You are on page 1of 111

Nurdan Grbilek

EV DEV
Nurdan Grbile.k Boazii niversitesi, ngiliz Dili ve
Edebiyat Blm'n bitirdi ve ayn blmde master
yapt. Akntya Kar, Zemin, Defter ve Virgl dergile
rinde yazd. lk kitab Vitrinde YOamak'ta (Metis, 1992)
. 80'li yllarn Trkiyesi'ndeki kltrel deiimi konu al
d. Yer Deitiren Glge (Metis, 1995) ve Ev devi (Me
tis, 1999) adl kitaplar edebiyatla ilgili denemelerine
yer verir. K ocuk Trk (Metis, 2001) Trkiye'nin
yakn tarihinde ne km kltrel imgeleri, Kr Ayna,
Kayp ark (Metis, 2004) Trle edebiyatna yn veren
endieleri, Madurun Dili (Metis, 2008) edebiyatn
madurlukla ilikisini tartan denemelerden oluur.
Benden nce Bir Bakas'nda (2011) ise ele ald yaza
n bir baka yazarn nda okuyan denemeler yer al
yor. Grbilek'in Walter Benjamin'in yazlarndan derle
yip sunduu Son Bakta Ak (1993) Metis Sekile
ri'nde km, Vitrinde YOamak ve Kt ocuk Trk'te
yer alan denemeleri ngilizcede The New Culural Cli
mate in Turkey: Living in a Shop Window (Zed, 2010)
balyla yaymlanmtr.
Metis Yaynlan
pek Sokak 5, 34433 Beyolu, stanbul
Tel: 212 2454696 Faks: 212 2454519
e-posta: info@metiskitap.com
www.metiskitap.com
Yaynevi Sertifika No: 10726

Metis Edebiyat
EV DEV
Nurdan Grbilek
Nurdan Grbilek, 1998
Metis Yaynlan, 1998

lk Basn: ubat 1999


Beinci Basun: Nisan 2014

Bu kitapta yer alan denemelerden "Oyun ve Adalet"


ilk kez Defter dergisinin Sonbahar 1997 tarihli 31. sa
ysnda, "Mnltdan Dile" Bahar 1996 tarihli 27. say
snda, "Memur ocuktan, Ev devleri, Pazar le
densonralan", "Ev devi" balyla Bahar 1997 ta
rihli 30. saysnda; "Bymenin Tarihi", "Ne Kedisiz
Ne Korkusuz" balyla Virgl dergisinin Haziran
1998 tarihli 9. saysnda yaymlanm, bu kitap iin
gzden geirilmilerdir.

Metis Edebiyat Yayn Y netmeni:


Mge Grsoy Skmen

Kapak Resmi:
Elif Naci, "Kap Arkasna Saklanan Kz"
54 x 73 cm, stanbul Resim ve Heykel Mzesi
Kapak Tas arm: Semih Skmen

Dizgi ve Bask ncesi Hazrlk:


Metis Yaynclk Ltd.
Bask ve Cilt:
Yaylack Matbaaclk Ltd.
Fatih Sanayi Sitesi No: 12/197-203
Topkap, stanbul Tel: 212 5678003
Matbaa Sertifika No: 11931

ISBN-13: 978-975-342-230-7
NURDAN GRBLEK

EV DEV
Denemeler

metis
Asude ye
indekiler

Giri

Oyun ve Adalet
9

Mrltdan Dile
33

Memur ocuklar,
Ev devleri,
Pazar ledensonralar
59

Bymenin Tarihi
77

Kendine Ait Olmayan Oda


93
Ev devi, be denemeden oluuyor. lk drt denemenin her
birinde bir yazar, o yazarn kitaplar ele alnyor. Ama bu ya
zlan birbirine balayan ortak bir tema da var. Hepsi bir bi
imde ocuklukla, daha dorusu ocuklua geri dnerek an
lamlandrabileceimiz deneyimlerle, ocukluun ilk sahnesi
olan evle, iinde bynen evlerle ilgili yazlar. zerinde d
ndkleri metinleri daha ok bu tema asndan ele alyorlar.
Yalnz burada ama bir temann edebiyatta nasl ilendi
inin rneklerini sunmak deil. Ya da tersine, belli metinler
araclyla ocukluu ya da evi incelemek de deil. Bu me
tinlerde esas ilgimi eken, ev denen sahnede yaanan dene
yimlerle bir baka deneyim, bir baka sahne olan yaz arasn
daki iliki. rnein Ouz Atay'n romanlarn okurken adalet
duygusuyla oyun, oyunla yaz arasndaki ilikiyi anlamaya
altm. Latife Tekin'i okurken yokluk duygusuyla dil arasn
da ya da Tezer zl'y okurken skntyla yaz arasnda nasl
bir iliki olduuna baktm. Bilge Karasu'yu okurken "by
menin tarihi"ni, bu tarihin yazy nasl deitirdiini anlama
ya altm.
Bu yazlarn eletiri mi inceleme mi deneme mi olduu
sorusunu ben de kendime sordum. unu syleyebilirim: Bu
yazlarn konusu bir deneyim olarak, bir biimsel yaant ola
rak edebiyat. Tabii bu, edebiyat kendi terimleriyle, kendi ta
rihiyle incelemeyi, orada biimin nasl bir hayat srdn
anlamay ieriyor. Ama ayn zamanda biimin ardnda kml
dayan ierie bakmay, yani edebiyatn iinden geerek baka
eyler dnmeyi, orada yaanan deney sayesinde baka alan-
8 EV DEV

lan yoklamay da ieriyor. Bu yazlar denemeye daha yakn


klan da bu sannn.
Ben de bu yazlarda denemenin imkanlarn kullanarak
hem ele aldm metinleri eletirel bir mesafeden okumaya
altm, hem de kitabn bende harekete geirdii i deneye
yer amay denedim. Yani metinlerin dna ktm; bir okur
olarak kendi deneyimlerime, ben de yazyor olduuma gre
bunun skntyla. bunun oyunla, bunun yoklukla ilikisine yer
verdim. Yazlarn baz blmleri, zellikle de kitabn metin
ler arasnda daha serbeste dolaan son yazs bunu gsteriyor
sannn.
"Ev devi"ne gelince: En azndan birka kuan evle
ilikisinde derin izler brakmtr. Ama ayn zamanda yazyla
kurduumuz; harflerle, kitaplarla, yazmakla kurduumuz ilk
ilikinin merkezinde de o yok mu?
1

OYUN VE ADALET

"Genel af ne zaman kacak albaym?"


Tehlikeli Oyunlar
FREUD aka ve Bilindyla ilikisi'nde akann, gcn "bi
lind krall"ndan aldn sylemiti. akann arkasnda
bastrlm bir drt olduunu dnyor, zihinsel gerilimde
ki bu ani boalmada bastrlmn geri dnme abasn gr
yordu, dolaysyla da yitirileni yeniden elde etmenin yntemi
ni. Freud'a gre ocukluun dnyasna anlk bir geri dnt
aka: Bydke edindiimiz mantksal dncenin basncm
hafifletiyor, bizi yeniden oyunun alanna, "mantn ocuklu
u "na geri gtryor, dnce ve szcklerle oynamann ver
dii eski hazz, "oyun evresinde izin verilmi ancak zihinsel
geliimin seyri iinde mantksal eletiri tarafndan sndrl
m" bu hazz bir kez daha ortaya karmaya alyordu. a
ka, espri, oyun, mizah: Freud'a gre btn bu aralarla ula
maya altmz keyif, "glnten habersiz olduumuz, es
pri yeteneimizin olmad, kendimizi mutlu hissetmek iin
mizaha gerek duymadmz" ocukluumuzda ksa bir sre
yaadmz keyiften baka bir ey deildi. 1
Freud'un akada, oyunda ve genel olarak mizahta var ol
duunu syledii zelliklerin birou Ouz Atay'n romanla
nnda da vardr. Atay' okurken de szcklerle ve dncelerle
oynamann, yani samaln, anlamszln, mantk ve gerek
d olann kendisinden haz aldmz, yazann da bunlan ya
zarken benzer bir haz alm olduunu dndmz yerler

1 . Tamam ya da baz blmleri eitli adlarla Trkeye evrilen kitabn ula


abildiim eksiksiz evirisi Espriler ve Bilindyla ilikileri, ev. Emre Kapkn,
Yaprak Yaynlan, basm tarihi belirtilmemi, s. 246.
12 EV DEV

vardr. Atay'da da akann "zihinsel yk azaltmaya alan


keyifli bir mizacn" rn olduu anlar vardr. Atay'da da d
ncenin bir kez daha oyun evresine, ocuksu haz kaynaklar
na geri dnmek istedii; akann, insan huzursuz eden dn
sel ierii bastrmak yerine hazza dntrmenin yolu olduu
yerler vardr. Atay'da da bazen aka yetikinlerin dnyasna
kar durmann, yaanmam bir ocuklua geri dnmenin bir
yolu olur. Ama ayn zamanda ocukluktan da kurtulmann bir
yolu: Freud'un "erikine uygun dmeyen eyler glntr"
saptamasn hakl kartrcasna, Atay' da da aka gln olma
y ap mizahi hazzn alanna gemenin aracdr. ocukluunu
yaamam, bu yzden hep ocuk kalm "hayat acemisi" kah
ramanlarn gln olmaktan, yani ocuksuluktan kurtulduu
yerdir. Belki de en nemlisi u: Atay' da da aka Freud'un s
zn ettii gibi duygudan yaplm bir tasarruftur. Atay'n yar
aka yar ciddi tarifiyle "duygulu ve romantik bir insan"m ac
sn, fkesini, kederini mizahi haz lehine geri ekmesinin;
kendi kederiyle, kendi fkesiyle, kendi "samimiyet buhra
m"yla dalga gemesinin, bu buhran hazza dntrmesinin
bir yoludur.
Btn punlar Atay'da vardr. Biri dnda. Freud'un aka
da, genel olarak btn mizahta var olduunu syledii bir
zellik, "dmanmz aa, deersiz ya da gln klarak do
layl yoldan onu alt etmenin zevkine ulamak", bu pek yoktur
Atay'da. nk karsndakini deersizletiren (ya da deer
sizletirebilen), onu yeren bir alay deildir Atay'nki. Belki de
bu yzden, Freud'un mizahta var olduunu syledii zellik
lerin birounu onda bulmamza ramen, sanki baka bir yer
den geilerek, baka bir yol katedilerek aratrlmaldr Atay'
daki mizah. Yaznn ilerleyen blmlerinde daha ayrntl ola
rak tartacam imdi ksaca zetlemem gerekirse: Atay'n
oyunlarnda haz kadar endienin, isyankar bir ierik kadar
sululuk duygusunun, alay ettii nesneye ynelmi bir ykc
lk kadar yktn ierme, onarma isteinin de pay vardr.
Hatta, bu ikinci saydklarm daha ar basar. Bir baka deyile
OYUN VE ADALET 13

Atay'n mizahnda, kar kt eyi arkasnda brakm olma


nn verdii ferahlamadan, zgrlk duygusundan ok, hakl
lk zemininin kayd bir ortamda her eye ramen bir adalet
duygusunu koruma abas ne kar. Ben bu yazda bu duygu
nun isel kaynaklarn anlamaya alacak, bunun ou za
man dndmz gibi oyunla elimediini, dahas bu ada
let duygusunun Atay'da nasl kendisini ancak oyunla birlikte
var edebildiini incelemeye alacam.

Atay'n dilini konuarak balayalm. nk iyi edebiyatta ok


rastlanan bir durum deil: Atay'n romanlarnda hep bir sz
fazlasyla, bir laf kalabalyla kar karyayzdr. Szn dur
madan oald, konuann hep yeni sz retme gereini
duyduu, szn anlamn tketip konuan yorgun drd
bir konuma biimi. Zaten hemen fark edilir: Atay'n roman
larndaki dil, birbirine eklenmi eitli seslerden, st ste y
lm eitli sylem katmanlarndan olumutur. Bu, zellik
le de Tutunamayanlar iin geerlidir. Atay'n dili, bu toprak
larda yaayan insanlarn zerinde hep bir basn uygulam,
belli bir kamusallk kazanm eitli sylemlerin dna ka
rak deil, onlarn iinden yol alarak var edebilmitir kendini.
Bu yzden de popler diyebileceimiz eitli dillerin, rnein
acl ak romanlarnn, abartl melodramlarn, hznl alatur
ka arklarn, Trke tangolarn, dokunakl lm ilanlarnn,
yaral gnl muhabbetlerinin dilini iinde barndrr. Dier
yandan resmi bir sylemi; bayram nutuklarndan, ortaokul
ders kitaplarndan alnm hamasi cmleleri de iinde tar.
Bat taklitiliinden beslenmi kalknmac bir bilimsel syle
min, her eyi yansz kavramlarn iine sktran ansiklopedik
bir dilin iinde gezinir. Bunun da tesinde kitaplarnn yaym
lanmasndan ancak on-on be yl sonra, I 980'lerde bu lkenin
kltrel hayatna damgasn vuracak eitli muhalif dillere de
14 EV DEV

rastlarz orada; acy, kederi ycelten, ok sonra arabesk sz


c altnda toplanacak trden anlatmlara ya da olumsuzla
ma ann rahata savunulacak bir doruya dntren bir mar
jinallik sylemine, bir akl kartlna da rastlarz. Dahas,
edebiyat ya da psikanaliz gibi daha ciddi denebilecek diller de
bu katmanlarn iinde yerini almtr. Farkl dzeylerde de ol
sa btn bu dillerle oynayarak, bu dilleri eip bkerek, baka
larnn dilinin bir parodisi, abartlm bir taklidi olarak kura
bilmitir Atay kendi dilini.
Bunun bir nedeni, belki de Atay'n "Trkiye'nin Ruhu"
dedii eyi anlatmak istemesi, bu ruhunsa ancak bir grlt
olarak ifade edilebileceinin farknda olmasyd. Bir ikinci
neden, her eyin sze dnt, yazarn hakikat denen eyin
belirsizletiini hissettii bir ortamda, dilde doruluun an
cak olumsuzlama yoluyla, kamusallama iddiasndaki her tr
znelliin bir taklidi olarak kurulabilecei inancyd. Bir b a
ka neden, kendi duygularn abartp onlarla dalga geerek ba
kalarnn gznde gln olmaktan kurtulmakt.2 Baka ey
ler de eklenebilir, ama u nemli: Atay'm romanlarndan yk

selen grlt, yukarda szn ettiimiz eitli di-llerin birbi


rine karmasndan, birbirini elmesinden kaynaklanan bir
grltdr. Oynarken durmadan b ir rolden dierine girip
kan ocuklarn kardna benzer, dardan bakldnda an
lamsz grnen, anlamn tkendii izlenimini veren bir grl
t. Atay mizahn byk lde bunun zerine, Tutunama
yanlar'da "kaba, grltc adam" Turgut zben'in, Tehlikeli
Oyunlar'daysa "ii ylesine akaya getiririm ki, gerein an
lam kalmaz," diyen Hikmet'in kard grlt zerine, bu
durmadan oalan, durmadan kendini yanllayan sz zerine
kurmutu. Edebiyattan genellikle beklediimiz gibi, kendine
grltnn duyulmayaca sessiz ve temiz bir nokta aram
yordu; yani grltnn dna kmaya almyor, onun iin-

2. Atay'da ironinin duyguyu denetlemeye ynelik ilevine ok nce Murat


Belge dikkat ekmiti: "Tutunamayanlar", Yeni Dergi, say 99, Aralk 1972, s.
281; Edebiyat stne Yazlar iinde, Yap Kredi Yaynlan, 1994, ss. 185-193.
OYUN VE ADALET 15

den yol almay deniyor, onu abartp u noktasna vardryor


du. Burada da Freud'un szn ettii trden ocuksu bir haz,
srf szcklerle oynamann kendisinin verdii bir haz yok de
ildir. Ama bu abartl, bu an dile kimliini veren, Atay' bir
trl tamamlanamayan bir szn, bir ncekini olumsuzlaya-
. rak uzayp giden cmlelerin yazar klan ayn zamanda endi
edir. Zaten Atay da roman kahramanlarnn azndan bu en
dieyi sk sk dile getirir: "Allahm, ben ne yaptm! Bugne
kadar sylediim her sz geri alyorum. Konumay da bir
unutabilsem," der Turgut zben. Her eyi sze dntrmeyi
sonuna kadar gtren, "buraya konumak iin geldim," diyen,
dnyaya szle dzen vermeye, hayat kadar byk boluu
szle kapatmaya alan, srekli grlt kartarak ayakta ka
labilen Hikmet'se yle der: "Ne olurdu baz szleri hi syle
memi olsaydm; ya da baz eyleri hi sylememek iin kesin
kararlar almam olsaydm... Kendime syleyecek sz brak
madm." Akp giden sz geri alma, geriye sarma istei:
"Sylediklerimi, kap kap dolaarak geri almak istiyorum."
Endieye yol aan elikiyi de anlatm, szn her zaman
fazla, nk her zaman eksik olduunu hissettirmiti Atay.
Daha sylenecek ok sz vardr, nk konumak iin ge ka
lnmtr. O kadar ok yarm kalm yaant birikmi, o kadar
ok yaant dile getirilemeden kalmtr ki, konuan nce bu
byk boluu doldurmak zorunda hisseder kendini. Tur
gut'un syledii gibi: "Her gn aklanamayanlar biraz daha
artyor. Tarifi g bir yorgunluk geliyor stme."

Bu "aklanamayanlar" zerinde daha nce durmutu Orhan


Koak. Atay'n mizahnn anlatma gerei ile anlatmann im
kanszl arasndaki gerilimden kaynaklandndan sz edi
yo;"du: "Yaknlarmzn samalklarna, sradanlklarna duy
duumuz sayg, ballk anlatlamaz. Fazla somut, fazla tekil,
16 EV DEV

fazla tikeldir, anlatld zaman dilin evrenselliine briinerek


genelleir. Ve sahip olduu yarm-doruluu da yitirir. Atay
anlatmak zorundayd: Bu ok tikel yarm-dorularn, bu sra
danlklarn, kamusal yaamn soyut genellii karsnda ele
tirel bir gizilgc olduunu seziyordu belki... te yandan,
doruluun ancak anlatlan, aa karlan bir ey olduunu
da biliyordu ... Anlatmak zorundayd ve anlatlamayacan,
anlatlnca gln olacan biliyordu. Bunu, bir anlatm ve
yazm tekniine dntrd: roni. "3 Tutunamayanlar'n "Be
inci arks"nda Selim Ik da sorunu tam bu szcklerle an
latr: "Anlatamyorlar anlatlamayan." Hemen altndaki dize
de ekler: "Anlatmak gerek."
Anlatlamayacan biliyordu ama anlatmak zorundayd.
Uzun zamandr edebiyat kuram gibi edebiyatn kendisi de ilk
cmle zerinde duruyor, dilin snrlarndan konuuyor. Oysa
Atay' anlamak iin, hibir zaman tam anlatlamayacan bil
sek de ikinci cmleyi amamz, bunun iinse artk edebiyata
pek sormadmz sorular sormamz gerekir. Neden anlat
mak zorundayd Atay? Neden anlatmak zorunda hissederiz
kendimizi? Bu sorunun yalnzca Atay iin deil, yazan ou
insan iin geerli olan, aslnda basit, bu yzden artk pek ra
bet etmediimiz bir cevab var: Atay anlatmak istiyordu n
k anlalmak istiyordu. Gnlk'te ak bir biimde dile getir
miti bunu. Romanlarndaysa kahramanlarnn azndan es
priyle kuatlm bir biimde dile getirdii yine buydu. "Ya
arken anlalmaya mecburum," der Hikmet, "insanlar bilme
li." Atay'n kahramanlarnn zihinlerini srekli megul eden,
aslnda hepimizin bildii eyler: nsan anlatmak ister nk
anlatamamak btnyle unutulmak demektir ("Btnyle
unutulmaya kimsenin gc yetmiyor ... btnyle unutulmak
gibi ackl bir oyuna kimsenin yrei dayanamyor," der Tur
gut), nk anlatamayan insan dile getiremedii fkesiyle ba

3. Orhan Koak, "Ouz Atay zmszln Yazaryd", zgr Gndem, J


Aralk 1 992; Hasip Akgl, Ouz Atay'n Yaam Oyunu iinde, Ak Yaynclk,
1996, ss. 82-5.
OYUN VE ADALET 17

baa kalr, nk anlatamamak "ryada barmak isteyip de


sesi kmayan insann dehetine drr insan", nk anla
tamamak yalnzlk demektir (Selim Ik'n arklar'na Sley
man Karg'nn dt aklamalarda geer: "Kelimeden n
ce yalnzlk vard") vs...
Unutulmak, fke, korku, yalnzlk, btn bunlardan sz
ediyordu Atay. Ama tam da burada, onu anlatmaya iten, ro
manlarndaki aka ynnn ardnda kendini hissettiren bir
baka nedenden daha sz etmemiz gerekir. Koak'n yukarda
szn ettiim yazsnda "doruluk" dedii, Atay'n kendisi
nin Gnlk'te "fazilet" szcyle ahlaki bir ton katt, be
nimse yaznn banda belki fazla geni bulabileceiniz bir
kavramla adalet duygusu diye adlandrdm, bunlarn hepsi
ni ierecek biimde belki bir onarma kaygs olarak tanmla
nabilecek, yine znellii ieren ama bunun bakalarna ait
olanla kesitii alanda gerekleebilecek bir ey. Gnlnde
yle yazm: " ... bakalarnn ac ekmesini kabul eden insan,
ayn gle srdremez yaantsn."
Bu sylenenler, bugn artk birok insana basmakalp,
beylik, hatta bayat geliyor. Oysa Atay'daki anlatma gl
n anlayabilmek iin bunlar anlamak gerekir. nk Atay'
ilgilendiren eyler vard. rnein "Trkiye'nin Ruhu" dedii
ey onu ilgilendirmiti. Tarallk, "yar alay yar ciddi" vn
dn syledii tarall onu ilgilendirmiti. Fakirlik ya da
Oscar Lewis'ten ald terimle "fakirliin kltr", kendi de
yiiyle "sefaletin kltr" onu ilgilendirmiti. Dou'nun sis
temsizlii, kadercilii dedii ey, Doulunun Batl karsn
daki zavalll, bu topraklarda yaayanlarn azgelimilii,
Trk insannn "ackl" diye nitelendirdii beceriksizlii, "o
cuk kalm bir millet olmas" onu ilgilendirmiti. "Yarmya
malaklarn hikayesi" dedii ey onu ilgilendirmiti. Belki
hepsinden nemlisi ktlk onu ilgilendirmiti; sert, acmasz
d dnyann ktl kadar insann kendi kk hesaplan,
kk sular, bayalklar, kklkleri Atay' ilgilendir
miti.
18 EV DEV

Bu cmleleri ben yazarken fark ediyorum, siz de okurken


fark etmisinizdir. Btn bunlardan sz ederken hep bir an
lam fazlal olur; ya fazla kavramsal, fazla politik ya da tersi
ne fazla duygusal olur insan. Bu lkede fakirlikle, acyla, k
tlkle ilgili yazlanlarn birounda da bunu fark etmiizdir.
Konu fakirlik, lm, ac, ayrlk, ktlk, ak ya da kederse
insan ou zaman ya genelgeer laflar eder ya da Atay'n "ap
talca" dernekten ekinmeyecei bir biimde duygulanr; Hik
met'in dedii gibi "kalabalk yerlerde alayan sarholara" d
ner. Azndan basmakalp eyler kar; kendini, daha da kt
s anlatmak istedii eyi gln duruma drverir. nk
insan byle eylerden sz ederken bakalar ya aldrmazlar
("Beni gayri ciddiye alyorsunuz") ya da insan istemedii ka
dar ciddiye alrlar. nk insan anlatnca kk der, yanl
anlalr, nk baz kt hatralar insann aklndan kelime
olarak kmtr ama grnt olarak kalmaya devam eder,
nk kelimeler o grnty hibir zaman tam olarak anlata
maz, nk iinde ktln olduu bir dnyay iinde kt
ln olduu bir dnyaya iinde ktlk barndran bir dille
anlatmak zordur. te Atay'n konusu, btn bunlardr. Tutu
namayanlar'da Selim bu yzden azndan kan kelimelerin
altnda ezilir; byk kelimelerden kanr, byk kelimeler
kullandn grr. Bu yzden "baz durumlar anlatmak ne
kadar zor," der Turgut, "sylemek yapmaktan daha zor," der
Hikmet, "btn hayatm kelimeler uruna harcadm, ii bo
kelimeler uruna," der, kelimelerden kukuya der: "Keli
meler, albaym, baz anlamlara gelmiyor. 'Kelimeler, alba
ym, hangi anlama geliyor?'"
Atay da bu lkede yetimi birok baka yazar gibi keder
li konularla urat. Ama edebiyatn, yitirilmi olanin ancak
uzak bir imgesi olabileceinin, imgeninse her zaman bir oyun
ierdiinin farkndayd. Bunu u noktasna gtrd: Edebiya
t batan bir oyun yeri haline getirdi, kendi emeiyle dalga
geti, onu okuruna (onu yanl anlamaya hazrlanan, onu gay
ri ciddiye ya da an ciddiye alacak okuruna) batan bir oyun
OYUN VE ADALET 19

olarak sundu. Kt yaanm bir hayattan iyi bir oyun kar


maya alt. (Hikmet de bunu syler zaten: "Kt bir yaant,
fakat iyi bir oyun.") nk azndan kan szcklere pek g
venmiyordu: "Benim btn ktlm dilimde." Bunu Tutu
namayanlar'da Selim Ik'a deil, Turgut zben'e syletmesi
de tesadf deil. nk romanda Turgut'tan beklediimiz tam
da budur; lnn ardndan konumak. Sylenen szlerin ya
anan olaylardan nemli olduunu dnen ama yanl anla
lmaktan, gln duruma dmekten korkan, sahte olmak
tansa yaamamay seen, bu yzden de saf bir iyilik olarak, te
miz ve ocuk kalan Selim anlatamadan lmtr. Onun syle
yemedikleri, araya onun lm girdikten sonra nasl anlatla-
.
bilir: "Sen olmadan seni nasl renmeliyim?" Bu soruyu
Atay, baka bir yerde, baka bir biimde de sormutu. "Baba
ma Mektup"ta, artk hayatta olmayan babasna yazd mek
tupta bu kez oul soruyordu: "Sen olmadktan sonra sana ya
zlan mektup ne ie yarar?" Edebiyatn merkezinde duran bu
soruyu, artk hayatta olmayan yaknlarmz anarken biz de
yaamzdr. Onlar anmamak, baz eyleri dnp de anlat
mamak olmaz, ama anarken de kaba ya da gln olmaktan,
daha da kts andmz insan kltmekten, kendini koru
yamayacak olan birini elevermekten, dman baklara teslim
etmekten korkarz.
Atay btn bunlar anlatmak istiyordu; evet, dilin hibir
zaman anlatamayaca ama unutulmasna da raz olunamaya
cak eyleri, "hepimizi ezen yaatmayan arlklar", harcan
m hayatlar, bir zamanlar birilerinin urad bir hakszla
seyirci kalm olmay, bakasnn ac ekmesini kabul etme
nin insan nasl gszletirdiini, yani youn duygular olma
dan anlatlamayacak, youn duygular olunca da anlatlamaya
cak, zaten artk biroumuzun gln duruma dmemek iin
ok darda kalmamsak ya da sarho deilsek anlatmaniay
setiimiz eyleri. Btn bunlardan sz etmenin gln, ka
ba, sahte ya da enayice olmad gibi zalim de olmayacak, ye
ni hakszlklara, yeni ktlklere yol amayacak bir yolu var
20 EY DEV

mdr? Ouz Atay'n sorusu buydu. Romanlarndaki grlt,


bu soruya cevap ararken karlm bir grltyd. Tutunama
yanlar' da Selim anlatamamb, nk re;il olmaktan, kuru
grltden ibaret kalmaktan korkuyordu. Turgut'sa Selim'in
krlgan, ocuksu hakikatinin unutulmasna raz olmad iin
rezillii, "zarar yok gln olalm", grlty gze almt.
Atay da her ikisinin hikayesini anlatrken bunu yapt: Grl
tc adam olmay gze alp grltnn iinden bir edebi dil
yaratmaya alt.

