Professional Documents
Culture Documents
Hasan ERYRK
Yksek Lisans Tezi
Danman
BLECK, 2013
Hasan ERYRK
Yksek Lisans Tezi
Danman
BLECK, 2013
i
ZET
Hasan ERYRK
Bu metin, temel olarak politik felsefe odakl bir almadr. almann eksen
kiisi ngiliz sosyal bilimcisi, daha zel olarak sosyologu Anthony Giddenstr.
Giddens 1938 ylnda ngilterede doan ve bu almann yapld zaman itibaryla da
yazmaya; retmeye; alannda ortaya yeni verimler koymaya devam eden bir
akademisyendir. Giddensn balca temel ilgisi, yukarda da deinildiince sosyoloji
olmakla beraber, yazarn inter-disipliner bir bak asna sahip olmas dolaysyla,
toplum-odakl sosyolojiden, piyasa/pazar-odakl iktisat alanna ve devlet/iktidar odakl
siyaset bilimi (politik bilim) alanna da girdii grlmektedir. Baka bir syleyile
Giddens, dier alanlardan yaltlanm bir sosyolojiden ok, ncelikle teki sosyal
bilim dallar olmak zere, insani-toplumsal bilginin hemen her alanna alan bir
gzerghta retmektedir. Bu nedenle yazarn politik felsefesi zerinde de durmak
anlaml olacaktr. Nitekim bu alma da, giri cmlesinde de belirtildiince onun
politik felsefesini temel eksen olarak almaktadr.
Anahtar Szckler:
ii
ABSTRACT
THE POLITICAL PHILOSOPHY OF ANTHONY GDDENS
Hasan ERYRK
This text is a study primarily focused on political philosophy. Axis of the study
contact the British social scientist, more specifically sociologist Anthony Giddens.
Giddens born in England in 1938 and as of this writing at the time of the study;
produce, a scholar in the field of continuing to put the new efficiencies. The main
fundamental interest in Giddens, sociology mentioned above, although the author's
perspective as it is inter-disciplinary, community-oriented sociology, market / market-
oriented economic area, and state / power-oriented political science (political science)
in the field reveals that. In other words, Giddens, a sociology out many other areas,
primarily to other branches of social science, almost every field of human-social
knowledge produces a pop-up route. For this reason, the author's stand on political
philosophy makes sense. Indeed, in this study, the input sentence is the specified as
his political philosophy is based on the axis.
The study consists of three parts. In the first part the author's biography, works
and including topics such as general thought is given, then the conceptual and historical
determinations, is introduced. Giddens' idea of the second section discusses the state.
State-axis, as well as the analysis of state power, power, sovereignty also contains the
state and closely related themes. Giddens third chapter of the non-state political
philosophy, particularly of modernity, globalization and other political philosophy,
including political ideologies are determinations. The study of the three part of the
section ends in the subsequent results.
Key Words:
iii
NDEKLER
Sayfa No
TEEKKRLER. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . i
ZET. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ii
ABSTRACT. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . iii
NDEKLER. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .iv
TABLOLAR LSTES . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . vi
KISALTMALAR. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . vii
GR. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1
BRNC BLM
ANTHONY GDDENS VE KAVRAMSAL - TARHSEL BELRLEMELER
KNC BLM
GIDDENSTA DEVLET VE LGL TEMALARA YNELK
BELRLEMELER
iv
NDEKLER (devam)
Sayfa No
NC BLM
GIDDENSTA POLTK FELSEFENN DEVLET-DII DER MERKEZ
KAVRAMLARI
3.1. MODERNLK......43
3.2. KRESELLEME.......46
3. 3. 1. Marxizm......51
3. 3. 2. Sosyalizm............55
3. 3. 3. Sosyal Demokrasi.......59
3. 3. 4. nc yol......60
3. 3. 5. Muhafazakrlk...63
3. 3. 6. Liberalizm...........66
3. 3. 7. Milliyetilik........68
3. 3. 8. Feminizm....................................73
SONU.......77
KAYNAKLAR...........80
ZGEM.......86
v
TABLOLAR LSTES
Sayfa No
vi
KISALTMALAR
Alm. Almanca
Bkz. Baknz
C. Cilt
ev. eviren, evirmen
Der. Derleyen
Ed. Editr
Fr. Franszca
Hazr. Hazrlayan
ng. ngilizce
LSE London School of Economics
M. . Milattan nce
M. S. Milattan Sonra
OXBRDGE Oxford niversitesi ve Cambridge niversitesi
S. Say
ss. Sayfalar
St. Saint
TDK Trk Dil Kurumu
Vd. Ve dierleri
yy. Yzyl
Yun. Yunanca
vii
GR
Adumbrata quidem omnia, sed haec fabula non aliter agitur (Erasmus, 2009:
1
104)
1
Her ey bir glgeden ibarettir, ama bu masal oynamann baka yolu yoktur (Erasmus, 2009: 103).
2
Bireyin maksatl ve ihtiyat ieren herhangi bir sosyal etkinliinin esi veya blm eylemdir (Bruce ve
Yearley, 2006: 3).
1
Soru: Tony Blair ve tanr arasndaki fark nedir?
Cevap: Tanr, Tony Blair olduunu dnmez
Soru: Tony Blair 3 ve tanr arasndaki fark nedir?
Cevap: Tanr dnyada her yerdedir. Tony Blair ise ngiltere hari her yerde.
(Giddens, 2007: 33).
Yara almam bir talih hibir darbeye kar koyamaz. Ama yaad
skntlarla srekli savam halinde olan kiinin derisi ald yaralarla kabuk balar,
hibir ktle yenilmez; dse bile, dizlerinin stnde dvr. yi insanlara kar
yrei sevgi dolu olan ve onlarn ok iyi, hatta mkemmel olmalarn isteyen
tanrnn, onlara mcadele edecekleri bir yazg bahetmesine arr msn? (Seneca,
2007: 37).
3
Anthony Giddens, eski ngiltere Babakan Tony Blair'in danman olarak grev yapmtr
(http://www.oxfordreference.com/view/10.1093/oi/authority.20110803095851643 (14 Ocak 2012)).
2
farkllamas bireyin hayatnn da deimesi olarak sonulanmaktadr. Politik
sistemlerin deimesi de bu gelimelerin bir sonucu olarak izlenebilir. Giddens, politik
bak asna geni yer ayrd nc yolda srekli gelien ve deien dnya
dzenine ayak uydurabilecek, uyum salayabilecek farkl yaklamlara, farkl politik
sistemlerin gerekliliine vurgu yapmaktadr.
3
BRNC BLM
4
Ortaa Avrupa kltrne yapt nemli katklar bugnde srdren nl eitim ve aratrma merkezi.
On nc yzyldan itibaren gelien Oxford niversitesi, bu dnemde Avrupann eitim, bilgi ve
kltr merkezi Fransa olduu iin, Paris niversitesinin biraz glgesinde kalmtr (Felsefe Szl,
2010: 1210).
4
felsefe iin bavurmutum ve belki de benimle gren kii daha nce biraz felsefe
okumu olmamdan etkilenmiti. Sonradan rendim ki, bavurduum alanda
akademik kariyer yapma imkn yoktu; Hulldaki felsefe blm ok kkt ve
blm bakan bir yllna okuldan ayryd. Bylece baka bir alan semek zorunda
kaldm. Psikoloji blmnde karar kldm; ama bana psikolojiyi ancak sosyoloji ile
beraber alabileceimi sylediler (Giddens ve Pierson, 2001: 7-8).
Eitime devam etmek iin Londra Ekonomi Okuluna gittim. Her zaman ki
gibi kafam karma karkken verdiim bir karard. Londra Ekonomi Okulu5
hakknda ok az ey biliyordum. Bu dnemde baz akademik hrslara kaplmtm,
ama en bata Mancester ve Oxfordla ilgileniyordum. Akademik kariyer yapmay
dnmyordum. Devlet memurluunu denemek istiyordum ve Londra Ekonomi
Okulu buna hazrlanmak iin iyi bir yer gibi grnyordu. Btn bunlar pek
ciddiye almadm, bu yzden elence amal bir blm yazdm itiraf etmeliyim.
Balangta niyetim elenmekti, ama sonra konunun ilgi ekici olduunu grdm
(Giddens ve Pierson, 2001: 10).
5
LSE - London School of Economics and Political Science (http://www2.lse.ac.uk/home.aspx (27 Mays
2012)).
6
Gney Rusya yaknlarndaki Odessa da, 1915 ylnda doan Neustadth, 1949-1962 yllar arasnda
Leicester niversitesinde Sosyoloji alannda okutmanlk yapmtr (http:// www. independent. co.uk /news
/people/obituary-professor-ilya-neustadt-1473958.html (14Aralk 2012)).
7
1928 doumlu olan Cohen, 1960 ve 1965 yllar arasnda Leicester niversitesi'nde sosyoloji alannda
retim grevlisi olarak almtr (http://www.guardian.co.uk/news/1999/oct/13/guardianobituaries4
(14 Aralk 2012)).
5
Kings Collegede lektr8 olarak almaya balad. 1986 senesine gelindiinde,
Cambridgein yeni fakltesi olan sosyal ve politik bilimler fakltesinin kurulmasnda
lider/klavuz rol oynad ve ilk dekan olarak atand (Bryant ve Jary, 2003: 251).
Giddens; 1996 senesine kadar Cambridge niversitesinde kald, fakat tm dnyadaki
dier enstit ve niversitelere saysz ziyaretler yapt (Bryant ve Jary, 2003: 252).
