You are on page 1of 117

SOLMAZ ZELYT

Drt Adal
Hobbes-Locke
Berkeley-Hume

li
Drt Adal
Hobbes-Locke
Berkeley-Hume
Solmaz Zelyt

Drt Adal
Hobbes-Locke
Berkeley-Hume
SOLMAZ ZELYT

zmir doumlu. Lisans ve lisans st renimini tamamlad Ege niversitesi


Felsefe Blmnde retim yesi. Arlkl olarak ahlak ve politika felsefesi
alannda yaz ve evirilerinin yan sra Spinoza zerine monografik bir almas
var. imdilerde Descartesa dair bir monografi hazrlyor.

Drt Adal - Hobbes- Locke- Berkeley- Hume


Tm yaym haklar Dou Bat yaynlarna aittir.

Kaynak gstermeden alnt yaplamaz, izinsiz hibir ekilde oaltlamaz.

Yayma Hazrlayan
Mirze Mehmet Zorbay

Dzelti
Cansu zge zmen Pushkin

Kapak Resmi
Gerhard Wickler, David Hume and the High Krk of St Giles
Dou Bat

Kapak Tasarm
Aziz Tuna

Bask
Cantekin Matbaaclk
1. Basm: Paradigma Yaynlar, 2003
2. Basm: Dou Bat Yaynlar Ekim 2010

Sertifika No: 15036

Dou Bat Yaynlar


Selanik Cad. 23/8 Kzlay- Ankara
Tel: 0 312 425 68 64 - 425 68 65
Faks: 0 312 425 68 65

e-mail: dogubati@dogubati.com
www.dogubati.com
ISBN 978-975-8717-62-0
Dou Bat Yaymlar-57 Felsefe-20
NDEKLER

n s z ....................................................................................................................... . 7

Birinci Blm
Thomas H o b b e s ....................................................................................................11

kinci Blm
John L o c k e ............................................................................................................. 47

nc Blm
George B erk eley....................................................................................................78

Drdnc Blm
David H u m e ...........................................................................................................90

K a y n a k a..............................................................................................................108

D izin ........................................................................................................................110
Neden bu kitabn ad, Drt Adal] Aslnda bunu armla
ryla dnrsek, sanrm ad yerine oturur. Adal olmak nedir?
Bir adada yaamaktr; yani anakaradan uzak bir kara para
snda ve drt bir yan denizler ile evrili bir yerde yaamaktr.
Bu anlamda, o, biraz Robinsonad, bir adasal yaama tarznn
hikyesini hatrlatr. Ne yapar Robinson? imdi felsefeciler ile
bir roman kahramannn ne gibi bir ba olabilir? yle bir ba
olduu dnlebilir: Bu roman kahramannn yaratld ethos
ile bu drt filozofun, yani Hobbes, Locke, Berkeley ve Hume-
un ierisinde yaad ethos bir ve ayndr. Bu kitaptaki drt
filozof, tpk roman kahraman Robinson gibi, felsef bir pozis
yon olarak, bireycidir; bireyin her eye nceliine iman eder;
kendi aklnn, tm baka yerlerin ve zamanlarn insanlarnn
aklndan daha stn olduuna inanr ve kendi akln her eyin
ls klar ve insan tekinin kendi kendine hi de delirmeden
ve srnmeden yaayabileceine inanr; ve bu drt filozofun
ierisinde yaad ethosun toposu asndan bakldnda, tpk
romann getii gibi tm hikye, aslnda, bir adada geer.
8 nsz

Ben roman yazamam; ben sadece filozoflarn felsefelerini


hikye etmeye alabilirim ve bunu da kendi durduum yer
den bakarak yapmaktan baka arem yok ve benim durduum
yerden bu drt filozof, drt nominalist filozof, felsefe gemisi
nin belli bir dnem kaptanln yapm ve Descartesn ina
ettii gemiyi, anakaradan alp Adann kylarnda yzdrm
insanlardr. Bu anlamda onlarn hepsi kartezyendir, yani Des-
cartes gemisinin kaptanlar olmak bakmndan ayn gemiyi
yzdrmeye almaktadrlar.
Descartes, gemiyi nasl ina etmitir? Descartes gemiyi, n
ceki gemi planlarn hie sayarak -ya da aslnda sayarm gibi
yaparak- kendi yntemince ina etmitir. Bu yntemin kuralla
rn tek tek sayan Descartesn en nemli baars, cogito ergo
sum, yani dnyorum, o hlde varma varmasdr. Yani
Descartes, tm yaptklarn bu vargnn vardrdklar ile yapar.
Ama Descartes, gerekten, cogitodan baka bir eye varm
mdr? Bu gemi, cogito ile sulara aldnda batmadan yzer
dolar m? Eh dolap durduuna gre henz batmamtr,
ama o gn bugndr feci bir ekilde su almay srdrmekte
dir; gemide ne kadar saf ey varsa, safra diye atlarak geminin
batmamas salanmaya allr, lkin gemi, tannmaz hle gel
mitir; yani Descartes kalksa grse, kesinlikle bu benim gemim
demez!
te byle bir hikye anlatmaya alacak bu kitap, aslnda.
Hikyenin byk ksmn, felsefe ile ilgilenenler biliyorlar, do
laysyla bu kitapta zaten bilenler iin yeni bir ey olmayabilir;
kald ki benim niyetim de zaten kesinlikle byle bir ey yapmak
deildi. Niyetim daha ok, kendi durduum yerden manzara
nasl grnyor, onu yazmak ve Humeun bir deyiini kullana
rak sylersem yeni dnce manzarasna bakmakt. Felsefe
ye ilgi duyup da yeni balayacak olanlar iin bir kk demet
dermekti. Bylece, bu kitabn btnnde, alldk dipnot tek
nii veya gnderim teknii kullanlmad; bunun en nemli
sebebi, alntlarn zaten evirileri mevcut olan bildik metinler
den yaplyor olmas ve de yaplmaya allan eyin mmkn
Solmaz Zelyt 9

olduunca narratif bir tarzda veya hikye eder bir tarzda yapl
maya allmas esnasnda, okumann akcln kesmemekti.
Ama okura yine de unu en yksek sesimle sylemek isterim:
Yazdklarmn hepsini bir yerlerden okudum, burada yaptm,
sadece onlar biraraya getirip derlemek ve aslnda bir demet
olarak derlemektir. Ayrca bu demetin, inanyorum ki felsefe
ile daha yakn iliki iinde olanlar iin, belli baz eyleri hatrla
makta epeyce faydas olacaktr. Ksaca, bu kitapta, meslekta
larmn, yani felsefe yolunda ilerleyen yol arkadalarmn, yine
de, iine yarayacak pek ok husus olacaktr.
Evet, her nszn (preafatio) bir ksmeti olduu sylenir;
bu nszn ksmetine de bunlar dt:

...Beynimiz bal youran


bir kovan
Ona bal dolduran
bir ardr hayat.
Aldmz hislerin
sonsuz derin
pnardr kinat.
Kinat geni
kinat derin
kinat usuz bucaksz!
Biz onun paralan,
biz ondan doan bir sr bacaksz!
Biz o bacakszlarn
-anasn inkr etmeyen cinsi-...

olma yoluna ba koyduk.

S.Z.
Karyaka/ zmir
T hom as H o bbes

Hobbesun politika ve ahlk felsefesi tarihindeki yerinin nemi,


onun ontolojisinin, epistemolojisinin ve psikolojisinin glgede
kalmasna yol amtr. Oysa Hobbes, yeni an hem materya
lizminin hem kritisizminin hem de pozitivizminin habercisidir
ve bu habercilik onun ontoloji, epistemoloji ve psikolojisinin
eseridir. Dahas onun politika ve ahlk felsefesi, aksini iddia
eden yorumcularn varlna ramen, onun ontolojisi, episte
molojisi ve psikolojisinin zerinde ykselir. Yani onun bunlar
dan bamsz bir politika felsefesi yoktur veya politika felsefe
sinden bamsz bir epistemolojisi yoktur. nk Hobbesun
felsefesi, bir btn olarak son derece tutarl bir sistem sunar.
Hobbesun grleri arasndaki tutarlla ilikin Langein u
szlerine katlmamak zordur: Amansz tutarllndan tr
dr ki Hobbes, yanlm olduu durumlarda bile olaanst
ak seik bir adamdr ve tarihte hemen hemen bir baka yazar
gsterilemez ki bir yandan her gruba ait insanlar kendisine
svp sayarken br yandan onun yznden dncelerini
12 Thomas Hobbes

daha ak seik, daha kesin bir biimde ifade etmek zorunlulu


u duymu olmasn.1
Ksaca unu demek istiyorum: Hobbesun rnein psikolo
jisini atlayarak ahlk felsefesini veya epistemolojisini bilmeden
politika felsefesini anlamaya almak ya da onun politika fel
sefesini ihml ederek epistemolojisinin anlamn skmeye al
mak, Hobbesu anlamamz kusurlu klacaktr. O hlde burada,
biz, Hobbesun felsefesini bir btn olarak gren okumalardan
yana bir tutumu benimseyeceiz ve onu byle anlamaya ala
caz.
Evet Hobbesun biyografisi ve eserleri hakknda bir eyler
syleyelim nce.
Malmesbury yaknlarnda Westportda, 5 Nisan 1588de
doan Hobbesun doum gn, ngiltere tarihinde kaytl bir
gn. nk bu tarihte spanyollarn, II. Philipin Yenilmez
Armadasyla ngiltereye saldrmak zere denize ald habe
ri gelmiti. te bunun ngilterede yaratt korku ve panikti
hamile kadnn sanclanmasna ve de Hobbesun vaktinden
evvel, yedi aylk domasna yol aan. Hatt daha sonra Hob
besun kendisi, doumundaki bu zellie gnderim yaparak,
ben ve korku ikiziz diyecektir. Kimbilir, belki de, onun poli
tika teorisinde korku, panik, gvensizlik gibi duygularn temel
bir yer igl etmesi, gerekten biraz da bundandr. Evet gre
ceiz ki, Hobbesun dncelerinde, srarl olarak bir gvenlik
aray vardr. Ama dorusu bu doum annn bylesine belir
leyici olmas, bana pek mmknm gibi gelmiyor. Neyse!
Sradan bir ky papaz olan babasnn Hobbesa verecek bir
eyi yok; ama amcas sayesinde Hobbes iyi bir renim gr
yor. Nitekim, on be yandayken, skolastik felsefenin derinle
mesine retildii Oxford niversitesine gider ve 1608e dek

1 Friedrich Albert Lange, Materyalizmin Tarihi ve Gnmzdeki A n


lamnn Eletirisi, (Cilt I), ev. Ahmet Arslan, Ege n. Ed. Fak. Yay.,
1982, s. 162.
Solmaz Zelyt 13

renimini srdrr. Ayn yl, daha sonra olu Devonshire


Kontu olacak olan Lord Cavendishin hizmetine girer. Bylece
Hobbes, zel retmenlii i edinir. Bu gibi soylular iin ret
men olarak alan Hobbesun, kendisine salad pek ok
yarar vardr. Mesela, ngiliz aristokrasisinin en st snfndan
olan kiilere ait ktphanelerden dilediince yararlanmas ve
rencileriyle kt seyahatler sayesinde dnyay tanmas
gibi. Sk sk gittii Fransa ve talya, ona, zaten bildii Latince
ve Yunancann yansra iki dil daha kazandrr. Ayrca, bu
seyahtlerde Kepler ve Galileonun almalarn inceleme fr
sat bulur. Galileo, Gassendi ve Mersenne gibi insanlarla iliki
kurar (Mersenne, Descartesn iyi dostudur). ngiltereye dn
d bir srada Francis Bacon ile tanr ve hatt bir ara onun
sekreterliini, sr katipliini yapar.
Bu arada, ngiltere tam anlamyla kaynamaktadr. Kral ile
parlamento arasndaki egemenlik mcadelesi, eitli mezhepler
arasndaki atmalar, ngiltereyi, Hobbesun ngrd i
savaa srklemekte gecikmez. Hobbes, tam da bu ngrs
nedeniyle Fransaya kam ve i sava yllarn lkesinden
uzakta geirmitir. Hatt 1646-1648 yllar arasnda, gelecekte
II. Charles adyla ngiltere kral olacak olan Galler prensine
matematik dersi verme ansn bu sayede kazanmtr. 1652ye
dek kald Fransadan ise yine grleri, dnceleri yzn
den kamak zorunda kalr. Bu seferki ka (ilkinden farkl
olarak kraliyete yaknlndan deil), Katolik kilisesinin tepki
sinden duyduu korkudan kaynaklanr. nk Fransa (ve
ngilterede) yaymlanan eserleri (o srada, 1651de Leviathar
yaymlanmtr), onun ateizmini ifa etmektedir. Neyse, bir
ekilde kendisi iin ortam yatnca ngiltereye tekrar dner ve
dndkten iki yl sonra, rencisi II. Charles baa geince,
Hobbesun itibar hayli artar (II. Charlesn duvarnda Hob
besun resmi asldr). Gelgelim, parlamentonun ateist alma
lar soruturacak bir komisyon kurmas zerine, korku bir kez
daha Hobbesun yakasna yapr. Kald ki bu komisyon, Hob
besun yaptlarnn incelenmesi kararn baka yaptlardan ok
14 Thomas Hobbes

nce almtr. Peki, nasl kurtulur? Bu komisyondan, Hobbes,


politika, ahlk, din gibi konularda bir daha yazmama sz
vererek kurtulur. Ama Hobbes yalan sylemitir. nk yazar.
(Behemoth or the Long Parliamenti yazar)
91 yanda len Hobbesun almalar yaad tm bu
olaylarla etkileim iindedir. rnein, ngilterenin i savaa
srklenmekte olduunu grd dnemde Thoukdidesin
Peloponnessos Sava Tarihi adl kitabn ngilizceye evirirken
aklnda, Atinann bana gelenlerin ngilterenin de bana
gelebileceini yurttalarna gstererek demokrasi deliliklerin
den vazgemelerini salama dncesi vardr. Hobbesun ilk
yayn olan bu eviri 1629da baslr. evirinin nsznde,
Hobbes, tarihten alnacak dersler olduunu ifade etmektedir.
1640ta tamamlad Elements o f Law, Natural and Politic
(Doal ve Politik Yasann eleri) adl kitabn ta ve parla
mento srtmesinin iyiden iyiye su yzne kmas zerine
yazm ve kral yanls grlerini ilk kez bu kitab ile ortaya
koymutur. De Cive (Yurtta zerine) adl almasn 1642de,
Fransada srgnde iken yazmtr. Bu kitap, Hobbesun ba
yapt saylan Leviathan adl kitabnn tasla gibidir. De Cive
iin Hobbes, pek de mtevaz olmayan bir ekilde yle der:
Politika felsefesi, benim De Cive adl kitabmdan daha eski
deildir (De Corporede). Bu kitapta Hobbes, Bacon, Gassen
di, Galileo, Mersenne ile ilikisinin yaratt etkileri yanstan
bir epistemoloji ve antropolojinin yansra, merkez egemen
gcn evresinde rgtlenmi politik dzenin gerekliliini vur
gulayan bir politika felsefesi, ngilteredeki karklklar z
mek iin demokrasi haylinden vazgeip bir egemen g etra
fnda birlemeyi salk veren bir politika felsefesi gelitirir .
1651 de, yani i savan sona ermesinden (Parlamento tarafn
dan kraln, I. Charlesm kafasnn uurulmasndan) iki yl son
ra, Leviathan yaynlanr. Burada, Hobbes, etrafnda birleile-
cek egemen gcn parlamento veya kral olabileceini ifade
etmektedir. (Ama aslnda, tek bir kiinin egemenliinden yana
dr, Hobbes.) 1652de srgnde olduu Fransadan ngiltere-
Solmaz Zelyiit 15

ye dndnde, Leviathanda ve dier almalarnda gelitir


dii felsefesine uygun olarak, lkede gl bir egemenlik ku
rulduunu kabul eden Hobbes yeni iktidara itaat edip politi
kayla ilgilenmemeye sz verir. Cromvvellin diktatrl dne
minde De Corpore / Cisim zerine (1655) ve de De Homine
/nsan zerine (1658) yazlmtr. 1668te ise Behemoth or
Long Parliament / Behemoth veya Uzun Parlamento2 adl kita
bn yazar. Bu kitap ngiltere Savalarnn Nedenlerinin Ta
rihi adyla da bilinir.3 Son olarak da 1673-76 yllar arasnda
ise Hobbes, -ilgintir- Homerosun destanlarn ngilizceye
evirir. Bylece onun ilk (Thoukdides) ve son almalar
(Homeros) yunancadan yapt eviriler olmutur. Ka-g ile
de olsa uzun bir mr sren Hobbes, 1679da doksan bir ya
nda lr.
Hobbesun yaam ve eserleri ile iinde bulunduu ortamn
bunlara etkisini bylece grdkten sonra, onun felsefesine
geebiliriz.

FELSEFE NEDR?

ncelikle Hobbes felsefeden ne anlar; yani Hobbesa gre fel


sefe nedir? Her eyden nce, Hobbesta felsefe geleneksel
anlamndan baka bir anlama gelir. Yani Hobbes, felsefenin
geleneksel tanmndan farkl bir tanm yapar. Hobbesa gre
felsefe, doru bir ekilde akl yrterek, sonulardan nedenle
rin ve nedenlerden sonularn karsanmasdr. Baka bir
deyile felsefe, akl yrtmeler araclyla, kabul edilen ne
denlerden kan etkilerin/sonularn veya fenomenlerin ve bili

2 Uzun parlamento denilen dnem, 1640da balar ve 1653 veya


16 6 0 ta son bulur.
3 Bu eser Kraln ricas zerine baslmadan kalr ve ancak lmnden
sonra 168 l de yaynlanr.
16 Thomas Hobbes

nen etkilerden hareketle varlna geilen nedenlerin bilgisi


dir.
Hobbesa gre akl yrtmenin anlam hesaplamaktr; he
saplamak ise toplamak ve karmaktr. Kabaca felsefe yapmak
akl yrtmek, akl yrtmek hesaplamak, hesaplamak topla
mak ve karmak ise o zaman felsefe bir toplama ve karmadr
veya bir birletirme ve ayrmadr/ayrtrmadr. Bu tanmdan
hayli nemli sonular kar. Bir kere, felsefe ve bilim (doa
bilimi) zdeleir. nk bu tanm ile felsefenin konusu kesin
hatlarla izilmektedir. Felsefe madd olan, cisimsel olan dn
daki eyleri konu edinemez. nk yalnzca cisimsel, madd
olan eyler toplanp karlabilir, birleip ayrlabilir. Baka de
yile, yalnzca hareket eden eyler hesaplanabilir ve Hobbesa
gre hareket eden, yaylm, uzam olan, deien eyler dn
dakiler cisimsel, madd eyler olmadklar iin felsefenin konu
su olamazlar. O hlde kendisinde herhangi bir hareket, her
hangi bir deimenin olmad ey, yani, diyelim ki, Tanr, fel
sefenin konusu olamaz. Bylece Hobbes bu dnyaya akn
olduu dnlen her eyi felsefenin konusu olmaktan karr.
Hobbesun szleriyle felsefe, teolojiyi, baka deyile sonsuz,
yaratlamaz olan ve ne blnecek ne birletirilecek bir ey ie
ren Tanrya ilikin retiyi darda brakr. (De Corpore)
Bylece Hobbes, felsefeyi bugnk anlam ve deyile doa bili-
mine dntrr. O, felsef dnceyi, bilimsel veya fenn
dncenin konusu olan eye (Yani Galileo fiziine ve mekani
ine veya Harvey biyolojilerine vs.) yneltmek amacndadr:
yani hareket ve maddeye... Bu yzden Hobbesun, felsefenin
amacn bilimin, fennin ya da fen bilimlerinin amacyla zde
letirdiini gryoruz. Evet, Hobbesta felsefenin amac, so
nular/etkileri/eserleri nceden kestirebilmek ve onlar ya
amda kullanabilmektir.
Hobbes, nsan eylemlerini, davranlarn motive eden se
bepleri ortaya karmay ister: Her yerde, her zaman ayn olan
nedenleri bilebilirsek, gelecee egemen olabiliriz. Evet, Hob
bes, vaktiyle sekreterliini yapt Baconn bilmek egemen
Solmaz Zelyi 17

olmaktr dstrunu can gnlden benimsemitir. Devletlerin


kaderini belirleyen nedenleri bilebilirsek, onlarn kaderine hk
medebiliriz. Bu, Hobbesa gre, felsefenin konusunun madd
olan ile, cisim ile snrlanmas sayesinde gerekleecektir. Do
al ve yapay olmak zere ikiye ayrlan cisimlere karlk olarak
felsefe de doa felsefesi ve politika felsefesi olarak ikiye ayrlr.
nk doa, tamamen madddir ve bu bakmdan doa felse
fesinin konusudur. Devlet ise yapay bir cisim olarak politika
felsefesinin konusunu oluturur. Bu bir materyalizmdir veya
materyalist bir felsefedir.
Hobbesun materyalizmini onun tz anlaynda daha ak
grebiliriz. Hobbesa gre tz, var olan demektir, madd/ci-
simsel olan demektir. Maddi/cisimsel olmayan ise var olmayan
demektir. Bu yzden, Hobbesun dncesinde madd olma
yan tz ifadesi bir oksimorondur; yani tpk yuvarlak drt
gen, dinsiz rahip, bakire anne, sabit deiken, sanal ger
eklik vs. tamlamalar veya szleri gibi anlamsz ve kendi ken
disiyle elien, atan bir ifadedir. O hlde, Hobbes Descar-
tesn iki tznden yalnzca birini tz olarak kabul eder: yay-
lml tz. Peki ya dnen tz, yani ruh ne olacak? Hobbesa
gre, ruh ve beden birbirinden ayr tzler deildirler; ayn do
ada, yapda olan eylerdir ve ikisi de ayn doa yasalarna
uyarlar. Madde ve zihin veya tin homojendir ve ayn yasalara
tbidir.
ann bilimsel gelimelerini sk bir ekilde takip eden ve
onlar samimiyetle benimseyen Hobbes, Galileonun geometri
ve mekanik konusundaki dncelerinden son derece etkilen
mitir. Fizik dnyann mekanik bir sistem olduu anlayn,
yani bu dnyada olup biten her eyin, cisimlerin birbiriyle yer
deitirmesi, cisimlerin hareketi ilkesi uyarnca geometrik bir
kesinlikle aklanabilecei anlayn, kendi sisteminin merkezi
ne yerletirir. Hobbesa gre her eyin kkeninde hareket var
dr. Evren, mekanik doa yasalarna gre hareket eden cisim
lerin toplamndan ibarettir. Her olay, cisimlerin en basit hare
ketleriyle balar ve hareket olduu ilk bakta anlalamayacak
18 Thomas Hobbes

kadar karmak olan durumlara geer diyen Hobbesa gre,


insan da bir mekanik cisimdir ve byle olduu iin hareket
hlindedir. nsan isel ve dsal olarak harekete geiren ey,
diye dnlr, Aristoteleste olduu gibi telos deil, neden-
dir; yani, doal bir eydir, madd bir eydir. Evet, insan psiko
lojisi, birbirleriyle neden-sonu ilikisi iinde olan cisimlerin
daha karmak hareketleridir. Neden-sonu ilikisi iindeki
insan hareketlerinin ulat niha nokta olan devlet, en karma
k yapay cisimdir. Politik-toplumsal olaylar ise cisimlerin en
karmak hareketleridir. O hlde Hobbesa gre her ey, sonu
olarak madde ve hareketle aklanacaktr.
Galileo fizii ve mekaniinin temel olduu Hobbesun g
rleri arasnda nedensellik hakkndaki gr, ada bilimsel
nedensellik anlaynn ilk formlasyonu olarak karmza
kar. Kabul edilegeldii zere, Ortaa, nedensellii Aristote
lesin formle ettii tarzda teleolojik/ereksel nedensellik olarak
anlamt. Bu nedensellik anlayna gre, her varlk veya olay,
o varlk ve olay ile amalanm olan ey belirler ve biz ancak o
eyi bilirsek sz konusu varlk veya olay anlarz. rnein be
deni anlamak istersek, ruha bakmalyz, nk ruh bedenin
formu, entelekheiasidir, kendisi iin var olduu eydir. Ksaca
her ey, kendisi iin var ya da yaratlm olduu erek ile anlam
kazanp aklanr. Galileo, bilgi anlaynda bunu aka redde
der: O, sadece olaylar arasndaki ilikileri aryordu. Hobbesa
gre, nedensellik daima tikel cisimlerin tikel hareketlerinde
aranmaldr. Her sonucun/eserin zorunlu bir nedeni vardr.
Herhangi bir olayn ve eserin zorunluluunu meydana getiren
ey, ondan nce gelen eydir diyen Hobbes, bilinli olarak
neden-sonu ilikisini zamansal bir ncelik sonrala indirger.
Bu, ada bilimsel bak asnn ifadesidir. Modern dnyada,
ister cansz doada yani fizik, kimya, astronomi vsde ister
canl doada, biyolojinin tm alanlarnda (hatt tarihsel olann
byk bir ksmnda) bu tip bir nedensel mekanizma ile all
mak istenir. Teleoloji, cansz doada Galileo ile; canl doada
Harvey ve Darwin ile altedilir. Toplumsal alanda Marx, Hob-
Solmaz Zelyt 19

bestaki anlay egemen klmaya alacaktr. (Zaten Marx,


kendini Darwine benzetir.)
Ksaca Hobbes, nedensellik nosyonunu, hareketli cisimle
rin, harekette olan cisimlerin birbirleri zerine etkilerini gz
lemlemekten karr. Hobbesa gre, fizik dnyadan hareketi
kaldrrsak, nedensellii gremeyiz. Hobbesun bu grnn
neticesi, kat bir determinizm anlay olacaktr. nk Hob-
besta bu nedensellik, fiziksel olanlarla snrl deildir. Bu ne
densellik, psikolojik ve dinsel olanda da geerlidir. Evet, Hob
besa gre ruhsal, psiik faaliyetlerimizin nedeni, fiziksel, doal
hareketlerdir; davranlarmzn nedenleri ise psiik/ruhsal/zi-
hinsel olaylardr. Davranlarmzn nedenleri olan bu zihin
hareketlerini, zihinsel hareketleri, yani duygulan, arzular,
istekleri, korkular vs. incelersek psikolojik olanda da neden
selliin geerli olduunu grrz. Ancak bu alanda nedenselli
i gzlemlemek iin bir ynteme gerek vardr. Bu da ie bak
(introspection) veya i gzlem yntemidir. Heyecanlarmzn
gzlemlenmesi ve zmlenmesi sonucunda psikolojik durum
ve koullar aklayabiliriz. Evet, davranlar ile onlarn neden
leri olan ruhsal hller arasndaki nedensel iliki gr ile
Hobbes, gnmzn behavioristlerinin, davranlarnn mj
decisi olur.
Hobbes bilin kavramn kabul etmesi bakmndan Descar-
tes ile uzlar. Yani Hobbes bilincinde olduumuz eyi, bilinci
mizde olan eyi bilebileceimizi kabul eder. Hobbesa gre
bilincinde olduumuz ey ise, duyumlarmzn varl ve de
duyumladmzm varldr. Bilincin ve duyumlarn temelinde
ise madde ve maddenin hareketi vardr. te bu noktadan itiba
ren Hobbes bilincin kendisinin madde ile, maddeden hareketle
aklanamayacan dnen Descartesa kar kar. nk
Hobbes, bilinci kendi bana bamsz bir entite olarak kabul
etmez. Hobbesa gre, bilin, duyumlarn vs.nin bir devamn
dan ibarettir ve Hobbes iin ruh, gayrmadd, bedene stn
fonksiyonlar olan bir varlk, tz deildir.
20 Thomas Hobbes

Artk Hobbesun insan zgrl konusunda nasl bir tavr


taknacan tahmin edebiliriz. Doal nedensellii, kat deter
minizmi kabul ettiine gre ve bu determinizm Hobbesta psi-
kolojik/zihinsel alana da uygulandna gre, Hobbes iin in
sanda irade zgrl diye bir ey sz konusu olamaz. z
dnmek olan bir gayrmadd ruh anlay ve irade zgrl
gibi dncelerin kayna, insanlarn doal olaylar hakknda
yeterince bilimsel bilgiye sahip olmamalardr. Bizim kendi
zgrlmz hakkndaki duygumuz, yani kendimizi zgr
hissetmemiz, davranlarmzn kkeni hakknda tam bilgiye
sahip olmamamzdan doar. Yaptmz her eyin, her davran
mzn bir nedeni vardr ve bu sayede insann davranlarnn
bilimsel bir aklamas mmkndr. te bir kez daha behavio-
rismin, davranln mjdecisi Hobbes.

BLG NEDR?

Hobbesun epistemolojisi empirist, nominalist ve materyalist


olmann yannda sensualizmin de tohumlarn tar. nce,
Hobbesa gre bilgi ve bilginin kayna nedir? Leviathandan
zleyelim.
Leviatharda Hobbes, ie insann dncelerini nce tek
tek, sonra birbirlerine ballklar iinde bir dizi oluturmalar,
birbirlerini takip etmeleri bakmndan ele almakla balar.
Hobbes tek tek dncelerin bizim dmzdaki bir cismin
veya karmzda duran bir eyin yani nesne [objectum] denilen
eyin bir niteliinin ve baka bir ilinein tasarm veya grnt
s olduunu syler. Baka bir deyile tek tek dnceler, fi
kirler, ideler/idealar nesnenin bir niteliinin bizdeki tasarm,
temsili veya imgesidir. Bu tasarmlar nasl oluur? Hobbesa
gre, nesne gzlerimiz, kulaklarmz ve bedenimizin dier k
smlar zerinde tazyikte bulunur veya etkide bulunur veya iz
brakr; ve bu etkiler, tazyikler sonucu nesnenin ilgili nitelii
nin bizde bir tasarm, bir grnts oluur. Nesnenin gzleri
Solmaz Zelyt 21

miz, kulaklarmz ve vcudumuzun dier ksmlar zerindeki


etkilerinin eitlilii de, ayn ekilde, bizde bir grntler, tasa
rmlar eitlilii oluturur.
Fakat tam bunlarn orijininde, balangcnda, kkeninde
Hobbesa gre duyu (sense) dediimiz ey vardr. O hlde du
yular, Hobbesa gre, bilgi edinmedeki ilk hareket noktasdr.
yle der Hobbes, insan zihninde hibir konsepsiyon yoktur
ki balangta, total olarak veya para para, duyu organlar ile
yaratlm olmasn. Baka deyile Hobbes, zihnimizde olup
biten her eyin, balangcn duyu organlarmzn etkisiyle ak
lar. Ksaca duyu, her trl zihinsel etkinliin kkeni, balatc
s, balangc, orijinidir.
Bu noktada Hobbesun bilgi kuramna sensualist bir giri
yaptn gryoruz. Yani Hobbes btn bilgilerin duyu algla
rna dayandn savunan ve kesin formlne Locketa ulaa
cak olan modern sensualizmin habercisidir. Locke yle vere
cek sensualizmin formlasyonunu: Daha nce duyularda
bulunmayan hibir ey, aklda/anlama yetisinde/anlkta yok
tur.4 Gelgeldim Hobbes bir materyalist, hem de tutarl bir
materyalist olarak, znel olduu kabul edilen duyumu, nasl
olur da her trl zihinsel etkinliin ve dolaysyla bilginin ba
langcna koyar? Baka bir deyile, materyalist bir reti, yani
her trl gerekliin -m add ve ruhsal veya madd ve tin
sel/manev veya nesnel ve znel gerekliin- temelini maddede
gren bir reti, kendisini nesnel gereklie dayandran bir
reti nasl olur da znel olduu kabul edilen duyumlar5 bilgi
ediminin balangcna koyar?

