Professional Documents
Culture Documents
Yayma Haz1rlayanlar:
Sosi Dolanoglu, Semih Sokmen
IRK ULUS
SINIF
Belirsiz Kimlikler
C::eviren:
NazhOkten
METiS YAYINLARI
iindekiler
Onsoz, BALIBAR. 7
I
EVRENSEL IRK<;ILIK
Bir "Yeni-Irki;1hk" Var m1? BALIBAR, 25
Kapitaiizmin ideoiojik Geriiimieri: Irki;1hk ve Cinsiyeti;iiik
Kar1smda Evrenselciiik, WALLERSTEIN, 39
Irki;1hk ve Milliyeti;iiik, BALIBAR, 50
II
TARiHSEL ULUS
Haikhgm inas1: Irki;1hk, Milliyeti;iiik
ve Etnikiik, WALLERSTEIN, 91
Ulus Bii;imi: Tarih ve ideoioji, BALIBAR, 109
Kapitaiist Di.inya Ekonomisinde Hane Yapllan
ve Emek Gi.ici.i Oluumu, WALLERSTEIN, 134
Ill
SINIFLAR:
KUTUPLAMA VE UST-BELiRLENiM
Kapitaiist Di.inya Ekonomisinde
Sm1f <;at1mas1, WALLERSTEIN, 145
Marx ve Tarih: Kutupiama, WALLERSTEIN, 157
I I. Yi.izylldan 2 I. Yi.izylla Kavram ve
Geri;ekiik Olarak Burjuva(zi) , WALLERSTEIN, 169
Sm1f Mi.icadeiesinden S1mfs1z Mi.icadeieye mi? BALIBAR, 193
IV
Onsoz
Etienne Balibar
Baka bir deyile, ben kendi ad1ma, ii;inde bir sistemin di.izenle
mesinin yer ald1g1 en ui;taki d1 smir yerine, toplumsal hareketle
rin ve bunlardan dogan i;elikilerin ozgi.illi.igi.ini.i (ya da tercihe
gore, ki.iresel i;elikilerin yans1d1g1 ozgi.il bii;imi) oli;i.it ald1g1m
dan, kendime i;agda di.inyamn toplumsal birimleri'nin iktisadi bi
rimi nden ayn tutulmas1 gerekmez mi, diye soruyorum. K1sacas1
'
Evrensel Irkzlzk
BiR "YENl-IRK<;ILIK" VAR MI?*
Etienne Balibar
Ion niildiir.
Bir ideoloji olarak Irki;1hga ilikin en eski ve en iinlii tart1
malardan birine bakahm. Avrupahlar Y eni Diinya'ya geldiklerinde
karIianna i;1kan halklan -ya dogrudan k1hi;la ya da dolayh ola
tak hastahklar yoluyla- kitle halinde katlettiler. Bir ispanyol Ka
tolik keii olan Bartolome de Las Casas, Y erliler'in ruhlannm
kurtar1lmas1 gerektigini one siirerek onlan savundu. Las Casas'm
kilisenin ve sonui;ta devletlerin resmi onay1m kazanan tezinin ne
ler ii;erdigine bakahm. Yerliler, ruhlan olduguna gore insand1lar
ve dogal yasanm kurallan onlar ii;in de gei;erliydi. 0 halde, ras
gele katledilmelerine (topraklardan d1an at1lmalanna) ahlaki ola
rak nza gosterilemezdi. Bunun yerine ruhlanmn kurtanlmasma
(onlan Hiristiyanhgm evrenselci degerlerine dondiinneye) i;ah1l
mahyd1. 0 zaman canh ve muhtemelen din degitinne yolunda ola
caklanndan igiiciiyle biitiinleebilirlerdi - elbette ki yetenekleri
diizeyinde; bu da meslek ve odiil hiyerarisinin en alt diizeyi an
lamma geliyordu.
Ir ki;1hk, ilemsel olarak igiiciiniin "etniklemesi" denebile
cek bir bii;im alm1tir; demek istedigim, sozde toplumsal oli;iitle
kar1hkh ilikide olma egilimini gosteren bir meslek-odiil hiye
rarisinin her zaman varoldugudur. Fakat etnikleme tipi sabit
kahrken aynnt1lar, genetik ve toplumsal insan gruplanmn hangi
k1smmm belli bir yer ve zamanda bulunduguna ve bu zaman ve
yerde ekonominin hiyerarik gereklerinin neler olduguna bagh
olarak bir yerden digerine ve bir zamandan diger zamana degi
i k l ik gostennitir.
Yani Ir ki;1hk, bizim Irklar ya da etnik-ulusal-dinsel grupl
malar diye adlandird1g1m1z bu eylemi varhklann kesin smirla
nm tammlarken, (genetik ve/veya toplumsal) gei;miin siireklili
gini temel alan iddialan, her zaman ii;in bugiine uyarlanm1 bir es
neklikle birletin nitir. Gei;miin smirlanyla bir bag iddia etmenin
esnekligi, bugiinkii smirlann siirekli olarak yeniden i;izilmesiyle
birleince, Irksal ve/veya etnik-ulusal-dinsel gruplann ya da ce
maatlerin yarat1lmas1 ve siirekli yeniden yarat1lmas1 bii;imini al
m1tir. Bu gruplar her zaman oradadirlar ve her zaman hiyerarik
olarak s1ralamrlar ama her zaman tam olarak aym degildirler. Baz1
IRK, ULUS, SJNIF 46
* Bu makalenin bir ozeti !vi dergisinin No. 18, Arahk 1 987- Ocak 1 988
tarihli say1s111da c;1km1!ir.
1. Son donemin en tar!imah c;ahmas1 Rene GALLISSOT'nun eseridir,
Misere de l'antimcisme, Editions Arcantere, Paris, 1 985.
IRKC,:IUK TE MiLLiYETC,:iLiK 51
anlamhdir.
