You are on page 1of 788

SERVER

TANLL
UYGARLIK
TARH
Server Tardlli
Uygarlk
Tarihi

alkm\
Uygarlk Tarihi / Server Tanilii

ALKIM / 148 Tarih-12

1. bask: 1981

11-21 bask: (1999-2005): Adam Yaynlar

Kitap Editr: Ali Berktay


Kapak ve Tasarm: Erbil Karg
Kapak resmi: Orozco, Zapataclar

Alkm Yaynevi, 2006


ISBN: 975-992-044-1
22. Bask: Mart 2006 (10.000 adet)
23. Bask: Ekim 2006 (5000 adet)

Bask: ALA Unipnt Basm San. ve Tie. A.


I ladmkoy Astall (>mcrl Ky Mevkii 34555 Hadmkv - stanbul
I el 031.7 798 28 10 www.apa.mm.tr

Alkm Yaynevi
Mhimim t ad No .O Kadky Islabl I el (03 M 4-49 I0(0 (Lb\)
I aks (02 I i) 449 hini * tu.nl alk ni'i'aB mt ll p / / www.alkim.coin 11
indekiler

nsz 9
GR
UYGARLIK NE DEMEKTR? 13
I
BATI DNYASI

I BATI UYGARLIININ 35
KAYNAKLARI Eski Yunan'n 35
miras 42
Rona'nm miras Hristiyanlk 47
(Okumu paralar: /. Bun/, A.B. Schwarz, F.
Clalla/e) 53
II BATI UYGARLIININ DOUU 53
Jeodalj/OX| 59
Kilise ve Ortaadaki rol 65
Kentlerin uyan; burjuvazinin douu
(Okuma paralan: B. Vaniar, /. Bun/, Z. 71
Gvendi)
III BATI UYGARLIININ 71
YKSEL (16., 17. ve 18. 81
yzyllar) 95
Teknik dnmler, keif yllar
99
Rnesans ve Reform mparatorluktan 104
ulusal devlete ngiltere'de
parlamentarizm ve siyasal liberalizm
18. yzyl ve Fransa'nn etkisi 111
(Okuma paralan: /. U. Lciihatser, Z.
Gvemii, 111
/. /'. Akn, K. Alcock, A4. Sanca) 116
IV BATI UYGARLIINDA DEVRMLER 119
(19, yzyl)___ 129
Fransz I fevrimi^) 132
Milliyetler ilkesinin douu ve gelimesi
Sanayi Devrimi ve sonular
Emperyalizm
19. yzyln kltrel tablosu
U ^kuna paralan: A4. Sanca, S. N.
zerdim,
K. A\bti/. Met/dau l.avusse, C. apan)
V ADA BATI UYGARLII: (1)
BATI AVRUPA 141
Sosyal ve iktisadi yaam 141
Siyasal yaam 143
Kltrel yaam 148
(Okuma paralan: /. Amado, H. Reed, Bertolt Brecht)
VI ADA BATI UYGARLII: (2)
BRLEK AMERKA 157
Birleik Amerika'nn douu 157
ktisadi ve sosyal yaam 158
Siyasal sistem 162
Dnce ve sanat yaam 165
Dinsel yaam 167
(Okuma paralan: Z. Bayar, Edgar Allan Poe)

II
SOSYALST DNYA

I SOSYALST AVRUPA'NIN DOUU 177


Marksizm 177
Kutsal Rusya'dan Sovyet Rusya'ya 190
Orta ve Dou Avrupa'daki oluum 204
(Okuma paralar: O. Hanerliolu, R. Alcock)
II SOVYETLER BRL 207
Sovyetler Birlii'nin kuruluu ve geliimi 207
Siyasal sistem 211
ktisadi sistem 215
Sosyal tablo 221
Edebiyat ve sanat 226
(Okuma paralan: S. apan, Resul Rza)
III HALK DEMOKRASLER 241
Halk demokrasilerinin kuruluu 241
eitli kurumlar ve sorunlar 242
Halk demokrasilerindeki gelimeler 246
(Okuma paras: M. C. Anday)
IV N HALK CUMHURYET 251
Eski in'den yeni in'e 251
deolojik temeller: Maoculuk 254
Siyasal kurumlar, siyasal yaam 257
ktisadi sistem ve gelime 259
Sosyal ve kltrel yaam261 (Okuma paralan: Le
Monde, Ai Zing)
V VETNAM VE KBA
267
Vietnam 267
(Okuma paralan: Milliyet Sanat Dergisi, e Lan Vien)
Kba 272
(Okuma paralar: /. F. Reo, N. Guillen)

III
NC DNYA

I AZGELMLK NEDR? 283


Azgelimiliin belirtileri ve etkenleri 283
Azgelimi lkelerde sosyal snflar ve siyasal
rejimler 289
(Okuma paras: A. Gevgilili)
II KALKINMA VE BAIMSIZLIK 295
Kalknma ve nndeki engeller 295
Kalknmann teki sorunlar
ve sosyal yapda deiiklik 299
(Okuma paras: Nevsveek)
III BALICA AZGELM LKE GRUPLARI 305
Latin Amerika 305
Kara Afrika 307
slam dnyas 307
Asya'daki azgelimilik 309
(Okuma paralar: H. Yavuz, P. Neruda)

IV
TRKYE

I TRKYE'DE KAPTALZM VE SORUNLARI 321


Trkiye'de kapitalizmin douu ve geliimi 322
Sanayi kesimi 340
Tarm kesimi 345
Kapitalizmin sorunlar ve gelecei 352
(Okuma paralar: . Seluk, G. Kazgan,
C. O. Tiltengil, Y. Doan)
II TRKYE'DE SOSYAL SINIFLAR 363
Burjuvazi 363
i snf 372
Kyllk377 (Okuma paralar: I. Seluk, M. Tuncay,
I. Cem)
III TRKYE'DE DEMOKRAS VE SORUNLARI 387
Trkiye'de demokrasinin douu ve geliimi
388
Demokrasimizin sorunlar ve gelecei 406
(Okuma paralar: A. Gevgilili, M. Soysal)
IV TRKYE'DE SYASAL PARTLER 413
Sa kanat 413
Sosyal demokrasi 421
Sosyalizm 430
(Okuma paralar: M. Soysal, /. Seluk) ______
V KLTRMZN KAYNAKLARI VE
SORUNLARl~43>
Kltrmzn kaynaklar 436
Kltrmzn sorunlar ve gelecei 448
(Okuma paralan: H. Yavuz, M. Belge)
VI TRKYE'DE ETM VE RETM 457
Kimler eitiliyor? Ne, nasl retiliyor? 457
Eitim ve retimin rgt 464
(Okuma paralan: . Seluk, R. Seroza)
VII R, ROMAN VE HKYE 471
iir 471
Roman ve hikye 482
(Okuma paralan: C. Siireya, M. Ergii)
VIIITYATRO, SNEMA VE MZK
Tiyatro 495
Sinema 510
Mzik 524
(Okuma paralan: S. Clzol, A. Dorsay, A. D'no)
IX MZAH VE KARKATR 537
Mizah 537
Karikatr 544
(Okuma paras: Z. Oral)
XMMARLIK, RESM VE HEYKEL 559
Mimarlk 559
Resim ve heykel 571
(Okuma paralar: . Seluk, B. Cmert)

KAYNAKA 583
EKLER
Savunma 589
Mahkeme karar 595
ONSOZ

Bu kitap, 1972-1975 yllarnda yazld. Amac da,


liselerden niversite ya da yksekokullara gelen
rencilerin kltr a" m gidermekti.
Gerekten, byle bir sorun vard. Liseler, genlere
-hemen hemen- hibir ey vermiyordu. Tarih, felsefe,
sosyoloji, edebiyat ve sanat gibi kltrn temel
konularnda, rencilerin kafalarna yalan yanl, abuk
sabuk, ipe-sapa gelmez birtakm eyler tktrlyordu.
Ne gereki ve bilimsel bir yaklam, ne de bir btn
olarak kucaklay kltr. Bir blk-prilklk, bir
derme- atmalk, bir kemeke ksacas.
Niin byleydi b?
nk, Trkiye'de egemen snflar, zellikle 5'li
yllarla beraber, genlerin uyanmasn istemiyorlard.
yle olduu iin de, daha liseden balayarak, gzlerinin
nne bir "duman perdesi ekip, iinde yaadklar
aa ve topluma yabanclatryorlard onlar. Yaman bir
oyundu oynadklar ve dorusu maharetle oynuyorlard.
niversite ya da yksekokullara bu durumda gelen
genler de, oralarda izleyeceklerini gerektii gibi
izleyemiyor, reticilerle aralarnda bir "kltrel diyalog
kurulamyor, bir "kr d"dr gidiyordu zetle.
Ne yapmak gerekiyordu ?
Liselerin dzeltilmesini beklerken, faklte ve
yksekokullarn ilk snflarna bir "uygarlk tarihi" ya da
"kltr tarihi" koyarak, genlerin "kltr an"
gidermek! Bylece hem yksek retim boyunca
rencilerle reticiler arasnda bir diyalog kurulmas
olana yaratlm olacak, hem de genlerin bir dalda
uzman, ama temel kltrden ve dnyadan habersiz
yaama atlmalar nlenmi olacakt.
1972-1973 ders ylna girerken, stanbul'da -sonra
faklte haline gelecek olan- bir yksekokul, ili ktisadi
ve Ticari limler Yksek Okulu, uyank yneticisi Prof.
Kvan Ertopun nayak olmasyla, bu yolda ilk adm
att: lk snfna bir "uygarlk tarihi" dersi koydu ve
retimi de bana verdi.
1
0
Oturdum, bu kitab yazdm ben de.
Dorusu, ummadm bir ilgiyle karland
yazdklarm.
Ama arkasndan ynla tepki de kageldi:
yarglanmalar, kurunlanmalar; zetle, aclar,
gzyalar...
Uzunca bir tedaviden sonra yurda dnnce, Uygarlk
Tari- h''i basmak istediler. Ynla eksii de olsa raz
oldum. Yurt- dnda hastane koullar iinde
yapabildiklerime yle bir ekidzen vermekle yetindim.
2 Eyliil'e dein olan gelimeleri kapsayacak biimde
noktaladm kitab basma verdim.
Kitap kt ve kapld.
Uygarlk Tarihi'm 5. bass, 1981 ylnn
sonbaharnda kmt. Arkasndan bir yenisi, ok
istendii halde gerekleemedi. Nedeni de u idi: 12
Eyll rejimi, faist ehresini, ilerici, demokrat ve
devrimci kurum ve yaynlara kar kesin olarak be-
lirtmeye kalktnda, bu kitab da ihmal etmedi. Milli
Gvenlik Konseyi'nin onu -hem ad da vererek-
yasaklamasnn arkasndan, Trkiye'de niversitelerin
bana bela olan, o sralarda dpedz faizmin
uaklna soyunmu olan YK yneticileri, kitabn
niversite rencilerine -okutulmak yle dursun- tavsi-
ye bile edilemeyeceine ilikin bir karar verdi. Dahas,
1978 ylnda mahkeme karar ile aklanm eser hakknda
yeniden dava ald ve ne hikmetse, uzun yllar bir trl
sonulanamad. zetle, kitap bir yasak emberi iine
alnd ve okuyucularndan koparld.
12 Eyll rejiminin bin bir ayb arasnda bu da var.
1991 ylnda yarm yamalak bir affn arkasndan gidip
kitab yeniden yaymladk. Okurlar her zamanki ilgilerini
gsterdiler.
11. bass da, imdi Adam Yaymlar'nda kyor.
Ancak okurlarma da syleyeceklerim var: Kitap,
nceki haliyle yaymlanyor; kalemimden kam bir iki
yanl dzeltmekle yetindim ve bir de kitaplarmn i
sergilemesinde gelip balandm biimi uyguladm, o
kadar! Ama hatrlatmaya gerek yok: u son yllarda,
dnyada ve Trkiye'de pek byk deiiklikler oldu;
1
1
okurlar, bu deiikliklerin -bir bakma- gncelliini
yaadklarndan, onlardan nasl olsa haberdardrlar. Son-
ra, kitabn bir temel kltr kitab olmas, aradaki bu
boluun bir lde doldurulmasnda yardmc olacaktr
kansndaym. Bir syleyeceim de u: Bu arada, ben de
deitim elbette. Kitaptaki baz dncelerle bugn
savunduklarm arasnda -kimi noktalarda-farkllklar var.
1980'den bu yana yaynlarm izlemi bir okur, onlar da
grmekte giiliik ekmeyecektir.
nanyorum, benden ok daha uzman kiiler, bu
konuda, ile- riki yllarda kukusuz ok daha gzel eyler
koyacaklardr ortaya. Ama u "ilkel" biimiyle de olsa,
bu kitaptan, okurlarmn, ada dnya hakknda genel
bir fikir edinebileceklerini sanyorum. Ancak bununla
yetinmez de, okuma ve aratrmalar daha ilerilere
gtrrlerse, iinde yaadmz dnyann ve toplumun
tablosu onlar iin ok daha anlaml izgilerle
donatacaktr.
Bu kitab hep arayarak yazarn hem onurlandrm
hem de yreklendirmi olan okurlarmn, zellikle de
genlerin nne yeniden kmann -anlatlmaz-
mutluluu iindeyim.
Bu yetiyor bana ve hep yetecek...
Strasbourg /I Ocak
1999 Server TANLL

imdi de, Uygarlk Tarihi'/ 22. bass Alkm Yaynla-


r'nda kyor...

Server TANILLI

1
2
GR

UYGARLIK NE DEMEKTR?

"Uygarlk" deyince, birbirinden farkl iki ey anlalr:


Bir anlamyla uygarlk, "doal hal"in, "barbarlk"n kart olan bir
durumu anlatyor. Bu anlamda, "uygar millet", "uygar halk" deyince,
gelime yolunda hayli ilerlemi, ideal llere pek yaklam
bir topluluk anlalmakta.
Kolayca fark edilecei gibi, bir "deer yargs" tamakta uygarln bu
anlam.
Bir baka anlamyla uygarlk, bir halk baka halklardan
ayran, onun zgn yann ortaya koyan, yaay biimlerinin,
kullanlan aletlerin, alma biim ve yntemlerinin,
inanlarn, dnsel ve sanatsal faaliyetlerin, siyasal ve
sosyal rgtlenme biimlerinin btn.
rnein tannm bir ansiklopedi, Meydan-Lcrousse, bu anlamyla
uygarl, "bir memleketin veya bir toplumun dnce ve sanat hayatyla
maddi ve manevi varlna has niteliklerin tm" olarak tanmlamakta.
Bu anlamda, tarihncesi insan ya da Afrika'da bugn de yaayan -r-
nein- Hotanto'larn, sa'dan nce 5. yzylda yaayan Atinallar ya da 20.
yzyl Avrupa topluluklar gibi bir uygarlklar vardr.
Uygarlk, artk bir "deer hkm" tamyor bu anlamyla. yle olunca
da, uygarlklar arasnda bir derecelen- meye gidilmeyecek,
gidilemeyecek.
Gerekten gidilemeyecek mi? Soruyu ilerde tartaca- !Z.
Ancak, u noktaya da dikkat etmeli imdiden: Uygarln ortaya k,
insanln evriminin belli bir aamasnda oluyor. "Barbarlk"tan sonraki bir
aama olarak "uygarlk", "kent yaam, devlet, yaz, kanun, matematik"
demek zetle. Bu anlamda, tarihncesi insan ya da Afrika'da bugn de
yaayan Hotanto'larn bir uygarl olmasa gerek.
"Uygarlk olay" hakknda biraz daha ayrntl aklamalara girimeden
nce, kelime zerinde duralm biraz.

UYGARLIK VE UYGARLIKLAR
1
3
Bat dillerinin ounda, "uygarlk" karl olarak, "civilisation"
kelimesi kullanlr. alacak olan u ki, Bat dillerinin szlnde -olsa
olsa- ancak iki yz yllk bir gemii var bu kelimenin, 18. yzyln ikinci
yarsndan nce hibir yerde rastlanmyor ona. Fransz Akademi- si'nin
nl szlne girii ok sonralar -1835 basmnda- olmu. D'Alembert
ile Diderot'nun Ansiklopedi'sinde ise, kavrama deinilmemi bile.
"Civilisation" kelimesini ilk kullanan, -1756 ylnda- iktisat Marki de
Mirabeau oluyor. Hani, Fransz Devri- mi'nin nl hatibi Mirabeau var ya,
onun babas.
Ondan sonra gitgide yaylr kelime, szlklere girer.
ster istemez akla bir soru geliyor burada: Niin baka bir yzylda
deil de, 18. yzylda byle bir kavram yaratlm ve karlnda da yeni
bir kelime kullanmak gereksinmesi duyulmu Bat'da?
eitli nedenler akla geliyor:
- 18. yzyl, byk tartmalarn yzyldr Bat'da. Tartmalarn
odaklat konulardan biri de "toplum szlemesi".
Ne bu?
nsanlar, "doal" bir halde yaarken, bir szleme yapp, "toplum
yaam"na gemiler. "Uygarl" kabul etmiler daha dorusu. Ama
sonradan hkmlerine uymayanlar km szlemenin. yle olunca da,
yeniden yrrln salamak gerekiyor onun.
Aslnda, mutlak hkmdarlklara kar mcadelede ortaya atlm bir
kuram bu. Doru ya da yanl. Ama bir sava silah.
te bu kuramda, "doal yaam", "doann insan", "saf
ilkel" (bon sauvage) gibi kavramlar byk yer tutuyor. Dnceler de
-ister istemez- "uygar olmayan" inam da tanmlamak zorunda bu
kavramlar aklamaya ynelirken.

M
- Ama asl neden u olsa gerek: Bat Avrupa'da 18.
yzyl, Rnesans'taki byk uyann daha da byk bo-
yutlar kazand bir yzyl. Bilimler -o zamana dein g-
rlmemi- bir gelime iine girmi, teknik bulular birbi-
rini izlemekte ve yava yava da sanayiye
uygulanmakta; Bat Avrupa, dnyaya alarak youn
ticaret ilikilerinin merkezi olmu durumda. Ve bu arada
burjuvazi, Batl toplumlarn en zengin snf haline
gelmi.
Btn bu iktisadi ve sosyal gelimenin, dnceler
zerinde etkisini gstermemesi olas m?
Dnceler de gemile ballklarn koparm, ileriye
dnk bir tutum iine girmitir. 18. yzylda felsefe, ana
izgileriyle, bir "ilerleme felsefesi"dir.
lerleme: O zamanki kltr evrelerinin batacdr bu
lk.
te Bat Avrupa'da, yaamn ve dncenin vard
bu aama, yeni bir kelime ile anlatlmak isteniyor.
"Civilisation" (uygarlk), yeni bir yaam grnn
karl oluyordu aslnda.
Bir noktaya dikkat edilsin ancak: Uygarlk denince,
aslnda belli bir toplum tipinin yaay, yani Fransa gibi,
ngiltere gibi Bat'nn belli bir aamaya varm
toplumlar- nn yaay kast ediliyordu. Bu anlamda
uygarlk, dnyann teki btn topluluklarndan ilerde,
onlara rnek olarak sunulan bir eydi. Btn bu
gelimelerde nayak olan snf burjuva snf olduuna
gre, rnek uygarlk da, son bir zmlemede,
"burjuvazinin uygarl" oluyordu.
u nemli sonu kar bundan: Avrupa uygarl, Bat
uygarl gibi deyimler soyut deyimler deildir aslnda,
olamazlar da. Avrupa uygarl, daha yaygn bir terim
olarak Bat uygarl, Avrupa'da tarihin belli bir dnemin-
de ortaya kp gelimesini yapm belli bir sosyal snfn,
"burjuva snfnn uygarl"dr.
in gerei bu!
Daha sonra nemli gelimeler olur dnyada.
19. yzylda, Asya halklar, zellikle Hint, uygarlyla
arpar Bat'y. Grmediini grr, duymadn duyar Ba-
t onda.
Kendi uygarlndan kukuya dmtr burjuvazi.
19. yzyln sonlarndan balayarak, zellikle I. Dnya
Sava'ndan sonra Avrupa'nn iktisadi ve siyasal stnl-
snmeye yz tutar zaten. Hele kinci Dnya Sava-
'ndan sonra, tm Latin Amerika ve Afrika halklar sah-
neye kmtr.
Btn bunlar, tek uygarln Bat uygarl olduu d-
ncesinin yanlln ortaya kard gibi, Bat uygarl-
nn stnl sylencesini de ykp atar.
Sosyoloji ve etnoloji alanndaki aratrmalarn, zellik-
le 20. yzylda kazand byk younluk ve derinlik,
"uygarlklarn okluu" gereini daha da dorular.
yle ama, Bat'nn yceliine, onun uygarlnn
rnek uygarlk olduuna bugn de inananlar yok mu?
Var.
Ancak, Batllamann, giderek Batcln bir tek anla-
m kalmtr bugn: Batclk, geri kalm toplumlardaki
aydnlarn, kendi toplumlarnn gerilii gerei karsn-
da, ilerlemi toplumlara bakarak aalk duygularn ha-
fifletmek iin yaptklar bir hayal, bir toplumsal sakatl-
n aydnlar arasnda nkseden bir belirtisidir. Hele sos-
yalist adan baknca, Batclk, ba sonu belli olmayan
anlamsz bir kelimedir.
slamclk gibi, Osmanlclk gibi, Trklk gibi...
Hibir yerde gereklememi, son bir zmlemede
gericilie yarayan bir bireyci aydn topyasdr
Batclk.1
Bir baka gerek de bu!

Konunun baka bir yanna deinelim imdi.

UYGARLII YAPAN NELERDR?


Uygarlklar ne denli ok olursa olsun, her insan toplu-
luu da uygarla yol amyor. Bir topluluun uygarlk
aamasna vardn syleyebilmek iin, kendisinde baz
koullar ve nitelikleri toplam olmas gerekiyor.
Nedir o koullar ve nitelikler?
Her belli
uygarlk, bir iktisadi yapnn
biimlendirdii bir deerler sistemidir. Bir
uygarla, kendine zg bir nitelik kazandran en nemli
elerden biri, belki de birincisidir "iktisadi yap". I
Ne anlalr iktisadi yap deyince?
ktisadi yap, insanlarn "doa" ile mcadelesini ve o
mcadelenin ortaya kard "ilikileri" iine alyor: n-
sanlar, yaamak ve bunun da tesinde, -hayvanlardan
farkl olarak- "doay aabilmek" iin alp retmek,
bunun iin de birtakm retim aralar kullanmak,
retimdeki almalarn da rgtlendirmek zorundalar.
te, insanlarn retim faaliyetinde kullandklar mad-
desel aralar ve teknik, bu retim faaliyetinin dourduu
ilikiler, giderek btn bunlar kapsayan "retim biimi",
uygarlklarn tanmnda nemli rol oynuyor. nsann belli
bir toplum iindeki varln, bilincini etkileyen ve mlki-
yet kavramn, bireylerin ya da gruplarn toplum iindeki
grevler bakmndan farkllamasn, baka bir deyile
"sosyal smf"lar yaratanlar da bunlar aslnda.
yle olunca da, toplumlar, giderek uygarlklar, bu
"retim ilikileri"nin evresinde oluuyor her eyden n-
ce. Toplumlar ve uygarlklar anlayabilmek iin de bu
ilikileri incelemek art. Doal kaynaklardan yararlanma
koullarm, belli bir adaki retim aralarnn gelime
durumunu ve insanlar arasndaki iblmn yani.
retim ilikilerini oluturanlar ite bunlar.
Ama, insanlarn doaya kar mcadelesinin biim ve
teknii elbette ayn kalmyor, deiiyor: Yeni kaynaklar
bulunuyor, aralar geliiyor, iblm yeniden dzenle-
niyor; btn bunlar kapsayan "retim biimi" deiiklie
uruyor giderek.
Ve btn bu gelime, uygarlklar da etkiliyor ister is-
temez.
Nasl?
Hemen btn ilka uygarlklar, Dou'da olsun Ba-
t'da olsun, "kleci" retim biiminin biimlendirdii uy-
garlklardr. O uygarlklarn birok kurumlann, bu kleci

INiyazi Hrrkrs, Trk P^itniimlc Halt Soruttu, Ankara,


197.5, s. 295.
retim biimini ve o retim biimi iinde yer alan sosyal
snflar bir yana brakarak anlayamayz.
Batda, ortaadaki Hristiyan uygarln ise, "feodal"
retim biimi biimlendirmitir.
Yine Bat'da, ortaan sonlarna doru balayan "ka-
pitalist" retim biimi, yeni bir uygarl, bugnk Bat
uygarln dourmutur. Gerekten, Bat uygarlnn
-dn ve bugn ile- hemen hemen hibir belirtisini, ka-
pitalizmi ve onun snf burjuvaziyi bir yana brakarak
aklamak olas deil. O uygarln kurumlarma ve o uy-
garlktaki ilikilere ylesine damgalarn vurmulardr ka-
pitalizm ve burjuvazi.
Bugnk sosyalist uygarlk iin de syleyeceiz ayn
eyi.
Sosyalist uygarla da -hemen btn kurumlaryla-
damgasm vuran, bata, belli bir retim biimi, yani
"sosyalist" retim biimi deil de nedir?
ktisadi yap, retim faaliyetinde kullanlan maddesel
aralar ve tekniiyle, retim ilikileriyle, sonuta btn
bunlar kapsayan retim biimiyle, insan topluluklarnn,
giderek uygarlklarn "temel yap"sm oluturuyor.
Ne var ki, bir uygarl oluturan yalnzca bu deil.
Uygarlk, ayn zamanda, bu temel yapnn stne
kurulan, -bir yerde onun biimlendirdii, onu yanstan-
bir "deerler sistemi"dir de.
Neler giriyor bu deerler sisteminin iine?
Siyasal ve hukuksal kurumlar, din, ahlak, felsefe, ede-
biyat, sanat, zetle bir "kltr" oluturan btn eler...

rnein, her uygarln belli bir siyaset


felsefesi ve belli bir siyasal rgtlenme biimi
vardr. Bazen bu felsefe ve rgtlenme, bir
uygarln baka uygarlklardan ayrlmasnda
llerden biri de olabiliyor. Eski Yunan uy-
garl bir "site uygarl" idi; ilka Dou
uygarlklarnn -hemen hemen- hepsi
"despotik" ynetimli idiler.
Ve bu ynetim biimleri, o uygarlklarda
sosyal yaamn birok belirtisine baka bir
grn vermitir.
Bunun gibi, bugnk Bat uygarlyla
sosyalist uygarl birbirinden ayran
farklardan biri de "demokra- si"ye verdikleri
farkl anlamlar deil midir?
Bat uygarl demokrasiyi,
"parlamentarizm" ve "ok partili" bir rejim
biiminde anlar ve uygulamaya alrken;
sosyalist uygarlk onu, ii snfnn lklerine
hizmet eden "tek partili" bir rejim biiminde
anlamakta ve uygulamaya almakta.
Din, bir uygarlk yaratr m?
Ama dinin, uygarlklarda nemli rollerden birini oyna-
d da gerek.
Hi olmazsa bugne dein byle olmu.
Gerek eski uygarlklarda gerek bugn yaayan uygar-
lklarda, dinin yeri, oynad rol kmsenemez. Fransz
tarihisi Fustel de Coulanges, antik toplumu dinle akla-
maya kalkar, "srail'in eski tarihi bir kutsal tarihtir" der-
ken, dinin o uygarlkta gerekten oynad byk rol be-
lirtmek ister aslnda.
Modern ada, zellikle Bat'da, arl gitgide artan
bir "laikleme" olay o uygarln niteliklerinden biri ol-
mutur. Ama her eye karn, bugn bile, rnein tal-
ya'da Katolikliin, ngiltere'de ve Birleik Amerika'da ise
Protestanln etkisi gz nne alnmadan, o toplumlarn
baz olaylar aklamasz kalr.
Mslmanln yaygn olduu lkelerde, uygarlk, he-
men hemen btnyle, aslnda bir dinin, slamln dam-
gasn tamyor mu?
Bu lkelerde uygarlk, bugn de bir bakma bir "slam
uygarl"dr.
Son olarak, dnce ve sanat yaam ve faaliyetleri,
bir uygarln en anlaml belirtisi belki de. Dnce ve
sanat faaliyetlerinin biim ve ierii, uygarlklar
birbirinden ayrmada -ok kez- bata gelen llerden
biri oluyor.
UYGARLIKLARARASI ETKLER
VE UYGARLIKLARIN EVRM

Hibir uygarlk trde (homojen) deildir.


Bir uygarlk, baka uygarlk ya da uygarlklarla iliki
iindedir mutlaka. Byle bir iliki doar domaz da, o uy-
garlk deimeye balar. nsanlk tarihi, uygarlklar
arasndaki bu tr ilikiler ve onlarn sonucu ortaya kan
deiikliklerin tarihidir bir yerde: lkada Asurlular,
Babil uygarlna kondular. Roma uygarl, aslnda
Yunan uygarlnn bir yetitirmesidir. Hal savalarnda
karlaan, yalnz ordular deil, ayn zamanda iki ayr
uygarln, slam uygarl ile Hristiyan uygarlnn
teknii idi.
Ve bu karlamann Bat uygarlnn dousundaki
payn kim yadsyabilir?
Yaadmz ada haberleme ve ulatrma aralarn-
daki dev gelimeler, bugnn uygarlklar arasndaki al-
verii ve karlkl etkilenmeleri ok daha byk
boyutlara ulatrm bulunmakta. Tepkili uaklarn btn
mesafeleri hemen hemen anlamsz hale getirdii,
televizyonun dnyann birbirine en uzak noktalar
arasnda annda ilikiler kurabildii, makinelemenin
hemen her yana kk sald, giyim kuamn enlem ve
boylamlar aarak yeknesakl salad bugnk
dnyada, somut uygarlklarn stnde, -maddesel
planda da olsa- dnya apnda bir uygarln -daha
imdiden- olumaya baladn syleyenler var.
Uygarlklar, yaayan her canl varlk gibi, zaman
iinde deiiyorlar.
Bu deiiklikte, bir uygarln her esi kukusuz ayn
ritimle deimiyor. Deimeye kar direnen kurumlar
oluyor. Bazen de gemiin kalntlar -eskinin dinsel nite-
likteki maskelerinin gnmzde karnavallarda kullanl-
malar gibi- ilk zamanlardaki anlam ve rollerini yitirerek
yaamlarn srdryorlar.
Son olarak, her canl varlk gibi, bir uygarlk da lyor.
Tarihte byle gp gitmi nice uygarlklar var. Gn-
mzde, rnein Bat uygarlnn da "lme mahkm"
bulunduunu syleyenler var.
Uygarlklarn -biyolojik bir benzetmeyle- douu,
ykselii ve l, tarihilerin zellikle filozoflarn dikka-
tini ekmitir teden beri. Bunlarn tmn sergilemenin
yeri buras deil. Gerekli de deil bu sergileme. nk
byk Arap filozofu bni Haldun'un (1334-1406) dnda
ou nesnel gereklii bir yana brakarak, metafizik d-
nceler ileri srmler bu konuda.
Kimine gre, insanlarn tarihi "TanrTnn iradesiyle"
ynetilmekte; Tanr nasl istemise yle olmutur ve bun-
dan sonra da yle olacaktr. Kimine gre ise, "byk
adamlar", bir baka deyile "stn dnceler" ynet-
mektedir insanlarn tarihini. Bu byk kiiler nasl iste-
milerse yle olmutur ve bundan sonra da yle
olacaktr.
Bu metafizik yaklam, zamanmzda daha da "hasta-
lkl" biimlere brnr.
kisi de 20. yzyldan olmak zere iki rnek verelim:
Oswald Spengler ile Arnold Toynbee.
Bunlar, gklere karlm iki rnektir ayn zamanda.

- Batnn k adl eseriyle I. Dnya Sava


ncesinde byk yanklar uyandrm olan
Oswald Spengler'e (1880-1936) gre, insanlk
tarihinde "sekiz orijinal kltr" var olmutur:
Babil, Msr, Hint, in, Yunan, Arap ve Meksika
kltrleri ve son olarak da Almanya'nn kuze-
yindeki ovada (Prusya'da) doan Faust kltr.
Kltrlerin her birinin, 500 ykselme ve 500 de
alalma yllarndan oluan "biner yllk"
mrleri var ona gre.
Yine ona gre, her kltrn yok olmasnn
nedeni, "soylu snfn yok olmas ya da
soysuzlamas. Bu, gllk ve yiitlik zerine
kurulu aristokrasinin yerini, kentlerde treyen
para burjuvazisinin alyla olur. Burjuvazi
devleti ele geirince, grnte eitliki ama
aslnda zorbalk olan demokrasiye gider. Bat
uygarln, demokratik ve sosyalist dnceler
kertecektir. nk demokrasi, canll ve
medeni cesareti ortadan kaldryor ona gre.
Nedir Bat'y kmekten kurtaracak olan?
"Faust kltr"!
Peki, iin iine rk kartrlm olmuyor mu?
Spengler'e gre, insanln gelimesinde
ekonominin ve tekniin rol ikinci plandadr
zaten. Tarihte gelime rklarn eseridir.
- ngiliz Arnold Toynbee'ye (1898-1975) gre,
tarihin konusu uygarlklardr geri. Ne var ki,
uygarlklar, kiisel karakterin, blgesel ve
siyasal niteliklerle birlemesinden oluur. Irksal
zellikler de rol oynar bu birleimde. Tarihte
ilerleme yoktur. Dnya tarihi, byk ini ve
klar biiminde kendini gsteren "dngler"
iinde hareket eder.
Ve Bat uygarl knt iindedir bugn.
Kurtulu? Tanr'da ve Hristiyanlkta!

Ne var ki, btn bu hezeyanlar; ipe sapa gelmez d-


nceler Spengler ile Toynbee'nin tekelinde deil.
ada dnyann Sorokin, Danilevski, Berdiaeff,
Schweitzer, Kro- eber gibi baka nlleri de, tekiler gibi
tutarsz ve bulank kafalar aslnda.
B metafizik tarih felsefelerinin dnda, tarihin ve ta-
rih felsefesinin gerek kurucusu, Alman dnr Kari
Marx'tr. Marksizmle tarih, tarihsel geliim bilimsel bir
aklamaya kavuur.
Tarihle beraber uygarlklar da kukusuz.
Bu konunun ayrntlarna ileride Marksizmi anlatrken
gireceiz. Bir baka nemli noktaya deineceiz imdi.
"adalk" konusuna.

UYGARLIK VE ADALIK

Reformcu Padiah III. Selim, 1789'da tahta ktktan


sonra, "darda esen rzgrlar" hakknda kendisini
aydnlatmas iin, -o zamanlar "reislkttap" denilen-
Dileri Bakam Atf Efendi'den bir muhtra ister. Byk
Fransz Devri- mi'nin stnden birka yl gemitir
henz. Atf Efendi'nin hazrlayp padiaha sunduu -ve
metni bugn de elimizde bulunan- nl muhtrasnda
-zetle- unlar syler:
"Burada Voltaire, Rousseau adl zndklar ve
onlardan beter ukalalar, peygamberlere
svmek, bykleri zem etmek, btn dinleri
kaldrmak, cumhuriyet ve eitlii ima etmekten
ibaret birtakm kkrtc dnceler yaymlar-
dr. Aslnda fitne ve fesattan baka bir ey
olmayan bu dnceler -frengi hastal gibi-
halkn beyinlerine ilemitir. in garip yan,
halk da rabet etmektedir bu tr dncelere.
te, bunlarn etkisinde kalanlar, birka yl
nce, bir fitne ve fesat atei tututurup
evreye yaymlar, Allah korkusunu kaldrp ar
ve namusu mahvetmiler, Fransa halkn vahi
hayvan kyafetine sokmaya almlar,
bununla da yetinmeyip -her yerde kafadarlar
salayarak- nsan Haklar dedikleri isyan
bildirilerini yabanc dillere de evirtip,
milletleri hkmdarlar aleyhine k-
krtmlardr." I

18.yzyl "Aydnlklar felsefesi"nin -adlar nnde bu-


gn de en derin sayglarla eildiimiz- byk
temsilcilerini, "zndk", yani allahsz deyip -akl sra-
kmseyen ve kkrtclkla sulayan, insanlk tarihinin
dnm noktalarndan biri olan Byk Fransz Devrimi'ni
de "fitne ve fesat hareketi" olarak niteleyen Atf
Efendi'nin kafas nasl bir kafadr?
Kukusuz, "ad"!
1789'da, burjuvaziye kar soylular, onlarn dzenini
-yani feodaliteyi- tutmak ad idi.
Peki, ya bugn emekilere kar burjuvaziyi tutmak?
Sosyalizme kar kapitalizmi, milli bamszla kar em-
peryalizmi, laiklie kar mmetilii, demokrasiye kar
diktatrl, giderek faizmi tutmak?
Nasl bir hkm vereceiz bylesine bir gr,
bylesi- ne bir kafa hakknda?

I Cevdet Paa Tarihinden Semeler (hazrlayanlar: Sadi


Irmak, B. K. alar), Cilt 1, stanbul, 1973, s.
464-466.
"ada" m, "ad" m yoksa?
Konu hayli nemli, grlyor ki...
Acaba bugn, zellikle Trkiyeli bir insan iin, ada
olmann, giderek ada kafa tayor olmann "asgari"
ltleri nelerdir? Salt, belli bir zaman erevesi, 20.
yzyl iinde yayor olmak m, baka eyler mi yoksa?
uradan girmeli konuya: Nasl bir ada yayoruz?
amzn anlam nedir?
nsanlk tarihinde her an bir anlam olduu gibi,
yaadmz an da bir anlam var: amz, -en genel
ve belirgin izgileriyle- "kapitalizmden sosyalizme
gei" adr. Bizim kiisel zlem ve yelemelerimizin
dnda, nesnel bir olgudur bu. stesek de istemesek de,
houmuza gitse de gitmese de, bu geii yayor
insanlk; onun sorunlaryla yz yze.
te adaln, ada bir kafa tayor olmann
bata gelen lt, bu nesnel olguyu kabul etmektir
nce.
Gerekten, 1917 ylna dein, salt kapitalizmin
egemenlii sz konusuydu yeryznde. Bat'nn sanayi
toplumla- rnda siyasal iktidar elinde tutan burjuva snf,
tm dnyay egemenlii altna alan bir dzen kurmutu.
Bu dzenin, ileri Avrupa lkeleriyle Birleik Amerika
dndaki halklara dnk yzn emperyalizm ve
smrgecilik oluturuyordu,
1917'de ilk kez kapitalist dnya atlar.
Rusya'da patlayan devrim, yeni bir g oda yaratr
yeryznde. Burjuva snfnn iktidarna kar, tarih, ilk
kez emekilerin iktidarnn kuruluuna tank olur bylece.
O gnlerden bu yana sosyalist dnya gittike
byd; koskoca in, devrimini gerekletirdi. Bugn bir
milyar akn insan kapitalizmin karsna gemitir.
Kapitalizmin egemen olduu ou lke ise, iindeki
sosyalist muhalefetin gelecekteki iktidarna gebe. O
sosyalist muhalefet, Fransa'da iktidara da gemitir
bugn. Kapitalizmin vaktiyle smrd ve bugn de
eitli yollarla smrsn srdrmeye alt dnya
halklar da, emperyalizme her gn yeni bir darbe
indirerek, onu geriletmekte.
Milli bamszlk savalaryla alkalanyor amz.
Asyas, Afrikas, Latin Amerikas ile dnya halklar,
emperyalizme kar bamszlklarn elde etmenin
kavgasn veriyorlar.
Btn bu gelimeler, dnce dnyasn da etkilemez
olur mu?
Etkilemitir elbette.
19. yzyl ortalarndan balayarak, dnce
dnyasna yeni bir gr, yeni bir dnya gr doar:
Marksizm.
Ve yan sra, yeni bir "dnme yntemi" de getirir.
Nasl, Modern a'a girerken, dnce dnyasnda,
-Descartes'n nclk ettii- bir "yntem kavgas"
yaplmsa, Marksizmin ortaya kyla da, insanlk,
"doru dnebilmenin yolu" zerine bir kez daha eilir.
Ve bugn, Marksizmin nerdii dnme ynteminin
zellikle amzn sorunlarn anlamakta ve onlara
gereki zmler getirmekteki deerini, artk btn akl
banda olanlar kabul ediyorlar. Bu dnme yntemine
srt evirerek tarihsel ve toplumsal aratrmalar
yaplamaz, giderek bilim yaplamaz denmektedir.
Varoluuluun byk temsilcilerinden olan J. P. Sart-
re, son byk eserlerinden birinde, Diyalektik Akln
Eletirisinde unlar syler:

"Tarihte Descartes ile Locke'un dnemi


olmutur; Kant'n ve Hegel'in dnemi olmutur.
Son olarak -iinde yaadmz- Marx'm dnemi
gelmitir. Bu felsefenin de, srasyla,
btn bir dnceyi besleyen tarla ve btn bir
kltrn ufku oluyor. Daha nce syledim,
imdi de tekrarlyorum: nsanlk tarihinin tek
geerli yorumu diyalektik maddeciliktir." "Ve
nk -yine Sartre'a gre- gerekliin kendisi
Marksisttir ve Marksizm -hi olmazsa amz
iin- almaz durumdadr".

Byle sylyor J. P. Sartre, hem de bir burjuva filozof


olarak byle sylyor.
Biz ne yapmz? Ve ne yapyoruz bugn de?
Bizde Marksizm teden beri bir "zabta vakas"dr;
Marx'in arkasnda polis, ceza kanunu ve savclar vardr.
nsanla yeni bir dnme yntemi neren kiiyi byle
karlar olmuuzdur lkemizde. "Kk darda ve
zararl ideoloji" denilerek kfredilir kendisine ve
kovuturulur. Ama bu arada, -"milliyetilik" de iinde
olmak zere- hemen btn dnce akmlarnn bize
dardan geldiini unutmuuzdur.
Ve bir eyi daha unutmuuzdur: nsanlk eer yeni bir
dnce biiminin gereksinmesi iine girmise, bunun
yasalarm Marx ya da Engels olmasa bir bakas
bulacakt. Gizli kalmasna olanak var myd bunlarn?
Aslnda sanayilememi ve -en bata- o yzden a-
nn gerisinde, giderek dnda kalm bir toplumun dra-
mdr bu. Ama Trkiye sanayiletike, onun toplumsal, si-
yasal, giderek ideolojik sonular da -ister istemez-
kendini kabul ettirecektir.
Kanlmaz bundan!
Gericiliin ve yobazln bugnk karanlndan, a-
mzn aydnlna da o zaman kacaz.
Kapitalizmden sosyalizme gei anda, Trkiyeli bir
insan olarak, adaln u "asgari" ltn de
unutmamal:
Milli bamszla inanmak, laik olmak ve
demokrat olmak.
Bunlardan birinin eksik olduu bir kafa, ada deil-
dir, giderek uygar deil.
Bir eyi daha unutmamal: adalk, birtakm
erdemleri kendisinde toplayp, sonra da bir kenara
ekilip olup biteni "temaa" etmek demek deildir.
adalk, adalk uruna verilen kavgaya katlmay
da iine alyor. Smrlen, ezilen ve horlanan insanlar
iin daha gzel bir
dnya, daha insanca bir dzen yaratmann yolu
buradan geiyor nk.
Smrye ve emperyalizme kar direnmek, zgrlk
ve bamszlk urunda mcadele etmek.
adalk bu ksacas!
Byk Fransz airi ve yazar Paul Valry, uygarlklarn
lml olduklar gereini I. Dnya Sava'nn sonunda
syledii u zl szlerle bir kez daha dile getirir:
"Biz uygarlklar, artk lml olduumuzu biliyoruz."
Ama nasl bir lmdr bu?
Yzyllar ve binyllar sresince, eitli uygarlklarn,
kireli topraklardaki kaynaklar gibi uzun sre kaybolduk-
tan sonra -bir lde- yeniden ortaya ktklarn gryo-
ruz. rnein tarihiler, "Kelt uygarlnn hl yaayan
kalntlarna rastlyorlar.
Siyasal kopular, byk felaketler ve kesiklikler
tesinde, uygarlklar, zamanda ve meknda -bir yn
etki ve tepki ile- varlklarn srdrrler: rnein, Bat
Avrupa'da Rnesans ad verilen "uyan", uzun sre
lm bilinen bir uygarln, Yunan ve Roma
uygarlklarnn tekrar ortaya kmasndan baka bir ey
deildir. Geri 15. ve 16. yzyllarda bir Yunan ve Roma
uygarlndan sz edilemez: O yzyllarda Avrupa'da
uygarlk, bir talyan uygarldr, bir Fransz, bir ngiliz, bir
spanyol... uygarldr. Ama yine de antik kaynaklardan
beslenmektedir btn bunlar. Bunun gibi, yeralt
gmtleri zamanndaki Hristiyanln, bir 18. yzyl
Hristiyanlyla ya da bugnk Hristiyanlkla
benzemediini syleyebiliriz.
Ama hepsinde bir srekliliin bulunduu da ak.
Tarih bilimi, teki bilimlerin de yardm ile, yakn ya
da uzak gemii aratrma yntemlerini gelitirdike,
eitli uygarlklar arasndaki derin ballk daha ak bir
biimde ortaya kmakta.
unu da belirtelim ki, ulatrma aralarnn
hzlanmas, dnce ve sanat yayma yollarnn artmas
(radyo, sinema, televizyon...), teknik ilerlemenin gitgide
btn dnyaya yaylmasyla, bugnk uygarlklarn "tek
bir uygarlk" halinde birlemeye doru gittiine, bir
"Dnya Uygarl"nn domak zere olduuna inananlar,
ulusal geleneklerin, dil ayrlklarnn, ekonomi, sosyal
yaplar ve dinsel inanlar yznden beliren
farkllamalarn ne denli byk bir engel olduunu da
hesaba katmaldrlar.
inde yaadmz dnya, eitli uygarlklar barnd-
ryor. Saylar hakknda herhangi bir tartmaya girme-
den, bunlarn en belli ballar unlar: Bat uygarl, Latin
Amerika uygarlklar, Sosyalist Avrupa uygarl, slam
uygarl, Hint uygarl, in uygarl, Japon uygarl,
Kara Afrika uygarlklar.
Ne var ki, yaadmz dnya, uygarlklar planndaki
bu blnten ok daha baka, ok daha kkl bir bl-
n barndran ve onun sorunlarn yaayan bir dnya.
ktisadi, sosyal ve giderek kltrel gerekler bakmndan,
e blnm durumda dnyamz: Bat dnyas,
Sosyalist dnya ve nc Dnya diye
adlandrlyor bu bln.
Temeldeki bln bunlar temsil ediyor.
Uygarlklar arasndaki bln ise, bu temeldeki bl-
nn stne kurulu bir baka gerek.
Aklamalarmz bu l tablo zerine kuracaz biz
de. Trkiye'yi ise, -bu tablo iindeki yerini belirledikten
sonra- ayr bir blmde inceleyeceiz.

OKUMA

YAMYAMLIK MASALI

Bundan bilemediniz yirmi yl ncesine kadar


Afrika, oumuzun kafasnda insan eti yiyen ilkel ve
vahi insanlarn yaad byk bir kara parasyd.
Smrgeci dzenin srdrlmesi amacyla
tezghlanp sunulan bir yamyamlk masaln, sanrm
oumuz anmsarz. Jomo Kenyatta, Kenya'da bam-
szlk sava atnda, gazeteler Mau-Mau'lar insan
eti yiyen yamyamlar diye gstermilerdi. Uygarlkla
ilikisi olmayan bu 'yamyam'lar, eski deyimle
'zaptrapt' altnda tutmak gerekiyordu. Yiyip iip
smrgecilere dua etmeliydik: Bu vahiler gnn
birinde teki kara paralarna ela atlayverirlerse
halimiz nice olurdu? Bir kazanda halanmamak iin,
Afrika'nn sahiplerinin orada kalmas zorunluydu.
Geenlerde Gney Amerika'da bir uak kazasna
urayp sa kalarak And Dalar'ndaki ku umaz
kervan gemez bir blgeye denlerin, kurtarlmay
beklerken kazada lenleri yemek durumunda
kaldklarn okuyunca bu 'yamyamlk' masal geldi
aklma. nce, "Kim bilir, belki de insan eti yiyen bu
kazazedeler arasnda, Kenyatta'nn yamyamlna
inanmlardan biri de vard" diye gldm. Sonra
dndm: nsanolu, doa karsndaki savan,
bizim uygarlk dzenimizin snrlar dnda
srdrmek durumunda kalnca nasl da deiiyor.
And Dalar'na giden kurtarma ekipleri biraz daha
ge kalsaydlar, l insan etini yiyip tketen salar,
en gsz olandan balayarak birbirlerini ldrp
yiyeceklerdi belki de. Buradan, VVilliam Golding'in o
byk ve sekin roman Lord of the Flies' [Sineklerin
Tanrs] anmsadm. Roman, tatile giden bir grup il-
kokul ocuunun, bir uak kazas geirerek ssz bir
adaya dleri ile balar. O, hepsi de sekin
ailelerin ince, uygar, tkrldm ocuklarnn, doann
ilkel yaam koullar karsnda barbarlamalar;
doa yasas gerei grbzn zayfa kar giritii
kaba, aman vermez ve korkun zorbalk anlatlr.
lkokul ocuklarnn ssz adadaki yaamlarn
dzenlemek iin rgtlenileri ilkel bir kabile
dzenindedir; avlama, barnak kurma vb. ile ilgili
iblmnn yaps ve totem ayinleriyle tam bir
kabile yaamdr bu.
Bizim uygarlk llerimiz, iinde bulunduumuz
toplum yapsn belirleyen ilikilerin ulat dzeye
baldr. Afrika'daki Bororo kabilesine bal bir
insann dnyay yanst, elbette bizimkine
benzemeyecek. Ama bu benzemezlii l alp onlar
'geri'likle nitelemek geerli saylabilir mi? Fransz
toplumbilimcisi L. Levy Bruhl, Bororo kabilesi
insannn kendisini hem bir papaan hem de bir
buday tanesi saymasna bakarak bir genellemeye
varm, bu ve buna benzer topluluklarn insanlarnn
ilkel bir mantaliteye sahip olduunu sylemiti.
Bruhl, 'bizim' uygarlmzn mantnn "bir ey hem
kendisi hem de baka ey olamaz" ilkesine
bavurarak bu sonuca varyordu. Gel gelelim,
smrge ann bilimi de deiiyor bugn. a-
rmzn byk dnrlerinden biri olan Lvi-
Strauss, "ilkel" toplumla "uygar" toplum arasnda bir
ilerilik ya da gerilik ayrmndan sz edilemeyeceini
ortaya koymutur. Ona gre, Bruhl'n 'ilkel' dedii
insanlar, en az bizim kadar uygardrlar; deiiklik,
her iki uygarlkta dncenin birbirinden farkl
semboller sistemiyle dile getirilmesindedir.
Montaigne'in dedii gibi, "akln kurallarna uyarak
barbar diyebiliriz yamyamlara ama bize
benzemiyorlar diye barbar diyemeyiz."
Sz Montaigne'den almken, "Yamyamlar
stne" adl denemesindeki ok sevdiim bir blm
buraya aktarmadan edemezdim. Kral Charles
anda Fransa'nn Rouen kentine gelen yamyam
kraln nne karlr: "Kral uzun uzun konutu
onlarla. Yaaymz, zenginliimiz, gzel ehir
rneimiz gsterildi. Sonra bizimkilerden biri ne
dndklerini, en ok neyi beendiklerini sordu.
Yamyamlar ey sylediler; iin- csn ne yazk
ki unutmutum. En bata atklar ey sakall, gl
kuvvetli, silahl bir sr adamn ocuk yandaki bir
krala bekilik, uaklk ettikleri, niin bunlardan
birinin kral seilmedii olmu. kincisi, kendi
dillerinde bir tek bedenin, eli, kolu, paralar,
birbirinin yars olarak anlatlan insanlardan kimi-
lerinin neden bolluk, rahatlk iinde keyif srp de
biroklarnn dilenciler gibi kaplarda alk ve
perianlk iinde yaadklar olmu."
Yamyam akl ite, ne olacak!

(Hilmi Yavuz, "Yamyamlk


stne", Yeni Ortan, 10 Ocak
1973)

SORULAR
1. Uygarln ka anlam vardr? Bunlar iinde
bilimsel olan hangisidir?
2. "Civilisation" kelimesi, Bat'da hangi yzylda ve
hangi anlamda ortaya kyor? Nedenleri?
3. Bat uygarlnn teklii ve stnl
sylencesinin sona ermesinin nedenleri nelerdir?
4.Bir uygarln eleri nelerdir? Bu eler iinde,
bir uygarln gelimesini en ok etkileyen e sizce
hangisidir?
5. Trde bir uygarlk olabilir mi? Olamazsa niin?
6. Uygarlklarn evrimi hakknda ileri srlen
grler nelerdir? Bunlar iinde bilimsel olan sizce
hangisidir? Niin?
7. Bugnk dnyada "teknolojik" gelimeler,
uygarlklar aras etkilenmeler bakmndan ne gibi bir
rol oynuyor? Bunun gelecek iin olas sonular sizce
neler olabilir? Bir "Dnya Uygarlnn domasnn
nnde ne gibi engeller vardr?
8. Uygarlk ile adalk arasnda ne gibi bir iliki
vardr? zellikle Trkiye'de, adaln "asgari
ltleri" nelerdir?
9. Yamyamlk masal aslnda niin uydurulmutur?
Mon- taigne'in denemesindeki yamyamlarn grleri
hakknda ne dnyorsunuz?
BATI DNYASI
Bat uygarl, Avrupa'nn batsnda douyor ve ora-
dan evreye yaylyor. "Bat uygarl" deyimindeki "ba-
t"mn corafi anlam yalnzca bu. Yoksa, Bat uygarl,
Avrupa'nn bugn dousunda bulunan lkeler de iinde
olmak zere, baka Avrupa lkelerine yayld gibi, Av-
rupa dna da tamtr. rnein, Birleik Amerika ile
Kanada, bir baka ktada bulunduklar halde, Bat
uygarlnn iindedirler. Dnyann bir baka ucundaki
Avustralya da yle.
Bat uygarl, bir corafi deyim deil, her eyden
nce bir iktisadi ve sosyal sistemin ifadesidir ki, o da
"kapita- lizm"dir. Gerekten, Bat uygarl,
kapitalizmin doup gelitii lkelerin uygarldr.
Ve kapitalizm, bugn bir "ileri sanayi
kapitalizmi"dir.
Ama ileri sanayi kapitalizminin bulunduu her lkenin
bu uygarla girdii de sanlmamak. rnein Japonya,
bir ileri sanayi kapitalizminin -hem de byk bir gle-
yrrlkte olduu bir lke olmasna karn, Bat uy-
garlnn dndadr. nk Japonya, bir uygarl uy-
garlk yapan baka baz eler -yani sanat, edebiyat,
mzik, dinsel inanlar vb.- bakmndan Bat uygarlnda
rastlanmayan byk farkllklar gsterir.
O halde, Bat uygarl, yalnz ileri sanayi kapitalizmi-
nin uygarl deil, ayn zamanda belli "kltrel
deerler "in de uygarldr.
Nedir bu kltrel deerler? Hangi kaynaklardan do-
mu, nasl gelmitir?
Ve nasl bir tablo ortaya koymaktadr bugn?
Aadaki paragraflarda bunlar greceiz.
BOLUM I
BATI UYGARLIININ KAYNAKLARI

Bat uygarl, aslnda ortaan sonlarna doru balayan bir


gelimenin rndr. Bir iktisadi sistemin, "kapitalizm"in damgasn tar
bu gelime. Ve bu gelimenin bayraktarln yapan sosyal bir snf vardr
bir de: "Burjuvazi". Ne var ki, bu gelime daha nceki alarn kltr
mirasna da konmutur. Bu geliimin tad kendine zg renklerin fon
boyasnda ite bu kltrel miras yatar.
Nedir o miras?
Bat uygarl, ilkadan Yunan ve Roma'nn mirasna konmutur.
lkan sonlarna doru ortaya kan Hristiyanlk bir baka temel edir.
zellikle Hristiyanlk, ortaada, Kilisesi ile, Bat'nn inan dnyasna
damgasn vurur.
Bu damgann, ileriki yzyllarda kendini duyurduu ilikiler ve
kurumlar olacaktr.

ESK YUNAN'IN MRASI

Bat uygarlnn ilkadaki en nemli kaynaklarndan biri, Yunan


uygarldr.
Bat'y iki yoldan etkiledi bu uygarlk:
- nce, Romallar yoluyla. nk Yunan uygarl, -Hellenistik
hkmdarlklar aracl ile- Roma mpara- torluu'nu derinden derine
etkilemiti. Yunan kltrn zmseyen Romallar, onu ayn zamanda
Bat'ya geirmilerdir.
Ne var ki, Yunan uygarl asl etkilemesini sonraki yzyllarda,
zellikle Rnesans'ta yapt. Geri Ortadou'da da Aristoteles'in eserleri
-en azndan zetleri- bilinirdi. 12. yzyln sonlarnda Araplar sayesinde,
Yunan kltrnn metinleri yeni yeni Bat'ya sokulmu ve byk yanklar
uyandrmt. Ama asl Rnesans'tadr ki, Yunan uygarlnn eserleri sanki
yeniden kefedilir. Yunan uygarlnn Bat'y dorudan doruya
etkilemesi de, ite o tarihlerden balar.
Yunan uygarl, hangi alanlarda etkiledi Bat'y?
Bata felsefe, sanat ve edebiyat geliyor.

3
5
Ama hepsi bu deil.

Demokrasi ideali

Yunanllar, "Dou despotizmi"ne kar "demokratik ynetim"in ilk


uygulayclar oldular. Rejimin yalnz biimi deil, kelimenin kendisi de
onlarn. Yunanca "demos" (halk) ve "kratos" (iktidar) kelimelerinden
oluuyor demokrasi: "Halkn iktidar" demek.
Yalnz demokrasi mi?
Monari, aristokrasi, oligari, demagoji, tirani... gibi kelimeler de
Bat'ya Yunancadan gemi. Ve edebiyatta, felsefede bugn de kullanlan
ynla kelime, gene onlardan.
Eski Yunan'da demokratik ynetim, zellikle Atina sitesinde
uygulanm.

Atina'da iki nemli siyasal kurum vard: Beyzler Meclisi ile


Eglezya.
Beyzler Meclisi, otuz yan bitirmi olan ve halkn bir vl
iin kur'a ile setii yurttalardan kurulu idi. Daha ok bir
yrtme organ niteliinde idi bu meclis. Eglezya, yani Halk
Meclisi ise yirmi yan doldurmu olan tm yurttalardan
oluuyordu. Halk Meclisi, sitenin Agora denilen alannda yln
her otuz be, otuz alt gnnde bir kez toplanr; sava ilan,
bar akdi, i ve d politikann belirlenmesi ve zellikle
kanunlarn yaplmas gibi temel egemenlik haklarn kullanrd.
Bu meclis, bir yasama meclisi oluyordu bylece.
Halk, egemenlik hakkn temsilciler yolu ile deil, bizzat
kulland iin de, temsil bir demokrasi deil, dorudan
demokrasi nitelii tayordu Atina demok-
Atina demokrasisi, bir tek kiinin egemenlii demek olan hkmdarl
reddetmekte; site ileriyle ilgili her eit dnce ve grn
tartmasnda zgrlk ilkesini tanmakta, ounluun oylarn, alman
kararlarn meruluu iin yeterli grmekteydi.
Yurttalarn zgrlklerinin gerek gvencelerinden biri olan
kanunlara sayg esasna dayanrd Atina demokrasisi. Bylece, demokrasi
dncesi gibi, kanun ve kanunlara sayg dncesini de Yunanllar
yaratm ve gelecek kuaklara miras olarak brakmlardr.
Ne var ki, gnmzdeki demokrasilerden farkl bir yan vard Atina
demokrasisinin: Gerekte, bir aznln demokrasisi idi o. Yani halkn
ancak bir blm demokratik haklardan yararlanabiliyordu. "Metek"
denilen yabanclar ile "kleler" bu haklardan yararlanamazlard; kadnlar
da yle.
Ama halkn ounluu da bunlardan oluuyordu.
Niin byleydi bu?
nk o gnk Yunan toplumunda egemen snflar, demokrasiyi byle
bir ereve iinde anlyor ve uyguluyorlard. retimi srtlanm olan
klelerin elini toplumun ynetimine sokmak istemiyorlard daha dorusu.
Byle olmakla beraber, Atina demokrasisi, Dou halklarnn ynetim
biimi gz nnde tutulursa, byk bir ilerilik idi insanlk tarihinde. Ve
klasik Yunan kltr, ite bu demokrasinin salad siyasal zgrlk
havas iinde geliebilmitir.
Demokrasiye borluyuz onlar.

Bilim

Modern bilim, eski Yunan'a iki bakmdan borlu:


nce, matematiin ilkelerini onlar koydular: Tales'in teoremini,
Eukleides'in geometrisini, Arimed'in (Arkhi- medes) kanununu
anmsayalm. u da var ki, yalnz kuramsal deil, -zellikle tp gibi-
deneysel bilimlerde de byk eyler braktlar Yunanllar.
Ve hl her hekim, faklteyi bitirirken, Hipokrates'e mal edilen bir and
ier. Tutar, tutmaz o ayr. Ama ant onun and.
kinci olarak, Yunan bilimsel dncesi, doa olaylarnn
incelenmesinde byden kendini kurtarm olmakla yani "aklc" olmakla
da Bat'ya rnek oldu. Gerekte, doa olaylarnn "belli kanunlara" bal
olduunu, doa dzeninin "anlalabilir" oluunu ve insan aklnn da bu
konular bulabileceini, Yunan bilimsel dncesi ortaya koydu ilk nce.

Edebiyat ve sanat

Bat edebiyatna rneklik eden temel ve lmsz eserleri Yunanllar


yarattlar:
Trajedi ve komedisi ile tiyatro, Yunanllarndr. Rnesans'ta ve ondan
sonra olduu gibi, bugn bile, eski Yunan tiyatrosunun byk yazarlar,
Aiskhylos, Euripides, Sofokles, Aristfanes gpta ve esin konuudurlar.
Tarih, Yunanllardan nce, bir ad ve kronoloji listesinden baka bir ey
deildi. Herodotos, bugn bile "tarihin babas" diye anlyor. Tukidites,
eletirici tarihin kurucusu olmak onurunu bugn de tayor.
Destanda, Homeros'un Uy ada ile Odysseia' s, Bat kltrnn
bugn de temel eserleri arasnda.

3
7
Lirik iirde, Safo, hl byk bir zevkle okunur durur.
Masalda, Aisopos'un ycelii ve La Fontaine zerindeki byk
etkisini bilmeyen ok azdr.
Hitabet sanatn da Yunanllar yarattlar. Byk hatip Demostenes'in
brakt sylevler, bugn de kompozisyon ve hitabet rnekleri arasnda.
Hele eski Yunan'n mitolojisi, yalnz o uygarln edebiyat ve
sanatna deil, yzyllarca Bat edebiyat ve sanatna da esin kayna oldu
ve olmakta.
Yunan sanat mimarlkta ve zellikle heykelde ylesine aheserler
yaratt ki, Bat'nn etkilenmemesi olanakszd bunlar karsnda. zellikle
Rnesans'ta, Yunan sanatnn etkisi kesindir. Fidias'n ve Praksiteles'in
eserleri, yzyllarca gzelliin kanunlarn temsil ettiler. Yunan sanatndaki
soyluluk, ahenk ve denge, Bat sanatnda sanatlarn lks oldu
yzyllarca.
Ama Yunanllarn, Bat kltrn -belki de- en ok etkiledikleri alan
felsefedir.
Felsefe, aslnda eski Yunan'da balamtr; kelime de oral. Gerekten,
felsefenin yantlamaya alt, "evrgjin temeli ve kayna nedir?",
"insan yaamnn anlam ve amac nerededir?" gibi sorulan "akla"
dayanarak yantlamaya alan ilk dnrler Yunan dnyasnda
yetitiler: Eski Yunan filozoflar, dinlerin ve mitoslarn (sylencelerin), bu
eit sorulara verdikleri yantlarla yetinmediler; "akla" dayanan yantlar
vermeye altlar. Oysa eski Dou dncesinde, felsefe kendini dinden
btnyle syrarak, yalnz akla dayanan bamsz bir aratrma abas
olarak ortaya kamad.

- Yunan felsefesinin ilk dneminde ele alnan temel soru,


doann nereden geldii, varlklarn nereden ve nasl tredii
sorusu. Bu ilk dnemde, Yunan felsefesi doaya ynelmi ve
doann srlarn aa vurmaya alan bir dnce abasdr.
- kinci dnemde, zellikle Sokrates'le birlikte, "insan nedir?"
sorusunun ve ahlak sorununun nem kazandn gryoruz.
Felsefe insana ynelmitir bylece. Yine ayn dnemde, Platon
ve Aristoteles gibi filozoflarla, felsefe hem doann, hem
insann kavranlmasna ynelir, yani gerekten evrensel bir
bilgi olma amacn tar.
- nc dnemde ise, Stoaclk ve Epikurosuluk akmlaryla,
felsefe, "erdemli yaam nedir?" ve zellikle "insann mutluluu
nerededir?" sorusuna yneliyor.
- Drdnc dnemde, yeni bir dinle -yani Hristiyanlkla- kar
karyadr felsefe.

Bat'nn, Yunan felsefesinden etkilenmesi, giderek ona sahip


kmasnn sosyal nedeni ne?
u: Bat uygarln yaratan snf, yani burjuvazi, Rnesans'la beraber
girdii byk uyan dneminde, "iman ve otorite"nin yerine "akl ve
deney"i geirecektir. Rnesans insan -ileride greceimiz gibi- doa ile
kendisi ara-

3
9
sndaki btn perdeleri kaldrarak, hem doaya hem de
kendisine yeni bir gzle bakmak, doa ve insan yeni bir
gzle incelemek isteyen insandr. Byle bir insann, ei-
limleri ile ztlaan "skolastik dnce" ve onun
temsilcileri -zellikle Kilise- ile daha iyi savamak iin,
ortaadan nce insanolunun bilgi ve kltr alannda
yaratm olduu rnleri arayp bulmas, ilgiyle
karlayp benimsemesi doald. te eski Yunan
felsefesi, byle bir gereksinme sonucunda, doan yeni
bir uygarln, yani Bat uygarlnn felsefi dncesinin
kaynaklar arasna girdi pek hakl olarak.
Daha doru bir deyile, balca kayna olup kt.

DAHA OK BLG

Azra Erhat, Mitoloji Szl, 2. Bas, stanbul,


1978.
Suat Yakup Baydur, Hellen-Latin Eski a Bilgisi,
stanbul, 1948.
John Bury, Dnce zgrlnn Tarihi (ev. D.
Bartu), stanbul, 1978.
Gilbert Murray, Yunan Medeniyeti Niin
Ebedidir? (ev. Osman Derinsu), stanbul, 1940.

OKUMA

YUNANLILARA EN OK NE BORLUYUZ?

Uygarln Yunanllara en ok hangi bakmdan


borlu olduu sorulunca, her eyden nce ve en
doal olarak, onlarn edebiyat ve sanattaki yksek
baarlar akla gelir. Fakat bu soruya, Yunanllara
kar en derin kran borcumuz, onlarn dnce ve
tartma zgrlnn ilk yaratclar olmalarndan
dolaydr, yant verilirse daha doru olur. nk
dnce zgrl, onlarn yalnz felsefi
dncelerinin, bilim alanndaki grlerinin, siyasal
kuramlardaki denemelerinin ana koulu olmakla
kalmamtr. Edebiyat ve sanatta erdikleri yksek
aamann da balca koulu olmutur. rnein,
Yunan edebiyat yaamn zgrce eletirilmesi
olanandan yoksun kalsayd, bu stnlne
eremezdi asla. Fakat onlarn yarattklar yksek
eserler bir yana braklsa, hatta onlar insani faaliyet
alannn byk bir blmnde ortaya koyduklar akla
hayret verecek eyleri yapmam olsalard bile,
sadece zgrlk ilkesini kabul etmi olmalar ile de
insanln velinimetleri arasnda en yksek
mertebeye kabilirlerdi; nk insanln
ilerleyiinde en byk admlardan biri o ilkedir...
Klasik eski tarihi -eski Yunan tarihi kastediliyor-
toptan bir bakla gzden geirirsek, dnce
zgrlnn, o devirlerde bir eit solunan hava
gibi olduunu grebiliriz. Bu zgrlk o kadar doal
saylrd ki, hi kimse onunla uramazd. Geri,
Atina'da yedi sekiz dnr inan ayrlndan dolay
cezaya urad. Fakat bunlarn birkann, belki de
ounun cezaya uramasnda inan ayrl bir
bahaneden ibaretti... Eitim grm Yunanllar, hep
hogr sahibi insanlard; nk akln dostu idiler.
Ve ondan stn hibir otorite tanmazlard.
Dnceler zorla deil, kantlama ve tantlamayla
kabul ettirilirdi; hi kimseden, "Gkler Saltanat"na
kck ocuklar gibi inanverme- si ya da zeksn
-yanlmazl ileri srlen- bir otorite nnde secde
ettirmesi istenmezdi...

(John Bury, Dnce


zgrlnn Tarihi, ev. D.
Bartu, stanbul, 1978)

SORULAR

1. Yunan uygarl Bat'y ka yoldan etkiledi? Bu


yollar iinde Araplarn bir rol olmu mudur?
Olmusa nasl?
2. Yunan uygarl, Bat'y hangi alanlarda
etkilemitir?
3. Eski Atina demokrasisinin nitelikleri nelerdir? O
demokrasinin bu nitelikleri tamasnn balca
nedeni nedir?
4. Yunan bilimsel dncesinin ana nitelii nedir?
Yunan bilginlerinden kimleri tanyorsunuz?
5. Yunan edebiyat ve sanatnn Bat'y etkileme
gc nereden geliyor? Yunan edebiyat ve
sanatlarndan kimleri biliyorsunuz? Bunlarn
balca eserleri ile, sanatlarndaki zellikleri
belirtiniz. Ayrca bunlar, Bat edebiyat ve sanatnda
kimleri, nasl etkilemilerdir? rnekler veriniz.
6. Yunan mitolojisinin byk tanrlar ve
kahramanlan arasnda kimleri tanyorsunuz? Yunan
mitolojisini bilmenin yararlar nelerdir?
7."Yunan dncesi" ile "Dou dncesi"
arasndaki temel fark nedir? Yunan felsefesinin
gelime aamalar nelerdir? Rnesans'n Yunan
kltr ve felsefesini benimsemesinin nedeni nedir?
8.Yunanllara aslnda en ok neyi borluyuz?
(Okuma parasn okuyunuz.)

ROMA'NIN MRASI

Yunan uygarln Bat'ya geiren Roma, ona kendi


katksn da ekledi. Bu katk, Bat uygarln oluturan
eler arasnda.
Aslnda, Roma'nn miras -Yunan'n miras gibi- her
alanda zenginlik gsteren bir nitelik tamaz. Romallar,
bilimlerin gelimesine pek az katkda bulunmulardr;
matematik olsun, doa bilimleri olsun, tp olsun Romal-
lara pek byk ey borlu deiller. Bu bilimlerde ya da
teknikte, Romallarn hatr saylr herhangi bir bulular
gsterilemez. Romallar, "Hellenistik" bilimi kabul etmek-
le yetinmilerdir daha ok.
Ama buna karlk, asker, idareci, byk mimar ve
byk hukuku idiler Romallar. Onun iindir ki, Bat
uygarlnn "fikr" temelini Yunanllar kurmusa, "idari
ve hukuksal" temellerini de Romallar kurmulardr hi
kukusuz.
Roma hukuku

Roma'nn byk yetenei, siyasal bir yetenekti her


eyden nce. Gerekten, o dnemin pek ilkel olan
ulatrma ve haberleme aralar gz nne alnacak
olursa, Romallarn, dil ve kltr bakmndan birbirinden
pek farkl onca kavmi, imparatorluun o denli geni
snrlar iinde toplayp yzyllarca ynetebilmek iin
byk bir siyasal gce ve -o oranda da- maharete sahip
bulunmalar gerektii kolayca anlalr.
Roma'nn dnyaya egemen olmasn salayan bu
siyasal yetenek yanmla, bir kincisi hukuksal yetenei
idi.
Roma hukuku, ne bir kiinin ne de birka kiinin
eseri, tersine, bu hukuk yzyllar boyunca gelimi ve bu
geli- me, Roma tarihi boyunca srp gitmitir. Zaman
zaman eitli toplamalarn konusu olan bu hukuk
kurallar, son olarak, byk Bizans mparatoru
Iustinianus'un giriimiyle -stanbul'da- toplanp bir araya
getirildi.

Roma'nn eski grkeminin bilin ve


heyecamna sahip bir imparator olan -ve M.S.
527'den 565 ylna dein hkm sren-
Iustinianus, eski imparatorluu yeniden kur-
mak arzusundayd. Bir sre yapt baarl
savalarla -bir lde- gerekletirmiti de bu
emelini. Roma hukukunun, eski Roma'nn
yaratt en byk eserlerden biri olduunu
biliyor ve bu hukuka kar byk bir hayranlk
besliyordu. Kendi giriimi zerinedir ki,
yzyllar boyunca ilenip gelimi olan Roma
hukuku kaynaklar, yani Romal hukukularn
eserleri ile imparator kanunlar, birka klliyat
halinde bir araya topland. Biz, Iustinianus'un
bu klliyatnn btnne -"medeni hukuk
klliyat" anlamna gelen- "Corpus Iuris Civilis"
diyoruz. Iustinianus'un gerekletirdii bu
eserin byk nemi, Roma hukukunu gelecek
kuaklar iin korumu ve saklam olmasdr.
Roma hukukunun modern dnya zerindeki
etkileri de bu sayede olabilmitir ancak.

Bu eser, 12. yzyldan balayarak, talya'da Bologna


niversitesi'nde, derin incelemelere ve almalara konu
oldu. Asl metinleri "glossa" denilen haiyelerle yorumla-
dklar iin glossator ad ile anlan bilginler, retimlerini
bu metinler zerine yaptlar ve bir sre sonra teki
talyan niversiteleri ile baka lkelerdeki niversiteler
de ayn yolda hareket ettiler. Ortaan sonlarna doru,
bu Roma hukuku retimi, Bologna'daki beiinden
karak Bat Avrupa lkelerine ve oradan da -gn
getike daha geni lde- btn dnya lkelerine
yayld.

Roma hukukuna gsterilen bu yakn ilginin


ve onun gitgide yaygnlamasnn altnda,
Bat'da o sralarda doan kapitalizm byk rol
oynam olsa gerek. Roma hukukunun birok
ilkeleri, zellikle mlkiyetle ilgili kurallar
kapitalizme uygun dyordu nk.
Roma'nn miraslar

Bat'da Roma'nn miraslar kimler olmutur?


Roma mparatorluu'nun yaylm olduu snrlar
iinde yaayan her halk, Roma'nn damgasn ayn
derecede tamamtr. Roma'nn mirasn temsil etme
bakmndan, lkeler birbirinden ayrlyor:
- nce, imparatorluun dou lkeleri Yunan
etkisinde olup, Roma'nn damgasn tamaz: Romallar o
lkelerde, yalnzca "Hellenistik" fethinden sonra da
devlet rgtnn ve kltr evrelerinin dili olmakta
devam etmitir.
- mparatorluun bat blmnde, Kuzey Afrika, nce
Vandallar, sonra da Araplarca istila edilmi ve sonuta
slam uygarlna girmitir. Fas'tan Tunus'a dein,
Roma'dan kalan izler, ynla antn ykntlardr yalnzca.
Bunun gibi, imparatorluun batsnda, ngiltere, Ren
lkeleri, Gney Almanya ve Avusturya'da, Roma etkisini
srdrmtr.
Egemen duruma gemese bile.
- Roma'nn gerek miraslar, Italyanlar olmutur
doallkla. Bunun gibi, dilleri Latinceden gelen baz
halklar da Roma'nn miraslar arasnda saymal:
Rumenler, spanyol- lar, Portekizler, Belikallar,
svireliler ve zellikle Fransz- lar byledir. Avrupa'nn
Latin halklar ad verilir bunlara.
Son olarak, Roma mparatorluu'nun snrlar iinde
doup gelimi Katolik Kilisesi gelir ki, Roma'nn
damgasn uzun zaman korudu. Gerekten Roma, Katolik
Ki- lisesi'nin merkezidir. Bu Kilisenin dili bugn de
Latince- dir; duasn ve ayinini onunla yapar. Ve bugn
de, Avrupa'da Katolik halkn ounlukta olduu lkeler,
vaktiyle Roma mparatorluu iindeydiler.

Roma'nn etkisine bir rnek: Fransa

Roma'nn gerek mirass talya'dan, ileride


Rnesans blmnde bahsedeceiz. Burada, onun bir
baka mirass olan Fransa stnde duralm biraz.
Franszlar, rk bakmndan, Romallardan ok Galya-
h'larn (Galois) ocuklardr. Ne var ki, Fransz kltr
Roma uygarlndan domutur bir bakma.
Gerekten Romallar, Galyal'lara, kentlerde
toplamay rettiler. Fransa'da, birok byiik kenti,
Romallar kurmulardr. Belediyecilii reten
Romallardr. Romallardan kalan karayollarnn, eitli
antlarn, su yollarnn, tiyatrolarn, hamamlarn
ykntlar, Roma'nn kuruculuunun canl rnekleridir.
Fransa'ya Roma'dan kalan byk miraslardan biri de,
hukuktur: Fransa'nn gneyinde, 1789 Devrimi'ne dek
uygulanan hukuk, Roma hukuku idi. Devrim'den sonra
yaplan ve bugn de yrrlkte olan Fransz Medeni
Kaunu'nda, Roma hukukunun birok kurum ve
hkmleri korunmutur.
Roma tarihi, edebiyat ve sanat eserleri, Fransa'y s-
rekli etkilemilerdir. zellikle baz dnemlerde ok canl-
dr bu etki.
- Politikada, Roma mparatorluu'nda olduu gibi,
tek bir hkmdarn otoritesi altnda birlemi, ayn
uygarla sahip geni bir imparatorluk dncesi,
ortaada Charlemagne ile Kutsal Roma-Germen
mparatorlu- u'nun kurucularnn lks oldu.
Daha sonra da Napolyon'un.
Fransz devrimcileri, Roma Cumhuriyet rejimi ile Ro-
ma'y Etrsk despotlarndan kurtaran Brutus gibi kahra-
manlara kar byk bir hayranlk duymulardr. Plutar-
kos'un bahsettii Roma yurtseverlii ve erdemleri ile
Gracchus'lar ve onlarn nl toprak kanunu iin de. Hele,
Roma Cumhuriyet dneminin zgrlk ideali, onlar b-
yleyen eyler arasndayd.
- Edebiyat ve sanatta, Roma'nn etkisi, zellikle
16., 17. ve 18. yzyllarda byk olmutur:
Gerekten 16. yzylda, Fransz Rnesas,
esinlendii talyan Rnesans gibi -ksmen de olsa- Yunan
ve Latin yazarlarnn eserleri ile, eski Roma antlarnn
yknmesinden domutur.
XIV. Louis zamannda, Fransa'nn byk klasik yazar-
lar, Boileau, Molire, Corneille, Racine, eski Romal ya-
zarlardan esinlenmilerdir. Kahramanlarn bile Romal-
lardan semitir kimisi.
18. yzyln ikinci yarsnda, zellikle Herculanum ve
Pompei gibi eski Roma kentlerinde yaplan kazlardan
sonra, eski Roma eserleri iin bir merak ve giderek bir
tutkunluk balamtr ki, ta Napolyon dneminin
sonlarna
dein srecektir bu. Paris'teki birok ant, nl Zafer
Tak, Madeleine Kilisesi ite bu dnemin rnleridir.
Byk ressam David'in kimi tablolar da.
zetle, eski Roma, Fransz kltrnde yaamn
srdrr gider. Latince, retimde bugn de nemli bir
yer tutmaktadr.

DAHA OK BLG

R. H. Barrow, Romallar (ev. E. Grol), stanbul,


1965.
Suat Yakup Baydur, Hellen-Latin Eski a Bilgisi,
stanbul, 1948.
John Bury, Dnce zgrlnn Tarihi (ev. D.
Bartu), stanbul, 1978.
A. B. Schwarz, Roma Hukuk Dersleri (ev. T.
Rado), 7. Bas, stanbul, 1965.

OKUMA

ROMA NIN TARHSEL ROL NEDR?

Geen yzyln en byk Alman Roma uygarl


uzmanlarndan ve hukukularndan biri olan Rudolf
von Jhering (18181892) Roma Hukukunun Ruhu
(Geist des Rmischen Rechts) adl eserinin banda
u satrlar yazmaktadr: "Roma kendi kanunlarn,
dnyaya kez kabul ettirdi; eitli milletleri kez
birlik halinde bir araya toplad. lk kez, Romallar
henz glerini tam olarak koruduklar bir dnemde,
bu kaynatrma bir devlet birlii iinde
gerekletirildi. Siyasal ykltan sonra kendini
gsteren ikinci byk birlik, Kilise birlii biiminde
oldu. ncs, Roma hukukunun kabul dolaysyla
hukuksal bir birlik biiminde ortaya kt.
Birincisinde silah gcyle oluturulan kaynama,
teki ikisinde manevi alandaki g ve stnlklerin
rndr. Ksaca diyebiliriz ki, Roma'nn tarihsel
grevi ve tarihte oynad roln nemi, onun
sayesinde evrensellik ilkesinin milliyet ilkesinden
stn tutulmasndadr."

(A. B. Schwarz, Roma Hukuku Dersleri ev. T. Rado,


7. Bas, stanbul, 1965, s. 9-11) (Not: Bu eviri
Trkeletirilmitir)
1. Roma uygarl, eski Yunan uygarlna oranla
hangi bakmlardan nemlidir? Roma'nn tarihsel rol
ne olmutur? (Okuma parasn okuyunuz.)
2. Roma hukuku Bat hukukunu ne zaman ve nasl
etkilemeye balamtr? Bunun iktisadi nedenleri
nedir ve sonular ne olmutur?
3. Roma'nn miraslar Bat'da kimler olmutur?
Bu etki her lke iin ayn mdr?
4. Roma'nn etkisine, Fransz tarih ve kltrnden
rnekler veriniz.

HIRSTYANLIK

sa ve retisi

Hristiyanlk, Dou mistisizminin, Yahudi mesihcilii-


nin, Yunan dncesinin ve Roma evrenselciliinin "kav-
ak noktasnda" ortaya kt.
Doduu yer, bylesine etkilerin odaklat bir yer.
Hristiyanln kurucusu sa, ilk Roma imparatoru Au-
gustus zamannda, Filistin'de dnyaya geldi. Ve orada
vaazda bulundu. Kurduu din, kendisinden ok sonra,
Roma mparatorluu'nun resm dini haline gelmi ve
sonuta tm Bat dnyasnn egemen dini olmutur.
sa'nn retisinin temeli u: Tanr, efkati btn
evreni kapsayan bir Baha'dr. Ve yeryznde
"Tanr'nn saltanat" hkm srecektir gnn birinde.
sa'nn retisinin temeli olan "Tanr saltanat" dn-
cesi iin, "insan dncesini harekete geiren ve kafasn
deitiren en byk ihtilal doktrinlerinden
biridir" der, ngiliz tarihisi Wells.
sa, Tanr'nn evreni kavrayan babal adna, neye
kar kyor ve ne getiriyordu?
Ne idi ierii "sa'nn ihtilalcilii"nin?
- nce, zamannn dar milliyet inancna kar
kyordu sa.
sa'dan nce Yahudiler, evrenin biricik Tanr's olan
"Yehova"nn, bir adalet Tanrs olduuna inanyorlard.
Ancak Yehova, kendisiyle pazarlk da edilebilen bir Tanr
idi. Nitekim bu Tanr, brahim Peygamberde pazarlk ede-
rek, Yahudileri yeryznde "egemen bir rk" haline
getireceine sz vermitir. Oysa, sa'ya gre, Tanr'yla
pazarlk olmaz. Ve gelecekteki Tanr saltanatnda
ayrcalkl rk, ayrcalkl insanlar yoktur. Btn
insanlar karde ve birbirine eittir. Tm insanlar
bu lahi Baha'nn evlatlardr.
Gnahkrlar da iinde olmak zere.
- sa, zamannn dar aile balarna da kar
kyordu.
Yahudiler, aile balan ok gl olan bir kavimdi.
sa'nn alad byk Tanr sevgisi, onlarn dar ve snr-
layc olan aile kurumunu paralayacakt. Tanr saltanat,
sa'nn arkasndan gidenlerden oluacak byk bir aile
topluluu olacaktr.
yle diyordu sa: "Gklerde olan Babamn iradesine
kim uyarsa, benim kardeim, kz kardeim ve anam
olur".
- sa, zamannn iktisadi dzenine,
zenginliine ve kiisel ayrcalklara da kar
kyordu.
Mademki, btn insanlar, Tanr lkesi'nin uyruklary-
d; o halde varlar yoklan da bu lkenindi. Her insan iin
doru yol, biricik doru yol, olanca varl ile Tanr'ya
hizmet etmektir. sa, tekrar ve tekrar, zel servetleri ve
btnyle Tanr'ya adanmam yaamlar ktler:
"Zenginin Tanr lkesi'ne girmesi devenin ine
deliinden gemesinden daha g olacaktr" sz
onundur.
- Son olarak, sa, zamanndaki yerleik dine bal
kimselerin karlara dayanan sahte drstlklerine de
tahamml edemiyordu. Gsterdii kzgnln byk bir
ksm da o zamanki din adamlarnn, din kurallaryla ilgili
biimciliklerine kardr.
zetle, sa'nn vaat ettii gz kamatrc lkede, ne
mlkiyet ne ayrcalk ne gurur ne iistlk-altlk olacakt.
Sevgiden baka dl bulunmayacakt orada.
Btn bunlarla, sa, iinde yaad toplumun dzen
ve inanlarna kar kyordu. O dzenden yararlananlar
da ona kar ktlar ve "garip bir ynetim kurmaya yel-
tenmekle" suladlar.
Ve armha gerdiler.

IH
det yerini bulsun diye yarglamay da unutmadlar
doallkla.

Hristiyanl yaylmas

Hristiyanlk, balangta bir "yoksullar hareketi"


olmutur. lk Kilise, bir yoksullar birlii, bir kardeler
topluluu idi; "yoksul" (ebionim) diye adlandrlrd ilk
Hristi- yanlar. "Hristiyanln kurulmas, halktan gelen
insanlarn imdiye dein baardklar en byk eserdir".
Byk Fransz dnr Ernest Renan'ndr bu sz.
sa'nn retisini, onun lmnden sonra, mezleri
(Havariler) yayar. Dinin dayand esaslar ieren
kutsal metinlerin yazlmas da sa'dan sonra olur.

Bu mezler iinde zellikle Aziz Paulus, ok


nemli bir yer tutar. Yahudilii, Mithra dinini ve
o zamann skenderiye'sinde egemen
inanlarla ilgili birok dnceleri ve
anlatmlar Hristiyanla sokan o olmutur.
sa'nn, Tanr Osiris gibi, yeniden dirilmek ve
insanlara lmszlk vermek zere len bir
Tanr olduu inancn alayan da odur. Dinin
tutunmas ve yaylmasndaki hizmeti ne denli
byk olursa olsun, "Tanr-sa" ile "nsanln
babas olan Tanr" arasndaki hsmlk
konusunda kark ilahiyat kavgalarna yol aan
da yine Aziz Paulus olmutur.
Ksacas, hayli azizlikler etmitir
Hristiyanla Aziz Paulus!

sa'dan sonraki iki yzyl boyunca, Hristiyan dini Ro-


ma mparatorluu'nda durmadan yaylyor.
Yeni dinin, Filistin'den karak Roma
mparatorluu'nda hzla yaylmasnda, tad
dnceler kadar -belki onlardan da ok- o zamann
Roma'sndaki sosyal gerekliin byk pay vardr: Roma
devletinde dzene, kanunlara ve teamllere olan o eski
gvenden eser kalmamt. Bir yanda klelik, zulm ve
korku, te yanda israf, ihtiam ve sefahat hkm
sryordu. Bir huzur zlemi iinde idiler ezilen ynlar.
Onlar yeni dinin, yani Hristiyanln kollarna atan bata
bu sosyal koullard.
Ve Hristiyanlk da, bu zavalllara aradklar huzuru
verebilecek bir ierikte idi.
Btn teki dinlerden daha fazla.
Roma imparatorlarnn bu yeni dine kar takndklar
tavr, dmanlkla hogr arasnda deimitir. sa'dan
sonraki 2. ve 3. yzyllarda, bu yeni inan ortadan
kaldrma yolunda giriimler olmu ve sonuta mparator
Di- ocletianus zamannda aka zulmedilmitir
Hristiyanla- ra. Ne var ki, onlar yldrmamtr bu
zulmler. 317 ylnda da Byk Constantinus
Hristiyanl kabul etmi ve bylece yeni din,
imparatorluun resm dini olmutur.
Bat Roma mparatorluu barbarlarn darbeleriyle y-
kldktan sonra, Roma'daki Katolik Kilisesi, uzun yzyllar
kendisini Roma devletinin mirass olarak grecek ve
gsterecektir.

DAHA OK BLG

John Bury, Dnce zgrlnn Tarihi (ev. D.


Bartu), stanbul, 1978.
Flicien Challaye, Dinler Tarihi (ev. S. Tiryakiolu),
stanbul, 1960.

OKUMA

HIRSTYANLIK NASIL BR SENTEZDR?

Hristiyanln teki dinlerden esasl ekilde ayr bir


din olmadn tarih gstermektedir.
Btn teki kutsal kitaplar gibi, Hristiyanln Kutsal
Ki- tap' da insan eseridir.
Mslmanlk hari olmak zere, teki dinlerin
oundan daha yeni olan Hristiyanlk, daha nceki
dinlerle artc benzerlikler gstermektedir. Tanr's,
Yahudi peygamberlerin Yeho- va'sdr ki, Gksel Baba
haline girmitir. Btn ilkel tapnlarda kutsal olan,
olmayandan nasl yksekse, Kalde'deki tepeler nasl
ovalara hkimse, onun yaad Gk de yeryznden
yksektir. Perseus nasl Danae'den domusa, sa da bir
bakireden domadr; o da Dionysos ve Horus gibi,
dmanlarndan mucizeli bir ekilde kurtulur. Osiris,
Dionysos-Zagreus gibi lp, sonra Attis ve Temmuz gibi,
baharn balangcnda dirilir. lmnn baz ayrntlarna
Babilonya'da rastlamak mmkndr. Tpk Mith- ra'ya
olduu gibi, ona da bir Kurtarc sfatyla tapnlr. Teslis
dncesi zaten birka dinde vardr. Bakire Meryem,
tpk teki kadn Tanrlarn-sis'in, tar'n, Astarte'nin,
Kibele'nin- yaptklar gibi, insanlarn az ok sevgi dolu bir
dindarla olan eilimini tatmin eder; Meryem tpk
Demeter gibi strapl bir anadr, sa'y kucanda tayan
Madonna tasviri ise kk Horus'u kollar arasnda tutan
sis'in tasvirinin tpksdr. eytan, ran'n Angra
Mainyu'sudur. Melekler, iblisler, azizler, animizmdeki
ruhlardr. Son yarg gnne Zerdt'n Mazdeizm'inde
daha nce rastlanr. Hristiyanln verdii lmszlk
szne daha nceki Orfe- us ve Dionysos gizli
ayinlerinde de rastlanr. Komnyon, kutsal varln etine
ve kanna ortak olmak demek olup, totemik kkten
gelmektir. Bu daha nce Eleusis'te ekmekle, Dionysos'a
inananlar tarafndan arapla, Mithra dininde ise ekmek,
arap ve su ile yaplmaktayd. Mithra dininde daha nce
birtakm takdisler, rnein vaftiz vard. Hristiyan pazar,
Yahudilerin sebt (abbat: cumartesi) gn, Kaidelilerin
de ''tabu'' saylan gndr. Katolik rahipleri de sis
rahipleri gibi tra olur, kafalarnn tepesini kazr, uzun
urbalar giyerler, zerlerine el dedirilip kendileri "mana"
ile mebu hale getirilince kutsal bir vasf edinirler; anlar
alnrken mminlerin zerine su serpip onlar
ttsleyerek arttklar zaman ise, Hellen tapn
usullerini uygulam olurlar.
Bu benzerlikler, hem kiisel hem kolektif bir eit
gururla, kendi dinlerinin tek ve esiz olduuna inanan
baz dar ruhlu Hristiyanlarn arna gidebilir. Tersine
olarak da, daha geni gnll insanlar, sa'nn kiiliine
hissi bir tercih beslemekten vazgemeksizin, inandklar
dinin engin bir insanlk gemiinin sentezi olduunu
dnerek, sevin dahi duyabilir.

(Flicien Challaye, Dinler Tarihi, ev. Semih


Tiryakiolu, stanbul, 1960, s. 208-209)
SORULAR

1.Metinde geen "Dou mistisizmi", "Yahudi


mesihcilii", "Yunan dncesi" ve "Roma evrenselcilii"
deyimlerini aklaynz.
2. Hristiyanlk aslnda nasl bir "sentez"dir? Bu
sentezde da
ha nceki din ve uygarlklardan gelen unsurlar
saptaynz. (Okuma parasn okuyunuz.)
3. "sa'nn ihtilalcilii"nin ierii nedir?
4. Hristiyanlk, balangta nasl bir hareketti?
Daha sonraki yzyllarda bu niteliini korumu
mudur? Koruyamam ise bunun nedenleri nelerdir?
5. Hristiyanln hzla yaylmasnda, tad
dnsel esaslar m yoksa o zamanki Roma
devletinde halkn sosyal durumu mu daha ok rol
oynamtr?
BOLUM II
BATI UYGARLIININ DOUU

Ortaa, Bat Roma mparatorluu'nun k (476) ile balayan ve


stanbul'un Trklerce fethine (1453) dein srd -genellikle- kabul
edilen bir tarihsel dnemin ad. Bin yllk bir dnem aa yukar.
Nedir ortaaa zelliini veren?
lkadan farkl bir iktisadi ve sosyal dzene ve o dzeni belirten bir
deerler sistemine sahip olmas.
"Feodalite" (derebeylik) ad veriliyor o iktisadi ve sosyal dzene.
Deerler sistemini ise -hemen hemen tek bana- Hristiyanlk temsil
ediyor. Kilise, bu temsilcilikte bir arac rolnde.
Ortaan sonlarna doru, hem iktisadi ve sosyal dzende hem de
deerler sisteminde kkl deimeler balar. Bat uygarln asl
douracak olan da ite bu deiikliklerdir.

FEODALTE

Feodalitenin douu

Ortaada, zellikle Bat Avrupa'daki toplum dzenine "feodalite"


(derebeylik) ad verilir. Klasik feodalitenin -btn izgileriyle- ortaya k,
Fransa'da Karolenj mparatorluu'nun batndan (10. yzyl), ngiltere'de
ise Norman istilasndan (11. yzyl) sonraya rastlar.
Ayn zamanda siyasal, hukuksal, iktisadi ve sosyal bir rejim olan feodal
dzende "devlet birlii" yoktu. Birok beyliklere ayrlm bulunuyordu
lkeler. Gerekten de, feodalitenin siyasal adan gsterdii en byk
zellik, devlet iktidarnn paralanm olmas ve halkn, -Fransa'da
Capet Hanedan'nn iktidarnn balarnda olduu gibi- dorudan doruya
devletin deil, topraklarn sahibi olan senyrlerin
(derebeylerin) uyruu durumunda olmalardr.
Klelikten farkl bir durum olan "bir kiiye uyrukluk", barbar istilasnn
yaratt gvensizlik yznden ok abuk yaylm ve genellemi.
Koullar, kendilerine bir sen- yr semek zorunda brakmtr btn
insanlar. Bu dnemde, toplumda himaye ilikilerinin artmasn normal bir
olay olarak kabul etmek gerekir. Bylece, retim tekniinin gelimesi
sonucunda geveyen klelik ba d olaylarn da etkisiyle, feodal rejimin
kurulmasna yol amtr.

Feodal rejim kuruluunda nemli rol oynayan bir baka olay,


Akdeniz'in dou ve bat kylarnn slam egemenlii altna
girmi olmas. Bylece Dou ile Bat arasndaki kltr ve
ticaret ilikilerinde en nemli rol oynam olan Akdeniz yolu,
bir ksm Avrupa lkelerine kapanm ve bu lkeler Dou ve
giderek dnya ticaretinin dna atlmlardr. Dnya ticaretiyle
ilikisi kesilip kendi iine kapanmaya ve bu yeni durama gre
yeniden rgtlenmek ve derlenip toplanmak zorunda kalan
Avrupa'da ekonomi bakmndan en fazla kayda deer olay,
malikneler sisteminin genilemesi ile "para ekonomisi"nin
yerine "aynf' diyebileceimiz bir ekonominin gemesi ve tam
anlamyla tarmsal bir uygarln egemen olmasdr.

Feodalitenin anlam

Feodalite bir piramide benzetilebilir. Burada, Roma hukukunda olduu


gibi, topraa serbeste tasarruf edebilmek sz konusu deildir.
Senyrsz toprak bir istisnadr.
Topraklar, fief szlemesi ile "hiyerarik" bir dzene balanmtr.
Fief szlemesi, iki yanl bir szleme. Yanlardan biri senyrdr.
Senyr, tabi ya da vasal denilen bir ikinci kii yararna, belirli bir toprak
paras zerinde adaleti datma gibi bir grevi -srekli bir hak olarak-
tanr. Buna karlk, vasal da senyrn kendisinden bekledii hizmetleri
yerine getirmek zorundadr. Ayrca vasal da ald topra ksmen
bakalarna verebilir ve bu yoldan kendisi de

At
derebeyi olabilirdi. u var ki, bu hiyerari iinde, sonuncu vasaln ilk
senyrle hibir ilikisi yoktur.
Vasal durumunda olan senyrlerin eitli ykmllkleri vardr:
Asker alanda yapaca yardmla, eitli maddi yardmlarn yan sra
vasal senyre "danmanlk" yapmakla grevlidir. Senyr, vasallarn
dnce ve dileklerini renmeyi yararl bulmaktadr. Vasallarn d-
ncelerini, eitli konulardaki grlerini senyre bildirmeleri de bir
grev ayrca. Vasallarn, bu amala bir araya geldikleri toplulua "curia"
ya da "concilium" ad verilmektedir.
Bat'da feodal dzene verilebilecek en gzel rnek, o zamanki
Fransa'dr.
Fransa Kral, "Fransa Dukal" adyla bilinen topraklarn
senyrdr. Bu bakmdan da br fief sahipleriyle hibir iliii
yoktur. Sadece, kendi vasallaryla dorudan doruya kiisel
ilikiler kurmutur. te yandan, Capet slalesinin krallar ayn
zamanda btn Fransa'nn da kral idiler. Bu durumda kral
Fransa'daki br btn senyrlerin lideri idi. Kral, en yksek
senyrdii; feodal hiyerarinin en yksek katnda bulunuyordu.
Baka bir deyimle, kral, senyrlerin senyr durumundadr. Bu
bakmdan btn teki senyrler -ki kraln vasal oluyorlard-
ona baml durumdadrlar. Ancak, yukarda deindiimiz ilke
gereince, kendi vasal olan senyrlerin topranda yaayan
halkn yaamna kraln mdahale hakk yoktur. Kraln dorudan
ynetimi, yalnzca kendi dukalyla snrldr.

Kraln br senyrlerle olan ilikilerinin nitelii ok nemli. nk bu


ilikiler, yava yava temsil rejimin domasna yol aacaklar, temsil
anlaynn ilk ekirdei ve kayna olacaklardr ilerde.

Feodal dzende sosyal snflar

Feodal dnemde sosyal snflar, dven soylular, dua eden rahipler


ve alan kyller ile serilerdir.
Bu sosyal snflarn, farkl hukuksal statleri var ayn zamanda. Bu
bakmdan da gnmzn sosyal snflarndan ayrlrlar: Ortaada
snflar, amz toplumlarnda- ki snflara kyasla, birbirinden daha kesin
izgilerle ayrld gibi -birinden brne gemek kast sistemi gibi b-
tnyle nlenmi olmamakla beraber- daha kapaldr. Ortaada bir
snftan tekine gemek belli trenleri ve birtakm hukuksal ilemleri
gerektiriyor. ktisadi eitsizlii, "hukuksal eitsizlik" tamamlyor bylece.
Soylular ile rahipler, "ayrcalkl snflar"dr. zgr kyller ile seriler,
btn deerleri yarattklar halde, retim aralarna tam sahip olmadklar
gibi, hukuksal bakmdan durumlar teki ayrcalkl snflardan aadr.
Ayrcalkl snflar, ayn zamanda topraa sahip olan snflardr. Topraklarn
iki sahibi var bu dnemde:
Soylular, yani senyrler ve Kilise.
Ne var ki, balarda idari ve dinsel merkezler ya da tahkim edilmi
yerler olan kentler -ileride de greceimiz gibi- yava yava, meta
retiminin (piyasa iin retim) ve bylece ticaretin gelimesine kout
olarak, gelimeye balayacaklardr. Ticaretin ve zanaatn gelimesi
sonunda kentlerde yeni bir snf ortaya kacaktr.
Burjuva snfdr bu snf.
Ortaan sonlarna doru Bat'da kendini gsteren en nemli sosyal
olaydr bu!
Burjuvalarn zenginlii topraa deil, kentlerde henz ilkel bir
durumda olan meta retimine ve ticarete dayanmakta. Sava sanatyla
uramadklar, toprak sahibi de olmadklar iin, soylularn
yararlandklar "hukuksal ayrcalklardan yararlanamyorlar. Gelecekte
toplumun sosyal yapsn deitirecek olan snf -retim tekniinin
gelimesi sonucunda- yeni retim aralarn elinde toplayacak olan bu
burjuva snf olacaktr.

ngiltere ile Fransa'daki farkl gelimeler

Feodal dnyadaki gelimelerde dikkati eken bir nokta da u:


ngiltere'de feodalite, Fransa'dan farkl bir biimde yerleip geliiyor:
ngiltere'de Fatih VVilliam'n kurduu rejimin en nemli nitelii, feodal
dzeni ngiltere'ye getirmi olmas. Kendi iktidarm glendirmek
amacyla yapm bunu. Bylece, ngiltere'de feodalite, devletin zayf
oluunun sonucu ortaya kmam. Tersine, ngiltere'de, yengin Norman
prensinin kurduu ve zor kullanarak kabul ettirdii bir rejim feodalite.
Fransa'da ise feodalite, Karolenj mparatorluu'nun batnn bir
sonucu; devletin dalmasnn ortaya kard bir durum. Bu dnemde
kral, ulusal devlet efi sfatyla sahip olduu yetkileri kabul ettirmek iin
yeter derecede gl olmadndan, ancak prina inter pare s, yani eitler
arasnda birinci idi.
Ne gibi sonular olmu bu farklln?
Temsili rejimin, Fransa ve ngiltere'de deiik yollardan gelimesinin
temelinde bu farkllk vardr ite. Bu farkllk, ngiliz siyasal kurumlan ve
ynetici snflarn birbirleriyle ilikileri zerinde etkisini gsterecek,
ngiltere'ye has zelliklerin olumasnda nemli bir rol oynayacaktr.

DAHA OK BLG

John Bury, Dnce zgrlnn Tarihi (ev. D. Bartu),


stanbul, 1976.
Murat Sarca, Siyasal Tarih, stanbul, 1980.
Murat Sarca, Siyasi Dnce Tarihi, 3. Bas, stanbul, 1980.
Charles Seignobos, Avrupa Milletleri Tarihi (ev. S. Tiryakio-
lu), stanbul, 1960.

OKUMA
FEODALTE VE EDEBYAT

Derebeylik rejiminin kuvvetlenmesi, toplum hayatnn d-


zenlenmesi, ilk Hal seferleri, aristokratlarn gcn ve nfuzunu
artrmtr. Bunun sonucu olarak, XII. yzyln daha hemen
balarnda aristokrat snfn dnya grn yanstan gerek bir
edebiyatn kurulduunu, valyelik lksnn en stn deer
olarak edebiyatta ve toplum hayatnda kendini ka-

bul ettirdiini, geni halk ynlarn da peinden srklediini, dinsel


-ulusal- bir cokunluk akmnn Fransa'y batan baa sardn gryoruz.
XII. yzylda, zellikle destan tr, sz konusu dnya grnn en
tutarl anlatm arac olmutur. Genellikle yazarlar belli olmayan ve
"Chanson de Geste" diye anlan manzum ve epik betiklerdir destan
trn meydana getiren eserler. okluk Charlemagne, Guillaume
d'Orange gibi gemi devir kahramanlarnn maceralar, yararlklar
anlatlmaktadr bu iirlerde. Yarm kafiyeli bentlerden kurulu bu 9-10 bin
msral iirler atolarda, konak yerlerinde okunur arlrd. Her snftan
halk byk bir ilgi ve coku ile dinlerdi onlar.
XII. yzyln ikinci yarsnda ve zellikle XIII. yzylda soylulara hitap
eden, Chanson de Geste' 1er gibi rlmak iin deil de okunmak iin
yazlm eserler, "romanlar" gryoruz. Sekin evrelerde
yaayanlarn trelerini, ak ve incelik anlaylarn gzler nne
seren bu trl romanlar ve lirik iirler saray edebiyatn (courtois
edebiyat) meydana getirir. Bu eserler, geni halk ynlarna seslenen
Chanson de Gesfe'lerden kesin olarak ayrlr.
Fransz edebiyatnn daha ilk devirlerinde "satir" trne ok yakn
eserlere rastlanr. Destan ve saray edebiyatna balanan, bir yandan
"dinsel-ulusal kahramanlk", te yandan da "sekinlik" kavramlaryla
"lkc" bir dnya grnde birleen akmlarn karsnda yer alan bu
eserler "gereki" bir edebiyat ve dnya grn yanstrlar.
Fransa halknn alayc ve yergici zeksnn etkisiyle gelien gereki,
satirik akmn Ortaa Fransas'nn toplumsal koullaryla yakn
ilikileri vardr. Gerekten de XII. yzyln sonlarndan itibaren kkl
deiimler grlr Fransz toplumunda. Tecimin (ticaretin) gnden gne
gelimesi, burjuvalarn gitgide i alanlarn genileterek aristokrasinin
manevi kuvvet ve kudreti karsna paraya ve maddi zenginlie dayanan
bir snf olarak kmaya balamas, toplum yapsn yakndan etkilemi,
yeni bir toplumsal dengenin tohumlarn atmtr. "Komn" hareketleri,
yani burjuvazinin baz kentler evresinde nispi bir bamszla kavumas
ile dorudan doruya ilikili olan bu deiimlere paralel olarak, iktisadi
bamszlk, burjuvazinin dnce ve duygu alanlarnda da bamszla
kavumasna yol am, burjuva evrelerinde yeni bir dnya gr
yeermeye balamtr: uyank, diri, aklc, alayc bir dnya gr. Bir
yandan serven heveslerini, ar kahramanlklar alaya alan, bir yandan
da kadn ve ak saray edebiyatndaki sekin yerlerinden indirmeyi ama
edinen bir zihniyet...

(Berke Vardar, Fransz Edebiyat, cilt 1,


stanbul, 1985, s. 13-28)

SORULAR

1. Bat'da ortaada, feodal rejimin kurulmasnn nedenleri nelerdir?


2. Feodalite, bir "piramit'e benzetilebilir derken, bununla belirtilmek
istenen nedir?
3.Feodal dzende sosyal snflar hangileridir? Ve amzdaki sosyal
snflardan ne bakmdan ayrlrlar?
4. Feodalitenin, ngiltere'de ve Fransa'da birbirinden farkl biimde
yerlemi olduu doru mudur? Doru ise, bu farkllk, her iki lkede
-ilerdeki gelimeler bakmndan- hangi konuda, ne gibi sonular
dourmutur?
5. Feodal dzen ve bu dzendeki gelimeler, edebiyat nasl
etkilemitir? Fransa'y rnek vererek anlatnz (Okuma parasn
okuyunuz).

KLSE VE ORTAADAK ROL

Ortaada uygarlk, "Hristiyan" bir uygarlktr bir bakma. Ve kilise, bu


uygarln oluumunda balca rollerden birini oynar.
Bu rol belirtmeden nce, kilise nedir onu grelim.

Kilise'nin kuruluu

lk Hristiyanlar, sa'nn yaknda geri dneceine inanyorlard. Gelmesi


gecikince -ki bu gecikme bugn de srmektedir!- "kilise" adyla
rgtlenmeye baladlar.
lk iki yzyl boyunca, Kilise, "laik" bir birliin niteliklerini korudu.
Aslmda, kilise kelimesinin geldii Yunanca "ekk- lesia" sz de sadece
"topluluk" ya da "birlik" anlamnda.
Bu biimde anlalan Kilise'nin iinde kk bir "hiyerari" kuruldu:
Eskiler ya da yaa kdemliler (presbyterios), gzeticiler (episkopos),
bahtszlara yardmla grevli kadn- erkek arkadalar (diyakos) vard. 2.
yzyldan balayarak presbyterios'larla episkopos'lar gittike artan bir
nem kazanmaya baladlar ve kendilerini kilisenin tek temsilcisi
saymaya baladlar. lerinden biri ele kilisenin ba oldu. Sonra eitli
kiliselerin balan birbirleriyle temasa geerek, bir eit oligari halinde,
"Evrensel Kilise"yi kurmulardr.
lkel kilisenin yerini alan bu evrensel kilise, Katolik Kilisesi diye
adlandrlr.

Katolik Kilisesi, kendini Roma devletinin mirass sayar. Bu


kilise, kendinde imparatorluk kurumlarmn benzerleri ile onun
anlaynn bir parasn tamaktadr.
Katolik Kilisesi, ok sk bir hiyerariye bal. Bata Papa
vardr. Katolik kuramna gre, papalk "Tanrsal" kktendir.
Sonra Papa, ruhani bir devletin bandadr. Kilise, ortaada,
ruhani iktidarn cismani iktidara stn olduunu ilan etmitir.

2. yzylda Katolik Kilisesi paralanr. Kendisini "Ortodoks" diye


nitelendiren Dou Kilisesi, Katolik Kilisesinden kesin olarak ayrlr. Doulu
devletler, her biri kendi efine ve kendi hiyerarisine sahip bamsz
kiliseler kurarlar: Yunan, Srp, Rumen, Rus vb. kiliseleridir bunlar.
Nedir Ortodoks Kilise'yi Katolik Kilise'den ayran?
Ortodoks Kilise A'raf, Meryem'in bir erkekle ilikide bulunmadan gebe
kal ve Papa'nn yanlmazl dncelerini reddeder. Ortodoks papazlar
evlenirler. Tapn, eski usullere uygun olarak, her lkenin kendi dilinde
yaplr.
Daha akl banda, bir yerde daha milli.
Ortaa boyunca, Katolik Kilisesi, Kilise'nin balardaki saflndan ve
halka olan yaknlndan gittike uzaklar ve tedirgin etmeye balar
insanlar. te yandan, baz hkmdarlar da, Kilise'nin cismani
egemenlikten stn olarak grd ruhani egemenliine glkle
katlanyorlar. Ve son olarak Kilise'nin -zellikle toprak balar yoluy- ()
la- byk zenginlik sahibi bir kurum haline gelmesi gibi manevi, siyasal,
ekonomik nedenler 16. yzylda Katolik Kilisesi'nin yeniden
paralanmasna yol at. Reform hareketi sonunda eitli Protestan
kiliseleri byle dodu.
Avrupa'nn "dinsel" corafyas -ana izgileriyle- tamamlanm oluyordu
bylece.

Kilise'i rol

Ortaada Kilise, insanlarn yalnz iman ile ilgili deildir. Sosyal


yaamn hemen btn alanlarnda byk bir rol oynamaktadr. Kilise'nin
karmad ok az ey vardr. Ancak, dnce zgrlnn karsna
kard -zaman zaman korkun- engeller bir yana braklrsa, ortaada
yer yer olumlu rolleri de grlyor Kilise'nin.

a) Kiiltiir koruyuculuu 1

Gerekten, Bat Roma mparatorluu, Kavimler G- 'nn seli altnda


ezilip yklnca, eski Yunan'la Roma'nn miras brakt kltr de yok olmak
tehlikesi ile kar karya kalmt. te, Eski Dnya'nn ykntlar iinde,
Yunan ve Roma'nn kltrel deerlerine sahip karak, onlar gelecek iin
kurtaran Kilise oldu. Barbar kavimlere ilka kltrn benimsetmek
iinde k noktas dindi geri. Ne var ki, kltrsz gen kavimler
Kilise'nin aracl ile eski Yunan ve Roma dnyasnn okuluna girip, onun
kltr deerlerini yava yava benimseyerek yetitiler.
Rnesans ile balayan Bat'nn yeni kltrn, bu yetitirme
hazrlamtr bir bakma.
Ama Kilise de, o sralarda bunu yapacak durumda idi. nk Roma
imparatorluu ykld zaman, ayakta kalm tek byk g oydu. Ne var
ki, l din olunca, Kilise'nin ilka kltrnden ancak kendine uygun
bulup ald dnceler ayakta kalabilmi, benimsemedii dnce ve
inanlar darda braklmtr. Eski Yunan ve Roma kltrnn birok
deerleri karanlklara gmlmtr bu yzden.
Yzyllarca sonra, ancak Rnesans'ta gn na kacaktr bunlar.
Kilise, ilka felsefesini benimsemitir. Ama bu, Hris-
tiyanlatrlm bir antik felsefedir. te yandan, an- tikan
"dinamik" felsefe anlaynn zddna, ortaada felsefe
anlay duruktur (statik). Sonra skolastik ve -baz
grnleriyle- mistiktir ortaa felsefesi.
Skolastik iin temel, Kilise'nin saptad retidir; mistisizm
ise, kiisel dindarl esas alyor.
b) Eitim ve retim

Roma mparatorluu ykldktan sonra, okul adna ya bir piskoposun ya


da manastrlarn okullar kalmt ancak. Bunlar da, "yedi serbest
sanat" ad altnda toplanm -ve iki gruba blnm-bilgileri
retiyorlard: "Quadrivium" mzik, aritmetik, geometri, astronomiyi iine
alyordu; "trivium" ise gramer, retorik ve Aristoteles'in birka parasnn
evrilmesinden ibaret olan mantkt.
Ve aslnda yzeysel bir biimde retilirdi btn bunlar.
Bir sre sonra, retmenlerle renciler, piskoposun ynetiminde
Paris'te bir birlik halinde rgtlendiler. Bu birlie "Universitas", yani
"genel birlik" ad verildi. niversite, hem retmenleri hem rencileri
iine almaktayd ama birlii yalnz retmenler, yani papazlar yneti-
yordu. niversite, retilen konulara gre ilahiyat, kilise hukuku,
sanatlar gibi fakltelere blnmt. Daha sonra alan tp fakltesiyle
faklte says drde ykseldi. rencilerin ou yoksuldu. Baz hayr
sahipleri, adlarna "kolej" denen misafirhaneler atlar. rencilerin ou
buralarda doyurulup barndrlyor ve manastrlardakine benzer bir
disipline tabi tutuluyordu.
13. yzyln banda Paris niversitesi, retmen ve renci
bakmndan en kalabalk topluluk oldu. Her lkeden insanlar geliyordu
buraya. En nl retmenler yabanclard. Alman Albrecht ve talyan
Aquino'lu Torna da vard bunlar arasnda.

c) Giizel sanatlar

Papazlar yalnz katince yazyorlar, niversitelerde de yalnz Latince


konuuyorlard. Bunlar, canl bir edebiyat yaratmay baaramadlar. Ama
yine de gzel sanatlarn olumasnda byk paylar oldu. Mimar ve
heykelcilere, binalarn ve konularn seilmesi iini smarlyorlard. "Ro-
man" stilde olsun, "Gotik" stilde olsun, hemen hemen btn antlar
kiliselerdi; heykeller, kabartmalar, sslemeler hep kiliseler iin
yaplyordu.
Ruhban zmresi, zellikle mziin ilerlemesi iinde byk aba
gsterdi: Orgun kullanlmasyla, mzik, daha soylu ve daha gl bir
anlatm olan bir alg kazanm oldu. Teksesli mzikten oksesli mzie
geii balatanlar da onlar oldular. "Notalar sistemi"ni saptayan ve no-
talara -bugn de tadklar- adlar veren bir talyan keiiydi: Guido
d'Arezzo. Dies Irae, Stabat Mater gibi en tannm kilise ilahilerini
besteleyenler, gene talyan papazlar oldular.
Buraya kadar sylediklerimiz, Kilise'nin "uygarlk" roldr. Ama ayn
Kilise'nin, kendi retisine inanmayanlara ya da ilahiyat stne
tartmalarda Kilise'nin yorumundan baka bir yorumu benimseyenlere
kar taknd tavr, zaman zaman bavurduu zulm ve bask, insanlk
tarihinin en iren sayfalar arasndadr.
Kilise, "ilerici" dncenin srekli karsnda olmutur tarih boyunca.
Dn olduu gibi, bugn de byledir bu...

Kilise ve siyasal iktidar

Hristiyanlk ortaya ktnda, yeryznde egemenlik kurmak savnda


deildi. "nsanlarn br dnyadaki kurtuluunu hazrlamak"t balca
amac. Roma mparato- ru'na vergi verip vermemekte duraksayanlara
kar, sa'nn verdii yant nldr:
"Sezar'nkini Sezar'a, Tanr'nnkini de Tanr'ya!"
Bu sz, bir bakma, yeryz ve gkyz iktidarlarnn ayrln kabul
anlamna geliyordu.
Ne var ki, balangtaki bu ayrla karn, Roma mpa- ratorluu'nun
son yllarndan balayarak, siyasal iktidarla Kilise arasnda bir yaknlama
olur. Ama daha sonra,
Kilise, kendisini "en stn g" olarak grr ve siyasal iktidarlara bunu
kabul ettirmeye alr. Bir sre de kabul ettirir. yle ki, ortaa boyunca,
aslnda kendilerine bal senyrlere kar gsz olan krallar ve
hkmdarlar, bir de gkyzndeki senyr, yani Tanr'y yeryznde tem-
sil eden Kilise nnde diz kerler.

OKUMA

KLSE VE DNCE ZGRL

Milano Fermam'ndan on yl kadar sonra, byk Constan- tinus,


Hristiyanl kabul etti. Bu ani karar ile yeni bir dnem balad. Bin
yl sren bu dnemde, akl zincire vuruldu, dnce kle oldu, bilgi
ise hi ilerlemedi.
Kilise'nin retilerine inanmayanlarn ebedi cezaya mahkm
olacaklar ve ilahiyat yanllarn Tanr'nn en kt sular gibi
cezalandraca hakkmdaki derin kan, onlar doal olarak zulme ve
baskya gtryordu...
Elimizde, Kilise'nin sapkl iddetle kovuturmasnn balca
amacnn dnyevi kar olduunu belirten kantlar vardr; nk bu
kovuturmalar, ancak sapk retiler Kilise'nin gelirlerini drecek
ya da toplum iin bir tehdit oluturacak aamaya vard zaman
iddetlenerek zulm halini alyordu...
Fakat sapkl kknden kaldrabilmek iin onun en gizli s-
naklarn bulup ortaya karmak gerekiyordu. Albigeois'lar [Albi'liler]
tepelendi ise de, retilerinin zehri henz giderilememiti. Sapklar
arayp ortaya karmak iin inquisition (engizisyon) ad ile nl
sistem 1233 yl dolaylarnda Papa IX. Gregorius tarafndan kuruldu
ve IV. Innocentius'un bir ferman ile bu zulm makinesi "her kentin,
her devletin toplum yapsnn ayrlmaz bir esi olmak zere" esasl
ve dzenli bir rgt haline getirildi.
Piskoposlar, Kilise'nin stne ald bu devi gerei gibi yapacak
yetenekte olmadklar iin, her ruhani ynetim blgesinde maksada
elverili keiler seildi ve sapklar arayp bulmak ii bunlara
brakld...
Sapkl tepelemek iin en etkili aralardan biri... Btn halk
engizisyon hizmetinde sayld iin, herkes o rgte hafiyelik
etmekle ykml tutuluyordu...

M
spanya'da sapklkla itham edilenlerin tabi
tutulduklar yarglama usul, bir gerei ortaya
karmak iin kullanlacak akla uygun ve mantki
nlemlerin hibirini kabul etmemiti. Mahkemeye
den sulu saylrd. Susuz olduunu kendisinin
tantlamas gerekiyordu; hkim de fiilen davac
durumunda idi. Aleyhte olan her tanklk, iftira bile
olsa kabul edilirdi...
Engizisyon'un yarglama usulnce, tek bir sulu
cezasz kalmasn da varsn yz susuz ac eksin
dncesi ilke hkmnde idi. Mahkmun yaklmas
iin odun getirenler, gnahlar affedilmek yoluyla
dllendirilirdi.

(John Bury, Dnce


zgrlnn Tarihi, ev. D.
Bartu, stanbul, 1978, s. 45-54)

DAHA OK BLG

John Bury, Dnce zgrlnn Tarihi (ev. D.


Bartu), stanbul, 1978.
Charles Seignobos, Avrupa Milletleri Tarihi (ev.
S. Tiryakio- lu), stanbul, 1960.

SORULAR

1. Kilise nasl kurulmutur? "Katolik Kilisesi",


"Ortodoks Kilise" ve "Protestan Kilisesi" deyince ne
anlalr?
2. Bat'da, ortaada, kilisenin kltrde koruyucu
bir rol olmu mudur? Olmusa bunun erevesi
nedir?
3. Ortaa felsefesinin nitelikleri nelerdir?
4. Kilise'nin ortaada, eitim ve retimde,
sanatta ve mzikte oynad roller nelerdir?
5. Kilise, dnce zgrln tanm mdr?
Tanmamsa, bunun sosyal nedenleri nelerdir?
(Okuma parasn okuyunuz.)
6. Ortaada, Kilise ve devlet ilikileri nasldr?

KENTLERN UYANII, BURJUVAZNN DOUU

Ortaan ilk dnemlerinde bata gelen iktisadi faali-


yet, tarm retimidir. Alveri henz pek nem
kazanmamtr. Sanayi ise son derece zayftr.
Gerekten, Avrupa'da ortaada tarm, uzun sre
halkn balca ura olarak kalyor. O da ok ilkel bir
teknikle yaplmaktadr. Kylnn yaay pek iyi
deildir: Olduka rahatsz evler, yetersiz eya, kabasaba
giyim ve -ok zaman ekinleri mahveden savalar
yznden kan ktlklarn tehlikeye drd- yetersiz
bir beslenme...
Alveri, ilkel ekonominin biimciliinden kurtarlm
olmakla beraber, pek kstldr henz, ky ekonomisi
kural olarak, pazar olmayan bir ekonomidir. Malikne
yelerinin gereksinmeleri, kendi aralarnda hizmet ve
mal takas ile giderilmektedir. Bu kendi kendine yeterlik
(otari), ierde istilalardan, feodal savalardan,
ekyalktan ileri gelen gvensizlik duygusuyla
glenmektedir. Uluslararas alanda ise, 7. yzyldan
balayarak, slamln yaylmas sonucu, deniz yoluyla
alverilerin durmasyla daha da g bulmutur bu
otari. O zamana dein kylarda yaayan halklar
arasnda balantlarn kurulmasna hizmet eden
Akdeniz, slamln yaylmasyla, Bat'y Dou'dan ayran
bir uurum olup kmtr.
11. yzyldan balayarak, yukarda izdiimiz
tabloyu, iki byk olay batan baa deitirecektir:
Kentlerin uyan ve Hal Seferleri. lki lkenin i
yaam, kincisi daryla ilgili bu olaylar, iktisadi faaliyet
alann corafi bakmdan gelitirecek ve daha da
younlatrp eitlendirecektir. Bylece, ky
ekonomisinden kent ya da komn ekonomisine ve
hemen hemen btnyle tarma dayanan bir
ekonomiden de kk el sanatlar ekonomisine
geilecek ve olduka nemli geliimlere yol aacaktr bu
gei.
Gerekten i ve d dinamiklerin gelimesiyle, iktisadi
faaliyetin temel hcresi, artk sadece bir "mstahkem
mevki" olmaktan kp toplum yaamnn gerek merkezi
haline gelen kent oluyor. Ve yeni bir snf ortaya kyor
ehirlerde: Burjuvazi. Serveti topraa deil meta
retimine (piyasa iin retim) ve ticarete dayanan bir
snftr bu.
Birok Bat Avrupa lkesinin tarihinde birinci
derecede rol oynayan komnlerin hamle yapt bir
dnemdeyiz. Pazar devi grdkleri ve beslenme
gereksinmelerini salamak iin bal bulunduklar evre
kylerle komnler bir btn oluturmaktadr.
Bunun bir sonucu, daha ileri bir iblm, daha
geni bir uzmanlama oluyor. ki alanda kendini gsterir
bu iblm:
- nce kentlerle kyler arasnda bir iblm
ve uzmanlama geliiyor. Kentler, sanayi ve ticaretle
urarken, hemen her trl tarm faaliyetinden uzak
durur. Bu da onlar, yiyeceklerini evredeki kylerden
satn almaya ve imal ettikleri eyay da bu kylere
satmaya yneltir. Bylece kentlerle kyler arasnda
iktisadi ilikiler kurulmaya balar. Bunun bir sonucu
olarak da, feodal dzendeki "hiyerari ve bamllk"
durumu ortadan kalkar ya da hafifler hi olmazsa.
- Sonra, reticilerle zanaatkrlar arasnda da
bir iblm ve uzmanlama gelimektedir. Gittike
daha ok sayda meslek ortaya kmakta; kendi
aralarnda eitli el sanatlarna blnmektedir bunlar da.
Bu mesleklere giri ve alma rejimi, korporatif rejim
ad verilen bir rejime baldr.

Ayn meslekten reticiler, korporasyon,


"lonca" ya da "juranda" ad verilen bir topluluk
iinde birlemilerdir. Bu kurulularda -artk
klelik ya da sertlikte olduu gibi- zorla
altrmak yok. Ama meslein seimi,
uygulanmas, altranlarla alanlar
arasndaki sk kurallara bal. Korporatif
rejim, Avrupa lkelerinin ounda, -zellikle
Fransa'nn iktisadi tarihinde- birinci derecede
rol oynayan elerden biri olacaktr.

Tarm da tek faaliyet olmaktan kyor bu dnemde.


Kukusuz, hl geni bir yer tutmaktadr ekonomide.
Ama onun yannda ihmale uratlmaya hi gelmeyecek
sanayi ve ticaret faaliyetleri de geliiyor ve kredi ok b-
yk bir rol oynamaya balyor.
Sanayi, el sanat ve sanayii ya da kk ev
sanayii biiminde geliiyor. Alveri ise, nce yresel,
sonra da ulusal ve uluslararas alanda younlamaya
balamaktadr: Kentler zamanla faal ticaret merkezleri,
-zanaatkrla- rn rnlerini, kyllerin ise besin
maddelerini sattklar- pazarlar haline geliyor.
12. ile 13. yzyllardadr ki, byk "fuarlar" kurulma-
ya balar.
nsanlarn ve eyann rahata yol alabilmesini sala-
mak amacyla zel yasalar kabul edilir. zellikle kuzey
lkelerinde, gl ticaret kurulular (Hansa Birlii) olu-
maktadr ayn zamanda. Bunlardan bazlar Kuzey Deni-
zinde, Baltk Denizindeki ticarette hemen hemen tekel
salamay baaracaklardr. Bunun gibi, gney lkelerin-
de, rnein talya'da Mediciler gibi tacir aileleri byk
bir iktisadi ve siyasal g kazanacaklar ve edebiyat ile
sanatn ilerlemesinde de geni lde yararlanacaklardr
bu gten.
Kredi, yani para ticareti de gelimeye balyor. Byle-
likle 13. ve 14. yzyllara doru zel bankalar kuruluyor
ve devletlerin yaamyla uluslararas politikada birinci
derecede rol oynayacak olan "byk sermayedarlar"
ortaya kyor: Mediciler gibi, Fugger'ler gibi... Bir sre
sonra da devlet bankalar ortaya kacaktr (Amsterdam,
Stockholm). Ve sonunda borsalar kurulacak (Brugge,
Anvers, Londra) ve ok ksa zamanda -para ve tanr
deerler alveriinde- faal merkezler durumuna
geleceklerdir.
Btn bu geliim iinde, "feodal mlkiyet anlay"
yava yava zlmekte ve Roma hukuku anlayna ok
yakn bir mlkiyet kavramna yerini terk etmektedir.
Bunun gibi, 13. yzyldan balayarak, Bat Avrupa'da
siyasal birlie ve merkezlemeye doru hzl bir gelime
grlmektedir. zellikle Fransa ve ngiltere'de
grlmektedir bu hzl gelime. Bu merkezlemeye
kout olarak, nceleri soylular ve rahipler, daha
sonralar burjuvalar, ayr snflar halinde ve blgelere
gre toplanarak, zamanla ilk temsil organlarn
(Fransa'da Etats Gnraux, ngiltere'de Parlamento)
kurulmasna yol amlardr.

DAHA OK BLG

Claude Delmas, Avrupa Uygarl Tarihi (ev. E.


Grol), stanbul, 1967.
Charles Seignobos, Avrupa Milletleri Tarihi (ev.
S. Tiryakio- l), stanbul, FKO.
ROMAN SANAT VE GOTK SANAT

Roman sanat, Ortaa Avrupas'nda bal bana


bir devir meydana getiriyor... Roma Kilisesi'ne bal
memleketlerde meydana getirilmi, az ok ayn
anlayta eserlerin btnne deniyor.
lk zamanlarda yasak edilen heykel, sonralar
stun balklarndaki bitki ve hayvan sslemelerinin
yerini almaya balamt. man sahiplerinin dikkatini
putlara ekmemek iin eskiden stun balklar bitki
ve bitkiletirilmi hayvan figrleriyle sslenirdi.
Sonra sonra bunlara insan balar yahut hareket
halinde insan vcutlar konuldu... Bu heykeller
elbette ilka heykellerine benzemiyordu. nk
bu devirde heykelin kendisi deil, grevi nemliydi.
Roman sanatta resim eskiydi... Kilise resmi
bilhassa talya'da gelimiti... Bu resimlerin hemen
hepsi ayn sahneleri tasvir eder...
allan eser ne olursa olsun, mesela bir kitap
resmine bile fresko teknii hkimdi. Yani renkler
dmdz, glgelendirilmeden, klandrlmadan,
kabartma veya tonunu ama fikrine gidilmeden
srlyordu. Resimler birka renge bal kalyordu.
Resim yapan kimseler, genel olarak tabiata bakp
ondan pay karmaya gayret etmiyorlard. Daha
ziyade kitap sslemelerini, minyatrleri, tezhibi
rnek alyorlard... Ne resimde ne renkte derinlik
tesiri aryorlard. Zaten perspektifin, u tabiatta e-
yann uzaklatka kk grnnn farknda bile
deildiler... Bu resimlerin ssleme bakmndan inkr
edilmesine imkn olmayan bir gzellii vard
sadece...
Gotik sanat, 12. yzyldan itibaren grlyor.
Fransa, ngiltere ve Almanya, bu sanatn
kendilerinden ktna inanrlar. Herhalde adyla,
yani Got'larla bir ilgisi yoktur. Bu ad, balangta
alay olsun diye o tarz eserlere taklmt.
Gotik sanat da aslnda bir mimarlk okuludur.
Resim ve heykel... Kilise mimarlna yardmc
olmutur.
Gotik heykel, katedrallerde, kap yanlarndaki
yuvalarda kendini gsterdi. Hemen de yayld. lkin
sadece dinle ilgiliydi. Yani sa'y, Meryem'i gsteren
heykeller yaplyordu. Sonra daha ba-
kalan, lml insanlar da bu heykeller arasna
kartlar. Tek figrden ok figre geildi... Bu
heykellerde hareket ve denge balca unsurlard...
13. yzyln sonlarna doru heykellerin lml
insana benzemeye yneldii grld. Meryem Ana,
kutsal bir kadn olduu kadar sadece ana olarak da
canlandrlmak isteniyordu. Ksacas, yava yava
insan yznn izgi ve ifadeleri taklit edilmeye
baland.
Gotik mimarln bir zellii, duvar sathlarn
azaltmak olmutu. Bunun sonucu, resim, gotik
sanatta duvar resmi olmaktan kt. Kendine daha
baka bir gelime alan arad ve buldu: Cam resmi...
Gotik sanat talya'da kolay kolay yerlememitir.
Sebebi de bu memleketin ok kuvvetli bir sanat
geleneine sahip olmasyd...

(Zahir Gvemli, Sanat Tarihi, stanbul, 1968, s. 56-

59)

SORULAR
1. Bat'da, ortaan ilk dnemlerinde, iktisadi
faaliyetin tablosu nedir? Bu tabloyu hangi yzyldan
balayarak, hangi olaylar deitirmitir?
2. "Kentlerin uyan"nn iktisadi ve sosyal
sonular nelerdir?
3. Korporatif rejim nedir?
4. Bat'da, ortaan sonlarnda, iktisadi tablonun
deimesiyle, siyasal birlie ve merkezlemeye
doru hzl bir gelimenin balamas arasnda bir
iliki var mdr?
5. "Roman" sanat ile "gotik" sanat ne zaman
ortaya kmlardr ve hangi zellikleri tarlar?
(Okuma parasn okuyunuz.)
BOLUM III
BATI UYGARLIININ YKSEL
(16., 17. VE 18. YZYILLAR)

15. yzyln ortalarndan 16. yzyln sonlarna dein


-Osmanl mparatorluunun en gl ve grkemli ylla-
rna rastlayan bir buuk yzyllk dnemde- Bat Avru-
pa'da ortaan son izleri de silinir; asker, corafi, iktisa-
di, dnsel, dinsel ve siyasal alanlarda byk
deiiklikler olur, ufuk geniler ve Bat'nn yenia
belirgin zellikleriyle balar.
Dou'nun ykseliine kar, Bat mcadeleye
hazrlan- maktadr.
Srayla inceleyelim bu evrimleri.
TEKNK DNMLER, KEF YILLARI

Bata askerlik, denizcilik ve corafya alanlarnda


kkl deiiklikler gryoruz: Ortaada kullanlan "Grek
atei" yerine, nce topulukta kullanlmaya balanan
barut geer. zellikle pusula sayesinde gemiler byk
seferlere kma olanan bulur. Son olarak, Avrupa, bir
dizi keiflerle yeni ktalar ve lkeler bulur ve tanr.
Bu ise, iktisadi alanda byk sonular dourur.

Teknik gelimeler

BizanslIlar, be yzyla yakn bir zaman, reine,


gher- ile ve kkrtten oluan bir maddeyi savata
dman gemilerini ve kuatma aralarn yakmak iin
kullanmlard. 13. yzyla doru, bu karmdaki reine
yerine kmr kullanlarak elde edilen barutun
patlamasndan yararlanlarak mermi atlmaya baland.
Top bunun sonucudur ve 14. yzylda hzla genelleir
kullanlmas.
Topun kefi, mutlak hkmdarln, feodal
rejimin yerine gemesini kolaylatran en
nemli aralardan biri oldu. Derebeylerin
barnd salam atolarn topla yklmas
kolaylamt nk. Bundan baka, sava ve
tahkim biimlerinde de deiikliklere neden
oldu top. Ve top, en nemli bir silah niteliini
kazand iin, 15. yzyldan balayarak
savalarn sonucu en ok topu gcne bal
olmaya balad.

Bunun gibi, ortaada Avrupa'daki gemiciler kydan


uzaklamaya cesaret edemezler, yalnz ky boyunca
seyahat ederlerdi. Oysa, Gney Asya'nn mallarn
Kzlde- niz'den Akdeniz kylarna getiren Mslman
gemiciler, uzun zamanlardan beri Hint Okyanusu'nu
kolaylkla bir batan br baa geiyorlard. Onlarn
ykseklik almak (le vakti gnein yksekliini lp
derecesini belli etmek) ve corafyadaki yeri belirlemek
iin usturlap aletini kullandklar kesindir. Pusula
kullanarak yn belirlemede de usta idiler. in uygarln
kuranlarn kefettii ve Mslmanlarn Avrupallara
tantt bu ara da, 12. yzyldan balayarak, Avrupa'da
kullanlr oldu. 14. yzyldan sonra da -Mslmanlarn
oktan beri bildikleri- corafi yeri belirleme yntemi
renildi.
Gemi yapm teknii de bu ilerlemelere kout
yryordu.

Miislmanlar, teden beri Hint


Okyanusu'nda ak denizlere zg gemiler
kullanyorlard. Avrupa'da ise, 15. yzyl
sonlarna doru, karavela denilen gemiler,
yksek kpeteleri, hafiflikleri ve hzlar, pek
kullanl yelkenleri ile okyanuslarda
dolamaya elverili bir duruma gelmilerdi.
Manevra yapmas daha g olan kalyon ve net
denilen gemiler, daha ok ar nakliyat iin
elverili idi. Balangta yalnz krekle hareket
eden kadrgalar da sonralar donatld.
Ama hep Akdeniz'de kullanld bunlar.

Corafi keifler
Avrupa'da gemicilik alanndaki ilerlemeler, hep 12.
yzyldan, yani Hal seferlerinden sonra balam oldu-
una gre, bu ilerlemeler zerinde Dou dnyasnn b-
yk bir etkisi olduunu kabul etmek gerek. Bu
ilerlemelerledir ki, 15. yzyldan balayarak,
AvrupalIlarn o zamana dein tand dnyann snrlar
genilemeye balar.
Geri daha nce de, Akdeniz'den baka birok lkeler
bilinirdi. Roma mparatorluu'nun sonuna doru, kuzey-
den Baltk Denizi'ne, skoya'ya, gneyden Byk Sah-
ra'ya; doudan nds nehrine ve -belki de- Cava adasna
dek gidilebiliyordu. 9. ve 10. yzyllarda, Normanlar
Grnland'a ve Kuzey Amerika'nn kuzeydou kylarna
gitmiler, bir yandan da Rusya ilerine dek
sokulmulard. Mslman gemileri 9. yzyldan 12.
yzyla dein Arabistan, ran, Malezya ve in'i
tanmlard. 13. yzylda, Pa- pa'nn Cengiz Han'a
gnderdii eliler Karakurum'a gitmiler; Marko Polo da
in'e gitmi, Japonya, in Hindi, Moliik adalar hakknda
bilgi alarak Hindistan yolu ile Avrupa'ya dnmt.
Afrika'da Mslmanlar, oktan beri Zengibar,
Madagaskar kylar, ierde de Nijer nehri havzasna
dein Sudan ile ticaret yapyorlard. Bununla beraber,
Avrupallar 14. yzylda Afrika kylar boyunca gneye
inmekten ekiniyorlard. yle de olsa, Portekizliler,
-zellikle "gemici" lakabyla bilinen Prens Henri'nin
zendirmesiyle- eitli seferler dzenleyerek Afrika'nn
nceleri Mslmanlarca ele geirilmi ve Mslman dn-
yasnca tannm olan bat kylar boyunca, gittike daha
gneye doru seyahatler yapmaya balamlard.
Artk daha byk keiflere sra gelmiti. eitli
nedenler, Bat'n denizci lkelerini harekete zorluyordu:
- 15. yzyla doru Avrupallar biber, tarn, zencefil
gibi baharat ok kullanmaya balamlar ve Mslman
dnyasyla temas, baharat ve Dou mallarn AvrupalIla-
ra tantm, yemeklerine, araplarna deiik bir tat
kazandrmt. pek, gnlk ve altn da ok aranyordu.
Baharatn Dou Hint adalarndan, ipein de in'den
geldii biliniyordu. Bunlar ya Mslmanlar gneyden
deniz yolu ile ya da Trkler Asya'nn ortasndan karayolu
ile Akdeniz ve Karadeniz'e getiriyorlar, Venedik ve
Ceneviz tacirlerine satyorlard. Bu baharat ve altn
lkelerine -Msl- manlarn aracl olmakszn-
dorudan doruya denizden ya da karadan gidilmesi, bu
mallarn asl yerinden alnmas pek byk kazanlar
salayacakt.
Bylece iktisadi bir neden Bat'y zendiriyordu.
- Matbaacln kefi, Dou ve Mslman dnyas ile
sava ve ticaret ilikileri, corafya bilgisinin Avrupa'da
da yaylmasna neden olmutu. zellikle dnyann
yuvarlaklna birok kimseler inanmt. Mademki dnya
yuvarlakt, gemiler de okyanuslar aacak hale gelmiti,
gneydoudan ya da batdan Hindistan'a gidilebilirdi. u
halde, doru ya da yanl, bu dnemin bilgileri, kiflerin
dnceleri zerine byk bir etki yapyordu.
Bu da, keiflerin dnsel nedenleri.
- Bunlara dinsel baz nedenler de eklenebilir:
Habeistan'da Hristiyan bir devletin varlndan ve
orada Rahip Jean adnda birinin yaadndan, ona
kavumak gereinden sz ediliyordu.
- Bundan baka Portekiz, daha nce Mslmanlara
kar zafer kazanm, faaliyetini yarmada dna,
denizlere ve denizlerin tesine taracak duruma
gelmiti. spanya da, yzyln sonlarna doru, birliini
kurmay baarmt. Yarmadada Mslmanlara kar
baarl olan ve bir sra Hal seferlerinden baka bir ey
olmayan mcadeleyi, bu kez ticari amalarla Afrika'da
ve Afrika tesinde srdrmek de bir ama haline
gelmiti.
Keiflerin ne biimde ve hangi yollarda olutuuna
gelince...
Hindistan'a balca drt yoldan gidilebilirdi. Bunlar da
gneydou (Afrika'nn gneyinden dolaan), gneybat,
kuzeybat (Amerika'nn kuzeyinden dolaan) ve kuzey-
dou Avrupa'nn ve Asya'nn kuzeyini izleyen yollard.
Hepsi de denendi bu yollarn.
Bunlardan birincisini Portekizliler izledi:
1487'de Bar- telmi Diaz, Hint Okyanusu'nda
Nepal kylarna dein gitti. On bir yl sonra
Vasco da Gama da Afrika'y dolaarak
Hindistan'da Kalkiita'ya vard.
Gneybat yolundan ilerleyen bir kif
Kristof Ko- lomb oldu. Amerika ktasn o
buldu. Bu alandaki keifler bundan sonra hzla
birbirini izledi. Balbua, ilk olarak Panama
araln aarak Byk Okyanus'u grd.
spanya hizmetinde bulunan Macellan da
Amerika'nn gneyini dolaarak Byk
Okyanus'a geti, Filipin Adalar'na geldi.
Kendisi orada yerlilerle bir atmada
ldrld iin dnyay ilk kez dolamak ii
arkadalarna kald. Ve onlar da baardlar bu
ii.
Portekizlilerle spanyollarn gneyden
aradklar Hindistan yolunu ngilizler,
Franszlar, HollandalIlar ve Ruslar kuzeyden
aradlar. ngilizlerle Franszlarn tm abalarna
karn, 18. yzyln sonlarna dein kuzeybat
yolu bulunmamt. Ne var ki, bu abalar
sonucunda Amerika'nn kuzeydou kylar
tannmtr. Bunun gibi, ngilizler ve
HollandalIlarn aradklar kuzeydou yolu da
abucak kefedilemedi.
16. yzyln sonlarnda ancak Avrupa'nn
kuzeyi tan- nabilmiti.

zetlersek, 16. yzyln sonlarnda, Amerika'nn, As-


ya'nn bir yarmadas deil, ayr bir kta olduu anlald.
Fakat Avustralya'nn varl henz bilinmiyordu. Yalnz,
gneyde geni bir ktann var olmas gerektiine inanl-
yordu.
O,sonraki yzylda bulunacaktr.

Kapitalizmin gelimesi
Corafi keiflerin Avrupa iin en nemli sonularndan
biri, kapitalizmdeki gelimelerdir.
Kapitalizm, kurulurken, byk apta smrgecilie
bavurmutur. Gerekten, Avrupallar ticari amalarla
eitli lkelerde smrgeler oluturdular. Yeni ticaret
yollarndan, tm dnyann rnleri, zenginlikleri Bat
Avrupa'ya akyordu artk.
Smrgecilie ilk nce atlan uluslar, keiflerde
byk roller oynam olan Portekizliler ve spanyollardr.
Daha sonra Fransz, ngiliz ve Piollandallarn da
smrgecilie baladklar grlr.
Dnyann henz, Avrupallarca bilinmeyen paralar
ln,U, I11 >1 1M', l.p. IX. Alexander, Portekizlilerle
s- |i,n\ ll. .rasndaki uyumazlklara set ekmek iin,
I-1M'ie, dnyay bir boylam izgisi ile bu iki lke
arasnda bltrvermiti. Asor adalarnn 370 mil
batsndan geen bu izginin dousunda kalan lkeler
(Afrika ve Asya) Portekizlilerin, batsnda kalan lkeler de
(Amerika) spanyollarn olacakt.
Bltrlen blgeler iinde Portekizliler, 16.
yzyln ilk eyreinde, Asya'nn Hint Okyanusu
kylarndaki lkelerinde teden beri ticaretle uraan
Mslman topluluklar skp atmaya almlard. Bu
hareket, daha bata Dou ticaretinden yararlanan
Venediklilerle, Msr'daki Mslman hkmdarlarn
dikkatini ekti. Msrllar, Venediklilerin de destei ile
Portekizlilere kar bir sava amak istediler. Fakat pek
az sonra Msr, OsmanlIlarn eline geti.

Yavuz Selim'in Svey Kanal'n amay


tasarlamas, iin nemini anladn gsterir...
Daha sonra, Kanuni Sultan Sleyman
zamannda eitli donanmalar gnderilmi,
Hint'teki Trk devletleriyle el ele verilmek
istenmitir. Ne var ki, bu giriimlerdeki baz
baarszlklardan ve Hint'teki Trk
devletlerinin denizlere ilgisiz kaldklar
anlaldktan sonra, Kanuni'nin Akdeniz ve
Avrupa'daki seferlere daha ok nem vermesi,
Gney Asya ticaret yollaryla lkelerinin
Portekizliler elinde kalmasna ve Osmanl
mparatorluu'nun bu ticaretin yararlarndan
yoksun kalmasna neden oldu.

Portekizliler, Kzldeniz'den in'de Kanton'a dein


ky boyunca ve bir de Sonda adalarnda byk bir
smrge imparatorluu kurmay baardlar. Ayrca,
Amerika'da Brezilya'y da smrgeleri arasna kattlar.
1493'ten 1541 tarihine dein Konkistador ad ile
hret kazanan spanyol istilaclar, -en bilinenleri
Cortes, Pizar- ro, Almagro- Meksika'y, Peru'yu ve ili'yi
ele geirdiler. Ele geirilen lkelerde Meksika'da yaayan
Aztekler ile Mayalar, Peru'da devlet kurmu olan
nkalar ileri bir uygarla sahiptiler.
Btn bu uygarlklar yerle bir edildi.
Fransa kral I. Franois Papa'nn keyf bltrmesini kabul etmemi,
kapal deniz ilkesine kar "ak deniz" ilkesini savunarak, kefedilen
lkelerden yararlanmak istemiti. Ne var ki, Franszlar yalnz Kuzey
Amerika'da -imdiki Kanada'nn dousunda- Yeni Fransa adyla bir
smrge kurabildiler. Franszlarn Kanuni Sultan Sleyman'la uyumalar,
yalnz Habsburg'lara kar deil, Venedikliler, spanyollar ve -belki de-
Portekizlilerle mcadele ve yarmada baarl olmak iindi.
HollandalIlara gelince, smrge kurma gereini ancak 16. yzyln
sonlarna doru duydular. O zamana dein, Portekizlilerden satn aldklar
maddeleri ve eyay arac olarak tamak ve yeniden satmakla
yetiniyorlard. spanya kral II. Felipe Portekiz'i ynetimine aldktan
sonra, 1594'te HollandalIlar, bu lke ile ticaret yapmaktan yasaklamak
isteyince, onlar da kendi hesaplarna Cava ve Molk adalarnda
yerlemeye karar verdiler. Bylece HollandalIlar 17. yzylda
-Portekizliler, spanyollar ve ngilizler zararna- dnyann en zengin
lkelerinden biri olan Dou Hint smrgesini kurmay baardlar.
Corafi keifler ve smrgecilik, ulatrma biimini, ticaret yollarn,
dei-toku edilen eya ve maddelerin nitelik ve nicelii ile ticaretin
niteliini de deitirdi:
- Gerekten, 15. yzyl sonlarndan balayarak, kara ulatrmas
azalmaya, buna kar deniz ulatrmas artmaya balar. Keiflerden sonra,
okyanus yollar, karayollarna, hatta Akdeniz yollarna oranla byk nem
kazand. Karayollar ounlukla Trklerin ve genellikle Msl-
manlarn elinde idi. Bu yollardaki faaliyetin azalmas, doal olarak,
Trk ve Mslman lkelerinin zararna oldu. Denizyollarnda ise, Trkler,
eitli nedenler yznden AvrupalIlarla yaramadlar.
On be kadar Avrupa kentinde pek ilek panayrlar kuruluyordu.
Bunlar arasnda Leipzig, Frankfurt, Lyon zellikle belirtilmeye deer.
Ancak asl okyanus yollardr ki, byk ticareti ekiyordu.
Lizbon ehri, Venedik ve Cenova'nn yerine gemiti. Marsilya,
Osmanl padiahnn verdii ticaret ayrcalklar sayesinde, gcn
yitirmekten bir derece kurtulmutu.
Buna kar, Atlas Okyanusu limanlarnn, zellikle Bordeaux ve Londra'nn
zenginlii artyordu.
Venedik, Msr hkmeti ve Mslmanlarla anlaarak, Portekizlilere
kar koymak ve mcadele etmek istedi. Ticaretinin snmemesi iin
gerek arenin Svey Kanal'n amak olduunu anlamit. Bu tasarya,
Msr' zapt ettikten sonra, Hindistan'a seferde bulunmak amacyla Yavuz
Selim de yanda oldu. Ne var ki, yalnz Hindistan seferini kolaylatrmak
deil, Hindistan ve Asya ticaretinin, OsmanlI mparatorluu iinden geen
yollarla devam etmesini salayacak ve iktisadi faaliyetin btnyle
Bat'ya gemesini nleyebilecek olan bu tasar -biraz da gerekletiril-
mesindeki glklerden tr- eylem alanna kamad.
- Ticaretteki deiikliklerden biri de ticaret mallarnda grlr. En ok
nakledilen ve satlan mallar, smrge rnleri ve esirlerdi. Smrge
rnlerinden bir blm Amerika'da yetiiyordu. Ttn, kakao, vanilya bu
trdendir. Asya, ran hallarn ve atlarn; Hindistan, ceviz, biber, tarn ve
afyonla kumalarn; Sonda adalar Hindistan cevizi ve karanfillerini, kfur
ve kymetli aalarn; in, ipeini, porselen ve bronz mamulatn
satyordu.
Bu mallar ve rnler oald, genelleti, fiyatlar dt. Yeni Dnya'da
madenlerde alacak, topraklar ileyecek yeterli el emei
bulunmuyordu. Yerliler, daha ilk zamanlardan balayarak, vahice yok
edilmeye baland. Bunlarn yerine gemek zere Afrika'dan zenci
getirilmesi dnld.
Zenci ticareti byle balad.
- Smrgeciliin kuruluundan ve ticaret biiminin deimesinden,
iktisadi dncelerin de etkilenmemesi olas deildi.

alma, ortaada, Tanr'nn buyurduu bir grev, herkesin


bal olaca bir kural gibi kabul ediliyordu. u halde herkes
uygun bir biimde alarak yaayabilmeli idi. rf ve teaml ile
lonca rgt, patronla cretli iinin, satanla satn alann
karlkl ve birbirine zt karlarm dengelendiriyordu. Emein
hakl ve lml bir creti, eyann da yine akla yakn ve lml bir
fiyat olmas gerekecei dnlyordu. Hi kimsenin yksek
kazanlar elde etmeye hakk yoktu bu dnceye gre.

Oysa, 15. yzyln sonlarndan balayarak, bu "snrl kazan kural"


braklr. Ticaret alan ve kazancn snr geniler bylece.
Ticaret maddesi ve konusu saylmayacak hibir ey kalmamtr artk.
Birok kentlerde bankalar almt. Kifler, smrge ileriyle
uraanlar, tacirler bu sayede gereksindikleri sermayeleri buluyorlard.
Giriim ve taahht dncesi byle yayld, glendi. Deniz seferlerinin
dourabilecei tehlikelere kar da tacirler, mallarn balangta talya'da
doan deniz sigortas ile gven altna alabildiler. Daha
13. yzyldan balayarak, Dou'da ve zellikle lhanlIlarn egemenlii
altndaki lkelerde kullanlmaya balayan polie ve ek
kullanlmas daha ok yayld.
16. yzyln ilk yansnda Avrupa'ya Amerika'dan nemli miktarda
deerli maden (altn, gm) getirilmiti. Bununla, zellikle yeni snf,
yeni burjuvazi glendi. Deerli madenlerin oalmas, ayrca eya
fiyatlarn byk lde ykseltti.
Bununla beraber, bu deiikliklerden ilk nce yararlanmay baaran
Portekizliler ve spanyollar, emein ve retimin verdii gerek zenginlii
altnla kartrmak, yani deerli madenleri asl zenginlik sanmak
aymazlnda bulundular. Smrgelerden gelen altna gvenerek lkele-
rindeki retimi savsakladlar. Bunun sonucu iktisadi bir k olacakt.
Ve gecikmeden de oldu.
Sonu olarak unu gryoruz: Avrupa, yzlm bakmndan ktalarn
en k idi geri. Oysa, yenian balarndaki gelimelerle ktalarn en
nemlisi oldu. teki ktalar ise, Avrupa'nn birer smrgesi haline
gelmeye balad. Avrupa, ticareti ile dier lkeleri smryor, oradaki
servetler kendisine akyordu.
Bat Avrupa'nn, 16. yzyldan balayarak, iktisadi, siyasal ve giderek
kltrel stnl ele geirmesinin temelinde bu yatar en bata.
DAHA OK BLG

J. G. Leithauser, Dnyamzn Fatihleri (ev. D. Tiirkmer), stanbul,


1971.
Iierre Rousseau, Keifler ve catlar Tarihi (ev. Ayda Dz),
stanbul, 1972.

OKUMA

AZTEKLERN UYGARLII

Cortes... Aztek mparatorluumun bakenti Tenochtitlan'a


(Mexico) doru yrd. ehir, drt bir yandan sularla evriliydi. Bu
byk uygarln kalbine doru ilerledike, spanyollarn aknl
iyice artyordu. Grdkleri barajlar, inip kalkan tahta kprlerle
birbirlerine balanmt. Montezuma, sarayn ileri gelenleriyle
birlikte spanyollar karlad. Gz kamatrc bir tahtrevann
zerinde oturuyordu. mparatorun byk bir ihtiam iinde yaad
sarayna yakn binalara gtrlen spanyollar, sokaklarda,
damlarda, kayklarda birikmi byk bir kalabalk merakla izliyordu.
Avrupallar, kaldklar binalarn pencerelerinden nlerindeki geni
ovaya yaylan baraj ve suyollarm, ehre su getiren kemerleri, renkli
elbiseleri iinde sokaklar ve pazarlan dolduran insanlar, eitli
yiyecek, giyecek vb. satan dkknlar aknlk iinde seyredip
durdular. Sokaklar ylesine temizdi ki, "bu sokaklarda yryen biri,
ayaklarn ancak elleri kadar kirletebi- lirdi". ehrin ortasnda
piramit eklinde ykselen kocaman bir tapmak vard. Bunun etraf
eitli stunlar, parklar ve binalarla evrilmiti. ehirde ayrca birok
hastane, bitki baheleri, berber dkknlar, hamamlar, emeler ve
scak su datm ebekesi vard. ok ileri dzeyde bir gzel sanatlar
anlay, her yerde kendini gstermekteydi. Dkknlarda renk renk
hallar, gzel kokular, altn ileri, kaplumbaa kabuundan yaplm
anaklar, keten kumalar, deri ceketler satlyordu. ehrin
mkemmel bir polis ve posta rgtyle eitli kamu kurulular da
vard. Yiyecek ve iecek boldu. Aztek mutfanda av etleri, balklar,
reeller ve baharatl yemekler bata geliyordu...
Azteklerin spanyollar aknla dren bir baka yn de
namus ve ahlak anlaylaryd. Kimse evinin kapsn kilitlemiyordu.
Evinden kan, ierde kimse olmadn iaret iin ei-

Kl)
in zerine ufak bir denek koyuyor ve gnl
rahatlyla iine gidebiliyordu. Fakat bu yksek
uygarln yan sra dinsel rf ve detlerde ok ilkel
bir yn vard. Byk piramidin en stndeki kutsal
yeri gezen spanyollarn gzleri korkuyla doldu. Az-
tekler burada insan kurban ediyorlard.

(J. G. Leithauser, Dnyamzn Fatihleri,


ev. Derin Tiirkmer, stanbul, 1971, s.
190-193)

SORULAR

1. Bat'da yenian balarnda ne gibi teknik


gelimeler gryoruz ve bunlarn sonular ne
olmutur?
2. Batklar corafi keiflere gtren etkenler
nelerdir? Bu etkenler arasnda OsmanlIlarn ne gibi
bir rol olmutur? Corafi keiflerin Bat ve Osmanl
ekonomileri iin sonular nelerdir?
3. Batklar Amerika'y kefettiklerinde orada ne
gibi uygarlklarla karlatlar? Ve nasl davrandlar
bu uygarlklar karsnda? Aztekler kimlerdir ve
uygarlklar hakknda ilebiliyorsunuz? (Okuma
parasn okuyunuz.)

RNESANS VE REFORM

14. yzyldan 16. yzyl sonlarna dein, Bat Avrupa-


lIlar, yalnz okyanuslarn tesindeki lkeleri keifle yetin-
mediler; edebiyat, sanat ve dn alanlarnda da byk
ilerlemeleri oldu.
"Rnesans" ad veriliyor bunlarn tmne.
Kt retiminin yaylmas, oymacln ilerlemesi ve
basmcln, Rnesans'n olumasnda ve gelimesinde
rolleri byk. Ama asl neden, ykselen burjuvazinin var-
lyla ilgili.
Nedir Rnesans?
Burjuvazinin kltr devrimi.

