You are on page 1of 27

TEOLOJ M ANTROPOLOJ Mi?

Yazan: H. HANAFi eviren: Dr. Mustafa Sait YAZICIOC-LV

I- TEOLO] VE ANTROPOLO] NE DEMEKTH?

Teoloji ile, mutezile, e(ariye veya ia gibi bir doktrin veya hei hi!
eilim deil, kendi temel sorunlar ve i yaps iinde -szm ona- bir
ilim anlyorum. Onlarn ortak yaklamlar ile fazla uramayacaz.
Ayrntlar ortaya karmak v(~ eitli ahsiyetleri incelemek iin hayli
aha sarfedildii halde, kavramlarn zlerini aratrmada ok az bir gay-
ret gsterilmitir. Teolojinin tarihi z(~rinde ok dumlduu halde, bu-
nun devamllk gsteren bir felsefesi yaplamad . Eskilerin doktrinlerine
gerei kadar zen gsterildii halde, zamanmzn ihtiyalar tamamen
ihmal edilmitir. Teolog veya teoloji sahasnda aratrma yapan bir kim-
se hr bir dnr olarak deil, bir devlet memuru gibi hareket ettiin.
den bu ilim, ada hayattan koparlmtr. Teolojiden, bugn bile dn-
yay anlay tarzmz :I:CTindearl olan ve davranmz tesir altnda
hulunduran, gnmz(~ dek laik veya din niversitelerimizde okutul-
mak sureti ile, teolojik (~serlerden bize kadar ulatmlan gemiin miras-
III anlyorum .

Bu makale, Belika'da 1972 ylmda nUCULOT yaynevi tarafndan baslan "Renai,-


sance du Monde Arabe" adl kollektif e"erden tercme edilmitir (s.233-264). Eser A.Abd~l-
l\lalek, A.A.Belal ve H.Hanafi tarafndan yayna hazrlanrutr. Yazarn kelfm ilmi ile ilgili h-
tn grlerini paylamamakla birlikte, bat kltrn ok yakndan tanyan ve franszca birka
eser veren, kendine zgii fikirleri ile yeni baz giriimlerde bulunmas dikkatleri zerine ekmi.
tir. Bizi bu makaleyi terciime etmeye sevkeden sebep de bu olmutur. Konuya ilgi duyanlara
ada bir dnrn grlerini iletmenin faydal olacan dndk. Yazar her ne kadar teo-
loji kelimesinden kelm ilmini kastediyorsa da, nmuln daraltmamak iin n kelimeyi olduu
gibi kullandk. Bu makulenin tenkidi mahiyetinde ayr hir makale hazrlama)' ,liindiimiiz
de burada belirtelim (eviren).

1 Bu konuda "Les Methodes d'Exegese", "CsII.iFkh' esaslar zerinde bir deneme (Usns
UsII al-Fkh) adl tezimize bak. Kahire, 1965. Zamanmz,la slami aratrmalarduki eksiklik" .,
fkh usulnden hareketle reddedilmitir, .XXVII-IXX.
506 lIIUSTAFA SAT YAZICIOGLU

Antropoloji ile, insan hayatnda grld gihi, insann tabii tari-


hini inceleyen ve bu isim altnda tannan bir ilmi kasdetmek istemiyo-
rum. Fakat kelinenin en geni manas ile ve hasit olarak antrolopoloji
hil' insan bilimi, y,lni insanlarn sorunlarnn hir incelenmesi, aratmlma-
sdr demek istiyorum. Basite indirgel'sek antropoloji, reform hareketin-
de olduu gihi insann tabiat karsndaki grn, irak felsefesinde
olduu gibi A.IIalla kar karya, idealim'de olduu gibi iki dnya ara-
snda veya ideal ile gerek karsnda bir varlk gibi, ve nihayet ksaca
ada felsefede hissedildii gibidir. Ksaca antropoloji, ada gr-
mz asndan insann aran, insanlk tarihimiin bir aratrlmasdr.

o halde bu alternatifin demek istedii ne oluyor: teoloji ve antropo-


lo.ii birbirine zt veya ekikiIi iki ilim midir?

Btn eski slam kltrnn Tanr varln temel alan (Teosant-


rik) hir kltr olduunu syleyebiliriz. Teoloji, felsefe, tasavvuf ve f-
kh, yani slam kltrnn bize brakt bu drt akla dayanan dini
ilimIerin hepsi, eitli derecelerde de olsa Allan bir "temel ta" olarak
alrlar. Bu durumda sortlaeak olan soru udur: Allah etrafnda dnen
(teosantrik) bir kltr hangi ller iinde modern alarn ihtiyalarn
karllayabiIir? uras bir gerektir ki Allah, henz vedanlarmzda yce
hir deere sahiptir. Fakat insann bizzat kendisi de bir deerdir. Allahn
varl zaten iimizde yer etmitir, fakat insa11, toprak, hrriyet, de-
mokrasi, esaretten kurtulu, kalknma, ilerleyi, ulalacak hedefler ve
arzular karlanmas gereken ihtiyalardr. O halde sz konusu olan,
antropoloji yapmak iin teolojiyi ortadan kaldrmak deil, fakat teolo-
jiyi antropolojiye evirmek, yani kltrn irvesinde bir mihver dei-
ikliine gitmektir. Allah ismi altndaki btn gizli enerji modern a-
larn eel'eyan iinde, arzu ettiklerini gerekletirmek iin akp gidiyor.
Sz konusu olan, Deseartes'in avrupa kltrnde gerekletirdii hede-
fin aynisi olup, o hedef de teosantrik bir kltr antroposantrik bir kl-
tre evirmektir. Deseartes'in erinde sistemini kurduu delili bulmak-
tr sz konusu olan. Fakat bu delil Deseartes'in "eogito"sunda olduu
gibi! dneeye dayanan deil, daha ok aktiflir delil olacaktr, zira a-
da insan, gerek yabanc boyunduruu altnda, gerekse i smr yolu
ilc hizat kendi fiziki varl iinde tehdit altnda bulunmaktadr.

1 Descartes'ir, nl "dnyorum o halde vanm" cmlecii, onun "cogito" su olarak h-


ret bulmutur. (eviren)
'fEo,o. M A)';TRoPoLo. M 501

11- TEOLOJ, YANL BR LiM::

Teoloji, ilahi bir metnin dier kltrler tarafndan takdim edilmi


ekilde yeni bir terminoloji ile yaplm, belli bir devrin saf ve kltiirel
bir formasyonudur. halde teoloji, ilahi veya kutsal bir ilim deil, dev-
rin kltrel seviyesinin yapsna bal saf ve tarihi bir ilimdir. 0, zaruret
ve imkana dayal, Allahn varolu delillerinin ortaya kt n'minin
dini mseri ilc, ccvler, araz, madde, ekil, sebep vs. gibi dcvrjn felsefi
terimlerinjn bit neticesidir. Burada Yunan felsefesinin termjnolojisjn-
den bahsetmeyeceirn. Zira o, kullanlr bir vokabler olmu; zat ve sfat
gibi arap lisamndan gelen konuma dili ile lJerab(~r devrin konuulan bir
dili haline gelmitir. Bylece her devrin hir t(~olojisi olmu olyor. sItm
teolojisi Ynan felsefesine hal idj. Modern hristiyan teolojisi isc mo-
dern felsefeye baldr. Buna ramen ada teoloji, teolojik sahaya uy-
gulanan ada felsefe ni Li grntsnden haka bir eydir "Teoloji"
olacak bit teoloji yoktur, fakat felsefeeiler olduu gibi teologlar vardr
Onlarn hcrhiri devrin ruhunu, zihniyetini, tcknik terimlerini vc kiil-
tr scviyesini karakteri'le ederler.

Daha da te teoloji (bilim anlamnda) Lil' ilim deildir. On ne


hir sjesi, ne hir metodu, ne de ulalacak Lir hedefi veya elde edecek ne-
ticeleri vardr. Teoloji bir ilim deildir, zira Allah oLje olmad iin ('nu
obje olarak alan bir jlim yoktur. Allah aklla kavramlabilen bil' obje ol-
mad gibi insan akl da, hir sosyoloji, psikoloji ve fizyolojiden mcydana
gelen insan bir komplekse baldr. Ayn zamanda akl, devrin dn-
ce emalarnn akIiIik der(~cesini belirley(~n kltrel kalknmann seviye-
sine bal, saf bir sosyal s7.Icmeolan dil iinde ifadesini bulan hir me-
lekedir. Bu sebebten dolay Allah' akl d v(~hatta akla kar olarak
mtalaa eden teoloji aratrclar (teologlar) vardr. Onlara gre Allah
akl d, tannmaz ve kavranmaz bir varlktr. AkBa alglanahilen
obje saf bil' tasavvur olup Allah teolojinin tanmlad gibi, imaj st
bir varlktr. Ontolojik btn delillere ramen zihn saha ile (in intellec-
tu) gerek (in rei) arasnda bir farkllk olduu iindir ki aklla kavra-
nabilen bir obje hibir zaman gerek bir obje deildir. Teolojinin tarif
ettjine gre Allah gerek olduu kadar akIla da kavranabilir. Bylece
Allah aklla kavranabilcn bir obje olarak kavramak istcyen her akIi
teoloji, prensip olarak Allah' akl d yce bir varlk olarak grd
iin O'na ulaamyor.
508 :lfUSTAFA SAiT YAZICIOGI,U