Ayn soruna bu kez dil deil, mekan asndan yaklamay de


neyelim. Tehlikeli Oyunlar bir gecekonduda geer. Gnlk'te
de belirttii gibi, bu gecekondu araclyla biraz da fakirlerin
i dnyasn, "donuk ve zevksiz burjuvalar"mkinden farkl,
"sefil bir renklilik" tayan dnyalann canlandrmaya al
mt Atay. Vcudundan amar sabunu ve ya kokulan yk
selen, elleri kpkrmz ve atlak, ten rengi kaln oraplar st
ne dizine kadar siyah yn oraplar, entarisinin zerine kat kat
elbiseler giyen, radyoda mevlit dinlerken de askerlerin geit
resmini seyrederken de alayan Nurhayat Hanm. Beyaz gm
leinin kirlenmi kolluklar, ynl fanilas, yn donu, beyaz
kllarnn arasn kaplam kahverengi lekeleriyle Hsamettin
Tambay. Her ikisi de Atay' daima ilgilendirmi bir zavalllk
ortamnda bir araya getirilmitir. Ama u nemli: Bu zavall
lk Atay' ayn zamanda rahatsz da eder, nk bunlar insann
i dnyasn da zavalllatran, insan bakalar karsnda k
k dren eylerdir, stleri yatak denkleriyle dolu gardrop
lar, sobann ttt, pencerelerine hamurla yaptrlan gazete
katlarnn orasndan burasndan yrtld evler, rmcek
a gibi grnen atlam bir eyve, kirli tabaklar, plak duvar
lardr. Bir zamanlar iinde bydmz ev, utandmz
gemiimiz, bakalarnn alayc baklarn zerinde hissetti-
OYUN VE ADALET 21

imiz eylerdir: "Bu fakirlie dayanacak kadar salam bir mi


dem yok benim." Atay' her tr sefalet edebiyatndan, hayat
mzn u ya da bu annda hepimizin yatkn olabilecei beyhu
de bir duygusallktan ayran da bu: Turgut'un syledii gibi
"ktlkten ancak ktlk kar", bakalarnn kt baklar
bizde de kt duygular uyandrr. Gnlk'te Atay'h kendisi de
benzer bir ey syler: "Karanlk, arpk, tal yollarn kirli
meyhanelerinde" iyi yarnlardan sz edilemez. Gecekondu
denen yer "dtan baknca kan-sefalet-ehvet-hrs-cinayet, i
ten baknca can sknts"dr. Bu yzden Hikmet "d yaant
lar"n fakirliinden, geri kalm lke insannn i dnyasnn
olamayacandan sz eder. Bu yzden Atay tarallyla an
cak "yar alay yar ciddi" vnebilir. Bu yzden Hikmet ge
miini hem sever hem de ondan daima utanr: "nk param
yoktu. nk gemiimden utanyordum. nk gemiimde
Kamil Beyler, Fatma Hanmlar, Naciye Hanmlar vard; ba
bam vard, berber antas vard." Bakkal Rza vard, ellerini
hep mavi nlnn iinde saklayan rak Sleyman vard,
tombalac Arif vard, meyhaneci Kirkor, Kekeme Ahmet Bey
vard. Azlar kokan, avurtlar iine km, dnyaya ala
mam kyller vard. Boyun emek zorunda kald "cahil,
kltrsz cad" Naciye Hanm vard. Hikmet'in horgrlmele
rine raz olmad, kendine yakn bulduu ama plak k al
tnda grmeye de tahamml edemedii insanlar: "Babamn
glnlne de dayanamyordum, onun yznden herkes
sanki benimle alay ediyordu ... Kadnlara gln bir istekle ba
kyordu babam; ben de ona m benzedim Bilge?"
Atay zavallln, gszln, aczin ancak bir oyun ala
n iinde anlatlabileceinin, anlatlr anlatlmaz zaten oyuna
dntnn farkndayd. Nitekim Tehlikeli Oyunlar'n ge
cekondusu, gerek dnyadaki fakirlerin i dnyalarnn tem
sili deil, yar d dnyadan yan Hikmet'in i dnyasndan ya
plma bir oyun yeridir. Hikmet'in (ve Atay'n) barabilmek
iin nce kendi dna atmak zorunda olduu, ancak aka ko
nusu yaparsa sevebilecei, ancak oyun nesnesi haline getire-
22 EV DEV

bilirse iyiletirebilecei bir gerein temsili. Burada, oyun


kavramn biraz amaya alalm; bunun iin de oyunun isel
kaynaklarna, yani zerinde ykseldii isel yaantya, bu ya
antnn ierdii isel atmaya biraz daha yakndan bakalm.
ngiliz psikanalist D.W. Winnicott Oyun ve Gereklik'te
oyunu tanmlarken hep ara alanlardan, potansiyel mekanlar
dan sz eder; i dnyayla d gereklik, znel olanla nesnel
alg, isel nesnelerle dsal nesneler, fantezi ile gerek arasn
da yer alan gei nesnelerinden. Oyunun mekan bu ara alan
dr; ocuk bu alana d gereklikten nesne ve olgular tar,
bunlar isel gerekliinden tremi nesne ve olgularn hiz
metine verir. unu vurgulamtr Winnicott: Oynayabilmek
iin ocuun nesneyi kendi mutlak denetim alannn dna
yerletinnesi, dsal bir olgu, kendi bana bir varlk olarak al
glamas, yani onu bir bakma yok etmesi gerekir. Nesne ger
ek olduu iin yok edilmi, yok edildii iin gerek olabil
mitir. Gerek nesne sevgisinin kaynann da burada olduu
nu syleyecektir Winnicott. nk oyunda hem bir ayrlk
hem bir birlik vardr; yok edilen nesnenin kendinden farkl bir
ey olarak ielletirilmesi vardr. Oyun ayrlkla ba etme a
bas olduu kadar ayrlnan eyi, artk kendi dna dm bu
eyi, eer bu ykma ramen ayakta kalabiliyorsa yeniden
ierme abasdr da.4
Melanie Klein'm erken ocuklukla ilgili syledikleri de
hatrlanabilir burada. Bebein ykc drt ve fantezilerinden,
bu ykcln sevilen nesneye ynelmesinin dourduu endi
eden, endienin onda yol at sululuk duygusundan sz
ediyordu Klein. Ona gre onarm abas, btn bunlarn sonu
cuydu. Ykcln ve sevginin ayn nesneye ynelmi olmas,
iyi ve kt deneyimlerin ayn nesneden kaynaklanm olmas
yznden ocuk ykcln denetlemek, sevdii nesneye ver
dii zarar onarmak, onu yeniden canlandrmak isteyecekti.5

4. D.W. Winnicott, "Oyun Oynama: Kuramsal Bir nerme", Oyun ve Ger


eklik, ev. Tuncay Birkan, Metis Yaynlan, 1998, ss. 58-73.
OYUN VE ADALET 23

"Canm insanlar." Atay'n mizahndaki sevgiden, alayn


daki sevecenlikten ok sz edildi. Ben burada bu sevginin ar
dndaki almadan, ona varmak iin geilen yoldan, bir oyun
olarak edebiyatn ardndaki emekten sz etmek istiyorum.
"Canm insanlar." nk daha batan ykclktan arnm bir
kavram deildir bu. Tersine, "Canm insanlar! Sonunda, bana,
bunu da yaptnz" vardr bunun arkasnda, kzlan eyler var
dr, kk burjuva hayat tarz vardr, ekilsiz bir kalabalk
vardr, halk kmseyen aydnlar, aydnlar kmseyen
halk, emekli albaylar, bir ktlk olarak askerlik vardr, Bak
kal Rza'lar, bakkal defterleri, kira kontratlar vardr, Nurha
yat Hanmn yasabuntozter kokan evine katlanyor olmak
vardr, "bir byk oyun yeri" olan bu lkede Hikmet gibi
"uak rolnde" sahneye karlm olmak, yani oyuna getiril
mi olmak, bu yzden az sarmsak kokan avuun hibir s
zne inanmad halde ban sallam olmak, kendini klt
mek, kendini kltt halde bir sonuca varamam olmak,
buna kzp garsonlarla kavga etmi olmak vardr. Sonra "bi
rikmi alacaklarm vard bu dnyadan" vardr, "Bilge'nin sz
lerinde bana yaplan bir hakszlk var, albaym" vardr, "tuza
a drlmtm" vardr, "ben de harcanp gidiyordum bu
aptallarn arasnda" vardr, "herkes kendisini korumasn bili
yor, benden baka. Sonunda hep ben kalyorum ortada" var
dr. Yani insanlarn "btn kusurlar, kklkleri, kendini
beenmilikleri" vardr, "karln bulamadm btn sz
leri syleyenlerin hepsi lmeden rahat edemem" vardr, oyu
na getirildiini dnen, herkesin burnundan getirmek iste
yen fkeli bir Hikmet vardr. Ya da yle syleyelim: nsanda
ykc drtleri harekete geiren kt bir dnya vardr. nk
Hikmet evlendiinde arkadalar onunla alay etmilerdir, n
k Hikmet insanlara bir trl yaranamamtr, nk yoksul
luk denen, nk lm denen bir ey vardr, nk Hikmet'in

5. Melanie Klein, Haset ve kran, evirenler Orhan Koak ve Yavuz Erten,


Metis Yaynlan, 1999.
24 EV DEV

lmden korktuunu bildii haJde annesi gene de lmtr:


"te bu nedenle derim ki, oyunlarmza onlar almayalm! Ya
da gerek hayatta ezildiimiz iin oyunlarda onlar rezil ede
lim! Yerin dibine batralm! Ey ruh proletaryas! Sizleri uyar
yorum! Gerekler sizden yana deildir! Bu oyuna gelmeyi
niz! Siz onlar kendi oyununuza getiriniz. Onlarla, onlarn
hkmnde olan akl alannda boy lmeyiniz. Biraz da ken
di sahanzda oynayn canm... "
Daha nce szn ettiim yazsnda Kleinc bir bak a
sndan unu sylyordu Orhan Koak: "Atay, yaayabilmek
iin kendi i mekann ok iyi olmayan, ama o kadar da kt ol
mayan figrlerle doldurmak zorundayd." Hsamettin Tam
bay' rnek veriyordu: "iyileen, iyiletiren bir figr." Klein'n
hikayesinin kurucu elerinden biri uydu: Yeni domu be
bek, karsndaki nesnenin iyi ve kt ynlerini ayrp iyi olana
yaparak iyi bir nesneye olan inanc, yani sevme kapasitesini
korumaya alr. nk bu olmasa, kendini yok etmesinden
korktuu, tmyle dman bir dnyaya maruz kalacaktr.
nk d dnyann ktl bizde de ktl harekete gei
recek, i dnyamzdaki ykc arzulan besleyecektir. Hayat
mz srdrebilmek iin, Atay'n szleriyle "bir gn sonraya
kabilmek fin ve gnein bir gn daha domak zere olduunu
grebilmek iin" iyi nesnelere ihtiyacmz vardr. Hikmet'in
iyi bir gecekonduya, iyi bir albaya, iyi bir dul kadna, Nurhayat
yicel'e ihtiyac vardr. Tek bana bu, dardaki dnyann, ya
ni gerek albaylarn ktlnn kantdr (" ... siz gerek de
ilsiniz, albaym ... Siz de oyunumun -dolaysyla kafamm
iindesiniz... Olmaz, albaym, siz gerek olamazsnz. Byle
bir emekli albay gerek olamaz. Byle bir gecekondu ola
maz... Size ihtiyacm olduu iin yarattm emekli albay.").
u doru: Evet, oyun sayesinde Atay sert, acmasz, kt
bir d dnyay, "bakalarnn bize uygulamaya alt tatsz
bir l" dedii gerei katlanlabilir hale getirmi, ocuk kal
m bu millete, iyi aile ocuu olan Batllara amur atan bu
mahalle ocuklarna, "iinde yaarken fkeyle tepin(dii)" bu
OYUN VE ADALET 25

dnyaya sevgiyle yaklaabilmi, "lkemizdeki byk oyun"da


rol alan bu kadroyu sevilebilir figrler olarak i dnyasna ka
zanabilmi, Bat'nn "souk ve mesafeli" yaklamndansa "bi
zim samimiyetimiz ve scaklmz"a yaknlk duyabilmitir.
Bunca grlt biraz da bunun iindir.
Ama yalnzca bunun iin midir? Burada, Atay'n mizah
nn kurucu esi olduunu dndm bir baka eyi daha
vurgulamak istiyorum. Kleinc kavramlarla konumay srd
rrsek: D dnyadaki ktln iyiletirilmesinden ibaret de
ildir oyun, ayn zamanda bir araya getirme abasn da ierir;
bizde hem iyi hem kt duygular uyandran nesneyi birletir
me, bakasna beslediimiz kt duygular yznden duydu
umuz endieyi giderme abasdr da. Kendi ocukluumuz
dan da hatrlarz: Oyunda, kendimize yapldn dnd
mz bir hakszlkla ba etme abas kadar kendi ktlm
z, bunun sevdiklerimize verdii zarar telafi ya da tamir a
bas da vardr. Hazzn hemen yanna bu endieyi yazmamz
gerekir Atay'da. nk Atay'n mizah, kendinde kt duygu
lar uyandrmsa da bu nesnenin dorudaki paym unutama
yan, ayn ekilde hakszl ve aczi bir trl kendi dna ata
mayan, alay ettii nesneyle (gecekonduyla, Nurhayat yi
cel'le, Hsamettin Albaymla, Mtercim Arifle, Bakkal R
za'yla) ayn maddeden yaplm olduunu bilen bir mizaht.
Hsamettin Tambay figr sayesinde Atay yalnzca gerek
hayattaki albaylarn ktln anlatmakla, insann yaamak
iin iyi nesnelere duyduu ihtiyac vurgulamakla kalmad, ay
n zamanda alay edenin ktlkle akrabalna da iaret etti.
Bu da onu, bask cihaznda kendi kklerini grmeye, aydnlar
la albaylarn ortak yazgsn fark etmeye gtrd. Hikmet ve
Hsamettin Albaym, her ikisi de "hi savamadan" emekliye
ayrlmt (Hsamettin Albaym ordudan emekli olmu, Hik
met'se gen yata evlilikten re kmt), ikisi de birer
"yaral gnl"d, ikisi de yaamaktansa dnmeyi (Tarih'i,
akl) nemsiyordu. "Ktlkten ancak ktlk kar" cmlesi
ancak byle yorumlandnda, ya da byle de yorumlandn-
EV DEV

da Atay'n mizahnn zerinde ykseldii gerek zmszl


e iaret eder. Nitekim Atay Tehlikeli Oyunlar', Hikmet'in
btn bir hayat "en ince ayrntlarna kadar dnlerek he
saplan(m) iyiliklerin hayaliyle" geirdikten sonra ktlkle,
kendi i dnyasndaki ktlkle, can skc kklkleriyle,
kk hesaplaryla, kk gnahlaryla yzlemesinin roman
olarak kurmutu. Tutunamayanlarn prensi, saf ve temiz Se
lim Ik'n tersine Hikmet Benol'u "kt yaayan", "kt
oyunlar oynayan", insanlar iin kt eyler kuran, "ocuklu
undaki kt huylarna dnen" biri olarak tasarlamt. Bu
yzden Atay'in mizah, srf dman baklardan korunmak,
srf kendi i dnyasn onarmak isteyen bir mizah deil, ayn
zamanda kendi ktlkteki payn gren, bu yzden endieli,
bu yzden nesnesinde yaratt ykm da onarmak isteyen bir
mizaht. "fke yerine gene sululuk duygusu kald geriye"nin
ya da "Babama Mektup"un cmleleriyle "imdi artk suun
kendimde olduunu grmek zorundaym"n mizah. Bu yz
den Selim Ik'n "ihanete uradm"nn yerini Hikmet'te "su
iledim" alr. te bu yzden Winnicott'n szaj! ettil:'Y!!<:
maramen a yak ta kalan wv; iw'has" {"BabamaMek-

-up ta o ulun ba Sitbeenileri olan, utand babasn kendisi
ne hakszlk yapan biri olarak deil de kendinden farkl biri
olarak, "iimde benden ayn olduunu sandm bir Cemil
Bey" olarak yaatma abas, "senin lmnden sonra daha
kuvvetle hissettiim Cemil Beyi yaatma abas") Atay'n mi
zahnn ayrt edici zelliidir. Onu, sonraki yllarda ortaya
kan Atay'vari mizahtan, oyuncu lafazanlktan ayran da budur.
Burada, dier Atay yorumlaryla, bu arada Koak'nkiyle
de yollarmz ayrlyor. Yine ayn yazda unu diyordu Koak:
"Kemalizm. imdilerde bittiinden, zldnden, ii bo
bir zrha dntnden sz ediliyor. Ouz Atay iin her za
man oktan bitmiti. Onu bir bakma ierden yaad iin, hi
tam inanamamt... Atay, zaaf hem ierden yaam oldu
undan (Bir ocuun kendi babasnn zavallln grmesi gi
bi biraz) hem de Kemal Tahir'deki hasetten hi pay almad
OYUN VE ADALET 27

iin, da yanstma (projeksiyon) mekanizmasna bavurmaz,


tam tersine iletirerek kudretinden, korkutuculuundan ve
ktlnden arndrr." u doru: Atay Kemalizm'i ierden
yaad iin ona hi tam inanmamt. Ama u da doru: Atay
tam da bu yzden, Kemalizmi ierden yaad iin, ondan
hibir zaman tam olarak kopamamt. Atay iin Kemalizm
bir bask cihaz olarak, bir aldatmaca, bir hamaset olarak ok
tan bitmiti evet, ama Bir Bilim Adamnn Roman 'nda olduu
gibi bir hayat hikayesi olarak, taradan yetiip bilimin hizme
tine giren Riyaziyeci Mustafa'nn hayat hikayesi olarak, bu
milleti ocukluktan, "kara ekmek"ten, tarallktan kurtarmak
isteyenlerin hayat hikayesi olarak bitmemiti. Evet, bir ocu
un kendi babasnn zavallln grmesi gibi biraz. Ama d
np kendine baktnda ayn zavalll kendinde grmesi gibi
biraz da.6
Tekrarlamama izin verin: Ouz Atay, haklln nesnel
bir temelinin kalmadn, yazarn okuruyla bir doruyu pay
lamadn bilerek yazyordu. Bu yzden hicivci deildi, bu
yzden dile gvenmiyordu, bu yzden duygularn ele ver
mekten ekiniyor, bu yzden doruyu sylerken gln duru
ma dmekten korkuyordu. Ama bunu yalnzca belli bir tarih
sel ana zg bir atma olarak deil, ayn zamanda ruhsal bir
atma olarak da grmek lazm. nk Atay, i dnya denen
yerin de eitli taraflardan meydana geldiinin, bir tarafn di
erine hakszlk yapabileceinin, Hikmet "birok insann st
ste yamanmasndan" meydana geldiine gre, ortada birbi
riyle uyuamayan bir sr Hikmet olduunun farkndayd.
Atay'da endienin bir kayna burasdr. Hangi Hikmet hakl
dr? Bat aklna kar Dou duygusundan sz eden, ngiliz

6. Bu konuyu baka bir yazda ayrntl olarak ele aldmdan burada ksaca
zetlemekle yetiniyorum. O yazda ele alman konulardan biri, Atay' hicivci deil
ironik (Hikmet'i eletirmen deil soytar) klan eyin, bu lkede Kemalizmde ifa
desini bulmu bir ciddiyeti bugn hibirimizin ciddiye almad kadar ciddiye al
mas, alay ettii eyden kopmay gze alamamas, yani btnsellik aray oldu
uydu. "Kemalizmin Delisi Ouz Atay'', Yer Deitiren Glge, Metis Yaynlan,
1995, ss. 24-41.
-
28 EV DEV

dman Hikmet mi? Yoksa Dou'ya, Dou'nun fakirliine,


azgelimiliine, cehaletine, alaturkalna, taklitiliine ta
hamml edemeyen mi? Kendini gecekonduya sren mi, gece
kondudan ya da onu gecekonduya dren gemiinden uta
nan m? Dnyaya kzan, insanlarn burnundan getirmek iste
yen mi, yoksa dnya karsnda kendini sulu hisseden mi?
Hangi Atay hakl: Selim'in temizliini, safl seven, ocuklu
u romantik bir bakla ycelten Atay m, ocukluun baka
larnn gznde gln olmak demek olduuna inanan m? n
sann ciddi olduunda hibir zaman komik olmayacan d
nen, namuslu, "sznn eri" Mustafa nan'n yaamyks
nn yazar m, yoksa konumann yolunun soytarlktan geti
ine inanan m? Hangisi hakl: Babamzdan utanan, ona ta
hamml edemeyen yanmz m, yoksa onu dman baklar
dan korumak isteyen yanmz m?
Edebiyatla politika arasnda bir ba kurulacak, Atay'n
yazdklar hakszla uramlarn hafzasna aktarlacaksa
eer, bunu Atay'm konularndan ya da Kemalizme olan mesa
fesinden ok, kimin hakl kimin haksz olduunun belirsizle
tii bir ortamda adaleti gndeme getirmedeki srarnda, bu
ynde harcad emekte, bu emein biiminde aramak gerekir.

Son birka ey: Homo Ludens'in yazan, oyun ile adaletin ar


kaik birliinden sz etmiti; adaletin henz oyunun dnda
olmad, tersine adli uyumazlklarn kutsal bir oyun olduu
alan, her eyin glmeler iinde getii adli uygulamalar,
hakszlklarn cezalandrld mizah ykl adli oturumlar
anlatyordu.7 Hemen heveslenmeyelim. nk Huizinga bu
yakn gemile olan manevi balarmz oktan kaybettii-

7. Johan Huizinga, Homo Ludens: Oyunun Toplumsal levi zerine Bir De


neme, ev. Mehmet Ali Klbay, Aynnt Yaynlan, 1995.
OYUN VE ADALET

mizden de sz eder: alma, eitim ve demokrasi idealleri


nin, retkenlik ve yarar kavramlarnn damgasn vurduu
modern a bugn bizleri, oyunu ciddiyetle kartl iinde
alg m etmitir.
!}omo ';!)yzyln ilk yarsnda, 1938'de yazlmt.
M aatlerinin sorguland, snrlarnn gndeme
geldii sonraki yllarda oyun-ciddiyet kartl eski nemini
bir lde yitirdi; oyun kavram felsefe gibi, edebiyat gibi cid
di saylabilecek alanlarda kendine bir ifade imkan buldu.
Oyun deer kazand kazanma ciddiyetle olan ba,
zorunlulukla ilikisi, dahas Huizin nn szn ettii adalet
le akrabal hibir zaman yerulamad.
Kurulabilir miydi? Ben bu sorunun cevabn Atay'n ki
taplarnda aradm. nk tuhaf bir biimde bu kitaplarn da
kaderi, yukarda szn ettiimiz tartmaya, oyun-ciddiyet
kartlnn bu topraklardaki tarihine yakndan bal oldu.
Kitaplarnn ilk yaymland 70'lerde dnemin ciddiyeti iin
de belki fazla oyuncu bulunduundan umduu ilgiyi greme
mi, kitaplarnn ikinci basmlarnn yapld, gnlnnse
ilk kez yaymland SO'lerde kefedilmiti Ouz Atay . Bu ke
ifte kitaplarnn yeni basmlarnn olduu kadar kukusuz o
dnemin dnsel, ruhsal ihtiyalarnn da pay vard. 80'lerde
---
Trkiye'de iki farkl dinamik akmt. aat'da olduy gibi
burada _d _Mltrel alanda, ede_Q!yedejyat kur_filnda lli_
oyun nihayet kendine bir alan bulabilmiti. B u . arada to_plum-
a gmeyaan}'.Ofdu; a( o olitik _Qi:uukiarn.
. _____t!_ll
_E el, grtamn, toplumsal grevleri her sevin nne
Kya!!,!>ir anlayn ardndan bayatn hep grev Olarak deil,
T>n oyun-oJa:akdayaanabileeeinikefedenbirktJak-ye
Ouz Atay biraz da hu ann ruhsal ihtiyalanna ce
i;.-uzu...sredr Ifade imkan bulamayan zgrlk,
-.akac ynmze seslendi. Her dnemde olduu gibi bu da
abartlp Atay'n kendisinin de dalga getii bir tutunamayan
lar edebiyatna dnnce Atay'daki oyun fikrinin kurucu
esi olduunu dndm yan bence gzard edilmi oldu.
30 EV DEV

Huizinga'nn szn ettii trden mizah dolu adli otu


rumlar gerek hayatta tekrarlanr m, tekrarlandnda adil
olur mu bilmem, ama Ouz Atay'n kitaplar bunun i dnya
mzda yeniden kurulabileceini gsteri Tutunamayan
lar'daki "hkm gn" blmlerine bakn.fVrada greceksi
niz, insanlarn arasnda birinci snf, ikinci snf ve halk ek
linde ayrmlarn ortadan kalkt, kyllerin en kaln elbisele
riyle gne altnda melerek saatlerce devlet kapsnda bek
lemedikleri, ressam olmak isteyenlerin reklamc, yazar olmak
isteyenlerin mhendis, mimar olmak isteyenlerin iktisat,
meyhaneci olmak isteyenlerin hukuku, hukuku olmak iste
yenlerin tezgahtar, adam olmak isteyenlerin uak, diledii gi
bi yaamak isteyenlerin rezil olmad, ocuklarn masallarl_a
ve Allah'n verecei cezalarla korkutulmadklan, taradan ge
lenlerin ehirde domaktan baka meziyetleri olmayanlar ta
rafndan hor grlmedikleri, yreimizi ezen bu sknt, ba
mzdaki bu arln kalkt, dnme imtiyazlarnn Batl
larn elinden alnd, delilerin kefaletle tahliye edildii anlar
vardr. Btn evraklarn, belgelerin, tapularn, senetlerin, n
fus czdanlarnn, mahkeme kararlarnn, paralarn, otobs
pasolarnn yakld, alevlerin gkyzne ykseldii, dnya
y bir aydnln kaplad, Elektrik daresi'nin iflas ettii, her
kesin gznn ald, alevlerin herkesin iini stt, kalbin
deki buzlan zd, herkesin bir alamadr tutturduu, orta
l gzya sellerinin kaplad, sahilleri kapatanlarn yalla
rnn sular altnda kald, Selim'in sevgilisiyle sularn koru
yuculuu altnda yaad, o zaman Selim'in her eyi anlatt,
anlatabildii enlikli hkm gnleri.\
Btn bunlar yalnzca oyunla adaletin yaknlna iaret
ettii iin deil, ayn zamanda btn bir olumsuzlaycln
iinde topik bir umudun nasl korunduunu gsterdii iin
de nemli bence. Btn deer yarglarnn deitii, yargla
nanlarn yarg, eziyet edenlerinse sulu sandalyesinde otura
caklar, utanlarnn ve sularnn arl yznden ayaa
kalkamayacaklar hkm gnleri:
OYUN VE ADALET 31

O zaman akll ya da aklsz btn ezilenler, yani bizim caddedeki


insanlarn ou, yani c geliyor diye kkken beni korkuttuklar olak
ve topal Deli Rstem ile ben ve benimle birlikte bar kz Leyla kendisine
yz vermedi diye intihara teebbs ederek beynine iki kurun skan fakat
ancak kafasn delerek alay edenlerden kurtulmak iin btn hayatnca
yolda kalpak giyerek dolamak zorunda kalan meyhaneci Hzr ve onun
la birlikte ortaokulda kekemelii ve garip mistik dnceleriyle arkada
larnn alay konusu olan ve imdi havagazyla intihar ettii iin lm
bulunan ve evlerindeki ecere aacnda taze yalboyayla yeni boyan
m yeil, titrek bir yapraktan ibaret kalan Ercan ve Ercan'la birlikte an
nesi Rus babas talyan olan ve snfta ve bahede paltosunu hi karma
yan ve daima gzl ve paltosuyla ilkokul birinci snf ocuklaryla top
oynayan ve gavur diye ve kambur diye horlanan Altan ve Altan'la birlik
te zeki ve siyah gzleriyle bana hep muhabbetle bakan ve yedi kardeiy
le ve annesiyle ve babasyla ve teyzesiyle ve daysyla Evkaf apartman
nn en st katnda labirent gibi kark koridorlardaki yzlerce odadan
sadece birinde oturan ve snf birincisi olduu halde ilkokuldan sonra
elektriki raklna balayan Osman ve onunla birlikte btn glnl
ne ramen aal sefaletinden ve sefaleti aalndan ileri gelen
Mimar Cemil (Uluer) Turan ve Mimar Cernil'le birlikte sakat olduu
iin hi yrmeyen ve hep altn kirleten ve misafirler grmesin diye ve
sosyetik annesi rahatsz olmasn diye yaz k balkonda tutulan ve hep ba
ran ve altna yapan ve gzel gzyle ve akll szyle beni byleyen
ve balkonda yerde kendini oradan oraya atan zavall Ayhan ve onunla
birlikte bodrum katta evdeki yedi ve bahedeki yirmi yedi kedisiyle ya
ayan ve kimseye zarar dokunmayan ve lm kocasn unutamayan
Rus madam ve madamla birlikte yirmi iki yanda veremden lerek biz
leri ve ailesini elemlere boan ve Albay Sait Beyin biricik olu ve lise
den drt defa kovulmu olup senatoryumdan alt kere kaan ve yamur
lu bir ilkbahar akam hastaneden son kanda slak elbiselerini kar
maya frsat bulamadan kana boulan Ertan ve onunla birlikte basit bir
kamyon ofr muaviniyken lastik karaborsasndan zengin olarak gen
yanda kumar denen illete tutulan ve bu uurda servetini ve dostlarn
kaybeden ve kans ve kz olu tarafndan terk edilen ve meteliksiz kalan
ve bir gn bir kahve kesinde kendini vuran ve eski ve samimi aile dos
tumuz Orhan ve Orhan Beyle birlikte, Orhan Beyle birlikte olmaktan
mutlaka gurur duyacak olan ve el kapsnda dnyaya gzlerini ap ve
kaderi ve meslei hizmetilik olan ve komumuz Saffet'lerin nc hiz
metisi Kezban yarg krssnde bulunacaz...

