s. 1 10 ve devam) kara vebadan
sonra ksmen terk edilmi topraklan deerlendirme konusunda nfus hareketlerinin nemini
ve yeni ekim dikim trlerinin geliimini anlatr.
45 F. Simiand, Le salaire, l'tvoluion sociale et la monnaie, Alcan, Paris, 1932, c. 1.
46 16. yzylda demografik konjonktr ve cretlerin durumu zerine bkz. B. Bennassar, "Vers la
premiere ebauche de l'economie-monde", P. Leon, A. Colin, Paris, 1 977 iinde. "llkel birikim"
teorisi erevesinde bu durumun yorumu hakknda bkz. M. Dobb, Etudes sur le dtveloppement
du capitalisme, a.g.e.
47 Juan Luis Vives, De l'assistance aux pauvres, a.g.e. Aklama, Vives'in bir "modem" olmas
na, sosyal maliyetleri pahasna da olsa ekonomik yaylmaya nem veren, henz ilkel haldeki
bir "liberal" olmasna baldr. 14. yzyl ortasndaki politik sorumlular ise, tersine, genellik
le "tutucu"durlar; bamlln geleneksel erevesini korurken, kendilerine baml olanlann
kann emmeyi srdrmek ve bunu giderek arttrmak isterler. lngiltere'de bu bakmdan nem
tayan ey, Stuarlann politikasdr; byk bir baan elde edemeseler de, it ekme hareketini
durdurmaya abalamlardr (bkz. K. Polanyi, La Grnde Transformation, a.g.e.).

88
Fakat bu aklama trnn bu kadar tezat iki durum iin de geerli olma
snn nedeni, ikisine de zg olmamasdr. Bu aklama, "serst" igc pi
yasasnn var olmad toplumlarda belirleyici nem tayan bir veriyi gz
den karmaktadr. lgcne olan talep ile bu talebe egemen i rgtlenmesi
tarzlarnn ngrd ekilde karlk veremeyen znelerin varl arasnda
ki tezattr bu. Bu konjonktr imdiki durumla da karlatrabiliriz. stih
dam talebi ile buna talip olmak isteyenlerin vasfszl arasndaki uyumsuz
luktan kaynaklanan "paradoksal isizlik" gnmzde de gzlenmektedir.48
Fakat gnmzde istihdam zerindeki bu basklar yaratan ey, retim ayg
tnn rnodemlemesidir. 14. yzyldaki zorluk ise, tersine, gelenein basks
dr. Gelenek, el emeini i rgtlenmesinin duraan statleri iinde sabitle
mek ister. Demek ki residual population [artk nfus] basit bir yedek igc,
bir "yedek ordu" deildir. En azndan bir yanyla, yersiz-yurtsuzlatrlm,
hareketli, geleneksel i rgtlenmesinde yer bulamam, fakat (14. yzyl
dan itibaren giderek artan sayda buyrukla belirginleen) alma yasalarnn
belirli geleneksel biimler dnda istihdam edilmesini istemedii kiilerden
oluur. Bu eliki sanayi devrimine dek srecektir. Greceimiz gibi, reti
mi kapitalizmin ykselii ynnde etkileyen deiimler karsnda bu buy
ruklarn srekli engelleyici etkisini bu eliki aklamaktadr. Bu "kullanla
bilir" bireyler yine de derhal saflara katlamamtr. Bu i rgtlenmesi kar
snda, "zgr" ama her eyden yoksun olan kimsenin yeri neresidir? Balan
gta ve uzun sre boyunca: Hibir yer.
zgrln zerlerine bir lanet gibi kt bu konjonktrde belirsizlik
iinde bulunan bu bireylerin yazgsn gzmzde canlandrmaya alaca
z. Onlar double bind [paradoksal ifte kstlama] durumundadrlar; al
mak zorunda olmak ve kendilerinden istenen tarzda almann imkansz
l arasna skmlardr. Onlarn trajedisi Eski Rejim'in sonuna dek b
tn bu toplumlarda grlr. Bunun nedeni, retimin giderek daha srar
c bir ekilde esnek bir i rgtlenmesine gidilmesini emreden dnmle
ri dzleminde, sz konusu oluumun donup kalmas deildir. Fakat al
ma yasasnn ya da onun yerini tutan eyin, ayn tr yasaklar, mekanik ola
rak tekrarlamasa da, nfusun baz kategorileri zerinde ayn trden ykc
etkilerle, inatla yinelemesidir. Greceimiz gibi, cretli emein ok sayda
biimi doacak ve kendilerini vazgeilmez klacaklardr. Fakat bunlar 19.
yzyldan nce gerek bir cretlilik durumu iinde somutlamay asla ba
aramayacaklardr.
Michel Mollat, Ortaa'n sonunda iinde bulunduklar "byk yoksul
luk" dikkate alndnda, topraklarn "brakmaya", "terk etmeye", "malndan
mlknden vazgemeye", "kamaya" mecbur yoksullar iin kullanlan, gez-
48 P. d'lribame, Le chm:ge p:r:dox:l, :.g.e.

89
ginlikle ilgili zengin bir sz daarcnn ortaya ktn belirtir.49 Bu ka,
bir zm gibi gzkmemektedir; nk topraa balln ve meslek rgt
lenmelerinin yzlerce yllk biiminin dayatt hudutlann tesinde vaat edil
mi toprak henz yoktur. Dnemin kimi yazarlan, modemitenin doumuyla
zde olan bu dramn boyutlann da kavramlardr: "Nasl ki hayvanlann ve
kulann doal olarak verimli topraklan ve ekili arazileri takip edip ssz yer
lerden uzaklatklann gryorsak, beden gcyle yaayan el emekisi ve ift
iler de aynsn yaparlar; ekmeklerini kazandklan yerlere giderek halkn k
lelikten ve geim derdinden bunald yerlerden kaarlar. " 50
Peki ama mensubiyetlerini yitiren bu insanlar ne olacaktr?

LUzumsuzlar
Onlann izlerini ncelikle en marjinal kesimlerinin -gezgin serseriler- yazg
s boyunca takip edeceiz. Kiinin statsnn gl bir bamllk a iinde
yer almasna bal olduu toplumsal bir yapda, gezgin serserilik uyumsuz
luk yaratr. Tam anlamyla yersiz-yurtsuz olduu iin, btnyle gz nn
de olan gezgin serserinin zerine srekli yenilenen acmasz nlemlerden
oluan bir mhimmat ylacaktr. nk eli kolu tutuyor olmasna ramen
alma dzeninin dnda kalmann ve yabanclndan dolay da toplumsal
lk dzeninin dnda olmann handikaplann ahsnda toplayarak, temsil et
tii asosyallik paradigmasn kknden kazmak geekmektedir. Hibir ge
im imkan olmadndan, kendi kendine yetemez. Fakat yardm blgesinin
ncelikle alamaz durumda olanlan ve onlann yaknlann, daha nce be
lirtilen iki lte gre kabul ettii doruysa, gezgin serseri iki kez dlanm
tr. "Lzumsuz" 51 bir kii olarak onun yazgs, mensubiyet yitimine uram
lann en banda yer alan, hibir "sosyal konum"u olmayan ve hibir yardm
grmeyen bir kiinin dramna rnektir.
Gezgin serseri kimdir? Gezgin serserilii tanmlama abalan nispeten ge
dnemlidir. 16. yzyla dek bu terim genellikle kt hrete sahip kiiler
iin kullanlan bir dizi nitelemeyle birlikte anlr: caymand'lar (yani, hakl ge
rekesi olmadan el avu aanlar -eli aya tutan dilenci iin kullanlan k
mseyici bir nitelemedir), reziller, niteliksizler (sakatlk taklidi yapan di
lenciler), aylaklar, sefihler, az bozuklar, muhabbet tellallan, miskinler...
Saylan bu nitelemelere genellikle kt hretli meslekler de eklenir: jong-

49 Bkz. M. Molla, us pauvrcs au Moym Agc, a.g.c., s. 292-293.


50 AkL M. Molla, a.g.c., s. 293. Aktanlan metin 1443 tarihlidir.
51 Duvarc ra, iflah olmaz hrsz, gezgin serseri Colin Lenfan'n Paris'e mahknmiyet karan:
"Lzumsuz biri olarak lmeye, yani bir hrsz gibi aslmaya laykn, Crutelet su kaytlan, ak.
B. Geremek, us marginaux parisims aux XIV' et XV' sitclcs, a.g.c.

90
lrler, arkclar, tuhaf ucube gsterileri yapanlar, di skenler, ylan sokma
sna kar panzehir satanlar... keza toplumdan dlanm, onur knc megu
liyetler: barbutular ya da fahieler, hatta iiler ya da berber aklan. . . Bun
lan sistematikletirme ynndeki ilk teebbs (ya da ilklerden biri) I. Fran
ois'nn 1 534 tarihli bir buyruunda nerilir: "Herhangi bir senyrn hima
yesinde olmayan insanlar ve geinebilecek hibir mal bulunmayan ve hayat
larn kazanmak iin almayan ya da toprak ilemeyen kimseler gezgin ser
seri ve aylak" olarak damgalanr. 52
Gezgin serseri kategorisini oluturan iki lt aka belirmitir: alma
ma, yani geim kayna yokluuna bal aylaklk ve "himayesiz" olma, ya
ni toplulua mensup olmama. "Himaye altnda" olmak, Germen yasasndan
alnma eski bir terimdi ve feodal toplumda, bir senyrn "adam" olan kii
nin durumu anlamna geliyordu; dolaysyla ballk yemini karlnda sen
yr de onu koruyordu. 53 Tersine, gezgin serseri bir topluluu oluturan so
ya ve bamllk alarna dahil olmaktan kaar. li ve mal mlk olmayan
bu adam, ayn zamanda efendisiz, evsiz barksz biridir. Gezgin serserilik da
valarnda sk kullanlan "her yerde yatp kalkan" deyimini kullanacak olur
sak, o hibir yerin insandr.
Daha gelikin ve daha ge tanmlar bu iki deikenle oynamaya devam
edecektir. Lyonlu bir hukuku, IX. Charles'n uaklk meslei zerine bir
fermann 1 566 ylnda yorumlar: "Gezgin serseriler, aylak, bir ie yarama
yan, bir senyre bal olmayan, terk edilmi insanlardr; evsizdirler, ileri
gleri yoktur ve Paris polis kararnamesinin ifadesiyle onlar sadece bir say
dan ibatettir, sunt pondus inutilae terrae." 54 "Onlar yeryznn gereksiz ar
ldr": lfade hayranlk verici. 24 Austos 1 701 tarihli bir kararnameyle be
nimsenen hukuksal tanm sonraki yllarda da pek deimez ve Napoleon'un
ceza yasasnda da hemen hemen bu ekilde kullanlacaktr: "Meslei, ii, be
lirli bir ikameti, geimini salayacak bir yeri olmayan ve bir senyrn hima
yesinde bulunmayan; dzgn bir hayat srdklerini ve iyi ahlakl olduklar
n szne gvenilir bir kimseye donlatamayan kiiler, senyre bal olma
yan gezgin serseri ilan edilecektir. " 55
Bununla birlikte, nceki blmde belirtmi olduumuz 1 764 tarihli
nemli kraliyet kararnamesi ilgin bir kesinlik getirir. Kararnamede "ii g
c olmayan herkes" artna, "alt ay akn sredir" ibaresi eklenir. 56 Bu bir-

52 Jourdan, Decrouzy, lsambert, Recuci1 general des anciennes lois franaises, a.g.e., c. XII, s. 271.
53 Bkz. A. Vexliard, Inroduclion a la sociologie du vagabondage, Marcel Riviere, Paris, 1956, s. 83.
54 Akt. B. Geremek, T ruands et miserables dans l'Europe moderne, Gallimard-J ulliard, Paris, 1980,
s. 349.
55 Akt. A. Vexliard, Inroduclion a la sociologie du vagabondage, a.g.e.
56 1 764 arihli kraliyet aklamas, a.g.e., s. 406.
91
ka kelime da gibi sorun dourur. Aylak bir hayau alkanlk edinmi "saf'
gezgin serseriyi, bugn iraded isizlik durumlan ya da iki i arasnda i
aray diye adlandracamz eyden ayrma ynnde bir teebbstr bu.
Fakat gezgin serseriyi gnll bir aylak olma suundan aklayacak bu i bu
lamama sorunu, elbette bu basit dzeltmenin eklenmesiyle zmlenmez.
Gezgin serseri, her yerden dlanm ve kiinin niteliinin bir statye men
sup olmaya bal olduu bir toplumda gezginlie mahkm, bakasnn sr
tndan geinip asalak gibi yaayan "lzumsuz" biriyse, hem onun iin kul
lanlan kmseyici ifadeler, hem de grd muamelenin acmasz nitelii
gayet iyi aklanm olur.
Krsal alana dehet saan ve ehirlerdeki emniyetsizliin sorumlusu ola
rak grlen gezgin serserinin damgalanmas zerine tanklklar ok sayda
dr. Ge tarihli olmas nedeniyle, "Aydnlanma"nn ilerlemelerinden son
ra da varln srdren yzlerce yllk bir nefreti ifade eden tek bir tankl
belirtmekle yetineceiz:
Gezgin serseriler krsal kesim iin en korkun felakettir. Buralara mikrop bu
latran ve ykma uratan, iftilerin erzaklarn gnbegn kemiren agzl
bceklerdir. Bunlar, kelimenin gerek anlamyla yurt sathna yaylm d
man birlikleridir; tpk fethettikleri bir lkedeymi gibi canlarnn ektii gi
bi yaar ve sadaka ad altnda fiilen vergi toplarlar. 57

Bu su ilannn yazan Le Trosne, yine de kan dken biri deildir. Yardm


sever ve iyi bir Hristiyan olarak, yardm kurumlarnda alan ou kii
nin tersine, "ikamet gsteren, bir evi ve ailesi olan" dilencilere sadaka ver
me hakkn talep eder. 58 Fakat ayn zamanda, gezgin serserilerin ilk tutuk
lanmalannda mr boyu krek cezasna arptmlmalann savunur. Ona g
re (ve bu olgu zerinde dnen adalannn ya da ncellerinin ouna g
re) gezgin serserilik, tpk ktlk ve salgn hastalklar gibi toplumsal bir fela
kettir; buna kar gsterilecek en ufak tereddt -dilencilik iin hogrlebil
se de- su olacaktr.
Gezgin serseriliin bastrlmasnn esasen -Marx'n bu konudaki ngi
liz yasalarna ynelik eletirisinde belirttii gibi- "kanl bir yasama" oldu
u anlalr: 59 Gezgin serseri toplumsal iliki yasasnn dna kmsa, in
saf bekleyemez ve zararl biri olarak grlp onunla mcadele edilmelidir.
Gezgin serseri karsnda alnan ilk ve en genel nlem srgndr. Bu uy
gulama, dorudan doruya onun yabanc niteliinden kaynaklanr; o her-

57 J. F. le Trosne, Mtmoirc sur lcs vagabonds et lcs mmdiants, Soissons, 1764, s. 4.


58 A.g.c., s. 37: " [Dilencileri gzmzn nnde kald srece, merhametimiz bizleri daima on
lara yardm etmeye yneltecektir ve insanln bu duygusunu cezalandramayz."
59 K. Marx, lL capial, a.g.t., . Kitap, Sekizinci ksm, XXV111. BOim, s. 1 192 ve devam.

92
hangi bir yere aittir; yeter ki "baka" bir yer olsun. Bununla birlikte, srgn
hem gl hem de tamamen etkisiz bir cezadr. ok ciddi bir !Ilahkmiyet
tir, nk her taraftan dlanan vahi bir hayvan gibi, gezgin serseriyi top
lumsal bir "sahipsiz toprak"ta [ no man's land sociall mr boyu dolamak
zorunda brakr. Fakat bu nedenle, srgne mahkOm edilen kii, tam da or
taya koyduu sorunu zmsz bir ekilde kendisiyle birlikte tar. Srgn,
glkten syrlmann bir yoludur; srgn sayesinde bir topluluk zmsz
bir sorunun sorumluluundan kurtulur ama sorun da baka bir yerde ye
niden ortaya kar. Bu, gezgin serseriliin idaresine dair genel bir politika
nn tanmyla badamayan yerel bir zsavunma refleksine denk der. An
cak 1764 ylnda, bu soruna dair Fransa monarisinin son kararnamesi sr
gn nleminin yararszln aka kabul eder: "Srgn cezasnn, hayadan
bir tr gnll ve daimi srgn halinde olan ve bir vilayetten kovulunca bir
dierine kaytszca geen ve orada da toplumsal konumlan deimeden ay
n anlklar sergilemeye devam eden insanlan denetim altnda tutmaya ya
ramadn grdk. "60
Srgn, gezgin serseriyi yok etmekten ziyade onun yok olmasna dair ha
yali canlandm. Buna karlk idam cezas srgnn meydana getirdii top
lumsal yok oluu fiilen tamamlar. Bu parazitin ldrlmesi, gezgin serserilik
sorununa getirilen gerek "nihai zm"dr. Gezgin serserilere de fiilen uy
gulanmtr. Fransa'da II. Henri'nin 18 Nisan 1 556 tarihli buyruu (ayn h
kmdann, yardm iin ikametgah mefhumunu kurumlatran Moulin karar
namesiyle benzerliine dikkat edin), onlan "Chastelet hapishanesine gtr
meyi" buyurur; "1Chastelet komutan ve subaylan sz konusu sulunun bi
zim buyruumuza kar geldiine karar verirlerse onu lm cezasna mah
kom ederler."6 1
Amansz hkm annda uygulanr. lm cezas, ayn zamanda, lngilte
re'de 16. yzylda gezgin serseriye uygulanan "kanl yasama"nn sert ekir
deidir. Krallk meclisi, gezgin serserileri kovmakla grevli ve onlar asma
hakkna sahip olan uzman memurlar atar. Alexandre Vexliard, Vlll. Hen
ri'nin hkmdarl dneminde 1 2 bin gezgin serserinin aslm olduunu;
Elisabeth dneminde de ylda 400'nn asldn belirtir. 62
Bylece, gezgin serserilik sadece bal bana bir su olmakla kalmaz, dahas
en byk suu da oluturur. 63 Bu nihai zm yine de sorunu ortadan kald-
60 "Declaration du Roy concemant les vagabons et gens sans aveu"', 3 Austos 1764, a.g.e.
61 Jourdan, Decrouzy, Isamben, Rccucil gtntral des ancirnnes loisfranaises, a.g.e., c. Xlll, s. 501-51 1 .
62 A. Vexliard, Inroduclion d la sociologie du vagabondage, a.g.e., s. 73. Aynca bkz. M. Dobb, Essa-
is sur le dtveloppcrnrn du capitalisme, a.g.e., daha ar tahminler ileri srer.
63 Ayn zamanda baka sular iin, zellikle hrszlk ve cinayet iin de ilave bir faktr ve iddet
lendirici bir kouldur. Gezgin serseri, istikrarsz yaam ve geim kaynaklanndan yoksun olu
uyla, hi kukusuz, yasa ihlal etmeye sklkla ynelir. Fakat gezgin serseri konumu onu za-

93
racak boyutta deildir. lme mahkum edilip infaz edilen gezgin serseri say
s ne olursa olsun, "krall istila etmeye" devam edenlerin says yannda g
ln kalr. Zorunlu almann, dnyaya yarar salamayan bu kiileri yararl k
laca doruysa, bu sadece daha lml deil, ayn zamanda daha gereki bir
cevap olacaktr. Gezgin serserilik hakkndaki yasalarn en temel deimezi de
budur. 1367 ylnda Paris'te tutuklanan gezgin serserilerin, "ikier ikier zin
cirlenerek" ukur temizlemek ya da tahkimatlar onarmak gibi kamusal iler
de altrldklar 1. Franois'nn 1516 tarihli bir kararnamesinde belirtilir. 64
Jacques Cceur tarafndan i yerlerine hizmet amacyla balatlan krek cezas
-dneme ve suun tekerrr miktarna gre be yl, on yl sreyle ya da meb
bet- Eski Rejim'in sonuna dek gezgin serserilerin zellikle korktuu bir mah
kumiyet olacakt. Krallk personelini glendirme zorunluluu da ani bir gez
gin serseri avna yol aabiliyordu. rnein 1529 ylnda kralla ait iki krek
cezas mekann doldurmak isteyen Dijon belediyesi, bu amala "topladkla
r" gezgin serserileri de ehirdeki mahkumlara ekleyerek bunu salamtr. 65
Smrgelere sevk, zorunlu almann bir dier ifadesi olup 8 Ocak 1719
tarihli kararnameyle yasalar. Fakat her yakalad kii karlnda prim
alan jandarma, bu nlemin uygulanmasnda yle gayretke bir tavr sergi
ler ki, nlem halk arasnda derin bir honutsuzlua yol aar ve Temmuz
1 722 itibariyle kaldrlr. Yine de Eski Rejim'in sonuna dek, gezgin serserile
ri "devlete yararl" klarak "krall serserilikten temizleme"yi kendine dert
edinmi ok sayda "proje yapmcs" iin sk bavurulan bir referans olarak
kalr. Sorun ak seik zmlenmemiti; nk sevk, hem "krallkta insan
kalmamasndan " ekinen merkantilizm yanllarnn (Richelieu bu uygula
maya karyd), hem de "ayaktakm"nn smrgelerde inan yayma rol oy
namasndan korkan sofularn dmanlyla karlamt. 66
ten zanl durumuna drmektedir ve tutuklandnda, onu "azl hrsz" yaparak hkm id
detlendirir (bkz. B. Geremek, "Criminalite, vagabondage, pauperisme", a.g.e.). 1389-1392 ara
snda Chatelet kaytlarnn incelenmesi, hrszlktan mahkom edilenlerin sadece % 1 8'inin Pa
ris blgesinde doduklarn ya da ikamet ettiklerini gstermektedir. MahkOmiyet belgelerinde,
"toplumsal konumu olmayan ya da bir senyrn hizmetinde bulunmayan kii", "serveti yok, ne
kudreti ne mal var", "memleketin yabancs", "her tarafta kalyor" trnden ibarelere sklkla
rastlanmaktadr ... "Gezgin serseri ve aylak insanlar" , "hrszlar, katiller, yol kesenler, kadn ka
ranlar, kilise soyanlar, kiralk kabaday lar, hileli zarla kumar oynayanlar, dalavereciler, kalpa
zanlar ve dier zararl ursurlar"dan oluan halk dmanlar listesinde yer alrlar. Bkz. J. Misra
ki, "Criminalite et pauVTete en France a l'epoque de la guerre de Cent Ars", M. Mollat, Eudes
sur l'hisoire de la pauvret, a.g.e., c. il iinde, s. 543 ve 546.
64 Jourdan, Decrouzy, Isambert, Recueil gtntral des anciennes lois franaises, a.g.e. , c. XIII.
65 Ak. B. Geremek, Truands el mistrables dans l'Euro modeme, a.g.e., s. 87.
66 Gerekten de, Kanada'nn ya da Louisiana'nn iskanna yardmc olmak iin, demografik dene
bilecek nedenlerle zaman zaman talep edilenler, zellikle dkonler yurduna kapatlm kadn
lar, tercihen de gen kadnlardr. Rahip (Abbe) Prevost'un romannda Manon Lescaut'nun gn
derilii ve trajik lm, bu uygulamann edebiyata aktarmdr (Hisoire du chevalier des Grieux
e de Manon ltscaut, Rouen, 1733).

94
Kapatma yoluyla zorunlu altnna, sorunu zmek iin dzenli olarak sa
vunulan bir dier nlemdir. Grdmz gibi, balangta gegin serseriler
iin nerilmi olmasa da, genel dknler yurdu anlan da kabul edecektir.
Merkantilizm balamnda, krall glendirmek iin mevcut btn igc
n seferber etme amac ortaya kar. Gezgin serseriler elbette bu politikada
zel bir hedeftir: "Uygar ehirlerde hasta olmayan muhtalan zanaat sahibi
yapmak, gezgin serseri ve aylaklann bir ie yaramadan durmasn ya da hr
szlk yapmasn engellemek iin evler vardr."67 Fakat zerinde tekrar du
racamz nedenlerle, kapal kurumlarda zorla altrma her zaman bir fi
yasko olmutur. Genel dknler yurdu, eli kolu tutan "hovarda ve tembel
yoksullar milleti"ni yeniden sosyalletiremedi. Olsa olsa, hibir imkan ol
mayan yallar, deliler, terk edilmi ocuklar, dlanm sapknlar gibi sefil
durumdaki insanlann en sefillerine, sefilce yaam koullan hazrlad. Muh
talar iinde en muhta olanlann yld bu mekanlarda bir sre sonra fii
len almak bile mmkn olmayacaktr.
Bununla birlikte, 1764 bildirgesi gezgin serseriliin mahkom edilmesini
yineleyip tevik ettiinde, ayn trden bir dzenek devreye sokulur. Krek
cezasnn bu lekte uygulanmas zor grldnden, 1767 ylnda dilenci
nezarethaneleri alr. Bu, zellikle eli kolu tutan muhtalann zorunlu ilere
yerletirilmesine ynelik zerk bir idari-polisiye yapdr. Tutuklanan gezgin
serseriler ve dilenciler, ne dknler yurdu yetkililerinin ne de sradan ad
li aygtn sorumluluuna verilir. Bunlar, dzeni korumakla grevli yetkililer
tarafndan dorudan doruya nezarethanelere gtrlrler. 1778 tarihli bir
raporda belirtildiine gre, burada yaplan iler "hapishanede verilenin ze
rinde, askerde verilenin altnda" olacak ekilde cretlendirilir. 68
Bylece, sona ermekte olan Eski Rejim de youn bir gezgin serseri ve eli
kolu tutan dilenci avnn damgasn tar. Jandarma her yakalad kii kar
lnda 3 livre primle tevik edilir. Necker, 1767 ylnda tutuklanan kii sa
ysn 50 bin olarak tahmin etmektedir. 1768-1772 arasnda 111 bin 836 ki
i "nezarethanelere girmi"ken, 1.132 kii krek cezasna mahklm edilmi
tir. Bunlar hijyenin, tbbi bakmn olmad salksz binalara yerletirilmi
tir. lm oran rktc boyutlardadr: yine ayn 1768-1772 yllannda 21
bin 339 lm vakas. 69 Anlalaca zere, dknler yurdunda olduu gibi
bu lm yuvalannda da alma, kurmacadan baka bir ey deildir.

67 E. Cruce, Le Nouvtau Cyntt ou it discours de l'Etat, Paris, 1623, akt. J.-P. Gutton, La socitt ti
lts pauvres, a.g.t.
68 Akt. J. Kaplow, l..cs noms dcs rois: lcs pauvrcs d Paris d la vcillt de la Rtvoluion, Maspero, Paris,
1974, s. 221 .
69 Bu rakamlann aktanldg yer: A. Vexliard, lntroduction d la sociologic du vagabondagc, a.g.c., s.
82. Bltln Paris iin rakamlar: 1764-1773 arasnda 18 bin 523 tutuklama,]. Kaplow, l..cs noms
dcs rois, a.g.c., s. 218.

95
Mercier Tableau de Paris [Paris Manzaras] adl eserinde bu dnemin bi-
lanosunu yle karacaktr:
l 769'da ve takip eden ylda yoksullara kar yle vahice, yle barbarca
davranld ki, bunlar insancl ve aydnlk olarak adlandnlan bir yzylda si
linmez bir leke olarak kalacaktr. Yardmseverlik ilkeleri tamamen unutul
du, adeta btn bir yoksul soyu yok edilmeye alld. Hemen hemen hep
si muhtaln bir su gibi cezalandnldg bir tr hapishane olan nezaretha
nelerde ldler. 70

Turgot 1775 ylnda nezarethanelerin ounu kapattm, fakat grevinden


ayrldktan sonra bu nlem yeniden gndeme gelir. Napoleon 1808 ylnda
onlar yeniden moda yapacandan, nlerinde hala gzel bir gelecek var de
mektir.
ngiltere, acmaszlkta belki biraz daha ileriye giderek, benzeri nlem ay
gtlar sunar. Gezgin serserileri almaya zorlamada en radikal nerileri ge
tiren 1547 tarihli krallk kararnamesini belirtmekle yetineceiz. Her zaman
olduu gibi, "aylak ve gezgin serseri olan kiiler topluluun ie yaramaz ye
leridir, daha dorusu kamunun dmanlardrlar" tespitinden yola kan VI.
Edward, hibir geim kayna olmayarak, gnden fazla almadan kalan
herkesi yakalama emri verir. Herhangi bir iyi yurtta bu bahtsz iki yarg
cn karsna karabilir. Bu yarglar, "sz konusu aylan alnn kzgn e
lik yardmyla V harfiyle derhal damgalatacaklardr. * A'ynca aylaka yaayan
kii, onu takdim eden kiiye [yani, ihbar edene] teslim edilecektir; bylece
onun sahibi olacak ve sz konusu kleyi kendisinin, alanlarnn ya da hiz
metilerinin emrinde iki yl boyunca kullanabilecektir." 71 Yani gezgin serse
rilik hakkndaki yasalar, Rnesans'n ortasnda klelii ngiltere krallna
geri getiriyordu. Smrlebilir ve angarya yklenebilir kii olan gezgin ser
seri krbalanabilirdi, zincire vurulabilirdi, hapse atlabilirdi, sahibi tarafn
dan kiralanabilirdi, sahibinin lm halinde bir mal olarak miraslarna ak
tarlabilirdi. Eer kurban bir kez kaarsa, cezas mr boyu klelie evrili
yordu; ikinci kama teebbsnde ise lm cezas veriliyordu.

Gezgin serseriler ve proleterler


Fakat gezgin serseriler gerekte kimdir? Talan ve yamayla yaayan, insan
larn mallarn ve emniyetini tehdit eden, toplumsal dzenin snrnda dola-

70 Bkz. O. H. Hufton, The Poor of Eightunh-Crntury France, a.g.e., s. 232.


(*) Bu, gezgin serseri yani "vagabond" szcnn ilk harfidir - yay.haz.n.
71 Akt. A. V.Judges (ed.), The Elizabehan Underworld, Londra, 1965. Bu nlemin, ya acmaszl
yznden ya da uygulanma gl yznden 1550'de geri ekildiini eklememiz gerekir.

96
nan tehlikeli le yiyiciler midir? Aslnda tam da byle gsterilirler ve bu tem
sil, maruz kaldklan olaand muameleyi merulatnr: Toplumsal szle
meyi -alma, aile, ahlak, din- bozmulardr ve kamu dzeninin dman
drlar. Bununla birlikte, eli kolu tutan dilenci konusunda yapmaya alt
mz gibi, bu gezgin serseri tasvirini de yapskme uratmak ve ierdii sos
yolojik gereklii gzmzde canlandrmak mmkndr. Gezgin serserilik,
o dnemde sui generis bir durumdan ziyade, aslnda krsal kesimde olduu
kadar ehirlerde de sradan halkn nemli bir blmnn ortak kaderi olan
geici i ilikisinden ve toplumsallk alannn knlganlndan beslenen bir
mensubiyet yitimi srecinin u noktasdr.
rnein, Eski Rejim'in hemen bitiminde, Soissons'daki dilenciler nezaret
hanesine kapatlanlann sosyolojik profili neydi? Sylediimiz gibi, nezaret
haneler zellikle gezgin serserileri ve benzerlerini (eli aya tutan dilenciler)
kabul etme iddiasndayd. Soissons'daki nezarethaneye Devrim'in arifesinde
854 kii kapatlr. Nezarethane mdr bunlann 208'ini "ok tehlikeli", "top
lumun ba belas" olarak niteler: 28 "dalanm" gezgin serseri ve 32 "evi bar
k olmayan" gezgin serseri, elli kadar deli kadn ve erkek, kral emriyle tutuk
lanm 20 kii, "evsiz barksz ya da firari" 32 asker. Yani, dnemin tahayy
lnde, altm kadar "gerek" gezgin serseri. Ama zellikle iki byk grup ne
zarethanede bulunanlann te ikiden ounu oluturmaktadr: "bir noter ha
ri" 256 "kol iisi" ve 294 "geim kayna olmayan tann iisi."72 Nezaret
hanede kalanlann byk ounluu, eit dalmla, kentsel ve krsal bir alt
proletaryann temsilcilerinden olumaktadr. Bu iiler hi kukusuz isizdir.
Peki ama bunlar yine de dilenci ve "meslekten" gezgin serseri midirler? Muh
temelen ilerinden ou bizim bugn az ok uygun bir i arayan "dk vasf
l isiz" diye adlandrdklanmza benzer. Elbette, dar anlamda isizlikten sz
etmek iin, 20. yzyln banda modem cretlilik ilikisini oluturan koul
larn bir araya gelmesini beklemek gerekecektir (bkz. 7. Blm). Yine de, bir
sonraki blmde dorulanaca gibi, alma zgrl zerinde deil, al
maya zorunlu klnma zerinde temellenen bir retim sistemi rgtlenmesi
nin sonucu olan isizlik durumlar daha nceden de vardr. 73 Gezgin serseri
lik bu durumlann snr simgesini temsil eder. Montlinot da itirafta bulunur
ken bundan baka bir ey sylemez: "nceki tutanaklarda, terzilerin, ayak
kabclarn, perukaclann, dokumaclarn en yersiz-yurtsuz meslekleri icra et
tiklerini ve ou zaman isiz kalmaya mahkm olduklarn gsterdik." 74
72 C. A. J. Leclerc de Montlinot, "Etat actuel du dept de mendicite de la generalite de Soissons,
Compte, annee 1 786", Essai sur la mendicitt'ye ek, Paris, 1786, s. 57-59.
73 cretli emek meselesine antropolojik bir yaklam iin, modem cretlilik ilikisinin yerleme
sinden nce grlen bu trden yan-cretlilik ilikilerini asgari kesinlikle nitelemenin zorluu
ve ayn zamanda da gereklilii nedeniyle 3. Blmdeki aklamalar yaptm.
74 C. A. J, Leclerc de Montlinot, "Etat actuel du dept...", a.g.e., s. 59.

97
Keza, gezgin serseriliin bir dier zellii olan iradi gezginlik, ikametten
ve toplumsalln genel kurallarndan kesin kopu, bu bahtszlar iinde yal
nzca bir aznla zgdr. Kukusuz, eer 1764 kararnamesi dzgn uygu
lanm olsayd, "ikametlerinden yann fersah"tan fazla mesafede tutuklanr
lard. Fakat geri kalan ounluun, kukusuz sefalet yznden ve bir i ara
yyla uzaklamak zorunda kaldklar bir ikametleri bir yerlerde olmasay
d, Soissons nezarethanesi envanteri "evsiz barksz" 32 gezgin serseriyi ayrt
eder miydi? Aslnda, sanayi-ncesi toplumda gezgin serseriler, gmenle
rin dengidir: Kendi "memleketleri" dnda hayatta kalma imkan aradkla
r iin birer yabancdrlar. rnein 1 750 ylnda, gezgin serserilik nedeniy
le Bicetre'e kapatlan 418 erkein 3S'i Parisli, 58'i de Paris'in kenar mahal
lelerini kapsayan yakn civardandr. Dierleri her blgeden gelmilerdir ve
genellikle birka aydr Paris'te bulunmaktadrlar. 7 5 Bylece, "senyre ba
l olmayan"larla ayn grlmlerdir; tabii eer saygn kiiler bir "boyundu
ruk" belgesi imzalamaz ve kapatlan gezgin serserilere gvence vermezse ...
Meaux'ya kapatlan bir gezgin serseri iin Auvergne'li hemehrilerinin imza
lad onay belgesi buna rnektir: "Yllardan beri her mevsim kasabasndan
ayrlarak, almas ve ustal karlnda hayatn kazanmak iin yaban
c blgelere gitmeyi ve kans Marie Auzany'ye ve alt ocuuna geinmele
ri iin gerekenleri getirmeyi alkanlk edinmitir. [ ... ] Jacques Verdier isimli
bu ahs, her ilkbaharda evine geri dnp kendi kk tarlasn eker ve elin
den geldiince toprak ileriyle ilgilenir. Onun drst biri olduuna inanyo
ruz; onun dilencilik yaptn ne grdk ne duyduk." 76
Bu bahtszn ans tutukland haberini kyne ulatrabilmi olmasdr
ve iki saygn hemehrisinin ona sahip kp Meaux'ya mektup yazma zahme
tine katlanmas da bir anstr. Fakat doduu kye dzenli olarak geri d
nen bu mevsimlik iiden daha geici alma koullarnda bulunduklarn
dan, benzer durumda byle bir yardm gremeyen ka kii vardr? Yollar
da dolanan bir bahtsz himayesine almay kim dert edinir? Topluluk bala
n paralanr ve yakn evrenin destei giderek azalrken, gzergah da uza
yp gider. Hayal mahsul tasvirinden farkl bir gezgin serseri profili yle i
zilir: "Meslekler"77 erevesinde raklk yapmam, vasfsz, frsat bulduk-
75 Bkz. J. Kaplow: Les noms des rois, a.g.e., s. 222.
76 A.g.e., s. 228. Tutuklanan gezgin serserilere i bulma ylkmllun stlenen saygn kiilerin
imzalamas gereken "boyunduruk" belgeleri hakknda bkz. C. Paultre, La rtpression du vaga
bondage et k la mendicitt sous l'Ancien Rtgime, a.g.e. Bu uygulamann bir igicl piyasasnn ka
ba halini oluturmaya katkda bulunduu sylenebilir: Bir itaat mektubu imzalayarak, bir "gez
gin serserinin" ivereni olunabilir ve onu kendi hesabna altrmak mmkn olabilir. Fakat
bildiim kadanyla, bu kendine zg i "szlemesi"nde "alan kii"ye hibir manevra alan
brakmayan bu uygulamann etkisini deerlendirme imkanmz bulunmuyor.
77 Korporatist yaplarla dzenlenmi mesleklerdeki lonca yelerinin durumu gerekten farkldr
(bkz. bir sonraki blm). Lonca yelerinin "Fransa turu" gelenei ok daha ge dnemli olsa
98
a alan, ama ou zaman tesadfen bulduu ufak tefek iler peinde ko
an, uzun yolculuklar srasnda adm adm toplumsallktan kopan ve gez
ginlik gzergahnn talihsiz bir annda adaletin penesine dn yoksul biri.
Gezgin serserinin yeniden oluturduumuz bu sosyolojik gereklii, 14.
yzyldan Eski Rejim'in sonuna dek sren dnemin btn iin geerli g
zkmektedir. Bir sonraki blmde grlecei gibi, bunun nedeni, hi dn
m olmamas, daha dorusu almann rgtlenme biimlerinde nemli
yer deitirmeler grlmemesi deildir. Gezgin serserilerin durumunu yeni
den tasarlarken ya da bu konuda bir tahminde bulunurken, l 768'de Beaujo
lais'de tutuklanan bir duvarc ustasnn ifadesiyle kk mesleklerin "i ara
mak iin lkeyi dolaan" 78 g durumdaki temsilcilerinin hem corafi hem
de mesleki bu hareketlilii her zaman ve her yerde karmza kar. Jean-Pi
erre Gutton, yazglar giderek ktleen Lyon blgesindeki sradan insanla
rn dnyasn gayet kesin analiz ederken, vasfsz iilerin, tekne kaptanla
rnn, kfeli kfesiz hamallarn, seyyar satclarn, mevsimlik tarm iileri
nin, kendilerine yer arayan hizmetilerin, terhis edilmi askerlerin katetti
i bu engebeli gzergahlarn ounu gsterir. Tutuklanan gezgin serserile
rin neredeyse tmnn bir meslei vardr. 79 Genellikle artk kendilerini bes
lemeyen topraktan gelirler. rnein 1 724 ylnda Villefranche yaknlarnda
tutuklanan Velayli u kyl, Beaujolais'ye, "toprakta almak, evlere hizmet
etmek ve ne i bulursa onu yapmak" iin gelmitir, "nk aabeyinin am
barclk yapt yerde ona uygun i yoktur. "80
l\klerinden koparlm bu kyller genellikle ehre gelirler. ehre da
hil olmaya abalarlar, bunu baaramazlar ve yeniden yola koyulurlar. Bir
ka yln sonunda, bahtszlklar artk hibir aidiyet balarnn kalmamasn
dan kaynaklanan krsal ya da kentsel unsurlar birbirinden ayrmak gleir.
Gutton, ayn trde veriler sunan bir baka eserde yle syler: "Bu inceleme
den kan sonu, hibir meslei olmayan, dalavereyle yaayan gezgin serse
rilerin aslnda kk bir aznlk oluturduudur. lerinden ou, toplumsal
da, tannm meslek yeleri, her ehirdeki loncalarca kabul edildiklerinde daha korunakl bir
coran hareketlilik iinde olabiliyorlard.
78 Akt. J.-P. Gutton, La socittt et !es pauvres, l'exemple de la g'ntralitt de Lyon, a.g.e., s. 154 ve de
vam.
79 1 769-1778 arasnda Lyon'da tutuklanan 278 gezgin serserinin sadece drd "meslekten dilen
ci" olarak snnandnlmtr. Buna karlk 88 toprak alan ve farkl zanaatkarlk meslekleri
ni temsil eden 1 38 kii (zellikle tekstil, giysi ve inaat), aynca 19 hizmeti, 14 seyyar satc, 5
eski asker, 3 denizci, 3 okul retmeni, bir viyola algcs, bir kei, bir hac, bir eski forsa bu
lunur. .. U.-P. Gutton, a.g.e., s. 162). Kukusuz, tutuklanan gezgin serseriler kendilerini "aylak
lar" yerine isiz hirer ii olarak gsterme eiliminde olmalydlar. Fakat tersine, jandarma da
her mazereti kabul edemezdi. Paris blgesi iin benzer veriler: M. Boulant, "Groupes mobiles
dans une societe sedentaire: la societe rurale autour de Meaux aux XVII' et XVlll' siecles", Les
marginaux et exclus de l'histoire, a.g.e.
80 J.-P. Guton, La socittt et !es pauvres . . . , a.g.e., s. 1 70.

99
ve bireysel koullar nedeniyle yollara savrulan sradan insanlardr." 8 1 Bu so
nu, Bronislaw Geremek'in Ortaa iin daha nce karm olduu sonuca
gnderme yapar: "Marjinallie kay, renkler arasndaki ton geilerine ben
zer; toplum ile toplumun marjlar arasnda, yerleik kurallara uyan birey ve
gruplar ile bunlan ihlal edenler arasnda sabit snrlar yoktur." 82
Gutton'un szn ettii ve insanlar gezgin serserilik durumuna d
ren bu "toplumsal ve bireysel" koullar daha yakndan analiz etmek gere
kir. Gezgin serserilik, hem toplumsal yapdan kopma [dtsocialisation] hem
de bir sefalet dramdr. Gezgin serseri, bu dnyayla temasn yitirmi gibi ya
ar. Eski aidiyet balarn bozan ve yoksullua bir de yalnz ve desteksiz ol
may ekleyen ey nedir? Elimizdeki belgeler, mensubiyet yitimine yol aan
bu gezginlik yazgsnn daha kiisel bu dier boyutunu incelemeye pek elve
rili deildir. Bununla birlikte, tarihsel almalar bu trden sorular sorarak
tekrar okunduunda, anlaml birka iaret grmek mmkn olur. rnein
Gutton, Lyon ehrinde, "ehri terk etmi" anne babalarn brakt ocukla
rn dosyalarn inceler. Elbette "ocuklarn sorumluluu fazla gelen", hibir
ey brakmadan ekip gitmi iftin sefaletini saptar. Fakat paralanm aile
lerin, terk edilmi kadnlarn, dul kadnlarn ve zellikle dul erkeklerin ora
nnn yksek olduunu da fark eder. " 1 779 ylnda, terk edilen yirmi ocu
un alts, ayrlmam ama yoksul iftlerin brakt ocuklardr; ikisi dul ka
dnlarca, sekizi ise dul erkeklerce terk edilmitir. " 83
"Hangisini seeceimi bilemediimden, hepsini terketmeye karar verdim."
Kocas tarafndan drt yl nce terk edilmi bu ii kadnn umutsuzluu,84
yaygn yoksulluun mutlak sefalet halini ald bu d ann yeterince iyi
aklyor. "En yoksullar" -gnmzde sevimli bir rtk ifadeyle byle de
nir- fiilen her eyden yoksundurlar. Tarihyazm bunlarla ilgili sadece b
lk prk veriler sunmaktadr -tutuklanan gezgin serserilerin sorgulan, ki
lise kaytlarnda post mortem [lmden sonra] kayda gemi bilgiler. Fakat
bunlar genellikle btn bir yaamn dramn anlamamz salar. "20 Tem
muz'da, kasabadaki Jean Thomas'n evinde, Limoges yaknlarndaki Saint
Leonard'da, Grenoble'dan gelip duvarclk yapmakta olan 30 yalarnda bir
adam ld; ayn 2l'inde, dini ilemler yerine getirilerek gmld." 85
1694 ylnn hasat zaman Beaujolais'deki kk Saint-Julien-la-Vetre kili
sesinin papaz tarafndan dlen bu ksa not, kukusuz yz binlerce gezgin
81 J.-P. Gutton, L'Etat tt la mrndicitt dans la premiert moitit du XVIII' sieclt, Centre d'etudes fore
ziennes, 1973, s. 198.
82 B. Geremek, "Criminalite, vagabondage, pauperisme", a.g.t., s. 346.
83 J.-P. Gutton, La socittt ti lts pauvrts..., a.g.t., s. 1 28. Fransa'nn dier ehirlerinde aym tr ia-
retler iin bkz. O. H. Hufton, Tht Poor of Eighttrnth-Crntury Franct, a.g.t., s. 122 ve devam.
84 J.-P. Gutton, a.g.t., s. 133.
85 J.-P. Gutton, a.g.t., s. 163.

100
serserinin biyografisine ilitirilebilir; tabii eer bu biyografileri yeniden olu
turmak mmkn olabilirse; nk gayet bariz nedenlerle, geride pek az yazl
iz brakmlardr. Yine de, hayat bir ambarda son bulmu bu bahtszn, ku
kusuz sefalet ve yalnzlk iinde, ama kilisenin kutsamasyla bu dnyadan ay
rlma ans olmutur, nk manevi bir cemaate baldr. Genellikle bize ula
an tanklklar bir mahkumiyet belgesidir; nk gezgin serserilik, sululuk
anlamna geliyordu ve baka sular ilemeye yneltiyordu. Fakat bu durumda
bile, gezgin serseri topluluunun sulanan kesiminin tad olumsuz imaj
nispiletirmek gerekir. 14. ve 15. yzyllarda Paris'e tanan mahkOmiyet ka
ytlarn analiz eden Bronislaw Geremek, Ortaa'dan 18. yzyl sonuna dek
btn bir dnem iin geerli olabilecek bu yorumu dorular:
Adli belgelerde bulduumuz kategorilerin zellii, hareketlilik, bir efendi
ye ksa sreli ba, allan ilerin, i yerlerinin deikenlii ve sklkla ive
ren deitirmedir. Bu son grupta yoksullam zanaatkarlar ve kyller, ay
nca genler de yer alr [ . . . ] bunlann her zamanki deimez durumu, emek
glerini kiralamalandr.

"alma dnyas ile su dnyas arasndaki snrn akkan nitelii"nin, bir


sulu "evresi" anlamnda rgtl bir "evreden" bahsetmemizi engelledii
ni de ekler. 86 Gerek analiz birimi, ancak u kesimi sua eilimlilik gsteren,
gezgin serseriliin bulank blgesinden beslenen (bu blge de alma ilikile
rinin geiciliinden ve toplumsal balarn krlganlndan oluan daha geni
bir korunmaszlk blgesinden beslenir) yzergezer kmeden oluur.
/

Bask, caydrma, nlem


Amacmz gezgin serserileri masum gstermek deildir. Elbette ilerinden
kimileri tehlikelidir. Bunlar kimi zaman talanc eteler halinde toplanm ve
harala yayorlard; ayn zamanda -neden olmasn?- sefih, ehvet dkn,
yasak zevklere ve kumara kendini vermi ve etin almann yasasna ba
lanmak yerine aylak bir yaam "semi" -genellikle ok pahalya mal olan
byle bir tercihin ne kadar "zgr" bir tercih olduundan kuku duysak bi
le- gezgin serseriler de vard. Fakat benim saptadm nokta sannn u: Ta
mamen toplumsallk d ve tehlikeli olma eklindeki genel gezgin serseri ka-

86 B. Geremek, Les marginax parisias ax XIV' et XV' siedes, a.g.e., s. 115. Dneme dair ayn tr
den veriler iin bkz. J. Misraki, "Criminalite et pauvrete en France a l'epoque de la guerre de
Cent Ans", a.g.e. J. Misraki'nin incelemesi, bu hareketlilik sorunsalnn 14. yzyln ortasnda
baladn dorulamaktadr. Yzyln ilk yansnda, sanklar genellikle Paris blgesinde ikamet
ediyordu ve kanl cinayetlerle iddet eylemleri yaygnd. Yzyln ikinci yansnda su eylemleri
nemli oranda anarken, hrszlklar ne kar ve mahkOmlann ok byk ognlug ailevi ya
da yerel ba olmayan yabanclardr (sadece %18'i yerli halktandr).

101
tegorisi bir kurmacadr. stikrar bozucu, ar bir toplumsallk d kesimin
varlndan yola karak saptanm bu tasann, yoksul ve deer verilmeyen
"masum" kalabal bir tr yz kzartclk kisvesiyle rter. Fakat onlan ma
sum olarak nitelemek saflktr. nsann hibir eyi yoksa, geim imkan yok
sa, isiz ve korunmaszsa gerekten masum olabilir mi? Gezgin serserilere
reva grlen uygulama bunun byle olmadn kantlar. 87
Bu negatif gezgin serseri paradigmasna dair kurgu bir iktidar sylemidir.
Benim bundan anladm, bu kurgunun ncelikle bu topluluklarn idaresiy
le grevli sorumlulara ait bir olgu ve bu idarenin arac olduudur. 88 Gezgin
serseri karsndaki baskc politika, zm iermeyen bir durumun z
mn temsil eder. Kendi yerlerinde olmadklar iin zmsz sorunlar ya
ratan, ama toplumsal yapnn hibir yeri kendi yerleri olmayan bireyleri ne
yapmal? Gezgin serserinin mahkum edilmesi, bir duruma hogr gster
menin imkanszl ile onu derinden dntrmenin imkanszl arasnda
ki en ksa yoldur. Sanayi-ncesi toplumlarda, salkl ve hareketli haldeki
muhtalarn yaratt sosyal sorun, polisiye bir sorun olarak ele alnabilir an
cak. Bu tercih, sorumlu merciler asndan, varolma, baka deyile duruma
kar koymak iin bir davran hatt oluturma ynnde gsterilen ilk aba
dr; nk baka are yoktur. Bask, her seferinde etkisizliini kantlasa da,
yine de zorunlu olacaktr. Fakat baz sorumlular burada ele alnan sorunun
karmakl karsnda bir tr g gsterisine gidildii ynnde en azn
dan kuku duymaktadr. "Emniyet mdr Bay Aubert, bir meslee alm
insanlarn baka bir meslek semelerinin ok zor olduunu syledi ve eer
kendilerine uygun bir meslek bulamazlarsa, yine de kt nitelikte ve durum
da olmakla nlenmezlerse, ona gre, bir baka yaam tarz bulmalar gerek
tii konusunda onlan uyarmak doru olur": Rouen'deki bir belediye meclis
yesi, "aylaklar, gezgin serserileri, salkl ve eli aya tutan yoksullar, ya
banclar ehir dna atma" kararna bu szlerle kar kar. 89 Fakat ibl-
87 Burada, 16. yzylda Bat Avrupa'da belirilerinden beri sorun yaratm olan iganlann, in
genelerin, "Msrllar"n, "Bohemyallar"n durumundan sz etmiyorum. Kimi zaman "dilenci"
ya da "soydan gezgin serseri" olarak adlandnlan bu kesimlerden zellikle ekinilmi ve onlara
bask uygulanmtr. Fakat bu gebelik durumu, yerli kltre yabanc ve -analiz ettiim gez
gin serserilerden farkl olarak- asla entegre edilememi gruplara zgdr. (Yazann yine de gez
gin serserilik olarak adlandrd) gebelik hakknda bkz. M. Gongora, "Vagabondage et so
ciete pastorale en Amerique )atine", Annales ESC, 1966, no. l .
88 Halk asndan gezgin serseri tasviri fanlaml ve genellikle olumlu gzkmektedir. Halktan
evrelerin, zellikle de gezgin serserinin ya da uuklanan dilencinin tarafn tutan ehirlerde
ki kk meslek sahiplerinin su ortaklna dair tanklklar boldur (bkz. A. Farge, "Le mendi
ant, un marginal?", a.g.e.). Fakat tersi tutumun iaretleri de, zellikle krsal kesimde mevcut
tur. Ferdinand Dreyfus 1 789 defterlerinin (fakat kimin tarafndan yazlmlardr?) "ykc fela
ket, kralln korkun czzam" dilencilii ve "gezgin serserilerden oluan toplumun deersiz
leri, haydular" tehir etmekte hemfikir olduklann belirtir (Un philanthrope d 'autrefois. La Ro
chefoucauld-Liancour, Plon, Paris, 1903, s. 144).
89 Ak. B. Geremek, Truands et mistrables, a.g.e., s. 168.

102
mnn egemen ereveleri iinde "bir baka yaam tarz" nasl dzenlene
bilir? Hele ki bu srada yani 1524'te Rouen zanaatkarlannl\ sayca art bir
krize neden olmuken?
Dnem insanlarnn gezgin serseriliin ardna gizlenen genel sosyal soru
nu kimi zaman sezdiklerini gsteren bir dier iaret. Rhne jandarma teme
ni 1 776 ylnda unu belirtir: "Btn gezgin serserilerin hasat zaman al
tklan ya da alyor gibi gzktkleri sabittir, fakat byle bir alma sade
ce dnemseldir ve onlara ii dememiz iin yeterli kabul edilemez. " 9 Fakat
bu insanlar asndan, "ii denmesi iin yeterli" i hangisidir ve hangi koul
larda bu ie sahip olurlar? Onlar tevik etmek ne bask merdinin ne de gez
gin serserinin elindedir. Gezgin serserilerle ilgilenen polis, baka bir imkan
olmadndan olaylarn ak zerinde az da olsa arlk koyabilecek -soru
nun kapsam dikkate alndnda marjinal kalan- tek nlemdir.
Bask uygulama tercihini hakl karmak iin ikinci gereke. Her tr ma
ceraya ak, istikrarsz bu topluluklarn varl kamu dzeni iin bir teh
dit oluturur. Gezgin serserilik ile sua eilimlilik arasndaki baa saysz
kaynak tanklk etmektedir. Gezgin serseriler sadece bireysel olarak su i
lemekle kalmazlar, fakat onlarn temsil ettii gvensizlik, kolektif bir bo
yut da kazanabilir. Krsal haraca balayan ve kimi zaman rgtl haydut
lua varan gruplarn oluumuyla, keza halk isyanlarna ve "heyecanlarna"
katlmlar yoluyla, her eyden kopuk ve dolaysyla hibir eye bal olma
yan bu gezgin serseriler, toplumsal istikrarszlk ynnde -gerek ya da ha
yali- bir tehlikeyi temsil ederler. 1777 ylnda Dijon Akademisi'ne sunu
lan teblileri sentezleyen raporun gl bir ekilde belirttii gibi: "Yenilik
lere susam, cretkar ve kaybedecek bir eyleri olmadndan daha da gi
rikenler ve her gn cezalandrlmay hak ettikleri fikrine alknlar; devlet
lerde ortaya kacak devrimlere ilgi duyuyorlar ve kargaa karmaya elve
rili her frsat cokuyla karlyorlar nk bu, durumlarn deitirebile
cek tek ey." 9 1
Proleter zerine o nl "zincirlerinden baka kaybedecek bir eyi olma
yan" ifadesinin n hali olan bu yarg, ortaya atlan sorunun "devlet devrim
leri" haricinde Eski Rejim toplumunun yaps iinde zmsz kaldn ka
bul eder. Mensubiyet yitiminin roln de deiim faktr olarak kabul eder;
hibir eyi olmayan ve hibir eye bal olmayan kimse, olaylarn mevcut ha
liyle kalmamas iin bir eyler yapmaya ynelir. Koruyacak hibir eyi olma
yan kimse, her eyi kaybetme riskini gze alr. 19. yzyl proletaryasna ge
nel olarak atfedilen "tehlikeli snf' roln o dnemde gezgin serseriler st
lenmitir. Ayn zamanda bu tehlike hayaliletirilmitir: Halk isyanlarna ve
90 Akt. J.-P. Gutton, La socittt et les pauvres, a.g.e., s. 157.
91 Des moyens de dttruire la mendicitt en France, a.g.e., s. 17.

103
heyecanlarna dair baz analizler, gezgin serserilerin ve "ayaktakm"nn oy
nad roln srekli abartldn gstermektedir. 92
Bylece gezgin serseriliin topyekn sulu gsterilmesi, serserilerin o
unluunun gerekten potansiyel sulu olup olmad konusunda dnl
meksizin kendini dayatabilmitir. Gezgin serseri paradigmas, gezgin serse
riliin sosyolojik gerekliiyle rtmek durumunda deildi. Gerekten de,
dilenci ya da gezgin serseri olarak etiketlenmi kiilerin ounluunun as
lnda sefaletin ve toplumsal tecridin, i bulamamann ve yaknlarndan des
tek grememenin ynlendirdii zavalllar olduu bilgisi, sanayi-ncesi top
lumlar erevesinde hibir somut politikaya varamazd. Buna karlk, gez
gin serseriyi azami lde damgalayarak, gerekten tehlikeli gezgin serseri
lerin bir ksmnn neden olduu anlk kargaalara kar koyacak ynetsel ve
polisiye imkanlara sahip olunabiliyordu. istihdam edilmeyen kiilerin, c
retleri drmek iin hangi crete olursa olsun almaya mecbur edilmesi,
o dnemde igc piyasasnn yerini tutan ey zerinde de az ok bir ar
lk oluturabiliyordu. 93 Fakat [serserilerin sulu gsterilmesinin) asl amac,
zellikle g durumdaki tm dier bireylerin ayn yolu benimsemesini en
gelleyecek ve bunun tesinde, sefaletin ve istikrarszln penesindeki top
luluklara ynelik ikna edici ve nleyici ileve sahip bir paradigma ina et
mekti. Bu ama kimi zaman artc bir kinizmle ifade buluyordu. rnein
genel mfetti, idare memurlarna gnderdii mektubunda 1 764 tarihli ka-
rarnamenin uygulanmasnda unlar tlyordu:
Bununla birlikte, hapishaneleri ve nezarethaneleri an doldurmamak iin ve
bu insanlann byk blmnn srdrdkleri su hayatn terk edecek za
man onlara vermek iin bu operasyona [gezgin serserileri tutuklamak] ok
byk ihtiyatla girimenizi size tlerim. Bu gzlemlere gre, jandarmala
nn ayn anda az sayda gezgin serseri ve dilenci tutuklamalan gerekir; hat
ta belki de salam dilencilerden ok sakat dilencilere ynelmelidirler, nk

92 Bu durumlann bazlannn eletirel bir analizi iin bkz. G. Huppert, Afur he Blacl Deah, a Soci
al History of Early Modem Europe, Indiana University Press, 1986. Ayn fikir erevesinde, Em
manuel Le Roy Ladurie, 1579 ylnda Dauphine'nin bir blmnde kan isyanda bir tr kr
sal ve kentsel sekin tabakasnn baat bir rol oynadn saptar (Le Camaval de Romans, Galli
mard, Paris, 1979). Genel kural olarak, ya en marjinal unsurlar anlk iddet patlamalarna ne
den olurlar, ya da daha rgtl hareketlerde kendilerine nce vas[sz kitle, ardndan da gnah
keisi rol biilir ve ilk nce [eda edilirler. Gezgin serseriler sanayi-ncesi toplumlan etkilemi
toplumsal hareketlerde derin bir iz brakmam gzkmektedir.
93 Hata pay bir yana, bunun ekonomik etkisini lecek imkan pek yoktur. Yine de bu etkinin c
lz olduunu ya da her koulda bu amacn sz konusu poliikalann anlamn ortadan kaldrma
dn dnyorum. Man ya da Simiand gibi ekonomistler, kukusuz sanayi-ncesi kapitaliz
min bir mant olduunu sylerler ve ona ancak ok sonralan sahip olaca sosyal mevzuatta
ki dnmleri kendi yaranna ynetme gc at[ederler -ki bunu tanmak gerekir. Bu nokta
lar zerinde bkz. sonraki iki bolm.

104
sakat dilencilerin alma imkan olmadndan, onlarn dilencilik yapmasn
engellemek daha gtr ve sakatlarn bile tutuklandn g9ren salam dilen
ciler daha fazla korkarak bir meslek edinmekte daha kararl olacaklardr.94
Bu nlemlerin ardndaki olas gerekeler tamamen bilinli olarak tersine
evrilir (nezarethanelerde yer ya da imkan yokluundan, en zararszlar kar
snda en tehlikeli unsurlan -hogr gstermek pahasna da olsa- etkisiz
letirmek) ve ncelikli olarak hi tehlike oluturamayacak sakat dilenciler
zerinde bask uygulanr. Bu, esas hedefin isabet alan hedef olmadn ve
bu politikalann caydnc niteliinin, dorudan etkilerinden fazla olduunu
aka ortaya koyar.
Fakat dnemin btn yazarlan arasnda rahip Montlinot, bu gezgin serse
rilii sosyopolitik bakmdan belki de en derinden kavram kiidir. Montli
not aydn biridir. Kurumlam zorunlu almann tamamen liberal bir ele
tirisini gelitirmitir (bu konuya tekrar dneceim). Devrim'in banda, Ku
rucu Meclis'in oluturduu Dilenciliin Kkn Kazma Komitesi'nin al
malanna katlacaktr. Bununla birlikte 1 786 ylnda unlar yazar:
Bu can skc koullarda tutuklanm [birok suistimale neden olan nl
1764 kararnamesinin uygulanmasyla yaplan tutuklamalardr bunlar] bir
ok kii, ktlk eilimlerinden kurtarldklarn itiraf etti. Paraszlk an
bir ihtiyacn habercisidir: Bu ezici koullardaki her insan, dolandrc ya da
su ilemeye eilimli biri olmann eiindedir. Bu nedenle hkumet suu n
lemeli ve olas btn imkanlarla yurttalarn huzurunu salamaldr. Barna
cak yeri, geim kaynaklan olmayan kii, ihtiyalarn karlayamaz, zgr ol
maktan kar; gcn etkisi altndadr, su ilemeden tek adm atamaz. Niha
yet, sert bir ifadeyle, uzun sreden beri her trl yardmdan yoksun kalan ki
inin bahtsz biri olduunu, onu tutuklamann adaletsizlik olduunu varsa
yanlar varsa, bu durumda evet bu politik adaletsizlii yapmak zorundayz ve
hibir eyi olmadndan her eyi gze alabilecek kiileri yollarda avare do
lanmaya brakmamalyz.95
Bir hukuk devletinin bak asyla bu "politik adaletsizlik", gezgin serseri
lik ve salkl dilencilik karsnda Eski Rejim'in btn politikalarnda gr
lr. Fakat reelpolitik bak asndan bu, tersine bir bilgelik alameti deil mi
dir? Baskc mdahalelerin marjinal ve sapkn -ya da byle sunulan- bir top
luluk zerine odaklanmasyla, kitlesel sefalet karsnda topyekun ve olumlu
bir politika gelitirmenin imkanszl en azndan zmnen kabul edilmekte
dir. Fakat bu zellemi mdahalelerin daha genel bir caydnc etkisi olaca

94 Akt. C. Paultre, L rtpression de la mendicit et du vagabondage, a.g.e., s. 397.


95 C. A. J. Leclerc de Montlino, Essai sur la mendicit, a.g.e.

105
umulabilir. 96 Dolaysyla, gezgin serseriler ve salam dilenciler karsndaki
politikalar, sadece aka ifade edilmi hedeflerine gre deerlendirilemez.
Gerekte bu hedef zaten bir topyadr: gezgin serseriliin kkn kazmak.
Bu bak asndan, sz konusu politikalar tam bir yenilgidir; gezgin serseri
saysndaki art her saptandnda yinelenen ve bu art gereke gstererek
dorulanan bir yenilgi. Fakat eer bu politikalarn, mensubiyet yitimine u
ram kesimleriyle arasnda ok ince bir hudut bulunan halk kitlesine -yani
korunmaszlk blgesinde bulunanlarn tmne- de hitap ettii hipotezi ile
ri srlrse perspektif deiir. Sz konusu politikalarn bu mevzu etrafnda
ekillendii kavranamazsa, srekli baarszla uramalarna ramen neden
drt yzyl akn bir sre boyunca bu kadar nem tadktan, bunca enerji
yi nasl seferber ettikleri anlalamaz.
Bu tr politikalar "sosyal" olarak adlandrlabilir mi? Evet; en azndan, he
deflerinin kamu dzenini salamak ve dolaysyla toplumsal dengeyi koru
mak olmas gibi asgari bir anlamda. Ama bundan anladmz ey, ekonomik
dzen ile politik dzen arasndaki kopukluu gidermek iin 19. yzyldan
itibaren gelitirilecek uygulamalar btn ise, hayr. 18. yzyl sonunda ya
anacak ekonomik ve politik devrimi, yani piyasann ve demokratik temsilin
n plana kmasn gerektiren bu "sosyal"e henz burada yer yoktur. Ancak
yine de bu durum, alnan nemleri toplumsal dzenden kopan topluluklara
ynelik baskc bir politikaya indirgemek iin yeterli bir neden deildir. Gez
gin serserilik, toplumun ok daha geni kesimlerini tehdit eden bir mensu
biyet yitimi srecinin u noktas olsa da, bu snrlarn ok tesine uzanan bir
sorunun ifadesidir. Gezgin serserilik sorunu, aslnda, sanayi-ncesi toplum
da sosyal sorunun hem ifade edilme hem de gizlenme tarzdr. Bu sorunu giz
ler, nk onu ksmen polisiye bir sorun haline getirecek kadar toplumun
en u snrna tar. Ama ayn zamanda, gezgin serseriliin ortaya kard
knlma izgisi takip edilirse, sorunu yeniden ifade etmeyi de salar. Bu du
rumda, gezgin serseriliin bir tr bumerang etkisi olduunu fark ederiz: Bir
toplumun, baz yelerini ihra etme sreci, sz konusu toplumun merke
zinde bu dinamie neyin yol atn sorgulamamz salar. imdi tam da bu
merkezle evre arasndaki gizli ilikiyi ortaya karmaya almak gerekmek
tedir. Bu ders gnmz iin de geerli olabilir: Dlama sorunsalnn dm
noktas, dlananlarn bulunduu yer deildir.

96 Bu durum, yetkililerin baskc uumlannn elbette sadece gezgin serserilere yneldii anlamna
gelmez. Halk isyanlannn ve ayaklanrnalann basnlmas, l 7. yzylda bile kanl olaylara sah
ne olan Eski Rejim'in toplumsal tarihinin deimezidir (mein Brianya ve Nonnandiya'daki
kyl isyanlannn anslye Seguier tarafndan bastnlmas). Fakat bu mdahaleler srekli de
ildir; halk ayaklanrnalanna tek tek cevap verilir. Gezgin serserilik ve dilencilik karsnda uy
gulanan politika, kukusuz hem basunna hem de nleme eklindeki ikili balo asyla uzun
vadeli olarak srdrlen ve zerinde anlalm tek politikadr.
106
3
cretlilerin itibarszl

Modem cretlilik ilikisinin oluumu, belirli baz koullann bir araya gelmesi
ni gerektirir: alan nfusun tmn kapsama imkan, farkl istihdam trle
rinin kesin biimde belirlenmesi ve evde alma ya da tanmsal iler gibi mu
lak istihdam kategorilerinin akla kavuturulmas, faaliyetsizlik dnemleri
ne kyasla faaliyet zamannn kesin olarak snrlandnlmas, alma sresinin
kesin olarak hesaplanmas, vb. 1 Fiilen cretliliin mulaklktan uzak bir ekil
de benimsenmesi iin bu yzyln -20. yzyl- ban beklemek gerekecektir.
O halde nceki dnemler iin, zellikle de cretliliin kesin tanmna dair hi
bir nkoulun pratikte ortaya kmad uzak evreler iin cretli emekten sz
etmeye hakkmz var m? O dnemlerde bu modem cretlilik ilikisinin sade
ce embriyonlannn ya da izlerinin belirdiini bilmek kouluyla, evet.
Fakat cretliliin ekonomik, toplumsal ve antropolojik anlamn, onun sa
dece "cretliler toplumu" iindeki hali nda dnmek tuhaf bir etno
merkezci tavr olur; daha kts, bu tanma girmeyen cretlilik durumlan
nn varln inkar etmek anlamna gelir. 2 nk bu "izler" de en az "Fordist"

Bkz. R. Salais, "La form.ation du chOmage comme categorie: le moment des annees 1930", Rc
vue tconomique, c. 26, Mart 1985 ve "Histoire et statistique" dosyas, Gentse, no. 9, Ekim 1992
iinde Alain Desrosieres, Olivier Marchand ve Claude Thelot, Bemard lepelit, Eric Brian, Ch
ristian Topalov'un yazlan. Aynca bkz. Christian Topalov'un sentezleyici almas Naissance
du chDmcur, 1880-1910, Albin Michel, Paris, 1994. Yaymlanma tarihi nedeniyle bu eserden fay
dalanamadm, ancak ayn analiz erevesine dahil olduunu syleyebilirim.
2 Georges Duby ya daJacques le Goff gibi Ortaag zerine alan tarihilerin de cretlilerden ve
cretli emekten sz ettiklerini haurlyorum. Bronislaw Geremek en zengin eserlerinden birinin
adnda bunu kullanr: Le salariat dans l'artisanat parisien aux Xlll'-XV' sitcles, J:ditions Mouton,
Paris-La Haye, 1978. "Kendini kiralamak" (se louer) deyimi de donemin metinlerinde gemek
tedir. megin daha nce belintigimiz 1351 tarihli iyi Jean'n kararnamesinde: "Paris ehrin-

107
cretlilik ilikileri kadar mevcuttur. Kukusuz onun kadar tutarllk gste
rememi ve alma ilikileri zerinde ayn hegemonyay uygulamamlardr
(zaten Fordist cretlilik ilikisi de sanayi toplumunda hibir zaman hegemo
nik olamamtr; bu konuya geri dneceiz). Fakat aklanmas gereken ey
tam da budur. Sanayi-ncesi toplumda cretli emein bu "izleri"ni yeniden
canlandrmak, o dnemde cretlilerin son derece gsz olduunu sylemek
anlamna gelir. Fakat bu sayede onun antropolojik dayanana uzanabilir ve
gnmze dek dnmlerini takip etmek iin bir ipucu bulabiliriz.
Burada -ve dorusu, bu eserin btnnde- neden cretlilik sorusunu so
ruyoruz? Sosyal sorunun merkezinde cretlilik meselesinin bulunduuna da
ir inancmz, yol aldka, yava yava, ama giderek daha kesin bir ekilde ken
dini dayatt. "Sorunlu topluluklar"n iki zel trnn analizinden yola ktk:
Sakatlklan ve toplulua aidiyetleri zemininde yardmlardan yararlanan yok
sullar (1. Blm); halkn arasndan gelip de mensubiyetlerini yitirmi ve ege
men alma ilikilerine katlmas imkAnsz olan ve toplumsal tecride urayan
kesim (2. Blm). Fakat o dnemde sosyal politika denebilecek yaklamlar
bu iki "hedef grup"a odaklanm olsa da, onlarla snrl kalnamaz; nk sos
yal sorun sadece yoksulluk, hatta sefalet sorunu deildir. Nfusun yaklak
yansnn hayatta kalmak iin asgari imkAnlarla yetinmek zorunda kald bir
sosyal sistemde aslnda yoksulluk gerek bir sorun oluturmaz. Dahas, ka
bul edilebilirdir; hatta gereklidir. Tann'nn planlanna uygundur ve toplumsal
makinenin ileyii iin zorunludur. lte yzlerce tanklktan biri:
Bir tabloda ne kadar glge varsa, bir devlette de aa yukan o kadar yoksul
vardr: Bunlar, insanln kimi zaman ac duydugu, fakat Tann'nn bak a
sn onurlandran zorunlu bir tezat olutururlar. [ . . . ) Dolaysyla yoksullann
olmas arttr; fakat sefillerin olmas gerekmez: Bunlar insanln sadece utan
cyken, dierleri, tersine, politik ekonominin dzenine dahildirler. Onlar sa
yesinde ehirlerde bolluk hkm srer, burada btn kolaylklara rastlanr,
sanatlar serpilir, vb. 3

Fakat byle bir "devlet", ancak zenginlerle yoksullann birbirlerini tamam


layc konumda olduu, yani yoksulluu entegre edebilen istikrarl bir ift
oluturduu koulda uyumlu bir btn oluturabilir. Hristiyan Bat'nn sa
nayi-ncesi toplumlannn yaps, giderek bu durumdan uzaklamaktadr. Bu
toplumlardaki gszlerin says artmaktadr. Bu kitlesel korunmaszlk du-
de herhangi bir i yapmak iin kendini kiralaan kadnlar gnde ancak on iki drnier alabilirler"
O ourdan, Decouzy, lsamben, Recueil d!s ancirnnes lois d! la France, a.g.e., c. Llll, s. 620). De
mek ki daha o dnemde bir tr kiralama szlemesinden ve cret sabitleme biimlerinin varl
ndan bahsedilebilir.
3 P. Hecquet, La mtdicint, la chirurgie et la phannacie d!s pauvres, Paris, 1 740, 1, s. Xll-XIII, ak.
J. Kaplow, l.ts noms d!s rois, a.g.e. iinde, s. 60.

108
rumu, "yoksullar"la "sefiller"in birbirinden ayrt edilmesini engeller: Yok
sullarn nemli bir blm srekli olarak sefalete dme tehdidi altndadr.
Boisguilbert'in gl ifadesiyle, "bir yoksulu iflas ettirebilirsiniz. n4 Bylece,
yardm edilecek muhtalarn ya da bask altna alnacak gezgin serserilerin
varlnn aka meydana getirdii sosyal sorun, en azndan zmni olarak,
z itibaryla zaten ortadadr. Sosyal dengeyi etkileyen kargaalarn kkeni
ni "yoksullan iflasa srkleyen" korunmaszlk srelerinde aramak gerekir.
cretlilik sorununun da n plana kard ey budur. cretlilik durumu
-daha dorusu, gstereceimiz gibi, "durum" olarak asla somutlamayan he
terojen cretlilik durumlan kmesi- btn sefalet koullann kapsar. Krsal
kesimde, genel olarak bamsz retici konumunda hayatta kalma mcadele
si veren kk toprak iletmecileri vardr, ehirlerde de bir yn kk dk
kan sahibi, seyyar satc,-hamal, kayk, arac vb., kendi hesaplarna alan
ve yine prensipte kendilerinin efendisi olan kk giriimciler de vardr. Fa
kat ksmi ya da tam zamanl cretlilik durumu, kii zaten sefil koullarda ol
sa bile, neredeyse her zaman bir stat yitimine iaret eder: Zamannn bir b
lmn daha zengin kylye kiralamak ya da ehirdeki tccar iin yn do
kumak zorunda kalan kk toprak sahibi, bir baka zanaatkarn ya da bir
tacirin hizmetine giren dm zanaatkar, usta olamayan ve mr boyu c
retli kalan kalfa... cretli emein btn kademeler arasnda aa bir konum
igal ettii durumlardan yola ktmzda, bu tuhaf engelleri amak iin ka
tettii yolu grrz. Paral, sefil ve kmsenen bir cretlilik durumundan,
toplumsal znelerin ounluunun bu duruma katlm sayesinde kendi g
vencelerini ve haklarn ekip alabilecekleri "cretliler toplumu"na nasl ge
ildi? cretlilerin zorlu yolculuunu tahayyl etmek, sosyal sorunun gn
mze kadarki bellibal deiimlerini anlamann anahtarn sunacaktr. 5

Korporatist dil
Bu maceral yolculuun k noktasnda, nceki blmn analizleri u pa
radoksu dorulamtr: Sanayi-ncesi toplumda gezgin serserilik, cretliliin
4 P. Le Pesant de Boisguilben, Mtmoires, ak. A. M. Boislisle, Correspondance des conrleurs gtnt
raux des finances avec les inendans des provinces, Paris, 1874, c. 11, s. 53 1 : "Bir yoksulu zengin
letirmek ya da iflas ettirmek en kolay eydir: Bunlann hayat pamuk ipliine baldr."
5 19. yzyla kadar krsal yapnn egemen olduu bir toplumda toprak sorununun, tann sorunu
nun n planda kald dorudur; aynca devrim dneminde ele alnnn, feodal haklarn ilgas
nn ve ulusal mlklerin satnn da Fransz toplumunun yeniden yaplanmasnda belirleyici bir
nem tad da dorudur. Nihayet, ili. Cumhuriyet'e kadar ve belki de tesinde, kylle gs
terilen zenin, krsal toplumu srdrme kaygsnn, krsal nfusun azalmasn nleme kaygsnn
an arda gelen rejimlerin asl endiesi olduu da yine dorudur. Fakat bu temel verilerin burada
savunulan turumla gayet iyi uyutuunu da unutmamak gerekir, yani tann sorununa yneltilen
bu dikkat, toplum tam da giderek daha fazla "sanayileirken", ardndan da "cretliler" toplumu
haline gelirken daha da srarc bir hal alacak olan "sanayi" sorununu zmsz brakmaktadr.

109
negatif .zn temsil eder. Bu snr figr, o dnemin cretlilik durumunun,
daha dorusu cretli olamama durumunun zelliklerini ortaya koymamz
salar. Gezgin serseri "saf' bir emekidir; yle ki, kelimenin tam anlamy
la kollannn gcnden baka bir eye sahip deildir. O, brt haldeki el eme
idir. Fakat bunu satmak iin bir cretlilik ilikisine girmesi onun asndan
imkanszdr. Gezgin serserilik biimi altnda, cretli emek "dibe vurmu"
haldedir; bu, cretlilik durumunun sfr noktasdr: Kiiyi toplumsal dlan
maya mahkOm eden imkansz bir haldir (ama yine de yz binlerce canl r
nei yaanmtr). Fakat bu snr durum, o dnemdeki ou cretlilik duru
munun ortak zelliklerini vurgular. Byle bir outcast6 konumuna indirgen
diklerinde bile, cretliler neredeyse her zaman korunmasz ve belirsiz ko
numlar igal ederler: yan cretlilik, para bana cretlilik, yasad cretli
lik, kmsenen cretlilik. .. Gezgin serseriliin zerinde, fakat bir stats
olan herkesin altnda yer alan cretliler, toplumsal rgtlenmenin dalma
tehdidi altndaki aa blgelerinde yaarlar. Sanayi-ncesi toplumda bu du
rumun neden kanlmaz olduuna bakalm.
Marx, bilindii gibi, cretli emek teorisini modem proletaryann duru
mundan yola karak ina eder. Fakat bunu ok daha geni bir antropolo
jik perspektif dahilinde nitelemitir. Ona gre, "emek-gcnn pazarda me
ta olarak kendini gsterebilmesi iin kendi sahibi tarafndan sunulmas ya da
satlmas gerekir. Bunu yapabilmesi iin sz konusu kiinin kendi emek-g
c zerinde tasarrufta bulunabilmesi, yani kendi emek-gcnn, kendi ki
iliinin sahibi olmas gerekir." 7 cret, kendi emek-gcne sahip olan kii
nin, bir alcya bunu satma szlemesinin bedelidir.
cretliliin bu biimde nitelenmesini, bir emekinin kendi kiiliinin "z
gr mlk sahibi" olmadan da emek-gcnn bir blmn satabileceini
eklemek kouluyla kabul edebiliriz. rnein bir serf, serflik ykmllk
lerini yerine getirdikten sonra, "zgr/serbest" zamannn bir ksmn belir
li bir cret karlnda senyrn hizmetine sunuyorsa ksmi bir cretli ola
rak grlebilir.8 Bu zaten ksmi bir tann cretliliidir. Elbette bu cret, para
olarak ya da deiik trde ayni karlklarla denebilir. Para eklindeki cret,
cretli emein en gelikin karln temsil ettiinden, parasal bir ekonomi-

6 Bu terimi Garreth Stedmanjones'tan alyorum (Outcast London, Oxford, 1973). Jones, Hint top
lumundaki "dokunulmazlar" ile modem byk site halk.mm mensubiyetini tamamen yitirmi
kesimleri arasmda bir benzerlik kurar. Gezgin serseriler sanayi ncesi toplumda ayn konumu
igal etmektedir. Byk Britanya konusunda benim yorumumu destekleyen bir gezgin serseri
lik deerlendirmesi iin bkz. A. L. Beir, "Vagrans and Social Order in Elizabelh Century", Pas
and Prescn, no. 64, Austos 1964.
7 K. Marx, lL capial, a.g.e., 1. Kitap, 2. Ksm, IV. Blm, s. 715.
8 Bkz. 1. Josuah, u face cachte du Moym Age, La Breche, Paris, 1988; aynca bkz. bu kitap, "An
garya Modeli".
110
nin geliimine baldr; ama bu ekonominin ykseliinden sonra bile parasal
olmayan cretlendirmelerle birlikte var olabilir.
"Endstriyel"9 almann yannda zanaatkarlk, Georges Duby'nin de
hatrlatt gibi, ev ekonomisinin uzants iinde olumutur:
Kasabalann ilk rol zanaat ve ticaret yoluyla senyrn sarayna ikmal sa
lamakt. Saray gelitiinde, tmarln fnn, tabakhane, kadnlann dokuma
odalan eklindeki atlyeleri an derecede boy:do. Bu atlyeler, yava yava
efendinin malikanesindekilerin tketebileceinden fazlasn rettiler ve faz
lal dandaki mterilere sundular... Bununla birlikte, kentsel zanaatkar
larlk erevesinde alanlar ancak bir sure sonra, 12. yzylda senyrlOn
evresinden tamamen kurtuldular. 1 0

ehirdeki meslek birlikleri ise retimi tekellerine alp zerk topluluk


lar halinde rgtlendiler. 1 1 Zanaatkarlk cretlilik demek deildir; fakat
tarihsel olarak cretliliin esas kaynan oluturur. Bu meslek topluluk
larnn atlm yapmaya balad dnemde, retimin temel birimi gerek
ten de kendi retim aletlerinin sahibi zanaatkar bir ustadan, bir ya da iki
"uak" ya da kalfadan ibarettir. Kalfalar genellikle ustann evinde bannr
ve beslenirler ve btn emek-glerini ona ayrrlar. cretli olarak alan
lar sadece onlardr, nk raklar raklklar karlnda cret almazlar.
Fakat en azndan ideal ileyii iinde bu rgtlenmede cretlilik geici bir
durumdur: raklar kalfa olacak, kalfalar da zaman geldiinde usta ola
caktr. Kalfalarn temsil ettii bu cretlilik biimi, bylece nispeten salam
bir durum oluturuyor gibidir; nk istikrarl ve daimi bir "meslek" r
gtlenmesine dahil tam zamanl bir faaliyet sz konusudur. Fakat bu ayn
zamanda bir gei durumudur. cretlilik durumunun ideali kendi kendi
ni ortadan kaldrmasdr; kalfa usta olup -sadece o an- meslein btn ay
ncalklann paylar.
Bir meslek birliinin (loncann) iki hedefi vardr: ehirde alma tekeli
ni salamak (d rekabeti ortadan kaldrmak), ayn zamanda yeleri arasn
da i rekabetin geliimini engellemek. Birinci hedef daha aikardr. Yaban-

9 "Sanayiyle ilgili" ve "sanayi" terimleri ncelikle nesnelerin bir el emei almasyla dni
imlerini ve imal edilmelerini ifade eder. Bu durumda, zellikle zanaatkarlk biimindeki ki
ik lekli faaliyetlere baldrlar. "Sanayi" ve "sanayiyle ilgili" gibi nitelemeler ancak "sana
yi devrimi"nden yani 18. ve 19. yzyllardan itibaren tercihen emek-youn biimlere, "buyuk
sanayi"ye, fabrikadaki sanayi retimine uygulanacaktr.
10 G. Duby, Ouvricrs et paysans, a.g.c., s. 265.
1 1 Esasen endistriyel bir zanaatkarlk (demircilerin, kunduraclann, marangozlann, saralann,
dokuma iilerinin yapt nesne imalatlan... ) ve ticari bir zanaatkarlk (frnlann, kasaplann,
arap ticcarlannn, tuhafiyecilerin inln imalat) vardr. Fakat iki ilev sklkla i ie girer: ima
lat usta sklkla kendi irinlerini ticariletirir ve atlyesinde dikkln aar.
111
clar ya da "gezgin"ler 1 2 dlanr, uzun bir raklk dnemi gerekir -genel
likle meslein glkleriyle orantsz bir ekilde, yldan on bir yla dek
srer-, snama ve denetimler oaltlr. Fakat kurallar meslek iindeki reka
bet ruhunu da ayn sertlikle yasaklar: rak ve kalfa saysnn genellikle bir
ya da iki kiiyle snrlandrlmas; sepiciler, saralar, koumcular, anta ya
da izme imalatlar arasnda bir iblmne gidildii dericilik gibi ayn
hammaddeyle allrken bile birden ok meslei yapmann yasaklanmas;
nihayet, ustalar arasnda eit bir ekilde paylatrlmas gereken hammad
de almnn kstl ve kurala bal olmas. 1 3 rnein Paris'te 16. yzyl so
nunda dericilik mesleindeki hibir usta kendi bana ham deri bulamaz,
keza kendi hammadde payn da bir baka ustaya satamaz. 14 Bylece, yeni
lii imkansz klacak, komu [ retici] zerinde baskn kma gibi bir ama
cn yasak olaca ekilde btn nlemler alnmtr. ldeal olan, ok az kar
elde ederek geleneksel bir yapnn benzerini yeniden-retmektir. rnein,
bu i rgtlenmesi kapitalist bir birikim srecinin geliimini salayamaz.
Statkoyu korumak iin, hem her bir retim biriminin yaylma imkanlar
n, hem de meslein btnnn ve genel olarak sanayi mesleklerinin ya
ylma imkanlarn engellemek gerekir. Yine 1 728 ylnda Lyonlu terzi usta
lar kendilerini yle ifade ederler: "Mekanik sanatlarda fazla ii gerekmi
yor. Bunlar birbirlerine zarar verip birbirlerini a brakyorlar ve sivil top
lumu gereksiz ve alt seviye yelerle dolduruyorlar. Bu, balarna gelebile
cek en byk felaket." 1 5
12.-13. yzyllarda altn an yaam olan bu yap, o dnemde bir Orta
a ehrindeki "sanayi" almasnn rgtlenme koullarn oluturuyordu.
Fakat daha geni pazarlarn almasyla birlikte bu yapnn tkanma iaret
leri gstermesine ramen yine de ayakta durmas ve hatta baz alardan 18.
yzyla kadar glenmesi bir paradokstur. 16 llk meslek topluluklar genel
likle ehirlerin imtiyaz ve ayncalklannn bir ifadesiydi (bu nedenle beledi
yenin politik iktidarnn da bir blmn ellerinde tutuyorlard). Fakat kra
liyet iktidar ortaya ktnda, zellikle de Fransa'da, meslek topluluklar-

12 Omein 23 Temmuz 1454 tarihli Chatelet kaydnda yle belirtilir: "Bir yabancy ie aldn
ve kararnameye ramen Parisli iileri iten kardn itira[ ettii iin kuma Jehan Lhuissi
er'nin Krala kar para cezasna mahkm edilmesi" (G. Fagnier, Documrnts rdatifs a l'histoire de
l'indusrie e du commerce en France, Paris, 1898, c. 11, s. 239).
13 G. Unwin, Industrial Organizalion in the XVJh and XV1Ith Crnturies, Oxford, 1904 ve M. Weber,
Histoire tconomique, a.g.e., il. Blm.
14 G. Unwin, Industrial Organization ... , a.g.e. , s. 149.
15 Akt. M. Garden, Lyon et les Lyonnais au XVIII' sitcle, Flammarion, Paris, 1975, s. 189.
16 Bkz. E. Cornaert, Les corporations rn France avant I 789, Paris, 194 1 . "Korporatis" rejimin r
gtlenmesi ve tarihi zerine bkz. E. Martin Saint-Leon, Histoire des corporalions de mttiers de
puis les origines jusqu'a ltur suppression en 1 797, Paris, 1909 ve F. O. Martin, L'organisation cor
porative de la France de l'Ancirn Rtgime, Paris, 1938.

112
na dayanr ve bunlarn yaylmasn tevik eder. Bu, kukusuz mali nedenler
le (imtiyaz satn alnabilir bir eydir), ama zellikle sanayi .retimini kontrol
etmek iin yaplr. Bylece taht, "krallk ile ustalar arasndaki taktik bir itti
fak" erevesinde yeminli meslek saysn artnr. 1 7 il. Henri'nin 1 581 ferma
n, IV. Henri tarafndan 1 597'de yeniden ele alnarak, korporatif sistemi b
tn kralla yaymaya abalar. Richelieu ile Colbert bu politikay daha da be
lirginletirirler. Kraliyet manfaktrlerinin kurulmasna ve geleneksel mes
leklerin glenmesine esin veren de ayn ruhtur: merkantilizm ruhu.
rnein, 14. yzy lda 18 adet "yeminli" meslek topluluu bulunan Poi
tiers'de bu say 16. yzylda 25'e, 18. yzylda 42'ye ykselir. 18 Paris'te ye
minli meslek says 1672'de 60, 1691'de 1 29 olur. 19 Katlk gibi yeni sa
nayi kollan, meslek kuruluu yneticilerinin kalbna uymak zorunda kalr
lar. lngiltere'de daha az sistematik tarzda olsa da, Stuartlar ticari kapitaliz
min geliimine kar kentlerdeki korporasyonlan desteklemeye alrlar. 20
Ayncalklan meslek rgtnn idaresinde olan ve kraliyet iktidannn g
vencesi altndaki "yeminli" mesleklerin rgtlenmesi daha katdr. Henri
Hauser gibi baz tarihiler, bunlann bir aznl temsil ettiini ve dolaysy
la retimin btnn denetlemekten uzak olduunu vurgularlar. Krsal sa
nayiyi denetleyemezler ve grlecei gibi, bunun nemli sonulan olacak
tr. Aynca ok sayda "zgr" ehir de vardr. rnein lyon, kralln dene
tim teebbslerine kar "alma zgrl"n daima ateli bir ekilde sa
vunmutur. Fakat bu ne anlama gelmektedir? Bunun anlam, idare grevini
belediye yetkililerinin yerine getirdii, "ziyaretler"i onlann yapt ve rn
lerin kalitesini onlann denetlediidir. Giriim zgrlne kar kstlama
lar ise krallk tarafndan uygulanmas durumundaki kadar mdahaleci ve et
kin olabilir. 18. yzyln ortasnda lyon'da ayakkab imalatlar ile tamirci
leri arasnda "Ortaaa zg" bir tartma patlak verir (imalatlar yeni de
riyle alrken, tamirciler ypranm ayakkablan onarrlar). Ayakkab ima
latlan "gezici ve dzensiz" tamircileri ihbar ederler:
Hi ile ekmemi ve ustalann yerine getirmek zorunda olduu ykmllk
leri asla gerekletirmemi bu maceraclann, [ustalarla] eit olmas haksz
lk olacaktr; hatta bu, btn disiplin ve kurallan ykmak anlamna gelecek
tir, nk tamircilerin durumu imalatlara denk saylrsa artk rak, kalfa ve
usta olmak iin geerli kurallara uyma ihtiyac kalmayacaktr.2 1

17 H. Hauser, Ouvriers du trnps passt, Paris, l 913, s. 2.


18 H. Hauser, l.Ls dtbuts du capitalisme, Paris, 1913.
19 G. Lefranc, Histoire du travail et des ravailleurs, Flammarion, Paris, 1957, s. 176.
20 Bkz. G. Unwin, Industrial Organization ... , a.g.t.
2 1 Ak. M . Garden, Lyon et les Lyonnais, a.g.t. iinde.
1 13
Bir yanda "gezici ve dzensiz grup", "maceraclar" , dier yanda, hal, du
rum, disiplin, stat: llgili dzenlemelerin ngrd ekonomik karlarn
bile tesinde, burada sz konusu edilen ey katmanl bir toplumda meslek
lerin yeridir. Bir meslee ya da bir korporasyona (bu terim ancak 18. yzyl
da ortaya kar) katlm, almaya/meslee toplumsal stat kazandran mu
afiyet ve ayrcalklara sahip bir toplulua aidiyeti belirler. Bireyin deil mes
lein sahip olduu bu kolektif saygnlk sayesinde, emeki kendi emek-g
cn satan bir cretli deil, hiyerarik bir btnn iinde belirli bir konuma
sahip olan toplumsal bir gvdenin yesidir.
Dolaysyla, meslek kurallarnn rol sadece retimi rgtlemek ve rn
lerin kalitesini garanti etmek deildir; bunlar, mallarn serbeste dolat bir
pazarn varln da engellerler: Ne rekabet vardr, ne de retimi arttrma z
grl. Bunun yannda, bir emek pazarnn varln da engellerler: Ne ie
girme zgrl vardr, ne de emekilerin dolam zgrl. Bu bak a
syla, eitli dzenleme ve kural trleri arasnda nitelik fark yoktur: "lster
krallk iktidarna tabi, yeminli bir meslek olsun, ister belediyeye tabi, kurall
bir meslek ya da polisiye dzenlemelere tabi bir serbest meslek olsun, sonu
olarak hibir yerde gerek bir zgrlk olmad grlr. Sadece dzenleme
ve kurallarn farkl biimleri vardr. " 22
William Sewell'in korporatist di123 diye adlandrd ey, retimin teknik
rgtlenmesini olduu kadar almann toplumsal rgtlenmesini de yne
tir. Meslei, hem istihdam hem de stat datan, tanm gerei snrl sayda
yeye ayrlm ve ancak toplumsal bakmdan meru tek alma biimini sa
vunarak belirli imtiyazlara hak kazanabilecek kolektif bir mlk haline geti
rir. Bir meslei oluturan ey, stat d kalanlar dlama ilevinin yan sra,
datt pozitif imtiyazlardr.
Bununla birlikte, korporatist dilin Eski Rejim'in sonuna dek i rgtlenme
si zerindeki nemini vurgulamak, onun bu rgtlenmeye tamamen hakim
olduu anlamna gelmez. zellikle de yakn dnem tarihyazmnda, korpo
ratizmin klasik tarihilerinin gelitirdii fazlaca kat anlay yeniden ele al
ma eilimi gzlenmektedir. Michel Sonenscher'in Work and Wages [l ve c
retler] adl eseri, 18. yzylda el emeinin sanlandan daha gl bir biimde
bir atlyeden dierine, bir ehirden brne hareket halinde olduunu orta
ya koymaktadr.24 Korporatist sistemin geirgenliinin genel olarak gsteri
lenden daha byk olmasnda esasen artc hibir ey yoktur: Bu rgtlen-
22 E. Dolleans ve G. Debove, Histoire du travail en France, Paris, 1953, s. 61.
23 W. Sewell, Gens de mttiers et revolutions, Franszca tercme, Aubier, Paris, 1983.
24 Bkz. M. Sonenscher, Worl and Wages, Natural Laws, Politics and the Eighteenth-Century French
Trruks, Cambridge University Press, Cambridge, 1989 ve Alain Couereau'nun yorumu, "Der
riere les stereotypes corporatils: la grande fiexibilite des metiers en France au XVIII' siecle", Le
Mouvemen Social, 4. O.aylk, 1993.

114
me grnte kat olsa da, bu, ticari ve snai geliimin derin trend'lerinin ter
si ynde ilediinden harfiyen uygulanamaz. Fakat bir yapnn uygulamada
byle geirgen olduunun ortaya kmas, etkilerinin ihmal edilebilir olduu
anlamna da gelmez. Esasen cretliliin farkl grnmleri, bir yapnn ka
tl ile bitmek bilmeyen taknlan arasndaki bu arala glkle smtr.
Aklanmas gereken paradoks, ierden kertilmi ve domakta olan kapi
talizmin dinamii tarafndan her yandan kuatlm olsa da, korporatist sis
temin serbest bir el emei pazannn gelimesini ve salam bir cretlilik du
rumunun oluumunu engellemeye devam etmesidir.

Meslein imzas
iten ie tahrip olan meslek topluluklan sistemi, en azndan 14. yzyldan iti
baren bir krize girer. Bu tarihten sonra, usta olma ihtimali ortadan kalkar ve bir
sre sonra uygulamada ustalk babadan oula gemeye balar. Giderek daha
titiz kurallarla ve (daha nce ender olarak talep edilen) pahal "bayaptlar"n
yaygnlamasyla birlikte, usta olmann zorlaan koullan, meslek iinde yk
selmeyi engelleme ve dardan daha az kiiyi meslee dahil etme sonucunu
dourur. Bu kapanma, iki emeki kategorisinin oluumunun kkeninde yer
alr. Usta olma imkanndan yoksun kalm kalfalar, mr boyu bir tr cretli
ler snfm oluturur ve karlanm savunmak zere rgtlenmeye alrlar. 25
rnein Lyonlu ve Parisli matbaac kalfalanmn 1539'dan 1542'ye kadar s
ren grevleri gibi uzun sreli grevlere 16. yzyldan itibaren rastlanmaya ba
lar. Kalfalar zellikle ie alm denetlemeye alrlar ve en rgtl olduklan
ehir ve mesleklerde, istihdam zerinde ksmi bir tekel uygulayan "ustaba"
[ rouleurJ grevini yerine getirmeyi baarrlar -kalfalar ilerinden birini i bul
mak iin gelen iileri karlamakla ve onlan tasdikli ustalann yanna yerle
tirmekle grevlendirirler. Usta olma ihtimalinden yoksun kalm dier kalfa
lar ise kendi hesaplanna dkkan amaya alrlar. Bunlar -15. yzylda uydu
rulan kelimeyle- "odalk iiler"dir [chambrelan) ; bu kelimenin uydurulmu
olmas bu uygulamann zaten ok yaygn olduuna kamttr.26
Fakat meslek sisteminin ters etkileri olarak adlandnlabilecek bu gr
nmler, i rgtlenmesini anlaml biimde dntrme kapasitesine sahip
deildir. "Odalk iiler" acmaszca srlen kanunsuz kiilerdir. Daha 18.
yzylda ok sayda "tevkifat" grlr; hatta birok "odalk ii" kral emriyle
25 Bkz. B. Geremek, lL salariat dans l'artisanat parisicn aux Xlll' et XV' sitcles, a.g.e. Zanaatkarln
alacak adam alma bakmndan "demokratik" bir yapsnn olduu phelidir. Omegin uzun
sreli raklk crelendirilmemitir ve giderek paral bir hal almur. Bylece krsal kesimden
gelen ve ehirde yllarca cret almadan yaayamayacak genler zanaatkarlktan fiilen dlanm
olurlar.
26 H. Hauser, Ouvriers du trnps passt, a.g.e., s. XXlX.

115
Bastille'e kapatlr. 27 Kalfalk rgtleri de engellenir. Bununla birlikte, bu r
gtler ustalara kar karken ayn zamanda korporatist idealleri de paylar
lar. cretli kalfalar aslnda meslein ayncalklann paylamak iin mcadele
ederler; zellikle de bir emek pazarnn almas karsnda bu ayncalklann
kstlaycln korumak isterler. Kol glerini kiralayabilmek iin ehre ge
len "gezgin"leri ve meslek renmenin geleneksel kurallarndan gememi
alanlan dlayarak, bu pazan denetlemek iin rgtlenirler. 28
Dolaysyla korporatist dil iinde grlen ilev bozukluklar, hibir ekil
de emek-gcn kiralama szlemesi temelinde sanayi kapitalizminin tevik
edecei trden alternatif bir i rgtlenmesinin nceli saylamaz.
almann zanaatkarlk halinde rgtlenmesi aynca kendisini evreleyen
dinamiklerce de alr. Bu dnmler temel biim edinmitir: tccarla
rn retim zerinde uygulad hegemonya, krsal bir "proto-sanayi"nin ge
liimi ve krallk iktidarnn giriimiyle manfaktrlerin kurulmas. Fakat bu
nemli gelimeler, modem bir cretlilik durumunun oluumunu en azndan
engelledii kadar tevik de etmitir.
1. Tccarlarn rol, Ortaa'dan itibaren dnemin "byk sanayi"sini -
zellikle Flandres'da ve Kuzey ltalya'da- temsil eden tekstil gibi -zellik
le kuma imalat- kimi sektrlerde belirleyicidir. rnein bir para kuma
imalat on be ya da yirmi kadar ilem gerektirir: ykama, tarama, lifleri tara
ma, kurutma, krkma, eirme, ile yapma, dokuma, dvme, ezme, boyama...
-ve dolaysyla, ileri dzeyde bir iblmn gerektirir. Fakat bu iblm
zanaatkar rgtlenmesi temelinde olur: Bellibal ilemler kendi atlyeleri,
aletleri, kalfa ve raklan olan ustalar tarafndan gerekletirilir. 29 Bunlar yi
ne de tccara bamldrlar -Flandre'da "manifaturac" ya da ngiliz clothier;
bu tccar genellikle hammaddeyi salar, son rn piyasaya srer ve sre
cin btnn kontrol eder. Sadece tccar nemli miktarda para yatrabilir,
sat alanna sadece o girebilir ve pazann dalgalanmalann amorti edebilir.
Dolaysyla o gerek bir kapitalisttir. Dorudan retici ise ne kapitalisttir ne
proleter. Kukusuz, kendi retim aralannn sahibi olarak kalr ve kendi a
lanlanna cret verir. Fakat rn zerindeki tm hakimiyetini yitirir, n
k rn pazara kendisi sremez ve nk onun rettii ey, piyasaya s
rlebilir durumdaki son rn varan zincirin bir halkasdr. Dolaysyla, zen
ginliklerin birikim srecine dahil olamaz.

27 Bkz. A. Farge, La vie fragile. Violence, pouvoirs e solidarites a Paris au XVIII' sitcle, Hachee, Pa
ris, 1986, ikinci Ksm, il. Blm.
28 Kalfalann yasad rgtlenmesi ve ilk grevler ya da "cabales" hakknda bkz. H. Hauser, Ouvri
ers du temps passt, a.g.e.
29 J. Heers, Le ravail au Moyen Age, PUF, Paris, 1975. Kurutma, eirme, ile yapma gibi baz i
lemler ok az kalifiyedir ve genellikle geici ilerde alan kadnlara emanet edilir. ineme ve
zellikle dokuma ise daima zanaatkar ustalara emanet edilir.

116
Ortaa'dan itibaren byk ticari servetlerin kayna olan bu "kapitalist"
rgtlenme, zanaatka.rln geleneksel yapsna iyi kt sz:ttr. Balang
ta tekstildeki iblmnn teknik gereklilikleri iin bavurulan bu rgt
lenme, bir sre sonra ok sayda meslein bamszln yitirmesine yol aa
caktr. rnein, 16. yzyla doru Parisli tuhafiyeciler de tpk dierleri gibi
farkl lks rn zanaatka.rlann altrmaya balarlar. Bunlar yine de rn
lerin kalitesinin denetimini ellerinde tutmaktadr. Ayn dnemde Londra'da
dericilik meslekleri gl Leathersellers Company of London'un egemenli
indedir. George Unwin, Fransa iin olduu kadar ngiltere iin de ulusal
ve uluslararas dzeyde ticareti yneten byk tccarlar, "bamsz" zana
atkarlar bir taeronluk mantna sokmaya alan tccar iverenleri, genel
likle krallk iktidarna bavurarak geleneksel ayncalklann korumaya al
an bu kk zanaatka.rlan -small masters- ve nihayet mr boyu cretli ka
tegorisine mahkm edilmi kalfa ve raklar birbirine dren yzlerce yl
lk mcadeleyi ayrntl olarak tasvir etmitir. 30 Bu manzarann karmakl,
yllar ve yzyllar boyunca hazrlanan, oluan ve zlen durumlarn mu
lakln ve kademeli uzlalan aklar. Ticari kapitalizm hegemonya iradesi
gsterse de, bunu paylamsz biimde dayatamaz ve ayncalklann cokulu
biimde savunulmas, giriim zgrln srekli olarak frenler.
18. yzylda Lyon'daki byk ipek fabrikasnn durumu (kukusuz o d
nem iin en byk sanayi kompleksidir; nk 30 bin kii ayn ite al
maktadr) bu karmakl gayet iyi aklamaktadr. 3 1 Fabrika, kk bir
tccar-iveren grubunun, zengin toptanclarn ynetimindedir. Bunlardan
bazlar, fasoncu durumuna drlm yz kadar "usta ii"yi tamamen
kontrol altnda tutabilmektedir. Dier zanaatkarlar bamszlklarn krl
gan ve tehdit altndaki koullarda srdrmeye almaktadrlar. 32 ok say
da yazar, Lyonlu zanaatkarlarn adm adm k zerinde srarla durmu
tur: Birou sefalete dm ve proletere benzer bir durumdadr; tccar s
nf ise varlkl ve egemendir. Fasoncu ustalar 1780 ylnda cret tarifesini
belirleme konusunda tccarlarn sahip olduu "ldrc zgrl" ak
a eletirirler: "Tccar ne dier lkelerin zararna, ne de refah fazlal nede
niyle zenginleir; o, en yoksul yurttalarnn geimlii zerinden semirir. ..
Becerikli, tutumlu ve faal olduklarnda daha iyi bir kadere layk olan insan-

30 G. Unwin, Industrial Organization... , a.g.e. Max Weber bu uygulamay "finanse edilmi taeron
luk" ad altnda analiz eder, bkz. Hisoire economique, a.g.e., il. Blm.
31 Oyuncu Benard, Lyon'u daha 18. yzylda "kalbi elik kasa gibi arpan byk moda taciri" ola
rak niteliyordu (akt. E. Mayet, Mtmoire sur !esfabriques de Lyon, Paris, 1786, s. 615 iinde).
32 Bkz. J. Godart, L'ouvrier m soie: monographie du isseur lyonnais, 1 466-1 791 , Paris, 1899. Go
dart'n 1786 iin tahmini: "Byk fabrika"nn alan saysn oluturanlar 500 tccar, 7 bin
usta ve 4.666 usta kans, 9.700 cretlidir (4.300 kalfa, 3.100 rak, 2.300 hizmeti) (s. 189 ve
devam).

117
lan muhta duruma drp inletir. "33 "Snf rncadelesi"nin bu tartma
sz ifadesini iki saptamayla aydnlatmak gerekir. ncelikle, Lyon blgesin
deki ipek dokuma iileri, en azndan 18. yzyla dek bamsz zanaatkar
lk idealiyle hak talebinde bulunmulardr. Bir usta gibi yaamak istedikle
rinden, onlarn proleterlemesi de bir dtr. lkinci olarak, tccarn hege
monyas henz bir sanayi kapitalistinin hegemonyas deildir. Hem iveren,
hem de retimin rgtleyicisi olma grevini stlenen bir grubun, yani sana
yi kapitalistleri grubunun geni lekte ortaya k zanaatkarn kyle
mmkn olmutur.
Bu durum Lyon fabrikasna zg deildir. Zanaatkarln yaps, kendi i
letmelerini dntrmek ve ona sanayi kapitalizmine zg bir nitelik ver
mek iin retime yatnn yapan reticilerin geliimine engel olmutur. Kar
arzusu, hesapllk, rasyonellik duygusu ve servet biriktirme iradesince ni
telenen -Sornbart'n kastettii anlamda- bir "kapitalist ruh" kukusuz 14.
yzyldan ve zellikle 16. yzyldan itibaren sz konusudur. 34 Christopher
Hill unu belirtir: "16. yzyln i adam feodal senyrnkinden ok fark
l bir profil [outlooh] sunar. Bir bakasn kendisi iin almaya zorlamak
amacyla, kuruun hesabn yapar. Emekiler onun iin almay "gnl
l olarak" tercih ettiklerinden, zor zamanlarda onlara kar hibir sorumlu
luk hissetmez: Kendilerine nerilen eyden memnun deillerse, baka yere
gidebilirler."35
Dolaysyla art-deer elde etme mekanizmas, ticaret kapitalizminde za
ten ilemektedir. Fakat sanayi kapitalizminde brnecei biimden iki
zelliiyle farkldr: Kar, reticinin deil, onu finanse eden ve rn pazar
layan tccarn kandr; emekinin "baka yere gitme" ans pek yoktur, n
k "serbest" bir igc piyasas yoktur. Kapitalizmin bu biimi, galip gel
mi olsa da, geleneksel i rgtlenmesinin kstlamalarna dayanr; bu r
gtlenme tarzn tamamen altst etmez, sadece kendi yararna kullanr. Ti
caret kapitalizminin sahip olabilecei hareketlilik ve modernlik seviyesi, za
naatkarln egemenliindeki geleneksel retim tarznn devam ettirilmesi
ne baldr.
2. Krsal zanaatkarln yaygnlamas, mesleklerin geleneksel rgtlen
mesini yok etmeden evresinden dolanan "endstriyel" geliimin bir ba
ka hattdr. Korporatif sistem esasen kentsel bir yap olduundan, krsal ke
sim onun kstlamalarna tabi olmad gibi, salad korumalardan da ya
rarlanamaz. Dolaysyla, ehirlerde hammadde salayan tccarlarn yannda
tam zamanl olarak ya da ounlukla tann faaliyetlerinin durduu zaman-
33 Ak. M. Garden, Lyon et les Lyonnais au XVIII' sitcle, a.g.e., s. 341 .
3 4 W . Sombar, Le bourgeois, Franszca tercme, Payo, Paris, 1966.
35 C. Hill, Puritanism and Revolution, Londra, 1968, s. 217.

1 18
larda almaya hazrdrlar. Bu, ev ii retim sistemidir [putting-out system] :
Tccar, yn, kuma ya da maden -kimi zaman baz alet edevatlar- salar
ve karlnda da mamul ya da yar mamul rne sahip olarak onu paza
ra srer. 36
Bu taeronluk biimi de ok erken tarihte ortaya kmtr. Bruges ya da
Gand kentlerinde biriken servetinin byk blm, Ortaa'dan itibaren
Flaman ovalarnda yaayan kyllerin bu ehirlerin kumalar iin al
malarnn bir sonucudur. Fakat taeronluk ncelikle lngiltere'de nemli
oranlarda geliir; nk burada kentsel meslekler kendilerini yeterince ko
ruyamadndan, 16. yzyldan itibaren "sanayi" retiminin yaklak yar
snda taeron sistemi hakimdir. Kta Avrupas'nda ise 18. yzyldan itibaren
en byk gelimeyi gsterir.
Yaygn grn tersine, "proto-sanayi" aslnda sanayi geliiminin arkaik
bir kalnts deildir. nk ncelikle belli bir iblmn gerektirir: Krsal
kesimdeki birok zanaatkar (dolamn tccarn salad ve sonunda ma
mul rn olarak ald) tek bir parann imalatnda alabilirler. Ama asl
neden, bu "proto-sanayi"nin ticaret kapitalizminin geliim mantna kusur
suzca dahil olmasdr. Gerekten de, krsal zanaatkarlk saysz avantaj su
nar: Kentsel zanaatkarlarnkinden daha dk cretler (nk genellikle bir
topra iletenlere sadece ilave bir cret denmesi gerekir); gerekli yatrmlar
dktr nk neredeyse sadece hammadde ve rnlerin pazarlanma ma
liyetine indirgenmitir; kar ettirilmesi gereken sabit sermaye olmadndan,
pazar dalgalanmalarnn etkisini azaltmak mmkndr. Bylece, sz konu
su rnler ulusal ve hatta uluslararas bir pazar tccar yararna karl bir e
kilde besleyebilmilerdir. 37 Fakat ev ekonomisi erevesine gre ekillen
meye devam eden ve bylece byk lekli sanayi ihtiyacn en aza indiren
retim ilikilerinde bir dnm olmadan retim uzmanlaamam, dei
tokular younlaamam ve kar art salanamamtr.
Bu zellikler, sanayi kapitalizminin geliimini ve byk sanayi iilerin
den yola karak oluacak cretliliin modem biiminin ykseliini de en
gellerler. Genellikle krsal zanaatkarlar olan bu ksmi ve sefil yar-cretli
ler, elbette kapitalist bir birikim mantna dahil deillerdir. Genellikle ken-
36 imal edilmi nesneleri pazara siren tccarlar iin yaplan iretim olarak putting-out system'i (Al
mancas Verlagsystem), esasen ailevi kullanma dnik ev ii retimden (Kaufsystem) ayrmak
gerekir. F. Mendels'in ahmalanndan ("Proto-Industrialization: The First Phase of the Indus
trialization Process",Joumal of Economic History (32), 1972) beri, "proto-sanayileme" ve "pro
to-sanayi" terimleri, bu uygulamalan belirtmek ve Avrupa'da kapitalizmin geliim surecinde
ki belirleyici nemlerini gstermek asndan ne kmtr. Bkz. A. Dewerpe, L'indusrie aux
champs. Essai sur la proto-industrialisaion en lalie du Nord, 1800-1890, Ecole franaise de Ro
me, 1985.
37 Bkz. D. Landes, L'Europe technicienne. Rtvoluion technique et essor indusriel en Europe occiden
ale de 1 750 a nos jours, Franszca tercime, Gallimard, Paris, 1975, s. 84 ve devam.
119
di kk tarmsal iletmelerinin karlarn tamamlamak iin retirler. Dahas:
retimi ikamete dayandrmaya devam eden bu sistem, geleneksel baml
lk ilikilerini ve krsal toplum deerlerini srdrr. Krsal zanaatkar iiden
ok kyldr; onun snai faaliyeti bir ev ekonomisinin dzenlemeleri ere
vesinde kalr. Krsal zanaatkarln geliimi sayesinde, geni krsal kesimler
pazarn, parasal ekonominin ve sanayi retiminin geliimine, ksacas mo
demitenin ykseliine katlabilir, ama kkl bir biimde modemleemezler.
Bunun nedeni bu davetsiz giriin krsal kesimdeki toplumsal ilikiler zerin
de etkisiz olmas deildir, fakat bu dnmler ekonomik ve toplumsal a
dan mulaktr. Krsal zanaatkarln geliimi, tamamen tarmsal kaynaklan
na nazaran krlarn an kalabalklamasna, evlilik yann dmesine, kr
sal kesimde nemli bir demografik bymeye ve buradaki toplumsal iliki
lerin giderek farkllamasna neden olur. 38 Fakat krsal kesimden g azal
tr ya da kstlar ve yerel himayelerin baatln korur. Bylece, modem an
lamda bir proletaryann oluumunu engeller ya da geciktirir. zerinde tek
rar durmak gerekecek temel sonu udur: Proto-sanayinin geliimi, onun
19. yzyldan ok nceleri uzun sre varlk gstermesi, modem proletarya
nn istisnailii olarak adlandrlabilecek olguyu byk lde aklamakta
dr: stisnaidir, nk uzun sre boyunca aznlk olarak kalmtr, ama zel
likle o dneme dek grlmemi bir sosyal sorunu, yani ilk sanayi kompleks
lerindeki iilerin genellikle topraa ballklarndan tamamen kopmu ol
malan sorununu ortaya koyduu iin istisnaidir. Dier taraftan, kentsel za
naatkarln kstlamalarna paralel ve kar olarak kurulan krsal zanaatkar
lk, krlarda geleneksel himayeleri srdrerek gelise bile meslek birlikleri
nin kentsel zanaatkarlk zerinde uyguladna benzer bir dzenleyicilik g
revini yerine getirir.
Dolaysyla, proto-sanayinin geliimi ile sanayi kapitalizminin ykselii
arasndaki iliki olduka karmaktr. Sanayi devrimini ilk olarak yaayan ln
giltere'nin, ayn zamanda putting-out system'n daha eski bir tarihte yerletii
ve pazarn taleplerine cevap vermek iin yeterli geliim marjlarna artk sa
hip olmayan bir lke olmas tesadf deildir. Sanayi devriminin, en azndan
bir anlamda, lngiltere'nin artk "Far West"ten faydalanamad bir aamada
gerekletii hipotezi ileri srlebilir. Benim bundan anladm, krsal sana
yinin yeni topraklar f ethedememesidir: Bunun nedeni ise hem uzun sredir
yerleik durumda olmas, hem de krsal mlkiyetin younlamas ve "itle
evirme hareketi"nin39 gelimesi nedeniyle el emei ihtiyacn karlayabi-

38 Bkz. R. Braun, "The Impact of Couage Industry on an Agricultural Populalion", D. I..andes, The
Rise of Capitalism, The Macmilan, New York, 1966.
39 itle evirmenin rol, Marx'n Kapital'deki nl analizlerinden bu yana defalarca yeniden de
erlendirilmitir. Bu itle evirmelerin en ykc evresinin sadece 18. yzylda grldn, fa-

120
lecei kk toprak sahibi kyllerin saysnn gitgide azalmasdr. lngilte
re'de krsal zanaatkarln bu erken geliiminin, birbiri ardn ortaya kan
iki sonucu olmutur: [lngiltere,] gelimekte olan ulusal -hatta uluslararas
pazan olduka erkenden beslemeye balarken, zanaatn daha clz bir verime
sahip olduu Fransa'nn krsal kesimleri, pazara daha az sayda "sanayi" r
n sunar. lkinci olarak, krsal zanaat piyasas lngiltere'de doyuma ulatn
da, Fransa'da ve Kta Avrupas'nda ak durumdadr: Krsal kesimde hala el
emei rezervleri vardr ve bu da 19. yzylda proto-sanayinin geliimini sa
layacak, ama "modem" bir sanayinin bymesini de frenleyeceklerdir.40 Do
laysyla "sanayi devrimi"nin iki temel zellii, proto-sanayinin yetersizlik
lerine verilen iki karlk olarak yorumlanabilir: Makinelerin kullanlmas,
emeki saysn artrmakszn emein retkenliini artrr; emekilerin fab
rikada toplanmas daha iyi bir iblmn, daha iyi bir gzetimi, iinin ii
ne tmyle balanmasn salar. Tm bunlar, krsal zanaatkarln verimli
lik-kart unsurlarna -corafi dalm, mesleinden ziyade toprana bal
krsal emekinin bamszl, sanayi kltrnn gerekleri karsndaki me
safe- bir son verir. 41 Fakat bu "devrim" nceki rgtlenmenin uzants de
ildir; daha ziyade, krsal sanayinin ulat snr nedeniyle ortaya kmtr.
3. Aksi gibi grnmesine ramen, bu ilk sanayi kompleksleri, yani krallk
manfahtrleri modem retim biimlerinin ve buna bal cretlilik trnn
n hali deildir. Fransa'da Valoisllar tarafndan balatlan, Richelieu'nn ve
zellikle Colbert'in gelitirdii bu manfaktrler, esnaf kurulular sistemi
nin tamamen dnda kalr. Fakat imtiyaza dayaldrlar ve hem alma zgr
ln hem de rekabeti engellerler. Kral, kendi mhrn tayan talimatlar
la kimi rnlerin imalat tekeline sahip bir kurumu tesis eder (halclk ala
nndaki Saint-Gobain, Aubusson gibi, kelimenin gerek anlamyla krallk ma
nfaktrleri), ya da zel bir ahsa veyahut zel ahslardan oluan bir gruba
snrl bir sre iin imalat imtiyaz tanr. Bu kurulular, merkantilizm ere
vesinde, yani sanayiyle ilgili olmaktan ziyade ticari, hatta politik bir ereve
de anlalmaldr. tdeal olan, ticari dengenin bozulmasn nlemek amacyla
krallk erevesinde otariye erimektir. Colbert de bunu aka ifade eder:
"Sannn u ilke zerinde kolayca hemfikir olacaz: Ancak bykl ve g-
kat 16. yzyldan itibaren lngiliz krlannn toplumsal manzarasnn derinden dntn,
bunun kk toprak sahiplerinin durumunu giderek gletirdiini syleyerek bu karmak
tartma zetlenebilir. lngiltere'de toprak mlkiyetinin younlamas zerine bkz. G. Unwin,
Studies in Economic History ve R. Ha. Tawney, The Agrarian Problem in the XVIth Century, a.g.e.
40 Byk Britanya'da kentsel sanayinin geliim biimleri hakknda bilinenler bu analizi dorulu
yor gzkmektedir. 16. yzylda kentsel sanayi Byk Britanya'da ileri Avrupa lkelerine k
yasla gecikmitir; ancak 17. yzyl sonunda bu gecikmeyi ksmen yakalar (bkz. D. C. Colernan,
Industry in Tudor and Stuart England, Londra, 1975). lngiliz sanayi geliiminde krlar motor rol
oynamtr.
41 Bkz. D. l.andes, L'Europe technicienne, a.g.e.

121
cyle fark yaratan bir devlette para bolluu olur. "42 ithalat engellemek, zel
likle soyluluun ve ynetici snflarn deer verdii ipekliler ya da hallar gi
bi lks rnlerin ya da gemicilik ve silahlanma gibi askeri kullanma yne
lik rnlerin dardan almn engellemek, devletin mutlak grevidir. Dolay
syla, bu alanlardaki ulusal talebi karlamak iin yeni sanayiler kurmak ge
rekirken, glendirilmi geleneksel zanaatkarlk (krallk iktidar, ezamanl
olarak meslek cemiyetlerinin nfuzunu yaymaya alr) belediyenin ihtiya
larna cevap verecektir. Manfaktr, tamamen ekonomik bir manta boyun
een bir yenilikten ziyade, kralln d politikasnn hizmetindeki bir aratr.
Bylece, manfaktrn "ynetimi, kurmaylar, ekip balan, sat grevli
leri, uzmanlar, vasfsz iileri devletin denetimine srekli tabidir. "43 Bu hi
yerarik ve kapal bir yapdr. Acmasz bir disiplin uygulanr, alma ge
nellikle ibadetlerle blnr.44 alanlar arasnda, genellikle yabanc kken
li olan, bilgi ve becerilerinden yararlanmak iin ie alnm, olduka kalifi
ye kk bir sekin zanaatkar grubu vardr. Aynca daha niteliksiz, genellik
le bu tr bir kadrolamaya kar olan ve ordunun uygulad asker toplama
biimlerini antran biimde ie alnan bir personel de bulunur. Tersanele
re forsalar alnr; muhta durumda olanlar ie alnr, keza daha uysal ve da
ha az talepkar olarak bilinen kadn ve ocuk el emei kullanlmaya allr.45
Bu teebbsler yerel zanaatkarlarn, ama ayn zamanda -grnd kadary
la- nfusun ounluunun dmanlyla karlar: "ngiltere danteli"yle ve
"Venedik danteli"yle rekabet edebilmek iin birok ehirde "Fransz danteli"
imal edecek manfaktrler kurulmas ynndeki karar, Alenon'da isyanla
ra yol aar. Yeterli miktarda el emeini yerel olarak toplamak neredeyse her
yerde imkanszdr, hatta yerli iileri cesaretlendirmek iin ltalya'dan kadn
ii "ithalat" bile yaphr.46 Bu manfaktrlerin ender olarak gerek sanayi
kompleksi biimi aldn da ekleyelim. Bunlar genellikle byk "dank i
yerleri" ya da "ylmalar" halindedir; ayn tr ii yapan ok sayda atlye bir
araya getirilir ya da ehirde, kenar mahallelerde veya krsal kesimde dank
bir yn zanaatkar, merkezi bir kurum ats altnda toplanr.
Dolaysyla, bu yap modern fabrikann ve kapitalist sanayinin geliimi
nin ncl olmaktan uzaktr. En fazla geniledii dnem, merkantilizmin

42 Jean-Baptiste Colbert, "Rappon au premier Conseil du commerce", 3 Austos 1664, utres, ins
tructions et mtmoires, c. II, Birinci Ksm, akt. P. Uon, Economies et socitts industrielles, c. II, A.
Colin, Paris, 1970, s. 120.
43 M. Bouvier-Ajam, Hisoire du travail en France, c. I, Librairie generale du droit et de lajurispru
dence, Paris, 1957, s. 475.
44 Bkz. G. Lefranc, Histoirt du travail et dts ravailleurs, a.g.e.
45 Bkz. M. Bouvier-Ajam, Histoire du ravail ... , a.g.e.; G. Zeller, "L'industrie en France avant Col
ben", Asptcts dt la politique fran;aise sous l'Ancien Rtgime, PUF, Paris, 1964.
46 E. Levasseur, Hisoire dts classes ouvritres et dt l'industrie en Franct, Paris, 1900.

122
ykseliiyle akr. Krallk mutlakyetiliinin uzants olduundan, onunla
birlikte son bulacaktr ya da ekonomik gelime zerinde etkisi olmayan bir
kalnt olarak varln srdrecektir.47 le alma tarzna ve i dzenlemele
rine gelecek olursak, manfaktrler, alma zgrlnn balatclar ol
maktan ziyade zorunlu alma kurumlan olarak ilerler. Krallk iktidar ay
n mantk ierisinde ve ayn dnemlerde hem bunlar savunur, hem de gele
neksel meslek birliklerini yaymaya alr.
Kapital'in nl bir blmnde Marx unu yazar:
Feodal retim tarzndan kapitalist retim tarzna gei iki ekilde meyda
na gelir: retici, tccar ve kapitalist olur; doal tannsa! ekonomiye ve Orta
a kent sanayisinin loncalar halinde rgtlenmi el zanaatlanna kar koyar.
Gerekten de devrimci olan yol budur. Ya da tccar retime dorudan el ko
yar. Bu sonuncu sre, tarihsel olarak bir gei evresini temsil etse de -rne
in bamsz olmalarna ramen, dokumaclara yn satarak ve onlardan ku
ma satn alarak denetim altna alan 16. yzyl lngiliz kumalannda oldu
u gibi-, eski retim tarznda bal bana devrime yol amaz, tersine eskisini
srdrr ve onu bizzat kendi varlk koulu olarak korur.48

Marx'n, mulak bir deyim olan "gei evresi"nden ne anlad tartlabi


lir. Fakat nceki retim tarzna gre "devrimci" bir kopuu temsil eden yolun,
bizzat reticinin kendi retiminin karlarn biriktirdii, yatnn yapt ve biz
zat pazar iin rettii sanayi kapitalizmi yolu olduu dorudur. Oysa ticaret
kapitalizminin geliimini besleyen bellibal faktrler, kentsel zanaatkarlarn
byk bir ksmnn fason retici haline gelmesi ve krsal zanaatkarln yay
gnlamas, en azndan dorudan doruya bu ynde ilerlemez. Bu retim mo
deli, nemli bir servet birikimi salarken, reticinin tccara bamlln sr
drr ve i rgtlenmesinin geleneksel biimlerine uyum salar. Kralln te
kele dayal manfaktr retimi de kapitalist bir birikim mantna dahil deil
dir. Dolaysyla bu retim biimleri, korporatist dilin dzenlemelerine kar
koysalar da, "serbest" bir emek pazarn en azndan dorudan gelitirmezler.
Burada tartma konusu edilen nokta budur. Bat'da kapitalizmin ykseli
koullan gibi devasa ve etrefil bu sorun zerine burada gr belirtmeyece
iz. Fakat sz bylesine dolandrmamz, ilk bakta esrarengiz grnen bir

47 Kukusuz krallk manfaktrlerinde, planlama ve ulusallaurmalar araclyla gerekleecek


giriimci devletin habercisi olan gdml ekonomi biimlerinin bir ncl grlebilir (bkz. 7.
Blm). Fakat byle bir soy zinciri olsa da, bu ba dorudan deildir ve liberalizmin ykselii
bir kopu oluturacaktr.
48 K. Marx, Le capital, III, 4. Ksm, XIII. Blm, a.g.e., s. 1103. Ayn anlay ierisinde, Max We
ber, "fabrika, zanaatkarlktan domad, onun zaranna da gelimedi; ncelikle, ona paralel olarak
geliti" diye vurgular (Hisloire tconomique, a.g.e., s. 196). Keza, "finanse edilen taeronluk siste
minden de domad; burada da, paralel olarak geliti " (a.g.e., s. 197, altn izen Max Weber).

123
saptamay aklamak iin gerekliydi. Ortaa'dan beri meydana gelen olaa
nst ekonomik ve toplumsal dnmlere ramen, alma ilikileri hali
hazrda ilerlikte olan zgrln -giriim zgrlnn, dolam, retim
ve dei toku zgrlnn- gerekleriyle elien bir modelin egemenlii
altndadr. Bu modelin varln srdrmesini aklayan nedir? Bizim bugn
anladmz anlamda bir cretlilik durumunun ortaya kmas iin neden bu
kadar sre gerekmitir?

Kurall alma, zorunlu alma


u cevab nerelim: Sanayi devriminden nce almann rgtlenmesinin iki
temel tarz, kurall [meslek rgtlenmesi kurallarna bal olarak] alma ile
zorunlu almadr. Bu iki kstlama biiminin varln srdrmesi, "zgr"
emein kendine bir yer amakta neden glk ektiini aklar. Fakat emein
retkenliinin teknik gereklerinin tesinde ve ounlukla bu gereklere kar
olarak, bu kalclk ancak sz konusu toplumlann ynetim anlaynda bu
kstlamalarn ne kadar derinden etkili olduu kavranrsa anlalabilecektir.
Ben burada "kurall alma" derken, mesleklerin, hem loncalara bal mes
leklerin hem de belediye dzenlemeleriyle ynetilen mesleklerin btn kural
lann kastediyorum.49 Bunlann kalclklan, "rasyonel" bir retim rgtlen
mesinin gerekleri bakmndan sklkla ilevsel olmasa da, ncelikle baka tr
de bir buyrua karlk vermeleriyle ilgilidir. Bu buyruu yle ifade edebiliriz:
l, hangi koullarda "meslekleri de ieren bir tabaka"[etat] halini alabilir? O d
nemde kol gcne dayal ilerin youn bir kmseme konusu olduu bilin
diinden, bu durum doallnda meydana gelmez. "Zanaatkarlar ya da meslek
sahipleri, mekanik sanatlar icra edenlerdir; gerekte, deersiz ve iren olan
eyi, yaygn kullanmda, mekanik diye adlandnyoruz. Zanaatkarlar, tamamen
mekanik bir ekilde aluklarndan, deersiz kiiler olarak grlrler."50
Loyseau burada 11. yzylda biimlenmi zmreler hiyerarisini geer
li kabul etmektedir. Buna gre, oratores'in -ruhbanlar- icra ettii Tanr'ya
hizmet ile bellatores'in -senyrler- icra ettii sava hizmeti, kol gcne da
yal ileri dlar; bu ileri yapmann bedeli, soyluluk yitimidir. 5 1 "nc
49 Baz yazarlar (rnein H. Hauser, Les dtbuts du capitalisme, a.g.e.), ayncalklan krallk ararn
dan gvence altna alnm "yeminli meslekler" ile dzenlemeleri belediye yetkililerinden kay
naklanan "kurall meslekler" arasndaki fark iyice geniletirler. Bu aynn, mesleklerin i di
zenleme tarzlan arasndaki farkllktan analiz etmekte aydnlaucdr; fakat bu dzenlemelerin
genel olarak mesleklere bir stati vermesi anlamnda ilevlerini ortaya rmak sz konusu ol
duunda akla yatkn deildir.
50 C. Loyseau, Trait dcs ordres et simples dignits, Paris, 1610, yeni bask 1666, s. 43.
51 Bkz. G . Duby, l.cs Trois Ordrcs, o u l'imaginaire du ftodalisme, Gallimard, Paris, 1988. Georges
Dumezil'in bitln Hint-Avrupa toplumlannda varln ortaya koyduu ve en kau ifadelerden
birini, dorua ulam reodal Ortaa'n verdii ili ema burada grilir.

124
zmredekiler" (troisieme ordre), emekilerdir (laborantes); o dnemde esa
sen toprak emekileridir. Fakat bu l blnme, senyrlqk ekonomisine
denk der; bunun ierisinde ehir kk bir yer igal eder. ehirlerin ve
"burjuvazi"nin paralel geliimi, bu rgtlenmeyi dengesizletiren bir tohu
mu iinde barndrr. 52 "Burjuvalar", byk lde hem feodal vesayetten
zgrlemi, hem de ekonomik olarak bamsz "meslek" temsilcileridir, za
naatkarlardr. Jacques Le Goffun, bizzat din adamlarnn yapmak zorunda
kald belli bir el zanaatnn tannmasn 12. yzyla ve zellikle 13. yzyla
tarihlemesi anlamldr: Mesleki kategoriler "tabaka" [etat] halini alr; gnah
kartan din adanlan, bu tabakalar dikkate alarak, el kitaplarnda gnahla
r yeni bir snflandrmaya tabi tutarlar. 53
Bu kabul hala ekincelidir: "Hala mulak olan bu alma meselesinde a
ba, yorgunluk ve modem anlamda bir iin yerine getirilmesi arasnda tam
anlamyla Ortaa'a zg karmaa grlr. l, emektir."54 Ama yine de tar
tma balamtr. nc zmre, olumlu ayrcalklara sahip nc tabaka
[tiers etat] halini almaktadr. Fakat burada bir btn olarak nc tabaka
sz konusu deildir. Giderek byyen karmaklyla, "meslekleri de ieren
bir tabaka" oluturma ya da oluturmama sorunu, yani toplumsal saygnl
a sahip bir stat sorunu, bizzat bu nc tabakann iinde ortaya kacaktr.
Hatta hol gcne dayal olarak alan emekiler arasnda ayrma yaanr. Kol
gcne dayal baz faaliyetler yani "meslekler"i oluturanlar, "tabaka"lara
denk derken, dierleri hibir eye denk dmez. Devrimin afanda Ah
be Sieyes nl sylevini verdiinde, bahsettii "bir ey olma" gereklilii, b
tn nc tabakay kapsamaz. 55 Aa yukan ayn dnemde, daha az bili
nen baka bir yazar, Cahiers du quatrieme ordre'u [ Drdnc Zmrenin Def
terleri] yaymlar: "yoksul gndelikilerin, sakatlarn, muhtalarn",56 hibir
52 Bir burjuvazinin ortaya k zerine, rnein bkz. R. Pemoud, Hisloire de la bourgeoisie en
France, c. 1, Le Seuil, Paris, 1960. Burjuva (burgenis) kelimesi ilk kez 1007'de Anjou kontunun
bir ehrin kurulmas iin verdii bir imtiyaz belgesinde grlr. ehirlerin geliimine paralel
olarak, krsal toplumun artan farkllamas da ekboyutlu ve kmsenen laboranes anlayn
hkmsz klacaktr.
53 J. Le Goff, "Metier et pro[ession d'apres les manuels des confesseurs du Moyen Age", Pour un
aure Moyen Age, Paris, Gallimard, 1977 iinde.
54 J. Le Goff, "Metier et pro[ession ... ", a.g.e., s. 179. Emein bu nispi kabulnn, ayn zamanda
cretin de kabul olduunu belirtelim. Le Goff, Matta'ya gre lncil'in yorumlannn 13. yzy
la uyarlanna iaret eder: "Zira ii kendi yiyeceine layktr" (Matta, X, 10) sz bu dnemde
"ii cretine lay ktr" haline gelir. Meru bir iin gerekletirilmesi creti hak eder; bu da pa
rasal bir ekonominin kabuln ierir. Le Goffun yorumu: "Bir meslein meru olmas iin, bir
cretin hakl olarak alnmas iin gerekli ve yeterli koul, bir alma ykmllnn yerine
getirilmesidir" (s. 179).
55 "nc tabaka nedir? Her ey. Politik dzen iinde u ana dek neydi? Hibir ey. Peki ne iste
mektedir? Bir ey olmak." (E. J. Sieyes, Qu'es-c: qe le tiers tat?, Paris, 1789, yeni bask, Flam
marion, Paris, 1 988, s. 31).
56 L Dufoumy de Villiers, Cahim du quatritme ordre, Paris, Nisan 1789.

125
eyi olmayan ve hibir ey olanlarn tabakas. nc .zmre ikiye blnm
tr. nc tabakann ykselii, btn olarak halkn ykselii olmayacak
tr. Onun toplumsal ve politik kabulden dlanm olan alt kesimleri, "yaa
mak iin kol glerinden baka eyleri olmayan ayaktakm"ndan ibarettir. 57
Dolaysyla temel tartma konusu budur; stelik bu aynn izgisinin tam
olarak nereden getiine karar verme ynnde bir konsenss de yoktur.
Loyseau en kstlayc seenei ifade eder, nk kol gcne dayal btn
meslekleri "deersiz ve iren" bularak dlarken, "saygnlktan" "sanatlar"a
ayrr; nk sanatlarda "kavray ve dnme sreci madde zerinde al
maya baskn kar. " 58 Oysa bir btn olarak korporatist gelenekte, herhan
gi bir i, "mekanik" bile olsa toplumsal saygnlklar sistemi iinde baml
ama meru bir yeri elbette bulabilir. Fakat bu, kat dzenlemelere, zellik
le korporatist dilin dzenlemelerine kesin bir koulla uymas halinde mm
kndr. Dolaysyla bu [dili , yerletirme ve snflandrmada temel bir ileve
sahiptir. Kol gcne dayal ii anlaml klar; ona niteliksiz insanlann icra et
tii zel bir faaliyet olarak kaldnda reva grlmeyen toplumsal bir varlk
kazandm. Meslek, kolektif bir fayda yaratan toplumsal bir faaliyettir. Onun
sayesinde, ama sadece onun sayesinde, kol gcne dayal baz iler temelde
ki itibarszlklanndan aklanabilirler. 59
Bylece, korporatist dil, sosyal yurttalk olarak adlandrlabilecek eye
katlm, topluluk dzenini oluturan hiyerarik i bamllklar sistemi iin
de bir yer igal etmeyi ynetir. Mesleklerin itibar emasna organik biim
de dahil olmas -ki bu ema ayn zamanda iktidarlarn da emasdr-, 1 776
ylnda Turgot'nun meslek cemiyetlerini, loncalan kaldran talimatna kar
kan Paris parlamentosu tarafndan aka kabul edilmitir. Parlamento,
"toplumsal zmrelerin geleneksel durumunu korumak" gibi kutsal bir g-
57 "Ben halk derken, yaamak iin kol glerinden baka bir eyi olmayan ayaktakmn kastedi
yorum. Bu yurttalar tabakasnn eitim grecek zaman ya da yetenei olup olmadn tart
yorum. Burada cahil insanlann olmasn nemli gryorum... Eitilmesi gerekenler, vasfsz i
iler deil, burjuvalardr" (Voltaire, 1 Nisan 1766 tarihli mektup, ak. E. L.abrousse, F. Braudel,
Hisoire 'conomique et socicle de la Frcnce, c.g.e., c. 11, s. 676).
58 C. Loyseau, Trcil' des ordres e simples dignit's, c.g.e., s. 43. Bu tavn tek benimseyen elbette
Loyseau deildir. rnein 1 789'da, Lyonlu tccarlann sorumlusu, ipek zanaatkarlan konusun
da grn yle ifade eder: "Usta iiler usta tccarlann saladklan malzemelere gre ima
lat yapmakla snrldrlar. El emei iilerin payna derken, sanayi de tccarlara der. Bizim
gzel kumalanmz yaratanlar ve btn dnyayla ilikiler kurarak, zenginlikleri ehrimize ye
niden aktanlar onlardr" (ak. J. Gotlar, L'ouvrter en soie, c.g.e., s. 96). Bu usta iilerin "usta
tccarlar" iin al an iCTas etmi zanaatkarlar olduklan dorudur. Onlar artk "ii"den, yani
basit el emeinden baka bir ey deillerdir. Kol gcne dayal bu alma anlay, 18. yzy
ln ok tesinde, buna sosyolojik hir teori getirmek isteyenleri bile etkileyecektir. rnein Ma
urice Halbwachs ve Franois Simiand kol gc emekilerini maddeye bal ve bu nedenle, top
lumsal olarak al anlann en mtevazsndan bile aa durumdaki basit icraclar olarak grme
ye devam edeceklerdir (bkz. 7. Blm).
59 Bkz. W. Sewell, Gens de m'tiers et r'volutions, c.g.e.

126
revin kendisine verilmi olduunu ileri srerek kendi tavnn merulatrr.
Loncalar ise "halkalan ilk zincire bal, koparmas tehlikeli oln taht otorite
sine bal bir zincirin" parasdrlar. 60 l dzenlemeleri bir dizi karmak ek
lemlenme ile toplumsal piramidin tepesine baldr. Buna dokunmak, bina
nn btnn sarsmak anlamna gelecektir.
Dolaysyla, byle bir toplumsal sistemin kapsadklar ile dladkla
n arasndaki aynn hattn izen ey, meslektir. Bunun berisi kaostur; "se
fil hal"deki btn insanlann itibarszldr. Buna karlk mesleki imtiyaz
lar birer avantajdr; kukusuz kck bir avantaj, fakat bilinen byk ya
plarn imtiyazlaryla ayn trdedir. Bylece, kck olsalar bile ve belki
de zellikle kck olduklan iin, kol gcne dayal kimi meslekleri taba
ka haline getirdiklerinden, temel nemdedirler; bu meslekleri hem ok daha
donanml dier tabakalardan, hem de statsz kitleden, "ayaktakm"ndan
ya da "it srs"nden aynrlar.
Dolaysyla, bu dzenlemelerin kstlayc niteliinin -kstlamalar zaten
btn ayrcalkllar tarafndan (en bykleri de dahil) paylalr; ykml
lk ve yasak ise her zaman iin ayrcaln ters yzdr-, toplumsal yaa
ma bu ekilde dahil olabilmenin bu inanlmaz yaran karsnda tali kalaca
dnlebilir. 6 1 yle ki, ya kstlama ya zgrlk gibi bir alternatif yoktur.
Bu dzenlemelerden kurtulmu olmak zgr olmak anlamna gelmez; ok
daha acmasz bir kstlamalar sistemiyle karlamak demektir. Gerekten
de, meslek sistemleri dnda ne vardr? Zorunlu almadan ok daha az z
gr alma. Ykmllk paradigmasnn topyekn egemenlii altndaki bir
i rgtlenmesi iin, kstlamalardan faydalanan imtiyazllar vardr ve bun
lar meslek erbabdr. Dier kol gc emekilerinin ou daha kat ykml
lk sistemlerine baldrlar ve bunlarn hibir ayrcal yoktur. Meslee da
ir kolektif dzenlemelerin yokluu, gerekten de bireyi genel polis kurallan
karsnda -bu kavram o dnemdeki anlam iinde kavramak gerekir: yani
bir ehrin ya da ulusun sakinlerinin korunmas ve bakmna, kamu yararnn
gelitirilmesine gereken her ey- tek bana ve aresiz konuma drr. 62
Dolaysyla mesleki dzenlemelerin dnda kalan meguliyetler yoksul
lar polisi'ni ilgilendirir: "Kamu yararna gsterilecek dier btn maddi ve
manevi ilgi yoksullar polisinin kapsamndadr." 63 Bu grev, gelenek ve g-

60 Akt. M. Bouvier-Ajam, Histoire du travail en France, a.g.e., c. I, s. 655.


61 Yine bu nedenle, "en alt abaka"nn, "minr sanatlar"a mensup emekilerin isyanlar genellik
le en azndan toplumsal dzende bir yeri koruma ya da ele geirme kaygsyla olduu kadar ta
mamen "ekonomik" karlarla da ynetiliyor gibi grnr. rnein 14. yzylda Floransa'daki
Ciompi'lerin kent ynetimine katlma ve "insan olma" isyan bu trdendir (bkz. M. Mollat, P.
Wolf, Ong!es bleus, Jacques et Ciompi, a.g.e. ) .
62 N. de u Mare, Traitt de police, Paris, 1703.
63 A.g.e., s. 4.

127
reneklerde disiplini (aylakla ve hovardala kar mcadele), saln ko
runmasn (enfeksiyonlarla ve salgnlarla mcadele), yardm (zellikle eli
aya tutmayanlar iin yurtlar) ve sal yerinde olanlar iin almann d
zenlenmesini ierir: "Bylece, kamu gvenlii ve huzuru iin, ticaret iin,
sanat ve tarm iin, gezgin serseri saysn azaltarak bu dzensizliin n
lenmesiyle devlete yeni bir emeki ve zanaatkar takviyesi salanmas nem
tar."64 Eer alma polisiye bir durumsa, almayan yoksullar karsnda
iyi bir polisin yapmas gereken ey onlar almaya zorlamaktr. Grd
mz gibi, gezgin serserilie ynelik muameleler, o dnemde istihdama eri
me olasl olmasa bile kesin bir alma buyruu olarak, saf kstlama ola
rak kendini ortaya koyan bu gerekliliin u biimini temsil eder. Fakat bu
paradigma, meslekler sistemine kaytl olmayan btn emekiler iin geer
lidir ve kstlayc alma yasas olarak adlandrabileceimiz olgu biimin
de kendini ortaya koyar.
Bu dzenlemeler btn en sistematik niteliine lngiltere'de kavumu
tur. lngiltere'de meslekler sistemi ok kkl olmadndan ve erevesi da
ha ziyade ticari kapitalizm tarafndan izildiinden, keza tann toplumunun
dnmleri -daha nce belirttiimiz gibi- en hzl ve en radikal ekilde bu
rada yaandndan,65 almann rgtlenmesinin geleneksel biimleri da
ha derinden sarslmtr ve bu biimleri yeniden kurma zorunluluu kta Av
rupas'nda olduundan daha gl biimde kendini dayatmtr. 1349 yln
da III. Edward'n yasalatrd Emekiler Yasas'nn nemini daha nce vur
guladk. Bu, tutarl bir dzenlemeler btnnn balatcs olur; ardndan
1563'teki Zanaatkarlar Yasas, Elisabeth dneminin poor laws', 1662 tarih
li Settlement Act ve 1795 tarihli Speenhamland Act bu dzenlemelerin bel
libal paralardr.
Zanaatkarlar Yasas on iki ile altm ya arasndaki btn krallk tebaa
s iin alma zorunluluunu tekrarlar; zanaat mesleklerinin -en basitle
rinin bile- raklk sresini asgari yedi yl olarak belirler; taradaki gen
lerin kentlerde raklk yapmasn yasaklar; zanaatlar, zanaatkarlarn oul
larna ayrlmtr ve krsal kesimdeki zanaatkarlar rak sahibi olamazlar,
nk "birok kiinin tek bir adamn ynetimi altnda olmasn" engelle
mek gerekmektedir. 66 Topraksz ve vasfsz kyller, bir polis memurunun

64 A.g.e.
65 Fransa'daki kylln durumuyla aradaki ztl da kavramay salayan lngiltere'deki krsal
kesimin dnm zerine sentezleyici bir alma iin bkz. H. J. Habakkuk, "La disparition
du paysan anglais", Annales ESC, Temmuz-Austos 1965 ve B. Moore, Les origines de la dictatu
re et de la dtmocratie, Franszca tercme, Maspero, Paris, 1969.
66 Akt. G. Unwin, Industrial Organization in the XVIth and XVIIth Centuries, a.g.e., s. 138. Kent
sel mesleklerdeki rakln zanaatkAr oullanna aynlm olmasn dorulayan argman da be
lirtelim: "Krsal kesimdeki zanaatkann olunun ya da kylnn olunun [krsal kesimde] bir

128
izin belgesi olmadan bulunduklar idari blgeyi terk edemezler; aksi takdir
de gezgin serseri muamelesi grrler. Krallk iktidar, burada, ticari kapi
talizmin ve putting-out system'n geliimiyle zor duruma den kentsel za
naatlan glendirmeyi ve krsal topluluklar geleneksel meguliyetleri iin
de tutmay hedefler. 1531-1601 arasnda birbirini takip eden yoksul yasa
lan [poor laws] bu ereveyi izmitir. Grdmz gibi, gezgin serseri av
dzenlenir. Fakat bunun ardnda, "vcutlar salkl ve alabilir durum
da olan, topra bulunmayan, kimsenin istihdam etmedii, kabul gren her
hangi bir ticari meslei ya da zanaat icra etmeyen her erkek ve kadn" iin
alma ykmllnn hatrlatlmas yatmaktadr. 67 Her idari evre, "bu
hrszlarn [ rogues] yapacak bir i ya da hizmet bulamamay bahane etme
meleri iin" bu vasfsz igcn ie koacak hammaddelere sahip olmal
dr. 68 nerilen iler, zorunlu iler: Bu isiz gsz insanlar, serserilik su
lamasyla kar karyadr. Yerel yetkililer, geliri olmayan, dolaysyla gele
cekte idari evrenin ykmllnde olabilecek her yeni kiiyi 1662 tarihli
Settlement Act sayesinde dan atabilirler. Bylece, muhta durumda olan
lar, prensipte kendi idari birimlerinden asla dan kamazlar. 69 Bu binann
son tulasn 1795 tarihli Speenhamland Act koyar. ldari bir blgenin muh
ta durumdaki sakinleri, bulunduklar yerde yardm greceklerdir; hatta ta
hl fiyatlarna gre belirlenen bir gelir eiine bal olarak ilave bir cret de
alacaklardr. Henz tam anlamyla ekillenmemi olan bu asgari gelirin ar
t ise kesinlikle ikametten ayrlmamak ve igcnn corafi hareketliliinin
yasaklanmasdr. 70
Adam Smith'ten Kari Polanyi'ye, bu alma yasalarn yorumlayan ara
trmaclar genellikle bunlarn modem bir ekonomi zerindeki zararl etkile
rini ortaya koymulardr. George Unwin de unu belirtir: "Gemi dnem
lerde lngiltere'nin, Tudorlar tarafndan karlan sosyal yasalarla mstakbel
lngiltere'nin nne bo yere engeller diktii grlr." 71 Ancak bu yorum
lar sorunludur, nk bu trden dzenlemeler lngiltere'nin modernite yo
lunda belirgin bir ekilde ne gemesini engellememitir. nk sz konu-
zanaala uramas, [kentsel kesimdeki) bir zanaatkarn olunun krsal kesimde zanaaka.r ya
da kyl olmasndan daha kolaydr; dolaysyla, eger krsal kesimdeki zanaatkarlar ocuklarn
ehre yerletirmeyi baarrlarsa, kentsel kesimdeki zanaatkar ocuklar hrsz [ rogues) ve gezgin
serseri olmaya yneleceklerdir" (a.g.e., s. 138). Btn bu nlemlere esin kaynag olan ey, kr
sal ya da kentsel topluluklarn yerinden olmasyla yaanan "mensubiyet yitimi" risklerine kar
mcadele etme iradesidir.
67 Ak. A. V. Judges, The Elizabethan Underworld, a.g.e., s. XXXIV.
68 Ak. R. H. Tawney, The Agrarian Problem in the XVlth Century, a.g.e., s. 269.
69 Bkz. D. Marshall, "The Old Poor l.aws, 1662-1 795", E. M. C. Arus-Wilson, Essays in Economic
Hisory, Londra, 1954.
70 Bkz. K. Polanyi, The Great Transfonnation, a.g.e.
71 G. Unwin, Studies in Economic History, a.g.e., s. 315.

129
su yasalar sanayi kapitalizmine evrilecek geliimin gerekliliklerini inkar et
seler de, nceki dneme kyasla zararl deillerdir. ngiltere'nin "ne ge
mesi", sanayi-ncesi i rgtlenmesinin olanaklarn kullanmasna, zel
likle de alma zorunluluu ile ikamet zorunluluunun birletirilmesine -en
azndan, ksmen- baldr. zellikle putting-out system, ngiltere'de en er
ken ve en sistematik biimlerini edinmitir. Oysa bu sistem yoksul ve ade
ta tutsak durumdaki bir igcnn varln gerektirmektedir ve bu ig
cnn varl da pazar dalgalanmalarnn etkisini azaltmay salar. ngilte
re, dk istihdam evrelerinde, o dnemde mevcut en sofistike sosyal yasa
lardan yeterli destek grememitir. 19. yzyln balarnda ngiliz tarz "ya
sal yardmseverlii" topa tutan liberaller,72 suladklar bu sistemin ticaret
kapitalizmi ile sanayi kapitalizmi arasnda bir gei hazrl olduunu ku
kusuz gremezlerdi ya da grmek istemezlerdi. Bunun byle olmasnn ne
deni, hem gezgin serserilie kar zellikle amansz bir yasamay etkin k
lan, hem de ikameti bulunan muhtalara asgari yardmda bulunan ngilte
re'nin, azami miktardaki muhta kimseyi bulunduu yerde altrmay ba
armasdr. ngiltere bylelikle sanayi devriminden nce bile vasfsz ig
cnn nemli blmn seferber edebilmitir. Sanayi devrimi 17. yzyln
ikinci yarsndan itibaren kendini gsterir; yani igcn ikamet ettii yer
de kullanma olanaklar tkenmeye baladnda. 73 Bu dnemde makinele
me ve sanayi younlamas da el emeine dayal igcnn azalmasnda iki
li bir rol oynar.
Kta Avrupas'nda, zellikle de Fransa'da durum biraz farkldr. Bir yandan
kk tannsa] iletmeler burada daha fazla varlk srdrmektedir: Kk
toprak sahibi kukusuz sefil durumdadr, fakat hayatta kalmak iin ilaveten
sanayide almaya daha az -ya da daha ge- ihtiya duyar. Dier yandan,
burada kentsel meslekler daha salam bir ekilde yerlemitir. almann
rgtlenmesine ynelik mdahaleler Fransa'da ynde ilerler: gezgin ser
seriliin ve eli kolu tutanlarn dilencilik yapmasnn engellenmesi; loncala
rn glendirilmesi ve yaygnlamas; korporatist trdeki geleneksel dzen-
72 Bkz. J. R. Poynter, Society and Pauperism, English Ideas on Poor Relief. 1 797- 1 834, Londra, 1969.
Liberal dnrlerin nceki alma rgtlenmesi ve buna bal olan sosyal koruma biimleri
karsndaki bu kavrayszlna 4. ve 5. blmlerde deineceiz. Gerekten de onlar bamba
ka bir ekonomik gelime modeli erevesini, ayn zamanda da nceki modelle kartlk iinde
dnlen sosyal bir rgtlenme modelini takip ederler. Szleme zerinde temellenen liberal
zgrlk anlay, geleneksel vesayet sistemine kar ina edilmitir. Liberallerin benimsedii
militan bak as, bu sistemin toplumsal uyumu korumak konusundaki faydasn anlamalan
n engelliyordu.
73 Elbette baka "nedenler" de vardr. zellikle 18. yzyln ikinci yansndan itibaren lngiltere'de
ki demografik byme hlZI bunlar arasndadr. Bu dnemde lngiltere'nin nfusu 6,25 milyon
dan 8,89 milyona ulamur; yani %42,2'1ik bir byme hz grlr (1801-1851 arasnda da
8,89 milyondan 17,92 milyona kar; yani %100'den fazla bir byme grlr). Bkz. G. Chap
man, Culturt and Survival, Londra, 1940, s. 34 ve devam.

130
lemelerin dnda bulunan igcn seferber etme teebbsleri. tk iki stra
tejiyi daha nce akladk. ncs, alma sorununu "devletin meselesi"
yapma konusunda olduka hevesli olan krallk iktidarnn, snrl ve pek de
etkili olmayan mdahalelerinden oluur.
Krallk iktidarnn bu mdahaleleri ngiltere'dekilerden daha erken tarih
lidir: lyiJean'n benimsedii politikalarn, alma rgtlenmesinin gelenek
sel yaplann glendirmek iin o dnemde Avrupa leinde gelien bu a
baya dahil olduunu grdk. Krallk iktidan glendike bu niyet de gide
rek daha belirgin hale gelir. Fakat gezgin serseriliin ve dilenciliin kkn
kazmakla yetinen tamamen baskc teebbsler ile krallktaki igc kapasi
tesini btnyle seferber etme grevini bizzat devlete ykleyen ok daha id
dial teebbsler arasnda tereddtler grlr. Bir alma politikas olutur
ma ynndeki bu ikinci ayak, I. Franois'nn 16 Ocak 1 545 tarihli bildirge
sinde kukusuz ilk kez ak seik grlr:
Bugnlerde sz konusu ehrin sakini erkek ve kadn birok salam dilenci
nin, keza Picardie ve Champagne topraklanndan veya baka yerlerden gelen
birok yabancnn, yoksullua ve muhta duruma dtklerini syleyip, sa
daka alabilmek iin dolanp durduklann, onlan istihdam edecek ya da hiz
metine alacak kimse bulamadklar iin zr dilediklerini gayet iyi kaynak
lardan rendik. Daha nce istemi, buyurmu ve emretmi olduumuz gi
bi, sz konusu salkl dilencilerin, ister erkek ister kadn olsun, Paris ehri
mizin yerel yneticileri ve tccar amirleri tarafndan sz konusu ehirde en
gerekli ilerde kullanlmalann ve cretlerinin sz konusu ehrin kendi kay
naklarndan denmesini ve sz konusu salkl yoksullann tam gn boyunca
kamusal ilerde tpk zel bir ite alr gibi almalann tekrar istiyor, bu
yuruyor ve emrediyoruz. 74

Bu bildirge, yazld ekliyle ele alndnda, ii olmayan herkese devletin


i salamay grev edinmesini gerektiriyordu; hatta bu ykmlle bakal
dranlara kar zor kullanma yetkisini de ieriyordu. Gerekten de bu irade
bildirimi gln uygulamalara varacak, ancak yine de bundan vazgeilme
yecektir. Krallk iktidarnn merkezi dzenleme mercii olarak kendini dayat
t sre boyunca, atl durumdaki igc "kaynak"lann kullanma ve byle
ce krallktaki herkesin emek-gcn seferber etme meselesiyle ilgili bildir
geler birbirini izleyecektir. Bu "kaynak" imgesi merkantilizmden esinlenen
metinlerde tekrar tekrar karmza kar. ncelikle de, alma dnyasnn
eksiksiz yaplanmasna dair bir plan sunan ve merkantilizmin en ateli ide
olou olan Barthelemy de Laffemas'n metinlerinde. Mesleklerin dnda ka
lan emekiler iin Laffemas her ehrin kenar mahallelerinde iki "kamusal
74 Jourdan, Decrouzy, Isamben, Rtcuril gtntral di!i ancirnnts loisfranaistS, a.g.t., c. XII, s. 900-901.