Ayni zamanda Allah gerek Lir obje de deildir. D dnyada Allah


ad ile isimlendirilen Lir obje yoktur. "Allah vardr" forml, ya need(~n
ka~anlm Lir iman, veya retim yolu ilc gemi tarihi bir miras ve ni-
hayet bir arzuyu, bir Varla balanmay veyahut yokluun bir teselli-
sini dile getirir. Allah gst~rilebilen bir varlk deildir yani farkedile-
mez. O, herhangi bir mekanda da olmad iin tarifte, zaman Ye mekan
d olarak belirlenmektedir.
Teoloji, ona delillerle gsterilebilir, akli Ye gerek bir varlk izafe
ettii iin, Allah basit hir vicdiini obje de deildir. Mistiklerde kuvvetli
olan duygu, insan lisannn ruhsal ierik karsndaki gszlnden
dolay, izah edilmesi imkansz bir eyolmaktadr. Hatta vahyin tercih
ettii kapal konuma, sfileree kullanlan sembolde kapal olarak belir-
leniyor. aret hizzat yol gsterici oluyor fakat belli bir objeyi gstermi-
yor. O halde Allah'tan bahsetnenin en iyi ckli, parma dudaklarn
zerine koyup susmaktr. Zaten hareketliliin en iyi delilinin yrmek
olduu ortadadr. Buna benzeterek, mistiklerle beraber, Allah'n varl-
nn en iyi delilinin ruhani bir yolla Allah'a ulama (itinerarium mentis
in Deum) olduu sylenebilir. Bu manada dua, yeterli bir izah tarzdr.
kinci olarak teoloji bir metoda sahip deildir. Basit manada "ke-
lam" sz veya karlkl konumak demektir. Karlkl konuma, sr.
mantbTIolarak bir metod olabilir. uras bir gerektir ki Sokrat bunu bir
dourtma nctodu olarak kullanmtr, fakat "kelfm"n dialektii bir
nnakaadr. Her konumac rakibinin fikri ilc galip gelmek isterken
gerek deil, fakat inandrel arar. Kulland ncller yanl veya
doru olmu pek nemli deildir. Onun iin ncmli olan, sava kazan-
nak ve rakibini elikiye drmektir. Bu eksikliinden dolay "kelitm",
felsefe, tasavvur ve fkh tarafndan eletirilere uramtr.
nc nokta olarak teolojinin bir din mdafaas olduunu syle-
yeceiz. Din mdafaas ise bir bilim deil, sanattr. lmin gayesi ne bir
gerei savunmak ne de baka bir geree saldrmak deil, fakat kendi-
sini idare eden kanunlara ulamak iin gerekleri tam hir tarafszlk iin-
de saptamak ve detaylarn tesbit etmektir.
Drdnc olarak teolojinin ulat sonularn ok fakir olduuna te-
mas etmek gerekiyor. iliihi Zat zerindeki doktrinlerin hepsi hatal veya
akl tatmin etmeyen eylerdir. bn Rd teolojiye kar mehur hcumun-
da, onu ynlar iin anlalmas g ve akll insanlar iin de faydasz ol-
makla suluyor. Gaziili, ymlar teoloji yapmaktan men ediyor ve saf
TEOLOJ M ANTROPOJ,o.T M 509

imanlar iinde kalmalarn tercih ediyor. Allah'la varl birbirinden ayr-


d iin felsefeciler de teolojiyi red ediyurlar. Nihayct slam hukukular
(fakihler) da, halk dini pratikten uzaklatrd gerekesi ile teolojinin
kabahatlerini dile getirirler. Teoloji gerek iman korumad gibi ondan
uzaklatnr. Teolojinin teklifi, yaanan (praxis) bamsz ve teorik ger-
ekler vam gibi, bir "Allah ilmi", bir teorik ilimdir. Ayni zamanda
teoloji, dini dncedeki hirliin bozulma nedeni ve toplumun sk sk
silahlara sarlacak derccede birbirine zt, birok mezheplere blnmesi.
nin de sorumlusudur. Mnakaa yalnz teorik planda kalmayp onu ge-
iyor ve bir savaa neden olacak boyutlara ulayordu.
Nihayet teolojik dil nceden kabul edilmesi gereken kendinc
zg bir dildir. Allah, din, peygamber, ibadet, melek, eytan,
cennet, cehennem vs. gibi terimler, ierikleri nceden hesaba katlmak-
szn telaffuz edilemezler. Bu terimlerin, genel felsefe ve sosyal ilimIerde
kullanlanlar gibi herkes tarafndan kabul edilmeleri mmkn deildir.
Bu vokabler belirli bir dine ve ortama iyice girmi durumdadr ve irti-
bat fonksiyonunu kaybettiinden dolay onu her zaman kullanmak bir
hayli gtr. Allah'a inanc, ileriye doru bir atlm, dini, bir ideoloji ve
ibadeti de devrimci bir davran olarak anlayp ona gerek anlamn dahi
vcrsek, okuyucular daima tutucu manalarn anlayacaklardr. te
antropoloji, Im geleneki dil olmakszn bir teolojidir. Felsefenin
meyli, eski terimlerin iine saklanm manalar, yeni terimler iinde
ak bir ekilde, daha akllca, daha yumuak ve daha insan bir ekilde
belirlensin diye daima bir dil deiikliini icra etmek olmutur. Ne bir
dil oyunun, ne dc belli bir ortamn tarihinden miras kalm tutucu
manalarn aldatt kiiler olmayalm!.

III- BR "ALLAH LMt" VAR MIDIR?

Kelamda ister mutezilenin yapt gibi zat, sfat vc fiil olarak ekil-
lendirilsin, ister e'arilerin yapt gibi, zatn kendine ek olarak sfat ve
fiilleri vardr diye anlalsn, zat ve sfatlardan meydana gelcn ilahi bir-
lik, sorunun temelini tekil eder.
Aslnda bu yanl hir sorundur. Her eyden nce bu problem lahi
zatn ieriinde okluu zorunlu klar. Halbuki Allah birleik ve ok de-
il basittir. Burada, metafizik bir problem olan bir ve ok itihi ahsa

1 "Transposition" olarak adlandrdmz bu vokabler deiiklii operasyonunu detayl


olarak akladk. Bak, Les Methodes d'Exegese, s, LXXIX-CLXXVI.
510 MUSTAFA SAT YAZICIO(;J,U

atfediliyor. kinci olarak, her ne kadar ilfhiliin tahiat, herhangi bir


miktar tayini ile ilgili olmayan saf bir kalite ise de hu sorun, zat ile sfat-
lar arasndaki ilikiyi, "fazla" ve "eit" gihi matematiksel bir iliki ola-
rak farzeder. Aslnda sorunun bu (~kilde ele alnmas insan zihnin in
tabiatndan ileri gelmektedir.
Bu durum karsnda henz u veya hu tco'ik areyi seme duru-
munda deiliz, zira metin (metni delil), akla uygunluk (diki olup olma-
mas) ve ilfhi aknlk gibi geleneksel ller dnda haka hir l mt~Y-
cut deildir. ahsi bir fikre veya keyfl hir seime dmeksizin haka hir
l bulmak mmkn deildir. Bu tip sorunlarn temelde zm yok-
tur, zira bizzat sorunun kendisi iyice ortaya konmamtr. Bu sorunu
anlayabilmek iin, insan uurunu ilahi zat zerine aksettinndi
ve hunu yine kkeni olan insan ahsiyetine gndermelidir. Bu du-
rumda insann kendi ahsnda sfat zata eit midir veya ondan fazla m-
dr diye sormak icap eder. phesiz lm sorun, karakter biliminde, krimi-
nolojide, duygusal ve hiss hayatta da ortaya atlmtr. Karakter bili-
minde ahsiyetin eitlipilleri, insanda var olan kaliteler veya zgrlk-
ler gibi anlatlmak istenir. Kriminolojide ise lm cezas bir sorun olarak
ortaya atlr. Onu kabul etmeyenler sfatlar zata ilave edilmi olarak
grrler (E'ari zm). Onlara gte eaninin fiil ve kalitelerinin arka-
snda moral bir ahsiyet vardr. lm cezasn kabul edenler sfatla [iil-
lerin zada ayni eyolduklar grndedirler (Mutezile zm). Bu
durumda caninin fiil ve kalitelerinin arkasnda moral bir ahsiyet yok-
tur. E'ariler rahmetc, mutezile ise adalete nem vermektedirler.
nsani akta sevgilisini, kalite ve davralar ona sevimsiz geldii
iin terkeden kimse, sevgilisinin kalite ve davranlarnn arkasnda mo-
ral bir kiilik grmez. (Mutezile zm). Kalite ve davranlar kendisi-
ne ho gelmedii halde sevgilisini terketmeyen kimse, ona kalite ve dav-
ranIarnn arkasnda moral bir ahsiyet veriyor demektir (E' ari zii-
m). Bu iki zm arasndaki asl farkllk belki kanun dini olan yahu-
dilik ile ak dini olan hristiyanlk arasndaki farklln temelinde mev-
cuttur.
Soruna zm bulmak iin baka bir yaklamda daha bIllunabili-
riz. Allah ismi etrafnda yrtlen btn kelam formller ya olumlu ya
da olumsuz nermderdir. Birinciler olumlu, ikinciler de olumsuz yolla
incelenmekte olup, her iki yol da St.Thomas tarafndan iyice bilinmek-
tedir.
TEOLOJ M ANTROPOLOJ Mi 511

Olumlu ke1am Allah'n alim kadir vs. olduunu beyan eder. Bu s-


fatlar lah Zatn paralar mdr veya onun zerine atfedilen insana ait
kaliteler midir? Allah vardr, Allah alimdir, Allah kadirdir gibi pozitif
hayat tarafndan formle edilen bu tr nermeler, gerekleri gsteren
deil arzular bildiren ifadelerdir. nsan kamil (olgun), alim, gl (ka-
dir), merham~tli, efkatli vs. olmak ister. Sonra bunlar gibi kendisinde
en sevgili olan sfatlar tapt varla izafe eder. O anda Allah kamil,
alim, ka dir, merhametli ve efkat sahibi olmutur. Bylece sfatlar kay-
naklarnda sonsuzlua itilmi sonra da Allah zerine gnderilmi insan
deerler olmu oluyorlar. nsann Allah iin yapt bu imaj bir insan
yaratdr. Kendisinde var olmasn istedii eyleri Allah'a atfetme
ilemi iki temel hata zerine bina edilmitir. Birincisi, insan bir dere-
ceye kadar gl, bilgili ve merhametlidir; fakat o bu dereceyi sonsuz-
lua kadar uzatarak Allah'a isnat ediyor. kinci olarak, her ne kadar bu
deerlerin gerekle~mesi Allah'a isnat etmekle deil, insan hayatnda ol-
masna ramen, insan bunlarn annda (ipso faeto) gerekleeeeklerine
inanyor. Zat epeevre kuatan ilahl sfatlar bir iee, iein ta yap-
raklarna benzer. Aslnda pratikte olmas lazm gelen ey, zihinde d-
nlen bir put haline dntrlerek yaplm ve bylece donuklatrl-
mtr.
Allah lmszdr, Onun eismi (bedeni) yoktur gibi Allah'a atfedilen
olumsuz sfatlar, Allah'n tabiat zerinde kesin bir yargya neden olmaz-
lar, fakat. Allah zerine atfedilen insana ait olumsuzluklar ve eksiklikleri
ifade ederler. nsan, lm, bedeni olmak, sonlu olmak, zdrap duymak
vs. gibi yce varla uygun dmeyen mefhumlarn, yaratklarn eksik.
likleri olduuna inanyor. Bu ve buna benzer adlandrmalar iki ynden
olmsuz bir temele dayanr: her ne kadar lm, bedene sahip olmak vs.
gibi sfatlarinsann bykln ortaya koyuyorlarsa da aslnda yaratk-
larn eksiklikleri olarak dulyorlar. Zira lmsz insan bir canavar
gibidir. kinci olarak Allah'a atfedilen szde eksiklikler ve onlarn yalan-
Jan, aslnda Allah iin hibir ey ifade etmez. Bu durumda Allah ze-
rinde yrtlen her mnakaa, atfta bulunmak ve yalanlamak gibi bir
uur oyununa dayanyor. Neticede bu gsteriyor ki her Allah kelarn san-
ki Allah zerine s()ylcnmi bir insan szdr.
Bu duruma gre her antropomorfizm insani hir aray demektir.
Allah'n insandan ayrld dnlemez. Bu durum, ayni zamanda h-
rstiyan ilahiyatnda ifadesini bulan Allah'n insanlamas veyahut AI-
512 MUSTAFA SAT YAZICIOGl,U