Rnesans
a) Rnesans'n anlam

Rnesans, kelime anlamyla, "yeniden dou" demek.


Ancak, Rnesans deyiminden Bat'da edebiyat ve
sanatn gerekten yeniden doduu ya da dirildii
anlam karlmamal. nk, Ortaa Avrupas'nda da,
bir edebiyat ve sanat vard. Rnesans, Bat Avrupa'da
edebiyat ve sanatn yeni bir yne evrilii.
Gerekten, Rnesans hareketinin, grld her
yerde bu hareketi simgeleyen belli nitelikleri vardr: Eski
Yunan sanatna dnmek, dinsel konularda bile
insan merkez olarak almak, dnyay, dnya
gereklerini deerlendirmek... gibi. Kolayca fark
edilecei gibi, ortaa dnnn zdd bu nitelikler.
nk, ortaa dn, yalnz teki dnyay merkez
yapyor, yalnz Tanr'y ve dini yaama nedeni olarak
kabul ediyordu.
Ancak u noktaya da dikkat etmeli: O yzyllarda ya-
ayanlar, kendilerini ortaadan btn btne de
kurtarabilmi deillerdi. Gemiin kalntlar yer yer
sryordu hl. Ne var ki, o insanlar, Greko-Romen
sanat ve edebiyat zerine daha ok eilmiler, onu
daha iyi incelemilerdi. Klasik dnceye gereken nemi
vermekten kanmamlard. Bunun gibi, Latince, bu
ala anszn nem kazanm, eskiden kalma eserler gn
na kvermiti.
Btn bunlar, Rnesans'n yalnz "yenilik" demek ol-
madn gsterir. Rnesans, modernizmin ncs
olduunca, ortaan da bir mirass. Daha yerinde
bir deyile, Bat'da, ortaa ile modern dnya arasnda
bir basamaktr Rnesans.
Grkemli bir basamak ama.
Ortaa, "birlemi bir toplum"u savunuyordu.
Rnesans, "birey"i ne ald.
"Bireycilik" balamtr.
Ve o aa gre ilerici bir akmdr da bu.
Bireycilik, giyim ve kuama varncaya dek her
alandadr. nan ve ahlakta serbestlik ister. Kilise'nin
basksna direnir, giderek bakaldrr ona.
Protestanlk, ite bu bakaldrnn dindeki
grn.
Bireyciliin en gzel deyimini bulduu hareket
stelik.
Btn bu deiimde, Bat'daki iktisadi gelimenin,
doan kapitalizmin ortaya kard yeni bir snfn, yani
burjuvazinin yaam anlay ve yaaynn byk pay
var. ktisadi gelimenin bu snf yararna yaratt
zenginlik ve refah, ortaan ve Hristiyanln skc
ahlak kurallarn eip bkecekti ister istemez. Ve yaama
tutkuyla ball, zevk ve sevin iinde yaama
arzusunu, giderek biim ve maddenin yetkinlik ve
gzelliine nem vermeyi getirecekti arkasndan doal
olarak. Maddesel ve zgr bir yaam aknn, edebiyat
ve sanat etkilememesi de olanakszd aslnda.
Nitekim yle oldu.

Bundan baka, kk Dou'da olan


Ispanya'daki Mslman uygarlk ile Kuzey
Afrika Mslmanlarnn Sicilya ve talya ile
ilikileri, gney ve bat Avrupa'nn dnce ve
sanat ufkunun genilemesine yardm etmitir.
Endls medreselerinde renim gren
Hristiyanlar vard. Fransa'da bni Sina'nn tpla
ilgili eserleri okunuyordu. Gney talya ve
Sicilya'da Mslmanln etkisiyle, Avrupa'nn
teki lkelerindeki banazlk hafiflemi, dar
zihniyet deimeye balamt.

Rnesans hareketi, Bat'da her lkede ayn zamanda


balamad. Baz yerlerde hi grlmedi bile. Bunun gibi,
kimi sanat kollarnda pek erkenden balayan bu uyan,
kimi sanat kollarnda duyulmad. Ama Rnesans hareke-
tinin, Bat'da nce talya'da balad ve oradan evreye
yayld bir gerek.

b) Hmanizm ve edebiyat
Hmanizm deyimi, ilkin ve dar anlamyla, ilka ede-
biyat zerindeki -daha ok filolojik nitelikte olan- al-
malara verilen bir ad. lka edebiyat ile ilgili uralarn
ortaya kmas ise, yeni bir yaam anlay ve
duygusunun kendisine biim kazandrmak istemesinden
ileri gelmitir. Bu yeni anlay, dinden bamsz bir
kltr kurmak, insan ve dnya ile ilgili bir felsefe
yaratmak istiyordu. O halde hmanizm, sadece filolojik
bir aratrma deil, modern insann yeni yaam
anlayn ve duygusunu dile getiren bir akm oluyor.
Ancak hmanizmi dinden, yani Hristiyanlktan btn
btne ayr olarak da dnmemeli. Dinle yakndan ilgi-
lenen kiilerdi hmanistlerin ou.
Hmanist hareket, bata talya'da doar: 1 la roketin
ncs, 14. yzylda yaam byk air Petrarca'dr;
15. yzylda, hareketin en nemli merkezi Lorenzo di
Medi- ci'nin Floransa's olur. 16. yzylda ise, btn
Bat'y sarar hareket: Bata HollandalI Erasmus olmak
zere, Alman Reuchlin ve Pirkheimer, Fransz Bude
ve Estienne, ngiliz Colet ve Thomas More
hmanist hareketin akla gelen ilk byk adlar oluyor.
- talya, Rnesans edebiyatnn ilk tohumlarn 14.
yzylda verecek denli olgundu. Dante, bir ortaa
adamyd, ama yeni alarn da bir habercisiydi. ada
Petrarca ise btn btne bir Rnesans adamdr.
Boccacio'nun Deca- meron'u, talyan Rnesans'nn
bugne dein nn koruyan eserleri arasnda.
15. yzyln ortalarndan 16. yzyln ortalarna dein
geen dnem talya'da Rnesans edebiyatnn altn
adr. Akla nce drt byk destan yazar geliyor:
Fulci, Boiarda -ve zellikle- Ariosto ve Tasso.
Siyasal kuramn en nemli eserlerinden biri olan
Hkmdar'm (II Principo) yazar o ok nl Machiavelli
de (Makyavel) bu dnemde. Son olarak, otobiyografi
trnn en gzel rneklerinden biri de o dnemde
yazlm: Benvenuto Cellini'nin otobiyografisi.
- Rnesans spanyas, Don Kiot'u (DonQijote)
yazan Cervantes'i yetitirdi. Onun ad, eseri gibi,
dnya edebiyatnn lmszleri arasndadr.
- 1492'de balayan talya Savalar, Fransa ile bu
lke arasndaki ilikileri oaltarak, Rnesans'n
Fransa'ya girmesinde byk bir rol oynuyor. Yeni bir
dnce ve duygu dnyasnn fethine kan Bude, R.
Estienne gibi cokun hmanistlerin yan sra zellikle
Rabelais, Ronsard, Montaigne, Rnesans
edebiyatnn nde gelen temsilcileri oluyorlar Fransa'da.
- Rnesans, Kuzey Avrupa'da, edebiyattan ok
mimarl ve resmi etkiler. zellikle Almanya'da
byledir. Fakat ngiltere'de hele hele Tudorlar a,
ngiliz edebiyatnn en parlak dnemidir belki. 16. yzyl,
airlerle, eine ancak M.. 5. yzyl Atinas'nda
rastlanabilecek tiyatro yazarlaryla doludur ngiltere'de.
nl Utopia'nn yazar Thomas
More, Spencer, Francis Bacon, Marlowe, Ben Jonson, R-
nesans dnce ve edebiyatnn ngiltere'deki byk
adlar.
Ama o a anlnca akla ilk gelen bir baka dev var:
Shakespeare.

Shakespeare (1564-1616), iki dnemin, can


ekien feodalizm ile doan kapitalizmin
karlat noktada yaad ve her ikisiyle de
mcadele etti bunlarn.
Soyluluun miras yoluyla gemesi, dinsel
banazlk, rk dnceler gibi ortaa
kavramlarna kar karken, agzll, altn
hrsn da sergiler.
Tm insanlarn eitliinden yanadr.
rnein kara Afrikal Othello, ahlak ve zekca
evresindeki Venedikli soylulardan stndr
vb... Babalarn otoritesine kar, gen kuan
zgrln savunur. Ak iin mcadelelerinde
kadn kahramanlarn korur. Erkekle kadn
eittir onun gznde, eit olmaldr.
nsanlar arasndaki ilikilerde geree stn
bir yer verir: Hamlet, Kral Lear, Othello
gerei, hep gerei -hem bkmadan- ararlar.
Ve gerek sonunda yalana, iki yzlle
daima stn gelir onda.
Ynetici dnce olarak doay alr: Hareket
ve yarat doaldr; gzellik ve iyilik de yle.
Bylece doa, Shakespeare iin ar, gzel ve
yaratc yaamdr, gelimedir; iyiye, daha
gzele giditir.
Eserlerinin kaynaklar, hayli eitlidir: Antik
dnyada ok ey buldu. Ama btn bu
etkilerin yan sra, ngiliz halk tiyatrosunun
geleneklerini de srdrr. "Trajik" ile "komik" i
iedir bu tiyatroda ve gerekilik egemendir:
Kulland dil, o byk dil de, bu gerekliin bir
baka grnmdr aslnda.1

c) Gzel sanatlar

Rnesans, byk yeniliini ve yaratcln yalnz ede-


biyatta deil, -belki daha ok- gzel sanatlarda gsteri-
15u konuda ayrnt iin bkz. A. Smirnov, Le Sens de L'uvre de
Shakespeare, Recherches Internationales, s. 43.
\ 111 II.l A\ i|>. l.k iktisadi g el i m e de
zellikle gzel
etkili bir rol oynuyor: Asya'nn ve
. .......... . . m gelimesinde
\1 1 1 k. n kefi, Bat'ya byk gnen ve zenginlik
salam, hkmdarlarn ve zengin burjuvalarn sanat
erbabna yeni eserler, antlar ve binalar yaptrmas
mmkn olmutur. Meen ad verilen bu sanat
koruyucularnn varl, sanat iin doaldr ki, ok
evklendirici bir ortam yaratmtr.
- Sanatta Rnesans, nce talya'da, orada da zellikle
Floransa'da kendini gsterdi. Hareketin balangc, 15.
yzyl balarna dein uzanyor.
talyan Rnesans'nm kurucusu Masaccio'dur.
Giot- to'nun getirdii yenilikleri daha da ileriye gtrd
o. oklarnn dedii gibi insan resmi, ilk kez Masaccio ile
topraa ayak basar.
Masaccio'nun izinden gidenler oldu: zellikle Fra
Angelico, insan figrlerine verdii nurlu grnle,
Kilise resminde yeni bir adm atar ve "ruhanilik"
diyebileceimiz, insanlara insanst bir anlam
kazandran bir resim biimi ortaya koyar.

Floransa primitifleri arasnda-hangi snfa


sokulaca bir trl kestirilemeyen- en nl
sanat, hi kukusuz Botticelli'dir.
Medicilerden birinin evi iin yapt lkbahar
tablosu, konusunu Yunan mitolojisinden
almas, plak insan figrne yer vermesi,
konudan ok grsel amac n planda tutmas
bakmndan, Rnesans' mutulayan bir eserdir.
Gerek bu tablo, gerekse Vens'n Douu adl
tablo, tam bir Rnesans ncs durumuna
getiriyor Bot- ticelli'yi.

Rnesans'n ncleri, talya'da elbette yalnz Floran-


sa'da yetimedi. Ama yine de Floransa'nn etkisi aktr
hepsinde.
talyan Rnesans'n her bakmdan gerekletiren ve
ykselten byk dev -hi kukusuz- Leonardo da
Vinci, Michelangelo ve Raffaello'dur.
Venedik Okulu, en ok 16. yzylda parlad. Bu okul
Giorgione, Tintoretto, Veronese, Tiziano gibi
byk
renk ustalar yetitirir. Venedik Okulu'nun balca zelli-
i, renki" olmas. Bunun gibi, Floransa Okulu'nun "in-
san vcudunu" kefetmesine ve buna "heykelvari" bir
ifade kazandrmasna karlk; Venedik Okulu, zellikle
Giorgione ile, "doa"y buldu ve resme getirdi. nsan
doann iinde, onun bir paras olarak dnd.

talyan Rnesans'n kaplayan bu iki okuldan


hibirine sokulamayacak bir byk ressam da
Correggio. Correggio, ileride zellikle 18.
yzyl Fransz ressamlar zerinde en ok etki
yapan sanat olacaktr.

talyan Rnesans, heykel ynnden de esiz eserler


verdi. Rnesans heykeli de nce Floransa'da dodu.
Ortaada, dinin ar basmas yznden bamsz bir
sanat olarak gelimeyen heykel, Floransa'da eski Yunan
sanatnn incelenmesiyle ortaya kt. 15. yzylda
Floransa, nemli heykelci yetitirmitir ki, ilerde
doacak olan heykeltraln mutucusudur onlar:
Jacopo della Quercia, Lorenzo Ghiberti ve
Donatello. Ama heykelde, talyan Rnesans'mn en
byk dehas hi kukusuz Michelangelo oldu.
Freskolarndan belki ok daha stn deer tar
heykelleri onun.
talya'da Rnesans mimarlna gelince... 15. yzyl
ile
16. yzyln ilk yarsnda yaam olan mimarlardan
Brunelleschi, eski Roma ykntlarn inceleyerek
gotik etkisinden kurtulmaya almt.
Bramante ise, gotik ile ilikisini bsbtn
kesmeyi baarr.
Bramante'den sonra, Rnesans mimarln Miche-
langelo doruuna ulatrr.

Bramante'nin inasna balad,


Michelangelo'nun da ksmen tamamlad
Roma'daki San Pietro Kilisesi, Rnesans
mimarisinin en gzel rneklerindendir. Katolik
Reformu'ndan sonra Cizvit papazlar, kiliseleri
daha ekici hale koymak istediklerinden, yeni
kiliseler yaptrmlard. Bylece, 16. yzyl
ikinci yarsnda Cizvit mimari biimi ortaya
kmtr. Doaldr ki, kiliselerden baka,
birok saraylar da yaplmtr bu dnemde.
- Rnesans sanat hareketi, talya dndaki lkelerin
tmnde grlmedii gibi, bu hareketin grnm de
her yerde ayn deildir. rnein Fransa'da Rnesans,
daha ok mimarlkta ve -bir dereceye kadar da-
heykeltralk ve resimde grld halde, Almanya'da
ve Hollanda'da -hemen hemen yalnz- resimde eserler
vermitir.
Rnesans mimarl, Fransa'da dinsel eserlerden yani
kiliselerden ok, saray ve ato ortaya koydu. Dnemin
en ok tannan mimar da Pierre Lescot.
Heykeltralk, Fransa'da, nceleri talyan sanatnn etkisi
altndayken, sonlara doru Fransz geleneine dnm
ve pek gzel eserler ortaya koymutur.
ngiltere'de heykeltralk, hemen hemen yalnz
ssleme sanatnda kullanlmtr. Almanya'da ise, talyan
ressaml bu lkenin byk ressamlarndan Albrecht
D- rer'in kiiliini pek etkilememitir.
Hollanda'da, 16. yzylda talyan ressaml
ilerlemeye balar, ama sonra milli renk bu ilerleyiin
nne der ve kendi kiiliini ortaya koyar.
Fransa'da ise, talyan ressaml eitli ressamlar
zerinde az ya da ok etkili olmutur.
zetle sylenebilir ki, talyan Rnesans sanat,
Bat'da kuzey lkelerinin gerekiliini boamam, -bir
dereceye dein- kural ve dzen altna girmesini
salamtr yalnzca.
Rnesans'tan sonra Avrupa resmi, zellikle spanya,
Hollanda, Flandres ve Fransa'da byk bir gelime
gsterecektir. Ne var ki, spanya ve Hollanda'da orijinal
olduu oranda, Fransa'da akademizme ynelecektir bu
gelime. ngiltere ve Almanya ise, Rnesans'tan sonra
derin bir uykuya dalarlar adeta.
talya'da da, Rnesans sonras, nce "barok"
anlayn eseri olacaktr...

Reform hareketleri

10. yzyldan 14. yzyla dein, Katolik Kilisesi kendi


iindeki bozukluklar, kendi kendine dzeltmeyi baar-
mt zaman zaman. 14. ve 15. yzyllarda ise bu
konuda acze der. O yzdendir ki, 1520 tarihinden
balayarak,
rye bir son vermek iin, kendi dnda bir dinsel s-
lahat hareketi balar.
Reform diye adlandrlan budur.
Bu hareket sonucunda, Avrupa'nn dinsel birlii bozul-
mu ve Hristiyanlardan bir ksm Katolik Kilisesi'nden
ayrlarak Protestanl kabul etmitir.

a) Protestan reformu

Protestan reformunun nedenleri dinsel, dnsel, ikti-


sadi ve siyasal olmak zere eitlidir:
- Kilise, ortaa boyunca, toplumdaki etkinliini
gitgide artrrken, snflararas ilikilerde de yerini seer;
ruhban zmresi, egemen snflar arasna girer bylece.
Ve ok gemeden yaamlar da, o snflarmki gibi
olur.
yle ki, ruhani bakanlarn ou laik derebeyler gibi;
birok papaz da gnahkr saydklar kimseler gibi yaa-
maya balarlar. Bu nedenle Kilise'nin hem ba, yani
Papa, hem de yeleri, yani papazlar bakmndan bir
yenilik gereksinmesi kendini duyurur.
Bu yeniletirme gereine inananlardan biri de Alman
Luther'dir.
Bir ara, durumu anlamak ve anlatmak zere,
Roma'ya kadar gelir. Ne var ki, bu gezi sadece hayal
krklna uratr kendisini. Roma'da, hatta Papalk
saraynda -Rnesans'n etkisi ile- baka bir hava vardr
ve slahata nem veren de yoktur.
Reform'un dinsel nedenlerinin banda gelir bu du-
rum.
- te yandan aydnlar, hmanistler artk geni bir
dnce ufkuna sahip bulunuyorlard. Birok papaz bile
ilahiyat ile yetinmeyerek -hatta onu savsaklayarak-
felsefe ve edebiyat ile uramay yeliyorlard.
Ortaa, insan bedenini ktln kayna kabul et-
miti. Bu nedenle Hristiyanlk, akim roln snrlam,
bir otoriteye uyma dncesini alamaya almt.
Oysa, bunun tersini yapyordu Rnesans. Doaya
dnerek plak bedeni antlatryor, eletiri dncesini
ortaya karyor, Kutsal Kitap'm Latince metnini
denetleme olanan vere-
cek olan, Grek ve brani dillerini genelletiriyordu.
Arka arkaya gelen keifler ve bulular ise, insanln
gururunu ykseltiyordu.
Kafalardaki bu deiiklik, Reform'un dnsel
nedenleridir:
- Balarda yoksul halktan oluan Katolik Kilisesi, za-
manla byk servetler ele geirmiti. Almanya'da topra-
n te biri, svire'de kantonlarn byk bir ksm Kili-
se'nindi. 15. yzyl sonlarndan balayarak artan yaam
pahall iinde, rahip olmayan birok kimse, hrs ve ta-
mahla bakyorlard Kilise emlakine. Soylular, Kilise'de ya-
placak ilk dzeltmenin, bu emlaki Kilise'den almak oldu-
u kansnda idiler. nk gelimeler, soylularn servetini
kararsz bir duruma getirmiti. Fransa kral, Fransa'daki
Kilise emlakini Papa ile blmt. ngiltere kral da bu
emlaktan yararlanma arzusundayd.
zetle Kilise emlakinin ele geirilmesi, sosyal snflar
harekete getiriyordu.
Bunlar da, iktisadi nedenleriydi Reform'un.
- Son olarak, Katolik mezhebinden iki hanedan, Habs-
burg ve Fransz hanedanlar arasndaki sava da Protes-
tanln yararna olmutur.
Almanya'da Luther, Fransa'da Calvin, svire'de
Zwingli, eitli sorunlar hakknda -birbirinden az ok-
farkl dnce ve inanlarla ortaya km ve Reform ha)
reketinin nderleri olmulardr.

Saksonya'da doan Luther, kurtuluun ancak


iman ile salanacana inanmt. Bundan
dolay gnahlarm satn alnabilecei kamsn
veren af belgesi" (Endljans) sat dolaysyla
Papala kar bir mcadele at ve Papa'nm
"yanlmaz" olduu ilkesini reddetti. mparator
Kral, mcadeleye kararak uzlatrmaya alt
iki yan. Ancak Luther, davasndan vazgemedi.
mparatora kar nfuzlarn glendirmek
isteyen prenslerin bir blm zaten kendisini
tutuyor ve koruyorlard. Byk bir mcadele
sonunda, Katolik Kilisesi'nden ayr Luther
Kilisesi kuruldu.
Fransz kkenli Calvin de, kurtuluun iman
ile olacan kabul ediyordu geri. Ne var ki,
Luther'den daha ile-
ri giderek, imann "ilahi bir vergi" olduuna,
Allah'n takdiri ne ise onun da
deimeyeceine inanyordu. O da kabul
etmiyordu Papa'nn yanlmazln. Azizlerin
heykel ve tasvirlerine tapmay, ayinlerin
trenlerle ve srmal giysilerle mutlaka
papazlarca yaplmasnn doru olmadn
sylyordu.
Kovuturmaya urad iin bir aralk
Fransa'y terk ederek svire'de yerleti ve
rgtn kurdu.

I ,theiMmv.hebi, az. zamanda, Almanya'dan baka


-sve ve Danimarka hkmdarlarnn kabulyle- skandi-
navya lkelerinde ve Baltk kylarnda da yayld. Kalvi-
nizm ise, svire'de, Fransa'da, Hollanda'da ve
skoya'da yer tuttu. Fransa'daki Kalvinistlere Huguenot
(Hgno), skoya'dakilere de Presbiteryen ad verildi.
Protestanlk ngiltere'ye de geti. Fakat buradaki Re-
form hareketi, bir mezhep yenilikisinin gr ve abas
ile deil, Kral VIII. Henry'nin -kiisel ve siyasal nedenler
yznden- Papa ile ilikisini kesmesiyle balad. Angli-
kanizm adn alan ngiliz Protestanl, VIII. Henry'nin
yerine geenlerin dneminde, -eitli eilimlerin etkisiy-
le- ileri geri baz aamalar geirdikten sonra, Elizabeth
zamannda karlan kanunlar ile iyice yerleti ve
salamlat. Anglikanizm, gerek kurallar gerek rgt
bakmndan, Protestanln Katoliklie en yakn olan
blmdr.
zetle Reform, ortaan dnce planndaki emper-
yalizmi ve teokrasisine kesin olarak son verdi.

b) Katolik kar-reformu

Protestanlk, eitli lkelerde ilerlerken, Katoliklie


bal kalm lkeleri korumak ve Protestanla direnmek
iin Katolik Kilisesi'nde de bir kar-reform hareketi
balamtr.
Katolik Reformu'nda papalar, Engizisyon, Trento Kon-
sili ve zellikle Cizvitler nemli birer rol oynamlardr.
Gerekten, 16. yzyln ortalarna doru Papalk
makamna geenler, Kilise'yi sarm olan hastaln
nedenlerini anlam grndler ve dzeltmelere
giritiler. Bunlardan
Papa Paul us, bir yandan tehlikeli saylan kitaplarn bir
fihristini yaptrd, engizisyonu faaliyeti- geirdi; te yan-
dan Cizvit rgtn kabul ve onaylarken T'rento Konsi-
li'ni de toplantya ard.
Papa Paulus'un balatt yenileme iini kendinden
sonra gelenler de izlemekten geri kalmadlar.

Bilimsel gelimeler

Bat'da 16. yzyl, bir yandan geleneklere ball


ykmaya alrken, bir yandan da doann dorudan
doruya gzlemine yneldi.
Bilimsel gelimelerin balamas bunun sonucu olmu-
tur.
Bilimlerin ilki ve temeli olan matematik ve bunun
eitli blmleri aritmetik, cebir ve astronomi bu
dnemde byk ilerlemeler kaydetmitir. Polonyal
Kopernik, Alman Kepler, talyan Galilei, astronomi
alannda nemli keiflerde bulundular.
Gzlem ve aratrmalardaki bu anlay ve gelimeler,
doal olarak Descartes'm felsefesini douracak, yani
"akl" bilgiye varmann arac olacaktr: Ona gre, ancak
akl geree varabilir. Deneysel sorunlarda, Aristoteles'in
-hl saygnln koruyan- otoritesinin karsna,
Descartes "kuku" yu karyordu.
Bu zgr aratrma, Bat'da modern an byk ha-
bercilerinden biridir.
Ancak, Avrupa'da dn alanndaki bu gelimenin
kavgasz gerekletii de sanlmasn. Hristiyan
dnyasnn skolastik ynteme bal ilahiyatlar ve
papazlar, bu ilerlemeye kar byk direni
gstermiler, bilim adamlar -gln olduu kadar- feci
kovuturmalara uramlardr.

DAHA OK BLG

J. D. Bcrnal, Materyalist Bilimler Tarihi (ev. E.


Marlal), stanbul, 1976.
Jacop Burckhart, talya'da Rnesans Kltr (ev.
B. S. Baykal), 2 Cilt, Ankara, 1978.
I1,. II. (lombrich, Stul O/kiis (ov. B. Cmert),
stanbul, I9K0.

smail I labib Sevk, Avrupa Edebiyat ve Biz,

stanbul, 1940. OKUMA

TALYAN RNESANSI NIN DEV


talyan Rnesans'n her bakmdan gerekletiren
ve ykselten byk dev, elbette Leonardo da
Vinci, Michelangelo Bu- onarotti ve Raffaello'dur.
Leonardo da Vinci... Btn 16. yzyla egemen
olmu, resme yeni esaslar getirmi bir devdi.
Dehas, anda onun Bor- gia'lar, Sforza'lar, Fransa
Kral Franois'ca korunmasna yol at. Bugn elde
pek az resmi, pek az kompozisyonu kalan bu adam,
ressamdan baka her eydi ama, her ey olduu
kadar da ressamd. Leonardo, Rnesans sanats
tipini en yetkin biimiyle temsil edebilen bir
insand. Dneminin en byk bilginiydi. Matematik,
mekanik, mhendislik alanlarndaki bilgisiyle,
ancak 20. yzyl insannn gerekletirebilecei
birok buluu daha o zamandan grm, kefetmi,
ama ya giderine da- yanlamad iin ya da
inandramadndan, ounu gerekletirememiti.
Byk bir biyoloji bilginiydi. Tarih, corafya, siya-
set, balistik, iir ve edebiyat alanlarnda esizdi.
Mzikte bir taneydi... te btn bunlardan sonra,
Leonardo, bo zamanlarnda resimle de uramtr.
Ressam olarak en byk ihtiras, desendi. Renkle
ok ilgilenmi, renklerin ahengi ilkelerini bulmu,
ama eserlerinde renge fazla nem vermemiti.
Bugn Leonardo'dan kalan en nl eserler, La
Cena (Son Yemek sahnesi), La Gioconda ile
Kayalklar Bakiresi gibi bir iki kompozisyondan,
birka yz desenden ibarettir...
Leonardo, evrensel k denilen ve resmi her
yandan kuatan, glgeye pay brakmayan k yerine
tek kaynaktan gelen yelemiti... nk
insanlar, her eyi gzelletiren, hayale tasarlama
olana brakarak doay btnleme iini yklenen
hava tabakas, yar glgedir.
Bu ressamn asl byk buluu, renklerin
kendisinde bulunan uzaklk, yaknlk etkisiydi.
Renkle ok uraan Leonardo, ufka doru
uzaklatka renklerin solduu ve griletii gerei-
m i l k k i l k i ' I c l c n i 11 ' u m l, , k r. . m
, . i l m i l i s i z e r i n d e k i i ' y. / I * 1 1 j . , I n r g t >
I j 11 1 1 \ r I M i ) ; l . . i l > . t ^ , a d a l e l e r i
v e ka s k n l ^ I i r i l i > 11 1 1 1 1 / l m m l . y ke l i l r ,
re s i m l e r i n d e niin byk bir yap salaml
b u l u n d u u n u b i z e t a n t l y o r.
talyan Rnesans'nn ikinci byk devi
Michelangelo Bu- onarotti'dir. Gerek aheserler
yaratm olan bu heykeltra ve ressam, freskolaryla
n salm ve Leonardo'nun getirdii yeniliklere
bakalarn katmt... air, ressam, heykeltra
Michelangelo, daha birok bilgi ve marifet
sahibiydi...
Michelangelo'nun resimdeki hneri neydi?
Bir kez bu sanat, yal boya resmi sevmez,
onunla uramaya tenezzl etmezdi... Bugn elde
bir tek yal boya tablosu vardr. O da, Kutsal Aile
tablosudur. Michelangelo, birok karton eskizleriyle
hazrlad freskolarna deer verirdi. Capella
Sistina'daki tavan freskolar, bu nedenle, hem byk
kompozisyonlar olduu iin, hem de sanatnn
btn zelliklerini belirttii iin, resim alannda en
nemli eseridir. Kyamet Gn adn verdii bu
muazzam kompozisyonda tanrlar, insann yaratl,
cehenneme gidi gibi din tarihinin ve kutsal
kitaplarn bahsettii birok olay, bu arada birok
tarih kii gsterilmiti.
Sistina Kapellas'nn incelenmesi, bize
Michelangelo'nun sanatlna egemen anlay
aka gsterir. Bu konulan canlandrmak zere
sanatnn bavurduu tek ara, tek e insan be-
denidir. nsan bedeninin, hatta yalnzca insan
mecrasnn, din kitaplarndan bile karlm olsa,
eserin merkez noktas olmas vnnden, Rnesans'a
uygun bir ey... Michelangelo resme heykel sanatnn
kanunlarn uyguluyordu. Michelangelo'nun resim
sanatna ekledii yenilik, grsel anlatm
abartmasnda kendini gsterir.
Michelangelo, eski Yunan sanatn tamamlam, o
sanat daha ileriye gtrm, daha insanlatrmtr.
Michelangelo, eserlerinin konular ve onlar ileyi
biimiyle ileriki sanat da haber vermektedir: Barok
sanatn ve Romantik grn kklerini, pek belli bir
biimde onun eserinde buluyoruz.
talyan Rnesans'nn nc devi Raffaello
Sanzio'dur...
Raffaello'nun birok nl eseri vardr. Hemen
hepsinin de konusu ya dinle ilgilidir ya klasik Yunan
sanatyla... Sistina Ma- dounas, Atina Mektebi,
sa'nn Ge ekilii, Parnassus gibi byk
kompozisyonlarnda olsun, Meryem Ana resimleri ve
Kardinal
porl relerinde t sn, kulf.ello'nun figrleri gzellik
lksne goe yaratlmtr... Raffaello, eski Ynan
felsefesi sanat grnden ite bu gii/ellik lksn
almt... ok gen ve sanatnn en olgun anda
lm olduu halde, Raffaello birok renci
yetitirmiti. Onlara, sanatnn gizini ahenk ve
denge olarak retiyordu. Cierekten de
Raffaello'nun kompozisyonlarnda ler ey, en ok bu
bakmdan ele alnmtr.
Raffaello, kendinden nce yetimi Rnesans
ustalarnn tam bir sentezi, onlarn hepsinin yalnz
deerli ynlerini birletiren tam bir bireimi olduu
iin eserleri yetkin grnr.

(Zahir CJvemli, Sanat Tarihi, stanbul,


1968, s. 66-67) (Not: Metin bugnk dile
evrilmitir)

SORULAR

1.Rnesans ne demektir? Yenian yeni insannn


nitelikleri nelerdir?
2. Hmanizm nedir? Byk hmanist yazarlardan
kimleri biliyorsunuz?
3. Rnesans dnemi yazarlarndan kimleri
tanyorsunuz? Shakespeare'in sanatnn anlam
nedir?
4. Rnesans'ta, talya'da ve talya dnda gelien
sanatn zellikleri nelerdir? O dnemde yetimi
sanatlardan hangilerini tanyorsunuz? Leonardo da
Vinci, Michelangelo ve Raffaello'nun sanat
anlaylarndaki zellikler nelerdir? (Okuma par-
asn okuyunuz.)
5.Protestan reformu ile Katolik kar-reformunun
nedenleri ve sonular nelerdir?
6. Rnesans'la balayan bilimsel gelimeler
zellikle hangi alandadr?
MPARATORLUKTAN ULUSAL DEVLETE

Ulusal devletler nasl kuruldu?


Bat'da, 16. yzylda sosyal dnce, Rnesans ve
Re- form'un getirdii genel ereve iinde geliir.
Toplumla ilgili konular kapsayan genel bir retiden
henz sz edi-
lemez geri; ancak yeni dncenin nda bir
ekonomik dnce ve ona bal olarak bir devlet
dncesi domutur. Devlet dncesi, baka bir
deyimle egemenlik ve iktidar sorunu, daha nceki
alara, zellikle ortaaa gre byk yenilik
gstermektedir.
Gerekten ortaada, Bat'da siyasal birim olarak, im-
paratorluklar iinde, bamsz derebeylikler grlmekte-
dir. Byk imparatorluklar, merkez bir otoriteden de
yoksun bulunmakta, yerel kanun ve ller, eitli halk-
lar, birbirinden farkl rf ve detler imparatorluklar
iinde bir kargaalk yaratmaktadr.
te, 15. ve 16. yzyllardan balayarak, Bat'da
imparatorluklarn ve imparatorluk kalnts
derebeyliklerin ykld, yerine siyasal birim olarak bir
Fransa, bir spanya, bir ngiltere gibi "ulusal
devletler"in kurulduu grlr.
Niin 16. yzylda bu trden ulusal devletler kurulma-
ya balanm ve ulusal snr ve birlikten yoksun kurulu-
lar geerliliklerini yitirmilerdir?
Bunun yantn, Batl toplumlarn deimekte olan
ekonomik ve sosyal yapsnda aramal gene.

Merkantilizm

16. yzyln iktisadi dncesi "merkantilizm"dir.


Tacir anlamna gelen Latince "merkator"dan geliyor
kelime.
Merkat ti stlere gre, bir lke ne denli para ya da
deerli madene sahip olursa o denli zengin saylr. u
halde olabildiince ok deerli maddenin lkeye
girmesini salamak gerekir. Bu da, ancak d ticaret
yoluyla olas. lkeye en ok gelir salayan d ticaret ise,
lkenin kendi tacirleri araclyla ve kendi ticaret
filosuyla yapaca ticarettir. Hele dsatm maddeleri,
hammadde deil de ilenmi mallarsa, daha ok kazan
salar.
Merkantilizm, "bir lkenin zenginlik kayna nedir?"
sorusuna Bat'da verilmi ilk tutarl yanttr.
te, gelien ticaret burjuvazisinin, glenebilmek ve
yeni bir dnya kurabilmek iin, her eyden nce kendisi-
ni koruyacak bir st kurulua, ulusal snrlara, mal ve can
gvenliinin salanmasna, belli bir snr iinde l ve
kanun birliine gereksinmesi vardr. Bu gereksinmeler
ise, ancak "ulusal devlet" biimindeki bir kurulua ger-
ekletirilebilirdi. Nitekim, merkantilist ekonomi ve bur-
juva snf gelitike, ulusal devletin kuruluu da hz ka-
zanmtr. te, 16. yzyln sosyal dncesi, daha ok,
kurulmakta olan bu ulusal devletlere ynelmi, onlarn
sorunlarna dnk bir dncedir. 16. yzyl devlet d-
ncesini belki en iyi dile getiren ve ilkelerini en iyi orta-
ya koyan dnr de bir talyan olan Machiavelli'dir. La-
tince "status" kelimesinden gelen "stato"yu devlet anla-
mnda ilk kez kullanan da o olmutur.
Merkantilist politikann baarya ulaabilmesi iin
devletin iktisadi alana karmas da gerekir. Bu karma
ve denetimden ama, "kapitalist sermaye birikimi"ni
ulusal snrlar iinde salamak, bylece baka uluslar
karsnda devleti glendirmektir. nk, ticaret
stnl siyasal stnl salar. Doaldr ki,
merkantilizmin ngrd devlet karmas aslnda
tmyle ticaret burjuvazisi yararna bir karmadr ve
birikim de bu snfn elinde olmaktadr. Bylece,
merkantilizm, Bat'da gelimekte olan burjuva snfna bu
gelimenin ilk aamasnda yararl bir iktisadi anlay
oluyor.
Yeni yeni beliren ulusal devletler, domakta olan
"ticaret kapitalizmi"ne kkten baldrlar. Byle olunca
da, 16. yzylda devletin, kapitalizmi gelitirici bir nitelik
tamas gerekmektedir. teki lkelerden ok daha nce
ulusal devlet niteliini kazanm olan ngiltere,
merkantilizmin spanya ile birlikte ilk uyguland lkedir.
Fransa bu rejimi daha ge, 17. yzylda uygulamaya
balayacaktr.

Mutlak monari
Ortaya kan ulusal devlete egemen ynetim biimi,
16. ve 17. yzyllarda "mutlak monari"dir.
Bata bir "kral" vardr. Tanr'nn yeryzndeki
temsilcisidir o. lkenin btn byk ve nemli sorunlar
hakknda, son bir zmlemede o karar verir. Kraln
otoritesini, rf ve detlerin dnda, ancak manevi ve
ahlaki kurallar snrlar.
Kral, ekonomiden sanata, politikadan dine varncaya
dek, hemen her alana karabilmektedir bylece.
Hkmdarlarla toplumun ilikilerinin ne dereceye var-
dn anlayabilmek iin, Fransa'da XIV. Louis'nin yneti-
mini anmsamak yeter.
16. ve 17. yzyllarn mutlak monarisi, 18. yzylda
"'aydn despotluk" haline gelecektir.
Geen yzyllarn monarkndan farkl olarak, aydn
despot, rf ve detlere gre deil, "akln ilkelerine gre"
ynettiini ileri srmekte, "kamuoyu"na kulak vermekte,
en azndan "filozofIar" dinlemektedir artk. Bir yerde,
buna zorunlu da duymaktadr kendisini. 18. yzyla
gelindiinde, burjuva snf iyice glenmi ve mutlak
yetkili hkmdara kar bir stnlk mcadelesine
girimitir nk. Eskiden krala kar olan Kilise,
monarinin istibdadn cehennem tehditleriyle artrmaya
alan bir g olarak, bu mcadelede burjuvaziye kar
kraln yanndadr.
u da var ama; aydn despotluuna karn,
monarinin ilkeleri kkl bir deiiklie uram deildir.
Yalnz bir lkede farkl bir geliim grlmektedir:
ngiltere'de. ngiltere, Bat'daki btn monarilerden
farkl olarak rejimin monarik grnn srdrmekle
beraber, "parlamen- tarizm"i kurmakta ve "siyasal
liberalizm"in kurallarn saptamaktadr.

DAHA OK BLG

Murat Sarca, Siyasal Tarih, stanbul, 1980.


Murat Sarca, Siyasi Dnce Tarihi, 3. Bas, stanbul,
1980.
OKUMA

MACHIAVELLI

Machiavelli'nin yaad yllarda (1469-1567)


talya'nn durumunu ksaca belirtelim. Bylelikle
dncesini daha iyi kavrarz. Btn papalar dnya
nimetlerine gz dikmi, bu yzden talya din konusunda
stnln kaybetmiti. Henz kmeyen drt be
kk devlet ise, talya'y birlie kavuturamayacak
kadar
narik grnn srdrmekle beraber,
parlamenta. rizmi kurmakta ve siyasal
liberalizmin kurallarn saptamaktadr.

DAHA OK BLG

Murat Sarca, Siyasal Tarih, st. 1980.


Murat Sarca, Siyasi Dnce Tarihi, 3. Bas, st. 1980.

OKUMA

MACHIAVELLI

Machiavellinin yaad yllarda (1469-1567)


talyann durumunu ksaca belirtelim. Bylelikle
dncesini daha iyi kavrarz. Btn papalar dnya
nimetlerine gz dikmi, bu yzden talya din konusunda
stnln kaybetmiti. Henz kmeyen drt be kk
devlet ise, talyay birlie kavuturamayacak kadar bitkin-
di. Buna karn komular, yani Fransa ile spanya (ve
ngiltere) birlie varm, kendilerini dnyaya kabul
ettirmilerdi.
Bu koullarn etkisinde kalan, uzun sre beklemenin
talyay ykacan sezen Machiavelli bir an nce gl bir
prensliin kurulmasn istemek zorundayd. (Hkmdar
adl nl eserinde) Devletin kurulmasnda her yolu meru
saymas, bunun talya iin bir lm dirim meselesi
olduuna inanmasndan ileri gelir...
Prensin vatandalarna ktlk etmesini, sznden
caymasn tlerken gerekletirmek istedii tek ey,
devletin bir an nce kurulmas, birliin
salanmasdr. Ama Prens, bize aykr gelen bu yollara,
ancak devletin kurulmas tehlikeye dnce bavuracak.
Yoksa ktl ktlktr diye savunuyor Machiavelli, ke-
sin bir kural diye karmyor karmza. Nitekim, devletin
kurulmasndan sonraki durumunu inceleyen sylevlerde
meru olmayan yollan benimsemediini aka belli ediyor.
Machiavellinin eserleri dorudan doruya yurt
sevgisine dayanr. Bunlardan ykselen lk boa
gitmemi, daha sonralar talyay birlie kavuturan
Cavour'un, Garibaldinin
SORULA kulanda nlamtr.
(lhan F. Akn, Devlet Doktrinleri, st. 1964. s. 93-41)
R
1. Merkantilizm nedir?
2. Bat da ulusal devletlerin douu ile merkantilizm
arasnda bir iliki var mdr? Varsa nasl?
3. Mutlak monari ile merkantilizm arasnda da bir iliki var
mdr?
4 Machiavelli kimdir? Nasl bir siyasal dnceye sahiptir?
Bu >-;al dncenin tarihsel ve toplumsal kaynaklan nelerdir?
(Okuma parasn okuyunuz.)

NGLTEREDE PARLAMENTARZM VE
SYASAL LBERALZM

Ortaada ngiltere'nin kendine zg bir siyasal


yaam vardr: Balangta, tam anlamyla Kara Avrupa
feodalitesine benzeyen bir toplum dzeni grlmez.
nk, 11. yzylda ngiltereyi egemenliine alan
Norman krallar, ele geirdikleri topraklar, dorudan
doruya kendi adamlar olan soylulara datr ve
bylece merkeze bakaldrp direnecek bamsz
senyrlerin tremesini nlemi olurlar. Bununla
beraber, Ortaadaki hemen btn hkmdarlar gibi.
ngilteredeki Norman krallar da kendi egemenliklerini
tanyan soylular zaman zaman toplar, eitli
konularda grlerini alrlard onlarn.
te bu toprak sahibi soylular, Norman istilasndan
ok sonra, kraln otoritesini snrlamak ve kendi
durumlarn salamlatrmak iin Kral Yurtsuz Jeana,
-onun halk arasndaki saygnszlndan da
yararlanarak- 1215 ylnda Magna Carta (Byk
Berat) denen bir belge imzalatrlar. Kral, bu belgeyle,
kendi rzalar olmadka vergi alamayacana dair
sz veriyordu onlara.
Daha ok baron unvanyla anlan soylular, 13.
yzyl boyunca, kendilerine daha sk danlmas iin
urarlar. Danlan kimselerin says oalr giderek;
baronlarn yannda, baka evrelerden de temsilciler
(valyeler, din adamlar, kent ve kasabalardaki erafn
temsilcileri) toplantlara arlr. ngilterede
Parlamentonun balangc, ite bu konuma
toplantlaradr.
Ve kral, artk bu Parlamentoya danmakla ykmldr.
14. yzyldan balayarak, Parlamentoda bir blnme oluyor.
Kendilerini krala daha yakn bilen soylular ve din adamlar Lordlar
Meclisinde toplanrken, kk valyelerle kentlerin ve kasabalarn
eraf, yani burjuvalar da Avam Meclisini oluturuyorlar. ngiliz
Parlamentosu, o tarihlerden sonra ite byle iki meclisli" olacaktr.
16. yzylda bir baka nemli gelime gryoruz: Kral 8. Henry,
ngilterede Kiliseyi Papaln egemenliinden kurtaryor ve kendisine
bal Anglikan Kilisesini kuruyor. Kilisenin topraklar da, nce
kraln, sonra da -sat yoluyla- yeni gelien bir snfn, yani
burjuvazinin eline gemektedir.
18. yzylda, burjuvazi, artk iyice glenmi ve krala kar
direnmeye balamtr. 1849'da Kral I. Charlesin idamna yol aan ve
bir yerde rndan kp Cromwell ynetimine dein varan
ayaklanma aslnda bu ekimeden domutur.
1660tan balayarak, ngilterede yklan onarp dzeltme
anlamna gelen bir restorasyon dnemi balar: Parlamentolu ve
krall eski sisteme dnlr yeniden. Ana Avam Kamaras da arln
iyice ortaya koymutur. nk burjuvazi, o an ncln
yapmaya hazr durumdadr. Kraln yetkilerini kstlayan ve
Parlamenlonu, giderek Avam Kamarasnn gcn artran nl
Haklar Yasas (Bill of Rights) da o dnemde kabul edilir. lU yasa,
Par- lamentonun haklarna Kraln sayg duymasn salamann yan
sra, bireylerin hak ve zgrlklerini de etkili bir hiimde gvence
altna almaktadr.
Rejim, henz demokratik deildir, ama liberal hr nitelik
kazanmaktadr gitgide. Aama aama, basn ve dnce zgrl
kabul edilir. Parlamentomla iki siyasal par ti. Whig ve Tory mcadele
halindedir. Seimler, kent ve kasabalarda hayli fesat kartrlmasna
karn yine de temsil dncesine bir lde saygnlk
kazandrmaktadr.
Krallar, devlet ilerine bakmak i. kendilerine. Pa lamentonu
ileri gelen kiileri iinden vadmela see ve -kk oda" anlamna
"kabine" denen yerde lopla nrlard. 18. yzyln balanda bu kahine
usul artk
yerlemitir. Kabine, -ba/ nedenlerle kraln karsnda bal
bana bir varlk kazanr giderek. Ve yine ayn yzylda. kraln
kabini'sindeki bakanlardan biri, tekilere ranla sivrilir ve
babakan olur, ileride, Parlamentoda younluu kazanan
siyasal partinin lideri bu grev yklenecektir.

Bakanlar, hem kendilerini atayan krala, hem de kendilerini


destekleyen Avam Kamaras na kar sorumlu" olurlar uzunca bir sre.
Balarda, Meclis karsnda bu sorumluluk, cezai" bir nitelik tarken,
sonralar yalnz ibandan ekilmekle sonulanan "siyasal" bir nitelik
alyor. 19. yzyln ortalarna kadar da, bu siyasal sorumluluk bireysel
ya da tek bana" olurken, o tarihlerden balayarak birlikte ya da
toplu sorumluluk" ilkesi yerleir. Bakanlar, Avam Kamarasfna kar,
kendi grev alanlarna giren ilerden tek balarna sorumlu olduklar gibi,
genel politikann yrtlmesinden de birlikte sorumlu olurlar.

Bylece, ngiltere'de tarihsel ve toplumsal koullar, nce


parlamentolu bir rejim'e yol am ve bu rejim, giderek
parlamenter bir nitelik kazanmtr: Lordlar Kamaras dnda
kalan Parlamento yelerinin halka seilmesi ve kanunlarn da bu
Parlamentoca konulmas parlamen- tolu bir rejimin esaslar idi;
bakanlarn, -kralca atanmalarna karn- Parlamentoya kar
sorumlu olmalar ve kabinenin Parlamento'da ounluu kazanan
siyasal partice kurulmas da, bu Parlamento'lu rejimin
parlamenter niteliini belirtiyordu.
Avam Kamarasnn temsil niteliinde de, 19. yzyl boyunca,
kkl deiiklikler olur. Balarda hayli snrl olan oy hakk,
1832deki Byk Reform Kanunundan balayarak, zellikle 1867
ve 1884te kabul edilen kanunlarla geniletilir. Bylece oy hakk,
1832'lerden balayarak, byk toprak sahiplerinin dna, ticaret
ve sanayi burjuvazisine, giderek kentlerdeki kk burjuvalarla
ii ynlarna doru yaylr.
Daha nce liberal bir nitelik tayan rejim, demokratik
bir ierik de kazanr bylece.
ngiliz parlamenter rejimi, belli bir demokrasi tipi olan Bat
demokrasisinin uygulamalarjinde, teki bir-
ok Batl, -ve Bat dndaki- lkelerce de taklit edilecek ve
hayli geni bir yaygnlk kazanacaktr.

DAHA OK BLG
Mnci Kapani, ngiliz Demokrasisine Baklar, Ank. 1960. Andr
Maurois, ngiltere Tarihi, (ev. H. C. Yaln), 2 cilt, st.
1938.

OKUMA

POLTKA VE EDEBYAT

17. yzyln ilk yllarnda ngilterede ekonomik,


toplumsal ve ideolojik bir deime oldu. Ayn deime daha
sonra Fransada ve Amerikada da olmutur.
16. yzylda ngiltereyi ynetenler aristokratlard. Onlar
atolarnda, kklerinde tembel tembel keyif srerlerken,
alkan bir iadamnn yetitiinin farknda bile deillerdi.
adam Pu- ritand1... 1642de Stuart Soyuna kar
ayakland. Kraln adamlar pek ciddiye almadlar onu. Nasl
olsa yeneceklerini sandlar. Ama 1649da 1. Charlesin kafas
celadn nndeki sepete dve- rince yanldklarn anladlar.
1688 htilalinde Puritanlar yine baar kazandlar.
Stuartla- rn sonuncusu olan II. James hayatn zor
kurtarabildi. Ingiltere de tccarlarn lkesi oldu.
Byle kavgalarla geen bir yzylda yazarlarn bazlar
P- ritenleri, bazlar da eski dzeni savundular. Milton,
Bnyan. Jpcke, VVnstanley gibi yazarlar ihtilali benimserken,
Dryden, Taylor, Herrick, Popys... de kral adna konuuyor
gibiydiler. Basnda kavgalarn, atmalarn arkas kesilmedi.
Bu yzden lirik

'PUritanizm, ngilterede bir Protestan mezhebidir.


Priten de o mezhepten olanlara verilen ad. nsanlara,
kutsal kitapla, para kazanmaktan baka hibir eyin
gerekmediini savunan Pritanizm, fc odal dzenin destekisi
olan Hristiyanl kapitalist dzenin karla rina uydurabilmek
iin 16. yzyl ngilteresinde atlm dinsel adm lardan biridir.
ngiliz kapitalist burjuvazisinin inanc bu idi.

1(M)


iirlerin, duygulu yazlarn yazlmas alacak bir eydir
dorusu...
Shakespeare'den sonra en byk ngiliz airi olan John
Millim, Pritenlerin yann tutmu, ama hibir zaman tek
grn adam olmamtr...
Milton nesir alannda iki nemli eser vermitir. Bunlardan
biri, ngiliz Halknn Savunmas Pritanizm propagandasdr.
Are- opagilica ise dnce ve basn hrriyetini savunan
ateli bir kitaptr.
1652'de kr olduktan sonra yazd U uzun iir, onun
adn da lmszler listesinin balanna eklemitir. Din
konusundaki dncelerini en iyi belirten, iir gcn en iyi
veren bu ii iir srasyla, Kaybolan Cennet, Yeniden
Kazanlan Cennet ve Samson Agonistesdi.
Thomas Hobbes, teki yazarlara benzemez; filozoftur o...
nsanlarn dzenli yaamas iin balarnda bir nderin
bulunmas gerektiini ileri sren Hobbes, ihtilal srasnda
Stuart'larn yann tutmutur.

(Richard Alcock, Ksa Dnya Edebiyat


Tarihi, ev. lk Tamer, st. 1961. S. 96-100)

SORULAR
1. ngilterede siyasal liberalizmin geliim aamalar
nelerdir?
2. Parlamentolu rejim ne demektir? ngilterede byle
bir rejim, ne zaman domutur?
3.Parlamenter rejim ne demektir? ngilterede byle
bir rejimin dou ve geliimi nasl olmutur? '
4.ngilterede parlamentonun demokratik ieriini
kazanmas hangi yzylda olmutur? Nasl?
5. Bir toplumda politika ile edebiyat arasnda iliki var
mdr? Varsa niin? 17. yzy ngiltere'sinde byle bir iliki
nasl bir tablo gsterir? (Okuma parasn okuyunuz.)

18. YZYIL VE FRANSANIN ETKS


Bat uygarlnn geliiminde 18. yzyl her
bakmdan nemlidir.
18. yzyl, hir akl afdr. Felsefeden edebiyata
"akl'' egemendir. Neo-klasisizm zafer yllarn yaar. Siyasal
alanda Fransada ve Kuzey Afrikada ortaya kan iki byk
ihtilal bu yzyl bitirirken, sanat ve edebiyatta Romantizmin
ipular da grlmeye balayacaktr.

Fransz kltrnn nemi

18.yzylda Avrupada rnek ne talyadr, ne Almanya.


hatla ne de ngiltere.
Fransadr tm Batnn yldz.
Baz tersliklere karn, Avrupa ktasnn en kalabalk ve
en gnenli lkesidir Fransa. Yazarlarndan sanatna dek her
evi sonsuz bir takdir ve hayranln konusudur.
Avrupann hemen btn lkelerinde, prensler, soylu-
lar, byk burjuvalar, toplumun btn aydn evreleri. Pa-
ris'i inceliin ve zeknn bakenti olarak grrlerdi: Ya-
ammn yarsn Paris'i grmeyi arzulamakla geirdim; teki
yarsn da bu gecikmeye esef etmekle geireceim."
PrusyalI bir prensin szleridir
bunlar.
Franszca, bir eit uluslararas dil haline gelmitir:
Ga /eteler ok ke/ Franszca kard; o zaman hayli faal olan
eitli akademilerin tutanaklar Franszca yazlrd ve hr ok
Alman yazar gibi Byk Frederik de meramn ran s/ca
dile getirildi. Modadan kral saraylarna dek. her yan da
Frans/ /evk taklit edilir; Lizbondan Saint-Pelersbura
dein, yalnz 1 rans/ kitaplar ve sanat eserleri deil, ran
sz artistleri, edebiyatlar ve bu arada ahlar tanr du-
rurdu. Fransa'nn atolar, Parisin alanlar, hele nl Ver
sailles Saray" bulin Avrupada taklit konusu idi. ok ke/.
Fransz mmarlan yapndrd hu taklitler.
Saraylardan bahelee dek tm Avrupay kaplavan
btn bu esele. "klasik suuftan esinlenmektedir ve lf>
yzyln sonlarndan balayarak tm Avrupaya yaylm?
olan Barok akmn povesi.l/me ve dinsel sanata dou
itmektedir
klasik sanal, o/ellkle saraylar ve konaklarn yap; ninda
etkisini goslcvor l Mular.ras licaellcn /engin l sini
kentlerin susu de aslnda onlar dr. klasik sanalla ilt).
inciri, ssleme yalnlk, zariflik, orantlarla
yetkinlik varlr, lka Yunan vc Roma sanatnn
esinleridir aslnda ll bunlar. Yzyln sonuna doru,
16, Louis Stili ortaya kacak, biimler deirmileecek,
iri stunlar eserleri arlatrmaya balayacaktr. Ayn
zamanda Romantizm'e lc bir balangtr bu: Ingilizvari
bahelerin duygusal dzensizlii, dengeli bir perspektifin
yerine gemeye balamtr.
Heykel ve resim, sanatn gzde alanlar olmakta
devam etmektedir. Bouchardon, Falconet, Houdon,
Watteau, Boucher, Fragonard... yzyln byk
ustalardr.
Belki yalnz mziktedir ki, Fransa o yzyln yldz
deildir. Geri, -btn 18. yzyl Avrupasnda olduu
gibi,- Frunsada da canl bir mzik yaam vardr. Oda
mzii gelimi ve 17. yzylda doan opera, -baka
lkelerde olduu gibi- orada da gzdedir. Bir Rameau
byk bir bestecidir. Ama 18. yzyln en byk
bestecileri, bir Jean -Sebastian Bach, bir Haydn ve -son
olarak- bir Mozart Almanyada ve zellikle Avusturyada
dehalarn ortaya korlar.
Btn bu sanat, aslnda soylularn ve burjuvazinin
yaayn renklendirmektedir. Bu snrlar, yzyln bir
baka zelliini belirten kulpler, kahveler, zellikle sa-
lonlarda -mideden dnceye varncaya dek- her eye
kar duyduklar zevki inceltmekte ve yetkinletirmekte-
dir.

Bilim ve felsefe

Bu aydn ve incelmi topluluun merak ve zeks,


ayn zamanda doann incelenmesine, bilime de
evriliyor. 18. yzyl, eitli szlklerin, halkn anlayaca
biimde yazlm eserlerin, ansiklopedilerin yzyldr.
DAlembert ve Diderotun Ansiklopedisi -ok
gemeden- yzyln simgesi haline gelir. Doa, 18.
yzyln temel kavram- larndandr. J. J. Rousseau, el
dememi doa sevgisini getirir.
ngiliz filozofu Bacon (1561-1626)un mezi olan
18. yzyl ayn zamanda denemeler yzyldr da.
Franszca bir eit uluslararas dil haline gelmitir:
Gazeteler ok kez Franszca kard; o zaman hayli faal
olan eitli akademilerin tutanaklar Franszca yazlr ve
birok Alman yazar gibi Byk Friedrich de meramn
Franszca dile getirirdi. Modadan kral saraylarna dek,
her yanda Fransz zevki taklit edilir; Lizbon'dan Saint-
Petersburg'a dein, yalnz Fransz kitaplar ve sanat
eserleri deil, Fransz artistleri, edebiyatlar -ve bu
arada ahlar- tanr dururdu. Fransa'nn atolar,
Paris'in alanlar, hele nl "Versailles Saray" btn
Avrupa'da taklit konusu idi. ok kez, Fransz mimarlarna
yaptrlrd bu taklitler.
Saraylardan bahelere dek tm Avrupa'y kaplayan
btn bu eserler, "klasik sanat"tan esinlenmektedir ve
16. yzyln sonlarndan balayarak tm Avrupa'ya
yaylm olan barok akmn provensializme ve dinsel
sanata doru itmektedir.
Klasik sanat, zellikle saraylar ve konaklarn yapmn-
da etkisini gsteriyor. Uluslararas ticaretten zenginle-
mi kentlerin ss de aslnda onlardr. Klasik sanatta si-
metri, ssleme, yalnlk, zariflik, orantlarla
yetkinlik vardr. lka Yunan ve Roma sanatnn
esinleridir aslnda btn bunlar. Yzyln sonuna doru,
XVI. Louis Stili ortaya kacak, biimler
deirmileecek, iri stunlar eserleri arlatrmaya
balayacaktr. Ayn zamanda Ro- mantizm'e de bir
balangtr bu: ngilizvari bahelerin duygusal
dzensizlii, dengeli bir perspektifin yerine gemeye
balamtr.
Heykel ve resim, sanatn gzde alanlar olmakta de-
vam etmektedir. Bouchardon, Falconet, Houdon,
Watteau, Boucher, Fragonard... yzyln byk
ustalardr.
Belki yalnz mziktedir ki, Fransa o yzyln yldz de-
ildir. Geri, -btn 18. yzyl Avrupas'nda olduu gibi
Fransa'da da canl bir mzik yaam vardr. "Oda mzii"
gelimitir ve 17. yzylda doan "opera" -baka lkeler-
de olduu gibi- orada da gzdedir. Bir Rameau byk
bir bestecidir. Ama 18. yzyln en byk bestecileri, bir
Johann Sebastian Bach, bir Haydn ve -son olarak- bir
Mozart Almanya'da ve zellikle Avusturya'da dehalarn
ortaya koyarlar.
Btn bu sanat, aslnda soylularn ve burjuvazinin ya-
ayn renklendirmektedir. Bu snrlar, yzyln bir baka
zelliini belirten kulpler, kahveler, zellikle salon-
larda -mideden dnceye varncaya dek- her eye kar
duyduklar zevki inceltmekte ve yetkinletirmektedir.

Bilim ve felsefe

Bu aydn ve incelmi topluluun merak ve zeks,


ayn zamanda "doa"nn incelenmesine, "bilime" de
evriliyor. 18. yzyl, eitli szlklerin, halkn
anlayaca biimde yazlm eserlerin, ansiklopedilerin
yzyldr. D'Alembert ve Diderot'nun Ansiklopedi'si
-ok gemeden- yzyln simgesi haline gelir. "Doa", 18.
yzyln temel kavram] arndandr. J. J. Rousseau, "el
dememi doa sevgisi"ni dile getirir.
ngiliz filozofu Bacon'un (1561-1626) mezi olan
18. yzyl ayn zamanda denemeler yzyldr da.
Her alanda gelime halindedir bilim. Astronomide,
Nevvton'un genel ekim kuram dnceye byk
yenilik getirmitir. Bunun gibi, Fransz bilginlerinden
Lagrange ve Laplace gk mekaniini
aydnlatmaktadrlar. Fizik, s ve zellikle elektrik stne
aratrmalar da byk gelimeler kaydetmekte; kimya,
Lavoisier ile gerek bir bilim halini almakta; Buffon,
doa bilimleri alannda cesur birtakm bireimler ileri
srmektedir.
Ne var ki, 18. yzyl, her eyden nce "filozoflar"
yzyldr. Filozoflar, doa incelemesinde Descartes'n
kukusunu uygular ve "saduyu"nun, en etin sorunlar
zebileceini dnrler. Bunlardan bazlar Locke ile
Condil- lac' izleyerek dncenin tek kaynan
duygularda grrler. Hristiyanlk da iinde olmak zere,
btn "tarihsel" dinleri reddeden filozoflar ya
"deist"tirler ya da -nadir de olsa- "tanrtanmaz". Felsefi
eserlerde "metafizik" az yer tutar. Dncelere
zmleme ve yararllk egemendir. Bunun sonucu
olarak, dikkatler, ok zaman "sosyal olaylar"a
evrilmektedir.
Ve asl yaratc faaliyet de o zaman kendini
gstermektedir.
Bylece, Voltaire, birbirinden kopuk olaylarn ve ay-
rntlarn dna karak, "XIV. Louisnir Yzyl" adl ese-
riyle, yenian ilk tarih kitabn veriyor. Bunun gibi, top-
lumda zenginliklerin nasl retildii, datld ve tke-
tildiini aratran fizyokratlar, birtakm deimez
kanunlarn varln gryorlar ve bylece iktisat
biliminin ilk esaslarn koyuyorlar. Montesquieu,
corafi etkenlerle toplumdaki rfler ve kuramlarn
karlatrlmasndan genel kanunlara vararak sosyal
bilimin olasln gsteriyor; Locke ise, siyaset biliminin
temellerini atyor bir bakma.
Filozoflar, ite bu kanunlara bakarak, rflere dayanan
toplumu, Kilise'nin ayrcalklarn, khne monarinin ge-
leneklerini mahkm ediyorlar. Voltaire, Diderot ve fiz-
yokratlar gibi bazlar iin lk, akln kanunlarna gre
hareket edecek olan bir "aydn despotluk"tur. teki
bazlar, baka zmler neriyorlar.
Bunlardan Montesquieu ve Rousseau'nunkiler stelik
byk bir gelecee de adaydrlar.

- Gerekten Montesquieu'ye gre, her toplum iin


ama, bireylerin zgrldr. Kimdir bu
zgrln dman? Despotluk. O halde,
zgrl gerekletirmek iin despotluktan
saknmal. Onun da yolu, devlette zellikle
yasama, yrtme ve yargy birbirinden ayr-
maktr.
"Gler ayrl" ilkesini kabul etmek yani.
- Rousseau ise, insanln geliimi ile ilgili yle bir
dnceden hareket eder: nceleri doal bir
yaam yaamlardr insanlar. O zaman
zgrdler; mutlu idiler de. Daha sonra, aralarnda
bir szleme yaparak, toplum yaamna
gemilerdir. Ne var ki, szlemenin hkmlerine
uymaz olmutur iktidardakiler. Artk doal
yaaya dnmek sz konusu olamaz. Ama
hkmleri bozulmu sosyal szlemeye de eski
deerini ve gcn vermek gerekir. Bu olasdr ve
yolu da toplumda ynetimi halka vermektir,
"egemenlik halkndr" nk.
ngiliz parlamentarizminin etkisini tayan
Montes- quieu'nn sistemi bireysel ve liberaldir;
Rousseau ise, eitlii savunarak ve "zgrl,
kanunlarn yaplna katlma diye gstererek
siyasal demokrasinin kurallarn koymaktadr.
Her iki dncenin de byk etkileri olmutur:
nce her ikisi bir bireime kavuturulmak istenmi
(rnein Condorcet); sonra da, 19. yzylda eitli
ideolojik mcadelelere kaynaklk etmilerdir. Hele
Rousseau'nun "mutlak demokrasi"si, Marksist
demokrasi anlayn ok noktada etkileyecektir
ilerde.

DAHA OK BLG

E. R. Curtius, Fransa stne Deneme (ev. S.


Eybolu), stanbul, 1953.
E. H. Gombrich, Sanatn yks (ev. B. Cmert),
stanbul, 1980.

Murat Sarca, Siyasi Dnce Tarihi, 3. Bas, stanbul,

1980.

OKUMA
AYDINLANMA FELSEFES NEDR?

Feodal dzen iinde yava yava gelierek iktisadi ve


sosyal alanda stnl ele geiren snfn burjuva snf
olduunu daha nceleri belirttik. te maddi temellere
dayanan bu olay, yeni bir sosyal snfn ortaya karak
siyasi iktidara adayln koymas olay, her zaman
olduu gibi, yeni bir dnya gr, yeni bir felsefe, yeni
bir iktisadi ve sosyal doktrini de beraberinde getirmitir.
te burjuvaziye zg bu genel dnya grne
"Aydnlanma Felsefesi" diyoruz.
lkada Yunan Aydnlanmasnn merkezi Atina idi.
18. yzyl Aydnlanmas ise btn Avrupa'ya yaylm
olan bir fikir akmdr.
Aydnlanma felsefesi nce ngiltere'de balam;
oradan Fransa'ya gemi ve ok radikal bir nitelik
kazanmtr. Almanya'ya da ksmen Fransa yoluyla,
ksmen de ngiltere'den gelen bu akm, Avrupa'nn bu
byk lkesinde bunlarn sosyo-po- litik zelliklerine
uygun ekiller almtr. Aydnlanma felsefesi, ngiltere'de
daha ok deneyci, Fransa'da daha ok aklc, Almanya'da
ise daha ok mistik-aklcdr...
Aydnlanma felsefesinin dayand ilkeler, yalnzca
burjuvaziye deil, btn insanlar kapsayan, eski
dzenden yana olanlara kar (asiller, rahipler) btn
insanlarn mutluluunu ama edinmi grnen ilkelerdir.
"Hrriyet", "ilerleme", "insan deeri" gibi kavramlar,
btn insanl hedef tutmaktadr. nsann z gerei bir
deer olduu, burjuva felsefesinin temel ilkesidir.
Aydnlanma felsefesinin amac, pein yarglar
ykmaktr. Aydnlanma felsefesi akla, doaya, insann
mutluluuna aykr tm pein yarglara, bo inanlara
kardr...
Aydnlanma felsefesi, her eyden nce, Katolik dinin
getirdii pein yarglara kar kyordu... Dinin getirdii
pein yarglar ortadan kaldrmak otomatik olarak siyasi
pein yarglar da sz konusu etmek, zayflatmak
anlamna geliyordu. Bu pein yarglara kar kn
kkleri, Rnesans ve Reform hareketlerine
dayanmaktadr.

(Murat Sarca, Fransz htilali, stanbul, 1970, s. 30-33)

SORULAR
1. Bat uygarlnn geliiminde 18. yzyln nemi
nedir?
2. 18. yzylda Fransz kltr nasl bir yer tutar?
3. 18. yzylda bilimsel gelimeler nasl bir tablo
gsterir?
4. "Aydnlanma felsefesi" deyince ne anlalr?
(Okuma parasn okuyunuz.)
5. Montesquieu ile Rousseau'nun dnceleri
arasnda temel ayrlklar hangi noktalardadr?
Kendilerinden sonra etkileri neler olmutur bu
dnrlerin?
J

!
BLM IV

BATI UYGARLIINDA
DEVRMLER
(19. YZYIL)
19. yzyl, Bat uygarlnn tarihi iin, ani ve keskin dnmlerin,
-daha yerinde bir deyimle- "devrimler"in yzyldr. Yalnz "siyasal" deil,
"iktisadi" ve "sosyal" alanda da byledir bu. ylesine deiikliklerdir ki
bunlar, yeni bir "yn" verir tarihe, yeni bir hz kazandrrlar.
Ama yalnz Bat uygarlnn tarihine deil, btn insanln tarihine de...

FRANSIZ DEVRM

Devrimin nedenleri

nce u iki kavrama deinelim: "htilal" ve "devrim" kavramlarna.


htilal, mevcut bir durumun ya da toplum dzeninin zor kullanlarak
anszn deitirilmesi ya da yklmas anlamna gelir. Devrim ise, daha geni
kapsamldr. htilalin ykc niteliinin yan sra, "yapc" eyi de ierir.
htilaller, tasfiye edilen "retim ilikileri" nin yerine, daha gelimi bir yeni
dzen kurabildiklerinde devrime dnrler.
1789 htilali, bu anlamda bir devrimdir.
Nereden kaynaklanyordu Fransz Devrimi?
Daha nce belirttiimiz gibi, 18. yzylda "filozoflar", "akl" adna, rflere
dayanan mutlak monariyi sert bir eletiriye tabi tutmulard. te yandan,
"soylular" ve "ruhban", Fransz toplumunun bu "ayrcalkl" snf ve
zmreleri, bu ayrcalklarn hakl gsterecek hibir etkin rol oynamyorlard.
Oysa "burjuvazi", iktisadi planda en zengin, giderek egemen bir snf
durumuna geldii halde, bu ayrcalklardan yararlanamyor ve bunun
sonucu olarak da bu ayrcalklarn kaldrlmasn istiyordu. Ayrcalkl snf ve
zmrelerin varl topraa bal olduu halde, burjuvazi topraa bal
deildir. Geimini, ticaret ve zanaatle salamaktadr. Zamanla, bu snfn
karlar, hem feodal toprak dzeniyle hem de kentlerdeki zanaat erbabnn
ilikilerini dzenleyen korporasyonlarn sk disiplini ile elimeye balar.
Kyllere gelince, bu ok yoksul ve kltrsz kitleler, ilkel koullar
altnda ve sefalet iinde yayorlard. O zamann bir karikatr, kyly
srtna iki kiinin bindii bir insan olarak gstermektedir. Bylece
-toplumdaki gelimeye zaten ters dm olan- "feodal haklar" arln
artk ekemez olmulard.
Fransa'da devrim ncesi sosyal snflar tablosunun bu grn,
devrimin temel nedenleridir.
Bu nedenlerin zorunlu sonularm dourmas iin uygun birtakm
koullarn ortaya kmas gerekiyordu. O yllarn bir mali ve iktisadi
bunalm bu koullar hazrlad. Soylular, "Etats-Gnraux"nun
toplanarak, mutlakyetin snrl (meruti) bir hale getirilmesiyle, bu
bunalmlardan -kendi hesaplarna- yararlanabileceklerini sandlar. Ne var ki,
1789'da toplanan "Etats Gnraux"da burjuvaziyi temsil eden "Tiers-Etats",
mutlakyete son vermek konusunda ayrcalkl snf ve zmrelerle
anlarken, ayrcalklar da ortadan kaldrd.

Devrimin geliimi

Burjuvazi, soylulara kar giritii bu mcadelede baarya ulat: Onun


zaferi, halk kitlelerinin gznde, "fe- odalite"nin ve onun
"ykmllkleri"nin tasfiyesi anlamna geliyordu nk. Bunun iindir ki,
zellikle Paris halk, 14 Temmuz 1789'dan balayarak, "Eski Rejim"i kur-
tarmak iin kraln yapt giriimleri etkisiz brakacaktr.
Anayasay hazrlayacak olan Millet Meclisi, 9 Temmuz 1789'da "Kurucu
Millet Meclisi" adn alr. Kendilerini milletin temsilcileri olarak ilan
edenler, yasama gcn ele geirmekle beraber, iktidar kralla
paylamaktan vaz-
gemi deillerdir yine de. Mecliste ve halk arasnda
cumhuriyeti dnceler henz yaygn deildir.
26 Austos 1789'da "nsan ve Yurtta Haklar
Bildirisi" kabul edilir. Eyll 1791'de bir Anayasa kabul
edilerek "snrl bir monari" kurulur.
lk anayasasdr bu Fransa'nn.
XVI. t. ou is, elinden mutlak iktidar alndktan sonra
ayrcalklarn kaldrlna kar kmak giriiminde
bulunur. Devrim, 10 Austos 1792 ayaklanmas ile, onu
btnyle tasfiye eder; krallk yklr ve az sonra da
"Cumhuriyet" ilan edilir. Yeni rejimin anayasas da 24
Haziran 1793'te kabul edilir.
lk Cumhuriyetidir bu Fransa'nn.
Bunun sonucunda, btn Avrupa monarileri
Fransa'ya kar birleirler. Burjuvazinin iktidardaki ilerici
kanad, yani Jakobenler, bu d tehlikeye kar, ieride
-birtakm demokratik nlemlere de bavurarak- halkla
daha sk biimde balaklk kurarlar: Genel oy,
mlkiyetin geniletilmesi, herkese ak eitim, sosyal
yardm gibi konular bu nlemlere rnektir. Ancak
Robespierre'in d (1794) ile, rejimin bu
"demokratik ve sosyal" grn kaybolur ve yeniden
1789'un "bireyci ve liberal" programna dnlr. Yeni d-
neme, Fransa tarihinde "Direktuvar" denir. Ayn
zamanda bir iktisadi bunalm ve enflasyon dnemidir bu
dnem.
Bir sre sonra, Direktuvar ynetimi, halkn desteini
yitirdii gibi halktaki huzursuzluk, baz bakaldrmalara
da yol aar. Yakn an ilk komnist hareketi olan
Babeuf Hareketi de bu huzursuzluklardan biridir.
Kanla bastrlr btn bunlar.
Rejimden, burjuvazi de memnun olmamaya
balamtr.
1799 ylnda, burjuvazinin, salam, yerlemi bir
rejime gereksinmesi vardr artk ve ancak byle bir
rejim, feodaliteye ve emeki halka kar burjuvazinin
elde ettii ayrcalklar koruyabilmesine olanak
salayacaktr. Direktuvar ise, bunu yerine getirecek
durumda deildir.
Fakat nasl kurulmaldr yeni hkmet? Nasl bir sis-
tem getirilmelidir?
9-10 Kasm 1799'da gerekletirilen bir hkmet
darbesi bu sorular yantlar. Darbe Fransa'y, byk
burjuvazinin temsilcisi bir diktatre teslim eder.
Ad, Napolyon Bonapart'tr bu diktatrn.
Ve onunla Fransa'da devrim dnemi gerekten sona
erer.
Kazanan burjuvazidir; kaybeden halk olacaktr.

zgrlk ve eitlik

Fransz Devrimi'nin ilkelerini, bata "nsan ve Yurtta


Haklar Bildirisi" simgeler. J. J. Rousseau'dan esinlenen
bu bildiriye gre, insann doutan birtakm haklar var-
dr; toplum, bu haklara saygyla ykmldr.
Bildiri, bata iki temel hak tanyor: zgrlk ve
eitlik.
Bildirideki zgrlk, bir doal hak olarak, Anglosak-
son bildirilerindeki zgrlklerden aslnda pek farkl de-
il. Vicdan, din ve basn zgrlkleri tannrken, dernek
zgrl hayli kstlanyor: Bu noktada, giriim zgrl-
ne herhangi bir engel karlmasndan korkan burjuva-
zinin bireysel anlay grlmektedir.
Eitlik ise, daha yeni bir ilkedir. O srada Birleik Ame-
rika'da klelik ve rklktan kaynaklanan eitsizlikler bu-
lunuyordu. Eitlik ilkesi, eski rejimin dayand toplumsal
hiyerarinin ilkelerini rtyordu: Artk, kiisel ya da
korporatif ayrcalklar yoktur. zellikle Kilise'nin ayrca-
lklar ortadan kaldrlmtr. Herkes istedii greve gire-
bilecektir; yeter ki yetenei olsun.
Bu "medeni eitlik", 1789'un byk yeniliklerinden
biri oldu.
Bununla beraber, fiil bir ayrcalk srmektedir: para-
nn ayrcal.
1789'un bireyci burjuvalar, zenginlerle yoksullar ara-
sndaki farkllklar hafifletecek nlemleri reddetmekle
kalmyor, stelik, belli lde bir servete sahip olmay,
semen olabilmek iin yeterlik ls olarak ileri
sryorlard.
"Genel oy"u engelleyen bu kaytlar, Fransa'da 1848
Devrimi'ne dein srecektir.
DAHA OK BLG

A. Aulard, Fransa nklabnn Siyasi Tarihi (ev. N.


Poroy), 3 cilt, Ankara, 1944.
Pierre Gaxotte, Fransz htilali Tarihi (ev. S.
Tiryakiolu), stanbul, 1969.
]. Lepine, Grachhus Babeuf (ev. iar Yaln),
stanbul, 1969. A. Mathiez, Fransz htilali (ev. kr
Kaya), 3 cilt, stanbul, 1940.
j. Michelet, Fransa htilali Tarihi (ev. H. Varolu), 3
cilt, stanbul, 1967.
Murat Sarca, Fransz htilali 2. Bas, stanbul, 1981.
A. Soboul, Fransz nklab Tarihi (ev. erif Hulusi),
stanbul, 1969.

OKUMA

FRANSIZ DEVRIMI'NIN ANLAMI

Fransz htilali'ni, Bat'da, daha kesin bir deyimle


Atlantik blgesinde, Fransa'dan nce ngiltere'de,
Amerika'daki ngiliz smrgelerinde, svire'de ve
Hollanda'da gerekleen, sonra Fransa'ya, oradan da
yine svire ve Hollanda'ya atlayan, ardndan Almanya
ve talya'ya geen burjuva ihtilallerinin sadece bir
halkas olarak grmek yanl olacaktr. Yanl olacaktr,
nk bu ihtilaller sadece Bat'da, zellikle Atlantik
blgesinde patlak vermemi, 19. yzylda kapitalist
ekonominin yerleebildii btn lkelerde (Japonya
gibi) meydana gelmitir.
ngiltere'de 1648 ve 1688 ihtilalleri, sonunda
burjuvazinin aristokrasiyle uzlamasna yol at
halde, eitli bocalamalara ramen, Fransz htilali tam
tersi bir gelime gstermitir. Jean Jaures'in dedii gibi
ngiliz burjuva devrimi "dar anlamda burjuvadr ve
muhafazakrdr". Oysa Fransz Devrimi "geni
anlamda burjuva ve demokratiktir".
Fransz aristokrasisinin uzlamaz tutumu, byk
burjuvazinin zaman zaman kk burjuvazi ve emeki
halkla ibirlii yapmasna ve bu ktlelerle ibirlii yapt
lde de, onlarn isteklerini bir dereceye kadar olsa da
yerine getirmesine yol amtr.
ngiltere'de 1648 htilali srasnda ortaya kan fakat
etkin olmayan ve Cromwel tarafndan ezilen Eiti
(Niveleurs) Hareket bir yana, Fransz htilali'nin kendine
zg bir nitelii vardr. Bu da, genel burjuva nitelii
yannda, Fransz htilali'ni ileriye doru iten kyl ve
kentli emeki ktlelerin bakaldrma hareketlerini de
iinde tamasdr. fkeliler Jakobenizmi ve Babeuf
Hareketi bu bakaldrmann en sivri noktalardr.
Halk ktlelerinin ihtilale katlmas, ileride bir btn
haline gelecek olan proletarya ideolojisinin temel
talarnn atlmasna da yol amtr. Nitekim sonradan
gelitirilecek olan proletarya diktatoryas kavramnn,
gerek hrriyet-formel hrriyet ayrmnn ilk tohumlar
Fransz htilali srasnda atlmtr.

(Murat Sarca, Fransz htilali, stanbul, 1970, s.

182-183) SORULAR

1. Devrim ncesinde Fransa'nn toplumsal yaps

nasldr?
2. Devrimin aknn kabataslak tablosunu iziniz.
3. nsan ve Yurtta Haklar Bildirisi nedir? Bu
bildirinin, "zgrlk ve eitlik"ten anlad nedir?
4. Fransz Devrimi'nin insanlk tarihi iindeki anlam
nedir? Bu devrim niin bir burjuva devrimidir ve ngiliz
burjuva dev- rimlerinden fark nerededir? (Okuma
parasn okuyunuz.)

MLLYETLER LKESNN DOUU VE


GELMES

Milliyetler ilkesinin kaynaklan

Milliyetler ilkesine gre, her halkn, rk, dili ya da ge-


lenekleri bakmndan kendine zg bir varl vardr. Bu-
nun sonucu olarak da, her halk bir "bamsz devlet" ha-
linde rgtlenebilir; rgtlenmelidir daha dorusu.
Halklarn, kendine zg bir kltre sahip canl varlk-
lar olduu dncesi, Fransz Devrimi'nden nce ortaya
kmtr. zellikle Alman filozofu Herder'in -1770'lere
doru- iledii bir tema idi bu.
Fransz Devrimi ise bu dnceyi biimlendirmi, ona
bir saygnlk ve nem kazandrm ve bu arada
dayand temeli de deitirmitir: Gerekten, Fransz
Devrimi'ne dein, bireylerle devlet arasndaki iliki
monarik bir temele dayanyordu. Fransz Devrimi'nde,
kral ortadan kaldrlnca, ortaya kan boluu "ulusal
egemenlik" dncesi doldurmaya balad. Az sonra,
"halklarn kendi yazglarn kendilerinin belirlemesi
hakk" ortaya kt.
Milliyetler ilkesinin, Alman kaynakl bir "romantik"
yorumu vardr ki "dil"e dayanr; Fransz kaynakl
"klasik" yorum ise, bu ilkeyi "halklarn iradesi"ne
dayandrr.
Grld gibi, birbirine zt her iki yorum da.
Ama en ok yaylan, Fransz Devrimi'nin temeli olan
yorum oldu: 1814'lerden balayarak, milliyetler ilkesi Av-
rupa'da gl bir akm haline gelir. Ve sonuta u form-
le varlr: Ulusla devlet birbiriyle btnleen,
btnlemesi gereken iki gerekliktir.
Viyana Kongresi, aslnda eski dzeni korumak
isteyen Avrupa monarilerinin, bu akm durdurmak iin
sarf ettikleri abann bir belirtisidir. Ne var ki, 1830 ve
hele hele 1848 tarihleri bir yana braklrsa, 19. yzyln
zellikle ikinci yarsnda, bazen liberal kurumlardan
yararlanarak, bazen ihtilallere bavurarak, monarilerin
surlarnda at gedikleri durmadan geniletecektir bu
ilke.

Milliyetler ilkesi ve yeni Avrupa

Ve en byk darbelerden birini Osmanl mparatorlu-


u'na vuracaktr milliyetler ilkesi: 1830'larda Yunanis-
tan'n bamszln tanyan Osmanl Devleti'nden, daha
sonraki yllarda Srbistan, Romanya, Bulgaristan, Arna-
vutluk birer birer kopacaktr. Bu kopular, imparatorlu-
un 1918'de yklna dein srecektir. inde
birbirinden farkl on halk barndran Avusturya-
Macaristan mparatorluu da ayn akbete urar. Bunun
gibi 1830'da Belika, Pays-Bas'dan; 1920'de de rlanda
ngiltere'den ayrlr. ki yeni g ortaya kmtr bunlarn
yan sra: 1870'te talya, 1871'de de Almanya doar.
Bat'da ortaya kan milliyetler ilkesi, ok gemeden
dnyann baka ktalarna da yaylacak; Asya'nn,
Afrika'nn
uyanan halklar, ayn ilkeyi tarihin bir baka dneminde
bir baka hedefe, yani emperyalizme ynelteceklerdir.

DAHA OK BLG

Murat Sarca, Siyasi Tarih, stanbul, 1980.

OKUMA

MLLYETLK VE EDEBYAT: ANDOR PETF


Macarlarn milli airi Petfi (1823-1849) yirmi alt
yanda lmtr. En gzel iirleri arasnda yurdunun
tasvirleri de yer alr. Vatan sevgisi, bu yurt tasvirlerinden
balar gibidir.
Hayat belli bir dzen iinde gememiti. Zaten, bu
kadar ksa bir mr, dzene girmi olsayd, bu derece
verimli olamazd... Halkyd, samimiydi, teklifsizdi...
Ancak yeni kuaklarn halka, demokrasi ilkelerine
ynelmeleridir ki, onun da zaferine yol at:
1848 ihtilalleri Macaristan'a da bulamt. Macar
vatanseverleri Avusturya boyunduruuna kar
ayaklanmlard. "Millet arks" adl iirini halkn nnde
okuduu zaman adeta kyamet koptu. "Kalk Macar!"
diyordu. "Vatan seni aryor. Tam zamandr... Ya
imdi... Ya hibir zaman..." Sonra ant iiyordu:
"Macarlarn Tanrsna ant ierim!.. Ant ieriz, artk esir
olmak yok!" Ama Petfi o kadar comutu ki... "krallar
asnz" diye iir yazyordu...
1849'da... General Bern'in ordusuna girdi...
AvusturyalIlar, Macarlarla baa kamaynca, Rusya'dan
yardm istemiler... Petfi de, Segesvar savanda ehit
dmt. Petfi'nin naa bulunamad. Baka llerle
birlikte mterek bir ukura gmld anlald. "Bir
dnce bana azap veriyor: Yatakta, yastklarn arasnda
lmek!" diyen ve bir sava alamnda can vererek "Dnya
hrriyeti" iin arpan kahramanlarla birlikte bir ukura
gmlmek istediini syleyen Petfi'nin dilei yerine
gelmi oluyordu...
(S. N. zerdim, Byk airler ve iirleri, stanbul, 1968,
s. 173-175)
SORULAR

1. Milliyetler ilkesi nedir, nasl domutur? Ve


Avrupa'nn siyasal corafyasna ne gibi deiiklikler
getirmitir?
2. Milliyetilik ve edebiyat arasnda hangi koullarda
bir iliki doar? (Okuma parasn okuyarak bulmaya
alnz.)
SANAY DEVRM VE SONULARI

nsanlar tarma ve yerleik yaama gtren


tarihncesi- nin "neolitik" (cilal ta) devrimiyle 19.
yzyln "Sanayi Devrimi" arasnda, Bat'da yaam
koullar ok byk deiikliklere uram deildir
aslnda. XV. Louis'nin ada olan insanlar, yaayta,
eskilere, bizlerden daha yakndlar.

Sanayi ncesi dnemde Avrupa

18. yzyl insanlarnn byk ounluu "kyl" idi.


Topran ilenii, onlardan belli birtakm abalar isterdi
ve bu ite kullanlan aralar da yaln eylerdi. Doaldr
ki, bunun karlnda alman rn de -ister istemez- ye-
tersiz oluyordu.
Seyahat aralar, bir yerde atm yapabilecei en fazla
hza bal olduundan, insanlarn ounluu, yaad
blgenin dna pek kabilmi deildir.
Ve yine insanlarn byk ounluu okuryazar deil-
dir. yle olunca da, kltr, "bir aznln ayrcal" olarak
kalmaktayd. O aznlk ise soylular, kilise adamlar ve
burjuvazidir. Kitaplar, bir yerde onlar iin yazlmakta, sa-
nat eserleri de onlar iin yaratlmaktadr. .

Sanayi Devrimi

Bununla beraber, 18. yzyln ortalarnda "Sanayi


Devrimi" denen yeni bir gelimenin, bu -bir lde-
kapal dnyay sarsan ilk iaretleri de grlmektedir.

a) Sanayi Devrimi'nin anlam


Sanayi Devrimi derken, bu deyimdeki "devrim" teri-
mini en geni biimiyle anlamak gerekir.
Sanayi Devrimi, Batl toplumlarn yaamnda kkl
deiikliklere yol amtr; ama bu deiiklikler hi de
"ani" deildir. yle ki, 18. yzyln ortalarnda kendini
gsteren Sanayi Devrimi bugn de srmektedir. Bir de,
Sanayi Devrimi'ni yalnz sanayi ile ilgili sanmamal;
aslnda tarmsal retimin biimlerindeki kkl
deiikliklerle, ulatrma aralarndaki byk
deiiklikleri de ona sokmak gerekir.
te Sanayi Devrimi'yle, insanlk gitgide genileyen
bir makinelemeye ynelirken, nfus da artmaya,
hem de eskiyle kyaslanmayacak lde artmaya
balamtr. Aslnda birbirine bal olan bu iki olay,
tarihte ilk kez, Ba- t'da 18. yzyln ortalarnda ve
ngiltere'de ortaya kt.
b) Sanayi Devrimi'nin zellikleri

Sanayi Devrimi baz zellikleri tayor:


- Sanayi Devrimi'nin bata gelen zellii, zincirleme
birok bulua yol amasdr. Bu bulular, insanlarn re-
tim iin yaptklar abay derece derece azaltmaya yara-
mtr.
lk bulular 18. yzylda, eitli nedenlerle
ngiltere'de grlyor.
- Sanayi Devrimi, sermayenin ve el emeinin
merkezlemesini de getiriyor beraberinde.
Makinelerin gitgide karmak duruma gelmesi ve enerji
kaynaklarna yakn bir yerde toplanmalar zorunluluu,
byk fabrikalar douruyor. Bylece, fabrikalarn
sahipleri byk kapitalistlerle iiler arasnda, eskiden
olduundan ok daha farkl sosyal ilikiler kuruluyor.
- Son olarak, sanayiciler kentlerde yerleiyor ya da
yeni kentler kuruyorlar ok kez. Bunun sonucunda
kentlerle ky ve kasabalar arasnda -eskiden beri
grlen- farkllk, bylece daha da derinleiyor: Artk
kentler snai ve ticari faaliyetlerin merkezleridir; kyler
ve kasabalar ise yalnzca tarm faaliyetlerinde
bulunacaklardr. Kentlerin, ky ve kasabalarn aleyhine
olarak bymesi yle bir noktaya gelir ki, 20. yzyln
balarnda Bat Avrupa nfusunun ounluu artk
kentlerde bulunmaktadr.
Bugn de yledir.
c) Sanayi Devrimi'nin aamalar

Sanayi Devrimi'nin bu gelime izgisi iinde,


genellikle iki aama birbirinden ayrlr ve baka baka
adlandrlr: Bunlardan ilk aama 1750'den 1890'lara
dein srer yaklak olarak. kinci aama ise, 19. yzyln
sonlarnda balar.
- Sanayi Devrimi'nin ilk aamasna, buhar a
dendii de olur bazen. nk fabrikalarn balangta
kullandklar "hidrolik" enerjinin yerine "buhar"
enerjisinin gemesi bu dnemde gereklemitir.
James VVatt'n (1765) buluudur ki, buharn sanayide
kullanlmasn genelletirir.

Sanayi Devrimi'nin ilk aamasn nitelendiren,


yalnzca buhar enerjisi deildir; byk dokuma
sanayii ile "me- talurji"yi de kaydetmelidir, 18.
yzyl ortalarnn ilk yksek frnlarndan Bessemer
(1856) yntemiyle elik retimine dein
metalrjideki gelimeler, zellikle "demiryollar"
yapmna olanak hazrlyor.

lk aamada, Bat Avrupa, btn bu gelimelerin mer-


kezi olmutur. zellikle maden kmr bakmndan zen-
gin lkeler, hareketin ban ekmilerdir: 19. yzyln or-
talarna dek ngiltere, sonlarna doru da Almanya bu l-
kelere rnektir.
- 1896'dan 1928'e dek, fiyatlarda yeni bir ykseli,
Sanayi Devrimi'nin ikinci aamasn balatr.
Birincisinden farkl nitelikleri vardr bu aamann:
nce, enerji kaynaklar bakmndan, maden kmr
nemli bir rol oynamakta devam eder; ne var ki, baka
enerji kaynaklar da bulunmutur: "Elektrik" ve "petrol"
gitgide byyen bir rol oynamaktadr.
Sonra, yeni sanayi alanlar ortaya kmtr: "Kimya
sanayii" ile otomobil ve uak yapmna yarayan
"mekanik sanayiler". Bu yeni sanayi, daha ileriye
vardrlm bir "i- blm"ne dayanmaktadr ve iilerin
zaman kaybn nleyecek yntemler aratrlmaktadr:
"Taylorizasyon", zincirleme alma, meta retimini o
zamana dein iitilmemi llere karr.
Son olarak, tarm da sanayileiyor ve uzmanlayor:
Mekanik tarm aralar, el emeinin yerine geiyor;
bota kalan el emei de kentlere doru akmaya balyor.
Belli blgeler, belli rnlere ayrlmaktadr artk.
Sanayi Devrimi'nin bu ikinci aamasnda Bat Avru-
pa'nn dnya apndaki eski egemen rol de kaybolmaya
balamtr; Rusya's ve Japonya's ile, baka ktalardan
yarmaclar tremitir. zellikle Birleik Amerika, zengin
kaynaklarnn iletmeye almas ve dev iletmelerde
almann rasyonalize edilmeye balanmas ile
hareketin ban ekmektedir.

Sanayi Devrimi'nin sonular

Sanayi Devrimi'nin ok nemli sosyal sonular oldu:


Sanayi Devrimi Bat'da, eski sosyal snflar tablosu
yerine, yeni bir sosyal snflar tablosu koydu.
Ve bu yeni snflar tablosu, yeni bir ideolojik
mcadeleye yol at.

a) Burjuvazi-Proletarya atmas

Kapitalist burjuvazi, yeni bir snf deildir aslnda.


Daha nce de belirttiimiz gibi, ta ortaan sonlarnda
domu ve o tarihlerden beri gitgide gelimi olan bir s-
nftr o. Fransz Devrimi'nde barol oynayan o olmutur.
19. yzylda Bat Avrupa'da egemen snf yine bu
burjuva snfdr.
Kimler girmektedir bu burjuva snfna?
Sanayiciler, tacirler, serbest meslekten olanlar,
rantiyeler... Bu zengin evreler, byk fabrikatrler,
iletmelerinin dnda arazileri ve atolaryla, soylularn
en yksek tabakasnn yaamn srdrmektedirler. Daha
alakgnll olanlar, dkkn sahipleri ve zanaatkrlar,
almann yan sra faizle para vererek, ok kez orta
burjuvaziye girebilmektedirler.
Burjuvazinin lks "liberalizm"dir. Liberalizm, giriim
zgrln savunur ve her trl devlet karmn
reddeder. Bu, iktisadi yzdr liberalizmin. Siyasal libe-
ralizm ise, monaride ifadesini bulan eski rejime kardr
ve "bireycilii" (individualisme) savunur. Doaldr ki, li-
beraller iinde de ayrlklar vardr: Tutucu liberaller top-
lum dzeninin sarslmamasm isterken, ilerici liberaller
demokratik reformlardan yanadrlar.
Burjuvazinin karsna yeni bir snf dikilmitir: Prole-
tarya.
Proletarya, gitgide silinmekte olan eski
korporasyonla- rn iisinden farkl bir kitledir. Byk
ounluu tarm kkenlidir: eitli nedenlerle kyden
ve kasabadan kopup gelmitir. Koparlmtr daha
dorusu. Ve kentlerin evresine yerlemektedir. Kentin
asl ahalisiyle bunlar arasnda yaay dzeyi
bakmndan bir fark vardr ki, "korkun" tur.
Burjuvazi, korku ve tiksintiyle bakmaktadr bu kitlele-
re. yle de olsa, her iki snf arasndaki sosyal
eitsizlikler, gn gelir nce mantk ve kardelik adna,
daha sonra baka gerekelere dayanarak, eitli sosyal
kkenlerden gelen aydnlarca eletirilmeye balanr.
Sosyalist akm byle byle doar.

b) Sosyalizm

aa- Sosyalizmin anlam

Sosyalizmin tarihi, bir bakma, eski alara, ilk din ki-


taplarna dein uzanr. Bylesine geni anlamda
anlaldnda, sosyalizm, toplumdaki adaletsizliklere,
insanlarn smrlmesine, eitsizlie kar bir tepkidir.
te, insanlarn teden beri iinde yaayan bu lk, 19.
yzylda somut bir iktisadi ve snfsal temel
zerine oturur.
Sosyalizm, Sanayi Devrimi ile doan yeni bir snfn,
ii snfnn retisi olur.
i snfnn retisi olarak sosyalizm, burjuvazinin
kapitalist sistemine ve onun liberal retisine bir
"tepki"yi dile getirir. nk kapitalizm, burjuva snfnn
yararna olarak, ii snfnn smrlmesine hizmet
etmekte; liberalizm ise, aslnda, ii snfna kar
burjuvazinin haklarn savunmaktadr.
bb- topyac sosyalizm

lk sosyalistleri, Fransz Devrimi yetitirir. Dnrden


ok, eylem adamlardr bunlar.

Babeuf, Fransz Devrimi'nin emeki halk


kitlelerine hibir ey getirmediini, yalnzca
smren snfn deitiini ilk kez gren ve
devrimin snfsal zmlemesini yapan kiidir. Ve
zm yolu olarak da emeki snflarn iktidar ele
geirmesini ister. 1795'ten sonra kurulan Direk-
tuvar hkmetini devirmek zere halk ihtilale
kkrtt gerekesi ile idam edilir.

1848 Devrimi'ni izleyecek bir baka grup aydnsa,


-sosyalizm tarihinde topyac da saylsalar- byk
nem tarlar. Bunlardan ngiliz Robert Owen ile
Fransz Saint- Simon, Proudhon, Bakunin, Louis
Blanc ilk akla gelen adlar. Almanya'da ise Rodbertus,
Lassale, sosyalist dncenin -topyaclktan bir lde
uzaklam- temsilcileridir.
Aralarndaki btn ayrlklara karn, ortak bir yan
vardr bu dnrlerin: Flepsi kapitalist dzene, liberal
ekonomiye, -bakalarn smrmeye varan- bireycilie
kardr. Hepsi zel mlkiyeti, hi olmazsa retim arala-
r ynnden reddetmektedir. Ve son olarak sosyal adale-
tin ve snfsz bir toplumun gereklemesini istemektedir
hepsi de. Ne var ki, btn bu istek ve dileklerin ne
yoldan, hangi aralarla gerekleebilecei noktasnda,
aralarnda ayrlklar vardr.
Bazen derin saylabilecek ayrlklardr o ayrlklar.

cc- Bilimsel sosyalizm

Bu "topyac" sosyalizm, gn gelir, "bilimsel"


temeller zerine oturtulur. Bilimsel sosyalizmin
kurucusu, -Friedrich Engels'le beraber- Karl
Marx'tr (1818-1883).
Karl Marx, topyac sosyalizmin uygulamada hibir
sonuca varamadm syler. Ona gre, topyac
sosyalizm, modern toplumun anari, snf ztlklar ve
bask stne
oturduunu syler ama, bu mahzurlar ortadan
kaldrmak zere nerdiklerinin evrimle ve iktisadi
zorunluluklarla hibir ilgisi yoktur. Sosyalizm, iktisadi
gelimenin somut ve ayrntl zmlemesine dayanmak
zorundadr oysa.
te Karl Marx, kapitalist sistemin bylesine bir
zmlemesi sonucunda bulduu elikilerden yola
karak, onun "yklmaya mahkm" olduunu syler.
Kapitalizm yklacak ve yerine "sosyalist dzen"
geecektir.
Tarihsel ve sosyal gerekirciliin bir sonucu olacaktr
bu.
Marx'm syledikleri, tarihin belli bir yorumuna daya-
nr aslnda: Hegel'in diyalektik felsefesinden ve ngiliz
klasik iktisatlarndan etkilenen Marx, tarihin keskin bir
gerekircilie bal olduunu ileri srer. Ona gre tarihi
yapan ey, "snflar arasndaki mcadele"dir. Bugne
dein btn tarih de aslnda snf mcadelelerinin tarihi
olmutur.
Modern tarih, feodal dzenin temsilcisi olan soylular
ile kapitalizmin kurucusu olan burjuvazinin mcadelesi-
ne sahne olmutur nce. Bu mcadele, feodalitenin ve
soylularn tasfiyesiyle sonulanmtr. Kanlmazd yle
olmas da. nk kapitalizm, feodal sisteme oranla daha
ileri bir retim biimi idi.
Ne var ki, Sanayi Devrimi, burjuvazinin karsna yeni
bir snf karmtr: Proletarya. Bu iki snfn da yararlar
birbirine zttr. Burjuvazi, retim aralar zerinde zel
mlkiyete sahip olduu iin, "artdeer"i alkoymakta ve
bylece ii snfn smrmektedir. "Artdeer"in biriki-
minden oluan sermaye gnbegn artmakta ve -sanayi-
deki merkezlemenin bir sonucu olarak da- belli ellerde
toplanmaktadr. Oysa, el emeinden baka sermayesi ol-
mayan proletaryann "yoksullamas" ise, gitgide trajik
bir grn almaktadr.
Bu trajediyi douran udur aslnda: retim, "sosyal"
bir nitelik almtr; ama retim aralar zerinde burjuva-
zinin zel mlkiyeti bulunduu iindir ki, aslan payn o
snf almakta ve asl retimi yapanlar, onun
nimetlerinden yararlanamamaktadr. retim gleri ile
retim ilikileri arasnda ztlk vardr yani. Soylular ile
burjuvazi arasndaki mcadelede de byle bir ztlk
ortaya kmt vaktiyle.
O halde?
O halde, retim aralar zerindeki zel mlkiyet kal-
drlr, bunlar topluma mal edilirse, smrnn de
kayna kurutulmu olur.
Peki kim yapacaktr bunu? Proletarya.
Nasl yapacaktr? htilal yoluyla!
Proletarya, burjuvaziye bakaldracak, yani ihtilal ya-
pacak ve retim aralarn topluma mal ederek,
burjuvazinin smrsne son verecektir.
te byle bir tarihsel grevi vardr proletaryann ve
bu grev devrimci bir grevdir.
Proletaryann kuraca toplum sosyalist bir
toplum olacaktr. Bu toplum, kapitalist toplumun aksine
snfsz bir toplumdur. Herkes, emeinin gerek
deerine gre retimden yararlanacaktr bu toplumda.
Marx'in sosyalizmi, ii snfnn ve sosyalizmin tari-
hinde bir dnm noktasdr. Marksizmin ortaya
kmasyla, ii hareketinin retisi olarak sosyalizm de
"devrimci" bir ierie kavumu olur.
Ne var ki, 19. yzyln sonlaryla 20. yzyln balarn-
da, Marx'in dncelerini "gzden geirmek" isteyenler
kacaktr. Sosyalizmin tarihinde bunlarn dourduu
akma "Revizyonizm" denir.

Revizyonizm, Marksizmden hareket etmekle


beraber, onu eletirir ve snf mcadelesinin
karsnda yer alr. zellikle devrim kuramnn
karsna kar ve yeni dzene ihtilal yoluyla deil,
reformlar, sosyal nlemler -ve gerektiinde-
burjuva iktidarlaryla ibirlii yoluyla ula-
labileceini savunur.

Revizyonizm, eitli biimler altnda bugn de sr-


mekte ve zamanmzn sosyal demokrat anlaylarna yol
amaktadr.

c) Sendikalarn douu, sosyalist partiler ve


Enternasyonaller
Dnce dnyasnda bu gelimeler olurken,
kapitalistlerle emekiler arasndaki mcadele, iilerin
durumlarn
dzeltecek nlemlerin alnmaya balamasna yol at.
Sendikalama, bunlarn banda gelir.

iilerin birlikler kurarak birlemeleri,


nceleri yasaklanm iken, zamanla bu hak
kendilerine kanunlarla verilir. ngiltere'de,
1824 ylndan balayarak "trade unions" ad
verilen ilk ii sendikalar faaliyete geer.
Fransa'da, yasaklama 1868 ylma dein srer.
Prusya'da 1845 ylnda karlan bir kararname,
iilere sendika kurmay ve grev hakkn
yasaklamaktayd. Ne var ki, 1869'da karlan
yeni bir kanun -baz snrlamalarla- ii
birliklerinin kurulmasna olanak salar.

Sendikalar, ilk nceleri, cret ve alma koullarnn


dzeltilmesi iin mcadeleye baladlar. Daha sonralar,
toplu i szlemeleri, sosyal kanunlarn karlmas,
iilerin korunmas ve sosyal kurulularn yaratlmasnda
faaliyet gsterdiler.
i hareketinin ortaya kard yeni bir parti tipi olan
Sosyalist Partiler, sendikalarn siyasal alanda en
byk yardmcs rolndeydiler. Sosyalist partiler, byk
nem kazanmaya balarlar zamanla.
Ulusal plandaki bu rgtlenmelerin yan sra,
sosyalizmin "uluslararas" eylemi de kendini gsterir:
1864 ylnda "Birinci Enternasyonal", 1889'da da
"ikinci Enternasyonal" kurulur. Enternasyonallerin
geliimi, sosyalist partilerin eilimlerini de etkiler. ok
gemeden, sosyalist partiler arasnda "reformcu"
eilimler grlmeye balanr. 1919'da Lenin "nc
Enternasyonal"! kurunca, sosyalist partilerle
komnist partiler ayrl ortaya kar. Sosyalist
partiler, kesin olarak "reformcu" izgiyi temsil ederken;
komnist partiler, "devrimci"lii asl kendilerinin temsil
ettiklerini ileri sreceklerdir artk.
DAHA OK BLG

Rona Aybay, Sosyalizmin nclerinden Robert Ooen,


stanbul, 1970.
Franois Barret, Emein Tarihi (ev. B. Kuzucu),
stanbul, 1970.
Max Beer, Sosyalizmin vc Sosyal Mcadelelerin
Tarihi (ev. CJ. stn), stanbul, 1965.
Pierre Brizon, Emein ve Emekilerin Tarihi (ev.
C. Sreya), Ankara, 1977.
Jacques Duclos, Birinci Enternasyonal (ev. .
Ufuk), stanbul, 1969.
Friedrich Engels, topik ve Bilimsel Sosyalizm
(ev. S. Kemal), stanbul, 1979.
Walther Kiaulehn, Demir Melekler (ev. H. rs),
stanbul, 1971.
Pierre Rousseau, Keifler ve catlar Tarihi (ev.
A. Dz), stanbul, 1972.

OKUMA

SANAY DEVRM NN NCE NGLTERE'DE


OLMUTUR?

...ngiltere'nin, Endstri Devrimi'nde btn


lkelere nclk etmesi, bu lkede birok
zelliklerin bir araya gelmi olmasnn bir sonucu
olarak gzkmektedir...
Endstri Devrimi'ne nclk etme yolunda,
ngiltere'ye stnlk salayan zelliklerin en
nemlisi de, Avrupa lkeleri arasnda en geni
smrge imparatorluunun ngiltere'nin elinde
bulunmasayd. Asya, Afrika ve Amerika'daki
pazarlar ele geirme yarnda ngiltere, spanya,
Hollanda ve Fransa'y yenerek aslan payn
kazanmt. Donanma gc, rakipleri arasnda
ngiltere'ye stnlk salamt...
Smrge mparatorluu, ngiltere'ye hem
endstrisini kurmak iin gerekli kapital
kaynaklarn biriktirme imknn vermi; hem imal
ettii mallar satabilecei geni pazarlar salam,
hem de endstrisi iin gerekli hammaddeleri ve halk
iin gerekli yiyecei smrgelerden ithal kolayln
yaratmtr...

(Rona Aybay, Sosyalizmin nclerinden Robert Owen,


stanbul, 1970, s. 23-25)
SORULAR

1. Sanayi Devrimi'nin anlam ve zellikleri


nelerdir?
2.Sanayi Devrimi niin nce ngiltere'de
olmutur? (Okuma parasn okuyunuz.)
3.Birinci Sanayi Devrimi ile kinci Sanayi Devrimi
arasnda hangi farklar vardr?
4. Sanayi Devrimi'nin sonucunda ortaya kan
snflar tablosu nedir?
5. topyac sosyalistlerin ortak yanlan nelerdir?
6. Bilimsel sosyalizmin ana izgileri nelerdir?
7. Sendikalar nasl domutur? i hareketi nasl
bir parti eidi ortaya karmtr? "Enternasyonal"
deyince ne anlalr? nc Enternasyonal'in en
nemli sonucu nedir?

EMPERYALZM
19. yzyln sonlaryla 20. yzyln balarnda, Bat'nn
iktisadi, sosyal ve siyasal yaamn biimlendiren yeni
bir olay vardr: Emperyalizm. Emperyalizm ile, Bat'nn
tarihi yeni bir aamaya girer ve ona bal olarak da teki
halklarn tarihi...
Emperyalizm, kelime anlamyla "imparatorluk
kurma eilimi" demek. Bylece, etnik ve kltrel
bakmdan birbirinden ok farkl birtakm halklar, bir
baka halkn otoriter ynetimi altnda, ayn iktisadi
ve sosyal btn iinde bir araya getirilmek istenir.
Emperyalist eilim, yalnz otoriterlii deil,
saldrganl da beraberinde tayor.
Bunun gibi, emperyalizm olay ile, smrgecilik
olay arasnda da sk sk rastlanan bir ba var.
mparatorluk kurma eilimi en eski alardan bala-
mak zere, tarih boyunca srp gitmi. 16. yzyldan
sonra ise, Bat'da imparatorluklarn smrgeci nitelii
daha belirgin hale geliyor.
19. yzyln sonlaryla 20. yzyln balarnda, Bat,
tarihte emperyalizmin yeni bir rneini ortaya koyar.
Her eyden nce, kapitalizmin, Sanayi Devrimi'nden
sonra bnyesinde ortaya kan bir byk deiikliin so-
nucudur bu emperyalizm.
Nedir o deiiklik?
O deiiklik, "yarmac kapitalizm"den "tekelci ka-
pitalizm"^ geitir.
zgr yarmann yerini tekellerin almas,
emperyalizmin temel ekonomik izgisidir, zdr.

Tekelcilik, Bat kapitalizminde balca u


biimlerde ortaya kmtr:
- retimin bir elde toplanmas, giderek
karteller ve trstler gibi tekelci gruplar
oluturmutur;
- -be byk banka btn iktisadi yaam
egemenlii altna almtr;
- lkel madde kaynaklarn, trstler ve -tekelci
hale gelmi sanayi sermayesi ile banka
sermayesinin kaynamas demek olan- mali
oligari ele geirmitir;
- Dnya, iktisadi bakmndan milletleraras
karteller arasnda bllm ve -tekelci
olmayan kapitalizm dnemindeki emtia
dsatmndan farkl olarak- sermaye ihrac n
plana gemitir.
- Dnya, yalnz iktisadi bakmdan deil,
topraklar bakmndan da bllm ve
smrgecilik balamtr.

20. yzyln balarnda, dnyann emperyalistlerce


paylalmas tamamlanmt. Bu durum, dnyann yeni-
den paylalmasn gnn sorunu haline getiriyordu. So-
runu gndeme getirenler de, dnyay daha nce payla-
m ngiltere ve Fransa gibi emperyalist lkelere kar,
bu paylamaya katlmakta gecikmi, Almanya ve talya
gibi emperyalist lkelerdi.
I. Dnya Sava bundan doacaktr.
II. Dnya Sava da yle.
Dnyann paylalmasnda, daha nce yeri snrl m-
cadelelerle yetinen emperyalizm, 20. yzylda "dnya
savalar" dnemini aacaktr bylece. I

I Dnya Sava'nda yenik den talya ve


Almanya'da, tekelci burjuvazi, ii snfna
gereken dn veremedii iindir ki, sosyalist
Bylece, faizm olay ile emperyalizm
arasnda yakn bir iliki var.
ki dnya sava arasnda sosyalist bir lkenin kurulu-
u; ii hareketleri ile ulusal kurtulu hareketlerinin
gelimesi; anti-emperyalist bir cephenin ortaya karak
dnya lsnde serpilip gelimesi; kapitalizmin genel
bunalmnn gitgide younlamas, emperyalist
politikada da -ister istemez- deiikliklere neden oldu.
Smrgeciliin geleneksel biimleri olan asker istila
ve smrge halklarnn g kullanlarak kleletiril
meinin yerine, bir eilim ortaya kt.
Bu eilime, bugn yeni smrgecilik deniyor.
Nedj,r amac yeni smrgecilik politikasnn?
Yeni smrgecilik politikas, yeni bamsz devletlerin
gelimelerini etkilemek, siyasal bamszlklarn salam-
latrmalarn ve tam bir iktisadi bamszlk
kazanmalarn nlemek, bu gen devletleri kapitalist
ekonominin yrngesinde tutmak ve giderek sosyalizmi
kurmalarna engel olmak amacn gder.
Bu tr lkelerdeki demokrat, giderek devrimci
gelimeleri baltalamak iin, balarna faizmi musallat
etmek de yeni smrgeciliin politikas iindedir. Bu
politika, o lkelerin ibirliki snflaryla ortaklaa
gerekletiriliyor.

DAHA OK BLG

V. . Lenin, Emperyalizm, Kapitalizmin En Yksek


Aamas (ev. Cemal Sreya), 7. Bas, Ankara, 1979.
Murat Sarca, Siyasal Tarih, stanbul, 1980.

OKUMA

EMPERYALZM VE DNCE

devrim tehlikesiyle yz yze gelir. Bu tehlikeyi


savuturmak iin de oven ve kanl bir
diktatrle bavurur.Faizm byle ortaya
kar.
...Emperyalist doktrinler, ak ve sistematik
ifadelerini, smrgeci gelimelerin grld son
yzyldan (19. yzyl) itibaren buldular ve bu
gelimelerin ideolojisi haline geldiler. Genileme
halinde olan her lkede Chamberlain, Froude,
Seeley ve R. Kipling, Amerika'da bakan Th.
Roosevelt, Alman-
ya'da Panjermanistler, Rusya'da baz Panslavistler,
Fransa'da byk bir smrgeci fikir akm. Bu
doktrinin yanklar Japonya'da bile kendini duyurdu.
Okakura Kakuzo gibi orijinal na- zariyetilerin
yetimesi bunu gsterir.
Emperyalist doktrinler, kuvvete dayanarak
imparatorluk kurma hakkn, rk, kltr, ekonomi ve
toplum nedenleriyle ve ou kere bunlarn tmyle
hakl karmaya alrlar. Bu doktrinlerin, baz baka
teorilerle balar vardr. Bunlar arasnda, kuvvet
teorilerini, hayat mcadelesi kavramna dayanan
"sosyal Darvin'cilik"i, gl olma iradesine dayanan
"sosyal Ni- etzsche'cilik"i, ulusal ekonomi ve byk
alanlar doktrinlerini, "nasyonal sosyalizm"e
ynelmi baz akmlar saymak gerekir.

(Meydan Larousse, "Emperyalizm"

maddesi) SORULAR

1. Emperyalizm deyince ne anlalr?


2. Bat kapitalizminin emperyalizme geii nasl
olmutur? Ve sonuta nasl bir tablo ortaya
kmtr?
3. Faizm nedir? Emperyalizmle ne gibi bir ilikisi
vardr?
4. Yeni smrgecilik nedir?
5. Emperyalist retilerin zellikleri nelerdir?
(Okuma parasn okuyunuz.)

19. YZYILIN KLTREL TABLOSU

19. yzyl dncesinin nitelii


Bat'da, bir 16. yzyln belirgin zelliinden, bir 18.
yzyln belirgin zelliinden -biraz da kolaylkla- bahse-
dilebilir. Ama 19. yzyln belirgin zelliinden sz a-
mak pek yle kolay olmasa gerek.
Bata, byle bir "belirgin zellii" biimlendiren
sosyal ortam, 1800'lerde bakadr, 1900'lerde ok
daha bakadr: Yzyln balarnda, bilim, sanat ve
felsefenin, ksacas kltrn merakllar, -18. yzylda
olduu gibi- bir aznlktr; ama yzyln sonlarnda,
erevesi hayli genilemi sosyal tabakalar, kltrel
gelimeler hakknda bir dn-
ce sahibi olabilmektedir. Onlarn yardmclar vardr artk:
Basn, halkn anlayabilecei biimde yazlm eserler ve
konferanslar... zellikle basn tekniindeki gelimeler,
gazetelerin fiyatn "tek kurua" indirerek, yzyln ilk
yarsndaki erevesi hayli dar okuyucu zmresi yerine,
byk kitlelere hitap etmenin yollarn amtr.
Sonra, 19. yzyln kltrel yaam, nceki herhangi
bir adan daha karmaktr.
Deiik nedenlerden ileri gelmektedir bu:
- nce, kltrel yaamn corafi snrlar,
baka ktalara doru genilemitir: Bir Amerika, bir
Rusya bu kltrel yaamn iindedir ve nemli katklar
olmaktadr bu yaama. Bunun gibi Avrupa, Dou'nun,
zellikle eski ve modern Hint'in edebiyat ve felsefesinin
farkna varm ve kaplarn amtr ona.
- 18. yzyldan beri yaplan yeniliklerin belli bal
kayna olan bilim, zellikle jeolojide, biyolojide, fizikte
ve organik kimyada yeni fetihler yapmtr.
- Makineli retim, toplum yapsn, derinden
derine deitirmi ve insanlara, doa karsndaki
gleri bakmndan yeni bir gr kazandrmtr.
- Son olarak geleneksel dnce, siyaset ve ekonomi
sistemlerine kar, gerek felsefe alannda, gerek siyasal
alanda kkl bir bakaldr, o zamana dein
dokunulmaz saylan pek ok inanca ve kuruma kar
saldrlara giriilmesine yol at.
Bu bakaldrmann, biri romantik, teki
aklc iki farkl biimi vardr: Romantik
bakaldr, Byron, Schopenhauer ve
Nietzsche'den -20. yzylda- faist harekete
dek uzanr. Aklc bakaldr ise, 18. yzyl
Fransz filozoflaryla balar, -biraz
yumuatlm olarak- ngiliz felsefesi
kktencilerine (radikallerine) geer, sonra
Marx'ta daha kkl bir biime brnrken, ayn
zamanda bilimsel bir ierik de kazanarak, ilk
sosyalist devrimin gerekletii Sovyet
Rusya'da somut sonularna ular.

Bilimlerin geliimi
19. yzylda, Bat'da en bata gze arpan ey,
bilimlerin olaanst geliimidir.
Fizik dalnda, daha 17. ve 18. yzylda balayan al-
malar, 19. yzyln ilk yarsnda younlar. Bunda mate-
matik dildeki zenginlemenin pay kukusuz byktr.
Fizik olaylar, artk temel kanunlara balanmtr: Enerji-
nin sakinimi ilkesi, n dalga kuram, elektro-manye-
tizm kanunlar...
18. yzyln ikinci yarsnda Lavoisier'nin temellerini
att kimyada, basit elementler birbirinden ayrlmakta
ve snflandrlmaktadr. Kimyadaki gelimeler giderek
yle bir boyut kazanacaktr ki, 19. yzyln sonlarnda
kimyac ile fiziki, yer yer ortak almaya gideceklerdir.
zellikle "maddenin bnyesi" bahsinde byle olacaktr:
Atomun yaps, elektronlarn rol, radyasyon ve dalgala-
rn yayl...
O zamann tartmalarnn temel konulardr bunlar.
Fizik ve kimyadaki bu gelimeler yalnz kuramsal
planda kalmaz, ok gemeden uygulamaya da geerler.
Dinamo, patlamal motor, elektrik lambalar, yapay
boyalar, insanlarn gnlk yaayna girmekte ve ona
bir renk ve eitlilik katmaktadr.
Doa bilimlerine gelince... 18. yzyln ortalarnda
balayan aratrma ve snflandrmalar, 19. yzylda
daha byk bir younluk kazanr. Ve bunlardan dnyann
ve canllarn geliimi ile ilgili "toplayc bir gre"
varlacaktr artk: Canllar dnyasnn, gzle grlmeyen
canllardan balayarak, insana dek uzanan -ar ve
srekli- bir gelime geirmi olduu dncesi, sonuta
Darwin'le kesin bir zafer kazanr.

ngiliz bilgini Charles Darwin (1809-1882),


trlerin doal ayklama, ortam ve soyaekimle
belirlenerek deimek yoluyla olutuklarn
ileri srer. Bu reti, trlerin tek tek
yaratldklarn ve yaratldklar gnden beri de
yaratldklar biimde kaldklarn ileri sren
dinci grleri yerle bir eden bir retiydi. Bu
yzden, dinciliin egemen bulunduu btn
lkelerde byk grltler kopard ve Osmanl
mparatorluu'nda da yasakland.
Marx'm sosyal bilimlerde yapt devrimi,
Darwin doa bilimlerinde yapmtr.
O zamana dein hayli ampirik kalm olan tp,
mikroplar dnyasnn kefiyle ok gemeden gerekten
bir bilim niteliini alacaktr.
nsan bilimlerinde de byk gelimeler olmaktadr;
zellikle tarihte byledir. "Duraan" bir tarih anlay ye-
rine, "dinamik" bir tarih anlay gemektedir. 18. yzyl-
dan gelen ve 19. yzyln zellikle doa bilimlerindeki
bulularla zenginleen "ilerleme" kavram tarihin
aklanmasnda da kullanlmaktadr. Hegel ve Marx, bu
"ilerle- me"ye "diyalektik" bir ierik kazandracaklardr.
Filoloji ve arkeolojinin de yardmyla, tarih bir bilimdir
artk. Kendine zg nesnel inceleme yntemleri vardr
ve bunlara dayanarak, gemiin olaylar sk bir eletiri
szgecinden geirilmektedir. Ranke'ler, Mommsen'lerle
nce Alman niversitelerinde balayan bu eletirici
tutum, ok gemeden Fransz, ngiliz, Belika ve talyan
tarih kltrn de etkileyecektir.
19. yzylda, insan bilimlerinde bir baka nemli
gelime, toplumbilimin (sosyoloji) douudur.
Toplumbilim, -retilerden farkl olarak- sosyal olaylar,
doa bilimlerindeki gibi olumlu yntemlerle ele almak
savyla doar. Fransa'da Auguste Comte'un yaratt bu
yeni bilim, ok gemeden -Fransa'da ve Fransa dnda-
byk gelimeler kaydedecektir.

Felsefi dnce

19. yzylda, Bat'da, bilimlerdeki o olaanst geli-


me ile ilerleme dncesinin gitgide g kazanmas,
felsefi dnceyi de etkilemitir.
Byle olmas da doald.
18. yzyln "filozoflar"na, onlarn "mekanik" ve -ba-
zlarnda rastlanan- "maddeci" grlerine kar, ayn
yzyln sonlarnda bir tepki balayacaktr: Almanya'da
Kant, metafizie dalmadan "manevi deerler"e
-kendince- yeniden bir saygnlk kazandrmaya alr.
Daha sonra Hegel, maddesel dnyadaki diyalektik
gelimelerin, dncenin diyalektik gelimesinin bir
yanks olduunu syleyecektir. Ona gre, itici g
"diince"dir; diyalektie tabi olan da odur.
Madde dnceyi, dncedeki diyalektii
izlemektedir.
Dnceci felsefenin Hegel'le ulat bu grkemli bi-
reim, 19. yzyln daha ortalarna gelmeden bir byk
tepkiyle karlar: Hegelci sol akm -ki Karl Marx da
bu akmn iindedir-, Hegel'in sylediinin tersine,
dnce dnyasndaki deimelerin madde
dnyasndaki deimelerin bir yanks olduunu ileri
srer. Marx -Engels'le beraber- bu temel ilkeye
dayanarak, "diyalektik maddecilii" kurar. Bylece,
dnceci felsefenin karsnda ada maddecilii artk
Marx'in bu "diyalektik" ynteme dayanan maddecilii
temsil edecektir. Marx, az sonra -ngiliz iktisatlaryla
Fransz sosyalistlerinin de katksna dayanarak- bu
diyalektik maddecilii tarihe ve topluma uygulayarak
"tarihsel maddecilii" kuracaktr. Tarihsel
maddeciliin kurulmasyla da, Bat'da 19. yzylda
balayan burjuvazi ile proletarya snflar arasndaki zt-
lk, felsefe planndaki blnmeyi de tamamlar. Artk,
"dnceci" felsefe burjuvazinin, "diyalektik maddecilik"
de proletaryann felsefesi olarak birbiriyle atacaktr.
Bu atma gnmzde de srmektedir.
19. yzyln ortalarnda, felsefi dnce bakmndan,
Almanya'da bu gelimeler olurken, Fransa'da Saint-Si-
mon'un bir mezi, Auguste Comte "Pozitivizm"i
kurmaktadr. Pozitivizme gre, gerek bilgi "bilimsel bil-
gi"dir. Bu bilgi ise, denemeyle ve denemeye dayanan
usa- vurma ile kazanlr. Denemeye gelmeyen tm
dnceler ve kavramlar -bu arada metafizik, tanr, ruh-
dayanakszdr, hayal rndr.
Pozitivizm, grld gibi, "bilimci"dir. Bu tutumuyla,
Fransa'da "laik" hareketin gelimesinde byk hizmeti
dokunacaktr.
Pozitivizmin ngiltere'deki byk temsilcisi Herbert
Spencer'dir. Fransa'da ise Auguste Comte'u zellikle
Taine ve Renan izleyecektir. Fransa'da toplumbilimi
-gene Auguste Comte- bu pozitivizmden karacaktr. Ne
var ki, toplumbilime Fransa'da gerek kiiliini Emile
Drkheim kazandrr. u var ki, Fransa'da toplumbilim
pozitivizm gibi, diyalektik yntemin katklarndan yoksun
bir biimde geliecek, -aslna baklrsa- gelimeyip
kmaza saplanacaktr.
"Doast"nii reddediyordu pozitivizm. 19. yzyln
sonlarna doru bir tepkiyle karlar bu gr: Bu tepki-
yi Bergson temsil eder ve akln her eyi
aklayamayacan syleyerek, geree varmann bir
baka yolu olarak "sezgi"yi ileri srer. Ve arkasndan din,
hatta "mistik" -eski apnda olmasa da- yeniden
canlanrlar.
Pozitivizm, "geri kalm" idi; Bergsonculuk ise aka
"gericilik"e hizmet eder.
Bu tepkinin felsefede ve edebiyatta hayli izleyicisi
olacaktr.
Dikkate deer nokta udur: 19. yzyln sonlaryla 20.
yzyln balarnda, "akla kar" olan felsefe akmlar
"burjuva" evrelerde palazlanmaktadr. 18. yzyln son-
larna doru "akla kar" bir tutum taknmaktadr. Bunu,
burjuvazinin o yllardan balayarak karlat ve z-
mnde byk glkler ektii sosyal sorunlarda
aramak doru olur. Daha ak bir deyile, kapitalizm
emperyalist aamaya geerken, burjuvazinin felsefe
sorunlar karsndaki tutumu da "akla kar" -ve yer yer
"karanlk" (obs- krantist)- olmaktadr.I
lerde faizm, btn o karamsar, bulank ve kaypak
ideolojik malzemesini, ite bu "mezbele"den bulup
karacaktr.

Edebiyat ve sanat

I Bu geliimi inceleyen Georg Lukacs'm nl


eseri La destruction de la raisem'un (2 cilt, Paris,
1959) Trkeye de evrilmi bir zetlemesi
iin, bkz. Henri Deni, Ekonomik Doktrinler Tarihi (ev.
Atilla Tokatl), stanbul, 1974, c. 2, s. 606 vd.
Toplum ve dnce planndaki gelime ile edebiyat
ile sanattaki gelime arasnda da yakn bir paralellik
grlyor:
19. yzyln ortalarna dein egemen olan romantizm,
doaya ve duygulara yaknl, lirik klaryla, bir
yerde, 19. yzyln ilk yarsndaki o cokun ve tutkulu
aratrcln dile getirilmesidir.
Yzyln ortalarndan balayarak "gerekilik" (re-
alizm) kendisini gsterecektir. Bilimlerdeki o byk geli-
melerle gzleri byyen "bilimci akm" az sonra, edebi-
yatta da yanksn bulur: Doalclk (natralizm) byle
doar. Doalclk, edebiyatta ifade arac olarak bata
"roman"! seecektir. Mzikte o kadar deil, ama "grsel
sanatlar"! derinden derine etkileyecektir bu akm.
izlenimcilik (empresyonizm) bu etkilenmeler iinde
ilk akla gelen bir sanat akm.
Son olarak, 19. yzyln bitimine doru gzken o
"spiritualist" deiiklik, edebiyatta eitli araylara yol
ayor: Fransz sembolizmi, Ingiliz prerafaelizmi
eyann gizemli kelerine eilmek savn tayan
akmlardr. Mziin folklora ve ulusal kaynaklara
ynelmesi de bu dneme rastlar. Bu arada Bat
mziinin temellerinden olan "gam", yava yava terk
edilmekte ve yeni bir mzik dilinin aratrlmas
balamaktadr. Daha 16. yzylda kurulmu olan resmin
temel ilkelerinden de dn balamtr: Ressamn
fras, artk "perspektif"in kanunlarna deil, bata
sezgi ve hayale dayanmaktadr.
20. yzyl sanatna alan kaplar hemen hemen belli
olmutur.

DAHA OK BLG

J. D. Bernal, Materyalist Bilimler Tarihi (ev. E.


Marlal), cilt 2, stanbul, 1976.
Henri Deni, Ekonomik Doktrinler Tarihi (ev.
Atilla Tokatl), cilt 2, stanbul, 1974.
Murat Sarca, Siyasi Dnce Tarihi, 3. Bas,
stanbul, 1980. Boris Suchkov, Gerekiliin Tarihi
(ev. Aziz allar), stanbul, 1976.
ROMANTZM VE GEREKLK

Romantizmi "kapitalist-burjuva dzenine",


"yitirilmi dler" dzenine, i hayat ve kazancn
bayalna kar bir ayaklanma, tutkulu ve
elimeli bir ayaklanma olarak tanmlyor Ernst
Fischer. Bu ayaklanma tiyatroda ilk nemli rnekle-
rini 18. yzyln ikinci yarsnda Almanya'da "Sturm
und Drang" (frtna ve atl) akmyla verdi (1767-
1785). Goethe'nin ve Schiller'in nclk ettikleri
romantik yazarlar, Rousse- au'nun doaya dn
retisini benimseyerek, Corneille ve Ra- cine'in
neo-klasik kurallarna ve neo-klasisizmle uzlaarak
gelien burjuva duygusallna iddetle saldrdlar.
Saysz sahneye blnm oyunlarda, birka saat
iinde, yllar kapsayan olaylar anlatlarak yer ve
zaman birlii bir yana brakld. Avrupa'nn
yaamakta olduu devrim bunalm, romantiklerin
oyunlarnda ayaklanmalar, soygunlar, kadnlarn
karlmas gibi heyecan verici olaylar biiminde
belirmeye balad....
Romantizmin tiyatrodaki ilk rnekleri
Almanya'dan gelmekle birlikte, bu oyunlarn en
nemli esin kayna Shakes- peare'den bakas
deildi. Neo-klasisizme bakaldran Alman yazarlar,
Shakespeare'in Almancaya evrilen oyunlarnda ken-
di cokunluklarna biim verecek stn rnekler
buldular....
Romantizmin, dnce ve duyguyu dizginleyen
kurallara kar bir ayaklanma hareketi oluu, ilk
bakta bu akmn devrimci niteliini artrr.
Nitekim Rousseau, ayn zamanda Fransz Devrimi'ni
hazrlayan dncelerin balca kaynaklarndan
biridir. Ama romantik akm temsil eden yazarlar
ayr ayr ele alacak olursak, bu yazarlarn ortak
yannn "devrimci ya da devrime kar, ilerici ya da
tepkici bir siyasal gr benimsemeleri deil, bu
gre akl ve diyalektik d, hayalci bir yoldan
varmalar olduunu" grrz...
Romantizm, iirin ileyebilecei konular ve
kullanabilecei dili snrlayan neo-klasisizme
bakaldrmakla birlikte, ar bireysel tutumu ve
znel yntemi yznden bu bakaldrn temelinde
yatan sorunlara olumlu bir zm getirmedi... Buna
karlk romantizm, ehirle ky arasndaki kopuu,
bireyin toplum iindeki yalnzln, kazan hrsnn
bayalklarn dile getiriyordu.
Burjuva deerlerine bakaldrmn ikinci aamas
diyebileceimiz gerekilik... Yalnz ehirlemenin
ve makinelemenin deil, ayn zamanda
yaylmakta olan demokrasi ve eitlik dn-
celerinin... Bilim ve tekniin getirdii ve
koullandrd bir anlatm yntemiydi... Gerekilik
bir tutum olarak yeni bir kavram deildi. Tarihteki
btn nemli sanatlarn ortak bir zellii olarak
grebileceimiz bu kavram romanla birlikte nesnel
olgulara, deneye ve grgye dayanan bir yntem
nitelii kazand.

(Cevat apan, Deien Tiyatro, stanbul, 1972, s.

126-136)

SORULAR
1. Bat'da 19. yzyl dncesinin nitelikleri
nelerdir?
2. Bat'da 19. yzylda bilimlerin geliimi nasl bir
tablo gsterir?
3. Bat'da 19. yzylda felsefi dncedeki
geliimler nelerdir?
4. Bat'da 19. yzylda edebiyat ve sanattaki
geliimlerin genel tablosu nedir?
5. "Romantizm" ve "gerekilik", 19. yzylda
neye kar bir bakaldrmadr ve edebiyatla sanata
ne getirmilerdir? (Okuma parasn okuyunuz.)

BLM V

ADA BATI UYGARLII: (1)

BATI AVRUPA
Dayand kltrel kaynaklar bakmndan olsun, tarih-
sel geliimi bakmndan olsun, baka uygarlklardan ayr-
lan Bat uygarl, bugn nasl bir tablo gsteriyor?
Bu tabloyu, -temelde baz ortak izgiler tasalar da-
"Bat Avrupa" ile "Birleik Amerika" iin ayr ayr izmek
gerekiyor.
Glln, termonkleer bombalar ve aya yaplan
seferlerin says ile lld bir dnyada, Bat
Avrupa'nn uluslararas planda -bugn de- byk bir
arl olmas, biraz paradoks gibi grnr. Yaadmz
dnyada, Bat Avrupa iktisat ve teknikte -20. yzyln
balarna dek olduu gibi- "srkleyici" bir rol oynamyor
geri; ama edebiyat ve sanat ile kltrde -bugn de-
yer yer nc roliindedir.
Bat uygarlnn kltrel corafyas iinde ise, hl
bu uygarln "beyni"dir Bat Avrupa.

SOSYAL VE KTSAD YAAM

Sosyal yaam

Nfus artndaki yavalk, Bat Avrupa'da sosyal ya-


amn bata gelen zelliklerinden biri bugn. Ya oran
bakmndan ise, Bat Avrupa nfusu gitgide
yalanmakta.
Sosyal yaamn bir baka nemli olay da, kentleme-
nin gn getike artmas. Sanayileme ve tarmn
makinelemesi ile -ok daha nceleri- balam olan
kylerin kentlere boalmas olay, bugn de srmekte.
Bat Avrupa'da, bu birikme byk merkezin evre-
sinde olmakta: Londra, Paris ve Ren Ruhr blgesi. Doal-
dr ki, kent-ky ilikisinin gn getike deimesi,
kylerin istikrar ve kentlerin dengesi ile ilgili olarak
sosyal, iktisadi, siyasal ve kltrel etin sorunlar
karmaktadr ortaya.

Kentlerin sosyal yaam ise, hem artan


nfus hem de konut yetersizlii yznden
gnden gne bozulmaktadr. Gitgide devleen
yaplar iinde, kent insannn iine gmld
yalnzlk, kent yaamnn dourduu yor-
gunluk, zellikle televizyon gibi elence
aralarnn bireysellemesi, kent
topluluklarnn gelimesinde daha bugnden
insan dndren noktalar oluyor. Kent dna
dinlenmeye giden insanlarn her yl artmas,
"kam- ping"lerin oalmas, futbol gibi kolektif
sporlarn byk kitleleri gitgide daha fazla
uratrmas -elendirici olmalarnn yan sra-
acaba bir "ka" da deil midir?

iktisadi yaam

Bat Avrupa'da, iktisadi yaam "kapitalizm"e


dayanr. Bu kapitalizm, bir ileri sanayi
kapitalizmidir. Ekonomide temel kesim sanayi
kesimidir. zellikle talya'da gneyin yer yer
"azgelimi" bir grnmde olmas nadir rneklerdir.
Sanayide enerji retimi bata gelir. Termonkleer
enerji ise, -emekleme dneminde de olsa- enerji
retiminde yeni ufuklar amaktadr. Mekanik sanayi hl
nemini koruyorsa da, kimya sanayii -zellikle plastik
maddelerin retiminde- dev gelimeler kaydetmi ve
modern yaama ok byk katklarda bulunmutur.
Tama aralarndaki gelimeler, zellikle "jet'Terin
bulunuu, gidi gelie, giderek iktisadi yaama byk bir
younluk kazandrmaktadr.
Yaadmz dnyada, eitli lkeler arasnda iktisadi
ibirliini gelitirmek iin hemen her yanda giriilen b-
tnleme deneme ve rgtlenmelerine Bat Avrupa'da
da rastlyoruz.

- Bunlardan biri, 1950'de -ngiltere'nin


nderliinde- yedi Bat Avrupa lkesi arasnda
kurulan Avrupa Serbest Ticaret Blgesi'dir
(EFTA).
- Ama Bat Avrupa'da bundan daha ok ad
duyulan ve geni tartmalara konu olan, Ortak
Pazar -ya da daha teknik deyimiyle- Avrupa
Ekonomik Topluluu'dur (AET). Bu, alt Bat
lkesi (Bat Almanya, Fransa, talya, Belika,
Hollanda, Luxemburg) arasnda, 1958'de kuru-
lan bir gmrk birliidir. Ne var ki, bu rgt bir
gmrk birlii olarak kalmayp, iktisadi ve
giderek siyasal amalar dleyen bir
topluluktur.
- Bat Avrupa'da, btn lkeleri -ve teki
lkeleri- bir araya getiren, bir de Avrupa
iktisadi ibirlii rgt (OEEC) vardr ve
1948'de kurulmakla tekilere nclk etmitir.

Bat Avrupa'nn tekelci kapitalizmi, ada ekonomi-


nin artk vazgeilmez kurumu olan "planlama"ya da
bavurmakta duraksamam aktadr. Ne var ki, bu planla-
ma -sosyalist planlamadan farkl olarak- "buyurucu" ve
"zorlayc" deil, "zendirici" bir nitelik tamaktadr.
Bat Avrupa ekonomisindeki gelimelerin kolayca
yrd de sylenemez. Siyasal, ulusal, psikolojik bir-
ok engeller bugn de vardr bu konuda. Ama yine de,
kapitalizmin kanunlar ve zorunluluklar, btn bu en-
gelleri trplemekte ve aabilmektedir.

SYASAL YAAM

Bat Avrupa, belli bir demokrasi tipinin yurdudur:


"Bat demokrasisi" ya da "klasik demokrasi"
denen bu demokrasi tipi, nce Bat Avrupa'da domu
ve oradan evreye yaylmtr.
Nedir Bat demokrasisi? Hangi ilkelere dayanr?
Ve bugn vard aama nedir?

Siyasal liberalizm

Bat demokrasisinin egemen ilkesi, "siyasal libera-


lizm"dir.
Siyasal liberalizm, en gzel anlatmn, 1789 tarihli
"nsan ve Yurtta Haklar Bildirisi"nin 1.
maddesinde bulur: "nsanlar, haklar bakmndan zgr
ve eit doar ve yle yaarlar."
Nedir eitlik?
Hi kimsenin, kendisini bakalarnn stne karan
birtakm haklara ve ayrcalklara "miras yoluyla" sahip
olmamas. Ve btn insanlar birbirine eit olduuna
gre, toplumda siyasal iktidar kullanacak kimseleri de
yurttalarn kendileri belirlemelidir.
Bunun da sonucu, hkmdarlk yerine Cumhuriyet,
giderek demokrasi, "temsil sistem" ve "seim"dir.
Ya zgrlk?
zgrlk, bir kimsenin istedii gibi dnebilmesi,
dndn yapabilmesi ve istedii gibi hareket
edebilmesi. Tek snr vardr zgrln:
"Bakaldrnn zgrl". zgrlk yalnz
bakalarnn zgrln snrlamaz; ayn zamanda
siyasal iktidarda bulunanlar da snrlar. "ktidarn
snrlanmas", siyasal liberalizmin dikkati eken bir
baka yan.
Hemen btn byk liberal kurumlar bu amaca d-
nktr.
zgrlkler, "kii zgrlkleri" ve "kamusal
zgrlkler" olmak zere ikiye ayrlr.

Kii zgrlkleri, zellikle kiinin zel


faaliyetiyle ilgilidirler. nce, "gvenlik" ya da
keyf tutuklamalara kar koruma gelir. Bunun
hemen yan sra, konut dokunulmazl,
haberleme ve seyahat zgrlkleri gelir. Aile
ile ilgili zgrlkler de bunlara girer: evlenme
hakk, ocuklar serbeste eitme hakk,
boanma hakk vb.
Kamusal zgrlkler, kolektif eylem, yani
yurttalarn kendi aralarndaki ilikilerle
ilgilidir. Bunlarn balca- lar, basn ve teki
anlatm aralar zgrlkleri, tiyatro ve
sinema, toplanma ve gsteri zgrlkleri,
dernek zgrldr.
Siyasal liberalizm, "eiti" ve "zgrlk" olarak, bir
gr ya da reti yararna tekelcilii ve ayrcal kabul
etmez. zgrle saygl olduka, her trl gr ve
dnceler serbesttir: Serbeste tartr, serbeste
rgtlenirler.
Bunun sonucu olarak Bat demokrasisi "oulcu"dur.
Ve yalnz yurttalar deil, ynetenleri de balar bu
ilke.

Siyasal liberalizmin uluslararas rgtlenii

Siyasal liberalizm, Bat Avrupa'da uluslararas bir r-


gtlenmeye de gitmi. ki uluslararas rgt gryoruz:
Avrupa Parlamentosu ile Avrupa Konseyi.
Avrupa Parlamentosu ile Avrupa Konseyi birbirleriy- le
sk sk kartrlan iki organ. Avrupa Parlamentosu'nun
Avrupa Konseyi ile hibir ilikisi yok aslnda. Merkezi
Luxembourg'da, ancak zaman zaman Strasbourg'da top-
lanyor.
Avrupa Parlamentosu, ilk kez 1979 ylnda AET yesi
lkelerin her birinde halk tarafndan dorudan seilen
parlamenterlerle olutu. AET ya da Ortak Pazar diye bili-
nen ve Yunanistan'n kendilerine katlmasyla saylar
ona ykselen grubun "siyasal organ".
Parlamenterler geldikleri lkelere gre deil,
tadklar dncelere gre gruplayorlar.

Avrupa Parlamentosu parlamenterlerinden


113' Sosyalist, 107'si Hristiyan Demokrat,
64' Avrupa Demokratlar (Muhafazakrlar),
44' Komnist, 40' Liberal, 22'si Avrupa lerici
Demokratlan (De Gaulle'cler), 10'u Teknik
ibirlii ve 10'u Bamszlar grubuna mensup.

Avrupa Konseyi ise, II. Dnya Sava'ndan sonra 1949


ylnda on Avrupa lkesi tarafndan kuruldu.

Belika, Danimarka, zlanda, ngiltere,


Fransa, Hollanda, talya, sve, Norve ve
Luxembourg tarafndan kurulan Konsey'e
1950'de Trkiye ve Yunanistan, daha sonraki
yllarda ise F. Almanya, zlanda, Avusturya,
svire, Malta ve Kbrs katldlar. spanya ve
Portekiz bu iki lkede demokrasiye geildikten
sonra 1977'de ye olmulardr. Buna karlk,
Yunanistan, 1967'deki albaylar cuntasndan
sonra yelikten karlma noktasna gelmi,
ancak Konsey'in bu kararn beklemeden
kendisi yelikten ayrlmt.
Avrupa Konseyi'nin Parlamentosu olan Assamble, ye
lkelerin 170 Parlamento temsilcisinden oluuyor.
Bat demokrasisi hedeflerine ulaabilmi midir?
Eletirilere bakarsanz hayr.
Bat demokrasileri, yurttalarna dev ilerlemeler
saladklar halde, hedeflerine ulaamamlardr. Yalnz
sorunlar olan bir demokrasi deil, "bunalm" iinde bir
demokrasidir o.

Bat demokrasisinin bunalm

Kkleri 19. yzyla giden, fakat 20. yzylda kesin iz-


gilerle ortaya kan gelimeler, Bat demokrasisine baz
deiiklikler getirmi ve sonuta onu "klasik" kimliin-
den syrp "sosyal demokrasi" denen yeni bir kimlie
brndrmtr.
Bu deimede, sosyalist dnce ve hareketlerin
katks byktr.
Btn bunlar sorunlar zebilmi ve Bat
demokrasisini hedeflerine ulatrm mdr?
Kendisi hi de Marksist olmayan Claude Julien adl
tannm bir Fransz yazar, Demokrasilerin intihar adl
eserinde pek ilgin bir tablo iziyor.
zetle u syledikleri:
"Bat demokrasileri, yurttalarna dev ilerlemeler sa-
ladklar halde, hedeflerine ulaamamlardr. Sanayile-
mi toplumlar, asl demokratik hedeflerini daha baka
uralara feda etmie benziyorlar. Bu hedefleri
tamamen yadsmamakla beraber, bazen gremeyecek
kadar uzaa, ikinci plana itiyorlar... Anlalan,
zenginliklerin ve gcn gelimesi, demokrasilerin
zellikle zerinde durduklar bir ura olmutur...
Demokratik saylmak iin, refahn gelimesi, elbette
zenginliklerin eit biimde datlmasn gerektirir; oysa
kalknmann rnleri ok eitsiz bir biimde blnmekte-
dir. Ve baz sosyal snflar eer bir kenara itilmemilerse,
pay diye yalnz birka krnt alabilmekte, buna karlk
bir mutlu aznlk aslan payna konmaktadr.
Zenginlik ve g btn insan topluluklarnn amalar
arasnda yer alr, ama demokratik bir toplumda asla
ncelik tannacak hedefler diye kabul edilemez: Byle
bir toplum iin asl olan, yine zgrlk, eitlik, adalet,
kardeliktir. Ve bunlar hibir zaman ekonomik
kalknmann yan rnleri saylamazlar. Yzyln bandan
beri Bat dnyas retim mekanizmasn kknden
deitirmi, zenginliklerini kat kat artrm, tketim
dzeyini ykseltmi, yaam biimini allak bullak etmitir.
Milyonlarca insan yokluun, hastalklarn, cehaletin
sultasndan kurtarm, bir benzetme yapmak istenirse
kan andan, sesten de hzl uak dnemine
geirmitir.
Ama acaba zgrlk, eitlik, adalet bylesine hzl bir
kalknmaya tank olmu mudur? Bu kavramlar ok ar
bir ilerleme gstermi, aralksz parann ya da bir
snfn ayrcalklarna, pein yarglara, gruplarn
bencilliine ve dncenin katlamasna
toslamtr. Toplumun en kendi halinde diye bilinen
snflar, ortarenim yapmak olanaklarna ve zel
otomobile kavuurken, bir zamanlar bunlar ayrcalk
olarak bilen snf da, son derece gelimi bir uzmanlk
renimine ve zel uaa sahip olmaya balamaktadr.
Refah ve g, toplumda dev bir genel kalknmaya neden
olurken, ayn toplumu gerekten zgr kla- mamtr.
imdi yoksullar daha az yoksuldur, ama eit-
sizlikler yine alabildiine byktr. Bilgisizlikleri
gerilemitir, ama iktidar sahibi olmalarna yetecek
insancl bilgiler edinememilerdir. Daha rahata
kavumulardr, ama bo bir lksle donanmlardr.
Seslerini belki ykseltebilmektedirler, ama kitle
haberleme aralar ya da reklamcln sesi kadar deil.
Tek silahlar, tpk yzyln banda olduu gibi, yine oy
pusulalar ve grevdir. Oysa ekonomik ve siyasal
iktidar ellerinde tutanlar, bilim ve teknolojinin btn
kaynaklarndan yararlanarak komuta ettikleri aralar
gelitirmek yolunu semilerdir.
Refah ve g, demokratik yaamn serpilip
gelimesine yarayabilirdi; bunun yerine bunalml
rpntlar iinde brakvermitir demokrasiyi..."1
!
Claude Julien, Demokrasilerin ntihar (ev. Mehmet A. Kayabal),
stanbul, 1974, s. 351-353.
KLTREL YAAM

Bat Avrupa lkelerinin son on yllarda geirdii ikti-


sadi ve teknik deiikliklerden, belki siyasal yaamdan
ok daha fazla kltrel yaam etkilenmitir.

Felsefe ve bilim

Bat Avrupa'da felsefi akmlarn ada tablosunu bir-


ka satrda izmek aslnda pek kolay deil. Gze ilk ar-
pan noktalar unlar oluyor:
19. yzylda esaslar konan Marksist felsefenin,
20. yzyldaki gelimelerle daha da zenginlik kazand
bir gerek. Bunun yan sra fenomenoloji ile
varoluuluk (existentialisme), dnyay ve inam yeni
bir biimde kavramak iin yaplan abalar temsil eden
iki byk felsefe akm. Temelde kapitalizmin
kmazlarnn dourduu "bunalt"mn belki en ok
zerinde duran da varoluuluk oluyor. Persona-
lizmin de stnde zellikle durduu konulardan biri bu.
Btn bu akmlarn iinde Marksizm, egemen
durumda olam. Varoluuluun en byk
temsilcilerinden olan JeanPaul Sartre, -son byk
eserlerinden biri olan- Diyalektik Akim Eletirisi'nde
bunu aka sylyor: "Tarihte Descartes ile Locke'un
dnemi olmutur; Kant'm ve Hegel'in dnemi olmutur.
Bu felsefenin de, srasyla, btn bir dnceyi
besleyen tarla ve btn bir kltrn ufku oluyor. Daha
nce syledim, imdi de tekrarlyorum: nsanlk tarihinin
tek geerli yorumu diyalektik maddeciliktir." "Ve nk
-yine Sartre'a gre- gerekliin kendisi Marksisttir ve
Marksizm, -hi olmazsa amz iin- almaz
durumdadr."
Fizik, kimya ve biyoloji gibi deneysel bilimlerdeki b-
yk gelimelerin yan sra, Bat Avrupa'da zellikle
"insan bilimleri" (antropoloji, psikoloji, toplumbilim,
iktisat ve siyaset bilimleri), son on yllarda ok byk
gelimeler kaydetmitir ve etmektedir.

Edebiyat
Bat Avrupa'nn eitli lkelerinde edebiyatn artk
klasiklemi biimlerine uyarak eser veren yazarlarn
says
bugn de hayli fazla. Edeb biimler arasnda, roman,
bugn de bata gelen bir yer tutuyor; tiyatro ondan
sonra, iir ise daha sonra geliyor.
Ama bunlarn yan sra, konu ve biimde bir
yenilemeyi deneyen abalar da gze arpmakta:
Fransa'da, Alain Robbe-Grillet'nin "yeni roman"
anlay bunlardan biri. Bunun gibi, Bat Avrupa'da
"Amerikan roman"nm kefinin -biraz ge de olmu olsa-
etkileri bugn de sryor.
Sinemann anlatm gcnn ulat boyutlarla, resim
ve mzikteki soyutlamann genilettii ufuk karsnda,
tiyatronun z ve olanaklar tartma konusu oluyor. Io-
nesco, yazd eserlerle tiyatroyu gerekten bir sorun
haline getirmitir. Ama tiyatronun geliiminde, son
zamanlarda, en byk yeniliklerden ve katklardan birini
byk Alman yazar Bertolt Brecht yapt.I

nsanln iinde yaad byk dnm


en iyi anlayabilenlerden biri Bertolt Brecht
(1898-1956) oldu. Ve amzn getirdii yeni
ze uygun yeni sanatsal biimlerin arkasna
dt.
Brecht'in btn sorular, kendi zellikleriyle
amza ynelmitir. Onun asl zgnl de
buradadr. Ortaya att sorular ile onlara
verdii yantlar, hep insanl iinde yaad
honutsuzluktan kurtarmak gereksinmesinden
doar.
Brecht, gerek bir dram yazardr. En byk
amac, kitleleri, piyeslerini grenleri,
dinleyenleri deitirmektir. nsanlar
tiyatrodan ktklar zaman, yalnzca sarslm
deil, deimi de olmaldrlar: Uygulamada
iyiye, bilinli uyana, eyleme, ilerlemeye
ynelmilerdir. nk estetik etkinin ilevi,
sosyal, ahlaksal bir dnm oluturmaktr.

I' Brecht konusunda zellikle bkz. Teoman


Aktrel, "Bir Halk Filozofu: Bertolt Brecht",
Milliyet Sanat Dergisi, Yeni dizi, say 21, s. 21-23.
Gzel sanatlar

Gzel sanatlardan resim, bugn -eskisinden ok


fazla- bir bolluk ve eitlilik gsteriyor. yle olunca da,
resimle ilgili akmlarn bir tablosunu vermek aslnda hayli
zor bir i. Bununla beraber, Bat'da bugnk resim, iki
byk akm arasnda paylalmtr denebilir: Bunlardan
biri, -bugn de savsaklanamayacak eserler veren-
figratif ya da gereki gelenei temsil eder;
tekisi de soyut resim akmdr.
Bat'da ada resimdeki devrimin simgesi olarak da
Picasso kabul edilmektedir hl.
Bat'da, ada heykele iki eilim egemen durumda:
inde Auricosto, Couturier, Giacometti'lerin bulunduu
ekspresyonist eilimin yannda, soyutu eilim gze
arpyor. Bu ikinci eilimin iinde, ilk anda akla gelen
byk adlar Calder, Arp, Henry Moore, A. Pevsner...
oluyor.
amzda, gzel sanatlarda arlk "mimarlk"a
doru kaymaktadr.
ada mimarlk, dnya apnda bir geliim iindedir:
ada mimarlktaki katklar belli bir lkeye balamak
hayli g. Bu konuda eitli dnceler, Birleik Ameri-
ka'dan gelip Avrupa'ya, giderek dnyaya yaylyor: "Or-
ganik mimarlk" kavramna byk bir aklk getiren
Amerikal Wright'm etkisi bu bakmdan byk
olmutur. Mies van der Rohe, Walter Grapius, Alvor
Aolto, Marcel Breuer, vb...
Bat'da ada mimarln, giderek ehirciliin
kendisine ok ey borlu olduu byk adlardan biri
Fransz Le Corbusier'dir. Toplumlarn tam bir byme
halinde olduu bir dnyada ehirciliin grevlerini -belki-
en iyi belirten o oldu. Le Corbusier, kentte yalnz,
insanca, daha konforlu yaayabilmenin koullarn deil,
ayn zamanda kent-doa btnlemesinin de
yollarn saptamtr. "Banliyler kaldrlmal, doa
kentlerin iine getirilmelidir" ilkesi onundur.
Ve bu ilke, ehirciliin "onsuz olmaz" ilkelerinden biri-
dir bugn.
Mzikteki gelimeler

Bat'da ada mzikteki gelimelerin iinde, bata


nemle bir olay stnde durmak gerekir: Mzik, nceleri,
dar bir sekinler evresine hitap eden ve konser
salonlarna hapsolmu bir durumda idi. Bugn ise, geni
kitlelere doru yaylmaktadr. Plak sanayimdeki
gelimeler, radyo ve televizyonun bolluu, mzii
-hemen- her yere ve herkese gtrmtr.
Ve eskisinden daha yetkin bir dinleme teknii yaratl-
mtr.
Bugn Bat'da, Martinen, Lesur, Landowsky'lerin tem-
sil ettii "klasik" akmn karsnda, -daha imdiden kla-
sik rneklerini vermi saylan- bir "yeni mzik" akm
vardr: Schoenberg, Bartk, Stravinski, Webern, Varese,
Messiaen... ada yeni mziin nl adlardr. Bunun gi-
bi, sibernetik mzik, elektronik mzik, somut mzik, Ba-
t'da ada mzik iindeki yeni araylara birer rnek
olarak gsterilebilir.I

Dinsel yaam

Bat Avrupa toplumlarmda dinsel yaam da, iinde


yaanlan dnemin bunalmn yanstmaktadr.
nce, dinin etkisinin, sosyal planda, eitli nedenlerle
hayli gerilemi olduu bir gerektir. nsanlar eskisinden
daha az inanmakta ve dinin ayin ve trenlerine daha az
katlmaktadr. Btn bunlar, gerek Katoliklii, gerek Pro-
testanl -eitli ynlerden- birtakm giriimlere, giderek
yeniliklere gtrmekte.

DAHA OK BLG

Aragon, amzn Sanat (ev. Bertan Onaran),


stanbul, 1966.
Bertolt Brecht, Halkn Ekmei (ev. A. Kadir - A.
Bezirci), stanbul, 1972.

I' Bat'da son mzik gelimeleri iin bkz. Filiz Ali


Laslo, "Yeniden Dou mu?", Gsteri, 1981, say
8, s. 46-47.
M. . pirolu - S. Eybolu, Avrupa Resminde
Gerek Duygusu, stanbul, 1972.
Claude Julien, Demokrasilerin ntihar (ev.
Mehmet A. Kaya- bal), stanbul, 1974.
Ernest Mandel, Avrupa Meydan Okuyor (ev. T.
Tayan),
Ankara, 1974.
A. Mishin, Teoride ve Pratikte Burjuva
Demokrasisi (ev. E. Akz), stanbul, 1976.
Herbert Read, Manet'den Picassoya 20 ada
Ressam (haz. Adli Moran), stanbul, 1966.
Boris Suchkov, Gerekiliin Tarihi (ev. Aziz
allar), stanbul, 1976.