131
ev" kurulmasn nerir. Biri erkekler, biri de kadnlar iin olacak bu "ev"ler
terk edilmi ocuklar da alarak anlan rak olarak yetitirecektir. 75 Ayak di
reyenler "zincire vurulup hapse atlarak almaya mecbur edilecekler, by
lece dilencilik engellenecek ve onlara disiplin retilecektir"; "polis efi ve
on iki kentli, topluluklara kurallar gsterecektir." 76
Richelieu de 1625 ylnda unu ilan eder: "Krallmzn btn ehirlerin
de yoksullar iin kurallar konmasn ve dzenin yerlemesini istiyoruz; by
lece sadece sz konusu ehirdekiler deil, civar yerlerdekiler de bulundukla
r yerlerde beslensin, eli kolu tutanlar da kamu ilerinde kullanlsn."77 Col
bert de 1667'de yle syler: "Bolluk her zaman almadan, sefalet de aylak
lktan kaynakland iin, sizin esas uygulamanz yoksullar kapatmann ve
hayatlarn kazanmalar iin onlara meguliyet salamann yollarn bulmak
olmaldr her zaman. Bu konuda iyi kararlar almakta ne kadar erken davra
nrsanz o kadar iyi olur." 78
Grdmz gibi, kraliyet manfaktrlerinin ve [dilencilerin kapatld)
Genel Hastane'nin kuruluunda bu anlay rol oynar. "Kralln btn e
hirlerinde ve byk kasabalarnda Genel Hastaneler kurulmasna ynelik"
1662 tarihli yasa, "ky kesimlerinde asker, tayfa olabilecek insan kaynaklan
ve salkl, uysal ve iyi ahlakl genler bulunacan" belirtir. 79 Sonu olduk
a umut knc olur. Yazan belirsiz bir metin olan 1662 tarihli Etat sommai
re des pauvres'da [Yoksullarn Halinin zeti) sylendii gibi "zanaatkarlarn
tepkisinden" mi ekinilmitir? 80 Gerekten de meslek gruplarnn, imtiyaz
larna zarar verecek ve pazara daha ucuz rn kmasna neden olacak bu re
kabete kar koyaca varsaylabilir. Her koulda, bu igcnn vasatl ve
kt niyeti, imkanlarn zayfl ve herkesi kapsamann zorluu, almann
bu ereve iinde gerekten retici bir nitelie sahip olabilecei konusun
da phelere yol aabilir. Bu "hastane manfaktrleri"ne gerekten yatnn
yapan ender sorumlular arasnda yer alan Lyon Sadaka Evi'nin yneticileri,
1732 ylnda u gereki bilanoyu kartrlar: "Bu manfaktrler, saladk
lan kardan ziyade sz konusu hastaneye kapatlm olan salam birka yok
sul insan ie yarar hale getirmek asndan faydaldr. "81 Krallktaki salam
muhtalarn igcn verimli klma eklindeki bu proje, sonu olarak has-
75 Bkz. H. Hauser, Les dtbuts du capitalisme, a.g.e., Blm V, "Le systeme social de Barthelemy de
Laffemas".
76 B. de Laffemas, Advis et rernontrances a M. M. des Dtputez du Roy, Paris, 1600, s. 7.
77 Cardinal de Richelieu, I..ettres, instruction diplomaiques et papiers d'Eta, c. il, akt. J.-P. Gutton,
La socitt et les pauvres, a.g.e., s. 318.
78 J.-B. Colbert, l.ettres, instructions et mtmoires, c. il, akt. j .-P. Gutton, s. 336.
79 Akt. A. Vexliard, Introdction a la sociologie du vagabondage, a.g.e.
80 Akt. J.-P. Gutton, La socitt et les pauvres, a.g.e., s. 466.
61 A.g.e.

132
tanelerde yatan zararsz birka kii iin ergoterapi giriimine dnmtr.82
En dikkat ekici olgu , yinelenen baarszlklara ramen Qtn yoksulla
r zorunlu almaya tabi klma projesinin btn iddiasyla varln devam
ettirmesidir. 1724 ylnda, bu sorunlar hakknda uzman olduunu ileri s
ren Saint-Pierre barahibi, "ok byk miktarda i" yapabilecek bu istihdam
edilmeyen yoksullarn gcnden mahrum kalan devletin neler yitirdiini s
rarla vurgular. 83 Kukusuz kapatmann umut knc sonulan grldn
den, ayn yl tumturakl bir biimde yaplan yeni beyanda kapatmann sis
tematik kullanm artk nerilmez. Bu beyanda, btn muhta durumdaki
lere, "eli aya tutan ve alarak hayatn kazanabilecek durumda olan tm
kadn ve erkeklere, ya bir kiinin hizmetine girerek ya da ekim-dikim ile
rinde alarak veyahut ellerinden ne geliyorsa o i ya da meslekle uraa
rak kendi emekleriyle geimlerini salayacaklar bir i bulmalarn" buyurur.
Kendi balarna i bulamayanlarn "her biri yirmierli gruplar halinde da
tlacak ve bir avu onlar her gn ie gtrecektir. [ ... ] Bunlar yol ve kpr
yapmnda ya da kamu almalarnda ve uygun grlen baka trl ilerde
kullanlacaklardr... "84
Bu "tugaylarda" yaplan ilerle ilgili hibir ize rastlamak mmkn deil
dir. Yine de "hayr atlyeleri"nin iyice oald Eski Rejim'in son dnemin
de eli aya tutan muhtalar yol ve kpr yapmnda ve kamusal ilerde ye
niden kullanlacaktr. Turgot bu [hayr atlyeleri] modelini ncelikle li
mousin'de hayata geirir ve grld kadaryla da belli bir haan elde eder.
1775- 1789 arasnda btn idari blgelerde uygulamaya konur. Kurucu Mec
lis'in Dilencilik Komitesi, "yardm atlyeleri" ad altnda bunlar yeniden ele
alacak, sonra da baanszlklann kabullenecektir. 85 Bunlar zellikle kk
lekli tarm iletmelerinin olduu blgelerde ie yaram grnmektedir;
kendi iletmelerinin geliriyle geinemeyecek kadar yoksul iftilere ilave bir
kaynak salamlardr. 86
82 Ayn yanlsama, krallk manfaktrlerinin aa yukan ezamanl olan kuruluuna da glge d
rr. Oysa Colber bu manfaktrlerle ilgili olarak yle demitir: "Kralla byk miktarda
nakit para giriinin yarataca avantajlar haricinde, aylaklk iinde srnen bir milyon kiinin
manfaktrler sayesinde hayatn kazanaca kesindir; ayn miktarda insan hayatn gemicilikte
ve denizler zerinde kazanacaktr; teknelerin neredeyse sonsuzca oalmas devletin bykl
n ve gcn arttracaktr" (l..:ttres, instructions et mtmoires, c. 11, 4. Ksm, ak. P. Uon, Eco
nomies et socittts industrielles, c. il, a.g.e., s. 121). Aslnda, krallk manfaktrlerinin istihdam
piyasas zerinde pek az etkisi olmutur; "aylaklk iinde srnen halklar" altrmak konu
sunda ise daha da az baanl olmutur.
83 Abbt de Saint-Pierre (Charles lrenee Castel), Sur !es pauvres mendiants, Paris, 1724, s. 8.
84 Ak. J.-P. Gutton, L'Etat et la mendicitt dans la premitTe moiit du XVlll' sitde, a.g.e., ek 1, s. 226-
227.
85 Bkz. C. Bloch, L'Assistance et l'Etat en France d la veille de la Rtvolution, Paris, 1909.
86 Bkz. O. H. Hu[ton, The Poor of thc Eightcenth Century France, a.g.e., Blm VI. Turfot'nun Ll
mousin'deki politikas iin bkz. M. Lecoq, L'assisance par le travail et les jardins ouvriers en

133
Bu son yenilikler, kitlelerin dk istihdam sorununu karlayacak boyut
ta deildir. Bununla birlikte, sona ermekte olan Eski Rejim'in, alma soru
nuna devlet dzeyinde zm bulmak amacyla dilenci nezarethaneleri ku
rulmasna paralel olarak gelitirdii bir dier inisiyatif olmas bakmndan
dikkat ekicidir. Hayr atlyeleri ve dilenci nezarethaneleri, ortak bir para
digmann, yani alma zorunluluunun biri nispeten yumuak, dieri sert
iki farkl halidir. Monari bu iki olaslk arasnda gerek bir seim yapama
mt. Peki ama bunu yapmak zorunda myd? Bunlar aslnda birbirini ta
mamlayan iki uygulamadr. Dilenci nezarethaneleri, eli aya tutan muhta
larn en toplumd -ya da en azndan byle alglanan- kesimini hedefler: di
lenciler ve gezgin serseriler. Zorunluluk burada tam anlamyla bask halini
alr ve retkenlie gnderme yaplyor olmas, tpk ngiliz workhouse'unda
olduu gibi, yldrmaya dnk cezalandrma pratiklerine pek de bahane sa
ylamaz. Hayr atlyeleri, tpk ngiliz poor laws tarafndan yerel dzeyde ida
re edilen baz i imkanlarnda olduu gibi, istihdamdan dlanm muhtala
rn byk bir ksmn ve prensip olarak, kendi imkanlaryla bir i bulamayan
herkesi kapsar. Dolaysyla, i frsatlar prensipte kamu gc tarafndan su
nulacaktr. Fakat bu frsatlarn aka yetersiz olmas bir yana, i arznda da
ha batan itibaren dolambal yollara bavurulmutur. Bu iler ile yaygn ola
rak uralan dier iler arasnda bir rekabet olmamaldr; yle ki 1784 yln
da Poitiers idare memuru "fiyatlar drmeye ve sadece en muhta olanlar
ie kabul etmeye zen gsterdik"87 demitir. Bu, istisnasz tm sosyal politi
kalarda (ve sadece sanayi-ncesi toplumlarda deil) karlatmz less eligi
bility ilkesidir: Yardm ve destekler, bir kiinin "normal" bir faaliyetten ala
bilecei en dk cretten daima daha dk olmaldr. Bylece, bu sisteme
girmek iin ya en muhta duruma dm olmak gerekir ya da kii, d bir
g veya korku yznden buna mecbur edilmi olmaldr. Dolaysyla "ne
rilen" bu alma formlleri, dilenci nezarethaneleri, hatta kralln krek
cezalan trnden zorunlu almalarn kart deildir. Bu ikisi birlikte iler.
Zorlamann daha ziyade st kapal olduu, ama ekici bir yannn da bu
lunmad zoraki alma biimlerinin "tercih edilmesi" iin baskc bir i de
netisinin savurduu tehditler yeterlidir. Burada, gezgin serseriliin grd
muamele aslnda bir tr rnek tekil eder: Bu muamele, zorunluluk ilkesinin
egemenliindeki bir i rgtlenmesinin nasl dzenleneceini ortaya koyar.
Sanayi-ncesi toplumlarda btn muhtalar iin geerli olan alma rejimi,
bu tehdit altnda biimlenir.

France, Paris, 1 906. Turgot'nun ksmi baans, sz konusu topluluklan snflandrma ve bunla
n farkl i. trleriyle denk drmeye alna zahmetine katlanmasnn sonucudur.
87 Ak. Pierre Leon, "La reponse de l'industrie", Femand Braudel, Emest Labrousse, Hisoire tco
nomiquc et socialc k la France, a.g.c., c. il, Blm il iinde.

134
Toprak yoksullan
Kurall alma ya da zorunlu alma, demitik: Bu ikisi arasnda "zgr"
emek kendine bir yer bulmakta glk eker. zgr emek, emek-gcnn
mevcut haliyle dei toku edilmesi, pazarn ihtiyalarna bal olarak alnp
satlmas anlamna gelir. Fakat bu sanayi devrimi ncesi toplumlarnn pa
radoksu, farkl cretlilik durumlarn tanm ve gelitirmi olsalar bile, tam
anlamyla cretli emein geliimine izin vermemi olmalardr. Bronislaw
Geremek 13., 14. ve 15. yzyllardan bahsederken bunu belirtir: "cretlilik
biimlerinin ve igc piyasasnn analizinden yola karak, Ortaa'n kent
ekonomisinde dolama girmesine ramen igcnn temel ekonomik ve
toplumsal yaplan bozmad sonucunu karabiliriz. Bu sre marjinal ka
lr, nk bu ekonomide zanaata dayanmayan zgr bir igc ihtiyac he
nz yeterince hissedilmemektedir.88
Bunun nedeni, cretli emein retim rgtlenmesinin sonunda vazgee
bilecei tali bir bileeni temsil etmesi deildir. Tersine, bu "ihtiya" zaman
iinde ortaya kar: Eski Rejim'in sonuna doru gidildike, cretlilerin say
snda nemli bir art ile cretlilik trlerinde eitlenmeye tank olunur. Fa
kat nicel olarak giderek daha da byse bile, cretli emek iblmnn me
ru biimleri karsnda yapsal olarak periferik kalr. Birbirlerine eklenerek
toplumsal dzeni srdren kabul grm mesleklerin berisinde kalan c
retli emek, meruiyeti en zayf blgelere yerleir. Fakat cretli emek sadece
alt kademede deildir; o denli paralanmtr ki, bu atomizasyon onu daha
da zayf klar. imdi kapsad alanlarn bir dkmn yapmaya alalm.
1. cretli emein en salam ekirdei kalfalardr. Bunlar, o dnem iin ol
duka kalifiye bir tr "ii aristokrasisi"ni temsil ederler. Kalfalar mr boyu
cretli kalmaya "mahkm" olsalar da, ilerini koruyacaklarndan ya da yeni
den i bulacaklarndan en emin kesimdir; nk onlar en iyi yetitirilmi ve
en yetenekli olanlardr. Fakat bu sekin iiler, kendi durumlarn bir d
gibi ya da en azndan kendini gerekletirmi olan usta zanaatkarn durumu
karsnda bir baarszlk olarak yaarlar. mr boyu kalfa olarak kalacak
bu kiiler, tkanm durumdaki korporatif bir sistemin kendi kaderine terk
ettii kiilerdir ve bu sisteme "modem" bir alternatif oluturmazlar. Onlarn
ideali usta olmaktr, yani kalc cretliliin ortadan kaldrlmasdr. Bu ola
myorsa, "kliklerini" seferber ederek, korporatif ayncalklan -zellikle istih
dam dzeyinde- kendi yararlarna tekellerine almaya alrlar.
2. Konumunu yitirmi ya da iflas etmi, nc bir ahs iin, ou zaman
da bir tccar iin almaya mecbur kalm ustalarn durumu da buna yakn
dr. cretli emee bu tersten gei, kumalk ya da ipekilik gibi meslekler-
88 B. Geremek, l salanat dans l'arisana parisim aux XIII-XV' sitda, a.g.e., s. 147.

1 35
de sk rastlanan bir durumdur. Ticaret kapitalizmi bu mesleklere kendi ya
sasn daha kolaylkla ve daha erkenden dayatmtr. Fakat birok baka ba
msz zanaatkar da, bu trden toplumlarda grlen krizlerin skl nedeniy
le ayn tehlikeyle kar karyadr. nk sanayi-ncesi toplumlardaki geim
krizleri, zanaat retimi zerinde kt etkiler yaratr. Bir ya da birok kt ha
sat nedeniyle besin fiyatlarnn "pahallamas", "sanayi" rnleri talebinde
de yol aar. 89 Ulusal ve uluslararas pazarn genilemesi, dorudan re
ticilerin konumunu krlganlatran bir dier unsurdur: Ellerindeki rezervler
genellikle bu pazar dalgalanmalarnn etkisini hafifletemeyecek kadar zayftr.
Her iki durumda da tccarlara baml duruma derler. Yoksullama ve ve
sayet altna girme sreci yine de tam bir cretlilik durumu yaratmaz; nk
dkn zanaatkarn satt ey emek-gc deil, imal ettii metadr.
3. ster usta ister kalfa olsun, meslek sistemine dahil olanlarn konumu as
la tam anlamyla gvence altnda deilse, onlarn eperinde alan iilerin
durumu daha da eretidir. rnein, resmi dzenlemelerce tannmayan kalfa
ya da ustalar olan "odalk iiler"in ya da kendi hesaplarna i yapmaya al
an "iportaclarn" durumu byledir. Bunlar ksmen yasadla mahkOm
durlar ve meslek rgtlenmeleri ne kadar salamsa bunlarn durumu da o
kadar risk altndadr. 1 789 ylnda peruka ustalar, "ustalarn btn ilerini
ellerinden alan ve onlan isiz kalmaya mecbur ederek, yaamalarn ve ver
gilerini demelerini imkansz klan odalk iiler"e bir lokal verilmesini ya
saklamay artnamelerinde talep ederler.90 Onlar da bir tccar iin fason i
yapmay are olarak grebilirler, fakat bunun bedeli bamszlklarn yitir
meleridir.
4. Ev hizmetlileri ve uaklar, zellikle mulak statl toplumsal bir grubu
temsil ederler. Bunlar kalabalk bir grup oluturmakla birlikte pek az incelen
mitir: ehirlerdeki nfusun %10'u civanndadrlar.9 1 Heterojen bir gruptur
lar; nk baz ev hizmetlileri "evler"in tam anlamyla parasdr; hatta "b
yk evler" sz konusu olduunda saygn konumlarda bile olabilirler. Daha
alt dzeydeki hizmetiler bile -temel ihtiyatan karlandndan- halk ara
snda ender rastlanan bir istikrardan yararlanabilirler. rnein Vauban, Pro
jet de dime royale'de [Kralln Ondalk Vergi Projesi] bu hizmetileri vergiye
balamak ister, nk "aka ifade edersek, halkn alt tabakasnn en ans-

89 Bu krizlerin mekanizmasnn gzel bir tarifi iin bkz. P. Goubert, Ca Mille Provinciaux au
XVII' sitcle, Beauvais e le Beauvaisis de I 600 a I 730, Flammarion, Paris, 1968. Goubert tahl al
m iin ayrlm madeni para yokluunun sanayi mesleklerinde istihdam dklne ve isiz
lige nasl yol atn gsterir. Bu sre, "halkn" kullanmndaki, geni tketime dnk zana
at rnleri imalatnda uzmanlam Beauvais gibi bir ehri iddetle etkiler. Aynca, alm gcne
sahip olan talebin zayllamas uzun sre devam ederse, bundan lks retim de etkilenir.
90 Akt.J. Kaplow, l..cs noms des rois, a.g.e., s. 75.
91 J.-P. Gutton, Domestiquts et servieurs dans la France de l'Ancia Rtgime, Aubier, Paris, 1981.

1 36
l kesimlerinden biri onlardr. Ne yiyip ne ieceklerini, giysilerini, nerede ya
tp kalkacaklarn asla dert etmezler, btn bunlar efendileinin sorumlulu
undadr" diye belirtir.92 Bununla birlikte, ev hizmetlilerinin durumunda c
retlilik ve geici iilik ynnde bir deiim gzlemlenir. 17. yzyldan itiba
ren birok tanklk, evde hizmet vermenin zellikle aa bir durum halini al
dn ve bunlarn halkn alt tabakasnn kargaa yaratc, istikrarsz, namus
suz ve aylak kesimi olarak alglandn gsterir. 93 Mercier, Eski Rejim'in son
yllarnda ev hizmetlilerinin altn ann sona ermesine ok zlr: "Onlar
kmsyorlar; onlar da bunu hissediyor ve bizim en byk dmanmz ol
dular. Vaktiyle, onlarn hayatlar zahmetliydi, gt; fakat onlara deer verili
yordu ve hizmeti yalandnda efendisinin yannda lyordu. "94 Eski hami
lik ba bozulduunda ya da koptuunda, ev hizmetlisinin durumu evde c
retli alan kiinin sahip olaca konuma yaklamaktadr.
5. ehirde aynca tanmlanmas g bir -daha dorusu, birok- grup var
dr. Bunlar, modem "alan" kategorilerinin habercisidir: idari hizmetlerde
alan kk memurlar, avukat katipleri, "dkkan alanlar", vb. Bunlar,
kimi zaman yaz yazmalar dnda alrken kol glerini kullanmazlar; kol
emeiyle alanlar da kukusuz kmserler. Bununla birlikte yoksuldur
lar, kimi vasfl iilerden daha yoksuldurlar; ilerinin prestiji yoktur ve ou
zaman istikrarszdr. Georges Lefebvre, kol gcne dayanmayan bu emeki
leri, ayn tepkileri paylayor grndkleri "halk" iinde snflandnr. 95 Rt
be ve snf sistemleri olan gerek bir idari rgtlenme, ancak Direktuvar ve
zellikle mparatorluk dnemine tarihlenir. 96 Yine de bu rgtlenme fazla
syla hiyerariktir; bro alanlarnn stats olduka vasattr. rnein, en
azndan 19. yzyl ortasna dek, "devlet hizmetindekiler"in ounluu en alt
dzey cretlinin kstl ve az crete alan kategorisini oluturur. "zel sek
tr" alanlarnn, ticaret ve "serbest" mesleklerde alanlarn durumu da
ha da belirsiz olmaldr.
92 Vauban, Projet de dime royale, Paris, 1907, s. 66. Vauban'n bir agda da yle der: "Onlann
hayadan teminat altnda gibidir: Ne topraklan dolu tehdidi altndadr, ne de mallan iflasla kar
karya kalr." (C. Cordier, La Sainte Famille, Paris, 1700, akt. J.-P. Gutton, Domestiques et ser
viteurs ... , a.g.e., s. 171).
93 Bkz. N. de La Mare, Trait de police, a.g.e. 1 720 tarihli ve l 778'de yenilenen bir polis emri, efen
di deitiren Paris'teki ev hizmetlilerinin eski iverenlerinden bir sertifika almalann art koar
(bkz.J. Kaplow, Les noms des rois, a.g.e., s. 94).
94 L.-5. Mercier, Tableau de Paris, a.g.e., l, s. 161. Ayn dnemde, Essart'\ar, hizmetlilere kar bir
ykmlln ardndan unu sylerler: "Dolaysyla, hizmeti snfnn krsal kesimin crufun
dan olutugu sonucuna vanlabilir" (Dictionnaire de la police, Paris, 1786-1798, c. lll, s. 485).
95 G. Lefebvre, Eudes orltanaises, c. I. Contribuion a l'tude des sructures sociales a la fin du
XVIII' siecle, Imprimerie nationale, Paris, 1962. Aynca zellikle o dnemde "halk" mefhumu
nun mug\aklklan hakknda bkz. Franois Furet, "Pour une defnition des c\asses inferieures il
l'epoque modeme", Annales ESC, Mays-Haziran 1963.
96 Bkz. Pierre Rosanvallon, L'Eta en France de 1 789 a nos jours, Le Seuil, Paris, 1990, V. Blm.

1 37
6. Fakat ehirlerin en alt tabakas, zellikle inaat gibi raklktan geme
yen kimi mesleklerdeki iilerden ve kfeli, kfesiz hamallar, sakalar, yk
tayanlar, getir gtr ilerine bakanlar gibi saysz ilerde alanlardan olu
ur. "Aln teriyle ve elleriyle alan insanlar" genellikle vasf gerektirme
yen iler iin emeklerini gndelik olarak kiralarlar. Korporatist dilin gc
nn iareti olarak, bu meguliyetlerden bazlar saygn mesleklerin kural ve
hiyerarilerini taklit eder. 97 Fakat topyekO.n bakldnda, bunlar "halkn en
alt kesirni"nin, "ayak takrn"nn, "it srs"nn byk blmn olutu
rur. "Ne bir meslek icra edip ne de mal retenler ve hayatlarm kol gleriy
le kazananlar, her yerde niteliksizler ya da cretliler diye adlandrdklarmz,
rnein kfeli hamallar, duvarc yardmclar, arabaclar ve dier gndelik
iler, halkn alt tabakasnn en sefilleridir. nk belli bir mesaisi olmamak
tan daha kt bir mesai yoktur."98
Kalifiye olmayan bu igcnn byk ksmm kadnlar oluturur: temiz
likiler, amarclar, terziler, apkaclar...
7. ehirlerdeki bu tr alt-proletaryann krsal kesimde de dengi vardr: ya
banc iletmelerde ya tam zamanl tann hizmetisi olarak ya da -kukusuz
daha sefil koullarda- kesintili, mevsimlik iler iin istihdam edilmekten
baka areleri olmayan yoksul tann iileri kitlesi. Vasfsz ii, emeini ki
ralamak ve mevsimlerin, hasadn, istihdam eden mlk sahibinin keyfine ta
bi olmak zorundayken, emeini kiralamas onun hayatta kalmasnn koulu
dur. Aile balan kurma, bir toplulukla istikrarl ilikiler gelitirme anlamn
da "bir yere yerleemez". Benzer konuma dme tehdidini srekli hissetti
i gezgin serserinin durumu onun iin de geerlidir: Herhangi bir eye sahip
olmad iin kaybedecek de bir eyi olmayanlar asndan hareketlilik, z
grln olumsuz yndr.
8. Kk toprak sahibi ifti yerleiktir; fakat iletmesi kk olduun
dan, kaynaklarm genellikle bir zanaat iiyle tamamlamak zorunda kalr. 99

97 rnein getir gtr ilerine bakanlar, Savary'nin Dictionnaire du commcrct"ine gre (1761),
"gl kuvvetli insanlar olup, Paris'te ( ve baka yerlerde) iki tarafn uygun grd belli bir
mebla karlnda uval ve mal tarlar." Bunlar don gruba aynlmtr: Hal ve gmrk blge
sindeki gl kuvvetliler, odun, kire ta, tuz, tohum gibi belli mallan tamakta uzmanlam
hamallar ... Seine zerinden teknelerle getirilen kimi rnleri boaltan hamallar ve talep zeri
ne alan rastgele kiiler. ilk grup, meslee giri payn dedikten sonra, belediye yetkilile
rinin onayyla tekel halinde rgtlenmitir (bkz.J Kaplow, Les noms des rois, a.g.e., s. 61 ve de
vam).
98 C. Loyseau, Traitt des ordres, a.g.e., Vlll. Blm, s. 80.
99 Zanaatkarlk iinin tri, kyllerin toprakla srdrdkleri (son derece eitli) ilikilere ve i
letmelerin byklne baldr. "Toprak sahibi kyl"nn, yani topraklarnn tek sahibi olan
kyllerin orannn az olduu ve Devrim'in arefesinde Fransa'daki topraklarn bete drdnn
hala "feodal" haklara tabi olduu bilinmektedir. Fakat eitli trdeki "kk toprak sahipleri",
kapsamlarna ve buna bal olan ykmllklere gre, ok farkl derecelerde ekonomik ve top
lumsal bamllk iindedirler. Bu karmak durumlarn bir sentezi iin bkz. P. Gouben, "Les

138
Pierre Goubert, Beauvaisis'deki "niteliksiz ii - kuma iisi" kitlenin kar
mak durumunu son derece zenle analiz eder. "Yazn nittliksiz ii, k
n kuma, her zaman bahvan" 1 00 olan bu kiiler, genellikle kendi evleri
nin sahibidirler; birka dnmlk topraklarn ekerler; bir inekleri ve kmes
hayvanlar vardr. Fakat kk farkllklarla birlikte bu duruma neredey
se btn krsal kesimde rastlanr ve krsal kesimdeki geni zanaat retimini
bunlar besler. Bu durum ksmi cretlilik olarak nitelenebilir, nk bu ky
ller dntrdkleri meta araclyla emeklerini satarlar, fakat harnrnad
deyi onlara tccar saladndan bu meta onlara ait deildir. Kadnlarn, ip
lik sarma iilerinin, yn eirenlerin, dantelcilerin vb. pay, keza ev ii ib
lrnnde babaya yardm eden ocuklarn pay da nemlidir. Bu krsal zana
atkarln ald biimlerin an eitliliine baktmzda, bir eit yasadan
bahsedebiliriz: Krsal zanaatkarla bavurulmas, her zaman iin ekonomik
bir bamllk durumuna, tarmsal iletme temelinde aile yaamnn yeniden
retimini salamann imkanszlna iaret etmektedir. Krsal kesim zanaat
karlar, krsal kesimdeki toprak sahiplerinin en yoksullandr. 101 Tann ii
leri daha da yoksul olduundan, ama daha kesin olarak cretli konumunda
olduklarndan, u genellemeyi yapmak mmkndr: cretli emee bavu
rulmas, en azndan tarada her zaman iin koullarn ne denli ereti olduu
nu gsterir; ne kadar cretli olunursa, o kadar yoksul olunur.
9. Bunlar, (proto-sanayiye yaklak olarak denk den modem bir termi
noloji kullanrsak) "kyl-iiler"dir; ama "ii-kyller" de vardr. Sanayi
komplekslerinin -madenler, dernirhaneler, kat imalathaneleri ...- ilk halle
rine genellikle krsal kesimde rastlanr. Ama yine genellikle mtevaz boyut
lardadrlar: Bir demirhane ya da bir maden ocanda on kadar ya da onlu sa
ylarda ii altnlr. 102 Bunlar alt dzey personellerini krsal evreden top
larlar ve bu yan-proletarya, toprakla sk balarn korur. Kendi kk top
raklann ekmeye ve hasat ya da ba bozumu zaman tarlalarda almaya de
vam eder. Bu karma durum, iverene bir fayda salar: cretler zellikle d
k olabilir, nk iinin ek gelirleri vardr. Ama bu durumun sakncala
r da vardr, nk ii-kyl fabrikaya daha az baldr, gelmeyebilir, kendi
alma ritmine uygun davranr. iinin sanayi retiminin gereklerine uysal-
paysans et la terre; seigneuries, tenures, exploitations", F. Braudel, E. Labrousse, Histoire tco
nomique et sociale de la France, a.g.e., c. il, V. Blm.
100 P. Goubert, Crnt Mille Provinciawc au XVll' sitclc, a.g.e., s. 189.
101 Bir Flaman kyndeki lm envanteri, dokuma tezgahna sahip olup olmamann tanmsal ilet
menin geniliine ve zenginliine sk skya bal olduunu gstermektedir: iletme aile eko
nomisine belli bir rahatlk sagladg mddete burada dokuma tezgahna rastlanmaz. Bkz. F.
F. Mendels, "Landwirtschaft um bauerliches Gewerbe in Flandem in 18. Jahrhundert", ak. P.
Leon, Histoire tconomique tt sociale du monk, a.g.e., c. ili, s. 22.
102 P. Leon, "La reponse de l'industrie", F. Braudel, E. Labrousse, Histoirc tconomiquc tt sociale de
la France, a.g.e., c. il, il. Blm, s. 260 ve devam.

139
ca uymas ve fabrikaya sadakati, ge bir dnemde, ancak 19. yzylda mm
kn olacaktr (bkz. 5. Blm).
10. Kyl ile ehirli arasndaki, cretliler ile "bamsz" iletmeciler ara
sndaki melez bir dier kategori mevsimlik iilerdir. Bu kategori kendi iin
de de ayrr. Mevsimlik iler, kyllerin kk topraklara sahip olduu bl
gelerde hayatta kalabilmek iin bir zorunluluk oluturur. ok saydaki "Au
vergneli", "Savoiel" her yl uzmanlklarn saunak zere birka aylna eh
re gelirler; sonra da kendi kk toprak paralarn ekmek ve ailelerine ila
ve bir gelir salamak zere geri dnerler. Bir dier tr ise, mevsimlik iler -
hasat, ba bozumu... - iin krsal kesimde emeklerini kiralayanlardr. Olwen
H. Hufton, "ekmeini blge dndan kazanmak" dedii ok yaygn gelenei
aka analiz etmitir. 103 Sonu olarak eer gmen, aile kaynaklarndan kes
meden herhangi bir yerde birka ay kendi kendine yetebilecek durumdaysa
bu ilem karldr. Krsal kesim zanaatkar gibi, o da ok dk cretlere a
labilir ve ailesini geindirmek ya da bir oca btnyle beslemek zorun
da olan yerli nfusla avantajl biimde rekabet edebilir. rnein Auvergne
lilerin, kronik bir dk istihdamn hkm srd Endls'e kadar gide
rek i aramas baka trl anlalamaz. Bununla birlikte, bu giriimler olduk
a tehlikelidir. Genellikle mevsimlik ii ile gezgin serseri arasndaki mesa
fe hi de byk deildir.
11. Son olarak, baz sanayi komplekslerinde domakta olan gerek bir
proletarya mevcuttur: manfaktrler, tersaneler, iplikhaneler, fabrikalar,
madenler, demirhaneler. . . 19. yzyl fabrikasnn habercisi olan bir atlm
18. yzylda balar. rnein Anzin l 789'da 4 bin ii altrmaktadr. Ha
yange'da Wendel'lerle birlikte, Creusot'da, Montceau-les-Mines'de byk
sanayi imparatorluklar kurulmaya balar. Fakat bu kurumlar hala istisnai
dir (tek bana Anzin Fransa'nn maden kmr retiminin yansn sala
maktadr) . zellikle kullanlan personel fazlasyla heterojendir. Genellik
le, krallk manfaktrlerinde olduu gibi yksek vasfl ve nispeten iyi cret
alan sekin iiler burada almaktadr. Bunlar genellikle yurt dndan "it
hal edilmektedir". Metalrji iin Almanlar ve sveliler, ipek imalat iin ltal
yanlar, baz tekstil rnleri iin ngilizler, kumalar iin Hollandallar... S
reklilii varlk srdrmesi anlamna gelmeyen "dank iletme" formln
de olduu gibi krsal kesim zanaatkarlar da bu alanlar arasnda yer alr.
rnein metalrjide, Alsace blgesindeki Niederbronn'da yer alan Dietri
ch ailesinin "modem" fabrikasnda alan 918 kiiden sadece l 48'i atlye
de almaktadr. 104 Dolaysyla, domakta olan fabrikada proletaryann ya
da modem anlamda alt-proletaryann dengini oluturan kesim, lngiltere'de
103 O. H. Hufton, The Poor of the Eighteath Catury Franu, a.g.e.
104 P. Leon, a.g.e., c. il, s. 260.

140
o dnemde "eytan fabrikalan" (satanic milis) ad verilen eye bavurmak
tan baka aresi olmayan, tamamen yoksul insanlardan oluan.ve igcnn
en kaba, en istikrarsz blmdr. 1 05
Sanayi-ncesi dnemde cretli emek ya da yan-cretli emek bu on bir bi
imden mi ibarettir? Eksiksiz bir tipolojiye erime iddiasnda deilim ve bu
yap ylesine mulaktr ki daha incelikli analizler kesinlikle yaplmaldr.
rnein, orduya askeri birliklerin alnmasnn bu cretlilik biimlerinden
birine denk dp dmediini sorabiliriz. Diderot ile d'Alembert'in Ansih
lopedi'si bu grtedir; nk "cret" maddesinde, "esasen gndelikilere
ve paral askerlere almalan karlnda denen bedele denir" diye belir
tilmektedir.106 Fakat benim amacm sadece bu durumlann olaanst hete
rojenliini gstermekti. Bu yaklam, yzyllar boyunca birbirini takip eden
ve 18. yzylda ortaya kan en nemli ekonomik ve toplumsal dnm
lerin, cretli emein durumu zerinde homojenletirici bir etkisi olmad
n, hatta tam tersinin gerekletiini gstermektedir. Eski Rejim'in sonun
da "nemli bir sosyal-mesleki dnm" yaandn ortaya koyan Ernest
l..abrousse unu ekler: " [Bu dnm) birok durumda heterojen ve mp
hem kalr. Snflandrlm, nispeten dar bir cretli kesim dnda tam za
manl bir cretlendirme grlmez. zellikle sanayi kapitalizmiyle birlikte
grlecek olan, yeni trde bir emekinin douuna da tank olunmaz." Ve
l..abrousse, "blnm cretliler" diye adlandrd eyin belirleyici arl
zerinde durur. 1 07
Gvenilir istatistiki veriler olmamasna ramen, bu derin heterojenlik iz
lenimini glendiren birka nicel deerlendirmede bulunabiliriz. ncelik
le krsal kesimde -ki bu ender olarak vurgulanr- bu "blnm cretliler"
muhtemelen nfus iinde ounluu olutururlar. "En azndan 18. yzyl
sonunda [ ... ) bu karmak cretliler grubunun krsal kesimdeki nfus iinde
-nispeten ya da mutlak anlamda- doruk noktaya ulat dnlebilir." 1 08
Bu deerlendirme sadece Fransa iin deil, Avrupa'nn eskiden beri ne k
m ve nfusu yksek olan, ksacas "gelimi" tm blgeleri iin geerlidir.
rnein Hollanda 18. yzylda Avrupa'nn en zengin blgelerinden biridir:
"kincil ve geici ilerin youn olduu, en dk cretlerin verildii Hollan
da, byk bir tekstil fabrikasn andrr: Arkaik, pek az sanayilemi, ok ka
labalk bir nfusu banndran snrl topraklar zerinde yksek verimli bir ta-

105 Bkz. K. Polanyi, La Grmde Transfonnation, a.g.e., s. 59.


106 Encycloptdie, ou Dictionnaire raisonnt des sciences, des arts et des tuhniques, c. XIV, s. 532.
107 E. L.abrousse, "En survol de l'ouvrage", F. Braudel, E. l.abrousse, Hisoire tconomique et sociale
de la France, a.g.e., c. il, s. 7 1 1-712.
108 P . Leon, "Morcellement et emergence du monde ouvrier", Economies et socittts industrielles,
a.g.e., c. il, s. 495.

141
rm ile eski tarz bir sanayi arasndaki -hayati nitelikteki- tamamlaycln
kusursuz bir rneidir." 109
Fakat krsal kesimde "karma cretliliin" hakimiyetine ynelik bu sap
tama, "katksz" cretliliin orada embriyon halinde kalmasn gerektirir:
"Sadece emeini satarak yaayan tam zamanl emeki, cretli olarak alan
kyller iinde ancak bir aznl temsil eder." 1 1 0 Hem cretlilik durumlar
nn heterojenlii bakmndan, hem de "katksz" cretliliin aznlk niteli
i bakmndan ehirde de durum ayndr. "Katksz" cretlilik, sanayile
menin geliimine bal bir yenilik deildir. Bronislaw Geremek, "Ortaa so
nundaki zanaatkarlkta, cretliler kategorisi daimi ve iyice belirgin bir ni
telik tar" diye belirtir. 1 1 1 Zanaatkarlktan kaynaklanan bu cretlilik -geli
imi kesin olarak rakamlara dklemese de- adm adm glenecektir. Fa
kat ou zaman kk iletme erevesinde kalmaya devam eder. Paris'te,
Devrim'in arefesinde, iverenlere kyasla iilerin oran bire betir. 1 1 2 "Kat
ksz" cretli kitlelerinin ortaya kt sanayi kompleksleri belirli alanlar
da grlr. rnein Sedan'da ii nfus (aileleri de dahil) 1683'te 800'den
l 789'da 14 bine ular -ama bu u bir rnektir. Topraklarn btn asn
dan, "Fransa'da Devrim'in arefesinde belki 500 bin katksz ii vardr"; bu
rakam 18. yzyl banda 1 50 bin ile 200 bin arasndadr. 1 1 3
Dolaysyla, tam zamanl cretli saysnn hzl art, fakat ok kk oran
larda kalmas; nfusun yaklak yansn kapsayan bu bileik cretlilik duru
munun baatl; tam ya da ksmi cretli olarak almaya ynelmek zorun
da kalan ou insann yoksulluu: cretli emein belirsizliklerine, ikincil ko
numda ve toplumsal saygnlktan yoksun oluuna baktmzda, 18. yzy
ln sonunda varaca noktay, yazgsn kestirmemiz zordur. cretliler, feodal
toplumun damgasn vurduu bir tr karlkl bamllk ilikisine hala derin
den baldr -ya da bu iliki tarafndan kuatlmtr. Bu konuda, Jacques Le
Goffun kulland anlamyla bir "uzun Ortaa"dan hakl olarak sz edebiliriz.

Angarya modeU
Sanayi devriminden itibaren cretli emek, zgrlk ve szleme modeli ze
rinden dnlmtr. Bu szlemede aslan payn kimin ald ve genel-
109 M. Garden, "L'industrie avant l'industrialisaion", Hisloirt tconomiqut ti socialt du mondt, a.g.t.,
C. lll, S. 27.
1 10 P. Uon, a.g.t., c. il, s. 495.
1 1 1 B. Geremek, Lts marginaux parisims aux XIV' ti XV' sitdts, a.g.t., s. 279.
1 12 F. Brasch'n l 79l'de yapug saym patron bana 16,6 kiinin alun gstermektedir; fakat
onun hesabna ne bir ya da iki kiinin alug kk iletmeler, ne de oda iileri ve fason a
lanlar dahildir (bkz. A. Soboul, Paysans, sans-culottts ttjacobins, Ed. Sociales, Paris, 1966).
1 1 3 P. Uon, Economics tt socittts indusritllcs, a.g.c., c. il, s. 378.

142
likle mecburiyet yznden emek-gcn kiralamaya yneltilen emekinin
zgrlnn kurmaca olduu bilinse de, hukuksal adan emek pazarn
da bamsz iki kiinin kar karya geldii ve bu szleme dolaysyla kur
duklan sosyal ilikinin taraflardan biri tarafndan bozulabilecei kabul edi
lir. Bununla birlikte, bu liberal cretlilik anlay, tarihsel olarak kendisin
den nce gelen ve biimsel olarak ortadan kalktktan sonra bile varln sr
dren formlara nazaran olaanst bir devrimdir. Modern cretliliin ge
dnemde ortaya kn ve ona elik eden eitli denemeleri, aynca hakim
konuma geme konusunda karlat glkleri anlamak iin, cretliliin
zgrlkten ya da szlemeden deil, vesayetten doduunu ileri srmek gere
kir. Modem cretlilik ilikisinin ortaya kna gsterilen direnlerin en de
rindeki nedenini, angarya modeli'nin srekliliinde aramak gerekir. Bu mo
del, bir beden emekisinin grevini yerine getirdii zorunlu dei toku bi
iminin prototipidir.
Zorla altrma, ncelikle, belirli bir muhitte srdrlen kiisellemi bir
bamllk erevesinde gerekleir. Angarya, topra ileten kiinin seny
rne borlu olduu eydir (daha dorusu, borlu olduu eyin bir blm
dr): Kii, bir senyrlk iletmesinde belirli bir gn boyunca kendisini sen
yrn hizmetine sunar. 1 14 Bu anlamda angarya, cretliliin tersidir: cret
lendirilmeyen angarya, serflik gibi kiisel bir bamllktr ve kleliin ardn
dan gelir. 1 1 5 Bununla birlikte, kle emeinin zgrleme hareketine paralel
olarak ve 12. yzyldan itibaren parasal ekonominin gelimesiyle birlikte,
angaryadan giderek daha sklkla kurtulunur: Angarya, zorunlu alma y
kmllnden zorunlu parasal ykmlle dnr. Angaryann tahvili,
bir boyunduruun bedelinin denmesidir: Topra ileten kii, kendisinin ve
ailesinin hayatta kalmasn ve senyre borlu olduu geliri (ve dier ykm
llkleri) demesini salayacak olan almay rgtlemekte "zgr"dr.
Fakat kendi iletmesinin rn, btn ykmllklerini karlamakta ye
tersiz kalabilir (ve bu sk karlalan bir durumdur). Bu durumda, senyrn
ya da daha zengin bir baka iletmecinin hizmetine (deme karl) sun-
1 14 ok eitli tarzlar gsteren angarya (corvte) rejimi, kukusuz en ak seik biimde Karolenj
dneminde Loire ile Ren nehirleri arasndaki blgelerde grlmtr. Buna gre senyrlk
topraklan, serilerle ve muhtemelen orada bannan klelerle birlikte, senyr tarafndan doru
dan iletilen bir "rezerv" ve serflerin ya da "zgr" iletmecilerin ilettii "topraklar" arasnda
blnr. Kle durumundaki ileuneciler genellikle haftann gn rezerv alannda almak
zorundadrlar. "zgr" iletmeciler haftalk angaryaya ender olarak tabi klnmlarsa da, yine
de ar kol gc hizmetleri vermek zorundadrlar: araba tamacl angaryas, senyr iin bi
nalann inaat ve tamiri, byk tannsa! almalara katlma, ot bime, hasat. .. Kol gcyle a
lmay mecbur klan ve dorudan bir bamll ieren bu hizmetler, "zgr" iletmeciler iin
ykmllklerin bellibal blmn oluturur. Bu noktalarda bkz. 1. Josuah, Laface cachte du
Moyrn Age, a.g.e. Aynca bkz. M. Bloch, La socitt ftodale, a.g.e.
1 1 5 Angarya, serfliin zelliidir ve kiinin tmyle bir dier kiinin hizmetine sunulmas olan k
leliin yerini alr.
143
duu zamann bir blmn "serbest" brakr. Krsal kesimdeki cretli eme
in kayna muhtemelen budur. Bu durum somut olarak, topra ileten kii
nin bir bakasnn hizmetinde, baka bir iletmede, cret karlnda, hafta
nn ya da yln belli gnleri gidip almas anlamna gelir. Dolaysyla, cret
li alma konusunda "zgr"dr, fakat yeri yurdu belli bir bamllk siste
mi iinde igal ettii konumdan yola karak alr ve yapt i aslnda an
garyayla tamamen ayn trdendir.
Bu iki tr emek biimi -angarya ve cretli emek-1 16 sadece ayn dnem
de deil, ayn kiide de bir arada var olabilirler. rnein serfliin 11. ve
12. yzyllarda hala ok yaygn olduu lngiltere'de baz toprak iletmecile
ri efendilerine Pazartesi angaryasn borludurlar (bunlara lundinarii denir).
Fakat Georges Duby bunlar hakknda unlan syler: "Baz soylu evrelerde
lundinarii'ler karlksz olarak almak zere her pazartesi toplanyordu.
Baka bir gn gelirlerse onlara bir bedel deniyordu." 1 1 7 Bylece, bu ngi
liz "cottier"ler ayn hafta iinde, dahas ayn efendi iin kimi zaman serf ola
rak angaryay yerine getirirler, kimi zaman ise bir iverenin cretlerini de
dii ksmi cretliler olurlar. Elbette kii, pazartesi, sah ya da baka bir gn
ayn ekilde almaktadr. Baka deyile, kendisine bir cret kazandran fa
aliyetinin maddi biimi, klece yrtt faaliyetinden aynlamaz. Burada
da kendi emeini bir bakasnn kullanmna sunar, fakat bu durumda kii
sel bir boyunduruun hukuksal statsne sahip deildir. Yasal anlamda an
garya ile cretlilik birbirinin zdddr ve tarihsel olarak, cretlilik angarya
y adm adm ortadan kaldm. Fakat deyim yerindeyse varolusal bakmdan,
yaptklan iin tarz ve bunu hangi koullarda gerekletirdiklerini dnd
mzde, "zgr" bir cretli ile kiisel tahakkm ilikisi iinde bir efendi
nin hizmetinde angaryaya koulmu bir kii arasnda ne fark vardr? Birinci
durumda bir cret, bir bedel almas dnda, hibir ey.

1 1 6 iin cretlendirilmesinin ille de parayla olmas gerekmediini hatrlatmak gerekir. Hatta cret
liliin bu ilkel biimlerinde para ok istisnai bir durum olmaldr. Fakat "bedel", ne tr olursa
olsun, nc bir ahs hesabna ve ona kar bir bamllk ilikisi iinde gerekletirilen bir
ii cretlendirdii lde bir cret biimini temsil eder.
1 1 7 G. Duby, L"Economie rurale et la vie des campagnes dans l"Occident mtditval, Montaigne, Pa
ris, 1 962, c. l, s. 424. Kiinin tabi oluu ile "cretlilik" ilikisinin n hali arasndaki benzer r
tmeler, baka klrel ortamlarda ve amza ok yakn dnemlerde de grilr. rnein
Brezilya'nn kuzeydousundaki eker kam plantasyonlan kleliin kaldnlmasndan sonra
"moradore"ler tarafndan, yani plantasyonda daimi olarak bannan, alma zamanlann ken
dilerine verilmi kk toprak paralann iletmek ile plantasyon sahibinin hizmetini grmek
arasnda bltren ve belirli gnler cret karl baz ileri yerine getirebilen emekiler ta
rafndan iletilmitir. Emekilerin plantasyona bu ekilde balanmas, ellili ve altml yllarda
son bulduunda -bir istihdam piyasasnn gelitii ehre gidip almay byk oranda "seebi
lir" olduklanndan- moradorf''ler tam anlamyla tanm cretlileri oldu (bkz. Afranio Garda, Lib
res et assujettis, marcht du travail et modes de dominalion au Nordtste, Editions de la MSH, Paris,
1 989 ve Rio deJaneiro Ulusal Mzesinin almalan).

144
Bu durum emek-glerinin sadece bir blmn kiralayan ksmi cretli
lere zg deildir. Tam zamanl tann iilerinin ounluunda daha da kat
lanlmaz bir hal almtr. Genellikle mr boyu bir mlk sahibinin iletme
sinde -sadece ona hizmet etmek zere- alan, tam anlamyla baml ve -
sefil koullarda da olsa- tam anlamyla baklp beslenen ok saydaki toprak
sz krsal kesim insan buna rnektir. Bu ev hizmetlilerinin ya da bu cret
lilerin (kavramsal olarak nasl bir fark belirtebiliriz?) kol glerinden ba
ka hibir eyi yoktur; bunlar proleterdir. zellikle emek-gleri karln
daki cretle yaarlar, bunlar cretlidir. Fakat cret, ksmen iletmenin ay
ni olarak karlad ykmllklere, ortak sofrada yemek yemeye ve ahr
da yatmaya, stne de kk bir miktar paraya indirgenir. almaya gelin
ce, ister bir senyr ister mlk sahibi olsun, efendiye tam bir bamllk ili
kisi iinde gerekleir. 1 1 8 Gndelikiler ve mevsimlik iiler kukusuz daha
"zgr"drler; bir efendiye daimi olarak baml deillerdir, fakat durumlar
belki de daha az arzulanr, nk yannlanndan asla emin deillerdir; her an
gezgin serseri konumuna debilirler. Krsal kesim zanaatkarlarndan olu
an ksmi cretlilerin ise yer-yurt zerinde temellenen sk bamllk alan
na ne lde dahil olduklarn belirtmitik.
Dolaysyla krsal kesimdeki farkl cretlilik biimleri ya da bunun yeri
ne geenler, geleneksel kstlama sistemlerinin esiri olarak kalrlar. Kentler
deki cretli emein bu kstlamalardan tamamen azade olduu sylenebilir
mi? Krsal kesimde yaayan ve -senyrn mlknde altnda, kkleri ki
isel bamllk olarak kle emeinde olan-1 1 9 zanaatkar, ehirde kendi ay
ncalklann elde ederek feodal boyunduruk biimlerinden kopmu gzk
mektedir elbette. Fakat bu ayrcalklar meslee zg imtiyazlardr, yoksa ki
i olarak emekinin deil. Zanaatkar iinde asla zgr deildir; koyduu ku
rallarla zanaatkarn inisiyatifini her adan snrlandran kat bir mesleki bo-

l 18 Bir kyl hizmetli ile efendinin topra zerinde alan aile yelerinin durumu arasndaki
farkllk sorgulanabilir. Kadn ve ocuklann efendi karsndaki bamll, en az o kadar ya da
daha gl olduundan, bu farkllk nemsiz gelebilir. Bununla birlikte, mlkiyetle iliki dik
kate alnrsa, ailevi vesayet ile hizmetliler karsndaki vesayet ilikisi z bakmndan farkldr.
Aile yeleri tamamen ev ii bir ekonomi erevesine dahildirler, mallann retim ve aktanm bi
rimi olarak ailevi grubu olutururlar. Buna karlk, "ev hizmetlileri", ok zayf bir ekilde pa
rasallaunlm ve szlemeye balanm olsa da, ticari trde bir iliki iindedirler. Ailevi eko
nomik birim karsnda, ev hizmetlileri -"patemalist" ideolojiye ramen- yabancdrlar. Dola
ysyla, artk hizmet edemediklerinde, rnein alamayacak kadar yalandklannda, terk edi
lebilirler; oysa aile yeleri arasnda gnmzde "besleme ykmll" diye adlandnlan ve
ticari bir iliki zerinde deil, aileye mensup olu zerinde temellenen kuaklar aras alveri
tarz mevcuttur.
l l 9 Eski Rejim'in sonuna dek, kraln, senyrlerin ve hatta zengin bujuvalann zellikle onlar iin
al an "kendi" zanaatkarlan olmas, bu "arkaik" durumun bir miras olarak yorumlanabilir.
Fakat o dnemde, meslek kstlamalanna tabi meslektalannn kskanlna yol aan, zellik
le vasfl ve ayncalkl zanaatkarlar vardr.

145
yunduruk sistemi erevesinde bamszdr sadece. Onun bamszl, as
lnda loncann kolektif kstlamalanna katlmasndan kaynaklanan bir yarar
lanma hakkdr. Dahas, kentsel zanaatkarlk cretli emein temel bir bii
mi olan kalfalann cretliliini balatarak feodal vesayetin damgasn tayan
bir iveren-cretli ilikisi modelini buraya aktanr. Bronislaw Geremek, kal
fa teriminden nce gelen "uak" teriminin, bu tabi oluun izini tadn be
lirtir. 1 20 Efendi-uak ya da usta-rak arasndaki bu cretlilik ilikisinin ki
mi zellikleri, yumuatlm bir ifadeyle, ua bir efendinin "adam" yapan
feodal hukuk anlayna gnderme yapar: Usta sadece buyurmakla kalmaz,
dahas kalfann kendi ivereninin dkkan dnda almas, baka bir ive
ren iin yan zamanl almas da yasaktr; kalfa genellikle ustann konutun
da bannr ve beslenir, vb. Kentsel zanaatkarln altn anda, kalfann us
tasndan izin almadan evlenme hakk bile yoktu ve bu imtiyaz elde edebil
mek iin genellikle o da usta olmay beklemek durumundayd. 121 Bu cret
lilik ilikisi, usta karsnda sk bir bamllk ilikisi retir ve Geremek'in
dedii gibi, kalfa asndan "cretlilik, emek-gcnn satlmasndan ziyade
kendini bir yere yerletirmenin bir biimidir." 122 "Meslek cemiyetlerinin ve
ticaret, sanat ve meslek topluluklannn fesih ferman" ile "angaryann fesih
ferman"nn 123 (angarya 18. yzylda baz vilayetlerde yol bakm ve yapmn
da hala varln srdryordu) ubat l 776'da ezamanl olarak ilan edilme
si bir tesadf mdr? Turgot bu iki nlemin gerekelerini ortaya koyarken
ayn argman gelitirir: Yeni giriim zgrl, geleneksel kstlamalan or
tadan kaldrmaldr.
Kukusuz daha "zgr" cretlilik ilikileri vardr, ama bunlar daha az g
vencelidir. Bylece u paradoksa vanlr: Bu toplumda kukusuz en imreni
len cretlilik tr, yani kalfalannki, ayn zamanda arkaik olarak nitelenebi
lecek ok fazla zellik tamaktadr. Bununla birlikte, dier cretlilik biim
lerinin bu mirastan tamamen kurtulmu olduu da kesin deildir. O dnem
de bir emek pazanna en fazla benzeyen ey, isiz iilerin bir iveren aramak
zere afak vakti hazr bulunmalan gereken ehir meydanlandr. 124 Kurall
meslek sisteminin dnda kalan, dk vasfl ve istikrarsz bir emek-gc
dr bu. Fakat Geremek, el emeinin tpk dier mallann, tanmsal rnlerin
ya da zanaat rnlerinin pazarda sergilenmesi gibi, bu kurum araclyla is-

1 20B. Geremek, Le salariat dans l'artisanal parisien, a.g.r., s. 36.


121 Bkz. M. Weber, Hisloire tconomique, a.g.e., s. 174.
122 B. Geremek, lL salariat dans l'artisanat parisien, a.g.e., s. 145.
123 Jourdan, Decrouzy, lsamben, Recuril gtntral us anciennr lois fr. a.g.t., c. XXII, s. 358-
370 ve 370-386.
124 Omein Paris'teki Greve Meydan, bir yanl anlama temelinde "grevci" teriminin kkeninde
yer alr: almayan ama i arayan iilerin toplaug bir yerdi buras.

146
tihdam meydannda bizzat sergilendiini de belirtir. 125 Dolaysyla istihdam,
emek-gcnn satyla ilgili hukuksal bir szleme olmaktansa, kiiye bel
li bir sreliine sahip olmann bir biimidir. Emei satn alan kii, Duby'nin
aktard rnekte grlecei gibi, emekiyi baka bir gn senyrn sarayn
da hazr bulunan lundinarii'lerin angaryas tarznda "gtrr"; ama bu kez
cret karlnda.
Demek ki, bu trden bir toplumda cretli emekilerin durumunu gz
mzde canlandrdmzda karmza kan ortak zellik, hepsinin de itibar
sz bir konumda olduudur. cretlilik sadece maddi sefalete, yoksulluk ya
da yoksullua yakn durum anlamna gelmekle kalmaz, ayn zamanda o d
nemde kiiye toplumsal bnye iinde kabul grm bir konum salayan l
tlere bal olarak, bir tr alt-yurttalk ya da ast-yurttalk ieren bam
llk anlamna da gelir. Kukusuz bunun byle olmasnn nedeni, btn bu
cretlilik trlerinde, kol gc kapasitelerini dei toku etmekten baka a
releri olmayan ve genellikle vasfsz, "sefil haldeki" ya da en alt dzeydeki
insanlann sz konusu olmasdr. Fakat cretlilik, "halk" oluturan ve ya
amak ya da hayatta kalmak iin elleriyle almaya m.ecbur bu nfus kesi
minin sunduundan daha prestijli bir model neremez. Toplumsal saygn
l olan -ve devlet yaplandka, "serbest" meslekler, hukukular, hekimler
vb. gelitike oalp eitlenen- hizmetler, cretlilie bal deildir. rne
in balangta ba mant iinde bir senyrn bahettii grevler, gide
rek bu ilerin getirilerine bal olarak satn alnr hale gelir. Bunlar, ne uygu
lama biimleriyle ne de cretlendirilme tarzlanyla bir cretlilik durumuna
zdetir. Sz konusu grev/hizmet, hak sahibi ve onun ailesi yaranna zen
ginlik reten ve unvan salayan bir itir. Kamusal bir hizmetten ziyade bir
ticaret biimini antnr. Prestij ve g sahibi cretlilik durumlannn to
humlan kukusuz devlet aygt gelitike ortaya kar: st sralann "devlet
soylulan"nn oluturduu kamu grevlileri grubu. 126 Fakat o dnemde bu
grup henz embriyon halindedir ve hizmetlerin cretlendirilmesi deil, bir
ayrcalk mantyla hareket eden geleneksel st dzey grevlilerden bu sz
konusu kiileri ayrt etmek g olmaldr. 127
itibarsz haldeki cretli emek: Son derece eitli durumlara gnderme
yapar ve bunlar neredeyse sadece ihtiyacn dayatt ve snrlan bamllk
ilikileriyle izilmi toplumsal faaliyetlerdir. Ansiklopedi'nin verdii tanm,

125 B. Geremek, lL salariat dans l'artisanat parisien, a.g.e.


126 Bkz. P. Bourdieu, La noblesse d'Etat, Paris, Editions de Minuit, 1989.
127 mein, kraln atadg devlet danmanlan ve idari grevliler gibi komiserlerden baka, kpr
ve yol yapm birlikleri l 754'te, maden birlikleri l 783'te kurulmutur. Snavla alnan bu kiile
rin statleri kamu grevindekileri anurmaktadr. Fakat (bkz. P. Rosanvallon, L'Etat en France
de 1 789 a nos jours, a.g.e.) kamu grevi ancak Devrim'den sonra yaplanr ve cazip ve... "soylu"
modeller sunmaya balayabilir.

147
"ilerlemeci" ynelimine ramen bu alaltc yaklam kabul eder: "cret:
Bir kiiye, gsterdii ustalk ya da herhangi bir vesileyle harcad aba veya
sunduu hizmet karlnda yaplan deme ya da verilen bedel. Esasen gn
delikilere ve paral askerlere emekleri karl denen meblaa denir. " 1 28
Eski Rejim'in sonunda evrilecei nokta hi de iyimser deildir. Grkemli bir
yaylma evresinde olsa bile, krsal kesim zanaatkarl ve ilk sanayi prole
taryas gibi en hzl byyen [cretli emek) sektrleri ayn zamanda en sefil
kesimler arasndadr. Yeni biimler bulmaya abalasa da, eski bamllk bi
imlerinden glkle ayrt edilir. Gerekten de bir sanayi proletaryas emb
riyonunun beliriiyle birlikte yeni otoriter gzetim ve denetim biimlerinin
ortaya kmas tipik bir durumdur; ki bunlar 19. yzylda daha da glene
cektir. 1749 tarihli bir buyruk, patronun imzasn tayan "izin belgesi" ol
madan emekilerin ilerini terk etmelerini yasaklar ve l 78l'den itibaren i
inin bir yerden bir yere giderken idari yetkililere onaylatmas gereken ve ie
girerken de gstermesi gereken bir "kame ya da defter"i olmaldr. 1 29 Bu te
sadf deildir. Domakta olan sanayi komplekslerindeki bu cretliler, ge
leneksel vesayetlerden ilk kurtulanlar arasnda yer alrlar. Bununla birlikte,
Thiers'in kat imalatlar mfettiinin belirttii gibi: "Bu iilerin ounun
ikametgah yoktur ve herhangi bir lkeye bal deillerdir; akllarna estii
gibi ekip giderler ve bir kii eksik olduunda kiinin almas durur." 1 30
Dolaysyla, yeni dzenlemelerle onlan yerlerine sabitlemeye almak gere
kir. Fakat bunlar kraliyet manfaktrlerinde, hatta genel dknler yurtla
rnda, hayr atlyelerinde ve dilenci nezarethanelerinde ileyen eski kstla
ma biimlerinin devamdr.
Dolaysyla "modem" cretliliin embriyonu oluurken, eski zorunlu a
lma paradigmas reddedilmemitir. Daha ziyade, bu embriyona elik eder
ve ilk gelimelerinin snrlarm izmeye alr. Bu durum gayet iyi anla
labilir: tk sanayi komplekslerinde yle alma koullan vardr ki, bu tr
den istihdam "arz"lanm kabul etmek iin ihtiyatan kaynakl bamllk en
an dzeyde olmaldr ve buralarda toplanan bahtszlar bu korkun yer
leri en ksa srede terk etmeye can atarlar. Gezgin serseri figrnden yine
ok uzakta deiliz. Gerekten de, ilk sanayi kompleksleri, iilerinin nem
li bir blmn "mensubiyet yitimine" uram gebe nfusundan (ay
n zamanda da, daha kolay gz korkutulur olan ya da bu alma koulla-

128 "cret" maddesi, Encycloptdie, a.g.e., c. XIV, s. 532.


129 Bkz. S. Kaplan, "Reflexions sur la police du monde du travail, 1700-1815", R:vue historique,
261, Ocak-Mart 1979. Bu tur nlem Fransa'ya zg deildir. Gand ve Anvers'te, 18. yzyl so
nunda, belediye buyruklan giin boyu sokaklarda dolaan iileri ve yoksul ocuklan gezgin ser
seri olarak cezalandrmaktadr, 1nk1 onlann alyor olmas gerekmektedir. Bkz. C. Liss, H.
Soly, Povery and Capitalism in Pre-lndusrial Europe, a.g.e., s. 164.
130 Ak. F. Braudel, E. Labrousse, Histoire tconomique e sociale de la France, a.g.e. , c. il, s. 660.

148
nndan kama imkan olmayan kadnlar ve ocuklar arasndan) toplam g
zkmektedir. Dolaysyla, burada zellikle acmasz bir baskmn uygulanma
s "normal"dir.
Emekilerin topland byk kompleksler, her zaman iin zorunlu al
may gerektirmitir. Antika'n byk ileri ve maden ocaklan, smrgecili
in plantasyon sistemi, hep klelie dayanmtr. Yeni Dnya'nn zenginlik
leri, yerli halkn zorunlu olarak alunlmas sayesinde -ki genellikle bu a
lma srasnda lmlerdir- ekilip kanld. Klelerden yoksun kalan, en
azndan metropollerinde yoksun kalan, keza emek-gc kayna olarak kul
landklan yerli rezevlerinin dengine de sahip olmayan Bat toplumlan, stelik
de Hristiyan olan bu toplumlar, etrefil bir sorunu zmek zorunda kaldlar:
Baka bir ey yapabilecekse (ya da hibir ey yapmayacaksa) kimsenin kabul
etmedii trden iler iin emeki bulmak ve bunlan seferber edebilmek. Ah
laksz ve tehlikeli kabul edilen yoksul kiilerin cezalandnlmasn tevik eden
ahlaki motivasyonlardan bamsz bile dnlse, her iyi insann tereddt
sz reddedecei bu trden iler iin ilginin baz outcasts kategorilerine -gez
gin serseriler, forsalar, krek mahkO.mlan- odaklanmas anlalabilir. stelik
genellikle almaya kar olan bu marjinal topluluklann sanayilemeyle bir
likte byyen bir talebe cevap verecek kadar kalabalk olmamas, iverenler
iin zcdr. "zgr" -ama yine de bask altna alnmas gereken- muhta
lara bu yzden bavurulur. Max Weber'in vurgulad gibi, ilk sanayi komp
leksleri, "yoksulluun basks olmadan asla ortaya kmamtr." 131 Fakat se
falet de bu ileri dayatmaya her zaman yetmez. Weber 18. yzylda emeki
lerin Newcastle madenlerinde demir prangalara vurulduklann aktanr. 132 U
bir durum kukusuz; fakat gulag'n 20. yzyln bir icad olmad grlyor.
Gulag'n glgesi, sanayi kapitalizminin ilk yllanna elik etmitir.
Kant: Jeremy Bentham, Esquisse d'un ouvrage enfaveur des pauvres [Yok
sullardan Yana Bir Eserin Ana Hadan) adl almasn bu balamda hazrlar.
Panoptihon'dan daha az bilinen bu eser, kukusuz daha nemlidir. nk
hedeflenen kitle bir sulu topluluu deil, btn "yoksullar" dr; yani "be
lirgin ya da olas herhangi bir mlke veyahut dzgn ya da yeterli bir geim
aracna sahip olmayan herkes"tir. 1 33 Bu kiiler "itibarl ahsiyetlerin" 134 ih
banyla tutuklanabilecek ve "btn lke sathnda eit ekilde dalm" al
ma evlerine yerletirileceklerdir. 1 35 Sistem, Hint Kumpanyas modeline gre,

131 M. Weber, Histoirc tconomiquc, a.g.c., s. 198. Aynca bkz. L. M. Leonard, Thc Early History of
English Poor Relicf, Londra, 1900.
I 32 M. Weber, a.g.c., s. 198.
133 J. Bentham, Esquissc d'un ouvragc rn favcur dcs pauvrcs, Franszca tercme, Paris, X. yl, s. 40.
134 A.g.e., s. 246.
135 A.g.c., s. 36.
149
bu faaliyetin tekeline sahip zel bir irket gibi idare ve finanse edilecektir. Bu
kurumlarda, sakatlann da salamlar kadar -becerilerine gre- mecbur edil
dii ilerin verimini salamak iin panoptik teknoloji ve Taylorizmi ncele
yen bir iblm devreye sokulacaktr. Hem sefaleti ve toplumsal sapmay
kknden kazyacak hem de retimi azamiletirecek bir almay ayn anda
rgtleme topyas: Burada uygulamaya konan total kurum, almann z
grlemesiyle birlikte gelen karanlk bir glge olarak belirir.
18. yzyln sonunda, cretlilik ilikisinin arka plannda iki arkaik iktidar
modeli hala kendini gsteriyor gibidir. Bunlar birbirine taban tabana zt iki
grupla ilgilidir. Birisi (mensubiyet yitimine uram olanlar), tm balann
dan kopmu ama desteksiz kalm, zorla sabitlenmesi gereken bir zgrl
n damgasn tar. Dieri (angaryay miras alanlar) srdrlmesi gereken
geleneksel vesayet ilikilerine dahildir. Kukusuz bu modeller btn cret
lilik ilikilerini kapsamaktan uzaktr; rasyonel bir i rgtlenmesinin gerek
lerine cevap vermekten ise iyice uzaktr. Bununla birlikte, modem ve birle
ik bir cretli emek sisteminin geliimi, szlemeye dayal yaps bakmn
dan toplumsal ilikilerin bambaka bir konfigrasyonuna gnderme yapar
ve dramlara yol aarak gerekleir; ki bu, Aydnlanmaclarla birlikte kendi
ni dayatan bireyci felsefenin ve hukuksal formalizmin ifadesidir. 136 Byle
ce, cretli emein ykseliinin tarihini sreklilik iinde okumann cazibesi
ne direnmek gerekir. Kukusuz cretlilik sistemi, Eski Rejim'in dnden
nceki yzyllarda glenir, eitlenir ve "gelitii" de sylenebilir. Giderek
daha vazgeilmez bir hal alr ve i rgtlenmesinin geleneksel biimleri iin
de kalmakta giderek daha fazla glk eker. Bu biimleri her yanyla geride
brakr. Bununla birlikte, liberal modemitenin ykselii bu "gelimeler" kar
snda bir kopua iaret eder. nceki dzenlemelerin karsnda durarak is
tihdama serbest eriimi dayatacaktr: Kabul edilen ya da dayatlan statlerin
dnda kalan her ey gibi, "zgr" emek de bir eksikliin telafisi olarak d
nlmemelidir; o, zerinde sosyal sorunun btnyle yeniden formle edi
lecei cretli emein stats haline gelmitir.

1 36 Bkz. E. Cassirer, UJ Philosophic dcs Lwnitrts, Franszca tercme, Fayard, Paris, 1966. zellikle
VI. Blm, "Le droit, l'Etat et la socittt."

1 50
4
Liberal Modemite

"Ticaret ve sanayi drt bir yanda kendini gsteryor ve bunlar yerleirken fe


odal yapnn acmasz kalntlaryla artc bir mayalanma meydana getiri
yor. "1 Bu yorum, ekonomiyi altst eden ve toplumsal ilikileri derinden sar
san dinamik karsnda gemiten miras yaplarn gsterdii dirence kar
18. yzyl Avrupas'nn aydn zihinlerinin giderek artan fkesini temsil et
mektedir. Ayn zamanda, toplumu paralayan antagonizmalarn kkenine
dair yaygn ve klielemi yorumu da gstermektedir. lki dnya kar kar
ya gelir, sonra da serte atrlar; nk modemiteyi tayan glere gemi
in arl gem vurmaktadr. Eskilerle modernler arasndaki, ilerleme yan
dalar ile arkaik imtiyazlarn savunucular arasndaki mcadele.
Ne var ki bu mizansen olaylan fazlaca basite indirgemektedir. Bu kart
ln altnda yatan sreler, eski ile yeninin dramatik bir ekilde kar kar
ya gelmesinden ok daha karmaktr -devrimci mcadeleler de bunu gs
terecektir. ncelikle, yeni olan aslnda o kadar da yeni deildir. Uzun bir
yol kat etmitir ve yeninin tohumlan "feodal yap"nn iinde zaten mevcut
tur. lkinci olarak, bu yeni hi de dnld gibi homojen deildir. (Ste
vart'n burada belirttii iki sektre bal kalrsak) "ticaret" ile "sanayi"nin
tetikledii dinamikler ne ayn aptadr, ne de ayn ritimde. Ve nihayetinde
bu dinamiin szclerinin ona atfettikleri gibi bir evrensellikten bahsedile
mez. Modemitenin zaferi, snrlan gayet belirgin gruplarn tad kar ve
deerleri temsil eder ve bunlar sadece "Eski Rejim" yanllarnn ayncalkla
nna kar koymakla kalmazlar. 18. yzyl Avrupas'nn kendi "ilericiler"i ve
1 J. Sevar, An lnquiry lnto the Principles of Political Economy, 1767, Franszca tercme, Paris,
1 789; c. 1, s. 454, ak. Pierre Rosanvallon, le capitalisme utopique, le Seuil, Paris, 1981, s. 49.
151
"tutucular" elbette vardr. Fakat bu atma karsnda belirsizlik iinde bu
lunan bir kitle de vardr. zellikle de, az ok kendini hissettiren dnm
ler karsnda, toplumsal piramidin tabanm oluturanlarn konumu esasen
mulaktr. Kukusuz kaybedecek eyleri azdr, zaten pek az ayrcalk sahi
bidirler. Ama kazanacaklar ne vardr? Eer statko yklrsa kazanacaklar
kesin midir?
Hangi kozlar paylaacaklardr? Esasen kendi emekleriyle yaayan ve "eski
toplum" iindeki bahtsz yazglarn tasvir ettiimiz bu heterojen gruplar ne
ye dnecektir? 18. yzyl toplumunun "ilerici" addettii her eyin, istih
dama serbest eriimi sosyal sorunun yeni formlasyonu haline getirmek iin
neden el birlii ettiini gstereceiz. Keza, bu zmn neden snrl kald
n, glkle ilev grebildiini ve kalc bir konsenssn temelini olutur
maktan ziyade neden tad gerilimlerle bir aynma yaratacan da anla
maya alacaz. stihdama serbest eriim buyruu, Aydnlanma taraftarlar
nn ve yaratclarnn oybirliiyle benimsedii bu buyruk, aslnda istikrarsz
ve dayanksz bir keltidir. Daha dorusu, uygulamaya konacak olan eko
nomik rgtlenme tarznn ilkesini oluturacaktr. Fakat ayn zamanda, bu
nu formle edenler tamamen farknda olmasa da, sosyal bakmdan ykc et
kileri de olacaktr. Dolaysyla istihdama serbest eriim sosyal soruna global
ve kesin bir cevap olma iddiasndayken, tarihsel anlamda onun baka bir ev
resini, yani 19. yzylda proletaryann entegrasyon sorunu biiminde yeni
den formle ediliine kapy aan evreyi temsil edecektir.

Kitlesel korunmaszbk
17. yzyl sonu-18. yzyl bandan itibaren, iki yeni veriyle birlikte toplum
daki en dezavantajl gruplarn konumu meselesine yaklam deiir. Bir yan
dan, kitlesel bir korunmaszln bilincine varlr. Bu durum, sosyal sorunu
marjinal durumdaki iki grubun -alamaz durumda olup da yardm edilen
muhtalar ve bask uygulanan gezgin serseriler- baklmas meselesine indir
geme eilimini giderek daha da gerek d bir hale getirir. Dier yandan, a
lma anlay dnm geirerek artk sadece dinsel, ahlaki, hatta ekono
mik gerekliliklere cevap veren bir grev olmaktan kar. Emek btn serve
tin kayna olur ve toplumsal bakmdan yararl olmak iin, yeni politik eko
nominin ilkelerinden yola karak iin yeniden dnlmesi ve yeniden r
gtlenmesi gerekir.
Birinci noktaya baktmzda, dnm belirgin deildir. Muhtalk s
nrnda bulunan nfusun oranm lmekle yetinseydik, zamanda ve uzam
da, yani en azndan be yzyl boyunca ve Elbe'nin batsndaki btn Avru
pa'da artc sreklilik eilimleri olduunu grrdk. Gnmzde "yok-
1 52
sulluk eii"ni tarif etmek kukusuz g olsa da bu, uzak dnemler iin da
ha da zor bir giriim olacaktr. 2 Yine de belirli bir dnemde ve belirli bir top
lumda ou zaman i ie gemi olsa da beslenme, giyim, konut konusunda
temel gereklilikler vardr; bu gereklilikler yerine getirilmediinde birey ken
di hayatn idame ettiremez. Dolaysyla, Charles de La Ronciere'in 14. yz
yl Floransas'ndaki sradan halkn analizinden yola karak nerdii muh
talk tanmn ya da yapt saptamay sanayi-ncesi toplumlar iin tatmin
edici bir yaklam olarak kabul edebiliriz: "Hayatta kalmak iin gerekenle
re sahip olmayan, kendi kayn aklaryla (yaamsal bakmdan gereken asga
ri dzeyde) beslenmeyi, (en basit ekilde) giyinmeyi ve (bireysel ya da ko
lektif bir konutta yatacak bir yere sahip olmak anlamnda) bannmay baa
ramayan kimse."3
Roger Gascon, 16. yzyl sonu - 17. yzyl ba Lyon'unda budayn, temel
rnlerin ve kiralann bedelinden yola karak, drt kiilik bir ailenin geim
kaynaklannn bete drdnden fazlasn ekmek yapmak iin tahl satn alma
ya ayrmak zorunda kaldnda bu eiin aldn hesaplamtr.4 Belirli bir
dnemde nfusun ne kadan bu eiin altnda kalr? Gvenilir istatistikler ol
madndan, byle bir deerlendirme elbette son derece tahmini olacaktr.
Yardm alanlar zerine mevcut veriler, yine de zaman ve mekan iinde ilgin
sreklilik verileri ortaya koymay salar. Orvieto'da 13. yzy ln sonunda yar
dm gren -kendi kendine hayatta kalamadndan "sefalet eii"nin altn
da bulunan- dilenci ve muhtalar kent nfusunun yaklak % 10'unu temsil
ediyordu. 5 Oranlar, ayn dnemde Picardia'nn krsal kesimine6 ve 14. yzyl
Floransa'sna yakndr. 7 Henri Pirenne, Ypres kent nfusu iinde muhtala
nn orann onda bir olarak tahmin eder. 8 16. yzylda birok Avrupa ehrin-
2 Tamamen kabul grmi ve hatta arzu edilen bir yoksulluk ile --nceki blimin banda alnt
yaplan Doktor Hecquet'nin deyiini alrsak- "insanln utanc" bir muhtalk arasndaki kar
tla uygun olmas iin, yoksulluk eiklerini "muhtalk eikleri" diye adlandrmak daha do
ru olacaktr. Bu aynn, birok "ileri grl" kii de dahil olmak izere, 18. yzyln diincesi
ne egemendir. "Zenginler daima olacaktr, dolaysyla yoksullar da olmaldr. iyi ynetilen dev
letlerde yoksullar alarak yaar; dierlerinde, izerlerine dilenci ullann geirirler ve aylaklk
kisvesi alunda devleti iten ie kemirirler. Yoksullarmz olsun, ama asla dilenciler olmasn; i
te, iyi bir ynetimin ynelmesi gereken hedef budur" O.-P. Brissot, Thtorie des lois crimindles,
l . bask, Berlin, 178 1 , s. 75). Bunlan syleyen kii, Devrim dneminin ve ncesinin belirleyici
ahsiyetlerinden biri olacak -<iolaysyla bu tutumunda "gerici" hibir zellik olmadnn ka
ntdr- ve l 786'dan itibaren kle ticaretinin kaldnlmas ve kleliin yumualmas iin mi
cadele eden Siyahlarn Dosttan Cemiyeti'nin kurucusu Brissot'dur.
3 C. de La Ronciere, "Pauvres et pauvrete a Florence au XIV' siecle", a.g.e., s. 662.
4 R. Gascon, "Economie et pauvrete aux XVl'-XVII' siecles: lyon, ville exemplaire et prophe-
tique", M. Mollat, Eudes sur l'histoire de la pauvrett, a.g.e., c. il iinde, s. 274 ve devam.
5 M. Mollat, Les pauvres au Moycn Age, a.g.e., s. 212.
6 R. Fossier, La terre et les hommes en Picardie, jusqu'a lafin du Xlll' sitcle, a.g.e.
7 C. de La Ronciere, "Pauvres et pauvrete a Florence au XIV' siecle", a.g.e.
8 H. Pirenne, Histoirc tconomique de l'Occidcnt, a.g.e., s. 487.

153
de belediyeler nfusun %5 ila lO'una yardm datmaktadr. rnein Lyon'da
"1534 ile 1561 arasnda toplam nfusun %5'inden biraz fazlas her hafta bir
pay alyordu."9 17. yzyl iin Pierre Goubert, Beauvais'deki yoksullar bro
sunun ylda ortalama 700-800 kiiye, yani ehir sakinlerinin %6'sna yardm
ettiini kaydeder. 10 II. yln 14 Germinal'inde, hastaneler idaresinin Paris Ko
mn genel meclisine gnderdii rapor, 68.981 muhtacn, yani her dokuz
Parisli'den birinin yardm grdn belirtir. 1 1
Referanslar oaltlabilir; ama kukusuz kesinlikten her zaman biraz uzak
kalacaktr. Yine de bunlara bakarak, ylda nfusun ortalama %5 ila lO'unun -
en dramatik durumlar abartma ynndeki sk rastlanan eilim dikkate aln
dnda, %5'e daha yakn olabilir; ama tersine, "utan iindeki yoksullar" ve
bir trl saptanamayanlar da dikkate almak gerekir- hayatta kalabilmek iin
her biimde -kah yurtlarda ve "yardm kurumlar"nda tamamen ykmllk
altna alnarak, kah anlk ya da dzenli daulan yiyecek ya da dier malze
melerle- bir yardma baml olduunu ileri srebiliriz. Krsal kesimde yar
dm alannda uzman kurum neredeyse hi olmadndan, muhta saysn de
erlendirmek daha da gtr. Fakat buradaki oranlarn da ayn olduu, muh
talarn gezgin serseri olup "hakkndan vazgemek" zorunda kalmadnda
komuluk alarndan destek grd tahmin edilebilir. Dolaysyla belirgin
bir yapsal muhtalk bu toplumlarn tartmasz zelliidir. O dnemde "zen
gin" ya da "gelimi" Avrupa'y temsil eden btn lkeleri etkileyerek, yzyl
lar boyunca aa yukar sabit bir ekilde varlk srdrmtr.
Fakat sanayi-ncesi bu toplumlarn nemli zelliklerinden biri de hon
jonhtrel muhtalhtr. rnein Floransa'da 14. yzyln ortasnda dilencile
rin says kimi yllar be katna kabiliyordu. 12 Yardm konusunda alan
btn tarihiler, "pahallk" y llarnda dilenci srlerinin hcumuna ura
m ehirlere her yerde rastlanabildiini ve uzun sre boyunca bu durumla
karlaldn belirtirler. Roger Gascon, Lyon blgesiyle ilgili olarak 14 70
ile 1550 arasnda yirmi dokuz kritik yldan bahseder. 1 3 Bu yllarn en ktle
rinde, yoksul kyller yardm aramak zere ehre akn etmilerdir. Ayn za
manda, tohumlarn pahall "sanayi" retiminde de ve isizlie yol a
tndan, ehir halknn alt tabakasnn bir blm muhta duruma dm
tr. Beauvaisli muhtalar, nfusun ortalama %6'sn temsil ederken, Aralk
1693'te din adamlar yaklak 13 bin kiilik nfusta kendi kendine yetme-

9 N. Zenon Davis, "Assisance, humanisme et htresie: le cas de Lyon", M. Mollat, Etudcs sur l'his-
toire de la pauvrctt, a.g.c., c. il iinde, s. 800.
10 P. Gouben, Crn Millt Provinciaux au XVll' sitdc... a.g.e., s. 342.
11 Akl. A. Soboul, Lts Sans-Culottts, l Seuil, Paris, 1968, s. 45.
12 C. d e La Roncitre, "Pauvres e t pauvrete il Florence a u XN' sitcle", a.g.t.
13 R. Gascon, "Economie et pauvrete.. .", a.g.e.

1 54
yen 3.584 "yoksul" sayarlar; yani ehir nfusunun yaklak drtte biriyle
te biri aras "yoksul"dur. 14
Yapsal muhtaln yannda, insanlarn nemli bir blm ereti koul
larda yaamaktadr ve bamllk durumuna dmeleri iin konjonktre}
bir durum yeterlidir. Fakat "konjonktrel" demek, istisnai demek deildir;
nk bu geim krizleri bu tr toplumlarn ekonomisinde deimez bir du
rumdur; elli yana erime ansna sahip olmu bir yetikin defalarca kriz
den gemi olmaldr. Bu ekilde istikrarszla den nfusun oran nedir?
Bunu saptamak, "kronik" muhtalk durumunu saptamaktan daha gtr.
Tarih yazclarnn notlaryla eitli monografik incelemeleri karlatrmak
ve farkl gstergelerin kesimesi (lm "yoksul" ya da "muhta"larn ya da
nihil habentes'in, yani vergi deyemeyecek kadar yoksul hanelerin saylma
s, dahas, evlilik szlemelerinin ve lm sonras envanterlerin incelenme
si, yoksul ailelerin beslenme rejimlerinin ve btelerinin aratrlmas, vb.),
-yere ve dneme gre- toplam nfusun te biri ila yarsnn ksmen "gn
birlik", asgari bir zerklik salayan geinme eiinin altna dme tehdidiyle
srekli kar karya kalarak yaamak zorunda olduunu gsterir. 1 5
Burada sz konusu olan ey, kelimenin dz anlamyla yoksulluk sorunu
olmad gibi nfusun nemli bir ksm ktla maruz kalmaya devam eder
ken byyebilen bu toplumlarn genel zenginlik dzeyi sorunu da deildir.
14. yzyldan 18. yzyla dek Avrupa toplumlar tartmasz bir ekilde "ge
liti", topran ve sanayilerin retkenlii artt, ticaret zenginleti, tccarlar
ve bankaclar zenginleti, gl bir burjuvazi olutu ve ykselen bir hareket
lilik baz gruplarn durumlarn iyiletirmesini salad. 16 Fakat yoksulluk bu
toplumsal yaplarn temel bir yapsal bileeni olarak kald. Bu noktada nfus
hacmine oranla kaynak ktl eklindeki yeni-Malthusu aklama yetersiz
kalmaktadr. ada ltlerle bakldnda, bu toplumlar refah iinde ol
masa da, yine de genellemi bir ktlkla kar karya gelme durumunda de
illerdir. Sanki bu zenginlii dorudan alanlar zerine uygulanan bask,
onlar tam da hayatta kalmalarn salayacak bir geim eiinde tutmu gibi
dir. Besin tketimleri ve hayat tarznn kimi eleri deimise de, 17. yz
ylda Normandiyal kk toprak sahibinin ekonomik durumu 14. yzyl-
14 P. Goubert, Cm Mille Provinciaux au XVII' siecle... a.g.e., s. 343.
15 C. Liss ile H. Soly'nin eseri (Poverty and Capilalism in Pre-lndustrial Europe, a.g.e.) kukusuz bu
durumu uzun vadede ve sanayi-ncesi Avrupas'nn btn iin aklayan verilerin en eksik
siz sentezini sunar. Ayrca bkz. C. M. Cipolla, Before the Industrial Revolution, a.g.e., "ek kayna
a sahip olmama anlamnda yoksul" olarak nitelenebilecek Avrupal orann %50'nin zerinde
olarak tahmin eder.
16 Bu toplumsal ykselme mekanizmalannn analizi iin, rnein bkz. J. Bourgeon, Les Colbtr
avant Colbtr, Paris, 1973. 14. Louis'nin st dzey grevlisinin baans, Champagne'l bir ift
i ve tccar ailesinin byk ticarete, resmi grevlere ve bankaya adm adm erimesini salam
iki yzyllk bir stratejinin sonucudur.

155
daki meslektannkinden temelde farkl olmad gibi, Aa Ortaa'n bir
Flaman keecisinin durumu da 18. yzyldaki Lyonlu yoksul ipek iileri
nin durumundan farkl deildir. Devrim arefesinde en yoksul Parisli iile
rin, btelerinin %88'ini ekmek almna ayrd hesaplanmtr. 1 7
Dolaysyla kitlesel yoksulluun varl, en azndan sosyo-politik gereke
lerden olduu kadar dorudan ekonomik gerekelerden de kaynaklanr; en
azndan, kullanlabilir mallarn ktlndan olduu kadar, ktlk durumlar
nn hem srekliliinin hem de kapsamnn sorumlusu, dorudan reticilerin
acmaszca kann emen sistemidir. Bu bask sisteminin sreklilii -"feodal
yapnn acmaszl"- yaklak be yzyllk bir dnemi tek ama iinde e
itlilikler barndran bir sekans olarak ele almamz hakl gsterebilir. nem
li dnmlere ramen, sreklilikler farkllklara baskn kar; en azndan
bu sosyo-politik sistemin en yoksul topluluklar zerindeki etkisi anlamnda.
Elde edilen toprak rant, vergi basks ve cretler zerinde uygulanan dene
timler deiirken, Pierre Chaunu'nn deyiiyle 18 btn bu dnem boyunca
"atlmlar" yapm, "ekonomik tecridi paralam" bir Bat Avrupa'da, Avru
pa nfusunun en azndan te biri muhtalk eii civarnda yaamaktadr.
Bununla birlikte, 17. yzyl sonunda ve daha net olarak 18. yzylda bir
deiim meydana gelir. Nesnel yoksulluk parametrelerinin aa yukar sa
bit kald doruysa, bu deiimi kesin olarak nitelemek kolay deildir. Bu
deiimi niteleme giriimi yle gtr ki, yoksulluk ya da yoksullarn "tem
silindeki" ya da "imgesindeki" deiimden sz etme kolayclndan kendi
mi men etmek istiyorum. Bu tr deyimler, durumlarn ve pratiklerin dei
imiyle ilikilendirilmezlerse pek bir anlam ifade etmez ve hibir ey akla
mazlar. Ancak yine de burada, sz konusu topluluklarn tercme ettii d
nm ortaya karmak iin onlar hakkndaki sylemlerden yola kma
mz gerekecektir.
17. yzyl sonundan itibaren muhtalk zerine sylemde yeni olan ey,
muhtalk olgusunun kitlesel nitelii zerindeki srardr. Muhta durumda
olanlarn ok sayda olduunun kabul bir yenilik deildir elbet. Bu sorun
zerine literatr, tersine, yzyllardr dilenci ve gezgin serseri "srleri"nin
tasviriyle doludur. Yoksul polisi zerine aa yukar btn dzenlemeler -
bunlar da ok saydadr-, kurulu dzeni istila etmekle tehdit eden bu kay
g verici topluluklarn, kimi zaman "artc" olarak nitelenen bymesiy
le gndeme gelmitir. Fakat bunlar ne kadar kalabalk olsalar da, uzun sre
atipik olarak grlmlerdir. "Dilenci" ve "gezgin serseri" terimleri bu mar
jinallii belirtmeye yarar. Bunlar olaan dzenin dndaki insanlar, yani yok
sulluun da olaan dzeninin dndakileri belirtirler. nerilen modele g-
17 P. l..ton, Economics et socittts prtindustritllts, a.g.c., c. II, s . 376.
18 Bkz. P. Chaunu, Histoire, sciau:c socialc: la durtc, l'cspact a l'hommc, a.g.t.

156
re, bu topluluklar temel entegrasyon alanna nazaran periferik iki sosyal ya
am blgesinde yer alrlar. Bu kiiler sayca ne kadar ok olurlarsa olsunlar
-kah yardm yoluyla topluma yeniden kazanlm muhtalar, kah toplumsal
mekann dnda kalp mensubiyet yitimine uram olanlar-, bunlarn varl
istikrarl bir toplum temsilini bozmazlar -stelik bu istikrar "vasat" koul
lara dayansa bile. 1 7. yzyl sonundan itibaren ortaya kan yeni unsur, kit
lesel bir yoksullua dair yzyllk bilinten farkl olarak, kitlesel bir korunma
szln bilincine varlmasnda yatmaktadr. Sefaletin kabul edilemez nitelii
ni ve ierdii toplumsal paralanma risklerini beraberinde getirenler, niha
yetinde marjinal olan ve yardm gren ya da mensubiyet yitimine urayan bu
unsurlar deildir artk. Bu unsurlar, bizzat emekilerin durumunu, yani e
hirlerdeki ve krsal kesimdeki halkn ounluunu etkileyen bir tehlike ha
lini alr. Sosyal sorun, mevcut haliyle halkn bir kesiminin iinde bulunduu
durum sorunu olacaktr; sadece en marjinal kesimlerinin deil.
Fransa'da bu bilinlenmeye XIV. Louis dneminin sonunda kralln ii
ne dt trajik durum yol am gzkmektedir. Sz idari memurlara,
devlet aygtnn temsilcilerine ve a priori halk karsnda abartl bir hogr
gsterdikleri iddia edilemeyecek kiilere verelim. Normandiya idari grevli
si 1693 ylnda Maliye Bakan'na unlar yazar:
Sefalet ve yoksulluk hayal edebileceinizin ok tesinde. [ . . . ] ok sayda in
san srekli alktan lyor. [ . . . ] Gerekten de ou alktan len, sadece ot
yiyerek yaayan halkn btn buday baaklarn daha olgunlamadan ke
sip talan etmesinden [ ekinmek gerekir] . Ve grevli ekler: Ltfen abartt
m sanmayn. 1 9

Normandiya idari grevlisi tann blgesi olan Caux'da bu durumdan kay


glanmaktadr. Lyon blgesinin idari grevlisi Trudaine ise yine ayn yllar
da Bakanla u satrlar yazar:
Lyon ehrinde ve civarnda gnbirlik yaayan 20 bin ii mevcuttur; eer
bir hafta i bulamazlarsa, ehir, geimlerini salayacak bir ey bulamadk
larndan en an iddet eylemlerine ynelebilecek yoksullarn istilas altn
da kalr. 20

Trudaine riskin niteliini gayet iyi alglar: bir durumdan dierine yalpala
ma, denetim altnda kalmas halinde sorun tekil etmeyen bir yoksulluktan,
iddet patlamasna varabilecek tam bir muhtalk biimine gei. Emekile-

19 Corrtspondanct dts contrlturs gtntra.x dts Financcs avtc lts inmdans dts provincts, c. 1, Pa
ris, 1874, 4 Mays 1693 tarihli mektup, akt. P. Sassier, Du bon usagt dts pauvm, Fayard, Paris,
1990, s. 126.
20 Akt. j .-P. Gutton, La socltt et les pauvres, a.g.t., s. 94.

1 57
rin ounluu bu krlma izgisinde yer alrlar. Kamu dzeninin sorumlu
lar, hep yaptklar gibi, sadece almayanlarn (gezgin serseriler ve yardm
alan dilenciler) saysndaki arttan deil, alanlarn durumunun eretili
inden de kayglanrlar.
Benim kitlesel korunmaszlktan anladm eyin ak seik ilk forrnlas
yonunu veren kii, belki de devletin asil hizmetkar, ayn zamanda da halkn
bahtszlklarnn dikkatli gzlemcisi ve cesur biri olan (bu fazla bilinli ana
lizin bedelini gzden dmeyle deyecektir) Vauban'dr:
Yllardr srdrdm, abaladm btn aratrmalar sonucunda gayet iyi
fark ettim ki, son zamanlarda halkn yaklak onda biri dilencilie mahkum
edilmitir ve fiilen dilenmektedir; dier dokuz blmn bei ona sadaka ve
recek konumda bile deildir, nk onlar da kesinlikle bu sefil duruma mah
kOmdurlar. 2 1

Vauban, halkn tamamen muhta konuma dm onda birlik blm ile


yaam koullarnn srekli eretilii [precarite] sonucunda en ufak talihsiz
liin insafna kalm korunmasz ounluk arasnda bir kopukluk olmad
nn bilincindedir. Fakat Vauban, halkn durumundaki bu eretilii alma
nn rgtlenmesine balayarak, analizde bir adm teye gider. alan nfu
sun kaderi olan sefalete damgasn vuran ey, sadece dk cretler deil, is
tihdamn istikrarszl, geici i araylar, alma ve isizlik dnemlerinin
birbirini izlemesidir:
Halkn alt tabakasnda, zellikle krsal kesimdekiler arasnda zel olarak hi
bir meslekleri olmadndan, ister istemez yardma muhta olan ok sayda
insan vardr. . . Bizim vasfsz ii diye adlandrdklarmz bunlardr. Bunlarn
ounun kol glerinden baka bir eyleri olmadndan ya da bunun te
sinde pek az eyleri olduundan, onlar istihdam etmek isteyenler iin ancak
gndelik olarak ya da belirli koullarda alabilirler. .. Ve Vauban, henz e
killenmemi bu proleterin yazgsn yle zetler: Yln sonunu getirmekte her
zaman glk ekeceklerdir. Dolaysyla, aktr ki eer an i stlenmemi
lerse, yok olmakla kar karya kalacaklardr. 22

Vauban iin zn de sylemitir. Gerekten de, Boisguilbert'in deyiini


tekrarlarsak, "bir yoksulu iflas ettirmek" mmkndr, nk yoksulluk ile
muhtalk arasndaki fark "pamuk ipliine baldr. " 23 Korunmaszlk, hal
kn durumunun kolektif bir boyutu olmutur. "Trajik 17. yzyl" konjonk
tr bu tr bir analizi kukusuz mmkn klmtr; fakat her eyi akla-
21 Vauban, Projet de dime royale, a.g.e., s. 3.
22 A.g.e., s. 77-78.
23 Bkz. bu eser, 3. blm, 4. dipnot.

1 58
maz. Bunun kant, ekonomik ve toplumsal durum iyileirken bu kitlesel ko
runmaszlk bilincinin varln srdrmesi, hatta belirginle;nesidir. l 720-
l 730'lu yllardan beri Fransz toplumu "Byk Kral" ynetiminin sona er
mesinin yaratt dramdan kma benzemektedir. Bu hem demografik, hem
de ekonomik ve toplumsal atlm dnemidir. Bu, kelimenin gerek anlamy
la alklarn sonudur ve en korkun salgnlarn kontrol altna alnmasdr
(1720'li yllarda Gney Fransa'daki veba, son byk felaket olacaktr). Ksa
cas bu, Ortaa'dan beri ekonomik ve demografik dengelenmenin en nem
li unsuru olan lm yoluyla dzenlemenin sonudur. 24
Ama ite paradoks tam da buradadr. Yani, ekonomik atlm: Kimi sektr
lerde, zellikle finans ve ticarette, kompleks halini almakta olan sanayilerde
geliim olaanstdr ve yaylma -eitsiz olsa da- aa yukar btn top
lumsal gruplarn iine yarar. Fakat bu olayda tek kaybedenler cretlilerdir.
Ernest Labrousse'un yapt hesaplara gre, 1726-1789 arasnda ortalama
cret %26 artarken, yaam maliyeti %62 artar; yani gelir eyrek oranda aza
lr. nk yoksullar -artk kitlesel olarak lmediklerinden- remeye devam
ederler ve bylece, hem daha kalabalk hem de daha yoksul olurlar. Bu du
rum daha bilimsel terimlerle de ifade edilebilir: "Alc bulamayan bir prole
tarya ya da ksmi-proletarya emek pazann sratle doldurur. [ ... ] 18. yzyl
da yaanan demografik devrimin, ii saysndaki artla birlikte iinin zaten
kt olan durumunu iyice ktletirdiine kuku yoktur. "25
Bylece, lmn kendiliinden dzene sokamad demografik bir bask,
btn emekilerin zerine reklenir. Ayr zamanda ticari alverilerdeki
gelime, para sahiplerini ve tccarlar kitlesel olarak zenginletirse de, do
rudan reticileri dalgalanmalarn younluk kazand bir pazarn risklerine
daha da baml klar. Bunun sonucunda, kitlenin korunmaszl artarken, en
an sefalet durumlan da kukusuz giderek azalr. Bu paradoksu Hufton y
le ifade eder: "Aln ve salgnlarn getirdii byk azaptan ksmen kurtul
mak, gemite olduundan ok daha fazla miktarda yoksul yaratmtr. "26

24 Yz y llk bu dzenleyicinin etkinliine 17. yzyl sonunda da tank olunur. 1693 k boyun
ca, Beauvais ehrinde, geinmek iin yardma muhta 3.584 "yoksul" bulunmaktadr. Bunlann
ou i bulamayan ya da ileri geinmelerine artk yetmeyen tekstil iileridir. Fakat on ay
sonra imalatlar "geen y ln lm oran nedeniyle" el emei eksikliinden yaknrlar: Beauva
is'de yaayan 13 bin kiiden 3 bini bir y l iinde lmtr (P. Goubert, Cat Mille Provinciaux au
XVII' sitcle... , a.g.e., s. 343). Marcel Lachiver, 1692-1694 y llanndaki krizin yol at an lm
orann (alklar, hastalklar, salgnlar birleince) yaklak 1,5 milyon olarak deerlendirmekte
dir. Din adamlannn tuttuu kilise kaytlannda sklkla u notlara rastlanmaktadr: "gszlk
ve alktan lm", "alk ve sefaletten lm", "yoksulluktan lm" (M. Lachiver, Les anntes de
mistre. La/amine au temps du Grand Roi, Paris, Fayard, 1991, s. 157 ve devam).
25 E. Labrousse, La erise de l'tconomiefranaise de la fi n de l'Ancia Rtgime au dtbut de la Rtvoluti
on, c. 1, PUF, Paris, 1943, s. XXIX.
26 O. H. Hufton, The Poor of the Eighteath Catury France, a.g.e., s. 15.

1 59
Fransa mutlak monarinin zaferini en ar bedelle demi lke olsa da, bu
durum Fransa'ya zg deildir. Birok adan daha elverili koullarda olan
ve ktlklann daha erken dnemde engellendii ngiltere asndan, 17. yz
yln sonunda nfusun eyrei ile yars arasndaki bir kesimin muhtalk s
nnnda yaadn ortaya koyan Gregory King'in hesaplamalann yakn d
nemde yaplan almalar dorulamtr. 27 Flandre blgesi iin, Cathari
na Liss ile Hugo Soly de, o dnemde "yoksul teriminin neredeyse emekiy
le eanlaml olduunu" ileri srerler. 28 Durum kukusuz kentsel yerleim
lerde daha fazla hissedilse de, ehirle snrl deildir. Fakat 18. yzylda kr
sal zanaatkarln ani parlay, konjonktrn kne cevaplardan biri
dir. Daha genel olarak, Hufton krsal kesim iin, "ilave faaliyetler"i arttrma
s gereken bir "are ekonomisi"nden (economy of makeshifts) sz eder.29 Bu
"areler" ya da bu "ilave faaliyetler" ikincil iler deildir. Bunlar, gelecekle
rinden asla emin olamayan emekilerin ounluunun ve ailelerinin hayat
ta kalmas iin zorunludur.
Muhtalk "imgesi"nin sadece dilenci ya da gezgin serseriye odaklanmam
olmas, basit bir "temsil" deiimi deildir. Bu kayma, Eski Rejim'in sonunda
kk insanlann yaamnn "iyilemesi/kmesi" eklindeki paradoksal kur
guyu ifade eder. Bylece, zellikle l 760'l yllarda dorua kan ekonomik ya
ylma dneminden sonra bir gerileme kendini gsterdiinde,30 halkn duru
mundaki genel eretilie dair tanklklar oalr. Birini aktaralm:
Ne kadar azla yetinir olsa da bir iinin kazancnn ok snrl olduu, olsa
olsa kendi geimine ve ailesini gnlk olarak geindirmesine yettii kesin
dir ve yan getirdii gszlk, almasna imkan tanmadnda, yallk
la birlikte gelen sakatlklarn ortasnda tamamen yoksun kalr [ . . . ] . Kendi kol
gcnden baka geim imkan olmayan bir iinin kalabalk bir aileyi besle
yemeyecei, kk yataki ocuklarn st imeleri gereken aylarn masraf
n karlayamayaca ve birlemelerinin yeni bir meyvesini dnyaya getirece
i kritik dnemlerde kansnn zorunlu ihtiyalarn karlayamayaca ve o
unlukla, bu bahtsz kadnn, dourganlna lanet ederek, zahmetli bir do
umun ortasnda ya da ihmal edilmi bir hamileliin ardndan muhta halde
lecei de dorudur. 31
27 P. leon, l:conomies el socites prtindusrielles, a.g.e., c. il, s. 90.
28 C. Liss ve H. Soly, Povery and Capialism in Pre-Industrial Europe, a.g.e.
29 O. H. Hu[ton, The Poor of he Eigheenh Cenury France, a.g.e., s. 16.
30 Eski Rejim'in sonuna damgasn vurmu olan bu gerilemenin kapsam konusunda, bkz. Emest
Labrousse'un zl analizi, u erise de 1'economiefranaise de la fin de l'Ancien Rtgime au dtbu de
la Rtvolution, a.g.e.
31 Calendrier philanhropique, Paris, 1787, no. XXXIV, ak. J. Kaplow, l.Ls noms des rois, a.g.e., s.
170. Bu takvim 1780 ylnda 14. Louis'nin himayesiyle kurulan lnsanseverler Cemiyeti'nin bl
tenidir. Mason kkenli cemiyet, Devrim'den nce rejimin ok sayda nde gelen ahsiyetini bir

160
Onlarca metin arasnda lnsanseverler Cemiyeti'nin blteninden bu bl
m setim; nk iilerin durumunun bu gz yaartc ama,. bilinli tablo
sunu izdii 1787 ylnda, Cemiyet 1.100 muhtaca yardm etmeye karar ve
rir. Bu muhtalar vaftiz belgesi olan seksenlikler, doutan krler, yasal ola
rak evli hamile kadnlar, alt ocuklu -by on beini gememi olmal
dr- dul anneler arasndan seilecektir. 32 Sosyal sorunun bundan byle or
taya konulu tarz ile "engellilikbilimi"nin en bayatlam kategorilerini bir
kez daha seferber etmekten baka aresi olmayan geleneksel yardm arasn
daki fark, hi bu kadar net biimde belirmemitir. Gezgin serserilii nleme
teebbsleri iin de ayns sylenebilir: Halkn durumunu nemli lde et
kileyebilecek olan ey, dilenci nezarethaneleri ya da krek cezalan deildir.
Entegrasyon, korunmaszlk, yardm ve mensubiyet yitimi eklindeki drt
blge arasndaki hudutlann yeni temellerde yeniden oluturulmas gereklili
i Devrim'in arefesinde iyice belirginleir.

alma zgOrtUO
Kitlesel bir korunmaszln bu ekilde bilincine varlmasna paralel ola
rak, bizzat emein/almann alglannda bir deiim meydana gelir ve bu,
emekilerin durumunu derinden etkileyecektir. Emek/alma, toplumsal
zenginlik kayna olarak kabul edilir: "Felsefe tan uzun sredir anyoruz;
bulduk ite, emek !"33
alma zorunluluu elbette 18. yzylda kefedilmi deildir. Bunun kay
na, Kutsal Kitap'taki lanettir ve aylakln mahkom edilmesi, btn din
sel ve ahlaki vaazlann deimezidir; en azndan, bu tr ileri yani kelimenin
tam anlamyla "aln teri aktlan" ileri -"ekmeini alnnn teriyle kazanacak
sn"-, kol gcyle yaplan ileri yapanlar iin. Egemen tabakalann yararlan
d muafiyet ise, bu alma ykmlln rtmek bir yana, zorunlulu
unu glendirir. El emeiyle almaktan muaf olmak, ayrcalklarn en b
yyken, tersine, alma zorunluluu, kol gcnden baka bir eye sahip
olmayanlarn toplumsal borlann deyebilmesinin tek yoludur. Fakat al
mann halk iin vazgeilmez yasa olmas, onun zenginlik kayna olduu an
lamna gelmez. Bu daha ziyade, modem dneme kadar, zenginlik dzeninin
dnda olmann karldr.

araya getirir ve l 789'da bile Provence kontu ile Chartres dk, mstakbel 18. Louis ile Lou
is-Philippe, cemiyetin yeleri arasndadr. Restorasyon dneminde buras meruiyeti bir odak
olacaktr (bkz. A. Gueslin, L'invrntion de l'tconomi: socialc, Economica, Paris, 1987, s. 1 23 ve
devam).
32 J. Kaplow, Les noms d:s rois, a.g.:., s. 1 7 1 .
33 R. de Coppans, Des moyrns d: dttruir: la mrndicit rn Franu rn rrndan l:s mrndians util:s sans
l:s rrndr: malh:ur:ux, a.g.:., s. 323 iinde.

161
Bu zenginlik fiilen balangta ba ya da pay alma, bir senyrn kendi
sine hizmette bulunan bir tebaaya tmarlk toprak vermesi ("fieflik") mode
li biiminde dnlmt; muhtemelen topran en alt dzeydeki iletici
sine dek uzanan toplumsal bir bamllk ilikisi iinde aktarlrd; o kii de
topra ekerdi, nk beden gcnden baka verecei hibir ey yoktu. Ay
n ekilde, grev ve mevkiler de, kraliyet iktidarnn verdii ya da ondan sa
tn alnan imtiyazlar, bir almann karlndan ziyade toplumsal payeler
di. 34 Topran ve kamusal konumlara bal ayncalklann yan sra zenginli
in dier nemli kayna olan ticaret, eitsiz bir mbadele modelinde d
nlmtr; buna gre kar, retici bir emein dorudan karl deildir. Ti
cari zenginlik, merkantilizm dnemi de dahil olmak zere, ticaret ii yaplan
kimsenin zararna olduuna inanlan bir pay alma ileminden doar. Ulus
lararas byk ticaret, baharat, ipek, eker, kahve ticareti, hatta byk tica
ret servetlerinin kkeninde bulunan manfaktr rnlerinin uzak lkelere
ihrac, genellikle eitsiz partnerleri kar karya getirir ve yumuatlm bir
fetih biiminde iler. Modemitenin eiinde Yeni Dnya'nn smrs, re
tici bir emein taban tabana zdd olarak, servet edinmenin, yerlilerin fethe
dilen kaynaklarna sistematik olarak el konmasna dayandn bir kez daha
aklamaktadr. Eski gebe fatihlerin talanlarn hatrlatan bu serveti skp
alma biimlerinde, emein pay (rnein Peru madenlerinden gm kar
mak, limanlara kadar tamak, Sevilla'ya geliine kadar koruma amal elik
etmek) elde edilen olaanst karlar karsnda gln kalr. stelik bu ite,
yan-klelie mahkm edilmi yerliler gibi en sefil durumdaki insanlar kul
lanlmtr.
Dolaysyla, ierdii emek miktar bir metann deerinin gerek kayna
olarak grlemez. Emein servetle grnr bir ilikisi yoktur, servetin
emekle ilikisi ise daha da az grnrdr: Genel kural olarak en zenginler
en az alr ya da hi almazlar. alma ise, tersine, ounlukla hayatta
kalmak iin elindeki malzemeyi ilemek ya da topra ekmek zorunluluu
na mahkm olmu yoksullarn ve dar gelirlilerin payna der. alma, hi
bir eyi olmayanlar iin hem ekonomik bir zorunluluk, hem de ahlaki bir y
kmllktr; aylakln taban tabana zdddr, halkn ahlakszlklarn slah
edecek eydir. Dolaysyla, "doal olarak" disipline edici emalara dahildir.
Daha nce vurguladmz gibi, alma ile bask arasnda organik bir iliki
vardr. alma, toplumsal olarak donanml olmayan herkesin ihtiyalar
n gidermesinin zorunlu arac olduuna gre, bunun nedeni emein ekono
mik deerinin sfr olmas deildir; ve yine belirttiimiz gibi, kilise, daha 12.
yzylda emein ekonomik ilevini kabul etmitir. Fakat bu ekonomik fay-
34 Bkz. F. Fourquet, Richesse et puissanct, unt gtntalogit k la valeur, la Dtcouvene, Paris, 1989,
il. Blm.

162
da, emein zerk bir boyutu olarak tanmlanmamtr. alma zorunluluu,
imtiyazl durumlarn kart olarak halkn durumunu tanmlaxan antropolo
jik -ve ayrlmazcasna dinsel, ahlaki, toplumsal ve ekonomik- denebilecek
bir komplekse dahildir. Bu model 16. yzylda, sklkla dendii gibi, modern
kapitalizm atlm gsterirken hala canldr. rnein, kapitalizmin gereklilik
lerini dini deerlerin egemenliindeki "Ortaa"n eski yardmlama dnya
sndan tam olmakla vlenJuan Luis Vives, gerekten de eli aya tutma
yanlar da dahil btn muhtalar altrmak ister. Fakat buradaki ama n
celikle "bir ile megulken ve kendilerini almaya vermiken, meguliyet
siz kaldklarnda ilerinde doacak kt dnce ve meguliyetlerin engel
lenecei" eklindeki grtr. 35 alma, zorunlu alma kurumlarnda her
zaman birlikte yrd dini ibadetler gibi, en azndan ahlaki yetenekleri
kadar ekonomik yararll asndan da deer tar. almann bu disipli
ne edici ilevinin snr rnei, genellikle "burjuva" ve rasyonel nitelii vur
gulanan belediye politikalarnn uzants iinde 16. yzyl sonunda Amster
dam'da kurulan Rasphaus olmutur. Bakaldran aylaklar, sular altnda kal
m bir mahzene kapatlrlar ve boulmaktan kurtulmak iin suyu deli gibi
pompalamak zorundadrlar: Hibir ekonomik fayda retmeden almann
azami kefaret deeri. 36
Merkantilizm, emein deerinin bilincine varlmasnda bir evredir; fakat
bunun zeri hala disipline edici modelle rtldr. Kralln tm kaynak
larn azami hale getirme kaygs iindeki merkantilizm, btn igcn de
seferber etmeye ynelir. Bu adan aylaklarn potansiyellerini kullanlm
yor olmas, son verilmesi gereken bir skandaldr. Bylelikle, emek ekono
mik yaran bakmndan da temel bir deer halini almakla birlikte, bunun ne
deni esasen u politik gereklilii gerekletirmenin arac olmasdr: Krall,
ticari dzlemde cereyan eden uluslararas rekabet karsnda gl konuma
yerletirmek (sanayi politikas ticaret politikasnn hizmetindeki bir aratr;
ticaret politikas da kralln gcn arttrma ynndeki krallk buyruuna
tabidir) . Emek hala kendi kendini dorulayan bir ey deildir. Merkantilist
retimciliin kefaret olarak dinsel alma anlayyla ve insan doasnn k
t eilimleriyle mcadele etmek iin alma zorunluluu eklindeki ahlaki
anlayla kusursuzca birletii artk anlalr; ve btn bunlar da hep zorun-

35 J. L. Vives, De l'assistance avc pauvres, a.g.e.


36 Bu tutum sanayi kapitalizminin zaferinden sonra da varln srdrecektir. 19. yzylda lrlan
da'da pataes datmndan yararlanan muhtalann nce ina edip sonra da ykmalan gereken
"alk kuleleri" vard: "Bugne kadar olduu gibi bedava patates datmak yerine, buna hakla
n olmas iin onlardan bir i yapmalan istendi. i bulunamaynca, onlara knn ortasnda kule
ler yaptnld. le yaramayan bu kulelere alk kulesi dendi. Ktlk bitmeden alk kuleleri yk
selince de, isizler onlar ykmakla grevlendirildiler" O. Duboin, L'tconomie distributive s'im
pose, Leedis, Paris, 1950, s. 81).

163
lu alma kapsamndadr. Genel bakm yurtlarnda, kraliyet manfaktrle
rinde ya da yoksullar iin zel olarak ngrlm manfaktrlerde, azami
verimlilik -teknik ilerin arasna dinsel ibadetler girerken- kesin bir snr
landrmayla ve demir bir disiplinle elde edilecektir. Merkantilizm alma
y tevik etmek iin kapal mekann disipline edici gcn harekete geirir
ken, buna paralel olarak korporatist dzenlemelerin etkisini de glendirir.
ster merkantilizm sz konusu olsun, isterse de almann ahlaki ya da
dinsel buyruklarla dzenlendii nceki biimler, emein ekonomik dee
ri daima baka gerekliliklere tabidir. Bu nedenle emek "zgrce" geliemez.
Emei her zaman iin dsal kstlama sistemleriyle evrelemek gerekecektir.
Emein temsili ancak liberalizmle birlikte "zgrleecek" ve alma zgr
l buyruu kendini dayatacaktr.
Hannah Arendt, modem alma anlaynn bu ykseliinin bellibal ev-
relerini yle zetler:
Emein en hakir grlen durumdan insan faaliyetlerinin en fazla kabul g
reni olarak en yksek mertebeye bu ani ve arpc ykselii, Locke'un, btn
mlkiyetin kaynann emek olduunu kefetmesiyle balad; Adam Smith
her servetin kaynann emek olduunu ileri srdnde bu devam etti; do
ruk noktasn ise Marx'n "emek sisteminde buldu ve bu sistemde emek,
retkenliin kayna ve bizzat insann insanlnn ifadesi oldu. 37

Bu lemede Adam Smith stratejik bir konum igal eder:


Bylece, herhangi bir rnn deeri, ona sahip olan ama kullanmaya ya da
kendisi tketmeye almayp baka bir eyle deitirme niyetinde olan kii
iin, bu rn satlabilir ya da sipari edilebilir duruma getiren emek mikta
rna eittir. Sonu olarak, emek btn metalarn deiim deerinin gerek l
sdr. [ . . . ] Dnyann zenginlikleri balangta altnla ya da parayla deil,
emekle satn alnmtr. 38

Bu tutumun belli bir mulaklk ierdii kesindir. Adam Smith emek mik
tarn bir rnn deiim deerinin temeli yaparken, Marx'n belirtecei gibi
bu emek miktarnn her rnn deerini gerekten ve tek bana oluturdu
unu sylemeye kadar varmaz. 39 Fakat -Locke'un bal bana emekten zi
yade zel mlkiyetin temeliyle ilgilenmesi gibi- Smith de metalarn serbest
37 H. Arendt, Condiion de l'homme modeme, l . bask 1958, Franszca tercme, Calmann-Levy,
Paris, 1983, s. 1 14-1 1 5. [insanlk Durumu, ev. Bahadr Sina ener, lletiim Yaynlan, stanbul,
2008 1 .
38 A. Smith, Rechcrches sur la nature et les causes de la ichesses des nations, 1. bask, 1776 [Mille
lein Zenginlii, ev. Haldun Derin, l Bankas Kltr Yaynlan, stanbul, 2006).
39 Bu noktann tanlmas iin bkz. L. Dumont, Homo aequalis, grntse e tpanouissemrn de la lo
gique tconomique, Gallimard, Paris, 1977.

164
dolamn ve zenginliklerin snrsz birikimini salayan bir pa.zann varln
temellendirmek istemektedir. Byle bir pazar oluturmak iin, emek rnle
rinin maliyetlerine gre deiime girmeleri gerekir.
Mbadele bylece partnerler arasndaki karlarn adil dengesini salar
ken, birinin dierine baskn kaca eitsiz bir ilikiye son verir. Fakat bu
nun koulu, rnlerin emek deerlerine gre -ki bu da zgr bir emekle re
tilmitir- dei toku edildii serbest bir pazarn var olmasdr. "Sanayinin
yararll esasen zgrle baldr ve bu zgrlk olmadan sadece bu ya
rarllk yok olmakla kalmaz, dahas tekeller halini alarak yozlar ve yerini
kargaa alr ki bunun zorunlu sonucu devletin kdr."40 Tekeller hem
rnlerin serbest dolamn, hem de retim koullarnn serbeste geliimi
ni bozar; zenginliklere el koyan ve eitsiz deiimlere neden olan feodal im
tiyazlar eklinde bir araya gelirler. Emek deerinin, servetin kayna olarak
kabul edilmesi ve ekonomik mbadelenin partnerler arasndaki kar den
gesini salayan istikrarl bir toplumsal dzenin temeli olarak grlmesi ay
n srete gerekleir. Adam Smith politik iktisad pazarda mbadele zgr
lnden yola karak kurmak ister. Fakat bu mbadele zgrlnn ger
eklemesi, alma zgrln ve dolaysyla ii emeinin serbest kalma
sn gerektirir:
Btn mlkiyetlerin en kutsal ve en dokunulmaz, [emekinin) hnerinin
mlkiyetidir, nk bu onun ellerinin gcnde ve maharetindedir; ve onun
bu g ve mahareti, kimseye zarar vermedike, en uygun bulduu biim
de kullanmasn engellemek, bu ilk mlkiyetin bariz ihlalidir. inin oldu
u kadar ona i vermeye hazr olanlann da meru zgrl zerinde bariz
bir hak gaspdr.4 1

Demek ki 18. yzyln tevik ettii gerek keif, alma zorunluluu de


il, alma zgrlnn zorunluluudur. O zamana dek egemen olan i r
gtlenmesinin iki biiminin yklmasn gerektirir: kurall alma ile zorun
lu alma. Turgot'nun eseri bu adan rnektir. O, XVI. Louis'nin inisiyati-
40 F. Quesnay, Ordre naturd et essentid des societs politiques, Patis, 1 76 7, ak. E. Labrousse, F .
Braudel, Histoire economique e t sociale d e l a France, a.g.e., c. i l , s . 225. Adam Smith'in ekonomik
liberalizmi ile fizyokratlann tutumu arasndaki ilikileri burada tartmayacaz. u anki konu
muz asndan nem tayan ek ey, zenginliin gerek temeli olarak topraa bahlklanna ra
men, bu kiilerin mbadele zgrlnn tara[tan olduklan ("zgrlk, tam zgrlk, kusur
suz dokunulmazlk, ite temel yasa" der barahip Baudeau,Journal de l'agriculture'de) ve topra
n ilenmesi iin gerekli grdkleri emein deerini vurgulamalandr: "Tannsa\ retim mali
yetleri karlar, ekimde kullanlan el emeini der ve dahas, toprak mlkiyetinin gelirini re
tir" (F. Quesnay, "Tohumlar" maddesi, Encydoptdie, a.g.e., c. VII, s. 813). Bylece, baz dok
trin aynlklanna ramen, fzyokratlar ve ilk liberaller, tekellere ve ayncalklara kar mcadele
de ayru lde kararldrlar.
41 A. Smith, chuchcs sur la nature et les causes de la richesse des nations, a.g.e., s. 252, ak. P. Ro
sanvallon, l capitalisme utopique, a.g.e., s. 104,

165
fi ona brakmaya raz grnd ksa sre zarfnda, hem loncalar ve dilen
ci nezarethanelerini, hem de angaryann kalntlarn ortadan kaldrmaya a
lm kiidir. Fakat bundan nce, Ansihlopedi'nin "Vakf' maddesinde giri
imlerinin felsefesini aklamtr. Bu vesileyle, devletin ilevlerini btny
le yeniden tanmlayan liberalizmin politik felsefesinin zn ortaya koyar:
"Devletin her bir yesine borlu olduu ey, ustalklarn rahatlkla icra et
melerine ya da bunun dl olan rnlerden yararlanmalarna engel olan
eyleri ortadan kaldrmaktr. "42 Minimal bir devlet, pazarn nndeki kstek
leri kaldrmakla ve kendilerini serbeste ilerine adayan insanlarn karlarn
dan mahrum kalmamalarn garanti etmekle yetinmelidir. Adam Smith iin
olduu gibi, Turgot iin de kar, toplumu dinamikletirebilecek gerek d
zenleyicidir. Devletin rol bu karlar oyununun kendini zgrce ifade ede
bilmesini garanti altna almaktr: "nsanlar onlara salamak istediiniz iyi
likle gl bir ekilde ilgileniyorlarsa, brakn yapsnlar: lte en temel, biri
cik ilke. Sizin arzuladnzdan daha az cokuyla bu iyilie yneliyor gz
kyorlarsa, onlarn karn arttrn. "43
Bu hedefleri gerekletirmenin nnde, yklmas gereken iki temel engel
vardr: vakflar ve yurtlar. Muhta olanlara yardm etme ve -ilerinden baz
larn da- almaya zorlama iddiasndaki bu hayr kurumlan, Eski Rejim'in
sonunda Aydnlanma'nn btn yandalar tarafndan tmyle gzden d
rlmtr.44 Fakat bu kurumlar, sadece sefaletin ortasnda, skkln ve
pisliin, denetimsiz bir iktidarn keyfiyetinin hkm srd dehet saan
yerler haline gelmekle kalmad. Bu kapal kurumlar, liberal ekonominin ye
ni ilkelerini de -en azndan ahlaki ve politik bir skandal kadar- ihlal etmi
lerdi. Bu kurumlar ierisinde sadece yoksullara kt muamele etmekle ye
tinilmez, emek-gleri de ellerinden alnd iin, temsil ettikleri potansiyel
zenginlik de verimsizletirilirdi.
Montlinot, kukusuz bu yeni duyarll en bilinli ifade etmi kiidir. D
nemin btn gelikin zihinleri gibi, o da zorunlu almaya muhalefetini ifa
de etmekle yetinmez. Kapatmaya kar oluunun gerekesi gayet derindir:
Ustalk rn olmayan ve kiisel kar rehber edinmemi hibir yeni fabri
ka baarl olamaz: Ar ar da olsa btn sanatlar, btn meslekleri bir ku
tuptan dierine tayan ey, olumlu rekabet ve daha iyi bir kader arzusudur;

42 A. R. H. Turgot, "Edit portant suppression des jurandes et communautes de commerce, arts


et metiers", Jourdan, Decrouzy, Isambert, Recueil gtntral des anciennes lois Jranai.ses, a.g.e., c.
XXIII, s. 372 iinde.
43 A.g.e., s. 54.
44 Bkz. rnein V. Mirabeau, L'ami des hommes, Paris, 1774, c. il, s. 349 ve Telles-Dacosta, Plan
gtntral des hospices du royamue, Paris, 1789: "Hastane ya da merkez hastanesi gibi isimler k
k drcdr; yardma ve destee en fazla muhta kiileri uzaklaurmaktadr" (s. 4).

166
imdi sadece ac eken ve hibir meziyetin daha zengin ya da daha onurlu k
lamayaca bir grup insandan nasl bir cesaret, nasl bir ustalk beklenebile
ceini soruyorum.45

Her "liberal" ideoloji u birka satra baldr: alma zgrl ayn za


manda kiisel inisiyatifi, risk ve abadan zevk almay, rekabet duygusunu da
serbest brakmaldr. Kiinin kendi durumunu iyiletirme arzusu, sanayinin
vazgeemeyecei bir devindiricidir. Sabit bir dzene dahil olmay ve bunun
la yetinmeyi toplumsal norm haline getirmi geleneksel anlayla taban taba
na zt bir grtr bu. Vesayet altndaki tabakalar, statler, zmreler toplu
mundan tamamen kopulmutur. Fakat bu iki dnyann kavanda, yeni bir
emek tanm kendini dayatr; "Eski Rejim"e kart yeni bir rejimin ortaya
kn bu salayacaktr.
Bu ilkeler nda Turgot, 1776 ylnda zorunlu alma geleneini sr
dren dilenci nezarethanelerinin kapatlmasna karar verir (pek baarl ola
mamtr, nk gzden dtkten hemen sonra bu kurumlar yeniden can
landrlmtr). Fakat ayn politikann ikinci kanad olan ve ayn yl giriilen,
kurall almann, loncalarn kaldrlmas daha geni kapsamldr. Bu orta
dan kaldrma, doal hukukun gereklilikleriyle ekonomik etkinliin gerekli
liklerini uzlatrmaya yneliktir. Montlinot iin olduu gibi, Turgot iin de
geleneksel alma kurallar, retim ilkesinin -zgr znenin kendi kar
n arama dinamiinin- yaygnlamasna engel olarak alglanr: "Muhta du
rumdaki kiilerin kendi emekleriyle yaamasn salayamayan [ ... ] olumlu
rekabetin ve sanayinin gelimesini engelleyen keyfi kurumlan ortadan kal
drmak istiyoruz. "46
Bu nlemlerin temeli gerek bir alma hakknn grkemli bir ekil
de olumlanmasdr: "Tanr, insana ihtiyalar verirken, onu emek kayna
na mecbur klarken, alma hakkn her insann mlkiyeti haline ge
tirdi. Bu mlkiyet btn mlkiyetlerin en kutsal ve en zaman amna
uramazdr."47 Turgot, 19. yzyl boyunca en sert toplumsal mcadelele
ri besleyecek olan bu alma hakk parolasnn sonularnn tamamen bi
lincinde midir? Kukusuz deildir. Fakat alma zorunluluunun temelini
toplumda deil, doada ararken devrimci bir altst olu gerekletirir. al
ma zgrl doal bir yasa meruiyetine sahiptir; rgtlenmesinin tarihsel
45 C. A. J. Leclerc de Montlinot, Quels son les moyrns de dtruire la mrndicitt, de rrndre lts pauvres
utiles et de les secourir dans la ville de Soissons, Soissons, 1770, s. 18.
46 A.g.e., s. 4.
47 A.g.c, s. 375. Adam Smith 1563 tarihli Zanaatkarlar Yasas'nn eletirisi erevesinde unu be
lirtir: "Btn mlkiyetlerin en kutsal ve en dokunulmaz, kiinin kendi emeinin sahibi olma
sdr." Bunu ayn zamanda "ilkel mlkiyet" [propritt primitivc) diye de adlandnr. Bkz. Rcchtr
chts sur la naturt tt les causts de la richtssc dts nations, a.g.t., s. 252, akt. P. Rosanvallon, l.t ca
pitalismc utopiqut, a.g.t., s. 104.

167
biimleri ise olumsaldr. Dolaysyla sz konusu biimler u ana dek birok
kstlamaya tabi tutulduundan, keyfi ve despotiktirler. Tarih, "toplum ka
nna kar zel kan" dayatarak, rasyonel -nk doal- bir gereklilii yo
lundan saptrmtr. Ayrcalklar temelinde tarihsel olarak rgtlenmi top
lum, partiklaristtir. Bu toplum, tekel ruhundan esinlenmi arac konum
daki oluumlan merulatrmtr. Doal yasalann etkili olmasna izin ver
mek iin eski dnyann bu mirasn acilen ortadan kaldrmak gerekir. stih
dama serbest eriim ile zgr bir emek pazannn kurulmas, eski toplumun
keyfi toplumsal dzenini ykarak rasyonel bir toplumsal dzenin ykselii
ne damgasn vurur.48
Doal hukuka dayal bu zgrln iadesi, ayn zamanda, faaliyeti top
lumsal bakmdan yararl (yoksa ayrcalk tayanlarnki gibi asalak deil)
olan gruplarn somut karlanyla kesime avantajna sahiptir. En bata, i
verenler ve alanlardan oluan iki kategori sz konusudur, ki bunlann ko
numlan, bu bak asndan, birbirlerini tamamlayc grlr ve antago
nist olduklan ise daha sonra ortaya kar. iler kesinlikle almaya ihti
ya duyarlar; bu onlar iin bir hayat memat meselesidir: "Emeklerinden ba
ka mlkleri olmadndan, geinebilmek iin sahip olduklan tek kaynaklan
btnyle kullanma ihtiyacna ve hakkna sahip olan bu insan snfn zel
likle korumakla grevliyiz."49 Fakat iverenler de iletmelerini gelitirmek
iin mevcut tm igcn zgrce kullanabilmeye ihtiya duyarlar: "Btn
yurttalar snf, istihdam etmek istedikleri iileri seme hakkndan, dk
fiyat ve emein yetkinletirilmesi iin rekabetin onlara salayaca avantaj
lardan yoksundurlar. "50
karlarn belirgin biimde birbiriyle rtmesi, ille de alma zgr
lnn tesis edilmesiyle birlikte alanlarla iverenlerin elde edecekleri
avantajlarn karlkl olduu anlamna gelmeyebilir. Farkl karlarn, bir
birlerini tamamlamalar ya da atmalar iin aralannda hibir arac olmak
szn kar karya braklmas, kurulmas gereken i rgtlenmesinin temel
dnmnn esas koulunu oluturur. Bundan belirli sonular ortaya ka
caktr, ancak hepsi de bizzat bu ilkeden kaynaklanmayacaktr.
Fakat zenginliin emekle retilmesi ve alma zgrlyle azamileme
si, bir ulusun igcn oluturan genellikle yoksul ve kmsenen kitle kar
sndaki tutumda derin bir deiiklie yol aar. nk bu ulusun zenginli
i, bundan byle, bu igcnn rasyonel kullanmna baldr. Yoksul bile
olsa, emeki alma kapasitesi bakmndan zengindir; bunun meyve verme-

48 Toplumlann doal ve rasyonel dzeni karsnda irrasyonalie kayna olan bu tarih anlay
hakknda bkz. G. Procacci, Gouvcrncr la mistre, Le Seuil, Paris, 1993, I. Blm.
49 A. R. Turgo, "Edit poran suppression des jurandes", a.g.t., s. 376.
50 Ag.c.
168
sini salamak yeterlidir. Merkantilizmin ngrd gibi bir devletin gerek
politikas, nfusunun alma kapasitesini azami lde gelitirmekten iba
ret olmaldr. Fakat emein genel toplumsal yararllna dair bu saptamaya,
emekilerin grecei muameleyle ilgili temel bir saptamay da artk ekleye
biliriz. Merkantilizm, kendi kefini yani almay/emei, retken olmayan,
buyruku ve baskc bir arasallatrma iine hapsetmiti. Devrim'in arefe
sinde, ad gelecek kuaklara gemeyi hak eden bir yazar, emeki halk kar
snda benimsenmesi gereken yeni stratejiyi btn gcyle ifade eder:
Eer btn toplumsal haz emek zerinde kurulmusa, haz alan snfn yaran
iin, emeki snfn korunmas arttr. Kargaay ve toplumsal felaketleri n
lemek kukusuz bir ihtiyatr. Tarlalarmz ekmekle, erzamz tamakla,
rnanfaktr ve atlyelerimizi doldurmakla grevli kiilerin bu usuz bucak
sz ve deerli kaynana gz kulak olmak bu ihtiyalardan biridir. 51

Bu metinde, alan topluluklar karsnda gelitirilen farkl tutumlar g


rrz. Eski baskc tutum henz reddedilmemitir. An sefaletin, kaybede
cek bir eyleri olmayan insanlar srkleyebilecei tehlikeli durumlar nle
mek adna daima tepeden manzaray gzlemektedir. Fakat yoksullarn o
unluu iin -nfusun ounluu- kullanlan "fidelik" imgesi artk btn
anlamn edinmitir. Tm emeki kategorileri, zenle beslenilmesi, kelime
nin dz anlamnda eitilmesi gereken kitleyi temsil eder. Yani anlan altr
mak iin abalamak ve bylece emein beraberinde getirdii toplumsal ser
veti, bir tarlay eker gibi yetitirip hasat etmek gerekir. Nfus gerekten de
uluslarn servetinin kaynadr; ama elbette almas kouluyla. 52
Bu, "fayda salayan snfn kar"nadr. Burada, insani yardmseverliin
duygusal gzyalarnn uzanda olduumuz gibi, aylak muhtalarn al
trlmasn polisiye bir sorun haline getiren yzyllk tutumun da uzanda
yz. Yardm uygulamalar, muhtalar iindeki ok zel kategorileri ilgilendi-

51 C. P. Copeau, Essai sur l'tablissemen des hpiaux des grandes villes, Paris, 1787, s. 142. 18.
yzylda nfus azalmasna dair ok yaygn inan varln srdrdnden bu gereklilik kendi
ni dayatr. rnein bkz. Quesnay, "Nfus" maddesi, Encycloptdie, ya da Montesquieu: "Bu tr
eylerde olabilecek kadar doru bir hesaba gre, o dnemde gemite olduundan on kez daha
az erkek vardt [ ... ]. artc olan ey, onun [gezegenin] her geen gn nfusunun azalmasdr
ve eer bu byle devam ederse, on yzyl iinde bir lden fark kalmayacak" (Leres pusanes,
112. mektup, Birinci bask, Amsterdam, 1727). Ayn Montesquieu u nl cmlenin yazandr:
"Bir insan hibir eyi olmadndan deil, almadndan yoksuldur" (De l'espri des lois, Bi
rinci bask, Cenevre, 1749). Emein deerine ve emekilerin azlna dair bu bilin nihayetin
de emei zenginliklerin en stn haline getirir.
52 Yine bu dnemde, "krall nfuslandrma" hedefini takip ederek, "ocuklann korunmas" ve
terk edilmi ocuklann sorumluluunun stlenilmesi iradesi kendini gsterir (bkz. M. l.aget,
"Note sur les reanimations des nouveau-nes", Annales de dtmographie historique, 1983). Terk
edilmi ocuklar karsndaki politika hakknda btnsel bir bak as iin bkz. B. Assicot,
"L'abandon d'enfant, etude de sociologie", Sosyoloji doktora tezi, Paris Vlll niversitesi, 1993.

169
riyordu; zellikle de alamayanlar. imdi ortaya atlan sorun, halk kitlesi
nin durumu sorunudur ve almann tmyle yeniden rgtlenmesi gerekir.
Ekonomi dersleri -kalplerin sesi deil- bahtszlara yeni bir gzle bakmaya
tevik eder: Ulusal topluluun, en bata da mal mlk olanlarn kan, de
zavantajl kitleler karsnda yeni bir politikann olumasn mutlak bir ekil
de gerektirir. Yardm ve de tersi -bask- bahtszlar karsnda tevik edilmesi
gereken ayrcalkl bir tutum olarak artk geride braklmtr.
Kukusuz, "fayda salayan snf'n tutumu bu sorun karsnda homojen
deildir. insani yardm sosyete salonlarnda ve sarayda modadr. stelik res
mi politika, gezgin serserilii ve dilencilii bask altna almaya ynelik asrlk
tutumu srdrmektedir. Daha nce vurguladmz gibi 1764 tarihli byk
buyruk ve bunun uygulanma tarz, eski dnemlerin reetelerini sistematik
letirmitir. Kralln dne kadar egemen politika yine de bu ynde ola
caktr. Fakat yeni tutumu savunan Turgot bir marjinal deildir. Maliye Baka
n olarak ksa sreli iktidar srasnda, geleneksel i rgtlenmesinin dayan
d iki temel dayana, meslek cemiyetlerini ve zorunlu alma kurumlar
n sarsar. Bunlar reddeden Eski Rejim, belki de "reformcu" bir seenek an
sn bylece karm olur.
Dolaysyla muhtala, almaya, dilencilie ve gezgin serserilie bal
sorunlar konusunda iki ynetimsellik plannn kar karya geldii aktr.
Bununla birlikte sz konusu planlar ayn kapsamda deildir. Emein top
lumsal servet reten baat deer olduunun ve kitlesel korunmaszln or
tak bilinci, yardm datmlar ve zorunlu alma eklindeki geleneksel po
litikalar gzden drr ve bunlara ikincil bir rol verir. Bunun temel bir ne
deni vardr: nk bu politikalar, daha kapsaml ama etkinlii ok kukulu
caydrc bir rol edinmek pahasna, sadece sosyal sorunun marjlarnda, yar
dm ve mensubiyet yitimi blgelerinde etkili olabilirler. Buna karlk, bu so
runlarn merkezinde almann bulunduu doruysa -nk sefalet ya da
kitlesel korunmaszlk, byk lde almann temelden kusurlu rgt
lenmesinden kaynaklanr-, bu durumda sosyal sorun almann yeniden
rgtlenme sorunu olarak formle edilebilir. istihdama serbest eriim parola
s, nfusun zel kategorilerine -dilenciler, gezgin serseriler, muhta yallar,
terk edilmi ocuklar, vb.- ynelik farkl nlemlerin sektryel karakterini
aar. alan topluluklarn btnn ilgilendiren bu parolann, kitlesel ko
runmaszlk zerinde, zellikle cretlilerin durumu zerinde dorudan bir
etkisi olabilir. istihdama serbest eriim, Eski Rejim toplumunda yapsal bir
reforma yol amas gereken genel bir politika hedefidir. Bu reformda "ilerici"
olabilecek her eyin bu parolada ierildii dnlr. Tawney'in bir yargs,
btn bu reformcularn paylat ve onlan z gerei liberal yapan bu itki
yi tam olarak ifade etmektedir: "Dnemin byk dman tekeldi; Aydnlan-
170
ma insanlarnn, adna mcadele ettikleri sava l, ayrcalklarn ortadan
kaldrlmasyd; onlarn ideali, herkesin sahip olmas gereken .ekonomik fr
satlara erimekte ve abalarnn yaratabilecei zenginliklerden yararlanmak
ta zgr olduu bir toplumdu."53 Emein zgrlemesi, bu program gerek
letirmenin ana parasn temsil ediyordu. 54
Geleneksel kstlamalar geni lde amay baardn grdmz bu
fiili alma rgtlenmesi karsnda sz konusu temsilin kesinliini, yakn
dnem tarihyazmnn yapt gibi, kukusuz biz de sorgulayabiliriz. 55 Tpk
gezgin serseriliin -ve bir sre sonra yoksulluun- hedef alnmasnda oldu
u gibi, tmyle ayrcalklarn ve tekellerin egemenliindeki bir emein de
ilk liberaller tarafndan hedef tahtasna oturtulmas, somut alma ilikileri
nin zaten byk eitliliini kukusuz arptan toplumsal bir kurgudur. Fa
kat byle bir devrimci etkisi olmasnn nedeni, 18. yzylda toplumsal dze
nin temeline dair anlay altst eden temel dnm erevesine dahil ol
masdr. Aydnlanmaclarn dncesi asndan toplum artk akn bir d
zene gnderme yapmaz, kendi rgtlenme ilkesini kendinde bulur. Dolay
syla, pazar ve szleme, toplumun akn bir temelden kendi ikinliine ge
iini salayan araclardr. Szlemeye bavurmak -sadece yurttalarn ira
desiyle retilmi toplumsal dzenin temeli olan Rousseau'nun toplum sz
lemesi-, toplumsal znelere tepeden hkmeden dsal bir lrade'nin tepeden
bak yerine, toplumsal znelerin kolektif olarak kendi kendilerini olutur
duu anlamna gelir. Bylece, Marcel Gauchet'nin dedii gibi, "toplumun
boyunduruk emasndan zgrlemesi"ne damgasn vurur. 56 Aa yukar
ayn zamanda, Adam Smith piyasann egemenliini kefeder: "Bireylerin ira
desinden bamsz ve onlar bir araya getirecek ekilde ve onlar farkna var
makszn ileyen zerk bir toplumsal badaklk ilkesi."57

53 R. H. Tawney, The Acquisitive Society, Collins, Londra, 1961, s. 23 (Birinci bask, 1926).
54 Bu elbette isihdama serbest eriimin ne dnlebilecek tek reform olduu anlamna gelir, ne
de bu reformun kapsamnn evrensel olduu. Oncelikle cretlileri ilgilendirdiinden (bu ne
denle onun nemi burada zellikle vurgulanmtr), kyllerin sefaleti zerinde buyuk bir e
kisi olmayacaktr. Fakat 4 Austos gecesi [eodal haklann kaldnlmas, Le Chapelier yasas ta
rahndan alma kurallannn kaldnlmasyla ilikisiz deildir: Her iki nlem de arkaik olarak
nitelenen ayncalklan ortadan kaldm ve biri oprag, dieri emei zgirce iletmeye elverili
klar. Vergi reformu bir dier seenektir. En az varlkllar zerinde daha ar olarak uygulanan
bir vergi sistemi yerine, gelirlere orantl bir vergilendirmeyi, kraliyet ondalk vergisini gtle
yen Vauban, kitlesel sefaletle de mcadele etmek istiyordu. Fakat bu proje ve 18. yzylda ha
zrlanm dier vergi reformu teebbsleri, emei ya da topra ilgilendirenler gibi, ayncalkl
lann muhaldetiyle karlamtr.
55 Bkz. M. Sonescher, Work and Wages, a.g.e.
56 Marcel Gauchet, "De l'avenement de l'individu il la decouvene de la societe". Annales ESC, Ma
ys-Haziran 1979, s. 463.
57 A.g.e. Gauchet'ye gre, piyasa akn toplumsal dzendeki kopuu szlemeden daha iyi gerek
letirir, unko ekonomiyi her turlu bilincin ya da bir iradenin referans yapar.

1 71
Bu yeni banty yle ortaya koyabiliriz: "Korporatist vesayet - ticari te
keller" eklindeki eski bantya kar, "i szlemesi - pazara serbest eri
im" ifti, zellikle retimin ve ticaretin rgtlenmesi dzleminde, znele
rin Btn'e -Tann'ya ya da onun bu dnyadaki temsilcisi Krala- tabi olmak
tan kurtulduu ve zafer kazanacak modemitenin hala. "holistik" trdeki es
ki toplumdan miras ald katman, tabaka, stat hiyerarisi zerinde temel
lenen bir kstlama sisteminden zgrletii genel bir tavnn ifadesidir. 58 Tam
anlamyla ekonomik karlarn dahi tesindeki byle bir mcadele, btn
Aydnlanmaclar nasl olur da bir araya getirmez?

..ihlal edilemez ve kutsal bir bor"


Eski Rejim kerken, artc berraklktaki bir metin, zihnimizde canlandr
maya altmz btn fikir hareketini sentezler. Proces verbaux et rapports
du Comitt pour l'extinction de la mendicitt de l'Assemblte constituante59 [Ku
rucu Meclis'in Dilenciliin Kkn Kazma Komitesi Tutanak ve Raporlar)
eski sistemin seeneklerini aydnlatr ve modem zamanlarda yardmlara ve
i rgtlenmesine dair btnsel bir program izer.
ncelikle ok eski bir hareket aydnla kavuturulur:
Bu uzun yasa dizisini [gezgin serserilik ve dilencilik zerine dzenlemeler
btn] ele aldmzda, bunlann esasen sefaletin gezgin serseri olmaya zor
lad dilencilere ynelik olduu fark edilir. Halka i sunmakta neredeyse her
zaman etkisiz kalan idarenin rahatsz edici bir sefaleti hastanelere ymak
tan ya da toplumu yoran herkesi kapatmak iin kesin yasalarla donanmak
tan baka aresi yoktu.60
Eski sistemin anlamad ey, muhtaln temelde bir hak sorununu or
taya koyduudur: "Yoksullara yardm yapmak her zaman akllardayd; ama
yoksul insann toplum nezdindeki haklan ve de toplumun onun nezdinde
ki haklan hi dnlmedi." 61 Dolaysyla, olsa olsa en ok hak eden baht-

58 Bkz. Louis Dumont, Homo acqualis, a.g.e., holistik normlarn kaldrlmas ve bir bireyler toplu
munun ykseliinde pazarn oynad roln analizi.
59 Edition C. Bloch, A. Tuetey, lmprimerie nationale, Paris, 1 910. Kurucu Meclis'in oluturduu
ve La Rochefoucauld-Liancourt dknn bakanlk ettii Dilenciliin Kkn Kazma Komi
tesi, Yasama Meclisi ve Konvansiyon koullarnda Kamusal Yardm Komitesi olacaktr: Sz da
arcnda da Eski Rejim'den modem zamanlara geilir. Fakat Kurucu Meclis Komitesi'nin a
lmalar, en youn ve en zgn almalardandr ve Konvansiyon'un yasama almasna bun
lar dorudan esin kayna olmutur. En azndan bu durum Devrim'in "lml" evresi ile "radi
kal" evresi karlnn pek akla yatkn olmadn kantlamaktadr: Montanyar Konvansiyonu,
esasen Devrim'in daha bandan itibaren savunulan politikay onaylamtr.
60 C. Bloch, A. Tuetey, "Deuxieme Rapport", s. 353.
61 A.g.e., "Premier Rapport."

172
szlara yardm edildi; buna paralel olarak, ktli bir idarenin geim kaynakla
rndan ve ncelikle iten yoksun brakt herkes sulu ilan edildi. Klilim
seyici bir yardm anlay ya da polisiye nlemler, sefalet sorununu yurttalk
sorunundan koparmann iki biimidir: "Hibir devlet anayasasnda yoksul
lar ele almamtr. "62 Eskiden bavurulan yollarn yerine basit ama evrensel
kapsamda bir ilke, yardm datma ve iin yeniden rgtlenmesi eklindeki
ikili yapy salam temeller zerinde yeniden ina etmeyi salar:
Her insann geinme hahh vardr: Komite, her toplumun bu temel hakikati
olan ve insan Haklan Bildirgesi'nde zorunlu bir yere sahip bu ilkeyi, dilen
cilii ortadan kaldrmay amalayan her yasann, her politik kurumun teme
li kabul eder. Dolaysyla, her insan kendini geindirme hakkna sahip oldu
undan, toplum, hayatn idame ettiremeyen btn yelerinin geimini sa
lamak zorundadr. Bu yardmsever destek, bir iyilik olarak grlmemelidir;
kukusuz, duyarl ve insani her yrein ihtiyac, dnen her insann dile
i olmakla birlikte kendisi yoksulluk ekmeyen her insann kesin ve zorunlu
grevidir. Bu greve sadaka diyerek, onun ad ya da nitelii kk drl
memelidir; nihayet, bu her toplum iin ihlal edilemez ve kutsal bir bortur. 63

Fakat burada ne gibi bir hak sz konusudur? Tam da bu noktada gelecek


asndan nem tayan bir aynn grrz. nsann kukusuz geinme hak
k vardr. Yaam hakk, hibir toplumun ihlal edemeyecei, insanln temel
bir ayrcaldr; nk bizzat toplumun birliinden kaynaklanr: "Geinme
imkanlarna sahip olmayan insanlarn var olduu yerde, insan haklan ihlal
edilmitir ve toplumsal denge bozulmutur."64 Fakat bu hakkn uygulanma
s, "geim imkanna sahip olmayan bu insanlar"n alabilir olup olmama
sna gre ikiye ayrlr. Komite, muhtalk hakkndaki grleri yzyllardr
ekillendirdiini vurguladmz bu ayrm olduu gibi ele alr. lki tur baht
sz vardr; bunlar hep farkl muamele grmtr ve grmeye de devam ede
ceklerdir.
alamaz durumda olanlar yardm alma hakkndan yararlanrlar. Bun
lar, "yalarnn almaya henz ya da artk izin vermedii kiilerdir; nihaye
tinde, sakatlklarnn niteliine bal olarak kalc olarak i gremez durum
da olanlar ya da geici hastalklar nedeniyle bir sreliine i gremez duru
ma denlerdir." 65 Komite, terk edilmi ocuklardan geim kayna olmayan
yallara kadar eksiksiz bir listeyi zenle hazrlar. Bylece, yeni yardm hakk
eski engellilikbiliminin kategorilerine gre biimlenir. Bunun kstlayc ni-
62 C. Bloch, A. Tuetey, "Premier Rapport."
63 A.g.e., "Plan de travail", s. 310.
64 A.g.e.
65 A.g.e.

1 73
telii titizlikle vurgulanmtr. 66 Fakat "ihlal edilemez ve kutsal bir bor" sz
konusu olduundan, bu yardmlar bundan byle tamamen kamu gc tara
fndan finanse ve idare edilecektir. Kurucu Meclis iin kaleme alnan kamu
yardmlan zerine kararname projesi, hastanelerin, hayr evlerinin ve yar
dm datmakla grevli btn eski kurumlann gelirlerini ulusal mlk ilan
eder. Bunlann yerine ulusal bir fon kurulur; Ulusal Meclis fonlan idari bi
rimler arasnda bizzat paylatracaktr, bu birimler de kamu grevlileri arac
lyla yardm listelerinde kaytl yararlanclara datacaktr. Dolaysyla, b
tn yardm sistemi tamamen bir kamu hizmeti gibi finanse edilip rgtlen
melidir: "Yardmlann idaresi kamu idaresinin dier birimlerine dahil edile
cektir, bu birimlerin tm kiisel gelirlerden aynlmtr. "67
Yerine getirilmesi gereken ikili koula ainayz: i gremez olmak ve ika
metgah olmak; yani "yardm alacak hane"yi kantlamak. Yardm gren kii,
"kantonda ikamet eden ve seilme hakkna sahip iki yurttan yeminiyle ka
mu yardmna gerekten ihtiyac olduunu kantlamaldr"; 68 "tehlikeli ol
ma ihtimaline kar toplumun gl bir diren gstermesi gereken" yabanc,
"yu rtsuz" ise krallk dna kartlacaktr. 69 Yeri yu rdu olmas ilkesi de, tp
k sakatlk ilkesi gibi, korunmutur; fakat bundan byle yardm hakkn ga
ranti eden temel topluluk ulustur. Yardm, yurttaln bir ayncaldr. Bu
ikili koulla birlikte, Komite yasa koyucuya yardm hakknn kurucu ilkesi
ni byk bir ciddiyetle onaylamay nerir:
Ulusal Meclis, her yataki ve her kouldaki yoksullara yardm ulusun en kut
sal grevlerinden biri mertebesine kanr ve bu yardm, dilenciliin kknn
kaznmasna ynelik harcamalar gibi, gerekli grlen kapsamda, kamu gelir
lerinden salanacak ur. 70

66 Bu kstlayc nitelik, yalnzca yardmdan yararlananlann kategorilerini degil, yaplan yardmla


nn miktann da snrlandnr: "Bunu sylemek g, fakat bu politik bir hakikat: Yoksullar, h
kmeen aldktan yardmlarla, bu yardmlara ihtiya duymadnda olaca halden daha iyi bir
durumda olamaz .. ." Bu nedenle, "bilge bir hkmetin yoksullan rahatlatmaya tahsis etmesi ge
reken miktarlar, ihtiyacn zerinde degil altnda olmaldr" ("Proposition pour un ordre du tra
vail". 26 ubat 1 790 tarihli oturuma ek, a.g.e., s. 3).
67 C. Bloch, A. Tuetey, "Troisieme Rappon," p. 369
68 C. Bloch, A. Tuetey, "Troisieme Rappon", s. 383. Yardm konusu mefhumunun oluumu iin
bkz. "Quatrieme Rappon", s. 438 ve devam.
69 A.g.e., "Sixieme Rappon", s. 514-516.
70 A.g.e., "Troisieme Rappon", s. 380. Komitenin bu ilkelere yeni bir aklk ve resmiyet verme
si, elbette bunlan hiten yaratu anlamna gelmiyor. Baka yerlerde oldugu gibi burada da, 18.
yzylda adm adm hazrlanan mefhumlar tutarl bir dzenek iine yerletiriliyor. Yardm hak
k mefhumu Montesquieu'de bulunabilir: "Sokaklardaki herhangi bir plak insana verilen sa
dakalar, btn yurtalanna gvenilir bir geim, uygun giysiler ve sala aykn olmayacak bir
yaam tarz salamas gereken devletin ykmllklerinin yerini tutamaz." (Dt l'esprit des lo
is, a.g.e., XXlll, XXIX. BOim, l . bask, 1742); Ozellikle de barahip Baudeau'da: "Talep etmeye
haklan olan btn yardmlan gerek yoksullara vermediiniz srece, dilencilie katlanmak zo-

174
Buna karlk, eli aya tutan muhtalar bambaka bir uygulamaya tabidir
ler: "Salam yoksullara sadece i aralaryla yardm edilmesi gerektiini tar
tmasz bir ilke olarak kabul ettik."71 Bylece, salamlar ile sakatlar arasn
daki bu kadim kopuu onaylayan Komite, ayn zamanda onlara kar poli
tikay da btnyle yeniden tanmlar. Salam muhtalar cezalandrmak ya
da almaya zorlamak yerine, onlara alma olana salanacaktr. Disipli
ne edici alma ykmllnn yerini, istihdama serbest eriim alr. So
mut olarak bunun anlam, emek pazarnn alm karsnda gelenein yk
selttii btn engelleri ortadan kaldrma gereidir; ki bunun da yeterli ola
ca dnlr: "Eer ii, zgrce ya da kendi koullan sonucu karl bir i
aramak zere herhangi bir yere gitmek istediinde engellerle karlarsa, in
sann en kutsal haklan ihlal edilmi olacaktr." 72 Meslek topluluu sistemi
ni paralamak ve emekilerin zgr dolamn engelleyen btn kstlay
c kurallar ortadan kaldrmak, ayn zamanda ekonominin serbestlemesi
ni ve ulusal servet artn salayacaktr. Drdnc rapor hemen unu ekler:
Kralln politik karlar da hala bu zgrle ihtiya duymaktadr. ihtiya
duyulan yerlere emek gcnn dalmasn doal olarak ancak bu zgrlk
salar; bu sanayiyi en geni lde tevik edecektir, her trl giriim byle
kolaylaacak ve nihayetinde, devletin refah iin arzu edilir koul olan istih
dam dzeyi imparatorluun her yerine bu ekilde yerleecektir. 73

"Halklarn sefaleti hkmetlerin hatasdr"74 eklindeki nl ifadeyi de


byle anlamak gerekir. Yeni bir politik irade, ayrcalklar rejiminin gemi
te kalm miras olan i rgtlenmesinin arkaik yaplarn ortadan kaldrarak
yoksulluu tamamen yok edebilir. "Eski hkmet", sakat durumdaki muh
talarn haklarn ulus zerinden deerlendirmeyi ihmal etmi ve herkesin
"zgrce" almasn yasaklayan tekellerle zel karlar desteklemiti. Fa
kat unu vurgulamak gerekir: stihdama serbest eriim, mevcut haliyle, bir
alma hakkdr. l arayan kii, i bulmak iin abalamaldr.
"Salkl durumdaki yoksul bir kiiye, her talep ettiinde kendisine en ya
kn ve en kolay i sunulursa, toplum onu i bulma zorunluluundan mu
af klm olur; toplum bylece karlksz yardmda bulunmay reddetmek
suretiyle kanmak istedii duruma der: Tembellii, savsaklamay tevik

runcla kalrsnz" (Idtes d'un citoyen sur les besoins, les droits e les devoirs des vrais pauvres, Ams
terdam, 1765, s. 98). Baudeau'ya gre de "gerek yoksullar" yallar, ocuklar, sakatlar, hasta
lar ve "utan iindeki yoksullar"dr; "sahte yoksullar" ise, her zamanki gibi, gezgin serserilik ve
dilencilikle damgalanmur.
71 "Troisieme Rapport", s. 38.
72 "Quatrieme Rappon", s. 438.
73 A.g.e. , s. 438-439.
74 "Premier Rapport", s. 7.

