Professional Documents
Culture Documents
Kuramsal Dizi: 4
KUZEY Y A Y I N L A R I
imek Sk. No: 14/11
A. Ayranc / A N K A R A
Tel: 30 40 81
Trkesi
TAHSN YCEL
KUZEY
NDEKLER
GtRt 1
I. BAKALDIRAN NSAN 9
II. DOATES BAKALDIRMA 21
KABL'N OULLARI 26
SALT YADSIMA 35
Bir yazn adam 36
Zppelerin bakaldrmas 46
KURTULUUN YADSINMASI 54
SALT KESNLEME 61
Tek 61
Nietszche ve yoksayclk 64
BAKALDIRAN R 78
Lautreamont ve bayalk 79
Gerekstclk ve devrim 85
YOKSAYICILIK ve TARH 95
III. TARHSEL BAKALDIRMA 99
KRAL LDRCLER 107
Yeni ncil 110
Kraln idam 112
Erdem dini 116
Yldn 119
TANRI LDRCLER 127
BREYSEL YILDIRICILIK 141
Erdemin braklmas 142
cin 145
Kibar katiller 155
igalev'cilik 163
DEVLET YILDIRICILII ve US DII YILDIRICI 166
DEVLET YILDIRICILII ve USSAL YILDIRI 175
Burjuva kehaneti 176
Devrimci kehanet 183
Kehanetin baarszl 194
Sonlar lkesi 208
Tmlk ve dava 214
B A K A L D I R M A ve DEVRM 225
Empedocles'in lm
HLDERLN
GR
(1) Sade'n byk canileri, zr olarak, kar durulmas kendi ellerinde olma-
yan, ar cinsel istekleri bulunmasn gsterirler.
ce, devinimi hzlanp da snrlara smaz olduu lde btn dnya-
nn kurtuluu olan bakaldrmann ynlerinden birini gsterir bize.
Ama benliinde her ey yalanlar bu saygl d. nsan trnn dostu
deildir, insanseverlerden nefret eder. Baz baz szn ettii eitlik
de matematik bir kavramdr: nsan dediimiz nesnelerin e-deerlilii,
kurbanlarn aalk eitlii. Arzusunu son noktasna kadar gtren
kii her eye stn gelmelidir, gerek tamamlann kinde bulur. Sa-
de'n cumhuriyetinin ilkesi zgrlk deil, haz dknldr. "Ada-
letin gerek bir varl yoktur, diye yazar bu garip demokrat. Btn
tutkularn tanrsdr o . "
(2) Onan, Kutsal Kitap 'ta ad g e e n bir kii. "Mastrbasyon" anlamna gelen
" o n a n i s m e " szc o n u n adndan gelir. (eviren).
gnln gln bir karln salamtr ona. Yazarn kendi kendin-
den esirgeyecei hibir ey yoktur elbette. Hi deilse onun iin b-
tn snrlar ker, arzu son noktasna kadar gidebilir. Bu bakmdan,
Sade kusursuz bir yazn adamdr. Kendi iinde varolma dn uyan-
drabilmek iin, dsel bir evren kurmutu. "Yaz yoluyla eriilen ruh-
sal cinayeti" her eyden stn tutmutu. Onun sz gtrmez stnl-
, daha balangta, birikmi bir fkenin mutsuz ak grll
iinde, bir bakaldrma mantnn, hi deilse kaynaklarnn gere-
ini unuttuu zaman, varaca en ar sonular gstermi olmasdr.
Bu sonular tamamlanm btnlk, evrensel cinayet, umursamazlk
aristokrasisi, bir de ykm istemidir. Ondan yllarca sonra da karmza
kacaktr bunlar. Ama, bunlarn tadn kardktan sonra, kendi k-
mazlarnda boulduu, yalnzca yaznda kurtulduu seziliyor. Bakal-
drmay sanat yollarna ynelten Sade'dr, romantizm daha da ileri g-
trecektir onu. "rmlkleri o kadar tehlikeli, o kadar etkendir ki,
korkun retilerini yaymlarken, cinayetlerini yaamlarnn tesine
yaymaktan baka bir erekli yoktur; cinayet ileyemezler artk, ama
lanetli yazlar baka cinayetler ilettirecektir; mezarlarna gtrdk-
leri tatl dnce, lp de varolandan elekmelerinin acsn dindiren
bir avuntu olur", dedii yazarlardandr. Bylece bakaldrm yapt
lmden sonra yaama susuzluunu gsterir. Gz diktii lmszlk
Kabil'in lmszl de olsa gz diker ve, istemeden, en gerek doa-
tesi bakaldrmaya tanklk eder.
Zppelerin bakaldrmas
(LERMONTOV)
(2) " B u sorunlar (Tanr ve lmszlk) sosyalist sorunlarn ayndr, ama baka
bir a d a n ele alnmlardr.
Gerekten de, Alyoa bundan sonra tvan'a bir "acemi aylaa"
davranr gibi davranabilir. O yalnzca kendisini dizginlemek istiyor,
bunu baaramyordu. Daha ciddi kimseler gelecek, ayn umutsuz yad-
smadan yola karak dnya imparatorluunu isteyeceklerdir. sa'y
zindana atan ve ona ynteminin iyi olmadn, evrensel mutluluun
iyi ile kt arasnda kendi bana bir seim yapma zgrlnde de-
il, dnyay egemenlii altna alp birletirilmesiyle salanacan sy-
leyen Byk Engizitr'lerdir bunlar. lkin egemen olmak gerekir, bir
de fethetmek. Gkler lkesi gerekten yeryzne inecektir, ama in-
sanlar egemen olacaktr burada, ilkin birka, Sezar'lar, ilk anlayanlar,
sonra btn tekiler, zamanla. Her eye izin olduuna gre, her yol-
dan salanabilir evrenin birlii. Byk Engizitr yal ve yorgundur,
bilgisi acdr iink. nsanlarn korkak olmaktan o k , tembel olduk-
larn. iyi ile kty ayrdetme zgrlne, rahat ve lm ye tut-
tuklarn bilir. Tarihin durmamacasma yadsd bu sessiz tutsaa acr,
souk bir acma c.uyar. Konumaya zorlar onu, hakszlklarn benim-
semeye, bir anlamda, Engizitrlerin ve Sezar'larn giritii ii yasaya
uygun klmaya zorlar. Ama tutsak susar, yleyse i onsuz srdrle-
cektir; ldrlecektir. alarn sonunda, "insan lkesi" gerekletiri-
rine? gelecektir yasailk. " daha balangcnda, sona ermekten o k
uzak, yeryznn o k ac ekmesi gerek daha, ama ulaacaz erei-
mize, Sezar oiacaz, evrensel mutluluu o zaman dneceiz."
O gn bugn, tutsak idam edilmitir; yalnzca "derin anlaya,
ykm ve lm anlayna" kulak veren Byk Engizitrler egemendir.
Byk Engizitrler gn ekmeini ve zgrln gururla teper, yer-
yznn zgrlksz ekmeini sunarlar. Polisleri daha o zamanlarda,
Golgotha'da, "armhtan in, sana inanalm", diye barvorlard. Ama
inmedi, hatta, canekimenin en zor dakikasnda, brakld iin Tan-
r'ya dert yand. Kant mant y o k demektir yleyse, bakaldrmala-
rn yadsd, Byk Engizitrlerinse alaya aldklar inan ve gizlem
vardr. Her eye izin vardr, cinayet yzyllar bu alkantl dakikada
hazrlanmtr. Paul'den Stalin'e varncaya kadar, Sezar' gemi pa-
palar, yalnz kendi kendilerini seen Sezar'larn yolunu amlardr.
Tanr ile gereklemeyen dnya birlii Tanrya kar gereklemeyi
deneyecektir bundan byle. ,
Ama bu noktaya gelmedik daha. imdilik, susuz olduu d-
ncesi ile ldrme istemi arasnda arp kalm, eylem yetenein-
den yoksun bakaldrmn solgun yzn sunar van bize. Bir yan-
dan insan koulunun grntsdr diye lm cezasndan nefret eder,
bir yandan da cinayete doru yrr. nsanlardan yana kt iin, pa-
yna yalnzlk der. Usun bakaldrmas, onunla birlikte, lgnlkta
son bulur.
SALT KESNLEME
Tek
Nietzsche ve Yoksayclk
(1) Latince iki deyim. Birincisi "yazg sevgisi", ikincisi "yazg netreti" anlam-
na gelir. (eviren.)
yelim, istemeyelim, btn evrensel varlkla ibirlii eder her birey."
Bylece birey, trn yazgs ve dnyalarn lmsz devinimi iinde si-
linip gider. "Varolmu olan her ey lmszdr, deniz kyya atar on-
lar."
Nietzsche dncenin kaynaklarna, Sokrat'tan ncekilere d-
ner bylece. Bunlar tasarladklar ilkenin lmszlne glge dr-
memek iin varolu nedenlerini ortadan kaldryorlard. Erei olma-
yan g lmszdr yalnz, Heraclite'in " o y u n " u lmszdr. Niet-
zsche'nin btn abas, oluta yasann, zorunlukta da oyunun varl-
n kantlamaktr: "Bir susuzluktur ve unututur ocuk, bir yeniden
balama, bir oyun, kendiliinden dnen bir tekerlek, bir ilk devinim-
dir, u kutsal evet deme vergisidir." Dnya nedensiz olduu iin tan-
rsaldr. Bunun iin, eit nedensizliiyle, yalnz sanat onu kavrayabi-
lecek niteliktedir. Hibir yarglama dnyay hesaba katmaz, ama sanat
bize onu yinelemesini retebilir, dnya da sonsuz geri dnler bo-
yunca kendi kendini yineledii gibi. Ayn kyda en eski deniz durup
dinlenmeden ayn szleri yineler, yaama aknl iinde olan ayn
varlklar dar atar. Ama hi deilse geri dnmeye ve her eyin geri
dnmesine raz olan, yank, hem de cokun yank olan kii, dnyann
tanrsallna katlr.
Bu dolambal yollardan en sonunda insann tanrl girer iin
iine. lkin Tanr'y yadsyan bakaldrm kii, sonunda onun yerini
almaya bakar. Ama Nietzsche'nin bildirisi, bakaldran adamn ancak
her trl bakaldrmadan, hatta bu dnyay dzeltmek iin tanrlar
yaratan bakaldrmadan bile elekerek Tanr olabileceidir. "Bir Tan-
r varsa, insan o Tanr olmamaya nasl katlanabilir?" Bir Tanr vardr
gerekten, bu da dnyadr. Onun tanrlna katlmak iin, evet de-
mek yeter. "Yalvarmamal artk, kutsamal", yeryz tanr-insanlarla
dolacaktr o zaman. Dnyaya evet demek, bunu yinelemek, ayn za-
manda hem kendi kendini, hem de dnyay yeniden yaratmaktr, ya-
ratc olmaktr, byk sanat olmaktr. Nietzsche'nin bildirisi, kazan-
d bulank anlamla, yaratm szcnde zetlenir. Nietzsche btn
yaratclara zg bencillii ve katl gklere karmtr yalnz. De-
erlerin alan deitirmesi yargcn deerinin yerine yaratcnn dee-
rini getirmekten te bir ey deildir: Varolana sayg ve tutku. lm-
szlkten yoksun tanrlk yaratcnn zgrln tam; ,1ar. Dionysos.
yeryznn tanrs, blnmlk iinde haykrr durur. Ama acyla
birleen u altst olmu gzellii de belirler ayn zamanda. Nietzsche
yeryzne ve Dionysos'a evet demenin onun aclarna da evet demek
olduunu dnmtr. Her eyi ayn zamanda kabul etmek, hem b-
yk elikiyi, hem de acy benimsemek, her ey zerinde egemen ol-
maktr. Nietzsche bu yurdun bedelini demeyi kabul ediyordu. "Ar
ve acl" yeryz gerektir yalnz, yalnz odur tanr. Gerei bulun-
duu yerde, yeryznn derinliklerinde aramak iin Etna'ya atlan
Empedocle gibi, Nietzsche de lmsz tanry bulmak ve Dionysos
olmak iin evrene atlmay neriyordu. Sk sk anstt Pascal'n D-
nceleri gibi, G istemi de bir "bahis"le biter bylece. nsan kesin-
lie kavumaz daha, kesinlik istemine kavuur, bu da ayn ey deil-
dir. Bunun iin, bu uta bocalayp duruyordu Nietzsche: "te senin
balanmaz yann. Btn gler kendi elinde, gene de imzan atmaya
yanamyorsun". Gene de atacakt imzasn. Ama Dionysos ad, deli-
lii srasnda yazd Ariane'a mektuplar lmszletirdi yalnz.
Lautreamont ve bayalk
(1) Ayrca yaynlanan ve baya bir Byron'culukla belirlenen birinci ark ile
sonrakiler arasndaki ayrmlardan ileri gelir, sonrakilerde canavarn parlak
konumas ldar. Maurice Blanchot bu kopukluu iyi grmtr.
kurtulamayan ruhlarn amansz susuzluunu, artk varolmama susuz-
luunu giderir. Bunun iin, Les Charts, bizim Dnmler'imizdir1,
ama burda ilka glmseyiinin yerini usturayla kesilmi azn g-
lnn, fkeli, gcrdayan bir glmecenin grnts alr. Kendisinde
bulunmak istenmi olan btn anlamlar saklayamaz, ama hi deilse,
kaynan bakaldrmann en kara yreinden alan bir yokolma iste-
mini ortaya koyar. Pascal'n "hayvanlan" sz, onda szcn en
ak anlamn kazanr. Lautreamont yaamak iin iinde kalmamz
gereken souk ve dizginsiz aydnla dayanamam gibidir. "Bir yan-
da benim znelliim, bir yanda da bir yaratc, bir beyine gre fazla
b u " . Yaam azaltmay seti o zaman, bir de bir mrekkep bulutu or-
tasnda imekler aktran mrekkep bal yzl yaptn. Maldo-
ror'un ak denizde, kpek balnn diisiyle "uzun, ar ve irkin bir
iftlemeyle" iftletii gzel para, hele ahtapot biimine girmi
Maldoror'un yaratcya saldrn anlatan, anlaml yk, varln s-
nrlar dna kamann, doann yasalarna kar esrimeli bir kundak-
la girimenin ak anlatmlardr.
