You are on page 1of 93

iletiim Yaynlar 121 ada Edebiyat 23

ISBN 975-470-083-4

1. BASKI lletiim Yaynclk A. . 1990


2. BASKI iletiim Yaynclk A. . Temmuz 1993
3. BASKI iletiim Yaynclk A. . Mart 1995

KAPAK mit Kvan


KAPAK FOTOCRAFl Mnir H. Gle
DlZGl Maraton Dizgievi
DZELTi Sezar Atmaca
KAPAK BASKISI Sena Ofset
1 BASKI ve CiLT efik Matbaas

lletiim Yaynlar
Klodfarer Cad. lletiim Han No. 7 Caalolu 34400 lstanbul
Tel: 516 22 60-61-62 Fax: 516 12 58
JORGE LUIS BORGES

Brodie Raporu
El informe de Brodie
EVlREN Mnir H. Gle

1 t 1 ' m
NDEKLER

evirenin Notu 7
nsz 9
Araya Giren 15
Nankr 20
Rosendo Juarez'in yks 27
Karlama 34
Juan Murana 41
Yal Bayan 46
Dello 54
teki Dello 60
Guayaquil 65
Markos'a Gre ncil 74
Brodie Raporu 80
Sondeyi 89
Bibliyografya 93
EVRENN NSZ

''Yalnz gecede, glge boyunca karanlk gidiyorlard"

Vergilius

Bu kez dorudan spanyolca aslndan evirmeyi gze al


dm 'Brodie Raporu' (El informe de Brodie) Borges'in son
dnem eserlerinden biridir, ayrca yirmi yllk bir sessizlik
ten sonra yeniden ykye/kurguya dndr.
Kum Kitab gibi, Brodie Raporu'nu da eline alan okurun
korku verici bir olguyu aklndan karmamas gerekir: yk
ler hemen hemen btnyle kr bir adamn eseridir. Hepsini
zihninde kurmu ve birok dosta yazdrmtr, hibirinde
sayfayla dorudan bir balant kurmamtr; yine de, edebi
olgunluk belirgindir. Anlatlan tam anlamyla kontrol altn
da, ama ve yntemleri keskin, yumuak dzyazs bada
maz d etkenlerden arnmtr. Ksaca, Borges zgnln
ierir, dzyazya duyarlln aka ortaya koyarlar ..
Buna kar, birka ayrklk dnda, Borges'in temel sim
gelerinden, labirentler, byl aynalar, insan benzerlerin
den iz yoktur. ykler, yazara ve adalarna tandk, ina
nlr gelen yer ve kiileri sahneye koyar. Kendisi bunlar
"gereki" bir ekilde kaleme aldn sylyorsa da, 'ger
eki edebiyat'n "szl oyunun niteliini okuyucuya unut
turma amacn gttn" ve Borges'in "doal ve ruhbilim
sel yansmaya kar, kurguda byseli yeniden canlandrma
y" ne srdn ve onun iin byselin "kaos veya aldat
ma deil, verimli bir sanat ekli, berraklk ve kesinlik iin
olumlu bir yol" olduunu anmsyoruz.

7
Borges'in dsel yan, hepsi evrenin koullarna, ilkeleri
ne, gereklerine ters den, bitmez tkenmez varsaymlar
dan oluur. Borges'in dehas bir sisteme kapatlamaz. Am
durmadan kendi yeni sistemler getirir ve acmaszca, bizim
iin dzen saylan en kk grnm bile bozar, zamana ve
mekana, yaama ve lme olan ilikimizi kartrr. Dn
me, duyma alkanlk ve davranlarmz altst eder.
Bu ayna oyununun ekicilii, yapmaktan ok ykmasn
dan kaynaklanr, nk aynalarn yok olup erimesi iin ad
landrmamz yeterlidir. Doal olarak aralarndan baka ay
nalar, baka bellekler kar ve bu oyun, birbirinden korkun
imgeler birikimiyle tkanp bouluncaya dek srer.
"Her yazarn iki eseri vardr: biri yazl olan, teki imge
sidir" diyen Borges herkes ve kimsedir; evremizde ve iimiz
dedir; bazen Borges'e benzedii kadar bize de benzer. Borges,
varln Borges'in bir icad olarak srdrr.
"Bir ey olmak, geri kalan hibir ey olmamaktr. Bu kar
mak sezgi, insanlar bir ey olmamann, bir ey olmaya, bir
tek ey olmaya stn geldii ve bir anlamda, bylece her ey
olduklar inancna yneltmitir."
Mnir H. Gle

8
N SZ

Kipling'fr son ykleri, en az Kafka ve Henry James'in


kiler kadar iinden klmaz ve korku vericidir ve kukusuz
daha stndr; ama 1885'te Lahor'da, Kipling bir dizi ksa,
dili ve biemi ok basit anlat yazmaya balad, bunlar
1890'da bir derleme eklinde birletirecekti. ou -In The
House of Suddhoo, Beyond The Pale, The Gate of the
Hundred Sorrows-ksa ve z bayaptlardr; bir gn kendi
kendime, dahi bir delikanlnn dleyip baard bir eye,
yalln eiindeki bir edebiyat adamnn alakgnlllkle
yknebileceini syledim. Elinizdeki cilt, okurlarm yargla
yacak, bu dncenin meyvesidir.
yklerimi en basit ekilde yazmaya altm, ne kadar
becerebildim, bilmiyorum. Basit olduklarn iddia edemem;
her eyin, en belirgin nitelii karmaklk olan evreni nerdi
i gz nne alnrsa, yeryznde basit bir tek sayfa, bir tek
szck yoktur. Yalnzca aklamak istediim, bir zamanlar
masal yazar, mesel yayc denen veya bugnn deyimiyle
politik bamll olan bir yazar asla olmadmdr. Aisopos
olma iddiasnda da deilim. yklerim, 1001 Gece Masal
lar gibi oyalamak ve coturmak amacn tayorlar, inandr
mak araynda deiller. Byle 'bir ama, Hz. Sleyman im
gesini kullanrsak, fildii bir kuleye kapanmaya altm
anlamna da gelmiyor. Politika konusunda inanlarm iyi bi
liniyor: Muhafazakar Parti'ye yazldm, bu kukucu olmann
bir eklidir, kimse beni komnist, milliyeti, Yahudi. dma
n, Hormiga Negra veya Rosas yanls olmakla sulayamad.
Zamanla hkmetlerin ortadan kalkmasn bak edeceimizi
sanyorum. En g yllarda bile grlerimi asla saklama
dm, ama Alt Gn Sava srasnda taknlmn srkle-

9
mesi dnda, edebi eserimi etkilemesine asla izin vermedim.
Edebi alma gizemlidir; dndmz geicidir; Edgar
Allan Poe'nun inand veya inanr grnd, bir iirin do
masnn zeka eylemi olduu sav yerine, Platoncu ilham peri
si savn yeliyorum. Klasiklerin romantik bir sav, romantik
bir airin de klasik bir sav desteklemelerine hala aryo
rum.
Derlemeye adn veren ve aka Lemuel Gulliver'in giri
tii son yolculuktan esinlenen metin dnda, yklerim, bu
gn gzde olan bir terminolojiyi kullanrsak, gerekidir. Sa
nrm hepsi, tekilerden daha az basmakalp olmayan ve ha
la bkmadysak, ok gemeden sklacamz bir trn kalp
lanna uyuyor. X yzyldan kalma, Maldon'un Anglosakson
balad ve daha sonraki zlanda sagalannn gzelim rnekle
rinde var olduu gibi, bu ykler de koullara bal olgularn
yaratt bulularla dolu. ki anlat, -hangileri olduunu sy
lemeyeceim- ayn fantastik yoruma yol aabilir. Dikkatli
okuyucu orada bir yap benzerlii ortaya karacaktr. Btn
yaamm boyunca snrl sayda konu beni etkiledi, tekdze
olduum su gtrmez.
Derlemenin en iyisi Markos'a Gre ncil balkl yk
nn ana izleini, Hugo Rodriguez Moroni'nin bir dne
borluyum; ama korkann imgelem ve aklmn gerekli grd
deiikliklerle bozdum. Sonuta, edebiyat ynetilen bir
dten baka bir ey deildir.
Barok biimin artlarndan ve beklenmedik bir son d
zenleme iddias tamaktan vazgetim. Ksaca, bir aknlk
tan ok, bir beklenti dourmay yeledim. Uzun zaman, bir
sayfay gzelletirmek iin, eitlemelere veya yeni uygula
malara bavurmann yettiine inandm; yetmi yan at
m bugn, kendi anlatmm bulduum kansndaym. ok
ar bir cmleyi hafifletmek veya bir abartmay yumuat
mak dnda, hibir szck deiimi, yazdrdm bozamaz,
iyiletiremez de. Her dil bir gelenek, her szck kabullenil
mi bir simgedir; bir yenilikinin deitirebilecei olsa olsa

10
uyduruk olur; bir Mallarme'nin, bir Joyce'un grkemli, ama
genelde okunmaz eserlerini anmsayalm. Bu mantkl akl
yrtmeler, yorgunluumun rnne benziyor. Yam ilerle
dike, Borges olmaya boyum edim.
spanyol Kraliyet Akademisi Szl, Paul Groussac'n
melankolik yargsna gre -dont chaque edition fait regretter
la precedente (her yeni basks bir ncekini aratyor) ve ar
Arjantin deyimleri, szckleri beni pek kayglandrmyor,
yansz konumak gerekirse. Okyanusun her iki yakasndaki
btn bu yaptlar, farklar vurgulamak ve spanyolca dilini
blmek eilimi tayorlar. Gnn birinde, romanc Roberto
Arlt'un argo konusunda bilgisizliinin yzne vurulduunu
ve "ben Villa Luro'da yoksul ve kanund insanlar arasnda
yetitim ve bunlar aratrma frsat bulamadm" diye yant
ladn anmsyorum. Gerekte argo, komedi ve tango sz
yazarlar tarafndan icat edilmi edebi bir akadr; bir fonog
rafn plaklarndan renmedilerse, kenar mahalle sakinleri
nin bu dilden haberi yoktur.
yklerimi, ya zaman ya mekan olarak, biraz uzaa yer
letirdim. Bylece imgelem daha zgrce alabilirdi. Kim
1970 ylnda, geen yzyl sonlarnda Palermo ve Lomas ke
nar mahallelerinin nasl olduunu anmsayabilir kesinlikle?
Ne kadar inanlmaz grnse de, baz kuruntulu zihinler, k
k dalgnlklar peinde polisilik oynuyorlar. rnein, Mar
tin Fierro'nun kemik dolu bir antadan deil, kemik dolu bir
keseden sz ettiine dikkat ekiyorlar ve belki haksz yere
edebiyatmzda nl kr bir atn elbisesini yadsyorlar.
Tanr seni esirgesin, ey okuyucu, uzun nszlerden! Aln
t Quevedo'dan ve bir anakronizmay nlemek iin, uzun za
manda kefedildiini ve Bernard Shaw' asla okumadm
belirtelim.

. Jorge Luis BORGES


Buenos Aires, 19 Nisan 1970

11
"Her zaman aynalardan korkmuumdur. ocukken, evde
korkun bir ey vard. Odama tane ayna konmutu. Ayr
ca, mobilyalar da maundand ve bir eit karanlk ayna olu
turuyorlard. Btn bu aynalar beni rktyordu, ama o
cuk olduumdan, ses karmaya cesaret edemiyordum."

''Yava yava kr olmaya baladmn farkna yardm,


belirli bir an deil yani. Ar bir yaz gnbatm gibi geldi.
Ulusal Ktphane Mdr idim ve kendimi harfsiz kitapla
nn ortasnda buldum. Sonra dostlanm yzlerini kaybettiler.
Sonra, aynalarda kimsenin yansmadn grdm."