1 75
eder hale gelir." 7 5 Drdnc rapor, "bilge bir hkmet"in "ii olmayan her
kese olaan srede i bulmay salamak"la grevli olduu tezini rtr. Bu
na karlk, [sz konusu hkmet] "byk kurumlar oluturarak, ngr
l bir yasama ve uyumlu bir genel bak asyla, i imkanlarn yaratmak ve
oaltmakla yetinmelidir." 76 Bu, Turgot'nun ifade ettii ynetimsellik bii
minin i rgtlenmesi dzlemine dahil edilmesidir. Fakat devlet hibir du
rumda emekilerin istihdamn dorudan doruya garanti edemez: "Devle
tin mdahalesi dolayl olmaldr; almaya tevik etmeli, ama -deyim yerin
deyse- byle grnmekten kanmaldr."77
ncelikli bir ifade; belki de fazlasyla incelikli. Geleneksel alma dzenle
meleri kaldrlyor. Ama bu nlemler herkese i salama konusunda yetersizse
ne olacak? Komite bu soruyu aka sormaz. liye her koulda i bulma g
vencesi verilmesinin iverenlerin ve devlet gcnn karlarna aykn oldu
unu saptar; nk emekilere i sunulmas onlar mklpesent klacaktr.
Mlk sahibi, manfaktr sahibi, iletmelerinde ok sayda kol gc gerekti
inde ii bulamamakla kar karya kalacan grecektir [ ... ] . Dolaysyla
bu yardm sanayiye, fonlann kullanmna, gerek ulusal refaha zarar verecek,
son derece zararl, siyaseten en yanl sonulara varacaktr; bu ekilde yne
tilen bir devlet, bu tehlikeli sisteme sahip olmayan tm devletlerden aa bir
konuma decektir. 78
Geriye kalana bakldnda, geleneksel i rgtlenmesinin kstlamalar bir
kez ortadan kalktnda, sanki pazarn sonsuz olaslklarna inan bu libe
rallerin iyimserliini alttan alta destekliyor gibidir. Dilencilik Komitesi ye
si olan Montlinot l 779'da unu belirtmitir: "linde bulunulan koullar ne
kadar g olsa da, eline be kuru gemeyen yoksul ama salkl bir insa
nn neredeyse hi olmayacan tartmasz bir ilke olarak kabul ediyoruz." 79
'Tartmasz ilke" ile "neredeyse hi"in yan yana gelmesi biraz oke edici
dir. l bulmak isteyen bir kiinin i bulabiliyor olmas, dorulama zahmeti
ne katlanmaya gerek olmayacak kadar kesin midir gerekten? Tarih bir sre
sonra tersini kantlayacaktr. Fakat ilk liberaller alma arz ile talebi arasn
da yapsal bir dengesizlik ihtimalini dnemediler ya da dnmek isteme
diler ve bir sre sonra sosyal sorunu yeniden canlandracak olan iverenler
ile alanlar arasndaki kar atmasn grmezden geldiler.

75 "Quatrieme Rapport", s. 427.


76 A.g.e., s. 431.
77 A.g.e., s. 428.
78 "Quatrieme Rapport."
79 C. A. J. Leclerc de Montlinot, Quels sont !es moyens de detruire la mendicite, de rendre !es pauvres
utiles et de !es secourir dans la ville de Soissons, a.g.e., s. 84.

1 76
Bu temel mulakla geri dnmek gerekecektir. Fakat emek pazannn al
masnn imdiden dolaysz sonulan grlmeye balar. Dilencilik ve gezgin
serserilik, nceki dnemde fiilen olduklan hale imdi artk hukuken de d
nebilirler: meru cezai yaptnmlara arptnlmas gereken sular. Aylaklk,
gnll olduu andan itibaren su olarak grlebilir. "Eski ynetimler" i
ten mahrum kalm masumlan mahkm ederek onlann onurlanna leke d
rrken, yeni ynetim de i imkanlan aka varken bu etin yasadan kaan
asalaklan cezalandrarak adaleti yerine getirir. Dilencilik Komitesi dilencili
i ve gezgin serserilii en acmasz ekilde yeniden mahkum eder ve bunlar
da toplumsal suun tepe noktas halini alrlar:
Bu tembellik ve gezgin serserilik hali, zorunlu olarak kargaaya ve sua y
nelterek ve bunlar yayarak, gerekten de toplumsal bir su olur; dolaysy
la bastrlmaldr ve bu sulan ileyen kimse, az ok ciddi baka sularla ka
mu dzenini bozan herkesle ayn sfatlarla cezalandrlmaldr. Bu cezalandr
ma, bir hrszn ya da katilin cezalandrlmasnda olduu gibi insan haklar
na da aykr deildir. 80
Bu tutumun ierebilecei rtl elikiden -istemi ama alamam
olanlar mahkum etmek- tek bir defa sz edilir: "Bu hakikatin dilencilie
btnyle uygulanabilir olmas iin, salkl dilencinin kendine i bulabi
lir olmas gerektiini burada hatrlatmak gereksizdir. Bu koul gerekle
mezse, bask da bir adaletsizlik ve dolaysyla insanla kar su olacaktr. "81
Semptomal okumaya merakl olanlar bundan memnun olabilir. "Burada ha
trlatmak gereksizdir" ibaresi kulaa bir inkar gibi gelmektedir. Fakat bura
da "salam dilenci kendine i bulabilir" eklindeki ibarenin, emek pazannn
almasyla kendiliinden gerekleecei iddias vardr. yle ki imdi artk
hakl olarak "kt yoksullar"dan -bunlar "kt ynetimlerin" bask uygu
lad unsurlara tpatp benzese de- sz edilebilir: "Meslekten dilenci ya da
gezgin serseri ad altnda bilinen ve her trl ii reddedenler ve kamu dze
nini bozanlar, toplum iin bir felakettir ve toplum bunlara hakl olarak sert
davranr. "82
En azndan nedenle istisnai nitelik tayan bu belgenin ana hatlann or
taya koymak gerekir: Belge, yardm hakk ile istihdama serbest eriim ara
snda gerekletirdii eklemlenmeyle, nceki politikalann zmsz brak
t sorunlara formel olarak tutarl bir zm nermektedir. Aynca nerme
lerini aa yukan kelimesi kelimesine benimseyecek olan devrimci meclis
lerin yasama faaliyetine esin kayna olmutur. Nihayet, hem suskun kalma-
80 "Sixieme Rapport", s. 513.
81 "Plan de ravail."
82 Ulusal Meclisin l4 Haziran 1791 arihli oturumu, Le monilor univ:rsd, c. VIII, s. 661.

1 77
y tercih ettii baz noktalarla hem de harekete geirdii ileri dncelerle,
19. yzyl paralayacak sosyal politikann temel kozlarn ifade etmektedir.
Bu arada, devrimci meclisler Dilencilik Komitesi'nin bak asn onayla
yacaktr. 14 Temmuz l 79 l'de Yasama Meclisi Le Chapelier yasasn neredey
se oy birliiyle benimser. Bunun gerekesi de yle ifade edilir:
Devlette artk korporasyonlar yoktur; tek tek kiilerin zel karlan ile genel
kardan baka bir ey yoktur. Hi kimsenin, yurttalan bir dier kar grubu
na ynlendirmesine, bir korporasyon zihniyeti iinde anlan kamudan ayr
masna izin verilemez [ . . . ] . Her iinin i gnnn kiiler aras karlkl sz
lemelerle belirlenmesini, dolaysyla kendisini ie alanla yapt szlemeyi
srdrmenin iinin grevi olduunu ilke haline getirmek gerekir. 83

Emek bundan byle sadece arz-talep yasasna itaat eden pazarda satlan
bir metadr. Emekiyi iverenine balayan iliki, basit bir "konvansiyon" ,
yani cret zerinde anlaan iki taraf arasndaki bir szleme konusu haline
gelmitir; fakat bu szleme zecri sistemlerle ya da mbadele dndaki temi
natlarla dzenlenmi deildir. Emek dnyas kkten deiecektir. Bu Dev
rim'de devrimdir.
19 Mart l 793'te Ulusal Konvansiyon unu ilan eder: "Her insann, eer
salamsa alarak, alamayacak durumdaysa karlksz yardmlarla gein
meye hakk vardr." Bu iki ilke 24 Haziran 1 793 tarihinde onaylanan ana
yasann 21. maddesinde kesin bir ekilde belirtilmitir: "Kamu yardm kut
sal bir bortur. Toplum, bahtsz yurttalarn geimini ya onlara i salayarak
ya da alamayacak durumda olanlara imkan salayarak temin etmelidir." 84
Bylece, devrimci meclislerin sosyal yasalar, Dilencilik Komitesi'nin
programnn zn uygularken, bu Komite de istihdama eriim ve yardm
konusunda Aydnlanmaclarn temel zlemlerini ifade eder. unu da ekle
mek gerekir ki, yaygn kanaatin tersine, devrimciler bu "ilkeler"in uygulan
masna ilgisiz deillerdir. Saysz grevin yld, son derece g koullar
da somut nlemler almlardr. stihdama serbest eriim ve bunun yol aa
ca zmszlkleri bir an iin bir yana brakalm. Yardm hakk konusun
da 28 Haziran 1 793 tarihli bir yasa, yardmdan yararlananlarn -yallar, sa
katlar, hastalar, terk edtlmi ocuklar, ocuklu aileler- yerine getirmesi gere
ken koullan tanmlar. Thermidor'dan iki ay nce, 11. Yl 22 Floreal ( 1 1 Ma
ys 1 794) tarihli ve Barere raporu zerine temellenen bir yasayla Ulusal Ha
yrseverlik Defteri uygulamas balatlr ve krsal blgelerde yardm rgtle
nir. Konvansiyon'un dnden sonra yaplan aceleci deerlendirmelerin

83 Bkz. L. Parturier, L'assistance a Pais sous l'Ancien Rtgime et pendant la Rtvolution, Paris, 1897,
s. 222.
84 Bkz. L.-F. Dreyfus, L'assistance sous la ltgislative k la Convenion, 1791-1795, Paris, 1905.

178
tersine, bu programda enflasyonist hibir ey yoktur. Deftere kayt, her kate
gori iin blm bana konmu kotalarla, muhtalk kategorisiyle snrla
nr: Yal ya da sakat iftiler (aslnda, alamaz durumdaki yal vasfsz i
iler), yal ya da sakat zanaatkarlar, "ocuk bakmakla ykml" muhta an
neler ve dul kadnlar. 85 Fakat Barere raporu ayn zamanda yoksulluun ida
resinde cumhuriyetin bu stratejisinin altnda yatan politik topya asndan
zellikle anlaml bir tanklktr. "Dilencilik halk ynetimiyle badamaz" di
ye ilan ettikten ve Saint-Juste'n zdeyiini -"bahtszlar yeryznn gc
dr"- hatrlattktan sonra, Barere "bahtsz onurlandrmak" amacyla her yl
sivil bir seremoni rgtlenmesini tler. 86 O gn, bahtszlar yardmlar
tm yurttalarn katld bir trenle alacaklardr:
Yaamn iki ucu, hayatn kayna olan cinsle birlemi olacaktr. Sizler, yal
iftiler, sakat zanaatkarlar, orada olacaksnz ve sizler, ocuklanna bakmak
la ykml talihsiz anneler ve dullar, sizler de onlann yannda olacaksnz.
Bu manzara, politikann doaya, verimli yeryznn ise teselli edici ge su
nabilecei en gzel manzaradr.87

Bu, bahtszlk damgasn tersine evirme teebbsnden baka bir ey de


ildir. Yeni cumhuriyeti dinin atafatl gsterileri, bahtsz muhtal reha
bilite edecektir. nde gelen yerel erafn, iyi yurttalarn ve okul rencileri
nin etrafn sard yoksullar, insanlar topluluuna yeniden dahil edilmi ola
caktr. Dnemin tumturakl laf kalabalyla sergilenen bu seremoni, derin
bir sezginin sahneleniidir. Evrensellemi yardm hakknn gvencesi, tek
ve blnmez ulustur. Fakat muhtalk, gndelik hayatta yaanan bir dram
dr ve birincil toplumsallk paralanma tehlikesi altndadr. Dolaysyla muh
talk yerel topluluk iinde telafi edilmeli ve toplumsal ba yeniden tesis edil
melidir. Krala zg bir ayrcalk ve anayasal teminat olan yardm hakk, yerel
topluluun ihtiya iindeki yurttalarn gklere kararak dayanmasn ser
giledii, idari merkezde yaplan bu hem mahrem hem de gsterili bir sere
monide karlk bulur. "Bahtszlar Bayram" cumhuriyetin herkese hem insan
haklarnn evrenselliini, hem de somut bir ilikisel destek salama gcn,
kamusal alanda yurttaln gvencelerini ve zel alanda bir konumun kabu-

85 Barere de Vieuzac, "Rapport sur les moyers d'extirper la mendicite et sur les secours que doit
accorder la Republique aux cioyers indigents", Le Moniteur, no 234, II. Yl 24 fioreal (13 Ma
ys 1794), s. 54.
86 Bundan drt gin nce, 8 Floreal'de Robespierre Bahtszlar Bayram'nn hedeflerini yle belirt
miti: "Kleler servete ve iktidara taparlar; bahtszl onurlandralm, insanln yeryznden
tamamen yok edemeyecei, fakat saygyla teselli edip dindirebilecei bahtszl" (Discours sur
les rapports des idtes morales et rdigieuses avec les principes rtpublicains et sur les fttes nationa
les), il. Yl 18 Floreal.
87 Barere de Vieuzac, "Rapport sur les moyers d'extirper la mendicite... ", a.g.e., s. 56.

179
ln simgeler. Cumhuriyeti leme [zgrlk, eitlik, kardelik] iinde kar
delie verilmesi gereken ierik bu deil midir? Ulus, bahtsz yurttalar kur
tarmakla yetinmez; onlar iin, topluluk ocana geri dn gsterisi sahnele
yerek onlan yeniden yelie kabul eder. Bayramn sembolizmi iinde, bahtsz
kii bir dlama faktr olmaktan kar ve kendi dln alan bir kymete d
nr. Bizim modem isizlik maamz, domakta olan cumhuriyetin bu sivil
gsterisi yannda kukusuz soluk kalacaktr. Fakat ada "dahil eune" mef
humu, sahici anlamda toplumsal ve politik ieriinin temelini belki de bura
da bulmaktadr. Gerekten de bu, asgari gelir desteini (RMI) kurumsalla
tran Aralk 1988 tarihli yasann belirttii gibi, yeniden kurulan bir yaknlk
ilikisi iinde toplumsal ba yeniden ina etmek iin yerel topluluun kay
naklarn seferber ediiyle "ulusal" bir dayanma "buyruu"nun -ulusal top
luluun kabul ettii "sosyal dahil eune" hakknn- gncellik kazanmas de
ilse nedir? Yardmn birincil toplumsalln benzeri bir ilev grdn sy
leyebiliriz. [Yardm) ulusal bir bor halini aldnda bile, topluluun somut
dayanaklarnn restorasyonunu gerekletirmekle grevlidir.

Hakkn aynmas
Bu hikaye kukusuz tamamen gerek olamayacak kadar gzeldi. Yine de bu
programn neden uygulanamadn ve bir yzyl iinde neredeyse tamamen
unutulup gittiini, lll. Cumhuriyet tarafndan neden ancak yumuatlarak
yeniden gndeme getirilebildiini sorgulayabiliriz.
Bunun fiili nedenlerini saptamak mmkndr: d savan ve i bln
melerin harap ettii, paralad bir Fransa; sosyal yardmlar konusunda he
nz olgunlamam gerek bir restorasyon gerekletiren Thermidor dnemi
sonrasnda politik iradenin deimesi. 88 Bununla birlikte, sz konusu ilkele
rin sadece "ideolojik" gerekelerle ortaya atldn ve gereki olmadklarn
sylemek biraz dar grllk olacaktr. Aksine, bunlar uzun uzadya tart
larak olgunlatnlm, finansman kaynaklan titizlikle aratrlm ve uygu
lanma koullan ayrntl olarak analiz edilmi ilkelerdir. Bunlan uygulamaya
koyanlar da sadece tehlikeli "arlklar" olmamtr.89
88 Thermidor Konvansiyonu'nun ilk kararlanndan biri hastane mlklerinin satn ertelemek, ar
dndan V. yln 16 Vendtmiaire'inde (7 Ekim 1796) hastanelerin tzel haklanndan ve mallann
dan yararlanma haklann iade etmek olur. Direktuvar ynetimi tarikatlann eski ayncahklann
genel olarak iade eder. imparatorluun bu konudaki temel nlemi dilenci nezarethanelerinin ye
niden gndeme getirilmesidir; yani eli aya tutan muhtalar karsndaki uygulamann bask
c versiyonu yeniden ortaya kar. Kelimenin tam anlamyla Restorasyon'la birlikte belirginleen
dinsellie, zel olana ve irsansever paternalizme geri dn konusunda bkz. bir sonraki blm.
89 Sadece Dilencilik Komitesi'nin almalannn deil, devrim meclislerinin sosyal yasalannn da
temel esinleyicisi olan La Rochefoucauld-Liancourt diikii, buyuk liberal senyr ve 16. Louis'nin
sadk adamdr. Kraln infaznn ardndan siirgiine gidecek, Frarsa'ya geri dndiiiinde ise, lii-

180
Bu nlemlerin ekonomik maliyetleri, felsefi soyutlamalar ya da politik ra
dikalizmleri nedeniyle uygulanamad hipotezini ileri sryor deiliz. Bun
lar isel ekonomileri nedeniyle uygulanamamur. Fakat bu "uygulanamaz
ln" nedenlerini anlamak, 18. yzyl sonunda gelitirilmeye allan poli
tikann, ekonominin ve sosyalin zgl eklemlenme trn ve bu kurgunun
daha ina edilir edilmez neden ktn kavramak demektir. Sorunu zet
lersek: Sosyal sorun hakknda Aydnlanmaclarn nerdii ve Devrim dne
minde onaylanan zmn -alma sorununu dzenlemek iin liberaliz
min, yardm sorununu dzenlemek iin de devlet yardmnn bir araya ge
tirilmesi- modas neden annda geip gitti? Buna verilecek cevap iki unsur
dan oluur: Birincisi, modas gemitir nk devletin rolne dair, birbiriyle
elien iki anlay zmnen bir araya getirmitir; ve politik iradecilik ile eko
nomik "braknz yapsnlar"n bir araya getirilmesi, nclerinin denetlemek
te yetersiz kaldklar ve hatta ngrmeyi bile baaramadklar toplumsal an
tagonizmalan serbest brakmtr. nk aslnda bu kurgu, tetikledii top
lumsal dinamii gizlemektedir. Bu ekilde oluturulan ekonomi ve politika
birliktelii, tesis ettii rgtlenmenin sapkn etkilerini "gzden karr." 19.
yzyl tarihini besleyecek olan ey, devrimci liberal sentezin hem serbest b
rakt, hem de bastrd bu sosyalin geri dndr.
Birinci nokta, iki uzlamaz devlet anlaynn yan yana konmasdr. Ger
ek bir kamusal yardm politikasnn yerlemesi gl bir devletin inas
n gerektiriyordu. Dilencilik Komitesi'nin ve devrim meclislerinin progra
m, zerinde titizlikle dnlm olsa bile, iddialdr; zel ve dini kesimle
rin katlmn dlayan kamusal bir finans ve datm sistemi gerektirir. Bu,
ok daha sonralan refah devleti [Etat providence) diye adlandrlacak eyin
mantdr: Zorunlu kesintiler, ierdii kanlmaz brokratik ve teknok
ratik karlklarla birlikte, sosyali idare edecek bir kurumun yerlemesi. Ji
rondenlerin k ile Thermidor arasnda, Montanyar Konvansiyonu gi
derek daha cretkar nlemler ngrdnden, bu ykmllk giderek da
ha da arlama riski tar: Bekar annelere ve muhta ocuklara cmert des
tekler verilmesi bir yana, olduka geni bir aile yardm sistemi (zira 28 Hazi
ran 1793 tarihli yasa gerei on i gnne kadar vergilendirilmi aileleri kap
samaktadr); ardndan blgesel lekte bir kamu yatrmlan sistemi uygula-

mne dek -Restorasyon dnemindeki bir polis raporundan aktanrsak- "yeryzndeki btn
insanseverlerin hamisi" olacaktr (ak. C. Pautras, Guizot sous la Restauration, Paris, 1949). Bu
srad yazg hakknda bkz. L.-F. Dreyfus, Un philanthrope d'autrefois, le duc de la Rochefouca
uld-Liancourt, a.g.e. Konvansiyon'un sosyal yasalannn ba szcs ve dier nemli metin olan
il. Yl 22 Floreal tarihli raporun yazar olan Barere, Dilencilik Komitesi'nde L Rochefouca
uld-Liancourt'un eski alma arkadadr. Barere'de devrimci sylem radikalleir - "Devrimi,
onunla mcadele edenlerin aleyhine, destekleyenlerden yana evirmek" -, fakat kararlatnlan
nlemlerde esasen Dilencilik Komitesi'nin nermeleri kullanlr.

181
maya konur (15 Ekim 1793 tarihli yasa). Byle bir devlet anlay, saf libe
ralizmin varsaymlaryla ve ierdii "minimal" devlet anlayyla badamaz
grnr -ve 19. yzyldan gnmze dek btn polemikler bunu dorular
gzkmektedir. 90
Bunun aksine, istihdama serbest eriim anlaynn altnda yatan kamu g
c dncesi, Turgot'nun ifade etmi olduu liberal trdeki bu minimal dev
lettir. Liberalizmin talep ettii devlet, kukusuz mdahaleci olmay bilme
lidir ve devrimci dnemde de bu mdahalecilikten yoksun kalmayacaktr.
zellikle Kamu Refah Komitesi'nin faaliyetleri, devlet gdmclnn u
bir rneidir, ki bunu kimileri totaliter rejimlerin "devlet her eydir" anlay
nn bir n hazrl olarak yorumlamlardr. Fakat bu, prensip olarak, n
ceki politik rgtlenmenin direncini krmak amacyla bir kar-g olutur
ma amac tar.91 Devlet, mutlakyeti bir devletin suistimallerine son verme
si gerektiinde, bizzat devletin roln asgariletirmek adna glenmek zo
rundadr. Bu mdahaleciliin gerekesi, despotizmle mcadele etmektir; bu
da, hem ekonomik sreleri serbest brakmay, hem de toplumsal adaletsiz
liin kkn kazmay salayacaktr. Bu, Adam Smith'in dncesiyle Jean
Jacques Rousseau'nunkini birletirmeyi baarmak anlamna gelir. Devrimci
ler, emek arz ile talebi arasnda, retim ile tketim arasnda bir denge sala
yan bir tr "grnmez el"e inandlar; yle ki ekonominin serbestlemesi fii
len dk istihdam sona erdirmeli ve kitlesel sefaleti azaltmalyd. Roussea
ucu, yani erdemli bir politika anlayn da ayn zamanda benimsemek onla
ra elikili bir tutum gibi grnmyordu. Genel iradeye tabi olmak, zel
karlar ortadan kaldrr, yle ki birey kiisel bak asn terk ederek kendini
egemen addeder ve kar uzlamazlklarnn zerinde bir konuma yerleir. 92

90 Catherine Duprat'nn, bu blm kaleme alndktan sonra yaymlanm etkileyici almas l


rnps des philanthropes'la (c. I, Editions du Comite des travaux historiques et scientifiques, Fa
ris, 1993) hemfikir olmadm nokta budur. Duprat'ya gre, Dilencilik Komitesi'nin alma
lannda -ama devrim meclisleri de, grdmz gibi birka nansla bu nermeleri benimse
mitir-, "bu sosyal liberalizm manifestosunun refah devleti anlayyla taban tabana zt oldu
g. aktr; oysa Komite'yi bu anlayn ncs olarak gren bir efsane srp gitmektedir" (s.
317). Fakat yazar alabilir durumda olmayan topluluklara uygulanacak muamele ile alabi
lir durumda olanlara ynelik muamele arasndaki, ok eskilere dayal bir gelenek zerinde te
mellenen nemli bir aynn yeterince dikkate almamaktadr. Dilencilik Komitesi'nin ve Kon
vansiyon'un tutumundaki deha, ayn zamanda da zayflk, bu eski kartla getirdikleri yeni
yorumlanna, bylece "devleti" bir tutumla "liberal" bir tutumu bir arada tutmalanna baldr.
Bununla balantl olarak, Dilencilik Komitesi'nin bu nemli baans, bu "devrimci insansever
ligin" -bu adlandrmaya tercih edersek-, Eski Rejim'e bal soylulann ve nde gelen kiilerin
og.nu iinde banndran lnsanseverler Cemiyeti'nin eski tarz insanseverliginin devam olarak
deerlendirilmesini ve zellikle Restorasyon dneminden itibaren yerleecek olan patemalist
insanseverlie benzetilmesini engeller. Bkz. bir sonraki blm.
91 Ve aynca d dmanlan yenmek iin.
92 "Nihayet, herkes kendini herkese adadna gre, hi kimseye kendini adamam demektir ve
kendi zerinde bakalanna tand hakk, aynen bakalan zerinde elde etmeyen bir onak bu-

1 82
Rousseau politikay yurttalk erdemi iinde gerekletirir ve bu anlamda Ro
bespierre onun en sadk rencisidir. llerleyen zamanlarda preletarya dikta
trlnn savunusunda da grlecei gibi, Terr kendini bir sarsnt olarak
programlar ve bu sarsnt araclyla da devlet kendi yok oluunu gl bir
biimde tevik eder.
Bylece, ekonomiyi yapay engellerden kurtarmak iin gereken devlet an
lay, hatta despotizmi ykmak iin seferber edilmesi gereken devlet anlay
, eksiksiz bir kamu yardm program gerekletirmek iin gereken dene
timlerin ve gdmcln ihtiya duyduu devletten ok farkldr. Dolay
syla, ilk bakta uyumlu gzken yardm hakk ile istihdama serbest erii
min birbirine eklemlenmesi, iki ynetimsellik ilkesinin -sosyal devlet ile li
beral devlet ilkesinin- uzlamazln gizler. Devrimci programlarn btn
pratik sonularm grebilecek kadar zamanmz olsayd, bu yanyanaln fi
iliyatta kukusuz uyumsuz olduu grlecekti; ya da eer bu iki ilke temel
den uzlamaz deilse, (rnein Keynesiliin gerekletirecei gibi) bir uz
lamann ekillenmesi 18. yzyl sonunda henz balanmam uzun bir "ta
rih almas"m gerektirecektir. Modem sosyal politikalar, aslnda kimlikle
ri istikrarl bir cretlilik sistemi temelinde olumu "toplumsal partnerler"in
varlna dayanr. Fakat devrim dneminde, devletin politik iradesi ile eko
nominin gerekleri arasnda hibir mzakere imkan yoktur.
Byle bir yoruma, bu iki ynetimsellik dzleminin eliik olmad, n
k ayn balamda ilem grmedikleri itiraznda bulunulabilir. (Yardm hak
knn alma hakk ve eitli sosyal haklar eklinde srmesi mmkn oldu
una gre) hukuk dzleminde yasal bir ykmllk ile ekonomik dzlemde
istihdama serbest eriim liberalizmini birletirmek neden mmkn olmasn?
Fakat istihdama serbest eriim mefhumu tmyle mulak bir biimde tahay
yl edilmitir -ve bu, 18. yzyln sonunda giriilen ekonomik ile sosyalin
eklemlenme teebbsnn baarszln anlama abasnda ikinci unsurdur.
[stihdama serbest eriim ilkesi] eli aya tutan muhtalar sorununa zm
getirmek yerine, gelecekteki toplumsal atmalarn Pandora kutusunu aar.
Bununla birlikte, biimsel olarak zarif bir zm bulunmutur. Dilencili
in kknn kaznmas zerine il. Yl 24 Vendemiaire (15 Ekim 1 793) ta
rihli yasay sunan Jean-Baptiste B'nun n raporunda bu zm azami ak
lkla ifade edilmitir: "Onlara [almayan salam muhtalara] alma zo-

lunmadna gre, her ortak hem kaybettii her hakkn muadilini, hem de sahip olduklannn
korunmasn salayacak daha byk bir kuvveti elde etmi olur",J.-J . Rousseau, Du contrat so
cial, 1. Kitap, VI. Blm [ Toplumsal Szleme, ev. Cenap Karakaya, tletiim Yaynlan, lstanbul,
20141. Baka deyile, hukuk devletine mensup bir yurttan bu erevede sahip olduundan da
ha fazlasna sahip olmaya hakk yoktur. Kendi iradesinin rn olan anayasayla yetinir. Dev
rimci Terr'n temel devindiricisi bunda sakldr: Yurtta, kendi nzasyla ya da zorla, kesinlik
le erdemli olmaldr.

1 83
runluluunu dayatarak, onlan yararl ve erdemli yurttalar olmaya yneltir
siniz. Toplumla aralarnda karlkl grevler oluturursunuz."93 Fakat bu
karlkllk aslnda tek yanldr ve bir tuzak gibi ileme riski tar. Muhta
kimse, eer alrsa, politik paktn iine yeniden dahil edilir: "Yararl ve er
demli bir yurtta" olur. Fakat i bulma olanan ona garanti edecek bir top
lumsal pakt olmadndan, ykmllk sadece yoksulun omuzlarna biner.
O, terimin tam anlamyla almaldr; aynca dilencilie ve gezgin serserilie
kar yasalar da ona sk sk hatrlatlr. Fakat ynetim, terimin gerek anla
mnda ona i bulmakla grevli deildir. "alma zorunluluunu dayatmak",
alma zgrlnn ilan edildii dnemde yine zorla almaya gnder
me yapmaktr. Kamusal iktidarlar ise, istihdama serbest eriim ilkesini orta
ya koyduklarnda bu ykmllkten aa yukar kurtulmu olurlar. 94 Ba
ka deyile, devlet esasen politik nlemler almakla yetinebilir (tekt:llerin ve
korporasyonlarn ortadan kaldrlmas). Bu politik iradecilik, ekonomik "b
raknz yapsnlar"n serpilip geliecei bir mekan ortaya kartr. Bu ikisinin
arasnda, sosyal politikann gelitirilmesine ise imkan yoktur.
Mulaklk esasen hak mefhumuna yneliktir. Hak [ droit ] kelimesinin,
yardmlar ya da almay ilgilendirmesine bal olarak deien bir anla
m vardr. Yardmla ilgili olduunda, muhta kiinin toplumdan bir alaca
sz konusudur. Devlet, kamusal bir yardm sistemi kurmak, vergi toplamak,
personel edinmek, zel kurumlar oluturmak, vb. "zorundadr" (bunlar bel
ki de yapabilir). "Emeiyle geimi salamak" sz konusu olduunda ise du
rum bakadr: Devlet herkese i salama sorumluluunu stlenmeyi aka
reddeder. Dilencilik Komitesi'nin "i imkanlarn oaltmay. .. tevik ede
cek" "genel bir mevzuatla" herkese i bulmann "zel" gvenceleri (ki bun
lar, arama zahmetine katlanmadan i bulacaklarndan emin olan iilerin ih
malkarln ve tembelliini besleyecek ve "radikal anlamda en lmcl, si
yaseten doruluktan en uzak sonulan douracaktr") arasnda gelitirdii
incelikli ama biraz da irkin vicdan muhasebesinden daha nce bahsetmi
tik. 95 Bugnn deyiiyle bu "aktif' devlet, birey ile topluluk arasnda kar
lkl ykmllk dayatan hukuk devleti deildir.
Bununla birlikte, 19 Mart 1793 tarihli kanun unu beyan eder: "Her insan
salklysa alarak, alamayacak durumda olanlar ise karlksz yardm-

93 J.-B. B, Rapport sur l':xtinction de la mendicite present l la Convention nationale au nom du Co


mite des secours publics, il. Yl 22 Vendemiaire, Bibliotheque nationale, Paris, s. 4.
94 u ihtiyat payyla ki, il. yl 24 Vendemiaire tarihli bu yasa, muhtalan belli bir yere yerletirmek
iin mevsimlik ilerin "yardm edilecek hane" temelinde rgtlenmesini ve ortalama yerel c
retin drtte yle cretlendirilmesini ngrr (bkz. A.g.e., s. 6). Fakat bu nlem uygulanma
d gibi, emek pazann dinamikletirmekten ziyade lngilere'deki Speenhamland Act' (l 797)
antran less digibiliy ilkesine uyar.
95 C. Bloch, A. Tuetey, "Quatrieme Rappor", a.g.e., s. 428,

184
larla geimini salama hakkna sahiptir". Fakat bu onaylanan yasann nce
sindeki ateli tartma, nde gelen kiilerin en azndan bazlannn bu mu
laklk dolaysyla neyin sz konusu edildiinin farknda olduunu gsterir:
Esas mesele, yurttalarn sivil ve politik haklan ile en bahtszlarn yararlana
bilecei sosyal haklan uzlatrmann mmkn olup olamayaca; ya da dier
yandan, en hali vakti yerinde olanlarn avantajna olacak mlkiyet zgrl
ve hakk ile dier yandan, zellikle umutsuzluk iinde yaayanlar tarafndan
arzulanan eitlik ve kardelii uzlatrmann mmkn olup olmayacadr.96
rnein Romme grn yle ifade eder: "u ekilde tasarlanm ilave
bir paragraf neriyorum: Her insan, ihtiyalar iin toplumdan i ya da yar
dm talep etme hakkna sahiptir." Fakat parlamento arivlerindeki oturum
tutananda u ibare grlr: "Sz kesmeler, mnltlar."97 Meclisin byk o
unluu Boyer-Fonfrede'in "makul" grn paylar. Bu gr, ayn za
manda Dilencilik Komitesi'nin de savunduu grtr:
Toplumun bireylere geim imkan salamas gerektiini hkme balamak
ok tehlikeli olur. Toplumun geinme imkan olmayanlara yardm etmesi ge
rektiinin teminat altna alnmasndan kast edilen nedir? Hangi yoksullar
dan sz edilmektedir? Salam yoksullardan m, yoksa sakat yoksullardan m?
Toplum sadece sakatlara, doann gznden dm ve alarak geineme
yecek durumda olanlara yardm etmelidir. Bu adan bakldnda, toplum,
kukusuz bireylerin geimini salamak zorundadr; fakat eer hibir eyi ol
mayp da alabilecek durumda olanlarn geimini salarsanz, toplumu se
fil ve yoksul klar, sanayiyi ve emei yok edersiniz.98

Gerekten de, alma hakknn fiilen yerlemesi nemsiz bir olay deildir.
Devletin retimin rgtlenmesine, rnein kendisi de giriimci olarak ("ka
mulatrmalar") mdahale etmesini ya da en azndan iverenlerin ie alm po
litikasna karmasn gerektirir. Bu durumda sosyalist ya da sosyallik yanl
s bir devlet gerekir; ki alma hakk fiilen gelecekteki sosyalist programla
rn nemli bir talebi olacaktr. Fakat devlete verilen byle bir yetki, bu kap
sam aka ifade etmi olsa da, Montanyar Konvansiyonu'na bile an gelir.
Bu nedenle, istihdama serbest eriimin stats etrafndaki kavramsal
mulaklk ve onun alma hakkndan fark, bir tutarszlk deildir. Devrim
cilerin ounluu bu tutumdadr. Fakat onlar bu mulakla biimsel olarak
96 Bkz. M. Gauchet, La rtvolution et les droits de l'homme, Gallimard, Paris, 1989, 2. Ksm, VI.
Blm.
97 Archives parlementaires, 22 Nisan 1793 tarihli oturum, c. LXIII, s. III.
98 Akt. M. Gauchet, La rtvolution et les droits de l'homme, a.g.e., s. 232. 6. blmde bu tartmaya
geri dneceim, nk 20. yzyl bandaki sosyal devletin kamusal gvence ve hizmetler ze
rinde temellenmi bir sosyal mlkiyet biimi ina ederek amaya alaca mlkiyet ile emek
arasndaki kartlk meselesini ilk kez eksiksiz bir berraklkla ifade etmektedir.

1 85
kusursuz bir ifade vermilerdir. Sakatlk-salamlk eklindeki eski ikilii ye
niden yorumlaylar sayesinde, yardm hakk konusundaki ounluk tutumu
nu ve alma hakk konusunda aznlk tutumunu belirgin bir eliki olmaks
zn yan yana getirebilmilerdir. almayla ilgili bir mevzuat hazrlayama
m olsalar bile onlarn yardm programnn belki bugn bile dengi yoktur.
alma hakk meselesiyle ilgili bu amaz hesapl bir hareket olarak m
yorumlamal? Kukusuz istihdama serbest eriimi "sanki" bir alma hak
k deerindeymi gibi ele almak iverenler asndan avantajlyd. Bu, ekono
mik gelimeyi onlarn idaresine terk etmek anlamna geliyordu; alma hak
k ise zellikle emekilerin bir hakk olacakt ve ekonomik kar toplum
sal hedeflerin gereklemesine tabi klacakt. Aslnda, istihdama serbest eri
im talebini savunanlar emekiler deil sadece "aydn fikirliler" gibi gzk
mektedir. Emekilerin grleri hakknda sahip olduumuz birka tank
lk -bunlar, kltrel ve de ekonomik sermayeye sahip olanlarn tavrn ifa
de eden kitaplarda, eletiri yazlarnda, gazetelerde ve parlamento tartma
larnda dkm yaplabilecek olanlardan ok daha azdr- iilerin alma
zgrlnden anlad eyle bu hakk savunanlarn tahayylnn farkl ol
duunu gsterir.
rnein, Nisan 1 79l'de Le Chapelier yasasnn oylanmasndan hemen n
ce, Paris'teki marangoz kalfalar Paris belediyesine "dileke verip", ellerine
geen cretin hayatta kalmalarn salamadn gereke gstererek, gnde
asgari 50 sol yevmiye istediklerini bildirirler. Yeni yetkililere, devrimci ilke
ler adna nazike bavurduklar kansndadrlar: "lnsan haklarn ilan eden
Meclis, Haklar Bildirgesi'nin bugne dek efendilerin despotizminin oyunca
olmu muhta snfn bir iine yaramasn elbette istemitir." Paris Bele
diye Bakan Bailly onlar yle azarlar: "Btn yurttalar eit haklara sahip
tir; fakat yetenek, meziyet ve imkan bakmndan byle deillerdir... Gnde
lik cretleri tektip bir meblaa sabitlemek ve ayn durumda alanlan bu cre
te boyun emeye zorlamak iin bir ii birlii oluturmak, onlarn gerek
karlarna kesinlikle aykr olacaktr. " 99
Dolaysyla, iiler "gerek karlarnn" gvenli bir cretle sefalete kar
gvencede olmakta deil, onlar rekabete srkleyen, "yetenek" ve "me
ziyetleri" dllendiren, vasat ve zayf alanlan cezalandran liberal ideolojiyi
benimsemek olduunu anlamaldrlar. Fakat kendilerini iverenlerin insaf
na teslim edecek bu rekabet mantna kendi istekleriyle neden girsinler? Bir
dier tanklk bu kez Le Chapelier yasasnn oylanmasndan sonradr: Aus
tos 1792'de ii delegasyonlar Havre belediyesine gelip "tarife"lerinin yk
seltilmesini talep ederler. Bailly gibi Havre belediye bakan da onlara ders
vererek azarlar: "liler, iverenin de alann da kendine uygun den c-
99 Ak. E. Dolleans ve G. Debove, Histoirt du travail m France, a.g.t., s. 129- 1 3 1 .

186
reti vermekte ya da almakta serbest olmasn isteyen yasaya saygl olmaldr
lar ... Prensip olarak, alanlarn cretleri, deme yapan ile alan arasnda
ki serbest bir anlamayla belirlenir." 100 Burada da iiler kamusal iktidarla
rn desteini kolektif olarak aramaya kalkmlard, ama her biri tek bana
ve iverenle yz yze brakld. "Serbest i szlemesi" politik bir tahakkm
ilikisi iinde emekilere dayatlm gzkmektedir.
Daha genel olarak, geleneksel meslek rgtlenmesinin eletirisi, bu ha
liyle halkn talebi gibi gzkmemektedir. Sidney ve Beatrice Webb, korpo
ratist kstlamalarn tartma konusu edilmesi karsnda iilerin tutumu
nu yle niteler: "Kapitalist rekabetin sonulan her yerde kendini hissetti
rirken, gndeliki ii ve hatta ou zaman kk zanaatkarlar, durumun
dzeltilmesi iin dileke veriyor, yeni makinelerin yasaklanmasn, her za
naatkar iin rak saysn snrlandran eski yasann uygulanmasn talep
ediyordu."101 lngiltere'de makinelere kar kitlesel bir isyan nitelii alacak
"makine krcl"ndan nce, 102 emein zgrlemesine iilerin tepkileri
ounlukla korumacln srdrlmesi ynnde gzkmektedir. 103 rne
in Eski Rejim'in sonunda, Lyonlu ipek tacirleri ile iiler -zanaatkar ustala
r da dahil olmak zere- sert bir atmada kar karya gelir. Bunlar rn
ler iin tektip bir "tarife" talep etmekte ve fiyatlarn "ldrc" serbestliini
knamaktadrlar; nk bu "serbestlik, tek kelimeyle onu besleyen ve des
tekleyenleri ezme serbestliidir." 104 Devrim srasnda, yanlg pay olmakla
birlikte, ateli cumhuriyetilerin ve devrimci kitlelerin talepleri i rgtlen
mesine ynelik deildi. Fiyatlarn denetlenmesini ve daha dk lde, uy
gun bir maa almay, yani erzak maliyetinin dzenlenmesini (fiiliyatta hal
kn basksyla belirlenen st snr hakkndaki yasalar) ve almalarnn daha
iyi cretlendirilmesini talep ettiler. 105 Genel kural olarak, vahi bir zgrlk-

100 Ak. J. Leroy, Le peuple du Havre et son histoire, Le Havre, 1962, c. 1, s. 221.
101 S. ve B. Webb, The History of Trade Unionism, Londra, 1920, s. 53.
102 E. P. Thompson, La Jormaion de la classe ouvriere anglaise, a.g.e., XIV. Blm. Bu sorunun
Fransa'daki durumu iin bkz. M. Perrot, "Ouvriers et machines au XIX' siecle", Recherches, no.
32-33, Eyll 1978.
103 unu da belirtmek gerekir ki, Arlette Farge, 1776 ylnda Turgot tarafndan loncalann ortadan
kaldnlmas vesilesiyle Paris'te dzenlenen sevinli halk gsterilerinin listesini karmaktadr
(La vie fragile, pouvoirs et solidarites el. Paris, Hacheue, Paris, 1986). Fakat bu halk tepkilerinin
anlam elbette tek yanl deildir. Mevcut haliyle alma zgrln m kutlamaktadrlar,
yoksa eski ayrcalkllar ve saray karsnda kazanlan zaferi mi?
104 Ak. M. Garden, Lyon et les lyonnais, a.g. e., s. 341.
105 Bkz. A. Soboul, Les Sans-Culottes, a.g.e. ve G. Rude, LesJoules dans la Revolution franaise, Fran
szca tercme, Maspero, Paris, 1982. Kamu Refah Komitesi, lmllara byk zarar verecek e
kilde, erzak fiyatlannn azami snn konusunda halkn basksna teslim olacaktr, fakat bu
na paralel olarak, cretlerde azami snn saptayacaktr. Bu sonuncu nlem, devrimci kitlelerin
Therrnidor dneminde Montanyar solu savunma konusunda yeterince coku gstermemesini
ve Robespierre'in dn ksmen aklamaktadr.

187
tense kurall almann geleneksel biimlerinin kendilerini daha fazla koru
duunu hissediyorlard ve bu korumalarn yokluunda yeni dzenlemeler
elde etmek iin alma zgrlne deil, kamu iktidarlanna bavurdukla
nn dnmek mmkndr.

Otopik kapitaUzm
Dolaysyla istihdama serbest eriimin, iktidan ele geirecek olan "burjuva"
snflara hi tartmasz yarad kesindi. Le Chapelier yasasna ender mu
haliflerden biri olan Marat'nn cmlesi gemie bakldnda bir kehanet gi
bi gelmektedir: "Soylu aristokrasisinin yerine zenginlerin aristokrasisini ge
irdiimize gre, soylulannkini ykarak ne kazandk?" 106 Dilencilik Komite
si'nin kuruluundaki cesaretin ya da devrim meclislerinin kard yasala
nn, sanayicilerin ekonomik hegemonyasn salamak iin kullanlan bir pa
ravan olduu sonucunu karabilir miyiz? Tarihi, i iten getikten sonra, ar
dndan gerekleen olaylar nda dzelterek yorumlamakta pek bir mezi
yet yoktur. Benim yorumum, daha ziyade, bu tutumlann mulaklnn asln
da hem somut hem de zihinlerde mevcut gerek bir mulaklk olduudur. Bu
nedenle, (ykselen burjuvazinin kendi kanna gre her eyi maniple ettii
eklindeki) sinik bir okuma yerine, bu devrimci dnemi uzun erimli balam
iinde ve sosyal sorunun gelecekteki servenlerini daha iyi kavramay sala
yan bir baka okuma tercih ediyorum. Benim hipotezim, bu kurgulann, Pier
re Rosanvallon'un "topik kapitalizm"den sz etmesi anlamnda "topik" bir
karakterinin olduudur. 107 Bu reformcular, 18. yzyl sonunda gzlemledik
leri ekonomik ve toplumsal gelimenin en dinamik zelliklerini ulara ite
rek genelletirdiler. 18. yzyldaki durumdan yola karak henz tam anla
myla okunabilir olmayan bu gereklemenin toplumsal etkilerini grmeden
ve elbette ngremeden, neler olacan tahayyl etmi olmaldrlar. Bu ko
nuda, Reinhart Kosellek'in gayet iyi ortaya koyduu gibi, yzyln her "ileri
ci" eletirisinin derinde yatan eilimini ifade etmekten baka bir ey yapmaz
lar; ki bu da "rasyonelliin talep ettii eyin hakikaten gerek olduunu ilan

106 Akt. M. Bouvier-Ajam, Hisoire du ravail en France, a.g.e., c. l, s. 707. unu da belirtelim ki, Ma
rat'nn argman ekonomik deil politiktir. "Saysz emeki ve iiden oluan bir snfn kendi
karlann kuralna uygun biimde savunmak zere birleme imkann, korporasyonlan diril
tebilecei bahanesiyle ellerinden alan" iverenleri kukusuz tehir eder. Fakat "yurttalan tecrit
etmek ve kamusal meselelerle megul olmalann engellemek istedikleri" iin bunu yapmlar
dr. (L'ami du peuple, 18 Haziran 1791). Aslnda, Le Chapelier yasasnn amac en azndan eko
nomik olduu kadar politiktir: yeni rejimin istikrann engelleyici faaliyetlerde bulunan cemi
yet ve kulpleri yasaklamak. Tarihin ak bu tehlikenin ciddiyetini onaylayacakur. Fakat ben
burada Le Chapelier yasasnn ekonomik ve toplumsal etkilerine odaklanyorum.
1 07 P. Rosanvallon, Le capitalism utopique, a.g.e. Aynca bkz. D. Meuret, "A Genealogy of Political
Economy", Economy and Society, Londra, c. 17, no. 2, Mays 1988.

188
8
etrnek"tir. 1 0 Fakat burada eer bir yanlsama varsa, bu yanlsamay dnemin
toplumsal ve ekonomik gerekliinin beslediini syleyemez qiyiz?
Peki ama 18. yzyl kapitalizmi nasl bir eydi? Femand Braudel bir tr
kapitalizmin halihazrda sanayi-ncesi toplumlann dinamik bir sektr ha
line geldiini gstermitir. "Modemite, esneklik, rasyonellik [ ... ] . O, modem
ekonomik yaamn ileri ucudur." 109 Ve "ok eski dnemlerden beri", yani
Ortaa'da baz talyan ve Flaman ehirlerinde ortaya kndan beri bu by
ledir. Fakat sadece ok snrl mbadele sektrlerinde, maliyede, uluslarara
s ticarette, Braudel'in "ekonomik yaam" diye adlandrd ve geleneksel d
zenlemelerle snrl kalan ve clz dolamlan besleyen eyin yzeyindeki in
ce tabakalarda ve daha derinde, tarihin neredeyse hareketsiz uzun sreleri
ni koullayan rutin ve tekrarlann "maddi yaam"nda hkm srer.
Oysa 18. yzylda, "ok eski dnemler"e kyasla bu ileri kapitalist sek
tr nemli lde geliti, fakat "ekonomik yaam" ve "maddi yaam" kar
sndaki yapsal konumu znde deimedi. Finansn ve byk ticaretin ba
dndrc ilerlemesinden, sanayinin daha yava ama yine nemli gelii
minden, tannn daha yava geliiminden hakl olarak sz edebiliriz. Bunun
la birlikte, -bugn diyebileceimiz gibi- "bymenin ban eken" bu di
namik sektr henz olaanst snrldr. Braudel'inkiyle kyaslanabilir bir
mantk iinde, Pierre Chaunu ekonomik ve toplumsal iletiimin ortak mer
kezli emberinden bahseder. 1 1 0 ap birka kilometre olan ilk emberde,
retilen ve tketilen her eyin (evlilik piyasasnda kadnlar da dahil olmak
zere) mbadelesinin yaklak %90' gerekleir. Yzlerce kilometre kare
lik ikinci ember, terimin eski anlamnda bir "lke"ye denk der ve bir ya
da iki kk ehrin pazann kapsar. Bu da mbadelelerin yaklak %10'una
denk gelir. Nihayet, nc ember, geni transit geilerin, byk ticaretin,
maml rn mbadelelerinin emberi, zellikle 16. yzylda Bat'daki eski
Hristiyanlk "tecridinin krlmasyla" birlikte, giderek uluslararas bir boyut
kazanmtr. Bu, ticari ve mali byk servetlere imkan tanr. Fakat btn
mbadelelerin ancak yzde birini temsil eder. Btn yap zerinde "global
bir arlk" olutursa bile yine de periferik kalr. Yine ayn dnce dzeni
iinde, Carlo Cipolla, "sanayi ncesi"nin uzun yzyllan ierisinde, on kii
nin geimini salayabilmesi iin ilerinden yedi ya da sekizinin topraa ba
l kalmas gerektiini hesaplamtr. 1 1 1 Dnm teknolojilerinin clzlnn

108 R. Kosellek, Le rtgnc de la critiquc, Franszca temime, Editions de Minuit, Paris, 1979.
109 F. Braudel, Civilisation mattridlc, tconomic c capitali5me XV'-XVIII' 5itclc5, c. 111, "Le emps du
monde", A. Colin, Paris, 1967, s. 1 1 [Maddi Uygarlk, ev. M. Ali Klbay, lmge Kitabevi Ya
ynlan, Ankara, 2004].
l l O P. Chaunu, L 'hi5toire, scioa 5ociale, a.g.c.
1 1 1 C. Cipolla, Bcfore the lndU5trial Rcvolwion, a.g.c.

189
bedeli olan bu zorunluluk, sadece ekonominin iinde tannn ezici stnl
n deil, topluluklarn kitlesel olarak yere yurda balln, ekonomik ve
toplumsal mbadelelerin ounun corafi bakmdan ok snrl ve kendi ii
ne kapal niteliini de aklamaktadr.
18. yzyl ve zellikle asrn ikinci yars, atalardan kalma bu dengelerin
sarsld dnemi temsil eder. 1 1 2 16. yzyl ortasnda bambaka nedenlerle
ve baka bir lekte cereyan etmi olan eyi hatrlatan bir "dnm bunal
m" momentidir bu. Giderek daha srarc olan ekonomi, ticaret ve hatta sa
nayi dinamikleri, toplumun btnne hakim olan kitlesel hareketsizlie tos
lamaktadr. nemli bile olsa baz iaretlerin (demografik, snai ve zellikle
ticari bymenin hzlanmas, ilk makineler, henz mtevaz olan ilk fabri
kalar . . . ) yeni bir tr ekonomik ve toplumsal rgtlenmeye vardn, ancak
karsnda yzlerce yllk kstlamalarn her alanda hala ezici bir arlkta ol
duunu o dnem insanlan yeterince fark edememi olmaldr. Modernitenin
ncleri, henz snrl sektrlerde gzlemledikleri dnmlerin faydasn
tm toplumsal bnyeye yaymay ama edinmilerdi. Onlar henz oluum
halindeki bir dinamikten geni anlamlar karmlard. Onlann kurgulannn
"topik" nitelii tam da burada yatmaktadr. Genel bir durumu tarif etmez
ler; artk marjinal durumda olmasa bile gemiin miras tarafndan ket vuru
lan (ister politik yaplar olsun, ister hukuksal dzenlemeler ya da topra i
leme tarzlan veya insanlar altrma tarzlar nedeniyle) bir sreci dnya l
eine tamamlanm olarak yanstrlar.
Henz gereklememi dnmlerin toplumsal etkilerini, rnein ald
n dndkleri dzenlemelerin ortadan kalkmasnn temel toplumsal ili
kilerde, zellikle toprakla ve almayla ilikide bir devrim yaratacan n
grmemi olmakla da sulanabilirler mi? Kari Polanyi'nin analizleri, sanayi
devriminin yol at iki temel zglle k tutar: "kendi kendini dzenle
yen" kapitalist pazar biiminin nceki btn dei toku ve ekonomi rgt
lenmeleri karsndaki istisnai nitelii; ve kendini kabul ettirmek iin, btn
toplumu meta egemenlii altndaki kendi imgesine gre yeniden ekillen
dirme gereklilii. 1 1 3 Bununla birlikte, Polanyi ve -aralarnda Marx'n da bu
lunduu- ondan nce gelen bakalar, bu dnmlerin toplumsal sonula
n, zellikle de yeni yoksulluk biimleri geni lekte belirdiinde, 19. yz-

l 12 Gnmzde tarihilerin ounun lngiltere'de sanayi devriminin ortaya kn l 770'li yllara


tarihlemekte hemfikir olduklarn hatrlayalm. Bu, elbette ne atlmn aniden meydana geldii
anlamna gelir nk ar dnmlerle geen yzyllar ierisinde hazrlanmttr-, ne de etki
ledii corafi alann btn zerinde dorudan doruya hegemonik bir ekilde kendi dayatt.
"Sanayi devrimi" Avrupa ktas zerinde "proto-sanayi"nin byyen geliimiyle birlikte ilerler.
Bkz. nceki blm. Gelecek, rtk bir ekilde ilerler. Sreklilikler altndaki bu rtk ilerleme
yi zmeleri ite bu yzden ok zordur.
113 K. Polanyi, La Grande Transfonnation, a.g.e., 2. Ksm, 1. Blm.

190
yldaki durumdan hareketle bu tr bir analiz yapacaklardr. Fakat 18. yz
yln ikinci yansndaki durumdan yola karak bunu yapmak ornkn m
dr? O dnemde, aa yukan u trden "ilerici" bir sylemin, fazla kt ni
yet iermeksizin retilmesi mmkn olabilirdi: Krallk henz yoksuldur ve
tebaann ou sefil durumdadr, nk toplum bloke edilmitir. Bu engel
lemelere son verildiinde tann ve sanayi retimi artacak, ticaret geliecek,
alm gcne sahip talep artacak, bylece retim canlanacak ve ulusal zen
ginliin sonsuz ilerlemesi salanacaktr. Emeki de bu zenginliin meyvele
rinden faydalanacak, ortak servetin bymesine bal olarak onun pay da
artacaktr; ve alm gc olan talebin bymesi sayesinde neredeyse tam is
tihdam salanacaktr.
Bu sylediklerimiz, dnemin ok sayda metninin modem -deyim yerin-
deyse, "Keynesi"- bir tercmesidir. rnein u:
Eli aya tutan yoksullar mlksz gndeliki iilerden farkldr. l alanla
n an, atlyeler an, el emei iin sat kolaylklar salayn: le ihtiyalar
varken, bu ihtiyalarn grnte kabul etmeyenler eer dilencilik yaparlar
sa, cezalandnlacaklardr; dilencilik yapmazlarsa, geim imkanlarn kuku
suz baka yerde bulacaklardr. 1 1 4

Yine de, "kukusuz" szcnn altn izelim: Szck, bu politikann al


tndaki mulakl ortaya koyuyor ve daha iyi bir gelecei mutulayan say
sz aklamann iyimserliinin saf naiflik olmadn gsteriyor. Ama bu saf si
nizrn de deildir. Henz her ey belirsizdir. Bymenin salad kann nispi
paylam, ksmi tam istihdam gerekletiren talebin kendiliinden yeniden
dengelenmesi, tm bunlar birer kesinlik deildir; keza, proletaryann gelecek
teki smrs de henz bir kesinlik deildir. Bunun tm kapsamyla ortaya
kmas iin sadece pazann genellemesinin ilan deil, dahas, geni bir l
ekte zaten gereklemi olmas gerekecektir. Bununla birlikte liberal iyimser
liin 18. yzyl versiyonu, imdi anlayabileceimiz temel bir nedenden dola
y knlgandr. Temel dayana istihdama serbest eriim olan btnsel yapnn
zayf bir halkas vardr. Bu yeni zgrln tm ykn emekiye yklemek
tedir: yani maddi kaynaklan, saygnl olmayan ve dolaysyla -bunu yeniden
vurgulamak gerekir- o dnemde stats "ayaktakrn"na yakn olan kiiye.
Abbe (Rahip) Sieyes, bilindii gibi, lnsan Haklar Bildirgesi'nin ba esin
kaynayd. Yine de bu satdan yazan da o olmutur:
1 14 C. Bloch, A. Tuetey, Procts-verbaux et rapport du Comit de mrndicit, a.g.e., "Troisieme Rap
port", s. 381 . Le Chapelier yasasnn ele ald nermeleri ifade eden bir raporun ubat 1 791 'de
ki yazan olan Leroy d'Allarde ayn anlay iinde yazar: "Ticaretin ruhu sanayidir, sanayinin ru
hu zgrlk. iilerin oalmasndan ekinmeli miyiz? Onlarn saylan her zaman nfus ora
nnda ya da -ayn anlama gelecek biimde- tketim ihtiyalar oranndadr" (ak. M. Bouvier
Ajam, Histoire du ravail en France, a.g.e., c. il, s. 25).

191
Zahmetli ilere mahk1lm edilmi, bakalarnn yararna alan ama strap
ve ihtiya iindeki bedenlerini besleyecek eyi bulamayan bahtszlara, bere
ketsiz ellerden ve tkenen bir ruhtan baka bir eye sahip olmayan, zgr
lkten yoksun, ahlaktan yoksun bu iki ayakl aygtlar kalabalna m in
san diyorsunuz siz? Onlar arasnda toplum iine girebilecek tek bir kii var
mdr? 1 1 5
Sieyes'in bu tasvirinde istisnai hibir ey yoktur. Ulusal Meclis, nsan Hak
lan Bildirgesi'nin oylanmasndan gn sonra, aktif yurttalar ile pasif yurt
talar arasndaki aynn benimser ve gnlk almaya denk den bir
vergi demeyen iki milyon yedi yz bin Fransz erkeinin, yani cretlilerin
ounluunun ve oy kullanma yana gelmi erkeklerin te birinden ou
nun politik yaama katlmn yasaklar. 1 1 6 Gazeteci Loustalot bu vesileyle u
nu ilan eder: "Hibir yurtta oy kullanma yeteneinden hukuk yoluyla yok
sun braklmamaldr; bu fiiliyatta btn proleterlerin, yozlamaya msait
btn yurttalann bu haktan yoksun brakld anlamna gelir." 1 1 7
Argmann paradoksunu aydnlatan nokta udur: Herkesin benimseme
si gereken hukuk adna, proleterler fiilen tam yurtta saylmamaldr. Tam
yurttalk, gerekten de bamszlk gerektirir ve efendisine tabi hizmeti gi
bi, ihtiyalarna tabi durumdaki proleter de iyi yurtta olamayan, yozlaa
bilir biridir. Bu tavrlar sadece "saclk " ya da "burjuvalk" diye niteler
sek ciddi bir sorunu grmezden gelmi oluruz. Ilml olmakla sulanamaya
cak olan Saint-Just de "sanayi" emei karsndaki kmseyici bakn or
taya koyar: "Gerek yurtta mesleklere doru drst uyum salayamaz: n
sann elleri, sadece toprak ve silah iin yaratlmtr." 1 18 Saint-Just; ama ayn
zamanda devrimci radikallikte ondan bir nebze daha stte olan ve bilindii
gibi Eitler Komplosu'nun hazrlaycs olduu iin infaz edilen Grachus Ba
beuf de ayn grtedir. Koullarn sarsc eitsizliine son vermeyi tutkuy
la istemesine ramen, yine de cretli emekilerin durumunu yeniden deer
lendirmeye ynelmez; tersine: "alan insanlann ortalama bir ile ve cret
almadan, drst ve deimez bir rahatlktan yararlanmalann salayalm; ve

115 E. J. Sieyes, Ecris politiques, a.g.e., s. 81. Her trl destekten ve kaynaktan yoksun kiiler "top
lum iine ginnek"te, kelimenin tam anlamyla topluluk oluturmakta baansz kalrlar; sadece
"iki ayakl" bir kme olutururlar: nemi sonu blmnde vurgulanacak olan "olumsuz bi
reycilik" tematiinin ilk ak ifadelerinden biri kukusuz budur.
116 Bu politik ayrmcln amac zerine bkz. O. Lecour Grandmaison, "Les citoyennetes en revo
lution, 1789-1794", Siyasal Bilimler doktora tezi, Paris I niversitesi, 1991 ve P. Rosanvallon,
Le sacre du citoyen, Gallimard, Paris, 1993.
117 Loustalot, Les revoluions de Paris, no 17, ak. J. Bar, "Le proletaire presen/absen", La Revolu
tion franaise e les processus de socialisaion de l'homme (Kolokyum teblileri), Rouen niversi
tesi, Editions Messidor, 1988, s. 402.
118 Ak. A. Olivier, Saint-)us ou la force des choses, Paris, 1954, s. 18.

192
bir sre sonra nyarglar ve rutin nedeniyle yoldan km yurttalann gz
lerindeki ba decektir." 1 1 9 Babeuf, mlk sahiplerinin asalakl!nn ve top
lumsal adaletsizliin kayna olan aylakl kesinlikle mahkm eder. Fakat
ortalama bir iin karl olarak nerdii ey, kk drc niteliinin bi
lincinde olduu cret deil, bir tr toplumsal ranttr.
cretli emein iinde bulunduu itibarsz durum ve bunun ezici arl
-ki bunun kklerinin ok eskilere dayand ortaya karlmtr- istihdama
serbest eriim ilkesinin basite olumlanmasyla ortadan kaldrlamaz. Ku
kusuz liberalizmin Ail topuu -en azndan bir sosyal adalet projesi yarat
ma arzusunu dnecek olursak- sz konusu durumun toplumsal anlamda
yaftalanmasyd. Le Chapelier yasasnn giri blmnde, "ii, kendisine i
salayan kiiyle yapt anlamaya uymak durumundadr" diye belirtilir. Fa
kat eer gerek bir cretli emeki, zgrln sadece olumsuz zelliklerine
sahipse, bu szleme idealinin fiiliyattaki tercmesi ne olabilir? l szleme
sinin tevik edilmesi, nihayetinde szlemenin istikrarl bir dzen kurmak
konusunda etkisiz olduunun kefedilmesiyle sonulanr.
Mulaklktan iyimserlie doru eilim gsteren ve daha nce szn et
tiimiz liberal aklamalarn ou karsnda, 18. yzyln ikinci yansndan
itibaren belirsizlie dmeyen bir sylem tutturmak iin kukusuz son de
rece rasyonel olmak gerekiyordu. En azndan bir kii -Turgot- bunu yapa
rak, cretlerin "tun yasas"n ve sanayinin "yedek ordu"sunu ngrmt:
Sadece kol gc ve mahareti olan sradan ii hibir eye sahip deildir; sa
dece kendi ileli emeini bakalarna satmay baarabilir. Bunu az ok paha
lya satar; fakat bu fiyatn yksek olup olmamas sadece ona bal deildir:
Emeinin karln deyecek ahsla yapt anlamann sonucudur. Bu ki
i, mmkn olduunca az para der: ok sayda ii arasnda tercih yapma
ans olduundan, en ucuz alan tercih eder. Dolaysyla, iiler birbirleriy
le yarrcasna fiyat krmak zorundadrlar. Her trden ite, iinin emeinin
karl sadece hayatta kalmasn salayacak asgari bir seviyeye ekilmelidir
ve gerekten de ekilir. 120

Turgot bu noktada ne kadar ngrl olabilmitir? Aslnda Malthus da


bundan ok uzakta deildir. 121 Aynca ondan da nce, lngiliz politik ekono
misinde de ihtiyalar meselesi zerine dnlmtr; ki bu, doallk fikrini
ykmaya ve szlemenin ne denli korkun olduunu ortaya sermeye imkan
salar. Geleneksel korumalar ortadan kaldrlrsa, doal yasalarn rasyonel-

119 Akt. I. Buonarotti, La conspiration pour l'egalitt, dile de Babeuf, Editions sociales.
120 A. R. J. Turgo, Fonnation et distribution des richesses, Editions Schelle, Paris, c. II, s. 537, akt.
H. Hauser, Les dtbuts du capitalisme, a.g.e.
121 T. R. Malthus, An Essay on the Principle of Population, 1. bask, Londra, 1798.

193
liini deil, igdlerin biyolojik gcn aa karma tehlikesi ortaya
kar: Bu durumda yoksullar doal zaruretlerle -yani alk duygusuyla- hare
ket ederler. 122 t szlemesinin hukuki karlkllnn arka plannda, taraf
larn toplumsal konumlarnn farkll yatar ve ticari ilikilerin barl uza
m, i szlemesine zamansal boyut yeniden dahil edildiinde bir yaam m
cadelesi alanna dnr. veren bekleyebilir, "serbeste" szleme yapabi
lir, nk zaruret iinde deildir. 123 Emeki, emek-gcn satmaya biyolo
jik olarak gdlenmitir, nk zaruret iindedir, hayatta kalabilmek iin
cretine imdiden ihtiya duymaktadr. Edmund Burke, "gerici" olsa da, da
ha dorusu kukusuz gerici olduu iin, liberal manta kar geleneksel ve
sayeti savunurken bu durumu gayet iyi kavramtr:
Emek bir metadr ve bir meta olarak, ticarete konu olur. Bir meta pazara su
nuduunda, fiyatnn ykselmesi satcya deil, alcya baldr. Bak asna
gre emek-gcn pazara sunan insann hayatn idame ettirmesinin imkan
sz olmas [the impossibility of subsistance] gibi bir mesele yoktur. Tek soru
udur: [Bu meta] onu satn alan kiiye neye mal olur? 1 24

Bununla birlikte, Fransa'da sanki sanayi devriminin balad dnemde


kendilerini ilerlemenin szcs ilan eden kiilerin fikirleri politik bakm
dan st-belirlenmi gibidir. 125 Baka trl ifade edersek, onlarn politik du
rumu yorumlaylar berrakken, toplumsal durumu yorumlaylar bulank
kalr. Onlarn gznde politik iradecilik gereklidir, nk ekonominin po
tansiyellerini serbest brakmak iin bu arttr; fakat bu kopuun toplumsal
sonular belirsizdir. Giriim zgrlnn toplumsal maliyetleri an ol
mayacak mdr?
Bu durum, sefalet koullarna dokunmadan piyasa yasalarn serbest b
rakmakla yetinen bir rejimden yana olanlar ile ekonomik bymenin nn
deki engelleri ortadan kaldrdklarnda sosyal sorunun zlecei iddiasn-

122 "Hayatlann gndelik olarak alp kazananlann, hizmet etmek iin ihtiyalanndan baka dr
tleri yoktur; bu ihtiyalan yattrmak ihtiyatllk olur, fakat tedavi etmeyi istemek yanltr.
[ ... ] Klelii yasaklayan zgr bir ulusta en emin servet, alan yoksullann okluuna bal
dr" (B. de Mandeville, The Fable of the Bm, 5. bask, Londra, 1728, s. 2 13 ve s. 228).
123 Adam Smith, ekonomik yasalann mikroptan anndnlm evrenine mcadele igdlerini,
lm kalm yeniden dahil eden zaruretlerin, yani zamansalln oynad bu rol fark etmiti:
"Uzun vadede [ ... ] ii efendiye, efendinin iiye gerekli olduu kadar gereklidir; fakat birbirle
rine olan ihtiyalan bu kadar zaruri deildir" (RLchcrches sur la naturt d lts causes de la richts
st des nations, a.g.e., c. 1, Blm V).
124 E. Burke, "Thought and Detail" ( 1795'te yaymland), Worls, c. V., Boston, 1869, s. 142; akt. R.
Bendix, Worl and Authority in lndustry, New York, 1956, s. 75.
125 Bu farkll aklamak iin tamamlayc iki hipotez: lngiltere'de daha ileri aamada olan sana
yi devrimi, onun baz toplumsal sonulannn daha erken alglanmasn salar; daha esnek poli
tik ve toplumsal kadrolar yeni mbadele rejiminin gelimesine daha st Onuk biimde engel
olurlar.

194
da olanlar arasndaki atmalara imdiden gebedir. Yine de, sosyal soruna
emek pazarn serbest brakarak verilen bu cevabn bir anlam.da tutarl ol
duunu kabul etmek gerekir. Bu cevap, ilerlemeyi tevik etmek iin nceki
kstlayc sistemlere kar kar. Bylece politik devrimin gerekleri ile eko
nomik rasyonelliin gereklerini birletirir. Devletin ve ekonominin -ifte
modemlemesini gerekletirir. Fakat sanayi devriminin dinamiine dire
nemeyecektir, nk yeni ekonomik dzen sosyal dzensizliklere neden
olacaktr.
18. yzyl sonunda, bu yine de henz gereklememi, gelecekte yaana
cak bir dnmdr.

195
KNCi KISIM

SZLEMEDEN STATYE
18. yzyl sonunda meydana gelen altst olularla istihdama eriim serbest
leti, fakat cretli emein durumunu iyiletirecek hibir ey yaplmad (ya
da pek az ey yapld). li bundan byle, Turgot'nun gl ifadesiyle, "i
leli emeini bakalarna satmak" zorunda kalacak; stelik karlnda ken
disine pek az pay decektir. alma ilikisinin szlemeye balanmas, en
alt toplumsal tabakalardan birini oluturan cretli emekilerin saygnlktan
yoksun haline are bulacak durumda deildir. Aslnda onlarn da altnda,
drst olmayan yollarla ve sula yaayan aa tabakann en sefil kesimle
ri vardr; fakat bunlar arasna aynn izgisini ekmek gtr: Bir sre sonra,
emeki snflarn bir ksmna "tehlikeli snflar" ad verilecektir. Dolaysyla
alma ilikilerinin szlemeye balanmasndan yola karak yeni bir cret
lilik durumunun ortaya k, cretlilik durumunun sfr noktas olarak ka
bul edilmelidir -elbette bundan, gvence ve haklarn bal olduu bir stat
nn tannmas anlalyorsa. Himaye dayanaklarndan yoksun kalan cretli
lik durumu, sadece korunmasz olmakla kalmayacak, bir sre sonra yaan
maz bir hal alacaktr.
Eski Rejim'in k srasnda sosyal soruna nerilen modem cevap,
mevcut haliyle kurumsallaamayacaktr. stihdama serbest eriim ilkesi, bir
kargaa ve atma a balatr. Sosyal sorun, ekonomik gelimeyi adeta bir
glge gibi takip eden yeni istikrarszlk kaynaklarna cevaben yeniden for
mle edilir. Serbest braklan sanayileme sreci bir canavar dourur: Ge
nellemi sefalet. Pazar ile emek arasnda toplumsal bar salayan ve sana
yilemenin yaratt kitlesel "mensubiyet yitimi" olgusunu ortadan kaldran
bir uzlama nasl salanacaktr? Bu sorun, ii snfnn entegrasyonu soru-
199
nu halini alr. Fakat getirilen cevaplar tekyanl olmayacaktr. Bireysel inisi
yatife ve mbadele zgrlne ncelik veren rejimler, kamu gcn bu he
deflerin dnda tutmak iin ilk bata ellerinden geleni yapacaklardr. Dev
letsiz bir sosyal politika mmkndr; liberalizm bunu icat etmitir. Bu sos
yal politika szleme mefhumunu yeniden glendirmek iin, cretli eme
in etrafnda cretlilik-d bir alan oluturmak adna yeni vesayet biimle
ri tesis eder. Himayecilik [patronagel , ister insani yardm eklinde olsun is
ter patronlarn ii olsun, sadece kiisel bamllk biimleri dayatmakla kal
maz; alma dnyasn ahlaki bir ykmllk sistemi temelinde yeniden
yaplandrmay hedefleyen gerek bir politik ynetimsellik plann da tem
sil eder (5. Blm).
Bunun nispi yenilgisinden sonra, devlete endekslenmi yeni stratejiler or
taya kar. Sosyal devlet, ahlaki dzenlemelerin yetersizliinin ve saf anlam
da ekonomik dzenlemelerin ktcl etkilerinin sorumluluunu stlenir.
Sosyal gvencelerin mlkiyetten ok almaya bal olduu (sosyal) bir g
venlik anlayn garanti etmeye alr. Bu yine de politik bir iradeciliin ifa
desi deildir. Tersine, dayanma adna tesis edilen zgl dzenekler, top
lum yaplarnn dorudan politik anlamda dnmesini engellemeyi ama
lar. Herkes kendi yerinde kalmaldr, ama herkesin bir yeri olmaldr. Sos
yallii uygulamaya koymak veyahut sosyalizmin ekonomisini yaratmak na
sl mmkn olacaktr: Sosyal devlet, felsefesinde olduu kadar pratiklerin
de de bir uzlamadr.
Piyasann karlar ile emein talepleri arasndaki uzlama: Bu farkl "top
lumsal partnerler" arasndaki pazarlklar, bunlarn birbirlerine gre igal et
tikleri konuma baldr. Gnmzden nce bunun en azndan iki versiyo
nu grlmtr: Ill. Cumhuriyet dnemindeki minimalist versiyon, henz
ok korunmasz olan bir cretlilik durumuna ve esasen kendi kendini d
zenlemeye terk edilen bir pazara denk der (6. Blm); maksimalist versi
yon ise, ekonomik bymeyi, ksmi tam istihdam ve alma hakknn ge
liimini sanayi toplumunun yaplanmasna entegre eden Keynesi uzlama
dan sonra grlr. "Yararl sonulan srecin tevik nedenine dnen bir fa
sit daire" eklinde retimin karlar ile reticilerin karlarn badatrabi
lir gzktnden, o dnemde bu versiyonun hareket kabiliyeti iyice artar.
En azndan, hem retkenlik hem de "sosyal kazanmlar" dzleminde, en az
kazanan yine de gelecekte daha fazla eye sahip olaca umudunu besleme
ye devam eder (7. Blm).
Bizim iinde bulunduumuz durum bu deildir. Hem emek tarafnda,
hem de sosyal korumalar tarafnda bir deer yitim srecine girilmi gzk
mektedir ve bu sapmann sonular bu kez "zararl sonulan srecin tevik
nedenine dnen bir fasit daire" iinde birbirine eklenir. Bizim gvence an-

200
laymzn, sanayi toplumunun dayatt cretlilik durumunun yaplanma
tarzna ne denli bal olduunu kukusuz dnmemitik. Em.ein ne l
de emekten fazlasn ifade ettiini de dnmemitik: Emek un ufak olup
paralandnda, ona bal toplumsallama tarzlan ve besledii entegrasyon
biimleri de paralanma riskine girer. Bu yeni konjonktrde sosyal devlet
nerede durur? Sosyal korumalarda varln srdren kalnt "delikler"i tka
makla ya da eitsizlikleri dzenleme ve anstan eitleme ynndeki entegre
edici politikalar gelitirmeye devam etmekle yetinmek artk mmkn deil
dir. lin rgtlenme -ya da rgtszleme- ve sosyalliin yaplanma -ya da
yapszlama- dzleminde yrrlkte olan dnmlerden kanlmas gere
ken bilano budur. Bu dnmler gnmzde sosyal sorunu, kurtulduu
muza inandmz kitlesel bir korunmaszln yeniden gndeme gelmesi bi
iminde yeniden ifade etmeye davet ederler (8. Blm).
Bununla birlikte, sosyal devlet hem mirasmz hem de kukusuz ufkumuz
olmaya devam etmektedir. Mirasmzdr: Hala gl sosyal gvenlik sistem
lerinin iinde yayoruz; mevcut duruma zglln veren ey de budur. Bu
korumalardan sonra ve bunlarla birlikte grlen korunmaszlk durumu, 19.
yzyln ilk yansnda grlen korumalardan nceki korunmaszlk durumuy
la ayn ey deildir. Fakat sosyal devlet ayn zamanda bir ufuktur. Sosyal dev
leti tm tarihsel boyutlanyla sergilemek, onun aslnda, kar araynn emrin
deki ekonomik dinamik ile dayanma gereklerinin emrindeki koruma kay
gs arasndaki uzlamann ald bir biim -ama deiken bir biim- olduu
nu gsterir. u ana dek ortaya konanlardan farkl bir biimde de gerekle
mi olsa, byle bir uzlamann olmad bir toplum dnebilir miyiz? Sosyal
korumalardan nceki daimi sosyal gvencesizlie geri dnmeyi kabul edebi
lir miyiz? Cevap hayr ise, sanayi toplumunun hegemonya kurduu dnemde
oluturulmu pazar ile emek arasndaki ilikileri yeniden tartp bir anlama
ya varmak gerekecektir. Ortaya koyacamz ey udur: 19. yzyldan itiba
ren toplumsal tarihin ortaya koyduu ve o gne dek grlmemi ey, gven
lik ile mlkiyetin ve incelikli bir ift oluturan gvenlik ile emein en azndan
ksmen birbirinden aynlmasdr. Emei geride braktmz dnmeyecek
sek ve sosyal gvenliin gerisine dmeye raz olmayacaksak, gnmzde bu
kurgunun yeni bir versiyonunu icat etmemiz gerekmektedir.

201
5
Devletsiz Bir Politika

Eski Rejim sosyal alanda enerjik kamusal mdahalelerde bulunmutu: Dilen


cilie ve gezgin serserilie kar mcadele politikalar, almann gelenek
sel rg.denmesinde kralln destei, krallk iktidarnn i kurumlan yarat
ma ynnde inisiyatifleri, yoksul yurtlan, "hayr atlyeleri", dilenci nezaret
haneleri... lngiltere'de kamusal mdahaleler, zorunlu vergilendirmeden besle
nen gerek bir yardm sisteminin kuruluunu salamt. Yine lngiltere'de 19.
yzyln ilk eyreindeki politik sahne, poor laws'n, yani prensip olarak bu.
tun muhtalara asgari bir gelir salayan "yasal hayr ileri"nin ortadan kald
rlmasndan yana ya da ona kar olanlarn b.y.k tartmasyla canland. Ba
ta Malthus olmak zere, ekonomistlerin eletirisinin nclk ettii, hayr i
lerini ortadan kaldrma ynndeki bu eilim baskn hale geldiinde, 1834'te
reformdan geirilen yasama kurumlan yeni bir kamusal yardm sistemi olu
turur. Worhhouse, yani muhtalarn genellikle insanlkd koullarda zorunlu
altrlmas zerinde temellenen bu ok sert sistem, ayn zamanda merkezi
ve ulusaldr, homojen olma iddiasndadr ve kamu fonlaryla finanse edilir. 1
Fransa'da byle bir ey yoktur. 1848'den nce muhtalk ve alma so
runlar zerinde nemli boyutlarda genel bir tartma pek gr.lmez. 2 Hem
abartl bir mali bedele sahip olmakla, hem de yoksullarda yardm bekleyen
bir zihniyet gelitirmekle sulanan ngiliz "yasal hayr ileri"ne srekli ola
rak eletiriler yneltilir. Gerekten de, zenginliin geliimine ve uygarln

1 Bkz. J. R. Poynter, Socicty and Paupcrism, English ldtas on Poor Rclicf. 1 795-1834.
2 Man 184l'de ocuklarn alna suresini snrlandran yasann oylanmasndan nceki parla
mento tartmas hari. Bu istisnann anlamn daha sonra belineceiz: Bu, emekilerin alna
koullarnn iyiletirilmesinden ziyade, emein yeniden-iretimiyle ilgili bir meseleydi.

203
ilerlemesine elik eder gzken genellemi bir sefalet biiminin bilincine
varlmas, 19. yzyln ilk yansna damgasn vurur. Sosyal sorun yeni mali
yetler karr, nk bu "yeni yoksullar" artk toplumun merkezindedirler;
toplumun retim aygtnn vurucu gcn onlar oluturur. Bir toplum par
alanma riskine ilgisiz kalabilir mi?
19. yzyln ilk yansnda toplum buna ilgisiz deildir. Alenen "sosyal" id
dialar sergileyen zgn stratejiler seferber edilecektir. Dolaysyla "sosyallii
yaratmak" mmkndr; ve devlete referansta bulunmadan ve hatta, tersine,
devletin mdahalesini tamamen ortadan kaldrmak iin, bu anlamda epey
mesafe katetmek mmkndr. Eitler arasndaki toplumsal ve ticari ilikile
ri dzenleyen szlemelere paralel olarak, yeni vesayetler ve aydn grl
bir himaye sistemi, sttekiler ile alttakiler arasnda yani sradan halk ile ka
mu yararn dert edinen rehberleri arasnda karlkl bamllk alan yeni
den yaratlmaldr. Bununla birlikte, bu karmak dzeneklerin barnda bir
atlak, hatta kukusuz bir eliki mevcuttur: Ahlaki etkinlik, ahlakl hale ge
tirilmek istenen insanlarn katlmn varsayar; yani tabi olanlarn toplumsal
bir aznlk olma durumu devam etmelidir. yle ki, devletsiz bir politika an
laynn tarihi, somut politikann ele geirecei ahlaki bir sosyallik anlay
nn naho yanlarn da ortaya koyacaktr.

Sefiller
19. yzyln toplumsal tarihi bir muammayla, o gne dek grlmemi bir
durumun kayg verici tuhaflyla balar:
Avrupa'nn deiik yreleri gezildiinde, grnte aklanamaz olaans
t bir manzara arpar insan. En sefil gzken lkeler, aslnda en az sayda
muhta insann olduu lkeler iken, refahna hayran kaldnz lkelerde n
fusun bir blm yaayabilmek iin bakasnn balanna muhta haldedir. 3

Alexis de Tocqueville -dnemin aa yukar btn toplumsal dnr


leri gibi o da yoksullamay incelemitir- konumasna Portekiz ile ngilte
re arasnda bir karlatrmayla devam eder. Sanayi ncesi bir toplum ya da
bir Eski Rejim toplumu diyebileceimiz ve bolluk iindeki bir toplumun tam
tersi olan Portekiz, kitlesel bir hal alm olan yoksulluun ksmen grnr
olduu -nk bu entegre bir yoksulluktur-, krsal sosyalliin ilkel aglann
ca ya da Katolik kilisesinin yaratt kaba yardm biimlerince bu yoksullu
un sorumluluunun stlenildii bir lkedir. ngiltere ise, daha ziyade, o

3 A. de Tocquevi.lle, Mtmoirt sur it pauptrismt, 1835 ylnda Cherbourg Akademisi'nde okundu.


Yeni bask: Rtvut intanationalt d'action communautairt, no. 16/56, 1986 Sonbahar, Montrtal, s.
27-40.

204
dnemin Amerika ya da Japonya'sdr. Sanayi devrimi orada olaanst bir
ekilde zenginlii artrm ve lngiltere'ye Avrupa karsnda, htle ki Portekiz
gibi tannn gl bir ekilde egemen olduu lkeler karsnda nemli bir
ncelik kazandrmtr. Yine de muhtalk lngiltere'de her yerde grlmek
tedir, srarcdr, kitleseldir.
Tocqueville'in grlerinde zgn hibir ey yoktur. rnein Eugene Bu
ret de ayn saptamada bulunur ve ayn tarihsel perspektifi izer: "Gnmz
koullarnda uygarlkta ve zenginlikte farkl halklann, sefaleti peleri sra ta
dklar ne yazk ki son derece dorudur. statistik verilerine baklrsa, ulus
larn zenginlik leinde de sefalet leinde de aa yukan ayn sray i
gal ettikleri grlr." Ve bu yeni yoksullamay ifade eden genellemi sefa
let [pauptrisme] kelimesinin "ngiltere'den alndn; sahip olduu ktl
tm dier uluslardan nce adlandrma onurunun kukusuz lngiltere'de
bulunduunu" ekler.4
Gerekten de bu "yeni yoksulluk"tur; ve bu kefin kelimenin gerek an
lamyla nasl artc olabilecei unutulmutur -artcdr nk 18. yz
yln iyimser liberal versiyonuyla "topik kapitalizm" karsnda mutlak bir
tezat oluturmaktadr. "zc bir enerjiyle dolu yeni adyla bu genellemi
sefalet; nfusun btn snflarn istila eden" bu muhtalk -der Villeneuve
Bargemont- "sanayi retimi nedeniyle adm adm byme eilimindedir. Bu
bir tesadf deildir, fakat toplum yelerinin byk blmnn iinde bu
lunduu zorunlu durumdur." Bu nedenle, "genellemi sefalet, politik ve
toplumsal dzene bir tehdittir." 5 Aslnda bu, yeni sosyal sorunun ifadesidir.
Genellemi sefaletin iki temel zellii, bu mefhumun yeniliini kavrama
y salar. Bir yandan, 18. yzyln rn olan ve "bir insan hibir eyi olma
dndan deil, almadndan yoksuldur" (Montesquieu) eklindeki libe
ral dncenin karsna dikilir. Bunun iin "atlyeler amak" , "i frsatla
n yaratmak" gerekmekteydi (La Rochefoucauld-Liancourt) . te, sonu bu
dur. sizlie deil, iin yeni rgtleni biimine -yani "zgrlemi" eme
e- bal bir muhtalk durumu ortaya kar. Bu, sanayilemenin evladdr.
Genellemi sefaleti ortadan kaldrma ynnde kendi programn nermi
olan Louis-Napoleon Bonaparte yle der:
Sanayinin, bu zenginlik kaynann, gnmzde ne kural, ne rgtlenme
si, ne hedefi vardr. Sanayi, dzenleyicisi olmadan ileyen bir makinedir; onu

4 E. Buret, De la mistrc des classcs laboriru.scs en Franu et en Anglctcrre, Paris, 1840, c. 1, s. 120.
Buret, "bilincin uyann ve hatta gelimesini varsayan ve bir uygarlk unsuru olan sefalet" ile
"Korsikallar ve aa Bretonlar gibi, ilkel dzeydeki muhtalklar iinde kalm topluluklar"
arasnda aynn yapar.
5 A. de Villeneuve-Bargemont, Traitt d'tconomie politiqK chrttienne ou recherches sur le pauptris
me, Paris, 1834.

205
kullanan devindirici gcn pek nemi yoktur. insanlar da nesne gibi ark
larnda terek kyleri boaltr, insanlar kapal mekanlarda toplar, ruhu da
bedeni de zayf drur ve ardndan, ne yapacan bilemediinde, glerini,
genliklerini, yaamlarn onu zenginletirmek iin feda etmi insanlar soka
a frlatp atar. Sanayi, almann tanns Satrn olarak, kendi ocuklarn yer
ve sadece onlarn llerinden beslenir. 6
Bylece genellemi sefalet, modemiteye, kendi ocukluk hastaln a
mas ynnde meydan okur. Ama bu bir ocukluk hastal mdr, yoksa sa
nayi toplumlarnn yazgs m? Sefaleti genel olarak mahkum eden saysz ya
zarn tesinde, bu olgunun belirgin bir analizini yapmaya kalkm yazar
lar -rnein Eugene Buret- bunun, daimi bir sosyal gvensizlik unsuru olan
bu yeni i rgtlenmesinin dorudan sonucu olduunu gsterirler. "Gide
rek daha fazla bask altna giren bu emeki topluluklar, her zaman istihdam
edileceklerinin gvencesine bile sahip deillerdir; onlan davet etmi olan sa
nayi, ancak onlara ihtiya duyduunda onlar arr ve vazgeebilir olduu
anda, en ufak kayg duymadan onlan terk eder. " 7 Burada sz konusu edilen
ey, kelimenin gerek anlamyla, geici istihdamdr. Buret isizliin nemi
ni de vurgular; bunlan "isizlikler" diye adlandrr ve kol emeiyle alan
dokumaclar gibi belirgin rneklerden yola karak analiz eder; dokumac
lar asndan "isizlikler dier herhangi bir sanayide olduundan daha sktr
ve ilk ekonomik skntda dokumac iini kaybeder." 8 Bu toplumsal gzlem
ci, vasfszl da ne kanr: "Sanayi faaliyetlerinin byk ounluu mes
leklerden deil, her nne gelenin yerine getirebilecei geici hizmetlerden
oluur yalnzca; bu ylesine gerektir ki, alt yandaki ocuk daha man
faktre girer girmez beden gcn kullanmas karlnda cretlendirilir. "9
Yazar, ayn zamanda, hem bu vasfszln yol at prekaryalamay -bu te
rim kullanlmtr-, hem de bu tr el emeine kitlesel olarak bavurulmas
n vurgular: "Mekanik sanayi maharetsiz emekileri oaltr; zellikle oal
masn tevik ettii bu maharetsiz emekileri tercih eder. " 10
Buret bylece sanayi iilerinin korunmaszlna dair btnsel bir anali
ze giriir. Durumu ciddi klan ey, hibir tesadfi yannn olmamasdr. Bu
durum alma sisteminin arkaik ya da marjinal sektrlerini ilgilendirmez;
verimliliin modem gerekliliklerinden kaynaklanr. Emein eretilii, va-

6 L.-N. Bonapare, L'extincion du pauptrismc, CEuvm, Editions napoleniennes, Faris, 1848 bask-
s, c. 11, s. 256 (zgn bask 1844 tarihlidir).
7 E. Bure, Mistrc des classes laborifllSes..., a.g.e., c. 1, s. 68.
8 A.g.c., c. 11, s. 25.
9 A.g.e.
10 A.g.e., c. 11, s. 35. Bure, ngiliz yazarlardan ald ve ashnda vasfsz ya da dk vasfl emek
ileri belinen unslilled worlers deyimini "maharetsiz emekiler" diye tercme eder.

206
sfszlk, istihdam ile isizliin birbirini izlemesi, eitli isizlikler, domak
ta olan ii snfnn genel durumunu niteler: "Bu mevcut rejiJtide, en azn
dan iin hibir gvenliinin, gvencesinin ve korumasnn olmadn kim
se inkar edemez." 1 1
Genellemi sefaletin bir dier zellii, yeni ve kelimenin gerek anlamy
la altst edici niteliini aklar. Halkn bahtszlnn, sadece maddi sefalet
ten deil, derin ahlaki kten de oluan, tarihsel olarak grlmedik bir
zelliini sergilemektedir. Ortaya kan ey, sanayilemenin rn yeni bir
tr antropolojik durumdur: Uygarlk ncesi vahilie geri dnten ziyade,
modem yaama ve zellikle de kentsel yaama zg bir toplumsallktan ko
pu halinin rn olarak, yeni bir tr barbarlk. 1 2
Sanayileme sreci karsnda olduka eletirel bir tutum takman Buret,
"pislik iinde kokuan" , "dermansz halde vahi yaamn iine den" in
sanlardan sz eder. Bunlar, "merhametten ok tiksinti" uyandrmaktadr.
"Bunlar barbardr." 1 3 Bu yarglar, esasen sanayi ehirlerinin kenar mahalle
lerinde ylm ii ailelerinin yaam biimlerinin tasvirinden beslenmek
tedir. Buralarda kadnlarla erkeklerin ve farkl yalardaki kiilerin sk t
k bir arada yaamas, hibir hijyen nleminin olmamas, ahlak knts
nn yeni etiyolojisi olarak adlandnlabilecek eyi oluturur. Ayrmlarn ol
mad mekanlar, zerinde ahlakszlklarn, erkeklerin iddet ve alkolizmi
nin, kadnlann uygunsuz davranlannn ve fahieliin, ocuklarn sapknl
nn gelitii, bir gbre gibi, bir tr yaygn sefalet birikintisi olan bu "mag
ma", "getto" grntlerini kknden halletmek gerekmektedir. Bunlar, da
ha nce eine rastlanmam bir tarihsel durumla kar karya olunduunun
ifadesidir:
Akln sefillii ve ykcl, ruhun yoksulluu ve alal, iradenin ve enerjinin
zayflayp zlmesi, bilincin ve kiiliin uyumas; yani ahlak unsuru hisse
dilir bir ekilde, hatta genellikle lmcl bir ekilde zarar grr. ite, yaygn
sefaletin temel, asl ve kesinlikle yeni nitelii budur. 14

11 A.g.e., c. 1, s. 70. Bu tehis, daha yakn dnemde yaplm tarihsel almalarla global olarak
dorulanmtr. Omein, E. J. Hobsbawm sanayilemenin balangcnda "yapsal ve dngsel
isizliin" nemini vurgular ve rnein 1841- 1 842 krizi gibi belirli dnemlerde lngiliz man
faktr iilerinin yandan ounun iten yoksun olabileceini belirtir. ("En Angleterre: revolu
tion industrielle et vie materielle des classes populaires", Annales ESC, Kasm-Aralk 1962, s.
1049). Fransa'da, 1828 krizi srasnda, normalde 300 ile 400 iinin alt Chaillot dkm
hanesi ancak yz kadar iiye istihdam salar. Yine Savonnerie'de emek-gcnn yans isiz
dir (bkz. E. l.abrousse, Le mouvemrn ouvrier e les thtories sociales de 1815 d 1848, CDV, Pa
ris, s. 92).
12 Bkz. G. Procacci, Gouvener la mistre, a.g.e., VI. Blm.
13 E. Buret, Mistre des classes laborieuses ... , a.g.e.
14 E. l.aurent, Le pauptrisme et les insiulions de prtvoyance, Paris, 1865, c. l, s. 13.

207
Dolaysyla genellemi sefalet, iilerin ve ailelerinin yaam tarznn de
er yitiminden kaynaklanan doallam bir tr ahlak yitimini temsil eder.
Akl hastalklar uzman Morel, Rouen yaknndaki Saint-Yon tmarhanesi
ne kapatlm tekstil iileri ve aile yeleri zerine gzlemlerinden yola ka
rak, -parlak bir gelecee aday- yozlamlk kavramn ina edecektir. Yoz
lamlk, insan trnn kaltmsal ama kkensel olmayan deer yitimini ifa
de eder. Morel'in ncelikle kadn ii topluluklar zerinde zc etkilerini
saptad toplumsal bir evre buna yol aar. 1 5
Byle bir tutum, sanayilemenin balangcndaki basit ve anlk bir tepki
nin ifadesi deildir. Yine 1892 ylnda, Leon Say ile Joseph Chailley'in, o d
nemde otorite olan Dictionnaire d'tconomie politique [Siyasal Ekonomi Sz
l) adl eserine Emile Chevalier'nin yazd "genellemi sefalet" [paupe
risme] maddesi u yargy ierir:
Genellemi sefalet, nedenleriyle olduu kadar niteliiyle de yeni bir du
rumdur. Kkeni, iinde bulunduumuz dnemin sanayi rgtlenmesine
baldr; manfaktr iilerinin var olma ve yaama tarznda yatmaktadr
[ ... J. Ahlakn ortadan kalkmasn, zihinsel yetilerin dn ve yozlama
sn ierir. 16
Bu deerlendirmeler, 19. yzyl burjuvazisinde yaygn olarak grlen ve
hakl olarak "ii-kart rklk" diye adlandrlabilecek tutumun temelinde
yatmaktadr. "Emeki snflar, tehlikeli snflar." Louis Chevalier ok sayda
metinden alnt yapar -Lecouturier'den: "Paris bir gebe adrndan baka
bir ey deildir"; Jules Breyniat'dan: "Burjuvazi bu barbarlarn kurban olma
l"; Thiers'den: "Btn cumhuriyetlerin kayb olan deersiz okluk"; Haus
mann'dan: "Bu gebe gruhu", vb. -1 7 ve bu topluluklar "toplumun d
na, hukukun dna" yerletirir; bunlar "outlaws"tr (kelime bu kez Buret'ye
aittir). 18 Bununla birlikte, Louis Chevalier "emeki snflar, tehlikeli snflar"
eklindeki bu egemen tematiin -snrn sululuk olutursa da- sadece su
luluk tematii olmadn gsterir: "Tehlike suta deildir, toplumun alt ta-

15 Bkz. R. Castel, L'ordre psychiatrique, Editions de Minuit, Paris, 1976, s. 280 ve devam.
16 L. Say, J. Chailley, Dictionnaire d'tconomie politique, Paris, 1892, "Genellemi sefalet" [paupt
rismel maddesi, s. 450. Bu tavnn ok daha yeni ifadeleri de bulunabilir. rnein Encyclopae
dia Americana'nn 1951 basksnn "Genellemi sefalet" maddesinde yine u terimlere rastla
nr: "Sefaletin tarihi, esasen yoksullara yardmlarda hata yaplmasnn, fazla gayretli bir insan
clln ve mantksz bir hayrseverliin tarihidir. [ ... 1 Genellemi sefaletin temel nedeni, d
ncesizce verilen sadakalardan baka, bireyi harap eden ahlllkszlklardr. [ ... 1 Bedensel zevk
lere dknlk, insan zayf drr, kendine saygy ortadan kaldnr ve kronik bagmlla yol
aar."
17 L. Chevalier, Classes laborieuses et classes dangereu.ses a Paris padant la premitre moitit du XIX'
sitcle, 2. bask, Hachette, Paris, 1984, s. 602.
18 E. Buret, Mistre des classes laborieu.ses ... , a.g.e.

208
bakalan ile alma dnyas arasndaki ilikilerdedir. " 1 9 ok eskilerden beri
varln srdren "it kopuk" tasvirleri karsnda bu kavramn yenilii, son
derece ktlemi ve topluluklan btn olarak toplumdln hudutlanna
yerletiren alma koullannn farkna vanlmasyla ilgilidir.
Victor Hugo Sefiller'de bu durumun tablosunu, kukusuz toplumsal ta
rih eserlerinin ou kadar iyi izmitir. 20 Jean Valjean, Gavroche, The
nardierler, hepsi "sefiller"dir: Kahramanlktan irenlie uzanan, ama or
tak zellii sefalet olan tutumlann sreklilii, entegre yoksulluktan ya da
Eugene Buret'nin szn ettii "Korsikallann veya aa Bretonlann ilkel
muhtal"ndan kaynaklanmayan, halktan insanlann bu yeni, "modem"
durumu. Louis Chevalier'nin doru saptamasyla, sefil kelimesi "giderek da
ha sklkla, giderek daha eksiksiz olarak, sefalet ile suun belirsiz ve srekli
yeniden belirlenen hududunda bulunanlar iin kullanlr. O [Hugo] iki fark
l durumu deil, birinden dierine geii, bizim tarif ettiimiz toplumsal tah
ribi gsterir: Hareketli bir ara durum, yoksa sabit bir hal deil. " 21
Fakat btn "burjuvalar" sefillere Victor Hugo'nun gzleriyle bakmaz.
Onlar daha ziyade Javert'in gzleriyle bakarlar. Davranlann yaplandran
kmseme ve korku kanm, lmne bir mcadele grnm edinebi
lecek temel bir toplumsal antagonizmann ifadesidir. rnein, saysz metin
arasnda, Joumal des debats'da 1831 ylnda Lyon'daki ipek dokuma iileri
isyannn ertesinde yaymlanan bu metin bunlardandr:
19 L Chevalier, Classes laboriruses e classes dangerruses ... , a.g.e., s. 255. Chevalier'nin yorumlad
veriler, yeni bir sanayi metropol olmayan ve i rgtlenmesinde zanaatkArlk ya da yar-za
naatkArlk biimlerinin hala egemen olduu Paris'le ilgilidir. Fakat, emekilere dair bu yeni ta
hayyl, yani onlarn potansiyel anlamda sua eilimli olarak temsilinin, 19. yzyl banda Pa
ris'in ii nfusunun bileimindeki bu ei grlmemi dnmn sonucu olduunu gsterir:
toplum dna dm krsal nfusun kitlesel g, eski yoksul mahalleleri dolduran ve eya
l odalara yerleen yzer gezer topluluklar, vb. "Genellemi sefaleti" oluturan ey, Paris'te de,
ve zellikle de yeni sanayi komplekslerinde, i rgtlenmesinin yeni biimleri nedeniyle toplu
mun dna itilmi (mensubiyet yitimi yaam) yeni tabakalann geliiyle oluan "al snflar"n
yaam koullarnn ktlemesidir.
20 Sefiller'in ilk basks 1862 tarihli olsa da, Paris'te geen olaylarn Restorasyon dneminin so
nunda ve Temmuz Monarisi dneminde, yani sosyal sorunun somutlat evrede cereyan et
tiini hatrlayalm.
21 L . Chevalier, Classes laboriruses e classse dangerruses. . ., a.g.e., s . 176. megin, Hugo'ya gre,
"sefil" nitelemesi bir sulama deildir; tersine, sefaletin toplumsal etiyolojisinin kefinden yo
la karak bir rehabilitasyon teebbsn temsil eder. Aynca, Proudhon ya da Louis Blanc gibi
sosyalist dnrlerde de "sefil" teriminin tpatp ayn yananlamna ve masumiyet ile su ara
sndaki ayn sreklilie rastlanr: "Sefalet, srekli olarak haysiyetin bir yana braklmasn t
ler ve neredeyse her zaman bunu emreder. Sefalet, karakter bakmndan bagmsz olan insanla
ra bamllk koullann dayatr; yle ki yeni bir strab bir erdem iinde gizler ve insanda c
menlie dair ne varsa safraya dntrr. Sefalet strap dourduu gibi suu da dourur. insa
n hastaneye gnderebilecei gibi, hapishaneye de srkleyebilir. O, kleler yaratr; hrszlann,
katillerin, fahielerin ou onun eseridir." (L Blanc, Organisation du ravail, Paris, 1850 bask
s, s. 4, 1. bask, 1839). Eugene Buret u gzel ifadeyi kullanr: "Sefalet, manevi olarak hissedi
len yoksulluktur." (Mistre :les classes laboriruses ... , a.g.e.).

209
ehirde yaayan herkes, kendi fabrikasnda tpk smrgelerde klelerinin
ortasnda yaayan plantasyon sahipleri gibi yaar; Lyon ayaklanmas bir tr
Saint-Domingue isyandr. . . Toplumu tehdit eden barbarlar ne Kafkaslar'da
dr ne de Tataristan'da. Onlar bizim manfaktr ehirlerimizin kenar mahal
lelerindedirler ... Orta snf bunu iyi bilmeli, kendi konumunun farkna var
maldr.22

Snf mcadelesi sadece "kolektivistler" tarafndan icat edilmi deildir.


1830'lu yllarn banda, eli kulanda olan toplumsal paralanma riskinin
bilincine varan tutucular ve lmllar da bunu ifade etmilerdir; nk sana
yi emekileri "ulus iinde bir ulus [olutururlar] ve bunlar yeni bir adla, sa
nayi proletaryas diye belirtilmeye balanr. "23
adalannn genellemi sefalet karsndaki aknl ve bunun yol a
t tepkiler gnmzde de aknla yol amaldr. nk ncelikle bu ol
gu, kendisine atfedilen tanmlarda ve kayglarda grld kadar kitlesel de
ildir. 1848'ler civannda, Fransa'daki ii nfus yaklak 4 milyon 400 bin
kiidir. Fakat bu alanlann ounluu hala geleneksel dzenlemeleri sr
dren krsal ya da yan-krsal bir evreye dahildir. O dnemde lke nfusu
nun drtte nn krsal kesimde yaadn hatrlamak gerekir. nceden
ehirlere yerlemi olanlar iin bile, "Fransa, 19. yzyln ilk yarsnda, e
hir yaamnn krsal yaamdan pek az aynld ve krsal yaamdan beslendi
i kk ehirler lkesidir." 24 Corafi hareketlilik ok snrldr: 1856 yln
da Franszlann sadece %1 l'i doduktan blgenin dnda yaamaktadr. 25
Dolaysyla, geleneksel yaam tarzlan, ama ayn zamanda i rgtlenme
sinin dank biimleri sreklilik tamaktadr. Sanayinin younlama sre
ci ok yava olmutur; emekilerin byk toplamalannn ou, kimi zaman
"ikinci sanayi devrimi" diye adlandnlan dnemde, yani 19. yzyl sonu ile
20. yzyl banda gerekleir. 26 O zamana dek byk sanayi iileri, ondan
az ii altran kk iletmeler karsnda aznlk kalr. 27 Byk tekstil
merkezleri olan Reims, Mulhouse ya da Roubaix gibi bu sanayi blgelerinde
bile dokumacln % 75'i ehir dnda yaplmaktadr. rnein Carrnaux gibi
bir blgede, btn 19. yzyl boyunca madenleri gelitirmeye ynelik ate
li abalara ramen madencilerin ounluunu krsal kkenli iiler olutur-

22 Saint-Marc Girardin. Le journal des dtbats, 8 Aralk 183 1 , ak. E. J. Hobsbawm, L're des rtvolu-
tions, a.g.e.
23 Daniel Stem, ak. Louis Chevalier, Classts laborieuses et classts dangereuses, a.g.t., s. 599.
24 C.-H. Pouthas, La population franaist prndant la prrnitrt moitit du XIX' sitclt, Paris, 1956.
25 R. Noiriel, l..cs ouvriers dans la socittt franaist, Le Seuil, Paris, 1986, s. 18.
26 Sanayilemenin yavalg lzerine sentezleyici bir alma iin bkz. C. Charle, Histoire socialt de
la Franct au XIX' sitclt, Le Seuil, Paris, 1991, 1. Blm.
27 Bkz. W. Sewell, Gtns de mttias ... , a.g.e.

210
mutur.28 Nihayet, "proto-sanayi"nin, krsal kesim zanaatkarlnn birer ka
lnt olmadklarm hatrlayalm (bkz. 3. Blm): 19. yzyl banda da bunlar
yaylmaya devam etmektedir.
Dolaysyla 19. yzyln ilk yansnda byk sanayinin gsterdii utan
ga atlm, i rgtlenmesinin nceki iki biimi olan krsal kesim zanaat
karlnn ve kentlerde kk atlyelerde rgtlenen ilerin yerini almam
tr. Tam zamanl "sanayi iisi"nin saysn 1 milyon 200 bin olarak tahmin
edersek,29 bunun yaklak yans sefalet tasvirlerini esinlemi olan byk sa
nayi komplekslerinde almaktadr.30
Bu durumda, genellemi sefaletin mlk sahiplerinin korkularndan bes
lenen bir kurgu olduu sylenebilir mi? Yakn dnemde yaplm tarihsel
almalarda, 19. yzylda genellemi sefalete dair retilmi felaket betim
lemeleri zerinde durulur: Bir tr snf etnik-merkezciliinin sonucu olan
bu betimlemelerin yazarlar -ounluu nemli kiilerdir-, halkn canavar
ca sapknlklara benzetilen alkanlk ve davranlarm aslnda hi kavraya
madklarn gsterirler. Burada, hem sylendii kadar kt olmayan halkn,
hem de aslnda o kadar korkun olmayan bir durumu istismar ederek ken
di acmaszlklarn aklayan mlk sahiplerinin itibar iade edilmeye all
maktadr. Sanayilemenin balang dnemlerine dair bu trden bir yeniden
okunma, aslnda yeni deildir. 19. yzyln ortasndan itibaren, iktisadi li
beralizmin ilkelerinin safln savunan evrelerde ortaya kmtr. rnein
]oumal des tconomistes'te u satrlar grrz:
On be yldr srekli olarak iilerin durumu hakknda karanlk tablolar iz
mekten, emekileri ezmek ve smrmekle ve bylece onlan bitmek bilme
yen bir sefalete mahkm etmekle -srasyla- hkmeti ve orta snflan su
lamaktan baka ne yapyoruz ki? Toplumsal reformlara byle aklamalar
la varamayz.31

Bu yeniden deerlendirmeler, genellemi sefaletin kimi grnmlerini


lmllatrmaya davet etseler de, btnyle ikna edici deillerdir. "Abartma
lar" bir kenara brakldnda, yz binlerce erkek, kadn ve ocuun, ksa ya
amlar boyunca sefil cretler karlnda, tmyle patronlarn keyfiyetine
28 Bkz. R. Trempe, Lcs minturs ek Camaux, 1848- 1 91 4, 2 cilt, Editions ouvrieres, Paris, 197 1 .
29 Bkz. R. Noiriel, Lcs ouvritrs dans la socittt franaist, a.g.t., s. 18.
30 J.-P. Rioux, La rtvoluticm industridle, Le Seuil, Paris, 1971 , s. 170'de, 1848 ylnda ondan fazla
iiyi bir araya getiren kurumlarda 670 bin kiinin alugn hesaplamaktadr. Bunun da yan
s kadn ve ocuklardan oluur (254 bin ve 130 bin).
3 1 T . Fix, "Observations sur l'ttat des classes ouvrieres", Joumal des tconomistts, Kasm-Aralk
1845. Aynca bkz. C. Dunoyer, De la libtrtt du ravail, ou simple cxpost cks conditions dans le
squcllcs in forccs humaines s'aacm avec le plus de puissance, Paris, 1845: Yazar burada "sade
ce hali vakti yerinde snfiann deil, ogunlugun da maddi refah ynnden gelimesinin resmi
ve reddedilemez belgelerle kantlanmas"n Over.

211
teslim olmu halde ve birer makine durumuna indirgenerek, ie yaramaz ol
duklar anda derhal frlatlp atlarak, gnde on drt ya da on alt saate ka
dar almak zere ilk sanayi komplekslerinin tezgahndan getikleri kesin
dir. Bunlar grmeye gitme zahmetine katlanm btn gzlemcilerin, rne
in Doktor Villerme ya da Eugene Buret gibi "lmllarn" ya da Robert Owen
veya Friedrich Engels gibi "radikallerin" tasvirlerinin benzerlii de arpc
dr. 32 Bu yazarlar, salk grevlilerinin, din adamlarnn saysz tankln
dan, hatta uydurma olduklarndan kukulanmak iin neden olmayan resmt
soruturma raporlarndan alntlar yaparlar. lngiltere'deki srecin balang
cn gzlemleyen ve politik bir arlk olduundan kesinlikle kukulanla
mayacakjean-Baptiste Say daha 181S'te unu yazmtr: "lngiltere'de bir ii,
aile mensuplarnn saysna gre ve en yksek saygy hak eden tm abala
rna ramen, giderlerinin ancak drtte n veya kimi zaman sadece yan
sn kazanabilecek durumdadr. "33
Genellemi sefaletin toplumsal bir ina olduu tartmaszdr. Fakat her
tr toplumsal gereklik aslnda bir toplumsal inadr. Genellemi sefaletin
an tariflerinin de 19. yzyln ilk yarsndaki emekilerin bir aznl iin
geerli olduu tartmaszdr. Fakat bu saptama, olgunun tarihsel nemini
rtmez. Sanayi devriminden nce, gezgin serseriler de emeki halkn kit
lesel korunmaszl ile karlatrldnda ancak bir aznl temsil ediyor
du. Sanayilemeden nce de sonra da, sosyal sorun grnte marjinal top
luluklarn durumundan yola karak ortaya konulsa da, btn toplumu ay
n lde ilgilendirmektedir.
Gerekten de genellemi sefalet sorununu ciddiye almak, 19. yzyln ilk

32 Omein Villerme'nin Tableau de l'ta physiqut ti moral dts ouvriers rnployts dans les manufa
cures de laine, de soie ti de coon'da ( 1 838; Yeni bask: UGE, Paris, 1971 ) Lille'deki Saint-Sa
uveur mahallesini tasvirini Eugene Buret'nin La mistre dts classes laboricuses a Franu e a
Angleerre'deki East Landon tasviriyle ve Friedrich Engels'in lngiltat'dt Emeki Snflann Du
rumu'ndaki (1 845, Franszca tercme: Paris, 1933) insan akna eviren Manchester tasvi
riyle karlaralm. Charles Dickens'n en "angaje" eseri olan ve 1854'te yaymlanan (Fransz
ca tercmesi Trnps di.ffi ciles, Gallimard, Paris) Zor Zamanlar'n da Manchester'i eksen aldn
hatrlayalm. Dickens, kaderlerinden honutsuz olan, "yemeini altn kakla yemek istemek"
gibi manksz ukalalklar sergileyen iiler karsnda iyi bujuvalann tutumunu Mr. Boun
derby kiiliinde acmasz bir mizahla izer. unu da vurgulamak gerekir ki -bu, bilimselliin
mulak bir kant olmasa da- sosyal bilimler ilk savalarn bu "alanlarda" vermitir. Bu yok
sulluk tasvirlerinin ogu, kusursuzca kodlandnlm "siparilere" cevap veren, nesnellik iddi
as tayan ve pratik amalarla yrtlen aratrmalara denk dimektedir. Omein 1 838 yln
da Ahlaki ve Politik Bilimler Akademisi'nin bu siparii Buret'nin birincilik almasn salam
r: "Pozitif gzlemlerden yola karak, Paris'te ya da herhangi bir baka byk ehirde, ahh\k
szlklan, cehaletleri ve sefaletleriyle tehlikeli bir snf oluturan nfusun bu kesiminin hangi
unsurlardan olutuunu ararrnak; idarenin, zengin ya da hali vakti yerinde insanlann, zeki
ve alkan iilerin bu tehlikeli ve ahlaksz snf iyileirmek iin kullanabilecei aralan be
linmek."
33 J.-B. Say, "De l'Angleterre et des Anglais", CEuvres, c. IV, s. 213.

212
yans boyunca toplumsal tarihin temel kozlarndan birini anlamamz sa
lar: iki sanayileme modeli arasndaki rekabet. tlki "yumuak" grnml
dr; yani dramatik sramalar olmadan sryor gzken asrlk dnm
lerin bir parasdr. Dolaysyla ehirde, zanaatkarlk trndeki kk ilet
me yaps iinde ekillenir. William H. Sewell 19. yzyldan ok nce bu r
gtlenmenin yrrlkte olduunu ortaya koymutur. Krsal kesimde, pro
to-sanayi ekonomik gelime ile geleneksel vesayetlerin srdrlmesini uz
latrr gzkmektedir. Onun ailevi ve krsal kesimdeki kkleri, birincil top
lumsallkta grlen "yaknlarn himayesini" srdrr ve mensubiyet yitimi
ni nleme ihtimali vardr. Alain Dewerpe, bu konuyla ilgili olarak "ailecek
proleterleme"den sz eder: 34 Tam cretlilie gei, genellikle bir ev eko
nomisi erevesinde gerekleir; aile yaps iinde bir iblm gerekle
ir. almann bu rgtlenmesi, bylece ailenin blnmesini nler ve kr
sal g frenler. Sanayileme, ailenin ve kyn bu korunakl erevesi iin
de mmkn gzkmekte olup, onlarn geleneksel dzenleme sistemleri
ni, en azndan grnte tartma konusu yapmaz. Bu paradoksal durum,
"proto-sanayilemeninJanus yz"n ortaya koyan Hans Medick tarafndan
vurgulanmtr: 35 Bir yandan, bu iiler krsal topluluun yesi olarak kalr
lar; ama ayn zamanda potansiyel olarak yersiz-yurtsuzdurlar, nk cret
leri yerel fiyatlara gre deil, emeklerinin deerini belirleyen ulusal, hatta
uluslararas rekabete gre belirlenir. Le Play'e dek (hatta Vichy hkmetine
dek) ok sayda sosyal reformcu, nemli miktarda emekinin yeniden bir ta
nn arazisine kavuarak aile, ahlak ve din deerleriyle yeniden bulumasyla
krsal kesime geri dnme dlerini besleyecektir.
Sanayi komplekslerinin modern biimleri, bu model asndan trajik bir
yeniliktir. Eugene Buret yle der:
Modem sanayi, emeki snflarn durumunda byk bir deiim yaratt ve bu
deiim aslnda korkun bir yenilikti: Ailecek almann yerine fabrikada a
lmay geirdi; ev ii yaamn sessizlii ve huzuru aniden kesintiye uraya
rak, bunun yerini ortak yaamn hareketlilii ve grlts ald. Hibir gei
sreci dzenlenmemiti ve ailenin sakin yaamna uygun olarak yetitirilmi
kuaklar, hazrlksz biimde atlyelere atldlar; erkekler, kadnlar ve ocuk
lar, binler halinde, gnde on drt, on be saat yana yana ve karmakark a
lacaklar geni nanfaktrlere yldlar.36

34 A. Dewerpe , L'indusric ax champs. Essai sur la proo-indusrialisation a Ialic du Nord, 1 800-


IBBO, Ecole franaise de Rome, 1985, s. 479.
35 Ak. M. Garden, "L'industrie avant industrialisation", P. Leon ( ed. ) , Histoirt tconomiqut ti soci
alc du mondc, a.g.c., c. Ill iinde.
36 E. Buret, Mistrc dcs classts laboriruscs a Francc fi m Anglcttrrc, a.g.c., c. il, s. 20.

213
Ailecek almay ve krsal kesimin cazibelerini kukusuz idealletiren bir
anlay. 37 Yine de, bir ev ekonomisi ile "Manchester modeli" sanayi komp
leksi arasndaki bu kartlk, adalarn gznde, sanayilemenin ald ye
ni biimlerin yeniliini ve zglln ortaya karmada temel bir okuma
ifresi oluturmutur. Annali universali di statistica, 1829 ylnda, bu kartl
sadece ltalya iin geerli olmakla kalmayan terimlerle ifade eder:
ltalya'nn belli bir sanayi trne, rnein ipek dokumaclna yatknl var
dr. Fakat bu tr sanayi, Birmingham'n, Manchester'n ya da Paris'in atlye
lerine benzemez. Sanayileri birbirinden ayrmak gerekir. Tarmsal faaliyetle
re daha yakn olan ve kaderi geici iilik olan bir kalabal, daimi bir ekil
de fabrika ve atlyelere ymay gerektirmeyen sanayi, her zaman iin en ma
sumu, devlet iin en az nahou ve ykn topluluklarn en rahatlkla taya
bilecei sanayi olacaktr. 38

19. yzyln ilk yansnda proto-sanayi ar ar de geer,39 ardndan da


byk sanayi onun yerini alr. Fakat araya bunca zaman girdikten sonra bi
ze doal gelen ey, o dnem yaayanlar asndan bir tehlikedir. Bu olaslk,
yani almann yeni rgtlenme tarznn grlmedik toplumsal sonulary
la birlikte dnyann geleceini ekillendirme ihtimali onlar rktmektedir:
Manfaktrlerin btn lkedeki genel dalm, yre sakinlerinde yeni bir
zellik yaratr. Bu zellik sanayinin gnencine ve genel mutlulua tamamen
uygunsuz bir ilkeye gre biimlendiinden, eer yasalar mdahale etmezse
ve bu eilimin ynn deitirmezlerse, en iler acs ve en kalc ktlkle
ri yaratacaktr.40

Bylece genellemi sefaletin yeni sosyal sorunun somutlat nokta ol


duu anlalabilir. Sefalet, ncelikle 18. yzyl tarz liberal iyimserliin ye
nilgisini teyit eden byk bir hayal krkldr. Nicel olarak snrlandrlm

37 E. P. Thompson daha dengeli bir yorumda bulunur: "Fabrika sisteminin kabahati, hane ii den
geleyici unsurlarn hibirinin korunmad koullarda, hane ii sistemin en kt yanlarn mi
ras almakt" (La fonnalion de la classe ouvritre en Angleerre, a.g.e., s. 370). David Lewine ise
burada mutlak bir kartlktan bahsedilemeyeceini, proto-sanayinin geliiminin krsal kesimin
yoksullamasnda belirleyici bir unsur olduunu, krsal ailenin demografik ve toplumsal yaps
n derinden etkilediini gsterir (bkz. Family, Fonnalion in an Age of Nascrnt Capialism, a.g.e.).
Fakat krsalln cazibelerinden sz etmeye devam eden ada yazarlar iin proto-sanayileme
nin bu nihai etkilerini hemen grebilmek mmkn olmayacaktr.
38 Annali universali di satistica, 19, 1829, ak. Alain Dewerpe, L'industrie aux champs, a.g.e., s. 470.
39 Proto-sanayi, zellikle fabrikann maliyetli donanmlann krl klma ve bunun iin de daimi
olarak belirli sayda emek-gcn sererber eune gereklilii asndan bakldnda retkenlik
kart grlecektir. Fakat bu sonuncu gereklilik, sanayilemenin balangcnda verili deildir;
hatta el emeinin u ya da bu trde rgtlenmesinin avantajlar ve sakncalar arasnda uzun
sre gidilip gelinmitir.
40 R. Owen, ak. K. Polanyi, La Grande Transfonnaion, a.g.e., s. 176.

214
zelliine ramen snrl bir kesimi ilgilendiren bir sorun deildir bu; n
k 19. yzyl banda ortaya kan yeni tarihsel durumun, gemiten kopu
un bir ifadesidir. Bu istihdam rgtlenmesinde bir koputur. Ama bu ayn
zamanda, en kt ihtimalle yeni bir insan yaratabilecek trden bir koputur.
Dolaysyla, modemitenin en aleni niteliini temsil eder. Ve aslnda moder
nitenin anlamn ve tad temel tehlikeyi ortaya koyar: sanayilemeyi red
detmedike, ekonomik ilerlemenin tam bir toplumsal zlmeye yol aabi
lecei tehlikesi. Bylece, bu sorunun hedef tahtasndaki kitle, eskiden gezgin
serserilii hedef tahtasna koyan sorunu hatrlatsa da -paray bir btn ola
rak, zel bir topluluu sosyal sorunun btnnn somutlama noktas ola
rak grrsek- sorun imdi daha ciddi bir hal alacaktr. Gezgin serseri, top
lumsal uzanm eperinde kalan, isiz gsz bir aylakt ve onun dramnn
nedeni retim dzeninin dnda kalmasyd. Ancak genellemi sefalet orta
ya ktnda, bizzat servet retimi srecinin tam da merkezinde kitlesel bir
mensubiyet yitimi tehlikesi ba gstermektedir.
Genellemi sefalet belki de hayal mahsulyd. Fakat byle bir kurgu, de
rin bir tarihi, toplumsal ve antropolojik hakikat tayordu. Sanayilemenin
kurbanlarnn says kukusuz tartlabilir ya da cretlerde grlen deiim
ler hakkndaki istatistiklerle onlarn bahtszlklar nispiletirilebilir. Bu tr
den tartmalar yaplabilir, fakat saylar bir dnemin esas meselesini ve yaa
nan dram kavramamz iin yeterli olmayacaktr. Keza yorumlamaya alt
m bu sylemleri tamamlayc olarak, Hugo ve Dickens'n ardndan ayn za
manda nemli bir politikac da olan bir airi anacam. Alphonse de Llmar
tine, modem "mensubiyet yitimi"nin fazla "lirik" bulunabilecek, fakat Abel
Gance'n bir film sekansn hatrlatacak gteki bir freskosunu izer. Bir Na
poleon destannn tersine dnmesini artran, 14 Aralk 1844'te alma
hakk zerine mecliste yapt konumas yledir:
ii ordularnn emei, onu kullanan sermayeler kadar engin, ona hkme
den speklasyonlar kadar riskli, onu tketen moda gibi hareketlidir; ama bu
emek, ev ekonomisinin kararllndan, sabitliinden mahrumdur. Loire'n,
Rhne'un, Alsace'n, Vosges'un, Nord'un byk fabrikalar, ipek, karton, ku
ma, demir gibi byk sanayilerin arac haline gelen 6 ya da 7 yz bin aile
yi aryor ya da istihdam ediyor; halktan km bir halk, ulusun iinde bir
ulus, tek sermayesi kol gc olan, toprak yerine meslee sahip, yuvas dn
bir at, vatan bir atlye, hayat bir maatan ibaret olan, yurtlarndan edilmi
bir rk. Bu insanlar, erevesi paralanm, yzergezer bir kast olutururlar.
Onlar tek bir ey yapmay bilirler; kendi emek ve erzaklar yetmediinde, it
tifaklarla, bakaldnlarla, serserilik, erdemsizlik, czam ve sefalet biimin
de ulusun iinde yaylr, damarlarndan taarlar. lte proleter denen budur;

215
efendilerin en acmasz olan alkla terbiye edilen, topraa yerlemeye mah
kOm rk, bir tr sanayi klesidir o.41

Tm bu uabartmalann" altnda yatan bir paradoks, gnmzde bile hala


dikkatimizi eker: Rekabeti bir retim aygt ina etme iradesi, bizzat mo
dernleme dinamiinin odanda bulunan insanlan bile ksmen dlayabilir.
Genellemi sefalet sorununun gncellii, sadece 19. yzylda ve gnmzde
baz toplumsal kategorilerin "sefalete dmesi" ile ilgili deildir: Daha derin
de, alma dzeninin yeni bileimleri ile kitlesel olarak toplumsallktan kopu
arasndaki ilikileri sorgulamamza yol aar. Genellemi sefalet, toplumun
marjlanna yerlemi olan unsurlann aslnda toplumun bir btn olarak den
gesini sarsmasn, yani bu bumerang etkisini canl bir biimde ortaya koyar.

Vesayetin geri d6n00


cretli emein bu terk edilmilii karsnda ne yapmal? Dier muhtalk
biimleri ve -gayrimeru, terk edilmi ocuklann ve ocuk cinayetlerinin
art gibi- dier toplumsal zlme riskleri karsnda ne yapmal?42 Ville
neuve-Bargemont'a gre, Fransa'da 1834 ylnda 198 bin dilenci ve 1 milyon
600 bin muhta kaytlara gemitir.43 Ancak durum muhtemelen bu rakam
larda belirtilenden daha ciddidir; nk btn muhtalar saylmamtr. r
nein Lille'de, yine Villeneuve-Bargemont'a gre, 70 bil}lik nfusun 22 bini
hayatn idame edebilecek durumda deildir. Paris'te, Seine emniyet md
rnn hazrlad bir rapora gre 1836 ylnda her 12 kiiden birinin muh
ta durumda olduu tahmin edilmektedir. Buret bu sayya itiraz eder ve has
tanelerde yaanan lmlerden yola karak karmak hesaplar yapar ve Pa
ris'te her 4 ,2 kiiden birinin, lke genelinde ise her 9 kiiden birinin muhta
durumda olduu sonucuna vanr. 44 Btn bu tahminler tartmaldr. Fakat
bunlan ele alan Louis Chevalier u sonuca vanr:
Sonu olarak, canavarca ve daimi sefalet: Bu sefalet krizlerin en derinletii
dnemlerde iddetlenir ve Paris nfusunun yaklak yarsn, yani ii nfu
sun neredeyse tamamn alk, hastalk ve lmle ba baa brakr; ama nor
mal dnemlerde de ortal knp geirir ve etki alan, toplam nfusun eyre
inin, yani ii kitlesinin byk blmnn altna asla inmez.45

41 A. de Lamartine, La France parlanaairf, CEuvrfs oraoirfs fi tcris politiqufs, c. IV, s. 109, akt.
L.-F. Dreyfus, L'assisance sous la Troisirnf Rtpubliquf, Paris, 1907 iinde.
42 Kr. P. Strauss, Assisance sociale. Pauvrfs fi madians, Paris, 1901.
43 A. de Villeneuve-Bargemont, Traitt d'tconomif politique chrttianf, a.g.e., s. 255 ve devam.
44 E. Buret, Mistre des classfs laborieuses a France fi a Angleerrf, a.g.f., s. 585.
45 L. Chevalier, Classes laborieuses, clasm dangereuses, a.g.e., s. 585.

216
Byle bir durum karsnda, 19. yzyln ilk yansnda gelitirilen cevaplar
ilk bakta gln kalr. Devrim meclislerinin iddial programlan hkm
sz kalmtr. Onlarn yerine, inan topluluklarna bal eski yardm yap
lar olumu ve Devrim'den nce igal ettikleri konumlar aa yukan ye
niden elde etmilerdir: 1848 ylnda 25 bin din adam 1.800 hayr kurumu
nu ynetmektedir ( l 789'da saylan 27 bindi). Bu eski hayr rgtlenmesi
nin yannda, kamu hizmeti ilevi gren yapnn da iki vehesi vardr. ok
karmak idari rejimlere sahip, ama belediyelerin denetimi altna yerletiril
mi hastane ve yurtlar, zellikle sakat durumdaki muhtalar kapsamakta
dr.46 Bunlar kt rgtlenmi ve arkaiktir: 1869 ylnda, 1.557 hastane ve
yurdun 1.224' Eski Rejim'den kalmadr. Hastane ve yurtlar dndaki kamu
hizmetlerini l 796'da kurulmu hayr brolar yerine getirir. Prensip olarak
valilerin yetkisi altna yerletirilen bu brolar, finansman geici olan (se
yirlik faaliyetlerden alnan %10'luk vergiler ve zellikle kiisel balar) be
lediye kurumlandr. 1871 tarihli bir anket, Fransa'daki 35.389 belediyeden
13.367'sinde bu kurumlarn bulunduunu ve bulunduklar yere gre byk
farkllklar gsterdiklerini ortaya koyar. 47 Sar, kr ya da dilsizler iin ensti
tler tarznda on kadar zel kurumun, ayrca ksz yurtlarnn ve tmarha
nelerin varln da hatrlatalm (prensip olarak, 1838 tarihli yasadan itiba
ren blge bana bir tane). lte, muhtalarn sorumluluunun kamu tarafn
dan stlenilmesi byle zetlenebilir. Bu yardm, iki istisnayla (akl hastala
r ve terk edilmi ocuklar) , istee bal ve yerel yetkililerin (belediyeler) so
rumluluunda kalr. Byle bir rgtlenme btn 19. yzyl boyunca kendi
ne taraftar bulur. Leon Say ile joseph Chailley'in Nouveau Dictionnaire d'eco
nomie politique'inde [Yeni Politik Ekonomi Szl] (1892), Emile Chevali
er, yurt sistemi ile hayr brolarnn tamamlaycln vurguladktan ve on
larn ileyiindeki boluklar kabul eder ve unu ekler: "Bu rgtlenme an
cak genellemesi halinde yeterli olacaktr. "48
Dolaysyla, lngiltere'de mevcut "yasal hayr ileri"nin genilii d-
- - - --- - -
46 Hastane ve yun idaresinin eksiksiz bir sunumu iin bkz. J. Imbert, Le droit hospitalier de la Re
voluion et de l'Empire, Paris, 1954.
47 Bu anketin raporunu Watreville'e borluyuz: bkz. P. Leroy-Beaulieu, L'Etat modeme et sesfonc
tions, Paris, 1890, s. 304-305.
48 Emile Chevalier, "Yardm" maddesi: bkz. L Say, J. Chailley, Nouveau Dictionnaire d'economie
politique, a.g.e., c. 1, s. 76. Baron de Gerando'nun Traite de la bienfaisance publiquf'inin (Paris,
1839) drt cildinde, "hayr ileri" ile ilgili olabilecek btn kurumlann aynnth bir sunumu
bulunacaktr. Bunlara hapishaneleri ve Napoleon'un inisiyatiriyle canlandnlan dilenci nezaret
hanelerini de eklemek gerekir. Napoleon, 15 Kasm 1807 tarihinde iileri Bakan'na yazd bir
notta unu emreder: "ilkbahar balarken Fransa dilencisiz bir lke manzaras sunmaldr" (ak.
L. Riviere, "Un siecle de lutte contre le vagabondage", Revue parlementaire, Mays 1899, s. 5).
Sonu olarak, "dilenciliin kknn kaznmas" zerine 5 Temmuz 1808 tarihli bir kararna
me, blge bana bir dilenci nezarethanesi kurulmasn ngrr. Elbette, gezgin serserilik kar
sndaki bu politika, nceki btn politikalar gibi, baanszhkla sonulanacaktr.

217
nldnde bununla tam bir tezat oluturan kamusal ya da ksmen kamu
sal yardm sistemi olduka zayftr. Bu sistem sosyal muhtalk durumlar
nn tmnn sorumluluunu stlenmekten de olduka uzaktr. Elbette bu
na inan gruplarna bal zel yardmlarn, ruhban evrelerde hayr ileri ya
pan dinsel kurumlarn flu yapsn da eklemek gerekir. Fakat bahtszlar kar
snda bir himaye gc sergilemek ve devlet mdahalesini en aza indirecek
bir hayr ilevini stlenmek iin, toplumsal sekinleri seferber eden yeni ve
zgn bir anlay da oluur. Dolaysyla "yasal hayr ileri" sisteminin gelii
miyle ilgili olarak Fransa'daki ksmi yasaa karn, sosyal soruna devletle il
gili olmayan cevap araytan zerinde temellenen karmak stratejiler geliir.
19. yzyl sonuna dek egemen olacak bu ynelimlerin ilk szcs kuku
suz Konvansiyon yesi Delecroy'dr: Thermidor'un hemen ardndan, hasta
ne mlklerinin sat zerine il. Yl 23 Messidor tarihli yasann ertelenmesi
ni salar. Direktuvar dneminde, bu yasay kesin olarak ortadan kaldrtr ve
bu vesileyle genel bir yardm rgtlenmesi plan nerir. Ksa ama youn bu
metin, sosyal sorunla ilgili liberal tematiin zn iermektedir.49
Plan, "Kurucu Meclis'ten bu yana abartl bir insanseverlikle iine yuvar
landmz derin uurumun", yani "yardmlarn datmnda msavilik ve
genellik taknts"nn ifadesi olan yardm hakkn mahkum eder. 50 Dolay
syla, ihtiya iindeki yurttalar karsnda ulusun "ihlal edilemez ve kut
sal borcu" bir kenara braklr. Bu hkm -mali adan konuursak- masraf
l olmak dnda, liberal ynetimsellik ilkelerine de aykn kabul edilir. "Y
netim, kendisine hizmet etmeyene hibir ey borlu deildir. Yoksul kii sa
dece merhameti hak eder. "51 Gerekten de bu ilkesel bir tutumdur ve liberal
dnrler tarafndan, yardm konusunda devlet mdahaleciliini engelle
mek adna srekli olarak hatrlatlacaktr. Adolphe Thiers, yardm ve tedbir
lilik zerine 185 1 tarihli nl raporunda yine bunu ifade eder:
Bu erdemin [ hayrseverlik] , kolektif bir nitelik halini aldnda, zel erdem
den kamusal erdeme dntnde, bir erdem olma karakterini yitirmemesi,
yani gnll, kendiliinden olmas, sonuta yapp yapmamakta zgr kaln
mas nemlidir. nk eer yle olmazsa, bir erdem olmaktan karak zorla
ma halini alr, hem de korkun bir zorlama. Gerekten de btn bir snf yar
dm almak yerine, yardm talep eder hale gelirse, elde tfek bunu talep eden
dilenci roln stlenecektir. Bu da iddetlerin en tehlikelisine yol aacaktr. 52

49 J.-B. Delecroy, Rapport sur l'organisaion ks secours publics. Ulusal Konvansiyon, 12 Vendtmi-
aire. Yl V oturumu.
50 A.g.e., s. 2.
51 A.g.e., s. 4.
52 A. Thiers, Rapport au nom k la Commission k l'assistanu et k la prtvoyanct publique, 26 Ocak
1850 tarihli oturum, s. 1 1 .

218
Bununla birlikte, bu tutum ilk bakta grldnden ok daha karmak
tr. Delecroy ise yle devam eder: "Hkmet yoksullarn bakmn tek ba
na stlenemez; bunu prensip olarak belirtelim; fakat yoksullar genel merha
metin ve hali vakti yerinde insanlarn himayesi altna yerletirerek, imkan
laryla snrl bir hayrseverlik rnei gsterir." 53 Dolaysyla burada kamu
sal politikalar hazrlamak reddedilmi olsa bile "hayrseverlik" uygulamala
r dlanmamtr; tersine hkmet tarafndan da salk verilmitir. Bunlarn
stats ne olabilir? Franois Ewald, yardmlar bir hak haline getirmeyi libe
rallerin iddetle reddetmesinin ardnda, sosyal sorunlar dzenleyecek ba
ka bir tarz yerletirme kaygsnn olduunu srarla vurgular. 54 Hukuk, sz
lemenin msaade ettii karlkllk ilikileri erevesinde, sorumlu ve eit
bireyler arasndaki karlkllk ilikilerinin teminatdr. Oysa yardm uygu
lamalar eitsiz bir dei toku erevesinden kaynaklanr. Muhta kimse ta
lepte bulunur ve ald eyin dengi bir karln veremez. Kendisine yar
dm eden kimseyle ilikisi, hukuk alannn gerisinde kalr. Bu konularda yasa
karmak, sivil toplum rgtlenmesi hakknda bir hkme varmak ya da d
nemin tabiriyle ifade edersek "ahlak alkanlktan hakknda yasa karmak"
anlamna gelecektir. Bu, toplumsal ilikiler btnn kanlmaz bir y
kmllkler sistemi haline getirmek olur ve dolaysyla henz ortaya kma
m olan totalitarizmin olduka doru bir tanmn sunar. Portalis, Medeni
Yasa'nn ve Ceza Yasas'nn hazrlanmasndaki tartmalar srasnda olduk
a ak bir ekilde bunu belirtir: "Ahlak olmadan yasalar hibir ey yapamaz.
Fakat ahlak ilgilendiren hibir eyi yasalar dzenleyemez. Ahlakn alanna
giren eyleri yasa kapsamna almak isteyen bir yasa koyucu, bu dzenleme
leri icra edecek kiilere ok keyfi bir g emanet etmek zorunda kalr; erde
mi koruduunu sanrken, tiranl yerletirir."55 Portalis de u gl ifadeyi
nerir: "Fazla ynetmek, kt ynetmektir. "56
Fakat hukuk alannn bu ekilde kat biimde snrlandrlmas, toplumsal
yaamn geri kalannn hayal gcne ya da keyfiyete braklabilecei anlam
na gelmez. Bu alan, ayn lde kat ama farkl nitelikte bir ykmllk t
rne baldr: Ahlaki ykmllkler. Ahlak, zel alanla snrl deildir. Kamu
sal bir ahlak sz konusudur; yani cezai bir yaptrm olmadan baz toplum
sal ilikileri dzenleyen ykmllkler vardr. Liberalizmin iddias, politik
deil etik olan bu mekanda eksiksiz bir sosyal politika srdrmeye almak
olacaktr. Kant'n gl bir ekilde belirttii gibi, ahlak aslnda zgrlk ile

53 J.-B. Delecroy, a.g.e., s. 3.


54 F. Ewald, L'Etat providence, Paris, Grasset, 1985, birinci kitap, "Responsabilite."
55 ]. E. M. Poralis, Discours et rapport intdits sur le Code civil, Paris, 1844, s. 83, ak. F. Ewald,
L'Eta providence, a.g.e., s. 60.
56 A.g.e., s. 53.

219
ykmlln bir sentezidir. Ahlaki grevler alan ok genitir; zel ilikile
ri, eitler arasndaki kimi ilikileri, ailevi ilikileri kapsar... Ama ayn zaman
da zgl bir sektr de ierir; aadakilerle ilikileri ve zellikle "alt snflar
la", yani "sosyal" sektr oluturacak eyin btnyle ilikileri ierir. Bu bir
koruma devidir ve "iyilik yapmak" denen kamusal faydaya dnk bu ah
laki erdem araclyla uygulanr. "iyilik yapmak bir tr vesayettir" der Du
chatel. 57 Alt snf mensuplar, ocuklar gibi kendi kendini ynetme yetenei
olmayan yani "reit olmayanlar"dr. Bu nedenle, "aydn snf ile aydnlanma
m snf arasnda, iyi insanlar ile ahlak ynnden eksik ya da kusurlu olan
lar arasnda, binlerce biim altnda, iyiliksever ve gnll bir hamilik nitelii
tayan koruma ilikileri kurmak gerekir."58 Bir ahlak politikas arttr ya da
-ayn anlama gelmek zere- sosyal bir politika, aznlk durumundaki grup
lara hitap ettii lde, ister istemez ahlaki niteliktedir. Halk ile ocuun bu
ekilde benzetirilmesi, alt snflarn kaderiyle ilgilenen herkesin ana tema
sdr: "li, gl kuvvetli ama kara cahil bir ocuktur; ne kadar zor durum
daysa o denli ynetilmeye ve de ihtiya duyar." 59 Ona kar gelitirile
cek tek olumlu davran tr, onu ahlaki bir vesayet altna almaktr. Geran
do, "ocukluk, olgu nluk karsnda neyse, yoksulluk da zenginlik karsn
da odur" der.60 Bylece;
Bizce, kimilerinin istedii gibi, genel bir sanayi rgtlenmesi sistemi, yani
devletin kurduu bir kurum plann hayal etmek mmkn deildir [ ... ] Ay
dnlanmay yaymay, emee rehberlik ederek onu tevik etmeyi, kapitalistler,
tketiciler ve reticiler arasnda dostane ilikiler kurmay, zayflann gsz
ln patronlann iyi niyetiyle telafi etmeyi hedef edinecek nlemlere daha
fazla gvenimiz var.61

Vesayet, korumaclk, "yetkinlikler" (Guizot) ya da "toplumsal otorite"


(Le Play): Alt snflar karsnda bir ynetimsellik plannn kurucu mefhum
lan bunlardr. Sosyal soruna hem politik nitelikte, hem de devleti iin iine da
hil etmeyecek bir cevap, ancak ve ancak bu sz konusu mefhumlardan yola
karak, 19. yzyl banda topluma musallat olan paralanma riskini berta
raf edecek kadar gl bir ilikiler dzenini kurmakla mmkndr.
Bu toplumsal paralanma taknts, devrim sonras dnemin dncesinde
mevcuttur. Herkesin paylat ortak duygu, devrimin bir anlamda ok ba-
57 M. T. Duchael, De la charitt dans ses rapports avec l'ttat moral et le birn-ttre des classes inftriru
m, Paris, 1829, s. 29.
58 Baron de Gerando, Le visitrur du pauvre, Paris, 1820, s. 9.
59 P. Rossi, Discours sur la libertt de l'rnseignmrnt secondaire, Paris, 1844, ak. E. L.abrousse, Le
mouvmrnt ouvrier et les thtories sociales en France de 1815 a 1848, a.g.e., s. 129.
60 Baron de Gerando, Traitt de la bienfaisance publiqut, a.g.e., c. iV, s. 611.
61 A.g.e, c. ili, s. 288-290.

220
anl olduu ama btn arac makamlar ortadan kaldrarak devlet ile ato
mize bireyler arasnda tehlikeli bir boluk yaratm olduud.r.62 Paralan
m toplumsal balan yeniden kurarak devrimi tamamlamak! te, 19. yz
yl dnemecinin esas sorunu budur. Saint-Simon, Madam de Stael, Benjamin
Constant, Remusat, Royer-Collard, Auguste Comte vb.'nin yannda grmeyi
umamayacamz Napoleon unu syler: "Bir hkmet var, iktidar var, ama
ya ulusun geri kalan? Onlar sadece kum tanecikleridir. Darmadnz, sis
temsiziz, birlik yok, temas yok." Ve enerjik diliyle ekler: "Birileri Fransa top
randa salam yaplar kurmal."63 Napoleon kendince bunu yapmaya giri
ecektir: Legion d'honneur madalyas sahibi64 ve liyakata dayal yeni bir ile
ri gelenler snf yaratmak iin bir imparatorluk soyluluu oluturma a
bas, salam bir idari aygt ina etme ynnde daha eksiksiz bir aba... B
tn bunlar sivil toplumdan geriye kalan ya da diriltilmesi gereken kesim ile
"hkmet" arasnda bir kpr kurma ynndeki teebbslerdir. Fakat Na
poleon'un toplumu yeniden birletirme abas, esasen bireyler arasndaki so
mut ilikilere tepeden hakim olan idari bir merkeziyetilie dayanr; stelik
imparatorluun k kargaay iyice arttracaktr. Royer-Collard, Resto
rasyon dneminde hakim olan duyguyu yle zetler: "Devrim sadece birey
leri ayakta brakt; devrime son veren diktatrlk de iini bylece tamamla
m oldu. "65
Baka deyile, Terr ve politik despotizme imkan tanyan eski vesayet ili
kileri paralanmtr ve imdi de genellemi bir toplumsal istikrarszlk sz
konusudur.66 Eski bamllk ilikilerini mevcut haliyle yeniden oluturma
biimindeki -kelimenin tam anlamyla- gerici seenei reddedersek, prensip
olarak szleme fikrinin egemen olduu bir evrende, yokluklarnda toplum
sal bir dzenin imkansz olduu bamllk ilikilerini korurken ayn zaman-

62 Bkz. P. Rosanvallon, Le momrnt Gui;z:ot, Gallimard, Paris, 1986. Aynca bkz. Le sacrc du citoyrn,
Histoire du suffrage rn France, Gallimard, Paris, 1993, 2. Ksm, l. Blim, "L'ordre capacitaire."
adalannn bu durumu yaama tarznn bir analizi iin bkz. H. Gouhier, Lljrunessc d'Augus
te Comte et la fonnation du positivismc, 2 cilt, Paris, 1933.
63 Ak. P. Leon, Histoire 'conomique et sociale de la France, c. lll, s. 113.
64 imparatorluun sonunda, mevcut 32.000 lejyoner arasnda sadece l.500' sivildir (P. Leon,
a.g.e., s. 125).
65 P.-P. Royer-Collard, ak. Barande, Ll vie politique de M. Royer-Collard, ses discours, ses tcrits, Pa
ris, 1851, c. il, s. 131, (P. Rosanvallon, Le momrnt Guiwt, a.g.e., s. 62).
66 19. yzyl banda yaanan sosyolojik gereklik karsnda bu analizler kesinlikle tekyanl nite
liktedir. rnein, hiyerarik ileyii ortadan kaldnlmam olan aile yapsn dikkate almamak
tadrlar: Aile [kurumu), yeleri zerinde gl bir himayeci g uygulamaya devam etmekte
dir. Keza, toplumsal ilikiler, ozellikle krsal kesimde, geleneksel bagmllklann fazlasyla be
lirlenimi alundadr. Politik restorasyondan bamsz olarak "ato hayan", ierdii tm tabiyet
ilikisiyle birlikte, 19. yzyln ilk yansnda krsal kesimde yeniden doar. Fakat bu saptamalar
devrim sonras dnemin sorunlannn byk ounluunun toplumsal paralanma kavramyla
temsil edildii olgusunu rtmez.

221
da zgrlkle badaabilen yeni dzenlemeler ina etmek gerekir. Pierre
Rosanvallon, Guizot'nun ortaya koyduu "yetkinlikler" teorisini, byle bir
sorunsala politik dzlemde verilen bir cevap olarak yorumlar. Vergiye ba
l seme seilme hakknn, yani kalabalklarn iktidarndan, niteliksiz insan
larn taknlklarndan kendini koruyan temsili bir rejimin meruluunu bu
temelde dnmek gerekir. Fakat bu zm dar anlamda politik bir ereve
nin tesine uzanarak toplumsal dzeni yeniden ina etme iradesine denk d
er. Guizot, birok adan temel nitelikteki u ifadeyi dile getirir: "Hissedilen
ve kabul edilen stnlk, beeri topluluklarn ilkel ve meru badr; bu hem
fiili durumdur, hem de haktr; bu, hakiki ve tek toplumsal szlemedir."67
Egemen bireylerin serbeste szleme yapmas eklindeki Rousseaucu an
laya kar, gerek toplum szlemesi bir vesayet szlemesidir. Feodal iliki
ler ya da eski tarz i rgtlenmesi trnde geleneksel vesayet ilikileri eski
den mevcuttu. Keyfiyete ve mutlakyetilie kar elde edilen zgrlk ad
na, bu tr vesayet ilikileri yeniden oluturulamaz. Fakat toplumsal zneler
arasnda -zengin ile yoksul arasnda, vasfl ile kara cahil arasnda, hekim ile
akl hastas arasnda, uygar ile yerli arasnda- karlkl bir dei toku sz
lemesi yapmalarm engelleyecek ekilde seviye farkll olduu andan iti
baren yeni vesayetler sz konusu olabilir. Eitsizlik ilikisinin geici ya da ka
lc niteliine bal olarak, bu vesayetler de geici ya da mutlak olabilir. Fakat
bunlar, toplumun despotizm prensipleriyle idare edildii ve cehalete gml
d arkaik dnemlerin miras olan irrasyonelliin ifadesi deillerdir. Bun
lar daha ziyade bilginin meruluunun, yetkinliklere dayal otoritenin ifade
sidirler; ksacas herkesin akl banda olmad tarihsel bir konjonktr iin
de akln en meru ekilde kullanm anlamna gelirler.68 Guizot bunun po
litik dzlemde etkin olduunu syler. Fakat onun ifadesi genelletirilerek
genel bir ynetimsellik dzlemi haline de getirilebilir: "Toplumda akl, ada
let, hakikat adna ne varsa ondan ekip almak ve bunlar toplumu ynetmek
iin kullanmak. "69

67 F. Guizot, Des moyrns de gouvemement et d'oppositior dans l'ttat actuel de la Frarce, Paris, 1821,
s. 164, ak. P. Rosanvallon, lL moment Guizot, a.g.e., s. 109.
68 Akl hastal erevesinde tedavi ilikisinin bu trden bir vesayete dayandn baka yerde
gsterdim (bkz. L'ordre psychiatrique, a.g.e., 1. Blm). Ahlaki/manevi tedavi, akl temsil eden
hekim ile yetilerini kullanmaktan yoksun olan hasta arasnda eitsiz bir ilikiyi varsayar. Fakat
bu vesayet, bilgiye dayal bir vesayettir ve esasen psikiyatrik bilgiye dayal olup, hedefi akl has
tasnn iyiletirilmesi olan tbbi deontolojinin denetimindedir. Bu iliki, iddetten ve keyfiyet
ten yola karak kurulan nceki vesayet trlerinin tersidir. En iyi durumda geicidir; nk te
davi, kiiler arasndaki eitlii yeniden kuracaktr. Btn 19. yzyl boyunca sttekiler ile alt
takiler arasndaki ilikilere hakim olacak bu yeni vesayet ilikisinin bilgi tarafandan en iyi olu
turulmu ve en idealize edilmi biimi burada grlebilir.
69 F. Guizot, us origines du gouvemement reprtsentaif. c. 1, s. 98, ak. P. Rosanvallon, lL moment
Guizot, a.g.e., s. 93.

222
Guizot'nun szne kar, Barere'in ifadesinde gayet iyi belirtilen ve dev
rimcilerin -zellikle Montanyarlann- toplumsal idealinin temelini olutu
ran anlay -"Cumhuriyet, insan insana baml klacak her eyi ortadan
kaldrmaldr"-70 bylece reddedilmi olur. Bundan byle, insanlar arasn
da meru bamllklar olacaktr. Hatta yeni bamllklar oluturmak ve on
lan toplumsal dokunun iine salam bir ekilde yerletirmek aciliyet taya
caktr. 71
"Toplum iinde dank halde var olan btn akl derleyip bir noktada
toplamak"72 iin benimsenen tarzn, aslnda politik iktidan kk bir mlk
sahipleri oligarisine teslim etmek anlamna gelmesi burada pek de nemli
grlmez. Zenginliin altnda ezilmeyecek bir "yetkinliin" ltlerini sap
tamak mmkn mdr? Guizot kendisinden daha tutucu bir meclisin ge
risinde kalm gzkmektedir. Fakat toplumsal meziyetin bu ekilde pa
raya indirgenmesinin tesinde, yeni bir otoritenin temeli olan "en iyilerin
ynetimi"73 eklindeki genel model zellikle incelenmelidir; nk ksa s
re iinde birok alana yaylacaktr.
Guizot'yu burada sadece Restorasyon dneminden 1848'e dek Fransz po
litikasn ve toplumu derinden belirlemi kii olduu iin anyor deiliz. O
ayn zamanda sosyal soruna liberal yaklam en iyi temsil eden kiilerden
biridir. Restorasyon dneminde liberal muhalefetin anahtar kiisi olan Gu-

70 Barere de Vieuzac, "Rapport sur les moyens d'extirper la mendicite et sur les secours que doit
apporter la Republique aux citoyens indigents", 24 Floreal, Yl 11, a.g.e., s. 55.
71 Onemli sonularla dolu bu paradoks yle anlalabilir: Liberal toplumun yerlemesi, total ku
rumlann, dilenci nezarethanesinin, hapishanenin, akl hastalan iin tmarhanenin ya da lngil
tere'de worlhouse'lann yeniden faaliyete geirilmesiyle rtr. Tedavi ya da iyiletirme ideo
lojileriyle merulatmlan ve daha modernletirilmi biimler almda ortaya kan kapatlmaya
bu geri dn, ister almaktan holanmayanlar, sulular sz konusu olsun (bkz. M. Foucault,
Surveiller et punir, Paris, 1975) isterse de deliler (bkz. L'ordre psychiatrique, a.g.e., l . Blm),
en isyankar ya da en ok toplum dna atlm gruplara uygun "zm"dr. Fakat yeni srae
jiler icat edilme aamasndadr ve in vivo ahlakl klnmas gereken kategorilere bunlan uygula
mak daha da gtr. Sorun ayn zamanda bambaka kapsamdadr, nk geleneksel dzenle
meler iinde hesaba katlmam "al snnar", yani zellikle yeni sanayi opluluklannn nem
li bir blmn ilgilendirmektedir.
72 "Seimler" maddesi, Encyclopedie progressive, 1826, s. 406, ak. P. Rosanvallon, Le momrn Gu
izo, a.g.e., s. 93.
73 Bunun "aristokrasi" kelimesinin etimolojisi olduu bilinmektedir, fakat aristokrasinin gelenek
sel vesayet biimlerinin temsilcisi olduu ya da bu hali ald ve liberaller iin aristokrasinin ta
rihsel rolnn bu nedenle ald eklenebilir. "En iyilerin ynetimi" ifadesini devrim sonras
koullarda ilk zikreden (ya da ilklerden biri) 1795'te Boissy d'Anglas'tr: "Bizi en iyiler ynetme
lidir: En iyiler, en eitimli ve yasalara en bal olanlardr; ve pek az bir istisnayla, byle insanlar
ancak bir mlke sahip olanlar, bu mlkn bulunduu lkeye bal olanlar arasnda bulunacak
tr." ("Discours prtliminaire au projet de Constitution pour la Republique franaise", Le moni
rur universtl, c. XXV, 29 Haziran 1795, s. 92). Fakat gelenee dayal ayncalklan ortadan kal
drdktan sonra vasfl, yetkin sekinler onaya kanna zorunluluu, aslnda daha 1789'da "aktif
yunalar" ile "pasif yurttalar" arasnda Sieyes'in balaug btn tanmalann merkezinde yer
almaktadr. Bkz. O. Lecour-Grandmaison, Les citoyrnnets rn rtvoluion, 1789-1794, a.g.t.

223
izot, ayn zamanda kendini "insansever" diye niteleyen ve toplumun "alt
snflan"na ynelik hayrseverlii gelitirmeyi hedefleyen bu akmn aktif
militandr. 182 1 ylnda Hristiyan Ahlak Cemiyeti'nin kurucu yelerinden
biri, 1826'da bakan yardmcs, 1828'de bakan olmutur. Bu cemiyet o d
nemde toplumsal sorunlarla megul aydnlan bir araya getiren en nemli
bask grubudur. "Hristiyandr", ama tarikatlara dayanan ve geleneksel ha
yrseverlie sadk kalan kilise politikas anlamnda Katolik deildir. Hristi
yan Ahlak Cemiyeti ok sayda Protestan, sanayilemenin tad toplum
sal paralanma risklerinden kayg duyan birok bankac ve sanayiciyi, eko
nomik kalknmann en insanlk d etkilerini dengelemek iin bir "sosyal
ekonomi" gelitirmek isteyen Sismondi'nin rencilerini, eski Nord valilii
grevi srasnda iilerin sefaletine duyarllyla tannan Villeneuve-Barge
mont gibi aydn Katolikleri, 16. Louis'nin mahkmiyetinin ardndan, srg
ne gnderildii Amerika'dan dnen La Rochefoucauld-Liancourt gibi liberal
aristokratlan bir araya getirir. 74 Bunlar Baron de Gerando'nun halk ahlak
l hale getirmek zere davet ettii "iyi insanlar"dr. Bunlann insansever faa
liyetleri, Guizot'nun politik dzlemde arasallatrd "yetkinlie bal" bir
ynetimselliin sosyal tarafn temsil eder. Ve bu ynetimsellik politik dz
lemdense sosyal dzlemde daha aka grlerek, III. Cumhuriyet'e kadar
ksmen hegemonyasn korur.
Gerekten de, zellikle Restorasyon dnemine ve Temmuz Monarisi'nin
balangcna damgasn vuran Hristiyan Ahlak Cemiyeti'nin faaliyetlerinin
tesinde, bu tutum btn 19. yzyl boyunca koullara uyum salayarak ve
saysz nansla zenginleerek srer. Bu tutumu oluturan akmlar tek bir
kavram altnda dnmek gtr. Kukusuz bunlara "insansever" denebi
lir, ama kelime 1850'li yllarda eskimeye balar; "Sosyal Hristiyanlar"a ge
lecek olursak, sz konusu ifadenin mulak olduunu syleyebiliriz, n
k birbirinden ok farkl duyarllklan kapsamaktadr: rnein 1848 ylnda
demokratik tutumlar savunan Frederic Ozanam,75 bir meruiyeti olmas
na ramen yine de btn bu sosyal reformcular arasnda en nemli ahsiyet-

74 Cemiyette ayn zamanda Broglie Dk, Baron de Gerando ile Baron Dupin, Benjamin Constan,
Orlears Dk, Lamartine, Tocqueville, Dufaure vb. de yer alr. Cemiyetin faaliyetleri hakknda
bkz. L.-F. Dreyfus, Un philanthrophe d'autrefois, le duc de La Rochefoucauld-Liancourt, a.g.e.
75 Frederic Ozanam 1833 ylnda Saint-Vincent-de-Paul Cemiyeti'ni kurar. Cemiyetin hedefi, et
rarna toplad gen Katolikleri, hayr ileri yoluyla iyilie altrmaktr. Fakat Hristiyann ro
ln git gide "istilac, rkeli ve umutsuz bir yoksulluk" ile "duygusuzlam mali aristokrasi"
arasnda bir "arac" olarak grmeye balar (12 Temmuz 1840 tarihli mektup). I848'e yaklar
ken, demokrat olur ve ubat aynn arefesinde nl "Barbarlarn Safianna Geelim"i kaleme
alarak, Hristiyanlara ii snrna katlmay tler (bkz. J.-B. Duroselle, Les dtbus du catholi
cisme social en France, 1822-1870, PUF, Paris, 1951, s. 165-172). Fakat bu "Hristiyan-Demok
rat" ynelim, Haziran 1848'de ii isyannn bastrlmasndan ve louis-Napoleon Bonaparte'n
hikmet darbesinden sonra siyaset sahnesinden silinecektir.