Giddens Cambridgede almaya balamas ile beraber yaad uyum sorununu ve
hayrete dt benzerlii yle ifade eder:
Giddensin yapm olduu yaynlarnn says dikkat ekici bir biimde gze
arpmaktadr; 1971-1997 yllar arasnda yazd 32 kitabn yazar ve editrdr, ki
bu kitaplar 22 dile evrilmitir. Ayrca; yaklak olarak belirtmek gerekirse, 200 civar
makale, deneme ve akademik dergilerde deerlendirmeleri, kitaplar ve sempozyum
katlmlar/sunumlar ve dergiler ile gazetelerde yaynlar vardr (Bryant ve Jary,
2003: 248). Farkl bir bak asyla deerlendirdii, temelde sosyolojinin
8
Okutman (http://www.oxfordreference.com/view/10.1093/oi/authority.20110803095851643(27 Mays
2012)).
9
Oxford niversitesi ve Cambridge niversitesi kelimelerinden tretilmi olan Oxbridge ifadesinin
resmiyeti olmamakla birlikte yaygn olarak kullanlmaktadr (http://www. oxforddictionaries. com (12
Haziran 2012)).
10
Cambridgede bulunan basm evi/firmas (http://www.polity.co.uk (14 Haziran 2012)).
11
Birleik Krallk parlamentosunun st kamaras/ Lordlar Kamaras. Lord nvan tayanlar yedir
(http://www.parliament.uk/lords (17 Haziran 2012)).
6
kurucularna paralel klasik sosyoloji ierikli ilk eseri diyebileceimiz kitab olan
Kapitalizm ve Modern Sosyal Teoriden yle bahseder:
12
Bir teori hakknda teori (http://www.britannica.com/EBchecked/topic/378037/metatheory ( 6 Temmuz
2012)).
7
Daha sonra anlamac/yorumsamac sosyal bilim anlay ve pozitivist sosyal bilim
anlaynn, tinsel bilim olarak sosyoloji ve doa bilim benzeri sosyoloji anlaylar
birbirleri ile telif edilerek, sosyolojinin, idealist znelci bilim ve doa bilim
benzeri kutuplamas giderilmeye allmtr. Bu bilim anlaylarnn ontolojileri
gerei, insan zne ve toplumu zne yapma giriimlerine karlk, yaplamac
ontolojinin uzants olarak, insann eylemini yapy hem koul hem de kstlayc bir
biimde kullandna dikkat ekilmi bylece insann toplumsal davrann ele alan
sosyolojinin yorumsamac ve aklayc olmas ile biimlendirilmesi ne
srlmtr (Akpolat, 2007: 70-71).
Radikalizm, yani her eyi kknden ele alma, yalnzca deiimi ortaya
karma deil, ayn zamanda tarihi ileri gtrmek iin bu deiimi denetleme
anlamna geliyordu. Bugn artk geersiz grnen de bu projedir ite. Byle bir
duruma nasl bir tepki gsterilmelidir? Bazlar radikal deiim olaslnn
kalmadn sylemektedir. Tarih, var olduysa bile, artk sona ermitir ve sosyalizm
ok uzak bir kprdr. Yine de, deiim olaslklarnn nnn kapanm
olmasndan deil, tersine bunlarn bolluundan sknt ektiimiz sylenemez mi?
nk gerekten de, sonsuz deiimin yalnzca rahatsz edici olmann tesinde
13
Fundamentalizm (dinsel) (fundamentalism-religious) : Bildirilmi dinin temel metinlerine ya da
"temeller'ine (fundamentals) geri dnmeyi isteyen bir hareket ya da inan. Dolaysyla fundamentalizm,
dinde modernizmve liberalizme zt bir izgidir. Fundamentalizm terimi, 1920'lerden beri Hristiyanlk
iindeki Protestan eilimler ve son zamanlarda slamiyet iindeki eilimler sz konusu olduunda
kullanlmaktadr. Teolojik bir nitelik tamasna ramen, genellikle toplumsal reform ve siyasal iktidarn
ele geirilmesi projeleriyle balantldr (Sosyoloji Szl, 1999: 251).
8
kesinlikle zararl da olduu bir nokta gelir ve toplumsal hayatn pek ok alannda bu
noktaya kesinlikle ulaldn ileri srmek mmkndr (Giddens, 2009: 9).
14
Metodoloji szc bazen, belirli bir disiplin dhilindeki ampirik aratrmaya, hatta geni apl
almaya dair yntemler ve genel yaklamlara gnderme yaparak kullanlsa da, "aratrma teknikleri"
terimi bu balamda daha yerinde olabilir. Metodolojinin temel ilgi oda, sosyal bilimlerdeki kapsaml
bilim felsefesi konular ile pratikte sosyologlarn ve dier sosyal bilimcilerin almalarnda nasl
9
tartmalardan eletirel gzle yararlanlan bir eylem sosyolojisi, daha dorusu uygun
bir faillik/yap anlay gelitirmekle mmkn olduunu dnr. Bu yzden o, yap-
eylem anlayn bir yanda yapsalclk ve ilevselcilik, te yandan yorumcu
sosyolojiler, yani sembolik etkileimcilik, fenomenolojik sosyoloji ve
etnometodoloji eletirisi balamnda gelitirir (Giddens, 2005: 4). kinci olarak,
Giddens, etnometodolojinin toplumsal hayatta refleksivitenin15 merkeziliini dier
yorumcu perspektiflerden daha kapsaml olarak yakaladna inanr. Bu eksende de
akland gibi, eylem kavramnn insan aktrlerin self-refleksiyon kapasitesi, kendi
davranlarn rasyonel olarak kontrol kapasitesiyle tamamlayc bir iliki iinde
olduunu ne srer. Giddensa gre, etnometodoloji dnda, ou Ortodoks
sosyolojide (Parsonsn ilevselcilii de dhil), refleksivite, etkileri mmkn olduu
kadar asgariye drebilecek ve mevcudiyeti sadece, olduka marjinal dzeyde,
eyyama uyma etkisi16, kendini dorulayan kehanetler v.b. biimde kabul
edilebilecek nemsiz bir ayrnt olarak alnr (Giddens, 2005: 12).
10
aktif devingenliine vurgu yapmak istedim. Toplumsal hayat yalnzca orada duran
toplum olarak veya buradaki bireyin eseri olarak grmek yerine, ayn zamanda
daha byk kurumlar yeniden reten, insanlarn eitli uygulamalar ve sre giden
faaliyet dizileri olarak dnmeliyiz. Altta yatan fikir buydu ve buradan hareketle
znellik ve yap zerine dnerek, temel terimleri gelitirmeye altm.
Bireyle veya toplumla balamak yerine, yinelenen toplumsal uygulamalar fikrini
toplum biliminin merkezine aldm (Giddens, 2001: 59-60).
11
1.1.2. Bir Disiplin Olarak Politik Felsefe le lgili Kavramsal Belirlemeler
Baka bir ifade ile siyaset felsefesinin ana elementleri olarak iktidarn z, zn
varoluu ve var edilen (insanlarn kendi kendine var ettii ya da varln kabul ettii)
bu zn uygulan/kullan yntemi ve ortak akln kabul edilebilirlii en yksek pozitif
dnmeleri zerine almalar yaparak bir anlamda var olan yapnn evrimletirilmesi
gibi her zaman daha uzaklar grmeye, ulamaya; bir adm tesinde ise deitirmeye
alr ve/veya deitirilmesini salayan/salayacak projeleri kymetli bir ressam gibi
izer/izmeye alr. Bu noktadan hareketle politik felsefese iktidar, devlet,
egemenlik ve dolayl ya da dolaysz olarak birey elementler aras-elementler birey
aras etkileim ve de bu etkileim sonucu doan/gerekleen eski/yeni elementler
12
zerine dnce reten ve gelitiren bir disiplindir. Siyaset felsefesi kabul edilen
sorular ve sorunlar var olan dzenden (devlet, iktidar, egemenlik v. b. ) ziyade
dzenin varlk sebebini tm elementleri dhilinde sorgulayarak elementleri oluturan
atomlarn da derinine inerek atom neden vardr, neden elementleri oluturur en ideal
oluum nasl gerekleir, tm atomlarn kabul edebilecei bir oluum var mdr gibi
balklar sorgulayarak kabul edilebilir en iyiyi keza en ideali kefetmeye alr. Politik
felsefenin kavramsal olarak bu noktada bahsedilen ekliyle; elementsel olarak da
sralandnda brokrasi, hukuk, egemenlik, meruiyet, devlet, birey, yasa, hak,
ynetim, iktidar, sivil toplum kavramlarn/elementlerini aratrr/inceler. Sralanan
kavramlarn temeline zetle bakmak gerekliliiyle:
13
toplumun dierlerinden fark/farkllklar ile ayrlarak ne kan insandr. nsan; usu
olan canl varlk (Akarsu, 1975: 98).
Yasa: Yun. Nomos. Olaylar arasnda dzenli bir banty saptayan ve bir eyin
zorunlu olduunu dile getiren genel nerme. Hukukta: Toplumda bireylerin aras
ilikileri dzenlemek amacyla devlete konmu ynerge ve kurallar (Akarsu, 1975:
185). Dncenin mantksal bir deeri olmas iin uyulmas art olan temel (Byk
Trke Szlk, 2007: 3849). Dier bir ifade ile hukuku meydana getiren yazl
kurallarn her birisi olarak toplum iindeki bireyin/bireylerin eylem ve davranlarn
dzenler.
Devlet: Devlet (state, the state), toplumu yneten kurallar belirleme yetkisine
sahip olan zel bir kurumlar btndr. Max Weber'in szleriyle, devletin, belirli bir
toprak parasnda meru iddet kullanma tekeli vardr (Sosyoloji Szl, 1999:
146). Devlet, temel olarak sistem veya bir nesnenin yntemidir (Audi, 1999: 876).
Ynetim: Ynetmek ii, ekip evirmek, idare (Byk Trke Szlk, 2007:
14
3951). Herhangi bir kurum, tekilat ya da sistemli/sistemsiz yaplanmann uygun
biimde ve en iyi kty salayacak ekilde altrlmas, iletilmesi. Ve elbette iktidar
sahibinin toplumun btn zerine hkm etmesi/idare etmesi.