Jorge Luis BORGES

13
ARAYA GREN

2 Samuel, l, 26
Bu yky ilk kez Nelsonlann k Eduardo'nun,
1890 ylna doru, Mor6n bucanda eceliyle len aabeyi
Cristian'n lsnn banda beklerken anlatt syleniyor

(ama pek olas deil). Kesin olan, Paraguay aynn elden ele
gezindii, ans silikleen o uzun gecede, birinin birinden bu
nu duyduu, duyann da bana anlatan Santiago Dabove'ye
tekrarladdr. Birka yl sonra, Turdera'da, tam olayn ge
tii yerde ayn eyi bir kez daha dinledim. Daha ayrntl
ikinci yorum, byle durumlarda ortaya kmas doal birka
deike ve eliki dnda, Santiago'nunkini doruluyordu.
Bugn kada dkmemin nedeni, bir zamanlar krsal kesim
lerde halkmzn zihniyeti zerine ksa ve trajik bir yans
verdiini dnmemdir. Elimden geldiince sadk kalmaya
alacam, ama daha imdiden abartma ve ayrntlar ekle
me gibi edebi drtlere boyun eeceimi hissediyorum.
Turdera'da onlara Nilsenler denirdi. Rahip bana, kendin
den nceki rahibin, onlarn evinde, kara ciltli, gotik harflerle
baslm, son sayfalara el yazs ile adlar ve tarihlerden olu
an notlar dlm ok eski bir ncil'i grp hayrete dt
n anmsadn syledi. Evdeki tek kitapm bu. Nilsen-

15
lerin, her eyin kaybolaca gibi kaybolup giden, rastlantsal
tarihesi. oktan yklan eski yap, svasz tuladan yapl
mt; giri kapsndan, kzl talar deli bir i avlu, ardn
dan da ikinci bir toprak avlu grnrd. Ayrca, ieri pek ya
banc girmezdi; iki Nilsen yalnzlklarn' kskanlkla korur
lard. Bo odalarda bez deklerde uyurlard; atlar, koum
lar, ksa azl baklar, cumartesi gecelerinin atafatl giysi
leri ve kavgac ikisi btn lkslerini olutururdu. Bana
uzun boylu, kzl sal olduklar sylendi. Bu iki yerlinin da
marlarnda, adn bile duymadklar lkelerin, Danimarka
veya rlanda kan dolayordu. Mahalle sakinleri, bu iki k
zldan ekinirdi; birka cinayete bulam olmalarnda garip
bir yan yoktu. Bir keresinde omuz omuza polise kar arp
tlar. Kn Juan lberra ile kapt ve altta kalmad
sylenir, bu da, bilirkiilere gre, nemli bir haan saylr.
Srler gtm, araba srm, at alm, frsat bulduka da
kumarda hile yapmlard. Kumar ve ikiyle savurganla
kalkmalar dnda, cimrilikleri dillere destand. Ana baba
larnn kim olduunu ve nereden geldiklerini kimse bilmezdi.
Bir kanlar ve bir ift kzleri vard.
Ad ktye km Costa Brava kabadaylarndan fiziksel
adan farklydlar. Bu ve bilmediimiz birok ey, aralarn
daki sk ba anlamamza yardmc olabilir. Biriyle tak
mak, iki dman edinmek demekti.
Nilsenler zamparayd, ama ak servenleri o gne dek
kuytu kelerde ve genelevlerde geenleri amamt. Bun
dan tr, Cristian eve Juliana Burgos'u getirdiinde dedi
kodu ald yrd. Bir hizmeti kazand doruydu, ama ka
dn iren sahte mcevherlerle donatp, dansl elencelerde
sergiledii de daha az doru deildi. Bunlar, baz tango fi
grlerinin ve kur yapmann yasak olduu ve hala aydnlkta
dans edilen yoksul mahalle elentileriydi. Juliana esmer, ba
dem gzl bir kzd; glmsemesi iin yzne bakmak yeter
liydi. Emek ve zensizliin kadnlar ypratt yoksul bir'
mahallede, gzel saylrd.

16
Bata, Eduardo da onlara elik ederdi. Sonra, bilmemne
iini halletmek iin Arrecifes'e gitmek zorunda kald; dn
te yannda, yolda bulduu, birka gn sonra da kapya koy
duu bir kz getirdi eve. Surat asld; meyhanede tek bana
kafa ekiyor, kimseyle de konumuyordu. Cristian'n kadn
na abay yakmt. Byk olaslkla, ondan nce bunun fark
na varan mahalle halk, kallee bir neeyle, kardelerin
arasnn alacan ngrmeye balad.
Bir akam ge saatte kedeki meyhaneden dnen Edu
ardo, Cristian'n siyah atnn evin nndeki kaza bal ol
duunu grd. Avluda aabey en gzel giysilerine brn
m, onu bekliyordu. Elinde bir srahi Paraguay ay, kadn
etrafnda drt dnyordu.
- Fariaslara bir enlie gidiyorum, dedi Cristian Eduar
do'ya. Juliana'y sana brakyorum; istersen kullanabilirsin.
Bunu yan buyurgan, yan iten bir ses tonuyla sylemi
ti. Eduardo uzun uzun yzne bakt; ne yapacan kestire
miyordu. Cristian kalkt, Eduardo ile selamlap, kendi iin
bir nesneden ok deer tamayan kadnn yzne bile bak
mad, atna binip, acele etmeden trsa kalkp uzaklat.
O geceden sonra kadn paylatlar. Mahalleyi ayaa kal
dran bu tiksindirici l ilikinin ayrntlarn kimse re
nemeyecek. Birka hafta iler yolunda gitti, ama bu uzla
mann sonu yoktu. ki karde aralarnda Juliana'nn adn,
armak iin bile azlarna almyordu, ama hrlamak iin
bahane aryorlard, buluyorlard da. Baz hayvan postlarnn
sat yznden attlar, ama kavgann nedeni bakayd.
Cristian barp aryor, Eduardo ise susuyordu. Farkna
varmadan, birbirlerini kskanyorlard. Bir erkein azn
dan, bir kadn iin ehvetle arzulayp sahip olmaktan te
kaygland asla duyulmayan, kimsenin aklnn ucundan bi
le gemeyen bu yabanl kenar mahallede, iki karde bal gibi
ak olmulard. Bir anlamda, bu da onlar kk dryor
du.

17
Bir gn leden sonra, Lomas Meydan'nda, Eduardo
Juan lberra'ya rastlad, Iberra onu edindii gzel kzdan
tr kutlad. Sanrm bu yzden Eduardo ona hakaret et
mi de, ii kavgaya dkmler. Kimsenin yzne kar Cris
tian ile alay etmesine gz yumamazd.
Kadn, hayvansal bir boyun emeyle, ilerini gryordu;
ama bu anlamay reddetmeyen, fakat ileri de srmeyen k
k kardei yelediini saklamak elinden gelmiyordu.
Bir gn, Juliana'ya ilk avluya iki sandalye karmasn,
yanlarna da yanamamasn buyurdular, konuacaklar ey
ler vard. Syleinin uzun sreceini dnd ve le uyku
suna yatt, ama az sonra uyandrdlar. Btn eyalarn bir
torbaya doldurmasn, cam tespihi ve anasnn verdii ha
unutmamasn sylediler. En ufak bir aklama yapmadan
kanya bindirip, kimsenin azn bak amad, ok yorucu
bir yolculuk iin yola koyuldular. Yamur yamt; yollar
.amur iindeydi, Mor6n'a vardklarnda saat gece e geli
yordu. Orada kadn kerhanenin sahibesine sattlar. Pazarl
nceden yapmlard; Cristian, kardeiyle paylat para
y cebe indirdi.
Turdera'da, bu korkun ar karmaasnda (ayn zaman
da yerleik dzeninde) yollarn yitirmi Nilsenler, erkekler
arasnda erkeke yaamlarna yeniden dnmek istediler. Yi
ne kumar oynamaya, horoz dleri izlemeye baladlar, fr
sat bulduka da lgnlklarn srdrdler. Belki bir an ol
sun, kurtulduklarna inandlar, ama ikisi de ayn ayn za
manlarda, anlalmaz ekilde, daha dorusu ok iyi anlalr
ekilde ortadan kayboluyorlard. Yl sonuna doru, kk
karde bakentte ii olduunu syledi. Cristian Mor6n'a git
ti; genelevin nndeki kaza bal, Eduardo'nun kr atn ta
nd anlatlyor. eri girdi, teki oturmu srasn bekliyor
du. Sylenenlere baklrsa, Cristian ona:
- Byle giderse, atlan yoracaz. Yanmza almakta yarar
var, demi.

18
Kerhane sahibesiyle konutuktan sonra, elleri cebe atp,
kadn satn aldlar. Juliana, Cristian'n atnn arkasna bin
di; Eduardo, onlar grmemek iin atm mahmuzlad.
Bildiimiz yaantlarna dndler. Alaka zm baar-
1
szlkla sonulanmt; her ikisi de, tekini aldatma drts
r ne yenilmiti. Kabil ortalarda geziniyordu, ama Nilsenlerin
l birbirlerine olan sevgisi bykt - birlikte atklar skntla-
r ve tehlikeleri kimbilir-, sonunda fkelerini yabanclar ze
rine boaltmay yelediler. Tanmadk biri, kpekler, aralar
na ikilik sokan Juliana...
Mart ay bitmek zereydi, scak hala hafiflememiti. Bir
pazar (pazar gnleri insanlarn erken yatma alkanl var
dr) meyhaneden dnen Eduardo, Cristian'n kzleri boyun
durua aldm grd.
- Hadi gel; derileri Pardo'ya teslim etmemiz gerekiyor,
dedi Cristian. Ben ykledim; serinlikten yararlanrz.
Pardo'nun dkkan, sanrm daha gneydeydi; nce Tro
pas yoluna girdiler, sonra baka bir yola saptlar. Gece bast
rnca, kr usuz bucaksz grnyordu.
Bir ayrn kysndan ilerlediler; Cristian yeni yakt
puroyu att ve sakin bir sesle:
- Haydi moruk, ie koyulalm! Gerisini akbabalar halle
der. Bugn ldrdm onu. Giyinik olarak brakalm uraya.
Artk kimseye zarar dokunamaz.
Neredeyse alayarak kucaklatlar. Artk bir ortak ba
daha onlar birletiriyordu: kadnn ackl kurban edilii ve
unutma zorunluluu.

19
NANKR

Kentin kafamzdaki imgesi hep biraz addr. Kahve


hane, bara dnt; bize hafife i avlular ve asma arda
gsteren geni yerini, dipteki asansre gtren skc korido
ra brakt. Yllar boyunca, Talcahuano Soka'nn belirli bir
yksekliinde, Buenos Aires Kitaps'nn beni beklediini
sandm; bir sabah yerini bir antikac dkkannn aldn
farkettim ve bana kitap don Santiago Fischbein'n ld
n sylediler. Olduka iman bir adamd; yz izgilerinden
ok, uzun gevezeliklerimizi anmsyorum. Kendinden emin
ve soukkanl, saplantyla Siyonizm'e kar kard, Muse
vi'yi sradan bir insana dntreceini, gnmzde onu
zenginletiren karmaklk ve uyumazlktan yoksun, tek bir
gelenek ve lkeye baml yapacan savunurdu. Bana sy
lediine gre, Baruch Spinoza'nn eserlerinden geni kap
saml bir antoloji derlemekle urayordu; okumay gleti
ren ve garip sistemine aldatc bir arlk veren Euclid gn
dermelerini hafifletmeyi amalyordu. Satmaya kalkma
dan, Rosenroth'un Kabbala denudata'snn ilgin bir rne
ini gstermiti; buna karn kitaplnda ondan. aldm
Ginsburg ve Waite'nin birka kitab var.
Bir le sonras, ikimiz ba baayken, yaamndan bir
alnty bana at. Bugn, doal olarak baz ayrntlar dei-

