You are on page 1of 157

jean-Paul SARTRE

21 Haziran 190S'te Paris'te dodu. Ecole Normale Supert.


eure'den arkadalaryla birlikte gen yata snfnn, burjuva
zinin deer ve geleneklerini eletirmeye balad. Bir sre Le
Havre Lisesi'nde felsefe retmenlii yapt, sonra felsefe ei
timini Berlin'deki Fransz Enstits'nde srdrd. lk felsefi
metinlerinden itibaren varoluulua gtrecek bir dnce
nin zgnl gze arpar. Sartre byk kitlelerce daha ok
anlatlaryla tannd. Zamannn sorunlarn ele almaya zen
gsteren Jean-Paul Sartre yaamnn sonuna dek youn bir
siyasal etkinlik gsterdi. 15 Nisan 1980'de Paris'te ld.
jean-Paul Sartre
lmgelem
zgn Ad: L'imagination

lthaki Yaynlan - 468


Tarih-Toplum-Kuram - 76
ISBN 975-273-264-X

2. Bask, !stanbul 1 Aralk 2009

Trke eviri: Alp Tmertekin


Presses Universitaires de France, 1936
lthaki, 2006

Yayncnn yazl izni olmakszn herhangi bir alnt yaplamaz.

Yayna Hazrlayan: Ahmet z


Sanat Ynetmeni: Murat zgl
Sayfa Dzeni ve Baskya Hazrlk: Yeim Ercan Aydn
Kapak, l Bask: !dil Matbaaclk
Davutpaa Cad. No: 123 Kat: 1
Topkap-Istanbul Tel: (0212) 482 36 Ol
Sertifika No: 11410

lthakin. Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. ti.'nin yan kurluudur.
Mhrdar Cad. !lter Ertzn Sok. 4/6 34710 Kadky Istanbul
Tel: (0216) 330 93 OS- 348 36 97 Faks: (0216) 449 98 34
ithaki@ithaki.com.tr- www.ithaki.com.tr- www.ilknokta.com
Jean-Paul Sartre

1MGELEM

eviri
ALP TMERTEKN

f*]
t h .. k 1
NDEKlLER

GIRI 7
I. Byk Metafizik Sistemler 13
II. Imge Sorunu Ve Psikologlarn Pozitif Bir Yntem
Bulma abas 27
III. Klasik Anlayn elikileri 85
IV . Husserl 133
SONU 153
Giri

Masamn stndeki u beyaz kada bakyorum; biimini,


rengini, konumunu alglyorum. Bu farkl niteliklerin ortak zel
likleri var: en bata, varl hibir biimde benim keyfime bal
bulunmayan, bir tek saprayabileceim varolular olarak kendile
rini sunuyorlar bakma. Benim iindirler, ben deildirler. An
cak, bakas da deildirler, yani hibir kendiliindenlie, ne be
nim ne de baka bir bilincin kendiliindenliine baml deil
dirler. Ayn anda, hem burada bulunurlar hem de eylemsizdir
ler. Duyumlanabilir ieriin pek ok kez betimlenen bu eylem
sizlii, kendinde varolutur. Bu yapran, bir tasarmlamalar b
tnne indirgendiini ya da bundan daha fazlas olduu ve ol
mas gerektiini tartmak bir eye yaramaz. Kesin olan ey, sap
tadm beyazn, benim kendiliindenliim tarafndan retile
meyeceidir. Tm bilinli kendiliindenliklerin berisinde kalan,
gzlemlemek, yava yava renmek gereken bu eylemsiz biim,
bir ey denilendir. Bilincim hibir durumda bir ey olamaz, n
k kendinde varlk biimi tam tarnma kendi iin varlktr. Onun
iin, var olmak, kendi varoluunun bilincinde olmaktr. Katksz
eylemsizlik olan eyler dnyas karsnda katksz bir kendili
indenlik olarak ortaya kar. yleyse, daha kkenden balaya
rak iki tr varolu koyabiliriz: gerek u ki, eyler eylemsiz ol
duklar iin bilincin egemenliinden kurtarrlar kendilerini; ey-
jean-Paul Sartre
8------------------------------------------

lemsizlikleri onlar kollayp gzetir ve zerkliklerini korur.


Peki, ama imdi de kafan eviriyorum. Kad grmyorum
artk. imdi gri duvar kadn gryorum. Kat yapra bura
da deil artk, orada deil artk. Imha olmadn biliyorum ama
gene de: eylemsizlii, imha olmaktan koruyor onu. Benim iin ol
maya son verdi yalnz. Ama gene de burada ite. Bam evir
medim, hala gri kada bakyorum; odada hibir ey yerinden
oynamad. Bununla birlikte, biimi, rengi ve konumuyla kat
gene beliriyor bende; bana belirdiindeyse, bunun az nce gr
dm kat yapra olduunu da biliyorum kesinlikle. Bu ah
sen ayn yaprak m gerekten? Hem evet, hem de hayr. Ayn ni
teliklere sahip ayn kat yapra olduu savndaym kukusuz.
Ancak, o yapran arda kaldn bilmiyor da deilim: karmda
bulunmadn biliyorum; onu gerekten grmek istersem, al

ma masama doru dnmem, baklarm kadn durduu st
kurutma kad kapl sumene yneltnem gerek. u an bana
kendini gsteren yaprak ile az nce grdm yaprak tpatp ay
n ze sahip. z dediimdeyse, yalnz yapy deil, bireysellii
de kastediyorum. Ne var ki, z asndan bu tpatpla, varolu
asndan bir tpatplk elik etmiyor. alma masamda bulunan
yaprak, ayn yaprak kukusuz, ama baka biimde var oluyor.
Grmyorum onu, kendiliindenliime bir snr olarak zorla ka
bul ettirmiyor kendini; kendinde var olan eylemsiz bir veri de de
il. Tek kelimeyle,fiilen var olmuyor, imge olarak var oluyor.
nyarglara saplanmadan kendi kendimi incelersem, imge
olarak varolu ile ey olarak varoluu kendiliinden ayrdn
farkederim. Imge diye adlandrlan belirileri sayamam. Ancak,
istemli artrmalar olsalar da olmasalar da, daha ortaya ktk
lar anda bile, burada bulunandan baka ey olarak gsterirler
kendilerini. Bu konuda hi yanlmam. Psikoloji konusunu ince-
lmgelem
------------------
- ===----------------- 9

lememi birine, psikologlann imge adn verdiini akladktan


sonra, "Kardeinizin gerek burada bulunma durumu ile imge
sini birbirine kartrdnz oluyor mu?" diye sorduumuzda
ok araca kesindir. Ite, bu anlamda tanmlanan imgenin
kabul edilmesi, en iteki anlamn dolaymsz bir verisidir.
Ancak, bir imgeyi imge olarak dolaymszca kavramak ile ge
nelde imgelerin doas stne dnceler kurmak baka baka
eylerdir. Imge olarak varolua ilikin hakiki bir kurarn olutur
mann tek yolu, bu konuda dnml bir deneyden dorudan
kaynaktanmayan herhangi bir ey ileri srmekten kesinlikle ka
nmaktr. Gerekten de, imge olarak varolu glkle ele geiri
lebilecek bir varlk kipidir. Zihnimizi yormamz gerektirir; ama
en nemlisi, tm varolu kiplerini fizik varoluu rnek alarak
kurma yolundaki neredeyse alt edilmez alkanlmzdan kurtul
mamz gerekir. Varlk kiplerinin birbirine byle kartrlmas,
baka her yerde olduundan daha akleler burada, nk imge
olarak kat yapra ile gereklik olarak kat yapra, birbirinden
farkl iki varolu dzleminde tek ve ayn yapraktr zaten. Dolay
syla, zihnimizi, imgeyi imge olarak katksz murakabeden ayrr
ayrmaz, imgeler kurmakszn imgeyi dndmzde, bir kay
ma yaar ve imge ile nesne arasndaki zsel aynln ileri srl
mesinden, bir varoluun aynlnn ileri srlmesine geeriz. Im
ge, nesne olduuna gre, imgenin nesne gibi var olduu sonucu
kartlr. Bylece, imgeye ilikin safyrekli metafizik dediimiz
ey oluturulur. Bu metafizik, ingeyi eyin, kendisi de bir ey ola
rak var olan bir kopyas klmaktan ibarettir. Bylece, "kii olarak"
yaprakla ayn niteliklere sahip, "imge olarak" kat yapra ortaya
kar. Eylemsizlik iindedir, bir tek bilin asndan var olmaktan
kntr artk: kendinde var olur, bilinte deil, kendi gnlnce
ortaya kar ve yok olur; alglanmaya son vererek, var olmaya son
jean-Paul
1 0---------------- ----Sartre
------------------

vermez, bilin dnda bir ey varoluunu srdrr. Bu safyrek


li metafizik ya da daha dorusu varlkbilim, herkesin varlkbilimi
dir. Ite, u tuhaf aykr dncenin farkna varlmas da bundan
dr: az nce bize, imgelerini imge olarak hemen tanyabildiini
ileri sren, psikolojik kltrden yoksun adam, imdi szlerine
imgelerini grdn, imgelerini duyduunu vb. ekleyecektir. llk
,

iddias kendiliinden deneyden, ikincisiyse, safyreklice kurul


mu bir kurarndan kaynaklanr. Kendi imgelerini grse, kendi
imgelerini birer ey olarak alglasa, bunlar artk birer nesne ola
rak ayrt edemeyeceini anlamaz; bylece, iki ayr varolu dzle
minde tek bir yaprak kat oluturmak yerine, ayn dzlemde va
r olan tpatp ayn iki yaprak oluturur. Epikros'un "benzetiler"
kuram, imgeler konusundaki bu safyrekli eyeiliin gzel bir
rneidir. eyler ard arkas kesilmeden "benzetiler", "putlar" ya
yarlar, bunlar da birer zarftan baka bir ey deildir. Bu zarflar ise
nesnenin tm niteliklerine, ierik, biim, vb. sahiptirler. Hatta
bunlar kesinlikle nesnedirler. Bir kez yayldlar m kendilerini ya
yan nesne gibi, kendinde var olurlar artk ve tanmlanmam bir
zaman boyunca da havada dolaabilirler. Duyarl bir aygt bu
zarflardan biriyle karlap iine ektiinde alglama gerekleir.
Katksz ve a piori kuram, imgeyi bir nesne kld. Ne var ki,
i sezgi, imgenin ey olmadn retir bize. Sezginin salad
bu veriler, yeni bir biime brnp kuramsal kurulula btnle
irler: imgesi olduu ey gibi, imge de bir eydir. Ancak, imge ol
mas nedeniyle, tasarmlad eye gre bir tr metafizik aalk
iine der. Ksacas, imge daha az eydir. lmgeye ilikin varlk
bilim de bylece Lam<;.mlanm ve dizgelemi oluyor: imge, ken
di varoluuna sahip daha az eydir, bilince herhangi bir ey gibi
sunar kendini ve de imgesi olduu eyle dsal ilikiler srdrr.
Imge denilmesini de ite bu iyi tanmlanmam ve belli belirsiz
--------------------
lmgelem
----------------------- 11

(bir tr byl zayflktan baka bir ey olmayabilen ya da tam


tersine, daha dk bir aklk ve aynlk derecesi olarak betimle
necek) aalkln ve sz edilen dsal ilikinin dorulad he
men grlr; bunun sonucunda ortaya kabilecek tm elikiler
de kestirilebilir. Ne var ki, bu sorunu ele alan tm psikologlarda,
u ya da bu lde ikin postulat durumunda, ite hep imgeye
ilikin bu safyrekli varlkbilim kar karmza. Tm de ya da
neredeyse tm de, daha nce szn ettiimiz gibi zn tpa
tpl ile varoluun tpatpln birbirine kartrmlard. Tm
de a priori imge kuram oluturdular. Deneye geri dndklerin
deyse ok geti artk: kendilerini deneyin rehberliine brakmak
yerine, deneyi tarafgir sorulara evet ya da hayr yant vermeye
zorladlar. Altm yldr imge sorunu konusunda kaleme alnm
saylamayacak kadar ok yazy yle stnkr okumak bile, bu
konudaki bak alarnn olaanst derecede farkllk sunduu
nu grmeye yeter. Btn bu eitliliin altnda tek bir kurarn bu
lunabileceini gstermek isteindeyiz. En bata safyrekli varlk
bilimden kaynaklanan bu kuram, soruna yabanc eitli kaygla
rn etkisi altnda yetkinletirilmi ve l 7. ve 18. yzyln byk
metafizikileri tarafndan ada psikologlara bir miras olarak
devredilmiti. Descartes, Leibniz ve Hume da ayn imge anlay
na sahipti. Imge ile dnce ilikilerini belirlemek sz konusu ol
duunda ayrlyorlard bir tek. Pozitif psikoloji ite bu filozoflar
dan devrald biimiyle srdrd imge kavramn. Ne var ki, bu
filozoflarn imge-dnce sorunu konusunda nerelikleri ayr
zm arasndan birini semeye ne bilgisi ne ele gc yetti. Bir
ey-imge postular benimsencliincle, bunun da daha baka trl
olmamas gerektiini gstermeye alacaz. Ancak, bunu daha
da ak-seik klmak iin, Descartes'tan balamak ve imgelem so
rununun ksa bir tarihesini vermek gerekir.
I
Byk Metafizik Sistemler
Trlerin yan-maddi, yan-manevi kendilikler olarak tasadan
d skolastik bir gelenekle kar karya kalan Descartes'n ba
lca kaygs, dnce ile mekanizmay kesin biimde birbirinden
ayrmakt, bedensel olan tmyle mekanik olana indirgenmiti.
Imge, bedensel bir eydir, d bedenierin sinirler ve duyular ara
clyl<i! kendi bedenimiz stndeki eyleminin rndr. Mad
deyle bilin birbirlerini dladklar iin, beynin herhangi bir b
lmnde maddi olarak resmedildii iin bilin tarafndan can
landrlm olamaz. D nesneler gibi bir nesnedir o da. Dsall
n snrdr tam olarak.
lmgelem ya da imgenin bilgisi anlktan kaynaklanr; anl
mz, beynimizde reyen maddi izlerrime uygulandnda, bize
bir imge bilinci salar. Sz konusu bilin, tad maddi gerek
lik kimliine ramen, bilincimizin karsna tanmamz gereken
yeni bir nesne olarak kmaz zaten: byle bir ey, bilin ile nes
neleri arasnda iliki kurma olanan ortadan kaldracaktr. Im
ge bilinci, ruhun eylemlerini tevik edebilmek gibi son derece
tuhaf bir zellie sahiptir; d nesnelerin neden olduu beyin ha
reketleri, kendi kendilerine benzeyilere yer vermeseler bile,
ruhta dnceler uyandrrlar; dnceler hareketlerden kay
naklanmaz, insanda doutan vardrlar; ancak, hareketler vesile
siyle bilinte ortaya karlar. Hareketler, ruhta kimi duygular
uyandran gstergeler gibidir; ne var ki, Descartes, keyfi bir ba
jean-Paul Sartre
1 6--------------------------------------

anlam ykler grnd bu gsterge dncesini daha fazla


derinletirmedii gibi, bu gstergenin bilincinin nasl ortaya k
tn da aklamaz; beden ile ruh arasnda geili bir eylem ol
duunu kabul eder gibidir, yle ki, bunun sonucunda ya ruha
belirli maddilik vermeye ya da maddi imgeye belirli bir tinsellik
yklerneye srklenir. Anln imge denilen bu son derece tikel
bedensel gereklie nasl uyguland anlalnad gibi, bunun
tam tersine, imgelem ve bedenin dneeye nasl mdahale ede
bilecei de anlalmaz; nk Descartes'a gre, katksz anlk be
denleri bile eline avucuna alr.
Her durumda ayn beyin hareketleri olduu, hayvansal tinler
d dnyadan, bedenden hatta ruhtan bile kaynaklanan bir uya
ryla harekete geirildiine gre, Descartes'n kuram duyumlar
ile anlar ya da yapntlar birbirinden ayrmaya olanak vermi
yor. Hangi imgelerin var olan nesnelere denk dtne, imge
lerin anlksal tutarllna dayanarak, ancak yarglama ve anl
mzla karar verebiliriz.
Demek ki Descartes, ruh dndnde bedende neler olup
bittiini betimlemekle, imgeler denilen u bedensel gereklikler
ile imgelerin retilme mekanizmalar arasnda hangi bitiiklik
ilikilerinin var olduunu gstermekle snrl kalr. Ancak, d
nceleri bu mekanizmalara dayanarak birbirinden ayrnay sz
konusu etmez; dnceler, btn teki bnyeler gibi kukulu
eyler aleminde yer alr.
Spinoza ise gerek imge sorununun imge dzeyinde deil,
ancak anlk sayesinde zme ulatrlabileceini Descartes'tan
ok daha ak seik biimde ileri srer. lmge kuram, Spinoza'da
da Descartes'ta olduu gibi, bilgi kuramndan kopartlm ve be
denin betimlenmesine balanmtr: imge, insan bedeninin bir
duygulanmdr; rastlant, bitiiklik, alkanlk ise imgeler ara-
--------------------
lmgelem
- ---------------------- 1 7

sndaki bantlarn kaynadr; an ise, bedenin bir duygulan


mnn yeniden yaama dnmesidir ve buna, mekanik nedenler
yol aar; belirsiz deneyi oluturan aknlar ve genel dnceler
de, gene maddi doaya sahip imgeler karklnn rndr.
lmgelem ya da imgeler yoluyla edinilen bilgi, anlktan son dere
ce farkldr; imgelem yanl dnceler kurabilir, hakikati de g
dklemi biimde verebilir ancak.
Ak-seik dneeye kar ksa da, imgenin ak-seik d
nceyle gene de ortak bir yan vardr ki bu da, imgenin de bir
dnce olmasdr; dncenin daha alt mertebeden bir yan gi
bi kendini ortaya koyan kark bir dncedir, ama anlktaki
ilikilerin aynlar burada da kendilerini gsterir. Imgeler bnye
sinde sarp sarmalanm zlerin gelimesi sayesinde birinden
tekine geilebildii iin, imge ile anlk kesin biimde ayr deil
lerdir. llk trden ve nc trden bilgi gibi, insanlarn klelii
ve zgrl gibi, onlar da hem birbirlerinden kopuk hem de
birbirlerine hep bamldrlar.
Spinoza'da imgenin iki yz vardr: imge, dnceden kk
l biimde ayrdr, insann, bitimli kip olarak, dncesidir, an
cak dnceler btn dediimiz bilimsiz dnyann dncesi
ve parasdr. Descartes'ta olduu gibi, dnceden ayr klnan
imge, Leibniz'de olduu gibi, dneeye karmak ister; nk
Spinoza'nn imgelem dnyas olarak beriroledii mekanik ban
tlar dnyas anlksallatnlabilen dnyadan kopuk deildir.
Leibniz'in imge konusundaki tm abas, ite bu iki bilgi ki
pi, yani imge ve dnce arasnda bir sreklilik kurmaktr; Le
ibniz'de imgeye anlksallk szar.
Leibniz de ilk bata imgelem dnyasn katksz bir mekaniz
ma olarak betimler; bu mekanizmada, duyumlar ile gerek an
lamda imgeleri ayrt etmenin hibir yolu yoktur; duyumlar da
jean-Paul Sartre
s------------------------------------ --

gerek anlamda imgeler de bedenin durumlarn dile getirirler.


Leibniz'in armcl o kadar da fizyolojik deildir; imgeler,
bilincinde olmakszn ruhta korunur ve birbirlerine balanrlar.
Bir tek usun getirdii gerekler arasnda gerekli bantlar vardr,
bir tek onlar ak-seik ve ayrdrlar. Demek ki, imgeler dnya
s ya da kark dnceler ile us dnyas arasnda burada da ay
rm yaplmaktadr.
Aralarndaki iliki normal biimde tasarlanmtr: Leibniz'e
gre, ilk bata, ruhta hep beden bulunduu iin anlk asla katk
sz deildir, ama te yandan da, imgenin rol ilineksel ve bam
l olmaktan teye gitmez; dncenin basit bir yardmcs olma
rolnden, bir gsterge olma rolnden teye gemez. Leibniz bu
gsterge kavramn derinletirmeye alr: Leibniz'e gre gster
ge bir anlatmdr, yani imgede, imgesi olduu nesnedeki ilikiler
sisteminin ayns korunur, yani birinin tekine dnmesi, her
bir para kadar tmellikte de geerli bir kural ile dile getirilebilir.
lmge ile dnce arasndaki tek fark, birinde nesnenin anla
tmnn kark, tekindeyse ak-seik olmasdr; karklk, her
hareketin evrenin sayca sonsuz hareketini barndrmas ve bey
nin sayca sonsuz deiiklii kayda almasndan kaynaklanr; sz
konusu deiikliklere ise, her bir ayrntya denk decek sayca
sonsuz ak-seik dnceyi kucaklayacak tek bir kank d
nce denk der. Ak-seik dnceler, kark dncede za
ten var demek ki; ak-seik dnceler, bilinddr, farkna
vanlmakszn alglanrlar; bir tek tm toplamlarnn farkna va
rlr ki bileenlerini bilmediimiz iin bu da bize basit gibi gelir.
yleyse, imge ile dnce arasnda, nerdeyse katksz mate
matik trden bir fark olarak ele alnabilecek bir fark var: imge,
sonsuzluun k geirmezliine, dnce ise sonlu ve zmle
nebilen niceliin ak-seikliine sahip. Her ikisi de anlatmcdr.
--------------------
!mg
elem
- --------------------- 19

Ancak, imge, kendi ilerinde ussal olmakla birlikte bilind


eler, sonsuz anlatm ilikileri (bu nedenle, dncenin onu
rundan pay alan) olarak ele alnabilse de, znel yan gene de
aklanmadan kalr. rnein, sar ve mavi renklere ilikin bilin
d alglarmzn toplam, nasl olur da bizim bilinli olarak ye
il rengi fark etmemize yol aar? llksel dncelerin bilin dze
yini drdmzde, rinimizdeki kvamlar nasl oluyor da, u
apansz dzenlemelere yol ayor? Leibniz sormaz bunlar.
Onun abas, imgede, imgeyi dneeye balayacak ve imge ola
rak uup gitmesine yol aacak bir anlam bulmaktr. Karkln
sonsuzluk, onun da geirmezlik, onun da usdlk olduu
grnn kabul edilmi olduunu varsayarak matematik tr
den bir benzeimi istismar eder; matematikinin usdl, he
nz kabul edilemeyen belirli bir usdlktan baka bir ey deil
dir ki; ne var ki, mantk alanna yerleip bir yapnt gerekleti
rerek, karsnda hibir dncenin geerli olamayaca, tmy
le mantkd bir geirimsizlikle asla kar karya kalamayz.
Sonsuz olsa bile, nicelik nitelik deildir; Leibniz de duyuma, ilk
bata elinden ekip ald duyulabilir, nitel kimlii yeniden ver
meyi baaramyor.
Duyulabilir verilere anlksal bir anlam yklemeye olanak veren
anlar kavram da aydnlk deil zaten. Dzenler arasndaki bir
iliki bu, der Leibniz, bir denk dme ilikisi. Ancak bir "alem"in
baka bir "alem" ile doal tasarmlanmas olamaz; tinin saymaca
bir yapmt kurmas gerekir, daha sonra da tinin buna dayanarak
edeerli ilikilerle kar karya olduunu kabul edebilir.
Imgenin tasarmsal deerini temellendirmeye alan Leibniz
demek ki hem imgenin nesne ile ilikisini ak-seik betimleme
de, hem de bilincin dolaysz verisi olarak varoluunun zgnl
n aklamada baarsz kalr.
jean-Paul Sartre
20------------------------------ --

Leibniz, Descartes'n imge, dnce kartln zme ka


vuturmak iin, imgeyi olduu gibi amalama eilimi gsterir
ken, Hume'un ampirizmi tam tersine, tm dnceyi bir imge
ler dizgesi klmaya alr. Hume'un ampirizmi Descartes'lk
tan imgelemin mekanik dnyasnn betimlenmesini devralr ve
bu dnyay aadan bakldnda, iine dald fizyolojik alan
dan, yukardan bakldndaysa, anlktan yaltarak, insan zihni
nin gerekten iledii biricik alan klar.
Tinimizde, izlenimler ve bu izlenimlerin suretleri ki biz bun
lara dnce deriz, dnda bir ey yoktur; dnceler tinde bir
tr eylemsizlik iinde saklanrlar; dnceler ile izienimler bir
birlerinden farkl doada deildirler, dolaysyla kendi bana al
glama da imgeden farkl deildir. lmgeyi ve algy tanmak iin,
tutarllk, kesintisizlik gibi nesnel bir lte bavurmak gerekir;
ancak bu ltn anlam Descartes'tan daha da ok karanlkta
dr, nk tinimiz bir tek bir izienimler mozayiinden oluuyor
sa, bu durumda kendini izlenimlerden kurtarmas ve bir yarg
sayesinde izlenimlerinin stne kabilmesi iin, neye dayanabi
Iecei ak deildir.
Imgeler kendi aralarnda kesintisizlik, benzerlik ilikileriyle
baldr; bu bantlar da "verili gler" olarak davranrlar; yar
mekanik yan-byl trden ekim gleri uyarnca toplarlar.
Baz imgeler birbirlerine benzedii iin, bunlara ortak bir isim
verebiliriz; ite bu ortak isim nedeniyle de, buna denk den ge
nel bir dnce olduuna inanrz; oysa, bu ortak isimde "gcl
olarak" var olan ve gerek olan imgeler btndr bir tek.
Btn bu kurarn ad asla anlmayan bir kavram, bilindn
varsayar. Dnceler, dncenin isel nesnelerinin varoluun
'dan baka bir varolua sahip deildirler, ancak her zaman da bi
linli deildirler, ancak bilinli dnceletle iliki kurduklarn-
l mg
elem
_ _ _
____________________ ________________

21
____

da uyanrlar; kendi varlklarnda maddi nesneler olarak kendile


rini srdrrler; tinde hep tmyle yer alrlar: bununla birlikte,
tm de alglanmaz. Neden? Ve de verili bir g tarafndan bi
linli bir dneeye ekilmeleri sayesinde, nasl oluyor da, bi
linli bir kimlik kazanabiliyorlar? Hume bu sorunu gndeme ge
tirmez. Bilincin varoluu, geirimsiz nesnelerden oluan bir
dnyann ardnda silinip gider; bu nesneler de, nereden edin
dikleri bilinmeyen, bir tr fosforesansa sahiptirler, ama bu da
yle keyfe keder datlmtr ki, hibir etkin rol yerine getirmez.
te yandan, Descartes'larn gayet iyi anlad gibi, ar
mcln imgeler sayesinde dncenin tmn yeniden kura
bilmesi iin, nesnesi hibir duyumlanabilir izleninle kendini or
taya koymayan tm bir dnce kategorisini yadsmas gerekir.

* * *

Demek oluyor ki, imge sorunu 18. yzyln ilk yarsndan iti
baren ak-seik biimde dile getirilmiti; ayn zamanda ayr
zm de saptanmt.
Descartes'lar gibi biz de, hakikatn yanln, upuygun ola
nn upuygun-olmayann yerini almas gibi, imgenin yerini -en
azndan hukuken- alabilecek katksz bir dnce olduunu
syleyecek miyiz? Eer durum buysa, bir imge dnyas ile bir
dnce dnyas yok demektir; olansa, dnyay eksik, gdk
letirilmi, tmyle pragmatik bir kavray kipi ile tmel ve ya
rar-gtmeyen bir gr olarak kendini gsteren baka bir kavra
y kipidir. Imge, grn alandr, ama insan olma koulumu
zun bir tr tzsellik kazandrd bir grntr. Demek ki, im
ge ile dnce arasnda, en azndan psikolojik alanda, gerek bir
boluk var. Imge, duyumdan ayrt edilmez; daha dorusu, geti-
Jean-Paul Sartre
22------------------------------------ --

rilecek ayrm daha ok pratik bir deer tayacak. lmgesel dz


lernden dnsel dzleme gei sramayla gerekleir hep: bu
rada ilk bata bir kesinti yaanr, bunun sonucunda da felsefi bir
devrim ya da hala denildii gibi felsefi bir "evirme" gerekleme
si zorunlu olur. Bu yle kkten bir devrimdir ki, znenin kimli
i sorununu gndeme getirir: baka deyile, psikoloji terimleriy
le sylersek, balmumunu dnen beni, balmumunu imgeleyen
ben ile ayn bilinte birletirmek iin ve de bunun tam tersine,
imgelenen balmumu ile dnlen balmumunu "bu ayn nes
ne" biiminde kimlik pekinesi iinde birletirmek iin, zel bi
reimsel bir biim gerekecektir. Imgenin, z gerei, dneeye
yapabilecei yardm pek kukuludur. Bir tek katksz dnce
nin karsna dikilen sorunlar vardr, nk bu sorunlarn terim
leri asla imgelenemez. Buna karlk, daha baka sorunlar imge
kullanmn hogrebilirler, ancak bu kullanrnn kesin kuralla
ra balanm olmas gerekir. Ne olursa olsun, bu imgelerin, tini
sz konusu evirmeyi yapmaya hazrlamaktan baka bir ilevi
yoktur. Birer kalp, simge, gsterge olarak kullanlrlar, yoksa
tam anlamyla dnceletirme ediminde gerek e olarak yer
almazlar. Kendi balarna brakldklarnda, tmyle mekanik
trden bir bant uyannca birbirlerinin pei sra yer alrlar. Psi
koloji de duyumlar ve imgeler alanna atlm olur. Katksz bir
dncenin var olduu sav, anl psikolojik betimlemelerden
yoksun brakr: bylece anlk da, anlamlanduma srelerinin
mantksal ve bilgibilimsel incelemesinin konusu olabilir ancak.
Anlamlandma srelerinin bamsz varoluu anlamsz ge
lecek belki de bize. Belki de bunlar, dncede var olan bir a
prori olarak ya da Eflatuncu kendilikler olarak grmek gerekir.
Her iki durumda da tmevarmc bilimin elinden kap kurtu
lurlar. lnsan doasn ele alan, tpk biyoloji ya da fizik gibi ol-
lm elem
--
----- 23

gulardan yasalara doru ykselen pozitif bir bilimin yaam hak


k olduunu ileri sreceksek, psiik olgular birer ey olarak ele
almak istersek, kendilerini sezgisel seyre (genellik nceden veri
lidir bunda) teslim eden zlerden oluan bu dnyadan vazge
memiz gerekecektir. u yntemsel aksiyomu ileri srmemiz ge
rekir: ilk bata olgulara uramadan hibir yasaya ulalamaz. Ne
var ki, bu aksiyom bilgi kuramma meru biimde uygulandn
da, dncenin yasalarnn da olgulardan, yani psiik sekanslar
dan kaynaklandn kabul etmemiz gerekir. Bylece, mantk
psikolojinin bir blm, Descartes' imge de bireysel olgu olup
kar; ite bu bireysel olgu sayesinde trnevarm olanak kazanr
ve "yasalara ulamak iin olgulardan ie balamak" yolundaki
bilgibilimsel ilke de nihil est in intellectu quod non fuerit prius in
sensu* diyen metafizik ilkeye dnr. Dolaysyla, Descartes'n
imgesi hem bilim adamnn ie balarken bulunmas gereken
nokta hem de eitli dzenlemelere girerek dnceyi, yani
mantksal anlamlar btnn ortaya kartacak ilk e olarak
kendini ortaya koyar. Burada Hume'un tm-psikolojizminden
sz etmek gerekir. Psiik olgular, birbirlerine dsal ilikilerle
bal, bireysellemi eylerdir: dncenin bir oluu olmal. Do
laysyla, Descanes' st-yaplar yklr ve geriye bir tek imge
eyler kalr. Ne var ki, st-yaplarla birlikte, benin bireim gc
ve tasarmlama kavramnn kendisi de yklr. anmclk her
eyden nce, eylerin varlk kipi ile psiik olgularn varlk kipi
nin kkte zde olduunu ileri sren varlkbilimsel bir retidir.
Ksacas eylerden baka hibir ey yoktur: bu eyler birbirleriy
le ilikiye girer ve bylece bilin denilen belirli bir derleme olu
tururlar. Imge de baka eylerle belirli bir tr iliki srdren ey
den bakaca deildir. Amerikan yeni-gerekiliinin tohumlar

* Anlkta, daha ne duyularda olmayan hibir ey yoktur (n.)


jean-Paul Sartre
24------------------------------------ ---

grlyor burada. Ancak btn bu yntembilimsel, varlkbilim


sel ve psikolojik savlar zmleyici anlamda Descartes' zlerin
terk edilmesinden kaynaklanmakta. Tm kavranabilir gkkub
be kerken imge hibir deiime uramad, hibir ey olmad;
Descartes'ta zaten bir ey olup kt iin, kavranabilir gkkub
benin kmesi de gerekiyordu. Bu da, eitli biimlere brnse
bile, pozitif bir antropolojiden baka bir ey olmayan psikolojiz
min ortaya kdr; pozitif antropoloji ise insann dnyay ve
dnyadaki kendisini tasarmiayan bir varlk olduunu, bu zsel
olguyu gzard ederek, insan dnyadaki varlklardan biri olarak
ele almak isteyen bir bilimdir. te bu pozitif antropoloji Descar
tes' imge kuramnda tohum halinde bulunmakla birlikte, Des
canes'la hibir ey eklememekte, tam tersine Descartes'lk
tan bir eyler eksiltmektedir. Descartes hem imgeyi hem de im
gesiz dnceyi koyuyordu; Hume ise dncesiz imgeye sahip
kar bir tek.
Ama her eyi tinsel bir kesintisizlik barnda saklamak, yasa
ile olgunun trdeligini ileri srmek, katksz deneyin usun ken
disi olduu gsterilmek isteniyor belki de. Ama bu durumda da,
olgudan yasaya geilebiliyorsa, olgu zaten yasann bir anlatm,
yasann bir gstergesi gibi olduu, daha dorusu, olgunun yasa
nn ta kendisi olduu iin geilebildiine dikkat ekilecek Am
pirik olgu ile gerekli z konusundaki Descartes' ayrmdan da
hibir ey kalmaz geriye. Ama, ampirikte gerekiiyi bulmak ister
ler gene. Olgu olumsal olarak gsterir kukusuz kendini; kuku
suz hibir insan zekas da bu kadn rengi ya da biiminin ne
denini gsteremez. Ama bunun tek nedeni sz konusu zekann
doas gerei kstl olmasdr. Hukuken tmdengelinebilir olan
yerde tmevarlabilir ancak. Leibniz'in "olumsal hakikatleri", hu
kuken gerekli hakikatlerdir. Demek ki, Leibniz'in gznde imge,
--------------------
Imgelem
- --------------------- 25

baka olgulara benzer bir olgu hala, imge durumundaki iskemle


gereklik durumundaki iskemieden baka bir ey deil. Gerek
lik durumundaki iskemlenin, zde bir nermeye hukuken indir
genebilecek bir hakikare ilikin belirsiz bir bilgi olmas gibi, im
ge de belirsiz bir dnceden bakaca deildir. Ksacas, Leib
niz'in getirdii zm bir tm-mantklktr, bu tm-mantk
lk fiili bir ampirizmle rten hukuki bir varolua sahiptir an
cak. Psikoloji asndan baktmzda, her imgenin ardnda, hu
kuken kapsad dnceyi bulmak zorundayz: ne var ki, dn
ce asla fiili bir sezgiye amayacaktr kendini, Descartes'n dizge
sindeki gibi, katksz dneeye ilikin somut bir bilgimiz olma
yacak asla. Dnce kendini kendine gstermez, dnml
zmleme ile ekip kartlr. Leibniz'in Locke'a o nl nisi ipse in
tellectus* yantn vermesi de bundandr. Temelde, ampiristlerin
imgesi olduu gibi karmza kyor gene burada, ama bu kez
psikolojik olgu olarak kyor karmza; Leibniz'in Locke ile an
laamad tek nokta ise, imgenin metafizik doasdr.
Klasik felsefenin byk akmnn bize nerdii zm
ite unlar: imge aleminden kkten ayr bir dnce alemi -ka
tksz imgeler dnyas- bir imgeler -olgular dnyas bu dnyann
ardnda yeniden bir dnce, imgeler evreninde gzlemlenebi
len rgtlenme ve erekselliin biricik olanakl nedeni olarak,
dalayl yoldan kendini gsteren bir dnce bulmak gerekir
(dinbilimsel-fiziksel kanrta Tanr'nn dnya dzenine karar ver
mesi gibi biraz). Bu zmn tmnde de, imge hep ayn ya
pya sahiptir. Bir eydir hep. Insann dnyayla, evrenselin tikel
le, ruhun bedenle, nesne olarak varoluun tasarmlama olarak
varolu ile ilikileri konusunda benimsediimiz bak asna g
re imgenin dnceyle kurduu ilikiler deiir bir tek. Imge

* " . . . ama anlgn kendisi dnda." (n.)


jean-Paul Sartre
26------------------------------

kuramnn 19. yzyl boyunca geirdii kesintisiz geliimi izle


diimizde, imgenin bir eyden bakaca olmad yolundaki pos
tular kabul edildiinde bu zmn olabilecek yegane
zmler olduklarn, tmnn hem ayn derecede olanakl hem
de ayn derecede hatal olduklarn greceiz belki de.
II
imge Sorunu Ve
Psikologlarn Pozitif Bir
Yntem Bulma abas
lmge sorunu romantizm sayesinde gerek anlamda yenilene
bilirdi. Gerekten de, romantizm felsefede olduu kadar siyaset
ve yazn alannda da, bireim anlayna, yeti dncesine, ast
st ilikisi ve dzen kavramlarna, yaarnc bir fizyolojinin elik
ettii bir tinselcilie geri dnle gsterir kendini. Dolaysyla,
bir sredir, imgenin ele alnma biimi, saydmz klasik ba
k asndan ok ayr dyor:
"Dnce dnyasnda ileri gelen kiilerden pek ou," diye ya
zar Binet, "dncenin iini yapabilmesi iin maddi gstergelere
gerek duyduunu kabul etmekten kanyordu. Bunu kabul etme
nin maddecilie taviz vermek olduunu sanyorlard. Psikoloji-tp
derneinde sannlar konusunda nemli bir tartmann yaand
1865 ylnda, filozof Garnier ile Baillarger, Sandras gibi nde ge
len akl hekimleri, karmzda bulunan bir nesnenin yaratt ger
ek duyum ile karmzda bulunmayan ya da imgesel bir nesnenin
canlandrlmas -baka deyile, imge- arasnda almas olanaksz
bir uurum bulunduunu, bu iki grngnn yalnz mertebe de
il doalan asndan da farkl olduklann savunuyorlard..."1
Descartes'n, Hume ve Leibniz'in savlanna ortak postulattan,
yani imge ile duyurnun doasnn zde olduu postulatndan2

1) Psychologie de Raisonnement, Paris, 1 896.