OKUMA

BRECHT VE PICASSO

...ada yazarlardan pek azmin eserleri bu


byk Alman airinin, bu dhi dram yazarmmki
kadar bar dncesiyle dolmu, bara hizmetin
gerekliliini belirtmitir. Brecht, insanlk davasnn,
iyilik iin, gelecek iin, yaamak iin savaan basit
insann davasnn eri olmutur. in ilgin yan,
amzn en iyi hmanistlerinden birka Prusyal
baronlarla barbar generallerin bu militarist
Almanya'sndan, bu kltr dman Elitler
Almanyas'ndan kmtr: Heinrich ve Thomas Mann,
Anna Seghers, Arnold Zweig, Bertolt Brecht.
phesiz, Alman halknn en derin gereini onlar
temsil ederler.
Brecht, bize derin grler, byl dnceler ve
yksek duygular ile atlgan bir biim orijinalliinden
meydana gelmi bir eser brakt. Sanyorum ki,
zamanmzn herhangi bir eserinden ok, Brecht'in
eserinde, sanatn gelecekte ne olacan imdiden
grebiliriz: Sanat eserinin her trl ematizmden
ve dogmaclktan iyice arnmas... Yeni bir hayat
kurulur ve insanln yz deiirken, Brecht,
amzn getirdii yeni ze uygun yeni sanatsal
biimlerin peine dt.
Halka adanan bir eserin, nasl halkn silah
haline geldiini, bunun iin kendisini snrlamaya,
formllere, emalara hapsetmeye nasl ihtiya
olmadm ve insanlar silkelemek, etkilemek,
dnyann deimesini var gcyle desteklemek
zere bayalamann nasl gerekli olmadn
gsterdi... "Popler" ile "entelektelin birbirine
kart alanlar olmadm ispat etti. En yksek
dzeyde bir aydnn dahi nasl bir halk yazar
olabileceini retti. yleyken, hibir zaman
sadelikle yalmkatl, halkla ayaktakmm birbirine
kartrmad. Bir zamanlar moda olan ; tezi de
kabul etmedi: Byk ynlar etkilemek ve bu ym-
larca anlalmak iin entelektel dzeyi drmek,
yeni biimler aramay bolamak yahut duygular ve
gereklii snrlandrmak gerekir. Brecht halkna
kar da, kendine kar da namuslu, tam anlamyla
gereki, esiz bir yazar rnei oldu.
Brecht, insann savat ve yceldii her yerde
hazr olacaktr...

(Jorge Amado - Bertolt Brecht, Halkn


Ekmei, ev. A. Kadir - A. Bezirci,
stanbul, 1972 s. 5-6)

Les Lettres Franaises dergisinin 25 Mart 1945


tarihli saysnda Picasso'nun u bildirisi
yaymlanmt:
"Bir sanat nedir dersiniz? Ressamsa yalnz
gzleri, mzik- i ise yalnz kulaklar, ozansa kalbinin
her katnda bir lir ve hatta boksrse, yalnz adaleleri
olan bir ahmak m? Tersine ayn zamanda siyasal
bir kiidir sanat. Btn varl ile tepki gster-
mesi gereken, ackl, keskin, mutlu olaylarn
karsnda her an bilinli olmas zorunlu bir kiidir
sanat. Bakalarna kar ilgi gstermeden yapabilir
mi kii... Kendisine bol bol canllk getirenlerden
kopabilir mi? Resim, odalar sslemek iin
yaplmamtr. Resim, dmana kar saldrda
ve savunmada kullanlmas gereken bir sava
silahdr."
Ve dman, Picasso'nun birok defalar belirttii
gibi, bencillii ve kar iin baka insanlar
smren kiidir.

(Herbert Read, Manetden Picasso'ya 20


ada Ressam ve tekiler, hazrlayan: Adli
Moran, stanbul, 1966, s. 122)

HALKIN EKME

Bilin: Halkn ekmeidir adalet.


Bakarsnz bol olur bu ekmek,
bakarsnz kt,
bakarsnz doyum olmaz tadna,
bakarsnz berbat.
Azald m ekmek, balar alk,
bozuldu mu tad, balar honutsuzluk boy atmaya.
Bozuk adalet yeter artk!
Acemi ellerde yorulan, iyi piirilmemi adalet yeter!
Yeter katksz, kara kabuklu adalet!
Dura dura bayatlayan adalet yeter!

Bolsa insann nnde ekmek, lezzetliyse, gzler


br yiyeceklere yumulsa da olur.
Ama her ey bollamaz ki birdenbire.
Bilirsiniz, nasl bolluk dourur ekmek:
Adaletin ekmeiyle beslene beslene.

Ekmek her gn gerekliyse nasl, adalet de gerekli


her gn, hem o, gnde birok kez gerekli.

Sabahtan akama dek, i yerinde, elencede, hele


alrken canla bala, kederliyken, sevinliyken,
halkn ihtiyac var pikin, bol ekmee, gnlk, has
ekmeine adaletin.

Madem adaletin ekmei bu kadar nemli, onu kim


piirmeli, dostlar, syleyin?
teki ekmei kim piiren?
Adaletin ekmeini de kendisi piirmeli halkn,
gndelik ekmek gibi,
Bol, pikin, verimli.

Bertolt Brecht (ev. A. Kadir


- Asm Bezirci)

SORULAR

1. Bat Avrupa'da, son zamanlarda sosyal


yaamda ne gibi deiiklikler olmutur ve
olmaktadr?
2. Ne gibi iktisadi gelimeler olmutur ve
olmaktadr?
3. Siyasal liberalizm nedir? "oulculuk" deyince
ne anlalr? Bat demokrasisi, hedeflerine ulam
bir demokrasi midir? Deilse bunun temel nedenleri
nelerdir?
4. Bat Avrupa'nn kltr yaamnda son yllarda
felsefe ve bilim bakmndan ne gibi gelimeler
olmutur? Marksizmin bu yaamdaki yeri nedir?
5. Edebiyatta, ne gibi gelimeler olmutur?
Bertolt Brecht'in tiyatro ve Picasso'nun resim
anlayndaki zellikler nelerdir? (Okuma parasn
okuyunuz.)
6. Gzel sanatlar ve mzikte ne gibi gelimeler
olmutur?
7. Bat Avrupa'da bugnk dinsel yaam ne gibi
zellikler tar?
BLM VI

ADA BATI UYGARLII: (2)

BRLEK AMERKA
Birleik Amerika, iki yz milyonu akn nfusuyla
-Kanada ile beraber- Amerika ktasnda "Bat Uygarl
"mn temsilcisidir.
Bat Avrupa ile ortak noktalar var Birleik Ameri-
ka'nn, iktisadi ve sosyal sistem olarak "kapitalizmi", si-
yasal rejim olarak da "Bat demokrasisi"ni kabul etmesi,
ilk akla gelenler. Bununla beraber, Birleik Amerika'ya
has birtakm zellikler var ki, onun Bat Avrupa'dan ayr
olarak incelenmesini gerektiriyor.

BRLEK AMERKA'NIN DOUU

Bat uygarln Bat Avrupa'da kuranlarn atalar, yz-


yllardan beri o topraklarda yaamlard. Birleik Ameri-
ka'y kuranlar ise, 16. yzyldan sonra -zellikle Avru-
pa'dan- Amerika'ya g edenler oldu. Amerika'nn asl
yerli ahalisinin bu kurulutaki pay, -birka kentin tad
kzl derili kelimenin dnda- hi denecek denli az.
Bu gn iki rol olmutur:
- Avrupal gmenler Amerika'ya, ayrldklar lkenin
rf ve detlerini de getirdiler.
- Ne var ki, gmenler Amerika'ya, Avrupa'daki siya-
sal baskdan ve iktisadi zorluklardan kaarak
geliyorlard. Bylece, ilerinde Avrupa'ya kar derin bir
tepkiyi tayorlard. Amerika onlar iin bir "zgrlk
beldesi" idi. Orada hem zgrlk iinde yaayabilir, hem
de zenginle- ebilirlerdi. ok gemeden, "Avrupalla"
kar kan ve kendisini "Amerikal" olarak duyan bir
kuak domaya balad.
Bugn Avrupaldan birok ynleri ile ayrlan Amerika-
lnn atas ite bu kuaktr.

12
5
Amerika'ya yalnz Avrupal "beyazlar" g etmedi.
Beyazlarn dnda -Asyal inli ve Japonlar bir yana-
zellikle Afrikal "kara insanlar" da geldiler, daha
dorusu getirildiler. Tarladan madenlere dein alan,
-daha dorusu krba altnda altrlanlar- bu kara derili
bahtszlar oldu. Bugn de Birleik Amerika'da nfusun
-yaklak olarak- % 10'unu onlar oluturuyor.
Kara insanlarn ou, beyazlarn yaam biimini be-
nimsemi olmakla beraber, her ikisi arasndaki ilikiler
-bugn bile- eitli glklerle doludur; zellikle gneyli
eyaletlerde, karalarla beyazlar arasnda bir "ayrma"
politikas uygulanr. Gnlk yaayn hemen her
kesiminde byledir bu: Karalar, ayr mahallelerde yaar,
ayr okullara gider, ayr kiliselerde dua eder, ayr
aralarda seyahat ederler. Federal devletin, bu ayrma
politikasna kar ald nlemler, zellikle gney
eyaletlerde, bugn bile etin glklerle
karlamaktadr. 1861-1865 yllarnn Sava'nda
"kleliin" kaldrlmas, "karalarn sorunu"nu kknden
zmeye yetmedi. Bu sorun, bugn de eitli grleri
biimlendirmekte ve bu farkl grler -"reformcu" ya da
"devrimci" biimler altnda- eylemlere yol amaktadr.

KTSAD VE SOSYAL YAAM

Kapitalizm ve sosyal snflar


Birleik Amerika, zellikle I. Dnya Sava'ndan
balayarak, dnyann "1 numaral" ekonomik gc
olarak ortaya kar. Sosyalist ekonomilerin de
arlklarn ortaya koyduklar gnmzn iktisadi
dnyasnda, "kapitalist" ekonomiler iinde, -zellikle
"dolar'Tn deerindeki sallant ve dlere karn-
bugn de "lider" durumunda olan odur.
Birleik Amerika, "kapitalist" bir lkedir. Ne var ki,
sistem, Bat Avrupa'dakinden ok daha fazla, iktisadi ve
sosyal yaama -derinliine- kk salmtr. Sendikalar
bile, sistemin kendisini tartmaz. Sosyalist akm ise,
Bat Av-
rpa'dan farkl olarak, serpilip yaylma olanan hibir
zaman bulamamtr.
Balarda "yarmac" bir nitelik tayan Amerikan ka-
pitalizmi, -kapitalizmin amzdaki geliimine uyarak-
"tekelci" bir kapitalizm haline gelmitir. "Tekelci"
nitelik, Bat Avrupa'daki kapitalizmden daha nce
balamtr: 1929 tktisadi Bunalm'ndan sonra, federal
ynetimin trstlere kar ald nlemlere karn, sisteme
bugn de yn veren, belli tekelci gruplardr: "General
Motors", "U. S. Steel", "General Electric", "ITT",
Amerikan iktisadi yaamnn dizginlerini ellerinden tutan
byk tekelci gruplar iinde ilk anda akla gelenler.

Bu tekelci gruplar, Birleik Amerika'da,


yalnz iktisadi ve sosyal yaama deil, siyasal
yaama da yn veriyorlar. Emperyalizmin z
gerei, azgelimi lkelerdeki gelimelere
-siyasal iktidar deiikliklerine varncaya dek-
uzanyor bu yn veri. erde, silah
fabrikatrleriyle yksek rtbeli askerlerin
oluturduu -kendi de bir tr faizm olan-
"pentagonizm", azgelimi lkelerdeki ba-
mszlk isteklerine kar oralara "ihra"
edilecek faizmi belirliyor.
Son ili rnei, bunun ilgin bir rneidir.

Birleik Amerika'da, iktisadi iktidar ok kk bir


aznln elinde olmasna karn, hayli geni bir "orta s-
nf" da var.
Bunun yan sra, byk bir "ii snf" gryoruz: N-
fusun -hemen hemen- te biri bu snfa giriyor. ilerin
byk bir ksm sendikaldr. Sendikalar, lkenin iktisadi,
giderek siyasal yaamnda byk bir arl olan kuru-
lulardr. Ne var ki, Amerikan sendikacl, kapitalist sis-
temin temelini tartma konusu yapmayan bir sendikac-
lk anlayn temsil eder. Amerikan sendikalar, grev
araclyla, yalnz daha fazla cret ve daha iyi alma
koullar iin mcadele ederler.
Yer yer "devrimci" bir anlay temsil eden Bat Avru-
pa sendikaclndan ayrlrlar bu bakmdan.
Birleik Amerika'da -gney bir yana- klasik kyl
zmresi yoktur. Kendi topranda, nce kendi gereksin-
mesi iin eitli eyleri ekip bien kyl yerine, tarm ke-
siminin normal tipi "farmer"dr: Farmer, tarmda
makineli faaliyet gsteren ve genellikle belli bir retim
dalnda uzmanlam bir giriimcidir.
Toprak akndan ok daha fazla, /'verimlilik"tir onu
dndren.

"Amerikan yaam biimi"

Amerikal "orta" insan tipi "bireyci"dir. nk yaam,


karsna bir yar alan gibi karlr. O alanda mcadele
serttir ve herkesin ans da kendinedir. Bu "orta" insan
tipi, ayn zamanda, toplumun kurallarna daha ok bal-
dr; daha dorusu, bal olmak zorundadr. Bata tabi ol-
duu eitim sistemi ona bunu tler, bunu alar.
Birleik Amerika'da ilk ve orta eitim ve retim, 18
yama dein srer. ocuun eitimi, cezalandrc
nitelikten -olabildiince- uzaktr. ocuk ailede bir kral
kadar serbesttir. lkretim, sonra da ortaretimde
(high school), programlar az ykldr. renciler
arasnda ister istemez eitlii bozacak olan
"kompozisyon"a yer verilmez. Okulun amac bilgi
vermekten ok, kiisel grlerini -yzeysel de olsa-
formllendirebilecek serbest yurttalar yetitirmektir.
Okulda spora byk yer verilir.
Boanma bir l olarak alndnda, Amerikan ailesi
dayanksz ailedir. zellikle kentlerde boanmalar hayli
sktr (% 17). Eski geniliini yitirip bugnk dar
erevesine geen Amerikan ailesinin bir zellii "ok
ocuklu" olmasdr. Dourganlk, 1940'lardan balayarak
hayli yksek oranda gelimektedir (% 0,24). Amerikan
ailesi, gnlk yaaynda "makine"ye en ok yer veren
bir ailedir. Darda "spermarket" denilen byk
maazalar, bu yaay daha kolaylatrr.
Amerikallar, "inziva"y ok az ararlar. Genel elence-
nin konusu, bata "niversite futbolu"dur. Baka lkeler-
deki byk futbol kulpleri yerine, dev statlarda karla-
anlar eitli niversite ekipleridir. Beyzbol, ulusal
sporun l(.()
bir baka eididir. Golfe de byk yer verilir.
Btn bunlar Amerikan toplumunun bir yzdr. leri,
"uygar" Amerika'nn bir de "br yz" var.
Ne gryoruz o yzde?
Birleik Amerika'da, son istatistiklere gre, insanlarn
cebinde ya da evinde serbeste 50 milyon silah
bulunmakta, yani her drt Amerikaldan biri tabanca
tamakta; lkede her yirmi drt dakikada bir cinayet
ilenmekte; her on saniyede bir ev soyulmakta ve her
yedi saniyede bir kadnn rzna geilmektedir.
Milyonlarca Amerikal, zellikle byk kent sakinleri
bu korkuyu yaarlar her gn.I
Koca lkeyi saran "cinayet hummas"nda, 19. yzyl-
dan kalma uygulamalarn sonucu silah alveriinin ser-
best olmas ve herkesin rahatlkla silah tamasnn rol
byk kukusuz. Toplumbilimciler, ruhbilimciler, yllar-
dan beri bunu sylyorlar ve silahlarn denetim altna
alnmas halinde, bu cinayet dalgasnn byk lde di-
nebileceim savunuyorlar.
Byk cinayetlerden sonra, konu hep gndeme gelir.
Televizyonda ve teki forumlarda tartlr; hatta bu
konuda bir eyler yaplmas gerei zerinde anlamaya
da varlr. Ancak, btn bunlar unutulur ksa bir sre
sonra ve dnlen nlemlerin hibiri alnmaz.
G deildir bunun nedenini anlamak. O dev silah sa-
nayinin VVashington'daki etkisi byktr. Kongre'deki
"silah lobisi", imdiye dek, silah sat zerinde herhangi
bir kstlamaya gidilmesini hep nlemitir,
nleyebilmitir.
Amerikan toplumunun zaman zaman bakanlar
hedef alan saldrlara dein yol aan bunalmn, yalnzca
silah bolluuna balamamak gerek kukusuz. Btn bir
toplumu saran cinayet dalgas, ciddi toplumsal
sorunlarn ortaya kard bir patlamadr. Baka bir

I Bu konuda u ilgin yazya bkz. Haluk ahin,


"Kentleri Bekleyen Korku", Cumhuriyet, 30 Haziran
1981.
deyile, toplumsal ve ruhsal bir bunalm geirmektedir
Birleik Amerika.
Nereden kaynaklanyor bu bunalm?
ok ey sylenmitir bu konuda ve daha da sylene-
cektir.
Ama sorunun yant, byk lde kapitalizme, onun
bunalmna bal olmasn?

SYASAL SSTEM

Birleik Amerika, bugn dnyann en yal bir


anayasasyla ynetilmektedir. 1787 tarihli bu anayasa,
Amerika'da iktisadi ve sosyal gelimelerin gerektirdii
eitli deiikliklere urayarak bugne dein
yaayabilmitir.
Amerikan anayasas, bata iki temel ilke zerine
dayanr: federalizm ve demokrasi.

Federalizm

Birleik Amerika, 50 devletten oluan bir


federasyondur.
Bylece, her "federe" devletin rgtnden baka,
onlarn stnde bir "federal rgt" vardr.
Devlet yetkileri, bu iki eit otorite arasnda paylal-
mtr. Ulusal savunma, d politika, gmrk ve posta ile
ilgili nemli konular federal devletin yetkisine braklm;
medeni hukuk, polis, salk ve eitim gibi konular da fe-
dere devletlerin yetkisine giriyor.
ada iktisadi ve sosyal zorunluluklar, federal
devletin otoritesini gitgide artrmaktadr. Federe
devletler, halkn setii valilerin bakanlk ettii yrtme
organlaryla, meclisleriyle ve yarg organlaryla
varlklarn hl srdrmektedir.

Demokrasi

Amerika'da rejim, "Bat demokrasisinin temel ilkele-


rine dayanr.
Hkmet edenleri halk seer; seimler, "genel oy"a
dayanr. Yurttalarn temel hak ve zgrlkleri kabul edil-
mi olup, hepsi kanun karsnda eittirler. Geri, demok-
rasinin bu ayrcalklarndan "kara derili insanlar" uzun
sre yoksun tutulmular; ama sonuta, onlara da bu
haklar tannmtr. Bunun gibi, kilise ile devlet ayrl
ilkesinin bir sonucu olarak, tm mezhepler arasnda
mutlak bir eitlik vardr. Yasama yetkisi, Kongre ad
verilen -iki meclisli- bir parlamentoya braklmtr.
Bu meclislerden biri (Senato), teker teker
federe devletleri temsil ediyor. Her devletin
Senato'da ikier temsilcisi oluyor.
teki meclis (Temsilciler Meclisi), her
devletin nfusu orannda seilen temsilcilerden
oluuyor. Bu meclis, federe devletleri deil,
tm federal halk temsil ediyor.
Kanunlar ve bteyi Kongre yapyor;
Senato'nun ayrca uluslararas antlamalar
konusunda birtakm yetkileri vardr.

Yrtme yetkisi, bir "Bakan"a verilmi. Amerikan


siyasal sisteminin asl zellii de bu Bakan'n
durumunda ve yetkilerinde kendini gsteriyor.

Bakan', drt yl iin, -iki dereceli bir


seimle ve genel oyla- halk seiyor.
Bakan'n elinde ok geni yetkiler
bulunuyor: Ordularn bakomutanlndan, i
ve d politikann yrtlmesine varncaya dek
ynla yetki. Kongre'nin yapt kanunlar
"veto" etmek de, Bakan'n nemli yetkilerin-
den biri. Bakan'n, bir de Kongre'ye "mesaj"
gnderme yetkisi var ki, Kongre ile ilikilerini
dzenleyen balca aralardan biri o oluyor.
Bakan, faaliyetini birtakm yardmclarla
yrtyor. "Sekreter" ad verilen bu
yardmclar seen de kendisi. Sekreterler,
yalnz Bakan'a kar sorumlular; parlamento
karsnda sorumluluklar yoktur. Bunun gibi
Bakan'n kendisi de parlamento karsnda
siyasal bakmdan sorumsuz.

Bakanlk statsndeki bu zellikler, Amerikan hk-


met biimini parlamenter hkmet biiminden ayryor:
Amerikan hkmet biimi, "Bat demokrasisi"nin bir
farkl uygulamas olarak, "Bakanlk rejimi" adyla
anlyor.
Amerikan yarg rgtnn ba, Yksek Mahkeme
denen bir anayasa kurumudur. eitli yetkileri iinde, asl
nemlisi, adi mahkemelerden gelen "kanunlarn
anayasaya aykrl" savlarna bakmak.

Siyasal yaam

Birleik Amerika'da siyasal yaam birtakm zellikler


tayor:
- Amerikan siyasal yaam, iki partili bir rejime
dayanr. Bu partilerden biri Cumhuriyeti Parti, teki
Demokrat Parti adn tayor: ktidar, bu iki parti
arasnda alnp veriliyor. Seim sistemi, bu ikisinin
dnda bir nc partinin desteklenmesi iin
semenlere cesaret vermiyor.
- Ama daha nemli olan, her iki partinin de ideolojik
farkllklar tamamalar. Daha dorusu, her iki parti "ka-
pitalist dzen"in srdrlmesi konusunda anlam du-
rumda. Aralarndaki mcadele, bu nemli noktann dn-
daki konularda oluyor.

Birer reti partisi olmamakla beraber, iki


partiden birini ya da tekini destekleyen
evreler arasnda yine de birtakm sosyal
farkllklar gze arpar: rnein sendikalar,
kuzeyli zenciler, daha ok Demokrat Parti'yi
desteklerken; i evreleri, byk iftlik
sahipleri de daha ok Cumhuriyeti Parti'ye oy
verirler. Bunun gibi, Demokratlar
destekleyenler daha ok byk kentlerde
bulunurken; Cumhuriyeti adaylar daha ok
tarmsal blgelerin desteine gvenirler.

- Amerikan siyasal yaamnn bir baka nemli zelli-


i, kapitalizmin etkisinin -bu arada tahribatnn- daha
gzle grlr biimler almasdr: Lobbying denen ve bir
eit "kanun ticareti" ile uraan kurulularla, her drt
ylda bir yinelenen Bakanlk seimleri, bu etki ve
tahribatn hangi boyutlara vardn gsteren tipik
rneklerdir.

Amerikan siyasal yaamnda bugn bir


adayn Bakan seilebilmesi iin, her eyden
nce paraya gereksin-
mesi vardr. Bu sistemde byk i evreleri ile
aras iyi olan aday, seimlerde kampanyasn
baaryla yrtebilmekte, bu ilikileri
gereince salam tutamayan aday ise byk
skntlara dmektedir.
Para toplamak iin kullanlan yntemler pek
deiiktir: Dans partileri, pahal akam
yemekleri, poker partileri...
Adaylara byk mali yardmda bulunanlara
eitli elilikler datld ise bilinen bir
gerektir. te yandan, byk irketler de kendi
karlarna uygun adaya mali destekte
bulunmaktadrlar. 400 milyon dolarn harcand-
1972 Bakanlk seimleri dolaysyla, bir
senatrn syledii u szler ne kadar ilgin:
"Parann bylesine gl oluu, demokratik
sistemimizin en byk ayplarndan biridir."I

DNCE VE SANAT YAAMI

Kolej ve niversiteler
Ancak Amerika'da yksekretim 18 yanda balar.
Ancak yksekretimin Birleik Amerika'ya zg bir
zellii vardr ki, Avrupa'da rastlanmaz: niversitede
belli bir dalda uzmanlk renimine balamadan nce bir
kolej aamasndan geilir. Koleji bitirenlere, graduates"
(diplomal) olarak baklr ve graduate school da
almalarn srdrrler. Bir Amerikan niversitesi,
genel olarak, bir "kolej" ile bir "graduate schooV'dan
oluur.
Kolej ve niversitelerin ou "zeT'dir.
Ve eitli kaynaklardan gelen paralarla yaarlar: Eski
rencilerin balar, sanayi ve ticarette n yapm
(Ford, Rockefeller, Carnegie gibi) byk para babalarnn
kurduu fonlarla, asl okuyacak rencilerin dedikleri
paralar, bu kaynaklarn banda gelir.
Aslnda belli bir refah dzeyine gelmi ailelerin
ocuklarn ayrcalkl duruma getiren bu sistemin

I 23 Ekim 1972 tarihli Time dergisi.


zararlar, dorudan doruya devletin kurduu
niversiteler yoluyla -bir para- giderilmek istenir.
Edebiyat ve sanat

Birleik Amerika'da byk bir edebiyat ve sanat faali-


yeti vardr.
Bir ada Fransz romanndan daha az kltrl, ama
daha canl ve daha insani olan Amerikan roman, dnya
edebiyatnda srekli byk bir yer tutmutur, Marx
Twain ve Henry James'lerden gnmze dein ulaan
byk bir yazarlar kafilesi iinde, I. Dnya Sava'ndan
sonra gelen ve "kayp kuak" ad verilen yazarlar
-Hemingway, Faulkner, Caldwell ve Steinbeck- zellikle
hatrlatmak gerekir.
Roman, bir Amerikan buluu olan "cep kitab"
biimiyle, byk okuyucu kitlelere yaylmak frsatn
daha kolay bulabilmitir.
Amerikan edebiyat, Edgar Allan Poe'dan
balayarak, Ezra Pound'a dein iirde byk temsilciler
yetitirmitir.
Tiyatronun da, Eugene O'Neill'den bir Arthur
Mil- ler'e dein soylu temsilcileri olmutur.
Mzik de en popler sanatlardan biridir. Amerikan
genlerinin byk bir blm, bir mzik aleti kullanmas-
n bilir. Orkestralar hayli yaygndr. Copland,
Chadwick, Gershwin gibi bestecilerin temsilcisi
olduklar senfonik mziin yan sra, zencilerin
yarattklar caz mziinin etkisi byktr.
Bu etki, Birleik Amerika'yla snrl olmayp dnya a-
pndadr da...
Hollywood'da merkezleen sinema, ayn zamanda
dev bir sanayi halindedir. "Milyoner" yldzlarn
evresinde "yldz" olabilmek iin ynla insann verdii
-yer yer dramatik- bir mcadeleye rastlanr. Film
retiminde bata gelen Amerikan sinemas -genellikle-
"orta dzey- de"dir. Bununla beraber "western"lerle,
grkemli sahnelerin oluturduu filmler ve komedi
filmleri iinde, sinema tarihine geenler olmutur.
Amerika'da, sinemann etkisini, radyo ve zellikle
televizyon tamamlar.
Grsel sanatlarn banda mimarlk gelir.
Amerika'nn mimarl "ilevsel"dir. Ev kullanl ve
konforlu olmaldr, i yaam, byk "gkdelen"lerde ge-
er. Bu gkdelenler iinde gerekten gzel olanlar vardr.
Antlar, -fazla bir zgnl olmayan- grekoromen stilde
yaplr genellikle.
Amerikan resminde, Avrupa etkisinden kurtulmak a-
balarna karn, bu etki hl egemendir.
Heykelde de yle.
Avrupa sanatnn resim ve heykelde ortaya koyduu
baeserlerin nde gelen alcs da Birleik Amerika
olmaktadr.
Bu arada, ok ileri bir mzecilik gryoruz.

Basn

Basn, Birleik Amerika'da, Avrupa'da olduundan ok


daha nemli bir rol oynar. Yksek dzeyde birka ga-
zetenin dnda kalanlar, yerel ve sporla ilgili haberlerle
arpc haberlere ayrlmtr.
Gazetelerin ou byk iktisadi kurulularndr. Ve
bylece ister istemez kapitalizmin dnce ve karlarn
savunurlar.

DNSEL YAAM

Amerikallar, kendilerini dnyann en dindar halkla-


rndan biri olarak grrler. Gerekten de halkn % 60'
dzenli olarak kiliseye gitmekte; % 98'i de Tanr'ya
inandn sylemektedir.
Birleik Amerika'da tm kiliseler devletten bamsz-
dr.
Egemen din Hristiyanlk, mezhep de Protestanlktr:
1954'te 57 milyon Protestana karlk, 32 milyon Katolik
ve 5 milyon da Yahudi vard.
Hemen hepsi Protestan olan zencilerin, zellikle g-
neyde, kendilerinin olan kiliseleri vardr.

DAHA OK BLG

Trkkaya Atav, Amerikan Emperyalizminin


Douu, 2. Bas, Ankara, 1970.
Juan Bosch, Pentayonizm, (ev. B. Kuzucu),
stanbul, 1969.
Carl Van Doren, Ksa Amerikan Edebiyat Tarihi
(ev. O. Azi- zolu), stanbul, 1952.
Claude Julien, Amerikan mparatorluu (ev. T.
Sara - A. G- lercan), Ankara, 1969.
Andr Maurois, Amerika Birleik Devletleri Tarihi
(ev. F. Gk- budak), 2 cilt, stanbul, 1945.
Wright Mills, Dinle Yankee (ev. . zgden - D.
zgden), stanbul, 1969.
Vladimir Pozner, Amerika Birlemerni Devletleri
(ev. C. Sre- ya), stanbul, 1967.
Paul Sweezy - Paul Baran - Harry Magdoff, ada
Kapitalizmin Bunalm, Ankara, 1975.
David Wise - Thomas B. Ross, Grnmeyen
Hkmet CIA, (ev. A. Bilgi), 2. Bas, Ankara, 1976.

OKUMA

EDEBYATI HALKIN MUTFAINA SOKAN ADAM:


JACK LONDON

XX. yzyln balarnda Amerikan edebiyatn


altst eden, yerlemi beeni ve dnce
kalplarn sarsarak krp atan bir
"serseri" kt ortaya. Bu ad kendisine kendisi
yaktrmt. Felsefi anlamda da savunuculuunu
yapyordu bunun. Ortaokulu zar zor bitirmi ama
niversite giri snavlarm be hafta gibi ksa bir
alma sonucunda baaryla vermiti. Onun gerek
okulu hayatn ta kendisiydi aslnda. On alt yanda,
ky koruma rgtnde bekiyken be azl korsann
stne tek bana ve silahsz yrmt. Yirmi
ikisinde Alaska'da altn aryordu, bir yn se-
rvencinin arasnda. MarxY, Nietzsche'yi, Spencer'i
kendi kendine okumutu. Rudyard Kipling'le Herman
Melville'e hayrand. Krk-elli cilt kitap yazd bu
"serseri", on iki-on be kadar roman. Bir dolu da
gazete, dergi yazlar, bilimsel ve gezi konularnda.
yi bir gazeteciydi. 1905'teki Rus-Japon savan bin
bir engeli atlatarak, cephenin gbeine girerek
izlemi, unutulmaz rportajlar yazmt. Snrsz bir
zverisi vard. Ylda kitaplarndan ve yazlarndan
binlerce dolar kazanyordu. Kazandklarm eine
dostuna, akrabasna hesap tutmakszm harcyordu.
Evindeki
iki masasnda her akam ortalama on be-yirmi kii
bulunurdu. Glmsemesi, iyi yreklilii ve
korkusuzluu nlyd... Yetenekli bir profesrn
yasad evlilikten doma oluydu.
Tandnz tabii, bu gz kamatran insan Jack
London'dan bakas deildir. Kitaplardan deil,
yaamdan doma bir sanatyd Jack London. Her
eyi yaamdan renmiti. Kitaplardaki yanllklar
yaam deneyleriyle yzletirerek dzeltmiti.
Snrsz bir imge gcne sahip olan, ama gerein
ve gerekiliin akyla yanan London, katksz
doann ocuuydu.
London'da, Anatole France'n deyiiyle,
"kalabalklara gizli kalan eyi sezmek, stn
bilgisiyle gelecei grp, tasvir etmek yetenei"
vardr. Nitekim, bu yeteneini, Demir ke-The Iron
Heel adl imgesel romanyla yetkin bir biimde
kantlamt. Demir ke, drt yz yl sonra
gelecee bakan bir romand. Adem'den nee-
Before Adam bunun tersidir. Bu romanda, London,
"insann insan olma savan" anlatr. lkel, vahi ve
iirli bir dille... Bu iki romann ortasnda kalan Deniz
Kurdu-The Sea Wolf u hepiniz bilirsiniz. arptlm
bir dnyann 20. yzyl balarndaki patlamaya her
an hazr durumunu bu romandan gizli motifler
halinde sezmek mmkndr...
Biyografik romanlar yazmakla n kazanm Irving
Stone, London hakknda yazd Doludizgin Denizci
adl kitabnda yle der: "Jack London, youn
dnce ve gerek sanat gc sayesinde, ancak
devlerin yapabilecei ii baarmt." Bu kitab
okuyup da London'n yaamm yakndan tanyanlar,
Irving Stone'un bu yargsnda hi de abartma
olmadm anlayacaklardr...
Trk okuru London' daha ok Vahetin ars-
T/e Cali of the Wild, Ate Yakmak-To Build a Fire
ve Yaamak Hrs- The Love of Life gibi roman ve
yk kitaplaryla tanr. Bunun, London gibi ok
boyutlu bir yazarn, yurdumuzda tek boyutuyla
tannm olduu anlamna geldiini kestirmek zor
deil. Yllar yl yurdumuzda, London'a, yalnz
ocuklar ve servenci ruhlu kimseleri elendiren,
doa ve vahet ykleri yazan biri nazaryla bakl-
mtr. Bu kam ok daha sonralar, yazarn Demir
ke, Yanan Gn-Burning Daylight ve Martin Eden
gibi soylu yaptlarnn evrilmesiyle yava yava
deimi ve London, Trk okurlar arasnda layk
olduu ilgiyi bulabilmitir...
...Amerikan romann kurtarm, Henry James'in
salon edebiyatn "halkn mutfana sokmay"
baarmt...
London, kendi eliyle izdii bir plana gre
yaamtr. Kim bilir, belki de Anatole France'n
szn ettii "sezgicilii" kendi alnyazs sz konusu
olunca da geerliydi... 1916 yl Kas- m'nda bir gn,
hi kimseye bir ey sylemeden, arkasnda bir
mektup bile brakmadan morfin slfat tabletleri
alarak intihar etti. Cesedini bir krematoryumda
yakarak, kllerini iftliinde sevdii bir tepeye
gmdler...

(Ziiht Bayar, "Edebiyat Halkn Mutfana


Sokan Adam: Jack London", Yeni Ortam, 13
Austos 1973)

ANNABEL LEE

Senelerce senelerce evveldi


Bir deniz lkesinde
Yaayan bir kz vard bileceksiniz.
Ad Annabel Lee
Hibir ey dnmezdi
sevilmekten Sevmekten baka
beni.

O ocuk ben ocuk, memleketimiz


O deniz lkesiydi Sevdal deil,
karasevdalydk Ben ve Annabel
Lee Gklerde uuan melekler bile
Kskanrd bizi
Bir gn ite bu yzden gze geldi
O deniz lkesinde d
rzgrndan bir bulutun Gzelim
Annabel Lee Gtrdler el stnde
Koyup gittiler beni Mezar ordadr
imdi O deniz lkesinde.

Biz daha bahtiyardk meleklerden


Onlar kskand bizi
Evet -Bu yzden ahidimdir herkes ve o deniz lkesi-
Bir gece rzgrndan d gitti Annabel Lee.
Sevdadan yana kim olursa olsun
Yaa baa ileri
Geemezdi ki bizi
Ne yedi kat gkteki melekler
Ne deniz dibi cinleri
Hibiri ayramaz beni senden
Gzelim Annabel Lee.

Ay gelip r, hayalin eriir


Gzelim Annabel Lee.
Bu yldzlar gzlerin gibi parlar
Gzelim Annabel Lee.
Orada gecelerim, uzanr
beklerim Sevgilim, hayatm,
gelinim O azgn sahildeki
Yattn yerde seni.

Edgar Allan Poe


(ev. M. C. Anday)

SORULAR

1. Birleik Amerika'nn tarihsel kaynaklan


nelerdir?
2. Birleik Amerika'nn iktisadi ve sosyal
tablosunun zellikleri nelerdir? "Amerikan yaam
biimi" nasldr?
3. Birleik Amerika'nn siyasal sistemi hangi
ilkelere dayanmaktadr? Birleik Amerika'da
hkmet biimi ile siyasal yaamn zellikleri
nelerdir? Kapitalizmin, Amerikan siyasal yaamn
etkiledii balca noktalar hangileridir?
4. Amerikan eitim sistemi nasldr?
5. Birleik Amerika'da ada edebiyat, sanat ve
basn hakknda neler biliyorsunuz? Edgar Allan Poe
ile Jack London'un Amerikan edebiyatndaki yerleri
ile sanat anlaylar nelerdir? (Okuma parasn
okuyunuz.)
6. Birleik Amerika'da dinsel yaam hangi
zellikleri tar?
n
SOSYALST DNYA
inde yaadmz dnyada, "Bat dnyas"nm kar-
snda "sosyalist dnya" yer alr. Bat dnyas, nasl eitli
ktalara yayld halde, birtakm "ortak deerlere" sahip-
se, sosyalist dnyann da, bugn, eitli ktalara
yaylmasna karn, "ortak deerler"i vardr. Bu ortak
deerler Ba- t'da, "Bat uygarl"n olutururken,
sosyalist dnyada da "sosyalist uygarl"
oluturmaktadr.
Sosyalist uygarlk da, Bat uygarl gibi, bir "ileri
sanayi" uygarldr. Her iki uygarlk arasndaki benzerlik
-belki- yalnzca bu noktadadr. Yoksa, bu "ileri sanayinin
zerine kurulu olduu "iktisadi sisteniden balamak
zere, sosyal, siyasal, ideolojik ve kltrel deer ve
kurumlar bakmndan, Bat dnyas ile sosyalist dnya
arasnda derin farklar vardr.
Sosyalist dnya, 20. yzylda kurulmaya balar. II.
Dnya Sava'na dein, bu dnya yalnz "Sovyetler
Birliinden ibaretti. II. Dnya Sava'yla, sosyalizm,
Sovyetler Birlii dnda, yalnz Avrupa'ya yaylmakla
kalmaz, -Asya ktas bata olmak zere- Latin
Amerika'ya dek yaylr. Avrupa'daki sosyalist rejimlere
zel bir ad verilir: "Halk Demokrasileri". Yugoslavya,
Demokratik Almanya, ekoslovakya, Polonya,
Macaristan, Bulgaristan, Romanya ve Arnavutluk bu
gruba girer. Sosyalist dnyann Asya'da temsilcisi var;
in Halk Cumhuriyeti bata olmak zere, Kuzey
Kore ve Kuzey Vietnam.
Latin Amerika'da ise, sosyalist dnyaya girmi tek l-
ke gryoruz: Kba.
Corafya plannda bylesine bir yaygnlk gsteren
sosyalist dnyay, aada iki ayr paragraf halinde
inceleyeceiz. Birinci paragrafta, "Sovyetler Birlii" ile

175
"Halk demokrasileri"ni iine alan "Sosyalist Avrupa"y;
ikinci paragrafta da "in ve teki sosyalist lkeleri" ele
alacaz.

176
BLM I
SOSYALST AVRUPA'NIN DOUU

Sosyalist Avrupa dnyasna giren btn lkelerin bata gelen ortak


zellii, hepsinin siyasal ve sosyal felsefelerinin tek bir kaynaktan kmas:
O felsefe "Marksizm"dir. Marksizm, ayn zamanda "resm" dnya grdr
bu lkelerin. Tm siyasal, sosyal, iktisadi ve kltrel kurumlar, bu dnya
grnden esinlenir.
Ne var ki, bugn Marksist dnya grn kabul etmi olan btn bu
lkeler, birbirinden farkl bir tarihi yaamlardr. Sosyalizmi kurarken
karlatklar sorunlarn birbirinden farkll da, bir yerde, vaktiyle
yaadklar tarihin birbirinden farkl izgilerinde bulunmakta.

MARKSZM

Marksizm Bat'da, 19. yzylda, belli iktisadi ve sosyal koullarn ortaya


kard yeni bir dnya grdr. Nedir o iktisadi ve sosyal koullar? Ve
nasl bir dnya grdr Marksizm?

Marksizmi douran koullar

Marksizm Bat'da, "Sanayi Devrimi"nin yaratt ortamda dodu.


Gerekten, 18. yzyln ikinci yarsnda, ngiltere'de, buhar gcyle
ileyen makinelerin gelitirilmesi, bunlarn bata dokuma tezghlar olmak
zere eitli imalat kollarna ve madencilie uygulanmas, fabrikalar
yoluyla trl dallardaki retimin o zamana dein grlmemi lde
artmas gibi -tarihte benzeri olmayan- bir olay grlr. Genellikle "Sanayi
Devrimi" diye adlandrlan bu oluum, 19. yzyln balarndan balayarak,
Bat Avrupa'y da sarar. Ve gerekten "devrim" adna yarar bir oluumdur
bu: Sanayinin ba dndrc bir hzla bymesi, toplum yapsn kknden
sarsmtr. O zamana dein tarmla uraan insanlar kylerini brakp
kentlere komakta, daha nce adlar bile duyulmam yerlerde yeni sanayi
merkezleri domakta ve lkelerin nfuslarnda hzl artlar olmaktadr.
Sanayi Devrimi, Bat Avrupa'ya iktisadi ve sosyal planda bir "hareketlilik"
getirmekle kalmyor, ayn zamanda bir sefalet tablosu da karyor ortaya:

177
Byk ii kitleleri, ok dk cretlerle, en kt koullar iinde a-
ltrlmaktadr. Geri, bundan elde edilen byk krlar, sermaye birikimine
ve yeni yatrmlara yol at iin Sanayi Devrimi daha da hzlanmaktadr.
Ne var ki, byk ynlarn sefaleti pahasna olmaktadr bu.
Sanayi Devrimi'nin doduu yllarda, "genel oy"un henz tannmam
olmas, saylar gibi byyen ii kitlelerin yaknmalarn parlamentolara
tam anlamyla yanstmalarna olanak vermiyor. stelik, o yllarn yaygn ve
gzde iktisadi gr olan liberalizm, devletin sosyal sorunlarna
karmasn istememekte, tam bir zgrlk, tam bir yarmay savunmaktr.
Sanayi Devrimi'nin ortaya kard sefalet tablosunu deitirmek zere,
szde birtakm "insani" nlemlere bavurulur. alma yaamn
dzenlemek iin baz kanunlar karlmaya balanr. Btn bu nlem ve
kanunlara karn ocuk ve kadn emeinin madenlerde ve ar sanayide s-
mrlmesi, ii ynlarnn ezilircesine altrlmas daha uzun yllar
srecektir.
te, Marksizm Bat Avrupa'da, 19. yzyln ortalarnda, byle bir
ortamda doar.

Marksizmin temelleri

Marksizmin kurucular iki Alman dnrdr: Kari Marx (1818-


1883) ile Friedrich Engels (1820-1895).
Bat Avrupa'da Sanayi Devrimi'nin dourduu iktisadi ve sosyal
sonularn nedenleri ile kanlmaz gelimelerini aratran bu iki dnr,
bu aratrmalarndan, sonunda yepyeni bir dnya gr ortaya karrlar.
Bu yeni dnya gr, artk yalnz Sanayi Devrimi ile ilgili sorunlarn deil,
tm doa, toplum ve insanla ilgili her sorunun karln veren eksiksiz bir
grtr.
Marx ve Engels'in ortaya koyduklar yeni dnya grne diyalektik
maddecilik ad verilir. Ve genellikle Marksizm diye anlr.
Marksizm maddeci, diyalektik ve hmanist bir dnya
grdr.

a) Diyalektik maddecilik

Marksizm, her eyden nce, maddeci (materyalist) bir temele dayanr.


Nedir maddecilik?
Ve nasl bir maddeciliktir Marksizmin maddecilii?
Maddecilik, evrendeki tek zn "madde" olduunu ve btn varlklarn
maddeden trediini ileri sren bir dnya gr. Bu genel anlamda

17
8
maddecilik, her trl gerekliin tek znn "dnce" (idea) olduunu
ileri sren "dncecilik"in (idealizm) zdd oluyor.

Bir de, yaamn temel deerlerinin beden ve zihin rahatl,


servet ve hazdan baka bir ey olmadn ileri sren bir anlay
var. "Maddeci bir insan" ya da "maddeye tapan" deyimlerinde
grld gibi ou zaman yerici ve ktleyici bir anlama
brnen bu anlamdaki maddecilii, felsefi anlamdaki
maddecilikle asla kartrmamak.
Ama kartrlr ve ou kastl olarak yaplr bu!
Marksizmin maddecilii, ite bu felsefi anlamda maddeciliktir.

Maddecilik, felsefe tarihinde, 19. yzyla gelinceye dek, "mekanist" bir


yoruma tabi tutulur: Madde bizim dmzda, bizim dncemizden
bamsz ve ezeli olarak var olan bir eydir; ama ancak d etkilerle
deien hareketsiz bir nesnedir.
Marksizmin maddecilii byle deildir: Marksizme gre madde, bizim
dmzda, bizim dncemizden bamsz ve ezeli olarak vardr; ama
srekli bir hareket, bir devinme iindedir de. Hareket, maddenin bir var
olma biimidir; hibir yerde, hibir zaman hareketsiz bir maddeye
rastlanmamtr. Bu hareket, gerek uzayda, gerek molekllerin titreimi
olarak sda ya da ekim akmlarnda; zmleme ve bileim olarak
kimyada, canl yaratklarda srekli olarak vardr. Maddesiz hareketi
kavrayamayacamz gibi, hareketsiz madde diye bir ey de dnemeyiz.
Kart akmlarn, glerin arpt bir alandr madde. Bu arpma
sonunda kartlar yeni bir bireime varrlar. te "diyalektik" diye de, bu
harekete, bu arpmaya ve kartlarn bireimine varmalarnn
incelenmesine denir.
Diyalektik, eski Yunanca'da "tartma sanat" anlamna gelen
"dialektike" sznden geliyor. "Kart tezler" ileri srerek bir tartma
sanatdr diyalektik. Bu anlamyla, diyalektiin unutulmaz rneklerini
Eflatun'un diyaloglarnda gryoruz.
Modern ada, diyalektik Hegel'le beraber, yaln bir tartma ve kartlar
yoluyla sonuca varma sanat olmaktan kar, "kurallar" olan bir "dnme
yntemi" haline gelir.
ada dncenin yaratc yntemlerinden biri olarak stelik.

Hegel'e gre, doada ve tarihte btn oluum, "idea"ya,


"yaratc bir idea"ya dayanyordu. Ama bu "idea"nn yaratcl,

179
"idea"nm dourduu "eitle- me"lerde sakldr: "Tez" ad verilen
bir balang, zamanla, kendi iinden kan -ama kendisinden
farkl olan- "anti- tez"i yaratmakta, her ikisinin elimesinden de
bir "sentez" ortaya kmaktadr. Sentez, daha ncekilerin her
ikisini de iine alr; ama hibiriyle ayn deildir ve onlar
amakta, teye gemektedir. Baka bir deyile, deien, "kendi
atmasn kendi iinde tad iin" deimektedir.

Hegel, her eyin hareket halinde ve deimekte olduunu, olular


arasnda stelik srekli bir balant bulunduunu ortaya koyarak diyalektik
yntemi gelitirmiti ama, btn bu "diyalektik oluum"un temelini "somut
geree" deil, bir eit "dnceletirilmi Tanr"ya ya da "Tanrlam
dnce"ye, kendi deyimiyle "idea"ya dayandrmaktayd.
Hegel, felsefesini "idea"ya dayandrd iin, felsefi anlamyla "idealist",
yani "dnceci" bir filozoftu. Ancak "diyalektik" dnen bir filozof. Ve
Hegel'le beraber, dnceci felsefe, BatTda en grkemli bireimine
ulamtr.
Marx ve Engels, nasl maddeciliin "mekanist" yorumu yerine ona
"bilimsel" bir ierik kazandrmlarsa, He- gel'in "soyut" diyalektiini de
"somut" olaylar dnyasna uyguladlar. Onlara gre, oluum, giderek
tarihsel gereklik "diyalektik"tir. Ama d gereklikteki bu diyalektik ge-
lime, yle Hegel'in sand gibi dncenin davurmas deildi. Tam
tersidir: Madde, dncenin, insan akimn bsbtn dndadr. Tezli,
antitezli ve sentezli geliim, yani diyalektik geliim, aslnda maddenin
kendisinde olur; dncenin diyalektii ise, madde planndaki diyalektiin
bir yanksdr. Marx, "Hegel'in sistemi ba aa duruyordu; ben onu
ayaklar zerine kaldrdm" derken ite bunu belirtmek ister.
Marx ve Engels'i bylesine bir diyalektik anlaya gtren, kendi kiisel
beenileri deildi. Bat'da 19. yzyln ortalarna dein sren dnemde,
doa bilimlerindeki byk ilerlemeler diyalektii dorulad gibi, onun
"nesnel" bir temele dayandn da tantlyordu. Fizik ve kimyadaki bulular,
hele Darwin'in grleri, bu konuda byk rol oynamlardr.
Marx ve Engels, maddeci diyalektik yntemi tarihe ve topluma
uyguladklarnda, ortaya -daha nce yaplanlardan- ok daha doru, ok
daha anlaml bir tablo kacaktr.

b) Tarihsel maddecilik

18
0
Marx ve Engels, "maddeci diyalektik" yntemi, tarihin ve toplumun
zmlenmesinde de kullanrlar. Bundan, tarihsel ve sosyal birtakm
sonulara varrlar.
Bu aklamalarnn tmne "tarihsel maddecilik" ad verilir.
nce nedir toplum?
"Toplum" deyince, Marx ve Engels'e gre, aslnda yalnz insanlara ve
insanlar arasndaki ilikilere rastlarz. Bir toplumdaki insanlar gibi, insanlar
arasndaki ilikiler de "somut"tur.
Marx ve Engels, toplundan insanlar arasndaki somut ilikiler asndan
incelerken, bu ilikilerin temelinde yatan etken olarak "insann doa ile
mcadelesi"ni gryorlar: nsanlar, yaamak ve -bunun da tesinde-
hayvanlar- dan farkl olarak, "doay aabilmek" iin her eyden nce
alp retmek zorundadrlar. nsanlar, retim faaliyetinde bulunurken de,
birtakm retim aralar kullanr ve retimdeki almalarn rgtlerler.
Demek ki, bir toplumun ana ilikileri doa ile olan ilikileridir. Bu ilikiler
ise, dorudan doruya retime dayandna gre, bir toplumu tanyabilmek
iin, her eyden nce, o toplumdaki "retim ilikileri"ni incelemek gerekir.
Neler girer retim ilikilerinin iine?
retim ilikilerinin iine, doal kaynaklar (topran verimi, iklim, vb.),
retimi salayacak aralar ve dolaysyla bunlarn kullanlmas, yani retim
teknii, bir de retimin dzene sokulmas, yani iblm girer. Marx ve
Engels, bunlara da "retici gler" diyorlar.
Bu glerin her biri zaman iinde -kukusuz- ayn kalmaz, deiirler;
yeni kaynaklar bulunur, aralar gelitirilir, iblm yeniden dzenlenir.
nsanlarn belli bir toplum iindeki varln, bilincini etkileyen ve zel
mlkiyet kavramn, fertlerin ya da gruplarn toplum iindeki grevler
bakmndan farkllamasn, dolaysyla "snflar'T yaratanlar da bunlardr.
retici glerle retim ilikileri bir toplumdaki "retim biimi"ni
meydana getirirler. Marx ve Engels'e gre, retim biimi her toplumun
"altyapT'sm oluturur. Top- lumlarn yzeyde grlen "styap'Tarm, yani
siyasal ve hukuksal rejim kurumlarn, felsefe, din, ahlak, sanat ve
edebiyatn, baka bir deyile "kltr"n yaratan hep "altyap"dr. Bu
"altyapT'nm yansmas bakmndan en ok nem tayan da "mlkiyet
ilikileri" ve zellikle toprak, ara, makine ve daha geni anlamyla
sermaye gibi "retim aralarnn sahipliindir.
Toplumlarm "altyap"s da "styap"s da ayn kalmaz, deiirler. lk
bakta, "styap"daki deiiklikler, hep bireylerin eseriymi gibi grnr.
Ne var ki bireyler, kendi alarnn retim biiminden bamsz olarak
hareket edebilmi deildirler; tarih, aslnda, retici glerdeki gelimenin

181
retim biiminde yaratt deiiklikleri yanstmaktadr: nsanlk tarihinde,
ilkel ve daha sonraki ataerkil retim biimlerini byk apta el emeinin
kullanld klelie eviren, topraa bal sertlerin altrlmasna
dayandrlm feodal dzeni yaratan ve daha sonra kapitalist dzeni
douran, aslnda hep bu retici glerdeki gelimeler olmutur.
retim biiminin bylece deimesi, er-ge styapy da deitirir.
Ancak, toplumlarm oluumunda ekonomik etken, "en gl, en temel ve
en ar basan etken"dir. Bir toplumda "styap", "altyap"daki deiikliklerin
bir sonucudur ama, "styap" kurumlan da "altyap"y etkilemekten, daha
dorusu etkilemeye almaktan geri kalmaz. Engels, iin kolayna kaan
birtakm emac genellemeleri nlemek iin bu noktay aka belirtir.

Egemen snflarn "ideolojik" faaliyeti, "styap" etkilemesinin


tipik rneklerinden biridir: retim aralarn ellerinde
bulundurduklar iin "egemen snf" durumuna gelmi olanlar,
kurulu dzenin ideolojisini kullanarak -rnein dine bavurarak
ya da snf atmas gereini yadsyarak ya da yozlatrarak-
tarihsel geliimi gzlerden karmaya ve artk "aikr" duruma
gelmi zmler yerine sahte zmler ileri srmeye alrlar.

Toplum dzenindeki gelimelerin yaratc kayna nedir?


Marx ve Engels'e gre, bu "snf elimeleri"dir. Baka bir deyile, retim
aralarna sahip olan snflarla sahip olmayan snflar arasndaki atmadr.
Gerekten, Marksiz- me gre, snf ayrmlarn ortadan kaldrmam olan her
toplum dzeni kendi iindeki elimeler sonucunda baka bir toplum
dzeni dourmaktadr. Marx ve Engels, ilkadaki klelik dzeninden
feodaliteye, feodaliteden de burjuvazinin kapitalist dzenine geii, o
dzenlerden her birinin kendi ilerindeki snf elimeleriyle aklamakta-
drlar.
Kapitalist dzendeki elime hangi snflar arasndadr?
Marx ve Engels'e gre, bu elime burjuvazi ile proletarya, yani ii
snf arasndadr. retim aralarna sahip bulunan, dolaysyla stn ve
"egemen" durumda olan burjuvazi, proletaryay "art deer" yoluyla
smrmektedir. Gerekten, kapitalist dzen iinde iiler, gnlk ge-
imlerini salamak iin, bedenlerinin gcn, yani emeklerini sata
karmaktadrlar. Baka bir yol da yoktur onlar iin. Ne var ki, proletarya,
emeinin tam karln da alamamaktadr; daha dorusu insanca
yaamas iin gerekli olandan fazla altrlmakta ve aradaki fark da "art-
deer" olarak sermayeye eklenmekte, bir baka deyile, kapitalistin cebine

18
2
girmektedir. Bylece, proletarya ile burjuvazi, ayn retim ilikisi iinde
birbirine "kart" snflar durumundadrlar.
Bu kartlk, bir yerde "kutuplamtr" da...
Marx ve Engels'e gre, kapitalizmin gelimesi iinde, Sanayi Devrimi ile
ortaya kan burjuvazi-proletarya atmas, insanlk tarihinde son snf
atmasdr. Ve proletaryann burjuvaziyi devirip toplumu "snfsz" hale
getirmesiyle yalnz burjuvazi-proletarya atmas deil, btn tarihi
kaplam olan snf atmalar dnemi de sona erecektir. Burjuvazinin
yklmas kanlmazdr, mutlaka olacaktr bu. nk, burjuvazi gitgide
zenginlemekte ve hep yoksullaan, durmadan da byyen proletarya ile
atmaktadr; bu atmann ortaya kard gerilim yldan yla
artmaktadr. oalan ve glenen proletarya nasl olsa bir gn burjuvaziye
stn gelecektir.
Kendiliinden mi olacaktr bu?
Eiayr, zora bavurarak, yani "ihtilal" yoluyla!
Ama niin bu yolla?
Tarihsel geliimin belli bir dneminde iktidara geen ve onu elden
brakmamak iin rgtlenen, toplumda kilit noktalan ele geiren bir burjuva
snfndan, ayrcalklarn kendiliinden brakmasn istemek, bo bir hayal
arkasndan komak olur. O yzdendir ki, ii snf zora bavurmadan
iktidara geemez.

Bununla beraber, Marx ve Engels, zora bavurmann


burjuvazinin tutumuna bal olduunu da belirtmilerdir:
Burjuva snf anlay gsterirse, kanlmaz bir oluum adna,
insanln iyilii adna gelimeyi engellemek istemezse, iktidar
deiimi parlamento yoluyla da gerekleebilir. Ancak, -bu yolla
da olsa- iktidara gelen ii snf -ister istemez- burjuva snfnn
ayrcalklarn elinden alacaktr.

Proletaryann, aslnda kendi lehine olan tarihsel geliimi sezmesi, onun


kurallarn kavramas ve kendi rolnn bilincine varmas, karsndaki
snfn, burjuvazinin kanlmaz olan ykln abuklatracaktr.
Proletaryann iktidar burjuvazinin elinden almasndan hemen sonra
"komnist" bir toplum kurabilmesi olanakszdr. nk, bir toplumun
"komnistlemesi" kolay eriilebilen bir aama deildir. Byle bir aamaya
varabilmenin zorunlu urak noktalar -Marksizme gre- unlardr:
- i snf iktidara geince, nce bir "proletarya diktatrl"
kurulacaktr.

183
Buradaki "diktatrlk", devlet ynetiminin yalnz proletarya elinde
bulunmas ve burjuvazinin "egemen snf" olmaktan karlp proletaryann
egemenlii altna alnmas anlamnda kullanlmaktadr. Burjuvazinin
egemen snf olmaktan karlmas iin bavurulacak ilk nlem de, "retim
aralarn topluma aktarmak"tr.
- kinci aama "sosyalist" aamadr.
Burjuva snf tasfiye edilmi, fakat iktisadi bollua henz ulalmamtr.
Toplumda retim ve tketimin "herkesten kendi gcne, herkese kendi
emeine gre" ayarland bir aamadr bu.
- Son olarak "komnist" toplum aamasna varlacaktr.
Bu aamada, toplum, iktisadi bakmdan tam bir bollua ulaaca iin,
herkes "gereksinmesine gre" tketebile- cektir. Vaktiyle, burjuvazinin
"smr rgt ve basks" demek olan "devlet" de -proletaryann elinde
eski toplum dzenini deitirme gc olarak kullanldktan sonra- ortadan
kalkacaktr. Bu aamada, "hkmet, insanlarn ynetimini brakp, retimin
ynetimini zerine alr."
Engels, yle diyordu.

c) Hmanist maddecilik

Marksizmin ngrd "komnist toplum"da, insan "yabanclama"dan


da kurtulacaktr.
Nedir yabanclama?
Ve nasl kurtulacaktr insan bu yabanclamadan?
Snfl toplumlar, zellikle kapitalist burjuva dzeni, insann kendi
kendisinden kopmasna, asl bilincinden, asl sorunlarndan uzaklamasna
yol amakta, onu baka- latrmakta, evrenin yce varl olmaktan karp
"insanlndan uzaklatrmaktadr." rnein, alan bir ii tutsak olmu,
alabildiine smrlmektedir; insann doaya kar mcadelesinin bir
rn olan zenginlik, sermaye, zel mlkiyet yoluyla belli bir snfn eline
gemi, alanlar bask altnda tutmaya yaramaktadr ve alanlarn
emei demek olan para, bu emekten ayr tutularak alanlarn efendisi
durumuna gelmitir.
nsann kendi yaratt eylerden kopmas, bunlar kendi dnda birer
soyut varlk, stn birer g gibi grmesi, onlarn karsnda kendi
kiiliinden, insanlndan olmas, bunlarn boyunduruu altna girmesi
Marx'in dilinde yabanclama (alination) kelimesiyle dile getiriliyor.

18
4
Btn yabanclamalarn temelinde iktisadi yabanclama vardr.
Dinler, daha genel bir deyimle, egemen snflarn "ideoloji"si, aslnda bu
yabanclamaya hizmet etmektedir.
Snfl bir toplum olarak, kapitalist burjuva dzeninde hkm sren
yabanclamann ortadan kaldrlmas ancak devrimle mmkndr. Bu
devrimi gerekletirmek grevi de ii snfna dmektedir. i snfnn
kuraca komnist toplumda, bireyin, zellikle snfl toplumlarda grlen
kstl, kusurlu, eksik ve sakat yaamnn yerini; tam gelimi, toplum
yaamna egemen ve zgr insan yaam alacaktr. Marksist dncede bu
duruma, "btnsel insana" varmak denir. Marx, genlik eserlerinde,
tarihsel gelimenin amacn, "btnsel insana" ulamak olarak gryordu.
Yabanclama kavram, Marksist dncenin bir hmanizm (insanclk)
olmasn salayan kavramdr. Bu kavram kklerini, ekonominin ve tarihin
saptanmasndan alarak "ahlaki" bir gre ynelir, insan yaamnn yetkin
ve mutlu bir hale geliinin "koullarn" ve bu koullara ulamak iin
yaplmas gereken "eylemi" aklar.

DAHA OK BLG

Max Beer, Karl Marx (ev. erif Hulusi - Muvaffak eref), stanbul,
1968.
Emile Burns, Marksizmin Temel Kitab (ev. M. Dikmen), stanbul,
1978.
Fedoseyev ve arkadalar, Karl Marx -Biyograf (ev. E. Krk),
stanbul, 1976.
Roger Garaudy, Karl Marx'in Fikir Dnyas (ev. A. Cemgil),
stanbul, 1969.
Henri Lefebvre, Karl Marx, Hayat ve Eserleri (ev. M. Reat
Baraner), 2 cilt, Ankara, 1968.
Henri Lefebvre, Marx'in Sosyolojisi (ev. S. Hilav), 2. Bas,
stanbul, 1976.
V. . Lenin, Karl Marx ve Doktrini (ev. iar Yaln), 2. Bas,
Ankara, 1980.

OKUMA

185
MARX'IN ELETRS

Marx'a kar kmaya alan btn bu "mzmz felsefeler" (Max


Sheler, Ernest Mach ve tekiler kast ediliyor) bir yana, Marx'in asl
eletirisi, Marx'tan yana grnenlerce yaplmtr. Gerekten de
Marx'l bozmann ve dnceleri saptrmaya almann en etkili
yolu Marks' grnmektedir. Bu yolun en tipik rnekleri gzden
geiricilik (revizyonizm) ve iyiletirme- cilik (reformizm) adlarn
tarlar. Sol gsterip sa vurmann en yeni rnei de
Marcuse'lktr.
Alman dnr Edouard Bemsteln'a (1850-1938) gre, "diyalektik,
Marksizmin sinesinde barnan bir hain, eyann her trl gzlemi
yolunda kurulmu bir tuzaktr." Bu anlamda gzden geiricilik,
diyalektik olmayan bir Marksizm gtmektedir. Gzden geiricilik
(revizyonizm), Marksizmin bu temel yapsnn ve daha baka
yanlarnn yeniden gzden geirilerek dzeltilmesi gerektiini
savunduklar tantland halde, korumak iin rpnmaktadrlar...
Gerekten Marx, topyaclarm bulduklar zm kabul etmi ve
ondan yola kmt. Ama zm yollarm ve kullandklar
tanmlamalar yetersiz buluyordu. Bu yzden bunlar deitirmek
istedi ve bunu bilimci bir dehann abas, keskin zeks ve geree
olan sevgisiyle yapt. Hibir nemli gerei grmemezlikten gelmedi.
Bu noktaya gelinceye kadar Marx'in yaptnda bilimsel yntemi bozan
hibir eilim yoktur. i snfnn kurtuluu iin yapt mcadeleye
genellikle yaknlk duymas bilimsel ynetimi sarsmaz. Ama son
amacn ortaya kt noktaya gelince, Marx'in syledikleri belirsiz ve
gvenilmez bir biim almaktadr. rnein modern toplumda gelirlerin
el deitirmesiyle ilgili parada elimeler vardr. Bylece bu byk
bilim dehas, bir retinin esiriymi gibi grnmektedir. Bernstein, Al-
man dnr Conrad Schmidt'le, Kant'a dnmek gerektiini
savunmu ve Alman sosyal demokrat (sac toplumculuk) hareketinin
ncln yapmtr.
yiletirmecilik (reformizm), amalanan genel iyilie azar azar
gerekletirilen kk iyiliklerin birikmesiyle hissedilmeden
varlacan, amaca varmak iin srama ve devrim gerekmedii gibi,
byk kkl reformlarn da gerekmediini savunur. yiletirmeciler...
Devrimleri rastlant saymaktadrlar... retiyi birok bakmlardan
dzeltmeye giritii iin daha ok gzden geirmeci olarak anlan

18
6
Edouard Bernstein'la 1910 ylndan sonraki tutumuyla Kari Kautsky
(1854-1932) iyiletirmeci- lii savunmulardr.
Btn bu savlar, gerekte, Marx'lkla kkten eliik dncelerdir.
Amerika'ya yerlemi Alman Profesr Herbert Marcuse'e gre,
"...Dnyamz iki kampa ayrlmtr. Her iki kamp da tek-

187
nik gelimenin en tehlikeli izgisine varmlardr.
Teknolojinin bu izgisi basky gerektirir. Bu bask,
teknolojik toplumun yapsndan domaktadr. Baskl
toplumlarsa kartlksz toplum- lardr ve tek
boyutludurlar. Tek boyutlulukta niteliksel bir devrim
yaplamaz, nk niteliksel bir srama iin bir
kartlk bulunmas gerekir. Diyalektik teori bir
kenara atlmamtr, ancak bir are de
getirememektedir..." yleyse ne yapmal? Profesr
Marcuse tliiyor: "nemli olan kurumlan
deitirmek deildir. nemli olan insan deitirmek,
grlerine yeni bir yn vermek, igdlerini
yeniden biimlendirmek, hedeflerini tazelemek ve
deer llerini yeni batan dzenlemektir."
Akas, hayal alannda olan gerei elde etmek iin
maddeyi bir yana brakp ruhu ilemek gerekir.
Ruhu nasl ilemek gerektiine gelince...
Marcuse'n bunun iin de bir d var. 1967 ylnda
Berlin niversitesi'nin konferans salonunda Alman
rencilere yle sesleniyor: "zgr sevimenin
tadna varn."

(Orhan Hanerliolu, Dnce Tarihi, stanbul, 1970,


s. 352-353)

SORULAR

1.Bat'da Marksizmi, hangi iktisadi ve sosyal


koullar dourmutur?
2.Marksizmin "maddecilik" anlay ile, daha
nceki dnemlerin maddecilik anlay arasnda ne
gibi farklar vardr?
3."Diyalektik" kelimesi, kkeninde ne anlama
geliyordu? Hegel'in, diyalektik kavramna yapt
"katk" nedir? HegeTin diyalektii ile Marksist
diyalektiin birbirinden ayrldklar temel nokta
hangisidir?
4. "Tarihsel maddecilik" deyince, kavram olarak
ne anlalr?
5.Marksizm, "toplum" deyince, her eyden nce
neyi inceler? "retim ilikileri", "retim gleri",
"snf", "retim biimi" ne demektir?
6.Marksizme gre, bir toplumun "altyapT's ile
"styapT's derken ne anlalr? Bu ikisi arasnda
nasl bir iliki vardr?
7."Snf elimesi" ne demektir? Marksizme gre,
tarih boyunca hangi dzenlerde, balca hangi snf
elimeleri ortaya kmtr? Bat kapitalizminde,
Sanayi Devrimi'nden sonra, te-
mel elime hangi snflar arasndadr?
8. Bat kapitalizminde, burjuvazi ile proletarya
niin birbiriyle "elien" snflardr? Bu iki snfn
"uzlama"s mmkn mdr? Deil ise, bu elime
-Marksizme gre- nasl son bulacaktr?
9. Marksizm, "komnist toplum"a ulaabilmek iin
ne gibi aamalar ngrmektedir? Ve niin?
10."Yabanclama" nedir? Hangi toplumlarda
ortaya kar? "Marksist hmanizm" ile "klasik
hmanizm" arasnda ne gibi farklar vardr?
11.Marx'n eletirisi, kimlerce, nasl yaplmtr?
(Okuma parasn okuyunuz). Bu eletiriler
karsnda siz ne dnyorsunuz?

KUTSAL RUSYA'DAN SOVYET RUSYA'YA

Tarihsel balanglar

Ortaan balarnda, Slavlar btn Dou Avrupa'y


igal etmi buluyorlard. Slavlarn bir kolu olan Vareg'ler,
skandinavya'dan gelir, bugnk Rusya'da Kiev'e yerle-
irler. O gnk kervanlarn belli bal merkezlerinden biri
olan Kiev'e yerleen bu Vareg'ler, bir oluumun ilk ekir-
deidir. Efsanevi bir kii olan Rurik'ten sonra Oleg, Kiev
Prensi unvann alr (881). Bylece tarihte ilk "Rus"
devleti kurulmu olur.
nce Bizans'la, sonra daha baka topluluklarla
ilikiler balar. eitli d etkiler ve katklar, Kiev
Prenslii'nin geliimini biimlendirir.

eitli etkiler

a) Bizans ve Hristiyanln etkisi

lk etki ve katk Bizans'tan gelir. Onunla Hristiyanlk


girer Rusya'ya. Ortodoks Hristiyanlktr bu.
Bu Hristiyanlama, balangta olumlu sonular
dourur: - O zamanki btn Ortaa Avrupas'nda
olduu gibi, Rusya'da da Hristiyanlk manevi planda,
birletirici bir rol oynar;
- Kilise'nin hukuksal otoritesi araclyla Bizans
hukuku gelir, rf ve det hukukunun yerine geer;
- Yine Kilise araclyla, Yunan alfabesi ve
arkasndan Hristiyanln dinsel edebiyat gelir;
- ok gemeden, Bizans etkisi, mimarlkta, resimde
ve dinsel sslemede byk gelimelere yol aacaktr.
Btn bu katklar ylesine etkilidir ki, Bizans devleti
1453'te tarihe karnca, Rusya kendisini Bizans'n tek
mirass olarak grmeye ve gstermeye balar.
Metropolit Zosim, 1492'de bu inanc yle dile getirir:
"Her iki Roma da ykld. nc Roma,
Moskova olacaktr ve bir drdncs
grlmeyecektir."
Ortodoks Kilisesi'nin balardaki olumlu etkilerine da-
ha sonra olumsuz etkiler de katlacaktr:
- Devlet otoritesi gitgide bir istibdat halini alnca,
Kilise de ona tabi ve giderek onun yardmcs olur;
- Kilise, Rusya'y Bat'daki gelimelerden uzak tuta-
caktr: Rnesans ve Reform, Rusya'y ok sonralar -ve o
da bir lde- etkileyecektir;
- Kilise'nin anlayszl, bilimin gelimesini de
engeller;
- Son olarak, Rusya'da gerekten ulusal bir sanatn
gelimesini kstekleyenlerin banda Kilise'yi gryoruz.

b) Asyal etkiler

Ortaa Rusyas zerinde, eitli Asyal toplumlarn


da etkileri olmutur. Bunlardan Moollar ile inlilerin
etkileri zellikle nemlidir.
- Mool istilas, eitli Rus devletlerinin varlna son
vermi, onlar yalnzca vergiye balamt. O dnemden
en kazanl kan Moskova prensleri oldu. Ve sonuta, si-
yasal arln merkezi Rusya'nn gneyinden merkez
Rusya'ya geer.
- 1852'den balayarak, Rusya'nn Sibirya'ya doru
yayl balar. Sibirya'nn fethi in'le ilikileri
kolaylatrr. Orta Asya ile Kafkasya'y da iine alan Rus
yayl, btn bir 19. yzyl boyunca srecektir. Artk
Asya, Rus corafyaclarnn, jeologlarnn, etnograf ve
arkeologlarnn inceleme konusudur. Kafkasya, nice Rus
yazarnn eserine ko-
nu olurken, Orta Asya stepleri byk besteci Borodin'e
esin kayna olacaktr.

Ruslarn Asya'ya yayllarnn daha nemli


sonular da vardr:
- nce, u anlalmtr: Dou Avrupa'y Asya'dan
ayran ciddi hibir corafi engel yoktur; Urallar, bir
snr olamaz.
- kinci olarak, Asya'da o denli eitli topluluklarla
karlaan Ruslar, rk nyarglardan herkesten
nce syrlmlardr; Rusya'da 1917'den sonra
kurulan "okuluslu devlet"in koullan aslnda ok
nceden gereklemeye balamt.

c) Bat'mn etkisi

Rusya'nn Bat ile ilikileri, Byk Petro'dan ok nce


balamtr geri. Ama Bat uygarlnn etkilerini hzlan-
dran ve bunu -yer yer zora bavurarak- gerekletiren
Byk Petro olmutur.
Byk Petro'nun balatt hareket, 20. yzyl balar-
na dein srer. Btn bu geliim iinde birbirine zt iki
akm biimlenir: Batclar, Bat uygarlnn her eyiyle
benimsenmesinin art olduunu savunurken; Slavclar,
yeni Rusya'nn kaynaklarnn kendi gemiinde aranmas
gerektiini ileri srerler.
Uygulamada ortaya kan karmak bir tablodur.
nce klk ve kyafette deiiklik balar. Byk Petro,
kendi deyimiyle, "hayvan srsnn insanlar gibi giyin-
mesini", yani Avrupal gibi giyinmeyi ister ve giyiniteki
deiikliin, giderek grlerde de deiiklik yapacam
dnr. Saray ve konaklara, zamann Fransz ve Alman
rf ve detleri girer. 18. yzylda, soylular ve burjuvazi,
temel olarak Fransz toplumunu rnek almtr. Bat Av-
rupa'yla bu ilikiler, 19. yzylda daha da sklaacaktr.
Bu arada kadn da kapallktan kurtulmutur. Ama btn
bunlar, aslnda egemen snf ve zmrelerin erevesini
amaz; kentlerin emeki halk ile kyller, bu
deiikliin ve yaayn dndadrlar.
Yaaytaki bu deiikliin yan sra, Bat sanat ve
edebiyat da Rusya'ya girer. zellikle Aydnlanma
yzylnn (18. yzyl) Fransz sanat ve edebiyat
gzdedir. Bu etkilerin at yolda, 19. yzyln -zellikle
romanda- byk Rus edebiyat doacaktr. Heykel ve
resimde o denli deil, ama mzikte, -zellikle
Glinka'dan balayarak- ulusal temalar ileyen bir
senfoni, bir opera, bir bale doacaktr.
Bat'nn etkisi, siyasal planda daha snrl oldu.
Zaman zaman "ngiliz parlamentarizmi" ile "Fransz
Anayasacl- "na zenilir; ama bundan, gelecek vaat
eden sonular domaz. Bu, 1905'lere dein srecektir.
1905'te, II. Nikola bir anayasa yaymlayp da
parlamentoyu (Duma) topladnda, aslnda Bat'nn
etkisi bitmi, Rusya'da olumakta olan devrimin etkisi
balamt.
Bat, en belirleyici roln, iktisadi planda oynar.
Byk Petro'dan II. Aleksandr'a dein, ampirik yollarla,
Bat yknmesi birtakm fabrikalar kurulur. Ama
ekonomideki bu canlann temelinde -Bat
kapitalizminin gcn oluturan- nemli bir ey eksiktir:
Ulatrma aralarndaki eksikliin yan sra, sermaye
birikimi tamamlanmam ve rgtlenmemitir. Ne var ki,
1914'lerin eiinde, Rusya, -ou, Bat'dan ald
dnlerle de olsa- ciddi saylabilecek bir sanayi
potansiyeline sahip bulunuyordu.

Bu, borlanarak sanayilemenin birtakm


sonular olur:
- Diplomatik planda, ar ynetimi, Bat'daki
alacakllarna baml duruma dm, giderek
onlarn denetimine girmiti;
- Ama sosyal planda, nce sayca, sonra etki
bakmndan arln gsteren bir ii snf
(proletarya) doar. 1905 Devrimi, hele hele 1917
Devrimi, byk lde, bu snfn varlyla
aklanabilir.
Dnceler plannda, Bat'nn etkisi daha da ar
bast ve ar ynetimine kar muhalefetin douunda
byk katks oldu.
- Balangta, siyasal sorunlarn yine siyasal
nlemlerle zlebilecei dnlr; soylular snfnn
liberal kanadnn bu konuda ar bastn gryoruz. Bu
ilk liberal can-
lan, ar ynetimi, hapis ve Sibirya srgnleri ile
yantlar.
- Liberal canlan, (1815 Aralk'nda) Dekambrist'lerin
bakaldrs ile daha belirgin olarak tekrarlanr; hareket,
"anayasal bir rejim" -ve belki cumhuriyet- istemektedir.
Ne var ki, halkn ounluunun katlmad bakaldr
iddetle bastrlr.
Sosyal sorunlar sivrilik ve keskinlik kazandka, re-
form yandalar, zm yollan iin gzlerini daha ok
Ba- t'ya evirirler: Alman felsefesi ile ilgilenilir (zellikle
Hegel ve Feuerbach); Bat'daki bilimsel aratrmalar
dikkatleri toplar (zellikle Alman Bchner ve ngiliz
Darwin); sosyal eletiri ve topyac sosyalizm -ok
gemeden- Fransa'da kagelir. Petraevski'nin kurduu
-Dosto- vevski'nin de katld- dernek, nl Fransz
sosyalistlerinden Saint-Simon, Fourier ve Proudhon'un
eserleri zerine alyordu. Dernek, 1849'da kapatlr.
Baz aydnlar da Bat'ya gitmeyi yelerler.

Herzen ile Bakunin bunlarn ilk akla


gelenleri. (Bakunin, 1. Enternasyonal'de etkin
bir rol oynayacaktr.) Poplizm hareketi
baarszla uraynca Profesr Lavrov da
Paris'e gelir. Zrih'te ve Cenevre'de ynla
sosyalist toplanr. Bat'daki Rus aydnlar
arasnda kadnlar da vardr. (En
tannmlarndan biri olan Elizabet Dimitrief
nl Paris Komn htilali'ne katlacaktr).

te bu dnemdedir ki, gr ve yntemleri uzun za-


mandr aklk kazanmam olan btn bu dnce hare-
ketleri, yepyeni bir akmn Rusya'ya girmeye
balamasyla yenilemeye ve aklk kazanmaya balar.

"Marksizm"dir bu akm.

Marksizm ve 1917 Ekim Devrimi

a) Marksizmin Rusya'ya girii ve Leinizmin douu


Marksizm, Rusya'daki devrimci evrelere, 1864 yln-
dan balayarak -ar ar- girer. Ama Marksizm asl etki-
sini, Rusya'daki gelimelerin salad bir ortamda, Le-
nin'in reti ve eylemiyle gsterecektir.
Marksist dnce, Rusya'da bata ar ynetiminin sansryle karlar.
Bundan baka, o sralarda hl gl olan "Poplizm" de Marksizmin
etkisini snrlar.

Poplizm, "snf mcadelesi" dncesini kabul etmekle


beraber, kapitalizmin Rusya'da "geici bir olay" olduunu ileri
srmekte ve -buradan hareket ederek- "ii snfnn devrimci
rol"n yadsmakta, rgtl kk gruplarn eylemine bal
kalarak, halk kitlelerinin de bunu izleyeceine inanmaktadr.
Ancak "iddet hareketleri" (terrizm) baarszla urayp da
ar ynetimini daha da sertlie yneltmekten baka bir eye
yaramad anlalnca poplizm saygnln yitirir.

Cenevre'de Plekhanof ile Rus aydnlar -"Emein Kurtuluu" adn


tayan- ilk Marksist kuruluun temellerini atarlar. Ayrca Plekhanof, gerek
kiilii gerek eserleri ile, Marksist dncenin yaylmasna ve Marksist bir
partinin kurulmasna elverili bir ortamn hazrlanmasna byk katkda
bulunur. Bunun yan sra, ii hareketi de gelimekte ve eitli blgelerde
rgtlenmektedir. Ne var ki, bu eitli hareketler arasnda bir birlik yoktur.
Lenin ite bu srada ortaya kar.
1902'den balayarak Lenin adn tayacak olan Vladimir li Ulyanov,
hem bir kuramc hem de bir militandr. "Dnceyle eylemin bir btn
oluturduunu" iyi bilmektedir.
Balangta, ynde aba gsterecektir:
- Poplizmi red. Lenin'e gre, Rusya'daki kurulu dzene kar
poplizmin verdii mcadele byktr, kahramancadr. Ama yaplan
zveriler olumlu bir sonuca varmamtr, varamazd da. "Bugne dein
tutulan yoldan baka bir yol tutacaz" der.
- Marksist hareketlerin birletirilmesi, daha dorusu emekilerle
aydnlar arasnda ba kurmak.
- Marksizmi derinletirmek. Marx, Ruslarn yerinde olsayd ne yapard?
Marx gibi dnmek, ama gereklii hibir zaman gzden uzak tutmamak.

195
Bunun bir sonucu olarak, Lenin nce Rusya apnda
sorunu ele alr; Rusya'da Kapitalizmin Gelimesi adl eserin-
de (1898) byle yapar. Bir sre sonra sorunlara, daha geni
bir tarihsel perspektiften bakmaya balar ve zellikle
emperyalizm olay zerinde durur. Marx ld zaman
(1883) emperyalizm yeni yeni yeeriyordu. Ama Lenin'in
tarihin sahnesinde grnmeye balad yllarda, emper-
yalizm artk btn nitelikleri ile ortadadr. Emperyalizmi,
geliimi iinde incelemek, niteliklerini belirtmek, tehlikelerini
haber vermek gerekiyordu. Kapitalizmin Son Aamas Olarak
Emperyalizm adl eserinde bunu yapar Lenin. 1905
Devrimi'ne yaklaldnda, ortada henz Leninizm yoktur,
ama onu haber veren birtakm yaklamlar da grlmektedir.
1905 Devrimi'nin ncesinde u hedeflere varlm bulu-
nuyordu:
- 1898'de Rus Sosyal Demokrat i Partisi
kurulmutur. Partinin program Marksizmden
esinlenmektedir; ne var ki, btn Marksist kurulular henz
bu partiye katlm deildir.
- 1900 ylnda skra (Kvlcm) karlmaya balanr.
Ziirih'te yaymlanr, fakat btn Rusya'ya datlr. Parti,
kendisi iin gerekli aratrma ve propaganda organna ka-
vumutur.
- 1903'te, Londra Kongresi'nde, Lenin kendi parti anla-
yn aklar: Bu, doktrini ak, devrimci ve merkezci bir
rgte sahip, sert disiplinli bir partidir. Bu parti anlay
Kongre'deki "ounluk"a kabul edilir (Rusa'da ounlua
"bolevik" denildii iin, bu anlayta olanlara daha sonra
"bolevikler" denilecektir; Lenin'e kar olanlara ise aznlk
anlamnda "menevikler" denilmitir).
Bylece daha 1905 Devrimi ncesinde ciddi temeller
atlmtr. 1905 Devrimi'yle de bu ilkeler ve rgtleni, somut
bir olayn deneyinden gemek frsatn bulur.

1905 Devrimi, Marksizmden esinlenmedii gibi,


Marksistlerce de ynetilmi deildir. Bu devrimi
aslnda "merutiyeti ve demokrat" burjuvalar ynetir
ve ou, -geici nitelikte- reformlarla kolayca
yetinebilecek du-

1
%
)

rumdadrlar. Bununla beraber, Marksistler,


1905 Devri- mi'e etkin olarak katlrlar.
htilali, burjuva demokratik devrimi
aamasnda omuzlarlar ve hareketin giderek
sosyalist devrime dnmesi iin aba
harcarlar.
Ama sonu olumsuzdur.
htilal, ar ynetimince bastrlr ve devrimci
glerin ekilii balar.

1905 Devrimi'nin, "Komn'den sonra


proletaryann en byk hareketi" olduunu
syleyen Lenin, bu denemeden birtakm nemli dersler
de karmaktan geri kalmaz.
Nedir o dersler?
- Devrimci mcadele sresince, birok kentlerde ii
delegelerden oluan birtakm konseylerle
(Sovyet), "ok kk yerel cumhuriyetler"
kurulmu ve "yeni bir siyasal iktidar" rnei
gstermilerdir.
Bu yeni iktidar biiminden ileriki devrim hareketinde
faydalanlmak gerekir.
- Birok noktalarda, askerler ve denizciler isyan
etmilerdir (Lenin, zellikle "Potemkin"
isyanndan ok duygulanmtr). Bylece, ileriki
bir devrim hareketinde bu "niformal mujikler"in
de katl salanmaldr.
- Birok yerlerde, zellikle Kafkasya'da, "ulusal azn-
lklar" bakaldrmtr. Ama ortak dmana -yani
arla- kar savaacaklar yerde, birbirlerine
dmlerdir. Onlarn hareketine de bir dzen
getirmek gerekir.
- Kyller, onlar da bakaldrmalardr; ama bu kanl
bir ayaklanmadan teye geememi ve zellikle
kentlerdeki hareketlerle bir ibirliine girmemi
ya da girememitir. Ancak kyller, bir devrim
iin gereklidirler ve ileriki bir harekete
kazanlmaldrlar.

197
1905 Devrimi'nin baarszlndan Lenin'in kard
dersler ve ileriki bir devrim hareketi iin Marksistlere
nerdii grevler ite bunlar.
1912'de, Prag Kongresi'nde, Parti, "Bolevik" adn
alr ve yeniden eyleme koyulur.
1917 Devrimi, ite btn bu Marksist dnce ve ey-
lemlerin bir sonucu olarak olacak ve ii snf ile
beraber Marksizmi de iktidara getirecektir.

198
b) Ekim Devrimi'nin anlam

Marx ve Engels'in 1848 ylnda yaymladklar nl


Komnist Partisi Manifestosu yle balar: "Avrupa'nn
zerinde bir hayalet dolayor: Komnizm hayaleti."
Lenin'in liderliindeki bolevikler, 1917 Ekim'inde
iktidar -bir ihtilal sonucunda- ele alnca, Marx ve
Engels'in bahsettii "hayalet", 69 yl sonra "gerek"
haline gelir.
Ekim Devrimi'nin insanlk tarihindeki anlam nedir?
Ekim Devrimi, sosyalist devrimin Rusya'daki gerek-
leme biimidir.
- Ekim Devrimi'yle, Rusya'daki burjuva ve toprak sa-
hiplerinin iktidar devrilmi, Bolevik Parti
ynetiminde, ii-kyl balaklna dayanan
ve Sovyet devlet biimine dnen proletarya
diktatoryas kurularak, "iktidar sorunu"
zlmtr.

Lenin'e gre, iktidara el koymak, devrimin


ta kendi- siydi. Gerekten, sosyalist devrimle,
sosyalist iktisat ve toplum dzeninin kurulu
srecini, yani sosyalizmin siyasal esiyle,
iktisadi ve sosyal elerini birbirine kar-
trmamak gerekir.
Sosyalizm bir durum deil, bir harekettir.
Sosyalist devrim, ite bu hareketin siyasal
esini oluturur. Sosyalist devrim, ii
snfnn -bata geni kyl ynlar olmak
zere- balaklaryla birlikte, sosyalist iktisat
ve toplum dzenini kurma amacyla, devletin
snf yapsn deitirerek, iktidara el koymas
demektir. yleyse, sosyalist devrim bir
srama andr ve sosyalist hareketin, sosyalist
iktisat ve toplum dzeninin kurulmasn ama-
layan devrimci mcadele srecinin zorunlu bir
uradr.

- Ekim Devrimi, yalnz burjuva ve toprak sahiplerinin


iktidarm ykmakla kalmam, ayn zamanda,
"iktisadi bakmdan geri" bir lkede sosyalist
devrimi gerekletirerek -emperyalist an
koullar iinde sosyalist bir hareket iin ayak
ba haline gelmi bulunan- dogmatik bir sosya-
list devrim anlayn da ykmtr.
lk sosyalist devrimin "iktisadi bakmdan geri" bir lke

IK
olan Rusya'da gereklemesi ortaya bir tartma konusu
karmtr. nk, bir zamanlar, sosyalistler arasnda
da yaygn bulunan dogmatik anlaya gre, kapitalizmin
temel elimesinin zm, nce bu elimenin en
keskin hale geldii "ileri sanayi lkeleri" iin sz konusu
olabilirdi.
Genel olarak Marx'ta bir "khin" grmekten holanan
ou burjuva yazarlar, Ekim Devrimi'ni Marx'in "kehane-
ti"ni yalanlayan bir olay olarak deerlendirirler. Onlara
gre, Marx'in zmlemeleri doru olsayd, ilk sosyalist
devrim Rusya gibi "geri" bir lkede deil, -rnein
ngiltere ya da Almanya gibi- "ileri" bir lkede
gerekleirdi. Bylece, burjuva ideolojisi, Marksizmi
"rten" belli bal "kantlar" arasnda Ekim Devrimi'ne
de sekin bir yer verir.
Oysa Marx, sosyalist devrimin nce hangi lkede ger-
ekleecei konusunda herhangi bir kehanette
bulunmamtr. Bata u nedenle ki, Marx bir khin
deil, sosyal gelimenin genel kanunlarn arayan -ve bu
arada bulan- bir bilim adamyd. Marx, yalnzca
yaamnn sonlarna doru, olaylarn akna dayanarak,
o zamanlar Fransa'dan Almanya'ya kaym bulunan
devrimci hareketin arlk merkezinin, daha da
"Dou"ya kayma eilimini sezmi, sosyalist devrimin
Bat'da deil, Dou'da balamas olasl zerinde
durmutur.
Kehanete benzer bir ey varsa Marx'ta, o da budur.
zellikle II. Enternasyonal evrelerinde yaygn ve
egemen bulunan anlaya gre, sosyalist devrimin
baar kazanmas iin, retim glerinin sosyalist iktisat
dzeninin hemen kurulmasn salayacak lde
gelimi; ii snfnn da, genel nfus iinde ounluk
salayabilecek denli genilemi ve yksek bir kltr
dzeyine ulam olmas gerekiyordu. Baka bir deyile,
sosyalizmin siyasal esiyle iktisadi esi arasnda bir
uygunluk bulunmas gerekiyordu. Oysa, Rusya, Ekim
Devrimi'nden sonra, sosyalizmin siyasal esini
gerekletirdii, sosyalist devrimi baarya ulatrd,
yani ii snf -balaklaryla birlikte- siyasal iktidara el
koyduu iin "siyasal bakmdan ileri"; fakat, retim
gleri henz sosyalist iktisat dzenini kuracak kadar
gelimi bulunmad iin, "iktisadi bakmdan geri"
bir lke durumundayd. Lenin'in sosyalist
devrim anlay, sosyalizmin siyasal esiyle iktisadi
esi arasndaki uygunluk zorunluluunu reddeder,
siyasal eye ncelik verir.
Bylece Ekim Devrimi, Lenin'in sosyalist devrim
anlaynn bir gereklemesidir.
Marx'n dncesini emperyalist an koullar
iinde gelitiren Lenin'e gre, sosyalist devrim
bakmndan asl nemli olan ey, u ya da bu lkenin
iktisadi gelime durumu deil, emperyalist sistemin
btnyd. Emperyalizm kapitalizmin en yksek
gelime aamasyd; byle olduu iin de, sosyalist
devrim, emperyalist sistemin btn bakmndan olas
bir hale gelmi bulunuyordu: 1914'te balayan
emperyalist sava, btn insanl ya milyonlarca
insann lmesi ya da uygar lkelerde siyasal iktidarn en
devrimci snfa devredilmesi, yani sosyalist devrim
arasnda bir seme zorunluluu karsnda brakyordu.
Peki, emperyalist sava koullar iinde, btn
"uygar" lkeler iin olanakl hale gelen sosyalist devrim,
niin yalnz Rusya'da gerekleebildi?
Bunun yant, Rusya'nn o zamanki zel koullarnda
gizlidir.
O zaman varl olas btn tarihsel elimelerin biri-
kip iddetlendii bir lke olan Rusya, bundan dolay
"emperyalist devletler zincirinin en rk halkas"n
oluturuyordu. Rusya, emperyalist dnyann hem bir
yzyl gerisinde hem de nndeydi. Burjuva demokratik
devrimi- ni tamamlamam, sosyalist devrimin kapsna
dayanmt.
ki devrime birden gebeydi.
Birinin tamamlanmam oluu, tekini daha zorunlu
klyordu.

DAHA OK BLG

Henri Lefebvre, V. . Lenin, Hayat ve Eserleri


(ev. R. N. leri), Ankara, 1968.
Kenan Somer, Ekim htilali, stanbul, 1970.
19. YZYIL RUS EDEBYATI

...1812'de Napoleon'un seferinden sonra, btn


edebiyat trlerinde devler yetitirmitir Rusya.
Rus edebiyatnn byklnn en byk sebebi,
Rus dilidir. Zengin bir kelime hzinesi ve deiik, eitli
sluplara yatkn bir yaps vardr Rusann...
Rus halkn tanmann en salam yolu, Rus
edebiyatn bilmektir. Tartmay seven, kadere
inanan, ac ektike pheci olan bir insandr -Rus
insan. Arkadalarn, tabiat, hayvanlar sever.
teki Avrupa lkeleri gibi, Rusya da nce Fransa,
ngiltere ve talya'da yazlan eserlerden etkilenmitir.
Kendi kaynaklarn bir yana itmi, halk trklerini,
masallarn umursamaz olmutur.
Aleksandr Pukin'le (1799-1837) birlikte, yabanc
klasisizm ve romantizmin yerini, yerli bir gerekilik
ald. Geri Pukin, Shakespeare'den, Scott'dan,
Byron'dan, Schiller'den etkilenmiti, ama bir takliti
deildi. Kulland yaln, basit dil ve ele ald konular
birok yazar peinden srkledi. iirlerinden baka
oyunlar da (bu arada 1825'te yazd Boris Godunov)
-yabanc lkelerde bile- ilgi uyandrd.
Pukin'in hayatnn baars da baarszl da,
1833'te evlendii gzel bir kadn yzndendir. Ne sevgi
ne de eserlerine ilgi bulabilmitir ondan... Onun
yznden bir delloda ldrlmtr. Kadnn tek
faydas, Pukin'in edebiyata lmsz kadn tipleri
katmasna sebep olmaktr. Yevgeni Onegin adl uzun iir
geliyor insann aklna.
Aleksandr Griboyedov (1795-1829), Moskova
toplumuna dair yazd canl komedilerle tannr.
Kiilerinin gereklii bakmndan Moliere'i, oyun yaps
bakmndan da Beaumar- chais'yi andrr biraz.
Mihail Turevi Lermontov (1814-1841), Pukin'in
lmne dair yazd iirle lkeyi sarst zaman yalnz
yirmi yandayd. ar'a seslenen bu iir yznden
Kafkasya'ya srlmt air. En iyi eserleri de o
srgnde yazlmtr. 1840'ta yazd Zamanmzn Bir
Kahraman adl roman nemlidir.
Yazd bir oyun yznden memuriyetinden atlan
Aleksandr Nikolayevi Ostrovski (1823-1886), gereki
Rus tiyatrosunu yaratan sanatdr. Orta snf halkn
yaayn, dertlerini yanstan bu yazar eitli konulara
el atmtr. Yoksulluk Ayp Deil ile Frtna adl oyunlar
en iyi eserleridir.
19. yzylda, Rus roman deyince be yazar geliyor
insann aklna. Bu be yazarn ilki olan Nikolay Gogol
(1809-1852), Ukrayna kyllerini anlatan bir destancdr
sanki. Gerekiliine katt mizah apayr bir zellik
vermitir ona.
Drt eit edebiyat trnde kalem oynatmtr
Gogol... Tiyatro alannda, deerli komedisi Mfetti,
nl oyun yazarlar arasna sokmutur onu. Kiiler ve
durumlara uygulad esiz mizah, gnmzde bile
-btn rengiyle, canllyla- durmaktadr... Tara Bulba
gibi bir destan verebilmi, gereki romann en gzel
rneklerinden birini ustalkla yaratabilmitir: l Canlar.
Bir Rus Hamleti'ni anlatan Oblomov, gereki bir
incelemedir sanki. teki drt yazarn yannda
Gonarov'un (1812-1891) ad pek anlmaz.
Zengin bir ailenin ocuu olan van Turgenyev (1818-
1883), her eit Rus insann yazm, ama en ok
kylleri anlatrken baar gstermitir.
Anlatm ve iir gc ok etkili bir sanatyd. Tabiat
anlatrken kulland kelimeler, benzetmeler birinci snf
bir yazar klmtr onu. Ak kavramn byk bir
anlayla ele alm, gereken nemi vermi ona...
En gzel romanlar unlardr: Rudin, Akamst,
Babalar ve Oullar, Duman ve Bakir Toprak.
Freud, Dostoyevski (1821-1881) kadar hibir
yazardan psikoloji renmediini sylemitir. Hearn de,
onun insan kalbinin derinliklerine ne kadar kolayca
inebildiim belirtmitir. yi ile ktye onun kadar ustaca
eilen, kiilerin i atmalarn onun kadar verebilen bir
baka yazar daha yoktur belki.
Moskova'da doup bym olan Dostoyevski'nin ilk
eseri nsancklar'dr. Bu eserden drt yl sonra, sosyalist
bir topluluun yesi olduu iin lme mahkm edilmi,

204
ama son dakikada karar deitirilerek Sibirya'ya
srlmtr. l Bir Evden Hatralar o gnleri anlatr.
1859'da baland, ac ekmeyi renmi olan bir
yazard artk. Dine, Hristiyanla eilmi, ktlkleri
deil, gnah denen eyi incelemeye balamt. Onun
dev romanlar hakknda bilgi vermek bile sayfalarca
srer; onun iin, balca eserlerinin adlarn vermekle
yetinelim: Ezilenler, Ecinniler, Su ve Ceza, Budala,
Karamazof Kardeler...
Lev Tolstoy (1828-1910), zengin bir ailenin
ocuuydu. St. Petersburg'a gidip hukuk renimi
yapmak istedi, ama elenceye, kumara, aka dald.
Askerlikten sonra kyllerin kalknmas iin almaya
balad; eitim yntemleri buldu, okuma ve aritmetik
kitaplar yazd. 1862'de Sava ve Bar' yaymlamaya
balad; bu eseri Anna Karenina takip etti. 1879'da
iinde bulunduu zengin, soylu snftan ayrlarak
kyllerin arasna kart. 1879-92'de tirafm, 1884'te
Dinim ve Sanat Nedir?, 1886'da da Karanln Gc adl
eserlerini yaymlad; Dirili ise 1899'da yaymlanmtr.
1881'den sonra Rusya'y saran umutsuzluk
duygusunu, yeni bir toplum olma abasn en iyi veren
oyun yazar phesiz Anton ehov'dur (1860-1904)...
Ellerinden bir ey gelmeyen insanlarn umutsuzluunu
ustalkla yanstmtr. Bu umutsuzluu mizahla
verebilme gc lmsz yapmtr onu...
ehov krk drt yandayken ld zaman, drt
esiz oyun brakmt arkasnda: Mart, Vanya Day,
Kz Karde, Vine Bahesi...

(Richard Alcock, Ksa Dnya Edebiyat, ev.


lk Tamer, stanbul, 1961, s. 175-178, 190-
193)

SORULAR

1. lk Rus devleti nasl kurulur?


2. Rusya, tarihsel geliiminde, hangi etkilere uramtr?
Bu etkiler iinde zellikle hangisi daha ar basmtr?

205
3. Marksizm, Rusya'ya ne zaman ve nasl girer?
4. Leninizm nedir, nasl doar ve Marksizme katks hangi
noktadadr?
5. Rusya'da Ekim Devrimi'nin tarihsel anlam nedir?
Sosyalist devrimin ilk kez Rusya'da gereklemesinin
nedenleri nelerdir?
6.19. yzylda Rus edebiyatnn genel nitelikleri
nelerdir? Bu edebiyatn, iir, roman ve hikyede balca
temsilcileri kimlerdir? Her birinin sanatndaki nitelikleri
ve balca eserlerini belirtiniz (Okuma parasn
okuyunuz.)
ORTA VE DOU AVRUPA'DAK OLUUM

"Orta ve Dou Avrupa" derken, II. Dnya Sava'ndan


sonra kurulan "Halk demokrasileri"nin bulunduu co-
rafya parasn kastediyoruz.
Bu topraklar, ortaan balarndan beri, iki ayr mer-
kezden gelen "Hristiyanlatrmann" etkisinde kalmlar-
dr: Roma'dan Katoliklik, Bizans'tan Ortodoksluk gelmi-
tir. Daha 10. yzylda Avrupa'nn bu blgesinin dinsel
corafyas belli olmutu: Rumenler, Bulgarlar, Srplar Or-
todoksluu; Macarlar, ekler, PolonyalIlar ve Almanlar da
Katoliklii kabul etmilerdi. Daha sonralar, "Mslman
elerin" de geldiini -ya da getirildiini- gryoruz:
zellikle Bosna ve Arnavutluk'ta... Katolik blgelerde
Vatikan'a kar "ulusal" nitelikte bakaldrmalar olacaktr:
15. yzylda, Jan Huss'un hareketi gibi.
Protestanlk da, baka bir liberal hava getirecektir.
Btn bu oluumdan nemli sonu doacaktr. Din,
Avrupa'nn bu blgesinde uzun zaman ve ok kez
darya -zellikle Trklere- kar ulusal direniin etkeni
olmutur.
Asyal etkiler iki biimde ortaya kyor:
- nce etnik bakmdan. Orta ve Dou Avrupa halkla-
rnn bir blm Asya'dan gelmilerdir: zellikle
Macarlar ve Bulgarlar byledir.
- Sonra, Avrupa'nn bu blgesi, uzun zaman Msl-
man istilasna uramtr. Trkler, bu blgenin bir
blmn fethetmi, ama yalnzca vergi alm,

206
fakat halk dininde ve rflerinde serbest
brakmlardr. Doal olarak, bu arada karlkl
etkilenmeler olmutur.
Bat'nm iktisadi ve siyasal etkileri, zellikle Orta
Avrupa'da erkenden balyor. Kltrel etkiler ok daha
yaygn oluyor. zellikle Fransz kltr Polonya,
Macaristan ve Romanya'da pek etkili olmu. Alman
eitimi, tbba ve bilime de byk etkilerde bulunuyor.
Baz blgelerde, Akdeniz'den ve Dou'dan gelen etkiler
de var.
Batl bir etki olarak Marksizmin etkisi, Almanya'da
-pek doal olarak- nemli ve yaygn, Marx ve Engels'in
Almanca yazm olmalarnn yan sra, -belki ondan fazla-
Alman ekonomisinde 19. yzyln son eyreinden
balayarak grlen byk geliim ve bu geliimin ortaya
kard sosyal mcadelelerin byk pay var bunda.
Btn bu geliimlerin bir sonucu olarak, 19. yzyln
sonlarnda sosyalist partilere rnek olacak olan Alman
Sosyal Demokrat Partisi kurulur ve seimlerde hzl
gelimeler kaydeder. Ama bir sre sonra partinin
retisi kemikleir. Bernstein'n reformculuu da,
devrimci eilimlerin ounu zayflatan bir rol oynar.
Marksizm, Avusturya ve Macaristan' daha ardan
etkiler. ktisadi gelimenin bu lkelerde daha yava
olmasnn pay byk bu arlkta. Buna karn,
Avusturya'da 1888'de, Macaristan'da 1890'da sosyal
demokrat parti kurulur. Ne var ki, "Austro-Marxisme"
denen anlay, Mark- sizmin ve devrimci glerin
gelimesini yer yer felce uratr: nk, monariye raz,
ayr milliyetten topluluklara -zellikle eklere- kar
kukucu, kyllere kar da ilgisiz, ksa grl ve
reformcu bir anlaytr bu. Ancak Rusya'da 1905
Devrimi'nin etkisiyledir ki, sol eilimli bir sosyal
demokrasi doacak ve bir canllk getirecektir.
Srbistan'da ve Bulgaristan'da Marksizm ok daha za-
yf olarak temsil ediliyor. Sosyalist dnce, daha ok
baz air ve romanclara esin kayna oluyor oralarda.
Romanya'da sosyal demokrat parti 1893'te
kuruluyor, sonra kapatlyor, 1910'da tekrar kuruluyor.

207
Burada da kent emekileriyle kyler arasnda balar
yoktur, en azndan ok zayftr; 1907'deki byk kyl
isyannn baarszlnn nedeni biraz da bundan ileri
geliyor.
zetlemek gerekirse, btn bu lkelerde, ezilen
insanlar ounluu oluturuyor. I. Dnya Sava
-kayplar ve aclaryla- bu kitleleri isyana gtrecektir.
Ve Rusya'daki 1917 Devrimi de rnek olacaktr
onlara.

SORULAR

1. Orta ve Dou Avrupa'da, Hristiyanlatrmamn etkisi ile


Asyal etkilerin sonucu ne olmutur?
2. Bu lkelerde Bat'nn etkisi neler getiriyor?
3. Marksizm, Orta ve Dou Avrupa'y nasl etkiliyor ve so-
nular ne oluyor?

208
1
BLM II
SOVYETLER BRL

Klasik tipteki devrimler, yalnz "siyasal deiiklikler-


le" yetinirler; yani yalnzca iktidardaki kiileri deitirir-
ler. 1917 Ekim Devrimi bu tip bir devrim deildir. O, da-
ha "kkl" bir dnm hedef almt. Yalnz iktidardaki
kiileri deitirmekle yetinmemi, Rusya'da iktisadi ve
sosyal temelleri de deitirmitir. Bu niteliiyle, yeni bir
uygarlk yaratmak istiyordu, yaratmtr da.
Bylesine bir deiiklik, her eyden nce, "burjuva
devleti"nin btn dayanaklarnn ortadan kaldrlmasyla
olasyd. Lenin bunu, Devlet ve Devrim adl eserinde
aklar. Geriye, bu kuramsal verilerin somut hale
getirilmesi kalyordu.
1917'de o yaplr.

SOVYETLER BRL'NN KURULUU VE


GELM

lk nlemler

Nasl kaldrlacakt burjuva devletinin dayanaklar or-


tadan?
Proletarya diktatrl ile!
"Proletarya diktatrl, ezenleri ezmek iin,
ezilenlerin nclerinin rgtdr. Proletarya
diktatrl, demokrasinin genilemesidir: O
demokrasi, artk yoksullarn ve halkn demokrasisidir.
Ama proletarya diktatrl, ayn zamanda
zgrlklere de snrlamalar getirir. Fakat kimlerin
zgrlne? Ezenlerin, smrclerin, kapitalistlerin...
nsanl cretli klelikten kurtarmak iin, ezmemiz
gerekiyor; direnileri zorla krmak gerekiyor."
Lenin byle tanmlyordu proletarya diktatrln.

207
Ve bylesine bir ilke, her eyden nce Rusya'nn o
gn iinde bulunduu koullarn dourduu bir
zorunluluu dile getiriyordu: lke sava iindeydi ve
birok blgeleri igal edilmiti; kar-devrimci eler ise
etkin durumdaydlar. arlk rejimini yeniden kurmak
isteyenler, dardan, emperyalist lkelerden yardm
gryordu. Mali knt, ktlk, sanayideki ykl,
karanlk bir iktisadi tablo sergiliyordu. Bu tabloyu
karaborsa, fiyat artlar ve baltalamalar daha da
karartyordu.
lke yerindeydi. Ancak gerekletirmek gerekiyordu.
Birtakm aralar harekete geirilir bu amala.

Proletarya diktatrln gerekletirmek iin


kullanlan aralar unlardr:
- Temelde, 24.000 yesi olan Komnist Parti;
- Kyllerin, iilerin ve askerlerin konseyleri
(Sov- yetler). Halk kitleleriyle iliki kuranlar
zellikle bunlardr.
- Sovyetler Kongresi: Hkmet rgtn eitli
grnleriyle belirleyen bu kongredir.
- ok gemeden iki tamamlayc rgt daha
kurulur: Kar-devrimcilere, speklasyona ve
baltalamalara kar mcadele iin eka ile Kzl
Ordu.

te yandan bir seri kararnamelerle yeni rejimin


temel ilkeleri konulur:

- Bar Kararnamesi, insanla kar ilenmi en


byk su" olarak tanmlad savaa son
verilerek genel, adil ve demokratik bir bar iin,
derhal grmelere giriilmesini neriyor.
- Toprak Kararnamesi, byk toprak sahiplerinin
btn topraklarna -hibir tazminat denmeksizin-
el koyar ve btn topraklar kyllere verir.
- Sanayi Kurulular Kararnamesi ile bu kurulularda
denetim ii ve cretlilere geer.
- Milliyetler Kararnamesi ile, okuluslu federal bir
devletin ilk esaslar konulur.

20
K
Bunlarn yan sra, bankalar, demiryollar, i ve d
ti-
caret ulusallatrlr. Bir baka kararname
kadnlara siyasal haklar tanrken, bir bakas
devlet ile Kilise'yi birbirinden ayrr.

Btn bu nlemler, "yeni bir toplum dzeni"nin


temellerini kurmak iin giriilen abalardr. Yeni Sovyet
toplumu, 1917'yi izleyen yllarda, ite bu temeller
zerinde gelimesini srdrecektir.

Aamalar

1917 ncesinde, aslnda bir tarm lkesi olan


Rusya'nn, devrimle hzl bir biimde sanayileerek -ksa
srede- en nde gelen sanayi gleri arasnda yer
almas, eitli ve g aamalardan gemitir:
- Devrimin hemen ardndan Sava Komnizmi olarak
adlandrlan bir dnem balar (1917-1921). Emperyaliz-
min sosyalist rejimi ykmak iin kkrtt i sava ve
onun yaratt cephe gereksinmeleri, yalnz byk
sanayinin ulusallatrlmasyla yetinmeyerek, orta
sanayii, hatta bazen kk sanayii de ulusallatrmak
zorunluluunu ortaya karr. Deyim yerindeyse, bir
"ar ulusallatrma" dnemidir bu.
- Bunu, Yeni iktisat Siyaseti (N.E.P.) dnemi izler
(1922-1928). te ve dta ortaya kan eitli glklere
karn; sosyalist kesim yararna ileyen bir karma
ekonominin uyguland bir dnemdir bu. 1928 ylndan
balayarak nl Be Yllk Planlar dnemi
balayacaktr.
- Nazi Almanyas'nn yenilgisiyle sonulanan etin sava
ise, Sovyetler Birlii ile Batl balaklar arasndaki
temel anlamazlklarn somut sorunlar halinde ortaya
kmas ve bunun sonucu olarak beliren Souk Sava
dnemi izler.
- Stalin'in 1953'te lm, nihayet 1956'da toplanan 20.
Kongre ile yeni bir dnem balar.

20
K
"Buzlarn zl" diye de adlandrlr o dnem.
erde Stalin putu yklr; dta "bar iinde birlikte yaa-
ma" ilkesi uygulanmaya balanr.
Sovyetler Birlii'nde yeni bir dnem balar.

20
K
Gerekten, 20. Kongre, gerek ierde gerek
darda yol at gelimeler bakmndan,
amz etkileyen en nemli toplantlardan
biriydi. Sovyetler Birlii'nin yan sra, Dou
Avrupa'da da derin alkantlara yol ayordu.
Kruev, 20. Kongre'de Lenin'in grlerine de
nemli deiiklikler getiriyor ve d dnyada geni
alkantlara yol aacak " tez" ileri sryordu:
- Sosyalist dnya, byk asker gce ve kapitalist
dnya ile -aa yukar- nkleer eitlie
ulatndan, kapitalist blokla sosyalist blok
arasnda sava, artk Lenin'in ne srd gibi
kanlmaz deildi.
"Bar rekabet" gndeme geliyordu bylece.
- Devrim iddete bavurmadan, "parlamenter yol-
lar'dan da gerekletirilebilirdi.
- Ve nihayet, her lke sosyalizme kendine zg ",
deiik yollardan geebilirdi.
Kruev bu tezleri, deien dnya koullarnn
basks altnda, pragmatik bir anlayla ne
srmtr.
Ne var ki, Kruev bu grleri ile, sosyalist
dnyay ikiye blecek olan, "in-Sovyet
anlamazlnn da tohumlarn ekiyordu.
1960'larda su yzne kan nl kavgada, inliler
Kruev'in 20. Kongre'de ne srd tezlere
dayanarak, Sovyetleri "revizyonizm" ve Mark-
sizm-Leninizme ihanetle sulayacaklard.
Ne olursa olsun, 20. Kongre, yol at
gelimeler asndan yzylmz etkileyen
toplantlardan biri olmutur. I

- Son dnem, Kruev'in i bandan uzaklatrld


1964'ten gnmze dein uzanan ve Kosigin-Brejnev
ortak ynetiminin, sanayide ve tarmda verimliliin

I Bkz. Ergun Balc, "Dnyamz Etkileyen


Kongre", Cumhuriyet, 24 ubat 1981.
artrlmasna ynelen byk reformlarn uygulanmasna
giritikleri bir dnem oluyor.
Sovyetler Birlii, bugn bu dnemin iinde
bulunmaktadr.

Sovyetler Birlii'nde siyasal sistem, nce u iki


nitelii tayor:
- Sovyetler Birlii okuluslu federal bir devlettir.
- Sovyetler Birlii, bir sosyalist demokrasidir.
lke, 1977 tarihli yeni bir anayasa ile
ynetilmektedir.

Rejimin kuruluundan sonra yaplan drdnc anaya-


sadr bu. lk anayasa 1918, kincisi 1924, ncs ise
1936'da yaplr.

okuluslu devlet

arlarn imparatorluu, -o zamanki deyimle- bir


"halklar hapishanesi" idi. mparatorluk snrlar
iinde birbirinden rk, dil, din bakmndan farkl ynla
halk yaard. Bunlarn arasnda imparatorluu yalnz
Slav halknn -yani Ruslarn- temsil ettii kabul edilirdi.
Btn bu halklar, Petrograd'm otoritesine bal
tutabilmenin yolu olarak, bask ve "Ruslatrma"
politikas uygulanrd.
Devrimden sonra, -o zamana dein ezilmi olan- bu
uluslarn birbirine haka eit olduklarn kabul
etmek, tutulmas gereken tek yoldu. Bu yol, o uluslarn
topluca sosyalizme geilerini salayacak bir gvence
idi ayn zamanda. Bamszlklar kabul edilen uluslar,
sonra, federalizm ilkeleri iinde yeniden bir araya
getirildi.
Sovyetler Birlii, bugn 15 federe cumhuriyetten
olumaktadr (m. 71). Ayrca, bunlarn iinde de zerk
cumhuriyetler, eyalet ve blgeler var. Cumhuriyetlerden
her biri, -federal devletin yetkisine girmeyen konularda-
egemenlie sahip. zellikle kltrlerini ve dillerini
gelitirmek bakmndan, geni bir serbestlik tannmtr
kendilerine. Tm Sovyetler Birlii'ni ilgilendiren u temel
konular ise federal devletin yetkisine braklmtr (m.
73):
- Sovyetler Birlii'nin uluslararas ilikileri ile savunul-
mas;
- Sovyetler Birlii'nin i rgtlenii;
- Ekonominin genel ynetimi;
- Hukuksal rgtlenme ile kltrel rgtlenmenin ge-
nel ynetimi.

Sosyalist demokrasi

1977 Anayasas -1918 tarihli anayasann


tersine- tm Sovyet halkna yurttalk sfat tanr.
Ve kadm-erkek her yurttan, 18 yandan
balayarak seimlerde oy hakk vardr (m. 96).
Btn teki temel hak ve zgrlkler yurttalara
tannmtr. Bunlar iinde sosyal haklar ve zgrlkler
daha ar basar.
Devlet iktidarnn temel kurumu, iki meclisli Yce
Sovyet'tir (m. 108). Bu meclislerden biri (Birlik Sovyeti),
Sov- yetler Birlii'ndeki halklarn btnn temsil eder;
tekisi (Ulusal Topluluklar Sovyeti) ise federe
cumhuriyetleri ve zerk blgeleri.
Yce Sovyet bir yasama organdr. Yrtme organn
oluturan Bakanlar Kurulu'nu seen bu Yce
Sovyet'tir.

Yce Sovyet 5 yl iin seilir ve ylda iki kez


toplanr. Olaanst toplantlar yapt da olur (m.
112). Toplant halinde bulunmad zamanlar -yine
kendisinin setii- Yce Sovyet Prezidyumu
adndaki bir kurul -sonradan onaylanmak
kouluyla- onun yerine yasama yetkisini kullanr.

Grld gibi, Sovyetler Birlii'nde, Bat demokrasi-


lerinde eitli biimlerde uygulanan gler ayrl ya da
grev blnmelerine benzeyen bir durum yok. Tersine
gler birlii bahis konusu: Devlet organlar arasnda
"yatay bir yetki paylam" deil, "dikey bir yetki devri"
var. Kuramsal olarak, btn yetkiler Yce Sovyet'in elin-
de. Prezidyum, ondan ald yetkileri onun adna kullan-
yor. Bakanlar Kurulu da alman kararlar uyguluyor. Ne
var ki, dorudan doruya yrtme grevinin banda
bulunmak, ister istemez Bakanlar Kurulu'nun nemini
artryor ve n plana karyor onu.
Sovyet demokrasisinin anlam nedir?
a) Tek parti anlay
Sovyet demokrasisi anlayyla Bat demokrasisi anla-
y birbirinden farkl eylerdir. Bu farkllk, en bata par-
ti anlaynda kendini gsteriyor: Bat demokrasilerinden
farkl olarak, Sovyet demokrasisi "tek partili"dir. Bu par-
ti, Sovyetler Birlii Komnist Partisi adn tar.
Sovyetler, bu farkll yle aklyorlar:
- Bat demokrasileri, geri ok partilidir. Ama bu partiler
kapitalist toplumlarda -ok kez birbiriyle uzlamaz -
karlar olan- eitli snflar temsil eder. Oysa, Sovyetler
Birlii gibi snfsz bir toplumda, ok partili bir rejimin
bulunmasnn hikmeti yoktur. Geri orada da halkn
eitli katlar arasnda farkl grler -hatta
uzlamazlklar- olabilir; ancak btn bunlar, "teknik"
nitelikte ve ayrntlarla ilgili farkllklar ya da
uzlamazlklardr. Ve hepsini de uygulamada zmek
olasdr. Bylece, tek partililik, eski dzen
kalntlarnn ortadan kaldrlmas, komnist
dnem ncesindeki sosyalist devletin
temellerinin atlmas ve toplumun
smfszlatrlmas iin gerekli saylyor. Parti iin,
baka kurulularla ekimek, seim kaybedip iktidardan
dmek sz konusu deildir. Bu bakmdan, Sovyetler
Birlii'nde "seim" kavram da Bat demokrasilerindeki
anlamn ve nemini yitirmekte; bir yerde halkn Parti
ynetimine gven ve ballk gsterisi halini almaktadr.
- Ayrca, tek partinin yani Komnist Parti'nin bir rol
vardr: Komnist Parti, Sovyetlere gre, toplumun
"ynetici ve yn verici gc", siyasal sistemin ve
tm rgtlerin "ekirdei"dir. "Marksist-Leninist
retiyle donanm" olan Komnist Parti, anayasaya
gre, "toplumun genel gelime perspektifini, Sovyetler
Birlii'nin i ve d politika dorultusunu belirler, Sovyet
halknn byk yaratc almalarn ynetir,
komnizmin zaferi urundaki mcadelesine planl,
sistemli ve kuramsal esaslara dayanan bir nitelik
kazandrr" (m. 6).

Partinin bylesine nemli bir rol yklenmesi,


-ister istemez- kendi iinde, seim esasna
dayanan, ok ciddi bir hiyerari ve disiplini,
partiden kiiler iinde ok dikkatli bir semeyi
gerektiriyor:
- Sovyetler Birlii'nde Komnist Parti'ye girme
zorun- luu yoktur; ama partiye girmeyi arzulayan
bir yurtta da, gven uyandrmak ve bir stajdan
gemek zorundadr.
- Bunun gibi, Partinin her kademesinde sk bir disip-
lin hkm srer. Ancak, bu disiplin, kr krne bir
disiplin olmayp, demokratik merkeziyetilik
ilkesine baldr: ak tartma ve karar alnnca da
savsaklamadan yerine getirme.

Komnist Parti'nin kendi kongrelerindeki kararlar,


Sovyetler Birlii'nin siyasal yaamnda bir aama nitelii
tar. Devlet mekanizmasnn gerek dinamosu aslnda
bu parti olmaktadr.

b) zgrlklerin anlam

zgrlklere gelince... Sovyet demokrasisinde bunun


da anlam Bat demokrasisinde olduundan bakadr.
Marksist anlayn sonucu olarak, zgrlkler, soyut ve
mutlak veriler deil, toplum yapsnda belli bir srece
gre yaplacak deiikliklerle gerekleecek eylerdir.
Bu yzden soyut, mutlak bir zgrlk kavram yerine,
gitgide somutlaacak "zgrletirme"lerdir sz konusu
olan. "Dnce zgrl" de bu sre iinde ele
alnmaldr. Bu inanca gre, toplum yapsndaki
deiiklikler, geriye dn yollarm, rejimin sarslma
olaslklarn iyice ortadan kaldrnca, daha dorusu bu
yolda gereken admlar atld lde, dnce
zgrlnn kalplar da geniletilecektir.
Stalin'in lmnden sonra (1953), rejimde -ksmi de
olsa- bir "liberalleme" olmutur. Bu liberalleme
hareketine, "Stalincilikten arndrma" (destalinizasyon)
ad verilmektedir. Rejimin baskyla ayakta durur gibi
grnd gnlerin gerilerde kald bir gerektir.
Bilginler, aydnlar bu liberallemenin erevesini daha
da geniletmek istemekte ve zaman zaman
yneticilerle bunlar arasnda "srtmeler" olmaktadr.
Ancak bu srtmelerin, sosyalizmin kendisi ile ilgili
olmayp, rejimi ynetenlerin "tu- tum"u ile ilgili
olduunu da gzden uzak tutmamal.
Sovyetler Birlii'nin iktisadi geliimi, hem zerine ku-
rulduu yeni temeller hem de nicel ilerlemeleriyle,
ada tarihin en nemli olaylarndan biridir.

lkeler

Sosyalist bir ekonominin temel ilkesini, vaktiyle


Engels u biimde formllendirmiti:

(Kapitalist) retimdeki anarinin yerine,


sosyalist rejimde bilinli ve sistemli bir rgt
geecektir. Bu, insanln, bir srayta, zorunluluk
alanndan zgrlk alanna gemesidir.

Demek ki, sosyalist bir ekonomide retimin rgtlen-


mesi gerekiyordu. Bu ise, bata retim aralarnn
kolektifletirilmesini gerektiriyordu. retim aralarnn
mlkiyetinin topluma mal edilmesi, retim glerinin
hzla gelimesine yol aacakt. "Herkesten kendi
yeteneklerine gre" aba beklenirken, "herkese
kendi emeine gre" datm yaplacakt. Daha
sonra komnist toplum aamasna varldnda,
toplumda retici gler ylesine gelimi, teknik dzey
yle bir izgiye varm olacakt ki, artk "herkesten
kendi yeteneklerine gre" beklenirken, "herkese
kendi gereksinmesine gre" datlabilecekti.
Ne var ki, 1917 Ekim Devrimi'nin ertesinde bu ilkeleri
hemen uygulamak olanakszd; nk ekonomi o
yllarda hem geri bir nitelik gsteriyordu, hem de lke
bir d ve -sonra da- i savatan henz kmt. Bylece
sosyalist bir ekonominin geliimi, -ister istemez- aama
aama olacakt:
- "Sava komnizmi" (1917-1922) ad verilen
birinci aamada, birtakm devrimci kararnamelerle
"retimin teknii ve ileyii" dzenlenmek istenir. Ama
-adndan da anlalaca gibi- hayli glklerle dolu bir
dnemdir bu. Kuramsal ilkeler -ister istemez- btn
katl ile uygulanr. Her trl zel mlkiyete son verilir;
pazar, para ve fiyat mekanizmas ortadan kaldrlr.
Btn sanayi ve tarm rnleri toplanarak, bunlar
tketiciler arasnda ay-
nen, her birinin gereksinmesine gre ve harcad aba
gz nnde tutulmakszn pay edilir.
Bu denemenin sonular ok kt oldu. Sanayi
retimi azald; kyller kendi hayvanlarn kestiler,
karklklar artt.
- "Yeni iktisadi politika" (1922-1928) ad verilen
ikinci aama, ok belirli bir geriye dn
dnemidir. ktisadi faaliyetin canlandrlmasna
allr. Snrl ve denetimli olmak zere, geici
bir dnem iin kapitalizme de yer verilir; tarm
ile baz kk ve orta sanayi iletmeleri alannda
yeniden zel mlkiyet kabul edilir. zel ticarete
ve onunla birlikte fiyatlarn sunum ve isteme
gre saptand pazar sistemine gz yumulur.

Bu deneme retimin artmasna olanak salad


ama, bu da, ayrcalkl bir snfn yeniden domas
pahasna oldu. "Kulak"lar denilen bu zenginlemi
kyl zmresi, ok gemeden sosyalist rejimin
temelleri iin bir tehlike olup kt.

Ancak, rejim, bu arada kararlla kavuup


glendiinden, iktisadi geliimde "planl ekonomi"
aamasna geilir.
- 1928 ylnda balayp bugn de sren planl
ekonomi aamasnda, sosyalizmin temel ilkeleri
erevesinde, "Beer yllk" planlarla, retim ve
tketim arasndaki ilikiler ve retimi artrc
nlemler ve olanaklar akla kavuturulur. Ve
yeniden sosyalist ilkelere dnlr. Ne var ki, bu
sistem de zamann gereksinmelerine gre -az ya
da ok sert biimde- uygulanmtr. Planlarn
genel ynelimi de, rejimin genel politikasnn
gereksinmelerine gre, zaman zaman
deiikliklere uramtr.
Plan, bir yandan halkn gereksinmelerinin giderilmesi
iin gerekli grlen retimin, te yandan bu amalarn
gereklemesi iin gerekli retici glerin
kullanlmasnn ngrld ve emredildii bir belgedir.
Plan, lkenin hem iktisadi yaamn hem kltrel
yaamn hem de sosyal yaamn kapsar.

Plan Sovyetler Birlii'nde ortak bir alma ile


ortaya kar: Onu, merkezde bir kurulu (Gosplan)
ilgili bakanlklar-
la iliki kurarak hazrlar; yetkili sendika, kooperatif
ve kurulularda tartlr, bu arada uzmanlarn
dnceleri sorulur.
Ve plan bylece ortaya kar.

"zendirici" nitelikteki kapitalist planlamann tersine,


Sovyet planlamas "merkez" ve "buyurucu" nitelikler ta-
r. Btn iktisadi kararlar, tek bir kumanda merkezinde
verilir ve bylece ortaya kan plan, siyasal otoritenin
srekli gzetimi altnda -hibir tartma ve sapmaya
olanak vermeyecek- bir disiplin iinde yrtlr.
Doaldr ki, retim aralarnn tmnn devletin elinde
ya da denetiminde olmas da bunu olas klmaktadr.
Bununla beraber, Sovyet planlamasnda, son yllarda,
ar merkeziyetilikten uzaklama ynnde baz geli-
me ve deiiklikler de gze arpmaktadr.

Libermanizm diye adlandrlan ve gittike


genileme eilimi gsteren bu yeni hareket
sonucunda, Sovyetler Birli- i'nde -ve baz halk
demokrasilerinde- ekonomik faaliyetlerin byk
bir blm, artk tek merkezden planlanmaz ol-
mutur. Ekonominin ynetiminin daha esnek ve
koullara daha kolay uyan bir biime sokulmas
iin allyor. Bunun yolunun da, sorumluluklarn
merkezde toplanmasndan vazgeilerek
datlmas olduu sanlyor. Aslnda, bu
gelimelerin nedenini -baz planlama uzmanlarnn
da belirttikleri gibi- byyen, gelien ve gittike
karmak bir bnye kazanan bir ekonominin
tmnn ayrntl olarak planlanmasndaki maddi
olanakszlklarda aramak gerekir.
Ne var ki, Sovyet planlamasndaki bu yntem
deiikliini bir sistem deiiklii olarak da
grmemeli: Sovyet planlamasnn genel nitelii
deimedii gibi onun uygulad ekonomik
dzende de bir temel yap deiiklii meydana
gelmi deildir.
Sanayi

Sovyetler Birlii'nde sosyalist ekonominin


gerekleme ls ve hz, sanayi ve tarm kesimlerine
gre baka baka olmutur.
Sovyet ekonomisinde en kolay ve en abuk
kolektifletirme sanayi kesiminde oldu.
Sanayi Sovyet ekonomisinde de iletmeler halinde
rgtlenmitir.

letmeler retim biimine gre gruplara


ayrlmtr: Ayn faaliyette bulunan iletme
gruplarna "trst" denir: Buday trst, petrol
trst... gibi. (Bunu, kapitalist sistemdeki
trstlerle kartrmamal); birbirini tamamlayc
faaliyetlerde bulunan iletmeler "kombina"lar
olutururlar (zellikle maden iletmeleriyle ona
bal metalrji ve kimya sanayilerinde byledir).

Sanayinin kuruluunda, daha ilk yllardan balayarak


u soru ortaya kt: "Temel maddeleri" veren ar
sanayiye mi, yoksa "tketim mallar" salayacak olan
hafif sanayiye mi ncelik ve stnlk tanmal?
Uzun bir sre ar sanayiye ncelik ve stnlk
tannd. nk sanayi, hem ekonominin gerekten
temeli idi, hem kolayca el emei buluyordu; hem de
Sovyetler Birlii'ne kapitalist ekonomi karsnda
bamszlk salayacakt.
Ar sanayiye tannan bu ncelik ve stnln bir
sonucu olarak da, ii snf byk bir hzla byd ve
kentlerin saysyla beraber hacmi de geniledi.
arlk Rusya's, snai retim hacmi bakmndan, dn-
yada beinci, Avrupa'da ise drdnc srada bulunuyor-
du. Sanayi retiminin btn, Ekim Devrimi'nden bug-
ne 60 misli artmtr; art, retim aralarnda 141 misli,
tketim maddelerinde 20 mislidir. Elektrik retimi,
kimya sanayii ve makine yapm, yani ekonominin
btn iinde teknik ilerlemenin bal olduu kilit
sanayi dal, 1965'te toplam snai retimin % 35'ini
salamtr.
Bugn Sovyetler Birlii, maden kmr, kok, demir
cevheri, lokomotif, kereste, imento, fabrika rn
inaat malzemesi, yn kuma, tereya retiminde
dnyada ilk sray tutmaktadr. Snai retim alannda
Avrupa'nn belli bal kapitalist lkelerini daha imdiden
gemitir. Yakn bir gelecekte Birleik Amerika'nn
bugnk seviyesine ulamas beklenmektedir.
Tarm

Sanayi planndaki bu gelimeye oranla -daha yava


olmakla beraber- tarm da sanayilemeye ve kentle ky
arasndaki farkllklar ortadan silinmeye balad.
- Devrimin balarnda karlan nl "Topraklar Hak-
kndaki Kararname"nin bir sonucu olarak, byk
araziler, zellikle Kilise'nin, byk toprak sahiplerinin ve
imparatorluk ailesinin arazileri kylere -parasz olarak-
datld. Bu, toprakta "bireysel mlkiyet" dnemidir ki,
1927 ylma dein srmtr.
Bu dnem geici olmaya mahkmdu; sakncalar
vard nk.
zellikle iki byk saknca grld:

- Kk ve orta iletmeler tarmsal


yntemlerdeki modernlemeye uymuyorlard.
rnein, traktr kullanm, bu nitelikteki
iletmelerde hemen hemen olanakszd.
- Sosyal planda, kulaklar denilen, "zengin kyl"
zmresi ortaya kar ve kar-devrimci bir tavr
taknr.

Bylece topraklarn kolektifletirilmesi zorunlu


oluyordu: 1928 ylndan balayarak buna giriildi. Byle
bir ileme direnen "kulaklar" ise -biraz da serte- tasfiye
edildiler.
- Tarmda ortaya kan yeni temel iletme "kolhoz" adn
tar: Kolhoz, seilmi bir bakan ve kurulca ynetilen,
"kolektif" bir tarm iletmesidir. Kolhozlarda i, kolektif
olarak rgtlenir ve gelir de yeler arasnda pay edilir.
Herkesin pay, grd ie gre hesaplanr.
Kolhozlar, rettikleri rnn byk bir blmn
-devlete saptanan fiyat zerinden- devlete verir. Karl-
nda elde edilenin bir blm, donanmn yenilenmesi
ve yetkinletirilmesine harcanr; bir blm de yedek
olarak saklanr.
Kolhozun her yesi, oturduu evin, kmesinin ve bah-
enin "kullanma" hakkna sahiptir ve bunlar dilediinde
iletir. Planda ngrlm miktarlarn devlete satn
alnmasndan sonra, almas karl payna den
rnleri ve kk aile ekonomisinden artrdklarn kol-
hoz pazarlarnda serbeste satma" hakkna sahiptir.
(Bu pazarlara gelen rnn % 10'unun kaynan bunlar
oluturmaktadr).
Kolhozlar, 1929'da tarmdaki iletmenin % 3,9'unu
temsil ederken, 1933'te bu oran % 65,6'ya ykselmitir.
Bugn Sovyetler Birlii'nde ilenen topraklarn % 96,9'u
kolhozlarndr.
- Sovyetler Birlii'nde, tarmda, kolhozlara kout ola-
rak bir de sovhozlar vardr: Bunlar, "devlet iftlikleri"
olup, dorudan doruya Tarm Bakanl'nca ynetilir.
Balangta, sovhozlarn balca rol kentlerin beslenme-
sini salamakt; daha sonra, kolhozlara yeni teknikleri ve
yeni tarm kltrn gtrecek birer deneme istasyonu,
birer "pilot iftlik" haline geldiler.
Bir btn olarak ele alndnda, tarm kesiminde,
1917'den bu yana byk gelimeler olmu, byk
sonular elde edilmitir. Ne var ki, Sovyetlerin kendileri
de, tarmdaki gelimelerin sanayideki gelimelerin
gerisinde kaldn kabul etmektedir. Tarmdaki gelimeyi
daha ileri boyutlara kavuturmak iin eitli nlemlere
bavurulmaktadr: En kk kolhozlar, daha gelimi
kolhozlara balayarak kolhozlar byltmek bu
nlemlerden biri. Bugn Sovyet tarmna egemen genel
eilim, toprakta kolektifletirme ilkesini bozmadan, daha
yumuak bir ileyii salamaya dnk bulunmaktadr.

ve d ticaret
Kolhoz pazarlar bir yana braklrsa, Sovyetler Birli-
i'nde i ticaret btnyle devlet elindedir: Onu bir
zel bakanlk ynetir. Mamullerin 2/3'ii devlet
maazalarnda, geri kalan da kooperatiflerce satlr.
nceleri daha ok halk demokrasileri ve baz Asya l-
keleriyle olan d ticaret ve d iktisadi ilikiler, u son
yllarda daha geni allara sahne olmaktadr.
Sovyetler Birlii, biri 1917, tekisi 11. Dnya
Sava'ndan sonra olmak zere iki kez yeniden
kurulmutur. Her iki
kurulu da, byk zveriler pahasna, ama yntemle ol-
mutur. Sosyalist ekonominin temelleri bugn ylesine
gl olarak rgtlenmitir ki, Sovyet yneticileri, n-
mzdeki 20-25 yllk dnem iinde, -Kruev'in vaktiyle
cind gibi, "komnizmi kurmak" deil ama- kom-
nizmin teknik ve maddi temellerinin atlacan ileri
srebilmektedirler. Nitekim, bu amaca ynelen, 1976-
1990 yllarm kapsayacak on be yllk bir plann
hazrlanmakta olduu imdiden aklanmtr.

SOSYAL TABLO

Sosyalist ilkelere dayanan retim biimi ve ilikileri,


Sovyetler Birlii'nde, btn kumrularyla -Bat'dakinden
farkl- bir toplum yaps ortaya karmtr.
Nedir zellikleri bu yapnn?

Snfsz toplum

Bugn, Sovyetler Birlii'nde, devrimden nceki eski


snf ve zmreler kalmamtr: "Soylular" snf btnyle
ortadan kalkmtr; "ruhban" ise, sosyal planda sadece
bir meslektir; "burjuvazi" btn biimleriyle tasfiye
edilmitir. Devrim yllarnn u ilkesi stne
oturmaktadr sosyal gereklik:
"Yemek isteyen retmelidir".
Sovyetler Birlii'nde, erkek ve kadn, ancak kendi
emekleriyle yaarlar ve hibir -yolla- bakasnn emeini
smiiremezler. Bu bakmdan, insanlar arasnda eitlik
salanmtr. eitli mesleklerin toplumdan edindii ya-
rarlanmalar arasnda -kapitalist toplumlarda grlen-
uurum da doldurulmutur.
Ancak, sosyalizm -oka sanld gibi- yzeysel bir
eitilik demek deildir. Sosyalist bir rejimde de, emein
eitli biimleri arasnda bir katk fark olduu kabul edi-
lir. Orada da, bir iinin, bir mhendisin, bir opera
sanatsnn topluma verdiklerinin birbirinden farkl
eyler olduu ve bylece emeklerinin farkl biimde
karlanmas gerektiine inanlr.
te bu farkllklar, cret ve gelirler arasndaki
farkll da ortaya karmaktadr doal olarak.
Ne var ki, bu farkllklar da birtakm snrlamalara
baldr:
- Speklasyon yoluyla kazan olas deildir. nk,
Sovyetler Birlii'nde ne borsa ne de tahvil piyasas
vardr. Tek yatrm, olsa olsa, devlet istikrarlar iin
olabilir.
- Genellikle zorunlu gereksinme maddelerinin fiyatlar
dk, onun dnda kalanlarn fiyatlar ise yksek tu-
tulmutur. Bylece, herkes ksa dnemde zorunlu gerek-
sinmelerini karladna ve onun dnda kalanlarn
satn alnmas da byk tasarruflar gerektirdiine gre,
bir yerde aileler iin para biriktirmek byk bir nem
tamamaktadr.
- Son olarak, bireyin sosyal planda ykselme olanaklar,
-zellikle herkese ak eitim rgt ile- en geni
llere vardrmtr. Bir ii ya da kyl ocuu
-kapitalist lkelerde olduundan ok daha kolaylkla- bir
teknisyen, bir mhendis, bir profesr... olabilir. te
yandan, alma yntemlerinin srekli olarak
gelitirilmesi, otomatizasyonun ilerlemesinin daha alt
dzeyde olan grevleri gitgide en aza indirecei ve
gerek eitlie yaklatraca sylenmektedir.
zetlemek gerekirse, 1917 ncesinin almaz
duvarlarla blnm toplumundan snfsz bir
topluma gei, Sovyetler Birlii'nde g ve nazik
sorunlar ortaya karmtr. Bu sorunlarn -eitli
abalara karn- bugn de btnyle zlm olduu
sylenemez.
Ama 1917'den bu yana ok byk mesafeler alnd
da bir gerektir. Sosyalizm, halkn yaama dzeyini
gitgide ykselterek, konut, salk ve eitim gibi temel
yaamsal sorunlar -byk lde- zerek kapitalizme
olan stnln tantlamtr.
Halkn yaama dzeyi ykselmekle Sovyetlerin burju-
valaaca ya da burjuvalat hakknda ileri srlenler
-ilke olarak- yanltr. Yaama dzeyi ykselmekle
burju- valamak arasnda bir iliki kurmaya olanak
olmasa gerekir. Geri, Sovyetler Birlii'nde,
"brokratlar" ve "teknokratlar" diye adlandrlan, -halk
ounluuna oranla- daha refah iinde bir "aznlk"
grlmektedir. Ancak bunlarn refah -her eye karn-
kiisel yetenekleri ve topluma yaptklar hizmetle
orantldr. Ayrca, herhangi bir ayrcalklar, hukuksal ya
da iktisadi bir stnlkleri olmad iin snf saylmazlar.

Aile, kadn ve ocuk

1917 Ekim Devrimi'nden hemen sonra, -eitli


etkilerle- aile kurumu paralanr hale geldi: Bir yandan,
btn basklarn ortadan kaldrlmasn ve "zgr
ak" savunan baz anaristler, te yandan toplumun
iinde bulunduu iktisadi ve sosyal koullar, aileyi bir
sre sarst ve hrpalad. Evlenme ve boanma ileri
-olabildiince- yalnlatrld. ocuk aldrmak -baz
koullarda- serbest brakld.
Ne var ki, koullar iyiletike, ailenin glendirilmesi-
ne alld: 1936'da ocuk drmek yasakland ve ayn
zamanda gebe kadnlara devletin ilgisi ve yardm
artmaya balad. Ana-baba, ocuk zerinde bakm ve
zen hakkn elde ediyordu; baba da bir "sosyal
eitici" idi.
1944 ylnda aile ile ilgili olarak karlan bir kanun,
evlenme kurumuna yeniden byk deer veriyor. Ama
evlenme d doan ocuk ve anas da maddi ve manevi
olarak korunmakta ve yardm grmektedir.
Sovyet rejiminin ilk yapt eylerden biri, kadn
btnyle bamsz hale getirmek olmutur.
Kadna, yalnz siyasal ve medeni haklar tannmakla
kalnmam, toplum yaamyla btnlemesi
salanmtr onun.
Kadn, ayn zamanda, btn retim faaliyetlerine
katlmaktadr: Kadnlar, kolhozlarda, tarmsal yaamda
ok etkin bir rol oynadklar gibi, maden sanayiinde
alanlarn -aa yukar- % 30'u kadnlardan
olumaktadr. Bu, sanayi kapitalizminin ilk zamanlarnda
olduu gibi iktisadi zorunluluklarn ve smrlmenin
deil, dorudan doruya kadnn bamszlnn bir
sonucu.
Sovyetler Birlii'nde, byk bir nfus art
vardr.
Bata, doumlardaki fazlalktan ileri geliyor bu.
ocuk, devletin doumevlerinde doar. Buralar
paraszdr. Kadn, ifte bir role sahip olduundan, yani
hem "retici",
hem "ana" olarak grldnden, doan ocuun bak-
mna, pek ok sayda kre ve ocuk baheleriyle devlet,
byk lde yardmc olmaktadr. Kre ve ocuk bahe-
leri kentlerden kylere, kolhozlara dein yaylmtr.
Drt be yama dein krelerde bytlen ocuklar,
okul ama dek ocuk bahelerinde vakit geirirler.
Sovyetler Birlii'nde, btn sosyalist lkelerde
olduu gibi, ocuk birinci planda gelir. Ayrcalklarn
kaldrlm olduu bir toplumda, belki tek ayrcalkl
kiidir o.
nk ocuk, ana-babanm deil, toplumun maldr
daha ok.
Btn bir gelecek yatmaktadr onda.
Toplumun zerine titreyii de bu yzden.

Eitim ve bilimsel aratrma

arlk Rusyas'nda ocuklarn ve yetikinlerin hemen


hemen bete drd okumak olanaklarndan yoksundu.
Rusya'da yaplan 1897 genel nfus saymna gre,
dokuz yanda ve daha yukar yata olup da okuma
yazma bilmeyenlerin oran, nfusun % 76'sn
buluyordu.
Kadnlarda % 88'e ykseliyordu bu oran.
Ekim Devrimi'nden sonra, eitim sorununa, rejimin
gelimesi ve salamlamasnda dorudan katks olan
bir sorun olarak bakld. 1920'lerde Lenin yle diyordu:
"Bir anlamda, komnist toplumu yaratmak grevi
gerekten genlie decektir." te yandan iktisadi
hamle ve gelime, eitimin yaylmasn zorunlu
klyordu.
Bugn, Sovyetler Birlii'nde okuma yazma bilmeyen
tek insan kalmamtr.
Eitim tamamyla "laik"tir. Okullarda dinsel eitimi,
anayasa aka yasaklamtr. Eitim -14 yana dein-
paraszdr da. zellikle yksekretimde, geni bir burs
sistemi uygulanr. niversite rencilerinin halen drtte
devletten para yardm grmektedir. Bunun gibi,
niversite rencilerinin hemen hemen yars ii ve
kyl ocuudur.
Asl dikkati eken de bu galiba.
Lenin, iktidar ele geirdikten 5 ay sonra, yani 1918 Ni-
san'nda, nl "Bilimsel ve teknik almalar iin
bir plan tasla" kaleme alr. Bu taslakta, bilimin
retimle sk bir ibirlii iinde gelimesinin yollarn
izer. Bu anlayla ele alnan bilimsel gelime, Sovyet
iktidarnn -kuruluundan bu yana- en nem verdii
sorunlardan biri olmutur.
Bunu rakamlarla gstermek olas.

1914'te arlk Rusyas'nda, bilimsel


aratrclarn says 10.200 idi; bu rakam, 1940'ta
98.300', 1986'da ise 711.000'i bulmutur.
Sovyetler Birlii'nde yalnz fizik ve matematik
alanlarnda alan bilimsel aratrmaclarn says
60.000'den fazladr.
1966'da 16.600 bilimler doktoru (bizdeki
profesr karldr. Bunlardan kimi yalnz bilimsel
aratrma ilerinde alr, kimi niversitelerde
retim yelii yapar. Her iki ii birlikte yapanlar
da olur); 152.300 bilimler doktoru aday (bizde
doent karl) vard. Bunlarn dnda, aratrma
merkezlerinde ve yksekretim kuramlarnda,
halen 90.000'den fazla asistan almaktadr.
Bugn, yeryzndeki her drt aratrcdan biri
Sovyetler Birlii'nde bulunmaktadr.
Kadnlar, Sovyetler Birlii'ndeki aratrclarn %
40'n oluturur; ilerinde binden fazlas, Bilimler
Akademisi yesi ve niversite profesrdr.
1914'te bilimsel aratrma merkezlerinin says
289'du; bu rakam, 1940'ta 1.821'e ve 1965'te
4.724'e ykselmitir.
Bilimin gelimesi iin devletin ayrd mebla,
1943'te 113 milyon ruble (1 ruble aa yukar 1
dolardr), 1950'de 524 milyon ruble ve 1955'te 4
milyar 265 milyon rubledir.
1917'de Bilimler Akademisi'ne bal 52
aratrma merkezi vard; bunlarda, 45'i
akademisyen olmak zere, 154 aratrc
alyordu. 1965 sonunda ise, Akademi'ye bal
aratrma merkezlerinin says 193'e, aratrclarn
says da -538'i Akademi yesi olmak zere-
25.000'e ykselmitir.
Devrimden nce aratrma merkezleri,
Petersburg'da ve Moskova'da toplanmt; oysa
bugn btn Sovyetler Birlii'ne yaylmtr bu
merkezler.
Din sorunu

Marksizmle din uzlaamaz.


yle olduu iindir ki, daha 1919'un Ocak aynda,
Sovyet rejimi bu konuda kesin tavrn alm, devletle
kiliseyi birbirinden ayrarak, yurttalar da istedikleri
dine inanmakta -ya da inanmamakta- serbest
brakmt. Ne var ki, uygulamada, arlk rejimini tutan
bir ksm ruhban sert yaptrmlarla karlarken, "Militan
Tanrtanmazlar Demei"nin nclnde youn bir din
aleyhtar propaganda yrtlmtr.
Olaylar, 1924'ten balayarak normale dnm, 1929
ylnda, bir dine inananlarn toplant ve dernek kurmalar
kabul edilmitir. 1936 tarihli anayasaya da bu konuda
u hkm konulmutur: "Yurttalara vicdan zgrl
salamak iin, Sovyetler Birlii'nde Kilise ile devlet
birbirinden ayrlmtr; dinsel ayin ve ibadette bulunma
zgrl ile din aleyhtar propaganda zgrl btn
yurttalara tannmtr."
1943 ylnda Ortodoks Kilisesi'nin kendisine bir patrik
semesine ve ruhani meclis kurmasna msaade
edilmitir. Bugn, Kilise ile devlet arasndaki ilikileri
zel bir kurul dzenler.
Yeni 1977 Anayasas da, dinle ilgili olarak u hkm
koymaktadr: "Sovyetler Birlii yurttalarnn vicdan z-
grl, yani herhangi bir dine inanma ya da hibir dine
inanmama, dinsel gereksinmelerini yerine getirme ya
da tanrtanmaz propaganda yapma hakk gvence
altndadr. Dinsel inanlar dolaysyla dmanlk ve
nefret uyandrmak yasaktr" (m. 52). Ve eklemektedir:
"Sovyetler Birlii'nde kilise devletten ve okul kiliseden
ayrdr."
Denebilir ki, bugn, Sovyetler Birlii'nde, din
bireylerin kendilerine ait "zel bir sorun"dan baka bir
ey deildir.

EDEBYAT VE SANAT

Sosyalist kltrn douu ve dayanaklar

Btn bu Rus edebiyatnda oka rastlanan bir Slav


tipi vardr: Yar-gereki, yar-uzlamaz, duruksun,
yeltek,
ok kez eyleme pek yanamayan bir tip...
Ne var ki, 1917'lere gelirken, iktisadi ve sosyal
gelimeler bu tipi hayli deiikliklere uratmt. Ama
asl 1917 Ekim Devrimi'dir ki, bu tipin yaad koullar
altst eder ve onu daha kkl biimde deitirir. Nasl
Fransz- lar 1789'la yeni bir dnyaya girmilerse,
1917'de de Rus insan yeni bir dnyaya girmitir:
savan etin yllar, sosyalizmin kuruluu, sonra
yeniden sava, -acnn ve strabn pay ne denli byk
olursa olsun- her biri baaryla biten btn bu olaylar,
yeni bir insan tipini de biimlendiriyordu beraberinde.
Marx ve Engels, daha 1848'de, Komnist Parti
Manifes- tosu'nda, "Emekilerin yurdu yoktur"
diyorlard. Sosyalizm, Rusya'y, bata Sovyet emekileri
bir yurt yapmt. Bu "Sovyet yurtseverlii"ni byk
air Mayakovski, daha ihtilal dneminde selamlar ve
alklar. zellikle II. Dnya Sava'nda faizmin istilas
ve o istilaya kar kazanlan byk zafer, bu
yurtseverlii daha da glendirmitir. Hele Sovyet
tekniinin, uzay apnda fetihleri gerekletirmesi,
Sovyet insannda gururu ve rejime ball daha da
artrmaktadr.
Btn bu gelimeler, yeni bir ahlak, kiiyi kendinden
nce toplumu dnmeye ynelten, emei ycelten ve
gerektii yerde zveriye gtren bir "Sovyet
ahlak"n da oluturdu.
Bu gelimeler, ayn zamanda yeni bir kltr de
gelitirdi. Bu kltr, gemii yadsmaz, zorunlu olarak
sosyal amalara ynelmitir. Ve bu yeni kltr anlay
iinde, edebiyat, Lenin'in deyimiyle "ulusal bilincin
aynas" olmutur: iir ve zellikle roman, uzun zaman
devrimin temalarn, sosyalizmin kuruluunu ilemiler,
1945'lerden sonra da sava ve sonularn ele almlar
ve bugn de almaktadrlar. 1932 ylndan beri kullanlan
bir deyimle, "sosyalist gerekilik", -zaman zaman
hayli dar bir biimde yorumlanm da olsa- zellikle
romanda byk eserlerin ortaya kn hazrlamtr.
Nedir "sosyalist gerekilik"?
Sovyetler Birlii'nde doduu ve daha sonra dier
sosyalist lkelerde gelitirildii biimiyle, sosyalist
gereki-
lik, "sanat iin sanat" anlayna, biimcilie, soyuta ve
izlenimcilie kar kar ve ulusal sanata, halk sanatna,
folklora ynelir. Bir baka deyimle, sanat, "sosyal bi-
lin"in bir biimi, bir retim arac, "ieriiyle
proletarya- c, biimiyle ulusal" olur.

Sosyalist gerekiliin kaynaklan, Rusya'da, 19.


yzylda, Bielinski, ernievski, Herzen,
Plekhanov'a dein uzanr. Ama onun en ateli
savunucularndan biri Maksim Gorki oldu. A.
Jdanov, bu gr zel olarak iledi.
Ama hayli darlatrd da bunu yaparken.

Sosyalist gerekilik, zellikle sanat ve kltr


kavramlarna, sosyal ve iktisadi altyapya ve bu yapnn
gelimesiyle ortaya kan elikileri yanstan birer
styap kurumu olarak bakan Marksist gre sk skya
baldr.
Sosyalist gerekilik anlaynn bir sonucu olarak, r-
nein resim, sanat kaygsnn yan sra, byk halk kitle-
lerini aydnlatmak ve eitmek amacn gtmtr.
Kapal (hermetique) edebiyat mahkm edilmi; soyut
sanata kar klmtr (rnein Picasso, Matisse,
"biimci" olarak karlanmtr). Bunun gibi etin mzik
de saldrya uramtr (Prokofiev ve ostakovi de bu
saldrya urayanlardandr). Ancak son yllarda btn bu
alanlarda bir yumuama aka gze arpmaktadr.
Bundan yararlanan bir "gen ressam kua" byk bir
gelecek vaat ediyor.
Sovyetler Birlii'nde aka bir kitle sanat olan
sinemada, gerekten de eserler ortaya konmutur ve
bugn de konmaktadr. Lenin, "sinema, sanatlar
arasnda en fazla iimize yarayacak olandr"
diyordu. Bu alanda da byk tarihsel ve siyasal
oluumlar yanstan bir dnemden -rnein
Ayzentayn'm filmleri bu dnemin temsilcileridir-, insani
grn ele alan bir dneme geilmitir.

Edebiyat
1917'den nce, Rusya'da, byk bir "gerekilik
gelenei" kurulmutu.
Btn bir 19. yzyl boyunca, Rus edebiyatnn byk
adlar, Cogol, Gonarov, Sedrin, Ostrovski, Turgenyev,
Dostoyevski, Tolstoy, ehov, Gorki ve daha bakalar
gerekiliin aheserlerini ortaya koydular.
iirde de yle.
19. yzyln, PukinTe Lermontov'dan sonra en byk
airi olan Nekrasov'da dorudan doruya halk vardr.
Sava, arln yklmas ve sosyalizmin iktidara gel-
mesi, edebiyat -ister istemez- etkiledi. Geri nl baz
yazarlar gt, bazlar da sustu. Ama buna karlk, b-
tn gleriyle devrimi dileyenler yeni edebiyata salam
kadrolar kazandrmak iin didindi durdular.
Gorki'nin oynad rol bu bakmdan pek nemli ol-
mutur.

Etkin ve iten bir devrimci olan Maksim Gorki,


romanlarnda olduunca, sahne eserlerinde de,
Ekim Devrimi ncesi ve sonrasnn sosyal
yaamn, tarihsel dnmleri kapsayan sreci
iinde, "ok ynl" ve "dramatik" bir slup ile
yanstmtr. Yalnz sanayi emekileriyle kyller
arasndaki devrimci kaynamay gstermekle
kalmam, byk ve kk burjuvazinin,
itelligetsia'mn o adaki geni bir tablosunu
izmitir.
Devrim ncesi Rusya'nn "nsanlk Komedyasdr
yazd onun.
Ne var ki, Gorki, yeni Sovyet insannn
geliimini sezdi ve grd, ama tipik Sovyet
insann betimlemek olanan bulamad. Bunu,
onun lm srasnda yetimekte olan Ehrenburg,
Simonov, Polevov, olohov gibi -ok boyutlu-
yazarlar gerekletireceklerdir sonradan...2

Devrimin ateli iirini Mayakovski (1893-1930)


yazd. Devrimin en byk ozan gerekten o'dur.
"Pugaev sya- nT'n destanlatran gen Yessenin
(1895-1925), iirin, o sralarda bir baka byk addr.
Lirik iirler yazan Boris Pasternak, sonra bir roman
verecektir: Doktor Jivago. Usd- iirleriyle Vladimir
Klebnikov'u (1885-1922) da unutmamal.
Domakta olan sosyalist edebiyatn ilk byk

yazarla- Zht Bayar, "Gorki ile Lukacs", Yeni Ortan, 19 Mart 1973.
r i savata yetitiler ve sava izlediler: vanov (Zrhl
Tren) ve Babel (Kzl Svari), eserlerini cephede kaleme
aldlar; Furmanov ve Fadeyevz (apayev), savata
grevlerinin bilincine varm tipler izdiler; on yl sonra
olohov, i savatan bir byk tablo yaratacaktr: Ve
Durgun Akard Don.
1925-1930 yllar, Sovyet edebiyat iin bir dnm
noktas olur. lk be yllk plan bireylere, lkenin
kalknmasnda bir grev yklyordu. Yazarlar da bu
grevden kanmadlar; gerek nazm gerek nesir olarak,
lkenin harcad dev abay yanstmaya altlar.
Birok yazar, kendilerine bir fabrika, bir antiye, bir
tarm alan seerek buralarda alanlar vdler.
Sonuta belgesel deeri ok yksek -ve belli bir edeb
deeri de olan- eserler verildi: Glad- gov'un
imento'su, aginyan'n romanlar...
Bunun gibi, Kateyev'in komedileri byk baar ka-
zand.
Edebiyat ve sanatta yeni gr, "sosyalist
gerekilik", ite bu sralarda domaya ve gelimeye
balar. Stalin, 1934'te, yazarlar, "insan ruhunun
mhendisleri" olarak ilan eder. nsanlar ve olaylar,
geri itenlikle, ama biraz da Ortodoks bir anlayla ele
alnacaktr.
II. Dnya Sava balarken, Sovyet edebiyatnda
byk adlar belli olmutur: A. Tolstoy, lya
Ehrenburg, Leonid Leonov, A. Fadeyev, M.
olohov, N. Ostrovski...
II. Dnya Sava'nm yaklamasyla, yurt dncesi,
yurtseverlik yeniden n plana kar. Yazarlar, faizmin
istila ettii blgelerdeki yaam ve savaanlarn
unutulmaz direniini anlatarak askerlerin ve halkn
moralini ykselttiler. O sava srasnda ortaya kan
byk yazar Simonov olmutur. II. Dnya Sava'ndan
sonra yeni adlar da kendini gsterecektir: Fedin,
Agayev, Babayevski...
1955 tarihli Sovyet Yazarlar Kongresi ile 1936
ylndaki Komnist Parti 20. Kongresi, edebiyatta eitli
eilimleri, yeni allar haber verir. Sosyalist gerekilik
stne tartmalar srer; ama Jdanov'un kurallar da
geerli olmaktan kmtr. Yeni yazarlar, yeni airler
kar ortaya.
Romanda bir Soljenitsin, iirde bir Yevtuenko ve
daha bakalar...
Sovyet edebiyatnda sivrilenler yalnz Slav rkndan
olanlar deil kukusuz. Slav olmayan teki Sovyet
halklar da byk air ve yazarlar yetitirmitir: Krgz
Cumhuriyetinden bir Cengiz Aytmatov, yalnz
Sovyetler Birliinde deil, btn dnyada nl.
AzerbaycanlI Resul Rza, Sovyetler Birliinin en byk
airleri arasnda anlr.
Gerekten de byk bir airdir o.