20
tirerek size aktaracam.
"Kimseye anlatmadm bir eyi size aacam. Karm
Ana da teki yakn dostlarm gibi olay bilmiyor. Geeli o ka
dar uzun zaman oluyor ki, sanki benim deil de, baka biri
nin bana gelmi gibi grnyor bana. Belki anlatm, ku
kusuz haner darbeleri katacanz bir ykde kullanabilir
siniz. Size Entre Rio yresinden geldiimi syleme frsat ol
du mu bilmiyorum. Yahudi Gaucho olduumuzu sylemeye
ceim; Yahudi Gaucho asla olmad. Tccar ve iftiydik. Ur
dinarrain'de dodum, bu yerin ok silik bir ansn saklyo
rum; ailem, bir dkkan amak iin Buenos Aires'e geldiin
de, daha ok kktm. Birka evin tesinde Maldonado,
sonra da orak topraklar vard.
Carlyle insanlarn kahramana gerek duyduklarn yazd.
Grosso'nun tarih kitab bana San Martin'e tapmay nerdi,
ama onda ili'de savam ve artk bronzdan bir heykel ve
bir meydan adndan te olmayan bir askerden baka ey bu
lamadm. Rastlant karma ok farkl bir kahraman kard:
Francisco Ferrari - ikimiz de talihimize kselim. Sanrm ilk
kez ondan sz edildiini duyuyorsunuz.
Bizim mahalle, syledikleri kadaryla, Corrales ve Bajo
gibi huzursuz deildi, ama kendi kabaday etesi olmayan
kahvehane de yoktu. Ferrari, Triunvirato ve Thames sokak
lar kesindeki birine taklrd. Beni, onun yandalarndan
biri olmaya srkleyen olay da orada geti. Yarm litre Para
guay ay almaya gitmitim. eri uzun sal, bykl bir ya
banc girdi ve bir kadeh ard ikisi istedi. Ferrari tatl bir
sesle konutu:
- Dn akam Juliana'nn elencesinde karlatk deil
mi? Nereden geliyorsunuz?
- San Crist6bal, diye yantlad teki.
- Bir daha buralara gelmemenizi tlerim, dedi Ferrari.
Size zc dakikalar geirtebilecek utanmaz kiiler var ev
rede.

21
San Crist6bal'li adam, byna ve fiyakac havalarna
ramen ekip gitti. Belki tekinden daha az yrekli deildi,
ama btn etenin orada olduunu biliyordu.
O andan sonra, Francisco Ferrari on be yamn bekledi
i kahraman oldu. Esmer, uzunca boylu, salam yapl, za
mann modasna gre yakkl bir adamd. Her zaman si
yahlara brnrd. Bir baka olay bizi yaknlatrd. Annem
ve teyzemle beraberdim; haytalar yolumuzu kesti, biri teki
lere yksek sesle:
- Yal kar bunlar. Brakn gesinler, dedi.
Ne yapacam armtm. te o zaman, evinden kan
Ferrari devreye girdi. Kstahn karsna dikilip,
- Cann dalamak istiyorsa, neden bana bulamyorsun?
dedi.
Tek tek her birinin yzne sakince dikkatle bakt, kimse
nin sesi kmad. Karlarndakinin kim olduunun farkn
daydlar.
Feriari omuz silkti, bizi selamlad ve yoluna gitti. Uzak-
lamadan nce, bana dnp,
- in yoksa bu akam kahveye ura, dedi.
aknlktan donakalmtm. Teyzem Sarah konutu:
- te hanmlar saydrmay bilen kibar bir bey.
Annem, beni g durumdan kurtarmak iin, gzlemledi:
- Daha ok, rekabet istemeyen bir kabadayya benziyor.
.
Nasl anlatsam bilemiyorum. imdi kendime bir yer
edindim. Sevdiim ve bol kitap okuduum u kitap dkka
n var, bizimki gibi dostluklar kurmaktan zevk duyuyorum,
karm ve ocuklarm var, sosyalist partiye yazldm, iyi bir
Arjantinli ve iyi bir Musevi'yim. Saylan bir adamm. Bugn
beni hemen hemen kel gryorsunuz; ama o zamanlar yok
sul, kzl sal, kenar mahallede yaayan kk bir Yahu-

22
di'ydim. nsanlar bana horgryle bakard. Btn genler gi
bi, bakalarna benzemeye alyordum. Admn Jacobo yeri
ne Santiago olduunu sylyordum, ama Fischbein kalyor
du. Hepimiz, bakalarnn bizim zerimize kurduu imgeye
benzeriz. nsanlarn beni hor grdn hissediyor ve ben de
kendimi hor gryordum. O dnemde, zellikle o evrede, y
rekli olmak nemliydi; ben korkaklmn bilincindeydim.
Kadnlar gzm korkutuyordu; ekingen iffetim nnde
gizli bir utan duyuyordum. Yatlarmdan hi arkadam
yoktu.
O akam kahvehaneye gitmedim. Asla da ayak basma
mam gerekirdi. Sonunda bu arnn ardnda bir buyruk ol
duu inancna kapldm; bir cumartesi, yemekten sonra kah
vehaneye girdim.
Ferrari masalardan birine bakanlk ediyordu. tekileri
grmlm vard; yedi kiiydiler. Pek konumayan, adn
dan baka -don Eliseo Amaro- btnyle belleimden silinen
yal bir adam saymazsak, en bykleri Ferrari idi. Geni
ve ikin yzn bir yara izi kat ediyordu. Sonradan, bir s
re hapis yattn sylediler.
Ferrari beni soluna oturttu; don Eliseo yer deitirmek
zorunda kald. Aklm toplamakta glk ekiyordum. Ferra
ri'nin, birka gn nceki olaya antrmada bulunmasndan
korkuyordum. Ama bir ey olmad; kadnlardan, iskambiller
den, seimlerden, gelmesi beklenen ama gelmeyen bir ark
cdan, mahalle dedikodularndan sz ettik. Balangta, bana
ters baklyordu; sonra beni kabullendiler, nk Ferrari
byle arzu ediyordu. Hepsi, talyan adlarna karn, kendile
rini Arjantinli, hatta gaucho duyuyorlard (bakalar da on
lar yle gryordu). Biri seyis, teki arabac, bir bakas
mezbaha kasabyd; hayvanlarla uramak onlar ky halk
na yaklatryordu herhalde. Sanrm hepsinin dnde
Juan Moreira olmak yatyordu. Sonunda bana Kzlck de
mekte karar kldlar, ama bu takma adda horgr yoktu. On
lardan cigara imesini ve baka eyler rendim.

23
Junin Soka'ndaki bir evde, biri Francisco Ferrari'nin
dostu olup olmadm sordu. Hayr diye yantladm; olumlu
karlk vermenin vnmek olaca inancndaydm.
Bir akam, polis ieri dalp, stmz arad. Aramzdan
birinin karakola gitmesi gerekti; Ferrari kayglanmad. On
be gn sonra, ayn sahne tekrarland; bu kez kemerinde b
ak tayan Ferrari de tutukland. Belki, mahallenin siyasal
efliin kayrasn kaybetmiti.
Bugn geriye dnp baktmda Ferrari'nin yanlgya
dm ve aldatlm gariban bir delikanl olduunu gryo
rum; ama o zaman benim iin Tanr idi.
Dostluk,' ak veya yaam denen u belirsiz eyin herhan
gi bir yznden daha az gizemli deildir. Bazen kendime yal
nz mutluluun gizemsiz olduunu sylerim, nk kendi
iinde bir zmdr. Ak kant, gzpek ve acmasz Ferra
ri'nin, benim gibi aalk birine yaknlk duymasyd. Hak
kmda yanldn ve bu dostlua layk olmadm dn
yordum. Ondan kanmaya altysam da izin vermedi. Ta
salarn, beni ayaktakm diye adlandrdklar ile grt
m ve onlar taklit ettiimi ne srerek sulayan annemin
knamaktan vazgememesi ile artt. Size anlattm yknn
z, benim Ferrari ile dostluumdur, artk pimanlk duy
madm u uursuz olaylar deil. Pimanlk srdke, su
da srer.
Ferrari'nin yanndaki yerine dnen yal adam alak ses
le bir eyler sylyordu. Kukusuz gizlice bir dolap eviriyor
lard. Masann te ucundan, kuma fabrikas mahallemizin
yaknlarnda bulunan Weidemann'n ad kulama alnr gi
bi oldu. Az sonra, baka aklama yapmadan, bana gidip ya,
plann evresinde gezinmemi ve btn klar saptamam
buyurdular. Dereyi ve demiryolunu getiimde gn batyor
du. Araziye serpitirilmi evleri, stleri ve orak toprakla
n anmsyorum. Fabrika yeniydi, ama ssz ve harap bir g
rnm vard; krmz svas belleimde tan kzllyla kar
yor bugn. Demir parmaklkla evriliydi. Ana kapdan ba-

24
ka, gneye alan ve dorudan konutlara ulaan iki de arka
kap vard.
Sizin oktan kavradnz anlayncaya kadar epey za
man getiini itiraf ederim. Grdklerimi aktardm, baka
bir ocuk da dorulad. Kz kardei b_u fabrikada alyordu.
Btn etenin, bir cumartesi akam kahveyi terk etmesi
herkesin dikkatini ekerdi; Ferrari darbenin ertesi cuma ya
plmasna karar verdi. Ben erketelik grevini stlenecektim.
Bu arada, kimsenin bizi bir arada grmemesinde yarar var-
. d. Sokakta ikimiz yalnz kaldmzda, Ferrari'ye sordum:
- Bana gveniyor musunuz?
- Evet, diye yantlad. Erkeke davranacan biliyorum.
O gece ve sonraki geceler iyi uyudum. aramba gn,
anneme kente inip yeni bir kovboy filmine gideceimi syle
dim. En gzel elbisemi giydim ve Moreno Soka'na gittim.
Lacroze ile yolculuk bana ok uzun grnd. Karakolda, nce
beni beklettiler, sonra Eald veya Alt adnda bir memur, beni
kabul etti. Gizli bir iten sz etmek iin geldiimi akladm
ona. ekinmeden konumam syledi. Ferrari'nin kurduu
dzeni anlattm. Bu ad daha nce hi duymam olduunu
grnce ardm; don Eliseo'nun ad geince iler deiti.
- Ha! dedi, bu Uruguaylnn etesindendi.
Bizim mahalleden sorumlu baka bir polis memurunu a
rtt ve karlkl bir sre lafladlar. Biri, hafif alayla, bana
sordu:
- yi bir vatanda olduun iin mi ihbar ediyorsun?
Beni anlayamayacan hissettim ve karlk verdim:
- Evet efendim. yi bir Arjantinliyim.
Bana verdikleri grevi yerine getirmemi, ama polisleri
grnce slk almamam sylediler. Ayrlrken, biri beni
uyard:
- Kendini kolla. spiyonlan neyin beklediini bilirsin.

25
Ortaokul rencileri gibi, polisler de argo kullanmaya ba
ylrlar.
- Beni ldrebilirler. Bama gelecek en iyi ey de bu olur
zaten, diye karlk verdim.
Cuma sabahndan itibaren, sonunda byk gnn geldi
i dncesi ile dinginlik ve hibir pimanlk duymadm
iin de pimanlk duyuyordum. . Saatler gemek bilmiyordu.
Azma lokma koymadm desem yeridir. Gece saat onda, fab
rika yaknlarnda bir yerde bulutuk. Bir kii eksikti, don.
Eliseo byle durumlarda hep bir dlek ktn syledi. Son
radan, iin btn sorumluluunun onun bana patlayaca
aklmdan geti. Her an yamur bastrabilirdi. Birinin yanm
da kalmasndan ekiniyordum; ama arka kaplardan birinde
beni yalnz braktlar. Bir sre sonra polisler ve balarnda
bir subay belirdi. Yryerek yaklatlar, kuku uyandrma
mak iin atlarn orak arazide brakmlard. Ferrari kapy
krm ve grlt karmadan ieri girmeyi becermilerdi.
Drt el silah sesiyle serseme dndm. eride, karanlkta bir
birlerini ldrdklerini dndm. Ardndan, eJleri kelepeli
genlerle polisin dar .ktn grdm. Sonra, Francisco
Ferrari ve don Eliseo Amaro'nun kurunlarla delik deik ce
setlerini srkleyen iki memur ktlar. Yazanakta teslim ol
may reddettikleri ve ilk onlarn ate at aklanyordu.
Doru olmadn biliyordum, nk tabanca tadklarn
hi grmemitim. Polis eski bir hesab kapatmak iin bu fr
sattan yararlanmt. Birka gn sonra, bana, Ferrari'nin
kamay denedii, ama bir kurunun ona yetitii sylendi.
Doal olarak gazeteler, onu asla olmad ve benim dledi
im kahramana dntrdler.
Beni de tekilerle birlikte tutukladlar, ama ok geme
den serbest braktlar.