2) Belikal yazar Ahrens'in, 1836 ylnda Paris'te verdigi Psikoloji Dersleri
(Cours de Psychologie) kapsamnda yer alan ve yeni bir imge kuram olu
turmaya ynelik yazs ilgi ekici olacaktr. Brockhaus et Avenarius, edit.
jean-Paul Sartre
30------------------ ------

kuku duyuluyordu. Ne yazk ki, grld gibi, son biimine


ulam bir retiden ok genel bir hava sz konusuydu. Hava
abuk deiti. Birret'nin adn sayd dnrler 1865 ylnda bi
le tutucu saylabilirdi: "Bilim dncesi," diye yazar Giard, "belir
lenimcilik ve mekanizm dncelerine skskya baldr."
Bunun yanl olduu kukusuz: ancak, 1850 kua da ite
bu belirleninci ve mekanist bilim tarafndan ele geirilmiti.
Oysa, mekanizm demek, zmlerneye dayal anlay demektir:
mekanizm, bir dizgeyi elerine ayrtrmaya abalar ve bu e
lerin, ister yaltk isterse dzenieik durumda olsunlar, kesinlik
le zde kalacaklan yolundaki postulan rtk biimde benim
ser. Bundan da doal olarak u postulat kar: bir dizgedeki e
lerin kendi aralarnda srdrdkleri ilikiler kendileri dnda
dr; sradan biimde, eylemsizlik ilkesi denilen de ite bu postu
latur zaten. Dolaysyla, ele aldmz an aydnlar asndan,
ister fiziksel bir nesne, ister bir organizma isterse bilin nitelikli
bir olgu olsun, herhangi bir nesne karsnda bilimsel bir tutum
benimsemek, sz konusu nesnenin kendi aralarnda dsal ili
kiler srdren eylemsiz deimezler dzenlemesi olduunu,
her trl sorgulamadan nce, koymaktr. Bilim adamlannn bi
limi, "yaplan" bilim, z gerei, ne katksz zmleme ne de
katksz bireim olmayp, kendi yntemlerini ele ald nesnele
rin doasna uyarlad iin, bilimin yaad ilerlemeleri basit
letiren yorum da, tuhaf bir dolamba sonunda, filozoflan geri
sin geri 18. yzyln eletirel konumuna ve bireim anlayna il
kece dmanlk duymaya yneltti.
Bylece, bilimsel bir psikoloji oluturma yolundaki tm a
balarn da, psiik karmakl bir mekanizme sokmak yolunda
ki giriime indirgenmesi zorunlu oldu.
"Psikolojide bu kadar nemli bir rol oynayan beceri, yeti, erk
lmgelem
31

szckleri, ilerde greceimiz gibi, ayr trden olgularn tm


n ayr bir blmeye hep beraber koymamz salayan kullanl
isimlerden baka bir ey deildi; ...bu szckler, olaylarn ak
altmda kendini gizleyen ve sregiden derin ve gizemli bir z
belirtmez... Bylece, psikoloji de olaylar inceleyen bir bilim
olup kar, nk bilgilerimiz birer olaydr; bir duyum, bir d
nce, bir an, bir ngr kadar- bir titreim, bir fiziksel devi
nimden de ... iyi seilmi, nemli, anlaml, geni biimde koul
lar belirlenmi ve zenle kayd dlm btn kk olaylar
dan da kesin ve ayrntl biimde sz edilebilir, gnmzde bi
limin tmnn malzemesi bu ite... nmzdeki byk i ise,
bu elerin neler olduunu, nasl dnyaya geldiklerini, hangi
koullarda ve ne biimlerde dzenletiklerini ve de bylece olu
r
an dzenlen elerin kalc etkilerinin neler olduunu bilmektir.
Bu yaptta izl,emeye allan yntem de buydu ite. Ilk blm
de, bilgiyi oluturan eler ortaya kartld: indirgeye indirgeye
en basit elere ulald, oradan da bu elerin dnyaya gelme
lerinin koulu olan fizyolojik deiikliklere ulald. Ikinci b
lmde, sz konusu elerin bir araya getirilmelerinin mekaniz
mas ile bunun sonunda ortaya kan genel etki betimlendi, son
ra da, elde edilen yasann uygulanmasyla, bizim balca bilgi
trlerimizin eleri, oluumu, kesinlii ve erimi incelendi."
1871 ylnda yaynlanan De 1'Inte11igence3 balkl kitabnn
nsznde Taine'in bilimsel bir psikolojinin oluturulmas ge
rektiinden sz etmesi de bundandr ite. Maine de Biran tara
fndan konulan psikolojik soruturma ilkelerinin burada kararl
biimde terk edildii gzden kanlmamaldr. Bu konuda ideal
bak as, psiik olgunun "fiziksel bir devinim" olarak ele alna
bilmesidir. Dolaysyla, ayn metinde hem deneye ("iyi seilmi

3) De !'Intelligence, cilt , nsz, s. ve 2.


32-------- ---- --
jean-Paul Sartre
------ -- -------

tm kk olaylarn, vb. salad deneye") bavurmay4 gerek


tiren yntemsel ve tartlmaz ilkenin hem de doaya ve deneyin
ereklerine ilikin a priori konulmu metafizik bir kuramn bir
arada var olduunu grrz. Taine deneyin geni kapsaml bi
imde kullanlmasn tlemekle kalmaz: denetlenmeyen ilke
lerden kalkarak bu deneyin ne olmas gerektiini belirler, dene
yin sonularna bavurmadan bu sonular betimler, yle ki yap
t betimleme de gayet doal olarak, genel anlamda deney ve
dnyann doas konusunda st rtl bir sr sav ierir. In
san bu ilk sayfalan okur okumaz, Taine'in psikolojisinin, kke
nine bulaan dnceden yana kp tmdengelimsel olacan
dan kuku duyar hemen; ayn ekilde, bize sunulan -nerdeyse
tm de yanl olan- saysz olgunun, dncelerin katksz
mantk temelinde birbirine zincirlendiini gizlemekten baka
bir ey yapmadndan da kuku duyar.
Kitab okuduumuzda bu ngrlerin ne yazk ki dorulan
dn gryoruz. Kitabn hibir yerinde, olgularm gzlemlen
mesinin gerektirdii bir uyan, somut bir betimleme bulunmad
ileri srlebilir: kurgulanmtr her ey. Taine nce geriye y
nelik zmlerneye bavurur, sonra da bu y.ntemin iine yara
sm diye, psikoloji dzleminden fizyoloji dzlemine, safyrekli
ce, hibir kuku duymakszn srar. Fizyoloji dzleminin ken
disi ise, katksz mekanizma alanndan baka bir ey deildir.
Daha sonra da bireime geer. Ancak, "bireim" denildiinde ba
sit biimde yeniden-dzenlemeden sz edildiini anlamak gere
kir. Grece basit topluluklardan daha karmak topluluklara
doru ykselinir ve de kala gz arasnda olup biter her ey: fiz
yoloji, bilin alanna adm atm olur:

4) Deneyin burada ok dar biimde tasarlandn da gzden karma


yalm.
____________________
lm
_g _ _m
e le_____________________ 33

"Benlikte ite bu olaylarn sralanndan baka gerek yok


tur. eitli grnlere brnm olsalar bile, bu olaylarn do
as hep ayndr ve tm de duyumdan kaynaklanr; d alg de
nilen dalayl yolla, dardan ele alnan duyum ise, bir molekl
devinimleri beine indirgenir5."
Psiik yaamn zsel esi olan imge de giriilen bu yeniden
kurma etkinliinde, vakti geldiinde kendini gsterecek ve n
ceden belirlenmi bir yere yerleecektir.
"Tinimizde 'kaba duyumu' aan her ey imgelerden, yani du
yumun kendiliinden yinelenmelerinden kaynaklanr."
Bylece, imgenin doas bile a priori karsanm oluyor. l
deneyin verilerine bir an bile bavurmuyoruz. Iin en kkenin
de bile, imgenin yeniden doan bir duyumdan yani sonuta
"molekl devinimleri bei"nden baka bir ey olmadn bili
yoruz. Bunu ileri srmek, imgeyi eylemsiz deimez olarak koy
mak ve ayn anda da imgelemi geersiz klmaktr. zmleyici
psikolojinin yapt en son saptama ise, tinin "imgelerden kuru
lu bir po\ip bei olduudur". Ne var ki, Taine bunun kendisi
tarafndan ileri srlen bir nceki postular olduunu fark etme
di. Kaleme ald iki koca ciltlik L'Intelligence ise, daha nce aln
t yaptmz u basit cmleyi yavan biimde gelitirmekten ba
ka bir ey yapmyor:
"nmzde duran byk i, bu elerin neler olduunu, na
sl ortaya ktklarn, hangi koullarda ve hangi biimlerde bir
letiklerini renmektir ... "
Bu ilkeyi ileri srdkten sonra, yapmas gereken tek ey, kav
ramlar, yarglama ve uslamlamay ortaya kartmak iin imgele
rin nasl birletiini aklamakt. Bu konuda getirdii akla::a
lan ise doal olarak armclktan dn almaktayd. Ancak,

5) Id., ibid. , s. 9
Jean-Paul Sartre
34------------------------------------ ---

daha becerikli olan Hume, en azndan bir deney hayaleti olutur


maya yeltenmiti. karsamada bulunmak istememiti. Dolaysy
la, getirdii arm yasalar da, en azndan grnte, katksz
psikoloji alanna dayanr: arm yasalar, tine kendilerini gster
dikleri biimiy le grngler arasnda bulunan balardr. Taine'in
daha en bata deney ile zmlerneyi birbirine kartrm olma
s, sonuta kendisini melez bir armclk oluturmaya srk
ledi; sz konusu armclk ise, kimi zaman fizyoloji diliyle,
kimi zaman psikoloji diliyle, kimi zaman da her iki dilde kendi
ni davurur; bylece Taine'in katksz kuramsal ampirizmi, me
tafizik bir gerekilikle astarlanm olur. Bundan da yle para
doksal bir eliki kar ortaya: fizii rnek alp bir psikoloji olu
turmak isteyen Taine, Kant'n gsterdii gibi, yasa koyucu her
tr bilimin kkl biimde yadsnmasyla sonulanan armc
anlay benimser. Ne var ki, psikoloji alannda bilim dncesi
ile gereklilik dncesini hi farknda olmadan yerle bir etmesi
ne ramen, fizyoloji ve fizik alannda gerekli yasalardan oluan
bir dizgeyi koruyup srdrr. Fizyoloji ve psiik alannn ayn
gerekliin iki ayr yznden baka bir ey olmadn ileri sr
dne gre, bundan kan sonu da, birer bilin (grebildii
miz biricik bilincin) olgusu olan imgelerin birbiriyle ilintili olma
snn son derece tutarllk sunduu, oysa bunlar birer fiziksel
gereklik olarak oluturan molekl devinimleri arasndaki Hinti
nin gerekli olduudur. Dolaysyla, uzunca bir sre ampirizm sa
nlan da, aslnda baarsz, gereki bir metafizikmi demek ki.
Ne var ki, Taine'in bilimsel grndkleri iin hayranlk
uyandran dnceleri herkes tarafndan onaylanmaktayd. Gal
ton'un yapt soruturma6 bu dncelere olgusal kantlar getir-

6) GALTON, Statistics of mental lmagey (Mind, 1880), Inquiries into


human faculties (1885).
lmgelem

-------------------- ---------------------- 35

mekteydi. te yandan, 1869 ile 1885 arasnda Bastian, Broca,


Kssmaul, Exner, Wernicke, Charcot sz yitimine ilikin klasik
kuramn temellerini attlar; bu kurarn farkllam imge merkez
lerinin var olduunu belirlemekten teye gemiyordu: Dejerine
1914'te bile savunabiliyordu bu kuram. Daha baka psikologlar
ise (rnein, ilk dnemindeke Binet) armclk adna yeni
alanlar fethetmeye yeltenirler. lmgeyi "kendisini douran uyan
temelli bir sarsnt kalnts" klan ve sarkacn yabanc bir g ta
rafndan denge durumundan uzaklatnlmasndan ok sonra or
taya kan u salnmlada zdeleyen fiziksel eretileme ile ayn
trden baka birok eretileme pek rabet grmemiti. S.
Mill'den sonra Taine ve Galton imgenin doasn kesin biimde
saptadlar: imge, yeniden ortaya kan bir duyumdur, d dn
yadan kopuk sert bir paradr. Psikologlar, daha sonra hangi tu
tumu benimserse benimsesinler, imgenin yeniden canlanan bir
an olduu dncesini rtk biimde kabul ettiler. Psiik bire
imierin var olduu grn yerletirmek isteyenler de,
zmleme temelli psikolojinin kendilerine miras brakt atom
lan, gemiten aktanlan birer kalnt ya da dayanak ilevi gre
cek birer e olarak benimsemekten geri kalmadlar.

* * *

Gerekten de, 1880 yl dolaylarnda yeni bir filozof kua,


kendi konumunu, anmclktan ie balayp ve armcla
kar durup, belirlemeye alt. Ancak, Taine ya da Mill'in d
nceleri bir kenara atlp i deneye geri dnlmedi. eitli et
kenler nedeniyle Taine ya da Mill'in dnceleri bir yandan al
maya allrken bir yandan da daha geni bir bireim kapsa-

7) BINET, Psychologie du Raisonnement, 1896.


jean-Paul Sartre
36------------------------------------ --

nnda srdrlmek istendi. Bu deiiklie yol aan balca ne


denler arasnda Kamla giderek daha bir rabet edilmesini
saymak gerekir; te yandan, Lachelier'in Kamln Fransa'daki
en ateli savunucusu olduun11 da unutmamak gerekir.8 Bu a
dan bakldnda, filozoflarn kendi kendilerine ynelttikleri so
ru yle dile getirilebilirdi: bir bilgi eletirisinin gerekleri ile de
neyin verileri psikoloji alannda nasl uzlatrlabilir? Ama iin
en nemli yan, Taine'in yapt berimlernelerin katksz deneyin
verileri olarak kabul edilmesiydi. Bunlar yorumlamak yeterli
olacakt. Bunlarn birer atom-imge olduundan kimse kuku
duymaz: bir olgudur bu. Hatta birok filozof da deneyin ite bir
tek bu imgeleri dolaymszca ortaya koyduunu pek zorlanma
dan kabul eder. Ancak, olgu sorunu yannda bir de hukuki so
run var. Hukuken baka bir ey olmal: imgeyi her an rgtle
yen ve aan bir dnce olmal. Olgunun ardnda yatan hukuku
yeniden bulmak gerekiyor demek ki.
stelik bambaka trden nedenler de bu bak asndan ya
na kyor: toplumsal ve siyasal dnceler deiti. imdilerde
ahlaki varglan nedeniyle eletirel bireycilikten uzak duruluyor.
Eletirel bireycilik siyaset alannda anariye srklyor, madde
cilie ve tanrtanmazla gtryor insan. nk gnmz
Fransa'snda gl bir muhafazakar tepki yaanmakta. Dzen ve
toplumsal hiyerari dnceleri olabildiince glendi yeniden.
Versailles Meclisi'nde 'Tanr'ya inanc olmayan ve kaleme aldk
lar yazlarda trmz gzden dren insan tanmlar yapan...
radikalizm dnrleri,"9 yerden yere vuruluyor.
Meclis "igren radikal retileri" topluca mahkum ediyor. Ko
mn nedeniyle dehete kaplan burjuvazi, Louis-Philippe iktidan-

8) Bkz. LACHELIER, Psychologie et Metaphysique.


9) Rapport Batbie, 26 Kasm 1872.
!mgelem
-------------------- -
--------------------- 37

nn ilk blmnde olduu gibi Dine sanlyor yeniden. Bu da aydn


larn, 18. yyldaki zmleme eilimiyle her alanda mcadele et
me gereini ortaya kartyor. Bireyden daha stte aile, ulus, top
lum gibi bireimsel gereklikler koymak gerekiyor. Bireysel imge
den daha yukarda dncenin, kavramlarn var olduunu koymak
gerekir yeniden. Bylece, Siyaset Ve Ahlak Bilimleri Akademisi'nin
30 Nisan 1882 tarihli yanmasnn konusu da ortaya km oluyor:
"Insan zihninin yerileri ile benliin kendisinin yalnzca ar
mdan kaynaklandn syleyen felsefi retileri serimiemek ve
tartmak. - Sz konusu retilerin soysuzlatrmak ya da orta
dan kaldrmak eiliminde olduu yasalar, ilkeleri ve varolular
yeniden kurmak."
Resmi Bilim ii balatm oldu bylece. Ancak, bu adan ba
kldnda da, duyumlanabilir imgelerin ve arm yasalarnn
var olduu yadsnmyor gene de. Yarnay kazanan Ferri yle
yazmt:
"Bilgilerin retilmesinde armn tad nem konusun
da yle ikna olmu durumdayz ki, bizim iin bu nemi sapta
mak deil lmek sz konusu."
Ferri daha da ileri gidip, ie-bak verilerinin bize imge
atomlardan baka bir ey salamayacan itiraf eder. Deney a
rmclarndan yanadr. anmclar aabilmek iin eletirel
bir alanda yer almak gerekir:
"Katksz dnce, kavramlar ve anlksal yardamlarn d
nrol bilincinde deil de, bir dnme ve soyutlama abasyla
kendini ele geirdii iin bir yanlsama deildir. Gerekte, beyin ka
tksz dnce iin almaya, grlebilir, iitHebilir ve dokunu
labilir hayaletler, yani kendi biiminin mhrn basaca mal
zemeler salamaya bir an olsun ara vermez. . . "
jean-Paul Sartre
38--------------------------------------

arpc bir metin bu: ie-baka dayanan bilginin yaad ke


sinlikten uzakl bu kadar iyi gsteren baka hibir metin yoktur.
yle ki, mcadele etmek istedii kurarnlar armcl yads
maktan baka bir ama gtmeyen bir yazann iine ylesine ilemi
ki, sz konusu kuramlann, deneyin yararl olduu yolundaki sa
vn kabul etmekte ve kendinde tikel imgelerden baka hibir ey
tutmamakta. Dnce etkinlii, ona gre, yalnzca bir soyutlama
abas ertesinde ortaya kmakta; bunu da bir bakma deneye kar
karak ileri srmekte. Daha ilerde greceimiz gibi, bundan
otuz yl sonra, herkes, gnlne estii zere, en ufak anlksal sre
te imgelememi durumlar kefedecek ya da kefettiini sanacak.
uras kesin ki, bu utangalk, bir lde, Taine'in kitaplarnn
kazand devasa baardan da kaynaklanmakta. Ancak baka bir
ey daha var. Muhafazakar Katoliklik armcla kar sergile
nen tepkide ba ekiyordu. Muhafazakar Katoliklie gre, imge
kuramnn gzden kanlmamas gereken dinsel bir yan vard.
Aristoteles'in dedii gibi insan bir karmadr, bir bedenle sk sk
ya birlemi bir dncedir. Bedenin izini tayan bir dnce de
ildir. Descartes'n katksz bir dnce, yani bedenin yardm ol
makszn gerekleen bir ruh etkinlii anlay, kendini beenmi
bir sapknlktr. Maritain'in Descartes' Protestanlara yakn gr
mesi de bundandr ite. Imgelemin yardm olmakszn anlksal
etkinlik olamayacan yazan Aristoteles'e10 geri dnm bulunu
yoruz demek ki; Protestan olmakla birlikte, Kataliklik dncesi
ne bir Descartes'tan ok daha yakn den Leibniz'e geri dnm
bulunuyoruz. armcln bir kenara atlnama nedeni de bu
dur ite: armcl btne katmak gerekir yalnz. armc
lk bedenin ta kendisidir, insann zayfldr. Dnce ise saygn-

l O) Bkz. ARISTOTELES, De anima, III, 8,432 a, 8: "(hav 'tc Occopr ,


UVUyxYJ am (jJ<XV'tcXcrJl.<X'tt 0cCOptV."
l mgelem
-------------------- - --------------------- 39

ldr insann. Ancak saygnlk zayflk, dnce de imge olma


dan olmaz. l te, R. P. Peillaube'un 191O ylnda lmgeler konusun
da yaynlanan kitabnda yazdklar da bu yndedir zaten:
"Kavramlarn oluumu asndan imgeler gereklidir, insanda
doutan gelen tek bir kavram bile yoktur. Kkensel ve kavramla
bilir retici ilevi asndan soyutlamann amac, bizim imgeden da
ha yukarlara ykselmemizi ve imgenin nesnesini gerekli ve evren
sel bir biimde dnmemizi salamaktr. Zihnimiz soyut kavram
labilir olandan daha baka kavramlabilir tasarlayamaz dorudan
doruya; soyut kavramlabilir de, imge tarafndan ve de imgeyle bir
likte anlksal etkinlik yoluyla retilebilir bir tek Zeka tarafndan i
lenmeye yatkn tm malzeme duyusal ve imgesel kkenlidir..."
l mgeyle dnce ilikisine ilikin Leibniz kkenli reti ye
niden ortaya kverdi ite. Doruyu sylemek gerekirse, burada
Leibniz'in ykledii olanca derinlie sahip deil bu dnce, an
cak yazarlar aka bu retiden kaynaklandklarn bildirmek
teler; stelik iinde bulunduumuz yzyln sonundaki u felse
feye de tikel bir yan kazandran da bu reti zaten. Her yerde
hazr ve nazr olsa da, i deneyin ulaamad bir dnce anla
y gerekten de Leibniz'den kaynaklanr; Ferri'de zaten kar
latmz bu anlay Brochard daha da kesinletirir:
"Nesne deiebildiine gre, imgenin benim kavramma eit
olmadn da bilirim. Kavram, stelik Hamilton'un deyiiyle sy
lersek, gcl bir evrensellik kimlii de tar. Duyumlanabilir bir
biime brnmek zorunda olan dnce, bir an iin u nesney
mi, u tikel rnekmi gibi gsterir kendini, bir bakma dinlenip
soluktanr burada, ama ne onun iine hapseder kendini ne de eri
yip gider iinde; kendisini dile getiren imgeleri aar ve daha son
ralan az ok farkl baka imgelerde ete kemie brnebilir."11

l l) BROCHARD, De l 'errer, s. s . Altn ben izdim.


jean-Paul Sartre
40------------------------------------ ---

Bylece tuhaf bir dnce anlayna varm oluyoruz. Ie


bakn verisi imge olduu iin, dnce dolaysz bilincin ulaa
bilecei gerek, somut varolua sahip deildir. Edim iinde ev
rensellie sahip deildir, nk buna sahip olsa, dorudan kav
ramlabilir olmas gerekirdi. Szck ok farkl imgelerle birlikte
dolaabiiecei iin, varlan sonu bunun gcl bir evrensellik ol
duudur. Bu tikel imgeler arasnda, imgelerin seimini yneten
bir tr kural dolar. Ancak daha sonralan Wrzburg okulunun
benimsedii anlamda "kural bilinci" yoktur. Kavramn ta kendi
si olan kural, yalnz tikel bir imgede ve de bu imgenin yerine
baka edeer bir imge koymakla gsterir kendini. Dolaysyla,
bilin de Taine'in betimledii yze, yani imgeler, szckler y
zne sahip olur. Ancak, Taine'in bunlar arasmda kurduu katk
sz alkanlk bann yerine, Brochard ve de daha pek ok a
cla ilevsel bir iliki koyarlar: bu iliki ise dncedir. Ancak,
sz konusu ban yerine baka bir iliki koymay frsat bilip, us
uluu tmyle, olduu gibi yeniden ie katabilirlerse de, sz
konusu bu tuhaf dncenin, kendisi tarafndan da anlalmaz
casma, hukuken varolu ile fiilen varolu arasnda gezindii ger
ei ortadan kaldnlmaz. Dahas, bu dnce bilin olarak deil,
ilev olarak var olur. Yol at etkilerle kendini aa vurur bir
tek: halihazrda bulunan bir imgeden, bu imgeyi tanmlayan
baka bir imgeye gei bile deil, bu geii gerekletirme olana
dr yalnz. Ve bu olanak bilinte u anda bulunmuyorsa, bu
nun nedeni sz konusu olanan katkszca mantksal bir olanak
olmasdr: dncede, imgenin bir yetersizlii biimine brne
rek kendini ortaya koyacaktr.
Yeniden canlanan usuluun anmcl alt etmek iin be
nimsedii utanga giriim budur ite. Fizyoloji alanmda yaplan
szde keifler (beynin blgeleri) ile ie-bakn szde verileri
------------------
lmgelem
- ===------------------- 4 1

("bilinte imgeler ve szcklerden baka katiyen hibir ey yok


t ur") arasnda skp kaldn sanr. Bylece, olgular Taine'e
terk edip, eletiri alanna snr. rnein, Leibniz bir zamanlar
Locke'a u yant vermiti: Nihil est in intellectu quod non prius fu
erit in sensu nisi ipse intellectus. Kant Hume'u yle yantlamt: "
Deney alan sz konusu olduunda, ampirik anlamda birbirini
izleme dnda baka hibir neden-sonu ba olmayabilir peka
la Ancak bir deneyin olanakl olabilmesi iin, a priori bireimsel
ilkelerin bu deneyi daha nce oluturmas gerekir."
Ne var ki, deneyin oluumu sz konusu olduunda kabul edi
lebilen bu yant, sz konusu deneyin iinde, dnceyi hesaba
katmak gerektiinde kabul edilir olmaktan kar. Sz konusu
olan dnce kurucu deildir: insann somut etkinliidir, baka
grngler ortasnda oluan grngdr. Halihazrdaki algm
(bir oda, kitaplar, vb.) bilinci olanakl klan kategori temelli bire
imler olarak oluturmak baka ey, bir kez olumu bulunan bu
algy temel alp bilinli dnceler (rnein yle dnmek: ki
taplar masann stnde, bu bir kap, vb.) oluturmak ise baka
bir eydir. lkinci durumda bilin dnyann karsnda var olur:
dnyaya ilikin bir dnce oluturuyorsam, bu dncenin ba
na gerek psiik olgu olarak grnmesi gerekir. Burada ne her
hangi bir "sanallk" ne herhangi bir "olanakllk" vardr: bilin,
edirndir ve de bilinte var olan her ey edirnde var olur.

Ne olursa olsun, mekanik arm karsnda bireimin hak


lan bulunduu yolundaki taleplerin ve esen bu yeni havann, bi
reimci psikolojinin kurucusu Ribot'nun oluumuna katkda
bulunduu kukusuzdur. Kantln Ribot'ya esin kayna ol
mad kesindir; hele dinsel kayglarla davrand nerdeyse hi
sylenemez. Biricik kaygs Taine'in "bilimsel psikoloji" anlay-
jean-Paul Sartre ------------
42------------------ --

n yeniden gzden geirmektir. Ribot'ya gre bilimin zmle


me olduu kesindir, ancak bilim bireimdir de; her eyi alp e
lere indirgemek yetmez: doada olduklar gibi incelemek gere
ken bireimler vardr. Dolaysyla, Ribot ilk bata, Taine ve Ingi
liz psikologlarnn ynteminin yetersizlii stne dnmekle
ie balar gibi grnyor. Ancak, psiik bireim dncesini bi
le, o ada anlkln yeniden douunu gerekli bulan gl
dnce akmndan devralmad m? Ribot'nun 1914 ylnda yaz
dklar ile Brochard'n az nce yorumladmz metnini karla
trmak ilgin olacaktr:12
"Dnce, evrim sresince, birincil ve ikincil bilgi biimleri
ne, yani duyum, bellek, arma eklenmi olan bir ilevdir.
Dnce hangi koullar sonunda doabildi? Bu konuda rasgele
varsaymlar ileri srlemez. Ne olursa olsun, ortaya kt, kendi
ne yer edindi, geliti. Ancak, bir ilev, kendisine uygun uyarla
rn etkisi olmakszn etkinleemeyecei iin, hibir uyar almak
szn ileyip duran katksz bir dncenin varoluu a priori an
lamda geree uygun deildir. Kendine indirgendiinde, iliki
ler kuran, ilikiler zen, ilikiler alglayan, ilikileri dzenleik
klan bir etkinliktir. Bu etkinliin kendi doas gerei bilinsiz.
olduu ve ancak ele alp iledii veriler sayesinde bilinli biime
brnebildii bile sanlabilir. . . Sonu olarak, imgelere ve sz
cklere yer vermeyen katksz bir dnce varsaym hi de ola
s gzkmyor, en azndan tandanm deil. "
Bir an iin, Brochard'n kaleminden kma, ama pragmatist ve
biyoloji diline evrilmi bir metinle kar karya kaldmz sa
nrz. Brochard gibi Ribot da, birbirlerine anm yasalanyla
balanm imge ve duyumlarn var olduunu savunur. Bunlar
12) RIBOT, La Vie inconsciente et les mouvements, s. 1 l 3 ve devam. Bu
blmde Ribot, Wrzburg Okulu psikologlannn imgesiz bir d
ncenin var oldugu yolundaki sonulann rtmeye alr.
lmgelem
------------------
-=------------------ 43
"bilginin birincil ve ikincil biimleridir. " Brochard gibi Ribot da
bunlar ie-bakn dolaymsz verileri klar. Brochard gibi Ribot
da, sezgisel bilincin dneeye ulaamayacan kabul eder. Ne
var ki, Brochard dnce kendini sezgiye aklamyorsa, bunun
nedeni "gcl" olmasdr, der; dnce, birbirinden ok farkl
imgelerin ilevsel edeerliidir. Ribot ise aka eyci terimlerle
aklar kendini. Dnce gerek ama bilind bir etkinliktir.
"Dnce, ancak ele alp iledii deneysel verilerle bilinli biime
b rnr." Bilinsiz dneeye dayanan bu karanlk ve elikili
anlaytan son derece honut kalan sz konusu positivist psikolog,
bilincin ulaabilecei katksz bir dncenin var olmasnn ger
ee uygun dmedii sonucuna a priori olarak varr. Taine'in
bunu nasl derinden etkiledii grlyor: deneysel bir psikolou,
katksz tmdengelimler adna deneysel sonular yadsmak zo
runda brakacak kadar derinden etkilemi hem de13. Btn bu
kuak iin, armclk fiili bir veri olarak kalacak ve dnce
de katksz anm ile glkle anlalabilecek bir dizgeletirme
yi, bir "rgtlenmeyi" aklamak iin gereken bir varsaymdan
baka bir ey olmayacaktr. Ribot'nun pozitivizmi de, imgeyi ol
duu gibi betimlemekle uramak yerine, tam ters tarafa ynele
cek ve biyolojik bir kavram olan, insanln evrimi srasnda "or
taya kan" bilind bir dnce kavramn icat edecektir.
Ribot'yu Taine'den ayran u "bireim" dncesinin ne oldu
u aka grlyor. Fizyolojik bir dnce bu: insan, dnyann
barnda yaayan canl bir organizmadr; dnce de, baz ihti
yalar tarafndan gelitirilmi bir organdr; besin olmadan sindi
rim olamayaca gibi, imgeler, yani dardan gelen malzemeler
olmadan dnce de olmaz. Ancak, fizyoloj i alannda yaanan

1 3) Ribot, Wrzburg Okulu'nun yapng deneyierin degerinden kuku


duyacaktr.
Jean-Paul Sartre
44 ----------------------------------------

ilerlemeler sonunda sindirimin ilevsel bir btn olarak ele aln


niaya balamas gibi, yeni psikoloji de, hammaddelerden ya da
biricik bilinli malzemeler olan ilenmi malzemelerden balaya
rak, bu malzemeleri ileyen organn bireimsel birliini yeniden
kurmaldr. Bireimsel fizyoloj inin belirlenimcilii dlamamas
gibi, psiik bireim etkinliini biyolojik bir ilev kabul eden ye
ni psikoloji de kesinlikle belirlenirnci olacaktr. Leibniz'in izlek
lerinden biri olan dnce ile i mgenin ayrlmazl ile kar kar
yayz burada da; ancak sz konusu izlek burada yklm, mad
deci eyeilik mertebesine dm durumdadr: insan canl bir
eydir, imge bir eydir, dnce de bir eydir.
Sz konusu d ise, Ribot'nun L'Imagination creatrice*
baln tayan kitab kadar iyi hissettirmez hibir ey. Bu yap
tnda Ribot yeni imgelerin yaratm mekanizmasn zmleme
ye kalkr. Ne var ki, sorunu, gayet doal olarak, Taine'in kul
lanm olaca terimlerle koyar ortaya: anlarn bize salad im
gelerden kalkarak, nasl olup da yeni btnterin ya da "yapnt
larn" oluabildiini sorar kendi ne. Ve de, doal olarak, birei
min haklar olduunu ileri srmekle balyor ie:
"Her imgesel yaratm, bir birlik ilkesi gerektirir. " Ancak, tu
tarl olup olmadndan pek fazla kayglanmadan, "ekim mer
kezi ve dayanak noktas" dedii ve "sabit bir dnce-coku"
olarak tasarlad bu ilke, sonuta, basit mekanik sreleri d
zenlemekten teye gitmez.
En bata ayrma sz konusu olacak demek ki: d nesnenin
imgesi yelerinden ayrlacak Sz konusu ayrmann hem "i
hem de d" nedenleri var. l nedenler ya da "znel" nedenler
unlardr: 1/ eylem amal seme; 2/ "dikkatimizi ynlendiren"
duyumsal nedenler; 3/ anlksal nedenler ki "bu terim zihinsel

* Yaratc lmgelem. (n.)


!mgelem
-------------------- -------------------- 45

eylemsizlik yasasn ya da asgari aba yasasn belirtir14". D ne


denler ise, herhangi bir nesneyi bazen belirli bir nitelie sahip
bazen de yoksun olarak sunan "deney deiiklikleridir": "bazen
bir eye bazen de baka bir eye balanan, her ikisinden de ay
rlma eilimi gsterir."
Sz konusu ayrma sonunda belirli sayda imgeli e zgr
kalr , bunlar da artk birlei p yeni b t nler oluturabilirler. By
lece sorunun ikinci blmyle kar karya gelmi oluyoruz:
"Hangi arm biimleri yeni dzenlenilere yol aar, yeni d
zenleniler de neyin etkisiyle oluur?15." Grld gibi Ribot a
rm terimleriyle dile getiriyor sorunu. armlar dardan y
netilip ynlendirilebilir; ne var ki, tpk yerekimi yasasn askya
almak gibi, arm yasalarn askya almak iin de gerek bir mu
cize gerekir. Ksacas, baz iktisatlarn, Ingiliz ampiristler tarafn
dan vaaz edilen ekonomik liberalizm yerine, gdml bir ekono
mi nermeleri gibi, Ribot'nun da Mill ve Taine'in zgr anm
clnn yerine gdml bir armclk koyduu sylenebilir.
Yaratc birleme etkene baldr: "anlksal" bir etken, "du
yumsal" bir etken, bir de "bilind" etken.
"Anlksal" etken, "benzeimde bulunarak dnme yetisidir":
"Yetkinlikten uzak bir benzetme biimine benzeim demekteyiz.
Cinsin ad benzer, trn ad ise benzeendir"
Yaratc lmgelem isimli almasnda Ribot duygusal ya da
"cokusal" etken konusunda pek fazla bilgi vermez. Duygularn
M ant adl yaptmda ele alr bu konuyu: ilk bata psikanalist
lerin epeyce bir sredir "younlama" dedikleri vardr: "bilin
durumlar aralarnda ortak bir duyumsal anlam olduu iin bir
leirler. 16" Aktarrndan da sz etmek gerekir:
14) Bkz. L'Imagination creatrice, s. 1 7 ve devam.
1 5) Id., ibid., s. 20.
1 6) La Logiqe des sentiments, s. 22.
Jean-Paul Sartre
46------------------------------------ ---

"Bir anlksal - duruma canl bir duygu elik ettiinde, buna


benzer ya da benzeen bir durum da ayn duyguyu uyandrma
ya ynelir anlksal durumlar bir arada var olduklarnda, ilk ba
taki duruma bal olan duygu da eer canlysa teki durumlara
da aktarlma eilimi sunar."
Demek ki younlama, ardndan aktarm, sonra yeniden yo
unlama ve de ilk bata aralarnda en ufak bir iliki olmayan
imgeli eler ite bu iki kutuplu ritim arasnda gidip gelerek bir
birlerine yaktaacak ve yeni bir btn iinde eriyecekler. Bilin
d etken ise nceki etkenlerden daha baka bir doaya sahip
deildir: ya anlksaldr ya da duyumsal; tek fark, bilin tarafn
dan dorudan doruya ulalamaz olmasdr.
Doruyu sylemek gerekirse, Ribot'nun bilindna bavurma
s zorunluydu, nk hesa,ba katt etkenierin hibiri bilince k
myordu. ayrma bilincine asla sahip almadmz gibi, yeni dzen
leimler yapma bilincine de sahip deiliz: imgeler apansz ortaya
karlar ve olduklan gibi dolaymszca sunarlar kendilerini. Btn
almann bilincin dnda olduunu varsayrnamz gerekiyor de
mek ki. Ne armlar ne de bireimsel etkenler kendilerini gste
rir bize: btn bu yaratc mekanizma katksz bir varsaymdr. Ta
ine gibi Ribot da olgular betimleme kaygsnda deil demek ki.
Aklamayla ie balar. Bireinci psikoloji balangta, tpk
zmleyici psikolojisi gibi kuramsald. Bireinci psikoloji dzenle
imiere bir etken ekleyerek soyut tmdengetimleri karmaktatr
makla yetinir; zmleyici psikolojinin psikolojiyi fizii rnek ala
rak oluturmaya almas gibi, bireinci psikoloji de biyolojiyi r
nek alarak kurmak ister psikolojiyi. Imge ise, Taine iin neyse Ri
bot iin de tpatp oydu ite. Uzun zaman da deimeden kald.