Bu blm Tutunamayanlar'dan. Tehlikeli Oyunlar'n k


t ocuu Hikmet'se "Yarglama filan yok. Biz ceza verece-
32 EV DEV

iz," der. Ardndan ekler: "Aslnda biz, herkesle birlikte, ken


dirr,i:i de cezalandnnak istiyoruz. " Atay'da bir yarg krs
s vardr evet, ama o krsde oturan birden kendisine ait gizli
bir ktl fark etmi, yarglama boyunca bunu bir trl ak
lndan karamamtr. Bu yzden Atay'n mizah dolu adli
oturumlarnda hakszlklarn giderilecei, bakalarna duyu
lan fkenin yataca topik bir ufuk kadar, bir balanma
istei de vardr:
"Genel af ne zaman kacak albaym?"
n

MIRILTIDAN DLE

/"iimde hala kelimeler yoluyla canlanmak


isteyen bir hayatn olmas garip."

Ak aretleri /
(
BR arkadam var. Yeni konumaya balam bir ocuk gibi
byleniyor szcklerden. zellikle de farkl, uzak balam
lardan kopartlp yan yana getirilmi szcklerden, "duygular
atosu"ndan rnein, "szckler prensi"nden ya da "gebe
dnce"den, "atmosferi alnm yldz"dan. Bu tr szck
leri deerli bir eya. tlsml bir nesne gibi yannda tayor.
Kendini yabanc hissettii bu hayahn gndelik dili iinde asla
dolama giremeyeceini sezdii bir yaanty birden ifade
edeceklermi gibi durduklar iin belki. Ya da bu gndelikli
in dnda geici de olsa bir hayal filemi, bir oyun alan yarat
tklarndan. fadesini bulamam ir i deneyi; syleyemedii
dlerini, sevinlerini, utanlarn onlar sayesinde dile getire
bileceine inand iin.
Hayat hikayesi bir fikir verebilir. ocukluu kyde ge
mi. Ailesi, o on yandayken byk ehre tanm; bir apart
mann kapc dairesine yerlemiler. Orada geen ocukluu
nu youn bir yoksunluk duygusuyla hatrlyor. Kyde geen
daha erken ocukluunu ise masallatrmaya yatkn. Masal
lardaki gibi ou tuhaf ama mutlu sonla biten, ou komik bir
sr hikaye. Yalnz ilerinde biri, dierlerinden biraz farkl:
Bir gn bir arkadayla, bir baka olanla birlikte koyun
lar otlatmaya gidiyor. Yanlarnda, annelerinin hazrlad bir
eyler var; acktklarnda birlikte yiyecekler. Ama bizim olan
birden arkadann ortadan kaybolduunu, bir aacn arkasn
da ondan gizli bir eyler yapbn, bir eyler yediini fark edi
yor. Grnmeden, merakla onu gzetlemeye balyor. Grd
n yllar sonra da hatrlayacak: Arkada, aacn arkasnda
gizlice bir eyi, bir kat parasn yalyor byk bir itahla.
36 EV DEV

Yaklanca grebiliyor: Evden yrtlm, kullanlm bitmi


bir Sana margarininin yal kad ocuun elindeki.
Sana'nn piyasaya yeni kt, kye yeni ulat yllar.
Btn ky halk iin olduu gibi arkadam iin de tereya
gzden dm, tekinin peinde o da. Evde zaten olann de
il, parayla alnann peinde. Sana'nn tad, kendinden esir
gendiini dnd btn bir dnyann, uzaktan ona gz kr
pan klarn tad imdi.
Sana'run gizli gizli yalanan kad, ona duyulan istek el
bette baka biimlerde geri dnecek yllar sonra. Arkadamn
bydkten, yetikin bir adam olduktan sonra szcklerle
kurduu ilikiye dnebiliriz belki imdi. Ceplerimize renga
renk bilyelermi gibi doldurduumuz; bizi nce baka ocuk
lar, sonra bykler, nihayet btn bir d dnya karsnda da
ha gl klabileceini umduumuz szcklerden, "duygular
atosu"ndan, "szckler prensi"nden, "gebe dnce"den
sz edebiliriz. Bir zamanlar hissettiimiz bir yoksunluu sz
cklerle ama, karsnda kendimizi eksik hissettiimiz bir
dnyaya szcklerle egemen olma isteimizden.

kinci hikaye; 70'lerin sonlarna ait. Bir arkadam aktarmt:


Tunceli'nin bir kynde yaayan, kyden dar hi kmam,
o yllarda ocuklar, kocas gibi kendisi de sosyalist olmu
yal bir kadna soruyorlar: "Sosyalizm sizce nasl bir ey?"
Yal kadnn altm ksur yldr konutuu dile yeni gir
mi bu szc tanmlarken fazla dnmemesi tuhaf. Uzak
taki ehrin parldayan klarn gsteri yor eliyle. "Tunceli'nin
klan," diyor, "Tunceli'nin klar bence sosyalizm. " Bu ta
nmn, szcn btn teki tanmlarndan daha az doru ol
duunu kim syleyebilir? Yine karmza kyor; uzakta ya
np snen, gz krpan k. .. Yllarn biriktirdii yoksunluu
umuda, umudu yabanc bir dile, tanmadk bir szce bala
yabiliyor kadn. Bu yeni szck, dnyasn birden aydnlata
cak.
MIRILTIDAN DLE 37

Son hikaye, Jean Genet'yle ilgili. Kendisiyle yaplan bir sy


leide "Franszca'y olabildiince gzel kullanmak isterdim,"
diyor Genet: "Bunun dnda hibir eyin nemi yok."
"En iyi bildiiniz dili mi, yoksa Franszca'y m?" diye so
ruyor karsndaki . "En iyi bildiim dili," diyor: "Ama Fran
szca'y da, nk ben Franszca mahkOm edildim. Beni mah
kOm eden mahkemeler kararlarn Franszca verdiler. " Syle
iyi yapan soruyor: "Siz de onlara daha st bir dzeyde kar
lk vermek istediniz, yle mi?"
"Evet," diyor Genet, "evet, tam da yle. "

Latife Tekin'e getireceim sz. Yalnzca yokluu, yoklukla


di l arasndaki ilikiyi anlatt iin deil. Dilin bir yan by
ye, a, imkana, br yan hsrana, bolua, krlmaya alan
doasn, bu deneyimin kart ularnda bekleyen cokuyu ve
fl<.eyi, bu duygularn kkenindeki erken yaantya, ocuklu
a geri dnerek anlatt iin de deil yalnzca. Daha ok, yok
lukla dil arasndaki bu ift kutuplu yaantnn sahnesi olan an
latlar, bu yaanty sahneleyen bir dil yaratt iin. Berci
Kristin p Masallar'nn ngilizce evirisine yazd nsz
de "Kitap dil zerine," diyordu John Berger: "Latife post
modemist ya da yapsalc olduu iin deil, p tepelerindeki
yaama aina olduu iin byle bu. Her eyin geici, derme
atma, yasad, kaypak ve tmyle gvenceden uzak olduu
bir ortamda takma adlarn, yklerin, sylentilerin, tekerleme
lerin, dedikodularn, akalarn, atmalarn bir tr yuva olutu
rabileceini ok iyi biliyor. Rzgar, toz, rzgar. Yine de ma
sallar, atlardan ok daha iyi bir korunak unutulua kar. " 1
Latife Tekin'e sorsalar, hayr diyecektir belki de, kitap dil
zerine deil. Dil olamam, iyi ki de olmam, birok sesin
EV DEV

ayrt edilemeyecek biimde i ie getii sahipsiz, gayri ahsi


bir mrlt zerine. Sylentiler, dedikodular, akalar bu mrlt
nn iinde eriyip gittii srece bir yuva oluturabilir. Kitap bir
mrlt zerine, ama ne yazk ki ben onu dille aktarabildim.
Dil mrlty ieriyor, ama ayn zamanda onu boan bir uultu,
bir grlt de yok mu orada?
Mrlt szcn semem bouna deil. Latife Tekin
hem yazdklarnda hem de kendisiyle yaplan syleilerde s
rarla bu szc tekrarlad. Yoksullar, yoksul olmayanlarn
renemeyecei "sessiz iaretleriyle" yzyllardan beri dur
madan mrldanan insanlar olarak tanmlad: "Yani hayatnn
sonuna kadar dili dnyay anlamlandramadan kullanan, m
rldanan insanlar var. Kendine dardan bakamayan insanlar
var. Yani dil bir krlma yaratyor ve kendini dardan seyret
meye balyorsun ... Bir atlak alyor ve oradan bambaka,
binlerce insann sesi, grlts iine dolmaya balyor. "2
Bir i konumadan sz ediliyor. nsann bir yabancnn ba
kn zerinde hissetmeden kendi kendine ya da bir benzeriy
le gerekletirebilecei gerilimsiz, alak sesli konuma. Ayn
zamanda bir blnmemilikten, krlmamlktan da sz edili
yor. D dnya ile i dnyann birbirinden ayrmam olduu
bir durumdan, insann kendini doadan, doadaki seslerden
ayrtrmad, szcklerin henz insann karsna yabanc,
dman, nfuz edilemez bir dnyann temsilcileri olarak dikil
medii bir andan. Bir bebek geliyor hemen akla: Henz konu
mayan, konumas da beklenmeyen, kard sesleri kendi d
ndaki dnyayla uzlamak iin deil, alamann ya da glme
nin uzants gibi kullanan bir bebek. Kendisi nerede bitiyor,
annesi nerede balyor, bu o kadar nemli deil; bu uzakln
ad konmam nk. Bakalarnn ona sunduu bir dil aracl
yla g_onyor keQin, mnldanyr; dilin at atlaktan
henz "binlerce insaniiift s iine dolm..a lolo....
m....
"
,.._.
.. ___

1 . John Berger, "Sylentinin Grlts", Cumhuriyet Kitap, 1 1 ubat 1 993.


2. "Kelimelerin Grlts", Derya Bengi'nin yapt sylei, Express, 3 Ha
ziran 1 995, ss. 10-1 1 .
MIRILTIDAN DLE 39

Buna mrlt diyeceksek eer, o zaman bir dolaymn, i


ile d arasndaki ayrmann, bebekle annesi arasna girecek
mesafenin temsili olarak grnr dil. Hepimiz ocukken bir
zamanlar, bydkten sonra da bize yabanc gelen bir simge
sel dnyayla her karlatlmzda tekrar tekrar yaamzdr.
Bir byme vaadidir dil, ama bu vaat ayn zamanda bir ayrl
da gerektirecektir. Dilsel dzene giriin, kendi bana by
l olmas beklenen bu deneyimin bu kadar sknt yaratmas
nn nedeni de bu. nk iaretlerin dnyasna ancak dolaysz
lktan vazgeersek, dolaymn bulanklna raz olursak, on
dan tat almay renirsek girebileceizdir.
Yoksulluu hep bir dilsizlik olarak tarif etti Latife Tekin.
Anlatt hikayelerde hep ikiye ayrlyor dnya. Dilsizler, saf,
sade, sessiz, ocuk kalm insanlar var bir yanda. Bir de teki
ler, dile hakim olanlar, dil sayesinde kendilerine dardan,
bakalarna yukardan bakabilenler. Ben de burada bu aynn
dan yola kmak, Tekin'in dille kurduu ba, yazyla ilikisini
bu eksende anlamlandrmak istiyorum. Bu iki dnya arasnda
bir gei an tarif edelim yleyse; bir mrltdan dile gei. Ar
dndan da sorularmz soralm: Tekin'in anlatlarndaki dil bu
geiten yola klarak nasl anlamlandrlabilir? Bu isel de
neyle Tekin'in kendi dili, kendi cmleleri, bu cmlelerdeki
duygu yk arasnda nasl bir iliki var?

Sevgili Arsz lm'n tamam, di'li gemi zaman cmleleriy


le yazlmtr. Bir iki diyalog, birka -mt, -yordu cmlesi
dnda bu ksa saylamayacak anlatnn tamam nc tekil
(yer yer nc oul) ahs di'li gemi zaman cmlelerin
den oluur. Di'li gemi: Bir ey grlm ve gemitir. G
rlm ve yitirilmitir. Anlaty oluturan ykleri birbirine
balayan iki eyden biri btn bu olanlar gren "nc tekil
ahs" gzse, tekisi yitirilmi zamandr. Anlat boyunca, ge
mi zamann kesinliini bozacak bir tek zaman deiimine,

. . ..
40 EV DEV

ksa cmlelerin birbiri ardndan yineledii -di sesini kesintiye


uratacak bir tek devrik cmleye, soru cmlesine, nlem ia
reti ya da noktaya rastlanmaz. Cmlelerin arlk noktasn
yklemden zneye kaydrabilecek; olan bitenden, geip gi
dendense znenin tarifini ne karacak sfatlar da yok dene
cek kadar azdr. Gelecee ynelik belli sezgileri barndrsa da
bir tek gelecek zaman cmlesine, anlatann hayatna k tutan
ie dnk bir metin olmasna ramen bir tek birinci tekil ah
sa rastlayamayz bu anlatda. Belki de bu yzden Sevgili Arsz
lm de bir sluptan ok, slup ncesi bir birikimden; ocuk
'

luktan derlenmi bir malzemeyi, kulakta yer etmi sesleri kii


sel bir kalba dkmeden kaydetme abasndan sz etmeliyiz.
ocukluu, iinde bynen evi, o evin i sesiyle dile getirme
abasndan. Birbiri ardna bir kurgu gzetilmeden ylece sra
lanm hikayelerin birlikte oluturduu bir sahne vardr nk
orada. Hikayeleri anlatan da kendi imgesini, kendi yitirdii
imgesini, o yitirilmi sahne iinde grr. Bu yzden her ey
gemi, her ey grlm ve yitirilmitir: "Derken, kar ya
maktan yoruldu. Rzgar duruldu. Bahar geldi. Tarlalar gver
di. Kyn yal leylei tslaya tslaya gelip pnarn bandaki
palamut aacna yuva kurdu .... "

Kukusuz bu ses tonu yalnzca bir isel yaantnn deil,


ayn zamanda bir szl kltrn, bir anlat geleneinin de iz
lerini tar. Anlat boyunca tekrarlanan kalplam ifadeler,
snrl saydaki szdizim yaps; ritmin ne kt, ses yinele
melerine dayal syleyi, bunlarn hepsi sesin n planda oldu
u szl bir kltrn izleridir. Anlatnn yapsnda da fark edi
lir bu: Doruk noktas olmayan, dorua trmann gerilimini
tamayan, bir dme doru evrilmeyen, bir merkeze doru
genilemeyen; btn bunlardansa sonsuz bir zaman ak ze
rine, gemi zaman cmlelerinin sonsuz tekrar zerine kuru
lu, her bir olayn btnsel bir kurgudansa neredeyse doal bir
akla bir dierine baland, duygunun belli olaylar zerin
de younlatnlmayp tm dokuya yayld, her yan benzer
ipliklerle ilenmi bir metin vardr karmzda. Bir piramitten-
MIRILTIDAN DLE 41

s e bir zinciri, bir yapdansa bir mozaii andran bir anlat d


zeni.3 Bir doruu, bir dm olmad gibi; bir atma ve
olgunlama, gerilim ve zlme, ykseli ve ini etrafnda d
zenlenmi, iindeki btn hikayeleri kendi etrafnda rgtle
yen merkezi bir olay rgs de yok. Baz olaylar dierlerine
tabi klacak bir dram, bir dramatik an yok. Btn olaylarn
evresinde dnd bir bakiisi, bir kahraman yok. Belki
daha nemlisi, anlatnn akm ters eviren bir bilinlenme,
bir aydnlanma an da yok. Anlatya yetkesini veren bir doru
luk iddias, bir geree benzetme abas, bir inandrclk iste
i, bu dorultuda bir eleme, ayklama, dzenleme abas da
yok. Paragraflar bile sanki srf anlatnn okunmasn kolayla
trsn diye konmu; her biri dierinin kald yerden balyor,
blnmemi bir zaman dile getiriyor.
Latife Tekin kendisiyle yaplan bir syleide, her kitapta
bir sesin izinden gittiini, Sevgili Arsz lm sz konusu ol
duunda bunun annesinin sesi olduunu sylemiti.4 Ben de
Tekin'in bu ilk kitabnda, genellikle ilk kitaplarda az rastlanan
bir ey yaptn, yasn dilini aradn dnmtm. Ama
bana tuhaf gelen uydu: Yazar yitirilen bir sesi yeniden yarat
maya alyor, yas tonuyla yazyordu, ama yasa ou zaman
elik eden bir baka duygunun, gidenin ardndan duyulan f
kenin izi hemen hemen hi yoktu bu kitapta. Ak iaretle
ri nde
' "Parlayan iyiliimdir bu," diye tarif ettii eyin izi g
rlyordu daha ok. nsann kendinde kefettii iyiliin kay
nana, yani btn basksna, dourduu btn skntya ra
men iinde bynen eve duyulan kran hissediliyordu. Ro
mann sonu da Dirmit'in bir utanc, bir yokluu bir i zenginli
ine dntrmesinin tanyd zaten: "Huvat onun annesinin
ruhunun ardndan akln uuracana dair bir yeminle parma
n slatp duvara ald. Dirmit dilerini skp hrsla duvarda-

3 . Szl kltrn zellikleriyle ilgili daha geni bilgi iin Walter Ong'un Sz
l ve Yazl Kltr kitabna baklabilir; Metis Y aynlan, 1995.
4. '"Gece Dersleri' ve Latife Tekin'in 'O Ses'i Aray", Zeynep Avc, Yeni
Gndem, say 37, 27 Aralk 1985 - 9 0cak 1986, s. 34.
42 EV DEV

ki slakla bakt. Bakt yerde kpkrmz bir karanfil at.


Dirmit bir pheyle gzlerini krpt. Yavaa yerinden kalkt,
krmz karanfili duvardan alp gsne takt. "
Ayn zamanda bir byme hikayesiydi Sevgili Arsz
lm. Bir ailenin kyde balayan, ehirde devam eden hayat
hikayesi iinde Dirmit'in ocukluktan gen kzla geiinin;
ehirde yoklukla, korkuyla, utanla tanmasnn, ocukluu
nun seslerinin uzana dmesinin hikayesi. Bir byme hika
yesi ama bir olgunlama, bir aydnlanma evresinde rgtlen
mi bir oluum hikayesi deil. Tersine ocukluk yaantsna, o

yaantnn iinde kurulduu sahneye, iinde hayat bulduu


sese ballk kitab. Dirmit'in gznden, onun yaantlad
biimiyle aktarlm ama Dirmit'in anlatt, orta yerinde Ati
ye'nin durduu, onun lmyle gemie gmlecek bir sahne.
Anlatnn bir merkezi, bir bakahraman yok belki, ama ora
daki birok hikayeyi birletiren bir figrden sz edeceksek
eer, Dirmit deil Atiye'dir bu. Anlat boyunca gidip gelen,
kaybolup yeniden beliren Huvat deil, hep yerinde duran, ya
banc ehir topraklarnda tela iinde ailesini bir arada tutma
ya alan, evin timsali Atiye. " Kafasnn iinde bir yanp bir
snen, bir trl eline avucuna gelmeyen" gemiiyle, "gebere
sice" diye baran sesiyle, nihayet lmyle romana adn, an
latya blk prk akn, cmlelere sesini veren anne. Ama
henz anne, anlatcdan ayrm, ayn bir ses kazanm, dsal
bir figr deil. Ya da tersten sylersek: Henz anlatc, kendi
zerk sesinin peine dmemi. Bu yzden de kitaptaki yas
sevilenin ardndan tutulan yas kadar, hatta ondan daha ok,
onunla btnlemi bir benliin ardndan tutulan yas; hayatn
o parasyla birlikte Dirmit'in kendiyle ilgili yitirilmi bir im
geyi kurtarma, onarma abas. Henz Dirmit'in, yeniden can
landrmak istedii o sesten ayn bir sesi yok. Kk kz geri
ekilmi beklemekte henz bu kitapta.
ki sreten sz ediyoruz. Birincisi sesin, mrltnn dn
yasndan szcklerin, beyaz kat stnde beliren szckle
rin, yani yaznn dnyasna gei; ayn zamanda da kyden
MIRILTIDAN DLE 43

ehre, szl kltrden yazl kltre gei. kincisi, ocukluk


tan yetikinlie gei, yani byme; evin ev olmaktan k,
annenin lm, ailenin dalmas. Bir zamanlar tek bir at,
tek bir ses etrafnda bir araya gelmi insanlarn yazglarn e
hirde kendi balarna aramak zorunda kalmas, "elleri havada
bararak yryen bir byk kalabalk"a karmas, alan
atlaktan binlerce insann sesinin ilerine dolmas. Bu iki s
re, yani g ve byme; sesten yazya, ocukluktan yetikin
lie gei tek bir deneyim olarak, ayn deneyimin farkl yzle
ri olarak girmitir Tekin'in anlatlarna. Belki hikayenin, g
ve bymeyi i ie yaam, bakalarnn diliyle ocuk yata
karlam bir anlatcnn azndan aktarlyor olmasndan.
Belki daha da temel bir nedenden; ocukluun bydke is
ter istemez yitirilecek bir szl kltr oluturmasndan. Han
gisi sz konusu olursa olsun, Tekin'in anlatlan gcn tam
da bu iki deneyimi ortak bir i yaant olarak yazya dkme
sinden alyor. Bir yastan sz edeceksek eer, sese dayal bir
dnyadan szcklerin dnyasna geiin yas bu. Bir sesi yiti
rip szcklere mahkum olmann yas: "Dirmit o gnden sonra
hep szcklerden bir yorgana sarnd. Szcklerden bir yata
n stnde uyudu. Szcklerden yaplma bir sandalyenin s
tnde oturdu. Atiye gnleri sayl binlerce szck oldu. Huvat
szck dolu ielere bakt. Nuber szck bekledi. Zekiye
szck alad. Seyit bembeyaz takma szckten dileriyle
gld. Mahmut dilini dilerinin ardna dayayp szck ald.
Halit szckleri duvarlara vurdu. Dirmit ne yana bakacan,
hangi birini yazacan ard. O akn akn dolanp gezi
nirken bulutlardan szck yad. Musluklardan szck akt.
Akan szck, yaan szck, bakan szck, susup oturan sz
ck, az st divana kapaklanan szck Dirmit'in kafasnn
iinde bir toplu kargaaya dnt. Ama bir trl iire dn
emedi. "
44 EV DEV

Latife Tekin sonraki roman Berci Kristin p Masallar'nda


da Sevgili Arsz lm'n ses tonunu, nc tekil ahs ge
mi zaman cmlelerinden oluan dilini srdrd. Sahne de
initi geri; anlatcnn daha uzaktan, adeta kubak gr
d bir sahneydi bu. Bir dou, bir kurulu, bir treyi hika
yesi. ehrin kysnda, p ynlarnn evresinde, fabrika
atklarnn ortasnda doan yeni bir hayatn; ehrin pnden,
yabanc bir kltrn artklarndan, pasl tenekeden, karton
dan, naylondan, muambadan, plastikten yaratlm gecekon
dunun masal. iektepe'nin kurulu hikayesi: Durmadan
esen rzgara kar dayanksz, her an yerle bir olabilecek, ge
ce kurulan, sabah yklan, derme atma, eri br, ireti bir
hayat.
Burada da nemli dil. nk gecekondu halknn fabri
kayla, grevle, sendikayla, NATO'yla, snfla, bankayla, brok
rasiyle tanmasnn, yeni adetler, yeni inanlar, yeni hikaye
ler kadar yeni bir dil, yeni bir szlk edinmesinin de hikayesi
Berci Kristin. nk p ynlar ssl krk aynalar, kafas
bacaklar kopmu naylon bebeklerle birlikte yeni bir dil de
sunmutur konduculara. Kamyonlar pirin tokmakl kaplar,
buzlu camlar, sapsan musluklar, srmal koltuklarla birlikte
yeni bir iaret sistemini de tar iektepe'ye. Satclar renk
renk meyve tozlan, blucinler, likr takmlar, krmz tl per
delerle birlikte yeni bir dil de satar iektepeli kadnlara. Bu
yzden pten yaylan umudun, yine ondan yaylan lmn
olduu kadar, p kokusunun iinde gelimi bir dilin de hi
kayesidir Berci Kristin. Yabanc bir kltrn atklanidan,
naylondan, plastikten olumu, kendisi de plastiklemi bir
dilin hikayesi.
Yine bir gei var. Grevci kzlar artist resimleriyle ssl
defterlerine hicranl iirler yazyor artk, grevciler grev bezle
rine dileklerini yazyor, muhtar adaylar bildiriler kaleme al
yor. Nihayet p bayrlarndaki kahvelerin yaratt ilk kahra-
MIRILTIDAN DLE 45

man Lada hayatnn romann yazmaya kalkyor. Bir gei,


bir byme var evet, ama yine olgunlama anlamna gelme
yen bir byme. Dilde bir plastikleme var ama okuduumuz
hikaye hfila sesin ar bast bir hikaye. Onu bir masal olarak,
kulaktan kulaa yaylan bir sylenti olarak, bu sylentinin hi
kayesi olarak kurmutur Latife Tekin. "Bir vard bir yoktu"
anlatmyla, pehlivan hikayelerinin, manilerin, tekerlemele
rin, atlarn diliyle; kahramanlar Kelolan, Beybrek, dev
karlar, cinler, periler olan bir anlat olarak. Zaten kitab
okurken fark ederiz. Hep bir ses ykselir oradan; rzgann
uultusu olabilir bu, mart lklar olabilir, iniltiler olabilir,
fkeli barmalar, kfrler, fabrika grltleri ya da silah
sesleri olabilir. iektepe'nin douunun ve bymesinin hi
kayesi, bu seslerin hikayesidir hala.