Kukusuz boyle bir sav, Irki;1hgm nesnel biyolojik "Irklar"m
varhg1yla hii;bir ilgisi olmad@m onaylamaktadir. 2 Bu sav Irk<;1-
hgm tarihsel ya da kiiltiirel bir iiriin oldugunu, dolambai;h bir yol
dan olsa da Irki;1hg1 insan dogasmm degimez bir art1 haline ge
tirmeye yonelen "kiiltiirciilerin" air1klamalannm i;eitli anlamlara
i;ekilebilirliginden de kairmarak gosterebilmektedir. Irki;1hgm psi
kolojisinin yine tamamen psikolojik olan air1klamalar yoluyla yo
rumland1g1 i;emberi kirmak gibi bir avantaj1 da vardir . Nihayet,
sanki Irk<;1 hareketleri hesaba katmadan, yani bunlara yo! airan ve
i;agd milliyeti;ilikten (ozellikle de emperyalizmden)3 aynlamaya
cak olan toplumsal ilikilere dek uzanmadan milliyeti;iligi oldugu
gibi tammlamak miimkiinmiii;esine, Irki;1hg1, milliyeti;ilik zemi
ninden ayrz bir yere yerletirmeye ozen gosteren diger tarihi;ilerin
yumuatma stratejilerine oranla eletirel bir ilevi yerine getirmek
tedir. Bununla beraber tiim bu giii;lii nedenler, ne zrkplzgzn milli
yet9iligin kapnzlmaz bir sonucu olmasznz ne de daha ziyade arzk
ya da gizli bir zrkplzgzn varlzgz olmadan milliyet9iligin tarihsel ola
rak imkanszz olmasznz zorunlu kzlar. 4 Kategorilerin ve eklemlen
melerin belirsizligi siiregitmektedir. Bunun her tiirden kavramsal
"safhg1" etkisiz kilan nedenlerini uzun uzun aramaktan i;ekinme
meliyiz.
Ge9mi!jin Bugundeligi
Milliyetr;ilik Zemini
letmek.
Bununla birlikte bu itiraz ortadan kaldmlabilir ve hatta Irkir1-
hk ve milliyetiriligin tarihsel kanm1hg1m irozecek ekilde yapila
bilir bu; ancak Irkir1hgm "geni" bir tamm1 diiiincesini k1smen
diizeltecek ya da en azmdan air1khga kavuturacak baz1 tezler or
taya koymak art1yla:
1. Hi9bir ulus (yani hiirbir ulusal-devlet) ger9ekte etnik bir te
mele sahip degildir. Bunun anlam1 milliyetiriligin, kurgusal bir et
nikligin sonucu anlamma gelmedigi siirece, bir etnosantrizm ola
rak tan1mlanamayacag1dir. Bka tiirlii akil yiiriitmek "halklann"
da "Irklar" gibi bir soy, bir kiiltiirel cemaat ya da onceden var olan
ir1karlara dayah bir ortakhk geregince dogal olarak varolmad1k
lanm unutmak olur. Fakat diger olas1 birliklere karg hayali bir
liklerini gerirege (ve dolay1s1yla tarihin zamamna) oturtmak gere
kir.
2. Tamamen farkh "tabiatlara sahip toplumsal gruplan, ozel
likle de "yabanc1" topluluklan ve "ag1 1rklan ", kadmlan, " sap
kmlan" aym anda hedefleyen "azznlzklmjtzrma " ve " 'zrklmjtzrma "
goriingiisii, birbirinden bag1ms1z bir dizi tan1ms1z nesne kar1
smda uygulanan, sadece benzer soylem ve tutumlann yan yana
gelmesini degil, birbirine baglz, birbirini tamamlayan dl!jlama ve
tahakkiimlerin oluturdugu tarihsel bir sistemi temsil etmektedir.
Bka bir deyile, yanan ey "etnik bir Irkir1hk" ile "cinsel bir
Irkir1hgm" (ya da cinsiyetiriligin) kout gidiinden irok, Irkir1hk ve
cinsiyetiriligin birlikte ilemesi, ozellikle de zrkplzgzn her zaman
bir cinsiyet9iligi onvarsaymaszdzr. Bu koullarda bir Irkir1hk gene!
kategorisi, evrensellik air1smdan kazand1g1 avantaj 1 tarihsel kesin
lik ve kal1c1hk air1smdan kaybetme tehdidi altmdaki bir soyutlama
degil, Irkir1hgm zorunlu irokbiirimliligini, globalletirme ilevini,
toplumsal norma uygun hale getirme ve d1lama pratiklerinin
biitiiniiyle baglantilanm hesaba katan daha somut bir kavramdir;
yeni-Irkir1hgm ayncahkh nesnesinin "Arap" ya da " Siyah" degil,
"ke", "suirlu", "miitecaviz" vb. (olarak) Arap, ya da "Arap", "Si
yah" vb. olarak miitecaviz ve suirlu oluu da bunu gostermekte
dir.
3. ite, milliyet9ilikle zorunlu bir ilikiyi siirdiiren ve milliyet-
IRK<;ILIK TE MiLLiYET<;iLiK 67
Evrenselligin Paradokslarz
Londra, 1 9 8 1 .
IRK, ULUS, SJNIF 78
3 3 . Siyasetin estetize edili biyimi olarak Nazi di.ii.incesi iyin bkz. Phi
lippe LACOUE-LABARTHE, La Fiction du politique, Christian Bourgois, Pa
ris, 1 988. Pierre A Y<;:OBERRY {La Question nazie, s. 3 1 ) Nazi estetiginin
"ilevinin her kategoriyi Irksal cemaatteki yerine oturtarak -kok sahm koy
li.i, i.iretim atleti iyi, ev kaduu- snuf mi.icadelesinin izlerini silmek oldugunu"
belirtiyor. Aynca bkz. A G. RABINBACH, "L'esthetique de la production sous
le III. Reich", Le Soldat du travail, derleyenler: L. MURARD ve P ZYL
BERMAN, Recherches, no. 32/33, Eyli.il 1 978.
IRK, ULUS, SiNiF 80
sadiguu kabul etmek gerekin;e bunlann manevi "i1hak"lan asimile olrna yete
nekleriy le -ki bu Fransizhga egilim gibi an1a$Ihr- aklanacaktrr; fakat bu
asimilasyonun yiizeyde, goriiniirde olup olinadlgi (Engi.zisyon oniindeki con
verso'Iar gibi) somsu her zaman somlabilir.
* IQ (Intelligence Quotient): "Zeka yiizdesi" anlanuna gelen te1im, bi r
insarun zihinsel geiin ya$llUl1, zaman ya$Ina ooliiniip 100 ile i;:arptlmasiyla
elde edilen ve o insarun zekasuu gosterdigi varsayllan sayisal niceligi ve bun
dan hareketle bir snuflandmnayI ifade eder. (i;:.11.)
36. Hannah ARENDT'm The Origins of Totalitarianism adli ese1inin
sonui;: kismmda soz ettigi "iist-anlam" bir idea11e$tinne siirecine degil, "ideo
lqjik tutarhk" hezeyarundan aynlamayacak olan ter61ist basklya atfedi1mi$tir;
insanltgm bir i;:e$itliligine degil, insan iradesinin, totaliter hareketle1in "luz
landmnaya" niyetlendikle1i Tarih'in ya da Doga'mn anonirn hareketinde erime
sine atfedilmi$tir.