4 Rasyonalist Leibniz bu ifadeye bir ek yapar: ...anln kendisinden


baka.
5 Duyum, bir duyu organnn uyarlmasyla oluan bir olaydr; mesela,
k duyumu, grlt duyumu... Duyu ise uyarmlar alma yetisidir;
mesel grme, iitme, tatma, yn, zaman, denge, s duyusu....
22 Thomas Hobbes

Bunun yant, Hobbesun u soruya yantyla verilebilir: D u


yunun (doal) nedeni nedir? Bu soruya Hobbes yle yant
veriyor: Duyunun nedeni, dsal cisimdir veya nesnedir. Peki
nesne, duyunun nasl nedeni olur? Hobbes bunu da yle ak
lyor: Nesne, her bir duyuya zg olan organa tazyikte bulu
nur veya nesne duyu organlarn iter ve hatt drter. Bu taz
yik [veya itme] dolayl bir ekilde ya da dolaysz bir ekilde
olur. Yani nesne ya tatma ve dokunmada olduu gibi dolaysz
bir ekilde ya da grme, iitme ve koklamada olduu gibi do
layl bir ekilde tazyikte bulunur. Yani ya direkt bir temas var
dr ya da endirekt bir temas vardr, nesnenin tazyikinde. Bu
tazyik der Hobbes sinirler ve bedenin dier balar/lifleri ve
zarlarnn araclyla beyne ve (sonra) kalbe doru devam
eder. Yani nce duyular bu tazyiki alr ve bu tazyik sinirler vs.
araclyla nce beyne ve beyinden de kalbe iletilir. Sonra ne
olur? Hobbes yle devam ediyor: Bu tazyik/itme orada, yani
kalpte bir dirence yol aar veya bir kar-tazyike/kar-itie
neden olur. yle dnebiliriz bunu, anlamak iin. Hobbesa
gre nesneden gelen iti veya tazyik veya ona biz hareket diye
lim, duyularmzdan beyne beyinden kalbe doru devam eder
ve kalbe geldiinde duvara atlan bir topun bize geri gelerek bir
kar-hareket gerekletirmesi gibi bir direnci yaratr. Bu kar-
itii veya direnci, Hobbes kalbin kendini frlatma/kurtarma
abas olarak adlandrr. O hlde nesneden veya dsal cisim
den duyularmza gelen tazyik, kalbe geldiinde kalpte bir di
ren ile karlar. Aslnda burada, bir karlamadan ziyade
mekanik bir neden-sonu ilikisi vardr; nk kalpteki bu
kar-tazyike veya abaya (conatusa) nesnenin tazyiki neden
olur. Duvara attmz topun geri gelmesine benzeyen bu kar-
-tazyik, ona artk conatus diyelim, evet conatus geldii yoldan
geri dner; yani conatus, ieriden darya doru bir abadr.6
Bu aba hakknda yle yazar Hobbes: Bu aba da ynelik

6 Bu aba veya kar-iti, duyumu yaratacaktr.


Solmaz Zelyt 23

olduu iin, bizim dmzdaki bir madde gibi grnr. Evet,


yle grnr ama Hobbesa gre, bizim dmzda bir ey de
deil. rnein k duyumu, ses duyumu bir d cisim deildir.
Ik beyinde meydana gelen bir harekettir; n bir deimesi
olan renk de bir harekettir ve o da bizdedir, nesnede deil.
Hobbes, kar-itiin veya conatusun darya doru olmasn
dan dolay bizim dmzdaki bir madde gibi grnmesine, yani
bu grntye veya grnmeye, diyor, insanlar duyu der
ler. Kendisi ise ona hayl demeyi ya da grnt demeyi
yeliyor. Bu hayl, imge, grnt, grn, Hobbesa gre,
gze ilikin olarak bir k ve ekilli renktir; kulaa ilikin ola
rak ses, burna ilikin olarak koku; dil ve damaa ilikin olarak
tat veya lezzet; ve bedenin geri kalanna ilikin olarak ise, s
cak, souk, katlk, yumuaklk ve bizim duygu diye anlad
mz dier niteliklerdir. O hlde Hobbesta duyu, duyum ve
duyumun imgesi, grnts, hayli ve conatus (da ynelik
hareket) birbirine indirgenerek zdeletirilir. Yani bunlar ayn
eylerdir. Ve bunlar bizde olup biter veya Hobbesun kullan
mad bir terminolojiyle sylersek, dnen znededir. O hl
de, bunlar, zneldir diyebilir miyiz? Hayr, diyemeyiz. Hob
bes iin bu terminoloji biraz erkendir, ama her ne kadar duyu
lur nitelikler (renk, ses, scak, kat vs. nitelikler) madd eyler
olmamalar anlamnda zneye ait gibi grnseler de, doal
nedenleri nesne olduu iin onlar znel deildirler; ama onla
rn nesnel eyler olduunu da syleyemeyiz. Peki, nedir bu
duyusal nitelikler? Eer znel eyler olduunu sylersek, yani
onlarn bizde doduunu sylersek duyumcu/sensualist oluruz
ve bu nesnel gereklik dndaki gereklii reddeden materya
lizm ile eliir. Hobbes bu problemin iinden nasl kar? So
ruyu tekrarlayalm, nedir duyusal nitelikler?
Hobbes yle yazar: Onlar farkl hareketler olmaktan ba
ka bir ey deildirler. nk hareket hareketten baka bir ey
retmez. Nitekim bu niteliklerin bizdeki grnts, uyank
ken, rya grrkenkinin ayns olan hayldir. Bylece gz
bastrmak, ovuturmak veya gze vurmak bizde nasl bir k
24 Thomas Hobbes

hayli yaratyor ve kula bastrmak nasl bir grlt hayli


yaratyorsa, ayn ekilde, grdmz veya iittiimiz cisimler,
gzle grlemeyen ama gl aksiyonlar sayesinde ayn eyi
yaparlar. nk eer bu renkler ve seslerin grntleri, bu
renkler ve seslerin nedeni olan cisimlerde olsaydlar, nesneler
den ayrlamazlard; oysa ki ayna rneinde olduu gibi grd
mz eyin bir yerde grntnn ise baka bir yerde olduu
nu biliyoruz.
Bu pasajdan unu karacaz: Alglanan ey ile alglanann
grnts bir ve ayn ey deilse, alg grntleri veya duyulur
nitelikler veya duyumlar zneldir. Ama buradaki znel terimi,
bu grntlerin, duyumlarn nedenini ifade etmez. Eer ifade
etse Hobbesun materyalizmi kukulu hle gelirdi. O hlde
burada kullandmz znel terimi, duyulur niteliklerin nes
nede olmadn anlatmaktan ibaret. Bu niteliklerin nedeninin
nesnenin tazyiki olarak verilmesi ise Hobbesun materyalizmini
kurtarr ve bu aklama onun materyalizminin tutarlln ko
rumasn salar.
Ksaca Hobbesa gre, bizdeki duyumlarn nedeni d nes
nenin hareketleri olarak anlalr ve bu anlama bizi bir ekilde
nesnel gereklie gnderdii iin tutarl bir materyalist episte
molojiyi gsterir.
Buraya kadar anlatlanlar toparlayalm. Hobbesa gre tek
tek dnceler, nesnenin bir niteliinin grntsdr. Bu g
rnt veya hayl, nesnenin duyu organlarmza tazyiki ile olu
ur. Bu grntler veya tek tek dncelerin orijini duyulardr
ve duyularn bu ekildeki konumlan, bilgi edinmede ilk ura
n duyularmz olduunu gsterir. Fakat Hobbes duyularn
doal nedeni d nesnedir diyerek, bir anlamda zneyi nesne
ye tabi klar ve epistemolojisini materyalist bir zemine oturtur.
O hlde Hobbes sensualizmden hareketle materyalizme ilerler
bilgi teorisinde. Hobbesa gre tz, var olandr ve cisimsel
olandr, cisimsel olmayan ey hibir eydir ve zihinsel olan da,
cisimsel olanla zde olmad takdirde hibir eydir. Cisimsel
olmayan ey, fantastiktir, haylidir. Hobbesun bu terminolojisi
Solmaz Zelyt 25

de kendi iinde son derece tutarldr. Duyuya, duyulur nitelik


lere hayl adn verdiini hatrlayalm. Hobbesun her eyi,
maddeye ve maddenin hareketine indirgeyerek akladn da
hatrlayalm. Grdmz gibi, Hobbesa gre dnceler,
ideler, conatus denilen kalbin beyne geri ilettii, beyindeki
hareketlerdir.
Tek tek dncelerin bu ekilde. imdi, dncelerin, bir-
birleriyle ballklar iinde bir dizi hlinde nasl ele alndklar
na geebiliriz.
Hobbesa gre tek tek dncelerin birbirleriyle ball,
onlarn birbirlerini izlemeleri anlamna gelir. Dncelerin bir
birini izlemesi ise, bir dncenin ardndan bir dierinin gel
mesi demektir. Hobbes dncelerin art arda geliine, onu
szckler hlindeki diskurdan/sylemden ayrmak iin zihin
sel sylem adn verir. nk Hobbesta dnme, szckler
den nce gelir (konumadan nce gelmez).
Hobbesa gre dnceler birbirini gelii gzel izlemez. B
tn hayller, bizim iimizdeki hareketlerdir; hayller, duyuda
verilmi olanlarn kalntlardr. Tahayyl ve hafza7 da, buna
paralel olarak, zayflayan veya gemie ml olan duyudur.
nk nesne gr alanmzdan ktktan sonra da bizde kal
maya devam eder, yani grlen eyin imgesi, hayli bizde kalr,
fakat bu hayl, eyi gryor olduumuzdan daha zayftr veya
eskidir. te tahayyln ve hafzann zayflayan veya eskiyen
duyudan ibaret olmas bu anlamdadr. Bizim iimizdeki hare
ketler olan hayllerin duyunun kalntlar olmas da bu anlam
dadr. Duyuda dolaysz olarak birbirini izleyen hareketler, yani
hayller, duyudan sonra da birbirini izler. te bundandr ki
dnceler birbirini geliigzel izlemez.
Zihinsel sylem veya dnme veya zihinsel konuma veya
anlama veya dncelerin art arda gelii Hobbesa gre iki t r
ldr:

7 Eer zayflayan duyu gem ie ml olursa, ona hafza denir.


26 Thomas Hobbes

1) Rehbersiz, dizaynsz/plansz ve sreksiz sylem (yalnz


ve hibir eyi umursamayan insanlarn dnceleridir.)
2) Bir arzu ve plan ile dzenlenmi olduu iin daha srekli
olan dzenli dnceler dizisi. (Evet, arzuladmz veya kork
tuumuz eylerin izlenimleri daha gldr veya bir sre yok
olsa da hemen geri dner.) Bu da iki trldr:
a) Tahayyl edilen bir sonucun nedenlerini veya o sonucu
retecek aralar aradmzda sz konusu olan dzenli dn
celer dizisi. Bu, insan ve hayvanda ortaktr. (Buna belki, ksa
ca, aralar dnme diyebiliriz.)
b) Aradmz her ne olursa olsun onu tahayyl ederken,
onun yaratabilecei tm mmkn sonular aradmzda, yani
ona sahip olduumuzda onunla ne yapabileceimizi tahayyl
ettiimiz zaman sz konusu olan dnceler dizisi. Bu sadece
insana zgdr ve bu, aslnda tecessstr. (Buna da, belki,
ksaca amalar dnme diyebiliriz.)
Toparlarsak, zihinsel sylem bir plan ile ynetildiinde, ara
ytan farkl olarak, bir arayp bulmadr. imdiki veya gemi
bir sonutan onun nedenlerini ya da imdiki veya gemi bir
nedenden onun sonularn avlamak, bulmak.
Dnme veya zihinsel syleme tekrar dneceiz. imdi
buraya kadar grdklerimizden bata sorduumuz soruya
cevap verebiliriz. Sorumuz bilgi nedir? idi. Hobbesa gre
bilgi, iki trldr veya iki seviyelidir.
lk trden veya seviyeden bilgiye Hobbes olgu bilgisi der.
nsann btn dncelerinin orjininde yer alan duyular ile
bunlarn bir hayl olarak hatrlanmas, bilginin ilk dzeyi, sevi
yesidir. Yani olgu bilgisi denilen bu bilgi dzeyinde, d dnya
dan duyular yoluyla edinilen, gzleme, deneye dayanan empi-
rik bilgi sz konusudur. Hobbesun ifadesiyle olgu bilgisi du
yu ve hafzadan baka bir ey deildir ve bir eyin yaplyor
olduunu grdmzde veya bir eyin yaplm olduunu
hatrladmzda olduu gibi mutlak bilgidir; ve bu bir ahitte
gerekli olan bilgidir. Bu bilginin mutlak bilgi olmas, onun
toplama-karma gibi rasyonel bir hesaptan edinilmemesi ve
Solmaz Zelyt 21

koullu, arta bal olmamas anlamndadr, yani yalnlndan


tr mutlaktr. Olmu bitmi bir eyin, geri dndrlemez bir
eyin bilgisi olduu iin mutlaktr. Bu bilginin kaydna tarih
denir ve doal ya da sivil tarih formunu alabilir.
ikinci bilgi tr veya seviyesine gelince, varg bilgisi, sonu
karma bilgisi diyebileceimiz veya harfiyen szlerin vargs
nn bilgisi (knowledge o f the consequence o f words) denen bu
bilgi dzeyinde akl iin iine girer. Hobbestaki tanm gerei
adeta bir hesap makinesini, hadi bilgisayar olsun, evet bilgisa
yar anmsatan akl, duyumlarn iaretlerini, dncelerin ia
retlerini toplayp kararak, blerek veya ayrtrp/analiz edip
birletirerek, balayarak, sentezleyerek alr. yle tanmlar
akl Hobbes: Zihin yetileri arasnda bir yeti olan akl, d
ncelerimizin iaretlenmesi, imlenmesi ve gsterilmesi (ifade
edilmesi) iin zerinde uzlalm genel adlardan yaplan ka
rmlarn, karlan sonularn toplanmas ve karlmasdr.
Evet, akln ie kart bu bilgi dzeyi veya bilgi tr, bir ner
meden bir baka nermeye geerek sonu karma bilgisidir.
Bu bilgi tr koulludur; yani eer bu byleyse, u yledir;
eer bu olmusa, u olmutur; eer bu olacaksa, u olacaktr
eklinde ifade edilmesi bakmndan koulludur. Hobbes bu bil
gi trne rnek olarak u ifadedeki bilgiyi verir: Eer gsteri
len figr bir daire ise, o zaman bunun ortasndan geen doru
bir izgi bu daireyi iki eit paraya bler. Bu bilgi trne bi
lim der Hobbes. Ve bu bilginin filozofta, yani akl yrtme/
dnme iddiasndaki kiide aranan/gerekli olan bilgi olduu
nu syler. Akl bu bilgi trne kendiliinden ulamaz, nk
Hobbesa gre akl, kendiliinden hibir hakikat iermez.
Akl, duyu ve hafzann tersine, doutan gelmez, basiret gibi
tecrbeyle de kazanlmaz. O almakla kazanlr. ncelikle de
adlarn doru kullanlmas ile kazanlr. ikinci dzey bilgide
akl iin iine karr, dedik ama unutmayalm, ilk bilgi dzeyi
olmadan bu kincisi olmaz ve akl dnceden deneye gidi
gelilerle bir dzene girer ve bu bilgi o yzden koulludur.
28 Thomas Hobbes

imdi tekrar zihinsel syleme dnerek Hobbesun konuma


hakkmdaki grlerini anlamaya alalm.
Hobbesa gre insann hayvandan stn bir konuma gelme
si szckleri kullanmas ve rasyonel hesab, yani akl yrtmeyi
szckler zerine kurmas sayesinde gereklemitir. Evet,
Hobbesa gre, dnme szcklerden nce gelir. Baka de
yile zihinsel sylem szel syleme nce gelir. Yani insan bir
dncenin bir dier dnceyi takip etmesi olan ve iki tr
bulunan zihinsel sylemi szel syleme dntrp, arayp
bulmu olduu neden-sonu ilikilerini evrensel yasalar olarak
sunar. Bilim ite budur.
Hobbesa gre, insann szcklerle, daha dorusu nesnele
re verdii adlarla oluturduu hakikatlerden baka hakikat
yoktur. yle der Hobbes, Dnyada adlarn dnda evrensel/
tmel bir ey yoktur. Hakikat nesnelerin deil szcklerin
iinde bulunur. (De Corpore) Doru ve yanl nesnelere
deil, konumaya zgdr. Konumann olmad yerde ne
doruluk ne de yanllk vardr. (Leviathan)
Bir nominalist olan Hobbesa gre dnyada adlardan baka
hibir ey tmel deildir veya genel deildir; nk adlandr
lan nesnelerin her biri mnferittir veya tek tektir. Adlar insan
lar yaratrlar, baka deyile dil uzlamsaldr, doal deil. Yan
l, duyulardan veya nesneden deil, adlarn yerli yerince kulla-
nlmamasndan doar! Bu yzden bilim veya felsefe, adlarn
yerli yerince kullanlmasna baldr. Akl ncelikle adlarn
doru kullanlmasyla kazanld iin bilim veya felsefenin
temelinde Hobbesa gre adlarn doru kullanm vardr. Tm
bunlardan bizim karacamz bir sonu ise udur: Hobbesda
hakikat szlere, szcklere, adlara yerletirildii ve adlar da
insanlar yaratt iin, insann dnda hibir hakikat yoktur ve
hakikat uzlamsaldr, doal deil. Bu hayli tartlan bir sonu
tur. nk hakikatin doal deil, yapay, uzlamsal bir ey
olmas, onun greli bir ey olmasn da beraberinde getirecek
tir. Bunun yarataca pek ok problemi imdilik bir yana bra
kp unu syleyerek bu noktada kabilecek glkleri ertele
Solmaz Zelyt 29

yebiliriz: Hobbesa gre hakikat, sadece insana grelidir veya


sadece insana gre hakikat vardr: Hakikat insana akn deil
dir. te bu, Hobbesun politik hakikati tesis etmesini mmkn
klacaktr. Doadaki ve politikadaki hakikatten kendi iinde
tutarl bir ekilde bahsetmesini salayacak veya bunu sylemek
anokronik de olsa, Kanttaki dalizme dmemesini mmkn
klacaktr. Baka deyile Hobbes, doa bilimi ile ayn derecede
kesinlie sahip politika bilimini tesis edebilecektir. te tam da
bu yzden Hobbes, fizik, eer yeni bir ey ise, politika felsefe
si ondan da yenidir. Politika felsefesi benim De Cive adl kita
bmdan daha eski deildir diyecektir.

POLTKA FELSEFES

Neden politika felsefesi veya bilimi Hobbesun kitabndan daha


eski deildir? nk Hobbesa gre, kendisinden ncekiler
bilimsel ynteme sahip deillerdi, ama o sahipti. Bu yntem
analitik-sentetik yntemdir: Ayrma-birletirme yntemi. Hob
bes yle yazar De Civede: Bir eyi tanyabilmek iin, onu
oluturan paralardan hareket etmek gerekir. Mesela, saatin
nasl iledii, ancak onun paralar tannarak bilinebilir. Yani
nce onu paralarna ayrp sonra paralarn ilevini anlayp
tekrar o paralar birletirmek suretiyle...
Politika felsefesi/bilimi ayn yntemle almaldr: Devleti
anlamak iin onu oluturan paralar birbirinden ayrmak ve o
paralarn ilevini/doasn anladktan sonra tekrar birletir
mek suretiyle. Baka deyile, ie, sanki politik toplum dalm
gibi bakarak balamak gerekir. O hlde paralardan, yani tek
tek insanlardan balamak gerekir. Bu balang bize Hobbes
un felsef antropolojisini verecektir. O hlde politika felsefesi,
antropoloji ile balar.
nsan nasl bir varlktr? Hobbesa gre insanda iki ilkel du
yum vardr ve dier duyumlar veya duygular veya tutkular bu
iki temel duyumdan trer; arzu ve nefret veya isteme ve kan
30 Thomas Hobbes

ma. rnein arzunun nesnesine ulamas haz duygusu yaratr


ken kanlan veya nefret edilen eye urama, maruz kalma ac
duygusu yaratr. nsan, Hobbesa gre, her zaman haz peinde
koan ve acdan kaan bencil bir varlktr. Bu peinde koma
ve kama duyumlarnn temelinde ise, Hobbesa gre, bir ig
d yatar: Kendini koruma ya da yaam srdrme igds.
Temelde byle bir igd olduu iin, Hobbesa gre yaamn
srdrlmesine ynelik olan her ey iyi, tersi olan her ey k
tdr. Hobbes Leviathanda yle yazar: Holanma, iyinin
grnts veya duyusu, holanmama ktnn grnts veya
duyusudur. O hlde iyi, her bir insana grelidir. nk her
bir insann veya bireyin farkl karlar ve dolaysyla hazlar ve
yine dolaysyla iyi anlaylar olacaktr. nsann yaamn sr
drmesi, onun srekli arzu duymasna, srekli isteme sine ba
ldr ve insan Hobbesa gre, srekli isteyen, arzulayan bir var
lktr. Ancak bu arzu veya istein hsrana uramama koulu,
yani bir insann arzu nesnesine ulama koulu, g sahibi ol
masdr. G, insann yaamn srdrebilmesi, hayatta kalma
s ve bu arzusu bata olmak zere geri kalan arzularn, istekle
rini tatmin edebilmesi iin arttr. Bylece aslnda srekli hare
ket hlinde olmakla zde olan yaamn srdrme igds
bir g isteme duygusu yaratr.
G istei, Hobbesa gre btn geri kalan isteklerin ken
disine indirgenebilecei bir istektir ve onun antropolojisinin
gbeinde durur. yle yazar Hobbes: En fazla fikir farkll
yaratan tutkular, g, zenginlik, bilgi ve onur arzusudur; an
cak hepsi birinciye yani g isteine indirgenebilir. nk
zenginlik, bilgi ve onur, gcn eitli biimlerinden baka bir
ey deildir. Yaamn srdrme igds, g isteme duygu
sunu yarattna gre, o hlde, bu temel igdnn ardnda ne
vardr? Hobbesa gre, tm bunlarn nedeni, lm korkusu ve
bu korkudan kaynaklanan gvenlik isteidir. O hlde bir tut
kular yuma olan insan, aslnda yaamn srdrme, kendini
koruma igds veya gvenlik iinde olma arzusu temelinde
Solmaz Zelyt 31

yatan lm korkusu nedeniyle geleceini dnr. te bu


gelecei dnmedir ki insan hayvandan ayrr.
nsana ait bu ilk zellik, yine sadece insana ait olan ikinci
bir zellik ile, yani konuma ile birleince, insanlar bar orta
mna, ierisinde yaamlarn gvenle srdrebilecekleri bir
ortama gtrecektir; demektir ki bir devlet kurmaya gtre
cektir. Hem de zorunlu olarak buna gidecektir insanlar.
te Hobbesun insanlarn doal hlini, yani tek tek insanla
rn doalar gerei nasl olduklarn betimlemek ve ayn za
manda ve esas olarak devletin kaynan ve zorunluluunu
temellendirmek iin kendisine dayand doa durumu veya
doal durum konsepsiyonu bu noktada ortaya kar.
Ksaca doal durum insanlarn tek tek bireyler olarak do
alar gerei ne durumda olduklarnn betimidir. Fakat te
yandan, devletin varolu nedenidir. Doal durum, tarihsel bir
durum olmaktan ok varsaymsal bir durumdur veya bir al
ma hipotezidir. Ya da Hobbesun terminolojisini kullanarak
sylemek gerekirse, doa durumu bir hayldir.
Hobbes iin, insanlar doal hlleriyle, plak doalar ile,
grm olduumuz gibi, srekli kendi karlar peinde koan
bencil yaratklardr. Doa durumunda, Hobbesa gre, top
lumsal hibir ey yoktur. nk insan, doas gerei toplumsal
bir varlk deildir; baka deyile Hobbesun insan, Aristote
lesin zoor politikonu deildir. Bu yzden doa durumunda
her insan bir dieri iin tehlikeli bir rakip, almas gereken bir
engeldir. Bu da onlar srekli sava hline sokar. O hlde doa
durumu srekli bir sava durumudur. Hobbesta doal hak ve
doal zgrlk ayn ey olduu iin, doal durumda, herkes
her istediini yapma hakkna ve zgrlne sahiptir. Ama
aslnda doa durumunda hi kimse bir dierinin bu hakka ve
zgrle sahip olduunu kabul etmedii iin, kimsenin bu
hakk ve zgrl gerekleemez. nk doal durumda ne
iyi ve kt, ne adalet ve adaletsizlik vardr. nk ortak bir
gcn olmad yerde yasa, yasann olmad yerde de adalet
veya adaletsizlik olmaz. Bu yzden doal durumda herkesin
32 Thomas Hobbes

herkese kar srekli sava vardr. O hlde tm bunlardan,


Hobbesa gre adaletin, toplumun, yasann, zgrln, bar
n doal deil, yapay olduunu karacaz. te yandan sava
n ise doal olduunu ve politikann olmad yerde hkm
srdn... Baka deyile, Hobbesta, Pierre Clastresn deyi
iyle, sava devleti, devlet ise sava engeller. te yandan
Hobbesta hak ve zgrlk doaldr. Yani insann doas gere
i haklar ve zgrlkleri vardr. Dnr, Leviathanda yle
yazar: Yazarlarn genel olarak jus naturale dedikleri doal
hak, her bir insann kendi doasn, yani kendi yaamn koru
mak iin kendi gcn istedii gibi kullanma ve muhakemesi
ve akl dhilinde bu amaca varmak iin en uygun aralar oldu
unu dnd her eyi yapma zgrldr.8
Buradan da doal hak, her bir insana bir dier insan veya
dier insanlar ldrme hakkn ve zgrln verir. O hlde
doa durumunda, bireylerin esas olarak sahip olduklar biricik
ve en byk zgrlk birbirini ldrme zgrldr. Doal
durum, tek tek, zgr ve eit bir yn gcn birbiriyle sava
t bir eitlik durumudur. Evet, doa, insanlar eit yaratm
tr. (Leviathan, XIII) Bu eitlik, aslnda lm karsnda eitlik
tir. nk bedenen en gl olan insan bile ldrlebilir, hem
de en zayf insan tarafndan ldrlebilir. yle yazar Hobbes:
En zayf olan insan, ya bir komplo ile ya da kendisi gibi ayn
tehlike altnda bulunan dierleri ile birleerek en gly l
drmeye yetecek kadar gldr. (Leviathan, XIII) nsanla
rn sahip olduklar gc korumalar iin daha fazla gce sahip

8 Hobbes, kimi ifade ve grlerinde Machiavelliyi andrr; onun


amaca giden her yol mubahtr dncesini -hafifleterek de o lsa -
benimser; onun tarafndan politikann temel sorununun g /erk /ik ti-
dar (power) sorunu olarak belirlenmesini; meselenin potentia ile
securta, yani g ve gvenlik etrafnda dnd tesbitini; devletin
sanatsal olduu, yani yapma olduu grn -h er ne kadar Mac-
hiavelli gibi politika sanatndan deil, ama politika biliminden sz etse
d e-benim ser; ve onun insana dair ktmserliini...
Solmaz Zelyt 33

olmalarnn zorunlu olduu doa durumunda gvenlik istei,


bylece srekli g artrma isteine, daha fazla g isteine
dnr. nsanlar birbirlerine eit olduklar iin hibir insan
dier insanlar zerinde kesin bir iktidar kuramaz. Argman
ksaca yledir: nsanlar doutan eittir; eitlikten gvensizlik
doar; gvensizlikten sava doar; byle bir savata hibir ey
adalete aykr deildir; her ey, mbahtr. Leviatharn ilgili
blmnn (XIII) sonuna doru yle yazar Hobbes: Herke
sin herkese kar savann sonucu, hibir mlkiyetin, hkimi
yetin ve hibir benim ve senin ayrmnn olmamas; fakat
sadece her insann elde edebildii eye, aslnda onu elde tuta
bildii srece, sahip olmasdr. Homo homini lupus, yani,
insan insann kurdudur: te bu iinden klmaz durumun en
ksa anlatm ve zemini.
Doal durum hipotezi ile Hobbesun bize anlatmaya alt
eyi ksaca yle anlayabiliriz: Eer insan kendi hline bra
krsanz, yani hibir egemen gce tbi klmazsanz, onun doa
s gtrse gtrse byle bir duruma gtrr. Ya da bizi kendi
hlimize brakrlarsa, biz hemen birbirimizin grtlana sarlrz.
Bu hayli pesimist bir insan doas kavraydr. Leviathanda
yle yazar: Hibir ortak gce/erke bal olmayan insanlarn
nasl yaadklarn, i sava iinde bulunan insanlarn yaamla
rna bakarak anlayabiliriz. (XIII s. 95) O hlde Hobbes, in
sanlarn bir i sava hlinde doa durumuna benzer bir duru
ma dnebileceklerini dnmektedir. 1640larn ngilteresi
vardr, onun aklnda.
Peki, bu sava hlinden veya doal durumdan nasl kurtulur
insan? Baka deyile doal durumdan sivil/politik/toplumsal
duruma nasl geer? Ya da sava durumundan bar durumuna
nasl geilir? Leviathanm XIII. blmn son szleri buna ya
nt verir: nsanlar bara ynelten tutkular unlardr; lm
korkusu, rahat yaamak iin zorunlu olan eylere duyulan arzu
ve bu eyleri alarak elde etme umudu. Demek ki bizi bara
tutkular gtrecektir. Peki akl hi rol oynamaz m? Elbette ki
oynar. yle yazar Hobbes Akl, insanlarn zerinde anlama
34 Thomas Hobbes

ya varabilecekleri bar maddelerini/artlarn bildirir. Demek


ki insan bu durumdan, bu kt durumdan, yine Hobbesun
ifadesiyle biraz tutkular biraz da akl ile kabilir.
Gelgeldim rahat yaama arzusu ve rahat yaamn gerekleri
ni aba sarfederek yerine getirme umudu, Hobbesun g
istei dedii eye kolayca dnebilir duygular olduklar iin
veya baka deyile bu duygular insanlar birletirmekten ziyade
rekabete srkleyecek duygular olduklar iin geriye elimizde,
aslnda sadece lm korkusu tutkusu kalr. Bu tutku insann
eceliyle lmesinden duyduu korkudan farkl olarak aslnda
ldrlme korkusu demenin daha uygun olduu bir duygu
dur. ldrlme korkusu, rasyonel bir hesabn sonucudur. Yani
korkan insan durumuna bakarak, gvenliini nasl salayaca
n, geleceini nasl gvence altna alacan dnmeye ba
lar. Bu dnme srecinde lm korkusu ona elik eder ve
daha da byr. O hlde korku hem bu sreci balatr hem de
bu sre iinde byr ve belirginleerek ortaya kar. Bu an
lamda korku, akl rasyonel hesaba sevkeder, yani imdiki ne
denlerden olas sonular karmaya iter akl.
O hlde toparlarsak bar durumuna insan, temeli lm
korkusu olan gelecei dnme zellii ile ve bu srada gelien
zihinsel sylemi szel syleme aktarmas demek olan konuma
zellii ile geecektir. Akl herkesin zerinde uzlaabilecei
bar artlarn bildirir, derken Hobbesun sylemek istedii,
zihinsel sylemin szel syleme geirilmesi aamasdr. Ne
zaman ki bu artlar szel olarak ifade edilir, baka deyile yap
lacak eyin ad konur, o zaman ortaya evrensel yasalar kar.
te akln gsterdii bu bar artlarna Hobbes, doa yasa
lar adn bylece verir. Nedir bu yasalar? eriklerine geme
den evvel onlarn formundan biraz bahsedelim. Bu yasalar,
Hobbesa gre, sonsuz, tmel, deimez ve yazlmam olan
yasalardr. On dokuz tanedirler. Fakat esas olarak ilk iki yasa
dan trer geri kalanlar. Hobbes doa yasasn yle tanmlar:
lex naturalis, aklla bulunan bir buyruk veya genel kuraldr,
yani bir insann kendi yaam iin ykc olan eyi veya yaamn
Solmaz Zelyt 35

koruma aralarn yok eden eyleri yapmasn yasaklayan ve bir


insann, sayesinde yaamm en iyi ekilde koruyabileceini
dnd eyi bertaraf etmesini yasaklayan akl ile bulunmu
bir buyruk veya genel kuraldr (Leviathan, XIV)
Bu yasalar aslnda aklla bulunduklar lde doal deildir
ler, ama yapay da deildirler; nk yapay bir ortamda yaratl
mazlar, yani devlet ierisinde ortaya kmazlar. O hlde bu
yasalar doa durumu ile sivil durum arasnda durarak geii
salayan aralar olarak, Hobbes iin, ne doaldr ne de yapay
drlar; demektir ki, bunlar ne de yasadrlar. Doal olmama
larnn nedeni, aklla bulunmalar; yasa olmamalarnn nedeni
ise, henz devletin olmad bir aamada ortaya kmalardr.
Hobbes yle der: nsanlar bunlara pek de yerinde olmayarak
yasa adn verirler...[oysa] tam anlamyla yasa, bakalarna
buyurmak hakkn elinde tutann szdr; yani esas anlamn
da yasa, egemenin szdr. Peki, neden akln bu diktelerine
doa yasas der o zaman Hobbes? Bir kez daha Hobbes, uzla-
msal olan dili kullanmaktadr, fakat dil zerinde dnerek
kendi ayrm izgilerini ekerek yapmaktadr bunu.
imdi, sz konusu doa yasalarnn ieriine geebiliriz.
lk doa yasas, ayn zamanda Hobbesun temel doa ya
sas dedii yasa, udur: Her insan, bar elde etme umuduna
sahip olduu srece, bar iin aba sarf etmelidir ve bar elde
edemedii zaman savan btn yardmlarn ve avantajlarn
arayp kullanabilir. Bu yasa, doal hakk (jus naturaleyi) ie
rir; yani, bu yasa barn olmad ortamda yaamn her trl
yoldan koruma hakkn ierir. Hobbesun ifadesiyle, btn
yollar kullanarak kendimizi korumamz demek olan jus natu
raleyi ierir.9 Bu ilk yasadan veya temelden ikinci yasa kar.