Tutku ile adaletin en sonunda dengelendikleri, uyumlu yurttan
atlm olanlara gelince, szcklerin anlamszlat, kr yaratklarn
gcnn ve igdsnn egemenlii altnda kalm, dertli lkeleri yal-
nzla ye tutarlar. Bu meydan okuma ayn zamanda bir iledir de.
kinci trknn melekle sava bozgunla, melein rmesiyle sonu-
lanr. O zaman gk ve yer ilk yaamn sv derinliklerine getirilip on-
larla kartrlr. Les Chants'n kpekbal-insan, "kollarnn ve ba-
caklarnn ularnn yeni deiikliini, bilinmedik bir cinayetin gnah
detici cezas olarak elde etmiti ancak". Lautreamont'un pek bilin-
meyen yaamnda bir cinayet, ya da olmayan bir cinayetin grnts
vardr (cinsel sapklk m acaba?). nsan Les Chants' okuduktan son-
ra, bu kitapta bir Stavrogin'in itiraf'nm eksik olduunu dnmek-
ten kendini alamaz.
tiraf olmadna gre, Poesies'de bu gizemli gnah deme iste-
inin bir ikilenmesini grmek gerekir. Greceimiz gibi, kimi bakal-
drmalarn us-d servenin sonunda usu yeniden kurmak, kargaa
zoruyla yenibatan dzene varmak, syrlmak istenilenlerden daha da
(1) Dadacln ustalarndan biri olan Jarry, doatesi zppenin bir cisimleme-
sidir, ama dahi olmaktan o k , tuhaftr.
salt susuzluk dncesi, yava yava ceza lgnl biimine girdi.
Gerekstciiler, bir yandan insan susuzluunu gklere karrken,
bir yandan da ldrmeyi ve intihar gklere karabileceklerini san-
dlar. Bir zmden szeder gibi szettiler intihardan ve bu zm
"en geree-benzer biimde doru ve kesin" bulan Crevel kendini
ldrd, Rigaut ile Vache de yle. Daha sonra Aragon, intihar geve-
zelerini sulayabildi. Ne var ki, yokoluu kutlayp da tekilerle bir-
likte ona atlmamak kimseyi onurlandrmaz. Bu noktada, gerek-
stclk tiksindii "yazn "n en kt kolaylklarna kapld ve Ri-
gaut'nun o altst edici haykrn hakl kard: "Sz hepiniz ozan-
snz, bense lm yakasndaym".
Gerekstclk bu kadarla da kalmad. Kahraman olarak Vio-
lette Noziere'i ya da genel yasann adsz canisini seti, bylece, ci-
nayet karsnda, yaratn susuzluunu kesinlemi oluyordu. Ama
en basit gerekstc eylemin elde tabanca sokaa inip kalabala
rasgele ate etmek olduunu da syleyebildi. 1933 ylndan beri
Andre Breton'un sylediine piman olmas gereken bir szdr bu.
Birey ile arzudan, bir de bilinaltndan baka her eyin stnln
yadsyan kii, ayn zamanda topluma ve usa kar da ayaklanacaktr
elbette. Nedensiz eylem kuram salt zgrlk isteini talandrr. Bu
zgrlk sonunda Jarry'nin tanmlad yalnzlkla zetlense de ne
kar: "Her trl hazz tadnca, herkesi ldrp gideceim". Aslolan
ksteklerin yoksanmas ve yengin kan us-ddr. Gerekten de, l-
drmenin savunulmas, anlamsz bir onursuz bir dnyada, yalnzca b-
tn biimleriyle varolma isteinin uygun olduu anlamna gelmez de
ne anlama gelir? Yaam atlm, bilinaltnn gelimesi, us-dnn
haykr, desteklenmesi gereken, biricik ar gereklerdir. yleyse ar-
zunun karsna dikilen her ey, hepsinden nce de toplum amanszca
yokedilmelidir. Andre Breton'un Sade konusundaki sz imdi anla-
lyor: "Elbette, insan burada doayla yalnz cinayette birlemeyi ka-
bul eder; ama bunun sevmenin en lgn, en tartma gtrmez biim-
lerinden biri olup olmad belli deil". Acl ruhlara zg olan nesne-
siz akn sz konusu edildii seziliyor. Ama bu bo ve obur ak, bu
sahibolma lgnl toplumun nlenmez bir biimde kstekledii ak-
tr. Bunun iin, bu bildirilerin arln hl zerinde tayan Breton,
ihanetin vgsn yapabilmi, en eksiksiz anlatmn iddet olduunu
bildirebilmitir (gerekstcler de bunu kantlamaya almlardr).
Ama toplum yalnzca kiilerden olumaz. Bir kurumdur da. Ger-
ekstcler, herkesi ldrmeyecek kadar soylu olduklarndan, tutum-
larnn mantna uyarak, arzuyu serbestlie kavuturmak iin, ilkin
toplumu devirmek gerektiini dndler. alarnn devrimine yar-
dmc olmak yolunu setiler. Bu denemenin konusu olan tutarllkla,
Walpole ile Sade'dan Helvetius ile Marx'a getiler. Ama devrimi marks-
l inceledikten sonra semedikleri seziliyor 1 . Tam tersine, kendi-
sini devrime ynelten gereklilikleri markslkla uzlatrmak, gerek-
stcln sonu gelmez abas olacaktr. Gerekstclerin bugn
marksln en nefret ettikleri yan yznden marksla geldikleri
sylenebilir. steinin zn ve soyluluunu bilince, kendisi de ayn
bunalm paylanca, Andre Breton'a, yaratt akmn, "insafsz bir
yetkenin" ve diktatrln kurulmasn, politik banazl, zgr tar-
tmann yadsnmasn, lm cezasnn zorunluluunu birer ilke duru-
muna getirdiini anmsatmaya kolayca karar veremiyor insan. Bu a-
n szckleri karsnda armamak da elde deil ("kundaklk",
"ele verici", v.s.), polis devriminin szckleridir bunlar. Ama "herhan-
gi bir devrim" istiyordu bu lgn kiiler, yaamak zorunda bulunduk-
lar bu dkknclar dnyasndan, bu uzlama dnyasndan ksnlard
da ne olursa olsundu. En iyisini bulamaynca, en ktsn de pp
balarna koyuyorlard. Bunda, yoksaycydlar. Aralarnda bundan
byle marksla bal kalacak olanlarn ayn zamanda ilk yoksay-
clklarna bal kaldklarn farketmiyorlard. Gerekstclerin bun-
ca inatla istedikleri ey, yani dilin yerle bir edilmesi, tutarszlk ya da
zdevim (automatisme) deildir. Paroladr. Aragon istedii kadar
"onur krc deneyci tutumu" yermekle balam olsun, ahlakn tm
kurtuluunu onda bulmutur, bu .kurtulu baka bir klelikle birle-
mi bile olsa. O zamanlar, gerekstcler arasnda bu sorunu en de-
rin biimde dnen kii, Pierre Naville, devrimci eylemle gereks-
tc eylemin ortak paydasn ararken, bunu karamsarlkta, yani "yok-
oluunda insana elik etmekte, bu yokoluun yararl olmas urunda
(1) Marks l inceleyerek devrime katlm olan komnistler bir elin parmak-
laryla saylabilecek kadar azdr. nce din deitirilir, kutsal kitaplar daha
sonra okunur.
hibir eyi elden brakmama ereinde" buluyordu. Bu Augustin'cilik
ve Machiavel'cilik karm, yirminci yzyl devrimini aklar gerek-
ten; amzn yoksaycl bundan daha gzpek bir biimde dile
getirilemez. Gerekstclkten dnenler, ou ilkelerinde yoksay-
cla bal kalmlardr. Bir bakma, lmek istiyorlard. Breton ve
baka birka en sonunda markslkla ilgilerini kesmilerse, benlik-
lerinde yoksayclktan daha fazla bir ey bulunduu, bakaldrma
kaynaklarnn, en ar yanna ikinci bir ballkla bal olduklar iin
kesmilerdir: lmek istemiyorlard.
Gerekstcler maddecilik tleri vermek istediler elbette.
Potemkin zrhlsnn bakaldrmasnn kaynanda u korkun et par-
asn bulmak houmuza gidiyor." Ama, markslarda olduu gibi
onlarda da, dnce bakmndan bile olsa bir dostluk yoktur bu et
parasna. Le, bakaldrmay dourtan gerek dnyay belirtir yal-
nz, ama bakaldrma kendisine kardr. Her eyi yasallatrsa bile,
hibir eyi aklamaz. Gerekstcler iin, devrim gn gnne, ey-
lem iinde gerekletirilen bir erek deildi, avutucu bir sylendi yal-
nz. Dostu Kalandra'nn bu yaam yznden leceini aklna getir-
meyen Eluard'n szn ettii, "ak gibi gerek yaamd". Dehann
komnizmini istiyordu onlar, tekini deil. Bu garip markslar ta-
rihe kar ayaklanma durumunda olduklarn bildiriyor, kahraman
bireyi kutluyorlard. "Tarihi bireylerin alaklnn koullandrd
yasalar ynetir". Andre Breton, devrim ile ak, yani iki uzlamaz
eyi bir arada istiyordu. Devrim daha varolmayan bir insan sevmek
demektir. Canl bir varl seven kiiye gelince, gerekten seviyorsa,
ancak bu canl varlk iin lmeyi kabul edebilir. Andre Breton iin,
devrim bakaldrmann zel bir durumundan baka bir ey deildi,
oysa markslar, genellikle de btn politik dnrler iin, ancak
bunun tersi dorudur. Breton, eylem yoluyla, tarihi talandracak
mutlu yurdu gerekletirmeye almyordu, y l e ya, gerekstc-
lerin balca savlarndan biri de kurtulu diye bir ey bulunmad-
dr. Devrimin stnl, insanlara mutluluu, u "tiksindirici yery-
z rahatl"n vermekte deildi. Breton'a gre, tam tersine, onun
acl koullarn artp aydnlatacakt. Dnya devrimi ve bu devrimin
gerektirdii korkun zveriler yalnz bir iyilik salayacakt: "Toplu-
mun koulunun tmyle yapmack iretiliini perdelemesini nle-
mek". Ne var ki, Breton'a gre bu ilerleme lszd. Bu da devrimin
bir i ilecilie balanmas, bylece her insann gerei olaanstye
evirebilmesi demekti, "insan imgeleminin gzler kamatrc al-
"yd bu. Olaanst, Hegel'de ussaln tuttuu yeri tutar Breton'da.
yleyse marksln politik felsefesine bundan daha kart bir ey
dnlemez. Artaud'nun devrimin Amiel'leri 1 diye adlandrd ki-
ilerin uzun duralamalar kolayca anlalyor. Gerekstcler, rne-
in Joseph de Maistre gibi gericilerden o k daha uzaktlar Marx'tan.
Bunlar, devrimi yadsmak, yani tarihsel bir durumu srdrmek iin,
yaam tragedyasndan yararlanrlar. Markslarsa ayn eye devrimi
uygun gstermek, yani bir baka tarihsel durum yaratmak iin ba-
vururlar. Her ikisi de insan tragedyasn kendi amalarn gerekle-
tirmede kullanr. Breton'sa, devrimi tragedyay tketme yolunda kul-
lanyor, dergisinin ad ne olursa olsun, aslnda devrimi gerekstc
servenin buyruuna veriyordu.
Gerekstclerin lnceye kadar us-d'n savunmak iin ayak-
lanmalarna karlk, markslarn us-d'n dize getirmek istedikleri
dnlrse, kesin kopma aklanm olur. Markslk tm' fethetme-
ye yneliyordu, gerekstclkse, her ruhsal deney gibi, birlie. Us-
d, dnya imparatorluunu fethetmeye yeterse, tmlk de us-d'na
boyun edirtmek isteyebilir. Ama birlik istei daha titizdir. Her eyin
ussal olmas yetmez ona. Her eyden nce, ussal ile us-d'nn ayn
dzeyde uzlamasn ister. Birlik bir sakatlama ieremez.
(1) Birinci Charles tanrsal hakta o kadar srar ediyordu ki, onu yadsyanlara
kar adaletli ve drst olmay zorunlu b u l m u y o r d u .
(2) J.-J. Rousseau'nun Emile'inin nemli bir blm sz konusu ediliyor bura-
da. Rousseau burada, bir yandan doaya, bir yandan kiinin i evrenine da-
yanan, kiisel bir dinin gerekliliini kantlamaya alr. (eviren.)
sndan ve inancndan ald gle, bir zindann duvarlar arasnda ya-
yordu. Adaletin yarlgamayla tek ortak yan, tm olmak ve salt bir bi-
imde egemen kalmak istemesidir. Uzlamazla dtkleri andan son-
ra, lmne arprlar. Hukuku inceliklerinden yoksun olan Danton:
"Kral mahkm etmek istemiyoruz, ldrmek istiyoruz", der. Gerek-
ten de, Tanr yadsnyorsa, kral ldrlmelidir. Anlaldna gre,
Saint-Just ldrtr XVI. Louis'yi, ama: "Sann belki de lmesini ge-
rektirecek ilkeyi tanmlamak, onu yarglayan toplumu yaatan ilkeyi
tanmlamaktr", diye haykrd zaman, kral filozoflarn ldrecei-
ni ortaya koyar: Kral toplumsal szleme adna lmelidir 1 . Ama bu
konu da aydnlatlmak ister.
%
Yeni ncil
(1) Bak: Eitsizlik stne konuma. "Btn olaylar bir yana itmekle balay?
hm ie, nk sorunla hibir ilikileri yoktur."
Egemen olmu bu siyasal varlk, tanrsal bir varlk olarak da ta-
nmlanr. t e yandan, tanrsal varln btn niteliklerini tamakta-
dr. Gerekten de, egemen, yce varlk, kty isteyemeyeceine g-
re, yanlmaz bir varlktr. "Usun yasas altnda, nedensiz hibir ey
olmaz". Salt zgrln kendine kar zgrlk olduu doruysa, tm
olarak zgrdr. Rousseau bylece egemen varln kendisinin uymaz-
lk edemeyecei bir yasay benimsemesinin siyasal yapnn zne ay-
kr olduunu bildirir. Ayn zamanda, bakasna da devredilemez, b-
lnemez de. Sonra byk dinsel sorunu, yce-g ile tanrsal arlk ara-
sndaki elikiyi de z m e y e alr. Genel istem zorlaycda: gerek-
ten; gcnn snr yoktur. Ama kendisine uymay yadsyana verece-
i ceza bir tr "zgr olmaya zorlama"dan baka bir ey deildir.
Rousseau egemen varl kaynaklarndan koparp da genel istemi her-
kesin isteminden ayracak noktaya geldii zaman, tanrlatrma ta-
mamlanmtr. Manta uygun olarak, Rousseau'nun hcllerinden
karabiliriz bunu. nsan doutan iyiyse, doa onda usla zdelei-
yorsa, usun stnln de dile getirir, y l e y s e , bundan byle kara-
rndan dnemez artk. Genel istem her eyden nce evrensel usun an-
latmdr, bu anlatm da kesindir. Yeni Tanr domutur.
te bunun iin Toplumsal szleme'de en sk karlatmz
szckler "salt", "kutsal", "dokunulmaz" szckleridir. Bylece ta-
nmlanan, yasas da kutsal buyruk olan siyasal yap, zamansal Hristi-
yanln gizemsel yapsnn ikinci derecede bir rnnden baka bir
ey deildir, t e yandan, Toplumsal szleme yurttalk dininin be-
timlenmesiyle biter, Rousseau'yu yalnz muhalefete deil, bamsz-
la da yer vermeyen ada toplumlarn ncs yapar. Gerekten
de, yeni alarda yurttalk inancn ilk olarak Rousseau kurar. lk
olarak, uygar bir toplumda lm cezasn ve sultann sultanlna uy-
ruun kesin boyun eiini dorular. "nsann katil olunca lmeye ra-
z olmas, bir katilin kurban olmamak iindir". Tuhaf, ama sultan
buyurunca lmek, gerekince ona kendi zararna hak vermek gerekti-
ini salam temellere oturtan bir dorulama. Saint-Just'n tutuklan-
d dakikadan daraacna gittii dakikaya kadar susuunu bu gizem-
ci kavram aklar. Uygun biimde gelitirilirse, Stalin ann dava-
Kraln idam
(1) Vergniaud.