IRK, ULUS, SJNIF 84
39. Bkz. W REICH, Les Hammes dans l'Etat, Fr. c,:evirisi, Payot, Paris,
1 978.
IRK, ULUS, SJNIF 86
Tarihsel Ulus
HALKLIGIN tNASI:
IRK<;ILIK. MlLLlYET<;lLlK VE ETNlKLlK*
Immanuel Wallerstein
IRK, ULUS, SJNJF 92
bir orgut] Allan Boesak [Boesak hu.kumetin Renkli diye etiketledigi biridir]
gibi - "Sozde-Renkli" terimini giderek daha s1k kulland1kland!f. Sanmrn si
zin fark ettiginiz y bu gelimenin bir yansmrns1d!f. K1sa bir sure once
Sechaba, Richard Rive'm kitab1 Writing Black'in eletirisini yaymlad1. Bu
eletiride oyle diyorduk:
"Birlik c;:abanuz bizi farkhhklan gonnekten ahkoymamahdlf; eger bun
lan gonnezden gelirsek tam da ulamaya c;:abalad1gmuz birlik ac;:1smdan sorun
lar c;:1kabilir. Sozde-Renkliler demek ya da Renkli sozcugunu timak ic;:inde
yazmak yeterli degildir. Bu sorun olumlu bir yakla1mla halledilmelidir c;:unku
soz konusu olan aylft edilebilir ve kimligi belirlenebilir bir insan grubudur. "
Baka bir deyile bizim bu dergide soyledigimiz b u konu uzerinde tart1
mamn gerekli oldugudur ve bence mektubunuz boy le bir tartlma ic;:in pekala
bir balang1c;: olabilir. Bu konudaki her yoruma ac;:1g1Z.
yattlg1 ey lerdir.
i.mdi geleli.m bir k1sm11111zm " Sozde" Renkli halktan soz etme egilimine.
inamyornm ki bu, kar1 kar1ya oldugumuz iki gen;:ek etkenin sonucudur.
ilki yurtd1111daki i;:ahmalarumz sonmudnr. Diger iilke ve uluslann
"Renkli halk" terimi hakkmda, iilkemizde ulusal olarak ezilen Renkli ulusal
azmhgm geri;:ekli.gine hii;: de yakm olmayan, farkh diilinceleri vard1r. Dlke
mizden, mlicadelesinden ve Renkli. halkm bu mlicadeledeki yerinden ve rohin
den soz ederken Renkli halkm kim oldugunu ai;:1klamanuz gerekiyor, ite bu
ylizden, s1k s1k kendimizi, "Renkli." terimini saldirganlann dayattlgun vurgu
lamak ii;:in "Sozde-" keli.mesini (liitfen tlmaklara dikkat) kullamrken buluyo
rnz. T1pk1 imdi ABD olan yerin esas sakinlerinden soz ederken "Sozde-" K1-
olan ulusun heyecamyla, 'G iiney Afrikah'y1 terc ih ediyor," diyor. Ancak Edi
tor Yolda, iilkemize kimin resmi olarak Giiney Afrika ismini verdigini soy
lemiyor bize. Hangi yetkiye ya da kimin yetkisine dayanarak? Bu "tenninolo
ji yi" reddederek iilkeyi "Azanie" olarak adland1ranlar var (yine kimin yetki
sine dayanarak? ) ve belki de niifusun geri kalarum "Sozde Giiney Afrikahlar"
olarak adlandmrlard1. Ne var ki Giiney Afrika ismi bile, Boer marmda Suid
Afrika denilmesine ragmen kabul edilmitir. Ancak, (sozde de olsa) herhangi
bir azmhgm kendi keyfiyeti i<,:in kendisine Giiney Afrikah deme hakkma sahip
oldugunu sarunas1 bana, bariz bir haddini bilmezlik degilse bile, demokratik
olmayan bir y gibi geliyor, <,:iinkti hak dogal olarak <,:ogunluga aittir.
Ne yaz1k ki, "Renkli" terimi11in Niifus Kay1t Yasas1 ya da Grup Bolgeleri
Yasas1'nda yap1lan tamnun sonucu olarak (P.G.'nin soyledigi gibi) <,:1khgm1
bilmiyordum . Ben bu y asalann <,:1kmasmdan <,:ok once dogdum, o halde
halkumz bundan biraz daha eski olmah. P.G.'nin anlathg1 biitiin o korkmw
deneyimlerden (bohinen aileler, ahlmalar, vb. ) sadece bizim muzdarip oldugu
muzu samnamahyiz. Kan1k lfklar ya da marjinal topluluklar diinyamn baka
yerlerinde de aym s1kmh ve <,:ilelere katlamyorlar.
Simdi P.G. "Sozde "nin de "Renkii"nin de yeterince iyi olmad1gm1 soy
hiyor; bu da kafamm kan1khgm1 artmyor. Ama "Y1llar boyunca bir bela"
olan, "Renkli" diye <,:agnhnak degil, halkuniza bugiin ve ge<,:mite davramh
bi<,:imidir. Yoksa onlara ne dendigi fark etmez, hpkI kendi bama "Asyah " ya
da "Hintli" teriminin lanetli anlamma gelmedigi gibi . . . P .G.'nin "kitlesel tar
hma "smm sonucunu sab!fs1zhkla beklerken, yine de bugiin ne oldugumu
bilmek isterim. tte boyle Editor Yolda, bana istediginiz kiiforti edin ama
Tann akma "Sozde " demeyin.
Bu yaz1malara epey uzun yer vermemin nedeni her eyden
once tartlmalann en dost9asmm bile olduk9a ateli oldugunu
g6stermekti; ikinci olarak da meselenin, ister tarihsel zeminde ol
sun ister ideoloj ik zeminde, 96ziimiiniin ne denli zor oldugunu
g6stermek. Bir Renkli halk, ya da bir Renkli ulusal azmhk, ya da
bir Renkli etnik grup var m1d1r? Hi9 oldu mu? Bazilanmn imdi
ve/veya ge9mite oldugunu baz1lannm da olmad1g1m diiiindiik
lerini, yine baz1lanmn bu konuda kay1ts1z olduklanm ve diger
bazilannm ise boyle bir kategoriden habersiz olduklanm soyleye
bilirim.