26
ROSENDO JUAREZ'N YKS

Gece on bir sralarndayd; Bolivar ve Venezuela sokakla


rnn kesitii kedeki, bugn bara dnen, kahvehaneye
girmitim. Kesindeki adam, yaklamam iin iaret etmiti.
Etkili olduu su gtrmezdi, nk hemen boyun emitim.
Kk masalardan birine oturmutu; anlalmaz bir ekilde
uzun zamandr hi kprdamadan ayn yerde, bo kadehinin
nnde oturduu duygusuna kaplmtm. Ne uzun, ne ksa
boyluydu, drst bir zanaatya veya kyden gelmi yal bir
iftiye benziyordu. Kr by seyrekti. Btn Buenos Aires
liler gibi ok dnden, ponchosunu stnden karma
mt. Beraber bir-iki kadeh atmamz nermiti. Oturunca
sohbete baladk. Olay 1930 yllarnda geiyordu.
Adam bana yle dedi:
- Siz benim yalnzca adm bilirsiniz, ama ben sizi tanyo
rum, baym. Ben Rosendo Juarez'im. Rahmetli Paredes size
benden sz etmitir. Moruun delice hevesleri vard; yalan
sylemeyi severdi, ama milleti aldatmak iin deil, elendir
mek iin. kimizin de yapacak baka ii olmadna gre, size
o gece gerekte neler olduunu anlataym. Tongac'nn (el
Corralero) ldrld o gece. Siz baym, bunu deerini pek
anlamadm bir romanda anlattnz, ama ben bu iin aslm

27
bilmenizi istiyorum.
Anlarn toparlamak ister gibi bir an sustu, sonra sr
drd:
- nsan bana gelen baz eyleri ancak yllar getike an
lamaya balar. O gece olanlar, bana uzaklardan geliyordu.
Floresta'nn tesinde, Maldonado mahallesinde bydm.
Doldurmakla iyi ettikleri pis bir plkt. Hep gelimeye en
gel olmamak gerektiini dnmmdr. Sonuta, insan
doabildii yerde doar. Bana can veren babamn kimliini
renmeye almadm asla. Anam, Clementina Juarez, ek
meini t yaparak kazanan namuslu bir kadnd. Bence
Entre Rios veya Uruguay'dan geliyordu; her neyse sk sk
Uruguay'da, Concepci6n'daki ailesinden dem vururdu. Ben
ac patlcan gibi yerden bittim. teki veletlerle beraber, bir
ucu atete sertlemi sopayla dmesini rendim. ngiliz
sporu olan futboldan daha haberim yoktu.
Bir akam kahvehanede, Garmendia adl biri bana sata
maya balad. Ben duymazdan geliyordum, ama o, iyice sar
ho, diretiyordu. Dar ktk; kaldrmdan geri dnd, kah
venin kapsn aralayarak, ieriye seslendi:
- iniz rahat etsin, az sonra geliyorum.
Yanmda bir bak vard; yavaa, birbirimizi gzleyerek,
dere ynnde ilerledik. Benden birka ya bykt; sk sk
'birlikte kavga etmitik ve barsaklarm deeceini sezdim.
Ben patikann sandan, o ise solundan yryorduk. Bir hur
da parasna taklp, sendeledi. Garmendia daha yere yap
madan, hi dnmeksizin stne ullandm. Bir bak dar
besiyle yznden yaraladm, boaz boaza yuvarlandk, bir
belirsizlik an yaand, ama hemen ardndan, bam bir
kez daha sapladm, sonuncu oldu. Her ey bittikten sonra,
onun da beni yaralam olduunu fark ettim, birka syrk.
te o gece ldrmenin veya ldrlmenin hi de g olmad
n rendim. Dere yarn ta dibinde akyordu; zaman ka
zanmak iin cesedi elimden geldiince tuladan bir ocan

28
ardna sakladm. Saf yelteklikten, parmandan hi eksik et
medii prlantal yzn aldm. Kendi parmama geir
dim, dik apkay taktm ve kahveye dndm. Sakin admlar
la ieri girip,
- Galiba geri dnen ben oldum, dedim.
Bir kadeh iki syledim, dorusu ihtiyacm vard. te o
zaman biri zerimdeki kan izini gsterdi.
O geceyi yatamda bir o yana, bir bu yana dnerek ge
irdim; gn aarncaya kadar gzme uyku girmedi. Aka
mst iki jandarma gelip, beni tutukladlar. Anam -huzur
iinde yatsn- lklar atmaya balad. Beni caniymiim gibi
yaka paa gtrdler. ki gn, iki gece kodeste geirdim.
Gerek dostum Luis Irala'dan baka kimse ziyaretime gel-
. metli, ona da beni grmesi iin izin verilmedi. Bir sabah, ko
miser beni artt. Bir sandalyede oturuyordu, bana bakp,
sordu:
- Demek Garmendia'y haklayan sensin?
- Siz yle diyorsanz dorudur, diye yantladm
- Bana "efendim" diyeceksin. Uyanklk yapmaya kalk-
ma. te tanklarn aklamalar ve evinde bulunan yzk.
Hadi, imzala bakalm uraya itiraflarn.
Kalemi mrekkep iesine batrd ve bana uzatt.
- Biraz dnmeme izin verin, efendim, demeyi baar
dm.
- yice dnmen iin sana yirmi drt saat veriyorum, de
likte. Seni itip kakmak istemiyorum. Akln bana devir
mezsen, Las Heras Soka'nda bir sre ikamet etmeyi kafa-
,
na koy.
Kestirebileceiniz gibi, bu sylevden pek bir ey anlama
dm.
- tiraf edersen, birka gnle yrtarsn. Sonra seni sala
rm, don Nicolas Paredes de iini ayarlayacana sz verdi.

29
On gn ierde yattm. Sonunda beni anmsadlar. ste
dikleri her eyi imzaladm ve jandarmalardan biri beni Cab
rera Soka'na gtrd.
ite balanm atlar ve girite sralanm genelevdekin
den ok insan vard. Gren seim toplants sanrd. Para
guay ay imekte olan Don Nicolas, bir sre sonra varlm
fark etti. Byk bir sakinlikle, beni seimlerin hazrland
Mor6n'a gndereceini bildirdi. Beni, denemeden geirecek
Bay Laferrer'e salk verdi. Mektubu siyahlar giyinmi bir de
likanl yazd; bana sylediklerine gre gen adam, kalburs
t insanlar ilgilendirmeyen konularda, ayaktakm ve serse
riler zerine dizeler kaleme alyordu. Yardmna teekkr et
tim ve dar ktm. Bu sefer yanmda jandarma yoktu.
Her ey en iyi ekilde sona ermiti; Tanr ne yaptn bi
lir. Garmendia'nn lm, her ne kadar bata beni skntya
sokmusa da, imdi yaran dokunacakt. Doal olarak, polisin
avucundaydm. Partiye hizmet etmezsem beni ieri atacak
lard, ama daha atlgan olmutum ve kendime gven duyu
yordum.
Bay Laferrer, onunla dosdoru yrmek zorunda oldu
um konusunda beni uyard, ama koruma grevlisi olabilece
imi de belirtti. Benden bekleneni yerine getirdim. Mor6n'da,
sonra kendi mahallemde, eflerimin gvenini hak ettim. Po
lis ve parti yava yava adm acmasza kard; bakent ve
tarada hatr saylr bir seim grevlisi haline geldim. Ay
rntlarla banz iirmeyeyim, beyim, o zamanlar seimle
rin kargaa iinde getiini belirtmekle yetineyim. Alem'in
eteklerini hi brakmayan radikalleri asla ekemedim. Her
kes bana sayg gsterirdi. Kendime bir kadn, Lujanera ve
kibirli doru bir at edindim. Yllar boyunca, Juan Moreira'c
lk oynadm, onun da kendi dneminde baka bir sirk gauc
hosunu oynam olabilecei gibi. Kendimi kumara ve apsen
te verdim.
Biz ihtiyarlar, konuuruz da konuuruz, ama ite imdi
anlatmak istediime geliyorum. Size Luis Irala'dan sz etmi

30
miydim bilemiyorum. Az bulunur bir dost. Yan ban al
m bir adamd, asla iten kamazd ve bana sevgiyle balan
mt. Yaam boyunca herhangi bir seim kuruluna admn
atmamt. Marangozluk meslei ile geiniyordu. Bakalan
nn iine burnunu sokmaz, kendi iine de bakalarnnkini
sokturrnazd. Bir sabah beni grmeye geldi.
- Casilda'nn beni terk ettiini sana oktan anlatmlar
dr herhalde, dedi. Onu elimden alan da Rufino Aguilera'dr.
Mor6n'da bu konu kulama alnmt.
- Haberim var, diye yantladm. Aguilera'lann iinde en
az rk olandr.

- rk veya deil, imdi bana hesap vermek zorunda.


Bir an dndm, sonra srdrdm:
- Kimse kimseden bir ey alamaz. Casilda seni terk ettiy
se, Rufino'yu sevdiinden ve artk sen nem tamadndan
dr.
- Peki insanlar ne der sonra? Tabanszn teki olduumu
mu?
- Bana sorarsan, bakalarnn diyecekleri ve seni sevme
yen bir kadn iin rezalet karmaya demez.
- Kany zerre kadar iplediim yok. Be dakika bir kadn
dnen adam adam deil, kancktr. Casilda ta yreklidir.
Beraber geirdiimiz son gece, yalanmaya baladm sy
ledi.
- Doru sylemi.
- Yalnz gerek yaralar. Ama imdi nemli olan Rufino.
- Dikkatli ol. Merlo seimlerinde Rufino'yu i banda
grdm. Tam bir yldz.
- K<irktuumu mu sanyorsun?
- Korkmadn biliyorum, ama iyice dn tan: ya onu
ldrrsn ve kodesi boylarsn, ya da o seni ldrr ve Cha-

31
carita'ya yollanrsn.
- Belki..Benim yerimde olsaydn sen ne yapardn?
- Bilmem, ama yaamm pek rnek alnacak cinsten sa-
ylmaz. Hapisten kurtulmak iin, seim grevlisi olmay ka
bullenmi bir adamm.
- Benim hibir ey grevlisi olmaya niyetim yok, grle-
,
cek bir hesabm var, hepsi o kadar.
- Yani tanmadn bir adam ve seni sevmeyen bir kadn
iin ban belaya m sokacaksn?
Beni dinlemek istemedi ve svt. Ertesi gn, Mor6n'da
bir kahvehanede Rufno'yu kkrttn ve Rufno'nun da
onu ldrdn rendik.
lme gitmiti ve kendine yarar bir ekilde, erkek er
kee bir kavgada ldrlmt. Ona dost d vermitim,
yine de kendimi sulu hissediyordum.
Cenazeden birka gn sonra, horoz d seyretmeye
gittim. Byle gsterilerden asla ok holanmamtm, ama. o
pazar gn resmen midem buland. Birbirlerini hi yerine
bylesine katletmek iin, bu hayvanlarn iinde ne var, diye
dnp durdum.
ykmn getii gece, ykmn sonunun getii gece ar
kadalarla Esmer'in dans salonunda bulumay kararlatr-
. mtk. Bu kadar yldan sonra, bana elik eden kzn iekli
elbisesini bugn bile anmsyorum. enlik avluda yaplmt.
Ortal kartrmak isteyen bir ayya kt, ama her eyin
yolu yordamna uygun gemesi iin gerekeni yaptm. Yaban
clar belirdiinde daha saat geceyarsn almamti. lerin
den biri, Tongac dedikleri ve o gece kallee ldrleni, her
kese iki smarlad. Rastlantya bakn ki, ikimiz de ayn yol
daydk. Kafasnda bir art dnce vard; yaklap gnl ok
ayc szler sylemeye balad. Kuzeyden geldiini, oralarda
benim adm duyduunu anlatt. Keyfince konumasna ses
karmadm, ama saknmaya baladm. Durmadan ard i-