lah-insan ikileminin bir ifadesidir Kronolojik olarak bakldnda, gele-


neksel teolojide mebbihe bir reaksiyon eseri olarak, Allah'n y-
celiinden nce gelen bir mefhumdur. Mebhihenin talihsizlii;
Allah'n zihin sahasnda hir imaj olarak, insani bir ckil altnda veya var-
lk sahasnda anlalarak, haz ar ia eilimlerinde olduu gibi ahs-
latrlmasdr. Buna karlk Mebbihenin bykl, Allah' in-
sana gre anlamasdr. Allah ne zihni sahada ve ne de varlk sahasnda
deil, fakat Kant ve Fiehte'de olduu gibi gereklilii ynnden yerini
buluyor. Allah insani bir ihtiyatr ve bu da antropolojik ilahiyatn do-
uunu hazrlayan faktr oluturmaktadr.
Ksaca, Allah dille ifade edilen akli bir obje olmadndan Onun
zerine sylenen her ey imkansz olmu oluyor. te bunun iindir ki
Allah, mutczilede tamamen akn (transcendant) hir varlktr. 0, hibir,
durumda insana henzeyemez. Mutezile'deki aknlk ilahi sfatlar orta-
dan kaldrmaya (ta'til) varacak kadar ar bir uca itilmitir. Allah bo
bir zat olarak sfatsz ve flsiz hir durumdadr. Sfatlar, ilahi fonksiyon-
lar, filer de Allah' dnyaya balayan birtakm aksiyonlardr.
Kelami (teolojik) ve btn dier dini dncenin kayna olan Kur"-
an'a baktmzda, Allah'n kendisini teorik deil, fakat pratik bir dzeye
yerletirdiini grrz. Allah bir Logos deil, fakat dima fiil halindedir
(praxis). 0, aklla kavranabilen hir obje, hir fikir, bir kategori deil, fa-
kat bir davran ve bir vaziyet altr. Allah, tanmlamadan uzak fakat
varln yannda olup epistemoloji'ye deil, ontoyoji'ye dahildir. Kant
ve Kierkegaard'n gsterdikleri gibi mehur ontolojik delil imkanszdr.
Allah'n varln zatndan hareketle elde edemeyiz. Rasyonel bir obje
en mkemmel olsa dahi gerek hir obje deildir. Ontolojik delil teoloji-
nin, dorulayc ve akli delil olmakszn, helirledii basit bir istektir.
Allah'n var olmasn arzular. Onun iin Allah'n varl, ne tcmel kelam-

clarn dnd gibi cevher durumunda, ne de varhk filozoflarn
iddia ettii gibi varlk sahasnda belirlenemcz. Fakat O, mistiklerin ve
ahlaklarn dedii gibi bir ihtiya olarak ortaya kmaktadr. Hristi-
yanl sadece dini hayat gibi basit bir ahlfki davran haline getiren li-
heral protestanlk, Im noktadan baklnca antropolojik ilahiyata ok
daha yakndr.
Allah' fiilen yaanan (praxis) hir scviyeye koymak, bizi "Allah var-
dr" deil de "Allah olacakt" f:klinde bir ifade tarzna gtrr. imdiki
hal mmkn olan hir gerei ifade cder. Kicrkegaard'n dedii gibi, mm-
TEOLOJ M ANTROPOLOJ M 513

kn gerekten ok daha fazla gerektir, zira gerek varlktr, mmkn


ise bir halden dier hir hale geitir. Biz huna "Allah olmayacak" fakat
"O olacakt" cmlesini ilave edelim. Allah insanlarn bir gayreti olma-
dan gerekleemez. mktm Allah'n gemi ve ~imdiki halde deil, gele-
cek tarafnda olduuna iaret ediyor. O halde antropolojik ililliyat sta-
tik deil, dinamik bir iliihiyattr, zira tarihin geliimini takip ettii gibi,
Allah' da bir gelime (bir aama) olarak gryor.

Teolojinin bu yeni ynlenii amzn bir ihtiyacdr. Antik ilahiyat,


halkn toprak sahibi olduu ve kolayca ekmek bulduu bir ortamda do-
mutur. O, efendilere ve bolca vakti olanlara lks bir ilahiyat yapmaya
ynelik bir davrant. Zamanmzda ise durum deimitir: toprak s-
mrc tarafndan igal edilmi, lkenin zenginlii emek smrcs
tarafndan yama edilmitir. Bizim iin Allah topran kurtanl ve l-
kenin kalkndrlmasdr. nc dnyaya daIiI ve gelimekte olan bir
lke olarak gereki bir deiim, ileri bir hamle ve mmknn gerek-
lemesini mit ediyoruz. Gerein harekete gemesi teorik bir temel is-
tedii gibi, aksiyonun gerekesini de gerektirir. phe yok ki bunu ideo-
loji verehilir, hir gelime olarak anlalan Allah da bunu verebilir. Halkn
inanl olmas bu inancn, lkenin kalkndnlmas ve topran kurtarl.
mas ynnde bir motif olarak tevil edilmesini kolaylatrmaktadr. Hal-
kn dini kkenIerinden ayrlm bir ideoloji halka uygun debilir, fakat
hu durumda toplum, kendinden daha eski, kendi tarih uuru iinde daha
kkszlemi bir snfn stnde yapmack hir snf gibi kalmaya mahkum
olacaktr.

O halde eski teolojid~ki zat ve sfatlar sorunu, insann hizzat kendi


ahsnda bulunan kaynana atfedilmeden bir zme ulatrlamaz. Bu
da gsterir ki hcl' teolojinin ters evrilmi bir artropolojisi vardr. Teoloji
Allah'n ahsnn deil, sznn bir ilmi olarak vahyin ilmi olmaktadr,
zira vaIiy Allah'n szdr. Vahiy yani Allah'n sz insana gnderil-
. mitir. Bu, Allah insana konuuyor demektir, zira O, insan mutahap
olarak almtr. Allah kelfm olarak vahyin objesi insandr. Bu durumda
vahiy insann ilmidir, zira o insan bir obje, bir muhatap olarak almtr.
Bu, Allah'n ilminin objesi insandr manasna gelir. O halde nasloluyor
da teoloji, bu "Allah ilmi", Allah' obje olarak alyor? Her ne kadar AI-
lah'n ilmi Allah'la deil, fakat insanla urayorsa da, insan bilgisi olan
vahiyden Allah bilgisi olan vahye doru teoloji tarafndan yaplan ters
bir evrilie ahit oluyoruz. O halde tck gerek teoloji, Allah'n ilmi ilc
514 ){USTAFA SAiT YAZICIOGLU

uyum halinde olan, yani vahye ve bir antropoloji olan Allah kelamna
uyan teolojidir. Allah vahyinde, kelamnda ve ilminde, kendinden bah-
sederek teoloji deil, insana konuarak antropoloji yapyor.

Allah vahyinde bizzat kendisinden de bahsediyor diye itirazda bu-


lunulabilir. Aslnda hu bir tevil hatasdr. Allah insana sadece, onun
varlna ve hayatna nisbeten kendinden bahsediyor. Allah'n bizzat
kendi ahsn, tabiatn veya zatn ilgilcndi'en hibir teorik deeri yok-
tur, fakat Onun sadece insan ilgilendiren pratik bir deeri vardr. Filo-
zoflar, mistikler ve hukukular metinleri, daima insan gz nne alarak
ve hayal, his veya aksiyon gihi deerlere dayanarak tevil yoluna gitmi-
lerdir.