9 XIV. blmn ilk cmlesi, doal hakk tarif eder: Yazarlarn genel
likle jus naturale dedikleri doal hak, kendi doasn, yani kendi yaa
mn korumak iin gcn diledii gibi kullanma ve yarglama yetisi
36 Thomas Hobbes

kinci doa yasas udur: Bir insan, dier insanlar da aynsn


dnd zaman, bar ve kendini korumay istiyorsa, her
eyi yapma hakkn brakmasnn zorunlu olduunu dnecek
ve dier insanlara kendisine kar ne kadar zgrlk veriyorsa
o kadar zgrlkle yetinecektir. Yani gcnn yettii lde
herkesin her eyi yapma hakkn elinde tutmas savaa yol aa
ca ve am olduu iin tm dierleriyle anlap bu hakk
brakmak gerekir. Ayrca dier insanlarn bana kar ne kadar
zgr olmalarna izin veriyorsam, kendim de onlara kar o
kadar zgrlkle yetinmeliyim. Daha dorusu, bu hakk dev
retmek gerekir.
Hobbes, geri kalan doa yasalarn bu ilk ikisinden trettik
ten sonra doa yasalarnn tmn kolayca anlamamz sala
yacak kural retir, bu kural Kutsal Kitapn yasas olan, ba
kalarnn sana ne yapmasn istiyorsan, sen de onlara onu yap
yasasnn, aslnda neri eklindeki formlasyonunu, yasak ek
linde bir formlasyonla verir veya baka deyile olumlu olan
yklemi olumsuza evirir: Sana yaplmasn istemediin eyi
bakasna yapma. (Leviathan, XV. s. 114-115) Gerekten,
adalete, nezakete, sznde durmaya, minnettarla, affetmeye,
eit davranmaya vs. ilikin tm geri kalan doa yasalarnn
dayand bir kuraldr bu. Hobbes tm bu yasalarn bilgisinin,
biliminin, hakiki ve biricik ahlk felsefesi10 olduunu syle
yerek, doa yasalar denilen ve aslnda insanlar gerek anlam
da bir dsal yasa gibi deil de isel olarak balayan veya in
foro externo deil, in foro interno, yani dsal bir g ile deil
isel bir g ile balayan bu yasalarn, doa yasalarndan ziya
de ahlk buyruklar olduunu bize gsterir.

ve akl ile bu amaca ulamaya ynelik en uygun yol sayd her eyi
yapma zgrldr.
10 Moral felsefe insanlarn konumalarnda ve toplumlarmda, neyin
iyi neyin kt olduunun biliminden baka bir ey deildir.... Erdem
ve erdemsizliin bilimi, moral felsefedir; ve bu nedenle doa yasalar
nn hakiki doktrini, hakiki moral felsefedir.
Solmaz Zelyt 37

Artk Hobbes, Leviathanm birinci ksmn tamamlayp ikin


ci ksmyla birlikte devlet retisine geer. Devlet zerine adl
bu ksm, insanlarn lm korkusu temelinde bir araya gelip
doa yasalar nda doal haklarn bir nc kiiye devret
me szlemesinden sonra kurulan devleti irdeler.
insanlar ortak bir erke, glerini veya ayn ey demek olan
haklarn brakmaya rza gsterdikten sonra, yani glerini
devretmek zere toplumca szletikten, bir szleme yaptktan
sonra, bu braklan glerin toplamndan en stn egemen bir
g yani devlet, Hobbesun verdii adla Leviathan doar. Levi
athan, branicedir, dev anlamna gelir. Kutsal Kitapta bu dev
hakknda yle cmleler vardr: Azndan alevli mealeler
kar ve ate kvlcmlar srar. Burun deliklerinden duman
kar; kaynayan kazandan ve yanan kamlardan kar gibi
soluu kzleri tututurur...ve dehet onun nnde oynamakta
dr...yrei ta gibi serttir...o kalknca kuvvetli olanlar korkar
.... zerine varlsa kl ie yaramaz, ne mzrak ve karg ne de
zrh.... Karada onun benzeri yoktur; korkusu olmasn diye
yaratlmtr...11
Hobbes, devlete bu ad uygun bulur ve sonra eer saygl
konuursak, der, o, lml Tanrdr. nsanlarn yaratt
Tanrdr. O, hem btn gc elinde toplad iin hem de

" Eyub, 41; 19-33. Tevratn eski evirisinde Levyatan; yeni eviri
sinde Livyatan diye verilen bu canavarn timsah olduu notu dl
mtr. Dorusu, evet, bilinmeyen bir deniz canavar olduunu syle
mek olurdu; ama ne nemi var ki! nemli olan Hobbesun meram.
Hobbes, Leviathanda (29. Bl.) Leviathandan u szlerle bahseder:
Buraya kadar, yneticisinin byk gcnn yan sra gururu ve dier
duygular ile ynetime itaate sevkedilen insann doasn ortaya koy
dum. Bu yneticiyi ise, Tanrnn Leviathan denen o byk gc
yaratp ona gururlu insanlarn Kral adn takt Eyub kitabnn 41.
bbnn son iki msrandan esinlenerek Leviathana benzettim: Yery
znde onun benzeri yoktur. Korkmayacak ekilde yaratlmtr; altn
daki her eyi grr; ve btn gurur oullarnn kraldr.
38 Thomas Hobbes

Hobbesa gre klcn zoru olmadka szlemeler, bo szler


den ibaret olduu ve insan gvence altna almaya yetmez
olduu iin bylesine gl ve dehetengizdir. O, Birdir, mut
lak olarak zgrdr. Birdir, nk tek tek bireylerin gleri
onda birleir ve tek tek bireylerin birlii (bar) onun bir tek
olmasndan gelir; tek tek bireylerin bedenlenmi biimi olan
Leviathan, bir bedendir, yapay bir beden/cisim/body. Ve o, tek
egemen g olduu iin rekabet edecei kimse yoktur. Yani
uyruklar onun rakibi olamaz, her eye sahip olduu iin de
uyruklarna dmanca davranmas iin hibir neden yoktur.
Uyruklar onun rakibi deildir ki dman olsun. O, mutlak
olarak zgrdr. nk szleme, onunla uyruklar arasnda
deil, artk uyruklar olan bireylerin kendi aralarnda yaplmtr
ve aslnda Leviathan doal durumda yaamaya devam eden tek
birey olarak kalmtr ve bu yzden her eyi yapma hakk ve
zgrl vardr.
Egemenlii kendi zerinde toplayan kii olarak monark
veya parlamentonun yaptklarn, kimsenin eletirme hakk
yoktur. nk tek tek bireyler, uyruk olmay kabul ettikleri
andan itibaren tek tek uyruklar, egemenin btn eylem ve
kararlarnn amili, yazardrlar ve egemenin yapt hibir ey
uyruklarna yaplm bir hakszlk olamaz. Bu yzden egeme
nin hakszlk yaptndan ikyet eden biri, kendi yaratt bir
eyden ikyet ediyor olmas anlamnda kendi kendisini sulu
yor olur. Bu yzden egemenin yapt hibir ey cezalandr ila-
maz; egemen, uyruklar tarafndan adil bir ekilde, hakszlk
etmeksizin, ldrlemez. Her uyruk egemenin eylemlerinin
yazar olduuna gre, egemeni cezalandrmak, uyruklarn ken
dileri tarafndan yazlan eylemler iin bir bakasn cezalandr
malar demektir. Uyruklara hangi dncelerin retileceine,
yani hangi gr ve dncelerin bara aykr, hangilerinin
uygun olduuna, hangi durumlarda nereye kadar ve hangi
insanlarn topluluk karsnda konumalarna izin verileceine
ve yaynlanmadan nce kitaplardaki dnceleri kimin incele
yeceine, egemen karar verir. Mlkiyet kurallarn egemen
Solmaz Zelyt 39

belirler; ve aslnda zel mlkiyet koulludur, nk egemen,


kamu iyilii iin ylesini daha uygun grdnde, her trl
mlkiyete el koyabilir. Uygun grd ekilde dier devletler
(Leviathanlar) ile sava ve bar yapma hakk, egemene aittir.
Bu noktada, devletler aras ilikide doal durum yaanr veya
yaanmaya devam eder: nk her devlet bir birey olarak ken
dini koruma doal hakkna, gc dhilinde, her eyi yapma
hakkna sahiptir, ta ki onlar da doa durumundaki bireyler gibi
bir szleme imzalayana dek. Ama Hobbes bunu ok netletir-
mez, yani bu sonucu biz karrz. Benzer ekilde Hobbesun
smrgecilii ve fethi merulatrd da sylenebilir. nk
doa durumunda veya doas gerei birey, g istei ile yanp
tutuur.
te yandan yasalar yapma hakk egemene aittir. Fakat
egemenin yapt bu sivil yasalara itaat etmesi szkonusu de
ildir. Sivil veya pozitif yasalarn uyruklara bildirilmesi art ile,
kimsenin bu yasalar ineme hakk yoktur. Bylece adalet
terazisini ve sava klcn elinde tutan Leviathann12 tm g
leri veya haklar blnmez bir btn oluturur. Yani Hobbesta
yasama, yrtme ve yarg olmak zere gleri birbirinden ay
ran Montesquieunun gler ayrl ilkesi yrrlkte deildir:
Tm gler monarktadr. Bu, Hobbesa gre, egemenin birlii
ve dirlii iin arttr. Ayrca Hobbesa gre, uyruklarn hangi
dini ve kiliseyi benimseyecei kararn vermek de devlete ait bir
ilevdir. yle yazar: Dnyev ynetim ve ruhan ynetim,
insanlar ift grsnler diye ortaya atlm- iki szcktr... Bu
yaamda, gerek devlet gerek din bakmndan dnyev olmayan
ynetim yoktur. Hobbes bylece kiliseyi devlete dhil eder ve
dahas onu, dnyev, sekler otoriteye, yani egemene balar,

12 Leviathar'm ilk basmnda i kapak resmi, lkenin ufkundan d o


makta olan muazzam bir kral tasvir etmektedir; yakndan bakldn
da, bu kraln pek ok insandan mteekkil olduu grlr. Bu kraln
bir elinde kl dierinde ise meale vardr.
40 Thomas Hobbes

yani egemeni ayn zamanda kilisenin ba yapar ve ikincil say-


lageleni birincil hle getirir. Bylece, egemen neye inanyorsa,
uyruklar ona inanmak zorundadr. Evet, bu noktada Hobbes,
belki de, zamanndaki mezhep atmalarnn yaratt huzur
suzluu hesaba katmakta ve politikaya dair rasyonel hesabn
buna gre yapmaktadr. Hobbes, devlette tek bir kilise olmal
diye dnr. Ve ayn zamanda kiliseyi devlete balamakla din
adamlarn, rahipleri, papazlar vs. devlet memuru hline geti
rir ve her trl otorite dnyevdir dedii iin, rnein papazn
bir egemeni aforoz etme yetkisini siler.
Bu devin veya canavarn iinde bireyin zgrl kalr m?
Kalrsa nerede? Evet devredilemez olan doal haklarda birka
zgrlk veya hakk kalr. Bu devredilmez doal haklar, kendi
ni koruma hakknn varyantlardr; yani bedenine zarar verme
yi kabul etmeme hakk. yle sralar Hobbes: Egemenin em
riyle kendini ldrmeyi, bir bakasn ldrmeyi, affedilmesi
kesin deilse suunu itiraf etmeyi, yaam iin gerekli eylerden
kendini mahrum etmeyi reddetme hakk. Ksaca, yaama hak
k zerine pazarlk yaplmaz. nk szleme, tam da onu
korumak adna yaplmtr. Gelgelelim, egemen, sava zama
nnda, insanlarn iyilii iin bu hakk pekl ilga edebilir.
zgrlk, Hobbesta, engellenmemek, engellenmemi ol
mak anlamna gelir: zgrlkten, kelimenin doru anlamn
da, d engellerin yokluu anlalr. (s. 96) Veya zgrlk,
engelleme olmamas demektir; engelleme ile, hareketin nn
deki dsal engelleri kastediyorum; bu, rasyonel yaratklar ka
dar, irrasyonel ve cansz yaratklar iin de geerlidir. (s. 154)
Veya ...zgrl, doru anlamyla, bedensel zgrlk ola
rak, yani tutsaklk ve mahpusluktan zgr olmak eklinde an
larsak... (s. 156) diye yazarken Hobbesun mekanizmi yine i
bandadr. Ancak devlet bireyin evresine yle bir duvar r
mtr ki, bireyin o engele arpmamas hayli zordur. Fakat bu
noktada Hobbes, bir uyruk olarak birey ve doal insan olarak
birey ayrm yapar. Bu ayrm, aslnda kamusal alan ve zel
alan ayrmna karlk gelir. Dolaysyla Hobbesa gre, yasala
Solmaz Zelyt 41

rn olmad alan, bireyin zgrlk alandr. Bu alan, ekonomik


ve ailev ilikileri iine alr. yle yazar Hobbes: Bir uyruun
zgrl egemenin suskun kald eylerde bulunur: Alma ve
satma, birbiriyle szlemeler yapma, barnaca yeri, yiyecei
eyleri, geimini salayaca ileri seme, ocuklarm istedii
gibi yetitirme zgrlkleri vs. (s. 157) te bu alan, zel, pri-
vate alandr; bu alan, bireyin imtiyaz, ayrcalk alan, ayr kalma
veya ayr tutulma alandr. Neyden veya kimden ayr tutulma?
Devletten veya Leviathandan. Doal insan olarak birey bu
alanda g isteini srdrr; yani ekonomik anlamda g iste
ini gerekletirebilir. Baka deyile, doal hak olarak devlette
devam eden tek g istei ekonomik zgrle ilikindir. Ye
ter ki bu ekonomik g istei politik g hlini almasn; yani
devlete ynelik bir tehdit hline gelmesin. Bylece pek ok
yorumcu, hakl olarak Hobbesun ekonomik liberalizmin de
kurucusu olduunu savunur.
Hobbes, ynetim biimleri iinde monariyi, demokrasi ve
aristokrasiye stn sayd ve egemeni mutlak haklarla donat
t ve iktidarn merkezliinin srarla (aslnda emniyetin temi
nat olarak, gvenli ve huzurlu bir ortamn gvencesi olarak)
altm izdii lde totaliter ve otoriter bir devlet kuram orta
ya koyar. te yandan Leo Strauss gibilerin onu liberalizmin
ncs olarak grmesi de anlalr niteliktedir. Straussa gre
eer bireylerin doal haklar zemininde, yani insann yaama
hakk zemininde devletin varl merulatrlyorsa, bu libera
lizmdir ve Hobbes liberalizmin kurucusudur. Evet, bir yandan
holist te yandan individualist diye okunmaya ak olmas ba
kmndan Hobbesun defterinin kapanmamas, Hobbesun bel
ki de ne o ne teki ama hem o hem teki olmasndandr.
Hobbesun devleti, ada devlet ile pek ok ortak paydaya
sahiptir. rnein zel alana ilikin yasa karmama, devletle
din ilerini ayrma gibi. Bu anlamda Hobbes laik devletin de
savunusunu yapar. Ancak onun despot laisist mi, zgr laisist
mi olduu laisizmin tanmlanmasn gerektirir. Hobbes, yola
devletin/staiein meruiyetini gstermek iin km ve sonun
42 Thomas Hobbes

da, meruiyetin tam da devletin kendisi olduu bir duruma/


statee varmtr; nk doann bizlere emanet ettii ama
emniyet etmedii yaam, ancak devletin teminat hkmnde
memun olur.
Evet, doa hem doum hem lm verir, hem can verir hem
can alr; bu anlamda hem iyi hem de ktdr, ama dorusu, o,
ne iyi ne ktdr; asl olan, doum ile lm arasndaki yaam
dr; ne ncesi ne de sonras ve ne berisi ne tesi, ama tam da
buras ve sadece bu kadar. Hobbesun anlayna baklrsa,
gerekten oksimoronik bir ad olan Doa Yasas emreder: Yaa,
yeter ki yaa! Peki yeter mi?

EK 13

Hobbesun kendisinden ncekilerden koptuu hususlar:


*nsan doa gerei politik veya sosyal bir canl deil; tersine
apolitik veya asosyal bir canldr.
"Haz verici olan, hoa giden iyidir; tersi ktdr.
te bu iki husus, Hobbesu politik hedonizmin yaratcs
yapar. Bu yeni veya modern Epicurosuluktur. Yenilii, apoli
tik olan bir retinin politik bir retiye dntrlmesindedir.
Straussa gre, bu r aan deiimi gayet iyi kavram olan
Edmund Burke, kadim Epicurosuluktaki apolitik, pasif ateiz
min, yerini, olduka aktif ve hatt yaygarac ve isyankr bir
ateizme braktn belirtirken politik ateizmin ak seik mo
dern bir fenomen olduunu tesbit ediyordu. Strauss buna unu
da ekler: Politik ateizm ile politik hedonizm arasnda yakn ili
ki vardr, bunlar ayn anda ve ayn zihinde beraber ortaya k
mlardr.

13 Bu EK, Leo Straussun Natural Right and History (Un. o f Chiga-


go Pr., 1963) adl almasnn 167-202 sayfalan arasndaki Hob-
bes blmnn bir tr zet okumasdr.
Solmaz Zelyt 43

Straussa gre, Hobbes, birbirine zt iki gelenei, Platoncu-


luk ile Epicurosuluu, belki bilerek belki bilmeyerek, bir araya
getiren bir sentez ortaya koyar. Hobbes bunun farknda olabi
lir de olmayabilir de; ama u kesin ki Hobbes, kendi dnce
sinin ncekilerden, geleneksel tm dnceden radikal bir
kopu demek olduunun farkndadr.
Hobbes, neden byle bir kopuu kanlmaz bulur? Bir ke
re, onun ann ethosu, geleneksel felsefede veya bilgelik ara
ynda baarsz olunduuna inananlarn hkim olduu bir
ethostu; baka deyile, gerek o zamanki gerekse nceki tart
malarn bitmez tkenmezlii, bilgelik araynn nihayete erme
sini, bilgelik olarak tezahr etmesini erteliyor diye inananlarn;
veya bu aray kendisini bilgelie dntrmeyi bir trl baa
ramamtr diye inananlarn hkim olduu bir ethostu. Felsefe
bir aray olmaktan kmal, bir arayp bulma hline gelmeliydi.
Dogmatizm ve skeptisizm arasndaki uzayp giden ekimede
dogmatizm, bilgeliin can dman olan skeptisizmin bir trl
stesinden gelememiti ve Straussun ifadesi ile bilgeliin fiil
hle gelmesini temin etmek, skeptisizmde cisimleen hakikate
hakkn vererek skeptisizmin kkn kurutmak demek sayld
ve bu maksatla ar skeptisizmin doludizgin gitmesine veya
dizginlerinin tmden salverilmesine imkn verilmesi gerektii
kanati yaygnlk kazand. nk skeptisizmin bu dizginsiz
hcumuna ramen ayakta kalmay baaran ey, bilgeliin ka
ytsz artsz en gvenilir zemini olacak diye dnlyordu ve
her trl kukudan muaf olduundan mutlak ekilde savunu
labilir bir dogmatik binann ite bu ar skeptisizm temeli ze
rine dikilmesi, bilgeliin fiil hle getirilmesi saylyordu.
Yeni dogmatik felsefenin inasnda, tm bilinen uralar
arasnda tek baar kaydedenin matematik olmas nedeniyle,
matematiin model alnmas ve yeni felsefede/bilimde amalar
ile ilgilenilmemesi benimsenmiti. Hobbesun ifadesiyle sade
ce, rakamlar ve hareketleri benzetirmek gerekiyordu kesin
veya emin bilgiye ulamak iin. te tam da bu dstur, ideolo
jik bak aleyhine, mekanik gr lehine bir nyarg yaratt
44 Thomas Hobbes

veya daha dorusu belki de zaten var olan bu nyargy pekiti


rip glendirdi.
Hobbesun felsefe veya bilim nosyonu, kkn, teleolojik
kosmolojinin imknsz olduu kansnda ve de mekanist kos-
molojinin anlamllk ve anlalrlk (intelligibility) gereini kar
layamayaca duygusunda bulur. zm ise udur: Kendi
leri olmakszn hibir fenomenin anlalamayaca amacn veya
amalarn fenomenlerin iinde asl olmalar gerekmez; bilgi
kaygsnda asl olan ama yeterli olur. Bylece ama olarak bil
gi, vazgeilemez olan teleolojik ilkeyi verir. Yeni mekanist kos-
moloji deil, ama sonradan adna epistemoloji denilecek olan
ey, teleolojik kosmolojiye veklet eder. Fakat, btn anlala
maz sayldnda, yani insan zihni ile evren arasnda hi doal
armoni olmad kabul edilip btn unutulua terk edildiinde,
bilginin ama olarak kalmas mmkn deildir; o, muktedir
olmak, egemen olmak iin bilmek/bilgi olur ve arasallar.
Tm anlalrlk ve tm anlam, niha kkn insan ihtiyala
rnda bulur ve insan arzusunun koyduu ama, en yksek ilke
olur, yani nsan iyi en yksek ilke olur ki bu da politik veya
sosyal bilimin en nemli bilgi tr hline gelmesi demektir.
Hobbes, politika felsefesinden ylesine ok ey bekler ki bu
nun klasiklerin beklentisi ile kyaslanr bir yan hi yoktur. te
bu ekilde anlalan politika felsefesinin kurucusu, Hobbestur
gerekten.
Hobbesun binasn zerine dikecei karay kefeden kii,
Machiavellidir. Machiavelli, kukusuz, politik meselelerle ilgi
lenirken kamusal bir hleti ruhiye ile ilgileniyordu. Geleneksel
olarak kabul edilen devlet adamlnn soyluluunu o da be
nimsiyor, fakat insanln veya sivil durumun veya sivil toplu
mun orijinleri hakknda geleneksel olmayan veya klasik politi
ka felsefesine kart bir gr buna ekliyordu. Daha sonra
Hobbesun bilgeliin fiil hle gelmesi adna bilgeliin orijinal
anlamn terk etmesi gibi, o da fiil hle gelmesi adna iyi top
lum veya iyi yaamn orijinal anlamn terk ediyordu. Ulalrlk
olasln ykseltmek adna niha hedefi kasten alaltyordu.
Solmaz Zelyt 45

Tem yaamnn yerine patriotizmi/vatanperverlii/yurtse-


verlii koyarken tam da sonu almak iin kendi ufkunu daralt
yordu veya snrlyordu. Talihin gc, ona bir kadn biiminde
grnen Fortunann gc, doru trden adamlarca zorlanabi
lir, krlabilir diye dnen Machiavelli iin ans fethedilebi-
lirdi ve edilmeliydi.
Arzulanann deil mevcut olann esas alnd Machiavelli-
nin bu gereki politika felsefesinde, ahlk maksattan ziya
de zorunluluk olaylarn gidiatm belirler ve adaletin insan
st, doal hibir dayana yoktur. Sivil toplumun, adil olmay
sadece arzulamas dahi mmkn deildir. Her trl merulu
un kk, gayrimeruluktadr; tm sosyal veya ahlk dzen
ler, ahlken tartmal olan yollarn yardmyla kurulmulardr;
sivil toplumun kk adalette deil, adaletsizliktedir. Tm lke
lerin en nlsnn kurucusu, bir karde katilidir. Adalet, olsa
olsa, bir sosyal dzenin tesisinden sonra; ve ancak insan-yap-
m bir dzen iinde mmkndr. Kk veya fail neden, amacn
yerini alr.
Hobbes, Machiavellinin topyaclara ynelttii itiraz teme
linde, insann amacna veya tekmlne deil, balanglarna
dner (Leviathanm dier veya alt bal, Bir lkenin Madde
si, Formu ve Erkidir; balkta ama sz bulunmaz) ve Mac
hiavelliden farkl olarak doa yasasna sarlr. nsanlarn byk
ksmnda ekseriyetle gl olan, akl deil, tutkudur. O hlde
tm tutkularn en gls, en bata olmal ve doa yasas bun
dan karsanmaldr. Bu tutku, doal bir olgudur, ama bu, ada
letin doal bir dayana olduu eklinde anlalmamaldr. Bu
en gl tutku, lm korkusudur, daha dorusu ldrlme
korkusudur. Dolaysyla, niha rehber, doa deil ama doa
nn o korkun dman, lmdr. lm, telosun yerini alr.
ldrlme korkusu anlamnda lm korkusu, tm doal arzu
larn en temelini, en bandakini, kendini-koruma arzusunu
ifade eder. Bu arzunun tatmini, o hlde, en temel doal hakk
verir. Bu da doa yasasnn veya ahlk yasasnn temelini olu
turur. Ahlk yasasnm ve ahlkn ieriinin kendini koruma
46 Thomas Hobbes

hakk ile belirlenmesi, uzun vadede ok nemli ve radikal bir


deiime gebedir. lk etapta bu deiim, ciddi bir basitletirme
ye varr. 16. ve 17. yzyl dncesinde ahlk retisinin basit
letirilmesi ynnde genel bir eilim grlr: ndirgenemez
erdemler okluunun tek bir erdem ile yer deitirmesi veya tm
erdemlerin tek bir erdemden tretilmeye allmas. Bireysel
planda bu biricik erdem licenaplk veya ycegnlllk (mag-
nanimity); toplumsal planda ise adalet erdemiydi. Buna gre,
ahlk felsefesi, ahlkll ya ilkine ya da kincisine indirgeyerek
basitletiriyordu. Descartes ilkini, Hobbes kincisini yapt.
Hobbes, kendini koruma doal hakkndan tretilmek suretiyle
ahlk yasasn basitletiriyor ve bylece kendini korumann
teminatn veren barn var olmas iin itaat edilmek zorunda
olunan kurallar toplam hline geliyordu ahlk yasas. Machia-
velli, nasl tm erdemleri vatanperverlik veya yurtseverlik erde
mine, politik bir erdeme indirgemise; Hobbes da ayn ekilde
barseverlik erdemini, sosyal bir erdeme indirgemekteydi.
Artk bu erdem ile dorudan veya apak ba olmayan tm
faziletler -cesaret, lllk, alicenaplk, cmertlik, ve elbette
bilgelik- erdemler olmaktan kesilmilerdi. Sadece adalet bir
erdem olarak kalm, ama onun da anlam radikal bir ekilde
deimiti; adalet, szlemelere uymak ile zdeleti. yi ya
am, nsan fazilet yaam deil, sk almann dl olarak
rahat yaam hline geldi.
Jo h n L o c k e

Locke, empiristtir. Bu ne demek?