Erdem dini
Yldn
baka dl bulunmadn, ne pahasna olursa olsun, kendi saltana-
tn kurmas gerektiini kabul ediyordu. "Zalim ve kt" olan ve ken-
di deyimiyle, "kuralsz olunca, baskya ynelen" iktidar sevmiyordu.
Ama kural erdemdi ve halktan geliyordu. Halk geveyince, kural bu-
lanklar, bask byrd. Halk suluydu o zaman, ilkesi ar olmas
gereken iktidar deil. Bylesine ar, bylesine kanl bir eliki, ses-
sizlik ve lm iinde, daha ar bir mantn, daha ar ilkelerin be-
nimsenmesiyle zlebilirdi ancak. Saint-Just, hi deilse bu gereklik
dzeyinde kald. Bykln de, yle byk bir cokunlukla szn
ettii, yzyllar ve gkler iinde bamsz yaam da burada bulacakt
sonunda.
Gerekten de, yeryznde devrimler yapanlarn, "bunu iyi ya-
panlarn", ancak mezarda uyuyabileceklerini sylerken, kendini dev-
rime tmyle vermesi gerektiini oktan sezmiti. lkelerinin, utkuya
ermek iin, erdemde ve halknn mutluluunda en yksek noktalarna
ulamalar gerektiine inanmt, belki olanaksz istediini sezince de,
bu halktan umudunu kestii gn kendini hanerleyeceini sylemi,
dn yolunu nceden kapamt. Yldrdan da kuku duyduuna
gre, ite umutsuzlua dmektedir. "Devrim dondu, btn ilkeler
clzlat; hilebazln kafasna geirdii krmz balklar kald kala
kala. Keskin ikilerin dama krlettikleri gibi, yldrnn uygulan
da suu krletti". Erdem bile "kargaa zamanlarnda cinayetle birle-
ir". Btn sularn en byk sutan, zorba ynetimden geldiini
sylemiti, ama, suun tkenmez inad karsnda, devrim de zorba-
la doru kouyor, canileiyordu. yleyse su nlenemez, fesat-
lar da, o iren haz dknl de nlenemez; bu halktan umudu ke-
serek onu boyunduruk altna almak gerekir. Ama susuzca ynetme-
ye de olanak yoktur, yleyse ya ktln acsn ekmek, ya ona
hizmet etmek; ya ilkelerin haksz olduunu, ya da halkn ve insanlarn
sulu olduklarn kabul etmek gerekmektedir. Saint-Just'n gizlemli
ve gzel yz baka yana dner o zaman: "inde ktln su orta-
ya da dilsiz tan olunmas gereken bir yaam brakmak pek de
zor bir ey olmayacaktr". Bakalarn ldremeyince kendi kendini
ldrecek olan Brutus, bakalarn ldrmekle balar ie. Ama ba-
kalar gereinden fazladr, hepsini ldremez. lmelidir o zaman. By-
lece, bakaldrmann, lsz olunca, bakalarnn yokedilmesinden
kendi kendini yoketmeye doru gittiini bir kez de o kantlar. Hi
deilse bu i kolaydr; bir kez daha, mant sonuna kadar izlemek
yeter, lmnden az nce, Robespierre'i savunmak iin yapt ko-
numada, Saint-Just kendisini giyotine gtrecek olan ilkenin ta ken-
disi olan byk eylem ilkesini yeniden kesinler: "Hibir fesat toplu-
luundan deilim, hepsiyle savaacam". Bylece, hem de nceden,
genel karar, yani meclisin kararn kabul ediyordu. Meclisin kans
ancak bir fesat topluluunun banazl ve sz sanat ile kazanla-
bileceine gre, o her trl geree kar, ilkelere duyduu akla,
lme doru yrmeye boyun eiyordu, y l e ya! ilkeler zayf d-
t m, insanlarn onlar, onlarla birlikte de inanlarn kurtarabilme-
leri iin bir tek yol kalr, bu da onlar iin lmektir. Temmuz Paris'i-
nin boucu scanda, gerei ve yeryzn aka yadsyarak, can-
n ilkelerin kararna braktn syler Saint-Just. Bundan sonra, bir
baka gerei yle bir sezinler gibi olur, Billaud-Varenne'le Collot
d'Herbois konusunda ll bir sulamayla bitirir szlerini. "Kendi-
lerini temize karmalarn ve daha bilge olmamz istiyorum". Bi-
e m ve giyotin bir an askda braklmtr burda. Ama erdem, fazla gu-
rurlu olduundan, bilgelik deildir. Bu gzel, bu ahlak gibi souk ba-
n zerine inecektir giyotin. Mecliste mahkm edildii andan, ense-
sini satra uzatt ana kadar, Saint-Just susar. Bu uzun sessizlik lm-
den daha nemlidir. Tahtlarn evresinde sessizliin egemen olmasn-
dan yaknm, bunun iin de bunca o k , bunca gzel konumak iste-
miti. Ama, en sonunda, hem zorbal, hem de ar Us'a uymayan bir
halkn gizlemini horgrerek kendisi de sessizlie dner. lkeleri varola-
na uyamaz, nesneler de olmas gerekenler deildir; ilkeler yalnzdr
yleyse, dilsiz ve deimez. Kendini onlara brakmak lmektir ger-
ekte, hem de akn tersi olan, olanaksz bir aktan lmektir. Saint-
Just, Saint-Just'le birlikte de yeni bir din umudu lr.
(3) Hegel, klar felsefesinin insan us-dndan kurtarmak istediini iyi gr-
mtr. Us, us-dmn bld insanlar bir araya getirir.
srdrmek isteyecektir. Fatih olacaktr. Rus komnizmi, her trl bi-
imsel erdemi iddetle yerip her trl stn ilkeyi yadsyarak on do-
kuzuncu yzyln bakaldrma eylemini tamamlar. On dokuzuncu
yzyln kral ldrmelerinin ardndan, yirminci yzyln bakaldrma
mantnn son noktasna kadar giden ve yeryzn insann tanr ola-
ca bir lke yapmak isteyen tanr-ldrcleri gelir. Tarihin saltanat
balar ve gerek bakaldrmasna bal kalmayan insan, yalnzca tari-
hiyle zdeleir, yirminci yzyln her trl ahlak yadsyan insano-
lunun birliini tketici bir su ve sava okluunda arayan yoksay-
c devrimlerine adar kendini. Birlii gerekletirmek zere erdem di-
nini kurmaya alan Fransz devriminin yerini, insan dinini kurmak
zere dnya birliini fethetmeye alan, sac ya da solcu, ama her iki
durumda da pervasz devrimler alacaktr. Bundan sonra, Tanr'nn hak-
k olan her ey Sezar'a verilecektir.
TANRI-LDRCLER
(1) Hegel bir sre Iena niversitesinde felsefe dersleri vermitir. (eviren.)
(1) Rousseau ile Hegel'i birbirlerine yaklatrmann bir anlam vardr. Oigu-
bilim'in yazgs da sonularyla, Toplumsal szleme'nin yazgsna benzer.
Zamann siyasal dncesini biimlendirmitir, t e yandan, Rousseau'nun
genel istem kuram Hegel retisinde yeniden karmza kar.
(1) Dorusunu sylemek gerekirse, iki anlamllk derindir, nk, ayn doa
deildir sz konusu. Teknik dnyann gereklemesi doal dnyada lm,
ya da lm korkusunu ortadan kaldrr m? te Hegel'in askda brakt
gerek sorun.
(1) Latince: nsann kurdu gene insandr. Plautus'un nlii sz. insanoluna k-
tlk edenin gene insan olduunu belirtmek ister. (eviren.)
(1) A y n Pisarev, Rusya'da uygarln bir lksel gere olarak h e p dardan ge-
tirildiini belirtir. Bak: Armand Coquart: Pisarev et l'ideologie du nihilisme
russe.
(2) Dostoyevski.
am btn tarihi, bir avu aydnn sessiz halk nnde zorba bir yne-
timle arpmas olarak zetlenebilir. Gc tkenmi utkular en so-
nunda ihanete uramtr. Ama en ar yoksamalarnda bile, bir de-
ere, zorbala kar koyup gerek kurtulua destek olmay bugn de
srdren, yeni bir erdeme beden vermilerdir.
On dokuzuncu yzylda Rusya'nn almanlatrlmas bamsz
bir olgu deildir. Alman lkclnn etkisi ar basar o srada, rne-
in Fransa'da, Michelet ve Ouinet ile, on dokuzuncu yzyln Germen
incelemeleri yzyl olduu yeterince bilinir. Ama bu lkclk, Fran-
sa'da zgrlk sosyalizmle arpp dengelenmek zorunda kalma-
sna karlk, Rusya'da nceden olumu hibir dnceyle karla-
mamtr. Rusya'da, kazanlm bir alandadr, tik Rus niversitesi,
yani 1750 ylnda kurulan Moskova niversitesi bir Alman niversi-
tesidir. Rusya'nn Byk Petro anda balayan eitici, memur ve
askerlerce ar ar ilenmesi Birinci Nikola'nn desteiyle, dzenli
bir almanlatrma biimini alr. Aydn kitlesi 30 yllarnda Franszlar-
la birlikte Schelling'e, 40 yllarnda Hegel'e, yzyln ikinci yarsnda
da Hegel'den kma Alman sosyalizmine tutulur 1 . O zaman Rus gen-
lii kendisine vergi lsz tutku gcn bu soyut dncelere boal-
tr, bu l dnceleri gerekten yaar, insan dini daha nceden Al-
man uzmanlarnca kalplandrlmt, ama havarileri ve kurbanlar
yoktu. lk iarlarna srt eviren Rus Hristiyanlar bu rol oyna-
dlar. Bunun iin, aknlktan ve erdemden uzak yaamay kabul et-
mek zorunda kaldlar.
Erdemin braklmas
(1) "Dnya usa gre dzenlenmitir, buna bakarak geri kalan her ey iin hu-
zur duyuyorum."
biri olan Bielinski'nin evriminden daha aydnlatc bir rnek gste-
rilemez. Bielinski, olduka bulank bir zgrlk lksnden yola k-
tktan sonra, birdenbire Hegel'le karlar. Gece yars, odasnda,
tanrsal esinin sarsnts altnda, Pascal gibi gzlerinden yalar boa-
nr, ihtiyar adam birdenbire benliinden syrverir: "Ne saymaca
vardr, ne rastlant, Franszlarla vedalatm artk". Ayn zamanda da
toplumsal sekincilikten yanadr, koruyucusudur onun. Hi durala-
madan yazar bunu, durumunu savunur, duyduu gibi, yiite. Ama
o zaman, yce gnll adam dnyada en o k nefret ettii eyin, ada-
letsizliin yannda bulunduunu grr. Her ey mantksalsa, her ey
dorulanm demektir. Kamya, klelie ve Sibirya'ya da evet de-
melidir. Dnyay ve aclarn kabul etmek ona byklk gibi grn-
mt bir an, nk yalnz kendi aclarna, kendi elikilerine katla-
nacan sanyordu. Bakalarnn aclarna da evet demek sz konusu
olunca, birdenbire eli aya tutulur. Ters yne doru gider. Bakala-
rnn acs kabul edilemiyorsa, dnyada hibir ey dorulanmam-
tr ve tarih hi deilse bir noktasnda, usla birlememektedir. Oysa
tmyle usa uygun olmas gerekir, deilse, hi de usa uygun deildir.
Bir an iin her ey dorulanabilir dncesiyle yatm insann yal-
nz bana kar k, yeniden, yaman szlerle nlayacaktr. Do-
rudan Hegel'e seslenir Bielinski: "Sizin dar felsefenize uygun den
btn saygyla, urasn bildirmekle onur duyarm: Evrim basamakla-
rnn en ykseine ulamak talihine de ersem, yaamn ve tarihin b-
tn kurbanlarnn hesabn sorardm sizden. Btn kan kardelerim
konusunda iim rahat deilse, karlksz bile olsa, mutluluu iste-
mem."
Cin 1
(2) Flaubert'in Madame Bovary'sinin kar dkn, baya, yzeysel bir dev-
rim yanls. (eviren.)
dii kral-birey yerine, bykl tarihi tek bana aydnlatan, sefil ve
acl ihtiyar adam buldu.
Bakunin de ayn elikileri cisimletirir, ama baka trl bir gs-
terililikle. Yldr destannn eiinde lr 1 . Bireysel saldrlan nce-
den yadsm, zamann Brutus'larn yermitir. Ama 1866'da ar II.
Alexandre'a ate eden Karakosov'un baarszla uram saldrsn
aka eletiren Herzen'i aypladna gre, gene de onlara sayg gs-
terdii anlalyor. Bu saygnn nedenleri vardr. Tpk Bielinski ve
yoksayclar gibi Bakunin de olaylar bireysel bakaldrma ynnden
deerlendirdi. Ama daha fazla bir ey de getirdi: Neayev'de reti
olarak donacak ve devrim akmn son noktasna kadar gtrecek
olan bir siyasal pervaszlk tohumunu.
Bakunin, daha delikanllktan kar kmaz, Hegel felsefesiyle
altst olur, korkun bir sarsntya uramasna kknden sklr.
Gece gndz dalar bu felsefeye, kendi deyimiyle, "ldrasya" dalar.
"Hegel'in ulamlarndan baka hibir eyi grdm y o k t u " . Yeni
dnmelerin cokunluuyla kar bu raklktan. "Kiisel benliim
bir daha dirilmemesiyle ld, yaamm gerek yaamdr artk. Bir
bakma salt yaamla zdeleti". Bu rahat durumun tehlikelerini sez-
mesi iin biraz zaman gerekecektir. Gerei anlam olan kimse ona
kar ayaklanmaz, ondan sevin duyar; ite herkesin uyduuna uyu-
vermiti. Bakunin beki kpei felsefesine balanacak adam deildi.