Yani ne? Eger ortada ash bir g6riingii, bir Renkli halk varsa
bunun parametreleri konusunda anlmaya varabilmeliyiz. Arna
eger bir halk1 g6steren bu isim iizerinde ya da herhangi bir halk1
g6steren diger bir isim iizerinde anlamad1g1m1Z1 g6riiyorsak bu
nun nedeni belki de halkhgm yalmzca deneysel bir kavram degil,
her 6zel 6mekte sm1rlan siirekli degien bir deneysel kavram
IRK, ULUS, SJNIF 98
Etienne Balibar
Bta Frans1z tarihi olmak iizere, uluslann tarihi bugiine dek bize
hep, bu tarihlere bir 6znenin siirekliligini atfeden bir anlati ek
linde sunulmutu. Boylece ulusun oluumu, tarihir:ilerin tarafh
hklanmn az ir:ok kesinmi gibi gosterdikleri (Fransa'nm kokenleri
nerede aranmahd1r? Galyah atalarda m1? Capet monarisinde mi?
89 Devrimi'nde mi? vb.) fakat her durumda ozde bir ema iir:inde
yer alan bilinir:lenmeleri ve amalan gosteren yiizyilhk bir "proje"
nin tamamlanmas1 olarak belirmektedir. Bu ozde ema ulusal
kiiligin "ben"inin air:1ga vurulmas1d1r. Bu tiir bir temsil kukusuz
geir:mie ilikin bir yanilsama meydana getirir, fakat aym zamanda
zorlay1c1 kurumsal gerireklikleri de dile getirir. Yamlsama iki yap1-
hd1r; ag1 yukan sabit bir toprak iizerinde, yakl1k olarak tek
anlamh bir adland1rma altmda, yiizy1llard1r birbirini izleyen ku
aklann birbirlerine degimez bir t6z ilettiklerine inanmaya da
yanmaktad1r. Ve goriiniimlerini, kendimizi onun sonuca ulmas1
olarak kavramam1z1 saglayacak ekilde geir:mie yonelik olarak
ay1klad1g1m1z evrimin miimkiin olan tek evrim olduguna, bir ka
deri temsil ettigine inanmaya dayanmaktad1r. Proj e ve kader ulu
sal kimlik yamlsamasmm simetrik iki yiiziidiir. Oir:te biri en a
zmdan bir tane "yabanc1" 1 ataya sahip olan 1 988'in "Frans1z" Ian
(Galyahlar'dan soz etmezsek), kolektif olarak kral XIV Louis'
nin tebaasma ancak olmas1 muhtemel olaylann art arda gelii saye-
teenth Centwy, Academic Press, 1 974; cilt 2, Mercantilism and the Consoli
dation ofthe European World-Econononry, Academic Press, 1 980.
* Hanse: 1 2 4 l 'de Kuzey-Bah Almanya'daki ticaret ehirleri birligine ve
rilen ad; bu ehirlerin bamda Uibeck ehri geliyordu, (i;:.n. )
** Provinces-Unies (Birleik Eyaletler) 1 566- 1 609 y11lan arasmda ayak
lanan ispanyol Hollandas1'nm -1 566-1700 arasmda i spanya Krah'na ait olan
Kuzey-Batl Avrnpa topraklan- yedi kuzey eyaletine verilen ad. Bu eyaletler
glim1miiz Hollanda Kralhg1'nm i;:ekirdegini oluturdular. (y.i1.)
4. Bkz. BRAUDEL, L e Temps du monde, s. 7 1 , WALLERSTEIN, Capita
list Agriculture.... , s. 165.
IRK, ULUS, SJNIF 1 1 4
Toplumun UlusallaJmasz
Halkzn Olw;tunilmasz
inas1 tamm geregi apktzr. Hiir:bir birey ana dilini "seir:mez", iste
giyle "degitiremez" Bununla beraber, birir:ok dili kendine malet
mek ve kendini bka bir ekilde dilin doniiiimlerinin ve soy
leminin t1y1c1s1 k1lmak her zaman miimkiindiir. Dilsel cemaat
korkunir: derecede k1s1tlay1c1 (R. Barthes bir seferinde "fist"
diye nitelemeye kadar gitmiti) bir etnik hafiza ortaya ir:1kanr ama
bu hafizamn yine de garip bir ilenebilirligi vard1r: dile gireni der
hal benimser. Bir anlamda, fazla hzzlz yapar bunu. Varhgm1,
"kokenlerin" bireysel unutuluu pahasma siirdiiren kolektif bir
hafizad1r. Bu bak1mdan yap1sal gosterim kazanm1 bir kavram
olan "ikinci kuak"tan goir:men, ulusal dili (ve onun dolay1mmda
ulusu da), bizden denilen "k1rsal bolgeliler"den birinin oglu kadar
(ki onlann ir:ogu, imdiye kadar giinliik hayatta ulusal dili kullan
mazd1) kendiliginden, "kahtimsal", duygusal ve diisel air:1dan zo
runlu bir biir:imde yamaktad1r. "Ana" di!, "gerirek" annenin dili
olmak zorunda degildir. Di! cemaati her zaman var olmu hissi
veren ama sonraki kuaklara hiir:bir kaderi zorunlu k1lmayan edim
sel bir cemaattir. En miikemmel ekliyle, kim olursa olsun herkesi
"asimile eder", kimseyi esirgemez. Sonuir: olarak, (oznede kuru
lu biir:imiyle) herkesi derinden etkiler, ama tarihsel 6zelligi ancak
birbirinin yerine konabilen kurumlara baghd1r. Koullar elver
diginde, farkh uluslara hizmet edebilir ( ingilizce ya da i spanyolca
hatta Frans1zca gibi) ya da onu kullanan topluluklann "fiziksel"
yok olulanndan sonra da hayatta kalabilir (Latince, "eski" Yu
nanca, "edebi" Arapir:a gibi). Belirli bir halkla sm1rlanmas1 iir:in ek
bir 6zellige, ya da bir kapahhk, bir d1lama ilkesine ihtiyac1 var
d1r.
Bu ilke 1rk cemaatidir. Fakat burada birbirimizi iyice anla
maya irok dikkat etmeliyiz. Her tiirden bedensel ya da psikolojik,
goriiniir ya da goriinmez 6zellik, 1rksal bir kimlik kurgusu olu
turmak iizere kullamlmaya, dolay1s1yla ister aym ulusun iir:indeki
ister sm1rlannm d1mdaki toplumsal gruplar arasmdaki kaht1msal
ve dogal farkhhklan temsil etmeye elverilidir. Irksal iaretlerin
evrimine ve bunlarla toplumsal ir:at1manm farkh tarihsel ekilleri
arasmdaki ilikiye bka yerde degindim. Burada ilgilenmemiz
gereken ey sadece, irk ve etnikligi miikemmel bir biir:imde oz-
IRK, UWS, SJNIF 126
man ortaya ir:1kar. Irk cemaati biiyiik bir aile gibi, ya da aile ili
kilerinin ortak k1hfi (" Frans1z", "Amerikah", Cezayirli" ailelerin
cemaati) gibi temsil edilmeye elverilidir. 1 4 0 halde ait oldugu top
lumsal durum ne olursa olsun her bireyin bir ailesi vard1r, ama
aile -miilkiyet gibi- bireyler arasmda olumsal bir ilikiye do
niiiir. Bu konuda daha fazla ey soyleyebilmek iir:in ailenin, bu
noktada az once okulun oldugu kadar merkezi bir rol oynayan ve
irk soyleminin tamammda varolan bu kurumun tarihini tart1
mam1z gerekmektedir.