Sanat

Rusya'da sanat, 10. yzyldan Byk Petro'ya dein,


zellikle Bizans'n, Hristiyanln ve geleneklerin
etkisin- dedir. 1700'lere doru, siyasette olduu gibi
sanatta da, -hemen hibir yerde eine rastlanmayan-
byk deiiklikler balar. Dinden kopan sanat, gereki
bir grn alr.
Ve Bat Avrupa biimlerine balanr giderek.
1917 Ekim Devrimi, Sovyetler Birlii'nde sanat
yaamnn btnyle deimesine yol at. Daryla
ilikisini kesen lke, yzyln banda birok Rus
sanatsnn da benimsedii estetik retilerin dnda
kald. Devrimcilerin bir sre destekledii gen
yenilikiler (Kandinskiy, Chagall, Malevi, Pevsner,
Aripenko... vb.) daha Lenin'in lmnden nce
Sovyetler Birlii'nde eserlerini sergilemekten
vazgetiler.
Fransa'ya ya da Birleik Amerika'ya gtler.
Yeni toplumda, sanatnn greviyle geleneksel sanat
anlay badamyordu: Sanatnn rol, yeni bir
dnyann kurulmasna katlmak, eitici,
inandrc ve yararl olmakt. Bireycilikle kolektivizm
arasndaki temel ideolojik uyumazln, sanat alannda
da kendisini gstermemesi olanakszd.
Ne var ki, gelime ve evrim, -ara ve gerece
dorudan doruya bal olan- mimarlk ve ehircilik
alannda en belirli biimde kendini gsterdi.

Baka yerlerde zel yaplara kurban edilen


ehircilik, Sovyetler Birlii'nde tartlmaz bir
biimde geliti. 1933'ten sonra mimarlk eitimi
yeniden rgtlendirildi. Daha bilimsel bir hal ald
ve Gzel Sanatlar Akademisi'- nin retiminden
ayrld. Sovyet mimar-mhendisleri, rasyonel
inaat yntemleri uyguladlar; birok yeni kentler,
Moskova evresinde ve Sibirya'nn en uzak
illerinde uydu kentler kurdular. 1954-1957
yllarndan beri mesken programlarnn
genilemesi ve gemitekinden daha iddial
binalarn yaplmas, sanayilemi mimarln
ilerlemesine yol at. Ayn zamanda, ehircilik
anlay deierek, sokaklara srayla dizilmi
binalarn yerini ara yollarla evre yollarna
balanan baheli ev topluluklar ald.

Yeni rejim, resim ve heykelde de, ulusal sanat


geleneklerini gelitirme yolunda, birok byk eserin
ortaya kmasna olanak hazrlayan koullar yaratmtr.
Bu eserler, bugn yalnz Sovyetler Birlii'nde deil,
onun dnda da beenilmekte ve takdir edilmektedir.
rnein, yaratclklar, Sovyet grsel sanatlarnn daha
sonraki gelimesine de yardmc olan Korin, Deyneka,
Favorski, Nesterov, Konalevski gibi ressamlar,
Ermenistan ressamlarndan Klev, AzerbaycanlI
sanat Salahov, zbekistanl sanat Tansbay ve
daha birok sanat bu gelime ve oluuma
katlmlardr.
zetlemek gerekirse, Ekim Devrimi, Sovyetler Birli-
i'nin tm halklarnn sanatlarna ok ynl ve gr bir
gelime olana salanmtr.
Mzik

19. yzyldan nce, Rusya'nn, stnde nemle


durulacak, kendine zg bir sanat mzii yoktu. talyan
ve Fransz operaclar, Alman konser mzikileri
Rusya'nn mzik yaamn dardan besler dururlard.
Napolyon savalarnn etkisiyle uyanan ulusal bilin,
edebiyatta gereki, halka ynelen bir eilimi gelitirir-
ken, mzikte de Glinka ile Dargomiyski'yi lkenin
halk mziine yneltmitir.

Mzikte, ulusal bir Rus okulu kurmay baaran


besteci diye Glinka (1804-1957) gsterilir. Onun
hedefi, Rus halk arklaryla Bat mzik yazsn
birletirmekti.
Ve birletirmitir.
Glinka ile Dargomiyski'yi, "Rus Beleri" adyla anlan
bir blk besteci izler: Balakirev (1837-1910), Cesar Cui
(1835-1918), Rimski-Korsakof (1844-1908), Musorgski
(1839-1881), Borodin (1838-1887).
Beler beinin ok daha sekin bir ada
aykovski (1840-1893), Rus milliciliini yanstmayan,
yabanc eilimlerin, zellikle Alman etkisinin simgesi bir
besteci olarak gsterilir.
Rus olmaktan ok Avrupaldr o!
Ekim Devrimi'nden sonra, mzii halka indirmek iste-
i, halkn anlamayaca sanlan deneyimlere bir bakma
set ekmi, Sovyet bestecilerinin aratrc almalarn
-bir lde- engellemitir dorusu. Bununla beraber,
Sov- yetlerin ileri gelen bestecilerinde, yaratn nne
karlan baz engellerin dna doru tama istekleri de
grlmektedir.
ada Sovyet bestecileri arasnda ilk akla gelen
byk adlar unlardr: Sergey Prokofiyef (1891-1953),
unutulmaz Leningrad Senfonisi'nin bestecisi Dimitri
ostakovi (1906-1975), Nikolai Miyaskovski (1881-
1950). Eserlerinde bir yandan Ermeni halk mziini, te
yandan ay- kovski'ye balanan Rus romantizmi
geleneini yanstan Aram Haaturyan (1903-1978)
btn dnyada hakl bir n kazanmtr.
AzerbaycanlI besteci Kara Karayef de yle.
Geleneklerini daha arlk Rusyas zamannda kurmu
ve Bat'da byk bir saygnlk kazanm olan Bale, Sov-
yetler Birlii'nde bugn de en gzde sanat dallarndan
biridir ve gnden gne yaylmakta ve
zenginlemektedir.

DAHA OK BLG

Melih Cevdet Anday, Sovyet Rusya, Azerbaycan,


zbekistan, Bulgaristan, Macaristan, stanbul, 1965.
Ataol Behramolu, "Yazn Akmlar Asndan Rus
Yaznna Genel Bir Bak", Trk Dili 1981, say 349, s.
372-401.
A. Fadeyef - E. erminski - G. Golikof, Sovyetler
Birlii'nde Sosyalizmin Kuruluu (ev. erif Hulusi),
stanbul, 1966.
P. N. Fedoseyev, Gnmz Dnyas ve Leninciliin
Sosyalist
Devrim Teorisi (ev. N. zkan), stanbul, 1978.
Nadir Nadi, ki Sovyet Rusya, ki Polonya (gezi
notlar), stanbul, 1978.
Varlk zmenek, te Sovyetler Birlii (SSCB gezi
izlenimleri), Ankara, 1980.
lhan Seluk, Sovyetler, ran, Amerika zlenimleri,
stanbul, 1976.

Atilla Tokatl, Sovyet airleri Antolojisi, stanbul, 1968.

OKUMA
SOVYET SNEMASI

Sinemann Rusya'ya girii arlk ynetimi srasnda


oldu. lk Rus filmi 1908'de evrildi. Rus sinema tarihinin
devrim ncesi bu dnemi zerinde sylenebilecek olan,
baz nl edebiyatlarn yaptlarnn sk sk
sinemaya uyarlanddr... Bu dnemde Rusya'da
2000'i akn film yapld.
Devrim, Rus sinemasnn bu "burjuva" dnemine
son verdi... sava, bir sre sinemann unutulmasna
sebep oldu. Yeni Sovyet hkmeti, bir sre sonra,
stnde durulmayan ve gerektiince nemsenmeyen
bir alan olan sinemaya el att. "Sinema, bizim iin
sanatlarn en nemlisidir" diyerek, btn sanat
dallar iinde yenilii, zellikleri, yaygnl, ynlar
etkilemesiyle sinemann ilevine ve geleceine dikkati
eken Lenin'in hkmeti, 1919 Austosu'nda sinemay
devletletirdi. 1922'de, daha da gelitirilecek olan
Devlet Yksek Sinema Teknik Okulu kuruldu.
Dziga Vortov, Lev Koloov, Sergey Mihaylovi
Ayzentayn, Vsevolod Pudovkin, Aleksandr
Dovenko gibilerin oluturduu gen kuak, ksa bir
sre iinde Sovyet sinemasn -sesli filmin geliine dein
srecek olan- altn ana ulatrd.
...1924'te toplanan 13. Parti Kongresi'nde
sinemaya yeni bir dzen verildi. Sovyet sinemasnn
devrim dneminin baeserleri bundan sonra evrildi.
Ayzentayn, ilk filmi olan Grev'in (1925) ardndan
"btn zamanlarn en iyi filmi" olarak nitelenen
Potemkin Zrhls'm yap. 1905'te Potemkin zrhlsnn
ar'a kar ayaklam- n, "artc bir yalnlk iinde
veren, baoyuncu olarak kitleyi kullanan, byk bir
ereveleme, sahne dzeni, ritim duygusu tayan,
kurguyu en gelimi biimiyle uygulayan" Potemkin
Zrhls, bugne dein alamayan bir film olarak kald.
Ayzentayn'n tersine bireyi ne alan, bireyle toplum
arasndaki atmalar inceleyerek yeni rejimin
gereklerini sinemaya uygulayan Pudovkin de, Gorki'nin
romanndan sinemaya uyarlad Ana (1926) ile baar
kazand... "Sinemann en byk airi" Dovenko da
Zvenigo- ra (1928), Cephanelik (1929) ve Toprak (1930)
gibi en gzel eserlerini bu dnemde verdi. 1930'larda
sesin sinemaya girmesiyle Sovyet sinemasnn altn a
saylan devrim dnemi sona erdi.
Sovyet sinemaclar bir sre sese kar durdular...
Ayzentayn ve Pudovkin'in tersine, sesli film
karsnda duraksamayan Vertov, 1934'te Lenin zerine
ark adl belge filminde folklor arklarm ustaca
kulland. Nikolay Ekk'in Hayat Yolu (1931), Sergey
Yukovi'in Altn Dalar' (1931), Yutkevi ve Frederik
Ermler'in Kar Plan' (1932) sesli filmin ve sosyalist
gerekiliin ilk baarl rnekleri oldular. Ama sosyalist
gerekilik anlaynn en kusursuz rnei ve ilk byk
sesli Sovyet filmi, Vasilyev kardelerin apayev'i idi
(1934). apayev, Potemkin kadar n kazand.
Que Viva Mexico'dan sonra Ayzentayn'n Rusya'ya
dnnde evirmeye balad Bejin ayr da (1936)
bitirilemedi. 1938'de evirdii Aleksandr Nevski'de
Ayzentayn, Rus tarihinin eski yapraklarn eviriyordu...
(Onun) ardndan Korkun van geldi... Korkun van
(1944-45), btn sinema tarihinin en nemli
filmlerinden biri oldu. Pudovkin de, Ayzentayn gibi bir
sre tarihsel konulara yneldi.
Savatan sonra sarslan sinemann durumunu
yeniden dzeltmek amacyla eitli almalar yapld...
Sinemann byk ustalar Ayzentayn, Pudovkin,
Dovenko, Vertov gibi sinemaclar art arda gp
gittiler.
Stalin'in lmyle sinemaclar zerinde uygulanan
"dnce kontrol" yavalad. "Buzlarn zl" diye
adlandrlan serbestleme hareketi, Parti'nin 1956'daki
nl 20. Kongresi'nde Kruev'in kiileri putlatrma
tutumuna atan konumasyla bsbtn kuvvet kazand.
1954-58 arasnda, eski ve orta kuak sinemaclarn yan
sra yer alan yeni bir kuak, Sovyet sinemasnn tarihsel
geliimi iinde, ksr, verimsiz bir dnemin kapandn,
propagandadan, siyasal gdmlerden, zgr anlayla-
ra, kiisel eletirilere kayan bir yaratma bamszlm
tanyan ve kabullenen yepyeni bir dnemin aldn
haber veriyordu.
Bir "yeni dalga" eklinde ortaya kan gen kuakla
Sovyet sinemas yeniden canland. teden beri, ze
biimden daha fazla deer veren anlay, bylece gen
sinemaclarla biime de z kadar deer kazandrd.
"Halkn yaama ve alma isteini artrmak, olumlu
kahramanlarla seyirciye toplumsal ideal kavramn
vermek, halkn beenisini eitmek" amac gen kuan
eserlerinde baaryla uyguland. "Gemii eletiren, bu-
gnn gzyle dnn gereklerine bakan" gen
sinemaclarn uluslararas ilk yz ak Sergey
Samsanov'un ehov'dan uyarlad Austos Bcei
(1956) oldu. Sovyet sinemasnda yenilerin meydana
getirdii bu canl dnemin ilgi ekici filmleri, eskilerden
Yutkevi'in Othello'su (1956), Gerasimov'un Durgun
Don'u (1957), Kozintsev'in Don Kiot (1956) ve Hamlet'i
(1964), He- ifitz'in Kk Kpekli Kadn (1960),
Romm'dan Bir Yln Dokuz Gn (1952), Mihail
Kalatazov'un Leylekler Geerkeni (1957), Grigoriy
ukray'm Krkbirinci (1956), Askerin Trks (1956) ve
Duru Gk (1961), Sergey Bondarcuk'un Bir nsann
Alnyazs (1959) ve Savala Bar' (1965), Marlen
Kutziyev'in Yirmi Yandaym'! (1964), Andrey
Tarkovski'den van'n ocukluu (1962) ve Mihail
veitzer'in Dirilii'dir (1962).
Sovyet sinemasndaki bu yeni kuan btn
abalarna karn, o yce ustalar ann imgesel olanla
nesnel arasndaki diyalektik birlii ustaca kuran salam
sinemasn canllyla, sarsclyla btn
srdrebildii, yineleyebildii sylenemez. Ama bugn
ada Sovyet sinemas, belli llerde, o eski, parlak
dnemlerinin baarsna erimitir.

(Sungu apan, "Ellinci Ylnda Sovyet Sinemas",


Ant, say 45, s. 14-15)

Bu sinemada imdiye dek ustaca anlatlm toplu


destanlar, tarihin dnm noktalarna eilen kitle filmleri,
kusursuz ve akademik klasik yazn uyarlamalar vard.
Ama gerek ve ada anlamnda bireyler yoktu. Sovyet
sinemas imdilerde bireye gelmi gzkyor...
Sovyet sinemasnn bu yeni tavr kukusuz
bazlarnca eletirilecektir. Bireyi anlatmaya dnn
sanatta yeni revizyo- nizmlere kap aaca, burjuva
sanatnn tuzaklarna yeniden d getirecei
sylenebilecektir. Biz... bireye yaklamann temelde
sosyalist sanatla, sosyalist gerekilikle hi de elime-
dii grndeyiz. Sonu olarak her trl sanat eseri
bireyi anlatr. Sorun, bireyi ele al biimidir. Burjuvazi,
bunu bireyi sosyal balarndan yaltarak, bireyi ar ve
zaman zaman hastalkl bir yaklamla boyutlandrarak
yapmtr. Sosyalist sanat bireye yaklamda doru
lleri koruduu, bireyin sosyal yann ve balamn
belirgin tuttuu, bireyi burjuvazinin yapagel- dii gibi
yalnz kendi ego'sunu deil, tm dnyay yanstan bir
ayn olarak ald srece, bireyin ilenmesinde sosyalist
sanat anlayna ters den hibir ey yoktur. Doru
ller, salkl yaklamlar korunduu srece sanatn
bireyi, yani insan anlatmasndan ekinilir mi? Sovyet
sinemas, bu alardan bize yeni ve ilgin bir yola girmi
gibi geldi.

(Attila Dorsay, "Sovyet Sinemasnda Bireyin


lenmesi Revizyonizm mi, Yeni Bir Alm m?"
Cumhuriyet, 25 Mays 1979)

ELMDEN GELSE

Ben isterim ki Bulutlar alasn,


Ama ocuklar alamasn;
Hibiri kszlk, yetimlik nedir duymasn.

Ben isterim ki
Konusun her iek kendi dilince;
Ama silahlarn kesilsin sesi.

Ben isterim ki
Kapansn btn kaplar karanla;
Ama gzler kapanmasn Szler
kapanmasn.

Ben isterim ki Yangnlar snsn,


Ama umutlar snmesin;
Erisin her meyva kendi dalnda,
Yreklere ac bir sz demesin.
Ben isterim ki Eilsin dallar
bereketten;
Ama insanolu ban emesin
Utantan ya da gszlkten.

Ben isterim ki
Gzya gibi aksn pnarlar,
Topran zerinde duru berrak;
Ama pnarlar gibi akmasn gzya,
Yeryznn hibir yerinde.

Ben isterim ki
Bir yldzlar kalsn uykusuz
Gkyznn derinliklerinde;
Ama insanlar yatp dinlensinler,
Taze bir gle balamak iin Gzel
sabahlara Aydnlk sabahlara.

Ben isterim ki Her ey Her ey


Her ey eilsin insann nnde,
Ama insan, insana tutsak olmasn.

Ben isterim ki Sevin bol olsun,


Mutluluk bol olsun
lkeden lkeye giden yol olsun.

Resul Rza (ev. Ataol Behramolu)

SORULAR

1. Ekim Devrimi'nin ertesinde, sosyalist rejimin


temellerini atan hangi kararnameleri
biliyorsunuz? Her birinin ierii nedir?
2. Sovyet siyasal sistemi hangi ilkelere dayanr?
"okuluslu devlet" ile "sosyalist demokrasi" neyi dile
getirmektedir? "Sos-
yalist demokrasi", "Bat demokrasisi"rden hangi
noktalarda ayrlmaktadr?
3. Sovyetler Birlii'nde sosyalist iktisatm kuruluu hangi
aamalardan gemitir? Sovyet sanayisi hangi zellikleri
tar? Kolhoz ve sovhoz neyi dile getirirler? Sovyet
sanayisi ile tarm dnden bugne hangi sorunlarla
karlamtr? Bugnk sorunlar nelerdir? Sovyet
ekonomisinin darya al hakknda ne biliyorsunuz?
4. Sovyetler Birlii'nin sosyal tablosunun zellikleri neler-
dir? Bu tablo ile kapitalist lkelerin sosyal tablosu
arasnda ne gibi temel farklar vardr?
5. Sovyetler Birlii'nde ailenin, kadnn ve ocuun toplum-
daki yeri ne idi, ne olmutur?
6. Sovyetler Birlii'nde eitim ve bilimsel aratrma hangi
zellikleri tar ve nasl bir gelime gstermitir?
7. Sovyetler Birlii'nde din sorununun zellikleri nelerdir?
Nasl bir gelime gstermitir?
8. Sovyetler Birlii'nde sosyalist kltrn douu ve geli-
mesi nasl olmutur?
9. Sosyalist gerekilik nedir? Ne gibi sonular dourmu-
tur?
10. Sovyet edebiyat bugne dein hangi aamalardan ge-
mitir? Yazar ve air olarak tandnz byk Sovyet
edebiyatlar kimlerdir? Maksim Gorki'nin Sovyet
edebiyatndaki yeri nedir? Resul Rza kimdir? Okuma
paras olarak verdiimiz iiri hakknda ne
dnyorsunuz?
11. Sovyetler Birlii'nde sanatn gelimesi ne gibi zellikler
tar?
12. Mzikte, Ulusal Rus Okulu'nu kim, ne zaman kurmutur?
"Rus Beleri" kimlerdir? aykovski'nin sanatnn zellii
nedir? Ekim Devrimi'nden sonra mzikte ne gibi
gelimeler olmutur? nl Sovyet bestecilerinden
kimleri tanyorsunuz?
13. Sovyet sinemas, nasl domu ve hangi aamalardan
gemitir? nl Sovyet sinemaclarndan kimleri
tanyorsunuz? (Okuma parasn okuyunuz.)
BLM III
HALK DEMOKRASLER

II. Dnya Sava'nn en nemli sonularndan biri, Orta ve Dou


Avrupa'da, genellikle "halk demokrasileri" ad verilen, yeni bir devlet tipinin
domu olmasdr. "Halk Cumhuriyetleri" de denen bu yeni devlet tipine,
Demokratik Almanya, Polonya, ekoslovakya, Macaristan, Yugoslavya,
Arnavutluk, Bulgaristan giriyor.

HALK DEMOKRASLERNN KURULUU

I. Dnya Sava'ndan sonra 1919-1920 antlamalar, Orta ve Dou


Avrupa'da byk deiiklikler yapmt: Daha nceden var olan baz
devletler bym (rnein Romanya, eski Srbistan da Yugoslavya oluyor),
bazlar da tarihe karan Avusturya-Macaristan mparatorlu- u'ndan
domulard (Avusturya, ekoslovakya ve Macaristan); son olarak
-eksiklerle de olsa- Polonya yeni batan kurulmutu.
Btn bu devletlerde -bazlar ak, bazlar gizli faaliyetlerde bulunan-
Marksist gruplar ve partiler vard. Rusya'daki 1917 Ekim Devrimi, bu
gruplara ve partilere byk bir canllk getirdi. Bununla beraber -bir tek
istisna dnda- bunlardan hibiri, iktidara gelebilecek duruma ulaamad. O
tek istisna da Macaristan'da gerekleti (1919) ve pek az yaayabildi.
Daha sonra, btn bu devletler, parlamentarizm yoluna girdiler. Bu
parlamentarizm, yalnz ekoslovakya'da dzenli bir yol izledi; onun
dndakiler ise yer yer kralc mdahaleler ya da sonu diktatrle varan
hkmet darbelerine sahne oldu.
Ortaya kan rejimler, gerekli sosyal reformlar ya snrladlar ya da
reddettiler; bununla da kalmayp, Marksist ve halk nitelikteki partileri
kovuturdular. Ve sonuta, ekoslovakya bir yana, hepsinin ortak nitelii,
ieride an- ti-sosyalizm, darda ise anti-sovyetizm oldu. 1938- 1939'da
ekoslovakya bamsz bir devlet olarak ortadan kaybolurken, Polonya
sapmalar iinde bocalayan bir politika uyguluyordu. tekiler ise Berlin ve
Roma'daki faizme yaklatlar ve onlarla beraber savaa, II. Dnya Sava-
'na srklendiler.

250
II. Dnya Sava sresince, hem faizme baml hkmetlere, hem de
Alman igaline kar bir direni hareketi geliti, ii ve komnist partiler bu
mcadelede birinci planda gelen bir rol oynadlar.
1944-45 yllarnda, Sovyet ordular bu lkeleri faizmin istilasndan
kurtardnda, yeni bir devlet kurmak hakk ve grevi de ite btn bir
sava boyunca direnme hareketini yrtm olan glere ait bulunuyordu.
Yugoslavya ve Bulgaristan'da olduu gibi, hkmdarlklar hemen tarihe
kartlar ya da -Romanya'da olduu, gibi- pek az yaadlar. Sava
sresince iktidarda olan partiler, dmanla ibirlii yapm olmalarndan
dolay saygnlklarn yitirdiklerinden, koalisyon hkmetleri kuruldu. Bu
koalisyonlar, eitli partilerden oluuyordu; ama hepsine egemen olan ruh,
direni hareketinin ruhu idi. Hepsinde burjuva partileri yeniden kurulmaya
balarken, komnist partiler de daha byk bir hzla geliiyordu.
Ve sonuta, ynetimin dizginlerini de onlar ele geirmeye baladlar.
Bylece, halk demokrasileri ya da halk cumhuriyetleri denen rejimler
kurulmu oldu.

ETL KURUMLAR VE SORUNLAR

Siyasal kurumlar

Halk demokrasilerinin birkanda bir cumhurbakan vardr; tekilerde


kolektif nitelikte bir "prezidyum" bu grevi yapyor. Hepsinde, genel oyla
seilen bir meclis vardr. Kanunlar o yapar. Yalnz Yugoslavya'da, federal bir
rejim olduundan, ift meclisli bir parlamento bulunu-

25
1
yor; tekilerde parlamento tek bir meclisten oluuyor.

ktisadi gelime ve kurumlar a) Tarm


Halk demokrasileri kurulduunda, iktisadi bakmdan
bata gelen sorun, tarm sorunu idi: nk, bu lkelerde,
halkn byk ounluu kyl idi ve topraklar -feodal ti-
pe uygun bir biimde- belli ellerde toplanmt.
- Bata u kural uyguland: Topraklar, "onlar ekip
bienlere" datld. Fakat az sonra -1917'yi izleyen
yllarda- Rusya'da ortaya kan bir sorunla karlald:
Kk iletmelerin okluu, topra ilemeyi
gletirdii gibi, emein verimliliini de azaltyordu.
Bunun gibi, toprakta -asalak- soylular ortadan
silinmilerdi; ama onlarn yerine -vaktiyle gene Rusya'da
grld gibi- zengin bir kyl zmresi ortaya kmt.
- Bu nedenle ikinci bir aamaya geildi: Geici olan
bu aamada kylye yardmn yan sra, -Sovyetler Birli-
i'ndeki sovhozlara benzeyen- devlet iftlikleri ile
makine ve traktr istasyonlar kuruldu.
- Son bir aamada "kolektifletirmeye"
bavuruldu. Bunda kooperatifler byk rol oynad.
Kylleri direnie gtrmemek iin de ar ve temkinli
hareket edildi.

Halk demokrasilerinde, tarmda alanlar


-genel olarak- gruba ayrlr:
- Devlet iftliklerinde cretli alanlar. Bunlar
iilere pek benzerler;
- Kendi topran ekip bienler;
- Kooperatifler halinde toplam toprak sahipleri.

b) Sanayi

Sanayi alannda, halk demokrasileri arasnda, balan-


gta yalnz ikisinde, ekoslovakya ile Demokratik Al-
manya'da salam bir sanayi gelenei vard. tekilerde
ise, 1945'ten nce, sanayileme pek zayf kalmt.
Sanayileme zorluu -ister istemez- "devletletirme"yi
de zorunlu klyordu.
Btn bunlarn sanayi alannda sonular u oldu: i
snf byk lde oald; retim -nicel ve nitel olarak-
artt.
Daha 1947'de btn halk demokrasilerinde,
1938'deki retim dzeyine eriilmi bulunuyordu.
1947'den bu yana ise, bu lkelerde sanayi -ekonominin
teki alanlaryla beraber- dev admlaryla ilerlemektedir.
Bu ilerleyi, zellikle Dou Almanya'da btn dikkatleri
toplayan boyutlara erimitir.
Btn halk demokrasilerinde, ekonomi, "planl
ekonomi" dir. Uzun yllar, sanayiye tarm karsnda,
retime tketim maddeleri karsnda tannan ncelik
de, son yllarda yerini daha liberal bir gelimeye
brakmtr. Bu konuda en ileri giden lke olarak
Polonya'y gryoruz.
Polonya, kk iletmeleri devlet denetiminden kar-
tarak "zelletirmekte", brokrasinin koyduu snrlar
da gevetmektedir.

Kltrel tablo

Demokratik Almanya ile ekoslovakya bir yana, Orta


ve Dou Avrupa, okur yazar orannn hayli dk olduu
bir blge idi. Bu oran, Romanya'da ve Polonya'da %
23'e, Bulgaristan'da % 32'ye, Yugoslavya'da % 45'e,
Arnavutluk'ta % 65'e ulayordu.
Bu tabloyu tersine evirmek iin btn halk demokra-
silerinde byk bir eitim faaliyetine giriildi. Bugn, he-
men hepsinde okur yazarlk sorunu zlm durumda-
dr. Eskiden kurulmu niversitelere yenileri eklendi.
zellikle iilere hitap eden iletme okullar, teknik okul-
lar, i faklteleri kurulmutur. Geni bir gezici ktpha-
necilik, konferans ve tiyatro ebekesi, byk halk kitlele-
rine kltr tayp durmaktadr.
Kltrel gelimede, hemen btn halk demokrasileri-
ne Sovyetler Birlii rnek olmutur. Ne var ki, her halk
bu gelimeye kendi rengini de katm, katabilmitir.
Bugn, halk demokrasilerinde, edebiyatta, grsel
sanatlarda, mzikte ve sinemada byk boyutlara varan
gelimeler grlyor: rnein, sinema alannda
savatan sonra dikkate deer eserler ortaya kondu.
Bu bakmdan, aralarnda en artc ilerlemeyi gste-
ren de Polonya olmutur; tiyatroda da yle.

Sosyalist lkelerde bugn sanat ve zellikle tiyatro


yozlamyorsa, bunda seyircinin maddecilii ve
diyalektii iyi kavram olmasnn da byk rol var
kukusuz. zellikle Polonya tiyatrosunda, sanat
kaygs her vakit nde gelmi; kaynaklara eilite,
sahne sanatnda uyguladklar bir eit semecilik byk
nem kazanmtr. Burjuva seyircisinden uzak, kapitalist
dzene yaslanmayan repertuvar anlay, sanayileen
toplumda tiyatro ve seyirci ilikisi gereki bir gzleme
dayanyor. Gerekilik, eserlerin yo- rumlanmdaki
her eit gzlemcilik, ynetmenlerin temel uralar
arasnda yer alyor. Burjuva seyircisinin bu denli bir
ilikisi olmad iin, gnmz Bat tiyatrolarnda
g- rlegelen yozlama ortaya kmamtr.I

Din sorunu
Halk demokrasileri iinde Bulgaristan'da ve Roman-
ya'da bir din sorunu ortaya kmamtr. Bu iki lkede Or-
todoks Kilise devletten ayr olarak, serbeste faaliyette
bulunmaktadr.
Ancak, rnein ekoslovakya'da, Kilise'nin "ayrlk
hareketi" desteklemek zere, gerici elerle ibirlii
yapt grlmtr. Macaristan'da Kardinal Mindszenty,
feodal papaz tipini srdrp durmutur. Polonya'da da,
Kilise ilgilileri -bazen bilmeden- tehlikeli siyasal
davranlara srklenmilerdir.
Bu konuda, darda, zellikle Vatikan'n son derece
kkrtc bir rol oynad da ak.

I Hayati Aslyazc, "Polonya Tiyatrosu", 1973 Sinan


Yll, stanbul, 1973, s. 534-535.
HALK DEMOKRASLERNDEK GELMELER Yugoslavya

dndakiler
1945 ylnda, halk demokrasileri, Sovyetler Birlii ile
Birleik Amerika arasnda bir yelemede bulunmu
deillerdi. Geri, siyasal ve sosyal rejimleri, Sovyet
rneinden esinleniyordu ama, yine de Batl devletlerle
normal diplomatik ve iktisadi ilikileri srdryorlard.
1947'de, -ileri srd koullarla- siyasal amalar
tayan Marshall Plam'nm yardm reddedilince denge
bozuldu. Marshall Plam'na kar bir nlem ve arlk
olmak zere, 1949 ylnda Comecon adl karlkl bir
iktisadi yardmlama rgt kuruldu. Bu rgtte bugn,
-Yugoslavya dnda- btn halk demokrasileri
bulunmaktadr.
Asker planda da ibirliine gidildi: Atlantik Pakt'na
kar 1949 ylnda Varova Pakt kuruldu.

Yugoslavya

Yugoslavya 1948 ylnda, bata retisel ve ulusal ne-


denlerle, Sovyetler Birlii'yle olan ilikilerine son
vererek, sosyalist dnyada apayr bir yer seti kendine.
Ve 1950'den sonra kendine zg bir yol tuttu
sosyalizmin kuruluunda.
"Yugoslav yolu"nun zellikleri unlar:
- Devletin ve brokrasinin ekonomi zerinde etkisini
en aza indirmek.
- Artk, ekonomik faaliyetin genel ve ayrntl yneti-
mini devlet yklenmiyor. Devlet, yalnz retim ile tke-
tim arasndaki orann temellerini saptamakla
yetinmekte, teknik ve ekonomik kararlar ise bamsz
iletmelerde alnmaktadr.
- letmeler devletin maldr ama, iilerce ynetilir.
Btn iiler, bu ynetime, setikleri bir kurul kanalyla
katlrlar.
- Bu iletmeler mallarn, merkezilemi bir ekonomi-
nin otoriter ve brokratik kararlarndan bamsz olarak,
yarmann bulunduu bir piyasaya srer. Bamsz grup-
lar arasndaki bu yarma, geri merkez egemen planca
kabul edilmi genel kurallar erevesinde olmaktadr
ama, plan artk ayrntlara girmemektedir.
- Toprak, bireysel mlkiyet rejimi (10 hektardan az)
ile pazar iin alan genel kooperatifleri badatran
karma bir sisteme bal.
Bu yanlaryla, Yugoslavya'nn sosyalizmin kuruluun-
da "liberal" bir yol izledii ileri srlmektedir. Bununla
beraber, rejim orada da tek partilidir. Komnist Parti
1952 ylndan beri Komnistler Birlii adn tar.
D politikada, Yugoslavya, Dou ve Bat ile ilikilerin-
de "yansz" bir politikadan esinlenmekte.

DAHA OK BLG

A. Alvarez, Dou Avrupa'da Yazar ve Toplum (ev.


Esin rc - Mehmet Harmanc), stanbul, 1966.
Melih Cevdet Anday, Sovyet Rusya, Azerbaycan,
zbekistan, Bulgaristan, Macaristan, stanbul, 1965.

OKUMA

M.O.M. FABRKASI'NIN KLTR SARAYI

Bu fabrika, byk bir optik gereleri fabrikasdr ve


Macaristan'da btn fabrikalarn olduu gibi bunun da
bir kltr saray vardr. Macarlarn "Kltr Saray"
dedikleri bu kurumlar, bizim eski "Halkevleri"ne benzer;
orada kadn erkek fabrika iileri toplanr, eitli sanat
ve kltr alanlarnda, spor dallarnda alr ve zel
meraklar iin de kk kulpler kurarlar.
M.O.M. Fabrikas'nn Kltr Saray'nda, tiyatro,
sinema gsterileri, elence toplantlar iin kullanlan bir
bahe, gzel, geni ve byk bir yap olan sarayn iinde
de gene koca bir tiyatro ve toplant salonu, bir sergi
salonu, jimnastikhane, bale der- sanesi, ktphane ve
eitli kltr kollar iin ayrlm odalar, dersaneler vard.
Sergi salonunda bir resim sergisi vard, bu sergide
amatr ressamlarn resimleri sergilenmiti. eitli
anlaylarda yaplm ve gerekten beendiim resimler
grdm orada. Soyut ve non-figratif olanlar da vard.
Demek bu fabrikann iileri ve o mahallede oturanlar,
modern sanat yaptlarn kendi anlaylarna aykr ve
kendi beenilerinin dnda grmyorlard...
Baka bir salonda pul merakllar toplanmlard;
bunlar karlkl oturmular, pul dei-tokuu ile
meguldler...
Ktphanede bize Trkeden evrilmi olan kitaplar
gsterdiler. Nzm Hikmet'in, Sabahattin Ali'nin
kitaplarn hatrlyorum.
Baka bir odada gen kzlar ve gen erkekler
toplanmlard. Kltr Saray'mn direktr, burada gen
iilerin eitli sosyal konular zerinde tartmalar
yaptklarm syledi. O gnk konu, "kz-erkek arkadal
ve flrt" idi...
Oradan alt kata, drt be yandan, yedi sekiz yama
kadar olan ocuklarn bale rendikleri dersaneye girdik.
Bunlar iek gibi giyindirilmi, salam, neeli ii
ocuklaryd. urackta syleyeyim, btn sosyalist
lkelerde en byk nem ocuklara veriliyor,
onlarn baheleri, onlarn okullar, onlarn elenceleri,
oyuncaklar... ocuklar, orada annelerinin bana dert
deildiler artk, hani bizde sylendii gibi "tatl bela"
deildiler, sadece tatlydlar, annelerinin almasna
engel olmuyordu hibiri. Kimsesiz ocuklar daha da
byk bir itinaya layk grlmlerdir. Pete'deki
kimsesiz ocuklar sitesi bu bakmdan en gzel rnek...
Kltr Saray direktr ile dolamamz bitirip bize
arap ikram ettii odaya girince aklm kurcalayan bir
sorunu atm ona: - Fabrikanz, gzellii, elencesi
dnyaya n salm byk bir ehrin yan banda,
dedim. stelik bu ehirde tiyatro, mzik, sinema hayat
da ok canl. Siz iilerinizi byleine hareketli bir ehrin
yan banda amatrce sanat gsterileri ile nasl
eitebilirsiniz?
Bunu sorarken bizim "Halkevleri"ni dnyordum.
Halkevleri sanattan ve kltrden yana yoksul
blgelerimizin kltr ihtiyalarn karlamak zere
kurulmulard. Ankara'da bile byleydi...
Kltr Saray direktr dedi ki:
- Bizim Kltr Saraymz, yalnzca iilerimize deil,
btn bu evrede oturanlara aktr. Onlar, ehir biraz
uzak olduu iin bizim sinemamza gelirler, burada hem
ehirde gremedikleri eski ve sevilmi filmleri grrler,
hem de yenilerini (o srada ba-
ka bir fabrikann kltr saraynda Cherbourg
emsiyeleri oynuyordu). Tiyatromuz heveslilerin bo
vakitlerini deerlendirmeye yarar. Gerekten btn bu
Kltr Saray, yeni hayatmzn sorunlarn halka
aklamak amac yannda, iilerimizin ve mahallemizin
bo vakitlerini deerlendirmek amac da gder.

(Melih Cevdet Anday, Sovyet Rusya, Azerbaycan,


zbekistan, Bulgaristan, Macaristan, stanbul, 1965, s.
154-157)

SORULAR

1. Halk demokrasileri nasl kurulmutur?


2. Halk demokrasilerinde hangi siyasal kurumlar vardr?
3. Halk demokrasilerinin tarmda ve sanayide iktisadi
geliimi nasl olmutur ve bugn ne durumdadr iktisadi
tablo?
4. Halk demokrasilerinde bugn nasl bir kltrel
tablo gryoruz? (Okuma parasn okuyunuz.)
5. Halk demokrasilerinde din sorunu nasl bir zme
kavuturulmutur?
6. Halk demokrasilerinde iktisadi ve siyasal
btnleme hangi gelime ve kurumlara yol amtr?
7. Halk demokrasileri iinde Yugoslavya ne trl
zellikler tar?
BLM IV
N HALK CUMHURYET

Asya'da sosyalizmi kabul etmi lke var: in, Viet-


nam ve Kuzey Kore. Latin Amerika'da ise tek bir lke:
Kba.
Aada -Kuzey Kore'yi imdilik bir yana brakarak-
bunlar srasyla inceleyeceiz.
in Halk Cumhuriyeti'nden balayalm.

ESK N'DEN YEN N'E

in, 4 bin yllk yazl tarihi ile, dnyann en eski uy-


garlklarndan biri. Kd, daha 2 bin yl nce inliler
yapmlar; (sa'dan sonra 9. yzylda) barutu bulanlar da
onlar... Bunlar, o uygarln teknikteki baarlarndan ilk
akla gelenler. Felsefede, sanat ve edebiyatta ise in
uygarlnn insanla brakt byk bir "miras" var.

19. yzyln ortalarna dein, in Bat'ya "kapal bir


lke" olarak kalm; in hkmdarlar, btn yabanc
milletlere "barbar" gzyle bakmlar. Ama 1839-1842
yllar arasnda ngiltere'ye kar yaplan Afyon Sava
ile in, Avrupa'ya kaplarn amak zorunda kalyor:
ngilizler, 18. yzyln sonlarndan balayarak,
Hindistan'da haha yetitiriyor ve elde ettikleri afyonu
-yasak olmasna karn- in'e satyorlard. 1839'da in
mparatoru'nun afyon ticaretini kesin olarak nleme
karar almas zerine, ngilizler in'e sava ilan ederler.
Ancak, imparator, 1842 ylnda kesin bir yenilgiye urar
ve Nanking Antlamas'n imzalamak zorunda kalr.
ngiltere bylece Hong Kong'u ele geirdii gibi, teki
baz nemli limanlar da ngiliz ticaretine zorla am
olur.

260
Bu antlamadan dolay, in halknda yabanc
dman-

26
1
l daha da younlar. 1850'de tahta kan bir
imparator, Nanking Antlamas'n imzalayanlar
saygnlktan drd halde, halkn tepkisi yatmaz ve
Taiping syan patlar. On be yl sren bu isyan, yalnz
in'deki yabanclar deil, ayn zamanda bata bulunan
Manu Haneda- n'm da hedef tutuyordu.
syan, byk bir kym ile bastrlr.
ngilizler, daha sonra -Franszlarn da yardmyla-
in'e yeni saldrlarda bulunurlar, Tientsin ve Pekin'i ele
geirir ve baka limanlarn da ngiliz ticaretine almasn
salarlar. Bu arada, in'e daha ok afyon sokularak, in-
liler uyuturulmaya balanm, Hristiyan misyonerler de
-halk ngiliz emperyalizminin amacna uygun bir biim-
de yetitirmek iin- in'in en uzak kelerine dein yayl-
mtr.
1898'de, bir saray ihtilali sonunda, reformcular
imparatoru, "anayasaya dayanan bir monari" kurmaya
zorlarlar; fakat imparatorie -hanedan tehlikede
grdnden- imparatoru hapsettirir ve lmne dein,
in'in gerek egemeni olur. 1894'te, Japonya in'e
hcum ederek imparatorieyi yener ve 1900'de, in'e
kar yedi Batl lke -Avusturya, ngiltere, Almanya,
Fransa, talya, Rusya ve Birleik Amerika- ile balama
yapar. 1901 ylnda balayan "Boxer syanT'n sekiz
emperyalist lke birlikte bastrrlar. mparatorieyi
korkun bir sava tazminat demeye ve Tienstsin ile
Pekin'de emperyalist glerin slenmesini kabule
zorlarlar.
Yabanclarn in'e girmeleri ve inli yneticilerin ye-
tersizlikleri karsnda Manu Hanedan'na kar yer yer
bagsteren isyanlar, 20. yzyln banda genel bir hal
alr.
1894 ylnda, Sun Yat Sen adl bir devrimci, Manu
Ha- nedan'n devirip yerine cumhuriyeti ilan etmek
amacyla, bir ihtilal komitesi kurarak mcadeleye giriir.
in'deki baka birok ihtilal komitesi de destekler
kendisini. Sun Yat Sen, daha sonra, teki ihtilalci
gruplarla birlikte in htilalci Birlii'ni kurar. eitli
mcadelelerden sonra, 1911 ylnda Manu Hanedan
yklr ve 1912'de Sun Yat Sen'in liderliinde in
Cumhuriyeti kurulur.
Ve in htilalci Birlii de parti haline gelerek,
Kuomintang adn alr.
1919 ylnda ilk Marksist gruplar ortaya kar. 1921 y-
lnda da in Komnist Partisi resmen kurulur ve ilk
kongresini anghay'da yapar. Bu kongrede, Kuomintang
ile -resm olmadan- ibirlii yaplmasna karar verilir.
1923'te Komnist Parti, Kuomintang ile birleerek onun
"sol kanadn" oluturur.
1925'te in'in byk lideri Sun Yat Sen lr ve an
Kay ek onun yerine geer. Sac an Kay ek'in
1926'da komnist liderleri tutuklattrmas zerine,
Komnist Partisi ile Kuomintang'm ibirlii suya der ve
an Kay ek ksa zamanda in'in byk blmne -zor
kullanarak- tam anlamyla egemen olur. Bu sac
hareket karsnda komnistler gneye ekilerek o
blgede toplanrlar ve 1928 ylnda da ilk in Komnist
Ordusu -u Teh ile Mao e Tung liderliinde- kurulur.
Japonlarn Manurya'y istila ettii 1931 ylnda, in
Sovyet Cumhuriyeti kurulur. an Kay ek, Japon
igalini hie sayarak komnistlerle mcadeleyi
srdrrken, in Sovyet Cumhuriyeti Japonlara kar
sava ilan eder. Ancak 1934 ylnda an Kay ek'in
in'de alt blgede denetimi ele geirmesi zerine, in
Sovyet Cumhuriyeti ker ve -insanlk tarihinin en g
ve skntl ekili hareketi olan- 8 bin millik Uzun
Yry balar.

Kiangsi'den 100 bin komnistin katlmasyla


balayan Uzun Yry, tam bir yl srm ve
yollarda 80 bin kii can verdikten sonra, yalnz 20
bin komnist kuzey snrnda Shensi'ye
ulaabilmitir.

Uzun Yry'n de verdii mcadele azmiyle, bura-


da yeniden bir ordu kuran komnistler, kyllerin de
desteini kazanarak, yeniden byk bir g haline
gelirler ve 1936 Aralk aynda, an Kay ek'i,
komnistlere kar mcadele etmek yerine,
komnistlerle ibirlii yaparak Japonlara kar
savamaya zorlarlar.
1937'de in-Japon sava balar. Komnist Parti ile
Kuomintang istilaclara kar "tek cephe halinde" savar.
Komnistler, bir yandan Japonlara kar savarken, bir
yandan da nfuz blgelerini geniletirler. II. Dnya Sava-
sona erdikten sonra, an Kay ek ile komnistler ara-
snda i sava yeniden balar. Sonunda, 1 Ekim 1949'da
-bakent Pekin olmak zere- in Halk Cumhuriyeti ku-
rulur.
an Kay ek de Formoza adasna snr. lmne
dein orada kalacaktr.

DEOLOJK TEMELLER: MAOCULUK

in Halk Cumhuriyeti'nde btn kurumlar "Maocu-


luk" retisine dayanr. Maoculuk, aslnda Marksizmin,
materyalist diyalektiin "in gerei"ne uygulanmasn-
dan ortaya kan bir gr. Bu gr, darda emperya-
lizm ile onun ierideki ortaklarna kar srdrlen uzun
bir sava boyunca olumutur.
Mao, klasik Marksizme u yeni tezleri getirmitir:
- Birincisi, "devrimci strateji" ile ilgilidir. Sosyalist
iktidar in'de -Rusya'da olduu gibi- bir proletarya
devrimi sonucunda deil, krlarda bir "gerilla" hareketi
sonucunda kurulmutur. Bu mcadelede, Kzl Ordu,
gitgide kyllerin gvenini kazanmtr. Sonunda kentler,
krlarca kuatlm ve ele geirilmitir.
Mao, ayn stratejinin dnya apnda da uygulanabile-
ceini ve uygulanmas gerektiini ileri srer. Ona gre,
ileri sanayi lkeleri, bir eit "dnya kentleri"dir: Burju-
valama, bu lkelerde devrimci atei sndrmtr.
Devrimin bugn en fazla yaylma ans azgelimi
lkelerdir; "dnyann krlar"dr bu lkeler. Azgelimi
lkeler, nce sosyalist olacaklar ve sonra -yaamak iin
hammaddelere gereksinmesi olan- sanayi lkelerini
kuatacaklardr.
Asya, Afrika ve Latin Amerika'daki durum -belli bir
lde- bu zmlemeye uymaktadr.
Tekrar edelim: Belli bir lde...
- ikinci olarak, Mao'ya gre, retim aralarnn
kolektif mlkiyeti, snflar arasndaki mcadeleye son
vermiyor. Bylece sosyalist toplumlarda elikiler
sryor ve "yeni bir burjuvazi"nin domas tehlikesini
bile yaratyor. rne-
in Sovyetler Birlii'nde ve -Arnavutluk bir yana- Avru-
pa'daki halk demokrasilerinde byle olmutur ona gre.
Ne yapmal?
Mao'va gre, sosyalist rejim, bu burjuvalama eilimi-
ne kar mcadele edebilmek iin, "devrimci tansiyonu"
aralksz srdrmelidir. Nitekim in'de 1966 ylnda pat-
layan "Kltr Devrimi", ite byle bir tansiyonu srdr-
me aralarndan biri olarak grlmtr. Mao, dokusu
sertleen, brokratlaan, giderek halktan kopma
yolunda grnen parti ve devlet mekanizmasna kar
genlii harekete geirirken -kendince- bunu
amalyordu.
Bu kuram -bir lde- Troki'nin "srekli devrim"
tezlerinden esinleniyor.
Mao'nun tezleri, gerekleri ne lde yanstmaktadr?
Hayli tartmalara neden olmutur bu konu; bugn de
olmakta.1
Mao'ya kar olanlar, nce "kyl sosyalizmi" diyerek,
onun getirdiini kmsemilerdir. Onlara gre,
Marksizmin temel ilkelerinden olan, "kentlerdeki ii kit-
lelerinin nderliinde devrim" kuralndan bir sapmadr
Maoculuk.
Ne var ki, Mao tarihsel bir deneyimden, 1927 ylnda,
anghay ve Kanton kentlerinde, on binlerce iinin an
Kay ek'ce ldrlmesinden sonra kyl hareketine y-
nelmitir.
Eletiriyi yapanlar, bata bu noktay unutmaktadrlar.
Gerekten 1927 Mart'nda, an Kay ek'in ordular
anghay'n kaplarna dayandnda, emekiler kenti sa-
vunmak istemilerdi. Ancak -Stalin'in denetimindeki-
"Komintern'in in politikas", o zamanlar in kom-
nistlerinin an Kay ek'le "Kuomintang" iinde ibirlii
yapmalarn ngryordu. te bu politika uyarnca,
anghay'n an Kay ek'e teslim edilmesi emredilmi ve
kente elini kolunu sallayarak giren an Kay ek de, iki
hafta sonra on binlerce iiyi ldrtmt.
Komintern, ayn yanl, ayn yl iinde bir kez daha
tekrarlar.
Bu konuda bkz. Ergun Balc, "Mao Yarglanyor", Cumhuriyet, 6 Ocak
1981.
u ya da bu nedenle Stalin'in etkisinde
kalan Komintern, 1927'nin Aralk aynda, in
Komnist Partisi'ne, Kan- ton'da ayaklanma
dzenlemesi emrini verir. Oysa, an Kay
ek'ten ar darbeler yemi olan in
komnistleri, byle bir ayaklanmaya hi de
hazrlkl deildir. yle olduu iindir ki,
Kanton denemesi de byk bir bozgunla so-
nulanacak, an Kay ek gene binlerce iiyi
ldrtecektir.

Mao, ite bu olaylardan sonra, dikkatini kentlerden


krsal kesime, giderek kyllere evirir, in'in o gnk
gerekleridir kendisini etkileyen.
- Mao'nun Kltr Devrimi de byk tartmalara ve
deiik grlere yol amtr.
Mao'dan yana olanlara gre, Kltr Devrimi, "brok-
ratik kemiklemeye kar kitleleri harekete geiren,
ynlar parti ynetimini eletirmeye ynelten bir
hareket" olup, sosyalizme de nemli bir katk niteliini
tamaktadr amzda.
Mao'ya kar olanlar ise Kltr Devrimi'ni, "bilgisiz
kyl kitleleri iin bir yutturmaca, Mao'nun ieride siya-
sal rakiplerini tasfiye iin de kulland bir ara" olarak
karladlar.
Gerek nerede?
Kltr Devrimi'ni deerlendirirken, o dnemin i ve
d koullarn gzden karmamal.
Tersi, yanlglara gtrr insan.
Gerekten, Kltr Devrimi, in Halk Cumhuriyeti'nin
tarihindeki "en bunalml" bir dneme rastlar: eride,
1961 ylnda, Kruev'in Pekin'e tm yardm -anszm-
kesmesinden sonra, ekonomi felce uram durumdadr.
Yedek para yokluundan alamayan makineler
paslanmakta, yeni yaplan fabrika binalar kendi
yazglarna terk edilmektedir. Birka yl nce balatlan
"ileriye doru byk atlm" program, teknoloji ve
uzman olmadan, yalnzca cokunun ekonomik
kalknmaya yetmediinin somut rnei olarak iflas
bayran amtr.
Darda ise, Endonezya'da, Mao sempatizan
Komnist Parti kapatlm, on binlerce komnist
ldrlmtr. Bu arada, Kuzey Kore ve Japon komnist
partileri in'den uzaklam, Kuzey Vietnam Komnist
Partisi de Moskova
ile flrte balamtr. Ve son olarak, Birleik Amerika'nn
Asya'daki emellerinden byk kayg duyan in'in, Sov-
yetler Birlii ile ilikileri de giderek gerginlemektedir.
te Mao, Kltr Devrimi'ni, in'in darda byk bir
yalnzlk, ieride ise -ayn boyutta- bir ekonomik bunal-
mn iine srklendii srada balatmtr. Kltr Devri-
mi'ni, ieride ve dardaki gelimelerden derin d krk-
lna urayan kitlelerin cokusunu uyank tutmak, dik-
katlerini baka yne ynelterek paralanmay nlemek
amac ile kullanmtr.

Bunu belirtirken, o sralarda yaplm


birtakm "soyta- rlklar"m da altn izmeli
ama.
Gerekten Kltr Devrimi srasnda,
Mao'nun Kzl Muhafzlar, Marksizm adna
-Balzac, Victor Hugo, Shakespeare ve
Beethoven gibi- uygarlk tarihinin byk de-
halarn, "burjuva kltrnn rm
temsilcileri" diye lanetliyor; anghay'da Pukin
Ant'na saldryor, erni- evski'yi knyorlard.
Ama bunlar yaparken, Marx'm, yaam
boyunca, Shakespeare ve Balzac'a hayranlk
duyduunu; Lenin'in ise, bo zamanlarnda
Beethoven'i dinleyerek ya da Pukin'i okuyarak
dinlendiini unutuyorlard.
Kltr Devrimi, bu anlamda, kltrden
yoksun kyl kitleleri iin bir yutturmaca,
-uzun vadede yol aaca olumsuz sonular
bakmndan- ac bir yutturmacayd hem de...

Bu sylediklerimiz bir gerek.


Ama yadsnamayacak bir baka byk gerek vardr
ki, o da udur; Mao, in halkn emperyalizmin penesin-
den kurtarm; ok yerin kapsna "buraya kpekler
ve inliler giremez" diye yazl bir lkede, bamsz
ve onurlu bir ulus yaratm, yaratabilmi bir liderdir.
Tarih onu yanllarndan dolay yarglamadan nce,
bu niteliiyle anacaktr kukusuz.

SYASAL KURUMLAR, SYASAL YAAM


1949-1954 yllar arasnda in anayasaszdr. 1954
ylnda ilk anayasa yaplr.
1954 Anayasas'nn ortaya koyduu genel
ema, Sov- yetler Birlii'ndeki gibidir: Meclis,
Prezidyum, Bakanlar Kurulu.
Tek meclisten oluan parlamento 4 yl iin
seiliyor. Ylda bir kez toplanyor. "Srekli
Komite" adn alan Prezidyum, Sovyetler Birlii
Prezidyumu'nunkine benzeyen yetkilere sahip.
"Devlet Konseyi" adn tayan Bakanlar Kurulu
da yle.
Bakanlar Kurulu ile Meclis (ve onun
prezidyumu) arasnda in'e zg bir organ var:
Cumhurbakan.

1966'da ortaya kan Kltr Devrimi'ne dein, in Ko-


mnist Partisi siyasal iktidarn temel dayanaklarndan bi-
ridir. Kltr Devrimi'yle ikinci plana der.
Ancak geici bir dnem iin olur bu.

Resm planda, teki partiler varlklarn


srdrmektedirler. (Kuomintang, Demokratik
Parti, i ve Kyl Demokratik Partisi...)
Bunlar, "Halk ve Demokratik Cephe" iinde
Komnist Parti'yle birlemilerdir. Ne var ki,
uygulamada, bu teki partilerin hemen hemen
hibir etkisi grlmyor.
nemli olan yalnz Komnist Parti'dir.

Bununla beraber, Komnist Parti'nin karsna, in'de


bir baka byk g dikilmektedir: Ordu. sava
srasnda, halk kitleleriyle sk bir iliki kurmu olan
devrimin bu temel arac, kurumsal adan, Komnist
Parti'nin siyasal ynetimine tabi idi. Ve yle de olmas
gerekiyordu. Ne var ki, ordu byk bir zerklik kazanm
ve -stelik- gelenekleri, kendisine siyaseti etkileme
olanan vermitir.
1966'da balayan Kltr Devrimi, -bir bakma- Kom-
nist Parti rgtne kar ynelmiti. nk Mao, Parti
iinde aznla dm grnyordu. Banda Mareal
Lin Piao'nun bulunduu ordunun destei ile, Mao hasm-
larna, yani Parti yneticilerinin ounluuna kar, gen-
liin devrimci duygu ve eilimlerini harekete geirdi.
Gen "Kzl Muhafzlar" hareketi, rgtn altn
stne getirdi. Normal durum, ordunun denetimi altnda,
yava yava kurulabildi. 1961 Temmuzu'ndaki
Kongre'de, Parti ynetimi yeniden rgtlendirildi.
Yeniden kurulan ve arman Parti, rejimin iindeki ne-
mini tekrar duyuracaktr bylece.
kinci anayasa, 1975 ylnda kabul edilir. Cumhurba-
kanl kurumu kaldrlrken, Komnist Parti'ye olduun-
ca, Mao'nun kiiliine ve dncesine de ayr ve stn
bir yer verilir.
1978ylnda, in'in -bugn de yrrlkte olan- n-
c anayasas yaplr.

KTSAD SSTEM VE GELME

Mao e Tung'un iktidar ele aldktan sonra, usuz bu-


caksz in topraklarn ve kalabalk in halkn sosyalist
dzene sokaca pek belliydi. Ancak, o yllarda (1949),
in ekonomisine egemen olan koullar, Sovyetler Birlii
ile Avrupa'daki halk demokrasilerine egemen olan koul-
lardan o denli farklyd ki, sosyalist ekonomiyi birden
kurmak olas deildi.
Kurulacak ekonomi de, in'e zg zellikler kazana-
cakt ister istemez.

Balanglar

in ekonomisinin yaps, 1953 ylnda bile, tam bir ko-


lektiflemeden ok uzak bulunuyordu. Yalnz pamuklu
sanayii hemen hemen devletletirilmiti ama, kamu
kesimi, kooperatif kesim, kk el sanatlar kesimi
yannda, hl zel kapitalizme bal bir kesim ile devlet
ve zel kapitalizmin ibirliinden oluan bir karma kesim
vard.
Ne var ki, bu son iki kesimin ortadan kalkmasn bek-
lemeden mdahale edilmesi gerektiine karar verildi:
Kamu kesimi ynetici rol oynayacak ve teki kesimler
zerindeki denetimi (hammadde ya da kredi datm)
sayesinde, kendi yaylna hz verecekti. Ayn zamanda,
zel kesimin de karma kesime katlmas ve kk el
sanatlar kesiminin de kooperatif kesime katlmas
zendiriliyordu. Bylelikle, bunlar ar ar ortadan
kaldrlm olacak ve
sonunda, ticaret ile sanayinin devletletirilmesine ve tar-
mn kolektifletirilmesine gidilecekti.
Uygulamada kredi, ar sanayi ve d ticaret ilk
hamlede devletletirilen dallar oldular. Ayn zamanda 47
milyon hektar ve 450 milyon kyly kapsayan geni bir
toprak reformu, yar-feodal nitelikteki mlkiyet rejimini,
kk kyl mlkiyeti rejimi haline getiriyordu.

Planl ekonomi

1953 ylnda, birinci be yllk plan yrrle girer.


Plan u ilkelere dayanyordu:
- retim mallarnn artrl derecesini, tketim malla-
rna oranla ykseltmek;
- Tketim mallarn, halkn satn alma gcnn yk-
selmesiyle orantl olarak gelitirmek;
- Tarm rnleri fazlasn artrmaya ynelmi bir tarm
kalknmas salamak;
- El emei veriminin cretlerden daha hzl artn
salamak yoluyla kapital birikimi yaratmak.
Yani btn retim dallar arasnda ahenkli bir art
plan deil, dengesiz bir kalknma plan sz konusu idi;
amac da -her ne pahasna ve ne kadar g olursa olsun-
daha hzl bir iktisadi atlm gerekletirmekti. Sovyetler
Birlii'nde olduu gibi, be yl iinde sanayi retiminde %
98'lik bir art salayabilmek ve on be yl iinde gerek-
lemesi beklenen bir sosyalist ekonominin yapsna sa-
lam bir temel hazrlayabilmek iin ar sanayiye mutlak
ncelik tannd.
1958'de uygulanmasna balanan ikinci be yllk
plan, bu geliimi daha da hzlandrmak iin olaanst
bir aba harcanmasn ngrmektedir.
- Tarm alannda, 1956'dan beri, toprak reformunun
rn olan toprak ve hayvanlarn kk mlkiyeti, "or-
tak almaya" dayandrlm, ancak tanmaz mallarn
gelirine dokunmayan bir yar-sosyalist kooperatife yerini
terk etmitir. 1958'de bu yar-sosyalist kooperatifin yerini
de -yalnz ortak almay deil, konut olarak kullanlan
evin dnda topran da ortak mlkiyetini ngren- bir
"tam sosyalist kooperatif" almtr.
- Ayn zamanda kylerin sanayilemesi yolunda
da byk aba harcanmaktadr.
Komn temeli zerine yaplmaktadr bu.
Komn, kylleri ve iileri tek bir sosyal hcre halin-
de bir arada toplayan, elli bir ya da daha fazla nfusluk
bir yerleme biimidir.
Komn sistemi, aile yaam yerine topluluk iinde ya-
am koyarak, kyl kadnlar ev ilerinden ve ocuk bak-
ma klfetinden kurtaryor. Komnn btn yelerini ger-
ek bir disipline bal tutuyor ve bunlar yapmakla da,
btn insan gcn gereince retimin emrine verme
amacn gdyor.
Maden retimine verilen mutlak ncelik, ikinci be yl-
lk planda vardr ve olabilen her yerde -kylerde bile- de-
mir retilmektedir.
Bu kylerin sanayilemesi politikas ile birlikte, elik,
mekanik yap, petrol gibi kilit sanayilerin kalkndrlmas
yolunda geni bir program yrtlmektedir.

SOSYAL VE KLTREL YAAM

"Bugnk in'i, in'in modernleme srecinin


son aamas, in'in Bat'ya son 'yant' saymamz
olas grnmektedir" (John K. Fairbank).
in'in yeni dzeninde, imparatorluk geleneinden,
Bat etkisinden kalma baz eler hl bulunmaktadr. Ne
var ki, yeni rejim, bu yerli ile yabanc elerin oluturdu-
u karmam da kullanarak, yeni bir toplum yaratmak is-
temektedir.
Bu yeni toplumun en dikkate deer yanlarndan biri,
kitlelere verilen ayr nem ve kitlelerin kalknmada oyna-
d byk roldr. Kendi iradelerine karn da olsa, gele-
neksel toplumun bireylerini bir kitle olarak modern siya-
sal yaama katlmasn bilen bir halk halmFHniitrmek,
yenTrejimiri dikkat ettii balca noktalardan biri. Bunun
iin kitlelere, siyaaT yaamn dnda ve ses karmadan
oturmak hakk da tannmamtr.
in ulusu, bugn dzenli ve alkan bir "mavi
karn- alar" ulusu haline gelmi (Robert Guillain) ve
hzl bir retim art salamak mcadelesine kendisini
vermitir. Hzl nfus art bunu daha da zorunlu
klmaktadr. Gerekten in'in nfusu, ilk zamanlardan
beri in'in yaam biimini etkilemitir.
Bugn iin de in'in en temel sorunlarndan biridir
bu.
Kentlerde oturanlar, devrimden bu yana byk bir ar-
t gstermitir. Buna karn, tm halka oranla bu art,
yine de zayf kalmaktadr. Her eye karn, kentlerin
bymesi in'de de en dikkat ekici noktalardan biri.
Sanayileme ve kentleme gelitike, ii snf da b-
ymekte ve gelimektedir.
Kyllerin ve iilerin yaama dzeyi, bugn, 1949
ncesine oranla ok farkldr. Kadn ve erkek giyimine tek
rrreknilk ve yalnlk egemen ama, herkes normal giyine-
bilmektedir.
Ne isizlik vardr ne de eskinin sefalet tablosu!
Yeni rejimin karlat en byk glklerden biri,
bu byk kkl deiimi ynetecek kadrolara, yetikin
teknisyen elere yeterince sahip bulunmay olmutur.
Bunu gidermek iin her derecede eitime ve teknik
retime byk yer verilmitir ve verilmektedir. Dili
modernletirmek, eitli diyalektler yerine tek bir
diyalekt (Pekin diyalekti) kabul etmek, aslnda eitim ve
retimi daha da kolaylatrmak amacna dnk. Hele
kark in yazsn yalnlatrmama okur-y azar ln daha
byk bir hzla yaylaca ileri srlyor.
Eitimde, "byk yeniliklerden" ve "Maoizmin ekici
yanlarndan biri" olarak "7 Mays okullar"
gsterilmektedir.
Zaten ok zengin ve zgn olan edebiyat ve sanatn,
Devrim'den bu yana -yeni bir ruhla- byk eserler ortaya
kovmay srdrd grlmektedir.
in'le ilgili konumuza son verirken unu da belirtelim
ki, Mao'dan sonra eski dnemle kprler atlm, in Halk
Cumhuriyeti'nin tarihinde yeni bir sayfa almtr. Yeni
in, Bat teknolojisinin yardm ile ieride hzl mo-
dernlemeye ynelen, ideolojiyi geri plana iten ve
Birleik Amerika'ya yaknlamay amalayan bir lkedir.
Eski ka-
buundan syrlm, ancak yeni kabuunu da henz
bulamam bir in'dir bu. Bu in'in yneldii iddial yolda
ne mesafe alacan zaman gsterecektir kukusuz.

DAHA OK BLG

in Devrimi, Devrimler ve Kar Devrimler Tarihi

Ansiklopedisi. OKUMA
BR AMERKALININ N NOTLARI

Yedi yz, belki de sekiz yz milyon nfuslu bu


lkenin sefaleti tammay, Leontieff'i2 etkileyen en
nemli elerden biri. nc Dnya lkelerinin
byk kentlerinde a isizler topluluunun yaratt
ackl grnmn, Asya'nn bu en byk lkesinde
grlmeyii olaand bir olay gibi grnyor... "n-
sanlar iyi, hatta ok iyi beslenebiliyorlar ve herkesin
bir ii var"...
Leontieff'i ikinci etkileyen e ise, gelir dalm
arasndaki farklarn ok kk oluu. "Hangi
kuruluta olursa olsun... En yksek gelir en dk
gelirin mislini gemiyor"...
Leontieff'e gre, in'de kii bana den yllk
ortalama gelir, 130 ile 150 dolar arasnda deiir.
"Bir Amerikal ya da bir Fransz byle bir gelir ile
geinemez" diyor Leontieff. Ama satn alma gc ile
karlatrmazsak bu rakamlarn hibir anlam
kalmyor... cretlerin satn alma gc, zellikle
besin ve giyim maddeleri iin ok uygun. Bu
maddelerin fiyatlar deiken deil, hatta bazen
dyor bile...
Kii bana den yllk gelir dalm ve satn
alma gc bakmndan, in, bu konuyu en iyi zen
lke olarak (Japonya'dan, Fransa'dan, hatta Amerika
Birleik Devletleri'nden nde) ilk sray igal ediyor...
(Baz sanayi mallarnn byk kentler yerine
kylerde yapl), kyden kente g
engelleyebilmeye yaryor. "Sanayi, el zanaatlarn
ykc deil, yannda yer alyor ki, bu da doallkla
ok olumlu bir i" diyor Leontieff.

^ Rus Vassily Leontieff, eyrek yzyldan beri Birleik Amerika'ya sn-


m olup, zamanmzn -komnist rejimlere kar sempati
beslemeyen- en nemli iktisatlarndan biridir.
Bylece in'in gelime mant ortaya km
oluyor: nsan emeinin gerektii yerlerde, el
zanaatlarnn gelitirilmesi.
nc Dnya lkelerinde, buna kart, yani
kapitalist modele daha uygun bir uygulama
yrtld biliniyor. Bu da, o lkelerde grlen
byk isizlie neden oluyor...
Bu ilerin yrtlmesinde ordu nemli bir rol
oynamyor mu? Leontieff, "ok nemli bir rol
oynuyor" diye yantlyor. Ordu en nemli "sosyal
hizmet" grevlisi durumunda. Kentlerdeki imleri
kesen, demiryollarn yneten, hatta okullarn ve
niversitelerin ynetimine katlan askerlere
rastlanyor.

(Lc Monde'dan naklen Yeni Ortan, 21 Ocak 1973)


HROMA'YA
Gzel bir liman olacaktm yandan
dalarla evrili Bir yan ovaya bakan
bir liman.

Bir yelpaze gibi yaylrsn ovaya


doru Yedi rmakla beslenir koyun Ilk
nemli lodoslar sana eser.
Yosunlarn saak ve eritlerini
yayd Sahili ssleyen iekleri
okayarak.
Hiroima, eski bir kentsin
sen Sandal aac kokan.
Barndrdn insanlar
Yllar yl canlar dilerinde altlar.
Gndzleri tekneler vzr vzr gelip giderdi.
Uzun gecelere trkler, ezgiler elik ederdi.

Hibiri sava istemiyordu-


Nagasaki'li, Hiroima'l Japon
iilerin, iftilerin hibiri,
Hibiri, hibiri sava istemiyordu.
Nefretle bakyorlard
inlilere,
Malayllara.
Ne bir kauuk aac dikebildiler Seylan'a.
Ne Cava'ya hindistancevizi,
Ne de Mekong rma stne bir koloni.
Sava tekileri semirtti,
Onlar deil.
Yine de bir sabah
Herkes yatandan frlad ddk
sesleriyle, Bir k demeti grltszce
Doudan batya g tarad.
Anlamt herkes ykmn gelip attn.
Geride kalanlar Sakat batan baa,
Anlatrlar dururlar, resimler gibi,
O gnlerin rknln dnyaya.

Nelere tank olmadlar kiNe sahnelere.


Ik ylesine kr edici,
Rzgr ylesine sertti ki.
Bir patlamada koskoca kayalar tuzla buz.
Bir patlamada elik halatlar incecik tellere
dnyordu. Yzbinlerce yaam Bir anda gidiverdi.
Ak sanat, mzik hepsi Bir anda can verdi.
Yeller esiyordu artk o kentin yerinde,
Dinse ya o ac -ne gezer,
Bugn bile yrekler paralayan Alamalar duyulur
orada,
Aradan on yl getii halde.

Tank, ayaa kalk!


Hiroima, sana sylyorum, duy beni.
Son ver artk ykma, acya.
Savan olanca zulmne tank oldun.
Kim savunabilir bar senden daha iyi?
Barmaksn btn dnyaya,
Anlatmalsn lenin nasl lp,
Kalann nasl kaldn,
T ank, ayaa kalk!
Efendiler, susalm ltfen biraz,
Hiroima konuacak.
Ai Z'ing (ev.
Grkal Aylan)
1. Eski in'den Yeni in'e gei nasl olmutur? Bu
geite en nemli tarihsel olaylar hangileridir?
2. M a o, klasik Marksizme hangi tezleri
getirmitir? Bu tezler, gerekleri ne lde
yanstmaktadr?
3. in Halk Cumhuriyeti'nde siyasal yaam ve
kuramlarn tadklar zellikler nelerdir?
4. in Halk Cumhuriyeti'nde iktisadi gelime nasl
bir yol izlemitir? in'in iktisadi tablosu ne gibi
zellikler tamaktadr? (Okuma parasn
okuyunuz.)
5. in Halk Cumhuriyeti'nde sosyal ve kltrel
yaamn tablosu hangi zellikleri gstermektedir?
6. in'de Mao'nun lmnden sonraki gelimeler
hakknda ne dnyorsunuz?
BLM V

VETNAM VE KBA

VETNAM

Vietnam, Gneydou Asya'da 127 bin kilometre kare


geniliinde bir lkedir. Ve Gneydou Asya'nn -hemen-
en dinamik halk yaar bu lkede.
ok eskiye giden bir tarihi var Vietnam'n: sa'dan
nce in'den gerek bu lkeye yerleen Vietler,
-sa'dan nce
1. yzyldan, sa'dan sonra 10. yzyla dein- in'in
egemenlii altna girmi; daha sonra bamsz
olmu ise de, bamszln korumak iin in ile
zaman zaman savam ve sonunda gene de
in'in himayesi altna girmitir.
16. yzylda Portekizlilerin, sonra da Franszlarn Viet-
namlIlarla iliki kurduklarn gryoruz. Son olarak Fran-
sa 1858'de Vietnam'a giderek lkeyi "himayesi" altna
alr; 1884'te de tm Vietnam ve komusu Laos ve Kam-
boya Fransa'nn "himayesi" altna alnm olur. Fransz-
lar, in Elindi'ni smrmekle kalmamlar, kltrlerini ve
Katoliklii de yayarak nfusun % 12'sini Katolikletirmi-
lerdir. Katolik mezhebinin kabul, Vietnam'n yazgsn
etkilemitir. nk kurtulu savalarnda Katolikler daha
ok smrgecilerden yana olmulardr. Fransa'nn ve
sonra Birleik Amerika'nn nfuzlarn srdrmek iin kul-
landklar kiilerin ou Hristiyan VietnamlIlardr.
Vietnam, II. Dnya Sava'nda Japonlarn istilasna u-
rad. Japonlar, Vietnam'da stlenmek, ngiltere'nin s-
mrgesi olan Malezya'ya girmek istemilerdi. Daha Fran-
szlarn igali zamanlarnda Vietnam'da ulusal duygular
uyanmt. Japon igali altnda bu duygular daha da
geliti. Ho i Minh liderliinde bamszlk programn
benimseyen Vietnam Birlii kuruldu ve 2 Eyll 1945'te
Ho i Minh, Vietnam'n bamszln ilan etti.
Franszlar geri gelmek istedilerse de zayftlar ve
1946'da Fransz Birlii iinde Vietnam'n bamszln
tamdlar. Ancak, Ho i Minh kaytsz artsz bamszlk
istediinden, Fransa ile 1954 ylma dein sren ulusal
kurtulu sava balad. Amerikallar, nce Vietnam'n
bamszlndan yana karken, in byk bir g olup
da Vietnam'a yardm etmeye balaynca, Fransz
ynetiminin srmesini istediler ve Fransa'ya yardm
etmeye baladlar. Dien Bien Fu'da sarlan Fransz
askerlerinin kurtarlmas iin Birleik Amerika, Fransa'ya
atom bombas vermeyi bile nerdi, ancak Franszlar
kabul etmediler. 1954 Temmuzu'nda Cenevre'de yaplan
toplantda, -Ho i Minh liderliinde- Fransa'ya kar
1946'dan beri srp gelen savaa son verilerek bir bildiri
imzaland. Fransa, bu bildiri ile, Laos, Kambo ve
Vietnam'n bamszln tanyor, ancak Vietnam'n
kuzey blgesi Ho i Minh, gney blgesi de Mao Dai
ynetiminde olduundan, 1956 ylna dein yaplacak
olan plebisit ile iki blgenin birlemesi ngrlyordu.
Cenevre Antlamas zerine, Fransa in Hindi'nden
elini ekti. Ne var ki, Cenevre Bildirisi'ni imzalamak iste-
meyen Birleik Amerika'nn Gney Vietnam'da yerle-
mek niyetinde olduu kimsece tahmin edilmemiti.
Plebisit yaplmas iin kuzeyden gelen neriyi gneydeki
rejim -Birleik Amerika'nn telkini ile- reddetti.
Cenevre Antlamas'na aykr olarak plebisitin reddi,
gneyde plebisitten yana olan halk ayaklanmalara ve
gerilla savann balamasna yol am, bu savata Ho
i Minh gneydeki bu hareketleri desteklediinden,
Vietnam bir i savaa srklenmiti. Bu arada zor
durumda olan gneydeki rejimi kurtarmak iin Birleik
Amerika, -"danman" etiketi altnda- Gney Vietnam'a
asker yollad. 1964'te, kuzeyin basks altnda,
gneydeki kukla rejim yklmak tehlikesi karsnda
kalnca, Bakan Johnson -Amerikan gemilerinin Tonkin
Krfezi'nde kuzeylilerin saldrsna urad gerekesiyle-
Gney Vietnam'a asker ymaya balad. Tonkin Krfezi
olaynn, Vietnam'a asker yollamak yetkisini Senato'dan
elde etmek iin uydurulmu bir yalan olduu da
sonradan anlald. Senato Dileri Komi-
tesi Bakan Senatr Fulbright, aldatlm olduundan
sonralar yalanmtr.
Johnson, Vietnam'a yarm milyondan fazla asker
yd halde sonu elde edemedi; bar nerdi ve
grmeler Paris'te balarken iktidardan ekildi. Seim
kampanyasnda bar vaat eden Nixon, aslnda
Vietnam'dan Amerikan askerlerini ekerek, savan
ykn Gney Vietnam'a devretmeyi dnyordu. Bir
yandan Paris'te grlrken, bir yandan da sava
"Vietnamlatrmak" adn verdii bir program
uygulamaya balad. Amerikan askerlerinin moralleri de
bozulmutu. Asker kaaklar, neferlerin subaylara kar
ayaklanmalar, uyuturucu maddelerin kullanlmas, sivil
halka kar zulm ve ikence, beyaz ve zenci askerler
arasnda kan atmalar, disiplinsizlik Amerikan
ordusunu bozguna uratmt. Byle bir ordunun zafer
kazanmas sz konusu olamazd. Nixon bu askerlerin
byk bir ksmn ekti ise de, Gney Vietnam'n bu
sava ykn tayamayaca anlald.
Bunun zerine, Nixon, Kuzey Vietnam'a bomba ya-
drmaya balad, limanlarn abluka altna ald. Btn
bunlar da Vietnam' dize getiremedi. Dnya kamuoyu-
nun da isyan etmesi sonunda, Birleik Amerika 1972
sonlarnda "atekes"e raz oldu. Daha sonra kuzeyle
gney birleti ve Vietnam, bamszlnn yan sra
btnln de elde etti.
VietnamlIlar, bamszlk ve zgrlkleri iin, emper-
yalizme kar 26 yl savamlard. Bunun 8 yl Fransa,
18 yl da Birleik Amerika iledir. Emperyalizme kar
ulusal kurtulu mcadeleleriyle dolu amzda, bu
mcadelelerin en grkemli ve en destans olann
kahraman Vietnam halk vermitir.
20. yzyln en byk gereklerinden biridir bu.

DAHA OK BLG

Vietnam Devrimi, Devrimler ve Kar-Devrimler Tarihi


Ansiklopedisi, c. 1, s. 49-96.
OKUMA

VETNAM EDEBYATI VE SAVA

Vietnam sanat ve edebiyat yalnz lkemizde deil,


Avrupa'da da az tannmtr. Avrupallar, bir Kuzey
Vietnam romann ilk olarak 1969'da yaymlamlardr.
Gk Cephesi adl bu roman ayn yl lkemizde de
yaymlanmtr. Oysa, Vietnam edebiyatnn ok derin
kkleri, ok nl atalar vardr.
Yzylmzda da Vietnam'da pek ok roman, hikye ve
iir kmtr. Roman alannda geen yzylda er
drder bin ms- ralk dev eserler yaratlmtr. Du adl
yazarn Kiy adl eseri ve Van Tien'in Gney Vietnam
Destan bunlarn en nlleridir, yzylmzdaki Vietnam
romanlar manzum romanlardan etkilenerek ortaya
kmtr. ok veciz anlatmlar ve bunlara uygun
biimlerle yazlm manzum romanlarn yabanc dillere
evrilmesinin ok g olduu belirtilmitir. ada bir
Vietnaml yazarn da halknn geleneklerine, dilinin ince
ayrntlarna bal kald oranda evrilmesinin g
olduu, eserindeki dnceleri ve imajlar yabanc
dillerde karlamak imknnn o oranda azald kabul
edilmektedir. ada airlerin evrilmesinde bu
gln daha da artt muhakkaktr. Szgelimi
Vietnam'n Pukin'i denilen To Hu'nun iirlerinin
evrilemez olduu kans yerlemitir. Onun ve Kuzey
Vietnam'n kurucusu Ho i Minh'in iirlerinin bu
glklere ramen evrilip beenilmeleri, bu iirlerin
kendi dillerinde ne kadar gl olduklarn ortaya
koymaktadr.
Son yllarn Vietnam roman, hikye ve iir
kitaplarnda ortak bir zellik savatr. Otuz yl sava
iinde yaayan bir lkede, sava gnlk olaylardan
herhangi biri olmutur. Karartmalar, alarm ddkleri,
bombardmanlar, lmler ve yaralanmalar sanki ok
olaanm gibi karlanmaktadr bu eserlerde. Savan
getirdii btn felaketler, byk szlere, sloganlara
bavurulmadan, gereksiz gsteriler yaplmadan, alak
sesle anlatlmaktadr.
Vietnaml sanatlarn, yazarlarn byk bir ksm
cephede n saflarda da grev almlardr. Fransz
yazarlarndan Madeleine Riffaud bu durumu yle
anlatmtr: "1966 yaznn sonlarnda Hanoi'de
bulundum. Birok yazar ve sanatnn cepheye
gittiklerine tank oldum. Hepsi de en ufak bir kayg
gstermeden niformay stlerine geiriyor,
iyimserliklerini ve neelerini hi yitirmeden atein
ortasna atlyorlard, hem de edeb tasarlarn
dnmeyi -iirmi, hikyeymi, denemeymi- hi
aksatmadan. Ne saklayaym, bana dehet vermi, iime
ilemiti bu manzara."
Vietnam'da son yirmi be yln nemli bir olay da dil
hareketidir. Vietnamcada bilimsel kelimeler, terimler
nceleri hi olmad iin dili teknik aamaya uydurma
zorunluu ortaya kmtr. Bunun iin yabanc
kelimelerin okunduklar gibi Vietnamca- ya uydurulmas
ya da eski in Vietnamcasmn bilimsel kelimelerinin
anlamca geniletilmesine gidilmemi, Vietnamca
kelimelerden yeni kkler tretilmesi yolu seilmitir.
Yneticiler, Vietnam geleneklerini gz nnde tutarak
otuz bin kelime yaratmlardr. Bylece niversitelerde
ve yksekokullarda renimin Vietnamca yaplmas
olana salanmtr. Babakan Van Dong, aydnlar ve
teknisyenleri yeni bir gramer hazrlamaya, teknik
kelimeler iin bir szlk yapmaya, dildeki yabanc
kelimeleri atmaya arm ve bunlar yava yava
gereklemitir. Bugnn sanatlar da bu kurallara
uymu ve eserlerinde yabanc kelimelerden arnm,
VietnamlI her kulaa ho gelen bir dil kullanmlardr.
Bugn Vietnam'da Batl bir okuru artacak kadar
zengin bir ada edebiyat ortaya kmaktadr. Korkun
bir savan ortasnda ykselen bu edebiyat, genlikle
ve bulunmaz bir iyimserlikle dolu olarak kendi
savan akmaktadr.

(Milliyet Sanat Dergisi, say 18)


ANALIK ZANAATI

Zordur bizde analk zanaat.


Baka lkelerde analar
iek sevgisini retirler ocuklarna.
Bizde, bombalardan korunmasn da retmeleri gerekir.

Baka lkelerde analar


Ezgiler retirler, ku seslerinin gzelliini
ocuklarna,
Bizde, ocuklara B-
52'yle F-105'in sesini
retirler ayrt etmesini. !
Ey kutsal Meryem Ana,
Bin dokuz yz altm dokuz yldr
Tutuyorsun ocuunu kollarnn arasnda,
Biliyor musun VietnamlI analar Aylardr
oullarndan uzak uyuyor?

Analarn ocuklarna
nsan olma zanaatn retme zamandr.
Zamandr bundan da fazlasn yapmann
Onlara yiit olmay retmenin de
zamandr.

e Lan Vien (ev.


Eray Canberk)

SORULAR

1. Vietnam'n ada tarihinin zellikleri


nelerdir?
2. ada Vietnam edebiyatnn zellikleri ve
nemli olaylar nelerdir? (Okuma parasn
okuyunuz.)

KBA

Kba kurtulu hareketleri

Gney Amerika'nn kuzeyi ile Meksika'nn dousun-


da, Birleik Amerika'nn da gneydousunda bulunan
Karaib denizindeki Kba, Antil adalarnn en bydr.
Doudan batya doru bir timsah gibi uzanr.
Gneydouda hayvan yetitirmeye elverili olan da-
lk blge bir yana braklrsa, adann geri kalan blmn-
de yer yer kalkerli ovalar ve yaylalar uzanr. Kk
birka rman sulad bereketli topraklarda, tarihin her
dneminde eitli bitkiler yetitirildii halde, son
zamanlarda buras yalnz ekerkam, kahve ve
ttnden oluan -smrgelere zg- tek tip rn
yetitiren bir tarm lkesi haline gelmiti.
Byk bir yeralt zenginlie sahip olan adann 7
milyona yakn nfusunu, Gney Amerika'nn
spanyollarca is-
tilas srasnda buraya gelip yerleen spanyollarla, Kzl-
derili denilen -ve sayca yok denecek denli az olan- yerli-
ler ve -16. yzyldan balayarak altrlmak zere geti-
rilmi- Afrikal zenci kleler oluturur.
Bereketli bir topraa ballk, dardan gelenlerin
(nce spanyollar, sonra Amerikallar) kendilerini
smrdkleri duygusu, 19. yzylda, ortaya zgn bir
ulus karmtr.
Kba'nn ada tarihi, "smrgecilikten kurtulmak"
iin verilen mcadelelerle doludur. ou, Birleik Ameri-
ka'ya kar verilen mcadelelerle...

Bugnk rejim

Bugnk Kba rejimi, 1 Ocak 1959'da, Fidel Cast-


ro'nun "guerilleros"larmn Batista'nn tutucu ve korkun
diktatrlne kar zaferi sonucunda kuruluyor.
Fidel Castro, balangta, sosyalist deildi. Bununla
beraber, kurduu rejim ekonomiyi sosyalistletirdi.
nk, bu ekonomi, btnyle yabanc -zellikle
Amerikan- ortaklarn egemen olduu, smrge tipinde
bir ekonomi idi.
Fidel Castro, yava yava sosyalizme kayd. nk,
kurduu rejime kar Birleik Amerika'nn besledii d-
manlk, kendisine baka bir yol brakmyordu. Kba, ka-
pitalist ve yar feodal bir yapdan sosyalist kesimin ege-
men rol oynad bir yapya ok hzl olarak gemi bir
lkedir. Dnyann hibir lkesi, bu denli ksa zamanda bu
trl yap deiiklikleri geirmemitir. Bu yap deiiklik-
leri, hatta srekli denebilecek bir hareket iinde
olmutur; hem de nitelike bir kopma olmadan ve
siyasal kadroda pek nemli bir deiiklie uramadan...
Kba'da bugnk siyasal kurumlar, aslnda pek basit-
tir; Parlamento yoktur. Btn yetkiler Cumhurbakan ile
Bakanlar Kurulu'ndadr. Cumhurbakanm halk seer.
Bakanlar Kurulu'nu ise Cumhurbakan seer. Bununla
beraber, eitli konularda, halk referandum yolu ile kat-
lr. Yetkilerin bylesine "tek elde" toplanmasna rnek
verilebilecek pek az sosyalist rejim vardr. yle de olsa,
Kba rejimi, siyasal bakmdan, teki sosyalist lkelerden
daha liberaldir.
Resm planda Kba'da ok partililik vardr. Fiil planda
ise, tek bir parti grlyor: 1965'ten nce "Kba Sos-
yalist Devrim Partisi" adn tayan Komnist Parti. Ko-
mnist Parti'nin devlet ynetimindeki rol sosyalist lke-
lerde olduu gibidir.
Btn bunlara karn, Kba'da bugn, temel siyasal
g, aslnda Fidel Castro'dur.

DAHA OK BLG

Kba Devrimi, Devrimler ve Kar-Devrimler Tarihi


Ansiklopedisi, c.l, s. 97-120.

OKUMA

KBA'DA KLTR SYASET

Gerek edebiyatta, gerek gze ve kulaa seslenen


br sanatlarda uygulanagelmekte bulunan anlatm
zgrlnn temeli, Bakanmz Fidel Castro'nun nl
Palabras a los intellectuales (Aydnlara Szckler) adl
sylevinde aklad kltrel siyasete dayanmaktadr.
Bu sylev, yaratcnn anlataca eye en uygun gelecek
biim ve deyii seip seemeyecei konusundaki btn
kukular ortadan kaldrd, ayrca devrimci olmayan ya-
zarlarn izleyecei yolu da izdi. Btn sanatsal
eilimleri ho karlayan bu bilgece tutum, Kba'daki
geni sanatsal verimi aklayan balca nedenlerden
biridir. Bununla birlikte, Fidel Castro'nun devrimci
olmayan aydnlarn durumuna parmak basmas ok daha
nemlidir: "Devrim, ancak yola gelmeyecek derecede
gerici, kar devrimci olanlar gzden karacaktr...
Devrim bu gerei anlamal, dolaysyla da, sahiden
devrimci olmayan btn sanat ve aydnlar Devrim
iinde alabilecek bir ortama kavuturacak, onlarn
yaratc akln, devrimci yazar ya da sanat olmasalar
bile, Devrim iinde eser verebilecek olanak ve zgrle
sahip klacak biimde davranmaldr. Bunun anlam u:
Devrim iinde her ey yaplabilir; ama Devrim'e kar
hibir ey yaplamaz."
Kar-devrimciler bir yana, herkese gsterilen bu
anlatm zgrl ve olana, Devrim'in trl eilim ve
grteki aydnlar-
(Jose Rodriguez Feo, Kba'da
Edebiyat", ev. Bertan Onaran, Yeni
Dergi, say 50, s. 329)

ANGELA DAVIS

Gzel olduunu sylemeye gelmedim.


Biliyorum, gzelsin.
Ama konu bu deil imdi, konu ln
istemeleri,
Kafatasn istiyorlar, Angela,
Jackson'un, Lumumba'nn kafataslar gibi,
Byk ef'in adrn sslemek iin.

Ve biz
gln istiyoruz senin.

Deitireceiz kin duvarlarm havann


saydam duvarlaryla, ektiin aclarn
atsn bulutlarn, kularn atsyla,
banda nbet tutan gzcy elinde kl
tutan bir melekle.

Nasl da yanlyor cellatlarn, Angela!


Sert ve ltl bir dokudan yaratlmsn,
paslanmaz bir atlmdan;
gnelere, yamurlara kar koyarsn,
rzgrlara, aylara,
kar koyarsn frtnalara.
Dler vardr hani,
o dlerde heykellere can verir zaman
ve boyuna trkler yaratr, sen o
dlerin parassn.
Aktan sz etmeye gelmedim buraya,
seni sevdiimi sylemeye gelmedim,
seni tutkuyla istediimi...
Ah, konu bu deil imdi.
Glsn, direnlisin, bun syleyeceim,
yaprsan boazlarna, krarsn kafalarn seni
diri diri yakmak isteyenlerin lkenin gneyinde
bir diree balayp, kor kesilmi bir diree
balayp yapraksz bir mee aacna balayp
gneyde alev alev bir armha balayp seni
yakmak isteyenlerin boynuna sarlrsn.

Beceriksiz bir dman bu,


Kendi sesiyle bastrmaya kalkyor senin sesini,
ama biliyoruz hepimiz
yalnz senin sesin nlyor imdi,
bir dinamit gibi patlyor gecede
tutuklanm bir imek gibi akyor,
gklere ykselen bir alev gibi,
nda zencileri grdmz,
yrtc trnaklaryla zencileri,
ve yoksul insanlar, fkeli insanlar grdmz
bir yldrm gibi dyor sesin.

inde yaadm o gereklemi dten, kararl


insanlarn yanndan, bu azgn ama dosta
denizin kysndan, yrtc dalgalara bakarak
rhtmda, baryorum, srtna biniyor rzgrn
sesim, o byk rzgr gtryor sesimi benim
rzgrm babamz Karaipler.

Adn sylyorum, Angela, baryorum.


Kavuturuyorum ellerimi, yalvarmak iin deil,
yakarmak iin deil cellatlarna,
alklamak iin seni,
tutmak iin elimde senin ellerini,
gl ellerini, o gl ellerini,
senin olduumu bilmen iin, Angela.
Nicolas Guillen
(ev. lk Tamer)
1. Kba'da kurtulu hareketleri nasl bir yol
izlemitir ve sonucu ne olmutur?
2. Kba'da bugnk rejimin zellikleri nelerdir?
3. Kba'da bugn nasl bir kltr siyaseti
izlenmektedir? (Okuma parasn okuyunuz.)
m
NC
DNYA
20. yzyl baladnda, bir tek dnya vard:
Egemenliini hemen btn yeryzne kabul ettirmi
"Bat dnyas." Bir baka deyile "kapitalist dnya."
1917'lerden balayarak ikinci bir dnya doar:
"Sosyalist dnya." II. Dnya Sava'nm bitiminden
bu yana da, kitaplarda bir "nc Dnya" terimi yer
almtr.
Nedir nc Dnya?
nc Dnya, "azgelimi" de denen, belli
nitelikleri olan birtakm toplumlarm oluturduu bir
dnya.
O toplumlarda, kapitalist olsun, sosyalist olsun, "ileri
sanayi" aamasna varm toplumlarm niteliklerine rast-
lanmaz. Bambaka gereklerin, bambaka sorunlarn
dnyasdr bu. Gnmzn iktisatlar, sosyologlar,
demograflar ve politikaclar da, bu ayr dnyaya giren
lkeleri, "gelimi" lkelerden ayrt etmek iin bu
deyimleri kullanmaktadr.
Aada, ilk paragrafta, ite bu nc Dnya'nn,
azgelimi lkeler dnyasnn gerekleri ve sorunlarn
ele alacaz; ikinci paragrafta da, bu dnyay oluturan
balca gruplardan sz aacaz.

281
BOLUM I
AZGELMLK NEDR?

ktisadi ve sosyal bakmdan "azgelimi lke" deyince, "gelimi"


kapitalist ve sosyalist lkeler dnda kalan lkeler anlalr.
Ancak, her eyden nce, nedir "azgelimilik"?
Azgelimiliin, gelimilikten ayrlan "belirtileri" nelerdir?
Ve hangi "etkenler" azgelimilii dourmutur ve bugn de
srdrmektedir?

AZGELMLN BELRTLER.
VE ETKENLER

Bir lkenin "azgelimilii"ni gsteren eitli belirtiler vardr.


Ve bu belirtilerden hibiri de "gelimi" bir lkede yoktur.

Azgelimiliin belirtileri

Azgelimiliin, gelimilikten ayrlan belirtileri nelerdir?


Bir lkede okur-yazar olmayanlarn ounlukta olmas, kadnn erkekten
aada tutulmas, beslenme yetersizlii, sal korumada yetersizlik, milli
ve iktisadi btnln zayfl, yapsal isizlik, ortalama ulusal gelirin d-
kl, snrl bir sanayileme, tarmda uraanlarn okluu ve ikin bir
hizmet kesimi, iktisadi bakmdan -zellikle- kapitalist lkelere bamllk...
Akla ilk gelen belirtiler oluyor.
Bunlardan birka zerinde durmak, konuya berraklk getirmesi
bakmndan yararl olacak.
- "mmilik" (analphabtisme) kelimesiyle dile getirilen, genel nfus
iindeki okur-yazar olmayanlarn oran bakmndan azgelimi lkelerle
gelimi lkeler arasnda nemli bir fark vardr. (Gelimi lkelerde 10 ve
daha yukar yalarda okur-yazar olmayanlarn btn nfusa oran % 0-5
arasnda deiirken; bu oran azgelimi lkelerde % 90'a dek
ulamaktadr).
Azgelimi lkelerle gelimi lkelerde okur-yazar oranlarndaki bu
byk fark u nedenlere balamak olas: Ulusal gelirden eitim ve retim

282
iin ayrlan miktar yetersiz kalmaktadr: Azgelimi lkelerde yeterli ret-
men, okul ve ders arac yoktur; hele eitli dillerin konuulduu azgelimi
lkelerde, bu durum engelleyici ve eitimin maliyetini ykseltici bir rol
oynamaktadr; eitim nimetinden faydalanmada cinsiyet, yerleme dzeni
(ky ve kent yerlemeleri) ve sosyal snflar asndan byk farklar vardr.

Azgelimi.- -keler bakmndan, durumu daha da ktletiren


bi g ad verilen ve gelimi
lkelere do( wu-ien kalifiye insanlarn yurtlarndan ayrlmalar
olav. Gelimi lkeler arasnda bundan en ok yararlanan da
Birleik Amerika olmaktadr.

- Objektif bir l olarak kabul edilen "ulusal gelir", azgelimi lkelerle


gelimi lkeler karlatrlmasnda en ok bavurulan llerden biridir.
nk "ulusal ge- lir"in saylarla belirtilmesi, iktisadi durumu gstermesi
kadar, sosyal ve kltrel durumlarla da yakn ball vardr.
Ulusal gelirin gelimi ve azgelimi lkelerdeki zellikleri yle
zetlenebilir:
Ulusal gelirin art, gelimi lkelerde, azgelimi lkelerden daha
byk ve daha hzl olmaktadr. Azgelimi lkelerde, ulusal gelirin
dalnda, sosyal snflar ve blgeler bakmndan byk eitsizlikler vardr.
Bu tr lkelerde, ulusal gelirin ok byk bir ksm kk bir aznln eline
geer. rnein ulusal gelirin % 80'ini % 5'lik bir aznln ele geirdii
lkeler vardr nc Dnya iinde.
- Genel olarak gelimi lkeler, en bata sanayinin ok gelimi olduu
lkelerdir. Azgelimi lkelerde yaygn olan tarm yaamnn yan sra,
snrl bir sanayileme grlmektedir. Bir yandan, tarm kesimi ile
birlikte ele alnmayan hzl bir sanayileme, demeler dengesinde ak,
enflasyon, hzl bir kentleme ve geleneksel sosyal yapda anari
yaratrken; bir yandan da azgelimi lkelerin sanayilemesi baz engellerle
karlamaktadr. Bu engellerin, iktisadi evrelerin kusurlar, sosyal ve
demokratik sorunlar, retim etkenlerinin yetersizlii olmak zere balca
grupta topland grlr.
- Azgelimi lkeleri gelimi lkelerden ayran gvenilir llerden biri
de, alan nfus iinde tarmla uraanlarn byk oranlarla yer
almasdr. Gelimi lkelerde tarm kesiminde alan nfus orannn dk
olmasna karlk, azgelimi lkelerde bu oran % 40' aarak, rnein
Kongo'da % 86'ya varmaktadr.

283
Azgelimi lkelerde, snrl bir sanayilemeye karlk, ticari faaliyet
artc bir grn kazanmaktadr. Bu lkelerde aile ekonomisinin yaygn
oluunun "ticaret"i snrlandrmas beklenirken, alan nfusun
iktisadi faaliyet dallarna gre blnnde ticaretle uraanlar dikkati
eken bir oran gsterir. Daha da artc olan, ulusal gelirin dalnda
ticaret kesiminin bu lkelerde ald ar paydr.
- Son olarak, azgelimi lkelerin ekonomisi, eitli bakmlardan
gelimi lkelere, zellikle kapitalist lkelere baldr.
Baz azgelimi lkeler iin tarihsel nedenlere dayanr bu ballk. nk
bu lkeler, siyasal bamszlklarn kazanmadan nce, smrge ya da yar-
smrge dneminden gemilerdir ve bunun yaratt ilikilerden bt-
nyle kurtulamamlardr.
Bununla beraber, tarihleri boyunca bir bamlla konu olmam
bulunan azgelimi lkeler de, bugn derece farklar ile, iktisadi bakmdan
baml durumdadrlar.

Azgelimiliin etkenleri

Azgelimilik neden domutur? Hangi etkenler, azge- meyi ortaya


karmtr ve -bugn de- srdrmektedir?

a) Corafi etken, tek bana azgelimeyi belirleyebilir mi?

Corafi etkenin, tek bana azgelimeyi belirleyemeye- cei bir


gerektir. Geri, bir dnya haritasna bakldnda, azgelimi lkelerin
ounlukla tropik ve yar tropik blgelerde topland grlr. Ancak bunun,
azgelimi lke olmakla ilikisi bulunduu sylenemez. nk bu kuak
dnda da (Akdeniz evresinde baz lkeler ve Ortadou gibi) azgelimi
lkeler vardr.
te yandan, yalnz srail rnei bile corafi etkenle az- gelime arasnda
kesin ve kat bir ban kurulamayacan aka gsterir.

b) Irk, azgelimenin etkeni olabilir mi?

Irk etkeni de tek bana gelimeyi etkileyemez. Geri beyaz rkn stn
olduu gr yaygndr ve Akdeniz, Orta Avrupa, Ortadou ile Latin
Amerika lkelerinde, beyaz rkn egemen olduunu gryoruz. Ancak bu
lkeler iinde de azgelimi olanlar vardr. Bu da, beyaz rkn s-
tnlnden bahsedilemeyeceini gsterir.

284
Bunun iindir ki, corafi etken gibi rk etkenini de azgelimenin nedeni
olarak gstermek doru olmaz.

c) Din, azgelimilii aklayabilir mi?

Din, toplumlarn gelimesinde, onlarn ileri gitmesinde ya da geri


kalmasnda nasl bir rol oynamaktadr? rnein btn Mslman lkelerin
azgelimi lkeler arasnda bulunmas ne dereceye kadar dine
balanabilir?
Baka dinlere gz atmadan, yalnz Mslmanlk ile ilgili olarak yle
yantlayabiliriz bu soruyu: Balangtan 11. yzyla dein Mslman
lkelerdeki byk ilerleyi, bata iktisadi ve ona bal olarak sosyal gelime
ile ilgilidir. O yzyldan sonraki duraklama ve gerileme, bata iktisadi
zlmenin bir sonucu olmutur. te, iktisadi ve sosyal koullarn zaman
iinde deiiklii, Mslmanl-

285
n deiik biimlerde yorumlanmasna neden olmutur:
ktisadi bakmdan gelimi bir dnemde ve evrede,
Mslmanlk ilerlemeye yardm eden bir biimde
yorumlanrken, iktisadi zl ve gerileyi dneminde
ve bu durumdaki evrelerde Mslmanlk gelimeyi
engelleyici biimde yorumlanmtr. Ve bunun doal
sonucu olarak da, engelleyici bir yoruma tabi tutulduu
lkelerde ve zamanlarda da, Mslmanlk toplumlarn
ilerlemesine eitli biimlerde engel olan bir din halini
almtr. Daha ksa bir deyile, Mslmanlk lkelerin geri
kalnda etken olmamtr.
Olamazd da...
Sonu olarak denilebilir ki, azgelimeyi tek bir etkene
dayanarak aklamak olas deildir. Azgelimilik, bir
"karmaklk" iinde karmza kmaktadr aslnda. An-
cak, hemen btn azgelimi lkeler iin geerli olan bir
tarihsel neden vardr ki, azgelimiliin genel
erevesini izmitir ve bugn de izmektedir.
Nedir o?

Bat kapitalizmi ve emperyalizmi.

d) Kapitalizm, emperyalizm ve yeni smrgecilik


Gerekten 15. ve 16. yzyllarda "byk keifler"le
balayan "Bat smrgecilii", genellikle doal
zenginliklerin ve deerli madenlerin talan edilmesine
dayanyordu. Fethedilen yerler anatavann bir eit
iftlii durumundayd. 18. yzyln sonlarndan kalkarak
-nce ngiltere'de olmak zere- balayan Sanayi Devrimi
ile, bu eski tp smrgeciliin yerini, anavatanda elde
edilen fabrika rnlerine pazar bulmak abas ald.
Kapitalist lkeler, kendi retim dzenlerini, yani
kapitalizmi ayakta tutabilmek iin, byk "hammadde
ve pazar imparatorluklar" kurarak dnyay
paylatlar. Doaldr ki, bu paylama, kendi aralarnda
da zaman zaman byk atmalara neden oldu.
zellikle I. ve II. Dnya savalarnn kaynanda, en
bata bu paylamann ortaya kard uzlamazlklar
yatar.
Burada, konumuz bakmndan asl dikkat edilecek
nokta udur: Bat kapitalizminin hammadde deposu ve
pazar haline getirilen btn lkeler, bugn "azgelimi
lkeler" diye adlandrlan kategorinin iine girmektedir.
Btn bu lkeler, Bat'da olduu gibi "kapitalizmi" kura-
madklar gibi, "Sanayi Devrimi" ni de gerekletireme-
milerdir. Ama bu "geri kal"n nedeni -en bata- "Bat
kapitalizminin kendisidir. nk Bat kapitalizminin
varln srdrebilmesi, bu lkelerin bir "hammadde de-
posu" ve "pazar" olarak kalmasn zorunlu klmaktayd.
Baka bir deyile, bu lkeler, "Sanayi Devrimi"ni gerek-
letirdikleri takdirde, giderek Bat kapitalizminin pazar
olmaktan kurtulacaklarndan ve bu da -doal olarak- Ba-
t kapitalizminin aleyhine olacandan, bu lkelerin byle
bir sre iine girmelerine, Bat her trl yola
bavurarak -ok kez silah zoruyla- engel olmutur.
Bylece, azgelimi lkelerin "geri kalmlndan deil,
aslnda "geri braklml"ndan bahsetmek daha
uygun der tarihsel gereklere.
eitli nedenlerle, II. Dnya Sava'ndan sonra, artk
silah zoruyla toprak elde edip smrge ve pazar
durumuna getirmek yolu terk edildi. Doaldr ki, bu
gelimede en nemli etken "nc Dnya"nm uyan
ve "ulusal bamszlk hareketleri"nin iddetlenii
oldu. Bugn, -dnya kamuoyunca pek "ayp" karlanan-
"asker igal" yoluna arada srada yine bavurulduu
oluyor ama, "yeni smrgecilik" denen yollar
kullanlyor genellikle.
Nedir yeni smrgecilik?
Yeni smrgecilik, kapitalist smrgecilik ve
emperyalizmin, azgelimi lkede ulusal bamszlk
kazanldktan sonra sren biimine verilen ad. Ulusal
bamszlk kazanlmtr ama, eski smrgeci lkeyle
iktisadi balantlar srmektedir ya da baka birtakm
kapitalist lkelerle -yine smrlmeye dayanan- yeni
ilikiler kurulmutur. Yeni smrgecilik arkasnda koan
devletler de, smrecekleri lkelerde salam bir sosyal
temele dayanabilmek iin, kendi kltrlerini yaymak,
zellikle "yabanc sermaye ile kalknma
zorunluluu" gibi kavramlar benimsetmek yoluna
gitmekte, hatta gerektiinde, kendilerine yakn evreleri
iktidara getirmek iin siyasal tertiplere giri-
inekten kanmamaktadrlar. nsancl dncelere daya-
nr gibi gzken "d yardmlar", ou zaman, yeni s-
mrgecilie doru atlm birer adm olmakta, yardmda
bulunan lke ile yardm alan lke arasndaki ticaret iliki-
lerini gelitirmek ve giderek azgelimi ekonomileri
denetim altnda tutmak hedeflerine ynelmektedir.
in iine, siyasal ve asker amalar da girmektedir
doallkla.
Yeni smrgecilik, azgelimi lkelerde, genellikle
"tutucu" glerle ibirlii yapmaktadr. Ancak, bu
glerin toplum dzenini altst olmaktan
kurtaramayacam grd hallerde de, hafif "reformcu"
hareketlerle ibirlii yapmay kendisi iin daha krl
bulmaktadr.

AZGELM LKELERDE SOSYAL SINIFLAR VE


SYASAL REJMLER

Azgelimi lkelerde sosyal snflar

Sosyal snflar bakmndan azgelimi lkelerle Batl


lkeler karlatrldnda u noktalar dikkati ekiyor:
- Bu lkeler, temelde birer tarm lkesi olduundan,
sanayileme de yeni ve zayf olduundan, nfusun
byk bir blmn kyl kitleler oluturur. "Feodal"
ilikilerin kyl kitleler zerinde arlm hl
duyurduu baz azgelimi lkelerin bulunduu da
grlyor.
- Azgelimi lkelerde ii snf, say, rgtlenme de-
recesi ve yaps bakmndan lkeden lkeye byk
farklar gsteriyor. Baz lkelerde, kendi partileri
evresinde toplanm bilinli bir ii snf vardr;
bazlarnda ise, ii snf henz ilk admlarn atmakta ve
rgtl politik bir g olarak ortaya kamamaktadr.
Baz azgelimi lkelerde ise, sanayi iisi ya yoktur ya
da yeni yeni ortaya kmaktadr.
- Bu karlatrmada "orta snflar'n durumu da dik-
kati ekmektedir.
"Orta snflar" deyince, toplumda bamsz olarak
alanlarn oluturduu kesim anlalr. Bu snfn iine,
bir ksm esnaf, bamsz zanaat erbab, orta memur
tabakas, serbest meslek erbab, mstahdemler, orta ve
kk satclar girmektedir.
Gelimi lkelerde, bir lde "denge ve kararllk
esi" olarak rol oynayan, iktisadi ve kltrel
gelimelerde bir yeri olan orta snflarn azgelimi
lkelerde neden bu rol oynamadklar sorulabilir.
Hemen akla gelen, orta snflarn azgelimi lkelerdeki
zayfldr. Gerekten, gelimi lkelerin snf
piramidinde orta snflarn byk yer tutmasna karlk,
azgelimi lkelerde orta snflar az yer tutar. rnein
Fransa'da nfusun % 30'unu, ngiltere'de % 33-37'sini ve
Birleik Amerika'da % 50'sini orta snflar olutururken,
bu oran azgelimi lkeler iin % 5-10 arasnda
deimektedir.

Azgelimi lkelerde orta snflarn zayf


olmasnn nedenleri arasnda unlar var:
- Batl toplumlar, feodalite dneminden geerek
ulus halini almlardr. Bu dnemde kyllerin
zgrlklerini kazanmalar, byk kentlerin
kurulmas, ticaret yaamyla sanayiye
balang olan el sanatlar, bu lkelerde orta
snflarn ekirdeini oluturmutur. Oysa az-
gelimi lkeler bu tarihsel geliimin dnda
kalmlardr.
- Azgelimi lkelerde, iktisadi faaliyetlerin d
gler yararna iletilmesi, orta snflarn
gelimesini snrlandrmtr. nk ou
hallerde, zellikle smrge dneminde, iktisadi
ve ticari faaliyet yabanclarca yrtlmtr.
- Azgelimi lkelerin -zayf da olsa- burjuvazisi,
yaratc iktisadi faaliyetler yerine speklasyona
ve aracla eilim duymutur.
Hl da duymaktadr...
Sonu olarak, azgelimi lkelerde, orta snflar
nicelik ve nitelik olarak zayftr. Kendilerinden beklenen
grevleri yerine getirdikleri kolaylkla sylenemez. Buna
karlk, azgelimi lkelerin gelimi lkeler dzeyine
ulamalarn orta snflarn gelimesine bal grenler de
vardr. nk, bunlara gre, iktisadi gelimenin ncs
olan, ri-
zikoyu gze alarak yatrm faaliyetine girien "giriimci"
tip, orta snflardan kar.

Azgelimi lkelerde siyasal rejimler

Azgelimi lkeler, ister uzun bir gemie


dayansnlar, ister bamszlklarn yeni kazanm
olsunlar, geleneksel demokratik kurumlardan yoksun
bulunmaktadrlar. Bu lkelerin sosyal yaplar, eitli
biimler altnda otoriter ynetim eilimlerini
beslemektedir. yle ki, "demokratik ynetim"in
yrrlkte olduu azgelimi lkelerde bile kendini
gstermektedir bu eilim.
Gerekten monari ya da diktatrlk ile ynetilen
azgelimi lkelerin yan sra, grnte demokratik
kurumlan olan azgelimi lkeler de vardr. Bata
seim ve parlamento olmak zere lkenin ynetiminin
"halk irade- si"ne dayand kansn veren bir durumun
olmasna karn, bu demokratik grnn altnda -ok
kez- bir eit "zmre egemenlii" hkm srmektedir.
Azgelimi lkelerde demokratik ynetimle birlikte
ortaya kan balca grn vardr:
- Tek parti eilimi.
zellikle Ortadou ve Afrika lkelerinde tek parti ei-
limine "Kemalist" tek parti modellik etmektedir. Ne var
ki, zellikle iktisadi bakmdan yetersiz saylmaktadr bu
model.
- Egemen partili rejim.
Bu rejim, "demokratik oulculuk" ile "tek partili dik-
tatrlk" arasnda yer almaktadr: lkede birok parti
vardr, ama bunlarn iinde biri, eitli nedenlerle -srekli
olarak- siyasal iktidara egemen bulunmaktadr. "Mek-
sika modeli" de denen bu rejim, "bakanlk sistemi" ile
birlemi olarak, Latin Amerika lkelerinde yaygndr.
- Silahl glerin arl.
Askerlerin siyasete mdahalesi, azgelimi lkelere
zg bir durumdur.
Her eyden nce, bu lkelerin yaplarnda toplumsal
gszlk egemendir. Bu genel gszlk ortamnda,
"en iyi rgtlenmi" ve "en etkili g" olan ordu,
kendiliinden siyasal sisteme arln koyabilmektedir.
Ayrca, azgelimi lkelerin byk ounluunun ulu-
sal kurtulu savandan yeni km olmasndan dolay,
siyasal ve asker kadrolarn i ielii ve rol karmakl,
savatan sonra da etkinliini srdrmektedir.
Bu lkelerde izlenen bir baka nemli olgu da u: kti-
sadi ve kltrel bakmdan egemen olan "atomlama"
genel gszle katkda bulunurken, "uluslama"
srecini de geciktiriyor ve ulusal savunma grevini
stlenmi olan orduya, mdahale iin, hem olanak hem
de gereke hazrlam oluyor.I
Azgelimi lkelerde zaman zaman karlalan asker
ynetim -her lkede ayn nitelii tamamakla beraber-
ounlukla sosyal adaletten yana, giderek ilerici
grnmektedir. Bunun balca nedeni, gelimi
lkelerden farkl olarak, azgelimi lkelerdeki ordularn
"halk" olmasna yol aan sosyal snf ve tabakalardan
gelmesidir.

Ama her eye karn, bu tr lkelerde,


ordunun "ilerici" roln fazla abartmamak da
gerekir. Byle bir roln oynanmad, tersine
"tutucu", giderek "faist" bir rol oynad da
ok grlmtr.
zellikle Latin Amerika'da olanlar, bunun
belirgin bir rneidir.

Azgelimi lkelerde grnte var olan demokratik


kurumlara karn "seim"lerin yurtta oylarn ne lde
yanstt, araya birtakm etkilerin girip girmedii zerin-
de dnlebilir. uras aktr ki, bu tr lkelerde seim
mekanizmas ve parlamentonun varl, demokratik y-
netim iin yeter deildir. Anayasalardaki parlak ifadelere
karn, "uygulama"lar hi de tam anlamyla demokratik
bir nitelik tamamaktadr. Bu farklln da azgelimi l-

I Bu konuda u ilgin yazya bkz. Trker Alkan,


"Azgelimilerde Askeri Mdahaleler ve
Trkiye..." Milliyet, 18 ubat 1980.
kelerin sosyal yaplarna has zelliklerinden doduu ar-
tk bilinen bir gerektir.
DAHA OK BLG

Y. Lacoste, Azgelimi lkeler (ev. Y. Grbz),


stanbul.
Y. Lacoste, Snf Asndan Azgelimilik (ev. S.
Avcolu), stanbul, 1966.
Cavit Orhan Ttengil, Azgelimenin Sosyolojisi,
3. bas, stanbul, 1980.

OKUMA

YOKSUL, AMA DEV KENTLER...

2000 ylnn dnyas, yeryznn yoksul


toplumlarmda kentlerin patlad bir a olacaktr.
Ne New York ne Paris ve ne de Londra, yakn
gelecekte en kalabalk bakentler denince, ilk d-
nlen yerler arasnda yer alabileceklerdir. Dnya
Bankas'nm yapt aratrmalara baklrsa, Meksiko,
31,6 milyon kiilik nfusuyla 2000 ylnn en dev
bakenti olmaya imdiden adayln koymu gibidir.
Sao Paulo 26 milyon, Kalkta 19,6 milyon, Rio de
Janeiro ya da Bombay ise, 19 milyon kiilik dev
metropollar olacaktr. Bir zamanlar stnde gnein
batmak bilmedii bir imparatorlua merkezlik etmi
bulunan Londra, btn bu yoksul dnya
bakentlerinin yannda, ancak 12,7 milyon kiinin
yaayabilecei bir kent grnmndedir.I Dnyamn
var olan ylm noktalarn bylesine deitirme
potansiyelini tayan olay, nc Dnya diye de
tanmlanan yoksul toplumlarn uyam srecidir. XX.
yzyl sona erdii gn, ortalama nfus art
beklentilerine gre, yeryznn gelime
savamndaki gen toplumlannm insan ynlar da 1
milyar kii daha bym bulunacaktr.

I "The World Bank Report", The Financial Times,


16.8.1979, s. 2.
2000 ylnda, toplam emek gc 1 milyar 250
milyon insana ulamas beklenen gen toplumlarda,
kentlerin gerek sorunu, hem gelir dalm ve
blmnde hem de sosyal hizmetlerde kkl
dnmlerin baarlabilmesidir. Dnya Bankas'nm
nerdii zm, kentlerde, sorunlarna arlk
verilen gruplarn ncelikle yoksul kesimler olmasdr.
Baka bir deyile, gelecein byk kentleri, salk,
eitim, konut, ulatrma alanlarnda salt varlkl
snflar gzeten politikalardan kesinlikle uzak
dura- bilmelidirler...
Kukusuz, ussal dnce yoluyla ulalan bu
modeli yaama geirmek, ne uluslararas yapdan ve
ne de sz konusu toplum- larn i sosyopolitik
dinamiklerinden soyutlanabilir. Saf akl yeryzne
ylesine kolay biimde istedii modelleri
uygulayabil- seydi, tarihin gittii yol ok ksa ve
kolay olabilirdi. Oysa, bir baka dnya dzeni
yaratabilmenin, olaanst ar snfsal engelleri ve
kurumsal ayakbalar da vardr. Dnyay deitirmek
iin, yeni kentsel uygarlklarda, yeni bir ynsal
demokrasinin tm alt ve styaplarn kurmak
gerekir. Bunun iin de, ncelikle, souk savatan
devralman yakn gemiin btn darboazlarnn
birer birer yok edilmesi zorunlulayor. Yantn en
stratejik dm, byyen ve dnen nc
Dnya'ya, toplumcu bir demokrasinin nasl
yerletirilecei sorusunda zetlenebilir.

(Ali Gevgilili, "Yoksul, Ama Dev Kentler..."


Milliyet, 23 Austos 1979)

SORULAR

1. "Azgelimilik" deyince ne anlalr? Belirtileri


nelerdir? Hangi etkenler "azgelimilii"
dourmutur? Bu konuda emperyalizmin rol ne
olmutur?
2. Azgelimi lkelerde sosyal snflarn tablosu
nedir? Bu tablo, kapitalist lkelerin sosyal snflar
tablosundan hangi noktalarda farkllklar gsterir?
Niin?
3. Azgelimi lkelerde siyasal rejimin zellikleri
nelerdir? Siyasal yaamda ne gibi eilimler ve
kurumlar ar basmaktadr?
4. Azgelimi lkelerde "kentlerin patlamas" olay
deyince ne anlalr? Bu lkelerde kentlerin gerek
sorunlar nelerdir? Bu sorunlarn stesinden nasl bir
demokrasi gelebilir? (Okuma parasn okuyunuz.)
BLM II
KALKINMA VE BAIMSIZLIK

Bir azgelimi lkenin en bata gelen zellii byk


dengesizlikler ve elimeler lkesi olmas. Btn bu den-
gesizlik ve elimeler ise, zlmesi -olanaksz deilse
de- ok g sorunlar ortaya kartmakta. Bu sorunlar
iktisadi, sosyal ve kltrel sorunlardr ve hepsi de i
iedir.
Ama btn bu sorunlarn zm, asl temel bir soru-
nun zmne baldr ki, o da kalknma ve
bamszlk sorunudur.

KALKINMA VE NNDEK ENGELLER

Kalknmann anlam
zellikle azgelimi lkeler iin kalknma, yalnz ikti-
sadi deil, ayn zamanda sosyal ve kltrel ierii
olan bir kavramdr. nk azgelimi lkelerin, kapitalist
ya da sosyalist lkelere oranla geride kal, yalnz
iktisadi planda deil, sosyal ve kltrel plandadr da.
Bylece kalknma btn bu alanlar kapsyor zorunlu
olarak.
Ne var ki, kalknmann temelinde, iktisadi
kalknma yatar. ktisadi bakmdan kalknmayan bir
lkenin sosyal ve kltrel kalknmasn yapmas
olanakszdr. Sosyal ve kltrel alanlardaki kalknma,
iktisadi kalknmay da beraberinde getirmez. Kalknma
treninin lokomotifi "iktisadi" dir. O gtrr sosyal ve
kltrel gelimeyi arkasndan.
Nedir iktisadi kalknma?
ktisadi kalknma, bata sanayileme demektir.
ktisadi kalknma ile sanayilemek, bir bakma ean-
lamldr. Kapitalist olsun, sosyalist olsun btn "ileri"
toplumlar, kalknmalarn en bata sanayileerek gerek-
letirmilerdir. O toplumlara bugn ayn zamanda "sana-
yi toplumu" derken, sanayinin nemi kendiliinden belir-
mi olur. Bylece, iinde yaadmz dnyada gerekten
ileri bir toplum dzeyine varmann yolu sanayilemektir.
Sanayi, en bata ar sanayi demektir. Ar sanayi ise
makine yapan makine sanayiidir.

Ar sanayide bugn nc kesim de, motor


ve donann sanayiidir. Bir toplumda, sanayinin
yapsnda dinamik gelimeleri, ancak, ar
sanayi fabrikalar, makine ve donanm tesisleri
salar. Bir toplumda gerek teknolojiyi yaratan
sanayi kesimleri, ite bu kesimlerdir. Sanayide,
giderek toplum olarak, "da balln
zincirleri"ni kran da yine bu kesimlerdir.

Ancak, "kalknma nedir" sorusunu yantlarken, btn


bu sylediklerimiz doru olmakla beraber, ok nemli
bir noktay da gzden uzak tutmamaldr: Gerekten, bir
ksm iktisatlara gre, kalknma "ekonomik byme" ile
eanlamldr. Yani ulusal geliri yksek, retim hacmi faz-
la, zengin, sanayilemi toplumlar kalknmtr. Buna g-
re, ulusal gelirdeki artlar, retimdeki artlar,
dalmlarla dsatmlardaki artlar, fabrika saysndaki
artlar, hep kalknmann belirtileridir.
Ne var ki, bir yandan rakamlar, te yandan da kalkn-
may yalnzca gstergelerin byklne balama yanl-
tcdr. Kalknmann tek doru tanm vardr. Rakam
oyunlaryla arptlamayacak olan, tek bir snfn deil,
toplumun kalknmas anlamna gelen, kalknmann asl
hedefi olan "insan"t makinelere ve maddeye feda etme-
yen ya da geni emeki kitleleri bir aznln karlarna
feda etmeyen tek bir doru tanm... O da udur:
Kalknma, insan hedef alan bir biimde, retici gle-
rin alabildiine gelimesi, emek verimliliinin buna bal
olarak artmas ve bunun sonucunda da insann daha
insanca ve doaya daha fazla egemen olarak yaaya-
bilmesidir.
Ne demektir retici glerin gelimesi?
Doaldr ki, yalnzca retim aralarnn, teknolojinin
gelimesiyle snrl bir kavram deildir b. retici gler
kavram iinde "insan", insann bilgisi, hneri, akl ve
yaratcl da vardr. Byle olunca da, retici glerin
alabildiine gelimesi olarak tanmlanacak kalknma, bir
yerde insann alabildiine gelimesinden baka bir ey
deildir.
Kalknma, yalnz insanlar iindir. "Soyut", havada bir
hedefi olamaz kalknmann. Byle bir hedefi varm gibi
grnd anda, aslnda tek bir snfn, sermaye sahibi
snfn karlar dorultusunda bir kalknmadr sz
konusu edilen.
Ksaca "bir" snfn kalkndrlmasdr bu...
nsann alabildiine ezildii bir kalknma modeli, 19.
yzyln modeliydi. 20. yzyln son eyreinde, bu mo-
del, geerliini artk kesin olarak yitirmitir. "nce
kalknma, sonra insan" forml bir aldatmacadan baka
bir ey deildir bugn. zellikle, emeki kitlelerin de hak
ettii pay alamad, giderek yalnzca toplumun dar bir
kesiminin sebeplendii bir kalknma, artk retici gleri
gerekten gelitirici olamaz. Emein verimliliini
artrmakta geri kalr.
"nsan" hie sayd iin de duraklamaya mahkm-
dur.

Sanayilemenin nndeki engel:


Emperyalizm ve yeni smrgecilik

Azgelimi lkeleri, bugn gerek anlamyla


sanayilemekten alkoyan en bata emperyalizm ve
zellikle onun yeni smrgecilik politikasdr.
Emperyalizmin ve yabanc sermayenin smr
mekanizmas ise, son yllarda, eskisinden farkl biimlere
brnm bulunmaktadr. Bu yeni smrme yollar,
zellikle "montaj sanayii" ve "patent
smrs"nden gemektedir.
Nedir montaj sanayii denen ey?
Emperyalist smrnn yeni biimlerinden biri olan
"montaj sanayii" udur: Emperyalist lkeler, kendi lke-
lerinde belli mamulleri batan sona imal etmek ve sonra
da yar-smrge durumundaki lkelere satmak yolunu
-baz sanayi kollarnda- artk terk etmeye balamlardr.
yle ki, emperyalist lke, sanayi yatrmm bizzat
smrlen lkede yaparak, geri kalm lkede ok daha
ucuz el emei salamakta ve dolaysyla maliyeti
drmektedir. Emperyalist lke, bu yolda, ekonomisi
iin artk yk olmaya balam baz yan sanayi kollarn
lkesi dna karm, ama yine de denetimi elinden
brakmam olur. rnein, otomobilin donanmn
darda yaptrr; fakat motorunu kendisi yapar. Ve asl
nemli olan motor sanayiini kendi elinde tutmakla
kontrol de salam olur. Geri kalm lkede, ayn
zamanda "tekelci" bir sistem de kurabilmi ise, yabanc
sermayenin smr oran daha da artm olmaktadr
doal olarak.
Ayrca, montaj sanayiini kurmak, eitli dalm kayt-
lamalar yznden mallarn azgelimi lkeye rahata
sremeyen emperyalist lkelere, azgelimi lke
pazarlarn ta iinden fethetme olanan da
vermektedir. Yerli sermayedarlarla ortaklaa kurduklar
montaj fabrikalarnn, nasl olsa hammaddesini (bunlar
ilenmemi hammadde olmayp, montaj sanayiinin
kullanaca paralar ya da esas maddeler, yani yine
snai rnlerdir) yine kendileri dardan salamakta,
kendi ulam aralaryla azgelimi lkeye bunlar
tamaktadrlar. Bylece, yabanc sermaye, montaj
sanayiine yatrd paray ok ksa bir sre iinde
karmakta ve ksa zamanda kra geerek, kazancn
kendi lkesine serbeste aktarabilmektedir. Ve stelik
geri kalm bir lkeyi, o lkede gstermelik bir sanayi
kurarak smrmenin psikolojik avantaj da vardr. Ya-
banclar olsun, onlarn yerli ortaklar olan montaj sanayi-
cileri olsun ve bunlarn hizmetine koulmu politikaclar
olsun, btn bu ibirliki snf ve tabakalar halka,
"Yabanclardan ne istiyorsunuz? Bakn size ekmek kaps
ayorlar" biiminde demagoji yapmak olanan
bulabilmektedirler.
Grlyor ki, montaj sanayii, her eyiyle kk dar-
da, ulusal olmayan bir sanayidir. Ve sonular bakmn-
dan, azgelimi bir lkeyi sanayiletirmesi, giderek kal-
kndrmas yle dursun, o lkenin ulusal bir sanayi kur-
ma olanaklarn da -btnyle ortadan kaldrmas olasl-
bir yana- en azndan engeller.
Azgelimi bir lkede herhangi bir yatrm
yapmak gereksinmesini bile duymadnda,
emperyalizmin yeledii bir baka yol daha
vardr: Belli maddelerin retimi konusunda
elde tutulan gizli bir forml, "patent hakk"
biiminde -ya da "royalty" denilen baka
biimlerde- azgelimi lkelere satmak. Her yl
-o maln retimine hibir katkda bulunmad
halde-, salt patent hakk ya da royalty yoluyla
milyonlarca liray kendi lkelerine aktarr.
Coca-Cola, patent hakk yoluyla smrnn
tipik rneidir.

KALKINMANIN TEK SORUNLARI VE


SOSYAL YAPIDA DEKLK

Kalknmann teki sorunlar

Azgelimi lkelerin kalknmas, tek bana sanayile-


me ile de salanamaz. Sanayilemenin yan sra tarm
sorunlarnn, ortaya kacak sosyal ve kltrel baka
sorunlarn da birlikte ele alnmas gerekmektedir:
- Sanayileme, kentleme ve igcnn
merkezlemesi ile beraber yrmektedir. te yandan
beslenme, mesken ve salk konular da nem
kazanmaktadr. Bunun yan sra, gecekondularn ortaya
kmas, kesinleen snf elimeleri, ailedeki
gevemenin artrd ocuk sululuu, yar kyl-yar
kentli bir yaamn ortaya kard sorunlar dikkatleri
ekmektedir.
- Sanayileme ile birlikte "kyn sorunlar"
zerinde de durulmas gerekmektedir.
- Bir baka sorun da gelirin ve iktidarn bir
zmre elinde toplanmasnn nlenmesidir:
Azgelimi lkelerin ounda, o lkeler iin yaamsal bir
deer tayan iktisadi kalknma amacn bir yana
brakarak, yalnzca servet ve ayrcalklarnn
korunmasna ilgi duyan kk bir aznlk vardr ve
iktidar da onlar ellerinde tutmaktadr.
- Son olarak, iktisadi gelimenin sosyal ve kltrel
koullar, kalknmadaki yeri gzetilerek "insan"m ele
alnmasyla salanabilir. Bu da, bir yandan eitim ve
retim yoluyla, "kalknma"ran gerektirdii nitelikte ve
sayda
"insan"n yaama hazrlanmas, bir yandan da insan
gc ve bilgi birikiminin iyi bir biimde kullanlmas ile
olasdr.

Sosyal yapda deiiklik

Yer yer ve zaman zaman birer "kmaz" grnn


alan btn bu etin sorunlarn zlmesi zorunluluu,
azgelimi lkeleri, bir baka nemli sorunla kar
karya getirmektedir ki, o da sosyal yap deiiklii
sorunudur. Gnbirlik nlemlerin, geici abalarn
zaman savurganlndan baka bir ey olmad, bugn
iyice anlalmtr. eitli yanlar ile bir btn olan
azgelime olay, ancak btn kesimlerdeki ahenkli bir
atlm ile ortadan kaldrlabilir. Bu durumda, devletin rol
ve grevleri artmakta, iktisadi ve sosyal planlama nem
kazanmakta, var olan dengesizlikleri ortadan kaldrmak
iin eitli alanlarda kkl deiiklik gereksinmesi
kendini gstermektedir.
Azgelimi lkelerin gemiiyle ve bugnyle ilgili
btn bu bilgiler bize u iki temel gerei retiyor:
- Azgelimi bir lke, bata iktisadi bakmdan emper-
yalizme "baml" bir lke olup, bu bamllk gitgide
artmaktadr. Bunun gibi, azgelimi lkeler "kapitalist
yol"dan kalknma olanam yitirmilerdir. Bu yolu
denedike emperyalizme baml kalmaya da
mahkmdurlar.
- Emperyalizme bamllk ve onun bir pazar olma,
siyasal yaamda da kendini gstermekte, lke baml
hale geldike siyasal iktidarlarn ibirliki nitelii
artmakta, onlarn bu nitelii arttka da
emperyalizmin szmas -ayn oranda- oalmaktadr.
Bu iki olay bize bir lkede ekonomik yap ile siyasal
yap arasndaki yakn ilikiyi ak bir biimde
gstermektedir. Bu iliki azgelimi lkelerde ok daha
derindir.
Azgelimi bir lkede, kalknmann -ayn zamanda
"emperyalizme ballk" ile "emperyalizmin
ibirlikilerinin ortadan kaldrlmas"na ynelmi-
balca program u olmak gerekir:
- Temel sanayi kollarnda yabanc sermaye
yatrmlarna son vermek ve var olan yabanc sermaye
kurulularm da milliletirmek;
- Emperyalizmin azgelimi bir lke iindeki
kolu olan d ticareti, bankacl ve sigortacl
milliletirmek;
- Emperyalizmin o azgelimi lkeyi bir daha pazar
haline getirmemesi iin, devlet nclnde
sanayileme, bunu da merkez ve buyurucu bir
planlamayla gerekletirmek;
- Emperyalizmin azgelimi lkelerin biroundaki
kolu olan yar feodal ilikilere son vererek, byk kyl
kitlelerinin kurtuluuna olanak salayacak bir toprak
reformu yapmak.

DAHA OK BLG

Fethi Naci, Az Gelimi lkeler ve Sosyalizm, 2.


Bas, 1966. Fethi Naci, Asker Darbeler ve
Demokrasi, stanbul, 1966.
Harbi - Rodriguez - Vien, Sosyalizm ve Kyller
(ev. A. Tokatl), stanbul.
Osman Nuri Kotrk, Yeni Smrgecilik Asndan
Gda Emperyalizmi, Ankara, 1966.
Malawya, Sovyetler Birlii ile Azgelimi lkeler
Arasnda Ekonomik birlii (ev. Selahattin Hilav),
stanbul, 1965.
Vasili Vahruev, Yntemleri ve Manevralar ile
Yeni Smrgecilik (ev. A. Cemgil), stanbul, 1978.
]. Woddis, Milliyetilik ve Enternasyonalizm
(ev. A. Ko), stanbul, 1975.

OKUMA

YOKSUL TOPLUMLAR NEYE


DAYANMALIDIRLAR?
(Sorbonne niversitesi'nden Prof. Tibor Mende,
zellikle nc Dnya ekonomileri konusunda
amzn en nl otoritelerinden birisidir. Aadaki
ilgin konumada Prof. Mende, varlkl ve yoksul
toplumlar atmasna ilikin sorunlar ele al-
maktadr).
- Dnyann varlkl ve yoksul lkeleri arasndaki
uurum her yl biraz daha bymektedir. Bu durumu
deitirecek bir are var mdr?
MENDE- Bir aldatmaca ve tuzak olan mevcut
yardm sistemi ile azgelimilik uurumunun
deitirilmesine imkn yoktur. Zira, d yardmlardan
en byk kar salayanlar, azgelimi lkelerde
statkonun temsilcisi olan ynetici st snflardr.
iktidardaki bu snflar o lkelere daha nce egemen
olan yabanc gler tarafndan kendi isteklerine
kolayca uyacaklar iin gvenilerek bu yere
getirilmilerdir... Tketim dzeyleri ise toplumun
teki snflarnn ok stnde, dolaysyla dndadr.
lkelerinin gbreye ihtiyac varken bunlar teyp satn
alrlar. ocuklar ileri cerrahlk ve yabanc edebiyat
renimi grrlerken, gerekte tarmclara ihtiya
vardr. Azgelimi lkeler yeni i alanlar yaratmak
zorundadrlar. Fakat gelimi lkelerin satt
modem teknoloji isizlii artrmaktadr...
- Yakn zamanda D Yardmdan Yeni
Smrgecilie - Baarszln Dersleri adl bir kitap
yaymladnz. "Yeni smrgeletirme" terimini
neden setiniz?
MENDE- Zengin lkeler ile azgelimi lkelerin
ynetici snflarnn karlar ylesine i ie
girmektedir ki, bu olay -belki de hi istemeksizin-
ekonomik bozulmay devam ettirmekte ve da
ball grlmemi biimde artrarak durumu yeni
bir ekonomik smrgeletirmeye benzetmektedir.
- Dnyann Kuzey ve Gney yar kreleri
arasndaki ekonomik ak bymeye devam edecek
midir?
MENDE- Birok durumda evet... Asl sorun,
yaplan yardmn dolar olarak ne miktara eritii
deil, yardmn tr, nasl kullanld ve -yardm
alanlara zarar vermek suretiyle- ne kadarnn geri
alnddr.
- Ne ekilde zarar vererek?
MENDE- Yaplan yardmlarn ou, szgelii
Racine ya da Shakespeare retimi gibi kltrel
faaliyetlere gitmektedir. Bylece yneticilerle
ynetimler arasnda kltrel farkllk artmaktadr.
(Ayrca) azgelimi lkelerin ou ihracat gelirleri-
nin te birini ya da yarsn gelimi lkelere olan
borlarn demekte kullanyor. Be yl iinde bir
yerden aldklarn baka yerden vermi oluyorlar. Bu
ak seik bir samalktr. Ve btn bu durumda,
silahlara harcanan milyarlarca para, azgelimi
lkelerin yetitirdikleri ve ihtiyalar olan beyinlerin
gelimi lkelere g, sermayenin gizli banka
hesaplarna ak... gibi terslikler hi gz nne
alnmamaktadr.
- Sizce zengin lkelerin oyun kurallarn
deitirerek azgelimi lkelere kendileriyle
mcadele ans tanmalar iin neler gereklidir?
MENDE- Azgelimi lkelerle gelimi lkelerin
btn ilikileri yeniden dnlmelidir. Sadece
cmertlik hibir eyi deitirmeyecektir. ki tarafn
karlarnn badaabilecei de phelidir.
- ki tarafn karlar badaamadna gre ne
yaplmaldr?
MENDE- 97 azgelimi lkeden ok az gelecekte
mitsiz
durumlarn srdreceklerdir. Birou ise
yaknlarndaki dev ekonomilere dayanmay daha
uygun bulacaklardr... Komnizm hakknda ne
dnrseniz dnn -ben kesinlikle komnist
deilim- uras aktr ki in, iinde bulunduu
ekonomik durumdan d bor yapmakszn
kurtulmu, besin sorununu hemen hemen zm ve
d ihtiyalarn kredisiz, pein parayla satn
alabilecek duruma gelmitir.
- Dnyann yoksul lkelerinin ileri Bat
ekonomileri tarafndan ortaya konan rnee
benzemeye almalar nlenmeli midir?
MENDE- Bu lkeler, ithal edilen modele deil de,
kendi kltrel miraslarna dayanrlarsa bu
benzemeye alma azalacaktr. Kald ki gelimi
lkelerin deerleri de ok abuk deimektedir...

(Nezvsveek, 23 Ekim 1972, s. 60, ev.


Nilgn Himmetolu, Milliyet, Tl Ekim
1972)

SORULAR

1. Azgelimi lkeler iin gerek kalknmann


anlam nedir? "nce kalknma, sonra insan" forml
ne bakmdan yanltr? Bu forml kimler, niin
savunmaktadrlar?
2. Azgelimi lkelerin gerekten
sanayilemelerinin nndeki ba engel nedir?
3. Montaj sanayii ile patent smrsnden ne
anlalmaktadr?
4. Azgelimi lkelerde kalknmann sanayileme
dndaki sorunlar nelerdir?
5. Azgelimi lkelerde "sosyal yapda deiiklik"
niin zorunludur? Ve byle bir deiikliin ierii
nedir?
6. Azgelimi lkeler, kalknmak iin, temelde
neye dayanmaldrlar? (Okuma parasn okuyunuz.)
BLM III

BALICA AZGELM
LKE GRUPLARI

nc Dnya iinde, bamszln kazanan lkelerin says gitgide


artmakta. Bu lkeler, daha bugnden byk bir liste tutuyor.
Bunlar kesin gruplara ayrmak hayli g. Bazlar daha "hkmdarlk"
aamasnda kalm iken (rnein Suudi Arabistan, Fas), bazlar cumhuriyet
aamasna varm; bazlarnda "tutucu" bir ynetim varken, bazlar "ilerici"
ynetimler kurmay baarabilmi; bazlar "tek partiyle" ynetilirken,
bazlarnda -grnte de olsa- "ok partili" bir uygulama var: rnein
Hindistan.
Teker teker zellikler tayan bu rnekler dnda, yine de -kaba
izgilerle- baz gruplar saptamak olas.

LATN AMERKA

"Latin Amerika" deyince, Amerika ktasnn ortasyla gneyindeki


lkelerin btn anlalyor. Bunlardan hemen hepsi de, vaktiyle
Avrupa'dan gelen Portekizli ve spanyol gibi Latin gmenlerle yerlilerin
karmndan olumu toplumlar. "Uygarlk" bakmndan ise, Latin Amerika
teki uygarlklardan ayrlan "zgn" izgiler tayor.
Latin Amerika lkelerinin ada tarihi ile toplum yaplarnn baz
zellikleri var:
- Latin Amerika lkeleri, bamszlklarna ok nce, genellikle 19.
yzyln ilk yarsnda kavumulardr. Ancak bu bamszlk, bugnk
anlamyla "smrgecilie kar bir kurtulu sava" sonunda kazanlm
deil: Ispanya'dan, Portekiz'den gelip o topraklara yerleen ve oralar
"smren" gmenler, bu smrye ortak olmak isteyen anavatanlarna
kar bakaldrrlar. Sonunda anavatana kar bamszlk kazanlr, ama
ierdeki egemen snflarn smrs srer. Bir tarihte "emperyalizm" iin
iine girince, i smrye d smr de katlr. Ve burjuvazi, aka
"komprador" bir nitelik kazanr. Ordu da, ok kez bu komprador

313
burjuvazinin karlarna hizmet eden "gerici" bir ilevi temsil ediyor. Latin
Amerika'da "faist" ordu darbelerinin sk sk birbirini izlemesi bundandr.
- Siyasal sistem olarak, Latin Amerika lkelerinin hemen hepsi, Birleik
Amerika'da grlen "bakanlk reji- mi"ni benimsemi durumda. Bir
yerde, bu rejim tipi Latin Amerika'daki "otoriter" gelimelere de uygun
geliyor.
Bununla beraber, Latin Amerika'da "ilerici" nitelikte gelimeler de
olmuyor deil:
- Tarihsel bakmdan, bata, daha 1917'lerde ie girien ve bugn de
sren, yer yer toplumun yapsn deitirmeyi, zellikle doal kaynaklar
yabanclara kaptrmamay hedef tutan bir "Meksika rnei" var.
- Daha yakn tarihlerde, ok daha deiik Kba rnei var.
Kba'da Fidel Castro'nun nderliiyle gerekletirilen 1959 Devrimi,
daha nceki Batista rejiminin halk ynlarn ezen diktatrlne ve d
karlara bal ynetimine bir tepki olarak domutur. Bugn de, Kba
rneinin gsterdii gibi, Marksizm-Leninizm Latin Amerika'da ok kimseye
dzeni kknden deitirmenin tek yolu olarak grnyor. Latin
Amerika'nn baz lkelerinde son yllarda grlen gerilla hareketleri de
aslnda ayn zlemleri tamakta.
- Son olarak, ili'de Marksist Bakan Allende'nin, "ok partili" dzeni
bozmadan, "sosyalist" bir dzeni kurmak iin, nce Amerikan
emperyalizminin ili'deki karlarn hedef tutan ve bir seri
"milhletirme'Terle yrtt hareketi hatrlamal.
Ve doallkla sonunu da.
nk o son, geri kalm lkelerin devrimcileri iin saysz derslerle dolu.

314
KARA AFRIKA

Kara Afrika'da bugn bamsz olan lkelerin byk


ounluu, vaktiyle ngiliz ve Fransz smrgesi idiler.
Onlarn bamszlklarn kazanmalar da, genellikle II.
Dnya Sava'nm bitimini izleyen yllarda olmutur. Bu
yzden, Afrika'da byk ounluu "gen" devletler
oluturuyor.
Kara Afrika'da, bamsz devletler hayli byk yekn
tutuyor. Nedeni de u: Afrika'da bugn bamsz duruma
gelmi lkelerin snrlar, ounlukla, Avrupa bakentle-
rindeki smrge pazarlklar srasnda izilmi. Zaten
"kabileler" halinde paralanm olan topluluklarn
byk bir ksm, bu uydurma snrlar dolaysyla biraz
daha blnm.
Bugnk alaca bulacalk oradan geliyor.
Kara Afrika'da, ngiliz ve Fransz smrgeleri -oun-
lukla- byk bir ekime dneminden gemeden bam-
szlklarna kavumulardr. nc Dnya'nm uyan
karsnda, ngilizler aamal, Franszlar da
referandum yoluyla bamszlk balamay kendi
karlarna daha uygun bulmulardr. nk, siyasal
bamszlk perdesinin arkasnda, yeni smrgecilik
ilikilerini srdrmek daha kolay olmaktadr.
Bamszlklarn kazanan lkeler, siyasal kurumlarm
da balangta eski smrgeci devletten kopya ediyor.
Ne var ki, "Bat demokrasisi" denemeleri, gerekli iktisadi
ve sosyal koullarn bulunmamas yznden ok
yaamyor.
Kara Afrika'da da asker darbelerin skl bu
yzdendir.

SLAM DNYASI

slam lkelerinin hemen hepsinin ortak yan, "azgeli-


mi" bir yapya sahip olmalar. Azgelimilikten kurtul-
mann yollar bakmndan ise, slam dnyasnda farkl re-
jimler yer alyor.
Bunlar iinde -"monarik" yaplaryla- "tutucu rejim-
ler" gitgide aznla dmekte. Byk bir blm slam l-
keleri, genellikle "slam sosyalizmi" denen bir siyasal
ve
sosyal felsefeyi benimsemi durumdadr:
- slam sosyalizmi, aslnda eitli ideolojileri uzlatr-
mak isteyen "karma" bir nitelik tayor. Rejimlerin genel
tutumlar, sosyalizmden ok, "kapitalist olmayan
yol" formlne daha uygun dyor. Ne var ki, byle bir
yol, zorunlu olarak "anti-emperyalist" bir durumu da
iermekte. Bylece, slam sosyalizmi lksne bal
lkeler, anti-emperyalist bir politikann uygulaycsdrlar.
- slam dnyasndaki feodal-burjuva ynetimlerin
egemenliine ve emperyalist smrye kar slam
sosyalizmi ad altnda yrtlen mcadelelerin bir ortak
zellii de, salam kitle dayanaklarndan yoksun
bulunmas ve "kk burjuva ideolojisi"nin dar
erevesini aamam olmasdr. Emperyalizmle ibirlii
halindeki tutucu rejimleri devirerek ynetime el koyan
kk burjuva eler, anti-emperyalist nitelikleri yan
sra, geni kitlelerin bilinlenmesi ve ynetime
katlmasna kaplarn kapayan bir ortam da -ister
istemez- yaratyorlar.
Msr, ilgin bir rneidir bunun.
Bugnk durumda, ilerici slam rejimlerinin genel
ekonomik nitelii, kk burjuva reformculuunun
koutunda, milliletirme uygulamalar ve feodal
topraklarn belirli llerde datlmasyla
gerekletirilen, tarm retiminin ar bast,
sanayilemenin ise ok clz dzeylerde bulunduu bir
"millilik" ifade etmektedir.
Son olarak dnlmesi gereken, slam'n ada so-
runlara karlk verme ve bu sorunlarn zmnde
grev yklenme gcdr. Mmtaz Sosyal'n dedii gibi,
bugnn dnyasnda slam lkelerinin sk sk
kendilerinden sz ettirmeleri ya da elde tutulan petrol
zenginliklerinin dnyay slam'a kul kle etmesi, slam'n
ada sorunlarn stesinden gelebilme gcn
aklamaya yetmez.
Sorunlarn merkezi olmakla, sorunlara zm getire-
bilmek baka baka eylerdir.
ada insancl yaklamlar bakmndan slam'n s-
tnlklerini sralamakla i bitmiyor. Salt slam'daki kar-
delik dnceleriyle temel sorunlarn stesinden
gelmek olanaksz. ada dnya, ak dmanlklarn
deil, ssl rtler altnda kran krana srdrlen sinsi
ve acmasz yarmalarn dnyasdr. ada dnyann
sorunlaryla baa kabilmek iin, ada dnyann
ekonomisine ve teknolojisine egemen olanlarn karsna
ayn silahlarla di- kilebilmek gerek.
Ayetler ve hadislerle deil yoksa!
slam'n zayf kald yn bata bu yndr.
Daha da kts, slam, bu zayfl srp gitsin diye
kendi kendisine kar kullanlmaktadr.
rnein, kadnlar rterek ve almalarn gletire-
rek -Mslmanlk adna- evin iine tkmaya alan Hu-
meyni, lkesindeki igcnn -en az- yarsn iktisadi ba-
kmdan battal ettiinin farknda deildir.
ran'da Humeyni'nin, Pakistan'da Ziya-l-Hak'n uy-
guladklar slam dzeni, iki yasaklamaya, kol kesmeye,
pee rtmeye arlk veren ve kardaki ahtapotun asl
vantuzlarn pek dnmeyen -daha dorusu dneme-
yen- ynleriyle, bugnn sorunlar karsnda yetersiz
kalmaktadr.
Ve eer yetersiz kalmasayd, slam'n zerine baka
bir eyler ekleyip onu ada dnya iin geerli klmaya
alan yeni ideolojiler tremez, Michel Eflak'n "Baas-
lk"ndan Burgiba'nn "Yeni Dstur"una ve Kaddafi'nin
"Evrensel Kuram"na dein deiik dnce sistemleri
ortaya kmazd.
Yaln Mslmanlk, ilerici formllerle tamamlanma-
dka, bu an koullar iinde gericiliin ve d smr-
nn arac olmaya dnyor.
Ve yle grnyor ki, daha bir sre dnecek de...

ASYA'DAK AZGELMLK
Asya'daki azgelimiliin corafi alan hayli genitir.
Asya'nn gneydou lkelerinden Hindistan'a dein y-
nla lke var bu alana giren.
Bunlar arasnda, Hindistan'n grn -ok ynleriy-
le- hayli ilgi ekicidir.
Hindistan'da siyasal yaam -"Komnist Parti"ye va-
rncaya dein- alabildiine bir rgtlenme zgrl
iindedir. yle ki, komnist hareketin bile, kendi iindeki
blnleri ayr ayr rgtlenebilmi. Ama iktidar, vaktiy-
le emperyalizme kar mcadeleyi temsil etmi olan,
"milliyeti" ve "sosyal demokrat" nitelikteki "Kongre
Partisi" nin elinde.
"Karma ekonomi"yi bugne dein srarla savunan ve
uygulayan bir parti bu.
Ne var ki, bamszln kazanlmasnn stnden hay-
li yl getii halde, Hindistan "azgelimiliin" emberini
paralayabilmi de deil. "Alk" sorunu bile kknden
zlememi durumda. Sosyal tablodaki gelimeler hl
kayglandrc niteliklerini koruyorlar.

DAHA OK BLG

Trkkaya Atav, Smrgelerin Uluslamas: Asya ve


Afrika Halklarnn Ortaya klar, Ankara, 1955.
Trkkaya Atav, Afrika Ulusal Kurtulu Mcadeleleri,
Ankara, 1977.
B. Davidson, Afrika'da Milli Kurtulu ve Sosyalizm
Hareketleri (ev. A. Tokatl), stanbul, 1965.
Pablo Neruda, iirler (Trkesi Enver Gke),
stanbul, 1971.
Mmtaz Soysal, Anayasaya Giri, Ankara, 1966.

OKUMA

PABLO NERUDA

"Eliot'n, Jimenez'in iirlerinin kaynaklar


nereye kyor? Kitaplara, eitime, kltre deil
mi? Ama yanardalar, ller ve pampalarla kapl
bir lkenin iirini yazmak istiyorsanz, soyluca
denmi salonlar ve oturma odalar iin
yazdnz gibi yazamazsnz." Bu szler, geen
pazartesi gn lmn byk bir acyla
duyduumuz, ilili ozan Pablo Neruda'mndr. ili'de
Bakan Allende'nin zgr ve demokratik seimle
ibanda bulunan toplumcu ynetimini deviren
asker cuntann, bir sredir hasta olan bu byk
ozan gzaltna aldn okumutuk nce. Bakan
Allende'nin yakn arkada olan Neruda, spanyol
Sava'ndan bu yana ili'de gereklemesine
alt, bunun iin zorbalklara yiite kar durup
srgnlere katland dzenin ykln grmekle
belki krgn, ama umudunu yitirmeden lm
olmaldr. nk, o, "biz halkz yeniden doarz
lmlerde" diyebilmi bir ozandr.
Pablo Neruda'mn ilk iir balanglar, daha ok,
doa karsnda insann durumunu yanstr. Neruda
zerine nemli bir inceleme yaymlam olan Jorge
Edvards'm da belirttii gibi ( Euro- pe dergisi,
Mart/Nisan, 1964) ozan, doa, insan ve iir arasnda-
ki ilikinin bilincindedir. Neruda'mn doann btn
grnmleri karsndaki tavr, onun iirinin evrimini
temellendirmek konusunda bize yol gsterir. Siyasal
iirlerinde bile, imgeler sisteminin dayanaklar,
Neruda'mn ilk genlik yllarndan kalma doa
grnmleridir. Bir iirinde geen "dnya bir elmann
plak renginde" dizesi, bu tavrn belirgin
rneklerinden biridir.
Neruda'mn iirinin siyasal dorultuda kesin ve
radikal bir dnm kazanmas ise, spanyol
Sava'ndan sonradr. Es- pana en el Corazon
(Yreimdeki spanya) adl iir kitab bu savan
byk umutlarla balayp byk ve ac ykmlarla son
bulan tragedyasn ieren iirlerden kuruludur.
Neruda iin, spanyol Sava ile birlikte,
"gelinciklerle rtl metafizik" dnemi kapanm,
onun yerini sorunlara bir dnya grnn btn-
sellii perspektifinden bakan, devrimci bir duyarlk
almtr. Bu dorultudaki iirini evrensel bir destana
doru gelitirecek ve 1950 ylnda Canto Generali
yazacaktr.
Pablo Neruda iin bundan sonra "o yllarda
faizme kar tek sava silah" sayd toplumcu
balanm dnemi balar. "Gemiten artakalanlara
dnmek ya da dlerin labirentini aratrmak
amza yakan bir ura deildir" diyecektir.
"Saf iir"i (pre poetry) savunanlara kar "saf
olmayan iir" (impure poetry) ile kar. "Saf
Olmayan iir" ise "yaptmz her eyle bulanm,
siyasal inanlar, kukular ve yergilerle dolu bir
iir"dir.
Neruda'y srgne gtrecek olan da, onun
siyasal inanlarndan dn vermeyen yiit tavr
olacaktr. II. Dnya Sava'ndan sonra ili diktatr
Gonzales Videla'nm polisleri, byk ozann evini
atee verecek; 1948 ylnda da, yurduna ihanet ettii
gibi akl almaz bir gerekeyle yarg nne
karlacaktr.
Pablo Neruda, bu kez de 1973 ylnda gene ihanet
suuyla yarg nne karlacakt belki de. Byk
ozan lm deinde sokaktan gelen arpma
seslerini duymusa acyla glmsemi, spanyol
Sava iin yazd "Aklayalm" iirinin son dizele-
rini mrldanm olmalyd: "Bir de hana iirlerim /
Neden sz amazlar diye soruyormusuuzdur /
Dlerden, yapraklardan / Doduun lkenin koca
yanardalarndan / Gelin grn sokaklar kan / Gelin
grn kan / Sokaklar boyunca akan..."

(Hilmi Yavuz, "Pablo Neruda'ya


Sayg", Milliyet Sanat Dergisi, s.
47)

ANLATALIM

Hani ya leylaklar,
Diyeceksiniz?
Hani ya diyeceksiniz
Gelincikler brnm,
Metafizik?
Kularla, boluklarla
elenmi, Kelime yamuru;
Hani ya diyeceksiniz?

Al buyur:
Bir mahallesinde
yayordum, Madrid'in:
Canl, alar-saatli, aal.
Kocaman,
Mein bir Okyanus gibi,
Uzaktan grnrd Kastil'in
Kuru ehresi.
iekler Evi'ydi,
Evimin ad.
Itrlar fkrrd.
Ke bucak,
Gzel evdi bu.
Kpekleri, bebeleriyle,
Raoul, hatrnda m?
Ya senin, Raphael?
Sen Federico,
Hatrnda m?
Sen, yer altnda yatan,
Hatrladn m,
Balkonlu evimi?
Haziran gnei hani,
iekler basard azna,
Orda...

Karde, karde,
Ateli seslerden ibaretti,
Her ey;
Mallardaki tuzdan,
rpnan ekmek ynndan
ibaretti her ey;
Donuk bir hokka gibi duran,
Heykeliyle;
Argelles'deki mahallemin
arlar...

Ya akard kaklara,
Caddeleri doldururdu El-
ayak sesleri, derin...

Metreler, litreler,
Kvl-kvl hayat;
stif-istif balk ynlar,
atlar;
Yorgun an kulelerinin
Yiiceldii;
Souk gnele kaynaan
atlar...
Patateslerdeki,
Yumak yumak dalgas,
Domateslerin:
Tngr mngr, haydi
denize... Btn bunlar
Tutuuyorlard.
Bir sabah;
Kzler,
nsanlar dalayarak,
Topraktan ktlar,
Bir sabah;
Nah bu anda ate,
Nah bu anda barut,
Bu anda kan.
Bebekleri ldrmek iin,
Gn ycesinden geldiler
Gn:
Uaklar, Magriplileriyle,
Haydutlar;

Yzkleri, kurumlu avratlaryla.