Almanya yolculuunun ve Almanlar konusunda vard olumsuz ka-
nnn onu, ihtiyar Hegel'le birlikte, Prusya devletinin usun ereklerinin
ayrcalkl gvencesi olduunu kabul etmeye iyi hazrlamam olmas
da olanakldr. Evrensel dlere dalard ya, ardan daha Rus'tu, ne
olursa olsun, "Baka halklarn hibir hakk yoktur, nk evrensel
istemi Prusya halk temsil eder" diyecek kadar ters bir manta daya-
nan Prusya savunmasna katlamazd, t e yandan, Bakunin, 40 ylla-
rnda, baz eilimlerine araclk edecei Fransz sosyalizmi ile karga-
acln tanmaya balyordu. Ne olursa olsun, Bakunin Alman l-
kcln gmbrtyle yadsr. Salta gitmiti o , tpk tm yokedie
gidecei gibi, ayn tutkulu atlmla, benliinde en ar durumda bulu-
nan "ya hep ya h i " kzgnl iinde.
(1) 1876.
Bakunin, Salt Birlii vdkten sonra en ilkel iyilik-ktlk kar-
tl dncesine sarlr. Kukusuz, "zgrln evrensel ve gerek-
ten demokratik kilisesi"ni ister. Dini budur; yzylnn insandr. Ge-
ne de bu konuda inancnn tam olduu kesin deildir. Birinci Niko-
la'ya ttiraf'mda son devrime ancak "olaanst ve acl bir abayla,
umutlarn samaln fsldayan i sesi zorla boarak" inanabildii-
ni syledii zaman iten grnr. Buna karlk, kuramsal ahlak d-
manl o k daha kkldr, bu alanda, atlgan bir hayvann rahatl
ve sevinciyle zplad grlr. Yalnz iki ilke yn verir tarihe, devlet
ve toplumsal devrim, devrim ve kar devrim, bunlar uzlatrmak sz
konusu deildir, lmne bir savaa girimilerdir. Devlet, sutur.
"En kk, en zararsz devlet bile dlerinde suludur", yleyse dev-
rim iyiliktir. Politikay aan bu arpma, eytans ilkelerin tanrsal
ilkeye kar savadr da. Bakunin, aka, romantik bakaldrmann
konularndan birini bakaldrma eylemine yeniden sokar. Daha nce de
Proudhon, Tanr'nn Ktlk olduunda karar klyor. "Gel, eytan,
kklerin ve krallarn kara aldklar eytan!" diye haykryordu.
Bakunin, siyasal bir bakaldrmann btn derinliini belli eder. " K -
tlk, eytann tanrsal yetkeye kar bakaldrmasdr, biz bu ba-
kaldrmada btn insan kurtulularnn verimli tohumunu gryoruz.
Devrimci sosyalistler, on drdnc yzyl Bohemya'snn Fraticelli'si
gibi, u szcklerle tannyor bugn: "Kendisine byk bir ktlk
edilmi olann adna".
yleyse yaratla kar sava amansz ve ahlaksz olacaktr, bi-
ricik kurtulu da yoketmektir. "Ykma tutkusu yaratc bir tutkudur".
Bakunin'in 4 8 devrimi konusundaki ateli sayfalar1 bu ykma sevin-
cini tutkuyla haykrr. "Ba sonu olmayan bayram", der. Gerekten
de, btn ezilmiler iin olduu gibi, onun iin de devrim szc-
mn kutsal anlamyla bayramdr. Hurrah, ou la revolution pour les
cosaques adl kitabnda Kuzey gebelerini her eyi yakp ykmaya
aran Fransz kargaacs Coeurderoy 2 geliyor insann aklna. O da,
"baba evine ate gtrmek" istiyor, insan tufan ile kargaalktan ba-
(1) Hayranlkta da olabilir bu, o zaman "usta" sz byk bir anlam kazanr:
ykmadan yapan.
sonra, Neayev Rusya'y gerekten avcunun iine allr, kendi Balta
Birlii'ni kurar, yasalarn da kendisi tanmlar. Burada, bir askerlik
y a da bir politika eylemi iin zorunlu olan gizli merkez kurulunu g-
rrz hi kukusuz, herkes bu kurula koulsuz' olarak bal kalaca-
na and imek zorundadr. Ama Neayev, kendilerine bal kimseleri
ynetmek iin iddetten ve yalandan yararlanmann nderlerin hakk
olduunu kabul ettikten sonra, devrimi bir asker devrimi biimine
sokmaktan da fazlasn yapar. Gerekten de daha varolmayan merkez
kurulunun yetkilisi olduunu syledii, girimeyi dnd eyleme
ekingenleri de ekmek iin bu kurulu snrsz kaynaklar bulunan
bir kurul diye tantt zaman, daha balangta yalan sylemi ola-
caktr. Devrimcileri ulamlara ayrmakla daha da fazlasn yapar. Ona
gre, birinci ulamdan olanlar (yani nderler) tekileri istendii gibi
"harcanabilecek bir sermaye" olarak grmek hakkn tarlar. Tarihin
btn nderleri byle dnmlerdi belki de, ama bunu syleyeme-
milerdi. Ne olursa olsun, Neayev'den nce hibir devrimci nder
bunu bir davran ilkesi olarak benimsemeyi gze alamamt. O za-
mana kadar hibir devrim, insann bir ara olabileceini yazmam-
t yasalarna. Eskiden beri, cesarete, zveri anlayna seslenilerek yan-
da toplanrd. Neayev ekingenlere antaj yaplabilecei, yldrla-
bilecekleri, gvenlerinde aldatlabilecekleri kararma varr. Dzenli bir
biimde en tehlikeli ilere itilirlerse, yalanc devrimciler bile ie yara-
yabilir. Ezilmilere gelince, kendilerini temelli kurtarmak sz konusu
olduuna gre, daha da ezilebilirler. Onlarn yitirdiklerini, gelecein
ezilmileri kazanacaktr. Neayev, hkmetleri bask nlemlerine d o -
ru itmek, onun halka en o k nefret edilen temsilcilerine hibir za-
man dokunmamak gerektiini, gizli birliinde kitlelerin aclarn ve
yoksulluunu arttrmak iin elinden geleni yapmak zorunda bulun-
duunu bir ilke olarak ne srer.
Kibar katiller
(1) ki insan rk. Biri yalnz ldrr ve bunu canyla der. t e k i binlerce cina-
yeti dorular, buna karlk onurlandrlraay kabul eder.
igalev'cik
(1) "nsan kendine gre tasarlyor, sonra da bir daha dncesinden caydrm-
yordu."
(2) " U durumlarda kara alma ve ldrme, ama her eyden n c e eitlik."
Yirminci yzyln tmc dinleri, devlet yldrlar byle belirir.
Bugn, tarihimizin bir yan zerinde, yeni derebeyleri, byk engizi-
trler, ezilmilerin bakaldrmasn kullanarak srdryorlar egemen-
liklerini. Saltanatlar zalim, ama, romantiklerin eytan' gibi, zalim-
liklerini tanmas ar bir yk olmas dolaysyla balatyorlar. "Ar-
zuyu ve acy kendimize ayryoruz, klelerin payna da igalev'cilik
decek". Yeni, olduka da irkin bir kurbanlar rk douyor byle-
ce. Aclar bakalarna ac ektirmekten baka bir ey deil; kendi
efendiliklerinin klesi oluyorlar. nsann tanr olmas iin, kurbann
da alalarak cellat olmas gerekir. Kurban da, cellat da umutsuzdur
bunun iin. Artk ne klelik, ne de g eriebilecektir mutlulua,
efendiler hrn, kleler ask suratl olacaktr. Hakk vard Saint-Just'
n, halka ac ektirmek korkun bir eydir. Ama her birini bir tanr
yapmaya karar verdikten sonra, insanlar tedirgin etmekten nasl ka-
nlabilir? Tanr olmak iin kendini ldren Kirilov'un, intiharnn
Verkhovenski'nin suikast iin kullanlmasn kabul ettii gibi, insa-
nn kendi kendini tanrlatrmas da bakaldrmann yaratt amur-
lu yollarna, tarihimizin hl iinden kamad bu yollara sapar.
DEVLET YILDIRICILII ve US-DII YILDIRI
Bujuva kehaneti
(1) "Kendiliinden gelien her ey, belli bir zaman iin, ister istemez yasaya
uygundur."
sanlarn kanlar ve aclar zerine.
Marx'n insanln gelimesinde sanayi retiminin yeri konu-
sundaki tekelci dncesini burjuva iktisatlara borlu olduunu,
deer-emek kuramnn zn burjuva ve sanayi devriminin iktisat-
s Ricardo'dan ald da bu gzlemlere eklenirse, onun burjuva k-
hinliinden szetmekte hakl olduumuz kabul edilecektir. Bu yak-
latrmalarn erei, amzn takn Marx'larnn ileri srdkleri
gibi Marx'n bir balang ve son deil 1 , insan doasna katlan bir
dnr olduunu gsterir yalnz: nc olmaktan nce mirasdr.
Gereki olmasn istedii retisi, bilim dini, Darwin evrimcilii,
buhar makinesi ve dokuma endstrisi anda gerekten yleydi. Yz
yl sonra, bilim grecelikle, belirsizlikle, rastlantyla kar karya
geldi; ekonomi elektrii, demir ve atom retimini de gz nne al-
mak zorunda. Birbirini kovalayan bu bulular toplamak, birletir-
mek konusunda ar Marx'ln urad baarszlk, Marx'n a-
nn burjuva iyimserliinin de baarszldr. Bu baarszlk, Marx'
larn yz yllk gerekleri bilimsel olmaktan karmadan, donmu
durumda srdrme savlarn glnletirir. On dokuzuncu yzyln
mutlu gelecek dncesi, ister devrimci, ister burjuva olsun, farkl
* derecelerde, ama kendi eliyle tanrlatrd bu bilimin, bu tarihin
birbirini kovalayan gelimeleri karsnda ayakta kalamad.
Devrimci kehanet
(1) Jdanov'a gre, Marx'lk "daha nceki btn retilerden nitelike farkl
bir felsefe"dir. Bu ise, ya Marx'lm rnein Descartes'lk olmad
(hi kimse dnmeyecektir bunu yadsmay), ya da Marx'ln Des-
cartes'la hibir ey b o r l u olmad anlamna gelir (bu da samadr).
sonuncusudur, nk artk her trl kartln zlecei, ekono-
minin silinecei koullar oluturmaktadr. O gn, tarilimiz tarih-n-
cesi olacaktr. Baka bir adan, Hegel'in tasladr bu taslak. Eyti-
im, us asndan ele alnacak yerde, retim ve emek asndan ele
alnmtr. Marx hibir zaman eytiimsel zdekilikten szetmemi-
tir kukusuz. Bu mantk canavarn ululatrmay miraslarna brak-
mtr. Ama gerein hem eytiimsel, hem de ekonomik olduunu
syler. Gerek, kendi kartn her seferinde kendisi ortaya karan
ve tarihi yeniden ileri gtren bir st bileim iinde zlen kart-
lklarn verimli sarsntsyla kesimlere ayrlan, srekli bir oluumdur.
Hegel'in usa doru yryen gerek konusunda kesinledii eyi, Marx
snfsz topluma doru yryen ekonomi konusunda kesinler; her ey
ayn zamanda hem kendi kendisi, hem de kartdr, bu eliki ba-
ka ey olmaya zorlar her nesneyi. Kapitalizm, burjuva olduu iin,
devrimci olarak belirir ve komnizme yer hazrlar.
Marx'n zgnl, tarihin eytiim olmakla birlikte, ekonomi de
olduunu kesinlemektir. Hegel, daha yksekten konuarak, ayn zaman-
da hem zdek, hem de dnsellik olduunu sylyordu, t e yandan,
ancak dnsellik olduu oranda zdek, zdek olduu oranda dnsel-
lik olabilirdi. Marx, dnsellii son tz olarak yadsr, tarihsel zdeki-
lii uzlatrmann olanakszl hemen belirtilebilir. Ancak dnce-
nin eytiimi olabilir. Ama zdekilik bulank bir kavramdr. Srf bu
szc oluturmak iin bile, dnyada zdekten fazla bir ey bulun-
duunu sylemek gerekir. Daha byk bir nedenle, bu eletiri tarih-
sel zdekilie uygulanacaktr. Tarih, doay istem, bilim ve tutku
yoluyla deitirmesiyle doadan ayrlr, yleyse Marx, ar bir zdek-
i deildir, bunun ak nedeni de ar ya da salt zdekilik bulunma-
masdr. Ar zdekilikten o kadar uzaktr ki, silahlar kuram yengi-
ye erdirirse, kuramn da silahlara yol aabileceini kabul eder. Marx'
n tutumunu bir tarihsel gerekircilik diye adlandrmak daha doru
olur. Dnceyi yadsmaz, ancak tmyle d gereklerle koullan-
dklarn dnr. "Bence, dncenin devinimi, insann beynine
geirilmi gerek devinimin yansmasndan baka bir ey deildir".
Bu pek kaba tanmn hibir anlam yoktur. Bir d devinim beyine
nasl ve ne ile geirilebilir? Bu glk, bu devinimin "tanmas"nn
tanmlanmas yannda hi kalr. Ama Marx'n felsefesi, ann ksa
felsefesiydi. Sylemek istedii ey, baka dzlemlerde tanmlanabilir.
nsan yalnzca tarihtir ona gre, zellikle de retim aralarnn
tarihidir. Gerekten de, Marx insann geim aralarn iaretmesiyle
hayvandan ayrldn belirtir. Her eyden nce yemezse, giyinmez-
se, barnmazsa, y o k demektir. Bu primum vivere1 onun ilk belirlen-
mesidir. Bu srada dnd, pek az ey de olsa, bu kanlmaz zo-
runluklarla dorudan doruya bantldr. Sonra Marx bu baml-
ln deimez ve zorunlu olduunu kantlar. "Sanayi tarihi insann
temel yeteneklerinin ak kitabdr". Marx'n kiisel genellemesi, be-
nimsenmeyecek bir ey olmayan bu kesinlemeden, ekonomik bam-
lln tek ve yeterli olduu sonucunu karmasdr, bu da kantlan-
mak isteyen bir eydir. Ekonomik koullamanm insann eylem ve d-
ncelerinin oluumunda nemli bir etkisi bulunduu kabul edilebi-
lir, ama bu byledir diye, Almanlarn Napoleon'a kar ayaklanma-
larnn yalnzca eker ve kahve ktlyla aklanaca sonucuna var-
mak gerekmez. Katksz gerekircilik de samadr, y l e olmasayd,
sonutan sonuca geerek tm geree eriebilmek iin, tek bir do-
ru kesinleme yeterdi. Byle olmadna gre, ya ortaya hibir zaman
doru bir kesinleme koyamadk, hatta gerekircilii ortaya koyan ke-
sinlemeyi bile getiremedik, ya da doru sylediimiz oluyor da so-
nucu olmuyor, dolaysyla gerekircilik yanl. Bununla birlikte, by-
lesine saymaca bir basitlemeye gitmek iin, Marx'n nedenleri vardr,
ar manta yabanc nedenleri.
