You are on page 1of 93

MERDAN

YANARDA

YEN MUHAFAZAKRLIK
NEO-CONLAR
DESTEK YAYINLARI: 391
ARATIRMA: 118

YEN MUHAFAZAKRLIK NEO-CONLAR / MERDAN YANARDA

Her hakk sakldr. Bu eserin aynen ya da zet olarak hibir blm, telif hakk sahibinin yazl izni alnmadan kullanlamaz.

Genel Yayn Ynetmeni: Ertrk Akun


Editr: Asl Bahi
Kapak Tasarm: lknur Mutu
Sayfa Dzeni: Cansu Poroy
alma Grubu: Bar Terkolu, Alzade Glda, Ramazan Glten, Ula Meydan
1.Bask: Temmuz 2004 ivi Yaynlar
2.Bask: Kasm 2013
3.Bask: Aralk 2013
Yaync Sertifika No: 13226

ISBN 978-605-4771-91-2

Destek Yaynlar
nn Cad. 33/4 Gmsuyu Beyolu / stanbul
Tel:(0212) 252 22 42
Fax:(0212) 252 22 43
www.destekyayinlari.com
info@destekyayinlari.com
facebook.com/ DestekYayinevi
twitter.com/destekyayinlari
nklap Kitabevi Bask Tesisleri
Matbaa Sertifika No: 10614
obaneme Mah. Altay Sk. No: 8
Yenibosna Bahelievler / stanbul
Tel: (0212) 496 11 11
MERDAN YANARDA

YEN MUHAFAZAKRLIK
NEO-CONLAR
Dnyada ve Trkiyede
Post-Modern Gericilik
SUNU

Elinizdeki almada, Amerika Birleik Devletleri (ABD) ve Trkiyenin i ve d politikasnn


yeniden yaplanmasnda 1980den sonra nemli rol oynayan, yeni muhafazakrlar (Neo-
Conservatives) ve yeni muhafazakrlk konusu felsefi, siyasal, tarihsel ve rgtsel dzeylerde
inceleniyor.
Genel olarak muhafazakrlk akmnn eitli ynleri ve ekolleriyle incelendii bu kitapta, bata
Leo Strauss olmak zere, Albert Wohlstetter, Allan Bloom ve Irving Kristol gibi yeni muhafazakr
hareketin felsefe, siyaset ve strateji konularndaki grlerinin temellerini atan kurucu babalar
mercek altna alnyor. Yeni muhafazakrln teorik ve tarihsel temelleri Trkiyede ilk kez
btnlkl ekilde gzler nne seriliyor.
Kitapta, ABDdeki Neo-Con diye ksaltlan Neo-Conservative ekibin izi srlerek artc
rgtsel ilikileri, Yahudi sermayesi ve teolojisi ile balantlar, souk Savan zirveye ulat
1960l yllarn sonundan itibaren ABD hkmetleri zerinde giderek artan ve gnmze kadar gelen
arlklar ortaya karlyor.
Trkiye muhafazakrln da kapsaml bir inceleme ve deerlendirmeye tabi tutan kitap, AKP-
Cemaat iktidarnn yeni kresel g ilikilerindeki yerini de mercek altna alyor. Bu nedenle, Trk
muhafazakrlnn tarihsel geliimi, nemli dnemeleri, slamclk ve milliyetilik ile balants,
souk sava yllarndaki konumlan kitabn zerine gittii ve zmledii nemli konular arasnda.
Daha da nemlisi kitapta, Amerikan yeni muhafazakr-lnn Trk muhafazakrl ve slamc
hareket zerindeki etkileri kitabn temel tartma konular arasnda yer alyor. Amerikadaki Neo-Con
hareket ile Adalet ve Kalknma Partisi (AKP) arasndaki ideolojik iliki ve arpc siyasal balantlar
irdeleniyor. Ortaya artc sonular kyor.
AKPnin ortaya att muhafazakr demokrasi kavram da bu balamda ele alnyor. Sonuta,
AKPnin Avrupa muhafazakrlndan ok, Amerikan yeni muhafazakrlna daha yakn olduu tezi
ortaya atlyor.
Neo-Con ekibin gelitirdii ve bugn Amerikan i ve d siyasetine yn veren Yeni Amerikan
Yzyl Projesi de kitapta mercek altna alnyor. Yeni muhafazakr siyasetin strateji diline tercme
edilmesi diye de tanmlanabilecek bu imparatorluk/hegemonya projesi, ABDnin kresel
ynelimlerinin ayrntlarn renmek bakmndan nem tayor.
Faaliyetlerini 2009 ylna kadar srdren Sosyalist Kltr Derneinde (SKD) Merdan Yanarda
ynetiminde kurulan Siyaset ve Siyaset Felsefesi alma Grubu tarafndan 2003-2004 yllarnda
yrtlen etkinliklerin (aratrma, okuma, atlye almas ve seminerler) rn olan bu kitap,
Trkiyede nemli bir boluu doldurdu.
Kitab Merdan Yanarda kaleme ald. alma grubuna istikrarl ekilde Bar Terkolu, Alzade
Glda, Ramazan Glten ve Ula Meydan katld.
Bata klasik muhafazakrlk, liberal iktisat, idealist tarih anlay, yeni Platonculuk, din ve post-
modernizm olmak zere, kitapta yeni muhafazakrlarn ideolojik kaynaklar analiz edildi ve eletiriye
tabi tutuldu. Post-modernizm, neo-liberalizm ve yeni muhafazakrlk arasnda birbirini tamamlayan
siyasal, felsefi ve tarihsel iliki ortaya konuldu. Bu lnn yeni bir tarihsel gerici blok oluturduu
saptand.
Kitabn elinizdeki yeni basks da Merdan Yanarda tarafndan gncellendi ve geniletilerek
yeniden yazld. Bu baskda Trkiyedeki yeni muhafazakrlk olgusu ayr bir blm olarak ele alnd.
Neo-Con hareketin ABDdeki tarihi, ideolojisi, kadro kaynaklar ve tezleri daha kapsaml ekilde
irdelenerek ilgili blmler gelitirildi. Daha da nemlisi Neo-Con hareketin son durumu, ABDnin
siyasal ve entelektel yaam zerindeki kalc etkileri balamnda incelendi.
Kitabn nceki basksnda, evirisi yine dernek yeleri Tansu Akgn ve Mehmet Karaosmanolu
tarafndan yaplan Yeni Amerikan Yzyl Projesinin geni bir zeti, ek olarak yer almt. Ancak
bu belge tam metin olarak ivi Yazlar Yaynevi tarafndan kitap olarak yaymland. Ayrca
elinizdeki alma, Yeni Amerikan Yzyl Projesinden (orijinal metinden) yaplan alntlarla
yeterince desteklendii iin, yeni baskya bu ek blm konulmad.
Austos 2013 / stanbul
GR
Yeni Gericiliin Siyaseti ve Felsefesi

George W. Bushun, baz siyaset bilimciler tarafndan darbe olarak da nitelendirilen bir seimle
(20 Ocak 2001) ABD bakanlna getirilmesi, ayn zamanda yeni muhafazakrlarn da Hristiyan
kktencilerle ittifak halinde ilk kez ve dorudan iktidara ulamalarn salyordu. Ancak, yeni
muhafazakrlarn Amerikan elitinin zerindeki etkinlii Bush ynetimiyle snrl tutulamayacak bir
apa ve tarihsel derinlie sahipti. Kkleri 1960l yllara kadar gidiyordu. rnein, ABDnin ilk yeni
muhafazakr devlet bakannn Ronald Reagan olduunu sylemek hi yanl deildir.
Yeni muhafazakrlk, zgr akla ve bilimsel bilgiye kar bir saldrdr. Bu zelliiyle bir tr
ortaaa dn ideolojisi olarak da deerlendirilebilir. Neo-Con akmn son zmlemede burjuva
demokrasisini bile reddeden sekinci ve faizan znn kendi kaynaklarndan yola klarak
sergilenmesi, bal bana bilimsel bir deer tamaktadr. Yeni muhafazakrlarn aydnlanma ve
modernizme ynelik tarihsel bakmdan gerici, kategorik olarak kardevrimci eletirilerini
karlamak, dahas bu hareket ile post-modernistler ve neo-liberaller arasndaki ideolojik akrabalk
ilikisini ve siyasal ba saptamak, hem entelektel hem de siyasal planda yeni bir alm sunacaktr.
Dolaysyla bu alm, aydnlanma ve moderniteyi amaya ynelik devrimci eletirinin olanaklarna
da iaret etmektedir.
Amerikan yeni muhafazakrln nemli hale getiren zelliklerden biri, felsefesi olan bir politik
hareket eklinde gelimesidir. Bu zellii onu, moda olan gelip geici akmlardan ve siyasetlerden
ayryor. Durum byle olunca bu felsefe zerinde younlamak, onu zmlemek ve eletirisini
yapmak da nem tayor. nk yeni muhafazakrlk, btn dnyada gericiliin ve yeni ortaan
ideolojisi olarak yaylyor.
Yeni muhafazakrln felsefi arka plann kuran Leo Strauss ve dierlerinin siyaset felsefesi bu
almada yakn plana alnd ve bylece bu alandaki ilk kapsaml eletiri metni ortaya karld.
Klasik muhafazakrlk ile yeni muhafazakrlar arasndaki iliki, sreklilik, krlma ve farkllklar
saptamak ve analiz etmek bakmndan nem tamaktadr. lk saptama udur: Eski muhafazakrlk ile
yeni muhafazakrlk arasnda hem bir sreklilik hem de bir kopu vardr.
Dier taraftan Amerikan yeni muhafazakr hareketinin nemli isimlerinin ounun Yahudi ve eski
solcu olduklar, dahas en nemli kurucularnn ateist olduu dnlrse, bu akmn serveni daha da
ilgin hale gelmektedir.
Bugn 1980li yllardan beri ABDye yn veren yeni muhafazakr politikalarn sadece bir grup
sekin felsefeci, siyaset bilimci, stratejist, gazeteci, politikac ve entelektelin rn olduunu
dnmek; byk bir hzla iktidara gelilerindeki baary ise gz kara bir etenin cretkr
macerasndan ibaret saymak byk bir yanlg olacaktr.
Yeni muhafazakrlk, hem kresel hkimiyet siyaseti izleyen emperyalist Amerikan sermayesinin
aktel ihtiyalarnn bir rn hem de bu ihtiyalara verilen radikal bir yant olarak grlmelidir.
Dolaysyla yeni muhafazakrlar, neo-liberal ve burjuva demokratik politikalarn yetmedii, istenen
hz ve nitelikte sonu almakta baarsz olduu bir aamada devreye girmi ve iktidara trmanmtr.
Bu bakmdan, Amerikan demokratlar ile yeni muhafazakrlar arasndaki farkn ne olduu da gncel
politik gelimeler bakmndan nem tamaktadr.
Straussa gsterilen zel ilginin nedeni, onun gelitirdii siyaset felsefesiyle yeni muhafazakr
hareketin en nemli teorik bileenini/girdisini oluturmasdr. Baka bir deyile, lkemizde pek az
tannan Straussun bu ilgiyi hak ettii sylenebilir. Ancak, felsefeci Strauss kadar bu hareketin
olumasnda rol oynayan askeri stratejist Albert Wohlstetter de bu almada hak ettii yeri
almaktadr. Allan Bloom ile baba ve oul Kristol gibi, Strauss ile Wohlstetter arasndaki balanty
kurup, yeni muhafazakrl politik bir hareket olarak rgtleyen isimlere de zel bir dikkat
ekilmelidir.
Dier taraftan en az bu isimler kadar, hareketin gnmzdeki politik nderleri olan Paul Wolfowitz,
Donald Rumsfeld, Dick Cheney, Richard Perle gibi Neo-Conlarn popler ve etkin isimleri de, bu
almada politik servenleri ve rolleri erevesinde ele alnmaktadr. Bylece, felsefe-siyaset-
strateji ilikisi ve btnl iinde ele alnan yeni muhafazakrlk, tarihsel seyri, ekonomik temelleri
ve uluslararas ilikiler ve gelimeler balamnda analiz edilmektedir.
Trkiyede konuya ilikin birok ey ABDde yaananlara benzemektedir. Baz eski solcular, tpk
ABDde olduu gibi yeni rejimin en nemli teorisyenleri, stratejistleri ve kamuoyu yapclar haline
gelmitir. Bunlar, kendilerine verdikleri isimlerde olduu gibi artk ne liberal demokrat ne de baz
aydnlarn ileri srdkleri gibi sol liberal kiilerdir. Bunlar, Trkiye yeni muhafazakr
hareketinin soldan gelen kesimini oluturur.
Ancak, bu kesimler ve kiiler hl solcu olduklarna dair bir izlenim brakmaya alrlar.
nk, klasik anlamda muhafazakr ya da sac olmaktan utanrlar. Onlar eski solcu olarak
tannmay tercih ederler. nk, akllarn ve bilgilerini hizmetine sunduklar iktidardan ve elbette
servetten pay almak iin eskiden solcu olmak ie yaramaktadr.
Bu isimlerin nemi uradadr: Herhangi bir sac, gerici, muhafazakr, milliyeti ve faist kkene
sahip yazardan, gazeteci ya da akademisyenden daha etkilidirler. nk bu kiiler daha bilgili
olduklar gibi, nceki rejimlerin saldrlarna uradklar iin daha masum ve marur
grnmektedirler. Bu nedenle daha inandrc olurlar. Yeni rejim ise bu kesimden alaca ideolojik
onaya, toplumsal ve tarihsel bakmdan meruiyet kazanmak iin ihtiya duymaktadr.
1. BLM
GELENEN EK YA DA YEN GERCLK

1.1- Klasik muhafazakrlk nedir?


Douu ve tezleri

Muhafazakrlk, bir kavram ve siyasal-felsefi tutum olarak yakn tarihte ve gnmzde sklkla
gndeme gelmesine karn, Trkiyede az bilinen bir akmdr. Bu az bilinirlik durumunda, sz konusu
akma ynelik akademik ilginin zayfl ve entelektel alanda kmsenmesinin yan sra,
izleyicilerinin, szclerinin ve yazclarnn yetersizlii gibi nedenler kukusuz nemli bir rol oynad.
Bu nedenle yeni muhafazakrlk akmn incelemek ve hakkyla deerlendirmek iin ncelikle
muhafazakrlk nedir, ne deildir konusuna dikkatlice bir bakmak yerinde olacaktr.
Klasik ve kestirmeci bir tanmlama yapmak gerekirse; muhafazakrlk, Fransz Devrimi srasnda
Jakoben hareketin eski toplumun kurumlarna kar yrtt radikal ve/veya devrimci mdahalelerine
kar bir tepki olarak ortaya kt. Ancak, muhafazakr dncenin kaynaklarn, Fransz Devriminden
daha ncesinde, Aydnlanma hareketlerine ve aristokrasinin mutlak egemenliine kar yrtlen
mcadele iinde gelien siyasal ve felsefi akmlara kar gsterilen tepkilerde bulabiliriz. Fransz
Devrimi, eski olandan siyasal, felsefi ve kurumsal olarak radikal bir kopuu simgeledii iin,
muhafazakrln siyasal bir harekete dnmesinde de belirleyici olmutur.
Muhafazakrlk hakkndaki ilk teorik eser de yine Fransz Devriminin dnyay sarst yllarn
scakl iinde, rlanda asll ngiliz Edmund Burke (1729-1797) tarafndan verildi. Muhafazakrlk,
Burken 1790 ylnda yaymlad Fransada Devrimin Etkileri ya da Fransz Devrimi zerine
Dnceler diye evrilebilecek eseriyle teorik temellerini att bir siyasal akmn ad oldu. ngiliz
parlamentosu yelii de yapan Burke, Amerikan bamszlk mcadelesini destekledii halde Fransz
Devrimine kar kmt. Burken kar kt ey, Fransz Devriminin deiim ve ilerleme iin
setii devrimci yntem ve yoldu. (Bkz. Edmund Burke, Reflections On The Revolution in France,
ed. Thomas H. D. Mahoney, New York, 1955)
Muhafazakrlk, devrim ve deiim varsa, dier bir ifadeyle toplumsal ilerleme ve yenilenme sz
konusuysa, eski olandan radikal bir kopu gerekleiyorsa vardr. Bir tepki hareketidir. Dolaysyla
muhafazakrlk kendi bana var olabilecek aksiyoner bir hareket deil, reaksiyoner bir akmdr. Bu
zellii onun en zayf yann oluturur. Radikal bir deiim, devrim ya da ilerici bir atlm ve
yenilenme karsnda ackl ve fkeli bir i ekitir. Gemie bir zlem ve onu yeninin iinde koruma
tutumu olarak muhafazakrlk, gerek anlamda ilerici bir deiim hareketi iinde olamaz.
Bu nedenle Burke, toplumlarn devrimci ve radikal deiiminden deil, doal geliiminden
yanadr. Burke, Deneyler, gemi duygusu, gelenekler, zel koullarn yaratt durumlar gz nnde
bulundurulmadan, soyut olarak hukuktan da sz edilemez diyor. Ona gre, anayasalar da soyut
biimde, yoktan var edilemezler ve btn insani yaplar gibi srekli, yava ve doal bir gelimenin
rn olmaldrlar. Prof. Dr. Murat Sarcann mkemmel zetiyle, Burke ve muhafazakrlar,
Tarihin oluumuna biz insanlar fazla karmaya kalkmamalyz ilkesinden hareket ederler. (Bkz.
Murat Sarca, Siyasi Dnce Tarihi, 100 Soruda Dizisi, Gerek Yaynevi, 3. bask, stanbul, Ocak
1980, s. 115-116)
Egemenlik, soyut bir kavramdan baka bir ey deildir Burke iin. Durum byle olunca,
Rousseaunun toplum szlemesi kuramyla, ynetimin insan iradesinin rn olmas gerektiine
iaret ettiini de gremeyen Burke, akln zgrletirilmesi ve laisizm, sekler kamu dzeni, insan ve
yurtta haklar, ulusal egemenlik gibi dnemin btn devrimci kavramlar ve varsaymlarnn dzeni,
otoriteyi ve gelenekleri yok ettiine inanyor. Bu nedenle onlara kar kyor. O, Fransz
burjuvazisinin yerine ngiliz burjuvazisinin yntemini nererek gelenekleri, kraliyet kurumunu ve eski
toplumun dier kurumlarn ykmadan, onlarla uzlaarak gerekletirilecek tedrici ve doal bir
deiimi, bir tr evrimi savunuyor. zetle Burke, Fransz aklclna kar ngiliz ampirizmini
neriyor.
Devlet dzeninin kurulmas ve srdrlmesinde dinin nemine iaret eden Burke gre, ideal siyasal
dzen ise, ancak anayasal bir rejimde kral, avam (halk/burjuvazi) ve lortlar (soylular) arasnda
salanacak denge sonucu gerekleebilir.
Burke, muhafazakr hareketin dnsel temellerini atarken, bu tavrn liberalizm ve piyasa
ekonomisiyle ilikisini de daha yolun banda kuruyordu. Bu iliki btn bir modern tarih boyunca
gzlenecekti. Burke, Thoughts and Details on Scarcity (Ktlk Hakknda Ayrntl Dnceler) adl
kitabnda, serbest piyasa ekonomisinin Tanrsal bir dzen olduunu iddia edecek kadar ileri gidecekti.
Emeki halkn yoksulluunun nedenini, onlarn sayca ok olmasna balayan Burke, zenginlie
mdahale etmekle yoksulluun daha da artacan belirtmektedir. Burkee gre fakirlik, toplumda,
dayanma sembol olan sivil kurumlar yoluyla azaltlabilir. Devletin ekonomiye mdahale etmesini
reddeden Burke, ticaret kanunlarnn tabiat kanunu olup, Tanrya dayandn ifade etmektedir.
(Hasan Hseyin Akka, Muhafazakr Dnce ve Edmund Burke, Kadim Yaynlar, Ankara, Mart
2004, s. 149)
Yukarda da iaret edildii gibi Burke, adn Fransada Devrimin Etkileri ya da Fransz
Devrimi zerine Dnceler balyla evirebileceimiz kitabn, devriminin zerinden bir yl
gememiken, yani henz devrim devam ederken 1790 ylnda kaleme alm ve yaymlamtr. Burke,
eletirilerine Jakobenlerin kadn zgrletirme programna kar kmakla balar. Devrimin aile
kurumunu ykacan ileri srer ve 1789dan sonra kadnlarn te birinin boanmasn da bu tezini
destekleyen rnek olarak verir. Burken sz konusu rakam nereden ald bilinmese de neye kar
olduunu anlatmas bakmndan nemlidir. Burke devrime, devrim fikrine kardr. O, en fazla
eskinin, deerler sistemi ve kurumlaryla uzlaarak gerekletirilecek tedrici (evrimci) bir
dnmden yanadr. zgrlkten rkmektedir.
Burkee gre Fransz Devrimi, temkinli ve snrl bir anayasa deiiklii ile sonulanan, sonuta
kraliyet kurumunu koruyarak monarik bir rejime dnen 1688 ngiliz Devriminden (ya da
reformundan) ok farklyd. Fransz Devrimi ateledii ve yayd fikirlerle btn Avrupa iin ykc
sonular douracak bir gelimeydi. Burke yle diyordu:
Ellerinde insan haklar var. Bunlara muhalif hibir yasa olamaz; bunlara muhalif hibir anlama
balayc deildir. Bunlarn hibir msamaha ve tavize tahamml yoktur. Bunlarn btn
taleplerinden yoksun herhangi bir ey, hilekrlk ve adaletsizliktir. nsan haklar, bunlara muhalif olan
hibir hkmete ynetim sresinin uzunluu ya da ynetiminin doruluu ve yumuakl ile kendini
gvende hissetmesine izin veremez. (Edmund Burke, Fransz Devriminin Etkileri; akt. C.W. Parkin
/ David Thomson, Siyasi Dnce Tarihi, ev. Ali Yaar Aydoan vd., Metropol Yaynlar, stanbul,
Ekim 2002, s. 159)
Dolaysyla Burkee gre Fransz Devrimi, eski dzenden radikal bir kopuu ifade etmesinin yan
sra, insan haklar kavram zerine kurulu olmas nedeniyle, 1688 ngiliz Reformundan kkl bir
ekilde ayrlyordu. nk Fransz Devrimi, Akln ak, mulak olmayan, haklln ortaya koyan
kriterlerine mracaat ediyordu. Ve akl adna yzyllarn toplumsal alkanlk ve geleneklerini bir
kenara brakmay, toplumu anlalr, rasyonel olarak dorulanabilir bir tarzda yeniden ekillendirmeyi
neriyordu. (C.W. Parkin, Burke ve Muhafazakr Gelenek; David Thomson, a.g.e. iinde, s. 159)
Oysa insan ve akl (rasyonalizm) mkemmel deildi, dolaysyla kavraynn snrlar vard. Bilim
ise her eyi aklayamazd. Bu nedenle aydnlanm akla pheyle yaklamak gerekliydi.

1.1.A- Devrime ve akla (aklcla) itiraz

Bu anlamda muhafazakrlk z itibariyle, Fransz Devrimini yaratan, onun dnsel arka plann
oluturan aydnlanma ve moderniteye kar bir tepkidir. Toplumu radikal bir biimde deitirmenin,
geri dn imknsz etkiler yaratacan ve ykmlara yol aacan ileri srerek kendini var eden (ve
kuran) bir akmdr.
Kavramsal isimlendirmeden de anlalaca zere muhafa-zakrlk, muhafaza etmek yani
korumak kknden gelir. Eski dzenin kurumlarnn yeni dzende de var olmas gerektiini ve bu
kurumlarn zaman iinde kendiliinden dnme urayaca grn savunur. Bu yanyla, son
zmlemede bir burjuva akm olan muhafazakrlk, tarihin akna, toplumlara ve siyasal dzene
devrimci mdahalelere kar kar. Onun yerine evrimci bir deiimden yana olduunu ilan eder.
19. yzyl boyunca devrimci hareketin bnyesinde sapla saman birbirinden ayrmaya, yani liberal
dnce ile Jakoben dnce arasnda ayrm yapmaya alan liberallerden farkl olarak
muhafazakrlar Fransz Devrimini btn olarak mahkm ederler. Bu genel mahkm edi, 1790dan
itibaren Edmund Burke tarafndan nl Fransz Devrimi zerine Dncelerde ortaya konmu ve
takipileri tarafndan yeniden ele alnp onaylanmtr. Fransz Devrimi, gemi tarihin baka hibir
rneini sunmad garip bir olgudur, (...) bir btn olarak ktdr. (Philippe Beneton,
Muhafazakrlk, 1988, ev. Cneyt Akaln, letiim Yaynlar, 2. bask, 2011, stanbul, s. 15)
Evet, muhafazakrlara gre sadece Fransz Devrimi deil, bir btn olarak devrimler ktdr.
Burjuva yeniliki liberallerden de bu konuda balangta kesin olarak ayrlyorlard. Ancak snf
mcadeleleri ve solun ykselii bu iki akm buluturdu.
Yaklak 200 yldr siyasal yaamn iinde olan muhafazakr hareket, nemli baz teorisyenleri olsa
da kendi dnsel izgisini belli bir btnlk iinde ortaya koyamamtr. deolojik bir i tutarll
yoktur. Kkleri Aristotelese kadar uzatlmaya allsa bile, gerek anlamda temelleri 18. yzyl
sonlarnda atlan muhafazakrlk, kendisinin ideolojik bir akm olarak tanmlanmasna kar kt
gibi, btn dier ideolojilere kar da tavr alr. Bu durum, muhafazakr siyasetin, yapld
topraklara gre farkllaan zengin bir karaktere sahip olduu eklinde aklanmaya allmtr. Bu
aklama samadr. nk btn ideolojik yaklamlar farkl topraklara ve toplumlara gre, farkl
siyasal almlar gerektirebilir. Hatta ayn topraklarda bile farkl geliim seyirleri izleyebilir.
Klasik muhafazakrlk, eski toplumsal kurumlara kar yrtlen burjuva liberal ve devrimci
mdahaleler ile her trden politik radikalizm karsnda, aydnlanma ve modernlemeye kukuyla
bakan tutucu tarann politik savunucusu olmutur. Dolaysyla, muhafazakrlk ayn zamanda
deiimin kanlmazl karsnda duyulan bir aresizlik halidir. Baka bir adan bakldnda,
deiimin kanlmazln grmek ve fakat onun hzna ve kapsamna itiraz etmektir. Bu anlamda
muhafazakrl, devrimci ve radikal deiime ya da sadece deiime ynelttii itiraz yoluyla
deiimin kendisini denetim altna alma abas olarak da tanmlamak mmkndr. Eer deiim
kanlmaz ise, muhafazakrlk bu deiimin denetlenmesi ve kontrol altna alnmasndan yanadr.
Muhafazakrlk Aydnlanma felsefesine ve akla kardr. Bu yanyla muhafazakrlar hibir zaman
tarihi ve toplumlar deitiremezler. Onlar sadece deiim ve ilerlemenin arkasndan giderler.
Muhafazakrlk konusunda orijinal ve parlak olmasa da ender akademik almalardan birini
gerekletiren ve bu akma sempatiyle bakan Bekir Berat zipek, unlar yazyor:
Muhafazakrln ortaya k bakmndan Fransz Devrimi ne lde nemli bir siyasal kopuu
ifade ediyorsa, Aydnlanma da o lde nemli bir felsefi kopuu ifade etmektedir.
(...) Bu nedenle muhafazakr dnce gelenei iinde deerlendirilebilecek her temel metin ve
muhafazakr teorinin inasnda belirleyici olabilmi her dnr, Fransz Devriminin terrnden
nce, onun rettiine inandklar Aydnlanma ile felsefi bir hesaplamaya girimilerdir. (...)
Muhafazakrlk asndan Aydnlanmay bu denli nemli klan ve Aydnlanmann odanda yer alan
temel deer ise, akl, daha dorusu Aydnlanma akldr. Muhafazakrlk, siyasal ideolojisinin felsefi
omurgasn ina ederken, topluma ve siyasete ilikin temel tezlerini, ite bu Aydnlanma aklndan
farkl ve ona kart olan bir akl anlayna dayandrmtr. (Bekir Berat zipek, Muhafazakrlk /
Akl Toplum Siyaset, Liberte Yaynlar, Ankara, Ocak 2004, s. 15-17)
zipekin tutumu tipiktir; bu yaklam muhafazakr literatrn adeta bir kliesi haline gelmitir.
Burada sz edilen ve kar klan Aydnlanma akl gerekte insanla ortaadan k salayan
akldr. Dier bir ifadeyle zgr akldr. Kutsal metinlerden bamszlaan, teolojik literatr yerine
bilimi temel alan ve ykselten, kendi kaderine ve insanln geleceine el koyan akldr bu. Modern
a aan, gezegenin tarihindeki en grkemli insanlk eylemi ve atlmdr.
Muhafazakr yazclarn Aydnlanmann karsna koyduklar akl ise, son zmlemede teolojik
literatrn, kutsal metinlerin iinde hareket eden, snrlandrlm ve dogmalar tarafndan teslim
alnm bir akldr. Dnyevi ilerde, insan hayatnda, toplumsal ve siyasal olaylarda, akl deil nakli
(kutsal sz/vahyi) esas alma tutumudur. nsan ve toplum hayatn deitiren her nemli bilimsel
gelime ve devrim karsnda direnme eilimidir. Tutuculuktur.
Zaten, zipekin dilinde devrim de bir terr eyleminden baka bir ey deildir. nk bir
muhafazakr hibir zaman devrimi anlayamayacaktr. Bu nedenle tarihte deiim ve ilerlemenin
ncleri de muhafazakrlar deil, devrimciler oluyor.
Fransada Rennes niversitesinde muhafazakrlk ve liberal demokrasi dersleri veren, bu alanda
nemli eserler yaymlayan Prof. Philippe Beneton, muhafazakrln z itibariyle kardevrimci bir
karaktere sahip olduunu teslim ediyor. Prof. Beneton, bu balamda muhafazakrlarn modernlemeye
ve Aydnlanma aklna (ve genel olarak aklcla) ynelik epistemolojik eletirisini ise yle
zetliyor:
Adil akl bireye dsaldr. nsan snrldr, ancak somut ve zel eylere yatkndr. Modern akln
kendini beenmilii anlamsz bir gururun davurumundan baka bir ey deildir. Bilgelik
alakgnlll, yce iradeye ve/veya gemi yzyllarda birikenlere boyun emeyi retir. Birey
akndr, fakat tr bilgedir (Burke). (Philippe Beneton, a.g.e., s. 48)
Gnmzde muhafazakrlar, Aydnlanma akln ve Fransz Devrimini eletirmek iin, sadece
dayandklar felsefi tezleri kabul ettirme abasyla kendilerini snrlandrmyor. nk bu alanda ar
yenilgilere uradlar. Bu nedenle muhafazakr akm gnmze tayan kimi temsilciler, daha ok
ampirik gerekelerden hareket ediyor. rnein Fransz Devrimini btnyle reddetmek yerine,
olumsuzluk diye deerlendirdikleri kimi sonularndan yola karak tezlerini savunuyorlar. Feslefi
ve tarihselci bir tartmaya girmek yerine, Fransz Devriminin en saf ve ilkelerine en bal kanadn
oluturan Jakobenlere ve Jakoben tavra, yani devrimcilie saldryorlar.
Trkiyede gerici tarihsel bloku oluturan muhafazakr-larn, slamclarn ve liberallerin tutumu da
farkl deildir. Bu koalisyonu oluturan gler, Cumhuriyet devrimine ve aydnlanma hareketine
saldrrken, gerekte devrim fikrine kar savarlar. Bu kesimleri buluturan ortak zemini, yeni
gericilik ya da yeni muhafazakrlk olarak tanmlamak mmkndr.

1.1.B- Deiim ve moderniteye direni

Liberalizm, muhafazakrlk ve Marksizm olmak zere 19. yzylda dnya-sistemik ideolojinin


gelitirildiini syleyen Immanuel Wallerstein, bu akmn hem modernitenin rn hem de
modernizmle snrl olduunu iddia ediyor. Bu yanyla toptanc ve post-modern (buna bilim d da
diyebiliriz) bir deerlendirme yapan Wallerstein, dier taraftan yukarda deinilen deiimin
denetlenmesi olgusunu ise isabetle saptyor:
Deiimin normalliinin bu yeni kabulnn, muhafaza-kr bir eilime sahip olanlar asndan acil
ikilemleri gndeme getirdii aktr. Edmund Burke ve Joseph de Maistre bunu aka ve hemen
grdler. Mmkn olan en yava deiim temposunu salamak iin entelektel bir argman
oluturmaya ihtiyalar olduunu fark ettiler. Ancak daha nemlisi, baz deiimlerin dierlerine gre
daha ciddi olduunu kavradlar. Bu durumda ncelii, btn aceleci reformcular ve devrimciler iin
bir fren ilevi grebilecek yaplarn muhafaza edilmesine verdiler. (Immanuel Wallerstein, Sosyal
Bilimleri Dnmemek, ev. Taylan Doan, Avesta Yaynlar, stanbul, 1999, s. 27-28)
Bu anlamda muhafazakrlk, her eyden nce modern an bir duyu ve dn biimi,
Aydnlanma sonrasnn bir siyasal ve ideolojik akm, daha ok da tavrdr. Dolaysyla onun
kaynaklarn, modernlemenin ilk evrelerinde ortaya kan ve Fransz Devrimine kar gelien, bir
nceki dnemin hkim fikir ve kurumlarndan g alan Restorasyon hareketinde grmek doru bir
yaklam olacaktr. Muhafazakrlk, kapitalist modernleme sreci karsnda, bu srecin zd
siyasal, toplumsal ve kltrel yaplarn (kurumlarn, snflarn, ideolojilerin) gsterdikleri tepkiye
dayanr. Temel kaygs ve talebi, bu kurumlarn toplumsal yaamdaki yerleri ve etkilerinin
srdrlmesidir.
Bu yanyla siyasal ve kltrel tepki hareketi eklinde gelien muhafazakrl, bir fikir akm ve
ideoloji olarak tanmlamann doru olmayacan belirten Akn Samuray Bayraktarolu, u grleri
ileri sryor:
Muhafazakrlk, dnyann en kkl ve halen de en dinamik sosyopolitik tavrlarndan biri. Neden
ideoloji veya fikir hareketi deil de, tavr? nk temel anlam itibariyle; hem deiimlerin etkilerine
kar ortaya kan ideolojiler st defansif tepkiyi, hem de an ard arkas kesilmeyen kalk
gidelim arlarna kar serinkanl bir duruu zetliyor. Ancak bir duru iermesi, muhafazakrl
kesinlikle duraan klmyor. Bilakis, Batda muhafazakrlk dier tm sosyal ve siyasal akmlardan
daha hareketli. Batl ahinler, kresel ve yerel koullarn gnar deien ve eitlenen basklarna
kar, srekli farkl savunma versiyonlar gelitiriyor. Hatta, ABD patentli yeni muhafazakrlk
bugne kadar bilinen tm savunmac ve korumac akmlardan ok daha giriken ve saldrgan bir tavr
olarak amza damgasn vuruyor. (A. Samuray Bayraktarolu, Yeni Muhafazakr Trkiye,
Arkaplan Yaynlar, stanbul, 2006, s. 53)
Bayraktarolu, saldrganlk anlamndaki girikenlik ile devrimci deiimi, hatta sadece
deiimi ve hareketi bile birbirine kartryor. Muhafazakrln yerinde oturmak eklinde
anlaldn sanyor. Bu anlay yar aydn ve ortalama muhafazakrlarda hayli yaygndr.
Bayraktarolunun gerekte nemsiz almas, yalnz bu yanyla tipik bir rnek sunuyor.
nk sz edilen bu muhafazakr girikenlik, deiime kar bir saldrganlk olduu iin bu yorum
daha da anlamsz ve sama hale geliyor. Bu balamda deerlendirildiinde aktel muhafazakrlk ve
yeni muhafazakrlk deiimin deil, saldrgan bir gericiliin, aktif bir tutucu siyasal tavrn ad
oluyor.
Muhafazakrln bir akm ya da ideoloji olmaktan ok bir tavr olduu ynndeki saptama ise
doru. Ancak, bir tepki ve koruma/savunma hareketi olarak gelien muhafazakrln duraan ve
edilgen olduunu sanmak yanl. Bu kan olgularla elimektedir. Amerikan yeni muhafazakrlnn,
klasik muhafazakrlkla karlatrldnda daha dinamik, mdahaleci ve saldrgan olduu ortada.
Fakat, klasik ngiliz muhafazakrlarnn, zerinde gne batmayan kresel bir smrgeler
imparatorluu kurduklarn da unutmamak gerekli. Bu nedenle muhafazakrlk, ne kltrel bakmdan ne
de siyasal dzeyde bir ie kapanma ve savunmada kalma halidir.
Muhafazakrl iki dnem halinde ele almakta yarar vardr. nk, 18. yzyl muhafazakrl ile
19 ve 20. yzyln muhafazakrl arasnda nemli farklar bulunmaktadr. Birinci dnemin
muhafazakrl esas olarak kar devrimcidir ve grece ksa bir dnemi kapsar.
z itibariyle Fransz Devrimi ve baka toplumlarda gelien btn burjuva devrimlerine kar
gerici ve geleneki bir tepkidir. Feodal bir karaktere sahip reaksiyoner bir harekettir. Kendisini,
Restorasyon hareketiyle (kralln, kral otoritesinin ya da monarinin geri getirilmesi giriimi) politik
ve toplumsal planda eylemli olarak da vurmutur. Bu yanyla n ya da erken muhafazakrlk da
diyebileceimiz sz konusu hareket, yeni olann mutlak reddine dayanr. Gnmze kadar gelen ikinci
dnemin tavrna (muhafazakrlna) ise modern muhafazakrlk diyebiliriz.

1.2- Modern muhafazakrlk

Restorasyon hamlesinin ksa dnemli ve geici baarlarndan ki Fransada devrimci burjuva


iktidarlar iki kez yklarak ksa sreli de olsa aristokrasi iktidar ele geirmitir sonra kralclarn
yenilgiye uramasyla muhafazakrln karakterinde de bir dnm yaanmtr. Dolaysyla modern
muhafazakrlk, gerek kavramsal dzeyde, gerekse siyasal ve felsefi planda salt eski olana zlem ve
reaksiyonerlik ile yeni olan her eye reddiye yaklamyla aklanamaz.
Bu anlamda muhafazakrlk, eski ve yerleik olann, geleneksel ve kutsaln modern koullarda
srekliliini salamaya almann belirledii siyasal ve kltrel akmn/hareketin addr. Bu yanyla
ikinci dnem muhafazakrl, kardevrimci, gerici ve Restorasyoncu birinci dnemin akmndan
ayrlr. Daha dorusu dnerek n muhafazakrlktan farkllar. Onu var eden ve gnmze tayan
da bu dnm ve farkllamadr.
Onu (muhafazakrl -m.y.), modernlemenin ilk evrelerindeki toplumlarda ortaya kan
Restorasyon hareketlerinden ve ounlukla zanaatkr zmrelerinin ksa mrl gelenekiliinden ayrt
eden, paradoksal grnml bu zelliidir. Muhafazakrlk, kapitalist modernleme sreci karsnda,
bu srecin zd siyasal, toplumsal ve kltrel yaplarn, belki daha dorusu o yaplara yklenen
anlam ve deerlerin sreklilii adna gsterilen tepkiye dayanr. Fakat bu tepki, modern
muhafazakrln n evresi sayabileceimiz feodal-zmresel gelenekilikteki ve Restorasyoncu
rvanizmdeki gibi yeni olann mutlak reddiyesiyle, yahut salt tepkisellikle / reaksiyonerlikle
tanmlanamaz. (Tanl Bora, Trk Sann Hali / Milliyetilik Muhafazakrlk slamclk,
Birikim Yaynlar, 2. bask, stanbul, 1999, s. 53-54)
Dolaysyla, modern muhafazakrla, rasyonellemi gelenekilik ya da aklc tutuculuk da
denilebilir. Aydnlanmann dntrd ve modernizmin terbiye ettii bir gelenekselciliktir bu.
Deyim uygunsa, aydnlanm bir tutuculuktur! Bu anlamda gnmzde modern muhafazakrlk,
btnyle aydnlanmaya deil, onun radikalizmine ve arlklarna kardr. Bu nedenle dincilik ve
kktencilikten ayrlan modern muhafazakrlk, aydnlanma ve modernizmin tam olarak zdd ve
btnsel bir inkr deil, onun iinde tutucu ve geriye ekici rol oynayan sac bir akmdr. Btnlkl
bir ideolojik yaps olmad iin bu ikili karakteri sorun da yaratmaz.
Bu anlamda muhafazakrlk, zaman iinde devrimci ve/veya ilerici niteliini kaybeden ve
tutuculaan burjuvazinin ideolojisi ya da siyasal tavrlarndan biri haline gelmitir.
Feodalizme kar mcadelede devrimci bir rol oynayan burjuvazi, kendi dzeninin oturmasndan
sonra sistemi (snfsal egemenliini) koruma refleksiyle tutucular. Hatta, burjuva devrimlerinin
eitlik gibi soyut ilkelerini mantki ve somut sonularna ulatrmak isteyen Jakoben hareketler
karsnda eski kurumlara sarlmaya balar. Bu tehlike karsnda burjuvazinin bir kanad, tutucu
tarayla birleir ve ksa sre nce siyasal ve toplumsal egemenliine son verdii feodal snflarla
yeniden ba kurar. Sonuta, iktidara gelerek siyasal egemenliini tesis eden, iktisadi dzenini
salamlatran burjuvazi, erken ya da ge devrimci niteliini yitirir. Ve bu snfn nemlice bir
kesimi kltrel ve politik planda muhafazakrlar. Ge kalan burjuva devrimlerinde ise bu snfn
tutuculamas ok daha hzl gerekleir. Hatta bu gericileme devrim sreci tamamlanmadan, devrim
devam ederken balayabilir.
Toparlamak gerekirse; burjuva devrimlerinin baarya ulamasyla birlikte muhafazakrlk, toplumu
daha ileriye tamaya alan gler karsnda hzla egemen snflarn tutucu ana akmlarndan ve
geleneki siyasal pozisyonlarndan biri haline geldi. Bu yanyla 19 ve 20. yzyl, burjuvazinin sadece
devrimciliini deil ki bu durum esas olarak bir nceki yzyln olgusudur nce Batda sonra da
btn dnyada ilericiliini de yitirdii bir dnem oldu.
Muhafazakrln tutuculuu, gelenekilii ve kutsal muhafaza etmeye alan yan, onunla dinci ve
milliyeti akmlar arasnda st ste den ortak bir alan, bir buluma zemini de oluturur.
Aralarndaki ayrm geiken bir snr izgisine sahiptir. Durum byle olunca, muhafazakrlk dier
sac akmlardan, rnein burjuva liberalizminden ayrlr. Liberalizm evrensel ve grece yeniliki,
gelenekilik ise yerel ve tutucudur. Muhafazakr burjuvazi btn toplumsal ve siyasal servenini, ite
bu evrensellik ve yerellik, eski ile yeni olan arasndaki gerilim alannda yaar, bu alanda salnr.
Denilebilir ki, muhafazakrlk, aydnlanmann kazanm olan aklcl (rasyoneliteyi) ve
modernitenin rn olan kavram ve aralar devralr. Fakat onlar byk lde gemii bugn iinde
ihya etmek iin kullanr. Tarihe karm bir dnemin ve snfn, dnsel planda belli bir aydn
kesimi tarafndan yceltilerek bugne tanmasdr. Ancak muhafazakrlk, kapitalist modernleme
sreleriyle i ie gemi, bu tarihsel ak ve hayatn zorlamasyla birlikte srekli olarak
yenilenmitir. Aktel (modern) muhafazakrlk, sanld gibi bugn ve hayatn gereklerini
btnyle reddetmez. Modern muhafazakrlk pragmatisttir ve bu yanyla yine sanlann aksine
gemii ihya etmek anlamnda reaksiyonerlikten ayrlr.
Muhafazakr zihniyet, gemii ve geleneklerin ihtiamn vurgulayan reaksiyoner nostaljiden
holansalar; hatta kendilerini tutamayp bu nostaljik tezleri zaman zaman sahiplenseler bile, gemie
ve geleneklere dnk duyarllklarnn kendilerini reaksiyonerlerle ayn dzlemde gstermesinden
endie ederler. stelik muhafazakrlar geleneklere kar reaksiyonerler kadar hassas deildir. Onlar,
sol karsndaki tedbirci ve pragmatik mevzilerinin gerei olarak topyac entelektel miras
reddetmekte skntya dmezler. Koullara uymayan gelenekler pekl deitirilebilir. Hatta eer
gelenekler, zamannda deitirilmezse toplumun devamllna dnk telafisi zor zararlar
doabilecektir. (Sleyman Seyfi n, Trk Politik Kltr, Alfa Yaynlar, stanbul, Ocak 2000, s.
321)
Ancak din, muhafazakrlk iinde nemli bir yer tutar. Bu akmn ve tavrn ke talarndan birini
oluturur. Muhafazakrlar dini, toplumu birletirici bir istikrar ve otorite arac olarak vazgeilmez
sayar. Fakat, klasik dinci hareketlerden ayrmla Hristiyanl ya da slam grece modern bir yoruma
tabi tutar ve dnyeviletirmeye alr. Dini, kapitalizmin geliiminin nnde bir engel olmaktan
karr ve hatta onu kapitalizmin geliimi iin bir gce dntrmek ister.
Muhafazakr yazc ve aratrmaclar, toplumun byk blmnn Mslman olduu Trkiyede de,
klasik dinci hareketlerden farkl olarak, dinin kapitalist dzene katkda bulunacak ilevsel bir rol
oynayabileceinin farkndadrlar. Dinin bu zelliini gremediklerini iddia ettikleri laik akademisyen
ve solcu aydnlara bu nedenle tepki gsterirler.
Ksaca din, sosyolojik bir perspektiften gerektii (hak ettii) arlkta ele alnmam, Trkiyede
geerli/hkim entelektel ve akademik gelenek ierisinde yer alanlar, uzun sre din konusunu
bilimsel-analitik incelemeye tabi tutmaktan kanmlardr.
Din modern dnyada/akl anda, gemiten bir kalnt olarak grlm, bunun sonucu olarak da
gncel/dnyevi zeminde ilgi d bir konu haline getirilmitir. Trkiyede dinsel tutum ve davran
kalplar, onlar biimleyen deerler sistemi, dinsel inan merkezinde oluan toplumsal rgtlenmeler;
cemaatler, tarikatlar vb. zerine sosyal bilimsel yaklamla almak, bir uta kanlan/saknlan,
br uta ise bilgi edinilmesine gerek grlmeyen bir konu olmutur. (zeyir Tekin, Dnden Bugne
Sosyolojik Adan Cemaat ve Cemiyet Kavramlar, Muhafazakr Dnce Dergisi, 2. say, Ankara,
Gz 2004, s. 114)
Muhafazakrlar, dinin kapitalizmle ve liberal politikalarla nasl uzlaabileceini tarihsel rnekler
zerinden gstermeye alarak, bu alandaki kat laiklik tutumu diye ifade ettikleri anlay ve
uygulamay sklkla eletirdiler. Bylece hem toplumun hem de sistemin daha muhafazakr bir
karakter kazanmas iin nemli bir alan atlar. Bu alan onlara, Trkiyede olduu gibi kendi ge
devriminin sonularndan korkan burjuva snfyla buluma imkn salad.
Modernitenin kazanmlarn reddetmeyen, tam tersine bunlar nemli sayan ilahiyat Do. Dr.
Mehmet Ali Kirman, konu hakknda unlar yazyor:
Trk toplumu yaklak iki asr akn bir sreden beri byk bir deiim sreci yaamaktadr.
Modernleme olarak bilinen bu srete eitli aamalardan geilmi ve nemli kazanmlar elde
edilmitir. Bu balamda 1923 ylnda Trkiye Cumhuriyeti ulus-devlet formunda kurulmu ve
seklerleme ve modernleme ynnde radikal bir dizi kararlar uygulama imkn bulmutur. Dini
gruplar, zellikle Naki tarikatlar, deiime kar uyum gsterebilme asndan olduka esnek bir
yapya sahip olmakla birlikte, sz konusu deiim srecinde reaksiyoner bir tutum sergilemilerdir.
1940l yllarn ikinci yarsndan itibaren dini gruplar ve dini faaliyetler zerindeki devlet
kontrolnn gevemesi ve laiklik algsnn esnetilmesiyle birlikte dini sembollerin ve kavramlarn
kullanlmas ve dini pratiklerin yerine getirilmesine olan ilginin artna ahit olunmutur. Btn bu
gelimeler dini gruplarn ve cemaatlerin kamusal alanda daha fazla grnr olmasna yol amtr.
1980li yllardan itibaren ekonomik ve siyasi alanda yaanan liberalleme politikalarnn dini alana
da etkide bulunmasyla birlikte dini gruplar ve cemaatler, esas itibariyle sufi izgilerini muhafaza
etmekle birlikte, yaanan deiime ayak uydurabilmek adna ideolojik, yapsal ve fonksiyonel bir
deiim iine girmiler ve bu erevede dini-mistik fonksiyonlardan ziyade sosyal ve kltrel
fonksiyonlarn ne karmaya balamlardr. (Do. Dr. Mehmet Ali Kirman, Trkiyede
Toplumsal Deime ve Yeni Dini Cemaatler, Muhafazakr Dnce dergisi, 2. say, Ankara, Gz
2004, s. 61-62)
Dier taraftan Anglosakson (zellikle ngiliz ve Amerikan) muhafazakrl dinin kapitalizmle
uyumu konusunda tipik bir rnektir. Dolaysyla muhafazakrlk, kat bir dindarlktan ok, bir otorite
arac olarak dinin ilevselliine, toplumu belli bir vasatta birletiriciliine, gndelik hayatn ve
kapitalist iktisadn ritmini bozmayan ritellerine vurgu yapar. Muhafazakrlk, dini yeniden
biimlendirerek eski olanla da arasna belli bir mesafe koymaya alr. Ancak bu bir paradokstur ve
ortaya bir amaz, daha dorusu srekli birbiriyle elien ikili bir yap karr.
Muhafazakrlarn daha derinde istedii dinsel bir eylemsizlik halidir. Ama bunun iin vakit artk
hayli getir. Grntlerin srekli olarak birbiri zerine bindirmede bulunduu bir dnyada,
muhafazakrlarn bunalm daha berrak olarak anlalabilir. Onlarn btn istedii basit bir nature
morttur. Ama ona asla kavuamazlar. Bu adan bir praxis olarak muhafazakrln durumu paradoks
ykl; ou kez de trajiktir. (Sleyman Seyfi n, a.g.e., s. 320)
Muhafazakrlk, oturmu burjuva devlet ve toplum dzeninin gelenekten ve yerel olandan alnan
gle savunulmas anlamna da geldii iin, yeni kutsallar yaratr. Bu durumda devlet ve millet
gibi olgu ve kavramlar muhafazakrln yeni kutsallarn oluturur. Muhafaza etme refleksi, onu
otorite yceltimine gtrr. Muhafazakrln bu yan, ayn zamanda onun milliyetilie alan
kapsdr.