32
kisini yudumluyordu, belki cesaret toplamaya alyordu,
sonunda beni kavgaya davet etti. te o zaman, kimsenin as
la kavrayamad ey gerekleti. Bu kkrtcnn puslu bey
ninde, aynada gibi kendimi grdm ve utan duydum. Kork
muyordum; belki korku duyduumun farkna varsaydm, d
ar kar kaprdm. Soukkanllm kaybetmedim. Yz
n neredeyse benimkine yaptran teki, herkes duysun di
ye haykrd:
- Sen nesin biliyor musun? Pis dlein tekisin.
- Belki, dedim. Korkak yerine konmaktan ekinmiyorum.
stersen bana orospu evlad dediini ve yzme tkrmene
gz yumduumu da ekleyebilirsin. in rahat etti mi imdi?
Lujanera yeleimde sakladm ba kard ve fkeden
lgna dnmesine elime tututurdu. Bu yetmezmi gibi
,
ekledi:
- Sanrm, Rosendo, ihtiyacn olacak.
Ba yere braktm ve hi acele etmeden dar ktm.
Herkes, hayretten az ak, iki yana alyordu. Dndk
lerinin ne nemi vard?
Bu yaammdan kurtulmak iin, Uruguay'a getim ve
arabaclk yapmaya baladm. Dndkten sonra buraya yer
letim. San Telmo hep sakin bir mahaUe olmutur.

33
KARILAMA

Susana Bombal'a

Her sabah gazetelere yle bir gz atan herkesin amac


ya her eyi unutmak ya da ayn gnn akamst, frsat
karsa bakalaryla laflamaktr; yleyse, zamannda kamuo
yunda ok tartlan nl Maneco Uriarte ve Duncan olayn
kimsenin anmsamamasnda veya hayal meyal hatrlamasn
da alacak bir yan yok. Ayrca, olayn getii 1910 yl, ayn
zamanda kuyrukluyldz ve Yznc Yldnm'e de rastl
yordu; o gnden bu yana o kadar ok ey kazanp kaybettik
ki! Olay kahramanlar artk yaamyor, tank olanlar ise ke
sinlikle szn etmemeye ant itiler. Ben de, dokuz-on ya
mn romantik ciddiyetiyle ant imek iin elimi kaldrm ve.
bu eylemin nemini sezmitim. tekiler eref sz verdiimi
grdler mi, kendi szlerinde durdular m bilemiyorum. Ne
olursa olsun, yk, ite, zamann ve iyi veya kt edebiyatn
getirdii kanlmaz deiikliklerle kaleme alyorum.
O akam, beni Los Laureles adl iftlikte krsal bir yeme
e getiren kuzenim Lafnur idi. Tam yerini anmsamyorum;
Kuzey'deki glgeli, kendi halinde hafif eimli, rmaa dik
uzanan ve byk ehirle ve evresini saran dzlkle hibir
benzerlii olmayan kylerden birini dnelim. Tren yolcu-

34
luu bana yle uzun gelmiti ki, hi bitmeyecek sanmtm,
ama bilindii gibi, ocuklarn zaman yavaa akar. iftlik
evinin kapsndan girdiimizde, hava kararmaya balamt.
Orada, en eskil temel eylerin toplandn duyumsarm: k
zaran et kokusu, aalar, kpekler, kuru dallar, insanlar ya
knlatran ate.
Misafirlerin says bir dzineyi amyordu; hepsi yeti
kindi. En yallarnn henz otuzuna varmadn sonradan
rendim. Bugn bile bir ey renemediim konularda hep
sinin ok bilgili olduunu anlamakta gecikmedim: yar atla
n, giysiler, arabalar, pahallklar dillere destan kadnlar.
Kimse gelip ekingenliime bulamad, kimse bana dikkat
etmedi. Srtmalardan birinin yava bir beceriyle hazrla
d kuzu, bizi uzun sre yemek odasnda tuttu. araplarn
ka yllk olduu tartld. Ortada bir gitar vard, kuzenim
-yanlmyorsam oydu- Elias Regules'in La tapera ve El
gau-cho'sunu almaya balad ve lwfardo denen ilkel ar
goyla, Junin Soka'ndaki bir evde bak dalamasn anla
tan szleri okudu. Kahve ve purolar getirildi. Eve dnmekten
tek sz edilmedi. An gecikmenin korkusunu duyuyordum
(cmle Lugones'indir). Duvar saatine bakmak istemiyordum:
Bykler arasndaki ocuun duyduu yalnzl gizlemek
iin, hi zevk almadan bir-iki kadeh yuvarladm. Uriarte,
yksek sesle Duncan'a ikili bir poker nerdi. Biri, bu ekilde
oynamann ekici bir yan olmadn syleyip, drtl bir par
ti yaplmasn istedi. Duncan kabullendi, Uriarte, anlamad
m, anlamaya da uramadm bir inatla, ikili bir oyunda
diretti. Asl amac iirler okuyup akalar yapmak olan truco
ve fal bakmann snrl labirentleri dnda, iskambil oyunla
rnn hibiri houma gitmez. Kimse farkna varmadan sv
tm. Bir ocuk iin, tanmad karanlk bir ev (yalnz yemek
odasnda k yanyordu), bir gezginin bilmedii lkeden da
ha anlamldr. Adm adm, odalar ansadm; bir bilardo sa
lonunu, drtke ve baklava biimi camlarla ssl bir galeri
yi, bir ift sallanan koltuu ve bir ardaa bakan pencereyi
anmsyorum. Karanlkta yolumu kaybettim; yllardan sonra

35
adn Acevedo veya Acebal diye hatrladm ev sahibi, so
nunda beni buldu. yiliinden veya kolleksiyoncu gururunu
tatmin etmek iin, beni cam dolaplardan birine gtrd.
Iklandrd zaman, iinde silahlar bulunduunu grdm.
Her biri anlmaya deer bir olayda kullanlan baklard
bunlar. Pergamino yaknlarnda birka kar topraa sahip
olduunu, bu blgeye gidip gelirken yava yava bu nesneleri
biriktirdiini syledi bana. Vitrini at ve zerine ilitirilmi
etiketlere bakmadan, tek tek her parann yksn anlatt,
aa yukar hep aynyd, yalnz yerler ve tarihler deiiyor
du. Bu hanerler arasnda, sonradan Martin Fierro ve Don
Segundo Sombra'nn olaca gibi, o dnemde gaucho arketi
pi olan Moreira'nn ba var m diye sordum. Olmadn
itiraf etmek zorunda kald, ama ok benzer bir tane gstere
bilirdi, kabzas U eklinde bir tane. Bir ekime grltsyle
sz yarm kald. Annda dolab rtt; ben de pei sra yr
dm.
Uriarte, rakibinin hile yaptn haykryordu. Arkada
larnn hepsi ayaa kalkm, evrelerini sarmlard. Dun
can, anmsyorum, tekilerden daha uzun boylu, salam ya
pl, hafiften kambur, donuk yzl, beyaza kaan san saly
d; Maneco Uriarte ince uzun, esmer, biraz ekik gzlyd,
takn ama seyrek bir by vard. Sarho olduklar su gtr
mezdi; yerde gerekten iki- bo ie var myd, yoksa bu
an sinemaya gitmenin yaratt sahte bir an myd bilmi
yorum. Uriarte'nin knc szleri ve terbiyesizce kfrleri din
miyordu. Duncan kulak asmaz grnyordu; sonunda, bk
m olsa gerek, kalkp bir yumruk patlatt. Uriarte, yatt
yerden, bu hareketin altnda kalmayacan vurgulayp, onu
delloya davet etti.
Duncan reddetti ve aklama niyetine ekledi:
- Korkudan tirtir titriyorum da.
Millet kahkahay koyverdi.
Ayaa kalkm olan Uriarte karlk verdi:

36
- Sizinle hemen kapacaz, urackta.
Biri, Tanr affetsin, evde silahn eksik olmadn belirtti.
Kimin cam dolab atn bilmiyorum. Maneco Uriarte
en gzalc ve en byk silah, kabzas U eklinde olan ara
d; Duncan, rastlantyla, elie kk bir aa resmi kazn
m, siperi tahta bir bak seti. Biri, kl almann tam Ma
neco'ya gre olduunu syledi. Kimse, o an elinin titremesine
armad; buna karn Duncan'nkinin de titremesi akn
lk vericiydi.
Gelenek, decek adamlarn arlandklar eve sayg
szlk etmemelerini ve dar kmalarn gerektirir. Yar a
ka, yan ciddi, nemli geceye ktk. Ben, arapla kafay bul
mamtm, ama bu servenden bam dnyordu; daha sonra
anlatabilmek ve anmsamak iin, birinin tekini ldrmesini
arzu ediyordum. Belki dierleri de benden daha olgun deil
di. Sanki kimsenin durduramayaca bu burgaca kaplp s
rkleniyormuuz gibi geldi bana. Maneco'nun sulamalarna
aldran yoktu; herkesin kavrad, ikinin dorua ulatrd
eski bir rekabetti.
Aalarn altnda yol alp, ardan yanndan getik.
Uriarte ile Duncan nde yryorlard; beklenmedik bir ey
den ekinir gibi, birbirlerini szdklerini grnce ardm.
Bir ayra vardk. Duncan, durgun bir gvenle:
- Buras uygun grnyor, dedi.
kisi de rkek admlarla alann ortasna ilerlediler. Bir
ses duyuldu:
- Brakn u demir paralarn da, ellerinizi kullann.
Ama iki adam kavgaya tutumutu bile. nce, yaralan
maktan korkar gibi, sakarca davranyorlard; nce silahlar
na bakyorlard, ama ardndan hasmn gzlerinden baka
ey grmez oldular. Uriarte fkeyi unutmutu; Duncan ise il
gisizlii veya kmsemezlii. Tehlikeonlan gzelletirmi
ti; artk kavga eden iki tysz deil, iki erkekti. Delloyu e-

37
likten bir kaos olarak tasarlamtm, ama neredeyse bir sat
ran partisi gibi izleyebildim. Elbette yllar o zaman grdk
lerimi abartacak veya karartacakt. Kavgann ne kadar sr
dn bilmiyorum; zamann allm lsnn dnda
kalan Qlgular vardr bazen.
Koruyucu yerine poncholan olmadndan, darbeleri n
kollanyla savuturuyorlard. ok gemeden entiklenen kol
lan kana bulanmt. Bylesine dlere yabanc olduklar
n sanmakla yanldmz dnmeye baladm. Silahlarn
belirgin ekillerde kullandklarn saptamakta gecikmedim.
Baklarn boylar farklyd. Duncan, an kapatmak iin,
tekine yakn kalmaya alyordu; Uriarte uzun ve alttan
darbelerle yarabilmek iin geri ekiliyordu. Cam dolab ara
trmada bulunan ses bard:
- Durdurun unlar, birbirlerini ldrecekler.
Kimse araya girme cesaretini bulamad. Uriarte gerile
miti; Duncan stne atld. Neredeyse, gs gse gel
milerdi. Uriarte'nin ba, Duncan'n yzn aryordu.
Aniden bize daha ksa gibi grnd, gse dalmt. Duncan
otlarn zerine yld. te o zaman, ok zayf bir sesle ko
nutu:
- Ne kadar garip. Her ey bir d gibi.
Gzlerini kapatmad, kmldamad; ben, bir adamn bir
bakasn ldrmesine tank olmutum.
Maneco Uriarte lnn stne kapand ve kendini ba
lamasn yakard. Gizlemeye yeltenmeden, hkra hkra
alamaya balad. Yapt boyunu ayordu. ledii sutan
ok, gerekletirdii eylemin samalndan pimanlk duy
duunu biliyorum imdi.
Daha fazlasn grmek istemedim. Dileim gereklemi
ti ve yklmtm. Sonradan Lafinur ba kartmakta zor
landklarn syledi. Toplanp fisldamaya baladk. Mm
kn olduunca az yalan sylemeye ve bak dalan, kl