S. E. Stum pfa gre, empirizm okulu, sahneye gsterisiz bir
ekilde kmasna ramen, modern felsefenin gidiatn ve ilgi
alanlarn deitirmeye tahsis edilmitir. Bacon tm nsan bil
ginin topyekn yeniden yaplandrlmasn amalarken; Bri
tanyada empirizmin kurucusu olan Locke, daha mtevaz
bir amala yola kar: nsann Anlama Yetisi zerine Bir Dene-
m ede u ifadeyi buluruz: ...zemini biraz temizlemek ve bilgi
ye giden yol zerindeki erp kaldrmak. Baka deyile,
bizzat kendisinin verdii ad ile ideler yolunun zerindeki
erp temizleme ve kaldrma amacyla yola klr. Locke, bu
temizleme ve kaldrma abasnda, zihnin nasl ilediine
dair, insan zihninden bekleyebileceimiz bilgi trne ve bu bil
ginin alanna dair orijinal bir yoruma rastlar.
Lockea gre, bilgimizin alan deneyimimiz ile snrldr. Bu,
yeni bir gr deildir, nk ondan nce bakalar bunu pek
ok kez ve pek ok ekilde sylemitir. Ona en yakn olanlar
arasnda Bacon ve Hobbes, bilginin gzlem zerine ina edil
mesi gerektiini ifade etmi ve buna bal olarak kendilerinin
empirist olduklar sylenmitir. Fakat ne Bacon ne de Hob
bes, insann entelektel gleri hakknda herhangi bir kritik
soru sormutur. Onlarn ikisi de verimsiz ve hatal bulduklar
kimi dnce tarzlarn gzler nne serip reddetmi olduklar
hlde, zihnin kesin bilgi edinmesinde yntemin belirleyici oldu
u grn korumulardr; yani zihnin, yalnzca uygun meto-
48 John Locke

dun kullanlmas kaydyla doa hakknda bilgi kesinlii retme


kapasitesinde olduu grn deitirmeksizin kabul etmi
lerdir. Benzer ekilde, bildiimiz gibi, Descartes da doru yn
tem kullanlrsa insan aklnn zemeyecei hibir problem
olmadn varsayar. Bu varsaym, Lockeun kritik soruturma
ya soktuu varsaymn ta kendisidir: nsan zihni, evrenin haki
k doasn kefetme imkn veren kapasitelere sahiptir varsa
ym. Daha sonra Hume, bu kritik noktay daha da ilerleterek,
herhangi bir gvenilir bilgi olup olmadn soracaktr.
Her biri, ayr ayr kendi yolunda ilerleyen Britanyal
empirist -Locke, Berkeley ve H um e- bir yandan kendilerinin
Britanyal ncellerine, te yandan Kta Avrupasmn rasyona
listlerine -Descartes, Spinoza ve Leibnize - meydan okurlar.
Modern felsefenin yzecei sularn haritasn yeniden izmeye
ve geminin rotasn deitirmeye giriirler.
Felsefe tarihinde, yaygn bir ekilde, empirizm rasyonalizme
kart bir akm olarak grlr. Empirizmin sorusu yle for
mle edilebilir: delerde -kavram veya dnce veya fikirde-,
acaba, duyularda olmayan veya duyusal varlkta bulunmayan
bir ey var mdr? te soru bu olduunda, empirizm, bir do
utan ideler eletirisi ile zdeleir. Oysa G. Deleuzee gre,
empirizmi bir doutan ideler eletirisi olarak yorumlamak,
okumak onu anlamada eksik kalan bir okumadr; nk empi
rizm, kendisine indirgendii yorumdan ok daha artc bir
akm olmutur. Empirizm ile birlikte, insann, d dnya hak
knda sahip olduu imaj deimitir; insann d dnyay res
metme tarz deimitir. Deleuzee gre, empirizm, zamann
dan nce ortaya km bir bilimkurgu evrenidir. Biz, tpk
bilimkurguda olduu gibi, kurgusal, tuhaf, garip yaratklar
tarafndan grlen bir dnya izlenimi ediniriz; ayn zamanda
da, bu dnyann yine de bizim dnyamz olduunu hissederiz;
bu garip, baka, yabanc yaratklarn da bizler olduunu, ken
dimiz olduunu sezeriz. Felsefe tarihi kitaplarnn ou, empi
rizmi tersine evrilmi bir rasyonalizm gibi kurar; bu, empiriz
min epistemolojik boyutudur; oysa empirizm, hedefini, anlam
Solmaz Zelyt 49

n bir pratikte, bir hukuk, politika pratiinde bulur. Meseleye


d dnyann i dnya ile ilikisi sorunu asndan bakldnda
-ki empirist meseleye bir iliki meselesi olarak bakar- rasyo
nalizm ilikinin dsalln yenme mcadelesi iken empirizm
bu dsall tesis eder. Baka bir deyile, empirist, d dnya
nn indirgenemez dsalln, bize yabancln, bizden baka
ln, uzakln tesis eder.
John Locke 1632de, sivil savan patlak vermesinden on yl
nce, Bristol yaknlarnda Wringtonda doar. 1704te, 72
yanda, Kralie Annein hkmranlnn balangcnda, len
Locke, lme baucunda Lady Mashamn (Ralph Cudworth-
un kz) lhiler syledii yatanda gider. Puritan bir evde b
yr; sk alma ve yalnl, sadelii dstur edinen bir terbiye
alr. Babas bir hukukudur ve parlamento ordusuna kardr.
Locke, Oxford niversitesindeki reniminden nce klasik
dilleri (Latince, Greke, branice, Arapa) ve yazn rnlerini
renir. Master ve doktora derecelerini ald Oxford niver
sitesinde Moral Felsefe krssne atanan Locke, yaamnn
otuz yln Oxfordda geirir. Aristotelesin mantk ve metafizik
zerine almalarn incelemeyi srdrmekle birlikte, giderek,
yeni yeni gelien deneye dayal bilimlerle daha ok ilgilenmeye
balar. Buna paralel olarak, nl fiziki ve kimyac Robert
Boyledan zellikle etkilenir. Ayn ilgileri onu tababete yneltir;
1666 ylnn tamam tp doktoru diplomas alma abalaryla
geer, fakat o, ancak 1674te, 32 yanda, tbbiye derecesi alr
ve hekimlik lisans kazanr.
Lockeun tbb mahareti, Shaftesbury Kontu olacak Lord
Ashleynin dikkatini eker. Lord Ashley, II. Charlesm ihtiras-,
lar ile mcadele etmek zorunda kalan politikaclarn en gl,
yetenekli ve etkilisidir. Locke, 1667de onun hizmetine girer ve
hem hekimi hem de danman olarak alt bu soylunun
oluna ve torununa hocalk yapar. (Bu torunu tarih tanya
caktr, nk o, nl filozof Shaftesburydir.) Ksaca, bu etkili
politikac, hyanet ile sulannca Hollandaya kam ve 1683-
te lnceye dek orada yaam ve hep Lockeun dostu olarak
50 John Locke

kalmtr. Politik atmosfer evresindekiler iin de tehlikeli ol


duu iin, onun ardndan Locke da gnll srgn olarak
Hollandaya gider; 1689da ikinci ngiliz Devrimi baarya ula
p Stuartlar knceye dek orada kalr. 1683-1689 aras d
nem, Lockeun nemli yaptlarn yazd dnemdir: Deneme
bu dnemde yazlmtr.
II. Jamesin dp Orangel Williamn tahta gemesinden
nceki srgn yllarnda Locke, Williamn destekileri ile iliki
kurmu olduu iin 1689da ngiltereye dnme koullar ha
zrdr. Dndkten sonra da ar alma gerektirmeyen bir
devlet grevi alan Locke zamannn ounu Deneme ve Yne
tim zerine ki ncelemenm yaynlanmasndan sonraki felsef
tartmalar ile geirir. ncelemeler, Lockeun 1688 Devriminin
politik ilkelerinin bir hakl karl olarak kaleme ald, etki
leyici politik risalelerdir. Hem Deneme hem de ncelemeler
1690da baslr. Oxfordda iken yaptlarn okuduu ve etkilen
dii Descartesn aksine Locke zamannn politik meselelerinde
aktif bir katlmc olmutur. Hristiyanln Makull, Eitim
zerine Baz Dnceler, Hogr zerine Mektuplar veya
Parann Deerinin Ykselmesinin Sonular adl almalar bu
aktivitenin rnleri olarak okunabilir.
Deneme, Lockeu empirizmin kurucusu olarak okutan bir
eserken ncelemeler onu liberalizmin kurucusu olarak okutur.
Bu balamda Locke, teorik ve pratik ilgilerini, yaam iinde
beraberce yrten bir ahsiyet olarak karmza kar. 1669da,
Lord Ashleynin hizmetine girdikten iki yl sonra, Locke Ame
rikada Carolina eyaleti iin bir anayasa kaleme almtr. Bu
anayasann mr uzun olmamtr, ama Lockeun kalemi bir
ekilde Amerika Birleik Devletleri zerinde iz brakmtr. te
yandan, Lockeun para zerine incelemeleri de ok etkili ol
mutur. Geri, Langeye gre, bu incelemelerde Locke devlet
ten alaca olan kiilerin zel karlar dorultusunda yazm
tr; ama yine de yazlar pek ok parlak dnce iermekte ve
Lockeu ngiliz ekonomistlerin ncs klmaktadr.
Solmaz Zelyt 51

Yararl ve yeni bir baka gtrmedike, hibir ey bilgi


adn almaya layk deildir. Btn dier speklasyonlar, ii
gc olmayanlarn uralardr diyen Lockea gre, genel teo
rilerden ziyade tikel hipotezler daha yararldr, nk onlar
aratrmaya tevik ederler. Bu anlay ve anlatm Lockeun ie
risinde yaad ethos ile uyum iindedir. Bu ethosu anlamada
bize belki de en yardmc olacak ey, yeni kurulmu olan bir
cemiyete bakmak olacaktr. Bu cemiyetin tam ad u: Royal
Society o f London For the Promotion o f Natural Knowledge
(Doa Bilgisinin lerletilmesi Amal Londra Kraliyet Derne
i). Bu cemiyet veya dernein amac, adndan da grld
gibi, doann bilinmesine, deifre edilmesine nayak olmak ve
doa bilgilerini artrp oaltarak kullanma sunmaktr. eitli
konularda tartmak zere sk aralklarla bir araya gelen, G
rnmez Kolej denen bu kurumun yeleri, II. Charlesn 1662
de verdii berat ile topluluklarna resmiyet kazandrrlar. ye
lerin ou puritandr ve Bacon yandadr. Royal Society,
Baconn Yeni Atlantisindeki Sleymann Eviini hatrlatr.
Bu Evde filozoflar, bilginler, halkn en sekin kiileri, kendi
alanlarnn doruunda olan limler birlikte alrlar ve doaya
hkim olmak iin onu bilmenin yollarn ararlar. Cemiyet bu
modeli izler, uygulamaya geirilecek bilgileri derlemeyi hedef
ler. yle bir tez ile yola klr: Bilim yararl olabilir, yararl
olmas iin planlanmas gerekir. Royal Society, bu planlama
iinin sonucuydu. Tpk Sleyman Evinin yeleri gibi bu
cemiyetin yeleri de bol bol deneyler yapacak ve kendilerinden
nceki teorileri bir yana brakarak yeni bir dnyann temelleri
ni atmaya, deta bir Yeni Dnya Dzeni kurmaya alacak
lardr. Deneyler, deneyler ve yine deneyler. Tamamen pratik,
gnlk yaama ynelik bulular: te hedef. Bu yz den de
yeler, deneylerinden derhl sonu alma tutkusu iindeydiler.
Eer zerinde altklar sorun, kendilerine dorudan sonu
lar vermezse, ertesi gn baka bir aratrmaya geiyorlard. Bu
nedenle grup, kimi byklerin yannda, ok ama ok sayda
kk bulular yapmtr; alafranga tuvaletten tutun da yayl
52 John Locke

saatlere, hava pompasndan tutun da daha gelimi teleskopla


ra kadar pratik kullanm olan yzlerce let ve icat. Cemiyetin
ilgi alan hayli genitir; fizik, astronomi, denizcilik vs. alanlar
arasnda ekonomi de vardr. Ekonomi ile ilgili farkl sorunlarda
ilklere imza atanlar cemiyet yelerindendir. rnein istatistik
yntemi cemiyetin ilk yelerinden olan William Petty tarafn
dan balatlr; politik aritmetik adyla ekonominin istatistik
inceleniini veya ehir istatistiklerini (rnein, Londra ehrinin
istatistiklerini) cemiyetin yeleri gerekletirir; ilk yaam sigor
tas tablolarnn temeli cemiyette atlr. Kraliyetten yalnzca
manev destek alan Royal Societynin gc, bugnden geriye
baktmzda daha iyi grlr: yeleri arasnda Newton gibi,
Halley gibi, Darwin gibi isimler vardr. ngilterede Royal Soci-
etynin verdii esinle ticaret empirik olarak incelenmeye bala
nr ve bununla ilgili ofisler kurulur; rnein thalt ve hracat
Genel Mfettilii Ofisi. Locke bu ofisin ilk yneticilerinden -
dir ve faaliyetlerini bugn de srdrmekte olmas bakmndan
kalc olmay baarm Royal Societynin kurucu yesi olan R.
Byle ile sk arkadatr.
17 ve 18. yzyllarda da filozof ve bilim adamlarnn saray
larda veya soylularn evresinde yaadklarna tank oluruz.
ngilterede kralln yeniden getiriliinin ardndan, 1648 Dev
rimi boyunca egemen olan puritanln dengesiz ve ikiyzl
katlna iddetli bir tepki ortaya kmtr. II. Charlesn sara
y, bir yandan kendini sefahate kaptrm bir yandan da kato-
liklii desteklemitir. Macaulay yle yazar: Bu devrin devlet
adamlar, belki bozulmu bir toplumun en bozulmu kiileriy
diler. Onlar... her trl siyasal ilkeyi kmseyerek siyaseti
kiisel tutkularnn oyunca hline getirmilerdi. Hobbesun
derslerinden mutlak g sahibi bir kral olmas gerekliliinin
yansra bilimden haz duymay da renen II. Charlesm doa
bilimine olan ilgisi evresindekileri etkilemiti. Charlesn bir
laboratuvar bile vard. Soylu kadnlar, laboratuvar ziyaretleri
ne gidiyorlard. Evet, zamann ngilteresinde speklatif felsefe,
rasyonalist felsefe, zararl deilse de, yararsz ve gereksiz gr
Solmaz Zelyt 53

lyordu. te bu ethos Lockeun dncelerini ve Lockeun


dnceleri de ethosu etkiler. Locke, mmkn olduunca
metafiziksiz, empirist, mekanist ve nominalist bir felsefe
retecekti.

BLG TEORS

Denemenin Okuyucuya Mektup blmnde Locke, kitabm


dostlaryla yapt baz tartmalarn hazrladn syler. Bu
tartmalar Denemenin ieriini oluturan bilgimizin kkeni,
snrlar vs. konularnda deildir. Lockeun bu dost meclislerin
de tartt kiilerden biri olan James Tyrelln bildirdiine
gre, bu meclislerde konuulan meseleler ahlklln ve dinin
ilkeleridir. Bylece, ahlk ve teoloji problemlerinin sorgulan
masnda ortaya kan glkler, Lockeu insan zihninin gleri
ve snrlar hakknda genel bir inceleme yazmaya sevkeder.
Baka deyile, Locke bu konu zerinde dnmeye ve yazma
ya, tamamen pratik nedenler ile balar. Bir arkada ile ko
nuurken sylemi olduu kaydedilen ifadesi tm bunlar do
rular niteliktedir: Daha nce anlama yetimizin kapasiteleri ve
buna bal olarak bizim kavraymz aan konularn neler
olduu belirlenmeden ahlk ve dinin ilkeleri tesis edilemez.
Denemenin plan da buna uygundur: Drt kitaptan oluan
Denemenin ilk kitab doutan idelerin eletirisine; ikinci kita
b idelerin kaynana; nc kitab dilin bilgi ile ilikisine,
szcklerin ideler ile ilikisine, ksaca Lockeun dil teorisine;
drdnc ve son kitap ise ahlk ve dine ilikin konu ve bilgile
re ayrlmtr. Denemenin son kitabnda Locke, Tanrnn var
l hakkndaki bilgimizi sorgulayarak, sorgulamadan kabul
veya banazlk mahkm eder; ahlksal idelerin kesinlii ile
matematiksel idelerin kesinliinin birbiriyle benzerliine dei
nir (ki kesinlik, idelerin uygunluu olarak tanmlanr). Ksa
ca Locke, nce zihnin snrlarn belirler, sonra ahlk ve dinin
ilkelerine geer. Lockea gre, zihinsel glerimize ilikin bir
54 John Locke

inceleme yapmay ihml etmek, bizi her ikisi de eit lde


messif olan tutumlara gtrr; yani ya katlanlmaz bir dog
matizm ya da topyekn bir skeptisizme.
Locke Denemede giritii ii yle ifade eder: nsan bilgi
sinin kaynan, kesinliini ve alann, bunun yannda da inan
cn, sannn ve rzann temellerini ve derecelerini aratrmak
(s. 59). O, eer bilginin neden ibaret olduunu, bilgiye nasl
ulaldn betimleyebilirse, bilginin snrlarn belirleyebilece
ini ve entelektel kesinlii kuran eyi saptayabileceini kabul
eder. Onun vard sonu, bilginin ideler ile -am a Platonun
dealar veya Formlar olmayan, bizim deneyimlediimiz nes
nelerin ocuu olan ideler ile- snrl olduudur. Evet, yol ide
ler yolundan bakas deildir. delerin orijini, deneyimdir.
Deneyim iki form alr: sensation ve reflection, yani duyum ve
dnm veya d duyum ve i duyum. O hlde, istinasz tm
idelerimiz bize duyular yoluyla ve dnm yoluyla gelir. D u
yular sayesinde bize dsal olan dnyay deneyimleriz. deler
zerine dnm ise bize isel olan bir deneyimdir. Lockeun
tamamen ak klmay istedii ey, sensation/duyum deneyimi
ne sahip olmadka reflection/dnm deneyimine sahip ola-
mayacamzdr; nk dnm, sadece zihnin kendi ilemle
rinin farkna varmas anlamna gelir, fakat onun ilemleri, zih
ne ideler verildii zaman balar ve bu ideler ise duyular aracl
ile dardan gelir. Bu demektir ki, her bir kiinin zihni, ba
langta bo bir beyaz kt gibidir veya tabula rasadr; zihin,
tek bana deneyimin veya ancak ve ancak deneyimin, zerine
sonradan bilgiyi yazaca bir beyaz sayfa gibidir. yle der
Locke: Zihnin, hibir idenin olmad, hep sylediimiz gibi,
zerinde hibir karakterde yaznn olmad beyaz sayfa oldu
unu varsayalm: Bu zihin nasl donanacaktr? nsann o de
vingen ve snrsz imgeleminin snrsz bir eitlilik iinde zihne
iledii bu engin birikim nereden geliyor? Zihin, akln ve bilgi
nin btn materyallerine, nereden sahip olmutur? Buna tek
bir szckle yant veriyorum: Deneyimden(II, 1, 2). Locke
bunlar ince ince ilemeden nce, sregiden doutan ideler
Solmaz Zelyiit 55

teorisini skartaya karmas gerektiini dnr; yani, dn


yaya gelirken beraberimizde bir ekilde bir ideler stou getirdi
imiz ve bu stoun zihnimizi kurduu anlayn ykmak ge
rektiini dnr.
Evet, Lockea gre, doutan hibir ide yoktur. Aktr ki,
Locke, tm idelerin deneyimden, tecrbeden, yaantdan gel
diini syleyecekse, doutanclk teorisini reddetmek duru
mundadr. yle yazar, o: Baz insanlar arasndaki yerleik
kanya gre, anlama yetisinde baz doutan ilkeler vardr....
Bunlar, insan zihnine kaznmtr, ruhun ta ilk balangcnda
ald bu ilkeler ile birlikte dnyaya gelirler. Locke, bunun
doru olmadn sylemekle kalmayp bu retinin, onu yanl
kullananlarn elinde tehlikeli bir ara olduunu da ifade eder.
Eer hnerli bir ynetici insanlar belli ilkelerin doutan oldu
una ikna ederse, insanlar, kendi akl ve yarglama yetilerini
kullanmaktan alkoyarak hibir sorgulama yapmadan inandrp
itimatlarn kazanr ve bu kr gven hlinde, onlar daha
kolay ynetebilir.
Gelgelelim, doutan ideler teorisi ile ilgisi ve ona ball
hi de bylesine habis veya ktcl olmayan kiiler de vardr.
rnein Lockeun iliki iinde olduu Cambridge Platoncula-
rndan Ralph Cudworthn doutancla ball hi de ha
bis deildir, selimdir. O, 1678de yaynlanan Evrenin Hakiki
Entelektel Sistemi adl almasnda, empirizme sava aar.
(Lockeun Denemesi 1690da baslmtr; 1678 tarihi, Locke
un eserini kaleme almasndan birka yl ncesine iaret eder,
yani Lockeun bu problemler hakkndaki dncelerini belir
ginletirmeye alt dnemlere. Langeye gre, Locke Dene
me zerinde 1670 ylndan itibaren almaya balam ve onu
yirmi ylda tamamlamtr.) Cudworth, Tanr kantlamasnn,
belli ilkelerin -matematiksel idelerin ve Tanr idesinin- insan
zihninde doutan bulunduu nclne dayandrld bir du
ruu benimsiyordu. Onun iddias, nl empirist formln,
insan dorudan ateizme gtrdyd. Yani entellektte hi
bir ey yoktur ki daha nce duyularda olmasn eklindeki
56 John Locke

empirist forml, Tanrnn inkr demekti, Cudworth iin. O,


yle dnyordu: Eer bilgi, zihne, bizzat kendisine dsal
olan objelerce verilen enformasyondan ibaret ise, d dnya,
bilgi var olmadan nce vard; bu durumda bilgi, dnyann ne
deni olamaz; dahas empirist forml sonuna kadar gtrld
nde, yani tutarl bir ekilde sonuna dek izlendiinde, yalnz
ca anlamayetisinin deil, duymayetisinin kendisinin de bilin
mesi imknsz olur; nk duyusal algnn kendisi alglanmaz
(yani, bir bakma gz gz grmez gibi bir ey!).
Locke, bu eletiriye ismen olmasa da bir ekilde yant verir.
Fakat yantn tutarl olduunu sylemek gtr. nk Locke,
bir yanda tabula rasa zihinden bahsederken, te yanda kimi
yetilerimizin doutan olduunu kabul eder veya etmek zorun
da kalr. Neyse, buna daha sonra geleceiz. Locke, Tanrnn
varlnn doutan idelere bavurmakszn kantlanabileceini
syler. nk Lockea gre, Tanr idesi veya kavram veya
tasarm veya imgesi, tpk moral kavramlar, ideler gibi greli
dir; yani toplumdan topluma ve zamandan zamana deiir.
ok-tanrl bir toplumun Tanr anlay ile tek-tanrl bir toplu
munki ayn deildir ve baz toplumlarda Tanr idesi mevcut
bile deildir. Dolaysyla Tanr idesi doutan bir ide deildir.
Buna karlk Tanr idesi tm toplum ve alarda vardr ve
bunun farknda, bilincinde olmayan toplumlar vardr diyenle
re Lockeun yant, insann sahip olduu idenin bilincinde
olmamasnn imknsz olduu eklindedir.
Evet, Lockeun esas ilgisi, doutan idelerin temelsizliini
gstermektir; bu ilgiyi motive eden ama ise, nyargy, kany,
sany bilgiden ayrmak ve nelerin bilgisine sahip olabileceimi
zi bilginin kaynaklarndan hareketle gstermektir.
Lockea gre, doutan ideler retisi bir nyarg retisi
dir. Doutan idelerin varln kantlamann yolu, tek tek bi
reylere gitmekten geer ve bu kmaz bir yoldur. Bu retiyi
kantlamaya alanlar, insanlarn doru ve kesin baz rasyonel
ilkeleri evrensel olarak kabul ettiklerini temele alarak retiyi
kantlamaya alrlar. Bu ilkeler, zdelik, elimezlik ilkeleri
Solmaz Zelyt 57

veya baz ahlk ilkeleridir. Lockea gre, bu ilkelerin hibiri


doutan deildir; evet kesin ilkelerdir, ama doutan oldukla
r iin deil; olduklar gibi eylerin doas zerine dnrken
zihin bizim baka trl dnmemize imkn vermedii iin bu
ilkeler kesin ilkelerdir. Bu argman izgisini glendirmek iin
Locke yle devam eder: Bu ilkelerin tm insanlar tarafndan
kabul edildii doru olsa bile, bu, sz konusu ilkelerin dou
tan olduunu kantlamazd; nk, byle bir evrensel kabul,
onay isteyecek alternatif bir aklama verilebilir. Yani, eer
doutanclk teorisini savunanlar savunmalarnn temeline, bu
teorinin evrensellik tayor olmasn koyuyorlarsa, bu teorinin
iddia ettiinin aksini savunan bir gr ayn trden bir evren
sellik iddiasyla, genel kabul talebiyle ortaya atlabilir. Baka
deyile, sz konusu ilkelerin, doutan idelere bavurulmaks
zn da aklanabilir ilkeler olduklar gsterilebilir; Locke ben,
bunun gsterilebileceini dnyorum derken projesini yan
styordu. te yandan, Lockea gre, bu ilkelerin evrensel bil
gisinin olup olmad sorunu vardr, yani btn insanln ze
rinde anlat ilkelerin var olup olmad sorunu. nk
Hintlilerin evlerinde, sz edilen trden ilkeler pek nadir var
dr; ocuklarn dncelerinde ise neredeyse yoktur. Ksaca,
Lockea gre, chil insanlar ve ocuklarn bu ilkeleri bilme
meleri, doutanc teoriye kart bir eydir: nk bunlar
doal olarak zihnimize kaznm ideler deillerse nasl olur da
doutan olabilirler? Eer kaznmlarsa nasl olur da bilinmez
olurlar? Eer bu tr ilkelerin yalnzca zihin olgunlatktan
sonra kavranabileceini ileri srerlerse, o zaman da onlara
doutan demenin anlam yoktur. Onlar hakikaten doutan
olsaydlar, daima bilinir olmalar lazm gelirdi; nk henz
hi bilinmeyen, yani hi bilincinde olunmayan bir nermenin
zihinde olduu sylenemez. Lockeun grd ekliyle do
utan ideler retisi, bo inanca dayanr ve bu reti, ona
gre, kendisinin idelerin orijinine ilikin empirik aklamasnda
izah edilemeyen hibir eyi ierisine almaz; yani, Locke inanr
58 John Locke

ki, kendi teorisi evrensel onay isteyecek gte bir alternatif


sunmaktadr.

YALIN VE KARMAIK DELER

Grm olduumuz gibi Locke, bilginin aklanma yolunun,


bilginin kendisinden iml edildii hammaddelerin kefedilme
sinden getiini kabul eder. Yani, bilginin materyalini nereden
tedarik ettiinin kefi, bilgiye giden yol zerindeki erp
ayklayarak bize temiz bir ilerleme yolu aacaktr. Zihnin ve
bilginin materyali, deneyimden temin edilir. Deneyim, zihnin
materyali olan idelerin iki kaynan verir: D u yu m ve dnm .
Duyular sayesinde, zihinlerimize birok farkl alg alrz ve bu
sayede bize dsal olan eyler hakknda fikir sahibi oluruz. Bu,
ayn zamanda, sar, beyaz, scak, souk, yumuak, sert, ac,
tatl ve tm dier duyusal niteliklerin idelerine nasl sahip
olmaya baladmz anlatr. Duyum, der Locke, sahip oldu
umuz idelerin byk ounluunun kaynadr. Deneyimin
dier yz olan dnm, duyular tarafndan donatlan, de
nen (furnished) nceki idelerin dikkate alnmas ile ideleri re
ten zihnin etkinliidir, faaliyetidir. Dnm, alglamay, d
nmeyi, kuku duymay, inanmay, akl yrtmeyi, bilmeyi,
istemeyi ve bizim duyularmz etkileyen/duyularmz duygu
landran d cisimlerden aldklarmz kadar farkl/seik olan
ideleri reten zihnin tm dier etkinliklerini ierir. nsanlarn
sahip oldu klar tm idelerin takibi, ya du yu m a ya da dnm e
dek yaplabilir. Bu ideler ise ya yaln ya da karmaktrlar; e
deyile, ya basit ya da bileik hldedirler.
Yaln ideler, bilgimizin iml edildii hammaddelerin esas
kaynan oluturur. Bu ideler, duyular yoluyla zihin tarafndan
p a s if bir ekilde alnrlar, yani zihin bunlar alrken edilgindir.
duyum ve d duyum yoluyla edinilen bu idelerde zihnin
edilginlii, zihnin hibir rolnn olmamas anlamnda deildir,
nk duyusal eylerin duyu organlar zerinde yaptklar etki
Solmaz Zelyt 59

lerin alcs olmak, bunlara ak olmak bile bir eydir. Zihnin


pasiflii, zihnin bu ideleri kendi bana ne var ne de yok edebi
lir olmas anlamndadr. Bu yzden de Locke bir kimsenin hi
tatmad bir tadn veya hi koklamad bir kokunun idesini
tasarlamaya altn grmek isterdim; eer o bunu yapabilir
se, ben de bir krde renk idelerinin, bir sarda da doru, seik
ses kavramlarnn bulunduu sonucuna varrdm diye yazar.
Zihin yaln ideleri duyum yoluyla edinir; bir ksmn i duyum,
bir ksmn d duyum, bir ksmn da ikisinin ibirlii ile edinir.
Biz bir nesneye baktmzda, o nesnedeki duyusal nitelikler
birbirleriyle birlemi veya karm olsa da, bu niteliklerin ide
leri tek sra hlinde zihinlerimize gelir. Bir nesne, bir arada
harmanlanm pek ok nitelie sahip olsa bile -yani, beyaz
zambak, beyazlk ve ho kokululuk niteliklerine sahip bir be
yaz zambakta olduu gibi, birbirinden ayrlmaz pek ok niteli
e sahip olsa bile, zihin beyaz ve kokulu idelerini ayr ayr alr;
nk her bir ide, farkl bir duyu yoluyla girer-; beyazlk gr
me duyusu, kokululuk koklama duyusu yoluyla. Nitekim, farkl
nitelikler ayn duyu yoluyla girse bile, rnein buzun hem sert
lii hem de soukluunun dokunma duyusu yoluyla gelmesin
de olduu gibi, zihin onlar arasndaki farkll seer; nk
aslnda iki farkl nitelik -sertlik ve soukluk- vardr. O hlde,
yaln veya basit ideler, her eyden nce, orijinini, kaynan d
duyumda bulur. Fakat onlar, ayn zamanda kaynan d
nmde, i duyumda da bulur. Nasl ki duyular, nesnelerden
etkileniyorsa ayn ekilde zihin alm olduu idelerin farkna
varr veya onlar idrak eder. Yani duyular nesnelerden duygula
nrken zihin de o esnada bakn kendine evirerek ald ide
leri idrak eder. Duyular yoluyla ald ideler ile balantsnda
zihin, akl yrterek veya yargda bulunarak baka yaln ideler
gelitirebilir; bylece, yaln bir dnm idesine rnek olarak
Locke, istek idesini ve dnme idesini verir. Ruhun i
ilemlerini ileten dnm veya i duyum, d duyum ile bera
ber bize haz, varolu, kuvvet, zamanda art arda gelme
gibi ideleri verir.
60 John Locke

te yandan karmak veya bileik ideler, zihin tarafndan


pasif bir ekilde alnmazlar; bu ideler, daha ziyade, zihin tara
fndan basit idelerin bir terkibi olarak veya bir basit ideler m
rekkebi olarak bir araya getirilir. Burada vurgu, zihnin etkinli
i, aktiflii zerinedir. nk zihin idelerin birbiriyle bants
n kurar-, ayr ayr koruyup biraraya getirir ve soyutlar. Bu
ilem, sras ile zihnin etkinliinin giderek artt ilemlerdir.
Bylece zihin, beyazlk, sertlik ve tatllk idelerini bir kesme
eker bileik idesini oluturmak zere birletirir, balar. Ayn
zamanda, bantlar dnmek amacyla ideleri ayr ayr koru
yup/tutup bir araya getirir; rnein, imenin aatan daha
yeil olduunu sylediimizde olduu gibi. Nihayet, zihin, ide
leri real varlklarnda onlara elik eden tm dier idelerden
ayrr; tpk insan idesini Aye ve Aliden ayrdmzda oldu
u gibi, ideleri gerek varlklarnda Aye ve Aliye elik eden
dier idelerden ayrr ve bylece de zihin tm genel idelerine -
yani kavramlara/tmellere ular.
Kafamz biraz kart deil mi? Evet, sanrm, Locke da biz
den pek farkl deil ve bu karklktan kurtulmak iin durumu
bir kere daha gzden geirelim. Ne istiyor Locke? Tm idele
rimizin deneyimden geldiini gstermek. Ama yle ideler var
ki zihnimizde, onlar zihnin pasif bir ekilde dorudan doruya
deneyimden aldn syleyemiyoruz. Onlarda zihnin faaliyetini
iin iene katmamz gerekiyor. Fakat, bu faaliyet veya etkinlik
meselesi hayli kark. nk rnein deneyimin iki formun
dan ilki olan sensation veya duyum evresinde bile, pasif olduu
sylenen zihnin pek de yle olmad veya ikinci form olan
dnmn duyuma indirgenmeye alld veya baka idele
re ayrmamas anlamnda basit olduu sylenen idelerin ger
ekten de basit veya yaln olduklarnn net olarak gsterilme
mi olmas bakmndan bileik ideleri andrdklar grlyor.
Ama tm bunlardan daha nemli bir mesele, zihnimizdeki ide
lerin, bizim dmzdaki eylerle olan balantsnda kar. Yani,
asl sorun, zihnimizdekilerin nesnel gereklik ile bantsnda-
dr. Bu nemlidir, nk bu ba/bant gsterilmedii nokta
Solmaz Zelyt 61

da, zihnimizdeki ideler yine zihnimizdeki ideler olarak kalr,


yani benim idem/fikrim/dncem ile d dnyann gereklii
nin rttnden emin olamam; idelerimin, o nesnelliin
temsili olup olmadndan veya idelerimin nesneden gelen izle
ri tadndan emin olamam. Locke, bu yzden, dikkatini ide
leri reten nesneler ile idelerin nasl balandklar probleminde
younlatrr. delerimiz, duyu organlarmzla duyuladmz/
algladmz nesneleri kesin olarak yeniden retir mi? rnei
Locketan alarak, bir kartopunu dnelim. Kartopunun zihni
mizde yol at ideler ile kartopunun real varl arasndaki
bant nedir? Biz, yuvarlak, hareketli, sert, beyaz, souk t
rnden idelere sahibiz. te bu ideleri aklamak iin Locke,
nesnelerin niteliklere sahip olduunu syler ve bir nitelii bir
nesnedeki ide retme gc, zihnimizde bir ide retme gc
olarak tanmlar. O hlde, kartopu zihnimizde ideler retme
gcne sahip olan niteliklere sahiptir. Burada Locke, idelerin
nesnelere nasl bal olduu sorusunu yantlamak amacyla bir
ayrm yapar. Ayrm iki nitelik tr arasndadr: Birincil nite
likler ve ikincil nitelikler. Birincil nitelikler, cisimlerin kendile
rinde gerekten var olan, hangi durumda olursa olsun, ne gibi
deiikliklere urarsa urasn sz konusu eyden ayrlmayan
niteliklerdir. Bylece, nedeni birincil nitelikler olan idelerimiz,
nesneye ayrlmaz bir ekilde ait olan niteliklere kesin olarak
benzer. Kartopu, yuvarlak grnr ve o, yuvarlaktr; hareketli
grnr ve o, hareketlidir. te yandan, ikincil nitelikler, nes
nede kesin karl olmayan zihnimizdeki ideleri retir. Karto-
puna dokunduumuzda souk idesine sahip oluruz; onu gr
dmzde beyaz idesine sahip oluruz. Fakat kartopunda hi
bir soukluk veyahut beyazlk yoktur. Kartopunda var olan
ey, bizde souk ve beyaz idelerini yaratma nitelii veya gc
dr. Birincil nitelikler, o hlde, katla, yaylma (boyuta),
biime, hareket ya da atalete ve sayya, ksaca, nesneye ait olan
niteliklere gnderir. kincil nitelikler ise, nesnelerin kendile
rindeki eyler deil, ama birincil nitelikleri yoluyla bizdeki e
itli duyular retme gleridir; yani renkler, sesler, tatlar,
62 John Locke

kokular, cisimlere ait deildir veya cisimleri kuran nitelikler


deildir; zihinlerimizde bu ideleri retme gleri olmalarnn
dnda nesneler ile birleik ve ayrlmaz da deillerdir. O hlde,
Lockeun kullanmad bir terminoloji ile, birincil nitelikler
nesnel ideleri, ikincil niteliklerse znel ideleri retir.
Lockeun nitelikler arasnda yapt ayrm, gereklik ile g
rn arasndaki ayrmn ifadesi olarak amalanmtr. Bu ay
rm, Locketan ok nce Demokritos tarafndan nerilmitir.
Renksiz atomlarn temel gereklik olduunu ve renkler, tatlar,
kokularn bu atomlarn tikel/zel dzenleniinin sonular
olduunu sylediinde Demokritos, benzer bir eyi neriyor
du. Ayrca Descartes da, ikincil nitelikleri yaylm adn verdii
tzden ayrmt. Lockeun ayrm, onun yeni fizik bilimine
olan ilgisini ve kendi ifadesiyle akll Mr. Newtonin esiz kita
b n n , dncesi zerindeki etkisini yanstr.14 Newton, beyaz
grntsn gzle grlmez kk paracklarn hareketleri
olarak aklyordu; bu durumda, gereklik, yalnzca bir sonu
olan veya eser olan beyazlkta bulunamaz; gereklik, neden
olan eyin hareketinde bulunur.
Lockeun birincil ve ikincil nitelikler ayrm, bu niteliklere
sahip olabilen bireyin var olduunu tmyle kabul eder ve
Locke ona tz der.