224
lerden biri olan ve lll. Cumhuriyet'in bana kadar yorulmak bilmez aktiviz
mini srdren Arrnand de Melun gibi.76 Meruiyetiliin "aIJ" ve tam an
lamyla gerici bir versiyonunun (Eski Rejim'in vesayet sistemine aktan ge
ri dn) yan sra, soylularn kendilerine tabi olanlar karsnda uyguladk
lan geleneksel koruma ilikisini sanayilemenin yaratt yeni balama ta
mak isteyen daha esnek bir versiyonu da vardr. Bu meruiyeti eilim, eko
nomik gelimenin en ykc etkilerini bertaraf etmeye alan liberallerin tu
tumuyla etkileime girebilir.77
19. yzyln ikinci yansnda Frederic Le Play ve yandalar da ayn izgiyi
takip ederler. Bunlar da liberal deillerdir, fakat "sefalet yaras"n dert edin
milerdir.78 Le Play de toplu dna atlm bu kitleler zerinde yeni bir "hi
maye" uygulamak iin btn "toplumsal otoritelerin" bir araya gelmesini is
ter. "Gnll himaye, yoksullukla mcadelede eski rejimin kstlamalar ka
dar etkilidir."79 Bu ekoln paradoksal nitelii buradan kaynaklanr: nk
sz konusu ekol mhendislerden ve dinamik i yeri eflerinden oluan ev
releri etkilemi olan modemist zlemler ile arkaik nostaljileri bir araya getir
mektedir.80 Politeknik mezunu, toplumsal olgular gzlemlemekte zgn bir
76 Meruiyetiliin toplumsal ynelimleri konusunda bkz. D. Renard, "Assistance en France au
XIX' siecle: logique de l'inervention publique", Revue intemationale d'action communautai re,
no. 16-56, Montreal, Sonbahar 1986; meruiyeti tutumlarn eitlilii zerine bkz. P. Rosan
vallon, Le sacre du citoyen, a.g.e., 2. ksm, 1. Blm. "Sosyal Katoliklik"in kapsad tutumlarn
karmakl zerine bkz. J.-M. Mayeur, "Catholicisme intransigeant, catholicisme social, de
mocratie chretienne", Annales ESC, Mart-Nisan 1 972.
77 Balangta Ozanam gibi hayr ilerinden yana olan, kendi deyiiyle "ayn gnde hem tavan ara
larna hem de salonlara giden" (Temmuz 1844 tarihli mektup) Arrnand de Melun, kendi geli
imini yle anlatmaktadr: "Aratrmalanmn yoksullardan iilere ve yardmdan derneklere
doru ynelmesi, beni kendi programma daha da sadk kld" (Haziran 1850 tarihli mektup).
Aslnda il. Cumhuriyet dneminde kamu yardmlannda reform yapmakla grevli komisyo
nun kurucusu, ardndan da yardmlama cemiyetlerinin yorulmak bilmez savunucusu olacak
tr; fakat bunlara katlmn istei bal olmas ve cemiyetlerin belirli sekin kiiler tarafndan -
Arrnand de Melun bunlann bana kilise adamlarn yerletirir- titizlikle denetlenmesi artyla
(bkz. J.-8. Duroselle, a.g.e., s. 439-474).
78 Le Play vahi sanayilemenin yaratt dram yle ifade eder: "imdiye dek benzeri yaanma
m olaylar meydana gelmeye balad. Yeni retim aralannn etrafnda, ailelerinden kopmu,
yeni paronlannn tanmad, uygun konuttan yoksun, kilisesi, okulu olmayan, tek kelimeyle
o zamana dek uygar bir halkn yaam iin gerekli grlm refah ve ahlak imkanlanndan yok
sun saysz topluluun ortaya kt grld. I ... J Bu rejim, kadim bir himayeden ve gelenek
sel kanaatkarlk alkanlklarndan aniden kopanlm bireylerin zerine birdenbire ullanm
t. Bu durumda, insanln o zamana dek hi grmedii toplumsal karklklara yol am ol
duklar dnlebilir" (La rtforme sociale en France, Paris, 1867, c. 11, s. 413).
79 A.g.e., s. 425.
80 Bu montaj, son Le Playcilerin kendilerini iinde rahat hissedecekleri Vichy rejiminin gerek
letirmeye ala ca eyi hatrlatmaktadr. Bu "unutulmu mucitler"in sonuncusu olan ve bel
li bir ne kavumu Paul Deschamps'n Salazar tarafndan Portekiz'e sosyal politika hazrlama
ya yardm etmek iin agnlm olmasn buna borlu olduunu belirtelim (bkz. B. Kalaora, A.
Savoye, Les inveneurs oublits, Le Play et 5S continuateurs aux origines des sciences socialts, Edi
tions du Champ-Valon, Seyssel, 1 989).

225
yntemin yaratcs (ii aileleri monografileri) Le Play, lll. Napoleon'un s
zn dinledii danman ve "sosyal ekonomi"yi poplerletiren 1867 fuar
nn dzenleyicisi olacaktr. Onun etkisi lkinci lmparatorluun knden
sonra da geni lde srecektir. Bununla birlikte, Le Playci okul da homo
jen deildir: Katolik bir gericilie giderek daha fazla kaplan Le Play'in ken
disinden, "toplum mhendisi" rolnn mucidi Emile Cheysson gibi henz
kesin halini almam teknokratlara dek uzanr. Bununla birlikte, btn bu
insanlar karlar, birbirleriyle grr ve etkileri birbirine eklemlenir. By
lece, Le Play'in Sosyal iktisat Cemiyeti kaplarn "sosyal Katolikler"e geni
lde aar ve Armand de Melun bile cemiyetin idari meclisinde yer alr.81
Bu reformcular politik olarak tam anlamyla nitelemek kolay deildir. i
lerinden ou, zaman geldiinde farkl rejimlerde yer alacaklar, bir parti
etiketine sadakatten ziyade, saf ekonomizmin abartl tepkileri ve saf kiniz
mi ile sosyalizmlerin "taknlklar" arasnda bu "merkezci" tutumu savu
nacaklardr. Bunlar Littre'nin Dictionnaire'inin bu kelimeye verdii anlam
da "sosyal"dirler: "[Sosyal) , politikann kart olarak, ynetim biimlerini
darda brakan ve halk kitlelerinin entelektel, ahlaki ve maddi koullan
na gnderme yapan bir mefhumdur." "Sosyal", alt toplumsal snflarn mad
di durumunda, daha ok da ahlaki durumunda grlen zayflklar giderme
yi hedefleyen pratikler btndr. "Politikann kart" ifadesinden ise, bu
reformcularn ounun ustalkla icra ettii politikaclarn politikasn deil,
devleti bu sosyal pratiklerin dzenleyicisi yapan bir politikay anlamak gere
kir. Onlarn savunduu sosyal politika, hkmetin deil, halk snflarn g
nll olarak himaye etme sorumluluunu stlenecek aydn yurttalarn so
rumluluundadr.
Bu anlamda, bu tutumlarn liberalizmin yrngesinde kald ya da her
koulda buna kar kmadklar sylenebilir. 18. yzyln "topik" liberaliz
mi ile sanayi toplumuna damgasn vurmu olan liberalizm arasnda nemli
bir farkllk vardr. llki, toplum anlaynda fetihi, putknc ve tam anlamy
la devrimciydi: zgrln karsndaki engelleri ykmak gerekiyordu. 19.
yzylda ne kan liberalizm -benimsedii deerleri deitirmeden- tutu
culat ya da daha dorusu toplumsal dzeni restore edici bir hal ald. Dei
en ey, konumu oldu. Artk ayrcalklar sistemine deil, kargaa yaratan un
surlara; boucu ve arkaik dzenlemelerin arlna deil, toplumsal zl
me risklerine kar koymak gerekiyordu. Toplumsal bar ne pahasna olur-

81 Le Playci ynelimler hakknda bkz. B. Kalaora, A. Savoye, ls invrncurs oublits, a.g.e. Yizyl so
nunda Muste soaarde kesien bu akmlann btn arasndaki karmak ilikiler hakknda bkz.
S. Elivi, The Third Rq,ublic Dtft:nded, Bourgtois Reform in franct, Baton Rouge, Louisiana Sa
e University Press, 1986. ok zengin bu esere ihtiyatl yaklamay gerektiren ey, bence dier
"burjuva" akmlann reddetii, devlet mdahalesini savunan bir doktrin olarak dayanmacl
n zglln gz ard etmi olmasdr (bkz. sonraki bolm).

226
sa olsun koruma taknts iinde eletirel idealin zlmesiyle birlikte, libe
ralizm sosyal insanseverliin deiik biimleriyle uyumlu hale.geldi.
Piyasa kurallarn azck da olsa etkilemeye yatkn -ne trde olursa olsun
her mdahaleye kukuyla bakan saf ve sert bir liberalizm elbette hep mev
cuttur. Bunun szcleri de vardr. rnein Naville,82 Bastiat83 ya da Duno
yer.84 Malthus geleneinden gelen kimileri ise -sefalete gzlerini kapatma
mlarsa- sefaletin her durumda gerekli ve zorunlu bir bela olduunu yk
sek sesle ve gl biimde ilan ederler.85 Tamamen tutucu tavrlar da mev
cuttur. Bunlar genel olarak kilisenin, krsal kesimdeki erafn ve btn Es
ki Rejim sevdallarnn benimsedii tutumdur. Bu tutucular iin, "yoksullar
dan" yana mdahalede bulunulmas gerekse de, bunlar kilisenin ve tarikat
larn emri altndaki geleneksel uygulamalara indirgenir. Fakat bu iki u ara
snda bir ya da birok ara tutum mevcuttur. Bu tutumlar olduka bulank
bir kme olutursa da sonunda baskn kmlardr. Sosyal politikalarn 19.
yzyldaki ilk modem versiyonu, tam da bu ereti merkezden tremitir.86
Heterojenliine ramen bu eretiliin iki temel zellii vardr. Bir yandan,
daha nce belirtileri grlen ama pratikleri daha sonra ortaya kacak bir tr
devlet yasag ortaya kar; daha dorusu, kamusal mdahalenin reddini mut
lak biimde srdrmek giderek gleeceinden, bu tr mdahaleyi asgari
ye indirgeme ve snrlandrma ynnde amansz bir aba sz konusudur. Ve
grnrde eliik olsa da, bununla ezamanl olarak, braknz yapsnlar po
litikasnn reddi ynnde bir tutum ortaya kar; yani "saf' politik ekonomiy
le araya mesafe konulur. Bu nedenle, sz konusu tutumlarn ortak yann ad
landrmak gerekse, bunlarn sosyal ekonominin birok deiik halini temsil

82 F. M. L. Naville, De la charitt ltgale, de ses effets et de ses causes, Paris, 1838, 2 cilt.
83 F. Bastial, Hannonies tconomiques, Paris, 1850.
84 C. Dunoyer, De la libcrtt du travail, au simple apost dcs conditions dans loquelles les forccs hu
maincs s'exercrn avec le plus de puissancc, Paris, 1845.
85 Charles Dunoyer: "Sizce (sefalet) korkun bir ktlk mdr? Bunun zorunlu bir ktlk ol
duunu da ekleyin. (. .. ) Toplumda dzgn davranamayan ailelerin dme tehlikesiyle kar
karya kald byle deersiz yerler olmas iyidir. ) ... ) Sefalet bu korkun cehennemdir. ( ... )
Trmzn ilerlemesine ve dzenli geliimine gerekten en gerekli erdemlerin kavranmasna
ve uygulanmasna bizi yneltmesi gereken ey, belki de sefalet ve onunla birlikte yryen fay
dal korkulardr. ( ... 1 O, en anssz snnann salkl kalm tm kesimlerine yararl bir gste
ri sunar; onlann iini faydal bir korkuyla doldurmak iin vardr; daha iyi bir duruma varmak
iin ihtiya duyduklan zorlu erdemlere onlan tevik eder."
86 Elbette sosyalist tutumlar ve tamamen iilere zg hak talebi ve rgtlenme biimleri de var
dr. Radikal toplumsal dnmleri savunan bu kiiler, mevcut dnce izgisinin dnda ka
lrlar, nk sosyale ve sosyallie dair bambaka bir anlayn taycsdrlar. Cumhuriyetile
rin tutumu daha mulaktr; kimi zaman ii hareketine dayanr, fakat Haziran 1848'den sonra
birok cumhuriyeti Dzen Partisi'ne katlrken, dierleri politika oluumunda nemli bir etki
ye sahip olamayacak kadar aznlk bir konumda kalrlar. Cumhuriyeti tutum ancak ili. Cum
huriyet dneminde kendi rejimine kavuacak ve -bu kez nemli- etkide bulunacaktr (bkz.
sonraki bolm).

227
ettiini sylemek doru olur. Kapitalizmin servet retimi biimlerinin bizzat
reticiler zerindeki etkileri meselesinin ortaya koyarlar. Fakat servet ret
me biimine dorudan mdahalede bulunmazlar. "Sosyali yaratmak", kapi
talist dnyann sefaletini, yani ekonomik gelimenin sapkn etkilerini azalt
mak anlamna gelir. Bu, toplumun yapsna dokunmadan kapitalizmin en in
sanlk d yan etkilerini dzeltmeye almaktr.87

HlmayeciUk ve patronlar
Dolaysyla 19. yzyl versiyonu iinde sosyal sorun, yani sefalet belasyla
"kangrenlemi"88 emeki snflarn durumunun dzeltilmesi sorunu, nce
likle bu sosyal reformcu kme iinde ifade bulur. Eer yanlmyorsak, bu ta
bir ilk kez meruiyeti bir gazete olan La Quotidienne'de Lyonlu ipek doku
ma iilerinin ayaklanmasnn ardndan kar. Gazetenin 28 Kasm 1831 ta
rihli says hkmete yle atar: "Sonunda unu anlamak gerekir ki, bir ik
tidar uygulamasnn parlamenter koullan dnda, cevaplanmas gereken
sosyal bir sorun vardr ... Bir para ekmek isteyen insanlarn taleplerini red
deden bir hkmet, her zaman hataldr."89 Bu ifade, sz konusu sorunun
III. Cumhuriyet'e kadar ne ekilde ortaya konacann anahtarn vermekte
dir. Sosyal sorun, "bir iktidar uygulanmasnn parlamenter koullan dn-

87 19. yzyldan 20. yzyla geerken sosyal ekonomiyi yenilemeye alan C. Gide, bunu drt
farkl akm olarak inceler: Sosyal-Hristiyan bir ynelim, liberal, dayanmac ve sosyalist bir
ynelim (Quatre tcoles d'tconomie sociale, Cenevre niversitesi Konreranslan. Cenevre, 1890).
Fakat ben dayanmaclk ile sosyalizmlerin ok farkl bir sosyal anlayn taycs olduunu
gstereceim (bkz. sonraki blm). Burada "devletsiz politikalar" sz konusu edildiinden,
bahsettiim vesayet sistemini sadece liberalizmden ve sosyal Kaoliklikten kaynakl ilk iki bi
im oluturmaktadr. Bu teebbslerde kesin bir teorik tutarllk aramak bouna olsa da, yzy
ln banda ilkeleri en ak seik ortaya karan kukusuz Simonde de Sismondi olmutur (Nou
veaux principes d'tconomie politique ou de la richesse dans ses rapports avec la population, Paris,
1819). Sismondi sadece servet retimiyle ilgilenen politik ekonomiyi ("krematistik") ok say
da insann mutluluunu gelitirme kaygsn koruyan bir "sosyal ekonomi"yle dzeltmek ister.
Marx, bunu, belli bir kmsemeyle -Ricardo'nun yaklamndan farkl olarak- kapitalizmin
i mantnn insani bakmdan ykc btn sonulann ortaya koymay reddeden "kaba ekono
mi-politik" olarak gryordu. Bu konularda bkz. G. Procacci, Gouverner la miscre, a.g.e. Yzyl
sonunda Rene Worms sosyal ekonominin ho ve olduka doru u tanmn verir: "Sosyal eko
nomi, yumuatlm bir politik ekonomidir" ("L'economie sociale", Revue inernationale de so
ciologie, 1898).
88 Bu kangren imgesi barahip Meysonnier'nindir: "ii snrn ahlakl klmak gerekir; o, toplu
mun kangrenli ksmdr." (akt. L. Reybaud, l:tudes sur le rtgime des manufacures, Paris, 1955,
s. 276). Bu din adam, "ipek manasurlan"nda din grevlisidir. Lyonlu patronlann kurduu bu
fabrikalarda yoksul gen kzlar, rahibeler tarafndan alunlrnaka ve bir manasur disiplinine
t\bi klnmaktadr.
89 Akt. J.-B. Duroselle, Les dtbuts du catholicisme social en France, a.g.e. Mcruiyetiligin karma
kl burada dorulanr: Mcruiyetiliin 1830'dan sonra taknd politik muhalif rol ve libe
ral modemiteyi reddi, onu, halkn kimi taleplerini desteklemeye ve sanayilemenin kurbanlan
na ynelik koruyucu bir rol benimsemeye yneltmitir.

228
da", yani politika alannn dnda mevcuttur; halkn durumuna en yakndan
temas eder. Meruiyetilerden oluan bu politik muhalifler, halkn sefaletine
"eilmesi" iin hkmete (halk adna) seslenirler. Fakat sorun henz politik
alann yeniden oluumunu iermez. Sefaleti dindirmek sz konusudur; yok
sa "bir iktidarn varlk koullarn" sefaletten yola karak tekrar dnmek
deil. Dolaysyla btn bu kesitte, dayanma sorununun politik terimlerle
yeniden ifade edilmesine dek, devlet yapsn iin iine katmayan "devletsiz
bir politika"yla kar karyayzdr.
Ardndan sosyal sorun sosyal-Katolik evrelerde gndeme gelir. Frede
ric Ozanam dostu Falconnet'ye 13 Mart 1 833'te "emeki snflarn byk bir
sosyal sorun tekil eden durumunun iyiletirilmesi"ni tledii iin teek
kr eder. 90 Ayn balamda, gen iilerin eitimine ynelik Katolik bir giri
im olan Saint-Franois-Xavier Cemiyeti'nin konferanslarnda Theodore Ni
zard unu belirtir: "Gnmzn sosyal sorunu, muhakkak ki ii snflar
nn durumunun iyiletirilmesidir. "91 Villeneuve-Bargemont, ocuklarn a
lma sresinin azaltlmas hakkndaki 184 1 tarihli yasann tartmalar sra
snda konuur. Tartmaya tm kapsamn verebilecek tek kii odur: "Alt s
nflarn, ii snflarnn durumunun dzeltilmesi amzn en nemli me
selesidir. Bunun zmne ciddiyetle girimenin ve ksr politik ekimele
rimizin ortasnda ou zaman gzden yitirilen gerek sosyal ekonomiye ni
hayet adm atmann zamandr." 92 Bu sorunun en makul ifadesini ortaya ko
yan da kukusuz Armand de Melun olur: "Yoksulluk karsnda, yoksullu
un neden ve sonulan karsnda toplumun grevi nedir? Bu grev ne l
de ve hangi aralarla yerine getirilmelidir? lte, btn sosyal sorun bun
dan ibarettir. " 93
Kukusuz 1830 ve 1840 yllarnda, alternatif bir i rgtlenmesini, reti
cilerin birlemesini ve cretli almann kaldrlmasn savunan sosyalistler
ve iiler tarafndan da bu sorun tartlmaya balamtr.94 Bu konuya geri
dnmemiz gerekecektir. Fakat burada, u an iin, egemen snflarn tavrn
ele alyoruz. Bu adan dikkat etmemiz gereken ey hem devleti hem de "alt
smflar"n kendi kaderleri zerinde sz sahibi olma imkann reddetmelerine
ramen [egemen snflarn] sistematik bir yntem btn sergilemeyi baar
m olmalardr. Bu "ahlakl hale getirme" stratejileri farkl dzeyde anah
tar rol oynar: Muhta durumda olanlara -terimin profesyonel anlamnda
90 A.g.e., s. 168.
91 A.g.e., s. 9.
92 A.g.e., s. 23 1 .
93 Annand de Melun, De l'invetion de la socitt pour prtveir et soulager les mistres, Paris, 1849,
s. 9.
94 louis Blanc'n L'organisaion du ravail eserinin birinci basks 1839 tarihlidir ve 1840-1851 ta
rihleri arasnda kan L'Aelier adl gazete ii zerkliine dair gerek bir program gelitirir.
229
sosyal almay nceleyen tekniklerle- yardm; gvence salayan bir toplu
mun ncllerini oluturan tasarruf sandklannn ve gnll yardm kurum
larnn ortaya kmas; hem istihdamn rasyonel rgtlenmesinin, hem de
toplumsal bann gvencesi olan patron himayeciliinin kurumsallamas.
1. Baron de Gerando Le visiteur du pauvre'da [Yoksulun Hamisi) yeni bir
yardm teknii nerir. Bu tekniin temel amac muhtalara yardm dat
mak deildir. Gerekten de, yoksullara yaplan ayni yardmlar, bunlan kul
lanmalann kesin olarak denetleyecek aralar salanmad srece her za
man tehlikelidir. Krlemesine bir hayrseverlik, yardm gren kiinin duru
munu korumasn tevik eder ve yoksul saysn oaltr. Dolaysyla ihtiya
halindeki insanlarn ihtiyalannn titizlikle incelenmesi yoluyla bir yardm
plan balatlr: Bu, "bilinli bir hayrseverliin ina etmesi gereken her ya
pnn temelidir". 95 Sz konusu ihtiyalar arasnda, rnein sakatlktan kay
naklanan kalc ihtiyalar olduu gibi, geici ihtiyalar da vardr: rnein
hastalktan kaynaklananlar, "isizlik" gibi alma koullarna bal olanlar
ya da muhtalann bozulan ahlaki yapsna veyahut ngrszlne ba
l ihtiyalar. Dolaysyla her "neden"in kendine zg bir aresi vardr. Ama
her eyden nce bu yardm faaliyeti yardmdan faydalanan kiide iyi ve g
zel davranlann gelimesini tevik etmelidir. Verilen hizmet, kiiyi ahlakl
klmann arac olmal, ayn zamanda karlkl alveriin ba aktrleri ara
snda daimi bir iliki tesis etmelidir. Yardm ilikisi, iki kii arasnda dola
ma giren bir insancllk ilikisine benzetilebilir. Bu kukusuz eitsiz bir ili
kidir, ama aslnda btn mesele de bu eitsizliktir. Hayr ileyen kimse, bir
sosyalleme modeli sunar. Onun araclyla, yardm gren kiinin zerine
iyilik salr. Yararlanan kii de buna minnetiyle karlk verir; iyi insanlar
la sefiller arasnda temas kurulur. llgisizliin, hatta dmanln ve snf an
tagonizmasnn yerine olumlu bir ba tesis edilmi olur. Vesayet ilikisi, ba
mllk iinde ve bamllk araclyla bir topluluk oluturur. Hayr ile
yen ile ona minnettar olan kii bir topluluk oluturur; ahlaki ba toplum
sal bir badr. Sefalet iindeki kii onur knc konumundan kurtulur ve or
tak deerler evrenine yeniden balanr. Aslnda, sadece kt zenginler ol
duu iin kt yoksullar vardr: "Zenginler, giritiiniz iin haysiyetini ka
bul edin! Fakat bunun mulak ve belirsiz bir hamilik olmadn da kabul
edin... Sizin greviniz serbest ve tercihinize gre, ama gerek ve aktif bir ha
milik yaratmaktr."96 Zengin kiinin erdemlilii, yaam koullar nedeniyle
ahlakszlam, modern zamanlann muhtalan olan bu yeni barbarlan yeni
den toplumun yesi yapacak toplumsal imentodur.
Kukusuz, muhtaln kitleselletii koullarda bu tr bir mdahalenin
95 Baron de Gerando, Le visicur du pauvrc, a.g.c., s. 39.
96 Baron de Gerando, Trait de bicnfaisancc publiquc, a.g.c., c. iV, s. 6 1 1 .
230
ancak snrl etkileri olabilir. "Yoksulun hamisi" kiisel (ama anlk olmayan:
devam gelmelidir) bir iliki kurar. O aslnda tpk bir "sosyal kljnik" gibi, te
kil durumlara kriz mdahalesinde bulunur. Bununla birlikte, dnlp ta
sarlanm bu hayrseverlik uygulamas hi de naif deildir. Profesyonelle
mi sosyal almann kayna olabilecek bir uzmanl ortaya karr: thti
yalann belirlenmesi, yardmlarn nasl kullanldnn denetlenmesi, m
teriyle kiisellemi iliki, vb. 19. yzyln ikinci yansnda Anglosakson l
kelerde uzun sre varlk srdren scientific charity [bilimsel hayrseverlik]
bu yardm yaklamm geni lekte gelitirecektir. 97 Case work [vaka al
mas] gelenei de bu izgiye dahildir.98 Sosyal almada klinik modelinin,
ilk teorisyeni Baron de Gerando olan, mterinin ihtiyalarm "bilimsel" ola
rak soruturma ve onunla kiisellemi bir iliki kurma eklindeki bu ikili
gereklilie geni lde bal olmas ihtimal dahilindedir.
19. yzyl sz konusu olduunda, her koulda, nclerinin zihninde bu
uygulamalarn yardm hakknn yerini tuttuunu anlamak gerekir. Yardma
eriimi ve bunun almas gereken biimleri belirleyen ey, hayrseverlik erde
minin rehberliindeki bu tehisin uygulanmasdr. Bylece, ngilizlerin "ya
sal hayrseverlik" tuzaklarndan kanlacaktr; bunun imgesi ya da karika
tr, devletin yardm alanna mdahale teebbslerini pskrtmek iin kor
kuluk grevi grr. Bu konuda herkes ya da hemen hemen herkes, en ba
ta da liberaller hemfikirdir. rnein Alexis de Tocqueville yle ifade eder:
Yoksullarn ihtiyalarn karlamay ama edinen btn dzenli, kalc ida
ri sistemlerin, are olacandan daha fazla sefil douracana, yardm ve te
selli etmek istedii nfusu yoldan karacana, zenginleri zaman iinde yok
sullarn tahsildar olmaya indirgeyeceine, tasarruf kaynaklarn kurutaca
na, sermaye birikimini durduracana, ticaretin atlmn daraltacana, bee
ri faaliyetleri ve ustal uyuturacana ve sonunda, sadaka alanlarn says
neredeyse sadaka verenler kadar arttnda ve muhta kii, yoksullam zen
ginlerden ihtiyalarn karlayacak eyi alamayarak, yardm talep etmekten
se onlarn mallarna el koymay daha kolay bulduunda, iddetli bir devrime
yol aacana derinden inanyorum.99

97 Bkz. G. Himmelfarb, Poverty and Compassion, New York, A. Knopr, 1991.


98 Social case worl, l 920'li yllarda Amerika Birleik Devletleri'nde, dezavantajl evrelere sosyal
mdahaleyi, mdahil ile yararlananlar arasndaki iliki zerinde yeniden odaklama iradesinden
dodu. 1930 ylnda, yani Byk Buhran srasnda Sosyal almalar Ulusal Kongre Bakan
nn syledii gibi, "btn resmi programlann, zellikle devlete bal olanlann ie yaramad"
onaya kmur. (Bkz. F. Castel, R. Castel, A. Lovell, u socittt psychiatriquc avancte: le modtle
amtricain, Grasset, Paris, 1979, s. 59 ve devam).
99 A. de Tocqueville, Mtmoire sur le pauptrisme, a.g.e., s. 39. unu da hanrlayalm ki Tocqueville,
1849 ylnda alma hakk zerine parlamentodaki tanma srasnda sosyalizme kar zellik
le iddetli bir saldn kaleme alr: "Bu sosyalizm dncesinin, deyim yerindeyse, lkenin g-

231
Adolphe Thiers ve mlk sahiplerinin "byk korku"su uzakta deildir. Bu
gn, Tocqueville kadar derinlikli bir dnrn, bu tr felaketleri tanmlayp
sonra da sadece birka muhta kategorisinin yardm hakkndan yararlanma
s gerektii ynnde fikir beyan etmesini aknlkla karlarz. Fakat btn
bu dnrlerin zihnine musallat olan ey, bir Leviathan-Devletin ya da da
ha kts sosyalizmin yolunu aacak arklya kolu kaptrma tehlikesidir. 100
2. Bununla birlikte, person to person [yz yze) bir iliki iinde, yoksulla
rn durumunu iyiletirmek iin peyderpey kullanlan bu teknikler, genelle
mi sefalet meselesinin kapsamna hakim olamaz. Kurumlarn ii olan ko
lektif pratikleri de buna eklemek gerekir. Bu reformcu akm asndan sosyal
mdahalelerin kurumsal boyutuna vurgu yapmak, onlarn gznde gelenek
sel yardm biimlerinden farkllklarn oluturan eydir. Daha 1824 yln
da, Hristiyan Ahlak Cemiyeti'nin sekreteri faaliyet raporunu yle noktalar:
Beyler, sizin asl sancanz komulanmz sevmek ve onlann yardmna ko
mak eklindeki Hristiyan hayrseverliinden ziyade insanseverlik, yani in
sanla hizmet etme ve insanl sevme felsefesi olmaldr... Hayrseverlik,
bahtszlk ortadan kaldnldnda tatmin bulur; insanseverlik ise bahtszl
nlediinde ... [ lnsanseverin] ii, durum iyiletiinde son bulmaz ve er ya da
ge kurumsallar. 101

Gerekten de, Hristiyan Ahlak Cemiyeti -hatrlayalm, La Rochefoucald


Liancourt, Guizot, Constant, Dufaure, Tocqueville, Gerando, Dupin gibi
farkl ahsiyetler burada bulumutur- iinden ok sayda kurumun dodu
u bir dnce ve inisiyatif oda olmu, tasarruf sandklann ve yardmla
ma cemiyetlerini desteklemitir. iinde mahkmlann ahlak eitimini hedef
leyen bir komitenin yan sra, kszlerin barndmlmas iin bir dier komi
te, bir kamu sal komitesi, akl hastalarna yardm komitesi vb. de bulun
maktadr. Ayrca, bu tartmalardan ok sayda dzenleme de doacaktr. 102
Bu btnn iinde zellikle ilgiye deer olan, muhtaln neden oldu
u zararlan nleme imkan olan kurumlardr. Zarar grldnde bunu te
lafi etmeye almak nemli bir eydir; ama bu zararlarn meydana gelmesi
ni nlemek daha iyidir. Bu bak asndan iki kurum yani tasarruf sandkla
n ile yardmlama cemiyetleri, alt snflann ahlakn ykseltme grevini ger-

sne bindirdii ykten kurtulmamz gerekiyor... !Sosyalizmi insann maddi tutkularna ener
jik, srekli, lsz bir ardr. 1 ... 1 Sonu olarak, sosyalizmi nasl grdm belirtmek iin
genel bir ifade bulmam gerekiyorsa, bunun yeni bir klelik biimi olduunu syleyebilirim."
(akt. E. Labrousse, Le mouvemrnt ouvrier et les htories sociales en France. a.g.e., s. 214).
100 Bkz. sonraki blmde 1848'deki bu tartmann alma hakk sorunu erarnda iddetlenmesi.
1 01 L. de Guisart, Rapport sur les travaux de la Socitt de morale chrttirnne pendant l'annte 1823-
1824, Paris, 1824, s. 22-23.
102 Bkz. L-F. Dreyfos, Un philantrope d'autrefois, a.g.e.

232
ekletirmeye daha elverilidirler; insanseverliin esas da budur. "Hayrse
verliin alt snflara verebilecei en nemli hizmet onlarda te.dbir duygusu
gelitirmek olacaktr." 1 03 Tedbirsizlik, gerekten de halkn bahtszlklannn
temel nedenidir. li, tpk ocuk gibi, gelecei ngremez ve kendi kaderi
zerinde sz sahibi olamaz. Gnbirlik yaar, bir haftalk kazandyla bir
akam ier, hastalk, kaza, isizlik, ailevi ykmllkler, onu irnkanlanndan
yoksun brakacak olan yallk gibi, bana gelebilecek trl eyler iin tasa
lanrnaz. Bir sanda demede bulunmak, gelecek kaygsn imdiki zamana
dahil etmek dernektir; igdlerini disipline etmeyi renmek ve paraya acil
ihtiyalarn tatminini aan bir deer atfetmektir. Bu, ayn zamanda, bir kena
ra para koymak, hayatn risklerine kar kendini gvenceye almaktr.
tk tasarruf sand Paris'te 1818 ylnda kurulur. Dilenciliin Kkn Ka
zma Komitesi dneminde, "alan ve ie yarayan snfn menfaatlerine" kat
kda bulunmak zere her blgede byle bir sandn kurulmasn savunmu
olan La Rochefoucauld-Liancourt dk buna bakanlk eder. 1 04 1830'dan
sonra Villerme bu sandklarda nemli bir geliim olduunu belirtir. os Bu
nunla birlikte, ii cretlerinin ne denli dk olduu dnldnde, bu
sandklann ekonomik etkisinin snrl kald grlr. ngrlln re
tilmesi asndan bu tr bir tasarruf ekonomisi zellikle ahlakllatnc dee
ri asndan nernlidir. 106 Rehinciler ve tefeciler sorumsuzca ve gndelik ih
tiyalar iin yaayan bahtszlar simgelerken, tasarruf sand halka rasyo
nel hesaplar yapmann meziyetlerini ve retici yatrm kayna olarak para
nn deerini retir.
Fakat yardmlama cemiyetlerinin ahlakllatnc etkisi daha da byktr.
Gerekten de ekonominin liberal yapsyla uyumlu olarak halk snflarnn
durumunu iyiletirme konusunda patronlarn hirnayeciliiyle birlikte bu ce
miyetlere de umut balanmtr. lngiltere'deki durum burada model ilevi g
rrken, yardm hakknn zddn temsil etmesi ona deer kazandm. Friend-

103 M. T. Duchatel, Df la charit dans sfs rapports avfc l'ta moral fi lf bia-tre des classes inftrieu
res, a.g.e., s. 306.
1 04 C. Bloch, A. TueLey, Procts-verbaux e rapports au Comit pour l'extincion de la madicit, a.g.e.,
"Quatrieme Rapport."
105 L. R. Villerrne, Tableau sur l'ta physique e moral des ouvriers employts dans les manufactures,
a.g.e.
106 Baz iilerin, zellikle krsal kkenlerinden kopmam olanlann, zel meziyetlere sahip olabile
cegi dorudur. Louis Reybaud aknlk iinde kalr: "insan akln yitiriyor. Bir tarafta kanlmaz
gzken aklar, dier tarafta bu aklan kapayacak yedek birikimler. Bu ikisi nasl badar? El
bette ki krsal kkenli iilerde ok gelimi bir meziyetin yeterli derecede bulunduunu dikkate
almayarak btn hesaplanmzda hata yaparz: perhiz yapna yetenegi, gnll yoksunluun g
c. Harcamalann ne kadar dk dzeyde deerlendirsek de, onlar bunun berisinde kalmann
yolunu yine bulurlar. Ahlakszlklan bile, megin sarholuklan, bu hesaplan hi bozmaz; yakn
lann yoksunluk iinde brakarak bu masraflann karlarlar. Bylelikle ve genellikle gzyalan
nn kart damlalar halinde halkn tasarrufu byr" (Le fer e la houille, Paris, 1874, s. 111).

233
ly societies'in [dostluk ve yardmlama cemiyetleri) geliimi, baz risklere kar
-hastalk, kaza, hatta isizlik ve yallk- meslek sahiplerinin btn olarak
gvencesini salayarak cretli emein gvensiz durumuyla mcadelede bir
imkan yaratlabileceini gstermektedir. 1 07 Yardm sand hem gnll ni
teliini koruyup hem de kolektif bir nitelik tayabilir. lnsanseverlik faaliyet
lerine gerekten "sosyal" bir boyut kazandrabilir. Ancak yardmlama cemi
yetleri iki nemli engel yaratr. iiler bu cemiyetleri ktye kullanp bunla
n hak talebinde bulunmak ya da ykc amalar adna birlemek iin kullana
bilir ve yardm cemiyetlerini direni cemiyetleri haline dntrebilirler. li
derneklerinin kkleri, Le Chapelier yasasndan sonra az ok yasad bir e
kilde hayatta kalmay baarm ok eski geleneklere dayandndan risk daha
da byktr. 108 Demek denekleri zorunlu hale gelirken ahlakllatnc de
erlerini yitirmeleri tehlikesi de mevcuttur. Gerek bir yardmlama sand
ancak gnlllk temelli olabilir. Ykmllk ancak devlet tarafndan g
vence altna alnabileceinden, zorunlu aidatlar bu durumda kamu gcnn
emek sorunlanna mdahale etmesini salayan Truva At haline gelecektir.
Dolaysyla yardmlama faaliyetleri denetlenmeli ve snrlar belirlenme
li, katlm ise istee bal olmaldr. Bu iki koulla atlm gstereceklerdir;
sz konusu cemiyetlerin, ok ge bir tarihte zorunlu sigortaya dnmesin
den nceki engebeli gzergah aklayan da bu ikili gereklilii yerine getir
me gldr (bkz. sonraki blm).
Demek ki burada denetimli zgrlk sz konusudur. Yardm cemiyetle
rinin kuruluu tevik edilir, ancak bunlar titizlikle denetim altnda tutulur.
Restorasyon dneminde, prensip olarak, ancak belediye bakannn ya da po
lis komiserinin bakanlnda toplanabilirler. Temmuz Monarisi'nin ilk d
nemindeki ii hareketlerinin ardndan, 1834 tarihli bir yasayla ye says yir
miye indirir ve ihlal durumundaki cezalar (iki yl hapse kadar) arttnlr. 1 09
107 Friendly socieies 1815 ylnda 925 bin yeye sahiptir. Bu rakama Fransa'da 1870'den sonra eri-
ilecektir. Ayn tarihte lngilere'deki cemiyetler 4 milyon yeyi bir araya geirecekir. lngile
re'nin bu "ileri" hali, bu cemiyetlerin devlet gzetimi ve belirli ahsiyetlerin snrlamalan kar
snda daha zerk bir ekilde geliebilmi olmasna ve lngihere'de cretlilerin saysnn ok daha
yksek olmasna bagldr. Bununla birlikte, Byk Britanya'da da Fransa'da da, yardm sandg
cemiyeleri zellikle en istikrarl ve en iyi cret alan emekiler arasndan ye toplarlar. Bkz. B.
Gilber, The Evoluion of National lnsurance in Great Britain, Londra, l 966.
108 Yardm cemiyelerinin "korporatist" kkeni zerine bkz. E. Lauren, Le pauptrisme et les so
cittts de prtvoyance, c. 1, Paris, 1865 ve W. Sewell, Gens de mttiers et rtvolutions, a.g.e. 1820'ye
doru yardm cemiyelerinin says, on binlerce yeyi bir araya getiren 132 cemiyet olarak tah
min edilmektedir (A. Gueslin, L'invenlion de l'tconomic sociale, a.g.e., s. 124 ). Yardm ceniyele
rinin direni cemiyetine dnmesine ok erkenden tank olunmutur. rnein Lyon'daki Kar
lkl Grev Cemiyeti 1831 ve 1834 dokuma iileri ayaklanmalannda aktif bir rol oynar (bkz.
M. Perrot, "Mutualitf et mouvement ouvrier au XlX' siecle", Prtvenir, no 4, Ekim 1981). Yar
dmlamann btnsel bir tarihi iin bkz. B. Gibaud, De la mutualitt a la stcuritt socialc, Editi
ons ouvrieres, Paris, 1986.
109 G. Dupeux, La socitttfranaisc, A. Colin, Paris, 1964, s. 148 ve devam.

234
1848 yaklarken bu cemiyetler oalr. Fakat iine girdikleri youn hareket
lilik, iilerin dernee baklarn deitirir: Bunlar emek alanu., eksiksiz bir
ekilde yeniden rgtleyecek ilke olarak grlmeye balanr. Ilmllarn g
znde yardmlama cemiyeti de bu salgndan zarar grme tehlikesi altndadr.
Bununla birlikte, yardm sand modelinin cazibesi sosyal reformcular iin
yle gldr ki, Haziran 1848 isyann takiben dzen yeniden tesis edildik
ten sonra, meclis liberal ilkelere uymalar kouluyla yardm derneklerine ye
niden yasal stat vermek ister. Armand de Melun bunun ateli savunucusu
olur. Yasama Meclisi'nin ounluu, cumhuriyeti "Montanyar"n destekle
dii ykmllk fikrini reddeder. 1 5 Temmuz 1850'de oylanan yasa sayesin
de, yardmlama cemiyetlerine katlm istee bal kalr ve cemiyetler geli
melerine engel oluturacak n izin ve denetimlerle sk bir gzetim altna al
nrlar. Buna paralel olarak, 18 Haziran 1850 tarihli bir yasa "emeklilik sand
ya da yallk denei" sistemini oluturur. Fakat burada da katlm tamamen
istee baldr ve yardm sandklan aslnda deme yapan az sayda iyi niyet
li kii iin basit tasarruf sandklan olarak hizmet grrler. 1 1 0 Bylece yardm
cemiyetleri, ancak vesayet balantlarna dahil olmalar kouluyla, yardm yo
luyla yoksullukla mcadele etmekle grevli olurlar. Meclisteki yasa raport
r Benoit d'Azy bunu son derece ak bir ekilde ifade eder:
Yardmlama cemiyetleri, ailelerin neredeyse btn zelliklerine sahip olma
s gereken gerek ailelerdir... Eer bu cemiyetler birbirlerini tanyan kiiler
arasndaki gruplamalar olmaktan karsa, bizim anladmz anlamda cemi
yet deil, genel demek olurlar; karde olmaktan karlar ve baka bir ey ha
line gelirler. 1 1 1

Bu yorum, anlatacamz olgu tarafndan dorulanmtr. Louis-Napoleon


Bonaparte iktidara geldiinde, yardm cemiyetlerini canlandrmak ve onla
ra zorunlu ve genel bir nitelik kazandrmak ister. L'extinction du pauptris
me'in [ Genellemi Sefaletin Ortadan Kaldnlmas) yazan, daha o dnemde
emekileri otoriter bir ekilde koruma formlnn cazibesine kaplm g
zkmektedir, ki bu forml eyrek yzyl sonra Almanya'da Bismarck tara
fndan gerekletirilecektir: Devletin tevik ettii ve teminat altna ald zo
runlu yardmlama, bellibal sosyal risklere kar btn emekileri gvence
altna alacak ve onlan hak talebi ieren faaliyetlerden vazgeirecektir. Louis
Napoleon, Armand de Melun'a bavurur. Melun, Fransa'ya "gerek bir dev
let sosyalizmi"nin girmesini nlemek iin, yardmlama sandklarn zorun
lu klmaktan onu vazgeirir. Cemiyetler, isizlik durumunda da yardm da-
1 10 Kr. L.-F. Dreyfus, L'assistance sous la Seconde Rtpublique, Paris, 1907.
1 1 1 Akt.J. Le GoIT, Du silact a la parole, droit du travail, socittt, Etat, 1830-1889, Calligramme, Qu
imper, 1983, s. 84.
235
tmayacaktr. Armand de Melun, 28 Mart 1852 tarihinde, "belediye baka
nnn ve blge papaznn himayesi altnda" yardm cemiyetleri kurulmasn
tevik eden bir yasa hkmnde kararname kaleme alr. ileri Bakanl'nn
"onaylad cemiyetler" artk "onursal yeler", yani saygn kiiler tarafndan
titizlikle denetlenirler. Bylece, raportr Armand de Melun olan Yardmla
ma Cemiyetlerini Tevik ve Gzetim st Komisyonu, 1859 tarihli bltenin
de kendi yapt ilerden vgyle bahseder: "i derneklerini, dzen, haysi
yet ve ahlak unsuru haline getirmeyi bilmi Hristiyanca ve politik dnceyi
herkes alklamaldr." 1 1 2 "1869 ylnda 6.139 cemiyete mensup 913.633 kii
vardr; bunlann 764.473' katlmc ye, 1 19.160'1 onursal yedir."
kinci mparatorluk bylece III. Cumhuriyet'e halihazrda yaplandnlm
ve ii snfnn iine geni lde nfuz etmi bir yardmlama hareketi mi
ras brakacaktr. Fakat Armand de Melun gibi sosyal reformculann militan
faaliyetleri sayesinde, sz konusu hareket halk snflann ahlakl klma y
nndeki "insanseverlik" projesiyle snrl kalacaktr.
3. Yine de iletme sahibinin iiler zerindeki neredeyse mutlak iktida
n nedeniyle, himayecilik fikri en ok zel fabrikalarda tam anlamyla gc
ne kavuur. Sanayi himayeciliini ven Le Play bunu politik ynetimselliin
gerek ilkesi mertebesine ykseltir:
Gnll himayecilik ad bana gre [sanayi istihdamnn] bu yeni rgtlenme
sine gayet uygundur; hiyerari ilkesi burada korunmu olur; sadece, vaktiyle
topra korumakla grevli senyrlerin askeri otoritesinin yerini atlyeleri y
netecek patronlarn manevi nfuzu alacaktr. 1 1 3

Fakat, iletme sahiplerinin bu manevi himayecilik oyununu oynamak is


temeleri gerekmektedir; yani, "i emeini ortaya koyar, efendi kararlat
nlan creti der; karlkl ykmllkleri bundan ibarettir. [ Efendi) [ii
nin] kol gcne artk ihtiya duymadnda, onu kapnn nne koyarsa i
i bann aresine bakmaldr" 1 1 4 eklindeki, tamamen liberal ve szlemeye
dayal alma ilikisi anlayndan bir anlamda vazgemelidirler. Sz konu
su anlayn tersine burada "patronun, kesin olarak borlu olduu ey dn
da da iiyle ilgilenmesini ve ona yararl olmaya almasn salayan bu ya
kn ilgi, himayecilii oluturur." 1 1 5
Politik ekonomi ile sosyal ekonomi arasndaki farkllk burada ak ve so-

1 12 Kr. J.-B. Duroselle, ls dtbuts du catholicisme social en France, a.g.e., s. 501-512.


1 13 F. Le Play, La rtforme sociale en Franu, a.g.e., c. il, s. 413.
1 14 M. T. Duclael, De la charitt dans ses rapports avec l'ttat moral et le bien-ttre des classes inftrieu
res de la socittt, Paris, 1829, s. 133.
l l 5 H. Valleroux, "Paronage" maddesi, L. Say, j. Chailley, Nouveau Traitt d'tconomie politique,
a.g.e., c. il, s. 440 iinde.
236
mut bir ierik edinir. verenin, yaplan szlemeyle altrd kiiye sade
ce maa demekle ykml olduu dorudur. Fakat kat bir ,ticari mant
aan trden hizmetlerde bulunmann da hakkaniyetli -hatta kendi karna
olduunu anlamaldr:
ktisadi bir soyutlama olan emek-gcnn ardnda bir ii yani kendi haya
t ve ihtiyalar olan bir insan vardr. Bir kii, emein meta olduuna inansa
da, bu yine de kendine zg bir metadr, baka hibir metaya benzemez ve
tamamen zel yasalar vardr. Bu metayla birlikte, btn olarak insann kii
lii iin iine girer.1 1 6

rnein, aile ykmll olan iinin ihtiyalar bekar bir iiyle ayn
deildir; ailesini beslemek, barndrmak, ocuklarn eitmek gibi ilave y
kmllkleri vardr. Dolaysyla, evli erkekle bekar erkee ayn creti veren
tamamen szlemeye dayal adalette hakkaniyet sz konusu deildir; stelik
evli erkek toplumsal bakmdan daha yararl ve daha az tehlikelidir: Bir emek
gc retir ve aile ocana baldr; bekar ise genellikle rf ve adetler asn
dan bir kargaa ve toplumsal istikrarszlk unsurudur. 1 1 7 Keza ii, hastalk
ya da kaza sonucu geinme imkann ister silemez geici olarak yitirebilir.
Bununla birlikte cret politik ekonominin yasalarna gre belirlenir ve po
litik ekonomi bu aksalklar gz nnde bulundurmayabilir. Dolaysyla bu
"sosyal" meseleler, iktisadi gerekliliklerle elimeksizin, hizmetler aracly
la ele alnabilir. Hastalklarn tedavisi, barnma imkanlarnn iyiletirilmesi,
yokluk durumunda salanan yardmlar, hatta eitim imkanlar, bo vakitle
rini salkl bir biimde geirebilme olanaklar ve sakatlk yardmlar, iile
rin dul ve yetimlerine destekler, kar mantyla elimeyen baka bir mantk
iinde salanabilir. Bylece patron, iinin kendi bana salayamad g
venliinin bekisi olabilir. "linin kendi bana yapamad eyi, yani ken
di tedbirini alma, kendisi iin tasarruf yapma, kendine zen gsterme grevi
ona [patrona] dmez mi?" 1 18
Bu temelde, dnemin byk sanayi blgelerinden bazlarnda, Alsace teks
til atlyelerinde, Anzin, Le Creusot, Monseau-les-Mines madenlerinde yava
yava sosyal hizmetlerle ilgili eksiksiz bir altyap ortaya kar. rnein Schne-

1 1 6 E. Cheysson, "Le rle de l'ingenieur", La rtfonne socicle, Paris, Ekim 1897.


1 1 7 Gezgin serseri ya da mensubiyetini tmyle yitirmi aylak eklindeki eski paradigma sana
yi toplumunun peini hi brakmaz: "Gezgin iiler, yreye yabanc insanlar, gezgin serseri
ler, bekarlar, aile bayla bir yere bal olmayan herkes, genellikle en ahlaksz olanlardr ve ok
ender olarak asarrufta bulunurlar ( ... ! . Hic; yolculuk etmeyip hep ayn yerde, akrabalannn ya
da ocukluk arkadalannn yannda kalanlar kilisenin disiplin tedbirlerinden ekinirler ve k
t unsurlarla temastan saknrlar." (H. A. Freguier, Des dasses dangercuses de la population dans
les grandes villes et des moyens de les rendre meilleures, Paris, 1840, s. 81).
1 18 H. Valleroux, "Patronage" maddesi, a.g.e. , s. 439.
237
ider ailesinin an baskc ynetimi altndaki Le Creusot madeninde, eczacs
ve reviri de olan bir tbbi servis, hasta ya da yaral iilere ve ayn zamanda i
ilerin dul ve yetimlerine yardm sunan bir hayr brosu, fabrikann teminat
lar zerinden %5'lik faiz aktarm yapt bir tasarruf sand, iilerin maala
rnn %2'si dzeyinde katkda bulunmas gereken bir yardm cemiyeti kuru
lur. irket bir konut politikas da gelitirir: standart konut inaat, dk fiya
ta toprak sat ve iilerin mlk sahibi olabilmesi iin bor verme. Montceau
les-Mines'de de Chagot'larla birlikte benzer hizmetler sunulmaya balar. 1 1 9
Burada hedeflenen ey, fabrika ile iilerin ve ailelerinin gndelik hayatnn
kusursuz bir biimde i ie gemesini salamaktr. "Fabrika gerekte bir top
luluktur [commune] ; her ikisi de u ana dek ayn kurala itaat etmitir ve bir
likte gayet iyi idare etmilerdir... lte, Creusot'nun az masrafla ok ey yapma
snn sm buradadr; ehir ve fabrika ayn vasinin himayesinde bym iki
kardetir." 1 20 Gerekten de bu ikisi kelimenin tam anlamyla total bir kurum,
insann btn ihtiyalarn karlad, yaad, alt, barnd, beslendi
i, reyip ld tek bir mekan meydana getirirler. Reybaud, bu kez de An
zin konusunda yeniden hayrete der: "irket, kelimenin gerek anlamyla,
iiyi beikten alr ve onu mezara kadar gtrr; bunun nasl titizlikle ve ne
pahasna yapld grlecektir."1 2 1 Dolaysyla, bir tr sosyal gvenliin bu
ilk olarak hayata geiriliinin bedeli, iinin mutlak bamlldr.
Hayata geirilen bu hizmetler, ayn zamanda sanayilemenin balangcn
da kapitalizmin kar karya kald en ciddi sorunun zmne de katk
da bulunur: istihdamn istikrarszln gidermek, David Landes'n deyiiy
le "emein disiplinini ve i disiplinini" 122 salamak. Gerekten de, iilerin
"baboluu" [sublimisme) btn 19. yzyl toplumsal edebiyatnn temel
motifidir 123 ve corafi bir gebelik (iiler bir madenden dierine, bir an
tiyeden dierine giderler; daha yksek cretlerin cazibesine kaplarak ya da
alma koullarndan kaarak iverenlerini aniden terk ederler) ve dzen
siz alma ("kutsal pazartesi" kutlamas ve ihtiyatszlk olarak grlen dier
halk gelenekleri) anlamna gelir.

1 19 Kr. j.-B. Martin, La fin dts mauvais pauvrts, de l'assistanct a l'assurance, Ediions du Champ Va-
lon, Seysset, 1983.
120 L. Reybaud, Leftr tt la houillt, Paris, 1874, s. 34.
121 A.g.c., s. 190.
122 Kr. D. undes, Tht Rise of Capitalism, a.g.t.
123 Kr. D. Poulot, Le sublimt ve 1980 basksna Alain Cottereau'nun sunumu, Maspero, Paris. Bu
ii dzensizliini nitelemek iin -Denis Poulot'nun azndan kiimseyici anlamda kan
"sublime" [babo[ teriminin yine de en iyi iiler, en siratli ve en iyi alanlar iin geerli ol
duunu ve bunlann haftada sadece Q ya da dn gn alan, iverenlerini seebilen, isiz kal
ma riskleri olmayan iiler olduklan sylenebilir. Aslnda bu terim en kalifiye iilerin zerklik
kazanma iradesini ve kolektif emek biimlerine ya da onlara dayanlmaya allan ahlaki dze
ne kar derin antipatilerini ifade eder.

238
Patronun himayecilii bu ii hareketliliini belli bir yerde sabitlemenin
gl bir unsurudur, nk emekiler eer irketi terk ederlerse, btn bu
"avantajlar" yitirirler. Bununla birlikte, byle bir nfuz ancak byk sana
yi komplekslerinin kapal mekannda kusursuz biimde uygulanabilir. li,
kk atlyelerde altnda ya da ehirde yaadnda, kabarenin ve halk
dayanmalannn btn "kt etkilerine" teslim olma, kt eilimlere ken
dini kaptrma tehlikesine maruz kalr. 1 24 Fakat, bu elverisiz koullarda bile
patron himayecilii, 19. yzylda olduka etkili olmu iki kurum araclyla
uygulanr: ii karnesi ve atlye ynetmelii.
Eski Rejim'in sonuna tarihlenen dzenlemeler temelinde Konsllk tara
fndan kurumlatnlan (bkz. 3. Blm), 1850 ve 1 854'te yeniden dzenle
nen, ancak 1890'da ortadan kaldnlan karnenin amac iilerin hareketlili
ini denetlemektir. le alnmak iin gereken, polis nezdinde pasaport gre
vini yerine getiren kame, aynca iinin eski patronuyla yapt szlemede
ki borlannn kaydn da banndnr. "Patronun ve sadece patronun karna
gre tasarlanm, ok zel ama ok da kat bir dzenin garantisi" 1 25 olan i
i karnesi, medeni hukuka gre szleme yapm iki kiinin karlkl ili
kisini bozmaktadr. Bu, ie almlarda patrona keyfi bir g salayan "sanayi
yasas"dr. Ayn zamanda, polisiye ilevleri olan bir yasadr: 1 Nisan 1831 ve
30 Aralk 1834 tarihli iki kararname, i aramaya Paris'e gelen her iinin kar
nesini bir hafta iinde komiserlie onaylatmasn art komaktadr.1 26
Atlye dzenlemeleri, insan haklarna daha da zararl bir uygulamadr.
Sz konusu dzenlemeler kamusal ve zel alan aynmn ortadan kaldrmak
tadr; ki bu patronlann himayeciliinin zn oluturur. Fabrikann sahibi
olan patron, yasa gcnde olan ve ihlali durumunda cezai yaptnmlara sa
hip olan bir dzenleme dayatr. Reisinin patron olduu bir aile modeline g
re dnlm olan fabrikann zel alannda, ahlak ileve sahip zorunlu
bir dzenlemeler sistemi dayatlr. Gvenlik ve hijyenle ilgili teknik gerekli
liklere denk den dzenlemeler dnda, 1875 ylnda Verrerie Saint-Edou
ard'da uygulamaya konan trden dzenlemeler de vardr. 30. madde yle
der: "Verrerie'de istihdam edilen ve kanaatkar, alkan, drst bir insan gibi
davranmayan, her yerde ve her frsatta efendilerinin kann korumayan i-
124 Georges Duveau, "dn bir yana yaylan fabrikay, her daim ve her yerde mevcut olan patronu
temsil eden" ehirlerde yaayan iilerin zihniyet ve tutumlan ile zgrlk getiren ve "emek
ilerin dlerini besleyen" byk ehirlerdeki yaam kar karya getirir (La vie ouvritre en
Franct sous le second Empire, Gallimard, Paris, 1946, s. 227). "iyi insanlar" asndan halk ka
baresi btn ahlAkszhklann ve btn tehlikelerin kaynadr. megin Leroy-Beaulieu laf do
landrmadan yle syler: "Orada hem kskan, hem agzl, hem de devrimci ve kukucu olu
nur; ksacas komnist olunur" (La question ouvritre au XIX' sitcle, Paris, 187 1 , s. 335).
125 M. Sauzet, l livrct obligatoire des ouvriers, Paris, 1890, s. 14.
126 Kr. J.-P. de Gaudernar, La mobilisation gtntrale, l:ditions du Champ Urbain, Paris, 1977, s.
1 15.

239
iler kurumdan atlacak ve gerek grldnde mahkemeye verilecektir." 127
Alain Cottereau bu konuda yapt tespitte, Eski Rejim'in "manfaktr
polisi"nden farkl olarak ve medeni yasann ruhunun aksine burada zel ki
ilerin yani patronlann kendilerini ii polisinin yerine koyduunu ve kamu
adna hareket ettiklerini belirtir.
Bu durum, vesayet dzeninin szleme dzenine stn geldii ok zel
bir rnektir. Ama btn bu dzenlemeler bir sistem oluturur. Patronluk
dzeninin ina ettii bamllklar sistemi, toplumsal ban salamak iin
toplumun btnne yaylmas gereken modeli temsil eder. Bu model, snf
antagonizmalannn zmne katkda bulunmann tesinde, Le Play tara
fndan en stn uygarlatnc prensip statsne ykseltilmitir: "Yeni reji
min gnll patronlan, halkn gznde eski feodal senyrlerden daha fazla
hakka sahiptir... Dolaysyla ahlaksz ya da ngrsz snflara rehberlik et
meye, uygar uluslar arasnda yararl ilikiler kurmaya ve vahi ya da barbar
rklan korumaya gayet uygundurlar. " 128

Tersten bir Utopya


Bununla birlikte, bu stratejiler paradoksal bir nitelik tamaktadr. Bunlann
szcleri, temelde iktisadi liberalizmi, sanayilemeyi, genel olarak hukukun
ve zel olarak cretli emek ilikisinin szlemeye dayal yapsn kabul eder
ler. te yandan, Marx ve Engels'in acmasz bir ironiyle "feodal ilikilerin
byl dnyas" 129 dedikleri eyi antran bir vesayet modelini bu modem
evrene yeniden dahil etmeye abalarlar. Burada bir tr gerici topya yok mu
dur? Yani, tarihin yepyeni diye sunduu eyi, toplumsal rgtlenmenin es
ki biimlerini dnmeye ve bunlara hakim olmaya hizmet etmi kategoriler
iinde yeniden kodlama teebbs deil midir bu?
Patronlann uygulad bu teknikler zellikle byk sanayi kompleksleri
nin kalbine, retimin en ileri sektrlerine nfuz etmitir. Fakat bylesi uy
gulamalan ven literatrde u trden tuhaf metinlere de rastlanr:
Patron kelimesi, astlanna huzur ve gvenlik salayan liderler iin kullanlr.
Bu rol yerine getirilmediinde, patron fiilen efendi kategorisine iner ve olsa
olsa -gvensizliin hkm srd blgelerde hakim olan barbarca terim
le- bir iveren olur. 130

127 Akt. A. Cotterau, "lntroducion", A. Biroleau, Caalogue des rtglements d'atelier, 1 798-1 936,
Biblioheque naionale, Paris. Marx da "yasalara uymaktansa onlan ihlal ederek daha fazla kar
eden fabrika Likurgus'lannn dzenbaz zihniyeti"nden sz eder (Lt capital, a.g.c., c. 11, s. 106).
128 F. Le Play, La rtforme sociale en France, a.g.c., c. iV, s. 425.
129 K. Marx, F. Engels, L'idtologic allemauu, Franszca tercme, Editions sociales, 1968.
130 F. Le Play, La rtformc socialc en France, a.g.e., c. il, s. 458.
240
Dolaysyla gerek patron, iilerini bir boyunduruk ilikisi iinde tutan
kiidir. Buna karlk, "istikrarszln hkm srd blgelerde", yani ve
sayet dzenlemelerinin dnda kalan yeni istihdam havzalannda grev ya
pan "iveren" bir "barbar"dr. Bu personel ynetimi anlay, Baron Geran
do'nun dier bir ast kategorisi olan muhtalar iin kulland "yoksulun ha
misi" anlay olarak kalr: duygularla oynamak, iyilik karsnda minnet
beklemek, rol farkllklann ve kar atmalarn kiisellemi bir bam
llk iinde eritmek. Byle bir aile modeli, iblmnn geliimiyle, grev
lerin giderek daha teknik bir ekilde hiyerariklemesiyle ve kar atma
snn bilincine varlmasyla uyumlu bir model olabilir mi? rnein Eugene
Schneider, iilerine Le Creusot'nun byk bir aile olduunu hatrlama fr
satm hi karmaz. Fakat 1870 ylnda iiler iletmenin yardm sandn
kendileri ynetmeye karar verdiinde, Schneider onlan yle paylar: "Dik
kat edin, muhalefet ediyorsunuz, nazike yapyorsunuz, ama muhalefet mu
halefettir ve ben muhalefet sevmem." 1 3 1 iler ise buna grevle karlk ve
recektir.
Patron himayeciliinin en bilinli ve en ge dnem temsilcileri, mane
vi hamilii, teknik etkinlii ve toplumsal bar birbiriyle uyumlu klmann
bu gln alglamtr. 1871-1874 arasnda Creusot'da mdrlk yapan
Emile Cheysson, daha sonralan, teknik yeterlilik ile iileri iyilie yneltme
kaygsn birletirecek olan "toplum mhendislii" kavramm yaratr. Fakat
onun tavn da mulaktr:
iilerin bamszlklanndan gurur duyduu ve bunu kskana korudu
u gnmzde, patronlar onlan kendileri iin tesis ettii kurumlarda topla
maldr; ama elbette st rtk tler vermek ve sbvansiyon ya da avans
larla onlara yardm etmek hari, bu kurumlann ynetimini tamamen onlara
terk etmemelidir. Bylece kukulu zihinlerde "patemalizm"in yaratt endi
eleri nlemeyi ve hamilii daha kabul edilebilir ve daha etkin klmay baa
racaktr. 1 32
inin, "gurur duyduu ve kskana koruduu" bu bamszlk duygu
sunu yok etmek iin bu yeterli midir?
Himayecilik stratejileri, byk sanayide giderek daha nemli bir rol oyna
yacak iki unsuru gz ard etmitir. Bunlann ilki teknik unsurdur. gcnn
geni lekte rgtlenmek zorunda olmas, ahlaki zorunluluklarla yaratlan
kiisel bamllk ilikilerinden ziyade, tamamlanacak iler ile tanmlanan
nesnel ilikiler gerektirecektir. Modemitenin karakteristii olan "dnyann

131 Akt. E. Dolleans, Hisoire du mouvemen ouvrier, a.g.e., c. 1, s. 344.


132 1:. Cheysson, "Le patron, son rle economique et social" ( 1 1 Nisan 1906 tarihli konferans),
CEuvres choisies, Paris, 191 1 , c. 11, s. 1 1 7 iinde.
241
by bozumu", almann rgtlenmesinde kliyantelizm ve kiisel itaat ye
rine, Max Weber'in kulland anlamda "brokratik", formel ilikilerin tesis
edilmesini gerektirir. Bu, Taylorizmle birlikte ortaya kacak genel ynelim
dir. En azndan u sylenebilir ki, himayecilik ideolojisi i rgtlenmesinin
bu kkten dnmne hazrlkl deildir.
kinci amaz daha da ciddidir: [ Patronlar] ilerin kendi bamszlkla
rna dair "gurur ve kskanlk duygusunu" kmserler; daha dorusu, i
ilerin taleplerini ve onlarn zgl rgtlenme biimlerini bu balamda gz
nnde bulundurmalar imkanszdr. Patronlarn hamilii, yeni sanayi ev
relerinde yabanclam, ama kkenlerini oluturan krsal deerlere hala g
ml yeni dnem gmenlerden oluan ii topluluklar zerinde kuku
suz bir nfuza sahip olabilirdi. 133 Buna karlk, ii snf kk salp rgt
lendike, onun nemini ycelten ve urad smry tehir eden sosya
list ve komnist doktrinleri kendi iine alabilir duruma geldike, emeki
lerin sefaletleri iinde mutlu olmalarn ve emekilerden fayda salayanlara
kar minnet duymalarn isteyen patronlarn bu idare tarzna kar koyabi
lirdi. Bu farkl karlar arasndaki uyumazln ampirik kant bir sre son
ra ortaya kacaktr. kinci mparatorluun sonundan itibaren, patron hima
yeciliinin gl kalelerinde byk ii grevlerinin patlak vermesi olduka
anlamldr. 1 34 Sz konusu byk grevlerin yine bu tarihte, yani ikinci ya da
nc kuak sanayi iilerinin kendine zg bir kltr oluturabildii ve
kendine zg rgtlenme biimleri yaratmaya baladktan dnemde ortaya
kmas da anlamldr. Daha nceleri, vesayet nostaljisini hala tayan ky
ller vard. Ama imdi, rgtl bir ii snfnn embriyonu kendini gster
meye balamt. 1 3 5
19. yzyl sonunda patron himayeciliinin izleri neredeyse tamemen sili
nir. louis Reybaud 1863'te unu belirtir: "Dorudan himayecilik ve karlk
sz bir vesayetin artk yeri yoktur. Bu trden bir hikaye, fabrikalarn ocuk
luk dnemine zgdr; fabrikalar olgunlatka silinip gider." 1 3 6 Fakat, De-

133 (Almanya'dan farkl olarak) Fransa'da krsal gn yaval ve nispeten srekli nitelii, ii s
nrnn zgl durumunun bilincine varlmasn frenledi: ii topluluklarnn birok katman ay
n yerde bir arada yaamaktayd; en yeni gelen topluluklar, krsal yaam biimlerinin Ml.1 iin
deyken, ilk topluluklar bunlardan kurtulmutu. Bu konuda bkz. F. Sellier, La confrontation so
cialc en France, 1 936-1981, PUF, Paris, 1981.
134 Bkz. F. L'Huillier, Les luttcs ouvritrcs a la fin du second Empirc, A. Colin, Paris, "Cahiers des An
nales", 1957.
135 Bu saptamalar, patron himayeciliinin esasen uyguland byk sanayi komplekslerindeki
proletaryann evrimiyle ilgilidir. Kent proletaryasndan doan ii elitinin evrimi daha nceye
tarihlenir ve patronun nfozuna daha az baml bir manta itaat eder. Bkz. mein G. Duve
au, La vic ouvritrc en France sous le sccond Empirc, a.g.c. ve Parisli iilerin zihniyetinin art
c tasviri iin bkz. D. Poulot, Le sublimc, a.g.c.
136 L. Reybaud, l coton, Paris, 1863, s. 368.

242
mir iileri Komitesi'nin gazetesi 1902 ylnda unu belirtir: "Patron, emek
ilere szlemede belirtilen creti dediinde borcundan tamamen kurtul
mu olmaz; onlar iin, mmkn olduunca, bir aile babasnn ngrl n
lemlerini almaldr." 1 37
Aslnda, i rgtlenmesinin geni sektrleri himayeciliin ve patemaliz
min mirasn gnmze dek tayacaktr. 1 38 lilerin koullarnn istikrarsz
lna kar ilk ortak mcadele teebbsn bunlar oluturmutur. Ayn za
manda, ilk sistematik sosyal koruma biimlerini de bunlar nermitir. Fakat
bu yenilikler, ayn zamanda ok arkaik tahakkm biimlerini de canlandm.
Bylece himayecilik, Louis Bergeron'un deyiiyle "yeni sanayi toplumunu
eski krsal toplumun kalbna uydurma"nn ya da "ilerleyen ehirlemeyi ve
proleterlemeyi maskeleme" ynndeki imkansz iddiasn denemi olur. 1 39
Bu anlamda "gerici bir topya"dan ya da "tersine topya"dan sz edilebi
lir: Bu topyaya gre gemie yaplan gnderme, gelecei rgtleyecek e
ma olarak hizmet eder ve ksacas, eski flara yeni arap dkmeye abalar.
"Sosyal"in sui generis varln tahayyl etmeyi baaramamak ya da bu
nu reddetmek, sosyal reformcularn igal ettii bu belirsiz konumlar kme
sinin ortak dayanan oluturuyor gibidir. Genel olarak, liberallerin mini
mal devlet anlayyla sosyal mdahalelere devletin mdahalesini yasakla
makla yetinilir. Fakat daha derine baktmzda, bu tutumlar yine liberaliz
min besledii bir minimal toplum anlay zerinde temellenmi deil midir?
Liberal insan, karsndakilerle kurduu szlemeye dayal ilikiler temelin
de kendi karn dnen, rasyonel ve sorumlu bireydir: henz son halini
almam "yntemsel bireycilik". Fakat btn insanlar bu ideale uygun deil
dir. Genellemi sefalet olgusunun kefi, rasyonel bireylerden oluan toplum
anlayna meydan okumu olmaldr. Fakat aznlkta olduklar iin onlarla
bir vesayet ilikisi kurulabileceini varsaym ya da meseleyi bylece saptr
mtr. Liberalizm, aralarndaki gerilim gl olsa da, ille de elikili olmas
gerekmeyen iki sosyal rgtlenme modeli ortaya koyar: zgr, eit, sorum
lu, mantkl bireyler arasnda szlemeye dayal mbadele dzeni ile karlk-

137 Ak. A. Melucci, "Action patronale, pouvoir, organisation", Le mouvanent social, no. 97, Ekim
Aralk 1976, s. 157.
138 Himayeciliin ksmen ada bir versiyonu iin bkz. rnein A. Lemenorel, "Patemalisme ver
sion XX' siecle: l'exemple de la Societe metallurgique de Norrnandie, 1910-1988", Le social aux
prises avec l'histoire, "Cahiers de recherches sur le social", c. 111, 1991 iinde (Norrnandiya Me
talrji Cemiyeti, Creusot'daki Schneider fabrikalannn bir ubesidir). Geleneksel dzenleme
lere bavuran bir igc ynetme biimi olarak tasarlanan himayecilii, 19. yzyl sonundaki
ii grevlerinden sonra himayeciliin kaulamas olarak patemalizmden ayrt etmeye almak
mmkndr (bkz. G. Noiriel, "Du patronage au patemalisme: la restauration des forrnes de do
mination de la main-d'reuvre ouvriere dans l'industrie metallurgique franaise", Le mouvanen
social, no. 144, Temmuz-Eyll 1988). Fakat gerekte bu iki tutum sk sk kesiir.
139 L. Bergeron, Les capialises en France, 1 780-1 914, Julliard-Gallimard, Paris, 1978, s. 152.

243
l szleme mantna dahil olamayanlar karsnda uygulanacak himayecili
e dayal eitsiz mbadele dzeni. Benjamin Constant yle der: "Muhtaln
ezeli bamllk iinde tuttuu ve gndelik ilere mahkum ettii kiiler, ka
musal faaliyetler konusunda ocuklardan daha bilgili olmadklar gibi ulu
sal refah konusuyla da yabanclardan daha ilgili deillerdir." 140 Bu durum
da "sosyal" mdahaleler, eitler arasndaki sorumluluu deil, olgunlama
m kiiler karsnda aydnlanm bir vesayeti ngren, ksmen antropolojik
bir referans alanna dahil olurlar. Gerek bir toplum oluturmayan bu "st
tekiler ile alttakiler" arasnda ba kurmak iin, bir anlamda ikame bir sos
yal yap tesis edilir.
Bu durumda, bu patemalist Weltanschauung ile Proudhon'un dilini kulla
nrsak, kendi "kapasite"sinin 141 bilincine adm adm varan bir ii snf ara
sndaki mesafe giderek alr. Sanayi himayecilii, grdmz gibi, grevleri
engellemez. Fakat daha genel bir reddedi grlr. 1840'l yllardan itibaren
iilerin zerkliini savunan tutarl bir ideoloji gelitirmi olan L'Atelier ga
zetesi, "insanseverlii" kmsediini srekli olarak ifade eder: "lnsansever
lik, ii snflarnn gsne tm arlyla ken gerek bir kabustur. [ ... ]
lnsanseverliin patemalizm duygusundan bizi kim kurtaracak?" 142
ii hareketi, cretli emek smrsn ortadan kaldracak alternatif bir
emek rgtlenmesi tarzn -ii dernei- oluturduu lde, himayecilik
gitgide daha kesin bir biimde mahkum edilir. "Demek sayesinde kendi
mize ait olabileceimize ve bamzda artk efendi olmayacana eminiz." 143
Demek, baka bir sosyal anlay barndrr: Bu, eit bireyler arasnda kar
lkl bamllk ilikileri oluturan kolektifler kurulmasyla gerekleebi
lir. Bilindii zere, 1848 ylnda yaananlar tpk daha Herdeki Paris Kom
n gibi, tketim ve zellikle retimde, derneklerde olaanst bir arta ne
den olur. 144 lleri gelenlerin bu giriimler karsnda tepkileri tipiktir. Thiers,
26 Temmuz 1848'de yapt deerlendirmede, bunlar "yarattmz btn
topyalarn en glnc" 145 olarak niteler. Villerme, "iiler sanayide iki in
san snf -efler ve cretliler- olduunu; ve ne yaparlarsa yapsnlar, birlese
ler de birlemeseler de, eflerinin ya da bugnn deyiiyle patronlarnn her
zaman var olacan anlamyorlar." 146 Snf kibrinin doruuna kukusuz Le-

140 B. Constant, De la libert chez les modernes, CEuvres, La Pleiade, Gallimard, 1957, s. 316 iinde.
l4 l J. Proudhon, De la capacit des classes ouvritres, Paris, 1865.
142 A. Egon'un Le livre de l'ouvrier kitabnn eletirel deerlendirilmesi, L'Aelier'nin ubat 1844 sa-
ysnda, ak. A. Faure,J. Ranciere, La parole ouvritre 1830-1851 UGE, Paris, 1976, s. 232.
143 A.g.e., s. 352.
144 Bkz. A. Gueslin, L'invenion de l'tconomie sociale, a.g.e., s. 139 ve devam.
145 A. Thiers, 26 Temmuz 1848 tarihli sylev, akt. L.-F. Dreyfus, L'assistance sous la Seconde Rtpub
lique, a.g.e., s. 62.
146 L.-R. Villerme, Des associaions ouvritres, Paris, 1849, s. 34.

244
roy-Beaulieu eriir: "Bu nafile giriimler karsnda ne zlelim ne de sabr
szla kaplalm; iilerin ellerine geirmek istedikleri rol, burjuvazi tarafn
dan daha tatmin edici bir ekilde ve stelik herkesin kanna uygun biimde
yerine getirilmitir. li topluluuna gelince, onun durumunu iyiletirmenin
daha emin yollan mevcuttur. " 147
Egemen snf temsilcilerinin, kendilerini mlkszletirecek bu rgtl
emek biimini -yani ii derneini- mahkOm etmelerine armayz. 148 Fa
kat kullanlan argmanlar ve bunlarn altnda yatan sosyal faaliyet anlay
daha anlamldr. Knanan ey, retim aralanna kolektif olarak sahip ol
ma iradesi anlamnda, mevcut haliyle "kolektivizm" deildir (dernekler, an
ti-kolektivist liberterler de dahil btn ii akmlan tarafndan vlr). Red
dedilen ey bizzat kolektifin varldr, yani iilerin sefaletinin ve boyundu
ruk altnda tutulmasnn sorumluluunu, ilgili kesimleri de dahil ederek ko
lektif olarak stlenme ynndeki btn teebbslerdir. Leroy-Beaulieu'nn
savunduu haliyle, ii topluluunun "durumunu iyiletirmenin daha emin
yollan" , her trl rgtlenmeyi ve hatta taraflann her tr inisiyatifini d
lar. Onun nerdii are, "beyefendiler"in ellerindedir ve tabi gruplara yne
lik olarak kendilerince gelitirdikleri stratejilerden oluur. Halkn kendi se
lameti iin tek yol, onun iin ve onu dahil etmeksizin oluturulan deerler
sistemine sayg gsterip katlmasdr. Burada sosyal politikann yerini tutan
ey, ahlaki bir tutumu kolektif hedefler leine tayarak genelletirmektir.
Bu stratejilerin amac, "yeni toplumsal dzenin, bir tr ahlaki ykmllk
ler btn olarak yaanmas"dr. 149
Burada tuhaf bir paradoks vardr. Btn bu dnceler, sanayilemenin
sarst ya da ykt halkn yaam tarz zerine yaplan soruturmalar saye
sinde, 1820'li yllardan itibaren sefaletin genellemesinin fark edilmesiyle
balamtr. Bu bilgiler sosyal bilimlerin nvesini oluturur. 1 5 Fakat bu bil
ginin pratik kullanm, onu ahlaki arasallatrma dzlemine indirir. Bahset
tiimiz yazarlann ounda grlen ortak tutum, yeni sefaletin kitlesel bir ol
gu olduu, bunun sanayilemenin yetersiz bireyler zerinde yaratt ka
nlmaz bir sonu olduu ve ayrca bu sefaleti -ister bireysel olsun ister ko
lektif, ister rzaya dayal ister zorunlu olsun- kurumsallam ahlaktan kay
nakl tekniklerle ele alma inaddr.

147 P. Leroy-Beaulieu, La quesion ouvritre au XIX' sitcle, Paris, 1871, s. 287.


148 Ayn trdeki verilere "sempatiyle yaklaan" farkl bir okuma iin bkz. M. Leroy, La couume
ouvritre, Paris, 1913.
149 G. Procacci, Gouvemer la mistre, a.g.e., s. 179.
150 Bu yaklam, 1920'\i yllarda toplumsal ban knlganl zerine ve Amerikan toplumunun or
tak dzenlemelerine dahil olamayan gmen ve "sapkn" gnplann varlnn tad kopma
riski zerine soruturmadan yola karak Amerikan sosyolojisini kuran Chicago Okulu'nun
yaklamna benzemektedir.

245
Fakat bu stratejilerin politik amac dikkate alnrsa bu mulaklk aydnla
nr. Bu amac deifre etmek iin incelikli yorumlara hi gerek yoktur; ak
a sergilenmitir:
Toplumu mlk sahipleri ve proleterler eklinde, karlkl olarak birbirlerin
den nefret etmeye, birbirlerini soymaya kkrtlan iren kategoriler altn
da blmek yerine, tersine varlkl snflann banndan en bahtsz insanlara ne
denli bol ve kutsal bir sempati ve iyiliin aktn gstermeye almalyz. Bir
ii ailesinin bana gelebilecek bahtszlklann her birine karlk, cmert bir
hayrseverlikle bunlan nlemeyi ya da en azndan yattrmay amalayan bir
kurum ortaya kacaktr. 151

Bu aklamann zerinde durmalyz, nk bu "devletsiz bir politika" ha


reketini -Armand de Melun'le birlikte- en iyi temsil eden kiilerden birinin
dncesidir. 1827 ylnda liberal hareketten vekil seilen, ardndan Fransa
asilzadesi payesi kazanan, Legion d'honneur yksek grevlisi, Enstit yesi,
Guizot'nun bakanlk ettii Hristiyan Ahlak Cemiyeti yesi olan, sonra da
Armand de Melun'n kurduu Hayrsever iktisat Cemiyeti'nin ve Le Play'in
kurduu Sosyal iktisat Cemiyeti'nin, vb. almalanna katlan Charles Du
pin, bu sosyal yaklamla ilgili btn tartma ve mcadelelerde biraz karar
sz bir konumda kalmtr. 1 52 Fakat farkl yaklamlann bu ekilde birleti
rilmesi belirgin bir kavramsal ereveyle gizlense de politik amac aktr. Bu
tutumun snrlan da gayet aktr; daha dorusu, bir sre sonra netleecektir.
"En bahtsz insanlar"n, bu "cmert hayrseverlik"le yetinmeleri iin, zel
likle erdemli olmalan ya da zellikle naif olmalan gerekmektedir. Bu yatt
nc syleme cevap olarak, aa yukan [ Dupin'in] ada olan Proudhon'un
sert sesine kulak vermek yerinde olacaktr:

151 Baron Dupin, Bicn-ttre et concordc dcs classes du pcuple franais, Paris, 1 840, s. 40.
152 Omegin 1848 ylnda Paris ulusal atlyelerinin kapaulmasn ilk talep eden o olur; faka bu insan
sever biri iin srraclan bir tepkidir. Yapug konumalardan ikisi 19. yzylda meydana gelen liberal
tutum kaymalanru daha ak biimde onaya koyar. la Rochefoucauld-Liancoun dkonn cena
ze konumasn Enstit'de okuyan odur -insansever evrede igal ettii saygn konumun iareti
dir bu. Dkn Devrim srrasnda oynad rol dn saurda aklama maharetini gsterir: O sadece
"basit bir dilencilik komitesini yneunek istemitir" (Elogt du duc de u Rochtfoucauld-Liancour
prononct it 30 mars 1 827, Enstit yayn, 1827, s. 12). Dik, dier faaliyetleri arasnda, l 789'dan
itibaren kleliin kaldnlmas iin mcadele eden Siyahlann Dostlan Cemiyeti yesiydi. Char
les Dupin 1845 ylnda, asiller meclisinde, klelii 1848'e kadar srdrecek olan Siyahlar Yasa
s'ndaki [Codt Noir] her trl reforma u terimlerle kar kar: "Zgr olsun ya da olmasn, ii
lerle efendiler arasndaki baglan sklauralm. Fransa'da Beyaz emekiler arasnda yapugmz gi
bi, Siyah emekiler arasnda da dzeni, ekonomiyi ve hayat bilgeliini tevik etmeye, bunlara say
g gstermeye devam edelim. Kkruc bildirgelerle onlan kzdrmaktan ya da isyana tevik et
mekten kanalm" (LL monittur universel, 5 Nisan 1845). Bylece insanseverlik, klelerin iyilii
iin ve "Beyaz emekiler"in iyilii iin ayn kavgay yrtm olur. Fakat byle bir sylem zel
likle 18. yzyl sonu ile 19. yzyl ortas arasnda liberal ideolojinin dnmn aklar. zgr
lk zlemlerinin szclnden karak, toplumsal dzenin korunmasnn teminau haline gelir.

246
Bana kardelikten ve sevgiden bo yere sz ediyorsunuz: Beni pek sevmedi
inize eminim, ben de sizi sevmediimi gayet iyi hissediyorum. Sizin dostlu
unuz yapmack; ve eer beni seviyorsanz, kannza bylesi daha uygun ol
duu iindir. Payma den her eyi istiyorum, sadece bana deni. Fedakar
lk! Fedakarl reddediyorum, bu mistisizmden baka bir ey deil. Bana
haktan ve sahip olmaktan sz edin, benim gzmde toplumdaki adaletin ve
hakszln, iyiliin ve ktln tek lt bunlardr. nce, herkese eme
ine gre. 1 53

Burada uzlamaz iki tutum sz konusudur. Bu iki tutum temelinde, dev


letsiz bir politika kurgusu kmaza srklenme tehlikesiyle kar karya ka
lr. Manevi bir ierie sahip olan bu kurgulann baans, son tahlilde halkn
kendisine sunulan ya da dayatlan deerlere inanmasna baldr. Fakat i
iler kendilerine zg bir dnya kurmaya baladka, tekini inkar zerin
de temellenen bu anlaylarla atmaya girebilen kendi rgtlenme tarzlan
n ve kendi programlann da hazrlarlar. Toplumsal ban sylemi de, tele
mek istedii snf mcadelesinin koullann bizzat hazrlam olur. Bu sy
lem, devleti sosyal oyuna dahil etmeyi reddederek egemenleri ve ezilenleri,
aracsz bir biimde kar karya brakr. Bundan byle, g ilikileri tersine
dnebilecek ve kaybedecek bir eyi olmayanlar, her eyi elde etme fikrinin
bysne kaplabileceklerdir. Kim anlan engelleyebilir? Kukusuz devlet;
fakat liberal devlet, -Haziran 1848'de ya da Paris Komn srasnda olduu
gibi- halkn taknlklann -bunlan yaratan nedenler zerinde etkide bulu
namadan ya da bunlar nleyemeden- bastrmak iin, sadece dardan m
dahale eden jandarma rolne indirgenmitir. Toplumsal ban adna da olsa,
devlet bu ykc antagonizmann stesinden gelebilmek iin kendine yeni g
revler bimek zorunda kalacaktr.

153 J. Proudhon, Systtme iks contradictions tconomiques ou tconomic k la mistrc, birinci bask 1846,
Edition Marcel Riviere, Paris, 1923, c. il, s. 258.

247
6
Sosyal Mlkiyet

Sosyal devletin ortaya k, halk ahlakl klma rtkanl yapanlar ile s


nf mcadelesi yandalan arasna nc bir mercinin girii olarak yorum
lanabilir. Her iki taraf da simetrik konumlarda yer alrlar; bir tarafta sefiller
karsnda iyi insanlann yce gnlll, dier tarafta smrclere kar
smrlenlerin kavgas. Konumlar simetriktir, nk iki tarafn ortak bir
yan yoktur, iki taraf arasnda pazarlk yaplabilir hibir ey yoktur. Tersi
ne, denebilir ki, saygn kiilerin kesin hakimiyeti sona erdiinde ve halk sos
yal sorunu kendi hesabna zmlemekte baarsz kaldnda sosyal dev
let sahneye kar. "Sosyal"e yeni anlam katan bir dolaym mekan alr: Ne
ahlaki ynetim yoluyla kar atmalarn ortadan kaldrmak ne de dev
rimci iddetle toplumu ykmak; bunlar yerine, farkl toplumsal konumlar
arasnda uzlama pazarl yapmak, insanseverlerin ahlakln amak ve
"mterekiler"in sosyalizminden tasarrufta bulunmak.
te yandan buradaki temel sorun, mlkiyete ve ekonomiye dorudan
mdahaleler bir yana braklmken kamu gc faaliyetlerinin hukuki ola
rak nasl dayatlabildiidir. zellikle Fransa'da ilk zmn bulunmas zah
metli olmutur. Bu sre 1848 Devrimi'nden Ill. Cumhuriyet'in salamla
tnlmasna kadar uzanan dnemi kapsar. Tm bunlar, bir reticiler kolekti
finin topluluk oluturabilmesinin koullann, hukukun kiisel szlemeler
den baka bir eyi dzenleyebilmesini ve mlkiyetin kiisel karlan engelle
meden kamusal korumalar salayabilmesi gibi konulan yeniden dnme
yi gerektirir. Gvenliin artk sadece mlkiyete dayal olmamasn salaya
cak, yasal gvence sistemlerinin benimsenmesi olarak anlalan sosyal dev
letin nvesi durumundaki bu unsur, bir btn oluturacak biimde birbi-
249
Tine nasl eklemlenebilir? Devlet, egemenler ile ezilenler arasndaki antago
nizma karsnda nispeten hakim bir konuma ykselmeyi nasl baarmtr?
Bu zahmetli abalamalar deerlendirmek gerekir; nk refah devle
ti - himayeci devlet [Etat providence] ad verilen yapnn dayanan bunlar
oluturmutur. Bunlar ayn zamanda refah devleti deyiminin sosyal devletin
amalarn belirtmekte ne denli yetersiz kaldn anlamamz da salar. As
lnda bu stratejilerde, halinden memnun durumdaki znelere iyilik saan
cmert bir eli hatrlatacak hibir ey yoktur. Bu devlet, daha ziyade cimridir,
hesapdr ve yardmlarnn kullanm konusunda ister istemez kukucudur.
Byk miktarlarda bir serveti fark gzetmeksizin datan bir merci olmak
tansa, minik dzenlemeler bulmaya alan bir devlettir ve bu devletin yeni
likleri, cmertlik kadar korkunun da emrindedir. rkek ilerlemelerin ve o
u zaman da yerinde saymalarn damgasn tayan yava genilemesi, onun
dinamiinin odanda atma olduunu kantlamaktadr. Fakat sosyal dev
let, emperyal niyetler beslemese de son derece yenilikidir. Sosyal mlkiyetin
ortaya k, modemiteye borlu olduumuz nemli kazanmlarndan biri
dir; bu, ortak malvarl ile emek arasndaki kadim atmay yeni terimler
le yeniden ifade eder.

Karttann yeniden datlm


ncelikle nc bir mercinin ortaya k (bu, tarafsz bir hakemin varl
anlamna gelmez), iki dizi nkoulun gereklemesini gerektirir. tk olarak,
himayecilik kskac gevemelidir; baka deyile, "alt snflar"n tm yaam
ve zlemlerinin denetim altna alnmas konusunda ahlaki dzenleme ala
rnn yetersiz kald grlmelidir: nemli ahsiyetlerce tanmland haliy
le sosyal dzen anlayna diren gelitiren kutuplar, tm bir 19. yzyl bo
yunca yava yava olgunlar. Ama ayn zamanda ve ayn lde, tahakkm
ilikisinin radikal bir ekilde altst olmas ynndeki tam anlamyla devrim
ci alternatifin de yenilmesi, en azndan ertelenmesi gerekir: Toplumsal dei
im bir hegemonyann yerine dierinin gemesiyle meydana gelmeyecektir.
Sosyal devlet hem snf antagonizmasn varsayar, hem de bunun etrafndan
dolanr. Bu antagonizmay ycelttii, yani her trl yceltmede olduu gibi,
bir tr kurgu sunduu iddia edilebilir.
Jacques Donzelot'nun L'invention du social'de [Sosyalin kad) olaylara dair
nerdii yorum, bu ortaya kn anlamn kavramaya yardmc olur. 1 1848,
nceki toplumsal pasifikasyon stratejilerine ynelik iddetli bir saldrdr:
Halk (ya da en azndan Parisli iiler) kamusal alana yeniden karlar ve ba-
J. Donzelot, L'invmtion du social, a.g.., 1. BOim. Aynca bkz. G. Procacci, Gouvemer la mistTt,
a.g.t.; P. Rosanvallon, l sacre du dtoym, a.g.e.

250
langta, taleplerini hkmete kabul ettirirler. ilerin byle bir tehdit olu
turabilmesi, toplumun ynetilebilirlii dzleminde temel bir likiyi ortaya
koyar ve devletin rolnn yeniden tanmlanmasn gerektirir. iler yenilin
ce ve alma hakk reddedilince, alma/i hukukuna belli bir yer ayran bir
ynetim forml bulmak kalr geriye.
Olaylarn gidiat bilinmektedir: ubat aynda, sokan basks karsnda
geici hkmet hem Cumhuriyeti, hem de genel oy ve alma hakkm ilan
eder: "Geici Cumhuriyet hkmeti iinin varln istihdam araclyla
gvence altna alr. ilerin, kendi emeklerinin rnnden yararlanabilmek
iin kendi aralarnda birlemelerini kabul eder."2 Fakat halkn, bu taleple
ri uygulamaya koymakla grevli bir alma bakanl ya da ilerleme bakan
l kurulmas ynndeki talebinin yerine, hem bir kayt altna alma, hem de
mzakere organ olan "Luxembourg Komisyonu" kurulur. Ulusal Atlyeler
alr: Bunlar, istihdam rgtleyecek gerek bir kamusal sistemden ziyade,
Eski Rejim'deki hayr atlyelerine benzemektedir. Haziran aynda bu atlye
lerin kapatlmasyla balayan ii isyanlar kanl bir ekilde bastrlr.
alma hakknn bu bozgununun sonulan, ileri gelenlerin vesayet dze
ninin kontroln ellerinde tutamadklannn farkna varlmasyla birlikte, ye
ni bir sosyal(lik) ve yeni bir sosyal politika anlaynn yeerecei bir belirsiz
lik alam aar. Bu balang dnemi, ayn zamanda "balang travmas"3 ile
vi de grr; nk bu dnemde meydana gelen bilinlenme tam anlamyla al
tst edicidir: Genel oy hakkyla artk gereklemi bulunan cumhuriyeti ide
al ile Parisli iilerin hala umut besledii toplumsal demokrasi birbirinden ay
rlr. Pierre Rosanvallon, kukusuz Lamartine'in kaleme ald 19 Mart 1848
tarihli Bulletin de la Rtpublique'in [ Cumhuriyet Blteni] -sonradan artc
gelen- bir aklamasn aktanr: "Btn yurttalarn seme hakk vardr. [ Ge
nel oy hakkn hkme balayan] bu yasadan itibaren Fransa'da artk proleter
kalmamtr."4 Fakat aknlk, -tarihin devamm bilen bizler asndan- ge
riye dnp bakldnda ortaya kar. Konsllkten itibaren birbirini izleyen
rejimlere muhalefet iinde olumu cumhuriyeti gelenein z bakmndan
temel talep, politik egemenliin tam anlamyla gereklemesidir. Halkn po
litik anlamda aznlk haline son vermek, halkn toplumsal anlamda zgrle
mesine yol amaldr. Eksiksiz haliyle cumhuriyet, istisnasz btn yurttala
rn haklarna tmyle sahip olmasn salayabilecek rejimdir. 5
2 25 ubat 1848 tarihli kararname, akt. M. Agulhon, Lcs Quarante-Huitarls, Gallimard-Julliard,
Paris, 1992 (birinci bask 1973), s. 130.
3 J. Donzelot, L'invention du social, a.g.e., s. 20.
4 Akt. P. Rosanvallon, Le sacre du citoyen, a.g.e.
5 Bu inancn "samimi" olup olmadn, "burjuvalar"n kendi politik hedeflerini gerekletir
mek iin halkn zlemlerini -halkla kurduklan ittifak bozmadan nce- kendileri iin kulla
np kullanmadklann sorgulamak kukusuz gereksizdir. Burada, Devrim srasnda daha nce

251
1848 olaylar byle bir inancn yanltc niteliinin canl kantdr. Bul
letin de la Rtpublique'deki bu inan bildirimi yaymlandnda, 24 ubat'ta
aslm olan Dtclaration du peuple souverain [Egemen Halkn Bildirgesi) Pa
ris duvarlarnda hala asl olmalyd: "Her yurtta, yurtta ve emeki ola
rak haklarndan yararlanana dek silahn elden brakmamal ve barikatlar
korunmaldr." 6 Cumhuriyeti propaganda altndaki iiler, genel oy talebini
elbette adm adm benimsemilerdir.7 Fakat kendileri asndan temel olan
zgl taleplerini kendileri oluturmutur: alma hakk ve dernekleme yo
luyla emekilerin tabi konumuna son verme.8 alma hakk eklindeki bu
talebin oluumu, bir ii eliti ya da Louis Blanc9 gibi baz sosyalist teorisyen
ler sayesinde mmkn olsa da, btn iileri sefalet ve bamllktan kurta
rabilecek tek ey olarak bir tr hayati zorunluluk oluturur ( 1848 devrimi,
yksek isizlik oranlaryla birlikte ciddi bir ekonomik krizin ortasnda mey
dana geldiinden, bu zorunluluk daha da byktr). Manifeste des socittts
secretes'in [Gizli Cemiyetler Manifestosu) yaymlad insan haklarnn yeni
versiyonunda bu talep aka ifade edilmitir:
Bize iki grev dyor: Cumhuriyeti formun yerlemesi ve yeni bir sosyal
dzenin kurulmas. rnein 24 ubat'ta cumhuriyeti ele geirdik; politik so
run zld. imdi istediimiz ey, sosyal sorunun zlmesi, emekilerin
strabna acil are bulunmas, lnsan Haklan Bildirgemizde ierilen ilkelerin
nihayet uygulanmas... insann birinci hakk, yaam '1akkdr. 1 0

ilerin kendi ihtiyalarndan yola karak sosyal sorunu yeniden tanm


lamalar bundan daha iyi ifade edilemez. Emekiler iin yaam hakknn ala
bilecei tek sosyal biim, alma hahhdr. 1 1 Bu, mlk sahipleri iin mlki
yet hakknn benzeridir. Byle bir talep, Ulusal Meclis iin -genel oyla meru
olarak seilmi olsa da- elbette andr. nk sermaye ile emek arasnda-
karlatmz bir mulaklk vardr (bkz. 4. Blm) ve bunu ille de kt niyet olarak yorum
lamaya gerek yoktur. Cumhuriyeti fonn, yandalar asndan, toplumun btn iin geer
li, yani hem politik hem de toplumsal dzlemi kapsayan bir ynetim plan olarak dnlr.
Bu temsildeki "biimciliin" eletirisi ve bunun snf karlarn gizlemek iin bir kisve olarak
kullanldna ynelik eletiri -rnein Marksislerce yaplan eletiri-, emekilerin olay ger
elletilten sonra, yani deneyim balangtaki o mulakl ortadan kaldrdktan sonra kar
d bir derstir. (bkz. K. Manc, La lute des classes en Franu, Franszca tercme, Ed.iions soci
ales, Paris, 1984.)
6 Ak. W. Sewell, Grns de mttiers et rtvolutions, a.g.e., s. 327.
7 Bkz. G. Weil, Histoire du parti rtpublicain, Paris.
8 1840-1850 arasnda yaymlanan L'Atelier gazetesinin ne kard tema budur. Bkz. A. Cuvil-
lier, Unjournal d'ouvrier, "L'Atelier", 1840-1850, Paris, 1914.
9 L. Blanc, L'organisation du travail, a.g.e.
10 Ak. M. Agulhon, Les Quarante-Huitards, a.g.e., s. 128.
11 Ftlix Pyat, 2 Kasm 1 848'de alma hakkn savunurken bunu giil bir ekilde ifade eder:
"alma hakk, alarak yaama hakkdr" (a.g.e., s. 184).

252
ki blnmeyi ortadan kaldrmak ve sanayi mlkiyetinin toplumsallamasn
salamak, devletin toplumla ilikisinde temel bir dnm g;rektirir. Karl
Marx Fransa'da Snf Savam!an'nda bunun sonularn kusursuz biimde
ortaya koymutur: "alma hakknn ardnda, sermaye zerinde bir iktida
ra sahip olma olgusu vardr; sermaye zerinde bir iktidara sahip olmak ise
retim aralarna el konmas, onlarn birleik ii snfna tabi klnmas, ya
ni cretli emein, sermayenin ve bunlarn karlkl ilikilerinin ortadan kal
drlmas anlamna gelir." 1 2
Bu sadece "Marksist" bir analiz deildir. Dier toplumsal kategorilerin de
ounluk karlarn temsil eden ve en hatip szcleri olan Thiers ve Tocqu
eville'in de aralarnda bulunduu Ulusal Meclis'in ounluk temsilcileri, a
lma hakkn iddetle reddederken tam da bunu sylerler. Bu hakkn savu
nucusu olan ve 25 ubat kararnamesine bu ilkeyi ekleyen politikac Louis
Blanc da baka bir ey sylemez: "Bu kararnameyi kaleme alrken, hkme
ti nereye kadar balayacan bilmiyor deildim: Bunun, ancak ortaklama
zerinde temellenen ve proletaryann yok olmasyla sonulanacak toplum
sal bir reform araclyla uygulanabileceini gayet iyi biliyordum. Fakat be
nim gzmde, kararname tam da bu nedenle deerlidir."1 3
Dolaysyla, 19. yzyl ortas Fransas'nda alma hakknn kendi yenilgi
sini iinde barndrd sylenebilir. Ama unu da eklemek gerekir ki bu ye
nilgi, aslnda sosyal soruna ynelik gelitirilen devrimci alternatifin (ya da
alternatiflerin) de yenilgisidir ve devrimci seenek, bir anlamda, bu yenilgi
nin ardndan asla kendine gelemeyecektir. Bunun nedeni, devrimin Haziran
1848 barikatlarnda ya da bunu takiben, Dzen Partisi'nin egemenliindeki
parlamenter tartmalarda snmlenmesi deildir. 14 Asl sebep, Paris Kom
n'nn yirmi yl kadar sonra aa yukar ayn senaryoyu tekrar oynam -
ve yine kaybetmi- olmasna ramen nemli ve geri dnsz bir deiiklik
meydana gelmi olmasdr. 1 5 Sosyal sorunun radikal zm, bir anlamda

12 K. Marx, La lute des classes en France, a.g.e.


13 L. Blanc, Histoire de la rtvolution de 1848, Paris, 1849, c. 1, s. 129.
14 alma hakkn anayasann giri blmime dahil etmek iin Felix Pyat'n nerdii yasa dei
iklii, 22 Kasm 1848'de 86'ya kar 638 oyla reddedildi: Geici hkumet tarafndan Mart ayn
da prensip olarak kabulnden bu yana kat edilen yol ok byktr. A. Thiers ile Tocquevil
le'in en ateli muhalifler arasnda yer ald ve 1848 sonbahannda parlamentoda cereyan eden
ok youn tartma hakknda bkz. J. Gamier, Le droit au ravail a l'Assemblte nationale. Recueil
comple de ous les discours prononcts dans cette mtmorable discussion, Paris, 1848.
15 Paris Komunu dramnn Jacques Donzelot'nun szn ettii 1848'in "balang travmas"n
depretirdii sylenebilir. Haziran 1848 isyannn bastmlmas gibi, Komn'n basunlmas da
mlk sahiplerini tamamen rahatlamaz ve sosyal sorunun ciddiyetini ortaya koyar. 1871 Noeli
nin arifesinde, yine Armand de Melun'n bakanlndaki Hayr iktisad Cemiyeti, Paris duvar
lanna "iyi Niyetli insanlara an" balkl bir bildiri astm: "Gnmzde sosyal sorun artk bir
tartma konusu deildir. Bizim karmza bir tehdit olarak, daimi bir tehlike olarak kmakta
dr. [ ... ] Tutkulan ve gururlanyla vlen bu ocuklann (nk halk babo ve bencil bir o-

253
yasadla itilmitir. O ancak devrimci partilerin isyan yoluyla tevik etme
ye alacaklar gibi, cumhuriyet dzeninin tamamen yklmasyla gerekle
ebilir. Genel oy hakknn tevik ettii politik demokrasi biiminin zerine,
alma hakkn salayan sosyal bir demokrasiyi dorudan doruya alama
umudu artk zaman amna uram gzkmektedir. 1 6
Fakat galipler iin de 1848'den sonraki olaylar artk asla nceki gibi olma
yacaktr. "Fransz halk adna" 4 Kasm 1848'de oylanan cumhuriyet anaya
sas, 8. maddesinde, 25 ubat tarihli kararnameyle ztlk iinde, alma hak
kna "lml" bir yaklam sergiler:
Cumhuriyet, yurttan kiiliini, ailesini, dinini, mlkiyetini, iini korumak
ve btn insanlar iin zorunlu olan eitimi her bir kiinin eriebilecei ekil
de yaplandrmak zorundadr: Kardee bir yardmlama anlayyla, ya im
kanlar lsnde i salayarak ya da ailesi olmayan ama alabilecek durum
da olmayanlara yardmda bulunarak, muhta yurttalann yaamn teminat
altna almaldr. 1 7

Bunlar aa yukan harfiyen ele alndnda, Dilenciliin Kkn Kazma


Komitesi'nin savunduu ve 1793 anayasasna kaytl nlemlerdir. alabilir
olmak ya da olmamak eklindeki yzlerce yllk bu nl ikilie, sosyal alan
blmek iin yeniden bavurulur. Eski "engellilikbilimi" kapsamnda olanlar
asndan yardm hakk en kstl biimde bile olsa -"ailesi olmayanlara"- ye
niden gndeme getirilir -"Cumhuriyet... [bunlar] teminat altna almaldr."
siz iilerin bir blmn de kapsayan eli aya tutan muhtalar kategorisi
karsnda Dilencilik Komitesi'nin ve Konvansiyon'un mulak tavn varl
n srdrr: "imkanlar lsnde i salayarak." Bu imkanlarn "lsn"
ya da "snrn" belirleyecek kiiler, "kardee yardmlamann" en u yoru
munu, yani alma hakkn reddedenler deilse kim olacaktr? l rgtlen-

cukur), bu iilerin, vatan ve dnyay ykmasna izin mi vereceiz?" (akt. R. H. Guerrand, Les
origines du logement social en France, Editions ouvrieres, Paris, 1967, s. 217).
16 Elbette isyan, 1848 ncesi cumhuriyetilerin bir pratiiydi. Gizli cemiyetlerin varl ya da
ezeli asi Blanqui'nin yaam bunun kantdr. Fakat tutucu rejimlerin boduu cumhuriyet
idealinin za[eri iin isyan, bir ykchkt. Babeufn Eitler Komplosu gibi devrimci dnemin
kimi olaylan bir yana brakhrsa, Jacques Donzelot'nun belirttii gibi, 1848'den sonra cumhu
riyet solcu dmanlar edinmeye balar ve burjuvazinin smrsyle zdeletirilen cumhu
riyet rejiminin hem teorik, hem pratik eletirisi geliir. Demokrasinin za[erini salamak yeri
ne tutucu bir meclise halkn meru desteini salayan genel oy hakknn bu snrlanyla kar
lamak kararl cumhuriyetiler iin bile ac bir deneyim olmutur. "Tm cumhuriyeti par
ti iinde" 1848'de cereyan eden tartmalar zetleyen Eugene Spuller "Cumhuriyet, genel
oy hakknn stndedir" diye belirtir (Hisoire parlementaire de la Seconde Rtpublique, Paris,
1891). Ayn balamda, Paris Sosyal-Demokrat Komitesi, ubat 1849'da programna unu ya
zar: "Cumhuriyet ounluk haklannn zerindedir" (akt. P. Rosanvallon, Le sacre du citoycn,
a.g.e., s. 301).
l7 Akt. M. Agulhon, us Qwrante-Huitards, a.g.e., s. 229.

254
mesindeki deiim yasaklandndan, bu alana kamu mdahalesi de geer-
sizlemi gzkmektedir.
Tarih tekerrr m ediyor, ya da daha kts, kekeliyor mu? Tam olarak
deil. Bir yandan, yarm yzyl akn bir srenin ardndan yardm hakk
n yeniden ileri sren II. Cumhuriyet, Direktuvar'dan bu yana "yasal hayr
ileri"ni mahkum etmek iin bir araya gelmi btn egemen ynelimlerin
yetersizliini kabul eder. rnein Kurucu Meclis yardmn koordinasyonuy
la ilgili byk bir yasa hazrlar, fakat oylamadan nce Meclis feshedilir (buna
karlk, Paris Kamu Yardm Reformu gerekletirilir). Mays 1849'dan iti
baren Kurucu Meclis'in yerine geen, daha tutucu ve dinsel etkileri daha faz
la zerinde tayan Yasama Meclisi bir yardm komisyonu kurar ve Armand
de Melun bakanla, Thiers ise raportrle getirilir: Cesur bir kamusal yar
dm sistemi gelitirme riski pek azdr. 1 8 Keza, karlkl yardmlamaya resmi
bir stat verme ve emeklilerle ilgili ulusal bir sandk kurma ynndeki ka
rarszlklar, sosyal ekonominin tercihe bal katlm ilkesine sadk liberalle
rin ve gelenekselcilerin muhalefetiyle karlar. 1 9
2 Aralk 185 1 tarihli hkmet darbesi bu ekingen teebbslere son verir.
Muhafazakarlarn ve "ertesi gn cumhuriyetileri"nin20 Louis-Napoleon
Bonaparte etrafnda kitlesel olarak birlemeleri, kukusuz dzeni ve top
lumsal bar salam temeller zerinde srdrmek konusunda bir diktat
rn daha uygun olacan dnmelerinden kaynaklanr. Zaman ierisin
de, Haziran olaylarn takiben mlk sahiplerinin byk korkusu bir kez ya
ttnda, 11. Cumhuriyet'in Kasm 1 848 anayasasnn giri blmnde ya
zl lml sosyal program sergileyecek olmas da ihtimal dahilinde grl
mektedir. Fakat tarihi yeniden yazacak deiliz. Kesin gzken ey, demok
ratik bir rejimde sosyal sorunun ele alm zerine kamusal tartmay lkin
ci mparatorluun kesintiye urattdr. 21 Yeniden ina edilen cumhuriyet,

18 Bkz. L.-F. Dreyfus, L'assistance sous la Secondc Rtpubliquc, a.g.c. Yasama Meclisi, kayp ocuk
lar hakknda, mahkmlann himayesi, hasane ve bakm yurtlarnn satisi, raklk vb. hak
knda baz yasalan oylad, fakat Louis-Napoleon Bonaparte'n hkumet darbesi nedeniyle yar
dm program hakknda btnlkl bir artma asla yaplamayacakt.
19 Bkz. 5. Blm.
20 Cumhuriyet geleneinde kk salm olan "nceki gn cumhuriyetileri"nin kart olan bu de
yim, ubat Devrimi srasnda cumhuriyet idealine katlm, ama cumhuriyeti inantan genel
likle belirsiz olanlar ifade eder.
2 1 Bu, durumun ikinci imparatorluk dneminde dnmedii anlamna gelmez. Bkz. zellikle
yardm cemiyetlerinin geliimi, 1. Entemasyonal'in kuruluuyla birlikte ii hareketinin yap
lanmas ve radikallemesi. iilerin "birlemesine" izin veren 1864 arihli yasa, grevleri yasal
latmrken, patron himayeciliinin kiisellemi ilikileri karsnda ii kolektifi gerekliinin
bilincine vanlrnasnda belirleyici bir nem tamaktadr. Yine teorik dzlemde, liberalizmin
devlete oynatt rol sorgulayan bir dnme srecine giriilir; zellikle de M. C. Dupon
White'n nc eseri L'individu et l'Etat (Paris, 1857) bu srete rol oynar. Dupont-White a
da emekinin iinde bulunduu elikiyi tarif eder: "Sanayi asndan, bir makinenin uzant-

255
1880'li yllara doru salamlamaya baladnda tartma yeniden alevlene
cektir. Sosyal sorun konusundaki bu giriimler, saclar arasnda hala g
l muhalafetle karlamaktadr ama ayn zamanda ii hareketinin ykse
lii ve radikallemesi karsnda da tehdit altndadr. Sosyal durum, bundan
byle aka politik bir sorun olarak ortaya kar ve devlet bundan kan
maya devam edemez.
Bu tartmann merkezi, devletin sosyal soruna nasl dahil olabilecei et
rafnda dnp durmaktadr. il. Cumhuriyet'in bu konuda bu denli ekin
gen kalmasnn nedeni sadece tutuculuk deildir. Keza, sosyal sorunun poli
tik bir sorun olduunu anlam olmak da hata deildir: Haziran 1848 bunun
aikar ve trajik bir kant olmutur. Fakat bu sorunlara dair bir devlet m
dahalesinin nasl arasalla.tnlabilecei meselesi olduka mulak kalmtr.
Mevcut iki seenek arasnda nc bir yol yaratmak gerekmektedir; ancak
bu nc yol, biri iin yetersiz, dieri iinse kabul edilemezdir: Liberalizm
ile aydn tutucularn ittifak, sosyal mdahale ile ahlaki aktivizmi i ie so
kar; "sosyal" seenek, Haziran 1848'in ve Komn'n yenilgisine ramen, i
i snfnn kalbini kazanmaya devam eder, fakat bunun tek yolu politik re
jimin tmyle deimesini gerektirdiinden, ounluun onayn alamaz.
Aslnda sorun ikilidir. Sorun devlet asndan ortaya konulduunda,
(nemli ahsiyetlerin aments olan) kamu mdahalesinin ksmen yasak
lanmas ile emeki snflarn zgrlemesini salamak iin devlete el koyma
tehlikesi arasnda bir formln nasl bulunaca belli deildir.22 Fakat ko
lektivite sorunu" diye adlandrdm tarafta da sosyal bir politikay dzen
leyebilecek dayanak noktas eksiktir. Bir yandan, himayecilik stratejileri ko
lektif ba ahlaki baa indirgeme eilimindedir; dier yandan, devrimci sos
yalizmin temsil ettii "kolektivizm" riski vardr, bireyselliklerin ortadan kal
drlmas ve zel mlkiyetin kolektifletirilmesi riskidir bu.
Sosyal sorunun III. Cumhuriyet'e borlu olduumuz zm forml, yeni
bir devlet mdahalesi anlay ile kolektifin gerekliinin yeni versiyonunu
-ya da tersi- birletirerek sorunun bu iki vehesini eklemlemeyi baarmasna
balyd. leon Bourgeois: "Tecrit edilmi insan eklindeki soyut ve a priori
mefhumun ortadan kaldnlmas ve doal dayanma yasalarnn kabul edil
mesi, en az onun kadar soyut ve a priori olan, ayn haklara sahip bir zne gi-

s, genel oy asndan egemen... Bu antagonizmalarn yargc devleuir" (s. 57). "ilerleme tre
ninin, keza ilerlemenin kendisinin devlete gemile sahip olmadg bir mdahaleci rol verdii
aktr" (s. 62).
22 Louis Blanc'n devlet anlay yledir: "Biz gl bir ynetim istiyoruz; nk iinde srnme
ye devam etigimiz eitsizlik rejiminde, zayflar kendilerini koruyacak toplumsal bir gce ihti
ya duyarlar. Sanayiye mdahale eden bir ynetim istiyoruz; nk sadece zenginlere dn
para verilen yerde, yoksullara dn para veren sosyal bir bankac gerekir" (L'organisation du
travail, a.g.e., s. 20).

256
bi ya da insann tabi klnaca yksek bir g gibi insann kart ve yaltl-
m bir devlet mefhumunu da ortadan kaldnr." 23
"Dayanma yasalannn kabul" , esasen, btnle ilikileri iinde taraflann
karlkl bamllklannn bilincine vanlmasdr; ki bu, canllar iin doal ve
insanlk iin toplumsal bir yasadr: "lnsanlar, her varlk ve beden gibi, meka
nn ve zamann her noktasnda, kendi aralannda karlkl bamllk iliki
leri iine yerletirilmi ve bu ilikiler iinde tutulmutur. " 24 III. Cumhuriye
ti kurmu olan bu "ilerlemeci cumhuriyetiler"in kilit kiisi Leon Bourgeois,
domakta olan sosyolojinin ve zellikle de liberal antropolojinin temel pos
tulatn, nceki blmde "yntemsel bireycilik" diye adlandrdm eyi, ya
ni toplumsal olgularda sadece bireysel inisiyatifleri grme eilimini rten
Durkheim sosyolojisinin kazanmlann devreye sokar. Durkheim'la birlikte,
"sosyolojik bir toplum anlay" olarak adlandrlabilecek yaklam kendini
dayatr ki; bu bir totoloji deildir; bireyci bir toplum teorisi gelitiren libera
lizm bunu tersinden gstermektedir. Kolektifin sui generis bir biimde olu
umu, Saint-Simon ile Auguste Comte'un eserlerinde gelitirilmi ve Dur
kheim'da sistematikletirilmitir: Buna gre geni nesnel dzenlemeler sz
konusudur, global sreler bireysel inisiyatiflere baskn kar, toplumsal ol
gular "eyler gibi" var olurlar. Bylece, toplumsal insan ancak kolektiflere
dahil olarak varlk bulur; Durkheim'a gre bu kolektiviteler, tutarllklann,
son tahlilde, toplumsal iblmnde igal ettikleri yerden alrlar. 25
Sosyal sorunun yeniden formlasyonunda Durkheim'n nemi byk
tr: Sanayi toplumunun toplumsal zneler arasnda zgl anlamda yeni ili
ki tarzlan oluturduunu anlar; bu tarz, birincil toplumsallktaki "yakn
lann himayesi" zerinde temellenemez -o bunu "mekanik" dayanma di
ye adlandrr. Bundan byle, toplumsal ba sorununu kitlesel bir mensubi
yet yitimi tehdidi altndaki modern toplumda yepyeni bir ekilde ele almak
gerekir. "Organik" dayanma, sanayi toplumunda ne kmas gereken ye
ni varolu rejimini balatr. 26 lblm grevlerin gitgide uzmanlam bir
biimde birbirini tamamlamasn gerektirdiinden, modem toplumun eit-

23 L. Bourgeois, Solidaritt, Paris, 1896, s. 87.


24 A.g.e. , s. 50.
25 E. Durkheim, De la division du travail social, 1. bask, Paris, 1895.
26 Dnemin sz daarcnn Durkheim'a kt bir oyun oynam olmas ve onun sezgisinin de
rinliini anlamamz gletirmesi mmkndr. Durkheim bu yeni karlkl toplumsal ba
mllk anlayn "organik" sfatyla niteler. Bu kelime doalc bir yananlama sahipken, Ge
rard Noiriel'in belirttii gibi, Durkheim kk salma, yerel, topraksal, etnik ya da soyaacna da
yal toplumsalhklara dahil olma gibi emalann radikal bir eletirisini nerir (Le creuset Jrana
is, le Seuil, Paris, 1988, s. 33). "Organik" dayanma, tersine, birincil toplumsalln harabele
ri zerinde ina edilmi ya da ina edilmesi gereken bir toplumsallktr. Ayn ekilde, Durkhe
im'n "korporasyonlar"a ynelik ilgisi, gemie dnk bir zlemin ifadesi deil, modem sanayi
rgtlenmesinin tad mensubiyet yitimi risklerinin bilincine vanlmasdr.

257
siz ve birbirine baml toplumsal koullar kmesi oluturduu fikrinin nes
nel bir temeli vardr.
Bu nerme liberalizme kardr: Toplumsal ban temeli aslnda szle
meye dayal mbadele deildir, "szlemedeki her ey szlemeli deildir".
Szleme, toplumsal iblmnde igal edilen konuma bal olan dengele
re dayanr. Fakat bu argman kolektivizme kar da geerlidir. Kolektif, bi
reye kar kmaz. Toplumsal yapda aync ve tamamlayc konumlar igal
eden birden fazla kolektivite vardr. Toplumun zenginliini, kitleyi olutu
ran "mekanik" basit yanyanalklara kart olarak toplumun "organik" nite
liini bu farkllk meydana getirir. lblmnn geliimi toplumsal para
lanma risklerini arttrdka, farkllklann ve karlkl bamllklann bu kar
mak oyunu da daha titizlikle korunmak durumundadr. Bir toplumun i
mentosu olan dayanma oluur ve varln korur; toplum karmaklatk
a bu dayanma da artar. Dolaysyla, modem bir toplumun yaratabilecei,
ama ayn zamanda elinden de karabilecei knlgan mucizeyi, yani "farkl
lk iindeki bu birlii" srdrmeyi ve glendirmeyi hedef olarak nne ko
yan bir pratik ya da bir politika uygulamaya konmaldr.
Bu toplum anlay, farkl kolektiflerin karlan karsnda devlete dzen
leyici bir rol verir: "Devlet, sosyal dncenin organdr." 27 Kukusuz ki,
bizzat Durkheim'da bu roln analizi az ok biimsel kalmtr; nk zel
karlar karsnda hakem konumuna yerlemi olan devlet aygt temsilci
lerinin tarafszln ortaya koymaya abalar.28 Bulunduu politik mevkiden
yararlanarak bu teoriyi pratie dntren kii, Leon Bourgeois'dr. Bir top
lum, yelerinin karlkl olarak birbirlerine sunduu hizmetlerin btn
dr. Dolaysyla herkes herkese kar borludur ve bir birey, dnyaya gel
diinde toplumsal zenginliklerin bakiyesinden kendi payna deni dn
alr. Kolektivite karsndaki ykmllkler, toplum iindeki her bir kii
nin bu borlu konumunun ifadesinden baka bir ey deildir. Zorunlu ke
sintiler, mal ve hizmetlerin yeniden datm bireyin zgrlne zarar ver
mez. Bunlar ondan hak olarak talep edilebilecek geri demeleri oluturur
ki bu adalettir. Bunlan kim talep edebilir ve hatta zorunlu klabilir? Devlet.
"Devlet, kolektif karlarn yneticisidir," demiti Dupont-White. 29 Fakat
Dupont-White bu rol nasl arasallatracan bilmiyordu, nk eletir
dii liberalizmin hala kurban olduundan, birey-devlet kartl iinde s
kp kalyordu ve bu nedenle kolektiflii toplumsal znenin dnda gr-
27 E. Durkheim, Lcoru k sociologit:, Paris, PUF, 1950, s. 95.
28 Bkz. P. Bimbaum, "La conception durkheimienne de l'Etat: I'apolitisme des fonctionnaires",
Revut:franaise k sociologie, c. XVlll, no. 2, Nisan-Haziran 1976. Daha genel olarak, Durkhe
in'n eserinde politikann yeri hakknda bkz. B. Lacroix, Durlheim e la poliique, Presses uni
versitaires, Montreal, 1981.
29 C. Dupont-White, L'individu et 11:tat, a.g.t:., s. 345.

258
yordu. Leon Bourgeois'ya gre, kolektif karlarn yneticisi olan devlet, ay
n zamanda bireylerin basite topluma mensup olmalar nedeniyle yaptkla
r "ksmi-szleme"lerin de teminatdr. 30 Devlet, bizzat toplumsal znelerin
taraf olduklar szlemelerdeki borlarn icracsndan baka bir ey deildir.
Dolaysyla devlet, bireyin karlarna karmadan "alacakl olanlara alacak
larn verebilir ve borlu olanlara borlarn detebilir."3 1
Devletin bu konumlan, sosyal adalet politikas trnde bir politikay so
mut olarak temellendirir: "Toplumun hedefi mutluluk deildir, olamaz. Ko
ullarn eitlii de deildir... Btn hemcinslerimize borlu olduumuz ey
adalettir." 32 Gerekten de mutluluk hem fazlasyla mulak, hem de fazla
syla genel bir mefhum olduundan, "mutluluk politikas" yaamn kamu
sal ve zel btn sektrlerine mdahale etmek zorunda kalr ve totalitarizm
halinde yozlar. Koullarn eitlii ise, karlkl bamllk iindeki farkl
lama temelinde kurulan, baka bir deyile tamamlayclk iindeki eitsiz
lik zerinde temellenen karmak bir toplumdaki toplumsal ban doasn
yok edecektir. Buna karlk, "sosyal hizmetlerin mbadelesindeki bu adale
tin iki nkoulunu aka gryoruz: Toplum, sosyal mallan btn yeleri
ne amal ve herkes bunlara eriebilir olmaldr; ve toplum, ortaklaa bir a
bayla nlenebilecek risklere kar gvence salamaldr."33
Dolaysyla, demokratik bir toplum gayet meru bir ekilde eitsiz bir top
lum olabilmektedir; fakat bunun koulu -der Leon Bourgeois--, hali vakti ol
mayanlarn bir vesayet ilikisi iine alnm baml kiiler deil, ortak bir fa
aliyette sk skya ibirlii eden "hemcinsler"3 4 olmasdr. Dahas: Demok
ratik bir toplum, koullarn eitliini gerekletiremez; nk bunu gerek
letirmek, "organik" farkll yok etmek, benzer elerin mekanik bir ekil
de basite yan yana konulmasndan ibaret bir kolektif anlayna doru geri
lemek olacaktr. Fakat devlet, bu eitsizliklere ramen, herkese, bulunduu
yerde adalet salanmas iin mdahale edebilir ve etmelidir.
III. Cumhuriyet'le birlikte glenen bu yeni ilkeler, liberalizmin ne
kard birey egemenlii anlayn ve toplumu yeni temeller zerinde yeni
den ina edebilen dsal bir merci olarak dnlen devlet egemenlii d-
30 Bireycilii bilinsizlikten ya da bencillikten ibaret olan liberal insana kart olarak, yurtta her
kese kar borcunu kabul eder; bu durumda, herkesin toplum yesi olarak birbiriyle yapt
"ksmi-szleme", "geriye dnk olarak iletilen szlemeden baka bir ey deildir" (Solida
ritt, a.g.e., s. 133).
31 A.g.e., s. 94.
32 L. Bourgeois, Deu.x Discours de M. Uon Bourgeois, Federation nationale de la mutualite franai
se, Paris, 1903, s. 23 (Fransa Karlkl Yardmlama Cemiyeti'nin kuruluu iin 28 Eyll 1902
tarihinde Saint-1:tienne'de yaplan konuma).
33 A.g.e., s. 22.
34 "Toplum hemcinsler arasnda, yani onlan birbirinden ayran gerek eitsizliklerin altnda yok
edilemez bir ilk kimlie/zdelie sahip varlklar arasnda kurulmutur" (Solidaritt, a.g.e., s. 51).

259
ncesini amay salayacakur. Fakat bu devletin faaliyetlerini ortaya koy
madan nce, adlandrma meselesine bakalm. Bu soru sadece sz daarcy
la ilgili deildir. Burada herkes modem "refah devleti"nin ekirdeini grr.
Bence bu adlandrmadan en azndan nedenden dolay uzak durulmaldr.
ncelikle, bu tabir, iyilik yapan bir devlet ile bu iyiliklerden yararlanan
lar arasnda, devletin balannn pasif alclan arasnda karlkl bir iliki
ngrr.* Bu ltuftan yararlananlann bamllamasn, sorumluluklardan
uzaklamasn ve sonuta gszln tehir ederek devlet mdahalesini
hor gren herkesin tekrarlayp durduu nakarat buradan kaynaklanr. Sos
yal devletin rolne dair bu yorum, kartan atan gruplar arasnda devle
tin igal ettii nc merci konumunu aklamaz. Yine de, bu devletin ey
lem tarzlanndaki zgll oluturan budur: Pasifize ettii ya da sorumsuz
latrd kadar antagonizmay ve atmay da dourur.
lkinci olarak, "refah devleti" daha bandan itibaren, bu szde bamll
tehir etmek iin kamu mdahalesine kar kanlann uydurduu polemik
bir ifadedir. Bu eletiri, politika sahnesinin her iki cephesinde grlr. Hata
pay bir yana, devletin himayeci rolnn kmseyici terimlerle bu ilk zikre
dililerinden biri L'Atelier'de kar. Aralk 1849'da, ii gazetesinin bayazan
Corbon, "Smrlenlerin ou Tann ltfunun hkmet biimini almasn ve
kendisi hi aba gstermeden onu balktan karmasn bekliyor," diye z
lr. 35 L'Atelier gazetesi 3 1 Temmuz 1850 tarihli son saysnda, kapanmadan
nce yaymlad bu politik vasiyette, iileri "kendi glerine daha fazla g
venmeye, devlet denen bu yanltc Tann ltfundansa kendilerine inanmaya"
anr.36 Eletirinin asl hedefi, "burjuva" devletinin gerekletirdikleri deil
-hakl olarak, nk o dnemde bu alanda pek bir ey gereklememitir-,
iilerin durumunu dntrmek iin srtn devlete dayayan sosyalist yne
limler ve muhtemelen, ad anlmasa da, Louis Blanc'ur. "Refah devleti" ele
tirisi, burada iilerin zerkliinin savunulmas biiminde karmza kar.
Benzer bir eletiri, yine ayn dnemde, gnll inisiyatifler biiminde
kalan, lml bir reformist tutum arayndaki evrelerde de grlr. z
gr dernekler, yardm cemiyetleri gayet iyidir; fakat devletin her trl et
kisinden azade olmalan kouluyla. rnein, Emile Laurent'n doktrini, g
nll himaye yoluyla himayeciliin almas ynnde utanga bir teeb
bs olarak kalmtr, 37 ancak "devletin yetki ve grevlerinin an biim-
(*) Trkeye refah devleti biiminde aktanlan "Etat providence" tabirini kullanan yazar, provida
ce szcnn "Tann, koruyucu, himaye eden, gzeten, ltul'kAr vb." anlamlanna atfta bulun
maktadr - yay.haz.n.
35 Ak. A. Cuvillier, Un jounal ouvrier, "L'Attliu", a.g.c., s. 222.
36 A.g.c., s. 42.
37 Utanga buna uygun den kelimedir, nk "himayecilik karsnda duyulan tiksinti, ag
mzn en yenilmez akmlanndan biridir" dedikten sonra, Emile L.aurent karlkl yardmlama

260
de arttnlarak bir tr Tann ltfu haline getirilmesi" eilimini Fransa'ya z
g "ulusal bir zellik" olarak gsterir.38 Ayn izgiden gelen Emile Ollivier,
27 Nisan 1864'te ii derneklerini savunan bir meclis konumasnda, "re
fah devleti"nin kklerini, btn arac kurumlan ortadan kaldrarak mutlak
erk sahibi devlet karsnda sadece atomize bireyler brakan Fransz Devri
mi'ne kadar gtrr: "An merkezilemenin, sosyal haklann lsz bi
imde yaygnlamasnn, sosyalist reformculann abartlannn kayna buy
du; Babeuf davas, refah devleti anlay, her biimiyle devrimci despotizm
buradan kaynakland. Bireysel inisiyatife kar n yargmzn kkenini de
burada bulabiliriz. " 39
"Sosyal haklann lsz biimde yaygnlamas": nsana hayal gibi geli
yor! Refah devletinin mutlak erkine bu rktc referanslar, gerekte bu
devlet tarznn aslnda var olmad bir dnemde ortaya kar -refah devle
ti tabirinden kanmamzn nc nedeni de budur. Refah devleti tabiri as
lnda devlet mdahalesi kartlannn ortaya att ideolojik bir inadr: Bun
lar, belki de devletin dorudan idari ve politik planlanna ynelik itirazlan
n, onun szde sosyal rolne yneltmi olurlar. Eski Rejim'den bu yana bu
alanlarda devletin lsz rol hakkndaki sylem, dnemin politik dn
cesinin deimez bir unsurudur: yle ki Tocqueville ve Marx kadar birbi
rine zt eletiriler, bu olguya eit derecede vurgu yaparlar.40 Oysa devletin
idari ve politik rol hakknda bu eletirilerin geerlilii kabul edilse bile,41
devletin sosyal rol o dnemde yine de ikinci plandadr. kinci mparator
luk dneminde sosyal harcamalara ayrlan ulusal gelir pay %0,3 olarak tah-
demeklerinin ahlakllatnc erdemlerini yle ver: "Himayecilik dediimiz eyin mutlak ola
rak onadan kaldnlmas deil, kkten dnm" (Le pauptrisme et les associations de prtvo
yance, a.g.e., s. 92).
38 A.g.e., C. J, S. 64.
39 E. Ollivier, Le monieur universel, 15 Mays 1 864, s. 688, ak. A. Cotterau "Providence ou pre
voyance? Les prises en charge du malheur et la sante des ouvriers au XlX' siecle britannique et
rranais", Prtvenir, no. XlX, 2. aylk, 1 989, s. 25.
40 Fransa'da devlet merkezilemesinin eitleyici etkilerinin ve erken ortaya knn ifa edilmesi,
bilindii zere Tocqueville'in L'Ancim Rtgime e la Rtvoluion'unun ynlendirici temalanndan
biridir. Fakat Marx, devlet iktidarn "cretli memurlara dnm saygn feodaller"e dayand
rarak onu yanklar. "Btn politik devrimler bu makineyi paralamadan dntrdler" (Le 18
Brumaire de Louis-Napolton Bonaparte, Franszca tercme, Editions sociales, Paris, 1 984).
4 1 Yine d e bunu e n azndan ayrntlandrmak gerekir. rnein "mutlak monari"nin e n yeni ta
rihsel analizlerinde, kraln kabinesinin ve idari memurlann 17. yzyl toplumu zerindeki he
gemonik rol zerinde durulmaktadr. Keza ikinci imparatorluk dneminde devlete atfedilen
mutlak erki de yeniden ele almak gerekir. Devletin politik vasiliinin kendini gl biimde
hissettirdii dorudur (bkz. valilerin, idari mercilerin uygulad gzetim rol vb.) ve devlet ay
gtnn gsteriinin daha gz kamatnc bir hal aldg da dorudur. Fakat devletin rolnde ni
cel an yoktur: Devlet harcamalannn ulusun "fziksel rn"ne oran (tann ve sanayi rn
lerinin deeri bir araya geldiinde) 1 815-1874 arasnda pratikte deimeden -%13 civannda
kalmur (bkz. Alain Plessis, De la fttt impmale au mur des ft&rts, Le Seuil, Paris, 1 973, s. 89
ve devam).

261
min edilebilir.42 Dolaysyla burada aknla yol amas gereken ey, dev
letin "himayeci" bir rol stlenmemi olmas ya da bunun ok ge ortaya k
masdr. zellikle Fransa'da bu byledir. 20. yzyln bandan beri devletin
stlendii sosyal koruma nlemleri, Fransa'da sadece Byk Britanya ve Al
manya'dan deil, skandinav lkeleri, Avusturya, Hollanda ve hatta Roman
ya'dan da son derece dk dzeyde kalr.43
Btn bu nedenlerle "refah devleti" deyimi aydnlatc olmaktan ziyade
ileri bulanklatnr. Devletin sosyal alandaki baz faaliyetlerini -ki bunla
r analiz etmek gerekmektedir- ve bunlarn kt olabilecek etkilerini aibe
li klar. Dolaysyla, bunun yerine, temelde tarafsz olan ve sergiledii mda
haleler btnne bakarak ieriini ortaya koymaya abalayacamz "sosyal
devlet" ifadesini sistematik olarak kullanmay tercih edeceiz. Aslnda, bir
yanl anlamadan ya da niyet arptmasndan ekinilmese, "nasyonal-sos
yal devlet" deyimi daha uygun olurdu.44 Sosyal devletin oluum tarz ve uy
gulanma erevesi, esasen, temelde ulus-devlettir. Dolaysyla sadece lke
ler arasndaki kltrel ve politik gelenek farkllklarna bal olarak ayn ay
n ulusal sosyal politikalar ortaya kmakla kalmaz.45 Sosyal devlet politika
lar, daha temelde, devletlerin "uluslar birlii"ndeki yerlerini koruma gerek
liliiyle ynetilen d politikalarndan farkl ve bunu tamamlayacak biimde,
lkelerin i uyumlarn salamak iin ulusal kaynaklarnn bir ksmnn se
ferber edilmesi olarak yorumlanabilir.46 Buna geri dnmek gerekecektir, fa
kat sosyal devletin bir ulus-devlet gereklii iinde yer almas, etrefil sorun
lar ortaya karmaktadr. rnein eer sosyal politikalar tarihsel olarak her
zaman ulus-devletlerden kaynaklanmsa, gnmzn "sosyal Avrupa"s
konusunda ne syleyebiliriz?47 Ve sosyal gvenceler konusunda gncel du
rumun ciddiyeti, ekonominin ve emek piyasasnn kresellemesi karsnda
ulus-devletlerin almas ile ilgili bir mesele deil midir? Fakat gnmzde
karlatmz glkler ne olursa olsun, ulus-devletin i politkalannn "hi
mayeci" bir ilevle alakasnn olmad aktr.

42 Bkz. P. Rosanvallon, L'Eta a France, Editions du Seuil, Paris, 1990, s. 165.


43 Bkz. H. Hazfeld, Du pauptrisme a la Stcurit sociale, A. Colin, Paris, 1971, s. 34.
44 Etienne Balibar bunu kullanr, bkz. "lnegalies, fractionnement social, exclusion", bkz. J. Affi
chard, ].-B. de Foucault,Jusice sociale er intgalits, Editions Esprit, Paris, 1992, s. 154.
45 Ulus-devletler arasndaki dengesizliklerin rnaksirnalist bir versiyonu iin bkz. "yeni-kurumsal
c" denen okulun almalar ve zellikle P. B. Evans, D. Rueschmeyer, Theda Stockpol, Brin
ging he State Back in, a.g.e.
46 Bkz. F. Fourque, N. Murard, Valeurs des services collectifs sociaux, Terka, Bayonne, 1992.
47 Bkz. A. de Swaan, "Les chances d'un systeme social transnational", Revue franaise des affaires
sociales, 1990, 3.

262
YUkUmlUlUk sorunu
Bu durumda, sosyal koruma sistemini oluturan ey nedir? 19. yzyl so
nundan l 930'lu yllara kadar Fransa'da sergilenen iptidai sosyal devlet bi
iminin z neydi? Henri Hatzfeld, cumhuriyet devletinin yardm hakk
n ve ilk sosyal sigorta nlemleri dizisini gelitirmesini salam olan parla
mento tartmalarn tmyle kavramtr. 48 ncelikle, "liberal itirazlar"n
varlk srdrme gc, inad karmza kar. llk proje tasarsnn hazrlan
masndan (1880) i kazalar zerine yasann onaylanmasna kadar (1898)
on sekiz yllk bir sre geer; ii ve kyllerin emeklilikleriyle ilgili pek de
etkili olmayacak yasalarn hazrlanmas iin yirmi yl beklemek gerekecek
tir.49 O tarihte ( 1910) Franszlarn ezeli rakibi olan Almanlar, hastalk, ka
za ve yallk risklerine kar emekilerin ounluunu kapsayan bir sigor
ta sistemine halihazrda eyrek yzyldr sahiptirler. ngilizlerin sahip ol
duu isizlik sigortasnn Fransa'da kabul grmesi iin ise 1958 yl bekle
necektir. Dolaysyla bir "Fransz modeli"yle vnmenin hibir gerekesi
yoktur. Buna karlk, bu dzenlemelerin ar geliimini hatrlamak, sosyal
devletin kar karya kald engelleri deerlendirmek asndan son dere
ce eiticidir: Bir politik egemenlik ifadesi olmaktan uzak olan sosyal dev
let, dman glere bir tepki olarak ya da onlar arasnda uzla mzakere
leri yaparak geliir.
Bir dizi nlemle, muhta durumdaki hastalarn tedavi ve bakm alma hak
k (1893 tarihli bedelsiz tbbi yardm yasas) , muhta yallara ve sakatlara
yardm hakk ( 1905) kabul edilir. Kalabalk ve muhta aileleri detekleyecek
1913 tarihli bir yasa da -esin kayna biraz farkl olmakla birlikte- buna ek
lenebilir. 50 Bu yasama faaliyetleri, dayanmac "borcun" asgari uygulamas
n temsil eder, nk genel kural olarak i gremez ya da artk i gremez
durumdaki muhtalara asgari idame koullarnn salanmas sz konusu
dur. nk yardma muhta olanlarla olmayanlar arasndaki ayrm izgisini
yine alabilir olup olmama eklindeki eski ayrm oluturmaktadr. Dilenci
lik Komitesi'nin "ihlal edilemez ve kutsal" tabiriyle ifade ettii ve 1848 ana
yasasnn giri blmyle yeniden gndeme getirilen bu bor, yine de g-
48 H. Hatzfeld, Du pauptrisme a la Stcurite sociale, a.g.e., II. Blm, "L'objection liberale et le prob
leme de l'obligation."
49 li ve koylu emeklilii hakknda yasa, potansiyel olarak 7 milyon cretliyi kapstyordu. 1912
ylnda bu ykmlle katlanlann says yaklak 2,5 milyon, 1922'de ise sadece 1 milyon
728 bindi; bkz. A. Prost, "Jalons pour une histoire des retraites et des retraitts", Revue d'hisoi
re modeme et contrnporaine, c. XI, 1964.
50 ten fazla ocua sahip olup bunlan yetitirecek yeterli kaynaa sahip olmayan ailelere 13 ya
ndan kk ocuk bana aylk bir yardmda bulunulmasn ngren 14 Temmuz 1913 tarih
li bu yasa, 1932 tarihli aile yardm yasasna varacak olan ve nfus artn tevik eden bir dizi
nlemin ilkidir.

263
lkle benimsenmitir. "Yasal hayr ileri"yle korkutmaya devam eden "libe
ral itiraz", zellikle 1905 yasasna kar yeniden seferber edilmitir: 51
Gerekten zgr bir lkede devletin rol aa yukar kuruluundaki grev
lerle, yani i ve d bar salamakla snrlandrlmaldr; gerisi onun alan
na girmez ve zellikle kamusal yardmla ilgili tm sorunlarn zm kk
topluluklara, yani komnlere ve idari blgelere ve zellikle derneklerin ve
zel ahslarn inisiyatifine braklrsa ok daha tatminkar bir ekilde ve ayn
zamanda ok daha az masrafla hallolacan sanyorum. 52

Bununla birlikte, "aa yukan" ibaresine dikkat edelim. Liberalizm, y


kmllk almaktan baka alternatifin olmad yoksulluk durumlanna denk
den ok zel baz durumlarda devlet yasana baz istisnalar getirmeyi ka
bul edebilir. rnein her trl zorunlu gvenceye iddetle kar kacak
olan kararl liberal Edmond Villey unu belirtir: "alamaz durumda olan
lann korunmas sz konusu olduunda, prensip gerei, devletin mdaha
lesi merudur. " 53 "alamaz durumda olanlar": Bu kategori "engellilikbili
mi" diye adlandrdmz eye denk der. retim ilikilerine her trl kat
lmdan fiilen dlanm topluluklar sz konusu olduundan, devletin bunla
nn sorumluluunu stlenmesinin ekonomik dzlemde istenmeyen sonular
dourma tehlikesi yoktur. 54
Muhta durumdaki yallara zorunlu yardm zerie yasann tartlmas
51 Hasta durumdaki muhtalar tedavi etmek (1893 tarihli yasa) sosyal bir fayda tekil eder, n
k bunlar yeniden alabilecektir; ama sakat ve yallarn durumu farkldr. Dolaysyla 1893
tarihli yasa geni oranda destek grrken, 1905 tarihli yasa iddetli muhalefetle karlamtr.
52 L.anguinais kontunun 15 Haziran 1903 tarihli meclis oturumundaki konumas, ak. H. Hatz
feld, Du pauptrismc a la Stcurit socialc, a.g.c., s. 72.
53 E. Villey, Du r,lc de l'Etat dans l'ordrc tconomiquc, Paris, 1882, ak. J. Le Goff, Du silercc a la pa
rolc, a.g.c., s. 50.
54 Dayanmann "icad"ndan ve cumhuriyeti devletin ortaya kndan ok nce, ilk zorunlu
yardm yasasnn onaylanmas bu mantk iinde anlalr. Bu, uzun uzadya tartlan ama tu
tucularla liberallerin hegemonik konumda olduu bir mecliste 30 Haziran 1838 tarihinde b
yk ounlukla kabul edilen ve akl hastalarna yardmla ilgili yasadr. Bu ncelik iki gerekey
le aklanr: Muhta durumdaki akl hastalan yoksullarn en yoksuludur ve alma ykml
lnden belirgin biimde muaftrlar. Ama ayn zamanda tehlikelidirler, kamusal dzene dair
sorunlar olutururlar ve kendi balarna braklamazlar. Zorunlu tbbi ykmllk altna aln
ma, hem bu hastalara gereken bakm salar, hem de kapatma araclyla kamu dzeninin tesi
si sorununu zer. Meclisin yasa raponr yle der: "Kesin nlemlerin uygulanmasnda, hasta
yararn genel faydayla uyumlu klan ansl bir nme" (bkz. R. Castel, L'ordrc psychiariquc,
a.g.c., s. 204 ve devam). ocuklarn almasn snrlandran 1841 tarihli dier zorunlu koru
ma yasas daha ciddi bir sorun ortaya koyuyordu, nk i rgtlenmesine dorudan bir m
dahaleyi ve nemli bir denetim dna kma riskini temsil ediyordu. "1\k kez tehlikelerden mu
af olmayan bir yola giriyoruz; sanayiyi dzenleyen ilk yasa budur ve sanayi de harekete gemek
iin zgrle ihtiya duyar," diye vurgular mecliste konuan Beaumont kontu. Fakat bu cid
di itirazn n alnmt, nk ocuklarn almas igcnn yeniden retimini ve dolaysy
la sanayinin yksek karlarn tehlikeye atyordu -uygulanmas pratikte patronlarn keyfiyeti
ne brakldndan, iilerinkini de.

264
srasnda JeanJaures'in ortaya koyduu dnceyi de aynnulandrmak gere
kir: "Bu yasann altnda yatan dnce nedir? Keyfi bir hayrseverliin yeri
ne yasa kesinliini getirmek. " 55 Kukusuz; ama dzeltme eklemek kou
luyla: llki, yasadan nce ve yzyllardan beri, muhta yallar gibi "yetersiz"
ya da "engellilikbilimi" kapsamnda olanlarn bakm genellikle fiilen iklmet
temelli olarak, yakn evrenin himayesi kapsamnda salanmaktayd (bkz.
1. Blm). Dolaysyla, ksmi bir yasadan fiili bir yasaya gei sz konusu
dur; ki bu gz ard edilemez bir farkllk olmakla birlikte, altst edici bir ye
nilik deildir.
lkinci olarak, bu hak geim kaynaklar koullarna tabidir ve bu kaynak
larn tasarrufu idari denetimlere baldr: Muhta kimse "geim kaynakla
rndan yoksun" olduunun kantn sunmal, yani bahtszlnn iaretle
rini sergilemelidir. O, terimin gl anlamyla bir hak sahibi olmaktan zi
yade, idari bir mercinin incelemesine tabi, potansiyel bir yarar salayc
dr.56 Yardma hukuki bir stats kazandrmak, muhtalk damgasnn ta
mamen silinmesi iin yeterli deildir. Hakk ikamete bal olmaktan ko
parmay ya da -deyim yerindeyse- evrenselletirmeyi de tmyle baara
maz: Yardm hakknn verilmesi, yerel dzlemde yrtlen bir inceleme
ye baldr.57
Nihayet, bu haktan yararlananlarn yerine getirmesi gereken ltlerin
son derece kstlayc olduunu da vurgulamak gerekir. Kamu yardmlar
idaresinin banda olan ve bu sfatla, kurumunun hukuki yetki alann ge
niletmek iin mcadele etmesi beklenebilecek Henri Monod, 1889 yln
da unu aklar: "Kamu yardm, baka yardmlarn yokluunda, geici ya
da kalc olarak, ihtiyalarn karlamakta fiziksel glk eken muhta ki-

55 J. Jaures, 9 Haziran 1903 tarihli meclis oturumu, akt. H. Hartzfeld, Du pauptrismc a la Stcurit
sociale, a.g.e., s. 75.
56 Tocqueville'in yardm hakknn banndrd. dknlk hakknda yann yzyl nce yapu yo
rum "yasal hayr iine" kar sistematik bir dmanlk besliyor olsa da zerinde durulmay hak
eder: "Sradan haklar insanlara hemcinsleri karsnda edindikleri baz avantajlara bal olarak
verilir. Bu [yardm hakk! ise, kiinin dkn olduunun kabul edilmesiyle verilir. Birinciler
bu avantajlan belirgin klar ve saptarlar. ikinciler ise bu aa konuma odaklanr ve onu yasal
latnr" (Mtmoirc sur le pauptrismc, a.g.t., s. 35).
57 Geniletilmi bir yardm hakknn kararl savunucusu olan bamsz sosyalist Alexandre Mir
man, sorunun farkndayd. "Muhta" kategorisini mebuslar meclisinde deitirerek yerine "hak
sahibi" kategorisini, "yardm talep edenler" yerine de "haklann kullananlar" koyar. Tahsis ko
misyonlannn kararlann yazl olarak gerekelendirmelerini ve ilgililerin bavurabilmesini de
ister. Fakat bu neriler senato tarafndan reddedilir (bkz. H. Hatzfeld, Du pauptrisme a la Stcu
ritt socialt, a.g.e., s. 74 ve devam). Peki ama kullanlan szcklerin deitirilmesi, yardm hak
k mefhumunu yz yllk damgalamadan kurtarmaya yetecek midir? Tm bunlar, bir hakkn
alacan uygulanmasndan ziyade yardm da.tan mercilerin ahlaki deerlendirmelerde bulun
ma riskini ve muhtalann tad. "kt yoksul" imgesini ykabilecek midir? Gnmzde as
gari gelir desteinin hangi koullarda balanacana dair tanmalar, bu rahatsz edici sorunun
henz zmlenmediini gstermektedir.

265
iye yaplr." 58 Geleneksel engellilikbilimi ilkesi -"ihtiyalanm karlamak
ta fiziksel glk eken"- sadece gl bir ekilde yeniden ortaya konmak
la kalmaz, kamusal yardmlar da ancak ailevi ya da zel "baka yardmlann
yokluunda" bir hak halini alr. Aile sz konusu olduunda, hukukun uy
gulanmasnda kstlayc bir titizlie yol aan ey, "beslenme ykmll"
konusundaki srardr (yardmn adnn "sosyal yardm" olarak deitirildii
1953'te bu ykmllk yeniden gndeme gelir). zel yardmlara bavurma
imkan, ilkesel ruhban-kartlna ramen, lll. Cumhuriyet dneminde yar
dm alannn zel hayr ilerinin var.lyla gayet uyumlu olduunu da gs
termektedir. Yardm kongreleri, kamu ile zelin bu ibirliini salayacaktr
ve bu da en azndan kamusal fonlardan tasarruf yapma avantaj sunacaktr.59
Burada Dilencilik Komitesi'nin hazrlad ve Konvansiyon'un uygulad il
kelerin olduka tesinde bulunmaktayz; zira bu "ihlal edilemez ve kutsal
borcun" kabul, bahtszlara yardm grevinin "sadaka vermek gibi bir ad ya
da nitelikle aalanmamas" iin, kamu gcnn zel hayr ilerini dlama
s gerektii anlamna geliyordu.60
Dolaysyla, cumhuriyeti dayanma ilkeleri burada pek yenilenmemitir.
Daha ampirik bir tarzda kendini dayatmay az ok baarm pratiklere daha
byk bir tutarllk ve anlalrlk kazandrmlardr. Fakat bu, ayn zaman
da, bu yardm sorununun, sembolik olarak st-belirlenmi olsa da strate
jik bir mesele oluturmamasyla ilgilidir. Yardm sorununun kapsad top-

58 H. Monod, "Discours d"ouverture", l" Congrts international d'assistance publique, Paris, 1889.
Monod eserinin anlamn yirmi yl kadar sonra daha ak ifade edecektir: "Benim btn abam,
devlet mdahalesini snrlandrmak, kamu yardmlarnn verilmesi gereken bahszlar kategori
lerini belirlemekti" (u rtforme sociale, Nisan 1906, s. 658).
59 Bu bak alarnn tamamlayclnn bir aklamas iin bkz. /" Congres intemational d'assis
tance publique, Paris, 1889, a.g.e. Mutlak yoksulluk durumundaki kiiler iin neredeyse otoma
tik olan kamu yardm ile mdahaleleri daha noktasal ve daha esnek olan zel sektr arasn
da bir iblm olumaktadr. Yardm grenlerin durumunun, ihtiyalarn kendi kendilerine
karlayanlarn durumundan daha az zenilir olmasna her iki taraf da dikkat etmektedir. ln
gilizlerin poor laws'undan esinlenen less digibility ilkesidir bu. zel yardm kurulular, mad
di yardmlardan ziyade manevi ve psikolojik areleri ne kanrlar. lnsansever visiteur du pa
uvre ! yoksulun hamisi) gelenei iinde "vakalar" derinlemesine ve okboyutlu incelerler (bkz.
Londra'daki Charity Organization Society sekreteri C. S. Loch'un sunumu: "De l'organisaion
de l'assistance", Congres inlfrnational d'assistance publique, a.g.e., c. 1, s. 51 ve devam). Kuku
suz alanda rekabet halindeki mdahiller arasnda gerilim olmasna ramen, sorumlular asn
dan bu iki biim, birbirini tamamlayc olarak dnlr.
60 C. Bloch, A. Tuetey, Proces-verbaux et rapports du Comitt pour l'cctinction de la mendicitt, a.g.e.,
"Plan de ravail", s. 3 10. Bu kslamalar, ne 1. Cumhuriyet'in kurucularna saygszlktr, ne de
sosyal yardm tarihinde devrimci meclislerin almalarna verilecek anlam konusunda yogun
bir "ideolojik mcadele"yi dlar. Camille Bloch ve Louis-Ferdinand Dreyfus gibi cumhuriyeti
tarihiler ile Lallemand ya da Christian Paultre gibi "ruhban" tarihiler kar karya gelir. By
lece, 111. Cumhuriyet'in yardma verdii anlam, politik kozlara oldugu kadar pratik zorunluluk
lara da denk dm olur. Bu konularda bkz. C. Bec, Assistancc et Rtpublique, Editions ouvrit
res, Paris, 1994.

266
luluklar nispeten olduka snrldr. zellikle toplumsal yaama katlmdan
fiilen ksmen dlanm, istihdam d farkl kategoriler sz konusudur. Bir
yardm politikasnn bunlarn sorumluluunu stlenmesi, onlar toplumla
btnlemi muhtalar haline getirebilir. Toplumun btnnn dengesin
de pek bir ey deimez. Sosyal sorun bu dzeyde keskin bir biimde orta
ya konmaz.
Buna karlk, sosyal sorun iilerin gvencesiz alma koullarnn getir
dii kitlesel korunmaszlk dzleminde ortaya kar. Bu, ou cretlinin sta
ts sorunudur; ki bu stat ncelikle genellemi sefalet ile ifade edilir ve
dzensiz istihdam, iverenlerin keyfi davranlar, dk cretler, gvence
siz alma, yal emekilerin sefaleti ile devam eder. Sorun burada lek de
itirir.
Kamunun yardmna ve yardmseverliine snan kiilerin byk ounlu
u hangi snftandr? Yoksullar ordusu iinde strap ekenlerin en kalabal
elbette ii ve emeki snfndan gelir. li ve emeki snfnn dierlerinden
daha fazla sefalet iinde bulunmasnn temel nedenleri nedir? Bu nedenlerin
ou bu snfa zg ekonomik koullardan kaynaklamr.61

Yzyln banda bu noktada canl bir tartma yrtlr: Yardm m, g


vence m? Sefaletin byk oranda emek sorunsalna gnderme yapt ka
bul edildiinde, emekilerin bu sefaletine en uygun cevap onlara yardm et
mek midir? Sanki bu sorun hakkndaki fikirler, cumhuriyetilerin ve hatta
baz sosyalistlerinki de dahil olmak zere, iki seenek arasnda tereddt edi
yor gibidir: Geim imkanlarndan yoksun sefillerin tmnn sorumluluu
nu stlenmek iin yardm geniletmek ya da kaza, hastalk durumunda ve
ya yallklarnda kendi ihtiyalarn karlayamayacak duruma dme riski
ne maruz kalp, geinme imkanlarndan yoksun kalacak herkes iin gvence
(sigorta) zorunluluunu benimsemek.
tk bata "oportnist" cumhuriyetiler yardm destekleyecektir. "Geim
imkanlarndan yoksun olma" ifadesine, fiziksel olarak i gremez olmaktan
daha geni bir anlam vererek, ii snfnn alt kesimini de dahil etmeye a
hrlar.62 Genellemi bir yardm sistemi "bamsz" sosyalistlere de cazip
gelir. 1905 ylnda, Alexandre Mirman ile Jean Jaures'in kar karya geldi
i meclis tartmas bu adan zellikle anlamldr. Mirman, ihtiya iinde
ki btn nfusa -cretli olsun olmasn- yardm edebilecek ve vergilerle fi-
61 C. Biancoli, iV' Congrts inemational de l'assisance publique et de la biofaisancc privte, Milano,
1906, s. 134.
62 C. Bec, Assistance e Rtpublique, a.g.e. Bkz. AyncaJ.-M. Toumerie, Le Ministre du Travail, origi
nes e pmnitrs dtvdoppemos, Editions Cujas, Paris, 1971; 1906 ylnda alma Bakanlg'nn
kuruluu ncesindeki anma ve projelerde gvenceye gsterilen ilginin yerini yava yava
yardma gsterilen ilginin alnas.