Haydutlar;
Kara keileri, dualaryla,
Haydutlar;
Ve,
ocuk kanlar, caddelerden,
Akt tp tp,
ocuksu-ocuksu.
akallar,
akallarn tiksinecei akallar!

Talar,
Dalan dikenlerin dilerken Tu
diyecei talar:
Engerekler,
Engereklerin kin gdecei
Engerekler!
Sizleri,
Gurur ve baklardan bir
dalgayla, Bomak iin;
nnzde grdm Ispanya'nn,
Kyamet kann
Generaller,
Gelin de,
Yklm evimi grn.

Grn,
Yaral spanya'y.
Her gk evden,
Bir ate-metal kar ama,
iek yerine.
Her yarsndan,
Ispanya'nn;
Doar spanya.
Her lm bebekten,
kar, bir mavzer:
Gzleri de var, gzleri,
Her crmden;
Mermileri ki gn ola
Kalbinizde yeri.

Neden diyorsunuz, iirlerin


Sz amaz, dten
yapraktan; Doduun yerin,
Yce volkanlarndan?
Gel de gr:
Caddeler kan-revan.
Gel de gr:
Caddeler kan-revan.
Gel de gr:
Caddeler kan-revan.

(Pablo Neruda, iirler, Trkesi: Enver


Gke, stanbul, 1971)

SORULAR

1. Latin Amerika'daki sosyal yapnn zellikleri


nelerdir? Kendine zg ne gibi gelimeler olmutur bu
lkelerde? zellikle ili'de olanlarn anlam nedir?
2. Kara Afrika'da kendine zg ne gibi gelimeler
olmutur?
3. slam dnyasnn sorunlar nelerdir? "slam
sosyalizmi" hangi nitelikleri tamaktadr? slam
dnyasnn sorunlarn zmeye, -ideoloji olarak- slam'n
kendisi yeterli midir?
4. Pablo Neruda kimdir? Sanat neyi temsil eder ve
hangi zellikleri tar? "Anlatalm" iirini, Neruda, ne
zaman ve hangi nedenle yazd? Bu iirin evirmeni
Enver Gke hakknda bildikleriniz?
IV
TRKY
E
Dnyann hibir yerinde, insan servenini bu denli
temsil eden bir toprak bulunamaz: Sava topra, istila
topra, karlama topra ve bazen hatta kym
topra... Ama ayn zamanda da birlikte yaama, sentez
ve ahenkli anlama topra. Fakat zellikle bu diyalektik
yazgnn tesinde yonyal filozoflarn andan beri,
Diyojen'den Seluk a ozan Mevlana'dan geerek,
Cumhuriyet'in kurucusu Kemal Atatrk'e kadar,
yaamlarn kendi dncelerinin somut rnei haline
getirmeye alm insanlarn topra. Sert bir topraktr
Anadolu: Ne iki yzll ne deikenlii kabul eder.
Bizans olsun, Osmanl mparatorluu olsun, ana
hogrsnn temel ilkelerine ihanet etmeye cret eden
bir siyasi rgt cezalandrr."
Bu szleri bir dl datmnda Mmtaz Soysal syl-
yordu.
Gnmzn dnyasnda Trkiye'nin yeri neresidir?
Trkiye btn Batllama abalarna karn, bugn,
"tarm toplumundan sanayi toplumuna gei
aamasT'n yaayan ve "kapitalistleme sreci"
iinde bulunan bir nc Dya lkesidir.
"Geri kalm" bir lkedir bir baka deyile.
Ve iki yzyla yaklaan abalarna karn, dar
emberini de henz kramamtr bu geri kalmln.
Ama, yle de olsa, Trkiye teki geri kalm lkelerle
kyaslanamayacak denli kkl bir kltre, eski ve byk
bir tarihe sahiptir. Stratejik neminden -az grlr- bir
folklor eitliliine ve renkliliine dek uzanan zellikleri,
blgesel bir liderliin potansiyel gc, kalknmann insan
ve hammadde olarak zengin kaynaklar vardr onda.
Bu bakmdan, Trkiye geri kalm lkeler iinde, ger-
ekten "ayrcalkl" bir durumdadr.
Aadaki paragraflarda, onun nce iktisadi ve sosyal
tablosunu, sonra siyasal tablosunu, son olarak da
kltrel tablosunu gzden geireceiz. Geri kalm
yanlarna dokunurken ayrcalklarna da iaret ederek.

319
BLM I
TRKYE'DE KAPTALZM
VE SORUNLARI

ada Trkiye, kapitalizm ncesi bir yapdan kapi-


talizme doru gelien -daha dorusu gelitirilmek iste-
nen- bir toplumdur. Bu sreci bugn de yaamaktadr.
Daha imdiden toplumda egemen retim biimi "kapita-
liznT'dir. ktisadi yaam, ou kapitalizmin dourduu
eitli sorunlarla doludur. Sosyal yaam ise, yeni kapita-
lizmin dourduu -bata snflararas elimeler olmak
zere- eitli "elimeleri" sergiler.
Trk kapitalizminin, giderek tm ekonominin de iki
egemen nitelii vardr: "baml" ve "geri" oluu.
Trk kapitalizmi, giderek tm ekonomi, dnya kapita-
list sistemine, yani emperyalizme "baml"dr. Ekono-
minin egemen tepelerini emperyalizm ele geirmitir.
Kapitalist gelimenin ynn ve erevesini o
belirlemektedir. Trkiye'de ulusal sanayinin
kurulamam, ar sanayiye geilememi olmasnn yan
sra, kapitalizmin bugnk gdk, hastalkl, ar aksak
geliimi de bu bamllk yznden.
Ve Trk kapitalizmi, giderek tm ekonomi ve toplum
"geri"dir. nk, Trkiye'de, kapitalist dzenle ve kapi-
talizmin rn olan modern snflarla birlikte, kapitalizm
ncesinden kalma snflar, tabakalar ve kalntlar, var-
lklarn, etki ve glerini srdrmektedirler.
Peki, niin bu bamllk ve geri kalmlk?
Bu sorulara salkl bir yant verebilmek iin, Trki-
ye'de kapitalizmin douuna eilmek ve geliim
izgisine bakmak gerekir.
Yantlar bunlarn iinde gizli nk.

32
0
TRKYE'DE KAPTALZMN DOUU VE
GELM

ki farkl geliim

Trkiye'de kapitalizmin, giderek tm ekonominin "ge-


ri" oluunun sosyo-ekonomik ve tarihsel bir nedeni var-
dr: Kapitalizmin Bat'daki dou ve geliimi ile Trki-
ye'deki dou ve geliimi birbirinden farkl sosyal
yaplarda olmu ve her iki oluum zaman plannda da
birbirinden farkl tarihsel dnemlerde gemitir.
Gerekten, 19. yzyla gelinceye dein Osmanl
mpara- torluu'nda, Bat'daki biimde kapitalist bir
gelimeye rastlanmad gibi, 19. yzylda Osmanl
mparatorlu- u'nun, 20. yzylda da Trkiye
Cumhuriyeti'nin kapitalist gelimesi, emperyalizmin
dnyaya egemen olmaya balad, giderek egemen
olduu bir dneme rastlamtr.
Peki, nedir nedenleri her iki gelimedeki bu
farklln?

a) Klasik Osmanl dzeninin anlam

Osmanl mparatorluu'nda, bata sosyo-


ekonomik yapnn Bat'dakinden farkl oluu,
bunun sonucu olarak da i dinamiin yetersizlii,
toplumun Bat'yla ayn zaman sreci iinde kapitalist
retime evrilmesine engel olmutur. dinamiin
yetersizlii, Bat'da olduu gibi bir burjuva snfnn
doup gelimesini de engellemitir.
lk baktaki btn benzerliklere karn, klasik
OsmanlI toplumunu Bat feodalitesinden ayran nemli
bir nokta vardr ki, kapitalist ilikilerin Osmanl
toplumunda gelimesini engellemitir.
Nedir o nemli farkllk?
O nemli farkllk, mlkiyet ve smr ilikileri asn-
dan, artk-rnn dorudan reticilerden
(kyller) aln biiminden domaktadr.
Gerekten, feodal retim biiminde, artk-rnn
dorudan reticilerden alm biimi toprak sahibi
senyrn mlkiyet hakkndan doar ve topraa bal
kyllerin yarattklar artk-rnn dorudan
doruya senyrce ele
geirilmesi ile belirlenir. Osmanl toplumunda ise,
topran mlkiyeti, genel olarak, devlete aitti. Bu hakka
dayanarak, Osmanllarda artk-rnn -ister sipahide
kalsn, ister merkez otoriteye gitsin- eitli vergilerle
devlete aktarlmas biiminde belirlenmekteydi.

zellikle 14. ve 15. yzyllardaki Osmanl


ekonomisinde var olan retim gleri ve bunlarn
dzeyi -her ortaa ekonomisi gibi- emek ve
toprak ile belirlenmitir. Bundan dolay, klasik
Osmanl ekonomisi aslnda bir "kyl
ekonomisi"dir. Kentlerde merkezleen sanayi,
ekonominin btn iinde ufak bir yer tutar.
retim glerinin bu dzeyinde, asl nemli
olan, topran mlkiyetinin "devlet"e ait
olmas: "Mlk sultanndr." Sultann, yani devletin.
nk sultanla devlet zdetir. yle olunca,
Osmanl toplumunda, devleti temsil edenler
egemen snftr. Bunlar, "saray-ulema-asker
ls"dr. Topran yannda, bir baka retim
etkeni olan emei, "reaya" denen kyller temsil
eder. Ne var ki, topran mlkiyetinden yoksun,
toprak zerinde "irsi ve srekli bir kirac"
durumundadr onlar. Devlet ynetimine katlmaz,
tabi olurlar yalnzca.
Topran ilenii ve artk-rnn reayadan
topran asl sahibi olan devlete geii, "tmar
sistemi" araclyla olmaktadr. Tmar sistemi ise
-geni anlamyla- belli bir blge vergilerinden bir
blmnn, padiaha, bir kimseye, zellikle
savata yararlk gstermi bir sipahiye
braklmasdr. Buna karlk, o kimse, Osmanl
ordusuna -elde ettii gelire gre- belli sayda asker
salamakla ykmldr.
Bylece, devletin tarmsal temeli ile
asker politikas arasnda bir ahenk
kurulmutur. O denli ki, ilerde OsmanlI
devletinin k ile tmar sisteminin
k arasnda bir koutluk olduu
grlecektir.

Artk-rn ele geiren snfn nitelii, Osmanl toplu-


munda, senyrden hayli farkldr: Senyrn, ald art
istedii gibi kullanma ve smry artrma
olanaklar vardr. Ne var ki, bu olanaklar tmar sahibi
sipahi iin ba-
his konusu deildir: nce, sipahinin alaca vergilerin
says ve oran bellidir ve bunlar azaltmak ya da
artrmak yetkisine sahip deildir. Sonra, sipahi
ald artk-r- nn kendisinde kalan blmne karlk,
merkez otoritenin istedii harcamalar yapmak
zorundayd. nk, devlete kar belli ykmllkleri
vard onun.
Bat feodal toplumu ile klasik Osmanl toplum yaps
arasndaki benzemezlik, son bir zmlemede,
topran mlkiyet biiminin her iki toplumda
farkl oluuna indirgenebilir. Bu farkllktr ki, Osmanl
toplumunda kapitalist ilikilerin doup gelimesini
engellemitir. Kapitalist retime geiin temel
koullarndan biri, "toprakta zel mlkiyetin
varl"dr nk.
Bat'da, 15. ve 16. yzyllardaki gelimelerin genel
tablosu udur: Bir yandan lksn ve fiyatlarn
ykselmesiyle, gereksinmelerinin oalmas yznden
senyrlerin smry artrmalar, belli bir kyl
kitlesinin kylerden kamalarna olanak salarken; te
yandan, feodal retim biiminin iyice kokutuu bir
anda, senyrler, daha da artan gereksinmelerinin
sonucu, byke bir bedel karlnda kyly
topraktan uzaklatrmaya (azat etmeye) balamlardr.
Senyrler, kyllerin braktklar bu topraklar ya
satyorlar ya da -daha yksek bir gelir karlnda-
kiraya veriyorlard. Bylece, bir yandan senyr artan
gereksinmeleri karsnda smry artrp ve ayrca
artk-rn nakit olarak isterken; te yandan, tccar ve
tefeciler, hem senyrleri hem de dorudan reticileri
byk borlar altna sokmakta idiler. Btn bunlar,
dorudan reticileri pazar iin retime zorluyor ve
dolaysyla feodal retim biimiyle elien
burjuva snfn gelimesine olanak salyordu.
Ama, ayn dnemde Osmanl toplumunda, bu
gelimelerden eser yoktu. Apayr bir toplum yaps,
kapitalist ilikilerin toplumda gelimesine ayakba
olmaktayd nk.

b) Klasik Osmanl dzeni ve d dinamikler

19. yzyldan ok nce, d dinamik de Osmanl


toplununum kapitalist retime evrilmesine engel olmaya
balar.
Birinci olarak, Bat'nn yeni ticaret yollar bulmasyla,
Dou ticaret yolu yn deitirir ve bu durum,
OsmanlIlarn nemli bir gelir kaynandan yoksun
kalmalarna neden olur.
kinci olarak, Amerika'dan talan edilen altn ve gm-
n Avrupa'y istilas, Avrupa'da fiyatlar hzla
ykseltir. Hammadde ve besin maddelerine Avrupal
tacirlerin yksek paralar demesi, Osmanl ekonomisini
de altst etmeye baar.
Ake hzla deer yitirmeye balamtr.

Bvlece lkede fiyatlarn hzla art yalnz


halkn deil, devletin durumunu da olumsuz
ynde etkilemektedir. Yerli sanayi, hammadde
skntsndan kmek zeredir. Batl tacirlerin
dedikleri yksek bedeli bizde lonca rgt
biimindeki sanayicinin deyebilmesi
olanakszdr. Ama, bir kapdan altn lkeye
hcum ederken, baka kapdan daha fazlasyla
kp gitmektedir. Osmanl ekonomisi, darya
hammadde veren ve karlndan mamul mal
alan geri bir lke durumuna dmektedir yava
yava.
Gerek akenin deer yitirmesi, gerekse
tarmsal rnlerde kaakln artmas, yalnz
devleti iktisadi bunalm iine sokmakla
kalmyor, teki askerleri de honutsuz k-
lyordu. Fiyat ykselileriyle sipahilerin
gelirleri azalyor, bu durum sipahi-saray
uyumazln krklyordu.

Bu koullar altnda, devlet, varln koruyabilmek ya


da srdrebilmek iin, yeni maddi kaynaklar bulmak zo-
rundayd. Ne var ki, o dnemde, topraktan baka el
atlabilecek baka bir kaynak da yoktur. Ona el atar.
ltizam uygulamas denen yeni bir uygulama balar:
Devlet, toprak gelirini -ihale ile ve belli bir bedel
karlnda- mltezimlere (bir eit derebeyi, ayan,
eraf) devretmektedir. Tarmdaki bu yeni uygulama,
retim ilikilerini de deitirir: Sipahi-reaya ilikileri,
yerini mltezim-reaya ilikilerine brakr. Ne var ki,
yeni uygulama, kyl iin vahim sonular douracaktr.
Devlet iin de yle...
Osnal dzenin in 19. yzyl balarndaki tablosu

Daha 16. yzyl sonlarndan balayarak gitgide z-


len dzenin, 19. yzyln balarndaki tablosu yledir:
- Gerek tarm ve gerek sanayi kesimlerinde retici
glerin gerilemesi, giderek yklmas sonucu olarak,
iktisadi yapdaki knt gzle grlmektedir.
Mlkiyeti aslnda devlete ait olan temel retim arac
topraa yan ve derebeyler sahip kmtr. yle olunca
da, artk-rnn reayadan aln biimi de deimitir:
Tmar sahibinin dolayl biimde ald artk-rn,
topran yeni sahipleri dolaysz bir biimde alr
olmulardr, hem de miktarn artrarak... stelik,
derebeyler, tarmdan aldklar artn merkez otoriteye
den blmn de vermez olmulardr. retim
ilikilerindeki bu deime, kylnn daha fazla
smrlmesi demekti. Gitgide artan iktisadi baskya
kylnn can ve mal gvenliini ortadan kaldran siyasal
bask da eklenince, kyl topra brakmak zorunda kalr.
Bu da, tarmsal retimin dmesi demekti.
Yeni oluan yan ve derebeylerin egemenlii bir
tarihte belgelenir de.

1808 ylnda, Anadolu ve Rumeli yan ile


Padiah arasnda imzalanan "Sened-i ttifak"
hkmdarn yetkilerini snrlamaya kalkar.
Bazlarnn -ngiltere'deki bir rnee
benzeterek- ileri bir hamle, demokratik
gelimenin balangc diye gsterdikleri bu
belge, tersine, merkez otoritenin
zayflamasyla feodaliteye doru zlmenin
bir simgesidir.

Tarmdaki kntnn yan sra, Bat'nn sanayi rn-


leri lkeyi tehdide balam, snai retim dm, hatta
kesin bir yklmam eiine gelmitir. Gelmitir, nk Os-
manlI toplumunun 17. yzyla dein uzanan dneminde,
var olan retim ilikileri, giderek d etkenler, toplumun
-Bat'da olduu gibi- "kapitalist retim"e verilmesine
olanak salayamamtr.
- ktisadi yapdaki bu knt toplumun tm
styap kurumlarn da etkilemitir. Tmarlarn
bozulmasyla bata ordu km. Osmanl devleti
asker ynden de Bat karsndaki stn durumunu
yitirmitir. Ordunun zayflamasnn yan sra, Osmanl
devletindeki eitli halklarn ulusal bilince vararak
bamszlklarm kazanmak istemeleri ve bunun iin de
silaha sarlmalar, imparatorlua toprak
kaybettirmektedir.
Btn bunlar, baka birtakm nedenlerle beraber, bir
yandan devletin gereksinmelerini artran, te yandan da
gelirlerini eksilten nedenler olmaktadr. Artk, devletin gi-
derleri gelirlerinden kat kat yksektir.
19. yzyln balarnda Osmanl toplununum tablosu
ite budur.
Ne yapmak gerekiyordu?
Balarda iki gr ar basar.
Bir gr -Osmanl devletinin geleneksel anayasasn
oluturan- eriat hkmlerine dnlmesi ve bu
hkmlerin tam uygulanmasn ileri srer.
Bir ikinci gr, Bat'y taklit ederek, ordudan
balayan bir reform hareketiyle kalknmaya allmasn
savunur.
Batllamay kimler istemektedir?
Ynetici kadronun belli bir kesimi ile birka iyi niyetli
aydn, Bat kurumlan topluma aktarlnca geriliin ste-
sinden gelinebileceine ve bylece kmekte olan
imparatorluun kurtarlabileceine inanmlard. Ama
Batllama hareketinin asl itici gcn, Osmanl
egemen gleri ile Bat kapitalizminin kendisi
oluturmaktayd.

Bata sivil-asker brokrasi, artk-rnden


aldklar paylarla biriktirilen servetlerini ve
canlarn gven altna almak istiyordu.
Batllamann ilk ve en ateli savunucular
bunlar olmutur, ikinci olarak, temel retim
arac olan topran yeni sahipleri, eraf, ayan
ve derebeyler, fiil olarak el koyduklar
topran hukuksal olarak mlkiyetini de ister
olmulard. Bat'mn zel mlkiyete ilikin
hukuk kurallar bunu salayacakt kendilerine.
nc olarak, ticaret ve maliye kesimlerine
egemen ibirliki aznlklarla, yabanc
uyruklu tacirler (levantenler)toplumda
liberal ekonominin tm gereklerinin yerine
getirilmesini iste-
mekte ve Batllamadan bunu anlamaktaydlar.
Batllamann bir byk destei de bizzat
Bat'nn kendisidir. nk sanayi kapitalizmini
btn temelleriyle kurmu olan Bat, bir
yandan sanayi rnlerini satabilecek, te
yandan da sanayi retimi iin ucuz hammadde
salayacak d pazarlara gereksinme
duymaktayd. Bu nedenle, gmrk duvarlarnn
kaldrlmas, ticaret ve mlkiyet haklarnn
yabanc uyruklulara da tannmas ve
yabanclarn can ve mala ilikin haklarnn
gven altna alnmasnda kar vardr Bat'nn.
te btn bu olanaklarn kapsn aacakt
Batllama.

Bylece, Osmanl toplumunda artk-rn ele geiren


kesimle Bat'nn istekleri bu dnemde birbirine uygun
dyordu. yle olunca da, -hi ekinilmeden- tam bir
"liberal uygulama"ya geildi.

Bamsz imparatorluktan yar-smrgelemeye

1838 ylnda ngilizlerle imzalanan bir ticaret


antlamas, Trkiye'nin Bat'nn ak pazar haline
gelmesine neden olacak r aar.
Bu antlamayla, Osmanl mparatorluu'nda, ticarete
-vaktiyle- konmu olan kaytlar (yed-i vhid-tekel usul)
kaldrlr; ngilizlerin i ticarete girmelerine izin verilir. n-
giliz tacirlerinin -Osmanl tacirlerinden ok daha avantaj-
l biimde- i ve d ticareti yapabilmesi olana salanr.
1838'de ngilizlerle yaplan bu antlamann benzerleri
daha sonraki yllarda teki Bat devletleriyle de yaplr.
Sonu, ok gemeden eldeki yerli sanayinin kmesi
olur. Atlyeler ve tezghlar birbiri ardndan kapanrken,
isizler ordusu da yeni eklemelerle byr.
Osmanl ekonomisinin smrgeleme sreci
balamtr.
Aslnda, gelien Bat kapitalizminin etkisiyle zaten ge-
rileyen Osmanl retici glerinin kesin tasfiyesine engel
olmak iin, Bat'nn sanayi rnlerine gmrk duvarlar
ekmek ya da var olan gmrk duvarlarn daha da yk-
seltmek gerekirdi. Ne var ki, bunun tam tersi
yaplyordu;
gerekte yetersiz olan gmrk engelleri de kaldrlyor
ve tam bir liberalizmin uygulanmasna raz olunuyordu.
Ama ayn dnemde, dnyann en gelimi ve sanayile-
mi lkesi olan ve liberalizmin ampiyonluunu yapan
ngiltere, baka lkelerin sanayi mallarna kendi gmrk
kaplarn kapyordu.
Bat kapitalizminin Osmanl mparatorluu iindeki
kprbalar olan aznlklardan oluan ibirliki
burjuvazinin gvenliini salayc -yine Bat'dan
gelen- istek ve neriler, reform" diye, 1839 Glhane
Hatt- Hmayu- nu'nda, 1856 Islahat Fermam'nda, 1859
Arazi Kanunnamesinde brokrasice karlanmaya
allr.
Bu arada, ticaret antlamalaryla balayan
smrgeleme r, Osmanl devletini, mliyesi
bakmndan tam bir iflasa srkler. D borlarn
hzla artmasna karlk, lkenin ve devletin gelir
kaynaklar artmyor ve gn getike yabanclarn eline
geiyordu. Ve gn gelir, devlet, elindeki parayla d
borlarn yllk faizlerini bile tam olarak deyemez
duruma der. Bu iflasn kesin belgesi, 1881'de
"Dyun- Umumiye" (Genel Borlar) ynetiminin
kurulmas olacaktr.
Dyun- Umumiye Meclisi, Osmanl
devletinin alacaklarnn temsilcilerinden oluan
bir kuruldu. Grevi, borlara karlk gsterilen
vergileri toplamak ve alacakllara datmakt.
Yalnz bununla da yetinmiyor, ayn zamanda
iletmecilik de yapyordu: Tuz ve ttn tekeli
(imalat ve ticareti) bu kurulua verilmiti.
Grlyor ki, Dvun- Umumiye, bir lkenin
iktisadi ve mali bamszln kesin olarak
ortadan kaldran bir kurumdu ve em-
peryalizmin Trkiye'deki beinci kolu
durumundayd.

Trkiye, artk emperyalizmin boyunduruunda s-


mrge tipi, yar-feodal-yar kapitalist bir
ekonomidir. Bu arada, lke, gitgide "Batllamakta"dr.
Ama -ne hikmetse- Batllatka da
"smrgelemekte"dir. Bunun gibi, Bat'ya benzemek
iin Bat kanun ve kurumlarn aktarmak, "halka karn"
yaplmt. Btn bu abalar, hep halktan kopuk, giderek
halkn zararna ve tepeden inme bir nitelik taynca,
Batclar halka ters decek ve toplum, iki yzyla yakn
bir sredir devam eden bir "ikilemenin" iine itilecekti.

Devleti o gnn Bat modeline uyarak


kurtarmak isteyenler de ikiye ayrlyor
zamanla.
Bir gr, reformlarn yukardan aaya ve
devlet eliyle yaplmasn neriyor. Ahmet Rza
Bey ile Ziya G- kalp savunuyor bu gr.
Baka bir gre gre, burjuva yetiebilmesi
iin, yani "teebbs-i ahsi"nin geliebilmesi
iin, merkez devletin zayflamas, "adem-i
merkeziyet" gerekiyor. Bu gr de Prens
Sabahattin Bey savunuyor. Trkiye'de uzun
sre etkinliini srdrecek iki siyasal akmn
temelleri atlm oluyor bylece.
Birinci grn en nemli temsilcileri,
ttihat ve Terakki ile -1960'larn sonuna dein-
CHP'dir. 27 Mays Hare- keti'ni de bu
dorultuda deerlendirmek gerekiyor. Hrriyet
ve tilaf, Terakkiperver Frka, Serbest Frka,
Demokrat Parti ve Adalet Partisi de ikinci
akmn temsilcileridir.

mparatorluun yar smrge haline gelii, zellikle


stanbul ve zmir gibi liman kentlerinin nfus yapsnda
aka grlyordu. Bu kentlerde, yabanc sermayeyle
ibirlii yapan bir komprador burjuvazi domutur.
Saray ve byk paalar da, bu emperyalist smr
dzeninden pay alan zmrelerdir.
stanbul'un bu ibirliki ve ou da Rum, Ermeni olan
burjuvazisinin imparatorluk ekonomisinde kurduu te-
kelci smr sisteminden yararlanamayan ticaret burju-
vazisi ise, Rumeli'nde, zellikle Selanik'te stlenmitir.
Bunlar, stanbul'da gerekleen bir iktidar deiikliinin
kendilerine, bu tekelci sistemi ykmak frsatn vereceini
umuyorlard.
Bu arada meruti ve liberal bir rejim yanls Jn Trk
aydnlar da gizli olarak rgtlenir ve stanbul'a kar ha-
rekete geerler. 1908 kinci Merutiyet hareketi ve onun
ttihat ve Terakki iktidar -Balkanlarn milliyeti ideolojik
havasndan etkilenen- ilerici asker-sivil aydnlarla, Rume-
li ticaret burjuvazisinin zlemlerini temsil edecektir.
'Milli iktisat" gr ve denemeleri

ttihat ve Terakki iktidar, ngiliz ve Fransz emperya-


lizmine kar "milli iktisat" denemesine giriir: 1914'te
kapitlasyonlar kaldrr. mparatorluun para karma
yetkisi, Osmanl Bankas'nn elinden alnr. Tarm ve sa-
nayiyi zendirecek yeni bir gmrk sistemi kurar.
Daha da ilgin olan, devlet eliyle "milli tccar" yarat-
ma politikas gtmeye balar.
Ancak, baar salayamaz btn bu denemeler. Yar-
smrge toplum yaps deimeden, olduu gibi kalr.
Fransz ve ngiliz emperyalizmine kar kan ttihat ve
Terakki kadrolar, sonuta, imparatorluu Alman
emperyalizmi ve militarizminin kucana tutup
atacaklardr.
Milli Kurtulu Hareketi, asker-sivil aydn
kadrolarn, Anadolu erafyla birlikte yrtp
gerekletirdikleri bir orta snf hareketidir. Bu hareket,
sonu olarak, emperyalizmin Trkiye'deki nfuzuna
darbe vuran "millici", "an- ti-emperyalist" bir hareket
olmutur. Devrimci milliyeti kadrolar, bir yandan
padiah, saltanat, hilafet gibi, emperyalizmin bala
baz siyasal organ ve kurumlan ortadan kaldrrken ve
giderek cumhuriyeti ilan ederken; te yandan,
emperyalizme kar verilecek asl mcadelenin "iktisadi
bir mcadele" olacan da biliyorlard. Ancak, bu
mcadelenin yollarnn neler olaca konusunda berrak
bir dnceleri yoktu. Daha dorusu, o gnk koul-
larda, kapitalizmden baka bir sistemin uygulanmasna
olanak olmadna gre soru yle ortaya konabilirdi:
Nasl bir kapitalizm uygulanacakt?
Liberal mi, yoksa devlet mdahaleciliine ak
bir kapitalizm mi?
1923 ylnda, zmir'de, Trkiye'nin iktisadi geleceini
kararlatrmakla grevli bir kongre toplanr: zmir
ktisat Kongresi.

zmir ktisat Kongresi, iki ynden tarihsel bir


anlam tar.
Birincisi, kongrenin tarihiyle ilgilidir.
Gerekten Kongre, Lozan grmelerinin
yarda kesildii bir dnemde toplanr. Lozan'a
giden yol alm, sava alanlar geride kalm,
yeni Trkiye'nin uluslararas alanda her
ynden benimsenmesi kalmtr. te bu srada
toplanr Kongre.
Kongre'nin ikinci nemi, orada alman
kararlarda kendini gsterir: 1930'larn bana
dein uygulanacak ekonomik politikann
temelleri burada atlr. Aslnda daryla
btnleen ve Kurtulu Hareketi'ne kar
km olan stanbul'un nclndeki sermaye
evreleri, Kongre'nin havasna egemen olurlar
ve "liberalizm" lehine kararlarn karlmasn
salarlar.
stanbul'un zmir ktisat Kongresi'nde yer
almas, siyasal dourganln ilerde
gsterecek, Terakkiperver Cumhuriyet Frkas
ve Serbest Frka denemeleri kaynan
gerekte zmir ktisat Kongresi'nde yatan
"elikili birlik" te bulacaktr.I

Ne var ki, zel giriim nclnde kalknma politika-


snn baar salamad ve salayamayaca ok
gemeden grlr. 1929 ylnda kapitalizmin byk
bunalmlarndan birinin patlak vermesi de, "devleti" bir
politikaya gidilmesini zorunlu klar. 1923-1931 yllar
arasnda giriilen "milli mteebbis" yaratma abas,
sonuta, yabanc i evreleriyle uzlamaya yatkn
"ibirliki bir snfn" gelimesine yol amt. 1932'de
balayan ve 1950'ye dein srecek olan dnem, artk
devletilik yllar olacaktr. Devlet, ekonomik yaamda,
dorudan doruya giriimci roln oynayacak, yalnz-
demiryollar gibi-birtakm altyap yatrmlarn yapp,
bunlar zel giriimin yararna sunmakla kalmayacakt.

I Bu konuda ok ilgin bir yaz iin bkz. Yaln


Doan, "Anadolu-stanbul Ayrm", Cumhuriyet, 19
Mays 1981.
Ancak, Trkiye'de devletilik, kapitalizmin ztt olan
bir sistem olarak dnlmemi; tersine, kapitalizmi ve
kapitalistleri gelitirici bir "yedek g" olarak ele alnm-
tr. "Devlet kapitalizmi" sz de bunu belirtmektedir.
Trkiye'de devletilik, en sorumlu mevkide olanlarca bi-
le, "zel giriimin yapabildiini ona brakmak, yapama-
dklarn yapmak ve gerektiinde yine ona devretmek"
biiminde anlalm ve uygulanmtr. Devletiliin
nla l ve uygulan biimi bu olunca da, sonuta bu
uygulamadan halkn deil, dorudan doruya -zel
giriim ad altnda- bir aznln yararlanaca akt.
Nitekim yle oldu.
Ama, yle de olsa, devletilik politikas, lke
ekonomisinin temel yapsnn kurulmas, iktisadi
bamszln salanmas yolunda nemli kazanlar
salamtr. Bunlarn banda, zellikle 1933'ten sonra
yabanc ortaklklarn milliletirilmesine hz verilmesi,
1933-1938 yllar arasnda ilk 5 yllk kalknma plannn
uygulanmas gelir. Ayrca, zel sermayenin krl
bulmad iin kurmaya girimedii baz modern
kurulular, fabrikalar yine devlet eliyle kurulmutur. Bu
arada OsmanlIlardan kalma d borlarn da denmesine
devam olunmutur.
Devletilik politikas, btn yanl tutumlarna karn,
-d yardm ve borlanmalar olmakszn- bir lkenin ken-
di kaynaklaryla kalknabileceini, sanayileebileceini
ta- ntlamtr. Bu politika sayesindedir ki, gen
Cumhuriyet, emperyalist devletlerin nfuz alan
olmaktan byk apta kurtulmaya balam, "ulusal
iktisat, ulusal sanayi" hedefine -bir lde-
yaklamay baarmtr. Bylece, 1931-1945 yllar
arasnda uygulanan devletilik politikas, Trkiye'nin son
150 yllk yar smrgeleme tarihinde, emperyalizme
kar yrtt en ciddi ve tutarl baka I- dr olmutur.
Ne var ki, Trkiye'de emperyalizme yarayl ortam
kknden silinip ahlamam; emperyalizmin yerli
ortaklar ortadan kaldrlmam; ulusal ve bamsz bir
ekonomi tastamam gerekletirilememitir. Bu durum,
11. Dnya Sava ertesinde, iktisadi, sosyal ve giderek
siyasal planda bambaka bir gelimeye kaplar
aacaktr.
II. Dnya Sava ve ertesi, dnya tarihinde olduu
gibi, Trkiye tarihinde de gerekten bir dnm
noktasdr.

Yeniden batml ekonomi/e

II. Dnya Sava ertesinde, Trkiye'nin iktisadi ve sos-


yal tablosu hayli ilgintir. Siyasal iktidar, Cumhuriyet'in
ilk yllarndan beri asker-sivil brokrat kadrolarn
elindedir. Ne var ki, o yllardan bu yana -bir lde-
burjuvalam olan bu kadrolar, toplumda eitli snf ve
zmrelerin muhalefeti ile kar karyadr.
- Bata, zellikle II. Dnya Sava srasnda daha da
palazlanan ticaret ve maliye burjuvazisi (dalm
ve satmclar, bankerler ve tefeciler...) muhalefet
etmektedir. Ay- dm-brokrat kadrolarn hl iktidarda
sz sahibi oluu, onlarn daha byk kr hayallerini
kstekleyen bir engeldir. Oysa bu kadrolarn iktidardan
indirilmesi, yabanc sermayeyle ortaklklar kurma,
giderek emperyalizmle btnleme" yolunu daha da
aacak, yeni ve daha byk smr alanlar
dourabilecektir.
- Esnaf ve toprak aalar muhalefet etmektedir.
Bir "toprak reformu" yapmam bile olsa, "Ky
Enstitleri" gibi kurulularla kyl kitlelere -bir lde-
k gtrmeyi baarabilmi aydn brokrasisinin, bir
gn, kyl kitlelerin uyanndan daha da baka
nlemlere bavurmasndan kayg duymaktadr. Hele,
byk toprak karlarn sarsacak iftiyi Topraklandrma
Kanunu'nun -1945 ylnda- kabul edilmesiyle, tarm
kesimindeki egemen zmrelerin honutsuzluu
bsbtn artmtr. Btn bunlara son vermek iin, onlar
da iktidarda sz sahibi olmak istemektedir bylece.
- Daha nemlisi, kk memuru, iisi ve fakir kyl-
s ile byk halk ynlar memnun deildir. zellikle
II. Dnya Sava srasnda -biraz da brokrasinin
beceriksizliklerinin dourduu- skntlar kk memur
ve iileri iktidardan soutmu, yoksul kyller ise
-bata toprak reformunun yaplmam olmas yznden-
Cumhuriyet'in nimetlerinden faydalanamamtr.
- Bu tepkilere, II. Dnya Sava sonlarnda
totaliter rejimlerin ykl ve demokrasinin
stnl de eklenmitir.
Bylece i ve d zorunluluklar, tek partili dnemden
ok partili dneme gelii gerektirmektedir. Ve "ideolojik"
bir engel de yoktur buna. Asker-sivil brokrasinin bir si-
yaset felsefesi olarak kabul ettii, devlet-toplum ilikile-
rinde de uygulad "Kemalizm" bu geie engel deil.
Demokrat Parti, ite byle bir ortamda doar (7
Ocak
1946) ve ksa zamanda geliir. Halk ynlarnn geni ilgi
ve desteini grmesine karn, znde "halka kar" bir
harekettir. nk, karlar geni halk kitlelerinin karla-
ryla ztlaan snf ve zmrelerin szcsdr. Demokrat
Parti'yi, Terakkiperver Frka ve Serbest Frka ile ayn iz-
gide saymak olasdr.

"iftiyi Topraklandrma Kanunu"na


muhalefetten doan partinin kurucularndan
bazlarnn kimlikleri, partinin yaps konusunda
bir fikir vermektedir: Adnan Menderes, byk
bir kapitalist tarm iletmesi sahibi; Celal Bayar
ise, finans-kapitalin -daha 1925'te
Bankas'nn bana getirdii ve sonralar uzun
bir sre ktisat vekilliini elinde tutmu- bir
temsilcisidir.

Ticaret ve maliye burjuvazisinin szcs


olarak ortaya kan Demokrat Parti, toplumdaki en geri
ve kapitalizm ncesi kesimlerle, yani tefeci, aa,
eyh ve dinci ideolojiyle balaklklar kurarak, onlarn
smr a iindeki geni halk ynlarm evresine
toplar ve 14 Mays 1950'de iktidara gelir.
Demokrat Parti'nin iktidar yllar (1950-1960), ite bu
snf ve zmrelerin karlarnn nasl korunup gelitirildi-
inin rnekleriyle doludur.
- Demokrat Parti, "Toprak aal dzeni"ni korumak-
la, iftiyi Topraklandrma Kanunu'nu rafa kaldrmakla,
byk toprak mtegallibesinin gnllerini ho etti. Bu-
nunla da yetinmeyerek, Hazine topraklarn byk ifti-
lere peke ekerek tarmdaki smr dzenini
srdrd. Bu yzdendir ki, topraklarn belli ellerde
toplanmas olay hzland. Gittike yoksullaan,
topraklarn yitiren kyl ynlar da selameti kentlere
gte buldu. Bugnk kentlerin gecekondu, sosyal
mesken, belediye hizmetleri, trafik gibi dertlerinin
kayna aslnda bu olayda yatar.
- Demokrat Parti, ticaret ve maliye
burjuvazisine ve bunlarn da gerisindeki
emperyalizme olan borcunu da, ticarette devlet
karmaclm azaltmak, yabanc sermayeye
ayrcalklar salayarak zendirmek, onunla tatl
ortaklklarn kurulmasn desteklemekle yerine
getirdi.
Demokrat Parti'nin yabanc sermayeye
kaplar aan ilk kanunu 1951 ylma rastlar. Ne
var ki, bu kanun yetersiz grlr ve 1954
ylnda "Yabanc Sermayeyi Tevik Kanunu"
adyla, -yabanclara tand haklar bakmndan
dnyada bir ei daha bulunmayan- bir baka
kanun karlr. Ayn yl, -Amerikal uzmanlara
hazrlattrlar- nl "Petrol Kanunu" kabul
edilir. Ve kalknmaya temel olabilecek bir
kaynak, emperyalizmin -Trkiye'ninkiyle
elien- karlarna terk edilir.

Bylece, on yllk Demokrat Parti dnemi (1950-


1960), Trkiye'nin yeniden emperyalizme "baml" bir
lke haline gelmesine yol at. Ondan sonraki yllar, bu
bamll gitgide artracaktr.
stelik, bamllama ve yar-smrgeleme
politikas, Trkiye'yi yeni bir "iflas"n eiine getirmi ve
"d borlar" kuaklar boyu srp gidecek bir dzeye
ulamtr. Trkiye'de kk bir aznln palazlanmas
urunda yaplan bu borlarn denmesi yk de, halk
ynlarnn, emeki kitlelerin omuzlarna yklenmitir.
Trk ekonomisinin bugnk grnm udur: Tarmda
olsun, ticarette ve sanayide olsun, emperyalizmin etki-
leri aka grlr. Ve ekonominin btn bu kesimleri
-emperyalizmin arptc etkileri yznden- kapitalistle-
melerini bile, yar-smrgelerde rastlanan biimlerde id-
rak etmektedirler. Ortaya kan, gerek bir kapitalizm
deil, da baml ve geri bir kapitalizmdir.
Kald ki, ekonominin gerilii, yalnz kapitalizmin bu
arpk, eri-br, da baml nitelii gstermesiyle de
kalmaz. lke, yer yer kapitalizm ncesi baz
ilikileri de barndrr.
Bylece, Trkiye, kapitalizm ncesi baz ilikileri
barndrmakla beraber, emperyalizme baml bir
biimde ka- pitalistleen bir retim biimine
sahiptir.
Kapitalizm, bu niteliiyle, Trkiye'de kalknmann, ba-
msz ve ileri bir ekonominin kurulmasnn yntemi ola-
bilir mi?
Trkiye'de sanayi kesimi ile tarm kesimini de incele-
yip, temel sorunlarn saptadktan sonra bu sorunun
yantn aratrmaya alacaz.
DAHA OK BLG

Mustafa Akda, Trkiye'nin ktisadi ve timai Tarihi,


2 Cilt, Ankara, 1971.
Doan Avcolu, Trkiye'nin Dzeni, stanbul,
1968.
Niyazi Berkes, kiyiiz Yldr Neden Bocalyoruz?
stanbul, 1965.
smail Cem, Trkiye'de Geri Kalmln Tarihi,
stanbul, 1979.
Tevfk avdar, OsmanlIlarn Yan-smrge Oluu,
stanbul, 1969.
alar Keyder, Emperyalizm, Azgelimilik ve
Trkiye, stanbul, 1976.
Karl Marx, Trkiye zerine (ev. S. Hilav - A.
Tokatl), 2. Bas, stanbul, 1974.
M. Oka - . Perceval, Japon Kalknmas ve
Trkiye (ev. F. Naci), stanbul, 1966.
Gndz kn, ktisat Kongresi, 2. Bas, Ankara,
1971.
zgr zlem, Trkiye'de Kapitalizmin Gelimesi,
stanbul, 1972.
Y. N. Rozaliev, Trkiye'de Kapitalizmin Gelime
zellikleri 09231960) (ev. Azer Yaran), Ankara, 1978.
Oya Sencer, Trk Toplumunun Tarihsel Evrimi,
stanbul, 1969.
Stefanos Yerasimos, Azgelimilik Srecinde
Trkiye (ev. B. Kuzucu), 2. Bas, stanbul, 1980.

OKUMA

JAPON KAPTALZM NASIL KURULDU?


Japonya, Bat dnyasnn dnda kapitalist
kalknma yntemiyle endstrilemi tek lkedir.
Trkiye'de teden beri Japonya'ya zenenler oktur.
Bu zenti iki boyutludur. Bazlar derler ki:
- Japonya Bat'nm tekniini ald, kltrn
dlad, Japon trelerini ve geleneklerini srdrd,
biz de yle yapmalyz.
Ayrca "Japon mucizesi"ne yaknlmz
kapitalizme ballmzla zdeleir. Trkiye'nin de
kapitalist kalknma yoluyla ada endstri toplumu
olabileceine inanmak ve evremizi inandrmak
isteriz. Bu istek Japonya rnei ile desteklenir.
Peki, acaba Japonya nasl kalknmtr?
Gerek udur ki, Japonya'da adalama akmlar
Trkiye'den sonra balamtr. 19. yzyln nc
eyreinde bile Ja- poya dnyaya kapal bir lkeydi.
Toplumun lula vc gerici gleri yenilemeye ve
kalknmaya kar direnilerini srdryorlard. Bu
dnemde Japonya dnyann lunaparknda tarihsel bir
pavyon grnmndeydi.
Peki nasl oldu da "mucize" gerekleti ve
Japonya, Trkiye'nin yapamadn yapp, kapitalist
yntemlerle sanayilemeyi baard?
Bu sorunun yant bilim adamlarnca aratrlp cilt
cilt kitap yazlmtr. Japonya'nn hangi koullarda
kalkndn merak edenler, belirgin yantlar
alabileceklerdir. Ksaca ve madde madde Japonya'nn
kalknma koullan yle saptanabilir:
1) Japon kalknmas yoksul kyl ynlarnn
smrsne dayanan bir nitelik tar. Kalknma
sreci iinde kylnn en kk bir siyasal ve sosyal
hakk yoktur.
2) Yine bu kalknma ynteminde dnyann en ucuz
iisi Japon iisiydi. Sendikaclk, toplu szleme,
grev gibi ada haklan Japon emekisi sanayileme
gerekleinceye dek tanmamtr.
3) Kalknmann lokomotifi devletiliktir.
Japonya'da kalknmann temel ve nc yatrmlar
devlet eliyle yaplm ve yrtlmtr. Daha sonra
devlet fabrikalar ve irketleri, zel sektre ucuz
fiyatla satlmtr.
4) Doa zenginlikleri bakmndan yoksul Japon
adalar, kapitalist yntemle sanayileme srecinde
demokrasiden uzak yaam, dikta rejimlerinin
dzeni sregelmitir.
5) ok nemli bir nokta da, kalknma srecinde
Japonya'nn Bat kapitalizminin basklarndan ve
smrsnden uzak yaayabilmesidir. in ve
Hindistan pazarlar zerinde paylam atmasna
girmi emperyalizm, yoksul ve kk Japon adalarn
kendi haline brakmtr.
6) Japon kalknmas "nce tketim, sonra retim"
modeline ters bir gelimeyi simgeler. Tresel
tutumluluk greneinde yaayan Japon halknn
yoksulluu siiregelirken, Japonya btn dnyaya
ipek satmak olanaklarn uzun yllar srdrebilmi ve
dsatm darboazn bylece aabilmitir.
7) Bamsz ve milliyeti bir siyasal politikay
Japonya kuaklar boyu srdrebilmitir. Sanayileme
sreciyle bamszlk ve milliyetilik ilkeleri
ekonomide ve siyasada tutarl bir btnlemeye
dnmtr.
eriye dnk yznde otoriter, darya dnk
yznde bamsz bir rejimle Japonya uzun srede
sanayilemesini gerek letirdi. Uzakdou'nun uzak
denizinde corafyas oluan bu "kapal adalar
devleti" ne AET'ye yeydi ne NATO'ya ne Avrupa
Konseyi'ne ve ne de Amerika'ya balyd.

(lhan Seluk, "Japon Mucizesi ve Trkiye..."


Cumhuriyet, 18 Ekim I980)

SORULAR

1. Trkiye, bugn, iktisadi ve sosyal planda, hangi


sre iinde bulunmaktadr?
2. Trkiye'de, bugn egemen retim biimi nedir?
Ve balca nitelikleri nedir bu retim biiminin?
3. Kapitalizmin Bat'daki ve Trkiye'deki dou ve
geliimleri birbirinden farkl mdr? Farkl ise, ne
eit bir farkllktr bu ve hangi nedenlerden ileri
gelmektedir?
4. Klasik Osmanl dzeninin sosyo-ekonomik
zellikleri nelerdir ve Bat feodalitesinden temelde
hangi noktalarda ayrlmaktadr?
5. Osmanl dzeninin 19. yzyl balarndaki
tablosu nasldr?
6. Batllamann anlam nedir? Batllamay
kimler, ne iin istemitir? Ve ne olmutur sonulan?
7. 17. yzylda, Osmanl mparatorluu yar-
smiirge bir toplum durumuna nasl gelmitir?
ngilizlerle imzalanan 1838 tarihli ticaret
antlamasnn ne gibi bir rol olmutur bunda?
"Diiyu- Umumiye"nin kuruluu, aslnda neyi dile
getirmektedir?
8. ada iktisat tarihimizde "millici" araylar ne
zaman balar ve ne gibi denemelere yol aar?
9. Trk Milli Kurtulu Hareketi, hangi nitelikleri
tar?
10. 1923 "zmir ktisat Kongresi" nasl bir
kalknma modeli nerir ve hangi sonulara ulatrr
bu model Trkiye'yi?
11. Trkiye'de devletilik, niin, ne zaman ve nasl
ortaya kar? Tad anlam nedir ve hangi sonular
dourur? Bu sonularn olumlu ve olumsuz
olanlarndan hangileri daha ar basar?
12. Trkiye'nin II. Dnya Sava ertesindeki
tablosu nedir ve ne gibi gelimelere yol aar?
13. Demokrat Parti, aslnda hangi snf ve
zmrelerin szcs olarak domutur? Ve iktidar
yllarnda iktisadi ve sosyal planda neler yapm ve
Trkiye'ye nelere mal olmutur bu yaptklar?
14. Trk kapitalizmi, giderek Trk ekonomisi,
bugn hangi nitelikleri tamaktadr? Bu niteliklerin
ortaya kmas, temeldeki hangi bozukluun
sonucudur aslnda?
15. Japon kapitalizminin kuruluu hangi
koullarda olmutur? Bu koullar Trkiye'de dn var
myd? Ya bugn? (Okuma parasn okuyunuz.)

SANAY KESM

Sanayinin anlam ve Trk ekonomisindeki yeri

Bir ekonomide sanayi ve tarm, asl retken


kesimleri, -inaat bir yana- tekiler, hizmet kesimini
oluturur. Sanayi kesimi de, kendi iinde, yapm (imalat),
istihra (maden karma ve ta oca sanayii), elektrik
ve havagaz sanayii olarak ana kesime ayrlr. Ama,
genellikle sanayi denildiinde, ilk akla gelen ve
anlatlmak istenen yapm sanayiidir. nk gnmz
ekonomilerinde, yapm sanayii kesimine oranla, teki
sanayi kesimlerinin nemi olduka kktr. Yapm
sanayiinde retilen mallar da e ayrlr: tketim mallar,
ara mallar, retim aralar. Gerek kapitalist, gerek
sosyalist retimde olsun, sanayileme, asl anlamyla
retim arac retmek demektir.
yle olduu iin de, sanayileme, iktisadi kalknma
ile zdetir bir anlamda.
Sanayi kesiminin Trk ekonomisinde nem kazanma-
ya balamas, 1950'lerden ve zellikle 1960'lardan
sonraki gelimelerle mmkn olabilmitir. Bugn
ulalm olan nokta udur: Trkiye'de gelien
kapitalizmin nitelii sonucu, "darya baml" da olsa,
sanayi Trk ekonomisinde tarma oranla birinci kesimdir
artk.

1971 ylnn verilerine gre, snai retimin


toplumsal retim iindeki pay 90,3 milyar
liralk bir retimle % 60 dolayndadr. Ayn yl
iinde, tarmsal retim-ok elverili doal
koullara karn- ancak 58,4 milyar liralk bir
retim dzeyine ulaabilmitir. Bunun gibi,
1972 ylnn verilerine gre, gayri safi ulusal
hasla iinde -cari fiyatlarla- tarmsal gelir 49,8
milyar lira iken, sanayinin katks 52,7 milyar
liraya ykselmitir. Ayrca, son yllarda sanayi,
gelime hz asndan da, tarm srekli olarak
gerilerde brakmtr: Son on yllk dnemde,
tarmsal retimdeki % 125 'lik arta karlk,
sanayide % 290'lk bir art
gerekletirilebilmitir.

Son on yllk dnemde, sanayinin bnyesel deiimi


ve ekonominin nclne ykselmesi, siyasal sonular
yaratmakta da gecikmemitir: "Milli Selamet Partisi"nin
douu ve AP iinden bir grubun ayrlarak "Demokratik
Parti"yi kurmalar, sanayideki gelimelerin dourduu
iktisadi kar atmalarnn siyasal plana aktarlmasyla
yakndan ilikilidir.

Sanayi kesiminin ana sorunlar

Btn bu gelimelere karn, sanayi kesiminin -Trki-


ye'de gelien kapitalizmin niteliklerinin sonucu- nemli
sorunlar vardr.
Nedir o sorunlar?
Trk ekonomisinde, sanayi kesiminin ana sorunlarn
u noktalar evresinde toplayabiliriz:
- Son on ylda, sanayilememizde ortaya kan
gelime gz nnde tutulursa, tketim mallar sanayiinin
hl n planda olduu grlr. Tketim mallar sanayii
-ksmen "montaf'a dayanarak- byk bir gelime
gstermitir.
Bu durum, bir bakma piyasa koullarndan, bir bak-
ma da kamu kesiminin tutumundan domaktadr.

Piyasa koullan ve ekonominin iinde


bulunduu durumun bir sonucu olarak, zel
kesim, yatrmlarn, daha ok tketim mallar
retimine yneltmektedir. nk bu dalda,
kk apl yatrmlarda bulunarak ksa dnem
kr hesaplar yapmak olana vardr. te
yandan, kamu kesimi, yatrm mallar sanayiine
plan metinlerinde yer vermekle beraber, eitli
nedenlerle uygulamada ayn titizlii
gstermemitir. zellikle, kinci Be Yllk Plan,
bunun rnekleriyle doludur.
Aslnda "sosyal verimlilii" dk olan tketim mallar
sanayimdeki gelimenin gerek bir sanayileme rayna
oturtulmas, yatrm mallar sanayiinin
gelitirilmesine ve ara mallar sanayimdeki
gelimenin srdrlmesine baldr. Eer, gerek
kamu kesimi, gerek zel kesim bu konuda yeterli atlm
gstermezlerse, yapm sanayiinde -tketim mallar
lehine olan- dengesizlik srecektir. Ekonomiyi "da
baml" tutan dallardan birinin tketim mallar sanayii
olduu gz nne alnrsa, daha da belirir sorunun
nemi.
- Trkiye'de yapm sanayii ile ilgili kurulular, denge-
siz ve dzensiz bir biimde birka merkezde
toplanmtr.

Devlet statistik Enstits'nn verdii


rakamlara gre, stanbul, Ankara, zmir, Bursa
ve Adana gibi be ildeki zel sanayi iyerleri,
Trkiye'deki yapm sanayiinin % 69,2'sini
kapsarken, teki btn illere, toplam olarak %
30,8 gibi bir pay dmektedir.

Bu rakamlar bize, Trkiye'de sanayilemenin,


corafi planda ne denli dengesiz olutuunu
gstermektedir. Trkiye'nin sanayilemeden bekledii
yararlar, snai faaliyetlerin dengeli bir biimde btn
yurt dzeyinde gerekletirilmesine baldr. Bu
salanmadka, Trkiye'de, blgeler arasnda, zellikle
Bat ile Dou arasndaki farkllk daha da
derinleecektir. Bunun ortaya karaca iktisadi ve
sosyal sorunlar zmleme gl, almaz bir engel
haline gelebilir.
- Sanayi kesimindeki gelimenin gnmzdeki bir
baka sorunu, yeni kaynaklarn bulunmas ve bu
kaynaklarn maliyetiyle ilgilidir.
"Sermaye piyasas" zerindeki tartmalarn z
yle aklanabilir: Sanayi, bundan sonraki gelimeleri
iin "yeni", "koulsuz" ve "ucuz" kaynak aramaktadr.
Geleneksel olarak, bireylerden bankalara, bankalardan
da sanayiciye doru ileyen "kredi" mekanizmasn bir
lde deitirmek; para kaynann bireylerden sanayi
kurulularna dorudan ynelmesini istemektedir.
Nitekim, yalnzca 1970 ylnda "tahvil kararak" kii-
lerden alman "dorudan bor" toplam, 387 milyon liray
bulmutur. Bu rakam, "sermaye piyasas"nm
gelimesiyle kukusuz byyecek ve sanayi, zledii bir
kaynaa kavumu olacaktr. Ne var ki, byle bir kaynak
bulma yolu, bir lde geleneksel kredi
kurulularnn (zellikle bankalarn) karma
dokunabilecektir. Dolaysyla, bu konuda da bir elime,
zel kesimin kendi bnyesindeki bir srtme sz
konusudur.
- Trk sanayiinin daha baka sorunlar da var: "Da-
rdan teknoloji getirme" sorunundan "atl
kapasite" sorununa dein ynla sorun... Ve hepsi de
nemli. Ne var ki -bahsi uzatmamak iin- yalnzca
hatrlatmakla yetiniyoruz bunlar. Ama, son olarak, ok
nemli bir sorun zerinde duracaz ki, o da "satma"
sorunudur.
Trk ekonomisi, sanayileme yolunda birinci aamay
tamamlam, dayanksz tketim mallar ile -bir oranda-
dayankl tketim mallar retiminde belli bir uzmanla-
maya kavuabilmitir. Ne var ki, tam bu noktada,
1969'lar- dan balayarak, satma sorunu, btn
aklyla kendini gstermitir. Bir kere, retilen
rnlerin fiyatlar -dnya pazarlarna oranla- hayli
yksek olduundan, yapm sanayii "i pazar" a
dayanmak zorundayd. pazar da belli bir doymulua
gelince, retim yavalam ve 1970'te Trk ekonomisi
ciddi bir bunalmla yz yze gelmiti.
Bu sorun, hl zmlenebilmi deildir.
Yapm sanayiinde ak bir biimde ortaya kan satma
ve -buna bal olarak da- yatrm sorunu, iki yanl zm
olanana sahiptir: Birinci olarak, i pazar iin yeni
istemlerin yaratlmas; ikinci olarak da, d pazar
olanaklarnn geniletilmesi gerekmektedir. Btn
bunlar, ara mal ve retim aralar retiminde
younlamak ve dolaysyla daha ucuza mal retmekle
gerekleebilir ancak. te, tam bu noktada, Trk yapm
sanayiinin geni lde "da baml" oluunun
ortaya kard engeller dikilmektedir: Bu ballk,
ksmen ara mal retimindeki yetersizlikten, byk
lde de yatrm mallar sanayiinin gelitirilememi
olmasndan ileri gelmektedir. snai retimin yr-
tlebilmesi iin byk apta ara mal ve yatrm mal
dalm gerekmektedir. Bu durum, hem i piyasann
byme hzm snrlamakta, hem de d demeler
dengesi zerinde srekli bir bask esi olmaktadr.

DAHA OK BLG

zlem zgr, Sanayileme ve Trkiye, stanbul,

1976.

OKUMA

SANAYLEMENN NERESNDEYZ?
...Trkiye'de 1950'den bu yana nemli bir sanayi
gelimesi olmutur ve 1950'lerdeki enflasyon
srasnda yurtta bulunmayan birtakm tketim
mallar bugn piyasada yerli sanayi tarafndan
karlanmaktadr. Ancak, bu gelime Trkiye'nin
dnya snflamas iinde "yar sanayilemi"
lkelerin alt basamaklarnda bir toplum olmak
durumunu deitirmemi ve ulusal gelir iindeki
sanayi paynn hzla artmasna henz yol amamtr.
Sanayi kesimindeki gelime yaval, bizim
ngrlerimize oranla, bir gelime yaval olarak
da nitelendirilebilir...
amzda "sanayileme" ls deimektedir.
yle ki: Tketim mallar reten sanayilerin nemli
bir blm geleneksel bir teknolojiye dayand iin,
bunlarn bir lkenin "sanayileme gstergesi" olarak
kullanlmasna birok iktisat ve istatistikinin kar
ktn gryoruz. Artk daha ok yeni teknolojiye
dayanan dinamik sanayi dallar lkenin
"sanayileme gstergesi" olarak kullanlyor. l bu
olursa, Trkiye'nin "yar sanayilemi" lkelerin
neden alt basamanda kabul edildii daha kolay
anlalr. nk "dinamik sanayi dallan"ndan saylan
kimya, elektronik makine, tat aralar vb.
sanayileri Trkiye'de henz emekleme dneminde
bulunmaktadr:
Yar sanayilemi bir lke olmann birlikte
getirdii birtakm sorunlar vardr:
1. Sanayimiz henz "yaratc" olma aamasna
gelmemitir. Bu bir kmseme deildir. Japonya ve
talya da uzun sre yaratc olmayan, taklide
dayanan bir sanayileme srecini yaamlardr.
Ancak, bu lkeler artk yenilik yaratabilecek sanayi-
leme biimlerine girmi bulunuyorlar. Bu aamaya
eriememi olmak Trk halknn kapasitesini
kmsemek de deildir. Nitekim Bat Almanya'da
Trk iilerinin altklar fabrikalarda ufak
bulularla organizasyona ve teknolojiye katklar
yaptm reniyoruz.
2.Tketim mallar henz toplam sanayi
mallarnn % 48'ini, ara mallar sanayii ise % 38'ini
vermektedir. Yatrm mallar ise toplam sanayi
mallar iinde daha % 15'i bulmayan bir dzeydedir.
Baka bir deyile, Trkiye, tketim mallar
sanayiinin ar bast, ara mallar sanayiinin
gelimekte bulunduu, fakat yatrm mallar
sanayiinin ise emekleme dneminde olduu bir
aamadadr. Oysa, dinamik sanayi dallar bu ikinci
ve ncler iinde bulunmaktadr.

(Glten Kazgan, "Trk Sanayiinin Geliim Dzeyi ve


Yarm" konusundaki forumdan, Milliyet, 26 Kasm
1972)

SORULAR

1. Sanayi deyince, aslnda ne anlalmaldr?


2. Trkiye ekonomisinde, sanayi bugn nasl bir
yer tutmaktadr? Sanayilememizin hangi
aamasndayz? (Okuma parasn okuyunuz.)
3. Trkiye'de, bugn, sanayi kesiminin ana
sorunlar nelerdir?
4. Tketim mallar sanayii, nasl bir yer
tutmaktadr? Nedenleri? Bu yerin fayda ya da
sakncalar nelerdir?
5. Trkiye'nin sanayilemesinde "blgeler aras
dengesizlik" derken ne anlalr? Bu dengesizlii
gidermenin yollar nelerdir?
6. "Sermaye piyasas" zerindeki tartmalarn
z nedir?
7. Sanayide "teknoloji getirilmesi" ve "atl
kapasite" sorunlar deyince ne anlalr?
8. Sanayide "satma" sorunu ne demektir? Bu
sorunun zm Trkiye bakmndan niin
yaamsaldr? Ve ne gibi engeller vardr zmn
karsna dikilen?

TARIM KESM

Trkiye'de, 1960'lardan balayarak, tarmn ulusal


gelir iindeki pay -sanayi lehine- gitgide dm ve
bugn ekonomide birinci kesim olma niteliini yitirmi
olmakla beraber, tarm kesimine ilikin sorunlar ve
tartmalar,
gndemde nemlerini korumaktadrlar. amamal da
buna. nk, tm sosyal deime ve gelimelere karn,
toplam nfusun byk bir ounluu (% 61,2) hl krsal
kesimde oturmakta ve geimlerini tarmdan
salamaktadr.

Tarmdaki kapitalistleme ve yapsal deiimler

Tarmdaki sorun -oka sanld gibi- salt "adil bir


toprak dalm" sorunu deildir. Tm toplum ve ekono-
miyi ilgilendiren baka nemli sorunlar da karmza -
karmaktadr. Ve ou, kapitalistlemenin dourduu, ta-
rmdaki yapsal deimelerin ortaya kard sorunlardr
bunlar.
Gerekten, Cumhuriyet'in ilk yllarndan 1950'lere de-
in olan srede, Trkiye'nin iktisadi yapsna damgasn
vuran kesim tarm kesimi olmutur. Kapitalist ilikilerde,
1950'lerden balayarak grlen hzl gelime, tarm da
etkiler. 1950'den balayarak -zellikle ilk drt ylda-
tarm kesiminde kendini gsteren nemli retim art
-baka nedenlerin yan sra- yeni topraklarn retime
almas, tarmda ileri girdilerin kullanlmaya
balanmas, doal koullarn tarmsal retime elverili
gitmesiyle ilgilidir.

1948 ylnda 13,9 milyon hektar olan tarm


topraklarnn genilii, 9 milyona yakn bir
artla, 1956 ylnda 22,5 milyon hektara
ulamtr. 1948-1960 aras ekilen
topraklardan ortaya kan 10 milyonluk artn,
onda biri kadar devletin datmyla, geri
kalan blm ise Ha- zine'den ve ky orta
mallarndan yaplan "zelletirmelerle" ilgilidir.
Bu gelimelere bal olarak, tarmn ulusal
gelire katks 1950'den 1960'a dein % 54,8
orannda artmtr. Ayn dnemdeki tarmsal
mallar retimindeki art daha da yksektir.
1950'de 7,8 milyon ton olan tahl retimi, on
ylda iki katna yakn bir artla, 1960 ylnda
15,2 milyon tona ulamtr. Kapitalizmin
gelimesi gerei, snai bitkilerdeki art, tahl
retimine oranla daha da hzl olmutur.
Trkiye tarihinde on yllk hibir dnem yoktur
ki, tarmda bylesine hzl bir gelimeye tank
olunmu olsun.
Tarm kesiminde kendini gsteren bu gelimeler,
dier kesimleri de etkilemi, sanayi ve hizmet
kesimlerinde de nemli gelimeler olmutur. Bu deime
ve gelimelere bal olarak nfusun nitelii de
deimi, krsal nfusun pay -grece- azalrken, kentli
nfusun pay artmaya balamtr. Pazar iin retim
yaygnlam ve kyllerin pazarla olan ilikileri byk
dzeylere ulamtr.
Tarmdaki kapitalistleme bir gerek olmakla beraber,
1960'lardan sonra Trkiye'nin iktisadi yapsn -"da ba-
ml" da olsa- tarmdan sanayiye dntren
gelimenin bir sonucu olarak, tarmn ulusal gelir
iindeki pay -sanayi lehine- gitgide azalmaya
balayacaktr. Bugn ise, snai retim toplam, tarmsal
retim toplamn at gibi, sanayi kesiminin ulusal
gelire katks tarm gemi ve gelir asndan tarm
birinci kesim olma niteliini yitirmitir.
Ekonominin yapsal adan nitelik deitirmesi,
sosyal ve siyasal yapda da nemli deime ve
gelimeleri beraberinde getirmitir. 1970'ler Trkiyesi'nin
sosyal yapsnda gler dengesi ve ilikiler,
1960'lardakinden hayli farkldr. Egemen snflar
arasndaki ilikiler -geni lde- deimitir. 1960'lara
dein siyasal iktidara damgasn vuran ticaret
burjuvazisi, bu yerini byk oranda kaybederken,
sanayi burjuvazisi ve mali burjuvazi glenmitir.
Toprak sahipleri de siyasal plandaki glerini geni l-
de yitirmilerdir. te 1970'ler Trkiyesi'nin bylesine de-
iik yeni ortamnda, tarm kesimine ilikin sorunlarn
nasl zmlenmesi gerektiine herhalde sanayi
burjuvazisi karar verecektir.
Fakat nedir o sorunlar?

Tarm kesiminin ana sarmlar

Trkiye'de, tarm kesiminin zm bekleyen


sorunlar, -belki- saylamayacak denli oktur. Bunlarn
iinde en nemlileri unlar olsa gerek:
- nce, tarm kesiminde nemli gelimeler olmasna
karn, retim hl doal koullara baldr byk
oranda. Bundan tr, retim ve dolaysyla gelir dzeyi,
hem ok dk ve hem de yllara gre byk
dalgalanmalar gstermektedir. eitli tarmsal rnlerin
hektar bana verimleri, dnya llerine gre olduka
dktr. Bunu douran en nemli neden de, ileri
girdilerin Trk tarmnda henz yeterince
kullamlmamasdr.

rnein, Trkiye tarmnda bin hektara


den traktr says, talya'dan 15, Belika'dan
31, Lksemburg'dan 45 ve Bat Almanya'dan
60 kez daha kktr. Keza gbre kullanm,
Ispanya'dan 5, Yunanistan'dan 8, Fransa'dan
18 ve Hollanda'dan 70 kez daha azdr.

Geri kalm bir lke ekonomisi iin, hzl gelimenin


temel gereklerinden biri tarmn almasyla ilgilidir.
Kapitalist mantk iinde sanayileme tarmsz
dnlemez. Tarm, kentli nfusun gerek duyduu
besin maddeleri ile, sanayi iin gerekli yatrm mallarnn
dardan satn alnabilmesi, byk lde tarmsal
rnlerin dsatmnn ar- trlabilmesine bal bir
durumdur.
Bugne dein tarmn bu grevlerini gereince yerine
getirdii sylenemez. Eer yerine getirebilmi olsayd,
sanayileme abalar iin d kaynaklara gerek duyulmaz
ve -belirli lde de olsa- ekonomi da baml bir hale
gelmezdi. Bugnk durumuyla, tarm kapitalist mantk
iinde hzl bymeyi kstekleyecek bir niteliktedir.
-- Ayrca, tarm topraklarnn, gerek mlkiyet ve
gerekse iletme bykl asndan dalm,
byk bir dengesizlik gstermektedir. eitli tarmsal
iletmeler, fazla sayda ve dank paralardan
olumakta ve bu durum, olumsuz ynde etkilemektedir
retimi.
Aslnda, kapitalist retim koullan altnda, topraklarn
ve buna bal olarak da retimin ifti aileleri arasndaki
dalmnn adaletsiz olmas doaldr. Hatta, kapitalist
ilikiler gelitike gelir dalm daha da adaletsiz bir du-
rum alacaktr. Kapitalist retimin deimez bir yasasdr
bu. Trkiye tarmnda bu dengesizlik yeterince vardr ve
gelir paylamna olduu gibi yansmaktadr: Tarmda en
az gelirli ailelerin % 2'si toplam gelirin % 6'sn alrken,
son dilimdeki % 20'si tarmsal gelirin % 49,6'sn ele
geirmektedir. Baka bir deyile tarmc ailelerin % 80'i,
yani 3 milyon 200 bin ifti ailesi toplam tarmsal gelirin
ancak % 50,4'iine sahip olurken, % 20'yi oluturan teki
800 bin ifti ailesi toplam gelirin yarsn
denetleyebilmektedir.

Bu durumdaki tarm kesiminin klasik bir


toprak reformuyla dertlerinden kurtulaca,
hele ekonomik gcn artraca pek
sylenemez. Byk iletmelerin elinde 10
milyon dnm kadar toprak bulunmaktadr.
Bunun tmnn devletletirildii dnlse
bile, en az verimlilik koullar gz nnde
tutulduunda, yararlanacak aile says
100.000'i gemez. Oysa yalnz topraksz aileler,
1963 saymna gre, 300.000'den fazladr.
Gemiteki art temposuna baklarak 1970
yllarnda 500.000'e vard sylenebilir.
Topra kendine yetmeyen, ortaklk, yarclk
yapan, cce iletmelerde gnbirlik yaayan
aile says ise milyonun zerinde
hesaplanmaktadr. Bylece, klasik erevedeki
bir toprak reformu Trkiye'de ancak siyasal
amaca hizmet edebilir: Kasaba erafyla ky
aasnn geleneksel egemenliini krmakta
yardmc olabilir. Bu adan, nemli ve
gereklidir. Yoksa, retimin artmas ve ynlarn
daha yksek bir dzeye erimeleri iin, bu
reformun, gl bir sanayilemeyle ve
kooperatifilikle beraber gereklemesi
arttr.
- Tarm kesiminde zm bekleyen nemli sorunlar-
dan birisi de, Trkiye'nin temel sorunlarna sk skya
bal olan tarmsal nfusla ilgilidir. Trkiye'de son yirmi
yldr, kentleme olaynda byk mesafeler alnmasna
karn, tarmda yaayan nfusun says hl kabark bir
yekn tutmaktadr. ou kez, gizli ve ak bir biimde i-
siz olan bu kesim, nemli bir istihdam sorunu olarak kar-
mzda durmaktadr.
Sonu olarak, kapitalist mantk iinde sanayileme
olaynn gerekletirilebilmesi, byk oranda, tarmla
ilgili bir durumdur. Tarmda bu anlamda gndemde
bekleyen sorunlar zmlenmeden, hzl bymeye
ilikin amalarn gereklemesi olduka gtr.
DAHA OK BLG

S. Aksoy, Trkiye'de Toprak Meselesi, stanbul,


1969.
B. Akit, Trkiye'de "Azgelimi Kapitalizm" ve
Kylere Girii, Ankara, 1967.
Cavit Orhan Ttengil, Krsal Trkiye'nin Yaps ve
Sorunlar, stanbul, 1975.

OKUMA

KYDEN KENTE G

"Kyn iticilii"nin ar bast,


"olanaklar/rahatlklar ve umutlar" dnyasn
simgeleyen "kentin ekicilii"nin de yer ald
"kyden kente g", bir "gei" dneminin
bunalmlarn yaayan 1970'ler Trkiyesi'ni btn
boyutlaryla gzler nne seren, ok yanl bir olaydr.
Sanayileme ile atba yrmeyen, salksz, baka
bir deyile "demografik" nitelikleri ar basan
azgelimi kentlememiz, krsal bunalmn kente
tanmasnn tesinde bir oluumu ortaya
koymaktadr: Bu oluum, "ky- l"lerin
"kentlilemesi" olarak adlandrlabilir.
"Mevsimlik g"lere bal "kyl-ii tipi"nden
sonra, imdi de srekli yerlemeye dayal "ne kyl
ne kentli" yeni kuaklar aamasnda bulunan kyden
kente g olay, "gei" dnemi sona erince "yeni"
bir toplumu nmze koyacaktr.
Ana izgileriyle ufukta belirmeye balayan "yeni
toplum" u nitelikleriyle dikkatimizi ekecektir:
- Toplumsal tarihimizde ilk kez, nfusumuzun
ounluu "ky" yerlemeleri yerine "kent"
yerlemelerinde oturacaktr.
- Sanayi ve hizmetler kesiminde alanlarn oran
byk bir art gsterecektir.
- Laik dnce, rasyonel dnya gr, iblm
ve uzmanlama, yatay ve dikey rgtleme bizim
toplumumuzun da temel eleri olacaktr.
- Krsal yerlemelerde yeni bir dzenleme ve i
organizasyonu zorunlu hale gelecektir.
- Artan sosyal refah ve dengeli dalm,
blgeleraras dengesizlikle kr /kent
yerlemelerindeki nitelik farklarn nicelik farklar
haline getirecektir.
- Demokratik ynetimin koullar yaratlm
bulunacaktr.
- Toplmumuz baka toplumlara yknme
dnemini geride brakarak, yeniden yaratc ve
yapc olma niteliklerini kazanacaktr.
- Tarm toplumundan sanayi toplumuna gei
aamas tamamlanacak, devlet-vurtta ilikilerinde
sevgi egemen olacaktr.
Grld gibi, toplumumuzun byk oluumunu
somutlatran "kentleme" krsal etkenlerden
kaynaklanmaktadr. Gei dneminin bunalmlar
iinde yaayan bizler, ou kez, gl yerine diken
zerinde durup dnyoruz. Elbette, gln dikeni
olduu gibi, kentlemenin de olumsuz yanlan vardr.
Ne var ki, kentlemeden doan sakncalar, en salkl
biimde, yine kentleme ile ortadan kaldrlabilir. te
yandan, eer olaylar bizim nmze gemise,
bundan olaylar sorumlu tutarak iin iinden
kamayz. Toplumumuzun i dinamiklerince
yaratlan olaylar dzenlemek, ynlendirmek ve
sakncalarn gidermek bize der. Kyden kente
g, buna bal olan "kentleme" ve "kentlileme"
srecini toplumumuza aydnlk getiren bir umut
saymak gerekir.

(Cavit Orhan Ttengil, Krsal


Trkiye'nin Yaps ve Sorunlar,
stanbul, 1975, s. 226-227)

SORULAR

1. Tarm kesiminin, bugn Trkiye ekonomisindeki


yeri nedir? Tarm kesimi ile ilgili sorunlar niin ok
nemli sorunlardr?
2. Trkiye'de, tarmn kapitalistlemesi sreci ne
zaman balar, ncelikle hangi dnemde hzlanr ve
ne gibi sonular dourur?
3. "1970'ler Trkiye'sinde, tarm kesimine ilikin
sorunlarn nasl zmlenmesi gerektiine herhalde
sanayi burjuvazisi karar verecektir" derken
anlatlmak istenen nedir?
4. Trkiye'de tarm kesiminin ana sorunlar
nelerdir?
5. Toprak mlkiyetinin dalmndaki dengesizlik
hangi nlemlerle giderilebilir? Bu nlemler iinde,
zellikle toprak reformunun bugnk deeri
hakknda ne dnyorsunuz?
6. Trkiye'de kylerden kentlere gn iktisadi ve
sosyal nedenleri nelerdir? Bu olay, giderek
"kentleme", Trkiye'ye nasl bir gelecek hazrlyor?
(Okuma parasn okuyunuz.)
KAPTALZMN SORUNLARI VK OELECE

Gelimeler ve hedefler

Trkiye'de 1950'den ve zellikle 1960'lardan sonraki


gelimenin rakamlarla ifadesi yledir:
~ 1963'te 108,7 milyar lira dolaynda olan gayri safi
ulusal hasla % 65 artarak 1971'de 179,3 milyar liraya
ykselmitir.
- Tanmn ulusal gelirdeki pay % 41,7'den 1971'de %
28,1'e dm, sanayininki ise % 16,9'dan % 22,6'ya
kmtr.
- Bu dnemde kii bana gelir 3.640 liradan 4.901
liraya ykselmitir.
-1963-1971 dneminde, dalm ortalama ylda %
8,7, dsatm ise % 7 dolaylarnda bir hzla artm,
bylece 1963'te 1,05 milyar dolar civarnda olan d
ticaret hacmi 1971'de 1,85 milyar dolara ulamtr.
- Ayn dnemde yatrmlar -1971 fiyatlaryla- ylda
ortalama % 8,6 dolaylarnda bir hzla artarak, 16,7
milyar liradan 32,4 milyar liraya ykselmitir.
Btn bunlara karn, Trkiye'nin sanayileme soru-
nunu byk lde zmlediini sylemek hayli gtr.
Trk kapitalizmini nmzdeki yllarda g ve karmak
sorunlar beklemektedir.
nce, toplumun nmzdeki yirmi ylda ulamak
istedii hedefler nelerdir?
Devlet Planlama Tekilat'nn "Yeni Strateji" adyla
yaymlad belgede, toplumun nmzdeki yirmi ylda
ulamak istedii hedefler yle gsteriliyor:
- 1995'lerde 65 milyonluk bir nfus kitlesine
ulaacak olan Trk toplumu, yaklak 27 milyon kiiye i
olanaklar bulabilecek bir gelimilik dzeyini kendisine
hedef almak zorundadr. Bunun anlam, bugne oranla
hem 13-14 milyon kiiye ek i olana yaratlacak ve
hem de -gnmzn koullarnda- gizli ya da ak bir
biimde isiz olanlara alma olanaklar salanacak
demektir.
- Btn bunlarn gerekleebilmesi, 1995'lere
gelindiinde, ekonominin eitli kesimlerinde belli
byklklere ulaabilmi olmasna baldr: 1) Kii
bana bugnknn 4 kat dolaynda bir gayri safi ulusal
hasla; 2) Gayri safi yurtii haslada, yaklak olarak
tarmn paynn % 10, sanayinin % 40, hizmetlerin % 50
orannda yer tuttuu bir ekonomik yapya ulalm
olmaldr. Bu hedeflerin gereklemesi iin ise, ylda
-ortalama olarak- gayri safi ulusal haslada % 7,9,
tarmsal haslada ylda ortalama % 3,7, sanayide % 11,2
ve hizmetlerde % 7,7 dolaynda art hzna ulamak
gerekmektedir.
- Bu hedeflere ulaabilmek iin, sanayide baz
nemli mallarn retiminde 1970'ten 1995'e u
gelimelerin olmas amalanmaktadr: 1970'te 1,5
milyon ton olan demir-e- lik retiminin 1995'te 20
milyon tona; kt retiminin 151.000 tondan, 4 milyon
tona; elektrik retiminin 8,5 milyar Kw/saat'dan 125
milyar Kw/saate; plastik retiminin 17,6 bin tondan 1
milyon tona karlmas gerekmektedir.
Gnmz Tiirkiyesi, "kapitalist retim biimi"nin
egemen olduu bir toplumdur ve nmzdeki yllara ili-
kin byk nerileri kapitalist mantk erevesinde ele
alnmaktadr. Ne var ki, ngrlen hedeflerin
gerekletirilebilmesi iin baz nemli -nemli olduu
kadar da etin ve karmak- sorunlar gndeme girmitir.
Aslnda, btn bu sorunlar, Trkiye'de kapitalizmin
gelimesini engelleyen sorunlardr. "Yapsal" bir nitelik
tamaktadrlar nk.
nce nedir bu sorunlar?

Ve niin kapitalizmin gelimesine engel

olmaktadrlar? eitli sorunlar

Bugn ekonomimizin kar karya bulunduu


nemli sorun vardr. Bunlar, isizlik, enflasyon ve dviz
ktldr.
imdi her birine ksaca bakalm ve isizlikten balaya-
lm nce:
- Bilindii gibi, lkemiz, bal olduu kapitalist dnya
sistemiyle birlikte -bu sistemin yinelenen bir hastal
olan- bir ekonomik bunalm dnemine girmi bulunuyor.
Dsatmmz azalm, yatrmlar duraklam ve baz
retim faaliyetlerinde gerilemeler olmutur. te yandan,
dnyadaki bunalm ve isizlikten tr, darya ii gn-
derme olana da kalmamtr.
Btn bunlar, -aslnda ciddi olan- isizlik
sorununu, btn btn eitlendirici ynde etki
yapmaktadr. stelik bu seferki ekonomik bunalm
-ncekilerden farkl olarak- fiyat artlaryla
(enflasyon) bir arada bulunmaktadr. Oysa, bilindii gibi,
enflasyon ve ekonomik durgunluk, yani isizlik,
birbirinin ztt olan hastalklardr. Birini
iyiletirecek ila ve nlem tekini azdrr. Bu
durum zm daha da gletirmektedir. nk
isizlii azaltmak iin yatrmlar ve genel olarak
harcamalar artrmak gereklidir. Ama bu yaplnca
enflasyon daha da kkrtlm olur. Bunun tersi de
dorudur: Enflasyonu nlemek iin harcamalar ksmak
gereklidir. Ama bu yapld zaman isizlik daha da artar.
-Enflasyona gelince... Trkiye'nin 20. yzyln son
yirmi ylma ylda % 50 dzeyinde bir enflasyon hzyla
admn att, resm evrelerin yadsmasna karn, bir
gerek. Bat'nn tank olduu enflasyonun da korkun
biimde stne taan bir hzdr bu. ktisadi adan kendi
bana stratejik kaynak, birikim, dalm ve
kullanm sorunlar getiren enflasyon olay, sosyal
ynden de btn snfsal yapy altst eden
gelimelere nclk ediyor.
Bugn, Trkiye'deki enflasyon, tam bir gelir
ekimesi, yani bir gelir dalm sorunu halini almtr.
Bundan tr de, kendi kendini iteleyen, kendi kendini
besleyen bir nitelik kazanmtr. Her gelir grubu, her snf
ve tabaka, fiyat artlarnn altnda ezilmemek iin, kendi
gelirini (cretini, maan, taban fiyatn, kr haddini,
ald kiray) artrmaya aba gstermektedir. Bir gelir
dalm dengesine ulalamadka, bu uralar ve onun
sonucu olarak da enflasyon srecektir.
- Ekonomimizin kar karya bulunduu bir baka
nemli sorun, dviz birikimimizin yetersizlii
sorunudur.
Bilindii gibi, Trkiye srekli bir dviz sknts ek-
mitir. Kalknmamz frenleyen darboazlarn en nemli-
lerinden biri, hep bu dviz ktl olmutur. Geri, son yl-
larda darda alan iilerimizin gnderdikleri dvizler
sayesinde bu darboazdan zaman zaman ktmz ol-
mutur. Ancak, yine son yllarn d ticaret a bu dviz
rezervlerini silip sprmtr.
Btn tarihimizde grlmemi oranda ve miktarda bir
ticaret adr bu. Hele, 1981'in dalm-satm a, 4,5
milyar dolarla, Cumhuriyet tarihinin rekorunu krmtr.
Ufukta durumun dzeleceine dair bir iaret de yok-
tur. Kapitalizmin bunalm srdke, dsatmmz artr-
mamz sz konusu deildir. Turizm ve ii dvizleri iin
de geerlidir ayn yarg. Bu iki kaynaktan gelen dvizler
de kapitalist dnyadaki bunalm srdke artmayacak,
hatta azalacaktr belki de.
Aktr ki, bu konuda alnabilecek bir nlem de yoktur.
Daha dorusu alnacak nlemlerin bir etki yapmalar sz
konusu deildir. Hele 24 Ocak Kararlaryla uygulanmaya
balanan salt parasal nlemlerle kmazlardan
kurtulmak hi sz konusu deildir.
Yapsal adan arpk bir sanayilemenin ceremesini
ekiyoruz. Tam anlamyla "kk darda" bir sanayi
bahis konusudur. Bugn, Trkiye sanayii, getirdii
dvizin buuk katn yutmaktadr. Bylesine arpk bir
dzende dsatm ne denli artrmaya urasak, dalm
daha byk oranda ykselecek ve d deme zorluklar
younlaacaktr. Plansz, programsz, nceliksiz,
sonralk- sz dsatm zendirmeleriyle pompalanacak
"ihracat patlamas" baz evreleri zengin edecek; ama
dengeli bir ekonomi kurmak iin yeterli olamayacaktr.
zetle, bu her sorunun da, kapitalist dzen iinde
srekli ve doyurucu bir biimde zmlenmesinde zaten
temelli glkler vardr. stelik u srada, bunlar kapita-
lizmin ekonomik bunalm ile de balantldrlar. Bundan
tr, her sorun da, daha bir sre -ve belki daha da
iddetlenerek- sreceklerdir.
Trkiye'de kapitalizmin gelimesini snrlayan sorun-
lar daha da oaltmak olas. Aslnda, -planda belirtilen
ve savunulann tersine- Trkiye'de kapitalizmin geli-
mesini snrlayan temel neden, yine bizde arpk
gelien kapitalizmin kendisidir. Yani toplumdaki
retim biiminin niteliidir. Soruna, dnya
kapitalist sisteminin btnl, geri kalm lkeler iin
uygulad politika asndan baktmzda, kapitalizmin
iktisadi kalknmamzda ne dereceye dek yntem
olabilecei daha ak bir biimde ortaya kacaktr.
Kapitalizm, Trkiye'nin
kalknmasn gerekletirebilir
mi?

Bilindii gibi, dnya kapitalist sisteminin ekonomik


ynetimi, tekelci kapitalist (emperyalist)
aamaya gelmi olan devletler ve okuluslu
ortaklarca yrtlr. Bu ynetim esas, kapitalist
sistemin egemen olduu dnya kesimine, buradaki
lkelere, belli bir iblmn kabul ettirmek ve buna
uygun bir finansman ve ticaret a kurup iletmektir.
Emperyalizmin dayatt bu uluslararas iblmnde,
Trkiye gibi azgelimi lkelerin yeri az kr, az gelir
getiren ileri yapmaktr. Tarm, madencilik, turizm ve
basit imalat sanayii byle ilerdir. Emperyalizm, bir
lkenin sz konusu iblmnde kendisine ayrlm olan
alanlarda gelimesine engel olmaz, tersine buna yardm
bile eder. nk ynetici durumda olan byk tekelci
sermayenin byyebilmesi, ancak sistemin de btnyle
bymesine baldr. Bu da, aktr ki, sistemi oluturan
btn lkelerin her birinin kendisine den ii daha iyi
yapmasyla gerekleir.
unu belirtmek gerekir ki, tekelci kapitalizmin planla-
m olduu uluslararas iblmnde bir yapaylk ve
-alelade anlamda- bir zorbalk sz konusu deildir. Kapi-
talizmin ileyi kurallarna gre, byle bir iblm do-
aldr. rnein, ok byk aratrma giderleri ve kurulu
sermayesi isteyen ar sanayi dallarna, Amerika, ngilte-
re, Almanya, Japonya gibi Zengin, gelimi lkeler durur-
ken bizim el atmamz -kapitalizmin mantna gre- eko-
nomik bakmdan yanltr. Byle olunca, bu alanlarn on-
lara braklmas ve bizim de daha basit -dolaysyla daha
az gelir salayan- ilerle uramamz gerekmektedir.
te, emperyalizmin temel smrs, baka
lkelere dayatm olduu bu iblmdr.
Trkiye'de gelimekte olan byk sermaye snf -te-
kelci dnya kapitalizminin bir temsilcisi olarak-
Trkiye'nin sz konusu iblmne uygun hareket
etmesini salar. Demek oluyor ki, Trkiye'deki ada
kapitalist gelimenin yrtcs ve temel gc olan
byk sermayedarlar, emperyalizmin bir paras ve
buradaki uygulayclardrlar.
Emperyalist smrnn -yukarda deinmi olduu-
muzdan- baka biimleri de vardr. Bunlarn banda,
yurtiindeki yabanc sermayenin kr
aktarmalar gelir. Birok hallerde bu krlar ok byk
oranlara karlar. Baka bir smr yolu, bal krediler
vermektir. Bu yolla krediyi veren lke, borlu lkeden,
verdiinden ok fazlasn geri alr. Son olarak, marka,
lisans, ihtira berat gibi snai ve ticari haklarnn fahi
fiyatlarla satlmas da bir smr yoludur.
Bu biimlerde yaplan smr, daha ak-seik
olmakla beraber daha nemsizdir. nk, bundan
kurtulmak iin, kapitalist ilikiler sisteminin dna
kmak zorunlu- u yoktur. Kapitalist ilikiler iinde
kalknarak da, buna kar mcadele verilebilir. Ama
emperyalizmin temel smrsnden, yani onun
bir lkeye dayatt ibl- mnden kurtulmak
iin, mutlaka bu sistemin dna kmak
zorunluu vardr. nk, bu yaplmadka, sz
konusu iblmnn boyunduruundan
kurtulmak olanakszdr.
Nasl klabilir bu sistemin dna?
te bu noktada, karmza, emperyalizmin silahl
zorba gc kmaktadr. Emperyalizm etki alannn
daralmasn asla istemez. Bu tr kopma eilimlerine
iddetle kar koyar ve daha olmazsa asker
mdahale bile yapar.
II. Dnya Sava'ndan sonra, dnya tekelci
kapitalizminin silahl gcn NATO ve onun iinde bir
Birleik Amerika temsil etmektedir. Aktr ki, bu g,
yalnz ve sadece dnya tekelci kapitalizminin karlar
urunda kullanlacaktr. Bylece, bu balaa girmi bir
lkenin, silahl glerini yalnz kendi hesabna
kullanmaya kalkmas, NATO ve Amerikan
balaklnn mantna ve ileyi dzenine
aykrdr. 1964'teki Johnson mektubu ve -Kbrs
kartmas dolaysyla da- asker yardmn kesilmesi,
bunun byle olduunu artk hibir kuku brakmamtr.
Aktr ki, smren deil smrlen bir lke olarak,
Trkiye'nin tekelci dnya kapitalizminin smr alann
savunmak gibi bir grevi, byle bir grevi yerine getir-
mekte hibir kar yoktur. Tersine zarar vardr. Bizim
iin yaamsal olan, bir yandan ulusal savunmamz g-
vence altna almak; te yandan, emperyalizmin
snrlamalarndan kurtulup -istediimiz gibi- bir kalknma
olanana kavumaktr. Bu her iki amac
gerekletirmenin yolu da, artk iyice ortaya kmtr ki,
lkemizi -NATO, Amerikan sleri ve Ortak Pazar da iine
girmek zere- btn emperyalist ilikilerden
arndrmaktr.
Ne var ki, egemen snflar byle bir gerein
bilincinde deildirler. Aslnda yararlar da yoktur bunda.
Emperyalizmle ibirlii iinde, Trkiye'yi doasyla ve
insanyla yamalamak bir varlk nedenidir onlar iin.
"stikrar program" diye uyguladklar da, bir aldatma-
cadr bugn. IMF'nin "stikrar program" yalnz bu d-
nemde uygulanmyor. 27 Mays'la birlikte uyguland, 12
Mart'la birlikte uyguland, 12 Eyllde birlikte uygulan-
yor. Ama Trkiye de, her on ylda bir, birbirine benzer
darboazlara girmekten kurtulamyor ne hikmetse!
stnde zenle dnlmesi gereken bir olgudur bu.
yle sanlr ki, bugn kapitalist retim koullar iinde
planlanan hedefler, yarnn Trkiyesi'nde sosyal snflar
daha da belirginletirecek ve bunun bir sonucu olarak
da, toplumun daha st dzeyde devinmesini
kolaylatracaktr. Ama, kapitalist ilikiler gelitike,
kapitalizmin ne menem bir ey olduu daha iyi
gzlenecek ve kapitalist mantk iinde kalknmann nasl
halk ynlarnn omuzlarna yklendii, daha
yaln bir biimde grlecektir. Trkiye'de, bugn egemen
snflar, kalknmada "kapitalist yolu" yelemilerdir geri.
Ancak unutmamak gerekir ki, amzda bir lkeyi
kalkndrmak, giderek kurtarmak iin, Bat sermaye
evrelerinin zorlad modelden baka modeller de var.
Hele ekonomiyi dze karmann bedeli, mutlaka
demokrasiden ve zgrlkten vazgemek olamaz. Ama,
bunu ispatlayacak olanlar da, Trkiye'de bugnk
modelin uygulayclar deildir. spat klfeti, hem emein
hakkna hem de demokrasiye ve zgrle sahip
kmay becerecek olanlardadr.
lerici, demokrat ve devrimci glerde ksacas.
Fethi Naci, Kompradorsuz Trkiye,
stanbul, 1967. Yaln Doan, IMF
Kskacnda Trkiye, Ankara, 1981.

OKUMA

YEN SEVR: 24 OCAK KARARLARI

Lord Curzon hakl kyor. Lozan'da smet


Paa'ya "Ekonomik alanda bir sre sonra nasl
olsa bize geleceksiniz" derken, gerekte Trkiye'nin
siyasal tarihinin bu "gidi-geliin" bir yks
olacan daha o zamandan vurguluyordu.
Demirel hkmetinin ald son ekonomik kararlar
ite Lord Curzon'un dile getirdii "teslimiyet"in en
arpc rneini oluturmaktadr. Demirel
hkmetinin ald kararlar, zamlar ve devalasyon
bir yana, asl o kararlar Trkiye'nin Bat sistemiyle
olan ilikilerini tmyle ve derinden etkileyecek,
Trkiye'yi tmyle da daha da youn bir biimde
balayacak boyutlardadr.
Her eyden nce, bu kararlarla devlet ekonomik
alanda yeniden rgtlenmektedir. Kararlarn
uygulanabilmesi iin yeni "Kurullar" oluturulmutur.
rnein "Para-Kredi Kurulu" Merkez Bankas'm, eski
deyimiyle "ilga etmekte", yani ortadan kaldrmakta
ve Merkez Bankas'nm ilevlerini stlenmektedir.
"Yabanc Sermaye ve Tevik Uygulama Kurulu"
Ticaret, Maliye, Sanayi ve Teknoloji Bakanlklar ile
DPT'nin ilevlerini kendisinde toplamakta, bu
bakanlk ve kurulularn yetkileri kaldrlmaktadr.
Ekonomiye yn veren bakanlklar, kurulular, ad ne
olursa olsun, yetkisiz klnmakta ve bu kurullar sz
sahibi edilmektedir. Hele "Koordinasyon Kurulu",
neredeyse Bakanlar Kurulu yerine gemektedir.
Bunun Trkesi "Bakanlar Kurulu ilga edilmi, yerine
Koordinasyon Kurulu getirilmitir" demekten fark-
szdr. Devlet byk lde yeniden ve yeniden,
Bat'nn ve yerli zel sermayenin istekleri
dorultusunda rgtlenmektedir.
in ksa bir gemii vardr. Demirel hkmeti
iktidara geldikten ksa bir sre sonra Ankara'ya drt
bankac gelmi ve Demire! ile birka bakann
katld bir toplant yaplmtr. Aslnda, kararlar bu
toplantnn dorultusundadr. imdi Demirel bu
toplant dorultusunda dviz bulabileceini
ummakta, bankerlerin kendisini "byle karar
alrsanz, para gelir" biimindeki
szleriyle balam grnmekledir. Ama, bunu
yaparken de, hibir ilke tanmamaktadr.
1920 Temmuzu'nda arka arkaya alman yenilgilerden
sonra Damat Ferit Paa kabinesine Bat on gn
zaman tanmtr. "Ya bu kararlan alrsnz ya da koullar
daha arlatrrz" demilerdir. Damat Ferit "daha ar
koullarla karlamamak iin" Sevr'in altna imzay
basmtr. Nedir Sevr'de imzalanan belge?..
eitli maddelerinin zeti udur: "Bilcmle Trk liman
ve demiryollarnn serbeste kullanm...
Kapitlasyonlarn yeniden yrrle girmesi... ngiliz,
Fransz, talyan yelerden oluan mali komisyonun
devletin gelirlerini artrmak amacyla nlemler almaya
yetkili klnmas... Memurlarn atanmas ve uzaklatrl-
masyla ilgili kararlarn hzlandrlmas... Para ilemlerinin
hzlandrlmas ve dardan bor bulmakla ilgili olarak bu
mali komisyonun yetkilerle donatlmas... lkenin
ekonomisinin iktisadi ve snai rekabete almas... Yzde
sekizden daha yksek gmrk vergisi alnmamas ve
gmrk vergilerinin indirilmesi..."
Sevr Antlamas siyasal alanda Lozan Antlamasyla
son bulmutur. Ekonomik alanda Trkiye eitli
tarihlerde, eitli iktidarlar yoluyla Sevr'in son bulmasna
alm, ne var ki, bunu zaman zaman
gerekletirebilmitir. Bugn vard noktada ise, Lord
Curzon'un hakll daha arlk tamaktadr. erde ve
dardaki sermaye kendisine en uygun ortam ite
bu kararlarla bulmu durumdadr. Ekonomideki
tekelleme, devletin yeniden rgtlenmesinde de
kendisini gstermektedir. Tekellemenin uygulanmas,
bu konuda bir aksaklk kmamas iin devletin "Kurullar"
araclyla yeniden rgtlenmesi gndeme getirilmitir.
Sermayenin iktidar budur ite. 141-142'ye aykr durum
budur ite. "Bir sosyal snfn bir baka sosyal snf
zerine tahakkm" budur ite. Sevr'e dn budur ite.
Siyasal rgtlenmenin en gerekli olduu bir
dnemde, demokratik kitle rgtlenmesinin en
zorunlu olduu bir dnemde, Trkiye bundan yoksun
bulunmaktadr. Kararlardan daha ac olan da budur.
(Yaln Doan, "Sevr'e Dn", Cumhuriyet, 4 ubat
1980)
1. Trkiye'de 1950'den, zellikle 1960'tan sonraki
gelimenin rakamlarla ifadesi nasldr? Btn bu
gelimelere karn, Trkiye sanayileme sorununu
zebilmi midir?
2. Devlet Planlama Tekilat'nn "yeni stratejisi"ne
gre, Trkiye'nin 1995 ylma dein ulamas gereken
hedefler nelerdir?
3. Trkiye'de kapitalist gelimeyi engelleyen temel
sorunlar nelerdir? Ve niin kapitalizmin gelimesine
engel olmaktadrlar?
4. Kapitalizm, Trkiye'nin kalknmasn
gerekletirebilir mi? Soruya, Trk kapitalizminin yapsal
sorunlarn ve dnya kapitalist sisteminin btnnn
zellikle dayatt iblmn gz nnde tutarak cevap
veririz.
5. Ortak Pazar nedir? Trkiye'nin ilerisi iin neler vaat
etmektedir? Trkiye'yi, Ortak Pazar'a gei dnemine
sokan "Katma Protokol" ile 1838 tarihli "Ticaret
Szlemesi" arasnda bir benzerlik kurulabilir mi?
Kurulabilirse niin? Kurulamazsa niin?
6. 24 Ocak Kararlan'mn anlam nedir? (Okuma
parasn okuyunuz.)
BLM II
TRKYE'DE SOSYAL SINIFLAR

Trkiye'nin sosyal tablosuna baktmzda, her


eyden nce, snfl bir toplum olduunu grrz
onun. Ne var ki, "geri kalm", fakat "kapitalistleme
sreci" iine girmi bir toplumun snflardr bunlar.
Bylece "kapitalist" ilikilerin ortaya kard snf ve
tabakalarn yan sra; geri kalmln sonucu olarak,
"kapitalizm ncesi" snf ve tabakalar da sosyal
tabloda yer alr. Her bakmdan, gerek anlamyla
kapitalist bir toplumun snflar tablosundan farkl bir
tablodur bu.
Ve her snfl toplum gibi, Trk toplumu da "snf
atmalarna sahnedir. Burjuvazi ve kapitalizm ncesi
snflardan oluan "egemen gler'fle -bata ii snf
olmak zere- "emeki snflar" arasnda geen bir
kavgadr bu.
Aada, Trkiye'de bugn var olan sosyal snflar
-burjuvazi, ii snf ve kyllk olmak zere-
"l" bir ayrma uyarak inceleyeceiz. Doallkla bu
incelemeyi yaparken, "emperyalizmin yerli egemen
gler"le olan ilikisini de gzden uzak tutmayacaz.
nk Trkiye'de bugn emperyalizm eer iktisadi,
giderek asker, siyasal ve ideolojik basksyla varsa, bu
basky, ancak yerli egemen glerle "ortak karlar"
gderek koyabilmi ve koruyabilmitir.

BURJUVAZ

Trkiye'de bugn, egemen snf ve zmrelerin


banda, "burjuvazi" gelmektedir. Onun iinde, giderek
sosyal gler dengesinde en etkin olan da "sanayi
burjuvazisi "dir.

373
Trkiye'de burjuvazinin douu

Klasik Osmanl toplumu da snfl bir toplumdu: Bir

37
4
yanda, "sultan, asker ve ulema ls"nden
oluan ve devleti temsil eden bir snf; te yanda,
toprakta alan ve "reaya" denen snf. Topraklarn asl
sahibi devlettir. Reaya ise, o topraklar -bir eit kirac
sfat ile- kullanr. Topran mlkiyeti devletin
olduundan, reayann yaratt artk-rn de devlete
aittir. Bylece devleti temsil eden sultan, asker ve ulema
ls "egemen", reaya ise "tabi" snftr.
Bu tabloda burjuvazi yoktur. Byle bir snf,
ancak 19. yzylda, d dinamiin yani Bat
kapitalizminin etkisiyle ve ona tabi olarak
doacaktr.
Gerekten, daha nce de belirttiimiz gibi, bata i
dinamiin yetersizlii yznden, klasik Osmanl
dzeninde kapitalist bir gelime olmad. Osmanl
mparatorluu'nda kapitalist gelime, ancak 19. yzylda
ortaya kt, o da emperyalizmin dnyaya egemen
olmaya balad bir dneme rastlad. Bu gelime,
imparatorluun zellikle stanbul ve zmir gibi liman
ehirlerinde, ou Rum ve Ermenilerden oluan bir
burjuvaziyi de douruyordu; ama, o burjuvazi, aslnda
yabanc sermayeyle ibirlii yapan bir komprador
burjuvazi idi. Baka bir deyile "ulusal" deildi,
olamazd da... nk kapitalizm Osmanl
mparatorluu'nda, uluslararas mali sermayenin lkeye
soktuu yabanc bir meta gibidir. yle olunca da,
ortaklar ulusal bir nitelik tayamazd. Bizde,
kapitalizm gibi burjuvazi de doularnda ulusal
bir nitelik tamazlar. Bunun sonucu olarak, kapita-
lizmin devrimci bir yoldan gereklemesi, ulusal
burjuvazinin, sermayenin ilkel biimlerini ve kapitalizm
ncesi ilikilerini -kendi gelimesini salamak zere-
ykmas ve retim glerini hzla gelitirmesi olana,
daha imparatorluk zamannda -tarihsel olarak- kapanm
bulunuyordu.
Daha sonralar devlet eliyle bir "ulusal
burjuvazi" yaratlmak istenecektir. Byle bir
denemeye, nce imparatorluk zamannda ttihat ve
Terakki iktidar giriecek ve baaramayacaktr.
Cumhuriyet Trkiyesi'nin ilk hkmetlerinin programlar
da budur aslnda. Ne var ki, 1930'lara dein sren
dnemde, ulusal burjuvazi yaratma ve ulusal sanayiyi
bu yoldan gelitirme abalan baarya ulaamaz:
1930'larda balayan "devletilik" politikas, sadece
zel kesimin el atmad alanla kstl kalm ve gerekte
karlar uluslararas mali sermaye ile birleen bir kesimi
-devlet eliyle- zengin etmekten teye gidememitir.
Da baml, bu yzden de ulusal bir sanayi kurmaya
hibir zaman aday olmayan byk kentlerin ticaret
burjuvazisi, II. Dnya Sava sonrasnda uluslararas
tekelci sermayeyle yeni bir btnlemeye gitmek
isteyecek ve feodal snf ve zmrelerle beraber -tefeci-
tacir sermayesi gibi- sermayenin ilkel biimleriyle ok
daha nceden kurduu balaa dayanarak, 1950'de
iktidara gelecektir.
Ve 1950'erden balayarak da, siyasal iktidarda burju-
vazinin arlkta olduu grlecektir hep...

Ticaret burjuvazisinin
egemenliinden, sanayi
burjuvazisinin egemenliine

1950-1960 arasnda sanayilemenin byk dzeylere


ulat sylenemezse de, 1960'lardan sonra sanayi yat-
rmlarna giden nemli birikimler bu dnemde oluur. Bu
dnemde, burjuvazinin en gl kanad ticaret
burjuvazisidir. ktidarn, yani Demokrat Parti'nin de en
gl kanad odur. Ne var ki, 1960'lardan sonra, zellikle
19631970 yllar arasnda, sanayilemede, zellikle
yapm sanayiinde nemli gelimeler olur. Bu gelimeler,
ticaret burjuvazisini srekli bir gerileyi iine sokarken,
sanayi burjuvazisini de egemen bir g haline getirir.

1970'lerin bandan balayarak, sanayi


burjuvazisinin siyasal iktidardaki etkisi geni
lde artm, AP'den 41'lerin tasfiyesiyle,
siyasal iktidara byk burjuvazi iinde
damgasn vuran kesim sanayi burjuvazisi
olmaya balamtr. Bunu, birok siyasal ve
iktisadi gstergeden karmak olasdr:
Kredilerin sanayi burjuvazisine doru ak bir
biimde kaymas, kotalarn sanayi
burjuvazisinin isteklerine gre dzenlenmesi,
vb... Devalasyon ve bunu izleyen bir sr
ekonomik karar, byk burjuvazi iinde
sanayicilerin kazand arln belirtileridir,
iletme vergisi, emlak ve teki alm-satm
vergileri, sanayiyi kolayca desteklemek iin
karlan nlemlerdir aslnda.
Gnmzde, ticaret burjuvazisi, byk lde, sanayi
burjuvazisine baml ve ona uyumlu bir durumda
grnmektedir.
Sanayi burjuvazisinin byk bir hzla gelierek,
iktisadi ve siyasal alanda arln iyiden iyiye ortaya
koyduu bir gerek olmakla beraber, henz zlemini
ektii hedeflere ulamaktan epeyce uzak bulunduu da
bir baka gerektir.

Tekelci sermaye ve dourduu elimeler

Trkiye'de, burjuvaziyi incelerken, "tekelci serma-


ye"den ve onun ortaya kard elimelerden de sz
amak gerekiyor. nk, bu elimeler, Trkiye'nin
iktisadi ve sosyal gndeminde nemli bir yer
tutmaktadr.
Tekelci sermaye ad verilen bu zmre, en byk
banka, sanayi, ticaret, tarm ve emlak
kodamanlar ile bir ksm byk brokratlardan
oluur. Bu oligari, sadece ekonomiyi deil, ayn
zamanda tm styapy denetimi altnda tutar. Tekelci
sermayenin alabildiine rgtl olmasnn nedeni
buradadr. Ama bu zmreyi, i ve d smr andan
bamsz, dar bir erevede grmemek gerekir.
Yerli tekelci sermaye, uluslararas tekelci
sermaye ile btnlemi ve i ie geerek
kaynam bir durumdadr. Bu kaynam, balca, ortak
yatrmlar, d krediler, d ticaret, emperyalist
burjuvaziye verilen -ou kez onun dayatt- byk
ihaleler, emperyalizmin amalarna ve alma tarzna
uygun olarak yetitirilmi sivil ya da resm ynetici
kadronun ekonomiyi ynetmesi biiminde somu tl
anmak tad r.
Trk burjuvazisi iinde aznlkta bir zmreyi temsil
eden tekelci kesim, denetim altnda tuttuu sermayenin
salad gten yararlanarak ekonomik ve siyasal karar
mekanizmalarn elinde bulundurmaktadr. Buna karlk,
burjuvazinin bir kesimi, tekelci sermaye kesiminin dn-
da kalmtr. Tekelci sermayenin gc ve lke apndaki
etkinlii, bunlarn geliip glenmesini olanakszlatr-
maktadr. Bu burjuva kesimi, iilerin art deerine el ko-
yarak kapitalist smr sayesinde varlm srdrmekle
birlikte, tekelci giditen zarar grmektedir.
Bu bakmdan sz konusu burjuva dilimi tekelcilie
kardr.
Kendi aralarnda amansz bir yarmay srdren bu
burjuva kesimine, kk sanayi iletmeleri, ou rr
fabrikalar, kk mteahhitler, tula ve un fabrikalar,
konfeksiyon-trikotaj, torna-tesviye vb... atlyeleri girer.
"Orta burjuvazi" ad da verilebilir bu zmreye.

Bu zmrenin tekelci sermaye ile olan


elikisinin ana elerini yle sralayabiliriz:
- Tekelci sermayenin, kendi retim alanlarna da el
atarak, nisbeten yksek teknoloji, pazarlama
gc, yarmay nleyecek stn sermayesi ile
kendilerini bu retim alanlarnn dna itmesi;
- retimde kullanlan ham ve yan mamul
maddelerin fiyatlarnn genellikle tekelci odaklarca
yksek dzeylerde tutulmas, buna karlk
rettikleri mallarn fiyatlarnn kendi aralarndaki
kyasya bir yarma sonucu dk dzeyde
kalmas, yani kr orannn dmesi;
- En nemlisi, sermayeleri ve rgtlenme dzeyleri
gsz olduu iin btn modern sanayinin can
damar demek olan banka sermayesinin kesin
denetimi altndaki kredi mekanizmasndan etkili
lde yararlanamamalar...

unu da belirtmek gerekir: Trkiye'de, orta burjuvazi


diye adlandrdmz, tekelci sermayeye kar olan bu ke-
sim, yalnz ierde tekelci sermaye ile elime halinde bu-
lunmamakta, d planda emperyalizm ile de
elimektedir. Orta burjuvazinin zaman zaman
"ulusal" birtakm tavrlar grlyorsa, bu, onun d
planda emperyalizm ile elikisinden domaktadr
aslnda.
Burjuvazinin, tekelci sermaye dnda kalm bu kana-
dnn da, aslnda smrc bir kesim olduunu unutma-
mak, tekelci sermaye ile olan elikilerine karn -eninde
sonunda- tekelcilemeyi ve tekel krlarndan pay almay
amaladn gzden uzak tutmamak gerekir.

Kk burjuvazi

Kent kk burjuvazisi, kk esnaf ve


zanaatkar ile retmen, memur, ii olmayan
reticiler, bir ksm serbest meslek sahipleri ve
benzeri emekilerden oluur.
Bu toplum kesimleri, gelirleri, arlan yaam pahalln
karlayacak oranda artmad iin, maddesel gereksin-
melerinin salanmasnda -her geen gn daha byk-
glklerle kar karya kalmaktadrlar. Kent kk bur-
juvazisi, son derece arlaan yaam koullarnn balca
sorumlusunun egemen gler balaklnn smrs
olduunun bilincine vardklar lde demokrat
eilimler gstermektedirler.
Egemen gler balaklnn bir paras olan
yksek brokratlar ve yksek gelirli serbest
meslek sahipleri dnda, kent kk burjuvazisinin
nemli bir kesimi, top- lumumuzun kalknma srecinde,
demokratik ilikiler iinde kendine den grevi yerine
getirmeye adaydr.
Kk burjuvazinin ileriye en dnk ve ii snfna en
yakn kesimi, aydn kk burjuvazidir. Kent kk
burjuvazisinin eitli katlarndan an gereklerini ve
toplumun hastalklarn grp sosyal adalet isteyen ve
kendileri de egemen balakla eliki halinde olan bu
kesim, top- lumumuzda nemli bir demokratik gtr.
Aydn kk burjuvazinin dinamik kesimi olan genli-
e gelince...
Btn dnyada, 1960'tan ve zellikle 1967-1968'den
sonra, genlik hareketlerinin gittike gelitiini, lke
siyaseti zerinde daha etkin rol oynadn grrz. Fran-
sa'da 1968'de ortaya kan ve gelien genlik
hareketleri, birok Avrupa lkesine sram, daha sonra
da smrge, yar-smrge lkelerin genliinin etkin
kitle hareketleri grlmtr. Burjuva toplumunun iine
girdii bunalmn, kendisine byk zararlar verdiini
gren kapitalist toplumlarn genlii, gittike artan bir
biimde mcadeleye atlmaktadr.
Trkiye'de genlik hareketleri, 1968-69 yllarndan
sonra hzla gelimi ve hareketler 12 Mart dnemine,
yani faizmin ak bir nitelik kazand dneme dein,
youn bir biimde srmtr. 1968-69 yllarnda
Trkiye'nin niversite genlii akademik baz sorunlarn
zmek ve niversite iinde antidemokratik uygulamaya
son vermek amacyla harekete gemitir. Bu hareketler;
ksa zamanda genlie, kendi sorunlarnn, lke
sorunlarndan soyut- lanamayaca gereini
gstermitir.
Ve geliim de bu ynde olmutur. Bugn gen kuak
olaylara ok daha duyarl olup, an gelimeleri
karsnda -yal kuaklara oranla- daha dolaysz tepki
gstermektedir.
te, bazlarnn genlii "bamsz bir snf"
olarak, hatta toplumun "en ileri snf" gibi
gstermek istedikleri ve yine bazlarnn da genliin
sosyal mcadeledeki yerini grmemezlikten geldii bir
ortamda, sosyal bir grup olan genliin zelliklerini,
toplumdaki yerini iyi saptamak gerekmektedir.
Genlik, aslnda nedir?
Genlik, kendine zg nitelikleri ve grece bir
bamszl olan "sosyal bir grup"tur.
Genliin bu kendine zg nitelikleri, belli bir lde,
yann zelliklerine baldr. Ne var ki, genliin bu
zelliklerini, gen kuan sosyal ve ekonomik
yaamnn nesnel koullar ile balantl olarak
incelemedike, genliin sosyal yaamdaki roln
aydnlatmak olas deildir.
Gemite ve gnmzde genlik hareketlerinin yap-
sndaki elikileri grmezlikten gelen, genliin "tama-
men devrimci nitelii"ni ileri sren grler olmutur.
Genlik hareketlerini douran balca nedenler olarak,
genliin atlganln ya da "devrimci gelenei"ni
gstermek, sorunu basite indirgemek ve saptrmaktan
teye gidemez. Genlii harekete geiren g, her yerde
iinde bulunduu maddesel koullar ve
zorunluluklardr. lkedeki ekonomik ve sosyal
bunalm, genlii harekete geiren balca etkendir.
1967-68'de btn dnyada genlik hareketlerinin
balamas ve zel olarak Trkiye'de 196869 sonras
genlik hareketlerinin younlamas -ancak ve ancak-
bununla aklanabilir.

DAHA OK BLG

Fulya Grses - Haan Basri Grses, Dnyada ve


Trkiye'de Genlik, stanbul, 1979.
OKUMA

BR GRGSZ SINIF: TRKYE BURJUVAZS

Devrimini gerekletiremeyen snf grgszdr.


Kabaca snf, yeryz tarihinde gemiten
gelecee egemenliklerini kurmu, toplumlarm
yaamna damgasn vurmutur. Eskilerde
aristokrasi, byk toprak sahibi... Sonra burjuva,
fabrika sahibi... Ve proletarya, emek sahibi...
Tarihte tarmdan endstriye geiin ncln
yapan burjuvazi, yaps ve yaratc zelliini ngiltere
ve Fransa'dan balayarak Bat'da ispatlad. Bilim
adamlar, mucitleri, gezginleri, ressamlar,
romanclar, ozanlar, mzisyenleri ve her eyiyle
yeni bir yaam biiminin haritasn izdi dnyaya...
Bat dediimiz zaman, temelde burjuva
devrimlerinin yapsal ve biimsel dnyasn
anlyoruz.
Ve imdi kendi iinde fkran bir yeni gcn ve
bir yeni devrimin sanclaryla kvranyor bu dnya...
Fabrika uygarlnn rettii proletarya ynlar
sendikalarn, niversitelerin, siyasal partilerin
rgtlenmesinde gmbr gmbr geliiyor. a-
mzn yaratc gc, aln teri felsefesinin kayna,
kendine zg bir yeni dnyann koullarn iin iin
hazrlyor bilim adamlaryla, ressamlaryla,
romanclaryla, ozanlaryla, sosyologlaryla,
ekonomistleriyle... Yarnlarn dnyas, emekilerin
dnyasdr kukusuz. Batda burjuvazi proletaryann
gcn, fikrini, sanatn benimsemi; toplum
yaamnda yeni bir sentezin aranm insan
haklarnn ve zgrlklerin gerei saymtr.
Bir de bizimki gibi, daha burjuva devrimlerini
gerekletirememi lkeler var.
Bat burjuva snfna zenen mukallit evrelerin,
kksz, d- nsz, edebiyatsz, sanatsz, bilimsiz,
resimsiz, mziksiz, hey- kelsiz; ama parasal
grgszl, bu lkelerin apartman ynlarndan
konaklarna, zengin salonlarndan szde
niversitelerine dek her yan sarm, bilim ve sanat
dmanln yaanan toplumun hayat biimi olarak
benimsetmitir.
Ticaret odalarna kiralanm maskeli balo
profesrleri, mtevelli heyetlerine sokulmu sahte
bilim adamlar, ucuz alp, pahalya satmak zerine
kazk iadamlar, yurdun emekisine dman
kurulu-dzen koruyucular, yeryzndeki tm ileri
eylemlere ve insanln yaratc btn yeniliklerine
kapal kalmaktan kokumu bir anlay iinde,
banknot saltanat zerine kurulmu yozlam bir
dzenin rk kokular...
Bir herif-i naerif dnn ki, Anadolu'daki
Amerikan kasalarndan svire'deki Siyonist
bankalarna dek her yerde sadan bol sfrl
hesaplar bulunsun, ama hayat banknotun yeili gibi
rmekle gesin gndz ve gece... Kendisine
birazck yaknlap;
- Gel kardeim, u gzelim evrende yaamak,
hayatn tadn damanda duymak iin bir eyler
yap...
- Ne yapalm?
- Al Aziz Nesin'in, Yaar Kemal'in, Orhan Kemal'in
romanlarn, bir kitaplk kur evinde...
- Allah gstermesin, hepsi komnist!..
- Ruhi'nin plaklarn al, trklerini dinle...
- eytan grsn yzn...
- Ulan herif! Duvarna birka gzel resim as.
Abidin, Avni, Cihat, Selim; bizim ressamlarmz
bunlar...
- Bo ver, kimini srdm, kimini vatandalktan
attm, kimini defterden sildim...
- Nzm' oku be!.. Trk dilinin byk ozann
tan! Dilini sevmeyen insan yurdunu sevemez ve
yaamn taddr iir okumak...
- Nzm m? Dmanm benim o... Mezardan ksa
yine gmerim ellerimle...
Duvarnda ressam, dilinde iiri, kitaplnda
romancs, niversitelerinde bilim adam
bulunmayan bir grgsz snf... Hilton'da dn
yapp, gbekinin klotuna banknot
sokuturmaktan baka zevki olmayan, kasaba
hovardalyla play-boy mukallitliinde mr
tketen; arpk, zevksiz, renksiz, utan verici bir
snf Trkiye'nin yazgsna egemen bugn...
Evet, devrimini gerekletiremeyen snf
grgszdr ve Trkiye'nin yarn, mazlum ulusun
uyan, emeki ynlarnn iktidar ve aln teri
lksnn ykselmesiyle kurtulacaktr.
Grgszln irkinliinden gerein gzelliine
yneleceiz o zaman...

(lhan Seluk, "Grgsz Snf", Cumhuriyet, 1 Mart


1975)
SORULAR

1.Trkiye'nin sosyal tablosuna bakldnda, her


eyden nce, grlen nedir? Bu bakmdan, kapitalist
toplumlarm sosyal tablosundan fark nelerdir?
2.Trkiye'de bugn var olan sosyal snflar
hangileridir? Trkiye'de sosyal snflar incelerken,
emperyalizmle olan ilikileri niin gzden uzak
tutmamak gerekir?
3.Trkiye'de, bugn, egemen snf ve zmrelerin
banda hangi snf ve onun iinde de hangi zmre
gelir?
4.Trkiye'de burjuvazi ne zaman ve nasl domu
ve gelimitir? Bu bakmlardan Bat burjuvazisinden
farklar nelerdir bizim burjuvazinin? zellikle kltr
plannda sonular neler olmutur bu farklln?
(Okuma parasn okuyunuz.)
5. Trkiye'de, ticaret burjuvazisinin
egemenliinden sanayi burjuvazisinin egemenliine,
ne zaman ve nasl geilmitir? Bu geiin siyasal
bakmdan sonular ne olmutur?
6. Trkiye'de "tekelci sermaye" deyince ne
anlalr? Ve burjuvazinin hangi kesimiyle ne gibi
elimeler dourmutur bu sermaye kesimi?
7. Trkiye'de "orta burjuvazi" derken ne anlalr?
Orta burjuvazinin "ulusal" tavrlarnn kayna nedir?
8.Kk burjuvazi derken ne anlalr? Kk
burjuvazinin yer yer demokratik eilimler
gstermesinin nedenleri nelerdir? Kk burjuvazi
iinde, ileriye en dnk ve ii snfna en yakn
kesim hangisidir?
9.Trkiye'de, genlik konusunda ne gibi grler
ileri srlmtr? Bunlarn doruluu ya da
yanll nerededir? Genlik deyince, aslnda ne
anlalmaldr?

SINIFI
Trkiye'de, emeki kitleler iinde en bata geleni ve
en nemlisi ii snfdr: "Devrimci" ve -emeki ynlar
iinde- "en ok rgtl" olmasndan ileri gelmektedir bu.

Trkiye ii snfnn douu ve geliimi

Trkiye ii snf, el sanayiinin kmeye balad, ilk


fabrikalarn kurulmasna geildii sralarda, 19. yzyl
balarnda domutur. alma koullarnn bozukluu,
geinme olanaklarnn azl ve ynetimin aksakl, ii
snfnn ekonomik mcadeleye atln hzlandrmtr.
Bundan dolaydr ki, 1872'den bu yana grevler olmu ve
iiler arasnda rgtlenmeye nem verilmitir.
i snfnn ekonomik mcadelesini grevlerle srdr-
m bulunmas, ii snfndaki birlik ve beraberlik ilkesi-
nin ok ncelerden yerlemi olduu kansn glendir-
mededir. Nitekim, Trk iisi 1875 ylnda 2, ertesi yl 3,
iki yl sonra 1878'de 3, bir yl sonra 1879'da 4 grev
hareketine girimitir. Hele 1908 kinci Merutiyet
dneminde iilerin ekonomik mcadeleleri, siyasal izler
de tam ve ii snfnn bilincine erenler kendi
ideolojilerinin yaygnlamas iin rgtlenmeye
gemilerdir.
Sendikalar kurarak haklarn aramada birleen iiler,
bu haklarn aralksz kullanmay salayamamlardr.
Cumhuriyet'in ilanndan sonra, ii snfnn, ne
ekonomik alanda ne de politik alanda kendi gcn
gstermesine olanak verilmitir. Hatta uzun yllar
"snfsz toplum" edebiyat ile vakit geirilmi, iiler
aldatlm, daha kts, ii snfndan sz etmek, grevi
savunmak, ii haklarn gzetmek ar cezalar
gerektiren sulardan saylmtr. 1946'da, Trkiye'nin ok
partili ve demokratik bir dzene doru geii zorunlu
olunca, ii sendikalarnn ve snf esasna dayanan
partiler kurmann kanunsal olanaklar hazrlanmtr. Ne
var ki, ksa bir sre sonra, iktidar, iileri, giritikleri parti
kurma, sendika kurma yolunda duraklatm ve
cezalandrmtr. Ancak bir yl sonra gstermelik
sendikalar kurulmas iin yeni bir kanun karlmtr.
i snf, 1947-1960 dnemini, skntlar ve basklar
altnda geirdikten sonra, 1961 Anayasas ile doal
haklarna kavumutur.
1961 Anayasas'yla alan yeni dnemde, Trk ii
hareketi, yalnz iktisadi mcadele ile yetinmeyerek,
yeniden siyasal iktidara adayln koyar ve "Trkiye i
Parti- si"ni (TP) kurar (13 ubat 1961).
Bu yeni dnem, Trk sendikaclnda da bir
aamadr. 1962 ylnda kurulan ve "Trk-" diye
adlandrlan hareket, aslnda Amerikan tipi bir
sendikaclk anlayn temsil etmektedir. "Partiler
st" bir sendikaclk anlaydr bu.

Bu anlay aslnda yle zetlenebilir: "Trk


iisi, saa da sola da kardr. Btn siyasal
partilere uzaktr. Siyasal iktidara, ister
sermaye snfndan, ister ii snfndan yana
bir parti gelsin, sendikac iin fark etmez. Sen-
dikann kapsndan particilik girmemeli.
Fabrikaya siyaset sokulmamal. Partiler st
kalmal sendikaclk. Sendikac olarak biz
cretimize bakarz. Ekmek partisinden yanayz.
Giden aam, gelen paamdr!"

Uzun yllar, bu anlay geerli kalr. Yarm milyon ii-


yi kapsayan, Trkiye'nin en byk ii rgt (TRK-)
bunu savunur. Ne var ki, bu tr sendikacln temelde
ii kitlelerini uyutmaktan baka bir ey olmad
zamanla ortaya kar. Emeki ynlarn siyasal iktidarda
sz sahibi olmadka ezilecei, smrlecei gerei
kendisini belli eder. Bu bilinlenme, sendikaclk hareketi
iinde yeni bir kurulua yol aar ve iiler, ksaca DSK
diye anlan "Devrimci i Sendikalar
KonfederasyomT'nun ats altnda toplanmaya
balar.
DSK'i kuranlarn bir ksm, daha nce TP'i de kuran-
lardr.
1960-1970 yllar, Trk ii hareketinin ideoloji ve ey-
lem plannda "altn yllar"dr. i snf, nicel ve nitel
planda byk gelimeler kaydeder. Ama, ayn yllar, ege-
men snflarn gelien hareket karsnda byk korkuya
kapldklar yllardr da. Bu korku ve egemen snflarn
dtkleri bunalm, onlar -kendi alarndan- bir zme
gtrr: "12 Mart faizmi" byle doar. 1970 ylnda,
Sendikalar Kanunu'nun baz hkmleri, srekli byme
halindeki DSK'in gelimesini engelleyici ynde deitiri-
lir ve 12 Mart Muhtras'nm hemen arkasndan, kanun d-
hibir eylemi grlmedii halde -"blclk yapt"
bahanesiyle- Trkiye i Partisi kapatlr. Ve ii snf ve
onun ideolojisine (yani Marksizme) kar youn bir bask-
ya geilir.
i snf iin en kahrl yllardr o yllar.
Trkiye ii hareketinin bugnk tablosu

Trk ii hareketinin gnmzdeki tablosu udur:


- 1970'ler Trkiye'sinde ii snf, toplam nfus
iindeki yeri bakmndan da nemli bir arlk
oluturmaktadr. Toplam cretliler ierisinde sigortal ii
ve emeki oran, 1972 ylnda % 54,4'e ykselmitir.
Yaplan tahminlere gre, 1972'de 14,3 milyon
dolaylarnda olan igc arznn 8,8 milyonunun tarm,
1,5 milyonunun sanayi, 3,2 milyonunun hizmet
kesiminde istihdam edildii ve 750 bin kiinin de kentsel
yrelerde, verimlilii ok dk ilerde alt ya da
isiz olduu sylenebilir. Bunun yan sra, -ounluu
Federal Almanya'da olmak zere- 1 milyon dolaylarnda
Trk iisinin de yurtdm- da alt gz nne
alnmaldr. stelik bu kesimin nemli bir blm,
nitelikli iilerden olumaktadr.
stihdam alannn gnden gne artan igc arz
karsnda gitgide yetersiz hale geldii ve igc
ihracnn bir donma noktasna vard Trkiye'de, nesnel
koullar, Trk ii hareketini, sendikal mcadele alamnda
olsun, siyasal mcadele alannda olsun gitgide artan bir
hzla etkilemektedir.
- 1967 ylnda, Trk-'in Amerikan tipi partiler st
sendikaclk anlaynn bir aldatmaca olduu gerei
karsnda, DSK ats altnda rgtlenen Trkiye ii
snf, iktidarn ve iverenlerin btn baskc
engellemelerine karn bu rgte doru akmaktadr.
Gnmzde, sz geen rgte ye says yz binlerle
llmektedir. Takvim artk DSK iin almaktadr. te
yandan Trk-'in bnyesinde ba gsteren zlmeler,
gnden gne bu rgt zaafa uratmakta, rgt iindeki
sosyal demokrat muhalefet gitgide gcn
artrrken, DSK'e doru kaymalar oalmaktadr.
Ekonomik yap ve uluslararas ticari ve ekonomik ilikiler
bakmndan Amerika ile taban tabana zt bir durumda
bulunan Trkiye'de, Amerikan tipi sendikacln uzun
mrl olmas bir hayli zor grnmektedir. 1967'de
gerekletirilen DSK hareketi, 1971'de beliren "sosyal
demokrat" sendikaclk hareketi, "Amerikan tipi"
sendikaclktan ayrl hareketleridir.
Bugn iin, sendikal ii kitlesinin nemli bir kesimi,
CHP bnyesinde, kk burjuvazinin ilerici kanatlaryla
bir- leerek, tekelci burjuvaziye kar kurduu balaklk
iinde siyasal potansiyelini kanalize etmek olanan
bulmutur. Ancak, bugne dein, gcn -geni lde-
burjuvaziyi temsil eden siyasal partilerin desteinde
siyasal mcadele alanna aktarm bulunan ii snfm,
nesnel koullar, siyasal mcadele dzeyinde -TP
denemesinin de verdii bir olgunlukla- daha etkili bir
rgtlenmeye zorlayacaktr.
Demokrasinin yurdumuzda yerlemesi ve kklemesi
iin gereklidir de bu...

DAHA OK BLG

Nermin Abadan, Bat Almanya'daki Trk ileri ve


Sorunlar, Ankara, 1964.
Ltfi Erii, Trkiye i Snf Tarihi, stanbul, 1951.
Kurthan Fiek, Trkiye'de Kapitalizmin Gelimesi ve i
Snf, Ankara, 1969.
Dimitir imanov, Trkiye i ve Sosyalist Hareketi
(ev. A. R. Zarakolu), stanbul, 1978.

OKUMA
NASIL BR SENDKACILIK?

Trkiye'de sendikaclk, hibir zaman yapsal


gereklere uygun ve zgr bir gelime gsterememi,
hep gdmlenmitir. Uzun yasaklk yllarnda,
"ibirliki" bir modele gre dzenlenmek istenen Trk
sendikacl, lke siyasetinde burjuva demokrasisi
ilkelerinin benimsenmesinden bu yana "tutucu" bir
Amerikan modeline gre kalplanmakta. Oysa, Trkiye
gibi "gelien" bir lkenin sendikacl, ABD gibi "sper
kapitalist" bir lke sendikaclna benzeyemez. Nitekim,
son birka yl iinde patlak veren DSK ve sosyal
demokrat hareketleri Trk-'in temsil ettii bu zoraki
kalbn baarszln ortaya koymaktadr. Trkiye'de
sendikaclk devrimci bir nitelik tamak zorundadr:
Ancak, bu devrimcilik... Burjuva demokrasisinin
salad imknlar reddeden "Anarist" bir izgide deil,
demokratik yollardan sonuna kadar yararlanan ve ii
snfnn temel haklar
(Mete Tuncay, Alpaslan Ikl'nn Sendikaclk ve
Siyaset
adl eserinin tantna yazs)

SORULAR

1. Trkiye'de, emeki kitleler iinde, en bata


gelen ve en nemli snf hangisidir? Niin?
2. Trkiye'de ii snf, ne zaman ve nasl doar
ve geliir? Bu geliimin aamalar ve sendikal
plandaki zellikleri nelerdir? 1960-1970 yllarnn bu
bakmdan nemi nedir?
3. Trk ii hareketinin gnmzdeki tablosu,
nicelik ve nitelik bakmndan ne gibi zellikler
tamaktadr? zellikle sendikaclk hareketi iinde
ne gibi eilimler atmaktadr? Niin?
4. Trkiye'de sendikaclk, nasl bir izgi
izlemelidir sizce? (Okuma parasn okuyunuz.)

KYLLK
Trkiye'de, tarm kesimindeki snfsal blnme ya da
kyllk-topraktaki retim ilikilerine gre- drt blm-
de incelenebilir: 1) Tarm iileri, 2) Kk
reticiler, 3) Orta kyllk, 4) Byk toprak
sahipleri. Bunlardan tarm iileri ve byk toprak
sahipleri (kapitalist iftiler) temel snflar, tekiler de
ara tabakalar oluturur.

Tarm iileri, kk reticiler ve orta kyllk

- Trkiye'de, hi topra olmayanlardan bir milyon do-


laynda aile tarm iilii yapmaktadr. Kapitalist
retim koullar altnda genellikle byk ve orta
iftilerce smrlen bu kesim, rgtl olmad gibi,
hemen hemen hibir sosyal gvenlik haklar da yoktur.
ou kez, cret belirlenmesinde bile sz sahibi
olmadklarndan youn bir smrnn boyunduruu
altndadrlar...

Bu durumu douran nedenler birden fazladr:


nce, tarmda igc gereksinmesi hem ok
dk ve hem de
mevsimliktir. Tarm kesiminde byk bir
igc, gizli ve ak bir biimde isiz olunca,
cretlerin ok dk bir noktada olumas
doaldr. Ayrca, tarm iiliinin srekli bir
nitelik tamamas, tarm iilerini belli
mevsimlerde almak iin kentlere
srklemektedir.
Btn bunlar, tarm proletaryasnn
rgtlenmesini ve snf bilincine kavumasn
gletiren nemli etkenler.

- Kk reticiler, Trk tarmnda tarm iileriyle


birlikte en byk kitleyi olutururlar. ki milyondan daha
fazla ifti ailesinden oluan kk reticilerin, "yar pro-
leter" bir nitelii vardr. Snrl topraa sahip olmaktan
dolay, ikili bir smr yntemiyle varlkl snflarn bas-
ks altndadrlar: Bir yandan, sahip olduklar topraklarn
bykl ailelerinin gereksinmelerini karlamakta ye-
terli olmadndan, tarm iilii yapmak zorunda kal-
maktadrlar. Bu durum, kk reticilerin kapitalist re-
tim koullan altnda genellikle byk ve orta iftilerce
smrlmesi demektir. te yandan, gerek tketim
harcamalar, gerekse retim giderleri iin gerekli olan
nakit para sknts iindedirler. Srekli olarak tarmda
izlenen bu gerek, kk reticiyi bir de tccar ve tefeci
sermayesinin smrs altna sokar. ou kez kk
retici, rnn ya daha hasat etmeden borland
tccara devreder ya da tefeciden ipotek karl yksek
bir faizle bor alarak, sonunda elindeki toprandan da
olur.

retilen rnlerin niteliine bal olarak,


kk reticilerin belli bir blm cretli ii
kullanmaktadr. rnein, pamuk ve ttn gibi
baz teknik bitkilerin retimi, 10 dnm
byklkten sonra cretli iilii -sreksiz de
olsa- kullanmak zorundadr.
Burada bir soru sorulabilir: cretli iilik
kullanldna gre, bu tip iletmelerin
kapitalist iletme saylmas gerekmez mi?
Bunu bir rnekle aklamak gerekirse, 20
dnm topraa sahip bir ttn ekicisi,
retimin nitelii gerei cretli ii
kullanmaktadr. Trkiye'de ttnn dnm
bana verimi 47 kg'dr. 20 dnmlk bir ttn
iletmesinin, ylda retebilecei ttn miktar
bir ton ve bunun satndan elde edecei para
da 100 bin lira dolayndadr. retim giderleri
ktktan sonra elde kalan parann, ifti ai-
lesini ancak geindirecek byklkte olduu
ve ayrca bu kk reticinin bizzat kendisinin
de smr altnda olduu dnlrse, bu tr
iletmelerin kapitalist nitelik tadn
sylemek olas deildir.

- Gene krsal kesim iin orta kyllk


diyebileceimiz bir tabaka, yeterince topra olduu
gibi, zellikle iyi hasat mevsimlerinde yannda birka
tarm emekisi altrmak olanan da bulur. Bu
kyller, topraa iyice bal ve "zenginleme umudu"
iinde olduklarndan kk burjuva nitelikleri daha
belirgindir.
Bir yandan tefeci bezirgnln smrs altnda
olmasnn, te yandan gelien tarm kapitalizminin
etkisiyle, egemen smr bakl ile eliki halinde
olan bu kyl tabakasnn, gerek toprak mlkiyeti
koullanmas, gerekse teki youn styap
koullanmalar nedeniyle, ilerici bir tutum gstermesi
iin hayli sabrl alma gereklidir.

Byk toprak sahipleri (kapitalist iftiler)

Trkiye'de, bugn kapitalist retim koullar altnda


retimde bulunan 150 bin dolaynda tarmsal iletme
vardr. Bunlarn ifti aileleri iindeki pay % 4 dolaynda
kk bir oran olmasna karlk, topraklarn % 40'm ve
toplam tarmsal retimin yarsna yaknm
denetleyebilmektedirler.
Trkiye'de, byk toprak sahiplerinin
kapitalistlemele- ri, Cumhuriyet'in kuruluundan epeyce
nce balamtr.

Osmanl mparatorluu'nda, tarmda


kapitalizmden sz edildii dnem, genellikle
19. yzyln son eyreini kapsar. zellikle
sanayi bitkilerinin ekim alanlarnn ge-
niletilmesi, Cumhuriyet ncesi Trkiye'sinde
-kmsenemeyecek lde- bir tarm
kapitalizminin olumasna yol amtr.
Kurtulu Sava'n izleyen yllarda Bat Anadolu
ve Trakya'da Rumlardan, Orta ve Kuzeydou
Anadolu'da ise Ermenilerden boalan topraklar,
pazar iin retim yapan tarm iletmeciliini ve
buna kout olarak byk toprak mlkiyetini
gelitirmiti.
Tarm retimi -geni lde- geleneksel ilkel
aralarla yaplyordu; ama feodal ilikilerin
kalntlar da gnden gne gerileyerek, yerini
kapitalist mlkiyet ilikilerine brakmaya
devam etmekteydi. 1929 dnya ekonomik
bunalmyla tarm rnleri fiyatlarndaki nemli
dler ve kt rn yllar, Cumhuriyet
ynetimini byk tarm reticilerini koruma
nlemlerine yneltmi, bu alanda
kooperatifilik denemelerine giriilmiti.
Bu nlemler de, tarm kapitalizminin
gelimesine ayrca yardmc olmutur.

II. Dnya Sava yllarnda tarm rnleri fiyatlarnda-


ki hzl ykseliler, byk toprak sahiplerini bsbtn
glendirecektir. yle ki, savan bitiminden hemen son-
ra, brokratlarn ynetimindeki CHP'den rahatszlk duy-
maya balayan byk toprak sahipleri, 1946 ylnda
-ticaret burjuvazisinin balaklyla- DP'yi kuracak ve
bu parti araclyla 1950 ylnda da siyasal iktidarn
ortaklarndan biri haline gelecektir.
Birleik Amerika'nn Marshall yardm erevesinde
salad tarm donanm, "makinal tarmn" geni
lde yaygnlamasna ve byk toprak sahiplerinin
iktidardaki durumlarm! glenmesine yardm ettii gibi,
karlk olarak, byk toprak sahiplerinin emperyalizmle
balakln da glendirmitir. Byk toprak
sahiplerinin ellerinde biriken kazanlar ise, srekli olarak
kentlere doru akmaktadr. nemli bir birikim olan bu
kazanlar, ticarethanelerin, bankalarn ve sanayi
iletmelerinin sermayesi haline gelecektir.
DP iktidarna son veren 27 Mays hareketi, byk top-
rak sahiplerinin ekonomi ve politika yaamndaki nem-
lerinin -grece- azalmas srecinde nemli bir dneme-
tir. Bu tarihten sonra byk toprak sahipleri, politik alan-
da n plandaki yerlerini yitirmi ve gerilemilerdir. Bu
gerilemede, bunlarn balaklar durumundaki ticaret
burjuvazisinin de arka plana itilmi olmasnn, 1960'tan
sonra politikada birdenbire n plana ykselen
brokratlar ve sanayicilerle kar ztl iinde
bulunmalarnn, kyl kitleler zerindeki ideolojik
denetimlerinin -grece- zayflamasnn ve son olarak
Trkiye'de kent dnyasmdakilerin ok daha ar
basmasnn pay byktr.
Byk toprak sahipleri, gnmzde, byk bir savun-
ma sava vermekte, sanayi burjuvazisi ve brokrasice
ayr ayr planlanan toprak reformundan -en az
zayiatla- syrlmaya abalamaktadrlar. Byk kapitalist
tarm iletmeciliinin verimliliini savunarak, toprak
reformunun uygulama alann -hl feodal kalntlar
barndran- Dou Anadolu'ya ve -siyasal gerekelerle-
Gneydou Anadolu'ya kaydrmaya can atmaktadrlar.
Ne var ki, ekonomi ve politika dnyasnn Trkiye'deki
yeni temsilcileri, byk tarm gelirlerinin
vergilendirilmesi yoluyla sanayileme iin yeni fonlar
yaratlmasn, kent emekilerinin cret istemlerinin
frenlenebilmesi iin tarm rnlerinin fiyatlarnn -bir
lde- drlmesini, kyl kitlelerin satn alma
gcnn, ulusal sanayi mamullerinin srmn
artracak biimde ykseltilmesini planlayadu- rurken,
byk toprak sahiplerinin toprak reformundan az
zayiatla kurtulmalar bile byk bir nem
tamamaktadr.
Gnmzde byk toprak sahipleri, kendi sosyal or-
tamlarnda nemlerini bir lde korumakla birlikte, ulu-
sal ekonomi ve siyasal yaamda rol gitgide azalan bir
sosyal tabaka grnmndedir. Geleneksel smrc ni-
telikleri, kapitalist dzenin yeni temsilcilerinden amansz
darbeler yemelerine karn, onlar daima baskc ve
gerici politikalarn bala ve destekisi, demokratik ve
ilerici politikalarn ise dman durumunda tutmaktadr.

Feodal kalntlar sorunu

Trk tarm kesiminde kapitalizm ncesi retim ilikile-


ri var mdr?
Varsa bu kalntlarn arl ne kadardr?
Belli bir retim biimi sz konusu edildiinde, genel-
likle o retim biimi eski retim ilikilerinden tm arn-
m bir durum gstermez. rnein kapitalist retim bii-
minin egemen olduu bir toplumda, feodal retim iliki-
lerinin kalntlar bulunabilecei gibi, bu kalntlar top-
lumda uzunca bir sre daha tutunabilir.
Feodal iliki koullar altnda retimde bulunan kyl,
artk-rn, derebeyi ya da toprak aasna, genellikle
ayn ve angarya olarak derdi. Artk-riinn denme
biimi ve niceliine derebeyleri karar verirdi. Dorudan
retici, topra terk edemeyecei gibi, hibir zgrle
de sahip deildi. Bu zorlayc g, derebeyin sahip
olduu asker bir g olabilecei gibi, bir eit yarg
dzeniyle desteklenen bir gelenekten ya da hukuktan
gelebiliyordu.
Trkiye'de byle bir smr biiminin olmadn
sylemek olasdr. Fakat buna karn, lkede feodalitenin
zlme andakine benzeyen ilikilere -az da olsa-
rastlanabil- mektedir. Yresel baz aratrmalar, airet
reislii, eyhlik ve tarikat reislii gibi geleneksel
ve dinsel etkenlerle kylnn, tipik feodal ilikilerle
smrldn gstermektedir.

Tarmda feodal ilikiler, topraklarn


btnne kii, aile ve slalelerin sahip
olmas ya da ortaklk biiminde kendini belli
etmektedir.
Ky envanter ettlerine gre, topraklarn
btn bir kiiye, bir aile ya da bir slaleye ait
kylerin says, toplam ky saysna oranla %
2'den daha kk bir rakamdr. Bu orann en
yksek olduu iller Dou ve Gneydou
blgelerinde yer almaktadr. Trkiye'de bu tip
kylerin 700 dolaynda olduu ve bunun da %
70'inin alt ilde olduu dnlrse, bu
kalntnn % 2 orannda bir arlk tad
sylenebilir.
Ortaklk biiminde tarmsal retimde
bulunan ailelerin saysna gelince... Ky
envanter ettlerine gre, bu say 71.077'dir;
1970 tarm saym sonularna gre ise, 77.543
aile Trkiye'de ortaklk yapmaktadr. Bu tr
iletme biiminin en yaygn olduu iller Urfa,
Diyarbakr, Adana, Adyaman, Mardin ve
Erzurum'dur. Tm ortak aileleri feodal kalnt
varsayarak, 70 bin dolayndaki ortak ailenin,
3 milyon 800 bin ifti ailesi iindeki arl %
1,8'dir. Ortaklkla ilenen tarm topraklarnn
genilii ise, 3 milyon 415 bin dnmdr.
Trkiye'de 280 milyon dnm topran
tarmsal retimde kullanld dnlrse,
feodal kalntlarn ile-
nen toprak asndan arlnn % l'den biraz
daha byk olduu grlr. Ayrca,
Trkiye'deki tm ortaklk kumrularna feodal
kalnt demek de olduka gtr.

Sonu olarak, tarmda feodal kalntlarn % 2


dolaynda bir arlk tadn sylemek olasdr. Bu da
byk bir arlk demek deildir.

DAHA OK BLG

S. Aksoy, Trkiye'de Toprak Meselesi, stanbul,


1969.
B. Akit, Trkiye'de "Azgelimi Kapitalizm" ve
Kylere Girii, Ankara, 1967.
smail Beiki, Douda Deiim ve Yapsal Sorunlar,
Ankara, 1969.
smail Beiki, Dou Anadolu'nun Dzeni, Sosyo-
Ekonomik ve Etnik Temeller, stanbul, 1969.
M. E. Bozarslan, slamiyet Asndan eyhlik-Aalk,
Ankara, 1984. Cavit Orhan Ttengil, Krsal Trkiye'nin
Yaps ve Sorunlar, stanbul, 1975.

OKUMA

TARIM LERNN DRAMI

Trkiye'deki tarm iileri sorunu, o ok sz


edilen toprak reformundan bile belki daha
nemlidir.
Rakamlar ve gerekler incelendiinde, toprak
reformundan salanacak yararlarn ekonomi
gelitike azaldn gryoruz. 1923'n, 1945'in bir
toprak reformu ok daha etkili olabilecekken,
gnmzn toprak reformu ancak Gneydou'da ve
Orta Anadolu'nun bir blmnde yararl olabilecek.
Toprak reformundan beklenen sonularn nemli
blm, rnein aalk dzeninin tasfiyesi,
toplumun normal gelime srecinde fakat gecikme
pahasna gerekleebiliyor. Reformun bu srece
katabilecei hz zamanla azalyor.
Ekonomik gelime orannda reformun nemi
klrken, buna karlk, tarm iilerinin says ve
nemi -ayn gelimeden tr- hzla artyor.
Tarmdaki makineleme ve kapitalist ilet-
melerin kuruluu, eskiden kendi kk topranda
alanlar yahut aalarn yannda ortaklk gibi iler
bulanlar, bir anda topraklarndan ve eski usullerden
koparyor. Onlar, emeklerinden baka satacak bir
eyi olmayanlarn kategorisine dahil ediyor.
Bu gelimeyi rakamlardan izlemek mmkn: 1950
ylnda tarm kesiminde bulunan "topraksz" ailelerin
says 90.000 olarak belirtilmektedir. Trkiye'nin
kapitalistleme srecinde hz kazand ve tarmda
makine kullanmnn balad 1950'yi izleyen 13 ylda,
topraksz ailelerin says % 400 artarak 1963'te
400.000'e ulayor. Ayn rakam, 1969'da 600.000 olarak
belirtiliyor. Hi topra olmayan bu kyl ailelerine bir de
ok az topra olup da geimini rgatlkla salayanlar
eklenince (1963'te 400.000), lkemizde 1 milyondan
fazla kyl ailesinin "tarm iisi" kategorisine girdii
anlalyor.
Gene istatistiklere gre, bu topraksz ailelere her yl
50.000 aile daha ekleniyor. Tarm iilerinin saysal art
oran da ekonomik gelime paralelinde byyerek
1952'de toplam tarm nfusunun % 9'uyken, 1963'te %
17'ye, 1968'de % 29'a varyor...
Tarm iilerinin bu artan nemine karlk, ekonomik
ve sosyal durumlar her dnem ihmal edilmi, haklan
hie saylmtr. Geri kalm lkeler edebiyatnn
"topran lanetlenmileri" deyimi, bizim tarm
iilerimizin bir blm iin rahatlkla kullanlabilir.
Trkiye'nin tarm iisi, yllardr, hibir gvenlii
olmakszn aalar ve araclar tarafndan smrlm,
perian edilmitir.
Tarm iilerinin gnmzdeki sorunlar, en basite
indirildiinde, u noktada zetlenmektedir: asgari
cretlerin saptanp fiilen uygulanmas; "day",
"khya" gibi deyimlerle tanmlanan araclarn ortadan
kaldrlmas; tarm iilerine sosyal gvenliin
salanmas.
Gerekten, tarm kesimindeki ii cretleri
grlmemi lde dktr...
Mevsimlik tarm iilerinin yz binlere ulat
blgelerde, rnein ukurova'da emek arz ile talebin
dengesizlii, gl bir arac zmre yaratmtr. Belirli
iler iin toprak sahibi adna ii toplayan bu araclar,
komisyonlarn iverenden alr gzkp aslnda ii
cretinin % 10 kadar bir blmne sahip kmaktadrlar.
yle ki, haftalk cretinde 80 lira alaca bir durumda,
arac iiye 70 liralk creti kabul ettirmekte ve aradaki
10 liray patrondan almaktadr.
Bir milyonluk tarm iileri kitlesinin sosyal hakk,
gvenlii ise yok gibidir.
Tarm iilerinin bir blmyle mevsimlik ve geici
ilerde almalar, dank iletmelerde kk
topluluklar halinde bulunmalar ve gl rgtlere yeni
yeni sahip olmalar, bu kesime bir alma dzeni
getirilmesini zorlatrmtr.
nmzde hazrlklar yaplan "Tarm Kanunu
Tasars" ise, baarl olduu ve uygulama imkn
bulduu lde tarm iilerinin sorunlarn bir lde
cevaplayacaktr.
Tasar, asgari cretleri, araclarn yerini devlet
kurulularnn almasn ve sosyal gvenlik kurallarn bu
kesime getirip yerletirebilirse, bir milyonluk bir kitlenin
dertleri bir oranda azalacaktr. En az toprak reformu
kadar nemli olan bir sorun kamuoyunda etrafl ekilde
tartlr ve asl ilgililerin uyarlar dikkate alnrsa, tarm
iilerinin durumu belki bir lde dzelecektir.
"Topran lanetlenmileri", artk btn dnyada
benzeri azalan, yok olan bir insan trdr. Bu tanmn
Trkiye'de hl var olmas, gemiin olduu gibi
gnmzn de srtna yklenmi bir sorumluluktur.
(smail Cem, "Tarm ileri", Milliyet, 8 Mart

1972) SORULAR
1. Trkiye'de tarm kesimindeki snfsal blnme ya
da kyllk hangi snf ve tabakalardan olumaktadr?
2. Tarm iilerinin durumunu rakamlarla belirtiniz.
Onlarn durumu niin "dramatik"tir? Ve ne yaplmak
gerekir durumlarn dzeltmek iin? (Okuma parasn
okuyunuz.)
3. Tarmda kk reticilerin durumu ne gibi zellikler
tamaktadr?
4. Orta kyllk hangi zellikleri tar?
5. Byk toprak sahiplerinin tarmdaki ayrcalkl
yerini belirtiniz. Byk toprak sahipleri, ne zaman
kapitalistlemeye balar? Ve nasl bir izgi izler bu
kapitalistleme? Byk toprak sahipleri, Trkiye'nin
ekonomi ve siyaset yaamnda bugn nasl bir rol
oynamaktadr?
6. Trk tarm kesiminde, bugn, kapitalizm ncesi
retim ilikileri var mdr? Varsa bu kalntlarn arl ne
ldedir?
BLM III
TRKYE'DE DEMOKRAS
VE SORUNLARI

Trkiye'nin siyasal yaamnn, bugn gze ilk arpan


zelliklerinden biri u: Demokrasi, siyasal idealler
iinde "egemen" olan.
Siyasal tablo, "demokrasi adna" yaplan mcadeleler
ve onlarn dourduu sorunlarla dolu. Snfl bir toplum
olmann zorunlu bir sonucu olarak ortaya kan eitli si-
yasal glerin byk bir ounluu, "demokrasiden ya-
na" olduklarn ileri sryor. Otoriter eilimler -hatta "12
Mart Rejimi"nde olduu gibi faist uygulamalar- siyasal
yaam zaman zaman karanla gmse de, geni zaman
boyutlar iinde ele alndnda, Trkiye -gzle grlr
biimde- bir demokratikleme sreci iindedir.
Ne zaman girer bu srecin iine Trkiye? Ve nasl gi-
rer?
Bugn hangi aamasnda bulunuyoruz bu srecin?
"Demokratik oyun"un hukuksal kurallar nelerdir? Siya-
sal yaammzda rol alm siyasal gler hangileridir ve
demokrasiyi nasl bir "yorum"a tabi tutmaktadrlar? Son
olarak, Trkiye'de, demokratik mcadelenin ortaya
kard sorunlar nelerdir? Ve nasl bir gelecek
beklemektedir demokrasimizi?
Trkiye'de, demokrasi ve sorunlar, aslnda II. Dnya
Sava'ndan sonra siyasal gndemin bana geer. Ne
var ki, gndemi o ierie kavuturan daha nceki geli-
melerdir.

401
TRKYE'DE DEMOKRASNN DOUU VE GELM

Demokratikleme srecinin balanglar

Trkiye, demokratikleme srecine ne zaman girer?


Bu sreci, tarihimiz iinde hayli gerilerden balatanlar
vardr. rnein Profesr Bahri Savc, bu srecin
balangcn Ko- i Bey Risalesi'ne dein
gtrmektedir.1 Gtrlebilir de bir bakma. Ama, asl
anlaml izgiler 19. yzyldaki gelimelerin iinde ortaya
kyor.
19. yzyln Trk toplumu iin bata gelen iki zellii
vardr: "Kapitalizm"in girii ve "Bat
kurumlar"mn kabul. Birbirine bal bu iki olay
Trkiye'de hemen btn kurumlardaki deiiklii
belirlerken, demokrasinin iktisadi ve sosyal erevesiyle
tipini de belirler.
Bu tarihsel ve sosyal ereve iinde
demokratiklemenin, nce anayasaclk hareketleri
ile yakn bir ilikisi var. Anayasaclk hareketleri de,
bizde, 19. yzyln sonlarna doru doar. Bunlar,
"Bat'daki anayasaclk hareketlerinin birer serpintisi"
saymak dorudur. Ne var ki, snfsal temellerden yoksun
birer serpintidirler aslnda...
Gerekten, Bat'daki anayasaclk hareketleri, o top-
lumlarn temel yaplarndaki kkl bir deiikliin sonu-
cu olarak grnd, daha ak bir deyile, burjuvazinin
-daha 18. yzylda- devlet ynetimine sahip kma aba-
syla ilikili olduu halde, Osmanl mparatorluu'nda 19.
yzyln ikinci yarsnda beliren anayasaclk hareketleri
byle snfsal bir nitelik tamyor.
Niin?
nk, daha nce de belirttiimiz gibi, Osmanl
mparatorluu'nun bata i dinamii, Bat'daki gibi bir
burjuva snfnn ortaya kp siyasal iktidar ele
geirmesine engel olmutur. Balangtaki slahat
fermanlar ve ondan sonra gelen hareketler, daha ok,
"brokrasiden gelen bir avu insann" kmekte olan
devleti kurtarmak iin dnebildikleri ve genellikle
Bat'dan aktardklar arelerden baka bir ey deil. yle
olunca da, yenileme hareketleri gi-
* Bahri Savc, "Demokratik Yap Sorunumuz", Cumhuriyet, 5 Mart
1974.
bi, Osmanl mparatorluu'ndaki anayasaclk hareketleri,
giderek "demokratikleme" abalan da "halkn dnda"
-hatta "halka karn"- yrtlen yzeysel birer aba ol-
maktan teye geememitir.
- Bizde, modern anlamyla ilk anayasa, 1876 tarihli
"Kanun- Esasi"dir.
Geri, Osmanl mparatorluu'nda, 19. yzyln ilk yl-
larnda, hatta 18. yzyln sonlarnda "slahat" ve
yenileme hareketleri balam, giderek "meveret
usul" domu ve bununla ilgili kurumlar ortaya
kmtr. Ama bunlar, olsa olsa, mutlak otoritenin, ilerin
daha iyi bilenlere danlarak yrtlmesini salayan
yardmc organlardr. Ve ne bunlar ne de 1839 tarihli
"Glhane Hatt- Hmayunu" ile balayan Tanzimat
dneminin fermanlar, iktidar snrlama niteliini
tamadklar gibi, byle bir amalar da yoktur.
Tanzimat fermanlarnn gerisinde asl zorlayc gcn
"d bask" olduu da ok aktr.
1876 Anayasas ile, ilk kez "parlamentolu" bir dzene
geilir.