1.3- Souk sava muhafazakrl

20. yzyln banda, Birinci Dnya Sava nedeniyle insanln yaad ykmn faturas,
muhafazakrlar tarafndan liberalizme ve rasyonalizme karld. Modernizme ynelik muhafazakr
eletiri iddetlendi. Sava sonras altst olan geleneksel toplumsal ilikileri ve dalan kurumlar
onarmakta ve istikrar salamakta zorlanan liberal burjuvazi bu eletiri karsnda geriledi. Gelenein,
kurumlarn, ailenin, din bann, devletin ve milletin szcln stlenen muhafazakr hareket,
otorite tesis etme yeteneini kaybeden liberalizm karsnda g kazand. nk, eskisi ve yenisiyle
muhafazakrlk, yukarda da deinildii gibi, btnsel bir felsefi ve teorik yapya sahip olmaktan ok,
siyasal bir tavr ve toplum retisidir.
(...) Bu retinin (muhafazakrlk) birlii kendi iinde deil, eletirdii eydedir yani liberal
sistemlerin bunalm fenomeni ve burjuva deer sisteminde gerekletii iddia edilen otorite zl.
Onu karakterize eden eklektizm ve tek tek eletiri nesnelerinin ayrkl zerinde, Yeni (Modern -y.n.)
muhafazakrln, daha nce hi kimsenin sahip olmad dnsel bilgiler anlamnda yeni olmad
gsterilebilir. Yeni (Modern) muhafazakrlk bir tepki (reaksiyon) oluumudur. (...) Yeni (Modern)
muhafazakrlk, neoliberal ekonomi-politikten sosyobiyoloji ve insan genetiinden, pozitivist
marksizm eletirisinden, muhafazakr kltr eletirisinden ve demokrasi hakkndaki elitist teoriden
gelen savlar, tehdit altnda olduunu hissettii Batl toplumlarn liberal aklclnn siyasi
savunmas iin seferber eder. (Helmut Dubiel, Yeni Muhafazakrlk Nedir?, ev. Erol zbek,
letiim Yaynlar, stanbul, 1998, s. 13)
Birinci Savan Sovyetler Birliinin kurulmasyla sonulanmas ve sosyalist devrim rzgrnn
btn Bat Avrupann zerinde dolamas nedeniyle, Avrupa muhafazakrl giderek daha gl bir
pozisyon elde ediyordu. Muhafazakrlk ile milliyetilik, faizm ve dincilik arasndaki geiken ara
alan, devrim tehdidinin yaratt panik nedeniyle byk bir younlamaya urad. Ve bu dalga,
Almanya, talya ve spanya (Portekizde dahil edilebilir) gibi lkelerde milliyetilii besleyerek
faist rejimlere yol at. Muhafazakrlar, faizmle atmadklar gibi, kolaylkla onun g
kaynaklarndan birine dntler.
Ancak, bu dalga yeni bir ykm, kinci Dnya Savan hazrlyordu. Bu kez ykmn etkileri daha
yaygn ve derindi. nsanln btn deerleri; kurumlar ve gelenekleri, kutsallar da ierecek ekilde
ar bir yara almt. Sosyalizm, Avrupann yarsn kapsam ve sava sonrasndaki yeni devrimlerle
(in gibi) bir dnya sistemi olma yoluna girmiti. Bu ykmn sorumlusu faizm olarak grlyordu.
Ama, ilk zmlemede bu byleydi; milliyetilik ve muhafazakrlk da bu ykmdan payna deni
alyordu.
Muhafazakrla den bu pay, onun kinci Sava sonrasndaki geriye ekiliinin de nemli
nedenleri arasnda saylmaldr. Dolaysyla, muhafazakrln baarszl sava sonrasnda
liberalizmin Batda yeniden ykseliine yol at. stelik liberalizm, kta Avrupasnda demokrasi,
oulculuk, insan haklar gibi kavramlar zerinden gelitirdii sylemle sosyalizme kar daha etkili
bir mcadele yrtebileceini dnyordu. yle de oldu. Bu dnemde Bat muhafazakrl, sistemle
bark ve uyumlu bir rota izledi. Liberal tonu artt.
Dier taraftan ayn Bat, nc Dnya lkelerinde sosyalizme kar muhafazakr, gerici ve faist
hareketleri ya destekledi ya da bu nitelikteki rejimleri ve darbeleri dorudan kendisi rgtledi. Bu
ikiyzl politika, souk sava dneminin son evresine kadar devam etti. Dolaysyla, nc Dnya
muhafazakrl gericilik ve faizmle i ie gelien bir kardevrim gc haline dnt.
Kapitalizm ile sosyalizm arasndaki kresel mcadelenin hem son etabn hem de doruunu
oluturan 20. yzyl sonlarna doru (1980ler) Batda muhafazakrln yeniden ykselie getiine
ve dnyann birok lkesinde iktidara gelmeye baladna tank olduk. Bu ykseli ABDde Ronald
Reagan, ngilterede Margaret Thatcher, Almanyada Helmut Kohlun isimlerinde simgeleti. Bu
yllar (1980 dnemeci), kapitalizmin orta derecede gelimi olduu lkelerde ise faist nitelikli askeri
darbeler dnemidir. Ronald Reaganla birlikte, elinizdeki kitabn asl konusunu oluturan yeni
muhafazakrlar da ilk kez dorudan iktidara geleceklerdi.

1.4- Eklektik yap olarak muhafazakrlk

Denilebilir ki, gerek dine arasal yaklam gerekse aydnlanma ve modernitenin etkilerini zerinde
tamas gibi nedenlerle muhafazakrlk, milliyetilie daha yakn ve onunla i ie geme yeteneine
sahip bir akmdr. Bu eklektik karakteri nedeniyle, muhafazakrlk kimi krlma dnemlerinde ya bu
iki utan (dincilik ve milliyetilik) birine doru evrilir ya da baz tarihsel kesitlerde olduu gibi bu
iki u arasnda blnr. Ama her halkrda muhafazakrlk bu iki eilimi, dincilii ve milliyetilii
birer eilim olarak iinde tar.
Btn ideolojilere kar kan ve kendisini de bir ideoloji olarak tanmlamaktan iddetle kanan
muhafazakr dnce ve hareket, btnlkl bir siyasal programa dayanmaz. O daha ok, hayat
karsnda bir tavra; siyasette, toplumda, edebiyatta, sanatta, modada vb. ilerici, devrimci, hatta
liberal akm ve hareketler karsnda tutucu bir sezi, kavray ve durua sahiptir. Snf kavgasnn
iddetine ve seyrine gre, bazen liberalizmle, bazen de gerici, milliyeti ve faist hareketlerle
buluabilir. Pragmatist ve oportnisttir.
Muhafazakrlk yeni bir tarihsel kopuu ve toplumsal ileri sramay kaldramaz. Bu risk eer
varsa onu daha da gericiletirir. stikrar ise onu liberalizme yaknlatrr. Bu balamda,
muhafazakrln zgn bir iktisadi program da yoktur. Politik bakmdan ar tutucu olabildii bir
aamada, iktisadi olarak ltraliberal bir izgi izleyebilir. Kltrel dzeyde zaman zaman gericilie
savrulabilen muhafazakrlk, ekonomik ve teknolojik dzeyde ise yeniliki olabilir.
Bu eklektik yap muhafazakrln temel zelliklerinden biridir. O nedenle, teknolojik akl
devralan muhafazakrln modernite eletirisi de esas olarak kltr ve siyaset dzeyiyle snrldr. Bu
tutuma Trkiyeden Celal Bayar ve Adnan Menderesin Demokrat Partisinin, Sleyman Demirelin
Adalet Partisinin ve Turgut zaln Anavatan Partisinin izledii izgiyi rnek verebiliriz.
(...) Muhafazakrlk, ierisinde kltrel temel tasavvurlarn, sosyal-felsefi insan imgelerinin,
sosyal-bilimsel teori metinlerinin ve ampirik tariflerin younlatrlarak siyasi savlar haline
getirildii, bu trden (daha nceki referans erevesi anlamnda -y.n.) bir paradigmadr. Kelimenin
dar anlamyla bir teori deildir. Teori kavram, kendi aralarnda birbirlerinden tretilebilen merkezi
varsaymlardan tmdengelimle elde edilmi bir hipotezler yapsna mahsustur. Muhafazakrln
byle bir bilisel merkezi, hipotezlerin tretilmesi iin kurallar yok; daha ziyade siyasi sorunlarn
zmne ynelik bir toplum retisidir. (Helmut Dubiel, a.g.e., s. 13)
Modern muhafazakr hareketin nemli isimlerinden olan Friedrich Hayel ise, siyaseti, ke talar
liberalizm, muhafazakrlk ve sosyalizm olmak zere bir gene benzetir. Ancak, bu dizilimin 20.
yzylda geerliliini yitirdiini de ileri srer. Siyaset, genel olarak bu ana akmlar arasnda baz
geileri ve bir i ielii barndrsa da, zel olarak muhafazakrln bir deiim geirerek ilerleme
ve modernizmi ierdiini ve siyasal eksenin buraya doru kaydn belirtir.

1.5- Yeni muhafazakrlk; bir n deerlendirme

Bu kitabn konusu olan ve sonraki blmlerde btn ynleriyle ele alacamz yeni
muhafazakrlk esas olarak Amerikada ortaya kan ve izgileri souk sava dneminin ikinci
yarsnda netlemeye balayan bir akmdr. Yeni muhafazakrlk sosyalist sistemin basks ve snf
mcadeleleri sonucu Batl lkelerdeki halk ve toplumcu kazanmlara kar tepki olarak gelien
reaksiyoner bir burjuva tavrdr. ktisadi bakmdan ltraliberal bir program ile ideolojik olarak
muhafazakr/gerici anlayn eklektik bir siyasal ifadesidir.
Yeni muhafazakrlk, klasik muhafazakrlarn savunduu grleri politik bir manevra olarak
ierdi. Ancak daha ok, Souk Sava dneminin denge siyasetleri olan bar iinde bir arada
yaama ve detant gibi giriimlere ve siyasetlere kar karak kendisini kurdu.
Yeni Muhafazakrlar, bu dnemde Sovyetler Birliine tavizler verildiini belirterek bu siyasetleri
ve sosyal refah devleti anlayn sert dille eletirdiler. Onlara gre bu tavizler devam etseydi Bat
uygarl bitecek, yani kapitalizmin sonu olacakt. nk kapitalizm, sosyalizmle girdii rekabeti
kaybetmek zereydi. Dolaysyla Bat kapsaml bir kar saldr balatmad takdirde sosyalizm
karsnda yenilecekti. Bu saptama byk lde doruydu.
Yukarda da belirtildii gibi, bu akm, iki sistem arasnda bir tr nihai hesaplamaya doru giden
ki bu olgu sosyalistler tarafndan zamannda gerek anlamda tespit edilip gerekli nlemler alnamad
ve bir krlma noktas oluturan 1980li yllardan itibaren etkin olmaya balad.
Yeni muhafazakrlar sadece inceltilmi bir sosyalizm kartlyla da ortaya kmadlar. Hatta daha
ok sosyal devlet ya da refah devleti kavramlarnn artrd deerlere ve toplumlarn snf
mcadeleleri sonucu elde ettikleri kazanmlarna muhalefet etmekle tanndlar. nk kapitalizmin,
sosyalist lkelerin basks ve kendi iindeki snf mcadelelerinin bir sonucu olarak verdii taviz olan
sosyal devlet olgusu, yeni muhafazakrlar tarafndan iddetli bir ekilde eletiriliyordu. Onlara
gre bu tavizler, Bat uygarl dedikleri kapitalizmin sonunu hazrlyordu.
Bu nedenle yeni muhafazakrlar sosyal devlet kavramn kapitalizmin iine girmi bir tr kurt
olarak tanmladlar ve bu kurdun bir an nce temizlenmesi gerektii grn srarla savundular.
Dolaysyla yeni muhafazakrlar, ideolojik konumlanlarn glendirecek ve ona gl bir arka plan
oluturacak felsefeye ve ekonomi politikaya ihtiya duydular. Hi zorlanmadan bunu buldular da.
Bir siyasal hareket olarak yeni muhafazakrl, iktisadi planda ar piyasac neo-liberalizm,
felsefi planda ise post-modernizm tamamlad. Siyasal bakmdan ise, bir anlamda dincilik ile
milliyetilik toplanarak ortalamas alnd. Ortak alan ve ama, Aydnlanmann, 200 yllk snf
mcadelelerinin ve sosyalist lkelerin basks sonucu insanln elde ettii kazanmlarn tasfiye
edilmesi ve kapitalizmin yklmasn nlemekti.
Seklerlemenin pratik hayattan dlayarak manevi alana ittii dinin yerini kolektif bir kimlik
olarak milliyetiliin al (...) da neo-muhafazakrln atma alanlarna yenilerini eklemitir.
Kukusuz XIX. yzyln son eyreinden itibaren muhafazakr dnce geleneinde ulusal btnle
ve kltrel kimlie yaplan vurgu anlamnda milliyeti bir damarn hep olageldii; ancak bu damarn
muhafazakr akl tarafndan yumuatld sylenebilir. Bununla birlikte gnmzdeki neo (yeni)-
muhafazakrlk, ikili bir yapy yeni san ekonomide liberal, siyasette otoriter bir parasn
yanstmaktadr. (Bekir Berat zipek, a.g.e., s. 170-171)
Yeni muhafazakrlk 1970li ylardan itibaren ABDdeki btn hkmetlerde etkili oldu. Yeni
muhafazakrlar, 1990l yllardan itibaren souk sava dneminde yaratlan btn kresel kurum,
kurulu ve rgtler ile dnemin hukukunun artk gereksizletiini ileri srdler. nk, Sovyetler
Birlii kmt ve eski hukukun korunmas ABDnin hegemonya alann daraltc bir ilev
gryordu.
Aslnda bu kurumlarn birou sosyalizmin gelimesini ve yaygnlamasn engellemek amacyla
ABD ve Bat bloku tarafndan bir nceki dnemde yaratlmt. Bunlar, Birlemi Milletler dahil
kresel kapitalist rgtlenmeler ile ulusal egemenlik, ulus devlet, snrlarn dokunulmazl ve
deimezlii ilkesi ve uluslararas hukuk olarak sralanabilirdi.
Bu akmn (yeni muhafazakrlk) yanl isimlendirildii de dnlebilir. nk, elinizdeki kitabn
ileriki blmlerde ayrntl ekilde grlecei gibi, ABDdeki yeni muhafazakrlarn, gerekte kurulu
dzeni klasik bir tutucu tavrla gvence altna almak gibi bir amalar yok. Avrupadaki anlamyla
klasik muhafazakrln birok zelliini reddediyorlar. Hatta, yukarda da deinildii gibi, bir
anlamda statkoya, yani 20. yzyln kurumlarna kar klar nedeniyle muhafazakr deil,
deiimci olduklar bile ne srlyor.
Ancak, insan aklna kar ald tutum, aydnlanma ve modernite kartl ki bu kartlk sz
konusu tarihsel birikimi amay deil, bir nceki dnemin, yani pre-modern an deerlerine dn
iermektedir bu akm klasik muhafazakrlkla buluturmakta, hatta Avrupa muhafazakrl
karsnda daha gerici bir zemine ekmektedir.
Yeni muhafazakrlarn kurucu nclerinden Irving Kristol (1920-2009) The Weekly Standard
dergisine 2003 ylnda yazd bir makalede Neo-Conlarn grlerini mkemmel diyebileceimiz
bir ekilde zetliyor. Kristol, Yeni Muhafazakr nan Neydi ve imdi Nedir? balkl
makalesinde, yeni muhafazakrln tanm konusunda bir sknt olduunu belirterek unlar sylyor:
Yeni muhafazakrlk tam olarak nedir? Gazeteciler ve hatta imdi bakan adaylar yeni
muhafazakr kimdir, nedir konusu zerinde gpta edilecek bir gvenle konuuyor ve anlamn tmyle
adndan karacan varsayar grnyorlar. (Irving Kristol, The Weekly Standard, 25 Austos
2003. Bkz. Neo-Con / Yeni Muhafazakrlk; Temel Belgeler ve Eletiriler, derleyen Gamze Erbil-
Ali imek, ev. . Halit Eli, Yeni Hayat Ktphanesi, stanbul, Haziran 2004, s. 67)
Kristol, kendilerinin neoconlar diye adlandrldn da belirterek, balamna gre ya
eletirildiklerini ya pohpohlandklarn ya da hafife alndklarn ama her durumda nemli olduklarn
belirtiyor. Kristol yle devam ediyor:
ou kez tm neoconlarn babas olarak grldm halde, ben bile zaman zaman hayrete
dyorum. Birka yl nce, yeni muhafazakrln ilk yllarnda kendi ayrt edici niteliklerinin
bulunduunu, ama artk Amerikan muhafazakrlnn ana akm iinde erimi olduunu syledim (ve
ne yazk ki yazdm!). Hatalydm; hatamn nedeni, yeni muhafazakrlk dediimiz eyin, 1970li
yllarda hayal krklna uram liberal entelekteller arasnda kk salmaya balamasndan bu yana,
ara sra yzeye kan entelektel alt akntlardan biri haline gelmi olmasyd. O, komplocu
eletirmenlerin niteledii gibi bir hareket deildir. Yeni muhafazakrlk, Jackson (ABDnin 7.
bakan Adrew Jackson) dnemi Amerikas tarihilerinden merhum Marvin Meyersin inan diye
adlandrd, kendisini zaman iinde ama deiken biimde ortaya koyan ve ancak gemie bakarak
anlayabileceimiz bir olgudur. (Irving Kristol, a.g.e., s. 67-68)
Yeni muhafazakrl geen yzyln Amerikan muhafazakrlnn ilk deiik biimi, Amerikan
budaynn farkl bir formu olarak nitelendiren Kristol, klasik muhafazakrlktan farkn, O kederli
deil mitlidir, nostaljik deil gelecek iin sabrszdr; onun genel ses tonu keyifsiz ya da fkeli deil
neelidir diye ifade ediyor. Kristol unlar sylyor:
Denilebilir ki, yeni muhafazakrln tarihi grevi ve politik hedefi, Cumhuriyeti Partiye ve
genelde Amerikan muhafazakrlna, kendi iradelerine ramen, ada bir demokrasiyi ynetmeye
uygun bir muhafazakr politikay benimsetmektir. (Irving Kristol, a.g.e., s. 68)
Cumhuriyeti Partinin 20. yzyl liderlerinden (ve bakanlarndan) genellikle atlmc ve yeniliki
olanlar benimsediklerini, dierlerini ise nazike grmezden geldiklerini belirten Kristol, ikinci
kategorideki Cumhuriyeti politikaclarn ounun yeni muhafazakrlk hakknda gerek anlamda pek
bir ey bilmediklerini belirtiyor. Kristol tam burada nemli bir saptama yapyor:
Ancak yine onlar, yeni muhafazakr politikalarn geleneksel politik ve finansal dayanaklarn
tesine ulam olmasna, btn bir politik muhafazakrlk dncesini Amerikan semenlerinin
ounluu iin daha kabul edilebilir hale getirmi olmasna gzlerini kapatamazlar. Ayrca,
geleneksel Cumhuriyeti politikalarn deil, yeni muhafazakr kamu politikalarnn popler
Cumhuriyeti bakanlk dnemlerine yol atn da dikkate alrlar. (Irving Kristol, a.g.e., s. 68)
Bu saptama nemlidir. nk, arkaik, yenilikler karsnda direnen, dindar, tutucu, ie kapal, solun
eletirileri karsnda ezilen ve srekli savunmada kalan klasik Amerikan muhafazakrl iin yeni
muhafazakrlar bir yaam pc ilevi grd. Cumhuriyeti Partiyi ve muhafazakrl
geleneksel semen tabannn ve Gney tutuculuunun dna kard. Entelektel ortam ve evrelerle
buluma alanlar yaratt. Daha da nemlisi muhafazakrl 21. yzyla, modernite ve souk sava
sonrasna hem hazrlad hem de tad. Kresel lekte yeni gericiliin temellerini att.
Yeni muhafazakrlk, post-modern gericiliktir.
2. BLM
NEO-CONLARIN KKLER;DOUU VE SOLCU
KURUCULARI

2.1- Amerikan ve Avrupa muhafazakrl

Gnmzde yeni muhafazakrlk, bir kavram ve sfat olarak kta Avrupasna gre, Amerika
Birleik Devletlerinde (ABD) hem kullanm hem de artrd felsefi, ideolojik ve politik ynak
bakmndan hayli farkl bir anlam tamaktadr. Aralarnda bir fikir ve gelenek akrabalndan sz
edilse bile, bu farkllk yer yer iki ayr siyasal konumlan dzeyine ulaacak kadar derindir.
Amerikan neo-conservative hareketi, kelimenin siyasal anlamyla gerekten de yeni denilebilecek
bir tarihe sahiptir. Bu anlamda Amerikan yeni muhafazakrl, kltrel ve siyasal bir gelenekilikten
ok, yeni emperyalizmin ihtiyalarna denk gelen felsefi oylumlu bir siyasal harekettir.
Amerikan ile Avrupa yeni muhafazakrl arasndaki ortak payda, sosyalist sistemin ve bu
sistemden g alan snf mcadelelerinin basksyla daha ok Avrupada ortaya kan sosyal devlet
ve dier toplumcu kazanmlara kar aldklar tutumdur. ou kez neo-liberalizm olarak
nitelendirilen bu tutum, geriye ekici ve eskiyi ihya etme anlay nedeniyle, daha doru olarak yeni
muhafazakrlk diye kavramsallatrlmtr. Bu nedenle yeni muhafazakrlk, zellikle 1960l ve
1970li yllarda gelien, 1980lerden sonra tedavle karlan bir kavram olarak deerlendirilmelidir.
Biraz aresizlik ieren bu tanmlama, ABDden ithal edildi. Federal Alman kamuoyunda tedavle
girmesi ise Helmut Schmidtin 1982 ylnn nisan aynda Mnihte yaplan parti (Alman Sosyal
Demokrat Partisi -y.n.) kurultaynda yapt bir konumayla oldu. Schmidt, sosyal-liberal koalisyon
bir kere iktidardan ekildi mi, yurttalarn tank olaca eyin yeni muhafazakr bir politika
olacan syledi. Hkmet ekildikten sonra, bu kelime artk herkesin azndayd. (Helmut Dubiel,
a.g.e., s. 8)
Burada, daha nceki blmde iaret edilen 1980 dnemecine bir kez daha dikkat ekmek yerinde
olacaktr. nk 1980 dnemeci, kapitalist emperyalizmin ideolojik, siyasal, iktisadi ve askeri planda
sosyalizme, snf mcadelelerinin Batda elde ettii kazanmlara kar kresel lekte balatt
saldry simgelemektedir. Bu ylesine kapsaml bir saldrdr ki, savunmaya ekilen kaybetmitir.
te yani muhafazakrlk, bir anlamda bu saldrnn ideolojisi olarak ortaya kt ve geliti denilebilir.
Bu balamda yeni muhafazakrlk, Atlantikin iki yakasnda da erken ya da klasik muhafazakrln
tanmna yakn bir anlaya sahiptir. Yeni muhafazakrlk, kapitalizmde ortaya kan tkanmay
amann yolu olarak, bir tr eskiye dn ya da eskinin ihya edilmesini deil, onun dinamik bir
yorumla yeniden retilmesini talep etmektir.
Seksenli yllarn ilk yarsnda gerekleenler geri Manchester kapitalizmine geri dn deil ama
yine de, Batl dnyann metropollerinde muhafazakr parlamento ounluklarnn tesadfi bir
artndan ve sosyal demokrasinin bunalmndan daha te bir eydir. Bu olanlar, kitle demokrasisine
dayal refah devletlerini yeniden liberal/kapitalist toplumlarn gelime izgisine geri dndrme
yolundaki denemelerin bu uluslararas kapsamda ve siyasi tutarllkta olaca hi kimse tarafndan
grlememi rnesansdr. (Helmut Dubiel, a.g.e., s. 9)
te bu rnesans sosyalist sistemin basks ve snf mcadeleleri sonucu kabul ettirilmi sosyal
devletin ve hukuk devleti demokrasisinin geriletilmesi anlamna gelmektedir. Dier bir anlatmla,
yeni muhafazakr proje, sosyalizmin basks altnda bozulmaya urayan Batl kapitalist sistemin
liberal bir arnmaya tabi tutulmas, baka bir anlatmla status quo ante (eski durumun yeniden tesis
edilmesi/ihyas) giriimidir.
te yandan, yeni muhafazakr hareketin kurucu babalarndan Irving Kristol, Neo-Conlarn Avrupa
muhafazakrlyla bir ilgilerinin olmadn ve bu akmn tamamyla Amerikaya zg olduunu ileri
sryor. Kristol tezini yle temellendiriyor:
Yeni muhafazakr politikann Amerikaya zg olduu kuku gtrmez. Avrupada yeni
muhafazakrlk diye bir ey yoktur ve Avrupal muhafazakrlarn ou, bu akmn meruiyeti
konusunda bir hayli kukuludur. ABDdeki muhafazakrln Avrupaya gre bu kadar salkl ve
politik olarak bu kadar etkili olmas, elbette yeni muhafazakrln varlyla ilgilidir. Fakat
ABDdeki politik yeniliklerden ders karmay abes gren Avrupallar, bu olasl ele almay
kesinlikle reddediyor. (Irving Kristol, a.g.e., s. 68)
Kristol devamla u saptamay yapyor:
Avrupuda dinsel muhafazakrlk ok zayf olduu iin, oradaki yeni muhafazakr potansiyel de o
lde gszdr. (Irving Kristol, a.g.e., s. 70)
Bu deerlendirme, yeni muhafazakrlk ile sadece dindarlk arasndaki ba kurmuyor,
kktendincilik ile bu hareket arasnda birbirini besleyen, destekleyen ve glendiren bir iliki
olduunu da ortaya koyuyor. Kristoln deerlendirmesinin genel izgileriyle doru ve tarihi
gereklere daha uygun olduu sylenebilir.

2.2- Solculuk, New York City College ve Irving Kristol

Amerikan i ve d siyasetine 2000 ylndan sonra verdii yn ve saldrgan/ykc tavryla dikkat


eken George W. Bush ve ekibi, farkl siyasal eilimleri iermesiyle dikkat ekiyordu. Kimi
evrelerce siyasal bir ete olarak da nitelendirilen neo-conservatives (yeni muhafazakrlar)
hareketi, bir anlamda George W. Bushla birlikte Kasm 2000 seimlerinde ABDde iktidara geldi.
Bush ekibinin en belirgin zellii Hristiyan kktencilii ile yeni muhafazakr gelenei
birletirmesiydi. Birinci Bush hkmetinde Hristiyan kktencileri Adalet Bakan John Ascroft, yeni
muhafazakrlar ise esas olarak Savunma Bakan Yardmcs Paul Wolfowitz ve bakanlklardaki ok
sayda danman ile merkez ofislerdeki yneticiler temsil ediyordu.
Amerikann Gney eyaletlerinden oluan ncil kuandan farkl olan yeni muhafazakrlar,
entelektel grnml, birok dili konuabilen, iyi eitimli, spor giyimli, ou kez kendilerini liberal
ve demokrat olarak nitelendiren, nemlice bir ksm eski solcu olan ve arln Yahudi
kkenlilerin oluturduu bir gruptu. Tarihsel kkenleri esas olarak souk sava dneminin ilk yllarna
dayanan bu ekip iindeki eski solcular, kendilerini daha ok Sovyetler Birlii kartl ya da
eletirisi zerinden tanmlayan (Trokist, Maocu, yeni sol vb.) akmlardan geliyordu.
Kendisi de 2006 ylna kadar etkin bir yeni muhafazakr olan Francis Fukuyama, Trkeye Neo-
Conlarn Sonu / Yol Ayrmndaki Amerika balyla evrilen kitabnda, bu akmn kklerini
anlatrken, hareket iindeki sol kkenli Yahudi entelektellerin arlnn antisemitik gruplar
tarafndan dmanlk gerekesi yapldn belirtiyor. Fukuyama unlar sylyor:
Neo-Con dncenin kkleri, 1930larn ortalarndan 1940larn bana kadar New York City
Collegede (CCNY) okuyan, ounlukla Yahudi aydnlardan oluan sra d bir gruba dayanr. Bu
grubun iinde Irving Kristol, Daniel Bell, Irving Howe, Saymour Martin Lipset, Philip Selznick,
Nathan Glazer ve ksa bir sre sonra katlan Daniel Patrick Moynihan gibi isimler vard. Bu grubun
hikyesi, bata yurt apnda yaymlanan bir belgeselde ve Joseph Dormann grupla ilgili Arguing
The World (2001) kitabnda olmak zere birok yerde anlatlmtr. (Francis Fukuyama, Neo-
Conlarn Sonu / Yol Ayrmndaki Amerika, ev. Hasan Kaya, Profil Yaynlar, stanbul, Ekim 2006,
s. 26-27)
Neo-Conlarn sol, zellikle Trokist kkeni de kartlar tarafndan sklkla gndeme getiriliyor,
dahas eletiri ve sulama konusu yaplyordu. Ancak bu kk gerekte onlarn gcn, entelektel
kapasitesini, analitik dnce yeteneklerinin ve baarlarnn kaynan oluturuyordu.
Michael Lind gibi siyasal analizciler, yeni muhafazakrlarn byk ounluunun kklerinin sada
deil, solda olduuna iaret ederek, siyaset felsefesi bakmndan durumun garipliine dikkat
ekiyorlard.
Linde gre bu kiiler (Neo-Conlar) Stalin kart Trokistler iken anti-komnist liberaller,
ardndan da Amerikan kltrnde ve siyaset tarihinde ei grlmemi bir militarist ve emperyal sa
fikrin savunucular olmulard. (Neo-Con / Yeni Muhafazakrlk; Temel Belgeler ve Eletiriler,
a.g.e., s. 30-31)
Neo-Conlarn esas olarak souk sava rn bir siyasal akm olduklarndan kuku yok. Anti-
Sovyet izgideki kimi sol akmlar ile anti-komnist yeni muhafazakr hareket arasnda, belli
krlmalara urasa bile, bir sreklilik ilikisi olduu da ortada. stelik bu evrelerin CIAnn
entelektel operasyonlarna ak olduu ve bu ynde ok sayda giriimin yaand da, neredeyse
herkes tarafndan bilinen bir sr niteliinde.
Ancak, Marksist birer devrimci olan Trokinin ya da Maonun fikirleri ile Neo-Con akm arasnda
dorudan bir iliki kurmak byk bir yanl ve hakszlk olur. Burada dikkat ekilecek olgu udur:
Anti-Sovyet izgideki sosyalist hareketlerin iinden kan kimi entelekteller, solda edindikleri
yksek felsefi, siyasal, kltrel ve edebi birikimi, yeni anti-komnist akmlarn temellerini atmak iin
baaryla kullandlar. Anti-Sovyet gelenek, anti-komnist kampa geii kolaylatrmt.
Kendisi 1940larda IV. Enternasyonale bal Sosyalist Genlik Birlii (YPSL) yesi olan Irving
Kristol, Trokist gemiine ilikin anlarnda (Memoris of a Trotskyist) entelektel geliim izgisini,
hakl gerekeler ve zorunluluklar eliinde anlatyor.
Lise yllarnda Brooklynde yaayan ve yoksul bir ailenin ocuu olan Kristol, evresindeki
herkesin ayn durumda olduunu anlatyor. Trokist gemiinden bir genlik ak olarak bahseden
Kristol, daha sonraki yllarda ortaya kan renci aktivizminin artk kendisini sktn sylyor.
Kristol, bunun gerekte siyasi deil, psikolojik bir fenomen olduunu vurgulama ihtiyac duyuyor.
(Gamze Erbil, Emperyalist Pragmatizm, Neo-Con / Yeni Muhafazakrlk; Temel Belgeler ve
Eletiriler [iinde], s. 31)
Francis Fukuyama ise, birinci kuak Neo-Conlarn sosyal konumunu, siyasal ve entelektel
gemiini ise yle anlatyor:
Tm bu isimler ii snfndan ve gmen ailelerden geliyorlard ve Columbia ile Harvard gibi
sekin niversitelerin kaplar onlara ounlukla kapal olduu iin alt ve orta snf ailelerin
ocuklarnn okuduu ehir niversitesi New York City Collegee (CCNY) gidiyorlard. O dnem,
tpk bugn gibi, dnya politikasndaki en bunalml dnemlerden biriydi. CCNY grubu tamamen
politikti ve sol grl politikalara balyd. CCNY kafeteryasnda Trokist olan Oda-1 ile Stalinci
olan Oda-2nin hikyesi ve Irving Kristoln balangta Oda-1le olan ilikisi artk herkese
biliniyor. (Francis Fukuyama, a.g.e., s. 27)
Fukuyama, New York City College grubu ve dier ilk kuak yeni muhafazakrlarn balangta
Trokist ya da anti-Sovyet izgideki solculardan olumasnn tesadf olmadn belirtiyor. Anti-
Sovyet propagandann ar etkisinin ve Stalin eletirilerinin Amerikan sol entelektellerinin
Trokinin etkisine girmesinde nemli bir etken olduunu ileri sren Fukuyama, unlar sylyor:
Hayal krklna uram Solun komnizm (Sovyet -m.y.) kartl, geleneksel Amerikan
Sann anti-komnistliinden hayli farkldr. Amerikan Sa, ateist, dman bir d gle balantl
ve kapal bir piyasa olduu iin komnizme kar kyordu. Anti-Komnist Sol (Sovyet kart sol -
m.y.) ise tersine komnizmin sosyal ve ekonomik amalarn destekliyordu. (...) Bir sonraki nesil
boyunca bu grubun yelerinin birou i yaamnn temelini oluturacakt.
kinci Dnya Savana kadar CCNY grubunun neredeyse tamamnn Marksizmden ayrlm
olmasna ramen, her birinin sa kanada geilerinin zamanlamas ve mesafesi deimektedir: Irving
Kristol en saa gitmiti, Irving Howe san gerisinde durmu; Bell, Glazer, Lipset ve Moynihan bu
ikisinin arasnda bir yerde kalmlard. (Fukuyama, a.g.e., s. 28)
New Yorkun 1940larn sonlar ve 1950lerin balarndaki kapal entelektel yaamnn Partisan
Review ve Commentary gibi dergilerin etrafnda toplandn belirten Fukuyama, ayn dnemde
balayan souk sava politikalar ve McCarthyzmin ad geen dergilerin evresindeki yeni
muhafazakr hareketin oluumunda etkili olduunu da vurguluyor.
deolojik donanm ve entelektel yetenekleri snrl, siyasal bakmdan ise faizan saylabilecek G.
W. Bushun devlet bakanl dneminde Amerikan politikasna hakim olanlar, Hristiyan kktenciler
deil, kkleri ite bu New York City Collegee uzanan yeni muhafazakr hareketti. Bu dnemde sa,
muhafazakr, Hristiyan demokrat ve kktendincilerin bulunduu siyasal yelpazenin neredeyse
tamamn Neo-Con hareket kapsyordu. Daha dorusu zerinde ok etkiliydi.
Yeni muhafazakrlarn Amerikann entelektel, ideolojik ve siyasal yaam zerindeki bu etkisi,
inili kl bir seyir izlese de (Jimmy Carter, Bill Clinton ve Barack Obama gibi Demokrat Partili
bakanlarn dnemleri de dahil) 1960lardan 2010lar dnyasna kadar uzanacakt. Bu etki kimi
zaman, zellikle ABD emperyalizminin i ve d politik ihtiyalarna gre, belirleyici bir gce
dnecekti.
nk yeni muhafazakrlar, esas olarak aydnlar, gazeteciler, akademisyenler, yaynclar,
brokratlar ve yer yer de iadamlar gibi toplumun merkezindeki karar verici kesimler ve kamuoyu
yapclar arasnda yaylm ve rgtlenmiti. Amerikan basnnda, think-tank kurulularnda (vakf,
enstit), akademik evrelerde ve eitli siyasal oluumlarda (dernekler vb.) ciddi bir etki ve
rgtlenme ana sahip olan Neo-Conlar, eilim oluturan ve ideolok retim yapan bir konumdayd.
Karar vericiler zerinde ok etkiliydi.
Neo-Conlarn rgtl olduu tannm baz vakf, enstit ve medya kurulular yle sralanabilir:
National Review, Commentary, The Weekly Standard, Wall Street Journal, Fox News, The New
Republic; Hudson Institute, American Enterprise Institute, The Heritage Foundation, Project for New
American Century.
Bunlardan Commentary dergisi Yahudi sermaye evrelerinin dnyaca nl ve en etkili yayn organ
olarak biliniyor. The Weekly Standard dergisinin banda da Neo-Conlarn gnmzdeki
beyinlerinden Dr. William Kristol bulunuyor. Souk sava dnemi ve hemen sonrasnda Amerikan
politikalarnn retildii en etkin dnce kurulular olan Hudson Institute ve American Enterprise
Institute, gnmzde de (2013) bu glerini ve etkinliklerini koruyorlar. Yeni muhafazakrlarn etkin
olduu vakflardan The Heritage Foundation ise, halen nemli bir politika retim merkezi olarak
dikkat ekiyor.
Yeni muhafazakrlarn gnmzdeki en nemli rgtsel varl, felsefi ve siyasal grlerinin
strateji diline aktarld, dahas 21. yzylda ABDnin kresel siyasetlerine yn verecei belirtilen,
Project For New American Century yani Yeni Amerikan Yzyl Projesi isimli nl rapordan
geliyor. Raporun balnn ba harfleri olan PNAC ayn zamanda bu grubun en nemli rgtlenme
platformlarndan birinin ismini de oluturuyor.
Bu hareketin ideolojik temelleri, yukarda da deindiim gibi esas olarak 60l yllarda New
Yorkta akademisyen ve gazeteci entelekteller tarafndan atld. The Weekly Standard dergisinin
genel yayn ynetmeni William Kristolun babas Irving Kristol, yukarda da iaret edildii gibi yeni
muhafazakrlarn ilk kuak liderlerinden biriydi. The Public Interest isimli dergiyi kararak yeni
muhafazakr dncenin yaylmasnda etkin rol oynayan baba Kristol, evresindeki birok nemli
ismi de kendisinin yesi olduu American Enterprise Instituteye (Amerikan Giriim Enstits)
yerletirdi. Kristol bylece, bugne kadar uzanan rgtlenmenin de temellerini atacakt.
CCNY (New York City College) grubunun komnizm kartlyla 1965 ylnda Irving Kristol ve
Daniel Bell (ksa sre sonra e editr olarak yerine Nathan Glazer geecekti) tarafndan kurulan
Public Interest dergisinden doan ikinci nemli Neo-Con dnce akm arasnda hatr saylr bir
ba vardr. 1960larn sonlarnda Amerikan politikalar arpc biimde deimiti; insan haklar
hareketi ve Vietnam Savann sonucu olarak 1930larn eski komnistleri ile her yan saran Solun
yerini, en azndan geici sreliine, Tom Haydenn Yeni Solu ve Demokratik Toplum Taraftar
renciler almt. Bu ayrca byk lekli sosyal mhendisliin ABD hkmeti tarafndan Lyndon
Johnsonun Yoksullukla Mcadele ve Byk Toplum programlar eklinde yeniden canlandrld bir
dnemdi. Bell, Glazer ve Lipset gibi isimler oktan niversitelerdeki yerlerini almlar ve kendilerini
yeni bir radikal renci neslinin karsnda bulmulard. (Francis Fukuyama, a.g.e., s. 29)
Sadece Amerikada deil, Batnn tamamnda ve dnyann dier btn lkelerinde sol ve sa
arasnda byk bir ideolojik sava yryordu. kinci Dnya Savandan sonra dev bir sosyalist
blokun ortaya kmas, smrgecilie kar verilen ulusal kurtulu mcadeleleri, in Devrimi,
Vietnam Sava vb. gelimeler, zaten felsefe ve akademi temelli bir akm olan sosyalizmi ykselie
geirmi, daha da nemlisi ideolojik, entelektel ve ahlaki inisiyatifin sola gemesine neden olmutu.
ABD ve Bat, bu ykselie souk sava balatarak kar koymaya alyordu. Bu sava, deyim
uygunsa bir isava eklinde geliyordu. nk bu savan asl alanlar Batnn kendi topraklarnda,
snrlarnn iindeydi. Dolaysyla en iddetli atmalarn olduu cephelerinden biri de kltr
alanyd.