Kehanetin baarszl
(l) M o l o c h : Kurban olarak insan isteyen eski bir Asya tanns. (eviren.)
sz gtrmeyen bir kk patronlar ulam dourdu. Kk iler,
birok durumlarda, Marx'n ngrd gibi, rekabet yznden batt
kukusuz. Ama retimin karkl, byk i yerleri evresinde bir
yn da ufak tefek i yeri tretti. Ford, 1938 ylnda, be bin iki yz
bamsz atlyenin kendisi iin altn bildirebiliyordu. O gn
bugn, bu eilim daha da artt. Durumun sonucu olarak, Ford'un k-
k i sahiplerini etkisi altnda tuttuu kuku gtrmez. Ama nem-
li olan, bu kk sanayicilerin Marx'n kurduu tasla kartran bir
ara tabaka oluturmalar. te yandan, birikim yasasnn Marx'n pek
zerinde durmad tarm endstrisinde tmden yanl olduu ortaya
kt. Buradaki boluk nemlidir. amzda sosyalizm tarihi, bir
ynyle, proletarya eyleminin kyl snfyla bir sava olarak gr-
lebilir. Bu sava, tarih dzeyinde, on dokuzuncu yzylda yetkeci
sosyalizmle kyl ve esnaflara dayand pek ak olan zgrlk
sosyalizm arasndaki lksel sava srdrmektedir. Demek ki Marx,
ann lksel eleri arasnda, kyl sorunu zerine bir dncenin
elerini de elinde bulunduruyordu. Ama reti istemi her eyi ba-
sitletirmiti. Bu basitletirme Kulak'lara o k pahalya mal olacak-
t; be milyondan fazla bir tarihsel istisna oluturuyordu bunlar,
lm ve srgn yoluyla onlar da kurala uyduruldu.
Ayn basitletirme, Marx'n ulus olgusuna da srt evirmesine
yol at, stelik ulusuluklar yzylnda. Engellerin ticaretle, al-ve-
rile, proletaryalatrmayla devrilebileceini sanmt. Ulusal engel-
ler proletarya lksn devirdi. Tarihi aklama konusunda uluslar
ekimesi en azndan snflar ekimesi kadar nemli olarak belirdi.
Ama ulusu tmyle ekonomi aklamaz; reti bunu grmezlikten
gelmitir.
Proletarya da hizaya gelmedi. Bir kez, Marx'n korkusu doru
kt: Sendikaclk eylemi ve yeni admlar yaama dzeyinde bir yk-
selme, i koullarnda bir dzelme salad. Bunlar toplum sorunla-
rnda drst bir dzenleni oluturmaktan uzaktr. Ama Marx zama-
nndaki ngiliz dokuma iilerinin dkn durumu, onun syledii
gibi genellemek, daha da ktlemek yle dursun, dzeldi. te
yandan, kehanetlerinde baka bir yanlla denge yeniden saland-
na gre, Mar- bugn zlmezdi buna. Gerekten de, devrimci ya da
sendikac eylemlerin en etkilisini alktan ksrlamayan sekin emek-
ilerin yapt anlald. Yoksulluk ve yozlama Marx'tan nce ne
ise,Marx ne olmamasn istiyorsa o oldu gene: Klelik etkenleri, dev-
rim etkenleri deil. alkan Almanya'nn te biri 1933'te isizdi.
Burjuva toplum isizlerini yaatmak zorundayd, Marx'n devrim iin
istedii koulu gerekletiriyordu bylece. Ama gelecein devrimci-
lerinin ekmeklerini devletten bekleyecek duruma dmeleri iyi bir
ey deildir. Bu zorunlu alkanlk o kadar zorunlu olmayan, baka
alkanlklar getirir, Hitler'in bir reti biimine soktuu da bu al-
kanlklardr.
Sonra, proletarya snf snrszca genilemedi. Her Marx'mn
desteklemesi gereken sanayi retimi koullar bile, orta snf nemli
lde arttrd1 ve yeni bir toplum tabakas yaratt: Teknisyenler
tabakasn. Lenin'in ylesine deer verdii lk, yani mhendisin ay-
n zamanda el iisi olmas, gerekler karsnda tutunamad. En
nemlisi de u: Bilim gibi teknik de ylesine karp zorlat ki, bir
tek insann hem bunlarn ilkelerini, hem de uygulamalarn kavrama-
s olanaksz bir ey oldu. rnein, gnmzn bir fizikisinin ann
biyoloji bilimi konusunda tam bir gr edinmesi nerdeyse olanaksz.
Yalnzca fizik dalnn her kolunda ayn lde bilgili olduunu bile
ileri sremez. Teknik iin de durum ayn. Burjuvalar ve Marx'larca
bal bana bir deer olarak ele alnan retim gc lsz oranlar-
da gelitikten sonra, Marx'n kanlabileceini dnd i blm-
nn nne geilmez oldu. Her emeki, iini kapsayan genel dzeni
bilmeden, zel bir i yapmak zorunda kald. Herkesin iini dzenle-
yenler, grevleri dolaysyla, toplumsal bakmdan byk bir neni ta-
yan bir tabaka oluturdular.
Burnham'n haber verdii bu teknik adamlar an Simone
Weil'in daha on yedi yl nce eksiksiz saylabilecek bir biimde be-
timlediini 2 sylemek en basit bir doruluktur. Simone Weil, Burn-
ham'n kabul edilmez sonularn karmaz. nsanln tand gele-
li) 1920'de 1 9 3 0 ' a kadar, y o u n bir retim evresi iinde, Birleik Devletler'
de, maden sanayiine bal satclar hemen hemen iki katna km, buna
karlk maden iileri azalmt.
(1) i koulu.
(2) Bu gerei ilk gren Lenin'dir, buna zlr gibi de deildir. Sz devrimci
umutlar iin korkuntur ya, kendisi iin daha da korkuntur. Gerekten
de Lenin: "Proletarya ite bu fabrika okulunun yardmyla disiplini ve rg-
t daha iyi sindirecei" iin, kendi diktatr merkezciliini daha kolay ka-
bul edeceini sylemek gzpekliini gstermitir.
suz dnyann gerektirdii,gerektirmekte olduu yeni kadrolar yarat-
mak istedi. Ama bir gnde olacak i deildi bu, yeni efendiler de im-
diden almlard yerlerini, beklemeden, bir an nce, milyonlarca in-
sann korkun acsn hafifletmekten o k , uzak bir mutluluk iin
mutsuzluu kullanmak istiyorlard. Yetkeci sosyalistler, tarihin faz-
la ar gittiini, onu hzlandrmak iin proletaryann grevini bir avu
kuramcya brakmak gerektiini dndler. Bylece, bu grevi ilk
yadsyanlar kendileri oldu. Gene de vardr bu grev, Marx'n verdii
zel anlamda deil, almalarndan ve aclarndan bir gurur ve ve-
rim yaratmasn bilen her insan topluluunun bir grevi bulunduu
gibi vardr. Bunun ortaya kmas iin, bir tehlikeyi gze almak, ii-
lerin zgrlklerine, kendiliindenliklerine gvenmek gerekirdi. Yet-
keci sosyalizm, tam tersine, ilerde gerekleecek olan, lksel bir z-
grlk adna, bu canl zgrle el koydu. Bunun yaparken de, ister
istemez, fabrika kapitalizminin balatt kleletirme iini glen-
dirdi. Bakaldrm devrimin son sna Commune Paris'i bir yana
braklrsa, bu iki etkenin ortak etkisiyle, tam yz elli yl sresince,
proletaryann ihanete uramaktan baka bir grevi olmad. Proleter-
ler iktidar askerlere ya da aydnlara, yani kendilerini kleletirmek-
ten geri durmayacak olan, gelecein askerlerine vermek iin dt-
ler ve ldler. Gene de bu sava onurlar oldu onlarn, umutlarn ve
umutsuzluklarn paylamay semi herkese tannan onurlar oldu.
Ama bu onur eski ve yeni efendiler soyuna kar kazanld. Kendini
kullanmaya kalktklar anda yadsr onlar. Bir anlamda, onlarn -
klerini haber verir.
t) retim gcnn ancak erek olunca zararl olduunu, bir ara olarak ele al-
nnca kurtarc olabileceini belirtelim.
(1) Roger Caillois, Stalin'ciliin quanta'lar kuramna kar ktn, ama ayn
kuramdan domu atom biliminden yararlandn belirtir. Marx-ln
eletirisi.)
berg'e, Bohr'a, Einstein'a ve bu an en byk bilim adamlarna kar-
bilimseldir. Ne olursa olsun, bilim mantn bir kehanetin buyruu
altna sokmak isteyen ilkenin anlalmaz bir yan yoktur. Yetke ilke-
sini daha nceden benimsemitir; gerek mant lm inancn, us
zgrln de zamansal gcn klesi yapmak isteyen kiliselere yn
veren de bu ilkedir. 1
Bundan byle iki ilkesinin, ekonomi ile bilimin karsna diki-
len Marx kehanetinden kala kala o k ilerdeki bir olay konusunda tut-
kulu bir mutu kalr. Marx'larn biricik dayana, srenin o k uzun
olduunu, ne zaman gelecei bilinmeyen bir gnde, sonucun her eyi
doru karacan ummak gerektiini sylemektir. Baka bir deyim-
le, imdilik arafta bulunmaktayz, cehenneme girmeyeceimiz konu-
sunda sz verilmektedir bize. O zaman karmza kan sorun, baka
bir dzeyin sorunudur. Elverili bir ekonomik evrim sresince bir iki
kuan sava snfsz toplumu gerekletirmeye yetecekse, sava
iin zveri tasarlanabilir bir ey olur: Gelecein somut bir yz var-
dr onun iin, rnein torununun yz. Ama, birka kuan kurban
edilmesi yetmemise, imdi bin kez daha ykc olan bir sonsuz, bir
evrensel savalar evresine gireceksek, lmeyi ve ldrmeyi kabul ede-
bilmemiz iin inancn kesinlikleri gerekir. Ancak bu yeni inan da
eskileri gibidir, ar bir mantk olarak kurulmamtr.
Sonlar lkesi
(3) Marx da: " u ya da bu proleterin, hatt btn proletaryann erek olarak ta-
sarlad eyin nemi y o k ! " demiti.
derler gerekir demektir.
Hem suu devrimci gc gevetmek olan dzelticilikle, hem de
rnek, ama etkisiz bir tutum olan yldrclkla 1 savar. Devrim eko-
nomi ya da duygu ii olmaktan nce askerlik iidir. Patlayaca gne
kadar, devrim stratejiyle birdir. Saltanat dmandr; balca gc de
polis, siyasal askerlerin meslek rgtdr. Sonu basittir: "Siyasal po-
lisle sava zel nitelikler ister, meslekten devrimciler, ister". Bir gn
silah altna arlacak kitlenin yannda, bir de ekirdekten yetime
ordusu olacaktr devrimin. Kkrtclar, kitleden nce rgtlenmeli-
dir. Bir ajanlar rgt, Lenin'in gizli kurumunu, devrimin gereki
keilerini haber veren deyimi budur: "Devrimin Jn-Trkleriyiz biz,
fazla olarak biraz da cizvitliimiz var". Bu andan sonra, proletarya-
nn grevi kalmamtr artk. Devrim keilerinin elinde, baka ara-
o
lar arasnda, gl bir aratan baka bir ey deildir .
ktidar alma sorunu devlet sorununu getirir. Bu konuyu ele alan
Devlet ve Devrim (1917) yergi yaptlarnn en tuhaf, en elikinidir.
Lenin burda gzde yntemi olan yetke yntemini kullanr. Marx ile
Engels'ten yararlanarak, bir snfn bir bakasna egemen olma rg-
t olan burjuva devletini kullanmaya kalkan her trl dzelticilie
kar kmakla balar ie. Burjuva devleti, her eyden nce bir bask
arac olduu iin, polise ve orduya dayanr. Ayn zamanda hem snf-
larn uzlamaz kartln, hem de bu kartln zorunlu indirgen-
mesini yanstr. Bu yetkeyi ancak horgrmelidir. "Uygar bir devletin
asker gcne dayanan iktidarnn ba bile, ataerkil bir toplumun so-
pa zoruyla deil, gnlden bir saygyla evreledii ndereni kskana-
bilir". t e yandan, Engels devlet kavram ile zgr toplum kavram-
nn uzlamaz olduunu kesinlikle ortaya koymutur. "Snflar nasl n-
lenmez bir biimde belirmilerse, yle de silineceklerdir. Snflarn
silinmesiyle devlet de ister istemez silinecektir. retimi reticilerin
zgr ve eit ortakl temeline dayandrarak yeniden rgtleyen top-
lum, devlet makinesini yakt yere: Eski nesneler mzesine, k-
(2) Heine ta ne zamandan " k o y u ilkeciler" demiti sosyalistler iin. Koyu ilke-
cilik ve devrim, tarihsel bakmdan, bir arada gider.
rk ile bronz baltann yanna atacaktr".
Dalgn okurlarn Devlet ve Devrim'i Lenin'in kargaac eilim-
lerinin hesabna geirmeleri, ordu, polis, sopa, memurluk karsnda
ylesine sert bir retinin garip sonuna acmalar bununla aklana-
bilir. Ama Lenin'in grlerini anlamak iin, bunlar hep strateji a-
sndan ele almak gerekir. Engels'in burjuva devletinin ortadan kalk-
mas konusundaki savn bunca gle savunmas, bir yandan Piekha-
nov ya da Kautsky'nin ar "ekonomiciliini" engellemek, bir yan-
dan da Kerenski hkmetinin devrilmesi gereken bir burjuva hkme-
ti olduunu kantlamak iindir. Bir ay sonra devirecektir bu hk-
meti.
Devrim iin bir ynetim, bir bask arac gerekeceini ne s-
renlere de yant vermek gerekiyordu. Burada da, proletarya devleti-
nin tekiler gibi bir hkmet deil, durmamacasna zayflayacak bir
hkmet olduunu kantlamak iin, Marx ile Engels'ten bol bol ya-
rarlanmtr. "Bask altnda tutulacak toplum snf kalmaynca...
devlet zorunlu olmaktan kar. Btn toplumun temsilcisi olarak,
devletin (proleter devletin) ilk eylemi toplumun retim aralar-
nn ele geirilii, kendisini kesinleyen bu eylem, ayn zamanda onun
son eylemidir de. Kiilerin hkmetinin yerini nesnelerin ynetimi
alr... Devlet ortadan kalkmamtr, zayflar". nce proletarya eliyle
burjuva devlet ortadan kaldrlr. Bundan sonra, ama ancak bundan
sonra, proleter devlet bir su gibi ekilir. Proletarya diktatrl,
1) Burjuva snfnn kalntlarn bastrmak, ya da ortadan kaldrmak
iin; 2) retim aralarnn kamulatrlmasn gerekletirmek iin
zorunludur. Bu iki i tamamlandktan sonra, diktatrlk geveme-
ye balar.