267
nanse edilen ulusal bir dayanma projesini savunur (bu henz olgunlama
m bir asgari cret olarak yorumlanabilir). Jaures, sadece yardm konusu
na odakl bir yasann yardmlar en yoksul kategorilerle snrlandracan
ve cretliler lehine sosyal bir yasa karmay nleyecek bir tuzak olduunu
grr. Bu vesileyle, lkinci Dnya Sava sonrasnda sosyal gvenlik kurum
lan tarafndan yeniden gndeme getirilecek amac ifade eder: "Bu mevzuat
birliini biz de hayal ediyoruz; yardm yapmak yerine btn riskleri kapsa
yan genel ve sistemli bir sigorta yaplanmasnn gnn birinde kurulaca
na eminiz." 63 Bu arada, nceliklere aldanmamak gerekir. Yardm genelle
tirmek, halkn bamlln arttrmak anlamna gelecektir. inin katk pay
larn deyerek eritii bir sigorta sistemi ise, Jaures'in 1895 ylnda maden
cilerin emeklilik hakkn savunurken syledii gibi, "bir hayr rgt deil,
eit fedakarlkla onaylanm bir hakkn kabul" olacaktr.64
Bununla birlikte, herkes Jaures'in ferasetine sahip deildir. ileri zgr
letirme kaygsn da herkes paylamamaktadr. Bu "snf' kan meselesini
bir an grmezden gelsek bile, yzyln banda ifade edilen tereddt son de
rece anlalrdr. Yardm konusu sz konusu olduunda, neden bahsedildii
bilinmektedir: Yardm teknikleri yzyllardr iyice yerlemitir, bunlarn yet
ki alann geniletmek ( ve de yaygnlamalann finanse etmek, ki bu pek de
kolay deildir) yeterli olacaktr. Buna karlk, sigorta, yeni ve ksmen snr
sz uygulamalara elverili, bambaka bir mdahale tekniini gndeme geti
rir. Zorunlu sigortann benimsenmesinin bu tr direnlerle karlamas, ge
litirdii koruma trnn o zamana dek grlmemi olmasndan ve eskiden
beri yardmlar alan kitlelerden farkl, baka topluluklara ynelmesindendir.
Burada tartma konusu edilen ey, yeni bir devlet ilevinin, yeni bir hukuk
biiminin ve yeni bir mlkiyet anlaynn ortaya kmasndan baka bir ey
deildir. Bizim de bunu, kelimelerin anlamn tartarak da kullansak, tama
men devrimci diye nitelemeye hakkmz vardr: Zorunlu sigorta, cretlilerin
durumunda dingin bir devrim gerekletirecektir.
Bununla birlikte, yine de sfr noktasnda olduumuz sylenemez. Fakat
daha nceki giriimlerin nitelii, tartmay aydnlatmaktan ziyade karart
c niteliktedir. Yardm cemiyetleri biimi altnda, riskleri gidermek amacy
la kurulmu dernekler zaten byk umutlar tadlar (bkz. 5. Blm). ln
sansever akm bu cemiyetleri "alt snflar"n maneviyatnn ykseltilmesinin

63 Akt. H. Hazfeld, Du pauptrisme a la Stcuritt sociale, a.g.e., s. 78. Minnan'n tavn ayn dnem
de Byk Britanya'da Beatrice ve Sidney Webb'in tutumunu hatrlatmaktadr: The Prevention of
Destilution; La lutte prtvrntive conre _la mistre, Londra, 1 9 1 1 , Franszca tercme, Paris, 1913.
Webb'Ier hem gvenceye hem de her trl sosyal yasaya kardrlar. Merkezt kamu mdahale
lerinin, muhtahg zel bir hedef haline getirmeden, bamllk durumlanna dmeyi nleyebi
lecek uzmanlamam eitli belediye hizmetlerine aktanlmasn savunmaktadrlar.
64 H. Hazfeld, a.g.e., s. 1 18.
268
bir yolu olarak grd. Sanayi patronlannn bir ksm ise yine bunlan iinin
emeini baml klma politikasnn arac haline getirdi. Fakat sigortann bu
kullanmlan iki temel himayecilik stratejisiyle badayordu (ya da badat
iddiasndayd): toplumun nfuzlu ahsiyetleri ve polis tarafndan gzetim
ve/veya snrlandnlma imkan; henz olgunlamam bu sosyal avantajlann
katksyla el emeinin belli bir yere sabitlenmesi.
Bununla birlikte, mulaklklar yok deildir. Bu cemiyetlerin sendikal ya
da politik bir militanla destek olarak hizmet edecei korkusunu kafasn
dan atamayan nfuzlu kiiler, daha derin bir tehlikeyi kukusuz kmsedi
ler: Bunlar, barl nitelikte bile olsalar, vesayet sisteminin tahakkm tarzy
la badamayan bir rgtlenme biimi gelitirirler.65 Gerekten de, "en iyile
rin ynetimi"nin dikey yapsnn kart olarak, bu cemiyetlerin yeleri ara
snda yatay ilikiler hakimdir. Karlkl yardmlama, hiyerarik bamllk
zerinde temellenmeyen, kolektif bir varolu tarz ngrr. Yaps itibanyla
da demokratik bir rgtlenmenin tohumunu iinde banndnr. Bunlann sos
yal balan, manevi bir tahakkmden bamsz ve piyasa yasalannn ynet
tii ekonomik alverilerden farkl bir karlkl ilikiler sistemi olarak var
lk srdrr. Bu, bir yardmlama kurumunun yelerini birletiren dayan
ma ilkesidir. Dolaysyla vesayet dzeni yandalannn, karlkllk zerinde
temellenen bu yaplan tevik ederek aslnda barlannda ylan beslemi ol
mas da mmkndr.
Dier bir mulaklk, "iyi insanlar"n yardmlama kurumlannn rolne
dair tahayylyle ilgilidir. Bu yardm kurumlannn, kendi savunduklan gi
bi halk refaha ulatracak birer okul olduu kabul edilse bile,66 hangi kit-
65 Bu nde gelen kiilerin bazlan bundan en azndan kuku duymu gzkmektedir. rnein bir
imparatorluk savcsnn kamu dzenini koruma kaygsyla yazd 1867 tarihli raporda, bu tr
den oluumlann "her ynetimi, her st merciyi" tehlikeye sokabilecei hissedilmi grnmek
tedir: "anlmayacak tek bir ey vardr, o da hkumetin onlann ellerinde bir altst etme arac
olmasdr... Karlkl yardmlama cemiyetlerinin sevilen kurumlar olduunu dorudur, fakat
aileleri harap edenler tam da en sevilen ocuklardr. Proletaryann hastalkta, yallkta kendi
ni kurtarabileceini dnmek cazip bir fikirdir; rgitlu gizli cemiyetlerin kurulmasna engel
olunabileceine inanmak tatmin edicidir; hkumete bal devasa bir birlik kurulacan um
mak da ho olurdu. Ne yazk ki, btn bu yan sonular, bunlann tevik edilmesini benimse
yenlerin dnmedii eylerdir. Onlar kendilerine verilen silah alrlar; fakat bunu kendi keyif
lerince kullanmaya alrlar... ii snf iinde egemen ve gerekten gilu tek tutku, her tur
lu st merciye, her turlu hkumete kar nefrettir... Onlarda mutlak anlamda eksik olan tek ey
rgtlenmedir; ve szde yardm cemiyetleri de bunu onlara verir" (ak. B. Gibaud, De la mutu
alitt a la Stcuritt sociale, a.g.e., s. 38).
66 Bu konudaki tanklklardan biri, yardmlama cemiyetinin dokunakl vgsyle, refah devleti
ni ilk kmseyenlerden olan Emile lurent'n tankldr: "Onursal yeleriyle, fabrika iinde
ya da dnda iverenlerle iinin kardee bir araya gelmesiyle, sadece ortak bir tanma ona
m yaratmakla kalmayp ayn zamanda bunlann birbirlerini tanmalanru, birbirlerinin kalple
rini okumalann salayan, gvensizliklerin ortadan kalkt, yanl anlamalann giderildii, en
yce varlklann bakalanrun sorumluluunu stlenerek en mtevaz olanlara retilerin en b
yn -rnek olmay- sunma ihtiyac hissettikleri; okullan, evlatlk kurumlan ve hamiliin

269
leyi kapsayacaklardr? Sadece iyi iileri. yi insanlarla bir arada olmay ar
zulamak iin zaten yeterince ahlakl olanlar, her koulda iyiliin cazibesine
yeterince kaplm olanlar; ayn zamanda, katk payn deyebilenleri, yani
cretleri "gn birlik" yaama zorunluluunun zerinde olanlar ve gelece
i ngrebilenleri. Ama en yoksullar ya da kurtulularnn efendilerle yakn
lamaktan getiine inanmay reddeden "kt niyetliler", yani zellikle ah
lakl olmaya en fazla ihtiya duyanlar deil. Gnll yardmn geliimi, hal
kn mutluluunu salamak yerine, "iyi" iiler ile "kt yoksullar" arasnda
ki uurumu iyice derinletirme riski ierir.
Karlkl yardmlama cemiyetlerine katlmn evrimi bu karamsar tehisi
dorular gzkmektedir. Katlanlarn saysndaki arta kanmayalm (asln
da bu mtevaz bir arttr; ngilizlerin friendly societies'inin kitlesinden ok
dktr). Loncalar ve ii dernekleri gelenei iinde domu halk cemiyet
lerinin kkeninde bunlar olsa da, yardm kurumlan toplumun nfuzlu ah
siyetleriyle bir arada olmaya layk iileri kendine ekerek adm adm "bur
juvalar". Sendikacln 1884 sonras geliimi, devrimci ynelimlerin ege
menliindeki rgtl bir ii hareketi ile politik bakmdan fazla lml ve sz
de hedefi snflararas ibirlii olan bir yardmlama yaps arasndaki uuru
mu da iyice derinletirir.67 Proletaryann en sefil kesimleri ile politik bakm
dan ileri kesimleri (bu iki kesim ille de rtmez) her koulda gnll yar
dm giriiminin dnda kalrlar.68
Dolaysyla zorunlulua gei, hem yardm sorunsal karsnda, hem de
gnll nleyicilik sorunsal karsnda gerek bir paradigma deiimini tem
sil eder. Peki ama bu nasl benimsenmitir?
ncelikle, gvenceler ile himayecilik arasnda btn 19. yzyl boyunca
kurulan ban yava yava gevemesi gerekmitir. Bununla birlikte, yzyln
sonuna doru ortaya kan kimi yeni veriler bu kurguyu knlganlatnr: n
celikle patronlarn, kendi karlar iin kurduklar ve denetimini korumak
istedikleri sandklar zerindeki hegemonyasna kar, iilerin byyen mu
halefeti. lkinci mparatorluun sonunda itibaren grevlerin bu sandk deneti
mi sorunundan patlak verdiini belirtmitik. li muhalefeti, bu sandklarn
ynetimindeki baz patronlarn keyfiyetinden, hatta drst olmamalarndan
binlerce vehesiyle birlikte karlkl yardmlama cemiyeti.. ." (Le pauptrisme e les associations
de prtvoyance, a.g.e., c. 1, s. 107).
67 Bkz. B. Gibaud, De la mut:ualit a la Stcurit sociale, a.g.e. Bu kartlk 20. yzyl boyunca varl
n srdrecektir. Vichy rejimi koullannda yardm kurumunun oynad muglak rol iin bkz.
B. Gibaud, a.g.e., s. 100 ve devam.
68 Yardmlama hareketinin sorumlulan, yardmlama kurumlan ile iilerin ogunlugu arasn
da alan bu mesafenin zaten bilincindedirler. Fransa Ulusal Yardmlama Federasyonu'nun
bakan olacak Leopold Mabilleau, 1900 ylnda, bu kurumun "ancak ii snfnn en az ilgili
yelerine, lkede zaten iktisadi bir elit oluturanlara yardm saglayabildigini" belinir (Premier
Congrts inernational de la mut:ualit, Paris, 1900, s. 12).
270
beslenmitir. Joseph Lefort bu soruna ayrd kapsayc yazsnda, patronla
rn tezlerinden yana olmakla birlikte, yardm fonlarnn iyerJerinin finans
mannda kullanmndan, hatta iilerin keyfi olarak iten karlmas, otuz
yl iyi ve sadk biimde hizmet ettikten sonra, tam emeklilik yana gelmi
ken, emekli maa demekten kanmak iin tazminatsz iten atlmalar gi
bi sk rastlanan uygulamalardan bahseder.69
Daha ciddisi ya da daha artcs, iyeri iflaslarnn yardm sandklarnn
iflasn da beraberinde getirmesi ve iilerin deneklerden yoksun kalmas
dr. 1880'li yllarn sonunda Terrenoire Maden Kumpanyas ile Paris Kre
di Kuruluu'nun durumu buna rnektir. Bu olaylarn geni yanklar bulma
s, kamu gcnn denetimini dayatmasna yol amtr. 1895 ylnda onay
lanan bir yasa, iilerin katk paylarnn Emanet Sand'na ya da idarenin
onay verdii sandklara yatrlmasn zorunlu klar.70
Nihayet, patronlar bu trden tasarruflarn ahlakllatnc deerinin temi
nat saylan gnlllk ilkesini sk sk ihlal ederler. cretlerde yaplan zo
runlu kesintiler, genellikle iverenlerin de desteiyle, bu tasarruf sandklar
nn finansmann salar. Dahas: Yzyln bitiminden nce, iki byk sana
yi -madencilik ve demiryollan- pratikte zorunlu emeklilik sigortas rejimi
altnda bulunmaktadr. 71 Bu durum sz konusu sanayi kollarnn zgn ni
telikleriyle aklanabilir: Bunlar devlet iletmeleridir; madencilerin zorlu a
lma koullan, demiryolcularn dzenli ve dakik biimde almak zorun
da olmas, bunlarn emek-glerini korumak iin, emeklilik de dahil birok
"sosyal avantajn" artrlmasn gerekli klmtr. Fakat burada fiilen ksmi
bir ykmllk sz konusuysa, bunlar patronlarn keyfiyetine bal olmak
yerine neden devlet tarafndan garanti altna alnmaz? zellikle madencile
rin talebi budur. 1894 ylnda isteklerini elde ederler. 29 Haziran'da kabul
edilen yasa, emeklilii bir hah haline getirir. ilerin ve patronlarn denti
leriyle eit olarak finanse edilen emeklilik hakk, iverenlerin ve alanlarn
tabi olduu yasal bir ykmllk nitelii tar. Bylece 19. yzyl bitmeden
bir "sosyal sigorta" yaps tesis edilmi olur. Peki ama bu nlemler neden b
tn cretlileri kapsamaz?
i ve kyl emeklilii zerine yasa tasarsnn ruhu budur ve bunun ilk
versiyonu 1890 ylnda Meclis'e sunulmutur. Yine de parlamento iinde ve

69 J. Lefort, ls caisses de reraies ouvritres, Paris, 1906, c. 1, s. 1 14 ve devam.


70 Bkz. E. levasseur, Questions ouvritres fi indusridles m Franu sous la Troisitme Rtpublique, Pa
ris, 1907, s. 500 ve devam.
7 1 1898 ylnda madencilerin %98'i ve demiryolu ahanlannn yaklak te ikisi patronlann kur
duu sandklara yedir (bkz. J. Lefort, ls caisses de reraies ouvritres, a.g.e., c. 11, s. 89 ve s.
1 77). Emeklilikten yararlanan nc kategori, 1853 tarihli bir yasa sayesinde devlet grevli
leridir. Fakat devlet burada istihdam ve emeklilik gvencesiyle cretlerin dkln telafi
eden bir personel politikas erevesinde, tam bir iveren olarak mdahale eder.

271
dnda iddetli tartmalann damgasn vurduu yirmi yln sonunda, 1910
ylnda yasann yumuatlm bir biimi kabul grr. Bunun nedeni, nce
likle nicel adan bir lek deiimini temsil etmesidir: Emeklilikten yarar
lanan birka yz bin kiiden 7 milyon cretliye gei sz konusudur. 72 Fa
kat bu yaygnlama, zellikle ilkesel bir sorun ortaya koyar. Eseri 1906 y
lnda Ahlaki ve Politik Bilimler Akademisi tarafndan dllendirilen Joseph
Lefort, muhaliflerin tutumunu olduka doru bir ekilde ifade etmektedir:
Emeklilik sorunu zel sanayi iileri iin can alc biimde kendini dayatsa
da, zgrce, bireysel inisiyatifle, son derece verimli ve eitli biimler altnda
birleerek, iyi niyetlerle zlmelidir. Yurt dnda yaanan deneyim, ykm
llk ve devlet mdahalesi zerinde temellenen bir rejimin Fransa'nn eko
nomik durumuyla, rksal gelenekleriyle olduu kadar, demokratik bir top
lumda egemen olmas gereken eilimleriyle de kartlk iinde olaca eklin
deki inancmz dorulamaktan baka bir ey yapmamtr. 73

Burada tartma konusu edilen eyin emeklilik ilkesi olmadn anlama


mz gerekir. Emeklilik sorunu, ounluu lene dek almak ve aile deste
ine ya da yardmlara baml olarak yaamak zorunda olan yal emekile
rin sefil koullan nedeniyle "zaruri olarak" kendini dayatr. Fakat yine de
mesele gnll yardmlar erevesinde kalr. Argman, 19. yzyln insanse
verliinin ileri srd argmandr: "Dolaysyla, ncelikle manevi eitime
bal kalmaldr." li cretlerinin dkl, bu abalara engel oluturmaz.
"Hem sonsuzca oalabilen, hem de sonsuzca azaltlabien ihtiyalann ola
anst esneklii sayesinde" gnll tasarruf yapma imkan daima vardr. 74
Biraz yavan ve taknakl bir ekilde tekrarlanan bu klienin altnda, i
i nfusunu manevi bir lte gre blen temel bir aynn grlr. Yardma
muhta duruma denler, "kaygszlk", "hafiflik", "kanaatkar olmama" gibi
nedenlerle kendilerine salanan destekleri boa karanlardr. Gnll ola
rak geleceini planlayabilenler bir tr zerklie kavuurlar. Emile Cheysson
bu aynn serte ifade ederken unu vurgular:
Yardmlan tasarruf sandklanndan ayrmak ve ayaklan zerinde duranlar ile
dm durumdaki insanlar arasnda kesin bir aynna gitmek (ki bunlan ay
n sistem iinde ele almakla elimize hibir ey gemeyecektir) manevi ve top-
72 Yaklak yedi milyon; yoksa o dnemde saylan 12 milyon cretli deil. nki grlecei ze
re gvence ncelikle cretlilerin alt kesimini kapsayacakur.
73 J. Lefort, l...es caisses de retraites ouvritres, a.g.e., c. 1, s. ili. Burada hedeflenen "Alman sistemi"ne
kar argmanlardan biri, bunu sadece sosyal yardm vermekle yetinmemesidir. Bu sistemde
hastaneler, emekli yurtlan, danma hizmetleri, ksacas salk kurumlan ve sosyal kurulula
nn ekirdei de yer alr; ki devlet mdahalesine kar kanlar bu hizmetlerin kamusal bir nite
lik kazanmasn asla kabul etmezler.
74 A.g.e., c. 1, s. 9.

272
lumsal avantajlar salayacaktr. Yasa koyucu, bu sonunculara dair kayglar
n giderdikten sonra, yasal zmleri himayeci bir anlay gs:rektiren ng
rszlk ya da dler dzeyine indirgemek yerine, tasarruf yapabilen ve
zel inisiyatife yatkn kanaatkar mteri topluluuna uygun den muamele
yi kurumlatrmakta kendini daha rahat hisseder. Bylece serbest ibirliine
ve kiisel abaya, hakk olan saygnl kazandrm olur. 75

Dolaysyla "dm insanlar"a, "aciz" olanlara yardmda bulunulabilir.


Bunlara hibir gvence hakk tesis edilmemelidir. Bu, der Chesson, "yasal
zmleri deersizletirmek" olacaktr. Biraz tuhaf bir ifadedir bu, fakat y
le anlamak gerekir: Hukuk, sorumlu insanlar arasndaki ilikileri dzenle
meye devam etmelidir. Ancak gerektiinde, erevesi titizlikle izilmi olan
aciz topluluklara yardm hakk tannabilir. Yasa koyucu "bu sonunculara da
ir kayglarn giderdii" lde sosyal gvence hakkn daha rahatlkla sa
vuturabilecei iin, sz konusu uygulama taktik olarak faydal bile olabilir.
Muhta durumdaki yallara yardmla ilgili 1905 tarihli yasaya destek vermi
olan ok sayda liberal aka bu eilimdeydi: "karacamz yardm yasas
nn ii emeklilii ykmllnden kurtulmamz salayacana kesinlik
le inanyorum."76 Dolaysyla yardm hakk, gvence zorunluluuna kart
lk iinde, bu zorunluluun genilemesine bir engel olarak dnlmtr.
Akas bu durum, zaten ksmen toplum-d olanlar, zerk bireyler ara
sndaki alveri alarndan kopmu bu yardm blgesi iindekileri kapsad
lde sosyal bir hakkn -bu yardm hakkndan gerekten hah diye sz
edebilirsek- meru olduu anlamna gelir. Haklar, prekaryalamann, kt
cretlilik koullarnn hakim olduu blgeye, korunmaszlk blgesine ka
dar uzanmamaldr. Sefalete ve bamlla "dmek" istemeyen kimse, ken
di imkanlaryla kendini korumaldr. Halkn genel durumundan kaynakl
bahtszlklar karsnda kolektif bir sorumluluktan bahsedilemez. Ya da ba
ka trl ifade edersek: Kamu gcnn mdahalesi, ancak emekinin duru
muyla kyaslandnda atipik olan ve muhta haldekileri kapsayan bu snr
durumlarn sorumluluunun alnmas durumunda merudur.
Dolaysyla tm lmllna ramen "dayanmac" tutum bir baka d
nce dzlemine aittir. Sosyal mallarn belli lde dalm ve eitsizliklerin
bir anlamda azaltlmas iin hukuku seferber eder. Tam anlamyla "hak sa-
75 E. Cheysson, "Discussion", La solidaritt sociale, Academie des sciences morales et politiques,
Paris, 1903 iinde, s. 137. Cheysson, atka dayanmacla kar oldugunu syler, nk sos
yal bor melhumunun bir hak yaramn dnr. Le Play'in rencisi olarak, yasal bir ykm
lle deil, manevi borca yol aan "sosyal grev" mefhumuna bal kalr. Devlete gelince, en
fazla, o dnemde Belika'da dendii gibi, "teviki zgrlk" ilkesi uyannca, birbirlerine yar
dm edenlere destek olacak inisiyatifleri tevik etmelidir.
76 M. Seblina'nn senatonun 9 Haziran 1905 tarihli oturumundaki teblii, akt. H. Hatz[eld, Du pa
uptrisme a la Stcuritt sociale, a.g.e., s. 71.
273
hiplii" mefhumunu benimser. Jaures bunu gayet iyi grr: "Emeklilik hak
k ya da sigorta sayesinde, hak sahibi, yasann emeklilik sresi olarak belir
ledii yata milyonlar da olsa, tartmasz ve mutlak bir kesinlikle bu hakka
sahip olacaktr." 77 Bylece Jaures ve sosyalist mebuslarn ounluu "iler
lemeci cumhuriyetiler"in safna katlarak, ii ve kyl emeklilii yasasnn
kabuln mmkn klarlar. Jaures ve dostlarna gre, zorunlu sigorta kapi
talizmin yaps dahilindedir, ama hi olmazsa emekinin haysiyetini korur.
Himayecilikten farkl olarak, ii snfnn zerkliine sayg gstererek ii
snfna belli bir gvence salar.
Byle bir sonu, ne kadar zahmetle elde edilse de, olduka kk ve
nemsiz grnebilir. Emekli maalar, 1905 ylnda kabul edilen muhta
yoksullar iin yardmdan biraz yksekti. stelik potansiyel olarak emekli
likten yararlanacak yedi milyonun ancak bete biri fiilen emeklilik hakk
kazanm ve zorunluluk ilkesi bir sre sonra kenara atlmtr.78 l kazala
r zerine 1898 tarihli yasay ve alamayan baz muhta kategorilerine yar
dm hakk getiren farkl yasalar da buna eklersek, Cumhuriyet rejiminin Bi
rinci Dnya Sava'n nceleyen krk ylnda sosyal koruma ile ilgili mevzu
atn zetini sunmu oluruz. Pratikte gerekletirilenler asndan bakldn
da ise bilano elbette ok daha snrldr. Numa Murard unu derken hakl
dr: " 19. yzyln, 1914'e kadar, sadece sylem rettii dnlebilir." 79 Fa
kat unu da eklemek gerekir ki bu "sylemler" hukuksal dzenin tesis edil
mesini ve zellikle de sosyal politikalar bakmndan 20. yzylda byk bir
dnm temsil eden malvarl ile emek arasndaki ilikilerin yeniden ya
planmasn mmkn klacaktr.

MOlklyet ya da emek
Sosyal gvence dzeneinin hukuk alann yeniden belirleme konusunda
oynad rol, yakn dnemli birok almada ortaya konmutur.80 Yasal y
kmll bireysel sorumluluktan ayran sosyal hak, toplumsal bnyenin

77 J . Jaures, 12 Temmuz 1905 tarihli meclis oturumu, ak. Hartzfeld, a.g.t., s. 71.
78 Temyiz mahkemesinin itihadna gre eer ii pay deme ykmhl altnda deilse, pat-
. ron payn deme zorunluluundan muaf tutulur. "Ykmllk" bylece ksmen tercihe bal
olur. O donem iin iiler arasnda ancak bir aznln 65 yana eriebildiini de eklemek gere
kir: ii katk paynn cretten kesilmesine iddetle kar kan CGTnin kar-propagandasn
da buna "mezarda emeklilik" denecektir. 1910 tarihli yasann baanszl, 1932 ylndaki sos
yal gvenceler yasasnn ncleri tarafndan resmen kabul edilecektir. "Btn alma bakanla-
- nnn, btn bte raponrlerinin ardndan, yapabilebileimiz tek ey sistemin kn sap
tamaktr." (Edouard Gringa'nn raporu, Documtnts parlanentairts, Mebus Meclisi, ek no. 5505,
31 Ocak 1923 tarihli oturum, s. 36).
79 N. Murard, La protection socialc, u Decouvene, Paris, 1898.
80 Ozellikle J. Dorzelo, L'invrntion du social, a.g.e. ve F. Ewald, L'Elill providtncc, a.g.e.
274
farkl kesimlerini bir araya getiren dayanmann sonucu olarak, karlann
toplumsallamasn dikkate alabilir. Bylece, toplumun karlkl olarak bir
birine bal paralar kmesi olduu anlay ile bu toplum zerinde pratik
mdahale tarzlan yani gvence teknii arasnda dorudan bir balant ku
rulur. Sosyal gvence, taraflar bunun bilincinde olmasa bile bir dayanma
tarzn devreye sokar. Emeki, dier pay sahipleriyle dayanma iinde ol
mak amacyla gvencelerden faydalanmaz, fakat dayanma iindedir. Onun
kan, gvence alanlardan oluan kolektifliin dier yelerinin karlaryla
karlkl olarak baldr. Bireysel bir risk, bir gruba katlm erevesinde g
vence altna alnm olmakla "karlanr."
Gvenceye bu bavurunun esasen yeniliki kapsam, neredeyse sonsuz
saydaki duruma uygulanabilir olan ilemsel bir matris salamasyla ilgili
dir. Baka deyile, riskin karlanmas ilkesi, karlanan riskin niteliine ba
l deildir. Kazaya, yangna, dona ya da su basknlarna kar "gvence alt
na alnm" olunabilecei gibi, ayn zamanda -ve zellikle- hastalk, isiz
lik, yallk, lm de risk olarak grlebilir. Bunlar az ok ihtimal dahilin
deki ya da u veya bu dnemde meydana geldiinde daha ok ya da daha az
ihtimal dahilinde olan tehlikelerdir ve bu durumlar hesaplanabilir. Byle
ce sosyal yaam -en azndan eilim olarak- bir miktar (sosyal) riske indir
genebilir. Btn risklere kar gvence altnda olmak, tamamen gvende ol
mak demektir.
Devlet bu tr bir olaslk yelpazesi karsnda ne yapabilir? 81 Btn riskleri
karlayabilmesi ynnde gl bir talep olmasna ramen, elbette bunu ya
pamaz. Fakat Dupont-White'n ifadesini kullanrsak, "kolektif karlarn y
neticisi" rol asndan, zellikle nemli ya da zellikle anlaml riskler var
dr; nk bunlarn kolektif karlar zerinde etkileri vardr ve sonunda top
lumsal kaynaml tehdit edebilirler. rnein, i kazas sadece bir iinin
bana gelen bahtsz bir olay deildir. Bu ayn zamanda, topluma zg bir ol
gudur ve genel karn temsilcileri, bunun kabul edilebilir olup olmadn,
hangi bedelle ve hangi biimde kabul edilebileceini sorgulayabilirler: Or
tak kar adna bunun mmkn olduunca rasyonel bir ekilde idare edilip
edilemeyeceini kendilerine soracaklardr. Hizmetleri herkesin karna hiz
met eden baz kiiler zellikle byk risklerle kar karya kalabilirler. Top
lumsal btnn paralan arasndaki dayanma, karlkl bamllk, onla
rn durumunu telafi edebilecek baz dzenlemeleri merulatrabilir. Kaza-

81 Sigorta elbette "zel" bir uygulama olabilir ve kkleri de zel inisiyatiflerde bulunmaktadr. r
nein Ortaa'dan itibaren uygulanan deniz sigortas: O dnemde deniz ulamnn byk risk
leri, bunlann ticari seforleri finanse eden farkl kurumlar tarafndan paylalmasn gerekli kl
yordu. Fransa'daki ilk hayat sigortas irketi olan Krallk Sigorta Kumpanyas 1797 ylnda ku
ruldu, fakat bu da, adna ramen, zel bir kumpanyayd. Keza, farkl yardmlama kurumlan
da gvence ilkesi zerinde ilev gren, fakat devlet garantisi olmayan derneklerdir.

275
nn kiisel etkisi, kolektif yarar tayan bir uygulamann sonucundan baka
bir ey deildir. Kurbanlarn ya da ailelerin grd zarar telafi etmek sade
ce adalettir; ama burada bahsedilen, toplum dayanmasn srdrme zorun
luluu olarak sosyal adalettir.82 Keza, yallk dnemleri de gvence altn
da olmaldr, nk kolektif kara hizmet eden bir iletme iin alm bir
emekinin ihtiyalarnn gvence altnda olmas adil bir durumdur.
Bu sonular, yeniden zerinde durmay gereksiz klacak kadar gl bir
ekilde ortaya kmtr. Buna karlk, gvencenin tevik edilmesinin, en
azndan hukuksal dzenin dnm kadar nemli bir dier sonucu daha
vardr. Ancak yirmi yl akn sre nce Henri Hatzfeld tarafndan dile geti
rilen kurucu sezgilerden sonra adeta unutulmu gibidir. Bu, bizzat mlkiye
tin dnmdr; tarihsel bir dou hikayesi olsa da, tarihsel nclleri olma
yan bir sosyal mlkiyet trnn tesis edilmesidir.
nk gvenceyi [sigortay) sadece hukuksal sonularna odaklanarak
dnmenin yetersizliini ortaya koyan bir paradoksa dikkat ekmek gerek
mektedir. Gvence, evrenselci bir tekniktir. Bu, Franois Ewald'n deyiiyle,
en azndan eilim olarak btn sosyal risklerin karlanabilecei "gvence
temelli toplum"un yolunu aar. Bu ayn zamanda "demokratik" bir teknik
tir; u anlamda ki, gvence altnda olanlar bir kolektivitenin iinde, benzer
ve birbirinin yerine geebilir bir konum igal etmektedir. Bununla birlikte -
ciddiye alnmas gereken bir paradokstur bu- zorunlu sigortann ilk uygu
lamalar, toplumsal konumunu yitirme tehdidi altndaki kategorilerle snrldr.
Farkl biimlerde karlanan risk -i kazas, hastalk, muhta yallk-, as
lnda korunmasz ve krlgan bir durumdan sefil bir duruma dme riskidir:
Kazann ya da hastaln ii btesinin ereti dengesini bozma riski, ypran
m ve geim kayna olmayan bir cretlinin yalanma riski, vb. Muhtala
ra yardm ykmllyle ilgili tartmalarda ve sanayi ya da tann emeki
lerinin emeklilik ykmllyle ilgili tartmalarda daha nce szn etti
imiz tutum deiiklikleri bunu ortaya koyar: Kimileri cretliler iin emek
lilik ykmllnden kanmak amacyla muhtalara yardm ykmll
ne raz olurken, dierleri ise muhtalar iin yardm hakkndan ksmen da
ha tatmin edici olan ii ve kyl emeklilii formlne boyun emek zorun
da kalrlar.83
llk bata, gvence sanki yardmn benzeriymi gibi grlr. Akas bu, yar
dma muhta duruma debilecek kiilerin kendilerini gvence altna almak
zorunda olduklar anlamna gelir. Azami bir gelirin stnde, gvence iste-

82 Paradigmaik rol Franois Ewald (L'Eta providoct, a.g.e.) tarafndan olduka geni biimde
vurgulandgndan burada ele almayacam i kazalan zerine 1898 tarihli yasann amac budur.
83 Bkz. F. Neer, "Les reraies en France au cours de la ptriode 1895-1945", Droi social, no.
9-10, Eyll-Ekim 1965.
276
e baldr. Yksek cretleri ya da malvarlklar sayesinde geim imkanlary
la muhtalktan korunan toplumsal kategoriler, zorunlu gvefcenin dnda
kalrlar. tk gvence yasalar, toplumsal yapnn kolektif olarak gvence alt
na alnmas gereken alt kademeleri ile kendi geim kaynaklaryla, yani ken
di mlkleriyle, kendi zel mlkiyetleriyle kendilerini gvence altna alabilen
st kesimler arasnda bir aynn izgisi varsayar.
Dolaysyla, zorunlu sigorta balangta genellemi bir gvenlik sistemi
ni tevik etmekten ok uzaktr. nceki durumdan tam bir kopma meydana
getirmedii gibi, yeni bir rasyonellik rejiminin olumasna da yol amaz.84
Toplumsal antagonizmalar ynetme konusunda yeni bir paradigma nerir;
ki bunun uygulanmas karmak sosyal-tarihsel koullara bal olacaktr. Bu
saptama iki g sorunu ortaya karr. Evrenselci bir teknik olan sigorta ne
den balangta halen toplumsal itibarszlkla nitelenen zel durumlarn so
rumluluunun stlenilmesiyle snrl kalmtr? kinci olarak, formel bir ev
rensellikten gvence temelli bir toplumun dlyata haline gelerek cisimle
en bir evrenselcilie gei hangi koullarda gerekleir? (Arka planda ise,
ada konjonktrn merkezinde nc bir soru bulunmaktadr: Gvence
salayarak riskleri nlemenin evrenselliini hangi koullar istikrarszlatr
mtr ve gnmzde nasl yeniden genellemi bir sosyal gvencesizlik ris
kiyle kar karya kalm bulunuyoruz? )
Bu sorulara cevap verebilmek iin, 20. yzyl banda (cretli) emek, g
venlik ve mlkiyet arasnda kurulan yeni ilikileri dikkate almak gerekir.
Gvenceden ilk yararlananlarn hayatta kalmak iin tek sahip olduklar ey
emekleridir. Onlar mlkiyet dzeninin dna yerlemi proleterlerdir. Ml
kiyet ile emek kartln temsil ederler, ki bu kartlk her zaman iin g
venlik ile gvensizlik arasndaki kartlkla ifade bulmutur. Bu mlksz
lere gvence salamak, sadece emek ile gvenlik arasndaki ilikiyi dei
tirmekle kalmayacak, mlkiyet ile emek arasndaki ilikileri de deitirecek
tir. Bu noktada, "mlkiyet kaynakl gvenliin hukuki gvenlie glkle
dnm"n kavramay deneyen Henri Hatzfeld'in at yolu takip edece
iz. 85 Fakat bu geiin modern "cretliler toplumu"na gtrecek bir altst
oluun ilk evresi olduunu da gstereceiz: toplumsal kimliin mlkiyetten
ziyade cretlilik zerinde temellendii bir toplum.
Charles Gide 1902'de unu belirtir: "Mlk sahibi snf asndan mlkiyet,
dierlerini neredeyse gereksiz klan toplumsal bir kurumdur." 86 Dier taraf-

84 Franois Ewald'n L'Eta providmcc, a.g.e.'deki etkileyici kurgusuna bu ekince getirilebilir. G


vencenin uygulanma koullann anlamak, cretliliin dnmlerini analiz etmeyi gerektirir.
85 H. Hatzfeld, "La difficile mutation de la stcurite-propriett a la securite-droit", Prtrnir, no. 5,
Mart 1982.
86 C. Gide, Economie sociale, Paris, 1902, s. 6.

277
tan bu saptama sosyalin btn alann bir noksanlk mekanna, mlkiyet nok
sanlna yerletirmek anlamna gelir. Ve aslnda bu tarihe dek ( 1902), nce
ki blmde sz edilen "sosyal" kazanmlann ou, sadece mlkiyetin sala
yabilecei zerklikten yoksun olma durumunu iyi kt (daha dorusu iyiden
ziyade kt bir ekilde) telafi etmeye alan "yapay birer taklit" niteliinde
dir. Sosyal sorunun dm noktas tam da budur: Emekilerin ou korun
masz ve sklkla sefil haldedirler; dolaysyla mlkiyete bal korumalardan
yoksun kalrlar. Fakat bu terimlerle, yani emekle mlkiyetin mutlak kartl
erevesinde ortaya konduunda, sorun zmsz kalr. Sosyal sorunun yeni
den formle edilmesi, mlk sahibi ile mlksz arasndaki bu kartl ortadan
kaldrmaktan deil,87 yeniden tanmlamaktan, yani zel mlkiyetin yanna
baka trde bir mlkiyeti -sosyal mlkiyet- koymaktan ibaret olacaktr; byle
likle, gvence eksiklii yaamadan zel mlkiyet alannn dnda kalnabilir.
Burada bir dzlem deiimi sz konusudur. Sosyal gvenlik, devletin hi
mayesi altnda ve emek vastasyla, bir tr mlkiyet aktanm ile gerekleir.
Gvenlik ve emek, zde birbirine balanacaktr; nk cretlilik etrafnda
yeniden rgtlenen bir toplumda, geleneksel olarak mlkiyetin salad ko
rumalann modem trdeki benzerini reten ey, emee tannan statdr. Ev
relerini tek tek belirtme zahmetine artk giriilmesi gereken -nk kelime
nin tam anlamyla bugn bu tarihin miraslanyz- ok uzun bir parkurun
van noktas budur.
Devrim dneminden itibaren, emek ile mlkiyet arasnda yeni iliki
ler kurma sorunu, stelik karmak biimler altnda ortaya konmutur. So
run ncelikle mlkiyet alan dnda kalan ve emek dnyasnn zn tem
sil eden kitlenin ortaya koyduu politik aporia biiminde grlr. Hibir e
yi olmayanlardan ve dolaysyla aslnda bir "hi" olan insanlardan oluan bu
"drdnc zmre" sosyal pakta nasl dahil edilebilir? 88 1793 anayasasnn
kabulnden nceki tartmalar srasnda Bakan Harmand grlerini y
le ifade eder:
Hukuksal olarak politik bir eitlii elde ettikten sonra, en gncel ve en can
alc arzumuzun fiili eitlik olacan adil olmak isteyen herkes benimle bir
likte itiraf edecektir. Ben daha fazlasn sylyorum: Bu fiili eitlik arzusu

87 zel mlkiyeti kaldrmaktan yana olan, fakat en azndan Bat Avrupa'da pek etkili olamam
"kolektivist" seenekler hari. 1 9 1 7 ylnda Rusya'da zarer kazanan trde bir devrimin sosyal
soruna dair dier -"kolektivist" - seenei dayatu kukusuz sylenebilir.
88 Bkz. Dufoumy de Villiers, Trait du quaritme ordre, a.g.e. Yine l 789'dan itibaren, dknler
yurduna yerletirilmi raklann mfettii ve Dilencilik Komitesi yesi olacak L.ambert, Kuru
cu Meclis'e ar yaparak "insan Haklan Bildirgesi'nde ve anayasada hkme balanm nemli
adalet ilkelerini mlk sahibi olmayan snfn korunmasna ve varln srdrmesine zel olarak
uygulamak"la grevli bir komite kurulmasn teklif eder. Dilenciliin Kkn Kazma Komitesi
bu inisiyatife cevaben kurulmutur (bkz. L.-F. Dreyfus, Un philosophe d'aurefois, a.g.e., s. 147).

278
ya da umudu olmadan, hukuksal eitlik acmasz bir yanlsama olarak kalr
ve vaat ettii hazlar yerine, yurttalarn en yararl ve en kala9alk blmne
Tantalos ikencesi yapar.
Ve Harmand u temel soruyu sorar: "Sosyal kurumlar, insana doann ver
medii bu fiili eitlii toprak ve sanayi mlkiyetine zarar vermeden nasl sa
layabilir? Tann yasas karmadan ve servetleri paylatrmadan bu eitlie
nasl eriilebilir?" 89
Marcel Gauchet bunu modem sosyal sorunun dm noktas olarak grr
ken cumhuriyet rejiminin gelip arpaca temel aporiay -"Yurttalarn zgr
ln ve eitliini eksiksiz biimde ifade eden bir iktidar aygt oluturmada
ki baanszlk"-90 ve insan Haklan Bildirgesi'ni sosyal haklarn gelitirilmesiy
le tamamlamann imkanszln da saptar. Hakl olarak: O dnemde byle bir
"eitlik", "toprak ve sanayi mlkiyetine zarar vermeden [ ... ] tann yasas
karmadan ve servetleri paylatrmadan" nasl mmkn olabilir? Zorunlu g
vence/sigorta halini alacak bir referans deiimi olmadan bu mmkn deil
dir. Fakat 18. yzyln sonunda byle bir "zm" ne gerekletirilebilir, hatta
ne de kukusuz tamamen dnlebilir olduundan, devrimciler baka
zm nerirler. Ama bunlar arasnda da gerekten seim yapamamlar ve so
nuna kadar gtrememilerdir. 91 Bunlar, mlkiyet ile emek arasnda var olan
ve uzlatrmaya altklar kartlk zerine eitlemelerdir.
Birinci zm nerisi yledir: "Yardm hakk - istihdama serbest eriim"
ifti, "mlk sahibi olmayan snflar"a, yani alabilecek durumda olmayan
lara (yardm hakk) ya da i bulacandan artk emin olan eli kolu tutan kim
selere asgari bir gvence salar. Fakat grdmz gibi (4. Blm), yardm
hakk Thermidor dneminde pek varlk gsteremedi ve emek pazarnn al
mas, emekilerin bamlln ve sefaletini ortadan kaldrmak yerine, yok
sullamann yolunu at.
Paralel olarak benimsenen ikinci yol, mlkiyete eriimi genelletirme a
basndan ibarettir. Dilencilik Komitesi'nin almalarnda bu zaten vardr.
Komite, "yoksulluun mlkiyetle ortadan kalktna ve almayla yatt
na inanr. Bu nedenle, senyrlk ve kilise mallarnn belirli bir ksmnn,

89 15 Nisan 1793 tarihli sylev, Archives parlanmaires, c. LXII, s. 27 1 , ak. M. Gauchet, La rtvo
lution des droits de l'Homme, a.g.e., s. 214.
90 A.g.e., s. 201.
91 Yardm cemiyeti devrimci duncenin nemli bir bileenini olutursa bile. Bkz. La Rochefou
cauld-Liancourt'un kaleme ald Dilenciliin Kkun: Kazma Komitesi'nin "Drd:nc: Rapo
ru" (a.g.e.) ve zellikle ]. A. N. Condorcet, Esquisse d'un tableau historique des progrts de l'esprit
hunain, Paris, Yl ili. Bu eserde, "insan Tininin Gelecekteki ilerlemeleri" adl onuncu bl:m,
eitsizliklerin azalnlmasna "toplumsal matematii" uygulamaya alr. Fakat bu yardm cemi
yeti gn:ll: olarak kalr ve yardm hakkndan farkl olarak, bu "gniler" hibir uygulamaya
balang tekil etmez.
279
ok sayda alcnn eriebilecei ve bir aileyi yaatmaya yeterli olacak ekilde
ok kk hisseler halinde satlmasn emrederek, mlk sahibi saysn art
trmak iin mevcut duruma el koymay Meclis'e nermeyi dnecektir." 92
La Rochefoucauld-Liancourt, ulusal mlklerin satyla grevli "Devir
Komitesi"nin de raportryd. Orada da bu tavr savunacak, ancak belli ki
haan kazanamayacaktr; nk bilindii gibi, bu mlkler esasen zaten mlk
sahibi olanlarn yaranna sata kanlmt. Muhta durumda olanlara "al
p iletmeleri iin" senyrlk mlklerinin datm eklindeki benzer neri
nin akbeti de benzer olmutu.93 Bu ayn zamanda 1794 ylnda Ulusal Ha
yr leri Kitab'nn bandaki Barere Raporu'nda da sunulan bir neriydi.94
Mantki sonucuna vardrldnda, bu seenek mlkiyete eriimi genel
letirerek mlk sahibi olan ile olmayan kartln ortadan kaldm ve dev
rim dneminin toplumsal imgeleminde derinden yer eder. "Geni bir sn
fn mlkiyetten yoksun braklmas, hangi ynetim biiminde olursa olsun,
yoksulluun her zaman iin daimi ve zorunlu bir ilkesi olacaktr."95 Mlk
leriyle ve tercihen topraklaryla vatana bal olduklanndan, ulusa sadk k
k mlk sahiplerinden oluan bir cumhuriyet ideali. "Herkese biraz toprak
vermeli," der Saint-J ust. 96 Bu ideal Saint-J ust gibi politik bakmdan en "ile
ri" sekinlerin ideali olarak kalr. Ama ayn zamanda halkn da bir zlemi
dir. Albert Soboul, dnem iin en radikal toplumsal taleplerden birinin Bota
nik Bahesi cumhuriyetileri seksiyonu tarafndan 2 Eyll l 793'te Konvan
siyon'a iletildiini belirtir. Talep unu ngrmektedir: "Bir kiinin sahip ola
bilecei topran azami bir snn olmaldr, kimse belirli bir miktar hasat iin
gerekenden daha fazla topraa sahip olamamaldr; bir yurtta sadece tek bir
atlyeye, tek bir dkkana sahip olabilmelidir." Bylece, diye ekler dileke sa
hipleri, bu nlemler, "ok byk servet eitsizliini yava yava ortadan kal
dracak ve mlk sahibi saysn oaltacaktr. " 97

92 Procts verbaux ct Rapports du Comitt, a.g.e., "Plan de travail", s. 318-319.


93 "Ulusal meclis 1 ... 1 mlk sahiplerinin saysn arttrarak yoksullukla gl biimde mcade
le edebilir; mevcut durum ona karmamas gereken -nk bir daha tekrarlanamayacak- bir
frsat vermektedir. Senyrlk mlklerine bal olan yaklak on be ile yirmi milyon dnm
lk bir arazi, orak fondalklar altnda, bataklklann bal altnda ya da geleneklerin zorbal
altnda can ekimektedir. Verimli klacaklar topraklann bir ksmnn kendilerine devriyle,
emeklerinin bir blmnn karl denecek olan muhtalarn kol gcyle, ekime geri ka
zandnlacak bu topraklar onlar sefaletten sonsuza dek koruyacak, bahtsz ailelere rahatlk sa
layp bunu genelletirecek ve onlar kendi z kartan ve sizin iyiliiniz sayesinde onlan vatan
larna balayacaktr" (a.g.e., "Quatrieme Rappon", s. 388).
94 Barere, "Rappon sur !es moyens d'extirper la mendicitt et sur !es secours que la Rtpublique do
it accorder aux citoyens indigents", a.g.e.
95 Procts-verbaux et rapport du Comitt... , a.g.e., "Plan de travail", s. 315.
96 Sain-Just, Fragmmt sur fes insiutions rtpublicaines, ed. C. Nodier, Paris, 1831, ak. M. Bouvi
er-Ajam, Hisoire du travail en France, a.g.e., c. 11, s. 30.
97 Akt. A. Soboul, Paysaru, sans-culottes et jacobins, Paris, 1966, s. 133.

280
Byle bir ideal, Devrim'den sonra da, hem halkn iinde hem de sosyal
reformcular arasnda varlk srdrecektir. Kronolojik olarak konuursak,
bunlann ilki olan Simonde de Sismondi, ekonominin vahi geliiminin za
rarlanyla mcadele etmek iin gereken areler konusunda -bir nokta hari
ok flu kalr: "Mmkn olduunca ok sayda emekiyi tarlalarda tutabil
mek" amacyla, zorunlu ama snrl bir tann reformuna giriilmelidir.98 Ye
niden topraa balama, belediye mlklerini almayan muhtalar arasnda
bltrmeyi neren Louis-Napoleon Bonaparte dahil,99 "genellemi sefa
letin kkn kazmak" iin nerilen ou zmde tekrarlanan bir referans
olacaktr. "Topraa geri dn" zlemleri, 19. yzyln ge dnemlerine ve
sonrasna dek uzanacaktr. stelik yalnzca -rnein- Le Play'le birlikte de
il, 111. Cumhuriyet'in politik ahsiyetleri arasnda da grlecektir. 1 00 Vichy
rejiminin krsal zlemlerinden sz etmeye gerek yoktur sanyorum.
Fakat mlkiyetin dorudan doruya yeniden datm biimindeki bu se
enein pratik sonulan olmad. Sanayileme ve ehirleme dikkate alnd
nda da zaten olamazd. Gerekten de bu seenek cretli emek kesiminin
daraltlmasn varsayar; oysa sanayi toplumunun kurulmas cretli emein
yerletirilip gelitirilmesini gerektirir.
Bununla birlikte, zel mlkiyeti toplumsal ilevleri yararna greceletir
mekten ibaret nc bir seenein de devrim dneminde ortaya kt sy
lenebilir. Bu seenek Rousseaucu gelenee balanabilir: "Benim dncem
[ ... ] zel mlkiyeti kesin olarak ortadan kaldrmak deildir; nk bu im
kanszdr, fakat onu en dar hudutlar iine kapatmaktr. Tek kelimeyle, dev
let mlkiyetinin mmkn olduunca geni, gl olmasn ve yurtta ml
kiyetinin ise mmkn olduunca dar, zayf olmasn istiyorum.'' 101 Rousse
au'nun rencisi olan Mably papaz da toplum dzeninin zel mlkiyetin
kutsanmas zerinde kurulmasna itiraz eder. 102
Bu marjinal bir ynelim midir? Kurucu Meclis yeleri, mlkiyet hakkn
insan haklannn arasna gayet iyi dahil etmilerdir ve Konvansiyon da "kim
ki tann yasalan oluturmay ya da toprak mlkiyetini, ticaret ya da sana
yi mlkiyetini ykc her trl yasa ya da nlem nerir ya da buna kalkr",
98 Simonde de Sismondi, "De la richesse territoriale", Revue mrnsudle d'tconomie politique, ubat
1834, s. 15.
99 L.-N. Bonaparte, L'e:xincion du pauptrisme, a.g.e.
100 Bkz. Kyllerden yana korumac bir politikann ateli savunucusu Jules Meline'in Le retour l
la terre et la surproduction indusridle, Paris, 1906. Yine 1923 ylnda, sosyal gvenceler zeri
ne yasa raportr mebus meclisinde yle gr belirtir: "Krsal kesimin boalmasnn yol aa
ca btn zararlan biliyoruz; kurtuluumuz topraa geri dntedir" (Documrns parlrnrna
ires, mebus meclisi, ek no. 5505, 31 Ocak 1923 tarihli oturum, s. 53).
101 J.-J. Rousseau, "Projet de Constitution pour la Corse", C. E. Vaugham, Thc political writing of
]]. Rousscau, Cambridge, 1915, c. il iinde.
102 Abbe de Mably, Doucs sur l'ordrc naurd et essrnticl dcs socitts, Paris, l 767.

281
bu kiinin lmle cezalandrlmasn oy birliiyle kabul etrnitir. 103 Fakat bu
dzenlemeler iki ekilde okunabilir: zel mlkiyetin koulsuz bir savunu
su olarak ya da son derece sosyal niteliinin kabul olarak. llk yorumu fazla
ne karmak kukusuz hakszlk olur. "Hala sylemeye gerek var m? Eer
mlk sahibi deilse hi kimse gerekten yurtta deildir. Vatan nedir? Do
duumuz toprak. Hibir ba bizi ona balamyorsa onu nasl sevebiliriz? Bir
lkeyi terk etmek iin ayaklannn tozunu silkelemesi yeten kimse onu nasl
sevebilir?" 104 Arka planda ise, gezgin serseri imgesi, evsiz barksz olduun
dan inansz ve yasasz olan "ayaklan tozlu" imgesi vardr. Mlkiyet toplum
sal varl temellendiren eydir; nk kiiyi belli bir yere yurda iyice yerle
tirir. En byk toplumsal belann, yani mensubiyet yitiminin aresi ve ku
kusuz o dnem iin tek aresi budur.
Dolaysyla, mlkiyet sadece ekonomik bir deer olarak grlemez. Sala
d zel yararlara da indirgenemez. Toplumsal aidiyetin zerinde ykseldi
i dayanak odur. rnein, yoksul yurttalann zarann telafi etmek iin dev
rim dmanlannn mallarna el koyan il. Yl 8 Ventse tarihli kararname
yi de demagojinin ya da politik arlkln tesine geip anlayabiliriz. Sa
int-Just bu konuda unu syler: "Devrim bizi lkesinin dman olan kii
nin mlk sahibi olamayaca ilkesini kabul etmeye yneltti... Yurtseverlerin
mlkiyeti kutsaldr, fakat komploculann mlk bahtszlara verilecektir." 105
Olas tercmesi: Yurtta yaratan mlkiyettir, ama yu rttalk kiisel mallar
dan zel olarak yararlanma anlamna gelmez; toplumsal grevler btnnn
temelinde mlkiyet bulunur. Nasl ki mlk sahibi olmadan gerekten yurt
ta olunamyorsa, ayn zamanda yurtta -yani Saint-Just'n dilinde "yurtse
ver"- olmadan da mlk sahibi olmaya hak yoktur. Mlkiyete evet; ama yay
gnl bakmndan snrl, kullanmlannda denetimli ve sosyal yaranna bel
balanan bir mlkiyet. Robespierre'e gre de, "servet eitlii bir efsanedir",
fakat "servetlerin an dalm, saysz ktln ve suun kaynadr.'' 106
Montanyar grubunun en radikal kanadnn tutumunun bu "lml" yoru
mu, baz mlkiyetlerin toplumsal niteliinin devrimi yapm olan politik
akmlann ounluu tarafndan aka tannm olmasyla dorulanm g
zkmektedir. rnein kilise mallanna ve vakflara ulus adna el konmas, La
Rochefoucauld-Liancourt dk gibi ll biri tarafndan nerilmi ve geni
apl bir onay grmtr. Neden? nk bu mallar yoksullann hizmetinde

103 18 Man 1793 tarihli yasa, akt. M. Bouvier-Ajam, Histoire du travail en Frau:t, a.g.t., c. 11, s. 30.
104 A. Duquesnoy,Joumal k l'Assanbltt const:wuu, Paris, 1894 basks, c. 1, s. 498.
105 Akt. M. Leroy, Hisoirc iks idtts socialts en Franct, c. 11, s. 272.
106 M. Robespierre, Projc k Dtclaration dts drois la Convenlion, 23 Nisan 1793. Buradan anl
yoruz ki Robespierre'e gOre mlkiyet, "her yunan, yasann gvencesi alunda bulunan mlk
parasndan yararlanma ve kullanma hakk"dr.
282
kullanlacaktr. Dolaysyla, bu sosyal hizmetin daha iyi rgtlenmesini sa
lamak amacyla, kamu hazinesini beslemeleri adildir. Fakat s<;muta yoksul
larn mlk haline gelecei iin, toplumsal yaran olduu dnlenler sa
dece bu trden mallar mdr? 10 Austos l 789'da, kilisenin ald verginin
kaldrlmas zerine Ulusal Meclis'te yaplan tartma srasnda Mirabeau a
rtc bir konuma yapar:
Toplum iinde var olmann tarzn biliyorum: dilenci, hrsz ya da cretli.
Mlk sahibi de cretlilerin bata gelenidir. Bizim kabaca onun mlkiyeti diye
adlandrdmz ey, tketimleri ve harcamalanyla dier bireylere datmak
la grevli olduu eyler iin toplumun ona dedii bedelden bakas deildir:
Mlk sahipleri, sosyal bnyenin araclar, vekilharlardr. 1 07

O dnemde cretli emein toplumsal saygnlktan yoksun olduu dikkate


alndnda, cretli teriminin mlk sahibiyle neredeyse eanlaml kullanld
n grmek gerekten de artcdr. Fakat Mirabeau burada kamu hizmeti
eklinde bir mlkiyet anlay tarif eder: Mlk sahibi, siparileri ve harcama
laryla sosyal bnyenin faaliyetini canlandran bir vekilharla zdeletirilir
ve bu ekilde, servetiyle bu bnyeyi beslemektedir. Bir vekilhar olarak, uy
gulad bu tr sosyal vekillikten sorumlu tutulabilir. Bylece devrim dne
minin hareketlilii iinde, zel mlkiyetin, stlendii sosyal ilevlerden yo
la klarak yeniden tanmland grlr.
Dndmzde, bu tutum grnd kadar zgn deildir. Esas me
sele daha ziyade tamamen zel bir mlkiyet anlaynn hegemonyasdr.
Gerekten de "eski toplum"da mlkiyet yaygn olarak sosyal bir mlkiyet
li. Korporatist ayrcalklar meslein kolektif mlkiyetiydi, yoksa birey ola
rak emekilerin deil; kamusal gaynmenkuller sanayi-ncesi ekonomide te
mel bir kolektif mlkiyet biimini temsil ediyordu; feodal mlkiyet ise ti
cari deerine indirgenebilen bir malvarl deil, topraa bal toplumsal ve
hukuki ayrcalklar btnyd. Kukusuz, liberalizm bu "arkaizmleri" or
tadan kaldrmak ve mlkiyeti -emek gibi- bir meta yapmak ister. Fakat na
sl ki emek ilikilerinin szlemeye balanmas toplumsal paralanmann bir
unsuru olacaksa, mlkiyetin tam anlamyla zelletirilmesi de sosyal bnye
yi mlk sahibi bireylerden oluan atomize bir yap haline getirme riski tar.
Bamsz mlk sahiplerinin basit birlii bir toplum oluturabilir mi? Politik
istikrarszla ve toplumsal alkantlara son vererek "devrimi tamamlamak"
gerektiinde, zel bir mal varlndan koulsuz yararlanma temelinde istik-

107 Ak. Maxime Leroy, Hisoirc dcs idtcs socialcs en Francc, a.g.c., H. G. Mirabeau 2 Nisan l 79l 'de
dncesini yle aklar: "Kullandmz mlkiyet hakkna toplumsal bir eser olarak bakabi
liriz. Yasalar mlkiyeti sadece korumakla, srdrmekle kalmaz, onu bir anlamda dogururlar."
(s. 270)

283
rarl bir dzen tesis edilebileceinden kuku duyanlarn says artar. Augus
te Comte'un tanklyla yetinelim:
Her tr insanlk durumunda, her bir yurtta aslnda bir kamu grevlisidir:
Az ok belirli katklan, onun hem ykmllklerini, hem de hak taleple
rini belirler. Bu evrensel ilke mlkiyete kadar geniletilmelidir; pozitivizm
mlkiyette, her kuan bir sonrakinin almalarn hazrlamasn sala
yan sermayeleri oluturmaya ve datmaya ynelik zaruri bir toplumsal i
lev grr. 1 08

Dolaysyla bireyin dilediince kullanmakta zgr olduu, ihlal edilemez


ve kutsal malvarl olarak mlkiyet anlay kendiliinden gelimez. Ku
kusuz bu anlay lnsan Haklan Bildirgesi'nde ve Napoleon yasasnda kayt
ldr; ticari alverileri de bu anlay ynetmektedir. Ancak, Devrim'e elik
etmi ve izlemi usuz bucaksz fikir ynn, toplumsal dzenin tek teme
li olan bu "burjuva" mlkiyetin ykseliine indirgemek son derece kstla
yc olur. Mlkiyetin mutlak niteliine itiraz edenler ise sadece bu mlkiye
tin ortadan kalkmasn isteyenler ya da "kolektivistler" deildir. Mlkiye
tin toplumsal ilevlerine gsterilen dikkat, onu emek meselesine yaknla
trr. Bu durumda mlkiyet, toplumun faaliyetini canlandran eydir (Mira
beau) , "yapt iler" ile kuaklar arasndaki sreklilii salayandr (Com
te) . Ksacas, zel mlkiyet sadece sahiplenilme tarz deil, kullanmlar da
dikkate alndnda toplumsaldr. zel mlkiyetin emekten mutlak kopuu
daha da tartmaldr; nk emek, son tahlilde, servetin kaynadr. Fakat
liberal kavran iinde, mlkiyetin kullanmlar ile sahiplenilme tarz ara
snda bir ayrm varln srdrr. Mlkiyet, salad toplumsal fayda ara
clyla aklanr (patronlar kendi mutlak stnlklerini srekli olarak by
le dorulayacaklardr: Emekilerin yaamasn salayan ey iletmelerdir) .
Fakat mlkiyete zel olarak sahip olmak, mlkiyetin nasl kullanlacan
da belirler. Tamamen liberal bu mlkiyet anlaynn elikisini aabilir ve
-en azndan baz kullanmlar iin- onu olduu haliyle kabul edip kolektif
faydasn n plana karabilir miyiz? ahsi kullanmlarn keyfiliinden kur
tulan ve genel karn hizmetinde olan bir sosyal mlkiyet ancak byle ta
nmlanabilir.

Mlkiyet aktanm
Bu sosyal mlkiyet tematii, 1880'li yllardan itibaren temel bir tartmann
konusu olur. "llerlemeci cumhuriyetiler", bireycilik ile sosyalizm arasn
da eit mesafede duran bir tutumu benimseyerek cumhuriyeti buradan ha-
108 A. Comte, Systtme de politique positive, Paris, 1892 basks, c. 1, s. 156.
284
reketle temellendirme olasln denerler. Alfred Fouille, 109 Emile de Lave
leye 1 1 0 ya da Leon Duguit'nin1 1 1 eserleri gibi nemli almalardaki temel fi
kir budur. Laveleye, Thiers'e kar domakta olan etnolojinin kaynaklar
n kullanr: "Toprakta tam mlkiyet, ok yeni bir kurumdur" 1 1 2 grn
savunur ve mlkiyeti ortak fayda zerinde temellendirmeye alr. Duguit
bu noktada u gr savunur: "znel mlkiyet hakk anlay yok olmak
ta ve yerini toplumsal ilev olarak mlkiyete brakmaktadr." 1 1 3 Sosyal ml
kiyet, kamu hizmetlerinin geliiminin merkezindedir. Kamu hizmetleri, her
kese ortak frsatlar -en bata da eitimi frsat- sunarak eitsizlikleri azalt
may salayacak olan kolektif mallan temsil eder. 1 1 4 Bylece, cumhuriyeti
devletin ilevlerine, rejimin az da olsa kutsal kitab -elbette laik!- olan Ma
nuel rtpublicain'inde I Cumhuriyetinin El Kitab] Bami'nin niteledii gibi
somut bir ierik verilebilir: "Devlet, tm lkeyi kurallara balamak ve y
netmekle grevli kamusal gler btndr." 1 1 5
Konvansiyon yesi Hammond'un -"Sosyal kurumlar, insana doann ver
medii bu fiili eitlii toprak ve sanayi mlkiyetine zarar vermeden nasl sa
layabilir?" biiminde- ortaya att aporia alm mdr? Eitlik ile eitlik
ilik birbirine kartrlmazsa, bir anlamda evet: Sosyal kurumlar, herkesin
"kamusal olan"a katlmn desteklemektedir. Toplum, Leon Bourgeois'nn
dedii gibi, "herkese ulatrlabilir olan sosyal mallan btn yelerine ama
ya" balar. 1 1 6 Sosyal mlkiyetin ve kamu hizmetlerinin geliimi, bylece kla
sik liberalizmin bireyciliine-bencilliine kar dayanmac programn ger
eklemesi anlamna gelir.
Kolektivizmle kantnlmamas gereken bu kolektif mlkiyetin nemi, ii
partisinin lml ynelimleriyle onaylanr. Bu "olaslklar", 1 1 7 kolektif ml
kiyeti burjuvazinin hegemonyasyla mcadele etmek iin gerekli sosyal d
nmlerin temeli haline getirirler. Devletin iskeleti olan kamu hizmetlerin
de, kapitalist snfn haksz yere el koyduu insan emeinin somutlamas-

109 A. Fouille, La propritte sociale et la dtmocratie, Paris, 1884.


110 E. de laveleye, De la propriet' et de ses Jonnes primitives, Paris, 1891.
111 L. Duguit, Le droit social, le droit individuel et la transfonnation de l'Eta, Paris, 1908.
112 E. de 1..aveleye, a.g.e., s. 542.
113 L. Duguit, a.g.e., s. 148.
114 Bkz. C. Nicolet, L'idee republicaine en France, 1789-1 924, Gallimard, Paris, 1982, zellikle X.
blm.
115 J. Bami, Manuel republicain, Paris, 1872, s. 420.
116 Bkz. yukarda, Deux Discours de M. Uon Bourgeois, a.g.e., s. 22.
117 Kapitalist rejimin banndaki ksmi reform olaslklanndan yararlanmak isteyen sosyalistlere
"olaslklar" ya da "Broussecular" denir. Bunlar, Jules Guesde'in ban ektii Marksist ei
lim ya da dorudan eylemci sendikalizm gibi toplumun radikal ve acil dnm yandalanna
kar karlar (bkz. G. Weill, Histoire du mouvement social en France, 1852-1902, Paris, 1904, s.
224 ve devam).

285
n grrler. Olaslk versiyonu iinde sosyalizmin ortaya k, insan eme
inin sosyal faydasna -kamu hizmeti biiminde- yeniden sahip kma ze
rinde temellenebilecektir.
lktidan ele geiren eitli snflarla birlikte hkmetler deise de, devlet ba
ki kalr ve insan emeinin her kategorisini yava yava dntrerek, kamu
hizmeti ad ve biimi altnda bunu kendine mal ederek, normal geliimine de
vam eder. Devlet, zaten tesis edilmi kamu hizmetlerinin btndr. 1 1 8

Bununla birlikte, kamu hizmetlerinde cisimleen bu sosyal mlkiyet bii


mi, kiisellikten bamsz olmas anlamnda da kolektif bir mlkiyet olarak
kalr. zel bir ahs, onu kendine mal edemez. Bundan byle eer zel ml
kiyetten yoksunsa, kiiyi sosyal bakmdan korunmasz klan bu ahsi riskler
-hastalk, isizlik, yallk...- ortaya ktnda, bu mlkiyet onun iin yeter
siz bir destek salacaktr. Emekinin alamaz duruma dtkten sonraki
mrnde daimi hale gelebilecek bu koullar altnda, emeki kamu hizmet
lerinin kolektif bir kullancs olmakla yetinemez. rnein i gremez hale
geldikten sonra da beslenmeye ve barnmaya devam etmek gibi, kendi kii
sel imkanlaryla karlamas gereken kiisel ihtiyalar olacaktr. Fakat onun
zel mal varl yoktur. zel olmayan -dolaysyla sosyal olan- ama zel kul
lanma elverili, kiisel olarak tahsis edilebilir bir malvarl mmkn mdr?
Hammond'un ifade ettii aporia'ya bir cevap verecek gerek felsefe ta bu
lunmutur. Bu, zorunlu sigorta nlemlerdir: Kayna ve ileyi kurallar sos
yal olan, fakat zel ilev gren bir malvarl. 1 1 9
zel mlkiyet hegemonyasnda tehlikeli bir atlan olutuunu, mlki-
118 P. Brousse, La propittt collective et !es services publics, Paris, 1 883, Editions du Proletaire (ii
panisinin yayn organ). Burada 1910'daki yeni basksndan aktanlmr, s. 27. Reformcu sos
yalizm evresinde iki dnya sava arasndaki dnemde kendini gsterecek ulusallarma dok
trininin balangc burada grlebilir. Ulusallarmann ilk teorisyeni olan Henri de Man u ni
telemede bulunur: "Ulusallarmann z, mlkiyet aktarmndan ziyade yetki aktan mdr; da
ha dorusu idari sorun, sahip olma sorununa ve gdml ekonominin gerektirdii yetki siste
mindeki deiimlere baskn kar" (ak. P. Dogde (ed.), A Documrntary Study of Hmril de Man,
Princeton, 1979, s. 303).
l l 9 Gvence denekleri, yine de bireylerin sahip olabilecei sosyal mlkiyetin tek biimi deildir.
Sosyal konut, belirli kurallara bal olarak zel kullanma tahsis edilebilen kolektif mlkiyetin
dier nemli tarzn temsil etmektedir. Halk korunmaszhktan kurtarmak iin sosyal bir ml
kiyeti "halk"n kullanmna vermenin iki nemli biimi olan sosyal gvenceler ile sosyal ko
nut arasndaki -aa yukar ilk sosyal gvence biimleriyle ayn dnemde ortaya kan "ucuz
konutlar"dan, yaygnlamas sosyal gvenliin yaygnlamasna paralel olan byk HLM [ Ks
mi kamu Hnansmanyla yaplan konut projeleri] programlarna dek- bu paralellik, zerinde
durulmay hak etmektedir. Fakat bu noktalan gelitirmek yeni alanlar amay gerektirir. Yine
de bu dnce, sosyal korunmaszhklarla mcadele ynndeki inisiyatifleri Franois Ewald'n
"gvenceler toplumu" diye adlandrd eyin inasyla zdeletirmemeye davet eder. Ne ka
dar temel olsa da, gvenliki teknik, 111. Cumhuriyet'in kurulmasndan itibaren sosyal sekt
rn geliiminin btnn kapsayabilecek bir kavram gibi gelen sosyal mlkiyet alann kapsa
maktan uzaktr.

286
yet dzeninin uyank bekisi olan Adolphe Thiers'in muhalefetinden daha iyi
hibir ey aklayamaz. Scak yllar denebilecek 1848- lBSO'de, karlatrl
mas ilham verici olacak iki metin yaymlar. Mlkiyet zerine, 1 20 mlkiyetin
iddetli bir savunusu ve aklamas olarak, Thiers'in -hakl olarak- "burjuva"
denen anlayn dorulamak iin olas btn felsefi ve tarihsel argmanlar
seferber eder. Thiers, zel mlkiyetin toplumsal bir dzenin olas tek temeli
olduunu kantlamak iin btn tarihi ve felsefeyi zgrce yeniden yorumlar.
Dier metin, Yasama Meclisi'nin Yardm Komisyonu raporudur. 1 21
Bu raporda sadece alma hakk reddedilmekle kalmaz, yasal bir hayr
kurumu haline gelip yozlamamas iin hayrseverliin korumas gereken
"erdemli" karakteri savunulur (bkz. 5. Blm) ve ayrca Meclis'in emekli
sandklan oluturma projesi de ciddi biimde eletirilir. Bu eletiri biraz bek
lenmediktir; nk daha nce vurguladmz gibi, "alt snflarn kalkndrl
mas" konusunda uzman olan ou insan, gnlllk esasna dayal kalma
lar kouluyla karlkl tasarruf planlarnn eitli biimlerini tevik etmekte
hemfikirdirler. Fakat Thiers emeklilik hakkna kavumak iin -gnll bile
olsa- bir birikim yapma fikrine kar ok ekinceli yaklar. Tasarruf sandk
lar ile emekli sandklarn kar karya getirir. Tasarruf sandna para ya
trma "her zaman iin gnll olarak istenebilir; isizlik, hastalk durumun
da iiye hizmet edebilir; usta olmasn, ailesine bakmasn, yallnda ha
yatn idame ettirmesini salayabilir." 1 22 "Maddi ve manevi sonulan bak
mndan verimli"dir,1 23 nk zel mlkiyetin btn zelliklerini tar. Ta
sarrufta bulunan kimse, minik bir mlk sahibidir. Kukusuz asla bir rantiye
olamayacaktr. Fakat onun kk malvarl onu imdiden saygn kiiler s
nfna dahil eder. O kii, zel tasarrufu dolaysyla mlk sahiplii dzenine
yeniden entegre olmutur.
Buna karlk, bir emekli sandna katkda bulunmak ancak "snrl ve
fazla ahlaki olmayan" sonular meydana getirir ve bu ekilde hareket eden
kimse, "sonuta olduka dar bakl bir bencil"dir.1 24 nk bu yolla birik
tirilen sermaye sadece sanda paray yatran kiinin yararnadr. Fakat zel
likle " [ emeklilik) maann denmeye balanaca gne kadar, baka hibir
ihtiya iin kullanlamaz ya da bor verilemez." 1 2 5 Dolaysyla, sahip olan ki
inin serbeste kullanabilecei ve bir kapitalist birikim sreci iinde miras-

120 A. Thiers, De la proprittt, Paris, 1848.


121 A. Thiers, Rapport gtntral au nom de la Commission de l'assistanu et de la prtvoyanu publique,
a.g.e.
122 A.g.e., s. 1 14.
1 23 A.g.e., s. 1 15.
1 24 A.g.e., s.
s.
125 A.g.e., s. l l8.

287
lanna aktarabilecei, yani kelimenin tam anlamyla zel bir malvarln
temsil etmez. Bu nedenle, bu tr bir yatnn kesin olarak yasaklanamasa da
tasarruf sandklan kadar arzu edilir deillerdir. Bunun geliimi, "ounluu
ayartmak ve aldatmak iin yaratlm sahte doktrinlerin byyp taan bir
sel yata gibi ykselmeye balad dnem"e tarihlenir. 126 Ksacas, byle bir
sermayeletirmenin kolektivizmle mphem yakmlklan olduu ve gelecekte
taknlara gebe olduu sylenebilir.
Byle bir yarg, kukusuz ki mlkiyeti, ona sahip olan kiinin denetiminde
olan ve kendi soyundan gelenlere dorudan aktarabildii ahsi bir malvarl
ndan farkl bir biimde tahayyl etme konusuda Thiers'in ve saf liberalizm
yandalarnn yetersizliini ortaya serer. Fakat Thiers, ifade ettii ekince
siyle birlikte, para gibi dolamda olmayan ve bir meta gibi dei toku edil
meyen bir baka mlkiyet trnn ortaya kndan kuku duyar. Bu, ahsi
olarak elde bulundurulan bir maldan ziyade, bir kolektife ait olan ve belirli
bir hukuki kurallar sistemi uyarnca yararlanlabilen bir ayncalk olacaktr.
Thiers'in sermayelemeye bu direncinde kiisel bir ey yoktur. Gven
ce ykmllne kar tekrarlanan bir itirazn sert ekirdeidir bu. Thiers
buna an, hatta anlk bir yorum getirir; nk saf anlamda zel mlki
yet anlayna birok baka liberale kyasla daha derinden ve daha bilinli bi
imde balandndan, gnll katlm biiminde bile olsa, gvenceci tekni
in btn n koullann daha iyi alglar. yle ki, gvenceye/sigortaya ba
vurmak, zneyi aslnda sorumluluk ve mlkiyetin li'beral tanmyla eliik
bir dayanma diyagramna de Jacto dahil eder. Zorunlu gvence sz konu
su olduunda, bu sonu aikar bir hal alr. rnein ii ve kyl emeklili
i zerine tartmalar srasnda yann yzyl sonra geni lde gelitirilen
ve yeniden ele alnan da yine bu ayn argmandr. Denys Cochin 25 Haziran
190l'de Meclis'te yle der:
iiye tasarruflarn sizin emekli sandnza yatrmaya mecbur edecek huku
ki bir kural getirdiinizde, onu tercih edebilecei birok baka iten yoksun b
rakm olursunuz. Kyde bir tarla, bir ev, hayvan satn alr; ehirde alet ede
vat ya da kk bir dkkan satn alr. Patronlua ykseldiini grr. Ama siz,
onun kk sermayesini zel bir yere vakfederek, ona tek bir yatnn tarz da
yatarak onu cretli emeki konumuna hapsediyorsunuz. Gryorsunuz, bey
ler, sizin projenizin hatas yurttalar iki snfa blmek, onlar iki klan halinde,
patronlar ve cretliler olarak aynnakur. Aslnda, iki klan i ie geiyor, iki s
nf kaynayor. Emekliler listenizde tasarruf yapan iiyi bouna aryorsunuz;
o, size haber vermeden ve size ihtiya duymadan patron oldu, burjuva oldu. 127

126 A.g.e., s. s.
127 Akt. H. Hatzfeld, Du pauptrisme d la Stcurit sociale, a.g.e., s. 88.

288
llk bakta bu argman paradoksal, hatta kt niyetli gelir: Zorunlu sigor
ta yasasnn yandalar, yani kaba bir ifadeyle parlamenter sol, cretlileri ta
bi bir konuma hapsetmekle sulanr. Bununla birlikte, burada'derin bir sez
gi vardr. Henri Hatzfeld'in belirttii gibi, yaygnlaan zorunlu sigorta fikri,
sanayi toplumunun zgllnn ve bunun yol at toplumsal katmanla
mann geri dnsz niteliinin kabuln ierir. Sanayi toplumunda grev
blm giderek ne kmaktadr, fakat ayn zamanda toplumsal farklla
ma, geriye dn imkan olmayan daha karmak biimler almaktadr. Sa
dece mlk sahipleri ile hak ettiklerinde mlk sahibi olabilecek mlkszler
yoktur. cretli emek, toplumda yapsal bir konum edinmitir: cretliler hep
olacaktr ve giderek daha fazla sayda da daimi cretli var olacaktr. Bu du
rumda mlk sahiplii paradigmas toplumun btn yeleri iin tek bir or
tak ideal ve gvenliin tek teminat olarak kalabilir mi? Bu, giderek artan
sayda insann -sanayi toplumunun geliimi iin zorunlu olanlarn- geici,
ereti ilere yerlemesini kabullenmek olacaktr. Sorun, daha ziyade cret
li emei istikrarl hale getirmek ve -deyim yerindeyse- ona "haysiyet hazan
dnnah" deil midir? cretli emei, ortadan kaldrlabilecek ya da mlkiyet
sahibi olunarak kurtulunacak geici bir durum olarak dnmeye devam et
mek yerine, bunu bal bana bir stat olarak grmek gerek.
Bylece, sosyal gvencelerin ortaya k, modern toplumlarda toplumsal
katmanlamann geri dnsz niteliinin kabuln ve artk sadece mlki
yet zerinde deil, iblm zerinde de temellenebileceini gsterir. Tersi
ne, zorunlu sigortaya kar kanlar, toplumsal haysiyetin ve gvenliin tek
temeli olarak mlkiyetin hegemonyasn, bamsz mlk sahibi modelini sa
vunurlar. Bu ideal, byk toprak sahibi ve rantiye tarafndan temsil edile
bilir; ama ayn zamanda zanaatkar, dkkan sahibi, kk kyl tarafndan
da temsil edilir: Kyde birka dnm toprak ya da yerleebilmek iin birka
alet edevat satn almak, halkn da zlemidir. 1 28
Bylece, sosyal sorunun -zorunlu sigortaya kar- sadece mlk sahibi
olunmas yoluyla zlmesi, sadece snf karlarn savunmakla sulanan
mlk sahipleri ve ideologlar tarafndan desteklenmekle kalmaz. zellikle

1 28 Gvence zorunlulugunun emekinin kendi durumunu iyiletirmek ya da degitirmek iin ken


di tasarruOann zgrce kullanmasn engelledii ynndeki argman, elbette krsal kesim
emekileri iin de kullanlmtr: "Tanm iisinin yardm sand, onu kk bir rantiye deil,
kiik bir mlk sahibi yapmaldr. Buna gre, eer perspektifi ve giderleri onu topraktan vaz
geirmise, mlkiyetin salad saygnlktan ve haklanndan yoksun brakmsa, emeklilik bir
iyilikten ziyade bir tehlike olur" (A. Souchon, La erise de la main-d'ruvre agricole en France, Pa
ris, 1914, s. 159, ak. H. Hatzfeld, s. 284). Kylln ikinci Dnya Sava'ndan sonra sosyal
gvenlik sistemine girmedeki "gecikmesi", bu sistemle sanayileme ve sanayi cretlilii arasn
da mevcut ayncalkl balan tersinden aklar. Kylln ok uzun sre boyunca gvenlik
mlkiyet modelinin ve bu modelin en arkaik ekirdeinin -toprak mlkiyeti- esiri olarak kal
d sylenebilir.

289
Fransa'da sosyal gvenceye son derece inatla muhalefet edilmesinin anlam,
bunun btn mlk sahiplerinin -ya da mlk sahibi olmaya zlem duyanla
rn- Fransa'snn muhalefeti olduu anlalmazsa kavranamaz -"kkler"in
Fransa's kadar "bykler"in de Fransa's, dkkanclarn Fransa's, zanaatkar
geleneklerinin ve krsal kesimdeki kk mlkiyetin Fransa's, sanayi-kar
t Fransa-. Yeni gvenlik anlaynn, sosyal gvenliin kabul grmesi iin,
bu muhalefetin yenilmesini ya da en azndan zayflamasn beklemek gere
kecektir. Yava yava, ekingen bir ekilde, adm ileri iki adm geri, Fran
sz toplumunun yeniden cretli emek etrafnda odaklanmasn beklemek ge
rekecektir. Buna karn, bal bana cretli emein kabulnn de moder
nitenin tevikinde belirleyici bir evreyi temsil ettii anlalacaktr: toplum
sal konumlarn esasen iblmnde igal edilen yerle tanmland bir top
lum modeli.
Dolaysyla, gvenceci tekniin gereklemesini salayacak ey, mlkiyet
teki bir dnmdr: kelimenin dar anlamnda bir "mlkiyet aktanm"nn
teviki.1 29 Tasarruf edilen miktarlar otomatik olarak ve zorunlu bir ekilde
toplanr; bundan yararlananlar tarafndan yeniden piyasaya yatrlamaz; bu
toplamdan ancak hastalk, emeklilik gibi belirli durumlarda ya da belirli s
relerle yararlanlabilir ... Paylarn denmesi kanlmaz bir zorunluluktur; fa
kat devredilemez bir hak salar. Gvence altndaki kiinin mlkiyeti satla
bilir bir mal deildir, hukuki kstlamalar sistemi iine alnmtr ve mebla
lar kamusal araclar tarafndan datlr. Bu "vesayeti bir mlkiyet"tir,130 g
vence iin mlkiyettir. Bu mlkiyetin garantr olan devlet, koruyucu bir rol
oynar. Yine de bu bir "himayecilik" deildir: Devlet hayr datmaz, yeni bir
mal datm dzeninin bekisi olur.
Burada, dzenleme teorisinin gelirlerin toplumsallamas olarak ifade ede
cei ve toplumsal olarak datlabilir gelirlerin giderek daha nemli blm
n oluturacak eyin balang noktasndayz (bkz. 7. Blm). cret, emek
inin ve ailesinin yeniden retimini salamak iin en doru ekilde hesap
lanm emein cretlendirilmesi deildir sadece. alma d durumlar iin
bir tr emek rant oluturan bir pay da -"dolayl cret"- ierir. Bu al
ma haricindeki durumlar ncelikle olumsuz olarak tanmlanmtr: hasta
lk, kaza, retken olamayan yallk, almak gerekirken almann yete-
129 A. de Swaan, in Car: of he Stac, a.g.e., s. 153 ve devam. Ticaret hukukunun geliiminin ve
zellikle anonim irketlerin kuruluunun (24 Temmuz 1867 tarihli yasa) bu trden kolektif
mlkiyete yol am olmas da mmkndr. Alfred Fouille, sermayelerin birlemesi ile gven
ce deneklerinin birlemesi arasnda aka bag kurar: "Birlemi sermayeler karsnda, emek
ilerin de, gvence rejimi dolaysyla gc yz misli artm olan yardm sandklann ve tasar
ruflann birletirmesi gerekir" (u propritt sodalc et la dtmocratie, a.g.e. , s. 146). nem ta
yan farkllk, yine de, anonim bir irketin yelerinin prensip olarak sermayelerini diledikle
ri gibi kullanabilmeleri, oysa bir gvence kurumu onaklan iin bunun engellenmi olmasdr.
130 A. de Swaan, a.g.e.

290
rince dnleyici olamamas. .. Fakat tketim, eitim, bo vakit imkanlan gibi
olumlu olarak da tanmlanabilirler ve byle tanmlanacaklardr.,.. Paradoksal
bir ekilde, emee bal bu mlkiyet, emein hegemonyasndan kurtulmak
iin bir dayanak salayacaktr.
Bununla birlikte, mlkiyet aktanm ilk bata zellikle "burjuva" malvar
lnn tam ve btnlkl ayncalklanna kyasla, esasen de bu malvarl
n kendi soyundan gelenlere aktarma olasl karsnda bir eksiklik olarak
alglanmtr. Fakat ayn zamanda, sanayi toplumunda temel bir ilevi im
diden kusursuzca yerine getirmektedir: ii snfn sosyal muhtalk duru
mundan korumak. Bu ikili karakter, yzyln tam sonunda, henz proje aa
masnda olan bu nlemlerin ii ailesi zerindeki sonulann belirten bir ya
zar tarafndan kusursuz biimde ortaya konmutur:
Burjuva ailesinin malvarlgnn aktanm vasiyetle ya da ab intesta [vasiyetsiz]
yaplrken, ii ailesi iin vasiyetle aktanm sz konusu degildir; ab intestat ve
rasete gelince, tek bir ekilde dzenlenmi olmayp, ii iin bu malvarlgnn
yaratlmasn ama edinmi eitli kurumlann benimsedii yasa ve tzklere
tabidir. Sylemi oldugumuz gibi, burada vasiyet hazrlama sz konusu de
gildir, nk eitli yardm kurumlan, iinin vasiyet yoluyla kendi keyfin
ce kullanabilecei bir malvarlg oluturmas iin degil, ailesini korumak iin
vardrlar; zira sz konusu kurumlann yardm olmazsa bu aile snf decek,
kamu yardmlannn sorumluluk alanna girmi olacaktr. 1 3 1

Kapitalizm burada tuhaf bir simya ilemi gerekletirir. Mlkiyetin gc


korunmutur. Hak, deneklere balanmtr; bu da yardm hakkndan fark
l olarak ona koulsuzluk nitelii kazandm: deme yapan kii, bir bedel
dedii iin mutlak anlamda ve ne olursa olsun -hayatta kalmak iin yard
ma "muhta" olmasa bile, rnein emekli olmann yan sra zengin bir mlk
sahibi olsa da- bir hak sahibidir. 1 3 2 Dolaysyla bu mlkiyet aktarm kla
sik mlkiyet anlayyla badamaz deildir. zel mlkiyetin ayrcalklar
na sayg gsterir, hatta onlan geniletir: Sadece bireylerin yapt deme, ko
lektif hakka eriim imkan salar. Fakat bu ilem ayn zamanda yeni bir g
venlik dzeni oluturur. Sosyal gvencelerden nce, gven iinde olmak de
mek, yaamn tesadflerine kar koymak iin bir mlk sahibi olmak anla
mna geliyordu. Sosyal gvenceyle birlikte, bu riskler "karlanmaya" ba
lar. Peki ama nasl? Hukuksal gvenceler sistemiyle; yani son tahlilde hukuk

131 P. Aivarez, De l'i,iflcncc de la politiq.e, de l'tconomie et d. social sr lafanille, Paris, 1899, akt.
J. Donzelo, La poliu des Jamillts, Patis, 1977, s. 47.
132 Jaures'in yukandaki saptamasn hatrlayalm: "Emeklilik hakk ya da sigorta sayesinde, hak sa
hibi, yasann emeklilik sresi olarak belirledii yata milyonlan da olsa, tartmasz ve mutlak
bir kesinlikle bu hakka sahip olacaktr."
291
devletince onaylanarak. Sosyal devletin burada zgl bir ilevi vardr. Dene
bilir ki, mlkiyet ahtanmnn teminat bizzat devlettir. Bylece devlet, "burju
va" mlkiyetini lgnca savunan tutum ile ona sahip olmay hedefleyen sos
yalist programlar arasndaki mutlak antagonizmaya tepeden bakmasn sa
layan yeni ve tamamen zgn bir rol kazanr. zel mlkiyete dokunmadan
bu rol oynayabilir. Mlkiyet aktarmn yneterek 133 sosyal gvenlii temi
nat altna alan bir kamu yardm sistemini bunun zerine yerletirir.
Gvenceci tekniin bu politik arasallatrlmas, toplumun nfuzlu ah
siyetlerinin "devletsiz politika"snn ahlakln amay salarken, kolekti
vistlerin "devlet sosyalizmi"nden tasarruf etmeyi de salar. Fakat bu defa ar
tk proje, program yoktur: Yeni kurumlar yerlemitir ve yeni para aklar
dolama girmeye balayabilir.
Byle bir hazrlk almas, sanayi toplumuna zg sosyal sorunun z
mn odana alr. Hatrlanaca gibi, sosyal sorun sanayilemenin banda
mevcut elikiden yola karak formle edilmi ve genellemi sefaletin ta
riflerinden yola karak da kendini gstermiti: hem retim aygtnn mer
kezine yerlemi -nk sanayilemenin esas gcn onlar oluturuyordu-,
hem de toplumdan ksmen dlanm, kolektif normlar ve hakim yaam tarz
lar karsnda mensubiyetlerini yitirmi topluluklarn varl. Vahi sanayi
lemenin marjlara srkledii bu topluluklar iin gl bir toplumsal aidi
yet ilikisi nasl kurulur? Auguste Comte'un deyiiyle, "Bat toplumunun g
beinde kamp kurmu ama yerleikleememi" 1 34 bu kesimi, yani cretlileri
ya da en azndan cretlilerin alt kesimlerini yurtlarna kavuturmann yolu
nu sosyal gvenceler salayacaktr.
Nihayetinde iki seenek vardr: Ya cretli emek o paral ve ereti konu
mu iinde tutulacak ve cretlilik durumlar eitlenip yerletike, giderek
daha geri dnsz bir hal aldka, ayn zamanda sanayi toplumunun kalbi
ne de istikrarszln tohumlan ekilecek ve ilerlemenin sosyal korunmaszlk
batakl zerinde kurulmasna raz olunacaktr. Ya da bu cretlilik durum
lar istikrarl bir hale getirilecektir. Sosyal gvence, bu dnmn ilemci
si olabilir. Gvenceler, belli bir maddi gvenlik salamakla kalmaz, ondan
faydalanan kiiyi de bir hukuk dzenine dahil eder. Bu dahil olu, yaknlarn
himayesiyle salanan yardmdan ve himayecilik stratejilerinin salad ko
rumalardan bambaka bir dzendedir. Sz konusu himaye stratejilerine gre

133 Devlet, gvence yardmlann dogrudan ynetmez. Bu i, bilindii gibi, stats ve grevlileri za
ten derin dnmler geirmi "sandklar" araclgyla yaplr: Balangta karlkl yardmla
ma amal sandklar, daha sonra iverenleri ve alanlan temsil eder hale gelmitir. megin
bkz. A. Catrice-Lorey, Dynamiqut intemt de la Stcuritt socialt, CREST, Paris, 1980. Fakat bu
karmak tekniklerin tesinde burada esas nemli olan, devletin bizzat bu diizenegin teminau
olmas ve sistemin olas dnmnn yasa koyucunun alannda grlmesidir.
134 A. Comte, Systtme de poliiqut posiive, Paris, 1929 basks, s. 411.

292
gvenlik ancak belirli bir toprak erevesine ya da vesayet ilikilerine dahil
olmak suretiyle mmkndr: Yakn evre dayanmasna katlp., bir iyeri
ne, bir patrona sadakat gstermek, ii hayatnn risklerini ama frsat verir.
Buna karlk sosyal gvenceler, korumalar "bir yere ballktan koparr" ve
onlar kiisellikten de karr; "koruma-kiisel bamllk" eklindeki yzler
ce yllk bireimi paralamay salar. Buna karlk, gvenlik ve hareketlilik
grlmedik biimde birletirilir. Hem gezgin serseriyi zgrln olumsuz fi
gr yapan gebelik, hem de gvensizlik alt edilmi olur. Emeki, kendi
sini hak sahibi klacak koullan yerine getirirse, ister Mauberg'te olsun ister
Cholet'de, gvence altnda olacaktr. Yersiz-yurtsuzlama artk mensubiyet
yitimi anlamna gelmez. Hareketlilik ile gvenlii birletirmek, emek pazar
nn rasyonellemesinin yolunu aarken, hem sanayinin geliimi iin esnek
liin gereklerini dikkate alr, hem de iinin karn. i, teorik olarak sos
yal gvencelerden kopmadan dolaabilir; nk hukuksal, yani evrenselci
bir dzenin bir paras olmutur. alma hakkyla birlikte ileyen hukuksal
dzen, igcnn kurall hareketlilii iin de bir ereve sunar.
En azndan teorik olarak; nk bu yeni diyagramn ilk uygulamalar ol
duka mtevaz olmutur ve uzun sre de byle kalacaktr. Fakat Leon
Bourgeois 1904'te unu belirtir:
Ortak yaamn btn risklerine -hastalklar, kazalar, irade d isizlikler,
yallk- kar btn yurttalar iin dayanmac bir gvencenin rgtlenme
si, 20. yzyl banda btn toplumun barl geliiminin zorunlu koulu ve
sosyal devlerin zorunlu konusu olarak ortaya kar. 1 35

1945'te, hatta sonrasnda hayata geirilen btn sosyal gvenlik progra


m budur. sizliin tazmini daha o zamandan ngrlmtr; fakat Fran
sa'da, olduka da ekimser bir ekilde ve ancak 1958'de Assedic'in [Ticari ve
Snai stihdam Kurumu] kurulmasyla bu mmkn olacaktr. Bununla bir
likte, Leon Bourgeois bu metni Nantes Yardmlama Cemiyeti kongresinde
emeklileri savunmak iin yazdnda, 1 898 yasas nedeniyle sadece i kazala
r "tazmin edilmektedir." i emeklilii zerine yasa, grdmz gibi, ba
arsz olacaktr. Yeni bir evreye geilmesi iin 1930'lu yllan beklemek gere
kecektir. Fakat sosyal gvence, cretlilerin alt kategorilerine hala kstl bir
ekilde uygulanmaktadr. 192l'de hazrlanan ilk yasa tasars -1930 tarihli
yasaya varmak iin gereken sreler yine uzun olacaktr ve 1910 yasasndan
ncekilere kyasla argmanlar sklkla tekrarlanacaktr-1 36 giriimin felsefe-

135 L. Bourgeois, l.a poliique de la prtvoyance sociale, a.g.e., s. 321.


136 Bununla birlikte, yzyl bana kyasla iki yenilik vardr. 1925 ylnda senatr Chauveau'nun te
ebbs, ounluk tarafandan "isizlik gnmzde Fransa ekonomisini tehdit etmeyen bir teh
likedir" biiminde gr belinilerek reddedilmitir. (Documms parlrnmaires, Senato, ek no.

293
sini yle ifade eder: "Gvenceler konusunda, ilgililer gerekli abay glk
karmadan gsterebiliyorsa neden devlet -ksmen bile olsa- onlarn yerine
gesin ki? [ . .. ] Devlet sadece zayflarn, mtevaz insanlarn, kk cretli
lerin yararna katk sunmaldr." 1 37
Buna ek olarak, gelirler iin bir taban mebla da saptanr; bu meblan
zerinde kazananlar asndan sosyal gvence gereksizdir. Hatta bu taban
mebla, enflasyonu dikkate almak iin, kinci Dnya Sava arefesine dek
dzenli olarak yeniden ayarlanr. 1 38 Burada yine cretli emein statsn
tam ve eksiksiz kabulden ziyade, en yoksul cretlileri sefaletten uzak tutma
teebbs sz konusudur:
cretliler bundan byle daha dengeli, daha hakkaniyetli bir i szlemesin
de, yaamn idame ettirmek iin kendisine gereken eyleri -ihtiyalarn kar
lamas fiziksel olarak imkansz olsa bile- bulacaktr. Gvence altnda oldu
unda, kendisini ve yaknlarn felaketlerin en derinine ve en hak edilmemii
ne aniden drebilecek toplumsal riskleri silip atacaktr. Emekli maa alan
bir ihtiyar, ocuklarna yk olmayacak, aile sofrasnda emekliliiyle bir de
er temsil edecektir. 1 39

Gvencenin yardm erevesinden gerekten kurtulmas epey uzun za


man almtr. Ancak zorunlu sigorta, 1945 ylndan sonra ve son derece fark
l koullarda, sosyal risklerin genellemi biimde karlanmasnn temeli
haline gelecektir.
Bununla birlikte, "gecikme" meselesini o kadar da aceleyle geitirmemek
gerek. Nasl bir gecikmeden bahsediyoruz? Sosyal gvence, yaps itibary
la sosyal sorunun zm iin mlkiyete zarar vermeden ve retim iliki
lerine dokunmadan gvenlii ne kartan bir teknii seferber etmeyi sa
lar, ama ksmen beklenmedik bir ekilde ortaya kar. Fakat yardm tekni
i sadece onun kendi gcyle ilgili bir sorun olsayd, kapitalizmin yaplarn
altst etmeden istikrar salama ynnde bulduu bu frsat tamamen muci
zevi olacakt. Gvence, toplumsal antagonizmalar kendiliinden yok etme
zelliine sahip sihirli bir denek deildir. Gereklemesi, farkl karlar ara-
182, 30 Mart 1926 tarihli oturum, s. 881). ikinci yenilik, yeniden ele geirilen ve Bismarck'n
balatt koruma rejiminden yararlanan Alsace-Lorraine'in isizlik tazminatn dayatmasdr.
Alsace-Lorrainelilerin yararland sosyal avantajlar yeniden Fransz oldular diye onlardan ge
ri almak imkansz olduu gibi, Alsace-Lorraine'de ve Fransa'nn geri kalannda iki ayn sosyal
gvenlik sistemini yrrlkte umak da gur.
137 Documrnts parlemrntaires, Mebuslar Meclisi.
138 1930 ylnda bu snr arada 15 bin frank yllk cret ve nfusu 200 bini aan ehirlerde 18 bin
frank olarak belirlendi. 1938 ylnda bu rakam 30 bin franka k (bkz. F. Neter, "Les reraies
en France au cours de la periode 1895-1945", a.g.e.).
139 Birinci Gringa raporu, Documrnts parlemrntaires, Mebuslar Meclisi, 31 Ocak 1923 tarihli olu
rum.

294
sndaki srekli dnen dengeye bal olan karmak bir dzenleme meka
nizmasdr. Bu karlardan bazlar "devindirici" bir rol oynarken, dierleri
"fren" rol oynar. 140 Bu incelikli oyunda bellibal drt taraf yr alr: cretli
ler, iverenler, zel mlkiyet savunuculan ve devlet aygtnn temsilcileri. 1 4 1
Fakat bu kar kutuplarndan hibiri, tutarl bir strateji takip eden bir grup
olarak grlemez. Biraz basitletirirsek unlar karmza kar: li snf, re
formlar destekleyen lml bir ynelim ile buna iddetle kar kan devrimci
bir eilim arasnda blnmtr; iverenler arasnda byk patronlar sosyal
gvenceye daha kolay boyun eerken, kk giriimciler kendi bamszlk
larn savunmaya sk skya sarlrlar; zellikle zel mlkiyeti ve giriim z
grln savunanlarn tm en kararl muhalefet yrtenlerdir -ama bu
btn de ok heterojendir, kk iletmeciler, kk tccarlar, en bata he
kimler olmak zere bamsz ve "serbest" meslek temsilcileri; nihayet dev
let de hakem konumundadr ve toplumsal gerilimleri asgariye indirecek se
enekler dayatmaya almaktadr. 142
Fakat byle bir panorama fazla ematik olmakla kalmaz. Reformcu at
lmlar ve geri ekilmeler, (rnein nispi bir normallemeyi takiben, Birinci
Dnya Sava srasnda) bu taraflar arasndaki g ilikilerinin srekli dei
tii bu ke kapmaca oyununun dinamikleri de bilinmelidir. Keza, sz ko
nusu dinamik, bu gruplarn her birinin konumunu zayflatan ya da glen
diren sosyo-ekonomik dnmlerle de ilikilendirilmelidir (rnein eko
nomik bir kriz ya da daha kalc bir ekilde, kk mlk sahipleri, bam
sz kk reticiler, kk rantiyeler vb. snflarn ar ar zayflamas). So
nuta reformcu bir tutumun yava ve atmal biimde nasl gelitii de ak
lanmaldr.
Reformculuktan benim anladm ey, toplumsal ilikilerde devletin onay
lad rol deiimlerinin ortaya kmasdr. rnein, insanseverliin ya da
himayeciliin gerekletirdii eyler, nemli olsa da yasal anlamda onay al
madklar iin gerek anlamda sosyal reform deildir. Buna karlk, zorun
lu gvence, toplumsal partnerler -iverenler ve alanlar, mlk sahiple
ri ve mlkszler- arasndaki ilikilerde bir dnm yasa yoluyla onayla
yan nemli bir reformu temsil eder. Bu hipotez bu karmak oyunda devle-

140 H. Hazreld"in ifadeleri, Du pauptrisme a la Stcuritt sociale, a.g.c.


141 Bkz. A. de Swaan, in Carc of the Stalf, a.g.c. De Swaan, Bau Avrupa lkelerine gre sosyal g
vencelerin gerekleme arzlanndaki ve kronolojisindeki farkllklan aklamak iin bu ema
y kullanr. Her ulusal konfgrasyonun kendine zg olduunu savunanlar ile sosyal devletin
yapsnn hudutlar tesi birliini savunanlan kar karya getiren tanmaya k tuttuu iin
bu girdi bana nemli grnyor. Her lkenin kendi zelliklerinin, her ulusal durumda bulu
nan farkl trdeki failler arasndaki bu "yapsal" ilikilerle nasl erevelendii -ama farkl bir
denge iinde gerekletii- grlr.
142 Devletin rolnn sentezleyici bir sunumu iin bkz. 7. BOim.

295
tin zgl roln kavramay salar. Devlet dier toplumsal gler karsnda
bamsz bir merci deildir, fakat bir deiimin reform olmas iin bu deii
mi tamas ve onaylamas gereken mercidir. Dolays yla sosyal bir reformun
mmkn olabilmesi iin, deiim yandalannn devlet aygtnda temsil edil
meleri ve bir karar yetkisine sahip olmalan gerekir. Fransa'da byle bir "re
formcu" ynelimin hkmet aygtnda temsili ge bir dnemde olmu ve et
kisi de uzun sre clz kalmtr. 1 43
Fakat byle bir kavramsal aklama, mevcut analizimizin snrlann aa
caktr. Batan itibaren setiimiz yoldan gitmeye devam etmekle yetinece
iz: cretliliin geirdii dnmler. Gerekten de sosyal gvence sorun
salnn z, cretli emein stats etrafnda ekillenmektedir. Grdmz
gibi bu sorunsal ncelikle cretli emei itibarszlk imgesinden kurtarmaya
balamak iin onun atlaklanna tutunmutur; cretliliin tevikiyle cret
liler toplumunda geliecek ve yaygnlaacaktr; nihayet, gnmzde sosyal
gvenceleri knlganlatran ey, cretli emein yaad krizdir. cretliliin,
sosyal gvencelerin hem dayana hem de Ail topuu olduu bylece anla
lr. cretli emein statsnn salamlatnlmas, gvencelerin yaygnla
masn salarken, prekaryalamas da yeniden sosyal gvencesizlie yol a
maktadr.

143 "Burjuva" hkmete katlmak istedikleri iin sosyalist partinin devrimci ynelimlerinden ko
pan '"bamsz sosyalistler", devlet ayguna girmeye ynelik byle bir reformizmin ilk bariz sz
cleri oldular. Alexandre Millerand: "Cumhuriyet sosyalizmin politik formldr, tpk sosya
lizmin cumhuriyetin ekonomik ve toplumsal ifadesi olmas gibi" (Socialisme rtformiste frana
is, Paris, 1903). Millerand, bakanlk yapan ilk sosyalisttir. 1901- 1903 arasnda ticaret bakanl
grevini yrtrken birok '"sosyal" proje hazrlar, fakat ii ve kyl emeklileri zerine ya
say geirmeyi baaramaz. Yine bamsz bir sosyalist olan Viviani 1906 ylnda alma bakan
olur, fakat onun manevra alan dardr ve olduka mtevaz eyler gerekletirebilmitir (bkz.
J.-M. Fournerie, Le Ministere du Travail, origines et premiers dtveloppemens, a.g.e.). Aristide Bri
and 1909 ylnda ka zerinde kalacak iddial bir sosyal reform program hazrlar (bkz. M.
G. Dezes, '"Participation et dt'mocratie sociale: l'expt'rience Briand en 1909", Le mouvrnen so
cial, no. 87, Nisan-Haziran 1974). Sava srasnda silahlanma bakan olan Alben Thomas, za
ferden sonra "Kutsal ittifak" srasnda izilmi snr ibirlii politikasn takip etmek ve bir '"sa
nayi demokrasisi"ni tevik etmek ister ancak patronlar bunu reddedecektir (bkz. P. Fridenson,
M. Rebt'rioux, "Alben Thomas, pivot du rt'formisme franais, Le mouvrnen social, a.g.e.). Al
manya ve Byk Britanya'da ortaya kan biimiyle kyaslanabilir apta bir reformcu politika
nn yerlemesi, hem iki sava aras dnemde bizzat devletin zayfl nedeniyle (bkz. R. F. Ku
isel, Le capitalisme et l'Etat en Francc, Franszca tercme, Gallimard, Paris, 1984, lll. ve iV. B
lm), hem de ii snfnn nispi gszl nedeniyle ve zellikle reform ya da devrim nokta
snda iinde yaanan blnme nedeniyle baarsz olur. Hkmet ounluunun sosyal reform
lardan yana olmas iin Halk Cephesi'ni beklemek gerekecektir. 1936 ylnn temsil ettii d
nm noktas iin bkz. 7. Blm.

296
7
cretliler Toplumu

Proleterler, iiler, cretliler: Sanayi toplumunda alma ilikilerinin bil


lurlamasnn egemen biimi ve ayn zamanda alma dnyas ile kre
sel toplumun ilikilenme biimi. ematik olarak konuursak, bunlar bir
birini izlese de art arda gelileri dorusal deildir. Bunlar toplumsal kimli
in ve toplulua entegrasyonun dayana olarak cretlilerin stats eklin
de ortaya koyduumuz sorun karsnda daha ziyade kanlmaz figr
temsil ederler.
Proletaryann durumu, toplumsal bnyeden ksmi bir dlanma ifadesidir.
Proleter, domakta olan sanayileme srecinde temel bir halkadr; fakat ken
dini yeniden retebilmek iin almak zorundadr ve Auguste Comte'un da
ha nce aktardmz ifadesini hatrlayacak olursak, "bulunduu toplumda
kamp kurmu ama yerleikleememitir". Sanayilemenin balangcnda hi
bir "burjuva"nn aklna kendi durumunu ilk sanayi komplekslerindeki ii
lerin yaam tarzlan, bannma, eitim, bo vakit asndan durumlanyla kyas
lamak kukusuz gelmez (tersini yapmak da hibir proleterin aklna gelmez).
Bu durumda, bir hiyerariden ziyade sermaye ve emek kartl, yani mlki
yet temelli gvenlik ile kitlesel korunmaszlk arasndaki kartlk eksenin
de blnm bir dnya sz konusudur. Blnm, ama ayn zamanda teh
dit altnda ... Bu durumda "sosyal sorun", tam da genellemi sefalet tasvirle
riyle ifade bulan bu merkezi paralanmann btn toplumu ayntrabilece
inin bilincine vanlmasdr. 1

"Merkezi" srau burada sanayi toplumu asndan anlalmaldr. Fransa'nn 19. yzyl banda
hala ve uzun sre boyunca kyllerin baat olduu bir toplum olduu unutulmamal. Sanayi
lemenin ortaya koyduu sosyal soruna verilen dolayl ama temel cevap, sanayilemenin fren-

297
iilerin, bir btn olarak toplumla ilikisi ise daha karmaktr. Yeni bir
cretlilik ilikisi kurulmu ve bunun sayesinde cret artk bir iin anlk kar
l olmaktan kmtr. cret imdi baz haklar salamakta, istihdam d
yardmlara (hastalklar, kazalar, emeklilik) eriim imkan vermekte ve sos
yal yaama geni anlamda katlm tevik etmektedir: tketim, konut, eitim
ve hatta 1936'dan itibaren bo vakit. Bu kez, tabi olu iinde bir entegrasyon
grnts karmza kar. nk bu konfigrasyonun Fransa'da somutla
t dnem olan l 930'lu yllara dek, cretli emek esasen iilerin cretli ola
rak almas anlamna gelir. Sadece fiili iler, toplumsal piramidin en altnda
bulunanlar cretlendirilir. Ama ayn zamanda ezen-ezilen kartlndan da
ha karmak bir tabakalama ortaya kar; bu tabakalama, ii snfnn tabi
olu iindeki bu katlm deneyimledii kesitler aras blgeleri de ierir: t
ketim (ama kitlesel tketim) , eitim (ama ilkretim), bo vakit elenceleri
(ama halka zg olanlar), konut (ama ii konutu) , vb. Bu nedenle, sz ko
nusu entegrasyon yaps istikrarszdr. Sanayi toplumu Demiurgosvari bir a
lma anlay gelitirirken, btn olarak emekiler uygulamaya dnk ile
re yerletirilmi olmaktan, iktidarn ve haysiyet unvanlarnn dnda tutul
maktan honut olabilirler mi? Toplumsal serveti yaratan kimdir ve bu serve
ti uygunsuz bir ekilde kendine mal edenler kimlerdir? li snfnn rgt
lendii dnem, ayn zamanda snf bilincinin de kendini gsterdii dnem
dir: "Onlar" ile "biz" arasnda henz tm szler sylenmemitir.
cretliler toplumunun ortaya k2 yine de iileri zaferi olmayacak
tr. Kol emekileri, snflar mcadelesinde yenilmekten ziyade, art arda ge
len emeki kuaklarnca geride braklmlardr. "Burjuva" cretliler, me
murlar, ynetici kadrolar, ara meslekler, nc sektr: Toplumun cretli
letirilmesi, cretli iiliin evresinden dolanr ve onu yeniden tabi klar -
bu kez kendi liderliini dayatma umudu olmayacaktr. Eer herkes ya da he
men hemen herkes cretliyse ( 197S ylnda alan nfusun %82'den fazla-

lenmesi olmutur. Richard Kui.sel, sanayi iileri, ehirlerin bymesi, halk "yolundan sapr
rna" riski tayan fazla genel ve fazla soyut bir egitim vb. karsnda duyulan kukudan ve e
yandan, toplumsal denge zerinde istikrarllatnc bir rol olan kategorilerin -zellikle ba
msz emekiler, kk iverenler, kk kyller- desteklenmesinden oluan bu stratejile
ri "dengeli liberalizm" olarak adlandrr. "Byklerin kkleri glgede brakrnadg, ehirle
rin krlann iini boaltmadg, ekonominin btn sektrlerinin ayn hzda geliecegi, kademe
li ve dengeli bir byme, ulusal refahn ideal imgesidir." (R. Kuisel, l capitalisme et l'Etat en
France, a.g.e., s. 72). Small is beautiful. [ Kk, gzeldir.) Bu sosyo-ekonomik baglam, benim
ortaya koymaya alum srelerle elimektedir. Bu durum, sanayilemenin Fransa toplu
munun btnnde bu denli yava etkili olmasn da aklar. Gerekten de Fransa "sanayicili
ge" ancak ikinci Dnya Sava sonrasnda, yani bu akmn knden sadece birka on yl n
ce gemitir.
2 Burada, cretliler toplumu kavramn Michel Aglietta ile Anton Bender'in verdikleri anlamda
kullanyorum: ls mttamorphoses de la socittt salaiale, Calrnann-1...evy, Paris, 1984 ve bunun
sosyolojik anlamn bu blmde sergilemeye alacam.

298
s) , toplumsal kimlik de cretlilik ilikileri iinde igal edilen konumdan yo
la klarak tanmlanr. Herkes kendini birbiriyle kyaslar, ayn. zamanda da
bir dierinden ayrt eder; toplumsal lek giderek artan sayda basamak ie
rir; cretliler, alt kademelerden farklarn vurgulayan ve st katmanlara z
lem duyan kimliklerini bu basamaklarda konumlandnrlar. ilik durumu,
her zaman iin merdivenin en alt basaman (ya da hemen hemen en altn)
igal eder; (bunlar dnda yan-ii yan-barbar gmenler ve drdnc dn
yann yoksullar vardr). Fakat byme devam eder; devlet, hizmetlerini ve
korumalarn yaymaya devam eder ve hak eden "ykselir": herkesin duru
munun iyiletirilmesi, toplumsal ilerleme ve refah. cretliler toplumu kar
konulmaz bir ykseli hareketine kaplm gibidir: mal ve servet birikimi,
yeni konumlarn ve grlmedik frsatlarn yaratlmas, hak ve gvencelerin
art, gvenlik ve korumalarn oalmas.
Bu blm, bahsettiimiz yky yeniden yazmaktan ziyade, bunu mm
kn klan ve cretliler toplumunu -hem sofistike hem korunmasz- grl
medik bir yap haline getiren koullan ortaya karmay hedeflemektedir. Bu
korunmaszln bilincine yakn dnemde, ancak l 970'li yllarn banda va
rlmtr. Bugn de bizim sorunumuz budur; nk hala ve hep cretliler
toplumunu yaamaktayz. Michel Aglietta ve Anton Bender'le birlikte, "c
retliler toplumu bizim geleceimizdir" 3 diye ekleyebilir miyiz? Bir sonraki
blmde bu soruyu tartacaz, fakat byle olsa bile, olduka belirsiz bir ge
lecektir bu. Bu arada, cretliliin ykseli mantn hem gc, hem de da
lp un ufak olabilirlii iinde yeniden kavrarsak, bu belirsizliin nedenini
de daha iyi anlarz.

Yeni UcretllUk lUklsl


"cretli emei douran sanayilemedir ve modem cretlilik ilikisinin g
rld en yetkin yer byk iletmedir. "4 Bu yarg nceki analizler tarafn
dan hem onaylanm hem de aynntlandnlmtr. cretli emek ncelikle sa
nayi-ncesi toplumda paral bir ekilde var olur; bir btnlk oluturacak
kadar kendini dayatmay baaramaz (bkz. 3. Blm). Sanayi devrimiyle bir
likte, manfaktrlerde ve fabrikalarda yeni bir ii profili gelimeye balar;
modem cretli emek ilikisini nceleyen bu profil henz uyumlu bir btn
lk salamaktan uzaktr (bkz. 5. Blm). 5
3 A.g.e., s. 7.
4 R. Salais, La fonnaion du chmage comme catgorie: le moment des anntes 30, a.g.e., s. 342.
5 Elbette bu profil 20. yzyln ilk yansnda, sanayilemenin aulm dnemindeki emekilerin b
tnne -hatta ounluuna bile-denk dumemektedir (zanaatkarlann, "proto-sanayi"nin, ge
im kaynaklannn bir blmn baka bir faaliyetten ya da ev ekonomisinden salayan ks
mi cretlilerin arl uzun sre belirgin kalr). Fakat, byk lekli sanayi iletmelerindeki

299
Proletaryann durumu olarak adlandrdmz eye denk den olgu, yani
sanayilemenin balangcndaki bu cretli alma ilikisinin belli bal un
surlar yle zetlenebilir: Emekinin ve ailesinin yeniden retimini sala
yan, ama tketime ynelik yatrmlara imkan tanmayan, asgari gelire yakn
bir cretlendirme; kiralama szlemesiyle belirlenen alma koullarnda
yasal gvencelerin yokluu (Medeni Kanun'un 1 710. maddesi); emekinin
i yeriyle ilikisinin "deiken" 6 nitelii: Sk sk yer deitirir, (zellikle ka
bul grm mesleki bir yeterlilie sahipse) en fazla teklif verene emeini ki
ralar ve sanayi almasnn disiplinine boyun emeden hayatta kalabiliyor
sa, haftann baz gnleri ya da az ok uzun dnemler "isiz kalr". Bu zel
likleri formel olarak belirtmek gerekirse, cretli alma ilikisinin kapsad
ierik tanmlanabilir. Buna gre sz konusu iliki, emek-gcn cretlen
dirme tarzn, -iilerin ve ailelerinin tketim ve yaam tarzn byk l
de belirleyen- creti, retimin ritmini dzenleyen bir i disiplinini ve al
ma ilikisini yaplandran yasal ereveyi, yani i szlemesini ve bunu ev
releyen dzenlemeleri kapsamaktadr.
Dzenleyici okulun "Fordist" retim tarznda cretli alma ilikilerini
tanmlamak iin nerdii ltlerden yola karak bu zellikleri ortaya koy
duum grlecektir. 7 Dolaysyla ayn toplumsal yapnn -kapitalizm- ba
rnda cretli alma ilikisinin farkl konfigrasyonlar alabileceini, burada
ki sorunun ise bir biimden dierine nasl geileceini belirleyen dnm
leri ortaya karmak olduunu dnyorum.8 Yani sanayilemenin balan
gcnda ne kan cretli alma ilikisinden "Fordist" cretli alma iliki
sine geii salamak iin u be koulun bir araya gelmesi gerekir.
Birinci koul: Fiili ve dzenli olarak alanlar ile emek piyasasndan dlan
mas ya da kurala bal biimler altnda piyasaya entegre edilmesi gereken is-
emekilerde somutlaan sanayi toplumundaki egemen cretli emek biimini oluturacak ekir
dei bunlar temsil eder.
6 Bu deyim, ilk sanayi komplekslerinde emekilerin hareketliliini nitelemek iin S. Pollard tara
fndan kullanlmtr: Thc Grncsis of Human Managcmrn, Londra, 1965, s. 161.
7 rnein bkz. R. Boyer, La htorie de la rtgulaion: unc analyse critiquc, La Decouverte, Paris,
1987.
8 cretlilik ilikisi modem -"Fordist"- cretlilik ilikisine indirgendiinde, bu ilikinin kesin bir
tanmna varmann zorunlu yOnemsel koullan ile fiili cretlilik durumlannn eitlilik gOste
ren toplumsal-antropolojik koullan birbirine kanunlr (bkz. Grntsc no. 9, 1991, bu sorun
la ilgili farkl dair bak alan). Ben, kendi amdan, sadece sanayilemenin balangcndaki,
"Fordist" ilikinin yerlemesinden Onceki cretlilik durumlanndan deil, "sanayi-ncesi" top
lumdak.ilerden de (bkz. 3. BOim) sOz etmekte hakl olunduu, ama elbette bunu "Fordist" c
retlilik ilikisiyle kantrmamak gerektii kansnday m. Fakat saf tutumu kesin olarak srdr
mek modem dnem iin bile imkanszdr, nk dar anlamda "Fordis" iliki, montaj zinciriy
le, zamann kesin hesaplanmasyla birlikte, sanayi toplumunun dorukta olduu dnemde bile
hep aznlkta kalmtr (bkz. M. Verret, Le travail ouvrier, A. Colin, Paris, 1982, s. 34'te l 970'li
yllann sonu iin kelimenin gerek anlamyla zincir halinde alan iilerin orann %8 olarak,
otomatik makinelerde alanlann orann ise %32 olarak tahmin etmektedir).

300
tihdam d veya ksmen istihdam d unsurlar arasnda hesin bir aynm. cret
li emein modem tanm, istatistikilerin faal nfus diye adlapdrd kesi
min kesin olarak saptanmasn gerektirir: alanlarla almayanlar, kesin
tili faaliyetlerle tam zamanl faaliyetleri, cretlendirilen ve cretlendirilme
yen ileri saptamak ve lmek. Uzun soluklu ve g bir giriim. Bir toprak
sahibi ya da ranttan geimini salayan kii "faal" olarak kabul edilebilir mi?
Ya zanaatkarn veya iftinin kans ve ocuklar? ehirleri ve krsal kesimi
dolduran, kesintili, mevsimlik alan saysz emekinin stats nedir? "ls
tihdam edilebilir olma"nn gerekte ne anlama geldii tanmlanamazsa, is
tihdamdan ve bununla bantl olarak istihdam d kalmaktan ya da isiz
likten bahsedebilir miyiz?
Faal nfus mefhumu ancak yzyln banda -Fransa'da 1896'da, lngilte
re'de 190l'de-, el yordamyla bir yn yol alndktan sonra, mulaklktan
uzak ve gvenilir istatistiklerin oluturulmasn salayacak ekilde tanm
lanmtr. "Faal nfus, kendilerine parasal bir kazan salayan bir piyasada,
emek piyasasnda ya da mal veya hizmet piyasasnda bulunanlardan ve sa
dece bunlardan ibaret olacaktr." 9 Bylece, mal ya da hizmet salayanlardan
farkl olarak cretlinin durumu aka tanmlanabilir hale gelir; keza dzen
siz olarak alanlarn ve onlardan farkl olarak istekleri dnda isiz kalan
larn durumu da tanmlanm olur.
Fakat emekileri saptayabilmek ve kaydetmek nemli olsa da, hareketli
liklerini denetleyerek "emek pazan"n dzenleyebilmek daha da nemlidir.
lngilizler yzyl bandan beri buna ciddiyetle nemsemilerdir. William Be
veridge, daha 1910 ylnda, emek pazarnn rasyonellemesinin nndeki te
mel engelin, kat bir disipline tabi olmay reddeden kesintili istihdam oldu
unu grmt. Dolaysyla onlar yola getirmek gerekiyordu:
Haftada bir gn alp geri kalan zamanda yataktan kmak istemeyenler
varsa, i bulma kurumu onlarn bu arzusunu imkansz klmaldr. Ara s
ra geici bir i bulmak isteyen kiiler iin, i bulma kurumu bu tr bir ha
yat tarzn yava yava imkansz hale getirecektir. Sahip olmak istedii bu
i gnn ondan alacak, haftada zaten drt gn alan bir bakasna vere
cek ve bylece bu kiinin hayatn adabna uygun biimde idame ettirmesi
ni salayacaktr. 1 0

9 C. Topalov, "Une rtvolution dans les reprtsentations du travail. L'emergence de la categorie


statistique de populaion active en France, en Grande-Bretagne et aux Etats-Unis", Teksirle o
altlm metin, 1993, s. 24 ve Naissance du chmeur, 1880- 1 9 1 0, a.g.c.
lO W. Beveridge, Royal Commission on Poor Law and Rclicf Disrcss, Ek VB. House of Commons,
1910, akt. C. Topalov, "lnvention du chOmage et politiques sociales au debut du siec\e",
Lcs cmps modcncs, no. 496-497, Kasm-Aralk 1987. Beveridge'in o dnemde yaymlanm
Vncmployment, A Problem of /ndustry (Londra, 1909) adl eseri, lngiliz Sosyal Gvenlik sistemi
nin gelecekteki uygulaycsn da tantacaktr.

301
l bulma kurumu, tam zamanl gerek emekiler ile alma dnyasndan
tamamen dlanm ve eli kolu tutan muhtalar iin ngrlm kstl yar
dm biimlerine baml olanlar arasnda ayrm yapacak ekilde ii bltr
mek zorundadr. Keza, Webbler bu ii "kiilerin cezai yaptrmlara tabi k
lnaca ve kstlama altnda tutulaca, [. .. ) isizlii ele almakla grevli her
etkin program iin kesinlikle temel oluturacak bir kurum"a havale eder. 1 1
Byle bir "ideal"i gerekletirmek kesinlikle imkansz olsa da, 20. yz
yln ilk on ylnda Byk Britanya'da tesis edilecek kurumlar buna yakla
mtr. Belediyelerin i bulma brolar ve closed shop -sendikallar iin istih
dam tekeli- uygulayan gl emeki sendikalar, Byk Britanya'da srekli
ba gsteren isizlii engellemeyi deilse de mevcut istihdam alanlarnda ie
alm koullarna hakim olmay baarmlardr.
Byk Britanya'ya kyasla Fransa'da cretli sanayi iiliinin daha ge ge
limesinin balca nedeni, 1 2 bu trden iptidai bir istihdam politikasnn bu
rada sistematik bir nitelik kazanmam olmasdr. stihdam sreci, uzun
ca bir sre prensip olarak emeklerini diledikleri gibi kiralamakta "z
gr" olan emekilerin inisiyatifinde kalm, ayrca "pazarlklarn" ya da
"taeronlann"1 3 iliki alaryla ilgili becerilerine, zel i bulma kurumlarnn
-ve belediyelere ait az saydaki bronun- rvet arklarnda ve istihdam ko
nularnda hakim bir konum edinmek, hatta tekellemek isteyen sendikala
rn teebbslerine terk edilmiti. Femand Pelloutier, baka eylerin yan s
ra, btn istihdam taleplerini tek elde toplayacak ve ie 'almlan sendika de
netiminde dzenleyecek bir tr emek borsas kurmak iin abalar. 1 4 Fakat
sendikal blnmelerle tahrip olan giriim baarsz olacaktr. Politik dzlem
de, "ilerlemeci cumhuriyetiler"in ve bamsz sosyalistlerin temsil ettii re-

11 S. ve B. Webb, The Prevenion of Desiuion, a.g.e. Bu noktada, lngiliz sosyal reformculan hem
fikirdir. Bkz. P. Ailen, The Unrnployed, a National Quesion, Londra, 1906 ve -gerek bir emek
pazan oluturmak amacyla kesintili almaya son vermek iin alnan nlemler btnmi ifa
de eden- "policies of decasualisation"n [gndelik almann yerine yerleik iilerin getirilme
sine ynelik politikalar - y.h.n. 1 btnsel bir sunumu iin bkz. M. Mansfeld, "ubour Exchan
ge and the ubour Reserve in Tum of the Century Social Reform", Joumal of Social Policy, 21,
4, Cambridge University Press, 1 992.
12 1911 ylnda Fransa'daki alan nfus iinde cretliler %47 olarak hesaplanm olup, 7 cret
liye 3 patron dmekteyken, Byk Britanya'da bu oran %90 dolaylanndadr (bkz. B. Guibaud,
De la muualit a la Stcuritt sociale, a.g.e., s. 54).
13 Bkz. B. Motez, Systbnes de slaire et po litique patronales, Editions du CNRS, Paris, 1967. Tae
ron ya da pazarlk, bir iin icras iin patrondan para alr ve ie yerletirdii emekileri cret
lendirir. iilerin pek holanmad bu uygulama 1848'de kaldnlmur, ama hemen ardndan
yeniden uygulamaya konmu ve burada ikili bir avantaj goren Leroy-Beaulieu gibi liberaller ta
rafndan da savunulmutur: Taeron tarafndan iilerin yakndan gzetimi ve cretlilikten yo
la karak bir tr kk giriimci elitinin teviki (bkz. P. Leroy-Beaulieu, Trait htorique e pra
tique d'tconomie po liique, c. il, s. 494-495).
14 Bkz. F. Pelloutier, Histoire des bourses du ravail, Paris, 1902 veJacquesJulliard, Fernand Pellou
tier e les origines du syndicalisme d'action direce, Le Seuil, Paris, 1971.

302
formcu kanat bu sorunla ilgilenir. zellikle Leon Bourgeois, emek pazar
nn dzenlenmesi ile yzyln banda tahminen 300 bin ile 500 bin arasn
da seyreden isiz saysyla kayg verici bir hal alan isizlik sorunu arasnda
ki mevcut ba kavrar.1 5 Fakat bununla mcadele etmek iin nerdii are
ler ok rkekedir: "le yerletirme meselesinin rgtlenmesi muhakkak ki
ilk srada yer alr." 1 6 Belediyenin ve sendika brolarnn yetersizliinden i
kayet eder, isizlie kar bir gvencenin gerekliliinden sz eder, fakat bu
nun sorumluluunu profesyonel topluluklara brakr.
Dolaysyla, emek pazarnn rgtlenmesinde ve isizlie kar mcadele
de kamu yetkililerinin uzun sre boyunca olduka ekingen bir rol olacak
tr. 189l'de kurulan alma Ofisi nemli bir belge toplama merkezi olmaya
ve gvenilir istatistikler oluturmaya abalar. Bu i 1906 ylnda kurulan a
lma Bakanl erevesinde srer; 1 7 fakat gerek bir istihdam politikasnn
yerini tutacak hibir ey yoktur.
Byle bir politikann yerine, daha nce sergilenen iveren politikalar
(bkz. 5. Blm), yani "sosyal avantajlar"la iileri bulunduklar yere sabitle
mek ve kat dzenlemelerle direnilerini boa karmak iin ayartma ve zor
lama karm politikalar izlenir. Ayn zamanda, daha genel olarak, insanse
verler, sosyal reformcular ve liberalizm szcleri emekiler zerinde bir tr
manevi antaj uygurlar: "ine dzenli gidip gelen ve ahlakl, disiplinli, iyi i
i modeline uyum salayn; yoksa sanayi toplumundan dlanm o sefillerin
arasna katlrsnz! " 1 8 Halkn ahlaknn zorla ykseltilmesi zerine tekrarla
np duran btn bu literatr burada yeniden anmak gerekir. O dnemde
gezgin serseriliin bastrlmas ynndeki olaanst atlm iinde, bu tu
tumun 19. yzyl sonuna ve 20. yzyl bana dek sren gcnn bir iare
ti grlebilir: 1890'l yllarda gezgin serserilikten dolay her yl 50 bin tutuk
lama, ylda 20 bine varan adli kovuturma grlr; 19 suun tekerrr duru
munda ise srgn tehdidi sz konusudur. Konjonktrel olarak, bu nlemler
o dnemde ortal krp geiren ciddi ekonomik krizle ve krsal kesimdeki
sefaletle aklanabilir. Fakat bu ayn zamanda ikinci sanayi devrimiyle bir
likte yeni alma dzeninin ekillendii bir dnemde, bu dzenden kama
nn bedelinin ne olduunu hatrlatmann da bir yoludur. Gezgin serseri on

15 L. Bourgeois, "Discours a la Conference intemationale sur le chmage", Paris, 10 Eyll 1910,


Politique de la prevoyance sociale, a.g.e., s. 279 iinde.
16 L. Bourgeois, "Le minisere du Travail", 7 Temmuz 1912'de Caen'deki Normandiya Yardmla
ma Kurumu kongresinde yaplan konuma, Poliique de la prevoyance sociale, a.g.e., c. il, s. 206
ve devam. Bourgeois, vasfl emei iyiletirmek iin rakln denetimini ve "byk kamusal
ilerin icrasnda devletin araclk grevini stlenmesini" de nerir (s. 207).
17 Bkz. J.-A. Toumerie, l Ministtre du Travail, origincs et prrniers dtvelopprnents, a.g.e.
18 Bkz. J. Donzelo, P. Estebe, L'Etat animateur, Editions Esprit, Paris, 1994, Giri.
19 Bkz. M. Perrot, "La fn des vagabonds", L'Histoire, no. 3, Temmuz-Austos 1978.

303
ya da yirmi yllk bir sreyle yeniden sanayi-ncesi toplumunda temsil etti
i o nefret edilen kar-model haline gelir (bkz. 2. Blm): istihdam dzen
lemelerini katlatran bir toplumun alnnda adeta bir leke olduu iin kk
kaznmas gereken bir asosyallik figr. 20
Fakat bir sre sonra, bir baka dzenleme tarz daha etkin bir ekilde ken
dini dayatacaktr. Btn bu bask ve insansever hogr hareketleri etki bak
mndan snrldr; nk kelimenin tam anlamyla istihdam rgtlenmesinin
dnda kalrlar. iyi, gerek kannn daha disiplinli olmaktan getiine ik
na etmeye alarak daha dzenli bir tutum benimsemesini salamak gnde
me geldiinde, ii isyan edebilir ya da gcn ahlaktan alan bu ykmllk
lerden kaabilir. Makine kullanm bir baka trde ve bu kez nesnel zorlama
lar dayatr. Bu tartmaya kapal bir meseledir. Teknik rgtlenmenin dayat
t ritme ya uyulur ya da uyulmaz. Eer bu teknik rgtlenme kendi dze
nini dayatacak kadar glyse, alma ilikileri artk "belirsiz" olmayacaktr.
ikinci koul: Emekinin alt yere sabitlenmesi ve "belirli, sistemli, kura
la uygun bir zaman idaresi" erevesinde alma srecinin rasyonelletirilme
si. 2 1 Bizzat almann teknik zorunluluklanndan yola karak ii davran
n dzenleme teebbsleri Taylorculukla birlikte geliecek olsa da 20. yz
ylda balamaz. Baron Charles Dupin 1847'de "mekanik motor"un yorulmak
bilmez itkisi sayesinde kesintisiz almay hayata geirme dleri kurar:
Mola aralklarn mmkn olan en az sreye indirgeyerek mekanizmalar yo
rulmak bilmez bir ekilde altrmakta byk bir avantaj vardr. Kazan ge
tiren yetkinleme ancak srekli almayla olur... Dolaysyla, birbiriyle -eer
bu terimlerle ifade edebilirsek- aka rekabet halinde smrlen kuak
ve iki cins ayn atlyeye sokulur, uzayp giden almaya mekanik motor ta
rafndan hi ayrmsz srklenirler, daimi harekete yaknlamak iin gece
gndz almaya srklenirler.22

20 Gezgin serserilie kar gerek bir hal seferini savunan bu literatrden bir blm iin bkz.
Doktor A. Pagnier, Un dtcht social: it vagabond, Paris, 1910.
21 R . Salais, "La formaion d u chmage comme caegorie", a.g.e., s . 325.
22 C. Dupin, Mebus Meclisi'ne rapor, 27 Haziran 1 847, akl. L. Murard, P. Zylberman, "Le pelit
ravailleur infaigable", Recherche, no. 23, Kasm l 976, s. 7. Karmak makinelerin devreye gir
mesinden nce ve montaj zincirinin yerlesmesinden haydi haydi nce, fabrika disiplininin ne
redeyse "kusursuz" rgtlenmesine dair rnekler bulunabilir. rnein, l 770'e doru lngile
re'de Josiah Wedgwood'un kurduu mlek fabrikas, ka bir alma rgtlenmesi modeli ola
rak sonraki kuaklara akanlmr. Makineye dayal bir rgtlenme deildir ama fabrika iin
de emek gcnn iblm ile Meodis kilisenin ve patronun nclk ellii Ahlakszl Yok
Etme Cemiyei'nin desteiyle iilerin ahlakl hale getirilmesi politikasn birletirir. Bkz. N.
McKendrick, "Josiah Wedgwood and Factory Discipline", D. S. Landes, The Rise of Capitalism,
a.g.e. iinde. Makine olmadan zincirleme almay nceleyen iblm biimleri de mmkn
dr. rnein "masa ba" alma: Bir masann etrafnda bir nesne elden ele dolar ve her ii
bir para ekler ve sonunda btn paralar bir araya gelir (bkz. B. Dorey, Le Taylorismt, unt Jo
lie rationndlt, Dunod, Paris, 1981, s. 342 ve devam).

304
Fakat bu muhteem topya, farkl personel kategorilerinin "rekabet halin
de smrlmesi"ne, yani insan faktrnn harekete geirilmesine dayanr.
Buna karlk, iin "bilimsel olarak rgtlenmesi"yle birlikte, emeki d
sal bir zorlamayla deil, teknik ilemlerle alt yere sabitlenmitir; bunun
sresini de kronometre belirler. Bylece iilerin "avarelii" ve bununla bir
likte, emekinin korumay baard inisiyatif ve zgrlk marj ortadan kal
drlm olur. Dahas, retim paralanp grevler basit ve tekrarlanr hale ge
lince, karmak ve ok-deerli bir beceriye sahip olmalar artk gerekmez. l
i, "meslein"23 ona salad pazarlk gcnden mahrum kalr.
Fakat "bilimsel i rgtlenmesi"nin etkileri iki ekilde okunabilir: i
i zerkliinin yitirilmesi ve mesleki yeterliliklerin en alt dzey yeniden
retim ileriyle ayn dzeye indirilmesi. Taylorculuun en yaygn analizle
ri mlkszletirmenin bu yanna vurgu yaparken, yine de fazlaca basitle
tiricidirler. Bir yandan, en fazla deme yapan kiiye yeteneklerini satabilen
Taylorculuk-ncesi iinin zgrln idealletirme eilimindedirler. En
der bulunur ve ok talep edilen yeteneklere sahip zanaatkarlk mesleklerinin
miraslar iin bu kukusuz dorudur. Bununla birlikte Taylorculuk zel
likle byk iletmelere yerlemi olsa da, ounlukla dk vasfl ve yete
rince zerk olmayan, krsal kkenlerini henz koruyan ii topluluklaryla
kar karya kalmtr.
Dier yandan, ii snfnn homojenlemesine en gl ekilde katkda bu
lunan ey, retimin "bilimsel" rasyonellemesidir. Bu rasyonelleme, yele
rinin kendilerini sk skya zdeletirdii, birbirinden kesin hudutlarla ay
rlm "meslek"lere saldrr: Kii kendini "ii" olarak dnmeden nce, de
mirci ya da marangoz olarak tahayyl ediyordu (Eski Rejim'den sonra uzun
sre varln srdrm olan meslek cemiyetleri arasndaki rekabet, mesle
in zgllne bu sk skya bal kalma eilimini karikatrvari bir ekilde
aklar). 24 Aynca ayn mesleki uzmanlamann iinde, kalfaln tamamlam
olanlar, vasfsz iiler ve raklar arasnda ok nemli cret ve stat farkl
lklar mevcuttu ... Dolaysyla alma koullarnn "bilimsel" homojenleme
si, zorlu i rgtlenmesi araclyla daha keskin bir snf bilinci yaratabilirdi.
1936 ylndaki ilk fabrika igalleri en modern ve en makinelemi i yerlerin
de grlecektir. CGT [Genel Emek Konfederasyonu) ve Komnist Parti de en
kararl militanlarn bu "ii kaleleri"nden toplayacaktr. 25
23 Bkz. B. Coria, L'atdier c le chronomttrc, Christian Bourgois, Paris, 1979. F. W. Taylor'un er
ken dnemde yaplm birok Franszca tercimesi mevcuttur; rnein l:tudes sur l'organisation
du ravail dans les usincs (412 s.), Anger, 1907. Ginimizde Taylorculuun onaya att sorun
larn guncelletirilmesi iin bkz. Maurice de Montmollin ve Olivier Pastre editrliindeki ko
leki[ eser, Le Taylorismc, La Decouvere, Paris, 1984.
24 Bkz. A. Perdiguier, Mtmoircs d'un compagnon, Yeni bask: Maspero, Paris, 1977.
25 Bkz. G. Noiriel, Lcs ouvriers dans la socitt franaisc, a.g.c.

305
nc olarak, alma koullarnn homojenlemesi ynndeki eilim
son noktasna kadar gidemez; daha dorusu, bu eilim ne kt lde
ters ynde farkllama etkileri yaratr. Gerekten de seri retim tmyle uy
gulayc bir personel (rnein uzman ii) ile denetim ya da bakm persone
li (teknisyen ii) arasnda bir aynn gerektirir. almann bu teknik evri
mi, ayn zamanda retimi tasarlayacak ve ynetecek personelin -"kadrolar"
bunlar oluturacaktr- glenip eitlenmesini de gerektirir.
Homojenleme ve farkllama: Bu ikili sre ikinci sanayi devriminin ba
nda ilemeye balamtr. Bu, "Taylorculama"dan ii dnyasn fethe k
m homojen bir sre olarak sz etmememizi gerektirir. Taylorculuk ar
ar yerleir ve ok zel sanayi blgeleriyle snrldr: Birinci Dnya Sava
'ndan nce Fransa'daki sanayi nfusunun ancak %l'i bu Amerikan yenili
inden etkilenmitir.26 Dahas Taylorculuk, sanayi emeinin daha bilinli ve
sistematik biimde rgtlenmesi ynndeki genel bir eiliminin en keskin
ifadesidir -Fransa'ya ithal edildiinde biraz yumuayacaktr-;27 1920'li yl
larda buna "rasyonelleme" denmektedir. 28
Nihayet, bu yntemler "Taylorculuun" iaret ettii sanayi blgelerini aa
rak brolara, byk maazalara, "nc" sektre girecektir. Keza burada
"Taylorculuk"tan bahsetmek yerine daha ziyade retim srecinin azami l
de rasyonellemesiyle, ilerin senkronik bir ekilde birbirine eklenmesiy
le, i zaman ile bo zaman arasnda kat bir ayrmla nitelenen -ki bunlarn
hepsi seri retimin geliimini salar- cretlilik ilikisinin yeni bir boyutu
nun adm adm yerlemekte olduu sylenebilir. Bu anlamda, ilemleri kat
biimde denetim altna alarak azami retkenlii hedefleyen bu i rgtlen
mesi tarznn, modem cretlilik ilikisinin oluumunda temel bir bileen ol
duunu sylemek doru olacaktr.
nc koul: cret araclyla "ii snf iin yeni tketim normlan"29
oluturulmas ve bu normlar araclyla da iinin toplu retimin alcs haline
gelmesi. Taylar, iileri yeni fabrika disiplininin kstlamalarna boyun eme
ye tevik etmek iin, cretlerde nemli bir arta gidilmesini savunuyordu. 30

26 Bkz. M. Perrot, "La classe ouvriere au emps de Jaures", Jaurts e la classe ouvritre, Editions
ouvrieres, Paris, 1981 iinde. Byk Savan bu konuda oynad rol hakknda bkz. Patrick Fri
denson (ed.), L'Aure Fron, Cahiers du mouvemrn social, Paris, 1982.
27 Taylorculugun Renaul fabrikalanna yerlemesi ve bunun getirdii sorunlar hakknda bkz. P.
Fridenson, Hisloire des usines Rrnaul, Le Seuil, Paris, 1982.
28 Bkz. A. Moute, "Patrons de progres ou patrons de combat? La politique de rationalisation de
l'industrie rranaise au lendemain de la Premiere Guerre mondiale", Le soldat du ravail, zel
say 32-33, Rechcrchc, Eyll 1978 iinde.
29 Deyim Michel Agliea'nndr: Rtgulation et criscs du capitalismc, l'exptrirncc dcs Eats-Unis, Cal
mann-Uvy, Paris, 1976, s. 160.
30 u olaslg bile ngnlr: "i ve d pazanmz nemli oranda geniletecek ekilde maliyeti
drmek. Bylece, alma koullann ve konforu iyiletirirken, daha yksek cretler de-

306
Fakat kitlesel retim (yan-otomatik montaj zincirinin genellemesi) ile kit
lesel tketim arasndaki ilikiyi sistemletiren Henry Ford'du:;. "Five dollars
day" [Gnde be dolar) sadece nemli bir cret art anlamna gelmez; mo
dem iinin sanayi toplumu rnlerinin tketicisi statsne erime olasl
olarak da dnlr.3 1
cretli almann uzun erimli tarihi iinde dndmzde, bu nem
li bir yeniliktir. Bu dnemece dek, emekiler esasen, en azndan patronlann
ideolojisine gre, azami reten ve asgari tketen biri olarak tahayyl edil
mitir: Mmkn olduunca fazla retmelidir; fakat emeinin ortaya kard
kar paylan cretinin dk olmasndan daha nemlidir. cretlerin "tun
yasas"na patronlann itiraznn, ilave cretlerle ilgili deil, hastalk, kaza,
yallk gibi durumlardaki ayni yardmlarla ilgili olmas nemlidir. Bu yar
dmlar ii ailelerinin tamamen dknlemesini nleyebilir; fakat tketim
lerini azamiletiremez. Emekinin kendini daha rahat hissetme ihtimalinin,
yine bu patronlar ve sosyal reformcular tarafndan daha fazla tketim yapma
olasl olarak deil, sosyal gvenliini arttrmak iin tasarrufta bulunma ya
da pay deme grevi olarak dnlm olmas da nemlidir. Emeki iin
tek meru tketim, emek gcn uygun bir ekilde yeniden-reunek ve ai
lesini de ayn kanaatkarlkla geindirmek iin gereken meblaa indirgenmi
tir. Daha fazla tketme olasl engellenmelidir; nk ahlakszla, ayyal
a, iten kaytarmaya yol aar . . .
Emekiler asndan bakldnda, ykselen tketimle birlikte ykselen
refah beklentisi, ancak kitlesel retimin gndeme gelmesiyle ortaya kar. O
dnemde CGT genel sekreteri olan Alphonse Merrheim, 1913 ylnda unu
syler (bu syledikleri, sadece "Byk Akam"a hazrlanan dorudan eylem
sendikaclna dair temsili az ok dzeltir):
Refah arzusunda snr yoktur, sendikalizm bunu inkar etmez, tersine. Bizim
eylemimizin, alma saatlerinin azaltlmas ve cretlerin arttnlmas taleple
rimizin hedefi, ii snfnn refaha eriimini, arzulann ve sonu olarak tke
tim imkanlann arttrmak deil midir? 32

mek ve alma saatini drmek mmkn olacaktr" (La direction scirntifique des rntrqrises,
a.g.e., s. 23).
31 Bkz. M. Aglietta, Rtgulation et crises du capitalismt..., td. Marabout, Paris, s. 23. Henry Ford'un
My life, my Worl eserinin Franszca ercmesi Ma vie et mon ruvre, Paris. Fabrikada almann
somut rgtlenmesi ve emekilerin tepkileri hakknda eski bir Ford iisinin tanklna bak
nz: H. Beynon, Worlingfor Ford, Penguin Books, 1973.
32 A. Merrheim, "La methode Taylor", La vie ouvritre, Man 1913, s. 305, ak. J. Julliard, Autono
mie ouvritre. Etudes sur le syndicalisme d'action directe, a.g.t., s. 6 1 . Bu yazda Merrheim, Taylor
ynemine deil, Fransz paronlar tarafndan bunun "tahrir edilmesine" saldm. Dnemin di
er byk sendika lideri Vicor Griffuelhes'in bu aklamas da nemlidir: "Biz Fransz paron
lann Amerikal patronlara berzemesini ve byyen sanayi ve ticare faaliyeimizin de berzeme
sini isiyoruz; bunun sonucunda bizim iin bir gvenlik, bir kesinlik onaya kar ki bu, mad-

307
Yzyl banda iilerin tketim ilgilerinin ortaya kmas, halkn yaam
tarzlarnda bir dnme cevap verir: Bunun nedeni hane ekonomisinin ge
rilemesidir ve zellikle de byk sanayi komplekslerinde alanlar etki
ler. 33 Daha sanayi-ncesi toplumda, ardndan sanayilemenin balangcnda,
emek dnyasnn sefalet dzeyindeki cretlerle ayakta kalabilmesinin nede
ni, rakama dklmesi g olsa da tketimin nemli bir blmnn piyasa
dan bamsz olmasdr: krsal kkenle korunan balar, kk bir para top
raa sahip olmak, madencilik gibi "sanayilemi" meslekler iin bile tarlalar
da mevsimlik alma. 34
Bu durum, sanayi komplekslerinin yaygnlamasyla bir dnm gei
rir. alma koullarnn homojenletirilmesine, yaam tarzlarnn ve yaam
alanlarnn homojenlemesi elik eder. Bu karmak sre onlarca yla yayl
mtr. Bu dnm, yerleim yerlerini, ulam aralarn ve daha genel ola
rak insann evresiyle ilikisini, keza "pazar filesi"ni de kapsamaktadr. Fa
kat ii nfusunun giderek artan bir blm, nesnel olarak 19. yzyln ilk
yansnda genellemi sefalet tablolarnda grnene benzer bir durumdadr:
aile ve kkensel evre balarndan kopmu, homojen mekanlar iinde top
lanm ve emeinin salad kaynaklarla ksmen yetinmek durumundaki i
iler. Ayn nedenlerin ayn sonulan -yani kitlesel bir yoksullamay- yarat
mamas iin, bu emein cretlendirilmesinin bir "hayatta kalma creti" ola
rak kalmamas gerekir.
tk bilinli uygulaycs kukusuz Henry Ford olan kitlesel retim ile kit
lesel tketimin eklemlenmesine "Fordizm" denir. Henry Ford unu ilan
eder: "Sekiz saatlik i gn cretinin 5 dolar olarak belirlenmesi, bu gne
dek yapm olduum en gzel tasarruflardan biri oldu; fakat 6 dolara ka
rarak daha iyi bir tasarruf yaptm. "35 Bylece, cret art ile retimin ve t
ketimin art arasnda yeni bir iliki kurulur. Yksek cret, sadece alma
motivasyonunu ve randman arttrmakla kalmaz. retkenlik artlarna ba
l bir cret politikas da ekillenir ve bu sayede ii yeni bir sosyal varolu
dzenine eriir: sadece retim deil, tketim dzenine. Bylece, en acil ihti
yalarn tek tek gidererek onu yaklak olarak "gn birlik" yaamaya mah
kum eden bu korunmaszlk blgesini terk eder. Ancak ihtiyalarn aciliye
tinden kopulmas halinde ulalabilecek arzuya -Merrheim'n szn tekrar
kullanyorum- eriir. Yani zamana hkmedebilme gcyle mmkn olabi-
di olarak bizi ykseltirken, el emei ihtiyacnn kolaylatrd mcadeleye de bizi sevkeder"
("L'in[eriorite des capitalistes rranais", Le mouvemrnt social, Aralk 1910, akt. a.g.e., s. 55).
33 B. Coriat, L'atelier et le chronometre, a.g.e., iV. Blm.
34 Bkz. R. Trempe, Les mineurs de Carnaux, a.g.e., tannsa! faaliyetlerin srdrlmesiyle uyumlu
bir mesai rgtlenmesini korumak iin madencilerin yapt cokulu direnii ortaya koyan bir
almadr.
35 H. Ford, Ma vie et mon ruvre, a.g.e., s. 168.

308
lecek ve ille de zorunlu olmayan dayankl mallarn tuketimiyle yattrlabi
lecek bir zgurluk biimi. Arabaya, konuta, ev aletlerine vb. odakl bir "re
fah arzusu" -ahlaklara ramen- ii dunyasnn yeni bir varolu duzenine
erimesini salar.
cretlilik ilikisinin bu neredeyse antropolojik dnffmfnf sadece
Ford'a atfetmek, onu fazlasyla ereflendirmek olur elbet. Srf "yan otoma
tik montaj zinciri"nin icadna ve bir Amerikal sanayicinin ucret politikas
na indirgenemeyecek genel bir sure sz konusudur. Yine de Ford'la birlik
te, "tketim tarznn retim koullarna dahil edildii" bir cretlilik iliki
si anlaynn kabul grmeye balad dorudur.36 Geni emeki tabakala
rnn -ama btn emekilerin deil- yuzyllardr varlk koullarn olutur
mu bu an sefalet ve daimi guvensizlik blgesini arkasnda brakmas iin
bu kadar yeterlidir.
Drdnc koul: Sosyal mlkiyete ve kamu hizmetlerine eriim. Emeki ay
n zamanda ticari olmayan, toplumda mevcut ortak mallar stouna katl
ma elverili bir toplumsal znedir. Burada sadece, bir nceki blmde ak
lamaya altmz ve ayn cretlilik konfigrasyonuna dahil olan "mlki
yet aktanm"nn ortaya kn hatrlatyorum. Genellemi sefalet, sana
yi toplumunun balangcndaki zehir olmusa, zorunlu gvence de onun en
iyi panzehiri olmutur. almaya bal asgari bir gvenlik a, iiyi mutlak
yoksulluk durumundan korumak amacyla alma harici durumlara kadar
uzanabilir. Yine de sosyal gvencelerin bu ilk biimlerine baktmzda, yar
dmlarn gerekten yeniden bltrc bir ilev tamayacak ve "tketim
normu" zerinde anlaml bir arlk oluturamayacak kadar vasat olduunu
grrz. Bununla birlikte sz konusu guvenceler ucretli emein snflandr
lp tasnif edilebildii (haklar, mtevaz bile olsa, ancak aka tarif edilebilir
bir durumla ilikilendirilebilirler; bu da faal nfus kavramnn oluturulma
sn ve kesintili almann saysz biiminin bir kenara braklmasn gerek
tirir), sabitlenip istikrarl klnd (emeklilik gibi bir hak, uzun vadede s
rekli bir almay gerektirir) , kendi kendine yeterli olabilecek kadar zerk
lemi olduu (korumalar salamak iin ev ii ekonomilerin kaynaklan ve
"yaknlarn himayesi"ne dayanmaya son verilir) bu ayn tarihsel konjonkt
re denk derler. Bu model zellikle byuk sanayi iileri topluluu iin d
unlm olsa da sonrasnda daha geni nfusa yaylmtr. Model, cretli
emein alma durumunun zglln kabul ederken, ayn zamanda bu
durumu salamlatrr; nk iiye kaza, hastalk ya da emeklilik durumla
rnda kendi kendine yetecei kaynaklan salamay hedefler.37

36 M. Aglietta, Regulation et criscs du capitalismc, a.g.c., s. 130.


37 Fransa'daki ilk zorunlu gvence ve emeklilik yasasnn, ii ve kyl emeklileriyle ilgili 1910
tarihli yasa olmas, sosyal gvenceyi sanayi iileriyle bu ekilde ayncalkl olarak ilikilendir-

309
unu da hatrlayalm ki, mlkiyet aktarmnn bu teviki, sosyal mlkiyet
ve zellikle de kamu hizmetleri anlaynn geliimiyle ayn izgide yer alr.
Bunlar farkl toplumsal kategorilerin "kamusalla" katlmn -bu katlm
eitsiz kalsa da- artmlar. zerinde tekrar duracamz gibi, ii snf sa
lk, hijyen, konut, eitim gibi kolektif mallara daha rahata eriebilecektir.
Beinci koul: Emekiyi, i szlemesinin tamamen bireysel boyutunun tesin
de toplumsal statye sahip bir kolektifliin yesi kabul eden bir i hukukunun be
nimsenmesi. Keza, cretlilik ilikisinin szleme boyutunda da derin bir d
nme tank olunur. Medeni Kanun'un 17 10. maddesi bu szlemeyi "taraf
lardan birinin bir cret karlnda dieri iin bir ey yapma ykmlln
stlendii bir szleme" olarak tanmlar. llke olarak ikisi de "zgr" olan iki
kii arasndaki szlemedir bu; ama aralarndaki derin asimetri defalarca vur
gulanr. Leon Duguit burada "znel hakkn", yani "bir kiinin karsndaki
ne kendi kiiliini dayatma gc"nn ifadesini grr. 38 Bunun yerini ise "in
sanlk yelerini ve zellikle de ayn toplumsal grubun yelerini, ihtiyalarnn
bir olmas ve iblm sayesinde bir araya getiren" sosyal bir hak alacaktr.39
Emein bu kolektif boyutunun dikkate alnmas, szlemeye dayal i ili
kisini "cretli emek" statsne dntrecektir. "Kamu hukukunun zelli
i olan bu yasal ereve fikrinde, bireysel iradeleri aan bir durumu nesnel
biimde tanmlama fikri vardr."40 Emekiler grubunun hukuksal bakm
dan kolektif muhatap olarak tannmas, grev suunu ortadan kaldran yasay
la ( 1864) ve ii birliklerine izin veren yasayla ( 1884) hirlikte ortaya km
tr. Fakat bu tr kazanmlarn i szlemesinin yaps zerinde dorudan et
kisi yoktur. Keza, uzun sre boyunca iverenler ile emekiler btn arasn
da i yerlerinde ortaya kan pazarlklarn --zellikle de bir grev ya da grev
tehdidi dolaysyla kanlarn- hibir hukuksal deeri olmamtr. Toplu sz
leme mefhumuna hukuki stat kazandran olgu , "Kutsal ttifak" ve iilerin
savataki destekleri sayesinde salanan uzlamann ardndan 25 Mart 1919
tarihinde kabul edilen yasadr. Anlamann hkme balad dzenlemeler,
meye bir tr kar k olarak grlebilir. Fakat Henri Hatzfeld'in belinii gibi (Du pauptris
mc a la Stcuritt soeialc, a.g.c.) kyllerin ve iilerin tam eitliine dayal bu uygulama, kyl
lnn zellikle gznn iine bakan ve ncelikle krsal kesimin istikrarszlamasn ve kr
sal g engellemek isteyen "radikal" bir Fransa'da politik bir gereklilie denk dyordu. Sz
konusu durumda, bu iyi niyetler doru dzgn dllendirilememitir. Emekliler zerine 1910
tarihli yasann, "saf" cretlileri saptama gl ve iverenlerin, alma ilikilerinin "patema
list" biimlerine devletin kabul edilemez bir mdahalesi olarak alglanan bir buyrua boyun e
mekteki gl direnii nedeniyle, krsal kesime neredeyse uygulanamaz olduu grlmtr.
cretli kyl, bu durumda, sanayideki cretli ile ayn koullara tabi tutulamayacak kadar fark
l bir durumu temsil ediyordu.
38 L. Duguit, Le droit social, le droit individucl et la transformation de l'Etat, a.g.c., s. 4.
39 A.g.e., s. 8.
40 J. Le Golf, Du sil:nce a la parolc, a.g.c., s. 1 12. Aynca bkz. F. Sellier, u confrontation socialc :n
Francc, 1 936- 1 987, a.g.c.