Okul ve Aile
19. Bu konuda birtakun degerli bilgiler ir,:in bkz. Franr,:oise GADET, Mich
el PECHEUX, La Langue introuvable, Maspero, 1 98 1 , s. 38. ("L'anthropologie
linguistique enlre le Droit et la Vie").
20. Amerikan "dogutanc1hg1" ir,:in bkz. R. ERTEL, G. FABRE, E. MA
RIENSTRAS, En marge. Les minoriles aux Etals-Unis, Paris, Maspero, 1 974,
s. 25; Michael OM! ve Howard WINANT, Racial Fonnalion in the United
Stales. From the 1 960s lo the 1 980s, Routledge and Kegan Paul, 1 986, s.
1 20. Glinlimlizde ingilizce'nin ulusal di! olarak resmilelirilmesini talep eden
ULUS Bi<;ilvli: TANH TE iDEOLOJi 1 33
bir hareketin sadece ABD'de (Latin Amerika'dan goc;:e kar1) ortaya c;:1kt1g1111
gonnek c;:ok ilginc;:.
2 1 . Bu altematifin c;:aprazmda gerc;:ekten c;:ok onemli olan u sorn vard!f:
Gelecegin "birleik Avrnpa'smm yonetsel ve egitsel k1rrumlan Arapc;:a'y1,
Tiirkc;:e'yi, hatta baz1 Asya ve Afrika dilleri.ni Frans1Zca, Ahna.nca ve Portekiz
ce'yle eit mi sayacaklar? Yoksa bunlan "yabanc1" diller olarak 1111 kabul ede
cekler?
KAPiTALiST DUNYA EKONOMiSiNDE
HANE YAPILARI VE
EMEK GUCU OLUUMU*
Immanuel Wallerstein
Siniflar:
Kutupla11Ul ve Vst-Belirlenim
KAP1TAL1ST DONYA EKONOM1S1NDE
SINIF f;.ATIMASI*
Immanuel Wallerstein
Immanuel Wallerstein
1 9. Yiizyzl Tamm/an
6. Kayda deger bir omek ii;:in bkz. C. WRIGHT MILLS, White Collar,
New York, 1 95 1 .
KA VRAi\11 TE GER(:EKLiK 0L4RAK B URJUVAZi 1 77
* Deus ex machina: Klasik dramda zor bir dtmunu halletmek iyin meka
nik araylarla sahneye indirilen tann, ( y.i1. )
IRK, ULUS, SJNIF 182
Sonsuz Birikim
dogru olmaz. Bir kere, bana yasal bi9imde rant elde etme olanag1
veren miilkiyet haklannm belli bir tiiriine sahip olmak i9in ongo
riim ya da ans1m vard1 . Bu miilkiyet haklanm elde etmenin altm
da yatan "9ahmanm" iki ozelligi var. Birincisi, imdi degil, ge9-
mite yap1lm1tir. (Ger9ekten de 9ogunlukla uz.ak ge9mite, bir ata
tarafmdan yapilm1tir.) ikincisi, siyasal otorite tarafindan resmen
tahsis edilmesi gerekirdi, yoksa bugiin para kazandirmas1 miim
kiin olmazd1. Demek ki, rant=ge9mi ve rant=siyasal iktidar.
Rant mevcut miilk sahibine hizmet eder. Halihazirdaki 9a
hmas1 sayesinde miilk elde etmeye 9ahn birine hizmet edemez.
Bu yiizden rant daima tehdit altmdad1r. Ve rant siyasal olarak ga
ranti altma almd1gmdan, daima siyasal bir tehdit altmdad1r. Ne var
ki banya ulan bir tehditkar, bu bansmm sonucu olarak
miilk elde edecektir. Arna bu miilkii elde eder etmez de 91kan
rantm merulugunu savunmay1 gerektirecektir.
Rant kar oranm1, bir kimsenin tamam1yla rekabet9i olan bir
pazarda elde edecegi oranm iizerinde artiran bir mekanizmad1r.
i9inden irmak gen toprak omegine geri donelim. Oyle bir irma
g1m1z oldugunu varsayahm ki, koprii ina edilebilecek kadar dar
olan tek bir noktas1 olsun. Simdi 9eitli altematifler var. Devlet
biitiin topragm potansiyel olarak ozel toprak oldugunu ve bir
irmagm kar1hkh her iki k1y1smdaki topragm sahibi olan kiinin
bu en dar noktada ozel bir koprii yapabilecegini ve bu kopriiden
ge9i i9in ozel bir bedel alabilecegini beyan edebilir. Hat1rlarsan1z,
omegimizde sadece tek bir ge9i noktas1 vard1. Oyleyse, soz ko
nusu kii bir tekele sahip olacaktir ve irmak iizerinden tman bii
tiin meta zincirlerinin ait1k degerinden onemli bir par elde etme
nin bir yolu olarak agir bir ge9i bedeli isteyebilecektir.
Simdi, diger bir altematife bakahm. Bu kez devlet, soz konusu
iki k1ymm kamu topragi oldugunu beyan edebilir; bu durumda da
iki ideal-tipik olas1hktan biri sivrilecektir. Devlet kamu fon
lanndan yararlanarak bir koprii ina eder ve hi9bir ge9i iicreti al
maz ya da maliyet giderlerini kaIiaymcaya kadar belli bir iicret
ahr. Bu durumda, kopriiden ge9irilen meta zincirlerinin art1k de
gerinden pay almmas1 soz konusu degildir. Ya da devlet, kamusal
olan bu k1y1lann, mallan kar1 k1y1ya ult1rmak i9in rekabet eden
KA VRAN! TE GER(:EKLiK 0L4RAK B URJUVAZi 18 7
Rant ve Tekel
malar bulundugu halde elde edilmitir. Yine son y1llann tipik ic;i
miicadelelerinin en sert ve en yogun olanlan (i ngiliz madenciler,
Frans1z demir-c;elik ve demiryolu ic;ileri . . . ) sekt6rel (hatta "kor
poratif') ve savunmaya doniik, kolektif gelecek ic;in anlam 1-
mayan govde gosterileri gibi goriinmektedir. V e aym esnada top
lumsal c;atlma durumu, bazilan kurumsal istikrars1zhklanna rag
men ya da bu nedenle, gortiniirde c;ok daha manidar olan bir dizi
bka bic;im alm1tlr. Bu, kuak 9at1malanndan ve c;evre iistiin
deki teknolojik tehdide bagh 9at1malardan, "etnik" (ya da "din
sel") c;atlmalara ve uluslararas1 terorizm ve savm bazi yerlerde
ki kroniklemi bic;imlerine kadar gider.