Bylece Lenin, smrcler snf da ortadan kalkm olacan-
dan, retim aralarnn kamulatrlmas tamamlanr tamamlanmaz
devletin lecei gibi ak ve kesin bir ilkeden yola kar. Gene de,
ayn kitapta, stelik nceden kestirilebilir bir son da belirtmeden,
devrimci bir kesimin halk zerinde diktatrln de yasaya uygun
gsterir. Commune denemesini deimez bir dayanak olarak ele alan
yergi, Commune' yaratm olan yetkeye kar federalist dnce-
ler akmn tam anlamyla yalanlar; Marx ile Engels'in betimlemesine
de kar kar. Nedeni aktr bunun: Lenin, Commune'n baarsz-
la uram olduunu unutmamtr. Bylesine artc bir kantla-
mann yollarna gelincc, bunlar daha da basittir: Devrimin bir glk-
le karlat her seferde, Marx'n betimledii devlet kavramna yar-
dmc bir nitelik eklenir. Gerekten de, Lenin on sayfa sonra, dn-
celerini birbirine balamadan, smrclerin direncini krmak, "bir
de sosyalist ekonominin dzenleniinde byk kitleyi, kylleri, k-
k burjuvalar, yar-proleterleri ynetmek" iin, iktidarn zorunlu
olduunu syler. Burada dn sz gtrmez; Marx ile Engels'in ge-
ici devletine kendisine uzun bir yaam salamak tehlikesi gsteren
bir grev verilir. Kendi felsefesiyle atan Stalin ynetiminin eli-
kisi imdiden belirmektedir. Ya bu ynetim snfsz sosyalist toplu-
mu gerekletirmitir ve korkun bir bask aygtnn srdrlmesinin
Marx'lk asndan dorulanmas olanakszdr; ya da gerekleme-
mitir ve o zaman Marx' retinin yanl olduu, zellikle de re-
tim aralarnn kamulatrlmasnn snflarn kalkmas demek olma-
d aka ortaya km demektir. Ynetim, resmi retisi kar-
snda, seimini yapmak zorundadr: Ya yanltr ya da ynetimin iha-
netine uramtr. Gerekte, Rusya'da Lenin'in baarya ulatrd,
hem de Marx'a kar ulatrd kimse, Neayev ve Tkaev'le birlik-
te devlet sosyalizmini bulan Lassalle'dir. Bundan sonra, Lenin'den
Stalin'e kadar, partinin i arpmalarnn tarihi, ii demokrasisi
ile asker ve memur diktatrl, adalet ile etkenlik arasndaki sava-
la zetlenecektir.
Tmlk ve dava
(1) Rusya'da 1934 ylnda kurulan "ileri halk komiserlii" adl rgt. (evi-
ren.)
sann tutku, kuku, mutluluk, tekil bulu gcn, ksacas buyuuugu-
n defterden silerek ayakta kalabiliyor bu devrimde. nsanlarn be-
nimsedikleri ilkeler, onlarn en soylu niyetlerini ayor. Kar k-
lar, sonu gelmtz arpmalar, polemikler, ekilen zulmler, afarozla-
malar zoruyla, zgr ve karde insanlarn evrensel yurdu yava yava
uzaklap gidiyor, tarih ile etkenliin en yce yarg durumuna gele-
bilecekleri biricik evrene: Dava evrenine brakyor yenini.
Her din, susuzluk ve sululuk kavramlarnn evresinde dner.
Gene de Promethee, ilk bakaldran, cezalandrma hakkn yadsyor-
du. Zeus'un kendisi, evet herkesten nce Zeus da bu hakk alabilecek
kadar ar deildir. Demek ki, bakaldrma, daha ilk atlmnda, ceza-
nn yasaya uygunluunu yadsr. Ama bitirici yolculuun sonunda,
son cisimleniinde, bakaldrma dinin ceza kavramn benimser, evre-
nin merkezi yapar onu. Yce yarg gklerde deildir artk, tarihin
kendisidir, amansz bir tanr olarak cezalandrr. Gerek dl ancak
tarihin sonunda kazanlacana gre, tarih, kendine zg biimiyle,
uzun bir cezadan baka bir ey deildir. Besbelli, Marx'ln ve He-
gel'in o k uzaklarndayz; ilk bakaldrmlardansa ok daha uzak-
larda. Gene de tmyle tarihsel olan her dnce bu uurumlara a-
lr. Marx'n snfsz yurdun kanlmaz gereklemesini mutulad,
bylelikle de tarihin iyi niyetini onaylad kurtarc yryte her
gecikme, insann kt niyetine yklenecekti. Marx, Hristiyanlktan
kopmu dnyaya suu ve cezay yeniden soktu, ama tarih karsnda
suu ve cezay. Marx'lk, bir ynyle, insan iin bir sululuk, tarih
iin bir susuzluk retiidir. Tarihsel belirtisi, iktidardan uzakta,
devrimci iddetti; iktidarn doruunda, yasal iddet, yani yldr ve
dava olmak tehlikesini gsteriyordu.
t e yandan, din evreninde gerek yarg daha sonraya brakl-
mtr; suun sre brakmadan cezalandrlmas, susuzluun onay-
lanmas zorunlu deildir. Yeni evrende, tam tersine, tarihin yargs
hemen aklanmaldr, nk sululuk, baarszlk ve ceza ile zde-
leir. Tarih Bakunin'i yarglad, nk ldrd onu. Stalin'in arl
ilan ediliyor: Stalin gcn doruundadr. Sululuu tarihsel su fi-
lozoflar iin ancak katilin ekici bana indikten sonra iyice aydn-
lanan Troki gibi, Tito da daval durumda. Sulu olup olmadn
bilmediimiz Tito iin de durum bu. Suland, yklamad daha. Ye-
re vurulduu zaman, sululuu kesinlemi olacak, t e yandan Tro-
ki ve Hto'nun geici arlklar byk lde corafyaya balyd,
corafyaya baldr; yeryz adaletinin elinden uzaktalar. Bunun
iin, bu elin eriebilecei kiileri beklemeden yarglamaldr. Tarihin
kesin yargs bugnden o gne kadar verilecek saysz yarglara bal-
dr, o gn dorulanacak ya da yadsnacaktr bunlar. Bylece, dnya-
nn kendisiyle birlikte dnya mahkemesinin de kurulaca gn, hak-
szlklarn dzeltilecei vaadedilir. Aalk ve hain olduu bildiril-
mi biri, insanlar Pantheon'una girecek. Bir bakas tarih cehennemi-
ne atlacak. Ama kim yarglayacak o zaman? insann kendisi, tanrl-
m gerekletirmi insan. imdilik, kehaneti tasarlam olanlar, ya-
ni tarihte tarihe kattklar anlam okuyabilecek biricik varlklar vere-
cek karar, kararlar sulu iin lmcl, yarglar iinse geici olacak.
Ama, Rajk gibi, yarglayanlarn da yarglandklar olur. Bunlarn ta-
rihi doru okuma yeteneini yitirdiklerini mi dnelim? Yenilgisi
ve lm bunu kantlar gerekten. Bugnk yarglarn yarn birer
hain olmayacaklarn, bulunduklar krsnn tepesinden beton mah-
zenlere atlp burada can vermeyeceklerini kim syleyebilir? Biricik
gvence yanlmaz ak grllkleridir. Kim kantlar bunu? Srekli
baarlar. Baar ile susuzluun birbirlerini doruladklar, btn
aynalarn ayn aldatmacay yansttklar, evrimsel bir dnyadr da-
va dnyas.
Anlalan, tarihin de bir yarlgamas var 1 , ereklerini yalnzca ik-
tidar seziyor, imparatorluk uydularna stnlk salyor ya da onlar
afaroz ediyor. Gelge isteklerini yerine getirtmek iin yalnz inan
var elinde, hi deilse, ermi Ignace'n Ruhsal al trmalar'mda by-
le tanmlanmtr: "Hibir zaman yolumuzu armamak iin, kilise
bykleri aka kara dedii zaman, gzmzn ak grdnn kara ol-
duuna inanmaya hazr olmalyz". Uyruk, tarihin gizlemli ykmla-
rndan kurtulabilmek iin, gerein temsilcilerine bylesine etken
bir inanla balanmaldr. Tarihsel korku ile bal olduu dava dn-
yasndan yakay kurtaramamtr daha. Ama, bu inan olmad m,
her zaman iin, istemeden, hem de dnyann en iyi niyetlerini besle-
mekle birlikte, nesnel bir sulu olmak tehlikesiyle kar karyadr.
(1) "Usun kurnazl" tarihsel evrende, ktlk sorununu yeniden ortaya atar.
Dava evreni bu kavramda en yksek noktasna ular. nsan su-
suzluu adna balam bu uzun ayaklanmann sonunda, kkl bir
yoldan sapmayla, genel sululuun kesinlenii belirir. Her insan, su-
luluundan habersiz bir suludur. Nesnel sulu da susuzluuna inan-
m olandr. Kendi znel asndan, eylemini zararsz, hatta adaletin
gelecei bakmndan yararl buluyordu. Ama bunun bu gelecee nes-
nel olarak zarar vermi olduu kantlanr kendisine. Bilimsel bir nes-
nellik midir sz konusu? Hayr, tarihsel bir nesnellik. rnein gn-
mzn bir adaletsizliini lszce yermenin adaletin geleceini teh-
likeye drd nerden belli? Gerek nesnellik, olaylar ve ynelim-
leri konusunda bilimsel olarak varlan sonulara gre yarglamak ola-
bilir. Ama nesnel sululuk anlay, bu acayip nesnelliin en azndan
2000 ylnn biliminin eriebilecei sonulara ve olaylara dayand-
n kantlamaktadr. imdilik, kendini bakalarna nesnellik diye ka-
bul ettirtmek isteyen ey, tkenmez bir znellikten baka bir ey de-
il: Yldrnn felsefedeki tanmdr bu. Betimlenebilir bir anlam yok-
tur bu nesnelliin, ama iktidar beenmediklerinin sululuuna karar
vererek ona bir ierik kazandracaktr. Bylece, tarih nnde bir teh-
likeyi gze aldn, nesnel sulunun bilmeden yaptn kendisinin bi-
lerek yaptn sylemeye raz olarak, hi deilse imparatorluk d-
ndaki filozoflarn bunu sylemelerine ses karmayacaktr. Daha
sonra, kurban da,cellat da ldkten sonra verilecektir yarg. Ama bu
avuntu yalnz cellat iin geerlidir, o da avuntuya gereksinim duy-
maz. imdilik, inanmlar dzenli olarak acayip enliklere arlmak-
ta, bu enliklerde, pimanla batm kurbanlar, zenli yntemlere
gre tarihsel tanrya armaan edilmektedir.
Bu kavramn dolaysz yarar inan konusunda ilgisizlii yasak-
lamaktr. Zorla dine dndrmedir bu. Grevi kukulu kiileri kovu-
turmak olan yasa, kukulu kiiler yaratp durur. Yaratrken de dine
dndrr, rnein burjuva toplumunda, her yurttan yasay been-
dii varsaylr. Nesnel toplumda ise, her yurtta yasay beenmeyen
bir insan saylr. Ya da, hi deilse, yasay beenmezlik etmediini
kantlamaya her zaman hazr olmaldr. Sululuk davranta deildir
artk, inan yokluundadr, nesnel dzenin apak elikisi bununla
aklanr. Kapitalist ynetimde, bamsz olduunu syleyen insan,
nesnel olarak, ynetime uygun bir insan saylr. mparatorluk yne-
timinde, bamsz insan, nesnel olarak, ynetime dman grlr. a-
lacak bir ey y o k bunda. mparatorluun uyruu imparatorlua inan-
mazsa, tarihsel adan hitir, hi olmay semi demektir; yleyse
tarihe kar seer, kutsala saldrda bulunmu olur. Dudak ucuyla
sylenen inan da yetmez; ona hizmet iin yaamak, inaklarnn de-
itirdii eylere zamannda boyun emek iin hep tetikte bulun-
mak gerekir. En ufak bir hatada, ortaya kmam su nesnelle'ive-
rir. Devrim, tarihini kendine gre tamamlarken, her trl bakaldr-
may ldrmekle yetinmez. Yeryznde bakaldrma diye bir eyin
bulunmu ve bulunmakta olmasndan her insan, hatta en uysal in-
san bile sorumlu tutmak ister. En sonunda ele geirilmi, tamam-
lanm dava evreninde,bir sulular halk, byk Engizitrlerin buruk
baklar altnda, olanaksz bir arla doru yol alr, durmadan. Yir-
minci yzylda, g kasvetlidir.
(1) Yalnz zlemi, umutsuzluu, bitmemii bile sylese, roman gene de biimi
ve kurtuluu yaratr. Umutsuzluu adlandrmak, onu amaktr. Umutsuz
yazn, terimlerde bir elikidir.
zayflklarmz, gleri bizim glerimizdir. Evrenleri bizimkinden ne
daha gzel, ne daha salamdr. Ama onlar yazglarnn sonuna kadar
koarlar hi deilse, tutkularnn son noktasna kadar giden kahra-
manlar kadar altst edici kahraman da olamaz: Kirilov ve Stavrogin,
Mme Graslin, Julien Sorel ya da prens de Cleves. Burada aarlar bizi,
nk bizim hibir zaman tamamlayamadmz bitirirler.
Mme de La Fayette, Prircesse de Cleves'i deneylerin en titrein-
den karmtr. Hi kukusuz Mme de Cleves'dir, gene de deildir.