2.2.A- The Public Interest dergisi

Byk kitleler halinde solun etkisi altna giren ve yeniliki sosyal almalar destekleyen dnemin
renci kua, Amerikan niversitelerini kapitalizmin ve emperyalizmin hizmetisi olmakla
suluyordu. Bu duruma/olguya iaret eden Francis Fukuyama, ilgin bir yaklamla Neo-Con
dnceyi ekillendiren ilk savan, yani ideolojik ve siyasal tartmann 1930lu ve 1940l
yllarda Stalincilerle, ikincisinin ise yeni sol ve onun 1960larda dourduu kar kltrle
yaplan kavga olduunu belirtiyor. Bu tespitin her bakmdan, zellikle solun tarihi asndan nemli
olduunu dnyoruz.
kinci savan ise hem i hem de d politika boyutlarnn da olduunu belirten Fukuyama,
Vietnam Sava muhalefeti; Havana, Hanoi, Pekin ve Managuadaki komnist veya Marksist
rejimlere yaknlk duyan bir Amerikan solcular nesli yaratt diyor. Fukuyama, ikinci savan bu
solcu kuaa kar verildiini sylyor.
te Fukuyamann szn ettii bu savalardan zellikle ikincisini Irving Kristol ve arkadalarnn
1965te kard The Public Interest dergisi yrtmt. The Public Interest evresinin, solun
kresel lekte ykseldii, ideolojik ve entelektel inisiyatifi ele geirdii bir dnemde bu tartmada
tutunmalar ve pozisyonlarn korumalar byk lde kendilerinin de sol kltrden gelmelerinden
kaynaklanyordu. nk kavga ettikleri akm ieriden tanyor ve temel tezlerini biliyorlard.
Irving Kristol nclnde karlan dergi, yeni muhafazakr hareketin entelektel temellerinin
atlmasnda ve siyasal tezlerinin gelitirilmesinde nemli bir rol oynad. Fukuyama The Public
Interest dergisinin Neo-Con hareketteki yerini ve nemini yle anlatyor:
The Public Interest, (Irving) Kristol ve (Daniel) Bell tarafndan tamamyla gndemin i politika
ksmn, ou kez olumlu olsa da, eletirel bir gzle izlemek iin kurulmutu. Bu dergi,
akademisyenler, sosyal bilimciler ve aralarnda Glazer, Moynihan, James Q. Wilson, Glenn Loury,
Charles Murray, Stephan ve Abigail Thernstromun da olduu beyin takm entelektellerden oluan
bir kuaa ev sahiplii yapt. Bu yazarlar Byk Toplum Projesini (sosyalizm gibi byk anlatlar,
kurtulu ideolojileri -m.y.) eletirdiler; bu da 1980ler ve 1990larn sosyal politikasnda daha sonra
sa akma gei iin entelektel temeli hazrlad. (Francis Fukuyama, a.g.e., s. 30)
Zamanla etkinliini arttrarak Amerikan eliti zerinde varln hissettiren bu akmn tayclar,
Irving Kristol tarafndan yeni snf olarak adlandrlyordu. Bu yeni snf bilimadamlar,
gazeteciler, retmenler, eitimci brokratlar, avukatlar, iletiim kurumlarndaki yneticiler, sosyal
yardm uzmanlar, kamudaki doktorlar, ehirciler, ynetici brokratlar, vakf alanlar/uzmanlar
gibi neredeyse tamam beyaz yakal olan meslek gruplar oluturuyordu. Toplumu ynetme
konusunda deneyimli olan bu snf iin sylenen, onlar medyay denetlemiyorlar, medyann kendisini
oluturuyorlar sz, bu ekibin yaylmn, gcn ve yaratt etkinin derinliini gsteriyordu.
Irving Kristol, kukusuz New York City College grubunun lideriydi ve sonraki yllarda yeni
muhafazakr evrenin grece rgtl bir hareket haline getirilmesinde, Leo Strauss ve Albert
Wohlsteeter gibi isimlerle buluturulmasnda belirleyici rol oynayan isimdi. Kristol, yeni
muhafazakr hareketin ayrt edici yannn d politikaya ilikin grleri olduunu belirterek u
deerlendirmeyi yapyor:
Birincisi, yurtseverlik hem zel hem de kamusal kurumlar tarafndan tevik edilmesi gereken
doal ve salkl bir duygudur. zellikle de gmenlerden oluan bir ulus olduumuz iin, bu gl
bir Amerikan duygusudur. kincisi, dnya devleti korkun bir fikirdir. nk o bir dnya tiranlna
yol aabilir. Bir dnya devletini artran uluslararas kurululara en derin kukuyla baklmaldr.
ncs, devlet adamlar her eyden nce dostlarn dmanlarndan ayrma yeteneine sahip
olmaldr. (...)
Gemiteki Sovyetler Birlii ve bugnk Amerika Birleik Devletleri gibi ideolojik kimlikli byk
uluslar, kanlmaz biimde maddi karlarnn yan sra ideolojik karlara da sahiptir. Olaanst
durumlar dnda Amerika Birleik Devletleri mmkn olan her durumda, demokratik olmayan i ve
d glerin saldrsna urayan demokratik bir lkeyi savunma zorunluluunu hissedecektir. (Irving
Kristol, a.g.e., s. 71)
Btn dnyada entelektel hayat ve siyaset zerinde sol rzgrlarn estii ve bu rzgrn yer yer
frtnaya dnt 1960l ve 70li yllardan sonra ortaya kan bu gelime, yeni muhafazakrlar
olgusu nemlidir. nk, yeni oluan bu son derece yetenekli entelektel snf sermayenin sola kar
balatmaya hazrland yeni kresel saldr iin dnsel bir zemin hazrlad gibi, toplumsal
eitsizliklerin normal, doal ve meru saylmas iin toplumun geni kesimlerini ikna etmekte zorlanan
tekelci sermayenin yardmna da tam zamannda yetimiti.
Bu nedenle, yeni muhafazakr dncenin en nemli savunucusu olan The Weekly Standard
dergisinin yeni genel yayn ynetmeni ve Irving Kristoln olu Dr. William Kristol, Neo-Con
hareketi, ada liberalizmin yaratt hsran karsnda entelektel ortam ve niversite dnyasndan
kan bir dnce akm olarak tanmlayacakt.

2.3- Neo-Conlarn kurucu babasLeo Strauss konusuna giri

Yeni muhafazakr akmn felsefi temellerinin atlmasnda ABDli akademisyen Prof. Dr. Leo
Strauss (1899-1973) ok nemli bir rol oynamt. yle ki, ABDnin (zellikle Cumhuriyeti
iktidarlarn) 1960lardan sonra izledii i ve d politikalarn felsefi arka plannn esas olarak Leo
Straussun retilerine ve bu retilerin yorumlarna dayandn ileri srmek abartl bir
deerlendirme olmayacaktr.
Leo Strauss, Nazilerin ykselii dneminde Almanyay terk ederek ABDye yerleen Yahudi
kkenli bir siyaset kuramcsyd. Ernst Cassierden ders alan, Kudste ve New Yorkta siyaset
felsefesi dersleri veren Strauss, akademik evrelerde nemli bir modernizm ve aydnlanma kart
olarak tannd.
Bu kitabn bir sonraki blmnde (3. Blm) Straussun felsefi grlerini daha ayrntl ekilde
inceleyeceiz. Ancak, konunun ak bakmndan bu blmde de Strauss hakknda younlatrlm bir
n deerlendirme yapmak gerekiyor.
Antika felsefesi ve Platon uzman olan Strauss, modernitenin ahlaki deerleri ve erdemi
reddettiini ileri srer. Bu nedenle modernitenin rn olan rejimlerin kanlmaz olarak tiranlkla
(diktatrlk) sonuland gr, Straussun siyasal ve felsefi grlerinin de temelini oluturur.
Siyasal rejimlerin insanlar biimlendirdiini belirten Strauss, dnyada iyi ve kt rejimlerin
bulunduunu, iyi rejimlerin grevinin ktlere kar mcadele etmek olduunu ileri srer. Amerikan
rejiminin ise var olan ktler iinde en az kt olan temsil ettiini iddia eder.
Strauss, 1953te Chicago niversitesi yaynlarndan kan Doal Hak ve Tarih adl nl eserinde,
Epikurosun birey ve toplum yaamn belirlediini ileri srd apolitik hazclk ile politik
hazclk arasnda yapt ayrma dikkat eker. Bu ayrmdan hareketle Hobbesun doal haklar ve
sivil toplum gibi konulardaki grlerini tartr.
Strauss, almasnda, meru rejimler ve en iyi rejimler ayrm da yaparak unlar sylyor:
Klasik siyaset felsefesi, en iyi rejimle meru rejimler arasnda bir ayrm olduunu kabul
etmektedir. Dolaysyla klasik siyaset felsefesine gre, geni bir meru rejimler yelpazesi
bulunmaktadr; yani, belli koullarda hangi rejimin meru olduu o koullara gre deiir. Buna
karlk, tabii kamu hukuku okulu, gerekletirilmesi her koulda mmkn olan iyi sosyal dzenin
aray iindedir. (Leo Strauss, Doal Hak ve Tarih, ev. Ozan Erzden. Devlet Kuram, derleyen
Cemal Bali Akal, Dost Kitabevi Yaynlar [iinde], Ankara, Temmuz 2000, s. 285)
Strauss, bu uzun makalesinde (ya da ksa kitabnda) Hobbesun grlerini deerlendirirken; sivil
toplumun ve ilevinin batan sona yeniden tanmlanmas gerektiini de belirtiyor.
Aalad liberal demokrasiyi son zmlemede komnizme ve faizme tercih ettii ileri srlen,
totaliter ideolojilere kar olduu belirtilen Strauss, gerekte faizan bir post-modern gericiliin ve
yeni bir totaliter ideolojinin de temellerini atyordu. Neo-Con akmn ikinci kuak lider ve
teorisyenleri iinde yer alan, fakat George W. Bush iktidarnn son dneminde bu hareketten
ayrldn ilan eden Francis Fukuyama, Straussun grlerinin odanda yer alan bu anlay yle
zetliyor:
Eserlerinin ou, Bat felsefesinin rasyonalist (aklc) geleneini iten ykp modernlii kendi
inanlar ve kurumlar iin kullanaca derin bir felsefi temelden yoksun brakm olan Nietzsche ve
Heideggere verilen karlk olarak grlebilir. Buna ek olarak btn yaam boyunca, ilahi vahiy ile
iyi yaamn doas hakkndaki siyaset st savlarn, politik felsefeden Avrupa Aydnlanma dneminin
dnd kadar kolaylkla soyutlanamayacan ne sren teolojik-politik sorunla uramt.
(Francis Fukuyama, a.g.e., s. 33)
Straussun Marx ve Leninin ortaya koyduu anlamda bir doktrin retemediini de belirten
Fukuyama, Onun yazdklarndan kamu politikas analizine benzeyen herhangi bir ey karmak son
derece gtr diyor. Fukuyama yle devam ediyor:
Straussun ada bantcla verdii karlk, eski dnrlerin zenle okunmasyla modern a
ncesi felsefi dnme biimlerini yeniden canlandrmak ve zellikle de klasik dnem politik
filozoflarn doann mantkl bir aklamasn bulmaya ve onun politik yaamla ilikisini anlamaya
ynelik abalarna kar bir takdir duygusu yaratmak olmutu. Bu yzden eserleri, dogmatik yazlardan
ziyade Platon, Thukydides, Farabi, Maimonides, Makyavelli, Hobbes ve dier filozoflar zerine uzun
ve ar denemelerdir. (Francis Fukuyama, a.g.e., s. 33)
ounlukla Chicago niversitesinde ders veren Strauss, Yahudi soykrmnn liberalizm,
demokrasi ve modern toplumun bir sonucu olduunu da iddia ediyor. Liberal demokrasiyi gsz
olduu ve diktatrlklere zemin hazrlad iin eletiren, dahas aalayan Strauss, toplumun
merkezinde bir sekinler grubunun (bir tr eitimli/aydnlanm ynetici snfn) bulunmas gerektiini
savunuyor.
Felsefi bakmdan modernlik krizinin Batnn kendine gvenini ykacandan endie duyan
Strauss, sanlann aksine rencilerine bir kamu politikas ilkeleri deil, yeni muhafazakrln
teorik arka plann da oluturacak bir siyaset felsefesi ve kuram brakmt. rnein siyaset bilimci
Mark Lilla, Ekim 2004te New Yorkta yaymlanan, Leo Strauss; The European (Leo Strauus; Bir
Avrupal) balkl almasnda, Straussun, felsefi dncelerinin politiklemesini nlemek iin
ahsen aba harcadn ileri srerek, buna karlk ikinci, nc ve drdnc kuak rencilerinin
onun retilerini bir ilmihal olarak grdklerini ve bu yaklamdan yola karak siyasal bir hareket
ina ettiklerini belirtiyor.
Lillaya gre bu kiiler, Straussun dncelerini politikletirmeye ve bunlar belirli ada kamu
politikas formlleriyle ilikilendirmeye balamlard. Straussun rencilerinden ikisi bu geite
kilit rol oynamt; Claremontlu Harry Jaffa ile Lillann ifadeleriyle Straussuluun srasyla
Sousacu ve Wagnerci kanatlarn gelitirmi olan Allan Bloom. Jaffa, Jeffersonn Bamszlk
Bildirisinde doal haktan bahsetmesinden olduka faydalanarak Amerikan ynetimini klasik doa
kanunu geleneiyle ilikilendirmiti. rencileri, Birleik Devletleri Platon ve Aristodan gelen
felsefi gelenein en yce rnei olarak gryorlar, bylece Straussun felsefi grlerini Amerikan
milliyetiliiyle birletiriyorlard. (Francis Fukuyama, a.g.e., s. 34)
Strauss ise, politikada birinci ve belirleyici unsurun biz ile onlar arasndaki ayrm olduuna
inanyordu. Politik bir dzenin ayakta durabilmesinin, ancak bir d dmana kar birlikte hareket
etme ruhunun oluturulmasyla mmkn olabileceini ileri sryordu. srail konusunda da ok hassas
olan Strauss, bu devletin Yahudilerin yok edilmesine engel olduunu ve dolaysyla rk bir yapda
olamayaca grn iddetle savunuyordu.
Yaad dnemde Strauss, Yahudi dmanl nedeniyle niversitelerden dlanan ve eitli
zorluklarla karlaan rencilerini basna, think-tank kurulularna ve kamu hizmetlerine yneltmiti.
O nedenle, bugn bile (Eyll 2013) sadece basn, think-tank kurulular, enstitler ve eitli siyasal
rgtlenmeler zerinde deil, Amerikan anayasaclar iinde bile Straussu dnce neredeyse hkim
durumdadr.

2.4- Neo-Con strateji ve d politikann kurucusu; Wohlstetter

Yeni muhafazakrlarn ideolojik atas saylabilecek ikinci isim ise Albert Wohlstetterdi. Akademi
kkenli bir askeri stratejist ve matematiki olan Wohlstetter (1913-1997) Sovyetler Birlii ile girilen
tarihin en kapsaml ve zorlayc askeri yar, Yldz Savalar projesinin de fikir babasyd.
Popler dilde Yldzlar Sava olarak bilinen bu anti-fze korunma sisteminin tam ismi Stratejik
Savunma Giriimi diye kaytlara geecekti.
Prof. Dr. Albert Wohlstetter, iki sistem (kapitalizm ve sosyalizm) arasnda karlkl denge yerine
Sovyetler Birliinin altndan kalkamayacan dnd stratejik bir askeri rekabet neriyordu.
Anti-Balistik Antlamalarn (ABM) gereksiz olduunu dnyordu. nk, ona gre bu tip
antlamalar, ABDnin askeri ve teknolojik anlamda ilerlemesine engel oluyordu. Bu antlamalar ABD
savunma sistemlerinin gelimesini engelliyordu.
Rand Corporationda aratrmac olarak alan ve Pentagona danmanlk da yapan Albert
Wohlstetter, Trkiyede de grevlendirilen birok CIA ajannn hocaln yapmt. CIA Ortadou
istasyon eflerinden Paul Henze (1924-2011) ve 19 Ocak 1969da ziyaret ettii ODTde devrimci
renciler tarafndan arabas yaklan ABDnin Ankara bykelisi Robert Commer (1922-2000)
bunlardan birkayd. Daha nce Vietnamda grev yapan Commer, katliamlardaki rol nedeniyle
Kasap lakabyla anlyordu.
Fukuyama, Wohlstetterin Rand Corporationda alt dnem ve nkleer caydrclk
konusundaki grleri hakknda unlar yazyor:
Wohlstetter, Rand Corporationn 1950lerdeki grkemli yllarnda burada alm, daha sonra
Chicago niversitesinde ders vermi matematiksel dnen bir mantkyd. Meslek yaamnn
belirleyici iareti, iki ana konu zerinde ok uzun zamandr duyduu ilgi olmutu. lki, geniletilmi
caydrclk yntemiydi. Wohlstetter, souk sava gnlerinde Fransz General Pierre Galois gibi
strateji uzmanlar tarafndan ortaya atlan, en az miktardaki bir nkleer caydrcnn ucuz ve etkili bir
ulusal savunma biimi olaca ynndeki inanca kar kmt.
Wohlstetter genel politika evrelerinde en ok, Sovyetler Birliinin snrlarnn etrafndaki orta
menzilli ABD nkleer bombardman uaklarnn nleyici saldrya kar savunmaszlklarn
gstermi, 1954 tarihli Rand Corporationn baskn tarzndaki mdahaleleri bombalama esasl teori
almasyla tannyordu. (Francis Fukuyama, a.g.e., s. 42)
Paul Wolfowitz, Richard Perle, Zalmay Halilzad ve George W. Bush ynetiminde grev yapan ve
eitli alanlarda sorumluluk alan ok sayda Neo-Conun hocas olan Wohlstetterin bu teorisi,
nkleer bir caydrcya sahip olunmasnn tek bana yeterli olmad varsaymna dayanyordu.
lkeler, nkleer ilk saldr / ilk vuru durumundaki savunma kapasiteleriyle birlikte
deerlendirilmeliydi. Wohlstetterin bu gr, souk sava dnemi caydrma teorisinin en nemli
maddesi olan ilk darbe / ikinci darbe kavramn ortaya koyacakt.
ABDde 1960l yllarn sonunda gerek bir yeni muhafazakr okul ekillenmeye ve rgtlenmeye
balamt. rnein, Washington eyaleti senatr Henry Jackson (1912-1983) 1970li yllarda nkleer
silahszlanma antlamalarn srekli eletiriyordu. Bu dnem, ayn zamanda, entelektel ortamda ve
akademik evrelerde iyi yetimi, stratejik konularla ilgilenen, analiz yeteneini gelitirmeye alan
yeni muhafazakr bir kuan da ortaya kt yllardr.
Perle, Kristol ve Wolfowitz iki sistem arasndaki yumuama (detant) politikalarna kar kyordu.
Bu isim, Reagan ynetiminin detant kart Dileri Bakanl yneticileriyle birlikte almaya
balamlard. Bu kiilerin stratejik konulardaki hocalar ise Albert Wohlstetterdi. Askeri strateji
uzman Wohlstetter, karlkl yok etme denilen ve bu zelliiyle nkleer bir savatan caydrma
salayan geleneksel doktrinin sorgulanmasn salayan kiiydi.
Bu teori, her iki blokun da birbirine geri dn imknsz zararlar verebilecek, dahas gezegenin
geleceini tehlikeye atabilecek bir nkleer silah kapasitesine ulam olmalar nedeniyle savatan
kanacaklar varsaymna dayanyordu. Eldeki verilere gre gl bir varsaymd bu. Nitekim, ABD
ile SSCB arasndaki Kba krizi srasnda test de edilmiti. Byle bir savan insanla verecei
telafisi imknsz zararlardan baka, akl bandaki hibir lke yneticisi byle bir karlkl intihar
gze alamazd.
Ne var ki, Wohlstetter tam da bu politikann esasna kar kyor, Sovyetler Birliiyle yapay bir
dengenin olumasna yol atn ne srd detant anlaynn ABDnin teknolojik yaratcln ve
gelimesini engellediini ne sryordu. Nkleer silahlarn Moskova ile birlikte denetlenmesine de
kar kan Wohlstetter, kademeli bir caydrma politikas izlenerek gerektiinde taktik nkleer
silahlar ve hedefi amadan vurabilecek ileri teknoloji rn akll bombalar kullanlarak,
dmann askeri tesislerini yok edecek snrl savalar neriyordu.
Fukuyama, Wohlstetterin Neo-Con hareketle ilgisi hakknda u nemli deerlendirmeyi yapyor:
Albert Wohlstetterin kendisini Neo-Con olarak grp grmedii belli deildir. Ama Sovyetler
Birlii tarafndan yneltilen tehdit hakkndaki karamsar gr nedeniyle o ve rencileri az ok belli
etmeden bu hareketle birlemilerdir. Sovyetler Birliini caydrmak iin Karlkl Gvenli Yok
Etme Doktrininin (MAD) yeterli olacana dair 1960l ve 1970li yllarda alnan bilgileri kabul
etmiyordu. (...)
Wohlstetter bu yzden ilk Neo-Conlarn Sovyetler Birliine kar dmanca grlerini ve bu
kiilerle Strauss rencilerinin de rejimlerin d politika iin nemli olduklar inancn paylayordu.
(...)
O ve rencileri bylece, geni ve genel bir Neo-Con dnceler kmesinin belirli d politika
tercihlerine dntrlmesinde ok nemli bir rol oynadlar. (Francis Fukuyama, a.g.e., s. 43-45)
Konuyu balarken nemli bir magazin notu da delim: Wohlstetter, George W. Bush ynetiminde
Ulusal Gvenlik Danmanl da yapan, Neo-Con ekibin nemli ismi, Richard Perlenin de
kaynpederiydi. (ok ilgin akrabalk balar da olan ve bir tr byk aile gibi hareket eden Neo-Con
klan, ilerideki blmlerde daha ayrntl olarak ele alacaz.)
Sovyet kart radikal tutumu, komploculua kayan teorileri ve nerdii ahin politikalar
nedeniyle Karanlklar Prensi diye anlan; Reagan ynetiminde de savunma bakan yardmcs olarak
grev yapan Prof. Perle, 2001-2004 yllar arasnda da Savunma Politikalar Kurulu Danma
Komitesi bakanl yapt. Perle bir arka plan, baka bir deyimle mutfak adamyd.

2.5- Allan Bloom veAmerikan Aklnn Tutulmas

Neo-Con hareketin ikinci kuak liderlerinden saylan, Straussu dncenin siyaset diline ve
alanna aktarlmasna nclk eden isim ise, Wohlstetterin de Chicago niversitesinden rencisi
olan Allan Bloomdur. Bloom, 1987 ylnda yaymlanan The Closing of the American Mind
(Amerikan Aklnn Tkenii/Tutulmas) adl nl kitabnda, modernite krizi diye tanmlad
durumun Amerikan siyasal ve sosyal yaamndaki paralayc sonularn tartyor. Bloom,
politically correct yani siyaseten dorucu anlaya sert ekilde kar kyor.
Leo Straussun rencisi olan ve Neo-Con hareketin ss Chicago niversitesinde retim yelii
yapan Allan Bloom (1930-1992), kitabnda rock mzikten edebiyata, cinsel zgrlkten popler
kltre uzanan geni bir alandaki sradanln Amerikan entelektel birikimini ve yaam tarzn tehdit
ettiini sylyor. zm olarak ise, Amerikann yeniden kklerine, temel deerlerine ve kurucu
ilkelerine dnmesi gerektii grn savunuyor.
Bu kitap, hassas bir noktaya dokunuyor ve yeni bir sorunu tanmlyordu. Kltrel bantclk
(mantn insanlarn miras aldklar kltrel ufuklarn tesine geemeyecei inanc) aslnda ada
entelektel yaamda oktan kendisine yer edinmiti. Bu Nietzsche ve Heidegger gibi nemli
dnrler tarafndan st dzeyde merulatrld; post-modernizm ve yap skclk gibi entelektel
akmlarla yayld ve kltrel antropoloji ve ada bilimin dier blmleri tarafndan hayata
geirildi. (Francis Fukuyama, a.g.e., s. 35)
Bloom kitabnda, eer gerekli nlemler alnmaz ve kar hamleler yaplamazsa Amerikann
batma tehlikesiyle kar karya olduu tezini ortaya atyor. Kitabn etkileyici ve arpc tezini de bu
yaklam oluturuyor. Muhafazakr olduunu reddeden ve kendisini daha ok liberal demokrat
olarak tanmlayan Bloom, Karl Popper gibi tarihselcilii reddeden sivil toplumcu dnrlere
kendisini daha yakn buluyor. (Allan Bloom, The Closing of the American Mind, Simon and Schuster,
New York, 1987)
Bloomun ne srd grler, btn muhafazakr evrelerde dile getirilen, neredeyse iin
alfabesi diyebileceimiz dnceler. Fakat kitap, Amerika batyor mu? sorusunu ilk kez bu
derecede ak ekilde sormas nedeniyle bu lde tutulmutu. Nihayet o metni kendisine klavuz
edinen Amerikan sa, ok ksa sre iinde Reagan seti. O da Rambo filmleri eliinde Yeniden
gl Amerika sloganlaryla geldi, yerine oturdu ve Amerikann (...) Clintona Obamaya ramen
byk sa kaymasn balatt. (Hasan Blent Kahraman, Sabah gazetesi, 30 Eyll 2011)
Bloom ve onu izleyen Neo-Conlar, daha sonra bu tezi gelitirecekler ve Amerikann batma
tehlikesinin sadece kltrn ve toplumun yozlamasndan kaynaklanmadn, sosyalist blokla girilen
rekabetin de kaybedilmek zere olduunu ileri sreceklerdi. zm nerileri ise, bat beklemeden
kapsaml bir kar saldr gerekletirmek, bylece sreci tersine evirmekti. Nitekim yle de
yaptlar.
Bloom grleriyle, gen ve sekin Amerikallar arasnda stratejiyle ilgilenen yeni bir kuan
ortaya kmasna neden oldu. Bu nedenle Neo-Conlarn kurucu babalar arasnda saylan Allan
Bloomun derslerini izleyenler arasnda Richard Perle ve William Kristol da yer alyordu. Perle, bu
ekip ile Wolfowitz arasndaki ilikiyi kuran isimdi.
Bloomun nemi, Strauss ve Wohlstetterin grlerini buluturup sistematize etmesinden ve
yorumlamasndan gelir. Dahas, Bloom d politikada Neo-Con okulu yeniden ina etmitir. Allan
Bloomun dncelerinin en hararetli savunucular ise onun derslerini izleyen William Kristol ve
Richard Perle ile Paul Wolfowitz gibi isimler oldu. Perle ve onun gruba dahil ettii Wolfowitz, daha
1970li yllardan itibaren Charles H. Fairbanks gibi Dileri Bakanlndaki detant (Dou ve Bat
bloklar arasnda yumuama politikas) kart yneticiler iin almaya balamt.
Bloom, siyaseten doru adna, her kltr bir bakas kadar deerlidir eklindeki gre de
iddetle kar kyordu. Ona gre bu anlay, ounlukla zgrlklere kar olan, dahas Bat kltr
iin ciddi tehlikeler oluturan dier kltrlere de meruiyet (legalite) salyordu.
Bloom, Bat kltrnn hibir ekilde dier kltrlerden stn olmad eklindeki akademi ve
edebiyat evrelerindeki grleri de iddetle eletiriyordu. Blooma gre Bat kltr insanln en
ileri aamasn temsil ediyordu ve dierlerine gre tartmasz ekilde stn konumdayd. Bu
durumu kabul ve teslim etmek, insanln gelecei, demokrasi ve zgrlkler iin gerekliydi. Gurur
sorunu yaplamazd.
Yeni muhafazakr tezlerin gelitirilmesi ve Straussun felsefesiyle buluturulmasnda nemli bir rol
oynayan Allan Bloom, siyasetten ok felsefeyle ilgileniyor ve ilgintir kendisini srarla
muhafazakr olarak tanmlamyordu. Straussun rencisi Bloom, kendisini demokrat olarak
tanmlamay daha uygun buluyordu.

2.6- William Kristol-Robert Kagan;yeni d politika

Francis Fukuyamaya gre, Neo-Con dncenin aktel ifadesi olarak kabul edilen yaylmac,
mdahaleci d politika ve demokrasiyi destekleme retorii, 1990larn ortasndan sonlarna kadar
William Kristolun The Weekly Standard dergisinde Robert Kaganla birlikte gelitirdikleri
dncelere dayanyor.
Kristol ve Kagan kukusuz Neo-Con dncenin ilk kuak kurucular arasnda deil, ama gnmz
dnyasndaki aktel algy yaratan fikirlerin nemli blmn onlar dolama soktu. nk Kristol ve
Kagan esas olara Neo-Con d politikay yeniden tanmlamaya yneldikleri iin ister istemez dnyada
da alg byle olutu.
Kristol ve Kagan, birlikte kaleme aldklar ve 1996 ylnda Foreign Affairs dergisinde yaymlanan
makalede ABD d politikas hakkndaki Neo-Con yaklam genel hatlaryla ortaya koydular.
Cumhuriyeti Parti iin Yeni Reaganc bir izgi nerdiler. Daha sonra Present Dangers yani
Yaklaan Tehlike adyla kitap haline getirilen (2000) bu makalede Amerikan ynetimine,
Bakaldran diktatrler ile dman ideolojilere kar koymay ve mmkn olan her yerde bunlar
ykmay; ... Amerikann karlar ile liberal demokratik ilkelerin desteklenmesini; ve ... insan
ktlnn daha ar hallerine kar mcadele etmeye alanlara yardm salanmasn
neriyorlard. Kristol ve Kagan, Yeni Reaganc D Politikaya Doru balkl makalelerinde
unlar yazyordu:
Muhafazakrlar d politika hedeflerinden yoksundur. Onlar Clinton ynetiminin Wilsoncu ok
taraflln hor grrler; bugne kadar direnmi olsalar da Patrick Buchanann neo-
izalasyonizmine (ABDnin yaamsal karlar tehlikeye dmedii srece Amerika ktas dnda
dnya politikasnda etkin bir rol oynamama politikas) imrenirler. imdilik Henry Kissinger ve onun
mezlerinin muhafazakr gerekiliklerinin bir versiyonuna kararszca eilim gsterirler. (W.
Kristol - R. Kagan, Toward a Neo-Reaganite Foreign Policy, Foreign Affairs 75, No: 4, 1996.
Trke metin iin bkz. Neo-Con / Yeni Muhafazakrlk; Temel Belgeler ve Eletiriler, a.g.e., s. 37)
Kristol ve Kagan makalenin giriinde, mdahaleci ve yaylmac bir d politika neriyor ve iki
kutuplu dnyadan kalma, mevcut dengeleri korumaya dnk ve savunmac d politikay kyasya
eletiriyorlard. Elbette ok demokratik ve zgrlk gerekelerle!
nerdikleri bu politikann (stratejinin) adn ise iyiliksever hegemonya olarak koymulard. Bu
politika ile esas olarak uluslararas kurumlarn yerine ABDnin hakemliinin / gcnn konulmas
gr savunuluyordu. Baka bir anlatmla Birlemi Milletler gibi rgtlerin bir nceki dneme
(souk sava) ait olduu ve artk mrn doldurduu ileri srlyordu.
Kristol ve Kagan, souk sava dnemi ABD d politikasna ynelik eletirilerini ve yeni dneme
ilikin yaklamlarn yle gerekelendiriyor:
Bir bakma mevcut durum 1970lerin ortalarn andryor. Fakat Ronald Reagan o dnemin
gnlsz konsenssne kar gz pek bir saldr balatt. Bu konsenss Sovyetler Birliine uyum
salamay ve onunla bir arada yaamay tercih ediyor, Amerikann g yitirmesinin kanlmazln
kabul ediyor, statkoda herhangi bir deiiklii ya korkutucu ya da masrafl olarak deerlendiriyordu.
Reagan, uluslararas komnizm glerine kar ideolojik ve stratejik zaferi ngren, tartma
yaratacak bir vizyon ileri srerek, Sovyet tehdidi karsndaki kaytszla son verme, savunma
harcamalarnda byk artlara gitme, nc Dnyada komnist ilerlemeye kar direnme ve ABD
d politikasnda daha byk bir ahlaki duruluk ve kararllk arsnda bulundu. O gnlerde ok
demode bulunduu halde, Amerikan zgnln srarla savundu. Belki de daha nemlisi,
bakalarnn deimez varsayd, Amerikan gcnn snrlarn i politik gerekliin belirledii
grn reddetti.
Pek ok akl banda kii Reagana korkuyla ve kmseyerek bakt. Hl Vietnam Savann
sarsntsn atlatamayan liberal demokratlar, onun gayretkelii karsnda dehete dt. Reagann
parti arkada Cumhuriyetilerin birou, zellikle de o srada Dilerine hkim olan Kissinger
yanls gerekiler ayn durumdayd. Reagan kendi partisine sava ilan etti. (W. Kristol-R. Kagan,
a.g.e., s. 38-39)
Bu uzun alnt birok bakmdan nemli. Nedenlerini ksaca sralayalm:
Birincisi; souk sava dnemini bitiren ve ABD nclndeki kapitalist Bat blokunu zafere
gtren yaklam ve onun arkasndaki mantk yukardaki alntda ortaya konuluyor.
kincisi; emperyalist-kapitalist blokun kresel lekte bata Sovyetler Birlii olmak zere
sosyalizm ve devrim glerine kar balatt ok ynl saldrnn gerekesini aklyor. Bu
saldrnn nitelii ve kapsam sosyalist blok ve dnya solu tarafndan grlemedi. Kapitalizmin
tkand ve bu hayati saldrdan baaryla kamad takdirde gerekte kendisinin kecei
anlalamad.
ncs; Neo-Conlarn Reagan ynetimi tarafndan uygulanmasn salad bu d politika,
kresel lekte bir ykm, talan ve siyasal-kltrel bir gericileme yaratt. Ufku kararan ve bir
anlamda ksz kalan dnya emekileri, mazlum uluslar ve genel olarak insanlk umudunu yitirmeye,
bir nceki an deerler dnyasna (rnein dine) snmaya balad.
Drdncs; dnyann her kesinde, Latin Amerika, Ortadou, Balkanlar, Kafkasya ve Afganistan
dahil Orta Asyada etnik ve dinsel atmalarda oluk oluk kan akmaya balad. Eski statko bozuldu,
yenisi hl kurulamad.
Beincisi; dnyann 1980 dnemecinde, Trkiye ve Pakistan gibi lkelerdeki askeri faist darbeler
ile Nikaragua, Honduras, El Salvador, Afganistan gibi lkelerdeki kontrgerilla operasyonlar ve
slamclarn saldrlaryla antiemperyalist glerin ve solun ezilmesi de Neo-Conlarn bu d politika
izgisinin rnyd.
Altncs; Afganistan ve Irakn igalleri, Yugoslavyann paralanmas, Ortadou ve Hazar
havzasndaki enerji yataklarna el koyma giriimi, Libyann kertilmesi, Suriyeye ynelik
emperyalist saldr ve kirli sava, ABDnin imparatorluk projesinin bir paras olan bu d politika
anlaynn sonucuydu.
Yedincisi; dnya solu bu kresel saldrya kar bir cevap gelitiremedi. Savunmada kalan kaybetti.
Gezegenin kaderinin izildii bir tarihsel dnemete Neo-Conlar belirleyici bir rol oynadlar.
nsanla yeni ortaan kaplarn atlar.
Fukuyama, Kristol ve Kagann Neo-Con hareket iindeki rollerini ve ABD d politikas
zerindeki etkilerini yle anlatyor:
Kristol ve Kagan, ak bir ekilde, rejim deiikliini Yeni Reaganc politikalarnn ana unsuru
olarak savunuyorlard. Zorba rejimleri, anlamalar, uluslararas hukuk veya normlar yoluyla medeni
kurallar erevesinde hareket eder duruma getirmenin tamamen gerekd olduunu; uyumu veya
ortak karlar uzun vadede yalnzca demokratiklemenin temin edebileceini iddia ediyorlard. 1991
ylndaki Krfez Sava esnasnda ABDnin Saddam Hseyini ldrmek zere Badata
girmemesinin hata olduunu ve NATO glerinin de Srbistanda Milosevii devirmek iin
Kosovann tesine gemi olmalar gerektiini sylyorlard. Rejim deiikliini sadece Irak, Kuzey
Kore ve ran gibi haydut devletler iin deil, (...) in iin de istiyorlard. (Francis Fukuyama,
a.g.e., s. 52)
te gezegene egemen olmay hedefleyen bu stratejik saldrnn adn da iyliksever hegemonya
olarak koymulard. Aslnda Neo-Conservative hareket ve akmn, sadece birka bakann deil,
1980 sonras ABDsinde geleneksel i ve d politika yaklamnn temelini deitirdiini, dozu
zaman zaman azalsa ya da artsa da ou kez zellikle d politikaya Neo-Conlarn yn verdiini
sylemek hi abartl olmayacaktr.

2.7- Richard Perle ve David Frum;eytana lm!

Karanlklar Prensi Prof. Richard Perle iin Washington Post gazetesi, Amerikan d
politikasnda etkili olan yeni muhafazakrlarn entelektel nderi diyor. Gazete, W. Bush yntiminde
Ulusal Gvenlik Heyeti bakanl da yapan Perle iin unlar yazyor:
O, Bushun ve onun Ulusal Gvenlik danman (sonra dileri bakan) C. Ricen ve hatta
bakanla oynayanlarn bile zerinde derin etkileri olan bir isimdir. (Richard Perle-David Frum,
eytana Son / Terrde Sava Nasl Kazanlr?, ev. Gke Kamaz, Truva Yaynlar, stanbul,
Temmuz 2004, arka kapak)
Neo-Con hareketin hemen her etkinliinde yer alan Richard Perle, David Frum ile birlikte yazd
kitapta 11 Eyll 2001de New Yorktaki Dnya Ticaret Merkezi ve Savunma Bakanlna (Pentagon)
ynelik saldrlardan sonra izlenecek siyaset konusunda genel bir ereve sunuyor.
Ad ok ne kmayan sessiz bir Neo-Con olan David Frum, bu akmn ABD merkez
brokrasisinde grev yapan en nemli isimlerinden biri. The New Yorker dergisi onun hakknda,
George W. Bush ynetiminde D. Cheney, C. Powell, C. Rice, G. Tanet, D. Rumsfeld ve P. Wolfowitz
gibi nl isimler arasnda ad ilk azda saylmasa da, Amerikan d politikasndaki en etkili
dnrn David Frum olduunu sylemek abart deildir diye yazyor. (R. Perle-D. Frum, a.g.e.,
arka kapak yazs)
Perle ve Frum birlikte yazdklar kitapta, Amerikan d politikasnn kresel bir hegemonya ve/veya
imparatorluk perspektifinden baklarak oluturulmas gerektii tezini iliyor. ABDnin yeni tehdit
deerlendirmesi ve dman algsnn da ina edildii bu kitapta, siyasal slam ve terr balants
zerinde duruluyor. Siyasallam slam hem teolojik hem de siyasal dzeyde analiz edilerek sert bir
eletiriye tabi tutuluyor. Bir anlamda yeni dman tanmlanyor.
Perlenin hocas ve kaynpederi Albert Wohlstettere ithaf ettii bu ortak kitapta, Kristol ve
Kagann d politika grleri daha ileriye tanarak, kresel terr rgtleri ve siyasal slam
ABDnin yeni dmanlar olarak tanmlanyor. Perle ve Frum unlar sylyor:
Ortadouda ar dinciler ve sekler militanlar, Snniler ve iiler, komnistler ve faistler, tm
bu kategoriler birbirleriyle harmanlanmtr. Hepsi kolayca tutuabilir bu devasa nefret havuzundan
beslenmektedir. Ve hepsinin hedefi ayndr; ABD...
Bu katliamc nefretle cephede yzleilmeli ve bu nefret bozguna uratlmaldr: Anavatanda,
savunma sistemimize nfuz etmeye alan ve insanlarmzn katledildii alanlarda ve yurtdnda,
hkmetlere ve terrist gruplara bize kar nkleer ve biyolojik cihat konusunda ilham verdikleri
yerlerde ve en son olarak slam dnyasnda kendini bu dncelere kaptrm erkeklerin ve kadnlarn
zihinlerinde. (Richard Perle-David Frum, a.g.e., s. 64-65)
Mmkn olan en iyiyi temsil ettii ileri srlen ABDnin, kresel egemenlik siyaseti izledii ve bir
imparatorluk projesini yaama geirmeye alt souk sava sonrasnda, zgrlk ve demokrasi
adna tanmlanan grevlerinin esas olarak anavatan dnda olduu grlyor. ABDlilerin refahn ve
gvenliini salamak, yani emperyalist anavatan koruyarak ve demokratik gerekelerle Yeni
Romann iyiliksever hegemonyasn yeryznde kurmak, ama olarak tanmlanyor.
1990lar d politikada yanlsama yllaryd. 11 Eyll 2001 tarihinde yanlsama a sona erdi.
ABD, dostlarna ve mttefiklerine, terre kar mcadeleye katlma konusunda ricada bulundu ve daha
sonra, kurbanlar iin sarf edilen birka sempatik szn ardndan, dostlarn ve mttefiklerin pek bir ey
yapmaya hazr olmadklarn kefetti. 11 Eyll Amerikallarn baz eyleri kendilerinden daha fazla
gizleyemeyeceini ortaya kard. Souk savan bitmesi ve ABDnin dnyann sper gc olarak
ortaya kmas, uluslar dnyasndaki dmanlklarn sonunu getirmemiti. (Richard Perle-David
Frum, a.g.e., s. 241)
Yeni emperyalist saldrganlk, kresel yama ve hegemonya iin yle bir siyasal gereke ve
tarihsel arka plan kuruluyor ki, ABD sanki hi istemedii halde demokrasi, zgrlk ve iyi olan ne
varsa onlarn adna btn insanln sorumluluunu stlenmek zorunda kalyor. Bu grev adeta zerine
yklyor. rnein Irak hi istemedii halde mecburen igal ediyor!
yle ki, ortada Yeni Amerikan Yzyl Projesi gibi gezegene egemen olmay hedefleyen bir
imparatorluk planlamas varken, neredeyse ABDnin Tanr tarafndan seildiine bile inanmamz
isteniyor. Perle ile Frumun kitab, benzer btn almalarda olduu gibi, nsel olarak ABDnin
doru ve iyi olan temsil ettii varsaymna dayanyor.