Latife Tekin birinci tekil ahs anlatma, "ben" demeye olduk


a ge balad. Kendisini bir an ve itiraf olarak, "gece evleri
nin sokaklarnda sinsice gezinen gen bir militann solgun an
lan ve soluk kesen itiraflar" olarak sunan Gece Derslertyle .

Gece Dersleri'nin Latife Tekin'in yazarlnda bir krlmay


temsil ettii ok sylendi; kendisi de syledi bunu. Ben bu k
rlmann ncelikle dilde gerekletiini sylemek istiyorum.
nk Tekin'in belli szdizim yaplarnn, kalplam ifade
lerin dna kmas, ocukluundan kulanda yer etmi bir
sese sadk kalmaya almaktansa bir sluba ynelmesi, bir
dilin, bir dilbilgisinin imkanlarna doru almas Gece Ders
leri'yle oldu. Sonraki kitaplarnda greceimiz dilsel eitlili
e; imdiki zaman cmlelerine, nlemli cmlelere, bitirilme
den ylece braklm noktal cmlelere, soru cmlelerine
Tekin ilk kez Gece Dersleri'nde yer verdi. Sanki "ben" deme
ye balad, kendisi ile d dnya arasndaki atmann ze-
46 EV DEV

rine gittii lde kiisel bir dile, bir sluba ynelebilmiti.


Burada, bu dilsel deiime elik eden bir de duygu farkn
dan sz etmek gerekir. Gece Dersleri'nde yas zayflar. Onun
yerini bir baka duygu, yukarda Sevgili Arsz lm de olma
'

dn sylediim bir duygu, fke alr. Bir zamanlar sevilmi


ama yitirilmi olann ardndan ona duyulan fke. Zaten Te
kin'in kendisi de bunu, "fke rzgarlarnn" yazarlndaki pa
yn birok kez dile getirdi. Gece Dersleri'nin ses tonunda da
aka hissedilir bu. Bir onarmdan ok bir sava, bir intikam
kitabdr Gece Dersleri: "Bedenim ondan kopup giden on y
ln, tenindeki przlerin, hzla eskittiim, plk kvrmlarnda
sakl srlarnn bedelini istedi. Kesin, kanl bir intikamn pe
indeydi. "
Sevgili Arsz lm ve Berci Kristin'e oranla ok daha gr
sel olarak alglanabilecek bir metin vardr imdi karmzda.
Daha paral; kesintisiz bir anlat zinciri olarak deil, kat
zerinde brakt boluklarla para para alglanan, yle alg
lanmas istenmi bir metin. Szckler cmlenin aknn dn
da kendi balarna anlamlar yklenmeye, arlk kazanmaya,
kendi balarna birer iaret olarak belirmeye balamtr. Bir
slup vardr, dahas Sevgili Arsz lm ile Berci Kristin'de g
rlmeyen bir slupuluk vardr. znenin nne ok sayda,
bazen tayabileceinden de ok sfat getirilmitir ("o derbe
der, lacivert ve alayc anorann", "budala, yrekli ve hayal
ci"). Ses benzeimleri yitirilmi bir sesi yeniden canlandr
maktan ok sslemeye yan yordur artk ("dmlerle dnle
re giden ssl sesinle", "O benim aynamd ve aynmd", "Peri
anlk gtrmyor mu pimanln?"). Sevgili Arsz lm n '

gerilimsiz ak, Berci Kristin in ne kadar episodik olursa olsun


'

bir duvar hals gibi dokunmu btnlkl yaps bozulmu,


cmlelerinin tek zaman, tek ahs paralanm, btn seslerin
iinde eridii, sahipsiz, gayri ahsi mrlt duyulmaz olmutur.
Btn bunlarn kukusuz romann konusuyla da ilgisi var.
Gece Dersleri'nin bir bylenme ("ilk seminerin byl ger
eklii ") ve hayal krkl (" ortaklatrdmz szcklerin
MIRILTIDAN DLE 47

mavimsi bys bozulmu, plk buusu da uup gitmiti")


hikayesi olduunu unutmayalm. Bir evden ka; kta kr
lp paralanma hikayesi: "imdi sokaklarda kaybolmaktan
vazgeip eve dnmek, u derme atma anne maketini gz
mn nnden kaldrmak iin, zavall, hznl, bebeksi bir is
tek duyuyordum." Glfdan'n "sessiz bir su gibi akp giden
hayat"nn yolunu deitirmesinin, iindeki zaman yabanc
bir dilin kalplarna dkmesinin, "naylon bir iek gibi yapma
bir tarih" edinmesinin, "o dik boynuzlar(n) kendi ekici(y)le
krmak zorunda" kalnn, yani yapma olduunu dnd
bir dile arptktan sonra geri dnme isteinin hikayesi: "i
min yollarndan geri dnp geerek ulamak istiyordum ilk
halime." Baka szcklerle de tekrarlanr bu istek: "Asfalt yol
boyunca yan yana sralanm yedi gecekondu mahallesine in
san l tayan yedi minibsn iinde, ban camlara ar
pa arpa bkp usanmadan on yl, ilk seslerinin sonsuzluk duy
gusu veren kmldanlarn arar."
Romann hibir annda ne bu yola sapn ne bunun so
rumlusu olarak grd insanlar ne de kendi o andaki imge
sini balamayacaktr anlatc. Besbelli o, en azndan bu ro
manda, balamann, hayatn o parasyla birlikte kendi im
gesini de onarmann olduka uzanda. u an yalnzca kendi
incinmi sesini dinlemek, onu iitilir klmak, "kederle mrl
danmak" istiyor. Nasl i zaman yabanc dilin kalplarna uy
madysa, masal yazcsnn kaleme ald itiraflarn "i mzi
i" de yaz makinesinin "tularn(n) sesine" uygun dme
mitir. Bir geri dn, aka mmkn olmayan bir geri dn
hikayesi: Eve dn, "o irkin el yazsna" dn, annenin
glgesine dn; bu kez ondan kopmu, paralanm, incin
mi olarak: "Orada, hi ama hi farknda olmadan, dostlar
mn can actc, hep yreimi zen, savruk ve fkeli grnt
lerinden uzakta kendi incinmi sesimi dinlemeyi dlediimi
biliyorum artk."
Biliyorum artk. Ben. Mrlt geride kald; dilin alannda
yz artk. Zaten Gece Dersleri de Sevgili Arsz lm n bittii,
'
48 EV DEV

annenin ld, evin dald an, yani Dirmit'in, Halit'in, 'Ze


kiye'nin, Seyit'in, Mahmut'un, Nuber'in "bir byk kalaba
lk"a kartklar, bakalarnn sesinin ilerine dolduu an ba
lamaz m? Birinci tekil ahs cmlelerine dnersek: Zaten dil
tam da bununla, ben imgesinin olumasyla balamaz m?
"Ben" derken hem kadiri mutlakl hem hayal krkln,
hem cokuyu hem fkeyi ayn anda yaamaz m ocuk? Orta
da bir davet vardr, ocuk daveti kabul eder, daha geni bir
dnyaya alr, szckleri byl bir gerekliin simgeleri
olarak sahiplenir, onlar sayesinde dnyaya egemen olmaya
alr. Ama bu egemenlik arzusu kartn da beraberinde ge
tirecek, yaanan ile dile getirilen arasndaki boluu o zaman
fark edecektir ocuk. "Ben" diye, "benim" diye srar ederken
kendi gcnn snrlarn grecek, d dnyayla olduu kadar
kendisiyle de inatlaacak, hayatnn belki de en byk fke
krizlerini bu dnemde yaayacaktr. Gece Dersleri nin anlat
'

csnn srekli tekrarlad da bu deil mi: "Ah hayatm, hi


benim olmadn ... " Kadiri mutlaklk: "Bir yldz gibi parlayp
yeniden gkyzne aacaktm." Ve hayal krkl : "Youn
aclar ekerek sahip olduum gerek bir hayat parasn scak,
karanlk bir bolua drmeseydim. "
Neden btn anlatlarnda tekrar tekrar oraya dnyor
Tekin? Neden hep bir dile giri hikayesi kuruyor? Nedir ki di
le giri? Glfidan'lktan kp Sekreter Rzgar olmak, yani
Glfidan'n kk bir gece odasnda toplam krk kadna ka
rmas ne anlama geliyor? "St kokulu soluk"un, "ince kz
sesleri"nin, "mahrem grntler"in, kmr karas sal anne
nin, o annenin baheden meyva filizleri toplad eyll ikindi
lerinin, bunlara dair bir masaln yerine tanmlarn, kavramla
rn, tzklerin, "ten, rktc el kitaplar"nn gemesi. Ki
isel masaln politik tarih iinde erimesi. Ben ncesinden
("kendimden ok erkendim yolda bir sabah") Ben'e gei. An
nenin sesinin yerine krk kadnn sesinin gemesi. Kendine d
ardan bakmak, o halde bir "i dnya" edinmek. Artk bir at
laktan, bir krlmadan ("zaman kt diye krlmtr"), bir hayal
MIRILTIDAN Dh,E 49

krklndan ("O on yl artk bir szckler mezarlyd" ) sz


edecektir anlatc. Artk bir "ben"den sz edecek, i dnyasn
sze dkecek, i dkecektir.
Burada Gece Dersleri 'ni yalnzca Glfdan'n kimlii a
sndan deil, ayn zamanda Latife Tekin'in yazarl asndan
da bir dile giri hikayesi olarak okumaya altm anlal
mtr sannn. Yeni, bilinmedik, byl ve skntl bir alana
gei. Tanm gerei kiisel olan bir slubun, beyaz kat s
tnde yabanc bir madde gibi duran szcklerin, yaz makine
sinin tularnn kard allmadk sesin alanna giri. Belki
de bu yzden acemi denilebilecek bir kitaptr Gece Dersleri.
Birikmi, arlam, tanmas zor bir yk bir an nce boal
tlmak istenmitir sanki. Yeni konumaya balam bir ocuk
gibi durup dinlenmeden, kendi sesini dinlemeden konuur an
latc. Bazen yattnlamam bir fkeye, bazen zorlama bir
mizaha, birbiri ardna sralanm ssl szcklere, uzun zin
cirleme tamlamalara ( "zaman cinin kl ocuk hayali"), yo
rucu ses benzerliklerine ("Bunlar kendim iin uydurduum
yalanlar. Hayr, hayr ... Ayama dolanan ylanlar ve lm at
lan ... ", "Babam cumada onlar da cumbadayd ", "sesi, ss, si
si olan") yer verir. Kendisi bylenmi, onu iitenleri de b
ylemek isteyen bir ses.

Latife Tekin Gece Dersleri'nden sonra iki dil hikayesi daha


yazd:Buzdan Kllar ve Ak iaretleri.
Buzdan Kllar'da yeniden gecekonduya dnd. Ama
Berci Kristin'dekinden farkl, kendisine yabanc olan eye,
teknie, paraya, "parlak gelecek hayalleri "ne alm bir gece
konduydu bu. ehirde, kaf dann arkasn andran bu gerek
d mekanda, yine gerek d bir eyin, bir definenin ya da
dokuz bal canavarn, yani parann aranmasnn hikayesiydi
Buzdan Kllar. Ama burada da romana asl enerjisini veren
50 EV DEV

diliydi. nk anlatsn, yoksullarn ehirde paray arayla


rnn olduu kadar, hayatlarna para gibi sonradan girmi bir
baka eyi, hibir zaman nfuz edemeyecekleri yabanc bir
dili, bakasndan alnm, zerlerine bol gelen bir giysi gibi ta
ylannn da hikayesi olarak kurmutu Tekin. Berci Kris
tin'de ehrin dili (NATO, Anarist, Vakt) konducular iin t
myle yabanc, tuhaf bir eyayken, Buzdan Kllar da
' artk
konducular bu dn alnm dilin iinde yol almaktadr. Bir
rnek yeil kravatlardan, Ceymis Bond antalardan, dijital he
sap makineli saatlerden, mavi malborolardan farksz bir dil.
Hem bir i arac hem de bir ayinin paras olan, yoksullarn
tpk evleri gibi "oynadklar oyunlardan arta kalan dekorlar
topladklar " bir dil, kendisi dekor olan bir dil: "Tam kapasite
alan", "ruhuyel ve fiziksiyel hrslar", "otomatikman", "di
rekman", "fizikman" gibi, "gensel", "potansiyel mevkide",
"normalde", "abandone", "atomize", "eko yapt" gibi, "yzn
de acayip bir genetik var" gibi szcklerden, deyilerden
olumu bir depo. Buzdan Kllar da
' volvosuyla "emberi
yarma .planlan" kuran, "imajinasyon gcyle hayatna iyi bir
yn vereceine" inanan Halilhan Sunteriler ile "eyann glge
dmndeki drdnc problemi kavram, beinci boyut
meselesini anlam", bu dnyadan vazgeip uzaya, felsefeye,
kara deliklere, zaman ve enerji kavramlarna takm Gogi;
Teknojen projesi ve Orgon enerjisi; her ikisi de tuhaf, mistik
denebilecek bu dil araclyla var eder kendini. Byl ama
ayn zamanda komik, rk; taklit, hamaset, ss, argo kar
m bir dil; bu dnyada nesnel karl olmayan tuhaf, bulutsu
bir belagat. Halilhan', romanda bir glge gibi var olan "pl
prtk adamlar" dan ayran da yalnzca volvosu, yalnzca para
ya yaknl deil, ayn zamanda yahnda bir eya gibi tad
bu kesif, dokunakl, ssl dilidir. Ama bu dilin ardnda yatan
da grmek gerek: Halilhan ve Gogi'nin dili, yokluu katlanlr
klan bir eya gibidir. Tpk volvo gibi: "Bu adamlar, kendile
rine dair olan kendilerine ait olmayan seslerin yanksn gi
yinmek suretiyle korudular," diyecektir Tekin.
MIRILTIDAN DLE 51

Buzdan K llar da mizahn kederle i ie getii, komik


'

olann insana dokunduu yer de buras deil mi? Burada bir


kez daha karmza kar yukarda szn ettiimiz gei. An
nesi Sitile Sunteriler'in mezaryla, annesine benzeyen bir yz
arayyla volvo arasnda gidip gelmez mi Halilhan? Bir hayat
arkada arayyla kara delikler arasnda, tmyle yabanc bir
iaretler sistemi arasnda bocalamaz m Gogi?

Sevgili Arsz lm'de evi anlatmt Tekin. Ama evden kama


isteini de alttan alta hissetiriyordu. Dirmit'in "sokaktan ve i
irden baka her eyini inkar ettii" bir andan sz ediliyordu
orada. Dirmit'in, Atiye'nin elinden kurtulmak iin "szckler
den bir yorgan"a sarnndan; evini evlikten, annesini anne
likten, kardelerini kardelikten, babasn babalktan reddedip
sokaklar evi klmak isteyiinden: "Sokaktan Dirmit'in kula
na ses gelmeye balad. Sokak, bir sabah erkenden, Dirmit'e,
'Ka bana gel!' dedi. Dirmit nce ard. Sonra bylenmi
gibi kendisini aran sesin peine takld. Pt pt duvar diple
rinde, sokak aralarnda yrd. O yrdke sokaklar uzayp
geniledi. Evler kat kat ykselip bulutlara erdi . Dirmit sesin
ardna dtne piman oldu. Korka korka evin yolunu bul
du. Evden niye katn, sokakta ne aradn bilemedi. Geri
sin geri eve geldi. " Yine bir baka blmde: "Dirmit ap kol
larn sokaa indi. Sokaa iner inmez, Halit'in Atiye'nin kula
nda uuldaan sesleri dindi. i ald. Sokak bir uzayp bir
ksalarak, bir asfaltlar kuanp, bir kk kara talara sarna
rak, Dirmit'e yol gsterdi. "
Her romann kendi bana hikayelemek isteyen, yazgs
n ayr bir hikayenin aus altnda srdrmek isteyen anlar
vardr. Ak iaretleri de Sevgili Arsz lm' deki bu iki an; o
cuun (bu kez Cihan'n) sokan ve szcklerin arsn ka
bul ettikten sonra yaadklarn anlatr. Genlii, aresizlii,
52 EV DEV

safl, aczi iinde bir bakasnn diline snmann, cmlele


rine kaplmann, yokluk karsnda, yoksulluktan kurtulma
umuduyla "kelimeler yoluyla kefedilecek manal bir filem"e
giriin hikayesi. Ak iaretleri nde daha nce de izini srd
'

bir temann dorudan kalbine ynelmitir Tekin. Yine bir b


yme, bir ocukluktan yetikinlie, sessizlikten dile gei hi
kayesi vardr karmzda. Ama bu geite iki eyi apak kar
karya getirilmitir. Bir yanda "hrt yoluyla sessizlemek
isteyen hayat" vardr, br yanda "kelimeler yoluyla canlan
mak isteyen bir hayat." Bir yanda Tekin'in "kurulmam cm
lelerin dankl " dedii, "varlnzdaki gzel susu" dedii
mrlt; brnde dil, "stmze atlm", hayata tepeden ba
kan, onu yersizletiren, ayartc ve ykc bir dil, varlk nedeni
"bulunmaz cmlelerde" olan Nezir. Bir yanda hayatn tad,
kokusu vardr; br yanda Nezir'in hayali, dili, sesi, cmlele
rinin grlts.
Gece Dersleri'nde krk dkk eyalardan, tozlu marley
lerden, arka odadaki kirli yataktan, bedeni saran yoksulluktan
sz etmiti Tekin. Ak iaretleri'nde de var bu: Bir yanda "a
murlu sokaklar" var, " harap, ireti evler" , "ince rk duvar
lar", "kf kokan yorganlar" , "delik deik dkkanlar", yani
yoksulluk var, "yorgunluktan bombelenmi suratlar"yla ame
leler, " sesleri usuz bucaksz gndzde yitip giden, cmleleri
dayanksz" insanlar var, onlarn lklar, kfrleri, iniltileri,
sessizlii var. br yanda ise yoksullua, aresizlie, solgun
lua, snkle kar bir zrh gibi kuanlm, "hayat atlatma
y", onunla ztlamay, tehlikelerini savuturmay, "dnyann
elinden tymeyi" salayan tlsml szckler, gz kamatran
bir dil. Hayata kar laf hazr, onun zerine lafla yryen Ne
zir: "Onunla harap evlerimizin, delik deik dkkanlarn, kah
velerin, ince rk duvarlarn havasn kolayca yenebiliriz."
Hayata hkmetmenin deilse de onu silkelemenin, sefaleti a
mann deilse de arlndan syrlmann yolu szcklerden
geecektir: "Dinlemeli ve iine doduumuz geree onun gi
bi ykseklerden, uzaklardan seslenmeyi renmeliydik. . . -
MIRILTIDAN DLE 53

lklarn, kfrlerin, inlemelerin rzgara karp sessizlii o


altarak estii sszlkta kaybolup gitmek istemiyorsak . . . Ver
dii ilham, saf yreklerimizi nasl titretmesin?"
Bir ikilikten sz etmitik. Dilin vaat eden, imkan sunan,
aydnlatan bir yan var ("Gzlerimi kapasam, karanlkta kalr
snz," der Nezir), bir de yabanclatran, ezen, hkmeden ya
n (Nezir'den yaylan kla tannca, ocukken grdkleri
kaybedecek, karanla gmlecektir bu be ocuk). Ak
iaretleri'nde vurgu bu kez ak bir biimde ikincisinde. n
k Tekin bir "kelimelerin uurumuna" d, "yzn bir cm
leyle yrtlnn " hikayesi olarak kurmu bu kitab. Nezir'in
szckleri "kendimizden beklemediimiz szler", "iimizde
ki i ekie", sessizlie yabanc szlerdir. Bu yzden "st
mze atlm" bir dilden sz edecektir Cihan. Maruz kalnm,
zorla giydirilmi; zalim bir oyun, bir hergelelik olmaktan te
ye geemeyecek bir dilden.

Daha nce sorduumuz soruya yeniden dnebiliriz imdi. Ne


dir dile gei? Tekin'in anlatlarnn hem konusunu oluturan
hem de bu anlatlarn dilsel zelliklerini belirleyen bu gei
nasl bir gei? Geilen alan, nasl bir alan?
Latife Tekin'in anlatlarnda dil, ou zaman eril bir alan
olarak belirir. Evin, mahremiyetin, "ince kz sesleri"nin, bir
zamanlar anneden dinlenmi bir destann, "tekdze, belirgin
bir ritmi" olan ninnilerin, "ninenin buulu mnlts"nn, onun
anlatt kopuk kopuk hikayelerin dnda, "ilk seslerinin son-
r suzluk duygusu veren krnldanlar"nn, "varl(m)n ilk
i klar"nn dnda, belki byl, ayartc ama ayn zamanda
1 bir zor ieren, yabanc, o lde de nfuz edilmez bir alan. Bu
alann her zaman hakimi deilse de taycs erkeklerdir. Na
s) Sevgili Arsz lm de kye
' otobs, sobay, radyoyu geti
ren, ailesini ehre tayan, onlar yabanc bir iaretler sistemi-
'
54 EV DEV

nin iine sokan Huvat'sa, kyllere okuma yazma reten


retmen erkekse, Ak faretleri'nde de ocuklar "kelimeler yo
luyla kefedilecek manal bir alem"e tayan Nezir'dir. Berci
Kristin'de hayatnn romann yazmaya kalkan Lado'dur.
Buzdan Kllar da da, hibir zaman tam nfuz edemeyecek
'

olsalar da, yabanc bir dilin iinde yol almaya alan, bu yol
la "emberi yarma planlan" kuranlar Halilhan'la Gogi'dir.
Bu anlatlarda kadnlarn ou ise farkl bir dille, sanki
gizli bir iaret sistemiyle konuur. Sevgili Arsz lm'de Ati
ye bazen "gzlerini tavana verip o kimsenin anlamad diliy
le upuzun hznl trkler" syler; "kimsenin ne anlama gel
diini bilmedii szler eder." Yine Sevgili Arsz lm'de dili
baland iin gelinlik kzlar "krk trl ba sallayp ka oy
nat"r, "gz szp elleriyle eit eit iaret"ler yapar. Buzdan
Kllar'da Rbeysa gn sayma yntemiyle gebelikten korun
may tleyen bir kanavie ema iler. Aynina dergilerden
kestii resimlerle, boyalarla, st ielerinin krmz metalimsi
kapaklaryla yans yaptrma yans boya resimler yapar. Ca
n skldka duvardaki aynalarn, takvim yapraklarnn arka
yzne resimler, harfler izer, ruh arma emalar yapar.
Kendilerine kapal olan dilsel iaretler dzenine fke duyan
lar vardr (Berci Kristin'de Lado'nun kans, kocasnn yazd
roman yakp yok eder). Bir de sessiz kalanlar (Sevgili Arsz
lm'n, gznde yalarla gnlerce incir aacnn, sonra da
pencerenin nnde ksmetini bekleyen Nuber'inin, dili ba
land iin yllarca iaretlerle konuan, dili alnca da uluor
ta trk sylemeye, bara ara konumaya balayan Zeki
ye'sinin, hatta Gece Dersleri'nde Sekreter Rzgar'n "pasifi
ze" ettii Mukoka'nn hayat da tpk Glfidan'nki gibi ses
siz bir hayattr; "sessiz bir su gibi akp giden bir hayat").
Dirmit'in, Cihan'n, Sekreter Rzgar'n farkna geebiliriz
imdi. Tekin'in teki kadnlarndan farkldr nk onlar. Ba
ka baka biimlerde de olsa hepsi dile, zor ieren ama g de
veren, egemenliin olduu kadar hayal krklnn da kayna
olan bu eril blgeye adm atmlardr bir kez. Dirmit sz-
MIRILTIDAN DLE 55

etiklerden bir yorgana sarnr, iir yazar. Cihan, Nezir'in by


l szcklerinin peine taklp "varlndaki gzel susu"a srt
evirir. Sekreter Rzgar seminerlerin, elkitaplarnn byl
dnyasna girip ninesinin anlatt hikayelere arkasn dner.
Latife Tekin'e gelince: O da yazyor. Nedenini dil olarak
grd bir sorunu yine dil araclyla zmeyi deniyor.
Szckler araclyla szcklere kar giriilmi bir savatan,
dili dilsizler adna kullanma savandan sz ediyor. Ama yaz,
yani bakalarnn nnde konuuyor olmak, "evin sesi"yle de
olsa bakalarnn nnde konuuyor olmak, dahas bakalar
nn nnde evden konuuyor olmak, belli ki evden daha da
uzaklamak, bir kez daha "hayrsz" , bir kez daha "kt bir ev
lat" olmak demek onun iin. Bir yabanclama, bir zehirlen
me, bir kirlenme, hatta bir su ieri yor bu onun gznde. (Tp
k Gece Dersleri'nde tarif ettii gibi: "Kmr karas izgilerin
ardsra kirlenmi olmann huzursuzluu ve i skntsyla
baktm. ") Dnya onun iin ikiye ayrlmaya devam ediyor n
k: Dilsizler, saf, sessiz, ocuk kalm insanlar; bir de dilbaz
lar, dil sayesinde bakalarn byleyenler, kendilerine dar
dan, herkese tepeden bakabilenler: "Bana genliimde 'sen
usun, sen busun' diyen bir insann etkisinden syrlmak iin
onun gibi dile hfil<lrn olmak, onun bakt gibi her eye tepe
den bakmak iin kendimi ykseklere karmak istedim. Ge
reksiz bir arzu ve yersiz bir zorlama bu. Mmkn olabilse de
doutan gelen mutluluunu, sadeliini, safln yitirmi dil
bazlar dnyann bir tarafnda, masum, sessiz insanlar da ayn
bir kesinde mr srseler.. " 5 .