Nerededir fark? Fark, Mme de La Fayette'in hibir zaman manast-
ra girmemi olmasnda, evresinde hi kimsenin umutsuzluktan l-
memi olmasndadr. Bu esiz akn en zorlu anlarn tand hi
kukusuz doru. Ama son noktas olmad bu akn, kendisi bu ak-
tan sonra da yaad, onu yaamay brakarak uzamasn salad, ona
kusursuz bir dilin plak erisini vermemi olsayd, hi kimse bileme-
yecekti bu akn biimini, hatt kendisi bile. Gobineau'nun Pleiades'
nda Sophie Tonska ile Casimir'in yksnden daha romans, daha g-
zel yk yoktur. Stendhal'in "ancak yce kiilikli kadnlar mutluluk
verebilir bana" szn anlamamz salayan, duygulu ve gzel bir ka-
dn olan Sophie, Casimir'i akn sylemeye zorlar. Sevilmeye al-
mtr, kendisini her gn grmekle birlikte sinirlendirici sakinliini
hibir zaman brakmam olan bu adam karsnda sinirlenir. Casimir
de aar akn, ama bir hukuk aklamas biiminde. Sophie'yi ince-
lemitir, kendi kendini tand kadar tanr onu, bu aksz yaayamaz,
ama bu akn gelecei olmadndan da kukusu yoktur. Bunun iin
ona hem bu ak, hem de bu akn boluunu sylemeye, geliigzel
seilmi bir kentin (Vilna olacaktr bu kent) bir d mahallesinde yer-
leip burada, yoksulluk iinde, lmn beklemesine yetecek kadar,
yani pek nemsiz bir geliri alkoymak koulu altnda, btn servetini
ona brakmaya karar verir (Sophie zengindir ve bu davran tutarsz-
dr). t e yandan, Casimir, yaamas iin gerekli paray Sophie'den
almak dncesinin insan zayflna bir boyun ei, zaman zaman,
zerine Sophie yazaca bir zarf gndermek zayflna boyun eile
birlikte tek boyun ei olduunu da kabul eder. Sophie nce fkele-
nir, sonra arr, ama en sonunda kabul edecektir; Casimir'in ngr-
d gibi geecektir her ey, Vilna'da, hznl tutkusundan lecek-
tir. Romansnn kendi mant vardr ite byle. Gzel bir yk, ya-
anm durumlarda bulunmayan, ama gerekten yola km dn
gidiinde bulunan bu amaz sreklilik olmadan edemez. Gobineau
Vilna'ya gitmi olsayd, burada sklr, geri dnerdi, ya da burda ra-
hata ermi olurdu. Ama Casimir deitirme isteklerini de, iyiletir-
me sabahlarn da bilmez. Sonuna kadar gider, cehenneme ulamak
iin lm de amak isteyen Heathcliff gibi.
te dsel, ama dnyay dzelterek yaratlm bir dnya, ac-
nn, isterse, lme kadar srebilecei, tutkularn hibir zaman uyu-
mad, yaratklarn saplantdan kurtulmadklar, birbirlerinin gzle-
rinden hibir zaman silinmedikleri bir dnya. nsan burda kendi ko-
ulunda boubouna arad yattrc snr ve biimi verir kendine.
Roman, l zerine yazg yapar. Yaratla yarr bylece, geici
olarak lm yener. En nl romanlarn ayrntl bir zmlemesi ya-
plnca, her seferinde farkl grnlerde de olsa, romann znn sa-
natnn kendi deneyinde yapt bu hep ayn yne evrilmi, srek-
li dzeltme olduu grlr. Ahlaksal ya da biimsel olmak bir yana,
bu dzeltme her eyden nce birlik ardnda koar, bylece doate-
si bir gereksinimi dile getirir. Roman, bu dzeyde, zlemli ya da ba-
> kaldrm bir duyarln buyruuna girmi usun bir abasdr. Bu bir-
^ lik arama Fransz zmleme romannda da, Melville'de de, Balzac'ta
da, Dostoyevski'de , Tolstoy'da da incelenebilir. Ama roman dn-
yasnn kart ularnda yer alan iki aba, Proust'un yaratm ile u
son yllarn Amerikan roman arasnda ksa bir karlatrma konu-
* muz iin yeterlidir.
Amerikan roman 1 insan ya ilkele, ya da d tepkilerine ve dav-
ranna indirgeyerek birliini bulmak savndadr. Bizim romanlarmz
gibi bir duygu ya da bir tutku seip de bunlarn ayrcalkl grntle-
rini vermeye almaz. zmlemeyi, bir kiinin davrann akla-
yp zetleyecek olan temel bir ruhsal etkenlik aramay yadsr. Bunun
iin, bu romann birlii bir aydnlatma birliinden baka bir ey de-
ildir. Teknii insanlar dardan, devinimlerinin en nemsizleriyle be-
timlemek, sylediklerini yinelemelerine varncaya kadar, hibir ak-
lama da yapmadan kada geirmek, ksacas sanki insanlar btnyle
Bakaldrma ve biem
Yaratm ve devrim
Yoksayc ldrme
(1) Tmc retilere zg dil her zaman skolastik dil ya da ynetim dilidir.
dir yalnz, efendi ve kle dnyasna kar kan insandr da. Demek
ki, bakaldrmann yardmyla, efendilik-klelik ilikisinden daha faz-
la bir ey vardr tarihte. Tek yasa snrsz g deildir burda. Bakal-
drm, kendisi iin grece bir zgrlk isterken, baka bir deer ad-
na da tm zgrln olanakszln kesinler, kendi grece zgrl-
, bu olanakszl kabul etmek zorundadr. Her trl insan zgrl-
, en derin kk dolaysyla, grecedir. Salt zgrlk, yani ldrme
zgrl, kendisiyle birlikte kendisini snrlandran, durduran eyi
de istemeyen tek zgrlktr. Kklerinden kopar o zaman, soyut ve
ktlk edici bir glge olarak, geliigzel dolar, lkclkte bir be-
den bulma dne kaplmaya kadar gtrr ii.
yleyse, dnp dolap yoketmeye varan bakaldrmann man-
ta aykr olduu sylenebilir. nsan koulunun birliini isterken,
yaama gcdr, lm gc deil. Derin mant ykma mant de-
ildir; yaratma mantdr. Geerliliini yitirmemek iin, kendisine
destek olan terimlerin hibirini arkada brakmamaldr. Yoksayc
yorumlarn bakaldrmada tek bana braktklar hayr'la birlikte
kapsad evet'e de bal kalmaldr. Bakaldrmn mant, kou-
lun adaletsizliini artrmamak iin adalete yardmc olmak istemek,
evrensel yalan younlatrmamak iin ak konumaya almak, in-
sanlarn acs karsnda zarn mutluluk iin atmaktr. Yoksayc tut-
ku, adaletsizlie ve yalana katkda bulunarak, fkesi iinde eski ne-
denlerini bir yana atar. Bu dnyann lme terkedilmiliini duyma-
nn lgnl iinde, ldrr. Bakaldrmann sonucu ise, tam tersi-
ne, ilke bakmndan lme kar k olduuna gre, ldrmenin ya-
saya uydurulmasn yadsmaktr.
Ama insan dnyaya kendi bana birlik getirebilecek gte ol-
sayd, yalnzca kendi kararyla, itenliin, arln, adaletin egemenli-
ini srdrebilseydi, Tanr'nn ta kendisi olurdu. Bunu baarabilsey-
di, bakaldrma bundan byle nedensiz olurdu. Bakaldrma varsa, ya-
lan, adaletsizlik ve iddet bakaldrma bir dereceye kadar koulunu
hazrlad iin vardr, yleyse, bakaldrmasndan vazgemedike,
hibir zaman ldrmeyeceini, yalan sylemeyeceini kesinlikle ne
sremez, ldrmeyi, ktl kesinlikle kabul edemez. Ama ldrme-
yi, iddeti yasaya uygun klacak eylem ayaklanmann nedenlerini de
yok edeceine, gre, ldrmeyi, yalan sylemeyi de benimseyemez.
yleyse bakaldrm kii dinlenie eremez. yiyi bilir, gene de iste-
meden kty yapar. Kendisini ayakta tutan deer hibir zaman ke-
sin bir biimde verilmemitir kendisine, onu durmamacasna ayakta
tutmas gerekir. Bakaldrma yeniden desteklik etmedike, bakal-
drmaya ulam kii ker. Ne olursa olsun, dolayl ya da dolaysz
olarak, hibir zaman ldrmemezlik edemezse de ateini, tutkusunu
evresinde ldrme olanan azaltmaya yneltebilir. Biricik erdemi,
karanlklara dalnca, karanlk badnmesine kaplmamak, ktye zin-
cirle balannca, inatla iyiye doru srklenmek olacaktr. Ksacas,
ldrecek olursa, lmeyi de kabul edecektir. Bakaldrm kii, kay-
naklarna bal olarak, zverisini, gerek zgrln ldrme kar-
snda deil, kendi lm karsnda bulduunu kantlar. Ayn zaman-
da da doatesi onuru bulur. O zaman Kalyalev daraacnn altna ge-
lir ve gzle grlr bir biimde, btn kardelerine insanlarn onuru-
nun balad ve bittii kesin snr gsterir.
Tarihsel ldrme
(1) Jean Grenier, Entretiens sur le b o n usage de la liberte adl kitabnda yle
zetlenebilecek bir kantlama yapar: Salt zgrlk her trl deerin ykl-
masdr; salt deer de her trl zgrl siler. Palante da yle der: " T e k
ve evrensel bir gerek varsa, zgrln varolma nedeni y o k t u r " .
devrim, ikisini kar karya getirir sonunda. Bylece, her devrimde,
o zamana kadar egemen olan snfn kaldrlmasndan sonra, kendisi-
nin de snrlarn belirten ve baarszlk olanaklarn haber veren bir
bakaldrma deviniminin balad bir evre vardr. Devrim, kendisini
dourmu olan bakaldrma anlaynn isteklerini yerine getirmek
ister ilkin; sonra, kendini daha iyi kesinleyebilmek iin, onu yoksa-
ma zorunluunu duyar. Bakaldrma devinimiyle devrimin vard
noktalar arasnda indirgenmez bir kartlk bulunduu anlalyor.
(1) Gene grlyor ki, salt usuluk usuluk deildir. kisi arasndaki fark, per-
vaszlkla gerekilik arasndaki farkla birdir. Birincisi ikincisini kendisine
bir anlam, bir yasaya uygunluk veren snrlarn dna iter. Daha sert oldu-
undan, daha az etkendir. G karsndaki iddettir bu.
sanlar topluluunun yer ald bir snrdan yana kar. Evreni grece-
nin evrenidir. Hegel'e, Marx'a uyarak her eyin zorunlu olduunu
syleyecek yerde, yalnzca her eyin olas olduunu, belli bir nokta-
da, olasnn da zveriye dediini syler. Tanr ile tarih, yogi ile po-
lis komiseri arasnda, elikilerin yaanabilecekleri, alabilecekleri
bir etin yol aar. rnek olarak verilen iki kartl ele alalm imdi.
Kaynaklaryla tutarl olmak isteyen bir devrimci eylemin gre-
ceyi etkenlikle benimseme olarak zetlenmesi gerekirdi. nsan kou-
luna ballk olurdu bylece. Yollar konusunda uzlamaz kalr, erek-
leri sz konusu olunca yaklakl benimser ve yaklakln gittike
daha iyi tanmlanmas iin, sze zgrlk tanrd. Ayaklann do-
rulayan u ortak varl srdrrd bylece, zellikle de hukukun s-
rekli olarak dile gelme olanan srdrrd. Adalet ve zgrlk kar-
snda bir davran tanmlar bu. Doal hukuk ya da yurttalk hukuku
bulunmayan toplumda adalet de bulunmaz. Bu hukuk dile getirilme-
yince de hukuk yoktur. Hukukun gecikmeden dile getirilmesi, kurdu-
u adaletin er ge dnyaya geleceinin belirtisidir. Varl fethetmek
iin, kendimizde bulduumuz azck varlktan yola kmamz gere-
kir, onu yoksamak deil. Adalet yerleinceye kadar hukuku sustur-
mak, artk adaletin her zaman iin egemen olup olmadndan sze-
dilemeyeceine gre, onu bir daha konuturmamasya susturmak
olur. Bylece, yeniden, yalnzca sz hakk olanlara, yani gllere b-
raklr adalet. Gllerin datt adalet ve varlk ise, yzyllardan-
beri, "gnlden kopan" diye adlandrlmtr. Adaletin egemen ol-
masn salamak iin zgrl ldrmek, tanrnn aracl olmadan
yarlgama kavramn yeniden diriltmek olur, badndrc bir tep-
kiyle en aa trden bir gizemci rgt yeniden kurmak olur. Ama
adalet gereklemedii zaman bile, zgrlk kar kma gcn sr-
drr ve anlamay kurtarr. Sessiz bir dnyada adalet, yani klele-
tirilmi, dilsiz adalet, yardmlamay yokeder, sonunda adalet olmak-
tan kar. Yirminci yzyl devrimi, lsz fetih erekleriyle, birbirin-
den ayrlmaz olan iki kavram bir nedene dayanmadan ayrd. Salt
zgrlk adaletle alay ediyor. Salt adalet zgrl yoksuyor. Verim-
li olmalar iin, iki kavramn birbirlerinde snrlarn bulmalar gere-
kir. Hibir insan, ayn zamanda adalete uygun da deilse, koulunu
zgr saymaz, ayn zamanda zgr de deilse adalete uygun saymaz.
Hakly, haksz syleme, lmeyi yadsyan bir varlk paras adna
btn varl isteme yeteneinden yoksun bir zgrlk tasarlanamaz.
Bir de, o k farkl olsa bile, zgrl, tarihin biricik lmsz deeri-
ni canlandrma adaleti vardr. nsanlar ancak zgrlk iin gzel l-
mlerdir: Btn btn ldklerine inanmyorlard o zaman.
Ayn uslamlama iddete de uygulanr. Salt iddetsizlik, klelii,
kleliin iddetlerini geri getirir; yntemli iddet de yaayan toplu-
luu, ondan aldmz varl yokeder; birincisi olumsuz, ikincisi ise
olumlu olarak, etken olarak yapar bunu. Verimli olmak iin, iki kav-
ramn da snrlarn bulmalar gerekir, Salt bir deer gibi benimsenen
tarihte, iddet yasallatrlmtr; grece bir tehlikeyi gze alma ola-
rak, bir bildiriim kesilmesidir. Bakaldrm insan iin, geici yol-
dan-sapma niteliini srdrmeli, kanlmaz bir duruma gelmise, her
zaman kiisel bir sorumlulua, dolaysz bir tehlikeye bal olmaldr.
retinin iddeti dzen iinde yer alr; bir anlamda, rahattr. Fhrer-
prinzip ya da tarihsel neden, kendisini kuran dzen ne olursa olsun,
bir nesneler evreni zerinde egemen kalr, bir insanlar evreni zerin-
de deil. Bakaldrm kii ldrme yoluna gittii zaman, bunu an-
cak kendisi de lerek onaylamas gereken bir snr sayd gibi, id-
det de, rnein ayaklanma durumunda, baka bir iddetin karsna
dikilen en son snrdr. Ar adaletsizlik bu sonuncuyu kanlmaz
duruma getirirse de, bakaldrm kii bir reti ya da bir devlet ne-
deni urunda giriilecek bir iddeti nceden yadsr, rnein, her ta-
rihsel bunalm kurumlarla sonulanr. Salt tehlikeye girme olan bu-
nalm zerinde bir etkimiz yoksa da, kurumlar tanmlayabildiimize,
urunda arpacaklarmz seebildiimize, arpmamz onlar y-
nnde gtrebileceimize gre, kurumlar zerinde bir etkimiz vardr.
Gerek bakaldrma eylemi, ancak iddeti snrlayan kurumlar u-
runda raz olur silahlanmaya, iddeti kurala balayanlar iin deil.