Belki de "sm1flann ortadan kaybolmas1"mn en radikal bic;imi
u olacaktir: Toplumsal-iktisadi miicadelelerin ve ifade ettikleri 91-
karlann kay1ts1z arts1z yitip gidii degil -9at1manm her yerde
varolmasmm beraberinde hic;bir hiyerariyi, toplumun gortiniir bir
ekilde "iki kampa" bohinmesini, konj onktiirii ve evrimi belirle
yen hic;bir "son kerteyi"; teknolojik bask1lann, devlet 91karlannm
ve ideoloj ik hirslann rastlanusal bilekesinden baka hic;bir do
niiiim vekt6riinii getirmedigi- bir c;ok-bic;imli toplumsal 9at1ma
durumunun dokusunda emilip dag1lmalan ve siyasal merkeziyet
lerini kaybetmeleridir. K1sacas1 siyaset felsefesinin son yonelim
lerinde yans1masm1 bulan, " Marx'vari" olmaktan c;ok "Hobbes'
vari" bir durum.
Bana kahrsa boyle bir durum iizerinde diiiinmek Marksizm'
in kuramsal varsay1mlar1mn gec;erliligi konusundaki yargmm erte
lenmesinden c;ok, tarihsel kavramlann ve bic;imlerin c;oziimlenme
sinin zaman1 ile programlann ya da sloganlann zaman1 arasmda
net bir ayntirma yapmay1 gerektirmektedir. C::iinkii bunlann bir
birine kantlnlmasmm, Marksizm'in kendi ifadelerinin nesnelligi
ni ve evrenselligini kavray11m, bunlara onceden pratik dogrular
statiisii vererek etkiledigini diiiinmek ic;in hakh nedenlerimiz var.
Demek ki bu kan1khg1 c;ozmek "saf kurama s1gmmanm bir ekli
olmaktan ziyade, spekiilatif ampirizme degil stratej ik bulua bagh
olan bir kuram-pratik eklemlenmesini diiiinmek ic;in -yeterli de
gilse de- gerekli bir kouldur.
Simdi sm1f miicadelesi kavram1m eletirel bir incelemeye tabi
IRK, UWS, SJNIF 200
!ma biir:imine tekabiil ettigi iir:in. Oyie ki her zaman, iir:i hareke
tinin kendisini mevcut orgiitlenme biir:imlerine ve pratiklerine karz
yeniden kurmas1 gereken bir an gelmitir. ite bu yiizden "kendi
ligindencilik" ve "disiplin"in klasik ve her zaman yeniden ortaya
ir:1kan ikilemleri, ideolojik ir:atimalar (reformizm ve devrimci ko
pu), boliinmeler, tesadiifleri degil, bu ilikinin toziinii temsil et
mektedir.
Aym ekilde iir:i hareketi hiir:bir zaman fabrikanm, ailenin,
meskenin, etnik dayammalann, vb. iir:i alanmda goriindiikleri
ekliyle yama ve ir:ahma koullanna bagh sm1fsal pratiklerin
(bunlan iir:iye ozgii toplumsallma biir:imleri olarak adland1ra
biliriz) biitiiniinii ifade etmedi ve bunlan biinyesine almad1 . Bu
nun nedeni bilincin gelimemiligi degil, somiiriiniin onlara uygu
lad1g1 baskmm (bu somiiriiniin biir:imlerindeki ireitlilik bir yana)
iddeti ne olursa olsun, proleterlemi bireyleri ayirt eden yam
ve soylem biir:imlerinin, ir:1karlann yok edilmez ir:eitliligidir. Buna
kar1hk her seferinde onlara hareketle (grevler, hak aray1lan,
bkaldmlar) ve orgiitlerle birleme kapasitelerini saglam1 olan,
tam da bu sm1f pratikleridir - mesleki ahkanhklar, toplu direni
stratej ileri, kiiltiirel sembollerdir.
Daha ileri gidelim . Goreli tarihsel siirekliligi iir:inde "sm1fi"
yapan pratikler, hareketler, orgiitler arasmda siirekli uyumazhk
oldugu gibi bu terimlerin her birinde temel bir kat11khk da vard1r.
Uvriyerist bir ideoloj i gelitirse bile, hiir:bir sm1f orgiitii ( ozellikle
de hiir:bir kitle partisi) hiir:bir zaman katzkszz bir ir;i orgiitii ol
mam1t1r. Tersine her zaman baz1 "oncii" iir:i kesimleriyle, ister
d1andan toplanan, ister "organik aydmlar" gibi k1smen iir:eriden
ir:1kan aydm gruplannm kar1lmas1 ve az ir:ok ir:at1mah bir e
kilde kaynmalanyla kurulmutur. Aym ekilde, ir:ok belirgin bir
proleter nitelige biiriindiigii zaman bile, hiir:bir onemli toplumsal
hareket hiir:bir zaman sadece ve sadece anti-kapitalist hedeflerin ve
hak iddialannm iizerine oturmam1tir; her zaman iir:in anti-kapi
talist hedeflerle demokratik ya da ulusal, ya da pasifist veya geni
anlamda kiiltiirel hedeflerin birleimi iizerine kurulmutur. Aym
ekilde sm1f pratiklerine, direnie ve toplumsal iitopyaya bagh
temel dayammalar, tarihsel ana ve ortama bagh olarak, her za-
iRK, ULUS, SJNIF 214
Toplumsal 9atima
Yer mi Degitiriyor?
BAGIMSIZLIK SONRASI SiY AH AFRiKA'DA
TOPLUMSAL C:-ATIMA:
YENiDEN DEGERLENDiRiLEN
IRK VE STATU GRUBU KAVRAMLARI*
lnunanuel Wallerstein
Kuramsal Bulanzklzk
* Bu makale ilk kez, Les Cahiers du CEDAF, no. 8/1 97 1 , I . Dizi: Sosyo
loj i' de y ay 111lammt1r.