Antik teolojinin temel problemi olan zat ve sfatlardan baka btn


dier sorunlar da ilk soruna baldrlar. Mesela hrriyet sorunu u ekilde
ortaya konmutur: insan kaderi nceden belirlenmi midir, veya insan lr
mdr? nsan fiil ilah fiilde araya girebilir mi veya tam bir hrriyete
sahip midir? Tabiat kanunlar,.bu kanunlarn tabi olduu ilahi irade gz
nne alndnda, kesinlik arzederler mi yoksa etmezler mi? Her ne ka-
dar instm zgrln dnya ile karlkl bir ba varsa da, bu ekilde
anlalan insan zgrlnn Allah'n zgrl ile hir ilikisi vardr.
Bilgi sorunu dahi Allah'a ilikin bir ekilde ortaya atlmtr. nsan akl
Allah keliim olan vahiyden bamsz mdr veyahut ona m bamldr?
Akl sorunu hibir zaman gerein karsnda sorulmantr. Aklla kav-
ranabilen ey sadece vahyedilmile deil, fakat gerekle de iliki halin-
dedir. Politik sorun dahi ilahi terimlerle ortaya konmutur: devlet ba-
kam vahiy mahsul olan metinlerde m; tayin edilmitir veyahut halkn
oylar ile mi seilmitir? Politik sorun, sanki politikann temas halk
deil de devlet bakamym gibi ele almyol'. Nihayet teolojide fiziki
dnya anlay dahi -tahiat Allah'n eseri olduu halde- ilahi terimler
zerinde kurulmaktadr. Fiziki dnya, atomlardan, grnmez kk
nitelerden, olaan ve sonlu eylerden meydana gelmitir, zira sonsuz
ve zorunlu olan sadece Allah'tr.

v- DGER DN BLMLER NDE TEOLOJ:

Dier dini ilimler antropolojiye daha ok yaklatklar halde teoloji


hu ileri gidie mani olmaktadr. Teolojinin gc hissediliyor, zira o her
ilimde ve her seviyede hiila mevcuttur.
TEO,oJ ~I AXTROPOLO.J M 515

Buna ramen teoloji fdsefede deer kaybna uruyor. ilk anda on-
tolojiye dnm halindedir. Allah en mkemmel, sonsuz vs. deildir.
O, kainattan ayr deil, ona bal olarak ele alnr. Fakat felsefe; varlk
ve varlklar, hir ve ok, sonl ve sonsuz, ezeH ve sonlu, ilk sebep ve ikinci
!'ichepgibi ikilemli (diadique) bir dnya anlayna dt. Aslnda bu Oll-
tolojik aynm hala teolojik olarak kalknakta devam ediyor.

kinci olarak, aklclk tcolojide olduundan biraz daha ileri hir se-
viyeye itilmitir. Bunun sonucu olarak vahiy mahsul metinler akla g-
re tevi! edilmilerdir. Akln vahiy zerine bir stnln gryoruz.
Akl vahiydir, vahiy akldr gibi, hristiyanlk olsun yahudilik olsun ba-
ka hibir dini dncede hulunmayan anlay henz akln kavrayama-
cl bir sr olarak ortadadr. Bu dnyann ve ahret aleminin dini gerek-
leri, halkm hayal gcn harekete geirmek ve ynlar itaate tevik
edecek ekilde birtakm imajlar olarak tevil edilmilerdir. Aslnda akl
buna yeter ve bu i iin felsefenin herhangi bir vahye ihtiyac yoktur.
Bylece felsefe bilginin kaynan hir'e irca ediyor: onda akl ve vahiy
diye iki deil, aklolarak bir tek kaynak vardr.

nc olarak; Allah'n kesin hir ekilde tanmlan, dnyann ya-


ratl, ruhun lmszl ve hedenin tekrar yaratlmas gibi htn din-
ler tarafndan kabiI edilen geleneksel haz doktrinlerde radikal deiik-
likler olmutur. Buna kar filozoflar, faal akln (kollektif ruh veya in-
sanlk) lmszln, dnyann ezeliliini ve Allah'n genelolarak de-
il, ahsi olarak biIinebiIeeeini ileri sryorlar.

Drdnc olarak, felsefede, teolojiden ok daha fazla antropoloji


vardr. Filozoflar daha ok ahlaki sorunla ve faziletleI'in analizi ile me-
gul olmulardr. Fakat teorik faziletler pratik faziletlerden daha yce
bir durumdadr.
Tasavvufta antropoloji daha ok ruhun tutkularnn bir analizi ola-
rak grnyor. Burada Allah ruhun derinliinde hissedilmektedir. Ta-
sa""uf teolojideki aknla kar kuvvetli bir reaksiyonu temsil eder.
Fakat tasavvuf, nerilen antropoloji birka yanl yznden dar hir el'- .
eveye sktrldndan, misyonuna devam edemedi. lk olarak dikey
eksenin dorulan diye tanmladmz duruma hir gz atalm: tasay-
ytn sahadaki gelime nde, tarih iinde insan fiillerinin gereklemesin-
de deil, yukarda, ruhun Allah'a iniinde olmutur. Bu manada tasav-
vuf, de"aml yukarya doru km Ye ancak "Fena" amnda duran, dn-
516 MUSTAFA SAT YAZICIOGLU

ya ile ilgiyi kesen ve ruhun darya tat bir izgidedir. kinci olarak
Allah'la kamat arasndaki birliin gereklemesi (Panteizm) pratikte de-
il, teoridedir. Bu, sbjektif bir nseziden ileri gidemeyen ve objektif bir
gerek olamayan bir birliktir. Halbuki dinamik bir antropolojinin aktifbir
panteizmi, ancak insann bir fiili ile gerekleir ve onunla vahiy, dnya-
nn ideal bir yaps olur. nc olarak; tasavvuf neticede hireysel z-
grl ykp, eriilmez ilahi gcn her yerde varln dorular. Bu du-
rumda insan hibir ey yapmyor, fakat hereyi Allah yapyor. Halbuki
antropoloji ancak bireysel zgrln tannmas ile mmkn olabilir.
Drdnc olarak, tasavvUfi deerler zhd, fakirlik, itaat, sabr, honut-
luk gibi devrimci deerlere ters den pasif baz deerler zerine kurul-
mutur. Tasavvuf1 ahlak, amzn gerektirdii gibi bir bakaldrma
deil, tersine bir boyun eme ahlakdr. Beinci olarak, akln yerine du-
yu veya sezgiyi koymak, akln deerini azaltmak dp,mektir. Sbjektif
sezgi, objektif kritere dayanan bir kontrololmakszn inanen yannda
kalabilir. Aslnda akl, aunzill daha ok yaklamaya altb>'lbir 01.
gudur.

Nihayet unu syleyebiliriz ki fkh, dier dini bilimler iinde antro-


polojiye en yakn olandr. Onda teolojinin varl hemen hemen hi
yoktur. Allah kanun koyucu olarak adlandrlr ve din bir anayasa olarak
grlr. Doruluk, tevil ve metnin ortaya konuluu olarak saylabile-
cek bu ilmin byk probleminde, ilahi terimler tamamen yok olmu-
lardr. Metnin doruluu (sahillii), eitli isnau metodlarnn ve metnin
birok varyantlarnn analizi ile aranmtr. Tevil, arap gramerine gre
ve metinlerin kaynanda bulunan sebebleT anlaldktan sonra (esbab
el-nuzul) yaplr. Metnin ortaya konuluu, insamn fiili ve ihtimal, zo-
runlu, mmkn gibi varln eitli durumlarnn analizi ile, dnyann
pratik bir davran olarak yaplmtr. Vahiy mahsul olan metinler di-
nin, erefin ve hayatn korunuu gibi beerin niyeti olan vahyin arzusunu
ihtiva ederler. Fakat fkhi antropoloji, onu dnyann fkh anlayndan
uzaklatran ve bireysel uurun bir analizi olarak ve dier uurlarla olan
ilikileri ynnden ortaya konmas gereken yeni analizlere muhtatr!.
u halde antik fkh, dinin teolojiye deil, fakat antropolojiyc evrilme'
sinde hayli cesur bir model tekil edebilir.

1 "Les Mcthodes d'Excgcse" adl tezimiz antropolojik bir fkh deneme,i olup, fkli meto-
dolojiyi bir uur metodolojisi olarak yeniden ina etmeyi hedef almaktadr.
TEOLOJ !L A:"ITROPOLOJ : 517

V- TEOLOJi, NSAN BLM VE DEOLOJ:


Teolojinin antropolojiye dntrlmesi gerektiini sylyorduk.
Antropoloji bir insan bilimidir. Kalknmakta olan bir lkede insan bili-
mi angaje olmu, ynelmi veya militan bir bilimdir, yani bir ideoloji-
dir. Aslnda ideoloji birok insan bilimi tarafndan, gerei ynetmek ve
onu insanlarn aksiyonu ilc deitirmek iin meydana gelrr.i bir dn-
celer btndr. Modern rcformculuk bu rol oynayamamtr. O, belli
bir lde teosantrik bh ereve iinde dnp durmutur. Gerekten cl-
Afgani'de Allah, bireysel ruhun, btn d korkulardan ve sosyal eitlik-
ten zgrle kavumas eklinde anlalyor, fakat ne srd teorik
motifler, maddenin ruha ztl gibi antik motiflerdir. Afglni Darvin 'in
evrim teorisi, Voltaire'in ve Diderot'nun materyalizmi gibi btn ilmi
dnceleri reddediyor! O, rnesansdan ok reformizm, olaylarn tasviri
bir analizini yapmak yerine belagat yapyor. Sosyalizmin dini ve ahlaki
bir temeli vardr ve din orada, tarihe yn veren bir ideolojiden ok, AI-
lah'a ulatran bir yololarak yerini huluyor. Nihayet Afgani, bir panis-
lamizm erevesi iinde islam hirlii iin arda bulundu. Baka bir de-
yimle, her ne kadar amzda, emperyalist ve smrgeci glerin hir-
ine kar savaan halklarn birliine arda bulunyorsa da aslnda o,
Bat'ya kar Dou'nun hirlii iin bir arda bulunmutur!.
Muhammed Abduh teolojik sahadan aynlamyor. O, mmkn,
zorunluyu vc imkansz klasik kelamda olduu gibi analize tabi tutuyor.
Din ile politikay ayrp, ona gre din henz dogmatik, ibadete ait ve
tarihi bir olgu dzeyindedir. kbal insan canl ve bamsz bir "Ben"
olarak ortaya karmak iin znellie (subjectivite) arda bulunuyor.
Burada din bir harekete dnyor, fakat onun dncesindeki tasav.
vM atmosfer amzn gerektirdii aklcla mani oluyor. Her hal
karda reformist hareket, geree olan hall sayesinde ideolojiye doru
ileri bir adm atyor fakat henz antik teolojinin bnyesinde hapsolmak-
tan kurtulamyor.
Hristiyan teolojisinde tabii, ahlaki veya pastoral, olumlu, olumsuz
gibi deiik biimlerde eitli teolojiler vardr. Bunlarn arasnda dog-
matik teoloji (kelam) antropolojiye en uzak olandr. O, donmu bir <i-
ncedir ve ou kez ksr bir dng iinde dner durur. Teolojinin bu
tr ayni zamanda eysel (ehosiste) bir dnce tarzdr, zira dogmala-
rm eyler veya tarihi olaylar olduklarna inanr.
1 Bu kouu"" II makalmuize baknz: Al.Afgui, "La Peu.ec Contempornine", mny" I').
69, Kalire.
518 MUSTAFA SAT YAZICIOGLL"

Tabii teoloji (la theologie naturelle) dogmatik teolojiye (kelam) na-


zaran daha ileri hir durum arzeder, zira hurada gerek dikkate alnmtr.
Dnya orana hir hareket noktas gibi grnyor. Fakat ayni zamanda
Allah'a ulatran hirok iaretlerle dopdolu bir grnm arzediyor. Bu
ynyl~ o, cn mkemmele ulatran hir ahret dnyasdr. Kendine zg
yce bir gerei helirtmek iin yukar doru kan bir izgiye nisbetle
hierarik hir dnya ... ller ne kadar teoloji tabii ise de, yatay deil d-
eyolarak tanmlayabileceimiz hir mihver etrafnda yaplmaktadr. ()
ayni 7.amanda tarihsiz yani insansz bir teolojidir.