Yazdklarnda da bu aynn fark ediliyor hemen. Orada da


dil hep ok farkl, kart zellikleriyle belirir. Sevgili Arsz
lm'de, Berci Kristin'de olduu gibi bazen yitirilmi bir se
sin ansndan beslenen sakin, sade bir syleyi ne kar;
cmleler tek bir zamana, tek bir ahsa mhlanp kalmtr. Ba-

5. "Gzlerimi kapasam... Karanlkta kalrsnz ... ". Esin zakn'n yapt


sylei, Hbr, say 42, 23 Mart l 995.
56 EV DEV

zense dil, yokluun stn rten, onu d dnyaya kar koru


yan bir kalkan, bir zrh ya da adeta tlsml bir nesne olarak,
hatta bazen abartl bir ss olarak belirir. Ara vermeden birbi
rini izleyen uzun isim tamlamalar, eretilemeler ("byl ih
timallerin havas", "n krlmalarla dolu maceras", "gece
nin byl alan" , "sularn dinmez parlts" , "yznde imala
rn kalkan" , "ansz glgelerin maceras" , " alnmda sezgilerin
hrts" , " vaadlerin tenhas" , "eyalarn anaforu" , "eyalarn
tufan'', " phelerin gayreti"), hep ayn cmle tarznda srar
("parlayan iyiliimdir bu", " depremi mahcubiyettir bu"),
yabanc grlen bir blgede glkle kurulmu bir slubun
olduu kadar dilsizliin stn rten bir slupuluun da ifa
desi sanki. Kimbilir, belki de btn bu dekorun ardnda yaz
dka derinleen, bir kez yabanc topraklara, yaz dnyasna
gemi olmann verdii sululuk duygusu vardr. Buzdan K
llar'da okura meydan okuyan, kafa tutan, onu hep bir yaban
c olarak grmek isteyen, aradaki mesafeyi korumaya alan,
onun bu satrlar zaten anlamayacan ima eden cmleleri
("Nereden bileceksiniz bunu !") bunu gsteriyor olamaz m?
nc tekil ahs gemi zaman cmleleriyle yazlm bu
anlatnn hemen giriinde, bir de sonlarna doru birinci oul
ahs anlatma, "biz"li cmlelere ani geilerde bunun izi yok
mu: "Karnmz doyurmak iin rpndmz her an eyalar
mzda dondurup saklamamz bouna deildir. Soluk alp ver
diimizi, gemite de var olduumuzu kendimize kantlama
ihtiyac iindeyiz. Bedenlerimizi ve ruhlarmz dnyanzn
saldrlarndan korumak iin kurduumuz artc, mucizevi
savunma sistemimizin kymetli bir parasdr dekorlarmz.
Bu kadar sr verdiim yeter!"
Ama dier yandan u da var. Tekin'in romanlarndaki
(byk aydnlanma anlan deilse bile) ufak k paracklar,
"kavgac, yrtc, onlarn deyimiyle bir hergele olan" Sekreter
Rzgar'a deilse de Dirmit'e ve Cihan'e bahedilmitir. Sevgi
li Arsz lm'de parmak iaretleriyle dolu duvardan krmz
karanfili alp gsne takacak olan Dirmit'tir sonunda. Ak
MIRILTIDAN DLE 57

faretleri'nde de bir tek Cihan iin bir kurtulu umudu var gi


bidir: Bir tek o Nezir'in ekim alanndan kabilecek, "hava
dan gelen ani aknlar savuturmay" salayacak bir "filtre"ye,
kendine ait bir cmleye sahip olabilecektir.
Hepimiz yaadk o sreci. Bazlarmzn telafi etme imka
n oldu, bazlarmznsa hi olmad. Yine de Latife Tekin'i
okuyunca daha iyi anlyor insan: Dil bir ayrlk zerine kuru
lu, bir zor ieriyor evet, ama bu ayrl katlanlr klan; iare
te, sze, szce dntren de yine dil.

hikayeyle balamt bu yaz, yine onlarla bitsin:

Szcklerden bylenen arkadam, byk ehre geldik


ten sonra uzun zaman srdrd bir ikili varolutan sz et
miti, bir tr ikidillilikten: Bir evin dili, annesinin, babasnn,
kardelerinin dili vard onun iin, bir de darsnn; okulun,
kitaplarn, sokan dili. Birbirine temas etmeden, birbirinden
karlarak srdrlm iki ayn hayat. Kaldklar apartmann
kalorifer dairesinde darsnn diline hkmetmek iin talim
yapyor, eve ayak basar basmaz bu dili geride brakyordu; ay
n ekilde evden kar kmaz da evin dilini unutmaya al
yordu.
Kendini hzla evsizletirdi arkadam; onu iinde yaad -
ikili varolutan kurtaracak, evi de soka da iine alacak bir
yeni atnn, her ikisi de olmayan bir dilin peine dt; ok
gen yata sosyalist oldu, durmadan ehir deitirerek yaad.
lgin olan u: Sosyalizmin, eitli evlerden, eitli kiisel ta
rihlerden gelme insanlar ats altnda toplayacak bir yer ol
maktan kmasnn ardndan szcklerle ilikisi tam anlamy
la bir mahremiyet kazand. Her bir szck kendi bana bir va
adin, bir umudun, bir baarszln, bir utancn, bir sevincin
alan olmutu imdi. Szcklere balanyor, szcklere kz-
58 EV DEV

yor, szcklerden knlyordu. Sonunda yaymlad iir kita


bn kantnnca daha iyi anladm. Son iirinin son dizesinde
de ayn umut: "Elbet bir gz k kendine doru arr beni. "

Sosyalizmi "Tunceli'nin klar" diye tarif eden kyl kadn


tanmyordum, hikayesini bana anlatan arkadamn da onu
bir daha grdn sanmyorum. Onunla ilgili hikayeyi bura
ya almamn nedeni, bir kar-aydnlanma hikayesi olarak oku
nabilecek Gece Dersleri'nin bana da bulatrd fkeyi, yine
dilsizlie adanm Ak iaretle ri nin brakt kederi biraz ol
'

sun hafifletmek iindi sannn . Bir de dile olan borcu; iddeti


arndrmann, yoksunluu amann da bir dille mmkn olabi
leceini bu romanlarda dile gelmeyen bir aklkla ifade ettii
iin.

Genet'ye gelince: Bu yaznn banda szn ettiim sylei


nin devamn da aktarmak isterim. Bir zamanlar tesadfen ta
nk olduu bir cinayeti "gzel" olarak niteleyince Genet, kar
sndaki soruyor: "Peki siz, siz neden hi cinayet ilemedi
niz?"
Genet fazla dnmeden cevaplyor: "Byk ihtimalle," .
diyor, "byk ihtimalle kitaplarm yazm olduum iin."
III

MEMUR OCUKLARI
EV DEVLER
PAZAR GLEDENSONRALARI

alma masasnn karsndaki duvara baba tle


rini asyor:
Yavrularm:
1 . Ik soldan gelmeli. 2. Kitap gznzden 30-
45 cm uzaklkta durmal. 3. alma biter bitmez
klar kapatlmal vb ... Bu vatana hayrl evlatlar
olmanz istei ile baarlar dilerim. Sevgili ve cefa
kar babanz. Ad. Soyad. mza.
ocukluun Souk Geceleri
GASTON BACHELARD Mekann Poetikas'nda evi bir "mutlu
luk mekan" olarak tarif etmiti. Sahip olduumuz, rakip g
lere kar savunduumuz, bizi daima kendine eken bu meka
na ait imgeleri, bu imgelerin dsel deerini inceliyordu. Evin
d kuran ocuk iin koruyucu snrlar oluturduundan, an
lana ve dlerin barna olduundan sz ediyordu. En ok da
k imgesinden yola kmt. Evden darya szan, evi gren
bir varla, bir gze dntren k: "Penceredeki k, evin
gzdr. "
Bugnn evlerinin tersine, doann iinde yer alan, topra
a kk salml, ayn zamanda gkyzne alan bir ev buras.
inde yanan ate, bacasndan tten duman gibi penceresinde
ki k da anlamn byk lde buna borlu: "Uzakta
yanan ev grr, geceler, gzetler, bekler. Kendimi d kurma
ile gereklik arasndaki yer deitirmelerin sarholuuna kap
trdmda, yle bir imge belirir kafamda: Uzaktaki ev ve bu
evin , bana gre, benim gzlerimin nnde, dar ba
kan... anahtar deliinden dar bakan evdir. Evet, uyank ka
lan evde biri vardr, ben burada d kurarken o alr; ben bu
rada bo dler kurmay srdrrken, orada srekli alan
inat bir varlk vardr. Bir insan gibi grr. Geceye alm
bir gzdr ev. "
Evden uzak, yolda olduumuz zamanlarda, en ok da tren
yolculuklarnda, tren hava kararrken istasyon boyunca dizil
mi evlerin nnde durduunda, klar yanan, perdeleri he-

1. Gaston Bachelard, Mekann Poetikas, ev. Aykut Dennan, Kesit Yaync


lk, 1996, s. 6 1 .
62 EV DEV

nz rtlmemi evlerin iine merakla baktmzda biz de ya


amzdr. Darda, karanlktayzdr; evdeyse k vardr.
Sofra hazrlanyordur, yemek yeni yordur, birileri konuuyor
dur. Kimseyi gremesek bile televizyonun oday aydnlatan
mavi evde bir hayatn srp gittiini syler bize. Dar
da, yalnz ve karanlkta olan iin evden yaylan k, o anda
kendisinin yoksun olduunu dnd her eyin timsali gibi
parldar. "Uyank kalan evde biri var, " diyordur k; "sen ora
da bo dler kurarken, burada devam eden bir hayat var."
Dardakinin, eve dardan bakann yaad bu. Ama ya
ierdekiler, tren her gn ayn saatte evlerinin nnde durdu
unda, ayn grltyle evlerini sarstnda onlar ne yaar?
"Geceye alm bir gzdr ev," diyordu Bache1ard, "grr,
geceler, gzetler." Ama evde olann, hayatnn u ya da bu
annda mutlaka soraca bir soru var: Ya k darda, karan
lk olan evse? Ya gzetleyen, geceleyen, gren darda; g
zetlenen evdeyse?
Bu sorular bana sorduran da bir imge aslnda. Kendi b
ydm eve ait, bende daima kayg uyandnn bir imge. Yi
ne kla, n erken yalardaki belli bir alglanyla ilgili.
Kk bir kasabada geen drt-be yln ardndan byk eh
re tandktan -sonra oturduumuz dar bir sokaa bakan evde,
hava karardktan sonra geen arabalarn farlarnn pencere
den, rtl perdelerin arasndan szp duvar tarayan klar,
nedenini aklayamadm bir korku uyandrd bende hep.
Sonradan ok dndm: Daha doal denebilecek korkular
deil, darda uuldayan frtnann, kaplan zorlayan rzga
rn, pencereleri dven yamurun sesi deil de neden araba far
lar, farlarn duvarda oynaan klan? Ne olabilir ocuu
bunda bu kadar korkutan?
In evin iinde krlp paraland an. imi daraltan,
bende kayg uyandran k byle tarif edilebilir sannn. n
celeri bunu bir tr ehir korkusuna, sakin bir kasabada geiril
mi uzunca bir srenin ardndan ehrin uyandrd korkuya
balamtm. Ama bu duyguya elik eden baka i mgeler, ba-
PAZAR GLEDENSONRALARI 63

ka sesler korkunun kaynann pekfila darda deil ieride,


sokakta deil evde olabileceini dndryor. Dkkan ke
penklerinin kapanrken kard ani grlt kalm aklmda
rnein, sokakta oynayan ocuklarm srarla eve aran kad
nn sesi, evin hemen nndeki sokak lambasnn birden odaya
dolan i . Hepsi ayn eye iaret ediyor. Hava kararrken
ie, i dnyasna kapanyor ev. Sokak ile ev, d ile i, karan
lk ile aydnlk arasndaki aynnn netletii saatler. Oyun bit
ti, baba geldi, yemek hazr. Bundan sonrasn biroumuz bel
ki byle yaamzdr: Sokak kaplar kilitlenir, perdeler rt
lr, evin klar yaklr. ocua sylenen u: Dars karan
lk, tehlikeli; ierisi aydnlk, emin.
Evin bakt dar sokaktan geen arabalarn farlar ite bu
raya, bu i dnyaya szacak. Ama ocuun i-d ayrmn al
tst eden tuhaf bir ey var burada. nk k bu kez darda;
gren, gzetleyen, geceleyen darda. Farlarn rtlm per
deleri delip evin duvarlarm tarad an, bizi dardan koruya
can umduumuz evin, evi kuatan duvarlarn, hava kararn
ca rtlen perdelerin aslnda nasl da geirgen olduunu, bizi
darnn i ndan, darda olduu sylenen tehlikeden,
evin dnda tutulmaya allan lmden korumadn, evin
plak ampullerinden yaylan n araba farlarnn delici
karsnda nasl da snk kaldm anladmz an deil
mi?
Her ocuk er ge ayn eyi yaar: Bir zaman gelir, onun
iin ev olmaktan kar ev. Ne erken ocuklukta olduu gibi
kefedilecek bir dtr artk, ne de d dnyaya kar snla
cak bir i. Tam olarak ne zaman yaarz bunu: Evin darya
kar bir snak olduu kadar bir engel de olduunu fark etti
imiz an m? Evin geici, ana babamzn gsz, lml oldu
unu sezdiimiz an m? Yoksa evin bize bir i dnya balar
ken ayn zamanda byk bir i sknts da verdiini, bir i
dnyas olmann bedelinin bu i sknts olduunu fark ettii
miz an m?
64 EV DEV

Bu duygunun zaman, younluu, katlanlabilirlii evden


eve, ocuktan ocua deiir kukusuz. Tek bir ey dnda:
mr boyu bize elik eden mutluluk imgelerimizin olduu
kadar, kurtulmak iin hep aba harcayacamz korkularm
zn, datmak iin her yolu denediimiz i skntmzn da
kayna, kayna deilse bile ilk sahnesi buras. Evden sz
edeceksek mutlaka buraya, bu mutluluk mekannn arka bah
esine, birok dn olduu gibi birok iirin, yknn, ro
mann da imgelerini toplad bu arka baheye uramamz
art.

ocukluu ne kadar geride kalrsa kalsn yanp snmeye, in


sann yolunu aydnlatmaya devam eden bir km gibi anla
tanlar var. ocukluu byle algladmz anlar var. Ama onu
karanlkla, darlkla, imkanszlkla bir tutanlar, "gidememenin
derin, derin, derin bir ac olduu" bir ocukluktan sz edenler
de var. Onu byle grdmz anlar da var. Tezer zl'nn
ocukluun Souk Geceleri nde anlatt, Yaamn Ucuna
'

Yolculuk'ta aka dile getirdii bir ocukluk: "ocukluun


snrlan korkun . . . Snrlar, olanakszl, grntleri, hare
ketsizlii, ocukluun dar snrlar korkun ... "
Evi, evin hibir biimini sevmez Tezer zl. ocukluun
Souk Geceleri'ni n ilk blmnde -ad "Ev"dir blmn- bu
nu aka syler zaten: "Aslnda hibir evi sevmem. Bir kez
girilen, sonra klan ve bir daha ayak baslmayan evler benim
iin en rahatlatc yerler." Bu yzden hep gitmeyi, brakp git
meyi ; btn evlerden, evliliklerden, aile balarndan kamak
ister. "Eski, anlarla dolu, kf kokan, merdivenleri karanlk,
nemli ve souk bir ev"dir Tezer zl'nnki. Bir trl iselle
tirilemeyen, bir mutluluk mekanna dntrlemeyen bir
yer: "Ev byk. Ev yalnz. Ev eski." Bazen bir ocukluk, ba
zen bir hastalk gnlne dnen, souk bir ev kadar akl
PAZAR GLEDENSONRALARI 65

hastanesinin sevimsiz odalarnn da anlatld bu metni okur


ken ben yine de ocuklukla snrlayacam kendimi. "Anado
lu'nun kk kentleri"nde, bunaltc kasabalarnda balayan,
ehirdeki sokak arasndaki bir evde devam eden bir ocuklu
un, "uzun, slak, nemli, souk, gri yllar" olarak hatrlanan
bir ocukluun, kentin uultusunu geride brakp "kararan
gkyzyle birlikte evin snk klarna, gerilimli, rahatsz
havasna dnmek zorunda" olunan bir ocukluun skntsn,
her ne kadar ocuklua zg olsa da belli bir snfn, belli oda
larn rengini tayan bu sknty bu metnin bize salad dille
anlamaya alacam.
nce skntnn sahnesini tarif edelim. Elektriklerin aka
mst verilip gece yans kesildii, byk kentlerden kalkp
byk kentlere giden otobslerin urak yeri olan, kk pen
cerelerine beyaz perdeler aslm evleri, amurlu yollaryla
kk kasabalar dnelim burada. Ya da ehirdeki dar bir
sokaa bakan, cansz ve snk klarn aydnlatt bir evi, bu
evde geirilen "erken bastran karanlk gnler"i dnelim.
Benzer hayatlar srm olanlarn bunlara eklenecek ynla
imgesi vardr: Ortas km demir karyolalar, tten bir soba,
aktan bir termosifon, czrtl radyolar, tavandan sarkan p
lak ampuller, glgesi ndan byk lambalar, gecenin so
uunu kapm kara okul giysileri. Biroumuzun zihninde
yer etmi, skntlarmzn alaca biimi belirlemi eyler:
Azna kadar eyalarla dolu odalar, kaplarnn arkasnda giy
silerin asl olduu asklar, bir aya sallanan bir masa, gcr
dayan sandalyeler.
"Orta snf evlerinin ar, bunaltc havas" gibi ksa, ak
bir tarifini vermiti Tezer zl. Smrlann iyice izmekte ya
rar var. nk yalnzca bazlarmz byle bir evde byd.
Yine Tezer zl'nn szckleriyle syleyelim: Hi kimsenin
"fabrika, dkkan, bro, atlye gibi bir yerde" almad, ay
n zamanda bir "renme merkezi" olan bir ev buras. Baba
devlet memuru. retmen olabilir, mfetti, subay, mal m
dr, ube mdr, okul mdr, hkmet tabibi, gmrk
66 EV DEV

muhafaza memuru ya da kaymakam da. Evde yalnzca aile


dzeninin deil, daha yce bir kamusal dzenin de temsilcisi
olmak isteyen, bu yzden srekli tler yadran, program
lar yapan, ocuklarnn eline srekli eteleler tututuran bir
babadan sz ediyoruz. Yoksul deil ama yokluun yabancs
olmayan bir aileden, ani bir tayinle yer deitirmeye hazr, ge
icilie alm bir evden sz ediyoruz. Para zor harcanyor;
elektrik, su idareli kullanlyor, klar odadan kar kmaz
sndrlyor, lambalar ktan ok glge, aydnlktan ok ka
ralt retiyor, odalar dar, pencereler kk. Bu darln nasl
bir aile dzenine denk dt de nemli. Geni bir aileden
sz etmiyoruz; ocuun evin iinde snacak yer ararken faz
la seenei yok. Dinin birletirdii, te dnyada bir kez daha
buluacana inanm bir aile deil, ama dinle btn balarn
koparm bir aile de deil. ocuk yataa girdiinde dua eder
ken yalnz; ama dua etmeden kendini uykunun arsna b
raksa o zaman da kt ryalar grecek.
u ayrntlar da nemli: Musluklar srekli damlatr bu ev
lerde. Musluklarn altna madeni kaplar konur, su kaba damla
dka tekdze bir ses karr, kaplar dolar, su taar, tat yer
de inat san bir pas izi brakr. Yine bu evlerde eski, kullanl
mayan eyalar atlmaz saklanr; delinmi tencereler, kulpu k
rk fincanlar, klm elbiseler, eski dmeler, eski kazak
lardan sklm ynler. Bu eya ynnn iinde ocuklardan
karlm birka nadide eya her zaman vardr: doru misafi
re ikram edilmek zere bekletilen, doru misafir gelmedii
iin evin gizli bir kesinde ylece bekleyen, ikram edilmeye
bir trl kylamayan bir iki ie viski, birka paket yabanc si
gara, birka deste almam iskambil kad. ok sonralar,
tketim ann baladn bir trl anlayamayacak, anlasa
bile kabullenemeyecek bu evlerde ynla naylon torba, boal
m deterjan kab, yourt kasesi, iki iesi, ambalaj kad,
pasl ivi, gaz bitmi akmak, kullanlm ama bir trl atma
ya kylamayan kat tabak da birikecek. Ayn zamanda yn
la evrak: miyadn doldurmu, toplu inelerle tutturulmu, sa-
PAZAR LEDENSONRALARI 67

rarm , ulan kvrlm, gerekli gereksiz ynla evrak. Yirmi


yl nce tanlan evin elektrik makbuzlar, vergi makbuzlar,
bir gn gelir lazm olur diye saklanm karneler, yazmalar,
eteleler, muhtralar, notlar, gazete kuprleri: ke yazlan,
yemek tarifleri, ifal otlarla ilgili bilgiler.
Benzer odalar byyenler bu hayatn baka ayrntlan
m da hatrlayacaklardr. Kaps ancak misafir geldiinde a
lan souk misafir odalar, misafirlere kolonya dklp eker
tutulan, bayramlarda ahududu likr, kuru baklava ikram edi
len evler, kapa hep kapal duran ekerlikler, ehirde daha
yerleik bir hayata geilince edinilmi, yerinden kprdatla- .
mayacak kadar ar, tozdan asla anndrlamayan vitrinler,
fazla elektrik yakmasn diye birka ampul gevetilmi kristal
taklidi aviz.eler. Beyaz bombo bir duvara koca bir iviyle
aslm, nedense hep eri duran Saatli Maarif Takvimleri, yi
ne duvara geliigzel aslm birka ini tabak, bir kede y
lece bekleyen Hayat Ansiklopedileri, ocuun zamanla kefe
decei, gzden uzak bir yere kaldrlm Seksoloji Dergileri,
sabah telala hazrlanan sefertaslan, misafir beklerken kuru
yup boalm Gelincik sigaralar. Btn bunlardan nemli,
evin iinde her an varlm hissettiren bir de ikinci dnya var:
el rgs dantellerin ssledii evi birden kamusal bir davann
mekan klan bir Atatrk bstnden, Cumhuriyet Bayram'
oda ekilmi, ocuklarn rkek rkek, byklerinse gurur
glmsedii birka hatra fotorafndan, bir de Okul Aile Bir
lii'ndeki hizmetlerinden tr babaya verilmi bir plaketten
oluan, ocuun hep Harbiye Mar'yla birlikte hatrlayaca
Atatrk keleri. ocuun skntyla anaca, nk zihninde
elini actan okul antalaryla, her sabah snfta okunan antla,
soukta bayrak diree ekilirken sylenen, tek bir cmleymi
gibi okunan, tek tek szcklerinin ne anlama geldiini ok
sonra fark edecei stiklal Mar'yla zdelemi bir dnya.
ocukluun Souk Gecelertnin bende harekete geirdii
imgeler bunlar. Kitaba geri dnersek, u ayrnt nemli san
nn: Anne ve baba, bu kitaba sevginin ya da fkenin yneldii
68 EV DEV

birer yzden, ruhsal birer ierikten ok, sanki srf kamusal bir
dnyann, ideolojik bir aygtn temsilcileri olarak girmitir.
Anlatlanlardan, babann okul mfettii olduunu, evde askeri
bir dzen kurmaya altn, stiklal Mar aldnda evde
hazrol durduunu reniriz. tlerden, gnlk programlar
dan, kk katlara tutulmu etelelerden, ad, soyad, bir de
imzadan oluan bir baba: "Ik soldan gelmeli" , "Kitap gz
nzden 30-45 cm uzaklkta durmal", "alma biter bitmez
klar kapatlmal" ... Benzer biimde annenin de retmen
olduunu, btn bir pazar evde snav katlar okuduunu
reniriz. Ama ne anneyle babann kendi aralarndaki ilikiye ne
de her ikisinin ocuklaryla ilikisine dair fazla bir ey rene
meyiz. Zaten, dil de izin vermez buna. Tezer zl'nn cmle
leri, anneden babadan karlm, kilit altnda tutulan bir hat
ra defterine gizlice dlm, onlara inat byk bir ak sz
llkle yazya dklm notlar gibidir. Onlarla birlikte yaan
m bir hayat parasn kurtarmay, bu hayat parasyla birlik
te kurtarlmay, yani nihai bir adaleti deil de hayatn o para
sn bir an nce geride brakmay, yani zgrl nemseyen
birinin akszl, dz, net, dorudan cmleleri; gcn oldu
u kadar gszln de dolayszlna borlu bir dil. Bir
an, o ann duygusunu btn dolayszlyla anlatan, o an geri
de kalnca gcn yitirmeyi gze alm cmleler. Bu dille, bu
dolaysz ve plak dille anaya babaya duyulan fkenin ifade
edilmesi zor. Belki de bu yzden ocukluun Souk Gecele
ri'nde fke eve, eyalara, "evin snk klan"na, "gerilimli,
rahatsz havas "na aktarlmtr: "Kar kmak istediim ev
ler, koltuklar, hallar, mzikler, retmenler var. Kar k
mak istediim kurallar var. " Ardndan ekler: "fke iinde b
yyoruz. Oturduumuz semte, sokaa, eyalara, k aylarnda
glkle sttmz eskimi, ortas ukur yataklara fke duya
rak byyoruz. Yaan yalnzca sokaklarda. Bir canllk var
sokaklarda. Gzel olan, gerek olan, kentin insanlan, kalaba
lk, d dnya. D dnyann insann kulaklarna varan uultu
su."
PAZAR LEDENSONRALARI 69

ocukluu byle evlerde geenlere yabanc gt:lmeyecek u


sahne. Spor toto kolonlar nnde, radyodan ma naklini din
liyor baba. Anne ocuun okul nln tlyor, yakasn
kolalyor. ocua gelince, onun iin her zamankinden uzun
bir ledensonra balam; ma anlatan spikerin sesinde uza
yp giden, sonsuz bir tekrar olarak hatrlanacak bir pazar le
densonras. Resmi tamamlayan baka eyler de var. Sabahtan
yaklm, durmadan tten termosifondan yaylan scaklk; bir
yana yatm, iyice incelmi, erimi tokyo terlikler; bir yan ye
il tekisi beyaz, "Yeil Bursa" yazl, ulan pskll havlu
lar, ortas balkl ilemeli hamam tas. Banyo gn: ocuun
uyar eksikliiyle iine gmld boluk, banyoyu birden
haz araynn, bu arayla birlikte sululuun da sahnesi k
lar. stnden zaman geince anlyor insan: Evdeki ilk cinsel
deneyimlerimiz, kendi bedenimizi tanmann olduu kadar bu
skntyla ba etmenin de bir yolu deil mi?
Pazar gnnn cumadan bakldnda sonsuz bir mutlu
luk imgesi olarak grndnden sz etmiti bir arkadam.
"Asl mutluluk," diyordu, "cumann kendisinde, yani mutlulu
un grlebilir olduu yerde. Pazarn oraya vurmutur.
Bu yzden cuma parldar, r; pazarn kendisiyse sner." Bu
yaznn konusunu oluturan, kendini en ok pazar leden
sonralannda belli eden skntnn da kukusuz bir mutluluk
imgesiyle, hayatmzda birden yacam umduumuz bir
kla ilgisi var. Nedir pazar ledensonralarn ocuk iin
katlanlmas zor bir skntnn sahnesi klan? Psikanalitik ba
k ocuun skntsn "bir eylerin balatld ancak hibir
eyin gereklemedii o donuk beklenti durumu"yla aklar.
Skntda iki "i mkansz seenek" vardr: "Arzuladm bir ey
var ve arzuladm hibir ey yok. Ancak bu iki varsaymdan
ya da inantan hangisinin inkar edildii her zaman mulaktr;
70 EV DEV

ve sannn bu mulaklk, skntda yaanan o tuhaf fel haline


aklk getiriyor. "2
Bu iki "imkansz seenein" kayna ev; arzuyu yaratan
da doyurmadan brakan da oras nk. Bizde en ok sknt
uyandran anlar yalnz olduumuz anlardan ok, bakalarnn
yannda kendimizi yalnz hissettiimiz anlar deil mi? Oyun
arkada bulamadmz anlardan ok, oyun arkadalarmzla
birlikteyken skldmz anlar? Bir eylerin olmasn bekledi
imiz, bu eylerin bir trl gereklemedii anlar. ar var,
aran . var, arldmz yerde bekliyoruz, ama hibir ey
olmuyor. Uzunca bir sre grmediimiz, zihnimizde uyarc
bir imgeye dntrdmz biriyle bulutuumuzda ne ok
yaamzdr: yanl yer, yanl zaman, yanl insan. Sizi ya
nltt iin karnzdakine, yanl eye umut baladnz iin
kendinize duyduunuz fkeyi bastrdnzda tek bir duygu
kalr geriye: Sknt. Bir eyler balam ama hibir ey ger
eklemiyor: "Arzuladm bir ey var ve arzuladm hibir
ey yok. " Pazar sknts iin de geerli bu: Btn bir hafta bo
yunca pazar gnne yatrdmz arzu, o gn ge saatlerde ya
plan uzun bir kahvalt boyunca doyurulmay bekleyen arzu,
sofra kaldrlrken aslnda hi doyurulmayacan anlaynca
ne yapar?
Pazar sknts deyince, szcn tam anlamyla bir "i"
skntsndan sz ediyoruz. Kaynan ie kapanm, nfuz
edilmez evde bulan, yukarda tarif ettiimiz evlerdeyse geici
bir an olmaktan ok kalc bir yaantya, i dnyann kurucu
elerinden birine dnm bir sknt.3 ocukluu bir " tutu-

2. Adam Phillips, "Sklma zerine," pme, Gdklanma, Sklma zeri


ne: Hayatn Didiklenmemi Yanlanna Dair Psikanalitik Denemeler, ev. Fatma
Takent, Ayrnt Yaynlan, 1996, ss. 88-9.
3. Bu yazy bitirdikten sonra bir pazar sabah Yldrm Trker'in Radikal
kide (2 ubat l 997) kan "Tatilin Yeni den Kefi" adl yazsn okudum. Y ldnm
Trker'in her pazar orada kan yazlan biroumuzun pazar skntsyla ba etme
sini kolaylatryor bir sredir. Bu yazs ise tm pazar kurtaracak kadar zihinsel
enerji verdi bana. O da Tezer zl'den, ocukluun Souk Gecelen nden yola
"

kyor, pazar skntsndan, "kk, boucu, kapal dnyalar"dan sz ediyordu. Eli-


PAZAR LEDENSONRALARI 71

kevi", bir "srgn" olarak tarif eden, neredeyse btn yazdk


larnda hep ocukluk skntsna geri dnen Tezer zl'nn s
rar! pazar gnlerinden, "pazar sabahnn terk edilmilii"
nden, "pazar sokaklarnn sessizlii"nden, "otuz yl ncesi
kentinin bir kk burjuva mahallesindeki kadar l bir pa
zar" dan sz etmesi; btn ailenin evde olduu, babann pija
malarn hi karmad, annenin btn gn snav katlar
okuduu pazar gnlerini anlatmas tesadf deil. ocukluun
Souk Geceleri nin en gzel blmlerinden birinin pazar s
'

kntsna ayrlm olmas da: "imdilerde... Sokak aralarndan


geerken ... gzme pijamal aile babalan iliirse, kn, ya
murlu gri gnlerde tten soba bacalarna iliirse gzlerim...
evlerin pencere camlar buharlamsa... odalarn iine asl
m amar grrsem... bulutlar slak kiremitlere yaknsa,
yamur iseliyorsa, radyolardan naklen futbol malar yaym
lanyorsa, tartan insanlarn sesleri sokaklara dek yaylyor
sa, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek. .. isterim hep. "

Bu hikayenin bir de taradan grnen yz var. Bunu anla


mak iin iki ayn taradan, iki ayn tara imgesinden sz etme
.
miz gerekir. Biri, uzun ince yollardan sonra varlan, kyda
kede kalm, Yusuf Atlgan'n yklerinde olduu gibi

nizdeki yazy, bu yazyla konuarak yazmay isterdim, ama ne yazk ki bitmiti.