2.8- Yeni muhafazakrlarn ykselii


Yeni muhafazakrlar ilk olarak, yine soldan gelen, Commentary dergisinin yazarlar, Public
Intarest dergisinin de kurucusu ve genel yayn ynetmeni olan Irving Kristolun (William Kristoln
babas) Bakan Richard Nixonun seim kampanyasn desteklemesiyle siyaset sahnesine ktlar.
Neo-Conlar Ronald Reagann bakanlk dneminde, yani 1981 ile 1985 yllar arasnda, hkmette
grev alma ve brokrasi iinde rgtlenme imkn buldular.
Richard Nixon ve Jimmy Carter dneminde hem Sovyetler Birlii ile yaknlama (detant) hem de
Ortadou bar giriimlerine kar ktlar ve engel olmaya altlar. Henry Kissengern grleri de
dahil olmak zere, iki kutuplu dnyay deimez ya da deimesi zor bir olgu kabul eden realist
politikalar reddettiler. Vietnam Savan desteklediler, dahas bu savan desteklenmesi iin
kamuoyu oluturmaya uratlar.
rgtl bir yap kazanmaya baladklar andan itibaren, merkez sol ve liberal entelektelleri
silme/etkisizletirme konusunda srarc davrandlar. Gl olmak, ancak i ve d siyasetteki
rakiplerin gszlyle doru orantldr eklindeki gr, onlara Strausstan kalan nemli bir
tt ve bu dn gereini her aamada yerine getirdiler.
Yeni muhafazakrlar karlkl denge politikasna dayal olarak yrtlen yumuak konsenss
dedikleri detant politikalarna kar kyorlard. Siyaset sahnesine ktklar andan itibaren,
Amerikann elindeki askeri ve teknolojik imknlarn sonuna kadar kullanlmas gerektiini
savundular.
Yeni muhafazakrlar, Amerikann gcn gstermesini engelleyen liberal politikalarn geersiz ve
anlamsz olduunu belirtiyorlard. Bata Clinton ynetimi olmak zere, eski Amerikan ynetimlerinin
askeri stratejisini yle eletiriyorlard:
Birleik Devletlerin kendisini iinde bulduu stratejik durumun korunmas, hem bugn hem de
gelecekte kresel olarak stn bir askeri kapasiteyi gerektirmektedir. Ancak, savunma
harcamalarndaki kesinti yllar Amerikan ordusunun muharebeye hazrlkl konumunu andrmakta ve
Pentagonun askeri stnln gelecek yllarda koruma planlarn tehlikeye atmaktadr. ABD askeri
gc, giderek kendisini eksik personelli, yetersiz tehizat ve eitime sahip, acil durum
operasyonlarnn stesinden gelmek iin didinip duran ve askeri devrimlere kendisini uyarlamaya
hazrlksz bulmaktadr. (Yeni Amerikan Yzyl Projesi; tam metin iin bkz. Thomas Donelly,
ABD mparatorluunun Yeniden nas, ivi Yazlar Yaynevi, stanbul, 2002.)
Kasm 2000de iktidara gelen Cumhuriyeti George W. Bush ynetiminin, ulusal gvenlik
stratejisine yeni bir yaplanma kazandrmaya alt dnemde, 11 Eyll saldrlarnn gereklemesi,
yeni gvenlik stratejisine gei srecini de hzlandrd. Souk Sava dneminde dman belliydi,
saflar netti. Ancak, Neo-Con gre gre souk savan bitimiyle beraber haydut devletler oald
ve tehdit yaylarak kreselleti.
Esas olarak Bush ekibinin ne kard yeni Ulusal Gvenlik Stratejisinin temelini 1992de Paul
Wolfowitz ve Dick Cheney (Bush ynetiminde ABD bakan yardmcs oldu) gibi isimlerin
hazrlad ve basna szdnda byk yank uyandrd iin bir sre rafa kaldrlan Savunma
Politikas Klavuzu balkl rapor oluturuyordu. Bu rapordaki nerilenler, yeni muhafazakrlara
gre Amerikann askeri ve ekonomik nderliinin srdrlebilmesi iin son derece gereklidir ve
Washingtonun siyasal ve askeri tavrnn rehberidir. Yeni muhafazakrlar, bu raporun neden gerekli
olduunu yle anlatyorlar:
1992 ylnn ilk aylarnda, ABD stnlnn, rakip bir byk gcn ykseliine meydan
vermeyecek ve uluslararas gvenlik dzenini Amerikan ilke ve karlarna uygun olarak
biimlendirecek ekilde korunmas iin ayrntl bir projeyi salayan Savunma Politikas Klavuzu
tasla hazrland. Resmen onaylanmadan basna szdrlan belge souk savalarn Sovyetler
Birliinin kne ramen savunma harcamalarn yksek ve askeri glerdeki kesintiyi dk tutma
giriimi olarak eletirildi. Ancak artc olmayan biimde yeni ynetim tarafndan topraa gmld.
Aradan geen sekiz yln deneyimi, byle bir stratejiyi yrtmenin zel askeri ihtiyalara ilikin
kavraymz deitirmi olmasna ramen, bizim yargmza gre SPKnin temel grleri salam
ekilde ayakta durmaktadr. (Yeni Amerikan Yzyl Projesi, a.g.e.)

2.9- Bir Neo-Con rgt; PNAC

Bata silah ve petrol sanayii olmak zere byk tekeller, Yahudi sermayesiyle yakn ve organik
ilikiler iinde olan Neo-Conlar; siyasal projelerini 1990larda, Sovyetlerin dalmas sonrasnda
yeniden yorumlayarak ki uygun artlarn olutuunu dnyorlard gerekletirmek iin harekete
getiler. yle ki, 1997 yeni muhafazakr hareket asndan siyasal ve rgtsel bakmdan bir srama
yl oldu.
The Weekly Standardn yayn ynetmeni William Kristol ve Robert Kagann giriimiyle 1997de
Project for New American Century (PNAC) adl think-tank ilevi de gren bir grup oluturuldu.
rgtn szcln Kristol stlendi. Bylece, ideolojik gemii neredeyse yarm yzyla dayanan
yeni muhafazakr hareket, Yeni Amerikan Yzyl Projesi raporuyla ayn ad tayan, kendi
tarihlerinin iktidar hedefleyen en net ve en rgtl giriimini balattlar.
PNAC tarafndan hazrlanarak 1997de yaymlanan, Statements of Principles (lkelerin lan)
isimli bildirgeyi: Donald Rumsfeld, Paul Wolfowitz, Lewis Libby, Zalmay Khalilzad, Richard
Cheney, Jeb Bush, Francis Fukuyama ve onlara gecikmeli katlan Richard Perle gibi, daha sonra
hemen tamam ABD ynetiminde grev alan isimler imzalamt.
Bu bildirge ki tam metni bu blmn sonunda ek-1de yer alyor yeni muhafazakrlarn bir tr
siyasal k ilan olmutu. Dnemin ABD bakan George W. Bush, 26 ubat 2003te American
Entreprise Institutede yapt bir konumada, yeni muhafazakrlar, ABDnin en parlak beyinleri
olarak nitelendiriyor ve onlardan yirmi kadaryla birlikte almaktan mutluluk duyduunu dile
getiriyordu. (Bkz. www.presidentiolhetoric.com/speeches/02.26.2003.html)
PNAC, 1998de Bakan Clintona da bir mektup gndererek (bu mektubun tam metni de blmn
sonudaki ek-2de yer alyor), politik arenada bir kez daha dikkatleri zerine ekmiti. Bu mektupta da,
Iraka mdahale edilerek Saddam Hseyin rejiminin etkisizletirilmesi, srailin desteklenmesi ve
askeri harcamalarn artrlmas gibi bir dizi balk dikkati ekiyordu. srailde, hkmeti hangi ekip ya
da siyasal eilim oluturursa olutursun, koulsuz olarak bu lkenin desteklenmesi gerektii, srailin
gvenliinin ancak mdahaleci bir ABD ile salanabilecei gr, yeni muhafazakrlarn hem bu
mektubunda hem de daha sonra hazrlayacaklar ve Amerikan d siyasetinin eksenini oluturacak
raporlarnda ska vurgulanyordu.
PNAC ekibi, 2000 seimleri ncesinde bakan aday W. Busha Present Dangers, yani Yaklaan
Tehlike balkl bir rapor daha sundu. Gnmz (2010lar-2020ler) Ortadou ve dnyasn yakndan
etkileyecek bu nemli rapordan baz balklar yle:
Irak ve Kuzey Korenin etkisizletirilmesi; ran ve Suriyede rejim deiikliine gidilmesi;
Savunma harcamalarnn artrlmas; ulusal fze savunma sistemi kurulmas ve Amerikan liderliinin
korunmas... (Raporun tam metni iin bkz. www.takeoverworld.info/pnac_singers.html)
Bu rapor yle bir dnemde gelmiti ki, Sovyetler Birliinin yklmas sonrasnda kresel lekte
dmanlarn tanmlama konusunda zorlanan ABDnin emperyal ihtiyalarn karlamay
amalyordu.
ABD ayn anda birok cephede srdrlebilecek bir sava yeteneini, dnya egemenlii iin
gerekli gryordu:
Birden fazla corafyada saldrganl caydrmak ve yenmek iin oluturulmu uygun byklkte ve
donanmda bir askeri g, ABDye ngrlemeyen ya da beklenmeyen gelimelerle ba etmek iin
esneklik kazandracaktr. Byle bir kapasite, sper g olmann olmazsa olmazdr ve tm ulusal
gvenlik stratejimiz iin elzemdir. (...) Eer ABD ayn anda birden fazla corafyadaki saldrlar
ortadan kaldrma yeteneini gelitirmezse, tercih edilen gvenlik orta ve uluslararas topluluun
lideri olma konumu sorgulanmaya balanr.
Gerekten de baz mttefikler ABDnin sadece bir tek sava kapasitesini, ABDnin ayn anda bir
baka corafyaya younlat bir durumda, artk kendi karlarn savunamayacann iareti olarak
okuyabilirler. (...) Sadece tek bir cephede savaabilme kapasitesi, ABDnin dnyann nemli
blgelerinde gvenlii salayabileceine olan gveni sarsacaktr. Bu durum, mttefiklerin ve dost
lkelerin ok farkl gvenlik politikalar izlemesine sebep olacak ve bizim iin nemli olan
karlarmz darda da korumamz salayan koalisyon ve mttefik an zayflatacaktr. (Yeni
Amerikan Yzyl Projesi, a.g.e.)
Yukarda da deindiim gibi PNAC ekibi, uluslararas planda ABDyi balayabilecek her trl
anlamaya kar kyordu. Bu yaklam, ABD politikas haline gelmekte gecikmiyor ve Uluslararas
Ceza Mahkemesini bile reddediyorlard. yle ki, gezegen leinde ekolojik dengenin korunmasn
amalayan Kyoto Protokolnden bile ekileceklerdi. Amerikan hegemonyasnn ve askeri
stnlnn dnya iin gerekli olduu grn ak bir ekilde savunan yeni muhafazakrlar,
Demokrasiyi yaymak iin uluslararas kurululara gvenmemek gerek diye kstah aklamalar
yapmaktan da ekinmiyorlard.
Bu politikalar, sz konusu dnemde Amerikan emperyalizminin geldii aamann zorunlu bir
sonucu olarak grlebilirdi. SSCBnin dalmas ve souk savan bitimiyle oluan boluu, yeni
muhafazakrlarn tarihsel bir frsat olarak deerlendirerek buna gre rgtlenmesi, onlar dnya
siyasetinin belirlenmesinde byk rol oynayacak bir konuma tayordu. rnein; William Kristol,
Amerikan mdahalesinin Irak ile son bulmayacan, bunun Ortadounun gelecei ve uluslararas
terrizmle ilgili olduuna aka iaret ediyordu. (Foreign Affairs, Temmuz-Austos 1996. Bkz. Neo-
Con / Yeni Muhafazakrlk; Temel Belgeler ve Eletiriler, s. 37)
Irakn igalinden ksa bir sre sonra, sessiz sedasz think-tank kurulularnda gelitirilen Byk
Ortadou Projesi (BOP) devreye sokulacakt. Arap Bahar denilen ve esas olarak BOPun ikinci
etabn oluturan yeni dalga mdahaleler kapsamnda Suriyeye ynelik olarak 2011 ylnda balatlan
emperyalist kuatma ve kirli sava, ngrlen stratejik planlamann bir iktidar mryle snrl ve ksa
dnemli deil, uzun vadeli olduunu gsteriyordu.
BOP, Avrasyaya hkim olann gezegene de hkim olaca tezine gre hareket eden ABDnin, bu
hedefe ulaabilmesinin belirleyici etaplarndan birini oluturuyordu. Bu stratejik planlama, batda
Kuzey Afrikann Atlantik ucundaki Fastan Uzakdoudaki in snrna kadar uzanan geni bir
corafyada rejimleri deitirmeyi; hukuki, kltrel ve iktisadi yaplar Batnn ihtiyalaryla uyum
salayacak ekilde dntrmeyi ngryordu.
2.10- Reagan ve Bush Neo-Con muydu?

Fancis Fukuyamann da iaret ettii gibi, ABDde yeni muhafazakrlarn 1980den sonra ana akm
muhafazakr hareketle i ie gemesi, kimlerin Neo-Con olarak nitelendirilecei konusunda bir kafa
karkl yaratyor. Bu arada Reagan ile Bush ynetimlerinde etkin rol oynayan ve siyasal
sorumluluk alan Neo-Conlarn, ad geen bakanlar zerinde ne lde bir etkiye sahip olduklar ya
da Reagan ile Bushun yeni muhafazakr olup olmadklar, siyasal magazin tad da olan bir tartma
konusu oluturmay srdryor.
Reagan veya Bushu bir Neo-Con olarak adlandrmak kulaa olduka tuhaf geliyor. Neo-Conlar
(ou) esasen okumay, yazmay, tartmay ve dnmeyi seven Yahudi aydnlard. Bir anlamda,
onlarn en ok gze arpan zellikleri ve onlar eski zaman muhafazakrlarndan ayran ey,
entelektel dehalar, ifade etme yetenekleri ve zihinsel dnme srecindeki ince farklar ve
esneklikleriydi. Sz konusu iki bakandan bana gre Ronald Reagann Neo-Con olarak
nitelendirilmesi daha olasdr. Dmanlar itiraf etmek istemeseler de Ronald Reagan bir eit
entelekteldi. (Francis Fukuyama, a.g.e., s. 55.)
Fukuyama komnizm, serbest piyasa, Amerikan deerleri, ynetimde etkin olan liberal
muhafazakrlar hakkndaki gr ve deerlendirmeleri itibariyle Reagann bir entelektel
saylabileceini belirtiyor. Daha da nemlisi Reagann da tpk dier nde gelen yeni muhafazakrlar
gibi eski bir solcu olduunu, gemiinde Demokrat Partiyi desteklediini ve Roosevelte hayranlk
duyduunu aklyor. ABDde Sinema Aktrleri Birlii bakanl da yapan Ronald Reagann
sosyalistlerin Hollywooddaki geleneksel etkinliinden payn aldn yazyor. Daha sonra soldan
saa geen Reagann sinema sektrnde komnistlere kar mcadele ettiini belirtiyor.
Fukuyamann Reagan hakkndaki deerlendirmesi ilgin ve artc. nk Reagann dnyaya
verdii profil, bir entelektelden ok, nc snf bir Hollywood aktr olduu ynndeydi. Ancak
uras ak ki, Reagan kendisinden nceki souk sava dnemi bakanlarndan ok farkl ve etkin bir
d politika uygulad. Sosyalist blokun dalmasn ve Sovyetler Birliinin kn hazrlayan Neo-
Concu d politikann yaama geirilmesinde etkin bir rol oynad.
George W. Busha gelince... Fukuyama onun da bakanlnn ikinci dneminde artk bir Neo-Con
olduunu belirtiyor. Bushun, Irak demokratikletirme fikrini bir sava hedefi olarak belirlemesini
de bu tespitinin kantlarndan biri olarak sunuyor. Fukuyama Bakan Bushu yle deerlendiriyor:
Bush, ikinci kez bakan seildiinde yapt al konumasna kadar Neo-Con gndemin ounu,
en azndan yeni dnem iin ifade biimi olarak kabul etmiti. Terrizm hakknda tek laf etmemi,
gvenlik hakknda ok az ey sylemi, bunun yerine demokratik deerlerin evrenselliinden
bahsetmiti. rejimi da dnk davranlara balyordu ve zgrln topraklarmzda varln
srdrebilmesi, gittike zgrln dier lkelerdeki baarsna bal olmaktadr diyordu. (Francis
Fukuyama, a.g.e., s. 57)
Bushun balangta geleneksel bir muhafazakr ve Cumhuriyeti olduu kabul edilse de, Neo-
Conlardan ve onlarn tezlerinden ok etkilendii aktr. Nitekim Irving Kristol, yukarda szn
ettiimiz Weekly Standard dergisine yazd nl makalesinin balk altna, Howard Deann 11
Austos 2003te U.S. News and World Reporta yazd u satrlar, biraz da mutluluk ve gurur
duyarak alyordu:
Bakan Bush etkileyici bir kii, fakat sanrm baz nedenlerle evresindeki yeni muhafazakrlarn
etkisi altna girdi. (Neo-Con / Yeni Muhafazaklk; Temel Belgeler ve Eletiriler, s. 67.)
Baba Kristol, belli ki Neo-Con hareketin entelektel gcne ve etkileme kapasitesine iaret etmek
istiyordu. Ayrca belirtilmeli ki, Neo-Conlar yalnz muhafazakr ya da yeni muhafazakr olan
Cumhuriyeti bakanlar zerinde deil, Demokrat bakanlar zerinde de etkili oluyorlard. nk
Neo-Conlar kresel lekte souk savatan kn ve yeni dnemin hem teorisini hem de politikasn
yapyorlard.

2.11- Neo-Con klan!

Sadece Amerikann deil, Avrupann siyasal yaamnda da kkleri akademiye uzanan, etkili bir
aydn kuana dayanan, entelektel oylumlu tek muhafazakr hareket var: yeni muhafazakrlar... Bu
okulun kurucu rektr ve hocas hi kukusuz Leo Strausstur. ki numaras tartmasz olarak Albert
Wohlstetter gelir, numaraya da Irving Kristol koymak gerekir. yelerini de onlarn rencileri ve
izleyicileri oluturuyor.
Yeni muhafazakrlar ilgin, etkili ve sk dokulu bir topluluk. Aralarnda sadece fikir akrabal
yok, ok sayda gerek aile ba, hoca-renci ilikisi, meslek ve i arkadal bulunuyor.
ounlukla ayn evrenin insanlar, benzer snfsal kklere sahipler.
Yeni muhafazakrlar, sadece siyasal bir hareket deil, ayn zamanda byk bir aile de oluturuyor.
Akademide, basnda/medyada, dnce kurulularnda, kltr ortamnda ve siyasette gerek bir Neo-
Con klandan sz edilebilir. Bu klann yeleri, tpk bir mason locas gibi her yerde birbirini kolluyor,
destek oluyor, yelerin iyi ilere girmelerini salyor, bu ilerinde ve brokraside ykselmeleri iin
katkda bulunuyorlar. Neo-Con kart yaynlaryla tannan New Republic, onlardan, Bin yln en
nemli on etesinden biri diye sz ediyor.
William Kristol, Norman Podhoretz, Elliot Abrams ve Robert Kagann ortak yan nedir? Evet
onlarn tmnn 11 Eyllden bu yana ABD d politikasnn kontroln ele geiren muhafazakr
ahinler olduu dorudur. Fakat onlar ayn zamanda byk bir yeni muhafazakr ailenin, kuaklar
boyunca birbirini tanyan eler, ocuklar ve arkadalardan oluan geni bir klann yeleridir.
(...) Geni Neo-Con klann kurucu babalarndan biriyle, Irving Kristol ile balayalm. Onun
kabark sicilinde souk savan ilk yllarnda Sovyetler Birliine kar CIAnin kltr savalarn
yrtmek ve Vietnam Sava srasnda Amerikay emperyal bir rol oynamaya armak da
bulunuyor. Yeni muhafazakr dncenin temel tezlerini oluturduu kabul edilen baba Kristol, kendi
bana yeni muhafazakr bir otorite olan Gertrude Himmelfarb ile evlidir. Onun Britanyadaki
Victoria ana ilikin almalar Busha mfik muhafazakrlk dncesini benimseten adamlara
ilham kayna oldu. (Jim Lobe, Neo-Con Ailesinin Tm yeleri, 27 Mart 2003. Neo Con / Yeni
Muhafazakrlk; Temel Belgeler ve Eletiriler (iinde), s. 85)
Bilindii gibi Kristol iftinin ocuu, The Weekly Standardn genel yayn ynetmeni ve Yeni
Amerikan Yzyl Projesi (PNAC) adl topluluun kurucularndan William Kristol... Neo-Con klann
en nemli ve birletirici platformu olan PNAC, Dick Cheney ve Donald Rumsfeld gibi Bush
ynetiminin pilot kabininde yer alan isimlerin de ye olduu ok etkili bir kurulu olmutu. (Cheney
bakan yardmcs, Rumsfeld de savunma bakanyd.) Gary Bauer ve William Bennett gibi
Hristiyan/Katolik san nde gelen liderleri de PNAC yesidir.
Baba Kristoln en yakn izleyicisi, Bush ynetiminde Savunma Politikalar Kurulu bakanl da
yapan, Neo-Conlarn entelektel liderlerinden Prof. Richard Perleden bakas deildi. Karanlklar
Prensi Perle, Neo-Conservative dnce ve hareketin nemli kurucularndan, Chicago niversitesi
retim yesi Prof. Albert Wohlstetterin hem rencisi hem de damadyd. Wohlstetterin nl
rencilerinden biri de Paul Wolfowitzdi. Washington zerinde etkili olan Wohlstetter bu her iki
rencisine de merkezi ynetimde i bulmutu.
Amerikan Giriim Enstts (AEI) ABDnin yalnz ok etkili bir dnce kuruluu deildi, o ayn
zamanda Neo-Conlarn en nemli buluma zeminlerinden birini de oluturuyordu. rnein David ve
Meyraw Wurmser ifti, AEIde alan nde gelen Neo-Conlar arasndayd. Dick Cheneyin ei
Lynne Cheney de AEIye uzman olarak kapa atmt. W. Bushun bakan yardmcs Dick
Cheneyin ulusal gvenlik danman olan Victoria Nuland ise PNACn kurucularndan Robert
Kagann eiydi.
Irving Kristolle birlikte 1960l yllarn ikinci yarsnda yeni muhafazakr hareketin ortaya
kmasnda etkili olan, Commenteary dergisinin editr Norman Podhoretz, Donald Rumsfeldin
yakn alma arkadayd. Ei Midge Decter, ateli bir Neo-Con yazard. Birlikte 1980 ylnda
Yakn Tehlike Komitesi adl grubu kurdular. Reagan ynetimi srasnda ad rana yasad silah
sat skandalna karan Elliot Abrams ise Podhoretzin damatlaryd. Olu John Podhoretz ise New
York Post gazetesinde ke yazaryd.
Neo-Conlar arasnda daha onlarca onlarca akrabalk ba ve u ya da bu alanda sk bir ilikiden
sz edebiliriz. Ancak, Neo-Conculuk sadece kan ve akrabalk balar zerinden tanmlanp
deerlendirilecek bir hareket ve akm deil.
Kitlesel bir akm olmaktan ok bir kadro hareketi olan, entelektel bir evre grnmndeki Neo-
Con oluum; ortak ve iyi ilenmi fikirler, sk arkadalk ve akrabalk balar, tamamna yaknnn
medya ve kltr endstrisinde almas, meslek ilikileri, ynettikleri ya da yazdklar gazeteler,
dergiler, televizyonlar araclyla topluma ulama/seslenme kapasiteleri onlar sk bir grup haline
getiriyordu. Dolaysyla bu durum, nicel glerinin ok tesinde siyasette ve toplumsal yaamda etkili
olmalarn salyordu.
zellikle 1980li yllardan itibaren Neo-Con dnce ve Neo-Conlar, Amerikan geleneksel
muhafazakrlndan ve milliyetiliinden ayrt edilemez hale gelmiti. Fukuyama bu durumu, Birok
Neo-Con dnce, Amerikan halknn byk bir kesimi tarafndan itenlikle benimsenmiti diye
aklyor. Burada Fukuyamann Amerikan halk diye ifade ettii eyden, Cumhuriyetileri
anlamamz gerekiyor.

2.12- Sivil darbe ve yeni savunma doktrini!

Yeni muhafazakrlarn destekledii George W. Bush, aslnda Kasm 2000 seimlerini kaybetti. All
Gore karsnda yaklak 600.000 daha az oy ald. Bu byk bir sayyd. Ancak, iki dereceli olan
Amerikan seim sistemi nedeniyle bakan olabildi. Bu sisteme gre, her eyalette nce bakan
belirleyecek delegeler seiliyor. Bir eyalette delegelerin tamamn ise yzde 50den fazla oy alan
parti karyor. Daha sonra bu delegeler bakan olacak kiiyi seiyor. Delegeler, balayc bir kural
olmamakla birlikte, kendi partilerinin adayna oy veriyor. (ABD bakanlar ok gl yetkilerle
donatld iin, bu yntem istenmeyen bir kiinin kaza sonucu bakan olmasn nlemek iin
gelitirilmi.)
Yani sanlann aksine, ABDde halk bakan dorudan seemiyor. te George W. Bush toplamda
daha az oy ald halde, daha ok eyalette delegelik kazand iin bakanlk koltuuna oturdu.
Amerikan tarihinde bu durum ikinci kez yaanyordu.
Ancak, bu da kolay olmad; sonucu tayin edecek Florida eyaletindeki oylar karlkl itirazlar
sonucu tam ay aklanamad. Demokratlar hile yapldn ne sryorlard. Tesadfe bakn ki, bu
eyaletin valisi George W. Bushun kardeiydi. Sonunda karar mahkeme verdi; George W. Bush
yaklak 300 oy (evet sadece yz oy) farkla Floridada seimleri kazand. ptal edilen oylar ise
yaklak 70.000 kadard. Amerikan tarihinde ilk kez bir mahkeme lkenin yeni bakann belirliyordu.
Bu olay, Demokratlar ve kimi aydnlar tarafndan yeni muhafazakrlar etesinin, petrol ve silah
tekellerinin desteiyle gerekletirdii bir darbe olarak nitelendirildi.
Gerekte, ABD d politikas souk sava sonrasnda emperyalizmin girdii yeni aamann ki
buna yeni emperyalizm ya da ayn anlama gelmek zere neo-klasik smrgecilik de diyebiliriz
ihtiyalarna gre ekilleniyor. Dolaysyla, ABDnin yeni emperyalist siyasetini sadece George W.
Bush ynetimine ve bu ynetimin pilot kabinini oluturan yeni muhafazakr ekibe balamak doru
deil. Kukusuz yeni muhafazakrlar, lider emperyalist lkenin (ABDnin) yeni ihtiyalarn nceden
gren, teorisini yapan, buna uygun politikalar gelitiren ve btn bunlarn gereini yapmak zere en
hazrlkl olan tek gruptu. Neo-Conlar bu nedenle tarihsel bir rol oynayabildiler.
Dier taraftan, ABDnin yeni savunma doktrini, George W. Bush ynetiminden ok nce, 1997
ylnda Demokrat Partili Bill Clintonun bakanl srasnda belirlenmi ve benimsenmiti. Bu durum
ABDnin emperyal karlarna uygun olarak gelitirilen politikalarn, belli krlmalara urasa da bir
srekliliinin olduunu gsteriyordu.
Yeni siyasete ve doktrine temel oluturan belge ve yaklam ise, yukarda da deinildii gibi yeni
muhafazakrlar tarafndan 1992de (yani souk sava dneminden hemen sonra) hazrlanan ve tam
ismi Yeni Bir Yzyl in Stratejiler, Gler ve neriler olan rapordu. Clinton ynetiminin tek
fark, liberal yntem ve aralara ki bunlar nemsiz deildir verilen ncelikti. Clinton ynetimi
srasnda hazrlanan (1997) 4 yllk Quadrennial Defense Review Reportla (Savunma
Deerlendirme Raporu) belirlenen yeni Ulusal Gvenlik Stratejisinde; tehdit (savunma) merkezli
askeri savunma doktrininden, nleyici ilk vuru odakl bir askeri-politik yaklama geildi. Bu ok
byk ve kkl bir deiiklikti.
Ergin Yldzolu konuya ilikin olarak u nemli tespitleri yapyor:
QDR-1997, bir taraftan ayn anda iki ayr corafyada sava srdrebilme hedefini benimserken,
dier taraftan, nmzdeki 15 yl iinde ABDnin karsna yeni bir hegemonik rakibin kmasn
engellemeyi amalyordu. QDR-2001 ise giri blmnde Donald Rumsfeldin vurgulad ve I.
Blmde irdelendii gibi, farkl bir savunma paradigmas zerine oturuyor.
Birincisi, QDR-2001, yeni stratejik ortamda, ABD, dmanlarnn kim olacan ve savalarn
nerede kacan tam olarak bilemez ve bilemeyecektir diyor, savunmann, belirsizlik ve srpriz
esiyle birlikte var olabilmesi gerektiine iaret ediyor ve buradan hareketle de yeni konsepti
ortaya koyuyor: Kimin nerede ve ne zaman saldracandan ok, olas bir saldrgann hangi
olanaklarla saldrabileceini dnerek ona gre hazrlanmak. (Ergin Yldzolu, Cumhuriyet
gazetesi, 8 Ekim 2001)
ABD, kendisine ynelebilecek tehditleri daha olumadan ortadan kaldrmaya ynelik bu stratejiyi
1997den itibaren uygulamaya koydu. Kendisini, niyetinden phelendii blgeye ya da lkelere
nleyici saldr yapabilecek ekilde konumlandrmaya balad. Bu 4 yllk Savunma
Deerlendirme Raporu 11 Eyll eylemlerinden sonra, Bush ynetimi tarafndan Ekim 2001de
yeniden dzenlendi. Yeni doktrininin esasn, ABDnin kresel egemenlii nndeki engelleri
gerekirse zor kullanarak kaldrma siyaseti oluturuyordu.
nk hem ilk hem de ikinci rapordaki, olaslk yaklamna gre; Yeni dnemde ABD,
dmanlarnn kim olacan ve savalarn nerede kacan tam olarak bilemez ve bilemeyecektir
deniyordu.
Yeni Amerikan Yzyl Projesinde ortaya atlan gr ve nerilerin byk lde yer ald bu
raporun, ABDnin 21. yzylda kresel planda yrtecei askeri ve siyasal operasyonlar nasl
tanmladn ve gerekelendirdiini anlamak iin uzun bir blm buraya almakta yarar var. Ergin
Yldzolunun zetiyle rapor yle:
QDR-2001, QDR-1997den farkl olarak, ABDnin hegemonik konumunu kalc bir veri olarak
alyor, bunun benzersizliini (...) ABDnin karlar korunduunda dostlarnn ve balaklarnn,
bu bar ve zgrlkten faydalanarak refahlarn artracaklarn vurguluyor. QDR-2001, kara, deniz,
hava, uzay gibi tm alanlarda ABD egemenliini varsayd iin de ister istemez dikkatler
devletlerden gelecek tehditlerden, sistem ii atmalardan, ABD hegemonyasndaki sisteme ynelik
saldr olaslklarna yneliyor. Bylece QDR-2001, 11 Eyll sonras syleme uygun olarak ABD
hegemonyas altndaki bir sisteme ynelik, radikal ar ulardan gelecek tehlikelere zellikle nem
veriyor.
Tehlike devletlerden ok devlet d znelerden kaynaklanyor. Bu balamda, QDR, ABDnin
eriimine, kapal alanlara, girii engellenen corafyalara, eitli derinliklerde ve zorla girmek, igal
etmek, siyasi mdahalede bulunmak, rejim deitirmek... Bunlar olanakl klmak iin de, srekli
izleme, hassas vuru, dnyann her corafi blgesinde ona uygun olarak biimlenmi ordular
bulundurmak gibi amalar benimsiyor.
Ancak, bu raporun kamuya akland, bu anlamda, ABDnin dostlarna ve dmanlarna ynelik
siyasi ve ideolojik (propaganda) amalar olduunu da gz nne almak, temkinli olmak, yazlanlar
ile gereklik arasnda bire bir rtme aramak doru olmaz. rnein, QDR-2001 bir nceki rapordan
farkl olarak ABD hegemonyasnn nasl korunacan deil, dosta dmana, bu hegemonyann neden
gerekli ve kanlmaz olduunu anlatmaya zel nem veriyor.
Rumsfeld rapora yazd nszde, olaylara deil trendlere nem verdiklerini vurguluyor. Gerekten
de QDR-2001 iinde gelecee ynelik olduka belirgin, trend kurucu saptamalar var.
rnein, QDR-2001 ABDnin ulusal karlarnn global olduunu saptyor. Bu yeni stratejik
ortamda ABDnin, Bat Avrupa ve Kuzey Asyadaki konulanmasnn yetersiz olduuna dikkat
ekiyor. (...) Dnyann zerindeki her alann ABDye ak olmas salanacak, kapatlan yerlere,
rnein bir ulus devletin topraklarna, zorla girmek, rejimini deitirmek sz konusu olabilecek.
Gerekli istihbaratn salanabilmesi iin, tm gezegen her dzeyde izlenecek. Uzayn kullanm
ABDnin hasmlarna kapatlacak. (Ergin Yldzolu, ayn gazete)
nanlr gibi deil ama raporda bunlar aka yazlyor. Bu yaklama gre, yeni savunma anlay,
belirsizlik ve srpriz esiyle birlikte ele alnyor. Kimin nerede ve ne zaman saldracandan ok,
olas bir saldrgann hangi olanaklarla harekete geeceini hesaplayarak ona gre hazrlanmak,
gerektiinde nleyici ilk vuruu yapmak bu savunma doktrininin esasn oluturuyor.
Yukardaki alntda da grlecei gibi, yeni savunma doktrini (2001) gerekte bir mdahale ve
saldr stratejisi oluyor. Buna gre ABDnin karada, denizlerde, havada ve uzaydaki egemenliine
ynelik tehdidin tanml ve belirli bir dman devlet ya da devletlerin yan sra, sistem ii
atmalardan ve sisteme ynelik felsefi temelli saldrlardan da kaynaklanabilecei ngrlyor.
Dier bir anlatmla, tehlikenin devlet d znelerden de gelebilecei varsaylyor.
Bylece, yeni muhafazakrlar tarafndan gelitirilen savunma doktrini, zel olarak ABD, genel
olarak Bat ve kapitalizm kart siyasal hareketlere, rgtlere, akmlara ve glere zel bir nem
veriyor. Bu durumda sistem muhalifi felsefi ve siyasal akmlarn neredeyse tamam dman ilan
ediliyor. Tanm o kadar geni ki dman kategorisi iine muhalif edebiyat evrelerinin ve sanat
akmlarnn bile girmesi olanakl grnyor.
Dnyada 1990lara damgasn vuran ve her biri hileli bir mdahale aracna dnen
demokratikleme, insan haklar, insani amal mdahale ve ok tarafl ibirlii gibi ilkeleri
artk Neo-Conlar kullanyor. Yeni muhafazakrlara gre, Birinci Krfez Sava Birlemi Milletler
emsiyesi altnda yaplan bir operasyondu ve ABD nderliinde gereklemi olsa da istenilen sonu
tam olarak alnamad. Dolaysyla kararlar, bu emsiyenin dna karak Amerikann kendisi almal
ve uygulamaldr. Yine bu yaklama gre, verili uluslararas hukuk ve ilkeler bir nceki dneme
(souk sava dnemine) aittir ve bugn geerlilii yoktur.
Dnya yeni bir dneme girdi, ancak yeni dnemin kendisine ait hukuku ve kurumlar henz
olumad. Bu hukuk ve ilkeler, tarihte olduu gibi yine gle oluacak. Neo-Conlara gre bu g
Amerika Birleik Devletleridir. nk, yeryznde kresel karlar olan tek lke ABDdir ve
ABDnin savunulmas Bat uygarlnn, kapitalizmin savunulmas anlamna gelmektedir. Dolaysyla
gezegenin yeni yasalarn da o koymaldr...
Her ey onlar iin bu kadar ak. Dolaysyla, yeni muhafazakrlar mevcut uluslararas kurumlar
gereksiz gryor, diplomasiyle zaman harcanmasna kar kyorlar. Onlara gre, Clinton dneminin
bitmesiyle neo-liberal ve geleneksel realist politikalar da son buldu. George W. Bush ve ynetimi bu
politikalar yerine nleyici vuru stratejisini esas alan bir d politika izlemeli. Nitekim, yeni
muhafazakrlarn dorudan grev ald Bush ynetimi de bu siyaseti izledi.
te yandan, yukarda da deinildii gibi, Demokrat Partinin yeni muhafazakrlara ynelttii itiraz,
esasa deil usule ve ynteme ilikin bir eletiri olarak dikkat ekiyor. Tpk Bill Clinton ve ekibinin
olduu gibi Barack Obama ynetiminin de izlenen siyasetin zne ve amacna ilikin pek bir itiraz
bulunmuyor. Demokratlar, Amerikann kresel lekte ekonomik, askeri, stratejik nderliine ve
hegemonya siyasetine temelde kar kmyor. Sadece, bu politikalar gerekletirmek iin diplomatik
yollar, kltrel aralar, uluslararas ilikileri ve kurumlar daha ok dikkate almak ve kullanmak
gerektiini dnyorlar. Askeri mdahaleyi btn bu yollar tketildikten sonra gerekli gryorlar, o
kadar.
nleyici saldr hakkn kendinde bulan ABD, btn bu hedeflere ynelirken, Straussun grlerini
izliyor ve kendisini iyi ve dorunun temsilcisi olarak gryor. karlarna aykr bulduu, kresel
mali sermayenin serbest dolamnn nnde engel olarak grd ya da enerji yataklar zerindeki
hkimiyetini gelecekte tehdit edeceini ya da engelleyeceini dnd lkeleri kolaylkla ve topluca
er ekseni olarak tanmlyor.
Aslnda bu siyaset tarz, sadece 11 Eyll sonrasnn bir yaklam olarak da deerlendirilemez.
nk bu yaklam, ABDnin 1945lerden beri gelen rakip olabilecek glere engel olma
politikasnn bir devam ve yeniden retimi olarak da grlebilir. Neo-Conlar bunu raporlarnda ak
bir ekilde yle ifade ediyorlar:
Amerikann stratejik hedefi Sovyetler Birliinin glenmesini engellemek olagelmiti, bugnn
grevi Amerikan karlarna ve ideallerine hizmet eden uluslararas bir gvenlik ortamn korumaktr.
Souk sava dneminde ordunun grevi Sovyet yaylmacln nlemekti. Bugn ordunun grevi ise
yeni bir byk gcn rakip olarak gelimesini nlemek, Avrupa, Dou Asya ve Ortadounun kilit
blgelerini savunmak ve savan yeni teknolojilerle mmkn olacak dnm boyunca Amerikan
stnln korumak zere demokratik bar kuaklarn gvenlik altna almak ve geniletmektir.
1945ten 1990a kadar ABD silahl kuvvetleri kendisini dnya zerinde birok blgede
gerekleecek kresel tek bir savaa gre hazrlamt. Yeni yzylda beklenen ise her biri kendine
zg ve farkl hedeflere sahip baka baka ve bamsz dmanlara kar farkl blgelerde
gerekleecek savalardr. Souk sava dneminde sper glerin rekabeti esas olarak yereldi. Bir
bakma stratejik arlk merkezi, ABD ve NATOnun byk konvansiyonel kuvvetlerinin bir Sovyet
saldrsn pskrtmek zere konuland ve nkleer bir savan balayabilecei yer olan Avrupa idi.
imdi Avrupann genel olarak bar iinde olmasyla birlikte, grnen o ki yeni stratejik ilgi oda
Dou Asyaya kaymaktadr. Amerikan silahl kuvvetleri iin misyonlar sona ermemi, sadece baka
bir yne kaymtr. Tehditler ok byk olmayabilir ama says oktur. (Yeni Amerikan Yzyl
Projesi)

2.13- Neo-Conlarn drt misyonu

William Kristol, New Yorktaki kiz Kulelere kar gerekletirilen 11 Eyll 2001 eylemlerinden
nce terre kar sava konusunda neden srar ettiklerini anlatrken, yeni muhafazakr ekibin
2000in eyll aynda belirledii drt tarihi misyonu da hatrlatyordu. kiz Kulelere kar
gerekletirilen saldrlarn kendi tezlerini doruladn varsayan W. Kristol, bu gvenle ve bir kez
daha, Yeni Amerikan Yzyl Projesinde yer alan drt misyona dikkat ekiyordu.
Bu drt madde yle:

1- Anavatann Savunulmas
Birinci olarak, Amerika anavatann savunmaldr. Souk sava boyunca, nkleer caydrclk
anavatann savunulmasndaki en nemli noktayd, bu durum halen devam etmektedir. Yeni yzyl
beraberinde yeni meydan okumalar getirmitir. ABD bir yandan nkleer gcn yenilerken bir yandan
da kk devletlerin, Birleik Devletlerin askeri faaliyetlerini, anavatann ve mttefiklerini tehdit
eden balistik fze ve silahlar gelitirmesinin etkilerini ksa zamanda yok etmelidir. Birleik Devletler
silahl glerinin tm yeni ve gncel misyonlarnn yannda, bu misyon ncelie sahip olmaldr.

2- Byk Savalar
kinci olarak, Birleik Devletler ezamanl ve byk lekli savalar iin sratle ve ok sayda
konulanabilecek ve kazanabilecek, ayn zamanda ileri slerin bulunmad blgelerdeki beklenmedik
acil durumlara yant verebilecek yeterli miktarda askeri gc elinde tutmaldr. Bu, son on yldaki
ABD g plannn temelini oluturan iki cephede sava standardna benzemektedir. Yine de bu
standardn yeni gereklere ve potansiyel atmalara gre yeniden gncellenmesi gerekmektedir.

3- Asayi Grevleri
nc olarak, Pentagon, byk sava kampanyalarna gerek kalmadan bugnk bar koruyacak
gleri elinde bulundurmaldr. On yln tecrbesi ve iki hkmetin politikalar, sz konusu
kuvvetlerin, Balkanlardaki yeni ve uzun dnemli NATO misyonlarnn, Gneybat Asyada devam
eden uua yasak blgedeki dier misyonlarn ve Dou Asyann hayati blgelerindeki hazr bulunma
misyonlarnn ihtiyalarn karlayabilmesi iin geniletilmesi gerektiini gstermitir. Bugnn en
nemli hedefleri olan bu grevler, sava iin biimlendirilmi, fakat uzun dnemli bamsz asayi
operasyonlarna yatkn kuvvetlere gereksinim duymaktadr.

4- ABD Silahl Kuvvetlerinin Dntrlmesi


Son olarak, Pentagon, gelimi teknolojinin askeri sistemlerde kullanlmaya balanmasnn
ateledii askerlikteki devrimi artk kendi karlar iin kullanmaya balamaldr. Bu ama, kuvvet
yaps ve gvenlik btelerinin bir ksmnn ayrlmasna deecek ayr ve ok nemli bir misyon olarak
kabul edilmelidir. (Yeni Amerikan Yzyl Projesi)

2.14- Neo-Conlar Avrupay da tehdit etti!