* * *
____________________
1_
mge_
le_
m____________________ 47

N e var ki, felsefede devrim denilegelen ey yzyln sonunda


gerekleir. Bergson srasyla 1889 ve 1886 yllarnda yaynlanan
Bilincin Dolaymsz Verileri stne Deneme Ve Madde Ve Bellek
isimli iki kitabnda armcln kararl bir rakibi olarak kar
ortaya: beynin blgeleri ve sz yitimi konusundaki klasik anla
y eletiri karsnda un ufak olur; imge-an beyindeki anlarn
yeniden canlanmas olmakla kalmayp daha da baka bir eydir;
imgeleri depolamak beynin ilevi olamaz; alg, eyle dorudan
kurulan bir ilikidir; son olarak da, Ribot tarafndan tantlan u
psiik bireim kavram, kkl bir dnme urayacaktr: bire
im dzenleme getirmeye yarayan basit bir etken deildir; bilin
cin tm bireimdir, psiik varoluun kendi kipidir bireim; bi
lin aknda kat paralar, durumlarn yan yana gelii yoktur ar
tk: ancak i yaam, ok sayda i-ie-geme olarak sunar kendi
ni, i yaam srer. Btn bu nl savlar imge psikolojisinin ye
nilenmesi iin ileri srlm gibidir. Gerek u ki, pek ok kii
de inand buna ve bylece Bergson'un imge sorununa yaklam
n ele alan koca bir yazn olutu. rnek olarak Quercy'nin
"Bergson'cu Bir l mgelem Kuram stne"17 balkl yazs ile
Chevalier ve Bouyer'nin "lmgeden Sanrya"16 balkl yazsn an
makla yetinelim. Oysa Bergson'un eitli anlaylar dikkatle in
celendiinde, yeni terimler kullannakla birlikte, imge sorununu
klasik biimiyle benimsedii ve bu soruna getirdii zmn de
hibir yeni yan olmad grlr.
Bergson bu sorunu katksz bir psikolog olarak ele almaktan
uzaktr: Bergson'un metafizii de, imge kuramnda tmyle kar
mza kar. Tinin yaamnda imgeye verdii yeri anlamak ster
sek, ite ilk bu metafizik balang noktasn eletirrnek gerekir.
7) Annales medico-psychologiques, 925.
S) journal de psychologie, s Nisan 926. Sannlann Bergson'cu adan
yorumlanma denemesi iin Bkz. LHERMITTE, Le Sommeil.
jean-Paul Sartre
48-------------------------------- --

Mcadele ettii ampiristler gibi, Hume gibi, yeni-gerekiler


gibi Bergson da evreni bir imgeler dnyas haline sokar. Tm
gerekliin bilinle bir " akrabal", bir "benzeimi", belirli bir
ilikisi vardr; bizi evreleyen her eye imge denilmesinin nede
ni de budur. Ne var ki, Hume imge adn algland biimiyle
eye vermesine kar Bergson bu szcn alann gerekliin
her trne kadar yayar: bir tek gereklemi bilginin nesnesi de
ildir imge, bir tasarmlamaya olanak veren her nesne imgedir.
"Bir imge alglanmakszn olabilir; tasarmianmakszn bura
da-bulunabilir19."
Tasarmlama imgeye hibir ey katmaz; tasarmlama imgeye
hibir yeni kimlik, fazladan hibir ey aktarmaz: bilinli tasarm
lama olmadan nce, tasarmlama gerekte, sanal ve yansziam
olarak vardr zaten. Tasarmlamann edimsel olarak var olabil
mesi iin, kendisini etkileyen imgelerden yalnlmas gerekir; bu
nun amac ise "iinde bulunduu evreye bir ey gibi skp kal
mak yerine, bir tablo gibi evresinden kopmasdr20".
Dolaysyla, Descartes'la birlikte olup eyin imgesi ile eyi
birbirinden ayrt etmeye, sonra da bu iki varolu arasnda nasl
bir iliki kurulduunu aramaya almak gerekmeyecei gibi,
Berkeley'le birlikte olup eyin gerekliini bilinli imgenin ger
ekliine indirgemek de, Hume'la birlikte olup, bir tek imge b
lindii iin, gerekliin kendinde bir varolua sahip olma olana
n sakl tutmak gerekmeyecektir: Bergson'un gerekilii
iin ey imgedir, madde imgelerin btndr:
"Imgeler asndan tek fark bir derece farkdr, yoksa olmak ve
bilinli olarak alglanm olmak arasndaki doa fark deildir."
Dolaysyla, gerekliin btn de ilk bata bilinle ilinrili gi-

19) Matitre et Memoire, s. 22.


20) Matitre et Memoire, s. 24.
lmgelem
-------------------- - ---------------------- 49

bi ya da daha iyisi bilin gibi sunulur: yoksa bu gereklik asla bi


linli olamayacaktr, yani kendi doasna yabanc bir kiilie as
la brnemeyecektir. Bergson bilincin bir korrelatife* sahip ol
mas gerektii kansnda deildir ya da Husserl'in diliyle syler
sek, bir bilincin ille de herhangi bir eyin bilinci olmas gerek
mez. Bergson'da bilin bir nitelik, verili bir kiilik, nerdeyse ger
ekliin tzsel biiminin bir tr olarak kendini gsterir; olma
d yerde doamaz, ne balayabilir ne de son verebilir olmaya.
Buna karlk, hibir edi m elik etmeksizin de olabilir, arda bu
lunduunu hibir biimde davurmakszn, katksz sanal bir
durumda bile olabilir; ite, gizli bir nitelikle donanm bu ger
eklii Bergson bilind diye tanmlayacaktr. Ne var ki, bura
da kendini gsteren bilind, bilinle ayn doaya sahiptir:
Bergson iin bilin-olmayan yoktur; kendini bilmeyen bilin
vardr bir tek. la kar koyan ve iine alan, bylece aydn
lanm bir nesne oluturan bir geirmezlik yoktur: katksz k
vardr, aydnlanm madde olmakszn fosforesans vardr; ancak
her tarafa yaylan bu katksz k, aydnlanm baka blgelere
gre ekran ii gren baz yzeylerde yansyarak gerekleir an
cak. Klasik karlatrma bir tr evirmeye uram gibidir: bilin
cin zneden eye doru giden bir k olmas yerine, eyden nes
neye doru giden bir kllktr.
Sanal bilinci gerekletiren bu hem yansma hem de karanlk
merkezi ise bedendir. Baz imgeleri yaltarak gereklemi birer
tasarmlamaya dntren de odur. Bu gei nasl oluyor?
Maddi dnyay ortaya koyarken, kendi kendimize imgeler
den oluan bir btn saladmza gre, bilinci karsamamza
gerek yok, der Bergson. ey kendi varoluunda bile bilin oldu
una gre, eyden kalkp bilinci dnyaya getirmemize gerek

* Correlatif: Bagllak. (n.)


jean-Paul Sartre
so---------------- ---------- ---

yok. Bildirimin terimlerini deitirse bile, sand gibi sorunu or


tadan kaldramamt: bilincin-olmad imgeden bilinli imgeye
nasl geildiini, sanaln nasl gerekleebildiini anlamak gere
kiyordu hala. Bir imgeyi teki imgelerden ayrmann, bu imgeyi
bilin klacak u saydaml, u kendisi iin varoluu birdenbire
kazandraca anlalr bir ey mi? Ya da imgenin bilince daha
nce sahip olduu savunulursa, sz konusu saydamln ne ken
disi ne de hibir zne iin var olmad kabul edilebilir mi? Berg
son bilin olgusunun, kendini kendine bilin olarak gsterme
zelliini, ki zsel bir zelliktir bu, hesaba katmaz; nerdeyse tz
sel bir nitelik olarak kabul ettii bilin ile dnyay birbirine ka
rtrd iin, psikolojik bilinci, o da grn betimlenebilen
ama aklanmayan bir tr glge-grngye* indirger.
Tikel adan bakarsak, bu bilinsiz ve kiisellememi bilin
nasl oluyor da bireysel bir znenin bilinli bilinci oluyor? Ve de
sanal anlamda tasarrolanm img eler kendilerini "burada" kla
rak nasl oluyor da bir anda bir "Ben"in varoluuna brnebili
yorlar? Bergson aklamaz bunu. Oysa bellek kuramnn tm
de bylesi bir znenin varoluuna ve bu znenin baz imgeleri
kendine mal etme ve koruyup saklama olanana dayanr.
Beden, seici bir ara gibi davranr: beden sayesinde, imge al
g olur; alg, "belirli bir imgenin olanakl eylemiyle ilintilendirilen"
imgedir ve de bu imge bedenin ta kendisidir. Ama nasl oluyor da
bu iliki, bu bedene "benim" bedenim, teki imgelere de "benim
tasanmlamalarm" diyecek bir znenin ortaya kn yaratyor?
"Genel anlamda imgeleri verin bana, der Bergson, "imgeler
durmadan deitii, bedenim de deimeden kald iin, so
nunda bedenim mutlaka imgeler ortasnda ayr bir ey olarak
kendini gsterecektir. "

* epiphenomene: glge-grng, (yhn.)


____________________
Im
ge
lem
------------------ s

Ho bir aklama: Descartes'm diliyle sylersek, devinim ve


devinimsizlik maddeyi kesin olarak bireyselletirirler ya da Berg
son'un diliyle sylersek, devinim ve devinimsizlik "imgeleri" ke
sin olarak bireyselletirirler. Ancak u da kesin ki, doann mad
diliine, imgenin de imge kiiliine el uzatmazlar; devinimsiz
olan "merkezi" olarak gstermez kendini; bir "merkez" de eyle
yen olarak gstermez kendini ve eylemin kendisi de, asla bir im
geden baka bir ey olmad iin, "eylemleri kendisinde topla
yan" bir znenin dnyaya gelmesine yol amaz.
Kukusuz Bergson da tam olarak bunu demek istemiyordur;
gerekten de, imgeler arasnda, kendini bir bellek olarak tanmla
yan bir tinin bulunduunu varsaymak gerekir. Ite bu tin de, der
ledii imgeler arasnda karlatrmalar, bireimler yapar, kendi be
denini evresindeki teki imgelerden ayran da odur. Gerekten de:
"Imgeler alglanr alglanmaz bellekte saptanr ve sralanrlar. "
Ancak bu da bizleri stesinden gelinemeyecek glklerin
barna atar.
En bata, her ey bilinse eer, bir bilin nedir ki? Etkinlik ve
birlik midir, btn tekilerden ayr ve bilin sahibi olabilecek
gereklik midir? Peki, ama bu durumda bilincin kavrayabilecei
etkin gerekliklere "bilin" demek doru olmayacaktr; bylece,
bilin olarak dnyadan deil de, bir dnya karsndaki bilin
lerden kaynaklanan bir metafizie geri dnm oluruz. Bu bi
lin, ierii (birletii beden tarafndan seilir bu ierik) tarafn
dan m bireysdletirilmektedir? Peki, ama bu durumda, imge
bedenin teki imgelerle kurduu eylem ilikilerinin kendileri
imge olduuna gre, kendisiyle iliki iindeki imgelerle birlikte
bedenin, onlar evreleyen teki imgelerle birlikte teki beden
lerden nasl ayrt edilecei anlalamyor.
Oysa, Bergson ite tam da bu zm benimser.
Jean-Paul Sartre
52------------------------------------ --

Ama baka bir zorluk daha var. I mge, bir imge-anya nasl
dnr? Imge zetle beden tarafndan yaltlm bir eydir, ya
ltlml nedeniyle de yeni bir nitelik edinmitir: tasarmlan
madr bu nitelik. Ancak, bedenin eylemi son bulduunda, nasl
olur da imge yaltk kalabilir ve tasarmlama kimliini sryp
koruyabilir? Masann, kendisine bakmaya son verir vermez, ev
rendeki btn teki imgelerle kurduu ilikilere yeniden kavu
tuu iin, sanal olarak bilinli masa olmas gerekir yeniden; bu
durumda nasl olur da belleimde hala masa olarak kalabilir ki?
Yoksa acaba tasarmlama bir tek imgenin yaltlmlyla tanm
lannyar da, eyden kkl biimde ayr bir varolu olarak m or
taya kyor? Madde Ve Bellek'in birinci balndan ikinci bal
na gei katksz bir yanltmaca sayesinde gerekleir: imge-ta
sarmlama ilk bata ideal bir yaltlmlk iinde bulunan ve b
tn teki imgelere gerekten bal bir imgedir, sonra bir imge
an halini ald grlr, yaad ideal yaltlmlk gerek yal
tlmla dnr, dnyadan ayrlr ve tin iinde dnme u
rar. Bergson imgenin bir tabioyla maddi anlamda karlatrlma
s konusunda aldanmtr: bir objektiften bakt iin manzara
nn bir parasn yaltan, ama sonra da hem objektifi hem de
manzaradan kesip kartlan paray yanna alp gitmek isteyen
birine benzer. Bergson'un tm bellek kuram, bir yandan da ger
eki kimliini aklayan yanltmacaya dayanr; nk bellein,
duvardan alnp kartlan bir tablo ( bellek "retilen imgeleri za
man iinde birer birer toplar") gibi yanna alp gittii bu imge
tablonun, baka imgelerin iinde yer alan imge-ey olduunu
da, alglanmadan var olduunu da unutmaz Bergson. "Imge"
szcnn tad ifte anlamla oynayp, imge-anya nesnenin
tm eksiksizliini verir; dahas, yeni bir varolu trne gre ta
sarlanm nesnedir bu.
l mgelem
-------------------- -
--------------------- 53

yleyse annn oluumu algnn oluumuyla zamanda olma


h; imge-ey tam da algland anda tasarmlama olarak anya
dnr:
"Annn oluumu asla algnn oluumundan sonra deildir,
zamandatr. Alg yaratlrken annn tasla da gezinir yanba-

ndl1."
Bylece oluan an:
"oluur olumaz kusursuzdur; zaman da onun doasn boz
makszn imgesine hibir eklemede bulunamayacaktr; bellek
kullansn diye hem yerini hem de tarihini koruyacaktr22".
Bergson'un burada nerdii imge anlay, ampirist anlay
tan ileri srd kadar ayr deildir: Hume iin olduu kadar
Bergson iin de imge, kesinlikle algya katlan bir dnce e
sidir, algyla ayn sreksizlii ve ayn bireysellii sunar.. Hume'da
imge algnn zayflamas, algy zaman iinde izleyen yank gibi
dir; Bergson ise imgeyi algya astar gibi geirilen bir glge klar:
her iki durumda da i mge eyin kesin bir suretidir, ey gibi a
geirimsiz, ey gibi iine szlmazdr, katdr, donmutur, eyin
ta kendisidir.
"Gerekten de imgeler asla eylerden bakaca olmayacaklar
dr..."
lte bunun iindir ki, Bergson asndan imgenin tinin yaa
mndaki yeri , ampiristlerin verdii yere ok benzer. lte, imge,
linsel etkinliin canl bir an deil de, bellei kaptan baka bir
ey olmayan bir ierik olarak, tine "kendi basksn yapan" bir
ierik olarak ilk burada tanmlanmt.
Buna karlk Bergson ampiristlerin tersine, alg ve an aras
na (yalnz mertebe deil) doa asndan da bir fark getirdiine

2 1) L'Energie spiritelle iinde "Le Souvenir du present".


22) Matitre et Memoire, s. 80.
jean-Paul Sartre
54------------------------------------ ---

dikkat eker. Ama bu ayrm bile (kald ki, psikolojik olmaktan


ok metafizik bir ayrmdr bu) yeni yeni sorunlar kartacaktr
ortaya. Bunun ne olduunu daha nce grdk: alg, bedenin
olanakl eylemiyle ilintilendirilmi, ama hala baka imgelerin
iinde kalan imgedir; an , baka imgelerden yaltlm, tpk bir
tablo gibi ayrlm imgedir. Tm gereklik u iki kiilie ayn an
da sahipti: tpk eylemeyen bir an gibi tinin dibine ker - be
deni eyleme hazrlar.
"imdiki zamana, ortaya knda bile, birbiriyle bakml
iki ayr fkrma elik eder: bunlardan biri gemie doru dk
lr, tekiyse gelecee doru atlr23".
Eylemeden duran, katksz dnce, an ile dnsel-devindi
rici etkinlik, alg arasmda derin bir fark var demek ki. Bu farkn
sor::ut yaamda gereklemi am (yeniden ortaya kan bu masann
imgesi) ile algy birbirinden ayrmamza olanak vermemesi bir
yana, imdiki zamann ikizinin ard arkas kesilmeden ortaya k
masnn ne anlama geldiini kavramak da olanakszdr; az ne
geici yaltlmln eyi nasl olup da birden bir tasarmlama ha
line getirdiini anlamann olanakszlma benziyor bu: kullanlan
ifte fkrma eretilemesi ayn temel yanltmacay belirtiyor.
Gerekten de, imdiki zaman ne ki? "imdiki zamanm, z
gerei, duyusal-devimseldir. " Algnn akkan bir ktlede ger
ekletirdii bir "kesittir". Bu kesit "maddi dnya"nm ta kendi
sidir. "Gemiimden kopuk, kesinlikle belirlenmi bir eydir" .
imdiki zaman ve ierdii ksr dngy (nk bu pragma
tik imdiki zaman kendisini olanakl klacak varlkbilimsel bir
imdiki zaman gerektirir) byle tanmlamann metafizik adan
yetersizlii barizdir. Bunu eletirrnek konumuz deil u anda.
Olduu gibi kabul edelim bu tanm: katksz eylem olan bir

23) L'Energie spirituelle iinde "Le Souvenir du present".


____________________
l_m l e_m
ge_ ____________________ 55

imdiki zamann, ikizinin ortaya kyla, eylemde-bulunmayan


bir gemi, yani duyumlar ve devinimler ile ilimisiz katksz d
nce olan bir gemi yaratamayacan hemen belirtmeliyiz. Is
ter znedeki eylem-an ilikisini, ister nesnedeki imge-ey im -

ge-an ilikisini ele alalm, Bergson'un (tin ile maddeyi, bellek ile
bedeni birbirinden ayrmak istedii iin) srarla birbirinden ayr
olduunu syledii, ama gene de birletirmek istedii iki varo
lu tr arasnda ayn bolukla kar karya kalnz: birbiriyle
elien bu iki ilemi dorulamak iin bilin ve maddeyi kayna
trr. Ancak noeme ile noese24 arasndaki ayrm srekli birbirine
kartrd iin, imge adn verdii bu kaynak gereklii, yap
mak istedii kuruluun gerei olarak, bazen bir noeme deeri,
bazen de bir noese deeri ile donatr. Asla birletirmeye giri
mez: aralksz bir anlam belirsizlii yaanr, bu ikirciklik durma
dan bir alandan tekine doru kayar ve iin dorusu, bunu ya
parken iyi niyetli olduu da sylenemez.
Grld gibi, Bergson ampiristlerin bir veri olarak kabul
ettiini, yani algnn dnyaya getirdii imgelerin var olduunu
aklamaya yeltendi. Baarszla uradn grdk az nce. Ne
var ki benimsedii konum gerei, yeni bir soruna zm bul
mak zorunda imdi: imge, alg ve bedenin duyusal-devimseldir.
dnyasna yeniden nasl girebilir? Gemi nasl yeniden imdiki
zaman olup kar?
I mge-tablo bellekte gerekten kalr; tpk imge-eyler gibi o
da ya sanal ya da gerekten bilinli olabilir, onun asndan bu
da bilind durum demektir. Anlarmzn ok byk ogunlu
u bilinddr: bilince yeniden nasl karlar?
Bu konuyla ilgili olarak Bergson'da, birbirinden ak-seik
24) Bilin ile dnya arasndaki ilikiyi ele almak isteyen herkese ken
dini kabul ettirecek bu aynn konusunda, bu kitabn Husserl ba
lkl blmne baknz.
jean-Paul Sartre
56---------------------------------- --

biimde ayrt edilmemi olmakla birlikte birbiriyle uzlamaz iki


ayr kurarn vardr: bu kurarnlarm biri psikolojiden, Bergson'un
biyolojizminden kaynaklanr; tekiyse Bergson'un tinselciliine,
metafizik eilimlerine denk der.
Bu kurarnlarn ilki olduka ak-seik biimde gsterir ken
dini: gncellemi olandr imdiki zaman; imdiki zaman bede
nin eylemiyle tanmlanr. Bir anya arda bulunmak, gemi
bir imgeyi imdiki zaman klmaktr; ancak anda bulunulan
imge, ambara atlm imgenin basit biimde yeniden canlandrl
mas deildir; yoksa, ok sayda algya denk den ok sayda
birbirinden ayr anya sahip olduum bir yz iin, kaydedilmi
hibir anyla tpatp rtmeye de bilen tek bir imgeye anda
bulunmam da anlalamayacaktr. Imgenin yeniden bilinte or
taya kabilmesi iin bedende kendine yer edinnesi gerekir; bi
linli, psikolojik imge bilindmda var olan, farkna varlmayan,
eylemde bulunmayan, katksz annn beden ve bedenin devin
dirici mekanizmalannda bedenleniidir. Tin iin yaamak "bir
mekanizma araclyla eylerde kendine yer edinmektir hep".
Ite bu koula baldr an; katksz durumdayken, "ak-seik,
kesin, ama. . . canszdr"; Eflatun'un sz ettii ve kendilerini ger
ekletirebilmek iin bir bedene dmeleri gereken u ruhlara
benzer: sanaldr, gszdr. Dolaysyla, imdiki zamanda bura
da olmak iin bedensel bir tutumda kendine yer edinnesi gere
kir; bellein derinlerinden arlan an, devingen bir kalpta
kendine yer edinen imge-anlar olarak geliir ve eyleyen bir ger
eklik, bir imge olup kar. Baka deyile: "Imge imdiki zama
na ilikin bir durumdur ve gemile tek ortak yan da kaynak
land an sayesindedir." Bergson devinimin oynad rol stn
de srar eder; ister grsel, ister iitsel, vb. olsun her imgeye hep
bir devinim taslann, devingen kalplar yaratma taslann e-
lmgelem
-------------------- - --------------------- 57

lik ettiini gsterir. Bu kuram benimseseydik, imge de bedenin


devinimleri tarafndan imdi tanmlanan bir tutumun bilinci
olarak, imdiki bir kurulu olarak kendini gsterirdi. Bunun da
iki sonucu olurdu: ilk bata, tpk alglama gibi imge de eylem
ve bilgi-olmama halini alacak, imdiki bir tutum olan alglama
ile imge hibir biimde birbirinden ayrt edilmeyecekti; ikinci
olarak da, imge bir an olmaktan kacak ve bedenin hep yeni
lenen tuturularna karlk veren yeni bir yaratm halini alacakt.
Ancak, Bergson bilinci, bedensel tutumun sonucunda ortaya
kan bir edimleme olarak, yani yaarnc biimde tanmladysa
da, bilin Bergson'a gre, imdiden ve bedenden yakay syra
bilmeyi, bellei, eylemi eyleyen varlktan ayran pay da gsterir.
Imgeler kuramnn ikinci ynelimi de ite byle ortaya kar: an
yalnz imdiki zaman deil, gemi olarak da bilinlidir. "imdi
nin Ans" balkl yazsnda Bergson, daha nce grdmz gi
bi, bir nesneyi algladmz anda bile, bu nesneye ilikin bir an
mz olabileceini kabul eder; ite aldatc-anrusama diye bilinen
grng de bundan kaynaklanr zaten. Bu durumda annn
edimlemesi beden tarafndan tanmlanmamtr kukusuz, n
k bedenin bir nesne karsndaki tutumundan doan tasarm
lamaya alg denir: burada an, kendisine an olarak imdide bu
lunmay salayan sui generis bir bilince sahiptir, oysa alg, alg
olarak imdide bulunur.
Bu durumda beden, anya olumlu biimde yararl olarak gs
termez kendini: bedenden tek istenilen, annn ortaya kn
engellememektir; anya bedende bir yer ayrmak deil de, bede
ni, sinir sisteminin geriliminin azald uykudaki gibi, deyim ye
rindeyse, ortadan kaldrmak sz konusudur artk. D, artm
bellek grngleri, bu fizyolojik ykma hangi imgesel zenginli
in elik edebileceini aka gsterir.
jean-Paul Sartre
58------------------------------------ ---

Ama bu ikinci kurarn uyarnca, bilin tine dorudan baly


sa, bedenin bilinci tinden saptrabilme, bilinci eyleme katabilme
gc de dnlemez olup kar; imge-anlar aralkszca bilin
li olmaktan neyin alkoyduu da anialamaz artk.
Bergson'un, daha nce belirttiimiz gibi, her iki kurama da
sarlmasnn nedeni budur ite; beden, any ak bilince geirir,
annn gncelliini salar; buna karlk, basit devindinci kalp
olan algy, bilinli bir tasarmlama haline sakansa andr. Bu ke
sime tam olarak acaba nasl gerekleiyor?
Alg, burada bulunan eylem devindirici kalb yaratr; ancak
bir annn bu devindirici kalba yerlemesini belirleyen, bu an
nn kendi mal bir g trdr: sz konusu an, eylemde bulun
masa da, Bergson bu anya, tpk Hume'un imgelere ykledii
ekici gler gibi sihirli gler, eilimler ykler. Bergson'da im
geler "gn nda yerden bitmeye" abalarlar, "ortaya kmala
rn engellemek" iin aba gstermek gerekir; yle bir geveme
olur olmaz "devinimsiz duran anlar, kendilerini bilincin malze
rrinde tkl tutmaya yarayan kapa kaldrdm, engeli kaldr
dn hissedip devinneye balarlar" . . . Beden tm de var ol
mak isteyen ve de var olabilme hakkna sahip anlarn ortaya
kn gerek bir gerilim sayesinde engelleyip bastrr. Bunlarn
en azndan talihsiz birer eretileme olduunu syleyebiliriz. Iin
en banda bedene yklediimiz ekran ve yanstc rolne ne ol
du peki? "Bilind, eylemde bulunmayandr" yolundaki nl
tanma ne oldu? Anlarn kalkt "dans" uzun uzadya berim
lerken Bergson'un iyice aklndan km gibi bu tanm.
Anlarn u gncel varolu al nereden kaynaklanyor pe
ki? Bergson'a gre gemi, bir snrdan baka bir ey olmayan
imdiki zaman kadar gerektir en azndan; bilinsiz bir tasarm
lama da bilinli bir tasarmlama kadar eksiksiz bir varolua sa-
____________________
lm
_ge_le_m
_____________________ 59

hiptir; olmas iin kendisine hi gerekmeyen ve doas asndan


kendisine yabanc bir bedende ete-kemie brnmek iin yanp
tutumas nereden kaynaklanyor yleyse? Devinimsiz ya da ka
ytsz olmak yerine, neden "nerdeyse dikkatlice diyebilecei
miz... bir bekleyi iinde" anlar? Genel anlamda, en bata bilin
cin tmnden zenle ayrlan bilin ieriklerine, kesintili elere
tinsel etkinlik rneine uygun tasarlanan bir etkinlik yklemek,
hibir biimde dnlemeyecek fiziksel-bysel kavramlar ie
katmaya hazr olmak demektir.
Algnn anya "sald" ar konusunda da doa pek ak-se
ik belirtilmi deil. Alg bir tasarmlama deil, devindirici bir ka
lptr ve bu kalp da algya katlan imgeyi oluturmaya abalar.
Peki, ama burada da, doas gerei yapnt deil de, etkinlik olan
alg neden tasarmlamaya dnmeye abalyor ki? Dahas, alg
tasarmlama deilse, an da algnn glgesi, kesin suretinden ba
ka bir ey deilse, bu durumda tasarmlama nereden jkrabilir
ki? "Grmemizi ve iitmemizi salayan andr", der Bergson. "Al
g kendisine benzeyen any artrmaz." Gerekten de, algnn
daha nce biime girmi olmas gerekir zaten: ama biim de an
dan gelir ancak. Alg bedenimin belirli bir tutumuyla ilintilendi
rilmi imgedir; bu tutum ilk bata ok geneldir ve nesnenin ok
dsal belirlenimlerine karlk verir ancak; an sayesinde derinlik
kazanr, bir anlam edinir. Ilk anlam ve biimlerin nereden kay
naklanabilecei konusunda Bergson hibir yerde tek sz bile et
mez. Kald ki Madde Ve Bellek te uzun uzun aklad gibi, "alg
'

lamak, anmsamaktr" ise (bu kez algy katksz anlamda deil


de, imdiki zamanda tasarmlama olarak alr) , u iki eyden biri
ni kabul etmek gerekir: ya imge, baka yerde dediinin tersine,
gemi kkeninin damgasn tamaz ve de kendisini imdiki za
man olarak sunar ya da alg kendini gemiten gelen bir imge ola-
Jean-Paul Sartre
60------------------------------

rak sunmak zorundadr. imdiki zamandaki devindirici bir ka


tpta bedenlenen gemi paras olan imge-an ile gemi anlar
dan birinin bedenlendii imdiki zamandaki devindirici kalp
olan alg arasnda gerek bir fark bulunamayaca bir kez daha
grlm oluyor. Btn abasna ramen, Bergson bir trl ayrt
edemiyor bunlar ve tre dayal btn bu kurarnlarn en dibinde
ampiristlerin u basit iddiasyla karlayoruz: imge ile alg ara
snda doa deil mertebe fark vardr bir tek. Dolaysyla, metafi
zik dzleminde imge ile algy zenle birbirinden ayran Bergson,
psikoloji dzleminde birbirine kartrmak zorunda kalr.
Bu imge-annn tinin yaamnda nasl bir yere sahip olaca
n belirlemek kalyor geriye. Bergson'un imge-any tpk ar
mclar gibi tasadamaya srklendiini grdk daha nce, n
k gerek armclar gerekse Bergson iin imge donmu bir
edir, bir eydir. Bergson'un armc anlayla iddetle m
cadele ettiine kuku yoktur. Ancak armcln, imgenin bir
ey olduu tavizini verenlerin er ge hakkndan geldiini anla
mamt; sz konusu eyin karsnda tine bir yer verseler bile
sonu kanlmazd. Her taraf istil eden bu retinin iini bitir
menin tek yolunun, yeniden imgenin ta kendisine dnmek ve
imgeyle nesne arasnda kkl bir ayrm olduunu grmemiti.
Dolaysyla bilin kavramn yumuatt, bu kavrama akkanlk,
kendiliindenlik, yaam vermeye yeltendi. Ama bouna abala
d: bu devinimsiz imgelerin, suyun dibindeki akl talar gibi,
katksz srenin barnda kalmasna izin verdi. Bylece her e
yin de yeni batan balamas gerekti.
Kitaplarnda armcl sk biimde eletirmedii sylene
mez. nce, birer yumuak g olarak tasarlanan benzerlik ve bi
tiiklik dncelerine saldrr: imgeler, kendi balarna ele aln
dnda, birbirlerini ekmek gibi gizemli bir gce sahip deildir-
--------------------
!mg
-
elem
------------------ 61

ler, der; aralarndaki ba, yer aldklar eylemden, bedenden kay


naklanr; tm alglar, benzer alglar tarafndan dzenlenen de
vindirici mekanizmalar kullanan devindirici tepkimelerle uza
yp gider ve bu tepkimeler de kendileriyle daha nce dzenieik
klnm baka tepkimelere yol aar ve bu byle srp gider: be
denin mekanik bantlarna, bedenin belleine ya da bellek-al
kanla varan benzerlik ve bitiiklik bantlarnn kayna budur
demek ki. Ayn biimde genel dnce de bireysel imgelerin st
ste konulmasnn sonucu deildir; dnlmeden nce yaan
mtr; toplu bir duruma verilen tmel bir tepkidir ve de genel
likleri eitli durumlara uygun den tepkilerindeki benzerliktir.
Tin daha sonra bir araya gelip kavramlar ve tikel bantlar kura
cak imgeler oluturmakla ie balamaz demek ki; alg bize ancak
daha sonradan imgeler olarak ayracak bireimler salar:
"Birleim ilk bataki olgu deil yleyse; bir ayrtrmayla ie
balyoruz demek ki ve tm anlarn baka anlara katlma eili
mi de tinin algnn blnmemi birliine doal bir geri dn ile
aklanyor25" .
Peki, ama b u paralanma nasl gerekleebiliyor? nemli bir
soru bu, nk Bergson tinin yaamn iki kutup arasnda titre
ir biimde tasarlar: bunlarn ilki , imdiki zaman tanmlayan bi
reime dayal alg, ikincisi ise, imgelerin dardan birbirleri s
tne serildii kutuptur; anlamak, kefetmek, anmsamak, genel
biimde, dnmek, btn bunlar bir kutuptan tekine ge
mektir, ama bu gei srasnda, ikinci kutba gre daha az genle
mi , birinci kutba greyse daha az younlam ara dzlemler
den geilir; tine gre yaamak, ayr eleri birbirine balamak
deil, tmellii iinde hep verilmi olan bireimsel bir ierii
genletirmek ya da daraltmaktr. yleyse, bu farkl bilin dz-

25) Matitre et Memoire, s. 180.


jean-Paul Sartre
62 ------------------------------------ --

lemlerinin varoluu nereden kaynaklanyor ve de tikel olarak ele


alrsak, gemiin, dn dzlemi nasl oluyor da eylemin dzle
minin dna kyor?
Imge ile algnn kurdugu iliki btn bu betimlemelerde,
imdiye kadarkinden ok daha farkl biimde grlyor. Imge
algnn ardnda duruyordu kendi glgesi gibi, gemie den al
gnn ta kendisiydi, imge-tablo olacak biimde evresinden yal
tlm imge-eyin ta kendisiydi; oysa imdi tam tersine, alg bi
reimsel adan ok sayda imge kapsar gibi ve bedenin gerilimi
bu imgelere blnmez bir birlik kazandrr, ancak bu imgeler
beden gevediginde drt bir yana uuup daglrlar.
Bunun nedeni ise, daha nce grdgmz gibi, imgenin alg
da nasl bir yer tuttugunun ak-seik bilinmemesidir; Bergson'a
gre ilksel tasarmlamalarn nereden dogdugu bilinmez. Bilind
ndan fkran ok sayda imge her karmak algya yerleir; bun
lar hem imge-algy hem de imge-any olutururlar. Bir algda ok
sayda imge oldugu bir anlamda dogrudur. Ne var ki, imge-an b
lnmemi bir birlik olarak kabul edilirse, ona denk den yeni im
ge-algnn da bir birlik olarak kabul edilmesi gerekir; ancak, bu
nun tam tersine, yeni imge-algnn bileik oldugu kabul ediliyor
sa, bu durumda algnn da bileik oldugu kabul edilmelidir. y
leyse, hem de ok daha gl nedenlerden dolay, ilksel imgeler
de ilksel alglarla tpatp ayn ierige ve ayn yogunluga sahiptir.
Tinin yaamnn hibir uzamsal egretilemeyle dile gelemeye
cegini baka bir yerde gayet gzel aklam olan Bergson iin
"paralanma", "dsallk", "ayrma" szcklerinin ne anlam ola
bilir ki? Bu szckleri kullanmak zorunda kalyorsa, bunun ne
deni bir yandan bilincin her an birlik oldugunu bilmesi, bir yan
dan da, bellek konusundaki gereki kuram geregi bilind
nesnelere maddi dnya nesnelerinin kesintililik ve sayca oklu-
--------------------
lm

-gelem
--------------------- 63

unu yklemesidir. Kendi metafizii bu bilind gerekliin,


bu yaltk imgeler dkkannn tinde hep etkili biimde bulun
masn gerektirdii iin, bilin de ancak sz konusu sayca ok
gereklie kazanciraca eitli birlik trleriyle eitlenebilecek
tir. Bir gazn farkl gerilim mertebeleriyle yaplan karlatrma
da buradan kar ite, yle ki, sz konusu gazn ayn molekl
miktan eitli hacimler tarafndan kap sanabilir; eitli bilin
dzlemleri kuram da buradan kaynaklanr. Ne var ki, Berg
son'un ok deer verdii u bireim dncesi de gene son de
rece maddeci biimde tasarlanm bulunmaktadr: eskiden e
lerin yan yana geliinden sz edilirdi, artk bunun yerini kayna
mann ald doru kukusuz. Ancak eler dncesi olduu
gibi kalm. Bergson armclk ve Descartes'ln uzamsal
ve geometrik dncesinin yerine, bir tinselcilik koymaya yel
tendi: ne var ki, kendi iinde mantk-ncesi balar barndran fi
ziksel-kimyasal bir yapnt oluturmaktan teye gidemedi.
Kald ki, u kaynama szc ne anlam tayabilir ki? Gaz
Iara ilikin kinetik kuramda molekllerin "kaynamasndan" sz
ediliyor mu ki? Bir gazn eleri deiken bir hacmi kaplayabi
lirse, bunun nedeni eler arasndaki uzarnn azaltlm olmas
dr; yoksa, bu eler birbiri iine sokulamaz. u psiik molekl
ler, yani Bergson'un imgeleri hangi hakla birlemelerine yol aa
cak bir bireimde eriyip gidecekler ki? Yoksa bu tr bir birei
min bilince zg olduu mu sylenecek? Ama bellee ilikin
gereki bir metafizik kurulur kurulmaz psiik alann byle bir
sui generis erki de artk ileri srlemeyecektir. Gerekten de, bu
durumda imge, donmu bir e, bir ey olup kar; baka imge
lerle btnleerek, mozaik almasndan te bir ey yapmam
olur. Tin, hangisi olursa olsun, bir bilin dzleminde devindi
inde, armcln betimlediklerine benzer mekanik ilikiler-
jean-Paul Sartre
64------------------------------------------

den baka bir ey kmaz ortaya. Hatta psiik yaamn, Berg


son'un alt ya da mekanik dedii bir blgesi vardr ki, burada im
geler aras ilikiler, kendisinin de itiraf ettii gibi, katksz ar
m niteliklidir: dlem ve d blgesidir bu.
Tinin kendiliindenlii, bir dzlernden tekine geebilmek
tir. Bu gei ise Bergson'un dinamik kalp dediiyle gerekleir.
Kalp, imgeler trnden kendi geliim kurallarn kapsayan,
"imgeleri yeniden kurmak iin yaplmas gerekenleri bildiren"
bir bireim, bir birliktir. Bu bireim, "imgenin birbirine d blm
ler olarak gelitireceklerini karlkl olarak ierirz6_ "
Bellek rasgele dolaabilir: bu durumda, imgeler ayn bilin
dzleminde pepee geleceklerdir, trde olacaklardr. Ama ter
sine, "imgelerin sayca okluunun biricik, basit, blnmemi bir
tasarmlamada younlar gibi olduu bir noktaya tayabiliriz
kendimizi." Bu durumda anmsamak, kalptan imgelerin etrafa
salm bulunduu dzleme yeniden inmek olacaktr yalnz.
Anlamak, anmsamak, kefetmek, bu hep bata bir kalp
oluturmak, sonra yeniden kalptan imgeye inmek, kalb imge
lerle doldurmaktr ki bu da daha gerekletirilirken bile kalb
deitirmeyi gerektirebilir. Tam tersine ayr elerden ie bala
nrsa kavramlamayacak tinsel etkinliin rgtlenmesi, birlii de
bylece aklanm olur; yenilik ve esneklik kalptan kaynakla
nr. Bergson yle sonulandrr:
"arm mekanizmasnn yannda, bir de zihinsel aba me
kanizmas var."
Bergson'un bu sz, dncesinin hangi tarihe ait olduunu
sylemeye yeter bile. Ribot'nun kaleminden km gibi deil mi
bu cmle? Ribot gibi Bergso n da armcln hesaba kanla
mayacan grmedi. Mekanik ilikiler ve donmu imge anlay