Bu yzden ksa bir dipnotla da olsa aramzdaki vurgu fark zerinde durmak iste
dim. Yldrm Trker, yazsn tatil konusuyla snrlam olduundan sanrm, pa
zar skntsn daha ok pazartesinin dourduu kaygyla, yani okulla aklam:
" Boucu orta snf hayatlarn zehirlemi olduu btn ocuklarn, ne kadar by
seler de bir trl kurtulamadktan o pazar gn skntsn yayor olmamn da
okulla bir ilintisi olduundan neredeyse eminim." ocukluumuzda iimizde yer
eden okul korkusunu, sonraki i hayatnn da katklan sayesinde bir trl iimiz
den atamadmz doru. Ama ben yine de pazar skntsnn kklerinin yalnzca
okulla aklanamayacak kadar derinde olduu, bu skntnn ev denen mutluluk
mek3nnn arka bahesi olduu, bu skntnn nce evle, sonra okulla aklanmas
gerektii kansndaym. Okuldan nce de bir hayat var nk.
72 EV DEV

"dle bile klamayan" bir tara, Vsat O. Bener'in ykle


rindeki gibi "unutmaya da unutulmaya da alm" kiilerin
yaad, uzayp giden zamanda kendini dinleyen kasabalar.
Dieriyse geni asfalt bir anayolun orta yerinden bld, o
yola hizmet etmek zere rgtlenmi, yolun iki yanna lastik
tamircilerini, lokantalarn, otogarlann dizmi, kendini deil
de o anayolun sesini dinleyen, geimini olduu kadar umutla
rn da bu anayola balam kasabalar.
ocukluu tarayla ehir arasnda blnm memur o
cuunun zihninde bu iki tara imgesi tuhaf biimde i ie ge
mitir. nk hem taraldr; babas bu kasabalardan birine ta
yin olunca o da kendine yeten, kendini dinleyen, bu dna
klmaz dnyay geici bir sre iin de olsa bir biimde isel
letinni, bir i hayata dntrmtr. Hem de taral deil
dir; bir zamanlar yaad bu kasabay kendi dna atacak,
ona hep dardan bakacaktr. Urayp geen, yoluna devam
edecek birinin, orada kendi isteiyle deil de srf otobs orada
durduu iin konaklayan biri nin grdkleri. Otogarlar, oto
garlarn pis tuvaletleri, eki eki kokan otobsler, otobs yaz
haneleri, kt lokantalar, lokantalarn masalarnda duran y
nla ekmek. Otobsle byle bir tarann iinden geen, orada
yarm saatliine mola veren herkesin bu listeye ekleyecekleri
var: Kuru simitler, ar kokulu kolonyalar, ya donmu ye
mekler, ac koyu aylar, insann elinde kalveren hediyelik e
yalar.
erden baksak ne grrdk? O zaman yoksunlua, bi
imsizlie deil de doal, sade bir hayata, rnein bir bahe
ye, meyve aalarna; toprakla, suyla, gkyzyle, yldzlar
la, o gkyznn altndaki insanlarla daha dolaysz yaanm
bir ilikiye de alabilirdi tara. ocukluun Souk Gecele
ri'nde de var bunlar; geni tahta evler, meyve baheleri, "eri
yen karlar altnda aan san, mor idemler" , "tara baheleri
nin erik aalan altndaki durgunluk" , "aalarn zerine bi
rikmi kar kmeleri", topran slakl, gnein kzll, "sa
n, turuncu sonbahar yapraklan", btn bunlar var. Ama ocu-
PAZAR LEDENSONRALARl 73

un bir zamanlar gkyz kadar geni sayd bu dnyann


aslnda ne kadar dar olduunu anlamas iin ok kk eyler
yeter. Denge bozuluverir. Zamann her gn ayn tempoda ak
t kasabada gnlerden bir gn gezici bir lunapark kuruluve
rir rnein. ocuk oradaki derme atma bir dnme dolaba bi
ner. Yukarda bir an sarslarak duracaktr dnme dolap. O za
man da ocuk, korkusunu yenerse eer, bam kaldrp etraf
na baknacak. Oturduklar evi, her sabah gittii okulu, okulun
amurlu yolunu, babasnn alt daireyi grecek. Hepsini
hemen hemen ayn anda. O gne kadar birbirinden uzak dn
yalar olarak alglad bu mekanlar ban evirmeye bile ge
rek duymadan ayn anda grebiliyor imdi. Baka eyleri de:
Kasabann giriinde mezbahay, mezbahann nnde halka
halka genileyen krmz suyu, suda balk avlayanlar, haftada
birka akam ailecek gittikleri yazlk sinemay, sigara duma
nnn zerinde bir bulut gibi asl kald gazinoyu , gazinonun
bahesinde asl sar, krmz, mavi ampulleri. Sonra kendini;
sert, dik, rahatsz bir sandalyenin stnde bykleri bekleye
rek, itiraz etmeden oturmak zorunda kalan terbiyeli ocuu.
Tepe byle bir yer ite. O gne kadar tek ve byk bir
dnya olarak algladnz yer, gznzde birden klr, s
nrlan dalarla izilmi bir ukurun ortasndaki ireti, geici
bir mekana dnverir. ocua ayn duyguyu yaatan baka
eyler de olacak bundan sonra: Kasabaya tatile gelenler, orada
birka saat geirip onun iin bir dnya olan yeri birden bir
mola yerine dntrdkten sonra arabalarna binip arkalarn
da koca bir toz bulutundan baka bir ey brakmadan ekip gi
denler. Dars, yani arkasndan bakakald yabanclar, b
yk ehirdeki bir akrabadan gelen, stnde uzak bir ehir, ya
banc bir yz, karlar iinde tanmad bir lkenin resmi olan
bir tebrik kart, yine uzaklardan yollanm, ocua mutlaka
iyi eyler ama ayn zamanda kendi yoksunluunu da hatrla
tan bir oyuncak.
Ne taral ne de ehirli olarak byr memur ocuklar. Ba
balarnn tayin olduu kasabalarn prensleri, prensesleridirler.
74 EV DEV

Dndkleri ehrinse tarallar olmaktan hibir zaman kurtu


lamazlar. Snrda byrler, bu topraklarda yaayan insanlar
ikiye blen, birilerini ehirli, tekilerini taral, birilerini ier
den, tekilerini dardan klan snrda. Taray ierden yaar
lar yaamasna ama ona daima dardan bakacaklardr. lerde
bir gn tatile karken iinden getikleri kasabaya zlemle ba
kabilirler ama bundan byle onu her zaman bir mola yeri ola
rak grecekler; otogarlar, otogarlarn pis tuvaletlerini, oto
bslerin mola verdii kt lokantalarn ac koyu aylarm ha
trlayacaklardr.
Hikayenin sonunu biliyoruz: Bu ocuklar daha sonra eh
re, biroklar byk ehre tandlar. ocukluun Souk Ge
cele ri nde tarif edilen sokak arasndaki eve yerletiler. Artk
'

taradaki prenslikleri, prenseslikleri sona ermiti. Genileyen


bulvarlarla, ykselen otellerle, yabanc okullarla, byk apart
manlarla tantlar. Daha ansl olanlar bir salonu, uzun bir
koridora dizilmi odalar olan apartman dairelerine yerletiler.
"Kapsn kapaynca yalnz kalabilecekleri, kendilerine ait bir
odalar oldu. Yine de sonradan edinilmi bir ehirlilikti onla
rnki. Bu yden de taray hep biraz fkeyle hatrladlar; ge
ni bulvarlarda oturanlara, Avrupa kazak giyenlere, boya sar
n kadnlara, sululuk duymadan para harcayabilenlere, t
ketmeyi erken yata renmi olanlara ise gizlemeye altk
lar bir hasetle baktlar.
70'lerde birou sosyalist oldu. Ana babalarnn yllarca
hizmet ettii devletin karsnda yer aldlar. imdi, memur o
cukluunun miyadn doldurduu, bizzat varlnn deilse de
kltrel egemenliinin son bulduu bu gnlerde geriye bakp
u sylenemez mi: 70'lerin solculuu, fkesiyle olduu kadar
fkesini bastrma abasyla da, taraya dardan bakyla ol
duu kadar taray ehre ehri taraya tayan enerjisi, bu iki
sini tek bir at altnda birletiren ideolojisi, savunuculuunu
stlendii adalet fikriyle de bu ocuklarn bydkleri evlerin
izini tayordu. Ama ayn zamanda tmyle farkl bir istee,
ocuun skntyla katland evden kama, ekip gitme iste-
PAZAR LEDENSONRALARI 75

ine, ana babalarnn yllarca hizmet ettii devletle birlikte,


glgesinde bydkleri, onlara bir i dnya olarak dayatlm
bir kamusal.dzeni de ykma isteine, adalet isteinden ok
farkl bir zgrlk isteine de cevap veriyordu.
Gitmek ya da kalmak: Evin bize dayatt -yoksa bala
d m demeliydim- bir ikilem bu. Walter Benjamin'in "Geri
Dn ! Her ey Affedildi " adl fragmanndan u satrlar: "Tpk
barfiksde byk dn yapmaya alan jimnastiki gibi her
ocuk er ya da ge kendi payna decek kaderi belirleyen ta
lih arkn kendisi iin evirir. nk yalnz on beindeyken
bildiimiz ya da yaptmz ey sonradan bizi cezbedecektir.
Dolaysyla hibir zaman telafi edemeyeceimiz bir ey var
dr: On beimizdeyken evden kamam olmak. Sonradan an
larz: Sokakta geirilen krk sekiz saat, tpk alkalik zeltide
olduu gibi, mutluluun kristalini yaratr. " 4
O kristale yakndan baktmda, gitmek ynndeki ter
cihlerimiz, sevdiklerimize zalimce gelebilecek zgrlk ara
ymz kadar, bazen kalmak zorunda olduumuz iin ektii
miz skntnn, u bitmek bilmeyen ev devlerinin de payn
gryorum. ok sonra, iler yolunda gider, u devler biterse
eer, belki bir gn bize de birisi syler: "Geri Dn! Her ey
Affedildi. "

4 . Walter Benjamin, "Geri Dn! Her ey Affedildi !", ev. skender Savar,
Son Bakta Ak: Walter Benjamin'den Seme Yazlar, Metis Yaynlan, 1993, ss.
52-3.
IV

BYMENN TARH

Bir yemiin, hamlndan


kurtulmas srecini insancaya evirirken,
gemesi gerekebilecek sreyi ok uzatyorum;
bu da, ar kanl bir aa olduuma verilsin.
Elimden ancak bu kadar geliyor.
"Masaln da Yrtlverdii Yer",
Gm Kediler Bahesi
Btt..GE KARASU'nun metinlerinin belirgin bir zellii var: Bir
ok edebiyat metninde bir arka plan, bir dekor olan, yle ol
madnda bile bir metafor olmaktan teye geemeyen hay
vanlar onun metinlerinde ou zaman anlatnn merkezinde
dirler. Aslnda bu yalnzca hayvanlar iin deil, deniz iin,
aalar, bitkiler, talar iin de geerlidir. Hepsi, Karasu'nun
"dirim" dedii sahnedeki paylar asndan metinde yerlerini
alm gibidir. nk bu metinlerin konusu biraz da bu sahne
nin kendisidir: nsanlar " dirimle kurduklar en eski ilikileri"
asndan, hep bu unutulmu sahne iinde var olurlar.
Ben bu yazda Karasu'nun metinlerine oradaki hayvan
imgesinden yola karak bakmak istiyorum. Gerekten de Ka
rasu'nun birok anlatsnn merkezindedir hayvan. Narla inci
re Gazel bir "nsanlar Kitab" nn yan sra bir "Hayvanlar Ki
tap" da ierir.
Gm Kediler Bahesi'nin birok masal
nn ("Avndan El Alan"n, "Bir Ortaa Abdal"nn, "Korku
suz Kirpiye vg"nn, "Yengece vg"nn) kahraman bir
hayvandr. "Sarkum'a Giri"in kr ylanndan "Avndan El
Alan"n orfinozuna, karacasna, tekboynuzuna, "Yengece
vg"nn Kekoval yengecinden Uzun Srm Bir Gnn
Akam 'nn tilkiciine, "Ksmet Bfesi"ndeki akbabadan Nar
la incire Gazel'in sakanguruna, Alt Ay Bir Gz n Kedi '

bey'ine, Karasu'nun anlatlarnda srarla karmza kacaktr


bu irnge.1

1. Bu yazy tamamlayan, yine Karasu'yla ilgili bir baka yaz iin bkz. "Yaz
ve Annma", Yer Deitiren Glge , Metis Yaynlan, 1 995.
80 EV DEV

lk bakta bir deiimden sz edilebilir. Gm Kediler


Bahesi nden sonra Karasu'nun anlatlarnda masals yaratk
'

lar, yrtc hayvanlar yerini daha tandk, daha evcil hayvanla


ra brakm gibidir. Deen, paralayan, kemiren, koparan hay
vanlarn yerini sanki insann birlikte yaayabilecei, arkada
lk kurabilecei hayvanlar almtr. Ya da yle midir? Orma
nn rktc hayvanlar, "dn karanlk canavarlar" zaman
la yerini kediye, keiye, sakangura m brakmtr? Karasu za
manla "kedi gz, kedi huyuyla" m bakmtr dnyaya? G
m Kediler Bahesi ndeki yrtclk Narla incire Gazel'de,
'

Alt Ay Bir Gz 'de yatm, baka bir eye mi dnmtr?

Bilge Karasu'ya neden masal yazd sorulduunda, "masal"


adn verecei yazlar yazarken bir zgrlk kaygs iinde
olduundan sz etmiti. "Masaln zgrl," diyordu, dnya
karsnda, "gereklik deyiverip belli biimlerde dile getiril
mesi gerektiine inanmaya altmzn" karsnda bir z
grlktr. "Gerekliin bir noktada yrtlveriinden " , bu yr
tlmann yazara salad imkandan sz ediyordu: "Bu yrtk
tan, gndelik amz korkular, kayglar szyordu. Bulank,
'kirli' dler, unutulmu, unutturulmu yneliler kmldyor
du bu szntnn iinde."2 Masallar hem bu yrtn salverdik
lerini tanma sreci olmutur onun iin, hem de yine bununla
balantl bir baka eyin imkann yaratmtr: Gvdenin
simgesel dnmleri zerine altrmalardr masallar.
Okurlarnn gzndeki Bilge Karasu imgesini pekitirmi
olmaldr bu szler. Gerekten de Gm Kediler Bahe
si'nden Gece'ye, yaamn allm dokusunun yrtld yeri,
orada kmldayan rktc, kestirilmez ierii aratran bir ya-

2. Bilge Karasu, '"Niye Masal?' Dediniz De . . . ", Tan, say 1 3 , Aralk 1983,
s. 4.
BYMENN TARH 81

zar Bilge Karasu. Yakn ilikilerdeki tutkulu, ayn lde ka


ranlk, yrtc blgeye giriyor, orada gcn, kycln en eski
iaretlerini gryordu. Gm Kediler Bahes i'nin masalla
rnda da bunu yapt: lmeyen sevinin ldrc olduunu bile
meyenlerden, bilgiyi ne iin kullandn unutanlardan, g
szln g sananlardan sz etti.
Geri benzer ieriklerle daha nce de uramt Karasu.
Troya'da lm Vard 'da karsndakine hak tanmayan ld
rc sevgilerden, insanlarn iindeki katlktan, kskanlktan,
aclktan sz ediyordu. Ama masal deildi bunlar: Sarkum
yklerinin yazan, baln "Troya"smn btn uzak ar
mlarna ramen, bir zamanlar yaanm bir yerin gereklii
ne, Sankum'daki "apak, taze boyal, serin evin" ya da stan
bul'da "Taksim'deki antn karsndaki evin" gerekliine
bal kalmt. Sonra yine yakn ilikileri, dostluu, kahra
manl, sadakati, inanc, ilikilerdeki lmcl atmay in
celemeye devam etti, ama bu kez yksn uzak, ou zaman
eski, yabanc bir sahneye yerletirecekti: nce Bizans'ta ge
en Uzun Srm Bir Gnn Akam'nda ardndan masallar
,

kitab Gm Kediler Bahesi'nde. Karasu'nun masaln sa


lad zgrlkle ilgili syledikleri belki burdan yola kla
rak da yorumlanabilir: Masal bu dnya, bu gereklik karsn
da, bu arada kendi hayat, ilikileri, i dnyas, kendi tutkular
karsnda da bir zgrlk tanmtr sanki yazara. Sankum ve
stanbul yklerinin kat ierii, orada varl hissettirilen ka
ranlk, yrtc ierik daha uzak, daha yabanc bir sahnede daha
zgrce incelenebilecektir artk. Hayvan imgesindeki ilk de
iim de burada balar. Troya'mn sakatlanm, yaral hayvan
larnn yerini (Mfik'in konumaktan vazgeen kedisi
Hans'n, Dilaver Hanm'n bodrumundaki caml kutunun bl
melerindeki sakat hayvanlarn karnndan yaral kr ylann,
kanad krk kuun, kuyruu kopmu kedi yavrusunun, yaral
kurbaann, serenin, gvercinin, farenin yerini) bilincin
uzak kylarnda varln srdren, yrtc, sert, yle olmad
nda bile ele geirilmez, sz geirilmez yabanl hayvanlar,
82 EV DEV

masals yaratklar almtr.


Bu ynelii Karasu'nun yalnz masallarnda deil, baka
metinlerinde de grmek mmkn. Karasu birok anlatsnda
ilkel sahnelere, unutulmu iliki biimlerine geri gidecek,
"yaamn akp gidii iinde kiinin temel tutumlar" dedii,
her an kartna dnebilecek tutumlar yabanc, ou zaman
da yabanl bir sahnede inceleyecektir. Avlanmann, yama
nn, efendiliin renkleriyle, eski alarn eski simgeleriyle i
zilmi sahneler kuracaktr. Kanatc, yrtc gvdeler vardr
imdi orada; bal gvdeli tek kuyruklu ylanlar, ate
iinde yaayan al semenderler, lmne susam yengeler,
kurbaams yaratklar, yaban kedileri, tekboynuzlar. Eski za
.man maaralarnn duvarlarna kanla izilmi hrgl boa
lar, rp bacakl atlar, dal boynuzlu geyikler, ay boynuzlu ke
iler vardr. Ejderle bouan baturlar, savalar; ilkelliin,
saldrganln, acmaszln en belirgin iareti olan hayvan
lar, eski alarn en eski simgeleri vardr. "Gmler Bahe
si"nde eski gebelerin, yabanl ormanllarn boyunlarndan
sarkan zincirlerde atlara, tazlara, kurtlara, parslara, karacala
ra benzer hayvanlar vardr. Karasu'nun anlatlarnn tekrarla
yan sahneleri olan ky kentleri bile eski ehir kalntlar, ykk
kemerleri, surlar, kuleleri, lmek bilmez talaryla, Kara
su'nun "binyllann tortusu" dediini dndren uzak, ilkel
sahnelere dnr bazen. "Gm Kediler Bahesi"nin orta
ada kalmakla onur duyan kara kenti, Klavuz'un Turun
lu'su ya da Narla incire Gaze fin Narlar ehri. lkinde eski
alarn kanl atmalarndan izler tayan bir oyun oynan
maktadr. Turunlu'da Uur birden, insanlann keilerle bou
up iftletii bir Baks ayinine geri gider. Narlar eh
ri'ndeyse yazar bu kez okura eski, ok eski bir orman, "binler
ce yl nceki - ama o zaman bile binlerce yllk eskiliiyle b
tn yaratklara analk etmi" bir orman hatrlatacaktr.
unu anlatmak istiyorum: Troya'dan sonraki metinlerinde
eski ya da ilkel, belki yabanc bulunabilecek bir ortam olutur
mutur Karasu. Dahas bu ilkelliin yaznn, yani iz brakma-
BYMENN TARH 83

nn kendisi iin de geerli olduu hissettirmitir. Btn incelt


me, ileme abasna karn metinlerinde harfin, boyann, a
murun ilk biimlerine geri gitmesi belki de byle yorumlan
maldr. Nasl "Boazii zerine n Metin"de ehrin tarihini
bir kntnn, bir ukurun iine, nsan'n egemenliini "o
eskinin eskisi bitkisel dirim yntsnn" iine yerletirirse,
Narla incire Gazel'de de (il. Tanma Ek) Erol Akyava'n re
simlerindeki kan artran krmz el-basmalarndan sz
ederken, insann boyayla, amurla ilikisinin berisinde kanla
kurulmu bir iliki olduunu hatrlatr okura: nsan ilk izlerini
el basarak, kanl elini duvara, taa, kada basarak brakmtr.
"Ksmet Bfesi "nde de tekrarlanacaktr bu: Usta ile MorYele
liAt maara duvarna resimlerini, avladklar hayvann kann
toprakla tala karp yourduklar kanl amurla yaparlar.
"Gm Kediler Bahesi"ni, kitaptaki on iki masala dek
olmas istenmi masal okurken de benzer bir biimde geriye
gideceizdir. Oyun alan bir zamanlar sava alandr; oyunun
kaynanda bir uzlama, uzlamann kaynanda yenenlerin
yenilenleri ldrdkleri ilkel bir atma, bir sava, bir yama
vardr. Nihayet Karasu'nun baz okurlarna eriilmez, uzak,
yapma gelen; akp giden, doal bir ey olmaktan ok, yaplm
bir ey, hareketsiz bir gvdeymi gibi duran dilinden, birok
okuruna yadrgatc gelebilecek Trkesinden de sz edilebi
lir burada. Karasu'nun gndelik dolama girmeyen ("binit",
"brakt," "tasar" gibi yeni tretilmi ya da "gn", "apavul",
"tor" gibi unutulmu), yakn hafzas olmayan szckleri de
yazda yaratt yabanc, unutulmu alann iaretleri gibidir.

Karasu okurlar bir baka Karasu'nun daha olduunu dne


bilirler. Gerekten de, kendi kurduu masal da sonunda yrt
mak isteyen, o yrtktan bu kez baka bilgilerle de olsa yeni
den u bildik, allm hayata dnmeyi deneyen, okura so-
84 EV DEV

nunda kitabn da bitmek zorunda olduunu hatrlatan, bunu


yaparken de bu hayatn terimleriyle dnen bir Karasu'dan
sz edilmelidir. lmcl tutkulardan, boucu yaknlklardan,
kar konamaz ykmlardan, yrtc imgelerden deil de "tan
mann gerektirdii emek"ten, bakalaryla ilikilerdeki den
geden, l arayndan, karlkllk denen eyin anlamn
renmekten, ilikilerden edinilen grgden sz etmektedir
bu Karasu. Yalnzca bir ikinci ierii kastetmiyorum. Daha
ok u var: Karasu masals ieriklerle uramtr uramas
na ama kendi emeini, yani yazma srecini masalslatrd,
bulank ya da karanlk bir blgeye yerletirdii sylenemez
pek. Yazmaktan sz ederken "hayatn allm dokusu" dedi
i eyin terimleriyle konuur daha ok. Yazmay bir kol eme
i, bir el becerisi olarak, yani renilebilecek, retilebilecek
bir ey olarak anlatr. Yemek piirmeye, diki dikmeye, iek
dermeye benzetir rnein; kitab atmaktan, dokumaktan,
demlemekten, budamaktan, makaslamaktan, yourmaktan
sz eder, yaznn etlenip budanmasndan, yazyla birlikte ya
amaktan sz eder. Yani kitap yazmak hep "yaamn benzeri
olabilecek bir i" yapmak olarak grnr metinlerinde. Dili
de sanki bu el emeini grnr klacak biimde kurgulanm
tr: Saysz ayra, not, dipnot, dipnotun dipnotuyla karmza
kan, diki yerleri, makas izleri, teelleri zellikle ortada b
raklm, budanarak bir dengeye ulasn istenmi, btn dier
el emei biimlerine, bu arada yaamn kendisine de benzesin
diye uralm bir yazdr. Belki yabanc, bazlar iin yapay,
ama ayn lde yaplm, yaplabilir bir ey.
O halde bir ikilikten, iki ayn ses tonundan sz edilmeli
dir. Karasu'nun uzak, yabanc mekanlarda, ilkel sahnelerde
geen, yrtc hayvanlarla dolu anlatlarndaki tutkulu ses tonu
vardr bir; bir de yer yer btn metinlerinde kendini duyur
makla birlikte daha ok Narla incire Gazel'in kimi yazlarn
da, zellikle de Alt Ay Bir Gz'de belirgin olan, masaldan ye
niden hayata dnmeye alan, burada ve imdi yaanan hayat
iin sonular karmaya alan, tutku kadar dengeyi de gze-
BYMENN TARH 85

ten, daha yatm, mesafeli, hatta belki souk denilebilecek,


bir masal anlatcsndan ok belki bir denemecininkini and
ran ses tonu. "Masaln da Yrtlverdii Yer"de iittiimiz ses
tonu. Zaten yazy yaamdan ok da ayn bir ey olarak grme
diini orada syler: "'Sanatlarn yaam deil, yaptklar
nemlidir' deriz kolaycack. Hi deilse belli bir adan ba
kanlarn birou der bunu. Ne ki, kimi sanat sz konusu ol
dukta, 'yaptklar'nn arasnda yaamlar, ya da en azndan, bu
yaamn birka blm de var. "
Bu da bizi bu yaznn sorusuna getiriyor: Bu iki ses tonu,
Karasu'nun kitaplarnda nasl bir araya gelir? Masaln bittii,
anlatdaki yrtc imgenin dnmeye balad yer neresidir?
Bu dnm ne anlama gelir?