Anayasa, "Meclis-i Umumi" adn tayan iki


meclisli bir parlamento kurmaktadr. Meclislerden
"Heyet-i yan'Tn yeleri, padiaha -ve mr
boyunca grevde kalmak zere- atanmaktadr.
"Heyet-i Mebusan"n yelerini ise halk
semektedir. Ne var ki, "iki dereceli" ve "kstl
oy"a dayanan bir seimdir bu.

1876 Anayasas, "parlamentolu" bir dzen getirmitir,


ama "parlamenter" deildir o dzen: Bakanlar, giderek
hkmet, hkmdardan baka kimseye hesap vermek
zorunda olmad gibi, padiahn durumu da, gelimi
parlamenter sistemlerde grlen "sembolik devlet
baka- n"nm durumundan ok farkl. Fiilen olduu gibi
hukuksal bakmdan da, yasamann ve yrtmenin
dizginleri aslnda padiahn elinde. Mutlakyetten
merutiyete geilmitir ama, bir yerde sadece bir ad
deiikliidir bu.
Osmanl mparatorluu'nda, parlamentolu dzenin
-hi olmazsa biim bakmndan- "parlamenter" bir nitelik
kazanmas, kinci Merutiyet'in ilanndan (1908) sonra
gerekletirilen eitli anayasa deiiklikleri ile mmkn
olacaktr. Hkmdarn parlamenter bir dzende grl-
meyen" yetkileri kaldrlacak, hkmet de, Meclis-i Me-
busan'a sorumlu duruma getirilecektir.
- Osmanl mparatorluu'nda merutiyet denemeleri
I. Dnya Sava'yla sona erer. Hemen arkasndan
balayan Milli Kurtulu Sava dnemi,
anayasaclk hareketleri bakmndan da yepyeni
bir aamann balangc olur.
Gerekten, Trkiye Byk Millet Meclisi'nin toplan-
masyla, devlette egemenliin kayna ve
kullanl bakmndan kkl bir deiiklik olmutur:
Egemenlik milletindir ve tm iktidar meclistedir.

2 Nisan 1920'de Ankara'da kurulan Trkiye


Byk Millet Meclisi, yalnzca yasama yetkisini
kullanan basit bir parlamento deildir; btn
yetkiler onda toplanmtr (meclis hkmeti
sistemi). Artk, hkmdarl ve parla- mentolu bir
"meruti sistem" yerine, dorudan doruya
"meclis stnl"ne dayanan bir ihtilal
ynetimi sz konusudur.
1921 Anayasas, ite bu ihtilalci ynetim
biimini dzenler.

Bu geliimi, Cumhuriyet'in ilan tamamlar. Ve meclis


hkmeti sistemi ile parlamenter sistemi bir araya getir-
me abasnda olan 1924 Anayasas gelir arkadan.
1945'lere dek, Cumhuriyet'in siyasal yaam "tek
partili" dir. 1945'1 erde, yeni bir dneme girmektedir
Trkiye'nin siyasal yaam: "ok partili" dzene
geilmektedir. Kurtulu Sava sonrasnn zel koullarna
gre yaplan 1924 Anayasas tek partili dnemde
rahatlkla iler. Fakat, 1945'ten sonra ar bir yk altna
girer Anayasa: "ok partili" bir dzene erevelik
edecektir artk. Bunun iin birtakm deiiklikler
geirmesi gerekirdi; onlar da yaplmamtr.
Bylece, ok partili dnemde, anayasann aksamas
kanlmazd. Nitekim yle oldu.
Tek partili paamdan ok partili yaama

II. Dnya Sava ertesinde, Trkiye'nin iktisadi ve sos-


yal tablosu hayli ilgintir. Siyasal iktidar, Cumhuriyet'in
ilk yllarndan beri asker-sivil brokrat kadrolarn
elindedir. Ne var ki, o yllardan bu yana -bir lde-
burjuvalam olan bu kadrolar -daha nce de
belirttiimiz gibi toplumda eitli snf ve zmrelerin
muhalefeti ile kar karyadr: Bata, ticaret ve
maliye burjuvazisi olmak zere, eraf ve toprak
aalar muhalefet etmektedir. Daha nemlisi, kk
memuru, iisi ve fakir kyls ile byk halk ynlar
memnun deildir iktidardan. Bu tepkilere, II. Dnya
Sava sonlarnda totaliter rejimlerin ykl ve
demokrasinin stnl de eklenir.
ve d zorunluluklar, tek partili dnemden ok
partili dneme geii gerektirmektedir bylece. Ve
"ideolojik" bir engel de yoktur buna Asker-sivil aydn
brokrasinin bir siyaset felsefesi olarak kabul ettii,
devlet-toplum ilikilerinde de uygulad "Kemalizm"
bu geie engel deildir.

Aslnda Kemalizm, pozitivist, laik, milliyeti ve


anti- emperyalist niteliklerinin yan sra, "ok
partili demokrasi" ye de inanyor. Cumhuriyet'in ilk
yllarndan balayarak bir "tek parti" ynetimine
gidilmise, toplum dzenini deitirmek iin
gerekli grlmtr de ondan bu. Yoksa asl ama,
ada uygarlk dzeyine varmak, Ba- t'ya karn
Bat gibi olmak ve Bat'nm en byk zellii olan
"ok partili demokrasi"ye gemek. Nitekim,
Atatrk daha yaarken, iki kez denemesi de
yaplm bu geiin: 1925'te "Terakkiperver
Cumhuriyet Frkas", 1930'da da "Serbest
Frka" kurulmu. Ne var ki, her ikisi de baar-
szlkla sonulanan denemeler bunlar.

Demokrat Parti'nin douu (7 Ocak 1946) byle


bir ortamda olur ve ksa zamanda geliir. Halk
ynlarnn geni ilgi ve desteini de grse, znde
"halka kar" bir harekettir. nk karlar geni halk
kitlelerinin karlaryla ztlaan snf ve zmrelerin
szcsdr. Da baml byk sermayenin szcs
olarak kmtr tarih sahnesine. Ve toplumdaki en geri
ve kapitalizm ncesi kesimlerle balakln
salamlatrr; onlarn smr a iindeki geni halk
ynlarna dayanarak iktidara gelir (14 Mays 1950).
ktidara geldikten sonra da, szcln yapt snf
ve zmrelere borlarn deyerek, Trkiye'yi -yeniden-
emperyalizme baml bir lke haline getirir. Daha ba-
larda kendisini gsteren ve gitgide younlaan
muhalefete kar da tahamml etmemeye balar. Parti,
"demokrat" adn tamaktadr, ama demokrasiyi de
yanl biimde yorumlamaktadr. 1924 Anayasas'nn
aksayan ynleri de siyasal yaamn bunalmn
younlatrmaktadr.
1924 Anayasas'nn, ok partili dnemde en ok
aksayan ynleri neler olmutur?
Milli kurtulu hareketinin meclisli bir ynetim sayesin-
de baarlmas yepyeni bir egemenlik anlay dourmu,
ulus iradesiyle meclisin iradesini birbirine kaynatrarak,
meclis dnda bir ulusal irade aranmasn olanaksz-
latrmt. 1921 ve 1924 Anayasalar -Trk tarihinde ilk
kez- "ulusal egemenlik" kavramn, parlamentonun var-
lyla kaynatrlm bir biimde, siyasal felsefesinin te-
mel kurallar arasna koyuyordu. Byle bir yorum, tek
partili bir ynetimde aksaklk dourmayabilirdi, nitekim
dourmamtr. Ama ok partili bir dzende, mecliste o-
unluu ele geiren bir partinin kendisini ulusal iradeyle
bir tutmas gibi bir sapmaya da yol aabilirdi.
Nitekim at da...
Demokrat Parti, 1950'de, byk bir ounlukla iktida-
ra gelince, kendi ounluunun iradesini ulusal irade ile
zdeletirdi ve -aslnda ulusal iradenin bir parasn
temsil eden- muhalefete kar vey evlat muamelesi
yapmaya balad. Bylesine bir zihniyetin egemen
olduu bir ortamda, parlamenter dzenin gerektirdii ve
byk bir ksm Meclis itznde zaten bulunan
davran kurallarnn uygulanmasna olanak yoktu.
Aslnda, Anaya- sa'nn yeni bir yorumla, giderek
yaplacak bir deiiklikle, ok partili yeni dneme
uydurulmas olasyd. Ve Ana- yasa'da bir deiikliin
gerektii yllar da asl o yllard.
Ne var ki, Demokrat Parti'nin temsil ettii karlar,
ylesine bir yorum ya da deiiklii srgit nleyecekti.
nledi de...
Ve ortam bu olunca, tartmalar da anayasa sorunlar
zerinde topland.
Ancak, Trkiye'nin sorunlar, dorudan doruya ana-
yasa sorunlar olmaktan ok, iktisadi ve sosyal yap
sorunlaryla ilgili idi. "Demokrasinin n koullar"n,
ancak bu sorunlarn zlmesi salayabilirdi. Sorunlar
yalnz anayasa sorunlarndan ibaret saymada -trl
etkenlerin yan sra- o yllarn siyasal kadrolarnn
yetersizlii de rol oynamtr elbette.
27 Mays ncesindeki tablo budur.

17 Mays hareketi ve 1961 Anayasas

1959 ylna gelindiinde Demokrat Parti ve byk ser-


maye bir kmazn iindedir. Tarm ve ticaret alanlarnda
ok dar bir kesimin elinde tekellemi sermayenin
karlar dnda kalan btn toplum kesimleri, bata
kapitalizmin 1950 sonras gelimesinden gerekli pay
alamam sanayi kesimi olmak zere, kk
burjuvazinin brokrat kesimleri, kyllk, kent
orta snflan DP'ye cephe almaya balamlardr.
Muhalefete kar tahammlszl zaten ok daha
nceki yllarda balam olan DP, son yllarda
evresindeki muhalefet younlatka daha da
tahammlsz olmutur. Ald nlemlerle sosyolojik
anlamda olmasa bile, hukuksal anlamda "meruluunu
yitirmeye balamtr."
Egemen snflarn iine girdii bunalma zm, 27
Mays 1960 darbesi ile bulunur.
27 Mays hareketinin vurucu gc, brokrasinin
silahl kanad, destekisi ise, genellikle DP iktidar
dneminde uygulanan ekonomi politikasndan en fazla
zarar grm teki brokrat aydn kesimler
olmutur. Bununla birlikte uluslararas kapitalizmin ve
ark sanayiye ynelme eilimindeki yerli tekelci kesimin
darbeye kar k sylenemez. 27 Mays hareketi,
byk sermayenin kendi i elikilerini -
zmleyebilmesine bir vesile olmutur. Ama te yandan,
k-
k burjuva kktencilii de zaman zaman
sermayenin denetimi dna karak harekete damgasn
vurmutur.
Bu kktenciliin, zellikle 1961 Anayasas'nn "ilerici"
bir nitelik kazanmasnda byk pay olacaktr.
27 Mays'tan sonra, hemen ilk gnden balayarak,
Trkiye, youn bir "anayasaclk hareketi"nin iine girer.
Akla ilk gelen yeni bir Anayasa yapmaktr. Bunun iin
faaliyete geilir. Anayasa'nm yaplmas, her eyden nce
bir "bilim ii" sayldndan, stanbul'da alacak bir
bilim kuruluna havale edilir. Daha sonra bir "Kurucu
Meclis" toplanr (6 Ocak 1961). Ve eitli
grmelerden sonra, 27 Mays 1961 gn yeni
Anayasa'y kabul eder.
9 Temmuz 1961'de halkoyuna sunulan Anayasa'y
halk da kabul eder.

2. maddesinde "milli, demokratik, laik ve sosyal


bir hukuk devleti" kurduunu syleyen Anayasa,
"ierik" olarak u zellikleri tayor:
- Anayasanm gze ilk arpan zelliklerinden biri -27
Mays'n hemen sonrasndaki anayasaclk
hareketlerinin birer kalnts olarak- yer yer "genel
oy"a kar ekingenlik ile baz grevler iin
"seviye" aramak eilimi.
- 1961 Anayasas'nn bir baka zellii, iktidarn s-
nrlanmasnda getirdii yeniliktedir. Anayasa'nm
bu bakmdan en nemli yenilii, hi kukusuz
kanunlarn Ana- yasa'ya uygunluunu
denetleyecek bir Anayasa Mahkemesi
kurmasdr. Byle bir mekanizmann, parlamento
bakmndan byk bir snrlama getirdii pek ak.
- Anayasa'nm, son olarak bir zellii de, ada
zgrlk anlayn benimsemi olmasnda
grlyor. 1924 Anayasasndan farkl olarak, yalnz
"klasik" haklar deil, "iktisadi ve sosyal
haklan" da kabul ediyor.
Ve yine 1924 Anayasas'nda olmayan bir
"gvenceler sistemi" getirerek...
27 Mays'tan 12 Mart'a

1960-70 dnemi tarihimize balca iki zelliiyle


geecektir:
- 1960 sonrasnda burjuvazi, sanayiye ynelmi ve
bi- riktirebildii sermayeyi, montajclk, basit tketim
maddeleri imali vb. dallarnda yatrmlara ayrmtr.
Baka bir deyile, Trkiye'de kapitalizm, ar sanayiden
uzak kalmakla birlikte, yine de sanayilemeyi
hzlandrm ve sermayenin tekellemesi glenmitir.
1970'lere gelindiinde, Trk burjuvazisi, artk
uluslararas tekelci kapitalizm ile daha ok btnlemi
ve onun yurdumuzdaki bir uzants durumuna gelmitir.
Bunun bir sonucu olarak da, i ortaklar stndeki g-
cn artrmak niyetindedir.

Tekelci kesim dnda kalan Anadolu


burjuvazisinin ve tefeci-tccar kesimlerin karlar
ile tekelci sermayenin karlar da atmaya
balamtr. Bu atma, 1969 seimlerinden sonra
somut sonularn verir: Arac-tefeci tccarln
temsilcileri Adalet Partisi'nden ayrlarak De-
mokratik Parti'yi kurarlar.
Byk sermayenin parlamenter iktidar zaafa
uramtr.

- 1960 sonras dnemin ikinci belirgin zellii, 1961


Anayasas'nn getirdii demokratik ortamda, aydnlarn
sola almas, sosyalizmin nce aydnlarca
benimsenmesi ve giderek emekilere dein uzanmasdr.
1960 sonras dnemde, sosyal uyan, gemie oranla
byk hz ve yaygnlk gstermi, nicel olarak
glenmekle kalmayp, nitelik bakmndan da bir ierik
kazanmtr. Bu uyan iinde -ii snf bata olmak
zere- eitli emeki kesimler, ekonomik ve demokratik
istemler, hatta siyasal amalar dorultusunda
hareketlenerek, uluslararas ve yerli tekelci burjuvazi ile
dier i ortaklarna kar mcadeleye girimilerdir.
Tekelci sermayeyi ve teki smrc kesimleri asl
kayglandran nokta da budur.

Egemen snflarn glenmekte olan sosyalist


harekete ve emeki uyanna uygulamakta
olduklar politika, bir yandan smet Paa'nm
denetiminde bir Ortann Solu icat ederek sol
potansiyeli denetlemek; te yandan sosyalistler
zerine gizli ak saldrlar dzenleyerek, sosyalist
hareketi sindirmek biimindedir. Sosyalistler
arasndaki blnmeler, hareketin henz ii
snfna btnyle mal olmam bulunmas, kk
burjuva niteliinin eitli kesimleriyle ar basmas
da bu plan kolaylatrmaktayd. Ayrca dnyada o
yllarda yaygnlaan renci hareketleri ve kk
burjuva terrizmi de, egemen snflarn iini
kolaylatrd. Yine de, sol hareketin blnmesi,
iddet eylemlerinin younlamas, kendisine yeni
k yollar ve gelime olanaklar arayan byk
sermaye kesimi iin -olsa olsa- bir bahane
olmutur.

Trkiye, 1971 ylna, ite byle bir ortamda girdi.


Ortamda bir bunalm vard. Ama bu bunalm, gerek-
te egemen snflarn bunalmyd; onlarn zmszl-
yd.
12 Mart Muhtras, bunalma bir zm getirmek ister.
12 Mart 1971 tarihinde balayp 14 Ekim 1973
seimlerine dein sren ve adna ksaca "12 Mart Rejimi"
denen dnem, tarihimize eitli zellikleriyle geecektir.
Onlar teker teker belirtmenin yeri buras deildir. 12
Mart Reji- mi'nin konumuz ynnden balca zellii,
yapt deiikliklerle, 1961 Anayasas'nm, gerekten
demokrat, zgrlk, giderek "sola ak" sistemini
altst etmesidir. Bu deiiklikler, Anayasa'y kurulu
dzenin savunulmas iin ok daha rahatlkla
kullanlabilecek bir metin durumuna getirir.
zetle, 12 Mart Rejimi, kar-devrimci glerin byk
frsatlar yakalad bir dnem olmu, 1961 Anayasa-
s'na kar olan evreler, 27 Mays'n salad zgrlk-
leri kstlama olana bulmulardr. Bununla da yetinil-
memi, devrimci glerin tasfiyesine giriilerek, rejim,
sola kapatlmak istenmitir. Ama btn bunlara karn,
toplumun ilerici ve demokrat gleri, 12 Mart'tan sonra
uygulanan "parlamenter faizm"e direnmesini bilmiler;
geriye doru zorlanan ark ileriye evirmek gcn
gstermilerdir.
14 Ekim 1973 seimlerine byle ulalmtr.
1973 seimlerinin anlam

14 Ekim 1973 seimlerinin, Trkiye'nin demokrasi


tarihinde birka bakmdan zel bir anlam ve kendine
zg bir yeri vardr:
- Birincisi, bu seimler, gen Trk demokrasisinin kri-
tik ve karanlk bir aamadan geerek bir varlk savan-
dan kt ve ar darbe ve basklar altnda byk bir s-
nav vererek yaama ansn kazand bir dnemin ba-
langcdr.
- kincisi, 1973 seimleri, Trk siyasal tarihinin uzun
yllardan beri sregelen geleneksel tablosunu nemli bir
biimde deitirmi, baka bir deyile, 1950'den bu yana
Trkiye'nin siyasal yaamna damgasn vuran ve siyasal
iktidar belirleyen bir uzlamaya son vermitir.
Bahis konusu uzlama, byk sermayenin eitli ke-
simleriyle kk kyl, esnaf ve zanaatkrlar arasndaki
g birliidir.

Bu uzlamann zlmesi, 1960'tan balayarak,


byk kentlerin tacir ve sanayicilerinin szcs
olan AP saflarnda btnlemi bulunan oylarn
paralanmas ve byk toprak sahiplerinin partisi
olan Demokratik Parti ile kk reticilerin
temsilcisi olan Milli Selamet Partisi arasnda
bllmesi biiminde belirmitir.

- ncs, bu seimler, CHP'nin, ii, kyl, kk


memur, kk esnaf ve zanaatkrn, ksacas yoksul ve
dar gelirli halkn geleneksel ve donmu oy potansiyelinin
erevesini krarak gsterdii nemli bir gelimeyi dile
getirir.
Ama, Ekim seimlerinin ortaya koyduu en temel
gerek, halkn byk bir ounluunun tekelci kapitalist
gidie kar olduu, bu dzenin deimesini istediidir.
Kitlelerin snfsal bilinci daha da gelimitir.

CHP-MSP ortaklndan MC ortaklna

14 Ekim 1973 seimleri CHP'nin byk zaferi ile


sonulanmt ama, parti yalnz bana bir hkmet
kurabilmek iin Millet Meclisi'nde yeterli ounluu
salayamamt. ster istemez bir baka partiyle
ortakla gitme zorunluluu vard.
Ve yle oldu: CHP-MSP, ortaklaa hkmet kurdular.
Bu balaklk, ayn zamanda, Cumhuriyet'in balarn-
dan beri sregelen bir "tarihsel yanlg"nm da sonunu
getiriyordu.
CHP-MSP ortaklnn i politikadan ok d politikada
birtakm baarl gelimelerin kapsn at sylenebilir.
politikada "dnce zgrl" asndan "liberal" bir
hava eserken, o tarihlere dein -bir baka "tarihsel yanl-
gnn sonucu olarak- srtmz evirdiimiz "nc
Dnya"ya doru da gler bir yzle bakmaya balar.
zellikle slam lkeleri, bu yeni ilginin merkezini olu-
tururlar.

O tarihlere dein, Trkiye, Bat'nn dmen


suyunda bir d politika izlemitir. Kemalist d
politikann btnyle ztt olan bu politika,
Trkiye'yi, slam lkeleri, giderek nc Dnya
nnde bir yalnzla iterken, bazen en hakl
grnd durumlarda bile, onun elini kolunu
balar hale getirmitir.
"Kbrs sorunu" bunun ac bir rneidir.

te CHP-MSP ortakl, bu olaanst karmak soru-


na bir zm getirme giriiminde bulunan tek iktidar ol-
mutur. O soruna kalc bir zm getirilememitir belki,
ama d politikada Bat'ya bal "teslimiyeti" politikaya
bir darbe vurulduu da gerektir.
Ne var ki, bu baar, kendisinden ok ey beklenen o
siyasal ortakln yklnn da bir nedeni olmutur ayn
zamanda. Bu yklta, MSP'nin sorumsuz davranlarnn
byk pay olmakla beraber, CHP'nin ksa vadeli hesap-
larnn ar bast da bir gerektir. Daha ak sylemek
gerekirse, CHP, Kbrs eylemindeki baary, hemen gidi-
lecek bir seimde kendisine parlamentoda ounluu
salayabilmek iin bir koz olarak kullanmak istiyordu. Ne
var ki, bir erken seime gidilemedi, olan da ortakla
oldu.
Siyasal yaamda, kendi kendisini yok eden ilk ve son
iktidar da -herhalde- budur.
Sonraki yllarda terrn trmannda CHP-MSP
ortaklnn bozulmasnn byk sorumluluu
vardr. Nitekim veriler, iddet olaylarnda lenlerin
saysnn 1971'de 22,1972'de 22,1973'te
15,1974'te 37 kii olduunu gsteriyor. Katillerin
devlete korunduu mahkemelerce saptanm
olan "Cephe hkmetleri" dnemi balar bala-
maz, lmler ykselecek ve saylar yzlere,
giderek binlere ulaacaktr. Bunun gnah, bir
lde CHP-MSP ortakln srdremeyenlerindir
de...

CHP-MSP ortaklnn yerini, AP-CGP-MSP-MHP or-


takl alr. Bu ie nayak olanlarn adlandrmasyla, bir
"Milliyeti Cephe" hkmetidir bu.
Ama nasl bir milliyetilik? Ve neyin cephesi?
Toplumda tm anti-emperyalist, ilerici, demokrat ve
devrimci glere kar dmanlk zerine kurulu bir mil-
liyetilik, onun cephesi.
Yani sahte bir milliyetilik; gerici bir cephe!
Ba eken partinin, yani AP'nin tekelci sermayenin
partisi olmas, yalnzca bu ortakln niteliini gsterme-
ye yeter. AP, stelik hkmetin kurulmasnda hibir zo-
runluluk olmad halde, MHP'yi ortakla almtr ve bi-
lerek almtr.
MHP, o tarihe dein, faist eilimleri su yzne
km, zellikle -bir blm- genler arasnda,
-"komando" ad verilen- vurucu glerini yetitirmi bir
partidir. Trmana hazrdr. Tekelci sermaye bu frsat
verir ona; nk, kendisi de duymaktadr byle bir
gereksinmeyi.
Bylece, siyasal tarihimizde -kendine has zellikleri
olan- yeni bir dnem balar: Devlet kadrolarnn
faistletirilmesi ve terr, en bata gelen
zellikleridir bu dnemin.

Devlet, parti arasnda "blnm"tr.


MHP'nin payna den bakanlklarda, tam bir
faistletirmeye gidilir. Parti, bu bakmdan,
zellikle AP elindeki bakanlklara da szmaktadr.
Terr ise, hzla bir trman gsterir. nk devlet
iindeki odaklardan ynetilmekte ve ko-
runmaktadr. Polisin, burjuva devletindeki -grece
de olsa- yanszl kalkmtr.
Bu sre, 1977 seimlerinden sonra daha da
hzlanr. MHP, hkmete ortak olmann verdii
devlet olanaklarndan da yararlanarak, seimlerde
nemli bir kazan salamtr. yle ki,
parlamentoda yesi varken, on alt yesi vardr
bu kez. Yeni bir ortakla giderken bu kozunu
kullanacaktr.

Seimlerde CHP yine ounluu kazanamamtr. o-


unlua dayanacak bir hkmet kurabilmesi iin,
"kumar borcu olmayan on bir namuslu adam"
gereksinmesi vardr.
Ama bulamaz!
Ve yeni hkmeti gene AP-MSP-MHP ortakl kurar.
"Milliyeti Cephe"nin ikinci dnemi balamtr.
Bu dnem, birincisini -daha geni boyutlarda olmak
zere- tekrarlar. Devletin igali akl almaz lmlere var-
mtr. Terr, -bata MHP olmak zere- devlet iinde yu-
valanm faist odaklardan kaynaklanmakta ve trman-
n gnden gne artrmaktadr. Kiinin en nemli ve doal
hakk olan "can gvenlii" yalnzca kt zerindedir. Bir
baka yenilik de u: Bireysel kymdan, "kitlesel kym"a
ynelmektedir terr.
Uluslararas mali evrelerin basks da st dzeydedir.
Devalasyon-enflasyon sarmal Trkiye'yi bomaktadr.
"Dvize evrilebilir mevduat" rezaleti, tam bir yamay
sergilemektedir. Merkez Bankas'nn yerine "Tahtakale"
gemitir. Ve devlet, en doal demelerini yapamaz
duruma dmtr. yle ki, dnemin babakan, bir gn
unu itiraftan ekinmeyecektir: "Devlet, 75 sente
muhta durumdadr."
Hibir eye zm getiremeyen hkmet yklmaya
mahkmdur. Ve yklr.
Yerine, "sosyal demokrat" parti, CHP geer.

CHP arlkl hkmetten AP aznlk hkmetine

CHP, bamsz birtakm yelerin yan sra, AP'den ay-


rlan baz yelerle Meclis'te ounluu salar -ve onlarn
da katlmasyla- hkmeti kurar. Kendisine byk
"umut'larn baland bir hkmettir bu.
Bata gelen iki sorun vardr ki, ivedi zm
beklemektedir: "iktisadi sorun" ve "terr sorunu."
ktisadi tablo fecidir. kinci MC Hkmeti, arkasnda
gerekten bir "enkaz" brakmtr. Devletin ieriye ve d-
arya olan borlan korkuntur. Parann deeri byk bir
hzla dmekte ve fiyatlar alabildiine ykselmektedir.
Yaam pahall halk kitlelerini kvrandrp durmaktadr.
Ekonomiyi Bat'ya baml olmaktan kurtaracak birta-
km nlemler almak, ieride gelir dalmn sosyal
adalet llerine gre yeniden ayarlayacak ciddi bir
vergi reformuna gitmek, ilk yaplmas gerekenler
arasndadr. Ancak CHP, aslnda parti olarak kendi
programna da girdii halde, bunlar yapmaz. Daha
dorusu yapamaz. nk, rnein bir vergi reformuna
gitmek istese, hkmette buna, en bata dardan
katlanlar kar kacaktr byk bir olaslkla.
Umudunu -ister istemez- dardan gelecek "yardm"a
balar. Bat, o yardm hem ciddi olarak yapmaz hem de
parann deerinde yeni ayarlamalar dayatr. Arka
arkaya birka devalasyonla Trk parasnn deeri
yeniden drlr. Doaldr ki, bunlar da enflasyonu
krkler ve fiyatlar ban alr gider. Kitlelerde gitgide
artan bir honutsuzluk, giderek umutsuzluk vardr.
Buna, "can gvenlii" sorunu -daha da
katmerleerek- eklenir.
Terr trmann srdrmektedir, ama anlam gn
getike daha ok ortaya karak... Ecevit Hiikmeti'nin
-beceriksiz ve duraksamal da olsa- att admlarla mas-
keler dmtr. Gerek "soT'la ilgisi ve iliii de olma-
yan -szde devrimci- birtakm "macerac" gruplarn da
katld terrn yan sra, terrn asl kayna belli ol-
mutur artk: Terr, parlamentoda rgtlenmi, devletin
iine yuvalanm odaklarn politika arac niteliine dn-
mtr. Ana muhalefet partisinin terre kar tavr takn-
mas da sz konusu deildir; nk, en bata o, terre
dayanarak hkmeti drme taktiini srdrmektedir.
Genel olarak, muhalefetle terr arasndaki ba, hayat-
memat ba olup kmtr. Ne yazk ki, "CHP arlkl
hkmet",
devletin baz rgtlerine egemen olamam, terrn kay-
nana -grd halde- inememi, elindeki aralar et-
kinlikle kullanamamtr. Daha kts, halkn faizme
kar bilinlenmesi, kamuoyunun terr konusunda aydn-
latlmas iin bir ey yapmamaktadr.
Tam bir aymazlk iindedir zetle.
Ya gerek sol? O da yle. "Meleklerin cinsiyeti"ni tar-
tmaktadr!
1979 Ekim seimlerine, bu koullar iinde ulalr.
Seim sonular, CHP'nin aleyhinedir. Hkmetten e-
kilir. Yerine, MHP'nin "kaytsz artsz", MSP'nin ise
"kerhen" destekledii AP, hkmeti kurar.
Tekelci sermayenin partisi yeniden iktidardadr.
AP'nin, hibir soruna, getirecei hibir zm yoktur
aslnda. Ne ekonomik sorunlar zer ne de terr sorunu-
nu. Ama bir sorunu zer: tekelci sermayeyi daha da pa-
lazlandrmay. "24 Ocak Kararlar"yla bunu yapar. Bu ka-
rarlarla, karma ekonomik sistem terk edilerek, 19. yzyl
kapitalizminin "braknz yapsnlar, braknz gesinler"
ilkesi kabul edilir. in faturasn halk kitleleri deyecektir.
Bunlar yaparken, Anayasa kuramlaryla oynamaktan,
giderek alay etmekten de ekinmez. Cumhurbakan
seimindeki tutumuyla bunu tantlar.
Olan, demokrasiye olmaktadr...

DAHA OK BLG

Yavuz Abadan - Bahri Savc, Trkiye'nin Anayasa


Gelimelerine Bir Bak, Ankara, 1959.
Trkkaya Atav, Amerika, Nato ve Trkiye, 2. Bas,
Ankara, 1969.
Niyazi Berkes, ki Yz Yldr Neden Bocalyoruz?
stanbul, 1965.
Niyazi Berkes, Trkiye'de adalama, Ankara,
1973.
smail Cem, Trkiye'de Geri Kalmln Tarihi,
stanbul, 1973.
Ali Gevgilili, Trkiye'de 1971 Rejimi, stanbul, 1973.
Kemal Karpat, Trk Demokrasisi Tarihi, 1967.
Murat Sarca, Siyasi Dnce Tarihi, 2. Bas, stanbul,
1977.
Mmtaz Soysal, Anayasaya Giri, 2. Bas, Ankara,
1969.
Kurt Steinhaus, Atatrk Devrimi Sosyolojisi (ev. M.
Akkas), stanbul, 1973.
Taner Timur, Trk Devrimi (Tarihi Anlam ve Felsefi
Temeli), Ankara, 1968.
Taner Timur, Trk Devrimi ve Sonras (1919-1936),
Ankara, 1971.
Tark Zafer Tunaya, Trkiye'nin Siyasi Gelimeleri,
stanbul, 1970.

OKUMA

TRKYE'DE DEMOKRATK SRECN


DYALEKT

Eski Atina bilgelerinden bu yana, demokrasi kavram


insan soyunun dilinden hemen hi dmedi. Her yeni
kuak, geliim sreci iinde, demokratik zlemlere bir
halka daha ekledi. 20. yzyl ise, giderek sona ermek
zeredir. Ama, demokrasi'nin yks bitmi olmak bir
yana, daha belirli bir kesinlie varabilmi bile deildir.
Byk olaslkla, demokratik oluum sreci konusunda,
en azndan uygulama alannda bir somutluk salamak
kolay da olmayacaktr. Toplumcu teoriye gre, bunun
ana nedenlerinden birisi, kuram ile sosyal
gereklikler arasndaki diyalektik balardr. Her tarihsel
snf, imdiye dein, ancak kendi konum ya da
gerekliinin zorunlu kld kadar demokrasi istemi;
ondan tesinin ad ya anari ya da sosyal bakaldr
diye nitelenmitir. Egemen snf ilikilerine gre
biimlenen kstl bir demokrasi ise, kukusuz, insan so-
yunun son erei olan zgrlemenin uzun sreli
gereksinimlerini karlayamazd.
Demokratik hak ve zgrlklerin soyut ve somut
grnmleri arasndaki kanlmaz elikiler zellikle
80'li yllara doru, btn Trkiye iin ilgin boyutlara
uzanyor. Soyut olarak, demokrasi, yz yl akn
sredir Trkiye gndemindedir. Cumhuriyetin ikinci
eyreinden bu yana da hibir lke paras yoktur ki,
"demokrasi" ilemleriyle nlamam bulunsun... Ne var
ki, CHP sultasna kar Demokrat Parti araclyla
sahneye kan o ilk ynsal tepkilerden geride kalan,
ancak iktidar olmak isteyen nc kesimlerin, salt
kendileri iin nerdikleri bir sosyal ereveden
ibarettir. Klasik demokrasi, tarih sreci iindeki amacn,
herkes adna ortaya koymakla, hi deilse, belirli bir
hakllk elde edebiliyordu. Modern kapitalist retim
ilikilerinin getirdii derin sanclar ekmekte olan
Trkiye'de ise, ege-
men ideolojik eilimlerin bekledikleri demokrasi, okluk
kendi dnya gr dndaki hibir sosyal gereklie
hak tanmak istememektedir. Bakalarna den ey,
ezme tehditleridir ya da apak bir terr...
Demokrat olabilmek ile demokrat grnmek,
birbirinden son derece farkl olgulardr. Tarihsel etkenler
altnda sosyal ve ekonomik gelimeleri ok gecikmi
toplumlarda, var olan byk gelime uurumu,
demokrat olabilmeyi olaanst zorlatrmaktadr.
Sermaye asndan biricik nemli e, kendi byme
zorunluluklardr. Belki, yeryznn pazar ve kaynaklar
bakmndan daha paylalmam bulunduu dnemlerde,
lke iindeki sermaye a, uluslararas smr
araclyla kapat- labiliyordu. 20. yzyln ikinci yars,
smrge ve yar smrgeler bulma olaslklarnn da
gen toplumlar bakmndan olanakszln
simgelemektedir. Bymenin dinamikleri, toplum iinde
retilecektir. Hem de, d egemen ekonomiler, uluslara-
ras fiyat mekanizmas yoluyla, gen lkelerin ulusal
gelirlerinden nemli paylar Bat metropollerine aktmay
srdrrlerken... Aslnda, sermaye birikimi, bylece,
kendi iinde daha da elikili bir yap kazanm
olmaktadr. te ylesine yksek ar- tkdeer dzeyleri
yaratlmaldr ki, bu deer hem d smrye, hem de i
bymeye yetsin.
Somut deneylerin rettii ders, gen lkelerde
bylesine geni lekli bir kapitalist modeli yeniden
retebilmenin hi de kolay, hatta ou kez olas
grnmediidir. Trkiye'nin 1980'li yllara yirmi milyar
dolar yaknnda bir d bor yk ile girmesini yalnz bir
avu politikacnn beceriksizlik ya da yeteneksizliine
vermek, dnyay bir btn olarak anlamamak ve esiz
bir yanlgya dmek demektir. Oysa, belirli aralar
yaratan yine retim ilikilerinin ta kendisidir. Bir
toplumda, model, belki politikaclar araclyla
iletilmitir. Ama, bir baka toplumda modelin
Bonapartist gler eliyle uygulanmasnn yaratt sonu
da, daha aydnlk olmamaktadr. Eer 20. yzyl sonu
dnyasnda, Latin Amerika'nn muz cumhuriyetlerinden,
Asya'nn brokratik despotluklarna kadar itenlikle
benimsene- bilecek bir tek dzen artk ortada
kalmamsa, btn bu bunaklarn ardnda yine ayn
ortak yazg yatar. Ynlarn susturulduu,
demokratiklemenin askya alnd bir dzende, etkin
bir kalknma umudu ssz bir le dnmededir.
Demokrat ola-
bilmek iin, nce, retim ilikilerinin toplumsal bedeli
konusunda akla varmak gerekir. Geliimi, ynlarn
gnll katklaryla baarabilmenin yolu, ncelikle politik
arenay yepyeni ve ileri rgtleni biimlerine
amaktr. Gen toplum glerinin, kendi sosyo-politik
bilin ve istemlerini yanstamadklar bir dzen, en
sonunda, ancak bir baka i ve d talan ve k alan
olmaya mahkmdur.
Demokratik sre, pratikte, dnyay deitirme
eyleminin de ana dinamosudur. Modern a, bu
anlamda, demokrasi ile retimin toplumsal nitelii
arasnda somut balar kurmadadr. Bir zamanlar kan
akmayan damarlar bile canlla kavuturan ey,
ynlarn barnda serpilen toplumcu rgtler ve on-
larn yeni bir gelecei dokuyan dnya grleridir.
Trkiye iin tarih bu anlamda demokrat olma snavn,
gndemin belki de en belirleyici grevine
dntrmededir.

(Ali Gevgilili, "Trkiye ve... Demokrat Olmak",


Milliyet, 10 Ekim 1979)

SORULAR

1. Trkiye'de, bugn egemen siyasal ideal nedir?


2. Trkiye, demokratikleme srecine ne zaman ve
nasl girer?
3. Bat'daki anayasaclk hareketleri ile Trkiye'deki
anaya- saclk hareketleri arasnda temel farkllk nedir
4. 1876 tarihli "Kanun- Esasi", nasl bir devlet dzeni
kurar? Bu Anayasa'nn kinci Merutiyetteki deiiklikleri
ne gibi yenilikler getirir?
5. Trkiye'de, Milli Kurtulu Sava dnemi,
anayasaclk hareketleri bakmndan niin yepyeni bir
aamadr?
6. "Kemalizm" nedir? Demokrasi bakmndan nasl bir
anlay temsil eder?
7. Trkiye'de tek partili yaamdan ok partili yaama
gei, hangi i ve d etkenlerle olmutur?
8. Demokrat Parti, aslnda hangi snf ve zmrelerin
partisi olmutur? Niin?
9. Trkiye'de 1945-1960 ylarnn siyasal yaamnn
tipik zellii nedir? Bu bakmdan 1924 Anayasas ne gibi
bir rol oynamtr? Bu dnemde siyasal muhalefet hangi
sorunlarla megul olmutur? Niin?
10. 27 Mays hareketinin anlam nedir? Bu hareket,
niin ve ne bakmdan ilerici" bir hareket nitelii tar?
11.1961 Anayasas'nm anlam nedir? Bu Anayasa
ierik" bakmndan ne gibi zelliklere sahiptir? Ve nasl
bir devlet dzeni kurmutur? 1961 Anayasas'nm
demokrasi anlaynn zellii nedir?
12.Trkiye'de 1960-1970 dneminin balca zellikleri
nelerdir?
13. Trkiye'de egemen snflar, 1970'lerin balarnda
nasl bir bunalm iine dmtr ve ne gibi bir zm
getirmilerdir bu bunalma? "12 Mart Rejimi", 1961
Anayasas'nda ne gibi deiiklikler yapmtr? Bu
deiikliklerin sonunda ortaya kan tablo nedir? 12 Mart
Rejimi, niin "faist" bir rejimdir ve ne yolla uygulamtr
bu faizmi?
14.14 Ekim 1973 seimlerinin, Trkiye'nin demokrasi
tarihinde hangi bakmlardan kendine zg bir yeri
vardr?
15. CHP-MSP koalisyonu, Trkiye'ye neler getirmitir?
16.Birinci ve ikinci MC hkmetlerinin, Trkiye'nin
iktisadi, sosyal ve siyasal yaamnda at yaralar
nelerdir?
17. 1977 ylnda kurulan "CHP arlkl hkmet"
zamannda temel sorunlar nelerdi? Bu hkmet, o
sorunlara ne lde bir zm getirmitir?
18.1979 Ekim seimleri sonucunda kurulan "AP
aznlk h- kmeti"nin, Trkiye'nin iktisadi, sosyal ve
siyasal sorunlar karsndaki tutumu ne olmutur? Niin?

DEMOKRASMZN SORUNLARI VE
GELECE
Demokratik hak ve zgrlkler, hibir zaman,
egemen snflarn bir ihsan olmad. Demokratik hak ve
zgrlkler, yerlemi olduklar her yerde, uzun ve sreli
mcadelelerle, emeki kitlelerin inanl, kararl ve
rgtl abalaryla kazanld. mrendiimiz Bat
demokrasisi de -btn eksikliklerine karn- yzyllarn
kkl mcadele geleneinin rn olmutur.
Trkiye'de, demokratik mcadelenin -geni lde-
kitlelere mal olmasnn, yle pek uzun bir gelenei yok.
60, 70 yldan bu yana sren "zgrlk ve demokrasi m-
cadelesi", uzun sreler, -toplumun sosyal yaps gerei-
bir aydn aznln elinde kald. Bu yzden de hep
tepeden inme "demokrasiler" getirilmeye,
yerletirilmeye alld Trkiye'de.
Ve yine bu yzden, demokratik hak ve zgrlklerin
verildii gibi geri alnmas da kolay oldu.
Ancak, bugn durum deimi grnyor. Demokrasi
mcadelesi, artk emeki kitlelerin mal olma noktasna
gelmitir. Onlarn eline gemeye balamtr. Ve bir kez
bu noktaya gelindi mi, artk mcadele gelenei
yerleiyor, kkleiyor, salamlayor demektir.
Halk kitleleri, Trkiye'nin ok partili yaamnda, her
trl bask ve sindirmeden daha da bilenmi ve bilinlen-
mi olarak km ve demokratik istemlerini ve
eilimlerini dile getirmitir.
zetle, demokrasi ve demokratik mcadele sorunu,
yaadmz yllarda, Trkiye'de -byk boyutlaryla-
topluma mal olmutur artk.
Ve yaadmz yllarn en byk gereklerinden biri-
dir bu.
Ne var ki, bu nemli gelime, ayn zamanda
etin sorunlar da birlikte getiriyor. Demokrasi iin
mcadelenin en etkili, en gl olabilecek
biimde rgtlenebilmesi, glerin
birletirilmesi, demokratik bir cephenin kuru-
labilmesi sorunlar...
Bunun neden bir gereksinme olduu ve bugn her
zamankinden daha fazla nem tad ise ortada: Halkn
demokratik bilinci ve demokratik istemleri gelitike, i
ve d smrc gler, zaman zaman bask ve
terrlerini artrmakta, giderek faizm denemelerine
girimektedirler.
Bylece, demokratik mcadelede g birliine gidilir-
ken, halkn bir an nce rgtlenmesi zorunluluu da ken-
dini dayatyor. Ve eer demokrasiye gerekten inanlyor,
Bat demokrasisi sz ediliyorsa, Bat demokrasisinin n
koulunun toplumdaki btn snf ve zmrelerin
zgrce rgtlenebilmeleri olduu da bilinmelidir.
Ak ve demokratik rgtlenme olanaklarnn kstl ol-
duu toplumlarda, demokrasi sz aza alnamaz, aln-
mamaldr da. nk demokrasinin bir baka yn olan
dnce zgrl, ancak ve ancak kitlelerin
zgrce rgtlenebilmeleriyle bir anlam tar ve
sreklilik kazanabilir. Birbirinden ayrlmaz bir btndr
bunlar.
141. ve 142. maddelerin birbirinden ayrlmazl
ve her ikisinin demokrasiye kart eyler olular da
buradadr.
Halkmzn demokratik zlemlerinin su yzne kt,
demokratik mcadelenin halkan mal olmaya balad
tarihimizin bu nemli yllarnda, demokratik mcadelenin
bir g birlii ve cephe mcadelesi olduunu da
unutmayalm.
Ne var ki, Trkiye'de, bugn, demokrasinin snrlarnn
geniletilmesi, halkn demokrasi zlemleri, bu yolda
atlmak istenen admlar, demokratik hak ve
zgrlklerin -bir lde de olsa- gven altna alnd bir
ortam, aslnda halka kar olan gleri
rktmektedir. Demokratik bir ortamda -bata ii snf
olmak zere- emeki ynlarn rgtlenmesinin, siyasete
arlklarn koymalarnn, faist bir ynetim altnda
olduundan daha yaygn ve daha hzl olabileceini
bilmektedirler. Ve yine onlar, Bat demokrasisinin ilk
koulu olan bu rgtlenmelerden -gelecek iin- byk bir
kayg duymaktadrlar.
Korktuklar, ne sosyalizmdir bugn ne de komnizm.
Korktuklar demokrasidir!
Ancak unutulmamaldr ki, demokrasi, kendi
kurallar iinde oynanrsa bir anlam tar. Bu rejimde,
belli bal kurallar inenemez. inenen her kural,
sistemi demokratik niteliinden uzaklatrr. Eer rejimin
kayb yalnzca birka alandaysa, toplumun bu yanllar
zaman iinde dzeltmesi, sistemin kendi kendini
onarmas olasdr. Yok eer sistem, hemen her alanda
kurallarn dna kmsa, kendi zmn kendisi
yaratamaz. Ad olarak "demokrasi" varsa da,
demokrasiden baka her eye benzeyen bir garip rejim
olur bu.
Unutulmamas gereken bir baka nemli nokta da,
demokrasinin yukardan kararlarla biimlendirilebilecek
bir ey olmaddr. Demokrasiye yeniden biimini
verecek olan -son bir deerlendirmede- toplumun
temellerindeki gereksinmeler ve maddesel glerdir.
Sz konusu olan, demokrasinin kurallarna, Anaya-
sa'nn ruhuna ve rejimin zne sahip kmaktr. Trkiye
halknn kar, zaten kurallar zedelenmi, oulcu ve
sivil zelliinden kaybetmi olan demokrasiyi bsbtn
kural dna zorlamakta deildir. Benzer zmler,
demokrasiden ekinen kimi kar evresinin zlemine
yant verebilir ya da bir blm aydn taslann zmreci
yelemelerine ve imgelemlerine denk debilir ama,
halk kitlelerinin karlar -dn olduu gibi bugn de-
demokraside sakldr.

DAHA OK BLG

Halit elenk, 141-142 zerine, Ankara, 1976.


M. Emin Deer, CIA-Kontr-Gerilla ve Trkiye, Ankara,
1977.
Mehmet Kemal, Celal Bayar Efsanesi ve Raftaki
Demokrasi, stanbul, 1980.
etin zek, 141-142, stanbul, 1968.
Murat Sarca, Anayasay Niin Savunmalyz?
stanbul, 1969.
Bahri Savc, Demokrasimiz zerine Dnceler,
Ankara, 1963.
Blent Tanr, TCK. 142. Madde, Dnce zgrl
ve Uygulama, stanbul, 1979.
Blent Tanr, Siyasi Dnce Hrriyeti ve 1961 Trk
Anayasas, stanbul, 1967.
Hfz Veldet Velidedeolu, Sasz Solsuz Demokrasi,
stanbul, 1973.

OKUMA

DNCE ZGRL NE DEMEKTR?

Hkmet program zerindeki grmelerde de sz


konusu oldu: Dnce zgrl Anayasayla snrl
mdr?
Adalet Partisi Genel Bakan, "sokaklar yrmekle
anmaz" gibi liberal grnml sloganlarn sahibi
olmakla birlikte, yllar yl u dnceyi de inatla
savunur: "Evet, Trkiye'de dnce zgrl vardr;
ama bu zgrlk kimseye Anayasa'dan farkl dnceleri
yaymak hakkn vermez." Bu gre gre Anaya- sa'ya
ters den dnceler ancak kafalarda durabilir;
bunlarn yaylmas temel nitelikleri Anayasa'yla belirtilen
Cumhuriyet'in yklmas iin propaganda yapmak
demektir; dolaysyla yasaktr.
Aslna bakarsanz, Anayasa Mahkemesi de, dnce
zgrln snrlayan Tedbirler Kanunu'nun ya da Trk
Ceza Ka- nunu'nun baz maddelerim Anayasa'ya uygun
bulurken bundan farkl bir temel gerekeye
dayanmyordu. Acaba sanld kadar doru mu bu
gereke? Ya da, doruluu kabul edilirse, iin sonu
nereye varr?
Galiba tartmaya Anayasa denen metnin z
niteliiyle balamak doru olacak. Bu yaplrsa,
"Anayasa'ya aykr yasa" ile "Anayasa'ya aykr dnce"
arasndaki fark aka ortaya kacak.
Anayasalarn zelliklerinden biri de, bir eit
"toplum szlemesi" anlamn tamalar. Baka bir
deyile, Anayasa'y benimseyen belirli bir toplum,
tarihinin belirli bir dneminde, belirli bir metnin getirdii
temel kurallara gre ynetilmeyi, bu temel kurallar
erevesinde yaamay kabul etmi oluyor. Asl
kuruculuk yetkisini u ya da bu yoldan kullanan ulus,
Anaya- sa'y yapmakla ya da onaylamakla, byle bir
toplumsal szlemeyi de benimsemi oluyor. Genellikle
kabul edilen baka bir ilke de u: bylece benimsenen
bir Anayasa'dan sonra artk, o toplumu ynetmek iin
karlacak yasalarn da Anayasa'daki kurallara uygun
olmas gerekiyor. Hatta, 1961 Anayasas'na gre, bu
uygunluu tamayan yasalar Anayasa Mahkemesi'n- ce
iptal edilecektir; nk yasalar, o szlemeye gre
ynetilmeyi kabul etmi olan toplumun btnne
uygulanr. Toplum, szlemenin dna kan kurallarn
kendisine uygulanmasn istemez.
Dnceler iin ayn eyi syleyebilir misiniz?
Kimseyi zorlayc bir nitelii var mdr dncenin?
Dorudur, yanltr, beenirsiniz, beenmezsiniz;
benimsersiniz, benimsemezsiniz. Ama, beenmek
zorunda olmadnz gibi, beenmeyiinizi, hatta sizi
rahatsz ediini bir yasaklama nedeni haline de getire-
mezsiniz. nk toplum szlemesi niteliindeki
Anayasa'nm kurallarndan biri de, "herkesin dnce ve
kanaatlerini aklama ve yayma zgrlne sahip
olmas."
Anayasa, serbeste aklanabilecek olan
dncelerin tavan deil, tabandr. Anayasa
tabanna, daha dorusu Anaya- sa'daki dnce
zgrl tabanna dayanlarak, onun gvencesi altnda,
her dnce serbeste aklanabilecek. Nitekim,
Anayasa'nm kendi de, imdilik kendisine ters gelen
dncelerin toplumdaki belirli bir ounluka
benimsenmesi halinde, belirli kurallara uyularak
deitirilmeye ak.
Hem sonra, dnceler iin Anayasa'nm snrn
nerede izeceksiniz? Hangi dnce Anayasa'nm snrlar
iinde, hangisi dnda saylacak? rnein, Anayasa'nm
temellerinden sayabileceiniz mlkiyet hakk, taksitli
kamulatrmalarda yirmi yllk sreden fazlasn
savunmay yasaklamak hakkn verir mi size?
Anayasa'nm ngrd yirmi yllk sreden fazlasnn
mlkiyet hakkn zedelediini, bylece Anayasa tesi bir
dnceyi savunmak anlamna geldiini, dolaysyla
yasaklanmas gerektiini syleyebilir misiniz?
Tabii, dnce zgrlnn snrlanmasn
isteyenler, hibir zaman, kendi karlarnn
savunmasn yapar grnmek istemezler. Onlar,
baka snrlamalarda olduu gibi, burada da Anayasa'nm
deiik 11. maddesini imdada arp, "Devletin
lkesiyle ve milletiyle btnln, Cumhuriyeti, mali
gvenlii, kamu dzenini, kamu yararn, genel ahlak ve
genel sal" korumaktan sz edecekler, dnce
zgrlnn, zne dokunmadan, bu nedenlerle
snrlanabileceini syleyeceklerdir.
Dnce zgrlnn znn dnceden ibaret
olduunu unutarak.
Dnce zgrl, zle z olmayann
ayrlamad bir zgrlk. Azck snrland
zaman btnyle yok olan bir zgrlk bu. nk,
dncenin snr yok.
Kald ki, snrsz dnce zgrlnn kurulu dzeni
ykmaya varacandan korkanlar teselli edecek are de
yine dnce zgrlnde gizli. Tehlikeli
saylabilecek bir dnce, baka bir dnceyle
rtlebiliyorsa tehlikeli olmaktan kar.
Bakn, unu da unutmayalm: Kendi dnya
grnz doru belleyip zor kullanarak bakalarna
az atrmamaya, kalem oynattrmamaya zorbalk
derler. Kurulu dzendeki ekonomik karlarla birleince
de bunun ad faizm olur. kp bunun doruluunu da
savunabilirsiniz. Ama, ne olur, demokrasi adna
faizmi savunmayn.

(Mmtaz Soysal, "Snrl Dnmek", Bar, 7 ubat


1974)
SORULAR

1. Trkiye'de demokratik geliim, bugn ne gibi


sorunlar gndeme sokmutur?
2. Dnce zgrl ne demektir? (Okuma
parasn da okuyunuz.) Dnce zgrlnn,
"kitlelerin zgrce rgtlenebilmeleri" zgrlyle ne
gibi bir ilikisi vardr?
3. Demokratik mcadelede g birlii ve cephe
mcadelesi niin zorunludur?
4. Trkiye'de, bugn, gerek anlamyla bir
demokrasinin "dostlar" ve "dmanlar" kimlerdir?
BLM IV
TRKYE'DE SYASAL PARTLER

Trkiye'de, siyasal yaam "ok partili"dir. Bu ok par- tililiin "anayasal


plan"daki grnnden -daha nce- bahsettik. imdi "sosyolojik plan"daki
grnn belirtmeye alacaz.
nce, u gerekten hareket edelim: Siyasal partiler, aslnda, toplumdaki
eitli sosyal snflarn ve kesimlerin siyasal iktidar iin mcadele
aralardr. Snf gerei bir yana braklarak parti gerei anlalamaz.
Siyasal partilerin "snfsal yaps" bilinmeden de, bir toplumdaki siyasal
yaam ve onun iindeki siyasal iktidar mcadelesi hakknda doru bir
yorumda bulunmaya olanak yoktur.
Bu "sosyolojik" gerekten hareket ederek, Trkiye'nin bugnk siyasal
yaamna baktmzda nasl bir siyasal partiler tablosu ile karlayoruz.

SA KANAT

"Sa kanat" deyince, "yerleik dzen"i, baka bir deyile


"kapitalizmi ve kapitalizm ncesi ilikileri" savunan snf ve
zmrelerin kurulular, en bata partileri anlalr.
Aada, nce sa kanattaki "partiler" den, sonra da bu partilere
egemen "eilimler" den bahsedeceiz.

Sa kanat partileri

Trkiye'de, bugn, bu nitelikteki partiler unlardr: Adalet Partisi,


Cumhuriyeti Gven Partisi, Milli Selamet Partisi ve Milliyeti Hareket
Partisi.
a) Adalet Partisi

Adalet Partisi, 1961 ylnda, 27 Mays Hareketinden sonra kapatlan


Demokrat Parti'nin yerine kuruldu. Demokrat Partinin tabanna ve dalm
olan rgtne dayanarak, daha 1961 genel seimlerinde 158 milletvekillii
kazand. Ancak gerek yolunu, 1965'te, Sleyman Demirci'm
bakanla getirilmesinden sonra buldu.
1961'in AP'sinin DP'nin devam olduu sylenebilir. Ama 1965'in AP'si,
DP'nin ayn snfsal zdeki, ancak 15 yln ekonomik gelimesine uygun
olarak, bir baka dzeyden devamdr. DP dnemi, tarm burjuvazisinin, ge-
nel olarak tarm karlarnn, byk lde sanayi, bir lde de ticaret
karlar aleyhine gelimesi, byk sermayenin tarm ve ticareti
yelemesinin ar basmas olarak zetlenebilir.
DP'nin, ykselii gibi d de byle bir politikaya baldr.
AP, hele 1965'te Sleyman Demirel'in genel bakanlndan sonra,
tekelci kesimin, byk ticaret ve sanayi karlarnn siyasal
rgt oldu. Byk sermayenin, en geri smrc snflarla, tefeci, arac,
aa ile olan geleneksel balakl, bu kesimlerin gdmndeki kitlelerin
oylarn, dolaysyla parlamenter rejimi de gvence altna alyordu.
Ne var ki, 1965 sonrasndaki hzl kapitalist gelime srecinde,
sermaye ii elikiler kendini daha gl biimde duyurmaya balad:
AP dneminde izlenen sanayileme politikas (eitli zendirmeler,
sbvansiyonlar, kredi, yatrm indirimi), hele ikinci 5 yllk plan dneminde,
artk sanayiye ynelmi olan byk sermaye kesimine en byk yararlar
salarken; "orta burjuvazi"nin karlarn da zedeledi. stelik, byk
sermayenin eski ortaklar olan tefeci-tccar kesimi, geri smrgen snflar
da karlarnn sarsldn grdler. Bu kar atmas, 1969 ylnda tekelci
kesim yararna karlan yeni kanun ve uygulamalarla bsbtn glendi.
Egemen snflarn ve siyasal rgtlerinin btnsellii sarslmakta,
atlamalar kendini gstermektedir.
atlamann ilk habercisi, Necmettin Erbakan olay ve Milli Nizam
Partisi'nin kuruluu oldu. Erbakan, "byk ehir tccar, komprador-
mason aznla" kar, "Anadolu tccarnn, Anadolu sanayiinin,
kk kent sermayesinin" muhalefetini dile getirmeye alt ve AP
tara rgtnden nemli kopmalar salayabildi.
AP iinde daha nemli bir kopma, Demokratik Par- ti'nin
kuruluu ile oldu.

Bugn AP -"da baml" da olsa- sanayiye ynelen sanayi


burjuvazisinin rgtdr. Byk burjuvazi iinde, "tekelci kesim"
de, kendisine en yakn kurulu olarak AP'yi grmektedir.
AP konusunda, sapmalara yol aabilecek en nemli yanlg, Demirel'in
izgisini "ilerici sanayi kesiminin izgisi" olarak tanmlamak ve AP'yi retici
gleri, yani kapitalizmi en hzl gelitirecek siyasal rgt olarak grmektir.
Halk kitlelerine, emekilere ve zellikle iilere kar tekelci sermayeden
yana olduu iin, AP'yi ilerici bir rgt olarak nitelemek olas deildir.
Kald ki, amzda, retici gleri ok daha hzl gelitirebilecek farkl
toplum ve kalknma modelleri vardr. AP'yi "ileri sanayi toplumunun nde
gelen siyasal rgt" saymak, "kapitalizmi" seenei olmayan tek ekono-
mik model, giderek en ileri sistem olarak kabul etmek demek olur.
Ki ba yanlglardan biridir bu.

b) Cumhuriyeti Gven Partisi

CHP'nin "ortann solu" siyasetini benimsemesinden sonra, "partinin


programndan ve demokratik usullerden ayrlarak sosyalizm yoluna
saptrldn" ileri sren 47 milletvekili ve senatrn, 1967 ylnda CHP'den
ayrlarak kurduklar bir parti bu.
1973 seimlerinde sandalye says 13'e den CGP, bugn
parlamentoda grup kurma olanan bile kaybetmitir.
CGP -Cumhuriyet Halk Partisi'nin eski sa kanad olarak- hl modas
biraz gemi bir Kemalizm anlaynn
etkisindedir. Kemalizm'i, ileriye dnk biimiyle deil de, kurulu dzeni
srdrmeye yarayacak biimiyle benimser. Hatta, daha da ileri giderek,
onu sol dmanl iin rahata kullanlabilecek bir silah haline getirmitir.

c) Milli Selamet Partisi

14 Ekim 1973 seimlerinden sonra en fazla tartlan siyasal parti


-kukusuz- Milli Selamet Partisi oldu. Bu siyasal partinin hangi sosyal
snflarn ve katlarn karlarn temsil ettii uzun uzun tartld.
1971'de Anayasa Mahkemesi'nce kapatlan Milli Nizam Partisi'nin
de bakan olan MSP Genel Bakan Necmettin Erbakan'n 1969 Odalar
Birlii seimlerindeki tutumu, partinin snfsal yapsna k tutmak
bakmndan ilgi ekicidir. 1969'da Erbakan, Odalar Birlii'nde, "kompra-
dor-mason aznlk, byk kent tccar ve sanayicisi" adn verdii
-uluslararas tekelci kapitalizmle btnlemi- byk tekelci sermayeye
kar mcadele ediyordu.
Kimler adnayd bu mcadele?
"Anadolu tccar ve sanayicisi adna" diye yantlyordu kendisi.
MNP'nin devam olan MSP'yi -ana izgileriyle pek farkllamam da olsa-
bugn yalnzca Anadolu burjuvazisinin siyasal rgt olarak grmek olas
deil. Bu kesimin tarmclar ve tacirleri, daha ok Demokratik Parti'yi
desteklediler, sanayicilerin bir blm ise CHP'nin destekisi oldu.
MSP'nin seim propagandalarnda ve Erbakan'n konumalarnda, dinci
tema ve bir eit temelsiz slam sosyalizmi temas hep ar
basmtr. MSP'yi destekleyen semen kitlesi ise krsal blgelerin, kk
reticiliin yaygn olduu blgelerin kk kyls, kk reticisi, kent
kk burjuvazisinin en geri ve dinsel ideolojinin etkisi altndaki kesimleri
oldu.
Araya giren ve hl etkili olan dinsel motif; en az uyank ve en az bilinli
kesimlerin tekelcilie kar duygularna ve tepkilerine tercman olan slam
sosyalizmi temas, servet dmanl, Bat dmanl gibi etkenler yzn-
den, MSP'nin snfsal yapsnn, teki btn partilerden daha ayrk ve daha
kaygan olduu, henz belli bir kesinlik kazanmad sylenebilir.
Bu bakmdan, MSP'ye -hemen olmasa bile zaman iinde- tabann kendi
kendine yitirecek bir siyasal kurulu olarak bakmak dorudur.

d) Milliyeti Hareket Partisi

Tl Mays'la kurulan Milli Birlik Komitesi'nden karlarak yabanc


lkelerdeki temsilciliklerde danman olarak grevlendirilen 14'lerden
bazlar yurda dnnce (1963), liderleri Alparslan Trke ile birlikte,
dncelerine en yakn bulduklar Cumhuriyeti Kyl Millet
Partisi'ne girdiler. Bunun zerine, genel bakan Osman Blkba -bir
ksm yelerle birlikte- partiden ayrld.
1965'te genel bakanla Alparslan Trke seildi.
Bu tarihten sonra, CKMP, yeni bir grn kazand.
Yeni genel bakan, partinin grn, Dokuz Ik adn verdii birtakm
ilkelerle belirledi. Bunlar, -kendi adlandrmalaryla: 1. Trk milliyetilii; 2.
lkclk; 3. Ahlaklk; 4. zel teebbsllik; 5. limcilik; 6. Hrriyetilik;
7. Kyclk; 8. Geliimcilik ve halklk; 9. Endstrici- lik ve teknikilik.
Bu ilkelerle yeni bir hareket ve eylem programna kavuan CKMP,
1969'da Adana'da yaplan genel kurul toplantsnda Milliyeti Hareket
Partisi adm ald.
Program "totaliter" bir nitelik tayan MHP, orta snfn kk bir
kesimi ile -ok aznlktaki- baz genlik gruplarnca benimsenmitir.

Parti, zellikle 1969'dan sonra genlie byk nem verdi.


Hazrlad zel programda genlii, kurmak istedii dzenin
ana hazrlaycs sayd. Halk arasnda ve basnda yelerine
komando ad verilen genlik kollarn (lk Ocaklar) kurdu. Bu
genleri silahl eitimden geirdikten sonra parti hizmetinde
kullanmaya balad.
Partinin, zaman zaman ad deitirilen bu "yan kurulular",
terrn bata gelen eleri olacaktr.
1973 seimlerinde oy saysn % 3'ten (1969) % 4'e karan MHP, 1977
seimlerine dein, Parlamento'da mil- letvekilince temsil edilmi; bu
seimlerde ise temsilci saysn 16'ya karmtr.
1965'ten sonra grafii gitgide ykselmeye balayan terrn iinde yer
alan MHP, zellikle 1977 seimlerinden sonra sa terrn bata gelen
oda olmu; dncesi, rgtlenmesi ve eylemi bakmndan, faist bir
parti niteliini -kukuya hi yer brakmayacak biimde- ortaya koymutur.

Sa kanattaki eilimler ve gelimeler

1975 ylndan balayarak, Trkiye'de, sa kanat partilerin -birka


istisnasyla- aralarnda birleip bir hkmet kurmalar dikkatleri topluyor.
Gerekten, CHP-MSP Ko- alisyonu'nun bozulmasndan sonra -DP dnda
kalan- drt sac parti (AP, CGP, MSP, MHP), "Milliyeti Cephe" ad
altnda bir hkmet kurmu; ayn ortaklk 1977 seimlerinden sonra
yinelenmi; son olarak, 1979 Ekim seimlerinin ertesinde AP'nin kurduu
hkmet, MHP'ce "kaytsz artsz" ve MSP'ce -"kerhen" de olsa- sonuna
dein desteklenmitir.
"Komnizmle mcadele" gerekesinin yan sra, "istikrarl
hkmet" kurma gerekesine de dayanan bu ortaklklar, eitli
bakmlardan, zerinde nemle durulmas gereken bir olaydr.
- nce u noktay belirtelim: "stikrarl hkmet" sorunu,
Trkiye'de, genel olarak burjuva iktidarnn gelip dayand noktaya
ilikindir. Trkiye, artk Bat'daki birok lke gibi istikrarsz, gsz
hkmetler dnemine girmitir. Nedeni de, "sosyal yapda"dr bunun.
ktisadi ve sosyal sorunlara, artk, kapitalizm erevesinde ve burjuva
iktidarlarnca geerli ve srekli bir zm getirilememektedir. stelik, geri
ve da bal kapitalizmin yaratt sorunlar gittike byyor ve
byyecek; dar boazlar daha da daralyor ve daralacak. Genel bir deyile,
Trkiye'de retim gleriyle retim ilikileri elikisi keskinleiyor. Ve bunun
sonucu, halk kitlelerinin ve ii snfnn
m c a d e l e s i h z l a n y o r , y a y l y o r.
stikrarsz hkmetlerin birinci nedeni bu.
Sermaye snflar arasndaki ekime ve srtmelerin yaratt
"iktidar boluu", istikrarl ve sreli hkmetlerin kurulmasn nleyen
bir ikinci neden.
- Aslnda, sa kanatta byle bir birlemeyi, bata byk sermaye
evreleri istemektedir. Bunun gibi, kapitalizmin dnyann te birini
sosyalizme kaptrarak daralm olan alannn daha da daralmasn ve bu
arada Trkiye'nin sola kaymasn nlemeye kararl Amerika da byle bir
birlemeyi ister.
Sa kanattaki btnlemenin ilerde daha da younlaaca bir
gerektir. Gelimelerin, sac partileri tek bir parti ats altnda birlemeye
gtrmesi de uzak bir olaslk deil. Egemen snflarn kendi iindeki
srtme ve ekimelerin temel, uzlamaz elikiler olmadm da unut-
mamak gerekir. AP, MSP ve MHP arasndaki ayrmlar kesin ve derin deildir.
"Komnizmle mcadele", "mukad- desatlk" ve "rklk"
arasnda uzlaamayacak ne vardr? Bylece, egemen snflarn birbirinden
ayr grnen eilimleri, giderek bir potada eriyip kaynaarak daha ak
ideolojik ve siyasal bir btnlemeye ynelebilir ya da biri tekilere
egemen duruma gelebilir.
nemli olan, byle bir gelime karsnda, ilerici demokrat ve
devrimci glerin durumu, onlarn bilin, rgtllk ve gelime
dzeyidir.

DAHA OK BLG

Abdi peki, Liderler Diyorlar ki (rportajlar), stanbul, 1969.


Kerem Noyan, Faizmin Yalanlar, stanbul, 1978.
Muzaffer Sencer, Trkiye'de Partilerin Sosyal Temelleri, stanbul,
1971.
Erdoan Tezi, Siyasi Partiler (Partilerin Hukuki Rejimi ve Trkiye'de
Partiler), stanbul, 1976.
Tark Zafer Tunaya, Trkiye'de Siyasi Partiler, stanbul, 1952.
SA, MLLYETLKTEN NE ANLIYOR?

Azlarda en sk dolaan etiket olarak en sk kullanlan "Mil-


liyetilik" kavramn alalm. Hepsi milliyetidirler ama, hepsinin
milliyetilii ayn mdr?
Adalet Partisi, milliyetilii, eskiden beri bir "Kalknma co-
kunluu" ve kalknmada aranmas gereken bir "Milli heyecan" olarak
almtr. Barajlar, yollar yapldka, fabrika bacalar ykseldike, Trk
ulusu da ykselecektir. Kalknmann zel giriimle gerekletirilmesi
ve kullanlan yntemlerin zel karlara yaramas bu heyecan
azaltmaz, tersine artrr. "Her mahalleye bir milyoner" felsefesidir bu.
Adalet Partisi'nin milliyetiliinde bir yabanc dmanl, iteki
aznlklara kar bir burukluk, toplum adna devleti n plana karma
ynnde bir eilim bulamazsnz. Ama btn bunlar, Milliyeti Hareket
Partisi'nin milliyetiliinde vardr, hem de fazlasyla vardr. Coku,
Trkiye snrlarn aar, uzaklardaki bir "Byk Trkiye" hayaline ular.
Disiplinli toplumculuk, nerdeyse sermaye dmanlna kadar varan
bir planl devletilikle karktr. Yine bu anlaya gre Trk, kendine
dnp titreyince, aznlklara da piliyi prty toplayp gitmek
decektir.
Ayn elikileri Cumhuriyeti Gven Partisi'nin ya da Milli Selamet
Partisi'nin milliyetilik anlaylarn detiiniz zaman da grrsnz.
CGP, Cumhuriyet Halk Partisi'nin eski sa kanad olarak, hl modas
biraz gemi Kemalizm anlaynn etkisindedir. Kemalizm'i, ileriye
dnk biimiyle deil de kurulu dzeni srdrmeye yarayacak
biimiyle benimser. Hatta, daha da ileri giderek, onu sol dmanl
iin rahata kullanlabilecek bir silah haline getirmitir. Ama
CGPTilerin "Atatrk Milliyetilii" dedikleri ey bile, MSP'nin "Milli
gr"nden fersah fersah uzaktr. Orada, din ve dolaysyla "mmet"
dncesi n plana geer. Milliyetilik, bu anlayla badaabildii l-
de vardr. Onunla atmaya balad andan itibaren, MSP de
milliyetilikle klahlar deitirmeye hazrdr.
Milliyetilik konusundaki nanslar, hatta nanstan da teye, bir
atma noktas olarak ortaya kan bakalklar daha artrabilirsiniz.
Bunlar daha da artabilecei iindir ki, Cephe
partilerinin konuyu br ucundan alp "Anti"ler
zerinde, "Olumsuzluklar" evresinde bir yaknlama
aramalarndan daha doal bir ey olamaz. Baka bir
deyimle, milliyetiliin tanmlanmas konusunda
vakit kaybedeceklerine, "Sola kar olmak"la iin
iinden kmalar daha kolaydr.
...Birbiriyle atmamak iin bir ey "yapmak"tan
kanan ve sadece "kar olmak"la yetinen
partilerden kurulu bir Cephe, "sola kar siper
kazyorum" derken, kendi ukurunu da kazm olur.

(Mmtaz Soysal, "Cephe Gerisi", Milliyet, 3

Mays 1975) SORULAR


1. Trkiye'de siyasal yaamn nitelii nedir?
2. Siyasal parti deyince, sosyolojik planda ne
anlalr? Siyasal partilerle bir toplumdaki sosyal
snflar arasnda bir iliki var mdr? Varsa, nasl bir
ilikidir bu?
3. "Sa kanat" derken ne anlalr? Trkiye'de sa
kanat partileri hangileridir?
4. Adalet Partisi, ne zaman kurulmutur ve hangi
sosyal snf ve zmrelerin temsilcisidir? Trkiye'de,
byk burjuvazi iinde egemenliin ticaret
burjuvazisinden sanayi burjuvazisine geii AP
iinde ne gibi gelimelere yol amtr? Bunun gibi,
AP konusunda sapmalara yol aabilecek en nemli
yanlg hangisidir?
5.Cumhuriyeti Gven Partisi, niin ve nasl
kurulmutur? Bu partinin Kemalizm anlayndaki
zellik nedir?
6. Milli Selamet Partisi, ne zaman kurulmutur ve
hangi sosyal snf ve zmrelerin partisidir?
7. Milliyeti Hareket Partisi, ne zaman ve nasl
kurulmutur? Bu parti, "ideoloji" ve "eylem"
plannda, teki sac partilerden farkl olarak ne gibi
zelliklere sahiptir?
8. Trkiye'de, sa kanattaki son eilimler ve
gelimeler nasldr? Sa kanattaki partiler,
milliyetilii nasl anlatmaktadrlar? (Okuma
parasn okuyunuz.)

SOSYAL DEMOKRAS

14 Ekim 1973 ve -onu izleyen- 9 Aralk seimlerinde


elde ettii umulmadk sonular, Cumhuriyet Halk Parti-
si'nin yaps, nereden nereye geldii, ne gibi bir snfsal
deime geirdii ve bugn de hangi snflarn temsilcisi
olduu sorularn gndeme getiriyor. Gerekten de,
1950, hele 1960 sonrasnda hz kazanan kapitalist
gelime, en ok CHP'yi etkilemi grnyor.
1923'n Halk Frkas, 1943'n Cumhuriyet Halk
Partisi ve 1972'nin yeni CHP'si -ayn izginin devam
olmakla birlikte, snfsal dayanaklar bakmndan-
birbirinden olduka farkl siyasal kurululardr. Bu
farkllk, dorudan doruya, toplumun geirmekte
olduu ekonomik ve sosyal deimeye baldr.

CHP'nin douu

Halk Partisi'ni, 1923'te Atatrk, "bir snfn deil


btn ulusun partisi olaca"n bildirerek kurdu. Bu
lkenin temelinde, Trkiye'de farkl snflarn var
olmad gr yatyordu. Ama, sosyal gerek bu
muydu? Halk Frkas, gerekten de btn bir ulusun
partisi miydi? Olabilir miydi?
Halk Partisi'nin kuruluundaki snf dayanaklarnn in-
celenmesi, aslnda Trkiye'de 1908'lerde balayan ve
1923'te gelien "burjuva demokratik devrimi"nin
incelenmesi anlamna gelir. Burada son derece nemli
olan bu konuyu bir yana brakarak, Kurtulu Sava'nm
ve 1923 hareketinin -kendine zg koullar iinde
gerekleen- bir "burjuva demokratik devrimi" olduunu
sylemekle yetinelim.
Ancak, 1923 burjuva demokratik devriminin mutlaka
belirtilmesi gereken tarihsel zellii, devrimin temel
snf olan burjuvazinin gszldr.
Burjuvazinin bu tarihsel gszl, asalakl ve ba-
mll, devrimin fiil gc haline gelen kk
burjuva brokratlarna, asker-sivil aydnlara ulusal
burjuvazinin grevlerini de yklemitir.
Bylece Halk Partisi, -ana izgileriyle- gsz
burjuvazinin ve onun gszl yznden burjuva
demokratik devriminde burjuvazinin grevlerini
stlenmi olan kk burjuva brokrat kesiminin siyasal
rgt olarak domutur.
Hdlk lartisi'nin ideolojisi, devrimin yapsna
uygun olarak bir "burjuva ideolojisidir": Halk
Partisi'nin alt okunu oluturan ilkeleri yani
cumhuriyetilik, laiklik, milliyetilik, inklaplk
ve -zel koullarn zorunlu sonucu olan-
halklk ve devletilik, devrimini gerekle-
tirmeye alan burjuvazinin klasik ilkeleridir.

Halk Partisi, bu snfsal yapsyla, 1950'lere -hatta bir


lde- 1970'lere dein, ikili bir dengeyi iinde
barndrmtr: Bir yanda, ulusal burjuvazinin grevlerini
yklenen brokrat kk burjuva kesimi, te
yandan uluslararas kapitalizmle btnlemekte ve
komprador burjuvazinin yerini almakta gecikmeyen da
baml burjuvazi.

Halk Partisi'nin tarihindeki, "Terakkiperver


Cumhuriyet Frkas" (1924) ve "Serbest
Frka" (1930) muhalefetleri, da baml
byk sermayenin, ulusal burjuvazinin
grevlerini yklenen kk burjuva
brokratlarna kar tepkisinin ve iktidara
arlk koyma mcadelesinin rnekleridir.

Ksaca zetlenecek olursa, Kurtulu Sava ve sonras


-genel izgileriyle- bir burjuva devrimi olarak nitelenme-
lidir. Cumhuriyet dneminin btn uygulamalar, burju-
vaziyi glendirmeye ve kapitalist toplumu
kurmaya ynelmitir. 1930 sonrasnn i ve d
koullarnn zorlad bir uygulama olan "ekonomik
devletilik", yani "devlet kapitalizmi" de gsz
burjuvaziyi glendirmeyi, yerli sermaye iin koruyucu
bir emsiye grevini grmeyi amalamaktadr.

ktidardan muhalefete

II. Dnya Sava ve sonras, Trkiye tarihinde olduu


gibi, CHP tarihinde de bir dnm noktasdr. Savan ba-
lad yllarda, CHP ve iktidar iindeki ikili denge varln
srdrmekle beraber, devleti kanadn siyasal arl
ve etkinlii tartlmaz. Ancak, II. Dnya Sava'nn sonu-
na doru -zellikle sava koullarnn gerektirdii- ola-
anst nlem ve snrlamalar, CHP'ye kar honutsuz-
luu artrmtr. Sava yllarnda ortaya kan speklatif
servetler, karaborsa krlar, kapka sermayeler,
kk burjuva kktencilii ve CHP'nin
devletilii karsnda gl bir cephe oluturmutur.

1945 ylnda CHP, bir yandan ezilen ve bask


altnda tutulan halk kitlelerinden, bir yandan
da sermaye kesiminin byk bir
ounluundan, zellikle de uluslararas
kapitalizmle ortaklk iindeki byk sermaye
kesiminden, tccardan, tarmcdan,
sanayiciden gelen tepkilerle kar karyadr.
Bu tepkilere, II. Dnya Sava sonrasnda
totaliter rejimlerin ykl ve demokrasilerin
stnl de eklenmitir. Trkiye, 1945'te
-uluslararas kapitalizmin ve yerli ortaklarnn
da isteine bal olarak- kapitalist dnyann
bir paras olma, giderek Amerika ile sk
ilikiler kurma yolundadr.

Genel izgileriyle burjuvazinin siyasal rgt olan


CHP iinde, uzun sreden beri devam eden ikili yap,
1945'te artk atlama noktasna gelmitir.
Demokrat Parti, ite bu atlamann sonunda, da
baml byk ticaret sermayesinin ve toprak
sahiplerinin temsilcisi, siyasal rgt olarak doar,
geliir ve 1950'de iktidara gelir.
iktidara geldikten sonra, byk sermayeye ve toprak
sahiplerine borlarn -bol bol- deyen DP, -daha nce
anlattmz nedenlerle- 1960'ta, 27 Mays hareketiyle ik-
tidardan indirilir.
27 Mays hareketini izleyen gnlerde, artk planl ve
sanayiyi n sraya koyan bir kapitalistlemeden yana
olan sermaye kesimi, CHP'nin -nn'nn bakanlnda-
yeniden arlk kazanmasna engel olmad. Bylece, bir
yandan kk burjuva brokratlarn tatmin etmi, te
yandan da krk yln sermayeye yontan "devleti" si
smet Pa- a'y bu kez de tekelci kesimin planl
gelimesinin vasisi durumuna getirmi oluyordu. Giderek
CHP, 1960 sonrasnda -ve en son arnmann gerekletii
1972'ye dein- brokrat kk burjuvazinin, teki
baz kk burjuva
kesimlerinin ve "sanayicilii ar basan" bir
blm tekelcinin partisi oldu.
1960-1970 aras, istatistik verilerin byk bir aklkla
gsterdii gibi, sanayinin tarm ve ticarete stn geldii;
sanayi karlar n plana geerken, tarm karlarnn ve
bir blm ticaret karlarnn zedelendii, kemirildii bir
dnemdir. Bu dnemde ekonomide sanayi kesiminin pay
artarken, uluslararas tekelci kapitalizmin orta tekelci
kesimin zorunlu yelemesi de sanayi dorultusunda ol-
mutur.
1965 seimlerine doru smet Paa'nm "ortann
solu" slogann atmas, bir yandan Trkiye i Partisi
oylarn blmek iin bir taktik olarak grlebilecei gibi,
sanayiye ynelen tekelci kesimin uzun vadeli siyasal
karlarnn gerek gvencesi olabilecek bir sosyal
demokrasi adm olarak da grlebilir. "Ortann solu"
slogannn parti iinde yaratt byk alkantya ve
gruplamalara karn, byk sermayenin CHP iinde
kalan szcleri partiyi terk etmek gereini duymamlar,
hatta "ortann solu" slogann savunmulardr.
1970'ler, sanayiye ynelen byk sermayenin yeni
bunalmlarla kar karya olduu bir dnemdir. Tekelci
kesim, bir yandan teki sermaye kesimlerine kar, te
yandan da 1961 sonrasnn -grece- demokratik
ortamndan yararlanarak gelien ve bilinlenen ii
snfna, yoksul kylle, kk burjuvazinin brokrat
ve teknokrat blmlerine kar iktidarn pekitirmek
zorundadr. Bu zorluun sonucu olan 12 Mart olay ve
sonras, CHP iindeki en byk dnme yol amtr.
1971 sonras, Trkiye'de btn basklara karn,
snf farkllamasnn en fazla keskinletii ve eitli
toplum kesimlerinin tekelci sermayenin gelimesinin
etkilerini en ak biimde duyduklar bir dnemdir. CHP
iindeki byk sermaye kanadyla, kk burjuva ve
tekelci olmayan sermaye kanatlarnn birbirinden
kopmas, tam bu dneme rastlar.
1972 ylnda gelien olaylar, tekelci kesimle
dier toplum kesimleri arasnda derinleen uurum ve
artan elikiler, CHP iinden yeni ve kesin bir kopmay
da birlikte
getirir bylece. Ve -nn de idinde olmak zere-
byk sermayenin temsilcileri partiyi terk ederler.

CHP, bugn hangi snflarn temsilcisidir?

1973 seimlerine, CHP, bu anlamda arnm olarak


girmitir.
12 Mart sonrasnn ve yllk olaanst dnem uy-
gulamasnn koullarndan da yararlanarak, -o sralarda
kendi siyasal rgtlerine sahip bulunmayan ve hzla bi-
linlenmekte olan iiler bata olmak zere- btn de-
mokratik glerin ve tekelcilie kar kesimlerin
oylarn da toplamay bilmitir. En fazla oy ald ya da
oy artrd blgelerin incelenmesi bu yargy
dorulamaktadr.
CHP nedir, ne deildir?
Programna baklrsa, CHP ne ii snf ideolojisini be-
nimsemitir, ne de dnya gr snfsal bir manta
oturur. Bilimsel sosyalizm ile CHP arasndaki kesin snr
bylece oluur.
CHP, "sosyal demokrat" olmak sayndadr ve "Sosya-
list Enternasyonal"e yedir. Ne var ki, Bat'daki sosyal
demokrat partilerden ayr nitelikleri vardr CHP'nin. Batl
sosyal demokrat, amzda tekelci kapitalizm ile btn-
lemitir. Programnda kapitalizme kar "demokratik
devrim" den sz aan CHP gibi bir rgtle, Batl sosyal
demokratlar arasnda derin bir eliki vardr.
CHP'nin kmaz buradadr!
Bylece, Trkiye'deki demokratik sol parti
emperyalizmin rgtlerine boyun edike, hem
uluslararas kapitalizme bamllar, hem Trkiye'de
komprador kapitalizmiyle btnleir; hem programna ve
halka ters der, hem de "demokratik devrim" yolunda
yaya kalr. CHP'nin 22 aylk hkmet deneyimi, bu
gerei ac bir biimde gzler nne sermitir.
CHP, bu emberi krabilir miydi?
Ne yazk ki, CHP hkmet dneminde, lkenin iine
dt emberi paralayacak bir strateji ve taktik
sapta- yamamtr. Parti ii muhalefetin grleri ise
-"sol kanat- lar" da iinde olmak zere- bir trl
berraklamam;
sen-ben kavgasndan ileriye geememitir. Byle bir or-
tamda, Ecevit'in kiilii, yine tek toparlayc arlk
olarak kalmtr.
CEIP iin, bugn artk salt birtakm genel dorular
sylemekle kalan bir "orta sol" parti grnmyle yetin-
me dnemi sona ermitir.
Bugnknden ok daha iyisini ve ilerisini isteyen bir
Trkiye'de, CHP de dn nerdiklerinden daha salkl,
daha tutarl ve ileri dnk olanlar ortaya koyma
zorunluluundadr. stelik, ilk deneyin acl ak seik
retmitir ki, szler ve sloganlar da bazen tek bana
hibir anlam tamayabilirler. Partiler, ancak toplumun
"deiime ak" sosyal gleri ya da snflar arasnda
yaptklar seimler, kurduklar balantlarla, "ada" ve
"inandrc" olabilirler.
1970'lerin kanl arenasnda olanlar bitmitir.
imdi, btn bunlarn arasndan, demokratik atlmla-
ra ve derlenilere ynelmi bir baka CHP'yi yaratma sa-
vana giriilmesi gereken gnler balamtr.

DAHA OK BLG

Muammer Aksoy, Sosyalist Enternasyonal ve CHP,


stanbul, 1977.
Blent Ecevit, Ortann Solu, 7. Bas, stanbul,
1975.
Blent Ecevit, Smr Dzeninde Yeni Aama,
2. Bas, Ankara, 1980.
Blent Ecevit, Trkiye'nin ktisadi Kalknmasnda
Sosyal Adalet ve Demokratik Devletilik, stanbul,
1963.

OKUMA

TRKYE'DE SOSYAL DEMOKRATLIIN


ANLAMI

Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) lideri Willy


Brandt, CHP Genel Bakan Ecevit'in gezisi
nedeniyle bir deme vererek iki parti arasnda geni
bir ibirlii nermitir. Brandt'm bu konudaki szleri
ilgintir:
Geni alanlarda benzer amalara ynelmeleri,
birbirleriy-
le balar kurup danmalar, ilerdeki politikalaryla
ynelecekleri yeni biimler asndan bir ibirliini
gelitirmeleri, her iki parti bakmndan yerinde
olur..."
Alman Sosyal Demokrat Partisi, tarihsel kkleri
geen yzyla uzanan bir kurulutur. Bugn
Avrupa'nn eitli lkelerinde, ngiltere, Fransa,
sve vb, birbirine benzer sosyal demokrat partiler
vardr. Bu rgtlerin gemileri ve bugnleri
arasnda ortak yanlar bulunabilir. Ama Ecevit'in
CHP'si ile Brandt'n SPD'si arasnda ne gemi ne
bugn ne de gelecek bakmndan bir benzerlik
bulunduunu sanyoruz. Geri SPD ile CHP arasnda
bir ibirlii eitli alardan yararl olabilir ama,
ibirliini yaratan nedenlerde yanla dmemek
yerinde olur.
SPD, 1860'larda Marx ve Engels'in devrimci
ilkelerinden esinlenerek kurulmutu. Zaman iinde
bazen yeraltnda, bazen yerstnde alan parti, bir
sre sonra devrimci niteliini yitirdi. Kapitalizmin
yedeinde lml ilevini srdrmeye balad.
Parlamentoda gl bir orta direk olan SPD'nin
bugnk durumu artk belirgindir:
Amerika'ya bal bir Avrupa kavramnda ve
yksek dzeyde bir kapitalizmde sosyal adaleti
gerekletirmek...
Baz sivri dilli eletiriciler, Avrupa sosyal
demokratlarnn sermaye snfnn ar krlarndan
doan rvetle yaadklarn ileri srerler. Belki
insafsz bir sulamadr bu; ama yeryz emekileri
gz nne alnrsa, Alman iilerinin burjuvalat-
n syleyebiliriz. Dnmeliyiz ki, Federal
Almanya'da plk yapan bir Trkn cretiyle
Trkiye parlamentosundaki bir milletvekili maann
arasnda pek fark yoktur. Bunun yan sra Alman
Sosyal Demokrat Parti'nin gndeminde u sorun
bulunmamaktadr:
1) Fikir zgrl
2) Emperyalizm
3) Sanayileme
Oysa CHP'nin gndeminde bu konu birincil
sradadr.
CHP'yi Avrupa sosyal demokrat partilerine
benzetmek, kolay, ama yanl bir varsaym olur. Bir
kez CHP'nin kkeni ayrdr. Avrupa sosyal
demokratlan, ounlukla sanayilemi lkelerdeki
ii snfnn Marksist ilkelerden esinlenerek
kurduklar rgtlerdir. Oysa CHP, emperyalizme
kar ulusal kurtulu sava veren mazlum lkede
kk burjuva evrelerince kurul-
mutur; imdi de endstrileme yoluul. lkeles bir
toplumda, kendine zg sorunlarla kar karyadr.
C 'l II, Trkiye'de liki zgrln salamak,
demokrasiyi geniletmek, sanayileme aamasn
tamamlamak gibi Alman sosyal demokratlarnn ini
tnyle yabanc olduklar bir uran ortasmdadr.
Siyasi szlkte "sosyal demokrat" kavram zaman
ve yere gre anlam kazanr. Bugn Bat sosyal
demokratnn solumla sosyalistler ve komnistler
bulunur...
Trkiye'de CHP'nin solunda mahpushane bulunur.
Bat sosyal demokrat, fikir zgrl iin kavga
vermek zorunda deildir. Trk sosyal demokrat, bu
grevi yerine getirmek zorundadr. Bat sosyal
demokrat, emperyalizmle sava mak zorunda
deildir. Trk sosyal demokrat mazlum bir lke de
yaad iin emperyalizmin sultasn krmak
deviyle kar karyadr. Gelimi Bat
kapitalizminin egemenlii altnda bu lunan
Trkiye'de anti-emperyalist bir program gndeme
ge tirmeden "sol siyasal parti" nitelii kazanmaya
olanak yoktur.
Grld gibi CHP ile SPD arasnda hem gemi
len ile bugn asndan byk ayrmlar vardr. Bu
ayrmlar bilerek oluturulacak bir ibirlii kukusuz
yararl olacaktr, ama bu ayrmlar grmeden ibirlii
giriimi bolua der.

(lhan Seluk, "SPD ve CHP", Cumhuriyet, 14 Mart

1975)

SORULAR
1. CHP, ne zaman ve hangi sosyal snf ve
zmrelerin temsilcisi olarak domutur?
2. CHP'nin 1950'de iktidardan muhalefete
gemesinin sosyal nedenleri nelerdir?
3. CHP'nin "ortann solu" politikasn
benimsemesi, hangi nedenlerle olmutur? 12 Mart
ve sonras, CHP iinde niin byk dnmlere yol
amtr ve ne olmutur bunlarn sonucu?
4. CHP, bugn hangi sosyal snf ve zmrelerin
temsilcisidir? CHP, niin ii snfnn partisi deildir
ve olamaz da? CHP'ye "sosyal demokrat" bir parti
denebilir mi? CHP ile Alman SPD'nin
karlatrlmasndan ne gibi farkllklar ortaya
kmaktadr? Trkiye'de sosyal demokratln anlam
nedir? (Okuma parasn okuyunuz.)
5. CHP'nin, burjuvazinin tutucu, ibirliki vc gerici
kesimlerine oranla zellii ve nemi nerededir?

SOSYALZM

ada Trkiye'de, sosyalist akm ve hareketin


nemli bir yeri vardr. i snfnn doup serpilmesiyle
-aa yukar- ayn koutluk iinde o da doar ve geliir.

Trkiye'de sosyalist hareket ve partiler

lk sosyalist parti, kinci Merutiyet yllarnda


kurulur (1910). Milli Kurtulu Sava yllar, sosyalist
hareketin rgtlendii bir baka nemli dnemdir.
Ne var ki, Cumhuriyet'le beraber, sosyalist hareket
byk engellerle kar karya gelir. nk, Bat'nm "ok
partili" demokrasi anlayn yrekten hibir zaman be-
nimsememi olan Trk burjuvazisi, Cumhuriyet'in kuru-
luundan balayarak, "sol"a kar kaln bir duvar
ekme abas iinde grnmtr hep.
Nedeni de vardr bunun.
Trk burjuvazisi, kendi gszlnn ve lkenin
"sol"a, sosyalizme kayma potansiyelinin her zaman
bilincinde, -en azndan- sezisinde olmutur.
1945 yllarnda balayarak "ok partili" yaama
geilirken, sosyalist dnce ve hareketin de siyasal
yaamda yerini almas beklenirdi. Bu yolda gelimeler
de olur. Ama hemen arkasndan yasaklamalar gelip
bastrr bu gelimeleri. 1950-1960 yllar arasnda,
siyasal yaamn kaplar, yalnz egemen snf ve
zmrelerin dnce ve rgtlenmelerine aktr. Bunun
sonucu olarak, siyasal plandaki atma da yalnzca
onlar arasndaki bir atma olup kar.
1960 sonrasnda, 1961 Anayasas'nm da yaratt de-
mokratik ortamn etkisiyle, "soT'a set eken duvarda
giderek bir "yarlma" durumuna gelen, bir "atlama"
olur: 1961 ylnda, Trkiye i Partisi kurulur. "SoT'a
alma, aydnlardan balayarak emekilere dek uzanr.
i snfnn -da baml da olsa- gelien sanayileme
sonucunda "nicel" olarak bymesi, sosyalist harekete
bir canllk getirir. Sendikaclk hareketi iinde de
-Amerikan sendikac-
lk anlaynn yan sra- "devrimci" sendikaclk anlay
domu ve gelimeye balamtr. Gemie oranla ok
byk bir hz ve yaygnlk kazanan "sosyal uyan"
iinde -ii snf bata olmak zere- eitli emeki
kesimler, iktisadi ve demokratik istekler, giderek siyasal
amalar dorultusunda hareketlenerek, burjuvazi ile
teki ortaklarna kar mcadeleye giriir.
1961-1971 yllar boyunca burjuva iktidarlar, bu geli-
meye kar areler aramlardr. 12 Mart 1971'den
balayarak, atla gidermek abalar younlam ve
sertlemitir. Trkiye i Partisi kapatlm, sosyalist
hareket tasfiye edilmek istenmitir. Ne var ki, 14 Ekim
1973 seimlerinin sonular, bu giriimlere -geici de
olsa- bir son verir.

Sosyalist hareketin sorunlar

14 Ekim 1973'ten balayarak girilen yeni dnemde,


sosyalist hareket de, dnce ve rgtlenme plannda
yeniden bir gelime iine girer. Ne var ki, hareket kendi
iindeki sorunlar bugn de zebilmi deildir. rnein,
1971'den nceki dnemde -o son derece eletirilen- "b-
lnmlk" sendikal planda olsun, partisel planda olsun
bugn de srmektedir. 12 Mart faizminin giderek
1975'lerle yeniden -ve ok daha baka boyutlarda- tr-
manmaya balayan faist terrn dkt kanlara,
ektirdii aclara karn byle bu.
Bugn Trk siyasal yaamnda, sosyalist hareketi
temsil ettiini ileri sren -yrrlkteki yasalara gre
rgtlenmi- be siyasi parti vardr; Trkiye Sosyalist i
Partisi, Vatan Partisi, -30 Nisan 1975'te yeniden kurulan-
Trkiye i Partisi, Sosyalist Devrim Partisi, son olarak
da Trkiye i Kyl Partisi.
Bir altnc s, Trkiye Emeki Partisi, 1980 ylnda Ana-
yasa Mahkemesi'nce kapatlm bulunuyor.

DAHA OK BLG

Behice Boran, Trkiye ve Sosyalizm Sorunlar, stanbul,


1968.
A. Cerraholu, Trkiye'de Sosyalizm Tarihine Katk,
stanbul, 1975.
Ltfi Erii, Trkiye'de i Snfnn Tarihi, stanbul,
1951.
George S. Harris, Trkiye'de Komnizmin
Kaynaklar, stanbul, 1976.
George Haupt - Paul Dumont, Osmarl
imparatorluu'nda Sosyalist Hareketler, stanbul, 1977.
Dimitr imanov, Trkiye i ve Sosyalist
Hareketi, stanbul, 1978. Mete Tuncay,
Trkiye'de Sol Akmlar, Ankara, 1967.
etin Yetkin, Trkiye'de Soldaki Blnmeler (1960-
1970), stanbul, 1970.

OKUMA

DEMOKRAS VE SOSYALZM

...Klasik demokrasi, bir anlama, eitli


karlarn ve grlerin toplum kar asndan
tartlmas ve yarmas demektir.
Bu tartda ve yarta, baka karlarn ve
grlerin olduu gibi, ii snfna zg karlarn
ve grlerin de yeri vardr. Tpk sosyalizme kadar
varmayan ve ii snfm temel olarak almayan bir
"sosyal demokrat" gre yer olduu gibi. Tpk
ekonomik ve sosyal konularda sa tutumu
savunmakla birlikte zgrlk dzenini de ayakta
tutmaya ynelik bir "liberal" gre yer olduu gibi.
Tpk, dinsel inan ve gelenekilik yn ar bassa
da, toplumun temel kuruluunu ve kuramlarn de-
mokratik bir ortam iinde srdrmeye alan bir
"muhafazakr" gre yer olduu gibi. Hatta, bu
yelpazenin ileriye ak ve canl tutulabilmesi iin,
sosyalist grn yalnz "bir yere sahip" olmakla
kalmayp "gerekli ve zorunlu" olduu bile
sylenebilir.
te yandan, CHP solundaki sosyalist partilerin
sayca ok ve grne "kk" olular, bir
umutsuzluk kayna olmamal. Bu, biraz da solun
kendi znde var. Toplumdaki yeni glere, toplum
yapsndaki deiimlerin yeniden yorumlanmasna
dayanan bir siyasal akmn baka trl gelimesi
zaten olanaksz. nemli olan sonrasdr, bu canl
blnmeden anlaml bir btn karabilmektir.
Bu anlaml btnl aratrrken, yle bir
dnceyle yola kmak yanl olur: "Trkiye'de nce
doru drst bir demokrasi kurulsun, ondan sonra
sosyalizme geiin yollar aranr; bu yollar iin
mcadele edilir."
Byle bir dnceye verilebilecek bir sr cevap
var. Hepsi de u sorunun cevabnda sakl: Sosyalist
partisiz "doru drst" bir demokrasi olabilir mi? Ya
da "demokrasi" ile "sosyalizm" birbirinden bylesine
ayrlabilecek kavramlar mdr?
Belki, byle bir dncenin gerisinde, "solun
blnmesi yoluyla san ekmeine ya srmekten
kanmak" endiesi yatyor. zde doru bir endie
bu. Onun iin de, sosyalist parti kurmaktan deil,
yanl olan u iki tutumdan saknmak gerekir:
1) Srf "bir sosyalist parti kurmu olmak iin"
parti kurmak. Sosyalist partiyi, byk kentin bir
kesinde oda tutup tabela asarak ve drt be
aydnla -drt sendikac bularak konumak
biiminde almak, elbette eninde sonunda solun
blnmesi sonucuna varr. Bu bir avu insan, kendi
kk btnlklerini srdrebilmek iin, karlarnda
bulunan glerle deil, en yaknlarnda bulunanlarla
mcadele etmeyi, onlara anlalmaz bir
terminolojinin az kprten ehvetiyle saldrmay
daha uygun bulurlar.
2) Pete srklenebilen insanlar, dnce ve oy
gcn, ne kadar kk olursa olsun, san iine
gelecek biimde kullanmak. En sk yaplan yanl da
budur. Birinci nedeni, perspektif eksikliine dayanr:
Bir toplumun nce hangi engelleri amak zorunda
olduunu, bu engellerin almas iin hangi glerle
ibirlii yapmak gerektiini bilmemek, san iine
gelecek tutumlara iter yneticileri, ikinci nedeni de,
dpedz bencilliktir. Bir toplumun ya da snfn
karn kollamak yerine, kendi kiisel durumunu
srdrmek.
Bylesine tutumlar, sada ok kiinin sevinle el
ovuturmasna yol aar...
...i snfna dayal bir parti ile yalnz iileri
deil, halkn baka kesimlerini de seferber edebilen
daha geni tabanl bir baka parti arasnda belirli
amalar iin ibirlii yaplmasndan daha doal bir
ey olamaz.
Sa partilerin gerekletirmeye altklar "ortak
liste" ya da "seim birlemesi" gibi deiikliklerden
ne sosyalist partilerin korkmas gerekir ne de
CHP'nin. Bu deiiklikler keke gereklese. Solun
daha ok iine yarar.
stelik, byle bir ibirliinin salanmas ve bir
"demokrasi cephesi"nin kurulmas, liderlerin bunu
isteyip istememesine de bal deil. Durumlarn
gerektirecei bir zorunluluk olacak bu.
Sa partiler, sorunlarn karsnda bocalayp
sokak zorbalarna yaslanmak zorunda kalnca, sol
partiler "demokrasi cephesi" kurmayp da ne
yapacaklar? Birazck dnya tarihi bilenler, kurtlarn
yalnz kalm kuzulardan ok holandklarn da
bilirler.

(Mmtaz Soysal, "Demokrasi Cephesi", Milliyet, 3


Mays 1975)

SORULAR

1. Trkiye'de sosyalist hareket ve partilerin


gelime izgisi nasl olmutur? Bu hareket,
Cumhuriyet'ten balayarak niin engellerle
karlamtr hep?
2. Trkiye'de, 1950-1960 dnemi ile 1961-1970
dnemi, sosyalist hareket bakmndan ne gibi
zellikler tarlar? "12 Mart Rejimi", sosyalist
hareket karsnda hangi nedenlerle, nasl bir tutum
taknmtr?
3. Trkiye'de sosyalist hareketin bugnk
sorunlar nelerdir? Bunlardan en nde geleni
hangisidir? (Okuma parasn okuyunuz.)
BLM V
KLTRMZN KAYNAKLARI
VE SORUNLARI

Trkiye, kendisini iktisadi ve sosyal yap deiikliine


zorlayan byk oluumlar iindedir. Bu oluumu hzlan-
dran birikimleri de var. nsan ve madde kaynaklarnn
yan sra, kltrnn bu birikim iindeki pay byk. As-
lnda, teki geri kalm lkelerle kyaslanamayacak denli
kkl ve zengin bir kltrdr bu.
Ne var ki, byk sorunlar da vardr bu kltrn. Ta-
rm toplumundan sanayi toplumuna geiin sanclarn
eken, -bir baka bakla- "kapitalistleme sreci" iinde
olan bir toplumda, kltrn sorunlardan uzak olmas
beklenir mi?
Bat'nm etkisine girmi Dou toplumlarm inceleyen
bir Fransz sosyologu u zmlemeyi yapyor: "Btn
kltrler, zamann ak iinde baz deiimlere urarlar.
Baka kltrlerle temasn ve toplumlardaki doal geli-
menin sonucunda ortaya kan yeni grler,
toplumun temel deer yarglarnn
erevesinde kalmak kouluyla onun kltrn
etkiler. Toplum, temeliyle elimeyen grleri zaman
iinde benimseyebilirken, elienleri reddeder. Bu
seme hakk yitirilmedii srece, kltr, dengesini ve
benliini korur. Seme hakknn ortadan kalkt du-
rumlarda ise (yeni smrgecilik, vb.) temel deerler
deiebilir ve yaamsal kurallar sarslabilir. Bu gelime
sonucunda kltr yklr, paralanr ve kltrszleme
(dculturation) dediimiz durum ortaya kar."
Trkiye, 200 yldan beri, ite bu anlamda bir
kltrszleme srecinin iindedir.
Hangi etkenlerdir onu bu srecin iine sokan?
Kltrmz ne iken ne olmutur?
Bu sorular yantlayabilmek iin, kltrmzn kay-
naklarma eilmek, deiim evrelerini saptamak ve bir
evre olarak, zellikle "Batllama" zerinde durmak
gerekir.

KLTRMZN KAYNAKLARI

Trk tarihinde belli bal drt kltr deiim evresi


vardr: Trklerin slam dinine gemeleri, kltr deime-
sinde bir evredir. Anadolu'ya yerlemeleri, bu topraklar-
da daha nce yaam ya da o sralarda yaayan
uygarlklarla alverileri ikinci bir evredir. Osmanl
mparator! u- u'nun yayl, eitli dinlerde ve etnik
ayrmlarda eitli halklar ynetmesi de, gene karlkl
bir kltr alverii erevesi iinde bir evredir.
Ve son olarak, Batllama istei ve bu yoldaki
denemeler, geirdiimiz deiim evrelerinin son
halkasdr.

Anadolu ve slan-Trk bireimi

lk evre, sonuta, Osmanl kltrnn kiiliinde


bir "Islam-Trk bireimi"ne ulamtr.
Anadolu, bir bireimin yurdudur.
Gerekten, "Anadolu, kltr bakmndan nemli nite-
likleri olan bir toprak parasdr. Bir eit kpr durumun-
daki Anadolu'dan tarih boyunca ok sayda ve deiik
zellikte kavimler gemi, bunlarn nemli blm bu
topraklar yurt edinerek yerlemi, Anadolu halkyla
kaynam, onu meydana getirmitir. Anadolu, eitli
kavimler- den kurulu bir imparatorluun temeli olmak
nedeniyle, ok deiik geleneklere sahip topluluklar
barmdrabilmi; farkl gelenekler, dn ve deyi
tarzlarn gnmze dek yaatabilmitir. Ancak, btn
bu topluluklar, zelliklerini Islam-Trk kltrnn
erevesinde korumu, onunla zdemilerdir. Blgesel,
dinsel ve etnik ayrlklar, elien kltrlerin anarik
grnne brnmemi, her birinde kendini duyuran
ayn temel kltrn gze ve kulaa ho gelen deiik
ifadeleri eklinde belirmilerdir."I
Anadolu'da olumu slam-Trk bireiminin ana izgi-
leri nelerdir?
Aslnda, pratik ve "aklc" yan ar basan bir
dnya grdr bu. Gerekten, a iinde ele
alndnda, rgtnn ve ynetiminin "aklc" ilkelere
dayanmas bakmndan, Osmanl mparatorluu ayrca
dikkati ekmektedir. eitli lkelerin ve halklarn merkez
bir ynetim altnda toplanmas ve yzyllar boyunca
birlik halinde ynetilmesi de, pratik ve "aklc" yan ar
basan bir dnya gr ile olabilirdi ancak.
"Cemaatilik, toplu gvenlik, kanaatkrlk,
dzen ve uyum" bu dnya grnn birer parasdr!
ar.
"Birey"i, bireyle toplum ilikilerini de, kendine zg
bir biimde yorumlar bu dnya gr.

"Anadolu Trk toplumu, insanla toplumun


tam anlamyla birlik ve btnlk tekil ettii
bir toplum deildir. Byle bir topluma, ancak
ilkel topluluk ya da airet dediimiz
kurulularda rastlyoruz. Ama, Anadolu Trk
toplumu, kleci, feodal ya da kapitalist
toplumlar gibi, snflarn birbirinden kesin
olarak ayrld ve fertlerin tam anlamyla
ortaya kt bir toplum da deildir... Bu top-
lumda, fert ile toplum arasndaki
kaynamtk ve birlik tamamen
kaybolmamtr; ama fert, kendini topluma
balayan gbek ban da tamamen
kopartmam- tr... Bu toplumda snflar
vardr... Ama tek tek snflara karlk,
toplumun btnl ve birlii ar basmakta-
dr. Ayrca, belli snflara mensup fertlerin bir
baka snfa gemesindeki kolaylk (mesela
kyl ocuunun sadrazam olmas gibi), snf

Ismail Cem, Trkiye'de Geri Kalmln Tarihi, 2. Bas,


stanbul, 1971, s. 443-444.
mcadelelerinin BatTda grld gibi keskin
ve amansz olmasn imknsz klan bir baka
nedendir. Toplumun birlik ve btnlk olarak
ar basmas ve snf mcadelelerinin
iktidara ynelmi bir lm-kalm meselesi
haline gelmemi olmas, Anadolu Trk
toplumuna mensup ferdin de Bat'daki gibi bir
"fert" haline gelmemesi sonucunu
dourmutur." I

Anadolu, kltr kiiliini ve btnln, -aa yu-


kar- 19. yzyla dein koruyacaktr. Ne var ki, kendi iin-
deki ters gelimelerin de yer yer zorlamakta olduu bu
kltrel yap, Bat ile temasn sonucunda yaralar alacak
ve iktisadi kntye kout olarak gelien bir yozlama,
etkisini kltr plannda gsterecektir.

Batllama ve kltr ikilemesi

19. yzyl Trkiye'de, "Batllama hareketi"nin


balad bir yzyldr. Trkiye'nin yalnz iktisadi, sosyal
ve siyasal yaam bakmndan deil, ayn zamanda
kltrel yaam bakmndan da nemli sonular douran
bir harekettir bu.
Nedir Batllama hareketi?
Ve niin 19. yzylda ortaya kar?
Batllama hareketi, 1800'lerde III. Selim ve II. Mah-
mud dnemlerinde balatlan, ilk kez Glhane Hatt-
Hmayunu (1839) ile hukuksal bir biim kazanan ve
gnmze dein sren bir olgudur.
Tarihimizde, 1800'lerden nce, rnein Kanuni dne-
minde Batllama diye bir sorun yoktur. Ama, 19. yzyl-
da vardr.
Niin?
Osmanllar, Bat karsnda ilk yenilgilerinde Bat'ya il-
gi duymaya balamlardr. Ancak, Batllama'nn ortaya
kn, bu ilgiden ok, Bat kapitalizminin gelimesi

ISelahattin Hilav, Felsefe Elkitab, 2. Bas, 1975, s.


140-141.
ve kendi ulusal snrlarn aarak Osmanl
mparatorluu'na kar tezghlad giriimlerde aramak
tarihsel gereklere daha uygun olur.
Bylece, Batllama ile, Trkiye'ye kapitalizmin bir
iktisadi sistem olarak girii arasnda bir koutluk olduu
aktr.
Ne var ki, Osmanl mparatorluu, bir burjuva snf
yaratarak kapitalizme geme konusunda, zaman
bakmndan da ge kalmt. Kesin slahat hareketlerine
giriildii dnemde, yani 19. yzylda, kapitalizm,
kendisine ortak kabul etmeyecek lde glenmiti
nk. Bylece, Trkiye'de, Bat kapitalizmiyle
ibirlii yapabilecek derme atma bir ticaret
burjuvazisinin doup gelimesine izin verilebilirdi
ancak. Douunda "ulusal" olmayan bu snf, "darya
baml" olarak kalacaktr.
Gelien kapitalizm de yle.
Ynetici kadronun belli bir kesimi ile birka iyi niyetli
aydn, Bat kurumlan topluma aktarlnca geriliin ste-
sinden gelinebileceine ve bylece kmekte olan
imparatorluun kurtarl ab ileceine inanmlard. Ne var
ki, Batllama hareketinin asl itici gcn, Osmanl
egemen gleriyle, Bat kapitalizminin kendisi
oluturmutur: Osmanl toplumunda artk-rn ele
geiren kesimle, Ba- t'nn istekleri bu dnemde birbirine
uygun dyordu. yle olunca da, hi ekinilmeden, tam
bir liberal uygulamaya geilir ve Ba kuramlarn
topluma aktarma da "reform" diye halka sunulur.
Ancak, bizdeki Batllama hareketi, aadan gelmez.
dinamiin, giderek halk kitlelerinden gelen istemlerin
ortaya kard bir hareket deildir. Tersine, egemen
snf ve zmrelerin kendi iktidarlarn uzatmak iin
giritikleri; bylece, ynlarn yararna herhangi bir yap
deiimini iermeyen yalnkat bir hareket olarak kalr.
Hareketin iktisadi, sosyal ve siyasal alandaki bu
yalmkatl, dnce akmlarnda, daha genel bir
deyimle, kltrde de apak grlr. Son olarak,
Batllama, ekonomik ve sosyal adan etkinlik tayan
bir hareket deildir; ne toplumun temellerine ne de
halkn yaamna ilemitir.
19. yzylda balayan ve bugn de srdrlen Batl-
lama hareketi, nasl bir tablo ortaya karr?
- ktisadi planda, Bat kapitalizminin Trkiye
zerindeki emelleri gerekleir.
Daha nce de anlattmz gibi, 1838'de ngilizlerle
imzalanan Ticaret Antlamas'nm at, daha sonra
eitli "reform'Tarla gelien r, imparatorluu sonunda
Bat kapitalizminin "yar-smrgesi" durumuna
drr. Bu anlamda, Batllama ile Osmanllarm yar-
smrgele- meleri arasnda bir koutluk vardr.
Ve yalnzca kt bir rastlant da deildir bu.

Bugn de, Trk ekonomisini Bat


kapitalizmine daha da baml klacak birtakm
giriimlerde (rnein Ortak Pazar'a girme)
bulunurken, -dardan ve ieriden- ortaya
atlan gerekeler arasnda "Trkiye'yi Batl bir
lke haline getirmek" dncesine sk sk
rastlanr.
- Sosyal planda, bir "ikileme"nin iine itilir toplum.
Gerekten Bat'ya benzemek iin Bat kurumlarn ak-
tarmak, ou halka karn yaplmt. Btn bu abalar,
hep halktan kopuk, giderek halkn zararna ve tepeden
inme bir nitelik taynca, Batclk halka ters decek ve
toplum, iki yzyla yakn bir sredir devam eden bu
ikilemenin iine itilecekti.

Bu ikilemenin sosyal yaamdaki


grnn, smail Cem gzel belirtiyor:
"Batllamaya ynelenlerin ilk yapacaklar,
zerinde ireti duracak bir Avrupai grne
brnmektir. Uzun sre Batllama, cmleler
arasna sktrlan ve oklukla yanl kullanlan
-be Franszca szckte ifadesini bulacak;
Trkiye'nin koullaryla ve halkla alay
edermiesine srdrlen israf bir yaant
nce eski stanbul'un "Cercle'Terinde, sonra
Cumhuriyet Ankaras'nn "Palas'Tarmda,
giderek modern stanbul'un " Kulp'Terinde
yeni kltrn nianesi olarak belirecektir. Bat
kltrnn stn nitelikleri olan aratrclk,
yaratclk, hogrrlk gibi zelliklerin bizim
yerli Batklarca benimsenmesi bo yere
beklenecektir.
Geleneksel kltrlerini koruyanlarn ie
dnkl ise, onlar smren ve ekonomik
anlamda tutucu olan zmrelerin eline gl bir
koz verecektir. Halkn, kendi erdemlerine ok
yabanc bulduu yeni kltr karsnda
gsterdii tepkinin kapsamn, bu zmreler
ustalkla geniletecek ve tepkinin koruyucu
kanad altna btn bir ekonomik dzen de
sokulacaktr."I

- Kltrel planda, Batllamann yaratt ou


edebiyat ve dnce rnleri de, topluma yabanc
kalmln ve taklitiliin belgeleridir.
Trk dnce dnyas, tam anlamyla bu
yabanclamay aabilmi, giderek taklitilikten
kurtulabilmi deildir henz. Bat, her yaptmz iin
lsdr. "Dorunun aratrlmas" yerini "Bat'ya
uygunlua" brakmtr. Hibir gerek felsefi
gereksinmenin karl olmayan ve sadece taklitilikle
u ya da bu dnceyi Trkiye'de tantmakla yetinmek,
yani "fikir ithalatl" yapmak bizim kltr yaammzn
temel zelliklerinden biridir. yle olduu iindir ki,
Batllama hareketi iinde gerek bir felsefe okulundan
ve "filozof" tan bahsedilemez. Ancak, Osmanl top-
lumunun eski ideolojik yapsnn yerine konmak zere,
Ba- t'dan aktarlm ve sadece gnmz
gereksinmelerine yant verir yalnkat dnceler ileri
sren "ideologlardan ya da dayanksz baz fantezilerden
bahsedilebilir.
Bu sre iinde, belli bir "aydn tipi" de ortaya kar.

Ismail Cem, a.g.e., s. 445.


Selahattin Hilav'm deyimiyle, "iki dnya
arasnda kalm; eski dnyasn kaybetmi,
ama yeni dnyasna henz ulamam" bir
aydn tipidir bu. "Kendi durumunu aka
gremez; kendi bilincine ulamasn salayacak
artlar ve birikim henz ortaya kmamtr.
Taklitle ve 'kendini u ya da bu sanma' ile
tatmin olur; dncesini derinletirmeye, kkl
eletirilere ynelmeye, kendini amaya ihtiya
duymaz. Henz iyimserliini kaybetmemi;
iinde bulunduu kmaz fark etmemitir.
Batdan Le Play'nin 'sosyal bilimler' metodunu
ya da Durkheim'm 'sosyolojisi'ni getirmekle,
her derde devam bulacan sanr. Islahat devri
aydn, hem iyimser, hem de felsefi bakmdan
'idealist'tir. Yani fikir, bilgi ve eitim yoluyla
toplum hayatn dzene kavuturacana
inanr, meselenin her eyden nce 'bir kltr
ve ahlak meselesi' olduunu syler. Kltr ve
ahlakn bir 'neden' deil bir sonu olduunu
gremez. Bundan tr emir vererek tepeden
'devrim' yaplabileceini sanr; halkn bu
'devrimleri' benim- semeyiini anlayamaz ve
hayretle karlar. Ksacas, bu aydn tipi henz
kendi yalnkat dncelerinin tesine
geememi, kendisini iinde yaad toplumu
ve bu toplumun teki toplumlarla olan ilintisini
nesnel bir ekilde kavrayamamtr. Yani
'kendinin-bilinci'ne ulamamtr."I

Bu aydn tipine, toplumumuzda, yalnz "Batllamac"


burjuva evrelerde rastlanmaz. Onun bir baka eidi,
"sol" evrelerde dolar: "Diyalektik materyaliznT'e inan-

ISelahattin Hilav, a.g.e., s. 147.


dn syledii ve gerekten de inand halde, "metafi-
zik" yntemle dnen ve eyleme kalkan; ok daha
baka koullarda baarya ulam u ya da bu "sosyalist
dev- rim"i kuru bir model olarak alp, her trl nesnel
koullar gz ard ederek, Trkiye'de tpatp
gerekletirmek isteyen, takliti, ezberci, sloganc,
amatac bir tip.
"Trkiye solu"nun ba belalarndan biri de budur!
Ve halk kitlelerine uzaklk bakmndan, bu tiple "Bat-
llamac" tip arasnda pek byk bir fark da yoktur!

Sonu

Bu aklamalardan sonra -yakn tarihimizin bize


rettiklerine de dayanarak- bir deerlendirmede
bulunacak olursak, Batllamac grn Trk
toplumunun ou sorunlarn yanl yansttm,
yetersizliini kabul etmek zorundayz.
Gerekten, Batllama dncesi, toplumun somut
verilerini, olan arpk bir ekilde yanstmtr,
saptamalar yanltr. Bu saptamalardan hareket ederek
doru sonulara ulamak olanakszdr. Hareket noktas
yanl olursa, doru bir sonu vermemesi doaldr.
Gerekten en iyi niyetli ve yetenekli yaklamlar, s bir
yerde taklp kalmtr. Trk toplumunun sosyo-ekonomik
yapsn, tarihsel plandaki yaanmln dikkate
almayan giriimler, toplumu ve iindeki insanlar
arptmaktan baka bir ie yaramamtr. Burjuvas
olmayan bir toplumda burjuva dnya grn
uygulamaya almakla; ne bir burjuva snf
yaratlabilmi, ne de burjuva dnya gr -btn
boyutlaryla- yerletirilebilmitir. Toplum, kendine ya-
banclatrlm, iktisadi yapsnda zorla ortaya karlan
arpklklara uygun, ama tarihsel ve sosyal geliimine
yabanc bir ideolojinin arkasndan gitmeye mahkm edil-
mitir. Trkiye'nin ve Trkiyeli insann gereklerine hi
-ama hi- uymayan bir ekonomik, sosyal, kltrel ve hu-
kuksal dzeni ona zorla kabul ettirmeye uramak,
gnmzdeki btn tutarszlklarn nedenidir.
Batllama, iktisadi plandaki "smrnn
stn rtmeye yarayan bir aT'dr aslnda.
Bylece, Tanzimat'la balatlan styap
deitirmelerinin toplumu ileri gtrr bir niteliinin
bulunmadn
kabul etmek zorundayz. Batllama hareketinin bu nite-
lii, tarihe ve sosyal olaylara, bilimsel adan yaklaan
ya- zarlarca iyice aa karlmtr. Ne var ki, yeni yeni
ortaya kan bu bilimsel gerekler, dnce dnyamzda
kolay kolay kabul edilmemekte, tepkiyle
karlanmaktadr.
Gerekler, kendilerini kesin olarak kabul ettirinceye
dek, srecektir bu tepkiler de...

DAHA OK BLG

Selahattin Badatl, "Batllama Dncesine


Balang Tasla", Trkiye Defteri, Nisan 1975, say
18, s. 502-506.
Niyazi Berkes, Trkiye'de adalama, Ankara,
1973.
Niyazi Berkes, Trk Dnnde Bat Sorunu,
Ankara, 1975.
C. W. Ceram, Tanrlarn Vatan Anadolu, stanbul,
1979.
smet Zeki Eybolu, Tanr Yaratan Toprak,
stanbul, 1973.
Halikarnas Balks, Anadolu'nun Sesi (Tarih ve
Hellenizm), stanbul, 1971.
Mmtaz Turhan, Kltr Deimeleri, stanbul,
1972.
Hilmi Ziya lken, Trkiye'de ada Dnce
Tarihi, 2. Bas, stanbul, 1979.

OKUMA

KLTRMZN KKENLER SORUNUNA


NASIL YAKLAMALIYIZ?

Yarm yzyla yakn bir sredir Trk kltrnn


kkenlerini aratrma abas iindeyiz. Ama,
dorusu, bu alanda belirli bir bileime, bir senteze
varmak yle dursun, kltrmzn kkenleri
konusunda bir anlamaya bile varm deiliz. Klt-
rmzn kaynaklar nerededir, nereden kmaktadr?
imdiye dein ne srlen grlere bu sorunun
egemen olduu anlalyor; soru kapsaml olarak ve
yeterince yantlanmadan bir bileime varmann
olanaksz olduu sanlyor. Baka bir deyile, bugne
dein sregelmekte olan yntem, "nce
kltrmzn kkenlerini aratrmaya ynelmeli,
ondan sonra ulusal bir bileime gidilmeli" biiminde
ortaya konulmutur. Doallkla bu, doru bir
yntemdir. Ancak, byk bir yanlgya dlyor.
Kltr kaynaklan saptandktan sonra, bu
kaynaklardan yararlanarak bir bileime gidilecek
yerde, kkendeki kltr bir bileim saylyor. Oysa
gemi bir kltrden bir bileime gitmek baka,
gemi bir kltr bir bileim sayarak amzda
geerli klmak bakadr. Bu yanlgya srekli olarak
dlyor.
1932'de toplanan Birinci Trk Tarih Kongresi, bu
yanlgnn ilk rneini vermitir. Trk kltrnn
kkenlerinin bilimsel bir yaklamla ele alnmas
savn tayan bu kongre, resm tarih grnn
yrrle konduu bir kongre olmutur. "Orta
Asya'nn otokton halknn Trk olduu" savnda
dmlenen bu tarih gr, st kapal bir kltr
anlayn ieriyordu. Birinci Trk Tarih Kongresi'ne
katlanlardan hsan erif Bey'in szlerine baklrsa,
"btn dnyaya amil olan medeniyetin mebde ve
menei Orta Asya yaylasdr. Orta Asya'nn otokton
halk da Tiirkler olduuna gre, o medeniyetin nair
ve nakilleri de Trkler olacaktr." Bu gr, Trk
kltrnn gemi btn kltrleri kapsayan, onlara
yol aclk eden bir kltr olduu dorultusundadr.
Birinci Trk Tarih Kongresi, kltrmzn
kkenlerini Orta Asya Trk halklarnn
gelitirdikleri kltrlere balyor bylece.
Bundan sonraki yllarda kltrmzn
temellendirilmesi iinin ertelendiini, ulusal bir
bileime varlmas amacyla Trk kltrnn
kkenlerinin aratrlmasnn bir yana braklarak
Bat kltrnn benimsenmek istendiini
gryoruz. Burada Birinci Trk Tarih Kongresi'nde
egemen olan grten radikal bir sapma sz
konusudur. Bat kltr, Orta Asya'nn otokton halk
olan Trklerin oluturduklar bir kltr saylmamaya
balanyor. Bu konuda en "Batl" dnrmz Ata
olmutur. Ancak, o da belirli bir elikiyi getiriyordu:
Bat uygarln hazrlayan kltr birikimini Orta
Asya'nn otokton halk olan Trklerin salad
konusundaki ar ulusu tez, bilim dorularndan
uzak bir duygusalla dayand iin bir yana
braklmt. Ata, bu tezi benimsememekle "olumlu"
bir gelimeyi hazrlyordu ama, Bat kltr varken
ulusal bir bileime gitmenin gereksizliine kaplarak
"olumsuz" bir gelimeye de nclk ediyordu.
Yazlarndan anlald kadaryla Ata'm kltr an-
lay, Bat kltrnn evrensellii dncesine
dayanyordu; evrensel bir kltrn temellendirilmesi
sz konusu olunca, ulusal bir bileime, Trk kltr
asndan zgn, "sui generis" yaplara gitmek
gereksizdir. Bat kltrnn temellendirilmesi iini
stlenmek, giderek, eski Yunanca ve Latince
renmektir yaplacak i. Grlyor ki, Birinci Trk
Tarih Kongresi'nin, "Bat kltrnn temelini
oluturan Orta Asya'nn otokton Trk halklardr" tezi
gibi bilimsellikten uzak ve ar duygusal ulusuluk
bilincinin yerini, "Trk kltrn temellendirmek
diye bir ey sz konusu olamaz. Bat kltrn
benimsemek gerekir" gibi ters dorultuda, ama o
lde ar duygusal bir evrensellik bilinci almtr.
Bu kltr anlaynn aman vermez savunucusu da
Ata'tr.
Kukusuz, ar Batclk ya da evrenselcilik
tezinin geerlik kazanmasnda tek parti yntemi
siyasasnn byk pay olduu kadar, 1930'larm
aydnlarnn kltr problemlerini edebiyatn tesinde
bir yap sorunu olarak ele almay dnmemi
olmalarnn da pay vardr. Ata bir edebiyat
adamyd, bir kltr adam deil. Onun "blmeli
kafa'Tl, kltr problemlerine bir edebiyat adam
olarak yaklamasmdadr. Bir bileim bilinci yoktur
Ata'ta. Edebiyat adamlarmzn kltr
problemlerine zellikle Trk kltr balam iinde
yaklamay denemeleri ise, ister istemez, Ata'
aacakt elbet.
Tek parti ynetiminin ar Batc kltr
politikasndan karak, Trk kltrnn kkenleri
zerinde dnen aydnlarmzn banda Sabahattin
Eybolu geliyor. Kltr problemlerine, edebiyatn
tesinde bir yap olarak yaklaan Eybolu, bir
baka tezle kar karmza: Trk kltrnn
kkenini, Orta Asya'da ya da Bat'da deil,
Anadolu'da aramak gerekir. Trk kltr, Anadolu
topraklan zerinde uygarlklar kurmu halklarn,
Anadolu halklarnn oluturduklar kltrlerin
zmsemesidir. Bylece, Anadolu insannn gemi
yzyllarda gelitirdii kltr birikimlerini
temellendiren hiimanizmac bir kltr anlayna
varlmak istenir. Kltrler arasndaki yap farklar
nemsenmeyerek YunusTa Homeros, Anadolu h-
manizmasnn birer byk yol acs saylr. Giderek
Anadolu hmanizmasnm "btn insan" ortaya
koyan bir kltrle biimlendii ne srlr. 1960
sonrasna kadar hmanizmac tezin aydnlar
kesiminde byk yanklar uyandrdn gryoruz.
Bu ilgi bugn de sregitmektedir, ama eskisi kadar
saygnlk grmemektedir.
Hmanizmac tezin karsnda bir baka tezle,
Osmanl tezi
ile klmtr. Trk kltrnn kki'iliTnin Osmanl
kltrne indirgenmesi savnda beliren Osmanlclk
tezinin kuramcs Kemal Tahir'in tarih ve uygarlk
gr, Osmanl kltrnn getirdii perspektiflerle
snrldr. Ona gre bize her trl ktlk Bat'dan,
Batllama'dan gelmitir. Bu yzden Osmanl kltr
egemen klnmal, bir tr Osmanl revivalizmine gi-
dilmelidir. Bu tezin, Osmanlclk konusunda art
niyetler tayan reaksiyoner evrelerde uyandrd
yanklar zerine duracak deiliz. Ancak bunlardan
bazlarnn Kemal Tahir'in adn anarak bir Osmanl
Rnesans'ndan sz ettiklerini sylemekle yetinelim.
Osmanlclk tezinin sinema alannda uygulanmasn
yrekten stlenmi grnen bir film adammzn ise,
ii Yusuf Vehbi'li Arap filmlerinin vgsne
vardrdna tank olmak, Trk kltrnn
kkenlerini saptama ile ulusal bir bileime varma
sorununun birbirine nasl kartrldnn en iyi
rnei olsa gerekir.
Orta Asya tezi, Batclk tezi, hmanizma tezi,
Osmanllk tezi derken, son gnlerde bir baka
dnce ortaya kmtr: Seluk tezi. "Seluklu
I" tezinin kuramcs Ferit ngren'dir ve ona gre
Trk kltrnn kaynaklarn Seluklu devletinde
aramak gerekir. Grlyor ki, son krk yldr
kltrmzn kkenleri zerinde bir uzlamaya
varlmamtr. Gerekten sorun bu deildir. Trk
kltrnn kkenleri Orta Asya'da mdr, Ba- t'da
mdr? Anadolu'da mdr, Osmanl'da mdr,
Seluklu'da mdr? Sorun bu dorultuda ele alnd
srece iin iinden kmann olasl yoktur. Bu tr
nerilerin sonu olmad gibi, belirli bir ulusal
bileime varma amac gz nnde tutulmadan,
kltrmzn kkenleri zerinde varsaymlara
girimenin anlam da olamaz.
yleyse ne yaplacaktr?
Yaplmas gereken, sorunu bir yntemle ele
almaktr. Trk kltrnn kkenlerinin aratrlmas
ancak bir dnya grn ieren ulusal bir kltr
bileimine varlmas amacn tad srece bir
anlam kazanr. Bu yaplmadka, kkenlerin Osmanl
ya da Seluklu kltr yaplarna dayandrlmasnn
somut ve yapc bir ilevi olamaz. Bu ilevi, ancak,
belirli bir amac, ulusal ve ada bir kltr
bileimine varma amacn srekli olarak gz nnde
bulundurmakla salayabiliriz. Demek ki sorun, Trk
kltrnn kkenlerinin saptanmas gibi bir bana
ele al-
nacak basit ve tarihsel bir sorun olmaktan ok,
ulusal bir kltr bileimine varlmasn ngrmek
gibi bir yntem sorunu olarak kyor karmza. Bu
kltr bileimine varmak ise, gemite var olan bir
kltrn bulgulanmas, aydnla karlmas
anlamnda edilgen (pasif) bir i deil, gemite var
olan kltrlerden yararlanarak ortaya bir yap
karmak anlamnda etkin (aktif) bir uratr. Bunun
iin de, nce iinde yaadmz a ve toplumu,
bu toplumun belirgin yapsal karakteristiklerini
dikkate almak, bu karakteristikleri gemi
kltrlerle olan kkl ve derin ilikilerini aydnla
karmak gerekiyor. Ulusal bir kltr bileimine
varmak iin tutulacak yol, dnden bugne gelmek
deil, tam tersine, bugnden dne gitmektir.
Dnden bugne gelmek ister istemez, gemi bir
kltr bugn de geerli klmak eilimini de birlikte
getiriyor. stelik, ada Trk top- lumunun
yaplarna gemi ya da bugn sregitmekte olan
kltrlerin ne lde yansdm bulup irdelemek,
bizi kltrmzn kkenleri konusunda ok daha
salam, tutarl ve nesnel varsaymlara ulatrabilir.

(Hilmi Yavuz, "Kltrmzn Kkenleri mi?"


Varlk, say 781, s. 5, 26)

SORULAR

1. Kltr tarihimizde belli bal ka kltr


deiimi evresi vardr? Ve hangileridir bunlar?
2. Anadolu'nun, kltr tarihi bakmndan nemli
zellikleri hangileridir? Anadolu'da olumu "slam-
Trk bireimi"nin ana izgileri nelerdir?
3. "Batllama hareketi" deyince ne anlalr? Bu
hareket, ne zaman ve niin doar? ktisadi, sosyal ve
kltrel bakmlardan ne gibi sonular dourur bu
hareket?
4. Batllama hareketinin ortaya kard aydn
tipi, nasl bir tiptir?

1
4/
5. Batllama hareketi hakknda siz ne
dnyorsunuz?
6. Kltrmzn kkenleri konusunda ne gibi
tezler ileri srlmtr? Bu dncelerin eksik
yanlar nelerdir? "Ulusal ve ada bir kltr
bireimi"ne varmak iin ne gibi bir ynteme
bavurmaldr aslnda? (Okuma parasn okuyunuz.)

1
4/
KLTRMZN SORUNLARI VE GELECE

Sorunlar

Kltrmzn ynla sorunu var bugn.


Yerini dzensiz, beeniiz, ireti, baya ve yoz bir
yn kiiltr"n ald, halkmzn o yzyllar boyu
oluturup yaatt, ama bugn gitgide anp yok
olmaya yz tutan gerek "halk kltr"ne sahip kma
sorunu var; "kitlelere ulama" sorunu var; "burjuva
kltr ile sosyalist kltr arasndaki ilikiler" sorunu
var...
Ve btn bu sorunlar, aslnda koullar son derece
ar ve nankr bir ortamda zm bekliyor.
Halk kitlelerine, "her eyi talihe brakmay" alayan
-bir yazarmzn "piyango kltr" dedii- gerek bir
"kltrszletirme" politikasnn beyinleri ykayp ko-
ullandrd, egemen snflarn, giderek tekelci sermaye-
nin zgr dnce ve onun rnlerine kar aka kltr
dmanl yapt bir ortamdr bu.
Kapitalistleme srecine ge girip, bir kmazn
iinde iki yzyldr bocalayan bir toplumda, aslnda
olaan bir sonutur bu gelimeler...
Dorusu istenirse, Trkiye'de bir "kltr devrimi"ne
gerek var.
Bu gerek, dardan aktarma deer yarglarn bir
yana iterek, bilimi egemen klma dnemini aacaktr.
nsanln ve uygarln Yunan ile balayp Bat ile
bitmediine parmak basmak zorundayz. Yeni bir dnya
kuruluyor; bu dnyann dnda kalmak, ada
uygarla srtmz dnmek demektir.
Batllaamayz, doru; ama adalaabiliriz.
adalamak ise, her eyden nce bir "yntem"
sorunudur: Doaya, topluma ve insana, "aklc" ve
"diyalektik" bir adan bakmak yani. Ve sorun, bu
yntemi egemen klma sorunudur ayn zamanda;
soyuttan somuta, kuramdan uygulamaya, tek kelimeyle
yaama geirmek...

44
8
Gelecee uzanan bir oluum iinde sanat ve
edebiyatn ilevi nedir?
Bu soruya salkl bir yant verebilmek iin, Trki-

449
ye'd e, sanal ve edebiyatn dnden bugne izledii
izgiyi saptamak gerekir.

Trkiye'de sanat ve edebiyatn izledii izgi

Osmanl toplumunun kuruluundan 19. yzyla dein


geen dnem ierisinde sanat ve edebiyat, halk sanat
ve edebiyat ile egemen snfn sanat ve edebiyat olmak
zere ikili bir nitelik tamtr.
Halk sanat ve edebiyat, bir lde, egemen snfn
sanat ve edebiyatndan etkilenmise de, -genel olarak-
sosyal deiime bal bir evrim izgisi izlemi, dinselden
sosyale doru gelimitir.
Egemen snf sanat ve edebiyat ise, -slahat yoluyla
toplumu dzeltme anlaynn u verdii Nbi dnemi
ile, gnn gn etme anlaynn etkinletii Nedim
dnemini saymazsak- 19. yzyla dein "zaman ve
mekn d bir nitelik" tam, yerli koullarn belirledii
bir evren yerine, "dardan aktarma bir evren"in,
zellikle ran sanat ve edebiyatnn szcln
yapmtr.
Ne var ki, 19. yzylda ortaya kan ve Bat'nn
yrngesine girmekle e anlaml olan Batllama
abalar ierisinde, egemen snf sanat ve edebiyatnda
bir yarma ortaya kar: O gne dek sregelen
deerlerin szcln yapmak isteyenlerin
oluturduklar sanat ve edebiyatn karsna, Bat'nn
belli bir tarihsel evrim sonucu oluturmu olduu
deerleri yanstmak isteyenlerin sanat ve edebiyat
kar.
Birinci gruptakiler, Batllama abalarnn sonularn
saptama ynnden gereki olmakla beraber, eskiye
sarlmakla "gerici"; ikinci gruptakiler ise, szcln
yaptklar deerleri besleyecek iktisadi bir tabana
dayanmamalar yznden "takliti" bir nitelik kazanrlar.
Bylece, geri braktrlm bir lke durumuna den
Osmanl toplu- munda sanat ve edebiyat, giderek
toplumun karlarn deil de, emperyalist Bat'nn
karlarn savunan bir duruma der.
Cumhuriyet'le beraber, sanat ve edebiyat plannda
nemli deiiklikler ortaya kar.
Bu dememde, brokratik mekanizma ile btnleme
halinde olan sanat ve edebiyatlar, Osmanl sanat ve
edebiyat geleneinin btnne srt evirmiler;
laikleme abalarna kout olarak bu kalplar
ayklamlardr. Roman, Osmanl egemenlerinin
yaslanm olduu deerleri mahkm etmekte ve
Cumhuriyeti deerleri ykseltmekte bir ara olarak
kullanlrken, iir alannda, aruz veznine cephe alnarak,
-ulusal vezin olarak kabul edilen-hece vezni ba keye
geirilmektedir. Yerli bir aya ulamak ynnden olumlu
gibi gzken bu tutum hece vezninin belli bir ilevi
yerine getirdii dnem koullarnn dikkate alnmamas
nedeniyle, geriye dnk bir nitelik kazanacaktr giderek.
Bu gelimeler iinde, olumlu admlar, Nzm
Hikmetle Sabahattin Ali'den gelir.

Her iki yazarn gelenek karsndaki


tutumlar, geleneksel kalplar ierisine
skmak deil de, onu amak niteliinde
olduundan, ilerici bir zellik tam; szcl-
n ettikleri snfn nitelii sonucu olarak da,
devrimci bir boyuta varmtr.
Hatrlatmaya gerek yok: Emek-sermaye
elikisini eserlerinde ileyen bu iki sanat
baskdan baskya urarlar...

Nzm Hikmet ve Sabahattin Ali ile beraber, 1940


yllar ierisinde anti-faist bir tutum takman teki
devrimci yazarlar -yapay yollarla- okurlardan
koparlmaya allrken; onlarn yerine -uyumac bir
sanat izgisi olan- "Garip izgisi"nin yerletirilmeye
alldn gryoruz.
1950-1960 dnemi ierisinde ise, -ekonomide olduu
gibi- sanat ve edebiyatta da emperyalizm egemendir.
Marksizmin panzehiri olarak grlen varoluuluk gn-
demdedir artk. kinci Yeni, ilerici-devrimci bir sanatm
gibi tezghlanmaya allmaktadr. 1960'lara dein uza-
nan bir karanlk dnem ierisinde, lkenin geri kalml
edebiyat zerinde de etkilerini gstermekte; sanat,
emperyalist glerin karlarnn szcln
yapmaktadr: Bunalty, bountuyu, ylgnl... n plana
alarak. 1960 sonras dneminde, anti-emperyalist
glerin siyasal planda
arlklarn duyurmalarna kout olarak, anti-
emperya- list yan ar basan bir devrimci sanat
ve edebiyat cephesi olumaya balam, i ve d
hasmlarna kar -amansz- bir mcadeleye girimitir.
Bu adan bakldnda, bugn Trkiye'de birbirlerin-
den keskin izgilerle ayrlan iki sanat ve edebiyat
cephesinin var olduu grlr: Devrimci sanat ve
edebiyat cephesi ile kar-devrimci sanat ve
edebiyat cephesi.
Bunlar ksaca grelim.I

ki cephe

- Devrimci sanat ve edebiyat cephesi nelerden


oluuyor?
Trkiye'nin iinde bulunduu geri kalmlktan kur-
tulmas iin kitlelere soluk iletmeye alan devrimci
sanat ve edebiyat cephesinin iki bileeni vardr: ii
snf sanat ve edebiyat ile etkin kk burjuva
sanat ve edebiyat.

- Gnmze dein gelen zaman sresi ierisinde


ii snf sanat ve edebiyatnn, onun ideolojisini
benimseyen ve onun zgrl yolunda mcadele
eden kiilerce oluturulmu olduunu gryoruz.
Nzm Hikmet'le balayp, Sabahattin Ali, Orhan
Kemal, Ahmet Arif... kanalyla gnmze ulaan bu
sanat ve edebiyatn gemi dnemdeki grnm,
emek-sermaye elikisini emekten yana ilemi
olmasdr.
Gnmzdeki grnm ise, anti-emperyalist
ve emekten yana olma biimindedir.
- Kk burjuva sanat ve edebiyatnn, etkin ve edil-
gen kk burjuva sanat ve edebiyat biiminde
bir ayrmaya uramas, emperyalizmle lke halk
arasndaki elikinin ba eliki durumuna

I Bu konuda ayrnt iin bkz. Mehmet Ergiin,


"Geri Braktrlm lke Sanat ve Bir rnek
Trkiye", Yarna Doru, say 1.
gelmesiyle sz konusu olmutur. Bu snf sanat ve
edebiyatnn belirleyici zellii, kk burjuvazinin
emperyalizmle olan elikisini dile getirmesidir,
ii snf sanat ve edebiyatndan, emperyalizmle
olan elikinin zmlenmesinden sonra kurulacak
olan sistemin niteliklerini yanstmas asndan
ayrlr.
- Kar devrimci sanat ve edebiyat, ii snfnn ve
onun anti-emperyalist nitelikli yandalarnn uyanm
geciktirmeyi ve iilke ierisindeki feodal artklarla tekelci
sermaye sahipleri arasndaki balakln srmesini ar-
zulayanlarn ortaya koyduklar sanat ve edebiyattr.
Bu sanat ve edebiyat, bileenlidir: Kozmopolit
sanat ve edebiyat, edilgen kk burjuva sanat ve
edebiyat ile feodal sanat ve edebiyat.

- Kozmopolit sanat ve edebiyat deyince, akla


nce emperyalist toplumlarn deerlerini
dayatmaya alan, o deerlerin taycln
yapan sanat ve edebiyat gelir. Bu sanat ve
edebiyat, fotoroman kltrnden "best-seller"
kitaplara; erotik seks aheserlerinden (!),
kurgu-bilim "zel meraklarna dein... geni bir
alan kapsar.
- Edilgen kk burjuva sanat ve edebiyat,
kk burjuvazinin kaypak, uyumac
niteliinin sanat planndaki yansmas sonucu
ortaya kan sanat ve edebiyattr. Dnyann
deitirilmezliini ve anlalmazln odak-
latran bu sanat ve edebiyat, kitleleri
eylemsizlie itele- yici etkin bir afyondur.
- Giderek etkinliini yitirmekle beraber,
"ideolojik tortu" olarak zaman zaman beyinleri
bulandran feodal sanat ve edebiyat ise,
gemii bugnde yaamak ister ve bugnn
basksndan kurtulmann gemi deerlere s-
nmakla gerekleeceini savunur.
zellikle dinci kltrn bir uzants olarak
karmza kan, sinsi bir sanat ve edebiyattr
bu.

ster kozmopolit, ister edilgen kk burjuva ve ister


feodal nitelik tasn, her ne de kar durmak gerekir.
Ancak, bunlarn yan sra, kar-devrimci bir baka sa-
nat ve edebiyat kesimi daha vardr ki, burjuva
ideolojisinin klk deitirerek devrimci saflara
szmasyla oluur. Yeteneksiz, frsat arlatanlar,
sanat ve edebiyat, bir kiisel doyma arac olarak
almalar sonucu, yanl bir bilinci kitlelere aktarma
olanan kendilerine salarlar.
Ve bunlar, dtaki hasmlardan daha tehlikelidirler as-
lnda.
Bir de sapmalar vardr ki, devrimci sanat ve edebiyat
asndan en nemlisi "poplizm"dir. Poplizm, iki nok-
tada kendini gsterir: Birim olarak snfn deil de halkn
alnmas; yaant deitirmeden, ii snfnn sanat ve
edebiyatn yapmaya kalkanlarn ierisine srklendik-
leri sloganc ve zentili hava...
Btn bu eilimlere kar da ciddi bir mcadele ver-
mek gerekir.
uras da bir gerektir ki, devrimci sanat ve
edebiyatmz, anti-emperyalist izgi gelitike, ulusal
kurtulu aamasndaki teki geri kalm lkelerde somut
olarak izlediimiz gibi, daha da grbzleecek, kltr
cephesinin en etkin silah olacaktr.

DAHA OK BLG

P. N. Boratav - A. Dino - F. Edg - G. Dino - A.


Abdlmalik, Kltr Emperyalizmi stne
Konumalar, stanbul, 1967.
Glin aylgil, "Kltr Dmanl", Cumhuriyet,
22.10.1973.
Mehmet Ergn, "Geri Braktrlm lke Sanat ve
Bir rnek: Trkiye", Yarna Doru, say 1.
Demir zl, "Burjuva Kltr-Sosyalist Kltr",
Yeni Ortam, 6.7.1974.
Muammer Sun - Murat Katolu, "Trk Kalarak
adalamak", Cumhuriyet, 13-17 Haziran 1974.
Hilmi Yavuz, "1980'ler Trkiye'sinde Lmpen
Kltr: Ne O, Ne teki", Milliyet, 4 Ocak 1981.
Suut Kemal Yetkin, "Kltr Sorunumuz", Milliyet
Sanat Dergisi, say 89.

OKUMA
"KLTR EMPERYALZMNN ANLAMI

"Kltr emperyalizmi" kavram stne Trkiye'de


imdiye kadar sk sk yaz yaymland. Bu yazlarn
ounda phesiz birok nemli noktaya deinildi,
baz olgular deildi. Ama bence ncelikle kavramn
kendisi eletiriye ihtiya gsteriyor.
Kavramlar karmza tek bir kelime, terim ya da
"kltr em-
peryalizmi" konusunda olduu gibi bir "tamlama"
eklinde karlar: Ama hibir zaman bir kelime ya da
tamlamadan ibaret deildirler; belirli bir dnce
sistematiinin rndrler. "Kltr emperyalizmi"
kavramnn ardnda gizli yatan dnce sistematii, belli
bir emperyalizm tanmnn sistematiidir ki, bugnk
dnya koullarnda bu eit emperyalizm pek kalmad
iin, bu sistematik de ada gerekliin zlmesinde
geerli olma ansn yitirmitir.
"Kltr emperyalizmi" kavram, bugnn emperyalist
dnya sisteminden ok daha nceki "kolonyalist"
sistemin koullarn aklamakta yararl olabilecek bir
kavramdr. nk kolonyalist sistem iinde, smrge ve
smrgesi vardr; smrgeci smrgeye dardan gelir,
zapt eder, kendi valisi, polisi, sivil ve asker brokrasisi
ile oray ynetir. Geldii smrgede, maddi ve manevi
bakmlardan tamamen kendisine bal bir aznlk, bir
kolon snf yaratr. Bu snf yoluyla kendi kltrn
smrgeye empoze eder. Dolaysyla smrge
dardan gelme bir kltr olayyla kar karya
kalr.
Oysa emperyalist sistemde bu anlamda da bal,
"komprador" nitelikte bir snf yoktur. ada geri
braktrlm lkenin bir yerli burjuvazisi vardr ve bir
dnya sistemi olan emperyalist sistemde, bu snfn
daryla bu anlamda balar vardr. Bylece,
emperyalizmde olanlar, kolonyalist dnemde olanlar
gibi, birtakm dsal glerle aklanamaz. Emperyalizm
geri braktrlm lkede isel bir olaydr.
Kolonlar, kompradorlar, feodaller kolonyalist dnemin
zorunlu paralardr. ada emperyalizmde bu snflar,
dolaysyla bu terimler tarih d kalr. Yeni olay, yeni
kavramlarla aklamak zorundayz. "birliki burjuvazi-
ulusal burjuvazi" ya da "milli demokratik devrim" gibi
kavramlar bugnn kavramlar deildir. Nitekim Trkiye
solu getiimiz dnemde, durumumuzu bu kavramlarla
anlamaya almann bedelini olduka pahalya dedi.
te "kltr emperyalizmi" kavram da, bu yeni
koullar altnda eskimi bir kavramdr, iimize yaramaz.
nk bu kavram, daha iin banda bugnk
kltrmzn darda hazrlanp sonra bize ihra
edildiini ima ediyor. Oysa bu, sakat bir anlaytr.
Gerek altyapsal olaylarmzn, gerekse styapsal ge-
limelerimizin, kendi toplumumuz iindeki dinamiklerini
ta-
namen grmezden gelmektedir: A laktr ile
alklanacak bir eyi B faktryle aklamaya
kalktmzda, hibir eyi aklaya madmz gibi,
stelik akladmz hayal edip, yanl stne yanl
yaparz.
Tarihimizde "Batllama" odak noktas olarak
alnmtr. Bu soruna ulusu ve idealist gzle
yaklamak demektir. nk "Batllama" denen
styapsal olay, altyapdaki "retim tarz"
deiikliini kapatmaktadr. "Feodalizm mi? Yoksa
ATT m?" gibi tartmalara girimeksizin,
kestirmeden unu sylemeli: Batllama denen
sre styapda devam ederken, altyapda Trkiye
pre-kapitalist bir yapdan kapitalist bir yapya
geiyordu. Ancak bu, Batl lkelerin kapitalizmi de-
il, balang noktasn Bat lkelerinin zorla
mdahalesinden (bu ncelikle iktisadi zor da
olabilir) alan, azgelimi lke kapitalizmiydi.
u halde, Batllama-ncesi yapy, Osmanl,
yabanc sayp, Batllama ile uluslatmz savunan
gr de, Batllama ncesi yapy z varlmz
sayp, Batllama ile kendimize yabanclatmz
savunan gr de... yanltr; altyap analizinin n-
celik kazand bir anda ulusu styap analizine
ncelik vermektir.
Bu durum yalnz bize zg deildir. "Geri-
braktrlm lke" olmann talihidir bu. Ve bizler bu
konumuzu bu geni ereve iinde dnmek
zorundayz.
Bugnk kltrmz, Bat dnyasndan ithal
etmekle yetindiimiz bir kolonyalist a kltr
deildir. Emperyalizmle i ie gelien, ama kk
gene bizde olan, dinamiini kendi zgl toplumsal
yapmzdan alan, bizim kendi arpk yapmzn
rn, kendi geri braktrlm kapitalizmimizin
"helezoni" gelime temposuna uygun, dolaysyla
kapitalizmin pre-kapita- lizmle kucak kucaa
gelitii, azgelimiliin kendi byme sreci iinde
gelimilik deil (yani gerek anlamda kapitalizm),
gene azgelimilik yaratt bir toplumsal yapnn,
gene arpk, kapitalizmle pre-kapitalizmin gene
kucak kucaa olduu bir kltr...

(Murat Belge, '"Kltr Emperyalizmi',


Marksizm ve Freud zerine", Yansma, say
34, s. 221-223)
1. Kltrmzn bugn belli bal temel sorunlar
nelerdir? Ve nasl bir ortamda zm bekliyorlar?
2. Trkiye'de, niin bir "kltr devrimi"ne gerek
vardr?
3. Osmanl toplumunda, 19. yzyla gelinceye
dein, sanat ve edebiyat nasl bir nitelik tar?
"Batllama" hareketi ile ortaya kan tablo nasldr?
4. Cumhuriyet dneminde -balangtan bugne-
sanat ve edebiyat plannda ortaya kan nemli
deiiklikler ve gelimeler nelerdir?
5. Trkiye'de, bugn, sanat ve edebiyat balca
hangi cephelere blnmtr?
6. "Devrimci" sanat ve edebiyat cephesi nasl bir
gr temsil eder ve kimlerden oluur?
7. "Kar-devrimci" sanat ve edebiyat cephesi
nasl bir gr temsil eder ve hangi kesimlerden
oluur? Her kesimin zelliklerini belirtiniz.
8. "Kltr emperyalizmi" kavramndan ne
anlyorsunuz? (Okuma parasn okuyunuz.)
BOLUM VI
TRKYE'DE ETM VE RETM

Trkiye'nin eitim dzeni, btn geri kalm lkelerde


olduu gibi, "geri"dir: Eitimden yararlananlarn genel
orannn dklnden tutun, eitim ve retimin
dzeyi, rgtnn ileyiine varncaya dek byledir bu.
Bir "kemeke"tir, eitim ve retim alannda
grlen.
Dzendeki en byk kemekelerden biri hem de.

KMLER ETLYOR?

NE, NASIL RETLYOR?

Kimler eitiliyor?

nce, Anayasa'mzm bir maddesini belirtelim:


"Halkn renim ve eitim ihtiyalarm
salama, devletin bata gelen devlerindendir.
lkrenim, kz ve erkek btn vatandalar
iin mecburidir ve devlet okullarnda
paraszdr.
Devlet, maddi imknlardan yoksun baarl
rencilerin, en yksekretim derecelerine
kadar kmalarn salama amacyla burslar ve
baka yollarla gerekli yardmlar yapar.
Devlet, durumlar sebebiyle zel eitim
ihtiyac olanlar, topluma yararl klacak
tedbirleri alr" (m. 50).
Eitimin -Anayasa'daki bu hkme karn- gerekler
planndaki grnnn rakamlarla dile gelii ise
udur:
lkokul andaki her yz ocuktan 83' okula gidebil-
mektedir. 6-11 yalar arasnda 6 milyon ocuktan 1 mil-
yonu okul d kalmtr ve Cumhuriyet'in 50 yln geti-
imiz halde, hl btn ocuklarmz okuryazar
hale ge- tirememiizdir.
lkokullar bitiren ocuklarn byk ounluunun bir
st okula gidemedikleri devlet istatistiklerinden belli ol-
maktadr. Ortaokul anda 12-15 yalar arasndaki 3,5
milyon ocuktan 750 bini renciliklerini srdrebilmek-
tedir. Her yz ocuktan 21'i ortaokula gidebilmektedir.
Demek ki, ilkokulu bitiren her yz ocuun 79'u
eitimlerini bu noktada kesmektedirler.
Liselerdeki duruma gelince... Lise anda bugn 3,4
milyon gen vardr. Bunlar 15-19 yalar arasndadr ve
bugn liselere yalnzca 200 bin gen devam etmektedir.
Yani lise eitiminden geebilecek her yz gencin
yalnzca 6's byle bir olanaktan
yararlanabilmekte. 15-19 yalar arasndaki yz
genten 94', eitimlerini ilk ya da ortaokulda bitirmi
oluyor.
Yksekrenimde bu grafik biraz daha dyor. 18-24
ya arasndaki 4 milyon genten ancak 200.000'i bir
yksekrenim kurumuna gidebilmektedir. Yani, her 100
genten 5'i bir niversite ya da yksekokulda, 95'i
dardadr.
Yalar 24'n altndaki 21 milyon gencin, genel
nfusla orantsna baktnz zaman, Trkiye'de 100
kiiden sadece birinin yksekrenim yapma
zgrlnden yararland aka grlmektedir.
Btn planlama raporlar, Trkiye'nin kalknmas iin
teknik renime hz verilmesini neriyorlar. Oysa
bugn, 12-20 yalan arasndaki 7 milyon ocuk ve
genten 220 binine teknik bilgiler retiliyor ve onlarn
ou da, devletin brokrat kadrolar arasnda eriyip
gidiyor. Elde, taptaze byk bir cevher olduu halde,
100 ocuun 97'sinden yararlanlmyor. Kalknmamzn
byk gereksinme duyduu teknik igc yaratlmyor.
Btn baarszlna karn, kr topal ilerleyen eitim
sistemimizin hedefi, zaten kanserli hale gelmi olan
brokrat kadrolardaki uru bytmekten baka bir ie
yaramyor.
Eitim nimetinden, toplumdaki eitli snf ve
zmrelere den pay gstermek zere de bir rakam
verelim. Devrimci Eitim uras yaynlarnda yer alan bir
istatistikte, Trkiye'de niversite rencilerinin snfsal
durumu yle gsterilmitir:
Nfusumuzdaki
Memurlar: % 2,62 niversitedeki
yeri
Giriimciler : % 0,67 oran
Tarm kesimi : % 76 %
i kesimi : % 20 17
%8
%
42
%
33

Bu saylarn rettii ilk gerek, nfusumuzun binde


67'sini oluturan giriimci aile ocuklar, 100 niversite
rencisinden 37'sini olutururken; % 20'sini meydana
getiren ii aile ocuklarnn 100 niversite
rencisinden ancak 8'ini oluturduu gereidir.
Kasaba ve kentlerde yaayan 14 milyon halkn
ocuklarn eitmekte aciz kalm bir eitim politikas,
ky kesiminde yaayan 22 milyon halkn zerine bir
karanlk perde ekmekten baka hibir ey yapmamtr.
1960-1970 arasndaki dnemde, ky ocuklarndan 15
bin imam-ha- tip mezunu ve 190 bin Kuran
kursu mezunu yaratlmtr. Ky ocuklar iin sadece
dinsel retim kaps ak braklarak, Atatrk eitim
politikasna ihanet edilmi, 1961 Anayasas inenmitir.
Bugn, imam-hatip okullar ylda 4 bin, Kuran kurslar
ylda 30 bin "zeks krletilmi ve beyni dondurulmu"
ky ocuu yetitirir kurulular olarak faaliyette
bulunmakta.
Btn bu rakamlardan varlacak sonu udur: Trki-
ye'de, egemen snf ve zmreler -emeki ve
kyllere oranla- eitim kuramlarndan en ok
yararlananlardr ve bu bakmdan da "ayrcalklar"
vardr. Anayasamzda "hibir kiiye, aileye, zmreye
veya snfa imtiyaz tannmaz" (m. 12/2) diye de bir
madde vardr.
Snfsal plandaki bu eitsizliin yan sra, blgeler
arasndaki, zellikle Trkiye'nin dousu ile bats
arasndaki eitsizliin -her konuda olduu gibi-
eitime de yansdn gryoruz.
Dou Marmara blgesinde orta dereceli
okullarda okullama oran % 34,4 iken,
Diyarbakr'da 12'dir. Aradaki fark % 400'dr.
Van'da 100 kzn ancak 4' ortaretime
devam ederken, bu oran Dou Marmara
blgesinde % 27'dir. Aradaki fark % 800'dr.
Bitlis'te okuma-yazmaoran % 14,5 iken, b
oran stanbul'da % 71,5'lir. Aradaki fark %
600'dr.