310
bireysel i szlemesi dzenlemelerinin yerini alr. Leon Duguit bunun fel
sefesini derhal belirtir:
Toplu szleme yepyeni ve medeni hukukun geleneksel kategorilerine tama
men yabanc bir hukuksal kategoridir. iki toplumsal snfn ilikilerini d
zenleyen bir szleme-yasadr. iki toplumsal grup arasnda kalc ve salam
ilikiler kuran bir yasadr. Sz konusu gruplann yeleri arasndaki bireysel
szlemeler bu yasal rejime gre zmlenmelidir.41

Gerekten de toplu szleme, i szlemesinin liberal tanmndaki ive


ren-alan yzyzeliini aar. Bir i yerine birey olarak alnan bir ii, toplu
szlemenin ngrd dzenlemelerden yararlanr.
Bu yasann uygulanmas, ilk bata hem ii snfnn hem de patronlann
bir pazarlk srecine girmeyi reddetmesi nedeniyle olduka hayal knkl
yaratmtr. "Toplumsal partnerler"in pazarlk yapma konusundaki bu g
nlszlkleri (bu kelime bir rtmecedir) ,42 anlama prosedrlerini yerle
tirme konusunda devletin oynad rol aklar. 1900 ylnda ii konseyle
ri kurma ynnde Millerand'n gsterdii abalardan beri,43 alma hakk
nn oluumunda motor roln devlet oynam gzkmektedir. En azndan
ii snfnn (ayncalkl hedef olarak ya da bir devrim srecinin evresi ola
rak) reformlan benimseyen kesimi, kendi bak asn dayatmak iin sahne
ye girene dek bu byle srmtr. 1936 yl, bu adan tarihsel bir dnm
noktasn temsil eder: Politik bir irade (sosyalist-komnist ounlua sahip
Halk Cephesi hkmeti, farkllklarna ramen, iilerden yana bir sosyal
politikann benimsenmesini ister) ile toplumsal bir hareketin (Haziran ayn
da yaklak iki milyon iinin fabrika igalleri) bir araya geliine ahit olu
nur. Matignon anlamalan, toplu szlemeleri yeniden gndeme getirir ve
btn alanlann oyuyla bir i yeri delegesinin seilmesini zorunlu klar.44

41 L. Duguit, Les transfonnations gtntrales du droit privt, Paris, 1920, s. 135, akt. J. Le Goff, Du si
lence a la parole, a.g.e., s. 106.
42 Patronlann oldugu kadar sendikalann da ibirlii yapt bu kt niyeti -ve Almanya ile Byk
Britanya'ya kyasla farkllklan- aklayan tarihsel-sosyolojik balamn analizi iin bkz. F. Selli
er, La confrontation sociale en France, a.g.e., s. 1 ve 2. Birinci Dnya Sava srasnda alnan n
lemler ve bar yeniden tesis edildiinde bunlann yeniden sorgulanmas hakknda bkz. M. Fi
ne, "Guerre et reforrnisme en France, 1914- 1918", Le solda du ravail, a.g.e.
43 17 Eylil 1900 tarihli kararname. "Patronlar ile ii topluluu arasnda, gerektii zaman kar
lkl aklamalar yaplmasn mmkin klacak ve belirli baz glikleri zmeyi salayacak ka
lc ilikiler kurmakta birinci derecede yarar vardr... Bu tirden uygulamalar, takdirle karla
nan yeni adetleri uyarlamaya yardmc olurlar. Bunlan yerletiren cumhuriyet hkmeti, pasi
fikasyon ve hakemlik rolne sadk kalmaktadr" (ak. J. Le Goff, Du silence a la parole, a.g.e., s.
102). Fakat kararname asla uygulanmad.
44 1936 ylnda 1 . 1 23 toplu szleme imzalanmken, 1937 ylnda 3.064 tane imzalanr. Bkz. A.
Touraine, La civilisation industrielle, c. iV, L. H. Parias, Histoire gtntrale du travail, Nouvelle
Librairie de France, Paris, 1961, s. 172-173.
31 1
Fakat Halk Cephesi dnemi, bu "toplumsal baan"nn ve dierlerinin te
sinde, cretli emein serveninde zellikle anlaml, belirleyici ve krlgan bir
evreyi temsil eder.

iilerin durumu
Sadece uzun erimli sreler nda aklanabilecek dnmleri tarihleme
konusunda keyfiyet pay her zaman olsa da, bir an iin 1936 ylna odaklan
mak istiyorum. Sz konusu yl gerekten de sunmu olduum bu modem
cretlilik ilikisinin hem somutlat an, hem de yklma noktas olarak g
rlebilir. cretli iiliin tevikinde belirleyici evre: 1936 reformlar, zel
likle iilerinin durumunun bir anlamda kabuln ierir. Fakat bu bir Pirus
zaferi de olabilir. Peki ama toplum iinde ii snfnn stats nedir? 1936
yl bir taraftan ii snfnn belirleyici toplumsal g olarak tannmasnda
nemli bir evreye iaret eder; ii haklarnn genilemesini ve gnn birinde
dnyann geleceinin kendi ellerinde olacan dlemesini salayacak o g
cnn bilincine varmasn salar. Dier taraftan ise ayn 1936 yl, ii parti
klarizminin, toplumsal iblmnde ve global toplumda aa bir konuma
yerletirilmesinin de onayland yldr.
inin kutsanmas asndan, sonbaharn hi gelmeyecek gibi gzkt
gzel bir yaz yaanmtr. Solun seim zaferi; Blum hkumetinin kararlarn
nceleyen (ya da onun elini glendiren) fabrika igalleri; ve iilerin ei g
rlmemi sosyal haklan aniden elde edileri. Patronlar panie kaplr ve ii ik
tidarnn gelmekte olduunu grrler.45 23 Mays 1936'da Sosyalist Parti'nin
sol kanat lideri Marceau Piven, Populaire'deki kesinde "Her ey mmkn"
diye yazar.46 Elbette her ey mmkn deildir,47 fakat nemli bir eyler dei
mitir. Tali gibi gelebilecek ama "cretli emein itibarsz tarihi" iinde ele aln
dnda istisnai trde sembolik anlam tayan bir nlem, yani cretli izin, bu
nun kantdr. li ylda birka gn hayatm kazanacam diye didinmeye son

45 Patronlann bu tepkilerine dair tanklklar iin bkz. S. Weil, La condition ouvritre, Gallirnard, Pa
ris, 1951 (Auguse Deba!ure mektup, s. 188-190). Matignon anlarnalan, patronlann ou ta
rafndan srekli geri dnmeleri gereken bir emir gibi alg land.
46 Ak. H. Nogueres, La vie quotidienne en France au moment du Front populaire, Hachee, Paris,
1977, s. l J l .
47 Maurice Thorez'in 11 Haziran 1936 tarihli bir sylevindeki cevab, "bir grevi bitirmeyi bilmek
gerek" eklindeki sk sk alnt yaplan cmlenin anahtann verir: "Tatmin elde edildiinde bir
grevi bitirmeyi bilmek gerek. Btn talepler henz kabul edilmemi, fakat taleplerin en nem
lileri zerinde zafer elde edilmi olduunda da uzlamaya nza gstermeyi bilmek gerekir. Her
eyi elde etmek mmkn deildir" (ak. a.g.e., s. l J l ); CGTnin ve kimi sosyalist pani klikle
rinin ekonominin planlanmas ve ulusallaurrnalar gibi yapsal reformlann tevik edilmesi y
nndeki eilimleri karsnda Komnist Parti'nin tutumu iin bkz. R. F. Kuisel, Le capialisme
et l'Etat en France, a.g.e, iV. Blm.

312
verebilir. Hibir ey yapmak zorunda olmamak, insann sadece kendisi iin var
olma zgrldr. Bu imkan yasaya dahil etmek, emekinin var olma hakk
n kabul etmektir; yani tm dierleri gibi, rantiyeler, "burjuvalar", aristokrat
lar, mlk sahipleri gibi, en azndan iinin imgeleminde ok eski zamanlardan
beri hayat kendileri iin ve keyiflerince yaayanlar gibi olmak.
alma sresinin azaltlmas talebi, iilerin en eski ve en ateli taleple
rinden biri olmutur. ii derneklerinin ilk yasad "klikleri" bir cret art
elde etmekten ziyade mesai sresini kontrol etmek amacyla ortaya km
gzkmektedirler.48 1848 ubat devrimiyle iiler on saatlik i gn hakkn
kopanr, ancak bu nlem annda geri alnr. Yzyl ba sendikaclnda hafta
sonu tatili (1906'da elde edilmitir) ve sekiz saatlik i gn, "reformcu" ol
mayan dorudan eylemci sendikalistler iin bellibal taleplerden biri, belki
de tek taleptir. 1 Mays mcadelesinin en popler slogan budur ve CGT'nin
propaganda afilerinde yer almaktadr.49 Fakat alma sresinin azaltlma
sndan (haftada krk saatlik alma Haziran l 936'da elde edilmitir) sem
bolik olarak daha anlaml ve cret artlannn imkan tand tketime eri
im kadar derinden zgrletirici50 olan bo zamann mali karlk bulmas,
emekinin de bir insan olduunun ve emein insani haysiyetinin resmen ka
bul niteliindedir. Emeki, ayn zamanda bir insandr; srekli geim skn
ts ekmeye mahkm biri deil; ve iinin emei, gndelik yaamn aman
sz yasasnn hkmnden karak, onun mevcut haliyle insani bir deer ka
zanmasn salar. Bu, "sosyal bir kazanm" olmasnn tesinde kltrel bir
devrimdir; nk bu, ylda birka gn iin bile olsa, hayatnn ve yaama se
bebinin deimesi anlamna gelir. O dnemin insanlan, en azndan bu an
lann heyecann paylaanlar -nk aylaklk finanse edilmeye balandn
da ve "kasketli pislikler" sosyeteye aynlm plajlan istila etmeye baladn
da utan zamannn geldiini syleyecek kltrl kiiler de olmutur- cret
li izinlerini bu duyguyla yaam olmaldr. 51
48 Bkz. H. Hauser, Ouvrier du temps jadis, a.g.e.
49 Mesai sresinin azaltlmas ynnde sendikal srarn iki nedeni vardr: Emekiyi srekli al
mann sersemletirici etkisinden kurtararak onun haysiyetine yeniden kavumasna yardmc
olmak ve almay ok sayda ii arasnda pay ederek isizlikle mcadele etmek.
50 Matignon anlamalaryla %7 ile 15 arasnda bir cret art kabul edilmitir. 1926 ile 1939 ara
snda Paris'teki vasf iinin gerek creti (tketim mal Hyatlarndaki art ve enflasyon ka
rldnda) yaklak %60 orannda artmtr. Bkz. F. Sellier, Les salaries en France, PUF, Paris,
1979, s. 67.
51 Bkz. H. Nogueres, La vie quotidienne en France au trnps du Front populaire, a.g.e. Bizzat "kl
tr devrimi"nden sz eder ve ilk tatile kmalarn cokusuyla birlikte, emekileri ve ailelerini
denize gtrmek iin Leo Lagrange'n abalaryla dzenlenmi "zevk trenleri" karsnda mu
hafazakar basnn tepkilerini anlatr. Figaro yazarnn incelikli kmseyii: "Sonra, Tarihi Ge
zinti yerinin [Nice'deki lngilizlerin gezinti yeri kas ediliyor] dibindeki akltalarnn zerinde
neeyle yemekler atnld ve suda silkelenildi... Cte d'Azur'de krmz trenler artarken mavi
trenlerin says azalyor" (s. 156).

313
Aslnda mtevaz bir nleme, ylda birka gn cretli izin verilmesine
abartl bir nem mi atfediyoruz? Aslnda bu olay ( 1936'nn tartma konu
su edilmemi tek "sosyal kazanm"), ii snfnn 1930'lu yllarn sonunda
igal ettii askda ve dolaysyla istikrarsz denebilecek konuma rnektir. Bir
tarafta uzun bir toplumsal karantinann ardndan, ii snfnn durumu or
talama dzeye yaklar. cretli tatiller, her bakmdan ayn iki durumun ve iki
yaam tarznn bu yaknlamasn simgeler. Bu ok ksa ve snrl zaman s
resince iinin yaam "burjuva" yaamn temel bir zelliiyle kesiir; ne ya
pacan seme ya da hibir ey yapmama zgrl: nk gn birlik ola
rak hayatn idame ettirme zorunluluunda bir geveme yaanmtr. Ylda
birka gn, iinin durumu ile burjuvann durumu rtr hale gelir.
Ama ayn zamanda, tabi olu iinde yaanan ve bir snf antagonizmasn
besleyen bir ii partiklarizmi ok gl bir ekilde varlk srdrr. "Bur
juvalarn" cretli izinlere dmanl -bamsz kk emekilerin, tccar
larn, cretli olmayan btn Fransa'nn da paylat bu dmanlk- bu ay
rmann kalcln gayet iyi ortaya koyar. Bu tutum, mlk sahibi snflarn
almayan-iiler karsndaki kadim kmseyici bakn ksmen yumua
tarak yeniden canlandm. Onlara gre ii ancak ahlaki bir kusurdan dola
y bota gezer ve iten alnm bu zgrl ahlakszlklarn, aylaklklar
m, ayyalklarn ve ehvetperestliklerini gidermekten baka trl kullanma
yolu bilmez. Emeki iin almaktan baka olas bir yaam tarz yoktur: Bu
bir totoloji deildir; iiyi sadece fiziki ilerle uraan bir kii olarak gren
btn muhafazakarlarn paylat, hem ahlaki hem toplumsal bir yargdr.
iler asndan da, cretli izinler karsndaki tutum toplumsal bam
llk duygusunun ne denli kalc olduunu ifa eder. Bo vakit elenceleri
ne evet, ama "halka zg" bir bo vakit. Bakalar gibi olma gururu; ama bu
zgrln -doal olmann tesinde- mucizevi olduu ve elenerek de ol
sa bunu iyi kullanmay renerek hak etmek gerektii bilinci. "li snf bo
vakit elde etmeyi rendi, imdi bunu kullanmay renmesi gerekiyor" der
Leo Lagrange. 52 Halkn bo vakitlerinin rgtlenmesi -Halk Cephesi'nin ba
arlarnn nemli ve zgn bir blmn oluturur- bu bedavaya aylaklk
tan kurtulma kaygsn ifade eder. Snf farkllklarnn ve belli bir pragmatik
ahlakln gl ifadesi: Bo vakit, hak edilmesi ve ii iyice doldurulmas
gereken bir eydir. Toplum iin birer parazit olan aylak zenginlerden farkl
lamak gerekir. alma dnda kalan sreyi kltr, spor, salk, doayla ya
knlama, genler arasnda (cinsellie dayanmayan) salkl ilikiler doldur-

52 Ak. H. Nogutres, u vit quotidirnnt rn Franct au ttmps du Front populairt, a.g.t., s. 188. "Spor
ve bo vakitler bakanlk mstean" Leo Lagrange'n eserinin btnsel bir sunumu iin bkz. j.
L. Chappat, Lts chtmins dt l'tspoir: combat dt Uo ugrangt, Editions des federations Uo-Lag
range, Paris, 1983.

314
maldr. Boa harcanm zamana hayr; zgrlk ne anaridir, ne de saf haz.
Burjuvalardan daha iyisini yapmak ve bo vakitleri deerlendirmek gerekir.
Daha derinde, bu ksa ve hassas zgrlk zaman tersine de gnderme ya
par: yani ii snfnn toplumsal statsnn temeli olan yabanclam eme
in srekliliine. Byk sanayi iileri 1936'nn sosyal kazanmlann elde et
me konusunda ok nemli bir rol oynadlar.53 Oysa 1936 Haziran'nda igal
edilen bu fabrikalarda alma koullan genellikle "bilimsel i rgtlenme
si" ya da buna denk rgtlenmelerin buyruundayd: tempo, kronometrey
le lm, srekli gzetim, verimlilik taknts, patronlarn keyfiyeti ve k
k eflerin kmseyici tutumlan. Simone Weil'in kitabn okumak yeterli
dir: alma sosyolojisinin balangcna damgasn vuracak olan "ufalanm
alma"nn btn tematii orada mevcuttur.54 Fakat bu alma ilikisi sa
dece retimin teknolojik gereklerinin, iblmnn, hzl temponun yne
timinde deildir... Teknik alma sistemi dolaymyla yerleen ey, toplum
sal bir tabi olu ve mlkszletirme ilikisidir. Simone Weil, emekinin a
lrkenki durumunu niteleyen bu "tabi olu mengenesi" 55 zerinde srarla
durur. liye den ey, uygulamadr. Tasarlama, dnme, hayal etme gibi
eyler onun harc deildir. Oysa sadece teknik bir iliki deil, toplumsal bir
durum da olan bu bamllk hali, fabrikadan karken vestiyerde braklmaz.
Tersine, Yves Montand'n Luna Park'ta syleyecei gibi, dengeleyici bir tezat
olarak danda ona elik eder. Kukusuz Alain Touraine'le birlikte diyebili
riz ki, "li snf bilinci her zaman iin iki gereklilie tabidir: rn yaratmak
ve bunlann bu ekilde toplumsal olarak kabul edildiklerini grmek." 56 Fakat
bu ou zaman bahtsz bir bilintir; fabrikada olduu gibi fabrika dnda da,
emeki-reticinin toplumsal servetin yaratlmasnda oynad rol ile kolek
tivitenin onu tanmas -daha dorusu, tanmamas- arasndaki elikidir.
ilerin yazgsn ekillendiren ey, fabrikaya balanma ile toplumsal bakm
dan deersizletirilmi bir konum arasndaki bu ilikidir: "Hayatlann uru
na tkettikleri yerlere ve nesnelere iileri balayan hibir ey yoktur; fabri
ka onlan kendi lkelerinde yabanc, srgn, kksz yapar." 57
Bu eliki zellikle iin rasyonelletirilmesinin modem biimlerine tabi

53 ilk fabrika igalleri, metalrji ve havaclk fabrikalannda, yani en "modem" sanayi alanlannda
yaand. l 930'lu yllann bandan itibaren ii hareketinde meydana gelen ve zanaat gelenekle
rine ya da devlet grevlilerine bal sektrler aleyhine bu byk sanayi iilerini n plana gei
ren deiimler hakknda bkz. G. Noiriel, Les ouvriers dans la socittt franaise, a.g.e., V. Blm.
( l 935'te yeniden birleen) CGTde meydana gelen dnmler hakknda bkz. A. Prost, La CGT
a l'tpoque du Fron populaire, 1 934-1 939, A. Colin, Paris, 1964.
54 Bkz. G. Friedrnann, Le travail rn mietes, Gallirnard, Paris, 1963.
55 S. Weil, La condition ouvritTe, a.g.e., s. 242.
56 A. Touraine, La conscirnce ouvritre, Le Seuil, 1966, s. 242.
57 S. Weil, La condition ouvritre, a.g.e., s. 34.

31 5
klnm byk sanayi iilerinin durumundan yola karak okunabilse de
bunlar ii snf iinde aznlktadrlar. 58 Fakat bu eliki emekilerin genel
durumunun bir zelliini u noktaya tar: kol emeine toplumsal bakmdan
tabi bir rol biildiinin farkna vanlmas. Zorunlu olan, ancak hibir toplum
sal saygnl bulunmayan ve sadece bir ii uygulama grevine indirgenmi
bu ii emei anlay durumu gayet iyi zetler ve kol emei almasnn b
tn biimleri iin geerlidir. ilerin durumunun bilimsellik iddias tayan
ilk analizinin ana tezi budur:
iinin durumu, kendisi gibi tccar olmayan fakat emeiyle birlikte hizmet
kdemi, entelektel ya da ahlaki nitelikleri de cretlendirilen grevlilerin,
memurun durumuyla eliir. [ ... ] iinin emeinde, sadece mekanik ve ks
men makinelemi ilemler cretlendirilmektedir, nk ii her trl ini
siyatiften kanmal ve sadece basit ya da karmak, ama her zaman mono
ton bir greve gayet iyi uyumlanm amaz bir aygt gibi davranmay hedef
lemelidir. 59
i dnmez; bu gayet iyi bilinmektedir, hatta domakta olan sosyoloji
disiplini onun dnemeyeceini bile ileri srecek kadar ileri gider. Grle
cei gibi, Franois Simiand'n 1932 ylnda cretli emei ele ald kapsayc
dev eserinin temel fikri de budur. 6 Kol emekisi, teknik olarak en kaba ve
toplumsal bakmdan en az saygn, emekilerin en alt tabakas olarak tanm-
lanmaya devam etmektedir.
iler, sosyolojinin ve ekonominin bilgiye dayal kurgulan kadar egemen
snf temsillerinin de sunduu bu emek anlayn paylamak durumunda
deillerdir. i hareketi daha bandan itibaren kol emeinin saygnln
ve zenginliklerin gerek yaratcs olarak toplumsal baatln ileri srmeye
balamtr (1840-1850 arasnda bizzat iilerin hazrlayp yaymlad L'Ate
lier'nin de laytmotifi budur). tlerleyen zamanlarda madenci ya da metal i
isi gibi, Prometheusu bir dnya anlaynn taycs kimi ii figrlerinin
kahramanlatrlmasna tank olunacaktr. 61 Fakat emein bu biimde y
celtilmesi, iinin bamllk duygusunu ortadan kaldrmaz. Hatta saygnlk
iddias ile bir mlkszleme deneyiminin bu birliktelii ii snfnn bilinci
nin tam da temelinde bulunur. Bu, emeinin meyvelerinden yoksun brakl
ma olgusunun kolektif olarak bilincine vanlmasndan yola karak, atma
58 1936 ylnda en byk 350 i yerinde 900 bin ii almaktadr (H. N ogueres, La vie quotidi
enne au temps du Front populaire, a.g.e., s. 97). 500'den fazla cretlinin alug kurumlar, sana
yideki 5,5 milyon cretlinin yaklak te birini kapsar (hkz. F. Sellier, Les salarits rn France,
PUF, Paris, 1975).
59 M. Halbwachs, La classe ouvritre et les niveaux de vie, 1912, s. 121 ve l l 8.
60 F. Simiand, Le salaire, l'tvolution sociale et la monnaie, 3 cilt, Paris, 1932.
6 1 B u literatrn bir prototipi iin bkz. A . Stil, L e mat mineur, camaruk, Paris, 1949.

316
iinde olumu bir durumdur. Dolaysyla bir hak talebinde bulunma tutu
mu, tabi olu bilinci olmadan geliemez. Kendini baml hisst;tmek, reti
min kapitalist rgtlenmesinin "yabanclatrd" emein toplumsal saygn
lna yeniden sahip olma mcadelesinin motorunu oluturur.
Dolaysyla l 930'lu yllarda toplum iinde iilerin igal ettii yer, tabi
olu iinde nispi bir entegrasyonla nitelenebilir. Aidiyet unsurlarn vurgula
dk: sosyal gvenceler, alma hakk, cret artlar, kitle tketimine eriim,
sosyal mlkiyete, hatta bo vakte nispi eriim. Bu kazanmlarn ortak zel
lii, emeki snflar ihtiyacn aciliyetinden bir nebze uzaklatrarak iile
rin durumunu istikrarllatnnaya katkda bulunmu olmalardr. Dolaysy
la bu iilik durumu sanayilemenin ilk evresindeki, her an korunmasz ol
makla nitelenen proleterlik durumundan olduka farkldr. Ve tam da bu an
lamda bir tr entegrasyondan sz edilebilir: li snf o dnemde toplumun
marjnda igal ettii o ksmi olarak dlanm konumundan kurtarlmtr.
Bununla birlikte, bu kurtulu hala dalist zellikler ieren bir ereveye
dahildir. unu unutmayalm: Toplum hala dalisttir, ama keskin bir ikili ay
rm iinde deildir. lkili aynnn keskin olduu bir toplum, baz gruplarn
hibir eye (hemen hemen hibir eye) sahip olmad dlayc bir toplum
dur. Burada szn ettiim modelde, kopukluklar ve karlkl bamllklar
bir arada var olur; tahakkm ilikileri baskn olsa da, tabi konumda olanlarn
keyfiyete mahkm edildii durumlara denk dmez. Fakat bamllk iinde
bamszln bir arada varoluu, egemenler ile tahakkm altndakiler arasn
da global bir kar kartl duygusunu besler. Byle bir toplumsal yap, Ric
hard Hoggart'n gayet iyi ortaya koyduu "onlar" ile "bizler" arasndaki ift
kutupluluk biiminde yaanr. 62 "Biz" zombi deiliz; bizim de saygnl
mz, haklarmz, dayanma ve rgtlenme biimlerimiz var. Bize sayg gs
terilsin: li bir hizmeti deildir, ihtiyacn bir klesi deildir, bir efendinin
insafna kalm da deildir. inin gururu, yardm talep etmek yerine "iki
yakasn bir araya getirmek iin" debelenmeyi her zaman tercih eder: "Biz",
hayatmz kazanyoruz. Ama "onlar" yine de bambaka bir eydir. "Onlar"n
serveti, iktidar vardr; meru kltre ve bizim rengini bile asla gremeyece
imiz bir yn mala eriebilirler. "Onlar" kibirli ve zppedirler; bizim iyili
imizi istediklerini iddia ettiklerinde bile kukulanmak gerekir, nk kur
nazdrlar ve bizim asla hakim olamayacamz ipler onlarn ellerindedir.
Bu ayrma bilinci, toplumsal yaamn bellibal sektrlerinde -tketim,
konut, eitim, alma- ii snfnn yaad deneyimden beslenir. Syle
diimiz gibi, tketim hayatta kalmak iin gereken ihtiyalarn karlanmas
na indirgenemez ve ii snf "kitle tketimi"ne eriir. Fakat iilerin bte
sinde beslenmenin pay 1930'lu yllarda hala %60'lardadr (bu oran 1856'da
62 R. Hoggan, LJ culture du pauvre, Franszca tercme, Editions de Minuit, Paris, I 970.

317
%70'in stnde, 1890'da %65'ti).63 Veblen gibi Maurice Halbwachs da bt
enin nemli ksmnn gda harcamalarna ayrlmasnn antropolojik sonu
larn gstermitir: Biyolojik yeniden-retim amal olmayan harcamalarn
dk seviyede olmas, toplumsal yaama katlm sekteye uratr. 64 Bu ana
lizler 1912 tarihlidir; fakat durum yirmi be yl sonra da nemli bir deiim
geirmemitir: 19. yzyl sonundan 1930'l yllara dek, ii btelerinde gda
d harcamalarn pay sadece 5 puan artmtr.
Halk konutlar, tam da Michel Verret'nin 19. yzyl iin belirttii "konut
cehennemi" olmamakla birlikte, salksz koullar ve tk tk yaam yine
ii konutlarnn ounun kaderidir. Paris asndan, 1926 tarihli bir soru
turma her drt kiiden birinin yann odadan azna sahip olduunu ve kor
kun "eyal odalar"da hala 320 bin kiinin yaadn gstermektedir. Du
rumda daha sonra da pek iyileme grlmez: l 930'lu yllarn sonunda Fran
sa'da ylda yaklak 70 bin konut ina edilirken, Almanya'da bu rakam 250
bindir.65 "Bahe-ehir" tarz kentleme, sosyalist ya da radikal birka bele
diyeyle snrl kalr ve Le Courbusier tarz aydnlk kent deneyimleri istisna
idir. Keza bunlar iilerden ok memurlar ve yeni domakta olan orta snf
lan ilgilendirmektedir.66
Eitim asndan bakldnda, cretsiz orta retim hakk ancak 193 1'de
elde edilir. Orta renim grenlerin says 1 880-1930 arasnda sabit kalr:
ortalama 1 10 bin renci.67 Bu demektir ki, halk snflarndan gelen ocuk
lar "ilkokul" kademelerinde kalmtr. Halk "kklerinden koparan" ok ileri
bir eitimin tehlikeli olduu temas, dnemin literatrnde deimez bir un
surdur.68 Halk Cephesi'nin bakanjean Zay, zorunlu eitimi on drt yaa ka
dar uzatr ve btn renciler iin hazrlk snfn ve ortak mfredat uygu
lamaya koymaya alr. Fakat eitimin (nispi) "demokratiklemesi"nin be
nimsenmesi iin l 950'li yllan beklemek gerekecektir.
stihdamla iliki asndan bakldnda, iilerin iletmelere sosyal adan
ne denli baml olduunu daha nce vurgulamtk. Ama dahas, emek pa
zar l 930'lu yllarda hala i yasasnn korumad, iten karlma tehdidi al
tnda, belirsiz bir hareketliliin egemenliindedir. bana, saat ya da gn
bana ie almlara daha sk rastlanmaktadr. Genellikle ne yazl szleme

63 R. Boyer, "Les salaires en longue periode", Economie et statistiques, no. 103, Eyll 1978, s. 45.
ii btelerinde gdann pay ancak l 950'li yllann sonunda %50'nin altna iner.
64 M. Halbwachs, La dasse ouvritre et !es niveaux de vie, a.g.e., bkz. E. Veblen, The Theory of the Le
isure Class, Londra, 1924.
65 Bkz. J.-P. Flamand, Loger le peuple. Essai sur l'histoire du logrnent social, La Decouverte, Paris,
1989.
66 L. Haudeville, Pour une civi!isation de l'habitat, Editions ouvrieres, Paris, 1969.
67 Bkz. A. Prost, Histoire de l'enseignrnent en France, 1800-1967, A. Colin, Paris, 1968.
68 M. Barres'en beri, bkz. Les Deracines, Paris, 1897.

318
vardr ne de istihdam sresi nceden kayt altna alnr. inin "hesab g
rlr" ya da iveren onu "iten atar"; her ikisi de artc bir k9laylkla ger
ekleir.69 sizlik tehlikesi ise elbette vardr; l 930'lu yllarn bandaki kriz
bu tehlikeyi canlandrmtr. Gmenler iddetli bir isizlik tehlikesiyle kar
karya kalrlar: Byk Sava'a bal demografik dn ardndan Fran
sa'ya yerlemi yaklak 2 milyon yabancnn 600 bini snr d edilir. Fakat
lke vatandalan da bundan kurtulamaz. 1936 ylnda isiz says yaklak 1
milyon olarak hesaplanr.70 Halk Cephesi dnemi, ayn zamanda ekonomik
ve toplumsal istikrarszlk evresidir ve ardndan da, bir sre sonra byk bir
bozgun ve dram yaanacaktr.
Nihayet, zerinde uzun uzadya durduumuz gibi, zorunlu gvence ii
lerin korunmaszln nleme konusunda belirleyici olacak bir dzenleme
dir. Fakat l 930'lu yllarda etkileri henz pek az kendini hissettirmeye balar.
i emekli maalar gln denecek kadar dktr; sermayeletirme ve ii
lmleri dikkate alndnda, o dnemde emeklilikten yararlananlarn says
1 milyondan azdr.71 1930'lu yllarda, hayatta kalmak iin yardma muhta
durumda olan yal iiler, neredeyse zorunlu sosyal yardmdan yararlanabi
lecekler kadar ok saydadr.72
Bu zelliklerin birlemesi, gl bir ii partiklarizminde srar gster
mektedir. Yaam dzeyi, eitim dzeyi, hayat tarzlar, almayla iliki, top
lumsal yaama katlm derecesi, paylalan deerler, toplumsal snf olarak
iinin durumunu oluturan zgl konfigrasyonu izmektedir. Onlar sa
nayilemenin ilk evresinde l..amartine'in szn ettii "ulusun damarlardan
fkran [ ... ) yzergezer kast" (bkz. 5. Blm) deildir artk. Fakat "iilerin
toplumsal ve kltrel tecridi, hala somut gruplar oluturan toplumsal birim
ler arasnda snf ilikileri oluturacak kadar belirgindir." 73 Dayanmacl
ve ahlakyla, basit zevkleri ve youn sosyallik biimleriyle ii yaamnn g
nmzde nostaljik bir havaya brnm tasvrilerinden kukusuz kanmak
gerekir. Bununla birlikte, toplumsal hiyeraride igal ettii tabi konum ba
kmndan olduu kadar kendi i kaynamlyla da ii dnyas hem ulu
sun paras olarak grlr, hem de kendine zg kar ve zlemler etrafn-

69 Bkz. R. Salais, "La formation du chOmage comme categorie", a.g.e. Dnemin ii yaam zeri
ne otobiyografik bir tanklk iin bkz. R. Michaud, ]'avais vingt ans, Editions syndicalistes, Pa
ris, 1967. Eser, mesleki hareketin srekliliini ve iverenle ilikinin "deiken" niteliini ona
ya koyar.
70 Bkz. J.-J. Cam:, P. Dubois, E. Malinvaud, La croissancefranaise, Le Seuil, Paris, 1972. O d
nemde isizler cretlilerin %8,S'ini ve aktif nfusun %4,S'ini temsil ediyordu (F. Sellier, us sa
larits en France, PUF, Paris, 1979, s. 87).
71 Bkz. A . Prost, "Jalons pour une histoire des retraites e t des retraitts", a.g.e.
72 A.-M. Guillemard, lL dtclin du social, Le Seuil, Paris, 1986.
73 A. Touraine, La conscience ouvritre, a.g.e., s. 215.

319
da rgtlenmi olarak.
Bu durum, l 930'lu yllar niteleyen ve l 950'li yllara kadar hakim olan en
tegrasyon modelinin ne kadar istikrarsz olduunu gstermektedir. i s
nf, bamll srdremeyecek kadar haklarnn bilincinde -ya da fazla a
gzl, demeyecek midir rakipleri?-, ayn zamanda fazla mcadeleci olma
m mdr? Bu belirsiz konjonktr iki tr dnme varabilir: Ya "onlar" ile
"biz" arasndaki mesafeyi adm adm andran "sosyal kazanmlar" srer ya
da rgtl ii snf iktidar ele geirir. Yani basitletirerek sylersek ya re
form ya devrim. 1930'lu yllarn sonunda sosyal sorunun yeniden formlas
yonu byle ifade edilebilir.
ki antagonist formlden ziyade, ayn maddi koullarn, ayn pratik te
mellerin neden olduu iki seenek sz konusudur. i snf artk "zincirle
rinden baka kaybedecek bir eyi olmama" durumunda deildir. Dolaysy
la ii hareketi "savunulacak ve eriilecek hedeflere dair pozitif ilke" etra
fnda salamlaabilir.74 Daha nce kendini gstermi olan reformizmin sa
lamlamas ynnde ilerlenir, nk nemli kazanmlar elde edilmitir. Fa
kat bu ille de ii mesihiliinin sonu anlamna gelmez. Militan imgelem
de 1936, 1848'in ve Paris Komn'nn yannda, alternatif bir toplum rgt
lenmesi olaslnn kendini gsterdii kurucu momentler arasnda yer alr.
1936'da ayaa kalkan "kuak", gal yllarndan Direni hareketiyle geecek
ve Kurtulu'tan sonra zellikle CGT'de mcadeleci bir snf tavrnn ekir
deini oluturarak ok sert toplumsal mcadeleleri harekete geirecektir. 75
Zaten dmanlar da eksik olmaz. Dier alternatif faist tehditle ve
-1848'de ya da 187 1'de olduu gibi- rvan bekleyen muhafazakar bir
Fransa'yla temsil edilir. Bu dnemin keskin politik ve toplumsal antagoniz
malarla ne lde dolu olduunu anlayabilmek iin dnemin basnna bir
gz atmak yeter. 5 Mays 1936'da Henri Beraud Gringoire'da Kzllarn teh
didine kar ortalama Fransz'n korkularn harekete geirmeye alr: "K
k baheni seviyordun, yiidim; kafeni, dostlarn, kk otomobilini, oy
pusulan, hicivle ve vaka-i adliyeyle dolu gazetelerini. O halde, dostum, b
tn bunlara veda edeceksin."76 Dier tarafta, 1938 yl banda Halk Cephe
si'nin yenilgisi politik dzlemde az ok tescillenmiken, Paul Faure Sosyalist
Parti'nin resmi organ Populaire'de unu yazar: "Snf mcadelesini inkar et
mek, gn n inkar etmek demektir."77

74 A.g.e., s. 353.
75 Bkz. G. Noiriel, Les ouvriers dans la socitt Jranaise, a.g.e., VI. Blm.
76 Akt. P. Reynaud, Mtmoires, c. 11, Flammarion, Paris, 1963, s. 5 1 .
77 A.g.e., s . 1 51.

320
Azil
'
Bununla birlikte ii snf Haziran 1848'deki Paris iileri rneindeki gi-
bi, bir cephe muharebesiyle yenilmi deildir. lgal dneminde yaananlar
zerine ve ii snfnn bir blmnn Direni'e katlm zerine, Kurtulu
dnemi zerine, 1947 ylndaki neredeyse isyana yaklaan grevler ve "Ame
rikan emperyalizmi"ne kar mcadeleler zerine, keza CGT ile Komnist
Parti'nin devrimci bir tutumu -en azndan szel olarak- srdrmedeki co
kusu zerine sylenecek kukusuz ok ey vardr: Bunlar l 930'lu yllarda
somutlam ve 1960'l yllara dek canlln koruyacak toplumsal bir at
mann grnmleridir. Fakat bu radikal muhalefet adm adm sner; n
k politik deiimlerin berisinde, sosyolojik nitelikteki bir dnmn tah
ribat altndadr. li snf, cretlilerin ykselii konusunda igal ettii vuru
cu g konumundan azledilmitir. Krk yllk bir sre zarfnda (1930'lu yl
lardan l970'li yllara dek) meydana gelen dnm ematize edersek, "ii
partiklarizmi"nin ortadan kaldnlmadn, fakat sanayi toplumunun olu
um srecinde sahip olduu "ekici"78 rol artk oynamadn syleyebili
riz. cretli iilik, ii hareketinin ona atfettii tarihsel potansiyellerini keli
menin gerek anlamyla yitirmitir. ilik durumu baka bir toplum biimi
dourmad, sadece cretliler toplumunda kendisini tabi bir konuma yerleti.
Peki ama bu trden bir dnmn altnda yatan sreler nelerdir?
cretlilik ve iilik, l 930'lu yllann bana dek fiilen ayn eyi ifade etmi
tir. Franois Simiand, cret zerine zetleyici olma iddiasndaki 1932 tarih
li eserinde bunu aka kabul eder:
cret terimi, bizce tanmda hizmetlilerden, ticarette, sanayide ve tanmda a
lanlardan, hizmet ve iletme eflerinden, mhendislerden, her trden yne
ticiden farkl olarak, hem genel hem de zel bir durumla ilgili olarak, ii ka
tegorisiyle ilgilidir.79

Gerekten de "ayn bir ekonomik ereve" oluturan, "saf emek hizmeti"


sunan, ii snfdr.8 Fakat "saf emek hizmeti" nedir? Kukusuz tamamen
kol emeine dayal bir alma; fakat makinelerle de allmaktadr ve Simi-

78 Bu "ekici" terimini Luc Bolanski'den dn alyorum: Lcs cadres, lafonnation d'un groupe so
cial, Editions de Minuit, Paris, 1982, s. 152. Boltanski, mesleki bir alann yeniden rgtlenme
sinde toplumsal bir grubun oynad egemen rol byle niteler. cretliliin yaplanmasnda c
retli iiliin balangta bu rol oynad, sonra da onlann yerini alan-orta snf cretlilerin
ald sylenebilir.
79 F. Simiand, Le salaire, l'tvolution sociale et la monnaie, a.g.e., c. 1, s. 151. Bu nedenle, dier al
ma biimlerinin cretlendirilmesine baka adlar verilmelidir: "maa", "tretman", "hisse", "taz
minat", vb... ama "cret" deil.
80 A.g.e., s. 173.

321
and bir aynnt getirmek zorundadr: li, "bir kol gcn ya da en azndan,
byk lde kol gcne dayal emeini" kiralar. 81 Bu ayn zamanda tmy
le uygulamaya dnk rutin bir almadr; fakat alanlarn ou tmyle
uygulamac deil midir? Simiand'n bulduu are, skntsn ifade eder: c
retli alanlar [employe] , "kol gcne dayal olmayan ya da en azndan kol
gcnn fiili etkisinin nemli bir pay sahibi olmad emei kiralar. "82 l ye
ri sahibi olmayan servis eflerinin, mhendislerin, mdrlerin durumu ne
dir? Onlar da, esasen, "alma ykmll"n yerine getirirler. Peki onla
ra bir kurum bnyesinde alan cretliler statsn vermemek iin bir ne
den var mdr? Fakat Simiand iin bunu sz konusu etmez.
Aslnda Simiand'n tavr, sanayinin dorudan hammadde ilenmesine y
nelik ilerle nitelenen balang dnemlerinin toplum modeline gnderme
yapan, oktan alm savunmac bir tutumdur. Oysa cretli emein farkl
lamas srecine 1930'lu yllarda gl biimde girilmitir. Bu [ farkllama]
cretli iiliin ve buradan yola karak i rgtlenmesinde iilerin arl
nn adm adm grecelemesine neden olmutur. Bu dnmlerin anlam,
cretliler toplumunun doruk noktas olarak alnabilecek tarih olan l 975'e
doru ortaya kacaktr. 83
ncelikle, faal nfus iinde cretlilerin oran kitlesel olarak artar: 1931'de
nfusun yardan azn (%49) , 1975'te yaklak %83'n temsil etmektedir
ler. Mutlak rakamlarla, tann iileri de katlrsa, kol emekilerinin says 9
milyon 700 binden 8 milyon 600 bine inmitir; buna karlk tarmda al
mayan iilerin toplam says hafife artarak 7 milyon 600 binden 8 milyon
200 bine kmtr. Fakat faal nfusun bileimindeki temel dnm, ii ol
mayan cretlilerin artdr. 193 1 ylnda saylan 2,7 milyonken, 1975'te 7,9
milyona kar. Dolaysyla saylan iilerinkini yakalamtr (ve o zamandan
beri de byk lde onlar gemitir). Fakat bu grubun i dnmleri de
nemlidir. lstatistiki veriler mutlak kesinlikte karlatrmalara imkan tan
masa da (rnein o dnemde yaklak 1 25 bin "uzman ve teknisyen" olduu
hesaplanrken, "orta ve st dzey kadro" kategorileri l 930'lu yllarda yok
tu) , ii olmayan cretlilerin byk ounluunun kamusal ve zel sektr
deki kk alanlar olduklar ve statlerinin, iilerinkinden yksek ola
rak grlse de, yine de genellikle vasat kald ileri srlebilir. Bununla bir
likte, 1975 ylnda "basit alan"lar ii olmayan cretlilerin yandan azn
81 A.g.e., s. 171.
82 A.g.e., s. 171.
83 cretlilerin durumunun ktlemeye balad. "kriz" genellikle l 973'e tarihlenir. Fakat, ilk so
nulann kendini hissettirmesinin belli bir zaman almasndan baka (rnein isizlik 1976'da
ok belirgin biimde artar), 1975 uygun bir tarih oluturur; nk ok sayda istatistiki anket
bu tarihi kavak bir dnem olarak ele alr. Keza, 1975 ylnda ii nfusunun Fransa'da azami
sayya eritii de belirtilebilir. Daha sonra dzenli olarak decektir.

322
temsil etmekteyken, 2 milyon 700 bin "orta dzey kadro" ve 1 milyon 380
bin "st dzey kadro" mevcuttur: En fazla artn yaand st dzey cret
lilii bu gruplar temsil eder. 84
Bylece, istatistiklerin tasnifledii deiimler cretliliin yapsnda temel
bir dnm ifade ederler. cretli iilik say bakmndan aa yukan var
ln srdrmse de, cretliliin iindeki konumu temelde deer yitinnitir.
Bunun ilk nedeni udur: i snf, denebilir ki, toplumsal stat, cret ve ya
am koullan bakmndan kendisinden aa olan cretli emeki tabakasn
yitirmitir. Tann iileri 1930'lu yllarn banda kol emekilerinin eyrei
ni oluturuyordu ( 1876'da yandan oktular). 1975 ylnda hemen hemen yok
olmulard (375 bin) . Bundan byle ii snf, cretliler piramidinin tabann
temsil etmektedir; aslnda toplumsal piramidin tabandr.85 Buna karlk, i
i snfnn zerinde sadece bir cretliler tabakas deil -genellikle yaygn ifa
deyle "beyaz yakal proletarya" 86 olabilir bu-, zellikle "burjuva" bir cretli
ler tabakas da geliir. Bu durumda cretli iilik hem giderek daha yaygnla
m bir cretlilik anlay iinde boulur, hem de kendininkinden her zaman
stn cretlilik durumlarnn oalmas karsnda ezilir. Her koulda, c
retli emein oluumunda oynam olduu "ekici" rolnden mahrum kalr.
l 930'lu yllardan l 970'lere dek cretliliin ykseliinin analizi, ii snf
nn bu adm adm azlini dorular. Luc Boltanski bir "burjuva cretliliin", c
retli iiliin karakteristikleri karsnda kendi farklln vurgulayan bir ay
rma sreciyle birlikte kendini glkle dayatmaya baladn gsterir. Bu

84 Burada ve -tersi belirtilmedike- ilerleyen sayfalarda kullanlan kaynaklar: L. Thevenot, "Les


categories sociales en 1975. L'extension du salariat", Economie e statistiques, no. 91, Temmuz
Austos 1977; C. Baudelot, A. Labaupin, "Les salaires de 1950 a 1 975", Economie et saistiques,
no. 113, Temmuz-Austos 1979; F. Sellier, Les salarits en France, PUF, Paris, 1 979; M. Verre,
Le travail ouvrier, A. Colin, Paris, 1988; F. Sellier, "Les salaries, croissance et diversite" ve M.
Verret, "Classe ouvriere, conscience ouvriere",J.-D. Reynaud, Y. Graffmeyer, Franais, qui etes
vous?, La Documentation Franaise, Paris, 1981. Homojen kaynaklar olmadndan, l 930'1u
yllar iin referans tarih 1931 ile 1936 arasnda deiebilir; fakat bu farklln sonulan genel
argurnanasyon asndan nemsizdir.
85 Sanayideki cretli emein art iki temel kaynaktan beslenir: Bamsz mesleklerin azalmas ve
krsal g. Bu sonuncu noktada bkz. F. Sellier (Les salarits en France, a.g.e., s. 10 ve devam)
ehrin ve sanayinin ekimine kylln gl direnci zerinde srarla durur (1946 ylnda fa
al tannsa! nfus neredeyse l 866'daki kadar kalabalkt). Bunun sonucunda, ky terk edenler
tann iletmecilerinden ziyade ncelikle tann iileridir; yetikinler kadar ocuklar da, fakat
iletmecilerin ocuklanndan ziyade cretlilerin ocuktan. Bylece, bu tann iileri ve ocukla
n iin ii snfna katlm uzun sre boyunca nispi bir toplumsal ykselme olabilmitir. Fakat
bu katlm sona erdiinde, iilerin durumu en al konum halini alr: "ykselinemediinde" ka
lnan ya da aa doru hareketlilik yznden "dlen" konum.
86 alanlar dnyas, zellikle Birinci Dnya Sava'ndan sonra iin rasyonellemesinden etkilen
mitir: Bro ileri mekanikleir (yaz makinesi yzyl banda ortaya kar), uzmanlar, kolek
tilleir ve de kadnslar; bu da her zaman iin bir toplumsal stat kayb anlamna gelir. Birok
ii gibi, byk maazalarda ya da fabrika brolannda alanlar da, iverenine bal tezgllhtar
ya da yazman trnden klasik alann ok-deerliliini yitirir.

323
vesileyle, zorunlu gvence zerine tartmalar dneminde 19. yzyla damga
sn vurmu olan, cretli emek ile malvarl arasndaki kartlkta yeni bir du
rum kendini gsterir: "memurluklara" ve serbest mesleklere bal sosyal ser
mayeye ya da mlkiyete dayanmayan bir saygnlk statsn tahayyl etmeyi
gletiren gelenek. Bylece yeni cretlilik konumlarnn saygnln, "asln
da orta snflara zg mterek deerler olan giriimcilik ruhu, tasarruf, mi
ras, mtevaz bir konfor, sade bir yaam, sayg vb." zerinde temellendirme
ynnde tuhaf abalara tank olunur.87 Bu yeni cretlilerin ou ncelikle bir
malvarlna, bir mirasa sahip olan ailelerden geldii iin durum daha da kar
maktr. Bunlar saygnlklarn mesleklerinden mi, yoksa miraslarndan m al
maktadr? Bu iki boyutu birbirinden ayrmak gtr. Bal bana "burjuva"
bir cretli kategorisini tahayyl etmenin nndeki bu geleneksel engellerin
gcne bir rnek: 1937 ylnda temyiz mahkemesi bir hekimin i kazasna u
radn kabul etmeyi reddeder: Bir sanat erbab bir hastane mdryle "ast
st ilikisi gelitiremez". Dolaysyla, alrken yaralanan bu doktor kendisi
ni istihdam eden kamu kurumunun cretli alan olarak kabul edilmez.88
cretli olarak kendini gsteren ilk "saygn" profesyonel grubun mhen
disler olmas ve bu inisiyatifin l 936'da alnm olmas nemlidir: cretli M
hendisler Sendikas 1 3 Haziran 1936'da kurulur.89 Patronlarla iiler arasnda
"orta" bir konumda olduklarn ilan ederler; keza ii snfndan kendilerini
ayrrken, ii snfnn sosyal avantajlarndan da yararlanma kaygs tarlar.
Her koulda, bu tutum savatan sonra iyice belirginleecektir. ldari Kadro
lar Genel Konfederasyonu da faaliyetinin nemli bir blmn hem cretli
lik hiyerarisini geniletme talebine, hem de ii "kitleler"iyle karma ynn
deki her trl riski ortadan kaldran zel bir emeklilik rejimine ayracaktr.
Mhendisler "burjuva" cretliliin ykseliinin vurucu gcn olutursa
da, sanayi kadrolarnn btnn temsil etmekten ok uzaktrlar. 1944 y
lnda kurulduunda ldari Kadrolar Genel Konfederasyonu'na geni katlm
olur. Bir sorumluluk payna sahip olan her kamusal ya da zel giriim grev
lisi kadro olarak tanmlanr; ustabalar da buna dahildir. li sendikalar ise,
"mhendis ve kadrolar" saflarna kabul etmek iin zel yaplar oluturmak
zorundadrlar; CFTC [Fransz Hristiyan iiler Konfederasyonu ] 1944'te
Fransa Mhendis ve Kadro Sendikalar Federasyonu'nu, CGT ise 1948'de
Mhendisler ve Kadrolar Genel Birlii'ni kurar. 90
87 Abbej. Lecordier, Les dasses moyennes en marche, Paris, 1950, s. 382, akt. L. Boltanski, Les cad
res, a.g.e., s. 101. Boltanski, 1930'lu yllarn "orta snf'n varln kantlamaya alan literatu
ryle ayn sluptaki 1950 tarihli bu metnin "gecikmi" niteliini belirtir. (rnein A. Desque
rat, Classes moyennes franaises, erise, programme, organisation, Paris, 1939.)
88 Akt. L. Boltanski, Les cadres, a.g.e., s. 107.
89 A.g.e., s. 106.
90 A.g.e., s. 239 ve devam.

324
letmelerin cretlilik yapsndaki bu dnme paralel olarak "nc
sektr" faaliyetlerinin geliimi, fabrika dnda alan cretliler!n saysnda
arta yol aar: ticari hizmetlerin oalmas, bankalar, belediyelerin ve devle
tin idari birimleri (sadece milli eitimde 1975 ylnda bir milyon grevli bu
lunmaktadr), yeni faaliyet sektrlerinin almas, iletiim, reklarn...91 Bu fa
aliyetleri ou iin cret karl personel altnlr. Keza bunlann ou ge
lir ve prestij bakmndan cretli iilii aar. Michel Collinet 195l'de, kimi
alanlan, orta dzey rnernurlan, bro eflerini, kadrolan, ustabalan, tek
nisyenleri, mhendisleri kapsayan, olduka karmak bir "cretli orta snf'
tablosu izer.92
li sadece giderek eitlenen cretli ilerin altnda ezilmekle kalmaz, i
tutarllnda da sorunlar vardr. 1975 ylnda vasfl iilerin oran yaklak
%40, uzman iilerinki %40 ve vasfsz iilerinki ise %20 olarak hesaplan
mtr. Kadnlarn pay artarak ii nfusunun %22,9'unu oluturmutur ve
bunlar zellikle dk vasfl ilerde yer alrlar (kol emekilerinin %46,6's
kadndr). Yaklak be iiden biri gmendir. Kamu sektrnn geliimi
(toplam cretlilerin eyrei) baka bir tr aynn yaratr: Devlette alan i
iler, yerel kolektiviteler ve karnulatnlrn iletmeler, genel olarak zel sek
trdekilerden daha istikrarl bir statden yararlanrlar. Emek pazannn par
alanmas temas, yani korunan sektrler ile geici alanlar arasndaki ay
rm l 970'li yllarn banda ortaya kar.93 li snfnn birliinin asla ger
eklemediine kuku yoktur: 1936'ya doru, nitelikleri, kamusal ya da zel
statleri, uyruklan, byk fabrikalarda ya da kk iletmelerde alrnalan
gibi alardan farkl emeki kategorileri arasndaki aynn da belirgin olmal
dr. O gnlerde ortak karlann bilincine varlmasn salayan ve "snf d
manlarna" kar ortak bir muhalefet yaratan birletirici bir sre iliyor g
zkmektedir. Fakat szn edeceimiz gerekelerle, daha 1970'li yllara var
madan bu dinamik paralanm ve iilerin durumunu "nesnel" ihtilaflara
terk etmi gzkrnektedir. 94
91 Birincil (tarmsal), ikincil (snai) ve ncl faaliyetler (hizmetler) arasndaki aynn C. Clark
(The Condiions of Economic Progress, Macmillan, Londra, 1940) tarafndan getirilmi ve Fran
sa'da Jean Fourastie'nin eseriyle poplerlemitir. Ekonomik ve sosyal geliim, ncl faali
yetlerin geliimiyle ifade bulur. Fakat ticari nc kesim ile idari nc kesimden baka, gi
derek daha nem kazanan bir "snai nc kesim" de saptanabilir. Sekreterler, muhasebeciler
gibi, dorudan retici olmayan sanayi kesimi alan kategorisidir bu.
92 M. Collinet, L'ouvrier Jranais, essai sur la condiion ouvritre, Editions ouvrieres, Paris, 195 1 , 2.
ksm, IV. Blm.
93 Gerekten de bu tema Amerika Birleik Devletleri'nde 1960'l ytllarda onaya kar ve Fransa'da
l 970'li yllarda kendine bir kitle bulur. Bkz. M. J. Piore, "On the Job Training in the Dua! La
bour Market", A. R. Weber (ed.), Public anl Privau Manpower Policics, Madison, 1969 ve M. J.
Piore, "Dualism in the Labour Market", Revue tconomique, no. 1, 1978.
94 Toplumsal bir snfn sadece bir "veri" ya da ampirik verilerin bir toplam olrnadgn ileri sren
E. P. Thompson'un ana tezini benimsiyorum. Toplumsal snf, atma iinde oluan kolektif

325
Genellikle daha az zerinde durulan bir dier deiim, uzun vadede iilik
durumunun geirdii dnmleri aklamakta kukusuz daha fazla nem
tamaktadr. 1978 tarihli bir soruturma -ancak bu gelime ok daha nce
balamtr-, baka eylerin yan sra iilerin "esas olarak gerekletirdii i
tr"ne ynelik olup, imalat ilerinde alanlann ii nfusun te birinden
biraz fazlasn temsil ettiini saptamaktadr. 95 Baka deyile, iilerin oun
luu ya mallan sata hazrlama, teslimat, ambalajlama, bekilik gibi dk
verimli denebilecek ilerde almaktadr, ya da makinelerin denetimi, ayar
lanmas, denenmesi, bakm, incelenmesi, iin rgtlenmesi gibi, uygulama
dan ziyade tasarlama ve dnmeye daha yakn faaliyetlerde.
Bu, her tr iilik biimi iin olmasa da, en azndan sanayi toplumunda bu
emein egemen temsili asndan nemli bir deiimdir. li sanayi toplu
munda en yetkin homo faber olarak, emeiyle doay dorudan dntren
kii olarak grlr. retken emek, imal edilmi bir nesnede cisimleir. lngi
liz politik ekonomi gelenei bakmndan olduu kadar Marksizm asndan
da emek esasen somut, yararl, tketilebilir mallarn retilmesi iin temel
kaynaktr. 96 Bu imalat faaliyeti iki zt okumaya yol aar. rnein Halbwa
chs'a gre bu durum "insanlarla deil, doayla ilikide olan, madde karsn
da tecrit edilmi halde bulunan, sadece cansz glerle arpan" iinin k
stlann aklamaktadr. Bu nedenle ii snf "mekanik ve cansz bir kitle"ye
benzemektedir. 97 Marx ise, tersine, doann dntrlmesi ynndeki bu
faaliyeti insann z, her deerin kayna yapar ve bylece, proletaryaya at
fettii Demiurgosluk roln temellendirir. Fakat her ikisinin de -Simiand'n
da bunu vurguladn grmtk- sanayilemenin balangcnda ne kan
ii emei anlayna gnderme yapt muhtemeldir ve iblmndeki ge
limelerle birlikte bu anlay zaman amna uramaya balamtr. li eme
i "eser" retiminin paradigmas olmaktan kar. 98

bir dinamikten yola klarak "imal edilir" (bkz. E. P. Thompson, Lafonnation de la classe ouv
ritre anglaise, a.g.e.).
95 A.-F. Maline, S. Volkoff, "Les conditions de travail des ouvri.ers et des ouvri.eres", Economie et
staistiques, no. 118, Ocak 1980. Bu deiim, ii emeinin en geleneksel biimlerinin k
ne gl biimde baldr. rnein 1930 ylnda saylan 500 bin olan madenciler, 1975 ylnda
ancak 100 bin civanndadr; kadn tekstil iilerinin says ayn dnemde 1,5 milyondan 200 bi
ne dmtr (bkz. F. Sellier, "Les salaries: croissance et diversite", a.g.e., s. 48).
96 Bkz. P. Lantz, "Travail: concept ou notion multidimensionnelle", Futur anterieur, no. 10,
1992/2.
97 M. Halbwachs, La classe ouvritre et les niveaux de vie, a.g.e., s. 118 ve s. XVII.
98 Hannah Arendt, La Condition de l'homme moderne, a.g.e., lll. Blm'de emek ile iin birbirine
kanunlmasn eletirir: Bu sadece Marx'ta deil Locke ve Adam Smith'e de grebileceimiz
zere modem dnemde emek zerine dncelere damgasn vurmutur. Ama Hannah Aren
dt'in bu eletiriyi 20. yzyln ortasnda, yani ancak sanayilemenin balangcnda ortaya k
t ekliyle sanayi emei anlaynn dnmnden iki asr sonra yaptn da eklemek ge
rekir.

326
Hem ii emeinin hem de cretlilik iinde igal ettii yerin bu derinle
mesine dnm, sanayi toplumunda ii snfna atfedilen roln kavran
n sarsar. i snf, devrimci roln yceltenlerin olduu kadar, onu top
lumsal dzene bir tehdit olarak grenlerin de atfettikleri merkezi konumu
korumakta mdr? Bu tartma 1950'li y11arn sonunda balamtr ve Mic
hel Crozier "proletarya a tamamlanyor" diye ilan eden ilk kiilerden bi
ridir: "Toplumsal tarihimizin bir evresi kesin olarak kapanmtr: proletar
ya dini evresi. " 99
Yine de oyun tamamen bitmi deildir; nk iinin durumundaki dn
mler grnte zt iki yoruma neden olabilir. "Yeni ii snf", iblm
nn yakn dnemde edindii biimlerin geliimiyle oluur. Fakat retimde
giderek daha belirleyici bir rol edinen yeni aktrler, "en yeni" sanayilerdeki
iiler, uygulayclardan ziyade tasarmclar, teknisyenler, desinatrler, y
neticiler, mhendisler, vb. retimin kapitalist rgtlenmesi nedeniyle emek
lerinin rn olan kardan ve karar alma gcnden yoksun kalmaya devam
etmektedirler. Dolaysyla snf antagonizmas meselesinde eski proletarya
nnkine benzer bir konumu igal ederler. Ve tketim toplumunda denizkz
larnn sesine aldanan ve reformist sendikal-politik aygtlarn evreledii ge
leneksel ii snfnn artk terk ettii o devrimci dnm yeniden balat
ma konusunda ayncalkl miraslar haline gelirler. 100
te yandan, ii snfnn "burjuvalamas" tezi, yaam tarzlarnda grlen
genel gelimeyle toplumsal antagonizmalarn yatmasna dayanr. "Konfor
ve refah araynn ne kt bir topluma entegre olma arzusu" 1 0 1 ii sn
fn orta snflarn mozaii iinde adm adm erimeye yneltir.
Gerekten de bu iki zt tutum, en azndan argmantasyonlarnn sosyolojik
olmaktan ok politik bir alanda bulunmas bakmndan tamamlaycdr. Serge
Ma11et bu yeni cretli sanayi tabakalarnn arln abartr. 102 zellikle re
timde yaanan dnmler (esasen 1960'l y11arn alma sosyolojisindeki
ayncalkl tema olan otomasyonun geliimi) dolaysyla kendini gsteren bu
yeni kategoriler asndan, ii snfnn "ateleyici" rol oynama kapasitesi
ni abartr. Bununla birlikte, 1936'dan itibaren CGT "ii hareketinden teknis-
99 Argumats, "Qu'est-ce que la classe ouvriere franaise", Ozel say, Ocak-ubat-Mart 1959, s. 33.
"Yeni ii snf" temasnn douuyla tartma yeniden balar; bkz. Revue Jranaise des sciaces
politiques'in zel says (c. XXII, no. 3, Haziran 1972); zellikle de].-D. Reynaud'nun "La nou
velle classe ouvriere, la technologie et l'histoire" balkl yazs.
100 Bkz. Serge Mallet, La nouvtllt classe ouvritre, Le Seuil, Paris, 1966.
101 G. Dupeux, La socitttfranaist, A. Colin, Paris, 1964. Bollua doru ilerleyi ve ona snflarn
yceltilmesiyle ilgili bu tematik zerine literatr genitir. Ozellikle Jean Fourastie'nin eseri l..es
Trate Glorieuses (Fayard, Paris, 1979) ele alnabilir.
102 l 970'li yllara dair bir inceleme bu profile denk den sanayi iilerinin orann %5 olarak de
erlendirmektedir (bkz. P. d'Hugues, G. Petit, F. Rerat, "Les emplois industriels. Nature. For
mation. Recrutement", Cahiers de Catre d'ttutks de l'emploi, no. 4, 1973).

327
yenlerin kopuu" gibi ac bir deneyim yaamu. 103 1968 yl yaanan birka
istisna dnda, "yeni" bile olsalar, toplumsal aUma analizleri, teknisyenle
rin, kadro ve mhendislerin kendi zgl karlarn savunmaya yneldiini
gstermektedir: li snfnn yannda yer almak yerine, toplumsal farklla
mann srdrlmesi anlayna riayet eder ve hiyerariye sayg duyarlar. Tabii
eer gl bir politik inanlan yoksa... Fakat sorun tam da budur: l 960'l yl
larda "yeni ii snf"nn tarihsel rolnn yceltilmesinin altnda yatan inan
cn z politiktir. Onlar devrim ateini korumaya ve Billancourt'u deilse de
CFDT'yi [Fransz Demokratik Emek Konfederasyonu] ve PSU'yu [ Birleik
Sosyalist Parti) hayal krklna uratmamaya alrlar. 104
Fakat iilik durumunun orta snflar kmesi iinde zln ilan eden
zt yndeki sylem de, toplumsal atmalara kesin olarak son verme ynn
deki (bilimselden ziyade politik) arzudan kaynaklanyor gibidir. Bu, ideolo
jilerin sonunu ilan eden herkesin ideolojisidir. i snfnn tketim itah
n oburca gzleyip, politik ve sendikal yatnmlann zayflamasn honutluk
la saptarlar. 105 Fakat yaam koullarnn tartmasz biimde iyilemesine ra
men, ii snfnn orta snflar iinde kesinlikle erimediini vurgulamay ih
mal ederler. 1950'li ve 1960'l yllarda yrtlen araurmalar, 1930'lu yllarn
sonlarnda gzlemlenene yakn bir snf ethosunun ve bir tabi olu bilincinin
varln srdrdn dorulamaktadr. 106 nk teknik ve toplumsal tabi
olu ilikisi adan alma koullan pek az deimitir1 07 ve bu da her zaman

103 S. Weil'n 1936 grevlerinden sonra CGT'ye hitaben yazd rapor, "Remarques sur les enseigne
ments a tirer des conOits du Nord". La condition ouvritre, a.g.e.
104 Bu yorum, kendi yaklamn "bilgi sorunlann nesnel olarak ortaya koyan bir bilim insannn
deil, ii hareketinin, Ozellikle de sendikal hareketin bir militannn yaklam" (La nouvelle
classe ouvritTt, a.g.t., s. 15) olarak sunan Strge Mallet'nin dncesini reddetmez. Sadece Mal
le'nin retim srecine dahil olmu bu yeni aktrlerin devrimci ynelimleri iddiasnn amacna
ulaamadn belirtelim.
105 Omein Dupeux, iilerin "depoliizasyon"undan, "devrimci mitin k"nden ve "politik
katlmnn di"nden sz ediyordu (La socitttfranaise, a.g.e., s. 252).
106 A. Ligneux, J. Lignon, L"ouvrier d'aujourd"hui, Gonthier, Paris, 1960; J.-M. Rainville, Conditi
on ouvritre et inUgraion sociale, Editions ouvrieres, Paris, 1967; G. Adam, F. Bon,J. Capdevil
le, R. Moureau, L'ouvritr Jranais en 1 970, A. Colin, Paris, 1 970. J. H. Goldhorpe, D. Lockwo
od, F. Bechho[er,J. Pla'n senezleyici almas The Afjluen Worl Series'in (3 cilt, Cambridge
University Press, 1968-1969) Fransa'da muadili yoktur. Bununla birlikte, "refah iisi" bal
yanl anlamalara msait olsa da, eserin nemli sonulanndan biri udur: "Orta snflara kat
lm ne gnmzde devrede olan bir sretir, ne de iilerimizin ounun arzulad bir hedd
tir ... cret arlannn, alma koullannn iyiletirilmesinin, daha elverili, daha liberal istih
dam politikalannn uygulanmasnn, vb. ada toplumun iinde sanayi emekisi snrnn du
rumunu temelden deiirmediini grdk" (ksaltlm Franszca bask, L'ouvrier de l'abondan
ce, Le Stuil, Paris, 1 972, s. 210).
107 En nemli deiimlerden biri kukusuz ki en g ve en kt ilerde alan gmenlerin ve ka
dnlann paydr. Fakat sanayi rgtlenmesinin yeni biimlerinin geliimi, zellikle montaj zin
cirleri zerinde yer alan saysz iin ne kslamalann ne de gulln ortadan kaldrmtr.
Krk yl arayla yaplm ve ii konumunda olmadan fabrikada alm yazarlannn, fabrikada

328
iin iilerin "toplumsal bakmdan aa" olduu duygusuyla ifade bulmu
tur. 1 08 Yaam tarzlar ve sosyallik biimleri de kendine zgdr; "ster tke
tim alkanlklar olsun, ister yaam tarz, kamusal alann kullanm, ok sa
yda ve deiik gsterge, ii evrelerindeki davranlarn zglln ortaya
koymaktadr.'' 1 09 Herkes tketiyor, ama ayn rnleri deil; ok fazla diplo
ma var, ama hepsi ayn deerde deil; ok kii tatile kyor, ama ayn yerlere
gitmiyorlar, vb. Toplumsal birlikilik sylemini nispiletiren btn bu analiz
leri burada ele almaya gerek yok. Bu birlikilik, kubak bir dnceyi ifa
de eder ve yukardan bakldnda homojenlik hkmne vanr. Kukusuz bu
hkm, saysz istatistik tablosuna ve byme erilerine dayanmaktadr. Fa
kat bu dnmlerin toplumsal aktrler iin tad anlam geitirmektedir.
Soyutlamalaryla, ifade etme iddiasnda olduklar toplumsal geree uyma
yan bu sofistike kurgularn bir rnei udur: Konunun erbab olan Jean Fou
rastie, "1970'lere doru ie yeni balayan ve mr boyunca uzman ii ola
rak kalan birinin, altm yana gelmeden nce, bugn emekli olan bir dan
tay yesinin greve balad srada kazandndan daha fazla bir alm gc
ne sahip olacan" ustalkla hesaplar. 1 10 Bu ansl uzman iiyi l 995'te yeni
den bulup, kendisinin dantay yesinin konumuna bu ekilde yerletirilme
si hakknda ne dndn sormak elenceli olacaktr. 1 1 1
Demek ki, 1950 ve l 960'l yllar boyunca olgunlam olan kesin dn
m ne toplumun btnyle homojenlemesidir ne de devrimci alternatifin
mealesini yeni bir aktre -"yeni ii snf"- vermektir. Burada sz konu
su olan ey daha ziyade bu devrimci alternatifin zlmesi ve snfl toplum
modelinden farkl bir modelle toplumsal atmalarn yeniden datlmas
dr: Bu yeni model cretliler toplumudur.
Devrimci alternatifin zlmesi: li snfnn tarihsel gerei, tarif edilen
yaam tarzlarnn, karlatnlan cret erilerinin btnne ya da zlem du
yulan poplist bir folklora indirgenemez. Bu, ayn zamanda, bir yzyldan
uzun srm, inili kl, alternatif bir toplum rgtlenmesini nceler g
zken gl dnemlerin -1848, Komn, 1936, belki 1968- damgasn ta
m bir maceradr. Toplumsal tarihin baka bir yere varabilecei ynndeki

almann zelliklerini ayn ekilde anlatt iki tanklk karlatrlabilir: S. Weil, La condition
ouvritre, a.g.e. ve R. Linhart, L'ttabli, Editions de Minuit, Paris, 1977.
108 A. Ligneux, J. Lignon, L'ouvrier d'aujourd'hui, a.g.e., s. 26. Bunlar ii rponajlanndan alnm
tr. Bu rponajlarda emekiler toplumsal statlerinden kaynakl algy ifade ederler: "budala",
"zavall enayi", "nal toplayc", vb.
109 J.-M. Rainville, Condition ouvritre et integration sociale, a.g.e., s. 15.
110 J. Fourastie, Les Trente Glorieuses, a.g.e., s. 247.
111 Biyime erileri karsnda duyulan aknln nereye gOtireceini grmek iin, ginimizde
Jean Fourastie glenerek ya da lkeyle- yeniden okunacaktr: La civilisation de 1 995, PUF, Fa
ris, 1970.

329
bu inancn -ki Crozier daha 1959'da buna "proletarya dini evresi" diyordu
zayflamas, tarihi kesin olarak saptanabilir bir ey deildir. Bu inan, mu
zaffer dnemlerinde bile ancak iilerin kk bir kesimi tarafndan benim
senmitir 1 1 2 ve anlk olarak her zaman dirilebilir, "grev genlii"ni1 1 3 hatrla
tan ani fla patlamalanna yol aabilir ve gzden yitip gitmi topyalan yeni
den canlandrabilir. 1 14 Bununla birlikte, gnn birinde gzel yarnlarn kuru
laca inanc giderek daha az ikna edici olmaktadr. li hareketine nfuz et
mi olan devrim ile reform arasndaki salnm, giderek daha srarl bir ekil
de reform kutbu zerinde sabitlenmektedir ve "onlar" ile "bizler" arasndaki
blnme de radikal bir deiim imgelemini beslemekten kmaktadr. Akn
lktan yoksun bir tekboyutlulua indirgenmi toplumsal dnyann bybo
zumu: Toplumsal dnmler artk ya hep ya hi eklinde yaanmamaktadr
ve tarihin ereksellii ilkesinin hakimiyetinden km durumdadr. Paradok
sal olarak, bu bilinlenmeyi somutlatran belki de Mays '68 olmutur: Bu
kez ii snf hareketin merkezi olmak yerine harekete katlm ve "reform
cu" kazanmlar elde etmekle yetinmitir. 1968'in hemen ardndan ise "siste
me entegre olmu" haldeki yerli ii snfnn terk ettii devrimci bir mesih
iliin mealesini devralmak zere gmen emekiler sahneye anlmtr. 1 1 5
Bu servenlerin politik boyutunun berisinde, son on yllarda cretli emein
egemen antropolojik anlam sarslmur. li snf, zincirlerinden baka kaybe
decek bir eyi olmayan ve zgrlemesi dnyann ehresini deitirecek olan
bu "itibarsz cretli emei" temsil ettiinden devrimci potansiyelini koruyor-

112 Hareketin kapsamna ramen 1936 grevcilerinin kiik bir kesimi: 7 milyon icreli iinin 2
milyondan az; Haziran 1848 ve Komun gibi esasen Parisli bir olgu . Dahas: ilgisizler ve "sar
lar" da sendikaclar ve militanlar gibi iiydi ve Haziran 1848'de Sain-Anoine d mahallesini
ele geiren muhafzlarn en sava birlikleri gen iilerden oluuyordu. Yine de hem Haziran
1848, hem Paris Komin, hem de 1936 bitin bir snfn belleinde varln sirdirdi.
113 M. Perro,Jrunesse de la grtve, Le Seuil, Paris, 1984.
114 Bir itopyann ne zaman yok olduunu bilme arzusunun bir anlam yoktur, inki itopya tarih
ddr (rnein Meksika yerlileri iin Zapata lmemitir). Asl gi sorun, bir topyann tarih
le yakn ilikide olmaya ve ksmi de olsa ona damgasn vurmaya ne zaman son verdiidir. r
nein Fransz Devrimi'ne referans, uzun sure boyunca, kaba anlamda reformist giriimleri bile
bir mutlaklk halesiyle evrelemitir. Ne zamandan beri durum byle deildir?
115 rnein bkz. J.-P. de Gaudemar (Mobilitt du travail et accumulaion du capital, Maspero, Paris,
1976) l 970'li yllarn banda bitin "goist" akmlarn konsensisini ifade eder. On yl nce
"yeni ii snf" izerinde gerekletirilene benzer bir yer deiiklii sz konusudur ve bu, 19.
yzyln devrim kehanetiliinin mirass olma iddiasndaki ideologlarn gzinde bile, "klasik"
ii snfnn devrimci rolnden azledilmesi surecinde yeni bir evre olarak yorumlanabilir. Ger
ekten de gmen emekiler, l 970'1i yllarn bandaki en sert toplumsal mcadelelerin belliba
l aktr ve kozu oldular. "Yerli" ii snf asndan, Lip atmas kukusuz ii hareketinin al
ternatif potansiyelini seferber etmi son atma oldu (bkz. P. Lantz, "Lip et l'utopie", Polilique
d'aujourd'hui, no. 11-12, Kasm-Aralk 1980). Fakat Lip atmas, ikinci Dinya Sava'n takip
eden byime dneminin son mcadelelerinden biri olarak da yorumlanabilir. Meclisin 12 Ekim
1973 tarihinde tumturakl bir ekilde aklad. gibi: "Ne iten atmay, ne yeni cret sistemini,
ne de dalmay kabul edeceiz" (a.g.e., s. 101). Bugin bu tr aklamalar hayal bile edilemez.

330
du. Bu noktada Marx, grld kadaryla, bir insann kendi emek gcn bir
bakasnn hizmetine sunmas nedeniyle oluan bamllk ilikileri konusun
da genel kabul grm antropolojik tanm radikalletirmekten baka bir ey
yapmamt. "Yabanclam emek" deyiminin dz anlam budur: kendi iin
deil, bakas iin i yapmak, emeinin rnn tketecek ya da ticariletire
cek nc bir kiiye brakmak. Bu trden bir kst, liberalizmle birlikte ak
a szlemeye dayal bir biim edindiinde rtmece bir anlam da kazanabilir,
ya da rnein toplu szlemelerin uyguland anonim bir irket iin alld
nda kiisellemi bamllk niteliini de yitirebilir; bu durumlar ilikinin asi
metrik halini deitirmez: cretlilik, kiinin emeinin rnn baka bir kii
ye, bir ileuneye ya da bir kuruma ya da "sermayeye" terk etmesi suretiyle iler.
Bu mantk ierisinde, zerk bir toplumsal znenin faaliyetleri, hizmet bi
iminde olsa bile, cretlilik iliki olarak kabul edilmemelidir. Bamsz bir
retici, cretli olamaz. Bu basit bir totoloji deildir; ama baz faaliyetlerin,
bakas iin yerine getirilen bir almaya denk dseler bile, devredilemez
olmasnn, dolaysyla cretlendirilemez olmasnn sonucudur. Bir ayakka
bc, bir dokuma iisi bamsz emeki olabilecei gibi, cretli de olabilir.
Temyiz mahkemesinin daha 1937'de belirttii hkmndeki gibi, bir doktor
cretli olamaz.
Bu kadim cretlilik anlay 1950 ve l 960'l yllara doru silinerek, ii s
nfnn tarihsel rolnn silinmesine yol aar. Burjuva bir cretliliin ar ar
ykselii bunun yolunu amtr. Artk cretliler ile cretli olmayanlar ara
sndaki, yani proleterler ile burjuvazi, emek ile sermaye arasndaki atma
dan gemeyen bir toplum modeline varlr. l 970'li yllarn banda kullanlan
bir slogan alrsak, "yeni toplum" , 1 1 6 bu deiimin politik tercmesi olmak is
ter ve daha ziyade cretli alma faaliyetlerinin farkl kutuplan arasndaki re
kabet etrafnda rgtlenir. Bu toplum ne homojendir ne de kendi iinde bir
uzlaya varmtr. Bu toplumun antagonizmalar snf mcadelesinden ziya
de statler ve snflandrmalar iin verilen bir mcadele biimini almtr. Bu,
cretliliin baat toplumsal tanmlama unsuru haline geldii bir toplumdur.

OcretliUk durumu
1950'li yllarn ortasndan itibaren yeni bir tr "gelecein insanlar" sylemi
ortaya kar. Bunlar burjuvaziden olur alm bir tr saf cretli emekidir. 1 1 7
1 16 Bunun, Jacques Chaban-Delmas'nn 1968 sonrasnda toplumun -bir sre sonra tersine dne
cek olan- nndeki engellerin kaldnlmas iradesine ve gl bir ekonomik genilemeye denk
den politik programna verdigi ad olduu bilinmektedir.
1 17 "Orta snflardan cretli alanlan ve memurlarn byk blmn karmak, bunlan burju
vazinin bir karikatrne indirgemek olur" (P. Bleon, us hommes des temps qui viennent, Editi
ons ouvrieres, Paris, 1956, s. 230).

331
Bu profil, bymenin ve ilerlemenin savunucularn orta snfn geleneksel
temsilcileriyle, Malthusu kk patronlar ve tccarlarla, muhafazakar e
rafla kar karya getiren Fransz toplumunun modernlemesi erevesin
den kar. Bir yanda an hassas, "Poujade'c", * gemii korumaya sk skya
sarlm bir Fransa, dier yanda nihayet kendi yzylyla birleen ve vurucu
gcn yeni cretlilerin oluturduu dinamik bir Fransa. 1 1 8
Bu balamda, yeni bir cretliler topluluunun ateleyici ilev stlendii
grlr; tpk falanca snai ya da ticari sektrn btn bir toplumun ekono
mik bymesini "ateledii"nin sylenmesi gibi, toplumsal dinamii "atele
me" grevi de ona der. Bu durumda, etkin ve dinamik, arkaizmlerden kur
tulmu, hem rahatlam hem rekabet edebilir, etkili alan, prestijli malla
rn, zekice dzenlenmi tatillerin ve yurtd yolculuklarnn tketicisi bir er
kek (ve ilaveten kadn) 1 19 profilinin ksmen mitolojikletirilmesine tank olu
nur. O, tasarrufa dayal priten etikten, geleneksel burjuvazinin zellii olan
benimsenmi hiyerarilere saygdan ve malvarl kltnden kurtulma iddia
sndadr. L'Express -"kadrolarn gazetesi L'Express"-120 ya da L'Expansion gi
bi gazeteler bu toplumsal dnya temsilinin grd ilgiye tanklk eder ve
bunu yayarlar. Bu temsil esasen. farkl cretli kategorilerince benimsenir: or
ta ve st kadrolar, retmenler, reklamclar, iletiim uzmanlar; ve alt kesim
de de kltr animatrleri, tp personeli, eitimciler gibi baz ara meslekler. 1 21
Bunlar glenirken, Henri Mendras'n "merkezi gruplama" dedii ve "ikinci
Fransz devrimi"nin yaylma oda olarak grd eyi oltururlar. 122 "lkin-

(*) Poujadeclk tabiri, 1953 ylnda Pierre Poujade tarafndan an vergilendirmeye kar balat
lan bir esnaf ayaklanmasna atfen. reaksiyoner tarzda bir tr orta snf muhafazakArlgn iaret
etmek iin kullanlmaktadr - yay.haz.n.
1 1 8 Bkz. J. Donzelot, "D'une modemisation a l'autre", Espri!, 1 986, Austos-Eyll 1 986 ve M. Wi
nock, La Rtpublique se meurt, Florio, Paris, 1985. Toplumun kapitalizm-ncesi rgtlenmesi
nin savunuculanna dair bu yazann nefs tasvirini aktarmasak olmaz: "Dier tarafta, ky ha
yatn venler, kk tccarlar, Bay Paul Ricard'n servetini oluturan birahaneler, 1 9. yzyl
Fransas, radikal, korumac, kk mstakil evlerden, noterlerden, dava vekillerinden, mba
irlerden, gelenekselci din adamlanndan, Bask bereli bovling oyunculanndan, azgn kpekler
den, ie knklan yerletirilmi duvarlardan, Guillaume-Bude Demei'nin aktif yelerinden,
zm damtanlardan, smrge idarecilerinden, eski genelev patronlanndan oluan ve Mare
al Petain'in sadk adamlannn da eklendii Fransa serpilip geliiyordu." Ben, kendi payma, bu
"kamp"ta hi (ya da hemen hemen hi) cretli olmadn ekleyeyim.
1 1 9 Kadnlar yksek cretli kesimde ok aznlkta kalyordu; rnein 1962 ylnda mhendislerin
%3,8'i, l 975'te %4', 1962'de st dzey idareci kadrolann %12'si ve 1 975'te % 17,J' kadndr
(L. Boltanski, l.es cadres, a.g.e.).
120 A.g.e., s. 179.
121 Baz serbest meslekler ayn evreye dahil olabilir; fakat bunlar bu cretlilik konfigurasyonu kar
snda fazlasyla aznlktadr. 1975 ylnda 172 bin serbest meslek yesine karlk, l milyon
270 bin st dzey idari kadro ile 2 milyon 764 bin orta dzey kadro vardr (bkz. L Thevenot,
"Les categories sociales en 1975", a.g.e.).
122 H. Mendras, La secorde Rtvolutionfranaise, Gallimard, Paris, 1988.

332
ci Fransz devrimi" ifadesi kukusuz abartldr. Fakat modemite, ilerleme,
moda ve haan gibi deerlerin esas yaycs olan hizmet salaylar kmesi
nin (daha dorusu, birbiriyle balantl alt-kmelerin) toplumun en hareket
li ve en dinamik ekirdeini oluturduu dorudur. Buna ek olarak sz ko
nusu grup, toplumun btnne bakldnda, lkinci Dnya Sava'nn sonu
nu takip eden "atlm"dan bu yana en srekli ve en hzla bym gruptur.
cretlilik ilikilerinin bu geliimi, alma/emek ile malvarl arasnda
ki kadim kartl sarsar. Rahatlk salayan gelirler, iktidar ve prestij, yaam
tarz ve kltrel tarzlar konusunda liderlik, yaamn risklerine kar gven
lik, artk ille de kabank bir malvarlna sahip olmaya bal deildir. 123 "Saf'
cretliler, yani gelirleri ve toplumsal yap iindeki konumlan esasen emek
lerine bal olan kiiler de son tahlilde toplumsal bakmdan egemen konum
lan elde edebilirler.
Ama sadece son tahlilde. Bu cretlilik konumlannn ykselii, zellikle
nc sektrde, 124 unvan ve diploma gerektiren profesyonel sektrlerin ge
liimine baldr. Oysa bu eitim sermayesinin ailenin kltrel mirasna sk
lkla bal olduu, bu mirasn da ekonomik sermayeye gl biimde ba
l olduu bilinmektedir. Dier yandan, artk bir malvarl oluumunun k
keninde -zellikle kredi ve mlkiyete eriim araclyla- cretlilik de ola
bilmektedir. Malvarl ile alma arasndaki ilikiler, bylece, sanayileme
nin balangcndan ok daha karmak olabilmektedir. Bu durumda, ema
tikletirecek olursak bir malvarlna sahip olmak, insanlar cretli ilere gi
rimekten muaf klabilir; ve aynca mtevaz bile olsa emekilerin bir mal
varlna sahip olmas, onlan kendi ilerini kurarak cretlilikten kurtulmaya
yneltebilir. cretlilik ile mal varl artk iki anlamda rtmektedir: Mal
varl, diplomalar araclyla yksek cretlilik konumlanna erimeyi ko
laylatnrken, salam cretlilik konumlanna yerlemek malvarlna eri
meye yneltebilir. 125

123 "Ailelerin sosyal-mesleki kategorilere gre ortalama malvarl an" zerine 1977 tarihli bir
soruturma O.-D. Reynaud, Y. Graffmeyer, Franais, qui ttes-vous?, a.g.e., grafik 5, s. 136), bu
yeni cretli tabakalann temelini oluturan "st dzey kadro" ve "orta dzey kadro" kategori
lerinin, "sanayici ve tccar" ve "serbest meslek sahibi" kategorisinden drt kez daha az mal
varlna sahip olduklann, "iftiler"den net bir ekilde daha dk ve hatta "zanaatkar ve k
k tacirler" kategorisinden iki kez daha dk olduunu gsterir. Bir baka soruturma (a.g.e.,
grafik 3, s. 133), malvarl dalmnda byk dengesizlikler olduunu gstermektedir: En
varlkl ailelerin %10'u %54'e sahipken, en yoksul %10, %0,03'ne sahiptir. Buna karlk, ge
lirlerin ve malvarlklannn dalmnn karlaurmal erileri, dk bir malvarlna olduka
yksek gelirlerin elik edebileceini gstermektedir.
124 1954-1975 arasnda, nc sektr alanlannn oran %38'den %51'e kar. Bkz. M. Maruani,
E. Reynaud, Sociologie de l'emploi, La Decouverte, Paris, 1993, s. 49.
125 1977 ylnda, asl konutlar ve ikinci evler Franszlann toplam malvarlnn %37,S'ini temsil
ediyordu (bkz. J.-D. Reynaud, Y. Graffmeyer, Franais, qui ttes-vous?, a.g.e., grafik 3, s. 133).
Bilindii gibi, mlk sahibi olmak iin borlanma kolaylklan, byk lde bor alanlarn

333
Dolaysyla, "merkezi gruplama" "saf' cretlilik konumlarnn bir kon
figrasyonunu temsil etmez. "Geleneksel burjuvazi"yi ksmen tasfiye etmi
"sermayesiz burjuvazi"nin hegemonik konumunu da -ki en ateli dalkavuk
lan ona bu konumu sunarlar- igal etmez. 1 26 Bu gruplama, iktisadi, top
lumsal ve kltrel sermayeyi, kamusal ve zel giriimlerin idaresini ve dev
let aygtnda uygulanan yetkileri bir araya getiren ve i ie sokan egemen ko
numlar ekirdei olarak kalr. Bu "devlet soyluluu" hakknda Pierre Bour
dieu yle der:
Doutan gelen aristokratlk ve okul baarsnn liyakate dayal hiyerarisi ya
da bilimsel yeterlilik, veyahut "kamu hizmeti" ideolojisi ve retkenliin y
celtilmesi kisvesi altndaki kar klt gibi grnte eliik de olsa yeni y
neticilere kendi meruluklarnn en mutlak kesinliini esinlemek iin birle
mi, bu kadar farkl merulatrc ilkeyi ynetici gruplarn pek az bir araya
getirebilmitir. 1 27

Gerekten de "merkezi gruplama" iindeki birok meslek, iktisadi ser


mayeye dnldnden daha fazla baldr: kaderi irketin kaderine ba
l olan yneticiler, ama ayn zamanda finansman olanaklar elde etmeleri sa
yesinde meruiyet kazanabilen iletiim profesyonelleri ve kltr reticile
ri . . . Keza, eski tarz patronlar ile iletmelerin cretli yneticileri ("owners" ile
"managers") arasndaki klasik kartlk da nispiletirilmeyi hak eder. rne
in, profesyonellii ve teknik yeterlilii iin seilerek seve seve en yksek di
limden cretli yaplan byk i yerlerinin genel mdrleri (CEO'lar), genel
likle uzun sredir i dnyas iindedirler ve irketin nemli hissedarlar ara
snda yer alrlar. 128 "lki yz aile"nin mutlak g sahibi olduu gr solun
bir efsanesi olmakla birlikte, iktisadi gcn zenle seilmi evrelerin elinde
olduu da dorudur (bkz. byk irketlerin "gl sekinleri").
Ama, tam da bu: cretliler toplumunu oluturan farkl bloklar arasnda
karlkl etkileim yoksa, mutlak bakaslk da yoktur. cretlilerin en yk-
mesleki profiline ve gelirlerinin istikran ve geliimiyle ilgili ngrleriyle bte oluturma ye
teneklerine bagldr; iilerin mal sahibi olabilme imkan buradan dogar: 1973 ylnda ilerin
den %38'i kendi konutlannn sahibidir (bkz. M. Verret, J. Creusen, L'rspau ouvrirr, A. Colin,
Paris, 1979, s. 1 14).
126 "rnein, nesnelere sahip olmaya bagl olan geleneksel burjuvazi, nc sektrn yaygn
lamasnn temeli olan sermayesiz bir yeni-burjuvazi iinde evrim geirir. Ksacas, miras ka
lan mlkiyet, ( diploma, meziyeti dllendirdii lde) yerini layk olunan mlkiyete brakma
eilimindedir. Byle bir mlkiyetten daha kiisel ne olabilir?" (A. Piette, .a propriete heritee
ou meritee", l.L Mondc, Ocak 1978, ak. P. Bourdieu, l. noblesse d'Eta, a.g.c., s. 479).
1 27 P. Bourdieu, l. noblesse d'Ea, a.g.e., s. 480.
128 A.g.r., s. 478. Aynca bkz. J. Marchal, J. lecaillon, l. rtpartition du rtvrnu national, Edition Ge
nin, Paris, l . Ksm, c. 1, st dzey kadrolann yararlandg ayni avantajlar, primler ve eitli kar
paylan, aslnda iletme karlanna katlm anlamna gelen ve cret eklinde olmayan bir dllen
dirme trn temsil ederler.

334
sek kademesi ateleyicilik roln oynad; hatta geleneksel olarak egemen
gruplar zerinde bile bunu baard. Bu gruplarn en dinamik kesimleri, es
ki imtiyazlarndan vazgemeden, rnein byk okullara devam etmekten
ve en iyi diplomalara sahip olmaktan geen baarnn ve saygnln yeni z
niteliklerini edinerek geliime uyum gstermeyi baardlar. Bunu yaparken,
geleneksel egemen snflarn bir blm, cretli emek piyasasna -hem de
en st dzeye- yerleti.
Bylece, egemen gruplar iinde bile, homojenlemeden ok rekabet, bir
yere yerleme mcadelesi vardr. Bu toplumsal uzam, atmann ve fark
llama kaygsnn etkisi altndadr. Bir aynm [distinction] ilkesi toplumsal
gruplar hem kar karya getirir hem de birletirir. Kar karya getirir ve
birletirir; nk ayrmlar, ayn ile baka'nn, yaknlk ile mesafenin, by
lenme ile reddin incelikli diyalektiiyle iler. Ayrm, farkl gruplamalarda
yatay bir boyut olduunu varsayar; bu boyut birbirine kar duranlar bile bir
araya getirir ve birbirlerini kyaslamalarn ve snflandrmalarn salar. "S
nflandrlmalaryla snflandrlm snflandrclar" olarak, dier konumlar
karsndaki mesafeleriyle birbirlerini kabul ederler ve bylece bir sreklilik
olutururlar. 1 29 Bu farkllama mant, hem konsenss zerinde temellenen
bir modelden, hem de snfa kar snf atmasnn antagonizmas zerinde
temellenmi bir modelden farkldr. Bu kmelenmeyi nitelemek iin, bunu,
Georg Simmel'in yine paral bir toplum temsili iinde "orta snf' hak
knda syledikleriyle karlatrabiliriz: " [Orta snfta] gerekten zgn olan
ey, dier iki snfla srekli alverite bulunmas ve bu daimi dalgalanma
larn, hudutlar ortadan kaldrarak onlarn yerine kusursuz biimde ileyen
srekli geiler koyrnasdr." 1 30 "Kusursuz biimde ileyen srekli geiler"i
tartmak gerekir. Fakat burada cretliler toplumuna zg konumlarn s
reklilii fikri vardr.
Dolaysyla cretliler toplumu, hem her bir kmenin iinde hem de farkl
kmeler arasnda grlen bu ayrm mantyla birbirinden ayrm ve ayn
zamanda birlemi bloklarn 1 3 1 bir arada varl biiminde tahayyl edilebi
lir. Bu konfigrasyon iinde, koullara uyum salamam, malvarlkl bam
sz meslekler blokuna yani Michel Winock'un canl bir ekilde szn ettii
modernlemenin maluplar blokuna yer amak gerekir. Bu gruplar marji
nalletii iindir ki cretliler toplumu geliebilmitir: burjuvazinin temel pa-
129 Bkz. Pierre Bourdieu'nn analizleri, La distinction, critique du jugrnent social, Editions de Minu
it, Paris, 1979 [Aynm. Beeni yargsnn toplumsal eletirisi, Heretik Yaynclk, 201 5 ] .
130 G. Simmel, Sociologie et tpisttmologie, Franszca tercme, PUF, Paris, 198 1 , s. 200.
131 Ben blok terimini snf terimine tercih ediyorum; bir konsenss ideolojisi (snf yoktur, dolay
syla atma da yoktur, vb.) anlamnda deil, ama bir snf, kelimenin tam anlamyla, onu -ii
snfnn olduu gibi- kendine zg tarihsel bir projenin aycs klan toplumsal bir dinamik
iinde ele alndnda var olur. Bu anlamda, artk ii snf yoktur.

335
radigmas olan rantiyenin lm, kk ticaretin ve zanaatkarln amansz
ca gerilemesi ( 1980'li yllann banda 900 bin zanaatkar, 780 bin tccar ve
ticaret erbab),1 3 2 geleneksel kylln sona ermesine yol aan tann dn
yasndaki devrim. 1 33 Ya mal varlna sahip bu kesimler cretliler toplumu
nun yeni gereklerine uyum salayarak dnm geirebilmitir (bkz. rne
in kk ya da orta iletmelerin nispi dinamizmi ya da tanmsal koopera
tiflerin geliimi), ya da kendilerini geri ekmeye raz olmulardr. Bir buuk
yzyldr ilerlemenin geliimini frenleyen, ehirlemeden ve sanayilemeden
nefret eden bu "derin" Fransa'da bile, eitim ve kent kltrne atfedilen de
erler ve cretli emek daima ekim gc olmutur. cretli emekten kendi
lerini tamamen ayrmak iin onlara kmseyerek bakan bu "bamsz" ka
tegoriler, daha sonra da cretlilii hnla kank bir imrenmeyle kabul etme
noktasna geldiler: Kyller, zanaatkarlar, kk tccarlar, kendilerini c
retlilerle, sadece gelir bakmndan deil, alma sresi, bo vakte sahip olma
ve sosyal gvence bakmndan da karlatrmaktadrlar. "Poujade'cln" -
kelimenin tam anlamyla, Poujade olgusunun ok tesine uzanan- derinde
ki gc, btn sosyal avantajlardan yararlanarak daha az alyormu g
zken cretli tabakalar karsnda bamszlklan tehdit edilen bu kategori
lerin hasedi ve hncdr. Dolaysyla, cretliliin cazibesi, kendi snrlannn
tesinde, buna eriemeyen kategoriler zerinde etkili olduu gibi, daha te
de, st burjuvazi zerinde de etkili olur.
Bu cazibe, cretlilik konfigrasyonunda tabi bir yer igal eden ii ve al
anlardan oluan halk bloku zerinde de etkili olur. Kukusuz iiler ve a
lanlar tahminen ayn "blok" iine yerletirilmektedir. Bununla birlikte,
1960'l yllarda "giderek daha fazla alan kendi bnyesine katan, yaygn
lam ve yenilenmi bir ii snf dnm"ne tank olunur. 1 34 Buna pa
ralel olarak, bro ilerinin mekaniklemesi nedeniyle, alanlar ender ola
rak patronun dorudan ibirlikisi konumunda kalrlar. Byk maazalann
ya da iletme brolannm "beyaz yakal"s, iilerinkine benzer kstlamala
ra maruz kalr. cretlerin seyri de ayn homojenleme eilimini gsterir. 1 3 5
1970'de aylk cret denmesi ilkesinin yaygnlamas bu evrimi teyit eder:
132 Bkz. Donntcs socialcs 1993, INSEE, Paris, 1993, s. 459. Fakat bamsz ya da benzeri trde a
lanlann saysnn, ucreliler toplumunun krizinin sonulanndan biri olarak yeniden armaya
baladn belirtmek nemlidir: Bkz. bir sonraki bolum.
133 Bkz. H. Mendras, La fin des paysans, suivi d'une rtflcxion sur lafin dcs paysans vingt ans aprts, Le
Paradou, Aces-Sud, 1984. 1980'1i yllann banda bir milyondan az iletmeci i[ti kalmur.
Bkz. Donntcs socialcs 1 993, a.g.c. Dolaysyla bu, Colin Clark'n snrlandrmasna gre, "birin
cil" sektrun kludur.
134 M. Aglieta, A. Bender, l..cs mttamorphoscs de la socittt salarialc, a.g.e., s. 69.
135 1950'de alanlann 100 endeksi izerinden hesaplanan onalama kazanlan 1960'da 288,6 en
deksine; iilerinki ise 304,8 endeksine eriir (bkz. J. Bunel, La mcnsualisation, une rtforme
tranquillc?, Editions ouvrieres, Paris, 1973, s. 36).

336
Ayla balanm iilerin mesleki stats, idari grevlilerinkiyle hemen he
men ayndr. 1 36
Bununla birlikte, halk gruplarnn yararland ya da kazand tartma
sz iyiletirmelerin onlarn zglln tamamen ortadan kaldrmadm
bir kez daha belirtelim. Alfred Sauvy'nin syledii gibi, "biiminin bozulma
s, orannn deimesi gereken her toplumsal organizma, bunu, eksiltmeden
ziyade toplamayla daha kolay yapar. " 1 37 zellikle, yeni cretli tabakalarnn
cretli iilere "eklenmesi", onu yabanclam cretli emek modeli yapan
btn zellikleri "ortadan kaldrmamtr" . Bu noktada, halk snflarnn t
ketim, barnma, yaam tarz, eitim ve kltr, toplumsal haklara katlm gibi
konulardaki farkllam katlm endekslerinin 1936 yl civarnda karlm
bilanosunu 1970'li yllarn ba iin gncellemek gerekir. Fakat bunu yap
mak iin, btn bu ilikiler altnda, halk kategorilerinin gecikmelerini ka
patmaktan hala ok uzak olduklarm gsterecek en azndan bir blm ayr
mak gerekecektir.U8 Ama burada zellikle nem tayan ey, bu tabi olua
ramen, sz konusu gruplarn cretliler toplumunu oluturan konumlarn
srekliliine dahil olmalar ve bu nedenle, birbirlerinin yerine geebilir de
il, farkllaarak birbirleriyle kyaslanabilir olmalardr.
Bu yllar boyunca tketim temasnn varl -"tketim toplumu"-1 39 ge
nellemi farkllama ilkesi diye adlandrabileceimiz eyi gayet iyi ifade et
mektedir. Tketim, toplumsal kategoriler arasnda bir ilikiler sistemi talep
eder; bu sisteme gre, sahip olunan nesneler kiinin toplumsal konumuna
iaret etmektedir; bunlar "snflandrma belirteci"dirler. 140 Artk tketimin
deerinin st-belirlendii dnlr: Burada toplumsal znelerin grnm
leri deil, kimlikleri iin iindedir. znelerin toplumsal btn iindeki yer
lerini, tkettikleri eyler ortaya koyar. Artk aknln olmad bir toplum
da kutsaln yerini tutan nesne tketimi, gl anlamda, bir bireyin ibl-

136 iilerin aylga balanmas ilkesi uyarnca, 20 Nisan l 970'te iveren sendikalaryla emeki sen
dikalar arasnda eit temsilli bir anlama imzalanr. Bu nlem, ail, hastalk durumunda az.
minat, emeklilik gibi konularda aylkl cretlilerin avantajlarn iileri de kapsayacak biimde
geniletir. z itibaryla, ii creti bir almann dorudan cretlendirilmesi olmaktan karak,
genel bir zaman tahsisinin karl olur. 1969 ylnda iilerin %10,6's aylklyd. 1971 ylnda
%53', l 97Tde ise %82,S'i aylkl olacakr (bkz. F. Sellier, l.Ls salarits m france, a.g.e., s. l 10).
137 A. Sauvy, "Dtveloppemen economique et rtpaniion proressionnelle de la population", Revuc
d'tconomie politique, 1956, s. 372.
138 J.-D. Reynaud, Y. Gralfmeyer, franais, qui ttes-vous?, a.g.e.'de gelir, malvarl, diploma, kl
tre ve bo vakte eriim, toplumsal hareketlilik gibi konularda toplumsal kategorilerin farkl
lam perfonnanslann gsteren tablolar bulunur. alanlarn az da olsa geride brakt ii
kategorileri, dzenli olarak en al konumlan igal etmektedir (bunun tek istisnas, irilerin ve
almayan kesimin baz kategorileri, yok olmakta olan tann iileri ve zerinde duracamz
"drdnc dnya" opluluklandr).
139 Bkz. J. Baudrillard, La socittt k consommation, Denoel, Paris, 1970.
140 M. Aglietta, A. Bender, l.Ls mttamorphoses k la socittt salariale, a.g.c., s. 98.

337
mndeki yerine bal olan ikin deeri anlamna gelir. Tketim, 18. yzyl
anlamnda bir "ticaret"in, yani toplumsal znelerin iletiimde bulunduklar
uygar bir alveriin temelidir.
cretliler toplumunun eksiksiz bir panoramasn sunma iddiasnda bu
lunmasak da, en azndan, periferih ya da artk olarak adlandrlacak son
bir blokun yerini daha belirtmeliyiz. Baka eylerin yan sra ayla balan
mayla da ifade bulan emekilerin ounluunun nispi entegrasyonu, mar
jinallemi ve istikrarsz, mevsimlik, kesintili meguliyetleri barnda top
lam bir emek-gcyle aradaki mesafeyi iyice derinletirir. 1 41 Bu "periferik
emekiler" 142 konjonktre tabidirler. El emei talebindeki deiimlerin do
layl sonularna ncelikle onlar maruz kalr. Byk lde gmenlerden,
kadnlardan ve vasfsz genlerden, "uyumlandrma" abalarn takip etme
yi baaramayan yal emekilerden oluan bu kesim, iletmelerdeki en g
ve en geici konumlan igal eder; gelirleri en dktr ve sosyal haklardan
en az yararlanrlar. cretliler toplumuna tm haklaryla katlmaktansa bu
toplumun hudutlarna yerleirler. Bylece, iilerin durumu salamlarken,
emekilerin ierisinde, esasen kol emekileri arasnda, durumu eski prole
taryann durumunu hatrlatan korunmasz gruplar ile toplumsal ve ekono
mik kardan pay alr gzken bir ounluk arasnda aynn izgisi oluur. Bu
nunla birlikte, l 970'li yllarn sonundan nce bu olgunun zgll ve ne
mi doru drst kavranamamtr. llerlemelerden fayda salayanlar asn
dan bakldnda, toplumun btnn refaha gtren egemen dinamiin
iinde bu kk sorun gzden kamtr. te yandan bu kesimle esasen po
litik nedenlerle ilgilenenler, burada, mevcut haliyle ii snf smrsnn
srdnn kantn grrler. 1 43 Daha sonralar, prekaryalama tematii
nin ilgi grmesiyle birlikte cretliler toplumunun barndaki bu ayrmann
nemi anlalacaktr.
Nihayet bu "periferik" durumlar, sanayi toplumunun dinamiine asla da
hil olmam topluluklarn durumlaryla -birbirine kartrmadan- karla
trlabilir. Bu, "drdnc dnya" diye adlandrlan olgudur. Aslnda bu tabi
rin egzotizminden biraz kukulanlabilir; nk gelimi toplumlarn iin
de, toplumsal entegrasyonun bedelini dememi ya da demek istememi
insanlarn yaad ve dzenli almann, uygun barnma imkanlarnn, be
nimsenmi ailevi birliklerin ve kabul grm sosyallik kurumlaryla ili-

141 Bkz. j . Bunel, La masualisation, une reforme ranquille, a.g.e., s. 192-193.


142 Emek piyasasnn paralanmas zerine almalara paralel olarak, bu " periferik emeki" tema
s Amerika Birleik Devletleri'nde 1960'l yllann sonunda ortaya kar, bkz. D. Morse, The Pe
ripheral Worher, Columbia University Press, New York, 1969.
143 Bkz. ii snfnn "nispi yoksullamas" ya da "mutlak yoksullamas" zerine dnemin tan
malan. Daha genel olarak ksmi tam istihdam nedeniyle, ii snfnn bu paralanma tematii,
ortaya kt dnemde, artan prekariteden ziyade eitsizliklerin kalcl ile ifade bulmutur.

338
kinin dnda kalm arkaik adacklar varln srdrebilirmi gibi bir ha
va yaratr. "Bunlar, modem yaplara dahil olamadklanndan, ulusal hayatn
ana akmlannn dnda kalanlardr." 1 44 ehirlerin snnnda gezinir ya da ya
arlar; kuaktan kuaa kendi aralannda rerler; gayrimeru yollarla ya da
yardmlarla yaarlar ve onlan ahlakl hale getirmek ve normalletirmek iste
yen herkesin iyi niyetli abalann hayal knklna uratan bir halleri vardr.
Modemitenin deerlerini benimseme ve byme konulannda utan kayna
drlar; fakat kukusuz her toplumda olduu gibi, ortak yaamda yer alma
yan marjinallerin ya da snrl bir asosyaller kesiminin var olmasnda asln
da artc bir ey yoktur. Her koulda, yoksulluun artklann oluturan bu
kesimler, ne toplumsal dei tokuun genel kurallann sorgular, ne de top
lumun sreen ilerleme dinamiini. Onlara drdnc dnya adn vermek,
"bu insanlar"n her koula uyum salamalan nedeniyle, cretli haline getiri
lemeyeceini belirtmenin bir yoludur.
Bu "periferik" ya da "artk" nfuslann varl bir yana -ve tepede de ku
kusuz sekin konumlar, sanatlar, medya yldzlan, byk iyeri yneticile
ri, byk servetlerin miraslan vardr, ki bunlann durumu da genel dzen
le kyaslanamaz gzkmektedir, ama Paris Match'n mitolojisini beslemek
iin drdnc dnyannkinden farkl bir egzotizm gerekir-, cretliler top
lumu farkll iinde nispeten homojen bir yap sergileyebilir. Bunun nede
ni sosyal faaliyetlerin esasnn cretli alma etrafnda ( 1975 ylnda cret
lilerin yaklak %83') odaklanmas deildir sadece; ama zellikle bu toplu
mun yelerinin ou, cretli olarak almay hem birletirici hem de ayn
tnc ve bylece toplumsal kimliklerini temellendiren biricik bir ilke olarak
grrler. "cretliler toplumunda her ey dolama girer; herkes birbirini l
er ve karlatnr." 1 45 Belki abartl bir ifadedir bu; nk byle bir toplu
mun marjlan vardr; cretli emein zerindeki en stn konumlar ile cret
li emein altndaki yakksz konumlar. Yine de eer "birbirini karlatr
mak" birbirine denk olmakla kantnlmazsa ve "birbirini lmek" toplum
sal znelerin farkllk iinde kendi kimliklerini iin iine kattklan bir reka
bet olarak anlalrsa, bu genelde doru bir ifadedir. cretlilik sadece al
mann cretlendirilme tarz deildir; bireylerin toplumsal uzam iinde da-
144 Papaz Wresinski'nin nsz, J. Labbens, La condition prolttariane, Science e service, Paris,
1965, s. 9. Bu eserin al bal "gemiin miras"dr ve yoksulluun cretliler toplumuna ya
banc bir olgu olduu ynndeki algy onaya koymas bakmndan nemlidir. Aynca bkz. J.
Labbens, Sociologie de la pauvrete, Gallimard, Paris, 1978. Bu yazara gre, "yoksullar en son ba
samakta yer alrlar, daha dorusu merdivenin yannda durup ilk basamaa ayak basamazlar.
Kendilerini ii snfnn iinde grmezler ve ii snf da kendini onlarda grmez" (s. 138).
"Drdnc dnya" sorunsaln ii snf sorunsalndan kesinlikle ayn olarak dnmek, ATD
Quatre Monde'un [yoksullukla mcadele iin kurulmu bir hareket, n.) ideolojisinin ana -ve
ok tartmal- bir bileenidir.
145 M. Aglieta, A. Bender, l.es metamorphoscs de la societe salarialc, a.g.c., s. 98.

339
lmlanm da belirler. Margaret Maruani ile Emmanuelle Reynaud'nun sapta
d gibi, "her istihdam durumunun ardnda, toplumsal bir yarg yatar." 146
Bu ifadeyi en gl anlamnda kavramak gerekir: cretli, istihdamdaki ko
numuna gre deerlendirilir - yerletirilir ve cretliler bulunduklar yerden
yola karak kendi ortak paydalarn bulur ve toplumsal olarak var olurlar.

B0y0me devleti
Bununla birlikte, cretliler toplumu cretli alma konumlarnn balan
t noktasna indirgenemez. Sadece aynn ve rekabet mantna teslim oldu
unda, bir merkezka hareketince srklenme riski tar. Bu toplum, ay
n zamanda zel mlkiyet ile sosyal mlkiyeti, ekonomik gelimeyle sos
yal haklarn edinilmesini, piyasayla devleti birletiren bir politik ynetim tar
zdr. cretliler toplumunun gzergah boyunca ona elik etmi ve onunla
birlikte temel balan dokumu olan iki temel parametrenin eklemlenmesi
ne ben burada "byme devleti" diyorum: ekonomik byme ve sosyal dev
letin bymesi. Bu bymenin nndeki tm engellerin elbette ekonomik
bir krizin sonucu olarak grlebilecei dorudur; ama ekonomik faktrlerin
ve sosyal dzenlemelerin modem cretlilie o krlgan yapsn veren kar
mak kurgusunun, ekonomik kriz bahane edilerek tartma konusu edilme
si de mmkndr.
nce ekonomik bymeyi ele alalm. Geriye dnp baktmzda l 970'li
yllarn bana kadarki dnemin insanlk tarihinde ya da en azndan sana
yilemi toplumlarda eine pek rastlanmam bir dnem olduu dorudur.
Fransa'da 1953 ile yaklak 1975 yllar arasnda, yllk %5-6'lk byme
oranlaryla birlikte, retimin, tketimin ve cret gelirlerinin aa yukar
misli artna tank olunur. 147
Bu inanlmaz zenginleme, cretliler toplumuna hareket kabiliyeti salar.
O dnemde, CGT-Force Ouvriere'in genel sekreteri Louis Bergeron'un nl
deyiiyle, "yeni imkanlar" ortaya kmtr. Sadece pay edilen mallarn nis
pi bolluu sz konusu deildir burada. Byme -srd mddete- gele
cek ngrlerinde bulunmay salar. Sadece bugn herhangi bir avantaj sa
lamak deil, gelimenin koullarm sonuna dek programlamak sz konusu
dur. Ekonomik gelime bu sayede rekabet halindeki farkl gruplar iin top
lumsal ilerlemeyi ortak bir ama olarak sunar. Bunun sonucunda, u anda
yaand haliyle farkllklar ayn zamanda geici farkllklar olarak da alg-

146 M. Maruani, E. Reynaud, Sociologie de l'rnploi, a.g.e., s. 1 13.


147 rnein bkz. E. Mosse, La eri... et aprts, Le Seuil, Paris, 1989; Y. Barou, B. Kaiser, ls Gran
des Economies, Le Seuil, Paris, 1984. CERC asndan, cretlerin sabit frankla alm gc 1950-
1973 arasnda 2,7 misli artmur (CERC, no. 58, ikinci dnem, 1981).

340
lanabilir. "Sektrel talepler bylece merulatrlabilir" 148 ve hatta yceltile
bilir: nk sz konusu talepler nihayetinde eitsizlii azaltacak bir parku
run evrelerini olutururlar. Eer zel bir kategori her talep ettiini elde ede
mezse -ve tersine, istediklerine asla yeterince sahip olmadn dnrse-,
bir yandan bir eylerden yararlanrken, gelecekte daha fazlasn elde edebi
leceini umabilir. zlemlerin bu ekilde gelecee yanstlmas, bugnk a
tmalar yattrr ve eitsizliklerin yarn adm adm silineceine dair sosyal
demokrat ideale duyulan gveni arttrr. Gelecee dair tutuulan bahis, sa
dece genel olarak ilerlemenin erdemlerine bir inan bildirimi deildir. cret
li kii, tketim tarzyla, dayankl tketim mallarna yapt yatrmla, kredi
kullanmyla, gnden gne bymenin sreceini ngrr ve yazgsn fii
len sonsuz bir ilerlemeye balar. cretliler toplumunda daha iyi bir gelecek
ngrs, imdiki zamann yapsna dahildir. yle ki, cretli kii, kendi er
telenmi zlemlerini gelecek kuaklarn gerekletireceini umabilir: Benim
yapamadklarm ocuklarm elde edecek diyebilir.
Dolaysyla cretliler toplumunun geliimi, ekonomik bymeye bir e
kilde ilikiliydi. Ancak esas sorun bu ikisi arasnda zsel bir ba m oldu
u yoksa bunu konjonktrel bir veri olarak m ele almamz gerektiidir. Fa
kat cretliler toplumunun geliimi ikinci bir dizi koula da baldr: sosyal
devletin geliimi. Rekabetin ve aynn araynn, cretlilerin durumunun bir
kaidesi olduu doruysa, dengeyi salamak iin karlkl mzakereler yo
luyla kurulacak uzlalarla hareket edilmesi gerekir. Nasl ki snfl bir top
lum, bir nc mercinin yokluunda topyekun bir atmann tehdidi al
tndaysa, cretlilik temelinde kurulan bir toplum da merkezi bir dzenleyi
ci mercinin yokluunda farkl kategorilerin mcadelesiyle paralanma riski
tar. cretliler toplumu, odana ayn zamanda sosyal devletin de yerleti
i bir toplumdur.
Devletin mdahalesi ana ynde geliir. Bunlar daha nce belirtmitik;
fakat bu yeni sosyal oluum erevesinde ok daha byk lde geliecek
tir: genellemi bir sosyal korumann temin edilmesi; genel dengelerin ko
runmas ve ekonomiye klavuzluk; byme srecine mdahil olan farkl ta
raflar arasnda bir uzlama aray.
1. 1945 ylnda Sosyal Gvenlik [sisteminin] tesis edilmesi, ncelikle ml
kiyet aktarmnn bir uzants olarak, cretlilerin korunmasnda nemli bir
evreyi oluturur (bkz. nceki blm). Fakat sonraki on ylda, sistemin ge
irdii deiim, snfl bir toplumdan cretliler toplumuna geii tamam
lar. 4 Ekim 1945 kararnamesi, sosyal gvencelerin asl amacn gerekleti
riyor gzkmektedir: halk snflarnn korunmaszlna (bu kez kesin ola
rak) son vermek. llgili topluluk -"emekiler"- yine ii snfdr. Sz konu-
148 M. Anglieta, A. Bender, Les mttamorphoses dt: la socittt salariale, a.g.e., s. 80.

341
su cretliler, kadim bir prekaryalktan glkle km cretli iilerdir. Sos
yal gvenlik, "her tr risk"in tehdit ettii bu emek-gcne eklemlenerek sz
konusu riskleri ortadan kaldrmaya alr: "alanlar ve ailelerini, kazan
salama yetilerini azaltabilecek ya da ortadan kaldrabilecek her trden riske
kar gvence altna alacak, stlendikleri ailevi ykmllklerin ve ocuk
larn bakm giderlerinin karlanmasn salayacak bir Sosyal Gvenlik [sis
temi] tesis edilmitir." 1 49
Emekilerin "kazan salama yetilerini"ni salamlatrmak: Byle bir
program, bir anlamda ii snfnn durumunun iyiletirilmesinden yola
karak sosyal adaleti gerekletirmeyi amalayan Halk Cephesi trnde bir
tavnn devam olarak anlalabilir.1 50 li yine hem sanayi toplumunun temel
dayana, hem de en kt muamele gren kesim konumundadr ve toplu
mun btnnn geliimi onun zgrlemesinden balamaldr. Emekilerin
yararland bu pozitif ayrmclk ile ezamanl olarak ileri srlen, gvence
sizlie kar btn nfusu koruma zlemini uzlatrmak mmkn mdr?
"Fransa topraklarnda yaayan her Fransz, [ ... ] Sosyal Gvenlik mevzuatn
dan yararlamr." 1 51 Evet, ama ayet gl bir politik irade (herkes iin) genel
bir rejimi uygulamaya koyup finansman ve blm mekanizmalaryla bunu
baz kesimlere (yani en fazla tehdit altndaki cretli emekilere) yarar sala
yacak biimde hayata geirebilirse. [Nazi igalinden] Kurtulu dnemi ba
lamnda arzulanan buydu. 1 52 Uygulanan genel sistemin yeniden bltrme
ilevi gl olmalyd; en yksek gelire sahip kategorilerden alnan paylar,
emekilerin ya da maddi olanaklardan yoksun ailelerin kaynaklarm tamam
lamaya katkda bulunmalyd. 1 53 Fakat sosyolojik gereklikler sz konusu
olduunda, her toplumsal kategori kendi karm savunur.
Bu sosyolojik arlklar, daha nceden analiz ettiimiz o cretli emek d-

149 4 Ekim 1945 tarihli 45-2258 no'lu karamame,Journal officid, 6 Ekim 1945, s. 6280.
150 Bununla birlikte, Halk Cephesi alma hakk ve toplu szlemeler konusunda nemli admlar
atm olsa da, belki de zaman yokluundan, kelimenin gerek anlamyla sosyal gvenlikle ilgi
li hibir nlem almamtr.
151 "Sosyal gvenliin genellemesine ynelik" 22 Mays 1946 tarihli yasann 1. maddesi.
152 Kurtulu balamnda -1944'ten itibaren Ulusal Direni Meclisi'nin direktifleri, savan yol
at zarar ve paralanmalarn ardndan ulusal dayanmay rgtleme kaygs, "ii snf
partisi"nin saysal egemenlii altndaki bir solun OstOnlOO, itibarn buyuk lde yitirmi bir
san ve himayeciliin zorunlu lOIOIOO, vb. hakknda bkz. H. Galam, Histoire politique de la
Stcuritt sociale, A. Colin, Paris, 1955. Beveridge raporunun nemi zerine, Social lnsurance and
Allied Services, Londra, 1942 ve Fransa'daki etkisi zerine A. Linossier, "Crise des systemes as
surantiels aux Etats-Unis, en Grande-Bretagne et en France", Sosyoloji doktora tezi, Paris VIII
niversitesi, 1994.
153 "Maddi koullan elverili bireylerin gelirlerinden, yoksun ailelerin ve emekilerin kaynaklarn
tamamlamak iin gerekli miktar almak" amalanmt (A. Parodi, "Expose des motifs accom
pagnant la demande d'avis no 504 sur le projet d'organisation de la Securite sociale", Bull:tin de
liaison no 14 du Comitt d'histoire de la Stcuritt sociale.)

342
nmlerinin arlklardr. Genel sosyal gvenlik rejimi yerletiinde, c
retli iiliin erevesi zaten ksmen izilmi ve maddi imkanlar daha iyi
olan dier cretlilik konfigrasyonlar da bunlarn zerine bindirilmitir.
Aynca iilerle ayn durumda olmay asla istemeyen, cret karl alma
yan kategoriler, serbest meslekler de cretli iilii kuatr. Politik konjonk
tr kendi seslerini duyurmalarna imkan tandnda ise baka bir sistem da
yatacaklardr . 1 54
zel rejimlerin oalmasyla birlikte, sistemin marjlarnda yaplan baz
dzenlemelerden ziyade baka bir sistemin ortaya kt grlr. Bu sistem,
cretliler toplumunun eitliliini ifade eder. Bu sistemin kalbinde, cretli
olarak almayanlar bile avantajlarn en azami seviyeye karmaya ve g
venlik maliyetlerini de asgariye drmeye alarak, cretli emekilere ay
rlm alan igal ederler. 1 55 Dayanma ve konsenss yerine farkllama ve
aynn mant devrededir. Ayrca Sosyal Gvenlik rgtlenme emas da c
retliler toplumunun yapsn, yani kendi ayncalklarn kskana savunan
her profesyonel gruplamann bu ayrcalklar kabul ettirmeye ve tm dier
gruplar karsnda kendi mesafesini izmeye abalad hiyerariklemi bir
toplumu gayet iyi bir biimde yanstr.
Sistemin kkenindeki demokratik esinin geri ekilmesi ve baz bolukla
r1 56 karsnda znt duysak da, bunun cretliler toplumunun dnm
mantna gayet uygun olduunu kabul etmek gerekir. li snfnn hiyerar
iye tabi oluu, artk cretli emein ateleyici gc olmaktan ktnn ifa
desidir. Sosyal Gvenlik [sistemiyle] hayata geirilen eyler, ii olmayan
cretlilerin giderek daha baat bir yer edindii bir cretliler toplumunun te
pe noktas olarak yorumlanabilir. Bu gerekletirilenler, eitlikten ok farkl
la dayal bir toplumun yaratt gvencelerin ifadesidir. Bir yandan halk s
nflarnn kadim korunmaszl engellenmi gzkmektedir: herkes iin g-
154 Sonunda bu sistemde 120 temel dzenleme ile 12 bin tamamlayc dzenleme saylacaktr, bkz.
N. Murard, La proection sociale, a.g.e., s. 90 ve devam. Genel rejime ket vuran olaylar hakkn
da bkz. H. Galam, Hisoire poliique de la Stcurit sociale, a.g.e. Parlamenter sahnenin arka pla
nnda, farkl meslek gruplarnn ve "bamszlar"n temsilcileri youn bir lobicilik faaliyetine
girimilerdir. Programn up alanndaki etkilerine kar koymak konusunda doktorlarn oy
nad roln haricinde, iilerin statsyle her trl uzlaya kar olan cretli kategorilerinin
temsilcisi idari Kadrolar Genel Konfederasyonu'nun rol de nemlidir, bkz. L. Boltanski, Les
cadres, a.g.e., s. 147 ve devam.
155 Bkz. G. Perrin, "Pour une theorie sociologique de la Securite sociale dans !es societes industri
elles", Revuefranaise de sociologie, Vll, 1967. Farkllama kaygs, ii snfnn iinde de etkili
oldu: Madenciler, demiryolcular, gemiciler gibi vaktiyle zgl rejimlere sahip profesyonel kate
goriler "kazanlm avantajlar"n korumak iin ellerinden geleni yapular. Genelletirme teeb
bs ncesindeki dzenlemeler hakknda bkz. F. Neuer, "Les retraites en France avam le XX'
siecle", Droi social, no. 6, Haziran 1963.
1 56 zellikle isizlik sigortasnn olmamas. Buna karlk gvencelerle ilgili eksiksiz bir analizde,
Franszlarn nfus ann tevik etme ynndeki kaygsnn ifadesi olarak aile yardmlarnn
nemine vurgu yaplmaldr.

343
vence a. Fakat gelirlerin sosyallemesi ayn zamanda dier cretli katego
rilerini ve hissettirmeden de olsa, topluluun neredeyse tamamn etkiler. 1 57
li ve kyl emeklilikleri ve sosyal gvencelerle birlikte sosyal piramidin
en alt basama iin benimsenmeye balanan "mlkiyet aktanrn" (bkz. 6.
Blm) genelleir. "Dolayl cret" artk cret gelirlerinin yaklak eyrei
ni temsil etmektedir ve artk tek amac en korunmasz kesimleri sosyal azlin
risklerine kar korumak deildir. 1 58
Dernek ki bu gelime, ayn hareket iinde, hem cretlilii tevik eder, hem
de ncs ve gvencesi devlet olan sosyal mlkiyeti. Bunun nedeni, siste
min yerlemesinde idarenin yerinin baat olmas deildir yalnzca (rnein
bkz. Fransa'da Pierre l.aroque'un ya da lngiltere'de hkmet zerinde etki
li olan Lord Beveridge'in oynad rol); daha derinde, bizzat cretin yapsn
da hukuksal bir boyut vardr. Dolayl cret araclyla, "her bir kiinin sahip
olduu eyden ziyade, kiinin mensubu olduu grupta edindii haklar nem
kazanmaya balar. Mal sahibi olmaktansa, bir kurallar btnnn tanmla
d kolektif stat daha nemlidir." 1 59
Bylece, gvencenin genellemesi toplum yelerinin neredeyse hepsini
mlkiyet aktanrn rejimine tabi klar. Malvarl ile emek arasndaki mca
delenin son sahnesi budur. cretin (emek-gcnn deerinin) bir blm,
bundan byle ekonominin dalgalanmalanndan kurtularak, emein rn
olan ve alma d durumlar, hastalk, kaza, yallk hallerinde kullanlabi
lir bir tr gvence iin mlkiyeti oluturur. Bu nedenle sosyal devlet cret d
zeneinin merkezinde yer almaktadr. Bylece, iverenlerin karlan ile al
anlann karlan arasnda arac rol oynayan nc bir merci olarak ken
dini dayatr: "verenler ile cretliler arasndaki dorudan ilikilerin yerini,
iverenler, cretliler ve sosyal kurumlar arasndaki l ilikiler almtr. " 160
2. Sosyal gvenceyi destekleyen bu devlet anlay, yine ikinci Dnya Sa
va'ndan sonra kamu gcnn stlendii ekonomik aktr rolnn tamam-
1 57 1975 ylnda Fransa n[usunun %75'i, 1984'te ise %99,2'si sigortaldr (bkz. C. Dufour, u pro
ecion sociale, la Documentation [ranaise, Paris, 1984, s. 49).
158 Sosyal gvenceye aynlm miktarlar 1938 ylnda ulusal gelirin %10'unu, 1960'ta %15,9'unu,
1970'te %24'n, 1980'de %27,J'n temsil ediyordu (bkz. J. Dumont, u stcuritt sociale
oujours en chanticr, Editions ouvrieres, Paris, 1981, s. 42). Hane bana mevcut gelirin yzdesi
olarak, sosyal yardmlar 1913 ylnda %1,l'den 1938'de %5'e, 1950'de %16,6'ya, 1975'te %28'e,
1980'de %32,4'e kmtr (R. Delonne, C. Andre, L'Ea et l'tconomie, a.g.c., s. 415).
159 H. Haz[eld, "la difficile mutation de la securite-propriete a la securite-droit", a.g.c., s. 57.
160 J.-J. Dupeyroux, Droi k la Stcuritt sociale, Dalloz, Patis, 1980, s. 102. Devletin bilindii gibi
eitliki tarzda gerekleen sistemin idaresine dorudan kanmadan bu rol oynadn hatrla
yalm. Bu, sosyal devletin ileyiinin ille de hantal bir devlet brokrasisinin geliimine elik et
mediini kantlar. Fransz devleti bile byle deildir. Fransz sosyal gvenlik sisteminin, rne
in lngiliz sisteminden kyaslanamaz biimde daha esnek, daha eitli ve daha ademimerkezi
yeti kurallara uydugunu haurlatmak belki de gereksiz deildir (Bkz. D. E. Ashford, Briish dog
matism and Frrnch Pragmatism, George Ailen and Unwin, Londra, 1982).

344
lay csdr. Fakat sosyal gvenlik, 19. yzyl sonundan itibaren balayan sos
yal mlkiyetin genellemesi srecini tamamlarken, devletin ekonominin d
zenleyicisi olarak mdahalesi bir yenilik gibi grnr. 1 6 1
Devlet, ncelikle yeniden yaplanma erevesinde, sonra da modernleme
erevesinde, toplumu gelitirme sorumluluunu stlenir. Hem byk den
geleri tarif etmek ve ayrcalkl yatnn alanlarn semek, hem de canland
rc politikalarla tketimi desteklemek gl bir politikay gerektirir. 1950'li
yllarn banda devletin temel sanayilere yatnn zel sektrn yatrmn
dan daha yksektir. 1 62 Bu gdml ekonomi, ulusallatrlm iletmelere
ve kamu sektrne nem kazandm. Kredi, fiyat ve cretlere mdahaleler
le de bu srer.
Devlet ok byk dzenlemelerin gcnden yararlanyordu; dier alanlarn
yannda, yatrm, kredi, fiyatlar, cretler de az ok devletin denetimine giri
yordu. rnein bir yandan genel bir asgari cret saptayarak, dier yandan da
kamu kalemlerinde tarifeler belirleyerek cretler zerinde etkili olabiliyordu.
istatistik ya da planlamaya dayal yeni hizmetler, imdi gelecei daha iyi r
gtlemek iin ngrl olmaya hazr bir devlet tavrn simgeleyerek, son de
rece yararl gzkyordu. 1 63

Bylece, retim koullarn toplumsallatran aralar yerleir. Keynesi il


keleri uygulayan ekonomi artk ayn bir alan olarak grlmemektedir. Eko
nomi; fiyatlara, cretlere, yatrmlara, kimi sektrlere yaplan yardmlara
mdahalelerle yumuatlabilir bir alandr. Devlet ekonomiyi ynetir; ekono
mik hedefler, politik hedefler ve toplumsal hedefler arasnda bir denklik ku-
------ - ---

161 "Liberal" devlet, Guizot ya da Thiers'in uygulad kaslll korumaclk gibi, sanayinin aleyhi
ne tanm sistematik tevik, hatta Birinci Dnya Sava srasnda ulusal savunmann hizmetin
de retimin temelinin sderberlii gibi kendiliinden ekonomiyi aka engelleyen politikalar
srdrmeyi kendine yasakladndan deil (bkz. P. Rosanvallon, L'Etat rn France de 1789 a nos
jours, a.g.e.). Fakat -53va dnemi hari; bar salandnda sava dnemi direktiflerinin o
u geri getirilir- devlet sanayi ynetimine karmamaldr ve fabrikalannn hedeflerini tanm
lamak ve bunlan karlanna en uygun ekilde srdrmek sanayicilerin iidir. iki dnya sava
aras dnemde, reformcu sosyalist evrelerde ve de gl bir devletin inasnn cazibesine ka
plm evrelerde planlamann ve ulusallatrmalann ilk tasanmlan ortaya kar. CGT nem
li bir ulusallatrma program gelitirir; fakat program kat stnde kalr. Ulusallatrmalara
dman olan Leon Blum'un Halk Cephesi hkmetinin tevik edecei tek ekonomik mdaha
lecilik inisiyatifi, kyllere asgari bir gelir salamak iin bir buday brosunun kurulmas olup,
bu, sanayi karsnda tanma verilen ncelie ek bir iarettir (bkz. R. Kuisel, Le capitalisme et
l'Etat rn France, a.g.e., ve A. Bergourioux, "Le neosocialisme. Marcel Deat: reformisme traditi
onnel ou esprit des annees trente ?", Revue historique, no. 528, Ekim-Aralk l 978;Jacques Amo
yal, "Les origines socialistes et syndicalistes de la plannification en France", Le mouvemrnt so
cial, no. 87, Nisan-Haziran 1974; devlet yatnmlannn niceliksel bymesi zerine bkz. R. De
lorme, C. Andre, L'Etat et l'tconomie, a.g.e.).
162 R. Kuisel, Le capitalisme et l'Etat rn France, a.g.e., s. 437.
163 A.g.e., s. 417.

345
rar. Sosyal [sistemi] tevik etmek iin ekonominin zerinde arlk olutu
ran ve sosyal [sistemi] ekonomi ktnde, bunu dzeltmenin bir arac ha
line getiren dzenleme sarmal ... 164 Clauss Offe'nin dedii gibi, devlet otori-
tesi global talep dorultusunda ekonominin iine "alanmtr"; piyasa k
stlamalar ise devletin iine "dahil edilmitir" . 1 65 Ekonominin szde yasala
r artk kanlmaz bir yazg olarak deneyimlenmez. Canlandrma politikala
ryla, cretleri garanti etmek iin oynad rolle, gerekletirdii sanayi ter
cihleriyle devlet sadece mal reticisi olarak deil, ayn zamanda, deyim ye
rindeyse, tketicilerin reticisi olarak da, yani deme gc olan cretlilerin
reticisi olarak da mdahalede bulunur.
Fakat imdiki konumuz asndan dikkat edilmesi gereken ey esasen
sosyal mlkiyetin geliimidir. ncelikle bahsedilebilecek konu, Henri de
Man'n da belirttii gibi mlkiyet zerindeki otoritenin aktarmyla sonula
nan ulusallatrmalardr (bkz. 6. Blm). Ama ayn zamanda, (ilk defa "Eko
nomik ve Sosyal Kalknma Plan" diye adlandrlan) 1962 tarihli IV. Plan'dan
itibaren -ister nfusun muhta kategorilerinden yana zel kurumlar, ister
kolektif kullanma dnk kamu hizmetleri olsun- sosyal alann somutla
ma tarzn temsil ettiini syleyebileceimiz 1 66 kamu hizmetlerinin ve ko
lektif donanmlarn geliimiyle de ilgilidir. Pierre Masse, ekonomik gelime
nin bireysel tketim zerinde odakland "Amerikan" modelinin eletiril
dii (bakalarnn yan sra, Jacques Delors'un da bulunduu) dneme dik
kat eker. "nsana dair daha tarafsz bir fikre" sahip oln kolektif dzenek
ler, blnmez bir mlkiyeti herkesin kullanmna sunarlar. 1 67 Victor Hu
go'nun bir dizesini aktarrsak, "tek tek herkese bir pay der, ama btnn
sahibi herkestir. " 1 68
Kamu hizmetleri bylelikle sosyal mlkiyeti arttrr. Bu hizmetler, birey
sel olarak sahip olunamayan, ticariletirilemeyen, ama herkesin hizmetin
de olan bir sosyal mal trn temsil ederler. Bunlar, malvarl ve zel tica
ri mallarn ha.kimiyeti mantnn dnda, Sosyal Gvenlik ile ayn dnem
de genileyen mlkiyet aktarmyla ayn trdendirler. Burada bir tr mlki
yete dayal gvenliin salamlatrlmas ile kamusal kullanml bir mlkiye
tin gelitirilmesi arasnda paralellik grrz.
Bu ynetim biimini adlandrmakta tereddt edilmesi mmkndr. Kur-
164 Bkz. J. Donzelo, L'invrnion du social, a.g.e., s. 170 ve devam.
165 C. Offe, Contradictions of he Welfare State, Huchinson, Londra, 1986, s. 182-183 ve de A. Li-
nossier, Crise us systmes assurantiels au.x l:ats-Unis, rn Grand-Breagre e rn France, a.g.e.
166 F. Fourque, N. Murard, Valcur us services colltctifs sociau:, a.g.t., s. 104.
167 Pierre Masse, ak. F. Fourque, Lts comptes k la puissance, Editions Recherches, Paris, 1980.
168 Ak. F. Fourque, N. Murard, Valcurs us services colltctifs sociau.x, a.g.t., s. 56. Hugo'nun iirin-
deki imge, btn denizcileri aydnlatan, herkesin hizmetinde olan ama kimsenin mlkiyetinde
olmayan deniz feneridir.

346
tulu dneminde ortaya km sosyal seeneklere kyasla bu tutumlarn ge
riliine duyarl olan Richard Kuisel buna "neoliberalizm" adn verir. 169 Fa
kat o dnemde, nceki liberal politikalardan ksmen kopmu halde bir li
beralizm sz konusudur. Jacques Foumier ile Nicole Questiaux ise "sosyal
kapitalizm"den bahsederek, bu ekonominin hem tartmasz biimde kapi
talist karakterini, hem de gl sosyal dzenlemelerle bunun snrlandrl
mas ynndeki abalan vurgularlar. 1 70 Pierre Rosanvallon'un nerdii ha
liyle, planlamac ve merkeziyeti, Fransz tarz bir Keynesilikten de sz edi
lebilir.1 7 1 Fakat Fransa'ya zg durumlarn tesinde, bu devlet biimi Cla
uss Offe tarafndan olduka iyi nitelenmitir: "Kapitalist ekonominin sosyal
leme yaplarn ynetmeyi hedefleyen, ok-ilevli ve heterojen bir politik ve
idari kurumlar kmesi." 1 72 Burada ekonominin vahi ileyi srecinde yap
lan dzeltmelerin tesinde, bymeyi/kalknmay tevik ederken birbiriyle
etkileim halindeki parametreleri dntren sosyalleme srelerine vurgu
yaplmaktadr. Burada da devlet cretliler toplumunun gelime dinamiinin
merkezinde yer almaktadr.
3. Devletin dzenleyici rol, nc bir dzlemde, "sosyal partnerler"
arasndaki ilikileri dzenleme konusunda da devreye girer. Bu gaye, sos
yal devletin ilk kararsz mdahalelerinin ortaya kyla ayn dnemde g
rlr.1 73 Fakat bu anlamdaki fiili faaliyetler uzun bir sre ok snrl kalr ve
l 970'li yllarn banda bile kendini kabul ettirmekte glk eker. Burada
sz konusu olan, iverenlerle cretlilerin farkl karlarnn devlet inisiyatifi
ya da hakemliiyle szleme dzleminde ele alnmasdr. ayet alma ili
kilerinin tarihi, genellikle atmalar zmek iin pazarlk yapmaya diren
biiminde yorumlanabilecek bir tarihse, 1 74 cretlilik durumunun salamla-
169 R. Kuisel, Le capitalisme et l'Eta en France, a.g.e. Pierre Mendes-France'n tutumundan farkl
olarak, rnein Andre Philipp ekonomik politikalarn tanm ve denetiminde sendikalara geni
yer veren bir seenein temsilcisiydi. Fakat "planl ekonomi" aslnda byk sanayi younla
malarna, kapitalizmin en dinamik sektrlerine ve ulusallatnlm. byk iletmelere dayanr.
170 J. Foumier, N. Questiaux, Le pouvoir du social, a.g.r. Yine bu eserde, sava sonras gerekleti-
rilenleri srdrmek ve sosyalist bir politikaya yneltmek iin kimi neriler de bulunur.
171 P. Rosanvallon, L'Etat en France, a.g.e.
172 C. Ofre, Contradictions of the Welfare State, a.g.e., s. 186.
173 Alexandre Millerand'n l 900'de yapt saptamay hatrlayalm: "Patronlar ile ii kolektifleri
arasnda, gerekli aklamalar zamannda yapmay ve baz trdeki glkleri dzenlemeyi sa
layan srekli ilikiler kurmakta birinci dereceden yarar vardr... Bu ilikileri yerletiren cumhu
riyet hkmeti bantrclk ve hakemlik rolne sadk kalr."
174 Bkz. zellikle]. Le Gofr, Du silence a la parole, a.g.e., F. Sellier, La confrontation sociale en Fran
ce, a.g.e., J.-D. Reynaud, Les syndicats, !es patrons et l'Etat, tendances de la ntgociation collecive
en France, Editions ouvrieres, Paris, 1978 ve P. Rosanvallon, La question syndicale, Calmann
Ltvy, Paris, 1988. Bu durumun iki temel nedeni vardr. i yerindeki ileri sadece kendi mesele
si olarak kabul etme eilimindeki ,;ou iverenin genel tutumu, sendikalar karsnda ilkesel bir
kmsemeye yol aar. Bu tutum, bir yzyl iinde ok yava biimde deimitir. Dier yan
da, ii sendikalarnn cretliler toplumunun oyununa katlma konusundaki gl ve kimi

347
tnlmasnda etkisi olan iki tedbirden burada bahsetmemiz gerekmektedir.
Meslekler aras garanti altna alnm asgari cret olarak adlandrlan
SMIG, 1950 ylnda kurumsallar ve 1970'te meslekler aras byme odakl
asgari cret, yani SMIC halini alarak hem enflasyona hem de bymeye en
dekslenir. cretli emein tarihi asndan bu nlemler nemlidir, nk c
retlilik durumunun asgari koullarn tanmladklar gibi buna yasal bir stat
de verirler. Bir cretli, sadece emei karlnda belli bir cret alan herhan
gi bir alan deildir. SMIG'le birlikte alan kii denebilir ki "cretli du
rumuna geer"; yani, bir srerlik iinde karlatrlabilir bir konuma yerle
ir ve bylece bizler de sz konusu durumun temel yapsn grebiliriz. a
lan, ayrmsal bir entegrasyon mantna dahil olur; bu mantk, SMIC rne
ine bakarsak, bizzat retkenliin global geliimine endekslenmitir. Bura
da sz konusu olan rakam, asgari bir yaam gelirinden ziyade kiinin ekono
mik ve sosyal kalknmaya katlmn salayan crettir. Bir cretlilik stats
ne dahil olmann birinci basama buradadr; bu sayede, cret sadece ekono
mik bir karlk olmaktan kar.
Ayla balama, istihdam leinin en alt basamandakiler iin cretlilik
durumunu salamlatrma ynnde bir dier nemli admdr. Bu, syledii
miz gibi, ou iinin durumunu dier alanlarn [employt] durumuyla ay
n seviyeye getirir ve cret anlk bir iin karl olmaktan karak bir kiiye
verilen global bir denek halini alr. Fakat, aylk cretlendirme, iinin top
lumsal entegrasyonuna katk salamann tesinde, kendini dayatma ekliyle
de szlemeye dayal politikalarda devletin oynad rol rneklendirir. H
kmet tarafndan nerilmi olan bu politika, ncelikle hem bunun bedeli
ni demekten ekinen patronlar tarafndan, hem de bunu patronlarn iiler
arasna nifak tohumlan serpmeyi amalayan stratejilerine yarayan bir nlem
olarak dnen ii sendikalar tarafndan souk karlanmtr.1 75 Bununla
birlikte, Mays l 970'ten itibaren tek tek her i kolunda tartlan ayla bala
ma anlamalar hzla benimsenir. Bu, seimlerle ilgili olas art dncelerden
bamsz olarak -Cumhurbakan aday Pompidou aylk cret balamay
programna almt-, antagonist gruplar arasnda toplumsal bir uzla irade
si ortaya koymak konusunda devletin tartmasz bir baarsn ifade eder. 1 76
Mesleklerin yapsn ve alma hakkn ilgilendiren bu dzenlemelere,

zaman da bunu reddedileri grlr. Bu, farkl bir mzakere biimini ve byk apl deiim
lerdense uzlama arayn hedefleyen ksmi zmlerin kabul edilmesini gerektirir.
175 J. Bunel, I. mrnsualisation, une rtfonne ranquille?, a.g.e.
176 Bu politikann altn a, Jacques Chaban-Delmas'n "yeni toplum"u tevik etme teebbs
ne denk der. Temmuz 1970'de kalc formasyon zerine meslekler aras anlamalar, ayla
balama zerine anlamalarla birlikte, bu yaklamn rnek bir ekilde gereklemesini temsil
ederler. Szlemeye dayal bir uzlann rn "ulusal ykmllk" halini alr: "Daimi mesle
ki formasyon, ulusal bir ykmllk oluturur" (i Kanunu'nun l 900-1 maddesi).

348
ekonomik genilemenin meyvelerini paylamaya ynelik abalan da eklemek
gerekir. Babakan Beinci Plan'n hazrlanmasyla ilgili olarak .Ocak l 965'te
verdii direktifte, "genilemenin meyvelerine herkesin geni lde eriimini
tevik etmek ve ayn zamanda, eitsizlikleri azalunak iin gelirlerin, cretle
rin, karlann, sosyal yardmlann ve dier bireysel gelirlerin bymesinin ger
ekte [ ... J ne anlama gelebileceini aydnlatma" y talep eder. 177 1963 yln
daki byk madenci grevinden sonra balatlan bir "gelir politikas" gelitir
me teebbs, bu erevede yer alr. Pierre Masse, Ocak 1964'te, her plann
hazrlanmas vesilesiyle toplanacak Komiserliin grevini yle belirtiyordu:
Byk lekli geleneksel planlamaya paralel olarak, deeri belirten bir prog
ramlama sunmak. Bu, byk gelir ktleleri iin, zellikle cretler, sosyal yar
dmlar, tarmsal gelirler ve karlar iin ynelimleri ve bir yandan tasarruf ile
yatnn arasndaki, dier yandan kamusal gelir ve harcamalar arasndaki den
ge koullarn ortaya kartacaktr. [ ... ) Yllk ynelimlerden yola kan bk
met her bir gelir kategorisi iin bir art oran tavsiye edebilir. 1 78

Gelir politikas asla gn yzne kmayacaktr; en azndan bu biimiyle...


l 950'den l 975'e cretlerin evrimi dengesizliklerin aa yukan sabit kald
n; daha ziyade, derinleme ynnde bir eilim grldn gsterir ( 1950
y lnda st dzey kadrolarla iiler arasnda mesafe 3,3 iken, 1975 ylnda
3,Tdir). 1 79 Bu durumda, bymenin meyvelerinin paylatrlmasndan sz
edebilir miyiz? Eer bundan anlalan, eitsizliklerin azaltlmas ise, evet.
Global olarak cretlerdeki art retkenlik artn takip etmi ve btn ka
tegoriler bundan yararlanmtr; fakat hiyerariler yelpazesi ayn lde da
ralmamtr. Bununla birlikte, bu geliim ekonomik bymeyle mmkn k
lnm olsa da, onun mekanik bir sonucu deildir. Ekonomik kalknma, hu
kuksal dzenlemeler dahilinde yaanmtr. Ayrca, ekonomik dinamikler t
kanmaya baladnda, bu dzenleme sisteminin istikran krizin etkilerini ilk
bata yattrr. 14 Ekim 1974'te imzalanan meslekler aras anlama, birinci
y l brt cretin %90' orannda isizlii tazmin ederken, ksmi isizlik ilet
me tarafndan, kamu fonlannn desteiyle tazmin edilir. 180 Devletin sorum-
177 Ak. B. Frio, "Protection sociale et salaisation de la main-d'cruvre: essai sur le cas franais",
iktisadi Bilimler Tezi, Paris X niversitesi, Paris, 1993.
1 78 Ak. F. Sellier, La confronaion sociale en Franu, a.g.e., s. 217. Gelir politikasndaki zlemlerin
bir sunumu iin bkz. G. Caire, Les politiqufs des revrnus fi lrurs aspfcls insiuionds, BiT, Ce
nevre, 1968.
179 Bkz. C. Baudelot, A. Lebeaupin, "Les salaires de 1950 l 1975", l:conomie fi saisliques, no. 113,
Temmuz-Austos 1979. Dk cretlerdeki an 1968 ylnda zellikle SMIC anyla meydana
gelir (Paris'te %35, tarada %38), bir yanyla nceki d yakalar ve ardndan yeniden an
ma gsterir.
180 J.-D. Reynaud, Les syndicats, fes patrons et l'Etat, a.g.e., s. 14-16. Bu konuda, -Fransa'da ge d
nemde ortaya kan- isizlik tazminaunn bu tur eit temsilli anlamalarla gerekletiini ha-

349
luluunu ykmllk aluna alan eit temsilli gvence dzenekleri, ekono
mik durumun d gstermeye balad dnemde bile, ksmi bir istihdam
hakknn varln hala dndrtyordu.
Dolaysyla, ekonomik byme ve bunun mantksal sonucu olan (nere
deyse) tam istihdam ile alma ve sosyal gvence haklarnn geliimi ara
snda gl bir sinerji olumutur. cretliler toplumu giderek ykseliyor gi
bidir; ayn hareket iinde, hem kolektif zenginlemeyi salamakta, hem de
frsatlarn ve gvencelerin en iyi ekilde datlmasn tevik etmektedir. Bu
eserdeki sunumu abartl bir ekilde arlatrmamak ve sav ynlendiren ipi
elden karmamak iin, almaya dorudan bal korumalarla kendimi s
nrlandrdm. Ekonomik gelime ve devlet dzenlemeleri eklindeki ayn
kurgu, eitim, kamu sal, blgesel dzenleme, ehircilik, aile politikalar
alanlarnda da etkili oldu... Global olarak bakldnda, cretliler toplumu
nun baarlan, tketim art, mlkiyete eriim ya da uygun konuta, klt
re ve bo vakte giderek artan eriim, daha iyi bir frsat eitliinin gerekle
mesine ynelik ilerlemeler, alma hakknn salamlamas, sosyal gven
celerin yaygnlamas, yoksul kesimlerinin kademeli olarak yok edilmesi gi
bi yollarla sanayi toplumunun balangcna damgasn vurmu olan enteg
rasyon eksikliini ortadan kaldryor gibiydi. Sosyal sorun, sonsuz ilerlemeye
inan iinde sanki yok olup gidecekti.
lte, paralanm olan ey bu yrngedir. Daha misafirperver, daha ak,
eitsizlikleri azaltmaya ve gvenceleri azamiletirmeye alan bir topluma
yneldiimizi bugn kim iddia edebilir? Bizzat ilerleme fikri un ufak ol
mutur.

trlayalm (Assedic'leri [Ticari ve Snai istihdam Kurumu! ve Unedic'leri [Ulusal Ticari ve S


nat istihdam Kurumu! kuran anlama, yine kamu glerinin basks altnda, Aralk 1958'de
imzalanr).

350
8
Yeni Sosyal Sorun

nceki analizlerin sonucunda gryoruz ki gnmzde sosyal sorunu c


retlilik durumundaki paralanmadan yola karak yorumlamalyz. Birka
yldan beri tartmalann merkezini igal eden dlama sorunu bunun bir so
nucudur; bu kukusuz temel bir sorundur, fakat toplumun aslnda tam da
gbeinde yer alan bir meseleyi eperlere tar. Ya Gambetta'nn ileri srd
gibi, sadece zel "sosyal sorunlar", tek tek baa klmas gereken birok
glk vardr; 1 veyahut tek bir sosyal sorun vardr ve bu da cretli emein
stats sorunudur; nk bizim sosyal sistemimizi neredeyse tmyle c
retli emek yaplandrmtr. cretli emek uzun sre boyunca toplumun e
perlerinde kalmt; ardndan, tabi kalmay srdrerek toplumun iine yer
lemi, sonunda yaylm ve bir utan dierine toplumu kaplayarak her tara
fa kendi damgasn vurmutur. Fakat kiiyi topluma yerletiren ve snflan
dran staty nitelemek iin ailevi aidiyet ya da somut bir toplulua dahil ol
mak gibi kimlik dayanaklannn yerine, emekle balantl znitelikler kesin
olarak n plana getiinde, emein bizzat bu merkezi konumu aniden sor
gulanmaya balanr. Serveni bir drama dnerken, cretliliin antropolojik
tarihinde drdnc evreye vardmz syleyebilir miyiz?
Byle bir soruya gnmzde kukusuz kesin bir cevap verilemez. Fakat

20 Ocak 1880 tarihli bir sylevde Lton Gambetta, "ekonomik ve snai sorunlarn zm di
ye adlandrdm ve sosyal sorun demeyi reddedeceim ey"e bagl kalnmas gerektiini belir
tir ve devam eder: "Bu sorunlar ancak tek tek incelenerek ve iyi niyetle, Ozellikle de bilgi goc
ve abayla zlebilir." (Discours politiquts, IX, s. 122, akt. G. Weill, Histoirt du mouvmrn so
dal rn Franct, a.g.c., s. 242). Descanes'n Yoom zerine Syltv'ine gre, "glkleri daha iyi
zebilmek iin mmkn olduunca ok paraya blme" tam m burada sz konusudur, yok
sa sosyal sorundan syrlabilmek iin onu paralara ayrmak m?

351
btn bu yapya esin kayna olmu ynlendirici ipucunu koruyarak soru
nun ierdii tartmalar belirlemek ve olas seenekleri tanmlamak mm
kndr. ncelikle herhangi bir durumun, ncekine kyasla bir aynma [bi
furcation) olduunu kavramamz gerekir. Bu da, eskiden olmu olanla u an
olmakta olan arasndaki mesafeyi incelemekle mmkndr. cretliler top
lumunun yirmi yl kadar nce eritii denge noktasn mistifiye etmeden, bu
krlgan dengeyi salayan bellibal parametrelerde bir kayma saptayabiliriz.
Yenilik, sadece bymenin sona ermesi ya da -burada emein oynad "b
yk entegre edici" roln geirdii dnmn tezahrn grmezsek eer
tam istihdamn sonu deildir.2 cretli alma, btn kitap boyunca sapta
dmz gibi, daima almadan fazlasdr ve dolaysyla almama durumu
da isizlikten fazlasn ifade eder -ki bu da az bir ey deildir. Keza, mevcut
durumun en allak bullak edici zellii, kukusuz Hannah Arendt'in szn
ettii "isiz ii" profilinin yeniden ortaya kdr; "isiz ii" toplumda ke
limenin gerek anlamyla fazlalktr, "lzumsuz"dur.3
Bununla birlikte bu saptamay yapmak, olayn anlamn btnyle de
erlendirebilmek iin yeterli deildir ya da -daha nce karlalan en es
ki durumlar hatrlatsa da- son yann yzyl leinde benzerine rastlanma
m bir durumla nasl baa klacan anlamak iin de yeterli deildir. r
nein oturup yeni bir ekonomik atlm bekleyemeyiz: Yeni areler retmek
iin sabrla abalamak gerekir. retim ilikilerinin kanlmaz yeniden yap
lanmasna doru belirsiz bir gei dnemi: istikrarl bir konfigrasyona ka
vumadan nce kimi alkanlklar deitirmek gerekir. Bu, almayla ili
kimizin ve dolaysyla dnyayla ilikimizin tmyle dnt bir dnem
dir: Bu durumda ya yaamann bambaka bir tarzn yaratacaz ya da kya
mete raz olacaz.
Felaket tellallndan da kehanette bulunmann cazibelerinden de kan
mak iin, yirmi yl iinde meydana gelen deiimlerin tam kapsamn, sonra
da bununla baa kmak adna alnan nlemlerin kapsamn deerlendirme
ye alarak ie balayacaz. rnein l 970'li yllara dek hkm sren enteg
rasyon politikalar karsnda, sosyal dahil etme [ insertion) ad verilen poli
tikalar nmzde duran sosyal atlaklar kapatabilecek trde midir? Kamu
politikalar modernletiriliyor mu, yoksa bu politikalarn baarszlklar giz
lenmeye mi allyor?
Bu alma esasen analitik olma iddiasnda olup, mucizevi bir zm
nerme iddiasnda deildir. Bununla birlikte olaya tarihsel bir perspektif
ten bakmak, yeni bir yapboz oluturmak iin gerekli paralar bizlere sa
layacaktr. nk bu uzun yolculuk bizlere baz bilgiler sunmu olmaldr:
2 Y. Barel, "Le grand integrateur", Connexions, 56, 1990.
J H. Arendt, Condiion de l'homme modeme, a.g.e., s. 38.

352
Ekonomik sistem, hibir zaman kendi iinde ve kendiliinden bir toplumsal
dzen kuramamtr; karmak bir toplumda, dayanma verili,. bir olgu de
il, bir inadr; sosyal mlkiyet hem kiisel malvarlyla elimez, hem de
onu kolektif stratejilere dahil etmek iin gereklidir; cret, ona atfedilen ka
dim itibarszlndan kurtulmak iin, bir iin basite karl olmaktan k
maldr; demokratik bir toplumda herkese bir yer ama zorunluluu, bir tr
"istihdam daman" aarak sz konusu toplumun tmyle metalatrlmasy
la hayata geirilemez, vb.
Gelecek, tanm gerei ngrlemez ise, tarih de insann sorunlarn z
mek adna sahip olduu kaynaklar yelpazesinin sonsuz olmadn gsterir.
Bu durumda, bugn bizim sorunumuz birbirine baml znelerden oluan
bir toplumu kurmaya devam etmek olsa da, bunun gerekleebilmesi iin
uyulmas gereken birka koulun en azndan adn koyabiliriz.

Yol kazas
Belki de "kriz"le birlikte yok olan ey aslnda ilerlemeye dair imge olmutur:
Yarnn bugnden daha iyi olaca ve gelecekte durumun iyileeceine du
yulan inan; ya da daha az naif bir biimde, gelimi bir toplumun gelecei
ni denetleyebilecek, alkantlarn aabilmesini salayacak ve onu daima da
ha iyi ve istikrarl koullara yneltecek mekanizmalara sahip olduuna dair
inan [yok olmutur]. Kukusuz tarihe -zorla da olsa- ereksellik ekleme ar
zusuyla, insann kendi kaderine tmyle hakim olabilecei eklindeki dev
rimci idealin rtk bir mirasdr bu. te yandan ilerleme asndan artk im
di ve burada daha iyi bir dnya kurmak deil, daha ziyade byle bir dnyaya
yaklamamz salayacak geileri adm adm dzenlemek sz konusudur.
Tarihin bu temsili, devletin rolnn deer kazanmasndan ayrlamaz. Bu
stratejileri ynetmek, partnerleri makul hedefleri kabul etmeye zorlamak, uz
lamalara riayet edilmesini salamak iin merkezi bir aktr gereklidir. Bu ak
tr sosyal devlettir. Daha nce grdmz gibi, sosyal devlet yava yava,
para para olumutur. Fakat giderek glendike, ilerlemenin ban ekme
arzusuna kaplmtr. Bu nedenle, zlemlerinin eksiksiz geliimi iinde sosyal
devletin en eksiksiz ifadesi, sosyal-demokrasidir. Her modem devlet kuku
suz ki baz ilev bozukluklarna geici zmler bulmak, toplumsal gruplar
arasnda asgari ahenk salamak, vb. iin "sosyali yaraunaya" az ok mecbur
dur. Fakat sosyal devlet, sosyal-demokrat ideal araclyla kendini toplumu
ynetmenin ilkesi olarak, herkesin hayatn adm adm iyiletirme sorumlulu
unu stlenmesi gereken devindirici g olarak ortaya koyar.4 Bunu yapmak
4 Liberal bir devlet istemeye istemeye "sosyallii yaratmak" zorunda kalabilir; sosyalist bir dev
let ise radikal dnumleri dolayszca tevik edemeyeceinden bunu dogallgnda yapar. Sosyal

353
iin, ekonomik byme sayesinde oluturulmu ulusal hazineden yararlanr
ve farkl toplumsal gruplarla kar paylam pazarl yaparak bunun meyvele
rini bltrmeye alr.
Bu sosyal-demokrat devletin "var olmad" itiraznda bulunulabilir. Ger
ekten de bu biimiyle bahsettiimiz ey tam bir ideal-tiptir. Fransa'da ger
ek bir sosyal-demokrasi hibir zaman var olmamtr; 5 rnein skandinav
lkeleri ya da Almanya ise daha fazla sosyal-demokrat olmutur. Fakat Ame
rika Birleik Devletleri daha az sosyal-demokrattr; hatta belki de hi deil
dir. Bu, sosyal demokrat bir sosyal devlet idealinin tmyle hayata geiril
mesinden bamsz olarak, bu devletin baz zelliklerinin farkl toplumsal
balamlarda az ok sistematik konfigrasyonlar altnda var olduu anlamna
gelir. imdi, 1970'li yllann banda Fransa'nn bu idealin gereklemesine
ne lde yaklatn kendimize sorabiliriz. Fransa'y bir tipolojinin iine
dahil etmek, sosyal-demokrat ideale yeterince yakn olamamann ya da fazla
yakn olmann meziyetlerini -veya utancn- ona atfetmek iin deil, yirmi
yl iinde meydana gelen deiimlerin kapsamn deerlendirebilmek ve yir
mi y l nceki gzergaha kyasla meydana gelen istikamet deiikliini sap
tamak iin gereklidir. Yol kazas m, yoksa batan sona bir politika deiimi
mi? Daha iyi bir gelecee tayor gzken bu gzergah zerinde o dnemde
igal edilen konumun eletirel bir deerlendirilmesine girimek artk arttr.6
Bunun iin ncelikle "anl Otuz Yl"n7 fazlasyla nmz tkayan an
sndan kurtulmamz gerekir. Bunun tek nedeni smrge savalanndan say
sz adaletsizlie kadar pek ok olayn yaand utan verici bir dnemin g-

reformlan bal bana iyi olarak gren, sosyal-demokrat devlettir; nk onun kendi idealinin
gerekleme evrelerini temsil eder. Reformizm burada tm anlamn edinir: Reformlar, politik
hedefleri gerekletirmenin aralandr.
5 Sosyal-demokrasiye en fazla yaklalan dnem, en azndan aka ifade edilmi niyet olarak,
kukusuz Jacques Delors'dan byk lde esinlenmi olan Jacques Chaban-Delmas'n "ye
ni toplum" dnemidir. Bu, attmac ve devrimci arzulann terk edilmesi ve yerine btn top
lumsal taraflarla pazarlk halinde kurulacak bir uzlama politikas geirme ynnde ak bir ni
yet beyandr. "Hkumet hem patronlara hem de sendikal rgtlenmelere, ortak karlar adna
devletle ibirlii yapmay nerir" (Genel politika hakknda 16 Eyll 1969 tarihli sylev, ak. J.
Le Goff, Du silence a la parole, a.g.e., s. 227).
6 1970'li yllarda sosyal-demokrat modelin tkanmasnn btnsel bir sunumu iin bkz. R. Da
rendorf, "L'apres-social-democratie", Le Dtbat, no. 7, Aralk 1980.
7 Bu nl ifadeyiJean Fourastie'nin ilk kez nasl dile getirdiini hatrlayalm: "Fransa'y binlerce
y llk yoksulluktan ada yaam dzeyine ve tarzna [ ... ] geiren [ ... ] otuzlu yllann anl yl
lar olduunu sylememiz gerekmez mi? Bu kukusuz ou devrim gibi, ya bir despotizmin ye
rine bir dierini koymu ya da en iyi durumda, iki vasat dnem arasnda yaanmt 1830'lann
anl gn'nden daha iyi bir tabirdir" (Les Trente Glorieuses, a.g.e., s. 28). 1830'un " an
l gn"nn yllar deil gnler olmas bir yana, devrimler zerine yargsnn sorumlulugunu da
Jean Fourastie'ye brakabiliriz. Fakat 1949 Fransas'nn durumunu, "binlerce yllk bir yoksul
lugun karakteristii." olarak "srnerek geen geleneksel bir hayat"a indirgemek ciddi bir tu
tum deildir. Bu "anl Otuzlar" deyiminden kanmak iin bir neden de budur.