26) L'Energie spirituelle: "L'Effort intellectuel". Altn biz izdik


--------------------
lmgelem
- --------------------- 65

benimsendiinde, bilincin geirimsiz olduu sylendiinde, bi


lince kendisine yabanc bir diren, "eylerden" oluan bir dnya
yklendiinde, bilinli olgunun doas anlalamaz. Bilin ya
banc eleri nasl dizginleyebilir? Ya da Bergson'un terimleriyle
sylersek, kahbn esneklii imgenin katlna nasl uyum gste
rebilecektir? Gene byye bavurmak gerekecek yleyse. Berg
son son derece belirsiz terimlerle, imge ile kalp arasnda, "itme
ve ekme var", der. Ama, imgelerin kendi aralarnda yaptklan
semenin, yer alabilecekleri kalb tanma biimlerinin hesabn
veremedii aka grlr.
I mgeler birer "mozaik" oluturmaktan teye geemezse, ka
lp onlar indirgenmez bir nitelie sahip, yepyeni bir imgede ka
lba dklecek kadar nasl deitirebilir, ksacas yaratc imge
lem nasl aklanabilir? nk sonuta kalp katalizr olmaya
yarar yalnz; Ribot'nun var olduunu ileri srd "birlik ilkesi,
ekim merkezi ve dayanak noktas"yla pek de fark yok bunun.
Kalptan nce, bir tek. ayr ayr imgeler olur karmzda; kalp
sonraysa, imgeler kendi aralarndaki yeni bir bamllk dzeni
ne gre snflandmlm olurlar. Ancak, imgelerden arac olma
dan kaynaklanari ve imgeleri dolaymszca dzene sokan hibir
"yumuak g", ayn sonulara ulamak iin bundan daha gi
zemli biimde almam olacaktr. Ya da kahbn imgelerin i
yapsn deiiklie uratun kabul etmek gerekecektir. Ama
bu da bambaka bir imge kuramn varsayacaktr; bu kurama
gre, i mgeler birer ierik deil, birer edim olacaklar ve sz konu
su kuramda kalp da hibir rol stlenmemi olacaktr.
Bergson imge sorununa doyurucu hibir zm getirmiyor.
Psiik yaamn iki dzlemini st ste koymakla, sreklilik ve bi
reim anlaynn var olma hakkna sahip knakla yetiniyor:
ama imge psikolojisine el srmyor, yeni bir biimde ele alp
jean-Paul Sartre
66 ------------------------------------ --

zenginletirmiyor; imge psikolojisinin imgelerine bir an olsun


bakmam. Somut sezgiyi sk sk anm olsa bile, Bergson'daki
her ey diyalektiktir, a priori tmdengelimlerdir. Taine'in imge
sidir bu ve de Bergson'un metafiziinde bilimin tartlmaz bir
kazanm gibi, denetimsizce, tmyle yer almtr. Bergson'un,
baaramasa da, yeniden kurmak istedii dnce dnyasnn
imgeler dnyasyla olan ilikisi onulmazcasna kesilmi, dn
ce dnyas da bir yn kaynaktan yoksun kalmtr.
Bergson'un bu noktada epey duraksadn, baz konferansla
rnda da imgeye, Madde Ve Bellek ile Tinsel Enerji adl almala
nnda sunduu imgenin doasyla uyumayan bir ilev ykledi
ini de unutmayalm. rnein Felsefi Se:zgi adl almasnda im
geyi "somut sezginin basitlii ve somut sezgiyi dile getiren so
yutlamalarn karmakl arasnda bir arac" olarak kabul eder;
"gsterdii eyler nedeniyle nerdeyse madde, kendisine doku
nulamayaca iin de nerdeyse tin" olan bu ara terime bavurma
gereini gsterir. Bylece kavram da donmu, uzamsal ve para
l olarak gsterir kendini; imge daha skdr, sezgiye daha yakn
dr : "Dizge kavramlarla geliir , zaten kaynanda yatan sezgiye
doru gerisin geri itildiindeyse, dizge bir imge iine skr. "
Dolaysyla Bergson sezgiden her sz ettiinde, gidimli dn
eeye hep ihtiyatla yaklat iin, imgeye yeniden byk bir de
er verme eilimi tar. Ancak yeniden-retici imgelernden yara
tc imgeleme geiin olanakszln kutsallatran dinamik kalp
kuram ile, imgenin bu felsefi ilevini imgenin kendi psikolojik
doasyla ilintilendirme olanan da ortadan kaldrmtr.
Bylece, Bergson'un, imge sorununa yeni bir zm getirme
giriiminin baarszla uradn grm bulunuyoruz. Ancak
Bergson'un tek bana tm "Bergson'culuk" olmadn da gz
den karmamak gerekir. Gerekten de, her yerde devingenlii,
--------------------
lmgelem

- ------------------- 67

yaayan aramak eilimi tayan belirli bir hava, bir bak as ya


ratmt; dolaysyla, bir bakma yntembilimsel diyebileceimiz
bu ynden ele alndnda, Bergson'culuk Dnya Sava ncesin
deki yllarn byk dnce akmlarndan biridir. Bizce bu tin
sel durumun balca zellii, bir sorunun terimlerini biimden
yoksun bir kesintisizlik iinde sulandrdnda sz konusu soru
nu zdn sanan iyi niyetten yoksun ve yzeysel bir iyimser
liktir. Dolaysyla, imge sorununu Bergson'a kar yeniden ele
alan Bergson'cularn imgeye ustalarnn yklemeyi reddettii bir
devingenlik ve esneklik ykleyecekleri pekala varsaylabilir.
rnein, Spaier, yapt ilk almalardl:, Bergson'cu d
nceye aka balanp, imgelerin capcanl olduklarn gster
meye abalar: imgeler doar ve lrler, imgelerin de "afaklar",
imgelerin de "gnbatmlan" vardr; byr ve geliirler. ar
mcln imgesi edirnde yatard ya da hi yoktu. Bergson'cularn
imgesi ise, tpk Aristoteles'in devirrimi gibi, gciden edirne bir
gei olacaktr. Bergson'culann imgesi gelime gsterir , edirole
me ve eksiksiz bireylemeye doru, yani bireylemi bir ey va
roluuna doru gider. anmcln imgeye ykledii zellik,
imgenin geliiminin ideal vargsmdan baka bir ey deildir. Bu
imge yar yolda durabilir de. zneler dncenin abada tutum
lu davranma eiliminde olduuna dikkat ekerler. Bir dnce
nin tam anlamyla kavranlmas, bir imgenin tam anlamyla ser:
pilmesinden nce gerekleebilir. Bu durumda imge, edimle
mesinin sonunda ne olaca kesinlikle bilinmeden, olanaklarn
tketmeden dalp gider. anmclara gre bir imgeden ba
ka bir imgeye gei iki aamada gerekleiyordu: en bata ilk im
genin tam anlamyla ortadan kaldrlmas, sonra da ikinci imge
nin ex nihilo yaratlmas vard, bu iki imge birbirlerine demed en

2 7) SPAIER, L'Image mentale, Reve Philos. , 1 9 1 4 .


jean-Paul Sartre
68------------------------------------------

pepee gelirlerdi, tpk Hume'un felsefesinde, aralarnda bir ne


densellik ba bulunan iki grng gibiydiler. Bergson yanda
psikologlar, birbirini izleyen iki imge arasnda, geili nedensel
lik ilikisi kurdular yeniden. Klasik psikolojinin kesintili beliri
terin birbirini izlediinden sz ettii yerde, ay n imgenin kesin
tisiz dnmlerinden bile sz edilebilir. Imge de bylece ma
denler aleminden canllar alemine ykselmi olur. Imgelerin her
biri kendine zg yasalar uyarnca geliir: Hume ile Taine'in,
birbirine balad elerin eylemsizliini varsayan mekanik ne
denselliinin yerine biyolojik bir belirlenirncilik konulmak is
tendi. Imge, canl bir biimdir, tmel psiik yaamda grece
zerk bir yaamdr. Ve de bu eretilemelerle imgenin dncey
le trde klnd sanlr.
Bu arada, kalp kavram ise eine az rastlanr bir talihe sahip
olmutur. Dilbilimcilerle psikologlar katksz dnce ve katksz
bireysel duyumlanabilir arasnda yer alan bu ksaltlm imgeyi
ska kullanr olurlar. Kalp kavramnn bir tek Bergson'cular sa
yesinde var olduunu sarmamak gerekir elbet; Baldwin ve Reva
ult d'Allones gibi kiiler kendi kalp temelli psikolojilerini olu
turmadan nce daha baka birok etkide kalmlard. Ancak ka
lp kavram Bergson'culukta geliimine uygun bir alan bulmutu.
O da bir gcllktr. Gcl dnce, gcl imge olan kalp
Kant'ta zaten sahip olduu , Bergson'un da koruyup saklad
"arac" roln srdrr. Doruyu sylemek gerekirse, yandala
rnn kendi aralannda hemfikir olduklar tek nokta da budur za
ten. Eflatun felsefesinin "daimn"u gibi, kalp kavramnn da bir
araclk ilevi olduu kesindir. Son noktada birbiriyle uzlamaz
olan iki varolu tr arasnda sreklilik kurar; imge ve dnce
nin atmalarn kertdi barnda aar ve zer. Ama ite tam da
bu kark kiilii, uzlatmc bireim temelli kiilii nedeniyle do-
____________________ _
tm
gLe_
le_m
____________________ 69

as konusundaki bilgiler de kesin olmaktan son derece uzaktr.


Bazen duyumlanabilir malzemeyle tepeleme dolu bir birlik ilke
si, bazen ok yoksul bir imge, bir iskeletr, bazen de dnceler
aras bantlan uzamsal ilikilerle dile getirdiini ileri sren ge
ometrik uzarnn katksz belirlenimi, zgn bir imgedir.
I mgenin esneklemesi, kahbn yaratlmas: somuta ynelik
bir ilerleme mi bu? Sanmyoruz. Tam tersine btn bu yeni ku
ramlann, sorunun yenilenmesi grn sunduklar lde teh
likeli olduklan kansndayz; oysa, armcln kadim yanl
nn yetkinletirilmesi, gnn zevkine uydurulmasndan baka
bir ey deildirler.
Imge capcanldr, deniyor. Peki, ama ne demek isteniyor ki
bununla? Imge tmel bilincin y a am ndaki bir aama m yalnz,
yoksa bilinteki bir yaamdan te bir ey deil mi acaba? I mge
nin bilinteki bir ey olduunu grmek iin bu sorunla ilgili zen
gin Bergson'cu yazn taramak yetecektir. Her eyden nce imge
duyumlanabilir ieriini, dolaysyla yeniden doan duyum olma
kiiliini de hala yitirmemi bulunmaktadr. Esnekleti bir tek
Taine'in imgesi hep kendine benzer douyordu: bir suretti. Ya
ayan imge, yeniden ortaya karken, psiik yaamn ortaya k
t urandan alr tm anlamn. Duyumlanabilir ierik hep or
dadr, ama brnd biim durmadan hep bozulur ve hep ye
niden kurulur. Imgeyi gemiinden kurtararak yeterli bir ey ya
pld sanld: gerekte, imgelemin yaratc ilevinin daha iyi an
lalmasna olanak verildi, nk her imge, kendiliindendir,
ngrlemez, zetle, bir yaratmdr. Ama, imge denilen bu psi
ik gereklikteki madde ve biim ilikisi daha anlalr klnd m
ki? Imgenin bu aralksz yenilenmesi nerden kaynaklanyor, du
yumlanabilir ierii hep ayn kalyorsa, imdiki duruma aralk
szca kendini uyarlamas nereden geliyor? Bilinte, etkinliktir her
Jean-Paul Sartre
70--------------------------------------

ey, denecek. Pekala, ama etkin duyumlanabilir bir ierik ne de


mektir ki? Kendini kendiliinden dnme uratma zelliine
sahip bir duyumlanabilir ierik midir bu? Byleyse eer, duyum
lanabilir deildir ki artk. Tamam, denilecek, duyumlanabilir de
il artk. Krmz olma ya da ptrl olma ya da sivri olma gibi
indirgenmez niteliini korumu olmas yeter bizim iin. Peki,
ama eylemsizliin, salt edilgenliin tam da bu indirgenmez nite
liin sine qua non koulu olduu grlmyor mu? Saf Akln Ele
ti risi nde Kant zorunlu olarak edilgen olan duyumlanabilir sezgi
'

ile kendi nesnesini retebilen etkin bir sezgi arasndaki kkl


fark gayet iyi belirtmiti. Ne var ki, dahas ve de en nemlisi,
Bergson'culann imgesinin, kendi gizini zen dncenin hep
tam karsna yerletirilmi olmasdr. Daha esnek ve daha devin
gen olduu kesin, ama geirimsiz kalmakta. Beklenmesi gerekir;
herhangi bir nedenle, tmyle kendini oluturmadan ortadan
kalkarsa, ne olmas gerektiini de asla renmemi oluruz. Onu
gzlemlemek, gizini zmek gerekir: ksacas, her an bir ey
retir bize. Bu da tamtarnma onun bir ey olduunu sylemek de
il de nedir? uras kesin ki, Taine'in o ar talannn yerine dur
madan kendilerini dntren capcanl, hafif sisler koymu ol
malyz. Ama gene de ey olmaktan kmad bu sisler. lmgeyi d
nceyle trde klmak isteseydik, imgeyi yan saydam, duru, de
vingen, nerdeyse saydam klmakla yetinmek gerekmezdi. Imge
nin tam da ey kimliine saldrmak gerekirdi. Bu yaplmad
iin de kulamza unlar almyor: dncenin akkan, yan
saydam, duru, devingen olduuna hi kuku yok, imgeye de ay
n terimleri uyguladmz gryoruz kukusuz. Ama bu zde
terimierin oradaki ve buradaki anlamlan ayn deil ki. Dnce
nin akkanlmdan, yansaydam duruluundan dem vurdugu
nuzda, oldugu gibi kabul edilemeyecek egretilemeler kullan-
____________________
m
l_ le_m
JgLe_ ____________________ 71

maktasnz. lmgeye ayn nitelikleri yklediinizde, imgeyi d


ncenin karsnda bir ey kldnz iin, bu nitelikleri gerek
ten verirsiniz ona. Dncenin ve imgenin trdeliini, kendi ta
sarladnz biimiyle, basit ve katksz bir laf oyunu olarak ileri
srebilirsiniz ancak Sonra kalkp da imgenin yaayan bir orga
nizma olduunu sylemek hibir ie yaramaz elbet: gene de nes
ne doasn elinden almadnz imgenin; arm yasalarndan
yakasn kurtarmasn salamadnz, tpk bir organizmann can
l olmasnn onu ekim yasalarndan kurtaramamas gibi.
Kalp ise, iki utaki terimler arasnda bir uzlama giriimin
den baka bir ey deildir. Ne var ki, bir tek bu kavramn kulla
nlmas bile, sz konusu ularn var olduunu ileri srmekte s
rar edildiini gstermektedir. Imge-eyler olmazsa, kalplara da
hi gerek olmaz: Kant'ta, Bergson'da kalp, dncenin birlik ve
etkinlii ile duyumlanabilir olann eylemsiz okluunu birbirine
balamada kullanlan bir hileden baka bir ey olmamt. Kalp
temelli zm, sorunun belirli bir biimde dile getirilmesine veri
len klasik bir yant olarak kendini gsteriyor demek ki. Elimiz
de baka bir bildiri bulunsa, kahbn anlam bile ortadan kalkar.
Dediinize gre, imdi bilincinizde dnce olamayacak kadar
fazla somut, fazla ksaltlm, bizleri evreleyen bireysel eylerle
bir tutulamayacak kadar fazla belirsiz bir tasarmlama var; siz de
bu tasarmlamaya kalp diyorsunuz. Peki, ama neden basite im
ge olmasn? Btn bu ksaltlm tasarmlamalar iin ayr bir s
nf oluturduunuzda, imge adn, eylerin aslna sadk ve eksik
siz suretlerine ayrdnz itiraf etmi olmuyor musunuz? Belki
de imgeler asla nesnelerin suretleri d eildir. Belki de nesneleri
bir biimde kendimize burada klmak iin kullandmz yor
damlardr. Bu durumda, kalba ne olur? lmgeyi tanmlayan, nes
neyi kendisine burada klmasn salayan ayrntlarn zenginlii
jean-Paul Sartre
72--------------------------------------

deil de, nesneyi hedefierne biimi olaca iin, ema da teki


imgeler gibi bir imgeden bakaca olmayacaktr.

* * *

Ne var ki, yzyln banda, imge sorunu Bergson'cu u sz


de "altst olu"tan ok daha nemli deiimler yaad: imge-ey
karsnda nc tutumun, yani Descartes' tutumun yeniden
ortaya kt grld. Pepee birer darbe gibi, nce Marbe
190 l 'de Recherches de psychologie experimentale sur le ]ugement
adl almasn, l 903'te Birret Etude experimentale de !'Intelligen
ce adl almasn yaynlar ve l 896'daki konumunu kesin olarak
terk eder; l 905'te Ach "Sur l'activite volontaire et la pensee" ad
l yazsn, Messer ise Recherches de psychologie experimentale sur
la pensee adl almasn, Bhler de 1907 ile 1908 yllar arasn
da Faits et problemes pour une psychologie des processus de pensee
adl almasn kaleme alr. Bu arada Marie de 1906 ylnda Re
vision de la question de l'aphasie adl almasn yaynlar, hemen
sonra da Revue philosophique'e "Sur la forretian du langage" ba
lkl bir yaz verir.
Gerek esinlerrimleri gerekse doalar asndan birbirinden
ok farkl olan bu almalar, imge-dnce konusunda Descar
tes' anlayn yeniden danasna yol amt. Brochard, Ferri ve
SO'li yllarn btn usularnn nasl bocaladklarn hala anmsa
maktayz. Fizyolojinin olgusal verileri ile ie-bakn verileri ara
snda skp kaldklarn sanyorlard. Beyinde belirli blgeler
vardr ve bilin kendinde imgelemi tasarmlamalardan baka
grngler asla saptamaz, diyen u iki byk bilimsel yasaya ra
men, gerek say gerekse eit asndan son derece nemli sapta
malarca desteklenir gibi olan btn u tmevarmlara ramen,
--------tmgelem-- 73
bu filozoflar yardam mantk kurallaryla belirlenen ilikilere sa
hip kp, kavramlar kullanp bireime dayal bir dncenin var
olduunu yeniden gstermek istiyorlard. Bu nedenle de Leib
niz'e bavurdular ve dncenin kendi haklar olduunu aka
ve basite ileri srdler. Ama beyinde belirli blgeler olduu ko
nusundaki fizyoloji kuram hekimler arasnda birdenbire gzden
dt: zaten olduka tartmal malzemelerle yaplmt; S. Mill'in
salk verdii yntemlerle deneye bavurulmaktayd, dolaysyla
bu yntemler kadar deer tamaktaydlar. Maraie, beyindeki
blgelere ilikin bilimsel kurama temel olan sz yilimi sorununu
ele alr ve her biri belirli bir merkezin lezyonuna denk den sa
ysz bozukluk yerine, tek bir sz yitimi tr olduunu, bunun
da nce psiik dzeyin genel bir dne, sonra da bireim yap
ma yetersizliine denk dtn gsterir. Sz yitimi bir zek3.
bozukluudur. Ite bunu kendine balang sayan fizyoloji de ya
va yava beyin konusunda bireime dayal bir anlaya ynele
cektir. Elbette ki beyin, her biri farkl ileve sahip farkl blgeler
ayrt edilebilecek bir organdr, ancak hcre beklerinden oluan
bir mozaik diyerek de zmlenemez.
Wrzburg Okulu'nun, gene ayn dnemde, yapt alma
lar sonunda, sezginin verilerine ilikin anlay da dnme u
rar. zneler kendilerinde imgelememi durumlar yakaladlar,
dnce onlara arac kullanmakszn kendini gsterdi. Katksz
bilgilerin, "kurallara ilikin bilincin", "bilin gerilimlerinin, vb."
var olduunu saptadlar. Gerek anlamda imgeler konusunday
sa, en iimizdeki anlama ilikin veriler Bergson'un kurarnlarn
dorulad: imge esnektir, devingendir, imge olarak kendilerini
gsteren nesnelerin bireylii algnn bireyliinden farkldr.
yleyse, Wrzburg Okulu'nun en nemli yenilii udur: d
nce hibir arac olmakszn kendi kendine gsterir kendini ;
jean-Paul Sartre
74------------------------------------

dnmek ve dndn bilmek birdir. Leibniz ve izleyicile


rinin, imgelerin tesinde bir dnce var olduunu, gene imge
ler yoluyla, tanrlamaya almalar ile fiziksel-dinbilimsel kant
az nce karlatrmtk Ama burada tanrlamaya gerek yok ar
tk: Tanr'nn, kendini, murakabeye cialan mistiin rumakabesi
ne teslim etmesi gibi, dnce de ayrcalkl bir deneye teslim
eder kendini. lte bu ayrcalkl deneyin deeri de Descartes'
"cogito" tarafndan salama alnr.
Wrzburg Okulu'nun almalarn serimiemek amacnda
deiliz: bu konuyla ilgili olarak gerek Franszca, gerek Ingilizce,
gerekse Almanca saysz alma yaplmtr. Deneysel ie-bak
n deeri ve erimi konusunda sylenmeyen hibir ey kalmad.
Dikkat ekmek istediimiz tek nokta, Alman psikologlarr de
neye ryargl yaklatklardr.
Doruyu sylemek gerekirse, yaptklar almalarn amac
psikolojiyle snrl deildi. Hatta psikoloji alann kesin biimde
snrlamaya yneldikleri bile sylenebilir. Husserl'in Logische
Untersuchmgen adl yaptnn etkisi altnda yaplan almalard
bunlar; bilindii gibi, Husserl'in Logische Untersuchungen adl ya
ptnn ilk cildi psikolojizmir her biiminin eksi ksiz eletirisine
yer verir. H usserl "bilin ierikleri" araclyla dnce yaam
n yeniden kurmay hedefleyen bu psikolojizmir karsna yeni
bir anlay kartt: hibir biimde ierikler tarafndan oluturul
maya izin vermeyen ve "tasarmlama" deil de "tasarmlanan"
olan anlamlarn kurduu akn bir dnya vardr. Bu arlam dr
yasna da psiik durumlarn zel bir tr denk der: bu da, bu
anlamlar kendi kendilerine tasarmiayan ve bo niyetler olabile
cekleri gibi u ya da bu derecede dolu, u ya da bu derecede
ak-seik sezgiler de olabilen bilin durumlardr. Ne olursa ol
sun, anlam ve anlam bilinci psikolojinin eline avucuna dmez.
____________________
1_
mge_ m
le_
____________________ 75

Olduu biimiyle anlam incelemek mantn alanna girer. An


lam bilincinin incelenmesi, zel bir "evirme" ya da "indirgeme"
sonrasnda, yeni bir disiplinin, fenomenolojinin alanna girecek
tir. Descartes'ta dikkat ektiimiz noktayla kar karyayz bu
rada da: zler ve zlerin sezgisi, yarg edimleri, tmevarmlar,
olgudan yasaya ynelen genetik ve aklayc bir inceleme olarak
tasarlanan psikolojinin tmyle dnda kalr. Hatta tam tersine,
psikoloj i ancak zler sayesinde olanak kazanr.
Oysa, Wrzburg'lu psikologlarn kayglarndan biri de, Hus
serl'in anti-psikoloj izminin deneysel ie-bakma alannda sala
masn yapmakt. Husserl'in syledikleri doruysa, bilincin ak
iinde, tam da anlam bilinleri olan zel durumlar olmalyd.
Bylesi durumlar varsa, bunlarn zsel zellikleri de psikolojiyi
snrlamak, snrlarn oluturmak olacakt. Betimlenebilecek ve
snflandrla bilecekler, dolaysyla gene de psikologlarn mal
olacaklard; ancak, var olduklan iin de, daha nceki ieriklere
dayanarak onlar aklamaktan, nasl olutuklarn gstermekten
vazgemek gerekecektir: bu zel durumlar, mantn kendini in
san bilincine nasl teslim ettiini gsterirler.
Wrzburg Okulu psikologlar katksz dnceler kefettik
lerinde, katksz mantn var oldugunu tantladklarn sandlar;
imge karsndaki tutumlar ise, dnce konusundaki bu a pri
ori anlayn gereiydi. Imge, katksz mantk, katksz psiik,
dnce karsndaki eylemsiz ierik olmay srdrr. Imgeler
dnyas ile dnce dnyas arasnda, uurum, tamtarnma Des
cartes'ta karmza kan uurum vardr. yle ki, Bhler Medita
tions un, Descartes'n bir balmumu parasn gerek doas iin
'

de bir tek anln dnebileceini gsterdii o nl blmn


olduu gibi benimseyecektir; Bhler yle yazar:
"Tm nesnelerin, ilkece, imgelerin yardm olmakszn eksik-
76--------------Jean-Paul
------ Sartre
------------------

siz ve kesin biimde dnlebilecegini ileri srmekteyim28."


Bu psikologlara gre bundan kan sonusa, dnce asn
dan imgenin ayak bagndan baka bir ey olamayacagdr. Imge,
anlam bilinlerinin ortasnda eyin uygunsuz zamanda yeniden
ortaya kmasdr. Ite bunun iindir ki Watt yle yazabilmiti:
"Tm imgeler, ideatif* sreler asndan bir engelleme
(Hemmung) olarak gsterir kendini."
I mge yaamda kalandr, gerilemekte olan bir organdr ve de
bir nesneyi kendi katksz z iinde hemen burada ktabildii
miz iin, kalkp da imgeleri kullanmak hem zaman kayb hem
de kendi mertebemizi drmek olur. Watt ve Bhler iin imge,
ey olmasndan kaynaklanan engelleyici kimliini srdryor
demek ki. Watt ve Bhler imgeyi kendisi iin incelemediler, ger
ekletirdikleri deneyierin saladg olgulardan, o bereketli ha
sattan biraz bile yararlanmadlar. Oluturduklar imge kurarnla
r katkszca olumsuz demek ki, ite bu nedenle de, imge Ta
ine'de neyse onlarda da <?: eyin yeniden canlandrlmas.

* * *

Wrzburg Okulu psikologlar Husserl'i dogru anladlar m ve


de Logische Untersuchungen'i temel alp oluturulacak yepyeni bir
psikoloji var m, ite imdi biz de bunu belirlemeye alacagz.
Ribot, Titchener, vb.'ne ramen psikolojinin kazanmlarndan
biri halini alan bu katksz dnce anlaynn hala ne denli ka
rk ve belirsiz oldugunu gstermek imdilik yeterli olacaktr.
Gerekten de, aag yukar ayn sralarda, Binet yeenieri stn-

28) BHLER, Tatsachen und Probleme . , vb. ber Gedanken, 32 1 . Arch.


. .

f ges. Psych. , 1907, cilt IX. .


*
ldeatiL Sinir sisteminin, vejetatif dnda kalan yaplanmas. (n.)
____________________
l_
mge_ m
le_____________________ 77

de deneyler yapar ve imgesiz dnceyi kefeder29 Ne var ki,


deneylerine giriirken zgr ve nyargsz deildir. armc
lkla balam, bireinci psikolojinin etkisindeyse daha sonrala
r kalmt. Bu nedenle de, nerdeyse bilmeden, Taine'in imge ko
nusundaki eski anlayna bal kalmt. Bir dncenin var ol
duunu kabul ettirmeyi, bunu da imgeye kar yapmay ister. Ve
de imge birdenbire "deersiz bir gravr" , "on paralk bir para"
olur gznde, oysa dnce bin frank eder. Dnce de birei
me dayal dzenlerilere girer elbet, ama kendini belli etmeyen
bir e olarak yer alr bunlarda.
Ama en nemlisi, Binet deneyden ne dncenin doasn ne
de varoluunu bildirmesini beklemez: bu konuda zaten belirli

bir anlay benimsemi durumdadr ya da daha dorusu birbi


rine kart iki anlay arasnda duraksamaktadr.
oklukla dnceyi ie-bakn ulaabilecei bir olgu kabul
eder -birlikte alt znelerden birinin u nl anlatmn yo
rumlamas buna rnektir:
"Dnce bana duygulardan biri gibi grnyor." Ne var ki,
bu kez de, ann biyolojik pragmatizminin etkisinde kalp,
duyguyu bedensel bir tutumun bilincine varlmas olarak tanm
lar. Bu durumda da doalcla dm, baarszla uram
bir Descartes'lkla kar karya kalrz; bu da, Ribot'nun Leib
niz'ciliin kn betimlemesi gibi bir durum. Grld gi
bi bu ada, yalnz byk metafizik dizgeleri (bunlar daha son
ralar Brochard ve Bhler'de yeniden ortaya kmt) bulmakla
kalmyor, bu metafiziklerin, ne denli kabaysa o denli "pozitif'
olduuna inanan bir doalcla izdmlerini de buluyoruz.

29) Etude experimentale de !'intelligence, 1 903. zne seimi (ok gen


yata olmalar) ve testierin seilmesi (ok kolay olmalar) epey ele
tirilmiti. Bkz. RIBOT, La Vie inconsciente et les mouvements.
78 --------------Jean-Paul
------ Sartre
------------------

Ne var ki, Binet bu anlaytan hissettirrneden baka bir anlay


a doru kayar: tpk Brochard gibi o da anlam ile imgenin upuy
gun olmamas stne dnr ve dncenin imgeden baka bir
ey olamayaca sonucuna varr. Bu durumda da, doalcl terk
etmeksizin, hak alanna adm atar. Bunun sonucunda ise, nceki
betimlemeleriyle batan aa elien u nl cmlesini yazar:
"Dnce, tinin, bilinli olmak iin, imgelere ve szcklere
gerek duyan bilinsiz bir edimidir."
Hak kavram arlat ve bilind kavramnda dayantla
tna* gre, dnce bir gereklik olmay srdrmektedir, ama
artk kendi kendisine ulaamayacak durumdadr. "Yarn kra gi
deceim" cmlesini dndmde, tinimde bu cmleye belli
belirsiz bir "imenlik toprak paras" imgesi elik etmeyebilir. Bu
durumda, der Binet, imge szcklerin ierdii tm anlam ver
mekte yetersiz kalr. yleyse, imgenin gerekli tmleyicisini de
bilincin dna, bilindna koymak gerekir.
Ancak bu noktada vahim bir karklkla kar karya bulun
maktayz. "Yarn kra gideceim" cmlesi hukuken sonsuzluu
kucaklar. Gerekten de, nce, bir "yanh" olmas gerekir, yani bir
gne sistemi, fiziksel ve kimyasal deimezler olmas gerekir.
Hala yayor olmam gerekir bir de, ailemin ya da iinde yaad
m toplumun bana hibir vahim olay gelmemi, altst olma
m olmas gerekir. u basit cmle, kukusuz, btn bu koul
lar rtk biimde gerektirmekte. stelik, Birret'nin gayet gzel
syledii gibi, "kr" szcnn anlam da tkete tkete bitmez;
bir de buna unu eklemek gerekir: ben szc ile "gitmek" ve
"yarn" szcklerinin anlamlar da tkete tkete bitmez. Sonu
ta, u kk, masum cmlenin olanca derinlii karsnda kor
kup gerisin geri ekiliyor insan. Valery'nin yapt uyary amn-

* Hyposusier: Bir kavramn, bir niteligin tzletirilmesi. (n.)


l mgelem
-------------------- -
--------------------- 79

satmann tam sras: iin dibine inersek, anlalabilecek tek bir


sz bile yok.
Ama Valery hemen ekler: "acele eden, anlam olur", bu da
gerekte asla iin dibine kadar inmediimiz anlamna gelir. Aktar
dmz cmlenin anlam bitmek tkenmek bilmez, ama anlam
hem sanal hem de toplumsal: bu anlam dilbilgici iin, mantk
iin, toplumbilimci iin var olur; ama psikoloun bununla ilgi
lennesi gerekmez, nk bu anlamn ne bilinte ne de bu ama
la icat edilmi bilinsiz bir sorunsalcia dengini bulamayacaktr.
Dncenin bir cmlenin tm kapsamn aklama yneliminde
olduu durumlar olabilir elbet. Ama burada olduu gibi, elimize
zayf bir imgeden baka bir ey gemiyorsa, tinimizde de byle
zayf bir dnce olup olmadn sorsak daha iyi etmez miyiz?
Dahas: bir tek imgenin bilincine vardk. Sonuta, bu imge, d
ncenin bilince kendini gsterirken brnd biim olmasn?
u yeil imen paras, herhangi bir para deil. Tandm hemen:
bahemin alt tarafndaki byk imenlin bir paras. Oraya gi
dip oturmay alkanlk haline getirmitim. te yandan, bu ay
rn yle bilinmedik bir paras da deil: tam da uzanmak iin se
tiim yer . Kesin olmak stersek, bunun oras olduunu, dnce
niz sayesinde deilse, nasl biliyorsunuz ki? Ne var ki, bu soru
gizli bir postulata dayanyor: imge dnceden farkldr, dn
cenin taycsdr. Bu durumda, dnceyle kurduu iliki de,
gstergenin anlarola kurduu iliki olacaktr. Peki, ama nedir bu
nu tantlayan? Imge, dncenin eylemsiz bir dayana olmak ye
rine, belirli bir biime brnm dncenin ta kendisi olmasna
a priori olanak yok mu? Imge bir gstergeden bakaca bir ey de
ildir belki de. u imen paras, kimin elinden kt bilinme
yen bir gravr olmak bir yana, kesin bir dnce belki de. D
nce ile imge arasndaki ilikileri ele alacak bir incelemenin he-
Jean-Paul
80-------------- ------ Sartre
---------------- --

men eiindeyken, imgeyi eylemsiz bir ktle klan anmc n


yargdan ve de dneeye ilikin yanl bir anlaytan kurtulmak
gerekir belki de. Sz konusu yanl anlay, gerek ile sanal bir
birine kartnp sonsuz olan en ufak dncelerimize kadar so
kar. Binet ii buraya vardrmad; Binet'nin ruhunun en derin yan
larna kadar armc olduunu, lmnden ksa bir sre nce
nin tarihini tayan aadaki para gayet gzel gsterir:
"(Psikoloji) d doaya ilikin yasalarn karsna koymak iin
zihinsel diyeceimiz, gerekte farkl olan, belirli saydaki yasay
inceler; d doaya ilikin yasalar bu zihinsel adn hak etmezler,
nk bunlar... imgelerin yasalardr ve imgeler de maddi e
lerdir . Tmyle paradoksal gelse de, psikoloji maddeyi ele alan
bir bilimdir, maddenin nceden-uyarlanma zelliine sahip bir
kesiminin bilimidir30."

* * *

Bu kitabn ilk blmnde betimlediimiz ayr tutumun


1 91 4 ylmda da deimeden kaldn grm bulunuyoruz.
anmclk hala yaamakta, beyinde blgeler olduunu ileri
sren anlayn da dnden kalma birka yanda da var gene; bu
yolda gsterdikleri btn abaya ramen hala yakalarn kurta
ramayan birok yazarda armclk gene de varln srdr
yor. l mgelem alannda imgenin yerini alabilecek katksz bir d
nce olduu yolundaki Descartes' reti Bhler'le birlikte ye
niden kendine yanda bulmaya balar. Son olarak da, R. P. Peil
laube da dahil olmak zere birok psikolog Leibniz'in uzlatn
c savlarn benimser. Binet gibi deneyeHer ile Wrzburg Okulu
psikologlan imgeye yer vermeyen bir dncenin var olduunu

30) BI NET, L'Ame et le corps, Paris, 1 908. Binet 1 9 1 1 ylnda ld.