38
dellosuna evirme kararna vardk. imizden drd tank
la gnll oldu, aralarnda Acebal de vard. Buenos Ai
res'te her eye bir kulp uydurulur, dostu olan biri bulunur
hep.
Maun masann zerinde, dank halde ngiliz iskambil
leri ve kat paralar duruyordu, kimse grmek de dokunmak
da istemedi.
Sonraki yllarda, birden ok kere yky bir dosta amak
istedim, ama her seferinde bir sr tutmann, bana anlatmak
tan daha byk bir doyum saladn hissettim. 1929 ylna
doru, rastlantsal bir sylei, uzun bir sessizlii aniden boz
mama neden oldu. Evvelki komiser don Jose Olave bana Re
tiro mahallesinin bak kullanmakla nl kabadaylarn an
latyordu; bu adamlarn hasmlarn yenmek iin kalkma
yacaklar hainlik olmadn ve Podesta'lardan ve Gutierrez'-
lerden nce hemen hemen yasal tek dello yaplmadn be
lirtti. Ben de bir delloya tank olduumu syleyip eskiden
ne olduunu anlattm.
Beni mesleki bir ilgiyle dinledi, sonra da:
- Uriarte ile tekinin daha nce hi bak kullanmadkla
rndan emin misiniz? Kyde geirdikleri bir tatilde altrma
yapmalar mmkn deil mi, diye sordu.
- Hayr, diye karlk verdim. O gece orada bulunanlar
uzun zamandr tanyordu, hepsi de hayretler iinde kald
lar.
Olave, yksek sesle dnr gibi, sakin konutu:
- Aa iaretli, tahta sapl bir baktan da sz ettiniz. Bu
na benzer binlerce var, ama bir tanesi...
Bir an sustu, sonra srdrd:
- Bay Acevedo'nun Pergamino yaknlannda bir arazs
vard. te bu yrede, geen yzyl, baka bir nl kabaday
yaard: Juan Almanza. On drt yanda iledii ilk cinayet
ten sonra, ksa azl ban yanndan hi eksik etmedi,

39
uurlu geldiine inanyordu. Juan Almanza ve Juan Almada
karlkl kin besliyorlard, nk insanlar onlan kantn
yordu. Uzun zaman bo yere birbirlerini arayp durdular.
Juan Almanza, seimler srasnda bir kaza kurunuyla ld
rld. Yanlmyorsam, teki Las Flores Hastanesi'nde eceliy
le ld.
O akam baka bir ey konumadk. kimiz de dncele
re dalmtk.
Bugn artk yaamayan dokuz-on kii benim grdkleri
mi grmt -ban gvdeye uzun uzun girmesini ve ak
havada yatan cesedi- ama gerekte grdkleri ok daha eski
bir yknn sonuydu. Maneco Uriarte Duncan' ldrmedi;
den baklard, adamlar deil. nsan elleri gelip uyand
rncaya dek, bir cam dolapta yan yana uyumulard. Uyanr
ken titremi olmalydlar. te bu yzden titredi eli Uriarte'-
nin, ite bu yzden titredi eli Duncan'n. Her iki silah da ka
pmasn biliyordu -kendilerine alet ettikleri iki adamdan
daha iyi- ve o gece yaman kapmlard. Tarann uzun yol
larnda, yllar boyu birbirlerini aramlard, sonunda da kar
latlar, o srada gaucholar toprak olmulard bile. elik
lerinin uykusunda, insanca kin uyank bekliyordu.
Nesneler, insanlardan daha dayankldr. Kim bilir bu
yknn burada sona erdiini, kim bilir baklarn yeniden
karlamayacaklarn?

40
JUAN MURANA

Yllar boyunca, Palermo'da bydm tekrarlayp dur


dum. imdi, basit bir edebi vngenlikten ileri geldiini bili
yorum; gerek, uzun mzrakl bir demir parmakln teki
yannda, baheli bir evin iinde, babamn ve atalarmn ki
taplnda bydmdr. Bak ve gitar Palermo'sunun her
ke banda kol gezdii konusunda yemin ediyorlar; 1930'-
da, ark syleyerek kenar mahalleleri ycelten komumuz
Carriego'ya bir inceleme adadm. Rastlant az sonra karma
Emilio Trapani'yi kard. Mor6n'a gidiyordum; kompart
manda pencere yannda oturan Trapani, bana admla seslen
di. Kim olduunu karmak biraz zamanm ald; Thames So
ka'ndaki bir okulda ayn sray paylatmzdan bu yana
yllar gemiti. Roberto Godel anmsayacaktr.
Birbirimize asla yaknlk duymamtk. Hem zaman,
hem karlkl ilgisizliimiz yollarmz ayrmt. O dnemin
argosunun ana izgilerini bana retmi olduunu anmsyo
rum imdi. Gereksiz olaylan hatrlatmak ve belleimizde
yalnzca bir ada dnm bir snf arkadann lmn
retmek iin stmze ullanan aalk syleilerden birine
koyulduk. Aniden Trapani bana sordu:
- Carriego zerine yazdn kitab bana verdiler. Hep ka-

41
badaylardan sz ediyorsun; ama, sylesene Borges, onlar
hakknda ne biliyorsun ki?
aknlkla bana bakyordu.
- Belgelere bavurdum, diye yantladm.
- Belgelere bavurmak, ite o kadar. Benim belgelere ba-
vurmam gerekmiyor; ben, ben bu insanlan tanyorum.
Ksa bir sessizlikten sonra, sanki gizini bana ayormu
gibi ekledi:
- Ben Juan Murana'nn yeeniyim.
Geen yzyln sonunda, Palermo'da yaayan kavgaclar
arasnda en nls Muran idi. Trapani srdrd:
- Teyzem Florentina'mn kocasyd. yk ilgini ekebilir.
Tumturakl bir anlatm ve ok uzun cmleler, bu yky
ilk kez anlatmadndan kukulanmaya itti beni.
"Ablasnn yaamn Juan Murana'nnkine birletirmesi,
asla annemin houna gitmedi; ona gre Murana duygusuz
adamn tekiydi, teyzem Florentina iin de eylem adamyd.
Enitem hakknda ok ey anlatld. Hatta kafay bulduu
bir gece, Coronel Soka kesini dnerken arabasndan d
p, kafatasm akllara vurup atlatt bile sylendi. Polis
peinde olduu iin, Uruguay'a kat da sylendi. Kaynbi
raderini hi ekemeyen annem, iin asln bana anlatmad.
ok kk olduumdan, onu hi anmsamyorum.
Yznc yldnme yaklarken, Russel aralnda, uzun
ve dar bir evde oturuyorduk. Her zaman kilitli olan arka ka
p San Salvador Soka'na alyordu. yice yalanm ve. bu
namaya balam teyzem at katnda bir odada yaard. Bir
deri, bir kemik haliyle ok uzun boyluydu, en azndan bana
yle grnrd ve az konuurdu. Cereyandan korktuu iin
asla dan kmazd, odasna girmemize de izin vermezdi;
birok kez yiyecek alarken veya saklarken sust bastr
mtm. Mahallede, Murana'mn lm veya ortadan kaybol

42
masndan tr delirdii syleniyordu. Her zaman siyahlara
brnm grdm. Kendi kendine konuma alkanl edin
miti.
Ev sahibimiz, Barracas Mahallesi'nden bir berber, Luc
hessi diye bir adamd. Evde terzilik yapan annemin para du
rumu skkt. Anlamn kestiremeden, fsltyla sylenen
szckler duyuyordum: icra memuru, haciz, vadesi gelen
borlar. Annem son derece zgnd; teyzem inatla tekrarl
yordu: Juan, u gringonun bizi kovmasna izin vermez. He
pimizin ezbere bildii, kentin gneyinden gelip, kocasnn
yrekliliinden kuku duyan bir kendini bilmezin yksn
anmsatyordu. Adamn varlnn haberini alan kocas, ken
tin te ucuna kadar gitmi, arayp bulmu ve bir bak dar
besiyle iini bitirdikten sonra, cesedi Riachuelo'ya atmt.
Olayn doruluunu bilmiyorum; bugn iin nmli olan, bu
yknn anlatlm olduu ve bizim de inandmzdr.
Kendimi Serrano Soka'ndaki ukurlarda uyurken veya
dilenirken veya bir sepet eftali satarken gryordum. So
nuncu zm iime geliyordu, bylece okula gitme derdinden
kurtulabilirdim.
Skntmzn ne kadar srdn bilmiyorum. Rahmetli
babam bir gn, parann centavos veya pesosla lld gi
bi, zamann gnlerle llemeyeceini, nk btn pesolar
aynyken, her gn, hatta her saatin farkl olduunu syle
miti. Ne dediini pek anlamamtm, ama cmlesi belleime
kazl kald.
Bir gece, karabasana dnen bir d grdm. Enitem
Juan' dledim. Onu asla grmemitim, ama Kzlderili me
lezi, salam yapl, uzun sal ve ince bykl bir adam olarak
dnyordum. Geni ayrlar ve maki rts arasndan g
neye doru yol alyorduk, ama bu ayrlar ve makiler ayn
zamanda Thames Soka'yd. Dmde, gne tam tepedey
di. Juan enite siyah bir elbise giymiti. Dar bir geitte, bir
yap iskelesi nnde durdu. Elini, yrei hizasnda ceketinin
iine koymutu; silah ekmeye hazrlanan birine deil, sakla-

43
maya alan birine benziyordu. ok hznl bir sesle bana
'ok deitim artk' dedi. Elini kard ve bir akbaba penesi
grdm. Karanlkta haykrarak uyandm.
Ertesi gn annem beni, Luchessi'lere giderken ona elik
etmeye zorlad. Srenin uzatlmasn isteyeceini biliyor
dum; beni gtrmesinin nedeni, alacaklya aresizliini gs
termekti kukusuz. Ablasna tek sz etmedi, yoksa kendini
byle alaltmasna izin vermezdi kesinlikle. Barracas Mahal
lesi'ne hi admm atmamtm; sanki orada daha ok insan,
daha ok trafik ve daha az orak toprak varm gibi geldi.
Sokan kesini dnerken, aradmz numarann nnde
polis memurlar ve balarna m kalabal fark ettik.
Komulardan biri, bir gruptan tekine geerek, geceyars
saat te Luchessi'nin kapsna vurulurken uyandn; kap
nn alp, ieri birinin girdiini duyduunu anlatyordu.
Kimse kapy kapatmamt; tan skerken Luchessi'yi evin
giriinde yar plak yatarken bulmulard. Bak darbeleriy
le ldrlmt. Adam yalnz yayordu; polis asla suluyu
bulamad. Hibir ey alnmamt. Biri, son zamanlarda,
lnn grme yeteneini hemen hemen yitirmi olduunu
anmsad. Bir bakas tartmaya yer vermeyen bir edayla
'Alnyazs byleymi' dedi. Bu yarg ve ses tonu beni etkile
miti; sonralar, bir kiinin lmnden sonra, her zaman bi
rinin ayn eyi bulguladn gzleyebildim.
lnn banda bekleyenler bizi kahve imeye ardlar,
ben de bir fincan aldm. Tabutun iinde, lnn yerinde bal
mumundan bir yz vard. Bunu anneme gsterdim; cenaze
alay grevlilerinden biri glp, siyahlar giymi bu eklin
Bay Luchessi olduunu aklad. Bylenmi gibi bakakal
dm. Annem kolumdan ekmek zorunda kald.
Aylar boyunca, baka eyden sz edilmedi. O zamanlar
pek cinayet ilenmezdi; Melena, Campana ve Silletero olay
nn yaratt grlt patrty bir dnn hele! Btn Bue
nos Aires'te . kl kprdamayan tek kii Florentina Teyze ol
du. Yann bekinmesiyle tekrarlayp durdu:

44
- Gringonun bizi kovmasna Juan'n izin vermeyeceini
sylemitim size.
Bir gn, yamur bardaktan boanrcasna yad. Okula
gidemediim iin, evi denetlemeye koyuldum. at katma
ktm. Teyzem, kollarn kavuturmu orada dikiliyordu;
hibir ey dnmediini kavradm. Oda havaszlktan koku
yordu. Bir kede, bir ubuuna bir tespih aslm demirden
bir yatak, baka bir kede, elbiseleri yerletirmek iin kul
lanlan tahta bir sandk vard. Kirele boyanm duvarlardan
birine Meryem Ana resmi aslmt. Baucundaki masann
zerine bir el amdan yerletirilmiti.
Gzlerini kaldrmadan, teyzem bana seslendi:
- Neden buraya geldiini biliyorum. Seni anan gnderi-
yor. Bizi Juan'n kurtardn anlamak istemiyor.
- Juan m, demeyi gze aldm. Juan leli on yl at.
- Juan burada, dedi. Grmek ister misin?
Komodinin ekmecesini at ve bir haner kard.
Tatl bir sesle konumay srdrd:
- te. Beni asla terk etmeyeceini biliyordum. Yeryzne
onun gibi bir baka adam gelmedi. Gringoya soluk alma fr
sat tanmad.
Yalnzca o zaman kavradm. Bu zavall kak Luchessi'yi
ldrmt. Kinle, lgnlkla ve belki de, kim bilir, akla
canlanarak, arka kapdan svm, geceyans sokak sokak
stne am, sonunda arad evi bulmu ve kocaman ke
mikli elleriyle haneri adamn gsne saplamt. Haner
Murana idi, tapmay srdrd lyd.
Olay anneme am myd bilmiyorum. Dar atlma
mzdan az nce ld."
Trapani'nin anlats burada son buluyor, onu bir daha da
grmedim. Yalnz kaldktan sonra, erkeini, kaplann, ken
dine brakt, cinayetlerinin silah acmasz hanerle kan-

45
tran bu kadnn yksnde, bir simge, hatta birok simge
gryorum. Juan Murana, tandm sokaklarda gezinen, in
sanlarn bildiini bilen, lmn tadn renen bir adamd;
sonra bir bak, daha sonra bir ban ans oldu; belki yarn
unutulup gidecek ve bu herkese zg bir unutulma olacak.

46
YALI BAYAN

14 Ocak 1941 gn, Maria Justina Rubio de Jauregui


yz yana basacakt. Bamszlk savana katlan adamla
rn yaayan tek kzyd.
Albay Mariano Rubio, babas, saygszlk etmeden, kk
bir kahraman diye adlandrabileceimiz bir adamd. Toprak
sahiplerinin olu, Merced bucanda domu, And ordularn
da temenlik rtbesine ulam, Chacabuco Sava'nda
Cancha Rayada yenilgiinde, Maipu arpmalarnda, iki yl
sonra da Arequipa arpmalarnda yer almt. Bu son sava
n arifesinde, Jose de Olavarria ile kllarn deitirdikleri
anlatlr. 1823 Nisan banda nl Cerro Alto muharebesi
yaplacakt, bir vadide yapld iin genelde Cerro Bermejo
(Kzl Tepe) muharebesi diye anlr. Her zaman zaferlerimizi
kskanan Venezellallar, bu utkuyu general Simon Boli
var'a maletmilerdir, ama yansz gzlemci, Arjantinli tarihi,
enayi deildir ve an erefin Albay Mariano Rubio'nun pay
na dtn bilir. Albay Rubio, Kolombiyal svarilerden
oluan bir alayn banda, kendinin de katlp yaraland yi
ne ok nl Ayacucho Sava'na perev saylan, kl ve mz
raklarla yaplan bu arpmay kazand. 1827'de, Ituzain
g6'da, Al-vear'n dorudan emirleri altnda, kendini gsterme
olana elde etti. Rosas ile akraba olmasna karn, Laval-

47
le'in yanda oldu ve kendinin basit bir ekime diye deindi
i bir arpmada gerillalar datt. Ama, partisi yenik d
tnden, Uruguay'a g etti ve orada evlendi. Byk sava
srasnda, Oribe'nin birliklerinin kuatmas srasnda, Mon
tevideo'da ld. Krk drt yandayd, bu ya o zamanlar ihti
yar saylyordu. Florencio Varela ile dostluklar vard. Askeri
okuldaki retmenlerin onu snfta brakma olasl olduka
yksek; derslerine sava alanlarnda girmi ve hibir snav
gememiti. Geriye iki kz brakt, bizi ilgilendiren, k,
Maria Justina'dr.
1853 sonunda, albayn dul kars ve kzlan Buenos Ai
res'e yerletiler. Tirann el koyduu topraklarm geri alama
dlar, ama asla grmeden kaybettikleri dnmlerin ans,
uzun yllar aile iinde varlm srdrd. On yedi yanda,
sivil olmasna karn Pav6n ve Cepeda'da savam ve sar
humma salgnnda mesleini icra ederken lecek olan doktor
Bernardo Jauregui ile evlendi. Geriye bir oul ve iki kz b
rakt: en bykleri olan olu Mariano vergi mfettiiydi;
kahramann eksiksiz bir biyografisini yazmak amacyla, ti
tizlikle Ulusal Ktphane ve Ariv'e tanrd; bir gn bala
d varsaylsa bile, asla sonunu getiremedi. Byk kz Ma
ria Elvira, kuzenlerinden biri ile, Maliye Bakanh'nda me
murluk yapan bir Saavedra ile evlendi; kk kz Julia,
talyan adna karn, bir Latince profesr olan ve olduka
kltrl Molinori diye bir adamla evlendi. Torunlar ve to
runlarn ocuklarm geiyorum: okurumun talihi dnm,
destans bir glge ve srgnde domu bu kzn egemenlii
altnda bir aile dlemlemesi yeterli.
Gsterie kamadan, Palermo'da, Guadalupe Kilisesi ya
knnda yayorlard ve Mariano, Gran Nacional tramvayla
nndan birinin penceresinden, svasz, dalgal tenekeden da
m olmayan tula iftliklerin evresine serpitirildii bir gl
c anmsyordu; bir zamanlar yoksulluk, bugn sanayinin
yol atndan daha az sefildi. Servetler de daha azd.
Rubio'lar mahalle tuhafiyecisinin st katnda oturuyor-

48
]ard. Yan merdiven dard; sadaki trabzan, bir asklk ve
sandalyelerin bulunduu karanlk bir koridor boyunca uza
nyordu. Bu koridor, yzleri hahlarla rtlm koltuklarla
deli kk bir salona giri veriyordu, bu kk salonun ar
dndan maundan eyalar ve cam dolabn bulunduu yemek
odas geliyordu. Gnein girmesini nlemek iin srekli ka
pal tutulan pancurlardan hafif bir k szlyordu. Kapal
kalmaktan kaynaklanan kokuyu anmsyorum. Dairenin ar
ka yannda yatak odalar, banyo, amar iin su haznesinin
bulunduu rtl balkon ve bir hizmeti odas vard. Btn
evde, Andrade'nin bir cildi, el yazmas notlar ieren kahra
mann monografisi, taksitle denebilecei iin iine yerleti
rilen mobilyayla birlikte alnan Montaner ve Simon'un s
panyolca-Amerikanca Szlk' dnda baka kitap yoktu.
Aile, hep gecikmeyle denen bir emekli ayl ve Lomas de
Zamora yaknndaki bir topran -bir zamanlar usuz bucak
sz estanciann artakalan tek paras- kiras ile geiniyordu.
Anlatmn getii dnemde, yal bayan, dul kalan Julia
ve oullarndan biriyle yayordu. Artigas, Rosas ve Urquiza
hakknda sylemedik laf brakmyordu; hakknda ok az ey
bildii Almanlara kin duymasna neden olan Birinci Dnya
Sava, onun gznde 90 devrimi ve Cerro Alto saldrsndan
daha az gerekti. 1932'den beri yava yava snyordu; or
tak eretilemeler, doru olduklar iin, en iyileridir. Doal
olarak, Katolik inanca balyd, ama bu, kiide bir tek
Tanr'ya veya ruhun lmszlne inand anlamna gel
mezdi. Elleri tespihini ekerken, o anlamad dualar mrl
danrd. Paskalya ve 5 Ocak gecesinin yerine, Noel'i benim
semiti, Paraguay aynn yerine ay almas gibi. Protes
tan, Yahudi, Mason, Zndk ve Tanrtanmaz szckleri
onun iin eanlamhyd, ayrca hibir anlama gelmiyorlard.
Direnebildiince, spanyolca yerine atalarnn konutuu
Gota konutu. 1910'da, ne de olsa bir prenses olan Infanta'
nn, btn beklentilerin tersine, Arjantinli soylu bir hanm
gibi deil, sradan bir Galiyah gibi konumasna bir trl
inanamad. Bu artc haberi, damadnn cenazesinde, daha

49
nce evine hi gelmemi, ama ad gazetelerin dedikodu s
tunlarnda bol bol yer alan zengin bir akrabadan almt.
Bayan Jauregui'nin terminolojisinin modas iyice gemi
ti. Les Artes, Temple, Buen Orden, Piedad, Calles Largas gi
bi sokak ve cadde adlar, Parque ve Portones gibi meydan
adlan sayyordu. Aile, yal bayan da istemd gelen, bu es
kilikleri benimsemiti. Uruguayllar yerine Doulular de
niyordu. Evden kmyordu; byk olaslkla Buenos Aires'in
deiip bydnden kukulanmyordu. lk anlar en canl
lardr; sokak kapsnn teki yannda bu hanmn dlemle
dii kent, merkezi terk etmek zorunda kaldklar zamanki
kentin ok ncesinden geliyordu. Kanlar eken kzler
kukusuz hala nce Meydan'nda dinleniyordu ve l me
nekeler Barracas villalarna ho kokular yayyordu. Syle
dii duyulan son eylerden biri "artk yalnz lleri dl
yorum" oldu. Hibir zaman aptal deildi, ama bildiim kada
ryla, zihinsel keyiflerin tadna da varmamt; en azndan
geriye bellein, sonradan da unutmann sunduu zevkler
kalmt. Her zaman eli ak davrand. Ak ve dingin bak
n ve glmsemesini anmsyorum. imdi snm olsa da,
bir zamanlar cokulu hangi tutkularn, eskiden gzel olan bu
yal kadn sarstn kim bilebilir? Alakgnll ve sessiz
yaantlar kendininkine benzeyen bitkileri sevdiinden,
odasnda begonya yetitiriyor ve artk grmedii yapraklar
n elleriyle yokluyordu. Yan-d durumuna gmld 1929
ylna kadar, hep ayn szck ve sralamayla, Tann Baba
duasn okur gibi, sannn artk kendisine en ufak bir ar
m getirmeyen tarihsel olaylar anlatrd. nne ne kondu
una dikkat etmeden yerdi. Ksacas, mutluydu.
Uyku, bilindii gibi, eylemlerimizin en gizemlisidir. Ya
ammzn te birini ayrrz ve onu anlamayz. Kimilerine
gre uyanklmzn glgede kalmasndan baka bir ey de
ildir; kimileri iin de ayn zamanda gemi, imdi ve gelece
i ieren karmak bir durumdur, daha bakalar iin ise ke
sintisiz bir dler dizisidir. Bayan Jauregui'nin on yln sa-