TZ

Locke, tz sorununa bir ortak duyu, saduyu gr olarak


kabul ettii eyden hareketle yaklar; yani, sradan insann
bak asndan hareket ettiini syler. Soru udur: Bu nitelik
lerin kendisine dayand bireyin, yani bir dayanan var oldu

14 1672de yelie seildii Royal Societynin 1703te bakan olan


N ew tonin kitabnn ad, Philosophiae naturalis principia mathemati-
ca, yani Doa Felsefesinin Matematiksel lkeleridir ve 1687de yayn
lanr.
Solmaz Zelyt 63

unu varsaymakszn niteliklerin idelerine nasl sahip oluruz?


Neyin biime veya sayya veya renge sahip olduunu sorduu
muzda, bunun kat ve yaylml bir ey olduu yantn veririz?
Kat ve yaylml olmak birincil niteliklerdir ve ite bunlarn
dayand, bunlarn altnda duran (standing-under) eyin ne
olduunu soran Locke, bu soruyu tz, substantia diye yantlar
veya bunu tz olarak anlar (understanding) . Fakat, tz idesi,
saduyu iin her ne kadar zorunlu olursa olsun, Locke bu ideyi
kesin olarak betimlemekten aciz olduunu ifade eder: Her
kim kendisini, genel olarak kendi saf tz nosyonu hakknda s
nayacak olursa, o, tzn baka hibir idesine sahip olmadn
grecektir; yani o, yalnzca, bizdeki yaln ideleri yaratma kapa
sitesinde olan niteliklerin dayanan bilmediini grecektir.
Yine de Locke, duyuma neden olann tz olduunu syleyerek
tz kavramnda duyumun izahn gryordu. Benzer ekilde,
idelerimize dzenlilik ve sreklilik/tutarllk veren gleri ie
ren ey, tzdr. Dahas, Lockea gre, duyusal bilginin konu
sunu, nesnesini kuran ey de tzdr.
Evet, ortak duyu, eyler ile onlarn nitelikleri arasnda bir
ayrm yapar. Elma yuvarlak, krmz, sulu, tatldr; bir cam
paras sert, saydamdr. Yuvarlak, krmz ya da sert, saydam
bir eyden sz edebiliriz. Fakat o, nedir? Tm bu niteliklerden
ayr olan ey nedir? Belli bir eyin -ona A diyelim-, be tane
nitelii olduunu -Ql, Q2, Q3, Q4, Q5-varsayalm. A, Q5tir
(elma tatldr gibi) diyelim. Bu ne demektir? ki alternatifimiz
var gibidir: Ya A, niteliklerinin tmnn toplamdr, Q l-5 tir
ya da A, niteliklerinden baka veya niteliklerine ilaveten bir
eydir. lkinde, A, Q5tir nermesi salt bir totolojidir; nk
Ql, Q2, Q3, Q4, Q5 nitelikleri dizisi, Q5i ierir. Lockeun
bak as ile, bu demektir ki, A, Q niteliine sahiptir ner
mesi analitik olarak doru olmaktan teye gitmez. Dahas
mantksal ve olgusal doruluk arasndaki ayrm kaldrr ve bu
iddia aka yanltr. ikinci alternatifte ise ak bir yanllk
olmasa da, onu da kabul etmek gtr. nk A, kendi nite
liklerinden fazla, niteliklerinin toplamndan te bir ey olmak
64 John Locke

zorundadr, yani o, Ql-5 + Xtir; X bir nitelik olmayan eydir,


namevcuttur; betimlenemez olan bir eydir, betimsel szck
lerle gnderim yaplamaz olan bir eydir. nk tm betimsel
szcklerimiz, niteliklere gnderen szcklerdir. Biz onu be-
timleyemediimiz iin, varsaymsal X hakknda, belki de, o
eyin niteliklerinin altnda yatan olmas dnda bir eyi nasl
bilebileceimizi sylemek zordur. te tz probleminin Lockea
kendini sunma tarz byledir. Lockeun bu problem ile ilgisi
hakknda, bu balamda, belki de sylenebilecek en doru ey,
onun, tz ile ontolojik adan deil, epistemolojik adan ilgi
lendiidir. Nitekim, bir vesileyle kendisi de buna benzer bir ey
ifade ederek, tzn varoluu ile deil, tz idesi ile ilgili oldu
unu belirtmitir (akt., Copleston, s. 132).
Evet, bu problem Ortaa filozoflar iin son derece nem
lidir, nk bunun teolojideki sonular nemlidir. 17. yzyl
da ngilterenin Anglikan Hristiyanlnda da nemlidir. Locke
bunu grr ve bilir. Denemenin II. Kitap, 23. Blmnde tz
tartr. Biz dnyada, daima kalc ve tekbiimli bir birlik iinde
bir arada olan nitelikler grubu grrz. Buna mukabil bu nite
liklerin tek bir eye ait olduu var sayldndan... tek bir ad
alrlar, rnein, ona elma deriz ve yeterince dikkatli olma
dmzdan da, bunu tek bir basit ide olarak dnmeye bala
rz; oysa o, aslnda pek ok idenin bir araya gelerek ortaya
kard bir komplikasyondur.
Baka bir adan bu probleme bakalm. Locke, maddeye
ilikin dz bir manta balanr, yani eer hareket varsa hare
ket eden bir ey de olmak zorundadr ve nitelikler onlar bir
arada tutan bir ey olmakszn orada burada yzemezler. Biz
madde ve dnme idelerine sahibiz, ama herhangi bir salt
madd varln dnp dnmediini asla bilemeyiz. (De
neme, IV) Fakat dnme varsa dnen bir ey de olmak
zorundadr. Biz ayn zamanda bir Tanr idesine sahibiz; genel
olarak tz idesine benzeyen bu ide ak ve seik deildir. Yine
de eer sahip olduumuz kavranamaz yce varlk idesini sor
gularsak, bu ideyi ayn yolla kazandmz ve gerek Tanrya
Solmaz Zelyt 65

gerekse bamsz ruhlara ilikin sahip olduumuz karmak


idelerin, dnmde aldmz yaln idelerden iml edildiini
bulacaz. Tanr idesi, tz idesi gibi, dier yaln idelerden
karsanr ve dolaysz gzlemin deil, ama ispatn {demonstra-
tion) rndr. Fakat, ne olduunu bilmediimiz bir ey
olan tz idesi, Locke iin tam da bilgimizin nereye kadar uzan
d ve onun ne kadar geerlilie sahip olduu sorusunu ortaya
karr.

BLGNN DERECELER

Bilgimizin nereye kadar uzand ve ne kadar geerli olduu,


Lockea gre, idelerimizin birbirleriyle ilikilerine baldr.
Locke, sonu olarak, bilginin idelerimizin her birinin bant
snn ve uzlaannn ya da ihtilafnn ve ztlnn idrak edilme-
sinden ibaret olduunu syler. delerimiz, zihinlerimize tek
sra hlinde girer; ama onlar bir kez girdi mi her biri dieri ile
pek ok tarzda bantl hle gelebilir. Sahip olduumuz idele
rin birbirleriyle bantlarnn, ilikilerinin bazlar, deneyimle-
diimiz nesnelere, eylere bamldr. Baka baka zamanlarda
hayl gcmz, bizim yaln ve bileik idelerimizi bizim hayli
mize uydurmak zere yeniden dzenleyebilir. Bilgimizin hayli
mi olduu geerli mi olduu, idelerimizin birbirleriyle bant
larna ilikin idrakimize, algmza baldr. alg/idrak
modusu veya tarz vardr: Sezgisel, burhan veya ispata dayal,
duyusal. Bunlarn her biri bizi gereklikle ilgili farkl bir bilgi
derecesine gtrr.
Sezgisel bilgi: Dolayszdr. Hibir kuku brakmaz ve nsa
n zaafiyetin/snrlln imkn verdii en ak ve en kesin bil
gidir. Zihin, bilginin bu derecesinde, iki ide arasndaki ittifak
ya da ihtilf, baka bir idenin aracl olmakszn dolaysz bir
ekilde idrak eder. Bu tr bilgi, gne gibi, zihin bak
n o yne evirdii an dolaysz bir ekilde alglanmaya zorlar
kendini. Biz bir dairenin kare olmadn, 6nn 8 olmadn,
66 John Locke

hemen biliriz; nk bu idelerin birbiriyle ihtilafn, ztln


idrak edebiliriz, alglayabiliriz. Fakat bu formel ve matematik
sel hakikatlerin tesinde, sezgi bizi neyin var olduu bilgisine
gtrebilir. Sezgiden hareketle, var olduumuzu biliriz: O
hlde deneyim bizi, kendi varoluumuzun sezgisel bilgisine
sahip olduumuza ve var olduumuza ilikin isel bir idrake
sahip bulunduumuza ikna eder.(IV, 9)
spata dayal/kamtlayc bilgi: Dolayldr. Bu bilgi, zihnimi
zin baka idelere dikkat ekerek idelerin uzlap uzlamadn,
ittifak iinde mi ihtilaf iinde mi olduklarn kefetmeye alt
ve baard noktada sz konusu olur. Zihin, ideler arasn
daki uygunluu, tutarll ya da aksini idrak edemedii zaman,
yani sezgisel bilgiye ulaamad zaman, ideler arasndaki ili
kiyi kavramak iin baka ideleri arac yapar; ite akl yrtme
dediimiz ey budur. rnein, der Locke, biz bir genin
as ile iki dik a arasnda bir uyuma olup olmadn algla
mak istediimiz zaman bunu bir anda yapamayz; bunu dolay
sz bir ekilde kavrayanlayz; zihin, genin i alarn toplam
derecesi hakknda bir ideye sahip olmak ve bu i alarn iki
dik aya eitliini grmek iin bu idenin dolaymna bavur
mak zorundadr. Bu bilgide de bir kesinlik vardr, ama sezgisel
bilgininkinden aa dzeyde bir kesinlik vardr. Bu bilginin
edinilmesinin ncesinde, sezgisel bilgiden farkl olarak, bir
kuku vardr. deal olarak kantlamann, ispatn her bir adm,
sezgisel kesinlie sahip olmaldr. Bu, zellikle matematikte
byledir. Locke, bu bilgi derecesinde -tarifini yapt akl
yrtmeye bal kalarak- Tanrmn varlna ilikin bir kant
lama yapar. Tartmaya ak olduunu belirtmekle yetinecei
miz bu kantlamada arac ide, ebediyet/eternite idesidir.
Duyusal bilgi: Terimin tam anlamyla bilgi deildir; o, sade
ce bilgi ad altnda geer. Locke, bizim dmzdaki eylerin
var olduundan kuku duymaz: Aksi takdirde yaln idelerimiz
bize nereden gelirdi? Fakat duyusal bilgi, kesinlik vermez;
ayrca pek bir ilerleme de kaydetmez; onun menzili ksadr. Bir
baka insan grdmz anlarz ve o insann varlndan
Solmaz Zelyt 67

kuku duymayz, ama o bizden ayrldnda, artk onun varl


ndan emin olamayz. nk eer, insan denilegelen eyde
olduu gibi, bir dakika nce bir arada varolan bir yaln ideler
toplamn grdysem, ayn insann imdide var olduundan
emin olamam; nk bir dakika nceki onun varl ile onun
imdideki varl arasnda zorunlu hibir bant yoktur. te
bundan dolay milyonlarca insann imdi var olmas kuvvetli
bir olaslk olsa da ben yalnzken, bunu yazyorken, bunun bil
gisine sahip deilim.15 Deneyim bizi sadece niteliklerin fark
na vardrd iin, biz nitelikler arasndaki bantlardan emin
olamayz ve zellikle duyusal bilgi, duyularmza bantl ola
rak grnen niteliklerin, zorunlu bir ekilde bantl olduklar
na bizi temin etmez. Biz sadece, eyleri olduklar gibi alglarz
ve tz kesinlikle alglamadmz iin, duyumdan hareketle
eylerin gerekte nasl bantl olduklarn asla bilemeyiz. Yine
de duyusal bilgi, belli bir bilgi derecesi verir ama kesinlik ver
mez.
Evet, bilginin derecelerine ilikin buradaki syleyi sras
nce sylenenin en kesin, en son sylenenin ise kesinlikten
yoksun olmas bakmndan lexikaldir. Sezgisel bilgi, bize var
olduumuzun kesinliini verir; kantlayc bilgi Tanrnn var
olduunun bilgisini verir; duyusal bilgi ise bize, baka benler
(elfler) olduu ve eylerin var olduu bilgisini verir, ama yal
nzca onlar deneyimlediimizde bizi buna temin eder.
Evet, Lockea gre, bilginin materyali idelerdir ve biz, sa
hip olduumuz idelerden daha fazla bilgi sahibi olamayz;
baka deyile, bilgimizin snr idelerimiz tarafndan izilir;
fikirlerimiz lsnde bilgimiz olabilir. Herhangi bir konuda
bilgi sahibi olmamz engelleyen en nemli ey, o konu hakkn-
daki idelerimizin eksikliidir ve tandk bir deyile fikir sahibi
olmadan bilgi sahibi olamayz. Bilgi, idelerimiz arasndaki
uygunluk ve uygunsuzluk ilikisi olduu lde, bilgimiz fikir -

13 Bu satrlar Berkeley ve H um eu derinden etkileyecektir.


68 fohn Locke

terimizin tutarll ite orantldr, diyebiliriz. Fakat biz, yeterli


idelere sahip olduumuz ve onlar arasnda kesin ve kavranabi
lir/idrak edilebilir ilikiler bulunduunda da bilgi sahibi olma
yabiliriz. rnein arac ideleri kefedemeyebiliriz veyahut
yanlabiliriz, yanl yargda bulunabiliriz. Lockea gre, yanl
ma, bilgimizin deil, gerek olmayan kabul etmemize neden
olan yargmzn (Judgement) bir kusurudur. nsanlarn ideler
arasndaki ilikiler hakknda yanl yarglara varmasnn ve de
yanlmasnn eitli nedenleri vardr: Ar tutku, nyarg, oto
ritelere balanma, tembellik, arac ideye sahip olmama veya
onu doru saptamama veya arac ideyi kullanma marifetine,
becerisine sahip olmama vs.

AHLK VE POLTKA FELSEFES

Locke, ahlk hakkndaki idemizi kantlayc bilgi kategorisine


yerletirmitir ve ahlkn matematiin kesinliine sahip olabile
ceini iddia etmitir. yle yazar: Ahlkn, matematik gibi,
kantlanabilir olduunu dnmek zorundaym; nk ahlk
szcklerin dayand eylerin tam da gerek z, mkemme
len bilinebilir ve bu yzden eylerin kendilerinin uygunluu
veya uyumu ve uyumsuzluu mkemmelen kefedilebilir.
Ethikte anahtar szck olan iyi, tam olarak anlalabilirdir,
nk herkes iyi szcnn dayand eyi bilir: eyler,
yalnzca haz ve acya gnderim iinde iyi veya ktdr. Hazza
yol aan veya hazz artran eye veya bizde acy kaldran eye
iyi deriz. Belli davran trleri bize haz verirken kimileri de
bize ac verir. O hlde, ahlk, iyiyi semekte veya istemekte
ilgili olmak zorundadr.
Locke, ethikin bir baka tanmn yle verir: Moral iyi ve
kt, bizim irad eylemlerimizin bir yasaya uygunluu ya da
yasa ite ihtilfdr, yalnzca. Lockea gre tr yasa vardr:
Kan yasas (law o f opinion), Sivil yasa ve lah yasa. Burada
asl sorun, Lockeun bu yasalarn varln nasl bildii ve bu
Solmaz Zelyt 69

yasalarn birbirleriyle ilikisini nasl anladdr. Locke Tanr-


nn varlnn bilgisini sezgisel olan ile duyusal olan arasndaki
kantlayc bilgiye yerletirmi ve bu bilgiden baka karmlar
da bulunmay istemiti. yle yazar: Kendisine taptmz ve
kendisine baml olduumuz, gc, iyilii ve bilgelii sonsuz
yce bir varlk idesi ile anlayan rasyonel varlklar olarak kendi
mize ilikin idemiz bizde ak hle geldiinde, ben kabul ediyo
rum ki, bu ideler enine boyuna irdelendiinde ve sk bir ekil
de takip edildiinde, devimizin ve eylem kurallarmzn temel
lerine, ahlkn kantlanabilir bilimler arasna yerletirilecei
ekilde ulalacaktr; o zaman, matematikte gsterdii ayn
yanszlk ve dikkati ahlka da gsteren herhangi birinin mate-
matiktekiler gibi tartlmaz nitelikte olan kendinden-ak ilke
lerden, zorunlu sonular olarak, doru ve yanln ltlerini
karabileceine eminim. (IV, 3,18)
Locke, doann ile, yani aklmz ile, Tanrnn yasasna
uyan moral kurallar bulabileceimizi ileri srmektedir. O, bu
program bir ahlk felsefesi sistemi olarak geniletip inceltmez
ve sadece farkl trden yasalarn birbirleriyle ilikisine iaret
eder. Lockea gre, kan yasas, hangi davran trnn mutlu
lua gtrecei konusunda bir topluluun yargsn temsil eder
ve bu yasaya uymak erdem diye adlandrlr; elbette, farkl
topluluklarn erdemin neleri ierdiine dair farkl idelere sahip
olduklarn kaydetmek zorunlu olmakla birlikte, kan yasasna
uygunlua erdem denir. Sivil yasa, politik yap tarafndan,
ulus/devlet tarafndan veya commonwealth tarafndan koyu
lur ve mahkemeler tarafndan icra edilir. Bu yasa, kan yasasn
izlemeye eilimlidir; nk pek ok toplumda mahkemeler
halkn kansn cisimletiren yasalar icra ederler. nsanlarn,
Lockea gre, ya kendi akllar ya da vahiy yoluyla bilebilecei
ilah yasa ise insan davran iin hakik kural anlamna gelir.
(Locketa vahyin bir bilgi deeri vardr,) yle yazar: kimse
nin, Tanrnn, sayesinde insanlarn kendilerini ynetecekleri
bir kural vermi olduunu inkr edecek kadar vahi/hayvan
olduunu sanmyorum. Evet, Locke iin lah yasa moral
70 John Locke

drstln/doruluun biricik hakik mihenk tadr. O hl


de uzun vadede kan yasas ve de sivil yasa mihenk ta olan
lah yasaya uygun klnmaldr. Bu yasa tr arasnda bir
ihtilfn olmasnn nedeni, insanlarn, her yerde, daha kalc
deerde olanlardan ziyade dorudan ve anlk hazlar semeye
eilimli olmalardr.
Bu moral teori bize ne kadar mulk grnrse grnsn,
Locke, bu moral kurallarn eternal olarak doru olduklarna
inanr ve kendi doal haklar teorisini zerine ina ettii ig-
rlerin lh yasadan karldn dnr.
Ynetim zerine ki nceleme, ilk yaynndan yz yl sonra,
tm Avrupa dillerinin yansra Rusa, Hinte, vs. Avrupa-d
pek ok dile evrilmi, etkisi hzl ve geni olmutur. Locke bir
gence kitabn tavsiye ederken Hibir yerde daha ak bir
ekilde mlkiyetin tanmn bulamazsn der. Bu szler ok
yaygn bir kabul grr; bu yzden kimileri Lockeun esasen bir
mlkiyet teorisyeni ve (ya) ilk mlkiyet teorisyeni olduunu
syler. Kitap yeni rejimin, 1688den sonra kurulan anayasal
monarinin ihtiya duyduu teorik temel gibidir. Geri Laslett,
kitabn devrimden sonra yazldn savunur. Whiglerin Tory-
lere galip geldii bu devrimden sonra yazlm olmas hlinde,
Lockeun var olan merulatrc bir ekilde teorisini gelitir
dii yorumlarna kap daha da alm olur. Devrimi scak kar
layan Locke, evet Whiglerin tarafndadr; ama, ^ u onu bir
ideolog olarak okumaya yeter mi? Laslett, kitabn bir devrim
bror deil, bir reddiye kitab olduunu syler. Gierke, kita
bn bir gelenei srdrdn, Lockeun devrimle hi ilgisi
olmadn syler. Ama Lockeu filozof olarak selamlayan ve
hatt Hegel gibi filozoflarn en speklatifi olarak grp oku
yanlarn yannda, onu Breuer gibi ykselen burjuvazinin z-
bilinci diye; Gauthier gibi mlkiyeti bireyciliin sistemcisi
diye; Ben-Amittay gibi 18. yzyl orta snfnn sesi diye oku
yanlar vardr.
ncelemelerin ilkinde Locke, mutlak monariye dair bir
reddiye sunar. Sir Robert Filmern ve Takipilerinin Yanl
Solmaz Zelyt 71

lke ve Temellerinin Ortaya Koyulmas ve Reddedilmesi bal


altnda Locke, Filmern 1680de yaynlanan Patriarchas ile
hesaplar ve onu rtmek ister. Filmer, kraln ynetme hak
kn Tanrnn Ademe verdii yetkiden aldn; krallarn, ba
bann ynetme hakkndan gelen yetkilerinin mutlak olduunu
savunur. Locke, ncelemelerin ilkinde Filmer, deyim yerin
deyse, kendi silah ile vurmaya alr; nk o, Kutsal Kitap-
tan kar argmanlar getirir. Bu, Lockeun gemile hesapla
mas diye okunur ve ncelemelerin ilkinin gemie, kincisinin
gelecee bakt sylenir (Driver). ncelemelerin ilkinin tm
teorik sonular kincisinde olduundan, Lockeun politik
retisi, aslnda kincisinde sergilenir. Ksaca, Locke, teokrasi ile
ve de mutlak monari ile arpr; bu arpmada rehberinin ise
akl olduunu syler.
Locke, Hobbes gibi, politika teorisine doa durumuna
ilikin bir ele alla balar. (ncelemeler II) Fakat Locke bu
durumu, Hobbestan farkl olarak betimler. Lockea gre, doa
durumu herkesin herkesle sava demek olan bir durum
deildir. yle yazar: Doa durumu, tam da insanlarn akla
gre bir arada yaamasdr, ama orada onlar arasnda yargda
bulunma otoritesine sahip dnyev ortak bir st yoktur. Yani
Lockea gre doa durumu, insanlarn aralarndaki bir mesele
de kendisine bavurabilecekleri bir yarg merciinden yoksun
olarak akllarna uygun bir ekilde yaadklar durumdur; in
sanlar moral yasay doa durumundayken de bilebilirler. n
k Akl, kendisine danan tm insanla, tm eit ve bam
sz olan insanla, kimsenin bir dierinin yaamna, salna,
zgrlne veya mlklerine zarar vermemesi gerektiini
reten yasadr. Bu moral doal yasa, egoist kendini koruma
yasas olmakla birlikte, her bir insann Tanrnn bir yarat
olma stats sayesinde bir kii olarak deerinin pozitif kabu
l anlamna da gelir. Sz konusu yasa, balantl devler ile
beraber doal haklar ierir ve bu doal haklar arasnda Locke
zellikle zel mlkiyet hakkn vurgular.
72 John Locke

Hobbesa gre, mlkiyet hakk yalnzca yasal dzen, sivil


dzen tesis edildikten sonra var olabilir. Locke ise zel mlki
yet hakknn sivil yasadan nce var olduunu, nk bu hak
kn, temelini, kaynan doal moral yasada bulduunu syler.
Kendini koruma doal hakk ile kendi mlkiyetini koruma
doal hakk zdetir. zel mlkiyetin/sahipliin/mlik olma
nn hakl karmn Locke emek kavram ile yapar. Bir insa
nn emei, onun kendisine aittir, kendisinindir; kendisine ait
emei sayesinde orijinal durumundan veya ilk hlinden dn
trd her ey, onun olur. nk onun emei, artk sz ko
nusu eyler ile, yani dntrlen eyler ile karmtr. Bir
insann emeinin bir ey ile karmas sayesindedir ki, o insan
hi kimsenin olan eyi alr ve o eyi zel mlkiyeti klar.
Lockea gre, bir insann sahip olup biriktirebilecei mlki
yetin miktarna ilikin bir snr vardr. Bu snr, Lockeun ifade
si ile bozulmadan/tkenmeden nce herkesin yaamn her
hangi bir yarar iin kullanabilecei kadar birikim veya slah
ettii ve ekip bitii kadar ve ayn zamanda ondan ald rn
kadar toprak eklinde tesbit edilir.16 O hlde mlkiyetin snr
doal hakkn snr ile zdetir: Bakalarnn mlkiyet hakkn
(doal hakkn) engellemeyecek bir ekilde kendine ml etme
(kendi haklarn kullanma). Tm bu mlkiyet teorisinin altnda
Lockeun bir bolluk ekonomisine duyduu inan yatar; yani,
her ey herkese yetecek kadar vardr ve bu her eyi artrarak
oaltmak zel mlkiyet ile mmkndr.
Locke, ayn zamanda bir doal hukuk meselesi olarak bir
kiinin, mlk miras brakabileceini kabul eder. nk Loc
kea gre, her insan, baka herhangi bir insandan nce baba
snn mallarn kendi szyle miras brakma hakkna sahip ola
rak doar. Lockeun mlkiyet teorisi, onun genel teorisinde
bireycilikinin en ak olduu ksmdr. Locke, mlkiyetin

16 Bu arada Locketa toprak igl ile zel mlkiyet klnr. Bu, Ameri
kadaki topra igl hakkn merulatracak bir zemin hazrlar.
Solmaz Zelyt 73

doal olduunu, sivil durum ncesinde veya doal durumda


bulunduunu sylemekle, hem bireyi commonwealthin, ulus-
devletin ve aslnda ortak refahn nne geirmekte hem de
bireyin haklarn sivil durum, devlet iinde gvenceye almann
meru zeminini verecek olan teorik temellendirmeyi gerekle
tirmektedir.
Fakat eer insanlar doal haklara sahiplerse ve ayn zaman
da moral yasay da bilirlerse niin doal durumu brakmay
isteyeceklerdir? Yani doal durumda olmayp sivil durumda
olan ey nedir? nsanlarn sivil duruma geiteki motivasyonla
r nedir? Locketa bu sorularn yant yle verilir: nsanlarn
devlet hlinde birleme ve kendilerini bir ynetim altna sok
madaki byk ve esas amac, kendi mlkiyetlerini korumadr.
Lockeun mlkiyetden17 anlad ey yaamlar, zgrlk ve
mallardr. Bu yzden mlkiyet hakk, bireyin rzas ile bile
devredemeyecei bir haktr.18 Lockea gre, geri insanlar
moral yasay doal durumda bilirler veya daha ziyade zihinleri
ni buna evirirlerse bilme yeteneine sahiptirler; fakat kaytsz
lk ve ihml neticesi onlar doal moral yasann bilgisini geliti-
remezler. Dahas insanlar, ihtilaf, atma, tartma ktnda
kendi kendilerinin yargcdr ve kendi lehlerine karar vermeye
yatkndrlar. Bundan dolay, yazl yasalara sahip olmak ve tar
tmalar karara balayacak bamsz bir yarg olmas arzu
lanr bir eydir. Bu amalar gerekletirmek iin insanlar bir
politik toplum yaratrlar. Lockeun toplum szlemesi, bireyle
rin kendi ounluklarnn karar ile hareket edecek bir yap iin

17Property, zellik, hassa, emlak, arazi, mal-mlk.