--------------------
lmgelem
- ---------------------- 81

saptadklarn ileri srerler. Titchener ve Ribot gibi olgulara pek


nem vermeyen baka psikologlar ise byle bir dncenin var
olmadn, hatta var olma olanann bile bulunmadn ileri
srerler. Leibniz'in Locke'a yant olarak Nouveaux Essais adl a
lmasn yaynlad dnemden fazla ileri gitmi deiliz.
Bunun nedeni ise balang noktasnn deimemi olmas.
Her eyden nce, imge konusunda eski anlay deitirilmedi.
Biraz daha esnekletii kesin. Spaier'in yaptna benzer31 deney
ler, otuz yl ncesine kadar, donup kalm elerden baka bir
ey grlmeyen yerlerde bir tr yaam olduunu ortaya koydu,
bu kesin. Imgelerin afak vakti olduu gibi, bir de gnbatm
var; imge, bilincin bakyla dnme urar. Philippe'in yapt
aratrmalar32 imgenin bilinte giderek ematikletiini gster
di, bu da kesin. Gnmzde generik imgelerin var olduu ka
bul ediliyor; Messer'in yapt almalar, bilinte ynla belir
lenmemi tasarmlama olduunu gsterdi, Berkeley'ci bireycilik
tmyle terk edildi. Bergson, Revault d'Allones, Betz, vb. ile u
eski kalp kavram da yeniden moda oluyor. Ancak temel ilke
terk edilmedi: imge, dncenin taycs olabilen, ama kendi
ne zg yasalar da olan bamsz psiik bir ieriktir; geleneksel
mekanist anlayn yerini, biyolojik bir dinamizm aldysa da im
genin z gene de edilgenliktir.
Ikinci olaraksa, imge sorununa hep ayn kayglarla yaklal
makta. Metafizik bir sorun olan ruh ve beden sorunu ya da yn
tembilimsel bir sorun olan zmleme ve bireim sorunuyla il
gili olarak konumlanmak gerekiyor hep. Elbette ki ruh ve beden
sorunu her zaman dile getirilmi ya da ayn terimlerle dile geti
rilmi olmuyor: ne olursa olsun hala nemli. Duyarllkla birlik-

3 1) SPAIER, L'Image mentale, Revue philos., 1 9 14.


32) PHILIPPE, L'lmage.
jean-Paul
82 ---------------- Sartre
-------------------- --

te imgelem de bedensel edilgenlik alan olarak kald. Brochard,


Ferri, Peillaube ortadan kaldrmayp, bir tek snrlamak amacy
la Taine'in armclyla mcadele ettiklerinde, amalar, be
denin yasalarnn stnde, dncenin saygnln ve haklarn
yeniden kurmakt. Sorunun merkezi hep ayn yerde: maddenin
bir biime nasl brneceini, tinin kendiliindenliinin du
yumlanabilir edilgenlii nasl etkileyebileceini anlamak sz ko
nusu hep. Psikoloji bir yandan da hep kendi yntemini aramak
ta; imgelemi ilgilendiren nemli sorunlara getirdii zmler
olumlu sonulardan ok, yntemsel tantlamalar olarak grl
yor. Dosdoru hedefe gidip, yntemi nesnenin stne kurmak
yerine, nce yntem tanmlanyor (Taine'in zmlemesi, Ri
bot'nun bireimi, Watt'n deneysel ie-bak, Brochard'n d
nmeye dayal eletirisi, vb.) sonra da bu yntem nesneye uygu
lanyor ve de yntemi kurarken ayn anda nesneyi de kalba
dktmzden hi mi hi kukulanmyoruz.
lte, bu ncller kabul edildi mi, tane ve de yalnzca
tane zm kar karmza. Ya zmlemenin deeri a priori
kabul edilir. Bu durumda, yntemsel bir maddecilik ileri sr
lr, nk , Comte'un da ayrntl biimde gsterdii gibi, st
mertebede olan alt mertebede olanla aklanmaya allacaktr;
bu yntemsel maddecilik ise kolayca metafizik bir maddecilie
dnebilecektir.
Ya da zmleme ile bireimi zamanda olarak kullanma ge
rei ileri srlr. Bylece, imgenin karsnda, dncenin bire
imleri yeniden kurulmu olur. Bu durumda, benimsenen meta
fizik tutuma gre, dnce de tini beden karsnda ya da biyo
lojik organ e karsnda tasarmlayacaktr. Ama dnce ve
imge birbirlerinden ayrlmaz olarak ve dnce imgenin maddi
taycs olarak verilmi olacaktr.
____________________
l_
m le_
ge_ m
____________________ 83

Ya da katksz bir dncenin metafizik haklar ile zmle


meye-gelmez bir bireimin yntembilimsel haklar zamanda
olarak talep edilecektir. Ne var ki, imgeyi eylemsiz e olarak
koruduumuz iin, katksz bireimierin alann kstlam ola
cak ve iki ayr psiik varoluun bir arada var olduunu grece
iz: arm yasalaryla birlikte eylemsiz ierik ve tinin katksz
kendiliindenlii. Bu durumda, imgesel dnce ile imgesiz d
nce arasnda bir tek doa asndan deil, bir de, Descartes
sz konusu olduunda gsterdiimiz gibi, zne fark olacaktr.
Buradaki glk, bu iki znenin bir benin birliinde nasl kay
naabileceklerini gstermek olacaktr.
Bu ayr anlaytan birini semek gerekir mi? Her birinin yol
at glklerin tarihini gzler nne serdik. imdi de her
nn de baarszla uramak zorunda olduunu gstermeye a
lacaz; nk her de eylemsiz duyumlanabilir ieriklerin
yeniden douuna ilikin ilk bataki postulan kabul etmekte.
III
Klasik Anlayn elikileri
M. Spaier 192 ?'de yaynlanan La Pensee concrete isimli yap
tnda, Wrzburg Okulu'ndan sonra, zihinsel i mgenin doas
konusunda yaplan deneysel almalarn iyiden iyiye azald
n belirtir. Bunun nedeni birok psikoloun sorunun zme
kavutuuna inanmasdr: hemen hemen baka her yerde oldu
u gibi burada da eklektizme varld. M. Meyerson'un Dumas
bakanlnda yaynlanan Nouveau Traite iinde yer alan yazs ,
uzlalmas, hafifletilmesi, zayflatlmas gereken bu eilim ko
nusunda ok anlamldr. l mge, bilin ak iinde, hep tzel bir
durum olarak ele alnmakla birlikte, belirli bir devingenlie sa
hip olduu da kabul edilir, imge yaar, imge dnme urar,
imgenin gndoumlar olduu gibi gnbatmlar da vardr; ba
ka deyile, devamllk dncesinin psiik yaamn tmne
ykledi i esneklikten, u eski psiik "atom"un da sebeplenme
sine allyor.
"Geleneksel psikolojiye, keskin kenarl imgelerinin somut ve
capcanl bir bilincin son derece nemsiz bir paras olduunu
anlatmak gerekir. Bilincin bu trden imgelerden baka hibir e
ye yer vermediini sylemek, bir rman kova kova sudan ya da
kaplara dklen ve kaplarn kalbn alan baka herhangi hacim
birimlerinden, anaklardan, litrelik ielerden ya da flardan
baka hibir eye yer vermediini sylemek demektir. Yok, eer
srar ediyorsanz, gelin btn bu kovalar, btn bu kap-kaa
jean-Paul Sartre
88 --------------------------------------

rmaga dkelim: iinde bulunduklar su onlarn hemen yanba


nda serbest kalr, aralarndan akp geer33."
Dncenin karsna imge denilen zerk bir yap kartlr;
ancak her imgenin anlalmas gerektii sylendiine baklrsa,
dncenin imgenin iyice derinlerine szd da kabul edilir.
"lmgeye ilikin bilincimiz, imgenin anlamna ilikin (ak ya
da rtk) bilincimizi de ierir ve de psikolojinin ilgilendigi im
geler anlamdan yoksun katksz gstergeler degildir. Baka de
yile, imge anlalr ve . . . sradan dncede dikkatimiz hi, ok
lukla bile diyemeyiz, imgelere ynelmez: imgelerin anlamna y
nelir en bata.34"
M. Spaier yle yazar: " . . . oklukla dikkatimiz, duyumlanabi
lir sezginin nesnesine (imgeye ya da algya) deil de, anlama y
nelir35."
Imgenin duyusal yapsn yadsmak aklmzdan bile gemiyor;
ama imgenin dnce tarafndan zaten ilenmi olduu stnde s
rar ediyoruz. Szn ettiimiz ilenme ise, "paralanma" ve "ye
niden dzenlenme" olarak, yani maddi elerin dzenlenmesi
olarak grlen eski biimde tasarlanmtr. Mekanik olarak kal
d iin anma ok benzeyen ve imgelere zg bir bant ki
pi srdrlr, ama buna giderek daha az pay ayrlr olur ve u
szckler kaleme alndnda iyice zevke kaplnr: "armn
elinden kaan yeni bir alan bu demek36"; sanki psikoloun ilevi,
armdan yeni topraklar, polderler kazanmakm gibi.
Bylece her ey yeniden bulunmu , her ey yeniden yerine
konulmu olur: imge dzlemi ile dnce dzlemi korunmu ,
3 3 ) JAMES, Precis de psychologie, s. 2 14, alnty yapan MEYERSON ,
agy. , s. 55?.
34) HOERNLE, Image, Idea and Meaning, Mind, 1 907, s. 75-76, aln
ty yapan MEYERSON.
35) SPAIER, La Pensee concrete, s. 20 1 .
36) MEYERSON, agy. , s . 578.
____________________
1_
mge_
le_
m
____________________ 89

ama kesintisizlik dncesi ne kartlm oldu; ak-seik s


nrlar ortadan kaldrld; bilincin birlii dncesi stnde srar
edildi ve hakkabazlk yapp, dncenin imge iinde erimesi
salanmakla kalmayp, btnn kendisini oluturan eler s
tndeki egemenlii adna, imgenin de dnce iinde erimesi
salanm oldu. Bylece, kendinden son derece honut biimde,
kalkp herkesi uzlatrmak, herkese hak vermek istencinin iyice
gln biimde ar bast sayfalar kaleme alnd. Bu sayfalar
dan biri de uydu :
"Imge gsterge ilevine sahip demek ki . . . lmge bir anlam ta
r, kendisinden baka bir eyle bant kurmu bulunur; bir ve
kildir. Anlksal bir ierie sahiptir, mantksal bir gerekliin be
lirtkesidir. Asla tmyle yaltk deildir: bir imge-gstergeler
dizgesinin parasdr; bu dizge sayesinde anlalr. Tmyle
akkan deildir, baka imgeler ve baka gstergelerle karlat
niabilecek kadar istikrarldr, kesindir , biime ve biimsel tr
delie sahiptir. Karmak bir btndr: gsterenle gsterilen,
'duyumlanabilir' ile 'kavranlabilir' birbirine karr ve zlmez
bir btn olutururlar. Anlam katmanlar, yanlar, yzleri ya da
duyumlanabilir yana sahip ayrntlar bulunabilir, ancak byle
yapp da bir blm yaltldnda , sz konusu blm anlamak
iin btn aklda bulundurmak gerekir37 Sz konusu blm
u ya da bu lde etkin olabilir. Dncenin bir bakma pein
den srklenen, dncenin ilerlemesine yaramayan basit bir
rnekleme olabilir. Bir etkinlik de olabilir: klavuzluk eden, yol
gsteren olumlu bir etkinlik olabilecei gibi, geriye eken ya da
durduran olumsuz bir etkinlik de olabilir. Dncenin yoldan
kmasn engelleyen bir yoku, ama bazen de yola ekilen bir
set bu. Esnek, biimlendirilebilir, devingen olduunda ancak

37) MEYERSON, agy., s. 582.


Jean-Paul Sartre
90--------------------------------------

herhangi bir biimde yardmc olabilir dnceye; yok ama tam


tersine ok kesin, ok somut ya da ok istikrarl olduunda, ok
uzun sreli olduunda, dnceyi durdurur ya da yolundan
saptrr38. "
M . I . Meyerson pek ok iyi yazarn tavrn benimsemi. Ne
var ki , doyurucu saydklar zm biraz ciddi incelendiinde y
klp gidiyor. Pascal'in dedii gibi, glklerin "st rtlm",
yoksa "karp atlm" deil . Genelde, armc atomculuun
yerine, karolum* ve kartlklarn sulanp ortadan kalkt bir
tr biimden yoksun sreklilii koymak isteyen modern eilim
konusunda saknml olmak gerekir. Ilikiler konusundaki bire
imsel tamalg* * olan dnce ile armclarn imgesinin bir
biriyle badamad kesin. Oysa bizim u "bireimci" psikoloji
miz dncenin yardmna armclarn imgesiyle komak is
tiyor. Tek farkla ki , mekanik olarak kurulan balarn stne sis
perdesi ekilmi: ite, buna da sre, diyorlar zaten. Dnce s
rer, deniyor; imgeler de sryor: buna dayanarak belli lde
benzetme yaplabilir. Ayn biimde srmyorlarsa, ne nemi var
ki bunun? ada semecilik, Bergson'cu bir alacakaranln ii
ne yarasn diye, Descartes'n usu adln ve Wrzburg'un
"deneysel verileri"ni, en aa zincirlenme kipi olarak arm
cl ve Leibniz'den kaynaklanan, en bata da imgeyle dnce
arasndaki olmak zere, farkl bilgi kipleri arasnda sreklilik ol
duu yolundaki sav benimsernek istedi. Imgenin malzemesini
oluturan ham verilerin var olduu kabul edilmekle birlikte,
sz konusu verilerin, bilincin paras olabilmek iin, yeniden-d
nlmeleri gerektii ileri srlr. Bylece, diyalektik olarak, her
eye ramen, gene de nerdeyse llmesi olanaksz duyumlana-
38) ID., agy . , s. 588.
* Opposition: Karolum. (n.)
** Aperception: Tamalg, idrak- dakik. (n.)
--------------------
lmgelem
- --------------------- 91

bilir bir maddilik ieren hemen hemen katksz dneeye yer


veren "somut, kesin, istikrarl", nerdeyse ham imgeye ilikin Ye
ni-Eflatuncu bir tr sre yaratlr. Ancak, btn bu genel ve be
lirsiz betimlemelerin arlnda uyumsuzluk srp gider gene de:
gerek u ki, maddilik imgenin en derinlerine kadar szm du
rumdadr. rnein, M. Meyerson imgenin neyi gsterdiine de
il, nasl grndne dayanarak anlalmas gerektiini syle
diinde , imgenin kendine zg doas ile dncenin imgeyi
nasl kavradm birbirinden ayrr; dolaysyla, imgeyi, kendinde
ele alndnda, bizim grmek istediimizden hep baka bir ey
(ahap , kuma , vb.) olan maddi bir simgeyle (rnein, bayrak)
zdeler. Kald ki, genelde, imge anlalmas gereken bir gster
ge haline sokulduunda, imge de ayn anda dncenin dna
yerletirilmi olur: gerekten de, gsterge , anlam tama niyeti
asndan d ve maddi bir yardm olmay srdrr gene de.
Bylece , grnrde tmyle ilevsel bir kurarn olan imge-gster
ge kuram, metafizik bir anlay olan imge-iz anlay da yeniden
ortaya km olur. Ayn biimde, M. Spaier imgeyi algdan bir
tek yarglamann ayrt edebileceini sylediinde, imge olarak
kendini gsteren nesne ile alglamann maddi nesnesini son de
rece doallkla zdelemi olur: gerekten de birbirlerinden bir
tek d-kaynakl zellikler sayesinde ayrlabilirler . Dnce tara
fndan gizi-zlen, iine szlan, paralara ayrlan ve yeniden bir
letirilen bu imge , birka yldan bu yana daha nceden hi sahip
olmad bir esneklik kazanm olabilir. lte bu imge en derin
yanlannda bile klasik felsefenin maddi imgesi hala: ve de bize
dnOlmedii takdirde hibir ey olduu sylendiinde, bize
ne demek istendiini anlamadmz itiraf ediyoruz, nk d
ndmzden baka bir ey de olduu kabul ediliyor ayn an
da. Kar karya bulunduumuz savlan belirsiz bir sreklilik
Sartre
Jean-Paul--------------------
92------------------

anlay iinde yok etmek yerine, bunlarla yzlernek ve ortak


varsaymlan kadar yol atklan zsel elikileri de ortaya kar
maya almak daha iyi olurdu. Bir nceki blmde, btn bu
eitli kuramlarn, alg ile imgenin temelde zde olduu varsa
ymn kabul ettiklerini gstermitim. imdi de bu metafizik var
saymn, bundan kartlacak sonular ne olursa olsun, elikile
re yol amas gerektiini gstermeye alacaz.

1 . "Hakiki imgenin zellikleri" sorunu


Filozoflarmz ilk bata imge ile algy zdeletirmeye giriti
ler: bundan sonraki giriimleri ise, bunlar ayrt etmek olmal .
Ham sezgi bize imgeler ve alglar olduunu syler; bunlar ayrt
etmeyi de gayet iyi biliriz. Dolaysyla, metafizik zdeleimden
sonra, u psikolojik veriyi hesaba katmamz kesinlikle gerekir:
gerekten de, btn bu psiik durumlar arasnda kkl bir ayr
ma kendiliinden gideriz. Bu yeni soruyu yneltmenin iki ayr
biimi olduuna dikkat ekelim hemen: psiik "imge" yapsnn
imge olarak dneeye kendini nasl teslim ettiini sorabilecei
miz gibi, "alglama" yapsnn da alglamaya kendini nasl teslim
ettiini de sorabilirdik Ancak bu durumda sorun da yalnz psi
kolojik yanyla snrlanm , imge ve alglama nesneleri ie kar
trlmam olurdu. Ama belki de er ya da ge u saptamaya var
m olurduk: metafizie ramen, imge ile alglama arasndaki
fark doalanndan kaynaklanmaktadr. Ne var ki, birok yazar
bu sorunu bambaka biimde ele almt. Psiik oluumlarn
kendilerini bilince olduklar gibi dolaymszca sunup sunmadk
larn sormadlar: hakikat konusunda metafiziksel-mantksal ba
k asn benimsediler. Her bilincin imge ile alglama arasnda
kendiliinden yapt ayrm, st rtl biimde hakiki ile sahte
arasndaki ayrma dntrdler. rnein, Taine yle diyebil-
------------------l
mJge_
le_
m
____________________ 93

miti: "Alglama hakiki bir sanrdr." Gene de hakikat ile sahte


lik burada Spinoza'daki gibi d-kaynakl ltler olarak tasar
lanmamtr. Nesneyle kurulan bir ilikidir. Imgelerden oluan
bir dnyayla kar karya bulunmaktayz. Darda dengi olan
imgelere hakiki imge ya da "alg" denir; darda dengi olmayan
lara ise "zihinsel imge" denir. Yaplan hakkabazlk aka orta
da: en iteki duyu tarafndan salanan veriler, bir bilin ierii
nin dnya ile kurduu d ilikilere dnm , ierikler arasn
daki dolaymsz ayrm ise yerini , sz konusu ieriklerin kendile
rinden baka bir eye gre snflandrlmasna brakmtr. By
lece, imge konusundaki metafizik kurarn psikolojinin salad
verilerle uyuacan sanr: ama gerekte uyumaz, mantksal bir
denk ile uyuur bir tek.
Kald ki, bu daha iin en kolayyd: "hakiki imgenin zellik
lerini" bulmak var daha,39 ama bir de hakiki imge ile sahte imge
arasnda doalar asndan hibir fark olmamas gerekiyor ku
kusuz. Bu durumda zm var elde.
tlki Hume'un getirdii zm: imge ile alg ayn doaya sa
hip ama yeinlik asndan farkldr. Alglar "gl izlenimler",
imgeler ise "gsz izlenimlerdir" . lmge ile alg ayrmnn dola
ymsz olduunu syledii iin Hume vlmeye layktr: bu ay
rm kendi bana, herhangi bir karlatrma yaplmasna ya da
gstergelerin yorumlanmasna bavurmay gerektirmeden ger
ekleir; bir bakma mekanik olarak gerekleir: gl izlenirn
ler gsz izlenimleri daha aa bir varolu dzeyine kendi
kendilerine atarlar. Ne yazk ki, biraz snandnda hemen r
tlr bu varsaym. Alglarn istikrarl, zengin ve kesin olmalar
onlar imgelerden ayrt edemeyecektir. Bunun en ba nedeni ise,

39) Bkz. megin MALDIDIER, Les Caracteristiques probables de l'ima


ge vraie , Revue de Metaph., 1 908.
jean-Paul Sartre
94-------------------------- ---

sz konusu niteliklerin son derece abartlm olmasdr.


"Gzlerimiz, kulaklarmz, azmz ok kark, ok i ie ge
en izienimler edinirler, ya kkenieri ok uzakta olduu ya da
yaknlardan kaynaklansalar bile, bizim davranmzia dorudan
ilintili olmadklar iin biz de bunlara pek dikkat etmeyiz.40"
Bunun iin kalkp da bunlar imge mi kabul etmemiz gerekir
Kald ki, bir de eik sorunu var: duyumlarmzdan birinin bilin
eiini amas iin, asgari bir yeinlie sahip olmas gerekir. Im
geler bunlarla ayn doaya sahiplerse, onlarn da en azndan bu
yeinlie sahip olmalar gerekir. Peki, ama bu durumda da, ay
n yeinlie sahip duyumlada kartrmayacak myz onlar? Ve
de bir top sesinin imgesi neden gerek bir trdama gibi gster
miyor ki kendini? Imgelerimizi asla birer alg sanmamamz ne
reden kaynaklanr acaba? Yok, ama sandmz da oluyor bazen,
diyecekler. rnein, bir aa gvdesini insan sanabilirim41
Olabilir elbette, ama bu durumda bir imge ile bir algy birbi
rine kartrm olmayz: gerek bir alg yanl yorumlanmtr.
Bilincimizde apansz kendini gsteren bir adam imgesinin, ger
ekten alglanm, gerek bir adam sanldna ilikin rnek yok
tur; bu konuya daha ileride yeniden dneceiz. lmgeyi algdan
ayrt etmek iin elimizde yeinlikten baka bir ey olmasa, sk sk
yanla derdik; baz anlarda diyelim, szgelimi gnbatmnda,
gerek duyumtarla imgelerden oluan, dle uyanklk arasnda
yar yolda yer alan ara dnyalarda, rahatlkla yanla debilirdik:
"Emin olduumuzda, hatta bu inancmz salam temellere da
yandnda bile, bunun izlenimlerin gc ya da canlln ilgilen
diren bir konu olduunu sanmak", diye yazar Spaier, Stoaclarn
cpav-rama xa-raA.rnnx yeniden kurmaktan teye gemez42."
40) SPAIER, agy . , s . 1 2 1 .
4 1) SPAIER, s . l l l 'de tartng rnek tam da bu trdendir.
42) SPAIER, agy . , s . 1 2 1 .
____________________
1_
mge m
le_ ____________________ 95

Ksacas, imge ile alg en bata nitelik asndan farkllam


yorlarsa, onlar daha sonra nicelik asndan ayrt etmeye al
mak bounadr.
Taine bunu gayet iyi anlamt :
"(lmge), duyurnun ta kendisidir", diye yazar, "ama duyurnun
hemen peinden gelen ve yeniden canlandrcdr ve de hangi
adan baklrsa baklsn, duyuma denk dt grlr43."
Dolaysyla, yaltk bir duyum ile yal tk bir imgeyi d-kay
naa dayanarak ayrt etmeye almaktan vazgemek gerekir. K
sacas, imge artk dolaymszca imge olarak tannmaz: Tam tersi
ne, imge en iteki duyumuza nce duyum olarak sunar kendini.
"lmgenin burada bulunmasnda iki ayr urak vardr: bunla
rn birisi olumlu , tekiyse olumsuzdur, ikincisi birineide konu
lan bir lde kstlar. lmge ok kesin ve ok yeinse, bu iki u
rak da birbirlerinden ayrdr: ilk urakta, imge darda gibidir,
bir ses ya da grlebilen bir nesne sz konusu olduunda biz
den belirli bir uzaklktadr, bir tat, bir koku, blgesel bir ac ya
da zevk duyumu sz konusu olduundaysa damamzda, bur
numuzda, yelerimizdedir.H" Dolaysyla, imge doas gerei du
yum olarak kendini olumlar, inancmz kendi nesnesinin varo
luuna doru kendiliindence srkler. Bunun nereye varaca
grlyor, bu da, daha nce belirttiimiz metafizik tutumun do
laysz sonucu zaten: imge, imge olarak dolaymsz veri kiiliini
yitirir. lte uradaki nesnenin imdi burada bana imge olarak ve
rildiinin bilincine varmak iin bir ilem yapmak gerekir. Byle
ce, "hakiki imgenin zellikleri" sorununun ikinci zmne gel
mi bulunuyoruz. Bu zm neren Taine'e gre, imgelerle
duyumlar arasnda mekanik bir ayrm gereklemektedir.

43) TAINE, De !'intelligence, c. I, s . 1 2 5 .


44) TAINE, D e !'intelligence, s. 89.
96--------------jean-Paul
------ Sartre
------------------

"Sradan imge basit deil , ifte bir olgu demek ki. Kendiliin
den ve ardk bir duyum ; kendiliinden olmayan ve ilkel baka
bir duyurula atmaya girdii iin yumuar, kstlanr ve dzel
tilir. lki ayr urak kapsar. llk urakta bir yere sahip ve dta gi
bidir; ikinci uraktaysa, sz konusu yerleim ve dsallk elinden
alnmtr. Bir mcadelenin eseridir bu duyum, dsal grnme
eilimi de, sarsntya urayan sinirin ayn anda uyandrd eli
ik ve daha gl eilimle atr ve alt olur45."
yleyse, imge bilinci dolaymldr; ilkel duyurula ardk du
yum arasndaki mcadele de Darwin'in struggle for life'nn* bir
blmnden baka bir ey deildir. En gl olan kazanr. Ta
ine "ardk ve kendiliinden duyumun" zafer kazanabileceini
de ekleme zenini gsterir. Bu durumda, sanr kar ortaya. Im
genin, imge olarak tannmas iin, yani "normal etkisini yarat
mas" iin, antagonist bir duyurnun var olmas gerekir. Bu du
yum olmadndaysa -ya da imge daha glyse- karmzda
gerekte var olmayan bir nesne bulunur.
Dorusu, ok karanlk bir sav bu . En bata, fizyolojiyi mi yok
sa psikolojiyi mi ilgilendiriyor bu sav? Ayrm nerde7 Taine du
raksar, seim yapmak istemez gibidir. Duyumlada imgelerin birer
bilinli olay olarak birbirlerinin karsna dikildikleri sanlabilir:
" . . . Bellek canlandnda, imgelerle dnceler de yeniden or
taya kar , imgeyi sarp sarmalar , imgeyle atmaya girer, imge
ye atalarnn varln zorla kabul ettirir, yalnz srd yaa
mndan ekip kartr, toplumsal yaama geri getirir, alldk
bamllk denizine atarlar yeniden46. "
Bazen d e kortekste yer alan gerek bir ketleme mekanizma
sn betimlendiini grrz:
45) TAINE, De !'intelligence, c. I, s. 99.
*
Yaamda kalma mcadelesi. (n.)
46) TAINE, De !'intelligence, s . 99.
lmgelem
--------------------
- --------------------- 97

"Sanrya kaplm biri, gzleri akken, adm tesinde ger


ekte orada bulunmayan birini grdnde , oysa tam karsm
da yeil izgili gri bir katla kapl bir duvar varken, grd ki
i bu duvarn bir parasnn stne dp grnmez klar; sz
konusu duvar parasnn uyandrmas gereken duyumlar da bir
hi olup kar; ancak retina ve byk olaslkla grme sinirleri
de, gri ve yeil nlar tarafndan her zamanki gibi uyarlm ol
mal; baka deyile, nce davranp baskn kan imge, kendisini
yalanayabilecek duyum parasn yok eder47."
Bunun korteksteki bir ketleme olduu kesin gibidir; kald ki,
gri ve yeil duyumlarnn, basite birer imge mertebesine atlma
yp da neden ket vurulduk/ar anlalmyor. Dorusu , karar ver
miyor Taine, nk , daha nce grdmz gibi, fizyoloji ile
psikolojiyi ak-seik birbirinden asla ayrmamtr.
te yandan, bu "dorultmalar"dan, bu "dzeltmeden" ne an
lamak gerekir? Bize, ardk ve kendiliinden duyum, en bata
bir yerdedir ve dardadr, deniyor. Taine de ynla rnek ve
rir. Kitapevi sahibi Nicolai "on adm tede" cesedin tekinin yz
n grr. Bir Ingiliz ressam "zihninden" modeller "seer" , son
ra da bunlar "bir iskemieye oturtur". Darwin'in bir arkada bir
gn "Bakire Meryem ile ocuk Isa'nn resmedildii kk bir
gravre, ban yana eip dikkatlice bakm . . . sonra (dikilince)
bulunduu dairenin bir ucunda kucanda ocuk olan bir kadn
grp arm".
Daha sonra, antagonist duyurnun etkisiyle, kendiliinden
duyum yerini ve dsalln yitirir. Ite, bunu kabul etmek zor
gibi. Gerek u ki, dsallk ikincinin olduu gibi birinci tasarm
lamann da i-kaynakl bir niteliidir; bir iliki deildir . yley
se, eliik bir izienim karsnda, ilk duyum nasl oluyor da d-

47) TAINE, De l'intelligence, s. ll.


Jean-Paul Sartre
98 ------------------------------------ --

salln yitirebiliyor? Bir adamla bir masann ayn yerde bulun


duunu tasarlamak zor kukusuz. Ama adam "benden on adm
uzaktaysa" , masann da onunla ayn yerde bulunmas, adamn
benden on adm uzakta olmasna son verecek deil ki. Szck
daarc da zihni gibi kesinlikten uzak olan Taine, belki de nes
nellik ile dsall birbirine kartryordur. Ama gene de zorluk
ayn zorluk: kendini nce nesne olarak olurulayan bir imgeyi
hangi mekanik antagonizmin znel klabileceini soruyorum.
Taine'in eksiinin ne olduu grlyor: benimsedii ar
mclk nedeniyle ayrm yapmaya ynelik bir yargda bulunam
yordu . Ancak yapt tm aklamalar, mekanik ilemler sayesin
de bu yargnn armc bir edeerini oluturmay amalyor.
Baaramaz bunu. En bata "eliik duyum"48 kavram, yarg
nn niteliklerinden birini sinsice devralr. Gerekten de, ancak iki
yarg birbirine ters debilir. Ayn nesne iin hem beyaz hem de
beyaz deil diyemem. Ne var ki iki duyum birbirine ters demez:
birbirlerini olutururlar. Beyaz kumatan bir kare imgesini "on
adm teye" yanstrsam ve de ayn anda, gene ayn uzaklkta si
yah kumatan bir kare varsa, sonuta birbirlerini alt etmeye a
balayan antagonist iki nesne olmayacaktr: yalnzca gri renkli ku
matan bir kare grrm , o kadar. Dolaysyla, imgelerle duyum
larn birbirlerini karlkl dladklarn kabul etmek iin, daha
nce imge ad altnda herhangi bir yarg iitmi olmak gerekir.
Vereceimiz baka bir rnek sayesinde bu konunun daha iyi
anlalnasn salayacagz. Odamda, masamn banda oturuyo
rum. Hizmeti kadnn yan odada kartt hafif sesleri duyuyo
rum. Ayn anda da ahengi , tns, vurgularyla birlikte, nceki
gn iittiim bir cmleyi ak-seik anmsyorum. Yan odadan

48) TAINE, De !'intelligence, c. I, s. 101. "Ozel indirgeyicidir, yani eli


kili duyumdur."
lmgelem
-------------------- - --------------------- 99

gelen hafif trtlar, sokaktan gelen hafif insan seslerini bile bas
tramazken, nasl olur da cmlenin "ardk duyumunu indirge
yebilirler"? lndirgenmesi gerekenle geiine izin verilmesi gere
keni ayrt ettikleri sylenemez mi? u trt duyumlar zaten bir
yarg iermiyor mu? Ya da, Taine'in kuramnn kesin bir mant
a sahip olduunu sylemek ve sessel bir sanrya kapldn
sylemem gerekir. Ama bu durumda da yz ya da bin deil, ar
d arkas kesilmeyen bir sannlar dizisine sahip olmam gerekir.
nk adamn, krlk alann bir duyum olmayan sessizlii, in
dirgeyici olarak i gremez. Sar olmak nmarhanelik deli olma
ya yeter mi?
Taine'de kukusuz fizyolojik de olan, katksz mekanik bir
indirgeme tezi (ancak bu sav da yargya bavurmaktan alamaz
kendini) yannda, yargnn ie karmasn aka isteyen baka
bir indirgeme kuram tasla da var zaten. yle yazmt:
" .. .Duyumlarn oluturduu ykterin dnda, daha hafif olan
baka ykler de var; bunlar, hafif olsalar bile, salkl olunduu du
rumda ve de genelde imgenin dsalln yok etmeye yeterler; bun
lar, anlardr. Bu anlarn kendileri de birer imgedir, ancak bu im
geler dzenieik olmak yannda, kendilerini zaman izgisinde bir
yere koyan bir uzakla da sahiptirler. Deney sayesinde edinilen
genel yarglar bu anlarla Hintilendirilir ve btn bunlar da kendi
aralarnda bal, karlkl dengeli elerden oluan bir bek ku
rarlar, yle ki ortaya kan btn, ok yksek bir dayanklla sa
hiptir ve de elerinden her birine dn verir gcn9."
Bundan iki sayfa sonra50, indirgeyicilere ilikin mekanik ku
ramn ykmna yol aabilecek bu aklamann sonulan kar
snda rkp , unlar ekler :

49) ID., ibid, l l S .