Yukarda, bu ara bala kadar izmeye altmz tablonun ortaya koyduu olgu udur: ABD
kresel hegemonya siyasetinden imparatorluk projesine geerken, bu projenin finansmannda
zorlanyordu. Dnyann en borlu lkesi olan, d ticaret dengesi her geen gn bozulan ve para-
borsa-muhasebe oyunlarna dayal kpk ekonomisi st ste gelen irket iflaslar ve skandallaryla
patlayan ABD, kresel hkimiyet projesinin finansman an daha fazla askeri g kullanarak
kapatmaya alyordu. Washington, 2004te 400 milyar dolara kard savunma btesinin bir
blmn, zaten ok snrl olan sosyal yardmlar ksarak karlamaya alyordu. Avrupa
lkelerinin tamamnn savunma giderleri bu rakamn yars kadard. Savunma btesi 2001de 307
milyar dolard. Bu rakamn 2011de 529 milyar dolara, 2012de de 553 milyar dolara kmas
ngrlyordu. (The Economist, 10 ubat 2011)
ABDnin mali a, ynetemeyecei kadar geni bir corafyaya yaylmas ve bu blgelerde ou
sava retme potansiyeline sahip sorun ve ihtilaflarla yz yze kalmas nedeniyle daha da byyor. Bu
nedenle, Kuzey Atlantik Antlamas rgt (NATO) gibi kendi kontrolndeki souk sava
dneminden kalma askeri ittifaklar yeniden yaplandrarak, hem imparatorluk projesinin finansmanna
Avrupay da dahil etmeye alyor hem de gelecekte Avrupa Birliinin (AB) bir rakip olarak
karsna kmasn engellemek istiyor.
ABD ayrca, NATOnun yeniden yaplandrlmas ile (yeni tehdit deerlendirmesine bal olarak)
arlk merkezini Douya ve Gneye kaydrarak, ynetimindeki bu askeri oluumu, Avrasyaya
hkim olma projesinin bir aracna dntrmeye alyordu. ttifakn 23-24 Nisan 1999 tarihinde
Washingtonda yaplan toplantsnda bu dorultuda yeni savunma konseptinin oluturulmas iin
nemli bir adm atlmt. Almanya ve Fransa bu giriime iddetle kar kyordu. NATOnun 28-29
Haziran 2004teki stanbulda gerekletirilen ve radikal slamc rgtlerin kresel yeni tehdit
unsuru olarak deerlendirildii zirvede, btn yumuatma abalarna karn, ABD-AB gerilimi devam
etti.
Souk sava dneminin kapanmas ve sosyalizmin kresel bir tehdit gc olmaktan kmasyla,
Batl kapitalist lkeler arasndaki kar farkllamas ve i elikiler kanlmaz olarak ne kyor
ve her geen gn derinleiyor. AB yakn gelecekte bir g merkezi konumunu yakalamak iin
alyor. Almanya ve Fransa, ABDnin dnyann zenginliklerine tek bana el koymasna, kresel
askeri ve politik gc tek bana kontrol etmesine kar kyor.
ABDnin NATO nezdindeki (dnemin) daimi temsilcisi Bykeli Nicholas Burns, rgtn 19
Ekim 2003te toplanan Prag zirvesinde yapt konumada, sorunu aka ortaya koyuyordu.
Avrupallarn, askeri glerinin sadece yzde 3n snrlarnn dnda grevlendirdiini hatrlatan
Burns, dier ittifak yelerinin de artk ellerini ceplerine atmalar ve Batnn karlarn savunmak
iin para harcamalar gerektiini sylyordu. Avrupallarn birletirici tehdit ve ortak karlar
yaklamn pek kavramadklar inancn da dile getirmekten kanmayan Burns, Atlantikin iki
yakasnda, merkezi kapitalist lkeler tarafndan 55 yl nce ina edilen askeri-politik zeminlerin tehdit
altnda olduunu dnyordu:
ABnin bir savunma ve gvenlik gc olarak kendi kuvvetini gelitirmesine NATOnun yardmc
olaca sylenmekteydi. Ama asl olan bizim Avrupallar ve Amerikallar olarak 50 yldr ina
ettiimiz eylere rakip oluturmamasyd: NATOya rakip yeni askeri karargh olmayacak, yeni bir
planlayc otorite bulunmayacaktr. te bu yzden, bir ay sonra Fransa, Almanya, Belika ve
Lksemburgun liderleri Brkselde toplanp yeni bir AB askeri karargh kurmak istediklerinde nasl
ardmz bir dnn. NATO-AB ilikilerinde, zmemiz gereken hayati konu imdi budur.
(Nicholas Burns, Teori dergisi, Mays 2004, say 172)
Burns, baz AB yelerini iki rgt (NATO-AB) arasndaki ba rekabeti bir ilikiye
evirmemek konusunda da uyaryor ve O zaman aramzda byk bir anlamazlk olacak demektir,
nk biz Amerikallar NATOyu devam ettirmek istiyoruz diyor. Bununla da kalmyor ABD daimi
temsilcisi, zerinde duracam son nokta diye altn iziyor ve yle devam ediyor:
Baz Avrupallar, gelecekte bir noktada, Avrupann ABDye kar bir denge gc haline gelmesi
gerektiini sylyorlar. Biz Amerikallar bunu tamamen reddediyoruz.
Elbette Burns, bunlar belirtirken yine ortak karlardan, birletirici tehditlerden, Batnn gelecek
vizyonundan, paylalan kltr ve deerlerden de sz ediyor. Biz Avrupann orta ve mttefikiyiz
diyor. Ama bu szler ak tehdidi gizlemeye yetmiyor.
Avrupadaki Amerikanclar da kukusuz ABDyi yalnz brakmyorlar. AB-NATO ilikilerinin
yeniden dzenlenmesi ve belli bir uyumun gerekletirilmesi iin ok sayda giriim
gerekletiriliyor. Cenevredeki Avrupa Gvenlik Politikas Merkezinde Avrupa Gvenlik Politikas
direktr olan Julian Lindley-French, AB ile NATO arasndaki sorunlar irdeledii makalesinde
unlar belirtiyor:
Baz lkelerdeki muhalif gruplarn AB ve NATOyu i politikada kendilerine pay karmak iin
kullanmalarna son verilmelidir. Bu tr strateji ve sorumsuzluktan kazanl kacak sadece demokrasi
dmanlardr. Ortaya kan tehlikelerin byklkleri ve nitelikleri nedeniyle hem ABye hem de
NATOya yeterince yapacak i dmektedir. Bu nedenle, stratejik bilincin yeniden artt bu dnemde
birok analistin AB ile NATOnun eninde sonunda yollarn ayrmalar gerekecei sonucuna
varmalar son derece gariptir. (Julian Lindley-French, www.nato.int)
Oysa sorun da buradayd zaten; baz Avrupallar artk ABDyle ortak ve mttefik olmak
istemiyorlard. nk, NATOnun patronunun ABD olduunu ve bu rgtn mimarisi deimedii
srece ona hizmet edeceklerini biliyorlard. Souk sava dneminde mecburiyetlerin sonucu olarak
kabul ettikleri bu yaplanmay artk deitirmek istiyorlard.
Sonu olarak ABD, hem mali hem askeri hem de politik olarak skyordu. nk bilinir ki, gcn
doruuna ulalan an, ayn zamanda iniin de balad noktadr.

EKLER
Ek 1

Yeni Muhafazakr ekip tarafndan 3 Haziran 1997de yaymlanan politik k bildirisi. Tam metin:

lkeler Bildirgesi

Amerikan gvenlik ve d politikas yalnz braklmtr. Muhafazakrlar, Clinton ynetiminin


tutarsz politikalarn eletirdiler. Kendi ilerinden gelen izolasyoncu tepkilere kar da direndiler.
Fakat muhafazakrlar Amerikann dnyadaki rol zerine gvenle stratejik bir gr gelitiremediler.
Amerikan d politikas iin rehberlik edecek ilkeleri tespit etmediler. Stratejik amalar zerindeki
muhtemel anlamalar nnde engel oluturan taktik ayrmlara izin verdiler. Amerikan gvenliini
koruyacak ve yeni yzylda Amerikan karlarn ilerletecek bir savunma btesi iin mcadele
etmediler.
Biz bunu deitirmek niyetindeyiz. Amerikann kresel liderliini dava haline getirmek ve buna
destek toplamak iin bir araya gelmek amacndayz.
20. yzyl biterken, Birleik Devletler dnyann stn gc konumundadr. Souk sava dneminde
Batnn zafer kazanmasna liderlik yapm olan Amerika, bir frsat ve meydan okumayla kar karya
kalmtr: Birleik Devletlerin gemiteki baarlarnn zerine kurabilecei bir vizyonu var mdr?
Birleik Devletler, Amerikan ilkelerine ve karlarna uygun yeni bir yzyla ekil verme kararllna
sahip midir?
Frsatlar karma ve baarsz olma tehlikesiyle kar karyayz. Hem askeri yatrmlarda hem d
politika baarlarnda gemi ynetimlerin gerekletirdii sermayeyle yayoruz ve onu tketiyoruz.
Dilerinde ve savunma harcamalarndaki kesintiler, siyasetilerin aralarna kar gvensizlik ve
kararsz liderlik tm dnyadaki Amerikan etkisinin yaamasn zorlatryor. Ksa vadeli ticari
karlarn stratejiye ilikin kayglara ar basmas sz konusudur. Sonu olarak, ulusun imdiki
tehlikelere kar koyma ve potansiyel olarak ileride doabilecek daha byk meydan okumalarn
stesinden gelme kapasitesini tehlikeye atyoruz.
Reagan ynetiminin baarsnn asli unsurlarn unutmu gibi grnyoruz: hem imdi hem de
gelecekteki meydan okumalarla kar durabilecek gl ve hazr bir ordu; yurtdnda Amerikan
ilkelerini cesaretle ve kararl biimde destekleyecek bir d politika ve Birleik devletlerin kresel
sorumluluklarn kabul eden ulusal bir liderlik.
Tabii ki, Birleik Devletler kendi gcn nasl kullanacana dair tutumlu davranmaldr. Fakat
kresel liderliin sorumluluklarndan ve gerekletirilme bedellerden gvenli bir ekilde
kanamayz. Bar ve gvenliin Avrupa, Asya ve Ortadouda srdrlmesinde Amerika ok nemli
bir role sahiptir. Eer sorumluluklarmz yerine getirmezsek, en temel ilkelerimize meydan okumalara
izin vermi oluruz. 20. yzyln tarihi, bize krizler gereklemeden nce duruma ekil vermeyi ve acil
hale gelmeden nce tehlikelere mdahale etmenin nemini retmi olmaldr. Bu yzyln tarihi bize
Amerikan liderlii davasna tutunmay retmi olmaldr.
Bizim amacmz Amerikallara bu dersleri hatrlatmak ve bunlarn sonularn bugn iin izmektir.
te drt sonu:
Eer bugn kresel sorumluluklarmz yerine getireceksek, gelecek iin silahl glerimizi
modernize etmeliyiz ve savunma harcamalarn nemli miktarda artrmalyz.
Demokratik mttefiklerimizle olan balarmz glendirmeliyiz; karlarmza ve deerlerimize
dman rejimlere meydan okumalyz.
Yurtdnda politik ve ekonomik zgrlk davasn gelitirmeliyiz.
Gvenliimize, baarmza, ilkelerimize dost olan bir uluslararas dzenin korunmas ve
geniletilmesi konusunda Amerikann esiz rolnn sorumluluunu kabul etmeliyiz.
Bugn Reaganc askeri g politikas ve ahlaki netlik moda olamayabilir. Ancak gemi yzyln
baarlarn srdrecek, Birleik Devletlerin gvenliini ve bykln sonraki yzyla tayacaksa
bu zorunludur.
mzalar:
Elliott Abrams, Gary Bauer, William J. Bennett, Jeb Bush, Dick Cheney, Eliot A. Cohen, Midge
Decter, Paula Dobriansky, Steve Forbes, Aaron Friedberg, Francis Fukuyama, Frank Gaffney, Fred C.
Ikle, Donald Kagan, Zalmay Khalilzad, I. Lewis Libby, Norman Podhoretz, Dan Quayle, Peter W.
Rodman, Stephen P. Rosen, Henry S. Rowen, Donald Rumsfeld, Vin Weber, George Weigel, Paul
Wolfowitz

Ek 2

Yeni Muhafazakr ekip tarafndan 26 Ocak 1998de ABD Bakan Bill Clintona yazlan mektup.
Tam metin:

Clintona mektup

26 Ocak 1998
Saygdeer William J. Clinton
Amerika Birleik Devletleri Bakan
Washington, DC
Sayn Bakan,

Bu mektubu yazmamzn nedeni, Iraka ilikin mevcut Amerikan politikalarnn baarl olmadna
ve Ortadouda yakn bir zamanda, souk savan sona ermesinden bu yana bildiklerimizin tmnden
daha ciddi bir tehlikeyle kar karya kalabileceimize inanm olmamzdr. nmzdeki Birliin
Durumu konumasnda, bu tehlikeyi karlamak zere ak ve kararl bir hareket hatt izme frsatnz
bulunuyor. Bu frsat kullanmanz ve ABDnin tm dnyadaki dost ve mttefiklerinin karlarn
koruyacak yeni bir stratejiyi ak bir dille ifade etmenizi kuvvetle tavsiye ediyoruz. Bu strateji her
eyden nce Saddam Hseyin rejiminin devrilmesini amalamaldr. Bu zor, fakat gerekli giriim iin
tm desteimizi sunmaya hazrz.
Saddam Hseyini etkisizletirme politikas, son birka aydr srekli anmaktadr. Son
gelimelerin gsterdii gibi, BM denetimlerini engelledii ya da savsaklad zaman Saddam
cezalandrmak veya yaptrmlar uygulamaya devam etmek iin artk Krfez Savandaki
ortaklarmza bel balayamayz. Saddam Hseyinin kitle imha silahlar retmediinden emin olma
olanamz byk lde azald. Denetimler tmyle kald yerden yeniden balasa bile ki u anda
bu, hayli ihtimal d grnyor Irakn kimyasal ve biyolojik silah retimini izlemenin imknsz
deilse bile zor olduunu gemiteki deneyimlerimizden biliyoruz. Denetilerin uzun bir sre boyunca
Iraktaki birok tesise giremeyecek olmas, Saddamn tm srlarn aa karmalarn daha da
olanaksz hale getirdi. Sonu olarak ok uzak olmayan bir gelecekte, Irakn bu tr silahlara sahip
olmadna yeterince kesin biimde karar veremeyeceiz.
Bylesi bir belirsizlik, kendi bana, Ortadounun btnnde ciddi bir istikrarszlatrc etki
yaratacaktr. Eklemek gereksiz; eer Saddam kitle imha silahlar elde etme yeteneine kavuursa ki
mevcut politik hatt izlemeyi srdrdmz takdirde bunu yapmas hemen hemen kesindir blgedeki
Amerikan askerlerinin, srail ile lml Arap lkeleri gibi dost ve mttefiklerimizin yan sra, dnyann
nemli blmne petrol salanmas iinin gvenlii tmyle tehlike altna girecektir.
Sayn Bakan, hakl olarak akladnz gibi, 21. yzyln ilk blmnde dnyann gvenlii, byk
lde bizim bu tehlike karsnda nasl davranacamza bal olacaktr.
Tehdidin bykl gz nne alnrsa, baars ancak koalisyon ortaklarmzn sadakatine ve
Saddam Hseyinin ibirliine bal olan mevcut politika, tehlikeli biimde kifayetsizdir. Tek kabul
edilebilir strateji, Irakn kitle imha silahlarn kullanma ya da kullanmakla tehdit etme olasln saf
d eden bir stratejidir. Bu, ksa vadede, diplomasinin ak biimde baarszla uramas halinde
askeri eyleme girimeye hazr olmak anlamna gelir. Uzun vadede ise, Saddam Hseyin ve rejimini
alaa etmek demektir. u anda Amerikan d politikasnn amacnn bu olmas gerekiyor.
Bu amac ak bir ekilde dile getirmenizi ve ynetiminizin dikkatini Saddam rejiminin
devrilmesine ynelik bir stratejiye evirmenizi kuvvetle tavsiye ediyoruz. Bu tm diplomatik, politik
ve askeri abalarn birletirilmesini gerektirecektir. Bu politikay uygulamann tm tehlike ve
zorluklarnn farknda olsak da, bunu yapmamann tehlikelerinin daha byk olduuna inanyoruz. Her
halkrda Amerikan politikas, BM Gvenlik Konseyinin oybirliine varmasn bekleme konusundaki
yanl srarla daha fazla sakatlanamaz.
Kararllkla davranmanz kuvvetle tavsiye ediyoruz. ABDye ve mttefiklerine kar kitle imha
silahlar tehdidine son vermek iin derhal harekete geerseniz, lkenin en temel ulusal gvenlik
karlar dorultusunda davranyor olacaksnz. Zayflk ve akntya kaplma hattn kabullenirsek,
karlarmz ve geleceimizi riske atarz.

Sayglarmzla.

mzalar:
Elliott Abrams, Richard L. Armitage, William J. Bennett, Jeffrey Bergner, John Bolton, Paula
Dobriansky, Francis Fukuyama, Robert Kagan, Zalmay Khalilzad, William Kristol, Richard Perle,
Peter W. Rodman, Donald Rumsfeld, William Schneider Jr., Vin Weber, Paul Wolfowitz, R. James
Woolsey, Robert B. Zoellick
3. BLM
YEN GERCLK VE LEO STRAUSS FELSEFES

3.1- Neo-Con felsefenin kurucu babas

Marx, Hegelin Hukuk Felsefesinin Eletirisinde, gerein bilimsel ve radikal bir ekilde
kavrannn, ancak insann, doann, olgularn ve olaylarn kkenine inilip saf halleri yakalanarak
gerekletirilebileceini belirtir. deoloji ve siyaset sz konusu olduunda kkene inmek iin
ulalmas gereken ey felsefedir. Felsefenin ii snfnda kendi maddi silahlarn bulduunu belirten
Marx, ii snfnn da felsefede kendi zihinsel silahlarn bulduunu syler. Marxn ii snf iin
yapt bu tespitin, btn snf ve politik hareketler bakmndan da geerli olduunu dnmemek iin
bir neden yok. (Karl Marx, Hegelin Hukuk Felsefesinin Eletirisi, ev. Kenan Somer, Sol
Yaynlar, Ankara, 1997)
Sadece politiklemi ii snfnn deil, grece gelikin felsefi bir arka plan olan herhangi bir
politik hareketin de benzerlerine gre daha gl, etkili ve hazrlkl olaca, baka bir anlatmla
zihinsel bakmdan silahlanaca aktr. te yeni muhafazakrlar felsefesi bu politik hareketlerden
biridir. Ancak bu felsefe, paradoksal olarak onlarn hem en gl yann hem de en zayf alann
oluturmaktadr. nk, felsefi ve ideolojik tercihler ancak bilimsel bakmdan da doruysa gerek
anlamda bir silaha dnmektedir. Ama yine de felsefe felsefedir ve politik bir hareket iin en
nemli g kayna olmaya devam etmektedir.
Dolaysyla, yeni muhafazakr akmn esasn kavramak iin, ncelikle onun kkenine inip zn
ortaya karmak gereklidir. Bu kk, yeni muhafazakrln teorik arka plann ve g kaynan
oluturan felsefesinde gizlidir. Bu hareketin referans erevesini belirleyen en nemli kii, nceki
blmde de iaret edildii gibi Prof. Dr. Leo Strauss, kuramsal alma da onun gelitirdii
felsefedir.
kinci isim ise, bilindii gibi askeri stratejist, matematiki ve d politika uzman Prof. Dr. Albert
Wohlstetterdir. Bu iki isim arasnda kuramsal etkinlik ve belirleyicilik asndan bir ncelik
sralamas yapmak yerine, birbirini tamamlayan iki fikir nderi olduklarn saptamak yerinde
olacaktr. Ama, mutlaka sralama yapmak gerekliyse, bir numaraya yerleen kiinin Strauss olaca
konusunda tartma kmayacaktr. Irving Kristol ve Allan Bloom gibi dier kurucu babalar ise, ok
nemli ve zgn katklar da bulunmakla birlikte, son zmlemede nemli birer Strauss ve
Wohlstetter izleyicisi ve yorumcular oldular. (Belki Irving Kristoln grece daha bamsz bir
konumunun olduunu belirtmek gerekir.)
Durum byle olduu halde, hem entelektel ortamda hem de siyaset dnyasnda, yeni
muhafazakrlar, genellikle petrol ve silah tekellerinden g alarak iktidar ele geiren ihtirasl bir
siyasal ete olarak deerlendirildiinde de yadrganmayacaktr. Dolaysyla yeni muhafazakrlarn
iktidar hikyesi de bir anlamda bu etenin siyasal darbesi olarak grlecktir. Oysa, bu siyasal
ykseliin hz, yntemi, dayand sermaye kesimleri, kimi eylem ve ilikileri ok nemli olmakla
birlikte, yeni muhafazakrlarn sadece siyasal sicilinin ortaya karlmasyla yetinmek, yeni dnya
dzeni diye adlandrlan dnemi hazrlayan bir oluumu fazla hafife almak olacaktr. nk bununla
yetinmek Neo-Con hareketin sadece bir boyutunu grmek demektir.
Her byk tarihsel eylem, karln dnce dnyasnda bulur ve her gelikin siyasal dnce bir
tarihi atmaya iaret eder. ABDde yeni muhafazakrlar diye adlandrlan bu odak da tarihsel,
siyasal ve felsefi bir geri plana sahiptir. Sylem ve eylemine, i ve d politikada attklar admlara,
izledikleri stratejilere, kullandklar kavram ve aralara bakldnda, felsefi geri plann izlerini
grmek mmkndr. Durum byle olunca, konunun ok daha kapsaml ekilde ve derinliine
incelenmesi gerektii ortaya kar. Bu fikrin kklerine, saf haline inmek gereklidir.
aret edildii gibi, yeni muhafazakrlarn tek referans kayna deilse de, onlar zerindeki en etkili
isim Leo Strauss oldu. Yahudi bir ailenin ocuu olarak 1899 ylnda Almanyada Hessen eyaletinin
Kirchain kentinde doan Strauss, Birinci Dnya Savanda orduda grev ald. 1925 ylnda Yahudi
Aratrmalar Akademisine girdi. Nazizmi etkilemi olan siyaset felsefecilerinden Carl Schmidtin
tavsiye mektubuyla Rockefeller bursu almaya hak kazand. Bu olana kullanarak Nazi iktidar
altndaki Almanyadan kat. Paris ve ngilterede ksa sre yaadktan sonra 1938 ylnda
Amerikaya giden Strauss, New Yorkta New School of Social Research ve srailde brani
niversitesi gibi kurumlarda ders verdi. Yeni muhafazakrlarn nde gelen baz isimlerinin, bu arada
bir dnem ABD savunma bakan yardmcl da yapan Paul Wolfowitzin de hocasyd. Chicago
niversitesinde kendi ekoln srdrecek Comitte on Thoghtu kurdu. Strauss 1973te ABDde
ld. Straussun Amerikan siyasal yaam ve Neo-Conservative hareket bakmndan nemini Robert
Locke yle anlatyor:
Muhafazakrlarn ana akm asndan Straussun byk nem arz etmesinin nedeni, onun
analizinin liberalizmin yanllarna ilikin en derin felsefi analiz olmasdr. Liberalizme ynelik
teknokratik, kuralc (legalstik) ve ampirik eletiriler ok yararl, ama yetersizdi. Onun grne gre,
gnmz liberalizmi, adalamann felsefi ilkelerinin en u noktasna gtrlm mantksal
sonucudur. Strauss, liberalizmin 20. yzylda Batnn gelimi lkelerinde yaand gibi, nihilizme
yol aan rlativizm (grecelilik) ynnde zgl bir eilim ierdiine inanyordu.
O, bu krizi ilk olarak 1920li yllarda, doduu lke olan Almanyann Weimar Cumhuriyetinde
yaad. O dnemde liberal devlet o kadar ho grlyd ki, komnistlere ve sonunda onlar (Weimar
Cumhuriyetini -y.n.) ykan Nazilere msamaha gsterdi ve sradan Almanlar ona kar eviren ahlaki
yozlamaya gz yumdu. Bir Yahudi olarak 1938de Almanyadan kamak zorunda kald.
Bu sorun gnmzde de tekrarlanyor; buna, balca amalar Bat toplumunu ykmak olan
Mslman kktencilerinin onlara bunu yapma imkn tanyan Batya giriini onaylayan ok
kltrllk anlaynda ve kendi snrlarn korumak gibi her normal devletin temel grevini yerine
getirmeyi reddedenleri gcendirmekten korkan bir Amerikada bir kez daha tanklk ediyoruz.
(Robert Locke, Leo Strauss: Muhafazakrlarn Beyni, Front Page Magazine, 31 Mays 2002. Neo-
Con / Yeni Muhafazakrlk; Temel Belgeler ve Eletiriler [iinde], s. 73-74)
Bu uzun alant, Straussun grlerinin hangi siyasal ve kltrel ortamda ve nelere tepki olarak
doduunu, hangi ideolojik ihtiyaca karlk geldiini ifade etmesi bakmndan iyi bir zettir. Burada
Neo-Con izginin ke talarn oluturan iki yaklam dikkati ekiyor. Birincisi Straussun liberal
demokrasilere ve zgrlk liberalizme ynelttii sert ve gl eletiridir. Yeni muhafazakrlar,
liberal demokrasilerin zgrlk anlaynn, demokrasi ve kapitalizm iin bir tehdit oluturduunu
ileri sryor. Almanyada Nazilerin demokratik yollardan iktidara geliini rnek veriyorlar. Liberal
demokrasilerin kendilerini koruma yeteneklerinin olmadna inanyorlar.
Straussun gelitirdii siyaset felsefesinde snrsz ya da mezhebi geni bir zgrlklk deil,
kapitalist demokrasileri koruyacak ve geleceklerini garanti edecek snrl, disiplinli ve hatta otoriter
bir zgrlk ngrlyor. Strauss, Jean-Jacques Rousseaunun zgr toplum ve demokrasi
anlayn, Kaybedecek bir eyi olmayanlar zgrlklerini bir para ekmek uruna satabilirler
zdeyiini anmsatarak deerlendirirken unlar sylyor:
Gerektii lde snrlanmam olan bir demokrasinin pozitif yasalarnn iine doal hukukun
dahil edilmesi ancak genel iradenin, yani yasal ounluun arzusunun aklanm halinin asla
yanlmamasyla gvence altna alnabilir. Genel irade ya da halk iradesi, halkn yararn gzettii
srece asla yanlmaz. Ancak halk, her zaman neyin kendi karna olduunu bilmeyebilir. Dolaysyla,
genel irade aydnlatlmaya muhtatr. Aydn bireyler toplumun yararnn nerede olduunu grebilirler,
ancak bunun kendi zel karlaryla elimesi halinde yine de doruyu gsterebileceklerinin hibir
gvencesi yoktur. (...) Halka ne istediini bilmesi retilmeli(dir)... (Leo Strauss, Doal Hak ve
Tarih, s. 314-315)
Straussu Neo-Conlar demokratlar, zgrl sadece hkmetin gcn snrlamak biiminde ele
almakla eletiriyorlar. Onlara gre sadece hkmetin deil, baka odaklarn da, rnein alt kltr
gruplarnn, Bat uygarl kart kesimlerin, ideolojik gruplarn ve etnik topluluklarn gcn de
snrlamak gerekiyor.
Liberaller, kendi kendini ynetme dndaki akla yatkn her zgrl savunurlar. Neo-Conlara
gre ise klelie giden gerek yol liberaller ile sol grl sekinlerin zgrlk adna antidemokratik
bir sosyal politika uygulamaya (Bat ve demokrasi dman evrelere zgrlk tanmaya -y.n.) ynelik
abalarnda yatmaktadr. Ancak verilen zelletirilmi bir zgrlktr. (Adam Wolfson,
Muhafazakrlar ve Neo-Conlar, 2005, New York, s. 225. Akt. Francis Fukuyama, Neo-Conlarn
Sonu [iinde], s. 38)
Strauss ve Straussularn ikinci itirazlar ise ok kltrllk anlayyd. Yeni muhafazakrlar,
ok kltrl toplum olmak adna, Bat kltr ve uygarlna dman olan, zgrlk ve demokrasi
kart, kapitalizmin temellerini tehdit eden anlaylara, inanlara, ideolojilere, alt kltrlere ve
dinlere hogr gsterilmesini; onlara, Bat uygarln var eden deerlerle eit muamele yaplmasn
byk bir hata olarak gryor ve bu tutumu reddediyorlar. Gncel rnek olarak da, Bat uygarlna
dman olan ve inanlar gerei onu ykmay hedefleyen Mslman kktencilere ok kltrllk ve
inan zgrl adna gsterilen hogry iaret ediyorlar.
Elbette burada kullanlan liberalizm kavramn, Trkiyede hatta kara Avrupasndaki anlamyla
deil, daha ok Anglosakson siyaset kltrndeki popler anlamyla almak gerekiyor. zellikle
Amerikan siyaset terminolojisinde liberalizm denildiinde, sol ve sosyal demokrasiyi de iine
alacak bir biimde btn zgrlk akm, hareket ve anlaylardan sz ediliyor.

3.2- Gndelik politika, filozoflar ynetimi,din ve ateizm

Leo Strauss, aslnda gnlk politika ya da uluslararas ilikiler konusunda dorudan bir eser
vermedi. Ancak, gelitirdii siyaset felsefesi ile hem i hem de d politika iin temel bir metin sundu.
Strauss, daha ok klasik Yunan felsefecileri; Hristiyan, Yahudi ve slam metinleri (Farabi vb.)
konusunda uzmand. Bu alanlardaki derin bilgisiyle tannyor ve okunuyordu.
Strauss, gnlk politikayla ilgili eserler vermese de, onun temeli olan siyaset felsefesi ve kuramyla
urat iin anti-politik bir tutumu yoktu. Tam tersine Aristoteles gibi, insanlarn doalar gerei
siyasal varlklar olduunu dnyor ve tam baarya da ancak kent yaamnda (site devleti), yani
politik olarak rgtlenmi bir toplumsal ortamda ulaabileceklerine inanyordu. Zaten politika da
kavram ve eylem olarak polis (kent) yaamnda konuulan, tartlan ve yaplan her ey anlamna
geliyordu. zetle politika kentte konuulan ey demekti. Straussa gre de insanlar baar ve
mutluluu kentte yaayarak ve politikayla ilgilenerek yakalayabilirlerdi.
Strauss bizi, Aristotelesin doal olarak politik olan insan anlayna gtrmek isterdi. Politika,
insanlar onlar hakknda dnmeye balamadan nce var olan doal yararlar ierir. Eer insan doal
olarak politikse, politikann yararlar da doal olarak vardr. (...) Straussun argmanlarn izlersek,
muhafazakrlarn toplumda cazip bulduklar zelliklerinin ounun esas olarak adalama
(modernleme) ncesi ve bir dereceye kadar da adalama kart felsefede nerilmi olduunu
anlamak hi de zor deildir. Fark ederiz ki Amerikamz ada bir toplumdur, ama yalnzca ada
bir toplum deildir. Yalnzca bu bile Straussun nemini ortaya koyar. (Robert Locke, Leo Strauss,
Muhafazakrlarn Beyni, a.g.e., s. 73)
Bylece Strauss ynetici elitlerin, sistemin selameti iin modernleme ncesinden kalan dini
cemaat ve gruplarla ibirlii yapmasnn da felsefi-ideolojik zeminini hazrlyordu. Hayattayken,
popler olmak anlamnda bir hrete ulamayan Strauss, buna karlk klasik felsefeyi Avrupadan
Amerikaya gtren kii olarak akademik evrelerde hayli n yapmt. rnein, modern Fransz
muhafazakrlnn nde gelen isimlerinden Raymond Aron kendisine byk deer veriyor,
Amerikadaki rencilerine Straussu izlemelerini tavsiye ediyordu.
George W. Bush dnemi Amerikan d politikas ve Irakn igalinde genel olarak yeni
muhafazakrln deil de Straussuluun etkin olduu ynndeki grlere/eletirilere, Fukuyamann
ynelttii itirazn doru olduu sylenebilir. nk Strauss, yukarda da belirtildii gibi d politika
konusunda zel olarak bir alma yapmad gibi, bu konuda herhangi bir eser de vermemiti. Dier
taraftan bu iddia, Leo Straussun grlerinin yeni muhafazakr akm dnda bal bana ayr bir
siyasal ekol oluturduu varsaymna dayanyordu. Bu doru deildi. zellikle yeni muhafazakrlar
bir siyasal akm haline getiren ve d politikaya ilikin grleri gelitirenler Irving Kristol gibi dier
Neo-Con liderlerdi. Yeni muhafazakrlarn, d politika konusunda zellikle Chicago
niversitesinden hocalar olan Albert Wohlstetterden etkilendikleri akt.
Straussun Bush ynetiminin d politikas zerinde etkin olduunu dnmenin sama olmasnn
nedenlerinden biri de Irak Savana giden srete ynetimde hibir Straussunun (dorudan -y.n.) yer
almam olmasdr. Dick Cheney, Donald Rumsfeld, hatta Bakan Bushun kendisine bile Leo
Straussun kim olduunu soracak olsanz, muhtemelen bo baklarla karlarsnz. Straussuluun
Irak Savanda etkin olduu dncesi, srf Savunma Bakan Yardmcs Paul Wolfowitzin ksa
sreliine Strauss ve kendisinin (Rumsfeld) de Straussun rencisi olan Allen Bloomla alm
olduu iin geerlik kazanmt. (Francis Fukuyama, a.g.e., s. 32-33)
Straussun eserlerinin ou, Fukuyamann Bat felsefesinin rasyonalist geleneini iten ykp,
modernlii kendi inanlar ve kurumlar iin kullanaca derin bir felsefi temelden yoksun braktn
syledii, Nietzsche ve Heideggere verilen karlk olarak da deerlendirilebilir.
Bu arada, Irak Sava dneminde; Anna Norton gibi baz siyaset bilimci ve aydnlar tarafndan,
Strauss, gizli bir antidemokratik reti gelitirmek ve kamu yetkililerinin gerektiinde halkn
mutluluu iin yalan syleyebileceklerini nermekle suland. Francis Fukuyamann batan savma
sulamalar diye nitelendirdii bu eletiriler, aslnda Straussun byk deer verdii Machiavellinin
fikirlerine duyduu sempati ve liberal demokrasiye ynelttii sert saldrlarla birlikte ele alndnda,
doruya ok yakn olduklar sylenebilirdi.
Straussa ynelik eletirilere yant veren Mark Lila, onun ikinci, nc ve drdnc nesil
rencilerinin, hocalarnn grlerini ucu ak bir aratrma yapmak iin bir balang olarak
deerlendirmek yerine, yaama dair her eyin kutsal bilgisinin bulunduu bir ilmihal olarak grmye
baladklarn sylyordu. (Mark Lila, The Closing of the Straussian Mind, New York Review
Books, Kasm 2004. Akt. Francis Fukuyama, a.g.e., s. 34)
Lilaya gre bu kiiler, Straussun dncelerini politikletirmeye ve bunlar belirli ada kamu
politikas formlleriyle ilikilendirmeye balamlard. Straussun rencilerinden ikisi bu geite
kilit rol oynamt; Claremontlu Harry Jaffa ile Lilann ifadeleriyle Straussuluun srasyla
Sousacu ve Wagnerci kanatlarn gelitirmi olan Allan Bloom. (...) rencileri Birleik
Devletleri, Platon ve Aristodan gelen felsefi gelenein en yce rnei olarak gryorlar, bylece
Straussun felsefi grlerini Amerikan milliyetiliiyle birletiriyorlard. (Francis Fukuyama,
a.g.e., s. 34)
Strauss, antik felsefi miras gncel politik eletiri olarak yeniden etkinletirmeyi amalyordu. Bunu
yapmas, akademik evrelerde sarsc bir etki yaratt. Strauss, ada siyaset felsefesinin, antik
siyaset felsefesinin gerekli hatta zorunlu grd erdemlere mesafeli olmasnn, bu erdemlerin yerine
getirilemeyecek kadar yksek olmasndan kaynaklandn dnyordu. Bu nedenle, Straussa gre
ada siyaset felsefesi yksek insani kazanmlar iin aklc bir temel sunmazken, istikrar ve refah
trnden ortalama kazanmlar iin ok salam bir temel salyordu.
Leo Strauss ada siyaset felsefesi iin unlar sylyordu:
Siyaset felsefesiyle uraan herkesin yzlemesi gereken bir gerek var: Son iki nesilde siyaset
felsefesi inandrcln kaybetti. Neredeyse tm tarihi boyunca siyaset felsefesi evrensel olduu
halde siyaset yereldi. Siyaset felsefesi (zamandan ve mekndan bamsz olarak) en iyi ve en adil
toplum dzeniyle, yani her zaman ve her yerde doas gerei en iyi ve en adil olanla ilgilenirken,
siyaset belirli bir zamanda ve belirli bir meknda yaayan u veya bu toplumun (bir ehir devleti, bir
millet veya imparatorluk) varl ve mutluluuyla ilgilendi. (Leo Strauss, Kat Bir Bilim Olarak
Felsefe ve Siyaset Felsefesi, ev. Ramazan Arkan. Studies in Political Philosophy [iinde], The
University of Chicago Press, Chicago, 1983. Bkz.
www.ekopolitik.org/images/cust_fils/070528201311)
Antik Grek felsefesi ve Hristiyanlk-Yahudilik bata olmak zere dinler konusunda uzman olan
Strauss gerekte bir ateistti. Onu izleyen nc ve ilk kuak yeni muhafazakrlarn, zellikle sol
kkenli olanlarn byk blm de ateistti. Strauss kendisini sadece kltrel bakmdan Yahudi, esas
olarak Amerikal diye tanmlyordu. Ancak Strauss, toplumun mutluluu ve gvenli ynetimi iin
din ve inanlarn ynetici snflar ve sekinler tarafndan etkin bir ara olarak kullanlmas gerektiini
savunuyordu. Straussun bu ve benzer konularda, kavramn popler anlamyla bir Makyavelist
olduu sylenebilirdi.
Strauss bir ateistti; bu, onunla ilgili en sorunlu bulduum eydir. O asla Tanrnn var olmadna
ilikin bir kant gstermez. Daha ar, Yahudi-Hristiyan dininin yanl olduu konusunda yalnzca
kukulu deil, bundan apak emindir. Kukusuz, bu yaklam ayn dinin ateli bir savunusuyla
birletirir. Onu muhafazakrlar iin ekici hale getiren zelliklerinden biri de budur. Fakat onun bir
agnostik (bilinemezci) deil de ateist olmasnda gereksiz hatta tehlikeli bir eyler vardr. Agnostisizm
onun retisinin geri kalan ksmyla daha uyumlu olurdu (...). (Robert Locke, a.g.e., s. 80)
Dini, toplumu ynetmek ve onlarn huzurunu salamak iin bir ara olarak kullanma yaklam,
George W. Bush iktidar dneminde, yeni muhafazakrlar Hristiyan kktencilerle (Evangelistler)
ittifak yapmaya kadar gtrd.
Strauss, Thomas Hobbesun idealist geleneinin, Sokratesi okulun yetersiz kald eyi, takld
yerden devam ettirdiini belirterek; geleneksel siyaset felsefesinin, insann doas gerei siyasi ve
sosyal bir hayvan olduu varsaymn reddettiini ileri srer. Byle Hobbesun, insann
davranlarn hazlarnn belirledii, iyi olann ayn zamanda gzel ve ho da olduu grn
benimseyerek, Epikurosu gelenee katldn belirtir. Ancak Hobbes, insann doas gerei
apolitik, hatta asosyal olduu varsaymn da olduu yerde brakmaz; ona yn veren hazlarnn insan
siyasal bir varlk haline getirdiini ileri srer. Strauss, siyaset felsefesi ile siyasal hazcl
buluturarak harmanlar. Bylece hem Hobbestan hem de Epikurosu gelenekten ayrlr.
Ancak Strauss bu Epikurosu teoriyi, Hemen her yerde insan hayatn bugne dek baka hibir
retinin eriemedii boyutlarda altst eden bir reti diye selamlayarak siyasal tanrtanmazlk
ile Hobbesu hazclk arasndaki ilikiyi yle kuruyor:
Siyasi tanrtanmazlk aka modern bir olgudur. Hibir modern ncesi tanrtanmazn, sosyal
hayatn Tanrya ya da tanrlara olan inanc ve tapnmay gerektirdiinden kukusu yoktu. Geici
olgularn bizi yanltmasna izin vermezsek, siyasi tanrtanmazclkla siyasi hazcln, birbirlerine ait
olduunu grrz. Her ikisi de ayn anda, ayn beyinde ortaya kmtr. (Leo Strauss, Doal Hak ve
Tarih, ev. Ozan Erzden. Devlet Kuram, derleyen Cemal Bali Akal [iinde], Dost Kitabevi,
Ankara, 2000, s. 271)
Grld gibi Strauss kendisinin inanmad dini, Hobbes gibi insanlarn huzur ve mutluluklar
iin bir ihtiya (haz) olarak gryor. Tanrtanmazln ise tpk modernite ncesindeki gibi dinin bu
zelliini kabul etmesi gerektiini savunuyor. Sekinlerin siyasal tanrtanmazl ile halkn dine
inanmas arasnda bir eliki olmadn dnyor. Bu nedenle ateizm propagandasn gereksiz
buluyor. Hazcln da tanrtanmazln da siyasal olgular olduuna dikkati ekiyor.