18 Bireysel ahs mlkiyetin dokunulmazl, kapitalizmin ruhuna


soluk verecektir. Mlkiyet, zgrlk, hayat demek olduu lde,
mlkszlk klelik ve lm hline gelmekte gecikmeyecektir. Mlki
yet moral bir deer olduu lde, deerin metalamas ve tuhaf bir
ifade olan parann deerinin tuhafl pek az insann tuhafna gid e
cektir.
74 lohn Locke

birbirleriyle yaptklar bir szlemedir. Bu ilk szlemenin ken


disi oy okluuna deil, oybirliine dayanr.
Locke, insanlarn haklarnn devredilemez karakterine s
rarl bir vurgu yapar; bu vurgu da onu, politik toplumun insan
larn rzasna dayanmak zorunda olduunu kantlamaya gt
rr. insanlar der Locke, doa gerei, zgr, eit ve bam
sz olduklar iin, kimse bu mlkiyetten vazgeemez ve rzas
olmadka kimse bir bakasnn politik gcne tbi klnamaz.
Fakat insanlar neye rza gsterir veya neye raz olur? nsanlar
toplum tarafndan yaplan ve icr edilen yasalara sahip olmaya
rza gsterir. Fakat hibir rasyonel yaratn daha kt olsun
diye durumunu deitirecei kabul edilemez olduu iin bu
yasalar, insanlarn doa gerei sahip olduklar haklar tesbit
edecek, sabitleyecek, geerli klacak ekilde biimlendirilmeli
ve dile getirilmelidir. nsanlar, ayn zamanda ounluk tarafn
dan balanmaya da rza gsterirler; nk Cismin neresine
daha byk g uygulanrsa cismin o yne hareket etmesi
zorunludur, ki bu g, ounluun rzasdr. Bu sebeple Loc
ke, mutlak monarinin sivil ynetim biimlerinden biri olma-
dn dnr.
Evet, insanlar rza gstererek sivil duruma geme anlamas
yaparlar. Aslnda, insanlarn anlama yaptklar bir zamann
olup olmad meselesini, Locke hibir nemli sonucu olmayan
bir mesele olarak ifade eder. Lockea gre, nemli olan, man
tksal olarak, davranmzn rza gstermi olduumuzu gs
termesidir ve Locke bunu gizli rza diye adlandrr. nk
eer yurttalk imtiyzna, mlk edinme ve mbadele veya de-
i-toku etme imtiyazna sahipsek, gerekte biz yurttalk
sorumluluklarn alm ve ounluun ynetimine rza gster
miizdir: Bir kimsenin lkesinde kalmas da daha sonra onu
brakp bir baka lkeye gitmesi de mmkn olduu iin, byle
bir imkn bulunduu iin, lkesinde kalmas, o kimsenin rza
edimini tesbit eder. Buradan ne glkler doacaktr, ne g
lkler! Ama imdiki hedefimiz, sadece Locke.
Solmaz Zelyt 75

Locke bize Hobbestakinden farkl bir egemen g resmi


verir. Hobbesun egemeni, mutlaktr. Locke, bir yksek g-
n olmak zorunda olduunu kabul eder, ama bunu dikkatli bir
ekilde yasama meclisinin eline brakr; nk herkes, halkn
ounluuna dikkat eder. Locke, yasay yrrle koyanlarn
ayn zamanda yasa yapmamalarn temin etmek amacyla g
ler ayrlna, yani yarg, yrtme ve yasamann bamszl
na nem verir. Bu nemlidir, nk, olur ya, Lockeun ifade
siyle Yasay uygulayanlar, yaptklar yasalara itaatten kendile
rini muaf tutabilirler ve hem yasann yaplmasnda hem de
icrasnda yasay kendi ahs karlarna uydurabilirler. Bun
dan dolay yrtme, yasann hkmndedir, yrtme yasann
hkimiyetindedir. Yasama ycedir, stndr, en yksektir;
ama mutlak deildir, nk yasama gc veya erki bir gven
olarak, bir emanet olarak durur veya verilir ve bundan dolay
yasama erki gvene dayal bir erktir. Bunun sonucu olarak
Halk, yasamann icraatnda yasamaya emaneten verdii gve
ne aykr bir ey bulursa, yasamay kaldrma veya deitirme
gc halkta kalr. Locke, insanlarn haklarn feshedilmez,
geri alnmaz bir ekilde devretmelerini asla onaylamaz. Geri
isyan yalnzca ynetim zldnde hakl karlabilir olsa da,
isyan hakk hep elde kalr. Lockea gre, ynetim yalnzca bir
d dman tarafndan yenildiinde deil, ama ieride bir yasa
ma deiiklii olduunda da zlr, dalr. Yasama kolu,
rnein, kendi yasasn yrtmeninkinin yerine geirdiinde
veya yrtme, yasalarn icrasn ihml ettiinde deitirilebilir.
Bu gibi durumlarda ynetime kar isyan hakl karlr. Hob-
bes, egemenin yargsn, sual olunmaz Tanrnn yargs hk
mnde grrken; Locke halk yarglamal der.
4 Temmuz 1776da iln edilen Bamszlk Bildirgeside
Amerikan halknn anayasalarnn dayanaca temel yle ifade
edilmitir:
Biz u gereklerin apak olduuna inanyoruz. Btn in
sanlar eit yaratlmtr. Yaradan onlar bir takm devredil-
76 John Locke

mez haklarla donatmtr. Yaama, zgrlk hakk ve mut


luluk istei, bu haklar arasndadr, insanlar, meru gcn
ynetilenlerin rzasndan alan ynetimi bu haklar gvence
altna almak iin kurmulardr. Bir ynetim biimi, bu
amalar ortadan kaldrc hle gelirse, onu deitirmek ve
yeni bir ynetim biimi oluturmak halkn hakkdr.
Lockeun izlerini grmek hi de zor deil, deil mi?
Evet, Locke, 1704te lmesine ramen bir Aydnlanma filo
zofu olarak 18. yzyl ierisinde anlatlr. Aydnlanma a,
Akl a, Lockeu tam da akla yapt vurgu ve duyduu
gven ile barna basar. Akl (reason) nedir? Bu soruyu Dene
mede Locke yle yantlar: ngilizcede reason farkl anlam
larda kullanlr: Doru apak ilkeler, ilkelerden elde edilen
ak ve doru karmlar, sebep, niha sebep. Ben szc,
bunlardan farkl anlamda, yani insandaki bir yeti olarak kulla
nacam. Bu yeti, insan hayvandan stn klan yetidir. Bu ye
ti, insan, tm canllardan (animal), tm yaayanlardan stn
klan yetidir (IV, 17, 1). Bu, akln ieriinin bir bilgi yetisi
olarak boaltlmasdr. Bilginin malzemesi duyumdan gelir ve
bilgi, ideler arasndaki uyumun kavranmasndan ibarettir. Akl,
bo bir sayfadr. Akln kayna ise, Tanrdr. Akln yasas, Tan-
rnn yasas, doa yasas zdetir; doal yasa ise moral yasadr
ve deneyim ile bilinir. Doa yasasnn temel nitelii, emredici
olmas, buyurucu olmasdr. O, Tanrnn buyruudur. Ama
hani biz, bu dnyann dmdakini bilemezdik? Locke, buna
ilikin bilgimizi vahye dayandrr. Bu da demektir ki, insann
moral bir bann olabilmesi Tanrnn varlna ve vahyine
bamldr. E deyile ahlkllk, dindarlk ile sk skya bal
dr ve bir ateist, doa yasasn bilemez. Lockeun ynetimi-
nin ateistlere hogr gstermemesi bununla uyum iindedir.
Gelgeldim, Lockeun doa yasas kavram konusunda te
orisinde ciddi glkler vardr. Bu glk, kendini, zellikle de
onun epistemolojisi gz nne alndnda gsterir. nk
doa yasas, olmadklarn kantlamak iin epey bir aba har
Solmaz Zelyt 77

canm olan idelerin snfnda grnr; yani, doa yasas bir


doutan ide olarak grnr. Bunu izah etmenin bir yolu var
m? imdiki durumda, ben bir ey syleyemeyeceim. Ancak,
baz yorumcular, rnein Laslett, bu gl kabul edip ze
rinde fazla durmamay nerir. Laslett, Lockeun kendisinin
Deneme ile incelemeler arasnda paralellik kurmaya hi al
madn, Lockeun bir sistem filozofu olmadn syler. Las
lett, Locketaki bu tutarszl teslim ederken onun bu tutarsz
lk ile yarglanmasnn, bir sistem filozofu, sistematik bir felsefe
sahibi olarak Lockeun yanl anlalmasna gtrdn de
kaydeder. Evet, Locke, Denemede empirist; ncelemelerde ise
rasyonalist grnr. Tm glklerine ramen, Locke, doa
yasasn deneyime dayandrma abas iinde olan; doutan ya
da uzlamsal bir moral lt reddetme istei tayan; aklsal
bir lt bulma gayreti sarfeden ve tm bunlarla da insanlara
yeni bir balang neren bir dnr olarak kabul edilir.
Doa yasas, tabula rasa zihnin yasas olduu lde deneyi
me dayanr demek ne kadar glk ierirse iersin, Lockeun
akla duyduu gven ve doal haklara yapt vurgu, onu do
al hukuk geleneine yerletirmeye, hem de gelenein en
merkez yerine yerletirmeye ve onu bir evrensel insan hakla
r savunucusu yapmaya yetmi grnr.
G eo rg e Berk eley

1685te rlandada Kilkenny civarnda doan Berkeley, 15


yanda Dublindeki Trinity Collegee girer; orada, matematik,
mantk ve felsefenin yansra diller zerine alr. Daha sonra
ayn yerde ders vermeye balar. 1734te piskopos olur. En
nemli almalar arasnda, 1709 tarihli Essay towards a New
Theory o f Vision (Yeni Bir Vizyon Teorisi Ynnde Deneme);
1710 tarihli A Treatise Concerning the Principles o f Human
Knowledge (nsan Bilginin lkeleri zerine Bir nceleme);
1713 tarihli Three Dialogues between Hylas and Philonous
(Hylas ve Philonous Arasnda Diyalog) gibi eserleri yer alr.
Seyhat ettii yerler arasnda Fransa, talya ve Amerika vardr.
Sk sk gittii Londrada, Berkeley, kanmca, insanln grd
belki de en mthi talama erbab olan olaanst yazar J.
Swift ile tanr ve onunla dost olur. Berkeley, 1753te
Oxfordda lr ve oradaki Christ Church Chapele gmlr.
Berkeleyi, burada, Locke ile polemii balamnda anlaya
caz; yoksa, kendisinde olduu gibi deil; nk ne de olsa o,
Solmaz Zelyt 79

bir rlandalIdr.19 Lockeun felsefeye ortak-duyu temelli yakla


m, ironik bir ekilde Berkeleyin bandan itibaren ortak-
duyu ile eliir grnen bir felsef pozisyon ifade etmesinde
etkili olmutur. Berkeley, ciddi eletiriler alm ve herkese son
derece ak grnen eyi inkr ettii gerekesiyle alay konusu
olmutur; nk pek oklar iin, Berkeley, maddenin varln
inkra kalkmtr. Dr. Samuel Johnson, bu pek oklarnn
tepkisini dile getirir bir ekilde, byk bir taa tekme atp, Ber
keley hakknda te onu rttm demitir. Daha yakndan
bir baka rnek-serzeni, Nazm Hikmetin Behey Berkley!
diye balayan iirinde de grlebilir. Ama, bu rlandalI teolog-
filozofun meselesi, hi de o kadar hafife alnacak bir mesele,
hele de alay edilerek sklecek veya zlecek bir dm de
ildir.

TZ NEDR?

Berkeleyin balang forml kkrtcdr: Esse est percipi,


yani var olmak alglanm olmaktr. Bu demektir ki, bir ey
eer alglamyor ve alglanmyorsa var deildir. Berkeley, bu
formlde ierilen potansiyel anlamszln pekl farkndadr.
nk yle yazar: Varolutan vazgetiim sylenmesin. Ben
sadece, szc kavradm kadaryla szcn anlamn bildi
riyorum. Yine de bir eyin var olmasnn onun alglanm ol
masna baml olduunu sylemek, alglanmadnda onun
var olup olmadn sormamza yol aar. Berkeleye gre btn
problem vardr (exists) szcn nasl yorumladmz veya
anladmza dnr; baka deyile, btn mesele olmak ya

19 Bu nedenle onu, bir Adal diye okurken Locke ile polemii ve kar
tezyen felsefe ile balam olmas balamnda ele alacaz. Bu balam,
byk lde, Samuel Enoch Stum pfun Philosophy'sinden (M c
Graw-Hill Book, 1971) nakledilmekte ve burada sadece onun satrla
rnn arasnda bir eyler sylenmeye allmaktadr.
80 George Berkeley

da olmamaktr. Berkeley, ite bu mesele hakknda kendince


unlar syler: zerinde yaz yazdm masann var olduunu
(exists) sylerim; yani onu grrm ve hissederim. alma
odamdan karsam, onun imdi deil daha nce var olduunu
(existed) sylemeliyim. Bu, ben alma odamdaysam onu alg
layabileceim veya baka bir ruhun/tinin onu bilfiil alglad
anlamndadr. Burada Berkeley, var(dr) szcnn, yukar
daki kendi ifadeleri iindekinden baka hibir anlam olmad
n anlatma abasndadr; nk o, vardr terimi, ayn zamanda
bir zihnin bir eyi alglyor olduu varsaylmakszn kullanld
nda, hibir rnei veya misali bilemeyeceimize inanmakta
dr. Madd eylerin alglanmalaryla bants olmadan mutlak
bir varolu trne sahip olduunu iddia edenlere Berkeley
bunu benim aklm almyor diyerek yant verir. Kukusuz
der o, at ahrda, kitaplar alma odasmdadr, ben orada
olmasam bile. Fakat bir ey alglanmakszn, o eyin varln
bilmediimiz iin masa, at ve kitaplar ben onlar alglamadm
zaman bile vardr, nk birisi onlar alglar.
Berkeley bu yeni gre nasl varr? Yeni Vizyon Teorisi
adl almasnda, o, tm bilgimizin aktel vizyona veya bilfiil
grme ve dier duyusal deneyimlere baml olduunu syler.
Berkeley, bizim asla mekn ya da bykl alglamadmz;
sadece eyleri farkl perspektiflerden grdmzde, eylerin
farkl vizyonlarna veya grmlerine veya alglarna sahip oldu
umuzu savunur. Biz uzaklk grmeyiz-, nesnelerin uzakl
bize deneyimimiz tarafndan telkin edilir. Grdmz tm
ey, bir nesnenin nitelikleridir ki, vizyon yetimizin duyulmaya-
bildii, alglayabildii bir nesnenin nitelikleridir. Bir nesnenin
yaknlkm grmeyiz; yalnzca o nesneye doru gittiimizde
ya da ondan uzaklatmzda, o nesnenin farkl bir vizyonuna
sahip oluruz. Berkeley, kendi zihninin ilevlerini irdeledii ve
idelerinin zihninin dndaki nesneler ile nasl bantl olduu
nu sorgulad lde, idelerinden bamsz bir nesnenin asla
bulunamayacana o denli emin olur. yle der: D cisimle
rin var olmasn tasarlamak zere tm gcmz kulland
Solmaz Zelyt 81

mz zaman, kendimizi kendimize ait idelerimizi temaa eder


ken buluruz. Hibir ey bize, bir parktaki aalan veya bir
raftaki kitaplar, kimse onlara bakmad hlde, hayl etmekten
daha kolay gelmez. Fakat Berkeleye gre burada yaplan ey,
kitaplar ve aalar dediiniz belli idelerin zihninde olumas -
m hesaba katmaz. Buradan da o, bir zihinle bantl olmann
dnda herhangi bir eyi dnmenin bile imknsz olduu
sonucuna varr. Yakn ve uzak idelerimizin telkin edebilecei
ekilde bizim dmzda ve bizden ayr var olan bir eyi asla
deneyimlemeyiz. E deyile bir algsna sahip olmadmz bir
ey var deildir veya orada deildir.
Berkeleyi, eylerin bamsz varlna veya var olmasna,
maddenin gerekliine ilikin bir kuku srecine sokan ey,
yani Berkeleyi tm bunlardan kuku duymaya sevkeden ey,
Lockeun felsefesiydi. Locke, bilgi teorisinde, Berkeleye gre,
kanlmaz grnen sonulara ilerlemeyi baaramamt. Loc
ke, tzden ne olduunu bilmediimiz ey diye sz ettiinde,
madd tzn hibir ey olduunu sylemekten yalnzca bir
adm uzaktayd ve Berkeley ite o adm atyordu. Lockeun
ideler ve eyler arasndaki ilikiyi ele al, birincil ve ikincil
nitelikler arasnda, yani bir nesnenin boyutu ve biimi veya
says ile onun rengi, kokusu ve tad arasnda, gerek, reel bir
ayrm olduunu varsayar. Locke, rengin bir ide olarak yalnzca
zihinde var olmasna karn, boyutun, saynn nesnenin tz ile
ilgili olmak zorunda olduunu kabul eder; yani renk, koku gibi
ikincil niteliklerin tesinde veya altnda var olan ve bundan
dolay bir zihinden bamsz olan realitenin atl madde oldu
unu kabul eder.
Buna kar Berkeley, tm dier niteliklerden soyutlanan
say, biim ve hareketin tasarlanamaz olduunu savunur.
rnein, bir kiraz nedir? O, yumuak, krmz, yuvarlak, tatl
ve ho kokuludur. Tm bu nitelikler, kirazn duyular yoluyla
zihinde retme gcne sahip olduu idelerdir; yle ki yumu
aklk hissedilir, renk grlr, yuvarlaklk ya hissedilir ya gr
lr; tatllk tadlr; kokululuk koklanr. Tm bu niteliklerin tam
82 George Berkeley

da varl, onlarn alglanm olmalardr. Bu niteliklerden ayr


olarak hibir duyulur gereklik yoktur, ksacas baka hibir
ey yoktur. O hlde kiraz, algladmz niteliklerin tmdr.
Kiraz ve tm nitelikleri, bir duyumlar kompleksini temsil eder.
Duyularla alglanan niteliklerin ardnda biim ve say gibi daha
ncelikli veya temel veya birincil nitelikler olduunu sylemek,
Berkeleye gre birincil ve ikincil niteliklerin ayrlabilir olduu
nu varsaymak demektir. Algdan bamsz olarak ve bu yzden
de ikincil niteliklerden bamsz olarak biimi, sayy, boyutu
tasarlamak bile imknszdr. Bu yzden de Berkeley yle so
rar: Birincil ve ikincil nitelikleri dncede bile ayrmak mm
kn m dr? Ardndan bu soruya unu ekler: Bir eyi kendi
sinden kolayca ayrabilir miyim?... Dorusu nesne ve duyum
ayn eydir, dolaysyla birbirinden soyutlanamaz. Bir ey,
onun alglanan niteliklerinin toplamdr ve bu sebeple var ol
mak alglanmaktr. Tz veya madde asla alglanmad iin
onun var olduu sylenemez. Eer tz var deilse ve eer yal
nzca duyumlanan nitelikler gerek ise, o zaman yalnzca d
nen veya Berkeleyin ifadesiyle tinsel varlklar vardr.
Lockeun empirik felsefesini, onun ak sonular olduunu
dnd eye gtrmenin tesinde Berkeley, ayn zamanda
ncelemede iaret ettii bir problemler karmaasyla da bou
ur: Skeptisizm, ateizm ve dindlk temelinde bilimlerdeki
hata ve gln balca nedenleri olarak iaret eder, bu kar
maaya. Tm glklere yol aan ey, madde nosyonudur,
nk atl madd bir tzn gerekten var olduu kabul edilirse,
tinsel veya immaterial, yani gayrimadd tzlere, bu tr bir ev
rende, yani madd evrende, nerede yer bulunur? Bu soru, Des-
cartesn dalizminin yolundan gidildiinde ve ancak o zaman
sorulacak bir sorudur; Locke kendi verdii ad ile ne kadar
ideler yolunun yolcusu ise, Berkeley de o kadar o yolun yol
cusudur. Bu yolculukta Berkeleyin yle bir soruyu kendi teo-
logluk balam ile sormadan durmas da neredeyse imknsz
dr: eylerin hl ve hareketinden karlan genel idelere daya
nan bilimsel bilgi, Tanr idesini gerektirmeksizin bize tam bir
Solmaz Zelyt 83

felsefe verecek midir? Yani, bilim yapmann Tanry inkr


etmeden yaplma yolu yok mudur? Bu, Berkeleyin madde ide
sini keyf bir ekilde feshettiini deil, kendi iinde, kendi ka-
naatince doru olan grlerini vurgulamak iin ilave sebeple
re sahip olduunu ifade eder.
Locke, tzn veya maddenin duyumladmz niteliklere bir
dayanak olarak var olduunu sylemiti. Berkeley, Hylas ve
Philonousdaki20 ilk diyalogda Lockeu Hylasa konuturur ve
Hylas yle der: ...kendisi olmakszn niteliklerin var olduu
nun tasarlanamayaca madd bir dayanak varsaymay zorunlu
buluyorum. Philonous, bu szlere karlk, dayanak, substra-
tum szcnn kendisi iin hibir ak anlam olmad ve
Hylasn bundan ne anladn bilmeyi istediini syler. Fakat
Hylas, substratum terimine ilikin ne syleyeceimi bilmedii
mi bildiriyorum diyerek terime kesin bir anlam ykleyemeye-
ceini kabul eder. Bundan karlan sonu udur: Dnme
yen eylerin [maddenin] mutlak varl, anlam olmayan sz
cklerdir. Bu, duyulur eylerin gereklie sahip olmadn
sylemek deildir. Duyulur eylerin alglandklar lde var
olduklarn sylemektir. Bu, kukusuz, yalnzca idelerin var
olduunu ierir, ama Berkeley buna u umudunu ekler:
Umuyorum ki, bir eye ide demek onu daha az gerek yap
maz. Bu idealizminin kmseneceinin ve onunla alay edile
ceinin farknda olan Berkeley yle yazar: Gne, ay ve yl
dzlar nereye gitti? Evler, nehirler, dalar, aalar ve talar iin
ne dnmeliyiz? Bunlarn hepsi chimeralar m, hayl yanl
samalar m? lkeleri gerei Berkeley, Doadaki herhangi bir
eyden yoksun deiliz. Grdmz her ey, hissettiimiz,

20 Bu eser eski bir yazma tarz ile, yani yunan diyalog tarz ile yazl
mtr; karakterlerin isimleri de bu tarza uygun olarak yunancadr;
H ylas, hyle veya hleye, yani maddeye gnderirken, philonous,
kelimesi kelimesine tin-sever demektir. Dolays ile Berkeleyi temsil
eden diyalog kiisi, Philonoustur.
84 George Berkeley

iittiimiz veya bir bilgenin kavrad, anlad her ey daima


olduu gibi gvencededir ve daima olduu gibi gerektir. Bir
rerum natura vardr ve realiteler ile chimeralar arasndaki ay
rm tm gcyle devam etmektedir der. Eer durum buysa,
niin eyler yerine yalnzca ideler vardr? Berkeley, gereksiz
madde kavramn atmak iin der ve ekler: Ya duyum ya da
dnm yoluyla kavrayabileceimiz herhangi bir eyin varl
na, var olmasna kar kmyorum. Varln yadsdm tek
ey, filozoflarn madd veya cisimsel tz dedikleri eydir. Bunu
yaparken, cretle sylyorum ki, bunu yapmayacak olan in
sanln geri kalanna verilecek hibir zarar yoktur.21

BLM VE SOYUT DELER

Berkeleyin zamannda bilimden anlalan, madde nosyonuna


gl bir ekilde dayal olan fizik bilimi olduu iin, Berkeley
fiziin varsaymlar ve metodlar ile uzlamak zorundayd. Bi
lim, bizim grn ve gereklik arasnda ayrm yapabilecei
mizi ve yapmak zorunda olduumuzu kabul eder. Deniz mavi
grnr, ama gerekte mavi deildir. Berkeley, bilimcilerin
duyulur dnyadakinden baka bir gereklik olup olmadn
sorgulamalarna meydan okur. Bu analizde Berkeley, empiriz-
min ilkesini izlemekte ve onu inceltmeye almaktadr. Fizik
iler, der Berkeley, teorilerine metafizii dhil ederek bilimi
karartmlardr; onlar, kuvvet, g, ekim, yerekimi

21 Locke, kendi teorisinin evrensel onay isteyecek gte olmasnda bir


saknca grmezken Berkeley de kendi teorisinin kartna bir zarar
olmayacan ayn ekilde ifade etmektedir. Bunun gerekten bir m e
ziyet olduunu mu dnmeliyiz? Baka deyile bu pluralizm, m ezi
yet midir? Bu eskisini onarmadan veyahut da ykmadan yaplan bina
larn oalmas iyi midir? Baka deyile, alternatifini rtmeden yol
alan teoriler okluunu, oksesliliin nianesi sayp vmeli midir?
Her bir kimse kendi arksn sylerse mi oksesli olunur? Bilmiyo
rum.
Solmaz Zelyt 85

gibi szckler kullanrlar ve bunlar belli bir fiziksel gereklie


gnderdiklerini dnrler; hareketleri renk niteliine yol aan
kk paracklardan sz etmek bile, empirik deil, rasyonel
bir analize angaje olmaktr. Berkeleyi rahatsz eden ey, bilim
cilerin genel veya soyut terimleri sanki bu terimler kesin olarak
reel varlklara, zellikle de doada bulunan ve temelde duran
madd bir tze gnderiliyormuasna kullanmalardr. Berke-
leye gre yalnzca duyumlanan nitelikler gerekten vardr ve
madd tz nosyonu, gzlemlenen niteliklerden karsanan yan
l ynlendirici bir karmdan ibarettir: Bu niteliklerin birka
nn birbirine elik ettikleri gzlemlendii iin, onlara tek bir
adla iaret edilegelir ve bu yzden onlar bir ey diye kabul edil
meye balanr. Bylece rnein belli bir renk, tat, koku, biim
ve bunlarla beraber olduu gzlemlenen uyum, elma adyla
imlenen farkl bir ey saylr; idelerin baka toplanmlar bir
ta, bir aac, bir kitab vs. eyleri oluturur. Benzer ekilde
bilimciler eylerin ilemlerini gzlemlediklerinde, g veya yer
ekimi gibi soyut terimleri, sanki bunlar eylerde reel bir varo
lua sahiplermi veya eyler imi gibi kullanrlar. Fakat
g, sadece bizim eylerin hl ve hareketine ilikin duyumu
muzu betimleyen ve bize duyularmzdan daha ok hibir bilgi
vermeyen bir szcktr. Berkeley, bilimi yok etmek niyetinde
deildir; niyeti sadece eylerin doasnn varlkn reddet
mektir. Yapmay istedii ey, bilimsel bilginin ne hakknda
olduunu ak klmaktr. G, yerekimi, nedensellik gibi te
rimler, zihinlerimizin duyumdan karsad ide kmelerinden
baka hibir yere gndermezler. Scan mumu erittiini dene-
yimleyebiliriz, ama bu deneyim ile bildiimiz tek ey, eriyen
mum dediimiz eye, daima scak dediimiz eyin elik ettii
dir. Neden szcnn dayand herhangi bir tekil ey hak
knda hibir ey bilmeyiz. Aslnda sahip olduumuz biricik bilgi
tek tek deneyimlerin bilgisidir. Ama tm eylerin nedenlerinin
dorudan bilgisine sahip olmasak bile eylerin dzenini biliriz.
Ann B tarafndan izlendiini, yani dzeni, bunun niin oldu
una ilikin hibir deneyimimiz olmasa bile deneyimleriz. Bi
86 George Berkeley

lim, bize, bir fiziksel davran betimi verir ve pek ok mekanik


ilke, ngr veya nceden grme veya nceden kestirme ama
c iin yararl olan gzlemlerimizden hareketle, kesin olarak
formle edilebilir. Bylece Berkeley bilimi olduu gibi brakr;
ama bilimin dilini, kimsenin bilimin duyulur dnyadan kara
bileceimiz bilgiden daha fazlasn verdiini dnmemesi iin
ak klmaya alr. Duyulur dnya veya deneyim dnyas,
bize ne tz ne de nedensellii gsterir.