Egemenlik: Devletin belirli snrlar iinde, belli bir toplumda, serbeste iktidar
gcn kullanabilmesidir. Yani d ve i basklardan kurtularak kendini
ynetebilmesidir (Bolay, 2009: 103). Ynetimini hibir kstlama veya denetime bal
olmakszn srdren, baml olmayan, hkmran, hkim (Byk Trke Szlk,
2007: 3951). ktidar olmann doal sonucu olarak var olan gcn etkin olarak
ynetilmesi/idare edilmesi.
Sivil Toplum: Sivil toplum her zaman iin toplumsal hareketlerin dinamii
olarak grlm ve onlar kapsayan bir nosyon olmutur. Sivil toplum ayrca, kazanlan
hak ile ykmllklerin birlemi haliyle, bunlarn sivil toplum dzeyinde pratie
geirilmesini, tartlmasn, yenilenmesini ve yeniden tanmlanmasn somutlayan
yurttalk kavramnn dinamik taraf olarak grlebilir (Sosyoloji Szl, 1999:
662). Herhangi bir ekilde devlet kurumuna ait olan ya da devlet kurumunun kts
15
olan sivil olarak deerlendirilemez. Kendi i dinamiini oluturarak ilgili haklarn,
hrriyetlerini devlet kurumlar dnda savunabilen zerk ve bamsz toplum paras.
Tarihsel olarak bakldnda politik felsefe eski yunan ile ve (Eflatun) Platonla
(M. . 427-347) balar. Sokratesin (M. . 469-399) yazl bir eserine vakf
olunmad iin genel olarak onun da Platondan renilmesi sz konusudur. Bu da
aa yukar 2500 yllk bir politik felsefe tarihi olduu anlamna gelir.
Platona gre ruh, yekpare bir yap gstermez, farkl ilevleri bulunan 3
blmden oluur: bu blmlerden ussal olan, insan beyninin faaliyetini yanstr ve
dnme gcn harekete geirir, kalpte bulunan 2. blm, cesaret ve fke gibi
tepkilerin yaratcsdr, 3. blm ise, arzular/hazlar/tutkular harekete geirendir.
Platona gre erdemli insan, bunlarn ne birden hkmedebilen, bu blmler
arasndaki dengeyi kurabilen insandr. Nasl birey, ruhunda bulunan blmn
uyumunu salayabildiinde huzura kavuuyor ve erdeme sahip olabiliyorsa, insann
btn yaamn dzenleyen devlet de, canl bir organizma gibi dzenlenmeli, ruhun
blmlerine karlk den 3 ayr snftan olumaldr. 1-) Siteyi aklla yneten filozof-
yneticiler, 2-) Siteyi cesaretle koruyan muhafz-savalar ve 3-) hazlarn doyurmak
iin alan zanaatkrlar/iiler (Yardmc ve vgn, 2007: 21).
16
Platonun yukarda belirtilen snflandrmas o dnem iin anlaml olabilir ne var
ki; aktelde akll yneticilerin aklnn lsnn ne olduu, cesur muhafzlarn
gerekten sadece savala m ilgilendii, iilerin ise tek amacnn hazlarn doyurmak
iin var olmak m istedii gibi almlar pekte anlaml gzkmemektedir. Dier taraftan
Platon; insanlarn toplu yaamalarna sebep olan ve de toplumu var eden ana nedenin
insann kendi kendine yeterli gelmeyerek varln devam ettirebilmesi iin gerekli
olan/olanlar karlama ihtiyac ile dier insanlara duyduu muhtalktr/gereksinimdir;
ki buradan toplumu yaratan kavram iblm olarak karmza kagelir. blm ile
birlikte toplum yapsn dile getirmeye balayan Platon besleyiciler ve koruyucular snf
ile ideal devletinin iki snfn ortaya karm olur. deal devlet insan ruhu gibi
dzenlenmelidir, ruhta 3 blm bulunur: akl, cesaret, arzu:
17
(Tablo 2: Platonun Siyasal Rejimlerinin Snflandrlmas)
18
Aristotelesin zirvede grd toplum dier toplumlar da kapsayan ve zirvedeki
iyilie trmanabilmenin yegane ama olduu polis olarak karmza kar ki bu; iyi ve
mutlu bir yaam gerekletirmek iin poliste kendini bulur. Yukarda da bahsi getii
zere 158 polisin anayasasn inceledii belirtilen Aristotelesin Atinallarn Devleti17
adl kitabnda anayasa ile ilgili ifadelere u ekilde yer vermitir:
- kincisi -ve gerek bir anayasa getiren ilki- Theseus'un krallktan birazck ayrlan
devletiydi. Ondan sonra Drakon'un yapt deiiklik geldi. Bu dnemde Drakon ilk
olarak yasalar yazd.
17
Kitapta anlatlan ve kitapta bulunmayan olaylara bakarak Aristoteles'in bu eserini sa'nn doumundan
nceki 329 ylyla 325 yl arasnda yazm olduu sylenebilir. Demek oluyor ki kitap Aristoteles'in son
yllarnn rndr (Aristoteles, 2005: 3).
19
olarak Agyrrios, Halk Meclisi toplantlarna gelenlere bir obolos verdirdi. Ondan
sonra kendisine Byk Kral ad verilen Klazomenailli Herakleides bu gndelii
iki obolosa, ardndan yine Agyrrios obolosa kard (Aristoteles, 2005: 27-28).
20
taraftan, politika/siyaset, politik bilim ve politik felsefe kavramlarna gemeden evvel;
bilim ve felsefenin ayrld snra/snrlara bakmak daha doru/daha faydal bir
yaklam olacaktr. yle ki Bilim [ng. science; Fr. Science; Alm. Wissenschaft]:
D dnyaya, nesnel gereklie ve bu gereklikte yer alan olgulara ilikin, tarafsz
gzlem ve sistematik deneye dayal zihinsel etkinliklerin ortak ad (Felsefe Szl,
2010: 241). eklinde tanmlanrken Felsefe [ng. Philosophy; Fr. Philosophie;
Alm. Philosophie]: Yunanca seviyorum, peinden kouyorum, aryorum anlamna
gelen phileo ve bilgi, bilgelik anlamna gelen sophia szcklerinden treyen
entelektel faaliyet ve disiplin (Felsefe Szl, 2010: 641). biiminde
tanmlanmaktadr. Bilimin felsefeden ayrld temel noktay biliyoruz. Felsefe olmas
gerekeni bilim ise olan inceler. Ele ald konularn nedenlerini ve nasllarn aratrr
(Klal, 2011: 19).
21
dolaysz olarak politik bilim ile youn bir birliktelikleri olmutur. Zira bugn dahi
bahsi geen filozoflarn eserleri zerine iddetli tartmalar olmaktadr.
18
Krizalit, bcein kelebek olmadan evvel koza iinde veya dndaki hali (http://www.
oxforddictionaries. com (4 ubat 2012)).
22
Politik felsefe insanlar tarafndan varl kabul edilen bir baka deyile var
olmu/var olan/var olacak politika stne felsefi bir dn etkinlii olarak karmza
karken; Politik bilim var olan olduu ekliyle anlamaya/aklamaya ve incelemeye
alr ki bylece politik olay ve trevleri zerine sistematik bir yaklam sergiler.
Politik bilimde balangca gittiimizde Politika adl eseri ile karmza Aristoteles
(M. . 384-322)kar. Aristoteles polislerin (158 polis) anayasalar hakknda eserler
yazarak bunlar birbirleri ile kyaslama yoluna gider19. Bu duruma u ekilde bir rnek
vermek mmkndr:
19
Aristoteles 158 kent devletinin anayasalar ile ilgili ayr ayr eserler vermi fakat geriye sadece bu
konuda Atinallarn Anayasas adl eseri kalmtr (Aristoteles, 2005: 7).
23
KNC BLM
24
pek ok farkl anlamlar ve bambaka tartmalar ok ok uzun yllardan buyana devam
etmektedir ne var ki tm insanl mutlu/memnun edecek bir aklamaya
ulalamamtr. Byle bir baarya nail olamamann en mhim grlen
nedenselliklerinden gze arpan devlet kavramnn z/nitelii zerine yaanan,
kavramn geliimi iin ilk elerin farkl yorumlanmasna/yorumlanmalarna dayanan
birlikteliin oluturulamamasdr. Kavramn ilk zamanlarnda; haliyle gelimemi
toplumlarda/topluluklarda siyasi yaplanmann mevcudiyet kazanmad ve dolaysyla
da kavramn toplumun, toplumunda kavramn ierisinde olas bir varlk aray ile
zamanda i ie ilerlediklerini syleyebiliriz. Kavramn zihnimizde bir biime
kavumas zemininde:
Devlet [ng. state; Fr. etat; Alm. Staat]. Toplumu yneten kurallar ve
yasalar yaratma otoritesine sahip ayr bir kurumlar kmesi. Demokrasilerde
hkmetlerin gelip gittikleri dikkate alnrsa, salt hkmete edeer olmad gibi,
okullar, sivil toplum rgtleri benzeri rgtl ve srekli kurumlar ile davran
pratiklerinin btn bir alan olarak sivil topluma da kart olan btnsel politik
sistem. Kabul edilmi snrlar iinde veya belli bir toprak paras zerinde
yaayanlara g kullanma ve onlar kontrol etme aralarna sahip politik rgt,
halk, lke ve politik otorite gibi temel unsuru ihtiva eden siyasi rgtlenme.