3.3- Straussun modernite ve modern bilim eletirisi

Strauss, 20. yzylda yaam olmasna karn gerekte bir ortaa (pre-modern) felsefecisi
saylabilirdi. Modernizm sonras her ortaa felsefecisi gibi, modernite, Aydnlanma akl ve
modern bilimle hesaplamaya alt. Kendisi ateist olsa da insanlara teolojiye, bir anlamda
ortaaa dn teklif etti. Straussun ilk kaynaklara dn nerisi gerici bir Rnesans giriimi
olarak deerlendirilebilirdi.
Bu yanyla Strauss, post-modernizmin felsefe ve siyaset dzeyinde habercisi ve ilk teorisyeni
olarak kabul edilebilir.
Modernite, insanln ve doann kaderine hkmeden iradeyi gklerden yeryzne indirir. Akl
zgrletirir ve insann aklyla gerei alglayp kavrayabileceini kabul eder. Geree ulamada
inan ve deer sistemlerini dlar, bilimi esas alr. Geree ulamada tercih edilen ilkeleri olarak
ahlaki deerin dlanmas, sosyal bilimi etik adan ntr klar. Sosyal bilimci, aratrma ve
tartmalarn; konusunu, aratrma nesnesini ve yaklamn ahlaki yarglardan soyutlayarak
srdrr. Baarya ulamann yolu ve yntemi budur.
Aydnlanma filozoflar ncelikle akl zgrletirdiler. Bunu yaparken insan aklnn temellerini
bulmaya altlar. Doann bir paras saydklar insan ve onun aklnn temellerini bulmak iin, onun
iinde yaad maddi ortamdan ve bu ortamn yasalarndan hareket ettiler. Doa iindeki insan
evrensel kklerine kadar izlediler. Bylece, insan aklnn doal temellerine ynelerek onu
zgrletirmeye alan Aydnlanma filozoflar; insanlk tarihindeki en byk sramay, felsefeyi
teolojik (dinsel) metinlerden ve etkilerden kopararak gerekletirdiler. Bu ynelimin doal bir sonucu
olarak, aristokrasi karsnda insan akl tarafndan dzenlenen ve ynetilen yeni bir toplum; mutlak
monarilere kar da yine insan iradesine dayal yeni bir devlet ve rgtlenme modeli nerdiler.
te Strauss, aydnlanma ve modernitenin esasn oluturan ve her seferinde felsefesinin nne kan
bu anlaya karyd. Bu tartmay, konu edindii sosyal bilimlerde ve asl alan olan siyaset felsefesi
plannda srdrd. Ona gre, bilimsel analizin nkoulu olan ahlaki kaytszlk, bir krlkt.
Straussa gre deerleri ki buradaki deerler kavramn teolojik kabuller ve geleneksel yarglar
diye geni olarak okuyabiliriz dlamak hem doru deildi hem de mmkn deildi. rnein bir
bilimci neden bilim yapt sorusuna, mutlaka geree ulama istei gibi bir yant verecekti.
Straussa gre bu yantn kendisi bile bir deer yargs ieriyordu. nk geree ulama istei, tercih
edilebilecei gibi reddedilebilir de. Bu tercih etme eyleminin / tavrnn kendisi bir deer yargsn
ifade edecekti. Bylece Strauss, bilimin iine deer kavramn sokmu, onun maddi temellerini
snrlandrm oluyordu.
Strauss, Chicago niversitesi tarafndan 1983te yaymlanan bir makalesinde varoluuluu ve
pozitivizmi tartrken unlar sylyor:
Gnmzn Batsna gelince, ona mahsus entelektel gler neo-positivizm ve varoluuluktur.
Akademik nfuz bakmndan pozitivizm varoluuluun uzak ara nndedir; varoluuluk ise halk
etkilemede pozitivizmin ak farkla nndedir. Bilimsel bilgi deer yarglarn reddettii iin ve
siyaset felsefesi de net deer yarglarn onaylamak ve net olmayanlar geersiz klmakla ilgili olduu
iin, pozitivizm bilimsellikten uzak olduu gerekesiyle siyaset felsefesini reddetmek durumundadr.
(...) Bilim tek gerek bilgi tr olmaktan ok uzaktr; son tahlilde birbirine edeer olan ok saydaki
dnyay alglama biimlerinden yalnzca biri olmaktan daha fazla bir ey deildir. (Leo Strauss,
Kat Bir Bilim Olarak Felsefe ve Siyaset Felsefesi, a.g.e.)
Grld gibi Strauss bilimi, birbirine edeer ok saydaki dnyay alglama biimlerinden
yalnzca biri olarak deerlendiriyor. Bylece bilimi teolojik (inanlara ilikin, dinsel) literatrle
eitliyor. Strauss, bilim iinde kullanlan kavramlarn da aslnda birer deer tadklarn ileri
sryor. rnein, demokrasi ve otoriterlik gibi kavramlarn onu kullananlar tarafndan bir deer
niteliiyle birlikte ifade edildiini sylyor. Ayrca bilimin kendiliinden bir deerler kabulne sahip
olduunu da iddia ediyor. rnein, tp bilimindeki uzun ve salkl yaam kabulnn, sosyal
bilimlerin salkl bir toplumsal yaamn iyi olduu anlayndan kaynaklandn belirtiyor. Bilim
insanlarn bylece bir deerler havuzunun iine itiyor. Bu havuzda artk bilimin var olma ansnn
olmadn grmyor.
Bilimde, ama kavram aslnda karmak bir olgu olmaktan karlabilir. Modernite, nasl
tarihi bir tarih bilimi haline dntrrken insann znel tercihleriyle, tarihin nesnel hareket
yasalarn birbirinden ayrd ve bu ikisini doru belirleyenleri birletirdiyse, bilimin kendi
ilerlemesinde de ayn yntem uygulanabilir. Yani laboratuvara giren bir bilim insan, inanlar ve
deer yarglar ne olursa olsun orada bilimin yasalarna tabidir ve niyetlerinden bamsz biimde
nesnel bakmdan materyalist olmak zorundadr. Bu durum bize, Kopernikin kendisinin inanamad
sisteminin nasl bilimsel devrime yol atn da gsterir. Darwin ve Newton Kiliseye bal koyu
birer Hristiyandr. Strauss ise doann materyalist kavranna isyan etmeyi nerir.
Baka bir biimde ifade etmek gerekirse, kendi iinde tutarl bir materyalizm, kiiyi kanlmaz
olarak phecilie yneltmektedir. Materyalizm kaynakl phecilie kar duracak bir bilim mmkn
klnmad srece, bilimsel materyalizmin oluturulmas da imknsz olacaktr. Materyalist biimde
kavranan evrenin bilimine erimenin tek yolu, evreni materyalist biimde kavrama olgusuna
bakaldrmaktr. Mekanik bir nedenselliin akndan kurtarlm bir ada bulmak ya da icat etmek
gerekmektedir. (Leo Strauss, Doal Hak ve Tarih, a.g.e., s. 273)
Bilimsel phecilii, mutlak phecilik diye uca tayarak domatik felsefe olarak
deerlendiren Strauss, insann znel tercihleriyle tarihin zorunluluklarn da birbiriyle tokuturarak,
modernite testisini krmaya alr. Artk, btn varsaymlar deerler zerinden ilerler. Modernite,
deerlerin karlatrlamayacan, iyinin ve ktnn greliliini varsayarken, Strauss yle dnmez.
Birbirinden farkl deerlerin karlatrlabileceini syler. yi ile ktnn var olduunu, insanlarn da
bunlar konusunda pek ok defa mutabakat halinde bulunduunu iddia eder. Modern bilimin, deerlerin
greli olmas yaklamn eletirir.
Dier taraftan modernite gerekte deerlerin varln reddetmez. ndirgemecilie itiraz eder. Tpk
din, kltr, ahlak, ideoloji gibi nesnenin doasna ait olmayan, fakat gerein krlarak grlmesi
saylabilecek biimlerdir onlar. Gerei bire bir anlatmayan, ama toplumun iinde eitli halleriyle
bulunan sistemlerdir. Toplumsal bireyler karlkl iliki halinde, zerinde ykseldikleri gereklikle
kurduklar ban biimine gre bir deerler sistemi olutururlar. Bu deerler sistemi farkl koullarda
farkl sonular verir. Toplumlar kendi kurduklar ilikilerin sonucunda ahlak, din, kltr olutururlar.
Hatta ou kez kendi kurduklar sistemleri ykanlar da yine ayn toplumlardr. Doal olarak bunlar
hakknda mutlak karlatrma yapmak, bilimde mutlak iyiler ve ktler ilan etmek, maddi olmayan
bilgilerden uzlamaya almak, mmkn deildir.
Grelilik eletirisinden yola karak yeni bir anlay gelitiren Strauss, bu sefer topun azna
tarihselcilii koyar. Modern bilim, bugn grdn anlayabilmek iin tarihe bavurur. Tarihin
ileyi yasalarn ortaya karr. nceledii nesneyi tarih ierisinde oluturan olgular tanmlar.
Nesnenin varoluunu bu srecin sonunda kavrar. Oysa Straussa gre tarihselcilik, bir kez daha nesne
hakknda gerek yargya varmamz engeller.
Strauss, hem grelilik eletirisinde hem de tarihselcilik eletirisinde bilimin nesnel olma
iddialarn karsna alyor. Btn iyi ve ktlerden bamsz olan gerei bilme yntemi olarak
grd grelilie ve tarihselcilie saldryor. Tarihin ileyi yasalarnn bulunduunu, dolaysyla
toplumsal ilerlemeyi reddediyor.
Bilinle oluturulan yaplar gerekte yerlerini Tarihin plansz ileyiine brakt. Ancak tarih de
bizim ufkumuzu, tpk bilinle oluturulan yaplarn Hobbesn ufkunu snrladklar gibi
snrlayacaktr: Tarih, insanln ve insan dnyasnn statsn, ona btnsellii ve sonsuzluu
unutturarak ykseltme ynnde bir ileve sahiptir. (Leo Strauss, a.g.e., s. 275-280)
Marx da tarih anlay zerinden eletiren Strauss, Hegelin byk deiimi simgeleyen mutlak
an kavramn da sorguluyor. Strauss, Marxn bugn ve yakn gelecek de iinde olmak zere, tarihin
gizemini kesin olarak ortaya kardn dndn ileri sryor. Strauss, Marxn Ekonomi
Politiin Eletirisine Katk kitabnda yapt nl deerlendirmeyi hatrlatyor.
Bilindii gibi Marx, insann kendisine ve emeine yabanclat snfl toplumlar ve kapitalizmi
insanln tarihncesi dnemi diye tanmlyor. Dolaysyla insanln gerek tarihinin henz
balamadn belirtiyor. Marxa gre insanln gerek tarihi, bir devrimle snfl toplumlar ve
kapitalizm aldktan sonra balayacaktr. (Karl Marx, Ekonomi Politiin Eletirisine Katk, ev.
Sevim Belli, Ankara, Ekim 2011)
Strauss tarihselci anlaya, yani tarihin belli ileyi yasalarnn bulunduu ve toplumsal
ilerlemenin de bu ileyi yasalarnn bir paras olduu anlayna kar kyor. Bylece tarih
bilimini reddetmi oluyor. Bu yaklamn, insanln geleceinin nceden tayin edildii anlamna
geldiini, bu durumda toplumlarn zelliklerinin, deerlerinin, dn ve eyleminin bir anlam
tamayacan belirtiyor. Bu konuda Nietzsche gibi dndn belirtiyor.
Marxn yazdklarn bilsin veya bilmesin, Nietzsche komnist bak herkesten daha radikal bir
ekilde sorgulad. Komnist dnya toplumunun insann, son insanla, yani sefaletin son noktasndaki
insanla bir tuttu. Uzmanlama olmadan, snrlamann sertlii olmadan insann asaleti ve ycelii
mmkn deildir. Buna uygun olarak, insan soyunun geleceinin nceden tayin edildii fikrini
reddetti. (Leo Strauss, Kat Bir Bilim Olarak Felsefe ve Siyaset Felsefesi, a.g.e.)
Strauss kendi felsefesinin nnde engel olarak grd modernite ve modern bilime, deerler
sistemi kavramn soktuktan sonra bilimi geriye doru itmeye balyor. Bilim ile modern felsefe
arasnda bir gerilim yaratyor. nk Straussta felsefe kavram daha ok teolojik bir ze sahip.
Hristiyan dinine, Yahudi mistisizmine ska yaplan vurgular, modernite ncesi teolojik felsefeye
yaplan atflar ateist Straussun metinlerinde ska yer alyor. Bu nedenle onun felsefe derken bir
dnce sisteminden mi yoksa teolojik bir metinden mi sz ettiini anlamak zor oluyor.
Strauss, bilim ile felsefe arasnda bir hiyerari yaratyor. Daha ilgin olan, bu hiyerarinin stne
de kendi felsefesini koyuyor. Ona gre modern bilim, niin sorusunun yol aaca mutlak bilgi
yerine, nasl sorusunun greli bilgisini tercih ediyor. Oysa, felsefe niin sorusuyla mutlak bilgiye
ulamaya alyor. Strauss unlar yazyor:
Bilgelik aray olarak felsefe, tmel bilgiye, btnn bilgisine dair bir araytr. Eer bu tip
bilgiye dolaymsz bir ekilde ulaabilseydi, aray zorunlu olmazd. Btnn bilgisinin yokluu, buna
ramen, insanlarn btn hakknda dnceleri olmad anlamna gelmez: Btn hakkndaki kanlar,
zorunlu olarak felsefeden nce gelir. Bundan dolay felsefe, btn hakkndaki kanlarn yerine btnn
bilgisini geirme giriimidir. Filozoflar btn demek yerine tm eyler de derler; (???) Tm
eylerin bilgisini aray Tanrnn, dnyann ve insann bilgisini aray demektir. Daha ziyade tm
eylerin doalarnn bilgisini aray demektir. (Leo Strauss, Politika Felsefesi Nedir?, ev. Solmaz
Z. Hnler, Paradigma Yaynlar, stanbul, 2000, s. 33)
Strauss, grld zere gerein bilgisine sadece kendi tanmlad felsefe ile ulalabileceini
varsayar. Ona gre btn bilimler gayri felsefidir. Bilim felsefeye yardmc olmal, ilgili verileri
toplayp analiz etmeli, kendini bu bilgi toplama iine adamal fakat felsefenin iine karmamaldr. O,
bilimi felsefeden koparr ve bir teknoloji dzeyine indirger. Felsefeyi ise, Aydnlanma ncesinin
teolojik ortamna iade eder.

3.4- Strauss ve siyaset felsefesi

Felsefeyi bilimle atma iinde ele alan, kendi gelitirdii felsefeye bu atmada belirleyici ve
mutlak bir rol bien Strauss, dnyay teolojiden arndrlmam bir yntemle aklamay deniyor.
nk Straussta felsefe ile teoloji bir atma iinde deildir. Tersine felsefe ve teoloji bir iblm
halindedir. Onun teolojik bakna gre siyaset felsefesi, btnsel irade ile ksmi irade, baka bir
anlatmla Tanrsal irade ile insan iradesi arasndaki kprdr.
Son zmlemede Strauss, akln zgrln btnyle ortadan kaldrmaya kalkmasa da, onu
snrlamaya alarak yeniden teslim almak istiyor. Bylece, Makyavelist (arasal ve faydac) bir
yaklamla insan akln Tanrnn buyruuyla yeniden buluturan Strauss, kendi siyaset felsefesini bu
zemin zerine ina ediyor.
Teolojik deerler sistemini esas alarak iyi ve ktnn greli olmadna, dolaysyla mutlak
iyi ve mutlak ktnn bilgisinin var olduuna inanan Strauss, politika felsefesinde de ayn yorumu
kullanr. Her politik tutuma artk iyi ve kt elik eder. Doal Hak ve Tarih makalesinde, Hibir
insann ya da insan grubunun toplumlar adil bir ekilde ynetemeyecei grn savunan Strauss,
O halde iyi rejim nedir? sorusuna ise ak bir yant veremez.
Strauss, felsefenin en byk rakibinin Tanrsal din olduuna inanyordu. Akl ve vahyin birbirini
rtemeyecei kanaatindeydi. Dinin sradan insanlar iin kesinlikle gerekli olduuna inanyordu. Ona
gre yasalar esas olarak dinden kmt. Bu konuda paradigma olarak doutan dini olan Yahudilii
ald. Strauss Hristiyanlk konusunda elikili bir tutum gsterdi. Bir yandan Hristiyanlk Amerika
iin tek elverili dindir grn savundu, dier yandan Hristiyanln Aziz Aquinasn akl ve vahiy
badaabilir iddias gibi ki Straussa gre bu en nemli gerein kartyd tehlikeli alanlarn
olduunu ileri srd. (...) Nietzsche haklyd; insanln yalana ihtiyac vard. (Robert Locke, a.g.e.,
s. 79-80)
Peki neden siyaset felsefesi? Straussa gre siyaset felsefesi, felsefenin siyasal topluma en yakn
daldr. Geree ulamann yolu olan felsefe, siyaset felsefesi araclyla yurttalar siyasal
yaamdan felsefi yaama gtrr. Baka bir anlatmla, onlar btnlkl olarak iyi olana tar. Ancak
ortada bir soru vardr; btn bunlar kim yapacaktr? Strauss, bunun kendi doal ak iinde
gerekleeceine inanmaz. nanmad gibi, aptalca da bulur.
Strauss siyaset felsefesi grn klasik felsefeye (Platon-Aristoteles) dayanarak oluturuyor.
Rnesans aydnlarnn antika klasiklerine geri dn hareketinin, gerekte geri tepme ile
sonulandn ve moderniteye daha kat bir balla yol atn savunan Strauss, gerek bir geri
dn (yeniden retim) hareketi neriyor.
Straussta siyaset felsefecisi sadece iyiye ulamaya almakla kalmaz, insanlar iyiye ulatrmaya
da alr. nk sradan insanlar neyin iyi neyin kt olduunu bilmezler. Ayrca her eyi
aklayp onlar mutsuz etmenin gerei de yoktur. Doruyu ve iyiyi onlara toplumu yneten sekinler,
siyaset felsefecileri gsterecektir. Peki, burada politikac ve felsefeci ile yurtta arasnda bir gerilim
yok mudur? Elbette vardr. te, Straussun tam da burada bir baka yann grrz; o bir Machiavelli
hayrandr. Onu siyaset felsefesinin ilkelerini koyan kii olarak ver ve 15. yzylda Yahudilere kar
yaplan zulme kar kma cesareti gsteren tek Hristiyan olarak da kutsar.
Strauss, Machiavelliye de gnderme yaparak yle diyor:
Doa gerei insan, radikal ekilde bencildir. Gelgelelim, insanlar doa gerei bencil olmakla ve
bencil olmaktan baka bir ey olmad iin de kt olmakla birlikte, sosyalleebilirler, kamu yararn
dnen kiiler haline, iyiler haline gelebilirler. Bu dnm, icbar veya zorla(n)ma gerektirir. Bu
icbarn baars, insann artc ekilde yumuaklndan kaynaklanr. (...)
nsanlar ktdrler; iyi olmaya zorlanmalar, mecbur edilmeleri lazmdr. Fakat bu zorlama veya
icbar, ktln, bencilliin, bencil tutkunun ii olsa gerektir. Hangi tutku, kt bir insan, teki kt
insanlar iyi olmaya ve iyi kalmaya mecbur etme iiyle tutkulu bir ekilde ilgilenmeye sevk edecektir?
Hangi tutku, insanlarn eiticisini eitecektir? Sz konusu tutku, an-eref arzusudur. Bu arzunun en
yksek formu, terimin en tam anlamyla yeni bir prens olma (Strauss buradaki prens ile
Machiavellinin nl kitabnn ismine gnderme yapt gibi, prince ile prensip/ilke ilikisine de
iaret ediyor -y.n.), btn olarak yeni bir prens olma arzusudur. (Leo Strauss, Politika Felsefesi
Nedir?, s. 78)
Straussun, politika felsefesinin peygamberi olarak grd Machiavellinin grlerine hi
itiraz yok. Onu sadece, ynetme ilkelerinin srlarn sradan insanlarn anlayabilecei bir aklkta
anlatt iin eletirebilir. nk nemli olan yurttalarn iyiliidir, bunun nasl gerekletii deil.
Peki bunu kim takdir edecektir? Elbette iyi eitim alm sekin kiiler. Baka bir ifadeyle, ynetme
ehliyetine sahip olanlar ve siyaset felsefecileri. Onlarn misyonu her eyi anlatmak ve aklamak
deil, yurttalar vatanseverlie, iyiye ve erdeme yneltmektir.
Straussa gre Machiavelli, ada siyaset felsefesinin yolunu aan ok nemli bir dnm
noktasdr. Onun byk gnah, batni (ezoterik, gizli -y.n.) gerekleri aka sylemi olmasyd. O,
ayrm yapmadan herkese, yanl yapmay cezalandran bir Tanr olmadn syledi. Makyavelizmin
esas, nsanlar yaptklarndan dolay ceza grmeyebilir fikridir. Bundan dolay o, cezalandrc bir
Tanrya inanmay savunan Hristiyan erdemine srtn dnd. ster Greko-Romen ister Hristiyan
olsun Makyavelcilik ncesi felsefe, iyi bir politik dzenin insani erdemlere dayanmas gerektiini
retmiti. Machiavelli insanlarn yeterince erdemli olamayacana inanyordu. Bu yzden iyi bir
politik dzenin insanlarn mevcut zelliklerini, yani onlarn sradanlklarn ve kusurlarn temel
almas gerektiini retti. (Robert Locke, a.g.e. [iinde], s. 77)
Locke, Machiavellinin insanlar gerek yaamda olduklar gibi, btn kusurlar ve olumlu
yanlaryla birlikte, souk biimde tanmlamay esas alarak siyaset biliminin yolunu atn
belirtiyor. Machiavelliye (ve ayn nedenle Hobbesa) byk deer veren Strauss da bu konuda tam
olarak onlar gibi dnyor.
Straussun siyaset felsefecisine bir nerisi de var: maniplasyon! Yani, kendinden menkul iyi bir
ama iin insanlar uygun aralarla ynlendirmek... Ona gre politik yaamn znde, bir politik
kan/gr tarafndan ynlendirilmek bulunuyor. Din de toplumda yanlsamalar artrmasna karn,
toplumu ynlendirmek zere kullanlmas gerekli gl bir grtr. Platonun Yasalar kitabnda,
Giriti medeniletirmeye giden Atinalnn Giritli ile sohbetinde sergiledii tartma sanat ve
taktikleri politika felsefecisinin tarzdr.
Straussun ezoterik (gizli, derin, asl, batni) ve eksoterik (yzeysel, ak, grnen, zahiri)
ayrmnda iaret ettii nokta da budur. Siyaset felsefecisi ezoterik bir yaklamla gerei tanmlar,
fakat kamuya kar bunu farkl bir sylemle aklar. Sokan dili olan ezoterik sylem, politika
felsefecisinin ynlendirme tutkusunun kanlmaz sonucudur. Ksacas, politika felsefecisi toplumun o
anki koullarna denk den ara ve sylemle bu ynlendirme iini yapabilecek kiidir.
Yukarda da iaret edildii gibi, Machiavelliyi siyasetin ve ynetme ilkelerinin srlarn sradan
insanlarn anlayabilecei ekilde aklamasn yersiz bulan Strauss, kahvedeki insann bunu bilmesine
gerek olmadn dnr. Eer nihai ama iyi ise bunlar aklamann ve ileri kartrmann
anlam yoktur. nk nemli olan yurttalarn huzur ve mutluluudur. Ancak btn bunlar syleyen
Strauss, kendi grlerinin srlarn aklamakta saknca grmez.
lgin bir soru: Eer bir sr olarak kalmas gerekiyorsa Strauss neden Straussu metinlerin
gizemini aklamay tercih etti. Sorunun yant udur: Krizimizin iddeti karsnda kendini bunu
yapmak zorunda hissetti. Kabul etmek gerekir ki, Straussu metin kavram, metinlerin batni anlam
hakknda geliigzel iddialar ierebilecek entelektel istismara aktr; okbilmi elitlerden
holanmayanlar iin bir hayli can skc olmas da cabas. (...) Gerei ayrntl ekilde bilen az
sayda insan vardr; kitlelere bilmeleri gerekenler sylenebilir, daha fazlas deil. Aklananlarn
tesindekileri zgrce sorgulamak tehlikelidir. Ama yine de Strauss zgrce sorgulamay uygulad ve
Chicago niversitesinde okumaya gc yetenlere bunun nasl yaplacan retti. (Robert Locke,
a.g.e. [iinde], s. 78)
Straussun, Aristotelesten yola karak iyi insan ile iyi yurtta arasna koyduu ayrm bunu
zorunlu klyordu. Kiinin lkesi ya da ulusuyla birliinin en kapsaml btnlk olduuna inanan
Strauss, iyi insan olmann lsn de buradan kuruyordu. yi yurtta koulsuz bir biimde, iinde
bulunduu organizmaya (vatana, ulusa, devlete vb.) bal olan insand. Fakat Straussa gre iyi insan
olmak yine de o kadar kolay deildi.
nk iyi yurtta, Hitler rejimi altnda da organizmaya balln srdrebilir ve doal olarak iyi
yurtta olmaya devam edebilirdi. Dolaysyla iyi yurttalk, kavram ve durum olarak greliydi.
rnein, Hitlerin Almanyasndaki iyi bir yurtta, baka bir yerde ya da genel olarak kt yurtta
olacakt. Ancak, iyi insan olmann grelilii yoktu. yi insan olmann anlam her yerde ve her zaman
aynyd. yi insan ile iyi yurttan zde olduu biricik durum, en iyi rejimle buluma haliydi.
Ksacas, iyi insan ancak iyi bir rejim altnda iyi yurtta olabilirdi. te burada bir kavram ve olgu
olarak rejim ve iyi rejim nem kazanyordu.
nk Straussa gre rejim, yasalarn da tesinde toplumun ruhuydu. Klasik metafiziin diliyle
diyor Strauss, vatan ya da millet madde, rejim ise formdur. Bilindii gibi antika felsefecileri
(klasikler) maddeye gre forma daha yksek bir deer bier. Form maddenin gelimi ve en yksek
halidir. rnein bu deer, Aristoteleste en yksek form ya da Platondaki en stn ide gibi bir
tr tek tanr (st irade) fikrine kadar ular.
te Straussun kuramna gre, devlet adam da bu ruhu gerektiinde hukuka aldr etmeden
yaatan kiidir. Burada Strauss, srail ve Torah (Yahudi eriat) rnek verir. Bu durumda Yahudi
eriat altndaki bir sraile balysanz hem iyi bir yurtta hem de iyi bir insan olabilirsiniz demektir.
Straussun kendisi de Britanya mparatorluunun, iradeyle donanm devlet adamna rnek
olarak Winston Churchille hayrand Amerikan demokrasisinin politik sistemlerin arasnda en az
kts olduunu dnyordu. nsann gelimesi iin, rejimin temeli olarak karn, erdemin yerini
almas eilimine karn, daha iyisi bulunamamt. (Alain Franchon-Daniel Vernet, Yeni
Muhafazakrlar: Strateji ve Felsefe, Le Monde Diplomatique, 15 Temmuz-15 Eyll 2003)
nceki blmlerde de iaret edildii gibi Strauss, Amerikay en iyi dzen ilan ediyor. Ona gre,
en iyi dzen, ayn zamanda iyi olan devam ettirebilmek iin her yolun mubah olduu dzen demek
oluyor. Buradan hareketle Straussun rencileri de rnein, srailin koulsuz desteklenmesini ya da
souk sava dneminde olduu gibi gerektiinde Sovyetler Birlii ile scak savaa girilebilecei
grn savunurlar.
Gncel politika zerinden kamuoyu nnde yapt konumalarda Strauss, kinci Dnya Sava
srasnda Nazi Almanyasna ve souk savata Sovyetler Birliine kar ABDyi savunan geleneksel
muhafazakr bir yurtsever portresi iziyordu. (...) Onun ABDyi liberalizmin en gelikin rnei, bu
yzden de yaam boyunca mcadele ettii nihilizmden etkilenmeye en ak lke olarak grd de
inkr edilemez. Fakat ayn zamanda o, Amerika Birleik Devletlerini, nihilizme bir yant olarak ne
srd klasik ve dinsel (Yahudi-Hristiyan) politik bilgelie ksmen dayal lke olarak gryordu.
Onun bu lkeyi (ABD) dnyann tek umudu olarak grd kuku gtrmez. (Robert Locke, a.g.e.
[iinde], s. 78)
Strausstan bu aamada karlabilecek olan sonu udur: Toplum neyin iyi olduuna bakmadan, var
olan ynetimlere bal kalmaldr. Onlar iyiye yneltecek sekinleri/yneticileri varsa iyi yurtta
olma erefine ulaabilirler. Zaten Straussa gre toplum, zerinde ynetme eyleminin
gerekletirilecei zeminden baka bir ey deildir. Bu ynetme iini ise politika felsefesine sahip
sekinlere brakr. Bu sekinlerin amac da toplumu zgrletirmek deil erdem sahibi klmaktr. Tek
bana zgrlk zaten sama bir eydir. nk, mutlak zgrlk, sadece iyiler iin deil, ayn
zamanda ktler iin de geerlidir. Bu nedenle, zgrlk vermek yerine insanlar erdem sahibi
yapmak daha dorudur. Bu adan bakldnda, Straussa gre snrlar olmayan bir demokrasi de
samadr.
Strauss, kendi siyaset felsefesinin en kritik yaklamlarndan birini yle ortaya koyuyor:
Erdem, normalde sadece eitim sayesinde, yani karakter formasyonu sayesinde, alkanlk
sayesinde ortaya kar. Ve bu ise, hem ebeveynler hem ocuklar adna bo zaman gerektirir. Fakat bo
zaman da kendi sras geldiinde belli bir refah dzeyi gerektirir. Daha akas, kazanlmas veya
idare edilmesi bo zaman ile ters dmeyen trden bir zenginlik gerektirir. mdi, zenginlik hakknda
Aristotelesin gzlemledii ekliyle, yle olur ki, daima hali-vakti yerinde bir aznlk ile fakir bir
ounluk bulunur ve bir tr doal ktlk var olduu iin bu garip beraberlik baki kalacaktr. nk
fakirler yeryznden eksik olmayacaktr. (Kitab Mukaddes, Tesniye, 15, 11den naklediyor) Bu
sebepledir ki, demokrasi veya ounluun egemenlii, eitimsizlerce ynetim demektir. Akl banda
hi kimse, bu tr bir ynetim altnda yaamak istemez. (Leo Strauss, Politika Felsefesi Nedir?, s.
69-70)
Strauss, aka grld gibi, zengin aznlklar ve yoksul kalabalklardan oluan snfl toplumlar,
mutlak ve deimez bir olgu olarak gryor. Ynetme iini yapabilmek, bu yetenei gelitirebilmek ve
bu amala politika bilgisine sahip olmak iin iyi bir eitim almak gerektiini belirtiyor. Ancak
Straussa baklrsa bunun iin niversite okumak da yetmiyor, ocukluktan itibaren eitim almak
gerekiyor. Ona gre, istisnalar her zaman bulunmakla birlikte, byle bir eitimi ancak zengin anne ve
babalar ya da baz kurumlar verebilir. Sonunda yle bir durum ortaya kyor: Toplum ancak iyi
eitimli zenginler ya da zenginleri de ieren sekinler snf tarafndan ynetilebilir.
Peki ama, zengin olmayan ve politik elitler tarafndan ynetilmek istemeyen biri, yle bir dzen
yaratalm ki herkes iyi bir eitim alabilsin diye nerirse ne olacak? Bu soru karsnda Marxn
komnist vizyonunu herkesten daha radikal biimde sorguladn syledii Nietzscheye bavuran
Straussun olas yant yle:
Son insann alternatifi, stn insan (over-man), yani kendisinden nceki btn insan tiplerini
ycelik ve soyluluk asndan yenen ve onlar geride brakan bir insan trdr. Gelecein stn
insanlar, grnmez bir ekilde, gelecein filozoflar tarafndan ynetileceklerdir. Eitlikilie radikal
bir ekilde kar oluu sayesinde, Nietzschenin muhtemel gelecek vizyonu, bir anlamda,
Marxnkinden ok daha radikal bir ekilde politiktir. Tipik bir Avrupa muhafazakr gibi, Nietzsche
komnizmde sadece demokratik eitlikiliin ve pozitif bir zgrlk olmaktan ok negatif bir zgrlk
olan, liberalizmin zgrlk talebinin tamamlann grd. Fakat muhafazakrlarn aksine Nietzsche,
bu tr bir muhafazakrln yok olmaya mahkm olduuna inanyordu. nk ona gre btn
savunmac tavrlar, yz geriye dnk btn abalar yok olmaya mahkmdu. (Leo Strauss, Kat Bir
Bilim Olarak Felsefe ve Siyaset Felsefesi, ev. Ramazan Arkan, a.g.e.)
Strauss yantn yle tamamlyor:
Evrensel eitim, ktlk ekonomisinin yerini bolluk ekonomisine brakmasn n gerektirir. Bolluk
ekonomisi ise, teknolojinin ahlaki ve politik denetime tabilikten karlmasn gerektirir. (...)
Teknolojinin, sanatlarn ahlaki ve politik denetime tabilikten karlmasnn, insanlar felakete
srkleyeceine veya insan insanlktan karacana dair klasiklerin rtk ngrs, henz
rtlmemitir. (Strauss, Politika Felsefesi Nedir?, s. 70- 71)
Strauss, burada korkulu rya grmektense uyank kalmay yeliyor. Daha nce Naziler ile
komnistler arasndaki mcadelede burjuva demokratik Weimar Cumhuriyetinin ykln gren
Strauss, ayn kbusu tekrar yaamak istemiyor. nk yukarda da iaret edildii gibi ona gre liberal
demokrasi, kendi kendisini savunacak ve yurttalarn koruyacak gten yoksun bir sistem. Straussa
gre demokrasi, yaratt konformizm ve bunun yol at, giderek artan mahremiyet tecavz ile
srekli tehdit altnda. Demokrasi, dzen d mdahalelere kar savunmasz. Bu nedenle,
snrlamalarn olmad bir demokrasinin uygulanmasn istemek, demokrasi d rejimlere kar
silahszlanmak anlamna gelir.
Durum aktr aslnda; Hitlerin ykseliine, stn ulus ideolojisine ve Yahudi soykrmna tank
olan Strauss, gerekte bu hareketin gerisindeki felsefe ile hesaplamam, sanlann aksine ondan
derin ekilde etkilenmitir. O, kurduu felsefi sistemle, rka dayal stn insan yerine btn
toplumlarda geerli olmak zere eitime ve st snflara dayal sekinler snf ya da sekin insan
anlayn gelitirir. Nietzschenin grlerini mantksal sonularna kadar tayarak bir tr sekin
insanlar aristokrasisi kavramna ular. Bu yanyla Strauss, dramatik ekilde yeni bir faizan
ideolojinin de yollarn der.
Nietzsche, sadece Nazilere ilham vermeyip, onlarn dman olan Straussa da nfuz etmitir.
Nietzschenin stn insan kavram, Straussta hemen hemen ayn zelliklere sahip ayrcalkl varlk
olan filozofa atfedilir. (Bkz. http://www.sendika.org 27 Mays 2003)
Grld gibi Strauss, toplumun elinden sadece ynetme iini almyor, ayn zamanda tehlikeli
olaca dncesiyle eitim, sanat, teknoloji gibi kendini gelitirme aralarndan da toplumu mahrum
brakyor. Ksaca insanln tarihsel birikimini toplumun dnda tutuyor. Onun iin toplum yalnzca
ynetme nesnesinden ibaret bir srdr. Sekinler tarafndan ynetilen cahil ve byk bir sr...
Dier taraftan, Straussun syleminden kan zm, biimsel bakmdan demokratik olan bir
kontrol rejimidir. Yani, rejim biimsel bakmdan demokratik olacak, yurttalar demokratik bir
dzende yaadklarn dnecekler ve fakat iktidar sekinlerin, bilgili insanlarn (siyaset
felsefecileri, filozoflar) denetiminde olacak. Antika Grek uygarlndaki site (kent) devletlerindeki
gibi, kle emeinin salad bo zamana sahip olduu iin bilim, sanat, edebiyat, felsefe ve
politikayla ilgilenen kle sahibi zgr yurttalarn demokrasisine ok benzeyen bir rejim...
Strauss, Hobbesun yaklat ancak tamamlayamad dncelerini ilerleterek, insann en gl
tutkusu olan yaama igds ve lm korkusunun (zellikle bakalar tarafndan ldrlme
korkusunun) doal hukukun ve haklarn kaynan oluturduunu belirtiyor. Doal hak ve hukukun bir
insann, bir toplumun, bir ulusun, hatta btn canllarn kendi varlklarn koruma gds ve
arzusundan kaynaklandn ileri sryor. Bu arzu (kendini koruma igds) adaletin ve ahlakn da
temelini oluturur. Bylece Strauss kendi siyaset felsefesinin de en kritik boyutunu oluturan ve yeni
bir filozoflar ynetimi olarak deerlendirebileceimiz sekinler rejiminin felsefi gerekelerine
ulayor. Strauss bunu yle ifade ediyor:
Eer herkes doa gerei kendi varln koruma hakkna sahipse, bunun doal sonucu olarak,
herkes kendi varln korumak iin gerekli olan aralar kullanma hakkna da sahiptir. Bu noktadaysa
ortaya, bir insann kendi varln korumak iin hangi aralarn gerekli olduuna kimin hkmedecei
ya da hangi aralarn adil ve yerinde olaca sorular ortaya kmaktadr. Klasiklerin bu soruya
verebilecekleri yant, en iyi yargcn pratik bilgelik sahibi insan olduudur. Bu yant bizi tam
anlamyla en iyi siyasi rejimin bilge insanlarn mutlak ynetimi, gerek hayatta var olabilecek en iyi
ynetimin de soylu insanlar rejimi olduu sonucuna gtrr. (Leo Strauss, Doal Hak ve Tarih,
a.g.e. [iinde], s. 281)
Evet, bu kadar ak! Straussun son kertede ideal rejim iin insanla nerdii zm budur: Yeni
Platoncu ve z itibaryla faizan olan elitlerin ynetimi!
Sonu olarak Strauss, yeni gericiliin temellerini atan bir felsefeciydi. nsanl liberalizmin
kayna olarak grd Hobbesun, Lockeun; sosyalizmin kayna olarak grd Rousseau, Kant,
Hegel ve Marxn; faizmin kayna olarak grd Nietzsche ve Heideggerin ncesine aryordu.
Bunu yaparken, aslnda insanl Aydnlanma ncesine, ortaaa tamaya alyordu.
Bu anlamda Strauss post-modernistlerle derin bir fikir akrabal iindedir. Hatta, yukarda da
iaret ettiimiz gibi post-modernizmin habercisi ya da ncs olduunu saptamak yanl olmayacaktr.
nk, Straussun modernizmle yapt tartma, bilim ynteminin reddine dayanr. O, modernite
sonrasnn maddeci eilimlerinin yerine, teolojik dokuya sahip bir felsefe oluturmaya alr.
Strauss, insanln tarih iinde oluturduu btn ilerici birikimi toplumun hafzasndan silmek iin
urat. nk o, modern an yanl baladna inanyordu.
4. BLM
POST-MODERNZM VE YEN MUHAFAZAKRLIK

4.1- Yeni gericiliin sac ayaklar

Yeni muhafazakrlk, 1980 sonrasnda yeryznde ykc bir rzgr gibi esmeye balayan neo-
liberal politikalar ve post-modernizmi siyasal planda tamamlayan bir akm ve hareket oluyor. Kendi
tarihine ve geleneklerine ihanet ederek din dahil bir nceki an deerler dnyasyla uzlaan burjuva
snfnn felsefesi post-modernizm, yeni muhafazakrla kuramsal bir temel salyor. Dier taraftan
neo-liberallerin ekonomi politikalar ile yeni muhafazakrlarn her trden kamucu giriim ve
uygulamaya kar olan ekonomi anlaylar arasnda temelde bir fark bulunmuyor. Bylece post-
modernizm, yeni muhafazakrlk ve neo-liberalizm yeni gericiliin sac ayaklarn oluturuyor.
ktisadi planda ltraliberal bir tutum, siyasal ve felsefi planda ise radikal ve gerici bir modernite
ve Aydnlanma eletirisi... te bunlar aktel yeni muhafazakrln esasn oluturuyor. Bu anlamda
yeni muhafazakrln, gericilemi bir neo-liberalizm ve siyasal sonularna tanm bir post-
modernizm olduu sylenebilir.
nk yeni muhafazakrlk, tpk neo-liberalizm gibi retim ve emek alanlarn yok sayar. Sadece
piyasay kutsar ve ne karr. Neo-liberalizm ve yeni muhafazakrlk, ekonomik krizin piyasa
ilikilerinden deil, kamu ekonomisinden ve devlet mdahalelerinden kaynaklandn savunur.
Ekonomi-siyaset ilikisini koparr ve kendi yasalar bulunan piyasann mdahale edilemeyecek kadar
karmak olduu yolundaki bin yllk tezi ileri srer.
Son zmlemede post-modernizm, Straussu yeni muhafazakrlk gibi toplumu maddi
temellerinden bamsz ve her eyi kapsayan kltrel bir kategori olarak ele alr. Baka bir anlatmla
post-modernistler toplumu, ekonomik srelerden bamsz, gelenek ve yerel kltrlerin belirledii
tketim kalplar iinde deerlendirir. Kapitalizm yokmu gibi davranr.
Kapitalizme laykyla meydan okunamayacak bir ada yayorsak eer, bu durumda tm niyetlere
ve amalara ramen, kapitalizm de yoktur aslnda. Marksizme gelince; Lenin yalnzca bir sekinci
idi, teori ve politik rgtlenme ise erkeksi, (bir para dnsel atlmn yardmyla) tarihsel ilerleme
teoloji olup, maddi retime duyulacak herhangi bir ilgi ise ekonomizm batadr. (Terry Eagleton,
Postmodernizmin Yanlsamalar, ev. Mehmet Kk, Ayrnt Yaynlar, stanbul, 1999, s. 38.)
te byle, kapitalizme meydan okuyamyorsan onu yok say ve kurtul! nk sisteme kar mcadele
yoksa kavga da yok demektir, risk de... Entelektel olarak kendine eitli alanlar bul, rnein kltrel
ortamda devin, orada sanat tartmalar vb. yaparak oyalan ve rahatla!
Post-modernizm vatandalk ilkesini/kavramn da farkllklar bastrc ve standartlatrc, yani
oulculuu bastran olumsuz bir etken olarak grr. Onun yerine etnik, dinsel, blgesel farklardan
kaynaklanan kimlikleri ne karr. Toplumlar ve uluslar, kendilerini oluturan btn etnik, dinsel ve
kltrel unsurlarna doru ayrmaya zorlar. Bylece yurttalk hukukunun birletiricilii ve
eitleyicilii zlr, insanlar bir nceki an kimliklerine iade edilir.
Dolaysyla, kendi iinde srekli btnleen, ekonomik ve siyasal birlikler kuran Batnn
karsnda, srekli paralanarak ufalanan, gten den, kk ve kolayca kontrol edilebilecek
periferik bir dnya oluur.
Aydnlanma srecinde kapitalizmin etnik, dinsel, yerel kimlikleri vatandalk kavram iinde
aarak oluturduu karmak ve kapsayc evrensellik, post-modernizmin ve neo-liberalizmin
saldrlar altnda anr, toplumsal dayanma mekanizmalar yok edilir ve ekonomik kriz belirsizlii
artrrken, evrensel vatandalk kimlii zayflamaya, bireyler modernite ncesinde olduu gibi daha
bildik, daha dolaymsz, ama dierini dlayan, airet tarz yerel kimliklere snmaya balarlar.
(Ergin Yldzolu, Cumhuriyet gazetesi, 21 Ocak 2004)
Post-modernizm, Aydnlanma ve modernite geleneine kar karken, epistemolojik olarak akln
ve bilimin belirleyici konumunu da reddeder. Bylece dinsel dogmalar, teolojik literatr ve
geleneksel kltr, bilimle ayn dzeye ykseltilir. Leo Strauss da ayn eyi yapar.
Bu anlamda post-modernistler, bilimin doada ve toplumdaki yerini, geerliliini, geree
ulamadaki nceliini, bulgularnn gvenirliini ve ona tannan ayrcal sorgular. Bilimin
merkezine bilinemezcilii koyarak, onu bir tr geleneksel dil oyunu; bilimsel bilgiyi de bir sylem
tr sayarlar. (Jean-Franois Lyotard, Postmodern Durum, Ara Yaynlar, stanbul, 1994, s. 16)
Post-modernizm, Straussu yeni muhafazakrlar gibi modernitenin toplumsal ilerleme anlayn
ve tarihselcilii de reddeder. Serbest piyasa dzenini uygarln son aamas olarak kabul ettii iin,
kapitalizmi ama ynndeki her giriimi ve yaklam da totaliter projeler diye mahkm eder.
Tarihselciliin reddi, insanln bugn ile gemii ve gelecei arasndaki ilikiyi koparr. Bu anlay
tipik bir Straussu yaklamdr. Aslolan bugn ve imdi olandr. Bu durumda zaman ise imdinin
srekli tekerrrnden baka bir ey deildir.
Post-modern yaklamda tarih ok dk bir statye sahiptir. Post-modernistler gemii bilme ve
temsil etmeyle ilgili aratrmalara kukuyla bakarlar. pheciler tarihi dn ile yarn arasndaki ana
indirgerler; zaman homojen, evrimsel, amal ve dzenli bir ey deil, eitsiz, apraz, ok katmanl ve
hizas bozuk bir ey olur kar. Post-modern hiper-uzam yaratabilen ve yok edebilen bir eydir. ster
siyasi, ister ekonomik, ister kltrel, isterse toplumsal anlamda olsun, zaman ve corafya
kendilerinden beklendii gibi davranmay ve yan yana gelerek kesintisiz bir btn oluturmay
reddederler. (Pauline Marie Rosenau, Post-Modernizm ve Toplum Bilimleri, ev. Tuncay Birkan,
Bilim ve Sanat Yaynlar, 2. basm, Ankara, 2004, s. 44)
Post-modernistler sadece insanln gemii, bugn ve gelecei arasndaki ba koparmazlar;
tarihi, birbiriyle ilikisiz, neden-sonu ba olmayan, belli bir ak yn olmayan ve ileyi
yasalarndan yoksun, tesadflere bal ve rasgele oluan bir olaylar yn olarak ele alrlar.
En genel anlamda modernite, insann kendi kaderini ellerine almas ve kendi tarihini yapma
gcnn bilincine varmasdr. nsan aklnn zgrlemesi, doay ve tarihi kavramak iin bilimin esas
alnmasdr. Dolaysyla insanlk, modernitenin douuyla snf mcadelesinin de bilincine ular.
Bylece tarihin, toplumlarn, ekonominin, siyasetin yasalarn bulmaya; felsefe ve bilim kuramlarn
gelitirmeye ve btn bu temel alanlarda hem ileyiin hem de mcadelenin aralarn oluturmaya
balar.
nsanln bu hamlesi, kendi soyunun dnyann kaderini tayin etme iradesini gkyznden yeryzne
indirmesi demektir. Gelgelelim post-modernizm, tarihin, byk anlatlar dedii ideolojilerin, genel
kuramlarn, snf mcadelelerinin, kurucu ve kapsayc toplum modellerinin ve nihayet bilimin sonuna
gelindiini iddia eder. Btn bu kategorileri moderniteye ait olgular olarak grr. Ona gre, bir a
ve tarihsel evre olarak modernite kapanmtr. Bu yaklam hibir temel ve kanta dayanmayan, srf
post-modernistler byle syledii iin izleyicileri tarafndan doru kabul edilen, dar anlamda
ideolojik bir anlaytr. Srekli tekrarlanarak genel bir kabule dntrlmeye allr. Oysa
modernitenin krizi baka bir yerdedir. O kriz, Aydnlanmann yaratt ilerici birikime ihanet eden,
ykt an ideolojisine sarlan, gericileen, daha da nemlisi snfsal ayrcalklarn hukuken,
siyaseten ve ahlaken aklama yeteneini yitiren sermaye snfnn krizidir.
Post-modernlerin, modernliin sonu ve akln krizi olarak grdkleri ey, gerekte, artk
savunulacak yan olmayan bir evren kavraynn ve bir gelecek grnn taycs olan,
sanayilemecilik denen bu semeci ve ksmi aklclatrmann zerinde ykseldii ksmen dinsel,
akld ieriklerin krizidir. (Andr Gorz, ktisadi Akln Eletirisi, ev. Ik Ergden, Ayrnt
Yaynlar, stanbul, 1995, s. 14)
Dolaysyla kriz gerekte, moderniteyi btn mantksal sonularna tayamamaktan, insanln
byk aydnlanma hamlesini yarm brakmaktan kaynaklanr.
Post-modernizmin, Aydnlanma ve modernite eletirisi ise snrl ve soyut bir anlaytr. Toplumu
maddi temelleri olmayan kltrel bir kategori olarak grmenin kanlmaz sonucu olarak, modernizm
ile kapitalizm arasndaki ba koparr. Bylece post-modernizm, her trl kurtuluu ideolojiyi,
btnlkl ve kapsayc kuram, ilerlemeci tarihsel ve kurucu projeyi (rnein sosyalizmi) reddederek
insanl geleceksizletirir. nsan tarih yapan bir zne olmaktan karr, ufkunu karartr. Bu anlamda
post-modernizm, bilinemezciliin, belirsizliin ve eylemsizliin felsefesidir. Post-modernizm
zgrleen insan akln yeniden ve ironik ekilde zgrlk gerekelerle tutsak etme giriimidir.
(Post-modernizm) Akln saldrsn yumuatmak, dnyay yeniden bylemek, yaam
iirselletirmek, modernliin srgne gnderdii anlam, deer ve duyguya itibar iade etmek adna,
gndelik ve yerel olana abartl bir ilgi; dine ve gelenee geni bir hogr gsterilmesi (demektir).
(Kenan Kalyon, Modernliin tesi ve Postmodernizm, Emek Kitap Dizisi, say 1, Mays 1996)
Post-modernizm, esas olarak bir Marksizm eletirisidir. Ancak, bu eletiriyi genel olarak
modernite eletirisi iinde gizler. Sosyalizmi ve sosyalist kuram, tpk muhafazakrlk, liberalizm ve
faizm gibi modernizmin bir rn ve trevi olarak grr. Bylece Marksizmi modern aa (19 ve
20. yzyllara) hapsederek, ona 21. yzyl ve sonrasnn kaplarn kapatr. Ona gre Marksizm
modernitenin gelikin bir trevinden baka ey deildir. Bilimsel hibir temele sahip olmayan bu kaba
eitleme, 1990da sosyalist sistemin zlmesiyle birlikte modernizmin sonuna gelindii tezinin
balca dayanan oluturan bir yaklam haline gelir.