TANRI VE EYLERN VARLII

Berkeley eylerin varln ve onlarn doadaki dzenini kabul


ettii iin, ona gre zihnimize dsal eylerin biz onlar algla
madmzda bile nasl var olduunu ve dzenlerini nasl ger
ekletirdiklerini aklamak zorunludur. Bylece var olmak
alglanm olmaktr tezini incelterek, Berkeley yle der: Du
yusal eylerin zihnimizin dnda bir varl olduunu yadsd
mda, kendi zihnimi deil, tm zihinleri kastediyorum. imdi,
onlarn benim zihnime dsal bir varla sahip olduklar aktr,
nk onlar zihnimden bamsz olarak deneyimle buluyo
rum. Dolaysyla da benim onlar alglamamn zaman aralklar
boyunca onlar orada var eden bir baka zihin vardr. Tm
insan zihinleri, zaman zaman eylerden ilgisini kestii iin
Tm eyleri bilen ve kavrayan ve onlar kendisinin buyurduu
kurallara gre bizim tarafmzdan Doa Yasalar denilen kural
lara gre grmze sunan, her yerde hzr ve nzr eternal
bir Zihin vardr. Bundan dolay eylerin varl, Tanrnn var
lna bamldr ve Tanr doadaki eylerin dzenliliinin ne
denidir.
Bir kez daha Berkeley, rnein biz oday terkettiimizde bi
le, kandilin hl orada olduunu ve biz bir zaman aralndan
sonra geri dndmzde onun yanmaya devam etmi olaca
n yadsmak veya inkr etmek istemez. Fakat bu, Berkeley
iin yalnzca u anlama gelir: Deneyim veya tecrbe veya pra
Solmaz Zelyt 87

tik, gelecek deneyimlerimizin ne olacan ngrmemize im


kn veren belli bir dzenlilie sahiptir; kandilin ben odada
yokken de yandn sylemek, madd bir tzn bir zihinden
bamsz olarak var olduunu kantlamaz. Berkeley iin birinin
kandili bilebileceini, ama yalnzca o kiinin ona ilikin bir alg
deneyimlemesinden tr kandili bilebileceini sylemek, bir
ortak duyu iidir. Benzer ekilde, biri var olduunu bilir, n
k kendi zihinsel ilemlerine ilikin bir farkndala sahip oldu
unu bilir.
O hlde, eer deneyimlerim uyarnca gereklii betimleme
ye veya tarif etmeye alrsam ncelikle u sonuca varrm:
Zihin sahibi olan benim kendim gibi baka kiiler vardr; bun
dan hareketle ben idelere sahip olduum iin baka kiilerin de
idelere sahip olduu varsaylabilir; benim sonlu zihnimden ve
bakalarnn sonlu zihinlerinden ayr olarak zihne benzer daha
byk bir Zihin vardr ve bu Tannnn Zihnidir. Tanrnn ide
leri doann dzenli yapsn kurar. nsanlarn zihinlerinde var
olan ideler, Tanrnn ideleridir, ki Tanr insanlara gnlk de
neyim iinde algladmz eylerin veya nesnelerin nedeninin
madde deil, Tanr olduunu bildirir. Ayn zamanda sonlu
zihinlerin tm deneyimlerini koordine eden ve bize Doa
Yasalar terimiyle dnme imkn veren de Tanrdr. Byle-
ce Tanrnn zihnindeki idelerin dzenli bir ekilde tanzimi, in
sanlarn sonlu zihinlerine veya tinlerine iletilir; ve bu, Tanrsal
zihin ile sonlu zihinler arasnda kompetans bakmndan ayrm
lar yaplmasna imkn verir. O hlde, niha gereklik madd
deil, tinseldir, spiriteldir ve nih gereklik Tanrdr; eyleri
alglamadmzda, onlarn devam eden srekli varl veya
varolmakl, Tanrnn onlar srekli alglamasyla aklanr.
Berkeleyin yapt gibi, insanlarn idelerinin, Tanrdan gel
diini sylemek zel trden bir nedensellik yorumu gerektirir.
Berkeley, bir kez daha, bizde nedensellik grs (insight) ol
duunu yadsmaz; sadece vurgular ki, duyu verilerimiz bize bir
nedensel g gstermez ya da amaz. rnein suyun nasl ve
niin donduunu irdelerken, soukta suyu katlamaya zorla
88 George Berkeley

yan bir g bulmayz. Bununla birlikte zihinsel ilemlerimiz


yoluyla bantlar, nedensel bantlar anlarz. rnein irade
mizin farkndayzdr, yani kolumuzu hareket ettirmeyi isteyebi
liriz; ve hatt burada daha nemli olan, zihinlerimizde hayl
ideler retebiliriz. Bu tr ideler retme gcmz, alglanan
idelere zihinsel bir gcn yol at izlenimini verir. Fakat ha
yl ideler, sonlu zihinler tarafndan retilirken, alglanan ideler
sonsuz bir Zihin tarafndan yaratlr; bu idelerin bizdeki varl
nn nedeni, bu Zihindir.
Berkeley, esse est percipi formln inceleyii yoluyla felsef
materyalizmin ve dinsel skeptisizmin pozisyonunu etkili bir
ekilde kertmi olduuna emindir. Lockeun empirizmi,
kanlmaz bir ekilde skeptisizmi ierir; bu, Lockeun bilgiyi
duyu deneyimine dayandrmas ve grnlerin ardndaki ger
ekliin veya tzn asla bilinemeyeceini iddia etmesiyle atba
gider. Berkeleyin Tanrnn ve tinsel varlklarn gerekliine
ilikin argmanlarnn, materyalizmi ve skeptisizmi baaryla
rtp rtmedii bir soru olarak kalr; nk onun arg
manlar, materyalistlere atfederek onlarda grd kusurlarn
bazlarn ierir. Yine de etkisi nemlidir. Onun etkisi, empiriz
mi bakmndandr, idealizmi bakmndan deil. Lockeun
empirizmi zerine ykselen Berkeley, meseleye u kesin nokta
y koymu grnr: nsan zihni, yalnzca ve daima tikel duyu
deneyimleri hakknda dnr; soyut ideler bunlarla ayn ger
eklie gndermez. Tabii ki bu, bir empiristin bak asndan
byledir. Empirizme en tam ifadesini Hume verecektir veya
baka deyile Hume ideler yolunun doruuna kacaktr ve
bu doruun yolunu ona Berkeley amtr; ve Hume bunu da
vururcasna Berkeleyden yle sz eder: Bu konuda kabul
edilen gr rahatsz eden ve tm genel idelerin tikel olanlar
dan baka bir ey olmadklarn ileri sren byk bir filozof.
Ben bunu son yllarda yaplm en byk ve en deerli keif
olarak gryorum.
Oysa immateryalizmde bizim dier insanlar ile paylatmz
bir duyulur dnya konsepsiyonuna hibir yer yoktur, nk
Solmaz Zelyt 89

Berkeley bizim baka insanlar ile ayn eyi grmediimizi veya


ayn eye dokunmadmz sylemek zorundadr. Berkeleyin
dnyasnda iki ey vardr: Tinler ve ideler. Tinler, ideleri alglar
veya zaman zaman Berkeleyin syledii gibi tinler idelere sa
hiptir. Bir idenin varl, onun bir tin tarafndan alglanmasn
dan veya ona bir tinin sahip olmasndan ibarettir. Bir tinin var
l ise onun idelere sahip olmasndan veya alglamasndan iba
rettir. Yalnzca tinler alglar ve yalnzca ideler alglanr. Varlk
veya var olmaklk, alglama ve alglanma ile ayn eydir. Bu
durumda duyulur dnyann bamsz bir varl yoktur ve bu
anlamda dnya olsa olsa bir znenin ideleri olarak vardr ve bu
zne, cogitonun znesinin ta kendisidir ve Berkeleyde o, son
lu ya da sonsuz tindir.
Berkeley, ncelemede nsanlar saduyuya aryorum
der. Ama Diyalogda Duyulur dnya, duyularmzla alglad
mz dnyadr. Duyularla ideler alglanr ve hibir ide, tasarm,
zihinden baka bir yerde var olamaz diye yazar.
D a v id H u m e

Hume, Hobbes, Locke ve Berkeleyin felsefelerindeki empirik


eleri benimserken, bu filozoflarn dncelerindeki can
ekien metafizik eleri reddeder. Hume, empirizme en ak
ve en kat formunu verir.
1711 de Edinburghda doan Isko filozof, adn ngilizle-
rin telaffuzuna uysun diye David Homedan David Humea
evirir. Ailesinin bir hukuku olmasn istedii Hume, 12 ya
nda hukuk okumak zere girdii Edinburgh niversitesin-
de, ksa bir sre sonra tarih, felsefe ve edebiyatla ilgilenmeye
balar ve ailesinin isteine direnir. 15 yanda Newtonun teo
risini ok iyi bir ekilde renmi olarak niversite eitimine
son verir.
Humeun yaad dnem, Britanyann byk lde s
kn ve istikrara kavutuu bir dnem olmas bakmndan Hob
bes ve Lockeun yaad zamandan hayli farkldr. skoyann
ngiltere ile Birleme yasasnn 1707de yrrle girmesin
den sonra, skoya, kendi parlamentosunu feshetmi; ancak
buna karlk, sko Presbiteryen Kilisesinin ve hukuk sistemi
nin korunmasn gvenceye almtr. te byle bir dnemde
ngilterenin skoya zerindeki belirleyicilii ve hatt nefreti-
Solmaz Zelyt 91

dir ki, Davidi soyadn deitirmeye ve bir sko deil de, san
ki bir ngilizm gibi davranmaya ve yazmaya gtrr.
Ayrca dnemin istikrar, 18. yzyl balarndaki sko Ay
dnlanmas denilen dnemi hazrlar. Felsefe sahnesinde Moral
Duygu Okulunun temsilcileri vardr: Anthony Shaftesbury
(1671-1719), Francis Hutcheson (1694-1746), Adam Smith
(1723-1790). Hutcheson ile nispeten atmal, Smith ile dos
tane ilikiler ierisinde olan Hume, sko Aydnlanmasnn
doruudur.
1734 ile 1737 arasndaki yllar madd sknt iinde Fran
sada geiren Hume, burada, hem de Descartesin La Flechei-
nin ktphanesinde alarak ve Descartesm dirsek rtt
sralarda dirsek rterek, u nl A Treatise O f Human
Nature (nsan Doas zerine nceleme) adl kitabn kaleme
alr. Kitap, Humea bekledii baary getirmez ve 1739da
Hume urad hayl krkln Hibir yaznsal giriim daha
anssz deildir; nk bu kitap daha baskdan kmadan l
domutur diyerek ifade eder. Sonraki kitab Essays: Moral
And Political (Moral ve Politik Konular zerine Denemeler)
adn tar. 1741de baslan bu kitap, Humea bekledii baar
y getirmitir ve bu kitaba yazd nszde Hume, Treatisei
red ve inkr ederek kendisi hakknda verilecek hkmn Essays
zerinden verilmesini ister. Ancak daha sonra, l doan ve
yaymlamakla byk hata ettiimi itiraf ederim dedii nce-
lemeyi gzden geirerek ve aslnda tm red ve inkrna karn,
bilgi retisinin zn muhafaza ederek An Enquiry Concer
ning Human Understanding (nsann Anlama Yetisine dair bir
Aratrma) balyla yaynlamtr. Bir dier ve daha ksa al
ma da, Treatise deki ahlka dair grlerinin gzden geirilmi
versiyonu niteliindedir: An Enquiry Concerning the Principles
o f Morals (Ahlkbilgisinin lkelerine dair bir Aratrma).
Humeun bu kitaplar dndaki almalar arasnda yer alan
Byk Britanya Tarihi, onun baz byk bavuru kitaplarnda
veya ansiklopedilerde tarihi olarak nitelenmesine, tanmlan
masna yol aacak denli etkili olmu; lmnden sonra yaym
92 David Hume

lanan ve gizleyerek yazd sylenen Doal Din zerine Diya


loglar adl almas ise, kimilerince onun bayapt saylmtr.
1763de ngiliz bykelisinin sekreteri olarak Fransaya
giden Hume, artk, kitaplar sayesinde ve derler ya yedi kralla
bark, yani uysal mizac sayesinde geni bir etkiye sahip ol
mutu; bylelikle, gerekten istedii hrete kavumutu. Le
bon David diye tannaca Fransada kald yllarda o, Ansik-
lopedistler (Voltaire, Diderot, Dalembert) ve Rousseau ile ili
ki kurmutu. Hatt Rousseau ile pek yakn bir ilikisi olmutu.
1769da Edinburgha geri dnen Hume, 1776da ld.
Hume bir insan bilimi tesis etmek, yani fizik biliminin
yntemleriyle insan doasn incelemek istiyordu. Edebiyatla
ilgisi, atan kanlarn okuyuculara nasl sunulduunu ona
gstermiti. Hume, bu kanlar atmasn ciddi bir felsef
problemin semptomu olarak dnyordu. Bu problem, eyle
rin hakik doasn nasl bilebileceimiz problemiydi. Eer
hnerli yazarlar ahlk, din ve fizik gerekliin hakik doas
hakkndaki atan fikirleri, ideleri okuyuculara kabul ettirir
lerse, bu atan ideler eit lde doru mudur veya bu ideler
atmasnn nedenini, sayesinde bulabileceimiz bir yntem
var mdr? Humeun sorusu buydu. Ve zamannn iyimserliini
paylaan Hume da evrenin tm problemlerini zme yolunu,
gayet kartezyen bir biimde, bilimsel yntemde gryordu.
nanyordu ki bu tr bir yntem bizi insan doasna ilikin ak
bir anlaya gtrebilir ve zellikle de insan zihninin nasl ile
diini gsterebilir.
Derken Hume, insan dncesinin mekanizmasn betimle
mede bilimsel yntemler kullanlabilecei hakkndaki optimiz
min hakl karlamayacan kefetti. Bu keif, onun ruh sal
n bozacak denli strabl olmutu. nceleri akla duyduu
inan, sonunda onu skeptisizme gtrd. delerin zihinde
oluma srecinin izini takip ederken Hume, insan dncesi
nin alannn ne kadar snrl olduunu grmeye balad. Locke
da Berkeley de bu ayn noktaya gelmiler, fakat onlarn hibiri
idelerin kaynana ilikin aklamasn, kendi bilgi teorisine
Solmaz Zelyt 93

ayn ciddiyet ve kararllk ile dayanak yapmamt; yani ne Loc


ke ne Berkeley tmyle kendi ideler aklamasna dayanm
veya sadk kalmt. Onlar, btnyle vazgemek istemedikleri
ortak duyu inanlarna bavururlar. Tm idelerimizin dene
yimden geldiini ileri srmelerinin yan sra, deneyimin pek
ok konuda bize bilgi kesinlii verebileceine inanm gr
nrler. te yandan Hume, eer tm idelerimiz deneyimden
gelir ncln ciddiye alrsak, diye dnr, bu ideler akla
masnn bizi mecbur ettii ekilde bilgiye ilikin snrlar kabul
etmek zorundayzdr; hem de bizim greneksel inanlarmz
aksi ynde bir izlenim verse bile.

BLG TEORS

Humea gre mulak sorularn yaratt speklasyonlar ve


ihtilaflar zmenin tek yolu, insann anlama yetisinin doasn
ciddi bir ekilde aratrmak ve zihnimizin g ve kapasiteleri
nin kesin ve hatt keskin (exact) analizi ile bu tr uzak ve
mulak konular iin hibir uygun arac olmadn gstermek
tir. Yani, zihnin bunlara hi uygun olmadn gstermektir.
Bunu gstermek iin Hume, kendisini kukucu bir sonuca
gtrecek olan bir meseleler dizisini dikkatle analiz eder. Ba
lad yer, zihnin ierikleridir.
Hume, hibir ey insann dncesinden daha snrsz de
ildir, der. Bedenimizin bir gezegen ile snrllna ramen,
zihnimiz evrenin en uzak yerlerine ve hatt daha da tesine,
kaosun derinliklerine gezintiye kabilir. yle grnebilir ki,
zihin doann da gerekliin de snrlarna tbi deildir ve bun
lar aabilir; nk haylgc hi zorlanmadan, hi glk
ekmeden en doa d grnleri, ucubeleri yaratabilir; hi
kimsenin duyup grmedii eyleri tasarlayabilir; yani, rnein,
uan atlar, altn dalar hayl edebilir. Fakat zihin bu engin
zgrle sahip grnmesine ramen aslnda, der Hume, o,
ok dar snrlar iinde hapsedilmitir. Son tahlilde, zihnin tm
94 David Hume

ierikleri, bize duyular ve deneyim yoluyla verilen materyallere


indirgenebilir. Hume bu materyallere alglar (perceptions) der.
Zihin alglar iki form alr ve Hume bu formlar izlenimler ve
ideler (impressions and ideas) olarak adlandrr.
izlenimler ve ideler zihnin btn ieriini oluturur. Dn
cenin orijinal materyali, ilk eyi, bir izlenimdir; bir ide ise, sa
dece bir izlenimin kopyasdr. Bir izlenim ile bir ide arasndaki
farkllk derece farkdr; yani, sadece, bu ikisi arasndaki canl
lk derecesi onlar ayrr. Orijinal alg, bir izlenimdir; duyduu
muz, grdmz, dokunduumuz, sevdiimiz, nefret ettii
miz, arzuladmz veya istediimiz zaman olduu gibi, bir
izlenimdir. Bu izlenimler onlara sahip olduumuz zaman canl
ve aktrlar. Bu izlenimler zerine dndmzde, akl
yrttmzde bilinlerine vararak onlarn idelerine sahip
oluruz ve bu ideler, orijinal izlenimlerin daha az canl versiyon
lardr. Bir ac hissetmek bir izlenimdir; oysa bu duyumun hat
ras bir idedir.
zlenimleri ve ideleri ayrmann yannda Hume, izlenimler
olmakszn hibir idenin var olamayacan ileri srer. nk
bir ide, bir izlenimin sadece bir kopyas ise, bundan, her ideye
nce gelen bir izlenimin olmak zorunda olduu kar. te yan
dan, her ide kendine karlk gelen bir izlenimi yanstmaz.
nk idelerine sahip olsak bile, bir uan at veya bir altn da
hi grmemiizdir. Hume, bu tr ideleri, zihnin duyular ve
deneyim ile bize verilen materyalleri birletirme, srasn dei
tirme, oaltma veya azaltma yetisinin rn olarak aklar.
Bir uan at dndmz zaman, haylgcmz iki ideyi,
kanatlar ve at idelerini, duyularmz yoluyla balangta izle
nimler olarak edindiimiz ve bize zaten yabanc gelmeyen iki
ideyi yanyana getirir ve birletirir. Ayn ekilde erdemli bir at22
da tahayyl edebiliriz; zira bu alanda edinmi bulunduumuz

22 Bunun J. Swiftin atlarna ince bir gnderim olduunu dnyo


rum.
Solmaz Zelyt 95

zel duyguya gre erdemi kavrayabilir ve te yandan erdemi,


alkn olduumuz bir hayvan olan atn ekil ve hayli ile bir
letirebiliriz. Eer herhangi bir anlam olmayan veya e deyi
le, herhangi bir idesi olmayan bir felsef terim kullanma kuku
muz varsa, der Hume, yani byle bir terim kullanyor olduu
muzdan kukulanrsak, ihtiyacmz olan tek ey soruturmak
tr; bu szde/varsaylan idenin hangi izlenimden karsandm
soruturmaktr. Ve eer herhangi bir tesbitte bulunmak im
knsz ise, herhangi bir kaynak gstermek imknsz ise, bu
bizim kukumuzu dorulamaya hizmet edecektir.
Hume, Aratrmadaki bu szlerinin hemen dibine bir not
derek yle yazar: Muhtemelen, doutan ideleri reddeden
lerin maksad da, belki sadece, btn idelerin, izlenimlerimizin
kopyalar olduklarn ifade etmekten baka bir ey deildi. An
cak, u da teslim edilmeli ki, bu kimselerin kullandklar terim
ler ve ileri srdkleri teoriler... yeterince titiz ve itinal bir e
kilde tanmlanmamt. rnein doutan ide (irnate idea)
ile kastedilenin ne olduunu belirlemek nemlidir. nk eer
doutan demek doal demek ise, zihnin btn alg ve
idelerinin,... doutan veya doal olduklar kabul edilmelidir.
Yok, eer doutan ile kastedilen, douumuz ile bir ve ayn
zamanda olan ise, tartma gereksiz olur ve dncenin, ne
zaman, yani douumuzdan nce mi sonra m baladn ara
trmak da zahmete demez. Hume, de kelimesinin, gerek
Locke gerekse bakalar tarafndan ok geni ve tanmlanma
m bir anlamda... kullanlm grndn; oysa izlenimler
ve ideler kendisinin aklad anlamda anlalrsa ve doutan
ile, asl olan veya hibir nceki algdan kopya edilmemi olan
anlalrsa, o zaman, btn izlenimlerin doutan olduklarn,
btn idelerin ise doutan olmadklarn ileri srebiliriz diye
rek Lockeun meramnn eski kafal, banaz kiiler tarafn
dan, baka deyile Orta a ulemalar tarafndan arptlp
yanl anlaldn ifade eder.
Hume nemli olann, doru soruyu sormak ve sz konusu
olan terim her ne ise onu yaratan izlenimin ne olduunu bula-
96 David Hume

na dek geri gitmek olduunu ileri srer. O, Tanr idesini de bu


teste tbi tutar ve bu idenin kendi zihinlerimizin ilemleri ze
rine dnmde bulunmaktan doduu sonucuna varr.
Humea gre, insanlar arasnda deneyimlediimiz iyilik ve bil
gelik niteliklerini snrsz bytmeden doar, Tanr idesi.
Fakat tm idelerimiz izlenimlerden kyorsa, dnme dedii
miz eyi nasl aklayabiliriz veya idelerin zihinlerimizde grup
land kalplar nasl aklayabiliriz?

DELERN BRL VEYA ARIIMI

delerimizin birbirleriyle bantlanmalar salt bir ans eseri


olmaz veya sadece tesadf deildir. Humea gre bir idenin
doal olarak bir baka ideye girdii veya kart bir birlik
ba, bir birleme nitelii olmak zorundadr. Yani bir idenin
bir dierine elik etmesine, bir idenin bir dier ideyi arma
sna ilikin bir birlik, bir irtibat, bir ba olmaldr. Hume buna
nazik g(gentle force) adm verir: Her bir kiinin, komp-
leks/karmak bir ide iinde birlemeye en uygun olan yaln
ideleri semesinde genel olarak etkili olan nazik g. Bu, bir
ideyi bir baka ide ile birletiren zihnin zgl, spesiyal bir yetisi
deildir. nk Hume, zihnin yapsal donanmna ilikin hibir
izlenime sahip deildir. Fakat Hume dnmemizin fiili kalp
larn gzleyerek ve idelerimizin gruplanmalarn analiz ederek
idelerin birlemesinin veya birbirini armasnn veya idelerin
armnn aklamasn bulduunu dnr.
Humeun aklamas, idelerde her ne zaman belli nitelikler
varsa, bu idelerin birbirleriyle ilikiye getii veya birbirine
elik ettii eklindedir. Humea gre, kendisinden nce hibir
filozofun tesbit ve tasnife almad, bu niteliklerin veya ba
nt ilkelerinin says tr: Benzerlik (resemblance), zaman
veya meknda/yerde bitiiklik (contiguity in time or place) ve
neden-etki (cause and effect). Hume, tm idelerin birbiriyle
bantlarnn bu nitelikler veya ilkeler ile aklanabildiine ina
Solmaz Zelyt 97

nr ve bu ilkelerin nasl ilediini u rnekler ile verir: Bir port


re, bizim dncelerimizi doal olarak orijinale, yani resmedi-
lenin kendisine, aslna gtrr (benzerlik); bir binadaki bir
blmden sz etmek o binann dier blmleriyle ilgili bir
soruturmay iin iine katar veya bir evin odalarnn birinden
sz edilirse, teki odalara dair de bilgi edinmek veya sz al
mak frsat belirir (bitiiklik); ve eer biz bir yara dnrsek,
bunu izleyen ac zerine dnmeden edemeyiz (neden ve
etki). Zihnin hibir ilemi yoktur ki, idelerin birlemelerine,
birbirini armasna ilikin bu rnekten biriyle aklanma
sn. Fakat bunlar arasnda neden ve etki nosyonu, Hume tara
fndan bilgideki merkez e olarak kabul edilir. Hume, neden
sel ilkeyi her bilginin geerliliinin baml olduu temel olarak
alr. Eer nedensel ilkede bir atlak varsa, biz bilginin kesinli
ine sahip olamayz, yani sz konusu bilginin kesinlikle bilgi
olduundan emin olamayz, daha dorusu sz konusu olann
bilgi olduunun teminatndan yoksun oluruz.
Artk Humeun en orijinal ve etkili gr olduu kabul
edilen nedensellik problemine yaklamna geebiliriz. Fakat
buna gemeden nce buraya kadar grdklerimizin bizde ko
layca artrabilecei bir eyi kaydetmeliyiz ki, Hume, idele
rin birlemeleri, birbirlerine elik etmeleri konusundaki akla
masyla arm psikolojisinin kurucusu olmutur. Humeun
szn ettii bant ilkesi, ayn zamanda arm meka
nizmasnn eleridir.
Evet, ne Hobbes ne Locke ne Berkeley nedenselliin temel
ilkesine itiraz etmitir; geri, Berkeley eylerde etkin nedenleri
kefedemeyeceimizi sylemitir, ama onun asl niyeti, feno
menlerin nedenini Tanrda aramaktan ibaret grnr. Hume-
a gre, tam da nedensellik idesi, kukuludur; bu ide aibeli bir
idedir. Hume u soruyu sorarak meseleye yaklar: Nedensellik
idesinin orijini nedir? deler izlenimlerin kopyalar olduklar
iin Hume, hangi izlenimin bize nedensellik idesini verdiini
sorar. Yant ise, hibir izlenimin bu ideye karlk gelmedii
veya bu ideye karlk gelecek hibir izlenimin olmaddr.
98 David Hume

Peki o zaman, nedensellik idesi zihinde nasl ortaya kar?


Hume bu idenin zihinde ortaya kmasnn, bizim nesneler
arasnda belli ilikileri deneyimlememize bal olduunu sy
ler; yani biz nesneler, objeler arasnda baz bantlar dene-
yimlediimiz zaman, bu ide ortaya kar. Neden ve etkiden sz
ettiimizde, Ann Bnin nedeni olduunu sylemeyi isteriz.
Fakat A ve B arasnda ne tr bir iliki buna iaret eder? Dene
yim, bize iliki veya bant verir. lki bitiiklik (contiguity)
bantsdr, nk A ve B daima birbirine yakndr; ikinci ola
rak zamanda ncelik (priority in time) vardr, nk A yani
neden, daima Byi yani etkiyi nceler; ncs srekli rastla
madr (constant conjunction), nk biz daima Amn B tara
fndan izlendiini grrz. Fakat bir baka bant daha vardr
ki nedensellik idesi ortak duyuya A ve B arasnda zorunlu ba
lant olduunu telkin eder. Fakat ne bitiiklik ne ncelik ne
srekli rastlama, objeler arasnda zorunlu balanty ierir
veya gerektirir. Hibir obje yoktur ki, der Hume, objeleri tek
tek gz nne aldmzda bir dierinin varln iersin, ge
rektirsin, ifade etsin: Oksijeni tek bana ne kadar gzlersek
gzleyelim, hidrojen ile kartnda bize suyu vereceini syle
yemeyiz. Biz bunu, yalnzca, ikisini birlikte grdkten sonra
biliriz. Dolaysyla yalnzca deneyim sayesindedir ki, biz bir
objenin varln bir dier objeden karsayabiliriz. Neden-etki
bantsnn bilinmesi hibir durumda a priori baz akl yrt
me ve karsamalarla elde edilmi deildir; aksine ancak ve yal
nz deneyimden gelir. Adem, daha en banda, tam bir zihin
sel olgunlukta saylsa bile, suyun akclk ve effaflna bak
makla, bu enin kendisini boabilecei; atein de aydnlk ve
scaklna bakarak bu ikinci enin de kendisini yakp kl
edebilecei sonucunu karamazd. O hlde, nedenler ve etki
ler, akl yrterek veya dnerek deil, deneyim ile bulunabi
lir; nk her etki, nedeninden bamsz bir eydir ve etki veya
sonucu nedenin ierisinde kefetmek, der Hume, imknszdr:
...zihin, bu etkiyi, ilk kez icad veya idrak ettii zaman, a priori
olarak, bu ancak rastgele olabilir. Bizler ancak, benzerlik ba
Solmaz Zelyt 99

nts kurarak ve deney ve gzleme dayal akl yrtmeler


vastasyla, doadaki baz etkilerin okluundan sadece genel
nedenlerine geri gidebiliriz; fakat bu genel nedenlerin nedenle
rini kefetmeye kalkmak, tmyle beyhudedir ve daha beteri
bu uurda harcanan aba cahilliimizin geniliini gzler
nne serip bytmekten baka eye yaramaz. (Eyvah!)
Aratrmadaki bu szlerin biraz ilerisinde Hume yle der:
stenirse, doa felsefesinin yardmna, akl yrtmelerinin
sahihlii sayesinde yerinde olarak nam kazanm geometri a
rlsn: Geometri de ne bu kusura are bulmaya ne de bizi niha
nedenlerin bilgisine kadar gtrmeye asla muktedir olamaya
caktr. (Bir eyvah daha!)
Evet bizler, bitiiklik, ncelik ve srekli rastlamann izle
nimlerine sahip iken, herhangi bir zorunlu balantlar izlenimi
ne sahip deiliz. Bylece nedensellik, gzlediimiz objedeki bir
nitelik deil, demek ki nesnel bir ey deil; ama daha ziyade,
bir birletirme alkanldr. Yani A ve Bnin rneklerinin, em
sallerinin tekrarndan kan zihindeki bir birletirme detidir,
alkanldr; demek ki zneye ait bir ey, znel bir eydir.
Hume, nedensel ilkenin tm bilgi trlerinin merkezi oldu
unu syledii lde, onun bu ilkeye saldrs, tm bilginin
geerliliini ykma tehdidi iermektedir. Her ne ki var olmaya
balar, onun bir varlk nedeni olmak zorundadr ilkesini, ne
sezgisel olarak ne de kantlanabilir olarak kabul etmek iin,
Hume hibir sebep grmez. Netice itibariyle, Hume dnme
yi veya akl yrtmeyi bir tr duyumsama olarak dnr ve
bu hliyle de dnmemizin, bizim dorudan deneyimlerimi
zin, alglarmzn tesine uzanamayacan iddia eder. Nefret
etmek, sevmek, dnmek, hissetmek, grmek; bunlarn hepsi
alglamaktan baka bir ey deildir. (TR., I, II, IV)
100 David Hume

BZM DIIMIZDA NE VARDIR VEYA BZE


DISAL OLARAK VAR OLAN NEDR?

Humeun ar empirizmi onu cisimlerin veya eylerin bizim


dmzda, bize dsal devam eden ve bizden bamsz bir varl
olmasnn rasyonel hibir hakl karm olmadn ileri sr
meye gtrr. Bizim sradan veya gnlk deneyimimiz, bizim
dmzda eylerin var olduunu telkin eder. Fakat idelerimizin
izlenimlerin kopyalar olduklarn tam anlamyla kabul edersek,
bunun felsef sonucu u olmak zorundadr: Bildiimiz tm ey
izlenimlerdir, yani biz sadece izlenimleri biliriz. zlenimler ise,
isel znel durumlar veya hllerdir ve dsal bir gerekliin
ak kant deillerdir. Kukusuz, biz daima sanki eylerin d
sal bir dnyas varm gibi davranrz ve Hume da eylerin var
olduu hakkndaki tm dnmelerimizi, akl yrtmelerimizi
doru diye kabul etmeyi istiyordu. Fakat Humeun derdi, d
sal bir dnyann var olduunu dnmemizin sebebini sorgu
lamakt; yani o, niin bir d dnyann var olduunu dnd
mz soruturmaktayd.
yle dnp soruyordu Hume: Duyularmz, bize eyle
rin bizden bamsz var olduklarn sylemez; peki, biz onlara
ilikin duyumumuza/sensationumuza ara verdiimizde bile on
larn var olmaya devam ettiklerini nasl biliriz? Dahas, bir eyi
duyuladmz zamanda bile, bize, o eye ilikin olarak bir ikili
gr veya bir ift bak, yani sayesinde o eyin kendisini, o e
ye ait izlenimimizden ayrdedebileceimiz bir ift gr veril
mez. Zihnimizin izlenimlerin tesine ulamasnn veya izlenim
lerin mmkn kld idelerin tesine ulamasnn hibir yolu
yoktur, ...bizim iin idelerden ve izlenimlerden tr bakmn
dan ayr olan herhangi bir eyin bir idesini tasarlamak veya te
kil etmek imknszdr. Bu durumda, bilebileceimiz tm ey,
izlenimler veya onlarn mmkn kld idelerdir. Hume yle
yazar: Gelin, dikkatimizi olabildiince kendi dmza sabitle-
yelim. Haylgcmz gklere veya evrenin en uzak snrlar
Solmaz Zelyiit 10 1

na koturalm; biz, gerekte, kendimizden bir adm ileri asla


gitmeyiz, bu dar menzil iinde grnmekte olan alglar dnda
herhangi bir varolu tr de tasarlayanlayz. Bu haylgcnn
evrenidir, orada retilenin dnda hibir idemiz olamaz.