Bir devrim, ancak lm cezasnn hemen kaldrlmasn gvenceye
balyorsa urunda lnmeye deer, ne zaman sona erecei bilinme-
yen cezalar uygulamay nceden yadsyorsa, urunda zindanlarda -
rmeye deer. Ayaklanma iddeti bu kurumlar ynnde geliiyorsa,
onun iin gerekten geici olmann tek yoludur bu. Erek salt oldu
mu, yani, tarihsel deyimle, kesin olduuna inanld m, bakalarn
kurban etmeye kadar gtrebilirler ii. Byle olmad m, insan ancak
kendini lme atabilir, ortak onur urunda bir sava iin kendi var-
ln ne srer. Sonu yollar hakl karr m? Olabilir. Ama sonucu
kim hakl karacaktr? Tarihsel dncenin askda brakt bu so-
ruya bakaldrma yant verir: Yollar.
Politikada byle bir tutum ne anlama gelir? Hem etkili midir
bir kez? Hi duralamadan bugn etkili olan biricik tutum olduunu
sylemek gerekir. ki trl etkinlik vardr, tayfunun etkinliiyle z-
suyun etkinlii. Tarihsel saltlk etkin-deildir, etkilidir; iktidar al-
m, elinden brakmamtr. Bir kez iktidar ele geirdi mi biricik ya-
ratc gerei yokeder. Bakaldrmadan gelen uzlamaz ve snrl ey-
lem, bu gerei olduu gibi tutar, onu gittike daha o k yaymaya
alr yalnz. Bu eylemin bir gn yengin kmayaca belli deil.
Yenememek ve lmek tehlikesinde olduu sylenmitir. Ama dev-
rim ya bu tehlikeyi gze alacak ya da ayn horgryle yarglanabile-
cek yeni efendilerin iinden baka bir ey olmadn sylemek zo-
runda kalacaktr. Onurdan ayrlan bir devrim onur alanna giren kay-
naklarna ihanet eder. Ne olursa olsun, ya zdeksel etkinlik ve hilik-
le, ya da tehlike ve yaratmayla snrlanr seimi. Eski devrimciler he-
men bitirmek istiyorlard ilerini, iyimserlikleri de tamd. Ama bu-
gn devrimci anlay bilin ve akgrllk bakmndan byd;
yz elli yllk bir deneyim var ardnda, bunlar zerinde dnebilir,
stelik devrim o bayram havasn da yitirdi. Tek bana btn evre-
ni kapsayan badndrc bir hesap oldu. Her zaman sylemese bile,
evrensel olmadka hibir ey olamayacan biliyor. anslar, bir
yengi durumunda bile, kendisine ancak ykntlar imparatorluunu
sunacak bir savan tehlikeleriyle dengelenmede. O zaman yoksay-
clma bal kalabilir, l ynlar arasnda tarihin son nedenini ci-
simlendirebilir. O zaman, yeryz cehennemlerinin ehresini yeniden
deiterecek olan sessiz mzikten baka, her eyden vazgemek ge-
rekir. Ama devrimci anlay, Avrupa'da, birinci ve sonuncu kez, ken-
di ilkeleri zerinde dnmeye de balayabilir, kendisini yldrya ve
savaa ynelten eyin ne olduunu sorabilir, bylece, bakaldrma-
nn nedenleriyle birlikte, balln da yeniden bulabilir.
L ve LSZLK
le dncesi
(1) Bir tek rnek verelim: Bugn skandinav toplumlar yalnzca siyasal kart-
lklarn yapmack ve lmcl yann gsteriyorlar. En verimli sendikaclk
anayasaca benimsenmi krallkla badayor burada, aa yukar adil bir
toplumu gerekletiriyor. Buna karlk, tarihsel ve ussal devletin ilk ii,
meslek rgtn, commune bamszln bir daha dirilmemesiye ezmek ol-
mutur.
(2) Marx, Engels'e yazd bir mektupta (20 Temmuz 1870) Prusya'nn Fran-
sa'y yenmesini dilerken: "Alman proletaryasnn Fransz proletaryasndan
stnl ayn zamanda bizim kurammzn Proudhon'un kuramndan s-
tnl olur", demektedir.
bir mirasdan baka bir ey deil, tikin tarihsel bir tanr, sonra da
tanrsallatrlm bir tarih adna, doaya kar verilmi, yirmi yz-
yllk bir bou bouna sava onda tamamlanr. Hristiyanlk ancak
Elen dncesinden aldklarn sindirebildiince kazanabilmitir ka-
tolikliini. Ama kilise, Akdeniz mirasn dattktan sonra, doadan
uzaklaarak tarihe ynelmi, benliinde bir snr ykarak zamansal
gc, tarihsel dinamizmi gittike daha o k istemeye balamtr. Gz-
lem ve hayranlk konusu olmaktan kan doa, kendisini deitirme
ereini gden bir eylemin gereci olur sonunda. Yeni alarda, Hris-
tiyanln gerek gcn oluturacak olan araclk kavramlar deil
de bu eilimler ular baarya, Hristiyanl yenmi olurlar by-
lece. Gerekten de, Tanr bu tarihsel dnyadan kovulduktan sonra
Alman lkcl doar, bu lkde eylem kusursuzlama deil, fetih-
tir artk, yani zorbalktr.
Ama tarihsel saltlk, yengileri ne olursa olsun, insan yaratl-
nn yenilmez bir gerekliine arpp durmutur, bu gerekliin gizi
de Akdeniz'dedir, usun kat kla karde olduu Akdeniz'de. Ba-
kaldrm dnceler, yani commune'n ya da devrimci sendikacl-
' n dnceleri, hem Sezar'c sosyalizmin, hem de burjuva yoksayc-
\ lnn suratna haykrp durmulardr bu gereklii. Yetkeci dnce,
savatan yararlanarak, sekin bir bakaldrmlar kitlesinin yok-
ediliiyle, bu zgrlk gelenei bomutur. Ama bu zavall yengi
geicidir, sava srp gidiyor hep. Avrupa bu savata kla karanlk
t arasndayd. Ancak bu savatan kamakla, karanln bastrma-
sna yol amakla alald. Bu dengenin ykl en gzel meyvelerini
veriyor bugn. Araclarmzdan yoksun, doa gzelliinden srgn
olarak, yeniden Tevrat dnyasna geldik, zalim Firavun'larla aman-
sz gkyz arasnda skp kalm durumdayz.
Ortak dknlkte eski gereklilik yeniden doar; tarihe kar
doa yeniden ayaklanr. Hibir eyi horgrmek dncesinde dei-
liz elbette, bir uygarl baka bir uygarln karsnda yceltmek d-
ncesinde de deiliz, yalnzca bugnn dnyasnn daha fazla yoksun
kalamayaca bir dnce bulunduunu sylemek istiyoruz. Rus hal-
knda Avrupa'ya bir zveri gc verecek z var elbette, Amerika'da
da zorunlu bir kurma gc. Ama dnyann genlii hep ayn kylar-
da bulunuyor. Biz, Akdenizliler, rklarn en gururlusunun gzellikten
ve dostluktan yoksun durumda canekitii iren Avrupa'ya atl-
m olarak, hep ayn k iinde yayoruz, ^vrupa gecesinin gbein-
de, gne dncesi, ift yzl uygarlk afan bekliyor. Ama ger-
ek yetkinliin yollarn imdiden aydnlatmakta.
Gerek yetkinlik an nyarglarn, hepsinden nce de en de-
rin ve en mutsuzunu, lszlkten syrlm insann yoksul bir bil-
gelie indirgenmesini isteyenini yarglamaktr, lszln de bir
ermilik olduu dorudur, ama karl Nietzsche'nin lgnl olur-
sa. Ekinimizin sahnesinde, boy, beden gsteren ruh sarholuu, hep
lszlk badnmesi, kendisine bir kez olsun kaplm olann bir
daha acsndan kurtulamayaca olanakszlk lgnl m? Prome-
thee bu demirba kle ya da dava vekili suratn hi tam mdr?
Hayr, korkak ya da kindar ruhlarn rahatl, ihtiyar delikanllarn
bbrlenme dilei iinde kendi lmnden sonra yayor uygarl-
mz. Tanr'yla birlikte eytan da ld, artk hangi yola saptn bile
grmeyen bir soysuz cin kt onun kllerinden. 1950 ylnda, l-
szlk hl bir rahatlk, baz baz da bir baar yolu. l , tam tersi-
ne, salt bir gerilimdir. Glmser hi kukusuz, banazlarmz onu bu
yzden kmserler. Ama tkenmez bir abann doruunda parldar
bu glmseme: Btnleyici bir gtr. Bu cimri suratl, kk Avrupa-
llarn glmseme gleri kalmamsa, umutsuz rpnmalarn ne diye
stnlk rnekleri olarak gstermeye kalkyorlar?
Gerek lszlk lgnl ya lr, ya kendi lsn yaratr.
Kendisi iin bir susuzluk kant yaratmak iin bakalarn ldrtmez.
En son rpnnda, Kalyalev gibi snr bulur, o snrda kurban eder
kendini. l bakaldrmann kart deildir. Bakaldrmadr, l
olan, tarih ve kargaalklar iinde onu dzenleyen, savunan ve yeni-
den yaratan bakaldrmadr. Bu deerin kayna bile, onun ancak
acl olabileceini kantlar bize. Bakaldrmadan domu l, ancak
bakaldrmayla yaanabilir. Srekli olarak beliren, usa dizginlenen
bir deimez uzlamazlktr. Ne olanaksz yenebilir, ne dipsiz uu-
rumu. Onlarla dengelenir. Ne yaparsak yapalm, lszlk insann
yreinde, yalnz kesinde yerini hep koruyacaktr. Hepimiz zin-
danlarmz, cinayetlerimizi, ykmlarmz kendi iimizde tarz.
Ama bunlar yeryzne salvermek deildir grevimiz; ister kendi
iimizde olsunlar, ister bakalarnda, onlarla savamaktr. Bakaldr-
ma, Barres'in szn ettii u o k eski istem, bugn de bu savan
zdr. Biimler anas, gerek yaam kaynadr, tarihin biimsiz ve
takn devinimi iinde hep ayakta tutar bizi.
YOKSAYICILIIN TESNDE
yleyse, insan iin, kendi dzeyi olan orta dzeyde bir eylem
ve bir dnce olasl vardr. Daha ykseklere gz diken her trl
giriim elikin olur. Tarih iinden eriilmez salta, hele onu tarih
iinde yaratmak, olur ey deildir. Politika din deildir, din olmaya
kalkt m engizisyondur. Toplum nasl salt bir deer tanmlayabilir?
Belki herkes herkes iin arar bu salt. Ama toplumla politikann gre-
vi, her kiinin bu ortak aratrma zaman ve zgrl olmas iin
herkesin iini dzenlemektir. Tarih bir din gibi ykseltilemez o zaman.
Uyank bir bakaldrmayla verimli klnmas gereken bir frsattan ba-
^ ka bir ey deildir.
Rene Char, hayranlk verici bir dille: "Yaymn bir ucu harman
saplants, bir ucu tarihe ilgisizlik", diye yazar. Tarihin zaman har-
mann zamanndan dokunmamsa, tarih insann katlmad, geici
, ve acmasz bir glgeden baka bir ey deildir. Kendini bu tarihe veren
' kii hibir eye vermez gerekte, hibir ey de deildir. Ama kendi-
ni yaad zamana, savunduu eve, canllarn ortak onuruna veren
kii, kendini topraa verir, ondan da yeniden tohum veren, yeniden
besleyen harman alr. Ksacas, gereinde tarihe kar da ayaklanma-
sn bilenler ilerletir tarihi. Bu da ayn ozann sz ettii atlmaya ha-
zr durgunluu ve tkenmez gerilimi gerektirir. Ama gerek yaam
bu kopmann, bu sznn gbeindedir. Bu sznn kendisidir, k vol-
kanlar zerinde dnen ruhtur, doruluk lgnldr, lnn yoru-
cu uzlamazldr. Bizim iin bu uzun bakaldrma serveninin en
u noktalarnda nlayan eyler, mutsuzluumuzun son noktasnda
hibir iimize yaramayan iyimserlik szleri deil, denizin yannda
birbirinin ayn olan iki eyin, cesaret ile usun szleridir.
Bugn hibir bilgelik bundan daha fazlasn vereceini ileri sre-
mez. Bakaldrma yorulup bkmadan ktle arpar, bundan sonra
yeni bir hz almak kalr kendisine. nsan kendi benliinde dizginlen-
mesi gereken her eyi dizginleyebilir. Yaratta dzeltilebilecek her
eyi dzeltmesi gerekir. Bundan sonra, ocuklar her zaman haksz
yere leceklerdir, kusursuz toplumda bile. nsan, abalarnn en b-
yyle, dnyann acsn sayca azaltmay dnebilir. Ama adalet-
sizlik de, ac da kalacak, ve ne kadar snrl olurlarsa olsunlar, sarsc
olmaktan kmayacaklardr. Dimitri Karamazof'un "Niin?"i yank-
lanp duracaktr hep; sanat ve bakaldrma ancak son insanla birlikte
lecektir.
nsanlarn kendinden gemi birlik dileklerinde biriktirdikleri
bir ktlk vardr kukusuz. Ama baka bir ktlk de bu dzensiz
devinimin kaynandadr. Bu ktlk karsnda, lm karsnda, ben-
liinin en derinlerinden adalet diye haykrr insan. Tarihsel Hristiyan-
lk ktle bu kar ka yalnzca cennetin, sonra da lmsz ya-
amn inan isteyen mutusuyla karlk vermitir. Ama ac umudu
da, inanc da ypratr; o zaman yalnz, hem de aklamasz kalr. Ac
ekmekten, lmekten bkm ii ynlar tanrsz ynlardr. Bu an-
dan sonra, yerimiz, eski ve yeni bilgilerden uzakta, onlarn yannda-
dr. Tarihsel Hristiyanlk, tarih iinde acs ekilen ktln ve l-
drmenin iyiletirilmesini tarihin tesine atar. ada zdekilik
btn sorulara yant verdiini sanyor. Ama, tarihin ua olarak, ta-
rihsel ldrmenin alann geniletiyor, stelik de, gene inan isteyen
gelecek bir yana braklrsa, dorulamasz brakyor onu. Her iki du-
rumda da beklemek gerekiyor, ama bu srede, susuzun lmesi bir
trl sona ermiyor. ki bin yldanberi, ktlklerin hibiri eksilmedi
dnyadan. Tanrsal olsun, devrimci olsun, hibir peygamber inmedi
gkten. Her trl acya, hatta insanlarn en o k hakedildiini dn-
dkleri aclara bile, bir adaletsizliktir yapp duruyor. Promethee'nin
kendisini ezen gler karsndaki uzun sessizlii hep haykrmakta.
Ama, bu arada, Promethee insanlarn kendi karsna getiklerini,
kendisini alaya aldklarn grd. nsann ktl ile yazg, yldr ile
saymaca arasna skm durumda imdi, kutsala saldr gururuna ka-
plmadan, hl kurtarlabilir olan ldrmeden kurtarmak iin ba-
kaldrma gc kalyor kala kala.