4.2- Post-modernizmin aydnlanma ve modernite eletirisi

Post-modernizm, kapsayc ideolojiler ve btnsel kuramlar ile totalitarizm ve diktatrlkler


arasnda dorudan ba kurar. Ona gre totalitarizm ve diktatrlkler bu byk anlatlarn rndr;
Marksizm ve sosyalizm ise bu byk anlatlar arasnda en gelikin ve sistematik olandr.
Bylece kapitalizmi yok sayan, modern an kapandn ileri sren, buna karlk burjuva
demokrasilerini insanln son siyasal tecrbesi olarak kabul eden post-modernizmin, asl derdinin
Marksizm ve sosyalizm olduu ortaya kar.
Oysa toplumsal eitsizlik, smr ve snf mcadeleleri devam ettii srece, post-modernist
iddialarn kantlanmas mmkn deildir. Bu nedenle post-modernizmin Aydnlanma ve modernite
eletirisi, tarihsel balamndan kopuk, maddi temellere dayanmayan, kltrel eksenli ve soyuttur.
Kapitalizmi amaya ynelik bir yol ve yntem nermez, sadece onu yok sayar. Dolaysyla, sanld
gibi modernite eletirisi tarihsel ve kategorik bakmdan, gnmz dnyasnda ilerici deil, gerici
bir karaktere sahiptir. Kapitalizm almadan modernizmi amak mmkn deildir.
Marksizm, hem modern an bir rn hem de modernitenin bir inkrdr. Aydnlanma
dncesinin, sanayi devriminin, bilimsel ve teknolojik atlmlarn, siyasal ve toplumsal devrimlerin
ilerici mirasna sahip kar, onlar ierir. te yandan, modernite ve kapitalizme kar tarihte grlen
en kkl, en ykc ve onu ama kapasitesine ve yeteneine sahip tek devrimci eletiriyi de Marksizm
yneltir.
Marx, tarihin ve toplumlarn, dolaysyla kapitalizmin geliim ve ileyi yasalarn bularak
moderniteyi amann da bilimsel kuramn oluturdu. Modern dnemden k yolunu gsterdi.
nsanln gerek tarihinin balayaca eii iaret etti.
Sosyalizm, gemii yok sayarak deil, insanln btn ilerici mirasn iererek kapitalizmi ve
moderniteyi aar. Bu znel bir tercih deil, toplumsal-tarihsel akn diyalektiidir. Bir ironi yapmak
gerekirse eer, tarihteki gerek anlamda ilk post-modernistlerin Marx ve Engels olduunu sylemek
mmkndr.
Post-modernizm, olgularn kkenini aratrmay, her trl sistematik dnceyi ve kapsaml
projeleri modernizmin yansmas diye damgalayp reddederek, var olan ama ansn kaybettii
gibi, onun gerisine de der. Bu anlamda post deil, predir (sonras deil ncesidir -y.n.). (...)
Var olan sisteme eletiriyle yola kan post-modernizmin, ok ksa bir zamanda sistemin kanatlar
altnda, sosyalist kuramla savar bir konuma dmesinin nedeni budur. Post-modernizm, 30 yl
iinde, sistemi eletiren ve amaya alan kesimleri fenersiz brakmann ideolojisine dnmtr.
(Ender Helvacolu, Bilim ve Gelecek dergisi, say 3, Mays 2004)
Post-modernizm ile yeni muhafazakrlk arasndaki ortaklk esas olarak onlarn Aydnlanma,
pozitivizm ve modernizm eletirilerine dayanr. ki akm da tarihin sonunu ilan eder ve dolaysyla
Bat uygarln/kapitalizmi insanln son siyasal ve toplumsal tecrbesi olarak grr. Leo
Straussuluk da, bilim kuramna yaklam, pozitivizme ynelttii eletirisi, Aydnlanma ve
modernizmin kazanmlarna kar ald reddiyeci tutumuyla post-modernizmden baka bir ey
deildir. Sadece, post-modernistlerin ounlukla Marksizm alanndan kmas ve zgrlk
sylemi, onlarn sol mahallenin ocuklar olduu gibi bir yanlsamaya yol amtr. Aslnda Neo-
Con liderlerin nemli blmnn soldan geldii anmsanrsa, bu yanyla da pek farklarnn olduu
sylenemez.
Post-modernizme alan aan ey, kresel gericileme dalgasyla tarihindeki btn ilerici ve
devrimci miras reddeden burjuvazi karsnda, insanln ilerici birikimini (dolaysyla Aydnlanma
ve modernizmin mirasn da) savunma grevinin bir zorunluluk olarak Marksistlere dmesidir. Bir
snf olarak burjuvazinin kendi devrimine ve geleneklerine ihanet ederek gericilemesi nedeniyle
ortaya kan bu kanlmaz sorumluluk, sosyalistlerin tutucu gibi gsterilme sahtekrl iin bir
gereke haline de getirildi.
Oysa Marksistlerin modernite ve kapitalizm eletirisi tarihsel olarak ilerici, kategorik bakmdan da
devrimcidir. Yeni muhafazakr, neo-liberal ve post-modernistlerin modernite eletirileri ise tarihsel
bakmdan gerici, kategorik olarak ise kardevrimcidir. Bu, ideolojik hile yaplarak zerinden
atlanamayacak kadar esasl ve niteliksel bir farktr.
Ancak, sosyalist sistemin zlmesiyle dnyada yaanan byk geriye savrulmann yaratt tarihsel
kriz, Marksistlerin Aydnlanma ve modernite eletirisini geri ekmelerine yol am, bu durum yeni
bir radikal ve sahici eletirinin gelitirilmesini de geciktirmitir. Bu erteleme post-modernistlere
verilen ve onlarn hovardaca harcadklar en byk kredi olmutur.

4.3- Straussun penceresinden Amerikaya bakmak

Strauss felsefesinin bugn yeniden tartlr hale gelmesini salayan ey, sadece felsefesinin nitelii
deildir. Zaten onun felsefesi Kuds-Atina-Washington hatt zerinden din-felsefe bileimini yeniden
kurmaya alan, insan doasnn kklerini teolojide arayan eklektik bir metin olarak
deerlendirilebilir. Straussun felsefesini nemli klan, taraftarlarnn okluu da deildir. Zaten,
Straussun felsefesi bir avam felsefesi deildir, elitler iin hazrlanmtr.
Peki, Straussun felsefesini nemli klan ey nedir? Bu sorunun en ksa yant Strauss felsefesinin
gerici zne bugnn sermaye dnyasnda duyulan ihtiya diye verilebilir. Straussun felsefesinin
nemi, kapitalizmin 20. yzyl banda terk etmek eiliminde olduu ve fakat Sovyetler Birliinin
tarih sahnesine k nedeniyle mr uzayan Aydnlanma ve modern toplum kurumlarnn zlmeye
balad bir dnemde gndeme gelmesidir.
rnein Strauss, yukarda da yer yer iaret edildii gibi, Amerikan dzenini ve rejimi, gelitirdii
siyaset felsefesi bakmndan hem en meru hem de en iyi rejim olarak deerlendiriyordu.
Klasik siyaset felsefesi, en iyi rejim ile meru rejimler arasnda bir ayrm olduunu kabul
etmektedir. Dolaysyla klasik siyaset felsefesine gre, geni bir meru rejimler yelpazesi
bulunmaktadr. Yani belli koullarda hangi rejimlerin meru olduu o koullara gre deiir. Buna
karlk, doal kamu hukuku okulu, gerekletirilmesi her koulda mmkn olan iyi sosyal dzenin
aray iindedir. Dolaysyla bu okul koullara bal olmakszn, her hal ve artta kendisini doru ve
meru olarak kabul ettirecek bir dzeni betimlemeye almaktadr. (Leo Strauss, Doal Hak ve
Tarih, a.g.e. [iinde], s. 285)
te Straussa gre, doal kamu hukuku gereince yaplacak bir deerlendirmede hem meru
hem de btn kusurlarna karn en iyi olan ynetim, Amerika Birleik Devletleri rejimidir.
Straussun grleri bilimde, sanatta, kltrde, hukuk ve devlet ilkelerinde yeni bir ortaa
temasnn egemen hale getirilmeye alld dnemde, yeniden tedavle girdi. Yeni gericilik,
ABDde Straussa sarld. nk Straussun felsefesi ve bu felsefeye yaslanan Neo-Con akm,
ABDnin gncel emperyal ihtiyalarna denk dyordu.
Straussun felsefesi, belki de unutulup gidecekken, tarih bu felsefeye hi beklemedii bir anda var
olma ans tand. Souk sava dneminde ABDde rgtlenen, daha ok Yahudi ve ou Sovyet
kart sol akmlara mensup eski solculardan oluan Straussular, Sovyetler Birliinin ykl
sonrasnda yeni koullara fikri olarak en hazrlkl gruptu.
Bu nedenle Neo-Con hareketin ABD ynetimleri zerindeki etkisini ve gcn sadece muhafazakr
(Cumhuriyeti) bakanlarla snrlamak yanl olacaktr. Suriyeye gerici ve emperyalist bir askeri
mdahalenin hazrland gnlerde (Austos-Eyll 2013) ABDnin Barack Obama liderliindeki
Demokrat Parti ynetiminin, yeni muhafazakr tezlerin etkisinde hi kalmad sylenebilir mi?
Elbette hayr!
Straussun felsefesindeki mutlak iyi dzen kavram ve bu iyi dzenin kendisini hem ieride hem
de darda etkin ekilde savunmas fikri, bugn Amerikan elitinin temel tezidir. Yugoslavyann
paralanmas, Irak ve Afganistan igalleri ile Suriye kuatmas bu grlerin politik pratie
aktarlmasndan baka bir ey deildir. Bushun kulland er ekseni, hal seferi, ilahi ulus
gibi kavramlar ile Obamann ska gndeme getirdii ve ideal dzeni ifade eden Amerikann
znde bulunan zgrlk gr, Straussu bilenlere hi de yabanc deildir. rnein, George W.
Bush, Haziran 2002de West Pointte yapt bir konumada; Amerika, pazarla tabi olmayan ve
gerekleri tm insanlkla rten tartlmaz ahlaki ykmllklerin ynlendirdii ilahi bir ulustur
diyordu. (Akt. Ahmet nsel, Amerikada Yeni Muhafazakrlk, Birikim dergisi, Mays 2003)
Obama da, Suriyeye ilikin yapt deerlendirmelerde ABDnin temsil ettii yksek zgrlk
ilkesinden sz eder ve lkesinin uluslararas sorumluluklarna vurgu yaparken, gerekte George W.
Bush ile ayn ahlaki ykmllklere iaret ediyordu.
ABDnin iktisadi ilikilerinden siyasal tutumuna dek yansyan tek yanllk siyasetinin kaynan da
Strauss, Wohlstetter ve Kristol gibi Neo-Con teorisyenlerin gelitirdii grlerden ald aktr.
nk o grlere gre, ABD var olanlar arasnda mmkn olan en iyi rejime sahiptir. Hal byle
olunca, ABD bir tr sekin lke haline geliyor. Dolaysyla Birlemi Milletlere muhalefet,
Uluslararas Ceza Mahkemesinin yarglama yetkisine ABD askerlerinin dahil edilmemesi, Kyoto
Protokolnden ekilme, Dnya Ticaret rgtnn kurallarn aarak konulan elik kotas gibi tek
yanl uygulamalar da Washingtonun doal hakk oluyor.
Dier taraftan bu gelime, ABDnin gemite Sovyetler Birliine kar kurulan uluslararas
kapitalist koalisyona artk gerek duymadn da gsteriyor. Baka bir adan baklnca, dier
kapitalist lkeleri de hegemonya altna alacak bir siyaset izliyor. Durum byle olunca, sistemin i
elikileri ne kyor. Bu nedenle ABDnin, nceden harekete geme ve nleyici vuru
doktrinleri, mttefiklerine sormadan tek yanl olarak ald kararlar oluyor.
Birleik Devletler uzun zamandr, ulusal gvenlii hedef alan bir tehdide karlk vermeyle ilikili
olarak nceden tepki gsterme yanls. Tehdit bydke hareketsiz kalma riski de byyor ve
dmann saldr yeri ve zaman zerinde pheler olsa da, gvenliimizi salamak iin koruyucu
nlemler almak daha da nem kazanyor. Birleik Devletler, bu tarz saldrlarn gereklemesini
engellemek ya da ngrmek iin, gerektii halde nceden harekete geme olasln sakl tutar.
(Amerika Birleik Devletleri Ulusal Gvenlik Stratejisi, ABD Bakanl, Beyaz Saray, Washington,
Eyll 2002)
Sonu olarak, tek yanll esas alan, tehlike grd zaman ki bunu da kendisi takdir edecektir
kantlama ihtiyac bile duymadan nceden saldrma (nleyici ilk vuru) hakk olduunu savunan bir
devlet var ortada. Grdmz kadaryla Obamann bu devlete temelden bir itiraz bulunmuyor.
Straussun tarif ettii gsz demokrasinin yerinde, bugn ABDde kendini toplumun iine doru
kurmu, politik tutum olarak son derece kat bir dzen var. Edward Said, bir anlamda Doudan
bakarak ancak ieriden yapt bir Amerika analizinde yeni muhafazakrlar yetkin bir ekilde
eletiriyor. Said unlar yazyor:
Bugnn imparatorluu, neredeyse keie bir fedakrlk ve iyi niyetli bir masumiyet iinde
olduu iddiasn, hayret verici bir doruculukla ileri sryor. Bu tehlikeli yanlsamann, daha da
tehlikeli etkisi, eskinin solcu ya da liberal aydnlar zerinde kendisini gsteriyor. Amerikann lke
dndaki savalarna tarihsel olarak muhalefet etmi aydnlardan menkul yeni bir tabur, bugn artk,
ateli vatanseverlik nutuklarndan sinsi bir ktclle kadar eitli yntemleri kullanan (ve adeta
yalnz aziz figrn anmsatan) erdemli imparatorluun davasn gtmeye hazr. (...)
Ne var ki liberal ahinlerin grmezden geldii ey, Hristiyan sa ve onun bugn Amerikadaki
yaygn su gtrmez etkinliidir. Bu zihniyetin tad zellikler, byk oranda Eski Ahit
kaynaklarndan tryor ve yakn mttefiki srail ile byk benzerlikler gsteriyor. (Edward Said,
Amerikaya Bakmak ve Grmek, Le Monde Diplomatique: Trkiye, 15 Mart 2003)
Saidin de syledii gibi, Vietnam Savana kar eylem yapan liberal aydnlarn bir blm bugn
byk lde ABD saldrganlnn arkasna dizilmi yeni muhafazakrlar olarak karmzda kyor.
ABDnin hegemonya siyaseti iin siyasal projeler reten ve arkasnda gerici bir felsefi ynak
bulunan yeni muhafazakrlar uzunca sredir ideolojik inisiyatifi ellerinde tutuyor.
rnein yeni muhafazakrlarn, ABD iktidarlarna srekli olarak telkin ettikleri, srail her koulda
desteklenmelidir diye zetlenebilecek politika artk devlete egemen durumda.. Bu tutumda, yeni
muhafazakrlarn bir yanyla Yahudi sermayesine dayanmalar, nemlice bir kesiminin Yahudi
kkenli olmas gibi nedenler etkili diye dnlebilir. Ancak, bu ilikide asl belirleyici etken,
Strauss felsefesinin kendisidir. nk, bu felsefenin dokusunda, bugn yeni muhafazakrlarn ihtiya
duyduu ey, Yahudi mistisizmi ile Hristiyan teolojisinin bilekesi bulunuyor. Edward Said,
Amerikan muhafazakrl ve yeni muhafazakrlnn ideolojik ve sosyal ve temeline k tutacak bu
konuda unlar sylyordu:
Amerika dnyann alenen en dinsel lkesidir. Tanrya ynelik referanslar, bozuk paralardan
binalara kadar ulusal hayata ortak deyimler minvalinde nfuz eder. Tanrya ok kr, Tanrnn
lkesi, Tanr Amerikay korusun ve bu byle gider. George Bushun iktidar, 60-70 milyon
kktenci Hristiyan zerinde ykseliyor. Onlar, ayn Bush gibi, say grdklerine ve Tanrnn
lkesinde Tanr adna almak iin bulunduklarna inanyorlar. (...)
Bildiim hibir lkede, dalgalanan bir bayran bu kadar merkezi bir ikonografik rol olduuna
tank olmadm. Onu her yerde grebilirsiniz, taksilerde, erkeklerin ceket yakalarnda, evlerin
cephelerinde, pencerelerinde ve damlarnda. (...) Vatanseverlik hl en bata gelen Amerikan
erdemidir. ABDnin sadece ieride deil, btn dnyada en doruyu yaptna ve en doru tarafta
olduuna dair adeta dinsel bir ballk sz konusudur. (Edward Said, ayn gazete eki)
stelik btn bunlar ABDde alma saatlerinin artt, cretlerin azald, die dokunur salk ve
eitim hizmetinin yaplamad bir ortamda yaanyor. Sanki ABDde bir Strauss antiyesi kurulmu
ve bu antiyede modern an getirdii kurumlar yklyor. stelik bu antimodernist tutum iktidarlar
st hegemonik bir siyaset haline gelmi durumda. Daha da tesi, Straussun da ngrd ekliyle
kurulu bir rejim olarak ortaya kyor. Bu rejim gerici ve baskc. Baskcl, fiziksel iddet
uygulamaktan ok, ideolojik iddetin byklnden, kuatclndan ve yaratt tahribattan
kaynaklanyor.
Elbette, ABDnin i ve d politikasna bugn yn veren sadece Neo-Conlar ya da onlarn fikirleri
deildir. Ancak, her dncenin bir toplumsal atmann rn olduu ve her toplumsal mcadelenin
de maddi bir zeminde yaam bulduu anmsanrsa, Straussun iaret ettii rejim ile ABDyi yneten
snflarn bugnk politik ihtiyalarnn akt sylenebilir. Yeni muhafazakrlarn ykselii bu
ihtiyacn sonucudur.

4.4- Brzezinskinin itiraz!

ABDnin 1990-2020 periyodunda izledii ve halen devam eden i ve d politikann, esas


itibariyle bu lkedeki btn iktidar odaklarnn ortaklat bir perspektife sahip olduu grlyor.
Yeni muhafazakrlara muhalefet eden evrelerin, gerek Ortadounun gerekse Avrasyann enerji
havzalarnn denetlenmesine ve kresel hegemonya projesine temelde bir itirazlar bulunmuyor.
rnein Amerikan stratejistlerinin yaayan babas Brzezinski, Bush ynetiminin Byk Ortadou
Projesiyle (BOP) ilgili hatal iler yaptn belirterek, En iyi fikirler bile beceriksiz
uygulayclarn kurban olabilir diyordu. Brzezinski, unlar sylyordu:
Daha balangta, demokrasi giriimi bakan tarafndan burnu byk bir biimde sunuldu. Bush bu
konudaki aklamasn, Irak Savann destekiliini yapan ve Arap dnyasnn gzndeki imaj hi
de iyi olmayan Washington merkezli bir dnce kuruluunda, Amerikan Giriim Enstitsnde yapt.
(Zbigniew Brzezinski, The New York Times, 8 Mart 2004)
Bu kndan daha nce NPQ dergisinin editr Nathan Gardelsin sorularn yantlayan
Brzezinski, Esnek Batnn Surlar balyla yaymlanan syleisinde; Silahlanan airetlerin post-
modern siyasal uyan karsnda, Batnn bireysel zgrlk ya da dnyevi otorite ile ruhani
otoritenin ayrlmas gibi evrensel deerlerinin ne kadar kalc olabileceine ilikin soruya ise yant
vermekte zorlanyordu. Buna karlk paradoksal olarak, tipik bir postmodern yaklamla liberalizmin
sonunun da Marksizm gibi olabileceini, nk, her iki akmn da bir nceki dneme (modernizme) ait
olduunu ve onunla snrlandn sylyordu.
Beni en ok kayglandran, siyasal uyan iinde olan ve imdi de rnein daha militan bir
slamiyete ynelen insanlarn isteklerine tatmin edici bir cevap vermeyiimiz deil. Beni en ok
kayglandran, kendi kendimizi kltrel adan kertme durumumuzun, Amerikay sadece dnyann
siyasal lideri olmaktan uzaklatrmas da deil, sonunda bakalarna rnek bir model olmaktan da
uzaklatrmasdr. (Z. Brzezinski, Esnek Batnn Surlar, ev. Belks Dibudak, Yzyln Sonu
[iinde], editr Nathan Gardels, Bankas Kltr Yaynlar, stanbul, 1999, s. 65)
Grld gibi Brzezinskinin dile getirdii kayg, yeni muhafazakr siyasetlere esastan bir eletiri
olmaktan ok, zerinde mutabakat halinde bulunduklar toplumsal model ve siyasal projelerin
geleceine ilikin baz ekincelerden oluuyor.
5. BLM
TRKYEDE MUHAFAZAKRLIK VE YEN
MUHAFAZAKRLIK

5.1- Gecikmi modernleme modelleri

Avrupa dndaki muhafazakrlk, modernleme srelerine ve Batclk akmlarna bir tepki olarak
dodu. Karakteristik denilebilecek en nemli fark buydu. Yerel ve geleneksel olann, Batnn
kltrel, siyasal ve ekonomik kuatcl, zcl ve istilasna kar tutucu bir savunma
refleksiydi. Ancak bu tepki, Cemil Meriin, Yobazlk arkn Garpa kar nefsi mdafaasdr diye
ifade ettii trden, son zmlemede gerici bir tepki olmakla birlikte znde hakl savunma
tutumu da deildi. nk, geleneksel olan koruma tavr, ou kez kalknmac ve gelimeci bir
anlayla birlikte ilerledi. Batnn bilim ve tekniini almak, ama geleneksel kltr ve deerleri
korumak eklinde zetlenebilecek bu dn ve davran, Avrupa d Dou muhafazakrlnn
merkezinde duran anlay oldu. Gelenei ve z yaatma tavr, modernist ve deiimci
programlarla i ie geti. Oysa Bat kltr denilen olgu iin (modernlemenin) esasyd; sorun
folklor, edebiyat, yerel kltr, gelenek grenek deildi. Taassup bunun grlmesini nledi.
Bat d dnyadaki modernleme hareketlerinin ou tarihsel olarak gecikmiti. Bu nedenle,
gelimi ve tayc burjuva snflarndan yoksun olan sz konusu lkelerde, Batllama diye
kodlanan modernleme ve aydnlanma hareketlerine nclk eden g, genellikle asker ve sivil
brokrasi oldu. Bu nc kadro ve/veya toplumsal kesim, daha yolun banda gelenekle, eski toplumsal
dzenin snf ve kurumlaryla uzlamak zorunda kald. Dolaysyla, genel olarak nc Dnya
modernlemesi balangcndan itibaren muhafazakr bir renk tad. Bunlar, deyim uygunsa,
muhafazakr modernleme hareketleriydi.
Trk modernlemesinin de balangta kanlmaz olarak muhafazakr duyarllk ve reflekslerle i
ie gelitiini sylemek mmkn. zellikle, 19. yzyl balarnda Osmanl mparatorluunda
yukardan aaya doru gelitirilen Tanzimat (dzenleme/dzeltme) program ve belli bir aydn,
brokrat, kentli tccar (arlkl olarak aznlklar) kesiminin desteine sahip olan Islahatlk,
muhafazakr karakterli modernleme hareketleridir. Bu tedrici (evrimci) yenileme hareketlerine
kar ortaya kan siyasal ve kltrel tepki slamclk kanalna akt. Dolaysyla Islahatla kar,
gelenee ve kutsala yaslanarak Batllamann zd snflarn desteini alan bu tepki hareketleri,
z itibariyle gerici bir karaktere sahipti. slamclk daha sonra, geliecek modern Trk
muhafazakrlnn ikincil de olsa bileenlerinden birini oluturacakt.
Dinin muhafazakr dnteki yeri tipik ve kritiktir: muhafazakrlk, vazgeilmez hazinesi olan
dini modern bir mdahaleye tbi tutar, onu dnyevi saiklerle yeniden yorumlar, yeniden
biimlendirmek ister. Dini, belki kendisi uruna olmaktan ziyade, toplumun istikrar ve otorite
asndan vazgeilmez sayar. (Tanl Bora, Trk Sann Hali, Birikim Yaynlar, 2. bask,
stanbul, 1999, s. 58)
Bir yandan Batnn ar basksnn, dier yandan da paradoksal olarak Batnn saldrs karsnda
imparatorluu yaatmak ihtiyacnn rn olan Tanzimat ve Islahatlk, bizatihi bu ikili karakteri
nedeniyle muhafazakr bir modernleme hareketiydi. ve d dinamiklerin rtt ve birbirini
glendirip harekete geirdii bu evrede; nefsi mdafaa duygusu kltrel ve siyasal planda
muhafazakrl beslerken, yenileme ihtiyac ise eitimde, askerlikte ve teknolojide modernlemenin
yolunu ayordu. Ancak, Batnn teknii alnarak yolu alan modernleme, aydnlanmann da
ncllerini yaratacakt.
Tanzimat dneminden sonra ana izgileriyle grdmz peykilik (baml olmak -y.n.) modeli,
Batcln tersinelikleri, zamansz ve karlkszlklar hzlanmaya balar. Tanzimatn btn ekonomik
kalknma teebbsleri, bugn de gdlmekte olan liberal siyaset yzenden iflas eder. Bir sr devlet
yatrm teebbsleri yzst, seril sefil terk edilir, Bunlarn getirdii yoksullamalar ok gemeden
Tanzimat modeli Batcla yol aar ve Batya kar yeni bir tepki yaratr. Bu tepkinin kuvveti ile
Abdlhamit devri gelir. (Niyazi Berkes, Batcllk Ulusuluk ve Toplumsal Devrimler-1,
Cumhuriyet Yaynlar, stanbul, 1997, s. 25)
te Niyazi Berkesin szn ettii bu tepki, aslnda Osmanl mparatorluunda daha temkinli bir
modernleme srecini de beraberinde getirecekti. Tanzimat Batclna tepki olarak iktidara yerleen
Padiah Abdlhamit, kurduu okullar, kurumlar ve ordunun dzenlenmesi gibi etkinliklerle istemeden
de olsa Osmanl modernlemesinde nemli bir rol oynayacakt.

5.2- Merutiyeti muhafazakrlk;bir modernleme denemesi

Trk modernlemesinin ncs Jntrkler ve efsane rgtleri ttihat ve Terakki Frkasnn reform
politikalar, bal bana ayn ve ok nemli bir inceleme konusudur. Burada kitabn eksenine sadk
kalarak birka nemli vuru yapmakla yetineceiz. Osmanl mparatorluunda Jntrklerin
devrimci atlmn Hristiyan teba ve kentli Trkler/Mslmanlar desteklerken, bu akm ve eyleme
kar iddetli bir slamc direni de vard.
Ancak bu reform politikalarna kar ortaya kan tepki hareketlerini sadece ve dar anlamda
slamclk oluturmuyordu. Muhafazakr olmaktan ok, gerici/dinci nitelie sahip 31 Mart Vakas
(ayaklanmas) dnda tutulursa eer, bu tepki hareketlerinin ounlukla muhafazakr karakterde
olduklar sylenebilirdi.
Bu hareketlerinin, bir eilim olarak erken muhafazakrlk diye deerlendirilmesi de mmkndr.
Hrriyet ve tilaf Frkas, n muhafazakr oluumlar arasnda rgtl ilk hareket olmasnn yannda,
Cumhuriyet dnemine ulaan etkileri bakmndan da en nemlisiydi.
Dier taraftan, Jntrkler ve onun rgtl ifadesi olan ttihat ve Terakki Frkasnn kendi
hakkndaki bilinci ilericilik, aydnlanma, modernizm ve devrimcilik olmakla birlikte ki bu bilin
yanl deildir programlarna ve eylemlerinin nesnel sonularna bakldnda, Hrriyet ve
tilaflara gre modern muhafazakrla daha yakn bir hareket olarak da deerlendirilebilirdi.
Meruti monariyle sonulanan 1908 Devrimine bu adan bakldnda (programatik planda)
temkinli ve tedrici bir modernlemeden yana olduu grlecektir. Ancak bu programatik zellik,
ttihatlarn devrimci bir hareket olduu gereini deitirmiyor. Bu deerlendirme daha ok
bugnden gemie baklarak yaplan bir tespitten ibarettir.
Bu akmlarn kuramsal yaplarnn temelinde medeniyet-hars (uygarlk-kltr) ayrm bulunur. Bu
ayrm, aslnda klasik muhafazakrln da tipik tanmlarndan biridir. Bat d muhafazakrlk da
modernlemenin merebe uygun teorisinden baka bir ey deildir. Tanzimat dnemi aydnlarnn
ortaya att ve Ziya Gkalp tarafndan gelitirilen bu ayrm, medeniyeti modernleme, hars (kltr)
ise bize ait olan, din dahil btn geleneksel deerlerin toplam olarak gryor.
Bu teorik kurguya gre medeniyet esas olarak Batya ait bir eydir. Modernleme ise daha ok
Batnn teknolojisi ve bilimidir. Buna gre teknoloji alnacak, yerel ve geleneksel olan, yani din ve
kltr korunacaktr. Bylece, ortaya kacak sentezle Batnn yakalanabilecei, hatta Hak dininin
gcyle geilebilecei dnlmektedir. Oysa, ortaya kan anlay bir sentez oluturmaktan ok uzak
ve eklektiktir. Bu anlayn gdledii giriimler baarszlkla sonulanm ve tarih nnde btnyle
yenilgiye uramtr.
Ancak bu teorik kurgu, Tanzimat sonras Trk modernlemesi iinde gnmze kadar ulaan en
nemli muhafazakr damardr. Milliyetilikle i ie gelimi ve laiklikten ok, dinde reform iin
almtr. 1908 Devriminden sonra yaymlanan milliyeti izgideki Trk Yurdu dergisinde
yrtlen slam ve slamclk tartmas bu bakmdan ilgin bir rnektir. Eletiriler zerine yine ayn
ekip slamda reform yapmak amacyla 1914te nl slam Mecmuasn karmaya balar.
nk, Trklk akmlarnn da ncllerinden Trk Yurdu dergisi, milliyeti olduu gibi
muhafazakrdr da... Oysa bu eklektik yap ulus kurucu devrimci milliyetiliin en byk amaz ve
onu yenilgiye gtren yandr. Bilindii gibi milliyeti muhafazakrlk, ancak 1950 sonrasnda Trk
san niteleyen en yaygn sfat olacakt. Dorusu da buydu.

5.3- Cumhuriyeti muhafazakrlk

Trk devrimi ve Kemalist aydnlanma hareketi ise, gecikmi ve 20. yzyla zg koullarla
snrlanm da olsa, tarihsel olarak ilerici ve burjuva anlamda devrimci bir modernleme program
ve eylemidir. Btn zaaflarna karn Trk devriminin belirleyici boyutu budur. Jntrk hareketi ve
ttihat Terakki geleneinin hem bir devam hem de onun bir eletirisi olan Cumhuriyet Devrimi ve
Kemalizm, medeniyet-hars ayrmn ortadan kaldrm ve grece btnlkl saylabilecek bir program
ve ideolojik-siyasal hat kurmutur. Bu programn temelini ise laiklik, aklclk, bilim ve pozitivizm
oluturur. Kalknmac ve ulusalcdr. Tedrici deiimden (reformlardan) deil, devrimci bir
dnmden yanadr.
Dolaysyla btn bu zellikleri Kemalizmi muhafazakr-lktan ayryor. Bu nedenle, ne
srld gibi Kemalizm, muhafazakr bir modernleme hareketi deildir. Bu nitelemedeki
modernleme vurgusu da durumu kurtarmaya yetmiyor. Yukarda da belirtildii gibi bu tanmlama
daha ok 1950 sonrasndaki Demokrat Parti (DP) iktidar iin uygun dyor.
Kemalizm, btn sorunlarna ve eyleminin snrlarna karn aydnlanmac bir eksene sahiptir. Eski
topluma ait btn egemenlik aygtlarn ve geleneksel kurumlar ykmay hedeflemitir. Gcnn
yettii lde bunu yapm, yetmedii yerde ise uzlamtr. Dolaysyla, ilerici ilk atlmn ardndan
bu dalgann geriye ekilmesiyle birlikte siyasal bakmdan tutuculamas da gecikmemitir. Ancak bu
durum, gecikmi btn burjuva devrimlerinin kaderidir.
Bu nedenle, Trkiyede modern anlamda muhafazakrlk daha Kurtulu Savann iinde ortaya
km ve Cumhuriyet sonrasnda gelimitir. Dolaysyla Trk muhafazakrl da aydnlanma ve
modernlemeye kar bir tepki hareketidir. Batdaki rnekleri gibi, devrim annn tepki ideolojisidir.
Birinci Byk Millet Meclisinde Kemalistlere kar oluturulan kinci Grup ile saltanatn ve
hilafetin kaldrlmasndan sonra kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Frkas, modern anlamda bu
topraklarda gelien ilk muhafazakr hareketlerdir. nk her iki oluum da, zamannda Kemalistlerce
tasfiye edilmelerine karn btnyle modernleme kart deildir. Onlar devrime deil, Kurtulu
Savana katldlar. Geleneksel kurumlar koruyacak tedrici (evrimci) bir deiimden yana oldular.
Ziya Gkalp medeniyet-hars ayrmna balln ve inancn srdren Trk muhafazakrl, bu
ikilemin toplumsal atmaya yol amadan modernlemeye imkn saladn dnyor. Dolaysyla
Cumhuriyet sonras muhafazakrlk, gelenei ve kutsal kalknmac bir paradigma iinde kavryor.
Baka bir anlatmla ilerici deil ama gelimecidir.
Trk muhafazakrlnn ikinci evresini ok partili dzene gei ve Demokrat Partinin (DP)
kuruluu ve iktidar oluturur. nk, 1925te karlan Takriri Skn Kanunuyla 1950ye kadar
irtica (dinci gericilik) gibi onunla uzlama iindeki muhafazakrlk da yasakldr. Sz konusu dnem
boyunca bu eilim, kendisini Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) iinde ifade edebilmitir.
Dolaysyla, Cumhuriyet Trkiyesinde gerek anlamda DPyle siyasal yaantmza giren
muhafazakrlk, belli krlmalara urayarak Adalet Partisi (AP), Anavatan Partisi (ANAP) ve son
olarak da Adalet ve Kalknma Partisi (AKP) izgisini izleyerek gnmze ulat. AKPnin kendisini
tanmlarken DPyi referans olarak almas, bu balang noktasnn tespiti bakmndan nemli
saylmaldr. Ancak AKP sac bir muhafazakr parti deil, muhafazakrlar da ieren siyasal dinci
bir parti olarak deerlendirilmelidir.
14 mays 1950 seimi, yalnz DP iin deil, laiklik ve devrimcilik prensiplerinden honut olmayan
kiiler ve evreler iin yeni bir devrin balangc saylmtr. 1908 merutiyetinde halkn Kanuni
Esasiden bekledii mucize gibi, muhafazakr evreler 1950 seimini slamn bir zaferi olarak
karlamlardr. (Tark Zafer Tunaya, slamclk Cereyan-III, Cumhuriyet Yaynlar, stanbul,
1998, s. 47)
DP iktidarnn, millete mal olan devrimler ve olmayan devrimler ayrm, politik ve toplumsal
bakmdan tipik bir muhafazakr tavrdr. Bylece deiimin denetlenmesi ve gelenein ierildii
evrimci (tedrici) bir modernleme program ortaya konulmu oluyordu. Artk, tek ve btnsel bir
devrim yok, paral ve bazlar millete mal olmam devrimler vard. Arapa ezana dn, ky
enstitleri ile halkevlerinin kapatlmas ve imam-hatip okullarnn yaygnlatrlmas bu dneme denk
gelir. Dier taraftan bu dnem, kentleme, sanayileme ve Batllama bakmndan da nemli
admlarn atld yllardr.
Muhafazakrlk, Batda olduu gibi bu topraklarda da din-devlet ve devlet-toplum ilikisini, bir
anlamda geleneksel ahlakla belirlemenin ideolojisi olarak da ortaya kt. Hamdullah Suphi
Tanrver, smayl Hakk Baltacolu, Remzi Ouz Ark ve Peyami Safa gibi isimler cumhuriyeti ve
milliyeti muhafazakrln en nemli dnce adamlar arasnda saylabilir. Din ve milli kimlii ayn
btnn paralar olarak gren Yahya Kemali ve Anadolucu milliyetilik akmnn nclerinden
Nurettin Topuyu da bu isimler arasnda deerlendirebiliriz.
Bu kiilerin arasndaki en ilgin figr, kukusuz, edebiyattan gelen Peyami Safadr. O nedenle,
Peyami Safann bu konu hakkndaki grlerine yakndan bakmakta yarar var. Safa, 1961de
Dnen Adam dergisindeki bir yazsnda gericilik ile muhafazakrln farkn yle koyuyor:
Mrteci, muhafazakrlarn soysuzlam tipidir. Gemii gelecee balayan kpry gemek
istemez; ona arkasn dner ve zamann tek buudu iinde taklp kalr. (...) Cemiyetin son tekml
evresini ondan bir evvelkine irca etmek isteyenler mrtecidirler. Byle bir niyeti olmayp da mevcudu
muhafaza etmek isteyenler mrteci deil, muhafazakrdrlar. (Peyami Safa, Dnen Adam dergisi.
Akt. S. Seyfi n, Trk Politik Kltr, Alfa Yaynlar, stanbul, 2000, s. 311)
Fark gerekten de doru ekilde ortaya konuyor. Safa bylece kendi anlaylar ile dinci gericilik
arasna bir izgi ekmeye alyor. Gemii gelecee balayan kprye kar olmadklarn, sadece
bu kprnn yklmasna itiraz ettiklerini belirtiyor. Duraanl savunan muhafazakrlk ile dinamik
ve gelimeye ak muhafazakrlk arasna bir mesafe koymaya da alan Safaya gre, hakiki
muhafazakrlk ile inklaplk arasnda bir atma yoktur. Safa, Hakiki muhafazakrlar inklap
dman olmad gibi, hakiki inklap da tarih ve gelenek dman deildir diyor. Peyami Safa
yle yazyor:
Sahici modern zaman iinde de yaamasn bilendir. Modernlii, bugne mnhasr olmad
iin devamldr. Gemii, bugn ve yarn ayn liyakatle temsil eder. Modern olduu kadar
muhafazakr ve muhafazakr olduu kadar da inklapdr. (Peyami Safa, Din, nklap ve rtica,
tken Yaynlar, stanbul, 1990, s. 119)
Grld gibi Peyami Safann szleri, muhafazakrln evrensel ve kendi iinde tutarl
denebilecek bir tanmn ortaya koyuyor. Bu yanyla Safa ve Cumhuriyetin ilk kuak
muhafazakrlarna, deiime ve modernlemeye kapal olmayan zellikleriyle Trk merkez sann
teorik temellerini atan kiiler gzyle baklabilir.
nk, klasik gerici ve slamc akmlardan farkl olarak muhafazakrlk, Batda olduu gibi
Trkiyede de snfsal bakmndan burjuva karakterli bir akm olmutur. Dier taraftan, hem slam ve
slamclk hem de milli kimlik ve milliyetilik her zaman Trk muhafazakrlnn iki nemli
kayna ve bileeni oldu.
Ne var ki, Batllama adna yaplanlarn toplumu yozlatrd iddias da yine ayn evrenin tezleri
arasndadr. Ancak, bu trden iddialarna karn, muhafazakr sa iktidarlar bir dnem Batllama
ynnde ok nemli admlar atmaktan da kanmadlar. zetle belirtmek gerekirse, kltrel bakmdan
Batclk karsnda direnen muhafazakrlar, ayn zamanda iktidar pratikleriyle Bat yanls oldular.
rnein, DP dneminde Trkiye, bata NATO olmak zere btn Batl kurululara ye oldu.
Aslnda CHPnin mirasn daha da ileriye tayan DP, btn geriye ekici ve kardevrimci
zelliklerine karn Batllamann toplumsallamasn ve Batyla kurumsal ilikileri gelitirdi. Batl
yaam tarz yaygnlat. Ancak, DP iktidar, 2000ler Trkiyesinde siyasal slamc AKP ktidarna
giden yolu at. Cumhuriyete tarihsel anlamn kazandran ve rejimin zerinde ykseldii ilkelerde ilk
byk krlmay yaratt. Kk siyasal hesaplarla lkedeki gericilii kkrtan kardevrimci bir
partiydi.
Adalet Partisi (AP) dneminde ark usul liberalizm ile devletiliin dengelendii kapitalist
model daha da gelitirildi. zal dneminde liberal ekonomi politikalar uygulamaya konularak
Trkiye kresellemenin etkilerine ak hale getirildi.