SEBAT VE TUTARLILIK
(CONSTANCYAND COHERENCE)

eylerin bizim dmzda var olduklar inancmz, der Hume,


izlenimlerimizin iki kendine has veya zgl zelliini ilgilendir
mesi bakmndan, haylgcmzn rndr. zlenimlerden
hareketle haylgcmz hem sebatn/deimezliin/sabit ol
mann hem de tutarlln farkna varr. eylerin dzenleniin
de bir sebat vardr. rnein, penceremden darya baktmda
dalar, evler ve aalar vardr; gzlerimi kapatr veya baka
yne evirirsem ve daha sonra ayn manzaraya bir kez daha
bakarsam, dzenleni hl ayndr ve izlenimlerimin ieriin
deki bu deimezlik, bu sebat, haylgcm, dalar, evler ve
aalarn -ben onlar dnsem de dnmesem d e - var ol
duklar sonucuna sevkeder. Benzer ekilde, oday terk etmeden
nce atee bir ktk atarm ve dndmde o neredeyse kl
olmutur, fakat atete byk bir deiiklik meydana gelse de
benzer koullarda bu tr bir deiiklik bulmaya alknmdr.
Hume deimelerindeki bu tutarllk, dsal objelerin karakte
ristiklerinden biridir der. Da rneinde izlenimlerimizin bir
sebat vardr; oysa, ate rneinde, izlenimlerimiz deiim
sreleri ile tutarl bir balantya sahiptir.
Bu sebeplerle, haylgc bizi belli eylerin bizim dmzda
bamsz bir varla sahip olmay srdrdne inanmaya
gtrr. Fakat ite btn mesele de budur, yani bu, bir rasyo
nel kant deil, bir inantr; nk, izlenimlerimizin eylerle
bantl olduu iddiasnn dnmede/akl yrtmede hibir
temeli yoktur. Hume, eylerin veya objelerin tesini dnme
ye veya eylerin tesinde akl yrtmeye ilikin bu kukucu
102 David Hume

izgiyi self e/benlik/kendi/zat, tze ve Tanrya da uzatr. im


di srayla bunlara bakalm.
Self: Hume herhangi bir s e lf idesine sahip olduumuzu red
deder. Bu paradoksal grnebilir, yani kendime ilikin bir ide
ye sahip olmadm ben sylerim. Burada da Hume, bu idenin
hangi izleniminden karsanabileceini sorarak, self ile ne an
ladmz test etmeyi istemektedir. Soru udur: Acaba e lf e
ilikin idelerimizi oluturan srekli ve zde bir gereklik var
mdr? S e lf idemiz ile deimez bir ekilde birletirilen herhan
gi bir izlenime sahip miyiz? yle yazar Hume: Kendim (my-
self) dediim eye, en iten ekilde girdiimde daima u veya
bu tikel algya, yani bir scak ya da souk, sevgi ya da nefret,
ac ya da haz algsna taklrm veya arparm. Bir alg olmadan
bir kez bile asla ken d im i yakalayamam ve asla alg dnda her
hangi bir ey gzleyemem. Hume, sreklilik arzeden bir se lf
zdeliinin veya ben-kimliinin (s e lfid e n tity ), yani kendi-
olmakln veya aynen-kendi-kalmakln veya zat ile bir
olmakln varoluunu yadsr ve insanln geri kalan hakknda
da onlar, bir farkl alglar bohasndan veya kolleksiyonundan
baka bir ey deildirler der. Yani, benim dmdaki dier
insanlarn, benim iin, ok hzl ve art arda gelen bir alglar
toplamndan te bir varl yoktur ve ben de onlar iin byle-
yimdir. Humea gre, eer benim alglarm bir sreliine, tpk
uykunun onlar benden uzaklatrd gibi, uzaklatrlacak
olursa, o sre boyunca ken dim i duyumsayamam ve hakikaten
de buna, var olmamak denebilir. Demek ki alglarmdan ba
msz bir ekilde bir e lfin veya m yselfm (kendinin veya ken
dim in) varlna dair hibir bilgim olamaz. Bu durumda se lf
olduunu dndmz eyi nasl aklarz? Bizim sreklilik
arzeden kimliimize, zdeliimize, aynlmza dair izlenimi
veren ey, hatrlama yetimiz/hafzamz/belleimizdir. O hlde,
art arda gelen alglara bir zdelik, aynlk ykleme, gemi
alglarn hayllerini uyandrmamz salayan bir yetiden baka
bir ey olmayan hafzann alglar arasnda kurduu benzerlik
ilikisini muhafaza ederek srdrd bir ykleme, daha do
Solmaz Zelvt 103

rusu bir atfetme olarak tamamen kurgusal bir ey (fictitous


one), uydurma bir eydir. Baka deyile zdelik idesi diye bir
ide yoktur, nk byle bir izlenim yoktur; bu szde ide, tabiri
caizse, haylgcmzn bir oyunudur. nsan zihnine (the
mind o f man) yklediimiz zdelik, yalnzca uydurma bir
zdeliktir; sebzelere ve hayvan bedenlerine yklediimize
benzer trdendir. Bundan dolay, onun orijini farkl olamaz,
ancak, haylgcnn benzer eyler zerindeki benzer ileyiin
den geliyor olsa gerektir. (Tr., 1,4,VI) Hume, zihni, pek ok
algnn birbiri ardndan sahneye kt bir tr tiyatroya benze
tir ve yle der: Bu sahnelerin temsil edildii yere ilikin belli-
belirsiz bile bir nosyonumuz yoktur. (Tr., 1,4,VI) O hlde, ne
self ne de zihin, Humeun testini geebilir ve Humeun empirik
kriteri asndan anlamsz olduklar tesbit edildii iin, felsefe
den -bir Ockhaml usturas ile- kesilip atlmaldrlar.
Tz: Humeu, zaman-boyunca veya zaman-ar aynlk/
kimlik/zdelik idesini, selfm zdeliinin veya srekli bir ken-
dinin varoluunu yadsmaya gtren ey, herhangi bir tz for
munun var olduunu yadsmasdr. Baka deyile, Humea
gre, hangi formda olursa olsun tz teriminin kkeni tesbit
edilemez ve tzsel olduu iddia edilenler de bu belirsiz orijin
kaydnn altna girer.
Locke, bir ey olarak, renk veya ekle veya benzeri bir ni
telie sahip b\r ey/something olarak, tz idesini alkoymutur;
ama ondan, ne olduunu bilmediimiz bir ey olarak
szetmitir. Berkeley ise, niteliklerin altnda yatan/duran ola
rak, yani substantia olarak, tzn varln yadsm; fakat,
tinsel tzler idesini alkoymutur.
Hume, hangi formda olursa olsun tzn var olduunu veya
herhangi bir tutarl anlama sahip olduunu yadsr. Bylece de,
eer self ile kastedilen ey bir tz formu ise, Hume, bu tr hi
bir tzn duyularmz tarafndan bize nakledilmediini ileri
srer ve kendisince herhlde ironik bir dille, yle sorar:
...felsefecilere tz idesinin duyum izlenimlerinden mi d
nm izlenimlerinden karsandn sormak isterim. O, bize
104 David Hume

eer duyularmz yoluyla iletiliyorsa, bunun onlardan hangisi


ile ve nasl olduunu sorarm. Eer gzler ile alglanyorsa, o
bir renk olsa gerektir, eer kulaklar ile ise, bir ses olsa gerektir;
damak ile ise, bir tad olsa gerektir...Ama ben kimsenin tzn
bir renk veya bir ses veya bir tat olduunu iddia etmeyeceine
inanyorum. Bir tz idesi, eer gerekte var ise, bir dnm
izleniminden karsanm olsa gerektir. Ama dnm izle
nimleri, bir tz temsil etmeleri mmkn olmayan tutku ve
duygulanmlarmz/tahriklerimiz (emotions) olarak kendilerini
ayrtrrlar. Dolaysyla da tek tek niteliklerin bir koleksiyonu/
toplanm idesinden ayr olarak hi bir tz idesine sahip deiliz;
gerek ondan sz ederken gerekse onunla ilgili olarak akl y
rtrken kastmz, bundan ibarettir. (Tr., 1,1,VI)
Bu pasajn en kestirme izah, bizim dmzda, bizden veya
alglarmzdan bamsz ne tinsel ne de madd bir eyin olmad
dr ve bu da, Humeun tz toz ettiinin resmidir!
Tanr: Humeun idelerimiz deneyimlerimizin tesine ula
maz eklindeki kat nclnn, onu, Tanrnm varl hakkn
da skeptik sorulara gtrmesi kanlmazd. Tanrnn varln
kantlama ynnden yaplan pek ok giriim, bir nedensellik
versiyonuna dayanr. Bu giriimler arasnda plandan/dizayn -
dan hareket eden argman, zihinlerde gl bir etki yaratm
tr. Hume, argmann gcnn farkndadr; fakat argmann
sregiden kuvvetini sarsacak problemli unsurlar arabuk tes-
bit ve tasnif eder.
Plandan hareket eden argman, doadaki gzel veya gzel
(!) dzen gzlemiyle balar. Bu dzen, insan zihninin dn
meyen eylere izafe etmeye veya empoze etmeye yatkn olduu
dzen trne benzer. Bu ngzlemden, zihin, dnmeyen
eylerin kendi ilerinde dzenlilik ilkesini tamadklar sonu
cunu karr. Hume yle yazar: Pek ok elik parasn bira-
raya getirin: Onlar kendilerini bir saat oluturacak ekilde asla
dzenleyemeyecektir. Dzenin bir zihin etkinlii gerektirdii,
bir dzenleyici gerektirdii savunulur. Deneyimimiz bize, ne
bir saatin ne de bir evin, bir saati veyahut bir mimar olmaks
Solmaz Zelyt 105

zn varla gelemeyeceini syler. Bundan da, doal dzenin


nsan aba ile biimlendirilen dzene benzerlik tad; ve
nasl ki saat bir dzenleyici neden gerektiriyorsa, evrenin doal
dzeninin de byle bir ey gerektirdii karsanr. Fakat bu
tr bir karm, der Hume, kukuludur; nk, konu, insan
deneyiminin menzilinin tmyle tesindedir.
Eer plandan hareket eden btn argman u nermeye
dayanrsa, yani Evrendeki dzenin nedeni veya nedenleri ola
slkla insan zekasna uzak bir benzerlik tar nermesine
dayanrsa bu durumda, der Hume, argman iddia ettii eyi
kantlayamaz. Humeun nedensellik idesine ynelik kritii,
burada zel bir gce sahiptir. Neden idesini, bitiiklik, nce
lik ve iki eyin srekli rastlamas gzlemlerinin tekrarndan
karsadmz, yani, bunlara ilikin tekrarlanan gzlemlerden
kardmz iin, evreni, bir neden olduunu dnebilecei
miz bir eyle bantl olarak asla deneyimlemediimiz hlde,
evrene nasl bir neden atfedebiliriz ki? Analojinin kullanlmas
problemi zmez, nk bir saat ile evren arasndaki analoji,
kesin/emin deildir. Evreni, rasyonel bir planlaycnn rn
olmak yerine, bitkisel bir srecin rn olarak niin dnme
yelim ki? Hatt eer evrenin nedeni zek gibi bir eyse, moral
karakteristikler bu tr bir varla nasl atfedilebilir? Dahas
anolojiler kullanlacaksa, hangi biri seilmelidir? Evler ve ge
miler, ounlukla bir planclar grubu, dizaynclar grubu tara
fndan tasarlanr; o hlde, pek ok Tanrnn olduunu mu
sylemeliyiz? Zaman zaman, deneysel modeller, tamamlanm
formunda neye benzeyeceine dair elde hibir bilgi yokken
kurulur; o zaman, evren bir deneme modeli midir, yoksa niha
plan mdr? Bu sorgulama izgisi ile Humeun vurgulamak
istedii ey, evrenin dzeninin sadece empirik bir olgu olduu
ve bundan, Tanrnn varln karsayamayacamzdr.
Evet, Hume, bir skeptik olarak nihayete erer; ama sonunda
yle der: Herhangi biri kendi skeptisizm ilkelerini ne kadar
uzun uzadya ele alrsa alsn, o dier insanlar gibi davranarak
yaayacak ve konuacaktr. Bu kii iin topyekn skeptisizmde
106 David Hume

srar etmek veya bunu kendi davrannda birka saatliine bile


grnr klmak imknszdr.
Peki, felsefenin hayat ile ba ne olacak? Her ey teoride
baka pratikte baka m olacak? Peki niin felsefe? Bakn
Hume ne diyor: ...ancak fenomenleri aklamak iin kabul
edilebilir; yine de ayn zamanda itiraf edilmelidir ki, fenomen
ler onu kullanmay pek gerektirmeyecek kadar kendiliklerin
den aktr. (Tr., 11,1, XI) Yani, teori veyahut felsefe, pek de
gerekli deil; ama durun, kesinlikle zevkli bir tutku! ...arala
rnda, ilk bakta, her ne kadar bir oranszlk grnse de, avc
lk ve felsefe tutkularndan baka, birbirine bu kadar benzeyen
iki tutku olamaz....[Avc] onlar avlamak iin saatler geirdik
ten sonra eve bir dzine ulluk ve yamurkuu getirmekten
zevk alr. Avclk ve felsefe arasndaki paralellii daha tam kl
mak iin, diyebiliriz ki, her iki durumda da eylemimizin amac,
kendinde kmsenebilir geri, ama eylemin scaklnda yle
bir dikkat kazanrz ki, herhangi bir d krklndan ok hu
zursuz olur ve avmz kardmz zaman ya da akl yrtme
miz iinde bir hataya dtmz zaman zlrz. Eer bu
duygulanmlara bir baka paralel istersek, avclk ve felsefe ile
ayn ilkelerden kan bir zevk veren kumar tutkusunu irdeleye
biliriz. Demek ki felsefe elenceli bir eydir; tpk oyun
gibi ve hatt kumar oynamak gibidir (Tr., II, 3, X). Zaten,
Humea gre, tm olas akl yrtme, bir duyum trnden (a
species o f sensation) baka bir ey deildir. Yalnzca iir ve
mzikte deil, felsefede de beeni ve duygumuzu (taste and
sentiment) takip etmeliyiz. (Tr., I, 3, VIII) Humeun akl y
rtmesinde, meseleyi doru drst irdelersek, akl ruhlar
mzdaki harika ve anlalmaz bir igdden baka bir ey de
ildir (Tr., I, 3, XVI) szleri, akln, Hume tarafndan, gerek
ten argo tabiriyle yrtldgn ve stelik tutkularn klesi
(Tr., II, 3, III Reason is, and ought only to be the slave o f the
Solmaz Zelyt 107

passions) olarak satldn haber verir.23 Eyvah ki ne eyvah!


te bundan sonra iimiz gerekten zor!

Evet, felsefe gemisi Adann kylarnda dpedz karaya otur


mutur. Bu gemiyi yzdrp ktaya getirecek hnerli bir kap
tan aranmaktadr ve o kaptan Kant olacaktr; ama o da u ger
ei deitirmez: Felsefe artk marjinal bir ura olmaya yaz-
glanmtr. yle mi? Bu bir yazg m? yle ise bile bunun
bedeli hi de hafif olmayacaktr ve olmamaktadr da. Kantn
da yapaca ok bir ey yoktur, yaplacak ey tarihin yeniden
yazlmasdr. Hegel bunu grr ve yapar da; ama tarihin so-
nuna yklce bir rvet demek zorunda kalr. Marx da ayn
rveti aktrmadan der ama demeyi yaparken tarihten
deime sz almay ihmal etmez: Gelin grn ki tarih bu,
sznde durur mu hi? P. Valerynin Sokratesinin szleriyle
Zaman rmadr o. Yalnzca ruhlar bu kyya atar; geri kalan
ne varsa, rahatlkla srkleyip gtrr.24

23 H um eun ahlk felsefesi iin bkz... ki Adalet Arasnda, Vadi Yay.,


1997, s. 2 0 5 -1 6 .
24 Paul Valry, Eupalinos ve teki Syleimler, ev. Tahsin Ycel,
YKY, 1992, s. 14. (Bu actan, can yakan gzellikteki eseri dilimizde
hazr edene kran duygularmla...)
Kayn aka

Berkeley, George; nsan Bilgisinin lkeleri zerine (ev. Halil Turan),


Bilim ve Sanat yay., 1996.
Berkeley George; Hylas ve Philonous Arasnda Konuma (ev. K.
Sahir Sel), Sosyal yay., 1984.
Berkeley George; A New Theory of Vision, Everymans Library,
1963.
Hobbes, Thomas; Leviathan (ev. Semih Lim), 1993.
Hobbes, Thomas; De Cive or the Citizen , Appleton-Century-Crofts,
1949.
Hobbes, Thomas; Body, Man and Citizen: Selections, ed. Richard S.
Peters, 1962.
Hume, David; nsann Anlama Yetisi zerine Bir Soruturma (ev.
Oru Aruoba), Hacettepe nv. yay., 1976.
Hume, David; nsan Doas zerine Bir nceleme (ev. Aziz
Yardml, idea yay., 1997.
Hume, David; nsan Zihni zerine Bir Aratrma (ev. Semlin
Evrim), MEB, 1986.
Hume, David; Din stne (ev. Mete Tuncay), mge Kitabevi yay.,
1995.
Locke, John; nsan Anl zerine Bir Deneme (ev. Vehbi
Hackadirolu), Kabalc yay., 1996.
Locke, John; Two Treatises o f Government, Cambridge Un. pr.,
Ed.& Int. P. Laslett, 1967.
Solmaz Zelyt 109

II
Ben-Amittay, J.; Siyasal Dnceler Tarihi (ev. M. A. Klbay ve L.
Kker), Sava yay., 1983.
Copleston, F; Aydnlanma, (ev. Aziz Yardml), Idea yay., 1996.
Copleston, F; ngiliz Grgcl; Hobbes, Locke, Berkeley (ev.
Aziz Yardml), idea yay., 1991.
Heller, A.; Beyond Justice, Basil Blackwell, 1991.
Lange, F. A.; Materyalizmin Tarihi I (ev. Ahmet Arslan), Ege nv.
Ed. Fak. yay., 1982.
MacIntyre, A.; Whose Justice? Which Rationally?, Unv. o f Notre
Dame, 1988.
Magee, B; Byk Filozoflar (ev. Ahmet Cevizci), Paradigma, 2000.
O Connor, D. J. (ed .);A Critical History o f Western Philosophy, The
Free, 1985.
Sabine, G; Siyasal Dnceler Tarihi II (ev. A. ktem), Trk Siyasi
limler Dernei yay., 1969.
Strauss, L.; Natural Right and History, Un. of Chicago Pr., 1953.
Stumpf, S. E.; Philosophy; History and Problems, McGraw-Hill,
1971.
DZN

argman, 57, 104, 105


Aristoteles, 18, 31, 49
A
arzu, 26, 30, 34
A Treatise Concerning the astronomi, 18, 52
Principles of Human ateizm, 43, 82
Knowledge, 78 Atina, 14
ac, 30,58, 69, 94, 97, 102
ak ve seik, 65
ad, 7,27,28, 32, 42, 47, 64,
B
82 Bacon, F.,13, 14, 16, 47, 51
adalet, 32, 39, 46 bant, 61, 67, 96, 97, 98
Adem, 71,98 banazlk, 54
ahlk, 11,12, 14, 36, 46, 53, beden, 17, 38
57,68,69, 92, 107 Behemoth or Long Parliament,
ahlk felsefesi, 11, 12, 36, 46, 15
69,107 Ben-Amittay, 71
ahlk ilkeleri, 57 benlik, 102
ahlk yasas, 46 benzerlik, 97, 99, 102, 105
akl, 15,16, 27, 28, 3 4 ,3 5 , 45, Berkeley, G., 7, 48, 67, 78, 79,
55,58, 60, 66, 7 1 ,7 6 , 94, 80, 81, 82, 83, 84, 86, 87,
98,99,100, 101, 104, 106 88, 89, 90, 92, 97, 103
akl yrtme, 15, 16, 27, 28, behavioristler, 19
58,66,98, 99, 100, 101, bileik ide, 60, 61, 65
106 bilgelik, 43, 46, 96
alg, 24,58, 65 , 87, 94, 95, bilgi, 18, 20, 21, 24, 26, 27,
102 30, 44, 47, 48, 51, 53, 56,
analitik-sentetik yntem, 29 65, 66, 67, 68, 70, 76, 81,
analoji, 105 82, 85, 91, 93, 97, 99, 105
anayasa, 50 bilgi teorisi, 25, 81, 93
An Enquiry Cornening the bilgi tr, 27, 44, 47
Principles of Morals, 91 bilim, 16, 27, 28, 44, 52, 83
Anglikan Hristiyanl, 64 bilimsel nedensellik anlay, 18
anlama yetisi, 21, 55, 93 bilimsel yntem, 29, 92
Ansiklopedistler, 92 bilin, 19
antropoloji, 30 bireycilik, 73
Solmaz Zelyt 111

birincil nitelikler, 61, 63, 82 dindlk, 82


Boyle, R., 49, 52 dogmatizm, 43, 54
Breuer, 71 doa durumu, 31, 32, 33, 35,
Bristol, 49 39, 71
Burke, E., 43 doa felsefesi, 17, 99
Byk Britanya Tarihi, 91 doa yasas, 35, 45, 76, 77
Doal Din zerine Diyaloglar,
c 92
doal durum, 31, 32, 34, 38,
Charles (II), 13, 49, 51, 52, 53 39, 73
chimera, 83 doal hak, 31, 32, 35, 36, 37,
cisim, 17, 23 39, 4 0 ,4 1 ,4 6 , 70, 72, 73,
Clastres, P., 32 77
commonwealth, 69, 73 doutan ideler retisi, 57
conatus, 23, 25 doutan idelerin eletirisi, 53
Cromwell, 15 doutanclk, 55, 57
Cudworth, R., 49, 55 doutanclk teorisi, 55, 57
duyu, 21, 22, 23, 24, 25, 27,
D 28, 59, 61, 63, 79, 87, 88,
93
daire, 27 duyu yolu, 59
Darwin, 19, 52 duyum, 23, 30, 54, 59, 60, 82,
De Cive, 14, 29 84, 103, 106
De Corpore, 14, 16, 28 dalizm, 29, 82
De blomine, 15 dnm, 54, 58, 60, 84, 103
Deleuze, G., 48 dzenlilik ilkesi, 104
demokrasi, 14, 41
Demokritos, 62
Deneme, 50, 53, 54, 55, 64,
E
65, 76, 77, 78 Edinburgh, 90, 92
deney, 99 Edinburgh niversitesi, 90
deneyim, 66, 76, 85, 87, 94, 98 egemenlik, 13, 15
Descartes, 8, 13, 17, 19, 46, Eitim zerine Baz Dnceler,
48, 50, 62, 82, 91 50
determinizm, 19, 20 ekonomi, 52
devlet, 18, 31, 32, 35, 37, 39, ekonomik g, 41
40, 41, 42, 44, 50, 52, 69, Elements of Law, Natural and
73 Politic, 14
Diderot, 92 emek, 72
dil, 13, 23, 28, 35, 53 empirik aklama, 58
din, 14, 40, 42, 92 empirik bilgi, 27
112 Dizin

empirist forml, 56
empirizm, 47, 48
H
enformasyon, 56 hafza, 25, 102
entelekheia, 18 hak, 32, 36
entelektel, 48, 54 hakikat, 28, 29
Epicurosuluk, 42 Halley, 52
epistemoloji, 11, 14, 44 hareket, 16, 17, 21, 22, 23, 24,
epistemolojik boyut, 49 29, 30, 62, 63, 64, 74, 88,
erdem, 46, 69 104, 105
Essays: Moral and Political, 91 Harvey, 16, 19
eitlik, 33 hayl, 23, 24, 25, 26, 65, 81,
ethos, 7, 51, 53 91, 93
evren, 44, 105 haylgc, 93, 101
evrensel yasalar, 28, 35 haz, 30, 53, 60, 68, 102
evrensellik, 57 Hegel, 71, 107
Hikmet, N., 79
F Hobbes, T., 7, 11, 12, 13, 14,
15, 16, 17, 18, 19, 20, 21,
felsef antropoloji, 30 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28,
felsef dnce, 16 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35,
fenomen, 43 3 6 ,3 7 ,3 8 , 39, 4 0 ,4 1 ,4 2 ,
Filmer, R., 71 43, 44, 45, 47, 52, 71, 72,
fizik, 18, 19, 29, 52, 62, 84, 92 75, 90, 97
Homeros, 15
Hogr zerine Mektuplar, 50
G Hristiyanln Makull, 50
Galileo, 13, 14, 16, 17, 18 hukuk, 49, 73, 77, 90
Gassendi, 13, 14 Hume, D., 7 ,8 ,4 8 ,6 7 ,8 8 ,
Gauthier, 71 9 0 ,9 1 ,9 2 , 9 3 ,9 4 , 95, 96,
geometri, 17, 99 97, 99, 100, 101, 102, 103,
gereklik, 17, 23, 61, 62, 82, 104, 105, 106, 107
84, 87, 102 Hutcheson, F., 91
gzlem, 19, 47 Hylas ve Philonous, 78, 83
g, 14, 30, 32, 33, 34, 37, 38,
39, 41, 52, 74, 75, 84, 87,
93, 96
i
g istei, 30, 33, 34, 39, 41 ide, 55, 56, 59, 61, 64, 65, 66,
g isteme, 30, 31 67, 77, 81, 83, 85, 89, 93,
gler ayrl ilkesi, 39 94, 95, 96, 97, 103
ideler teorisi, 55
ideler yolu, 47, 54, 82, 88
Solmaz Zelyt 113

ikincil nitelikler, 61, 62, 81, 82 kuvvet, 60, 84


iktidar, 33
iktidarn merkezlii, 41
imge, 23
L
inan, 72, 92 Lady Masham, 49
ngiliz aristokrasisi, 13 laik devlet, 42
ngiliz Devrimi, 50 laisizm, 42
innate idea, 95 Lange, 11, 12, 51, 55
insan doas, 33, 92 Laslett, 70, 77
nsann Anlama Yetisi zerine Leibniz, 21, 48
Bir Deneme, 47 Leviathan, 13, 14, 20, 28, 30,
irade zgrl, 20 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38,
sko Aydnlanmas, 91 3 9 ,4 1 ,4 5
istatistik, 52 liberalizm, 41, 50
istatistik yntemi, 52 Locke, 7, 21, 47, 48, 49, 50,
itaat, 15, 39, 46 51, 53, 54, 55, 56, 57, 58,
ittifak, 66 59, 60, 62, 63, 64, 65, 66,
iyi, 12, 30, 32, 35, 36, 42, 44, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73,
45, 52, 68, 69, 84, 90 74, 75, 76, 77, 78, 79, 81,
iyilik, 96 82, 83, 84, 88, 90, 92, 95,
izlenim, 93, 94, 102 97, 103
Lord Ashley, 49, 50
Lord Cavendish, 13
i
James (II), 50
James Tyrell, 53
M
Johnson, S., 79 Macaulay, 52
Machiavelli, 32, 44, 45
K madde, 18, 19, 23, 65, 81, 82,
83, 84, 87
kamusal alan, 41 mantk, 49, 78
kan yasas, 69 Marx, 19, 107
Kant, 29, 107 materyalizm, 17, 24
Katolik kilisesi, 13 mekanizm, 41
kavram, 48 Mersenne, 13, 14
Kepler, 13 metafizik, 49, 90
kesinlik, 54, 66, 67 monari, 71
kilise, 40 Montesquieu, 39
kritisizm, 11 Moral Duygu Okulu, 91
kuku, 58, 66, 67, 81 Moral Felsefe, 49
Kutsal Kitap, 36, 37, 71 mlkiyet, 39, 70, 72, 73
114 Dizin

N Platon, 54
Platonculuk, 43
neden, 18, 22, 24, 28, 35, 38, politik ateizm, 43
43, 45, 54, 62, 63, 68, 87, politika, 11, 12, 14, 17, 29, 30,
97, 98, 105 32, 44, 45, 49, 71
nedensel bant, 87 politika bilimi, 29, 32
nedensellik, 18, 19, 85, 87, 97, politika felsefesi, 11, 12, 14,
99, 104, 105 17, 29, 30, 44, 45
nedensellik idesi, 97, 105 pozitivizm, 11
neden-sonu ilikisi, 18, 22 Presbiteryen Kilisesi, 90
nesne, 20, 22, 23, 25, 59, 82
Newton, 52, 62, 90
nitelik, 59, 61, 63, 99
R
rasyonalizm, 49
o rza, 37, 74
Rousseau, 92
Ockhaml usturas, 103 Royal Society, 51, 62
ontoloji, 11
optimizm, 92
Orangel William, 50
S
Ortaa, 18, 64 sava, 13, 31, 33, 34, 39, 40,
ortak-duyu, 79 55
otorite, 40 sensualizm, 20, 21, 25
Oxford, 12, 49, 50, 78 Shaftesbury, A., 49, 91
Oxford niversitesi, 12, 49 sivil durum, 35, 45, 73, 74
sivil toplum, 45
siyasal ilke, 52
skeptisizm, 43, 105
lm, 31, 33, 34, 37, 42, 45, Smith, Adam, 91
73 Sokrates, 107
lm korkusu, 31, 34, 37, 45 szleme, 37, 38, 39, 40
zgrlk, 32, 36, 40, 73, 76 speklatif felsefe, 53
zne, 89 Spinoza, 48
Strauss, L., 41, 42, 43
Stumpf, S. E., 47, 79
p
substantia, 63, 103
Parann Deerinin Swift, J., 78, 94
Ykselmesinin Sonular, 50
patriotizm, 45
Petty, W., 52
Philip (II), 12 ans, 45, 96
Solmaz Zelyt 115

T Voltaire, 92

Tanr, 16, 37, 38, 53, 55, 56,


65, 66, 67, 69, 71, 72, 76,
w
82, 86, 87, 88, 96, 97, 104, Wrington, 49
105
teleoloji, 18, 19, 44
telos, 18, 46
Y
Thoukdides, 14 yasa, 32, 35, 37, 42, 69, 72,
tz, 17, 20, 25, 62, 63, 64, 65, 75, 76
82, 84, 85, 103, 104 Ynetim zerine ki nceleme,
50, 70
u yurtseverlik, 46
yce varlk idesi, 65
uzam, 16

z
v zihin, 17, 19, 54, 57, 59, 60,
Valry, P., 107 66, 86, 87, 93, 99, 103, 104
varlk, 18, 20, 31, 69, 85, 99 zoon politikon, 31
vatanperverlik, 46
'Klsz akit bo szden ibarettir'. Bu szn sahibi Thomas
Hobbes. felsefesinin temeline kl kadar keskin bir gereklii o-
turtmutur. Astronomide Kopemik'in. fizikte Galilenin yapt
devrimin benzerini siyaset felsefesinde yapabilmesinin hikmeti de
ite bu atlganl. Skolastiin krdmnleri ne naturalizm ve
empirizmle bileylenmi keskin felsefesiyle aniden inmitir Hob
bes. Hi beklenmedik biranda...
John Lockesa kl sanatlarnda usta deildir nk o akl
kullanma zanaatinde yetkinlemitir. Tm ura akln doasn
sorgulamak ve yaam aklla dzenlemek zerinedir. Aydn
lanmann balang filozofu olarak grd hrmet bundandr.
Ve zaman geldiinde Fransz ve Amerikan devrimlerinin atei de
John Lockeun kvlcmlaryla tutuacaktr...
Lockeun kvlcmlarndan nasiplenen George Bcrkcley, bilgi
teorisinin maddeci bariyerleri zerinden atlayan rlandalI bir
rahiptir. Filozoflarn bin dereden su getiren speklasyonlarna bir
set eker Berkeley ve unu sorar: Hakikat tm insanln ferya
dysa. onu birka kiinin oyunca laline getirmek de neyin nesi?
O da deneycidir selefi Locke gibi ancak onun deneyciliine kilise
vitraylarnn renkli klar der.
Iskoya'da 'Aziz David olarak anlan Davd Hume ise Berkeley'i
takdir etmesine ramen tanrsal vitraylarn zerine phecilik
svasn ekmeye niyetlenmitir. Deneyciliin zirvesidir ama p
heciliiyle handiyse deneycilii bile tarumar edecei zannedilir.
Neyse ki bilginler bundan kurtulur lkin Hume'un bilgi teorisi
zerine sorduu sorular, filozoflara yepyeni mesailerin kaplarn
aar.
iki ngiliz, bir rlandalI ve bir sko. Britanya'nn bireyi ycelten
drt byk filozofu...
Solmaz Zelyt. ngiliz felsefe rnn drt nemli ismini ele
alyor Drt Adal'da... Ve onlarn ba dndrc araylarn
siyaset ve bilhassa bilgi teorisi zelinde younlaarak anlatyor.
Ayn ethos'un iinden doan drt felsefenin hikyesi Drt Adal...

You might also like