354
zellemesini yapmas deil, daha ziyade bymeyi mitletirerek, o dnemde
ki cretliler toplumunun en azndan zelliini, yani tamamla_nmaml
n, kimi etkilerinin mulakln, baz baka etkilerinin eliik niteliini gz
ard etmesidir.
1. Tamamlanmamlk: llerleme ideolojisi ncelikli olarak benimsenmi ol
sa da, bu dnemde gerekleen birok eyin kesintisiz bir srecin ak iin
deki ara evreler olduunu kabul etmemiz gerekir. rnein, alma hakknn
salamlatnlmas erevesinde, dnemin sonunda (1973 ve 1975) iten kar
malan dzenleyen iki yasa. O zamana dek, iten karmaya iveren karar veri
yordu ve bu nlemin meru olmadn mahkemeler nnde kantlamak ii
ye dyordu.8 13 Temmuz 1973 tarihli yasa, iverenin iten karmay hakl
gstermek iin "gerek ve ciddi bir neden" -dolaysyla, prensip gerei nesnel
ve dorulanabilir bir neden- ileri srmesini art komaktadr.9 3 Ocak 1975
tarihli yasa ise ekonomik nedenlerle iten karmalarda [kamu] idaresine yetki
verir (bilindii gibi bu, 1986'da yeniden yrrle konacaktr). Bylece, Fran
ois Sellier'nin vurgulad gibi, "iten karmalann denetimi istihdam idaresi
ne intikal etmitir": 1 Kamu idaresi, i mfettileri araclyla, patronlann te
mel bir ayncal karsnda hakemlik ve bavuru mercii roln stlenir.
Dolaysyla, iten karma konusunda patronlann keyfiyeti azaltlr. Fakat
yine de, alma hakknn dzenlenii asndan iverenler ile alanlar ara
snda karlkllk yoktur. Kiisel gerekelerle iten karmalarda (1973 ta
rihli yasa), "iletmenin kan"nn ne olduuna hkmeden iveren, iten
karmalara karar verir ve bunun gerekelerini ifade eder; itiraz durumunda
ise adaletsizlie uradn kantlamas gereken yine iten kanlan kiidir.
Keza, n izne tabi ekonomik gerekeli iten karmalar iin ( 1975 tarihli ya
sa), yine iletmelerin kar adna, inisiyatif elbette iverendedir. l mfetti
lerinin, genellikle nlemin haklln ciddi olarak deerlendiremeyecek ka
dar ileri balarndan akndr ve hukuki itihat, ekonomik gerekeli iten
karmalarda patronun kararna itiraz etmenin ok g olduunu ortaya ko
yar. 1 1 Bylece, alma hakk ynndeki tartmasz geliim iten karmalar
sz konusu olduunda i yerinde demokrasinin hayata geirildii ya da ilet
menin "yurtta" halini ald anlamna gelmez. 1 2

8 19. yzyln "fabrika despotizmi"nin en istikrarl miraslarndan biri buydu. Bu, Napoleon ya
sasna gre "kiralama szlemesi"nin tanmna dayanmaktadr: "Sre belirlenmeden yaplan i
szlemesi, szlemenin taraflarndan birinin inisiyatifiyle iptal edilebilir." (Medeni Kanunun
1 780. maddesi).
9 Bkz. F. Sellier, La confrontation sociale en France, a.g.e., s. 136-138.
10 A.g.e., s. 145.
11 Bkz. J. Le Goff, Du silence a la parole, a.g.e.
12 Ayn analiz, dnemin "sosyal kazanm"larnn ou iin de yaplabilir. rnein 1968'deki Gre
nelle Anlamalar'nn ardndan i yerlerinde kurulan sendika seksiyonlar esasen bilgi edinme

355
Bu rnek, ekonomik kalknma dneminde atlan admlan daha da mu
laklatrr. O dnemde ok fazla iten karma grlmez ve sresiz i sz
lemesi ( CDI) sk sk sonuna dek geerli kalarak, cretlinin ayn i yerinde
mr boyu almasn salayacaktr. Fakat genel kural olarak bundan kay
naklanan istihdam gvencesine baktmzda, bu ne lde elverili ekono
mik konjonktre baldr, ne lde salam temellere dayal gvencelerden
kaynaklanr? Baka deyile, nceki blmde "byme devleti" olarak adlan
drldmz yapda, bu ne lde fiili durumdan -ksmi tam istihdam-, ne
lde yasa gvencesindeki bir haktan gelmektedir? Otuz yl kadar srm
olan ve aka ifade edilmemi olsa da fiili bir durum olarak zmnen kabul
edilen bu balantnn stats nedir? rnein, daha nce szn ettiimiz
13 Temmuz 1973 tarihli yasann sunumu srasnda alma bakan grle
rini yle ifade eder:
Burada sz konusu olan nedir? cretlileri kanunsuz biimde iten karma
lara kar koruyarak, alma hakk alannda tartmasz ilerlemeler gerek
letirmek... Gnmzde ekonomik gelimenin, bu gelimenin gerekleme
sine katkda bulunan emekilere zarar vermemesi gerekir. Ekonomik geni
leme ile sosyal koruma at ba gitmelidir. 1 3

Bunlar gerekten de at ba gitmilerdir. Fakat bu ikisi arasndaki ban


nitelii yine de aydnlatlmamtr. "Sosyal koruma olmadan ekonomik b
yme olmaz" (bu nermenin tersi yle olur: "Ekonomik byme olmadan
sosyal koruma olmaz") trnden sk bir iliki yoktur. Byme, olaylan ko
laylatrmtr, fakat politik iradenin yerine geemez. Sosyal haklar konusun
daki en nemli atlmn, retkenlik seviyesinin 1929'un dahi altna dt
altst olmu bir Fransa'da, 1945 ve 1946 ylndaki Sosyal Gvenlik Yasas'yla
gerekletii sklkla unutulur.
Dolaysyla, gvenceler sadece ekonomik bymeye dayanrsa aldatc
olabilirler. l 950'li ve l 960'l yllarda, sresiz i szlemesi norm halini alm
t ve istihdam gvenliinin ksmi bir garantisi yerine geebiliyordu. 14 Fakat
bu durum ksmi tam istihdam dneminde ok fazla kiinin ie alnmasna
ve pek iten karma olmamasna balyd. Konjonktr deiince gvence-

ve danma ilevi grrler, yoksa i yeri politikas zerinde karar yetkisine sahip degillerdir. Bu
konularda bkz. J. Le Goff, Du silence a la parole, a.g.e., s. 231 ve devam.
l3 Ak. J . Le Goff, Du silence a la parole, a.g.e., s. 203.
l4 Bkz. B. Fourcade, "L'evolution des situations d'emploi particulieres de 1945 a 1990", Travail et
anploi, no. 52, 1992. Bu yazann analizi, sresiz i szlemesi (CDI) tr bir istihdam paradig
masnn oluumunun cretliler toplumunun potansiyel ykseliiyle baglanul olduunu dog
rular. 1 950'1i yllardan nce, genel istihdam normu yoktur; fakat ok sayda istihdam durumu
vardr ve bunlann iinde bagmsz alma nemli bir yer igal etmektedir. l 970'li yllann orta
sndan itibaren "zel istihdam durumlan" giderek nem kazanr, bkz. aada.

356
ler ortadan kalkt ve szlemenin "belirsiz" niteliinin, yasal bir garanti de
il, ampirik bir olgunun basit bir sonucu olduu ortaya ku. :t(sacas, me
murlannki gibi zel bir stat ya da -kapsamnn snrl kaldn grd
mz- iten karmalara kar yasal gvence durumu hari sresiz bir szle
me, ancak kesintiye uramadka sren bir szlemedir. 1 5 Bu durum, by
me yllannda cretlilerin ounun istihdamla ilikilerinde geleceklerine ya
tnn yaparak yaamalann ve dayankl tketim mallan alm, ev kredisi gi
bi bu gelecei ykmllk altna alan tercihler yapmalann engellememitir.
Konjonktr deiiminin ardndan, borlanma, ekonomik byme yllannn
kt bir miras gibi grlecek ve birok cretlinin prekarya durumuna d
mesindeki etken olarak kabul edilecektir. Fakat cretlilerin, farknda olma
salar da, daha nceleri de zaten potansiyel olarak korunmasz olduklan sy
lenebilir: Onlann kaderi, parametrelerini denetleyemedikleri bir ilerlemenin
srmesine somut olarak balyd. 1 6
2. "Sosyal kazanmlar" diye adlandrmay uygun grdmz eyin ta
mamlanmam ve hala knlgan niteliinden baka, gvencelerin geliip yay
gnlamasnn kimi yan etkileri de olmutur. Her devlet mdahalesinin ister
istemez kiiyi sorumluluklanndan azat eden ve onu tabi klan etkileri oldu
u grndeki liberallerin eski nakaratn tekrarlamadan, 17 byme yllan
nn sonundaki toplumsal ve politik durumun derin bir rahatszln damga
sn tadn ve bunun en arpc ifadesinin 1968'deki "Mays olaylan" ol
duunu saptamak gerekir. Bu olaylar, byme dneminin ortasnda ve t
ketim ann doruunda, toplumun nemli bir kesiminin -zellikle gen
liin- bireysel geliim zlemlerini gvence ve konforla takas etmeyi reddet
mesi olarak yorumlanabilir. "Hayat deitirmek" slogan, -Sorbonne duvar
lanndaki bir yazda sylendii gibi- "ak olunamayacak" o ilerleme, by
me erilerine tapma ve verimlilik ideolojisi iinde eriyip gitmi bireyin ege
menliini yeniden kurma gerekliliini ifade eder. Hedonizm ve ann ycel
tilmesi de -"her ey, hemen imdi"-, gvencelerin devlet tarafndan planlan
mas nedeniyle tatminlerin ertelenmesini ve programl yaam mantn ka-

15 Toplu szlemeler iten karma durumunda tazminatlar ve zel prosedrler ngrr; dolay
syla iten karma iveren iin ayn zamanda bir maliyet ve saknca oluturur (tam istihdam
dneminin ardndan iverenlerin sresiz i szlemesinden (CDl) daha az gvenceli ie alma
biimlerini ne karmalan da bundan kaynaklanr). Fakat bu dzenlemeler bir istihdam g
vencesine denk olmaktan uzakur.
16 1973 ylnda iilerin %38'i mlk sahibi durumundadr. Fakat bunlann te ikisi, konutlannn
deerinin yaklak yansna yaklaan bir miktarda borlanmlardr. Keza, iilerin drtte
nn arabas, amar makinesi ve televizyonu vardr. Fakat yeni otomobillerin dre , a
mar makinelerinin yandan ou ve yeni televizyonlann yaklak yans krediyle satn alnm
ur (bkz. M. Verret,J. Creusen, L'espcu ouvrier, c.g.e., s. 1 13-114).
17 Bu ideoloji 1980'li yllann banda gl bir nakarat halini alr. Ozellikle yaygn bir ifade iin
bkz. P. Beneton, Le.fltcu du bim, Calmann-Uvy, Paris, 1 982.

357
bullenmemek anlamna gelir: Gvencelerin bir bedeli vardr; bu bedel arzu
lann bastnlmasyla ve her eyin nceden belirlendii bir hayatn uyuuklu
una raz olmakla denir. 1 8
Bu tutumlar bugn bize, tketim mallanndan ve fazlasyla kolaylkla elde
edilen gvencelerden bkm tuzu kurulann tepkileri gibi gelebilir. Bunun
la birlikte, sosyal devletin ynetimsellik biimi karsnda temel bir ekin
ceyi de ifade ederler. tiraz edilen ey, devletin fazla ey yapmas deil, da
ha ziyade, yapmas gereken eyi kt yapmasdr. Aslnda sz konusu yllar
boyunca, kendini ilerlemeye adam toplumsal bir dzenin radikal eletiri
leri, zellikle dikkat ekici biimlerde ifade edilmi olsalar da aznlkta kal
dlar.1 9 Buna karlk, devletin geleneksel vesayetlerden ve gemiten miras
kalm adaletsizliklerden kurtulma biimleri de ok sayda ve deiik eleti
rilere yol amtr. rnein, gndelik hayatta karar alma srelerine katl
m nemseyen demek ve kulplerin -Kulp Jean Moulin, Citoyens Soixan
te...- yaygnlamasyla birlikte, toplumun teknokratik idare tarz l 960'l yl
larda ok iddetle tartma konusu edilir. Toplumun tehir edilen depoliti
zasyonuna kar, politik ve toplumsal eylemi yurtta katlm zerinde ye
niden temellendirmek gerekir. Yurttalann pasiflii, sivil toplumun deneti
mi olmadan deiimi tepeden ynetme roln devlete vermi olmann bede
lidir.20 1960'l yllarda ve 1970'li yllarn banda "toplumsal hareketlerin"
gc, sosyal devletin brokratik ve kiisellikten uzak biimleri altnda uyu
mu olan toplumsal aktrlerin sorumluluk alma iradesihe iaret eder.
Daha teorik bir dzlemde, cretliler toplumunun ykseli dnemi ayn
zamanda bellibal tematik etrafnda kesin bir eletirel sosyolojinin geli
tii dnemdir: zellikle eitim ve kltr alanlannda eitsizliklerin yeniden
retimi ortaya konulur; toplumsal adaletsizliin ve emek smrsnn sr
mesi tehir edilir; demokratik bir topluma yakmayan, nfusun baz katego
rilerine -mahkOmlar, akl hastalan, muhtalar...- ynelik muamale biimle
ri reddedilir... Ksacas, rnein 1946 Anayasasnn giriinde ifade edildii
haliyle cumhuriyeti ideal kelimesi kelimesine ele alnr:
Herkes alma ve bir i sahibi olma hakkna sahiptir. [ ... J Ulus, zellikle o
cuklara, annelere ve eski alanlara salk korumas, maddi teminat, dinlen-

18 Bu analizin gelitirilmesi iin, bkz. J. Donzelot, L'invrnion du social, a.g.t., IV. Blm.
19 Bu tr eletirileri, ilerlemeyi ezelden beri kmseyen an san kalntlanndan baka, zel
likle an solcu gruplar ve gsterili gsterilere ramen kitlesi marjinal kalm kendiliinden
ligin an biimleri yneltir. Egemen ynelimleri iinde, tketim toplumu eletirileri de, fark
l Marksizm ekollerinin devrimci eylemi yceltmesi de, cretliler toplumunun ykseliini des
tekleyen tarih folsefesinin temellerini reddetmez. Birinci kesimdekiler daha ziyade modem top
lumun yaratc kapasitelerinin meta tuzana sapmasn, ikinciler ise bu kapasitelere egemen
gruplann el koymasn tehir ederler.
20 Bkz. J. Donzelot, L'invrnion du social, a.g.t., iV. Blm.

358
me ve bo vakit hakkn garanti eder. Ya, fiziksel ya da zihinsel durumu,
ekonomik durumu nedeniyle alamaz durumda olan herke,, uygun yaam
koullarn mensubu olduu topluluktan elde etme hakkna sahiptir. Ulus,
ocuun ve yetikinin eitime, mesleki formasyona ve kltre eit eriimi
ni garanti eder.21

1970'li yllarn banda henz bu amaca ulamaktan olduka uzak oldu


umuzu saptamak ve ilk bakta byme ve ilerleme hakkndaki teskin edi
ci sylemleri kabul etmemek pek de yersiz bir tutum deildi. Ben de bu ak
ma dahil olduum iin bugn pimanlk hissetmiyorum. Fakat bu eletiri
ler cretliler toplumuna hakim olan ve toplumsal yapy btnyle yukan
doru eken ani ve iddetli hareketi tartma konusu etmiyordu. Bu eletiri
ler, bu kazanmlarn paylamna ve ilerleme ideolojisinin genellikle edinilen
konumlan srdrmek iin oynad aldatmaca ilevine itiraz ediyorlard. 22
3. Fakat byme yllarndaki sosyal devletin ileyiinde belki de daha de
rin bir eliki vardr. Bunun bilincine daha yakn dnemde varlmtr: Ku
kusuz, btn eliki unsurlarnn kendini gstermesi iin durumun giderek
ktlemeye balamas gerekiyordu. Bir yandan sosyal devlet mdahaleleri
nin gl homojenletirici etkileri vardr. Hizmetlerden yararlananlar ister
istemez kategoriletiren ynetim, bireysel zellikleri yok eder. rnein "hak
sahibi", soyut bir kolektivitenin yesi haline gelir, hukuki-idari bir btne
baldr ve burada kiiler birbirlerinin yerine geebilirler. Kamu hizmetle
rinin bu ileyi tarz gayet iyi bilinmektedir ve sosyal politikann idaresinin
"brokratik" ya da "teknokratik" niteliinin eletirilerini uzun sre bu bes
lemitir. Fakat bununla paradoksal olarak balantl bir dier e pek bilin
mez; yani bu ileyi ayn zamanda mthi bireyselletirici sonular yaratmak
tadr. Hizmetlerden yararlananlar, yine bu hareketle homojenletirilmi, hu
kuki-idari kategorilerce erevelenmi ve gerek kolektiflere somut aidiyet
balan koparlmtr:
Klasik refah devleti, snf uzlamacl abasyla birlikte, mthi bireyci et
kiler retir. Bireylere bu yardm gvencesi denen olaanst parat salan-

21 Akt. J. Foumier, N . Questiaux, Le pouvoir d u social, a.g.e., s . 97. B u eser, sosyalistlerin iktidara
gelilerinden ksa sre nce sosyalist perspektif iinde sosyal alanda gerekletirilecek ilerleme
lerin olduka eksiksiz bir katalounu sunmaktadr.
22 1964 ylnda gerekletirilen bir sosyologlar ve ekonomistler bulumas (bkz. Darras, Le parta
ge des btntfices, Editions de Minuit, Paris, 1965) iki ilerleme anlay arasndaki bu gerilimi ga
yet iyi ifade etmektedir; bunun eletirel versiyonu bu ilerlemeyi reddetmezken, demokratik bir
ekilde gereklemesi iin gereken teorik ve pratik koullarn kesin olarak aklanmasn talep
eder. Ben, ubbi-psikolojik ve sosyal kurumlan ve mdahale biimlerini eletiren hareketin bir
bilanosunu karmaya altm, bkz. "De l'inttgration sociale a l'eclatement du social: l'emer
gence, l'apogee et le depar a la retraite du contrle social", Revuc inemationale d'aclion commu
nautaire, 20/60, Montrtal, Sonbahar 1988.

359
dnda, yaamnn her noktasnda, btn topluluklardan, yaknlktan kay
nakl temel dayanma alan bata olmak zere olas btn aidiyetlerden
kurtulma izni kar; eer sosyal gvence varsa, yaknmn bana yardm et
mek iin areler bulmasna ihtiya duymam. Refah devleti gl bir birey
cilik unsurudur. 23
Sosyal devlet bireyler toplumunun merkezindedir; fakat bireycilikle sr
drd iliki ikilidir. Sosyal gvenceler -grdmz gibi- birincil top
lumsalln atlaklanna ve yaknlann himayesinin boluklanna nfuz eder.
Bu gvenceler, sanayilemenin ve ehirlemenin geliiminin yakn evre da
yammalanm zayflatt bir toplumda birey olmann risklerine cevap verir.
Kamusal iktidarlar korumay ve ba yeniden yaratrlar; fakat somut toplu
luklara aidiyetten bambaka bir zeminde. Genel dzenlemelerde bulunan ve
nesnel haklar temellendiren sosyal devlet, sonuta koruma salamak iin
hibir gerekesi kalmayan aidiyet gruplaryla mesafeyi iyice aar. rnein,
zorunlu sigorta belli bir kolektiviteye aidiyetten kaynaklanan bir tr daya
nmay devreye sokar. Fakat uygulanma biimi nedeniyle, bu "toplum ya
ratma" tarz ok snrl kiisel giriimler ile asgari bir sorumluluk gerekti
rir (kii sadece deneklerini demekle -ki bunlar zaten otomatik olarak al
nr-, ileyiinde herkesin yetkisi sahibi olmad "sandklar" idare edecek
vekilleri semekle ykmldr ... ). Btn sosyal korumalar iin durum ay
ndr. Devlet mdahalesi, bireylerin, Durkheim'n gayet iyi grd gibi, sa
nayi toplumlannn geliiminin paras olan anomi risklerini alt etmelerini
salar. Fakat bunu yapmak iin, bireylerin esas ve sonuta biricik muhatab
devlet ve onun aygtlandr. Dolaysyla bireyin bertaraf edilen korunmaszl
bir baka dzleme tanm olur. Devlet bireyin temel dayana ve balca
koruyucusu olur; fakat bu iliki, bireyi soyut bir kolektiviteye balayan ili
ki olarak kalr. Jrgen Habermas "Hukuksal-brokratik aralarla yeni yaam
biimleri retmek mmkn mdr?" diye sorar.24 Bunun reetesi, eer var
sa, henz bulunmamtr.
Kamu gc bu ileri -byme dneminde yapt gibi- nispeten acsz bir
ekilde yerine getirmekte glk ektiinde, devlet karsndaki bu bam
lln ierdii tehlikeler iyice belirginleecektir. Descartes'n dnyay her
an yeniden yaratan Tann's gibi, devlet de salad korumalar srekli ey
lem halinde srdrmelidir. Eer geri ekilirse, toplumsal ba dalma riskiy
le karlar. Bu durumda birey, kendisini cretliler toplumunun manty
la ba baa braklm halde bulur, ki bu mantk sadece somut dayanma a-

23 M. Gauchet, "La societe d'insecurite", J. Donzelot, Face a l'a:cusion, a.g.c., s. 170.


24 J. Habermas, "La erise de l'l:tat providence et I'epuisement des energies utopiques", Ecrit.s poli
tiqucs, Franszca tercme, l:ditions du Cerf, Paris, 1990.

360
larn deil antagonizmalaryla toplumun birliini salamlatran nemli ko
lektif aktrleri de ortadan kaldrmtr. Bu balamda, korporatizm genel
karn yerini tutma riski tar: alt tabakalardan farkllaan ve st katmanla
rn ayncalklarna zlem duyan bir cretliler katmannn savunulmas ve r
neklenmesi. Sonuta, her bireyin hedefi kendisinin ve ailesinin durumunu
muhafaza etmek ve -eer mmknse- iyiletirmek olduuna gre, toplum
sal yaamn bir struggle for life [ yaam mcadelesi] tarznda brnmesi ris
ki ortaya kar.
lmdi, cretliler toplumunu niteleyen bireyciliin bu geliimi ile sos
yal devletin ileyii iin zorunlu olan gelirlerin toplumsallama biimleri
nin ve idari zorunluluklarn dayatlmas arasnda her koulda gl geri
limler -eer bu bir eliki deilse- vardr. Zorunlu dayanmann bedeli ok
ar olmadka ve dzenleyici zorunluluklar bizzat bireyin paylarn alma
syla dnlendike, bu antagonizma yattnlabilmitir. Bylece, sosyal des
tekler, bilindii gibi, sonuta zellikle kendileri adna bir pay deyen al
anlarn byk ounluu tarafndan finanse edilmi olur: Hem kendi gele
ceklerini hem de cretlilerden oluan kolektivitenin geleceini teminat alt
na alrlar. Fakat sosyal gvence sistemi isizliin ve demografik dengesizli
in kstlamalar altnda kskaca alnm olur. alanlarn zellikle alan
lar iin deme yapt bir gvence sisteminden, alanlarn giderek kalaba
lklaan almayanlar adna da deme yapmasn ngren bir ulusal daya
nma sistemine geilir.25
Bir yandan, yallann ve okula giden ocuklann saysnn artt, dier yan
dan retim, istihdam ve gelir arasndaki balann gerginletii bir ortamda,
alan faal nfusun dar bir kesimi, kaynaklannn giderek daha byk bir b
lmn henz almayanlarn, artk ahmayanlann ya da asla alamaya
cak durumda olanlarn ezici payn finanse etmeye aynr.26

Bu koullar altnda acl tercihlerden kanmak kukusuz imkansz ola


caktr. Yirmi yl nce tmyle akademik dzeyde yaanan kimi tartmalar,
gnmzde az bulunur bir keskinlik kazanmtr. rnein sosyal gvence
ler btn muhta yurttalan kurtarmal mdr, ya da kimin tercih edilecei
almaya m bal olmaldr? Birinci seenek Beveridge'in tercihidir ve bu
na ok geni bir anlam verir: "Birleik Krallk'n btn yurttalarna ykm
llklerini yerine getirebilmelerini salayabilmeleri iin yeterli bir geliri te-
25 D. Olivennes, "La societe de transfen", l Dtbat, no. 69, Man-Nisan 1992.
26 A.g.e., s. 1 18. Sorunun tamamen demografik boyutu hakknda bkz. J.-M. Poursin, "L'Etat pro
vidence en proie au demon demographique", l Dtbat, no. 69, Man-Nisan 1992. istihdam a
sndan bakldnda, finansman glklerinin sadece isizlie deil, hem telafi edici gl yar
dmlar gerektiren hem de clz sosyal deneklere imkan tanyan prekarya tarz ve doru drst
crelendirilmeyen ilerin arUna da bal olduunu belinmek gerekir.

361
min etmek." 27 Bununla birlikte, ayn rapor, bir sosyal gvenlik plannn ba
anl olmas iin, ksmi tam istihdam durumunu tevik etme zorunluluunu
gl biimde vurgular: "Bu rapor, tam istihdamn srdrlmesini ve isizli
in nlenmesini sosyal gvenliin hedeflerinden biri kabul eder. " 28 Dier se
enek olan "Bismarck sistemi", korumalarn zn cretlilerin kesintilerine
balar. Fransa'nn da bu sisteme yakn olduu sylenebilir. Bununla birlik
te, Pierre Laroque, "muhtalktan kurtulmak" zerine Beveridge'in fonn
lasyonunu aa yukar kelimesi kelimesine yineler: Sosyal gvenlik, "kendi
geimini ve ykmllndeki insanlann geimini her durumda tatminkar
koullarda salayabilmesi iin her bir insana verilen gvencedir. " 29 Beveri
dge ve Laroque, bambaka esinli iki modeli birbirinin karsna karmay
deilse de, en azndan yan yana koymay fazla skntya dmeden baanr
lar. Tercihte bulunmalan gerekmiyordu; nk ksmi tam istihdam, nfu
sun ounluunun almasyla birlikte muhtalktan "kurtulmaya" katkda
bulunabiliyordu. Fakat alan nfusun dayanmas ve gvenceler yoluyla
herkesin korunmas, alan nfus aznlkta kaldnda bir eliki oluturur.
Keza, sosyal gvenlik sisteminin isizliin gvence altna alnmasn pek
dert etmediini belirttik. Pierre Laroque bunu yle hakl gsterir: "Fran
sa'da isizlik asla Byk Britanya'daki kadar ciddi bir risk oluturmamtr. " 30
Byle bir aklamann gnmzde son derece eskimi grnmesi bir yana,
belki de temel bir gl ifade etmektedir: sizlik, iten/almadan yola
klarak "gvence altna alnabilir" mi? Elbette belli bir eie kadar. Fakat
isizlik (i kazas, hastalk ya da yallkta parasz kalmak gibi) dier risklere
benzemez. Eer genelleirse, dier riskleri finanse etme olanaklarn, dolay
syla kendi kendini "gvence altna alma" imkann ortadan kaldm. 3 1 siz
lik durumu, ekonomik byme yllanndaki sosyal devletin Ail topuudur.
O dnemde edindii konfigrasyon, gnmzde derinden sarslm olan bir
istihdam rejimine dayanmaktayd.
Fakat sosyal devletin belki de en derin sarsnts, dorudan uzants oldu
u ulus-devletin zayflamasyla yaand. "Ulusal egemenliin ayncalklarn-
27 W. Beveridge, Ful! Employma in a Free Sociey (1944), Franszca tercme, Domat-Montchre
tien, Paris, 1945, s. 15.
28 A.g.e., s. 1 6.
29 P. Laroque, "De l'assurance a la Securite sociale", Revue inernaionale du ravail, LVII, no. 6,
Haziran 1948, s. 567. "Freedomfrom wan" [muhtalktan kurtulma - y.h.n.] deyimi ilk kez Ba
kan Roosevelt'in New Deal dneminde, 1935 tarihli Social Security Act'ta grlr.
30 P. Laroque, La stcurit sociale dans l'tconomie Jranaise, Federation nationale des organismes de
Securite sociale, Paris, 1984, s. 9.
31 isizliin bu "istisnailii"nin iki iareti: 1958'den beri isizliin Assedic tarafndan tazmini sos
yal gvenlik kapsamnda deildir; Kasm 1982'de Pierre Beregovoy'un alma bakanlnn bir
sirkleri, sonunda isizleri gvence sisteminin korumalar kapsamndan kararak, -yardm
yeniden adlandrmann nazik biimi olan- "dayanma" sistemine yerletirir.

362
da" yaanan ikili erozyon: aadan, "ademimerkeziyeti" yerel iktidarlarn
hzla gelimesi sonucunda yaanan erozyon ve yukardan, Avnpa'yla ve da
ha ok da ekonominin kresellemesi ve uluslararas mali sermayenin haki
miyet kazanmas sonucunda yaanan erozyon. Nasl ki Keynesi sosyal dev
let kendi hudutlar iindeki sosyal partnerler arasnda bir uzlamaya dayan
yorsa -ve bir yanyla bunu ina ediyorsa-, ekonomik ve sosyal gelime a
sndan karlatrlabilir bir dzeyde yer alan farkl devletlerin de dardan
-en azndan zmni olarak- uzlamasn ngrr. Aslnda kanlmaz ulusal
farkllklara ramen, rnein Almanya, Byk Britanya ya da Fransa gibi l
kelerin sosyal politikalar, cret politikalar da dahil, kendi aralannda uyum
ludur (ya da byleydiler); yani bu lkelerin ekonomik ve ticari dzlemde gi
ritikleri rekabetle uyuabilmektedir. Bir devletin sosyal politikas, aslnda i
politika gereklilikleri (basitletirirsek: sosyal ahengi srdrmek) ile d po
litika gereklilikleri -rekabeti ve "gl" olmak- arasndaki etrefil bir m
zakerenin rndr.32 Fakat oyunun kurallar 1970'li yllarn bandan be
ri deimitir. rnein, Avrupa devletleri, gmen emek-gc ithal ederek
bunlar kendi lkelerindeki koullarda altrmak yerine, kresellemi bir
emek piyasasnda el emeinin ucuz olduu corafi blgelerle rekabete girer
ler. Ekonomik byme yeniden yaansa bile, devletin "birinci petrol oku"
ncesinde benimsemi olduu politikay yarn yeniden benimsemesinin ihti
mal d olduunu dnmek iin ilave ve ok gl bir nedendir bu.
Dolaysyla, Jrgen Habermas'la birlikte, "bir modelin tkenii"ne tank
olup olmadmz kendimize sormamz gerekir. Sosyalizmin farkl biimle
ri, emein heteronomluunu yenmeyi, zgr insanlar toplumunun kurulu
koulu yapmt. Sosyal-demokrat trdeki sosyal devlet bu topyann yumu
atlm bir versiyonunu korumutu: Emein itibarn iade etmek iin dev
rim yoluyla toplumu ykmak artk gerekli deildi; fakat emein yeri, top
lumsal kabuln temeli olarak ve gvencesizlie ve bahtszla kar koruma
larn dayana olarak merkeziliini koruyordu. cretli almann zahmeti
ve onunla birlikte gelen bamllk hali tamamen ortadan kalkm olmasa da
emeki, bir sosyal haklar sistemi iinde yurtta olarak, devlet brokrasileri
nin datt yardmlardan yararlanan biri olarak ve de piyasada retilen mal
larn kabul grm bir tketicisi olarak zararn tazmin edebilmekteydi.33 Bu
ehliletirilmi kapitalizm, devletin gvencesi altnda, istihdam etrafnda mo
dem dayanma ve dei toku biimleri tesis etmiti. Peki ama emek eer
merkezi konumunu yitirirse, bu bileimden geriye ne kalacaktr?

32 Bu noktada bkz. Franois Fourquet'nin analizleri, zellikle "la citoyennee, une subjectivite
exogene", La production de l'assentiment dans lts politiques publiques. Techniquts, t:nitoirts et so
citts, no 24-25, Ministere de l'Equipemen, des Transports et du Tourisme, Paris, 1993 iinde.
33 J. Habermas, "la cris: de l'Etat providence et l'epuisement des energies utopiques", a.g.t.

363
Fazlahklar
"Nedenler"34 ne olursa olsun, 1970'li yllann bandan beri toplumu etkile
yen sarsnt, ncelikle istihdam sorunsalnn dnmyle kendini gsterir.
Rakamlar gayet iyi bilinmektedir ve gnmzde gncel bir tarUmann ko
nusudur: yaklak 3,5 milyon isiz, yani faal nfusun %12'sinden fazlas. 35
Fakat isizlik istihdam konjonktrnn derinlemesine dnmnn sa
dece en gzle grlr tezahrdr. Emein prekaryalamas bunun daha az
gze grnr, fakat kukusuz daha da nemli bir dier zelliini oluturur.
Sresiz i szlemesi hegemonyasn yitirmek zeredir. 1975 ylnda doru
a erimi olan ve faal nfusun o dnemde yaklak %80'ini kapsayan istih
damn bu en istikrarl biimi, gnmzde %65'in altna dmtr. Gelien
"zel istihdam biimleri" bir yn heterojen durumu kapsamaktadr: belir
li sreli alma szlemeleri (CDD), geici iler, yan zamanl iler ve "des
teklenen istihdam", yani isizlie kar mcadele erevesinde kamusal ik
tidarlann destekledii farkl istihdam biimleri...36 Mutlak rakamlarla, sre
siz i szlemeleri ha.la byk lde ounluktadr. Fakat ie almlar say
ya dklrse, oranlar tersine dner. Yllk olarak ie almlann te ikisinden
ou, "atipik" de denen bu biimlere gre yaplr.37 Bu en ok genleri kap-

34 Dzenleme ekolnden esinlenmi iktisadi terimlerle bir yorum iin rnein bkz. J.-H. Lorenzi,
O. Pasn. J. Toledano, La erise du XX' sitclt, Economica, Paris, 1980 ya da R. Boyer, J.-P. Du
rand, L'Aprts-Jordismt, Syros, Paris, 1993. Bu perspektif iinde gncel "kriz", verimlilik d
, tketim normunun tkenmesi ve retken olmayan ya da az retken bir nc sektrn
geliiminin kesiim noktasnda "Fordist" modelin ukanmasnn sonucudur. Fakat burada se
tiimiz analiz dzeyi nedeniyle sz konusu "nedenler" zerinde gr belinmiyoruz.
35 Durumun ktlemesini lebilmek iin: 1970 ylnda ANPE'ye [Fransz Ulusal istihdam Ajan
s) kaytl 300 bin kii i anyordu; bunlann %1 Tsi bir yldan uzun sredir i talebinde bulun
maktayd (dlamadan kaynakland sylenen bu isizk, gnmzde bir milyondan Cazla ki
iyi kapsamaktadr). Gerek isizlik " patlamas", isiz saysnn milyona eritii 1976 tarihlidir.
lstihdam saysndaki hafif ana ramen ( 1982'deki 21 milyon 612 bine karlk l 990'da 22 mil
yon), i arayanlann says o zamandan beri neredeyse srekli olarak anmtr. 1988 ve 1989'da
%4'e erien bir byme oranyla 1980'1i yllann sonunda yeniden grlen byme sayesinde
850 bin yeni istihdam yaratlr; fakat isizlik sadece 400 bin azalr (bkz. Donntes sociales, IN
SEE, Paris, 1993). isizlik sorunuyla ilgili yalan dnemli bir tartma iin bkz. J. Freyssinet, l..t
clbmagc, La Dtcouvene, Paris, 1993.
36 Bkz. B. Fourcade, "L'evolution des situations d'emploi particulieres de 1945 \ 1990", a.g.c. S
resiz szlemelerin yaygnlamasndan nce "zel istihdam durumlan"nn ok sayda olduu
nu bu yazarla birlikte hatrlayalm (Fourcade 1950 ylnda 4 milyondan fazla kiiden bahse
der). Fakat genel olarak bamsz almaya yakn biimler sz konusuydu ve bunlar cretlili
in genellemesi tarafndan aa yukan emildiklerinden "cretlilik-ncesi" diye nitelenebili
yordu. Bunlar cretlilik durumunun deersizlemesinin gstergesidir. i szlemesinin hukuk
sal yapsnn evrimi zerine bkz. S. Erbes-Seguin'in sentezleyici aklamas, "Les images brou
illees du contrat de travail", P. M. Menger,J.-C. Passeron, L'an lf la rcchcrchc, Essais en l'hon
neur df Rayoruu Moulin, La Documentation franaise, Paris, 1993 iinde.
37 A. Lebaube, L'mploi en mlctts, a.g.t. Aynca, emek pazan zerine gncellenmi saysz veri iin
bkz. B. Brunhes, Choisir l'mploi, La Documentation franaise, Paris,1993 iinde.

364
sar; erkeklerden ok da kadnlan.38 Fakat bu olgu ayn zamanda igcnn
sert ekirdei olarak adlandrlabilecek olan otuz ile krk dokuz ya arasn
daki erkekleri de ilgilendirmektedir: Daha 1988 ylnda bunlarn yandan o
u zel bir statyle ie alnmtr.39 Ve en azndan byk sanayi kompleks
leri kadar kk ve orta iletmeleri de etkiler: 50'den fazla cretlinin bulun
duu i yerlerinde, yirmi be yan altndaki genlerin drtte bu tr sz
lemelerle altrlmaktadr.40
Bu sre tersine dnecek gibi grnmemektedir. Sadece yeni ie almla
rn ou bu biimlerde yaplmakla kalmaz, sresiz szleme stou da aza
lr ( 1982-1990 arasnda bu tr istihdamn bir milyondan fazlas ortadan kal
kar). Aynca bu sre hzlanyor da gzkmektedir. 2 Mart 1993'te Tribune
Desfossts gelecek on yl iin bir tahmin yaymlam ve sresiz szlemelerle
dier istihdam biimleri arasndaki orann tamamen tersine dneceini n
grmtr. Sresiz szleme says bu durumda 3 milyona debilir. Kuku
suz bu tr ngrlerin matematiksel kesinlii hakknda ekinceler belirtile
bilir. Bunlar yine de cretlilik durumunun derinlemesine bir altst oluunu
ifade etmektedirler.41 stihdam biimlerinin eitlilii ve sreksizlii, homo
jen ve istikrarl istihdam paradigmasnn yerini almaktadr.
Burada, isizliin ykselii kadar, hatta daha nemli bir olgunun varln
dan niin sz ediyoruz? sizlik durumunun ciddiyetini sradanlatrmak
iin deil elbette. Fakat emein prekaryalamasna vurgu yapmak,42 sosyal
korunmaszl besleyen ve yolun sonunda isizlie ve mensubiyet yitimine
yol aan sreci anlamamz salar. Bu yeni istihdam biimlerini "zel" ya da
uatipik" diye nitelemek de farkl anlamlara ekilebilir. Byle bir adlandrma,

38 Ekonomistlerin deyiiyle, 1990 ylnda "stok" itibariyle gen erkeklerin sadece %58'i ve yirmi
bir ile yirmi be ya aras gen kadnlann %48'i belirsiz sreli szleme koullannda tam za
manl olarak almaktadr. 1982 ylnda ise bu oranlar --51rasyla- %70 ve %60 idi (bkz. J.-L.
Heller, M. Th.Joint-1..amben, "Les jeunes entre l'ecole et l'emploi", Donntes sociales, INSEE, Pa
ris, 1990).
39 M. Cezard,J. L. Heller, "Les formes raditionnelles de l'emploi salarie se degradent", Economie
et staistiqucs, no. 215, Kasm 1988.
40 J. Jacquier, "La diversilication des formes d'emploi en France", Donntes sociales, INSEE, Paris,
1990.
41 Ayru mannk ierisinde, Andre Gorz bir Alman aratrma enstitsnn incelemesinden sz eder
ve gelecek yllar iin, daimi, vasfl ve gvenceli alan orann %25, taeron olarak alan, d
k vasfl, kt cret ve gvencesizlik koullanndaki " perirerik" alanlann orann %25, i
sizler ile rastgele ya da kk ilerde alanlann orann ise %50 olarak ngrdklerini belirtir
(lLs mttamorphoses du travail, Galilee, Paris, 1988, s. 90).
42 alma ilikilerinin bu dnmleri elbette btn bu yeni durumlann keyfiyete teslim oldu
u anlamna gelmez. Aksine, yirmi yldan beri onlan i hukukuna dahil etme ynnde youn
bir hukuksal hazrla tank olunmaktadr (rnein, "belirsiz sreli kesintili szleme" gibi ol
duka tuhar bir mdhum uydurulmutur). Fakat bu yeni hazrlklann sresiz szlemelere rde
ransla yaplmas ve daha ziyade onu ilga eder olmas da tipik bir durumdur. Bu konularda bkz.
S. Erbes-Seguin, "Les irnages brouillees du contrat de travail", a.g.c.

365
belirsiz sreli szlemelerin kukusuz gemite kalm baatlna gnderme
yapmaktadr. Dahas: sizliin de atipik, dolaysyla irrasyonel bir olgu ola
rak sunulmas ve biraz iyi niyet ve hayal gcyle kknn kaznabileceinin
dnlmesi, kukusuz gemite kalm bir iyimserliin ifadesidir. sizlik,
alma ilikilerinde grlen ve kademeli olarak ortadan kaldrlabilecek bir
baloncuk deildir. stihdamn prekaryalamasnn ve isizliin, modernle
menin gncel dinamiine dahil olduu ak seik grlmeye balanmakta
dr. Bunlar istihdam yaplanmasnn yeni tarzlannn zorunlu sonucudur; sa
nayinin yeniden yaplanmasnn ve rekabet gc adna verilen mcadelenin
tad glgedir ve fiilen birok eyi karanlkta brakmaktadrlar.
Sorgulanma riski tayan ey, bizzat cretlilik ilikisinin yapsdr. cretli
lik durumunun salamlamas, daha nce vurguladmz gibi, bir kiiye c
ret vermenin uzun vadede onun hizmet retebilme becerisine ve yetenekle
rine giderek daha fazla bal kalmasyla ilgilidir; bu ise, anlk bir ii yerine
getirmesi iin bir kiiyi kiralamaktan ibaret daha kaba bir cretlilik anlay
nn tersidir. "stihdam bann kalcl, gerekten de, cretlinin nceden
tanmlanm hangi somut grevleri yerine getireceinin nceden bilinmeme
sine baldr." 43 "zel" istihdamn yeni biimleri, ile ilgili yeni zorunluluk
lar karsnda emekinin statsnn silindii eski ie alm biimlerine daha
fazla benzemektedir. Esneklik bir anlamda modem emekiyi iine/grevleri
ne uydurma zorunluluunun addr.
Olay karikatrletirmeyelim. Esneklik, elbette mekaik bir ie uyum sa
lama zorunluluuna indirgenemez. Fakat iverenin talep dalgalanmalanna
annda uyum salayabilir olmasn gerektirir. Kriz ynetimi, sipari zeri
ne retim, piyasa koullanna annda cevap vermek... Bunlar rekabet gcne
sahip iletmelerin kati kurallan olmutur. letme, bu grevleri yerine geti
rebilmek iin taeronlua bavurmak zorunda kalabilir (d esneklik) ya da
kendi personelini esnek ve ok-amal biimde yetitirerek, her tr beklen
medik durumu karlayabilir olmasn salar (i esneklik). tk durumda, pi
yasa dalgalanmalann stlenme ii uydu iletmelere emanet edilir. Bunlar,
alma koullannn nemli lde prekaryalamas ve gl isizlik riskleri
pahasna bunu yapabilirler. lkinci durumda, iletme kendi personelinin tek
nolojik deiimlere uyum salama ykmlln stlenir. Fakat bunun da
bedeli, bu yeni yetkinlik normlar dzeyine kmay baaramayanlarn dev
reden kanlmasdr.44
43 F. Dauty, M.-L. Morin, "Entre le ravail et l'emploi: la polyvalence des contras il duree deter
minee", Travail et emploi, no. 52, 1 992. cretlilik ilikisine dair farkl anlaylar hakknda bkz.
J. Rose, Les rapports de travail et d'emploi: une altemative a la notion de relation salariale, GREE,
Cahier no. 7, Universite de Nancy il, 1992.
44 Japonya, Almanya ve lsve'ten farkl olarak, fakat Amerika Birleik Devletleri ya da Byk Bri
tanya'dan daha az farkl olarak, Fransa d esneklii tevik etme eilimindedir. Bu da yksek i-

366
Bu saptamalar iletmenin entegre edici ilevini derinden sorgulamaktadr.
Ekonomik byme yllarnn iletmesi, cretliler toplumunun, temel rgt
lenme matrisini oluturuyordu. Michel Aglietta ve Anton Bender'in vurgula
d gibi, cret farkllklar esasen bu temelde oluur: letme, nispeten istik
rarl insan gruplamalarn yaplandrr ve onlan birbirine baml konum
da hiyerarik bir dzenin iine yerletirir.45 Bu toplumsal badaklk bii
mi her zaman sorunludur, nk kar atmalarnn ve son tahlilde serma
ye ile emek atmasnn etkisi altndadr. Bununla birlikte, grdmz gi
bi, byme, gelirlerin ve sosyal avantajlarn artn salayarak ve cretlile
rin mesleki hareketliliini ve toplumsal anlamda ykseliini kolaylatrarak,
belli ller ierisinde, alanlarn zlemlerini ve ynetim hedeflerini den
gelemeyi salyordu. "Kriz", bu kar marjlarn daraltr ya da ortadan kaldrr
ve en st dzeyde rekabet edebilirlik adna talep edilen genel seferberlik a
sndan bu "sosyal kazanmlar" engel oluturmaya balar.
Ekonomik iletmeleri savunan bir sylemin, tam da bunlarn btnleti
rici ilevlerinin nemli bir ksmn yitirdii bir ortamda ortaya kmas pa
radoksaldr.46 letme, kukusuz milli servet kayna, haan ekol, etkinlik
ve rekabet edebilirlik modelidir. Fakat iletmelerin korunmaszl artran
bir makine gibi, hatta bir "dlama makinesi" olarak da ilediini -ve gr
nte giderek daha fazla byle ilediini- eklemek gerekir. 47 Ve bunun iki
li bir anlam vardr.
Bizzat iletmenin iinde etkinlik ve rekabet yan, en az yetenekli olanla
rn iyice vasfszlamasna yol aar. "Katlmc i yeri ynetimi", sadece tek
nik becerilerin deil, cretlilerin ounluunun geleneksel mesleki klt
rnn tersi yndeki toplumsal ve kltrel becerilerin de seferber edilmesi
ni gerektirir.48 letme, "i esneklik" aray erevesinde, emekilerin tek
nolojik dnmlere uyum salamas iin abalamaya baladnda, srekli
eitim srekli ayklama olarak ilev grebilir. 49 Sonu, yeniden evrime da
hil olamayacak kadar yal ya da yeterince formasyon sahibi olmayan, ama

sizlik orann ve istihdamn byk lde prekaryalamasn aklamaktadr: i yerinde gide


rek daha az sayda cretli bulundurulmakta ve en az vasf gerektiren iler genellikle danda,
bu konjonktrde en dayanksz personele yaptnlmaktadr (bkz. R. Boyer, L'Economie Jranaise
face a la guerre du Golfe, Commisariat general du Plan, Faris, 1990).
45 M. Aglietta, A. Bender, Les mttamorphoses de la socittt salariale, a.g.e. Aynca bkz. M. Maurice,
F. Sellier, J.-J. Sylvestre, "Production de la hierarchie dans l'entreprise", Revuefranaise de soci
ologie, 1979.
46 1982'den sonra hkumet sosyalizminin pazann erdemlerine dnmesiyle bu savunma g
lenmitir. Her inan deiiklii gibi, o da kendi inancn yayma abasna gnll olarak giriir.
Bkz. J.-P. Le Goff, Le mythe de l'entreprise, La Decouverte, Faris, 1992.
47 Bkz. X. Gaulier, "La machine a exclure", Le Dtba, no. 69, Mart-Nisan 1992.
48 Bkz. N. Aubert, V. de Gaulejac, Le coa de l'excellence, Le Seuil, Faris, 1991.
49 X. Gaulier, a.g.e.

367
emeklilikten yararlanamayacak kadar da gen olan "yalanan emekiler"in
skartaya kartlmasdr. Fransa'da 55-60 ya dilimindeki insanlann istih
dam oran %56'ya dmtr. Bu oran Avrupa'daki en dk yzdelerden
biridir (lsve'te %76'dr) ve alanlarn ounluu, klasik gvenceli al
ma modeli uyannca tam faaliyetten emeklilie dorudan geememektedir. 50
Fakat iletme, genlere ynelik entegre edici ilevinde de baarsz kalr.
le girite gereken vasf dzeyi ykseltilerek, igc daha hizmet etmeye ba
lamadan nce deersizletirilir. Bylece, yirmi yl nce retime hi sorunsuz
katlabilecek olan genler bir stajdan dierine ya da nemsiz ilerin birinden
dierine dolanmaya mahkum bulurlar kendilerini. nk talep edilen vasf
lar her zaman teknik zorunluluklara denk dmez. Birok iletme, dk sta
tl sektrler de dahil olmak zere, an vasfl genleri ie alarak, gelecekte
ki teknolojik dnmlere kar kendilerini koruma eilimindedir. rnein,
mesleki bir yeterlilik ya da renim sertifikas sahibi genler giderek vasfla
nnn altnda kalan ilere girmektedir. 1973 ylnda bunlann te ikisi eiti
mini aldktan mevkide grev yaparken, 1985 ylnda bu konumda olanlar an
cak %40'dr. 51 Bunun sonucu, motivasyon dkl ve hareketlilik ile pre
karyalamann artdr; bu genler, eer mmknse, kendi vasflanyla ileri
arasnda daha fazla uyum aramak zere baka yerlere gitme eilimi gsterir
ler. zellikle gerekten vasfl olmayan genler isizlie kar hibir alterna
tif bulamayabilirler, nk bunlann yerleebilecei mevkilere onlardan daha
vasfl olanlar gemitir. Dahas, bu mantk isizlii nlemenin ya da bir
k bulmann en baat yolu olarak becerilere vurgu yapan politikalan geer
siz klma riski tar. Bu, kukusuz "kriz"e henz iyimser bir baktr ve kii
nin vasflann iyiletirip oaltarak "istihdam edilmeme" durumuna kar n
lem alnabileceini dnmeye yneltir. lstatistiki olarak konuursak, "d
k vasfl"lann isizlikteki paynn en fazla olduu dorudur. Fakat bu ba
lant, vasf ile istihdam arasnda dorudan ve zorunlu bir iliki olduu anla
mna gelmez. Genel eitim dzeyi ykseldike "dk vasfllann" mcade
lede her zaman geri kalma tehlikesi vardr. 52 Yine bu nedenle, belli bir ya
grubunun %80'ini lise mezunu dzeyine karmak gibi hedefler istihdam so
rununa sahte zmlerdir. stihdamn %80'i -gnmzde ya da ngrlebi
lir bir gelecekte- byle bir eitim dzeyini gerektirmemektedir. 53 Dolaysy-

50 Bkz. A.-M. Guillemard, "Travailleurs viellissants et marche du travail en Europe", Travail et


mploi, no. 57, 1 993.
51 P. d'lribame, Le chmage paradoxal, a.g.e.
52 Vasfl olma yar tam anlamyla sapkn etkiler yaratabilir. An vasfl adaylar tercihen ie al
nrsa, yeterince vasfl olmayp i talep edenler, kendilerinden daha vasfl ancak bu ilerde da
ha yeteneksiz olanlar tarafndan bulabilecekleri trdeki ilerden dlanabilirler.
53 iktisadi Veri ve Tahmin Brosu'nun gelecee dnk bir incelemesi, 2000 ylnda i alanlannn
en az %60'nn lise diplomasndan dk bir vasf dzeyi gerektireceini ngrmektedir.

368
la ortaya kan ey isizliin azalmasndan ziyade, isizlerin vasfllk dze
yindeki arutr.
unu iyi anlayalm: Demokrasi asndan bakldnda, "dk vasfllk"
sorununa el atmak (yani daha az teknokratik bir dille ifade edersek nfusun
bir ksmnn kltrel azgelimiliine son vermek) meru ve hatta zorunlu
dur. Fakat istihdam edilmeyenlerin srf okula geri dnerek i bulabilecekle
ri sonucunu karmak tam bir hayaldir. Eitim ile istihdam arasndaki ili
ki yzyl bandakinden bambaka bir balamdadr. O zaman okulun tevik
ettii formasyon ve sosyalleme tr, krsal kesimden gelen genlerin ehre
doru gn ve eitimli, yetenekli bir ii snfnn oluumunu kolaylatr
mt: Cumhuriyetin eittii genler yeni vasflanna gre i buluyordu. G
nmzde herkes vasfl ve yetenekli deildir ve formasyon dzeyinin yk
selii temel bir hedef olarak kalr. Fakat bu demokratik buyruk, yeni ve cid
di bir sorunu, yani vasfl olanlann istihdam edilememe ihtimalini gizleme
melidir. 54
Bu durumun btn sorumluluunu iletmelere yklemek hakszlk olur.
iletmelerin rol teknolojik deiimlere hakim olmak ve pazann yeni gerek
liliklerine uyum salamaktr. alma ilikilerinin btn tarihi, "sosyali tesis
etme"nin iverenlerden talep edilemeyeceini gstermektedir (bunu yaptk
lannda, 19. yzyl patronlannn insanseverlii rneinde olduu gibi, ilet
menin gayet iyi kavranm karlann savunmak gibi kesin ve snrl bir an
lamda yaparlar). Oysa u an yaanan dnmler iinde, verimliliin acil ge
rekliliklerine birinci dereceden cevap vermek sonuta iletme asndan ve
rimli olmayabilir (rnein, esnekliin kontrolsz biimde kullanm iletme
nin toplumsal ahengini bozabilir ya da alanlann motivasyonunu dre
bilir). Dolaysyla, bu buyruklann iletme tarafndan zekice ynetilmesi ge
rekir. Buna karlk, iletmelerin ileyiten kaynaklanan sosyal paralanma
risklerinin sorumluluunu stlenebileceine inanmak naiflik olur. Sonuta,
en fazla rekabet edebilen iletmeler ayn zamanda genellikle en seici olan
lar ve dolaysyla baz alardan en dlayc olanlardr (rnein otomobil sa
nayi) ve "sosyal planlar"n yaymlanmasna genellikle olumlu ticari bilano
lann yaymlanmas elik eder. Bu, cretlilik durumunun ktlemesinin so
nulann denetim altna almay ve isizlii durdurmay kendine hedef edin
mi bir politikann sadece iletmelerin dinamiine ve pazann erdemlerine
dayanamayacan sylemenin baka bir yoludur. stihdam desteklemek,
iletmeler tarafndan ie alma ykmll olmakszn sosyal harcamala-

54 Bylece, ynetici kadrolarn isizliinin yakn dnemde gelitiini -eilimin kapsamn henz
belirleyemesek de- grdk. Bkz. Olivier Marchand, "La montee recente du chmage des cad
res", Prcmitres Infomutions, 356, Temmuz 1993. 1992 ylnda isiz ynetici kadrolann says
%3,4 iken, ara mesleklerde bu oran %5, 1; iilerde %12,9 ve memurlarda ise %13,3 idi.
369
rn vergiden dlmesi gibi ok sayda nlem, gereksiz deilse de son dere
ce snrl etkilere sahiptir. zellikle glk iindeki kitlelere yardm etmek
sz konusu olduunda, "her koulda mmkn olabilecek ie almlar iin da
ha az sbvansiyon datmak" gerekir. 55 Kimi sosyal nlemlerin "beklenme
dik frsat" diye adlandrd ey, iletmeler asndan ok ilgintir ve bu fr
sat neden deerlendirmedikleri anlalmaz. Fakat bunlar isizliin denetlen
mesi konusuda genellikle kt etkiler yaratr.
areyi iletmelerde aramak, her koulda, dzlemi armak olur. letme,
"sadece iletmelere zg kurumsal alan" olan piyasann, ekonominin man
tn ifade eder. 56 Bu dzlemde manevra alan dardr; nk ("reel sosya
lizmi" deneyimleyen lkelerin yaad kntnn gsterdii gibi) nasl ki
yerekimi yasas gz ard edilemezse, bir toplum da piyasay gz ard ede
mez. Fakat piyasaya "kar" olmak intihar anlamna gelse de, bundan piya
saya teslim olmak gerektii sonucu da kmaz. Sosyal uyum sorunsal piya
sa sorunsal deildir; dayanma, rekabet edebilirlik ve verimlilik terimleriy
le olumaz. Bu iki mantk badar m? Bu soruna tekrar dneceiz. Burada,
gncel sosyal sorunun ykn iletmelere yklemenin ortaya kard bu
amaz belirtmek iin bunlarn farkn anlatmak gerekiyordu. Politik bir ira
de, belki de piyasann ileyii nedeniyle toplumun un ufak olmamas iin pi
yasann erevesini izebilir ve snrlandrabilir -her koulda bunlar yapma
ldr. letmeler devletin grevini uygulamakla grevli klnamaz; tabii eer
"General Motors iin iyi olan Amerika Birleik Devletleri 'iin de iyidir" diye
dnmekle kalmayp, btn toplumun i uyumunu salamak iin bu yeter
lidir diye dnlmyorsa.
Sosyal sorunun idaresi sadece iletmeler ve ekonomi alanyla ilgili deilse,
bunun nedeni mevcut dinamiklerin toplumsal uyum asndan korkun so
nular ortaya karmasdr. Durum ilk bakta emek pazarnn ikilemesinin
analizlerinden yola karak yorumlanabilir,57 fakat bunun sonularnn kk
lerine uzanmak gerekir. Gerekten de, emek piyasas iki "segment"e ayrlr:
vasfl, iyi cret alan, salam gvenceli ve daha istikrarl unsurlardan oluan
"birincil" bir pazar ile geici, daha az vasfl, talep dalgalanmalarna doru
dan maruz kalan alanlardan oluan "tali" bir pazar. Fakat bu iki segment
arasndaki ilikiler kesin olarak belirlenmi deildir. ematik olarak, emein
arz ve talebi arasndaki denge ve byme dneminde bu iki segment arasn
da tamamlayc bir iliki olduu sylenebilir. Beeri sermayeyi sabitlemek,

55 R. Tresmonan, "Chmage: lcs chances d'en sortir", Economie et statistiques, no. 241 , Mart
1991, s. 50.
56 F. Fourquet, N. Murard, Valeur des services collectifs sociaux, a.g.e., s. 37.
57 Bkz. M. J. Piore, "Dualism in the l.abor-Market: The Case or France" ,J. Mairesse, Emploi et ch
mage, Fondation nationale des sciences politiques, Paris, 1982 iinde.

370
iletmenin -ve elbette cretlilerin- avantajnadr. Bu durum formasyon ma
liyetlerini asgariye indirir, becerilerin srekliliini ve iletmenin iinde en iyi
toplumsal iklimi yaratr; retkenlik d yaratan ani duraklamalardan ta
sarruf edilmesini salar. Bu durumda, tali piyasa ngrlemeyen durumlar
la baa kma konusunda yardmc rol oynar ve istikrarl bir ekilde entegre
edilecek olan baz cretlileri toplumsallatrmada muhtemelen geirimli bir
blge ilevi grr. Dk istihdam ve alan saysnn fazlal durumunda
ise, iki piyasa, tersine, dorudan rekabet durumunda olur. lletmelerde a
lanlarn statlerinin kalcl, dnen konjonktrle baa kma zorunlu
luuna engel tekil eder. Aksine, tali sektrn cretlileri daha "ekici"dir;
nk daha az haklan vardr, toplu szlemelerle korunmazlar ve "para ba
" kiralanabilirler. 58 Emek pazarnn uluslararaslamasnn ulusal emek pa
zarnn deerini drdn de ekleyelim. lletmeler, el emei maliyetinin
katbekat daha dk olduu lkelere taeron i verirler (d esneklik). llk
bata, bu yer deiiklii esasen dk vasfl ileri ve geleneksel sanayileri et
kilemitir (bkz. en yksek istihdam talep eden sanayi sektr olarak teksti
lin "gelimi" lkelerde k). Fakat bir iletme daha incelikli paralarn
yapmn ya da bilgisayar programlarm da Gneydou Asya'da ya da baka
yerlerde taeronlara imal ettirebilir. 59
Bu gelime, Bemard Perret ile Guy Roustang'n nemle vurguladklar gi
bi, faaliyetlerin "hizmet sektrne dnmesi"yle daha da ciddi bir boyut
kazamr. 60 Byle bir dnm, retici ile mteri arasndaki dorudan ili
kilerin benimsenmesi ve faaliyetlerin biliimsel ve ilikisel niteliinin artma
s anlamnda alma ilikilerini deitirmekle kalmaz. Bu durum, emein
retkenlii zerinde de dorudan bir etkiye sahiptir. Ortalama olarak, sana
yi faaliyetlerinde retimden salanan kazan hizmet sektrndeki kazanla-
58 Bkz. G. Duthil, Les politiques salaiales en France, 1 960-1 990, L'Harrnattan, Paris, 1993. 1970'li
yllara dek el emeinin iletmede sabitlenmesi kaygs zerinde kurulu egemen alma sorun
salndan, deiime uyum ve esneklik sorunsalna geildiine dair (ki bu statlerin paralanma
riskini dourur) ilk kolektif bilin, Fransa'da Aralk 1980'deki ikinci Dourdan kolokyumu sra
snda ortaya kar. Bkz. Colloque de Dourdan, L'emploi, enjeux tconomiques et sociaux, Maspe
ro, Paris, 1982.
59 Bu yer deitirmelerin ulusal emek pazannn gelecek yllardaki k zerindeki etkisi tart
maldr. Aynntl (fakat 1980'\i yllann bana tarihlenmi) bir bak as iin, bkz. P. Eisler,J.
Freyssinet, B. Soulage, "Les exportations d'emplois", J. Mairesse, Emploi e chmage, a.g.e. Av
rupa leindeki daha yeni tahminlere gre, dnya zerindeki retimin Bat Avrupa'daki ora
nnn 1988'de %27,3'ten 2000 ylnda %24,6'ya decei ngrlmtr. Bu oran nemli olsa
da, kimi zaman sunulan felaket senaryosunun berisindedir (bkz. G. l..afay, "Industrie mondia
le: trois scenarios pour !'an 2000", Economie et statistiques, no. 256, Temmuz-Austos 1992).
60 Bkz. B. Perret, G. Roustang, L'Economie contre la socittt, Le Seuil, Paris, 1993. Bu srecin ne
mi, cretliler toplumunun ortaya kmaya balad dnemde daha nce vurgulanmt (bkz. 7.
Blm). Fakat o zamandan beri gemi azya alm gibidir. Hizmet sektr 1954 ylnda cretlile
rin %38,5'ini temsil ederken, gnmzde yaklak %70'ini oluturmaktadr (bkz. B. Perret, G.
Roustang, a.g.e., s. 55).

371
nn iki rnislidir. 6 1 Bunun sonucunda, bymedeki canlanmann istihdam a
sndan kapsam ve sonulan zerine ciddi bir sorgulama grlr. Alfred Sa
uvy'nin deerlendirdii gibi, klasik ekonomistlere gre retim tekniklerin
deki dnmleri, her zaman iin, eski sektrlerdeki el emeinin yeni faa
liyet alanlarna "akulrnas" takip eder62 (rnein, tanna bal el emeinin
azalmas daha retken bir sanayi sektrnn geliimine yol amtr). Tek
nik gelimelerin clz retkenlik artlar ortaya karmas ve yarattndan
daha fazla i imkann ortadan kaldrmas sz konusuysa, bu akl yrtme
yine de phelidir. Fiilen de durum byle gzkrnektedir.63
Dolaysyla, gnmzde sorun sadece "ereti bir eperin" olumas de
il, "istikrarl olann da istikrarszlarnas"dr.64 Prekaryalarna sreci istih
damn nceden istikrar kazanm kimi blgelerine nfuz eder. Yava yava
ortadan kaldrldn grdmz kitlesel korunmaszlk artar. Bu dinamik
iinde "marjinal" hibir ey yoktur. Nasl ki 19. yzyldaki yoksulluk erken
sanayilemenin kalbinde meydana kuysa, emein prekaryalamas da mer
kezdeki bir sreten kaynaklanr, modem kapitalizmin geliiminin yeni tek
nolojik-ekonomik gereklilikleri tarafndan dayaulrntr. 19. yzyln ilk ya
nsnda, dnemin insanlarn aknla dren genel sefaletin ortaya kar
dyla ayn kapsam ve rnerkezilikte bir "yeni sosyal sorun" ortaya kar.
stihdam asndan bakldnda, bu sorunun somutlat nokta ayrt
edilebilir. ncelikle, istikrarl durumdakilerin istikrarszlamas. Entegre ol
mu ii snfnn ve kk orta snf dahilindeki cretlilerin bir blm sal
lant tehdidi altndadr. cretliler toplumunun salamlamas, gvence al
tndaki konumlarn temelini srekli olarak geniletmi ve toplumsal anlam
da ykselme yollarn kolaylatrmken, imdi ters ynde bir hareket ne
kmaktadr. Toplumsal yapmzn dengesi, kukusuz -toplumsal pirarni-

61 Bu saptamalar, "sanayisizleme" zerindeki bir mulakl ortadan kaldrmay salar. Sanayi


sizleme, klasik ii snfnn yapsnn dalmas eklindeki toplumsal sonularyla birlikte,
bir olgudur (bkz. Demir-elik gibi byk sanayilerin glkleri ve nemini nispeten yitirme
si). Fakat Fhilippe Delmas'n gsterdii gibi (l maire dcs horloges, a.g.e.) sanayi faaliyetleri en
byk servet kayna olarak ve byme "elde etmeye" tek elverili faaliyet olarak kalr. Daha
s, hizmetlerin en gelikin ve en iyi cretlendirilen sektr genellikle sanayi faaliyetlerine bagl
olandr. Alain Mine (L'aprts-crise es ltja commcncte, Gallimard, Faris, 1982), toplumsal serve
tin ana yaratcs ve uluslararas rekabette bir ulusa en iyi yeri saglayanlann banda sanayi faa
liyetlerinin geldii zerinde srarla durur.
62 A. Sauvy, L machine et le chmage, Dunod, Faris, 1990.
63 rnein -hizmet sektrnn baatlgyla ilikili olarak- bir saatlik alma iin ortalama verim
lilik art ylllk olarak 1970-1974'de %4,6'dan 1984- 1989'da %2,7'ye inmitir (bkz. B. Ferret,
G. Roustang, L'Economie conre la socitt, a.g.e., s. l 17). "Yeni teknolojiler"in i rgtlenmesi
zerindeki etkilerinin bir bilanosu iin, bkz. J.-F. Durand, "Travail contre technologie", J.-F.
Durand, F.-X. Merrien, Sorie de sitcle, Vigot, Faris, 1991 iinde.
64 Bkz. D. Linhan, M. Maruani, "Frecarisation et destabilisation des emplois ouvriers, quelques
hypotheses", Travail et emploi, no. 11, 1982.

372
din ne altnda ne stnde olan- bu ara tabakalann kaderine sk skya bal
dr. Bu tabakalar, yukan ynl hareketliliin engellenmesi kar'snda gn
mzde umutlann yitirmi, dahas ellerindekileri de kaybetme tehlikesi iin
dedirler. (Aynca belirtmek gerekir ki poplizm, ister sac olsun ister solcu,
onlann gvencesiz hale getirilmesinin politik tercmesidir). Bu, sosyal soru
nu marjlardan yola karak ele almann ve "dlama"y tehir etmekle yetin
menin ne kadar yetersiz olduunu gzler nne serer.
Gnmzdeki durumun ikinci zgll ise prekariteye dmektir. Gei
ci iler, erevesi belirsiz ama zerkleme eiliminde olan bir kmenin ifa
desidir. 1986 ylnda Ulusal istihdam Ajans'nn (ANPE) sayd 2,5 milyon
isizin yaklak eyrei (%22) ancak iki yl sonra sabit bir i bulabilmi, %9'u
kesin olarak igremezlik durumunu kabullenmi ve %44' hala isiz du
rumda kalmur; yani (eyrei) isiz kalmaya devam etmi (uzun sreli isiz
lik) ya da bir veya birka ite altktan sonra yeniden isiz kalmlardr. So
ruturma srasnda iten kanlma tehdidi altnda alanlar da buna eklenir
se, demek ki isizlerin ya da eski isizlerin yaklak yans istihdam edilme ve
edilmeme arasnda gidip gelen bu gezgin yrngelere yerlemilerdir.65 Ba
ka anketler de bu oranlan dorulamtr. rnein 1988 ylnda, sadece drt
stajyerden biri ve geici alandan biri bir yln sonunda kalc bir i bu
labilmitir.66 Ayn yl, i arayanlann yaklak %50'sinin daha nceki zaman
larda belirli sreli szlemeyle istihdam edildiini de belirtmek gerekir.67
Dolaysyla tekerrr eden isizlik, istihdam piyasasnn nemli bir boyu
tunu oluturur. Btn bir nfus, zellikle genler, ksa vadeli, kolaylkla
son verilebilen, birka aylk ya da haftalk ilerde istihdam edilebilir gz
kr. "Daimi geici-alan" deyimi bir kelime oyunu deildir. Faaliyetle faa
liyetsizlik arasnda gidip gelinen, gelecein belirsizliinin damgasn tayan
bir hareketlilik sz konusudur. Esneklik talebine getirilen toplumsal cevap
lardan biri budur. Bu cevabn bedeli sorunun ilgilendirdii kesim asndan
ok ardr. Daha 1975 ylnda Michel Pialoux, genliin baz kesimlerini bu
gn birlik stratejileri "semeye" zorlayan "umutsuzluk gerekilii"ni res
metmiti.68 O dnemde bu, esasen banliylerde yaayan gmen ocuklann
dan oluan, zellikle dezavantajl bir genlik kitlesiyle snrl bir durumdu.
Gnmzde ise "klasik" ii snfndan gelen, mesleki yeterlilik sertifikas
(CAP) gibi teknik diploma sahibi geni genlik kesimlerini de ilgilendirmek-

65 Donntes sociales, Paris, 1990, s. 72.


66 M. Elbaum, "Petits boulos, sages, emplois precaires: quelle flexibilite pour quelle insenion",
Droil social, Nisan 1988, s. 314.
67 G. Duthil, Les politiques salariales en Francc, a.g.e., s. 132.
68 M. Pialoux, "Jeunesse sans avenir et travail interirnaire", Actes cu la recherche en sciences socia
les, 1975.

373
tedir ve orta snfn baz kesimlerine de nfuz etmitir. 69 Prekaryalk yazg
gibidir. Gelecek kuaklan etkileyecek olan ve kimilerinin emek uygarlnn
yabanclamasnn sonu olarak grd emein gzden dmesi meselesin
den sz edildiinde, istihdam pazarnn bu nesnel gereini aklda tutmak
gerekir. Buna nasl bir anlam vermek gerekir ve bu eilim hangi hedeflerle
birletirilebilir? "Geici alanlann d", kalc olma arzusudur; kalc bir
ie kavuma umuduna ise buna asla ulaamama kaygs elik eder. 7 Kar
klan ey, almadan ziyade, hakim olunabilir bir gelecek ihtimaline daya
nak oluturmayan sreksiz ve kelimenin gerek anlamyla nemsiz bir istih
dam trdr. Toplumsal dnyada yaamann bu tarz, imdiki zaman ze
rinde temellenen hayatta kalma stratejileri dayatr. Bundan yola karak, l.a
urence Rouleau-Berger'in uygun deyimiyle "rastlantsallk kltr" denen
bir kltr geliir. 71 Bylece, o dnemde halk diye adlandnlan kesime daya
tlm ok eski bir ykmllk toplum sahnesine geri dner: "gn birlik
yaamak." Bu durumda yrni-sefalettrn hakl olarak sz edebiliriz, deil mi?
nc ve en kayg verici olgu gncel konjonktrde ortaya kyor gzk
mektedir. stihdamn geici ve ereti hale gelmesi ve isizliin art, kuku
suz toplumsal yapda yer bulamamann bir tezahrdr (eer "yer"den, sos
yal bir yararn ve kamusal bir kabuln elik ettii konumlan anlyorsak).
"Yalanan" emekilerin (ama genellikle ya ellisinde ya da daha gentirler)
retim srecinde artk yeri yoktur; ama baka yerde de, kendilerine yer bu
lamazlar; genler ilk ilerini aramakta ve stajdan staja ya da ufak tefek ile
rin birinden dierine koturmaktadrlar; uzun sreli isizler yeniden vasf
kazanmakta ya da yeniden motive olmakta byk haan gsteremeden yok
olup gitmektedirler: Bizimki gibi toplumlar, ortadan kalkt sanlan bir n
fus profilinin kendi banndaki varln aknlkla yeniden kefediyor gibi
dir: gerekten topluma mensup olamadan toplumda bannan "lzumsuzlar."
Bunlar fazlalk bir konumu igal etmektedirler; toplumsal bir tr "insansz
blgede" yzergezer haldedirler ve en azndan Durkheim'n entegrasyondan
birbirine baml unsurlann btnn oluturan bir topluma mensup olma
olarak sz etmesi anlamnda, entegre olamamlardr.

69 rnein, kimi zaman "melez statler" diye adlandnlan, ne cretli ne de zanaatkar olan ve asln
da iverenlerin talebi zerine, i szlemesi ya da sosyal gvence olmadan ahanlann an. Hi
bir yerde sistematik olarak kayda gememi bu ilerin saysn tahmin etmek gtr, fakat g
nmzdeki geliimleri cretlilik durumunun deer yitimine dair iyi bir iarettir (bkz. D. Gerrit
sen, "Au-del.a du 'modele typique.' Vers une socio-anthropologie de l'emploi", S. Erbes-Seguin,
L'rnploi: dissonances et dtfis, L'Harrnattan, Paris, 1994 ve J. Le Golf, Du silence d la parole, a.g.e.,
s. 248-249). Aynca doas gerei lm g olan, fakat kesinlikle byk bir prekarya potansi
yeli oluturan kay t d iler iin, bkz. J.-F. l.ae, Travailler au noir, Metailie, Paris, 1989. Btn
bu belirsiz istihdam biimleri iin sosyal gvence yoktur, varsa da en geicilerindendir.
70 S. Beaud, "Le rtve de l'interimaire", P. Bourdieu, La mistre du moruk, Le Seuil, Paris, 1993 iinde.
71 L. Rouleau-Berger, La ville intervalle, Meridiens-Klincksieck, Paris, 1992.

374
Bu sosyal yararszlk, onlan hem yurttalk dzleminde hem de politik dz
lemde niteliksizletirmektedir. Sanayi toplumunun tabi konumdaki, smr
len ama vazgeilemez gruplanndan farkl olarak, olaylann ak zerinde hi
bir etkileri yoktur. 3,5 milyon gibi bir isizlik rakamnn kapsaml hibir top
lumsal harekete yol amam olmasna arabiliriz. Buna karlk, inanlmaz
miktarda tartmaya ve ok sayda "elik edici nlemne yol amtr. Toplum
sal aktr olmayan, fakat belirttiimiz zere "toplumsal (olmayan-)g", "s
radan lzumsuzlar" olan bu istihdam edilmeyen kategoriye "ilgi gsterilir".72
Bunlar gnmz toplumsal yapsnda, sanayi toplumunun tepe noktasna
vard dnemde grlen drdnc dnyann durumuna berzer bir konum
dadrlar: retim alanna dahil deillerdir; modernleme trenini karmlar
dr ve kk bir bavulla peronda beklemektedirler. Bundan byle, dikkat ko
nusu olabilirler ve endieye yol aabilirler, nk sorun olutururlar. Ama
asl sorun, bunlann bizzat var olmalardr. Mevcut halleriyle onlan hesaba
katmak gtr; nk onlann vasflan negatiftir -yararszlk, toplumsal (ol
mayan-)g- ve genellikle bunun bilincindedirler.73 Toplumsal kimliin ze
rinde ykseldii dayanak eksik olduunda, hayr demek iin bile konumak
gtr. Mcadele, bir kolektivitenin ve bir gelecek projesinin varln gerek
tirir. Lzumsuz grlen bu insanlar ise yer yer iddet, ounlukla kendini
yok edici bir "fke" (Dubet) ve boyun eme arasnda seim yaparlar.
Yakn dnemde yaanan bu dnmler konusunda, belki de faal nfusun
giderek daha geni kesimi iin, zellikle de kendilerini mecburi olarak al
maz durumda bulanlar iin alma araclyla kimlik edinmenin artk mm
kn olmad sylenerek bir zet yaplabilir. Fakat kimlii alma/i aracl
yla edinme mefhumunu, kesinlik iddias tayan bir argmantasyon ere
vesinde kolay kolay kullanamayz. 74 Kukusuz ncelikle meslei temel alan
birok kolektif kimlik evresi (alma kolektifi) saptanabilir;75 bunlar, yer
leim alan topluluu (mahalle),76 yaam tarz topluluu (meyhane, Mame
72 J. Donzelo, P. Estebe, L'/:tat animatcur, a.g.e.
73 Dominique Schnapper'in 198l'de gsterdii gibi (L'epreuve du chmage, Gallimard, Paris,
1981), ilk bata, isizlik yaants, toplumsal aidiyete ve seferber edilebilir kltrel sermayeye
bal olarak, ok farkl olabilir. Gen ve eitimli bir kitle bu durumu bir sre ergenlik-sonra
s akta olma dneminin uzants olarak grebilirken, iini kaybeden ii iin bir dram olarak
yaanr. Fakat bu analizler emek pazarnn daha az gergin bir konjonktrne dahildirler ve bu
"tatil" duygusu geicidir.
74 Bkz. sentezleyici bir bak as, C. Dubar, La socialisation. Construction des idcrtitts sociales et
professionnelles, A. Colin, Paris, 1991 iinde.
75 Bkz. R. Sainsaulieu, L'idmtitt au travail, Fondation nationale des sciences politiques, Paris, Bi
rinci bask, 1978.
76 Suzanna Magri ve Chrisian Topalov'un derledii metinler (Villes ouvitTes, 1900-1950, L'Har
mattan, Paris, 1990) halkn bu toplumsallk biimlerini gayet iyi tarif etmektedir; bu biimler
dolaysyla, corafi yaknlk yaamn tesadflerine kar "gvenlik a" yerine geen dayanma
larn rgtlenmesinin temelidir.

375
kysnda ak hava kahveleri, kzl banliy, sendikal ve politik aidiyet) ha
linde de srebilir. Richard Hoggart, kiinin mesleki faaliyetleri etrafnda in
a edilmi fakat entegre eune gc yksek deerler sistemi gelitiren bu halk
kltrnn en iyi tasvirlerinden birini sunmutur.77 Sanayi toplumunda,
zellikle de halk snftan iin, alma "byk entegre edici" ilevi grr; bu,
Yves Barel'in belirttii gibi, alma haricindeki sosyalleme unsurlarn d
lamaz. "Ailevi entegrasyon vardr. Okul entegrasyonu, mesleki entegrasyon,
sosyal entegrasyon, politik, kltrel, vb. entegrasyonlar vardr." Fakat al
ma btn bu alanlan boylu boyunca geen bir genelleyicidir; bir prensip ve
bir paradigmadr; sonuta ilgili eitli entegrasyonlar iinde bulunan ve fark
llklar ya da atmalar ortadan kaldrmadan entegrasyonlarn entegrasyo
nunu mmkn klan bir eydir."78
Fakat belirli monografileri toplamak dnda, bu genel kavramsal ereve
yi amak gtr. in bu entegre edici ilevlerinin yakn dnemde ne lde
deer yitirdiini saptamak daha da gtr.79 Ben, alma -kalc i, geici i,
iten atlma- araclyla entegrasyon ekseninde olup bitenler ile aile ve top
lumsallk alan iine ilikisel dahil oluun -gl aidiyet duygulan, ilikisel
korunmaszlk, sosyal tecrit- younluu arasndaki tamamlaycl akla
mak iin genel bir hipotez neriyorum. Bu balantlar, toplumsal ilikilerin
farkl younlukta olduu blgeleri nitelemektedir: entegrasyon blgesi, ko
runmaszlk blgesi, yardm blgesi, dlama, daha dorusu mensubiyet yiti
mi blgesi. Fakat burada sadece mekanik bir balant sorunu yoktur nk
bir eksendeki gl bir deerlilik dierinin zayfln tamamlayabilir (bkz.
rnein, 1. Blmde "utan iindeki yoksul" ve gezgin serserinin ele aln:
Her ikisi de alma alannn dndadr; fakat ilki toplulua tamamen dahil
ken, ikincisi her trl toplumsal badan kopuktur).
Gnmzde bu ilikilere hakim olmak daha da gtr nk sosyal dev
let her yerde hazr ve nazr bir varlk gibi mdahalelerde bulunur. Bunlar
byle, CERC [ stihdam, Gelirler ve Sosyal Uyum Konseyi] rneinde oldu
u gibi, rnein boanma oranlan ile geici i ilikisi arasnda istatistiki bir
ba kurmak ilgin olsa da,80 bu ilikileri yneten sreler pek de ak deil
dir. Aslnda ailevi korunmaszln iki dzlemi vardr. Genel olarak aile gide-
77 R. Hoggart, La culture du pauvre, a.g.e., ve 33 Newport Strett, Franszca tercme, Gallimard-Le
Seuil, Paris, 1991.
78 Y. Barel, "Le grand integrateur", a.g.e., s. 89 ve 90.
79 Aklayc olma sfauyla, bkz. F. Dubet, La galt:re: jrunes en srvie, Fayard, Paris, 1987, s. 92 ve
devam. Hala ii kltrnn etkisini tayan k halindeki kk bir ehrin genlerinin dav
ranlanyla, snf gelenei olmayan byk banliy kmelerinin genliinin sapmas arasndaki
karlatrma.
80 rnein, sabit ii olan bireylerin evliliklerinin paralanma oran %24'ken, geici ilerde alan
larda bu oran % 31,4; iki y l akn sredir isiz olanlarda ise %38,Tdir. ("Precarite et risques
d'exclusion en France", CERC, no. 109, 3. dnem 1993, s. 30)

376
rek korunmaszlamtr,81 nk giderek daha "demokratik" bir yap hali
ni almtr. Medeni Kanun'un kurumsallatrd szlemeye cnyal dzenin
barnda ailenin oluturduu himaye gc adac ar ar erozyona urar.
Aile yasasnda yaplan btn reformlar, ocuk haklan zerine en yeni yasa
lara varana dek, aile ii roller arasnda bir eitlik ilikisi zerinde temellenen
ailevi bir partnerliin kurulmas ynndedir. 82 Baka deyile aile, i uyumu
esasen yeleri arasndaki ilikilerin niteliine bal olan ilikisel bir yap ol
ma ynnde ilerlemektedir. Mzakere ve szlemeye dayal bir aile dzeni
nin teviki, mevcut haliyle aile yapsn bizzat kendi denetiminde olmas ge
reken z-dzenlemelere baml klarak korunmaszlatrmaktadr.
Fakat baz aileler bambaka trde tehditlere maruz kalrlar. Bunlar, d
k toplumsal statleri ve ekonomik eretilikleri nedeniyle geinme imkan
na sahip olmadndan sosyal yardm alan ailelerdir. 83 Devlet mdahalesi
de burada bambaka bir biim edinir. Aile yasas medeni hukuktan kaynak
lanrken ve buyruklar genel kapsamdayken, dezavantajl topluluklara yar
dm ve toplumsal uyumu koruma politikas erevesinde yaplan belirli m
dahaleler sosyal devletin iidir. Fakat aile dokusu iindeki skntlarn -ay
rlk, boanma, dul kalma ...- genellikle aile kaynaklarnda bir azalmaya yol
atn gsteren ok sayda aratrma olsa da, bu skntlarn onlan ekono
mik prekaryala srkledii sonucu kanlamaz. 84 Sosyo-ekonomik duru
mun ktlemesi -isizlik, borlanma, iflas. . .- ile ailenin paralanmas ara
sndaki ters iliki de genellikle hem dorulanm hem de kantlanmtr. Ni
hayet ve zellikle, bu trden dezavantajl ailenin korunmaszl ile bamba
ka mantklara denk den "modem" ailenin genel korunmaszln iliki
lendirmek gerekir. Aile kanlmaz bir biimde gitgide daha byk risklere
maruz kalmaktadr. Aile yapsnn ksmen kendi ilikisel sermayesinin ida
resinden kaynaklanan korunmaszlna, toplumsal stat kayb ve cretlilik
koullarnn ktlemesi nedeniyle ekonomik eretilie maruz kalm ailele-
81 1 960'h yllarn ortasndan itibaren ailelerin korunmaszlamasndaki bu ana kant oluturan
iaretler hakknda -evlenme, doum, boanma, evlilik d birlikte yaama, "gayri meru do
um", vb. oranlan- bkz. L. Roussel, La famille incertaine, Odile Jacob, Paris, 1989.
82 Bu geliim zerine sentezleyici bir alma iin: I. Thery, Le dtmariage, Odile Jacob, Paris, 1993.
Yazar bu konudaki bir hakk ifade ettii iin btn aileleri ilgilendiren bu geliimin, farkl bi
imlerde etki gsterdiini onaya koyar; nk halk tabakalarndan aileler olduka liberal esin
li bu haktan genellikle daha az yararlanrlar.
83 zellikle "tek ebeveynli aileler." Bkz. N. Lefaucheur, "Les familles dites monoparentales", Aut
remrnt, no 134, Ocak 1993.
84 Daha ziyade ok kesin ampirik bir anketin ardndan Claude Martin'in dedii gibi, ailenin para
lanmas, "koputan nce zaten korunmasz durumda olanlarn prekaryalama srecini hzlan
drr." ('Transitions familiales; evolution du reseau social et familial apres la decision et moder
de regulation sociale", Sosyoloji doktora tezi, Paris, Paris VIII niversitesi, s. 464). Bu sorunlar
zerine aratrmalarn dkm iin bkz. J.-C. Kaurman, Ctlibat, mtnages d'une personne, isole
mrnt, solitude, Avrupa Birlii Komisyonu, Brksel, Ekim 1993.

377
rin zel korunmaszl eklenir. Fakat bu dzlemlerin birbirine nasl eklem
lendiini de gstermek gerekmektedir. 85
alma durumuna bal stat kayb ile ailenin tesinde "yaknlarn hi
mayesini" (komuluk ilikisi, gruplara, demek, parti ve sendikalara katlm)
salayan ilikisel desteklerin krlganl arasndaki balant da ayn durum
dadr. alma dzeninden tamamen dlanmayla toplumsal tecridi birbirine
balayan u durumlarda bu hipotez geni lde dorulanm gzkmekte
dir: rnein evsizler sanayi-ncesi toplumlann gezgin serserisinin modem
benzeri gibidir.86 Ara durumlar asndan iki eksen arasndaki ilikiler da
ha karmaktr. Emein deer yitimiyle ilikisel sermaye yitimi ne lde r
tr? Hata pay olmakla birlikte, yaam hikayeleri tarznda anlk analizle
rin87 ya da toplumsal badaki kopularn ve geleneksel dayanma biimleri
nin bozulmasyla ifade bulan genel tartmalann tesinde bu soruya gerek
ten ikna edici bir cevap verilemez.
Bu sorulan daha derinlemesine ele almak iin farkl sosyallik biimle
ri arasnda daha belirgin aynmlar yapmak gerekir. Bu sosyalliklerin bazla
n, emek kolektiviteleri gibi yaplandrlm kolektivitelere mensup olmak
la, bir dernee, bir sendikaya ye olmakla ilgilidir. Bununla birlikte "sosyal
yardmla yaamak" (milyonlarca kiiyi kapsayan bir deneyim) , tam tecride
denk dmez; daha ziyade baka iliki trlerini beraberinde getirir (rnein,
sosyal hizmetlerle ve dier bahtsz yoldalanyla) ve bular da baka amala
ra cevap verir (rnein yardm alma yollan hakknda bilgi alverii). Keza,
benim mensubiyet yitimi diye adlandrdm ey ille de btn balarn kop
mas demek deildir; kiinin anlam tayan yaplara dahil olmamas anlam
na da gelir. Bu hipotez, artk kolektif amalara dahil olmayan yzergezer ye
ni sosyalliklerin, kklerini yitirmi genlerin yaratt "sknt" rneindeki
gibi serseri aylaklarn olduunu varsayar. Onlarn eksiklii, bakalaryla ile
tiimden ziyade (bu genlerin genellikle birok orta snf mensubundan da
ha yaygn ilikileri vardr), etkileimlerin anlam bulduu projelerinin olma-

85 Genel olarak ilikisel dokunun knlganlamas ile ekonomik bakmdan dezavanajl ailele
rin zel korunmaszl arasndaki bu kmlatif etkiyi derinletirmek iin bir hipotez ner
dim: "L'Eat providence et la famille: le parage precaire de la gestion des risques sociaux", F.
de Singly, F. Schultheis, Affaircs dcfamillc, affaircs d'Eta, Editions de l'Est, Nancy, 1991; ayn
ca bkz. F. de Singly, Sociologic de lafamillc conrnporaine, Nathan, Paris, 1993.
86 Sabit ikametgah olmayan (SOF) ve amamen alamaz durumda olanlann saysn belirlemek
ok g olsa da bunlar alma yandaki nfusun yaklak %1 'i olarak deerlendirilebilir. Muh
temelen alabilir haldeki nfusun yaklak %5'i, emek pazanndan ksmen dlanm, mad
di ve ilikisel byk bir yoksulluk iindedir. Bunlar, mensubiyet yitimi srecinin u noktasn
temsil ederler (bkz. "Precarite et risques d'exclusion en France", CERC, a.g.c.).
87 Ve bu analizler dzgn yapldnda, tekyanl bir ekilde okunmazlar. Omegin, isizlik duru
mu aile baglannn kopmasna yol aabildii gibi, aile imkanlannn seferber edilmesine de yol
aabilir (bkz. O. Schwanz, l monde privt dcs ouvricrs, a.g.e.).

378
masdr. Sosyal dahil etme konusuna tekrar dneceim, nk yeni dahil et
me politikalarnn anlam tam da bu sosyallikleri yaratmak ya da mevcut ol
duklar fakat bir entegrasyon projesini destekleyecek kadar salam olmadk
lan durumda bunlar salamlatrmak olabilir.
Demek ki, bir yandan ekonomik ve sosyal durumun ktlemesi ile dier
yandan gncel sarsntlarla kar karya kalan gruplarn yaam tarzlarnn
istikrarszlamas arasndaki ilikiler sistemini anlamak iin daha epey yol
katetmek gerekmektedir. Bu aynntlann tmn sergilemek mmkn ol
madndan, yazg olarak iselletirilmi bu d srecinin tipik bir imgesi
ni, tersine bir klie imgeyi neriyorum. Bu imge, payna yine korunmaszlk
den cretlilerin dramnn temel bileenlerini gsterir: daha gerekleme
den ilan edilen ve hatta kutlanan bir entegrasyonun baarszla uramasy
la birlikte, artk "pamuk ipliine bal" hale gelen bir yaam.88
l 980'li yllarda -cretliler toplumunun ykseli trendine kyasla ok ge
bir dnemde- herhangi bir aile, ok kk bir hane ii tasarrufla, yardm ve
borlarla "mlk sahibi" olabilmekteydi. Fakat dk statl ve nemsenme
yen bir alan olan kadn, hemen hemen ayn dnemde iten atld. Vasfsz
ve diplomasz olan koca, bulmakta giderek daha fazla glk ektii ufak te
fek iler yapmaya balad. Borlar birikti, nk araba ve televizyon senetle
rini de demek gerekiyordu; bir sre sonra gecikmi telefon ve elektrik fa
turalarn da demek gerekecekti. Mlakat srasnda kadn, verdii isizlik
maa dosyasnn kabuln beklerken, deneme srecinde olan kocas fazla
umut balamasa da asgari cretten ie alnmay ummaktayd. Her ikisinin de
aileleri knayan bir edayla onlarn dibe vuruunu seyrediyorlard; nk b
yme yllarnn mirass olduklarndan, bir kiinin gerekten aradnda i
bulamamasn akllan alamyordu. Bu utan verici ocuklar toplumsal yk
seli vaadine ihanet etmilerdi; bu durum ancak onlarn hatas sonucu olabi
lirdi. Bylece proletaryann kk burjuva yaam tarzna geiine dair succes
story [haan hikayesi) bir kabusa dner. Sanki halkn korunmaszl konu
sunda yaklak bir asrlk kazanmlar siliniyor gibidir. "Bu ada byle yaa
mak, hala byle sorunlarn olmas mmkn deil. llerlemenin srd sy
leniyor, ama bu doru deil. Bence ilerlemek yerine geriliyoruz. Mmkn
deil, zm olmal, bir eyler yapmallar." Bir ey yapmas istenenler ne ya
pacaktr? nk sorgulanan eyin sosyal devlet olduu aikardr.

Dahil etme ya da Slslfos miti


Paradoks: Liberalizmin ykseliiyle ve iletmenin yceltilmesiyle nitelenen
bir dnemde, devlet mdahaleleri, zellikle istihdam alannda hi bu kadar
88 P. Bourdieu, "Suspendue a un fil", La mistre du monde, a.g.e., s. 487-498.

379
ok, eitli ve srarl olmamt. Fakat devletin rolnn arlk kazanmasn
dan ziyade, mdahale tarzlarndaki dnme odaklanmak gerekir. Dei
imin nanslarn belirtmeye almadan nce anlamn tek cmleyle ifade
edelim: entegrasyon amacyla yrtlen politikalardan sosyal dahil etme ama
cyla srdrlen politikalara gei. Entegrasyon politikalarndan benim anla
dm ey, bunlarn byk dengeleri koruma aray iinde, toplumu mer
kezden epere doru homojenletirme politikalar olduudur. Bunlar ulu
sal bir ereve dahilinde genel politikalar uyarnca ilerler. rnein herke
sin kamu hizmetlerinden ve eitimden yararlanmasn tevik edici teebbs
ler, toplumsal eitsizliklerin azaltlmas ve frsat eitlii, gvencelerin geliti
rilmesi ve cretlilerin durumunun salamlatnlmas. 89
Ben burada sosyal dahil etme politikalarn entegrasyon politikalar kar
sndaki farkllklarndan, hatta biraz abartarak, kartlklarndan yola ka
rak yorumlayacam. Bu politikalar pozitif aynmclk mantna uyarlar: zel
topluluklar ve toplumsal mekann belirli blgelerini hedef alrlar ve niyet
lerine uygun zgl stratejiler sergilerler. Baz grup ya da alanlarn daha faz
la dikkat ve zen konusu olmas, daha az eye sahip olmalarndan ve sayca
az olmalarndan dolay zarar eden konumunda olmalarndandr. Gerekten
de yoksul mahallelerde yaayanlar, okula ge balam renciler, sosyallee
memi aileler, doru drst istihdam edilemeyen ya da hi istihdam edilme
yen genler, uzun sreli isizler. . . entegrasyon eksiklii ekmektedirler. Sos
yal dahil etme politikalar, tam bir entegrasyon (haysiyetli bir yaam ere
vesi, "normal" bir eitim, kalc bir i, vb.) eksikliini telafi etmek iin gn
cellenmi giriimler kmesi olarak anlalabilir. Ama on be yldr bu yn
de sergilenen nemli abalarn gnmzde u saptamay temelde deitir
mediine dair bir kuku domaktadr: Bu topluluklar, belki de her eye ra
men, mevcut durumda entegre edilemezdir. Bu ihtimalle korkmadan yzle
mek gerekir.
Genel kapsaml nlemler ile baz topluluklara ynelik zel nlemler ara
sndaki farkllktan yola karak entegrasyon politikalaryla dahil etme poli
tikalarn birbirinden ayrabilir miyiz? Baz aklamalarda bulunmadan bu
mmkn deildir. Gerekten de byle bir aynn yeni deildir ve dahil etme
politikalarnn ortaya kndan nce grlr. Sosyal gvence alannda, sos
yal gvence ile sosyal yardm arasndaki klasik tamamlayclk ilikisinin il
kesi budur. Sosyal gvenlik; cretlileri, onlarn ailelerini ve sonuta istih
dam dzenine dahil olan herkesi "gvence altna alarak" risklerin genelle
tirilip toplumsallamasn salar. Sosyal yardm ( 1953 ylnda bu ad alm-

89 1960'\ yllarda DATAR'n [Bakanlklar Aras Blgesel Dzenleme ve ekim Merkezi Oluturma
Heyeti] homojenletirici ve merkeziletirici iradesinin gayet iyi rnekledii zere bunun ayn
zamanda bir mekln, komuluk, kent, ehir planlama politikalar sorunu olacan da ekleyelim.
380
ur), emek ya da mlkiyet temelinde geimini salayamayan herkese ilave
kaynak datma eklindeki ok eski yardm ilevini miras alr. :u ar miras
sosyal yardm ykmllklerini, hak olarak verilseler bile, asgari bir maddi
kaynakla ya da belli bir sakatlk dzeyiyle ilikilendirir. Bu nedenle, moder
nist ve ilerici sosyal reformcular asndan bu ikiliin nihayetinde silinmesi
ve tek bir gvence sisteminin btn yurttalara homojen bir yasal garantiler
btn sunmas gerekir. Belirttiimiz gibi, bu 1905 ylnda Jaures'in ve de
Beveridge ile Laroque'un Sosyal Gvenlik sistemini kurarkenki fikirleriydi.
Ancak bu, hakim eilim halini alamaz. Tersine, "kriz"den ok nce sos
yal yardm farkllar ve glenir. lkinci Dnya Sava'mn sonundan itibaren
sosyal yardmn tarihine baktmzda, yardm alanlarn giderek daha ak
biimde saptandn grrz ve bu amala daha ileri dzey kurumsal, tek
nik, mesleki ve ynetsel uzmanlklar geliir. Devlet bu srete taraftr. Yasa
karr, uzman kurumlar oluturur, diplomalarn ve profesyonellerin homo
jenliini garanti eder, brolar kurar ve kamu sektr ile zel sektrn ibir
liini koordine eder. 90 Bylece sosyal yardmdan yararlanan birok farkl ka
tegori somutlar: zor durumdaki ocuklar, "ekonomik bakmdan gsz"
yallar, engelliler, maddi imkanlar zayf ya da paralanm aileler. 91 1970'li
yllarn banda bu kategorilerden bazlanmn, ortak zellii cretliler toplu
munun gereklerine uyum salayamamak olan geni topluluklar biiminde
toplatna da tank olunur. Lionel Stoleru "zengin lkelerdeki yoksulluu"
yeniden kefeder ve bununla mcadele etmektense "en muhta" durumda
olanlara asgari bir gelir salayarak bu yoksulluu istikrarllatrmay nerir
(negatif vergi).92 Eitsizlikleri azaltmaya almak deil, sadece liberalizmin
en an sonularm denetleyerek pazara azami hareket alam salamak sz
konusudur. Aa yukar ayn dnemde Rene Lenoir dikkati "dlanmlar"a
eker. Bu terimin daha o dnemde tad belirsizlik hala srmektedir: 2,3
milyon fiziksel ya da zihinsel engelli, 1 milyondan fazla yal sakat, 3,4 mil
yon "sosyal adan uyumsuz. " 93 nerilen areler yine de daha cmerttir n-

90 "Riskli topluluklar"n zel olarak hedef seilmesini, klinik ynelimli profesyonel bir teknikle
ele alnrnalann ve merkezi idari direktiflerin onaya kmasn bir araya getiren bu politika an
lay hakknda bkz. R. Castel, l.. gestion des risques, a.g.e., III. Blm.
91 1960'l yllarda iki nemli rapor zgl bir politikann temellerini onaya koyar. Bunlardan biri
yallkla ilgilidir (P. Laroque, Poliique de la vieillesse, La Documentation franaise, Paris, l 962,
baz tavsiyeler VI. Plan'da yeniden ele alnacaktr); dieri engellilikle ilgilidir (F. Bloch-Laine,
Eude du probltme gtntral de l'inadaptation des personnes handicaptes, La Documentation frana
ise, Paris, 1969, engelli kiilerle ilgili 30 Haziran 1975 tarihli yasann kkenidir). Paralanm
ailelerin sorunlanna ynelik ilgi 1976 ylnda tek ebeveyne yardmn onaylanmasna vanr. Bu
yasa, aile yardmlanndan farkl olarak "tek ebeveynli aileler"in durumunu ykmllk altna
almaktadr.
92 Lionel Stoleru, Vaincre la pauvrdt dans !es pays riches, Flammarion, Paris, 1973.
93 R Lenoir, l...es cxdus, Le Seuil, Paris, 1974.

381
k bu topluluklann koullann mmkn olduunca iyiletirmeyi ve zellik
le dlanma risklerini nlemeyi nerir. 94
Bylece, 1970'li yllann banda birbirlerini tamamlayarak her tr gven
ceyi salad iddia edilen "sosyal gvenlik-sosyal yardm" aynn iyice bula
nklar. 95 Hedef kitlelerin ve zgl politikalann eitlenmesi, devletin ge
neli kapsayan ve homojenletirici entegrasyon politikalan srdrme kapasi
tesi hakknda kuku uyandnr. Bununla birlikte, zel programlardan yarar
lanan bu topluluklann hepsi de cretliler toplumunun dinamiini izlemekte
yetersiz kalr; ya bir engelle karlarlar ya da ilerlemenin ritmine uyum sa
lama konusunda yeterli kaynaa sahip deillerdir. "Sosyal adan uyumsuz
lar" kategorisinin imesinin nedeni (Rene Lenoir'a gre 3 ya da 4 milyon! ) ,
-engellilerin, ruhsal sorunlan olanlann vb. oundan farkl olarak- modem
toplumun belirsiz kalan yeni kstlanndan hareketle yaplan karma ilemi
nin tespit ettii artk nfustur. Sosyal uyumsuzluk da Bloch-Laine raporunun
ana mefhumudur: "Bakalan gibi davranmakta eitli nedenlerle birtakm
glkler eken ocuklar, genler ya da yetikinler, paras olduklan toplu
ma uyumsuzdurlar. " 96 "ATO-drdnc dnya "nn zc yoksulluk anlay
da ayn ilevi grmektedir: Ekonomik bymenin gerisinde kalanlan sos
yal yetersizlikleriyle tanmlamak.
Ekonomik bymenin hakim olduu bir toplumda heterojenlik ilkesinin
bu ekilde bilincine vanlmas, hi kukusuz entegre edici global politikalann
gerilemesinde ve "sorunlu topluluklar"a ynelik zel programlann oalma
snda belirleyici olmutur. Fakat bu bilin, sosyal aygtn ilemesini ve ilerle
menin yaygnlamasn engellemez. Yine bu nedenle, finansman ilemlerin
deki ihtilaflara ramen, bu geliim sosyal gvenliin btn tarihini kateden
aynn temelde sorgulamaz: yani alabilecek durumda olan -ve dolaysy
la almas gereken- herkes iin alma vastasyla gvence salama ile a
lamayanlann ya da meru nedenlerle bu gereklilikten muaf tutulmu olan
larn yardma eriimi arasndaki ayrm. 97

94 l 970'li yllann banda yoksulluun yeniden keHnin btnsel balam hakknda bkz. B. Jo
ben, Le social en plan, Edilions ouvrieres, Paris, 1981.
95 E. Alphandari, Action social et aide sociale, Dalloz, Paris, 1989, zellikle s. 118 ve devam, "La
distinction de l'aide sociale et de la Securite sociale." Bu iki kmenin hudutlannda giderek da
ha ok sosyal denek ortaya kar: ulusal dayanma fonu, engelli yetikinlere yardmlar, API
(tek ebeveyn yardm). Aynca bkz. C. Guiton, N. Kerschen, "Les regles du hors-jeu", L'inserti
on en question(s), Annales de Vaucresson, no 32-33, 1990 iinde.
96 F. Bloch-Laine, Etude du probleme gtntral de l'inadaptation des pmonnes handicaptes, a.g.e., s. 111.
97 Bylece, grne ramen, API (tek ebeveyn yardm), yardma erimenin bu ok eski lt
n modem toplum koullannda yeniden yorumlayarak korur. ocuunu tek bana yetitiren
anne, alma zorunluluundan geici olarak muaf tutulmutur (bundan kast, yl boyunca
ocuuna bakmasdr). Ama ayn zamanda alma ykmll temelde korunmutur, n
k bu dnemin ardndan yeniden i bulmak zorunda kalacaktr (tabii bir i bulabilirse).

382
Yeni bir "sorunlu topluluk" profilinin ortaya k bu yapy sarstnda
sosyal dahil etme sorunu ortaya kar. Bu nemli bir yeniliktir Burada ku
sur, engel, anormallik dzleminde yeni bir kategorinin almas sz konusu
deildir. Bu yeni kitle, ne alma buyruuyla ne de sosyal yardmn sundu
u farkl zmlerle dorudan ilgilidir. Sosyal dahil etme politikalar, iin -
almak isteyen insanlar iin bile- gvence altnda olmad ve baz yaam
gzergahlarndaki tutarszlklarn bireysel uyumsuzluk unsurlarnn tesi
ne getii bu belirsiz blgede hareket edecektir. Sosyal dahil etme politikala
r bu yeni topluluklar iin yeni mdahale teknikleri yaratmak zorunda kala
caktr. Bunlar geneli kapsayan entegrasyon politikalarnn amalarnn beri
sinde kalrlar; ama yine de klasik sosyal yardmn onarc, dzeltici, destek
leyici hedefler gden zgl faaliyetlerinden de farkldrlar. Bunlar, belli bir
konjonktrde, 1970'li yllarn sonunda cretliler toplumunda alkantl bir
blge olumaya baladnda ortaya karlar. Peki ama bu sarsnty karla
yabilecek midirler?
Bugn bu tr sorulan sorarak ie balayabiliriz; nk sosyal dahil etme
politikalarnn gndeme gelmesinin zerinden imdi on be yl kadar bir s
re gemitir. Balangta bu politikalar anlk, doalama nitelikte ve geici
olma iddiasndayd. O dnemde hi kimse bunlarn kapsamn ngremez
di elbette. Fakat adm adm salamlamalan, varolu biimi olarak "geicili
e" yerleme olgusunu gzler nne serer.
Sosyal dahil etme meflmmunun ortaya kndan nce bile, en azndan
1980'li yllardan beri edindii anlam dahilinde,98 ekonomik byme yl
larnda bile silinememi eski bir kaygnn yeniden belirmesiyle yeni tema
tik olumaya balar: baz alma koullarnn prekaryalamas. 99 rnein
Agnes Pitrou, "sosyal bir vaka" haline gelmese de, hatta isiz duruma d
mese bile, en ufak bir sarsntda muhta duruma debilecek ii aileleri
nin krlganln tarif eder. 100 Fransz toplumunda varlk srdren "sefalet
adacklan"n ortadan kaldrmak iin nerilerde bulunmak zere Babakan
Rayrnond Barre tarafndan 1980'de davet edilen Gabriel Oheix, sadece yok-

98 Yanlg paymz olsa da, "dahil etme" ( insertion) terimi daha nce iki resmi metinde grlr:
1972 ylnda gen emekilerin hareketliliini kolaylaunnak iin bir "dahil etme yardm" ku
rumsallamtr ve 1975 ylnda engelli kiilerle ilgili yasann 56. maddesi "engellilerin mesle
ki alana dahil edilmesi ya da yeniden dahil edilmesi"yle ilgilidir (bkz. P. Maclouf, "L'insertion,
un nouveau concept optratoire en sciences sociales?", R. Castel, J -F. Lae, Le RMI, une dtte so
cialt, L'Hannattan, Paris, 1992 iinde). Fakat bunlar zgl teknikleri harekete geirmeyen an
lk kullanmlardr. Keza, hapishaneden kanlann "yeniden dahil edilmesi"ne yaplan ok say
da referans, eski mahkomlann normal bir yaama uyum salamasna elverili aralarla onlara
yardm etmek gerektiini sylemektedir sadece.
99 Bkz. M. Messu, "Pauvrete et exclusion en France", F.-X. Merrien, fce d la puvret, Eclitions
ouvrieres, Paris, 1994 iinde ve M. Autes, Trvil socil et puvrett, Syros, Paris, 1992.
100 Bkz. A. Pirou, La vie prtcire. Des familles fact a ltrs difficultts, CNAF, Paris, 1980.

383
sullukla deil, prekaryalamaya kar da mcadele etmek iin altm neri
sunar: Bunlardan bazlan istihdamdan yana nlemler iermektedir. 101 Ayn
balamda Valery Giscard d'Estaing'in yedi yllk iktidar dneminin ikinci ya
nsnda, byme dinamiindeki k giderek daha hissedilir hale geldiin
de genlerin ie almn kolaylatrmay amalayan ilk "istihdam paktlan"1 02
ve yoksul baz mahallelerdeki yaam iyiletirmek iin "yaam alan ve sos
yal yaam" program uygulamaya konur. 1 03 Bu inisiyatiflerin altnda ikili bir
bilinlenme yatar: ilerleme yolundaki bir toplumda yoksulluun sadece ar
kaik adacklarla temsil edilemeyecei ve istihdamla ilintili srelere de ba
l olabilecei; baz genlerin yaratt sorunlann sadece kiisel uyumsuzluk
olarak yorumlanamayaca ve istihdam durumuyla birlikte yaam koullan
n da dikkate almak gerektii. cretliler toplumunun vicdan rahatsz olma
ya balamaktadr.
Yine de sosyal dahil etme politikalannn resmi anlamda douu 1980'li
yllann bana tarihlenebilir. rapor bunlann kendine zg alan ve yn
temlerini belirtmektedir. 1 04 Nfusun belirli kategorileri, zellikle de kamu
hizmetlerinin alldk temsil ve eylem tarzlanna girmeyen genler, bu poli
tikalann kapsamna alnmtr. rnein 1981 ylnda btn bir yaz boyun
ca medyann itahla aktard bitmek bilmez kargaa gecelerinde arabala
n yakan Minguettesli genler tam olarak ne istemektedir? Grnte belir
gin hibir ey; ama ayn zamanda ok ey ifade etmektedirler. Onlar kimi za
man alsalar da alan snflann temsilcileri deillerdit; frsat bulduklann
da su ileseler de "tehlikeli snflar"n uzantlan deillerdir; gerekten "yok
sul" da deillerdir -nk ne kaderlerine boyun emilerdir ne de yardm
almaktadrlar, gn birlik ilerde almaktadrlar-; zgl bir getto kltr
n de ifade ediyor deillerdir -nk kendi ya snflarnn kltrel ve tke
timci deerlerini paylamaktadrlar-; eitim sistemine tamamen yabanc da

101 G. Oheix, Contre la precaritt et la pauvrete. Soixante propositions, Salk ve Sosyal Gvenlik Ba
kanl, Paris, ubat 198 1 .
102 tane "Barre plan" vardr. Bunlar 1 976'dan itibaren bir milyondan fazla genci ilgilendirecek
tir ve (daha o dnemde) eitim stajlan ile i yerleri iin ykmllk muafiyetlerini birletir
mektedirler. Bu inisiyatif ok sayda evrede gerek bir protestoya neden olur. Bkz. F. Piettre,
D. Schiller, La mascarade des stages Barre, Maspero, Paris, 1979.
103 Ama, "kentsel yaam erevesinin tasarlann, retim ve ynetimini daha sosyal kayglara a
maya elverili hukuksal, mali ve idari nlemlerin incelenmesi ve deneysel baz operasyonlann
balalmas"dr Qoumal Officiel, 10 Mart 1977).
104 16-18 ya arasndaki vasfsz genlerin eitimi iin B. Schwartz, L'insertion professionnelle et so
c iale des jeunes, La Documentation franaise, Paris, 1 98 1 ; dezavantajl mahallelerin rehabilitas
yonu iin H. Dubedout, Ensemble refaire la ville, La Documentation fran;aise, Paris, 1983; de
zavantajl mahallelerde sula mcadele iin G. Bonnemaison, Prtvmion, repression, solidaritt,
La Documentation franaise, Paris,1983. En dezavantajl ocuklara ynelik eitim imkinlann
oaltmak amacyla 1981 ylnda Milli Eitim Bakan Alain Savary'nin balat "ncelikli ei
tim blgeleri" de (ZEP) bu balama dahildir.

384
deillerdir -nk kt koullarda da olsa okula gitmilerdir-, vb. Gerek
ten bunlarn hibiri deillerdir ama ayn zamanda biraz bunlarn hepsidir
ler. Btn toplumsallama mercilerini sorgulamaktadrlar; ama bu mercile
rin hibiri onlara cevap veremez. Yatay bir sorun ortaya koyarlar ve bunun
entegrasyonlanyla ilgili bir sorun 105 olduu ileri srlebilir. Bu sorunun bir
ok vehesi vardr: e, yaam alanna, polis ve adalet sistemine, kamu hiz
metlerine, eitime entegrasyon... Yer sorununu, toplumda bir yer edinme so
rununu, yani hem -ve birbiriyle balantl olarak- sosyal bir dayanak hem de
sosyal bir fayda salama sorununu ortaya koyarlar.
"Bakanlklar aras misyonlar", bu meydan okumaya sosyal mdahale yn
tem ve tekniklerinin yeni bileimiyle yine yatay ve global bir cevap verirler:
Operasyonlarn belirli bir yere ynelik olmasn ve belirgin hedeflere odak
lanlmasn, konuyla ilgili hem profesyonel hem de profesyonel olmayan e
itli aktrlerin seferber edilmesini, kamusal merkez ile yerel arasnda, sosyal
alma geleneklerini zorlayan profesyonel teknikler ile eriilecek global he
defler arasnda faaliyet geleneklerini altst eden yeni ilikiler tesis edilmesi
ni ngrrler. Bu uygulamalar yeterince iyi analiz edildiinden, burada tek
rar zerinde durmaya gerek yok; 106 ve bu ereve iinde, sz konusu tamam
layc yaklamlar farkllatrmak da art deildir: Bunlar, kamu politikalar
nn yenilenmesi ynndeki ayn iradenin ifadesidirler. 107
Balangta bunlar deneysel ve geici olarak grlyorlard ve bu iddia
daydlar. tk sosyalist hkmetin balangcyla ezamanl olan bu politika
lar, o dnemde Keynesi esinli ekonomi ve istihdam politikasnn iddial he
deflerinin bir parasyd: ekonomik canlanmay beklerken, ehirlerdeki has-

105 Ele aldm konunun btminde olduu gibi burada da entegrasyon terimini, gmenlerin en
tegrasyonunu zel bir durum olarak kapsayan genel anlam iinde ele alyorum. Gen bir Ma
ripli ya da gen bir Siyahi, rklk nedeniyle, baz iverenlerin ya da ev sahiplerinin tavn nede
niyle ya da ailesinin kimi sosyal zellikleri nedeniyle "entegre olmakta" ilave gulklerle kar
laabilir. Fakat bu zellikler -aa yukan bir yzyl nce gen Bretonlar iin ya da yann yzyl
nce gen ltalyanlar iin olduu gibi- ilave engeller yaratsa da, halk snfianndan gelen genle
rin ortak sorunsalna dahildir. Etnik kkenin eklenebilecei toplumsal bakmdan dezavantajl
lanc zellikler btn ---<iuk ekonomik dzey, kltrel ve sosyal sermaye yokluu, dam
galanm yaam alan, holanlmayan yaam tarzlan, vb.- olsa da, Fransa'da etnik temelli un
daclass [sruf-alu) unsur yoktur -her halkarda, henz yoktur. Fransz banliyleri ile Ameri
ka'daki Siyah gettolan arasndaki farklar hakknda rnein bkz. L. Wacquant, "Banlieues fran
aises et ghettos noirs americains, de l'amalgame il la comparaison", M. Wievorka, Les visages
du racismc, La Decouvene, Paris,1992; ulusal bir ereve iinde gmenlerin entegrasyonun z
gl sorunlan hakknda bkz. D. Schnapper, La France de l'intgration, Gallimard, Paris, 1991.
106 Bu politikalar hakknda sentezleyici bir bak as iin bkz. J. Donzelot, P. Estebe, L'Eta anima
tcur, a.g.e.; sosyal mdahalelerin klasik biimleri karsnda bu yeni yaklamlann analizi iin
bkz. J. !on, Le ravail social a l'tprcuve du territoire, Privat, Toulouse, 1990.
107 Bunlar alanda ok sk olarak bir arada yer alrlar. "DSQ" (sosyal geliim mahalleleri) olarak s
rufiandnlm bir alanda genellikle "belediye su nleme meclisi", genlerin dahil edilmesi iin
"yerel heyet" ve "ncelikli eitim blgeleri" rejimine bal eitim kurumlan bir arada bulunur.

385
sas blgelerde iddet patlamas risklerini nleyerek (Sosyal Geliim Mahal
leleri ve Suu nleme Komiteleri) mmkn olduunca hzla ilerlemek ve i
yokluundan ziyade vasfszlk yznden "istihdam edilemez" durumdaki
bir genliin eitim ve formasyon koullann iyiletirmek (ncelikli Eitim
Blgeleri ve "Yeni Beceriler" programlan). Genlerin sosyalleme koullan
n iyiletirmek ve mesleki beceri yelpazelerini geniletmek, nlerinde ala
cak frsatlara uyum salayabilmeleri iin gereken dzeye erimelerinin zorun
lu koullann temsil etmektedir. Zorunlu, ama yeterli olmayan koullar. Bu
inisiyatiflerin gerek anlamlanna kavumasnda genel politik ve ekonomik
nlemler belirleyicidir. Bertrand Schwartz bu adan gayet aktr: "Bu faali
yetin snrlann belirlememiz gerekir nk kk yerel ekiplerin, kalabalk
bile olsalar [ ... ] genlerin mesleki, kltrel ve toplumsal sorunlarn tek ba
larna zebilecek olduklanna inanacak kadar saf deiliz." 1 08
Bu umutlar yok olduunda ve "kriz" -zlmenin tesinde- arlap yer
letiinde ne olacaktr? "Sosyal Geliim Mahalleleri" (DSQ) politikasndan
"ehir Politikas"na gei, bu dahil etme politikalarnn ortak yazgsnn ne
olabileceini gstermektedir. Saylan ok fazla olmayan ilk DSQ'lerin, hem
gl bir politik yatnn hem de teknik yenilik iradesi temelinde, belirgin bir
deneysel zellii vard. Bu politikalar blgelerin yerel potansiyellerine ve z
ynetim faaliyetlerinin geliimiyle toplumsal kimliklerin yeniden oluumu
na vurgu yaparlar. 1 09 Byle bir mesleki hareketlilik asla kmsenemez; bu
konuya geri dneceiz. Fakat en dinamik abalar, mahalleyi total bir sosyal
olgu haline getirme eilimine teslim olmu -ya da buna zorunlu kalm- gi
bidir. Daha byk bir tecrit ynndeki bu risk iki rktc soru ortaya atar:
Bu deneyimler ne lde baka balamlara aktanlabilir ve genelletirilebilir?
Her eyden te, mahalle ne bir istihdam havzas ne de kentsel mekann r
gtlenmesinin eksiksiz bir birimi olduuna gre, mahalle haricindeki para
metreler zerinde ne lde etkili olabilirler?
1988 ylnda Bakanlklar Aras ehir Heyeti'nin (DIV), ardndan da 1991
ylnda ehir Bakanl'nn kuruluuyla bu blgesel snrlamalann alma
s ynnde aba gsterildi. Bu aba, sorunlar ksmen kendi ilerine kapa
l olmalarna bal olsa da, sadece bu alanda ele alnamayacak olan ve e
hir mekan iinde yeniden dnlmeleri gereken "zor mahalleler" de
nen bu yerlerin tecridine son verme ynnde bir iradeydi. Bunlar zel
likle devletin farkl makamlarn seferber etme abasyd: ehir Bakanl-
108 B. Schwarz, L'insertion sociale et professionnelle dcs jcuncs, a.g.c. Babakan, misyon mektubun
da, "16-18 ya aralndaki genlerin asla isizlie ve fazlasyla geici ilere mahkm edilmeme
si" iin nerilerde bulunulmasn istemiti. Bu durum hikmet asndan benzer bir iyimserli
e iaret etmektedir.
109 Bkz. M.-C. Jaillet, "L'insertion par l'economie", Evaluation de la politique de la ville, c. il, ehir
Bakanl Heyeti, Paris, 1993.

386
'nn misyonu, resmi dilde en st sosyal sorun haline gelmi olan "dla
ma sorunu"nun zm hakknda kamu gcnn tm olanak)arn birle
tirmektir. "ehir szlemeleri" bu ncelikli hedef zerinden devletin ve ka
mu glerinin sorumluluuna iaret ederken, yerel kaynak ve yetkilileri i
birliine amlar.
Fakat daha nce iletme dzeyinde karlalan elikinin ayns tekrar
karmza kar. Yerleim yerleri arasnda ne kan rekabet ve verimlilik
aray balamnda, yerel sorumlular hem ekonomik haan ve yetkinlik kar
tna, hem de "dezavantajllar"n sorumluluunu stlenme kartna oynaya
bilirler mi, hatta bunu isterler mi? Bu durumda "dlanmlar"a ynelik ye
rel sosyal politika, -sorumluluk komu belediyeye atlamadnda- fazlasy
la bariz bozukluklarn ortaya kmasn engellemek iin sadece asgariyi ger
ekletirmekten ibaret, eperdeki kk abalar olarak kalr.
stihdam sz konusu olduunda bu sorun ciddiyet kazanr; yle ki, istis
nalar hari, "gerek" iletmeler bu ynde davranmaktan daha bandan be
ri uzak durmulardr. Yerel politikalar, rnein semt sakinleri iin mahalle
lerinde zel i alanlar yaratan semt ynetimleri [reji] gibi, zgn ve ilgin
eylerin gereklemesine imkan tanmtr. Fakat bunlar ok snrl kalm
tr (gnmzde yz kadar mahalle rejisi vardr) . Martine Aubry ile Michel
Praderie'nin Haziran 199 l'de hkmete sunduklar bir rapor, istihdamla il
gili atlan tm admlar deerlendirmektedir. 1 1 0 Sonu olarak bu raporda i
letmenin dahil etme dinamiine katlmas gerektii belirtilerek, bunun iin
iletme sahiplerinin yurttalk bilincine seslenilmektedir. Bu, kimseye zah
met vermeyecek bir davettir; fakat ayn yneticilere ayn zamanda her yo
lu kullanarak retkenlii artrma yetkisi de verildiinden (ki bunlara eme
iler zararna yntemler de dahildir) , bu davetin etkinliinden kuku du
yulabilir. 1 1 1
Bu politikalar tek yanl bir biimde eletirmek kukusuz haksz buluna
bilir. Etkileri kolayca "deerlendirilebilir" olmasa da, bu politikalar elbet
te birok patlamay ve birok dram nlemilerdir. Keza, kamusal faaliye
tin yeniden yaygnlamasnn deneyimlendii laboratuvarlar olarak da ilev
grmlerdir. Hatta belki de yeni bir ynetimsellik planna, merkezle yere
lin ilikilerinde yeni bir dzene, demokrasinin yenilenme kayna bulabile
cei ekilde yurttalar topluma dahil etmenin yeni biimlerine dair bir er
eve izmilerdir. 1 1 2

1 10 M. Aubry , M. Praderie, Entreprises et quariers, ehir Bakanl, Paris, 1991.


111 Bkz. M.-C. Jaille, "L'insenion par l'economie", a.g.e.
112 Bu konularda bkz. J. Donzelo, P. Estebe, L'Etat animateur, a.g.e. Bu ayn politika\ann etkisinin
daha bilinli bir deerlendirilmesi iin bkz. Ch. Bachman, N. Le Guennec, Violence urbaines,
1 945-1 992, Albin Michel, Paris, 1995.

387
Bununla birlikte blgesel politikalarn bilanosuna baktmzda, bugn
sklkla dendii gibi sosyal sorunun "yer deitirip" kent sorunu halini alma
sndan sz ederken son derece ihtiyatl davranmamz gerekmektedir. Ku
kusuz %80'i kentlemi bir toplumda, sosyal sorunlarn ou kent ereve
si iindedir. Yine kukusuz, cretlilerin durumunun ktlemesinin sonucu
olan btn sorunlar -yksek isizlik oran, prekaryaya gei, snf dayan
malarnn paralanmas ve aile, okul ve kltrel aktarm tarzlarnn k,
gelecee hakim olacak perspektif ve proje yokluu, vb.- bir araya gelip zel
likle dramatik bir ekilde belirli alanlarda somutlamtr. 1 1 3
Fakat nasl ki aceleci bir sosyoloji btn toplumu kateden bir sorun ola
rak "dlama" ve "dlananlar" zerinde odaklanyorsa, kiinin belirli bir bl
geye kapanmasn da dlanmann mekansal yansmas -ya da metaforu- yap
ma ve birini ele alrken dierini de ele aldn sanma eilimi grlmektedir.
"Sorunlann blgesel ynetimi"nden sz etmek daha doru olacaktr; ki bu ok
farkl bir meseledir. Michel Autes, blgesel politikalar ile blgesellemi po
litikalar hakl olarak birbirinden ayrmaktadr. 1 14 Bir anlamda, her politika -
zellikle ademimerkezilemeden itibaren- blgesellemitir nk yerel ola
rak bir blgeye uygulanmas gerekir. Buna karlk blgesel bir politika, so
runu bulunduu yerde ele almak iin esasen yerel kaynaklan devreye sokar.
Bunun zgnl ve ayn zamanda mulakl da buradan kaynaklanr. Ye
rel ile merkez arasndaki arasal ilikiyi paralarken, atmalar yerel dz
lemde zme giriimine indirgeme riskini de ierir. Yerel bir politikann orta
ya att sorun sadece bir lek sorunu deildir (yerel, "geni lekli" politi
kalarn srdrlemeyecei kadar "kk" kalr). Yerele odaklanm bir faali
yetin denetim altna alabilecei sorun ncelikle parametrelerin doas sorunu
dur. Global yeniden blmler gerekletirme ve temsil gc olan partner-

113 Bu kasvetli tehisleri yine de aynntlandtrmak gerekmektedir. Bir yandan, Jean-Franois Lt'
ile Numa Murard'n Argen des pauvres'da (Le Seuil, Paris, 1981) gsterdii gibi, hala ehirler
de alyor, yayor, karlkl alverite bulunuyor ve ehirlerde ak yayoruz. Dier yandan,
19. yzyldaki insanseverlerin tutumunu artran bir tavrla, birok "sosyal gzlemci" halk
pratiklerinin olumluluunu kavrayabilecek konumda deillerdir. Baz site ve banliyler, halk
mahallelerinin dengi, deyim yerindeyse, onlarn "postmodem" dengi olabilirler. Fakat, meyha
neleri, ansonlar, ak hava elenceleri ve cilveli kzlaryla, ama ayn zamanda daha az iirsel
olan sefaleti, fke ve iddetiyle birlikte, "Belle Epoque" dneminin Mt'nil-montant rnei "halk
mahallesi"nin idealletirilmi poplist imgesini bunlara yanstrsak onlar elbette tanyamayz.
Bu konuda bkz. Daniel Behar'n tezleri, "Le dt'senclavement, emre le social et le local, la Poli
tique de la Ville il l't'preuve du territoire", Evaluaion de la politique de la ville, a.g.e., c. il. Keza,
kimilerinin "ehrin krizi" diye adlandrdklar eyin bugne zg olmadn da hatrlamak ge
rekir. Byle bir "kriz"in nesnel parametrelerinin (halkn yaam alannn deer yitirmesi, an
nfus younluu, ehirde "tehlikeli snllar"n varl) bugnk kadar, hatta daha belirgin ol
duunu anlamak iin Victor Hugo'yu ya da "Belle Epoque" basnnn kk havadisler kesi
ni okumak yeter. Yeni olan ey, kukusuz ki, ok daha genel bir sosyal "krizi" tercihen blge
sel balamda ele alma eilimidir.
114 M. Autes, Travail social e pauvret, a.g.e., s. 287 ve devam.

388
lerle kolektif pazarlklar srdrme olaslna sahip deildir. 1 1 5 Blgesel bir
politika sistem mantna doru itilir: Burada ve imdi denetlenbilecek son
lu parametreler kmesinin snrlarn tespit eder ve deiim, snrlan gayet iyi
belirlenmi bu parametrelerin yeniden dengelenmesiyle mmkndr. Bu du
rumda deiim, durumu dardan yaplandran verilerin dnmnden zi
yade, sisteme ikin unsurlarn yeniden dzenlenmesinden ibarettir.
Yerel dahil etme politikalar, zellikle bunun "ehir politikas" versiyonu,
bu kapallktan kurtulmaya elbette almaktadr. Fakat her koulda, bizi bu
rada zellikle ilgilendiren istihdam sorunu asndan bakldnda, bu politi
kalar tamamen anlalr bir engele arparlar. stihdamn idaresi yerel merci
lere emanet edilmise, bunun nedeni global politikalar dzeyinde buna
zm bulanamamasdr. stihdamn idaresi bu durumda istihdam eksiklii ol
duunu unutturmaya alrken bu eksiklie dair faaliyetleri gndeme geti
rerek istihdam edilmemenin idaresi haline gelme riski tar.
Mahalle rejileri gibi snrl baarlar haricinde durum genellikle byle gibi
dir. 1988 tarihli bir rapor, "Sosyal Geliim Mahalleleri" programlarnn ou
nun ekonomik bir tasan iermediini, istihdam yaratmadklarn, isizliin
gerilemediini, hatta kimi zaman arttn saptyordu. Rapor, bu politikann
amacn daha alt dzeyde gzden geirmeye davet ediyordu: " [Bu politikalar)
isizlik ve beceri sorununu zme iddiasnda bulunamaz; sadece nfusun bir
blmnn tamamen dlanmasn nleyebilirler." 1 1 6 Elbette bu tr politika
lar isizlii engelleme gibi abartl bir gce sahip olamaz. Fakat verilen bu me
saj zmlersek -"nfusun bir blmnn tamamen dlanmasn engelle
mek"-, bunu asl anlamnn btnyle asayi ve anomi tehdidi altndaki bu
mekanlarda asgari bir iliki ve faaliyet yaratarak toplumsal kargaalarn yerin
de ynetilmesinin istendii anlalr. "En kt senaryo" politikasnn yanda
lan hari, bu abalarn nemine kimse itiraz edemez. Fakat bu uygulamalar
da "yeni bir yurttaln" ncllerini grmek iin de an iyimser olmak gere
kir. Yurttalk, sosyal faydaszlk zerinde ykselemez.1 1 7

115 Yerellik dzeyinde bile, "kullanclar"n bu dzeneklere katlmlannn yeterli olmad ortaya
kar. Ornegin, bir "Sosyal Geliim Mahalleleri" szlemesi elde etmek iin ehirlerin sundugu
dokuz dosyaya ynelik bir soruturma, sadece tek bir rnekte bir kullanc derneinin nem
li rol oynadn gstermektedir; stelik bu da belediyeye yakn bir dernektir. (bkz. M. Ragon,
"Mediation et sociee civile: l'exemple de la politique de la Ville", La fonnation de l'assentiment
dans les politiques publiques. Techniques, territoires et societts, no. 24-25, 1993).
116 F. Levy, Le dtvelopprnent social des quartiers. Bilan et perspectives, Faris, 1988. Aynca bkz. J.-M.
Delarue, Banlieues en difficultts: la reltgation, Syros, Faris, 1991, zellikle s. 40 ve devanu. Kitap
1981-1991 arasnda bu genlerin durumunun "iddetlenmesi"nden sz eder. Bu blgelerin sos
yolojik bir analizi iin bkz. F. Dubet, D. Lapeyronnie, Les quartiers d'exil, Le Seuil, Faris,1992.
117 Yerel yurtalk konusunda yaplm olann -daha dorusu, yaplamayann- daha karamsar bir
bilanosu iin bkz. C. Jacquier, "La citoyennete urbaine dans les quartiers europtens", ]. Ro
man, Ville, :xdusion, citoyennett. Enreirns de la Ville, il, Editions Esprit, Faris, 1993.

389
Asgari gelir desteine (RMI) dair yaplacak deerlendirme de ayn trden
dir. RMI, dahil etme sorunsaln genelletirir; nk gelirleri belli bir eiin
altnda olan yirmi be yan stndeki btn nfusu kapsar. Ayn zamanda,
nceki sosyal politikalar karsnda iki zelliiyle nemli bir yenilii tem
sil eder. Sosyal gvencenin uzun tarihinde ilk kez, alabilir topluluklar ile
alamayanlar arasndaki ayrm reddedilmitir: "Ya, fiziksel ya da zihin
sel durumu nedeniyle veyahut ekonominin ve istihdamn durumu nedeniy
le alamaz durumda olan herkes, uygun geim aralarn elde etme hakk
na sahiptir." 1 1 8 Bylece, eski "engellilik bilimi"nin konusu olanlar ile emek
pazarnn konusu olmas gereken herkes, ayn dzleme yerletirilir ve ayn
haklardan yararlanr hale gelir.
lkinci olarak, "uygun geim aralar" elde etme hakk, basit bir yardm
grme hakk deildir. Bu bir "dahil olma" hakkdr: "Glk iindeki ki
ilerin toplumsal ve mesleki anlamda [sisteme] dahil edilmesi ulusal bir
buyruktur." 1 1 9 Dahil etme szlemesi, bundan yararlanan kiiyi bir proje
nin gereklemesine balayan, ama ulusal topluluu da o kiinin bu proje
yi gerekletirmesine yardm etmekle ykml klan bir kaynak aktarmdr.
Bu, almas gerekirken asalak gibi yaayan "kt yoksul" eklindeki kadim
imgeyi paralama abasdr; ama ayn zamanda kendi sorumluluunu yerine
getiremeyen, bir yardmdan pasif ekilde yararlanan kii biimindeki dam
gay da silme abasdr.
Sosyal yardm anlaynda yaanan bu nemli dn1m, bahtszlk du
rumlarnn sorumluluu kendilerine isnat edilemeyecek olan bu yeni muh
ta profilinin varlnn bilincine varlmasna yol at. Dolaysyla onlar ne
tercih etmedikleri almama durumundan dolay sulayabiliriz, ne de onla
r sosyal yardmn klasik kategorilerinden birine yerletirerek iyiletirmeye
ya da rehabilite etmeye alabiliriz. Onlara toplumda "normal" bir yer bula
rak yardm etmek gerekir.1 20 Dahil etme mefhumu, bu zgn mdahale tar
zna iaret etmekte ve szleme araclyla kendi yntemini ortaya koymak
tadr: hem yardm gren kiinin hem de topluluun sorumluluunu ortaya
koyan ve bu politikadan yararlanan kiinin ortak rejime yeniden dahil olma
sn salayan bir proje oluturmak.
l l8 Asgari Gelir Destei (RMI) ile ilgili l Aralk 1988 tarihli 88-1088 no'lu yasa, Journal Officiel, 3
Aralk 1988. Bu ifade 1946 anayasasnn giri bliminden alnmadr, ama bu zamana dek hi
bir ekilde uygulanamamtr.
ll9 A.g.e.
1 20 Gerekte asgari gelir destei alan kitle heterojendir. Yeni nlem, sosyal yardmn nceki d
zenekleri tarafndan sorumluluu stlenilmeyen "drdinc dnya" trnde eski yoksulluk n
girlerini "geri almtr". Yine de, asgari gelir desteinin yerlemesinin kkenindeki seferberli
i balatan ey, 1984'ten itibaren "yeni yoksullar" diye adlandnlmaya balanan insanlann var
l, yani krizin istikrarszlatrd yeni bir muhta proHlidir (bkz. R. Castel, J.-F. l..ae, "La dia
gonale du pauvre", l RMI, une dette sociale, a.g.e.).

390
Bununla birlikte, 1988 tarihli yasann birinci maddesi temel bir mulaklk
iermektedir. "Glk iindeki kiilerin toplumsal ve mesleki a,nlamda [sis
teme) dahil edilmesi..." Toplumsal ve mesleki anlamda dahil etme mi, yoksa
toplumsal ya da mesleki anlamda dahil etme mi? Bu ifade yasa hazrlanrken
iddetli tartmalara yol amtr. 1 2 1 Fakat asgari gelir destei uygulanmasn
dan birka yl sonra mulaklk giderilir. Bu iki dahil etme tr, birbirinden
tmyle farkl iki toplumsal varolu dzlemini ilgilendirir. Mesleki anlam
da dahil etme, u ana dek entegrasyon diye adlandrdmz eye denk d
er: toplumda kendine bir yer bulmak, tm skntlar ve gvenceleriyle ye
niden cretliler arasna girmek. Buna karlk, "tmyle" toplumsal bir da
hil etme, zgn bir varolu dzlemine vararak o ana dek grlmemi bir so
runu ortaya koyar.
ncelikle niteliksel olarak, asgari gelir desteine (RMI) dair btn deer
lendirmeler (ok sayda deerlendirme vardr; hibir sosyal nleme byle bir
inceleme, soruturma ve her trden takip bolluu elik etmemitir) bu iki tr
dahil etme [politikas] arasnda tam bir aykrla tanklk eder. Birok veri
dizisini incelediimizde, asgari gelir destei alanlarn yaklak %15'inin kal
c ya da geici bir i bulduklar ileri srlebilir. 1 22 Dahas, yardm grenlerin
nemli bir ksm "istihdam teviki" [i bulamayan kiinin ie alnmas iin i
verene mali yardm yaplan szlemeler) ve staj evrelerinden geerler; bunlar
da toplam saynn yaklak %15'ini temsil eder. 1 23 Geri kalan %70'lik ksmda
genellikle tazminat alamayan isizler ve alamaz durumda olanlar vardr. 1 24
Dolaysyla asgari gelir destei kendisinden beklenen rol yerine getireme
mitir, en azndan bu projeyi savunanlarn dnd biimiyle: yani glk

121 9 Mart 1989 tarihli uygulama sirkleri, sorunu mesleki alana dahil etme ynnde zme ba
lam gzkmektedir: "Asgari Gelir Destei'nden (RMI) yararlananlann byk blm asn
dan dahil etme yntemi, az ok uzun vadeli heder olarak mesleki alana dahil etmeyi kapsar.
Gerekten de kalc bir sosyal dahil etme ve zerklik ancak byle en iyi ekilde garanti edilmi
olur." (Dayanma, Gvenlik ve Sosyal Gvence Bakanl, 9 Mart 1989 tarihli sirkler, Jour
nal Officitl, 11 Mart 1989, paragraf 2-3).
122 Bkz. P. Valereyberghe, RMI, le pari ek !'insertion, Asgari Gelir Destei Ulusal Deerlendirme Ko
misyonu raporu, La Documentation franaise, Paris, 1992, 2 cilt. CERC ("Atouts et dilTicultes
des allocataires du RMI", CERC, no. 102, La Documentation franaise, Paris, 1991) ve CRE
DOC ("Panel RMI-CREDOC, sythese des quatre vagues d'enquttes", Nisan 1992, teksir) tara
fndan iki byk ulusal soruturma yrtld. Aynca bkz. Le RMI a l'epreuve des faits, Syros,
Paris, 1991, on be idari birimde Aratrma-Deneyimleme Misyonu tarafndan sipari verilen
deerlendirmelerin aklanmas, S. Paugam, La socittt franaise et ses pauvres, l'exptrience du
RMI,, PUF, Paris 1993, S. Wuhl, Les exclus face a l'emploi, Syros, Paris, 1992.
123 Bkz. S. Paugam, "Entre l'emploi et l'assistance. Reflexion sur l'insertion professionnelle des al
locataires du RMl", Travai! et emploi, no. 55, 1993.
124 CERC'in anketinin gsterdii gibi, yardm grmekte olup bir i bulanlann ounluunun bu
nu kelimenin gerek anlamyla asgari gelir destei dzenekleriyle baarmadklann da belirt
mek gerekir. Asgari gelir destei muhtemelen onlara soluk alacak biraz ans tandndan, ken
di mesleki stratejilerini gelitirmilerdir.

391
iindeki insanlara geici bir sreyle, snrl bir yardm salayarak onlann bel
lerini dorultrnalann salamak. Fakat asgari gelir destei bir elek gibi ileme
mi olsa da, varl toplumsal onay grmeyen herkesin ebilecei, gelece
i olmayan bir giriim halini almtr. Deerlendirme raporlannn, az ok ak
terimlerle yapt saptama budur: "Asgari gelir destei, bundan yararlanan
lann yaam koullann dntrmeden, sadece biraz nefes almalann sala
yan bir oksijen maskesidir [ ... ) . Bundan yararlananlann, mevcut durumlann
deitirmeden biraz daha iyi yaamalann salar." 125 Dahas, mesleki anlam
da dahil etme szlemesinin genellikle edindii anlam konusunda u syle
nir: "Karlk mefhumu, mevcut durumda szlemenin taraf olan kiiye basit
e elik edilmesi anlamna gelebilecek bir mefhum haline gelerek zayflar." 126
Baka deyile, mesleki anlamda dahil etme projesini, yani entegrasyonu
iermeyen bir sosyal dahil etmenin anlam nedir? Srekli dahil olmaya [a
balamaya] mahkom olmak m? Peki, srekli dahil edilmeye allan kii
hakknda ne syleyebiliriz? Tamamen terk edilmemi ama etrafnda faaliyet
lerden, inisiyatif ve projelerden bir a rlerek mevcut haliyle "elik" edilen
biri. Bu noktada, baz sosyal hizmetlerde gerek bir mesleki hareketliliin
gelitii grlr. Bu abalar asla kmsenemez. Tek suu "istihdam edile
memek" olan ok saydaki yesini tamamen terk etmeye raz olmamak, bir
demokrasiye eref (ama belki de ayn zamanda vicdan azab) verir. Fakat bu
teebbslerde patetik bir yan da vardr. Bunlar, kayasn iten ama tam zirveye
eriecekken srekli geri yuvarlanan, nk kalc bir yerde sabitlemenin im
kansz olduu Sisifos'un abasn antrmaktadr. Asgari gelir destei [sis
teminin) esas baans, insanlar, dahil edilmesi gereken znelerden enteg
re edilmi znelere dntrerek kendi kendini ortadan kaldrmak olurdu.
Oysa ilk uyguland yllardan bu yana dorudan "yararlananlarn" says iki
misli artmtr ve gnmzde yaklak sekiz yz bine erimitir. lerinden
ou iin dahil etme bir evre deil, bir durum halini almtr.
Bir durum olarak dahil etme, olduka tuhaf bir sosyal yaam tarzn temsil
eder. Byle bir ihtimali ben uydurmuyorum. Asgari Gelir Destei Ulusal De
erlendirme Komisyonu raporu bunu kendi diplomatik diliyle aktarr: "Bu
faaliyetler yardm alanlarn byk blmn 'daimi-geici' bir duruma y
neltir: Dahil olma halindeki bu kiilerin stats, dlanma ile kesin olarak
dahil olma arasnda ara bir yerdir." 1 27
Daimi-geici hal, kalc olarak geici biimde alan kiinin ya da mr
boyu dahil etme projesinin konusu olan kiinin durumudur. Bu "hal"ler sa-

125 Le RMI a l'tpreuve des faits, a.g.e., s. 63.


126 A.g.e. Asgari gelir desteinde szleme mefhumunun anlam zerine sentezleyici bir dnce
iin bkz. R. ufore, "Les trois defis du RMI", Actualitt juridique, no. 10, Ekim 1989.
127 P. Valereyberghe, RMI, le pari de l'insertion, a.g.e., c. I, s. 332.
392
dece asgari gelir desteinden yararlananlann tekelinde deildir. Stajdan sta
ja dolaan, kimi zaman ufak tefek iler bulan, sonra da umuts\lzlua kaplp
dahil edilmeye aday kiinin dayanlmas g bu parkurunu terk eden gen
ler de bu durumdadr. Onlar "gerek bir i" aradklann sylerler. Bir yazar,
baz uzun sreli isizlerin durumu konusunda da "daimi-geici hal"den sz
eder. 1 28 Mahallelerde giriilen birok projenin durumu da budur. Proje y
neticileri, projeleri yaratmak, katlm mmkn klmak, yarattklan faaliyet
ler etrafnda bir zaman izelgesi oluturmak iin abalarlar. Sonuta, bun
lann abas, daha ziyade hayal krkl yaratan bir gndelik hayat katla
nlr klmak iin, burada bulunan kiilerin iinde yaad mekandan fark
l sosyallik mekanlan ina etmekten ibarettir. Peter Berger ile Thomas Luck
man'n sz daarcn kullanrsak, sosyal dahil etme projesinin "ikincil bir
sosyalleme" gerekletirmeye alt, yani bireyi "kurumsal ya da kurum
lara dayal bir alt-dnya"ya balamaya alt sylenebilir. 1 29 Fakat dahil
etme projesini destekleyen "kurumsal" uygulamalar, sradan bir hayat ya
plandran dier "alt-dnyalar"la, zellikle i dnyasyla karlatrldn
da deiken ve kesintilidir. Dahil etme politikalannn konusu olan bireyler
asndan "birincil sosyalleme", yani aile ve okul araclyla toplumun ge
nel norrnlannn iselletirilmesi de genellikle eksik olduundan, bu korun
maszlk daha da belirgindir. ikincil sosyallemeden ziyade, belki de "asos
yal-sosyallik"ten sz etmek gerekir. Benim bundan anladm, kabul grm
"kurumlar"a dahil olmayan ya da kesintili ve sorunlu bir ekilde dahil olan
ve bunlan yaayan zneleri yerekimsiz duruma yerletiren, az ok uucu
ilikisel konfigrasyonlardr. 130
Dahil etme politikalan, ilk amalan olan entegrasyona doru bu geii, ka
tlmclannn nemli bir blm iin gerekletirmekte baansz kalm g
zkmektedirler. "ister asgari gelir destei erevesinde olsun, ister formas
yon kredisi, isterse de daha genel olarak dlanma yolundaki topluluklan da
hil etme politikalan btn erevesinde olsun, dahil etme politikalan ilet
melerin insafna braklmtr." 1 3 1 Bu saptama sz konusu politikalan mah
kum etmez, nk -en azndan, iddet eylemine ve isyana geiin nlen-
128 Bkz. D. Demaziere, "La negation de l'identite des chmeurs de longue duree", Rcvue Jranaise
ek sociologie, XXXIII, 3, 1992.
129 P. Berger, T. Luckman, La consrucion sociale de la rtalit, Franszca tercme, Meridiens
Klincksieck, Paris,1989, s. 189.
130 Bu "asosyal-sosyallik" mefhumu zerine bkz. La gestion cks risques, a.g.e., Blm iV. yeler ara
sndaki iliki kltrnn zerkletii ve bu kltrn kendisinin "toplumu" oluturdugu grup
durumlannn analizinden yola karak bu mefhumu nermitim. Bu yaam dzleminin, ayn
zamanda, durumun yapsna hakim olamayan aktrlerin ilikisel bir oyuna mahkm olduklan
baz toplumsal durumlan niteleyebileceini de belirtmitim. Bu tr durumlar o zamandan beri
ogalmur.
131 S. Wuhl, us ccclus Jace i l'rnploi, a.g.t., s. 185.

393
mesi gereken daha kt durum olduu dnlrse- imdilik daha kt
sn nlemeye katkda bulunmulardr. stelik bu tr eylemlere yol am
olan ok gergin ekonomik ve toplumsal konjonktrde, tamamen entegre ol
mu insanlar bile altst olurken, daha nce kopmu olanlan ya da geldikleri
evre ve yaam koullan bakmndan korunmaszlam olanlan ortak reji
me yeniden dahil etmek zellikle gtr. Fakat bu durumda, aka sergile
diklerinden farkl bir ilevleri olduunu da eklemek gerekir. Sosyolojik yet
kinlie sahip bir ifadeyi kullanmaya cesaret edecek olursak, bunlann "enayi
kandrdklan" sylenebilir.1 32 Fransa'da l980'li yllardan itibaren piyasann
uluslaraslamasnn ve ne pahasna olursa olsun rekabet ve verimlilik ara
y nn temsil ettii "baat kstlama" y kabul etme ynnde olduka genel
bir konsenss ortaya kmtr. Bu tercih nedeniyle, nfusun baz kategori
leri kendilerini yeniden kandnlm buldular. Dahil etme politikalanna bel
balanmasnn, iletmelerin ykseliiyle ve giriimcilik ideolojisinin zaferiy
le ezamanl olarak ortaya kmas bir tesadf mdr? Byle bir "sosyal ek
sik kapatma" y ("ruhun eksiini kapatmak, ruhun gdas" anlamnda) esin
lemekte zen gsterenlerin -aa yukan tam da ekonomik zorunluluklarn
kendi yasalann dayatmasn kabul ettikleri dnemde- sosyalist hkmetler
olmas da kukusuz bir tesadf deildir. Mkemmellik aray nda, malup
yoksa galip de yoktur. Fakat demokratik ideallerini terk etmemi bir toplum
asndan malup olanlann paryalk yazgsna terk edilmemesi de hala do
ru ve basiretli bir tavr gibi gelmektedir. Dahil etme politikalannn anlam
u olabilir: konjonktr nedeniyle alamaz halde olan ama igrebilir kiiler
le ilgilenmek. Bu, bir yokluktan yola karak hedef kitlesini belirleyen klasik
sosyal yardm politikalar karsnda olduu kadar, hi ayrmsz herkese hi
tap eden entegrasyon politikalan karsnda da dahil etme politikalannn z
gnldr. Bu politikalar "ie yaramayan normaller"in balannn koptuu
ya da kopmak zere olduu toplumsal yaamn zellikle knlgan blgelerin
de faaliyet yrtr.
Sosyalleme tarzlannn ve (rnein okuldan almaya, almadan emek
lilie eklindeki) toplumsal evrelerin kesintisiz biimde birbirine balanma
sn vaat eden bir toplumsal sistemde, dahil etme [politikalanndan] sz edil
mez, bunlar zaten verilidir: Entegrasyon mefhumuyla ayn anlama gelirler. 133
132 E. Goffman, "Calmer le jobard: quelques aspects de l'adaptation a l'echec", Le parler frais
d'Erwing Goffman, Franszca tercme, Editions de Minuit, Paris, 1989 iinde. Goffman, top
lumsal oyunda, kaybedene onurlu bir k kapsn her zaman brakmak gerektiini aklar.
Malup olan, bu koullarda, tamamen prestij yitirmez ve ne kendisi ne de yandalan tamamen
kanmasa da, biinyle gzden dmemi bir "benlik temsili"ni koruyabilir. Buna karlk ye
nilenlerin tepkileri ngrlemez ve denetlenemeyebilir; ve ben de unu ekleyeceim: zellikle
bir oyuna dahil olduklann bilmiyorlarsa.
133 Buna karlk, uyumsuzluktan, majinallikten, sua eilimden vb. sz ediliyor: "Kusursuz" en
tegrasyonun etrahnda, zellikle halk evrelerinde, uyumsuz davranlann olduka geni bir ha-

394
cretliler toplumunun arklar gevediinde dahil etme mefhumu bir sorun
olarak kendini gsterirken, ayn zamanda bu sorunu zecek.bir teknoloji
de nerilir. Hem entegrasyon karsndaki mesafeyi hem de bu mesafeyi ka
patma iddiasndaki pratik dzenek byle (dahil etme olarak) adlandrr. Fa
kat cevap da iki ksma ayrlr. Dahil etme meselesine konu olan kitlenin bir
ksm ortak dzene yeniden entegre olur. Srekli serum verilen dier bir ke
sim ise, ara bir sosyal dzlemde varlk srdrrler. Bunlar, cretliler toplu
munun ufalanmasna ve gnmzde bununla mcadele etme ynndeki a
balara borlu olduumuz yeni bir staty temsil ederler.

Gelecek krizi 134


18. yzylda sylendii gibi, kark dnemler "proje yapmclar" iin bek
lenmedik frsatlar sunar. Yine de ben bir proje sunma niyetinde deilim.
Eer gelecek, senaryosunu sadece tarihin yazd bir maceraysa, byk l
de ngrlemezdir. Yarnlar tamamen mehuldr. Fakat bugnn mirasn
dan yola karak da bir eyler yapabilmeliyiz. u ana dek ele aldmz uzun
yol, ekonomik durum, baz topluluklara sunulan korumalar ve sosyal dev
letin eylem tarzlar arasndaki gl balantlar ortaya karmamz salar.
Bundan byle, gelecei ngrme iddiasnda bulunmak sama olsa da eko
nomik politika, istihdamn rgtlenmesi ve sosyal devlet mdahaleleri ko
nusunda benimsenecek (ya da tersine benimsenmeyecek) seeneklere ba
l olarak gelecei farkl bir yne sevk edecek ihtimalleri belirtmek mmkn
dr. Basitletirmek iin drt ihtimal zerinde duracam.
Birincisi, 1 970'li yllardan beri cretlilik durumunda gzlemlenen kn
devam etmesidir. Bu, piyasa hegemonyasnn dolaymsz kabulnn doru
dan sonucudur. "Eer Franszlarn %20'si Koreliler ya da Filipinliler kadar
dk vasfl ise, onlara daha fazla para demek iin hibir neden yoktur.
SMIC'i [asgari cret] kaldrmak gerekir." 1 3 5 Bu sav, Korelilere ve Filipinlile
re hakarettir. Bu yabanc igcnn byk bir blm de elbette vasfl ii,
teknisyen ve hatta en yeni teknolojiyi kullanan biliimci olarak istihdam edi
len Fransz meslektalar kadar vasfldr (ya da yaknda byle olacaktr) ve
ok daha ucuzdurlar. Onlar Fransz vatanda olan cretlilere tercih etme
mek iin hibir ekonomik neden yoktur. 1 36 Bu mantk iinde, Fransz ive-
lesi hep var oldu. Fakat bu kusurlar ve bu yasadlklar, znenin eer isterse dahil olabilmesi
verili grnd srece, uyum normunu tartma konusu etmiyordu.
134 Krzysztof Pomian'n yazsnn baln kullanyorum, "La erise de l'avenir", Le Dtba, no. 7,
Aralk 1980.
135 J. Plassard, akt. B. Perret, G. Roustang, L'tconomie conre la socittt, a.g.e., s. 104.
136 rnein d esneklie denetimsiz bavuru biiminde, kuralszlamalann vahi kullanmnn i
letmeler iin retkenlik-kart grlebilecei dorudur. Fakat azami bir verimlilii kurtarmak

395
renlerinin bakan 1983 ylnda unu ilan ediyordu: " 1983, anl Otuzlar d
neminde yasalara gemi kstlamalara kar mcadele yl, esneklik iin m
cadele yl olacakur." 1 37 Bu, bir insann iki efendiye birden hizmet edemeye
cei ve "iletmelerin rehabilitasyonu"nun btn toplumun uymas gereken
yeni kesin buyruk olduu fikrini iinde barndnr.
Bu perspektiften bakldnda, sosyal gvencelerin ou toplumsal uzla
malarn piyasa buyruklaryla uyum iinde olduu gemi dnemin miras
dr. Gnmzde bunlar yeniden canlanma dinamiini engelleyen geciktiri
ci bir etkiye sahiptir. Bu atalet etkisi gerekten nemlidir. Ronald Reagan ya
da Margaret Thatcher an-liberal bir seenei uygulamaya altklarnda,
yine de sosyal gvencelerin byk blmnn varln srdrmesine izin
vermek zorunda kalmlard.1 38 Fakat bu politikann yandalar asndan
sonularda baarsz olunmasnn iki nedeni vardr: "ayrcalklar" edinmi
toplumsal gruplarn direnleri ve aynca ok sert ve ok hzl biimde kural
szlatrmalara girimenin politik riskleri. Bylece, liberal ideologlarn teo
rik tutumlar ile bunlarn politik tercmesi arasnda nemli bir farkllk gz
lemleriz. Yine de bu an-liberalizm asndan, bunlar adm adm yok edil
mesi gereken, geride kalm bir gemiin miras olan sosyolojik arlklardr.
Fakat yasalarna tamamen bal bir toplumu ynetilemez klan bir piyasa
hubris'i [an kibir] vardr. "Piyasa, toplumun doal halidir; fakat sekinlerin
grevi onu bir kltr devleti yapmaktr. Hukuksal nolarn yokluunda,
gelimi toplumlarda da dierlerinde de piyasa vahi bir ormana dnr;
en glnn hkm gemeye balar; ayrmclk ve iddet ortaya kar." 1 39
Bu ayn zamanda Karl Polanyi'nin sanayi devriminin geliimine dair gzle
minden kard derstir. Kendi bana braklm ekonomi mantnn geli
iminin saf biimi olan "kendi kendini dzenleyen" piyasa, kesin olarak ko-
iin bunlann dengelenmesi, sosyal uyumu srdrme kaygsndan ok farkldr. Soru, rnein
u olacaktr: Mmkn olduunca daha fazla rekabet edebilir olmak iin faaliyetleri en fazla ne
kadar dsallatrabilirim? Yoksa soru, benim azami verimliliimin isizlik ve istihdamn pre
karyalarnas anlanunda bedelinin ne olduu deildir.
137 Y. Chotard, CNPF genel kuruluna rapor, Paris, 13 Ocak 1983, M.-T. Join-1.amben ve dierle
ri, Poliiques sociales, Fondation nationale des sciences politiques, Paris, 1 994. l 980'li yllarda
Frarsz patronlann esneklik adna "modemleme"yi srdnindeki sert tavr hakknda bkz.
A. Lebaube, L'emploi rn mielles, a.g.e.
138 Amerika Birleik Devletleri zerine bkz. F. Lesemann, La poliique sociale amtricaine, Syros,
Paris, 1988; Margaret Thatcher'n politikasnn ardndan Byk Britanya'nn durumu zerine
bkz. L Ville, "Grande-Bretagne: le chmage diminue, l'emploi aussi", L':xpansion'un dosyas,
no 478, 2-15 Haziran 1994.
139 A. Mine, Le nouveau Moyrn Age, Gallimard, Paris, 1993, s. 220. Michel Alberl'in analizleri (Ca
pitalisme contre capitalisme, le Seuil, Paris, 1 991) de ayn yndedir. ematik olarak, kapitaliz
min iki biimi varsa, bunun nedeni mevcut piyasann, snrlan kabul etmesi deildir. Fakat bu
piyasa farkl balamlarda, az ok gl kar-kuvvetlerle karlar: "Anglosakson" lkelerde
yulan olduka gevek braklrken, "Ren lkelerinde" ya da "Alp lkelerinde" daha gl top
lumsal dzenlemelerle kuaulmr.