Devleti ortaya karan, onu belirleyen birtakm temel zelliklerin olduu
sylenebilir. Bunlar arasnda en ok ne kan zellikler ise egemenlik, meruiyet,
corafya, kamusallk ve hkmetme zellikleridir. Buna gre, salt hkmetten
ibaret olmayan, sivil topluma kart durumda bulunan ve insanlar son tahlilde
kontrol edip, dzene sokan meru roller kmesinin belirledii sabit politik sistem
olarak devlet, her eyden nce toplumdaki btn topluluk ve gruplarn zerinde yer
alan mutlak ve snrlanmam iktidar ifade eder. Sz konusu egemenlik zelliinden
sonra gelen zellik kamusallk olup, o devletin ya da kamusal organlarn, sivil
toplumdaki bireysel ihtiyalar karlamaya ynelen aile benzeri zel ya da sivil
kurumlarn tam tersine, kolektif kararlar alp uyguladn ortaya koyar. Meruiyet
ise, devletin toplumun daimi karlarn ve ortak iyiyi yanstma zelliini
tanmlar. te yandan corafi alan zellii devletin sahip olduu nfuz alanlarn
belli bir corafya olduu, bu alann corafi olarak ifade edilebileceini ve onun
otoritesinin sz konusu corafya zerinde yaayan herkesi kapsadn ortaya koyar.
Buna mukabil hkmetme zellii, devletin otoritesinin zorla desteklenmesini,
onun yasalara itaat edilmesini ve yasalarn ihlalinin cezalandrlmasnn
salamasn ifade eder (Felsefe Szl, 2010: 430).
25
zelliklerin bilhassa belirtilen yzyllar balang alnarak aktel olana yaknlk
anlamnda daha da belirginlemesidir. Kavramsal ve tarihsel boyutta farkl bir
pencereden bakmak adna Habermas bu konuyu u ekilde deerlendirmitir:
Devlete felsefi bir sylem olarak, ilk defa deinenlerden biri olan Platon'a
gre devlet, filozof-kraln bilgisinin ve insan ruhunun ideal bir form halinde
somutlamas; Aristoteles iin bireyin siyasi olarak mensup organik yaps; Hobbes
iin insann varln gvence altna alan siyasi g, Hegel'de tanrnn
yeryzndeki yansmasyd. Marx radikal bir biimde, egemenlerin bask arac
olarak tanmlad devleti. Heidegger tarihsel bir yazg olarak grd ve Nietzsche,
ateten kelimeleriyle, yalanlarn en by olarak niteledi. Lakin kim ne derse
desin, hi kukusuz modern dnyann ekillenmesinde, en byk katkya sahip olan
temel kurum, yine bizzat devletin kendisi oldu (Habermas, 2002: 8)
26
rgtlenmenin/yaplanmann var oluu ve var olan yaplanmann ilevsellii boyutunda
devlet kavramndan bahsedilebileceidir. Bu anlam da; yasa koyma-
yrtme/uygulama-yorumlama/deerlendirme gibi etkin yaplanmalara/rgtlenmelere
haiz olmas aktel bir anlam da yorumlamamza yardmc olabilir. Bylece, uzak
tarihsel sre ierisinde devlet kavramna mal edilen bu gibi zelliklerden
uzaklatka/uzaklaldka devlet kavramndan o denli uzaklald/uzaklalaca
anlalmaktadr. Bu balamda da, Giddens ncesi kavraya belirtilen paralelde
deinmek yerinde olacaktr.
Bir kurumlar btn, bir toprak birlii, felsefi bir dnce, bir zorlama ya
da bask arac gibi farkl ekillerde anlalan ve ele alnan devlete ynelik farkl
perspektifin var olduu dnlr. Bunlar; idealist, fonksiyonalist ve rgtsel
perspektiflerdir. dealist Yaklamn en tipik rneklerinden birini yanstan Hegel,
srasyla aile ve sivil toplum kavramlaryla aklad sosyal var oluu, devlet
unsuruyla tamamlamaktadr. nsanlarn, ocuklar ya da yal akrabalarnn iyilii
adna kendi karlarn bir kenara ittikleri zel altruizm in hakim olduu aileye
karlk, sivil toplumda insanlar, kendi karlarn dierlerinin stnde grdkleri
iin evrensel bir egoizm alan yaratrlar yani sivil toplumu. Devleti ise, Hegel, bu
adan, karlkl sempati yani evrensel altruizmle temellenen etik bir topluluk
eklinde kabul eder. Ancak Hegel'in dncelerinde rneklenen idealist perspektifin,
devlete eletirel tavr sergilemeyen bir saygy barndrmas, bir eksiklik olarak
grlmtr. Fonksiyonalist yaklam asndan ise, devlet kurumlarnn rol ve
amac n plana kmaktadr. Burada devletin, sosyal dzenin idamesi gibi temel bir
27
ilevi stlendii kabul sz konusudur. Zira bu yaklam asndan devlet, dzeni
destekledii gibi sosyal istikrar da salayan kurumlar dizisi biiminde zetlenir.
Fonksiyonalist devlet grne ynelik eletiri ise, aile, medya sendikalar ve kilise
gibi dzen salayc kurumlar devletle birletirmesidir. Son olarak rgtsel
yaklam, geni anlamyla ele alndnda, devleti, bir hkmet aygt eklinde
tanmlayarak sosyal varln kolektif rgtlenmesinden sorumlu olduu, giderleri
toplum tarafndan karlanan ve neticede bir dizi kamusal kurumun addr. Devletle
sivil toplumu birbirinden ayrmas hasebiyle bu yaklamn baarl olduu iddia
edilmektedir (Torun, 2011: 26-27)
20
Devleti oluturan snflar insan ruhunun parasna gre dzenlenmitir. nsan ruhunda
madde ve duyguya yatkn yeti, itaati ve retimi; cesarete yatkn yeti, korumay ve savamay akla
yatkn yeti ise ynetme ve bilgi edinmeyi iermektedir (Platon, 2007: 116).
28
yleyse diyebiliriz ki devlet/devletlerde aresizdir ve bu anlamda insann toplumda yer
bulmas gibi devlet/devletlerde uluslararas arenada-yeryznde biimce farkl gzkse
de farkl birlemelerle yerini bulmaktadr/bulacaktr. Bunu bir tablo ile ifade etmeye
alacak olursak:
Platon farkl insanlarn bir araya gelerek oluturduu toplum dzenini devlet
olarak niteler. Platon da devletin hedefi insanlarn bir araya gelerek oluturduu
toplumda mutluluun, adaletin, nizamn yerine getirilmesidir. Belirtilen unsurun
yerine getirilebilmesi iin herkesin ve her eyin zerinde kiilere gre deimeye
direnli baka bir deyile herkese gre farkllaan uygulamalardan kanlmas gerektii
gerekliliini ifade eder. Bat dncesinin en nemli iki filozofundan bir dieri ise
Aristoteles olarak karmza kar.
Kendi gzlemlerimiz bize, her devletin iyi bir amala kurulmu bir topluluk
olduunu syler. yi diyorum, nk gerekten btn insanlar eylemlerinde iyi
saydklar eyi elde etmeye alrlar. yleyse, btn topluluklar u ya da bu iyi
eyi amaladklarna gre topluluklarn en stn ve hepsini kapsayan da, en
yksek iyiyi ama edinecektir. Bu bizim devlet dediimiz topluluktur ve o topluluk
trne de siyasal denir (Aristoteles, 2010: 7).
29
eyden nce, btn insanlar ya da hemen hemen herkes iin en ok istenilen
yaamn ne olduu konusunda bir anlamaya varmal, sonra da hem kitle halinde
hem de birey olarak insanlar iin ayn tr yaamn m yoksa bir bakasnn m en iyi
olduuna karar vermeliyiz (Aristoteles, 2010: 195).
Aristoteles Politika'y iki nemli fikirle aar: (1) Devlet bir topluluktur ve
(2) topluluklarn en ycesidir, her eyi kapsar, herhangi, bir baka eyden ok
byk lde iyiye ynelir, en yce iyiye. Klasik a Yunanls, birinci tezi
tabiatyla savunacaktr: Onun Polis'i, kk bir alanda ve az bir nfusla yaayan
bir ehir devletiydi; eski imparatorluklarn veya modern milli devletlerin gayri
ahsi belirsizlii onda yoktu. inde, ilk New Englandn veya modern svire
topluluklarnn aktif yurttal, bir dini cemaatin scakl ve dostluu, sanatlarda
ve hayatn zevklerinde katlmc bir paylama derinlemiti (Ebenstein, 1996: 31-
32)
(Tablo 5: ngrlemeyen X)
30
Burada ifade edilmek istenen ngrlemeyen X kavram aile, ky, ehir
devleti, modern devletlerin/devletlerin bir araya gelmesi ile anlatlmak istenen devletler
topluluu ve devletler topluluklarnn bir araya gelmesi ile muhtemel bir
ngrlemeyen X kavram olarak aklanmaktadr. Bu noktada modern devleti genel
olarak tanmlayacak olursak:
31
biimsel otorite yerine, ahlaki erek anlamnda devletin Greko-Romen ve Kutsal
kitap kavramlar iinde skca demirlenmitir. Augustinusa (354-430) Greko-
Romen kavramlarnn ve n kavramlarnn kuvvetli etkisi, onun klelik karsndaki
tavrnda da grlebilir. Esasnda bu, Aristoteles'in klelii akliletirmesinin
Hristiyanlatrlm versiyonudur. nsan Tanr'nn suretinde, ak olmayan
yaratklarn, hayvanlarn efendisi olmak zere yaratlmtr, kendi hemcinslerinin
deil. klelik, bu yzden insan tabiatnn Tanr tarafndan irade edilmi sonucu
deil, gnahn sonucudur . Klelik gnahn hem cezas hem de aresidir, nasl
ki Aristoteles iin klelik fazilete sahip olanlarla olmayanlar arasndaki hakl
mnasebetse. Augustinus, her trl kleliin her yedi ylda bir sona erdirilmesini
emreden Ahd-i Atik'in kanununa zellikle kar durur ve kt klelerin sa'y rnek
alarak iyi hale geleceklerini ve klelerin bozuk ahlakl efendilerine hizmet etmei
reddetmemeleri gerektiini ifade eder (Ebenstein, 1996: 75)
32
ayrmakta ve devleti dier herhangi bir kaynaktan bamsz kendini var klan
(autonomous) deerler sistemi olarak ihdas etmektedir (Ebenstein, 1996: 137).