Ayn soruna bu kez imgelerden deil, bir temadan yola ka


rak yaklamay deneyelim. Karasu'nun birok metninde tek
rar tekrar iledii, hep geri dnd bir tema var: Yan al
m, grm geirmi, uslanm kiiyle gen, toy, gzel olan
arasndaki iliki. lki usta, eiten, efendi; ikincisiyse az yaa
m, hayat bilmeyen, rak; ou zaman yabanl, bazen o
cuk, acemi olan, delikanl. Biri yal dieri gen, biri usta di
eri toy bu iki kii arasndaki ilikiyi birok anlatsnda metni
nin orta yerine koymutur Karasu. Uzun Srm Bir Gnn
Akam nda manastrn en gen keii oakim'le Andronikos
'

arasnda; sonunda bir baba, bir ba olan oakim'le obanlk et


tii ocuklar arasnda; "Avndan El Alan"da gen ip camba
zyla ustas arasnda, "Masaln da Yrtlverdii Yer"de Yeil
gzl yontuyla yontucusu arasnda, "Gmler Bahesi"nde
oynanan oyunda yabanl gebe Yeillerle kentli Morlarn a
tmasnda, "Ksmet Bfesi"nde MorYeleliAt'la Ustas ara
snda baka baka biimlerde de olsa karmza kacaktr bu
86 EV DEV

iliki. Narla incire Gazel'de Refk'le Kerim, sonra Eren'le Ke


rim arasnda, Alt Ay Bir Gz'de bu kez gen Kerim'le sabey,
Haluk'la Kerim arasnda, bir de btn bu ilikilerin sanki ilk
biimi olarak geri dnlen Kk Yohanna'mn Usta'yla iliki
sinde yine bu iliki kipiyle karlaacazdr. Ustann karsn
daki ou zaman olandr, ama bazen de karmza bir hayvan
olarak, "gen, toy, tor, torlak bir yaratk" olarak kar; orfi
nozla balk, yeil gzl kediyle sahibi, yengele Cneyt, til
kicikle oakim arasndaki ilikide, ya da bir insanla dost olup
nce tatl suya, sonra havada yaamaya alan, sonra da deni
ze dp boulan baln masalnda ayn sahne kurulmutur.
Btn bu yklerde eitsizlikten sz ediyordur Karasu.
Gen oakim bir mr boyu Andronikos'un kahramanl al
tnda ezilecek, konua konua tkenip lme gitmeyi gze
alan adamn karsnda susmu olmann utancn mr boyu
tayacaktr. Manastrn avlusunda boynundan incecik bir zin
cirle bir stuna bal tilkicik onu seven oakim tarafndan bo
ulacak, gen ip cambaz ustasnn yznde lmn iaretini
grnce lecek, yengecin lm Cneyt'in elinden olacaktr.
Bir de "Karanlk Bir Yal zerine Metin"deki, yal karanlk
yalya kafa tutan saygsz ocuu hatrlayalm burada. Bir za
manlar allagelmi' kurallara meydan okuyarak ortaya kan,
evresindekilerden yllarca habersiz yaam olan yal imdi
bu umursamazlnn cezasn ekiyor gibidir; balks} balkrl
ocuk, yalnn karsnda "balk olan, erkek olan, gzel olan"
ocuk, all yeilli damal donu, "utanc atm gvde"si ve b
tn umursamazlyla artk yalnn kaan olmutur.
mgeye geri dnebiliriz artk. Kanatcl, yutuculuu
artran hayvan imgesi ite bu sahneyi tamamlar. Ya da
yle sylemek daha doru belki: Bu yrtc imge, bu ilikile
rin iine yerletii sahneyi oluturur. Daha nce de syledi
im gibi Gm Kediler Bahesi'nin masallarnda, "Avndan
El Alai"da, "Bir Ortaa Abdal"nda, "Yengece vg"de
sevgi ya da tutku hep kemiren, koparan, yrtan, yutan hayvan
larn elik ettii bir sahnede incelenmitir. (Belki de bir tek
BYMENN TARH 87

"Korkusuz Kirpiye vg "deki, dmanlara meydan okuyarak


kt yolda arkada da bulunabileceini renen yal kirpi
bunun dnda tutulmaldr.) Abdalla yllar yl kuann kat
lar arasnda tad, cmaklarn abdaln etine geirmi ke
me; kendini balkya yakalatan, ardndan onu yutan orfinoz;
kendini kayrana saldran, kendi ykmn hazrlayan Kekova
l yenge. Ya da hayvanla insann i ie gemesiyle olumu
karma yaratklar: Hayvann kuanan adam, bir kolu balk bir
adam, azndan bir insan ba bitivermi bir balk, bir insanla
iftlemi bir balk, bir balkla teklemi bir adam. Hepsi yk
mn iinde tayan bir tutkunun, sonu lmle bitecek bir ili
kinin, dnm bir gvdenin imgeleridir. Ksmet Bfesi'nin
"eitlemeli Korku"sunu da bu balamda dnelim: Tutku
nun, korkunun imgesi yine bir hayvan, durduu yerde lgn
ca dnenen bir bcek olmutur imdi.
Kediye de sra gelecek. Ne Kitapsz Ne Kedisiz'in yazarn
dan sz ediyoruz nk. Ama kedinin masala nerden girdii
nemli. "Masallar," diyordu Karasu, "allagelmi bir dzen
iinde akp giden yaamn bir yerinde bu dzen, bu allm
lk dokusunun yrtlvermesinden ortaya kmt hep." Kara
su Troya'dan sonraki metinlerinde adm adm bu dokuyu yrt
m, okurunu eitsizlik gerei zerine kurulu, karanlk, rk
tc bir ierikle kar karya brakmt. Gm Kediler
Bahesi'nin onikinci (ve son) masal geceyarsnn masaldr.
Geceyarsna ulalm, karanlk iyice kmtr. Bu kez yeni
gnn umudunu karanla szdrabilmek iin masaln da yr
tlmas gerektiinden sz edecektir Karasu. O halde masaldan
kmak, yeniden allagelmi dzene deilse bile u bildii
miz hayata (yazarn kendi hayatna da) geri dnmeyi ierir.
Bu kez eitsizlik gereinin iinde de -0lsa eitlik imkanndan
sz edecektir Karasu. Bu yzden "Masaln da Yrtlverdii
Yer"in hayvan bir evcil hayvan, insann birlikte yaamay
rendii, karlkl bir dengenin kurulabildii bir hayvandr,
kedidir. Masal yrtlm, kedi masala o yrtktan girmitir.
Ama unutmayalm: Kedi (en azndan Karasu'nun kedile-
88 EV DEV

ri) hem kestirilmezlii hem de yatmh ierir. "Masaln da


Yrtlverdii Yer"de gen, toy olandr kedi; umursamazl,
ba mszlyla karsndakinin efendisidir; karsndaki ise
tanrlara yakr hogrs, balaycl ile kusuru ileyen
kediyi ezer, ya da bir gn gelir kediye yknp ilgisizliini
gsteriverir. ' Ama yeil gzl kediyle sahibinin ilikisi, tpk
"Yeil Gzl Yontu"yla yontucunun ilikisinde olduu gibi,
bu iliki kipinin bozulabileceini ima eder: Bir gn gelir toy
yaratk usanp gider, sonra da geri dner, btn bamszly
la. Karlkl bir eitsizlik gereinin iinde de olsa bir eitlik
kurulmu gibidir.

Bata sylediklerimize geri dnelim imdi. Gm Kediler


Bahesi'nden sonra yabanl imgenin zamanla yerini daha yu
muak, en azndan daha tandk bir imgeye braktndan sz
ediyorduk. Gerekten de Narla incire Gazel ve Alt Ay Bir
Gz de parsn, tekboynuzun, yengecin, kemenin yerini bir k
'

y kentinde her an karmza kabilecek lokanta kedileri ya


da eski bir kentin ykk kemerlerinde uyuklayan kediler alm
tr. Geri Troya'dan beri Karasu'nun yklerinde kediler hep
vardr, ama son iki metinde kedi (bir hayvanla iki insan ara
sndaki baarl arkadaln simgesi Gdk, insanlarn byt
t Kedibey, Kerim'in ocukluunun Mrmr kedisi) artk
metnin orta yerine yerlemi gibidir. Narla incire Gazel'in
iindeki "Hayvanlar Kitap"nda baka hayvanlar da vardr.
Kumsalda oynaan kpekler, antlarn alnlklar zerinde ot
layan karakeiler, yasemin kokular iinde grnmeden ten
sakangurlar, kahvelerin nnde gezinen sarman oban kpe
i, eski bir kentin ykntlar arasnda hldayan hayvanlar,
batan gnei seyreden kertenkeleler, ekirgeler, yabananlar
("lmek bilmez talar arasnda bunca rkek, bunca yepelek
dirim") ... Ama hepsi masaln sembolizminin iyice uzanda,
BYMENN TARH 89

evde, krda, bir otel odasnda karmza kabilecek, izleri s


rlebilecek varlklar olmutur imdi. Narla incire Gazel'de
Karasu'nun kedisi Bibik de artk kendi adyla alabilecektir ye
rini.
Yanl anlalabilir. Karasu'nun sonraki anlatlarnda yr
tc imgeden vazgetiini sylemiyorum. Tersine, Karasu bu
imgeden hi vazgemedi. Ksmet Bfesi'nde yer alan "Ertu
rul Ouz Frat'n Resimleri zerine Akdeniz'den Uzak Bir
Metin"de bu resimlerde "saldrganln, acmaszln en be
lirgin imi" dedii kedileri, atlar, horozlar, iki gz yuvaryla
kulukaya yatm kular, insan gzleriyle kedi gzlerinin bir
birine dnt anlan grd. "Boazii zerine n Me
tin"de insanla ilikisi ancak bir tutsaklk ya da dpedz ye
mek-yenmek kipinde kurulmu hayvanlar, balklar, martla
r anlatt. Klavuz'da kedi (Mmtaz Bey'in kedisi Gm) bu
kez tedirgin edicilii, rktclyle tm anlatdaki kayg
nn, dle gerek arasndaki kestirilmezliin iareti gibiydi.
Yine ayn anlatda, Ylmaz Bey'in Uur'a hediye ettii Goya
resminde, usun uykuya dalmasyla birlikte uyuyan insan ev
releyen "yarasalar, baykular, kediler, gece karanlnn yara
tklar, gszlk anlarmzn uursuz dmanlar" vard. Ka
rasu "ki Kadnn I Gitgide Azalan Bir Resmi zerine Me
tin "de grme, yaama al iindeki ksk gzl yal kadn
anlatrken hortumgz imgesini, Narla incire Gazel'de Nevres
hanm anlatrken bir eski zaman kycsnn yanndan ayrl
mayan, akmak akmak gzleri, apak dileri, kocaman diliyle
canavar bir kara kpek imgesini karmza karacakt. Yine
Narla incire Gazel'de, Erol Akyava'n resimlerini anarak
yazd "il. Tanm" da, boyann ya da amurun iinde gizlenen
yrtc hayvan imgelerine, boyunlar zincirli, azlan aralk,
dili, gzl bir eli de andrabilen kurt kellelerine, kalenin
efendisi gibi grnen bal gvdeli tek kuyruklu ylanla
ra, yine eski alarn en eski simgelerine geri dnd. Orada da
Ksmet Bfesi'ndeki "gz yazlan"ndan hi eksik olmayan,
Klavuz'da grdmz, Gece'de btn metne yaylm yrtc
90 EV DEV

imgeler vardr. Boyann iinde yaayan en eski masallar, in


sann en eski ilikilerini anmsatan, "gcn, acnn, kycl
n, ermenin insanlara buldurduu en eski szlerin imleri"
vardr. Atlar, atllar, tolgal savalar, diri ya da baygn, yan
l hayvanlar, "canavarlar, iktidar yrtcleri, savaanlar,
savalar... " vardr. Aslnda "Hayvanlar Kitap" iin de
sylenebilir bu. Tek farkla: Bu kez yrtc imge hayvana deil,
dorudan insana iaret etmektedir. Bu yzden "Hayvanlar Ki
tap "oda kedinin, keinin, sakangurun yan sra insann
kendi cann tehlikeye atmadan kyd, yerinden ettii hay
vanlar vardr. nsanlarn kendi yollaryla dnyasn bld,
hzla geen bir arabann kesip att kaplumbaalar, inen
mi kurbaalarn yasslm cesetleri, yenmi, syrlm, emil
mi yengelerin artklar; bir evin avlusunda, bayrama bekle
tildiini bilmeden uyuklayan ko; kl olan ylanlar, kurbaa
lar, kelerler, kular vardr.
yle sylemek belki daha doru olur: Karasu'nun sonra
ki metinlerinde de yrtc imge anlatdaki payn srdryor
dur, ama bir yandan da kendini dengeleyecek bir ierie, ma
sal araclyla varlabilmi ama daha az masals, belki daha
dolaysz denilebilecek, Karasu'nun metinlerinde bandan be
ri kendini hissettirmi bir ikinci ierie daha geni bir yer a
m gibidir. Alt Ay Bir Gz bu bakmdan nemli. Aslnda bu
kitapta Karasu'nun temalarnn pek deitii sylenemez.
Orada da gencin ustayla ilikisi (Kerim'in sabey'le, Kk
Yohanna'nn sa'yla, Kedibey'in Kerim'le ilikisi) anlatlr.
Orada da bir yandan yaamann, bir yandan da yazmann yolu
stne dnen bir anlatc vardr. Orada da bir yandan hay
vanlar, aalan, talaryla bir sahne kurulur, bir yandan da
yava yava bir metin olumaktadr; biri bir kenarda cmlele
rini deniyor, bir doku oluturuyor, olabilecek birok yk ara
sndan birini kuruyor, onu silip bakasn kuruyordur. Orada
da bir kitap nasl biter, ne zaman biter sorulan sorulur. Ama,
baka metinlerinde daha az belirgin olan, belki en ok Tro
ya 'da lm Vard'y hatrlatan bir sadelik de vardr orada.
BYMENN TARH 91

Masals yaratklar, dn karanlk canavarlar, kar konmaz


ykmlar, cinayetler geriye ekilmitir. Belki yeniden eve, ha
yatn daha dolaysz biimde yaand bir dneme, ocuklu
a, ilk.genlie geri dnld iin bulunmu bir sadelik var
dr. Bir zamanlar masaldan umulan zgrlemeyi sanki yal
lk salam gibidir imdi: "Sonun, ban, ortann birbirine ka
rt, anlamn yitirdii, tersinmez zamann boyunduruun
dan kurtulduunuzu duyduunuz bir gn gelir. Yalanms
nzdr, yaamnz artk sizin malnzdr. Malnz istediiniz
gibi kullanabilirsiniz."
Malnz istediiniz gibi kullanabilirsiniz. Anlatdaki za
man izgisi kendiliinden krlacaktr artk. Zamann eriyip
dalverdii, kiilerin blk prk bir gereklikle grnp
kaybolduu, elli yl nceki bir sabahla yalln i ie getii
bir ann kitab olarak kurulmutur Alt Ay Bir Gz. nsann ye
nilerek yaad, ama bu yenilginin yrtc bir ey olarak deil,
her zaman bir eitlik arayn da barndran; yoksullua, kor
ku ve kayglara ramen hayatta kalmay da ieren bir ey ola
rak algland, "ansz erefsiz" ama umudu da ieren bir ha
yata geri dnlmtr. Kazanlar, eksiklikleri, korkulan,
umutlaryla yazarn kendi hayatm iine aktabilecei, daha
nce ayn ayn yazp bitirdii ya da yann brakt her eyi ii
ne sdrabilecei bir kalptr A lt Ay Bir Gz. Karasu'nun b
tn dier kitaplarnn tersine bu metnin altna tarih atmam
olmas bu yzden mi?

Bu yazy yazmaya baladmda kafamda belli belirsiz ekil


lenen dnceyi syleyebilirim artk. Bilge Karasu, iinde ya
admz ada bence ihmal edilmi, pek cazibesi olmayan
bir alanla, iyilikle urayordu. Karanlk bir blgeden, lm
cl atmalardan, tutkunun ve eitsizlik gereinin iinden
92 EV DEV

geip bir iliki etiine ulamaya alyordu. Yrtclktan sz


etmeden, unutulmu bir tarihe geri gitmeden bu konuda pek
bir ey sylenemeyeceini oumuz biliriz, ama ben bunu Ka
r:::su'nun anlatlarn okurken daha iyi anladm. Gm Kedi
ler Bahesi'nin son masalndaki "bir yemiin, hamlndan
kurtulmas srecini insancaya evirmek" szcklerinin ne an
lama gelebileceini, Alt Ay Bir Gz'n neden ayn zamanda
bir "byme tarihi " olduunu, Karasu'nun yazda neden yrtc
-Olan yaratrken ayn zamanda anlatsn mesafeli, hatta so
uk denilebilecek bir dille ilediini, korkuya ramen dirimin
"bir kez daha, akta, orackta" balad yeri anlatabilmenin
neden yky blmek pahasna onca ayra, not, ara-not, dip
not gerektirdiini o zaman anladm. Sonunda, bir iyilik an
var. Yoksa, Uzun Srm Bir Gnn Akam'nda "Ada" ve
incire Gazel'in so
"Tepe"nin ardndan gelen "Dutlar", Narla
nunda gne batarken limana doru szlen tek direkli, ince,
uzun, apak tekne baka nasl aklanabilir?
Alt Ay Bir Gz'e bakyorum. Kerim'in sabey'in lm ha
berini ald sahnede karaca bir an grnp kaybolur. Geriye
ocukluun mr mr kedisi, bir de insanlarn bytt, ana
tanmam Kedibey kalmtr.
v

KENDNE AT OLMAYAN ODA

Evin ii tuzaklarla doludur.


Sami Baydar, Dnya Efendileri
OKURU romana eken eyin, "rpertilerle dolu hayatn, oku
duu bir lmle stma umudu" olduundan sz etmiti Wal
ter Benjamin. Roman okurken iimizi, "kendi kaderimizden
asla salayamayacamz, bir yabancnn kaderini tketmi
olan alevin verdii scaklkla" sttmz sylyordu. 1 Ger
ekten de ou romann zerimizdeki etkisi, anlatt hayatn
tkenmiliinden; yanl yaanm, ancak yanl yaanabile
cek bir hayat olmasndan kaynaklanr. eliki de buradadr:
Karmzda olmam bir hayat ama olmu bir roman vardr.
Sakatlanm bir hayat ama salam bir kurgu, kt yaanm
bir hayat ama iyi yazlm bir roman, Ouz Atay'n Tehlikeli
Oyunlar'da Hikmet'in azndan syledii gibi "kt bir ya
ant ama iyi bir oyun" vardr. Okuru ou zaman romana e
ken de iyi oyunun ardndaki bu kt hayattr: Tehlikeli Oyun
lar'da Hikmet'in oyunu gerek bir dle sona erecek, Tutu
namayanlar'da Selim bu hayatta yaamay beceremeyecek,
AylakAdam'm kahraman arad gerek sevgiyi hibir zaman
bulamayacaktr. lmeye Yatmak'ta Aysel zgr Trk kadn
olmak iin mcadele ederken aslnda yenildiini, kendi g
znde bile bir fikir ynna dntn fark edecek, Tuhaf
Bir Kadn 'n Nermin'i sonunda yapayalnz kalacaktr.
Burdan bakldnda, edebiyatn da iinde bir hakszlk
tad sylenebilir. nk kusurlu bir hayattan kusursuz bir
yap, kt bir yazgdan iyi cmleler, yenilgiden baar kar
maya almaktadr. Ama kendi iyiliiyle anlatt yazgnn
ktl arasndaki elikinin zerine gittii anlar hi mi
1. Walter Benjamin, "Hikaye Anlatcs", Son Bakta Ak: Walter Benja
min'den Seme Yazlar, Metis Yaynlan, 1 993, s. 93.
96 EV DEV

yok? Kendisinin de bu kt yaantdan payn ald, zerine


konutuu yanl kendi iine ekmeye alt, ona biimsel
bir varlk kazandrd anlar? Yusuf Atlgan'n ksa, tutuk, fa
kir cmlelerle ilerleyen, cmledeki btn fazlalklar atp onu
sanki bir iskeletten, bir cmle taslandan ibaret klmaya al
an skntl dilini dnelim rnein. Atay'n sze yeni im
kanlar kazandrma ile szn btn imkanlarn tketip yok et
me abas arasnda gidip gelen endieli laf ebeliini. Vsat O.
Bener'in yaznn orta yerinde leke gibi duran italiklerini, Hat
ta btn bu yazarlar iinde ustala en ok nem veren Bilge
Karasu'nun metinlerinde kasten ortada braklm teel yerle
rini, makas izlerini ; kusursuz gibi duran cmleleri aniden b
lveren ayralarn, notlarn, dipnotlarn. Btn bunlar by
le de okunamaz m? Yazarn iyi bir oyun oynarken kendi oyu
nundan bylenmedii, bunu hissettiinde bile byy boz
maya alt, romann varln borlu olduu yanln bir
paras olduunu okura hissettirdii anlar. Bunlar, zellikle
bunlar kaydeden bir okuma tarz olamaz m?

Bu yazya balarken aslnda niyetim, bu kitaptaki denemeler


de baka baka alardan ele aldm bir temay toparlayacak,
nihayet bu kitab sonlandracak "romanda ev" trnden, asln
da romandaki evsizlik zerinde duran bir yaz yazmakt. Daha
ok da bu lkede birka kuan, yetitii eve, iinde byd
odalara bakm deitiren, evden uzaklamalarnda onlara
yol gsteren romanlar vard aklmda: TuhafBir Kadn ( I 97 1),
Tutunamayanlar ( 1 972), lmeye Yatmak ( 1 973), Tehlikeli
Oyunlar ( 1 973). Drd de 70'lerin hemen banda yaymlan
mt, drd de bir bakma evsizleme romanlaryd. Yani
evin ev olmaktan kt, bir sknt ya da utan kaynana d
nt ann iinden yazlmlard. lmeye Yatmak akll bir
cumhuriyet kz olmak iin eve srtn dnen, ama sonunda s-
KENDNE AT OLMAYAN ODA 97

tne giydirilen lkden, kendisini iinde bulduu kimlikten


kurtulmak iin bir kez daha evden uzaklap bir otel odasnda
lmeye yatan Aysel'in hikayesiydi. Tutunamayanlar hayattan
kan olmayan, bu hayatta yaamay becerememi, ilevsiz
kalm aydnlan (bu hikayeyi ackl bir romana, hznl bir
arkya ya da bir ortaokul manzumesine dntrmeden) an
latma abasnn olduu kadar, evinin erkei Turgut zben'in
bu kimliiyle, yani evle, eyayla, "nde bir salon-salamanje,
arkada iki yatak odas, koridorun sanda mutfak-sandk oda
s-banyo, ierde uyuyan kans ve ocuklan"yla hesaplamas
nn da romanyd. Tuhaf Bir Kadn'la Tehlikeli Oyunlar'a ge
lince: kisi de bir yer, bir ev deitirme yks olarak da oku
nabilir. lkinde Nermin Osmanbey'deki evini terk edip byk
umutlarla gecekonduya, Taltarla'daki iki gz odaya tan
yordu. kincisinin gen yata evlilikten re kan kahra
man Hikmet'se Nermin gibi umutlarla olmasa da bir ev yenil
gisinin ardndan yine gecekonduya snmt.
Sonra bu drt romana, onlardan bir on yl kadar nce ya
ymlanan Aylak Adam'la (1959) bir on yl kadar sonra yaym
lanan ocukluun Souk Gece lertni de ( 1980) ekledim. Onlar
da konuyla ilgili nk. Aylak Adam her trl yapmackln
kayna olarak grd evden, " o oda bir mutfak"tan, ak
am iten kp elinde paketler eve dnenlerden, komusunun
saygsn yitireceinden baka sknts olmayanlardan ho
lanmayan, ana gvdedense gvdeden kopup giden dal olmaya
alan, ocukluunun imgelerini onarabilmek iin ehrin y
zeyinde dolaan bir aylan roman . Tezer zl'ye gelince,
btn kitaplarnda srarla, gayet ak bir dille sylemitir:
Evin hibir biimini sevmem ben.
Yukarda saydmz drt romana Aylak Adam'la ocuk
luun Souk Geceleri'ni de ekleyince daire kapanr. Trki
ye'de modern roman, varln borlu olduu orta snf yaan
tsnn merkezinde duran eve dikmitir gzn. Evden duyu
lan sknty, evden kama isteini, belki daha da nemlisi
iinde bynen evden, ana babadan duyulan utanc anlatr bi-
98 \ EV DEV

ze.
l eye Yatmak ta
' Dndar retmenin btn rencileri
gibi Sevil de Akaretler'deki evinden, rak ien babasndan, al
tn bilezikler takan annesinden utanr. Tutunamayanlar'da Se
lim erkeklerin pijama ve terlikle dolat, duvarlarna takvim
aslan evleri gln bulduu iin kendine bir hayat kuramaz.
Tehlikeli Oyunlar'da Hikmet iinde byd evden, baba
sndan, babasnn berber antasndan utanr. Aylak adam ba
basnn byklarndan, byk burulanndan, kadn dknl
nden utanr. Tpk bu romanlarn, orta snf evlerinde by
yen okuru gibi: O da pazar gnleri btn gn evde pijamayla
dolaan babasndan, elleri soan kokan annesinden, balkona
atlm eskilerden, fazla elektrik yaklmasn diye lambalara
taklan snk ampulJerden, odalarn iine aslm amarlar
dan utanr. Ya da tam tersi: Bir Dn Gecesi'nin Ayen'i gibi
pahal bir arabayla, boynunda altn zincirlerle fakltenin kap
sna dayanan annesinden, babasnn arsa alp arsa satmalarn
dan, ihalelerinden, mlklerinden utanr.
Balangta, hurdan yola kmak istiyordum. Bu roman
larn, hayatnn u ya da bu annda, iinde bydkleri eve sr
tn dnen okurlarna nasl bir at saladna deinecektim.
Ama sonra, bu okumann da, Bilge Karasu'nun deyiiyle bir
yerinden "yrtlmas" gerektiini dndm. ki nedenle. Bi
rincisi, evi edebiyat eletirisinde genellikle yapld gibi faz
la kavramsal olarak ele alyor, hatta zaman zaman bir meta
fordan ibaret klyordum. Oysa metinlerin iinden geerek
srdrlen bu konumann da sonunda bir biimde yeniden u
bildik hayata, iinde yaadmz evlere, o evlerde srdrlen
hayata geri dnmesi gerekiyordu. kincisi, roman okurunun
(ve yazarnn) ister istemez bir evi olduu, sonu olarak her
romann bir odada yazlp okunduu gereini, bu gerekle
romann anlatt evsizlik arasndaki atmay grmezden
geliyordum. Bu yzden de kitabn son yazsn bu elikiye
ayrmak, nasl olup da evsizlikle ilgili metinlerde kendimizi
bu kadar evimizde hissettiimizi anlamak istedim.
KENDNE AT OLMAYAN ODA 99

yk dinleyicisinden, iir okurundan ya da tiyatro izleyicisin


den farkl olarak roman okurunun okurlarn en yalnz olduu
sylenmitir. unu da eklemek gerekir: Tam da bu yzden ay
n zamanda okurlarn en rahatdr roman okuru. Kendi rahatl
yla, kendi orta snf yaantsyla roman kahramannn kt
yazgs, tutunamaml arasndaki elikiyi genellikle pek
kaydetmez. Odasna ekilmi ya da koltuuna gmlm ro
mann tketirken, hatta kitabn kapan kapattktan ok son
ra da kahramann hep en radikal annda hatrlamak, onu hep
evden kat noktada tutmak isteyecek, o imgeyi sahiplene
cektir. Okurun o srada kendine ait bir odasnn olmas nemli
deil: Onun gznde aylak adam daima aylak kalacak, Aysel
lmeye yatt otel odasnda hatrlanacak, Tezer zl'nn an
latcs yine bir otel odasndan yabanc bir kentin atlarn
seyrederken dnlecektir. Okurun zihninde Nermin hfila,
kamyona yerletirdii okuma koltuuna keyifle kurulmu, si
garasnn dumann fre fre Tahtarla'ya gidiyor, Turgut
zben bindii trenle istasyon istasyon dolayordur.
Roman okuru olarak cevabn merak etmediimiz soruy
sa udur: Aysel puslu bir nisan sabah otel odasndan kp
eve dnnce ne olur? Ya da, kuyruklu piyanosu gecekondu
nun kapsndan smaynca onu bahedeki erik aacmn gl
gesine yerletiren Nermin, bir sre sonra yaan karn ardn
dan gnee ktnda, piyanonun fildii tularn amurlarn
arasndan bir bir toplayp anasnn evine dndkten sonra ne
olur? Bu kadnlar kendileriyle hesaplaabilmek iin neden
hep bir otel odasna ihtiya duyarlar? Aysel neden bir otel
odasnda, dardan gelen elektrik sprgesinin homurtusunu
dinleyerek lmeye yatar? Nermin'i romann sonunda neden
bir otel odasnda grrz? Gidebilmeyi, kalmak zorunda ol
mamay, braklmln tadn seven, mutluluun btn ev
lerden kamak olduunda srar eden Tezer zl'y ocuklu-
100 EV DEVi

un Souk Geceleri'ndeki ksack "Ev" blmn saymazsak


neden hep otel odalarnda, genellikle bir pazar sabah, yzleri
ni hi grmedii insanlarn ayak seslerine kulak verirken g
receizdir? Peki, bu kadnlar otelden ayrldktan sonra gittik
leh evde kendilerine ait bir oda kurabilmiler midir? Ya da ro

m n okuru olarak biz: Kitab okuduumuz srada hangi evde
nasl bir hayat sryoruzdur?