** Ortac;:ag snuflan (c;:.11.).
IRK, ULUS, SJNIF 234
kabilelere tahakkiim ve onlan sindinne ve bir devlet i<,:inde yeni bir kiilti.irel ve
dilsel birlik olumas1 soz konusu oldugunda kabile orgiitlemnesinin izleri az
9ok kayboldu . . . Omegin Zulu topraklarmda boyle oldu . . . Suuflara bohinme
bazen kabile 9elikisi gorliniimi.inii alabildi: Dogu Afrika'mn goller bolgesinin
baz1 monarilerinde (Ruanda, Bunmdi, vb.) yetitirici fatih Tutsilet' in, yerli
koyhiler olan Hutular'1 egemenlikleri altma alarak aristokrasiyi olutl.rrd1iklan
yerlerde boyle oldu." ("Tribus, classes, nations", La Nouvelle Re-vue
Internationale, no. 1 30, Haziran 1 969, s. 1 12).
6. Bkz. Elliot P SKJNNER, "Strangers in West African Societies", Afri
ca, XXXIII, 4, Ekim 1 963, ss. 307-320.
7 Robin HORTON'un b u tiir hiyerarik olrnayan toplumlann toplumsal
orgiitlemnesine ilikin aratinnalamm bakuuz, "Stateless Societies in the
History of West Africa", yay haz. I. F A A.TA YI ve M CROWDER, A His
tory of West Africa i<,:inde, Cilt 1 , Londra, Longmans, .T97 l .
IRK TE STATU GRUBU KA VRAMLARI 237
larda resmi yurthk elde etmi olsalar da, daha r;ok Afrikah
olmayan kategorisine girenler iir:in dogruydu; Zanzibar'daki Arap
lar'm, Kenya'daki Asyahlar'm durumunda ve Gana'daki Liibnan
hlar'm tek tiik siiriilmeleri durumunda boyleydi . Bir noktada, Zai
re'den bir Belir:ikah goir:ii olduysa da, imdiye dek Siyah Afri
ka'da Avrupahlar'm toptan siirgiinleri gerir:eklememitir.
Afrika'daki durumun bu h1zh degerlendirmesindeki amair:, bir
noktanm altm1 ir:izmekti: Etnik grup, dinsel grup, Irk, kast gibi
sozde statii grubu ir:eitlilikleri arasmda ie yarar bir fork yoktur.
Bunlann hepsi tek bir temanm ir:eitlemeleridir. Bu tema da, mitsel
olarak u anki iktisadi ve siyasal durumdan onceye uzanan ve
sm1fsal ya da ideoloj ik anlamda tammlanm1 dayammalan an
bir dayamma olma iddias1 1yan bir yakmhkla insanlan grupla
maktir. Temanm ir:eitlemeleri bu halleriyle, Akiwowo'nun kabi
lecilik hakkmda soyledigi gibi, "ulus ina siireir:lerinin ongoriil
medik sonuir:lanna kar1 bir dizi kahplm1 cevap, ya da isterse
niz uyum saglama diizenlemeleri "22 olarak goriinmektedir. Ya da
Skinner'in, daha pervas1z soyleyiiyle, bunlann merkezi ilevleri,
" insanlann, ir:evrelerinde degerli goriilen hizmetler ve mallar
hangileriyse onlar iir:in rekabet edebilen siyasal, kiiltiirel veya top
lumsal birliklerde orgiitlenebilmelerini saglamaktir" 23
Bu ilev kavramm kendinde varolduguna gore statii gruplan,
birden fazla toplumsal sistemde orgiitlendiklerini ya da varolduk
lanm iddia etseler bile, tamm olarak, parir:as1 olduklan daha geni
bir toplumdan once varolamazlar. 24 Fried'm "kabileler" iir:in ih
tiyath bir ekilde belirttikleri tiim statii gruplan iir:in dogrudur:
dag1t1m111111 zemini goreli o]arak sabit ise, stati.i yoluyla katmanlama kolay
laIr. Her iktisadi doni.ii.im ve teknolojik yansnna stati.i yoluyla katmanla
may1 sarsar ve snuf konumunu on plana i;:1karir. Yahn snufsal durumun en
bi.iyi.ik onem ta1d1g1 i.ilkeler ve i;:aglar, genelde teknik ve iktisadi doni.ii.im
donemleridir. Ve iktisadi katmanlamanm degiimindeki her yavalama, za
man ii;:inde stati.i yap1sm111 bi.iyiimesine yo! ai;:ar ve toplumsal onurun onemli
roli.ini.i yeniden canlandmr. 27
Ozet
Etienne Balibar
* uk (hp. ir:.n.)
8. L. POLIAKOV, Historie de l'Antisemitisme, cilt I, s. 95.
S!NIF IRK<;!LIG! 261
14. Bu kitapta yer alClll "Bir Yeni-Irk Var m1?" ve "itkQihk ve MiJli
yet9ilik" incelemelerine bakm1z.
IRK, UL US, SJNIF 266
cak, "yedek sanayi ordusu"na siirekli olarak yeni giii;:ler katacak, goreli
bir niifus-fazlasnu besleyecek ekilde siirekli olarak harekete
gei;:innek, siireksizletinnek; diger yandan ii;:i topluluklanru, onlan i
ii;:in "egitmek" ve iletmeye "baglamak" iizere (ve aym zamanda
"paternalist" siyasal hegemonya ile ii;:i "aileciligi" arasmdaki
tekabiiliyet mekanizmas1ru iletmek iizere) uzun siireli olarak (biri;:ok
kuak boyu) siirekliletirmek soz konusudur. Bir yandan, sadece iicret
ilikisine bagh snnfsal durumun atalar kuag1 ve torunlar kuag1yla
hii;:bir ilgisi yoktur; son noktada "s1mfsal aidiyet" kavramnun kendisi
pratik gosterimden yoksundur; hesaba kat1lmas1 gereken ey sadece
sm1fsal durumdur. Diger yandan ii;:i s1rufnun en azmdan bir k1smnun
ii;:i ogullan olmas1, bir toplumsa/ ka1It1mm kurulmas1 gerekmektedir. 1 5
Fakat, pratikte, direni ve orgiitlemne giii;:leri de bununla birlikte
i;:ogahr.