Pozitif teoloji de dogmatik teoloji gibi antropolojiden ok u7.aktr,


7.ira o, tanamen tarihi hircr formasyon grnmnde olan tarihi kurum-
lar ineeler. Bu kurumlar her lkenin sosyal ve politik tarihlerinden birer
paradr. Din, bnyesinde pozitif olaylar bulundurmaz. Bir dinin pozi-
tiflii olaylarda deil, fakat onun gerekiliinde ve gnlk hayatla olan
uyumundadr.

Antropolojiye yaklaan tek teoloji, ahlaki teoloji veya pastoral


teulojidir. Fakat ahlak bir insan bilimi deildir. O, psikuloji, sosyoloji
veya ekonomi politikasna dahildir. Ahlaki kurallar zerine kurulmu
dini ahlak, iyilik ve ktlk, iyi ve kt, helal ve haram gibi dnyann
ikilemli (diadique) hir grnmdr!.
Antropoloji sayesinde din bir insan bilimine dnyor. Her ne ka-
dar teoloji din deilse de o ou kez bizzat dinin yerine konuyor. Teoloji
sadece ba7.l dini davranlarn formle edilmi eklidir ve bu formle et-
me de ilmi deildir. Halbuki din, insan bilimleri cmlesinden olan birok
konular ihtiva eder: psikoloji, felsefe, sosyoloji, ekonomi, politika, tarih,
hukuk, estetik vs. gibi. Din bir teklif verir ve insan bilimi de onu, gerek
iinde aratrlacak ekilde bir alma varsaym olarak alr. Bu anda
yorum yapmak demek, bizzat dini hkm tarafndan gsterilen gerei
kefetnek demektir. Yorum (tevil), metinden geree doru inen bir yol
deil, fakat gerekten netnc doru kan bir yol 0luyor2 Bylece gerek-
ten gelen ve onw tarafndan istenen din, kaynanda tesbit edilmi
olur. Bu durumda o, daha ok bir insan hilimi olarak belirleniyor. Bylece
vahiy, insan bilimlerinin detaylarna inehildii lde ba7.1genel direksi-

u makaleize hak: "La pensee rcligien,e cL le decloublement de la personnaliLe" (Dini


diiiiee ve iki kiilii olma Iastal), La pemee CouLcmporallc, mays, 969.
2 J3ak."ien ve ka gerek", Les IIIcthdes d'Exegcse iinde, s.CXCII-CXCr.
TEO,oJ M ANTROPOLOJ 1I1 519

yonlar verme durumundadr. Bu bakmdan alma varsaymnn yolun-


dan sapmas deil, verimIi olmas iin gerekIi bir balang noktas oI-
mu oluyor. Nihayet., onu tamamen pratie hasretmek iin teorinin ara-
trlmasna verilecek insan bir abadan muaf tutuluyor.

Dinin insan hiliminf~ evrilmesi, onun tarihi ekolnde oIduu gibi


kutsaln, ibadetin, kurumlarn vs. inceIenmesi demek deiI, fakat bizzat
vahiy mahsul olan tekliflerin insan konularna evrilmesidir. Bu, dn
deil iin, pozitifin deil ideaIin ve eylerin deil szn hir deiimidir.

Tcolojinin antropolojiye evrilmesi aslnda dinin ideoIojiye evril-


mesinin bir girii mahiyetindedir. Aslnda bizim hir ideolojiye ihtiyac-
nz vardr. Bu terimin, belki deeri gittike azalan bir manas vardr.
tk anda ideoloji ilmI' kar kabilir, fakat amzda, kalknmaka olan
lkelerde bu terim, gerei ynetecek hir fikirler topluluunu latra ge-
tirmektedir. deoloji, hilhassa sk sk teorik akla kavuamamann
skntsna dtmz iin, bir teorinin aratrlmasn v,' teorik bir me-
tafizik ihtiyacn karlayacaktr. TeoIojinin antropolojiye ve antropo-
lojinin de ideolojiye evrilmesi, gnmzn ihtiyacn karlayabilir. Bu
manada ideoloji, topran kurtarImas ve lkenin kalkndrImas ola-
caktr.

o zaman msImanIar veya slam lkeleri olmayacak, fakat geli-


mekte olan Ikeler, afrika-asya lkeleri, yeni hrriyete kavumu Ike-
ler, balantsz (bloksuz) lkeler, fakir Ikeler, nc blok, ne dn-
ya vs. olacaktr. Bunlarn hepsi eski gereklere iaret etm(~k iin yeni
terirnlerdir. Gnmzde isIam dnyas hu terimIerle iaret ediIecek bir
durumdadr. O, kolonize edilmitir, kalknma yoIundadr, bloksuzdr,
Afrika ve Asya'da bulunur ve hyk ounIuu ile nc dnyay te-
kil eder. Halbuki hristiyan dnyas kalknm, zt~ngin, smrgel'i, ha-
lantl yani islam lkelerinin karsnda yel' alan Ikelerden meydana gel-
mektedir. Biz mslman deiI, smrge ve fakiriz; huna karlk Bat.l-
lar hrist.iyan deil fakat smrgeci ve zengindiril'''' u lalde iki dnya
arasndaki iliki mslman ve hrist.iyanIar aras bir iliki deil, fakat
smrgeei ve smrlen, balantl ve baIantsz, fakir ve zengin, kal-
knmakta olan ve ka~nm lkeler aras bir ilikidir. Onlar arasnda
mmkn oIan tck diaIog, tek tanrclk ve teslis (leme), sa'nn gerek-
ten veya zahircn armhlamas, manevi ik geici arasndaki birlik veya
ayrlk, sadeee kitap veya kitapIa bcraher gelenek, kitabi metnin do-
520 MUSTAFA SAiT YAZICIOGLU

ruluu veya tahrifi gibi donalar aras bir dialog deil fakat zengin ve
fakir, smrgeci ve smrge ilikisidir
Bu manada antropoloji gelecein teolojisidir zira insann bilimi ge-
lecein bilimidir. Her teoloji dogmatik (kelam) baarszla mahkum
edilecektir. ayet teoloji yaamn srdrmek istiyorsa, klasik manas
ile ortadan yok olup antropoloji olarak tekrar domak durumundadr.
Aslnda bu durum, din adamlar iinde laiklerin saysnn devaml bir
ekilde art gstermesi, enteektel ve dinsiz hr dnrlerde, gele-
neksel manada, inanen gittike zayflamas ile de iyice uyum halindedir.
Bu durum ayni 7.amanda zellikle kalknmakta olan lkeler iinde, ideo-
loji, insan bilimleri ve bilhassa ekonomi politikas gibi aml7.n ihtiya-
lar ile de uyumaktadr.
Bylecc "Allah ld" ifadesi yeni hir nana kazanyor. Bu mana,
klasik teolojinin ve bilhassa dogmatik teolojinin (kelam) sonu demek
olan bir haykrtr. Mkemmel, sonsuz, ezeli gibi klasik Allah anlay,
insan hir atf ve O'nun zatn ahslatrmaktr. Kalknmakta olan halk
iin Allah, birlik ve kalknmadr. Hrriyetini elde etmek iin sava halin-
de olan halk iin Allah, hrriyet ve gcn iradesidir. an imaj olarak
teoloji, aml7.da bir kalknma, bir zgrlk mcadelesidir.

VI- TEOLOJ, SAG VE SOL:

Teolojide sa ve sol vardr. Sa, muhafazakar ve geleneki teoloji


dogmatik tarafndan (kelam); sol da, yeni aratrmalara gre vahiy mal-
sul metinler zerinde, veya zamanmzn ihtiyalarna gre dogmalar-
da yeni teviller kabul eden, liberal ve ilerici teoloji tarafndan temsil edil-
mektedir. Teolojiyi saa veya sola ayran, teolojinin temel kayna olan
felsefedir. Sa ve sol yalnzca politik davranlar deil, fakat politik dav-
ramlarn kkeninde yatan teorik meyilleri de iermektedir.
1- Genel manada vc istisnalar hi hesaha katmadan akn (trans-
cendance) olann sa bir teoloji, buna karlk ikin (immanence) ola-
nn sol bir teoloji olduunu syleyebiliriz. kabaca ylc sylemek mm-
kiindr: akn olan bir ey zerine oturtulan her teoloji sa bir teoloji-
dir. Dnyann dnda Allah'n varl, her yerde ve her zaman mevcut
oluu, hibir eye ihtiya duymadan var olmas, halk ister bamsz is-
ter smrge olsun, ister smrlsu veya smrlmesin, uyusun veya
uyank olsun, kendisi iin hibir ey farketmeyen tcoloji sa bir teoloji-
dir. Aknk, smrgcci ve koloniciler tarafndan, gerek bizzat kcndi-
TEOLOJi Mi Al'il'ROPOT.o.T M 521

sinde deil dnya dnda olduu halde, onu istedikleri gihi kullanmalar
iin dnyann politik oyunun dna itiliidir. Aknk ayni zamanda
diktatrln teorik temelidir: dnyaya hakim olan, onun dnda do-
kunulmaz bir gerek ... Ayrca zaman dnda sonsuzluun, sava dn-
da barn elem dnda mutluluun da hir simgesidir. Bu, hihir dcrdi
ve tasas olmayan zenginlerdeki Allah imajdr. Baka hir deyimle, ba-
kalarn kle veya ikinei snf vatanda gihi gren aristokrat ve feodal-
lerde grlen bir Allah inanedr.