SO) ID., ibid, l l 7 .
jean-Paul Sartre
1 00------------------------------------ ---

"Olaand yeinlik kazanan bir imge, kendi zel indirgeyi


cisi olan tikel duyumu geersiz kldnda, anlarn dzeni iste
dii kadar deimemi, yarglar da istedii kadar gereklemi
olsun, sanrya kaplrz; doruyu sylemek gerekirse, sanrya ka
pldmz biliriz, ama imge gene de dsal kalr; teki duyum
larmz ile teki imgelerimiz gene dengeli bir bek olutururlar,
ama bu indirgeyici yetersizdir, nk zel deildir."
Ksacas, Taine'in indirgeyiciler kuram, imge ile duyumu ayrt
etme iini yargnn kendiliindenliine brakan daha derin ve da
ha esnek bir sav mekanist terimiere evirme denemesidir. imdi
de ite bu anlay, teki iki anlayn altnda yatan ve de tek nem
tayan bu anlay tartacaz. Bu anlay daha nce Descartes'ta
karmza kmt zaten, Descartes' dizge iindeki yetersizlikle
rini de grmtk imdiyse, bu anlayla neden yetinemeyecei
miz son derece genel kapsamda aklamaya alacaz.
Imge ile duyurnun doalar asndan zde olduklar yolun
daki savla balyoruz gene ie. Ya ltk bir imgenin y a l t k bir al
gdan ayrt edilmediini ileri sryoruz gene. Ancak bu kez ay
rm, tinin yarg ediminin rn olacaktr. Iki dnyay, yani im
gelem dnyas ile gerek dnyay yarg kuracaktr; bu iki dnya
kurulduktan sonra da , herhangi bir psiik ieriin u dnyada m
yoksa br dnyada m yer almas gerektiine de gene bu yarg
karar verecektir. Hangi zelliklere dayanarak yargda bulunulaca
n bilmek kalyor geriye. D ilikilere dayanlabilir bir tek, ba
ka deyile, bir yandan, ele alnan ieriin kurduumuz evreniere
uyumlu ya da uyumsuz olmasna, te yandan da, d ilikilerin
ortaya kma, birbirini izleme ve zincirlenme kipine dayanabilir
yalnzca. Gerek dnyann, uzun sren raklk dnemi boyunca
tanma ve kurma olanan edindiimiz gerek dnyann tutarl
ve dzeni ile uyumayan her eyi katksz znelliin tarafna
____________________ ge_
m
t_ le_m ____________________ 101

doru atacaz. Bu sav ileri sren M. Spaier yle yazar:


"Bir izlenimi, duyumlanabilir bir verinin, gncel d evreni
min dizgesi ile ya da imgelemimin (uzun, ard arkas kesilmez
snamalar sayesinde ilkinden ayrt etmeyi rendiim) dizgesi
ile uyuup uyumadm yarglayarak, karlatrma, upuygun
luk, upuygunsuzluk, ait olma, vb. yarglannda bulunarak, ger
ek alglar ya da imgeler arasnda smflandrnm51 ."
Bu noktada iki uyarda bulunmak gerekir: ilk i.yan, hakikat
ltnn evrim geirdiidir. D nesneye uygunluk ilikisi sz
konusu deil artk. Tasanmlamalardan oluan bir dnyadayz.
Tasarmlamalarn kendi aralanndaki uyum lt olup kt. Saf
yrekli gerekilii de bamzdan atm olduk bylece. Ne var
ki, hakikatin gstergesi tasarmlamann dmda hala: tasarmla
may "gereklik" beine kalp katmamamz gerektiine, kar
latrma yaparak karar veriyoruz .
Bunlar olup biterken, "hakiki imgenin zellikleri" sorununun
anlam da derin biimde deiiklie uruyor. "lmge" veriler ya
da "nesne" veriler yok artk. Tarafsz vertlerle ie balayp, nes
nel bir dizge kurmak sz konusu. Gerek dnya yoktur, gerek
dnya kurulur, ara vermeksizin elden geirilir, esnekleir, zen
ginleir; uzunca bir sre nesnel saylan herhangi bir bek terk
edilip gider; buna karlk, uzun zaman boyunca yaltk tutuian
baka bir bek birdenbire dizgeye katlr. tngelerin ayrt edilme
si sorunu, nesnelliin kuruluu sorunuyla birdir. Duyumlanabi
lir veriler arasnda, imge, nesnellie geemeyendir. tmge, znel
liktir. Psikoloji alanndan hi bu kadar uzaa dmemitik: ol
duu gibi imgenin doasnn bize, dolaymsz bir sezgi tarafm
dan aklanmas yerine, bir ieriin imge mi yoksa alg m oldu
unu ileri srebilmek iin, gndermelerden oluan sonsuz bir

5 1) SPAIER, La Penst'e concrete, s. 1 20.


jean-Pau Sartre l
1 02 --------------------------------

dizgeye sahip olmamz gerekir. Uygulamada gayet dzgn yapl


m birka karlatrmayla yelinilmesi doaldr, ancak bunun
da epey ar bir sonucu olur: ayrt edici yarg, asla olasdan te
ye geemeyecektir. lte, daha nce deindiimiz yazsnda Mal
clidier'nin "hakiki imgenin olas zellikleri"nden sz etmesi de
bundandr. Karlatrmal bir incelemeye, sonsuza varncaya
dek, girimezsek kesinlie de ulaamayz; stelik gnderme diz
gesi de durmadan deiime uratr kendini. rnein, herhangi
bir tanrtanmaz pozitivist, iman eder, dogmalar benimser ve
mucizelere inanrsa, artk eskisinden baka bir gndermeler diz
gesine sahip olacaktr. Dolaysyla, yle paradoksal bir sonuca
ulayoruz: kesin ve dolaymsz bir bilgi , imgenin derinlerde ya
tan doasn bize aklamadka, u gn u saatte kendini gste
ren u psiik ieriin hakikaten bir imge olduundan asla emin
olamayz. !e-bakn tm haklan elinden alnm ve yargya ve
rilmitir; bilin de kendine zg bu veriler karsnda, genelde
d dnya karsnda benimsedii deneysel-varsaymsal tutumu
benimser .
Bu anlayn yapayln grmemek olanaksz. Bir imge ile bir
algy ayrt etmek iin sonsuz bir gndermeler dizgesine bavur
mak gereini kimse kabul etmez. Herkes kendi i deneylerine
baksn. Oturmuum, yazyorum , beni evreleyen nesneleri g
ryorum; bir an iin arkadam Pierre'in imgesini oluturuyo
rum: imge belirdii anda, bunun bir imge olduunu bilmemi
dnyann trt kurarnlan bir araya gelse engelleyemez. Spaier'in
kendi savn52 desteklemek iin alnt yapt rnek inandnc de
il. Bir gn, dar kmadan nce duyduu hafif bir nrt bu:

52) Bir nceki sayfada akladgmz sav, SPAIER'nin hibir ihtiyat pa


y koymadan kabul edecegi kesin degildir. Bir yne!ii vurgulamak
ve gnmzde genel olarak benimsenen bir tutumu betimlemek
istedik daha ok.
--------------------
!mg
elem
- --------------------- 1 03

"Yamur yaacak m? Kulak kabartyorum, ilemi yineliyo


rum. Grltrrn hala srdn gsteriyor baria. llk yaptm
gzlem budur ite, ilk belirti budur ite. Bununla yetinecek mi
yim? Sz konusu bile deil. nk kulaklarm nlam olabilir.
Pencereye gidiyorum: camda tek bir damla bile yok. Evet, ama
dimdik yayar olabilir. Dolaysyla pencerenin kanadn ayor
ve dar sarkyorum . . . vb.53n
Bir imgeyi bir algdan ayrt etmek iin hi bu kadar uraan
biri grdnz m? Zihnimden bir trdama imgesi gemi olsa,
ne cama bakmaya ne de pencereyi amaya gerek duymadan, he
men imge diye tanm olurdum zaten. Dorusu, Spaier'in aktar
d rnein, durumu kurtarmak amacyla, tmyle icat edilme
dii benimsenebilir. Ne var ki , bu uslamlamaya ar bir yanl da
karm gibi. Btn bu (iki sayfa boyunca daha uzayp giden)
snamalar dizisi, bir nrtnn imgesini bir algdan ayrt etmek
iin deil, hakiki bir algy sahte bir algdan ayrt etmek iin ger
ekletirilmiti . Ve de, imge ile alg arasndaki tek farkn sahte ile
hakiki arasndaki fark olduu kabul edilirse, tm sahte alglara
da imge denilmesi kukusuz kanlmaz olur. Ne var ki , bir psi
kolog sz konusu olduunda ite tam da byle bir ey kabul edi
lemez zaten. Bir aa alglamak yerine bir adam alglamak, bir
adam imgesi oluturmak deil, bir aac doru alglamamaktr
yalnzca. Alglama alanndayz ve bir yere kadar da doru algl
yoruz: on adm temizde, lolukta, bir nesne var gerekten de.
Ince, uzun, hemen hemen bir metre seksen santim boyunda , vb.
bir beden. Ne var ki, bu nesnenin anl amn kavramakta yanlm
z. Ayn biimde, bir trty doru duyup duymadm kestir
rnek iin kulak kabartrsam, temelde bu, duyduurnun gerekten
de bir trt olup olmadn ayrt etmeye alyorum demek-
53) SPAIER, agy, s. 1 2 1 . Altn kendisi izer.
jean-Paul Sartre
1 04 ------------------------------------ ---

tir. Organlanndan kaynaklanan bir grlty, rneinH nefesi


min sesini, yamurun trts sanm olabilirim.
Ancak, M. Spaier'in kendi alannda tartma yapmay kabul
etsek bile, bir tasarmlamay imgeler arasnda snfiandran bir
yargnn ayn anda kendi dsalln da ortadan kaldrabilecei
ni nasl kabul edebiliriz? Yarg yoluyla ayrt etmeyi grr gibi
olan Taine yanlmamt. Daha nce grdmz gibi, yle
yazmt:
" . . . Anlar istedii kadar pepee sralansn, yarglar da istedi
i kadar verilsin, gene de sanrya kaplrz; dorusu , sanrya ka
pldmz biliriz, ama imge gene de dmzda kalr. .. "

M. Spaier'in varsaymnda olur gibi olan da bu zaten: karm


da oturmu bir adam grdmde, bunun bir gr, bir hayalet
olduuna inandrabilir yargm; ama gene de karmda oturduu
nu greceim adamn. Yoksa yargnn dsall ve isellii kesip
birbirine kout olarak tarafsz psiik ieriklerden oluan bir
bekte yeniden kurduuna m inanmak gerekecek? Ancak bu da
hem saduyuya hem de alg sorununun gncel verilerine ters
dmek olacaktr.
Bu ayrm yardamnn bazen baarl olabilecei kabul edilse
bile, ounlukla ie yaramayacaktr. Her eyden nce ve de ok
ska alglarn imge sanlmasna neden olacaktr. Gerekten de,
her an evremizde bir sr kck olay gerekleir, (grnr
de) kendi bana devinir nesneler, atrdar ya da inlerler, gr
nr ya da yok olurlar, vb. Btn bu fantastik olaylar biraz d
nnce son derece basit biimde aklansalar bile, ilk bata ar
trlar; bunlar en azndan bir an iin imgeler arasna yerletirme
ye yelteniriz. apkam dalaba koyduuma eminim, ama iskem-
54) Bu konuda, LAGACHE'n, Les Hallucinations verbales et la parole,
Paris, 1 934 iinde yer alan, sessel sanrlarda soluk alma ritminin
rolne ilikin ilgi ekici gzlemlerine baknz.
--------------------
lmgelem

- --------------------- 1 05

lede duruyor. Kendimden mi kukulanacam, "gzlerime ina


namyorum" mu diyeceim? Olur mu hi. Aklama bulmak iin
yiyip bitiririm kendimi: gidip apkaya dokunma zahmetine bile
kalkmadan, dncemin batan sona her annda, grdm
apkamn benim gerek apkam olduunu kabul edilmi varsaya
rm. Arkadam Pierre'i Amerika'da sanyorum. Sokan kesin
de gzme arpyor. Kendi kendime "bir imge bu" mu diyece
im? Olur mu hi: ilk tepkim, nasl olup da geri dnebildiini
aratrmak olacaktr: geri mi arld? Ailesinden biri mi hasta?
vb. Bir gn ldn sandm eski bir lise arkadama rastlad
m da anmsyorum. in gerei, iki an birbirine bulamt ,
ama lm ilann aldma yemin edebilirdim . Emin olsam bile,
lise arkadam grr grmez aklma ilk "Yanlmm demek:
len o deil , Bilmem kim olmalym,vb." dncesinin gelme
sini engellemedi. Bunlar sylemekle nereye varmak istiyoruz
ki? una varmak istiyoruz: ussal gerekeler sonunda alglarmz
dan kuku duymak zorunda kalabilirsek de , yarglanmz ve us
lamlamalarmz, alglarmz tarafndan ynetilip ynlendirilir.
Gnderme dizgelerimizi ara vermeksizin onlara uyarlarz. X ki
inin lm ya da uzak bir yerde olduuna eminimdir: grr
sem, yarglann yeniden gzden geiririm. Alg, tanmann ilk
kaynaklanndan biridir; nesneleri bizlere teslim eder; balca sez
gi trlerinden biridir, Almanlarm "kkende yatan verici sezgi"
(originar gebende Anschauung) dedikleridir ve de biz bunu o ka
dar iyi hissediyoruz ki, M . Spaier'in betimlediinin tam tersi tin
sel bir yatknlk iindeyiz: ortaya ktnda, eletirrnek bir yana,
elimizdeki her yolla dorulamaya alyoruz onu. Pierre'in
Fransa'da bulunmas olanakszken ( gn nce New-York'a git
mek zere gemiye bindii grlmt), baz kiiler Pierre'i gr
dklerini sandlarsa, inanlmas en g ve en inceden ineeye d-
jean-Paul Sartre
1 06 --------------------------------------

nlm kantlar ne srp edindikleri (yanl) algmn uslam


lama karsnda hakl olduunu savunacaklar dr.
Sonra ve de bunun tam tersine, ayrm yapmada kullamlan bu
yordam, imgeleri imgeler olarak seip ayrnada oklukla son de
rece yetersiz kalacaktr. Ayrm yapmada kullamlan bu yardamn
baarl olmas iin, imgelemlerimizin oklukla fantastik, us yo
lundan km, lirik ve de gndelik alglardan, vereceimiz yar
gnn bunlar belirli bir olaslkla gerek dnyadan uzaklatrabi
Iecei kadar farkl olmas gerekecektir. Kabaca ele aldmzda
iinde yaadm imgesel dnya ne ki? Her an gelebilecek olan
arkadam Pierre'i bekliyorum, bir yandan da yzn tasarml
yorum ; dn akam Jean'a uradm, ne giymi olduunu anms
yorum. Sonra da, dolabmdaki takma yakalar, mrekkep hak
karn, vb . vb. dnyorum . Btn bu bildik imgeleri yalanlam
yor hibir gerek ey. Giriteki odann kaps lo bir yere alyor.
Pierre'in imgesini bu kara zemine yanstman hibir ey engelle
miyar. Pierre'de dairenin anahtar da olduuna gre, pekala ola
bilirdi byle bir ey, benim de bu imgenin gerekliinden kuku
duymak iin hibir nedenim olmazd. Peki, ama ya yaklamazsa,
denecek bana . Seslendiinizde yantlamazsa, birdenbire yok o
lursa? Kesinlikle doru: o durumda ben de sanrym derim.
Ama, sorarm size , bir belifii imgeler ya da alglar snfna koy
mak iin bu tr yollara bavurduunu iyi niyetle kim ileri sre
bilir ki? Gerekten de, imgelerimizin ak oklukla alglarmzn
akna ayak uydurur; imgelediimiz ele olacaktan az nce gel
mekten ya da az nce olann az bir farkla peinde gelmekten ba
ka bir ey yapmaz. Bu koullarda alg da dn elinden her an
bir eyler ekip koparmak olacaktr, grne dayanan basit ka
nlarla herhangi birinin gerekliini yadsmak, kesin bir neden
olmakszn da baka herhangi birinin gerekten var olduunu
------------------
lmgelem
- ==
Q ----------------- 1 07

ileri srmek, dur durak bilmeksizin byle bir tehlikeye atlmak


gerekecektir. Bu kadar ile ekerek kurulan duyumlanabilir ev
ren, tmyle inanlabilir grler tarafndan istila edilecektir dur
madan ve de bizim, buna hakkmz olup olmadndan kesinlik
le emin olmadan, elimizden geldiince savuturmaya almamz
.
gerekecek bu grleri. Byle betimlenen dnya, grnlerin so
nu gelmezcesine dzeltildii bir dnya, tm algnn fethetme ve
yarglama olduu bir dnya, bizi evreleyen dnyaya hi mi hi
uygun dmez. Gerekten de; nesneler grece istikrarl , grece
ak-seiktir: bir nesnenin doas konusunda emin olmadan n
ce kukusuz beklemek gerekir oklukla; kukusuz bu bekleyi,
algsal tutumun z saylabilir. Ne var ki, bylece dalp silinen
grnler birer imge deil, eylerin tamamlanmam yzleridir
yalnz. Hibir imge, gelip de gerek eylere asla karmaz. lyi ki
de byle olur, nk daha nce de grdmz gibi, imgeler
gerek eylere karsayd, bunlar uzaklatrmak iin hibir ara
olmayacakt elimizde; uyankken ki dnya da dlerin dnyasn
dan ak-seik ayrt edilmeyecekti.
Ilk bata alglarla imgelerin temelde zde olduunu ileri s
rnce, sonra da onlar ayrt etmek iin olaslk yargtarna ba
vurmak gerekir. Ama bu olaslk yarglar salam temellere sahip
olamaz: alglar dnyas ile imgeler dnyasnn ak-seik farkl
lamalar ve aync bir yargy olanakl klmalar gerekir. Bu da
u anlama gelir ki, farkllama en bata herhangi bir biimde ge
tirilmemise, anlmzn hibir gc de bu farklla:;,mann yerle
tirilmesine yetemez. Daha en batan da ngrlebilirdi bu : iki
nesnenin zsel zdeliini ileri srmekle ie balanyorsa, bu sav
da, kendi doas gerei, sz konusu nesneleri daha sonra ayrt
etme olanan ortadan kaldrr. Bylece, imgeye ilikin metafi
zik kuram , imgeye ilikin kendiliinden bilinci bulma giriimin-
1 08 --------------jean-Paul
------ Sartre
------------------

de kesinlikle baarsz kalr; somut bir psikolojinin ilk yapmas


gereken de, tm metafizik postulatlar bandan atmak olmal
dr. Oysa, tam tersine, u yadsnmaz olgusal veriden ie bala
mas gerekir: bir imge oluturduumu bilmeksizin bir imge
oluturmama olanak yoktur; imge olarak imgeye ilikin edindi
im dolaymsz bilgi de, varolua ilikin yarglarn (u trden:
X'e ilikin bir imge sahibiyim - bu bir imgedir, vb . ,) ama bu bil
ginin kendisi de yklem-ncesi bir apaklktr.
Gnmzde bu ilkeyi kukusuz pek ok psikolog kabul ede
cektir. Ancak bu ilkeyi benimsemekle neleri kabul ettiini bilen
psikolog says pek az olmal. Daha nce sz ettiimiz yazsnda
M. I . Meyerson'un u satrlar kaleme almasnn nedeni de bu
dur zaten:
"Imge, gten dm bir alg ya da duyum deildir; gemi
in soluk bir yansmas deildir. Imge soyutlama ve genelleme
yolunda yer alr; dncenin yolunda yer alr. . . yleyse, yeni
den dnlm bir algdr imge ve hala bir lde siliklemi
grnebiliyorsa da, ussallatnlm bir algdr; duyumlanabilir
verinin ussallatrlmasdr55."
Imgenin bir alg ol:nad ileri srlebilir. Ancak bunu ileri
srmek yetmez: bir de bu sav psiik "imge" olgusunun tutarl
bir betimlemesine dayandrmak gerekir . Imge ile algy rtk
olarak birbirine kartrmaya dnersek yeniden, birbirlerinden
ayrldklarn istediimiz kadar avaz avaz baralm, hibir ie
yaramaz. Oysa, az nce sz ettiimiz yazy biraz dikkatle okur
sak, M . Meyerson'un yapt imge betimlemesinin harfi harfine
algya uygun dtn de grrz. Imge, "duyumlanabilir ve
rinin ussallatnlmasdr" , deniyor. Peki, ama alg bundan farkl
m? Bir dnce edimi olmayan bir alg var m? Ynelimsel bir

5 5) MEYERSON, Novea Traite de Psychologie, cilt II, s. 594 iinde.


--------------------
lm
gelem
---------------------- 1 09

bireimden yoksun, katksz duyumlanabilir bir veri olan bir al


g var m? Imge, "soyutlama ve genelleme yolunda yer alr"? Ne
demek isteniyor ki: salt tikel imge olmad m? Her eyden n
ce, tamtarnma doru deil bu: baka yerde aklamaya alaca
mz gerek bir olgunun yanl yorumu yalnzca. Ama, yle ol
sa da, alg asndan kesinlikle ayn ey deil mi bu? "Bir mrek
kep hokkas" , "bir masa", "bir XVI . Louis koltuk" alglyorum;
bireysel olana, duyumlanabilir malzemeye, koltuu kaplayan
kuman u tikel rengine varmak iin, dikkatimizin ynn tersi
ne evirmemiz gerekir. Ya da, M . Spaier'in dedii gibi, bana bi
ri glmser, ben de iyi niyet alglarm , bir bayrak sallarlar, be:p.
de ulusu, partiyi ya da snf alglarm . Soyutlama ile genelletir
meye giden yolu yarlam deil miyim? Bir evin algsyla (bir
evin penceresinde bir bayrak grdm) ocukluumu geirdiim
evin imge-ansn karlatrdmda, bu iki bilin edirnden han- .
gisi genelin yannda? Hangisi likelin yannda? Imge, yeniden d
nlm bir algdr, der M . Meyerson. Peki, ama alg ne zaman
"yeniden dnlr" ki? Yoksa her eyin fark ettirmeden, ufak
ufak perdahland, bilindnda yer alan, bu ie uygun karan
lk yerler mi dlemek gerek? Ya da dnmn, imge bilinte
ortaya ktnda gerekletiini mi sylememiz gerekecek? Pe
ki, ama bu durumda da, yeniden-doan bu algy imdi neden
yeniden dnmemiz gereksin ki? Bize kendini ilk gsterdiinde
neden dnmedik ki onu? Bu konuda ada psikologlarn pek
ou gibi M. Meyerson'un da gereken ayrm gayet iyi yapt
grlyor: ayrm yapm ama neden yaptn bilememi.
Az nce alnt yaptmz yaz, "Imge ile alg arasnda doa t
rnden bir ayrm vardr" savyla neye balandmz aka an
latyor. M. Meyerson, bir bakma, imgede madde ve biim ayr
m yapm. Duyumlanabilir veri, maddedir. Bu ayn zamanda al-
Jean-Paul
1 1 0 ---------------- Sartre
-------------------- ---

gmn maddesidir de. Ancak baka bir biime brnmtr . Ba


ka deyile us sinmitir iine. Ancak sergiledii farkllama girii
minin baarsz olmas , bize, biimin alg ile imgeyi ayrt etmeye
yetemeyeceini gsteriyor. Bir imgenin ynelmiliinin bir alg
nn ynelmilii ile ayn ey olmadm daha ilerde greceiz el
bette. Ancak, imge ile algnn ayn maddeye sahip olmadn da
koymak gerekir. nl Eflatuncu sorunla karlayoruz burada:
biim mi madde mi bireyselletirir? Imge konusunda yle ya
ntlayacaz bu soruyu: her ikisi de. ou kez dnld gi
bi, algnn maddesi duyumlanabilir veriyse, imgenin maddesinin
duyumlanabilir olmamas gerekir. Herhangi bir biimde, "imge"
psiik yapsnn temelinde (ussallatnlm ve yeniden dzenlen
mi bile olsa) yeniden-doan bir duyum varsa, nasl yaparsak
yapalm, imge ile gerek, uyankkenki evren ile d dnyas ara
sna bir ayrm getirmek de kkl biimde olanakszlar.

2. Imge ile dnce arasndaki ilikiler sorunu


Demek ki imgenin, duyumlanabilir bir ierie sahip olduu ,
yani algnn maddesine zde izienimsel bir maddeye sahip ol
duu, nerdeyse evrensel diyebileceimiz biimde, kabul edil
mekte. Sz konusu madde, tinin alc olmasn gerektirir; usd
dr, bir veridir. M. Spaier'le birlikte, "bilincine varmak, sapta
maktr" grn kabul ettiimizde, imgenin temelinde , yalnz
ca olan ve kendini saptanmaya teslim eden herhangi bir ey bu
lunduunu da kabul ederiz. Bu , alg olgusudur da , denilir. Ku
kusuz yle: ancak, alglanan nesne dneeye kar kar ve
kendini zorla kabul ettirir; dncelerimizin akn ona gre
ayarlamalyz, onu bekleme/iyiz, doasna ilikin varsaymlarda
bulunmal , gzlemlemeliyiz. Bu tutum olanakl m, hatta bir im
ge , yani dneeye yardm edecek gibi kendini sunan herhangi
l gelem
____________________ _m
__ ____________________ 111

bir ey sz konusu olduunda anlam var m hala? Imge gizi z


meye, anlamaya, aklamaya yarar: ama nce onun gizini mi
zmek, onu mu anlamak, onu mu aklamak gerekiyor yoksa?
Peki, nasl yaplabilir ki bu? Baka bir imge yoluyla m? Doru
su , karmza dikilen btn bu glklerden kanamazdk za
ten: gerek u ki, nce algyla zdelenen imgenin dnce ya
n da var. Imgeler o!utururuz, kalplar kurarz. Sorunu ister is
temez karmaklatransa, pek ok yazann imgeyi nce bir d
nesne, sonra, bu kadarla kalmayp , bir de dnce klmasdr.
rnein, M. Spaier imge ile algy ayrt etmek iin yargya, hat
ta uslamlamaya bavurmak gerektiini gsterdikten sonra, yle
demekte saknca grmez:
"Bir yanda imgeler, te yanda da dnceler yoktur; az ok so
mut kavramlar vardr bir tek."
Imgenin dnce tarafndan nasl ilenip kalplatrldn
aydntatmaya altktan sonra, buna kout olarak, d algda
karlatmz kuruluun paynda srar eder. Her imge anlam
landrmadr: bunun da nedeni, her algnn yarg olmasdr.
" . . . Katksz imge olmad gibi ham duyum da yoktur ve de
bu bakmdan bilin kadar en duyumlanabilir ieriklerinin de
dnceyle zdelemesine hibir ey kar kmaz."
Ancak, en bata, duyumlanabilir ieriklerin dnce tarafn
dan ussallatrlabilmesi, elbette ki, sz konusu ieriklerin d
nceye zde olduklan demek deildir, hatta bunun tam tersi
dorudur. Daha sonra, btn bu kesin savlarn altnda, bo bo
dolatn da grr gibi oluruz dncelerin: Spaier'e gre, im
ge algyla ayn iieve sahip deildir. Imge belirli bir devingenlie,
saydamla, uysalla sahiptir; biz de ite bu sayede onu yargla
ma ve gidimli dnceyle bir tutabiliriz. Ancak, imge ite byle
dnceyse, bu durumda alg dnce deildir. Dncenin
jean-Paul Sartre
1 1 2 --------------------------------------

dsallk ve nesnellii de ite bu duyumlanabilir ieriginden kay


naklanr. Bu durumda, duyumlanabilir ierigin burada bilincin
karsna dikilmesi, onu gzlemlemeye, sabretmeye, tahminler
de bulunmaya zorlamas ama te yandan da znelin akkanl
n, devingenliini, saydamln paylanas nasl kabul edilebi
lir? Ksaca sylemek gerekirse, imge eer duyumlanabilir bir ie
rie sahipse , imge stne dnmek belki olanakl olabilir: an
cak bu durumda da onunla birlikte dnlemez.
lmgenin duyumlanabilir olanla paylat yan iki biimde ele
alabiliriz: ya Descartes gibi ya da Hume gibi.
Daha nce grdmz gibi, Descartes kendi imgelem kura
mn psiko-fizyoloji dzlemine yerletirir. Bir ruh ve de bir be
den vardr. lmge, bedenin yaad bir zedelenme sonucu ruhun
oluturduu bir dncedir. Bu anlay Descartes' szckler
den arndrrsak, geriye u kalr: psiko-duyusal merkezler bir i
uyan ya da bir d uyan tarafndan uyarlabilirler. llk uyarlma
trne denk den bilin durumuna imge, ikincisine denk d
ene ise alg denilir. Bu sav sinir hcrelerinin ya da sinir hcre
leri beklerinin, bir d uyarcnn kendilerini soktuu duruma,
eitli etkiler nedeniyle girebilecekleri savna dayanmaktadr; bu
yetiye beyindeki iz ya da engramme* denilir. Ama, bu durumda
da , imgelerin bilinte ortaya kma dzeni de "hayvansal tinle
rin" izledii yolun sonucu olacaktr, yani arm devrelerine ve
sinir akmnn izledii yola bal olacaktr. Ksacas, imgelerin
bilinte pepee gelii fizyolojik bir belirlenirncilik tarafndan
ynetilecektir: u ya da bu arm beinin "uyan" sonunda
u ya da bu tasarmlama bilinte kendini gsterecektir. Peki,
ama bu durumda, imgeyi etkili bir yararda bulunsun diye d
ncenin hizmetine nasl verebiliriz ki?

* Beyaz. (n.)
--------------------lm
ge
lem
-- ___________________ 1 13

Bu itiraz ngren Descartes, hayvansal tirleri gnlnce yn


lendirebilsin diye, ruhu bir tr fizyolojik olumsallkla donatma
y dlemiti. Bu tuhaf kuramn kabul edilemeyeceini daha n
ce grmtk Geriye tmel fizyolojik bir belirlenirncilik varsa
ym kalr. Bu durumda, imgelerin beliri dzeni, Claparede'in
gayet iyi grd gibi, gerek ve maddi bir bitiiklik, yani beyin
deki "izlerin" uzamdaki bitiiklii tarafndan ynetilecektir56. Im
gelerin pepee gelii de nesnel ve mekanik yasalar tarafndan
ynetilecektir. Imge, d evrenin bir paras olur. Bunun her ey
den nce psiik bir edim olduuna kuku yok. Ancak bu edim
fizyolojik bir deiime amaz biimde denk dmekte. Baka
deyile, nesneleri beklediimiz gibi beklememiz gerekiyor imgele
rimizi; arkadam Pierre'i ahsen beklediim gibi beklernem ge
rek Pierre'in imgesini. Ya dneeye ne olacak peki? Dorusu ,
dnce, algnn karsnda oldugu gibi imgelerin de karsnda
bulunmaktadr: imge olmayandr, alg olmayandr. Ne var ki,
imgeleri yardma agramaz; dandan bir nesneyi de yardma
agramaz. Bu ncller kabul edildiinde, james'in (Claparede'in
kendi yaptnda da yer verdii) gzlemlerini de kabul etmek ge
rekir: bir alg sz konusu olduunda, bir benzeme dncesi
nin, bu algya benzeyen bir imge ortaya karmas kabul edile
mez. Ama mekanik bitiiklik imgeyi algyla ya da ele alnan im
geyle ayn zamanda ortaya kartr ve dnce de ancak o zaman
"benzerlii saptayabilir. Ksacas , dnce ynetici izlei (imgeler
bunun evresinde rgtlenirler) ara-gere olarak, yaklaklk
olarak kullanamaz. Dnce kesinlikli olarak tek bir ileve indir
genmitir: iki tr nesne, yani ey-nesneler ve imge-nesneler ara
sndaki ilikileri kavramak. Alain de bunu demiti zaten, nerdey
se hi de farkl deildi: "Dilediini dnmez insan."

56) CLAPAREDE, L'Association des idees, 1 903.


jean-Paul Sartre
1 1 4 -------------------------- ---

ok doru, ama mantk yasalar ne oluyor peki bu durumda?


Bunlar da armsal ilikilere balamaya kalkabiliriz elbet.
Bu durumda da, u ya da bu biimde, Taine'in armclyla
kar karya kalrz. zerk bir dncenin varoluunu koruma
mz gerekirse, bu dnceyi dolaymsz yargya indirgemek zo
runda kalrz; bu dncenin dnda ve de sanki bu dneeye
ramen ortaya km iki alg, iki imge ya da bir imge ve bir al
g arasndaki u ya da bu banty hemen ileri sreriz. Hep ye
ni ve aralarnda mantksal iliki bulunmayan beliriler nedeniy
le geliimi apansz duran, sarsc, krk bu dncede, usa vur
ma yetisini, tasarlamak, makineler kurmak yetisini, zihinsel de
neyler gerekletirme, vb . yetisini kim tanyacak?
Bu karklktan kurtulmamzn tek bir yolu var, o da bu: d
ncenin kipleri ile yaylrnn kipleri arasnda tmel bir kour
luk bulunduunu kabul etmek. Bu durumda, mantksal dn
eeye bedensel duyumlar da denk decek ve bu yeni duyumla
rn imgelere denk decek izleri, katksz fizyolojik bir mekaniz
ma sayesinde "uyandrmasna" hibir ey engel olamayacaktr.
Dolaysyla, imgeler seen ve imgelerin ortaya k dzenini be
lirli bir lde deiime uratan bir dnceyi kabul edebiliriz.
En azndan mekanizma asndan olanakszlk olmayacak artk.
Ne var ki, tmel koutluun ancak Spinoza'c bir metafizikte ka
bul edilir olduu kimsenin gznden kamaz. Bu bedensel me
kanizmann psiik olgularn pepee geliini ynettiini ve ak
l adn kabul etmemiz gerekse, bilincin kendiliindenlii da
lp gitmi , mantk yasalar da fizyolojik yasa simgelerine indir
genmi olurdu : glge-grngcle dm olurduk. yleyse,
bu kourluu bambaka biimde ele almak gerekecek, yani Spi
noza'nn bkp usanmadan yineledii zere, bir dncenin ba
ka bir dnceyle, bir devinimin de baka bir devinirole aklan-
____________________
lm
_ge_
le_m
____________________ 1 15

mas gerekir. yle ki, bu koutluk, en azndan psikolojide, her


eyi aklamak isterken hibir eyi aklamaz olur. Bundan kan
anlam da, bilin alann bilin terimleriyle, fizyoloji alann da
fizyoloji terimleriyle incelemek gerektiidir. Ksacas, dnce
nin rgtleyici gcnn hesabn verebilecek mekanik bir dizge
bulmay isterken, yeniden bilince ynlendirildik ve sorunu ke
sinlikle fizyolojik terimlerle dile getirmek zorunda kaldk. Des
cartes' ikicilikte srar edemeyiz, sinirlerin bitiiklii, izler, vb.
gibi aklamalarn tmn terketmek gerekir. Her imgeye, her
dneeye bedensel bir zedelenme denk dt , gnlmz
varsa, kabul edilebilir; ama ite tam da bu nedenle beden hibir
ey aklamaz zaten ve de dnce ile imge ilikisini, bilince
kendini gsterdii gibi ele almak gerekir.
Bylece, imgenin ikinci adan duyumlanabilirdeki payn ele
almaya, zorunluluk nedeniyle, Hume'un yapt gibi, srklen
mi bulunuyoruz. Balangta, Hume beden konusunda hibir
ey bilmiyordu . Deneyin dolaymsz verileriyle ie balar ya da
baladn sanr: gl izienimler yannda bir de gsz izle
nimler vardr. Gsz izienimler imgedirler ve gl izienimler
den tek farklar yeinliktir. Bu evirme sayesinde, ilk bata kar
mza dikilen glkleri atk m? Sanmyoruz: bu glklerin
benimsenen bak asndan deil, imgeyi duyumlanabilir bir
ierik sayan anlaytan kaynaklandn gstermek istemitik.
Hume'un "izlenimlerinin" ilk zellii geirimsiz olmalardr.
Duyumlanabilir nitelikleri de ite bu geirimsizlikten kaynakla
nr. Alglar sz konusu olduunda bu son derece doru . Bu kl
ln sar renginde, bu ahap parasnn ptrl yzeyinde in
dirgenmez, kavranlmaz, verili bir ey var. Ite, bu verili de yal
nz geirimsizlik payn deil, algnn alclk payn da gsterir.
Geirimsizlik ile alclk ayn gerekliin iki ayr yz zaten. Ne
jean-Paul Sartre
1 1 6 ------------------------------ ---

var ki, Hume algnn duyumlanabilir ieriklerini betimlemekle


sndamyar kendini : bir tek bu ierikler sayesinde bilin dn
yasn oluturmak istiyor; baka deyile, alg dzenini bir de im
ge dzeniyle astarlyor, yle ki imgeler de ayn duyumlanabilir
ieriklerden daha baka bir ey deildir, tek fark daha dk ye
inlikte olmalardr. yleyse, armcln imgeleri geirim
sizlik ve alclk merkezlerini gsterir. Bu klln sar rengi ,
gten dm izienim olarak yeniden-doduunda, verili olma
kiiliini srdrr: indirgenmez olarak kalr, us-d olarak ka
lr. Her eyden nce ve de tam da katksz edilgenlik olduu
iin, eylemsiz bir e olarak kalr. Bu ne demek? Kendi varl
nn babaalnda, kendinde kendi beliriinin nedenini bula
mayacak demektir. Kendi bana ne yeniden-doabilecek ne de
yok olabilecektir. Kendisinden baka bir ey tarafndan anm
sanmas ya da bastrlmas gerekir. Ne var ki, bu "baka bir ey"
dizgeletirici bir kendiliindenlik olamaz. Bunun nedeni de, bir
kendiliindenliin edilgenlik blmleri ierememesidir. Kendi
liindenlik tmyle etkinliktir ve bu nedenle de kendi kendine
saydamdr - ya da olamaz. Gerekte, duyumlanabilir ieriklerin
konumu bizleri katksz bir dsallk dnyasna, yani eylemsiz
ieriklerin beliri kiplerinin kendilerinin de eylemsiz ierikler
tarafndan belirlendii bir dnyaya, btn deiikliklerin, btn
itkilerin dardan geldii ve de canlandrdklar ierie derin bi
imde dsal kald bir dnyaya tar. armcln byk ya
salarnn her biri, eylemsizlik ilkesinin rtk olumlamasn ba
rndrmal . Bundan geri de kalmyorlar: benzeme yasas, psiik
ierikler arasna dsallk ilikisinin getirilmesi deil de nedir?
jean'a benzemek Pierre asndan bir ilinektir. En nemlisi de ,
bitiiklik yasas eylemsizlik ilkesinin psikoloji terimlerinin basit
ve katkszca evrilmesi deil de nedir? Bitiiklik yasas uyarn-
____________________
lm
_ge_
le_m
_____________________ 117

ca, iki ierik arasnda biricik iliki kurma ilkesi bulumadr, te


mastr. Dolaysyla, tm bilin ierikleri de , bir bakma, kendi
kendilerinin dndadr: yaad bir arpma nedeniyle belirir;
yaad bir arpma nedeniyle bilincin dna bastrlr. ar
mcln gznde bilincin ne olduunu gryoruz artk: eyle
rin dnyasdr basite. Gerekten de , tek bir dsallk dnyas
vardr ki o da d dnyadr. Bu krmz topla bu topun algs ara
snda hibir fark yoktur. Bu top, herhangi bir g kendisine bir
devinim iletmedike devinimsiz duran, ama herhangi bir ey ge
lip engellemezse devinimini sonsuza dek srdren eylemsiz bir
nesnedir. Bu topun algs, herhangi baka bir ierik tarafndan
bilincin merkezine itilmedike beliremeyecek, ama bir kez de
belirdi mi kendisini geriye iten bir ey yoksa, sonsuza dek ora
da bulunacak eylemsiz bir ieriktir. Hume'u yeni-gerekilerle
karlatrdnda haklyd M . Laporte. Yeni-gerekiler kadar
Hume iin de, kendi aralarnda d ilikiler srdren nesneler
den baka bir ey yoktur: bilin de , belirli bir iliki tr (ar
m yasalar) asndan ele alnan bu nesnelerin oluturduu bir
derlemeden baka bir ey deildir. Peki , ama denecek, Desear
tes'n anlad biimiyle bitiiklik yasas ile ayn yasay arm
cln sunmas arasnda ne fark var? Yantmz u olacak: hibir
fark yok. Descartes'n bitiiklik yasas beyindeki izlere ilikindir.
Bitiiklik uzamsal anlamnda kullanlmtr ve aka eylemsizlik
ilkesine dayandrlmtr. armcln bitiiklik yasas da ey
lemsizlik ilkesinden tremitir ve kesinlikle uzamsal anlamda
kullanlmam olmakla birlikte, o da, dsall ve temas ierir.
Ne var ki, arm ilikileri Descartes'ta nesnelerin brakt iz
ler arasnda kurulurken, Hume'da nesnelerin kendileri arasnda
kurulur.
Ancak yetkince mantksaldr Hume: kurduu dizge ya btn
jean-Paul Sartre
1 1 8 ------------------------------------ ---

olarak kabul edilmeli ya da btn olarak reddedilmelidir. Bilin


gelerinin edilgen dogaya sahip olduklarn koyduktan sonra,
eylemsizlik ilkesini psiik alana uygulam ve bilinci birbirlerine
dsallk ilikileriyle baglanm, eylemsiz bir ierikler derlemesi
ne indirgemiti. yleyse, "bireimsel" oldugunu ileri srmek ya
nnda, bilincin bagrnda bir kendiligindenligin var oldugunu da
ileri sren bir psikolojinin, Hume'un tm savlanndan bile bile
vazgemi olmas gerektigi sanlabilir. Dogaldr ki, alglamada
duyumlanabilir ieriklerin var oldugunu kabul etmek gereke
cektir. Ancak, bunu kabul etmekle, pepee gelme dzenlerinin
bilinten kesinlikle bagmsz oldugunu da kabul etmek gereke
cektir. Gerekten de, bu portmamoda apka grmek ya da bu
koltugun yerinde bir piyano grmek konusunda ipler benim
elimde degil ki . Duyumlanabilir ieriklerin belirii, belirli bir
agnm tr tarafndan ynetilecek demek ki. !te, duyumlana
bilir ierikler arasndaki iliki ilkesinin anm yoluyla edilgen
olu oldugunu , bunun zsel biiminin de zamann ak57 oldu
gunu sylerken Husserl'in dile getirdigi de buydu zaten. Psiko
lojik bilin58 bu pepeeligi ynetemez; ne var ki , tm bilin
edim oldugundan, Spaier'in dedigi gibi, pepeeligi "saptar" . Sa
hip oldugu yaplarn zel bir betimleme konusu olmas gereken
bu saptama ile d dnyann algs belirir.
Ancak imgelere geri dndgnde, bireinci psikolojinin, im
gelerin duyumlanabilir kkenieri yannda "gsz izlenimler"le
bir tutulmalann da kararllkla hemen reddetmesi beklenirdi.
Gerek u ki, ikisinden birini semek gerek: ya eylemsiz birer
ierik olarak kalrlar ki bu durumda kendiligindenligin roln,