unu sylemek istiyorum: Evden kama zerine yaplan ko


numalar, iinde yaanan ya da sonunda dnlen evle ilgili
konumalardan, u bildik hayatn sradan gereklerinden hep
daha cazip gelir bize. En azndan szn ettiimiz dnemde,
okuduumuz romanlara olan yaklammz, oradan devirdi
imiz imgeleri nemli lde belirlemitir bu. Geri, doru;
bunun ardnda erken yata yaanm bir deneyimin izi vardr.
Benjamin'in sziln ettii " mutluluk kristalinde", bir zaman
lar sokakta geirilmi bir krk sekiz saat vardr.2 Ama dikkat
ederseniz krk sekiz saatten sz ediyordur Benjamin. Kendisi
ni kurtarmak ya da babaevini iyiletirmek iin evden kaan,
sonra da eve (o eve ya da baka bir eve) geri dnen, gnbatm
ile tan vaktini gren ama ikisi arasnda her zaman gidecek bir
yeri olan birilerinden sz ediyordur. Romanlarn okurlar da
yazarlar da bu insanlardr. Bu yazda sormaya altm so
rular da onlarla ilgili. Peki o zaman ne olur? O zaman ev, ken
disinden kaan, sonra da geri dnenden intikam almaya kalk
maz m? Evin iinde daha nce fark etmedii ynla eya
imdi karsna dikilip ondan hesap sormaz m? nat, yaban
c, ele geirilmez yzlerini belki bir tek ona gstermez mi ?

2. Walter Benjamin, "Geri Dn! Herey Affedildi '", buradaki alntnn tama
m iin, bu kitabn 75. sayfasna baklabilir.
KENDNE AT OLMAYAN ODA 10 1

Bir zamanlar bakalarnn onun iin kurduu dzenden kaan,


sonra kendi dzenini kuran kii, imdi o dzende rahat ede
mezse nereye kaar, kaamazsa ne yaar? Eve olan inan bir
kez zedelendikten sonra, geri dndnzde bulduunuz ya
banc, nfuz edilmez, inat ktleyle birlikte yaamak nasl
bir ey?
Bazen roman okurken, "bir yabancnn kaderini tketmi
olan alevin verdii scaklk"tan vazgetiimiz anlarda unu
fark ederiz: Aslnda bu kitaplar ou zaman evden kamann
mutluluuyla deil, sonunda eve dnm olmann skntsyla
yazlmlardr. nk bir evde, bir odada yazlmlardr. Bu
yzden de onlar bir ka plan olarak deil, bize parlak bir
ka imgesi armaan eden metinler olarak deil, bir sknt
gnl olarak okumak daha doru olacaktr. Belki o zaman,
daha nce fark etmediimiz ayrntlar grecek, okuduumuz
metinleri oturduumuz yerde bize bir ykclk baheden, er
evesi oktan atlm bir ka kalbnn iine yerletirmek
ten vazgeecek, oradaki kurgusal dnyayla kendi hayatmz
arasndaki kopukluu ya da ba daha yakndan grebilece
izdir.

Tutunamayanlar'n hemen banda Turgut zben iin sylen


mitir: "evresindeki eyaya duyduu fkenin ifade edileme
yen skntsyla bunalyordu. " u soruyu soruyordu Turgut:
"Byle bir dzen iinde insan dnebilir mi?" Atay soruyu
Turgut'a sordurur, nk Selim bu dnyada tutunamam,
Turgut'sa tutunmutur. Ama Selim'in intiharndan sonra iin
de yaad mekana, eyaya yabanclaan da Turgut'tur. Varo
luundaki ktln nedenini imdi mekanda; salonsalaman
jede, L biimi salonda, maroken taklidi plastikle kapl koltuk
larda, yatak odasndaki tuvaletin nnde duran pufta, ayn za
manda yatak da olabilen kanapelerde, yaprak biimindeki g-
102 EV DEV

m sigara tablalarnda, lamba biimindeki akmaklarda arar.


Yukardaki soruyu da bu tr bir sknt annda sorar: "Byle
bir dzen iinde insan dnebilir mi? Byk ve gzel eyleri
demek istiyorum. nce eya engel oluyor, sonra artlar: kalo
rifer, hizmeti, ocuk odas." Hemen ardndan neri gelir:
"Dnmek iin kendime bir daire tutsam."
Atay'n nerisi, bariz bir biimde ironiktir; yani gcn
dorusu sylenemeyen, o koullarda dorusu zaten olmayan
bir yanltan almtr: "Dnmek iin kendime bir daire tut
sam. inde dnmeye engel olacak eyalardan hibiri bu
lunmayan bir daire. Kapdan girer girmez ayakkablarm
karyorum ve dnme terliklerini giyiyorum. Odalardan hi
birinin zel bir a61 yok; hepsi de sadece oda. Bir odada, san
dalyenin stnde, dnme elbiselerim duruyor. stmdeki
leri karp hemen bir dolaba kaldryorum ve dolabn kapa
n hemen kapatyorum. Ne dolab olduu belli deil; dolap i
te, her ey konabilir iine. Her ey dnmeyle ilgisine gre
adlandrlyor, her ey dnmee yarad oranda nemli.
Orada ne dneceim? Kim bilir? Oraya gitmeden belli ol
maz. Ne dneceimi dnrm. Hayr. nce Ahmet Ba
yr'n arkada gibi dnmeyi renirim orada. Sonra da otu
rur yazarm. "
unu demeye getiriyor Atay: Bu koullarda, yani ev de
nen kk ayrntlara gmlmken, eyayla bouurken, e
yay kontrol etmek iin aba harcarken, eya bizi kontrol
ederken byk ve gzel eyler dnlemez; eya engel olur.
Ama btn bu alann dnda, bir dnme odasnda, gndelik
hayatn baya ayrntlarndan uzakta da byk ve gzel ey
ler dnlemez; o eya eya, o dnce dnce olmaz. Ken
dine ait oda, kendine ait olamaz.
KENDNE AT OLMAYAN ODA 1 03

1980'lerde yaplan Trk filmlerinde bariz bir mekan, daha ok


da i mekan merak vard; eve, ev ilerine ynelik bir merak.
Ynla film ekildi o zaman: Eyann bir dekor olarak kald
, insann mekanla ilikisinin ierdii zorluklardan olabildi
ince uzak ev grntleri, kamerann uzun uzun iinde dola
t odalar, duvarlardaki manidar tablolar, yukardan ekilmi
merdiven sahneleri, vs . . . Bunun birka nedeni vard: Her ey
den nce mekan Trk sinemas iin yeni kefedilen, dolay
syla da grnt deeri yksek bir malzemeydi. kincisi, bu ev
grntleri dnemin "i" merakna, mahremiyeti grnr kl
ma, i dnyalar gzetleme ihtiyacna cevap veriyordu; bu
yzden seyirlik bir malzeme oluturmak zere denmi, ya
ratlm, kurgulanm evleri ynetmenler de seyirciler de sevi
yordu. ncs, belli ki film ynetmenleri karakter yarat
mak iin olduu kadar belli bir estetik duygusu yaratmak iin
de gerekli kestirme sembolik bilgiyi mekan grntlerinde
bulmulard.
Bu rnei verdim nk ben burada tam tersinden; bir
sembol, bir metafor, hatta bir imge olarak evden deil, her
gn her an karmza dikilen i nat bir gvde olarak, baa
klmaz, denetlenemez bir ktle olarak evden sz etmek istiyo
rum. Yalnzca tutkularn, hlyalarn, arzularn evinden deil,
ayn zamanda bir prz olarak evden, ev hayatnn estetik bir
ifadeye dntrlmesi zor, baya yanndan. Mzkal Yr
y'te Vsat O. Bener'in "yaamn canna okuyan ayrntlar"
dedii trden ayrntlardan. Yusuf Atlgan'n "kt edebiyatn
yasak blgesi" dedii eyden (kahramanlarn roman boyunca
her eyi yapp ama hi tuvalete gitmemesini kastediyordu
Atlgan), nedense hep bir metafor olarak korumak istediimiz
evin pek grnmeyen, dnen insan iin nedense hep utan
kayna olan yanndan.
lmeye Yatmak'ta okumak iin can atan, zgr bir cum
huriyet kz olmak iin alan, ilim ve irfan peindeki kk
1 04 EV DEV

esnaf kz Aysel, annesinin kendisinden yapmasn istedii ev


ilerini grrken, kardeinin bezlerini ykarken, elinde fileyle
pazardan dnerken, sepetle bir yere kuru kfte gtrrken hep
ulu Ata'nrn (ya da Ata'nn Aysel'in bana koyduu beki ro
lndeki ehirli arkada Aydn'n) kendisini bir keden sey
rettiini dnr. Dnr ve utanr. Aysel'in doent olduktan
sonra grd ryann da (ryann tersine evirdii) benzer
bir ierii vardr: Aysel Atatrk'le yal profesrlerden oluan
bir jri nnde tezini sunacak, Trkiye'yi kalkndrp kurtara
cak olan kesin forml aklayacaktr ama formln yazl ol
duu kad bir trl bulup karamaz. O srada sahne deiir;
profesrlerin ellerindeki ar, kocaman ciltler birer yemek ta
bana dnr. Aysel de "buyrun ite tezim," diye profesr
lerin nne yeni ocaktan inmi, duman tten bir tencere etli
domates-biber dolmasn koyar. Atatrk kaybolmu, Aysel
utan iinde uyanmtr.
Bir sahne daha var aklmda. lmeye Yatmak'n yaymlan
masndan yedi sekiz yl sonrasna ait; Ulu Ata'y da, onun ba
mza diktii beki rolndeki Aydn'lar da, ellerinde koca
man ciltler tayan profesrleri de oktan geride braktmz
hissetiimiz, evlerimizi de zaten pek ev olarak grmediimiz
bir dneme ilikin bir sahne. Kk bir apartman dairesinde
yaplan kalabalk, epey ciddi bir politik toplantnn epey ger
gin bir annda kap alnyor. Toplantnn uultusu kesiliyor,
herkes susuyor. Ev sahibesi ara kaplan kapatp sokak kaps
na doru ilerlerken btn ihtimalleri tek tek dnp bir dav
ran plan izmek zorunda: Gelen ynetici olabilir, kapc
olabilir, bir komu olabilir, babas olabilir ya da dpedz polis
olabilir. B tn bunlara kar hazrlkl. Sokak kapsn atn
da karlat sahne ise epey farkl : Yaknlarda oturan bir kz
arkada nefes nefese kapya dayanm, paz dolmasnn nasl
yaplacan soruyor. Kendisine ierde nemli eyler olduu,
alak sesle konumas, hatta mmknse u dolma meselesini
hemen kesmesi ima edildike, o tela iinde, srarla, bara
bara, dolma iini paz yapraklarna sardn, ama nedense
KENDNE AT OLMAYAN ODA 1 05

yapraklarn hepsinin bir bir aldn sylyor. Karsndaki


ni iine srkledii utanc hi ama hi fark etmeden.
lmeye Yatmak'taki dolma sahnesini o ann utancyla m
hatrladm, yoksa kendime ait bir dolma sahnem olduu iin
mi yllar sonra kitab yeniden okurken o sahne bana o kadar
komik geldi, bilmiyorum. Bildiim tek ey, arkadam sakin
letirip yolladktan sonra, sanki hibir ey olmam gibi ciddi
bir yz ifadesiyle odaya dndmde, artk ne kadar nemli
eyler sylersem syleyeyim szlerimin ciddiye alnmayaca
ndan aa yukar emin olduumdu. Byk fikirlerden, b
yk tutkulardan, byk ve gzel eylerden sonra orada bizi
bekleyen, hi beklemediimiz anda can skc, baya ayrnt
laryla bizi utandran bir ev daima vardr. Kendi yazar ya da
okur kimliklerimizle ilgili parlak imgelerin ardnda da vardr
bu.

Farkl bir okuma tarz olamaz m? rnein Aylak Adam, y


knn geliimi asndan hi de (eletirmenlerin beendikleri
metinlerdeki baz ayrntlardan sz ederken genellikle dedii
gibi) "vazgeilmez" olmayan, anlatda simgesel bir deer de
pek tamayan kk, ters ayrntlarla doludur. Tramvayda gi
derken aylak adamn gz, nnde oturan adamn kulanda
ki kire taklr rnein. Aylak adam eczaneye girer, eczac k
zn beyaz nlndeki krk dmeyi fark eder. Seviirken
gz, kadnn oturmaktan kzarm bacaklarna, sivilcelerine
taklr. prken, burnu ona durmadan byyormu gibi ge
lir. Denize donuyla girer, pantolonunu stne ektiinde slak
don kna yapmtr. Zehra teyzesine benzetip evine ar
d a kadnn kucana yatar, kadnn kamndan gurultular
ykselmektedir. Bir bakma hi de vazgeilmez olmayan bu
ayrntlar, kendisini d dnyann yabancs olarak alglayan
aylan skntl dikkatiyle kaydedilmilerdir. Komikliin s
nrnda, ama hibir zaman Atay'da olduu gibi komiklie d-
1 06 EV DEV

nmeden, glme ncesi sknt annda kaydedilip geilmi


lerdir. Aylak adam yalnzca yeni bir ehir yaantsn, bir ay
laklk deneyimini anlatt iin deil, yalnzca ocukluunda
kaybettii yz ehrin yzeyinde dolaarak onarmaya alan
birinin bu arayn anlatt iin deil, ayn zamanda kiinin
d dnyayla olan ilikisinde her an var olan bir przden sz
ettii iin de; iinde yaadmz ehirle, oturduumuz me
kanla, bu yazda konutuumuz gibi evle, eyalarla ilikimi
zin zerinde ykseldii, pekala tatsz da olabilen bu zemini
kaydettii iin, byk atmalar ve derin duygular kadar ge
nellikle ihmal edilmi bu irkin ve sakil, kk ve sradan ay
rntlara yazda yer at iin de nemli grnyor bana.
Bu gzle baktmda imdi Tehlikeli Oyunlar da da hep
'

bu tr ayrntlar gryorum. Hikmet nedense hep trnaklarn


iine dolan kirlerden, olmadk yerde insan gck tutmasndan,
ayakkablar zorlayan nasrlardan, gmleklerden frlayan kl
lardan sz eder. Roman, birok baka eyin yan sra, insann
hem i hem d dnyasn dolduran bir dolu biimsiz ayrnt
nn, insann evle ve eyayla ilikisindeki yceltilmesi zor ya
nn da romandr. Ya da imdi biz onu biraz da yle okuyalm.
Yalnzca Kemalizmin ideallerini ierden rten bir kitap ola
rak deil, yaln2ca iktidarla balar seyrelmi bir aydn tipinin
portresi olarak deil, yalnzca hakszl hakl bir dille anlat
madaki zorluun roman olarak deil, ayn zamanda her geen
gn biraz daha biriken eyay (ve bunun yazdaki karl
olan, her geen gn daha da biriken sz ynn) kontrol etme
abas, bir gn gelip de evi karsnda nfuz edilmez, yabanc
bir gvde olarak bulan insann gnl olarak. Hikmet'in H
samettin Albaym'la birlikte yaad gecekonduyu dnn:
Du akmyordur, scak su tam ykanrken sour, mutfaktaki
evye sk sk tkanr, soba tter, kararm inko tezgahn ze
rinde hamambceklen dolamaktadr. Dorudan konuya gir
mitir Atay: Evin, ev iinin; ya, sabun, toz, ter kokusunun
alanna.
Tehlikeli Oyunlar n bu alana girmesi, bu alann sradan
'
KENDNE AT OLMAYAN ODA o7

ayrntlaryla rlm olmas tesadf deil. Hayat bilgisinden


yoksun kiileri, yani eyann kurallarna uymay becereme
yen, bu yzden de eyann srekliliinden ekinen, eyann
iine dmekten korkan kiileri anlatmt Atay. Selim'de had
safhaya ulaan ama dier karakterlerin de skntsn ektii
bir beceriksizlii, bir hayat acemiliini anlatyordu. Eyay
erkekler gibi tutmasn bilemeyen Selim "atal bak ve fasl
ye pilakisi karsnda ar bir yenilgiye" uramt. "Eya ile
birlikte yaamasn bilemiyorum. Bilge beni ne yapsn?" di
yordu Hikmet. "Korkuyu Beklerken"in ba kiisiyse "aman
allahm ! " der, "ya eya bir gn delirirse?" Atay'n kahraman
lar, eyann zelliklerini koruyup korumadn kontrol eder
durmadan. Hikmet'in gecekondudaki ev hayat bir talimden
ibarettir. Eyann varlndan emin olabilmek, onun karsn
da kendini yabanc hissetmemek, dalgnla dp yanl yap
mamak iin, her hareketi nceden hesaplanarak yaplan bir ta
lim: " . . . eski ay p tenekesine dkerim, musluu tkamasn,
ok dnceliyimdir albaym, bulak ykayp kt aylar ya
pacama belki biraz daha para kazansaydm sonumuz byle
olmazd albaym, samalama, bu btan gaz da iyi,.ayarlana
myor albaym, ya ok yanyor ya az yanyor, iim yanyor al
baym, ben de Sevgi'yi ihmal ettim elbette, neden onun gibi
olamyorum diye rpndm, demliin iine biraz tuz koymal,
demlik de kurumutur, iim bitmeden ay kaynamasa, altn
biraz ks, hay allah unuttum, bulaklar ykayacak su yok,
aydanl tepesine kadar doldururum, bir ksmyla bula
ykarm, beni planlama tekilatna alacaklard albaym ha
ha... "
roninin bir hedefi albaylar, planlama tekilat, kta hiz
meti, yani askerlikse, dier hedefi bir trl isel bir sahneye
dntrlemeyen, iinde ancak talim yapar gibi yaanabilen
evdir. Nitekim ay demleme, bulak ykama, mutfak temizle
me talimi sayfalarca srecektir. roninin doruunda, Hikmet'
in karaca Hayat Bilgisi Ansiklopedisi durur. Orada, pija
malarn nasl giyilecei, Bakkal Rza'ya gitmek meselesi da-
1 08 EV DEV

hil btn bir gndelik hayat, eyalar filemiyle kurulan btn


ilikiler ansiklopedik bir ihtilalle dzene sokulacak, o zaman
da kimse delirmeyecek, kimse evden kamak zorunda kalma
yacaktr.

Vsat O. Bener'in alanndayz artk. Evle ilgili bir yn sra


dan ayrntdan, gndelik hayatn insan bayalatran yann
dan srarla sz eden o nk. Bener'in gnl, gnlerimizin
byk blmn dolduran, nedense szn etmediimiz bir
sr "keiboynuzu aynnt"yla; anlan da birok yazarn anl
maya deer bulmayaca "sinameki ura"larla doludur. Bay
Muannit Sahtegi'nin Notlar ve Mzkal Yry'te duygular,
tutkular ve arzular kadar, hatta onlardan ok, edebiyatn hi
bir zaman gzde konusu olmayan ev ilerinin eksiksiz bir lis
tesi vardr: Elektrik, havagaz, su faturalar denecek, paspas
yaplacak, bezelye ayklanacak, don, gmlek, fanile, orap,
araf ykanacaktr. Bener'in yazan da sonunda masaya otu
rur, ama nce hibir yerde bulamayacanz u ayrntlar: Para
antasnn i astan onartlacak, pantolon yrt rcye gt
rlecek, pencereyle duvar arasndaki aklklar imentolana
cak, kalorifer bceklerinden korunmak iin davlumbaz delii
ne naylon telrg gerdirtilecek, banyodaki talam imento
adacklar tuzruhuyla eritilecek, rezervuann hava alm plas
tik topu yeniletilecek, harnamtas kaollenecektir. Bener'in ya
zan bu: Nobraksinden, diyazemden, trinitrinden de sz eder;
ellerindeki titremeden, kollarndaki kirelenmeden, takma
dilerden, protezlerden de. Bugnn anya, gnle dkn _

okurunun pek beklemedii bir malzeme: Geim sknts, has


tane kuyruklar, kat malikleri toplants, mutfak harcamalar.
Masasnn banda alan dehann genellikle kand yn
la sakil ayrnt. Peki btn bu sradan ayrntlar yazan da sra
dan klmaz m, yazan odasnda dncelere dalm biri olarak
hayal eden okurun gznde onu kltmez mi?
KENDNE AT OLMAYAN ODA 1 09

Bence kltr. Bener'in istedii belki de budur. Btn


bu tatsz ayrntlar nmze yarak nce bunu yapar, oku
run yazara (bu arada yazarn da kendine) yaktrd imgeyi
ykverir. imdi karmzda habire cebindeki paray sayan,
karnndaki gurultuyu dinleyen, kitaplarnn telif hakk karl
nda ald paralan hesabeden, adna yazlan ekin karl
n bankadan alrken telaa kaplan, paras bitecei korkusuyla
yaayp rnein kendini (kvramayacam bile bile) Kz
lay'da simit satarken dnen, gmleinin yrtk cebini gizle
mek iin sol eli gsnde dolamaya kalkan, "kk, zavall
dertlerinin boulmasnda"ki bir yazar vardr. Bu yazar bize,
yazarlardan genellikle beklendii zere, hayatn iindeki tl
smdan, esrardan, srdan ve byden sz etmez. Tersine sa
ma ayrntlardan sz eder; samay daha da sama klmaya a
lr. Yine bu yazar yazmay yle kar konulamaz bir tutku
olarak deil, biraz zoraki bir aba olarak gsterecek, hatta ya
zya olan inanszln, "ses vermez bir plastik ngrak" ol
duu gereini dile getirmekte bir saknca grmeyecektir. Bu
yazar bize zayfln, bayalklarn, ters ve hoyrat yzn
gsterir ama daha nemlisi bunu kendine acmadar, kendi de
yiiyle "anlaty alatya" dntrmeden, btn bir zaaflar
toplamn bir markaya dntrmeden yapar. Bener'in italik
leri (Vernel de var bunlarn arasnda, 'Zafer ikembecisi de Ke
bap ankaya da Marlboro da Arelik Buzdolab da) birok
baka eyin yan sra, insann kendini koparamad gndelik,
kmsenir ayrntlarn da altn izer. Bunlar, gnbirlik ya
anan bir hayatn hem gndelikliine hem yabanclna hem
kesinliine konulmu vurgulardr. O zaman fark ederiz: in
de yaadmz odalarn pis ve aalk, baya ve sradan y
znden sz etmeden evle ilgili hibir hlya, hibir arzu, hibir
imge inandrc olamaz.
Oysa yan binada oturan bir baka yazar var; daha gen,
dinamik, iradesi salam, kendine gvenen biri. Kendini bu tr
skntlarn uzana ekmeyi, btnyle iine vermeyi baar
m. "Yaz da bunu yapmal zaten," diyor, "u boktan hayatn
10 E V DEV

tmyle dna kmal. Zihnimin, hayal dnyamn, tutkular


mn beni gtrd yere korkmadan gitmeliyim. Sanatlarn
yazdklar nemlidir, baka hibir eyin nemi yok. " alma
odasnda, dnme terlikleri ayanda, derin dncelere g
mlm alyor. Banyonun tavanndaysa pamuksu beyaz
lklar belirmi oktan. Byk ve gzel eyler dnyor ya
zar. Tavanda pis sular boncuklanmaya balad imdi. Son bir
kez younlayor yazar; yaz bitmek zere. Pis sular tavandan
aaya damla damla szlmeye, borulardan akmaya balad.
Nihayet yaz bitti. Klozet tkand. Sonradan, her ey bir anda
oluverdi diye anlatacaktr yazar: Evi bok basmtr. Benim
imdi burada merak ettiim u: Acaba btn bunlar yazya bir
yerden szacak, onu okuyanlar odadaki o kokuyu duyabilecek
midir?

Bu yazya, bir yanltan sz ederek balamtk. Romann ba


arsnn ardnda yanl yaanm bir hayat olduunu syl
yor, romann nasl olup da bu yanl kendi iine ekebilecei
ni, biimsel bir yaantya dntrebileceini soruyorduk.
Sonra okur zerinde de durduk. Okurun okuduu kt yazg
nn iine gzel{.:e yerlemeden nce, o yazgdan toplad "ii
ni stan" parlak imgelerle geinmek yerine, ne yapp da ora
dan ykselen kt kokuyu duyabileceini sorduk. Okuyor ol
mann, yazyor olmann ierdii bildik elikiler. Tahmin
edebileceiniz gibi ben de bu dank yazy dank bir odada
yazdm. Sz kontrol edeyim derken eya dalp gidiyor ite.
Daha fazla dalmasna, kontrolmden iyice kmasna izin
vermemek iin, bu yaznn burada bitmesi gerek.
Adorno urada haklyd : "Yanl hayat, doru yaana
maz." imdi bunu bir adm daha ileri gtrmek gerekiyor:
Yanl hayat, doru anlatlamaz.

You might also like