Buna karlk ikin (immanence) bir teoloji sol bir teoloji, Allah'
dnyann dnyay da Allah'n iine koyan dwrimei hir teolojidir. ayet
gerici dnrlerin ou akn hir teolojiden yana iscler devrimei d-
nrlerin ou da ikin bir teolojiden yanadrlar. kin demek, dnyann
hir hareket noktas ve ayni zamanda varlacak son nokta olmas demek-
tir. Dnyann dnda hareketsiz bir hareketlilik yok, fakat dnyada
canl ve gerek hir hareketlilik vardr. phesiz Afgfm tarafndan; her
eit diktatrlk veya madde gibi i ve d basklardan ruhu kurtarc
bir g, btn bireyler arasnda sosyal hir eitlik vc zenginliklerin ara-
larnda paylald bir ihirlii ve cemaat eklinde prensip zerne
hina edilmi olarak yorumlanan aknk, sosya ve bireysel uurdan do-
an bir aknktr. Halbuki zorlayc (faist) bir ikinlik hir aknk de-
mektir yani zorlamay gerektiriyor!.

2- Her dikey teoloji tutucu veya sa hir teolojidir. O insan tarihle


yatay bir iliki iinde deil, Allah'la dikey bir iliki iinde mtalaa eder.
O ayni zamanda insan, aadan uzak ykseklere doru ve yerdeu uzak
gklere doru telakki eder. Ayrca btn manevi gcn, dnyada ger-
ek bir aksiyon iinde deil, ruhun Allah'a doru ykseliinde grr. Her
dikey teoloji bir mkafattr: bu taraftan hir kayp ve teki tarafta bir
kazan. Bu teoloji bazan, hareket etmesi gereken hir toplumun gsz-
lnn bir ifadesi olarak grnr. Onun iindir ki o ykl annda veya
maddi dnyann yklna bir reaksiyon olarak domutur. S1fi ve her

1 ada dnrleri bu uosyona gre snflamaya tabi tuttuk ve Lirok uygulama da ver-
dik.Bak.:
- Karl .Jaspers'in dncesinde reaksiyon ye emperyalizm, cI-KiL mecmuas, temnU7--
austos, 1969.
- Karl .Jaspers'de Nazi ve Amerikan gizli ortakl,
- .Jaspers ye Nietzehe, l,a Pensee Contemporaine, ekim, 1968, el-Katib, eyll, 1969.
- Uuanuno ve ada luristiyanlk, La Pensee Coutemporaine, ocak, 1968.
522

eit sUfilik bu teolojinin kkeninle mevcuttur. Fakat o bazen kt bir


irade ile olur ve iizel olarak, halklar stn ile ilgilensin ve AIak'a ilgi
gstermesin; AIIah'a tapsn ve insanlar smrgecinin elinde braksn
diye, kolonize edilmi lkelerin iine sokulmutur. Sudan'l bir kyl
ziraat yapt tarlasnda mutlu idi. Ama elinde kitap ile bir misyoner gd- ,
dikten sonra zavall kyl o kitab kendi elinde ve tarlay da misyonerin
elinde buldu! Bu manada din halkn afyonu olmu oluyor. Buna karlk
hel" yatay teoloji sol veya ilerici bir teolojidir, zira o Allah' dnyaya ve
insan da taril iine koyar. nsann gayreti gklerde deil tarlasnda a.
lmas ile yani topran stnde gerekleir. Bu durumda Allah, tarih
iinde gerekletirilen ilerleme veya toplumun kalknmas demek olur.
Bu manada teoloji ruhun yetitiricisi deil, gerein sahibidir. O dnya-
da gerek bil' g, ve devaml deiiklik iindeki insann flide gven
ifad~ eder. Her ileriei teoloji zorunlu olarak yatay bir teolojidir.

:3- Hierarik bir dnya anlay benimseyen her teoloji gerici veya
sa hir teolojidir. O, dnyamn yukardan aaya doru birok derece-
I~re ayrldm nceden var sayar. Dereceler sadece varlk derecelerin;
deil ve fakat tam mkemmel ve hi mkemmel olmayandan balayan
hir deerler silsilesi ifade ederler. Bu ayni zamanda dnyann ik.ilemli hir
grn olup hir hierari meydana getirmek iin sk sk tekrarlanan bir
duygunun ifadesidir. Mslman olsun hristiyan olsun hcl' klasik teo-
lojiye hakim olan dnyann piramit eklinde anlalmas, hina modern
teolojide bulunsa hile, aslnda siyasal diktatrln kkeninde vardr.
Mkemmel zirve veya diktatre benzeyen biri, snflarn ayrcalklarn-
da ve politik terminolojide kendini gsterir. Faal akl zerindeki eitli
teorilerde grld gibi, dnme ve harekete geme gc sadece hie-
rar!?ik toplumun liderinde vardr. Bu tr toplumlarda her st derece bir
aadaki dercceye gre kumanda ctme roln oynar.

Buna karlk gerekleri ayni hizaya koyan her uzunluuna doru


olan teoloji devrimci bir teolojidir. O, varlk seviyeleri arasndaki her
eit ayrcal reldettii gibi, btn bireylerinin tam bir eitlik iinde
bulunduklar snfsi: bir toplum eklinde siyasal alanda ifadesini bulurl.

Dini dnce, tabiat icab, madde ve cisim, ruh ve nefis, sonlu Ye


sonsuz, kutsal ve kutsalolmayan, bir ve ok, temiz ve kirli vs. gibi var-

i Bu hususta u makalemize hak: "Din ve Kapitalizm", cl-Kaib, 1969.


TEOLOJi ~i ANTROPOJ,OJ )I 523

lklarda eitli di>;eylcrdcki blmlerneler zerine kuru1ml~ olduun-


dan, bu teoloji imdiyc kaJar ak bir ekilde var olmamtr. Uzunlu-
una doru bir teoloji, grnmeyen ye tek olan bir gerei paralayan
ve bylece ikilemli emalarrlan strap duyan, amzda ok ihtiya
hissedilen bir teolojidir.
4- Her tutucu veya sa teoloji, dognalarn yarln eyolarak ilf;-

lirleyen, "eyci" bir teolojidiri.


RuhU yalnz hir gerek olarak deil, sadece hir defa gerekleen ve
bir daha asla tekrarlanmayan tek bir tarihi olayolarak mtalaa ediliyor.
Hz.sa'nn kendini kurban etmesi olayndaki sa'nn varl ideal bir
mevcudiyet deil fakat gerek bir mevcudiyet olarak kabul edilmitir.
Hakemlik sadece insan fiilinde deil, tarih iinde iyice belirlenmi hir
kurum olan kilisede de tektir. Teoloji dogmatik, tarihi, maddi ve ~eyci
bir teolojidir. Bylece din, hassas kitaplar topluluu, gze hatan jestler,
iyi ina edilmi yerler ve iyi giyinen insanlar haline geldi. Hayatn geriye
kalan ksm, hcl' ne kadar gerek dinin esas ise de, bir kenara brakl-
mtr.
Buna karlk fikir veyahut mana arayan uurn hir teolojisi ilerici
bir teolojidir, zira o dogmalan genelletiriyol' ve belli bir olayda dumm-
yor. Hulfl, kutsallat.rma ve hakemlik her yerdt ve her eyden nce
insan hayatnda me,'cut olan eylerdir. Va'lk teolojisi olan klasik teo-
loji tutucu bir teoloji, Ina karlk uur teolojisi olan modern teoloji
ilerici hir teolojidir2
5- Tutucu hir teoloji ounlukla, Remen katolikliinde olduu gibi
gelenei scer; halhuki ilcrici bil' teoloji, protestanlkta olduu gibi, sei-
mini kitap iin yapar, zira onda ileriliin tkenmez bir kaynan bulur.
Gerekte gelenek zerine dayanan bir teoloji, gemiin 7.iimlerinitak-
lit eden bir teolojidir. Gelenek teolojisinin bir kalknma teolojisi olduu
sanumamaldr, zira bu manada kalknma mevcut durumu kabul, tarihi
kurum ve dogmalar dorulamaya yarayan bir kalkmma modelidir.

1 Bizn fenomenolojik netoda giriinuzin gayc~i her eit eysel dini <Iiiiince ile nlica-
dele etmek iindi. nu konuda baslmam u iki tezimize bak: "De I'cxegese de la phenonenologie
a la phenomenolo~ie de I'exegese" (Fenomenelojinin usulnden usuln fenomenolojisinc, e.l);
"])etat aetue! de la methode phenomenologi'lue et son appHeation au phenomene rcligieux"
(Fenomenolojik metodun u andaki durumu ve dini fenomene uygulan, ".l I). Nouveau Tes1(l-
ment.'den itiharen varlk bir erlilik zerne bir deneme.
2 Du konuda u makalemize bak: "Dinin fenomenolnjisi" (La phenomenologie de la Reli-
go), La Pcnsce Contenporainc, teuunuz, 1970.
524. MUSTAFA SAiT YAZICro(;T.U

Buna karlk kitap teolojisi bir ilerilik teolojisidir. O, kitah ge-


leneklerin tevillerinden temizler ve her eit kalknmann temeli olan
kaynaklara dnmek ister. Kitap aslnda tarihin gen]ctirilmesidir. a-
yet gelenek teolojisi tarihi, kalknmann belli bir hiiminde tutmak is-
terse, kitap teolojisi, belli hihir engelolmadan tarihi kendi tahii kalkn-
maSlIla itmek ister.

Geleneki teolojidc dounun tarihi kritii, kalknmann ve kutsal


metinlerin yaps zerinde duru]maz. Zira o gelenei, Kutsal Ruhun bir
gelenei olarak tclakki eder. Halhuki kitabi teoloji, iinde metnin ve ona
paralel olarak dogmann doduu, yaanm orijinal tccrbeyi gster-
mek iin, tarihi kritiin kurallarn tathik eder. te bunun iindir ki ta-
rihi kritik protestanlar tarafndan korunmu ve katolikler tarafndan
dondurulmu veya nem verilmemitir.

6- Tutucu teoloji bir teselli teolojisidir.


insana mutsuzluklarnn
hakllndan hahsedcr ve onu, br dnyada daha iyi bir hayat vadi
ilc teselli cder. Bu manada din halkn afyonudur. Kt olan bir eyin
dorulanmas, ktnn varlna kar yaplan btn protestolara mani
olucu bir faktr olmu olur.