Machiavelliden sonra ise Jean Bodine (M. S. 1530-1596) geldiimizde Bodin;
dini anlamda insann mecburiyete srklenmesinin/braklmasnn her eyden evvel dine
aykr olduunu ifade eder ve bylece dolayl/dolaysz olarak kilise ile devletin
ayrlmasna/ayrlmas gerekliliine iaret etmektedir. Jean Bodine (1530-1596) gre
devlet, birok ailenin ve bu ailelerin ortak karlarnn egemen bir g tarafndan,
yasaya bal kalacak ekilde ynetilmesi anlamna gelir (Torun, 2011: 114).
Thomas Hobbesa (M. S. 1588-1679) gre ise gre devlet varlndan yoksun
olunduunda kiiler birbirlerini smrebilir ve bu ekilde kleletirilebilirler; dier
taraftan devletin varl ile birlikte medeni bir evre garanti altna alnmaktadr. Hobbes
devleti u ekilde tanmlamaktadr:
33
kmaktadr. Politik bir yapnn oluturulabilmesi iin en iyi seenein toplumsal
szleme olduu ifade eden Rousseauya Ebenstein u ekilde deinir:
Devlet, bir snf devleti olmaktan daha ok, balatmaya ve devam ettirmeye
muktedir olduu yeniden-datm salayc ve eitliki politikalarla snfsal
farkllklarn kesinlikle stesinden gelecek bir aratr (Giddens, 2000: 226).
34
ulus-devletler ounlukla isel olarak pasifletirilmitir; yle ki iddet aralarnn
tekeli, normalde yalnzca dolayl olarak, o vastayla hkmedenlerin ynetimlerini
srdrdkleri kaynaktr. Modern devletlerdeki askeri ynetimler bu bakmdan
geleneksel ynetme biimlerinden olduka farkldr. Bu, 19. yzyl toplum
kuramnn askeri ve kapitalist toplumlar arasnda kurduu ztlktaki geerli
unsurdur. 16. yzyldan bu yana yeni bir dnya dzenin pekitirilmesi asndan
son derece esasl bir nem tekil etmektedir. Hem kapitalizm hem de sanayicilik
ulus devletlerin ykseliini kesinlikle etkilemitir, fakat ulus devlet sistemi bunlarn
mevcudiyetine indirgenerek aklanamaz. Modern dnya kapitalizm, sanayicilik ve
ulus-devlet sisteminin kesimesi sayesinde ekillenmitir. 7-) Savan sanayilemesi,
ulus-devletin ykseliine elik eden ve ulus-devlet sisteminin konumlann
ekillendiren anahtar bir sretir. Birinci kinci' ve nc dnyalar
arasndaki ayrmlar izen bir dnya askeri dzeninin yaratlmasna, yol amtr.
8-) 20. yzylda, devletlerin snrlarn aan kresel balantlarn gitgide artmas
bunlarn egemenliklerinin aslnda azalmas eklinde alglanmamaldr. Tersine, bu
durum, gnmzde ulus-devlet sisteminin dnya apnda yaylnn nemli lde
ba kouludur. 9-) Modernite ile zdeletirilen drt ''kurumsal kmeleme'' vardr:
Youn gzetleme, kapitalist giriim, endstriyel retim ve iddet aralarnn
merkezi denetiminin pekitirilmesi. Hibiri, btnyle bir dierine indirgenemez.
Her birinin sonularna gsterilen ilgi, eletirel kuram, kapitalizmin gelecekte
sosyal dnmlerin tek hedefi olarak sosyalizm tarafndan almasna
younlatrmaktan uzaklar. (Giddens, 2008c: 11-12).
35
kavram ierisinde kullanlan dil unsurunun farkl bir durumuna rnek olarak Osmanl
imparatorluunu verir:
1) Odak / Hegemonyac
2) Bitiik / Tabi
3) Merkez / Mttefik.
4) Merkez / Mttefik olmayan
5) evresel / Mttefik
6) evresel / Mttefik olmayan (Giddens, 2008c: 347).
36
Temel olarak kavramlar merkez ve periferi olan sistemin merkezdeki gelimi
ulus devletlerini ve periferideki zayf ulus devletleri smrd sylenebilir. Periferinin
zaman ierisinde merkeze kar kazand/kazanmak isteyebilecei bir diren anlamnda
ulus-devletin ykseliini bilhassa bu snrlar ierisinde deerlendirebilmek mmkn
gzkebilir. Zira; periferideki olas artan bilinlilik glgesinde yerel snrlar reformlar
kazanm ile kazanlm yerlerin/alanlarn daha iyisinin talep edilebilmesi,
dnldnde hite mark bir talep olarak gzkmeyecektir. Dier yandan dnya
sistemi ierisinde merkezi anlamdaki ulus-devlet sisteminin doas ise bu isteklere ve
deiimlere gzlerini kapatmay srdrmek isteyecek ve dahas siyah siyahln
korumak isteyecek beyaz ise kendisine biilen rengi kabullenmeyebilecektir. Bu ise
neredeyse tm byk deiimlerde ve reformlarda kabullenile geldii zere zaman
izgisinde uzun bir alan kapsaya bilecektir/yaylabilecektir.
37
iinde var olan bir ulus-devlet olarak dnlmez (Giddens, 2010: 144) eklindeki
ifadesiyle kavrama farkl bir snr izmektedir.
38
anayasal deiimle ve demokratiklemeyle, dier taraftan da refah devletinin pozitif
dnmyle btnletirmek olmaldr (Giddens, 2011: 320). Mali anlamda
yatrmlarn bir baka ifadenin izindeyse refah devleti renklerinin kayna olarak zel
sektr-devlet seeneklerini Giddens u ekilde ifade etmektedir:
39
Hkmet, savunmaya getii takdirde, yeni ekonomide etkili bir rol
oynamayacaktr. dikkat ektiimiz dnmler21 gerekleirse yurttalarn devletin
yardmna gemite olduu kadar ok ihtiya duyacaktr; fakat devlet
mdahalesinin yeniden ynlendirilmesi arttr ve dier aktrlerle ibirliine gitmek
gerecektir (Giddens, 2001: 66).
21
Teknolojik farkllk bata olmak zere yaanan farkllklar ve deiimler (Giddens, 2001: 66).
22
dari ve teknik denetim (Giddens, 2000: 190-192).
40
negatif bir tarzda sylersek, nfusun byk ounluunun gndelik yaam etkileme
derecesi daha dkt (Giddens, 2000: 180).
41
maliyetlerinin nasl ve ne ekilde karlanmas gerektii ile ilgili olas
problemi/problemleri u ekilde yorumlamaktadr:
42
NC BLM
3.1. MODERNLK
43
Modernlik, yirminci yzyln kapan yllarnda yaayan herkesin
grebilecei gibi iki ynl bir olgudur. Modern toplumsal kurumlarn geliimi ve
bunlarn dnya apndaki yaygnl, insanolunun gvenli ve ok ho bir yaamn
tadn karmas iin modernlik ncesi sistemlerin herhangi bir eidinden ok daha
fazla frsat yaratm durumdadr. Fakat modernliin, bu yzyl iinde iyice
belirginlemi olan karanlk bir yn de vardr. Genelde, modernliin frsat
yn en etkin biimde toplumbilimin klasik kurucular tarafndan vurgulanmtr.
Marx ve Durkheim modern a sorunlu bir dnem olarak grdler. Fakat her ikisi
de modern an salad olumlu olanaklarn onun olumsuz karakteristiklerine
daha ar bastna inandlar (Giddens, 2010: 14).
44
dnen znesinde bulan sbjektivist bir karaktere sahiptir (Kkalp, 2008: 17).
Kkalp; modern dncenin sbjektivistik karakteri ve bu karakterin zlmesinin
arka plann u ekilde anlatr:
45
toplum bilimleriyle karlatrldnda, doa bilimlerinde farkl anlama gelse bile, bu
byledir. Doa bilimlerinde dngsellik, bilimin yalnzca yntem olduu gereiyle
ilgilidir; yle ki, tm benimsenmi bilgi biimleri reddedilmeye aktr. Toplum
bilimleri ise modern kurumlarn yapsal temelini oluturan iki boyutlu bir dngsellik
varsayarlar (Giddens, 2010: 159).
3.2. KRESELLEME
46
Kreselleme toplumun sadece bir kesimini deil dolayl ya da dolaysz olarak
tamamn ilgilendiren bir balktr. ylesine ki; dnya da var olma bilincine sahip olan
ve/veya olmayan her varlk/nesne kresellemenin ya rndr ya da rn olacaktr.
Modern ve modern ncesi toplumlar yansmasnda olduu gibi kreselleme ve
kreselleme srecinde/ncesinde ki toplumlarn, yeniden kendini biimlendirmeye
balamas benzerliinde ulus-devletlerin de bylesine farkl bir deiim geirdiinden,
deieme zorlandndan sz edilebilir. Kreselleme dnya da siyasi, toplumsal, mali
ve neredeyse iinde insan olan her alanda/her ortamda mthi bir tek vcut olma
beraberinde hzl bir deiim sreci balangc olarak ulus-devletin temellerinde ok
boyutlu yeniliklere/deiimlere sebep olmutur. Elbette bu ciddi deiimler sadece
ulus-devlet ile erevelenemez. Zira; kresellemenin ciddiye alnmas
demokratiklemenin ulus-devlet dzeyiyle snrlandrlmayacann vurgulanmas
anlamna gelir (Giddens, 2001: 146). Giddens zamansal-mekansal yaknlamay da iine
ald genel dzeyde kresellemeden u ekilde bahseder:
47
belirli gerekleme sreleri vardr ve bu da tarmn getirdii/yaratt zaman olarak
karmza kmaktadr. Benzer ekilde farkl blgelerde farkl ekilde hayat tarzn
benimsemi topluluklarda ayn uygulamalar sz konusudur.