57) Bkz. Meditations cartesiennes iinde, sz konusu edilgen oluumun


betimlenmesi.
58) Husserl'e gre, fenomenolojik ya da salt bilinten ayn tutulmas
gerekir.
____________________
l_
mge_
le_
m
____________________ 1 19

birbirlerini arm yasalar uyarnca aran imgeler arasndaki


ilikilerin tamalglanmas ile snrlamak gerekecek ya da bilincin
rgtleme, dizgeletirme olduu, psiik olgularn akp gitmesi
nin ynetici iziekler tarafndan ynetildii ileri srlecektir: ve
de bu durumda imge artk alc bir geirimsizlik ierii ile bir tu
tulamayacaktr. Dolaysyla , biz de katksz psikoloji dzlemine
gemekle hibir ey kazanmam olduk: tam tersine , semek ge
reklii daha da hissettirir oldu kendini; psikolojik-fizyolojik ka
amaklara snlamaz artk.
Oysa bireinci psikologlar seim yapmad/ar. Tm bilin du
rumlarnn bireim olduunu , blmlerin anlamn ve deerini
btnn verdiini, dncenin kendi imgelerini ynettiini ve
setiini olumluyorlar elbette. Ama bu imgelerin duyumlanabi
lir temelini de koruyorlar: psikolojilerinin kkl biimde yanl
a dmesi iin bu kadar da yeter zaten.
Duyumlanabilir ierikler konuluyorsa, bunlar u ya da bu
biimde arm yasalaryla birbirine balamak gerekir, nk
eylemsiz olana en uygun denler bu yasalardr. Gerek u ki,
arm yasalarn kesinlikle yadsyan psikologlarn says pek
de kabark deil. Bu yasalarn duyumlanabilir veriliye o kadar ait
olduklar kans var ki, daha aa bir dzlemde, d, dalgnlk,
"alak gerilim" dzleminde korunuyorlar. Ama bir yandan da,
bilinte u anda bulunan imgeler ile dnceyi u anda yneten
iziekler arasnda deimez bir uyum olduu kabul ediliyor. Na
sl olabilir ki byle bir ey?
Bunun nedeni, dncenin kendi imgelerini semesidir, deni
yor. Peki, ama bu seim nasl yaplabilir? arm yasalar ask
ya m alnm yoksa dnce bu yasalar kendi karna m kul
lanyor? Bylece, Descartes' fizyolojinin koyduu sorun, katk
sz psikoloji dzleminde olduu gibi yeniden karmza kyor.
jean-Paul Sartre
1 20 --------------==------------ ---

Az nce yle sormutuk: dnce hayvansal nleri nasl yne


tebilir, beyindeki bitiiklii nasl kendine yarayacak biimde
kullanabilir? imdi de gene ayn soruyu yneltiyoruz, ama ok
hafif farkl terimler kullanyoruz: dnce armlar nasl y
netebilir, psikolojik bitiiklii nasl kendine yarayacak biimde
kullanabilir? Dncenin kendi imgelerini yaratmad elbette
kesin. Gerekten de, bu kendiliindenlik nasl olur da eylemsiz
olan yaratr, nasl olur da hu saydamlk geirimsizlik yaratabi
lir? Bunlan gidip almas gerekir demek ki. Gerek duyulduu iin
de, burada, eylemsiz ieriklerin yer ald bir depo tasarland; bu
depo, bilinddr. Gerek u ki, bu kavram o zaman olmad
iin, Hume'un ne kadar rahatsz olduunu grdk daha nce.
Bu kavram icat etmeye kadar vardrmaz ii, ama tm psikoloji
sinin ierdii bir kavramdr bu. Modern yazarlar oka kullanr
lar bunu. Ne var ki, eylemsiz ieriklerin birer ey gibi, yani ne
kendi bilincinde ne de bakasnn bilincinde olmakszn var oldu
u, geirimsiz verilerin kendi aralarnda bir tek benzeme iliki
si ya da temas kurduu bu bilindnn beyinle kesinkes bir tu
tulabilecek uzamsal bir ortam olduu ak-seik deil mi?
Bir tek szckler deimi demek ki. Sonra da kalkp , dn
ce imgeler aramaya koyulur denirse, sonu kanlmazdr: dn
ce maddi bir gce dntrlm olur. Karklk benzeimin ii
ne yarar: d dnyada da, ayn biimde, eylemsiz nesneler bulu
nur. Ancak ben bunlar alabilir, yerlerini deitirebilir, bir ek
meeecler kartabilir ya da geri koyabilirim. Edilgen verilere uy
gulanabilen bir etkinlik tasadanabiliyor demek ki. Ne var ki, yan
i saptamak yle pek de zor deil: gerekten de, u kitab ya da
u fincan kaldrabiliyorsam, bir organizma olmam nedeniyle, ya
. ni gene ayn eylemsizlik yasalanna boyun een bir beden olmam
nedeniyle kaldrabiliyorum . Kavramak amacyla , baparmam
--------l=mgele=m-- 1 2 1
elimin dier drt parma karsna kartabilmem bile tm me
kanii varsayar. Etkinlik, grnten baka bir ey deil burada.
Dnceyi maddiletirmeden, dneeye eylemsiz ieriklere a
rda bulunma gc vermeye olanak yoktur. arda bulunmaya
ynelik bu olumlu gc, seme yapmaya ynelik olumsuz bir g
ce dntrmek ise gl ancak grnrde zm olur. Sa
vuturmak kavramaya ynelik maddi bir gc, tpk arda bu
lunmak gibi temas yoluyla bir eylemi varsayar. Tamam, ama im
ge konusunda hile yapyorsunuz , denecek: dnce savuturur,
arda bulunur, bilin seme yapar dendiinde, mecazi anlam
da kullanlyor bu szckler. Elbette ki yle, ama bu imgelerin
ardnda ne olduunu renmek istiyoruz. Szckler birer ereti
lemeyse, szcklerin altnda gizlenen gereklii aniatn bize. Im
gelerin ardnda, szcklerin altnda hibir ey olmad apak,
hibir ey olamaz ki zaten. Var olmay kendi kendine belirleyen
bir varolua kendiliinden varolu denilir. Baka deyile, kendi
liinden var olmak, kendi iin ve kendisi ile var olmaktr. Kendi
liinden adna layk tek bir gereklik var yleyse: bilin. Gerek
ten de, bilin iin, var olmak ve var olduunun bilincinde olmak,
ayn eydir. Baka deyile, bilincin varlkbilimsel yce yasas u
dur: bir bilincin biricik varolu tarz, var olduunun bilincinde ol
maktr. Bundan kan sonu ise , bilincin kendi kendine var ol
may belirleyebildii, ancak kendinden baka bir ey stnde ey
lemde bulunamayacadr. Duyumlanabilir bir ierik dolaysyla
bir bilin oluturulabilir, ama bu duyumlanabilir ierik stnde
bilinle eylemde bulunulamaz, yani sz konusu ierik hilikten
ya da bilindndan ekip kartlamaz ya da gerisin geri gnde
rilemez. lmge bilinse, katksz kendiliindenliktir, yani kendi
nin bilincidir, kendi iin saydamlktr ve de kendi kendini tan
d lde var olur ancak. Imge, duyumlanabilir bir ierik deil-
jean-Paul Same
1 22 ------------------------------ ---

dir yleyse . lmgeyi "ussallatnlm", "iine dnce sinmi" ola


rak tasarmlamak kesinlikle bouna olacaktr. Ya tmyle bir ey
ya da tmyle baka bir eydir: ya tmyle dncedir -bu du
rumda imge ile dnlebilecektir; ya da duyumlanabilir ierik
tir, bu durumdaysa, bir imge dolaysyla dnlebilecektiL
Ama ikinci durumda, imge bilinten bamszlar: bilince zg
yasalar uyarnca kendini bilince gsterir ama bilin deildir. Bekle
mek, gizini zmek, gzlemlemek gereken bu imge , yalnzca bir
eydir. Dolaysyla, geirimsiz ve eylemsiz tm ierikler, kendi
varolu trleri gerei, nesneler arasnda, yani d dnyada yer bu
lur kendine. Yalnz iki tr varolu olmas varlkbilimsel bir yasa
dr: bilin olarak varolu ve dnyadaki ey olarak varolu.
ada psikologlarn imge ve bu imgenin dncesini kk
ten ayrnay rtk biimde kabul etmeleri ise, "duyumlanabilir
ierik" halini alan imgenin dnce dna atldn ak-seik
gsterecektir . Daha nce grdmz gibi, Hoernle imge ile im
genin anlamn ayrr, yani ksacas, "imge" ey ile dnce iin
imge neyse onu ayrt eder. Spaier yle yazar:
"Dikkatimiz duyumlanabilir sezginin nesnesine (imge ya da
algya) deil, anlama ynelir. "
Bylece, imge u ya da b u biimde dnce tarafndan kavra
nlan, ama bilin asndan olduundan farkl bir biimde kendin
de var olan bamsz nesne olarak konulmu olur. Spaier alg a
sndan deeri tartlmayacak bir rnek verir: bir glmseme gr
rm (dudak ular yukar doru kalkar, burun delikleri geniler,
kalar ykselir, vb.) ve iyi niyet alglanm. Peki, ama bu ne demek?
Benim dmda, yz denilen, herhangi bir eyin var olduu demek.
Bu yz kendine zg bir varolua sahiptir, olduu gibidir, sayla
mayacak kadar ok deiik yan vardr; bir de, gremeyeceim
sonsuz ayrntya (gzenekler, hcreler) sahiptir. Bu yzn tanm-
---------- -- --Im
g
elem
-- -- -- __________________ 1 23

mas sonsuz bir yaklaklk gerektirir. Grndnden ok daha


fazla zengin demek ki. Beklemek, gzlemlemek yanlmak gerei
de bundan kaynaklanr. Ne var ki, az nce alnnladmz yazda
imge ile alg belirtik biimde bir tutulduu iin, yaptmz betim
lemeyi, tek bir szn bile deitirmeden, glmseyen bir yzn
imgesine uygulama hakkmz da vardr. Imge olarak yeniden-do
an yzn de gzenekleri, hcreleri, saylamayacak kadar ok de
iik yan olmaldr. Dolaysyla, eyin aknl bununla tanmlan
dna gre, imge olarak yeniden-doan yz de bir eydir Tek fark
.

bu eyi anlam olarak kavramamz. Iinden klmaz glklerden


kendimizi kurtarmak ve imgeyi bilin olgusu olarak koymak ister
sek, olduu gibiliini grndnden ayrmaktan vazgememiz
ya da, daha uygun bir deyi olduu kabul edilirse, imgenin olma
kipinin tam da "grn" olduunu koymak gerekir.
Sonulandrabiliriz artk. Tm imgelem kurarnlan iki gereklii
yerine getirmek zorundadr: tinin kendi imgeleri ile alglan arasna
koyduu kendiliinden aynn hesaba katmal ve dnce ilem
lerinde imgenin oynad rol aklamaldr . lmgeye ilikin klasik
anlay, hangi biime brnm olsa da, u iki zsel grevi yerine
getiremedi: imgeye duyumlanabilir bir ierik vermek, bilincin de
il, eylerin yasalanna boyun een bir ey haline getirmektir; by
lece, tinin imgeyi dnyadaki teki eylerden ayrt etmesine yaraya
cak tm olanaklar da elinden alnm olur. Dolaysyla, bu ey ile
dnce arasndaki ilikiyi de herhangi bir biimde tasadamak ola
nakszlar. Gerekten de , imge bilincin alanndan dan kartld
nda, bilincin tm zgrl de elinden alnm olur. Imgenin bi
lince girmesi salandndaysa, imgeyle birlikte tm evren de bilin
ce girer ve bilin de an-doygun bir zelti gibi hemen katlar.
Dnya Sava* ncesinde imgeye kar oluan salcim da byle-

* l. Dnya Sava kastediliyor. (n.)


Jean-Paul Sartre
1 2 4------------------------------------ ---

ce anlalm oldu. Binet ve Wrzburg Okulu psikologlannn o


u, daha o zamanlar bile, imgenin dnmeyi engellediini syl
yorlard. Daha da ileri gidenler oldu: imge, ancak duyusal dzlem
de yeniden-canlanma temelinde var olabiliyorsa, bizim de an
mcl, atomcu psikolojiyi, dnce ieriklerinin birbirine bitiik
oiduunu kabul etmemiz gerekir, diyorlard. Imge, ancak beyinde
belirli blgeler bulunduu grnn geerli olduu aa uygun
debilecek ussal bir varlktr. Broca'nn, Wernicke'nin varsaym
lanyla birlikte ortadan kalkmas gerekir: bireinci psikolojide ona
yer yoktur. Marie'nin tilmizi olan Moutier 1908'de yle yazmt59:
"Imgeler sorununda dlen byk yanl, imgelere birer ger
eklikmi gibi inanmak olmutu. Tmyle varsaymsal, tmyle
uzlamsal varolular gzden kanld ve imge yava yava sz
ckten ve dnceden kopartlm oldu . Sonuta, beyinde sz
cksz imgeler, dncesiz, hibir ykleme sahip olmayan imge
ler, katksz imgeler bulunduu kabul edilir oldu. Tam anlamyla
szcklerin karsna szcklerin imgeleri kartld ve sonuta,
iteki dilimizin ayr var olma biimi kefedildi: szckler yo
luyla, szcklerin imgeleri yoluyla ve katksz dnceler yoluy
la. Imgeler iin geerli olan dnen tz iin de geerliydi; bunlar,
hibir deneyin karlk dmeyer 'metafizik gerekliklerdir"'.
En katksz bireim dncesini gsteren bu anlay, psiik
yaamda yaltk eleri ele almay reddeder. Ama gene de epey
karanlk kalr: her eyden nce, fizyolojik psikolojinin belirsiz
alannda bulunmaktayz; bize "beyindeki" imge ve dnceler
den sz ediliyor ve de biz bunun ne demek olduunu bilmiyo
ruz. Beyni biyolojik bir bireimin birlii iinde kalp ya da karaci
er gibi alan bir organ olarak sunan fizyolojik bir varsaym m
sz konusu ; psiik durumun blnmezliine ilikin bir psikoloji

59) MOUTIER, L'Aphasie de Broca, Balk VII: "Szel imgeler".


----------------
lmgelem
c=- ----------------- 1 25

kuram m sz konusu; yoksa her ikisi de mi sz konusu? Bun


dan sonra da, imgenin gereklii ne lde yadsnmakta? Bun
dan imgenin "metafizik bir gereklik" olduunu mu, baz top
lumbilimcilere gre bireyin "soyutluu" gibi olduunu mu kart
malyz? yleyse eger, imgenin ilevsel gereklii olmadgm, asla
bagmsz olmadg anlamm kartmak gerekecek. Bu durumda
da yeniden M. Spaier'in bak asnda buluruz kendimizi. Yoksa
bilincin yaps olarak imgeyi kklce yadsmak gerektiine mi
inanmalyz? Ya da Moutier elinin tersiyle Broca'mn imge-izini mi
itiyor? Iin dogrusu , Moutier'nin bir psikolog olmadg: bir Broca
ya da bir Taine'in zmleyici egilimlerine kar canl varlgn bir
ligini savunur. Bunun bir ilerleme olduguna kuku yok: ama bu,
yntemsel bir ilerleme yalmz. Taine gibi Moutier de bilincin dog
rudan tamklgn nemsemez. Genel ve soyut ilkelere dayanarak
tmdengelim yoluyla yadsr imgeyi. Taine fizii rnek alp bilimsel
bir psikoloji kurmaya alug in, imgeyi biricik aklama ilkesi
saymt. Gene ayn biimde, dogmakta olan biyoloji organik bi
reim dncesini get{rdii, Ribot'dan daha dikkatli olduu iin,
psiik atomlar dncesi ile bireim dncesinin bagdaamaya
cagm fark eden Movtier, somut verileri biraz daha incelemek
zahmetine katlanmadan, imgeyi "metafizik kendilikler" arasna
iter. Her iki durumda da, ayn yardam kullamlmtr60

* * *

Alain bilgi ve yarg kuram nedeniyle imge karsnda kkten


yadsyc bir tutum benimsemitir.
60) Behaviour'clar yntemsel ve de temelde metafizik trden neden
lerle yadsyorlard imgelerin varoldugunu: "Imgeleri tmyle bir
kenara atmak ve tm dncenin, grtlakta bulunan duyusal-de
vindinci srelere dogal olarak baglandgn gstermek isterim",
der WATSON. Bkz .. Behaviour, 1 vol., ve Image and affection in
behaviour, journal of Philosophy, Temmuz 1 9 1 3 .
jean-Paul Sartre
1 26 ------------------------------------ ---

"Belleimizde eylerin birer suretini saklamamz ve de bunla


. r bir bakma sayfalar kartm gibi kartrabilmemiz, basit,
kullanl ama son derece ocuka bir dncedir61".
Imge yoktur, var olamaz: imge dediimiz ey yanl bir alg
dr hep.
"lmgeleme ilikin her olguda, karmza hep ayr tr ne
den kar: d dnya, bedenin durumu ve devinimler62."
Ne var ki, her yanl alg, yanl bir yargdan baka bir ey de
ildir, nk alglamak, yarglamaktr. Metz'de kalabalk bir kit
le bir evin camlarnda koskoca bir ordu grdn sanm . Gr
memi, grdn sanm. izgiler, renkler, yansmalar varm,
ama ordu diye bir ey yokmu. Ama zihinlerde ordu "tasanmla
mas" da yokmu. Camda imge yansmam, algnn verileriyle
bir alg dklmemi kalba. Korku ve acelecilik nedeniyle aleta
cele yarglama yaplm, kt yorumlanm.
"Bir duvar saatinin vurularnda bir insan sesi imgelersek, sa
atin tek bir vuruunu duyarz hep ve de pek dikkat etmesek bile
emin oluruz duyduumuzdan. Ne var ki, bu durumda olduu gi
bi kukusuz btn teki durumlarda da, sesin kendisi yanl yar
gya yardmc olur; ses teki nesnenin yerine geen yeni bir nes
ne yaratr. tngelenmi eyi rse koymu dvyoruz burada; im
gelenmi ey rse kar dvldnde, bir tek bu nedenle bile
gerek olup kar ve de kukuya yer vermeksizin alglanr63."
"Bedenin devinimlerinden ayrlamayan gl bir coku du
yutup alglanr, ama ayn zamanda da . . . geree benzer, ama n
grlm, sonutaysa nesnesiz bir inan ortaya km olur; b
tnn kendisi tutkulu bir bekleyi sergiler, bir anlamda imgesel
dir, ancak bedenin kard grlt patrt nedeniyle iyice de
6 1 ) Systeme des Beau.x-Arts, s. 22.
62) Tin ve tutkular stne seksenbir balk, s. 4 1 .
63) Systeme des Beau.x-Arts, s . 16.
---------------------
lmgelem
------------------- 127

gerektir. . . Bedende dzensizlik kol geziyor demek ki, tinimizse


yanllara saplanm, bedenle tin birbirlerini besliyorlar, imgele
min gerei bu ite."
imdiye kadar sylediklerimizin, Descartes' bir ussalc olan
Alain'in benimsedii konumu anlamamza olanak verecei kan
sndayz. Descartes gibi Alain de alglar ile imgelerin temelde z
de olduklar yolundaki o en bataki postulat kabul eder. Ne
var ki, eletirmeye kalktmz psikologlardan hem daha titiz
hem de daha derin bir dnr olan Alain, sonuta ortaya kan
elikiler karsnda armakta gecikmez. Tpatp alglara benze
yen imgeler olduunu ileri srmek, sonra da imgelerle alglarn
ayrt edilebileceini dnmek samadr. Gene de, imgelemin
rnlerinin algnn nesnelerinden, dorunun yanltan ayrld
gibi ayrlabileceini kabul etsek bile, konumu tersine evirip aca
ba iten synlamaz myz? lmge ile algy, doru ile yanla ili
kin d ltlerle ayrmak, her yanl algnn imge olduunu zo
runlu olarak ileri srmek olacaktr. Grdmz gibi, ite by
le yapyor M. Spaier. Ancak bu durumda da u nl yeniden
doan "duyumlanabilir ierik" aklanmadan kalyor gene. y
leyse, gene ayn ilkelerden kalkp, her imgenin yanl alg olduu
nu sylememek niye? Bu yaplsa, "yeniden-doan duyumun"
varlk nedeni de ortadan kalkm olacak: algmn imdi bana ve
recekleri dnda baka duyumlanabilir veri yoktur. Ama ben,
doru ya da yanl olduklar argsnda bulunarak, bu verileri ya
gerek nesneler ya da hayaletler biiminde kurarm . Bu hayalet
ler ise imgelerin ta kendisi zaten. Ancak pek ok trden imge
lem var. Bunlardan yz dar dnk olan dtaki nesnelere
yanl yarglar verir. Yz ieri dnk olan tekisi ise, "eylerle
ilgilenmez ve gzlerini kapar, daha ok yaamn devinimlerine
ve bu devinimler sonucunda ortaya kan zayf izlenimlere dik-
1 28 --------------Jean-Paul
------ Sartre
------------------

kat eder." Yarg vermekte ok acele edildii iin, tutku nedeniy


le arptlan gerek nesne , konestesik* veridir ya da elimizden
kaveren binlerce algdr: tmleyici imgeler, entoptik* * lekeler.
Kendine zg ierie ve zerk bir yaama sahip, bamsz tasa
rmlama asla olmuyor demek ki: bir imge, arptlan bir algdan
baka bir ey deildir.
Bunun sonucundaysa, imgelerin "zincirlenme kipi" sorununu
ortaya koymamz gerekmez artk. Yeniden-canlanan duyumlana
bilir ierik diye bir ey olmad iin, dnce arm da yok,
dnce tarafndan gerekletirilen seme de yok. imdi burada
bulunan duyumlanabilir ieriklere dayanarak yarg verilir; bu ie
rikler de dnya yasalarnn gerektirdii gibi birbirlerini izlerler.
"Dlerimiz Tanrlardan deil , dnyadan gelir bize ."
Dnce , bedenin ve d dnyann edimlemi verileri st
ne verilen -doru ya da yanl- kendiliinden yargdr. Daha n
ce sz ettiimiz ve de dnceyi yargyla snrlayan bu anlay
burada da karmza kyor. Ne var ki, az nce olduu gibi, bir
yandan alglarn bir yandan da "duyumlanabilir" imgelerin pe
pee gelmesi nedeniyle bozulan ve dzensizleen bu yarglayc
dnceyi, Alain imgelerin dzeninden kurtarr: dnyann kar
snda bir banadr ve dnyaya gre ayarlar kendini :
"Istenildii gibi dnlmez. Istenildii gibi dnldn
sandransa, bir insann zihnine gelen dncelerin hemen he
men hep duruma uygun den dnceler olmasdr. Umanda
dolarken, dncelerimin ak, grdm eylerin srasndan,
demiryolu kenarndaki tulumbalar, kmr ynlar, gemiler,
vagonlar, flardan pek farkl deildir. Olur da dlere kaplr-

* l duyuniann btnnden kaynaklanan toplu izlenime ilikin.


(n.)
** Kaynag gzn kendisinde olan grsel uyan: gzdibindeki damar
larn, lkositlerin, vb. "uuan sinekler" grlmesi. (n.)
____________________
lm
ge
lem
------------------ zg

sam, gz ap kapayncaya kadar srer ancak. Ksa bir srede


heen canl bir izlenim beni yakalad gibi yeniden burada bu
lunan eylerin ortasna eker; inip kalkan, yuvarlanan, gcrda
yan, arpan bu ktlelerden kendimi saknmaya alrken, dik
katim de dzene girer ve ben de zihnimde gerek eyler arasn
da doru ilikiler kurarm.
"Ya alglarm zaman zaman yoklayan bu dlemler nereden
geliyor acaba? Iyice aranrsam , bir an yle bir grverdiim
herhangi bir gerek nesne, havadaki bir ku, uzaklarda bir aa
ya da bir adamn bir an iin bana dnk yzn bulurum hep,
bu da imek gibi ksa bir srede ayaklarmn dibine umutlar
dan, kayglardan, fkelerden oluan zengin bir uval boca eder.
Dncelerimiz burada bulunan eylerin suretidir; d kurma
gcmz de sylendii kadar uzun boylu deil.
"Bir arkadamla bunlardan konutuumu anmsyorum .
Aalarn arasnda rasgele yryorduk. Burada bulunan bir e
yin yardm olmakszn, uzanp bir ekmeceden alr gibi, kendi
iimizden hazineler ekip kanamaz myz diye sordu. O sra
da benim de aklma, aalar ve de kulada en ufak ilgisi olma
yan "Byrrh" szc geldi. Arkadama syledim bunu. Konu
maya koyulduk bu konuda. Yars dallar tarafndan yutulmu
kulbemsi bir yere yaklank; gzlerimi evirdiimde, pencereye
bir karton paras ivilenmi olduunu , stnde de . . . "Byrrh"
szc yazl olduunu grdm64".
Alain'in kuram, bu balkta saydmz elikilere dme
rnek amacyla bilerek tasarlanmtr. Amacna ulatn da kabul
etmek gerekir: ama imge kavramn terk ederek ulayor amac
na. Yaptmz eletirel tantm almasna undan daha iyi bir

64) Les Propos d'Alain, N.R.F., cilt I, s. 33. Dr. Pierre VACHET'nin La Pen
see qui gerit balkl kitabnda da benzer dnceler yer almaktadr.
jean-Paul Sartre
1 30 ------------------------------------ ---

sonu yazlamaz: zihinsel imge alg ile bir tutulursa, imge kendi
kendini ykar ve de insan Alain gibi imgeye yer vermeyen bir im
ge kuram oluturmaya srklenir.
Bununla yelinebilir miyiz? Sanmyoruz: teki kurarnlar gibi,
a priori tasarlanan bu kurarn da olgularla badamamakta. Bilin
cin tanklna bavurmad iin Alain, imgeyi yok ederek imge
leme hem ok hem de az yer veriyor.
ok yer vermek: onun iin imge yanl bir nesneye duyulan
inan olmak zorunda. Akamleyin karanlk bir yolda dolayo
rum; korkuyorum; korktuum iin de yarg vermekte alelacele
davranyor ve bir aac adam sanyorum: Alain'in imgelemi bu
ite. Bu imgelem yarg olduu iin de, doas gerei, bir varolu
olumlamas kapsar; yle ki, adgeen filozofun getirdii ieri d
nk imgelem ile dar dnk imgelem ayrm da bunu hi de
itiremez. Sonuta, imgesel nesne gerek nesne olarak ortaya
konulur. tmgelem, anlk ksa dlerin peinden gelen apansz
uyanlar dizisi olarak kendini gsterir. tmgesel dncenin ite
bu olumlayc kiilii, imgelerin temelinde yeniden-doan du
yumlanabilir bir ierik bulunduunu kabul eden psikologlara
oranla Alain'de belki de ok daha ak-seiktir. Gerekten de,
sz konusu psikologlarda yarg , zerk kendiliindenlik olarak
var olsa da, imgenin karsna koyabilir kendini . Stoaclarn
Enoxr 'sini uygulayabilir, yargda bulunmaktan kanabiliriz. Ne
var ki, imge her eyden nce duyumlanabilir ierik olduu iin,
gene de ortadan kalkmayacaktr. Gerek-olmayan olarak kala
cak ve de var olmama-olan zsel kiiliine brnecektir. Oysa,
tam tersine Alain'de yarg , imge ediminin kurucu esidir . Bir
seim yapmak gerekiyor demek ki: ya biz de imge edimindeyiz;
ya da yanl alglyoruz. Ya uyanrz, imge ediminin d na
kan , yargmz yeniden ie koyarz: ya da yapnt diye bir ey
____________________
l_
mgLe_
le_
m____________________ 131

olmaz artk, gerek olur, doru yarg olur. D ve uyanklk, pe


kala. Ne var ki, dlem, d deil ki: kendini dleme teslim
eden kii, basit soyut yarglardan baka bir ey olan, ama kendi
sinin de en ufak biimde inanmad hikayeler anlatr kendine.
Bunda uyank olmann kesin bilgileriyle, dn yanl savlar
arasnda kalan bir ara varolu tr, bir ara olumlama tr gr
lr: bu varolu tr de imgesel yaratmlarn varolu trdr
kukusuz. lmgesel yaratmlar yarg edimi haline sokmak ise,
onlara ok ey vermek olur65.
Ama yeterince yer vermemek de olur bu. Bilincin verilerine ge
ri dnmek gerekir: bir "imge" olgu vardr ve bu olgu bilincin in
dirgenmez bir yapsdr. Arkadam Pierre'in imgesine anda bu
lunduumda bedenimin ne durumda olduuna ilikin yanl bir
yargda bulunmuyorum: ama arkadam Pierre bana beliriyor, ba
na nesne olarak, u anda burada bulunur olarak, "orada" imi gibi
belirmiyor kukusuz. Bana imge olarak beliriyor. "Pierre'in bir im
gesine sahibim" yargsn dile getirmek iin, dnmeye gemem,
yani dikkatimi artk imgenin nesnesine deil, psiik gereklik ola
rak imgenin kendisine yneltnem gerekecek kukusuz. Ne var ki,
dnmeye bu gei imgenin konumsal niteliini en ufak biim
de bile deitirmez. Uykudan kalkmak deildir bu, dorultna de
ildir; bir imge oluturduumu kefetmiyorum apansz. Tam tersi
ne, "Pierre'in bir imgesine sahibim" savnda bulunduumda, bu
nun bir imge olduunu hep bildiimin farkna varrm. Biliyormu
um, ama baka bir biimde biliyormuum: ksaca sylemek gere
kirse, bu bilgi, Pierre'i imge olarak kurma edimiyle birmi.
65) Olanakllk ya da olaslk yarglar oldugu da sylenerek kar k
lacak belki. Ancak bu da bir zm degi!. "Orda grdgm bir
adam belki" demek ve bir dlem srasnda bir adam bedeni imge
lemek, elbette ki birbirinden ok farkl iki ilemdir. ALAIN'in sav
daha nce gsterdigirniz gibi, kabul edilmesi olanaksz bir alg edi
mi anlay ierir.
1 32 --------------jean-Paul
------ Sartre
------------------

* * *

Imge kuku duyulmayacak psiik bir gerekliktir; imge, hi


bir biimde, ne duyumlanabilir bir ierie balanabilir ne de du
yumlanabilir bir ierik temelinde kurabilir kendini : yaptmz
eletirel tantm almas sonunda, en azndan bizim umudu
muz, bu saptarnalarn kabul edilmesidir. Daha ileri gitmek isti
yorsak, deneye geri dnmek ve imgeyi tm somutluu iinde,
dnmeye kendini gsterdii gibi betimlemek gerekecek. Peki,
ama daha nce belirttiimiz yanllardan nasl kanlabilecek?
Ne Wrzburg Okulu'nun deneysel yntemi ne de basit ve katk
sz ie-bak doyurucu gelmeyecek bize: metafizik nyarglar
savuturamayacaklarn grdk. Kkl bir olanakszlk yok mu
acaba?
Belki de dnme edimine szmyordur yanl . Belki de olgu
lara dayanarak yasalar oluturulurken, trnevarm dzeyinde or
taya kyordur? Gerekten de byleyse, hem deneye dayanacak,
hem de tmevanmsal bir bilim olmayacak bir psikoloji kurula
maz m? Yasayla dolaymszca iliki kurmamz salayacak ayr
calkl bir deney tr yok mu? amzn byk bir filozofu bu
na inand; imdi de, bu zorlu bilirnde atacamz ilk admlarda
bizlere yol gstermesini isteyeceiz kendisinden.
IV
Husserl
Dnya Sava ncesinde felsefe alannda yaanan en nemli
olay, hi kukusuz, Husserl'in balca yapt olan Katksz Bir
Fenomenoloji Ve Fenomenolojik Bir Felsefe Tasla 'nn66 yer ald
Felsefe Ve Fenomenolojik Aratrmalar Y!l'nn67 ilk cildinin
yaynlanmasyd. Bu kitap felsefe kadar psikolojiyi de altst ede
cekti . Katksz akn bilincin bilimi olan fenomenoloji, bir dn
ya karsnda yer alan ve bir bedene ayrlnazeasma bal bulu
nan insan varlnn bilincini inceleyen psikoloji bilimlerinden
kkl biimde farkl bir disiplindir. Husserl psikolojiyi, tpk fi
zik ya da astronomi gibi bir "doal tutum bilimi"68, baka deyi
le kendiliinden bir gerekilik gerektiren bir bilim sayar. Buna
karlk, fenomenoloji "doal tutumun zne ait genel varolu
konumunu oyunun dna attmzda69" balar.
Ne var ki, sz konusu bilin dnyaya hapsolduunda, akn
bilincin zsel yaplar ortadan kalkmaz. Dolaysyla, fenomeno
lojinin balca kazanmlar psikolog iin de mutatis mutandis ge
erli olacaktr. Bundan baka, feromenolojinin yntemini psiko
loglar da model alabilir. Hi kukusuz, bu yntemin zsel yor
dam "indirgeme"dir, "Enox", yani doal tutumun ayra iine
66) ]ahrbuchs Jr Philosophie und phanomenologische Forschung. Bd. I .
6 7 ) Jdeen zu einer reinen Phiinomenologie und phanomenologischen Philo
sophie.
68) Jdeen zu einer reinen Phanomenologie und phanomenologischen Philo
sophie, s. 53.
69) Agy. , s . 56.
jean-Paul Sartre
1 36 ------------------------------------ ---

alnmasdr; elbette ki psikolog bu E1tOX'yi yapmaz ve doal tu


tum alannda kalr. Ancak, indirgeme gerekletikten sonra, fe
nomenoloun psikoloun da iine yarayabitecek aratrma ola
naklan vardr elbette. Fenomenoloji, akn bilincin yaplarnn
zlerinin sezgisine dayanarak bu yaplarn betimlenmesidir. Bu
betimleme, doal olarak, dnme dzleminde gerekleir. An
cak, dnme ile ie-bak kartrmamak gerekir. Ie-bak
ampirik olgulan kavrayp saptamaya alan zel bir dnme
kipidir. Elde ettii sonulan bilimsel yasalara evirmek iin da
ha sonra genele doru tmevanmsal bir gei gerektirir. Oysa,
fenomenoloun da kulland baka bir dnme tr daha var
dr: bu dnme, daha en batan evrensel alana yerleiierek ba
lar. rnekler stnde alr elbet. Ancak zn taycln st
lenen bireysel olgunun gerek mi sanal m olduu pek nemli
deildir. "rnek" veri, imgelenmi olabilecei iin, katksz bir
yapm olabilir, aratrlan z kendinde gerekletirmesi gerek
mi olabilir, nk z onun kendi olanakllnn kouludur:
"Paradokslardan holanlyorsa ve de bu cmlenin ikircikli an
lam gerektii gibi anlalyorsa, Yapnt'nn btn eidetik70 Bilim
ler gibi Fenomenoloji'nin de yaamsal esi olmak yannda, ebe
di hakikatler bilgisini71 besleyen kaynak oldugu da sylenebilir."
Fenomenolog iin geerli olan, psikolog iin de geerlidir. Deney
yapma ve tmevanmn brnebilecei tm biimlerle, psikoloji
nin oluumunda oynamalan gereken zsel rol yadsmak istemi
yoruz. Ancak, deney yapmadan nce, ne konuda deney yapaca
n olabildiince kesinlikle bilmesi daha doru olmaz m insann.
Bu olmazsa, deney de yalnz karanlk ve elikili bilgiler verir hep.