Demografik politikalar, goi;: ve kentsel aymn politikalan - daha
genelde, D. Bertaux'nun antroponomik diye adlandird1g1 pratikler1 6-
bu i;:elikili gereklerden dogmu ve 1 9 . yiizy1l ortalanndan itibaren
hem iveren hem devlet tarafmdan, onlann paternalist (ki bu milliyeti;:i
propagandayla s1k1 s1k1ya baghdIT) ve disiplinci i;:ifte goriiniimleriyle
uygulamaya konulmutur: bir yanda vali kitlelere kar1 "toplumsal
sava" ai;:mak, diger yanda aym kitleleri her anlamda
"uygarlatmnak"; giiniimiizde bunun miikemmel bir ornegi "banliyo"
ve "getto"lara yap1lan toplumsal-po-lisiye muamelede goriilmektedir.
Irki;:1 kanna1k, gelip "niifus sorununa" (buna bir dizi yananlam
dahildir: dogum oram, niifus kayb1 ve niifus fazlas1, "melezletinne",
kentleme, sosyal konut, halk saghg1, isizlik) ekleniyorsa ve tercihen,
yanh bir ifadeyle "goi;:men" olarak adlandmlan ikinci ku!jak
sornnunda yogunla1-yorsa, bu bir tesadiif degildir; biliru nesi gereken
ey bu ikinci
sizlik yanhs1 olsun olmasm, hi9 bir zaman i9in siyah bir g69men
den baka bir ey degildir. Liberal (sagc1) bir milletvekili g69ful
"Fransa i9in bir ans oldugu"7 diiiincesini a91klad1gmda ona ha
karet etmek iizere takilm1 " Stasibaou" lakab1yla giihin9 duruma
diiiiriildiigiinii gordiil Bu bak1mdan en anlamh olgu, muhafa
zakar kamuoyunun (ki s1mrlanm belirlemek olduk9a risklidir) Ce
zayirliler'in Fransa'da dogmu olan 9ocuklanm, "g69men ikinci
kuak" ya da "ikinci kuak g69menler" olarak g6stermedeki ve
zaten parr;asz olduklarz Frans1z toplumuyla "biitiinlemelerinin
miimkiin olup olmad1g1" iizerine (biitiinleme kavram1m, yani
ger9ek bir tarihsel ve toplumsal biitiine aidiyeti, her tiirhi uyu
mazhg1 6nlemek i9in peinen bir giivence saydan mitsel bir "ulu
sal tip"e uygunluk kavram1yla sistematik bir bi9imde kantirarak)
siirekli olarak kafa yormaktaki inatlandir.
Boylece s6ziinii ettigim ikinci paradoksa vanhr: Gar; katego
risiyle belirtilen niifi1s gerr;ek anlamda ne kadar az "gor;men "se,
yani statii ve toplumsal i!jlev ar;zszndan, fakat aynz zamanda adetler
ve kiiltiir ar;zszndan8 ne kadar az yabanczysa o denli yabancz bir
bunye olarak gosterilir. Elbette ki bu paradoksta belli bir irk ku
ram1 olsun olmasm, irk91hgm belirleyici bir 6zelligi yine ka1m1za
91k1yor ki, bu da soybilimsel ilkenin uygulanmas1dir. Melez
leme ve 9ok-etnik gruplu ya da 9ok-kiiltiirhi ulus saplantismm,
Frans1z toplumunun bir k1smmm kendi doniiiimlerine direniinin
ve hatta 9oktan olup bitmi doniiiimlerini, yani kendi tarihini
inkar ediinin 6zel bir hali oldugundan da kukulanabiliriz. Bu di
reniin, bu inkann, film toplumsal sm1flara, 6zellikle de 9ogunluk
olmas1 nedeniyle daha diine kadar bir doniiiim giiciinii temsil
etmi sm1fa ait olan, daha geni 9evrelerde g6riinmesi olgusu,
ger9ekte hakh nedenlerle derin bir krizin belirtisi olarak degerlen
dirile bilir.
Immanuel Wallerstein
9atima bize, ger9eklikle ilgili hatah degilse bile aldat1c1 bir gorti
olarak gortirunektedir. Bu ideolojiler daha yakmdan incelendik9e,
birbirlerini ne kadar kapsay1p gerektirdiklerinin farkma vanhr. 0
kadar ki, bir madalyonun iki yiizii olduklanndan iiphe etmeye
dek gidilir.
Ancak bu iki saptama da umut kincidir. Modem olmay1 ama9-
layan toplumlardaki humanist ogreti bize uzun siiredir tersini vaaz
ettiginden bu bizi bile 1rtmaktadir. S1mrh "orta9ag" diiiince
siyle, modemligin insancll ve a<;:1k diiiincesi arasmda temel bir
kar1thk bulmak bizim i<;:in geleneksel bir hal alm1t1r. Ve 9ogu
muz, kin ve zuliimle tika basa dolu bir giincelligin ac1mas1z ve za
rarh ger9eklikleri oniinde titredik9e bu Epinal * resimlerine daha da
s1k1 sanlmaktay1z.
Oyleyse olup biteni nasll anlamahy1z? Bunun sadece iki yolu
var. Irk91hk, cinsiyet9ilik, ovenizm ya insanlarda dogutan var
olan oncesiz ve sonras1z kotiihiklerdir. Ya da belli tarihsel yap1-
lardan 91kan ve bu nedenle de doniitiiri.ilebilir talihsizliklerdir.
A<;:1k9a ikinci 91k1 yolunu se9ersek burada sundugumuz incele
melerde bizi bu yiizden kolayc1 bir iyimserlige siiriikleyecek hi9-
bir ey yoktur. Tam tersine; bizzat irk, ulus ve sm1f kavramlanmn
"oziinde varolan" belirsizliklerden, incelenmesi ve aIlmas1 zor
olan belirsizliklerden soz ediyoruz.
Bu kitapta, ikimiz de kendi hesab1m1za 9abalanmIZI bu belir
sizliklerin 96ziimlenmesinde yogunltird1k. Bu sonsozde, oner
digimiz farkh yap1-96ztimlerini ya da ortaya 91kard1g1mIZI diii.in
diigiimiiz kan1khklardan 91kmak i<;:in onerdigimiz ip u9lanm ye
niden ele alacak degilim.
Daha 9ok, Balibar'm 96ziimlemesi ile benimki arasmda, baz1
aynhklara iaret ediyor gibi goriinen eylere donmeyi tercih edi
yorum. Dogrusunu soylemek gerekirse ben bunlann niianslardan
oteye gitmediklerini diiiiniiyorum. Bka kimselerin benim 96-
ziimlemelerim hakkmda yapt1g1 baz1 eletirilerle arasma mesafe
koymasma ragmen, yine de beni "ekonomist" bir egilime sahip
olmakla su9luyor. Kapitalist diinya ekonomisinin evrenselci-par-