396
nuursak, uygulanamaz bir eydir; nk bir toplumsal dzeni temellendir
mek iin gereken unsurlarn hibirini iermemektedir. 1 40 Halta kendisin
den nce var- olan toplumsal dzeni bile yok edebilir. 19. yzyldan itiba
ren ekonominin tahakkm toplumu tamamen yok etmediyse, bunun nede
ni ticari olmayan iki tr dzenlemeyle snrlandrlm olmasdr. Piyasa top
lumu, ncelikle geleneksel himayelerin ve "organik" dayanma biimleri
nin henz gl olduu bir toplumsal oluum iine yerletiinden evresi
ne uyum salayabilmitir: geni ve salam aile balan ve yaknlann etkin hi
maye alaryla birlikte krsal kesimin egemen olduu bir toplum. Piyasann
ortaya kndan nceki bu durum, piyasann istikrarszlatrc potansiyel
lerinin etkisini zayflatmtr; bunlarn iddetine sadece zaten akntya kapl
m (mensubiyet yitimine uram) topluluklar, yani ilk sanayi kompleksle
rinin el emeini oluturmu olan yerinden edilmi, yoksullam i gmen
ler maruz kalmtr. 1 41 lkinci olarak, bu sarsntya verilen karlk, yeni sos
yal dzenlemelerin -sosyal gvenceler, sosyal mlkiyet, sosyal haklar- olu
umu olmutur. Piyasay evcilletiren ve kapitalizmi insaniletiren ey "sos
yal'in icad"dr. 142
Gnmzde bambaka koullar iinde bulunuyoruz. 19. yzylda hala
gl olan toplumun Gemeinschaft [ topluluk) yaps adm adm and ve
gayriresmi dayanma kaynaklan genel olarak tkendi. Bunun yerini sosyal
devletin dzenledii korumalar ald ve gnmzde de esasen yerini bunlar
tutmaktadr. Bu korumalarn yaamsal nemi de buradan kaynaklanr. Bun
lann kkn kazmak, sadece az ok tartmal "sosyal kazanmlar" ortadan
kaldrmak anlamna gelmekle kalmaz, toplumsal uyumun modem biimini
de paralamak olur. Bu i uyum, geni lde sz konusu dzenlemeler ta
rafndan oluturulduundan yine bunlara baldr. Toplumun btnne pi
yasa yasalann koulsuz biimde dayatmak, sosyal sonulan ngrleme
yecek gerek bir kltrel kar-devrime denktir; nk bu, bir yzyldr in
a edilmi sosyal dzenlemenin zgl biimini paralamak olur. llerlemenin

140 K. Polanyi, La Grande Transfonnation, a.g.e.


141 Daha yaknda, 1930'lu yllardaki krizin Byk-Britanya'da ve Fransa'daki arl arasndaki
farka bakabiliriz. Bu farkllk, Byk-Britanya'nn neredeyse tamamen cretlilerden oluan ve
kentlemi bir toplum olmasyla, kaynaklann ve korumalann byk blmnn sanayi emei
ne bal olmasyla, Fransa'nn "arkaizmleri"nin ise krizin etkisini azaltmay ve kye, zanaatkar
la ve sanayi-ncesi alma biimlerine dn zmleri bulmasyla yorumlanabilir. (1930'\u
yllarda Fransa'da yaklak olarak "sadece" bir milyon isiz vard). lngiliz\erin kolektif bellein
de Byk Buhran'n yle bir ans kalmtr ki, tam istihdam iin mcadele, herkes tarafndan,
ikinci Dnya Sava sonras sosyal politikalann mutlak ncelii olarak grlmken, isizlik
riski Fransa'da -en zeki kiiler tarafndan bile- dikkate alnmamtr.
142 Polanyi'ye gre, kendi kendini dzenleyen piyasann neden olduu amazlar iki nemli tr
karla sebep olur: Demokratik olarak kalm lkelerde sosyal devletlerin oluumu, ama Al
manya'da faizm (bkz. La Grande Transfonnation, a.g.e., XX. Blm).

397
paradokslarndan biri, en "gelimi" lkelerin ayn zamanda en krlgan ya
pdaki lkeler olmasdr. Baz lkeler -rnein yeni-Peroncu Arjantin- b
yk straplar pahasna vahi kuralszlklarn etkisine maruz kald, ama g
rnte byk bir k yaamad. Kukusuz Fransa gibi bir lkenin para
lanmas iin ok daha az yeter; nk daha eski koruma biimlerine eki
lerek kendini toparlayamaz. Sosyal devletin kurduu etkileim alan, onun
sosyallik trnn baat bileeni olmutur ve bundan byle toplumla ilgili
olan her eyin iskeletini bu sosyal oluturmaktadr. Bu durumda, tarifi im
klnsz olan "daha kt" bir biimin ortaya kmas iin, tmyle piyasann
"doal yasalan"nn hakimiyetine izin vermek yeterli olacaktr; ancak bunun
bir eitler toplumu meydana getirmek iin gereken asgari koullan bile sa
layamayacan bilmek gerekir.
ikinci ihtimal, mevcut durumu istikrarl klmaya alarak bu durumu aa
yuhan olduu haliyle srdnneye almaktr. u ana dek, yirmi yldr meyda
na gelen dnmler toplumsal bir sarsntya yol amad. Hatta muhtemelen
dte olanlar kadar glendirdikleri de olmutur.1 43 Bu nedenle, ok say
da olan fakat genelde st rtl biimde yaanan kiisel dramlar ve tek tk
grlen ama zaten damgalanm evrelerle snrl kalan kimi iddet patlama
larn bir yana brakrsak, Fransa nfusunun %10'unun, %20'sinin, belki de
daha fazlasnn sosyal ilevsizliinin telafi edilebilir olduu dnlebilir.
Dolaysyla, sorun oluturan durumlarn idaresini iyiletirmek de mm
kndr. Bunlarn sorumluluunu stlenmeye devlet zaten hazrdr. 1992 y
lnda 1 milyon 940 bin kii, birok istihdam teviki dzeneine girip km
tr . 1 44 Dahil etme politikalarnn snrlarn, ayn zamanda da becerisini da
ha nce vurguladk. Mevcut durumun kontrolden kma risklerini denetle
mede devlet henz btn kapasitesini kullanmamtr. Mdahale tarzn te
melde deitirmeden daha baarl olmas mmkndr. rnein asgari gelir
destei biraz daha yksek olabilir ve sosyal dahil etme politikasnn farkl ak
trlerini daha gl biimde seferber edebilmek iin ilave abalar gsterile
bilir. ehir ve istihdam politikalar, genlere ya da isizlere destek olma gibi
konularda da ayns yaplabilir. Sosyal devletin, 1 1 ile 13 milyon kiinin nis
pi ya da mutlak yoksullua dmemesi iin yardmda bulunduunu hatrla
mak gerekir. 145 Fakat devletin rol sosyal yardm datmaya indirgenemez.

143 1980'1i yllarda gayrimenkul malvarhklannn ve mali sermayenin karlan ve yksek cretler ar
t gsterirken, zorunlu kesinilerin hz azald. Gelirlerin pek eliaf olmadg bu blgede an
zenginleen nfusun orann saptamak gtr; fakat st dzey gelirlerin yaklak %10'unu te
vik etmi olmaldr. Tersine, en yoksul ailelerin %10'unun gelir pay 1979-1984 arasnda %15
azalmtr. (bkz. CERC raporu, Lcs Franais et lrurs revenus, le tournant ks anntes quatre-vingt,
La Documentation franai.se, Paris, 1989)
144 M. Lallemen, "L'Etat el l'emploi", B. Eme,j.-L. Laville. Cohtsion sociale et rnploi, a.g.e.
145 Bkz. "Precarite et risques d'exclusion en France", CERC, no. 109, a.g.e.

398
Kamu hizmetlerinin potansiyelleri "dlamaya kar mcadele" edecek kadar
byktr; fakat bunlar hala byk lde tam kapasite kullanlmamaktadr.
Devlet, yerel dzeyde yapm, nakliye ve iletiim, mimari ve ehircilik yne
timleri, polis, milli eitim, sosyal hizmet personelleri gibi ok sayda, eit
li ve kimi zaman gl hizmet kurumlanna ve personele sahiptir. Kimi ma
hallelerde karlalan glklerin nemli nedenlerinden biri, kamu hizmet
lerinin zayflna baldr. Bunlar, sorunlu blgelerde pozitif aynmclk po
litikasna daha ak bir ekilde giriebilirler; bu ihtimal zaten yazl belgeler
de ngrlmtr. 1 46 Devlet, abartl olmayacak bir bedelle, sosyal ahengin
garantr roln glendirebilir. 147 Nihayet, ehir politikasnda ne yaplma
s ngrlse de, bu nlemlere ahenk kazandrabilmek iin yerel dzeyde b
tn bu nlemleri sk skya koordine etmek arttr.
Byle bir "lml" seenek mantksz deildir. Aynca bunun iki versiyonu
vardr. iyimser versiyona gre, sanayi-sonras toplumun istikrarllamasn
da beraberinde getirecek yeni dzenleme sisteminin canlanmasn ve/veya
salamlamasn beklerken, birka yl ya da birka on yl hesaba katmak ge
rektii dnlebilir. Daha mstehzi dier versiyona gre, bir toplumun bir
miktar insan kendi kaderiyle ba baa brakmay kabul ederek refaha erie
bilmesi utan verici deildir. 148 Fakat "kriz"in politik idaresinde u ana dek
baskn km bu skOnet hali, ksmi statkoyu uzun sre devam ettirebilme
ansndan kuku duymamza neden olacak koula dayanr.
tk olarak, mevcut durumun iyilemesi, srmesi ya da ok fazla d gs
termemesi gerekir: Emek piyasasnn uluslararas dzeyde yer deitirme sre
ci denetlenebilmelidir; geersiz i kategorilerinden yeni ve retken ilere do-

146 "Eriim ve uygulamada eitlik ilkesi, ekonomik ve sosyal eitsizliklerle mcadele amacyla
kamu hizmetinin eylem tarzlann farkhlarmasn engellemez. ihtiyalara verilen cevaplar,
mekan ve zaman iinde farkllaabilir ve kullanclann durumlanndaki eitlilie uyarlanabilir
olmaldr." (Kamu ilevi ve idarenin Modernletirilmesi Bakanl. Kamu ilev ve idaresinin ge
nel ynetimi, Paris, 1 8 Mart 1992, s. 4.)
147 Sosyal sorunu ehir sorununa "ama" ynnde sklkla rastlanan eilimin, devletin iletme
dzeyinde kendi personeline sahip deilken (i mfeileri sonradan mdahale ve kontrol ro
lyle snrldr ve "istihdam politikalan" dardan yasa yapmaktadr), kamu hizmetleri aracl
yla devletin yerel dzeyde gl biimde var olmasna bal olduu hipotezi ileri srlebi
lir. istihdam sorununun yerel dzeyde ele alnabileceini sanmak bir yanlsama olsa da, yerel
lik sorununu bylece alma sorunundan ziyade ikidann yetki sorunu olarak dnmek da
ha kolay olur.
148 Eer bu ikinci versiyon baskn karsa -gnmzdeki durum srerse en muhtemel hipotez bu
dur-, "dahil eme poliikalan karmakur, masrafldr ve sonulan tesadfe kalmr; en muh
ta olanlara asgari bir geim imkan salamak yeterli olur" eklindeki bir akl yrtme adna
sosyal politikalann giderek daha fazla yardm ynnde dnmesi muhtemeldir. Asgari gelir
destei basite asgari bir cret halini alr ve ehir politikas da aka gvenliki bir nitelik edi
nir. Bu, pazara tam bir hareket serbestisi brakmak iin 1 974 ylnda Lionel Stoleru'nn savun
dugu liberal "Ozm"dr. Ayn zamanda ikili toplumun varlnn ve kurumsallamasnn da
aka kabul olacakr.

399
ru el emeinin makul biimde "ak" salanabilmelidir; alma koullannn
eretilemesi birok ie asgari bir koruma salamay imkansz klacak denli be
lirginlemeye devam etmemelidir, vb. Bu ihtimaller karsnda, gnmzde el
bette hi kimse u ya da bu ynde mutlak bir i gvencesine sahip olamaz. Fa
kat her koulda, bizi yeniden ilk seenee, Alain Minc'in szn ettii o "vah
i ormana" geri dne yneltecek, denetlenemeyen bir k riski gldr.
Ayn zamanda, krizin asgari idaresini baarmak [kriz] kurbanlannn mev
cut duruma maruz kalmaya rza gstereceklerini varsayar. Byle bir tahmin
de sama deildir. Aksine, ii hareketinin tarihi, gnmzde giderek iyice
den cretli emek durumunun genellikle pasif bir ekilde kabulndeki a
rtcl anlamay salar. Toplumsal bir muhalefet ve dnm gcnn
oluumu, en azndan koulun bir araya gelmesini gerektirir: ortak koul
lar etrafnda yaplandnlm bir rgtlenme, alternatif bir toplum projesine
sahip olmak ve toplumun ileyii asndan vazgeilmez olunduu duygusu.
Toplumsal tarih bir yzyl akn sredir ii sorunu etrafnda dnp dur
musa, ii hareketi bu koulu yerine getirdii iindir: Kendi militanlan
ve aygtlar vard, bir gelecek projesi tayordu 149 ve sanayi toplumunda top
lumsal servetin temel reticisiydi. Gnmzn "fazlalktan" bu zelliklerin
hibirini tamaz. Atomize haldedirler, mevcut toplumda biraz daha iyi bir
yer igal eunekten baka umut besleyemezler ve toplumsal bakmdan fayda
szdrlar. Dolaysyla, sizler Sendikas gibi aznlk militan gruplann abala
rna ramen, 1 50 bu bir dizi heterojen durumun zerk bit toplumsal hareket
dourabilmesi imkan dahilinde deildir.
Fakat rgtl hak talebi, tek muhalefet biimi deildir. Anomi idde
ti kkrtr. Genellikle projeden yoksun, hem ykc hem de kendi kendini
yok edici, dahas, pazarlk edecek hibir ey olmadndan denetlenmesi da
ha g bir iddettir bu. Bu tr iddet potansiyelleri zaten vardr; fakat eyle
me getiklerinde ou zaman bizzat yaratclanna kar dnerler (bkz. ban
liylerde uyuturucu sorunu) ya da muhta durumda olanlara kstaha ge
len bir zenginliin kimi dsal iaretlerine ynelirler (ilenen sular, sper
market yamalama, arabalann gsterili bir ekilde imhas gibi). Fakat zel
likle durum ciddileirse ya da sadece "varln srdrrse", bu tr gsteri
lerin hogrlemeyecek noktaya gelecek kadar oalmayacan, bir "Byk
Akam"a deilse de, dnyann sefaletindeki umutsuzluun gizli yzn gs-

149 Hatta toplumsal rgtlenmeye dair biri "devrimci" dieri "reformist" iki proje tayordu ve her
birinin kendi deikenleri vard. Bu ikilik, bunlara bal rgtlenmeler arasndaki rekabetle bir
likte, kukusuz ki ii hareketinin yenilgisinin temel nedenlerinden biri olmutur. Bununla bir
likte, bu akmlar byk "ii zaferleri" dnemlerinde ayn ynde hareket etmilerdir.
150 1982 ylnda kurulan isizler Sendikas zerine bkz. Partage (aylk dergi). Bu dergi, ayn za
manda istihdam ve isizlik sorunlan zerine, bunlann neden olduu tanmalar ve mevcut du
ruma alternatif araylan zerine en iyi bilgi kaynaklanndan biridir.

400
terecei birok mavi geceye varmayacan kimse syleyebilir? Bu durum
da, demokratik bir toplum bu kargaaya kar koyma gereklilii iinde ken
dini tamamen aresiz ya da itibarn yitirmi halde bulur. Gerekten de bas
kdan ya da gettolara kapanmadan baka mmkn hibir cevap bulunamaz.
nc bir dnce tarz da vardr, ki bence bu en ciddisidir ve mevcut
durumun srmesini da hakl gsterilemez klar. Bu oyunda ustaca galip ge
lenler ile malup olanlar arasna bir gvenlik kordonu ekmek imkanszdr
ve bunun temel bir nedeni vardr: Bu sadece bir "in"ler ve "out"lar durumu
deildir; ayn kme iinde bir arada var olan ve birbirlerine "bulaan" ko
numlarn sreklilii sz konusudur. Papaz Messonnier, geen yzyln orta
snda "yoksullama kangreni"ni tehir ederken, sadece halka ynelik bir k
mseme ifade etmiyordu. Eer genellemi sefalet sorunu 19. yzyln yz
leilmesi gereken sosyal sorunu olmusa, bunun nedeni "kangren" ve istik
rarszlama riskinin eperden merkeze bir bumerang etkisiyle btn toplu
mu ilgilendiren bir sorun olmasyd.
Bugn "dlama"nn durumu da ayndr ve bu nedenle bu terimi son de
rece zenle kullanmak gerekir. Bunun zerinde son bir kez daha duracam:
Dlama, toplumsal iliki yokluu deildir; bir btn olarak ele alnan zel
toplumsal ilikiler toplamdr. Kimse toplumun dnda deildir, ama toplu
mun merkeziyle ilikileri az ok gergin olan konumlar btn vardr: Uzun
sreli isizlie dm eski alanlar, i bulamayan genler, dzgn eitim
alamam, dzgn bir evi olmayan, salk sorunlar zlmemi, sayg gr
meyen topluluklar. .. Bu durumlar ile rnein, hala alan ama bir sonraki
ay iten atlabilecek, daha iyi koullarda ikamet eden ama senetlerini de
mezlerse evlerinden kap dar edilebilecek, bilinli olarak renim gren
ama bitirememe riski olduunu bilen korunmasz kesimlerin biraz daha az
anssz durumlar arasnda hibir aynn izgisi yoktur. "Dlananlar" genel
likle "bak srt" bir durumda olan ve nihayetinde dm haldeki korun
maszlardr. Fakat bu korunmaszlk blgesi ile entegrasyon blgesi arasn
da bir dolam vardr; istikrarl konumda olanlarn istikrarszlamas, pre
karya durumuna den vasfl emekiler, kendilerini isiz konumda bulabi
lecek kabul grm kadrolar da mevcuttur. Toplumsal yapy kateden ok
dalgas merkezden balar. rnein iletmelerin esneklik politikas tercihinde
"dlananlar"n -durumlarnn bunun somut sonucu olmas dnda- bir pa
y yoktur. Kendilerini mensubiyet yitimine uram halde bulurlar ve bu ni
teleme onlara dlanm nitelemesinden daha uygundur: Balan kopmutur,
fakat merkeze baml kalrlar; ki bu merkezin varl toplumun btn a
sndan hibir zaman imdiki kadar bariz olmamtr. Bu nedenle baz birey
lerin ve baz gruplarn deersizlemesiyle ortaya kan sorunun herkesi ilgi
lendirdiini sylemek, sadece mulak bir ahlaki dayanmaya an yapmak
401
deildir; bu, ayn dinamiin -cretliler toplumunun sarslmasnn- kapsad
konumlann birbirine bal olduunu saptamak anlamna gelir.
Byle bir srekliliin bilincine varlmas giderek yaygnlamaktadr. 1 5 1
Aralk l 993'te, La Rue dergisi "Dlanmayla yz yze olan Franszlar" zeri
ne bir CSA soruturmas yaymlamt. 1 52 Kukusuz soruturmalan ihtiyatla
karlamak gerekir; zellikle de bu kadar belirsiz bir tema zerineyseler. Bu
nunla birlikte bu soruturmann sonulan sarsc olmutur. Sanki her grup
peinden kotuu nesnel riskleri iselletirmi gibidir: iiler ve memur
lar orta dzeydeki mesleklerden ve kadrolardan daha kaygldr ve zellik
le on sekiz ile yirmi drt ya arasndakilerin %69'u dlanmadan ekinirken,
altm be yan zerindekilerin sadece %28'i bundan ekinmektedir (buna
karlk, bunlann %66's bir yaknlarnn bana bu durumun gelmesinden
ekinmektedir). "Gelecek krizi" de kukusuz budur; yallarn genlere k
yasla gelecekten daha emin olduklar bir toplumdur. Ve gerekten de yal
lar, cretliler toplumunun yaratt korumalardan daha fazla yararlanmak
tayken, genler ilerleme vaadinin tutulmayacan bilmektedirler. Bu rakam
lar kayg verici bir paradoksu ortaya koymaktadr. Zaten i hayatnn dnda
olanlar hala alanlardan daha gvencededirler ve zellikle mesleki yaama
girmeye hazrlananlar en derin huzursuzluu ifade etmektedir. 1994 ilkba
hannda CIP'e [26 ya alt genlere ynelik mesleki uyumlandrma szleme
si] tepkiler ("gen SMIC' [ "genlere ynelik asgari cret" ] ) bu izlenimleri
glendirmektedir. Bu cretliler toplumunu, bu topluma katlamama riskiy
le kar karya olduklarnn aniden bilincine varan bu genlerin isyanndan
daha onurlandrc bir ey olamaz. Bu tepkinin asl anlaml yan, esasen nis
peten ayrcalkl ya da en azndan okul baarlann ve alma yoluyla enteg
re olma zlemini dllendiren toplumsal bir ykseliin yollann takip ede
bilecek genlerin tepkisi olmasyd. cretliler toplumunun deerlerine kat
lm -"hep daha fazla"nn demagojik bir eletirisinin inandrmak istedii gi
bi- sadece "ayncalklar"n savunulmas deildir. 1 53 Bu, daha ziyade, "hep da
ha az"dan ekinmektir ve bu kaygy tayanlann genler olmas tesadf de
ildir. "Savatan beri ilk kez yeni bir kuak mesleki ilerleme koullarnn ilk
evrede istihdam asndan, ama ayn zamanda bir ie sahip olmay baard
nda ise cret bakmndan ktletiini grd." 1 54

151 Medyada ve politik sylemde geni lde yank bulan bu bilinlenmenin aniden yaygnlama
s 1992 sonu ile 1993 bana tarihlenebilir. Bu kukusuz Ekim l 992'de eriilen 3 milyon isizin
yaratt psikolojik eiin ve de byk oranda, isizlik sorununu zme konusunda kendisine
atfedilen kapasite nedeniyle 1981 ylnda buna yol am olan sosyalist ikidann bilanosu ze
rine tartrnalann bir etkisidir.
152 "Exclusion, la grande peur", u Rue, no. 2, Aralk 1993.
1 53 F. de Closets, Toujours plus!, Paris, Grasset, 1982.
1 54 N. Questiaux, CERC raporunun sonucu, l.Ls Franais et leurs revenus, a.g.e.
402
18. yzyln ikinci yarsndaki toplumsal kargaay sonradan ifade eden
(Fransz Devrimi'nin grlmemi altst olularnn arefesiydi, ama elbet
te o an kimse bunu bilmiyordu) Paul Valery, "Toplumsal bnye kendi ya
rnn yava yava yitiriyor" der. 1 55 Belki de toplumumuz kendi yarnn yi
tirmek zeredir. Sadece yirmi, otuz yldr topraa gmlm olan mutlu ya
rnlar deil, az ok ngrlebilecek gelecek tasarm da yitmektedir. Bu du
rum, tehdidi en keskin biimde hissediyor olsa da elbette sadece genlii il
gilendirmez. Daha genel olarak, gelecek duygusunu yitirmek, yarn bugn
den daha iyi klacak kmlatif stratejiler gerekletirmeyi mmkn klacak
dayanan paralandn grmektir.
nc seenek, emein merkezi konumunu yitirdiini ve cretliliin de deer
sizletiini kabul eder ve bunlara kaamak yollar, dnleyici teebbsler ya da
alternatifler bulmaya alr. Kukusuz, mevcut duruma dair her eyi eletir
mek gerekmez. Yeni mesleki yollar ylesine atipik gzkr ki, sanayi toplu
munun sk skya vurgulanm ritimleriyle -okul eitimi, ardndan raklk,
evlilik ve srekli bir meslek yaamna krk yllna girmek, ardndan da k
sa bir emeklilik- tezat oluturur. Bu gemite kalm bir modeldir; fakat bun
dan ikayet mi etmeliyiz? ("Metro-i-uyku" tarz bir yaam biimine ynelik
pek de eski olmayan itirazlar hatrlayalm.) Mevcut glkleri, tek sorumlu
su "kriz" olmayan derin bir toplumsal dnmn iaretleri olarak okuma
mz da gerekmiyor mu? Daha geni kltrel dnmler, genliin toplum
sallamasn etkiledi ve yaam dnglerinin birbirlerine geleneksel balan
n sarst. Toplumsal zamansalln tm rgtlenii altst oldu ve bireyin hem
ailevi hem de toplumsal farkl rollere entegrasyonunu salayan dzenlemeler
iyice esnekleti.1 56 Her yerde anominin iaretlerini grmek yerine, toplumu
daha esnek, kurumlan daha az donuk ve i rgtlenmesini daha az kat klan
kltrel mutasyonlar nasl tanyacamz da renmemiz gerekir. Hareket
lilik mutlaka prekaryalama demek deildir. Sk sk i deitirmelerle nitele
nen btn mesleki gzergah deiimlerinin, emek pazarnn ykmnn sonu
cu olan bu prekaryalarna durumuna indirgenemeyeceini de grmemiz ge
rekir. Kendi yollarn arayan ve otuzlu yalarna gelip de istikrara kavuma
dan nce -duygusal dzlemde de yaptklar gibi- deneyim yaayan genler de
sz konusu olabilir. 1 57 Gelecee en iyimser gzlerle bakanlar, "emek bitti! "
(ya da bitmesine ramak kald) iddiasnda bulunuyorlar ve bugn yeniden icat
edilen eyi karmamak iin baka yerlere bakmann tam zamandr.

155 P. Valery, "Montesquieu", Tableau de la litttraturefranaise, c. ll, Gallimard, Paris, 1939, s. 227.
1 56 Bkz. M. Bessin, "Cours de vie et flexibilite temporelle", Sosyoloji doktora tezi, Paris Vlll ni
versitesi, Paris, 1993.
1 57 C.-Nicole-Drancourt, Le labyrinthe de l'insertion, La Documentaion franaise, Paris, 199 l ve
ayn yazardan "L'idee de precarite revisitee", Travail et rnploi, no. 52, 1992.

403
Bununla birlikte, bu yeni konjonktrle baa kabilmek iin seferber edile
bilecek kaynaklar somut olarak nelerdir? ncelikle, cretliler toplumu mo
delinden ve onun "katlklan"ndan kurtulmay kabul edersek olas birok
baka iin ortaya kaca sylenebilir. rnein kiiye zel yardm hizmetle
ri, yallann ve ocuklann bakm, ev ii yardmlan, her trden bakm hiz
metleri vardr. Bununla birlikte, iki saptamada bulunmak gerekir.
llk olarak, bu faaliyetleri sistematik olarak ie dntrmeye girimek,
toplumun genel olarak "metalamasn" tevik etmek anlamna gelir ki bu
Karl Polanyi'nin "kendi kendini dzenleyen pazar" eletirisiyle tehir ettii
eyin bile tesine uzanr. Topra ve emei metalatrmann toplumsal a
dan derinden istikrarszlatnc sonulan olmutur. Fakat 19. yzylda ka
pitalizm, benim yaknlann himayesi diye adlandrdm eyden kaynakla
nan btn bir uygulamalar dizisine sayg gstermiti; daha dorusu bunla
n tamamen kendine eklemlememiti. Yine de "istihdam patlamas" zerine
iyimser sylemin, sosyal devlete kar derece eletirel bir dnce ailesin
den destek grdn saptamak ilgin olacaktr: Bu dnce, sosyal devle
tin kendisinden nceki dayanma biimlerini paralayan brokratik mda
haleleri ve genel dzenlemelerini eletirir. Peki ama burada yaknlk iliki
lerini savunmak adna, dzenlemelerin egemenlii yerine meta egemenlii
ni mi geirmek ve her insani ilikiyi (belki aile erevesindeki ilikiler hari)
paraya evrilebilir bir iliki haline getirmek mi istiyoruz?
ikinci saptama: "Yaknlk hizmetleri"nden ve "kiiye z'el yardmlar"dan
sz edildiinde, tamamen heterojen bilgi ve yetenekleri harekete geiren bu
lank bir kmeye gnderme yaplmaktadr. Kiiye zel hizmetler sz konusu
olduunda, en azndan iki byk tr ayrt edilebilir. Bunlardan bazlan Er
ving Goffman'n "telafi hizmetleri" diye adlandrd eyden kaynaklanr. 1 58
"Bakasna mdahale"nin bu biimleri, fazlasyla ya da nispeten karmak
teknik bir yeterlilikle donanm uzmanlann iidir. 1 59 Esasen tbbi, toplum
sal, mediko-sosyal meslekler sz konusudur (buna avukatlar, mimarlar ve
her trden danmanlar da eklenebilir) . Birok nedenle ve zellikle maliyet
leri nedeniyle, bu hizmetlerin yaygnlamas snrl olacaktr: Toplumsal tec
rit durumundaki herkese bir psikanalist salayamayz. Buna karlk, bam
baka trde bir kiisel yardm sz konusudur ki, ehirleme, aile ilikileri
nin ekirdek aile etrafnda skp kalmas, i rgtlenmesinin kstlamalan
gibi eylerin sonucu olarak gayriresmi yardmlama biimlerinin paralan
masyla buna ihtiya artar. An alan yneticlerin kpeini gezdirecek za
man yoktur ve komulanyla hi ilikisi olmadndan bu hizmeti onlardan

158 E. Goffman, Asiles, a.g.e., IV. Blm.


159 "Bakasna mdahale" alannn analizi iin bkz. A. Ogien, Le raisonnement psychiatrique, Meri
diens-Klincksieck, Paris, 1990.

404
talep edemez. Yemek yapmay da bilmiyor olabilir ve kendine pizza syler...
Burada gerekten de "istihdam patlamas" sz konusu olabilir; Baha doru
su, aslnda ev ii dzendeki hizmetlerin finansman kapsamnda alt-iler sz
konusudur. Andre Gorz bu alma ilikilerinin, kiileri "yeni-hizmeti" ha
line getiren klece trdeki bir bamllktan ayn dnlemeyeceini gayet
iyi gstermitir. 160 Sadece dk vasfl ve dk cretli olduklanndan deil,
yerine getirilecek iin z, nesnellemi ve kurumsallam sosyal bir hizmet
ilikisinin yerini devrald iin bu byledir. Modem cretlilik ilikisinin be
risindeyiz; ve hatta -mevcut partnerler kar antagonizmalanyla yaplanm
gruplara mensup olduundan- sanayilemenin bandaki biimin de beri
sindeyiz. Bu nl "yaknlk hizmetleri", patemalist bir yeni-insanseverlik ile
emek smrsnn postmodem biimleri arasnda gidip gelme riski tar;
bu sayede hali vakti yerinde olanlar, rnein vergi indirimleriyle finanse edi
len "kiisel hizmetler" satn alrlar.
Kukusuz ki, yaratlabilen btn hizmetler bu yeni-hizmetilik biimleri
ne indirgenemez. Jean-Louis Laville bu hizmetlere dair ok geni yelpazeyi
ortaya koyar. 161 Fakat bunlar ksmi yardm ve ksmi gnlllk tarzlann
dan ayrma abasyla, pek az sayda iin hem yeniliki hem de ileri grl
olduunu gsterir. Gerekten de hem parasal hem de parasal olmayan kay
naklan seferber etmeye, kamusal alan ile zel alan, kiisel yatnmlar ile ge
nel dzenlemeleri eklemlemeye abalayan hizmetler mmkn olabilir. Fa
kat toplumsal olarak bunlar pek grnr deildir ve deneysel aamay geri
de braktklan sylenemez. Bir "dayanma ekonomisi"ni 1 62 tevik etme, ya
ni istihdam sorununu toplumsal uyum sorunuyla birletirme, kiiler ve fa
aliyetler arasnda balar kurma ynndeki bu kayg gayet saygndr. Fakat
mevcut durumda, bir politika beyanndan ziyade niyet bildirimi sz konu
sudur. Ayn zamanda, normal istihdam ile yardm arasnda, toplumsal dahil
etme ile mesleki yeniden vasflanma arasnda, ticari sektr ile kamu sektr
arasnda bir "nc sektr" vardr ki bu, kimi zaman "sosyal ekonomi" di
ye adlandnlr. 163 Bu faaliyetler, zellikle de isizliin "sosyal olarak" ele al
nyla giderek yaygnlamaktadr. Burada, asl hedefin istihdama geri d
n m yoksa tam da alma ile yardm arasnda "ara" konumdaki bir du
rumun yerlemesi mi olduuna karar vermek genellikle gtr. 1993 ylnda
400 binden fazla kiiyi ilgilendiren ve klasik emek pazanndan bamsz bir
160 Bkz. A. Gorz, Lcs mttamorphosts du travail, a.g.t., s. 212 ve devam.
161 J.-L. Laville, L:s services de proximitt rn Europe, Syros, Paris,1992; aynca bkz. B. Eme,J-L. La
ville, Cohtsion socialt et rnploi, Desclte de Brouwer, Paris, 1994,J.-L. Laville'in "Services, emp
loi et socialisation" ve B. Eme'nin "Insenion et tconomie solidaire" yazlan.
162 Bkz. J.-B. de Foucault, "Perspectives de l'tconomie solidaire" ,J.-L. Laville, B. Eme, Cohtsion so
ciale et rnploi, a.g.e. ve B. Eme, "Insenion et economie solidaire", a.g.e.
163 Bkz. F. Bailleau, Le travail social et la erise, IRESCO, Paris, 1987.

405
alanda zerkleme eilimi tayan bu faaliyetler, bir felaket konjonktrnde
yararllk gsterirler. 164 Bununla birlikte, bunlara "istihdam politikalar" de
mek ancak bir rtmece olacaktr.
Dolaysyla, umulmadk "istihdam patlamalar" olmad sylenemez.
Fakat eer mevcut kriz, istihdam araclyla entegrasyon krizi ise, bu
"patlamalar"n vahi smrs bu krizi zemeyecek, hatta iddetlendire
cektir. 165 Eer istihdam, hizmetlerin "metalamas"na indirgenirse cretliler
toplumunu oluturan ve bir dayanma toplumu yaratmak iin her zaman
gerekli olan kalc konumlara ne olacaktr? Bebek bakclar, McDonald's'lar
da alanlar ya da spermarketlerdeki paketlemeciler bir "toplum" olutu
rur mu? Bunu sz konusu ilerde alan insanlar iin kmsemeden sy
lemek mmkndr. Fakat tersine, istihdam kiinin haysiyetinin temel ek
seni haline getiren koullan sorgulanmak da mmkndr. "Herkesin alt
" toplum, yine de herkesin haysiyet kazand toplum deildir; keza Ame
rika Birleik Devletleri'nin kendi istihdam sorununu zme tarz ille de takip
edilmesi gereken bir rnek deildir. 1980- 1986 arasnda Amerika Birleik
Devletleri'nde yaratlan 8 milyon istihdamn yans, sanayi cretlerinin orta
lamasndan %60 daha az cret almaktadr; 166 ve statsz emekilerin oal
mas, ehirlerdeki iddet olaylan, su ileme ve uyuturucu kullanm oran
lan ve toplum bnyesinden tamamen kopmu, sefil ve sapkn gerek bir un
derclass'n [snf-alt] ortaya kmas gibi toplumsal ayrmann bu ciddi ia
retleriyle mcadele etmede hibir ie yaramamtr. 167
lki saptama, ynelimi deitirmeden bu deerlendirmeleri ayrntlandrma
ya davet eder. Mevcut teknolojik dnmler, vasfl ve st dzey vasfl a
lanlar gerektirmektedir. "Sanayi sonras toplum", biliim, salk, eitim gi
bi, maddi rnlerden ziyade sembolik mallar datan ve yksek profesyonel
yetenekleri seferber eden yeni sanayilerin baatlyla tanmlanmtr. 1 68 Fa
kat burada bizi ilgilendiren bak asndan baktmzda, btn sorun ba-
164 Bkz. M. Elbaum, "Pour une autre politique de traiement du chmage", Espri!, Austos-Eyll
1994.
165 Yirmi y l nce yolculuk eden biri karlat tezad grnce akna dnebilirdi. "ileri" lkeler
de, zellikle de Amerika Birleik Devletleri'nde ev ii hizmetler ok ender ve pahalyd; bunlann
yerini uzun sredir kk ev aletleri almt. Tersine, daha az "gelimi" lkelerde ev hizmetleri
bol ve neredeyse bedavayd. Yine tarihsel adan, hizmetilik 19. yzyla dek yaygnd. 19. yz
ylda ehirlerdeki nfusun yaklak % 10'unu temsil ediyordu. Daha sonra ise yksek sosyetenin
neredeyse bir ayncalgna dnt. Gnmzde bu tr hizmetlerin oalmasnn "gelimi" top
lumlann "nc dnyalamas"nn bir iareti olup olmadn kendimize sorabiliriz.
166 P. Delmas, Le matrt dts horloges, Odile Jacob, Paris, 1991, s. 68.
167 Undtrclass [snf-alt) mefhumu zerine bkz. E. R. Ricketts, 1. Sawill, "Ddining and Measuring
the Underclass", Journal of Policy Analysis and Management, c. 7, K 1988.
168 Bu konuda bkz. Alain Touraine'in analizleri. Aynca bkz. R. Reich, L'tconomie mondialistc, Fran
szca tercme, Dunod, Paris, 1993, maddi mallann reticileri ve klasik hizmet salayclar aley
hine "sembol maniplatrleri"nin potansiyel ykseliini aklar.

406
ka yerde yitirilmi istihdamn bu yeni ilere doru btnyle "aktlmas"nn
gerekleip gerekleemeyeceini bilmektir. Dengesizliin kapsamn lmek
imkansz olsa bile, cevap, hayrdr.
Dier yandan, toplumsal znelerin ve zellikle genlerin alma meflm
muyla srdrd ilikide derin dnmler gerekletii kesindir. Belki de
18. yzyldan beri ekonomiyi komuta mevkiine ve retimi de toplumsal geli
imin temeline yerletirmi olan "emek uygarl"ndan kmak zereyiz. Bu
durumda, klasik alma anlayn amak iin yaplan yenilikleri ve aranan
alternatifleri kmsemek, gemie beyhude bir ballk gstermek olur.
Dahas, bir bireyin toplumsal itibarnn temelini oluturan ey, ille de cret
lendirilmi i ya da emek deil, toplumsal faydasdr; yani toplumun reti
mindeki paydr. Dolaysyla, derin toplumsal dnmlerin "kriz" aracl
yla gerekletiini hatrlayalm; fakat Yves Barel'le birlikte, bunlarn muh
temelen olumlu etkilerinin o an iin byk lde "grnmez" kaldn da
ekleyelim.1 69 Buna karlk, emein yabanclamasn ve cretliliin bam
llklarn bir an nce amaya alan kiilerin iine dt tuzaklar gayet
aktr. Byle bir ama, byk kapsamda kltrel bir devrimi temsil edecek
tir. Ancak bu denli ezici bir sorumluluun, asgari gelir destei alanlar gibi
sosyal dahil etmenin mesleki entegrasyon kadar nemli olduunu kantla
mak zorunda olan ya da bir polis kontrolne maruz kaldklarnda veyahut
ev ya da i talebinde bulunduklarnda gndelik yaam iinde asgari kabul
den bile ou zaman yoksun kalmalarna ramen "yeni yurttalk" yaratmas
buyurulan banliy genleri gibi en dayanksz ve en muhta gruplara delege
edilmesi tam bir paradokstur.
stihdamn sadece ekonomik olarak deil, psikolojik, kltrel ve sembo
lik bakmdan da egemen kaldn, bundan yoksun olanlarn tepkileri kant
lamaktadr. Asgari gelir destei alanlarn te ikisi ncelik olarak i talebin
de bulunmaktadrlar1 70 ve genler "gerek bir i"e varmadn anladklarn
da stajlarndan vazgemektedirler. Onlar anlamak mmkndr. Kabul g
ren hibir ey yapmazlarsa, hitirler. "Asgari gelir desteiyle yaayan" etiketi
neden birka yl iinde bir damga halini ald ve bundan "yararlananlar" tara
fndan sklkla byle deneyimlenir oldu? Birou i bulamad iin son a
re olarak bunu kabul ettiine gre, bu daha da haksz bir durumdur. Fakat
toplumsal yaam iyi niyetle ilemez. Sadece almayla da ilemez; ve sada
nda birden fazla ok -bo vakit, kltr, deer kazandran baka faaliyetle
re katlm...- olmas daima iyidir. Fakat ayrcalkllar ya da toplumsal aa-

169 Y. Barel, "Le Grand integrateur", a.g.e.


170 P. Valereyberghe, Le dtfi de l'insertion, a.g.e. Keza 1988 ylnda, her 100 isizden 84' belirsiz
sreli "normal" bir i ararken, lO'u ksmi zamanl ama srekli bir i, 4' snrl sreli bir i ve
2'si ise cretli olmayan bir i anyordu (Enqutte emploi, INSEE, Paris, 1988, ek 5).

407
lanmaya maruz kalmay kabul eden kk gruplardaki aznlklar iin, yay
germeyi ve oklan birok istikamete yneltmeyi salayan ey, almadan al
dklan gtr. Yllarca en etin koullarda altktan sonra yirmi beinde -
nk szlemede belirtilen ya snn budur- asgari gelir destei alr konu
ma den kiinin, -bu tr durumlar kendini gstermeye balamtr- byle
bir gen erkein ya da kadnn toplumsal kaderi ne olacaktr? mrnn el
li yldan fazla bu ekilde devam edecei bilindiinden, almaktan azat edil
mi byle bir hayatn yarataca kabus hayal edilebilir.
" lkili toplum" modelini neredeyse herkes aka reddederken, birok
kii de "sosyal yararll olan" bir sektrn geliiminden "yeni istihdam
damarlan"nn alna dek gerekletirilen herhangi bir eyi -yeter ki "faz
lalklara" herhangi bir faaliyet salasn- kutlayarak bu modelin iini kolay
latrmaktadr. 1 7 1 Fakat bir entegrasyon sorunsalndan duruma bakarsak, so
run sadece herkese bir i bulmak deil, ayn zamanda bir stat sorunudur.
Bu bak asyla, asgari cret etrafnda dnen tartma bir rnektir. "Asga
ri cretli" stats elbette pek imrenilecek bir ey deildir. Fakat asgari c
ret, cretliler toplumuna giri kapsn aan pasaporttur ve sadece bir ii ol
makla cretli olmak arasndaki farkll somut olarak anlamay salar. Asga
ri cret; cret, almann nemi, kabul, prestij ve bunlann salad g ba
kmndan son derece farkl ama -belirttiimiz gibi (bkz. 7. Blm)- harla
tnlabilir konumlar yelpazesini beraberinde getirir. Bunlar, parasal dllen
dirmeyle birlikte, kolektif dzenlemeleri, prosedrleri, konvansiyonlan ve
hak statsndeki korumalar ieren cretlilik rejimi houllannda bir hiyerari
olutururlar, birbirinden aynlr ve rekabete girerler. Asgari cret, bir emek
inin cretlilik episteme'sine dahil olmayan herhangi bir ite alan birinden
ayrld ilk basamaktr. Bylece, ateli sembolik mcadelelerin asgari cret
etrafnda cereyan edebilecei ngrlebilir; 1 72 nk bu, cretliler toplumu
nun paralanmasn nleyen engellerden birini temsil eder. Dolaysyla [as
gari cret] gelecekte emein cretlendirilmesi konusunda olduu gibi yasal
gvenceler konusunda da sz konusu modelden kn aadan gerekle
memesi iin cretlilik-sonras toplumun yeni faaliyetlerinin uymas gereken
asgari bir zemini tanmlamakta bir referans oluturabilir.
171 Bu anlamda u bir tavr, 1993 ylnda isizler Sendikas'nn rgtledii Yaz niversitesi'nde Ro
ger Sue'nn, ticaret sektrn vahi rekabet yasasna tamamen terk ederek, iyi ilikilere daya
l ve paylalan bir "sosyal yararllk sektr" oluturma nerisidir (bkz. Partagc, no. 83, Aus
tos-Eyll 1993). Yerlilerin rezerv alanlarnn iyi ilikilere dayal olup olmadn bilmiyorum;
ancak bunlar, grnd kadaryla, koruma altndadr.
172 Gerekten de cretlerin genel maliyetinin imesinde asgari cretin oynad rol ok snrl g
zkmektedir ve bu tr iler iin vergilerin hafifletilmesi gibi teknik nlemlerle bu maliyet azaln
labilir. Fakat iten karmak iin idari izin gibi -ki bunun kaldrlmas patronlara gre geni l
de istihdam yaratacaknr ama durum byle olmamnr- ve sembolik anlam ekonomik nemine
baskn kan (bu onlann nemini hi ortadan kaldrmaz -tam tersine) nlemler sz konusudur.

408
Drdnc seenek, toplumsal bakmdan yararl emekten kaynaklanan "kt
kaynaklar"n yeniden dalmn dzenlemektir. Bu ihtimal cretliler toplu
munun restorasyonuyla kantnlmamaldr. Hem iin rgtlenmesi hem de
sosyal devletin yaps eklindeki ikili dzlemin -ki bunlann eklemlenmesi
knlgan bir denge yaratmaktadr- geri dnsz olduunu vurguladm. c
retliler toplumu, dier sosyal oluumlann ardndan gelmi tarihsel bir bile
imdir; ezeli ve ebedi deildir. Bununla birlikte, canl bir referans olarak ka
labilir; nk emek ile gvenceler arasnda grlmemi bir bileim gerek
letirmitir. Bu bilano, Bat toplumlannn tarihi bakmndan tartmaszdr.
cretliler toplumu, kitlesel korunmaszl geni lde uzak tutmay ve or
tak toplumsal deerlere geni bir katlm salamay baarm toplumsal bir
oluumdur. Baka deyile, cretliler toplumu, meziyetleri ve boluklanyla
birlikte, Batl tarzda bir demokrasinin dayand sosyolojik zemindir: kon
senss deil atmalann dzenlenmesi, durumlann eitlii deil farkllk
lar arasnda uyum, sosyal adalet deil zenginlerin ve kudretlilerin keyfiyeti
nin denetlenmesi ve azaltlmas, herkesin ynetimi deil ama btn karla
nn temsili ve bunlann kamusal sahnede tartlmas. Bu "deerler" adna -ve
elbette bunlan paylaan kadn ve erkeklerle birlikte ve onlar iin- bu mira
sn en iyi ekilde nasl korunabileceini sorgulayabiliriz.
En kesin seenek, toplumun btn yelerinin toplumsal bakmdan yararl
ilerle ve buna bal olan ayncalklarla sk bir ba korumasn gerektirir. Bu
konumun gc, tersi kantlanana dek, ekonomik ve toplumsal bir boyut ie
ren emein, yurttaln esas temeli olarak kalmas olgusuna dayanr. nk
emek ve esasen cretli emek, elbette toplumsal bakmdan yararl tek emek
deildir, fakat onun egemen biimidir. cretliliin geliimi emei ve alan
lan yerel bamllklara, kylleri gelenein ve adetlerin himayesine, kadn
lar ev ii dzene balanmaktan kurtard. cretli emek, pazar iin, yani ku
rall bir dei toku erevesine girebilecek biri iin dlatrlm bir retim
dir. "zel" faaliyetlere genel bir toplumsal yarar salar. cret, "genel olarak"
emei, yani potansiyel olarak herkese yararl faaliyetleri kabul eder ve c
retlendirir. ada toplumda bu byledir; yelerinin ou asndan onlann
ekonomik yurttalklannn temelidir. Ayn zamanda, toplumsal yurttaln da
ilkesidir: Bu emek, herkesin toplum iin bir retime ve dolaysyla toplumun
retimine katlmn temsil eder. Bylece, sosyal hak ve grevlerin, sorumlu
luk ve kabullerin, ayn zamanda ballklann ve zorlamalann zerinde yk
seldii somut dayanaktr. 1 73
Fakat -zaten pahalya mal olan ve "itibarsz cretlilik"in uzun tarihinde
ge bir dnemde eksik bir ekilde tevik edilen- bu bileim, mevcut haliyle i-
I 73 Bkz. A. Gorz, "Revenu minimum et citoyennee, droit au travail et droit au revenu", Futuribles,
ubat 1993.

409
lemeye devam edemez. "Kriz"in yapsal niteliini ilk kavrayanlardan biri olan
Alain Minc'in dedii gibi, "ine girdiimiz ktlk ekonomisi bir ehven-i ere
an yapmaktadr: paylam. Ender kaynaklann, yani retken emein, birin
cil gelirlerin ve sosyallemi gelirlerin paylam." 1 74 "stihdam damarlan"nn
gerek istihdam olanaklan ama kapasitesi karsnda eer kukucuysak ve
kullanlabilir el emeinin btnn yeniden dnme sokmak iin zarar
grm sektrlerin retken sektrlere "ak"nn kapsam hakknda kuku
cuysak, bu karamsar saptamadan kanmak gtr. "Fazlalklar" hala mev
cutsa ve kitlesel korunmaszlk yeniden artyorsa, prekaryalamann ve tesa
df kltrnn genellemesinden kanmak iin retici emek ve asgari koru
malardan oluan bu "kt kaynaklar" bir anlamda yeniden datmadka, du
rumun giderek ktleme riskinden nasl kanlabilir?
in paylatmlmas ynndeki nerileri bu duruma en mantkl cevap ola
rak anlamak gerekir: etkili bir alma temelinde, haysiyetli yaam koulla
rnn ve sosyal haklarn elik ettii toplumsal bakmdan kabul grm ko
numlarn sreklilii iinde herkesin bir yer bulmasn, bu yeri korumasn
ya da yeniden bulmasn salamak. Byle bir gereklilik somut olarak gerek
leebilir mi? Karmak bir tartmay birka kelimeyle aklayabileceimi id
dia edemem. 1 75 Tartmann temelini belirtmek iin iki saptamada buluna
cam sadece.
Haftalk alma sresinin otuz be ya da otuz iki saate indirilmesi gibi ge
nel nlemlerin mekanik olarak uygulanacak mucize z1mler olmad do
rudur. Somut emek nicelendirilebilir ve birbirinin yerine geebilir bir ey ol
maktan giderek kmaktadr: Sadece i yerinde bulunma zamanyla lle-
174 A. Mine, L'aprts-crise est commact, Gallimard, Paris, 1982. Michel Albert bir sre sonra ayn
anlayla unu belirtiyordu: "Snrl olan ey, alma saatlerinin toplam saysdr" (Altn yazar
izmitir: Le Pari franais, Seuil, Paris, 1983) der ve iin paylatnldg, "snrl saatlerde al
maya gnll olanlara prim" verilen bir model nerir.
175 Bu bltrmeyi gerekletirmek amacyla farkl neriler iin bkz. D. Taddei, Le temps de l'emp
loi, Hachette, Paris, 1988; Guy Aznar'n eitli eserleri, zellikle Travailler moins pour travailler
tous, Syros, Paris, 1992; F. Valette, Partage du travail, une approche nouvclle pour sortir de la erise,
L'Harmattan, Paris, 1993; ]. Rigaudiat, Rtduire le temps de travail, Syros, Paris, 1993. Ayrca bkz.
sorunun kavramsal bakmdan en derinletirilmi versiyonunu neren Andre Gorz'un farkl kat
klan. iin bltrlmesi sorunsal, genel yardm ya da yuntalk geliri ya da yaam geliri saw
nulanyla -bence yanl bir ekilde- rttrlr (bkz. Eletirel bir dosya: "Pour ou contre le re
venu minimum, l'allocation universelle, le revenu d'existence", Futuriblts, ubat 1994). Yanl bir
ekilde rttrlr, nk gelirlerin blm fikri bambaka bir toplum modeli ierir. Bir yan
da gelirler ve dier yanda almaya bal haklar arasndaki kopukluu kabul eder. iin blt
rlmesi sorunsal ise, tersine, bundan korunmaya abalar. iin bltrlmesinin farkl ifadeleri
nin ekonomik kapsam zerine bkz. G. Cette, D. Taddei, "Les effets economiques d'une reducti
on du temps de travail", Y. Bouin, G. Cette, D. Taddei, Le temps de travail, Syros, Paris, 1993; bu
operasyonlann baans iin iin derinlemesine yeniden rgtlenmesinin nemine vurgu yapar
lar. OFCE'nin simlasyonlan haftalk alma sresinin 35 saate indirilmesi durumunda, bu indi
rimin baka nlemlerle evrilmesi kouluyla, yaklak 2,5 milyon istihdam yaranlmas olasln
onaya koymaktadr (bkz. J. Rigaudiat, Rtduire le tcmps de travail, a.g.t., s. 102 ve devam).

410
meyen, bir iteki "grnmez" almann ve kiisel yatrmn pay, cretlili
in modem biimlerinde giderek baat olmaktadr. 1 76
Fakat iin paylalan bir "pasta" gibi bu yeniden bltrlmesinin ele
tirileri sorunu ortadan kaldrmyor. College de France'taki bir profesrn
"yapt i" ile uzman bir iinin yapt iin birbirine indirgenemez oldu
unu herkes her zaman bilir ve bir isize istihdam salamak iin ilkinin za
mann ksmay kimse asla dnmemitir. Tersine, asgari cretliden Colle
ge de France profesrne dek uzanan, toplumsal bakmdan kabul gren i
lere bal nitelikler, hem indirgenemez hem de birbirine bal, yani dayan
ma iindeki konumlar btnne dahildir. Bunlar (bir pasta gibi) paylala
maz, fakat bir alma sresi, bir cret, korumalar, hukuksal gvenceler ie
ren karmak bir btnlk oluturduklarndan ksmen yeniden yaygnlat
rlabilirler. Eer bir blm olacaksa, bu, "kt" mallarla ilgili olacaktr. Ku
kusuz srdrlmesi zahmetli, fakat en azndan byle bir blmn, eleti
renlerin syledii gibi "basit fikir", yani kolayc dnce olmadn bu ilem
kantlamaktadr. Bence, iin bltrlmesi bal bana bir ama olmaktan
ziyade bir aratr; toplumsal yurttaln zniteliklerinin etkin yeniden pay
lamna erimekte en dolaysz olandr. Bu yeniden paylam, muhtemelen
iin bltrlmesiyle balantl baka aralarla gereklese de, toplumsal
ahenk asndan ayn hedefe eriilebilir. 1 77
in bltrlmesi ya da az bulunan kaynaklarn yeniden bltrl
mesi sorununu bu terimlerle ortaya koymak, bunun sadece g teknik so
runlar getirmekle kalmadn, temel bir politik sorun da ortaya koyduu
nu gsterir. alma sresinin azaltlmas ynnde yaplan utanga neri
ler -istihdam yaratlmas alannda bir yenilgi olan l 982'deki otuz dokuz saat
yasasndan, 1993 tarihli istihdam iin be yllk plann dzenledii "deney
sel" kimi nlemlere dek- bu derme atma abalarn soruna cevap vermedi
ini aka gstermektedir. Ayn ekilde, ekonomik ve toplumsal durumda
ki ktlemeden kaynaklanan fedakarlklar bltrmek iin alnan nlem
ler de (en g durumda bulunanlar cezalandrmyorlarsa) genellikle yeter
sizdir. Dolaysyla, isizlik kesin olarak gnmzde en ciddi toplumsal risk
tir; isiz kalanlar iin en istikrarszlatrc ve toplumsallktan kartc etkile
ri olan risktir. Yine de isizlik tazminat biimleri ve bunlarn oranlarn azalt
mak iin kat bir mantk iinde azami "disiplin" gsterilmi olmas bir pa-

176 Fazla "basit" fikir olan iin bltrlmesi zerine eletirel bir bak as iin bkz. P. Boissard,
"Partage du travail: les pieges d'une idee simple", Esprit, Austos-Eyll 1994; D. Mothe, "Le
mythe du temps libere", a.g.e., A. Supiot, "Le ravail, libere partagee", Droit social, no. 9-10,
Eyll-Ekim 1993.
177 Refah devleti erevesinde sahip olduu biimlerden farkl biimler almas gereken bu yeniden
blm sorunu iin bkz. Pierre Rosanvallon'un nerileri, "Une troisieme erise de l'Etat provi
dence", Le Banquet, no. 3, 2. dnem, 1993.

41 1
radokstur. Tazminatlan drmek iin 1984'ten beri sert nlemler alnm
tr ve bylece, sosyal yardmlann idaresinde tasarruf yapmak iin ilk kemer
skmak zorunda kalanlar isizler olmutur. 1 78 Daha ciddisi: Kasm 1982 ta
rihli bir sirklerden yola karak, isizlik tazminat, sreye ve isizlerin n
ceki eitimine gre, katk zemininde finanse edilen ve eit tarzda ynetilen
bir sigorta rejimi ile dayanma rejimi diye adlandnlan ve i bulamayan ba
z kategorilerdeki kiilerin tazminatnn devlet tarafndan stlenildii bir re
jim eklinde blnmeye balamtr. 1 79 sizlerin bir ksmnn -uzun sre
li isizler, vaktiyle doru dzgn istihdama katlamam alanlar- bir a
lma rejiminden karak, aslnda clz meblalardan oluan yardmlar al
dklan bir "dayanma" rejimine geileri eklindeki bu yenilik, UNEDIC'in
muhasebe dengesini koruma amacyla, en ufak kamusal tartma olmaks
zn kararlatnlmtr. Bylece Ill. Cumhuriyet'te herkesin toplumsal bir b
tne aidiyeti anlamna gelen ve toplumun ileyiine faaliyetleriyle "katkda
bulunamayan"lara verilen asgari kaynak yardm halini alan dayanma mef
humunda olaanst bir deersizleme onaylanm olur.
Byle bir deersizleme, ulusal birlii korumas iin devletin kelimenin
tam anlamyla "hkmranlk ayrcalklar" ilevine an yapar. Bu ilevin,
sylediimiz gibi, bir "d politika" vehesi ("uluslar birlii" iindeki yeri
savunmak) ve bir de "i politika" vehesi (toplumsal ahengi korumak) var
dr. Savan ou zaman an bir maliyeti olduundan, toplumsal ahengin
da bir bedeli vardr ve bu yksek olabilir. Bu karlatrma biimsel deildir.
Toplumsal ahenk ile devletin ynettii belirli bir sosyal politikay birletiren
organik ilikinin bilincine, lkinci Dnya Sava'nn felaketleri srasnda ve
zellikle Byk Britanya'da vanlm olmas bir tesadf deildir. William Be
veridge, bu bakmdan gayet aka ifade eder:
Bu ilikinin temel nermesi udur: Britanya halk, Byk Britanya'nn mev
cut btn insan potansiyelini istihdam etmek iin, btn Britanya'da, kasa
sndan yeterli bir deme yapmay her an garanti etmekte devleti aka so
rumlu klmaldr. 1 80

1 78 Bkz. J .-P. Viola, "Surmonter la panne sociale", Le Banqu:, no. 3, 2. aylk 1993. Bunun, sa
lk sigortasndan yararlananlar ya da emekliler iin olduundan ve zellikle de doktorlar, ec
zaclar, ecza laboratuvarlan gibi salk harcamalanndan dorudan yarar salayanlar iin oldu
undan ok, isizler iin daha sert bir nlem olduu saptanr. Bir baka dzlemde, "istihdam
politikalan"nn ve "isizliin sosyal tedavisi"nin ykl miktarlar gerektirdii dorudur (1991
ylnda 256 milyar rrank, yani GSMH'nin %3,5'i). Fakat bu nlem ynnn hederi, genellikle
gedikleri yava yava kapatmakr. Yirmi yldr srdrld haliyle istihdamn ve isizliin ele
aln, en fazla asl eksikliin, bu alana aynlm fonlar deil, tutarl bir politika olduunu gs
termektedir.
179 O dnemde alma Bakan olan Pierre Beregovoy'un bu sirklerinin ierimlerine ve uzun va
deli sonulanna dair bkz. A. Lebaube, L'rnploi en mittlts, a.g.e., s. 57-62.
180 W. Beveridge, Full Employmcn in a Frtt Socitty, a.g.t., s. 144.

41 2
nk, diye ekler:
... eer tam istihdam [.full employmrnt] salanamazsa ya da korunamazsa, hi
bir zgrlk mmkn olmaz, nk birok kii iin bunun bir anlam olma
yacaktr. 1 8 1
Britanya halknn btnln korumak iin devletin stlenmesi gereken
grev, d saldry pskrtmek iin stlendii grevle ayn trde ve o den
li kesindir. Bu durumda, tam istihdam sorunu 1930'lu yllarn Byk Buh
ran'nn ansyla hala travma yaayan bir lngiltere'de toplumsal ba koruma
sorununun ald konjonktre! biimdir. Gnmzde ve Fransa'da, tam is
tihdama geri dn neredeyse kesinlikle dlanm olduundan, benzer so
run, iin bltrlmesi sorunudur ya da en azndan, sosyal bir yurttal
oluturan teminatlar sorunudur (ben, kendi amdan, bunlarn alma
dan nasl tamamen ayrlabileceini dnmekte glk ekiyorum). Btn
yurttalarn toplumsal bnyeyle karlkl bamllk ilikisinin ancak bu do
laymla korunabilecei ya da onarlabilecei doruysa, bu benzer bir sorun
dur. Bu durumda, maliyet sorunu, toplumun birliini korumak iin raz olu
nan fedakarlklar sorunudur.
Devlet, prensip gerei, yurttalarn iradesini ifade ettiinden, bu bedeli
demeye ne lde kararl olduklarna kamusal tartmayla karar vermesi ge
rekenler, yurttalar olmaldr. Ben, olas seeneklerin ardndaki esas tartma
y gizleyen szde-itirazlar gidermek iin sadece saptamada bulunacam.
llki, Ulusal Atlyeler ya da "toplumun giriimci gc olarak devlet" ha
yaletini diriltmek olur. "Reel sosyalizm" deneyimini yaam lkelerde ha
rabeye dnm ekonomi, isizliin kararnameyle ortadan kaldrlmadn
ve retimin devlet tarafndan programlanmasnn felakete srklediini ka
ntlamaya yeter. lin bltrlmesi ynndeki herhangi bir forml, ancak
farkl partnerler tarafndan kabul edilir ve pazarl yaplrsa ve rnein i
letmede, ii somut olarak yeniden rgtlemek amacyla, donanmlarn daha
verimli kullanmna varrsa, vb. haan ansna sahiptir. Keza, derinlemesine
bir sosyal gvenlik reformu, tasarlanma aamasnda uzla olmazsa ve uygu
lanmasnda da pazarlklar olmazsa dnlemez. Fakat rnein, mesai sre
si, asgari cretler ve asgari sosyal haklar konusunda ykmllkleri dayatan
bir yasal ereve -farkl "partnerler"in bunlan pazarlk yoluyla dzenlemesi
ve uyarlamas kouluyla- dnlebilir. 1 82
181 A.g.e., s. 279. Beveridge, Marksizme dmanlna ragmen, tam istihdam kesin buyruunu ger
ekletirmek iin ger kesinlikle zorunluysa- retim aralannn kolektifietirilme biimlerini
dnmeye kadar ii vardnr. Dnem kukusuz temelden deimitir, fakat Beveridge'in gznde
bile neredeyse umutsuz bu are, sosyal uyumu koruma sorununa atfettii nemi gstermektedir.
182 Byle bir nerme eski alma hakk ilkesinin modem bir yeniden ifadesi olarak yorumlanabi
lir ve bu ilkeye bavuru, ii hareketinde devrimci bir potansiyelle ykl olmas lsnde k-

413
lkinci olarak, Avrupa erevesinde ve genellemi bir kresel rekabet kar
snda ulus-devletlerin zayflamas, istihdam politikas ve sosyal politika ko
nusunda "hkmranlk ayrcalklarn" uygulamay daha da gletirir. Bu
nunla birlikte, bu artan gln saptanmas, sorunun temel verilerini de
itirmez. Ulus-devlet politikalar, sosyal politikalar da dahil olmak zere
(bkz. aada, rekabet halindeki lkelerin sosyal gvence dzeyleri arasn
daki zmni ya da aikar "uyumluluk" zorunluluu), uluslararas konjonkt
re daima sk skya bal olmutur. Bu rekabetin gnmzde daha sk ol
mas ve her ulus-devletin manevra alannn daha dar olmas, ulusal btnl
koruma buyruunun inkar deildir; tersine: Bir ulusun toplumsal uyu
mu zellikle kriz durumlarnda gerekli olur. Yerel dzlem ile (yenilikleriyle,
ama ayn zamanda sk sk geri ekilmeleri ve bencillikleriyle birlikte) ulus
an dzlem (kstlamalaryla birlikte) arasnda kalan devlet, modem toplu
luu temsil eden ve onun temel tercihlerini tanmlad mercidir hala. Na
sl ki ulus-devletler, hegemonya kurduklar dnemde bile ittifaklar olutur
musa, gnmzde de sosyal alandaki ama birliklerini daha sk bir ekil
de kurumlatrmaya ynelebilirler ya da uluslararas konjonktr onlar buna
zorlayabilir (bkz. rnein, Amerika Birleik Devletleri'nin, Japonya'nn ya da
Gneydou Asya lkelerinin -toplumsal dzlemde de etkili olan- rekabeti
8
karsnda adna layk bir "sosyal Avrupa" ina etme sorunu). 1 3
Nihayet, farkl bir sosyal politikann gereki ve sorumlu bir politik eko
nominin srdrlmesiyle badamad ileri srldrtde tartmann esas
yine gz ard edilmi olur. Piyasa yasalarnn kabulnn hibir manevra pa
y brakmamasn verili kabul etmektir; ki bu bizzat politik eylem olaslnn
inkar anlamna gelir. Ama durum byle deildir. Ayn anda btn tablolarda
statko onaylanrsa, yani ekonomik oyun kabul edilirken bu tercihten kay
naklanan ve yine de bu ekonomik gerekliliklerle badaan fedakarlklarn
blm reddedilirse, ancak o zaman oyun engellenmi olur. Bu durumda,
sosyal gvencenin finansmannn, eer bu finansman tarzlar ayn durumda
-alan nfusun bir aznlnn bir sre sonra almayan ounluun para
sn demesi ve alan nfus arasndaki baz cretli kategorilerinin an ver
gilendirilmesi eklinde- kalrsa, kukusuz ki kopu noktasna vard ya da
8
yaknda varaca dorudur. 1 4 Fakat daha yaygn ve daha adil bir vergi sis-

t bir hrete sahip olabilir. Fakat 1958 anayasasnda yeniden ele alnan 1946 anayasasnn gi
ri blmne inanmak gerekirse, bu kt hreti yitirmitir: "Herkes alma ve i bulma hak
kna sahiptir." Cumhuriyet anayasasna uyulmasn istemek ykclk mdr?
183 Michel Albert, ina ettii iki kapitalizm modeli, "Anglosakson" kapitalizmi ile "Ren" kapitaliz
mi arasndaki atmay aa yukan bu terimlerle yorumlamaktadr (Capitalisme contre capita
lisme, a.g.e.).
184 Birincil gelir karsnda dolayl ve dolaysz vergilerin kesinti pay 1980'li yllann banda ii ai
leleri iin %49,2 iken, bamsz meslekler ve tann iletmecileri iin %26,6'yd (CERC, Le Reve-

414
temiyle sosyal gvenlii finanse etme biimleri -rnein genellemi sosyal
katk pay-, cretlilerin ve iletmelerin zerine orantsz bir ;ekilde ullan
mayacak genilemi bir dayanmay besler. Mevcut finansman tarz onlar
cezalandrdndan, bu onlarn da iine gelir. Daha genel olarak, gereklilii
ni onlarca yldr herkesin kabul ettii vergi sisteminde derinlemesine bir re
formun yaplmamas, kanlmaz ekonomik kstlamalarn varlndan ziya
de politik irade yokluunun ifadesidir.
kinci rnek: letmelerin dzgn almas ulusal refahn tartmasz bir
gerei olarak tanmlandnda, iletmenin istihdam salayarak ve rekabet
gc sayesinde fiilen genel kara, ama ayn zamanda hissedarlarn da ka
rna (mali sermayenin dllendirilmesi) hizmet ettii gzard edilir. Bu "g
zard etme"nin ardndan, ancak optimal bir i rgtlenmesi ve cret maliyet
lerinin azami lde azaltlmasyla yatnn yaplp rekabet gcnn koruna
bilecei ve azami karlar elde edilebilecei ne srlr. Bununla birlikte, eer
iletme daha fazla ve daha iyi retmek amacyla emein sermayeyle canl bi
imde eklemlenmesiyse, "hem emein hem de sermayenin cretlendirilme
sini eit dzeyde savunmak en azndan mantkl gelir. " 1 85
nc rnek: Rekabet gcn engelleyen emek maliyeti, her zaman d
k cretlerden ve zellikle asgari cretten yola karak dnlmektedir.
Fakat tepe cretlerin eitsizlii, cretlilik episteme'sinin tutarlln tart
ma konusu eder. cretlilik, daha nce tarif ettiimiz konumlarn srekli
liini temsil ediyorsa, o halde btn konumlar arasnda bir karlatrlabi
lirlik olmaldr (baz cretlerin, rnein i yeri yneticilerinin cretlerinin
"karlatrlamazl" bunu bozmaktadr) . Fransa'ya zg bu cret farkl
lklar ile rekabet edebilirlik arasndaki iliki de artk apak deildir. Genel
likle bir ekonomik haan modeli olarak gsterilen Almanya'da dk cret
ler net bir ekilde daha yksekken, en yksek cretler ise karlatrldn
da daha az yksektir. 1 86
Bylece, uluslararas pazarn "nemli kstlamalar" zerindeki srar, ge
nellikle ekonomik olmayan ve sosyal bir mantk dahilindeki pratiklerden
uzaklalmas iin bir aldatmaca olarak kullanlr: "Temellere" sayg yeri
ne, intikal eden durumlar ve kurumsal arlklar yeniden-retmeye hiz-
nu des Franais, no. 58, 2. iaylk 1981). Fakat Fransz vergi sisteminin bitini emein aleyhi
ne gayrimenkul ve mali sermayeyi tevik etmektedir. rnein, ayn hak sahipleri kategorisi iin
dorudan miras haklan Fransa'da malvarlnn azami olarak % 20'sini, Amerika Birleik Dev
letleri'nde %53'ini, lsve'te %64'ini ve Biyik Britanya'da %74'ini temsil etmektedir (M. Al
ben, u pari franais, a.g.c., s. 109).
185 R. Boyer, J.-P. Durand, L'Aprts-fordisme, a.g.e., s. 120.
186 Bkz. M. Elbert, u parifranais, a.g.c., s. 97. Yazar, Almanya'da bir temizliki kadnn icretinin
Fransa'da olduundan iki misli daha yiksek olduunu, en iyi icret alan profesyonellerin vergi
kesintilerinden sonra kalan gelirinin Fransa'dakilerden belirgin biimde daha dik olduunu
belirtir.
41 5
met ederler. Eer toplumsal yaam, en glnn kendi avantajlann azami
letirdii bir sava ise, bu iyi bir taktiktir. Ama Machiavelli'ye hak m ver
meliyiz? "nsanlar ancak zorunlulukla karlatklarnda rahatlklardan
vazgeerler." 1 87 Sosyal ilikilerin tarihini ite bu kta okumak gerekir, ama
bu ayn zamanda grlt ve fkeden olumu bir tarihtir ve "rahatlklar"a
sahip olanlar ile bunlan edinme imkanndan bile yoksun olanlar -gnmz
de buna "dlanma" diyoruz- arasndaki toplumsal paralanmann srekli
tehdidi altndadr. Toplumsal ilikilerin rgtlenmesinde nce kan bir di
er tema, dayanmann farkllklar zerinde temellendii ve toplumun birli
inin, farkl gruplann igal ettii tamamlayc konumlarda bulunacadr. Bu
dayanmann varln srdrmesi gnmzde "rahatlklar"n belli ller
de paylamn gerektirir.
cretliler toplumunun ykseliini byle bir dayanmann knlgan ina
s olarak ve gnmzdeki "kriz"i de bunun imentosunu oluturan at
mal karlkl bamllk trnn sorgulanmas olarak yorumlamaya aba
ladk. Fakat, unu da vurguladk ki, gnmzde cretliler toplumuna g
venilir bir alternatif yoktur. Eer bir tr durgunluk sz konusuysa, "proje
yapmclan"nn btn hayallerinin zgrce geliecei "daha iyi bir dnya"
eklindeki gzel topyann inasndan gemez bu -kimileri kukusuz buna
zlecektir. Yapbozun ana unsurlan hemen imdi zaten verilidir: daha g
l sosyal korumalar, herkes iin felaket olmayan bir ekonomik durum, nite
likli "insan kaynaklan"; fakat, ayn zamanda, tarazlanan bir toplumsal doku,
ie yaramazla mahkm edilmi kullanlabilir bir igc ve cretliler toplu
munun btn kazazedelerinin giderek byyen huzursuzluu. Kantann to
puzu kukusuz u ya da bu yne yatabilir, nk yrrlkteki dnmleri
belirleyen parametreler btnne kimse hakim deildir. Fakat olaylann ak
n etkilemekte iki deiken kesinlikle belirleyici olacaktr: durumu karma
kl iinde analiz etme ynnde entelektel aba ve toplumsal ahengi mu
hafaza etmek suretiyle toplumda bir emniyet a oluturarak durumu kendi
hakimiyeti altna alabilecek bir politik irade.

187 N. Machiavel, Histoires jloratines, Franszca tercme, CEuvres compltes, La Pleiade, Gallimard,
s. 1001.

416
SONU

Olumsuz Bireycilik

Sosyal sorunun ekirdeini gnmzde yeniden "lzumsuzlar" , artklar


oluturmaktadr. Bunlann etrafnda, belirsiz yannlarn ve prekaryalama
nn damgasn tayarak kitlesel bir korunmaszln geri dnne tanklk
eden durumlar yn vardr. nsann almayla ilikisinin uzun tarihi d
nlrse, bu bir paradokstur. Emekiyi iine balamak ve ardndan toplum
sal kimlii oluturan bir staty niteleyecek "sosyal" avantajlar yelpazesiy
le onu bu konumda tutmak iin fedakarlklarla, straplarla ve zorlamalarla -
yasamann ve kurallann gc, keza ihtiyacn ve aln dayatmasyla- ykl
yzyllar gemesi gerekti. Bu "emek uygarl" cretli emein hegemonyas
altnda kesin olarak kendini dayatacak gzkrken, yap atlamakta, halkn
"gn birlik" yaama zorunluluu eklindeki kadim kaygs yeniden gnde
me oturmaktadr.
Bununla birlikte, bunun anlam ktln ezeli geri dn deildir; ko
rumalardan sonraki bir korunmaszlkla baa kma sorununu gnmzde
grlmedik bir ekilde ortaya koyan tam bir dnmdr bu. Kurmaya a
ltm yk, Gemeinschaft'tan [ topluluk/cemaat] Gesellschaft'a [ toplum]
geiin hikayesi olarak okunabilir; bu hikayede cretli emein dnm
leri belirleyici bir rol oynamtr. Yarnki konjonktr ne olursa olsun, ar
tk Gemeinschaft'ta deiliz ve bir daha buna geri dnmeyeceiz; stelik de
iimin bu geri dnsz nitelii de ancak cretli emei toplumun merke
zine yerletirmi sreten yola karak anlalabilir. Kukusuz, cretli emek
uzak gemite kalm angarya [corvee] modelindeki (bkz. 3. Blm) -And
re Gorz gibi konuursak- "heteronom" ya da -Marx gibi konuursak- "ya
banclam" boyutunu korudu; ve dorusu halk da hep byle dnd. Fa-
41 7
kat cretliler toplumunun inasna varana dek yaanan dnmler, bir ya
nyla bu tabi oluun en arkaik zelliklerini silmekten ve dier yanyla, g
venceler ve haklarla bunu dengelemekten, ve bunun tesinde yaamsal ih
tiyalarn tatminini aarak tketim olanaklarna erimekten olutu. Byle
ce cretli emek, en azndan birok biimiyle, onu uzun sre ezmi olan di
er iki durumla -proleterin ve bamsz alann durumu- rekabet edebi
len ve kimi zaman bunlara baskn kabilen bir durum halini almt. Gn
mzdeki glklere ramen, bu dnm henz tamamlanmad. rnein
birok serbest meslek, giderek cretli meslek halini almaktadr; doktorlar,
avukatlar, sanatlar kendilerini istihdam eden kurumlarla i szlemeleri
imzalamaktadrlar.
Dolaysyla, cretliler toplumunun lm zerine aklamalar, ister bu
duruma sevinmek iin isterse de zlmek iin yaplm olsunlar, epey ihti
yatl karlamak gerekmektedir. ncelikle sosyolojik bir analiz hatas vardr:
Daha ho faaliyetler iin "cretli emei alt etme" sabrszl, sklkla "feo
dal ilikilerin byl dnyas"n anmsatan, yaknlarn himayesinin, ayn za
manda da geleneksel himayelerin baat olduu dnemi hatrlatan ok eski
krsal hayallerde kk salm olan modemitenin reddinin tezahrdr. Ben
burada tersi bir tercihte bulunuyorum, belki bu da "ideolojik"tir: Gnmz
deki glkler, ayn zamanda ehirlemenin ve doa karsnda teknik haki
miyetin, pazarn ve laikliin, genellemi haklarn ve demokrasinin de tari
hi olan bir tarihle, yani tam anlamyla Gemeinschaft'tan Gesellschaft'a geiin
tarihiyle hesaplamann vesilesi deildir. Bu tercihin yarar, cretliler top
lumunun mirasnn tamamen terk edilmesinin ardndaki meseleyi aydnlat
maktr. Fransa'nn imdiki durumuna varmas yzyllar ald; ve bunu da c
retliler toplumu oyununu oynamay kabul ederek baard. Gnmzde oyu
nun kurallar deiiyorsa, bu mirasn neminin bilincine varmamz baz n
lemler almamz gerektirir. cretliler toplumunun tasfiyesine raz olmak ye
rine, dnm koullarn dnmeye almalyz.
Bunu yapabilmek iin, giderek bir bireyler toplumu halini alan bir top
lumda korumalarn nelerden olumas gerektiini dnmeye abalamal
yz. Benim yazmaya altm tarih, gerekten de cretli emein ykseli
tarihine paralel olarak, bireyciliin, birey olarak var olmann glk ve risk
lerinin ykseli yks olarak da okunabilir. Birey olarak varolma ve koru
malara sahip olma olasl arasnda karmak bir iliki vardr, nk ko
rumalar kolektivitelere katlmdan kaynaklanr. Gnmzde Marcel Gau
chet'nin "kitlesel bireyleme" diye adlandrd ve "genel kapsaml antro
polojik bir sre" olarak grd bu geliim, 1 bireyin ykselii ile koruyu
cu kolektivitelere aidiyet arasnda cretliler toplumunun krlgan dengesi-
M. Gauchet, "La societe d'insecurite", a.g.e., s. 1 76.

418
ni sorgulamaktadr. "Koruma altnda olmak" gnmzde ne demektir ve
ne anlama gelebilir?
Korumalarn tamamen yokluunun yaratt terk edilmilik hali, nce
likle, katmanlardan ve statlerden oluan bir toplumun -Louis Dumont'un
sz daarcnda "holist" yapnn baat olduu bir toplum- ereveleri d
nda bulunan topluluklar tarafndan yaanmtr. "No man without a Lord"*
der eski bir ngiliz atasz; ama ayn zamanda ve "Eski Rejim" toplumunun
ge dnemlerine dek, toplumsal varln mesleki [konumundan] almayan
bir zanaatkar, durumuyla tanmlanmayan bir burjuva ve hatta soyu ve mev
kisiyle kendini tanmlamayan soylu yoktur. Alexis de Tocqueville Devrim'in
arefesindeki toplum iin bireycilikten sz etmeyi reddeder; olsa olsa "ko
lektif bireycilik" der ve bunu da bireyin "sadece kendisi iin yaayan kk
topluluklar"la zdelemesi olarak grr:
Bizim kendi imgemize bakarak uydurduumuz bireycilik kelimesi babalan
mzda yoktu, nk onlann zamannda, gerekten de bir gruba mensup ol
mayan ve kendini kesinlikle yalnz kabul edebilecek birey yoktu; fakat Fran
sz toplumunu oluturan binlerce kk grubun her biri sadece kendini d
nyordu. Bu -diyebilirim ki- bir tr kolektifbireycilikti ve insanlan bizim
tandmz gerek bireycilige hazrlyordu. 2

Kolektivitelere bu trden katlm, hem bireylerin toplumsal aidiyetini sa


lyordu hem de benim yaknlarn himayesi diye adlandrdm eyi.
Bununla birlikte, bu toplumda olumsuz bireycilikler diye adlandrlabile
cek olan bireycilik biimleri de mevcuttur; bunlar kolektivitelere dahil olma
ya nazaran karma ilemi yoluyla mmkndr. "Kolektif bireycilik" gibi bu
deyim de oke edebilir, nk genellikle bireycilikten anlalan ey kolektif
aidiyetler karsnda znenin deer grmesi ve bamszldr. Modern bi
reycilik -der Louis Dumont- "bireyi, bamsz ve zerk, bylece (z itiba
ryla) toplumsal olmayan tzel varlk olarak ortaya koyar." 3 Gerekten de,
Alan Fox'un piyasa bireycilii (market individualism) diye adlandrd ey,
yani kendi giriimlerinin hakimi, kendi karnn peinde ateli bir ekilde
koan ve snrlandrlmann btn kolektif biimlerine meydan okuyan bi
rey figr yaygnlamaya balad.4 Liberalizmin tad bu figr, hem ends-

(*) "Herkesin bir dendisi vardr" - yay.haz.n.


2 A. de Tocquevil\e, L'Ancien Rtgime et la Rtvolution (1. bask 1856), Gallimard, Paris, 1942, s. 176.
3 L. Dumont, Essai sur l'individualisme, Le Seuil, Paris, 1983, s. 69. Aynca bkz. P. Bimbaum,J. Le
ca (ed.), Sur l'individualisme, Presses de la FNSP, Paris, 1986.
4 A. Fox, History and Heritage, a.g.e., 1. BOim. Fox, bu muzaffer bireyciliin geliiminin balan
gcn 16. yzyla tarihler (ama yine de dayankszdr, rnein bkz. senyrlere ve kimi zaman
hkmdarlara kafa tuttuktan sonra iflas etmi "Lombardiyal" bankerlerin sk rastlanan yazg
s), fakat bu cesur ve kazan al eken giriimci profili 14. yzylda feodal toplumun "ayn-

41 9
triyel hem de politik devrim dolaysyla 18. yzyl sonunda kendini dayatt.
Bu muzaffer bireyciliin gc ve ayn zamanda "kolektif bireyciliin" var
ln srdrmesi, bireyin tamamen yoksun oluu ile tam bamszln bir
letiren bir bireyleme biiminin varln gizlemitir. 5 Bunun paradigmasn
gezgin serseri temsil eder. Gezgin serseri, mutlak anlamda basz (mensubi
yetini yitirmi) biridir. Kimsenin "adam" olmadan, hibir kolektiviteye da
hil olmadan sadece kendine aittir. Saf bir bireydir ve bu nedenle tmyle ac
nacak haldedir. yle bireylemitir ki, fazlasyla gze batar: O dnemde top
lumu yaplandran bamllk ve karlkl ballk ilikilerinin sk dokusun
dan kopmutur. Daha nce szn ettiimiz Lyonlu bir yargcn 16. yzyl
da syledii gibi, "Sunt pondus inutilae terrae" , yani "gezgin serseriler yery
znn gereksiz arldr".
Gezgin serseri, gerekten de toplumsal ilikilerin aynasnn te tarafna
onu yerletiren bu "yer yokluunu" ok pahalya dedi. Fakat bu simgeyi
belirtmenin temel nemi, grdmz gibi, kadastrosu karlm bir top
lumda doru drst yeri olmayan bir durumlar yelpazesinin u konumunu
temsil etmesindendir. "Drdnc katman" kelimenin tam anlamyla bir kat
man deildir; zellikle cretlilik ilikilerinin ya da modem cretlilik iliki
sinin oluumundan evvel grlen cretlilik-ncesi ilikilerin farkl trlerini
bir araya getirir. Tabakalam bir toplumun ereveleri iinde, bireylemi
tutumlar kaynar; u anlamda ki, bu tutumlar geleneksel dzenlemeler kar
snda baszdr ve yeni dzenlemeler henz sk biimde dayatlm deil
dir. Buna "olumsuz" bireycilik diyoruz nk eksiklik, yokluk terimleriyle
-nem eksiklii, gvenlik eksiklii, gvence altndaki mallarn ve istikrarl
balarn eksiklii- ifade bulmaktadr.
18. yzyl sonunda ifade bulan dnm, bu iki bireyleme biiminin bu
lumasndan yola karak yorumlanabilir. "Olumlu" bireycilik, toplumun
btnn szleme temelinde yeniden oluturmaya alarak kendini da-

t" dnemden iibaren saptanr. Omein bkz. 14. yzyl sonunda Douai'de kuma tacirlii ya
panjean Boinebroke, yannda altrd zanaatkirlan yle hayaszca smryordu ki, lm
n bekleyip ldkten sonra hakknda dava amlardr (G. Espinas, Les origines du capitalisme,
c. 1, "Sire jean Boinebroke", Lille, 1933).
5 "Aristokratik" olarak nitelenebilecek ve toplumsal piramidin tepesine doru yerlemi bir ba
ka bireycilik biimini de eklemek gerekir. "Feodal rejimin sadece tipik bir durum olduu top
lumlarda, egemenliin uyguland tarafta ve iktidann tepelerinde bireylemenin azami olduu
sylenebilir. insan ne kadar g ve ayncalk sahibiyse, riteller, sylemler ve temsiller tarafn
dan o kadar birey olarak tanmlanr" (M. Foucault, Surveiller el punir, Gallimard, Paris, 1975,
s. 194). Bu bireyleme biiminin yerini, ticaret ve sanayinin gelitirdii biim adm adm alm
tr. "Eski Rejim" toplumunda, lspanyol pikaresk romannda edebi tema olarak grlen ve 18.
yzylda oalan macerac kiiliine (m. Casanova) de yer vermek gerekir. Macerac, aynma
yolundaki tabakal bir toplumun boluklannda kendi zgrln kullanan bir bireydir. Gele
neksel kurallan gayet iyi bilir, kendi kannn ve bireysel hazznn zaferi iin bu kurallan k
mseyerek ve saptrarak kullanr.

420
yatr. Bu szleme matrisinin dayatlmasyla, yoksun bireylerin zerk birey
ler gibi davranmas talep edilecek ya da art koulacaktr. Peki ama szle
me nedir? "Szleme bir ya da birok kiinin bir ya da birok kii karsn
da herhangi bir eyi verme, yapma ya da yapmama ykmllne girdii
bir uzlamadr. "6 Louis Dumont'un syledii gibi, mallannda ve kiiliklerin
de ilke olarak zgr, "bamsz ve zerk" varlklar arasndaki bir irade an
lamasdr. Bireyciliin bu pozitif ayncalklan, bylece zgrlk olarak zel
likle ba yokluunu, zerklik anlamnda ise destek yokluunu deneyimle
yen bireylere uygulanacaktr. Szlemenin yapsnda, szlemenin taraflan
nn oluturduu kolektivite haricinde herhangi bir toplulua hibir referans
yoktur. Ayrca artk szlemelerin zgrln ve yasalln salayan hu
kuksal gvencelere de referans olmayacaktr.
Dolaysyla szleme oyununun bu yeni kural yeni korumalar tevik et
meyecektir ve tersine, kolektif aidiyetlerden geriye kalan yok edecek, by
lece "olumsuz " bireyselliin dzen bozucu niteliini ortaya karacaktr. Ge
nellemi sefalet -gezgin serseri bunun u bir temsilidir- sanayi nfusunun
bir blmn niteliksiz bireyler kitlesine indirgeyen bu toplumsallktan t
myle kma durumunun rneidir.
Bununla birlikte, gsterdiimiz gibi, szlemeli dzenin bu ok dalgas
nfusun snrl bir blmne tm iddetiyle vurmutur. Bunun etkisi, kr
sal kltrn arlyla, i rgtlenmesinin sanayi ncesi biimlerinin ayak
diremesiyle ve bununla balantl olan yaknlann himayesinin gcyle ya
ttrlm gibi gzkmektedir. 7 Fakat durumlar bir i szlemesine ba
l olan topluluklar asndan cretliler toplumuna varan btn bu hareke
tin, szleme dzeninin krlganln aarak bir stat edinmekten, yani c
retlilik ilikisinin tamamen szlemeli yaps karsnda bir katma deer ka
zanmaktan ibaret olduu anlalmaktadr. "Saf' bir i szlemesine eklenen
bu eyler, olumsuz bireycilik unsurlann azaltc ilev grmlerdir. al
ma ilikisi, kiralama szlemesinin kiisellemi tabi olma ilikisinden adm
adm kurtulur ve cretlilerin kimlii onlara tannan haklann tektipliine
6 Medeni Kanun, l 101 . madde.
7 almann rgtlenmesini altst etmi olan szleme temelli yeniden yaplanmann, aile d
zeninin vesayet ekirdei.ne sayg gsterdiini hatrlayalm. Le Chape lier Yasas tarznda liberal
bir yasa, emee dayatld gibi aileye de dayatlsayd, toplumsal dzen kukusuz diren gste
remezdi. Aile hukukunun iine szleme ok ar biimde girmitir; oysa tersine, i hukuku y
netmeliklerdeki gvencelerle dolmutur. Fakat 19. yzyln banda, sefalet tariflerine malzeme
salam. olan topluluklann zellii hem al.mayla kurduktan ereti iliki, hem de aile yapla
nnn zlmesiydi: ehre nakledilmi ve krsal topluluklara atfedilen salkl adetlerden kop
mu bekarlar, ilk sanayi komplekslerindeki erkek ve kadn iiler arasnda her zaman korun
masz ve ahlak d olarak tasvir edilen ve etrafiann nesebi belirsiz ocuklarla dolduran birle
meler. Ne rgtl alma ilikileri, ne gl aile balan, ne de yaplandnlm topluluklara da
hil olma: Olumsuz bireyciliin bellibah zellikleri bir araya gelerek kitlesel bir mensubiyet yi
timine sebep olur.

421
balanr. "(KolektiO bir stat, (zerk ve bireysel) bir i szlemesi dahilin
de, bu szlemenin (heteronom ve kolektiO kamusal bir dzene tabi kln
masyla yerleir. "8
Baka deyile, emekiyi soyut bir dzleme, kolektif anlamalara, alma
hakknn ve sosyal gvencenin kamusal dzenlemelerine dahil eden bir bi
reysellikten kma [desindividualisation] sreci sz konusudur. Ne vesayet
ne sradan szleme, fakat ortak grevlerin yerine getirilmesi etrafnda ya
planm haklar ve dayanmalar. cretliler toplumundaki alma dnya
s, kelimenin tam anlamyla bir bireyler toplumu oluturmaz; daha ziyade i
blm zerinde temellenmi ve hukuken kabul grm topluluklan hiye
rarik olarak i ie geirir. Dahas, zellikle halk evrelerinde, alma d
yaam, topluluk erevelerine -mahalle, dostlar, meyhane, sendika...- kat
lmla da rgtlenir. Yoksullamann temsil ettii toplumsallktan kma ha
li karsnda, zellikle ii snf kendisi iin youn ve salam olabilecek sos
yallik biimleri "imal etmitir".9
Bylece, herkes "zel" ahs olarak birey gibi varolabilse de, mesleki sta
t kamusal ve kolektiftir ve bu kk salma yaam tarzlannn istikrarllama
sm salar. Bireysellikten byle bir k korumalann yersiz-yurtsuzlamas
n bile salayabilir. Hukuksal dzenleme sistemlerine dahil olduklan l
de, bu yeni korumalar ille de birbirine ball gerektirmedii gibi, tabi olu
ilikilerini, patron himayecilii gibi kiisellemi ilikileri ya da yaknlann
himaye alann seferber eden tankl da gerektirmez.' Bylece hareketlili
e izin verirler. "Hak sahibi", sylediimiz gibi, ilkesel olarak, Maubeuge'de
de Cholet'de de gvence altnda olmaldr. Ksacas, hukuk yoluyla yeniden
yerli-yurtlulama yaanr; ya da yaknlk ilikilerinden ok farkl ve bireyle
rin yasann himayesi altnda dolaabilecei soyut yerler imal edilir. Hukuk,
mensubiyet yitimini malup etmitir.
Topluluklarn, korumalarn ve bireyleme rejimlerinin bu karmak ek
lemlenii, gnmzde yeniden sorgulanr haldedir; stelik de ok karma
k bir biimde. alma alannn hem iinde hem de dnda daha geni ap
l bir esneklie ynelik dnmler kukusuz geri dnsz niteliktedir.
in bltrlmesi, hizmet sektrnn kar konulmaz ykselii gibi, "For
dist" rgtlenmenin kolektif dzenlemelerinden bambaka bir ekilde, a
lma davranlannn bireylemesine yol aar. Artk ii bilmek yetmemekte-

8 sar
A. Supiot, Critique du droit du travail, PUF, Paris, 1994, s. 139. Bu eser, alma szleme
sinden cretlilik statsne geite alma hakknn oynad rol ok kesin bir ekilde ortaya
koymaktadr.
9 rnein bkz. E. P. Thompson, The Making of the Working Class, a.g.e. ve R. Hoggar, La cul
ture du pauvre, a.g.e. Aynca dayanmalannn gc zerinde belki kimi zaman biraz mistifiye
bir tarzda vurgu yapan ii toplumsall.na dair ok sayda inceleme iin bkz. C. Grignon, J.-C.
Passeron, Le savan et le populaire, Gallimard, Paris, 1989.

422
dir; satmay, aynca da kendini satmay bilmek gerekmektedir. Bylece birey
ler kendi mesleki kimliklerini kendileri tanmlamaya ve kiisel bir sermayeyi
olduu kadar genel bir teknik yeterlilii de seferber eden bir etkileim iin
de bu kimlii kabul ettirmeye tevik edilirler. 1 0 Herkes iin geerli olan ko
lektif ereve ve ltlerin bu ekilde silinmesi, alma alanyla snrl deil
dir. Genellikle rastlant kltrne, fazlasyla kesintili bir meslek yaamnn
deiimlerine teslim edilen bir "post-ergenlik" uzantsyla ve genellikle a
lma hayatndan vakitsiz ayrlmaktan yalln hudutlarna dek sren mes
lek-sonras bir yaamla birlikte yaam dngsnn kendisi de esnekleir. 1 1
Bir tr kurumsuzlama, yani znelerin varln yaplandran nesnel ereve
ler karsnda bir tr baszlama, btn toplumsal yaam katetmektedir.
Bu genel srecin, etkiledii farkl gruplar zerinde zt etkileri de olabilir.
alanlar asndan bakldnda, ilerin bireysellemesi kimilerinin kolek
tif boyunduruktan kurtulmasn ve kimliklerini ileri araclyla daha iyi ifa
de etmesini salar. Dierleri iin, ilerin paralanp blnmesi, prekaryala
ma, tecrit ve gvencelerin yitirilmesi anlamna gelir. 1 2 Ayn fark toplumsal
yaamda da grlr. Orta snflara mensup baz gruplarn, kendine ve duy
gulanmlarna ynelik ilgiyle ve tm dier kayglan bunlara tabi klma ei
limiyle ifade bulan bir bireysellik kltryle yakn iliki iinde olduunu,
hatta bu durumdan memnuniyet duyduunu hatrlatmak sosyolojinin bey
lik bir ifadesidir. Bu "narsisizm kltr" 1 3 ya da 1970'li yllarda psikanali
zin takipilerinin gelitirdii bu "normaller iin terapi" 1 4 tarz rnek veri
lebilir. Fakat o dnemde, bu benlik kaygsnn kiinin zel bir kltrel ser
maye trn seferber etmesini gerektirdiini ve hem bunu benimseyecek
donanma sahip olmadklarndan, hem de temel yatrmlar baka yere y
nelik olduundan, halk evrelerinde gl "direniler"le karlatn gs
termek kolayd.
Bu birey kltr lmemitir; hatta deikenlerinden biri, 1980'li yllarn
performans kltyle birlikte an biimler bile almtr. 1 5 Fakat gnmz
de bir baka -bu kez kitlesel- bireyciliin gelitii grlmektedir ve bu, sa
nayi-ncesi toplumun boluklarnda gelimi olan "olumsuz" bireyciliin
bir dnm olarak ortaya kar. Bu bireycilik bir yeniden-retim deil, bir
dnmdr; nk an kat [dzenlemelerin] deil, kolektif dzenleme-
10 Bkz. B. Perret ile G. Roustang'n analizleri, L'tconomie contre la socitt, a.g.e., il. Blm. Bu s
recin iyimser bir yorumu iin bkz. M. Crozier, L'mreprise a l'tcoute, Le Seuil, Paris, 1994 (1.
bask, lnter-editions, Paris, 1989).
11 Xavier Gaulier, "La mutation des ages", Le Dtbat, no. 61, Eyll-Ekim 1991.
1 2 Bkz. A . Supiot, Criique d u droil d u ravail, a.g.e.
13 C. Lash, The Culure of Narcissism, WW Norton and Co., New York, 1979.
14 R. Castel,J.-F. Le Cerf, "Le phenomene psy et La societe rranaise", Le Dtbat, no. 1, 2 ve 3, 1980.
15 Bkz. A. Ehrenberg, Le cule de la performance, Calmann-Levy, Paris, 1991.

423
lerin zayflamasnn ya da yitiminin bir rndr. Fakat an znellikten de
il, ereve yokluundan kaynaklanan bir bireycilik olmann temel zelliini
korur. "Bunun, kiinin benliini ortaya koyma tarzyla pek bir ilikisi yoktur
-bir bireyleme srecinde ncelikli devindirici, ille de bireyin deeri deil
dir; belki de kolektif erevenin paralanmasdr." 16 rnein banliyde ya
ayan gen bir uyuturucu mptelas eklindeki ideal-tipik rnekte, sanayi
ncesi toplumda gezgin serserinin temsil ettii mensubiyet yitimi biiminin
benzeri grlebilir. O; i, ailevi aktarm, bir gelecek ina etme gibi balarn
ve desteklerin yokluu nedeniyle tamamen bireylemi, iyice akta kalm
tr... Bedeni onun tek mal varl ve tek badr; mutlak bir bireycilik patla
mas iinde onu altrr, bedenine haz verir ve onu yok eder.
Fakat gezgin serseri gibi bu imgenin de nemi, gn birlik debelenmek
adna kaygl araylardan oluan kararsz gzergahlar boyunca ifade bulan
ynla gvencesizlik ve prekaryalk durumunda karlalan zellikleri u
noktaya tamasndandr. zellikle ok sayda gen, konumlarnn belirsizli
ini bertaraf etmeye almaktadr; yani yok olup gitmemek iin semek, ka
rar vermek, bir yol bulmak ve benlik kaygsn korumak gerekmektedir. Bu
deneyimler, kiisel performans venlerin ya da znelliin smn kefeden
lerin gelitirdii benlik kltnn taban tabana zdd gzkmektedir. Bunlar,
yine de kartma ilemiyle bu hale gelmi bireylerin yksek riskli macerala
rdr. Bu yeni bireycilik, baz zelliklerini dn alm olsa da, eitimli kate
gorilerin psikolojik kltrnn bir taklidi deildir. 1 7 Bu 'an-yklenmi ve
zlme tehdidi altnda bulunduu lde krlgan bir bireyselliktir ve artk
adeta bir prangaya dnme riski tamaktadr.
Modem bireyciliin bu ift-kutupluluu, gnmzde cretliler toplu
munun kar karya kald meydan okumay anlamak iin bir sistem ne
rir. Bu toplumsal sistemin temel kazanm, son kez sylersek, eit deil ama
karlatrlabilir olan, yani kendi aralannda uyumlu ve birbirine baml top
lumsal konumlarn srekliliini salam olmakt. Bu, III. Cumhuriyet d
neminde teoriletirilmi "benzerler toplumunu", yani modem bir demokra-
16 M. Gauchet, "La societe d'insecurite". a.g.e., s. 1 75.
17 rnein, "kltrel" olana ok zel bir rderans genellikle tesadfe terk edilmi bu yaamlar
da byk bir yer tutar. Mziksever olduklanndan konserlere ya da mzelere gidenlerin klt
r deil; fakat rnein bir oyun sergilemek ya da bir mzik grubu kurmak ynnde srekli bir
aray, gnn birinde nl olunacana dair yan hayal bir umudun zihinden geii ve btn
bunlann arka plannda, kukusuz, en byk sanatlann bazlannn gnn birinde aniden n
lenip lmszlemeden nce yaadklan "bohem hayat - skc i" dnyasyla belli belirsiz bir
zdeleme. Elbette bu genlerin pek az bu "ara mekanlar"dan nle kacakur, ama yine de bu
rada, ncelikle bir eksikliin (ilk bata istihdam eksiklii; nk yirmi yl nce halk snllann
dan gelen bu genlerin ou dorudan doruya rakla ya da fabrikaya giderlerdi) boluuna
reklenmi bu "znel" maceralann bir rnei vardr, ve bunlar cesaretten ve kimi zaman y
celikten elbette muaf deillerdir. "Ara mekanlar" melhumu hakknda bkz. L. Rouleau-Berger,
La ville intervalle, a.g.e.

424
si fikrini gncellemek adna en azndan bugne dek bulunmu bir yol, hatta
tek yoldu ve ama da modem demokrasiyi artan iblmnqn gerekleriyle
ve toplumsal tabakalamann karmaklamasyla uyumlu klmakt. Bireyleri
eski himaye ilikilerinden ve dolaysz topluluk aidiyetlerinden kopuk soyut
kolektivitelere dahil eden yeni bir koruma dzeninin oluumu, sanayi top
lumundan cretliler toplumuna geii fazla atma olmadan salayabildi.
Mitletirilmemesi gereken, ama yine de 1970'li yllann bana dek "top
lumsal uzlama"y srdrm olan bireyle kolektifin bu eklemlenme tar
z, bireyciliin geliimi ve yeni bireyleme tarzlannn geliimiyle zora d
mtr. Fakat bu sre zt etkiler gsterir; nk "olumlu" bireycilii g
lendirirken, gvencesizliin ve koruma yokluunun tahrip ettii kitlesel bir
[olumsuz] bireyciliin douunu da salar.
Byle bir konjonktrde, sosyalin ynetilme biimleri derinden deiir;
szlemeye bavuru ve sorunlann yerel dzlemde ele aln gibi olgular kitlesel
olarak geri dner. Bu bir tesadf deildir. Szlemeli alma, toplumsal de
i tokuun giderek daha bireyci bir tarzda yeniden bileimini ifade eder ve
ayn zamanda bunu tevik eder. Buna paralel olarak, mdahalelerin meka
na bal olmas, dorudan ilgili partnerler arasnda -hukukun genellemi
dzenlemelerinin silmi olduu- bir yaknlk ilikisi bulur. Fakat bu yeni
den bileim kelimenin gerek anlamnda mulaktr, nk ikili bir okuma
ya imkan tanr.
Sosyal politikalarn bu yeni rejimi, gerekten de, bireylerin -en muhta
olanlar da dahil- sanayi toplumunun doum sanclanna kendi imkanlany
la kar koymak zorunda kald koruma-ncesi durumdan yola karak ks
men yorumlanabilir. Bugn yle deniyor: "Bir proje oluturun, i, ev ara
ylannza, demek kurma ya da bir rap grubu oluturma abalannza kendi
nizi verin, size yardm edilir." Bu buyruk, btn dahil etme politikalarnda
mevcuttur ve asgari gelir desteinin sosyal dahil etme szlemesiyle birlikte
en belirgin ifadesini bulmutur: bir proje karlnda yardm ve destek. Fa
kat, sanayilemenin balangcndaki i szlemesinin ilk biimleri iin oldu
u gibi, bu szleme kalbnn da dayatlmas, en istikrarszlatmlm birey
lerden zerk zneler gibi davranmalanm istemek anlamna gelmez mi? n
k "mesleki bir proje tasarlamak" ya da, dahas, bir "yaam gzergah" olu
turmak, rnein isizken ya da evinden atlma tehdidi altndayken kendili
inden gereklemez. Hatta bu, gayet iyi entegre olmu birok znenin st
lenmekte glk ekecei bir gerekliliktir, nk daima belirgin gzergah
lan izlemilerdir. 18 Bu tr szlemenin genellikle kurmaca olduu doru
dur, nk diploma sahibinin byle bir talebin dzeyinde olmas gtr. Fa-
18 Bkz. J.-F. Noel, "L'insertion en attene d'une politique", J. Donzelot, Face a l'o:clU5ion, a.g.e.
iinde.

425
kat o zaman, szlemenin yerine geen eyin meruluunu toplumsal mda
hil deerlendirir ve bu deerlendirmeye bal olarak mali yardmda bulunu
lur ya da bulunulmaz. Bylece, gerek bir ahlaki yarglkta bulunur (nk
son tahlilde, talepte bulunann asgari gelir desteini "hak edip etmediini"
deerlendirmek gerekmektedir) ; bu yarglk, kukusuz anonim olan, fakat
en azndan datmn otomatikliini salayan, hak sahipleri kolektiflerine bir
ykmllk atfedilmesinden ok farkldr.
Prosedrlerin bireyselletirilmesinin tad ayn riskler, toplumsal m
dahale dzeneklerinin bu dier nemli dnmnden, yani bu prosedrle
rin yeniden belli bir mekana balanmasndan etkilenirler. Bu belli bir meka
na balanma ademimerkezilemenin ok tesine gider, nk hedefleri hi
yerarikletirme, projeleri tanmlama ve bunlarn gerekletirilmesini ilgi
li partnerlerle mzakere etme grevi, yerel mercilere verilmitir. Sonuta,
yerel olan kreseldir. Fakat, bu politikalarn yenilii, yaknlarn korumas
nn geleneksel yapsyla kimi benzerlikleri dlamaz. Tarihsel olarak birok
biimde grlm olan sorumluluk almann bu en eski hali, kelime eer o
dnemde var olsayd "mzakere" diye adlandrabileceimiz eyden geerdi.
Gerekten de, bir yardm talebinde bulunan kii iin toplulua mensup ol
duunu kantlama gereklilii hep sz konusuydu. Fakat bu yaknlk nitelii
(bkz. 1. Blm, "Komum Yaknmdr"), onu himaye bamllklar sistemi
ne dahil eder ki Kari Polanyi bunu lngiliz poor laws'n snr durumu olan "ki
lise cemaati serflii" (parish serfdom) olarak tarif etmitir.'Yeni "yatay", "kar
lkl", "kresel" dzeneklerin yeni-himayecilik biimleri dourmayaca
nn garantisi var mdr? Kukusuz ki, "yerel olarak seilmi kii" ender ola
rak yerel bir despot olur, "proje efi" de bir patronie deildir. Fakat, tarih
sel geri dn, gnmze dek, her zaman iin "iyi yoksullar" ile "kt yok
sullar" olduunu ve bu aynnn ahlaki ve psikolojik ltlerle ilediini
retir. Kolektif haklarn dolaym olmakszn, yardmlarn bireyselletirilmesi
ve yerel mercilere verilen karlkl kabul zerinde kurulu karar yetkisi, es
ki insanseverlik mantna geri dnme riskini hep tar: Uyrukluunu belirt,
yardm grrsn.
Fakat sosyal hakkn kendisi de, en azndan genel bir kuraln bireysellee
bilmesi lsnde zelleir, bireyselleir. rnein, alma hakk paralanr
ken, yeniden szlemeli bir hal alr. cretli kolektiflerine bir stat ve g
l bir kimlik veren genel dzenlemelerin berisinde, zel i szlemesi biim
lerinin oalmas, istihdamla iliki trlerinin paralanmas onaylanr: belirli
sreli, geici, ksmi zamanl, vb. i szlemeleri. alma ile almama ara
sndaki ara durumlar da yeni szleme biimlerinin konusu olur: ie geri d
n szlemeleri, dayanma tevikiyle yaplan szlemeler, dnml ye
niden dahil etme szlemeleri... Bu sonuncu nlemler, hakkn ve korumala-
426
rn bireyleme srelerinin mulaklnda zellikle anlam tar. rnein ie
geri dn szlemesi "ie girmekte zel glklerle karlm kiiler"le
ilgilidir (l Kanunu'nun L 322-4-2 maddesi). Dolaysyla, bu tr szleme
ye imkan tanyan ey, baz kiisel durumlarn zglldr. 1 9 Bir hakkn
bu alm, bylece, kiisel ya da psiko-sosyal trde bir eksiklik, "zel g
lk" saptamasna tabi olur. Derin bir mulaklktr bu; nk glk iin
deki kiiler karsnda pozitif ayrmclk uygulamas tamamen savunulabi
lir bir eydir: Bunlar, ortak dzene katlmadan nce belli bir dzeye erime
ye ihtiya duyabilirler. Fakat ayn zamanda, bu prosedrler, alma hakk
nn mcadele ettii geleneksel yardm mantn canlandrr, yani sorumlu
luk altna alnmak iin yetersizliinin iaretlerini, ortak alma dzeni a
sndan bir kusurunu gstermek gerekir. Asgari gelir destei ve yerel politi
kalar durumunda olduu gibi, szlemeye bu tr bavuru, kolektif dzenle
melerin ynetemedii herkesi tekil dzenlemelere gnderen devletin gide
rek karmaklaan ve heterojen bir topluma hakim olmaktaki gszln
ortaya serme riski tar.
Bu mulaklk, on be yldr yrrlkte olan istihdam politikalarnn ve
sosyal politikalarn yeniden bileiminde grlr. Bu politikalar "kriz"in te
sinde, toplumsal yaamn bellibal sektrlerini de etkileyen derin bir birey
leme srecinde kk salar. rnein ayn analiz aile yapsnn dnmleri
konusunda da yaplabilir. "Modem" aile kendi iliki a etrafnda kenetlenir,
yeleri arasndaki ilikiler bu son yllardan beri kiisel temelde szlemeli
bir hal almtr. Fakat, Irene Thery'nin belirttii gibi,20 geleneksel himayeler
den ailenin bu "zgrlemesi" aile trlerine gre farkl etkiler yaratr ve eko
nomik bakmdan daha eretilemi ve toplumsal bakmdan daha muhta ai
lelerin yeleri, rnein evlilik ilikisi paralandnda, ayrlk ya da toplum
sal stat d meydana geldiinde, olumsuz bir zgrlk deneyimini ya
ayabilirler. Burada da, baka yerde de, birey olarak varolma olgusu, bilincin
dolaysz bir verisi deildir. Derinliine aratrlmas gereken paradoks: Kii,
nesnel kaynaklara ve kolektif korumalara dayand lde bireyselliini da
ha rahat yaar.
cretliler toplumunun dalmasnn ortaya koyduu sorunun, en azndan
1970'li yllarn banda temsil ettii modelin dm burada yatmaktadr.
Gnmzdeki sosyal sorunun dmdr bu.
Devletin sivil toplum zerindeki hegemonyasn, aygtlarnn brokra
tik ve etkisiz ileyiini, sosyal hakkn soyutluunu ve somut dayanmala
ra yol amadaki gszln tehir edip, sonra da, durumlarn zgll
n dikkate alan ve znelerin seferberliine ar karan dnmler mah-
19 Bkz. A. Supiot, Critique du droit du travail, a.g.e., s. 97.
20 Bkz. I. Tht'ry, Le dtmariage, a.g.e.

427
kum edilemez. stelik bu tam bir ykm olur, nk bu bireyleme hareke
ti kukusuz ki geri dnszdr. Fakat nfusun baz kategorileri iin bu d
nmlerin maliyeti daha fazla gz ard edilemez. deyecek baka eyi ol
mayan, kendinden venneye devam eder ki bu ok yorucu bir uygulamadr. Bu
mekanizma, asgari gelir desteinin szleme prosedrlerinde gayet iyi gr
lr: Talepte bulunann tek getirebilecei ey, yenilgileri ve eksikleriyle kendi
hayat hikayesidir ve "bir proje oluturmak", bir "dahil etme szlemesi" ta
nmlamak amacyla bir rehabilitasyon perspektifi ortaya koymak iin bu c
lz malzeme ince ince aratnlr. 2 1 Paralanm bir biyografinin paralan bir
hak alabilmenin tek geer akesidir. Btn haklanna sahip bir yurttaa yak
an bireysel muamelenin bu olduu kukuludur.
Dolaysyla, gnmzn bireyleme srecinin elikisi derindir. Toplumu
ynetilemez klan bir paralanmayla tehdit eder; ya da sosyal konumlan g
vence altnda olduundan bireycilik ile bamszl birletirebilenler ile bi
reyselliklerini -ba eksiklii ve korunma yokluu anlamna geldiinden- bir
armh gibi tayanlar arasndaki iftkutuplulukla tehdit eder.
Bu meydan okumaya karlk verilebilir mi? Bunu elbette kimse kesin ola
rak ileri sremez. Fakat herkes zerinde allmas gereken yolu kabul et
melidir. Kamu gc, bireyciliin iki kutbu arasnda kprler ina edebilen
ve topluma asgari bir badaklk dayatabilen tek mercidir. Ekonominin ac
masz kstlamalan giderek artan bir merkezka bask uygular. Eski dayan
ma biimleri, dayankl diren desteklerini yeniden oluturamayacak kadar
tkenmitir. inde bulunduumuz dnemin belirsizliinin gerektirdii ey,
-piyasa "yasalan"na tamamen teslim olunmayacaksa- daha az devlet deil
dir. Ama daha fazla devlet de deildir elbet; tabii eer, eski kolektivitelerin
zlmesiyle ve kitlesel bireyciliin ykseliiyle kesin olarak tahrip olmu
1970'li yllann bandaki yap zorla yeniden ina edilmek istenmiyorsa ... a
re, bu bireyleme srecine elik etmek, gerilim noktalann tehdit olmaktan
karmak, kopukluklan nlemek ve suyun dibine gmlenleri yurtlanna ka
vuturmak iin yeniden mdahaleler rgtleyen stratejist bir devlettir. Bu yi
ne de korumac bir devlettir; nk, an eitlenmi ve olumsuz bireycili
in kemirdii bir toplumda, sosyal koruma olmadan sosyal kaynama olmaz.
Fakat bu devlet, bireyleme srecinin kvnmlann izleyerek mdahalelerini
tam bir kesinlik iinde dzenlemelidir.
Bu gereklilii ortaya koymak, devletin yeni bir dzenleme biiminin gk
ten btn alet edevatyla inmesini beklemek deildir; nk, yine vurgula
dmz gibi, kimi kamusal politikalar on be yldan beri bu ynde deiim
geirmektedir. Fakat sanki sosyal devlet iki eilim arasnda bocalyor gibi-
21 Bkz. 1. Astier, "Revenu minimum et souci d'insertion: enre le travail, le domestique et l'inti
mite", Sosyoloji doktora tezi, EHESS, Paris, 1994.

428
dir: bir yanda, gncel durumun ierdii yenilikle yzleebilmek iin yeni
den rgtlenme abalar; dier yanda, herkesin ayn toplurt1a mensup olu
unun gvencesi olma grevini yerine getirme ykmlln baka mer
cilere -iletmelere, yerel seferberlie, yeni girdilerle alaa edilmi bir in
sanseverlie ve hatta cretliler toplumunun kszlerinin kendi kendileri
ne rgtlemek durumunda kaldklar kaynaklara- brakma eilimi. Kuku
suz, gemi su aldnda suyu herkes boaltmak zorundadr. Fakat gnmz
de bolca rastlanan belirsizlikler ortasnda, en azndan bir ey kesindir: Kim
se devletin yerini tutamaz, dolaysyla manevray ynetmek ve kazay nle
mek de ona der.

429
1SlM DIZtNl

Agliea, Michel 298, 299, 306, 367 Bloch-Laine, Franois 381 , 382
Alber, Michel 396, 410, 414 B, Jean-Bapise 183
Alember, Jean Le Rond d'. 141 Boisguilber, P. Le Pesan de 109, 158
Arend, Hannah 164, 326, 352 Boissy d'Anglas, Franois-Andre de 223
Assico, Bemard 1 1 Bolanski, Luc 321, 323, 324
Aubry, Martine 387 Bonapare, Louis-Napoleon 205, 224, 235,
Augt, Marc 42 255, 281
Aues, Michel 388 Bourdieu, Pierre 334
Aznar, Guy 410 Bourgeois, Leon 256-259, 285, 293, 303
Azy, Benoi d'. 235 Boyer-Fonfrede 185
Braudel, Fernand 189
Babeuf, Gracchus 192, 193, 254, 261 Brisso, Jean-Pierre 153
Balibar, Eienne 262 Bure, Eugene 205-209, 212, 213, 216
Baret, Yves 376, 407 Burke, Edmund 194
Barere de Vieuzac, Berrand 178, 1 79, 181,
223, 280. Caille, Alain 40
Bami, Jules 285 Chailley, Joseph 208, 217
Barrts, Maurice 318 Chaunu, Pierre 31, 84, 86, 156, 189
Basia, Frtderic 227 Chevalier, Emile 208, 217
Bec, Colee l 1 Chevalier, Louis 208, 209, 216
Bechhofer, Frank 328 Cheysson, Emile 226, 241, 272, 273
Behar, Daniel 388 Christine de Pisan 50
Bender, Anon 298, 299, 367 Cipolla, Carlo 82, 189
Benham, Jeremy 149 Clark, Colin 325, 336
Berger, Peer 393 Colber, Jean-Bapise 1 13, 121, 132, 133
Bergeron, Louis 243, 340 Colline, Michel 325
Beveridge, William 301 , 342, 344, 361, 362, Come, Auguse 221, 257, 284, 292, 297
381 , 412, 413 Condorce,J.A.N. 279
Bimbaum, Pierre 1 1 Consan, Benjamin 221 , 224, 232, 244
Blanc, Louis 209, 229, 252, 253, 256, 260 Coereau, Alain 1 14, 238, 240
Bloch, Camille 62, 266 Crozier, Michel 327, 330
Bloch, Marc 44

431
Delecroy, Jean-Baptiste 218, 219 Gri!Iuelhes, Victor 307
Delmas, Philippe 372 Gutton, Jean-Pierre 49, 99, 100
Descartes, Rene 351, 360 Guizot, Franois 220, 222-224, 232, 246, 345
Dewerpe, Alain 213
Dickens, Charles 212, 215 Habermas,Jrgen 87, 360, 363
Diderot, Denis 141 Halbwachs, Maurice 126, 318, 326
Donzelo,Jacques 11, 250, 253, 254 Hatzfeld, Henri 263, 276, 277, 289, 295, 310
Dreyfus, Louis-Ferdinand 102, 266 Hauser, Henri 1 13, 124
Dube, Franois 375, 376 Hecque, Philippe 153
Duby, Georges 43, 45, 79, 84, 107, 1 1 1 , 144, Heers, Jacques 88
147 Hill, Christopher 1 1 8
Duchatel, M. T. 220 Hilon, Rolney 82, 85
Duguit, Leon 285, 310, 3 1 1 Hobsbawm, EricJ. 31, 207
Dumezil, Georges 124 Hoggan, Richard 3 1 7, 376
Dumon, Louis 1 72, 419, 421 Hufton, Olwen H. 140, 159, 160
Dunoyer, Charles 2 1 1 , 227 Hugo, Victor 209, 215, 346, 388
Dupeux, Georges 328
Dupin, Charles 224, 232, 246, 304 lribame, Philippe d' 87
Dupont-White, Charles Brook 255, 258, 275
Dupra, Caherine 182 Jaures, Jean 265, 267, 268, 274, 291, 381
Durkheim, Emile 27, 29, 257, 258, 360, 374 Jones, Garreth S. 1 10
Duveau, Georges 239
Kant, lmmanuel 219
Egon, A. 244
Elias, Norben 60 Labbens, Jean 339
Elivit, Sanford 226 Labrousse, Ernst l4I, 159, 160
Engels, Friedrich 212, 240 Lachiver, Marcel 1 59
Ewald, Franois 219, 276, 277, 286 Lae, Jean-Franois 1 1 , 388
Laffemas, Banhelemy de 131
Farge, Arlette 187 Lagrange, Leo 313, 314
Ford, Henry 307-309 Lamanine, Alphonse de 216, 224, 251, 319
Fossier, Roben 41, 57, 83 Landes, David 238
Foucault, Michel 59, 60 La Ronciere, Charles de 54, 153
Fouille, Alfred 285, 290 Laroque, Pierre 344, 362, 381
Fourasie, Jean 325, 327, 329, 354 Laurent, Emile 260, 269
Fourcade, Bernard 356, 364 Laveleye, Emile de 285
Foumier, Jacques 347, 359 Laville, Jean-Louis 405
Fox, Alan 419 Ldebvre, Georges 137
Freville, Emes 79 Lefon, Joseph 271, 272
Le Goff,Jacques 107, 125, 142
Gambea, Leon 351 Lenoir, Rene 381, 382
Gascon, Roger 153, 154 Le Play, Frederic 213, 220, 225, 226, 236, 240,
Gauche, Marcel 171, 279, 418 246, 273, 281
Gaudemar, Jean-Paul de 330 Leroy-Beaulieu, Paul 239, 245, 302
Gerando, Baron de 217, 220, 224, 230-232, Leroy d'Allarde 191
241 Le Roy Ladurie, Emmanuel 104
Geremek, Bronislaw 24, 57, 86, 100, 101, 107, Le Trosne, Guillaume-Franois 92
135, 142, 146 Levi-Srauss, Claude 43
Gide, Charles 228, 277 Lewine, David 214
Gotlar, Julien 1 1 7 Liss, Caharina 155, 160
Goffman, Erwing 61, 394, 404 Locke, John 164, 326
Gorz, Andre 365, 405, 410, 417 Lousalot 192
Goubert, Pierre 136, 139, 154 Loyseau, Charles 124, 126

432
Luckman, Thomas 393 Polanyi, Kari 32, 129, 190, 396, 397, 404, 426
Pollard, Sydney 300
Mabilleau, Uopold 270 Pomian, Krysztof 395
Mably (Papaz) 281 Ponalis, J. E. M. 219
Machiavelli, Nicolas 416 Poulot, Denis 238
Magri, Suzanna 375 Praderie, Michel 387
Mallet, Serge 327, 328 Prevost (Rahip) 94
Malthus, Thomas Robert 193, 203, 227 Procacci, Giovanna 1 1
Man, Henri de 286, 346 Proudhon, Pierre-Joseph 209, 244, 246
Martin, Claude 377 Pya, Ftlix 252, 253
Marx, Kari 80, 86, 92, 104, 1 10; 120, 1 23, 164,
190, 228, 240, 253, 261 , 326, 331 , 417 Questiaux, Nicole 347, 359
Maruani, Margaret 340
Masse, Pierre 346, 349 Reybaud, Louis 233, 238, 242
Medick, Hans 213 Reynaud, Emmanuelle 340
Mtline, Jules 281 Reynaud, Jean-Daniel 337
Melun, Armand de 225, 226, 229, 235, 236, Richelieu (Kardinal) 94, 1 13, 121, 132
246, 253, 255 Rielf, Philip 83
Mendels, Franklin F. 1 19 Rioux, Jean-Pierre 2 1 1
Mendras, Henri 332 Romme 185
Mercier, Louis-Stbastien 96, 137 Ronciere, Charles de la 54, 153
Merrheim, Alphonse 307, 308 Robespierre, Maximilien del 79, 183, 187, 282
Meysonnier (Barahip) 228 Rosanvallon, Pierrel88, 222, 251 , 347
Millerand, Alexandre 296, 3 1 1 , 347 Rouleau-Berger, Laurence 374
Mine, Alain 372, 400, 410 Rousseau, Jean-Jacques 171, 182, 183, 281
Mirabeau, H.-G. 283, 284 Rousang, Guy 371
Mirman, Alexandre 265, 267, 268 Royer-Collard, Pierre-Paul 221
Misraki, Jacqueline 101
Mollat, Michel 45, 51, 53, 89 Saint-Just 179, 192, 280, 282
Monod, Henri 265, 266 Saint-Pierre, Charles lrtnte Casel de 1 33
Montesquieu 169, 174, 205 Saint-Simon 221, 257
Montlinot, C.A.] . Leclerc de 97, 105, 166, 167, Sales, (Aziz) Franois de 52
176 Sauvy, Alfred 337, 372
Murard, Numa 1 1 , 274, 388 Say,Jean-Baptiste 212
Say, Uon 208, 217
Naville, F.M.L. 227 Schnapper, Dominique 375
Nietzsche, Friedrich 53 Schwanz, Benrand 386
Nizard, Thtodore 229 Sellier, Franois 355
Noiriel, Gtrard 257 Sewell, William H. 1 14, 213
Sieyes, Emmanuel-Joseph 125, 191, 192, 223
Olfe, Clauss 346, 347 Simiand, Franois 88, 104, 126, 3 16, 321, 322,
Ogien, Alben 1 1 326
Ohei.x, Gabriel 383 Simmel, Georges 335
Owen, Roben 212 Simonde de Sismondi, Uonard 224, 228, 281
Ozanam, Frtdtric 224, 225, 229 Smith, Adam 129, 164-167, 171, 182, 194, 326
Soboul, Alben 280
Passeron, Jean-Claude 25 Soly, Hugo 84, 1 55, 160
Paultre, Christian 266 Somban, Wemer 1 18
Pelloutier, Femand 302 Spuller, Eugene 254
Perret, Bemard 371, 423 Stevan, James 151
Pialoux, Michel 373 Stoleru, Lionel 381, 399
Pirenne, Henri 79, 84, 153 Sue, Roger 408
Pitrou, Agnes 383 Swaan, Abraham de 295

433
Tawney, Richard-Henri 65, 86, 1 70 Veblen, Eugen 318
Taylor, Frederick W. 305-307 Verret, Michel 318
Thery, Irene 427 Vexliard, Alexandre 93
Thiers, Adolphe 148, 208, 218, 232, 244, 253, Villeneuve-Bargemont, Alban de 205, 216,
255, 285, 287, 288, 345 224, 229
Thompson, Edward P. 214, 325 Villerrne, Louis-Rene 212, 233, 244
Tocqueville, Alexis de 204, 205, 224, 231, 232, Villey, Edmond 264
253, 261, 265, 419 Vives, Juan Luis 58, 65, 88, 163
Topalov, Christian 1 1, 375
Touraine, Alain 315 Webb, Beatrice 187, 268, 302
Trempe, Rolande 308 Webb, Sydney 187, 268
Turgot, Anne Robertjacques 96, 126, 133, 134, Weber, Max 47, 57, 1 17, 123, 149, 242
146, 165-167, 1 70, 176, 182, 187, 193, 199 Weil, Simone 315, 328
Winock, Michel 335
Unwin, Georges 1 1 7, 129 Worrns, Rene 228
Wresinski, (Papaz) Joseph 339
Valtry, Paul 403
Vauban, Sebastien Le Preste de 136, 137, 158, Znanieck, F. 43
171

434
TEMATIK DiZiN

1968 Mays 329-331 , 357 Bireycilik 16, 38, 259, 284, 285, 360, 361
Kolektif bireycilik 419, 420
Ahiret mutluluu ekonomisi 51-53 Olumsuz bireycilik 21, 38, l 92, 417-429
Ahlakllatnna 204, 223, 224, 228-230, 233, Yntemsel bireycilik 243, 257
234, 236, 249, 261 , 271, 303, 304, 339 Birincil toplumsallk 13, 14, 40, 42, 43, 46-48,
Aile 14, 27, 35, 40-46, 54, 57, 58, 62, 63, 67, 66, 179, 180, 213, 257, 360
69, 71, 81, 86, 92, 97, 100, 101, 1 19, 138- Bo vakit 237, 291, 297, 298, 314, 315, 359,
140, 143, 145, 147, 1 53, 155, 160, 178, 181 , 407
207, 208, 212-215, 220, 221 , 225-227, 235, Byme 16, 27, 29, 45, 70, 84, 85, 120, 130,
237-239, 241, 246, 254, 263, 266, 269, 276, 189-191, 194, 200, 205, 298, 299, 329, 330,
280, 287, 290, 291, 294, 300, 307, 308, 313, 332, 339-341, 345, 347-350, 352, 354-357,
324, 333, 334, 338, 342, 343, 350, 351, 361 , 359, 360, 362-364, 367, 370, 372, 379, 382-
376-381, 383, 385, 388, 393, 397, 398, 403, 384
404, 414, 421 , 424, 427 Byme odakl asgari cret (SMlC) 348, 349,
Angarya (modeli) 19, 42, 61, 96, 142- 150, 166, 395, 402
417
Anomi 21, 360, 389, 400, 403 Corafi hareketlilik 17, 78, 99, 129, 210
Asgari Gelir Destei (RMI) 16, 21, 22, 180,
265, 390-393, 398, 399, 407, 408, 425-428; alanlar 17, 58, 75-78, 82, 86, 87, 96, l l l ,
aynca blz. Dahil etme 1 16, 122, 137, 138, 140, 142, 155, 158, 168,
Asosyal-sosyallik 393 176, 187, 210, 238, 271, 292, 295, 300, 301 ,
Atlye ynetmelii 239 308, 3 1 1 , 321-323, 325, 326, 331, 333, 336,
Aydnlanma(clar) 30, 38, 92, 1 50, 152, 166, 337, 342, 344, 348, 355, 358, 361 , 365,
170-172, 178, 181, 220 367-371, 373, 374, 376, 401, 402, 406, 409,
Ayla balama 336, 337, 348 412, 423
Ayrcalklar 56, l l l-l l4, l l6, l l 7, 124, 125, alma hakk 167, 175, 183, 185, 186, 200,
127, 135, 145, 151, 161, 162, 165, 168, 171, 231 , 232, 251-254, 287, 293, 3 1 1 , 317, 342,
175, 180, 223, 226, 283, 291, 343, 361, 362, 348, 350, 355, 356, 413, 422, 426, 427
396, 402, 409, 412, 414, 421
Dahil etme 28, 67, 76, l l5, 180, 352, 379-381 ,
Banliyler 21, 373, 376, 385, 388, 400, 407, 383, 384, 386, 387, 389-395, 398, 399, 405,
424 407, 425, 426, 428

435
Dayanma 29, 30, 41-43, 64-67, 86, 179, 180, Kurall alma 37, 1 14, 124, 135, 146, 165,
200, 201, 229, 239, 256-258, 264, 266, 268, 167, 188
269, 275, 276, 288, 293, 317, 342, 343, 353, Sosyal alma 230, 231, 385
360, 363, 370, 375, 378, 382, 388, 397, 401, cretli emek 13-17, 20, 24, 29, 37, 38,
404-406, 411, 412, 415, 416, 422, 426-428 89, 97, 107-110, 135, 139, 141, 142,
Dayanmaclk 226, 228, 263, 273, 285, 293, 144-148, 150, 192, 193, 199, 200,
3 19 216, 234, 240, 244, 253, 277, 281,
Despotizm 182, 183, 186, 221, 222, 261, 354, 283, 288-290, 292, 294, 296, 298-301,
355 309, 310, 3 12, 316, 322-324, 330,
Desteklemeci-sosyal 26, 36, 39, 40, 46-48, 55, 331, 335-337, 339, 342, 343, 348,
63, 66, 73 351, 400, 409, 417, 418
Dla(n)ma 13, 20-23, 27-29, 47, 52, 58, 60, Zorunlu alma 26, 37, 61, 62, 88, 94, 105,
63, 90-93, 95, 106, 1 10, 1 12, 1 14-1 16, 126, 123, 124, 127, 133-135, 143, 148, 149,
127, 134, 180, 216, 219, 264, 267, 292, 297, 163, 165-167, 170
300, 302, 303, 317, 351, 364, 367, 373, 376, Emeklilik 235, 263, 268, 271-274, 276, 287-
378, 381, 382, 387-389, 392, 393, 399, 401, 291, 293, 294, 298, 309, 319, 324, 337, 344,
402, 416; aynca bl:z. Mensubiyet yitimi 368, 394, 403
Dilencilik 58, 59, 61-63, 65, 66, 68, 70, 73, 75, Engellilikbilimi 21, 35, 36, 54, 72, 161, 173,
87, 88, 92, 98, 102, 105, 106, 130-133, 158, 254, 264-266
170, 172-185, 188, 191, 203, 217, 233, 246, Entegrasyon 16, 21, 22, 26-29, 41, 42, 152,
254, 263, 266, 278, 279 157, 161, 199, 201, 297, 298, 317, 320, 338,
Dilenci nezarethaneleri 95, 134, 148, 161, 348, 350, 352, 374, 376, 379, 380, 382, 383,
166, 167, 180, 203, 217, 223 385, 391-395, 401, 403, 406-408
Eli aya tutan/salkl dilenciler 62, 71- Entegre yoksulluk 209
73,75, 76, 85, 90, 97, 105, 131, 177 Esneklik 17, 42, 189, 272, 293, 366, 367, 369,
Dolayl cret 290, 344 371, 373, 395, 396, 401, 422
Dnm bunalm 46, 81, 83, 86, 87, 190 Eitlik 28, 76, 180, 185, 222, 259, 278, 279,
Drdnc dnya 299, 337-339, 375, 382, 390 282, 285, 310, 343, 344, 350, 377, 380,
Dk istihdam 21, 73, 130, 134, 140, 182, 371 399, 409
Eitsizlik 27, 192, 201, 222, 230, 256, 259,
Emek/i/alma 273, 279, 280, 285, 338, 341, 349, 350, 358,
ocuk emei 122, 132, 139, 149, 203, 206, 380, 381, 399, 415
211, 213, 229, 264, 323
Emein sabitlenmesi 81, 87, 269, 304, 371 Faal nfus 301, 309, 322, 361, 364, 375
Emek pazan 1 14, 1 16, 123, 143, 146, 159, Fazlalklar 17, 19, 24, 27, 28, 43, 74, 352, 364,
168, 175, 177, 184, 195, 262, 279, 293, 374, 400, 408, 410
300-303, 3 18, 325, 335, 338, 363, 364, Feodalizm 14-16, 19, 41-46, 75, 80, 81 , 83, 84,
370, 371, 375, 378, 390, 403, 405, 409 87, 91, 109, 1 18, 123-125, 138, 142, 145,
i kazalan 274 146, 151, 156, 165, 171, 222, 240, 261, 283,
i/alma rgtlenmesi 24, 26, 36, 37, 80, 418-420
89, 112, 1 14-116, 1 18, 123, 127, 130, Fordizm 16, 107, 108, 300, 308, 364, 422
131, 134, 150, 165, 168, 170-172, 175,
176, 187, 206, 209-211, 222, 229, 242, Gelirlerin toplumsallamas 290
243, 254, 264, 304-306, 315, 322, 372, Genellemi sefalet 26, 86, 199, 205-212, 214-
403, 404, 415, 421 216, 232, 235, 243, 267, 281, 292, 297, 308,
lblm 257, 258 309, 401, 421
iin bltrlmesi 4 10, 411, 413, 422 Gettolar 23, 207, 384, 385, 401
Kadn emei 72, 74, 75, 77, 100, 108, 1 1 1 , Gezgin serseriler 14, 16, 24, 26-28, 36, 37, 45,
1 16, 122, 129, 133, 138, 139, 145, 208, 46, 60-62, 70, 73, 76-78, 88, 90-106, 109,
211, 213, 325, 326, 328, 332, 338, 365, 110, 128-131, 134, 138, 140, 145, 148, 149,
379, 408, 409, 415, 421 152, 154, 156, 158, 160, 161, 170-172, 175,
Kesintili alma 138, 301, 302, 309, 338, 177, 184, 203, 212, 215, 217, 237, 282, 293,
423 303, 304, 376, 378, 420, 421, 424

436
Gmenler 98, 140, 242, 245, 299, 319, 325, i szlemesi 1 72, 187, 193, 194, 294, 300,
328, 330, 338, 363, 373, 385, 397 310, 3 1 1 , 364, 374, 418, 421 , 422, 425, 426
Grevler 1 15, 1 16, 241 , 242-244, 255, 270, 310, Sresiz i szlemesi (Cbl) 355-357, 364
312, 321, 328, 330, 349 Toplu szleme 310, 3 1 1 , 331, 342, 357,
Gdml ekonomi 1 23, 286, 345 371
Gvence (Sigorta) 15, 17, 21, 23, 24, 29, ii dernekleri 234, 236, 313
38, 109, 185, 199, 200, 207, 234, 249, lc;i hareketi 244, 3 16, 330; aynca blz. lc;i
259, 262-264, 267-277, 279, 281 , 286, snf
288-296, 299, 300, 303, 309, 3 17, 3 19, ii karnesi 239
324, 336, 341-344, 350, 356-363, 365, lc;i partiklarizmi 3 12, 3 14, 3 19, 321
368, 370, 374, 380-382, 390, 391, 396, lc;i snf 15, 16, 27, 199, 207, 224, 228, 236,
397, 408, 409, 4 1 1 , 412, 414, 418, 421- 242, 244, 253, 256, 267, 269, 270, 274, 291 ,
424; aynca blz. Yardmlama cemiyetleri, 295, 296, 298, 305-307, 310-3 12, 314-317,
Zorunlu sigorta 320, 321, 323-33 1 , 335, 336, 338, 339, 341-
343, 369, 372, 373, 422
Halk ayaklanmalan 79, 106 iilik durumu 299, 317, 321, 326, 328
Halk konullan 318 lgici 16, 26, 37, 80, 87, 89, 95, 129-132, 1 35,
Hayr atlyeleri 133, 134, 148, 203, 251 1 38, 141, 163, 168, 241 , 243, 264, 293, 365,
Hayrseverlik 50-52, 64, 65, 70, 178, 218, 219, 368, 395, 416
230, 231 , 232, 246 lgici piyasas 80, 88, 89, 98, 104, 1 18, 135
Hrisiyan hayrseverligi 49, 51, 63, 232 Yedek igici 88, 89
Haziran 1848 224, 227, 235, 247, 253, 256, iletmeler 17, 38, 1 18, 120, 130, 1 33, 138-140,
321 , 330 142-145, 168, 176, 210, 213, 236, 241 , 271,
Hristiyan Ahlak Cemiyeti 224, 232, 246 276, 280, 284, 295, 299, 305, 318, 32 1, 323,
Himayecilik 200, 228, 230, 233, 236, 239, 241- 325, 331, 334, 336, 338, 345, 347, 349, 355,
244, 250, 255, 256, 260, 261 , 269, 270, 274, 365-371, 379, 387, 393-396, 399, 401, 413,
290, 292, 295, 342, 422, 426 415, 429
Hizmetilik, hizmetiler 74, 96, 99, 1 17, 136- isizler Sendikas 400, 408
138, 192, 317, 405, 406 isizlik 13, 19, 21, 87, 89, 92, 97, 158, 180,
Hukuk devlei 105, 183, 184 206, 207, 230, 233-235, 252, 263, 275, 286,
287, 293, 294, 301 , 303, 3 13, 319, 322, 343,
insan haklan 173, 186, 191, 192, 252, 278, 349, 352, 362, 364-366, 368, 373, 375, 377-
279, 284 379, 388, 389, 396, 397, 400, 402, 411, 412
lnsanseverlik 232, 234, 244, 266, 268 iten anlna 271, 376
istihdam 18, 21, 22, 27, 58, 73, 76, 86-89, 104, iverenler 78, 98, 101, 1 17, 1 18, 137, 139, 142,
107, 1 14, 1 15, 128-131, 1 33-136, 138, 140, 144, 146, 149, 168, 176, 178, 185-188, 194,
144, 147, 148, 158, 168, 176, 182, 191, 200, 237, 238, 240, 241, 267, 269, 271, 292, 295,
206, 207, 215, 230, 236, 238, 239, 241 , 25 1 , 298, 303, 3 10, 3 1 1 , 3 19, 323, 337, 344, 347,
267, 271 , 298, 301 , 302, 304, 3 18, 319, 324, 355, 357, 366, 369, 374, 385, 391; aynca
338, 340, 348, 350, 352, 353, 355-357, 361- blz. iletme
369, 371-375, 379, 380, 384, 386, 387, 389-
391, 395-400, 402, 405-408, 410-415, 418, Kadrolar (Yneticiler) 194, 298, 306, 322-325,
424, 426 328, 332-334, 349, 369, 401, 402
istihdam damarlan 353, 408, 410 Kalfalar 19, 109, 1 1 1-1 13, 1 15-1 17, 135, 1 36,
istihdam edilemeyenler 16, 19, 24, 88, 369, 146, 186, 305
380, 386, 392 Kamu hizmetleri 217, 285, 286, 309, 310, 346,
istihdam patlamas 404-406 359, 380, 384, 385, 399
istihdam politikalan 302, 303, 328, 385, Kamulaunna/Ulusallaurma 123, 185, 286,
398, 399, 406, 412, 414, 427 312, 345, 346
istihdama serbest eriim 37, 150, 152, 168, Kapat(tl)ma 59-62, 64, 71 , 78, 95, 132, 133,
1 70, 171, 175, 177, 178, 182-186, 188, 166, 1 72, 223, 264
191, 193, 199, 279 Keynesc;i(lik) 183, 191, 200, 345, 347, 363,
i hukuku 251 , 310, 365, 421 385

437
Ktlk 84, 92, 1 55, 156, 160, 163, 410 Paris Komn 1 54, 244, 247, 253, 320, 330
Kolektiviteler 257, 258, 276, 315, 325, 359, Patemalizm 67, 145, 180, 182, 241, 243, 244,
360, 361 , 375, 378, 418-421, 425, 428 310, 405
Kolektivizm 245, 256, 258, 285, 288 Patron 15, 142, 148, 200, 220, 225, 228, 233,
Korunmaszlk 13, 16, 20-23, 37, 38, 101, 106, 236, 237, 239-244, 264, 269-271 , 274, 284,
108, 109, 152, 158, 159, 161, 170, 201, 288, 293, 295, 296, 302, 304, 307, 3 1 1 , 3 12,
267,273, 286, 292, 297, 308, 372, 376, 379, 324, 332, 334, 336, 347, 348, 354, 355, 369,
393, 401, 410, 417 396, 408
Klelik 14, 20, 38, 83, 90, 96, 143, 144, 149, Patron himayecilii 230, 239, 241, 242,
1 53, 162, 194, 232, 246 255, 422
Krallk manofaktorleri 121, 123, 133, 140 Patronlarn keyfiyeti 211, 239, 264, 271,
Krek cezas 92, 94, 95 315, 355
Kreselleme 17, 262, 363 Pazar/piyasa 15-18, 29, 37, 106, 1 10, 1 12,
1 14, 1 16, 1 19- 121, 123, 130, 132, 135,
Liberalizm 15, 1 23, 164-166, 181-183, 193, 136, 159, 165, 166, 171, 1 72, 176, 178,
200, 211, 219, 226, 227, 228, 240, 243, 189-191, 194, 199-201, 227, 269, 290,
255-259, 264, 283, 285, 288, 298, 303, 331, 300, 301, 308, 340, 346, 363, 366, 367,
347, 379, 381, 396, 419 369-371 , 374, 381, 394-399, 404, 409,
414, 415, 418, 419, 428; aynca blz.
Mahalle rejileri 387, 389 Emek pazan, lgcO piyasas
Memurlar 93, 104, 128, 134, 137, 157, 261 , Planlama 123, 345, 347, 349, 380
298, 316, 318, 324, 325, 331, 357, 369, 402 Politik ekonomi 52, 108, 1 52, 193, 227, 228,
Mensubiyet yitimi 13, 14, 16, 20-23, 29, 36, 236, 237, 326, 414
45, 46, 48, 67, 86, 88, 90, 97, 100, 103, 106, Poor Laws 58, 63, 70, 128, 129, 134, 203, 266,
129, 148, 150, 157, 161, 170, 199, 209, 213, 426
215, 257, 282, 293, 365, 376, 378, 397, 401 , Poziir ayrmclk 342, 380, 399, 427
421 , 422, 424 Prekarite 13, 20, 22, 24, 85, 338, 373
Merkantilizm 94, 95, 113, 121, 122, 131, 162- Prekarya(lama) 13. 16, 1 7, 20, 206, 273, 296,
164, 169 330, 342, 357, 361 , 364-368, 372, 374, 376,
Mesleki hareketlilik 367, 386, 392 383, 384, 388, 396, 401, 403, 410, 417,
Meruiyetilik 161, 224, 225, 228, 229 423, 424
Minimal devlet 182, 243 Proletarya 14-16, 80, 97, 103, 1 10, 120, 138-
Modem crelilik ilikisi 97, 107, 143, 148, 140, 148, 152, 159, 183, 191, 210, 242,
299, 306, 312, 340, 405, 420 253, 269, 270, 297, 300, 323, 326, 327, 330,
Modernleme 89, 195, 216, 332, 335, 345, 366, 338, 379
375, 396 Proleter 15, 22, 80, 85, 96, 103, 1 16-1 18, 145,
Muhtalk 26, 54, 57, 65, 67, 69, 96, 152-158, 158, 192, 213, 215, 243, 246, 25 1, 277, 297,
160, 170, 172, 1 73, 179, 203, 205, 209, 216, 317, 331, 418
218, 230, 232, 244, 265, 268, 277, 291 , 362 Proto-sanayi 1 16, 1 19-121, 139, 190, 211, 213,
Eli aya rutan muhtalar 36, 71, 72, 133, 214, 299; aynca blz. Krsal zanaatk4rlk
134, 175, 180, 183, 254 Pulting-out systan 1 19, 120, 129, 130; aynca
Mlk sahipleri 15, 76, 1 10, 138, 145, 1 76, 193, blz. Krsal zanaatk4rlk
2 1 1 , 223, 232, 238, 246, 252, 253, 255,
277-280, 282, 283, 287, 289-291, 295, 313, Refah devleti 29, 181, 182, 250, 260-262, 269,
314, 333, 357, 379 359, 360, 411
Mlkiyet aktarm 278, 284, 286, 290-292, Restorasyon 161, 180-182, 221 , 223, 224, 234
309, 310, 341 , 344, 346 Rnesans 14, 32, 49, 58, 60, 65, 96

Orta snflar 210, 211, 318, 321, 324, 325, 327, Sanayi devrimi 24, 26, 28, 31, 32, 36, 37, 63,
328, 331, 332, 335, 372, 374, 378, 423 89, 1 1 1 , 120, 121, 124, 130, 135, 142, 190,
194, 195, 205, 210, 212, 299, 303, 306, 396
Ozel mlkiyet 15, 164, 256, 277, 278, 281-284, Sanayi kapitalizmi 17, 81, 1 16, 1 18-120, 123,
286-288, 291, 292, 295, 340 130, 141, 149, 163

438
Sanayi toplumu 1 5-17, 26, 30, 108, 200, 201 , Stajlar 16, 21, 368, 374, 384, 391 , 393, 407
226, 237, 243, 257, 281, 289, 291, 292, 297, Stat kayb 13, 20, 323, 377, 378
298, 300, 303, 307, 309, 321, 326, 327, 338,
342, 350, 375, 376, 400, 403, 425 ehir politikas 386, 389, 399; aynca bl:z. Dahil
Sanayileme 22, 26, 30, 32, 1 19, 142, 149, 199, etme
205, 207, 208, 210-215, 224, 225, 228, 238, ehirleme 66, 243, 318, 281, 336, 360, 404, 418
240, 245, 281, 289, 292, 297-300, 308, 3 17,
319, 326, 333, 336, 360, 372, 405, 425; Tann yasalan 279, 281
aynca bl.. Sanayi toplumu Tasarruf sandklan 230, 232, 233, 235, 238,
Sendikalar 269, 270, 285, 302, 303, 307, 3 1 1 , 271, 272, 287, 288
3 13, 324, 328, 337, 347, 348, 354, 355, 376, Taylorculuk 304-306
378, 422 Tehlikeli snflar 103, 199, 208, 384, 388
Serbest igcu 26, 89 Tekeller 87, 1 1 1 , 1 15, 1 2 1 , 1 23, 135, 138, 150,
Serflik 63, 75, 79, 1 10, 143, 144, 426 165, 171, 172, 1 75, 184
Snf bilinci 298, 305 Terr dnemi 183, 221
Snf mcadelesi 1 18, 210, 247, 249, 320, 331 Ticaret kapitalizmi 84, 1 13, 1 17-1 19, 123, 1 28-
Sivil toplum 43, 1 12, 219, 221, 358, 427 130, 136
Sosyal adalet 193, 259, 276, 342, 409 Toplum szlemesi 30, 67, 171, 222
Sosya1 demokrasi 353, 354 Toplumsal ban 199, 226, 230, 240, 241 , 247,
Sosyal devlet 15, 16, 20, 29, 30, 32, 38, 183, 255
185, 200, 201 , 260, 262, 295, 340, 341 , 344, Toplumsal atma 183, 328, 329
347, 353, 354, 358-363, 376, 377, 379, 395, Toplumsal zlme 32, 2 15, 2 16, 226
397, 398, 404, 409, 428; aynca bl.. Sosyal Toplumsal deersizleme 21-23, 29, 401
koruma, Sosyal gvenlik, Sosyal mlkiyet Toplumsal farkllama 46, 69, 84, 289, 328
Sosyal ekonomi 244, 226-229, 236, 255, 405 Toplumsal hareketlilik 88, 337
Sosyal gvenlik 15, 17, 201 , 268, 278, 289, Toplumsal ilerleme 299, 340
293, 294, 341-346, 362, 380-382, 384, 413 Toplumsal istikrarszlk 22, 103, 221, 237, 3 19;
Sosyal hak 16, 18, 183, 185, 261 , 274, 279, aynca bl:z. Korunmaszlk
312, 338, 340, 356, 363, 397, 409, 410, 413, Toplumsal kimlik 17, 277, 297, 299, 339, 375,
426, 427 386, 417
Sosyal iktisat Cemiyeti 226, 246 Toplumsal tecrit 24, 104, 108, 319, 376, 378,
Sosyal kapitalizm 347 386, 404, 423
Sosyal Katolikler 225, 226, 228, 229 Toplumsal uyum (ahenk) 13, 17, 130, 369,
Sosyal konutlar 286 370, 377, 397, 405, 4 1 1 , 412, 414, 416
Sosyal koruma 20, 27, 130, 200, 201, Tccarlar 79, 109, 1 1 1 , 1 16- 1 19, 123, 1 26,
243, 262, 263, 274, 341 , 356, 360, 416, 428; 131, 135, 136, 139, 1 55, 159, 295, 314, 316,
aynca bl:z. Sosyal devlet, Sosyal gvenlik, 332, 336
Zorunlu sigorta Tketim 82, 136, 155, 182, 191, 244, 283, 291,
Sosyal mlkiyet 185, 249, 250, 276, 278, 284- 298, 300, 306, 307-309, 3 13, 317, 327-329,
286, 309, 3 10, 317, 340, 344-346, 353, 397 337, 338, 340, 341 , 345, 346, 350, 357, 358,
Sosyal pannerler 347, 363 364, 384, 418
Sosyal reformcular 224, 228, 235, 236, 243,
281, 302, 303, 307, 381; aynca bl:z. Sosyal Ulusal atlyeler 246, 25 1, 413
Katolikler, Sosyal ekonomi, lnsanseverlik Ulusal mlkler 109, 174, 280
Sosyal riskler 19, 44, 235, 275, 276, 294 Ulus-devlet 31, 66, 262, 362, 414
Sosyal yardm 39, 46, 48, 55, 180, 266, 272, Uluslararaslama 371; aynca bl:z.
319, 344, 349, 377, 378, 380-383, 390, 394, Kreselleme
398, 412 Undcrclass (snf-alt) 23, 385, 406
Sosyal yunalk 1 26 Uzmanlk 47, 140, 231, 381
Sosyalizm 15, 65, 200, 226, 228, 231, 232, Uzun sreli isizlik 373
235, 249, 256, 284, 286, 292, 296, 363, 367,
370, 413 cretli iiler 298, 312, 321-323, 325, 330,
Spmhamland Ac 63, 1 28, 129, 184 337, 342, 343

439
cretliler toplumu 15-17, 20, 29, 107, 109, Yardmlama cemiyetleri 31, 225, 232-236,
277, 296-299, 321, 322, 329, 334-341, 343, 259, 269, 270, 293
347, 350, 352, 355, 356, 358-361, 367, 371, Yasal hayr ileri 59, 203, 217, 218, 255, 264,
372, 379, 381-384, 395, 402, 404, 406, 408, 265
409, 416, 418, 421, 422, 424, 425, 427, 429 Yeniden yaplanma 58, 109, 274, 345, 352,
cretlilik durumu 37, 82, 89, 109- 1 1 1 , 1 15, 366, 421 ; aynca bhz. Modernleme
1 16, 124, 136, 142, 147, 199-201, 331, 347, Yerli-yurtlulama 47, 48, 422
348, 351, 364-366, 369, 374, 395 Yersiz-yurtsuzlama 47, 293, 422
cretlilik stats 16, 348, 408, 422 Yoksulluk 14, 15, 22, 26, 35, 45, 49-54, 56,
58, 65, 67, 69, 82, 88, 89, 100, 108, 131,
Vasfszlk 14, 27, 85, 89, 98, 99, 104, 122, 142, 147, 149, 152, 153, 155-159, 171,
126, 128-130, 138, 147, 179, 206, 305, 325, 173, 175, 179, 190, 204, 205, 207, 209,
338, 367, 379, 384, 386 212, 220, 224, 225, 229, 235, 264, 266,
Vesayet 20, 37, 38, 63, 67, 136, 143, 145, 167, 279, 280, 309, 339, 354, 372, 378, 381 ,
172, 220, 222, 228, 230, 235, 240-244, 382, 384, 390, 398; aynca bhz. Muhtalk,
251 , 259, 269, 290, 293, 421 , 422; aynca Genellemi sefalet
bhz. Himayecilik, Patemalizm, Yaknlarn Kt yoksul 52, 66, 177, 230, 265, 270,
himayesi 390, 426
Geleneksel vesayetler 37, 125, 130, 146, Utan iindeki yoksullar 68-71, 73, 85, 154,
148, 150, 194, 213, 221-223, 225, 358 175, 376
Yeni vesayetler 200, 204, 222
Ahlaki vesayetler 220, 222 Zanaatkar(lk) 14, 19, 22, 74-76, 81, 84-87,
99, 101, 103, 109, 1 1 1 , 1 15-126, 128, 129,
Worhhouses 60, 134, 203, 223 132, 136, 138-140, 142, 145, 146, 148, 160,
167, 179, 187, 209, 2 1 1 , 213, 289, 290, 299,
Yaknlarn himayesi 21, 22, 36, 39, 42, 48, 69, 301 , 305, 315, 333, 336, 374, 397, 419, 420;
213, 257, 292, 309, 360, 378, 404, 418, aynca bhz. Kurall alma
419, 421 Krsal zanaatkarlk 1 18-121, 123, 139, 160
Yaknlk hizmetleri 404, 405 Zorunlu gvnce (sigorta) 234, 264, 268, 274,
Yardm hakk 63, 66, 173, 174, 177-179, 183, 276, 277, 279, 286, 288, 289, 294, 295,
186, 218, 231-233, 254, 255, 263, 265, 273, 309, 319, 324, 360; aynca bkz. Gvence,
374, 276, 279, 291 Emeklilik, Sosyal gvenlik

440

You might also like