Eitim dzenimizde hi mi eitlik yoktur?


Doruyu sylemek gerekirse vardr.
rnein, her lise mezunu, niversite ya da ykseko-
kullara girebilmek iin giri snavlarna katlabilir ve s-
navlarda btn rencilere ayn sorular sorulur!..

Ne, nasl retiliyor?

Trk eitim sistemi ekonomik ve ilevsel olmayan


zellikler tar ve bu zellikleri topluma her gn yeni bir
sorun getirmektedir.
Gerekten ada dnyada, eitim ile yaanan
sosyal evrenin ilikisini birbirinden koparm modern bir
toplum dnmek olas deildir. Eitimin grevi, soyut
bir bilgiler ynyla yklenmi insanlar yaratmak deil;
iinde bulunduklar ortamn maddesel ve kltrel
gereklerini karlayacak yetenekleri yetitirmektir. kinci
Be Yllk Plan'da, "yurttalarn devaml deien
bir dnya iin hazrlanmas" hedefinin ilke olarak
alnmas gereki bir tavrn sonucudur. Ne var ki,
Trkiye'de eitimin yapsal bozukluklar ile
saptanan hedefler arasndaki eliki, fonksiyonel bir
eitimi olanaksz klmaktadr.
Plan, eitim alannda btnleyici bir ereve izer.
rnein, ilkretim, ilkokul andaki btn ocuklar
kapsayacaktr. Bunun yan sra, yurttalk haklarnn
kullanlmas ve grevlerinin yerine getirilmesi ynnden
gerekli olan okuryazarlk oram ykseltilecektir.
Sanayide, zellikle verimlilii artrmak zere, yaygn
eitim abalarna giriilecek, kylerden kentlere
gelenleri yeni evre koullarna ve alma alanlarna
uygun duruma getirmek amac gdlecektir. Btn
eitim kademelerinde, retim programlar eitimde
i ilkesini gerekletirecek ynde yeniden
dzenlenecektir.
Oysa, dn olduu gibi bugn de Trkiye'de eitim uy-
gulamas sosyal dinamikleri kavrayabilmi, giderek,
onlarn nne geebilmi deildir. Her yurttaa eitim
ilkesi, 1930-1965 arasndaki otuz be ylda Trkiye'de
okuryazar orann ancak % 19'dan % 48'e
ykseltebilmitir. Ylda binde 8 olan okuryazarlk art
orannn, topluma ne oranda pratik yarar verebildiini
ise hesaplayabilmek bile olanaksz. Kald ki, nemli
olan salt okutmak deil, okunan bilgiyle,
edinilen becerilerle kendilerine yeni bir dnya
yaratabilecek ynlar gelitirmektir. Okuma
yazma bilmeyen, ilkokul ann stndeki nfusun
1972'de 14 milyon, 1977'de ise 18 milyon kiiye
ulamas, eitim ile maddesel yaamn pratiklerini
birletiremeyen bir toplumda belki de hi
nemsenmeyecektir.
Eitimin yapsndaki ilevsel bozukluklar, gnmzn
Tiirkiyesi'nde okul, renci ve retmen ilikilerini kkle-
rinden sarsmaktadr. Verim dkl ve renci-ret-
men orannn ters ynde gerileyii, bu sarsntnn iki
genel sonucudur. inde yzdkleri gereklerin
tesindeki soyutlamalar, rencileri, eitimin daha ilk
aamalarnda baarszla mahkm klmaktadr.
Baarszlklarn sonucu olarak snflar aras renci
ylmas ve kapasitenin ar zorlan, Trk eitimini
ekonomik anlamda gerek bir ksr dngye drm
bulunmaktadr. Ortaokullarda snf geme orannn
1960'ta % 70 iken, 1965'te % 50'ye dmesi ya da
liselerdeki % 62'lik orann ayn srede % 49'a
gerilemesi, eitimin yaanan gereklere yabanc-
lamas olaynn somut grntleridir. Pratik yaamda
karl bulunmayan bir bilgiyi edinmek abasn hemen
hibir renci gsteremez.
Gstermesi de kolay istenemez. Yetitiremedikleri -
renciler ve cretlerindeki yetersizlikler karsnda, ret-
menler, son yllarda, Trkiye gibi retmen al
ekilen bir toplumdan kopup, yurtdmda ii olarak
almay seme durumuna gelmilerdir. Yalnz Federal
Almanya'da Trk iileri arasndaki retmen saysnn
on bin kiiye yaklamas, bir btn olarak, bast
topraklarla, onun ekonomik ve sosyal gerekleriyle ba
kopan Trk eitim sisteminin suudur. Su, retmenden
nce, kendisine yabanclam dzenindir.
Okulu gereklerin salam toprana indirmedike; bil-
gi ile uygulama arasndaki btnlemeyi gerekletirme-
dike eitimdeki yabanclamay aamayz.
DAHA OK BLG

Devrimci Eitim uras, Ankara, 1969.


Cavit Orhan Ttengil, "Cumhuriyet Trkiyesi'nde
Milli Eitim", Cumhuriyet Gazetesi'nin 50. Yl"
eki.
Ovvard E. VVilson - lhan Bagz, Trkiye
Cumhuriyeti'nde Milli Eitim ve Atatrk, Ankara, 1968.
Fehmi Yavuz, Din Eitimi ve Toplumumuz,
Ankara, 1969.

OKUMA

ETMDEK KEMEKE

Trkiye, bir eitim kemekeinde


rpnmaktadr.. Bir memleketin milli eitimi
piyasann alveri usullerine terk edilirse, o
memleketin yarnlarndan hayr gelmez. Trk milli
eitiminde simsarlk, tccarlk, komisyonculuk
politikas alm yrmtr. nanlmaz
adaletsizlikler iinde yetimektedir ocuklarmz.
Bir kere ilkokullardan balayarak zengin ocuklar
hizmetinde zel eitim toplumda ar basmaktadr.
zel eitim byk ehirlerin iyi okullarn zengin
ocuklarna amakla kalmyor, her bir st okulun ve
niversitenin giri kaplarn yine varlkl ailelerin
ocuklarna aralyor. Devlet eitimindeki
adaletsizlii katmerletiren bu gidiin kkeni elbette
toplumdaki sosyal adaletsizliktir. Her vatanda kendi
kendine u soruyu yneltmelidir:
- Bir toplumda gelir dalm ve kazanlar
arasnda korkun uurumlar varsa, zenginler gittike
daha zengin, yoksullar gittike daha yoksul
olurlarsa, o toplumun eitiminde sosyal adalet
salanabilir mi?
Elbette bu soruya verilecek cevap olumsuzdur.
Trk milletinin ocuklar doduklar dakikadan
balayarak adaletsizliin penesine dmektedirler.
Kimisi imtiyazlar iinde, kimisi hakszlklar iinde
bymektedir. Bu yetimenin sonucunda kaybeden
gene millettir. nk nice gen istidat adaletsiz
dzenin karanlnda kaybolmaktadr. zel eitim
sorunu ilkokuldan balamaktadr. Ortaokula
yazlacak ocuklar arasnda yeni bir eitsizliin
tohumlar atlmaktadr. Byk kent-
lerde Amerikan Kz Koleji, Dame de Sion, Amerikan
Koleji, Saint Joseph, Galatasaray, Alman Lisesi gibi
okullara renci sokmak isteyen aileler ocuklarna
zel dersler verdirmektedirler. Szgelii stanbul'da
bu yzden hararetli bir piyasa meydana gelmitir.
Zengin ocuklarn giri snavlarna hazrlamakta
hret yapm zel retmenler vardr. mtiyazl
byk ehir okullarndan mezun olan ocuklarn
niversite giri snavlarnda ba sray tuttuklar 4-5
yldan beri yaplan anketlerle ispatlanmtr.
Bir de niversite kemekei var bunun stne,
imam-hatip okullar politikas var, asker
ortaokullarn ve liselerin kaldrlarak orduya subay
yetitirecek kurumlarcia halk kkeninin yok edilmesi
var, iktidar koltuunda oturan politikaclarn krsye
kp;
- Her ilde her ilede imam-hatip okullar
aacaz... demesi var, on binlerce hafz kursunun
memleketi a gibi sarp sarmalamas var...
Zenginlerin ocuklarna Avrupa-Amerika olanaklar
var...
Bu adaletsiz sistem bilinli bir politikayla
yaratlmtr ve yrtlmektedir.
Atatrk dneminde halka dnk eitimi
gerekletirmek yolunda bugnknden ok ileriydik.
Ky Enstitleri ise eitimdeki ksr emberi krp
atacak kadar byk bir atlmd. Bundan yirmi be yl
nce halk ocuklar iin enstitlere, asker okullara
girme ans vard. Yatl parasz okuyanlarn oran da
bugnknden ok daha bykt. Komprador
kapitalizmi boy attka, kendine uygun bir
eitimin ilkelerini de gerekletirdi.
Komprador kapitalizminin amac aktr: Bir yanda
hafz kurslar ve imam okullarn kyly uyutmak
yolunda kullanrlar. te yandan milli eitimi zel
ticaretlerine amlardr. Zaten komisyon,
vurgunculuk, ktlk genel politikamz olmutur.
Anadolu topraklarn satp kiralamaktan balayarak
her iimizde bezirgan ruhuyla ve fahi kr, tefecilik,
aldm-sat- tm stne araclkla kalknacamz
sanarak bir eyrek asr geirdik. Bezirgn ruhu
topluma hkim olmu ve yabanc kapitalistlerin
komisyoncular bu ruhu cmlenin yreine
oturtmasn bilmilerdir.
Bu lkenin bezirgnlkla deil, retim gcn aln
teriyle
ykselterek kalknacan dnmekten yok
uzaklarda yetitiriyoruz ocuklarmz...
te niversitedeki renci bakaldrmasn bu
tablonun orta yerinde adaletsizlie direnme olarak
nitelemek gerekir. Eer birtakm gen insanlar her
soy tehlikeyi gze alarak bakaldr- mlarsa onlarn
stne hcum etmek yerine onlar anlamaya
almalyz:
- Genlik bunalyor... dedikleri zaman, bunalmn
toplumun kirli havasndan ileri geldiini itiraf
etmeliyiz. Adaletsizlik ve erdemsizlik bizim
toplumun yaamna ar bir sis gibi kmtr. Baz
cierler bu zifiri teneffs etmeye alm olabilirler,
genliin krpe ve temiz cierlerinden ayn
alkanl bekleyemeyiz.

(lhan Seluk, Yeni Krallar... Yeni Soytarlar, stanbul,


1974, s. 95-98)

SORULAR

1. 1961 Anayasas, eitim ve retimle ilgili


olarak ne gibi kurallar koymutur?
2. Anayasa'daki bu hkme karn, Trkiye'de,
eitimin gerekler planndaki grn nasldr?
3. Trkiye'de, eitim nimetinden, toplumdaki
eitli snf ve zmrelere den pay ayn mdr?
Deilse niin? Bir rnek vererek sorunu tartnz.
4. Trkiye'de, blgeler arasndaki eitsizlik,
eitime nasl yansmaktadr?
5. Trk eitim sisteminin iktisadi ve ilevsel
olmayan zellikleri nelerdir? Ne gibi sorunlar ortaya
karmaktadr bu zellikler?
6. Trkiye'de eitim bir "kemeke" iindedir
derken anlatlmak istenen nedir? Bu kemekei
douran temeldeki neden ya da nedenler, sizce
hangisidir? (Okuma parasn okuyunuz.)

ETM VE RETMN RGT


Trkiye'de eitim, ilk, orta ve yksekretim
diye kademeli olarak rgtlenmitir.
Aada bunlarn her birinin zelliklerinden bahsede-
ceiz ve yksekretim iinde "niversiteler"in zerinde
-zel nemlerinden dolay- ayrca duracaz.

lk ve ortaretim

Eyll 1869'da yaymlanan Maarif-i Umumiye Nizam-


namesinde, ilkretim, iki dnemli olarak kabul edilmi,
birinci dneme sbyan okullar alnm ve bu okullar
zorunlu renim kurumlan ilan edilmiti. Zorunlu
renim a, kzlar iin 6-10, erkekler iin 7-11 yalar
olarak belirtiliyordu.
kinci Merutiyet (1908) dneminde, 1913 ylnda
kabul edilen ve yaymlanan, Tedrisat- ptidaiye Kanun-
Muvakkati ile ilkretimde temelli deiiklikler yapld.
Bir nceki dnemin sbyan okullar ile rtiyeleri
birletirildi ve retim sresi alt yl olan ilkokullar
(mektib-i iptidaiye) kuruldu. Ayrca, sbyan okullar
yerine anaokullar ald. lkrenim, bu dnemde de -hi
olmazsa kanun maddesi olarak- zorunlu klnd.
Cumhuriyet'in ilanndan sonra karlan kanunlarla
ulusal eitimin, bu arada ilkretimin yeni temelleri atlr
ve eitli tarihlerde eitli yeniletirmeler yapla yapla
bugne gelinir.

lkretimdeki gelimeler iinde, ky eitim


ve retimi alannda da yeni ve ok nemli
adlmlar olmutur. Bunlardan ilki "ky eitmen
kurslar" ile -onu izleyen- "Ky Enstitleredir.
Bunlardan Ky Enstitleri, ok nemli ve
yararl kurulular olduklar halde, toplumda
geri, giderek gerici glerin saldrsna
uram, bir sre sonra nitelikleri
deitirilerek yozlatrlmlardr.

Bugn, Trkiye'de ortaretim, blme ayrlr: Or-


ta dereceli genel kltr okullar (ortaokul, lise), orta
dereceli meslek okullar (ticaret lisesi, retmen
okulu, imam- hatip okulu vb.) ve orta dereceli teknik
okullar (orta sanat okulu, sanat enstits).
Yksekretime gelince...
Yksekretim ve niversiteler

a) Yksekretimdeki gelimeler

Cumhuriyet'in ilk yllarnda Trkiye'de yksekretim


kurumu ok azd.
1924-1925 yllarnda, hemen hepsi stanbul'da olmak
zere 1 niversite (5 faklte, 2 yksekokul) ve eitli ba-
kanlklara bal 10 yksekokul vard. Saylar ancak 17'yi
bulan bu faklte ve yksekokullarda 357 retim yesi,
3.551 renci bulunuyordu. Yksekrenim gren ren-
ci saysnn lke nfusuna oran ise, 10.000'de 3'
gemiyordu. 1940'a dein, retim yesi ve renci
saysnda kat art salanmasna karlk,
yksekretim kurumu saysnda nemli bir art olmad.
Ancak, 1936'da giriilen ilkretim seferberlii, 1940'tan
sonra rnlerini vermeye balaynca ilkin ortaretim
kurumlarmda, -onlarn etkisiyle de- yksekretim
kuramlarnda hzla bir gelime grld. 1945-1970
dneminde 8 yeni niversite ald ve fakltelerin says
82'yi buldu.
1970-1980 dneminde niversitelerin, bu arada yk-
sekokullarn says daha da artacak; -deyim yerindeyse-
tam bir "enflasyon" balayacaktr.
Ve doaldr ki, beraberinde ynla sorunu da getire-
cek...
Yksekretim kurumlan, bata niversiteler olmak
zere, eitli yksekokullar ve akademilerden oluuyor
bugn.
Bunlar iinde, niversiteler zerinde ayrca durmak
gerekiyor.

b) niversiteler

Bugnk niversitelerin temeli, Cumhuriyet


dneminde, 1933 ylnda atlr.
Cumhuriyet'ten nce ve Cumhuriyet
dneminin ilk yarsnda Trkiye'de bir tek
niversite vard: Darlfnun. 1863'te alan ilk
Drtilfnun, aslnda bugnk anlamda bir bilim
yurdu deildi; yalnz hikmet (fizik), hayvanat
(zooloji), nebatat (botanik) ve tarih
konularnda genel derslerin verildii bir eit
okuldu. Bu ilk Drlf- nun'un mr pek ksa
oldu. retim yelerinden Hoca Tahsin
Efendi'nin, canllarn havasz yaayamayacan
tantlamak iin, bir gvercini havas boaltlm
bir fanus iinde brakmas ve bir baka retim
yesinin, Cemaled- din Efgani'nin
"peygamberlik bir sanattr" demesi yznden
kapatld.
Drlfnun, ikinci kez Drlfnun- hne
adyla 1900'de ald. Merutiyet'ten sonra
biraz dzeltilerek Drlfnun- Osman adn
alan bu kuruma, tp ve hukuk okullar da
baland. I. Dnya Sava yllarnda, Al-
manya'dan getirilen profesrlerle az ok yola
yordama giren Drlfnun, sava sonunda ar
sarsntlar geirdi. 1923'ten 1932'ye dein
geen sre iinde, Drlfnun Cumhuriyet
ynetim ve ilkelerine ayak uyduramad;
beklenen dzelme, gelime ve ilerlemeyi
gsteremedi. Bunun zerine 1933 ylnda bir
kanunla kapatld ve yerine Milli Eitim
Bakanl'na bal stanbul niversitesi
kuruldu.

1933 ylnda balayarak, zellikle yabanc retim


yeleri grevlendirildikten sonra, niversitenin btn
fakltelerinde canl bir aratrma dnemi balar.
1946 yl niversiteler iin bir baka nemli yldr. O
yl karlan yeni bir kanunla, niversite yeni bir statye
kavuturulur; daha da nemlisi "zerklik" kabul edilir
niversiteler iin.
Daha sonraki yllarda niversitelerin says artacak,
stanbul ve Ankara'nn dnda da yaylacaktr. Ne var ki,
niversitelerin yeni bir "reform" a tabi tutulmalar gerek-
sinmesi de ortaya kacaktr. leyiinde olsun,
retiminde olsun, "demokratik" bir niversitenin
kurulmas, btn mcadelelere karn, bugn de
gereklemi durumda. 1973 ylnda karlan yeni
niversiteler Kanunu ise, bu sorunu zebilmi deil,
zemezdi de... Tersine, 1946 tarihli kanunun getirdii
noktadan da gerilere atmtr niversiteleri.
Ve bata, "niversite zerklii"ni zedeleyerek.
Aslnda, dnce zgrlnden yoksun bir lkede,
niversite zerklii ne anlam tar?
Bir lke dnlsn ki, bilim adamlar yazdklar ya
da evirdikleri kitaplardan tr, ar hapis cezas
istemiyle mahkemeye verilirler.
Byle bir lkede bilim geliebilir mi?
Ne denli ac olursa olsun, bir gerek de u: niversite
dzenimiz, emperyalizmin sultasnda yaayan
Trkiye'de, komprador kapitalizminin felsefesine
balanmtr bugn. Parasal amalar, bilimsel
amalardan daha ar basmaktadr. "Krs ticareti"
alm yrmtr. Bana getikleri krsleri altn
yumurtlayan tavuun folluu gibi kullanan profesrler az
deildir. Ve bu krl ticareti salama balamak iin
"sadk asistanlar" seilmekte, yeni kadrolar
oluturulmaktadr. eitli yntemlerle krslere bal
muayenehaneler, hukuk brolar, mteahhitlik firmalar,
ticaret ve iktisat danmanlklar -aksamadan- i-
lemektedir. Yaadmz bozuk-dzenle i ie bir alveri
iine girmitir niversitelerimiz. Baz ayrcalkl niversi-
teler, Birleik Amerika'ya eitli yollardan baldrlar.
Bunlar, bir yandan "burs turizmi"ni gelitirmekte, bir
yandan Anadolu'da kurulan "krsal niversiteleri"
smrge gibi kullanmaktadrlar. Bilim adaml deil,
tacirlik ruhu ou niversite ve fakltelerimizde
kurumsallamtr.
Bugn niversitelerimizde bilim retildiini kimse sa-
vunamaz.
Nasl savunabilir ki, daha "dnme yntemi"
sorununu -ada boyutlar iinde- zebilmi deildir
bilim adamlarmz. Ve yle olduu iin de, bilim
dnyasnda -hemen hemen- bir "hi"iz.
niversitelerimizi dzeltmenin yolu nedir peki?
zerkliklerini kaldrmak m?
Elbette hayr! niversiteyi, toplumsal grevini yapar-
ken, siyasa] iktidara kar korumak gerekir. Bu zrh,
"zerklik" tir.
Unutmayalm, zerkliin olmad bir yerde, niversi-
te de yok demektir.
zetle, niversitelerimizle ilgili ynla sorun,
zm iin gelecei bekliyor.

DAHA OK BLG

Ernst Hirsch, Dnya niversiteleri ve Trkiyede


niversitelerin Gelimesi, 2 cilt, stanbul, 1950.
Engin Tongu, Devrim Asndan Ky Enstitleri ve
Tong, stanbul, 1970.

OKUMA

NVERSTE ZERKLNN ANLAMI

..."niversite zerklii" kavram, diyalektik


yorum boyutlar ile zenginletirilmelidir.
Gnmzde "niversite zerklii", salt siyasal
iktidara kar ve salt krs bakanlarna zg
gstermelik bir zerklik erisinde tutulmaktadr.
Oysa ki, gerek bir niversite zerklii, her
niversite yesini tm egemen evrelere ve bu
arada niversitenin kendi bnyesi iindeki
egemen tabakalara kar koruyan bir zerklik
anlamna ycel- tilmelidir. yle ki, her niversite
yesi, yalnz kendi iradesinden gelen buyrua gre
davranabilsin; aratrmasnn ve retiminin
konusunu ve yntemini kendi bana saptayabilsin;
grlerinden tr hibir g tarafndan bir
ayrcala kavuturulmasn ya da zarara
uratlmasn. Byle bir "zerklik kalkan" ancak u
aralarla elikletirilebilecektir: Bilimin nitelii ile
asla badatrlamaz, feodalite kalnts krs
hiyerarisinin ve (kiiyi adamakll yabanclatran
anlamsz fetilerden ibaret) akademik "asalet"
unvanlarnn kaldrlmas... rencilerin ve
asistanlarn retim yeleri ile eit arlklarla oy
hakk sahibi olarak niversite ynetimine
katlmalar... Ders programlarnn kkten
deitirilerek, dogmatik meslek dersleri yerine,
toplumbilim derslerine arlk verilmesi... niversite
retim yelerini yabanclatran, kurulu dzene
baml klan niversite dnda alma
serbestliinin kaldrlarak deliksiz bir tam gn
alma ilkesinin kabul... retim yeliini halk
ocuklar iin olanaksz klm tm maddi koullarn
(asistanla girite yabanc dil snavn baarma
koulunun ve maa dklnn) giderilmesi...
...nsanlk bugne dein, niversite yelerinin
politika d, toplumdan kopuk ve soyut "bilim iin
bilim" saplantsn, sava, lm, hastalk, yoksulluk,
bilgisizlik, klelik, smr ve onursuzluk ile ykl
pek pahal bir fatura ile demitir.
Nasl insan doa karsnda zgr ve onurlu
klabilmek iin nce kilise retisinin hacri altndan
syrlmak gerekmise, insann insan karsnda zgr
ve onurlu klnabilmesi iin de egemen snflarn
"politika st niversite" aldatmacasnn hacri
altndan syrlmak gerekecektir.
nsan zgrle gtren bilgi, doal-ruhsal-
toplumsal tm "zorunluluklar" ve
"yabanclamalar"], bunlarn yenilebilirlii,
alabilirlii, deitirilebilirlii bilinciyle kavrayan ve
bu kavrayn dorultusunda, aktif-pratik-kritik-
politik tavrlar alan "bilim" dir. Yoksa insan
"zorunluluklar" karsnda pasif, "mtevekkil", boynu
bkk, dizleri stne kk bir "kle" klm olan
metafizik "bilgicilik" deil...
Pratik-kritik-politik, zl ve zgr bir bilim ise,
ancak i yaps eksiksiz demokratlatrlm bir
gerekten "zerk" niversitede sz konusu olabilir.

(Rona Serozan, "niversite, Politika ve


zerklik", Mukayeseli Hukuk
Aratrmalar Dergisi, say 5)

SORULAR

1. Trkiye'de, eitim ve retim nasl


rgtlenmitir? Bunlardan ilk, orta ve
yksekretimin geliimlerini ve bugnk
durumlarn anlatnz.
2. Trkiye'de, yksekretim iinde
niversitelerin yeri nedir? Nasl bir gelimeye tabi
olmulardr? Bugn Trk niversitelerine
"demokratik niversite" denebilir mi? Denemezse ni-
in? Bir niversitenin "demokratik" saylabilmesi iin
ne gibi nitelikleri olmaldr sizce?
3. niversite, niin "zerk" olmaldr? Ve aslnda
ne anlalmaldr bu zerklikten? (Okuma parasn
okuyunuz.)
BLM VII
R, ROMAN VE HKYE

ada Trkiye, byk ve hzl deiikliklerle doludur: mparatorluktan


ulusal devlete, dinci hkmdarlktan laik cumhuriyete, Osmanlcadan
Trkeye, geleneksel uygarlktan Bat uygarlna geilerin btn sreleri
hep ada dnemde yaand. Bu srekli deiim ve hzlanan sosyal
olaylar arasnda edebiyatmz da, geleneksel balanglardan deiik
rnlere yneldi.
Bata iirde, romanda ve hikyede ok ak bu.

"Nesir" gibi "nazm", yani iiri de, Cumhuriyet'ten nce ve sonra diye iki
ayr dnemde incelemek doru olur. Yalnz hatrlatmada kolaylk getirdii
iin deil, iirin dili ve ieriindeki kkl deiiklikleri de gstermesi
bakmndan yerinde olur byle bir ayrma.

Cumhuriyet ncesi dnemde iir

Edebiyatmz, 19. yzylda dein, "halk edebiyat-di- van edebiyat


ikilii"ne dayanr. Bunlarn her ikisi de, baka baka sosyal snflarn
edebiyatdr.
Divan edebiyatnn en gl yan "iir", "en gsz" yan da "nesir" dir.

Osmanl mparatorluu'nda Tanzimat'a dein geen be yz


yl iinde, birok air yetiti. Ama Evliya ele- bi'yi bir yana
brakrsak hi yazar yetimedi hemen hemen. Bunda,
matbaann, icadndan iki yz yl akn bir sre sonra
imparatorlua gelmesiyle, okuryazar saysnn ok dk
bulunmasnn da etkileri olmutur herhalde.
Nasl bir iirdir divan iiri?
Aslnda, "doa ve toplum sorunlarna kaytsz", "yaam ve gereklerle
beslenmeyen" bir iirdir bu. yle olduu iin de, "soyut dncelerden
olumu bir evren"in iine kapanm, bu yzden bo bir kelimecilik ve
hayalcilie gmlmtr.
Halk edebiyatndaki iirin niteliklerinden ne kadar farkl nitelikler!..
Tanzimat edebiyatyla balayan yenileme, zellikle nesir alannda
grnecek; iirde ise, nce eski nazm biimlerine yeni bir z yerletirme
abasna giriilecektir.
Gelimeleri, Rauf Mutluay'la beraber izleyelim.I

inasi, Ziya Paa, Namk Kemal, bir dnce iiri, sosyal


gzlem ve eletiri iiri, siyasal kavramlar ve lkc duygular iiri
yaratmak isterler. Abdlhak Hamit ve Recaizade Ekrem, insann
duygu dnyasna, aclarna ve tutkularna ynelen baklarla,
iirin konularn geniletirler ve eski biimlere bal kalarak
alkanlklarm srdren ilk kuaa gre yeni denemelere
giriirler.

yle de olsa, Tanzimat iiri dengesiz, ykt deerler yerine yenisini


koyamam, bata dilini bulamam bir iirdir. Muallim Naci'nin yenilikleri
kendi geleneimizden karma konusundaki umutsuz direniine karn, Bat
taklitilii gittike yaylarak Serveti Fnn'un-o yaktrma- duyarlna
varacaktr sonunda.
"Servet-i Fnn topluluu"nun balca iki airi vardr: Cenap
ahabettin ve Tevfik Fikret. Yaad dnemde en etkili olan Tevfik
Fikret'tir; gelecee de o kalr. Diliyle olmasa bile, "insanc", "zgrlk" ve
"ilerici" dnceleriyle.

nceleri, bireysel duygu ve betimlemeler, manzum portreler,


yaln dnce iirleri yazarak ie balayan Tevfik Fikret, zellikle
1900'lerle, yurt ve zgrlk sorunlarnn ekseninde sosyal
konulara ynelir. Abdlhamit ynetimindeki toplumun ac
tablosunu izer. Sarsc, ama kara mendil' detirilen. 1908'de
kinci Merutiyet'in ilanndan sonra da durumda pek byk
deiiklikler olmadn grr; yine hrnlar ve giderek kser.
Toplumda bir "han- yama" (yama sofras) kurulmusa,
komprador dzenine dayanyordu ayaklar. Ve bu dzenin
ierdeki ve dardaki smrcleriydi yamay yapanlar. Aslnda,
o koullar iinde, hangi kadro iktidara gese nafiledir.
Abdlhamit'i tahtndan indirip yerine bir bakasn geirmek.
Neyi deitirir ki?

I Bkz. Rauf Mutluay, Tanzimattan Gnmze Kadar Trk iiri, stanbul, 1973,
s. 15-62.
te Fikret, yabanc kumpanyalarn orta levan tenler,
paazadeler, kiizadeler, lkede tam bir kompradorluk dzeni
kurmuken, onlar grmeden grntlere saldryordu.

kinci Merutiyet'in alkantl, birbiri arkasna kan sava ve dal


yllarnda, Trk edebiyat, millici gelimelerin etkisinde kalacaktr; "Milli
edebiyat akm" byle doar. 20. yzyl edebiyatmz, ou bu eksen
evresinde oluacaktr artk.

Romanda yle, hikyede yle, iirde de yle... Cumhuriyet dneminde

iir
Cumhuriyet dnemi Trk iirinin ilk yllarnda Milli Edebiyat akm
airlerinin nemli bir yeri vardr.
Bu akmn, yaln ve ak Trkeyi, ulusal vezin olarak hece lsn
kullanma, yurt gereklerine ynelme ilkesini, Cumhuriyet'in ilk kuak
airlerinin uyguladklar grlr. Halk edebiyatnn nazm geleneini yerel
bir duygusallkla birletirerek kullanan ve toplu olarak "Hececiler" diye
anlan bir blk air (Faruk Nafiz amlbel, Enis Behi Kor- yrek, Orhan
Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Orta, Halit Fahri Ozansoy) daha I. Dnya Sava
yllarnda balayan sanat almalarn Cumhuriyet dneminde de
srdrrler.
iirleri, geni bir evreyi etkiler.

Bunlardan Faruk Nafiz amlbel'in, Kurtulu Sava sonras


Anadolu'sunun baz ilgin yanlarna yneldiini gryoruz.
nceleri romantik bir duyarlkla airane syleyileri gze
arparken; yaad ksa bir "gurbet" (!) dneminin abartt
yurt gereklerini ilemeye balar. Hece lsnn doruk
noktasn temsil eden eserinin ardndan hayli yryenler
olacaktr. Ve iire gzlerini aanlar, en nce onun sesini taklide
kalkacaklardr bir sre.

Bu arada, Cumhuriyet ncesi dnemde sanatlarn gelitirmi ve


kendilerini kabul ettirmi iki air vardr ki, yeni dneme de uzun sre
egemen olacaklardr.
Ahmet Haim ile Yahya Kemal'dir bunlar.
"Sanat sanat iindir" ilkesinden hareket eden Ahmet Haim'in
"simgeci" anlaytaki iiri, -konuma dilinden olduka uzak
szlyle- ancak bir aznla seslenebil- mitir. Ama, her eye
karn, bir byk ustann yazdklardr yazdklar.
Trk tarihinin fetih ve hareketli yllarna zlemlerle dolu olan
Yahya Kemal, divan iirinin inceliklerini Batl etkilerle bir
bireime kavuturarak, gemiimizle kopuk olan ilikileri
yeniden kurmaya alr. Ne var ki, yaad dnemin byk
sosyal olaylarna kapaldr sanat. "Kk mazide olan bir tiyim"
dese de, gelecee gnderdii hibir mesaj yoktur.
Cumhuriyeti bile olamamtr o.
Her eye karn, byk bir etkidir Yahya Kemal. Ondan sonra
ve onun yannda sanata balayan her yetenek, onun glgesinde
serpilir ve neden sonra kendi n aramaya kar. Bu adan
yzyln banda doan kuan ok belirgin zellikleri olacaktr:
rnein Ahmet Hamdi Tanpnar'la Ahmet Muhip Dranas, hecenin
olanaklar iinde, onun iirinin ahengini salamaya alacak;
bunu yaparken de apayr bir derinlik ve bir tat getireceklerdir
iirimize.

Yahya Kemal'in ortaya att, fakat kendi iirinde uygulamad iin


eletirilere hedef olan "mektepten memlekete" forml, Cumhuriyet iirinin
ana niteliklerinden birini iaret ediyordu. "Han Duvarlar" airi Faruk Nafiz
ile, Anadolu'ya ait grntleri, Anadolu insan karsnda
duygulanlar dile getiren mer Bedrettin Uakl,
Ke- malettin Kamu, halk iirini ince bir duyarlkla
birletiren Ahmet Kutsi Tecer, halk iirinin epik
ynne ve betimle- yici anlatma yatkn Behet Kemal
alar ve bakalar, bu formln uygulayclar
arasnda yer aldlar. Ne var ki "insansz" ve "sorunsuz"
eserlerdir ortaya kan rnler. Hemen hepsi de yalnkat
bir yurt edebiyatnn cokusunu paylarlar. Ve
brokrasiyle uzlamlardr hepsi de. Yurt gereklerini,
daha derinliine ve daha etkileyici biimde dile
getirenler ise, toplumcu iirin temsilcileri oldu.
Ve uzlamaya gitmeden yaptlar bunu.
Onlarn banda Nzm Hikmet gelir.

iire Mtareke yllarnda balayp,


Cumhuriyet sonrasnda bambaka bir sesle
ortaya kan Nzm Hikmet (19021963),
heceden yola koyulur. Ama az sonra, zgn bir
serbest nazm yaps kurarak ve iirinin zne
gl bir sosyalizm inancn yerletirerek "iki
yanl bir etki" kazanr.
Hece lsnn yapabilecei eylerin
bittiini ilk grenler arasndayd Nzm Hikmet.
lerde "Garip"ilerin kraca dar kalplar, daha
nceden o paralamt. "Yeni iirimizin biim
zgrl aslnda ondan gelir." Bylece
yzyln banda doanlardan yalnz Nzm
Hikmet deiik bir iirin temsilcisi oldu ve 20.
yzyl iirimizin ardndan gidecei odak
noktalarndan biri haline geldi.
Ne var ki, bu ses uzun yllar hapishane
duvarlarnn arkasndan syleyecektir
syleyeceini...

Nzm Hikmet'in horlanm ve yasaklanm iirinin,


eitli kayglarla baka yollara ektii sanatlar, ykl
bir z getiremediler. "Yedi Mealeciler"den -lm
gnne dein- iirde direnen yalnz Ziya Osman Saba
oldu. Ve gelecee kalan da o oldu o blkten. Yedi
Mealeciler'i 1940 kuana balayan airler arasnda
Ahmet Muhip Dra- nas ile Ahmet Hamdi
Tanpnar'm yan sra, Cahit Stk Taranc dikkatleri
toplar. lmden yaama sevincine dein uzanan iir
temalarn derinliine inmeden iledi geri.
Ama geni topluluklarca benimsenen de o oldu.
Baka lkelerin byk sava ykmlaryla altst
olduu
1940-1941 yllarnda iki kitap yaymlanr: Fazl
Hsn Dalarca'nn ocuk ve Allah' ile Orhan
Veli-Melih Cev- det-Oktay Rifat'n Garip'i.
iirimizin deiiminde iki byk habercidir her
ikisi de.
Gerekten, Cahit Stk'nn, iirin ses olanaklarn
aratran srekli abas, lm korkular ve mutluluk
dlerini karlatran zel dnyas allm konular
iken, iki ayr ynden arlar gelmektedir:
airanelikten kurtulmay ilk ama sayan bir eilimin
yan sra, insan kiiliinin oluumunu ocukluktan
balatarak evrenin sorunlarna ynelen bir baka
eilim.
Garip ile ocuk ve Allah bu yollar ayorlard.

Orhan Veli-Oktay Rifat-Melih Cevdet


lsnn balatmak istedikleri neydi?
Konuma dilinin doall iinde iirsel deeri
bulmak, gnlk sorunlara ve sradan insanlara
eilmek, sylev havasndan kurtulmak, ssten
ve sz sanatlarndan bir yardm beklememek,
l-uyak tutsaklndan nazm kolaylklarnn
tuzana dmemek, iten geldii gibi ya amak
ve yazmak, halk dilinin yatknln kitap anlat -
mnn yerine koymak...
yle olduu iin de byk olur etkileri.
Fazl Hsn Dalarca, hece vezninden serbest
nazma, airane bir szlkten ztrkeye,
metafi zikten toplum gereklerine geerek,
kendini srekli yenileyip duracaktr.

Ayn yllarda Bedri Rahmi Eybolu, Cahit


Klebi, Ceyhun Atuf Kansu, Behet Necatigil,
Sabahattin Kudret Aksal, Necati Cumal, lhan
Berk de -deiik kiilikleriyle- iir dnyasna girmi,
yllarn kalplam syleyilerinin yerine, bambaka
deyilerin insanlar olmulardr.
Her eit baskya karn yava yava uyanmaya
balayan toplumcu airler de (A. Kadir, Ahmet Arif,

17

Rfat lgaz, Enver Gke, Arif Damar, Haan izzettin


Dinamo, S. Taer, mer Faruk Toprak, Cahit rgat,
Niyazi Akmco- lu) yeni koullarda seslerini
duyurmaya balarlar. Toplumcu iirin byk
ustasnn yaad yllarda, onu taklide dmeden
toplumcu iir yazmak gt geri.

17

Ama yenerler bu gl.


Seslerini ykseltirken kendilerine reva grlen
nice acy gslemesini de bilerek...
II. Dnya Sava'nm bitimiyle balayan yllar, iir
dnyamz bakmndan da nemli yllardr. Attil
lhan, "uara bezmine" ite o yllarda gelir; gelir ve
ba kelerden birine kurulur.
Ve Metin Elolu'su, Salh Birsel'i, zdemir
Asaf'yla yeni, yepyeni sesler de vardr....

I948'de, Attil lhan, daha ilk kitabyla, byiik


bir ilgi ve saygnla eriir. Romantik
cokunluu, delikanl pervaszl ile sava sonu
dnyasnn sorunlarn -kendine zg
biimlerde- sunmaya balar. Metin Elolu, bam -
baka bir zellikle ortaya kar. Tatl bir alay
grnmndeki sosyal z, ilgin bir kelime
hzinesi ve deyi rahatl ile srdren iirleri,
nceleri ada bir eletiriyken yava yava
zgn bir kelime seimine doru geliecek tir. Bu
nkte ve eletiri gcne Salh Birsel'de de
rastlarz. Bu yolda, zdemir Asaf'm beklenmez
srprizlerle sonulanan nkteli iirleri, bir
devam gibidir.

Bylece, 1950 sonrasnda -ksa bir sre- yeniden


sosyal z konu edinen toplumcu bir iir tutumu
belirirse de, -1954 seimiyle iktidarn glendiren-
DP'nin basklara ynelii, yava yava bir ka
yaratmaktadr aydnlarda.
"ikinci Yeni" akm bu yllarn, bu kan rn
olacaktr.

kinci Yeni akm airleri (Turgut Uyar, Edip


Canse- ver, Cemal Sreya, Ece Ayhan...) imgeye
yeniden geni yer veriyor, halk dilinden
uzaklayor, toplum sorunlarndan yz eviriyor,
kapankla ve soyutlua yneliyorlar.

477
Akm, uzun mrl olmayacaktr, olamazd
da...

1960'tan sonraki siyasal ve sosyal gelimeler,


zellikle Nzm Hikmet'in iirlerinin yeniden
yaymlanma olana kazanmas, yeni iirin
gelimesini daha da etkiledi. Yeni kiilikler kt
ortaya. lk akla gelenler de Haan Hseyin,

47
8
Ataol Behramolu, smet zel, Sreyya Berfe,
Tekin Snmez, zkan Mert oluyor. kinci Yeni'nin
kmazn grp dndkten sonra asl kiiliini bulan
Kemal zer'i de katmalyz bunlara.
1960 sonras, kiiliini daha nceki yllarda ortaya
koyduu halde susturulmu bir aire yeniden kavuturur
bizi: kran Kurdakul'a.

Cumhuriyet dneminde, halk iirini, k


Veysel, uzun sre -hemen hemen tek bana-
temsil etti. Onun iirinde gelenee dayanan
hikmetli syleyi, kiisel bir lirizmle
birleiyordu.
Ne var ki, brokrasiyle "uzlam" bir airdir
o!
"Sadk yri" kara topraktan, hem de byk
bir itenlikle bahseder; ama sadk yrinin
"koynuna girenleri", topran adaletsiz
dalmn grmez, gremez.
Halk iiri gelenei, 1960 sonrasnn
ortamndan da etkilenerek, sosyal ierikli yeni
bir kuak yaratacaktr.
k hsani, k Mahzuni ve daha bakalar
ite bu kuaktandr.

12 Mart Rejimi'nin btn faist kstlamalarna karn,


gn gelir sesler yeniden ykselmeye balar. Sulanm,
ac ektirilmi nice insan, inanlarnn sorumluluuyla ve
iirin ele gemez gzelliklerine snarak
syleyeceklerini sylemeye balarlar.
Hilmi Yavuz, Can Ycel, Nihat Behram, Erol
ankaya, Veysel olak, Abdlkadir Bulut, yeni
dnemin akla ilk gelen adlar oluyor. Daha da yeni
yllarda, bir Refik Durba, bir smail Uyarolu,
bir Yaar Mira katlacaktr kafileye.
iirimizin byk ak sryor; topra bereketlidir
onun.
DAHA OK BLG

Reit Rahmeti Arat, Es ki Trk iiri, Ankara, 1965.


Zht Bayar - Gnel Altnta, Yazdk Nzm Nzm
Diye, stanbul, 1974.
Asm Bezirci, 2. Yeni Olay, stanbul, 1974.
Mehmet Kaplan - Behet Necatigil - lhan Berk -
Cemal Sre-
ya, "Trk iirinin Cinliimi, Dnenlerin Forumu",
Milliyet, 16 Mart 1975.
Mehmet Kaplan, iir Tahlilleri, stanbul, 1971.
Fuat Kprl, Eski airlerimiz, Divan Edebiyat
Antolojisi, stanbul, 1934.
Rauf Mutluay, Tanzimattan Gnmze Kadar
Trk iiri, stanbul, 1973, say 15-62.
Sabiha Sertel, Tevfik Fikret deolojisi ve Felsefesi,
stanbul, 1946.
lhami Soysal, 20. Yzyl Tiirk iiri Antolojisi,
stanbul, 1973.
Kemal Slker, air Nzm Hikmet, stanbul, 1976.
Ahmet Hamdi Tanpnar, 19. Asr Trk Edebiyat,
stanbul, 1960.
Trkiye (1923-1973) Ansiklopedisi, "iir" maddesi.
Yansma Dergisi, "Gnmz Trk iiri" zel says
(say 18).

OKUMA

NZIM HKMET'N RNN ANLAMI

"Tarih, insan toplumlarnn ayklayn bir


hikyesiyse, sanat da bileik bir anlatm oluyor."
Tepeden baklrsa, her sanat eserinin siyasal bir
anlam vardr: Belli bir snfn, belli bir hayat
grnn koullaryla ykldr; belli hayat ve
kltr deerlerini tar. Ne var ki, burada siyasal
deyimi geni anlamdadr, daha ok tarih
asndandr, tek eserden ok bir sanat kuana
bakldnda daha ok dorulanr. Sanatnn siyasal
bir niyetle hareket etmedii halde, sonuta ister
istemez siyasal bir konum kazanacan
anlatmaktadr. Bir de sanatnn daha k nokta-
snda siyasal bir tutumda olduu, ie balarken
tarihi stlendii durum var. Nzm Tikmet'in iiri bu
anlamda da siyasaldr. Bu anlamda siyasal iirin
baars stlendii hayat deerleriyle yeni iir
deerleri arasnda kurulacak bilekeye baldr; yeni
hayat deerleri yeni iir deerleri yaratmaldr.
Dnce, iirsel ak engellememeli, airi
ezmemelidir.
Tanzimat'tan bu yana iirimiz hzl ve toplumsal
deimelere paralel bir gelime iinde olmutur. Bu
arada yetimi airlerden bazlarnn siyasal eylem
sahibi olduunu gryoruz: Namk Kemal, Tevfik
Fikret, Mehmet Akif, Nzm Hikmet, Necip Fazl
Ksakrek... Listeyi uzatabiliriz: Ziya Paa, Sleyman
Nazif, Hseyin Siret, Rza Tevfik vb. Her dnem
kendi grnne ve a-
tmalarma uygun siyasal iiri sunmutur. Hatta
Tanzimat'tan bu yana uzayan iirimizde airin siyasal
ilev tama asndan bir gelenek kurulduunu bile
syleyebiliriz. Bu ilev bazen iirde grnr, bazen
de airin sadece hayatnda. Szgelimi Tanzimat
dncesi kendini Namk Kemal'de zetlemitir.
Merutiyet, Tevfik Fikret'i yaratmtr. Bununla
birlikte, Nzm Hik- met'i ayrk tutarsak, ilerinde bir
dnya grn, bir ideolojiyi, bir eilimi ayrntlara
indireni pek azdr: Biraz Tevfik Fikret, biraz Mehmet
Akif, bir de Yahya Kemal Beyatl. Ama bunu iirde bir
giriim haline getireni hemen hemen yok gibidir.
Namk Kemal, kane ve hakimane iirinde Divan
iirinin yedeindedir, vatanperverane iirinde ise
siyasal e sadece herhangi bir edir. Yine de
Namk Kemal'in bu sonuncu tip iirlerinde dn-
cenin gelitirdii ve baka bir potaya aktarr gibi
olduu yeni bir iirsel ieriin ipularna rastlarz.
Ziya Paa'da ise siyasal e, iirin dokusunda hibir
deiime yol amaz. nk siyasal bir dnce
dzeni deildir onun iin; siyasal iirden Nefi'nin
kiisel hicviyeden anladnn biraz daha geniini
anlar gibidir Ziya Paa. Sleyman Nazif de ayn
davran iindedir. Hseyin Si- ret'te o kadar da
yoktur. Tevfik Fikret'le Mehmet Akif yukarda
sylediimiz gibi kendi dnya grlerinin iirsel
karln bulma yolunda alm ve onu ayrntya
irdirebilmi iki airimizdir. Bu bakmdan ikisini de
baarl rnek olarak alabiliriz, ikisi de hayatlaryla
iirlerini dorulamlar, g bir eyi, dnya
grlerine iirde uygun bir yol amay
becermilerdir. Ne var ki, Tevfik Fikret'te dncenin
parlts iirsel gerilimi ezmi, onu ok daha donuk
bir sz dizisi haline getirmitir. Mehmet Akif de
baka ynden ii sonuna kadar gtrememitir:
slamiyet'e geerek, tme varaca yerde gnlk
olayn kalabalnda soluk almay ye tuttuundan,
ayrntlar iinde boulma eilimi iinde olmutur
hep. Yahya Kemal'de siyasal yk ok dolayldr, o, bir
an defterine dayanarak, grkemli bir duyguyla
reddeder Cumhuriyet'i. Nzm Hikmet'e kadar
uzanan Cumhuriyet iirinde ise, dnce, CHP
Tz'nn ve Mustafa Kemal'in "Nutuk'unun ksa
yorumlar" olmaktan ileri gitmemektedir. Ksaca
belirtmek gerekirse, Nzm Hikmet'e kadar iirimiz
kkl bir devrim dncesini stlenmemitir.
Tanzimat, Servet-i Fnn, Nzm Hikmet'e kadar
uzanan Cumhuriyet airlerinin bu yndeki zelliini
u nedene bala-
yabiliriz: Bu airlerin siyasa adna yapmak
istedikleri eyler, yaadklar dnemlerdeki devlet
yneticilerinin zaten yapmak istedikleri ya da
yaparken eksik braktklar eylerdir.
Tanzimat air Tanzimat deerlerini, Servet-i
Fnncu air Merutiyet'in getirdii siyasal zgrlk
havasn benimsemekte, alklamaktadr. Cumhuriyet
iirinin ilk dnemi de yneticileri devrimci grmekte,
hatta devrim konusunda yine de kendilerinden ilerde
olan yneticilerin gidiine ayak uydurmaya a-
lmaktadr. Bu adan, Nzm Hikmet dnda,
Cumhuriyet iirinin 1940'lara kadar uzanan dnemi
devrimci olmaktan ok onaylayc bir nitelik tar.
Hatta devrimci atlm ynnden Tanzimat iirinden
daha yumuak ve duruk olduu anlar vardr. "ince
bir tas ayran..."
Nzm Hikmet'in nemi urda: Bir devrim
dncesini toptan stlenmi ve sonuna kadar
gtrmek cesaretini gstermitir. te yandan
iirinde -anlatmnda, kulland imgelerde, dil tutu-
munda- dncesinin, hayatnn, varoluunun
karlm bulmutur. Baka airlerde grmeye
altmz, dncenin ss ve biim olarak, ireti
olarak serpilii, fikrin biim cilveleri ve anlam
oyunlar halinde kalp srt yoktur onda. Dnce
biimsel olarak deil, yapsal (structurel) olarak
yerleir Nzm Hikmet'in iirine. Tmdengelmez
onda dnce. Daha ok hayatn verilenlerinden
kn yapar. Bu yzden Tevfik Fikret gibi
dnceye boulmaz. "Bereketli bir rmak" gibi
oala oala byr.
Nzm Hikmet, iirini hayatyla dorulam bir
airdir. Ama daha nemlisi, hayatn iiriyle eksiksiz
bir planda dorulamay da bilmitir. Siyasal
tutumdaki birok airin aksine, devrim dncesiyle
iirsel yk mthi bir btnleme iindedir onda. Ve
bu bizim iirimizde Nzm Hikmet'e kadar rastlanma-
yan, dnya iirinde de seyrek rastlanan bir zelliktir.
iirsel onur yiitlik tavryla bir arada gider Nzm
Hikmet'te. iirin en byk deneylerinden biri.
(Cemal Sreya, "Sonuna Kadar", Papirs, say 16, s.

1-31)

SORULAR

1. Divan iirinin nitelikleri nelerdir?


2. Tanzimat edebiyatnda iir konusunda ne gibi
gelimeler olmutur?
3. Tevfik Fikret, hangi edebiyat topluhmdandr?
Sanatnn zellii nerededir?
4. Cumhuriyet dneminde, iirin ilk yllarnda
kimler egemen olmutur? Faruk Nafiz amlbel'in
nemi nedir bunlar arasnda?
5. Ahmet Haim ile Yahya Kemal'in sanat
anlaylar nelerdir? Yahya Kemal'in lnceye dek el
stnde tutulmasnn asl nedeni nedir sizce?
6. Nzm Hikmet, Trk iirine hangi katklarda
bulunmutur? Sanat olarak asl nemi nerededir?
(Okuma parasn okyu nu/.)
7. Cahit Stk Taranc, Ahmet Muhip Dranas ve
Ahmet Haindi Tanpnar'n iirinin temalar nelerdir?
8. iirimizde "1940 ka"na kimler girer?
9. "Oaripiler" kimlerdir? Ve nasl bir iir
anlayna sahiptirler? Etkileri ne olmutur?
10. Fazl Hsn Dalarca'nn iiri nasl bir gelime
geirmitir ve bugn hangi noktadadr?
11. Nzm Flikmet'ten sonraki "toplumcu
airler"den kimleri tanyorsunuz?
12. iirimizde "kinci Yeni Olay" nedir?
13. 1960'tan bu yana iirimizde ne gibi gelimeler
olmutur? Hangi yeni airleri tanyorsunuz? Flasan
Hseyin'in iiri hakknda ne dnyorsunuz?
14.iirimizin 1970 sonras tablosunu iziniz. Bu
tabloda yer alan belli bal adlar kimlerdir? Hilmi
Yavuz'un iiri hakknda ne dnyorsunuz? Ya Can
Ycel'in?
15.Cumhuriyet dneminde, halk iirinde ne gibi
gelimeler olmutur? Balca temsilcileri kimlerdir
halk iirinin bu dnemde? 1960'tan sonra halk
iirinde hangi ynde, ne gibi gelimeler gryoruz?

ROMAN VE HKYE

Roman ve hikye, 19. yzylda Bat'dan gelir bize.


Geri, belirli kiiler canlandran, bunlarn bandan
geenleri dile getiren destans (Dede Korkut hikyeleri),
dinsel destans (Battal Gazi), lirik (Kerem ile Asl) nitelik-
teki manzum (mesnevi) ya da mensur (halk hikyesi)
eser-
ler, Tanzimat'tan nceki Trk edebiyatnn bildii anlat
trleridir. Ve baz zellikleri, Bat roman ve hikyesini ha-
trlatan eserlerdir bunlar. Ama, tr olarak roman ve hik-
ye Bat kaynakldr ve 19. yzyln ikinci yarsnda, Trki-
ye'ye Tanzimat edebiyat ile girmitir.
Niin bu gecikme?
Gerekten roman, yani 18. ve 19. yzyln roman
Bat'da, burjuva yaam biiminin belirmesiyle ortaya
kmtr. Burjuva toplumunun insan rnei ise "birey"dir.
Oysa ayn yzyllarda, Osmanl toplumunun ekonomik
yaps, "bi- rey"i ortaya kmasn engelleyen bir
ekonomik yapyd.
Bu temel nedenin yannda baka nedenler de ileri
srlebilir.
nce eviri yoluyla tandmz, daha sonra "taklit"
ve "nazire" yoluyla ilk yerli rnlerini vermeye balayan
bu iki tr, gittike gelierek bugne gelir.

Cumhuriyet ncesi roman ve hikye

Roman ve hikye tr, 19. yzyln ikinci yarsnda


yaplmaya balanan evirilerle tannr.
lk yerli roman da 1872'de yaymlanr: emsettin Sa-
mi'nin Taak- Talat ve Ftnat'. Bir grenek roman.
Ama olsa olsa yalnzca edebiyat tarihi asndan bir
deeri var.
Namk Kemal'in ntihali' da yle.
Yerli yaam anlatma, iinde yaanan evreyi
canlandrma eilimi, Ahmet Mithat Efendi ile gitgide
yaygnlar.
lk hikyelerden bazs geniletilmi birer fkra, bazs
da uzatlarak anlatlm ve roman boyutuna
yaklatrlm birer serven biimindeydi. Bunlarda,
geleneksel edebiyatn halk arasnda anlatlarak yaayan
sevda hikyeleri ve masallardan gelen motiflerle anlatm
zellikleri ar basyordu. Trn ilk baarl rnekleri
Sami Paazade Sezai'nin Kk eyler (1892) adl
kitabnda toplad hikyeler olur. Bu hikyeler herkesin
evresinde rastlanan ve hibir olaanstl
bulunmayan kahramanlarn, herkesin bandan
geebilecek nitelikteki servenlerini yaln izgilerle dile
getiriyordu.
Cumhuriyet'e dein uzanan dnemde, romann
ere-
vesi, byk kentteki aydnlarn, varlkl kiilerin
yaamndan kenar mahallelere (Hseyin Rahmi
Grpnar), ky insanlarna (Nbizde Nzm) doru
geniler. Siyasal ve sosyal konular ele alanlar
(Mizanc Murat, Bekir Fahri) yannda, psikolojik
zmlemelere ynelen sanatlar (Mehmet Rauf)
grlr.
Ne var ki, Cumhuriyet'e dein olan dnemde,
zellikle zerinde durulmas gereken ancak iki byk
romanc vardr: Halit Ziya Uaklgil ile Hseyin
Rahmi Grpnar.
Onlar, tm Cumhuriyet ncesi Trk romannn iki do-
ruudur ayn zamanda.

Halit Ziya Uaklgil (1866-1945), "Edebiyat-


Cedide" topluluunun roman ve hikye
yazarlar iinde en bydr. Mai ve Siyah,
Ak- Memnu, Krk Hayatlar en tannm
romanlar... Halit Ziya, yaz yaamna atld
yllarda, Fransa'da "gerekilik" (realizm) ve
"doalclk" (na- tralizm) akmlar yaygn
durumdayd. Yazar, Tanzimat romanclarnn
dkn olduklar "Romantizm"e deil, kendi
ann bu yeni akmlarna yneldi; o akmlarn
rnlerini kendi almalar iin rnek ald.
Edebiyatmzda kk hikye trnn
yerlemesinde ve gelimesinde de gl etkisi
olmutur onun. Romanlarm, genellikle "aydn
tabaka"mn yaamndan alm bulunan Halit
Ziya, kk hikyelerinin nemli bir
blmnde halkn yaay, det ve inanlarn
anlatmtr.
En gzel hikyeleri de bu yolda yazlm
olanlardr denebilir.
Hseyin Rahmi Grpnar (1864-1944),
genel olarak "gerekilik"in (realizm) etkisi
altndadr. Hemen btn eserleri birer gzlem
rndr. Hseyin Rahmi, toplum yaammzda
Tanzimat'la balayan ve sren deimelerin,
insanlarn yaamlarnda ve grlerinde
dourduu etkileri ve tepkileri ele alm,
bunlar birer olay erevesi iinde ilemitir.
Hseyin Rahmi'nin romanlar "tre roman" dr.
Byk konak ve yallarda yaayanlardan, en
kenar mahallelerdeki yoksul halka dein, eski
stanbul'un her katndan insanlar -her trl
zellikleriyle hem de- onun eserlerinde yer
alrlar.
"Sanal iin sanat" grn benimseyen
Edebiyat- Cedide'ciler, aydn kiilere
seslenirlerdi. Hseyin Rahmi ise dorudan
doruya halk kitlelerine seslenmitir. Btn
eserlerinde halkn sosyal eitimini ykseltme
amacn gtm; bylece, "toplum iin sanat"
grn benimsemitir, Trk romanna
mutlaka bir "baba" bulmak gerekiyorsa, -hi
kukusuz- Hseyin Rahmi'dir o!..

Bu arada, romanmzn ideolojik evriminde nemli bir


dnemece de iaret etmeli: Ebubekir Hzm
Tepeyran'n Kk Paa's ile Trk roman, ilk kez
konan dna taarak, Anadolu halknn yaay
biimini, kaba, ama keskin izgilerle yanstmaya alr.
Gerekten bir dnemetir o roman, romanmzda.
Hikyeye gelince... Milli Edebiyat dnemine dein hi-
kye kaleme alan sanatlar ya rnlerini salt roman
alannda veren yazarlar (Hseyin Rahmi Grpnar, Halit
Ziya Uaklgil) ya da eserleri hikye trnn tarihinde
ancak birer balang adm olarak kalm edebiyat
adamlar (Hseyin Cahit Yaln, Ahmet Hikmet
Mftolu) oldu. Romanlarnda canlandrdklar
kahramanlarn benzerlerinden biri ya da birkan ve
yaln izgili birer olay ele alan Hseyin Rahmi
Grpnar'la Halit Ziya Uaklgil'in hikyeleri de romanlar
kadar ustalkldr. Ama, edebiyatmzda hikye -romann
sultasndan kurtulmu bir tr olarak- mer
Seyfettin'le balar.

Hikyeyi romann sultasndan kurtarma


dorultusunda atlan admlarn ilki gerekten
mer Seyfettin'indir. Edebiyatmz, ilk kez
onunla, dnyaya bir "hikayeci gz ile" bakan,
ayrntlar dikkatle izleyip ilemeye alan bir
hikayeci kazanmtr. stelik onun
hikyelerinde -snfsal temeline oturtulmu
olmasa bile- Osmanl'nn son dnemindeki
yapsnn belirledii insan tiplerinin yansdn
gryoruz. Ksacas, mer Seyfettin'le birlikte,
hikyemiz, "Trkiye'ye zg bir kiilie"
ulama srecine girer.
Bu sre iinde, mer Seyfettin'den sonra
olumlu bir adm, Memleket Hikyeleri ile Refik
Halit Karay atacaktr. Ve ondan sonra skn
eden hikyecilerin abalar ile hi-
kye kesin olarak zgrln ilan edecek,
romandan ayr kendi ekonomisini oluturmaya
balayacaktr.

kinci Merutiyetten sonra beliren Milli Edebiyat


akmnn temsilcileri (Halide Edip Advar, Yakup Kadri
Ka- raosmanolu, Reat Nuri Gntekin) asl baarl
eserlerini Cumhuriyet dneminde verirler.
deolojik adan ele aldmzda, Cumhuriyet ncesi
romana, "brokratik gr biimi" egemendir.
Nedir o?
Bazlarnn "resm ideoloji" diye adlandrdklar bu g-
r biimini, "toplumdaki aksaklklarn, oluumlarna yol
aan sosyo-ekonomik gerekliklere eilmeden, bir kadro
araclyla, biimsel reformlarla dzeltilebileceine inan-
mak" diye tanmlayabiliriz.
Brokratik gr biimi, romanmzn oluumuyla
balar; kinci Merutiyet'te Kk Paa dnemecinden
geerek Cumhuriyete ular ve az buuk deiiklie
urayarak devam eder. Ne var ki, Cumhuriyet
dneminde, romanda, burjuva ideolojisinin etkinlik
kazand bir ikinci dnem yaanacaktr.
Romanda, ii snf ideolojisinin etkin olmak zere ol-
duu dnemi de gene Cumhuriyette gryoruz.

Cumhuriyet dneminde roman ve hikye

Cumhuriyet dnemindeki Trk roman ve hikyesi,


Trkiye'nin ve Trkiyeli insann gereklerine gittike da-
ha ok eilir.
Kentte ve kyde yaanan gerek yaam, btn
sosyal ilikiler, gnlk yaayn btn blmleri
dorulukla yanstlr. ukurova'dan Ege kylarna, Dou
Anadolu'dan byk kentlerin gecekondu mahallelerine
dein uzanan evreler, cephelerde savaanlar, pamuk,
ttn, tahl reticileri, sngerciler, fabrika iileri,
hapislerde yatanlar, gurbetiler... gibi ok zengin bir
kahraman kadrosu vardr artk roman ve hikyenin.
Btn bu eserlerde gerekler ortaya konurken
eletiriye girimekten kanlmaz. Roman trndeki
eserler sos-
yal geliimi gzlemekte, dile getirmekte; bununla da kal-
mayp, sosyal bozukluklarn giderilmesi iin neriler ileri
srerek, siyaset adamlarna, hatta bilim adamlarna
nclk etmektedir. Roman yazarlar, anlattklar
gereklerin iinden, canlandrdklar kahramanlar
arasndan yetimitir. Bu durum romana, doruluk ve
konu zenginlii kadar, dil ve anlatm zenginlii de
kazandrr. Blge azlarndan derlenen szler, anlatm
biimleri, szdizimi zellikleri -roman araclyla- yaz
diline geer.
Cumhuriyet dneminde roman ve hikye, birka aa-
madan geerek gnmze ular.
- Cumhuriyet Trk roman ve hikyesinin ilk dnemi,
Milli Edebiyat akm temsilcilerinin eserlerini
kapsar.
Aslnda kinci Merutiyet sonrasnda balayan bu d-
nem, 1931'de "toplumcu-gereki roman ve hikyeye
gei dnemi"ne dein srm; daha sonra temsilcileri
rn vermeyi srdrmlerse de, roman ve hikyede
daha ok top- lumcu-gereki nitelikler ar basmaya
balamtr artk.
Milli Edebiyat akm temsilcileri, kolay anlalr bir dil-
le, gzleme dayanan, halkn yaantsn konu edinen,
sosyal sorunlara deinen eserler verdiler. Doacla
ynelen deneylerden (Selahattin Enis), psikolojik
zmlemelere (Peyami Safa) dein uzanan eserlerdir
bunlar.

Bu kuan temsilcilerinden Yakup Kadri


Karaosma- nolu, romanlarnda, Trk
toplumunun Tanzimat'tan 1950'lere dein
uzanan servenini konu edindi. Onun, ky
hayatn gereki bir yntemle dile getiren ve
kyl ile aydn tipi arasndaki ztlamaya
deinen Yaban, ileride yazlacak gereki ky
romanlarnn ncs oldu bir bakma. Halide
Edip Advar ruh zmlemelerine, duyarlkl
bir anlatma yer veren eserleriyle tannd.
Cumhuriyet anda yazlm en iyi roman
olduu kabul edilerek CHP Roman dl
verilen (1942) Sinekli Bakkal (1936), Bat
uygarlna kar "geleneksel-mistik deerleri"
savunan bir tez getiriyordu. Ky ve kasaba
gerekleri iinde bir gen retmen kzn
karlat glkleri dile getiren alkuu
(1922) romanyla n yapm Reat Nuri
Gntekin, yer yer romantizme uzanan bir
anlatmla, yeni yaamdan sahneler yanstt.
Cumhuriyet dneminin bu ilk romanclar kua, hik-
ye trnde de eser vermitir. Bu kuan hikyeleri,
konu bakmndan halkn yaayna, kat gereklere
yneliyor. Anadolu'ya ait canl gzlemleri gitgide daha
geni lde kullanyordu.
- Toplumcu gereki roman ve hikye
akmnn douu, 1930'lardan balar. Bu dnemin
nemli olaylarndan biri, "hikyemizdeki byk
srama"dr.
Gerekten, mer Seyfettin'le balayan, hikyemizin
romandan ayr bir tr olarak geliimi, Sadri Ertem,
Fahri Ce- lalettin, Memduh evket Esendal ve
Kenan Hulusi Ko- ray'n katklaryla, hikyemizi bir
sramann eiine getirip brakr. Beklenen sramay
ise, iki usta, Sabahattin Ali ile Sait Faik
gerekletirir. Bu iki ustann elinde, hikye, tam
anlamyla "zerk" bir tr haline gelir artk. Bal olduklar
dnya grlerinin birbirinden farkl olmasndan dolay,
aralarnda byk farklar, giderek ayrlklar bulunsa da.

Sabahattin Ali, "brokratik gr biimi"nin


karsnda yer alp, rejimle hesaplamay gze
alarak giritii uranda, gereki yntemleri
yerli yerine oturttuu gibi, Trkiyeli insan da
-btn boyutlaryla- hikyeye tamasn
bilmitir. Ona gelinceye dek, ucundan buca-
ndan hikyeye tanm olan Trkiyeli insan,
onun hikyelerinde snfsal bir temele
oturarak karmza kar. Sabahattin Ali'nin
hikyeye, konunun ilenii asndan da
kattklar vardr kukusuz.
Dnemda Sait Faik ise, daha ok, hikyeye
salad teknik ve tematik olanaklar
bakmndan nemlidir. Yoksa, onun hikyeleri
bir elikiler toplamdr. Deer yarglarndan,
yaama biiminden ve mekaniklemi ili-
kilerinden nefret edip bir trl mcadeleyi
gze alamad burjuvazi ile yaaylarndaki
doalla hayran olup bir snak olarak
grd, ama bir trl de btnlee- medii
kk insanlar arasnda bocalayp durmutur
yaam boyunca. Bu bocalamasn
hikyelerinde srekli olarak dlatran Sait
Faik, insanlar snfsal temellerinden koparp,
soyut bir sevgiyle yceltme yanlgsna srk-
lenmitir. Geri o, hikyelerini etkileyici klan
itenlii ile,
ierisinde bulunduu amaz dile getirmekten
kanmamtr. Ama itenlik, onu kurtarmaya
yetmemitir.
Hi kimseyi kurtarmaya yetmedii gibi...

1948 ylnda Sabahattin Ali'nin ldrlmesi ile birden-


bire gereki hikyemizin bo kaldna, siyasal iktidarn
basksyla da Sait Faik anlaynn n plana getiine
tank oluyoruz. Bu gei, 1950-1960 arasnda, Demokrat
Par- ti'nin faizan basklar altnda iyice belirginleecek
ve 1966'lara dein srecektir. Bu dnem ierisinde,
hikyemizin, teknik adan birtakm yeniliklerle
zenginleirken, tematik adan ban alp Trkiye
snrlarnn dna ktna da tank oluyoruz. Gereki
hikyeye yeni bir boyut ekleyerek, hikyemize de ivme
kazandrm olan Orhan Kemal'in, bu dnem
ierisinde hikyenin onurunu koruyan -belki- tek sanat
olduunu gryoruz. Sait Faik'in, snfsal temelinde
idiletirerek anlatt kk insan, yeniden sosyal
temeline oturtarak anlatr Orhan Kemal.

Ancak Orhan Kemal hikyesinin nemi,


Orhan Kemal'in genel olarak hikyemize -zel
olarak da sosyal gereki hikyemize-
kattklarndan ileri gelmemektedir yalnz.
Onun, Sait Faik'in arptt kk insan
zne uygun bir biimde vermesi kadar,
1950-1960 dnemi ierisinde, "bunalma
hikye"mizin karsnda bir seenek olarak
yer almasnn da etkisi vardr bunda. Demok-
rat Parti'nin faizan basklar younlatka,
Sait Faik'ten kaynaklanan ve -daha ok da-
Fransz varoluularna zenen kimi
hikyecilerimizin, kendi insani gereklerimiz
yerine, Batl olan anlatmaya ynelmeleri
karsnda, Orhan Kemal, insani zmz,
ulusal ve sosyal boyutlaryla verme
kavgasn srdryordu.
Trl yasal ve yasad basklara karn hem
de...

Toplumcu-gereki dnemin nemli bir kesimini ky


roman kapsar. Bu dnemin ana nitelii, ky
yaantsn, ky insanlarn ele almasdr. Bazlar kyden
yetimitir bu yazarlarn, bazlar kasabaldr. Bazlar da
taradaki grev yllarnda ya da hapishanelerde
yatarken tanm-
lardr kyle ilgili gerekleri. Ky roman yazarlar arasn-
da, Anadolu'nun birbirinden ayr blgelerini -btn ikti-
sadi ve sosyal sorunlaryla birlikte- konu edinenler oldu.
Yaar Kemal ile Orhan Kemal'in eserlerinde zellikle To-
roslar ve ukurova, Kemal Tahir'de Orta Anadolu, Samm
Kocagz'de Ske dolaylar, Kemal Bilbaar'da Ege
blgesi ve Dou Anadolu, Necati Cumal'da Urfa, Fakir
Baykurt'ta Burdur ve Ankara dolaylar, Talip Apay- dn'da
bat Anadolu, mit Kaftancolu'nda Kars yresinin
yaam anlatlr.
1960'lardan sonra, romanda sosyal-siyasal tezler de
ar basacaktr. 27 Mays hareketiyle, Trkiye sola aln-
ca, tm aydnlar gibi romanc da yeni bir aray iine gi-
rer. Bu konuda dikkatleri en ok eken de -kukusuz- Ke-
mal Tahir oldu.

Kemal Tahir, sanatl ve romanmza


getirdii yeni boyutlarn yan sra, bir dnce
adam olarak da dikkatleri zerine toplad.
Dncesinin ekseni yapt sorun,
toplumumuzun en nemli sorunlarndan
biriydi: "Dou-Bat ilikisi." Bu konuda, "resm
ideoloji"nin dna karak -daha dorusu
karsna geerek- aydnlatc, uyandrc ve
artc bir rol oynad yadsnamaz. Ancak,
btn bu abalarnda arlklara dmedii de
sylenemez. Bu yzdendir ki, Kemal Tahir'in
geni, derin ve kiilyutmaz dncesinde,
olumlu yanlar olumsuzlardan iyice ayrmak,
deerlendirmek ve gerek yerine oturtmak
gerekiyor.
Yazarlk sezgisiyle bilimsel kuramlar
oluturmaya kalkmann tehlikelerine de iaret
ederek...

zellikle 70'lerden bu yana, romanmzn dnyas,


Adalet Aaolu ile, Sevgi Soysalda, etin Altan'la, Vedat
Trkali ile, Ouz Atay'la, Erol Toy la, Demir zl ile,
Selim leri ile, rfan Yalnda, Pnar Kr'le, Aysel
zakm'la... daha da zenginleti.
Ama btn bunlara karn, romanmz genel olarak
bir "rpn" iinde bugn.
Umut verici abalar, bu gerei deitirmiyor.
Hikyeye gelince... Demokrat Parti iktidara getikten
sonra, devrimcilerle devrimci sanatlara kar uygulan-
maya balanan bask havas iinde n plana gemeye
balayan Sait Faik, ksa zamanda bir ym izleyici bulur
kendine: Daha ilk klarnda kiiliklerini tantlam olan
Oktay Akbal, Necati Cumal ve Sabahattin
Kudret Aksal' bir yana brakrsak, izleyicilerin, ilk
aamasnda, onun elikilerle dolu, ama olduka iten
olan evrenini soyutla- trmaya baladklarn; evrenin
anlalmazln, bunalty, ylgnl, kaosu, insann
hiliini ve gszln... odaklatrarak "bunalma
hikye"ye doru yelken atklarn gryoruz. Bat'nn
skp posasn kard tekniklerle, Trkiyeli insan deil
de, Batl bunalan insan, zaman zaman da insan
simgelerini anlatan bunalma hikayecilerimiz arasnda
Adnan zyalner, Bilge Karasu, Vs'at O.
Bener, Yusuf Atlgan, Nezihe Meri, Onat Kutlar,
Feyyaz Kayacan, Demir zl... adlar saylabilir...
Bu krdvii ierisinde 1960'lara ulaan hikyemiz,
27 Mays hareketinin getirmi olduu 1961
Anayasas'nn gvencesindeki zgrlk ortamnda, bir
uzun zaman, beklenen alm gerekletiremez. Orhan
Kemal de, Dnyada Harp Vard'da doruuna ulatrd
ustaln, sz konusu kitabn yaym tarihi olan 1963'ten
sonra srdremez. Orta kuak ve ara kuak
sanatlarndan da ileriye dnk, yeni ve olumlu bir
atlm gelmez pek. Enstitlle- rin hikyeleri ise, her
geen gn biraz daha bir-rnekle- mektedir. Artk,
gerek okurda gerekse sanatlar arasnda, hikyenin can
ekimeye balad hakknda birtakm kanlar olumaya
balamtr. Herkes umutsuzdur; sanats da,
eletirmeni de... te hikyeye kar ilginin olduka
azald bylesi bir ortamda, Reo Aa ad altnda btn-
letirdii hikyeleriyle -ad o gne dek kulaklara yaban-
c- bir kiinin sesi ykselir: Bekir Yldz'n!
Bu kitabn izleyen teki kitaplaryla, btn gzlerin
yeniden hikyeye dnmesine yol aacaktr bu sanat...

491
DAHA OK BLG

Tahir Alangu, Cumhuriyetten Sonra Hikye ve


Roman, 3 cilt, stanbul, 1959-1965.

49
2
Cevdet Kudret, Trk Edebiyatnda Hikye ve
Roman, 2 cilt, Ankara, 1970-71.
Mehmet Ergn, "deolojik Adan Trk Romannn
Evrimi", Yeni Admlar, say 13.
Mehmet Ergn, Hikyemizde Bekir Yldz Gerei,
stanbul, 1975.
Konur Ertop, "Trk Romannn 50 Yl", Trk Dili,
say 266, s. 116-123.
Fethi Naci, On Trk Roman, stanbul, 1971.
Fethi Naci, Trkiye'de Roman ve Toplumsal
Deime, stanbul, 1981.
Rauf Mutluay, ada Trk Edebiyat (1908-1912),
stanbul, 1973.
Mehmet eyda, Trk Roman, stanbul, 1969.
Trkiye Ansiklopedisi (1923-1973), "Roman" ve
"Hikye" maddeleri.
Aytekin Yakar, Trk Romannda Milli Mcadele,
Ankara, 1973.
Yansma Dergisi, "Gnmz Trkiye Hikyesi"
zel says (say 6).

Hilmi Yavuz, Roman Kavram ve Trk Roman,

Ankara, 1977.

OKUMA

HKYEMZDE BEKR YILDIZ GERE


Bekir Yldz'n birdenbire byk bir ilgi bulmas,
bugne kadar, onun hikyecilii veya hikye
kitaplar zerine yaz yazan- larca tartma konusu
yapld...
Trn genel evrimi dikkate alnmadan verilen bu
yarglarn ortak olduklar nokta, Bekir Yldz'n
birdenbire ilgilerin oda haline gelmesinin sanat-
d birtakm faktrlerle aklanmaya
kalklmasdr. Sz neredeyse "birtakm koullarn
kesimesiyle Bekir Yldz diye bir sanat ortaya
kmtr ve bunda pay Bekir Yldz'da deil,
ortamdadr; o ortam Bekir Yldz' yaratt gibi, bir
bakasn da yaratabilirdi" demeye getirilmek
istenmektedir.
...Bekir Yldz'n hikyelerini trn genel evrimini
dikkate almadan belli bir yere oturtmaya imkn
yoktur.
Yaplan aklamalara dikkat edilirse, bir edeb tr
olarak kendine zg bir yap ina etmeye alm
olan hikyemizin, 1936 sonras dnem ierisinde,
konumlar farkl iki izgi zerinde geliimini
srdrmekte olduu grlr:
(a) ncsnn Sait Faik olduu ve bunalmc
hikyemize doru uzanan bireyci izgi,
(b) ncsnn Sabahattin Ali olduu ve
toplumcu gereki hikyeye doru alan toplumsal
gereki hikye izgisi.
Bekir Yldz'm ilk kitabn yaymlad yllarda
birinci izgi tam anlamyla kmazda idi. Sait Faik'in
tutarsz ama duru ve aydnlk olan dnyasn modaya
katlarak karartm olan 1950- 1960'n bunalmclar
ya susmulard (Onat Kutlar, Yusuf Atlgan, Vs'at O.
Bener) veyahut da yine mezhepler peinde komaya
balamlard (Leyla Erbil, Adnan zyalmer). Onlar
izlemeye kalkan yeni yetmeler ise, tam bir
kemeke ierisinde idiler ve Kafka-Joyce-Faulkner
ls arasnda dnenip duruyorlard. kinci izginin
tek temsilcisi durumunda bulunan Orhan Kemal ise,
kendini yineleme dnemine girmekle, sz konusu
izginin nnn tkanmasna yol am gibiydi.
Orhan Kemal'in hikye dnyasnn yaknlarnda
dolanan ama insan ve insani olan onun kadar
yetkin bir biimde kavramann olduka uzanda
bulunan Metin lkin ise, gerek Mescit kmaz ve ge-
rekse Konumak'ta btnletirmi olduu
hikyeleriyle, saflarna katlma abas ierisinde
bulunduu toplumsal gereki hikyeye ivme
kazandrmann olduka uzandadr. stelik eletirel
bir gzle vermesinden getik, gereklii btn
karmakl ile tespit etmenin de uzandadr. Bu
nedenle hikyeleri insan ve dolaysyla da insani
olan iermemektedir. Bylece, ondan da hikyemize
herhangi bir hayr gelecek gibi deildir. Ksacas
1960 sonras dnem ierisinde hikye tr bir genel
kriz ierisindedir. Ve Bekir Yldz, byle bir ortamda
hikyeye admn atar. Bu dnem, kesin bir semeyi
gerektiren; yalpalamay, kararszl
balamayan bir dnemdir. Bekir Yldz, bu durum
karsnda, toplumsal gereki hikye izgisinden
yana semesini yaparak, sz konusu izginin
uzantsnda yer alr. n ak, toplumdaki deiim ve
dnmler younlatka, daha da geni olanaklara
kavuacak olan bu izgiyi derinletirmeye, ona ivme
kazandrmaya alr. stesinden gelmeyi becerdii
iin de, hikyemizde bir gerek haline gelir. Yani
Bekir Yldz'm ksa zamanda hikyeciliimizin nde
gelen imzalar arasnda yer alnn nedeni, sanat
d faktrler deil, bizzat Bekir Yldz'm sanat
yetenei ve gcdr...

(Mehmet Ergn, Hikyemizde Bekir Yldz Gerei,


stanbul, 1975, s. 36-39)
SORULAR

1. Roman ve hikye, Trk edebiyatna bir tr


olarak ne zaman ve nasl girer? lk romanc ve
hikyecilerimizden kimleri tanyorsunuz? Genellikle
hangi akma baldrlar eserlerinde bu sanatlar?
2. Cumhuriyet'e kadar olan dnemde, Trk
romannn erevesindeki genileme nasl olur?
3. Halit Ziya Uaklgil ile Hseyin Rahmi
Grpnar'n sanat anlaylar nasldr? Karlatrnz
bu iki yazar!
4. Trk romannda "Kk Paa dnemeci" neyi
anlatr?
5. mer Seyfettin'in Trk hikyeciliindeki nemi
nedir?
6. Cumhuriyet dneminde, roman ve hikyenin
ulat boyutlar nelerdir? Bu trlerin
Cumhuriyet'teki gelimesi hangi dnemlere ayrlr?
7. Cumhuriyet dnemi roman ve hikyesinde Milli
Edebiyat temsilcileri kimlerdir? Ne gibi katklarda
bulunmulardr? Bunlar arasnda Yakup Kadri'nin
yeri nedir?
8. Cumhuriyet dnemi hikyesinde, Sabahattin Ali
ile Sait Faik, hangi izgileri temsil ederler? Ve ne
gibi gelimelere yol amtr bu izgiler daha sonra?
9. Gereki "ky roman" ne zaman doar? Kimleri
tanyorsunuz kye eilen yazarlardan? Ve hangi
bakmlardan ele almlardr ky?
10. Kemal Tahir'in sanatlnn yan sra,
dnce adam olarak yapt nedir?
11. Trk romannn bugnk tablosu ve sorunlar
nedir?
12. Hikyemizde Bekir Yldz gerei nedir?
(Okuma parasn okuyunuz.)
BLM VIII

TYATRO, SNEMA VE MZK

TYATRO

19. yzyln, Trkiye'nin kltr tarihindeki nemi, ti-


yatro bakmndan da kendini gsterir: Trkiye, o yzyl-
da, kendi geleneksel tiyatrosunu brakr, Bat tiyatrosunu
kabul eder. Doaldr ki, Batl tiyatro uygulamas da bu-
gne dein nemli aamalardan geer.
Bu geii ve aamalar -tannm tiyatro tarihimiz
Metin And'n yardmylaI- aada zetleyeceiz.
Ancak, hemen unu syleyelim ki, Trkiye'nin gerek
uzun tarihi boyunca gelitirdii geleneksel tiyatrosuyla,
gerek 19. yzylda benimsedii Bat tiyatrosunu vurgula-
yarak vard aamayla, slam dnyasnda apayr bir yeri
vardr. slam lkelerinden hibiri, Trklerin tiyatro ala-
nnda gsterdii yetkinlie ulaamamlardr.

Geleneksel tiyatrodan Batl tiyatroya

Trkler, Anadolu'ya gelirken, birtakm kukla trlerini


biliyorlard. Bunun yan sra, danslar ve belki birtakm il-
kel taklit gsterileri de vard. Anadolu'ya yerletikten
sonra, orada daha nce yaam halklarla, ada
olduklar halklarn kltrleriyle alverileri olmutur.
Bunun sonucunda, zellikle Anadolu kylsnn bugn
de oynad, bolluk trenlerinin kalntlar olan ve dnya
tiyatrosunun en nemli kayna saylan seyirlik
oyunlarn gelitirmilerdir. Aslnda, Bat tiyatrosuna
kaynaklk eden eski Yunan dram da buradan gelmitir.
Ne var ki, Anadolu Trkleri, yzyllar boyunca bu bolluk
trenlerini ilkel bi-

I Metin And, Tiyatro Klavuzu, stanbul, 1973, s. 415


vd.
imlerinde korumu olmalarna karn, Batklar gibi bun-
lardan olgun bir tiyatro gelitirememilerdir.
Dramatik zellikte olan seyirlik oyunlarn belli
ballar, meddah, yalanc savalar, kukla, glge
oyunu, hokkabaz, dramatik danslar ve
ortaoyunudur.
Geleneksel tiyatromuzun trleri bunlardr.
Meddah ya da dramatik biimde hikye
anlatma sanat, slam lkelerinde ok grlen bir
trdr. Bu yzyln bana dein -kesintisiz- gelebilmi
olan meddah gelenei, dramatik seyirlik oyun trleriyle
birok ortaklaa zellikler gstermekle birlikte, teki
trlerin hep gldrmeye ynelmi ve gstermeci bir
sunuta olmalarna karlk; dinsel, destans, yiitsi,
duygusal, alatl konulara da yer vermesi, ayrca
dinleyici ve seyirciyle duygusallk ba kurmaya ve
zdelemeye dayanmas bakmndan, meddah, teki
trlerden ayrlr. Kahvehanelerden, han kelerinden,
konaklara, saraylara dein, yzyllar boyunca, meddah
hikyeleri Trk halknn dramatik gereksinmesini en iyi
karlayan trlerden birisi olmutur.
Kuklaya gelince, bu belki de Trklerin Anadolu'ya
gelmeden de bildikleri bir trd. Ama kuklann asl
gelimesi, Trklerin Anadolu'ya yerlemelerinden sonra
balar. Ne var ki, bu tr, 16. yzylda Trkiye'ye giren
glge oyunu ya da Karagz kadar yaygnlamad.

Karagz, aslnda Trklere zg bir gsteri


trdr.
16. yzyln ilk yarsnda teknii Msr'dan
renilen glge oyununu Trkler,
yaratclklaryla en olgun, en zgn biimine
vardrmlar, Balkanl ve slam komularna da
sevdirip retmilerdir. Karagz de, meddah
gibi tek sanatnn gsterisidir. Ancak deriden
yaplm, renkli, kla gsterilen grntler ve
ustalkl bir konuma sanatyla sunulan ok
zengin bir tiyatro trdr. Denebilir ki,
Trklerin en nemli kltr hzinelerinden
birisidir Karagz. 16. yzylda Trkiye'ye
girmi, 17. yzylda kesin biimini almtr.
Abdlaziz dnemine dein, byk bir
zgrlk ve dokunulmazl olan Karagz, buna
dayanarak bir yandan geni lde siyasal
talamaya, br yandan da btn halk
tiyatrolarnda grld gibi, ak sakla yer
vermitir.
Karagz'n yan sra, tpk bunun slubunda, ancak
canl oyuncularla gsterilen dans, taklit, gldr karm
bir halk tiyatrosu gelitirildi. yle ki, bu halk komedyas,
belki Karagz'den de eski olmakla birlikte, kesin biimini
ve "Ortaoyunu" adm ancak 19. yzylda almtr.
Baka adlar da vardr: Meydan Oyunu, Kol Oyunu,
Zuhuri gibi...

Karagz'n ba kiilerinden biri, tutumu


davranlar ve diliyle z sz doru bir halk
adam olan Karagz; teki sekinlere, aydn
snfa zenen, arabulucu, esnek kiiliiyle
Hacivat'tr. Ortaoyunu'nda ise, Karagz'n kar-
l Kavuklu, Hacivat'n karl Piekr'dr.
Bunlarn dnda, teki kiiler de tpatp bir
benzerlik gsterirler. Ortaoyunu, drt bir yan
epeevre seyirciyle kuatlm bir meydanda
oynanr. Dekor hemen hi yok gibidir. Kiiler,
Karagz'de olduu gibi giyinileri, ezgileri,
danslar, trkleri, tutum ve davranlaryla
belirlenir.

Ortaoyunu'nun hzl bir gelime gsterdii 19. yzyl,


ayn zamanda Bat tiyatrosuna kaplarmz atmz
yzyldr. Ortaoyuncular, sahneli tiyatronun yaammza
girmesiyle, bir yandan kendi geleneksel tiyatrolarn
srdrrken, te yandan Bat tiyatrosunun sahnesinden,
yntemlerinden yararlanarak bir bireim yapmay
denemiler, bylece, Cumhuriyet dnemi balarna
dein sren Tuluat tiyatrosu domutur. Ne var ki, bu
tr ksa zamanda yozlam, Ortaoyunu'nun -szn
ustalna dayanan- gcnden uzaklap, daha ok
hareketlerin ve soytarln olanaklarna snmalar
yznden, kendi kendini tketmitir.
Bat tiyatrosunun Trkiye'ye girii, kukla, Karagz,
hokkabazlk gibi teki geleneksel trleri de etkilemitir.

Batl Trk tiyatrosunun douu ve geliimi


Gelenekse] tiyatronun yan sra, Bat rneinde
tiyatromuz dneme ayrlmaktadr. lki, 1839'dan
balayarak 1908'de II. Merutiyet'e dein sren
Tanzimat tiyatrosu; kincisi, 1908'den Cumhuriyet'in
ilanna dein sren Me-
rutiyet tiyatrosu; nciis ise, 1923'ten
gnmze dek gelen Cumhuriyet tiyatrosudur.

a) Tanzimat tiyatrosu

Bat tiyatrosunu, Trkler, nce stanbul, zmir gibi ya-


bana aznlklarn yaad kentlerde, yabana
tiyatroculardan tanmlardr. Bu konuda ncl, Bat
kltryle daha kolay iliki kurabilen Ermeniler
yapmtr. Ermeniler, nce kendi dillerinde temsiller
verirken, zamanla seyircilerini geniletmek ve kamu
desteinden yararlanmak iin, Trke de oynamaya
balamlardr. Bu arada saray ve evresinin de
gelimede byk katks olmutur. Ayrca yerli ve
yabanc olmak zere tiyatro topluluklar kurulmutur.
Ermenilerin kurduu ark Tiyatrosu ile, bu
topluluktan kma ve zmir'de temsiller veren
Vaspuragan topluluu, Ermenice temsillerin yan sra
Trke temsiller de veriyordu. Kurduu tiyatro ile Trk
tiyatrosuna ilk byk hizmeti yapacak olan Gll
Agop, bu almalarn iinde yetiir.

Gll Agop, yalnz Trke oynayan, zamanla


Mslman Trk oyuncularn da katlaca bir
tiyatronun nemini anlar. nce kurduu Asya
Tiyatrosu'nu, Osmanl Tiyatrosu'na
dntrerek, -stanbul yakasnda eski bir sirk
ve tiyatro binas olan- Gedikpaa Tiyatrosu'nda
temsillere balar. Daha ok yabanc tiyatrolarn
oynand Beyolu yerine, Trklerin ounlukta
olduu bir blgede alan tiyatro, seyircinin
yetimesi bakmndan da bir kolaylk salar.
Her trl yarmaya kar korunmak ve ayrca
kamu desteinden yararlanmak iin 1870'te bir
tekel ferman da alr. Bylece mzikli oyunlar
dnda Trke temsillerin tekeli, on yl iin
Gll Agop'a tannr.
Gll Agop'un, Trk oyun yazarlarnn
yreklendiril- mesinde Mslman Trk sahne
sanatlarnn sahneye kmasnda, seyircinin
yetimesinde, Bat tiyatrosunun tannmasnda
byk hizmetleri olmutur.
Ancak, istibdat vardr.
Ve bir gn, Namk Kemal'in Vatan Yahut
Silistre oyununun seyircide cokunluk
yaratmas zerine yazar sr-
gne gnderilirken, oynanacak oyunlar da sk
bir denetim altna alnr. I. Merutiyet'in ilanyla
-bir lde- ferahlama olursa da ksa srer bu.
Sonunda, Osmanl Tiyatrosu'nun oynad
Ahmet Mithat Efendi'nin mzikli oyunu engi
ile, yine ayn yazarn erkez zdenleri, saraya
jurnal edilir ve Gedikpaa Tiyatrosu -bir
gecede- yktrlr.

O dnemin nemli bir giriimi de, Ahmet Vefik Pa-


a'nm -Bursa valilii srasnda kurduu- Bursa
Tiyatro- su'dur. Bursa'ya stanbul'dan gelmi, ilerinde
Fasulyeci- yan Efendi, Ahmet Fehim ve Kk smail
Efendilerin de bulunduu topluluk oluturur bunu. yi
seilmi ve hazrlanm, halka tiyatro sevgisini
alayacak oyunlarla birka yl Bursa'da dzenli tiyatro
temsilleri verilir. Ancak, jurnaller zerine, Paa,
soruturma iin geri alnnca, almalar da durdurulur.
Bu arada, Gll Agop'un tekel fermannda ak kap
bulan iki grup tiyatrocu vardr: Bunlardan ilki, tuluatlar-
dr. Onlar metinsiz, domaca oynadklarndan, tekelin
kendilerine kar uygulanamayacan syleyerek tuluat
tiyatrosunu kurmular, balangta, Gll Agop tiyatro-
sunun oynam olduu oyunlar kendi sluplarnda sah-
nelemilerdir. Bunda ncl, nl ortaoyuncusu Ka-
vuklu Hamdi, Hayalhane-i Osman
Kumpanyasyla Aksaray'da kurduu bir tiyatroda
yapmtr. Tekeldeki ikinci ak kap ise, tekel d
braklan mzikli oyunlardr. an nl bestecisi
Dikran uhacyan, Opera Tiyatrosu adyla kurduu
toplulukla, daha ok kendi mzikli oyunlarn, bu arada
eviri mzikli oyunlar oynamtr.
Gedikpaa Tiyatrosu'nun ykl ve tekelin sresinin
sona erip bir daha yenilenmemesi zerine birok
topluluklar kurulur. Bu arada, hem o an hem de
Merutiyet tiyatrosunun nemli tiyatro adamlarndan
Mardinos Mmakyan, balarda Gll Agop'un oyun
seimine yakn bir yol izler, ancak, gerek kendi tiyatro
anlay, gerek istibdat rejimi koullarnn zorlamas
sonucunda, yerli oyunlara ve edebi deeri olan eviri
oyunlara srtm dner, -Fransa'da "kapc romanlar"
denilen- ucuz romanlardan uyarlamalarla, ikinci nc
derecede melodramlar sahnelemeye balar.
Bu dnemde, Ahmet Fehim gibi sanatlar eliyle,
tiyatro Anadolu'ya da gtrlr.

Bu dnemin yazarlarndan, bata edebiyatn


teki trlerinde de n yapm olan geliyor:
brahim inasi'nin air Evlenmesi adl eseri,
ayn zamanda ilk Trk tiyatro eseri saylyor.
Namk Kemal, dnemin en nemli oyun
yazarlarndan kukusuz. Sonra bakalar
geliyor: Abdlhak Hamit, Ahmet Mithat
Efendi, vb.
Ama, dnemin -zellikle komedya alannda-
en nemli yazar, Bursal Feraizcizade Mehmet
akir'dir. Molire etkisiyle yazan ilk komedi
yazarmzdr o.

Araya, istibdat ve onun sk denetimi girmemi olsay-


d, Tanzimat tiyatrosu, kukusuz ok daha olumlu geli-
meler yapard.

b) Merutiyet tiyatrosu

23 Temmuz 1908'de, Merutiyet tiyatrosu ad


verilen dnem balar.
Bu dnem tiyatro anlay, seyircilerin, oyuncularn ve
tiyatro topluluklarnn sayca bolluu ile oyunlarn zel-
likleri bakmndan, dnemin alkantl havasn yakndan
izlemekte, onu en belirgin bir biimde yanstabilmekte-
dir.. Merutiyet'in ilan byk umutlar yaratm, zgrlk
ve Merutiyet kavramlarnn btn kaplar aan tlsml
bir anahtar olduu sanlm; huzurun, umudun, g-
venliin hemen gerekleeceine inanlmt. Bunun se-
vinci, cokunluu dolu doluya yaanm; tiyatro da bu
sevincin, cokunluun szcs olmutur. Eski ynetimin
ktlklerine kar toplumun hncn, fkesini dile getiren
gl bir sesti tiyatro.
Btn bunlarn sonucu olarak, sayca pek bol oyun
yazlm, tiyatro topluluklar artm, tiyatro almalar
younlamtr.
Balarda, iktidar partisi "ttihat ve Terakki"nin ileri ge-
lenleri de bu akntya kaplmlar; tiyatroyu geni lde
desteklemilerdir. Ancak, bu cokunluun yerini, ksa bir
sre sonra savalar, iktisadi sorunlar, parti
ekimelerinin dourduu karamsarlk ve ylgnlk alr.
k ve ykl, byk bir umut krkl, aydnlar,
devletin nasl kurtulaca yolunda bir zm aramaya da
iter. Btn bunlar, tiyatroda da yanklanr; gerek olaylar,
gerek dnceler, sca scana sahneye kar.
Oyunculuun okullu olmas iin ilk nemli adm da bu
dnemde atlr: Andr Antoine, stanbul'da bir konserva-
tuvar kurmas iin arlr. Jrlbedyi-i Osman
adyla alan bu konservatuvar, iki yl sonra denekli bir
tiyatro topluluuna dnm ve bugn stanbul ehir
Tiyatrosu olarak bildiimiz tiyatronun temeli atlmtr.
Oyuncular, geen dnemden kalma deneyimli
oyuncularla, bu dnemde oyunculua heves eden
genlerdir. Bu oyuncularn ou, ilerde Cumhuriyet
dneminin de kalburst tiyatro adamlar olacaktr.
Burhanettin Bey, Ra- it Rza, Muhsin Erturul,
Behzat Butak, . Galip Arcan ilk akla gelenleri
bunlarn.
Byk tuluat Nait'i de unutmamal!

Mslman kadn oyuncu, gene sahnede


deildir. Ancak dnemin sonlarna doru Afife
adnda yrekli bir Trk kz, btn basklara,
engellere karn ilk adm atar.
Onu, sayda az da olsa bakalar izler.

Sinemann bu dnemde yaylmas sonucu, birok


tiyatronun sinemaya dnmesine karn, tiyatro
topluluklar pek oktur. Saylar -hemen hemen- yz
amaktadr. Ne var ki tiyatro ynetimi ve sahne dzeni,
her bakmdan ilkeldir. Tiyatro topluluklar bir iki temsil
iin bir araya gelmekte, sonra dalmaktadr. yi
sanatlar da azdr aslnda. Bunlarn da, eitli
topluluklara dalmasyla, derme atma topluluklar kar
ortaya.
Dnemin balca yazarlar arasnda, edebiyatlar
gelir. Ama oyun yazarln bal bana bir ura olarak
benimsemi ve verimliliklerini Cumhuriyet'e dein
srdrm iki yazar gryoruz. bnrrefik Ahmet
Nuri ve Musa- hipzade Celal.
Bu dnemde, gerek 19. yzyl Trk tiyatrosunun,
gerek
Bat tiyatrosunun etkisi vardr. Geleneksel tiyatromuz ise
can ekimektedir. Tuluat tiyatrosu, Nait gibi ustalarn
elinde gelimekle birlikte, tuluat topluluklar, daha ok
teki tiyatro topluluklarnn sahneye koyduu oyunlarn
kopyaclnda kalm, yaratc olmamlardr.
Bu dnemin oyunlar hayli eitlilik gsteriyor: Ko-
medyalar, manzum oyunlar, siyasal ve belgesel oyunlar,
tarihsel dramlar, sava oyunlar, sosyal ve aile dramlar,
duygusal dramlar, mzikli oyunlar...

Siyasal ve belgesel oyunlar, Merutiyet


tiyatrosunun en ilgin trdr. ounlukla,
istibdat dneminin olumsuz eylemlerini, 31
Mart Olay'n, Jn Tiirklerin gizli almalarn,
saray entrikalarn, iktidar partisinin iyzn
gsteren oyunlar bunlar.
Ama sayca en kabark tr, tarihsel dramlar.
Daha ok Osmanl tarihinin parlak yapraklarna
snarak, halk yenilgiler karsnda
yreklendirmeyi amalayan bu oyunlar iinde
baarl olanlar da var: ehabettin Sleyman
ile Tahsin Nazif'in Ksem Sultan', Salh Cimcoz
ile Celal Esat'n (Arseven) Selim-i Salis'i bunlar
arasnda.
Mzikli oyunlar bakmndan da ok baarl
rnekler gryoruz.

Merutiyet tiyatrosu hakknda, son olarak ne syleye-


biliriz?
Merutiyet tiyatrosu, eski dnem ile Cumhuriyet
tiyatrosu arasnda bir kpr olmutur.
Eski deerler ve kurumlar tartlm, bunlarn yerini
alacak yeni deerler ve kurumlar aratrlmtr. Tiyatro-
nun toplum yararna olduu yalnz dncede kalmam,
eylemde de ilgin rnekler verilmitir. Tiyatroda sorunlar
su yzne km, neler olduu anlalmtr. Tiyatro di-
linde hayli gelime olmu, denekli tiyatronun temeli
atlm, tiyatro retiminin nemi anlalm, kadn
oyuncunun sahneye kmas iin mcadele edilmi,
Cumhuri- yet'in birok nemli oyuncular ve tiyatro
adamlar grg ve yaantlarn Merutiyet'te
kazanmlardr.
zetle, Cumhuriyet tiyatrosunun temelleri bu dnem-
de atlmtr.
c) Cumhuriyet tiyatrosu

Cumhuriyet tiyatrosu derken, Cumhuriyet'in


ilanndan gnmze dein olan dnemin tiyatrosunu
kastediyoruz.
Bu dnemde, tiyatroda, arama ve denemeden
yaratma ve kendini bulma aamasna geilir artk.
Cumhuriyet'in ilk yllarndaki bocalama dnemi kamu
kesiminin de ilgi ve desteiyle yolunu, yntemini
bulmutur. Sorunlar anlalm, tiyatronun nemi
benimsenmi; oyuncusu, yazar, seyircisi el ele verip
tiyatroyu birlikte yaratma abasna girimilerdir.
Cumhuriyet'in tek partili dneminde, devlet,
tiyatroya elinden geldiince yardm etmitir.
Devlet eliyle tiyatro eitimi, bir Devlet Tiyatrosu'nun
kurulmas, Halkevleri yoluyla yurt dzeyinde kltr ve
tiyatroyu yayma, halka erime abas gibi eitli
ynlerde olumlu sonular alnmtr. ok partili
dnemdeyse, devletin ilgisi gevemi; iktidar partisi,
bunlar gelitirecek yerde, geriletecek bir tutum
gstermitir. Bununla birlikte, hi deilse byk
kentlerde, oyuncu, yazar, seyirci yetimitir; kamu kesi-
mine karn, yine de hem nitelik hem nicelikte hzl bir
gelime olmutur. Tiyatro eylemi, btn gcyle
kendisini duyurmutur. Bu gelime, 27 Mays hareketi ve
1961 Anayasasyla daha ileri bir aamaya ulam;
tiyatronun toplum iindeki ilevi -diyalektik bir biimde-
ele alnarak, devrimin gerek anlam ve bunda
tiyatronun yeri ve grevi saptanmaya allmtr.
Seyirci sorunu da, giderek bir zme varmtr.
Artk, hi deilse byk kentlerde, kadn ve erkek
seyirciler bir arada -bir lde bilinli olarak- oyunlar
deerlendirebi- liyor. zel ve denekli tiyatrolarn
Anadolu'ya yaptklar geziler dnda, bir kltr eylemi
olarak, Blge Tiyatrolaryla tiyatroyu yurt yzeyine
yaymak tasarlanyor. Oyuncu sorunu da, bundan
nceki dnemlere gre zme varmtr. Artk Trk
kadn sahnede yerini almtr. Oyuncularn eitimi iin
-Atatrk'n nayak olmasyla- bir Devlet
Konservatuvar kurulmu, bu kurum yllarca Devlet
Tiyatrosu'na deerli sanatlar yetitirmitir. Profesyonel
dzeyde oyunculuk sayg gren bir uratr. Ti-
yatro adamlar da, sayca az olmakla birlikte yol
gstermekte, tiyatro eylemine yn vermekte byk
katkda bulunmaktadr.

Bunlarn en banda, kukusuz Muhsin


Erturul gelir.
Merutiyet dneminde yapt byk
ilerden sonra, Cumhuriyet dneminde her
olumlu abann nderi o olmutur. Tiyatro
oyunculuunun, sahneye koyuculuu- nun,
yneticiliinin yan sra, bir tiyatro dnr
olarak yazlaryla, dersleriyle, genleri
yetitirmesiyle, yeni yeni tiyatrolarn
almasnda nayak oluuyla, Cumhuriyet ti-
yatrosunun bir numaral adamdr o.

Cumhuriyet'in ilk yllarnda deiik bir grnmde


olan Drlbedyi'nin yan sra, eitli tiyatro
topluluklar vard. Sarsntlar geiren Drlbedyi ise,
daha sonra -stanbul ehir Tiyatrosu ad altnda
tannan en nemli topluluklardan biri olur. nce, Devlet
Konservatuvar rencilerinin Tatbikat Sahnesi
ad altnda Ankara'da temsiller veren topluluk, kurulu
yasasnn kmasyla, bir gei dneminden sonra,
Devlet Tiyatrosu olarak 1949'da kurulmu, Ankara'da
ve baka illerdeki eitli tiyatrolar arasnda en nemli
kurulu haline gelmitir. Balarda operay, sonra baleyi
de ierirken; 1970'ten sonra biri Devlet Tiyatrosu
Genel Mdrl, teki Devlet Opera ve Balesi
Genel Mdrl olmak zere, iki bamsz kurulua
ayrlr.
stanbul ehir Tiyatrosu ve Devlet Tiyatrosu gibi iki
denekli tiyatro yannda zel tiyatrolarn gelimesi,
1951'de sanat yneticiliini Muhsin Erturul'un yapt
ve bir bankann desteiyle kurulan Kk Sahne'yle
balyor. Az sonra, gerek stanbul gerekse Ankara'da
birok nemli topluluklar ortaya kar.

Bunlarn iinde ilk akla gelenler, Kent


Oyuncular, Glriz Sururi-Engin Cezzar
Topluluu, Dostlar Tiyatrosu, Ankara Sanat
Tiyatrosu, Ulvi Uraz Topluluu, Devekuu
Kabare Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu (1972'de
kapanmtr) ve bakalar...
Bunlardan Ankara Sanat Tiyatrosu (AST),
yaadmz aa ve halka dnk bir tiyatro
anlaynn onurlu mcadelesini, gnmzde
-hemen hemen- tek bana srdryor.

Ne var ki, zel tiyatrolara devlet elinin uzanmamas,


ounu ucuz, sanat deeri olmayan temsillere iter
giderek.
Cumhuriyet dneminde en iyi gelien, oyun
yazarl olmutur. zellikle 60'larda balayan yllarda
yaratlan oyunlar nemli bir aama gsterir.

Son yllarda, oyunlar Trk tiyatro


edebiyatna yepyeni bir grnm kazandrm
-orta ve gen kuak- yazarlar arasnda unlar
gryoruz: Aziz Nesin, Orhan Kemal, Yaar
Kemal, Melih Cevdet Anday, Oktay Rfat,
Haldun Taner, Orhan Asena, Turgut
Ozakman, Cahit Atay, Refik Erduran, etin
Altan, Necati Cumal, Sabahattin Kudret
Aksal, Gngr Dilmen, Oktay Arayc, Nzm
Kurunlu, Turan Oflazolu, Hidayet Sayn,
Recep Bilginer, Adalet Aaolu, Yldrm
Keskin, Baar Sabuncu, Tark Bura, Gner
Smer, Sermet aan, Vasf ngren, Erol
Toy, mer Polat ve tekiler...

Cumhuriyet dnemi, kendi tr ve konularn da birlik-


te getirir. Burada artk komedya, melodram, tragedya
gibi trler yerine, oyunlar konularyla birbirinden ayrlr
olur.
Mzikli tiyatro da gelime gstermitir. Burada,
konumuz dnda kalan opera alannda da Trk
bestecileri birtakm baarl rnekler vermilerdir.
Operet, mzikli oyun tr ise ok zengindir. zellikle
Cemal ve Ekrem Reit Rey kardelerin operetleri,
Muhlis Sabahattin'in operetlerinin yan sra, Haldun
Taner, Refik Erduran, Erol Gnaydn, Turgut
zakman gibi yazarlar da son yllarda bu alanda ilgin
rnekler ortaya koymulardr.
zetle, Cumhuriyet dneminde, tiyatromuzda, her
ynyle byk gelimeler gryoruz. Ancak yazarlarmz
henz ulusal bir tiyatroyu yaratamamlardr. Baz yazar-
lar, geleneksel kaynaklarmz kullanarak ilgin deneme-
ler yapyorlar yine de. Bunun gibi, tiyatro eitimi, ilk
ba- tki ynelimde beklenen gelimeyi
gsterememitir. Devlet konservatuvar iin bir
yenileme, yeni bir atlm gereklidir. Eitim yolunda
nemli bir adm, niversiteye tiyatronun girmesi
olmutur; Ankara niversitesi Dil ve Tarih Corafya
Fakiiltesi'nde bir tiyatro krss ile bir Tiyatro
Aratrmalar Enstits kurulmutur. Ege niversite-
si'nde de yle. Devlet Tiyatrosu da, onca baarl
almalarna ve zengin olanaklarna karn, btn
tiyatro eyleminde, dilde, oyun daarnda, sahne
dzeninde teki tiyatrolara rnek olacak bir ulusal
tiyatro dzeyine eriememitir.

Tiirk tiyatrosunun sorunlar

Trk tiyatrosu, bugn byk sorunlar olan bir


tiyatrodur.
Tiyatro toplum ilikileri, tiyatro ve devlet, tiyatro-sine-
ma ve televizyon ilikileri, oyun yazarl, ynetmenlik,
tiyatro oyunculuu, tiyatrolarn parasal gereksinmeleri...
Ynla sorun karmaktadr karmza. yle ki, Trk ti-
yatrosunda, bir "yozlama", giderek bir "k"te bah-
sedenler var.
En azndan, bir "bunalm'Tn yaand bir gerek.
Aslnda, Trk tiyatrosunun bugn iine dt du-
rum, birdenbire ortaya km deil; yllarn getirdii bir
birikimin sonucu bu.
Ve tek yanl kolayca zmlenecek bir nitelik de ta-
myor.
Tiyatromuzun duraklamaya, yer yer yozlamaya
gtren nedenlerin tmn burada ele almak
olanaksz.2 Ancak, bir nokta, byk bir nem tayor u
anda:
Son yllarda, lkemizde, kapitalizmin gelimesine ko-
ut bir olgu olarak, tekelci sermaye, ekonomiye ve
dolaysyla lke ynetimine de tek bana egemen olma
srecine girmi bulunuyor. Bu sre, kltr alanna da
olduu gibi yansmakta. Tekellerin kltr alanndaki
faaliyetleri giderek artyor. Bu geliim, deiik sanat
dallarnda, birbirinden farkl zellikler tayor.
Bu konuda ilgin bir deerlendirme iin bkz. Sekin Cl/.olu,
"Kurtulu Savamza Kanlarmz Kadar Katks Olmayan
Tiyatrocularla Tu- lu'dan Guruba", Saat/Edclnyat 81, say 1, s. 33-
35.
rnein, tiyatro alannda, son bir iki yldr grlen
Broadway tipi, sulu bulvar komedilerinin mali kaynakla-
rn, kadrolarn kurcaladmzda ilgin eyler arpyor
gzmze. Denecek odur ki, tekelci sermaye, bir
"sermaye tiyatrosu" oluturmay gndemine almtr. Ve
sermaye, lkemizin en etkin gcne sahip olan devletin
olanaklarn da -dilediince- kullanabiliyor bu alanda.
Devletle i ie geme sreleri yayor.
Ne yapmal?
Tekelci sermayeye kar verilecek temel mcadelenin
bir paras olan, "kltr alann demokratikletirme" m-
cadelesi iinde bakmaldr soruna.
Bu mcadele ise, sanat rgtlerinin glenmeleri,
et- kinletirilmelerine dorudan baml. Tiyatro
sanatmzn bamszln salamann ilk ve kanlmaz
koulu da, bu noktada dmleniyor imdilik.

DAHA OK BLG

Niyazi Ak, ada Trk Tiyatrosuna Toplu Bir Bak,


Ankara, 1968.
Metin And, 100 Soruda Trk Tiyatrosu, stanbul,
1970.
Metin And, Tiyatro Klavuzu, stanbul, 1973.
Metin And, 50 Yln Trk Tiyatrosu (1923-1973),
stanbul, 1973.
Memet Fuat, Tiyatro Tarihi, stanbul, 1970.
Sevda ener, ada Trk Tiyatrosunda Ahlak,
Ekonomi, Kltr Sorunlar, Ankara, 1971.

OKUMA

TYATROMUZUN NNDEK TEHLKE:


"SERMAYE TYATROSU"

...1979 tiyatro dneminin sonunda, btn


tiyatrolar perdelerini kapatt srada Broadway tarz
yapmclkla ortaya karlan bir "Yedi Kocal
Hrmz" sergilenmeye balad.
"Cumbal stanbul evlerinin bu gzel
dilberlerinden arklar dinleyip, oyunlar
izleyeceksiniz. Hem de gbek atmadan, kala
kvrmadan tutun da danszlere ta kartan
trnden oyun-
lar!" -"Kadnlar hamam sahnesinin bile yer ald bu
enlikli oyun..." gibi szlerle reklam yaplan ve Trk
tiyatrosuna emek vermi kiilerin yllar yl halkn
kafasndan silmek iin ter dktkleri "kar oynatlan
kumpanya" imgesinin altn inatla izerek tantlan
"Yedi Kocal Hrmz", Egemen Bostanc'nm derledii
bir kadro tarafndan oynanyordu. Oyun iin gerekli
yatrm ise Hrriyet Gazetesi ile balantl bir
oluum gerekletiriyordu. Alman haberlere gre,
oyun brakn byk kazanlar getirmeyi, zarar bile
g bela kapatmaya alarak srdrld. ok da
keyifli bir seyirci kalabal topland.
Ardndan ayn ortaklk, "Hisseli Harikalar
Kumpanyas"m piyasaya srd...
Hrriyet Gazetesi, Muhsin Erturul'a lmnden
sonra birdenbire sahip kp bir "Muhsin Erturul
dl" koydu...
Bu arada yine Hrriyet Gazetesi ile ilikili
evreler, ili mit Tiyatrosu'nun yeni oluumunda
yer aldlar. Bu tiyatronun salonlar, imdiye dek
rneklenmemi elverili koullarda bulvar
tiyatrolarna verildi. Bilinli dzeyde tiyatro yapmak
isteyen topluluklara oyun alan tannmad bir
ortamda, stanbul'un irili ufakl salonlarnn hemen
hemen tm "seks tiyatrosu" diyebileceimiz
gsteriler yapan, kabare ve show trne ynelen ya
da ucuz bulvar komedileri oynayan topluluklara
datld. Yllardr tiyatrodan uzak kalm kiilere
olanaklar saland...
Bizde yaplan, iinde bulunan durumu geree
bal kalarak yeniden yaratmak ve eletirmek yle
dursun, artk geride braklm bir an konularn
Hrmz'lerle, Kumpanya'larla gldr haline
getirmek uyutmacasmdan baka bir ey deil. Seyir-
ci bu yolla etkilenirken, kapitalist toplum
snflamasnda "lmpen" olarak tanmlanan tiyatro
sanatlar da baka kanallardan etkileniyorlar.
Burada uygulanan yntemin temelinde para ya da
n sahibi olmak anlamnda "keyi dnme" gr
var. Boyal basnn sayfalarnda boy gstermek, bir
inan dorultusunda tiyatro yapmann bir ayda
getirecei geliri bir gecede kazanmak, "keyi
dnme" tutkusunun gl basamaklar oluyor. Oysa,
sosyalist gerekilik yntemi, sanatdan yetenek ve
ustaln yan sra, burjuva toplumundaki sanat
aydnlarn eriemeyecekleri dzeyde -sosyalist gr
tutarll, bencil olmamak, karlardan yana
olmamak, estetik ve siyasal ilkeleri birle-
tirmek gibi- ideolojik, psikolojik ve ahlaki nitelikler
bekler.
Bu niteliklere sahip olmayan sanatlardan
egemen snfn yararlanmas, kapitalist dzende
sosyalist gereki sanat yapma ura verenlerin
yolunu belki biraz keser. Ama kapitalist dzenin
devamn salar m dersiniz acaba?

(Sekin Clzolu, "Sermaye Tiyatrosu", Sanat Emei,


say 28, s. 15-17)

SORULAR

1. Geleneksel Trk tiyatrosunun nitelikleri ve belli


bal oyunlar nelerdir? Bunlar iinde Karagz ve
Ortaoyunu'nun nemi nedir?
2. Trkiye'de, Batl tiyatro ne zaman doar ve
hangi dnemlerden geer?
3. Tanzimat tiyatrosunun zellikleri nelerdir? Bu
dnemde nl tiyatro topluluklarndan hangilerini
biliyorsunuz? Bunlar arasnda Gll Agop'un yeri ve
nemi nedir? Bu dnemde nl tuluatlardan
kimleri tanyorsunuz? Dikran uhacyan kimdir?
Tanzimat dneminin oyun yazarlar kimlerdir? Ve ne
gibi nitelikler tar yazdklar oyunlar?
4. Merutiyet tiyatrosunun nitelikleri nelerdir? Bu
dnemin balca tiyatro adamlar kimlerdir? Oyun
yazarlar olarak kimleri tanyorsunuz? Bu dnemin
oyunlar ne gibi trlere ayrlabilir? lerinde en
nemli olanlar hangisidir?
5. Cumhuriyet tiyatrosunda ne gibi gelimeler
olmutur? Bu dnemde, nemli tiyatro adamlarndan
kimleri tanyorsunuz? Bunlar arasnda Muhsin
Erturul'un yeri ve nemi nedir? Cumhuriyet
tiyatrosunda resm ve zel, nemli tiyatro
kurulular hangileridir? Bu dnemin nemli oyun
yazarlar kimlerdir? Cumhuriyet tiyatrosunda
oyunlarn balca konular neler olmutur ve
olmaktadr?
6. Trk tiyatrosunun bugnk sorunlar nelerdir?
Bu sorunlarn zm iin ne yapmaldr?
7. "Sermaye tiyatrosu" deyimi neyi
anlatmaktadr? Tiyatromuzun nnde niin bir
tehlikedir "sermaye tiyatrosu"? (Okuma parasn
okuyunuz.)
SNEMA

Fransa'da Lumire Kardeler'i 1895'te halka


tanttklar " cinmatoghaphe", dnyann her yerinde
olduu gibi, Trkiye'de de ilgi uyandryor. Ayn yl,
stanbul'un tannm fotoraflarndan Vafidis, Lumire
Kardeler'e bavurarak, bu yeni bulu hakknda bilgi
ister. Ertesi yl, onlarn dnyann drt bucana
gnderdikleri alc ynetmenlerinden biri olan
Alexandre Promio, Trkiye'ye gelir ve baz sahneler
evirir. 1897 ylnn balarna doru, Yldz Saray'nn
hokkabazlarndan Bertrand, saraya sokar bu buluu.
Bunu, stanbul'da halkla yaplan ilk genel gsteri izler.
Sinema Trkiye'ye girmitir artk. Ne var ki, 1908 ylma
dein, "gezginci" olmaktan kurtulamaz. 1908 ylnda
kinci Merutiyet'in ilanyla ilk "yerleik" sinema da alr.
Gelimesine de o tarihten sonra balayacaktr.

Trk sinemasnn douu ve geliimi

Trk sinemas, douundan bugne, eitli dnemleri


yaayarak gelmitir. Bu dnemleri -tannm sinema ta-
rihimiz Nijat z'den yararlanarakI- deerlendirmeye
alacaz.

a) Balang yllar

lk Trk filmi 1914 ylnda evrilir. Ad,


Ayastefaos'taki Rus Abidesinin Ykl.

Osmanl mparatorluu -Almanlarla beraber-


I. Dnya Sava'na girmitir. Rusya'ya sava

INijat zn, Trk Sinema Kronolojisi, Ankara, 1968, s.


11-37.
ilan edilmitir. Savan ilk gnlerindeki cokun
hava iinde, bir topluluk, stanbul yaknndaki
Ayastefanos'a (Yeilky) giderek, oradaki bir
Rus antm ykar. Bu, 1876-1877 Sava'nda
Ruslarn buraya dek ilerleyilerini anmak iin
diktikleri bir anttr. Ant yklrken, -o srada
yedek subayln yapmakta olan- Fuat
Uzknay da olay alcsyla evirir.
1915'te, "Merkez Ordu Sinema Dairesi" kurulur. Ba-
nda bir Alman vardr: Weinberg. Yardmcs da Fuat
Uzknay. Trkiye'de, film yapmak iin oluturulan ilk ku-
rulutur bu. Savala ilgili eitli belge filimleri ve haber
fi- limleri evrilir.
Ertesi yl (1916) Weinberg, "ykl film" yapmak
ister: Himmet Aann izdivac'm evirmeye balar. Ne
var ki, az sonra oyuncular silah altna alnr ve ekim de
yarda kalr. Filmi, savatan sonra Fuat Uzknay
tamamlayacaktr.
1916'da "Miidafaa-i Milliye Cemiyeti" adl -yar askeri-
bir kurulu, gelir kaynaklarn artrmak amacyla, film
yapmna balar ve Sedat Simavi'ye ilk filmi evirtir:
Pene (1917) ile Casus (1917). Birincisi bir oyundan
uyarlanmtr; kincisi ise bir sava ve casusluk filmidir.
Ama, asl nemlisi, ilk "ykl" filmlerimiz olular.
1919'da, tannm tiyatro oyuncusu ve ynetmeni
Ahmet Fehim Efendi, Miirebbiye ile BinnazT evirecektir.
Birinci filmin bir zellii de u: igalci glerce
Anadolu'da gsterilmesi yasaklanarak ilk "sansr" edilen
film oluu bizde. Yine bir tiyatrocu olan Sadi Karagzolu
-sahnede byk bir baaryla canlandrd "Bican
Efendi" tipine dayanarak- Bica Efendi Vekilhar adl
gldr filmini evirir.
Kurtulu Sava sonunda, orduya aktarlan sinema
aralaryla stiklal, zmir Zaferi (1927) adl byk bir
belge filmi yaplr. Yine ayn yl, Trkiye'nin ilk zel yapm
evi olan "Kemal Film" yapmcla balar.
1922 ylnda, Trk sinemaclnn ilk dnemi kapan-
makta, yeni bir dnem balamaktadr.
Sekiz yl sren bu balang yllarnda, yeni bir sanat
alannda ilk rnekler ortaya konmutur. Bakalarnda da,
bu alanda alma istei uyandran rneklerdir bunlar.
Ayrca, bugn bile deer tayan birok belge-film yapl-
mtr. Ve stelik btn bu ilk admlar, sava yllarnn
etin koullar iinde atlr. Bu olumlu yanlarnn yan
sra, olumsuz bir yan da var bu dnemin; Trk sinemas,
asl ileri sinemadan baka olan kiilerin, zellikle
tiyatrocularn ellerinde balar ve srdrlr. O dnemin
alt filmi, aslnda bir "tiyatro filmi"dir.
Bu zellik, 1922'den sonra balayan ikinci dnemin
niteliklerini belirleyecektir.
b) Tiyatrocular dnemi

1922 ylnda, Trk sinemasnda yeni bir dnem


balar. Tiyatronun etkisini gittike daha fazla duyurduu
bir dnemdir bu. "Tiyatrocular dnemi" diye adlandrl
da bu yzden. 1953'e dein sren bu dnemin tek
temsilcisi de nl bir tiyatrocudur: Muhsin Erturul.

Muhsin Erturul, 1922 ylndan balayp,


sinemay kesinlikle brakt 1953 ylna dein,
Trkiye'de 29 film yapt. Bunlar arasnda, en
nemlileri unlar: lk Trk kadnlarn (Bedia
Muvahhit ve Neyyire Neyir) beyaz perdeye
karan Ateten Gmlek (1923), ilk sesli Trk
filmi olan stanbul Sokaklarnda (1931), daha
sonraki btn Kurtulu Sava filmlerine rnek
olan Bir Millet U/am/or (1932), biim
asndan yenilikler tayan Aysel, Batakl
Damn Kz (1934).

Yeni Trk tiyatrosunun kurucusu olarak kazand


nn bykl orannda, Muhsin Erturul'un sinema-
mz zerindeki etkisinin olumsuzluu da byk oldu. Bu
alandaki yeteneksizliiyle sinemamzda ok kt ve
kolay kolay silinemeyen bir iz brakt. Muhsin Erturul,
her eyden nce sinema dilini bilmiyordu. Ve hibir
zaman renemedi de bu dili. Kendisi tiyatrocuydu
nk. Sinema, onun iin, ikinci derecede bir iti.
Bylece, filmlerinin hibiri, "filme alnm tiyatro"
dzeyini aamad. alma arkadalarnn hepsi de
"ehir Tiyatrosu"daki meslektalar olduundan, bu
"tiyatro kokusu" kendisini daha ok gsteriyordu.
Bylelikle, sinemamzn on yedi yl sren bu dnemi,
sinemaya ok aykr den ynetmenlik anlay,
oyunculuk anlay ve -yine sinemaya ok aykr den-
sahne oyunlarnn uyarlanmasyla, Trk sinemasnn
daha sonraki dnemlerinde de etkisini srdren yararsz
bir gelenein kurulmasna yol at.
Bu dnemin, -pek az da olsa- kazan saylabilecek
admlar ise unlar: lk zel yapmevinin, yani "Kemal
Film" (1922) ile "pek Film"in (1928) kurulularnn yan
sra, bugnk film trlerinin ilk rnekleri ky filmi, polis
filmi,
Kurtulu Sava filmi, tarihsel filmler, dram, melodram,
gldr- bu dnemde ortaya konmutur. Trk kadnlar-
nn beyaz perdeye klar da, bu dnemin bir onuru.
Teknik ynden bir yenilik de yine bu dnemde: Ses ile
grntnn ayn zamanda alnmas...

c) Tiyatrocular dneminden
sinemaclar dnemine gei

Trk sinemas, 1939'dan 1950'lere dein bir "gei


dnemi" yaar.
II. Dnya Sava'nn koullar ile tiyatrocularn arl-
n omuzlarnda tayan bir dnemdir bu. stelik,
bunlar yetmezmi gibi, gei dnemi sinemaclarnn bir
baka engel daha kar karlarna: "Sansr."

Sava olaslnn belirmesiyle birlikte yava


yava alnan sk nlemler arasndan en
arlarndan biri, faist Mussolini talyas'nda
uygulanan sinema sansrnn yurdumuzda da
uygulanmaya balamas olmutur. 1939'da
sinemamza giren sansr, yurdumuzdaki btn
iktidar ve rejim deiikliklerine, tek partili
yaamdan ok partili yaama geie karn
-znde bir deiiklik olmadan- uygulanacaktr.

Btn bunlardan dolay, gei dnemi sinemaclar


ortaya nemli bir ey koyamadlar. Ne var ki, almas
zorunlu bir dnemdi bu. Ve Trk sinemasna -her eye
karn-birtakm yararlan dokunmutur: zellikle
tiyatrocularn, Trk sinemasnda kurduklar tekel bu
dnemde yklr. Bu dnemin ynetmenlerinin hepsi ie,
dorudan doruya sinemaclkla balamlard.
Sinemaclk eitiminden gemiti ilerinden ou. Ne
var ki bu eitim, daha ok, sinemann teknik kollarndaki
bir eitimdi. yle de olsa, baka teknikilerin
yetimesinde nemli rol oynad bu bilgiler. Ayrca, bu
dnemin ynetmenleri, kendileri gibi dorudan doruya
sinemayla ie balayan yeni bir oyuncu kadrosu
yetitirdiler. Ynetmenlerin bazlarnn bamsz
almalar, kendi yapmevlerini kurmalar, yeni
yetienlere olanak tanmalar, eski kadronun
egemenliini iyiden iyiye sarst.
Gei dneminin en nemli ynetmenleri
olarak, Faruk Ken, Baha Gelenbevi, adan
Kmil, Turgut Demira, akir Srmal, etin
Karamanbey, Aydn Arakon ve Or- hon M.
Arburnu'nu gryoruz.

adan Kmil'in, haksz yere cinayetle


sulandrlan bir gencin bandan geenleri
anlatan Kaak' (1954-55) ya da batan
karlan bir hizmeti kzn servenini ele alan
Bir Ak Hikyesi (1955); akir Srmal'mn, daa
kmak zorunda kalan insanlarn yksn
insancl ynden ileyen Efelerin Efesi (1952);
Aydn Arakon'un, Kurtulu Sava- 'nda
padiahlar safndan milliyetiler safna geii
anlatan Vatan in (1951); Orhon M.
Arburnu'nun yine Kurtulu Sava'n konu alan
Yzba Tahsin (1951) ile dmanla ibirlii
yaptklar iin bu savan sonunda yurtd- na
kamak zorunda kalanlarn durumunu anlatan
iir- gn' (1952), bu dnemin kalburst
filmleri arasnda.

d) Sinemaclar dneminin douu: Liitfi Akad

1948 ylnda, yerli filmlerden alman "belediye


elence resmi"nde yaplan indirim, film yapmnn
birdenbire artmasna, yapmevlerinin oalmasna yol
aar. Trk sinemasnda yeni bir dnemin baladnn ilk
gstergeleridir bunlar.
Ne var ki, bu aamada, kendini sinemada btn
arlyla duyuran iki olay vardr: gericilik akmlar
ile iktisadi sarsntlar.
1950'de Demokrat Parti iktidara gemitir. Gericilii,
iktisadi kmazlar ve emperyalizmin etkilerini de
beraberinde getirir:
Gerici akm, sinemaya sramakta
gecikmedi. Dinsel filmler, daha dorusu din
duygularn smrc filmler byk bir art
gsterdi. Ezan, mevlit okuma sahneleri, dua
sahneleri, daha nceki yllarn arkl gbekli
sahneleri kadar gereksiz, bol bol ve onlarla
birlikte yer almaya
balad. Ayn gericilik akm, 1969'dan sonra,
daha azgn ve daha rgtl olarak yeniden ba
gsterecektir.
Emperyalizmin etkisine rnek, yabanc
filmler piyasasnn -hemen hemen btnyle-
Birleik Amerika'nn eline gemesidir. stelik
Amerikan sinemas, en kt rnekleriyle
izlenir. Birleik Amerika ile -her ynden- ili
dl oluun sinemadaki bir sonucu da, yalnz
"Amerikan Haber Brosu"nun onayndan
geebilen Amerikan filmlerinin perdelerimize
ulaabilmesiydi. Kendi sansrmz
yetmiyormu gibi, bir de Amerikan sansr
ortaya kar.

te bir avu ynetmen, Trk sinemasn tiyatronun


etkisinden kurtarmak, sinema dilini kurmak grevini
byle bir ortamda gerekletirmeye alrlar.
Ve gerekletirirler de.
Bu ynetmenlerin banda Ltfi Akad gelir.

Ltfi Akad, 1949'da Kurtulu Sava'n konu


alan bir romandan Vurun Kahpeye filmini
evirerek ie balad. Arkasndan Lks Hayat
(1950), Tahir ile Zlre'yi (19511952) ve Arzu
ile Kamber' (1951-52) evirdi: Sinemac ola-
rak kiiliini asl belirten ilk eseri Kanun
Namna'dr (1952). stanbul'daki gerek bir
cinayet olayn ele alan bu eseriyle, Akad,
Trkiye'de ilk kez, salt bir sinemac almas
gsterir: Gnlk bir olay ele almakta, bu olay
tipleri, evresi, dekoruyla -en uygun biimde-
yeniden kurmaktadr.
Akad, yine gerek bir polis olayndan
meydana getirdii Alt l Var (1953) ile,
Amerikan gangster filmlerini andran ldren
ehir1de de (1945) ayn baary gsterir. Yaar
Kemal'in bir senaryosuna dayanarak evirdii
Beyaz Mendil (1955), Akad'm yalnz kent
deil, ky evresini de ayn ustalkla
yanstabileceini ortaya koyar.

Ltfi Akad, zellikle 1952-1955 yllar arasnda


eserleriyle, Trk sinemasnda nemli bir yer tutar. nk
Akad, sinema anlay, sinema duygusu, sinema dilini
kullan, teknii, sahne dzeni, oyunculardan
yararlan, konularn seiiyle tiyatrocularn, zellikle
Muhsin Erturul'un tam
tersi bir kutbu temsil eder. Muhsin Lrturul'un etki bak-
mndan tiyatrocular zerindeki roln, Akad yeni
sinemaclar zerinde oynamtr. Gei dnemi
sinemaclar olsun, Akad'dan sonra ortaya kan yeni
ynetmenler olsun, 1955'te onun brakt yerden -ok
kez onu tekrarlamakla- ie balamlardr.
Liitfi Akad'dan sonra, byk ounluu dorudan
doruya sinemac olarak ie balayan elliden fazla
ynetmen kar ortaya. Ne var ki, bunlar iinde stnde
durulmaya deer olanlarn says bir dzineye bile
varmaz. Bu dnemin, 1960'lara dein olan blmnde,
Akad'dan sonra en nemli ynetmenleri Metin Erksan,
Atf Ylmaz Batbeki, Osman F. Seden, Memduh
n ve Muharrem Grses olmulardr.
Sinemaclar dneminin, 1960'lara dein sren on yl
byk nem tar. 1950-1960 arasndadr ki, sinema
terimleriyle dnmek, giderek sinema diliyle anlatmak
abalarna giriilmi, bunun ilk rnekleri verilmitir
nk. Trk sinemasnn daha nceki dnemleri, byle
bir dilden yoksundu. Son olarak, sinema eletirisinin,
ciddi sinema yaynlarnn da bu dnemde baladn;
sinemac-eletir- meci-seyirci arasnda -zaman zaman
yararl- balarn da bu dnemde kurulduunu belirtelim.
Btn bunlara karn olmayan bir ey vardr gene de.
Nedir o?
Savatan kan Avrupa, Latin Amerika, Asya ve Uzak-
dou'daki irili ufakl birok lkede ulusal sinemalarn ve
yeni sinema okullarnn ortaya kp gelitii bir dnem-
de, ayn olaya Trkiye'de rastlanmaz.
Olmayan bu.

e) Devrimci Trk sinemasnn douu ve Ylmaz


Gney

1965 ylnda, sinemamz bir "yol ayrm"na gelir.


Nedenleri sosyaldir.
Gerekten, 27 Mays'la beraber, lkede demokratik
bir hava esmeye balam; on yllk DP dneminde dile
getirilemeyen sorunlar gndeme getirilmitir. Sol
akmlarn da yaygnlamaya balad bir ortamda,
sosyal sorunlar
dile getirmek, sinemaclara da ekici gelmeye
balamtr. Bu nedenle de 1960-1965 yllar arasnda,
toplumsal gerekiliimizi -u ya da bu lde- dile
getiren filmler yaplmaya balanmtr. Ne var ki,
egemen gler, bu filmlere ve onlarn yapmclarna
kar hayrhah bir tutum ta- kmmamlardr.

rnein, Metin Erksan'm yapt Ylanlarn


c adl film, ancak Cumhurbakan Cemal
Grsel'in uyars ile sansr engelini aabilmi;
ama yine de oynanmas srasnda, bir yn
engelleme ile karlamtr.

Kbrs olaylar nedeniyle balayan ve giderek anti-


em- peryalist bir boyuta ulaan genlik eylemleri; TIP'in
1965 seimlerinde salad baar, egemen gleri yeni
nlemler almaya gtrm ve aldklar nlemleri de
-zaman gemeden- uygulamaya balamlardr. te bu
durumda, dzenin sinemasna kar direnmek, gerek
bir sorun olup kar. Bylece, 1965'e dek, bir "blok"
oluturan ynetmenler, bu tarihten sonra bir "yol
ayrm"na gelirler.
Nedir onlar yol ayrmna getiren?
Gereklii kavrama ve yanstma yntemi
konusundaki gr ayrlklar.
Bu nedenle, 1965'e dek, sosyal gerekleri dile
getirme konusunda birleen ynetmenler, bu tarihten
sonra gereklii dile getirme temelinde birbirlerinden
ayrlmaya balamlardr. Bu ayrlma, zamanla bir
kutuplamaya dnr: "Tutucu" ve "dnmc"
eilimler kar ortaya.

Tutucu eilimler, Trkiye toplumunun temel


sorununun "Dou-Bat atmas" olduunu
ileri srmekte; snf gereini, giderek snf
atmasn reddetmektedir. Baka uluslarn
kltrlerine kapal, salt yerli geleneklere yas-
lanan bir sinema anlaydr bu. Dnmc
eilimdeki- lerin nerdikleri sinema anlay
ise, bir zm nerisi getirmeden, toplumsal
yapdaki aksaklklar dile getirmektedir.

Ve her iki eilim, kendi ilerinde de ayrmalara urar


zamanla.
Tutucu eilimlerin ayrm "rk" bir sinema anlay-
na kadar varrken, dnmc eilimin ayrm, ilerici-
devrimci bir sinema anlaynn domasna neden olur.
Snf gereini ve snflararas mcadeleyi kabul eden,
sahnede her eyin bu balam iinde gsterilmesi
gerektiini neren bir sinema anlaydr bu.
Bu eilimin -imdilik- tek temsilcisi Ylmaz G-
ney'dir.

Ylmaz Gney, sinemaclmzda yeni bir


satrn ilk harfidir. Kendisinin de iinde yer
ald "dnmc" eilimleri daha ileri
gtrm; niteliksel bir deiime uratarak,
"devrimci" bir boyuta ulatrmtr onlar.
Bu nedenle de o, sinemaclmzn bir
"dneme- ci"dir.4

Ylmaz Gney, katklarn srdrr ve giderek sinema-


mz ulusal plandan uluslararas plana karp kabul etti-
rirken; son yllarda, zellikle Atf Ylmaz'm (Adak, Selvi
Boylum Al Yazmalm, Talihli Amele), bir Sreyya
Duru'nun (Kara arafl Gelin, Gneli Batakl, Derya
Gl), bir Erden Kral'm (Kanal, Bereketli Topraklar
zerinde), bir erif G- ren'in (Endie, Almanya Ac
Vatan), bir mer Kavur'un (Yusuf ile Kenan), bir Korhan
Yurtsever'in (Fratn Cinleri), bir Yavuz zkan'n (Maden,
Demiryolu), ksa metrajl fi- limlerde bir Sha Arn'n, son
olarak bir Ali zgen- trk'n (Hazal) katklarn
gryoruz.
Hepsi de, sinemamzdaki byk atlmn rnekleridir.

Trk sinemasnn sorunlar

Btn bu i ac gelimelere karn, Trk sinemas,


byk sorunlar olan bir sinemadr. Sinemamz, akas,
bir "bunalm" iindedir ve kamamaktadr bu
bunalmdan.
Gerekten, Trk sinemas, birka olumlu adm bir
yana braklrsa, bugne dein, halkmzn karlarna
uygun, gerek ve drst bir sanat kolu durumuna
gelememitir.
Niin? I

I Bu konuda ilgin bir eser olarak bkz. Mehmet


Ergn, Bir Sinemac ve Anlatc Olarak Ylmaz Gney, stanbul,
1978.
Sorunun kaynanda, lkemizin sosyal yaps yer al-
maktadr.
Bata ekonomik yap, birikim ve ileyi ynnden,
belirli bir dzeyin stne kan filmler yaplmasna
engeldir: Teknik dzeyi salayacak sanayi yatrmlar ya
hi yaplmamtr ya da yetersizdir. Mevcut kapka
sanayiyi denetimi altnda tutan gler de (yapmclar,
datmclar ve tefeciler), halkn karlarnn ve sinema
sanatnn kar- smdadrlar. Ekonomik yapya bal
olarak siyasal dzen de sinemamzn gelimesine
elverili olmamtr hibir zaman. Bu dzenin genel
izgilerini -bir an iin- bir yana brakalm. Sadece
"sansr" ad verilen siyasal denetim bile, sinemamzn
bunalmdan niin kurtulamadn apak ortaya koyan
bir kanttr.
Bu iki temel nedenin zorunlu bir uzants da estetik
yetersizliktir.
zetle, kltrel adan, sinema, Trkiye'de hibir za-
man gerekli biimde benimsenmi deildir. Tfalka itilen
elence trlerinin iinde, sanata en uzak durumda olan-
lardan biridir. Her yl yaplan yzlerce filmin iinden yal-
nzca birkann bir deer tamas gerei deitirmiyor.
Sinemamz ada dzeye nasl karlabilir?
Ulusal filmcilik merkezinin doru bir biimde kurul-
mas, sinema kulpleri ve sinemateklerin almalarnn
desteklenmesi ve gelitirilmesi, sansrn kaldrlmas ya
da dzeltilmesi, kaliteli filmler ve belgesel filmler iin
devlet desteinin kanunla dzenlenmesi, sinema
okullarnn almas ve niversitelerimizde filmoloji
blmlerinin kurulmas, akla ilk gelen nlemler
arasnda...
Ama, gerekten ada bir sinemann kuruluunun,
dzendeki bir deiiklie bal olduu da unutulmamal!

DAHA OK BLG

Zahir Gvemli, Sinema Tarihi, stanbul, 1960.


Nijat zn, Sinema El Kitab, stanbul, 1964.
Nijat zn, Trk Sinema Kronolojisi, Ankara,
1958.
Nijat zn, 100 Soruda Sinema Sanat, stanbul,
1961.
Trkiye Ansiklopedisi (1923-1973), "Sinema"
maddesi.
OKUMA

"SR" NE ANLATIYOR?

"Sr", Dou Anadolu'nun barndan kopup gelen


bir byk frtna, bir nnde durulmaz rzgr, bir ac
lk, bir vahi senfoni gibi insan alp gtryor.
Her trl direnii, n veya art-yargy, eletirme
abasn, yaklam belirsizliklerini veya "retorik"
tartmalarn gsleyen, gslemeye yeterli bir
sinema karsndayz... Bir Helenistik duvar kadar
salam, bir Golyat kadar ayakta bir yap, bir olay-
film... ncelikle susalm, sinemann (Sine-Pop
sinemasnn bozuk projeksiyonunda bile kendini
gsteren) gcne brakalm kendimizi; bu
grntleri tadalm, bu sarsc destan iimizde
duyalm, bu mzii yaayalm... Filmi duygu
dzeyinde alglayalm nce. Sonra, tartalm.
"Sr", Siirt dalarnda yaayan Veysikan ve
Halilan airetlerinin atmas erevesinde
Veysikan'larn kn, daln, Veysikan'dan
iva'la, Halilan'dan Berivan'n acl sevgisini
anlatyor.
"Sr" ok deiik planlarda gelien, zengin
dokusunda ok eitli malzeme tayan, eitli
yaklamlar gerektiren bir film... Nerden balamal?
Filmin en nemli bir yan, ok iyi allm bir
senaryonun ana kaynan oluturduu bu zenginlik.
Ylmaz Gney (yazar Ylmaz Gney, ozan Ylmaz
Gney, lkesini, halkn onca iyi tanyan gzlemci
Ylmaz Gney), Beri- van'la ivan'm yks
evresine bir dolu zenginlik serpitirmi...
Sinemamzdaki tek boyutlu, tek-izgili yklere
kyasla nasl bir zenginlik bu!.. Ne ok hayat, ne ok
gerek insan yz beliriyor iki saat boyunca: Berivan
ve ivan denli Hamo'yu, karsn, ivan'n saral
kardei Abuzer'i, ukuruna dkn, maaralardan
bulduu Urartu eserlerini yok pahasna, "bir kilo lo-
kumla bir kilo kuru zm" karl eriye satan
dier karde Silo'yu, sonra Halilan'lar, Berivan'n
kardelerini, kente yerlemi, apartman kapclna
girip hayatn kurtarm, gazinoda alaturka dinleyip
"Balarlar"nm esprilerine glecek denli
"kentlilemi" hemeriyle karsn, sonra toptanc
celebi, kasaba doktorunu, kentli doktoru... Trendeki,
'trk' syledii iin 'tutuklu' devrimci ozan, topal
fahieyi, ky meddahn... Daha kimleri
tanmyoruz... Hepsi senaryocu/ynetmenin
ustalyla gereklik kazanm, hayatn iinden
km gibi duran kiiler...
"Sr"nn asl baars ise, bu zengin insan yzleri
galerisine toplumun dnm noktasnda olmasndan
gelen simgesel boyutlar, "temsilci" niteliini eklemi
olmasnda... Feodal dzenin zellikle Dou ve
Gneydou Anadolu'da sregelen altyapsal ve
styapsal srelerinin sonsal noktaya yaklat bir
dnemin dramdr "Sr". Feodalizmden kapitalizme
geiin kskacna yakalanm kiilerdir "Sr"nn
kiileri... Bu adan yknn/filmin en nemli, en
anlaml kiisi kukusuz Hamo Aa oluyor. Bu yal Krt
beyi, film boyunca insan iten, tedirgin eden
acmaszln, hogrszln, insan sevgisizliini
kiisel (psikolojik) deil, ekonomik nedenlerden alyor.
Dzenin sarsldn, ayaklarnn altndan yerin kaydn
duyuyor Hamo... Gideni durdurmaya, olaylara (eskisi
gibi) egemen olmaya abalyor. Bu umutsuz aba, onu
zalim klyor, kt klyor, insafsz klyor. Hamo'nun
'ktl' anlam kazanyor, temsil gc kazanyor,
boyutlanyor...
nsanlar hep sert, hain zaten "Sr"de... Kukusuz,
tm bu sertlik, bu acmaszlk, yalnz blge insanlarnn
etnik yaplarndan, zelliklerinden deil, daha ok
hayatn, dzenin kendisinin acmaszlndan,
zalimliinden kaynaklanyor...
...Ve "Sr", edeb yapsyla, sinemasal almasyla,
anlatmyla, yerel elerin, adrlarn, giysilerin,
trklerin, sazlarn kullanmyla artc, sarsc, destan
boyutlarna ulaan ve destansal anlamnda 'epik' bir
sinema olup kyor. Diyalektiini son denli salam
kurmu, temelde aklc, ama seyircisine seslenen
yapsn, grsel yann, sinemasal yann, kimsenin ilgisiz
kalamayaca epik bir yapya oturtmu bir film... "Sr",
sinemamzdan kukusuz uzun zaman srecek,
konuulacak ve tartlacak izler brakarak geip-
gidecek...

(Atilla Dorsay, "Sr: Diyalektik yknn Epik


Anlatm",
Cumhuriyet, 9 Mart 1979)
"Sr" filmi Locarno enlii'nde byk dl ald.
Ayrca Melike Demira da bir Alman oyuncuyla ortak
olarak en iyi kadn oyuncu dln paylat. "Sr"nn
bu ifte baars, "Susuz Yaz"m Berlin'de 1963 ylnda
ald byk dlden (Altn Ay) sonra Trk sinemasnn
ald en byk dl ve darda kazand en byk
baardr... Bylece sinemamzm tarihine bir
Altn Ay'dan sonra bir Altn Leopar da gelip
eklenmektedir...
"Sr" byk dl kazannca daha ok lkede daha
ok seyirci tarafndan seyredilecek ve bylece Trkiye
aleyhine daha ok propagandaya frsat m
oluturacaktr?
Aslnda tm bunlar, hibir ciddi yan olmayan
varsaymlardr, hibir biimde zerinde durmaya
demeyecek dncelerdir, savlardr...
Gerekten de, en ilerici gzken baz evrelerimizde
bile "Sr" gibi filmlerin tantma asndan ilevi stne
yanl kanlar beslenmektedir. Bu kanlara gre bu tr
filmler Trkiye gereinin en ac, en olumsuz yanlarn
sergilemektedirler; bu gerekler vardr, evet, ama
bunlar yabanclara gstermek yanltr, nk
aleyhimize "olumsuz propaganda"ya vesile olacaktr.
Hele Trkiye'yi bu filmlerle tanyacak veya ilk kez bir
Trk filmi seyredecek kiiler stnde bu filmlerin etkisi
ok olumsuz olacaktr, vs. vs...
"Sr"y olduu gibi grmek gerekir; yani kukusuz
belli bir yk anlatan, belli bir kiinin (senaryo yazarnn)
bakyla bir yk anlatan, ama film haline (baarl bir
film haline) dntnde senaryodaki ykleri
olaylarn, ayrntlarn tmn (dorularyla veya
yanllaryla) ap, bambaka bir noktaya, gerek bir
sanat yaptnn insanda uyandrd heyecana ulaan bir
yarattr "Sr"... te bizim kz altnda buza arar
gibi filmin her olay, davran ve kiisi altnda "lehte
aleyhte propaganda yapyor" diye anlam arayan ve
sonu kartan yetkili kiilerimizin anlamad budur;
nk onlar, brakn uzmanlam, sradan bir sinema
seyircisi bile deildirler. Batlnn anlad ve baard
ise budur: Onlar filmi polis hafiyesi deil, sinema se-
yircisi gibi seyrettiklerinden seyrettiklerinin tadna
varrlar, zevkini karrlar... Ve onun iin "Sr"
Trkiye'deki brokrasi tarafndan tu-kaka edilirken Batl
ona byk dln veri verir...
"Sr" Trkiye'nin geri kalmln anlatyormu... Ne
yapalm ki, Trkiye'nin ilerici sanats imdilik her
alanda geri kalmlmz anlatmay yeliyor. Bundan
yaknanlar o zaman kendi sanatlarn karsnlar
ortaya, geri kalmlmz deil ileriye gitmiliimizi,
kylmz deil kentlimizi, emekimizi deil
burjuvazimizi anlatan pembe yaptlar koysunlar ortaya...
Ne yazk ki bunu yapamyorlar, resm ideolojiye uygun
yaptlar verecek gerek, byk, apl sanatlar
karamyorlar ortaya... Sinemam/, dier sanat
dallarmzdaki gibi lke gereklerini anlatan, bu
gereklerden g ve esin alan sanatlar yetitiriyor.
Bunlarn yaptklarnn resm ideolojiyle yetkili veya az
yetkili kiilerin beenisiyle yerinde ve tarihin her
dneminde gerek sanatnn yazgs resm ideolojiyle
atmak, iktidarla uyuamamak olmutur. Bu gerei
bilerek ve karlaaca glkleri unutmayarak
almal Trk sinemacs... baka yolu yok. Bugnk
glkler, yarnn gerek demokratik Trk halk
sinemasna giden yolda almas gereken kanlmaz
aamalar simgeliyor...

(Atilla Dorsay, "'Sr"nn dl ve Alnacak Dersler",


Cumhuriyet, 17 Austos 1979)

SORULAR

1. Sinema, Trkiye'ye ne zaman ve nasl girer?


2. lk Trk filmini, kim, ne zaman ve hangi rastlantyla
evirmitir?
3. Trk sinemas, geliiminde hangi dnemleri
yaamtr bugne dein?
4. Trk sinemasnn ilk dnemi hangi yllara rastlar?
Bu dnemde hangi ynetmenlerin, hangi filmlerini
hatrlyorsunuz? Bu dnem iin, olumlu ve olumsuz
ynde neler sylenebilir?
5. Trk sinemasnda "tiyatrocular dnemi" ne zaman
balar ve hangi tarihe dein srer? Bu dnemin
sinemaclk anlay bakmndan zellikleri nelerdir? Bu
dnemden kalan nemli filmler hangileridir? Ve kim
evirmitir?
6. Trk sinemasnda "gei dnemi" hangi yllara
rastlar? Bu dnemin zellikleri nelerdir? Gei dneminin
en nemli ynetmenleri olarak kimleri tanyorsunuz?
7. Trk sinemasnda "sinemaclar dnemi" ne zaman
ve hangi koullar altnda balar? Bu dnemi etkileyen
balca neler olmutur? Ve ne gibi sonular
dourmulardr? Sinemaclar dnemini, teki
dnemlerden ayran nitelikler nelerdir?
8. Sinemaclar dneminin ynetmenlerinden kimleri
tanyorsunuz? Ltfi Akad'm bu ynetmenler arasndaki
yeri ve nemi nedir?
9. Trkiye'de bir "ulusal sinema"nm domaynm
nedenleri nelerdir?
10.Trk sinemasnn 1960'laria balayan
dneminde neler gryoruz? 1965 yl, sinemamz
bakmndan, niin bir "yol ayrm" olmutur? Bu
dnemde ortaya kan eilimler nelerdir?
11.Ylmaz Gney'in sinemamzdaki yeri ve nemi
nedir? En nemli filmleri hangileridir? "Sr",
Trkiye sinemasna ne getirmitir? Egemen
snflarn, bu filme gsterdikleri dmanln asl
nedeni nedir?
12.Trk sinemasnn bugnk tablosu ve sorunlar
nelerdir? Bu sorunlar zmek iin neler yaplmaldr?
Gerekten bir sinemann kuruluu, neye baldr
aslnda?

MZK

Trkler, tarihleri boyunca, mzie byk nem


verdiler.
Eski Trklerde ve Osmanllarda, davul, bamszln
simgelerinden biridir. Savaa trk ve davul sesi ile
arlr, ordular sava alanna mzikle gider ve mzikle
savarlard. Mehterler, yryen ktalarn dzen ve
grkemini salarlar; arpan askerlere, davullar,
kahramanlk efsanelerini hatrlatrd. Ozanlar ve
kopuzcular olmayan hibir Seluklu ordusu yoktu. Eski
Trk hakanlarnn saraylarnda ve ordughlarnda mzik
takmlar, her gn "9 Kk" denilen eserleri alard. lk
Osmanl sultan Osman Bey'e Seluklu hkmdar,
-hkmdarlk simgesi olarak- tabl ve alem (mzik takm
ile sancak) gndermiti. OsmanlIlar ise, yalnz mzik
sanatna deil, mzik bilimine de (mzikoloji) byk
nem verdiler. Mziimizin Bat mzii ile karlamadan
nceki aamada, asl byk atlmalar da, Osmanllar
dneminde oldu.
Trk mziinin Arap, Acem, eski Yunan ve Bizans asl-
l olduunu ileri srenler vardr. Her sanat dal gibi mzik
de evrenin etkisinde kalm, dolaysyla Trkler de
yaadklar evrelerin kltr ve sanatlaryla birlikte m-
ziklerinden de etkilenmilerdir.
Ne var ki, bir taklit deildir bu etkilenme.
Trk mzii, kendi sistemi ve gelenei iinde biimle-
nerek rnlerini vermitir.
Kyde, kentte, sarayda, konakta, tekkede, camide,
snr boylarnda, klada Trk mzii, deiik trlerde
rnler
verdi. Bu mzik, eitli ortamlarda yle belirir: Kentte,
saray evresinde, konakta kr, beste, semai, ark;
camide ezan, dua, sela, tekbir, temcit, mnacat;
tekkede naat, ayin, durak, ilahi, nefes, niyaz; kyde
trk, bozlak, uzun hava, zeybek, oyun havas; snr
boylarnda serhat trks; klada mehter mzii...
Gnmzdeki Trk mziini, mziimizdeki btn-
l gzden karma tehlikesini de tasa, e ayrmak
olas: Bunlar halk mzii, alaturka kent mzii ve
oksesli mzik'tir.
Aada bunlar ayr ayr inceleyeceiz.

Trk halk mzii

Trk halk mzii, szl ya da szszdr. Szl


mzik, btn trleriyle halk trklerini ve trkl oyun
havalarn; szsz mzik ise, trksz halk oyunlarnn
ezgilerini kapsar.
Halk trkleri ll ya da lsz olur. ll
olanlarna krk hava, lsz olanlarna da genellikle
uzun hava denir.
Uzun havalar, Anadolu'nun deiik blgelerinde, boz-
lak, trkmeni, maya, hoyrat, divan, at gibi adlarla
anlr. Bunlar, genellikle, Karacaolan, Emrah, Ruhsati,
Smmani ve daha birok tannm halk ozannn deyileri
stne yaklmtr. Krk havalar ise koma, yiitleme,
gzelleme, talama, ninni ve daha baka adlar altnda
kmelenir. Bunlar da, genellikle gurbet, ayrlk, sla
hasreti, lm, sevgi, askere gidi, yiitlik, dn, ocuk
sevgisi, kz karma gibi kye has toplumsal bir olay
konu alr; yalnlk, itenlik, duygululuk gibi zellikler
gsterir ve "yerel renkler" tar.
Lirizm pay ar basan bu mzik, geleneklere bal,
daha ok snrlanm bir yaam yanstr. Ve melodi,
ritim, l ve tonalite bakmndan, Anadolu'nun eitli
blgelerinde deiik ve renkli zellikler gsterir ve
birbirinden -aa yukar- kesin izgilerle ayrlr.
Belki, ok az folklorda, duygulardaki itenlik ve yre-
sel renk bakmndan bu denli eitlilik ve dirilik vardr. Bu
trkler, oyun havalar, bunlar ereveleyen yresel
giyim-kuam, danslar, zevk ve duygu bakmndan, hay-
ret verici ayrlklar gsterir. Ulusal geleneklerin kayna
olan bu mzikli, dansl, ssl lemde da yansmalarn
hep efendilii, mertlii ve ruh inceliini dile getirdiini
grrz.
Mziimizin, duygulu olduu kadar, gr kaynaklarn-
dan biridir halk mzii.
Halk mzii, bilimsel aratrma dzenine bal eitli
almalarn konusu olmutur. Hemen hepsi de Cumhuri-
yet dneminde balayan bu almalar, eitli aamalar-
dan geerek bugne varmtr.

Halk mziinde byk sanatlarn ortaya


k da, gene Cumhuriyet dneminde olur.
Bunlarn iinde, zellikle Ruhi Su, -Anadolu
Trk kylsnn byk bakaldr dizisinin bir
halkas olarak- al, syleyii ve besteciliiyle
yepyeni bir yorum getirmitir.
Baka sanatlar da gryoruz bu alanda: Bir
Rahmi Saltuk, bir Zlf Livaneli, bir Sadk
Grbz... Klasik mziimizi okseslendirmeye
dein varan -geni apl- almalaryla, Timur
Seluk'un apayr bir yeri var bu gelimede.
klar mzii iinde de k Veysel'in, k
hsa- ni'nin, k Mahzuni'nin yerlerini
unutmamal!