Halbuki ilerici bir teoloji hir reddin, bir protestonun veya Lir devri-
min teolojisidir. Deitirilecek birok eyler vardr. Gerek, akl olan de-
il, fakat onun kartdr Aslnda bu bir deiim teolojisidir, mevcut du-
rumun muhafazasn hedef alan teolojiye, statik teolojiye kar olan hir
teo]ojidir.
7- Tutucu bir teoloji, papazlar ve otoriter hir hierariyi kapsayan
hir ruhbanlk teolojisidir. Dinin ve dogmalarn mdafas, gerekte bu s-
nfn ve otoritelerin kiisel karlarnn bir mdafaasdr. Bu, dnr-
lerin boyunlar zerindeki bir kl gihi, kendini beenmi, otoriter ve
azap veren bir teolojidir.
Buna karlk laik bir t~oloji gelimenin bir teolojisidir. Laiklik ruh-
banla bir reaksiyon olarak domutur ve ona gre bir gelimeyi ifade
eder. Bu teoloji laiklerin, klerjenin imtiyazlarna kar bir muhalefetini
de ifade eder. 0, dnyaya daha ok ynelmi, daha ahlaki ve daha aklidir.
Zamannzda papazlarn laiklere daha ok yaklatn gryoruz. Zih-
niyet, giyim, yetime tarz, alma, davran ve zel hayat gibi, onlar
laiklerde ayran cyleri ortadan kaldrmak zeredirler.
TEOLOJi Mi ANTROPOLOJ M 525

Ksaca, liberal teoloji istenen antropolojiye ok daha yakndr. O,


ayni zamanda kilisenin de mididir. Kilise iindeki sol hareketler, dini
hayattaki gelimenin yegane garantisi durumundadr.

VII- ANTROPOLOJK BR TEOLOJ N DNCELER:


Teolojinin antropolojiye evrilmesi genel bir harekat iinde mta-
laa edilmektedir: geleneksel islam ilimIerin maddesini deitirmekle
onlar yeniden canlandrmak gerekmektedir. Fkhn kltrel maddesini
amzn devrmci faaliyetlerine, eski felsefenin (Allah'n varl, dnya-
nn yaratl ve ruhun lmszl) halklarn, bireyin ve insann varl-
na ait eski teolojinin maddesini, dnya ileri ile ilgili insana ait modern
bir teoojiye; rnhun A.ah'a ykseii olarak anlalan eski tasavvftfi
maddenin, devrm romatizminin modern tasavvfifu haline getirilmesi
lazmdr artk. Bu yeniden dirili, eski ilimIerin yorumlanm deitir-
mek sureti ile de yaplabilir. FOOhta hukuki terimleri, felsefe ve teoloji-
deki soyut kavramlar ve ak veya tasavvUftaki dili insan anlat haline
evirmek ve bylece anlalmasm kolaylatrmak gerekmektedir. Bu
ayni zamanda fkhtaki teolojik, formel veya felsefedeki ontolojik analiz
seviyelerinden uur seviyesine geerek ilmin analizini yapmak sureti ile
de olur!. Fakat maddenin, ifade eklinin ve analiz dzeyinin deitiril-
mesi olarak akladmz, geleneksel ilimlerin yeniden canlandnlnas
ile ilgili bu metoddan ayr, zellikle her ilmi yeniden canlandrmak
iin birka yntem daha vardr. Bunlardan teolojiyi ilgilendirenleri aa-
daki ekilde sralayabiliriz:

1- liihi Zattan iliihi kelima:


lahi zat ne szde ve ne de tabiatta mucize grnm altnda ortaya
kmad gibi, insan bir ekil altnda ahs olarak da kendini gstermez.
ilahi kelam fikirler veya insan gereklerin bir tarifini ihtiva eder. lahi
Zat tannmaz bir sr da deildir, fakat o parantez iine konmutur. Din
ahs, Allah veya peygamber olarak deil, kellim olarak vaydir. Val-
yin kayna kellima arda bulunan gerein bizzat kendisidir.

2- Dihi Zattan kimil nsana:


lahi zat, bir sz olarak kamil insann bir tarifini ierir. Allah insa-
mn ideal bir imajdr. nsan dilinde (sznde) kendi mkemmel majm
1 Fkhtan formel dzeyden uur dzeyine doru olan deiiklie misal olarak "Les Metho.
des d'Exegese" adl tezimize bak.
526 MUSTAFA SAT YAZICIOGI,U

da yaratr ve parantezi kaldrdktan sonra onu lahi Zata atfeder. By-


lece Allah kendi kelamnda kendisini mkemmel nsan olarak (insan
kamil) ve insan da sanki kendi mkemmel imaj olarak tasvir eder. O,
Allah' bizzat kendisi tavsif ediyor ve ayni zamanda kendisini Aah'ta
tavsif ediyor.

3- lahi kelamdan insani kelama:


lahi kclam insani lisanla telaffuz edilerek kendiliinden, dil etra-
fndaki htn insan bilimlerine atfedilen hir kelam oluyor. Bylece kc-
lam terimlere, manaya ve tayin edilen eye ayrlmtr. Veyahut mana,
imaj ve eitli semholik ifade tarzlar incelenir. Mana psiik olduu halde
sebehler incelenir ve gerein yeni bir manasna ulalr. Bu, Allah insan
keliim ilc ve ncili ilk yazan Kutsal Ruh aracl ile konuuyor demek
deil, fakat Aah kelamla konuuyor ve bu keHim insan akl tarafndan
anlalyor vc okunuyor demektir. ilahi kelamn imanlatrlmas hris-
tiyanlkta olduu gibi gelenekten veya tarihten deil, fakat anlay ve
okumadan geliyor. Bu, tarihi uurun deil, eyalarn zn ilgilendiren
bir uurun iidirl

4- Hkm pratik bir faydas olmayan sorunlar zerinde durdurma:


Tcolojik birok problemler entellektel birer lks olarak mtalaa
edilebilider. Kyamet gnnde ocuklarn durumu, Kur'ann yaratlm
veya yaratlmam oluu, fizik dnyann grnmez kk nitelerden
veya atomlardan meydana gelii gibi. Politik sorun veya dinle toplum
arasndaki iliki zamanmzm ncelii olan bir sorunudur.

5- Hkmn, karar vermenin imkansz olduu problemler zerinde


durdurulmas:
Birok prohlemi zmek insann gcn aar. Mesclf falanca kii
m'min midir kafir midir, inanyor mu inanmyor mu gibi konular hak-
knda hkm vermek imkanszdr. Bu tip sorularda karar vermekle in-
san Allah roln oynuyor. Aslnda bu tr sorular insanla ilikili deildir.
usan hkmler samimi veya iki yzl, devrimci veya revizyonist ola-
bilirler, yani bunlar bu dnyada insan fiilIeri zerine ctfedilebilen h-
kmlerdir. nsann dnya iindeki durumu, bu tr btn hkmleri g-
cnn dnda brakr.

1 Bu iki tr uur arasndaki farklar iin ad geen tezimize bak, i ve II.blm.


TEOLO.J )I A :\'TROPOLOJ lII 527

6- Fikir ayrlndan fikir birliine:


Btn klasik teoloji risaleleri, eitli teolojik davranlar arasndaki
ayrlk noktalar ile megulolmulardr. O kadar ki, her problem iinde
"iki veya birok gr vardr" gibi ifadeler kullanmlardr. Bylece asl
aranan ey kaybolup gitmitir. Bizzat aranan eyin ne olduunu hulabil-
rnek iin, eitli ekoller arasndaki mterek noktalar aratrmak daha
iyi netice veren bir yololurdu. eitli grler temelde eyin bir yn ile
ilgili ksm atflardr. phesiz elde edilen neticeyi tesbit etmek ve bu
neticenin ard arda gelen eitli durumlarna bakmak daha iyi bir yoldur!.

7- Savunmac bir teolojiden teorik prensibe:

Klasik teoloji savunnae bir tcolojidir ve savunma bir ilim deildir.


Halbuki kendini savunmak ve dierlerine saldrda bulunmak yerine
doktrinin teorik temelleri aranabilir. Bylcce vahiy teorik temellerini
insan aklnda bulacak ve bizzat kendisi akln hir teorisi olacaktr. Klt-
rn gelime scviyesi aklcln seviyesi ile orantldr. Bunun iindirki
mutezile, antik teoloji aklclnda en yksek dereccyi temsil eder.

8- Teorik prensipten varhk analize:

Teorik prensip [orme! bir ba zerine kurulan soyut ve sadece ken-


dinc ait tam dnceyi arayan bir delil deil, fakat varln prensibi de-
mektir. Klasik delillendirme varlk bir analize dnebilir. Bu durum-
da akl formel akl deil, fakat varlk akldr. Yeni antropolojik teoloji,
terim veya manadan deil, bizzat eyin kendisinden hareket edecektir.
O, somut ontolojinin en anlamls, yani insan gereinin varlk bir ana-
lizi olacaktr.

9- Vahyedilmi dinden toplumen ve bireyci yapya:


Din esas itibari ile vahiy olunca, o ancak bir toplum ve birey yaps
ihtiva etme durumundadr. Bu durumda fiillerinin bir analizi, tutkulan,
dnceleri ve bakas ile olan ilikileri sz konusudur. Bylece vahiy
bir insan bilimi pozisyonundadr. nsann d glerce ynetildii ve i
glerle de smrld modern ada, insan bilimi ideoloji ile e bir
anlam kazanyor. nsan ideolojik bir hayvandr. Sadece din, ideolojinin
en byk maddesini veren ekonomi politikas oluyor. Halkn arzulad

1 A.g.e., s.LXXVII-LXXIX.
528 MUSTAFA SAT YAZICIOGLU

her eyi Allah dahi arzuluyor. O halde halk arzularnn gereklemesi


bir nevi tarih iinde Allah'n gereklemesi olmu oluyor.!