Toplumlar, etkileimde belirli bir meknsal alann snrlar ile varln bulmakta
ya da kaybetmekteydi. Eski alarda toplumlar mekansal olarak darya kapal olduu
iin etkileim de bundan payna deni almakta ve bu durumun doal sonucu olarak
iletiim genel olarak bire bir yaplmaktayd. Bu gerekliin tabi sonucu olarak da o
dnemlerde snrlar ve alanlar ve evresel engelleri hie sayan bir iletiim/etkileim
a olmadndan bu topluluklar/toplumlar ne baka toplumlarla etkileiyor ne de baka
toplumlardan etkileniyorlard. Vurguland gibi, kresellemi dzenlerin ortaya
k, aktel olarak iinde yaadmz dnyann nceki alarn dnyasndan farkl
olmas anlamna gelmektedir. Kreselleme, bir lde dnya da yaayan hi kimsenin
kaamayaca yksek-etkili riskler nedeniyle, tm insan toplumlarn belirli noktalarda
birletirir (Giddens, 2010: 280). Zamansal-Mekansal snrlln kreselleme ile
beraber nasl biimlendiini ise Giddens yle anlatr:
48
konulacak trden grnmemektedir (Giddens, 2001: 63). Kresellemenin
younlamasnn, ok ksa bir demokrasi tarihine sahip uluslarda bile aktif bir ekilde
demokrasiyi gelitirdiini dnmemiz iin iyi nedenler vardr. Kreselleme byk
lde, gnlk hayattaki deiimlerle birlikte yurttalarn devletle olan ilikisini
deitiren yeni komnikasyon sistemleri araclyla etkili olmaktadr (Giddens, 2001:
146). Giddens bu dncesine paralel olarak medyann kresellemesi durumunu da u
ekilde ifade etmektedir:
49
Kreselleme dnyann belli bal blgeleri ve ok eitli etkinlik alanlar
arasndaki balardan oluur. Kreselleme tek bir sre deildir (Giddens, 2010: 71).
Kreselleme srecinin karmak ve heterojen bir doas olduuna gre, bu koullar
altnda yaplacak yoksulluk tanm greli olmak zorundadr. Ancak, ok hzl deitii
ve mekansal bir boyuta bal olmad iin bu greliliin snrlarn takip etmek gtr
(Giddens, 2010: 319). Bireyler-bireyleri devletler-devletleri ve toplumlar-toplumlar
etkilemektedir ve fakat en nemlisi bu etkileim herhangi bir mekansal-zamansal
snrlamaya tabi deildir. Bu ylesine bir etkileim ki; iletiim teknolojilerinin
ivmelenme etkisiyle kendine g bulmakta, on binlerce kilometre uzaklktaki bir
gelimeyle ilgili datalar e zamanl olarak gezegenin tm dier
toplumlarna/topluluklarna ulaabilmektedir. Ksacas, kreselleme, kltrden sua,
finanstan evreye kadar, dnyann farkl blgelerindeki balantlara ve zaman iinde bu
balantlarn deime ve genileme biimlerine ilikin bir konudur (Giddens, 2010: 71).
50
olsun deiimin doas gerei baz skntllarla birlikte gelecektir. Zira bu skntlara da
kolay kolay are bulunamamaktadr, nk kresellemenin arlnn artt bir ada
ulusal politikaclar yurttalarn etkileyen baz etmenler stnde gemie gre daha az
kontrole sahiptir (Giddens, 2001: 57). Durum her ne kadar bu ekilde gzkyor olsa
da gelimi/gelimekte olan lkeler temelinde daha farkl deerlendirmeler yapmakta
mnkndr. Gelimi lkelerde olduu gibi gelimekte olan lkelerde de, yeni saiin
kreselleme bir frsattr; eski sa iin ise bir tehdit; yeni sol iin de bir meydan
okuma (Giddens, 2001: 63).
3.3.1. Marxizm
Marx, szc ifade edildiinde insan zihninde ilk zuhur eden ve en n saflarda
yer alan kavram Tarihsel Materyalizm Kuram' olarak karmza kmaktadr; yle ki
Marx tarihi ilerlemeyi sras ile ilkel komnal, kleci toplum, feodal toplum,
kapitalist toplum ayrmlar eklinde dile getirir. Kapitalist toplumun doasnda yaratt
ii snf artk srecin paras iinde toplumun devrimci niteliini uyandrarak sonraki
aama olan komnizme giden yolu oluturacak yegane gtr. 20. Yzyln sosyal
devrimlerinin ou, u ya da bu ekilde, Marksist dnceden etkilenmi veya ilham
almtr. Marksizm tam da bu adan sosyal bilimlerdeki dier kuramsal
perspektiflerden farkldr. Marksizm kart toplumsal hareketlerin oluumu yoluyla elde
edilen byk lekli toplumsal deiim dizisi iin bir ara grevi grmtr (Giddens,
51
2010: 87). Bu anlamda Marxizmin detayl bir tanmn yapmak ana hatlaryla kk
ayrntlar yakalayabilmemiz de etkin bir rol oynayacaktr:
52
geni derinlik tayarak ve bunun doal getirisi olarak marxsist dnen ve dnmeye
devam eden birden ok maddi-manevi biimlerde burada snrlayamayacamz bir
btn ifade eder. Karl Marx temel fikirlerinin bazlarn kendisinden nce gelen
toplum kuram, felsefe ve ekonomi alanlarndaki eitli dnce ekollerinden alm
olmasna ramen, kapitalist toplum dncesi herkesten nce Marxla ilikilendirilir
(Giddens, 2010: 32). Marksist dnce, Marxn yazd dnemden bu yana zengin ve
farkl bir biimde gelimitir. Marksizm, u ya da bu ekilde, doal olarak dnyann
ok nemli sektrlerine egemen olan hkmetler tarafndan izlenen resmi bir dnce
sistemi haline de gelmitir (Giddens, 2010: 149). Resmiyet kazandrlacak bir dnce
sistemi olmasnn/olabilmesinin Marksizmin ardnda yatan muhtemel nedenselliine
ise Giddens yle iaret eder:
53
grmezlikten gelinemeyecek bariz zayflklar da vardr (Giddens, 2010: 32). Giddens
benzer boluklar adn verdii bu snrlamay u ekilde anlatr:
Marx iin devletlerin kendilerinin, sivil toplumun zel karlarn uzlatrmak bir
yana, ksmi karlar temsil ettii aktr (West, 2008: 85). Dier taraftan, Marksist
olmayan ve Marksist yazarlar iin, devletin kendisinden ok, faaliyetlerinin beklenen
etkileri, benzer ekilde devletlerin odak noktas olmutur. Aslnda Marxn kendisi de
devletle ilgili yalnzca birka tamamlanmam metin brakmtr; enerjisini, ilk
ekonomi kuramn kendi alan iinde, yani kapitalist retimindeki ilikiler bakmndan
eletirmeye younlatrmtr (Giddens, 2010: 74).
Son olarak evrimci bir teori u veya bu yorumuyla- Marxsizm iin temeldir ve
bu husus kesinlikle daha az nemli deildir. Marxa gre, sosyalizmin zaferi kabile
toplumundan olgun sosyalist bir dzene doru ilerleyen diyalektik harekete dayanr
54
(Giddens, 2005: 569). Durum byle iken; kapitalizmin temel elikisi, kesinlikle,
yeni bir toplumsal ve ekonomik dzen biiminin, yani sosyalizmin habercisi olan bir
ey olmak zorundadr (Giddens, 2005: 298).
3.3.2. Sosyalizm
55
yerini her gnk yaamn ii bo rutinlerine brakmtr (Giddens, 2000: 275). Bylece
kapitalizm ve sosyalizm arasnda var ola gelen durumu Giddens yle ifade etmektedir:
56
Marx iin yine de, insan toplumunun tarihi tamamen aka, snf atmasnn
diyalektiine gre analiz edilebilecek bir birim ya da ilerlemeyi ierir. Bu tarihsel
ilerlemenin iki silsilesi vardr: retici glerin gelimesi ve insanlarn kendi yaam
koullarn anlama ve denetleme glerinin artmas. Bunlar, insanln maddi
dnyaya tam egemenlii olgunlarken ayn anda tarih ncesini arkasnda brakt
sosyalizmin gereklemesiyle el ele giderler (Giddens, 2000: 80).
57
deitirebilen omurgal hayvan rneine mi brnmektedir. Bu rnee yaklat
barizdir ki, ziyadesiyle ideolojiler genelindeki yumuak ya da sert renk deiimleri
phesiz ki en az dierleri kadar sosyalizm ve kapitalizm zerinde de
grlecektir/grlmelidir. Bu bakn temelinde ise varlk bilinci kazanan omurgal gibi
ideolojide kazanm olduu/kazandna inand varln renk deitirmek pahasna
korumak isteyecektir. Elbette bu renk deiimi insanlar iin uzun fakat ideolojiler iin
ksa, farkl zaman aralklarnda ki sulamalara, zgrlklerin kstlanmasna ya da
yaratlmasna olanak salad bahsiyle badatrmak istenmeyecektir. Aktel olarak
hi kimse, Nazizm ve Stalinciliin tarihteki kt sonularndan sonra, artk
kapitalizmi toptan zgrlkten yoksunlukla veya sosyalizmi zgrlklerin zorunlu
olarak yaratlmas ve geniletilmesiyle ilikilendiremez (Giddens, 2005: 369).