70) Eidetik: (Yun. eidos - biim) Biim-sezebilirlik; gndelik dilde "fo


wgrafs bellek" denilmekte. Psikologlar "eidetik imge"ye, "silimsiz
imge" derler. Bu baglarnda "zlerin bilimi" anlamnda kullanlyor.
7 1) Ideen, s. 132.
--------------------
gelem
Im -------------------- 137

"(Fizik'in) anl a, Antik a'dan (en bata d a Eflatuncu


larda) itibaren katksz eidetik olduu iin epey gerilere itilen
Geometri'nin, modern ada fizik yntemi olarak birdenbire ve
kapsaml biimde kullanlmaya balamasyla ald . Maddi eyin
zrrn res extensa olduu ve de bunun devamnda, geometrinin
eyin zsel bir urana, yani uzamsal yapya ilikin ontolojik di
siplin olduu anlald . Ancak, bir de, eyin evrensel znn,
pek ok baka yapy daha kucaklad da anlald. Bilimsel ge
liimin hemn yeni bir yne saptn da ok gzel biimde gs
teriyor bu: bir dizi yeni disiplin oluturulacak, sonra da bunla
rn geometri ile egdm salanacaktr; sz konusu yeni disip
linlerden beklenilen ise ayn ilevi gerekletirmektir, yani ampi
rik verileri ussallatrmaktr. 72"
Husserl'in Fizik iin yazdklarn alp Psikoloji iin de yinele
yebiliriz. lkircikli ve eliik deneylerde abalayp durmaktan
vazgeip, aratrmalarmzn nesnesini oluturan zsel yaplar
aydnla karmaya baladnda Psikoloji de yaayabilecei en
byk ilerlemeyi gerekletirmi olacaktr. rnein, imgeye ili
kin klasik kuramn, tam anlamyla bir metafizii rtk olarak
kapsacln ve bu metafizikten yakamz kurtarmadan deneye
getiimizi, dolaysyla bazen kaynaklar Aristoteles'e kadar uza
nan bir yn nyargy da peimizden deneylere srklediimi
zi az nce grdk. Ama bata ve de her eyden nce deneylere (is
ter deneysel ie-bak isterse daha baka bir yordam olsun) ba
vurmann olana yok mu acaba: bir imge nedir? Psiik yaamn
bylesi nemli bu esi , sezginin ulaabilecei ve de szck ve
kavramlarla saptarrabitecek zsel bir yapya sahip mi? Imgenin
zsel yapsyla badamayan savlar var m? vb. vb. Ksacas, Psi
koloji hala kendi eidetik ilkelerini arayan bir ampirizmdir. Bu

72) Ideen, s. 20.


jean-Paul Sartre
1 38 ------------------------------------ ---

disipline kar ilkece dmanlk besledii yolunda ska, son de


rece hakszca , sulanan Husserl tam tersine ona hizmet etmek
isteindeydi: deneysel bir psikoloji olduunu yadsmaz Husserl;
ancak psikoloun, duruma hemen are bulmak iin, her eyden
nce eidetik bir psikoloji oluturmas gerektii kansndadr.
Doaldr ki, bu psikoloji kullanaca yntemleri, tmevarmsal
bir bilim olan matematikten deil de , betimleyici olan fenomeno
lojik bilimlerden alacaktr. Bu da "fenomenolojik bir psikoloji"
olacaktr; tpk fenomenolojinin aknlk dzleminde yapt gi
bi , o da, dnyalar-aras dzlemde z aratrmalar ve z sapta
malaryla ilgilenecektir. ze ilikin tm sezgisel baklar deney
olduu iin, burada da deneyden sz etmek gerekecek elbette .
Ancak bu , tm deney yapmadan nce yer alan bir deneydir.
Imge stne yaplacak bir alma, demek ki kendini , feno
menolojik psikolojiyi tikel bir noktada gerekletirme denemesi
olarak gstermek zorunda . Dolaysyla, bir imge eidetii olutur
maya, yani dnrol sezgiye kendini gsterdii biimiyle bu
psikolojik yapnn zn saptamak ve be timlerneye almak ge
rekir. Psiik bir durumun imge olmak iin gerekletirmesi ge
reken koullar btn belirlendikten sonra, ite ancak o zaman
kesinden olasya gemek ve deneye, ada bir insan bilincinde
kendilerini sunduktan biimiyle imgeler konusunda bize neler
retebileceini sormak gerekecektir.
Ne var ki, Husserl imge sorunu konusunda bizlere bir yn
tem salamakla yetinmez: Ideen'de yepyeni bir imge kuramnn
temelleri yer alr. Dorusu, Husserl bu sorunu yle geerken
ele alr ve de zaten, daha ileride greceimiz gibi, her noktada
da hemfikir deiliz kendisiyle . te yandan, getirdii uyanlarn
da derinletirilip tamamlanmas gerekir. Ama gene de deindii
noktalar son derece nemlidir.
---------------------
lmgelem
------------------- 1 39

Husserl'in yapt gzlemlerin paral bir kiilik sunmas ne


deniyle, serimlenmeleri de son derece gtr. Okuyacanz pa
ragraflarda dizgeli bir kurulu yerine, verimli olabilecek telkinler
den kurulu bir btn bulmay beklemek daha yerinde olacaktr.
Ynelmilik kavramnn tasadanmas bile imge kavramn ye
nilemeyi gerektirecektir. Bilindii gibi , Husserl'e gre her bilin
durumu ya da Almanlarn dedii, bizim de onlarla birlikte diye
cegirniz gibi, her bilin herhangi bir eyin bilincidir. "Bu zsel
zellie sahip tm 'Erlebnisse'lere de "ynelimli Erlebnisse"ler
denir: herhangi bir eyin bilinci olduklar lde de sz konusu
herhangi bir eye ynelimli, ilikin olduklar sylenir. 73
Ynelmilik, tm bilinterin zsel yapsdr. Bunun doal sonu
cuysa, bilin ile bilincinde olunann kkl biimde birbirinden ay
rlmasdr. Bilincin nesnesi, ne olursa olsun (dnml bilin du
rumu dnda) kece bilincin dndadr: bilincin nesnesi, akndr.
Husserl'in bkp usanmadan ele ald bu ayrmn amac, dnyay
bilin ierikleri ile oluturmak isteyen herhangi bir ikinciliin (r
nein, Berkeley'in idealizminin) yol aaca yanllarla mcadele
etmektir. Bilin ierikleri olduu kukusuz, ancak bu ierikler bi
lincin nesnesi deil : ynelmilik ite bu ierikler yoluyla nesneyi
hedefler, nesne de bilincin korrelatifi olmakla birlikte, bilin deil
dir. lkircikli bir anlatm olan "Dnya bizim tasarmlamamzdr" an
latmyla ie balayan psikolojizm , saysz duyum, renk, dokunma,
s, vb. izlenimi olarak (bunlarn her biri "tasarmlama"dr zaten) al
gladm aac datp gider. yle ki, sonuta, aa bir znel ie
rikler toplam olarak belirir ve kendisi de znel bir grngdr.
Husserl ise tersine aac bizim drnza yerletirmekle balar.

73) Ideen, s. 64 . Erlebnis, Franszcaya evrilemeyen bir terim, erleben Ei


ilinden gelir. "Etwas erleben" "bir ey yaamak" anlamna gelir. Er
lebnis Bergson'cularn kabul ettigi anlamda "yaanm" ile karla
nabilir.
jean-Paul Sartre
1 40 ------------------------------------ ---

"Salt evrensel bir kural gerei, bir ey hibir olanakl algda,


yani genelde hibir olanakl bilinte gerek bir ikin olarak veri
lemez bizeH".
Ikin znel eler olarak bilincin paras olan grme ya da
dokunma verilerinin var olduunu asla yadsmaz. Ne var ki, bu
veriler nesne deildirler: bilin, bu verilere ynelmez; onlar ara
clyla, d eyi hedefler. imdi burada bilincimin paras olan
grsel izlenim, k rmz deildir. Krmz, nesnenin bir nitelii
dir, akn bir niteliktir. eyin krmzsna, hi kukusuz "benze
en" bu znel izienim bir "nerdeyse-krmz"dan baka bir ey
deildir: kendini aknlatran ve krmzy kendi dnda yaka
lamaya alan ynelimin kendini uygulad "hyle"dir, yani z
nel malzemedir.
"Rengin, yzeyin, biimin 'profilini' kartma ilevine (yani 'ta
sarmlama' ilevine) sahip olan75 izienimsel verilerin, ilkece renk
ten, yzeyden ya da biimden, ksacas eyin tm niteliklerinden
kkl biimde ayr olduklarn hi akldan kartmamak gerekir76."
Bunun imge asndan sunduu dolaymsz varglar aka g
rlyor: imge de, herhangi bir eyin imgesidir. Belirli bir bilin ile
belirli bir nesne arasndaki bir ynelmilik ilikisiyle kar karya
yz demek ki. Ksacas, imge psiik bir ierik olmaya son verir; ku
rucu e olarak bilinte yer almaz; ne var ki, bir algda olduu gi
bi, imge olarak bir eyin bilincinde de Husserl imgeleyici bir yne
lim ile ynelimin "canlandraca" bir "hyle"yi birbirinden ayrr77.
Doal olarak, hyle znel olmay srdrr, ancak, ayn anda da,
katksz "ierik"ten kopan imgenin nesnesi de, kkten farkl her
hangi bir ey gibi, bilincin dnda konaklar.

74) Ideen, s. 76.


75) Farbenabschattung, Glatteabschattung, vb. : Franszcaya evrilemez.
76) Ideen, s. 75.
77) "Beseelen" Bkz. Ideen passim.
____________________
lm
ge_ m
le_
____________________ 141

"Flt alan bir kentaurun, ki bizim zgrce oluturduumuz


bir yapnndr bu, tam da bu nedenden dolay, tasarmlamalarn
iimizde zgrce bir araya getirilmesi olduunu sylediimizde
(bize kar kanlar haksz m olacak?) - yle yantlayacaz:
Haklsnz . . . zgr yapnt kendiliinden gerekleir, bizim ken
diliinden dnyaya getirdiimiz de, hi kuku yok ki, tinimizin
bir rndr. Ancak, flt alan kentaur sz konusu olduunda,
tasarmlanana bir tasarmlama dediimiz lde bir tasarmla
madr, yoksa tasarmlamann psiik bir duruma verilen ad olma
s anlamnda bir tasarmlama deildir. Doaldr ki, kentaurun
kendisinin psiik olmakla en ufak ilikisi yoktur, ne ruhumuz
da, ne de bilincimizde var olmad gibi, hibir yerde de var ol
mamaktadr; en ufak biimde bile var deildir, batan aa icat
edilmitir. Daha kesin olmak istersek yle diyeceiz: icat etme
bilin durumu, bu kentaurun icaddr. Hi kuku yok ki, bu l
de ele alndnda, "hedeflenen-kentaur", "icat edilen-kenta
ur" "erlebnis"in kendisine aittir diyebiliriz. Ancak bu icat etme
"erlebnis"ini, bu "erlebnis" tarafndan olduu gibi icat edilenle asla
kartrmamak gerekir. 78 Balca neme sahip bir blmdr bu:
grld gibi, kentaurun ya da kimerann * var olmamas bize
bunlar basit birer psiik oluuma indirgeme hakk vermemekte.
Bu var olmayanlardan sz almken, unu da ekleyelim ki, ora
da gerek psiik oluumlar bulunduu da kesindir; bylece psi
kolojizmin dt yanl da anlalm oluyor: btn bu mitos
kiilikli varlklar bulunduklar hilikte brakmaya ve de bir tek
psiik ierikleri hesaba katmaya can atlyordu. Ancak Husserl

78) Ideen, 43 . Altn biz izdik.


*
Kimera: Yunan mitolojisindeki ate soluyan aslan bal, kei gv
deli, ejderha kuyruklu canavar. Modem biyoteknolojide, bir tre
ait kkhcrelerin, baka bir trn bir yesinin gelimekte olan
embriyo ya da fetsne alanmasyla yaratlan canl.
Jean-Paul Sartre
1 42 -------------------------- ---

tam da kendi hiliinin barnda kendi aknln yeniden ku


rar kentaurun. Ne kadar hilik olursa olsun: bir tek bundan do
lay bilinte deil zaten.
Imgenin kendi yaps konusunda daha fazla bir ey sylemez
Husserl: byle olsa bile, psikologlara nasl da hizmet ettii ko
layca anlalr. Ynelimli bir yap halini alan imge, bilincin ey
lemsiz ierii durumundan, akn bir nesneyle bantl tek ve
bireimsel bilincin eylemsiz ierii durumuna geer. Arkadam
Pierre'in imgesi, Pierre'in algsnn bilincimdeki, dmenin arka
sndaki suda brakt gibi bir iz, belli belirsiz bir fosferesans de
ildir: kendi bildii tarzda, arkadam Pierre'le bantl rgtl
bir bilin biimidir, gerek varlk Pierre'i hedefiernenin olanakl
biimlerinden biridir. Dolaysyla, imgeleme ediminde, bilin,
Pierre'le kendi iinde olacak bir benzeti araclyla deil, doru
dan doruya ilintilidir. Imgeye ilikin ikinci metafizik ile birlik
te, sz konusu benzetinin kendi gerek nesnesiyle ve de katksz
dncenin bu benzeti .ile ilikisi konusunda bir nceki blm
de sz ettiimiz tm glkler de ortadan kalkacaktr. Bu "k
k lek Pierre" , bilincin tad bu homunculus* asla bilin
olmad . Maddi dnyann, psiik varlklar arasnda yitip gitmi
bir nesnesiydi. Husserl onu bilincin dna atarak, alglarn ve
imgelerin nesnesi , tek ve ayn Pierre'den baka bir ey olmad
n ileri srerek, psiik yaamn stnden ar bir yk ald ve im
geyle dnce arasndaki ilikilere ilikin klasik sorunu karartan
glkterin nerdeyse tmn de ortadan kaldrd.
Husserl daha baka tler de verir: imge, bilincin kendi nes
nesini hedeflerken kulland belirli bir biime verilen addan ba
ka bir ey deilse, maddi imgelerle (tablolar, izimler, fotoraflar)

* Byclerin yarattg, bedene sahip olmayan, dogast glerle do


nanm varlk; cin. (n.)
--------------------
lm
gelem

- --------------------- 1 43

psiik denilen imgeler arasnda yaknlk kurmaya hibir engel bu


lunmamaktadr. Tuhaf ama psikolojizm, psiik imgeleri temelde
bizim iimizdeki maddi imgelere indirgemi olsa da, bunlar kkl
biimde birbirinden ayrmt. Sonuta, bu retiye gre, bir tab
lo ya da fotoraf ancak artrd zihinsel imgeye bavurarak
yorumlanabilirdi: uygulamadaysa bu sonsuza atmakt ii, nk
zihinsel imgenin kendisi bir fotoraf olduundan, onu anlamak
iin baka bir imge gerekecek ve de bu byle uzayp gidecekti.
Yok ama, tam tersine, imge hyle-tr bir ierii ynelmilikle can
landrmaya ilikin belirli bir biim olup kmsa, bir tablonun im
ge olarak kavramlmas da "psiik" bir ieriin ynelimli kavranl
yla bir tutulabilir. lki farkl tr "imgeleyici" bilin sz konusu
olacaktr yalnz. Ideen'in klasiklemeye layk bir blmnde bu
zdelemenin ilk giriimi sergilenmiti; bu blmde Husserl D
rer'in bir gravrnn ynelmilikle kavramlmasn zmler.
"Drer'in valye, lm Ve eytan adl eau-Jorte'unu ele ala
lm. Burada en bata normal algy, yani korrelatifi 'gravr' ey
olan, u albm sayfasn ayralm.
"Sonra da, u kara izgiler araclyla, renksiz kk biim
lerin, 'At binmi valye', 'lm' ve 'eytan'n bize kendilerini
gsterdikleri algsal bilinci buluruz. Estetik murakabede nesne
1 olarak bu biimlere ynelmi deiliz: 'imge olarak' tasarrolan
m gerekliklere, daha kesin olarak sylemek gerekirse, 'imge
letirilmi' (abgebildet) gerekliklere, ete kemie brnm
valyeye , vb. ynelmi bulunuyoruz."79
Bu para imge ile algya ilikin i-kaynakl bir ayrmn kke
nini oluturabilir80. uras kesin ki , valyenin, lmn ve ey
tann estetik beliriini kurmak iin kavradmz "hyle", albm
79) Ideen, s. 226.
80) Husserl, yaynlanm almalannda zaten daha ileri gtnnedi bu
aynm.
jean-Paul Sartre
1 44 ------------------------------------ ---

sayfasnn katksz ve basit alglanmasndaki "hyle"nin aynsdr.


Fark, ynelimli yapdadr bir tek. Varolu konumu ya da "te
zi"nin tarafszlk asndan deiiklie uram olmas81, bu nok
tada Husserl asndan nem tar. Bu konuyla burada ilgilen
memiz gerekmiyor. Maddenin tek bana imge ile algy ayrt e
dememesi yeterli bizim iin. Bu maddenin canlanma kipine, ya
ni bilincin en iteki yaplarnda dnyaya gelen bir biime bal
her ey.

Husserl'in yaynlanmam almalar ile derslerinde hi ku


ku yok ki kesinletirdii, ancak Ideen'de henz ok paral du
rumda bulunan bir kurama yapt ksa antrmalar bunlardr
ite. Psikolojiye paha biilmez bir hizmette bulunduu da kesin,
ama her eyin gnna ktn da syleyemeyiz. Imge ile al
gnn, her eyden nce ynelmilikleriyle birbirinden ayrlan iki
ynelimsel "Erlebnisse" olduklarn aniayabiliriz artk. Ancak,
imgenin ynelmilii nasl bir doaya sahiptir? Algnn yncl
milii ile arasnda ne fark vardr? ze ilikin bir betimleme i
te tam da burada gerekli oluyor kukusuz. Husserl bu konuda
baka bir ey belinnedii iin, bu betimlemeyi tek bamza biz
yapmak zorundayz.
te yandan, zsel bir sorun da zme kavuturulmam ha
la: Husserl'in peinden giderek, "zihinsel" denilen imgeler ile da
ha iyi bir terim bulamadmz iin, dsal diyeceimiz imgeleri
kapsayan byk bir ynelmilik snfn genel anlamda betimle
meyi, taslak bile olsa, becerebildik. Dsal imge bilinci ile buna
denk den algsal bilin, ynelmilik asndan kkl biimde
farkl olsalar da, izienimsel malzeme asndan zdetirler. Bu
8 1 ) Estetik murakabede nesnenin var olan olarak konulmadgn gs
termek istiyor daha ok. Yaptg betimlemeler Critique du juge
ment'a gnderme yapyor.
1 g lem
____________________ e_
_m _____________________ 1 45

kara izgiler hem "valye" imgesinin kurulmasna hem de "be


yaz sayfa stnde kara izgiler" algsnn kurulmasna yararlar.
Peki, ama btn bunlar zihinsel imge iin de geerli mi? Zihin
sel imge de dsal imge ile, en sonunda, algyla da ayn hyleye mi
sahip? Logische untersuchungen'in baz blmleri82 bunun byle
olduunu sanmamza yol aar gibi. Gerekten de, ad geen b
lmlerde Husserl, imgenin ilevinin bo bilgileri "doldurmak"
olduunu , eylerin de algya bunun tpatp aynsn yaptklarn
aklar. rnein, bir ayrkuu dndmde , bunu bolukta
dnebilirim, yani "ayrkuu" szcne saptanm anlaml
bir ynelim retebilirim yalnz. Ancak bu bo bilinci doldurmak
ve sezgisel bilince dntrmek iin, bir ayrkuu imgesi olu
turmarola kanl canl bir ayrkuuna baknarn yeterlidir . te,
anlamn imgeyi byle doldurmas, imgenin somut izienimsel bir
malzerneye sahip olduunu ve de tpk alg gibi onun kendisinin
de bir dolu olduunu belirtir gibidir83. te yandan, Zamann I
sel Bilinci stne Dersler inde Husserl, gemii bilin iin gemi
'

olarak korumann konumlanmam bir tarz olan tutukluluu,


gemiin nesnelerini nitelikleriyle birlikte bellekten armay
zenle ayrt eder. u son durumda bir imdiletirme (Vergegen
wartigung) sz konusudur; bu da kkensel tm alg edimlerinin,
deiime uram bir bilinte olsa bile, yinelenmesini ierir. r
nein, klar yanan bir tiyatro alglamsam, anmda klar ya
nan tiyatroyu da klar yanan tiyatronun algsn da ("O akam
l ld tiyatro . . ", "O akam nnden geerken pencerelerinde
.

k yandn grdm . . . ") yeniden-retebilirim, hi fark etmez;


82) Bu yaptm i.lk basmndan bu yana Husserl'in yaadg i.lerleme1eri.
hesaba katan ve Dnya Sava ertesinde yaynlanan gzden geiril
mi basmda.
83) Daha ileride rtmeye alacagmz bu sav, agda lngi.li.z ve
Fransz psikolojisinin tersine, imgeyi bir gstergeden baka bir ey
kldg iin vgy hak eder.
jean-Paul Sartre
1 46 ------------------------------------ ---

ancak, son durumda, anda dnme gerekleir: Husserl iin,


klar yanan tiyatronun yeniden-retimi, klar yanan tiyatro
algsnn yeniden-retimini ierir. lmge-annn, burada, deii
me uram algsal bir bilinten, yani bir gemi katsays veril
mi algsal bir bilinten baka bir ey olmad grlyor. Bu so
runun temellerini kkl biimde yeniden atan Husserl'in, en
azndan kendisinde yeniden-doan duyumlanabilir izlerrimi ka
lacak olan imgenin hylesi asndan eski anlaya hapsolup kal
d grlyor84.
Ancak, durum buysa, bir nceki blmde bizi durduran g
lklere benzer glklerle karlaacaz demektir.
En bata, fenomenolojik dzlemde, yani indirgerneyi gerek
letirdikten sonra, malzemeleri aynysa, imge ile algy ynelmi
likleriyle birbirinden ayrt etmemiz iyice zorlar. Fenomenolog
dnyay "ayra iine ald" diye yitirmez ki dnyay. Bilin-dn
ya ayrm anlamn yitirdi. Baka biimde ayrm yaplyor artk,
bilinli bireimin gerek eler btn (hyle ve hyleyi canland
ran farkl ynelimsel edimler) ile bu bilinte konaklayan "anlam"
birbirinden ayrt edilir. Somut psiik gereklie noese, bu ger
eklikte konaklayan anlama da noeme denilecektir. rnein, "al
glanan-iekli-aa" u an sahip olduum algnn noeme'sidir85.
Ancak, her gerek bilince ait olan bu "noematik anlam"n ken
disi hi de gerek deildir.
Her "Erlebnis" yle yaplmtr ki , ilkece bak, ona ve ger
ek kurucu elerine ya da kart ynde, noeme'ye, yani olduu

84) Bunun, eldeki metinlere dayanarak hakl olarak kardgmz san


dgmz, ama sz konusu metinterin kabul ettirmeye zorlamadg
bir yorum oldugunu rahatlkla kabul ederiz. Ancak sz konusu
metinler bu konuda ak degil; oysa bu sorun ak-seik konum al
may gerektirir.
85) Burada ok ayrntl olmakla birlikte, ayrntlan bizi dogrudan dog
ruya pek ilgilendirmeyen bir kuram kabaca aklamaktayz.
____________________
l_
mge_
le_
m
____________________ 147

gibi alglanm aaca yneltme olana vardr. Bak noeme'ye


yneldiinde, gerekte, mantksal anlamda bir nesneyle, ama
kendi bana var olamayacak bir nesneyle karlar. Bu nesne
nin "esse"si bir tek "percipi"sindedir. Ne var ki, "percipi" gerek
e olarak burada "esse"yi iermedii iin bu anlatm da Berke
ley'ci anlamnda kabul edilmemelidir86. "
Dolaysyla, noeme d e tek bir ideal varolua sahip bir hiliktir;
Stoaclarn AEX'tOV'sine benzer bir varolu trdr bu. Noese'nin
gerekli korrelatifidir yalnz: "Noeme'niri eidos'u, noetik bilincin ei
,
dos'una gndermede bulunur; birbirlerini eidetik olarak ierirler87 .
Ama durum buysa, indirgeme gerekletikten sonra, imgele
diim kentaur ile algladm iekli aac birbirinden nasl ayrt
edebilirim ki? "lmgelenmi Kentaur", dolu noetik bir bilincin
noeme'sidir de. O da hibir eydir, o da hibir yerde var olmaz:
az nce grdk bunu. Ancak, indirgerneden nce, tam da bu
hilikte yapnt ile algy ayrt etmemize yarayacak bir ara bulu
yorduk: iekli aa bizim dmzda bir yerde var oluyordu, do
kunabilir, sarabilir, sonra da geri dnp uzaklar, ama gerisin
geri geldiimizde de, ayn yerde bulabilirdik onu . Buna karlk,
kentaur hibir yerde yoktu, ne bende ne de benim dmda.
imdiyse, aa ey ayra iine alnmt, gncel algmzn no
eme'si gibi tanyoruz bir tek onu; byle olduu gibiyse, bu no
erne, tpk kentaur gibi, bir gerek-ddr.
"Basit ve katksz aa , doadaki aa, algnn anlamna, dev
redilmez biimde 'alglanm-olan' olarak ait olan bu 'olduu-gi
bi-alglanm-aa'tan baka bir ey deildir. Basit ve katksz
aa yanabilir, kimyasal elerine ayrabilir, vb. Ama anlam -bu
algnn anlam, zorunlu olarak onun anlamna bal bir e- ya-

86) Ideen, s. 206.


87) Ideen, s. 206.
jean-Paul Sartre
1 48 ------------------------------------ ---

namaz, kimyasal elerden olumaz, gce, gerek zelliklere sa


hip deildir88. "
yleyse, fark nerde? Imgeler v e alglar olmasnn kayna ne?
Fenomenolojik indirgeme engellerini kaldrdmzda, yeniden
gerek bir dnya ve imgesel bir dnyayla kar karya kalmamz
nerden kaynaklanyor?
Her ey ynelmilikten, yani noetik edirnden kaynaklanr,
denecek. Husserl'in maddelerle deil de , ynelimlerle imge ile
algy i-kaynakl biimde ayrt etmenin temellerini attn siz
deil miydiniz syleyen? Kald ki, Ideen'de Husserl'in kendisi de
noemler ile imgeleri, anlar ya da alglanm eyleri ayrt eder.
"Her yerde iek am bir aa sz konusu olabilir ve bu
aa her yerde kendini ayn gsterebilir ve de yle olarak kendi
ni gstereni aslna sadk kalarak betimlemek iin kesinlikle ayn
deyimleri kullanmak zorunda kalnabilir. Ancak alglama, imge
leme, imgelenmi imdiletirmeler, anlar, vb. sz konusu oldu
unda neomatik korrelatifler z bakmndan o kadar da farkl
deildir . Beliri kimi zaman 'ete kemie brnm gereklik'
olarak, kimi zaman yapm, kimi zaman da anda imdileme,
vb. olarak nitelenebilir89."
Peki, ama bundan ne anlamak gerekir? Herhangi izienimsel
bir maddeyi gnlnce imge ya da alg olarak canlandrabilir mi
yim? Peki, ama bu durumda "imge" ya da "alglanm ey" ne an
lam tayacaktr? "iek-am-aa" noeme'sini nceki no
eme'lerle ilintilendirmeyi reddetmek bir imge oluturmaya yeter
mi? Drer'in gravr karsnda da byle davranlyor olmal
kukusuz; gnlumzce, bunu ya bir nesne-ey ya da imge-ey
olarak alglayabiliriz. Ne var ki, ayn izlenimsel maddenin iki ay-

88) Ideen, s. 184.


89) Ideen, s. 188.
------lmgelem-- !49
n yorumu ile kar karyayz. Ancak, zihinsel bir imge sz ko
nusu olduunda, bunu bir alg maddesi haline sokabilecek bi
imde hyle'sini canlandrmann olanakszln herkes rahata
snayabilir. Hyle'nin bu ifte-deerlii ok kstl sayda ayrca
lkl durumda (tablolar, fotoraflar, taklitler, vb.) geerli olabilir
ancak. Bilincimin bir maddeyi neden alg deil de imge olarak
ynelimlediini aklamak kalyor geriye. Bu sorun Husserl'in
gdlenimler dediiyle ilgilidir. Gravrn izienimsel maddesi
nin, graVr bir imge klmak iin canlandrlmas, d kaynakl
(nk o adamn orada olmas olanakszdr, vb.) nedenlere ba
ldr. zetle, Leibniz ile Spaier'in d kaynakl ltlerine dn
m oluyoruz gene . Zihinsel imge iin de ayn durum geerliy
se, biz de baka bir yoldan dolanp bir nceki blmde karm
za kan glklerle karlarz gene. Bir nceki blmde z
me kavuturulamayan sorun uydu : hakiki imgenin zellikleri
ni nasl bulabiliriz? imdiki sorunsa udur: bir maddeye alg de
il de, zihinsel imge olarak bilgi salamamz gerektirecek ne
denleri nasl bulabiliriz? llk durumda yle yanthyorduk psiik
ierikler edeerse, hakiki imgeyi belirlemenin hibir yolu yok
tur. !kinci durumdaysa yle yantlamak gerekir: maddeler bir
biriyle ayn doadansa, hibir geerli neden olamaz.
Dorusu, Husserl yant vermeye giriir gibi. Ideen'de "Flt a
lan kentaur" yapnts ile toplama ilemi arasnda yaknlk kuru
lur. Her iki durumda da "zorunlu olarak kendiliinden" bir bi-
\ lin sz konusudur, oysa duyumlanabilir sezgi bilinci, ampirik
bilin iin kendiliindenlik sz konusu bile deildir. Husserl da
ha sonra Descartes' Dnceler'de, arm yoluyla gerekle
en ve biimi de zamann ak olan edilgen bireimler ile etkin
bireimleri (yarg, yapm, vb .) birbirinden ayrr. Dolaysyla,
tm yapnnlar etkin bir bireim , zgr kendiliindenliimizin
jean-Paul Sartre
1 50 ------------------------------------ ---

bir rn olacak, her alg da, tersine, katkszca edilgen bir bi


reim olacaktr. Imge-yapnt ve alg arasndaki fark ynelimsel
bireimierin derin yapsndan kaynaklanacaktr.
Bu aklamaya tmyle katlyoruz. Ancak gene de ok eksik.
Her eyden nce, imgenin etkin bir bireim olmas, hyle'nin de
iime uramasna m yoksa birleme trnden bir deiime mi
yol aar? Yeniden-doan duyumlanabilir izlenimlerin dzenleni
i olarak gerekleen etkin bir bireim tasarlanabilir elbet. Nite
kim, Spinoza ve Descartes yapnty byle aklarlar. Kentaur, ye
niden-doan bir at algs ile yenideh-doan bir insan algsnn
kendiliinden bireimi sonunda olumutur. Ancak, algnn izie
nimsel maddesinin imge-yapnrnn ynelimsel kipi ile badaa
mayaca da dnlebilir90. Husserl bu konuda bir ey syle
mez. Ne olursa olsun, bu snflandrma sonunda, imge-am ile im
ge--yapnt kkl biimde koparlm olur. Iklar yanan tiyatro
amsmn, "klar yanan tiyatro" eyinin, algsal ilemlerin yeni
den-retimiyle birlikte , imdiletirilmesi olduunu daha nce
grmtk Ak-seik edilgen bir bireim sz konusu demek ki .
Ancak, imge-yapnt ve imge-am arasmda o kadar ok ara biim
var ki bu kkl aynn benimseyemeyiz. Ya her ikisi de edilgen
bireimler (zetle , klasik sav da bu zaten) ya da her ikisi de etkin
bireimlerdir. Her ikisi de edilgen ise, biz de baka bir yoldan do
lanp klasik kurama geri dnm oluruz; yok eer, her ikisi de et
kin bireimler ise, en azndan Husserl'in Zamann Isel Bilinci s
tne Dersler adl almasnda kabul ettii biimiyle "eyleme"
kuramn terk etmek gerekir. Ne olursa olsun, ilk baraki sapta
mamza geri gnderilmi durumdayz: zihinsel imge ile alg ay
rm bir tek ynelmilikten kaynaklanamaz; ynelimlerin farkl
olmas gerekli , ancak yeterli deildir, maddelerin de benzeme-

90) Daha nceki balklarda gstermeye altk bunu.


lmgelem
____________________ L------------------- s

mesi gerekir. Belki imgenin maddesinin kendisi bir kendiliin


denlik, ama daha aa trden kendiliindenlik olmas gerekir.
Ne olursa olsun, Husserl yolu at; imgeyi ele alan hibir in
celeme de Husserl'in bizlere sunduu zengin grleri grmez
den gelemez. Artk yeniden sfrdan yola kmak, fenomenoloji
ncesi tm yazn bir kenara brakmak ve her eyden nce de,
imgenin ynelimsel yapsna ilikin sezgisel bir bak edinmeye
almak gerektiini biliyoruz. Zihinsel imge ile maddi imge
(tablo, fotoraf, vb.) ilikileri sorununu , bu yeni ve nazik soru
nu da ortaya getirmek gerek. te yandan, psikolojiyi, gsterge
yi imge, imgeyi de gsterge klan u kabul edilmez yanltan ke
sin olarak kurtarmak amacyla, gsterge bilinci ile imge bilinci
ni karlatrmak da gerekecektir. Son olarak ve de zellikle, zi
hinsel imgenin kendine zg hyle'sini incelemek gerekecek. Ya
r yolda eidetik psikoloji alann terk edip, deneye ve tmeva
nnsal yardamlara da bavurabiliriz. Ancak, eidetik betimlemey
le ie balamak uygun der: imgeye ilikin fenomenolojik bir
psikolojinin yolu aktr.

Sonu

Her psiik olgu bireimdir, her psiik olgu biimdir ve bir ya


pya sahiptir. amzn tm psikologlarnn paylatklar sav
budur ite. Ve de uras kesin ki , bu sav dnceden elde edilen
verilere de uygundur. Ne yazk ki, a priori dncelerden kay
naklanmakta: en iteki duyularmzn verilerine uygun dmekte,
ama bu verilerden kaynaklanmamakta. Dolaysyla, bundan
kan sonu da psikologlarn tm abasnn, tpk kesintili eler
yoluyla kesintisizlie ulamak isteyen matematikilerin abasna
benzediidir: baz metafizik-mantk kavramlarnn a priori
zmlemesinden edinilen elerle ie balayp psiik bireime
ulamak istendi. Bu elerden biri de imgedir91 : kanmzca imge,
bireinci psikolojinin en eksiksiz baarszldr. Bireimierin
gereklemesini engellemesin diye imge esnekletirilmeye , yon
tulup inceltilmeye , olabildiince bulanklatrlmaya, saydamla
trlmaya alld . Baz yazarlar, byle klk deitirmi olsa bile,
imgenin psiik akmn kesintisizligini kesinlikle bozacan fark
edip, katksz skolastik bir kendilik gibi tmyle terk ettiler. Ne

9 1 ) Bkz. megin, La Pensee d'apres Watt, Messer et Bhler adl yaptn


da M . BURLOUD'nun vardg sonu: "Bir dncede iki eyi ayn
etmek gerekir: dncenin yaps ve dncenin ierii. Dnce
nin ieigi duyumlanabilir gelerdir ya da ilikisel gelerdir ya da
ayn anda hem duyumlanabilir hem de ilikisel gelerdir. Dn
cenin yaps ise, bu ierigin bilincine varma tarzmzdan baka bir
ey degildir.", s. 174.
jean-Paul Sartre
1 54 ------------------------------------ ---

var ki, yaptklar eletiriterin imgenin kendisine deil de, belirli


bir imge anlayna yneldiini grmediler. Btn ktlk, im
ge stne dnp belirli bir bireim anlay ekip kartmak
yerine, imgenin karsna bireim dncesiyle gelinmi olmasn
dan kt. u sorun benimsendi : imgenin varoluu bireimin ge
rekleriyle nasl badaabilir - ancak imgeye ilikin atomcu anla-
. yn, bu sorunu dile getirme biiminde bile zaten bulunduu
nun farkna varlmad. Gerekten de, ak-seik yantlamak ge
rekir: imge, eylemsiz psiik ierik olarak kaldka, bireimin ge
rekleriyle hibir biimde uzlaamaz. e deil , kendisi de bire
im olmadka bilin akmna giremez. Bilinte imge olmad
gibi olmayacaktr da. Ancak imge, belirli bir bilin trdr. Imge
bir ey deil, bir edimdir. Imge bir eyin bilincidir.
Yaptmz eletirel aratrmalar bizi daha ileri gtrecek du
rumda deil. imdi yaplmas gereken, "imge" yapnn fenome
nolojik betimlemesine girirnek olacaktr, Ite, biz de baka bir
yaptta buna kalkacaz zaten .


TARH TOPLUM KURAM

CESUR YENI DNYAYI ZIYARET ALDOUS HUXLEY

BU DNYA BIZIM CHRISTOPHE AGUITON

LATIN AMERIKA'NIN KAYNAYAN DAMARLARI DER.: MASIS KRKGIL

KIBRIS: DN VE BUGN DER. :MASIS KRKGIL

LENIN: TARIHI YAZANLAR VE YAPANLAR EDMUND WILSON

ECCE HOMO FRIEDRICH NIETZSCHE

DE CCAL FRIEDRICH NIETZSCHE

DIONYSOS DITYRAMBOSLARI FRIEDRICH NIETZSCHE

INSANCA PEK INSANCA FRIEDRICH NIETZSCHE

INSANCA PEK INSANCA 2 FRIEDRICH NIETZSCHE

GEZGIN VE GLGESI FRIEDRICH NIETZSCHE

TRAGEDYANIN DOGUU FRIEDRICH NIETZSCHE

PUTLARIN BATII FRIEDRICH NIETZSCHE

ZAMAN AYKlRI BAKILAR FRIEDRICH NIETZSCHE

SERI KATILLER FIKRET TOPALU

DOGU-BATI: HAYALI KIRILMA GEORGES CORM

KAYNAYAN ORTA DOGU GILBERT ACI-ICAR

AILE BOYU SINEMA GKHAN AKURA

INSANLAR ALEMI GKHAN AKURA

KRESELLEME HEYULASI HAYRI KOZANOGLU

HEM EITLIK HEM ZGRLK HAYRI KOZANOGLU

KOMNIST MANIFESTO K MARX-F. ENGELS

FUTBOLUN PSIKIYATRISTI KAAN ARSLANOGLU

POLIT1 PSIKIYATRI KAAN ARSLANOGLU

YANILMANIN GEREKLIGI KAAN ARSLANOGLU


MARX IIN LOUIS ALTHUSSER

FELSEFE VE BILIMADAMLARININ
KEND!LICINDEN FELSEFESI LOUIS ALTHUSSER

IDEOLOJI VE DEVLETIN IDEOLOJIK AYGlTLAR! LOUIS ALTHUSSER

GNCEL MDAHALELER LOUIS ALTHUSSER

JOHN LEWlS'E CEVAP LOUIS ALTHUSSER

SANAT ZERINE YAZILAR LOUIS ALTHUSSER

MONTESQUIEU LOUIS ALTHUSSER

YENIDEN-REilM ZERINE LOUIS ALTHUSSER

PORTO ALEGRE M. GRET - Y. SINTMER

LM VE FELSEFE MALPAS-SOLOMON

MARKSIST-LIBERAL MEHMET ALTAN

PS!KANALITlK EDEBIYAT KURAMI OGUZ CEBECI

BARIAMADIK PINAR SELEK

ANLAMlN GIZI SAVA KIU

BAKA BIR SIYASET MMKUN UFUK URAS

ALTERNATIF SIYASET ARAYILARI UFUK URAS

TEKELIYET I YALIN KK

TEKELIYET 2 YALIN KK

BILIM VE EDEBIYAT YALIN KK

SIRLAR YALIN KK

EBEKE YALIN KK

TEKELlSTAN YALIN KK

PUTLAR! YIKIYORUM YALIN KK

ISYAN l YALIN KK

ISYAN 2 YALIN KK

MITHAT EN VE BEDEN ZEYNEP SAYIN

You might also like