5.4- Yeni muhafazakr AKP ve muhafazakr demokrasi

Muhafazakr demokrasi, ii doldurulmasa da bir kavram olarak 3 Kasm 2002 seimlerinden bu


yana tartlan bir konu. Bu kavram esas olarak, Babakan Recep Tayyip Erdoann siyasi
badanman Dr. Yaln Akdoana hazrlatlan, mer elik ve Taha Akyol gibi isimlerin de katk
salad Muhafazakr Demokrasi isimli kitapla gndeme geldi.
Babakan Erdoann da nsz yazd bu kitabn yaymlanma amacn, AKPyi bir izgi olarak
Milli Gr geleneinden ideolojik ve siyasal bakmdan ayrmak diye zetleyebiliriz. Dolaysyla,
AKPnin bu kitapla kendisine teorik bir temel ve ideolojik bir arka plan hazrlamak gibi iddial bir
aba iine girdii sylenebilir. nk AKP, sadece bu kitab yaymlamakla kalmad ve 2003 sonunda
stanbulda dzenledii Uluslararas Muhafazakrlk ve Demokrasi Sempozyumuyla Batl baz
sac akademisyenlerin de katksn alarak bu yndeki almalarn srdrd.
Biz de bu almada, Amerikan yeni muhafazakrl ile AKP izgisi arasndaki ilikiyi incelerken,
genel ifadelerin yer ald parti programndan ok, teorik planda dikkat eken tek metin olmas
nedeniyle bu kitab esas alacaz.
Ad geen kitapla kendisini muhafazakr demokrat bir parti olarak deerlendiren AKP, bu
kavramsallatrmay teorik ve tarihsel bir temele oturtmaya alyor. Gelgelelim, tarihsel referanslar
ve aktel balantlaryla birlikte ele alndnda, AKPnin geleneksel muhafazakrlktan nemli
farkllklar tad da ortaya kyor. Duyulan bu sknt nedeniyle olsa gerek, AKP liderlii sadece
muhafazakr deil, ayn zamanda demokrat bir hareket ve parti olduklarn zellikle vurgulama
ihtiyac duyuyor. Bu yanyla, salt geleneksel slamc izgiden deil, ayn zamanda milliyeti
muhafazakr sylemden de kendilerini ayrmaya alyorlar. Muhafazakrlk kavramyla partinin din
ve gelenekle olan ba ifade edilirken, demokratlk nitelemesiyle de dierleriyle olan fark ve aktel
ynelimler ortaya konulmaya allyor. Tayyip Erdoan imzasyla Muhafazakr Demokrasi kitabna
yazlan nszde bu durum yle ifade ediliyor:
Adalet ve Kalknma Partisi kendi dnce geleneimizden hareketle, yerli ve kkl deerler
sistemimizi, evrensel standarttaki muhafazakr siyaset izgisiyle yeniden retmek amacndadr.
Muhafazakr demokrat izginin muhafazakrln genlerine ve tarihi kodlarna uygun ekilde, ama
siyaset yaptmz corafyann toplumsal ve kltrel geleneklerine yaslanarak ortaya konmas, Trk
siyasetine yeni bir soluk getirecektir. (Dr. Yaln Akdoan, Muhafazakr Demokrasi, Ak Parti
Yaynlar, Ankara, 2003, s. 6)
Batdan farkl olarak Trkiyede souk sava dneminin, 28 ubat 1997de bitirildii sylenebilir.
Bu tarih ayn zamanda, sola ve komnizme kar mcadelede, sistem tarafndan slama biilen roln
de sonu demekti. slamc harekette doan ama boluu ve yaanan ayrma nedeniyle, bu hareketin
lmls ve radikaliyle kendisini yeniden tanmlamas kanlmazd. Bu bakmdan, AKP Genel
Bakan Erdoann, sonradan unutsa da yi ki 28 ubat yaamz ve iyi ki Fazilet Partisinden
ayrldk demesi nemlidir. Balangtaki mulak politikalar ve kendilerini tanmlamakta ektikleri
zorluklar, AKP liderliindeki yeni kimlik araynn davurumundan baka bir ey deildi.
Dr. Yaln Akdoan, muhafazakr demokrat izginin dnya zerinde gzlemlenen muhafazakr
ideolojiyle rten parametrelerini on madde halinde zetledii kitabn ilk blmnde unlar
belirtiyor:
Muhafazakrlk, devrimci dnme kar evrimci veya tedrici deiimi savunan ve geleneksel
toplumsal kurumlarn tahrip edilmesinin yanllna vurgu yapan bir anlaytr. Ak Partiye gre de
toplumsal dnm, her trl deiimin temelini oluturur. Deiimden maksat tedrici bir srecin
gereklemesi ve doal geliimin salanabilmesidir. (...) Bu adan muhafazakrln geleneksel
yapy totaliter devrimci mdahalelere kar koruyan ve tarihi kazanmlar gelecee yanstmaya
alan potansiyeli nemlidir. Tedrici bir sre eklinde gereklemeyen deiimlerin kalcl da
sz konusu olmamaktadr. Muhafazakrlk deiime ynelik olarak bir ihtiyatllk sahibidir. (...) Ak
Partinin yeni muhafazakrl toplumsal dinamiklere dayanan deiim ve dnmn lokomotifi
olacaktr. (Yaln Akdoan, a.g.e., 2003, s. 9)
Badanman Akdoann (kendisi 2011 seimlerinde milletvekili de oldu) yukardaki alntda
AKPyi yeni muhafazakr parti diye tanmlamas dikkat ekiyor. Akdoann geleneksel kurumlar
korumak, devrimci deiime kar kmak ve tedrici (evrimci) bir dnmden yana olmak eklinde
yapt siyasal izgi tanm klasik muhafazakrln evrensel anlayyla rtyor.
Ancak bu siyasal izgi tanm daha ok AKPnin kurulu yllarna ve iktidardaki ilk dnemine denk
geliyor. nk AKP, daha sonraki yllarda, zellikle 2007den itibaren ideolojik ve siyasal bakmdan
hzla siyasal dincilie savrulan bir parti ve iktidar haline geliyor.
Muhafazakr demokratlk, gerek sz konusu kitap gerekse AKP szcleri tarafndan, din-siyaset
ilikisinin yeniden tanmlanmas zemininde ele alnyor. Din-siyaset ilikisi, din merkezli temel hak
ve zgrlklerin korunmas balamnda deerlendiriliyor. Dini ifade ve rgtlenme zgrlnn
savunulmas siyasal ncelikler arasnda yer alyor. Bu anlay, esas olarak aydnlanma ve
modernitenin kazanmlarna, insan aklnn zgrlemesi ve bilimin yol gstericiliine kar olmak
gibi, esasa ilikin konularda geleneksel muhafazakr tavrn tarihsel ve kategorik olarak daha gerici
temellerde yeniden retilmesinden baka bir anlama gelmiyor.
nk, AKPnin demokrasi ve hukuk devleti anlay, eri hkmlerin ar bast; oulculuu
cemaatler, tarikatlar ve dier inan gruplarnn hukukuna ve bir aradalna indirgeyen parlamenter bir
rejimden baka bir ey deil. Yaln Akdoan, dini canlanma ve bu canlanmay iererek merulatran
bir demokratikleme srecinin, 20. yzyln son yllarnda balayan ve 21. yzyln bana yaylan
en nemli gelime olarak gryor.
Brzezinskiye gre 21. yzyl manevi ve dini deerlerin hkim olaca bir yzyl olacaktr.
Huntingtona gre de modern insan ok ak bir ekilde dine ynelmekte; hayatn amacn, varolu
gayesini yeniden sorgulayarak dine adeta snmaktadr. Bu yzden dini duygunun doasn anlamak ve
ona sayg duymak gerekir. Trkiyenin toplumsal ve kltrel yapsnda demokrasinin ne derece
gerekletirilebilecei, ideal anlamda bir demokratik yap iin artlarn yeterli olup olmad nemli
bir konudur. Ancak tartmal olan dier bir konu Trkiye toplumunun dini deerleri ile demokrasi
arasndaki ilikidir. (Yaln Akdoan, a.g.e., s. 99)
Buradan AKPnin laiklik anlayna geliyoruz. Dini/slami eksenli bir laiklik modelidir bu.
Dolaysyla AKP, laiklii yeniden tanmlamay en nemli i edinmi durumda. Nitekim 2012den beri
hazrlklarn yrtt yeni anayasa almalarnda da en nemli sorunu devletin nitelii ve laiklik
tartmalar oluturuyor. Dolaysyla Muhafazakr Demokrasi kitabnda da, birbiriyle elitiine
baklmakszn ok sayda laiklik tanm yaplyor. Bu tanmlarnn tmnn din odakl olmas dikkat
ekiyor.
Laiklii, esas olarak devletin tm dinler ve dnceler karsnda ntr kalmasn ve eit mesafede
durmasn salayan, inan farkllklarnn veya farkl mezhep ve anlaylarn atmaya dnmeden
toplumsal bar iinde yaatlabilmesi iin taknlan kurumsal bir tutum diye bilimsel ve tarihsel
adan yanl tanmlayan AKP teorisyeni Akdoan, unlar sylyor:
Yurttalarn kendi dinsel inanlar dorultusunda yaamalar laiklie aykr deildir; tersine
laikliin bir gereidir. nk laiklik, yurttalarn farkl yaam tarzlar karsnda devletin
tarafszln ifade eden bir anlayn addr. Dahas ve en nemlisi, laiklik, inan ve din zgrlnn
garantisidir. Din ile laiklik ilikisini bir kartlk ilikisi biiminde sunmak, Trkiyede zararl bir
gerilime yol aar. Laiklii, yurttalarn yaam tarzlarna mdahale eden bir taraf ideolojisi olarak
alglamak, her eyden nce laiklii amacndan saptrmak demektir. Laiklik bir taraf ideolojisi
deildir. (Yaln Akdoan, a.g.e., s. 97)
Grld gibi Akdoan (ve AKP) laiklii, akln zgrlemesi, yaratclnn nn almas ve
tanrsal egemenlik iradesinin gkyznden indirilerek halka verilmesi ekseninde deil, soruna
tamamen tersinden yaklaarak dinin zgrlemesi ve alt kimliklere dnn merulatrlmas
temelinde ele alyor.
Bu anlamda, ABDnin Byk Ortadouyu dzenlemek ve Washingtonun kresel egemenlii iin
dnyann kalbi olan bu blgeden yerel rza retmek amacyla gelitirdii lml slam projesi ile
AKPnin laiklik yorumu byk lde rtyor. te bu zemin, bizim muhafazakr demokratlar ile
Amerikan yeni muhafazakrlnn (Neo-Conservative) buluma dzlemidir. rnein, muhafazakr
demokrasi kavram ile yeni muhafazakrl bir ve ayn anlamda kullanan Akdoan, toplumu bir arada
tutan temelin rasyonel (aklc, bilimsel) aklamasna da itiraz ediyor.
Batl muhafazakr yaklam, toplumun kkenini rasyonel bir kurgunun rn olarak aklayan
szleme kuramlarna da scak bakmaz. Burada belirleyici olan, muhafazakrlarn duyarl olduklar
deer ve kurumlarn, bu kuramlar tarafndan reddedilmesi deil, toplumsal olann szlemelerde
ifadesini bulan soyut kuramlarn nesnesi haline getirilmesidir. Oysa, herhangi bir szleme varsa, bu
szleme ve onun sonucu olan toplum, yaayanlar arasnda bir ortaklk deil; yaayanlar, lm
olanlar ve doacak olanlar arasndaki bir ortaklk olarak tanmlanabilir. Yeni muhafazakrlk toplum
ve birey arasndaki klasik gerginlik anlayn terk etmektedir. (Yaln Akdoan, a.g.e., s. 49)
Akdoan kitabnda, yeni muhafazakrlk ile post-modernizm arasnda saptadmz ortakla da
iaret ediyor. Bu ortaklk aydnlanma ve modernizm eletirisi ile zgr akla ynelik hal ve hilalci
bir saldrdr. Ancak bu, dini muhafazakrlktan farkl olarak Aydnlanmann topyekun reddine dayal
bir eletiri deildir. Daha ok, Nietzschenin ahlaki ve siyasi deerler iin temel oluturma abas
srasnda, akln snrlarna iaret eden anlayn devralan bir yaklamdr. Bu yaklama gre, dinin
yerine bilimi ve eletirel akl koyma abas akln tiranlna yol amtr. Bu eletiri sayesinde
bilimsel akl ile din ve dier teolojik grler eitlenir.
Edmund Husserl ve Martin Heidegger, bilimin, akln ve teknolojinin snrlarna ulatn ilan
etmiler, Thomas Kuhn ve Paul Feyerabend, bilimin deerlerden arnm bir bilgi tr olmadn,
rasyonel bir yapsnn bulunmadn ve birok baka bilgi trnden birisi olduunu aklamlardr.
Onlarn ardndan gelen Richard Rorty, Jean-Franois Lyotard ve Michel Foucault gibi postmodernist
dnrler de modernlerin akl etik, siyaset ve felsefe iin bir temel olarak kullanmalarn eletirerek
modernizmin kendisini merulatrmak iin bavurduu neredeyse tm deerlerin, bu arada
aydnlanm akln da geerliliini sorgulamlardr. (Yaln Akdoan, a.g.e., s. 60-61)
Yukardaki alntda da grld gibi, Akdoann post-modern aydnlanma eletirisini paylamas
kadar nemli olan bir baka olgu daha vardr: Thomas Kuhn ve Paul Feyerabendi referans
gstererek, bilimin deerlerden arnm bir bilgi tr olmad yolundaki yaklam pozitif bir
deerlendirme olarak almas (olumlamas), Leo Straussun, bilimsel bilgiye ynelttii eletiri ile
rtmektedir.
AKP yneticileri, bireysel referanslarnn slam olduunu, ancak siyasi referanslarnn demokrasi
olduunu vurguluyorlar. Dini, Kemalist gelenek gibi mabetlere ve vicdanlara hapsetmeyi deil,
gya siyasal alandan ekerek bireysel ve toplumsal alanda yeniden kurmay hedefliyorlar. Bu anlaya
gre din, siyasal bir olgu deil, toplumsal bir olgudur. Oysa AKP, dinin siyasallamasnn rgtsel
ifadesinden baka bir ey deildir.
Eski muhafazakrlk hiyerariyi, aristokrasiyi, toplumsalln ya da devletin birey karsndaki
nceliini ve kutsal olann ar nemini temsil ediyordu. Yeni muhafazakrlk ise demokrasiye ve
serbest piyasa ekonomisine doru kayarken, bireysel zgrlkleri tanyan bir toplumsallk
gelitirmitir. Yeni muhafazakrlk felsefi olmaktan ok sosyolojiktir. En nemli temsilcileri
ngilterede deil, Almanya ve Amerika Birleik Devletlerindedir. Eski ve yeni muhafazakr ayrm
birok lkede kendisini gstermi; muhafazakrln liberalizmle alanmas farkl toplumlarda yeni
muhafazakrlk trleri dourmutur. (Yaln Akdoan, a.g.e., s. 22-23)
Yaln Akdoann yeni muhafazakrlk tanm, AKP ile Neo-Con hareket arasndaki fikir
akrabaln ok net ekilde ortaya koyuyor. Bu yanyla yeni muhafazakrlk, dini ne karan ve
toplumsal yaamda dini esas alan yaklamyla siyasal bakmdan klasik muhafazakrlktan daha gerici
bir karaktere sahiptir. Bu durum ABD iin de byledir Trkiye iin de...
Amerikan yeni muhafazakrlarn model alan Akdoana gre din toplumu ynetmeye yetmez.
nk, ekonomik bir program ve ngrs yoktur. Dolaysyla Mslman toplumlar liberal ekonomi
esaslarna gre de ynetilebilir. Bylece, muhafazakr demokrat AKP, yamac, piyasac,
zelletirmeci ve halk dman neo-liberalizmin kapsndan ieri girmi olur. Bu kap, Amerikan
Neo-Con hareketin getii kapyla byk lde ayndr.
Piyasalarn ileyiini engellediine inanlan her trl devlet mdahalesine, refah devletinin
yaplarna amansz bir sava aan, geliri tevikler ve vergi oranlar araclyla yukarya doru
yeniden datarak ekonomik bymenin nn aacana inanlan yeni muhafazakrlk, etkisini,
1980li yllar boyunca srdrd. Refah mutabakatn bozan ve dneme damgasn vuran muhafazakr
partilerin, doksanl yllarda iktidar daha soldaki partilere terk etmeleriyle muhafazakrln ykselii
arasnda bir elikinin aslnda yaanmad; ngilterede Tony Blairin, ABDde ise Bill Clintonun
sol adna kazandklar seim zaferlerinin, sol kadrolarla gelen muhafazakr politikalarn iktidar
olduu belirtilmitir. (Yaln Akdoan, a.g.e., s. 19)
Bu tespit byk lde dorudur. Yaln Akdoan, Muhafazakr Demokrasi kitabnda dnyadaki
muhafazakrlk trlerini incelerken, AKPyi aka Amerikan yeni muhafazakrlnn yanna ve
klasik Avrupa muhafazakrlnn da hayli uzana koyuyor. Sz konusu almada Akdoann, Neo-
Conlarn kurucu babalarndan Irving Kristol referans almas da ayrca dikkat ekiyor. Tayyip
Erdoann nszn yazd kitapta Akdoan, yeni muhafazakrlk ile neo-liberalizm arasndaki
ilikiye zel bir vurgu yapyor. Metnin genel ak ve ruhu itibariyle AKP bu balama yerletiriliyor.
Amerikan (muhafazakrlk) gelenei liberaldir, bunun sonucu olarak muhafazakr adn alan bu
gelenee sadk kiiler, gerekte liberal kiilerdir. Burke ve Maistrein yaptklar gibi, modern
toplumun kurucu ilkelerini reddetmek yle dursun, Amerikan muhafazakrlar anayasal demokrasiye
ve piyasa ekonomisine ballklarn ifade ederler. M. Irving Kristole gre Amerikan
muhafazakrl, muhafazakr liberalizmdir. Kristol modernliin ilkelerine boyun eer, fakat bunlarn
insann ahlaki hayatna ve yetkinliine zararl ve baya yanlarna kar duyarldr. (Yaln Akdoan
a.g.e., s. 23)
Muhafazakr ve dinci dnceye gre, insan doas itibariyle gerek bedensel gerekse zihinsel ve
duygusal anlamda kusurlu bir varlktr. nsan zihni, iinde bulunduu dnyay, zellikle de onun
beeri ynn hakkyla kavramaktan cizdir. Beeri bilgiye laboratuvar ortamnda ulalamaz. Bu
anlay, klasik muhafazakrlardan yeni muhafazakrlara kadar uzanan bir felsefi alann ortak
eksenini oluturur. Amerikan yeni muhafazakrlnn babas Leo Strauss, bu anlay kuramnn
temeline oturtur.
Bu izgiye gre, toplumu ynetme elit tabakann grevidir. Siyaseti ancak iyi yetimi bu elit grup
yapmaldr. Sradan insanlar bu iin, yani siyasetin iine sokmann bir anlam yoktur, zarar verir ve
ileri zorlatrrlar. Tarihsel referans Platona kadar uzanan bu yaklam tipik bir Leo
Straussuluktur.
Dr. Akdoan, muhafazakrln siyaset tarzn anlatrken, insan aklnn snrllna srekli vurgu
yapyor. Kitap boyunca devrim ve devrimcilerle polemik yaplmaya allmas zellikle dikkat
ekiyor. Akdoan unlar sylyor:
Muhafazakrln siyasal alanda snrll savunmas onun insan anlayyla ilgilidir.
Muhafazakrlk, dnsel zeminde insan ve arasal hale getirilerek tek veri olarak kabul edilen insan
akln snrl grmektedir. Mutlaklatrlm bir akln retecei siyasal tasarmlarn mutlak gibi
grnmesinin siyasal alanda skntya sebep olabilecei yaklam, snrllk dncesine g
vermitir.
Siyasal teorinin, gereklii btnyle kavrayabileceinden kuku duymann ve siyasal eylemin
snrlarna ilikin bu ekincelerin temelinde, yaamn karmaklnn ve toplumun eitliliinin,
rasyonel bir tasarm zorlatrmas yatmaktadr. Siyasal eylemin amalanmam olumsuz sonular
olabilir. Nitekim devrimciler, yol atklar sonular batan grmemiler, teoriye uydurmak iin
otoriter rejimler kurmulardr. (Yaln Akdoan, a.g.e., s. 28)
Ancak, elikilerle dolu kitabnda, bir yandan AKPnin snrl siyasetten yana olduu
belirtilirken dier yandan da toplum mhendisliine kar olduu vurgulanyor. Oysa, toplum
mhendislii ksaca siyasetin tanm, yani kendisidir. rnein AKP bir parti programna sahipse ve
bu programda ekonomik, siyasal ve toplumsal alanlarda neler yapmay amaladn yazmsa bunun
ad toplum mhendisliinden baka bir ey deildir. Toplumun gereksinmelerinin ve gelecek
beklentilerinin siyaset mekanizmas tarafndan planlanmas ve yerine getirilmesidir. Buna kar olmak
gerekte siyasete kar olmaktr.
Yukarda da iaret edildii gibi AKPnin muhafazakr demokrasi kavramyla ifade ettii
ideolojik-politik izgisi, Avrupal muhafazakr demokrat partilerden ok, ABDdeki yeni
muhafazakr hareketle paralellik tamaktadr. Bu deerlendirmeyi biraz daha derinletirirsek unlar
syleyebiliriz: AKP izgisi, arlk merkezini Neo-Con anlayn oluturduu, Ortadou Snni slam
dincilii, Avrupa klasik muhafazakrl ve Amerikan yeni muhafazakrlnn eklektik bir ifadesidir.

5.5- Graham Fullerin kehaneti

Adalet ve Kalknma Partisi, Washington tarafndan gelitirilen ve merkezinde lml slam


siyasetinin bulunduu Byk Ortadou Projesinin (BOP) stratejik bir rndr. Tasarlanm,
planlanm ve snrlar izilmi bir projedir. Dounun kalbine sokulmu bir Truva Atdr. AKP,
Amerika Birleik Devletlerini yneten yeni muhafazakrlarn gelitirdii imparatorluk siyasetinin
slam dnyasndaki tayc aralarndan biridir.
Durum o kadar aktr ki, daha AKP kurulmadan Amerikal strateji uzmanlarnn ve siyaset
kurucularnn yazdklar, insana, bu kadar da olmaz dedirtecek trdendir. stelik, AKP de bunu
saklamamakta, kabul etmekte, dahas sz konusu durumdan saknmasz bir frsatlkla yararlanmaya
almaktadr.
slami ynelimli taral orta snflara ve Anadolu sermayesinin iktidardan ve servetten daha ok
pay isteme, kendi yaam tarzn btn lkeye dayatma eilimini temsil eden AKP, i ve d
dinamiklerin uygun olduu konjonktrde Trkiyede dk younluklu bir slamizasyonu
gerekletirebileceini dnyordu. Daha fazlasn yapt.
Esas olarak ABDye ve bir lde de ABye yaslanarak lkede iktidar alann geniletme stratejisi
izleyen AKP, bu yolla hem kendi tabannn beklentilerini karlama olanan elde ettiini sanyor hem
de stanbul/Marmara burjuvazisi ile uzlaarak yeni bir iktidar bileimi oluturmay hedefliyordu.
Byle bir iktidar bileimi olumad, zorunlu ya da zoraki bir uzlama gerekleti. Kapitalizmin zel
mlkiyet, piyasa ekonomisi ve kr yasas gibi temel zellikleri ve ileyi yasalarna itiraz etmek bir
yana, bunlar kararllkla savunan AKPnin Batc byk sermaye evreleriyle uzlamamas iin arada
byk bir engel yoktu.
AKP Trkiyeyi kat bir eriat lkesi haline getiremeyeceini de gryordu. Byle bir amacn, ok
iddetli bir toplumsal ve siyasal atma yaanmadan gereklemeyeceini anlyordu. AKP,
geleneksel slami hareketlerden de bu nedenle ayryordu.
Ancak bu atma, cumhuriyet mitingleriyle zirveye ulaan cumhuriyeti toplumsal tepki nedeniyle
AKPnin kar hamlesi zerine 2007-2008de gerekleti. AKP, hazrlad Ergenekon tertibiyle
hkmetin gc ile adliye ve polis rgt iindeki zel (illegal) yaplanmas araclyla saldrya
geti. Cumhuriyeti ve toplumsal muhalefetin odaklarn datmaya, simgelerini etkisizletirmeye
yneldi. Cumhuriyetin tasfiyesine kar direnecek kurumlar, aydnlar, gazetecileri, politikaclar,
akademisyenleri, askerleri, brokratlar, sivil toplum rgtlerini ve halk nderlerini tasfiye etmeye
balad. Bu tertibe kar kan sosyalist evreleri ezmeye alt. Ergenekon ve bal dier soruturma
ve davalarn anlam buydu.
AKPnin Washingtonda tasarlanm ve Ankarada yrrle konulmu politik bir proje olduunu
Amerikan istihbaratnn nde gelen Ortadou, Trkiye ve slam uzmanlarndan Graham Fuller ak
ekilde ifade ediyor. Fullerin 1990l yllarn bandan beri lml slam projesi zerinde alt
bilinir. Fuller, Ortadoudaki anti-Amerikan radikal slamc akmlar nleme ve geriletmenin yolunun
laik sistemleri desteklemekten gemediini belirtiyor. Aksine radikal slamc partileri dntrerek
onlar kresel kapitalist sisteme entegre edecek ieriden bir mdahale yaklamnn daha doru
olaca tezini savunuyor.
Fuller ve BOPu hazrlayn yeni muhafazakr strateji yapclarna gre, Batllarn Douda laiklik
konusundaki srarnn hibir anlam yok. stelik, Mslmanlarn gnlk yaamlarnda dini nasl
yorumlayp uyguladklar da ABDnin stratejik karlarn hi ilgilendirmiyor. nemli olan ey, bu
lkelerin ya da rgtlerin Amerikann karlaryla uyum iinde olmasdr. Fullere gre, Fransz
ekoln izleyen laik Trkiye artk iyi bir rnek deildir. nk, slam dnyasndan, onlar
etkilemeyecek lde uzaklamtr. Trkiyeyi yeniden slam dnyasna yaklatrmak gereklidir.
Amerikal strateji uzmanlarndan Dinesh DSouza daha 1995te, Biz slam kktenciliini
dntrmeli, onlar liberalletirmeliyiz derken, Fuller ise 2000 ylnda Trkiye hakknda yapt
artc yorumda aynen u satrlar yazyor:
Trkiye, yakn bir gelecekte iki partili bir temsil sistemine gebe... Kkleri gemie dayanan
ekonomik kriz, iktidardaki koalisyon (Blent Ecevit liderliindeki 57. hkmetten sz ediyor)
partilerinde byk deprem yaratacak. Fazilet Partisinden kopan bir grup lml slamc, geni tabanl
bir siyasi oluuma gidecek. Baz etkin siyasetiler, partilerinden istifa ederek bu yeni oluuma
katlacak. Yeni oluum kar topu gibi byyp geliecek. Trkiyede yakn gelecekte lml slamclar
iktidara gelecek. Ilml slamclarn yannda slami sylemlere ters dmeyen lml sol bir parti de
Meclise sokulacak. (Akt. Prof. Dr. mit zda, Yenia gazetesi, 29 Nisan 2004)
Yukardaki satrlar bir analiz olmann tesinde, adeta kehanet alanna giriyor. nk, ngr
yzde yz gerekleiyor. Belli ki Fuller, tasarlanm, artlar oluturulmu ve bir ihtiyat pay
brakmaya bile gerek duyulmayan kesinlikteki bilgilerden hareket ediyor.
Ancak, bu giriim, sistemin kurucu kurumlaryla bir atma yaanmadan baarya ulaamazd.
Trkiye eliti arasnda bir yn ve program farkll yaanyordu. Bu farkllk sadece, sistemin kurucu
kurumlar ile egemen blokun dier kesimleri arasnda da ortaya km deildi. Sermaye snfnn
btn kesimlerini iine alan ve derinleme eilimi gsteren, esasa ilikin bir blnme sz konusuydu.
Bu durumda, Anadolu aydnlanmasnn ve modernleme hamlesinin kazanmlarn korumak isteyen
gler ile mevcut dzeni slami temellerde yeniden retmek ve/veya kurmak ynnde ilerleyen
kesimler arasnda iddetli bir atma kanlmazd. yle de oldu.
ktidar gcn Batdan alan AKP, ABD ve ABye yaslanarak inisiyatifi ele geirdi.
Trkiyede Birinci Cumhuriyet byk lde tasfiye edildi. Ardndan geni Ortadouda
Trkiyeyi izleyen btn birinci cumhuriyetler de ykld. Trkiye dk younluklu bir
slamizasyon operasyonuyla byk lde dntrld. Bu dinci dntrme operasyonu Gezi Park
direniine kadar, sinsice ve fakat sistematik olarak devam etti. Arap-slam dnyasnda ise Msrda
aznlk oylaryla iktidar gasp eden, buna karlk topluma zorla slamc bir rejimi dayatan Mslman
Kardelerin temsilcisi Muhammed Mursi iktidar halkn ikinci Tahrir Meydan ayaklanmasyla
devrilene kadar srd.

5.6- Trkiyede yeni muhafazakrlar

Yeni muhafazakrlarn Trkiye serveni de aa yukar ABDde yaananlara benziyor. Baz eski
solcular, kurucu olmasalar da, tpk ABDde olduu gibi yeni rejimin en nemli teorisyenleri,
stratejistleri ve kamuoyu yapclar haline geldi. Bunlar, kendilerine verdikleri isimde olduu gibi ne
liberal demokrat ne de sol liberal konumundalar. Her iki kavram da daha ok onlarn eski
pozisyonlarna iaret ediyor.
Bu evre, Trkiyedeki yeni muhafazakr hareketin soldan gelen kesimini oluturuyor. Ancak,
dikkatli bakldnda bu kiilerin nemli blmnn, kendilerinin hl u ya da bu ekilde solcu
olduklarna dair bir izlenim brakmaya alt da gzleniyor. nk, entelektel itibarlarnn
zedelenecei endiesiyle muhafazakr ya da sac diye anlmaktan utanyorlar. Eski solcu
olmann hl ok ie yaradn da biliyorlar.
Bu kiiler; herhangi bir sac, dinci ve milliyeti kkene sahip yazardan, gazeteci ya da
akademisyenden daha etkili oluyor. nk onlar, birok konuda daha bilgili, entelektel ortamda
kendilerine yer aan ve analitik dnme yeteneine/yntemine sahip olduklar gibi, nceki rejimlerin
saldrlarna uradklar iin de daha inandrc ve prestij sahibi kiiler. Ortalama laik ve
aydnlanmac evreler nezdinde de grece daha gven verici oluyor ve yattrc bir rol oynuyorlar.
Kukusuz Trkiyede slamc kkenli yeni muhafazakrlarn pilot kabinini, bazlar bakanlk da
yapan Yaln Akdoan, Ahmet Davutolu, mer elik, mer Diner, Hseyin elik ve Nabi Avc
gibi isimlerin de aralarnda olduu AKPli kadrolar oluturuyor. Bu ekip Tayyip Erdoan, Abdullah
Gl, Blent Arn gibi liderlere bal alyor.
Ancak bu kadronun yeni muhafazakrl, hem siyasal hem de ideolojik bakmdan daha ok siyasal
slamc bir yorum ve karaktere sahip. Bu zellikleri kklerinden geliyor. Bu nedenle, zellikle AKP
lider kadrosunun yeni muhafazakrln, slamc yeni muhafazakrlk ya da dinci yeni
muhafazakrlk diye tanmlamak ok daha doru olacaktr. AKP yneticilerinin oluturduu kadro, bu
yanyla Amerikan yeni muhafazakrlnn Evangelist (Hristiyan kktenci) kanadna benzemektedir.
Sol kkenli yerli yeni muhafazakrlardan ki kendilerini daha ok liberal demokrat olarak
tanmlyorlar akla ilk gelen isimleri yle sralayabiliriz: Cengiz andar, Halil Berktay, Hasan
Cemal, Ali Bayramolu, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Krat Bumin, Serdar Turgut, Orhan Mirolu,
Beril Dedeolu, Hilmi Yavuz, Nilfer Gle, erif Mardin, Zafer skl, Levent Kker, ahin Alpay,
Etyen Mahupyan, Ergun Babahan, Ergun zbudun, Alper Grm, Yasemin ongar, Erturul Gnay,
Eser Karaka, Reha amurolu...
Bu isimlere, merkez ve radikal sa ile slamc kkenden gelen Taha Akyol, Fehmi Koru, Mmtazer
Trkne, Nazl Ilcak, Ali Bula, Beir Ayvazolu, Yasin Aktay, Mustafa Erdoan, Deniz lke
Arboan, Mustafa Karaaliolu, hsan Da, Atilla Yayla gibi kiileri de ekleyebiliriz.
Trkiyenin yeni muhafazakr ekibinin kukusuz en parlak kanadn soldan gelenler oluturuyor. Sa
ya da slamc kkenli isimler daha ok sol liberallerin (sol kkenli yeni muhafazakrlarn) rettii
tezleri slamc sa bir perspektifle yeniden retiyorlar.
Bu bahiste ok nemli olan, dolaysyla siyasal, toplumsal ve tarihsel sonular yaratan durum
udur: Daha onlarca isim eklenebilecek bu yerli yeni muhafazakr evre, demokratik ve zgrlk
gerekelerle Trkiyenin gerici/dinci dnmne utan verici ekilde destek oldu. Soyut bir statko
eletirisi zerinden, somut bir slamc-muhafazakr iktidarn yannda yer ald. Tamamen tertibe dayal
Ergenekon soruturmalar zerinden gelitirilen ve lml slam rejimiyle sonulanan rtl darbe
operasyonunun baarya ulamasn salayan da, sal sollu liberallerin (yeni muhafazakrlarn)
slamc iktidara verdii bu destek oldu.
Kendilerine liberal demokrat diyen sol kkenli yeni muhafazakrlar, hayali bir askeri darbe
kartl zerinden, gerekte dinci-faizan bir diktatrln kurulmas srecine yaamsal deerde
katk sundular. Verdikleri bu destekle adliye ve polis gcne dayal rtl darbe sonucu
Trkiyenin ilerici birikiminin tasfiye edilmesinde ok nemli rol oynadlar. Kendi yaamlarna ve
deerlerine ihanet ettiler.
D politika konusunda ise, tpk Amerikan yeni muhafazakrlar gibi, Ortadouda sava yanls
saldrgan bir izgi izlediler. Blgesel g olma hevesindeki AKP ktidarnn, Yeni Osmanlc
siyasetlerini sorgulamadan benimsediler.
AKP-Cemaat iktidarnn kurduu yeni rejim, nemli blmn eski solcularn oluturduu yeni
muhafazakrlardan alaca ideolojik onaya, toplumsal ve tarihsel bakmdan meruiyet kazanmak iin
byk ihtiya duyuyordu. Bu destei ve onay aldlar. nc iktidar dneminde (2011-2015) AKP ile
Cemaat arasnda ciddi bir atma yaansa da, bu durum tarihsel olguyu deitirmiyor.
Ancak, 2013 Taksim Haziran Direnii ve btn lkeye yaylan Gezi Park eylemleri hem siyasal
hem toplumsal hem de entelektel ortamdaki btn dengeleri deitirdi. Gezi Direnii, souk sava
dnemi tutuculuuna ek olarak 12 Eyll 1980 darbesinden sonra youn ve sistematik bir gericileme
sreci yaayan Trkiyede kkl bir zihniyet deiimini gerekletirerek, btn kurumlar sarst. Yn
ve doas deitirilmeye allan toplumsal yaam aknn yeniden kendi doal yatana dnmesini
salad.
Dier taraftan, artk sonbaharn yaayan ve tkenie doru ilerleyen AKP iktidar (bu erinin, AKP
bir seimi daha kazansa bile deimeyecei grlyor) sadece Fethullah Glen Cemaatiyle sorun
yaamyor. AKP ile liberaller arasndaki ittifak da zlyor. Baka bir anlatmla siyasal
slamclktan gelen yeni muhafazakrlar ile kendilerini liberal demokrat diye tanmlayan sol ve
demokrat kkenli yeni muhafazakrlar arasnda bir ayrma yaanyor. Trkiyedeki yeni gerici
iktidar blokunun 2013 ylndan itibaren bir zlme srecine girdii gzleniyor.
Yeni muhafazakrlar ve liberaller uzun sredir ellerinde tuttuklar ideolojik inisiyatifi de yitiriyor.
ncelikle entelektel alanda ar bir yenilgiye uradklar gzleniyor. rnein sol kkenli ou yeni
muhafazakr, AKP ve Tayyip Erdoan tarafndan aldatldklarn ileri sryor. Bu gnah karma
abas bile liberal demokratlarn uradklar entelektel ve ahlaki yenilginin sanlandan daha derin
olduunu ortaya koyuyor.
SONU

Post-modern gericilie kar ideolojik mcadele

Kitabn btnnde ele alnan ve kukusuz her biri daha geni ekilde ilenebilecek konular sonu
blmnde btnyle toparlamak hayli zor. Ancak yine de, baz konularn altn bir kez daha
izebiliriz:
Amerikan siyaset terminolojisinde Neo-Con ve Neo-Cons diye ksaltlan yeni muhafazakrlk
(Neo-Conservative) ve yeni muhafazakrlar (Neo-Conservatives), Aydnlanmaya, modernizme,
zgr akla ve bilimsel bilgiye kar ak bir saldrdr. Bu zelliiyle bir tr ortaaa dn
ideolojisi ve yeni gericilik olarak da deerlendirilebilir. Neo-Con akm, gerektiinde formel
burjuva demokrasisi ve hukukunu bile reddeden sekinci ve faizan bir ze sahiptir.
Yeni muhafazakrlar Aydnlanma ve moderniteye ynelik, tarihsel bakmdan gerici bir eletiri
gelitirdi. ronik ekilde demokratik ve zgrlk gerekelerden hareket eden bu gerici eletiri, esas
olarak, bilimsel tarih anlaynn ve toplumsal ilerleme yasasnn reddine dayanyordu. Bu gerici
eletiri, yeni muhafazakrlar, post-modernistler ve neo-liberaller arasnda ortak bir ideolojik alan
yaratt. Bylece bu ortak zemin, kresel kardevrimin tayc gc olan gerici tarihsel bloka da
yataklk yapt.
Yeni muhafazakrlarn Amerikan siyaseti zerindeki etkinlii, Bush ynetimiyle snrl
tutulamayacak bir ap ve derinlie sahip. kinci blmde genie ilediimiz gibi yeni muhafazakr
hareketin ve akmn kkleri 1950li yllarn sonu, 1960l yllarn bana kadar gidiyor. ABDnin ilk
yeni muhafazakr devlet bakannn Ronald Reagan olduunu sylemek mmkn. Ancak yeni
muhafazakr tezlerin 1960 sonras btn ABD bakanlar ve hkmetleri zerinde u ya da bu oranda
etkili olduunu tespit etmek doru olacaktr.
Amerikan yeni muhafazakr hareketinin nemli isimleri ve tayc kadrolarnn ounu Yahudi
kkenli eski solcular oluturuyor. Hareketin kurucularn ve nde gelen isimlerini oluturan eski
solcularn daha ok, Sovyet kart siyasal akmlardan (Trokist, Maoist, yeni sol vb.) gelmesi de
dikkat ekiyor.
Dini (Hristiyanlk, Musevilik, Mslmanlk vb.) toplumlar ynetmek iin vazgeilmez aralardan
biri olarak gryorlar. Bu nedenle dini gruplarla ittifak savunan yeni muhafazakr entelektel
liderlerin genellikle ateist olmas bu akm daha da ilgin hale getiriyor.
Yeni muhafazakrlar savunma yerine hep saldry tercih ettiler. Prof. Leo Straussun, Gl
olmak, ancak i ve d siyasetteki rakiplerin gszlyle doru orantldr eklindeki gr, onlar
iin nemli bir tt. Bu dn gereini her aamada yerine getirdiler.
Ancak, 1980li yllardan beri ABDnin i ve d siyasetine yn veren yeni muhafazakrln sadece
bir grup sekin entelektelin ideolojik fantezisi olduunu dnmek; iktidara gelilerindeki baary
ise gz kara bir ekibin macerasndan ibaret saymak byk yanlg olacaktr.
Son 30-40 yldr dnyada ve Trkiyede yaanan ideolojik, siyasal ve toplumsal gelimelerin
temelinde yeni muhafazakrln, neo-liberalizmin ve post-modernizmin oluturduu gerici tarihsel
blok bulunuyor. Bu blokun nc gcn ise yeni muhafazakr siyasetiler ve entelekteller
oluturuyor.
Durum byle olunca, yeni muhafazakrla kar sadece siyasal alanda deil, ideolojik ve felsefi
planda da etkili bir mcadele yrtmek nem tayor. Elinizdeki kitap, ite bu sorumluluu yerine
getirmeyi deniyor.
nk bu mcadele, modernitenin gerek anlamda almasn salayacak biricik devrimci itirazn
da olanaklarn yaratyor.
Kaynaka

A. Samuray Bayraktarolu, Yeni Muhafazakr Trkiye, Arkaplan Yaynlar, stanbul, Eyll 2006.
Adam Wolfson, Muhafazakrlar ve Neo-Conlar, New York, 2005. Akt. Francis Fukuyama, Neo-
Conlarn Sonu (iinde).
Allan Bloom, The Closing of the American Mind, Simon and Schuster, New York, 1987.
Amerika Birleik Devletleri Ulusal Gvenlik Stratejisi, ABD Bakanl, Beyaz Saray,
Washington, Eyll 2002.
Andr Gorz, ktisadi Akln Eletirisi, ev. Ik Ergden, Ayrnt Yaynlar, stanbul, ubat 1995.
Bekir Berat zipek, Muhafazakrlk / Akl Toplum Siyaset, Liberte Yaynlar, Ankara, Ocak 2004.
David Thomson, Siyasi Dnce Tarihi, ev. Ali Yaar Aydoan vd., Metropol Yaynlar,
stanbul, Ekim 2002.
Edmund Burke, Reflections On The Revolution in France, New York, 1955.
Ernest Gellier, Milliyetilie Bakmak, ev. Simten Coar vd., letiim Yaynlar, stanbul, 1998.
Francis Fukuyama, Neo-Conlarn Sonu / Yol Ayrmndaki Amerika, ev. Hasan Kaya, Profil
Yaynlar, stanbul, Ekim 2006.
Gamze Erbil, Emperyalist Pragmatizm, Neo-Con / Yeni Muhafazakrlk; Temel Belgeler ve
Eletiriler (iinde).
Hasan Hseyin Akka, Muhafazakr Dnce ve Edmund Burke, Kadim Yaynlar, Ankara, Mart
2004.
Helmut Dubiel, Yeni Muhafazakrlk Nedir?, ev. Erol zbek, letiim Yaynlar, stanbul, 1998.
Immanuel Wallerstein, Sosyal Bilimleri Dnmemek, ev. Taylan Doan, Avesta Yaynlar,
stanbul, 1999.
Irving Kristol, Yeni Muhafazakr nan Neydi ve imdi Nedir?, The Weekly Standard, 25
Austos 2003. Neo-Con / Yeni Muhafazakrlk; Temel Belgeler ve Eletiriler (iinde).
Jean-Franois Lyotard, Postmodern Durum, Ara Yaynlar, stanbul, 1994.
Jim Lobe, Neo-Con Ailesinin Tm yeleri, 27 Mart 2003, Neo-Con / Yeni Muhafazakrlk;
Temel Belgeler ve Eletiriler (iinde).
Karl Marx, Ekonomi Politiin Eletirisine Katk, ev. Sevim Belli, Ankara, Ekim 2011.
Karl Marx, Hegelin Hukuk Felsefesinin Eletirisi, ev. Kenan Somer, Sol Yaynlar, Ankara,
1997.
Kenan Kalyon, Modernliin tesi ve Postmodernizm, Emek Kitap Dizisi, say 1, stanbul, Mays
1996.
Leo Strauss, Doal Hak ve Tarih, ev. Ozan Erzden. Devlet Kuram (iinde), derleyen Cemal
Bali Akal, Dost Kitabevi, Ankara, 2000. / Chicago niversitesi Yaynlar, 1953.
Leo Strauss, Kat Bir Bilim Olarak Felsefe ve Siyaset Felsefesi, ev. Ramazan Arkan, Studies
in Political Philosophy (iinde), The University of Chicago Press, Chicago, 1983.
Leo Strauss, Politika Felsefesi Nedir?, ev. Solmaz Z. Hnler, Paradigma Yaynlar, stanbul,
2000.
Mark Lila, The Closing of the Straussian Mind, New York Review Books, Kasm 2004. Akt.
Francis Fukuyama, Neo-Conlarn Sonu (iinde).
Masami Arai, Jn Trk Dnemi Trk Milliyetilii, ev. Tansel Demirel, letiim Yaynlar,
stanbul, 2000.
Mehmet Ali Kirman, Trkiyede Toplumsal Deime ve Yeni Dini Cemaatler , Muhafazakr
Dnce dergisi, say 2, Ankara, Gz 2004.
Merdan Yanarda, MHP Deiti mi? lkc Hareketin Analitik Tarihi, Genda Yaynlar,
stanbul, Eyll 2002.
Modern Trkiyede Siyasi Dnce / Muhafazakrlk, ed. Ahmet idem, letiim Yaynlar,
stanbul, 2002.
Murat Sarca, Siyasi Dnce Tarihi, 100 Soruda Dizisi, Gerek Yaynevi, 3. bask, stanbul, Ocak
1980.
Neo-Con / Yeni Muhafazakrlk; Temel Belgeler ve Eletiriler, derleyen Gamze Erbil-Ali
imek, ev. . Halit Eli, Yeni Hayat Ktphanesi, stanbul, 2004.
Niyazi Berkes, Batclk Ulusuluk ve Toplumsal Devrimler-1, Cumhuriyet Yaynlar, stanbul,
1997.
Pauline Marie Rosenau, Post-Modernizm ve Toplum Bilimleri, ev. Tuncay Birkan, Bilim ve Sanat
Yaynlar, 2. basm, Ankara, 2004.
Peyami Safa, Din, nklap ve rtica, tken Yaynlar, stanbul, 1990.
Philippe Beneton, Muhafazakrlk, ev. Cneyt Akaln, letiim Yaynlar, 2. bask, stanbul, 2011.
Richard Perle-David Frum, eytana Son / Terrde Sava Nasl Kazanlr?, ev. Gke Kamaz,
Truva Yaynlar, stanbul, Temmuz 2004.
Robert Locke, Leo Strauss: Muhafazakrlarn Beyni, Front Page Magazine, 31 Mays 2002,
Neo-Con / Yeni Muhafazakrlk; Temel Belgeler ve Eletiriler (iinde).
Samir Amin, Kapitalizmin Hayaleti, Gizli Neoliberal Bir topya, ev. Cengiz Algan, Sarmal
Yaynlar, stanbul, Ekim 1999.
Sleyman Seyfi n, Trk Politik Kimlii, Alfa Yaynlar, stanbul, Ocak 2000.
Tanl Bora, Trk Sann Hali, Birikim Yaynlar, 2. bask, stanbul, 1999.
Tark Zafer Tunaya, slamclk Cereyan-3, Cumhuriyet Yaynlar, stanbul, ubat 1998.
Terry Eagleton, Postmodernizmin Yanlsamalar, ev. Mehmet Kk, Ayrnt Yaynlar, stanbul,
1999.
Thomas Donelly, ABD mparatorluunun Yeniden nas, ivi Yazlar Yaynevi, stanbul, 2002.
zeyir Tekin, Dnden Bugne Sosyolojik Adan Cemaat ve Cemiyet Kavramlar, Muhafazakr
Dnce dergisi, say 2, Ankara, Gz 2004.
William Kristol-Robert Kagan, Yeni Reaganc D Politikaya Doru, Neo-Con / Yeni
Muhafazakrlk; Temel Belgeler ve Eletiriler (iinde).
Yaln Akdoan, Muhafazakr Demokrasi, Ak Parti Yaynlar, Ankara, 2003.
Zbigniew Brzezinski, Esnek Batnn Zayf Surlar, Yzyln Sonu (iinde), ed. Nathan Gardels,
ev. Belks Dibudak, Bankas Kltr Yaynlar, stanbul, 1999.
Ziya Gkalp, Trklemek slamlamak adalamak, nklap ve Aka Kitabevi, stanbul, 1976.

You might also like