Alaturka kent mzii

Osmanl tarihi boyunca sarayda padiahlarn,


kiizadelerin; kentlerde de aydn kiilerin
duygulandklar, destekledikleri bu mzik, her eyden
nce bir zmre mziidir. Ve yzyllar boyunca, bu
zmre hangi estetik deerlere eilim gstermi, giderek
balanmsa, mziinde de bunlarn yanklarn grrz.
Bu mziin iki nitelii vardr: Tekseslilik snrlar
iinde kalm olmas ve tam bir kalp mzii oluu.
Ezgiler, bir derenin ak gibi, "belli makamlar"m yata
boyunca akp gider bu mzikte. "oksesli" mzikte
olduu gibi, bestecinin her yne yaylma olana yoktur.
Ve eitli aamalardan geer bu mzik.
lk klasik dnemde, kurallara tam ballk vardr.
Meragal Abdlkadir, Gazi Giray Han... Bu dnemin
balca temsilcilerindendir. Son klasik dnemde,
kurallar zorlanmaya balanr. tri, Zaharya, Hafz
Post, Mustafa avu, III. Selim, Numan Aa... Bu
dnemin nl beste- cilerindendir. Neoklasik
dnemde, daha nce zorlanm bulunan klasik
kurallarn yklmaya balad grlr. yle ki, 11.
Mahmud dneminde, klasik kurallar dnda eser
vermek moda haline gelir.
Bu geliimde, Dede Efendi'nin (1778-1846) ok
nemli bir yeri var: Klasik kurallara bal kald
halde, lirizm esini gelitiren Sadullah Aa ile
romantik Kk Meh- med Aa'dan sonra, klasik
kurallar ykarak -Mevlevi ayininden kekeye
dek- her tr eser veren bu besteci, btn
adalarn glgede brakr.
Belirli snrlarla ayrlmas olanaksz klasik
dnem, klasik kurallar yerine anlatm esine
nem veren Hac Arif Bey ile, daha nceleri IH.
Selim zamanndan beri stnde allan -ark
biiminin ne gemesiyle belirlenen- romantik
dnemle sona erer.

Cumhuriyet'in ilanndan sonra -her alanda olduu gi-


bi- mzik alannda da Bat'nn rnek alnmas, teksesli
Trk mziinin devlet desteinden yoksun kalmasna yol
aar. "Trk halkna mal olmad", "milli duygulara ses-
lenmedii" gerekesiyle, konservatuarn dnda braklr
bu mzik ve radyodan karlr. O koullarda, eski Trk
mziini incelemek, deerlendirmek, notaya almak, tek
tek kiilere kalr. Hseyin Sadettin Arel'in (1880-
1955) bu yoldaki hizmetleri unutulamaz. Daha sonra,
gereki bir tutum izlenerek, yeniden Konservatuvar'a
ve radyoya alnr ve belirli bir sanat dzeyine karlmak
iin abalar harcanr. Ne var ki, btn bu iten abalara
karn, geleneksel teksesli Trk mzii -rn olduu
uygarlkla birlikte- gerilemeye devam eder. Bir erif
Muhittin Tar- gan'n "ut"u, bir Haan Ferit AlnarTn
"kanun"u yaatan abalar, gelecei olmayan denemeler
olur.
Geleneksel Trk mziinin, "okseslilik"e ynelmedik-
e ksr bir dngde kalacam, artk en koyu
alaturkaclar bile kabul ederken; bugnn bestecileri de,
belirli bir dnemde tarihsel ilevlerini tamamlam eski
biimleri u ya da bu biimde canlandrmaya
kalkmann verimsiz bir yol olduu, gerek Trk
mziinin, dnn deil, bugnn koullarndan ve
duyarlndan doaca kansndalar.

oksesli mzik

19. yzylda, Bat, "oksesli" mziiyle de geliyor.


Onun -belki- tek olumlu etkisi bu noktadadr.
Gerekten, 19. yzylda, Batdan deerli sanatlar
getirtilip, sarayda Bat mziine yer veriliyor. Muzika-y
Hmayun kuruluyor. Avrupa'dan byk kadrolaryla
operalar getirilip, anlalmas olduka kolay olan eserler
oynanyor; yabanc virtozlar konserler veriyor. Ne var
ki, byk balarn salad bu geici faaliyet, hep sa-
rayda ve kentte yabanclarn evresinde oluur. Halk ka-
tlmad ya da katlamad iin de, Bat mzii yayla-
maz, dar bir evrede kalr.
Bununla beraber, ilk byk atlm gereksinmesi,
kendini orduda duyuruyor. Ktalarn yeni yry
dzenini salayan bandolarn hzla kurulduunu
gryoruz. Sarayda, Batl uzmanlarn yetitirdii Saffet
Bey, Zati (Arca) Bey, Zeki (ngr) Bey bu
anlayta ilk mzikileri- mizdir.

Bunlar arasnda, zellikle Zeki ngr,


kemanda ve mzik kltrnde ulat stn
dzey ile sarayda ve stanbul'un ileri
evrelerinde, keman resitalleri, oda mzii
konserleri verir. Muzika-y Hmayun'u senfonik
bir dzeye ve dzene ulatrr. Bu orkestra ile
Bach, Haydn, Mozart, Beethoven, Schumann
gibi, Bat'nn nl bestecilerinin eserlerini
konserlerde ynetir. Kurtulu Sava- 'ndan
hemen sonra, sanaty, Cumhuriyet iktidar da
destekler: lkeye mzik retmeni yetitiren
Musiki Muallim Mektebi'ni kurar.

Yeni rejim, "Batllama"y resm felsefe olarak kabul


ettiinden, mzikte de ayn yol tutulur. Bat'dan getirilen
uzmanlara Devlet Konservatuvar ile Devlet
Operas
kurdurulur.
Gelecein "oksesli" mziinin sanatlar, bu kurum-
larda yetieceklerdir. Yetiirler de...
oksesli Trk mziinde, en yaln oksesli
trklerden balayp, oda mzii, senfoni, konerto,
opera apndaki biimlere dek uzanan geni alanda eser
vermi bestecilerimiz vardr.

oksesli mziin Cumhuriyet dnemindeki


ilk ncleri olarak kabul edilen be bestecimiz
(Cemal Reit Rey, Adnan Saygun, Ulvi Cemal
Erkin, Haan Ferit Alnar, Necil Kzm Akses),
yetitikleri ortamlarda, alan iin geerli ve
nemli baz akmlarn etkisini srdrrken,
ulusal kaynaklardan da yararlanma yolunda
denemeler yapmlar; bu tr eleri sayl
rneklerde baaryla kullanmlardr.
Ayrca, yetitirdikleri yetenekli genler,
Cumhuriyet dneminin ikinci besteciler
kuam oluturur. Bunlar arasnda Ekrem Zeki
n, Mithat Akaltan, Sabahattin Kalender,
Ferit Tzn, Blent Tarcan, lhan Usmanba
ile Blend Arel, ilk akla gelen adlar.
Bu zenginleni, daha yeni adlarla
gelimesini srdryor.

Sonu olarak, oksesli mziin son elli yl boyunca


gsterdii gelime, aslnda ilgi ekicidir. Trk bestecileri,
genellikle alarnn gerisine dmemek iin aba har-
carlarken, gemiten kalan teksesli mzikle, zengin ve
renkli folklora da eilmilerdir. Bat tekniini ve ulusal
kaynaklar birletiren mzik almalar, mzik sanatnn
gelimesi bakmndan olumlu bir bireimin simgesi
olmutur. Ne var ki, bu bireim, halka ulaan, halkn mal
haline gelen bir mzik yaratlmasn salayamad; ancak
mutlu bir aznln sanat gereksinmesini karlad.
oksesli mziin halka gtrlmesi, halka benimsen-
mesi -yz aartc btn baarlara karn- Cumhuriyetin
yarm yzylda gerekletiremedii admlardan biri
olmutur.
Trkiye'de "mzik politikas"tu nasl ayarlamal?

Her alanda olduu gibi, mziimiz de bir kargaa


iinde.
nce bir olaydan bahsedelim: Son yllarda, "Arap tak-
lidi" bile deil, dpedz "Arap kopyas" olan bir mzik
trnn rnekleri evremizi sarmtr. Uzmanlarn dilinde
"arabesk" diye geer bu mziin ad.
"Dolmu mzii" dendii de olur.
Dou kaynakl ezgilerin, yalvarp yakarma, inleme,
ac ekme gibi duygular dile getirecek biimde
kullanlmas bu.
Bir "tr" deil, bir "slup" aka.I
Dikkati eken bir nokta da, da baml kapitalistle-
meye kout olarak yaygnlk kazanm olmas. Hibir kl-
trel deer yaratmayan burjuvazinin, nne gelen en
yoz, en geri, en yetersiz deerleri benimseyip,
benimsetmekteki ustalnn bir rnei bu da. Burjuvazi,
bir yandan Ba- t'daki disko mziine ve hafif mzik
rnlerine Trke sz deyip "aranjman" soytarlna
yol aarken; halkn belli bir kesimine de "arabesk"i
gtrmtr.
Biri, ikili gazino ve tavernalarda mezelik; teki
afyon!

I Bu konuda zellikle bkz. Sheyla Dura,


"Arabesk zerine", Sanat / Edebiyat 81, say 3, s. 54-
55.
Mmtaz Soysal'n dedii gibi, aslnda kmsenme-
mesi ve zerinde titizlikle durulmas gereken bir olayla
kar karyayz.
"Arabesk" dediimiz ey, mzik alanndaki "tarihsel
yamlg"nn bir sonucu deil mi acaba?
Yasaklarla, zorlama yaynlarla bir mzii ortadan kal-
drabileceimizi sandk, ortaya "arabesk" kt.
Tpk gizli Kuran kurslar, skmaba modalar gibi...
Hemen btn tarihsel yanlglar kadar bunun da
zerine bilinli, akll ve dikkatli bir biimde eilmek
gerekiyor. Halk "arabesk" mziine iten etkenler
nelerdir? Eksik kalan nedir? O ynlara nasl yaklamak
dorudur? tici bir "kltr patronluu"na sapmadan
mzik zevki nasl gelitirilebilir?
Btn bunlar, uzmanlk ve ustalk isteyen konulardr.
Ama, herhalde, Trk toplumunu, her alanda olduu
gibi, mzikte de yaad "kemeke"ten kurtarp, bir
"btnle" varmak iin hayli dikkatli abalar harcamak
gerekiyor.
Mzikte ulusal bir bileime de bu abalar sonunda va-
rlacak.I

DAHA OK BLG

"Atatrk Devrimleri deolojisinin Trk Mzik


Kltrne Dorudan ve Dolayl Etkileri" (Ak
oturum, 8.11.1978), Boazii niversitesi Trk
Mzii Kulb Yaynlar, stanbul, 1980.
Muammer Sun, Trkiye'nin Kltr-Mzik-Tiyatro
Sorunlar, Ajans Trk Kltr Yaynlar, stanbul, 1969.

OKUMA

TRK SAZI VE RUH SU

Saz, bu telli Trk algs, kendisine sz geiren


kiiyle, k'la zdetir. Saz her eyi bilir, duyar,
canldr, falcdr. Duvardaki bir iviye asl bekler.
k uzaklarda olsa bile onun titreimlerini yanstr.
imdi bana sylenenleri aktaryorum:
"Sazn kopan tellerinin inilemesi, kimi zaman, yer
yer geceyi bler, uyuyanlar hoplatr, kpekleri
ulutur, atlara ifte attrr, kzleri brtr, sanki yer
yerinden oynamtr; nk bilmem nerede kt bir
ey olmu, ya k, ya dostu ya da sevgilisi
lmtr..."
Saz yalnz ve ancak k araclyla, ondan
yaadndan, onun zelliklerini, kiiliini,
alkanlklarn kazanr; "layk ol- mayan"m elinde
ses vermez, hatta kendisine dokunmasndan bile
holanmaz.
a gelince, byl szn etkisine kaplm,
dzene ba- kaldrm bir kyldr.
Gerek k iin "ok yank sylyor" denir. k
"yank yank" syler ve artk durduu yerde

I Bu konuda ok ilgin bir yaz iin bkz. Azer


Yaran, "Mzikte Temel Yaklam Yanll", Bilim
ve Sanat, 1981, say 7, s. 40-41.
duramaz, ky ky dolar, ilden ile ger, trk onu
geici bir sre yattrr. Btn Trkiye'yi dolar,
bununla yetinmez, daha uzaklara, ban alp yaban
illere gider.
klar kimi zaman Fransa'da Citroen fabrikasna
bitiik bir
biraevinde, kimi zaman da Bat Almanya'daki B.G.
Farben yaknlarndaki biraevlerinde boy gsterirler.
Yurt sazdr, her ey yitip gitmemitir. k,
Almanya'ya g eden 700.000 iiye elik eder.
Zaten klar teden beri, Orta Asya'dan tutun da
Anadolu'ya, Balkanlar'a dek uzanan btn byk
Trk glerine nclk etmitir.
klarn mzii, iiri, bir rastlamann rndr:
nce aman dinine bal olup sonradan
Mslmanl benimseyen ve Orta Asya'dan kalp
Anadolu'ya gelen byk insan seliyle ilkin Dionisos'a
tapan, sonra Hristiyan olan yerli halkn rastlamas-
nn rn.
Birincilerin slamlyla kincilerin Hristiyanl,
btn kat gelenekilerin, btn yneticilerin
salarn diken diken edecek nitelikteydi!
Ynetenlerle ynetilenler arasndaki atmalar
ok korkun oldu. Bizans ordularyla Sultan ordular
snrsz Hristiyan ve Mslman kan aktt. Saldrya
urayan halk da yle trkler yakt:

Bir Allah' tanyalm


A/n gayr bu din
nedir?
Senlik benlii nidelim,
Bu kavga d, kin nedir?

Bursa'da XV. yzylda, Papa'nn bakanlnda


yaplan bir toplantda slamlkla Hristiyanlk
birletirilmek, birbirinin iinde eritilmek istendi.
znik'in Simavna kasabasnda kadlk eden bir beyin
olu bilgin eyh Bedreddin'in ynettii, sonra Bal-
kanlar'a, Bulgaristan'daki Aa Denizi'ne srayan
byk halk ayaklanmas da XV. yzyldadr.
Anadolu'nun yoksul Trk, Yunan, Yahudi ve Ermeni
kyllerini ayn sancak, ayn kardelikte toplayan
ilke: "Yrin dudandan gayri her eyde ortak" olma
zlemiydi.
Bilginler olsa, ilkel toplumculuk derdi... Bana
sorarsanz, hi de o kadar ilkel deil. Daha yaln
terimlerle sylersek, bu, btn emekilerin, tarih
boyunca kardee, zgr yaama duyduklar
zlemdir.
Trk klar, daha Anadolu'ya ayak basar
basmaz, bu umudun tayclar olmulardr. XIII.
yzyldaki byk "Babai" ayaklanmas, lal renkli
ha klahlar giymi, srtlarna dikisiz cppeler
geirmi, yanlarnda kocaman gzl evcil geyikler
gezdiren insanlarn istilac Moollarla ibirlii yapan
Seluklulara bakaldrmasdr.
"Baha' lar bakaldrlarn trkye dkmler, saz
da onlara elik etmitir.
ok iyi tanrm bu sava erlerini.
Homeros'un doduu, yaad yerlerde yaayan
bu yiitler, Homeros gibi yalnz gnl gzyle grr,
aydnlanrlar, kapal gzle her eyi grr, her eyi,
hatta gelecei bile bilirler.
Gz grmeyen kyl k Senem Bac'ya
orum'un kylerinden Da Saray'da rastlamtm.
Bana hem o gnk halimi, hem de geleceimi
anlatan bir hogeldin trks sylemiti. Kyde
anlatlanlara baklrsa, byle trkl falcln
ustasym.
Daha baka klarla karlatm. rnein, kendi
adn verdii kk Veysel'e yaslanarak yryen
byk ozan k Veysel'le tantm; yle diyordu
toprak iin:
"Benim sadk yrim kara topraktr..."
Geliyorum Ruhi Su'ya. O, mrn klara ve
trklere adam insandr. Yitik dizeyi urada, baka
birini tede bulur; bir ezgiyi u blgede saptar;
sazdaki bir ini k baka bir yerde. Bir mzik
bilgini gibi deil, bir mzik vurgunu, kendine zg
bir k gibi alr; bir "trk deviricisi"dir o. Galiba
Toros eteklerinde iittim bu laf, durmadan trk
aradn, zamann ykntlar arasndan trk bulup
kardn anlatmak istiyorlard besbelli.
Ama Ruhi Su kelebek avcs deildir. Kelebeklerin
karnna ine batrp cam altna yerletirmez, okur
onlar, yzyllarca deniz altnda kalm Eski a
yontularna yapld gibi, stlerindeki zaman
kpklerini temizleyerek o gzelim sesiyle syler;
yaar; altta yatan bayapt ortaya karabilmek iin,
stteki yosunlarla kabuklu hayvanlar byk bir
dikkatle kazmak gerekir. Ruhi Su, esiz bir sabrla
baarr bu ii.
Onun sayesinde canlanan trklerin aralksz
yetkinlemesini, bu titiz yaratcnn almasn
kuaklar (bir mi, iki mi, m?) izleyegelmitir.
Yirmi yllk aradan, yurdumdan ayr geirilen yirmi
yldan sonra, yeniden dinledim bu trkleri, -deyim
yerindeyse- daha bir gzellemi, billurlamlard.
Her aamas insana snm gibi gzken bu
yetkinletirme aratrsnn sonu yoktur.
Ruhi Su, bu yapt, belirli zaman aralklaryla
gzaltna alnarak, izlenerek, kelere kstrlarak,
hapse atlarak yaratmtr. Neden mi? Yozlamaz
saygnlyla direngenliini simgeledii Anadolu Trk
kylsnn byk bakaldr dizisinin bir halkas
olduu iin belki.
Ruhi Su yakkldr, saygndr. Bir Hitit yontusu
gibi gen ve lmszdr.
telli saz, Ruhi Su'nun elinde, en gzel
gitarlarn be teline denktir.
Ruhi Su'nun saznda, eyrek tonlar, hem kesik
kesik, hem de birbirine bal bir deyie elik eder;
anszn ok zel bir titreim iitilir, mziin doruuna
kan algyla insann sarma dola olduu grlr,
dnyann olumsuzluuna kar alm bir sava, bir
almadr bu.
stelik i bu kadarla da kalmaz, Ruhi Su yeni
ezgiler bestelemitir. Ne olursa olsun, her kuakta
sylenecektir bunlar; bu ezgiler, amza tanklk
edecektir.

(Abidin Dino, "Saz ve Ruhi Su stne


Notlar", Guitare et Musique Dergisi,
ev. Bertan Onaran)

SORULAR

1. Trklerin, tarihleri boyunca mzie verdikleri


nemi belirtiniz.
2. Gnmzde, Trk mzii denilince ne anlalr?
3. Trk halk mziinin zelliklerini belirtiniz.
Bizde, halk mzii stne almalar ne zaman
balam, nasl bir geliim izlemitir? Trkiye'de
"klar mzii", sosyal planda neyi dile getirir? Ruhi
Su'nun, Trk halk mziinde, giderek mziimizdeki
yeri nedir? (Okuma parasn okuyunuz.)
4. Klasik Trk mziinin nitelikleri nelerdir? Bu
mzik hangi aamalardan gemitir? Bu aamalarn
zellikleri nelerdir? Dede Efendi, bu aamalardan
hangisinde yer alr ve ne gibi bir rol oynamtr?
5. Tek sesli mzik, Cumhuriyet dneminde,
devlete niin horlanmtr? Bu mziin bugnk
sorunlar nelerdir? Mziim i z d ek i " A r a b es k" o l a y
hakknda c dnyorsunuz?
6. Batl "oksesli" mzik, Trkiye'ye ne zaman ve
nasl girer?
7 oksesli mzik, Trkiye'de, bugn balca ka
ynden gelimektedir?
8. oksesli mzikte, ilk "Trk beleri"nin iine
hangi besteciler girmektedir? Bunlarn katklar ne
olmutur? Bunlardan Adnan Saygun'un eserleri ve
grleri hakknda bilgi veriniz. "kinci Kuak"
bestecileri iinde kimler yer alr? Her birinin ei-
limlerini belirtiniz.
9. oksesli mziin, Trkiye'de, bugne dein
geliiminden karlacak genel sonu nedir? Gelecek
iin ne yapmal, nasl bir "kltr politikas"
izlemelidir?
BOLUM IX
MZAH VE KARKATR

Kltrmzn en zengin alanlar arasndadr mizah ve karikatr. ok


eski ve derin bir mizahmz var. Karikatrmz ise, zellikle son yllarda
byk gelimeler kaydetmitir. Mizahmz gibi karikatristlerimiz arasnda
da uluslararas hretler yayor bugn.

MZAH

Mizah deyince ne anlalr?

Tarihte, hemen her lkede mizahn ahland dnemler vardr. rnein


eski Yunan'da gldrnn babas Aristfanes, Seluklularda Nasrettin
Hoca, Fransa'da Moliere, bizde Marko Paa dnemleri, mizahn
ahland, doruuna vard zamanlardr.
Nedir bu dnemlerin zellikleri?
- Aristofanes'in yaad ortama yle bir bakalm: Pe- rikles
iktidarnda Atina altn an yaamt. Onun lmnden sonra, yalnz
kendi karlarn dnen arlatanlar, mark soylular iktidara geer. Atina
halk da yoksullua der onlar iktidardayken. Bir yandan sparta'ya kar
sava krkleniyor, Atina halk ar ordu harcamalar yznden byk
skntlara giriyor; te yandan da halka bask artyordu. Halktaki, Perikles
dneminin altn a ans, gelecek iin zlemi olup kar.
te, dnya gldrsnn babas Aristfanes, byle bir ortamda
lmsz mizah eserlerini yaratt.
- Nasrettin Hoca dneminin ortamn ele alalm: Seluklu hkmdar I.
Alaettin Keykbat zamannda (12201237) lke zenginlemi, grkemli
antlarla sslenmiti. Seluklu Trkleri tarihlerinin en ileri aamasna
varmlar, stn bir uygarlk dzeyine ykselmilerdi, i. Alaettin
Keykbat'tan sonra, o gcn birikiminin etkisiyle Seluklular bir sre daha
parlak yaam srdler. Ama bu dnemde, gittike zenginleen ynetici
snfla yoksul halk arasndaki ayrm uurumlat; bu arada amansz, kyc
Mool akmlar lkeyi sarst. Seluk beyleri, karlarn, kzlarn bile, igalci

56
2
Mool komutanlarna sunmaya baladlar. Bu knt, bu kokumuluk
iinde halk, eski altn an gelecein zlemi olarak duyuyordu.
Nasrettin Hoca, ite byle bir ortamda yaam, Nasrettin Hoca
fkralar ad altnda toplanan o byk halk mizah byle bir ortamda
olumutur.
- Marko Paa'mn kt dneme gzlerimizi evirelim: Bir Mustafa
Kemal kyor... Trk halk, dnya tarihinde ilk kez, smrc
emperyalistleri yurdundan kovup bamszlna kavuuyor. Kuruculuk ve
yapclk balyor. Yoksulluk vard, ama gelecee de umut vardr. Bir bakma
Cumhuriyet'in altn adr o yllar. Sonra ne olur? II. Dnya Sava
sonunda, savaa girmemi Trkiye'nin yoksulluu, zorba ynetim,
karaborsa zenginleri, halk kan alyor. Ve dnyaya, emperyalizme kar
savata ilk zafer rneini veren Trkiye, Truman doktriniyle Amerika'ya
balanyor. stanbul'un igalinde Yunan, Fransz, ngiliz, bayraklar aslan
Beyolu'nda, bu kez "VVellcome U. S. Navy", "Fresh Beer", "Nice Giri"
levhalar aslmtr.
te Marko Paa mizah, byle bir dnemin rndr.
imdi bu byk mizah dnemlerini incelediimiz zaman, ortaklaa u
benzerlii grrz: Halk, daha nce bir altn a yaamtr ya da
yaanm bir altn an yksn nceki kuaklardan dinlemitir. Bu altn
a yaam ya da dinlemi olan halk, ynetenlerin ar basks altndadr
ve skntlarla kvranmaktadr. Gemiin bir tatl d, gzel bir ans olan o
altn a, gelecein de bir umudu, bir zlemi olur. Bu durumda halkn
yapaca iki ey vardr: O eski altn a yeniden gerekletirmek iin, buna
engel olan baskc, zorba iktidara bakaldrmak; buna olanak bulamazsa,
silaha sarlp deviremedii iktidar iinden rtp ykmak iin, onunla alay
etmek!
Silahn yerine mizah kullanmak yani.
Mizah, daha dorusu byk mizah ve mizah, top- lumlarda ite byle
ortamlarda doar ve ok nemli bir grev yklenir.

Trkiye'de mizahn geliimi

Trk halk edebiyatnda, yazl eserlerle birlikte szl gelenekte de,


gnmze dein sren, zengin bir mizah birikimi vardr.
"Fkralar", geni yer tutar bunlar arasnda.

Nasrettin Hoca bata olmak zere, Bekri Mustafa'nn, ncili


avu'un fkralar, hele hele Bektai fkralar... Seyirlik oyunlar da

563
(Karagz, Ortaoyunu), btnyle mizaha dayanan gsterilerdendir.
Bunlarn hepsi de halkmzn, yaam ve toplum koullar karsndaki
alayc tutumunu, yer yer fkesini, giderek hncn dile getirirler.
Gldren, ama gldrrken de dndren eylerdir bunlar.

Divan edebiyat da, mizahta zengin rnekler ortaya koymutur.

Bunlar incelik tayan gldrc hikyelerden, svme biimindeki


yergilere dein eitlidir. lerinde ancak yer yer mizah esi
tayanlar bulunduu gibi, dorudan doruya mizah amacyla
yazlm manzum (eyhi'nin Harnamesi, Delbirader'in Cernane'si,
Nef'i'nin Siham Kazas, Galip Paa'nm Mutayebat Trkiyesi vb.),
mensur (Lmi'nin Nefslemrnamesi, Tfli'nin Sansar Mustafa's,
Ebubekir Kni'nin Hrrename'si ve mizahi mektuplar vb.) eserlerle,
halk fkralarn toplayan derlemeler (Nasrettin Hoca fkralar, tiryaki
ve sarho hikyeleri, esnaf hikyeleri, vb.) yer alyordu.

Tanzimat'la beraber, Bat etkisindeki edebiyatn gelimesine ayak


uydurur mizahtaki gelime de. Siyasal olaylar (Ziya Paa'nm Zafername
ve erhi adl eseri), tre ve dav-

56
4
ramlar (Ali Bey'in Lehcetl Hakayk') yergi konusu
yapan eserler, bu gelimeyi hazrlar. Diyojen dergisinden
balayarak, mizah dergileri de bu gelimeye yardmc
olur.
Ne var ki, ada Trkiye, bunalmlarla doludur ve
mizah da iktidarlarn gznde korkutucu bir silahtr. yle
olduu iindir ki, istibdat dnemi, sava yllar, Cumhuri-
yet'in ilanndan sonra stikll Mahkemelerinin faaliyette
bulunduu yllar, skynetim yllar, tek parti basksnn
younlat dnemler boyunca mizah, bask altnda tu-
tuldu. yle de olsa mizah, Trkiye'de, evresini ve ieri-
ini genileterek ve zenginletirerek, dar evrelerden
geni kitlelere, kiiselden sosyale, elendirici
olmaktan uyarc, bilinlendirici olmaya doru
geliti.
Bu gelimeyi bugn de srdrmekte...

Mizah hikyesi, mizah roman, yergi ve talama

- Mizah hikyesi, mizahn en yaygn trlerinden


biridir. Geleneksel Trk mizahnda fkralarn bazlaryla,
meddah hikyeleri bu tre girerler.
Modern Trk edebiyatnda bu trn ilk baarl rnek-
lerini, Hseyin Rahmi Grpnar ile Ahmet Rasim
vermitir.
Bu iki yazar, yerel yaam gereki izgilerle dile geti-
rirken, gln tiplerin, gldrc durumlarn zengin r-
neklerini de ortaya koyuyorlard. Mizahlar -geni lde-
tre ve geleneklerin eletirisiyle bo inanlarn yergisine
ynelmitir. mer Seyfettin'in, sosyal eletiri nitelii
tayan mizahi nitelikteki hikyeleri, zellikle artc so-
nulara balanarak sonulanmaktayd.

Daha sonra bir baka kuak yetiecektir


mizahta: Ser- met Muhtar Alus, Ercment
Ekrem Talu, Osmanl mpa- ratorluu'nun son
gnlerindeki yaam ve geleneksel mizaha
giren taklit elerini; Osman Cemal Kaygl
kendi evresine ynelen canl gzlemlerini
mizah hikyelerinde kullandlar. Bu arada Refik
Halit Karay, "hafif mizah hikyesi" tipinin yerli
rneklerini verir.
Birok mizahlar onu izlemitir.
II. Dnya Sava sonunda, gereki ve toplumcu
yeni bir mizah hikyesi tipi gelimeye balar: Bu
hikyede sosyal olaylar ele almyor, kklerde geen
hayal servenlerin yerini, halkn gerek yaam
alyordu. Sabahattin Ali'nin rneklerini verdii gereki
hikye anlayn, Aziz Nesin ve Rfat lgaz mizah
alanna uyguladlar.
Bizde, gereki ve toplumcu mizahn kurucular bu
ikisidir aslnda.
Hele, Aziz Nesinde, Trk mizah uluslararas bir deer
kazanr.
Onlar, ayn anlay gelitirerek, Hseyin Korkmazgil,
Vedat Saygel, Muzaffer zg gibi yazarlar izledi. Adnan
Veli Kank, Blent Oran, Yaln Kaya, Oktay Verel... Mizah
hikyesi geleneindeki deiik kaynaklara uzanan et-
kilerle hikyeler yazdlar. Suavi Salp'in Karagz sanat
geleneine balanabilecek bir anlatm kullanan,
anlamszn, samann mizahn veren hikyeleri de
dikkate deer rnler arasndadr.
-Mizah hikyeleri, giderek daha geni apl ve srekli
bir tr gelitirir: Mizah roman ortaya kar.
Trk romannn byk temsilcilerinden Hseyin
Rahmi Grpnar, mizah esine geni yer verdii
romanlarnda, trn ilk ve en baarl rneklerini ortaya
koyar. Daha sonra, mizah yazarlarnn byk ounluu
bu trde eserler vereceklerdir.
- Mizahn manzum tr olan yergi ve talama'nn ilk
akla gelen temsilcisi, kukusuz air Eref'tir.
Trn, Cumhuriyet dnemindeki balca temsilcileri
arasnda Neyzen Tevfik, Fazl Ahmet Ayka, Halil Nihat
Boztepe, Necdet Rt Efe, mit Yaar Ouzcan, vb.
saylabilir.

DAHA OK BLG

Semih Balcolu - Ferit ngren, 50 Yln Trk Mizah ve


Karikatr, stanbul, 1973.
Aziz Nesin, Cumhuriyet Dneminde Trk Mizah,
stanbul, 1973. Trkiye Ansiklopedisi (1923-1973),
"Mizah" maddesi.
OKUMA

AZZ NESN N MZAH ANLAYII

- Dnyann en nl mizah yazarlarndan birisiniz.


Sizi mizaha ynelten i ve d etkenler nelerdir?
Mizah yazarlar hangi ortamda yetiir?
Otuz yldan beri mizah yazmaktaym. Beni mizaha
ynelten i ve d etkenlerin neler olduu
konusunda, ancak Nasrettin Hoca'y incelemeye
giritiim 1958 ylndan bu yana dnmeye
baladm.
...Mizah deyince halk yararna ilevi olan
grevci mizah
anladm batan sylemeliyim.
...Beni mizah yazarlna iten etken, o gnk
ortamn koullaryd. Ksaca unu syleyeyim;
genellikle yoksunluk ve yoksulluk yaamndan
gelen bir kzgnlk, fke, bir hn alma biimidir
mizah. Tannm mizahlarn yaamlarn incelersek,
bunlarn rahat ve normal yaam srmediklerini, dar
geitlerden geip ok zor yerlerden geldiklerini
grrz: "arlo, Mark Twain, Bernard Shaw, Molire,
O. Henry, ehov, Zoenko, vb." Rahat bir evrede,
normal koullarda yetien, varlkl ailelerden gelen
insanlardan mizah kamaz. Her zorluk, her ac
eken ille de mizah olamaz elbet, ama bu ar
koullar kiinin mizah yeteneini gelitirir.
Yukarda anlatmaya altm mizah ortamyla,
mizah yetenei olan kii denk derse, bir zamana
gelirse, o zaman mizah nem ve deer kazanr.
Dnyada mizah yazarnn az olmas, mizahnn az
yetimesinin balca nedeni budur. Her zaman, d
ve i etkenler, yani mizah yetenei olan kiiyle
mizah ortam denk dmez.
Mizahnn yetimesi iin gerekli bireysel
kouldan da anlalaca zere, mizah bir
ykclktr. Mizah, kzgnlklarn, nefretini, kinini,
fkesini, hncm, bilinli bir biimde gerekten
yklmas gereken hedefe yneltebilir ve mizah
silahn halk yararna kullanabilirse, bir olumlu ykc
olur. Bunun tersi, inansz alayclktr, her eyi
ykclktr; bu olumsuz ykcla en iyi rnek
Pitigrilli'dir. Haincesine zeki, ama olumsuzluu
yznden byk mizah deildir. Marcel Aym ise,
hedefini bilen mizahdr.
- Bugne dek yzleri am hikyeniz ve her
hikye kitabnzn birok basm var. Bu denli
verimlilii ve yaygnl neye balyorsunuz?
Verimliliim, sanrm, zamanm ok iyi
deerlendirmeye almamdan ileri geliyor. Btn
yaamm, yazarlma gre ayarlanmtr. Bir;
kincisi de, yaammn her ayrntsndan yazarlm
iin yararlanrm.
...Yaygnla gelince, mizah genellikle
kendiliinden yaygnl olan bir sanat daldr. Mizah
yazarlmda dnem vard. lk dnemdeki imdi
de srmektedir -amzdaki Trkiye'nin
topografyasn vermeye altm. Bu, u demektir:
adalarm olan yurttalarm, bu hikye ve
romanlarda kendilerini gryorlar. Kendilerini
gryorlar, demek pek doru olmaz. nk
hibirimiz bir mizah olaynn iinde kendimizi
grmeyiz de, yaknlarmz, tandklarmz,
birbirimizi grrz. Okurlarmn yazlarmda
birbirlerini grmeleri, yazlarmn yaygnln sa-
layan nedenlerden biridir. Bunun dnda, bu tr
hikye ve programlarm her dzeyde okurun
anlayabilmesi iin zel aba gsteriyorum. Bu abam
yznden, kimi hikyelerimin sanat dzeyini bilerek
drdm bile oluyor.
...Bir de srekli olarak, ok kyclkla kendimi
eletiririm. Her kitabm yeni basmnda dzeltir,
deitirir, sanki bir sona hazrlanyormuum gibi,
onlara son biimini veririm. Bu da yaygnln nedeni
olmaldr.
- Gnmzde bir yazarn gdml olmasn
gerekli buluyor musunuz? Sizce sanatn ilevi ne
olmaldr?
nce kavramlar zerinde anlamaya varmalyz.
Gdml olmaktan ne anlyoruz? Gdmllkten
sanatnn dnda birtakm politikaclarn,
ynetmenlerin sanata ve sanatya karmalar
anlalyorsa, ben buna karym. Ben gdmll,
yazarn, sorumluluunun dorultusunda kendisine
bir yol tutturmas diye anlyorum. Gdmllk,
sorum bilincinin bir sonucudur. Ancak sorum
bilincinden yoksun olanlar kendilerini gii- dmsz
sanrlar ve onlar gdml olduklarndan habersiz
olarak asl gdmldrler. Snfsal bilinci olan her
yazar, ister-is- temez gdml olduunu, kendi
kendini gdmlediini bilir. tekiler, kendilerini
gdmsz sanrlar, ama kendilerini kimlerin
gttn bilmezler. Snfsal bilince sahip bir yazar,
bir sanaty gdml klmak hibir politikacnn
hibir ynet-
menin haddi deildir. Bu tanma gre, yalnz
yazarlar deil, her aydn gdmldr, gdml
olmak zorundadr: Gdml olmadklarm
syleyenler de, kendi kendilerini gdmleme-
diklerinden, kendilerini bakalarnn gdmlediinin
farknda bile deillerdir.
Sanatn ilevi? Siz bana birer kitaplk konuyu,
birer soru olarak ynelttiniz. Her sorunuz ok
nemli. stelik bu konuda ba- kalarnnkine
uymayan bir dncedeyim. Btn yanl anlal-
malar da gze alarak, dncemi tek cmlede
zetlemeye alaym: Sanatnn kendini, kendi
snfyla zdeletirmesi kouluyla, sanatn ilevi,
sanatnn kendini dlamas, varlama- s, ortaya
koymas demektir; snfyla zdelemi olduun-
dan, kendini anlatrken, snfn anlatm olur.

(Zeynep Oral, "Aziz Nesin", Milliyet Sanat Dergisi,


say 45, s. 3-4,14)

SORULAR

1. Mizah deyince ne anlalr?


2. Trkiye'de mizahn geliimi hangi aamalardan
gemitir? ada anlamda ilk mizah dergisi
hangisidir bizde? Daha sonra ad brakm baka
hangi dergileri tanyorsunuz?
3. Mizah hikyesi, mizah roman, yergi ve talama
trlerinin zellikleri nelerdir? Bizde bu trlerde eser
vermi balca yazarlardan hangilerini tanyorsunuz?
4. Byk mizahmz Aziz Nesin'in mizah anlay
nedir? (Okuma parasn okuyunuz). Aziz Nesin'in,
bu okuma parasnda, "gdmllk" ile "sanatn
ilevi konusundaki dncelerine katlyor musunuz?
Katlyorsanz niin, katlmyorsanz niin?

KARKATR

Trkiye'de, karikatr, yz yam amtr.


Karikatrmzn gemii incelendiinde, onu
demokratik mcadelelerle i ie gryoruz. ada
Trkiye'de karikatr, hep zgrlkten ve demokrasiden
yana oldu.
ileli yaam da bata buradan geliyor.
i 1er siyasal ve sosyal olay karikatrmz
etkilemitir. Onun iin, karikatrmzn geliimini
anlatrken, yakn tarihimizin nemli olaylarn da
hatrlamak gerekir.
Aada bu geliimi -tannm karikatrcmz Tan
Oral'dan yararlanarak- anlatacaz.I

Trkiye'de karikatrn douu

Bilinen ilk Trk karikatr, 1870 ylnda Diyojen dergi-


sinde yaymlanmtr. Teodor Kasap'm karmaya
balad bu dergide, izgi ile mizah buluur.
Diyojen dergisi ve bu dergide yaymlanan
karikatrler, o gnk Osmanl ynetimini eletiriyor;
eitlik, zgrlk, adalet ve Merutiyet'ten sz
ediyorlard. Bu dergide, Namk Kemal'in de -takma
adlarla- yazlar yazdn biliyoruz.
Karikatr, bu dnemde "Merutiyet"ten yanadr. yle
olduu iin de, mutlakyet ynetiminden karln al-
makta gecikmez: Teodor Kasap'm dergisi birok kez ka-

I Bkz. Tan Oral, "Trk Karikatrnn Yz Yllk


Tarihine Ksa Bir Bak", Yansma, say 33, 34, 35.
patlr, yeniden kar. Byle byle 183 sayya kadar
ular.
Sonunda temelli kapatlr.

Merutiyet yllarnda karikatr

1876'da Merutiyet ilan edilir ve bir parlamento


toplanr. Ne var ki, sorunlar tkenmi deildir. O
gnlerdeki karikatrlerde Merutiyet'in savunulmasna
devam edildiini, ama sregelen aksaklklarn ve
basklarn da kyasya eletirildiini gryoruz.
Bu dnemdeki sert mizah, 1877'de 11. Abdlhamit'i,
"Matbuat Kanunu Tasars"na, mizah dergilerinin yasak-
lanmasn isteyen bir madde koydurmaya gtrr. Miza-
hn serbest olup olmamas, gnah saylp saylmayaca
gibi ilgin parlamento tartmalar yaplr. Geri tasar,
parlamentodan bu hali ile gemez, mizah yasaklanmaz;
ama, mizah dergilerine, karikatre pek gz de
atrlmaz.
Teodor Kasap, yaymlad bir karikatr
yznden, buuk yl hapse mahkm edilir. O
karikatrde, elleri, ayaklar zincirle balanm
Karagz resmi ve altnda da "matbuat kanun
dairesinde serbesttir" yazs yer alyordu. Bu
cmle, aslnda 1876 Anayasas'nda bulunan bir
maddeydi.

1878'de, meclisin datlp Merutiyet'in sona ermesi


ile balayan mutlakyet ynetimi, karikatr iin gerekli
olan hogr ortamn da ortadan kaldrr. Mutlakyetin
geliiyle, yazl ve izili mizah lkeyi terk eder. Ne var ki,
karikatrn, zgrlk adna istibdatla sava durmu
deildir. Karikatr, Merutiyet yanls aydnlarla birlikte
Avrupa'ya geer.
Mutlakyet dneminde, Trkiye'de tek karikatr iz-
dirmeyen Abdiilhamit, o gnlerde btn Avrupa karika-
trclerinin ba tiplerinden biri olup kar. Jn Trklerin
ynlendirdii mizah dergileri, Abdlhamit'e iddetle mu-
halefet ediyor; dncelerini Avrupa'da ve Trkiye'de
yaymaya alyorlard. Bu etkili yayn, Avrupa'da gnn
konusudur.
Karikatrc Cem, ite bu ortamda yetiir.

Cem, ad geen mizah dergilerinde, gl


izgileriyle sert eletiriler yapmakta;
Abdiilhamit'i, saray ve mutlakyet ynetimini
alaya almakta, rejimin hogrszlne kar
kmaktadr.
O gnlerin karikatr, onun damgasn tar
ve ounlukla "Cem Dnemi" diye anlr
karikatr tarihimizde.

Karikatrc Cem'in katksyla da byyen muhalefe-


tin sonunda, 1908'de, ikinci kez Merutiyet ilan edilir. Ve
bir anda otuzdan fazla mizah dergisinin yayma balad
grlr. Bu dergiler, istibdatm sona ermesinden doan
sevinci, zgrlk sevincini haykrmaktadrlar.
Glmeyen dncenin alt edilmesi, karikatrlerle
kutlanmaktadr.
Bu arada Cem de Avrupa'dan dner ve Kalem
dergisinde izmeye balar. Cem, Abdlhamit ile olan
mcadelesini srdrmektedir. ttihat ve Terakki, Cem'in
karikatrle-
rini birer propaganda arac olarak imparatorluun her
yanna yaymaktadr.
Ne var ki, Abdlhamit'e kar -Avrupa apnda- bir
karikatr kampanyas atran, karikatr bir silah sayp
destekleyen ttihat ve Terakki Partisi, iktidara getikten
sonra, mizaha ve karikatre kar baskya kalkmaktan
kendini alamad. Ancak, "Batc bir anlayla" yayn ya-
pan Cem, ttihat ve Terakki'yi eletirdii halde, kendisine
pek dokunan olmuyordu. O da partinin ileri gelenlerine
pek dokunmuyordu.

Bu dnemin nemli bir karikatrcs de


Sedat Nuri'dir.
Sedat Nuri de, Cem gibi Avrupa'da yetimi
ve usta- lamtr. Karikatrlerinde daha ok
sosyal konular ileyen Sedat Nuri,
hicvetmekten ok gldrmeye nem veriyordu.
leri adl bir dergi karan ve karikatrlerini bu
dergide yaymlayan Sedat Nuri, zellikle usta
izgileri ile kendinden sonra gelen
karikatrcleri etkilemitir.
Bu etkinin olumlu sonulan gnmze dein
izlenebilir.

ikinci Merutiyet'in sonlarna doru basklar yine yo-


unlar; dergiler kapatlr, hogrszlk, glmeyen d-
nce yeniden sarar ortal.
Bir sre sonra da hogrnn, glen dncenin hi
yaayamayaca I. Dnya Sava gnleri gelir ve byk
aclarla biter, imparatorluk dalm, paralanm ve
paylalmtr. Ne var ki, ayn gnlerde, yeni bir devletin
de temelleri atlmaktadr:
Kurtulu Sava balamtr.

Ulusal Bamszlk Sava'rdan Cumhuriyete

Kurtulu Sava'nn balad yllarda, igal altndaki


stanbul'da iki mizah dergisi vardr ki, ayr grleri sa-
vunurlar ve birbirleri ile de atrlar: Aydede ile
Gleryz dergileridir bunlar.

Aydede dergisini Refik Halit yaymlamaktadr. Dergi


igalcileri, emperyalistleri tutmakta, Anadolu'da
bam-
sizlik sava verenlere saldrmakta, alay
etmektedir onlarla. lgin bir karikatrcs
vardr derginin: Rfk. Rf- k, Anadolu'ya
cephane ve para karan inanm kiileri
yarglayan stanbul mahkemesinde,
ikenceciba olarak da grev yapmaktadr.
Kar dnceyi savunan derginin ad
Gleryz'dr. Sedat Simavi karmaktadr.
Gleryz, Bamszlk Sava- 'n
desteklemekte ve Anadolu'da direnen
insanlarca kaplmaktadr.

Her iki dergi arasndaki bu mcadele, Ulusal


Bamszlk Sava'nda mcadele eden taraflarn birer
yansmas gibidir.
Bu dnemin izgilerinde Cem ve Sedat Nuri'nin
etkileri srmektedir. Karikatrlerde izgi salaml ve
resim eleri ar basmaktadr.
Bamszlk Sava kazanlr, imparatorluk sona erer,
Cumhuriyet ilan edilir, Cumhuriyet'in ilk yllarnda izilen
karikatrler, izgi ve mizah anlay bakmndan, Me-
rutiyet yllarndaki gibidir. Ancak, harf deiikliinden
sonradr ki, Cumhuriyet karikatr yenilenmeye balar.
1928'de yaplan bu vaz deiiklii, yeni yazy
reneme- yenleri, olaylar izgilerden izlemeye
yneltmitir.
Aydede dergisi, stanbul'un kurtarlmas, Refik
Halit'in, onun arkasndan da Rfk'nm yurdu terk etmeleri
ile basz kalm; dergi kadrosunda bulunan Yusuf Ziya
Orta ve Orhan Seyfi Orhon, eski klyla ve yeni bir
adla dergiyi srdrmeye balarlar: Akbaba dergisidir bu.
Cem ise, Cumhuriyet'in ilanndan sonra stanbul'a ge-
lir ve az sonra yeni harflerle Kalem dergisini karr. An-
cak, gen kuak, bu Kurtulu Sava kaana kar yle
bir saldrya geer ki, dergisini kapatmak zorunda kalr
ve izmeyi de brakr.
Sedat Simavi de, Gleryz dergisinden sonra,
Karagz, Karikatr ve Mizah dergileri ile Cumhuriyet
mizahnda etkinliini srdrr.
Cumhuriyet dneminin karikatrde yepyeni bir imzas
vardr: Cemal Nadir.
Ve yeni dnemin en nemli imzas da odur kukusuz.
Cemal Nadir (1902-1947), karikatr tarihimizde
"gazete karikatrclii"n balatan izerdir.

Cemal Nadir karikatrnn, artk izgi ve


ierik ynnden, eski karikatrle hibir iliii
kalmamtr. Cumhuriyetle beraber deimeye
balayan Trkiye'nin sosyal yapsn srekli
kendine konu edinmi grlr; insanlar ve
eyalar izimide ayrntl bir gerekidir.
Cemal Nadir izgiciliini, evre inceleyicilii ile
birlikte gtrmtr. Cemal Nadir, mizahn
Doulu karakterini de izgilerinde yanstmasn
biliyordu. Ve btn bu getirdii yeniliklerle,
lmsz tipler yaratmtr karikatrde.
Bata " Amcabey"i kim unutabilir?

Bu dnemin bir baka nemli izeri de Ramiz'dir.

Ramiz, dergi karikatrcs olarak belirmi


ve daha ok elendirici izgiler izmitir. Bir
dergiyi batan sona izgileri ile doldurabilen
Ramiz'in "Tombul Teyze ve Sska DayT's gnn
sevilen tipleriydi.

1939'da dnya, yeni bir boazlamann iine


girmitir. Gen Cumhuriyet bu savata yanszln
korumaktadr. Ne var ki, lkede, faizmin zaferini
umanlar az deildir. Oysa, karikatr faizme kardr ve
bartan yanadr. Yunanistan' igal edip, snrlarmza
dayanm bulunan faist Almanya'ya kar, Cemal Nadir
yrekli bir karikatr sava balatp, "bar"
savunmaktadr. Ve bu tutumu ile, teki karikatrcleri de
faizme kar karikatr sava vermeye zendirir.
nemli zellii de buradadr bu dnem
karikatrnn.

Bu yllarda Ratip Tahir, Togo, Salih, Necmi


Rza, Orhan Ural gibi imzalardan baka; Sadi
Dina, Semih Bal- colu, Turhan Seluk,
Nehar Tblek, Mim Uykusuz gibi yeni
karikatrcler de ilk izgilerini veriyorlard. I
den- demokrasiyi savunan izgileriyle sava yllarn ge-
irerek 1946 ylma varr. Bir yl sonra da Cemal Nadir
lr. Sava sonrasnda, Trkiye, ok partili demokratik
yaama hazrlanmaktadr. II. Dnya Sava'nm byk
sarsnts kadar, sava sonrasnn yaygnlaan
demokratik grleri de mizah ve karikatrmzn
serpilmesinde balca etkenlerden olur. ok partili
yaama gei ve -grece de olsa- genileyen
zgrlkler, karikatrclere yeni olanaklar
salamaktadr.
Demokrasi bayra, yeni karikatrclerin ellerindedir
artk.

ok partililiin douu ve Demokrat Parti iktidar

- ok partili ortamda, sosyal konular rahatlkla yazlp


izilmektedir. Sosyalist partiler kurulmu; sosyalist gaze-
te ve dergiler yaymlanmaktadr. Gerek gazetesinde
Esat Adil, Sabahattin Ali; Tan'da SertelTer yazmaktadr.
Gerek kapannca, yeni bir dergi, Marko Paa yayn
alanna kar.
Mizah dnyamzda uzun sre adndan sz ettirecek
bir dergidir bu.
Btn sahte deerlere vuran dergi, ktye
kullanmalar, karaborsaclar, harp zenginlerini konu
edinen mizahn srdrr.
Halk katlarnda ok tutulmaktadr; yle ki, tiraj
gitgide ykselir ve 60 bini bulur. Zamann tek parti
iktidar ile att kadar, Ulusal ef politikasn savunan
Akbaba dergisi ile de atmakta ve iktidar tarafndan
kapatldka Malum Paa, Merhum Paa, Ali Baba gibi
yeni adlarla yaynn srdrmektedir. Bir keresinde teksir
ile baslan dergiye "Gtenberg matbaasnda baslmtr"
ibaresi konur. Zamann iktidarnn Marko Paa'y

I Dnya Sava, sonunda faizmin yenilgisi ile


sona erer. Trk karikatr -zellikle Cemal
Nadir'in kalemin-
lanetlemek amacyla dzenledii Ankara mitinginde,
halk, iktidar gazetesini yakar.

Rfat lgaz'n da girdii Marko Paa'da,


kyden gelen bir karikatrcnn gl
karikatrler izdiini gryoruz: Bu sanat
Mim Uykusuz'dur. Uykusuz'un izgilerinde,
-Trk karikatrnde bir yenilik olarak- ilk kez
"snf elikileri"nin sergilenmeye baland
grlr.
- 1950'de CHP iktidardan der ve yerine Demokrat
Parti geer. 1950 sonras, karikatr dnyamzda yeni ve
hareketli bir dnemdir.
Basnda da bu oluumu destekleyen gelimeler
vardr: Bask teknii gelimekte, gnlk gazeteler dolgun
pazar ekleri vermektedir. Buralarda yerli ve yabanc
karikatrler yaymlanmaktadr. Avrupa ve Amerikan
karikatrleri gazetelere, dergilere aktarlr. Bu, lkenin
yeniden da alma siyaseti ve d yardmlarn
balamas olay ile de koutluk gstermektedir. "Resimli
roman"larn yaymlanmaya balamas da, izgili
anlatma yeni boyutlar kazandrr. Ho Memo, Fato,
Nilfer, Gngrmiiler, Kahraman Prens gibi izgi
romanlar, gazetelerin aranlan blmleri olmaya
balamtr. Bir sre sonra da yerli benzerleri ya da
onlar alaya alan yeni izgi romanlar izilmeye balar.
te yandan, Cemal Nadir ile gnlk gazeteye giren kari-
katr gazetelerin birinci sayfalarna iyice yerlemektedir.
Bu dnem karikatr "demokrasi" yanlsdr gene.
Gericilik ve banazlk onun srekli boy hedeflerindendir.
Tek parti dnemi karikatrlerinde grlen "karaborsac"
tipinin yerini, "politikac" tipi ve soyut "pahallk" konular
almtr. izgiler, faizan dncelerle de dalgasn
geer; ama te yandan souk savan etkileri de grlr.
Sosyalizme kar karikatrler de izilmektedir. Bir sre
sonra basklar younlaacak; karikatrcler, "komnizm
propagandas" yapmakla sulanacaklardr.
izgilerde ilk kez byk bir eitlilik ve zenginlik gze
arpar. Genel olarak izgide yalnla gitmek,
yorumlayc bir gzle izmek, aratrc gelitirici olmak,
karikatrclerin ortak zellikleri arasndadr. Bu yeni
kuak karikatrcleri, Cemal Nadir'in miras brakt
anlaytan yola km olmalarna karn, kendi
kiiliklerini bulmakta gecikmemilerdir. Karikatr, izgi
ile mizah yapma sanat olarak nitelenmekte ve o gne
dein karikatrn altndaki yazda beliren mizah esini
daha ok izgi stlenmektedir. Yeni karikatrde, izginin
mizah ar basnca, izgiler de bu amaca hizmet
edebilmek iin nitelik deitirir.
Bu da, karikatrn kendine zg bir sanat olmas yo-
lunda nemli bir admd.
Karikatrcler, karikatrn temel sorunlar zerinde
de aratrmaya, dnmeye ve yazmaya koyulurlar.
Karikatrn yeni bir sanat dal olduu ve kalc olmasnn
gerektii savlar ile srlr. Mizahn, artk, ahlak kayglar
yerine, insann deien dnya ile mcadelesini konu
edindii belirtilir. 1952'de, Turhan Seluk, Yeni stanbul
gazetesinde, "yeni karikatr" aratran yazlar yazar.
Pazar Postas, Durum gibi dergilerde karikatrn
sorunlar enine boyuna tartlr. Glen dncenin bu
izgili silah, deien dnyada kendini yenilemesini
biliyor; keskinliini, vuruculuunu artrarak, glmeyen
dnceye kar ilevini srdryordu.

1950'den hemen sonra Karakedi adl bir


mizah dergisi yayma balad. Bu derginin tek
parti ynetimine vuran -gecikmi- mizah fazla
tutmad. Daha ok renci haylazlklarn konu
edinerek okullarda bir sre izlendi. Akbaba
dergisi ise, yeni karikatrclere zaman zaman
sayfalarn amasna karn, bu dnem
karikatrne rnek gsterilemez. Derginin
genel politikas, gene iktidar yanlsdr ve
rtl denekten yeterince karln da
almaktadr. Ksa bir sre yaymlanan Deve ve
daha sonra yaymlanan 41,5 dergileri, yeni
karikatrn ilk rnekleri oluyordu.
1950 kuann bir araya geldii ilk nemli
dergi kukusuz Tef olmutur. Gnlk
politikadan ok, "sosyal konular" ele alan bu
dergi, karikatrn izgi ve konu olanaklarnn
genilemesine yardm etmitir. Derginin kapa-
na gz atarsak yirmiden fazla mizah yazar,
otuzun zerinde karikatrc adna rastlarz.
Dolmu dergisi, ayn karikatrc kuan
"demokratik zgrlkleri kollama" grevi ile
toplandklar en nemli dergisidir bu dnemin.
Dolmu, daha sonra Karikatr adyla yaynn
srdrecektir. Yine ayn gnlerde Ta adyla
baka bir mizah dergisi de yayma balar. Daha
sonra bu iki dergi birleerek Ta-Karikatiir
adyla yaymlanr. Burada otuzun zerinde
karikatrc adna rastlarz.

ok partili dzen, byk siyasal tartmalara neden


olur. Zaman zaman sertleen bu tartmalar
karikatrlere
de yansr. Giderek eletiriler hogr ile karlanmaz
ve mizahla karikatr basklarla bir kez daha sindirilmek
istenir. Dergiler toplatlr, karikatrclerden
hapsedilenler olur. DP iktidar sallanmaktadr.
Sallanr, sallanr ve der sonunda.

27 Mays ve sonrasnda karikatr

27 Mays hareketi ile beraber Trkiye'de yeni bir


dnem balar. Bu dnem karikatrlerinde artk parti
atmalarnn ikinci plana atldn, yerine "sosyal
konular'Tn daha fazla izgiye dkldn ve anayasal
zgrlklerin savunulduunu gryoruz. nceleri, -eski
dnemin kalntlarna o gnlerde taklan adla-
"kuyruklar" ve drlen iktidarn ba karikatrlere
konu olur. Tef dergisi, bu yolla yeniden yayma balarsa
da etkili olamaz ve kapanr. oalan yaynlar, deien
konular ve 27 Mays'm getirdii -grece- zgrlk
ortamnda, birinci sayfa karikatrlerinin gncellii artk
okuyucu istemini karlayamamaktadr. Gazete
patronlar da, kendi karlar gerei birinci sayfa
karikatrn gereksiz bulmakta ve karikatr, gazetelerin
birinci sayfalarnda yava yava silinmektedir.

Gerekten 27 Mays'tan sonradr ki,


sermaye evrelerinin gzleri alm, kendi
karlar ynnde bilinli bir savaa
girimilerdir. Bunlardan biri de, basndan dev-
rimci karikatrcleri uzaklatrmak ya da
denetim altna almak olmutur.
Ne var ki, 27 Mays'tan sonra, sermaye
evreleri gibi, ii snf da kendi bilincine
varmaya balamtr. Bu snf atmas ise,
karikatrclerin bulunduklar yerleri daha
belirgin hale getirir.

Sanayileme hzlandka ii-iveren konular karika-


trn ilgi alanna daha fazla girmeye balar. lkede geli-
en devrimci grler karikatrlere de yansr.
Grevler, ii-iveren ilikileri, snf elikileri,
emperyalizm konular ilenmeye balanr; karaborsac
tipinin, soyut pahallk konusunun yerini, somut bir
biimde "patron" alr. Gazetelerden patronlarn att
karikatrn, duvarlarda afi olduu grlr.
Bu dnemde izilen karikatrn en nemli zellii,
halkn karn savunmas ve smrye kesin olarak kar
kmasdr. Bir zellii daha vardr:
Uluslararas planda da deerini kabul ettirir.

Trk karikatr, ilk kez 1957'de


Bordighera'da yaplan yarmada, Turhan
Seluk'un izgileri ile Altn Palmiye dln
alr. 1960-1970 arasnda ise d yarmalarn
bir ounda ilk dereceleri Trk karikatrcleri
alacaklardr.
Ve daha sonraki yllarda da srecektir bu baarlar.

Trk karikatrnn gc nereden geliyor?


Yz yl akn bir tarihten sonra Trk karikatr ve ka-
rikatrcs iin sylenecek olan nedir?
Bata belirtilmesi gereken udur herhalde: Trk
karikatrnn gc, izgi yeteneinden ok,
demokrat, ilerici ve giderek devrimci niteliinden
ileri gelmektedir.
Bu yanyla ulusaldr da o!
Karikatrde ulusal karakter, ne cami-medrese
izerek, ne Karagz-Hacivat figrlerindeki izgilere,
tiplere zenerek oluur. Ne de minyatrleri taklit ederek
yaratlr ulusal izgi.
Sonra, bir yenilik de saylmaz bu.
Kendi toplumunun deiim kavgasna katlan, kendi
insannn dertlerini, aclarn, isteklerini dile getiren, ken-
di yurttalarnn eitlii ve zgrl iin sava veren ve
bunun iin izen karikatrcnn eseri "ulusal" bir karak-
ter tar.
Trk karikatrcs ise, bugne dein bunu yapmtr.
Hep halktan yana, zgrlkten ve demokrasiden
yana
olmutur.
Ve yeni imzalar, bu sanatn geleceine byk gveni-
mizi tazeleyip durmaktadr: Haslet, bunlarn banda.
O unutulmaz "Kmen"i ile Haslet Soyz...
Semih Balcolu - Ferit ngren, "56 Yln Trk Mizah ve Ka-
rikatr", stanbul, 1973.
Cumhuriyet Gazetesi 50. Yl Eki, "50 Yln Karikatr."
Ferruh Doan, "Cumhuriyet Dneminde Karikatr", Milliyet Sanat
Dergisi, say 52.
Tan Oral, "Trk Karikatrnn Yz Yllk Tarihine Ksa Bir Bak",
Yansma, say 33, 34, 35.
Turhan Seluk, Sz izginin, stanbul, 1979.
Trkiye Ansiklopedisi (1923-1973), "Karikatr" maddesi.

OKUMA

TURHAN SELUK VE ABDLCANBAZ

- "izgi-Roman" dediimiz sanat tr nedir? Hangi zellikleri


vardr? Toplumu ne ynde etkiler?
20. yzyl insannn youn alma dzeni, dinlenmeye, gezmeye,
okumaya ayrd saatleri kstlam ve bu hzl yaama zorunluu,
okunmas ve izlenmesi kolay olan izgi roman trnn gelimesini,
yaylmasn salamtr. Sinema, hatta tiyatro tekniine pek yakn olan
izgi roman gnlk gazetelerde, dergilerde, kitaplarda izlemek
amz insan iin, uzun zaman alan yazl romanlar okumaktan ok
daha kolay oluyor.
Bugn yaygn izgi romann okuyucusu, yediden yetmie herkes
oluyor. Sabk Amerikan bakan Truman'n bu tr yaynlarn hastas
olduunu okumutum bir yerde. Abdlcanbaz okuyucular arasnda
her snftan halkla beraber profesrler, retmenler, sanatlar, airler,
doktorlar, memurlar vardr.
Bo zaman romanlar, hikyeleri vardr. Toplum zerindeki etkileri
olumsuzdur, sanat deerleri de yoktur. Oysa roman ve hikye vardr,
toplum zerindeki etkileri olumludur, sanat deerleri, demek
istedikleri salamdr. izgi romanlar da byle deerlendirmek
gerekir... Akl, mekli, hafiyeli, kovboylu izgi romanlar vardr ki,
okuyup bitirdiiniz zaman neyi anlatmak istediini, demek istedii
eyi bir trl anlayamazsnz... Ne yazk ki, bu tr izgi romanlar,
dnya piyasasn a gibi rmlerdir. Yzlercesi arasnda bir
Homemo "Lalabneri'i bunlarn d-
mda sayarm. Astrix, Tenten, Red Kit'i de ocuksu olmalarna
ramen, izgi ve mizah ynnden ayrmak gerekir.
- Yerli izgi-romanlar arasnda, bugn Trkiye'de en yaygn olan
Abdlcanbaz'dr. Abdlcanbaz nasl dodu? Gnmzdeki
yaygnlna nasl ulat?
Abdlcanbaz 1958 ylnda Milliyet stunlarnda dodu. Byle
bir tipi izmekteki dncemi paraszlk" gelitirdi... "Parasz
yatl" Fruzan'la tantktan sonra paraya ihtiya duyulmaya
balad, ek i olarak da Abdlcanbaz seildi. Milliyet'te yayn-
lanan "Turist Rehberi" servenine Aziz Nesin'le birlikte bala-
mtk. O yazyor, ben iziyor, gelirini de blyorduk. Bu se-
rvenden sonra Abdlcanbaz'm isim babas olan Aziz Nesin, i-
lerinin okluundan olacak, vazgeti. Abdlcanbaz balangta
yalnzd, bir turist rehberi, bir Yeilam simsar, anasnn gz,
hatta kt bir tipti. Tek bama srdrmek zorunluunda
kalnca onu yeniden yaratmaya, karakterini yeniden izmeye
mecbur oldum. Abdlcanbaz giderek arnp salam bir kiilik
edindi. Daha sonra kartlar ve yandalar ile deiik
karakterlerin belirlendii bir kalabalk olutu onun evresinde...
Sanrm Abdlcanbaz'a duyulan ilgi yerliliinden, geleneksel
kklerden renk almasndan (Karagz-Hacivat, Ortaoyunu gibi)
ileri geliyor... Bir izgi, bir slup aratrmas yannda, onun dier
izgi romanlara benzememesi, kendine zg anlatm, kendine
zg izgi dnyas, ksacas bir slup edinmesine altm, hl
da alyorum. Bu zgn anlatmn bir bak as vardr.
Olaylar, sonular bu adan bakarak deerlendirmek, eletir-
mek ve sonuca balamak gerekir... Karagz ve Hacivat'taki gibi
halkn iinden kiiler vardr Abdlcanbaz'da. Olaylar iinde bun-
larn atmalar savunmalar grlr. Bizim halkmzn, insan-
mzn atmalar, savunmalardr bunlar. Abdlcanbaz'm gn-
mzdeki yaygnln bu niteliklerine balamak yanl olmaz
sanrm.
- Abdlcanbaz'm kiiliinin balca zelliklerini belirtebilir
misiniz?
Abdlcanbaz halktan bir kiidir. Deerlerinin, cevherlerini
yitirmemi bir halktan kiidir... iyiden, dorudan, haktan,
halktan yana olduu iin gldr. "Bizim insanmz"dr o...
Halkn karsnda, kendilerine halktan ayrcalk tanyan kiilerin
tarihi sre iinde elenmeleri, yok edilmeleri yannda, Ab-
diilcanbaz'n temsil ettii prototipin seilmesi, desteklenmesi,
devamlln salayan unsurlardan birincisidir. Sakin grn-
ldr, fakat zamannda ve gerektirdiinde, nl Osmanl toka-
dm en can alc noktaya vurmasn bilir. Halkn seven her drst
ve namuslu kiide az ok Abdlcanbazlk vardr.
- Bugne dek sregelen toplumsal gereki sanat dorultu-
sundaki almalarnza katmay dndnz yeni olgular
nelerdir? Bu yeni olgulara dayanarak vermeyi dndnz
mesaj nedir?
Ben Abdlcanbaz' kahramanlk tesi kaba kuvvetten g
alan, yozlam bir izgi roman trnden ayrp artmak istedim.
Bir roman ya da bir hikye anlatmnn sanat deerini katarak,
bunu grafik sanatn izgi gcyle besleyerek kiiliini bulmas
yolunda altm. Elbette ki, bundan sonra da almalarmda
aamalar olacaktr. Bu gayretler izgi roman trn bir roman
gibi, bir hikye gibi, bir resim gibi kesin bir ekilde sanat
alanndaki yerine oturtmak yolunda, geliecektir. Bunun yannda
Abdlcanbaz izgi romannn asl grevi imdiye kadar sre-
geldii gibi toplumsal olaylar zerine eilmek, haklnn, eitliin
yannda, smr dzeninin karsnda olmaktr...

(Zeynep Oral, "Turhan Seluk", Milliyet


Sanat Dergisi, say 12, s. 3-7)

SORULAR

1. lk Trk karikatr hangi dergide yaymlanr? Bu dergi, kime


kar, neyin mcadelesini yapmtr?
2. Merutiyet yllarnda Trk karikatrn balca kimler temsil
eder? Bunlarn karikatr anlaylarndaki zellikler nelerdir?
3. Ulusal Bamszlk Sava dneminde, Aydede ile Gleryz
dergileri hangi grleri temsil ediyorlard?
4. Cemal Nadir'in Trk karikatrne katks nedir? Sosyal sorunlar
karsnda nasl bir gr tar? lmszletirdii tiplerden
hangilerini hatrlyorsunuz?
5. Marko Paa dergisi, hangi dnemde yaymlanr? Mizah anlay
nedir? Ve ne gibi etkilerde bulunur? Bu derginin byk mizah
ve karikatristlerinden kimleri tanyorsunuz? zellikle,
Mim Uykusuz'un Trk karikatrne getirdii yenilik nedir?
6.1950 ile balayan dnemde, karikatr, gelimesinde ne gibi
zellikler gsterir? Bu dnemde ortaya kan belli bal
karikatrclerden kimleri tanyorsunuz? Yine bu
dnemde, nl mizah ve karikatr dergilerinden
hangilerini biliyorsunuz? Eilimleri neler olmutur
bunlarn?
7.1960'tan bu yana, Trk karikatrnde ne gibi gelimeler
gryoruz?
8. Turhan Seluk'un karikatr anlay nedir? nl izgi-ro-
manmn ba kahraman "Abdlcanbaz'Tn nitelikleri
nelerdir? (Okuma parasn okuyunuz.)
9. Gen kuak Trk karikatristleri arasnda kimleri tanyor-
sunuz? zellikle Haslet Soyz, "Kmen"de, izgileriyle
nasl bir eletiriyi gelitirmektedir?
10. Yz yl aan tarihi iinde, Trk karikatrnn savunduu
balca deerler neler olmutur?
BOLUM X
MMARLIK, RESM VE HEYKEL

Mimarlk, grsel sanatlarmz arasnda en eski ve kk-


l olanlardan biri. Dnya sanat tarihimizdeki yerimizi
zenginletiren de en bata o. Resim ve heykel ise -nce
dinsel olmak zere- eitli nedenlerden dolay 19.
yzylda giriyor lkemize. Ve Bat'dan geldii iin de,
uzun sre onun etkisinde kalyor. Grsel sanatlarmz
iinde -belki- en ok ulusal olan mimarlk da, 19.
yzylda Bat'dan gelen etkiler altnda kalacaktr. Ama
bir an gelecek, "ulusal" araylar balayacaktr bu
alanda.
Resim ve heykelde de yle.
Bugn de, her nn eitli sorunlar arasnda biri,
ite o "ulusal" olan bulmak...

MMARLIK

Trkiye'de mimarlk, slam-Trk mimarl, 19. yzyla


gelinceye dek, ilkin Osmanl ncesi bir aamadan ge-
er. Osmanl devletinin kurulmasndan stanbul'un fethi-
ne dein, nemli bir gelime iine giren mimarlk, Fe-
tih'ten sonra klasik am yaratacaktr. Ama, yalnz mi-
marlkta deil, hemen her alanda klasik yetkinlie vara-
caktr Osmanl sanat.
19. yzylda bir deime grlr mimarlkta: Bat,
etkisini gstermeye balamtr. Bu etkiye kar
"tepkiler"in yer ald yeni bir gelime iine girer
mimarlk. O etki ve tepkiler -baka sorunlarla beraber-
bugn de srmektedir.

Klasik Osmanl mimarl


Bat Anadolu'da ar ar oluan Trk toplum yaps-
nn mimarlk alanndaki istekleri, Osmanllarda da, teki
beyliklerde olduundan farkl deil. Orhan Bey'in padi-
ahlndan teye, hemen hemen btn yap tipleri
ortaya km ve klasik Osmanl mimarlna gtren
farkllama, 14. yzyln birinci yarsndan kalkarak
kendisini gstermeye balamtr.
stanbul'un alnmasndan sonra, Osmanl devleti, Do-
u Roma'nn ardl olan yeni bir imparatorluk bilincine
varr. Fatih'in sz ve hareketlerinde byle bir
bilinlenmenin dile geldiini gryoruz. Fatih, Akdeniz
evresindeki toplumlar] inceler, talyan sanatkrlarn
arr, kendi portrelerini yaptrr. Yenilikler yalnz
resimde deil hemen her alandadr. teki sanatlara
oranla daha ok yerel kanunlara uyan mimarlk, 14.
yzyldan balayarak gsterdii gelimeyi, stanbul'da
"Ayasofya"nm fatihler zerinde yapt gl etkiden
sonra bsbtn hzlandrr. Tarihi Tursun Beg, eserinde,
"Ey Suf, eer Cennet'i aryorsan, o Ayasofya'dadr"
derken, bu etkiyi dile getirir. stanbul'un alnmasndan
ksa bir sre sonra yaplan eserlerin gsterdii u:
Mimari kompozisyon dncesinde -daha nce
bulunmayan- "yeni boyutlar" girmitir. Ve bundan byle,
Trk sanatnda grlecek gelimelerin asl kayna
stanbul ve onun iinde de saray olacaktr. Saray
evresinde gelien eilimlerin etkisi, sanatn rotasn
belirleyecek, -hemen her alanda olduu gibi- mimarlkta
da, imparatorluun her yanma "stanbul'un kurallar"
gtrlecektir.
Trk mimarl, klasik anda, evrensel deerde bir
yarat dzeyine varr giderek.

Bu mimari, Osmanl toplumunun uygarlk


yapsnn direkt ifadesi olarak da byk bir
belgesel nitelik tar, Osmanl tecrbesi,
dnyann en uzun politik tecrbelerinden
biridir. Ve dnya uygarlnn douunu gren
topraklar zerinde, Akdeniz evresinde, btn
gemi uygarlklarn verilerini bir lde
iererek ortaya kmtr. Bu kadar uzun bir
deneyim sonularnn sadece onu yaratanlarn
mal olarak kalmas imkn yoktur. Osmanl
antsal mimarisinde grlen biimsel sentez,
estetik, teknik ve tarihi nitelikleriyle, sadece
Trk ya da sadece sla-
mi olmaktan karak, insanln byk sanat
denemeleri dzeyine erimitir.I

Mimarlkta Bat etkisi ve Batllama

Osmanl mimarl, bir tarih gelir Bat'nn etkisi altna


girer, giderek "Batklar." 19. yzylda, olanca
aklyla grlen bu olay, ne zaman balar aslnda?
Osmanl mimarlnda Batl etkiler, 18. yzylda, Lale
Devri'nde kuvvetle duyulmaya balanm olmal...

Geri, 111. Ahmed'in ve vezirlerinin,


Kthane ve stanbul'un baka yerlerinde
yaptrdklar Fransz "Rokoko" stilinden
esinlenmi yaplardan gnmze hibir ey
kalmamtr. Ne var ki, 1730'da tahta kan I.
Mahmud zamannda, Avrupal sanatlar eliyle
Avrupa "Rokoko" ve "Barok" sanatlarndan
aktarlarak mimarla giren eitli motifler,
klasik Osmanl mimarlnn btn dekoratif
niteliklerinin zlmesine ve -bir daha
grlmemek zere- ortadan kalkmasna neden
olmutur. Bu alacak deime sonunda,
eitli biimler, yerlerini, garip bir ekilde
yorumlanm "Batl" biimlere brakr.

Osmanl mimarlnn Batllamas sreci, 18. yzyl-


da balar; 19. yzylda tamamlanr. lk byk Batl yap-
lar, asker binalardr. Ksa bir zaman sonra bunlara re-
tim kurumlan ile ilgili yaplar katlacaktr.
Ne var ki, Trk mimarlnn iine girdii bu sre, bir
"ithal ve kopya" srecidir. yle de olaca akt. nk
Bat'dan gelen biim, Trkiye'nin geleneksel kltrnde

I Doan Kuban, Trkiye Sanat Tarihi, 3. Bas, stanbul,


1979, s. 189.
bulunmayan ve retilmesi olanaksz bir dncenin,
tekniin ve beeninin rnyd. Ancak, yeni gelen
biimin z, toplum yapsna yabanc kaldndan,
dardan getirilenle onu srdrmek durumunda olan
bnye arasnda srekli bir kartlk ortaya kar.
Hemen her alanda grlen bu olay, mimarlk
alannda da gryoruz.
Mimarlk ilannda, ilk byk deiiklikler,
Batl sluplarn dorudan doruya
uygulanmas ile ortaya kar. Ampir", neo-
klasik" mimari rnler, 19. yzyl Osmanl
mimarlnn bata gelen sluplardr. Bunlarn
yan sra, zellikle byk saraylarn youn bir
"dekorati- vizm"e dtkleri grlr.
Dolmabahe Saray, buna bir rnektir.
Osmanl mimarlnn son dneminde,
zellikle antsal byk yaplarn yabanc
mimarlarn elinden kt dikkati eker. Bu
mimarlar, Bat'da, kendi lkelerinde geerlii
olan mimari akmn rneklerini Trkiye'ye
tarlar. Ve bata stanbul olmak zere,
imparatorluk topraklar stnde ilgin yaplar
ykselir. Bu rnlerin yaratclar arasnda,
balcalar Gaspare Fossati, Valaury, Rai-
mondo d'Aronco, Jachmund'dur.

Ortaya kan mimari tablo, deiik etkilerle


beslenmi bir dnemi yanstr. Son Osmanl
dnemindeki btn nemli mimarlk rnlerine
damgasn vuran "uzlamaclk"tr aslnda ve bir tarih
gelecek, tepkiyle karlaacaktr bu.
1910'lardan kalkarak, Trk mimarlnda "ulusal
araylar" byle balar.

Mimarlkta 'ulusal araylar

"Milli edebiyat" akmnn doduu kinci Merutiyet


yllar, mimarlkta da ulusal araylarn ortaya kt
bir dnemdir. Ziya GkalpTe balayan "Trklk akm",
sanatta, zellikle mimari rnlerin biimleniinde de
kendini duyurur ve baz Trk mimarlar, Bat'daki
gelimelerden uzak, neoklasik bir anlayla, klasik
Osmanl dinsel yaplarnn dekoratif elerini kopya
etmeye balar; "ulusal bir mimarlk" yaratmaya
alrlar. Bu tr bir anlay benimseyip uygulamaya
girien yabanc mimarlar da grlr. Ve bylece, ulusal
mimarlk araylarnn ilk dnemi balam olur.

Bu dnemin en nl mimarlar olan Vedat


Tek, Muzaffer Bey ve Kemalettin Bey in yan
sra, 1882'de kuru-
lin Siiiyi-i Nefise Mekteb-i lisi'nden kan
gen mimarlar da bu akmn savunucusu
olmulardr.

Birinci ulusal mimarlk dneminde, Bat uzlamacl-


ndan farkl olarak, ulusal bilinci yaratmak amacyla
Seluklu, zellikle Osmanl din ve eitim kuramlarnn
mimari elerini yeni rnlerde kullanma yoluna
gidilmi, saak, pencere, stun balklar gibi mimari
elerin biimlenileri eskisinin -bir anlamda-
yinelenmesi olmutur. Uzlamac bir tutumun ar
bast bu dnemde "blgesel elere" daha fazla yer
verilmesi olumlu saylabilir. Ancak, bu dnemde, yap,
mimarn yaratc gcn gsterecek bir grsel eser
olarak kabul edilmi, gereksinmeler ile olanaklar
arasnda tam bir denge kurulamamtr.
ada mimarlk tarihimizde, ulusal mimarlk
araylarnn ilk dnemi 1910-1927 yllarn kapsar. kinci
dnem balamadan nce, araya 1927-1933 yllarn
kapsayan ve farkl bir mimarlk anlayn temsil eden
bir parantez girer.
Gerekten, 1922'den sonra, mimarlk, bir yandan
eitli amalarla yurdumuza gelen yabanc mimar ve
hocalarn etkisiyle, te yandan Trk toplumunun sosyal
yapsndaki deiikliklerin altnda yeni bir grn
kazand. ou Alman ve AvusturyalI olan bu mimarlar,
eitim kuramlarmzn ana eitim yntemlerini
saptarken, bir yandan da uygulamalaryla Trk
mimarlndaki birinci ulusal mimarlk dnemini kapatp,
daha ada, daha fonksiyonel mimarlk akmlarnn
gelimesini salamaya altlar. Ksacas Cumhuriyet
dnemindeki mimarln 19271933 yllar hep yabanc
mimarlarn etkisinde geliti. Cumhuriyet Trkiyesi'nin
bakenti Ankara, Prof. Helmuth Jan- sen'in hazrlad
plana uygun bir biimde gelitirilirken; bunu, 1927'de
AvusturyalI mimar Prof. Clemens Holz- meister'in
Trkiye'ye gelii izledi. O dnemde yabanc mimarlarn
Trkiye'ye arlmasnn balca nedeni, Ankara'ya
"Batl" bir bakent grnm kazandrmakt.

1927-1933 yllarnda uygulanmasna geilen


-Cumhurbakanl Kk, Orduevi, Bakanlklar
gibi- temsil nitelikteki yaplarn grsel
grnmleri, Mimar Kemalettin ve
Vedat beylerin biim anlayndan ok uzaktr.
Artk, slup taklitiliine son verilen bu
dnemde, Trk mimarl, yaplarda antsal
grnn ar basmas, cephelerde kesme
tan egemen oluu, giri blmlerinde stun
dzenlemeleri ve daha bir yn biimsel
elerle nitelik kazanyordu. Ancak, 1927'den
sonra mimarlmzda bagste- ren
deiikliklerin en nemlisi, biimlendirmede
uluslararas bir znelliin egemen oluudur.
Baka bir deyile, mimarlmzda, ulusal ya da
blgesel bir znelliin biimsel eleri
braklm; bunun yerini, yabanc mimarlarn
uluslararas nitelikte saylabilecek, her lkede
uygulama olana bulabilecek biimsel eleri
almtr. zellikle Clemens Holzmeister'in
yaplarnda bu zellii aka grebiliriz.
Holzmeister, uluslararas mimarlk tutum ve
davranyla daha sonraki kuaklar da
etkilemitir.
Trkiye'ye gelen bu yabanc mimarlar, nceleri ok
olumlu karlanr, uygulamalar beenilir. Ne var ki, bir
sre sonra tepki balar kendilerine. eitli eletirilerin
arasnda, bu yabanc mimarlarn uygulamalarnn, yani
uluslararas mimari tutumun, ulusal duygular ve
toplumun yzyllarca gelimi estetik anlayn
yanstmad da yer alyordu. Yabanc mimarlara kar
gittike byyen tepki, 1940-1950 yllarnda, yeni bir
ulusal mimarlk akmnn domasna yol aar.

1930-1940 yllar arasnda ulusal mimarla


bir "gei dnemi" yaanr. Bu dnem
mimarlar, yeniden eski Osmanl klasik
yaplarnn dekoratif elerine, sivil mimarln
biimsel zelliklerine, hatta i
dzenlemelerine bavururlar. lk ulusal
mimarlk dneminden farkl olarak, bu
dnemde, klasik Osmanl yaplarndaki kubbe
ya da stun balklar olduu gibi kopya
edilmez. Bu mimari eler, daha ok amaca
uygun, "fonksiyonel" nitelikte kullanlr. Yine
aym dnemde, 1937-1938 yllarnda Gzel
Sanatlar Akademisinde hocalk yapan Bruno
Taut, rencileriyle birlikte, Cumhuriyet
dneminde -belki- ilk kez, topluma dnk
projeler gelitirir. Btn bu almalar, 1940-
1950 yllarndaki ikinci ulusal mimarlk dnemi
gelimelerine temel olur.
1939'larn Alman mimarl, Trkiye'deki ikinci ulusal
mimarlk dnemini etkileyen etkenlerden biridir.

Gerekten, "millilik" anlaynn


mimarlarmzca benimsenmesi ve sivil mimari
uygulamalarda, klasik Osmanl motiflerinin
yan sra antsal bir grnn egemen olmas
istei, o gnn Alman mimarlyla bir koutluk
gsteriyordu. Gerekten Alman mimarl da, o
gnk rejimin gcn, milliyeti anlaym
-ama oven, rk, giderek faist bir
milliyetiliktir bu- yanstmaya ynelmiti.
Kesme tan kullanlmas, stun dizilerinin d-
zeni, mimaride insan ezen boyutlara gidilmesi,
Alman antsal mimarlnn balca zellikleridir
o dnemde. Mimarlmz biim asndan
etkileyen bu tutum, o gnn Almanya'syla
olan siyasal ve kltrel ilikilerimiz ynnden
doald. Alman uzmancl da diyebileceimiz
bu dnemde, mimarlk eitimi yapan
kurulularmzdaki ileri gelen yabanc retim
yelerinin Alman ya da AvusturyalI olmas,
ikinci ulusal mimarlk akmn etkileyen bir
baka nedendir.

Ne var ki, 1940-1950 dneminde de, teki


dnemlerde olduu gibi, toplum gereksinmelerine
bilimsel bir anlayla eilinmemi, mimarlk sanat tek
bir rn yaratma eylemi olarak dnlmt. Ekonomi
ve igc ynnden ele alndnda, fonksiyonel
olmayan, dekoratif bir mimarln ulusal geliri olumsuz
biimde etkilediinin gz nnde tutulmas, toplum
gereksinmelerine dnk konut sorununun Trkiye'nin
balca sorunlarndan biri olduunun anlalmas, ikinci
ulusal mimarlk akmnn kn hazrlayan belli bal
nedenler olur.

Trk mimarlnda bugnk gelimeler ve sorunlar

kinci ulusal mimarlk dnemi sona erdikten sonra,


mimarlmz en zgr dnemine girer. Ama ynla
sorunu da ortaya karan bir dnemdir bu.
1950'lerden sonra, mimarlk eylemlerinde dikkati e-
ken en byk zellikler, nl mimarlarn eserlerinin r-
nek alnmas, byk apta sanayi binalar yaplmas, e-
hircilik anlamalarnn hzlanmas, kampus
planlamalarna arlk verilmesidir. Bu rnlerde,
genellikle Le Corbusier, Mies van der Rohe, Frank Lloyd
Wright, Walter Gropius, Richard Neutra, Skidmore,
Owings ve Merril gibi nl mimarlarn etkileri grlr.
Trk mimarlnn bugnk sorunlarna gelince... Bu
sorunlar, bata "kentleme"nin dourduu sorunlarla
yakndan ilgilidir.
nce, nedir kentlemenin dourduu sorunlar?
Bilindii gibi, Trkiye, 1950'lerden balayarak,
"krsal etkenlerden kaynaklanan" bir "kentleme"
olayna tanktr. Ky, kente g etmektedir. Bu olay,
ynla sorun ortaya karmaktadr. Bu sorunlarn -Prof.
Ruen Kele'in toplayc gryle2- balcalar unlar:
- Birinci sorun, Trkiye'de kentlemenin temel sanayiye
dayanan, gelimeyi gereince hzlandran bir
ynde olmamasdr. retici gleri yeterince
harekete geireme- mekten doan ve emek-sermaye
arasndaki smr ile devam eden bu salksz
kentleme, zellikle byk kentlerde, daha ok
zanaatlara dayanan, isizi ve gizli isizi bol, hizmet
kesimlerini kabartan bir sretir.
- kinci sorun, kentlemenin Bat Anadolu'ya ynelmi
olmasnn bir sonucu olarak, Dou-Bat arasndaki
kentleme hzlarnn farkllamas ve Trkiye'nin
batsnn byk kentlere, uygarlk nimetlerine, doudan
daha abuk ve daha ok kavumasdr. Buna,
"blgeleraras farkllklar" ya da "blgeleraras
dengesizlik" ad veriliyor.
- nc sorun, kylerle kentler arasndaki gelir ve
yaam dzeyi farkllklarnn gittike bymesidir.
Tarmda ve tarmd kesimlerde kii bana den gelir
karlatrmas, ky-kent farkllnn ak bir
gstergesidir.
- Son bir sorun olarak, kentleme ile, ky-kent arasn-
daki farkllklar -az ok deime ile- kentlere de
tanmakta; baz kimselerin -yanl olarak-
"kentlerin kylemesi ya da kasabalamas"
adn verdikleri olay ortaya kmaktadr.
Ruen Kele, Trkiye'de ehirleme, Konut ve Gecekondu, stanbul,
1972, s. 40-41.

btt
Ik.ka boyutlard) sorunlar da vardr kentlemenin.
Onlar da, kent imar planlarnn
uygulanmasna, kentsel fonksiyonlara arazi
zerinde yer ayrlmasna, kent estetiinin,
kentin tarihsel ve doal deerlerinin korunma-
sna ilikin sorunlardr. Trafik dzensizlikleri,
yeil ve ak alanlarn yetersizlii, otopark
gereksinmesi, hava kirlenmesi ve bakmsz
sokaklar gibi sorunlar da bu gruba girmektedir.

Kentlemede u iki gzlem de nemli ve mimarln


gelecei bakmndan yaamsal nitelikte:
- Byk kentler iinde, yerleme kararlarnda snflama
eilimleri, kapitalist gelime ile birlikte glenmekte-
dir. Bugn, hemen hemen btn byk kentlerimizde,
bir kesimin dnyas, yaam ve yararlandklar hizmet
dzeyi, teki kesimden btnyle farkl ikili bir grnm
gsterir. Gecekondu blgeleriyle, kentlerin zengin ve
varlkl blgeleri arasnda bu farkllk ok belirgindir.
Kentlerin iindeki gelir dalm farkllklarnn dolaysz
sonucu olan barnma ve hizmet dzeyi farkllklar,
gecekondu blgeleriyle onlar dnda kalan konutlarda
aka izlenebilmektedir.
Bunun gibi, artan arsa speklasyonunun da etkisi ile
dar gelirli kitleler, kentlerde ne konut sahibi olmaya, ne
de -gelirlerine gre yksek olan- konut kiralarn
demeye olanak bulabilmektedirler.
- Trkiye'de bugne dein olagelen, dzensiz ve plansz
bir kentlemedir. Kentlemeyi, dzenli bir kentleme
haline getirip kalknmaya yardm salamak olana
olmamtr. Doaldr ki, bu, mimarlk alanndaki
gelimeleri de etkilemekte, yer yer "sapmalara" ve
"yozlamalara" gtrmektedir Trk mimarln. Ne
yapmal peki?
Batda, Sanayi Devrimi, kentleme ve makineleme,
kendi stnln eski deerleri ykarak gerekletirdi.
Oysa, dnya, 20. yzyl sonlarnda, artk baka
aamalara gemek istiyor ve bu arada -uzun sre
savsaklad- eski deerlerine de yeni bir gelecek

567
yaratmaya alyor. Bu ban kuruluu ise, eitli sosyal
ve siyasal sorunlarn da zmyle yakndan ilikili.
Yeni dnemde tarihsel deerlerin artk bir "btn"
oluturduu kavranlmakta; tek tek eserler ya da antlar
yerine tm tarihsel evrenin saklanp korunmasna
allmaktadr.
Yalnz tarihiyle deil, corafyasyla da.
Bat'nm iki yz yldr yaad tarihsel deiim sreci,
Trkiye'de ve zellikle bir tarih merkezi olan
stanbul'da, son eyrek yzylda btn boyutlaryla
ortaya kmtr. stanbul, birdenbire byk ykmlar ve
deiimlerle karlat. 20. yzyl sonunda 8-10 milyon
kiiyi barndracak olan stanbul'un yeni yrelere
yaylma zorunluu ortaya kyor. Bu yeni yreler
oluturulurken, tarihsel stanbul'u da -Boazii ile
birlikte- bir btn olarak alp korumak, bugnk
kuaklarn grevi haline gelmitir.
Ve onlar bu grevi yerine getirmezlerse, ilerde
uygarlk tarihi ok ac bir dille bahsedecektir
kendilerinden...

DAHA OK BLG

Celal Esat Arseven, Sanat Ansiklopedisi.


Ernst Diez - Oktay Aslanapa, Trk Sanat, 1955.
Konur Ertop, "Cumhuriyet Dneminde Trkiye'de
Gzel Sanatlar", Cumhuriyet Gazetesi'nin 50. Yl
Eki.
Zahir Gvemli, Sanat Tarihi, stanbul, 1968.
Ruen Kele, Trkiye'de Yerleme, Konut ve
Gecekondu, stanbul, 1972.
"Mimari Miras ve Tarihsel stanbul, Dnenlerin
Forumu", Milliyet, 23 Mart 1975.
Metin Szen - Mete Tapan, 50 Yln Trk Mimarisi,
stanbul, 1973.
Trkiye (1923-1973) Ansiklopedisi, "Mimarlk" Maddesi.
Suut Kemal Yetkin, Trk Mimarl, Ankara, 1970.

OKUMA

568
GEMN ANITLARI KARISINDA
TUTUMUMUZ NE OLMALI?

Boaz yallar stne yazdmz bir yazy


eletiren iki okur mektubu aldm. oktan beri
deinmek istediim bir konuya
yaklam gerekesini yarattklar iin okurlarma
teekkr ederim. Boaz'daki eski yallarn
yaklmasn ve yerlerine beton apartmanlarn
kondurulmasn! yermitim ben... Esentepe Blok Apt.
52-10'da oturan Sayn Erdoan Grkan, bu tutumu
benim "halk kiiliime" yakt ramam ve
"burjuva sanatndan te, aristokrasi sanatnn
yklmaya yz tutmu dkntlerini savunmak 'steril'
bir sanat aknn tepkisi deil midir?" diye sorduktan
sonra diyor ki:
Halktan bir tek kiinin bile mutluluu iin,
denizi ve kylar insafszca parsellemi eski yallarn
yann zevkle seyrediyorum. Ya siz?"
Mudanya PK 4 adresini veren Sayn Samet Kvrm
ise bu konudaki fikrim yle zetliyor:
Yallar uygarln tankln yapt kadar
OsmanlIlarn son devirlerinin acl birer
hatrasdrlar. Halktan kopuk bir snfn kt ve hazin
anlarn yanstyorlar. Yallar, halktan ald vergiler-
le zevk ve sefalarn srdrenlerin yaantlarnn
simgesidir. Yallara ve kklere baktka o smfa
kar nefretim uyanyor."
Bu konuda geree yaklaabilmek iin nce u
soruyu kendimize yneltmek gerekir:
- Kkeninde smr yatyor diye tarihsel olan
antlardan nefret edeceksek, acaba sevebileceimiz
bir tek uygarlk ans ve kalnts bulabilir miyiz?
imdiye dek tm uygarlklar smr dzenleri
stne kurulmutur. Bat Anadolu'daki gzelim
tapmaklar, su kemerleri, ak hava tiyatrolar, eski
saraylar, Seluk ve Osmanl antlarnn hangi biri
bize smr dzenlerinden anlar tamyor?..
Msr'daki Ehramlar; klelerin ter, kan ve

569
gzyalaryla ykseldi. in eddi, Ayasofya, Akropol,
Versailles, Kremlin, Topka- p... Tmnn harcnda
smrnn eitli biimlerini grrz. Ortaan ya
da "uyan a"nm Avrupas'nda oluturulmu
kiliseler, sslemeler, saraylar, resimler, mzik
paralar, heykeller, smr dzenlerinin uyumlarn
yanstrlar bize...
Devrimci kiinin ncelikle bilmesi gereken,
imdiye dek bilimin ve sanatn yeryznde
smrnn hzl yrd odak noktalarnda
gelitiidir. Klelik, derebeylik ve kapitalizm a-
larnda, hangi lke smry geniletmi,
younlatrmsa, orada uygarlk hzlanmtr.
Sosyalistler bu yaln gerei iyi bilirler... Fransa'da,
ngiltere'de, Almanya'da bilim ve sanat, o l-
kelerdeki egemen snflarn smiirv evrensel
boyutlara kavuturmalar nedeniyle ivmeli bir
gelimeye kavumutur.
lk kez, 20. yzylda, insanlk, smr
uygarlklarndan smrz uygarla gei
dnemini yaamaktadr.
Bugn sosyalist lkelerde, tarihsel antlara ve
sanat yaptlarna olaanst bir titizlik gsterilir.
arlarn saraylarna gzbebei gibi baklr
Rusya'da... Dnyann hibir yerinde grlmedik
arkeoloji aratrmalaryla, on binlerce ant gn
na karlmtr. in'de... Ortaadan kalma
kiliselerde, ressamlarn yaptlar yeniden
deerlendirilmektedir Arnavutluk'ta... ster insafsz
derebevinin atosu olsun, ister acmasz Osmanl
paasnn yals, ister zalim imparatorun saray;
sanat ve tarih deeri tayan her katlm, tm
insanln mal gibi korunur sevecenlikle, titizlikle...
Sevgi, bilgiden doar; nefret, bilgisizlikten...
Devrimci, toplum olaylarn doa olaylar gibi
bilimsel yasalarla aklar. Gemiin toplumsal
olaylarna, jeolojinin, biyolojinin, fiziin koullarnda
bakabilen bilim adamnn yrei, gemiin
antlarna nefretle dolamaz. Bugnk smrlere

570
kar kavgamzla tarihimize kar sevgimizi birbirine
kartrmayalm. Yedi Sekiz Haan Paa'ya sosyalist
olmad iin kzamavz ve tarihsel antlarmz
devrimci bilinciyle sevmezsek, ada insan
olamayz.
Sevgi, insann insan oluunda bir byk edir.
ada bilinle sevelim insanlar, sanatlar, tarihi
ve doay... Gzelim bir tarihsel ant sevemeyen,
halk nasl sever? bir eski yaly yakmakta deil,
halk dzen iinde eski yalnn yerini ve ilevini
saptamaktadr.

(lhan Seluk, "Sevgi Bilgiden


Doar", Cumhuriyet, 25 Mart
1975)

SORULAR

1.Klasik Osmanl mimarl, ne zaman doar? Nelerden


kaynaklanr ve nasl bir dzeye varr? Klasik
Osmanl mimarlnn dou ve gelimesinde
stanbul'un nemi nedir?
2.Osmanl mimarlnda "Batllama" sreci, ne zaman
balar ve ne zaman tamamlanr? Bu srecin
mimarlk rnlerinin temel nitelii nedir? Ve ne gibi
tepkiler uyandrr?
3. Mimarlmzda "lusal araylar" niin ve ne zaman
balar? Ve hangi aamalardan geerek, ne gibi
sonulara ular?
4. Mimarlmzda 1927-1933 yllarn kapsayan
dnemin zellii nelerdir? Ve nasl bir tepkiyle
karlar?
5. ikinci ulusal mimarlk akm ne zaman ve hangi
etkenlerin sonucu olarak doar? Olumlu ve olumsuz
yanlar nelerdir?
6. Trk mimarlnda bugnk gelimeler ve balca
sorunlar nelerdir?
7. Trkiye'de kentlemenin dourduu sorunlar
nelerdir?

571
8. Gemiin antlar karsnda tutumumuz ne olmal?
Okuma parasn okuyunuz.)

RESM VE HEYKEL Resim


Osmanl kltrnde resim sanat vardr ve nemli bir
yer tutar. Bata, Batklarn "minyatr" dedikleri eserleri
gryoruz. Sonra, eitli "figratif" resimler: Yalboya
padiah ve ehzade portreleri, resimli falc kitaplar, ta-
basmas halk resimleri... Bu sonuncular, 19. yzyln
balarnda bile, duyuta, gr ve teknikte gemi
yzyllarn slubunu srdrmekten kurtulamazlar.
Minyatr ise, 18. yzyl sonlarna doru, Levni ve
Abdullah Buhari ile son szn syler.
19. yzylda, resim sanatmz yeni bir yn alr: Dou
resminden Batl resme dneriz. Ama kolay olmaz bu.
Hayli beklemek gerekir. Ancak, 19. yzyln hemen he-
men ortalarndadr ki, Bat estetiine ve onun eitli tek-
niklerine ynelen yeni Trk resim sanat doar ve eitli
aamalardan geerek bugne gelir.

a) ada Trk resminin douu ve geliimi

Bat gr ve teknii ile eser veren ilk


ressamlarmz, asker ocandan yetimedirler:
eker Ahmet Paa, Halil Paa, Hseyin Zeki
Paa, Miralay Ali Rza Bey, Sleyman Seyit Bey.
ounun eserleri, Avrupa'daki rneklerin hayli snk
yanklardr.

572
lk tannm sivil ressammz da Osman Hamdi Bey.
Gl bir teknik, hikyeci ve gsterili bir akademizmle,
Osmanl toplum yaamn -biraz sahte bir pitoresk iinde-
yanstmtr. Osman Hamdi Bey'in bir nemi de u:
"Sanayi-i Nefise Mektebi"ni o kurar ve gelitirir. Bu
okulda genler, geleneksel kurallara gre yetitirilir;
daha sonra renim iin Fransa'ya gnderilmeye
balanr.
renim iin Fransa'ya gnderilip de I. Dnya Sava-
'nn balamas zerine yurda dnen bir blk ressam,
Bat anlamndaki resim sanatn Trkiye'de kkletirirler.
Bunlar all brahim, Hikmet Onat, Ruhi Arel, Naz- mi
Ziya, Avni Lifij, Namk smail ve Feyhaman Du- ran'dr.
Modern Trk resminin ilk temsilcileri ve ncleri bun-
lardr.
Yurda dndkten sonra, daha nce kurulmu
bulunan Osmanl Ressamlar Cemiyeti'ne girerler. Bu
gen ressamlarla deer kazanan ve gerek anlamna
kavuan dernee, Sami Yetik, Ali Cemal, Ali Sami Boyar,
Tahsin ve evket Da gibi ressamlar da katlr.
lk sanat hareketleri, Osmanl Ressamlar
Cemiyeti'nin evresinde toplanan bu ressamlarla balar.
lk gerek sergileri de onlar aarlar.
Btn bu sergilerde en belirgin eilim, bir eit "izle-
nimcilik"tir. 1914 dnemi sanatlarnn Trk resmine ge-
tirdikleri taze gr -yeni teknik ve sanat anlaylarmzn
hayli deimi olduu-bugn de, gcn ve arln yi-
tirmi saylmaz.
1928 ylndan kalkarak, yeni gruplar ve
kmelemeler balar Trk resminde: 1928'de "Mstakil
Ressam ve Heykeltralar Birlii", 1933'te "D Grubu",
1940'tan sonra "Yeniler Grubu" ortaya kacaktr.
Ve hepsinin de kendine zg eilimleri ve sanat
anlaylar vardr.

- Hadi Bara, Muhittin Sebati, Hle Asaf,


Saim ze- ren, Turgut Zaim, Refik Epikman,
Ali Avni, Zeki Koca- memi, Cevat Dereli,
eref Akdik gibi sanatlar bir araya getiren
"Mstakil Ressam ve Heykeltralar Birlii",
1 9 1 4 dnemi hocalarna kyasla, desene,
tablonun izgi yapsna daha ok balanarak
bir eit konstrktivizm yoluyla izlenimcilikten
teye getiler. Bunlarn iinde Ali Avni elebi
ile Zeki Kocamemi'in Trkiye'de modern
akmlarn kklemesi kavgasnda rolleri pek
byk; Turgut Zaim ise, Trk resminde, ilk
olarak Anadolu'ya, kylye, kyle ilgili
konulara eilen, onlar kendine vergi bir
ileyile canlandran ressam.
- "D Grubu"nu, 1933'te Nurullah Berk, Cemal
Tollu, Zekai Faik zer, Abidin Dino, Elif Naci ve
Zht Mri- dolu kurarlar "D Grubu"
gerekten ok canl, hareketli bir sanat
yaamnn domasna yol at Hepsi de ateli,
alkan, lkenin o zamana dein grmedii
ada" resmi temsil eden kimselerdi. nceki
dnemler, en az seksen yl ncekini
tekrarlarken, D Grubu" birdenbire, yaanlan
yllarn sanat grn yanstmak istiyordu.
Doaldr ki, bu allmam gr, sert ve geni
tepkiler yaratr. Grubun adndan yararlanan
ucuz nkte dknleri, -vaktiyle
edebiyatmzda Servet-i Fiinn airlerine ve
Fransa'da empresyonistlere yapld gibi-
onlar "Deliler Grubu" diye anacak denli ileriye
giderler. Konusu olan modern sanat, hi
deilse sanatlara anlalr hale gelinceye dek
urar. Daha sonra kendiliinden dalr.
Bedri Rahmi ve Eren Eypolu, Sabri Berkel,
Eref ren, Halil Dikmen, Arif Kaptan, Salih
Urall, Nusret Surnan, Flakk Anl gibi ressam
ve heykeltralar da bir sre D Grubu
sergilerine katlacaklardr
- 1941'de kurulan "Yeniler Grubu'nun belli bal
temsilcileri Nuri yem, Feruh Baaa, Avni
Arba, Selim Turan, Fethi Karaka, Turgut
Atalay, Nejad Devrim, Hamet Akal, Mmtaz
Yener ve Agop Arad olmutur. stanbul Gzel
Sanatlar Akademisi'nde Leopold L.evy'nin
atlyesinde yetien bu gen ressamlar, lkenin
sorunlarna eilmek, bunu yaparken de Bat
izlenimciliinden kurtulmak gibi belirli bir izgi
evresinde toplanmlard.
Daha sonralar "Tavanaras Ressamlar",
"Onlar Grubu", "Yeni Dal Grubu" gibi
topluluklar ortaya kar, ama ksa srer
mrleri, toplandklar gibi dalrlar.
Bunlarn yan sra, hibir gruba yanamam ya da
yanamsa da uzun sre orada kalmam, belli bir
estetik ya da teknik etiketlenmeye uygun dmeyen
ressamlar da var. Ercmen Kalmk, Malik Aksel,
Aliye Berger, Fikret Mualla, Abidin Elderolu,
kriye Dikmen, Leyla Gamsz, efik Bursal,
Hamit Grele byle sanatlardr.

b) Trk resminin bugnk tablosu ve sorunlar

Son on, on be yldr yeni adlar katld resim


sanatmza. lk gze arpan, danklk; belli ressamlarn
belli bir grte, bir ynde toplanmam olmalar.
Gnmzn Trk resim sanatnda -eskilerin
yan sra- orta kuak ve gen sanatlar olarak
Neet Gnal, Nuri yem, Cihat Burak, Nedim
Gnsr, Orhan Peker, Turan Erol, Fethi Kayaalp,
Abidin Elderolu, Cemal Bingl, adan Bezeyi,
Osman Oral, Fethi Arda, Hamit Grele ilk akla
gelen adlar.

Bunlar iinde Neet Gnal, Nuri yem, Cihat


Burak, Nedim Gnsr, Orhan Peker, Turan Erol
-nereye gittikleri, tuttuklar yolun aydnl
bakmndan- en ok dikkati ekenler.
Yapmacksz, zorlamasz, "yapabildiini yapan"
bir sanat onlarnki.
Gelecee brakacaklar byk miras da daha
imdiden belli...

Kiiliklerini kabul ettirmi daha baka ressamlarmz


da var: Adnan ker, zdemir Altan, Devrim Erbil, Diner
Erimez, Mehmet Pesen, Gndz Gln, Kemal Bilensoy,
Altan Grman, Nihat Akyunak, Reat Atalk, smail
obano- lu, Oya Katolu... Onlar ve teki arkadalarn,
bugnn Trk resminde hareketli, dinamik kiiler olarak
gryoruz.
Ya Balaban?
Balaban, bugn Trk resminin "onsuz olmaz"
sanatsdr...
Trk resim sanat bugn nerededir? Nerelere varm-
tr? Dnya grsel sanatlar iindeki yeri nedir?
Uluslararas bir varl, bir deeri var mdr?
Bu sorular yantlamay -resmimizin bugn de yaa-
yan byk ustalarndan- Nurullah Berk'e brakalm: Bu
sorular cevaplandrmak dikenli yolda yrmek gibi te-
dirgin eder kiiyi. Trk resminin uluslararas bir ne ka-
vumu, sanat literatrne girmi tek kiiyi
karamam olmas deerini kltmez bir kere.
Duralm bunun stnde. ada deil, modern
resmimiz -ki bence balang noktas orada- ancak 40
yanda, 1933'te 1973 ylna. Bir eyin eskiliini
anlatmak iin 40 yllk deriz. Ama bu 40 yllk sre, bir
sanatn domas, gelimesi, kendini dnyaya tantacak
gce erimesi iin ne kadar ksa. Modern ressammz
hibir gelenee dayaamamak, ne aldysa Ba- t'dan
alm olmak dram iindedir. Eski Trk sanatlarndan,
minyatrden, yazdan, ssleme trlerinden, hal, kilim,
inilerden alnacak ne vard? ok ey vard, nitekim
alnmaya, bir senteze varmaya baland, ama bundan
40 yl, 30 yl nce ne alnabilirdi? Trk ressam, 19.
yzyl na- tiiralizminden kurtulmu, dn rn olan
Bat eilimlerini henz anlamamt. Bat'dan
etkilenmekten, Bat ustalarn rnek almaktan baka
are yoktu. Nitekim, bundan 20 yl ncesine bakarsak,
Dufy'nin, Picasso'nun, Gro- maire'in, Lhote'un modern
resmimizde hayli rencilerini grrz. renci szn
burada izleyici" anlamnda kullanyoruz. Daha sonra
bu belirli etkiler silindi, ama Trk modern resmi Bat'y
uzaktan yakndan izlemeye devam etti. Bugn
ressamlarmz arasnda belli bal iki anlay seziliyor:
Biri, bir ulusal, yresel sanat yapma istei; teki,
sanatn bundan byle uluslararas bir "fonksi-
yonalizm"e yneldii dncesiyle, resim sanatn her
trl yerlilikten syrma abas. Trk resim sanatnn
uluslararas bir krata varamaynn ya da en azndan,
uluslararas ne kavumu bir temsilci
yetitiremeyiinin nedenini bu iki anlayn ne gibi
sonular verdiini aratrmakla buluruz. Ulusal, yresel
bir resim arayan sanatlarn kimileri konuya verdikleri
nem bakmndan "salt resim"den uzak, bir eit
hikyecilik peindeler. Konudan kurtulup plastik
elemanlarn ngrld bir eit Dou- Bat sentezi
arayanlarsa, birincilerden ok daha ilgin sonulara
varabilmekle beraber, sanatlarn snr dlarna
gtrebilecek bir olgunlua varamam grnrler. Kiil-
trel snrlarn gitgide yumuad dncesiyle plastik
sanatlarn uluslararas bir "anonim"lie varaca
kansyla alanlar, AvrupalInn bugn de ho
grmedii -nk onlarda bu modellerin byk ustalar
var- bir izleme, modalara, hi deilse gnn akmlarna
bir uyma var. Demek ki, bu iki anlayn, dncesinin
temsilcileri, ne kadar da deerli kiiler olsa, Trkiye iin,
dnya sanat literatrnde yer alacak apa ulam
deildirler. Ama bu, yalnz resim sanatnda m?"3

Resim sanatmzla ilgili bir baka sorun da u: Tekelci


sermaye, son yllarda, kltrmzn teki alanlarna ol-
duu gibi, resme de el atmtr. Resim sanatn,
ressamlar ihya ettiklerini ileri sren speklatrler, zel
galeri sahipleri ve onlarla kar ilikisi iindeki tantma
yazarlar, resim sanatmz ynlendirmeye
balamlardr. Byle giderse, piyasada geerli resim
trnn ne olduu konusu, ressamn kendi zgr
aratrmalarnn nne geecektir.
Ve iyi bilelim: Resim speklasyonu ne bir "kltr hiz-
meti", ne de "zgn" bir olgudur. Resim alannda fiyat
patlamas olay, kapitalizmin genel bunalmnn Bat
lkelerinde yaratt durumun lkemize de
yansmasdr.4

Heykel

Bat resminden farkl da olsa, Osmanl kltrnde bir


resim sanat olmu.
Ya heykel?
Heykelin, bir sanat tr olarak, -gelimek yle dur-
sun- doduunu bile grmyoruz. Heykelcilik, gemile
ba en kopuk olan sanatmzdr.
Bata, heykelcilikle putataparl kartran dinsel yo-
rum -daha dorusu yasak- engellemi bu douu.
Hseyin Gezer, konuya yle yaklayor:
"slamln kurulu yllarnda insanlarn
kalplerine asl tanr inancn

Nurullah Berk, "50 Ylda Resim Sanatmz", Trk Dili, say 266, s.
186-204. 1 Bu konuda ilgin iki yaz iin bkz. Canan ker, "Tekelci
Sermaye ve Resim Sanat", Sanat Emei, say 25, s. 60-80; ayn
yazardan, "Menkul Deer Olarak Resim Sanat", Sanat Emei, say 28,
s. 21-35.
yerletirmek, ancak, orada daha nce taht
kurmu olan tanrlar kovmakla mmkn
olacaktr. Bu amala, put heykeller lanetlendi,
yok edilmesi gereken yaptlar olarak ilan
edildi. Ancak, akli bir din olan, zamann
gelimesiyle ahkmda deime olmas
gerektiini neren slamiyet gibi gereki ve
ilerici bir din, zamanla bu hkm dei-
tirebilirdi. Bu olmad. nk byk liderler
devresinin kapanmasyla birlikte, bu aklc
kurum kendi felsefesinin stn ilkelerini
yitirmeye, ekil iinde katlamaya yz tuttu.
Deil aa gre yenilemek, hemen hemen her
konuda deimelere, yenilemelere ilk kar
kan o oldu. Tutuculuun bayran o ekti."

Heykele din adna kar koyu, 19. yzyl sonlarna


dek srer. 1882 ylnda, "Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i
ahane" kurulur ve heykel, resm olarak retim
programna girer.
Ve bylece o tarihe dein Trkiye'de heykeltra
yetimez. Mimarlkta bir Sinan', yazda bir Hafz
Osman', bir eyh Hamdullah', bir Karahisari'yi;
minyatrde bir Lev- ni'yi yetitiren toplum, heykelde
kim bilir ne sanatlar yetitirecekti!
Yolu kesilmi olan yontucu da, dehasn, mezartala-
rnda heykelletirir yzyllarca.
Sanayi-i Nefise'nin kuruluuyla retilmeye balanan
heykeltralk, resim gibi, sradan reticilere braklr
nce. Daha sonra, ilk Trk heykeltralar yetimeye
balar: lhan zsoy, arkasndan sa Behzat. Ancak
Mahir Tomruk'la, Trk heykeltral stnde
durulacak bir temsilciye kavuur. Yalnz u da var:
Cumhuriyet kurulup da, kurucusunun ve zaferlerinin
anlar tunta ebedletirmek istendiinde, dardan
heykeltra armak zorunda kalnr.
talyan Pietro Canonica, AvusturyalI Heinrich
Krip- pel, Josef Thorak ve Anton Hanak gelirler;
stanbul, Ankara, Konya, Samsun, Afyonkarahisar ve
teki baz kentlerde antlar dikerler.
Ne var ki, ou "Nazi heykelcilii"nin uygulamasdr
yaptklar.5
Bu konuda ok ilgin bir inceleme iin bkz. Orhan Taylan,
"Trkiye'de Nazi Heykelcilii", Sanat Emei, 1978, say I, s. 9-20.
Josef Thorak ile Anton Haak, Alman
Nazilerinin resm sanatlar idiler. Josef
Thorak'n ad -gene kendi gibi nl heykeltra
Arno Breker ile birlikte- "nc Reich
sanatnn temsilcisi, byk usta" olarak
gemektedir. Nazi sanat stne yaplan
deerlendirmelerde, Almanya'da bulunan
"Arkadalk" adl heykeli, artk Nazi sanatnn
simgesi haline gelmi. Onun Ankara'da Kz-
lay'da -Hanak'la birlikte yapt- o garip
"Gven Ant", Nazi sanatnn -yerini arm-
bir rneidir.
Bir baka rnek olarak, Krippel'in
"Afyonkarahisar Zafer Ant" her ynyle bir
vahet, kin ve gaddarlk simgesidir.
Bu Nazi sanat etkisini, zellikle Atatrk
figrl heykellerin pek ounda yllarca
srdrr durur.

Onlardan sonra, heykelde, yeni Trk heykeltralar


yetiecektir: Ratip Air Acudou, Ali Hadi Bara,
Zht Mritolu, Nusret Suman. Bat'da byk
ustalar yannda alm, ileri grl, ada estetii
kavram, grsel sanatn yalnzca doay kopya etmek
demek olmadn anlam sanatlardr bunlar.
Cumhuriyet'in gen heykel sanatnn ncleri de
onlar olur.
Gzel Sanatlar Akademisi'nin 1936'dan sonra
yeniden dzenlenmesiyle Bat'dan arlan byk
ustalar arasnda gelen nl Alman heykeltra Rudolf
Belling, heykel blmne yeni bir can katar. Bugn
Trk heykel sanatnn balca temsilcileri olan Hseyin
zkan, Yavuz Grey, Sadi alk, Hseyin Gezer,
Hakk Atamulu, Zerrin B- lkba, Turgut Pura,
Hakk Karayiitolu, Sadi zi gibi sanatlar onun
rencileri olmulardr. Genliklerinde, doal olarak
hocalarnn etkisini tayan bu sanatlarmz, daha sonra
kiiliklerini bulmu, vlmeye deer eserlerle, yurdun
eitli kelerini sslemilerdir.

Yeni Trk heykeltralna katklarda


bulunan baka sanatlar da var: Kuzgun Acar,
Alo Germaner, Semahat Acuner, Grdal
Duyar, Tamer Baolu, Mehmet Aksoy...
Demir heykelleriyle Saim Bugay; tahta, bakr,
al ve baz madenleri birletirerek yapt
soyutlamala-
ryla Metin Haseki, modern akmlara yatknlyla
Ferit zsen ilgi toplayan sanatlar, Lerzan
Bengisu, Gnseli Aru, tahta ileriyle dikkati eken
kadn sanatlarmzda.
Son yllarda, almalaryla, bir baka ad kendini
kabul ettirir heykeltralmzda: Halk Tezonar.

Trk heykel sanat hangi noktadadr bugn?


Ve varsa sorunlar nelerdir?
Atatrk ve Kurtulu Sava'yla, devrimlerle ilgili pek
ok eser bugn illerimizde, ilelerimizde yer almaktadr.
Bunlara birok sanatnn heykelleri, bstleri de
eklenmitir. Byle olduu halde, kendi insanmzn bu
eserlerle ilgilenmesi, bunlarn tadna varmas
salanamamtr.
Bunun kusurunu yalnzca halkn sanat eitimindeki
eksiklie balamak yanl olur. Heykel sanatmzn henz
gen bir sanat olmasnn, ynn daha belirleyememi
bulunmasnn da pay olsa gerek bunda...
DAHA OK BLG

Malik Aksel, Anadolu Halk Resimleri, stanbul, 1960


Nurullah Berk - Hseyin Gezer, 50 Ylda Trk Resim
ve Heykeli, stanbul, 1973.
Nurullah Berk, "50 Ylda Resim Sanatmz", Trk Dili,
say 266.
Konur Ertop, "Cumhuriyet Dneminde Trkiye'de
Gzel Sanatlar", Cumhuriyet Gazetesi'nin 50. Yl Eki.
Zahir Gvemli, Sanat Tarihi, stanbul, 1968.
Doan Kuban, Trkiye Sanat Tarihi, stanbul, 1970.
Osman ekerci, slam'da Resim ve He/kelin Yeri,
stanbul, 1974.
Sezer Tansu, Resim Klavuzu, stanbul, 1974.
Trkiye (1923-1973) Ansiklopedisi, "Resim" ve
"Heykel" Maddeleri.

OKUMA

BR BALABAN SERGSNDEN...

Her eyiyle somut, her eyiyle insana en yakn bir


ressam Balaban. Onda dnceyle sanatsal eylem
arasnda en ufak bir
uyumsuzlua,, kararszlk veya kukuya rastlamak
olanaksz. Her bir eseri insan ve toplum olgularm
iddetle vurgulad halde, hibir eserinde olguya,
konuya yenilmilik gremezsiniz.
Ona gre konu bir zdr. Her z kendi kabuunu
yapar, yani kendi tekniini, kendi biimini getirir.
Sanat konusunu yaar. Konuyu yaamak ise onu
iten kavramak, dnya grne ve kiisel
duyarla gre szgeten geirmek, damtmak
demektir. Bu nedenle Balaban, "sanat yaantnn
izdmdr" der. B nedenle sahici bir sanat
olan Balaban'da sylev ve ieriklie kayma tehlikesi
bir tutum zorunluluu olarak ortadan kalkmtr.
Neyi nasl verirse versin, onun eserlerinin
mutlaka akt temel ekim noktas, belirli
ekonomik ilikiler iinde kavranan ayaklar yerde
insann yaam uradr. Bu urata zenli bir an
tatllyla dirilen kaygsz ocukluk vardr; ak
vardr, hzn vardr, toprak ve toplumla didime
vardr; ama her eyin nnde, bu urata, umut ve
diren vardr. Her ey etiyle kemiiyle, hzn ve
umuduyla, ezilmilii ve direnme gcyle grlen
somut insana gre, yani size gre, bana, onlara
gre l kazanmtr. rnein Krolu'nda allm
btn ller altst edilmekte, zeki ve bilinli yeni
bir insan ls getirilmektedir. Artk insan ata
gre deil, at insana gre boyut almaktadr. Ne var
ki, byle bir uygulamada, doal orann dna
kmada, karikatre dme tehlikesi de belirir. Ama
Balaban, yaptnn her bakmdan bilincinde olan
Balaban, lszle yeni bir dzen getirmesini
biliyor. nk dnceyi yayor, dnceyi yalnzca
kuramsal olarak deil hayalgcyle yayor, ona,
onu kalc yapacak biimi vererek sluplatryor.
Fakat onda sluplama yoktur, nk o, zihinsel,
duygusal her yeni oluuma yeni bir sre olarak
bakar. te G I ve G II. Biliyoruz ki, o insanlar
bizim insanlarmz, her eyleriyle, ezilmilikleriyle,
korkularyla, yklmlklaryla; birbirlerine so-
kulularyla; birbirlerini araylaryla; birbirlerine
destek olularyla, kalaryla; ayaklarn bu
dnyann topraklarna btn hakllklaryla
baslaryla, ama daha ok ylmaylaryla, dire-
nileriyle, salam umutlaryla, bizim insanlarmz.
Bu insanlar, biimlerini, meknda bulunularn, bu
giditen alyorlar. Sanki yalnzca onlar deil, btn
evren g ediyor; evren ve insan hep birlikte
yayor sanki btn duygular. Bunun iin de tek bir
ktleden oyulmular gibi; o ktlenin iinde, o
ktleyle birlikte
geleceklerini mutlaka belirleyecekler gibi.
G'te, kendine zg iri biimini bulan yaam,
ocuklarn Oyunu'nda prl prl bir aydnlk iinde
masallaveriyor...
teki tablolarda ise... Onun kurduu
kompozisyonlar salam bir damar halinde,
naklarmza dek iniyor. Tablolarnda bu ortada
buluma, bu evreyi seyrekletirip ortada youn bir
ekirdek oluturma, seccadelerdeki, hallardaki,
kilimlerdeki gbeklenmelerden alyor esinini. Buna
turalatrma da diyebiliriz. Btn eler gbei
besliyor, bunun sonucu olarak da yanlar
seyrekleiyor, giderek salt a dnyor.
Kyden Kopanlar'da bu zellii daha bir
belirginlikle gryoruz. Arlar gibi uuldaarak, bir
btn, bir diren halinde kopup akan bu insanlar,
yalnz k iindedirler. Bu teknik uygulamann
anlatm asndan da etkisi ok nemli. nk byle
bir kitle, tek bilek, tek g halinde a giden bu
zlem seli, ancak parlak bir gelecein yolunda
yryebilir, [k, hibir figrn, hibir motifin peini
brakmayan k; devinimin anahtar, anlatmn
zembereidir Balaban'da...

(Bedrettin Cmert, "Balaban'n


Resimleri", Yeni Ortam, 10 ubat
1975)

SORULAR

1. Osmanl kltrnde resmin zellii ve yeri nedir?


2. Batl resim, bizde, ne zaman ve nasl balar? lk
temsilciler kimlerdir? Ressam Osman Hamdi Bey'in
Trk resmine asl hizmeti nedir?
3. ada Trk resminde, 1914 dnemi ressamlarndan
kimleri tanyorsunuz? Bunlarn resim anlay ve
Trk resmine katklar neler olmutur?
4. "Mstakil Ressam ve Heykeltralar Birlii", "D
Grubu", "Yeniler Grubu" hangi anlaylar temsil
ederler? Bu gruplara giren ressamlardan kimleri
tanyorsunuz?
5. Bugn yaayan eskilerin yan sra, orta ve gen
kuak ressamlarndan kimleri tanyorsunuz?
Balaban kimdir ve resim anlay nedir? (Okuma
parasn okuyunuz.)
6. Trk resmine bugn egemen olan grler nelerdir?
Sizce, hangi gr daha yerindedir?
7. Tekelci sermaye, resim sanatmz karsnda
ne gibi bir tehlike yaratmaktadr? "Resim
speklasyonu" denen olay, aslnda neyi dile
getirmektedir?
8. Bizde, 19. yzyla gelinceye dek, heykel
yasann kayna nedir? Heykel, bir "sanat
tr olarak ne zaman ve nasl gelir bize?
9. Cumhuriyet'in ilk yllarnda, dardan gelen
heykeltralardan kimleri tanyorsunuz? "Nazi
heykelcilii" nedir? Byle bir anlayn
Trkiye'de de uygulanmas olmu mudur?
Olmusa, nce kimler balatmtr bunu?
rnekleriyle aklaynz.
10. Cumhuriyet dneminin ilk Trk heykeltralar
kimlerdir? Sanatlarnn zellii nedir bu
heykeltralarn?
11. Rudolf Belling kimdir? Ve ne gibi yararlar
dokunmutur Trk heykel sanatnn
geliiminde? Onun yetitirdii rencilerden
kimleri tanyorsunuz? Yeni Trk
heykeltralna katklar olan baka hangi
sanatlar biliyorsunuz?
12. Trk heykel sanat bugn hangi noktadadr?
Heykeli kitlelere gtrmenin ve
benimsetmenin yollar nedir? Bu konuda,
sanatya ve devlete ne gibi grevler
dmektedir sizce?
\
KAYNAKA*

1. Genel kaynaklar

A. Kadir, Dnya Halk ve Demokrasi iirleri, 3 cilt,


stanbul, 1973-1980. '
A. Adnan Advar, Tarih Boyunca lim ve Din, stanbul,
1944.
Richard Alcock, Ksa Dnya Edebiyat Tarihi (ev. .
Tamer), stanbul, 1961.
Necip Alsan, amz 20. Yzyl, stanbul, 1969.
Metin And, Tiyatro Klavuzu, stanbul, 1973.
Max Beer, Sosyalizmin ve Sosyal Mcadelelerin Tarihi
(ev. G. stn), stanbul, 1965.
J. D. Bernal, Materyalist Bilimler Tarihi (ev. Emre Mar-
lal), 2 cilt, stanbul, 1976.
J. Bronowski, nsann Ycelii (ev. F. Ofolu), stanbul,
1975.
John B. Bury, Dnce zgrlnn Tarihi (ev. Durul
Bartu), stanbul, 1978.
Henri Denis, Ekonomik Doktrinler Tarihi (ev. Atilla To-
katl), 2 cilt, stanbul, 1973-74.
Emin Trk Eliin, Tarih Boyunca leri-Geri Kavgas,
stanbul, 1967. ' '
E. H. Gombrich, Sanatn yks (ev. Bedrettin C-
mert), stanbul, 1980.
Macit Gkberk, Felsefe Tarihi, 4. Bas, stanbul, 1980.
Zahir Gvemli, Sanat Tarihi, stanbul, 1968.
Orhan Hanerliolu, Dnce Tarihi, stanbul, 1970.
Selahattin Hilav, Felsefe Elkitab, 2. Bas, stanbul,
1975.
Claude Julien, Demokrasilerin intihar (ev. Mehmet A.
Kayabal), stanbul, 1974.
Glten Kazgan, ktisadi Dnce veya Politik ktisadn
Evrimi, 2. Bas, stanbul, 1980.
Berna Moran, Edebiyat Kuramlar ve Eletiri, 3. Bas,
stanbul, 1978.

Burada verdiimiz kaynaklar yalnz Trke olup, akla ilk gelen


eserleri kapsamaktadr (yazarn notu).
Murat Sarca, SiyasaI Tarih, stanbul, 1980.
Murat Sarca, Siyasal Dnce Tarihi, 3. Bas, stanbul,
1980.
Kurt Schilling, Toplumsal Dnce Tarihi, stanbul, 1971.
Mehmet Selik, ktisadi Doktrinler Tarihi, 3. Bas, stanbul,
1980.
Mmtaz Soysal, Anayasaya Giri, 2. Bas, Ankara, 1969.
Paul Sweezy - Paul Baran - Harry Magdoof, ada Ka-
pitalizmin Bunalm, Ankara, 1975.
Tark Z. Tunaya, Siyasal Kurumlar ve Anayasa
Hukuku, 4. Bas, stanbul, 1980.
- lke lke, ada Dnya iiri, 2 cilt, stanbul, 1979-
1980.
H. C. Wells, Ksa Dnya Tarihi (ev. Ziya shan),
stanbul, 1962.
N. V. Yeliseyeva - Manfred A. Z., Yakn alar Tarihi
(ev. Y. akr - E. Tuncal), 3 cilt, stanbul, 1975-77.

2. Trkiye ile ilgili kaynaklar

Tahir Alangu, Cumhuriyetten Sonra Hikye ve


Roman, 3 cilt, stanbul, 1966.
Doan Avcolu, Trkiye'nin Dzeni, Ankara, 1968.
Semih Balcolu - Ferit ngren, 50 Yln Trk Mizah ve
Karikatr, stanbul, 1973.
Nurullah Berk - Hseyin Gezer, 50 Ylda Trk Resim ve
Heykeli, stanbul, 1973.
Niyazi Berkes, ki Yz Yldr Neden Bocalyoruz?
stanbul, 1965. '
Niyazi Berkes, Trkiye'de adalama, Ankara, 1973.
Niyazi Berkes, Trkiye ktisat Tarihi, 2 cilt, stanbul,
19691970.
Niyazi Berkes, Trk Dnnde Bat Sorunu, Ankara, 1975.
Niyazi Berkes, Batclk, Ulusuluk, ve Toplumsal Devrimler,
stanbul, 1965.
Niyazi Berkes, slamclk, Ulusuluk Sosyalizm, 2. Bas,
Ankara, 1975.
Korkut Boratav, Trkiye'de Devletilik, stanbul, 1974.
Kudret Cevdet, Trk Edebiyatnda Hikye ve Roman,
2 cilt, Ankara, 1970-1971.
Ali Gevgilili, Ykseli ve D, stanbul, 1981.
kran Kurdakul, ada Trk Edebiyat, stanbul, 1976.
Doan Kuban, Trkiye Sanat Tarihi, 3. Bas, stanbul,
1978.
Rauf Mutluay, Tauzimatta Gnmze Kadar Trk
iiri, stanbul, 1973.
Aziz Nesin, Cumhuriyet Dneminde Trk Mizah,
stanbul, 1973. '
zlem zgr, Trkiye'de Kapitalizmin Gelimesi,
stanbul, 1972.
Nijat zn, Trk Sinema Kronolojisi, Ankara, 1968.
smail Habip Sevk, Avrupa Edebiyat ve Biz, 2 cilt,
stanbul, 1940-1941. '
A. Snurov - Y. Rozaliev, Trkiye'de Kapitalistlene ve
Snf Kavgalar, stanbul, 1970.
Mmtaz Soysal, Anayasa'nn Anlam, 4. Bas,
stanbul, 1977.
Metin Szen - Mete Tapan, 50 Yln Trk Mimarisi,
stanbul, 1973.
Ahmet Hamdi Tanpnar, 19. Asr Trk Edebiyat, stan-
bul, 1960.
Sezer Tansu, Resim Klavuzu, stanbul, 1970.
Hilmi Ziya lken, Trkiye'de ada Dnce Tarihi,
stanbul, 1970. '
Stefanos Yerasimos, Az Gelimilik Srecinde Trkiye
(ev. Babiir Kuzucu), stanbul, 1980.

3. Szlk ve ansiklopediler

N. S. Aukin ve arkadalar, Politika Szl (ev.


Mazlum Beyhan), stanbul, 1980.
M. Bauvvier - A. Ibarrola - N. Pasquarell, Marksist Eko-
nomi Szl (ev. B. Aren - . Yaar), stanbul, 1977.
Devrimler ve Kar-Devriler Tarihi Ansiklopedisi, 4
cilt, stanbul, 1975.
Orhan Hanerliolu, Felsefe Ansiklopedisi, 7 cilt,
stanbul, 1976-1980.
M. Rosenthal - P. Yudin, Materyalist Felsefe Szl
(ev. E. Aytekin - A. allar), 4. Bas, stanbul, 1972.
Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, 4 cilt, stanbul,
19771981
Trkiye (1923-1973) Ansiklopedisi, 4 cilt, stanbul,
1974.
EKLER
SAVUNMA

stanbul Devlet Gvenlik Mahkemesi Bakanlna,

Dosya no. 975/44

Sayn Bakan, Sayn yeler,


18 Aralk 1975 tarihinden balayarak, bu salonda, ok nemli bir
davaya bakld. "ok nemli" dedim: Gerekten, daha imdiden, bu dava
Trk kltr tarihinin mal olmutur. lerde, lkemizin kltr tarihini yazacak
olanlar, bu davadan da bahsedeceklerdir, ama mutlaka bahsedeceklerdir.
imdi, sizlerin kararnza iktiran etmeden nce, deerli avukat
arkadalarmn savunma sadedinde sylediklerine benim ilave edeceim
pek bir ey kalmam gibidir; yine de -ok genel planda da olsa- nemli
bulduum bir iki noktaya deinmek isterim.
Biliyorsunuz, "sosyal bir snfn dier sosyal snflar zerinde
tahakkmn tesis etmeye matuf propaganda" yapmakla itham
ediliyorum. Sayn Savc, bu ithama gereke olarak, Uygarlk Tarihi adl
kitabm, tarafsz bir ilim adam gz ile deil Marksist grle yazdm,
Mark- sizm-Leninizmi vdm, ona kar olan grleri ktlediimi,
kltrn her dalnn komnizm propagandas vapmas gerektiini telkin
ettiimi, bilimsel tarafszla uymadm iin de "liseden kopup gelen
rencileri tek ynl artlandrdm" ileri srmektedir.
Btn bu iddia ve gerekeler, bata birtakm kavram kargaasndan
doan son derece yanl gr ve deerlendirmelerin sonucudur. Bu
kavram kargaas, nce "bilimde objektiflik" konusunda grlmektedir.
Aklamalarma da bu noktadan balayaym.
1. BLMDE ''OBJEKTFLK' NE D MI K R

Bizde, bilimde objektiflik konusunda yanl bir gr savunulur ve


"objektif!ik"le "taraf tutmama" birbirine kartrlr. Bu karklk, yalnz
savclk iddianamelerinde deil, politik evrelerde, hatta akademik
evrelerde de ska grlen bir olaydr.
Ne demektir bilimde "objektiflik"?
Bilimsel objektiflik, gereklii (realiteyi), "olduu gibi", "sbjektif
nyarglarn etkisinde kalmadan" tespit etmektir. "Taraf tutmak" ise baka

58
8
eydir. Hemen syleyelim: Bilim, taraf tutar; bilim adam taraf tutar. Ama
kimin tarafn? Gerein, dorularn tarafn! Btn bilim tarihi, gereklerin,
dorularn tespit edilmesi ve kabul ettirilmesi, yanllarn giderilmesi
abasnn, bu uurda verilen mcadelelerin tarihidir. Bu mcadelede, bilim
adamlar, gereklerden; dorulardan yana olmayan glerle kar karya
gelmitir, zaman zaman korkun ve iren basklara uramlardr.
Galilei'nin Katolik Kilisesi ile atmas bunun herkese bilinen bir rneidir.
Toplumlara baktmzda, toplumsal gerekliin (realitenin) kendisinde
"taraflar" vardr. Bilimsel, objektif metotla bu gereklii inceleyip tespit
ettiimizde, bu "taraflar" ve onlarn arasndaki gerek ilikiler, bu ilikilerin
nasl iledii ortaya kar. imdi, bu tespitin kendisi, -hibir yorum
yaplmasa bile- ister istemez bir taraf tutma anlamn tar. nk, bu
objektif tespit, toplumda bir tarafn iine gelir, br tarafn iine gelmez.
Niin? nk, taraflardan biri gerein, dorularn ortaya kmasndan,
bilinmesinden yanadr; teki deildir. Bylece, bilim adam istemese, uzak
durmaya alsa da, toplumda taraflar arasnda objektif bir durumdan
doan anlamazla, ekimeye, mcadeleye -dolayl olarak- katlm olur.
Kald ki, bilim adam, bilimsel almalarndan kan sonular kabullenmek
ve ona gre bir tavr almak durumundadr da. Fikir drstl, bilimsel
cesaret bunu gerektirir.
imdi, iddianamesinde, beni "tarafszla hibir ekilde riayet etmemek,
bir ilim adamndan ok bir grn insan olarak rencilerine tek ynl bir
retim yapmakla" (ddianame, s. 4) itham eden Sayn Savc'ya, yukardaki
aklamalarmn nda hemen cevabm vereyim: Kitabm yazarken,
iinde yaadmz aa ve topluma, bir bilim adam gzyle, yani objektif
olarak baktm. yle olduu iin de tarafsz kalmadm, kalamazdm. Evet,
bir grn insanym. Bir bilim adam olarak zaten byle bir gr sahibi
olmam gerekir. Grm, btn akl ile udur:
Kapitalist dnya, sosyalist dnya, geri kalm lkeler dnyas diye
ayr gerekliin yaand bir dnyada, ben, geri kalm bir toplumun
aydnym. lkemi, emperyalist kapitalizm, ierideki ortaklar ile ibirlii
halinde smrmektedir. Bu smr, ona kar kanlara, zaman zaman
"zor"a bavurarak srdrlmektedir. Bylesine ac bir gereklii yaayan
bir toplumun aydn olarak:
- "Emperyalizm"e ve "faizm"e karym. Tam bamsz ve gerekten
demokratik bir Trkiye'den yanaym;
- "Kapitalizm"e karym. nsanlarn insanlklarn btn boyutlaryla
duyarak ve tadarak yaayacaklar, smrs, nihayet yabanclamas
olmayan bir dzenden yanaym;
- Bugnk "geri ve baml" bir kapitalizmin devamnda yarar gren
glere karym. Tam bamsz, gerekten demokratik, smrs olmayan,
ileri ve uygar bir Trkiye'yi yaratacak olan glerden yanaym.

58
9
Tarihe, iinde yaadmz aa ve topluma bu gr asndan
bakyorum. Byle bir gre sahip olduum iin de, rencilerime yaptm
retim "tek ynl" deil, "ok ynl"dtir.

2. KME KARI SORUMLUYUM?

Dorudur veya yanltr, taraftar olunur veya olunmaz, bir bilim adam
olarak kabul ettiim metot, gr ve dncelerimden dolay kime kar
sorumluyum?
Yaadm aa ve topluma kar.
Ya mahkemeler? Asla!
Bilim adam, setii metottan dolay, bata ana kar sorumludur. Bir
bilim adam, metodunu seerken, ann metot konusundaki gelimelerini
ok iyi bilecektir. ann terk ettii, nihayet mahkm ettii bir metodu
sememekle ykmldr. Aksi takdirde yanllar yapar, giderek bilim
adam niteliini yitirebilecei gibi, ama ve kendi halkna kar zararl bir
kii olur.
Bilim adam, setii metottan dolay yaad topluma kar da
sorumludur. Toplumda, "akademik evreler"den balayarak, halk kitlelerine
varncaya dek eitli kesimlerle yz yzedir. Yanl bir metot semise,
toplumda gereklerin, dorularn ortaya kmasndan yana olmayan
glerin -bilerek veya bilmeyerek- oyunca olur; gereklerin, dorularn
ortaya kmasndan yana olan glere, giderek halka kar bir duruma
der.
Bilim adamnn mahkemelere kar sorumluluu var mdr?
Hayr! Bilim adam, bilimsel grevini yerine getirirken, mahkemelere
kar hesap vermez. Byle bir yol tutulursa, o toplumda hem bilim
ilerleyemez, hem de tarihte ok ac rneklerini grdmz byk
yanllklar yaplm olur mahkemelerce; giderek, adalet ar yaralar alr.
Bir bilim adam olarak, beni, bu genel tarih ve sosyal dorular asndan
olduu gibi, Trkiye'de -bugn eer kalmsa- demokrasi ilkeleri ve hukuk
asndan da sulandrmak, giderek cezalandrmak imknszdr.
Gerekten, Trkiye'de, ideal saylan ve gerekletirilmek istenen
demokrasi, "Batl" tipte bir demokrasidir.
Peki, nedir Bat demokrasisinin bata gelen zellii?
Bat demokrasisinin -o demokrasi tipine taraftar olanlarn srarla iaret
ettikleri- en byk zellii, toplumda deiik grlerin varln ve yaama
hakkn tanmasdr: Deiik sosyal karlarn bar iinde mcadele edebil-
mesi, bir taraf iin "zararl" gzkenin teki taraf iin -tam tersine- "yararl"
olabilecei gereinin kabuldr Bat demokrasisi. Bu demokraside, hibir
doktrinin imtiyaz yoktur. Hrriyete saygl olduka, her dnce serbesttir;

59
0
serbeste aklanr, serbeste tekilatlanr, serbeste yarr. Ve her
dncenin siyasi iktidara gelme hakk vardr.
Dnceler serbeste aklanacak, serbeste tekilatlanacak ve
serbeste yaracaktr. Ancak, demokrasi, kendini korumayacak demek
midir bu? Hayr! Her rejim gibi, demokratik rejim de varlna ynelecek
tehlikeler karsnda kendini koruma hakkna sahiptir.
Ne zaman vardr o tehlikeler?
O tehlikeler, -Bat demokrasisine taraftar olanlarn belirttikleri gibi-
dncelerin "iddet hareketleri" halini ald anda vardr. Devlete kar
giriilmi iddet eylemleri, sabotajlar, silahl atmalar vb. Bunlar maddi
olaylardr,

59
1
sutur ve cezalandrlrlar. Ne var ki, o maddi olaylara il-
ham veren dnceler yasaklanamaz ve
cezalandrlamaz. nk, Bat demokrasisine gre,
"dnce suu olmaz." rnein "anarik" tipte olaylar
cezalandrlacak, ama "anarizm" hakkmdaki grler ve
eserler yasaklanama- yacak ve cezalandrlmayacaktr.
Bu noktay daha da aydnla kartmak amac ile,
hem de Fransz Devlet Gvenlik Mahkemesi'nde, birka
yl nceki durumalardan birinde, mahkemenin bakan
Ro- meiro'nun syledii szleri hatrlatmak isterim.
eitli sabotaj hareketlerine girien, binalar kundaklayp
kamyonlar havaya uuran bir grup insann durumas
balarken, mahkemenin bakan Romeiro, savcya ve
sanklara u nemli noktay hatrlatmaktadr: "Fransz
hukukunda dnce suu diye bir ey yoktur. Burada
yarglayacamz maddi olaylardr; yoksa bu olaylara
ilham veren fikirler deildir..." (Le Monde, 6/10/1972).
Anarist olaylar karsnda tavr bu olan Bat
demokrasisinin bilim adamlar karsndaki tavrnn ne
olabileceini ayrca belirtmeye bilmiyorum gerek var
m?
Benim, bir bilim adam olarak, hukuki adan, Trki-
ye'de bugn yrrlkte bulunan Anayasa ve kanunlar
asndan da sulandrlmam, giderek cezalandrlmam
imknszdr.
Bata Anayasa, bir maddesinde, "Herkes, dil, rk,
cinsiyet, siyasi dnce, felsefi inan, din ve mezhep
ayrm gzetilmeksizin kanun nnde eittir" (m. 12/1)
derken, bir baka maddesinde "Herkes dnce ve
kanaat hrriyetine sahiptir: Dnce ve kanaatlerini,
sz, yaz, resim ile veya baka yollarda tek bana ve
toplu olarak aklayabilir ve yayabilir" (m. 20)
demektedir. Bylesine mutlak ve snrsz bir dnce
hrriyetinin doal bir uzants olarak bir baka
maddesinde de yle demektedir: "Herkes bilim ve
sanat serbeste renme ve retme, aklama, yayma
ve bu alanlarda her trl aratrma hakkna sahiptir" (m.
21/1).
Sayn Savc'nn hakkmda uygulanmasn istedii
142. maddenin ngrd unsurlar, zellikler "cebir"
unsuruna da ne yazlarmda ne de szlerimde
rastlamaya imkn yoktur. Burada, Anayasa
Mahkemesi'nin 141. ve 142.
maddeler hakknda verdii nl kararnda, "bilim ve sa-
nat almalar serbesttir" diyerek, bu maddelerin bu tr
almalara uygulanamayaca yolundaki grn de
hatrlatmak isterim.
Sayn Bakan, Sayn yeler,
ama ve toplumuna kar grevini yerine getirmi
bir hocann huzuru iindeyim u anda. Yazdklarm,
yazlmas gereken eylerdi. Bugn yazmaya kalksam -en
azndan- gene ayn eyleri yazardm. Hibiri hakknda,
en ufak bir pimanlk duymuyorum. Kalemimden km
her cmlenin, -cmle ne demek- her kelimenin ve
hecenin altnda, entelektel eref ve haysiyetim
yatmaktadr. nsanm; hayatta dnebileceim eyler
olabilir. Ama entelektel eref ve haysiyetimden, -lm
bahasna da olsa- dnemem. Attil Ilhan'n, o yeni ve
unutulmaz iirlerinden birinin son msralar geliyor
aklma.
O szler ki, kalbimizin stnde dolu
bir tabanca gibi liip lesiye tarz.
O szler ki, bir kez kmtr
azmzdan urunda aslrz.
Ben, iinde yaadm aa ve topluma kar, bir
bilim adam olarak, sorumluluumu yerine getirdim.
imdi sorumluluk sras sizde. Yalnz, unutmaynz ki, siz
de anza ve topluma kar sorumlusunuz. nk, her
mahkeme karar, onu verenlerin yalnz hayatlar
boyunca deil, onu verenler hayattan ekildikten sonra
da anlr; iyi anlr, kt anlr, ama anlr. sterim ki, sizin
kararnz, -ilerde kltr tarihinin mutlaka bahsedecei bu
dava dolaysyla- iyi anlsn, takdirle anlsn.
Szleri, tarihin huzurunda, toplumun huzurunda so-
rumluluklarnzla ba baa brakyorum.

Hoa kalnz.

(30 Eyll 1976)


Server TANLL
MAHKEME KARARI

T. C
STANBUL
5. AIR CEZA MAHKEMES
Esas No. 1977/294
Karar No. 1978/62
C.Sav. Esas No. 1976/10008

KARAR
Bakan Naci Tanverdi 10316
ye Lamia Onat 6784
ye A. Nuran Tosun 15268
C. Sav. Yrd. Mustafa Akduman 11569
Ktip Zerrin zseren
Davac K. H.
Sank Server Bedii Tanilli, Servet olu,
1931 doumlu, Erenky, emseddin
Gnaltay Cad. Afar Sok. No: 5,
Daire: 6'da oturur.
Su TCK. 141/6, 142/1, 5, 6. maddelerine
muhalefet.
Su Tarihi 14.4.1975

Devlet Gvenlik Mahkemesi C. Savcl'nn Esas


1975/35 sayl iddianamesiyle, sann TCK'nun 142/1, 5
ve. maddeleri gereince tecziyesi iin stanbul Devlet
Gvenlik Mahkemesi'ne alan davann bu
mahkemelerin iptali sebebiyle mahkememize
gnderilmi bulunmakla yaplan yarglama sonunda:
Devlet Gvenlik Mahkemesi Savcl'nn 30.11.1975
tarihli iddianamesinde, sank Server Tanilli'nin 1972
ylnda ili Siyasal Bilimler Yksek Okulu'na "Uygarlk
Tarihi" adl ders iin retim yesi tayin edildii, bu
dersin "Humanity" adl ders kitab rnek a l n a r a k yalnz
Siyasal Bilgiler Yksek Okulu'nda okutulduu, sann bu
dersi okutmaya balad anda aleyhine ihbarlar
yaplmas zerine, ktisadi ve Ticari limler
Akademisi'nden kiilik bir heyet, sann Uygarlk
Tarihi adl eserinde su unsuru grlmediini bildirmi
ise de, bu tetkikat birinci blm ve ilk baskya mnhasr
olup, bilahare tm eseri Prof. Nurullah Kunter
incelediinde bu eserde komnizm propagandas
olduunu saptad;
Kitapta marksizm uzun uzun anlatlmakta, onun "tm
doa ve insanla ilgili sorunun karln veren eksiksiz
bir dnya gr" olduunu syleyerek vmekte, "mark-
sist grn dier grlerden daha doyurucu olduu"
belirtilmekte, bilahare imtihanlarda da soru olarak "bu
grlerden, hangisi doyurucudur" denmek suretiyle -
renci tek ynl bir cevaba zorlanmakta;
"Trk halk ekonomik ve siyasal bamszln yitirme
pahasna Avrupal olmay kabullenecek kadar onursuz
deildir..." gibi cmlelerle Batllamay yermekte ve sos-
yalist gr benimsemeyen her messeseye kar bu
yolda propaganda yapmaktadr.
Kitapta "oalan, glenen proletaryann nasl olsa
bir gn burjuvaziyi devirecei, bunun kendiliinden
olmayp zora bavurmakla, yani ihtilalle" olaca, ancak
burjuva snf anlay gsterir, insanlarn "iyilii" adna
gelimeyi engellemezse parlamento yolu ile de iktidar
deiiminin olabilecei... gibi marksist grleri ileri
srd;
Tarafsz grleri de anlatmas grevi olduu halde
bunu yapmad;
Sann, sosyal demokrasi anlayna da kar
kmakla ve sosyal demokrasi anlaynda olanlar
revizyonist olarak nitelemekte olduu;
Reformcularn Marx'tan yana grnp marksist gr-
"saptrdklar", marksl "bozduklar" grn em-
poze etmeye alt;
Sank, marksizm derken Leninist marksizmi yani ko-
mnizmi kast ettiini de belirtmekte, sosyalist partileri
reformcu yani marksl bozucu partiler olarak
yermekte ve sosyal devletin iktisadi alana
mdahalesiyle kapitalist sistemin ayakta durduunu
sylemekte;
Gene ders anlat srasnda siyasi partileri anlatrken,
CHP'nin ii partisi olmadn, CHP'nin sol tarafnn bir
sre sonra partiden ayrlacan ve CHP'nin son gelime-
lerinin sol kanadnn ayrlmasyla neticeleneceini syle-
yip marksist olmad iin halen muhalefette olan bu
partiyi derste yermekte, Trkiye i Partisi'nin
vcln yapmakta;
Trkiye'nin yakn bir gelecekte komnist olacan ve
komnist partisi kurulmas gerektiini telkin etmekte,
ancak bazen de "eer Bat demokrasisi sz ediliyorsa
Bat demokrasisinin n artnn toplumdaki btn snf
ve zmrelerin zgrce tekilatlanabilmesi olduu
bilinmektedir" cmlesi ile marksist grn
maskelemekte ve TCK'nun 141. ve 142. maddelerinden
bahsederek bylece komnist partinin kurulmasn Bat
demokrasisinin bir art gibi gstermektedir. Bu suretle
bilimselliin tesinde bir gr lehine yapm olduu
propaganday bir ynl de olsa teyid etmektedir.
Sank, sendikalarn partiler st olmasn savunmakta
ve Trk-'in bir aldatmaca olduunu syleyerek
marksist propaganda yapmaktadr.
Ve gene derslerinde, kltrn her dalnn komnizm
propagandas yapmas gerektiini rencilerine telkin
etmekte; Trk iiri, mizah, karikatr, sinemas,
tiyatrosu, roman ve hikyesini bu adan ele almakta,
marksist gr benimsemeyen yazar, iir ve
karikatrlere mmkn olduu kadar az yer verip aksine
marksist olanlar vmektedir. Bu nedenlerle "liselerden
kopup gelen rencileri tek ynl artlandrmaya
almtr" demek suretiyle sann TCK.'nun 142/1-5-6.
maddeleri gereince tecziyesi istenmitir.
Sank Server Tanilli hakknda ilk ikyet 31.1.1975 ta-
rihli ..T..A. ili Siyasal Bilgiler Yksek Okulu milliyeti,
lkc ve Atatrk rencileri... Sddk Akaryldz ve
Mustafa Demir imzal dileke ile yaplm ve bu
dilekede sann anaristleri bir araya getirerek
kanunsuz bir ekilde bir dernek kurduu da iddia
edilmitir. Sddk Akaryl- dz ve Kmil Ylmaz
ahadetlerinde sann ders notlarnn propaganda
niteliinde olduunu ileri srmler, dinlenen dier
ahitler Selim Araolu, Rfat Frat, Nee Gzem,
Muharrem Yaln, Erdal Mut, Yusuf Eryasun, Mete
zpolat ifadelerinde derslerinde sann propaganda
yapmadn, verdii ders gerei baz iktisadi grlerini
anlattn ve derslerinin tamamyla kltr tarihi ile ilgili
ders niteliinde olduunu belirtmilerdir.
Sank savunmasnda, zet olarak, Uygarlk Tarihi ders
kitabnn ilk ktnda 3 kiilik profesr heyetine incelet-
tirilmi olduunu, kitapta komnizm propagandas olma-
dn ve tm bahislerin lm bir ciddiyet iinde incelendi-
inin bu ahslarca tespit edildiini ve binnetice kendisi-
nin kitapta ve sair surette komnizm propagandasn
yapmadn ileri srmtr.
"Bilirkii" Nurullah Kunter imzal, 10 sayfalk raporda
kitaptan baz pasajlar alnp bunlardan sonular karl-
dktan sonra, kanaat olarak, sann ders kitabnda bulu-
nanlar derste de okuttuu kabul edileceine, kitaptaki
szlerin bir btn olarak incelenmesi sonunda ilerde
mahkemece, "proletarya snfnn dier snflar zerinde
hkimiyetini zorla kurmas ve burjuva snfnn ortadan
kaldrlmas gerektii fikrinin rencilere propagandasn
yapmak veya vmek" eklinde tavsifi mmkn bulundu-
una gre, 142. maddede ngrlen su unsurunun bu-
lunduu belirtilmi ise de, grld gibi bu mtalaa da-
hi arta muallak bir beyan olup su unsurunun mevcudi-
yetinden kesin olarak bahsedilmemektedir. Kald ki,
22.5.1973 tarihli Prof. Reat Kaynar, Sleyman Barda ve
Vakur Versan imzal raporda, "Server Tanilli tarafndan
yazlan eserin tamamyla konuyu kapsayan bilgileri
ihtiva etmekte olduu, bilimsel gereklerin dna
klmad ve herhangi bir ideoloji propagandas
yaplmad grlmtr" denmek suretiyle kesinlikle bu
kitabn bir ders kitab olduu aklanmtr.
ikyetlerin sank aleyhine ve tarafgirane ithamlarna
ramen, dier ahitlerin kesinlikle derslerde, ders
saatlerinde sann komnizm propagandas yaptna
ahit olmadklar yolundaki beyanlar, kitap hakkndaki
kiilik profesr heyetinin lm bir eser olup,
okutturulmasnda mahzur olmadn bildirmi
bulunmalar ve tm dosya
nn tetkikiyle test sualleri ve Uygarlk Tarihi isimli
ders notlar kitabnn incelenmesinde, sann
Anayasa'nn 20. ve 21. maddelerinin sarahatine
uygun .ekilde bir ilini eser hazrlayp sfat ve
niversitenin msaadesi ile bu kitabn derslerinde
okuttuu anlalmakta ve lm bir eserden dolay bir
niversite retim grevlisinin knanmasn icap
ettirecek grler tevlit ettii anlalmad gibi, kom-
nizm propagandas veya komnizmi vmek kastyla ha-
reket ettii de anlalamadndan heyetimizce sann
be- raatine karar verilmesi icap etmitir.

KARAR: Gerekesi yukarda gsterildii zere Anayasa


Doenti olup ili Siyasal Bilimler Yksek Okulu retim
grevlisi bulunan sann, ders kitab olarak yazd ve
Uygarlk Tarihi Ders Notlar isimli kitabn muhtevasnn
ve gene derslerde ve ders harici rencilere komnizm
propagandas tekil edecek veya vecek ekilde telkinli
sualler sorup propaganda yapt ileri srlen sann,
TCK'nun 141/6,142/1-5-6.80. maddeler gereince
tecziyesi iin amme davas almsa da, Anayasa'nn
20. maddesi de nazara alnarak retim yesi olan
sann lm mahiyette yazd eserin ve ders verdii
srada lm grlerini aklamasnn komnizm
propagandas olarak kabulne ve gene komnizmi vme
fiili olarak kabulne imkn grlemediinden, sululuu
anlalamayan sann mspet sutan BERAATNE, talep
vehile ve temyizi kabil olmak zere oy birliiyle verilen
karar sank Server Ta- nilli ve mdafileri Av. Glin
aylgil ve Av. eref huzuruyla C. Savcsnn yzne kar
aka okunup anlatld.
31.3.1978.

Bakan Uye ye
Naci Tanverdi Lamia Onat A. Nuran l osm
Alkm Yaynlar'nda
SERVER TANLL'NN KTAPLARI

Uygarlk Tarihi
Yaratc Akln Sentezi (Felsefeye Giri)
nsanl Nasl Bir Gelecek Bekliyor?
Deiimin Diyalektii ve Devrim (Marksizm stne Yeni
Dnceler)
Trkiye'de Aydnlanma Hareketi slam amza Yant
Verebilir mi?
Nasl Bir Demokrasi stiyoruz?
Nasl Bir Eitim stiyoruz?
Ne Olursa Olsun Savayorlar (Kadn Sorununun
Neresindeyiz?)
k

Dnyay Deitiren 10 Yl (Fransz Devrimi, 1789-1809)


Fransz Devrimi'nden Portreler Voltaire ve Aydnlanma
adamz Victor Hugo
*
Yzyllarn Gerei ve Miras
1. Cilt, lka: Dou, Yunan ve Roma
2. Cilt, Ortaa: Feodal Dnya
3. Cilt, 16.-17. Yzyllar: Kapitalizm ve Dnya
4. Cilt, 18. Yzyl: Aydnlanma ve Devrim
5. Cilt, 19. Yzyl: lerlemenin elimeleri
6. Cilt, 20. Yzyl: Yeni Bir Dnyann Arannda

Devlet ve Demokrasi (Anayasa Hukukuna Giri)


Strasbourg Yazlar
eviriler
Voltaire / Candide ya da yimserlik
Robert Mantran / Osmanl mparatorluunun Tarihi I-II

60
1

You might also like