VIIL- tTtRAZLAR VE CEVAPLAR:

Sk sk baz! itirazlarla karlayoruz. Burada onlara cevap verme


durum unlayz:

1- Bize deniyor ki bu teolojiyi antropolojiye evirme ii, biraz ileri


giden bir reformculuktur ve bir modernizm ve rnesans deil, bir reforn
olan eski ve yeni problematiin erevesi iinde kalmaktadr. Fakat bu
projenin eski reformculukla hibir alakas yoktur, zira bu reformculuk
ile eski arasndaki mesafe o kadar byktr ki aslnda bunun, gelenein
bir deiimi veya devrilii olduu sylenebilir. Eski fe'ormculuk hala
belagat, teoloji, eysel, kltrel, iki tannc, formel vc izole olmu bir du-
rumda bulunmaktadr. Buna karlk bizim projemiz aklc bir anlay
iinde uygulanyor. Gelenei,bir daha almamak zere kapatmay
istiyor, yle ki din, kalknmada gerein bir paras olsun. Klasikten hi-
bir cy kalmyor. Allah tarih, din bir ideoloji, vahiy gerein bir analizi,
ibadet devrimci bir davran oluyor. Sadecc "din" kelimesi brakld, fa-
kat o da temelde tamamen ayn bir ey kastediyor. Teolojik terminoloji
muhtevadaki aklc bir deiim art ilc kalabilir. Ksaca bu projc basit
bir rcformculuk deil, fakat bir aklclktr.
2- Bu aklc reformculuk giriiminin bir zaman kayb, havada hir
mcadele, demode olmu veya yerine getirilmi bir giriim olduu ve
zaten gelimekte olan lkenin sanayi devriminin eski anlay deitir-
meye yetecei sylenebilir. Fakat aslnda, teoride nceden bir deiiklik
yapmadan gcrek iinde hibir dciim mmkn deildir. Gereklc c
anlaml doru bir dncc, bizzat bu gercin deikenliine sebep tekil
eder. Sanayileme, gl bir ordu, ok modern bir teknoloji meydana
getirebilir ve zihniyet donuk bir halde ve bo bir inan iinde sakl kala-
bilir. Teknoloji ithalolunabilir, fakat zihniyet ithalolunamaz. Gemile
uzlalmas imdiki halin deikenlii iin zorunlu bir arttr. Bu ie giri-
me de antropolojik bir durumdur. O halde antropoloji bir seicilik deil,
saf sbjektivitenin bir ifadesidir. Zaten kbal bu durumun bir habercisi
idi. Zata ait dii dnce ekilsiz bir dncedir ve onun ekli tarihten
gelir. Aslnda her devir kendi eklini empoze eder. Bu noktadan bakln-

1 Daha fazla bilgi iin tezinize bak: Les Methodes d'Exegese, s, LXXIX-CLXXX.
TEOLOJ M ANTROPOLO.J M 529

ca dini dncenin devrin eklini ald grlr. O hihir surette eklektik


deildir.

3- kin (immanence) olann bir hristiyan ontolojisi ve akn'n


(transeendance) da bir mslman ontolojisi olduu sylenecektir. Asln-
da bu anlay hayalcilikten baka bir ey deildir! slami aknk ikin-
liin sadece baka bir manasdr. Bu anlamda sMiler gerek, teologlar da
yanl yorumculardr. Hristiyanlkta ikinlik ahslatr1m, tarihi ve
btndr; halbuki antropolojinin ikinlii genelolup vahyi dnyamn
ideal bir yapsna evirmesi iin insana takdim edilen bir projedir. By-
lece ikinlik, herkes iin bir kiinin aksiyonu ilc deil, tm insanlarn ak-
siyonu ile gerekleir.
4- Dinin ideolojiye dntrlmesinin, belli bir ideolojiye yani
marksizme bir giri olduu da sylenecektir. Aristoeuluk geleneki bir
dnce iinde geldi. Buna paralel olarak marksizm de bir antropolojik
teoloji biiminde, bu projede gizli olarak gelebilir endiesi duyulabilir.
Allah topraktr, halktr, demokrasidir, hrriyyettir, kalknmadr vs. gibi
manalar zamammzn ihtiyalarn dile getirirler ve bizde hala canl olan
Allah ve kalknma gibi iki deer arasnda bir ba tekil ederler. Marksist
grnl vokabler modern amzn bir ihtiyac grnmndedir.
Marksist grnl emalar ortammzda ok etkili bir durumdadr.
Snf atmalar, st yap, kapital, bozukluk vs. kltrel ortammzda
marksist emalarn gz kapal bir uygulamas deil, her an etrafmzda
grdmz gereklerdir! .

5- Bu deneme, detaylardan yoksun olduu ve her zaman belirli


olaylarla uyumayan hkmler ortaya attndan, dar dnecli olarak
grlebilir. Fakat biz sk sk ak olam unutuyor, ak olmayan tarafn-
dan artlyor ve ilgimiz bu yne ekiliyor. Aslnda btn hkmler
gereklerle uyumazlar. Onlardan her zaman verilen hkmlere uyma-
yan birka bulunabilir. Fakat bunlar yine de gerek olarak mtalaa edi-
lirler. Zamammzn reformcusu olan de"vrimci veya reformcu, kamufle
edilmi veya gizlenmi gerekleri ortaya karmak iin bir hkm orta-
ya atar. yi niyetler bazan olaylarla uyum halinde olan fikirlerden dala
etkili olurlar. "
6- Bu deneme belki belagattan kurtulamamtr. Fakat devir ba-
zan, fikirler gibi haykrlar da gerektiriyor. Peygamberin ar her

1 Etki ve szma metodunun kritii iin ad geen tezimize bak., s.CLIX.CLXII.


530 MUSTAFA SAT YAZICIOGLU

zaman dokunakl olmutur. Herhalde bu kuak da belagat yapmaktan


tamamen uzak duramayacaktr. Zaten saf dnrler iin vakit henz
erkendir. Kalknmakta olan lkelerin u andaki durumlarn, soyut fi-
kirlerle ortaya koymak bazan gtr. Dnr duygu eilimleri de olan
bir kiidir. Samimi bir duygu doru bir fikirden daha iyidir.
7- Bu antropolojik teolojinin vicdan bir bask olmakszn, dogma-
larn ve gereklerin bir yalanlamas olduu sylenebilir. Fakat bu yeni
antropoloji temelde olaylar parantez iine kor ve dindeki tm eyci an-
laylar reddeder. Bir dinin msbedii salt olaylar veya tarihl olaylar
iinde deil, fakat onun gerekiliinde, yani ABah kcIamnn insan ha-
yat iinde gzden geirilmesindedir. Dogmalar eyler deil, fakat gizli
gerekler, yani her milletin halk ata szlerinde olduu gibi, her zaman ve
her yerde vaT olan insan gereklerdiri.
8- Kutsalolan kutsal olmayana evirme tehlikesi yoktur, zira
kutsalolmayandan ayr ve onun dnda bir kutsal yoktur. Kutsal 01-
mayandan ayr olan kutsal bir ey donmu, hayattan tamamen kopmu
bir puttur. Kutsal bizzat kutsalolmayandr ve kutsalolmayan da biz-
zat kutsaldr. AHah'a tapmak tabiat iinde hareket etmek demektir,
zira ABah tabiat veya tarihtir. Aslnda kutsalla kutsalolmayan arasn-
daki ayrm iki yzlln kaynadr: kutsalolmayan bir fon zerinde
kutsaln grn veya iki kiilii olma hastal gibi. AHal zaman iin-
dedir ve geriye kalan her ey de Allah'sz lks bir hayatn akna terke-
dilmitir. Din ideal hayattr zira o ondan gelir. Kutsal kutsal olmayan-
dan ayrmak, kutsal donuk ve gsz klmak ve kutsalolmayan tek
gereke olarak gstermek iin temelsiz klmak demektir.
9- Derhal bir dinsizlik afarozunu orta yere atmayalm. Teoloji va-
hiy deil, fakat bu vahyin belli bir devresinde kapanm, dogmatik bir
formllendirmedir. 0, ayni zamanda Allah da deildir, zira Allah tan-
namaz, gsterilemez ve izah edilemez bir varlk olarak parantez iine
konmutur. Teoloji eski devirlerdeki tm insan bilimleri gibi tarihi, saf
bir formle etme sanatdr. Kritik bizzat Allah'n kendisine deil, O'nun
donuklam imajlarna yneltilmitir. Her deVl'in bir teolojisi vardr.
Allah eski zamanlarda "Biz" idi, fakat amzn deer emalar olan
ilerilik, halk, demokrasi, hrriyet, kalknma, esaretten kurtulu vs. de
olabilir. unu syleyebiliriz: Allah, insana daha fazla sayg gstermemiz

1 Sayf Prof. R.Bruusclwig'iu "Les lIletlodes d'Excgesc" adl te:imi",\cki balang yaz-
sna bak, s.III.
TEOLOJ Mi ANTROPOLOJi M 531

iin insandr, zira zamanmzda insan hor grme, mutsuzluklarmzdan


birisi olmutur. Allah, halkn imanna sahip olabilmemiz iin halktr,
zira halk hor grme, henz bizi mutsuz klan faktrlerden birisidir. Al-
lah tarih iinde oynadmz rol ortaya karabilmemiz ve kalknmann
hangi aamasnda olduumuzu bilmemiz iin, tarihtir. Tarihi boyutun
yokluu, eski ktrmzn karakteristik bir zelliidir. Hiirriyyetimizi
elde edebilmemiz iin Allah hrriyyettir. Fikir hrriyeti bizim arzulad-
mz bir eydir. gal edilmi topraklarmz kurtarmak iin Allah top-
raktr. Zira biz eski ve yeni tip smiirgeeilik ve emperyalizmden dolay
ac ekmekteyiz. Yiyebilmemiz iin Allah ekmektir, zira kt beslenme,
alk vs. gibi dier durumlardan dolay ac ekiyoruz. Allah bizi harekete
sevkeden insan, halk, tarih, hmriyyet, toprak, ekmek vs. gibi bizde en
candan olan eydir. Allah, bir arzu olarak arzuladmz ey, hmjyet, de-
mokrasi, ilerleme, kalknma, vs. dir. lahi varln karanlklara gml-
mesi gibi bir tehlike sz konusu olamaz, zira Allah hir imaj olarak tecelli
etmektediri. Bu imaj a tarafndan empo7,C edilmitir. amz da AI-
lah' bir ilerleme olarak empoze ediyor.

Prof. R.BCllschwig'i "Les Methodes d'Exegcsc" adl ICZiizcyazd nszc bak, s,


Il.

You might also like