Yeryznde bizlere sunulan ztlklarn snrll erevesinde; geleneksel ve sanayi
topluluklar farklln gzleyerek kapitalist ve sosyalist topluluklar etrafnda/iinde
ulalabilecek sonular itibariyle kstlandrlm bir zaman iin doru olan ya da doru
olduuna inandmz gereklerin varlna hayati bir ballk iinde olmak; olsa olsa
byk bir hatann ilk basama olacaktr. ki kutuplu geleneksel toplum/sanayi
toplumu ayrmn benimseyen yazarlar, hibir sosyalist toplum biiminin kapitalist
toplumlardan belirgin bir farkllk gsteremeyecei yargsna ulatlar: sosyalizm ve
kapitalizm, sanayi toplumunun sadece ksmen farkl iki alt tipidir (Giddens, 2005:
422). Sanayi kapitalizmi, aslnda hep kuvvetli ve grnte amansz bir ykm veya
yutma eilimi iinde olsa bile, (sosyalizm dhil) farkl toplum tipleriyle bir arada var
olmutur ve var olmaktadr (Giddens, 2005: 572).
58
3.3.3. Sosyal Demokrasi
Sosyal demokrasi, geici bir nc yol arayndan daha etkili bir bak as
olan pragmatik bir temelde reformlar gerekletirme konusunda her zaman baarl
olmutur (Giddens, 2001: 16). Her eyden nce sosyal demokrasi kapitalizmin rettii
eitsizlik ve/veya adaletsizlikleri demokratik sistem btn iinde makul bir dzeye
ekmeye hedeflemektedir. nc yol ierik asndan botur, zira eski model sosyal
demokrasinin ve neo-liberalizmin aksine sadece negatif olarak tanmlanr (Giddens,
2001: 20). Bu noktadan hareketle ncelikli olarak sosyal demokrasi kavramn u
ereve ierisinde tanmlayabiliriz:
59
Elbette zaman maddi/manevi pek ok eyi belki de her eyi deitiriyor,
farkllatryor. Bu anlamda sosyal demokratlar ve liberaller arasndaki
ayrmda/farkllkta sosyal demokratlarn devletin mlkiyet ve/veya ekonomi zerindeki
kontrol bahsinde sahip olduklar fikirleri nemli denecek oranda
zayflam/yumuatlm olarak karmza karmaktadr. Ve belki de bu tr bir deiim
ilerde yle bir seviyeye ulaabilecek ki artk farkllk olarak tanmlayabileceimiz
herhangi bir nesnel tanma ulaamayacaz.
3.3.4. nc Yol
60
politikadan farkl olduu, farkl olduunu iddia ettii lde nc Yol olarak
isimlendirilir ya da Dahrendorfun deyimi ile Giddens-Blairin nc yol kavram
olarak u cmleler de hayat bulur:
61
getirir; nc yol, kaybedenlere hibir ey sunmaz-sunamaz nk kazananlarn
dnya grn benimsemitir (Giddens, 2001: 22).
62
3.3.5. Muhafazakrlk
Politik bir vaziyet ve felsefi bir fikir bakmndan muhafazakrlk hali hazrda var
olan iktisadi, itimai ve politik nizamn olabildiince korunmas gerektiini dnr ki
bunun tahmin edilen/edilebilen sebebi var olann/gemite de var ola gelenin daha
kymetli olduuna inanlan inantan kaynaklanmaktadr. Muhafazakrlara gre, insan
eylemin temeli, teorik akl deil, teaml, nyarg ve alkanlklardr (Vural, 2007: 76).
Bu inancn kknde var olan ekirdee bakldnda, zaman ierisinde yaplan saysz
hata ve yanllarn doru olan olarak grlmesi bylece de geleneksel olann kendisini
kantlam olmasnda yatmaktadr. Zira 20li yalardaki bir insann kazanm ve
deneyimi ile mmkn olsa idi 420li yalardaki bir insann kazanm ve deneyimi ayn
anlama hibir ekilde gelmeyecek, bilimsel olarak ayn DNAya sahip olunmasna
karn 420 yldr yeryznde var olan bir insanla 20li yalardaki bir insann
kyaslanmas mmkn olmayacakt/olmayacaktr/olamayacaktr. Bu sebepledir ki
yzyllardr sregelen yaplarn/geleneklerin daha deerli olmas anlamn
tar/tayacaktr. Fakat ne yazk ki yeryznde 420 yanda bir insana
rastlayamayacamz gibi deiime ve bilhassa zamana kar koyabilecek hibir
bozulmam gelenek ve/veya geleneksel kuruma rastlayamayz/rastlayamayacaz.
Giddens, bu duruma u ekilde deinir:
63
Katoliklie ve ok skm ama militanca mcadeleyi brakmayan toprak sahiplerinin,
rantlarn ve bamsz iftilerin iddialarna bal olmutur (Giddens, 2011: 181).
Farkl bir adan; var olan deerleri ve kazanmlar koruyan ve/veya koruma
amac gden; deiime kar diren gsteren ve bu anlamda kltrel ve topluma zg
olann muhafazasn savunan politik ideoloji olarak tanmlayabilmenin yannda;
birbirinin tersi hangi ideoloji olursa olsun hedefledikleri amalarna ulatklarnda
toplumsal olarak hedefledikleri ynetim/ynetim ekli bizzat muhafazakr olmayan bu
grup ya da topluluklarn muhafazakrlamasna yol amas da bu ideolojinin ironisi
olarak deerlendirilmesine yol aabilir. Zira ideolojiler var olduklar, bilindikleri
zaman sreci ierisinde ve geen/ilerleyen zamann glgesinde haliyle kendilerini u ya
da bu ekilde muhafaza ederek gelmilerdir; bu durumda garip bir geree iaret
etmektedir. Neden? Kendi ana hedefleri ve inanlarndan, inanlarndan kopamayan,
kopmayan ve fakat kendi iinde benzer fikirlerle farkl gruplamalara ayrlabilen
ideolojiler esasnda bu yntemleri ve yaaylar ile muhafazakrdrlar.
64
Dier taraftan devrimciliin kart olarak da; zamanla aama aama
gerekleen evrimle toplumun edindii deerlerin muhafaza edilmesi ihtiyacn
savunarak devrimciliin birdenbire ve ok byk deiimlerine kar dururlar. Bu
anlamda byk deiiklikler hayal eden sol ve sa politikalar kabul etmeyerek
toplumun deerlerini ve kurumlarn derinden ve kkl olarak deitirmeyecek bir
yaklam, fikri temel alan siyasi ideolojiyi benimsemektedirler. Her ne kadar sa ve
sol politikalardan uzak bir grnm sergileniyor olsa da; esasnda durumun pek de
byle olmadn ve hatta paralanm muhafazakrlk ile sa arasnda ba kuran
Giddens Sa ve Muhafazakrlk birlikteliine u ekilde deinir:
65
Devamnda, Liberaller iin hem eski muhafazakr rakipleriyle, hem de yeni
ortaya kan radikal rakipleriyle baa kabilmek anlamna geliyordu. Eer liberaller
kendilerini politik merkez olarak takdim etmek istiyorlarsa, talepleri itibariyle
merkezci olan bir programla ve onlar her tr deiime kar muhafazakr diren ile
ar derecede hzl deiim yanls radikal srar arasnda ortalara bir yere yerletirecek
taktikler kmesiyle almalydlar (Wallerstein, 2005: 101-102).
3.3.6. Liberalizm
66
liberalizm politik bir deer olarak ncelii zgrle verir (Felsefe Szl, 2010:
1018).
67
Politik anlamda; liberal ilkeler kapsamnda yeniden dzenlenme istei ile kar
karya kalan devlet bu istekleri din savalarnn ve var olan dzenin
gerileyiinin/knn glgesinde gerekletirmitir, gerekletirmek zorunda
braklmtr. Feodal yaplarn isteksiz bir ekilde erimeye balamas paralelinde
snflarn yerini eit bireyler alrken, ayn bireyler mlkiyet hakkn da benimseyen
yasalar talep etmilerdir. Bu durumu jeokltr kapsamnda Wallerstein yle dile
getirir : Liberalizmin 19. Yzylda ve 20. Yzyln byk blmnde modern
dnya-sistemin jeokltrn tanmlamaktaki zaferi, kurumsal adan liberal devletin
yasal temellerinin gelitirilmesiyle mmkn olmutu (Wallerstein, 2005: 104).
3.3.7. Milliyetilik
68
ilke, aznlklarn varlndan etkilenmez (Giddens, 2010: 379). ; yaklam ilk bakta
kabul edilebilirlik erevesinde ele alnabilir, fakat bunlarn snflar arasnda yaylma
anlam da tayp tamad u ekilde ifade edilir:
Milli kimliin politik ve kltrel olarak tannmas gereken bir temel olduunu,
milletlerin zerklik, self-determinasyon ve/veya egemenlik haklarna sahip
bulunduunu milletin yelerinin bu haklar savunmak iin bir araya gelmeleri
gerektiini ne sren reti, politik ideoloji. Buradan yola kldnda,
milliyetiliin her eyden nce millete duyulan ballk ve sadakatin nceliine
duyulan inanc ifade ettii, ikinci olarak milli egemenlik idealinin bir gerei olarak
milli devletin kuruluu veya devam ettirilmesiyle ilgili politik program tanmlad
sylenebilir (Felsefe Szl, 2010: 1104).
23
Saf spanyol kkenli merkez Amerika veya gney ispanyadan kii (http: //www.oxforddictionaries.
com (26 Aralk 2011)).
69
Mutlakyeti devlet, bir ulus-devlet deildi ve baz yazarlarn grlerine ramen
genellikle milliyetilik duygularnn nadiren gelitii kabul edilir. Huizinga
milliyetiliin unsurlarnn Ortaa boyunca Avrupann farkl alanlarnda
grlebileceini ileri srd: Hauser onun kaynaklarn yzyl savalarnn sonuna
gtrrken, Chabod onu on altnc yzyln sonunda Fransa yaknnda geliirken
bulur. Ancak bu grler ya dikkatli incelemeye gelmezler ya da betimledikleri
olguyla ok az benzerlik gsteren, sonraki yzyllarda ortay kan ve gnmzde
dnyann byk bir blmnde tamamen ortadan kalkm olan milliyetilik
biimleriyle ilgili zayf bir milliyetilik tanmn kullanrlar (Giddens, 2000: 204).
70
vd. , 2010: 262) ; ki beklenen pozitif ktlara ulaabilelim. Bylece; milliyetilik
balamnda uluslarn ekillendirilmesini Giddens u ekilde dile getirir:
71
Milliyetilik bnyesinde hali hazr da ne kan bir kuramcya ya da teorisyene
sahip olunmamas dolaysyla pek ok zamanda ve pek ok farkl olay/olaylar karsnda
nasl bir zm/cevap vereceine dair k istikameti olarak dier ideolojilere ihtiya
duyulmaktadr. En Ortodoks Marksistler bile, Marxn yazlarnda milliyetiliin
ortaya kna ilikin bir yorumla ilgili ok az ey bulunduunu kabul etmeye
hazrdrlar; genellikle Marxn bir kapitalist devlet teorisinin ana hatlarndan fazlasn
ortaya koymad kabul edilir (Giddens, 2000: 11). derken vurgulanmak istenen
durumlardan bir tanesi de hali hazrdaki ideolojilerden yararlanrken dhi milliyetiliin
zorlanaca/zorlanabileceidir. Giddens; bu durumu u ekilde ifade eder:
72
3.3.8. Feminizm
Feminizm, daha isabetli bir biimde, yaam politikalar alannn yolunu aan
bir hareket olarak grlebilir; ancak kukusuz, zgrlemeyle ilgili sorunlar kadn
hareketi iin merkezi nemini srdrr. Feminizm, en azndan ada biimde,
bireysel kimlik sorununa belirli lde ncelik tanmak zorunda kalmtr (Giddens,
2010b: 269)
Filozof ve topik sosyalist olarak n plana kan Fransz Franois Marie Charles
Fourier (M. S. 7 Nisan 1772 - 10 Ekim 1837) kavramsal olarak 'feminizm' ifadesini
kullanan 'ilk kii' olarak tarih izgisindeki/zaman izgisindeki silinmesi pek de
muhtemel olmayan/olmayacak olan yerini ele geirmitir. Kk bir tccarn olu olan
Franois Marie Charles Fourier kadnlarn zgrlk alanlarnn
geniletilmesi/bytlmesi ile top yekn sosyolojik bir ilerlemenin mmkn
olabileceine inanyor ve bunu (kendisi aristokrat bir aileden gelmedii iin ok
istedii mimarl okuyamad bir dnemde yaamasna ramen.) savunmaktan
ekinmiyordu/geri kalmyordu. Teorik olarak bu dnce, aktelde kadn hareketleri25
olarak da ifade edilen yaplanmann snrlar ierisinde bulunmaktadr. Bu balamda
24
Kadnlar kentinin kitab.
25
Kadn haklarn destekleyen evrensel, sosyal hareket (www. kadinhareketidernegi. org. tr (9 Nisan
2012)).
73
rnek vermek amacyla Trkiyede ki kadn hareketi dernei ama ve hedeflerini u
ekilde sralamaktadr:
Ama: Trk kadnnn siyasi, sosyal, kltrel alanda daha aktif ve katlmc
olmasn salamaya almak, Trk toplumunda kadnn statsn ve nemini
kuvvetle vurgulamak, ayrmcl ve kadna kar her trl psikolojik ve fiziksel
iddeti nlemeye almaktr. Hedef-ilke: Trkiye Cumhuriyeti ve Atatrk
Milliyetiliinin hedef ve prensiplerine bal, laik hukuk devleti anlay
dorultusunda, Trk milletinin milli birlik ve beraberliini pekitirici, sosyal
dokuyu glendirici bir toplumsal yapy desteklemek, toplumda vicdani ve ahlaki
deerleri hkim klarak, Trk toplumunda kadn konusunda duyarllk yaratp
bilinci artrmaktr (http: //www. kadinhareketidernegi. org. tr/ilkelerimiz. php
(29EKM2011).
74
Feminist hareket, modern adan nce ortaya kan sorunlara ynelse de,
bu konuda temel bir rnektir. Bu hareket ilk evresinde baskn bir biimde erkekler
ve kadnlar arasnda eit siyasal ve sosyal haklarn salanmasyla ilgilenmekteydi.
Bununla beraber, mevcut evresinde toplumsal dnmler iin bask yapmaktadr.
Baz insan haklar hareketleri trlerinde olduu gibi, evre ve bar hareketleri de
ge modern adaki bu duyarlln bir parasdr (Giddens, 2010b: 259).
Giddens; pekte ounluk tarafndan kabul edilemeyen bu durum ile ilgili olarak
keskin snrlarn varlndan bahsederek kendi dncelerini farkl bir slupla
zenginletirmektedir:
75
lk olarak, kadnlarn haklarn gelitirmekte, beklentilerini ve z sayglarn
artrmakta kadn hareketi ve feminizm nemli lde baar kaydetmitir. Bu
hareketler ev kadn ve anne gibi geleneksel klielere meydan okumutur.
Artk pek ok kadn ev kadnl ve annelii hayattaki temel rolleri olarak grmekle
yetinmemektedir (Giddens vd. , 2010: 428).
26
1968 ylnda kilisenin insan yaamna bak ile ilgili aklamalar. nsan yaamn devam
ettirmekle ykml grlen, remek ve ocuklar yetitirmekten sorumlu ebeveynlerin yaantlarnn
amalarn ve dzenini ele alr (http: //www. vatican.
va/holy_father/paul_vi/encyclicals/documents/hf_p-vi_enc_25071968_humanae-vitae_en. html (14
Kasm 2011)).
76
SONU
yle bir duygumuz vardr ki, btn olanakl bilimsel sorular yantlandnda
bile, yaam sorunlarmza daha hi dokunulmamtr. Tabi o zaman da hibir soru
kalmamtr; yant da tam budur (Wittgenstein, 2008: 171).
77
allmtr. Son blmde ise Giddensn politik felsefesi dnda kalan kavramlara yer
verilerek, yazarn ok ynll ortaya konulmaya allmtr.
78
yla daha da zenginletirilmek istenmitir. Ama ise Giddensin, bata politik
felsefesi olmak zere, dnce zenginliini belirgin biimde ortaya koymak olmutur.
Bu deerlendirmeler gerekletirilirken, ayn zamanda onun, politik felsefesi paralelinde
mevcut ideolojiler de serimlenerek, Giddensn farkl kavramlar ve alanlar arasnda
snrlar koymadan zm araylarnn devam ettii gsterilmeye allmtr.
79
KAYNAKLAR
Bolay, S.H. , (2009), Felsefe Doktrinleri Ve Terimleri, Nobel Yayn Datm, Ankara.
Byk Trke Szlk, (2007), Trke Szlk , Ankara , Trk Dil Kurumu
Yaynlar.
80
Christopher P. ve Giddens, A. , (2001), Modernlii Anlamlandrmak, (ev. ) M.
Salam ve S. Uyurkulak, Alfa Yaynlar, stanbul.
rs, H. B. (Der. ) (2009), 19. Yzyldan 20. Yzyla Modern Siyasal deolojiler,
stanbul.
81
Giddens, A. , (2000b), Tarihsel Materyalizmin ada Eletirisi, (ev. ) .
Tatlcan, Paradigma Yaynlar, stanbul.
Giddens, A. , (2010a), Sosyoloji Ksa Fakat Eletirel Bir Giri, (ev. ) . Yldz
Battal, Siyasal Kitabevi, Ankara.
82
Giddens, A. , (2010d), Mahremiyetin Dnm, (ev. ) . ahin, Ayrnt
Yaynlar, stanbul.
Hobbes, T. , (2005), Leviathan, (ev. ) S. Lim, Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk,
stanbul.
Huxley, A. , (2007), Cesur Yeni Dnya, (ev.) . Tosun, thaki yaynlar, stanbul.
83
LSE, (2012), About LSE, http://www2.lse.ac.uk/home.aspx (27 Mays 2012).
More, T. , (2009), Mkemmel Bir Devlet Modeli Ve Yeni Utopia Adas, (ev. ) .
Drken, Kabalc Yaynlar, stanbul.
Platon, (2007), Devlet, (ev. ) N. Tun , Oda Yaynlar Turizm Sanayi Ve Ticaret
Limited irketi , stanbul.
84
Russell, (2008), Aylakla vg, (ev. ) M. Ergin , Cem Yaynevi , stanbul.
TDK-Trke Szlk, (2005), 10. Bask, Trk Dil Kurumu Yaynlar, Ankara.
Vatican, (2011), Encyclcal Letter Humanae Vtae Of The Supreme Pontff, http:
//www. vatican. va/ holy_father/ paul_vi/ encyclicals/ documents/ hf_pvi_enc_ 250 719
6 8 _ humanae-vitae_en. html (14 Kasm 2011).
85
ZGEM Fotoraf
Kiisel Bilgiler
Ad Soyad : Hasan ERYRK
Doum Yeri ve Tarihi : Emirda, 27. 05. 1981
Eitim Durumu
Lisans renimi : Anadolu niversitesi-BF
Yksek Lisans renimi : Bilecik eyh Edebali niversitesi -Sosyal Bilimler Ens.
Bildii Yabanc Diller : ngilizce
Bilimsel Faaliyetleri : -
Deneyimi
Stajlar : -
Projeler : -
alt Kurumlar : Mu Alparslan niversitesi, Antalya Akdeniz
niversitesi, Afyon Kocatepe niversitesi
letiim
Adres: Emirda/Afyonkarahisar
Tel: 0 (542) 638 71 72
E-Posta Adresi : eryurukhasan@hotmail. com
Dier: -
Tarih: . . /. . /2013
mza:
86