50
kin bir kaosta geirdiini sylemek yanl kaar; bu on yln
her an gemisiz ve geleceksiz, yaln bir imdi olmu olabi
lir. Gnlerle gecelerle, birok takvimin yzlerce yaprayla,
korkularla ve eylemlerle saydmz imdiden, an derecede
aknlk duymayalm; her sabah uyanmadan nce ve her
akam uykuya dalmadan nce atmz ayn imdidir. Gn
de iki kez yal bayan oluruz.
Jauregui'ler, grdnz gibi, biraz sahte bir durumda
yayorlard. Aristokrasiye ait olduklarn sanyorlard, ama
yksek sosyetenin onlardan haberi yoktu; tarih kitaplarnn
deinmeyi unuttuu bir kahramann soyundan geliyorlard.
Bir sokan onun adn tad doru, ama ok az kiinin bil
dii bu sokak, Bat Mezarl'nm ta diplerinde kaybolmutur.
nemli gn yaklayordu. Onunda, elinde bakann imza
sn tayan ve on drdnde resmen ziyaretini bildiren mek
tubu tayan niformal bir subay kapy ald; Jauregui'ler
bu mektubu btn komularna gsterip, kadn antetine ve
bakann elinden km imzaya dikkat ektiler. Ardndan,
makalelerini hazrlamak isteyen gazeteciler geldi. Aile, onla
ra gerekli btn bilgileri edinmekte kolaylk salad; bu ga
zetecilerin Albay Rubio'nun adn hi duymadklar besbelliy
di. Pek tanmadklar kiiler davet edilmek iin telefon etti
ler.
Byk gn iin hararetli hazrlklar yapld. Parkeleri ci
laladlar, pencere camlarn sildiler, avizelerin muslinlerini
kaldrdlar, maunu ovdular, cam dolaptaki gm takmlar
parlattlar, mobilyalarn yerlerini dzenlediler, kadife klavye
rtsn sergilemek iin piyanonun kapan atlar. Bir ha
rekettir gidiyordu. Bu grlt patrtdan habersiz tek kii,
hibir ey anlamaz grnen Bayan Jauregui idi. Glms
yordu. Julia, hizmetinin yardmyla, sanki oktan lm gi
bi giydirdi onu. Misafirler gelir gelmez ilk nce kahramann
yalboya portresini, biraz aada sada da saysz arp
mada kulland klc greceklerdi; yokluk dneminde bile
klc satmaya yanamamlard ve Tarih Mzesi'ne bala-

51
mak niyetindeydiler. Kibar bir komu, dn olarak bir sar
dunya sakss vermiti.
Davet saat yedide balayacakt. Kimsenin erken gelmek
ten holanmadn bildikleri iin alt buuk diye bildirmi
lerdi. Saat yediyi on gee, hala kimse grnmemiti. Canlan
biraz skkn, dakikliin yararl ve sakncal ynlerini tartt
lar. Hep zamannda gelmekle Viinen Elvira, insanlar bek
letmenin balanmaz bir kabalk olduunu iddia etti; koca
snn her sylediini yineleyen Julia, ge gelmenin sayg gs
tergesi olduunu ne srd, nk herkes ayn ekilde dav
ranrsa ok daha elverili olurdu ve itiip kakmaya gerek
kalmazd. Yediyi eyrek gee, ev insanlarla dolup tayordu.
Btn mahalle, onlar pek davet etmeyen, ama yalnz ola
anst durumlarda karlatklar anlalmasn diye, scak
bir ilgiyle arladklar Bayan Figueroa'nm arabasn ve of
rn grp kskand. Devlet Bakan, Cerro Alto kahraman
nn kzn selamlamaktan eref duyduu konusunda gven
veren, ok sevimli bir beyi vekil olarak gndermiti. Erken
den ayrlmak zorunda kalan bakan, ok kark bir sylev
okudu, anlald kadaryla Albay Rubio'dan ok San Mar
tin'den sz ediyordu. Yal bayan, yastklarla dikletirilmi
koltuuna oturmutu ve arada bir ban eiyordu veya yel
pazesini dryordu. Sekin bir grup bayan, Vatan Hanm
lar, ona ulusal mar sylediler, duymaz grnd. Fotoraf
lar, katlanlar uyumlu topluluklar halinde yerletirdiler ve
art arda flalar aktlar. Ufak porto ve jerez kadehleri du
rup dinlenmeden dolayordu. Birok ampanya iesi patla
tld. Bayan Jauregui bir kere bile azn amad; belki kim
olduunu bilmiyordu. O akamdan sonra, yatandan hi k
mad.
Davetliler gidince, aile akam yemei niyetine souk bir
eyler attrd. Ttn ve kahve kokusu, daha hafif aselbent
kokusunu abucak bastrmt.
Akam gazeteleri de, sabah gazeteleri gibi namusluca ya
lan yazdlar; byk adamn "Arjantin tarihinin yzyllk can-

52
l arivlerini oluturan" kznn mucizeye benzer ansna v
gler yadrdlar. Julia ona makaleleri gstermek istedi. Ya
rglgede, yal bayan, gzleri kapal, devinimsiz duruyordu.
Atei yoktu. Doktor muayeneden sonra, her eyin yolunda ol
duunu bildirdi. Birka gn sonra ld. Kalabaln akn,
allmam karmaa, flalar, sylevler, niformalar, srekli
el skmalar ve ampanya mantarnn kard patlamalar
sonunu abuklatrmt. Belki de Mazorka terristlerinin
baskn sanmt.
Cerro Alto llerini dnyorum, atlarn nallan altnda
can veren Gney Amerika ve spanya'nn unutulmu adam
larn dnyorum ve Peru'nun mzraklar ordusunun son
kurbannn, yzyldan daha sonra, yal bir kadn olacan
dnyorum.

53
DELLO

Juan Osvaldo Viviano'.Ya

. Henry James -ki yaptlarn bana iki baoyuncumdan bi


ri, Bayan de Figueroa anlamt- belki bu yky hor gr
mezdi. Konuya, karmak ve titizlikle birok anlama ekile
bilen diyaloglarla ssl, alayl ve sevecen, yzden fazla sayfa
adard. Bi-ka melodramatik izgi eklemesi de olasyd.
Londra veya Boston olsun, farkl bir dekor yknn zn
deitirmezdi. Olaylar Buenos Aires'te geti ve ben de orada
brakacam. Bir zet yapmakla yetineceim, nk yava
evrimli yksek sosyete ortam, edebi alkanlklarma yaban
cdr. Bu anlaty yazdrmak benim iin alakgnll ve rast
lantsal bir servendir. Oluntularn, domasna neden olan
durum ve kiiliklerden daha az nem tad konusunda
okuru uyarmam gerekiyor.
Clara Glencairn de Figueroa uzun boylu, kibirli ve alev
alev yanan kzl sal bir kadnd. Zihinsel olmaktan ok sez
giseldi, nkteli bir insan saylmazd, ama bakalarnn, hat
ta kadnlarn bile espri yeteneine deer vermesini bilirdi.
Konuksever bir kiiydi. Deiiklii severdi; belki ok yolcu
luk etmesinin nedeniydi bu. Yaamas iin verilen ortamn,
genellikle keyfi bir kural ve trenler bilekesi olduunun far-

54
kndayd, ama bu kurallar onu elendiriyordu, o da arbal
lkla yerine getiriyordu. Ailesi, gen yata onu Avukat Isidro
Figueroa ile evlendirdi. Kocas, sonradan Kanada bykeli
miz oldu, ardndan da telgraf ve telefon anda, bykeli
liklerin bir anakronizma olduunu ve gereksiz harcamalar
yarattn ileri srerek grevinden istifa etti. Bu karar, b
tn meslektalarn kzdrd; Ottawa iklimi Clara'nm houna
gidiyordu -ne de olsa sko soyundan geliyordu- ve bykeli
ei olmann gerektirdii grevlerden de zevk almyor deildi,
ama kar koymaya yeltenmedi bile. Figueroa ok gemeden
ld; Clara, birka yllk kararszlk ve benlik arayndan
sonra, kendini resme verdi, belki biraz dostu Marta Pizarro
rneinden esinlenmiti.
Marta Pizarro'nun zellii, ondan sz eden herkesin, ko
casndan ayr yaayan esiz Nelida Sara'nn kz kardei ol
duunu belirtmeden edememesiydi.
Fra palette karar klmadan nce, Marta Pizarro edebi
yata atlmay tasarlamt. Kitap okuduu dil olan Fransz
ca'y akclkla kullanabilirdi; spanyolca ise, Corrientes ta
ras hanmlarnn Guarani dili kullanmas gibi, yalnz ev i
lerinde kullanlan, basit bir blgesel dilden te deildi. Gaze
telerde Luganes ve Madridli Ortega y Gasset'den birka say
fa okumutu; bu ustalarn biemi, yazgs olan dilin, dnce
ve tutkularn anlatmndan ok bo gevezeliklere yatkn ol
duu konusundaki kukularn dorulad. Mzik hakknda
btn bildii, konser dinleme grgsyd. San Luis yresin
den geliyordu; ressamlk yaamna Juan Cris6stomo Lafnur
ve Albay Pascual Pringles'in zenli portreleriyle balad; bu
portreler, batan ngrlecei gibi, Blge Mzesi tarafndan
satn alnd. Yerel kahramanlardan, Buenos Aires'in eski ev
lerine geti, yoksul avlular, ayn yoksullukta renklerle, ba
kalarnn ycelttii cafcafl sahne dekorlarna bavurmadan
boyad. Biri -Bayan de Figueroa olmad kesin- sanatnn
dorudan XIX. yzyl Cenova ustalarnn eserleriyle beslen
diini iddia etti. Clara Glencairn ile Nelida Sara (bir zaman-

55
lar Isidro Figueroa'ya ak olduu syleniyordu) arasnda her
zaman bir eit rekabet vard; belki de gerek deo bu ikisi
arasnda olmutu, Marta ise buna alet edilmiti yalnzca.
Her eyin baka lkelerde balayp, zamanla bize geldii
biliniyor. Mantk ve dile gsterdikleri horgry belirtmek
istercesine, somut veya soyut diye adlandrlan ve bugn
haksz yere unutulup giden ressamlar topluluu da, bunun
rneklerinden biridir. Mziin kendi evrenini seslerden ya
ratmaya hakk olmas gibi, kz kardei resmin de gzlerimi
zin grd nesneleri yanstmayan renk ve biimleri deneye
bileceini savunuyorlard sannn. Lee Kaplan, burjuvalar
fkelendiren tablolann, slam'n sayg gsterdii ncil'in in
san eliyle canl varlklar resmetme yasana boyun ediini
yazmt. Banazlarn, Drer ve Rembrandt gibi sapknlar
tarafndan arptlm resim sanatnn gerek geleneini di
rilttiini ileri sryordu. Kartlar bize hallarn, kaleydos
kop ve boyunbalannn salad rneklere bavurmakla
suladlar onu. Estetik devrimler, insanlar sorumsuzluk ei
limine ve kolaya kamaya kkrtrlar; Clara Glencairn soyut
bir ressam olmay seti. Turner'e hayranln aka syle
mekten asla kanmamt ; somut sanat, belirsiz grkemiyle
zenginletirmeye hazrland. Acele etmeden alt, kimi tab
lolar bozup yeniden yapt veya kaldrp att ve 1954 knda,
Suipacha Soka'nda, o zamanlar ok moda olan, askerce bir
eretilemeyle avangard denen bir akmn yaptlaryla uz
manlaan bir galeride, bir dizi suluboya tablosunu sergiledi.
elikili bir durum ortaya kt: Genel olarak eletirmenler
olumlu karlarken, topluluun resmi yayn organ, onun, fi
gratif olmamakla beraber, bir gnbatmnn, bir ormann
veya denizin taknln esinleyen ve yalnzca kat daire ve
izgilerle yetinmeyen anormal biimleri kuanmasn knad.
lk glmseyen Clara Glencairn idi byk olaslkla. Modern
olmak istemiti ve modernler onu dlyorlard. Eserlerinin
yaratlmas, haan elde etmesinden daha ok nem tayor
du, byle almay srdrd. Bu olaydan habersiz, resim yo
lunu izliyordu.

56
Gizli dello balamt. Marta yalnzca sanat deildi;
sanatn idari yan diyerek hakszlk etmeyeceimiz konuya
da cokuyla yaknlk duyuyor ve Giotto Kulb adl bir der
nekte yardmc sekreterlik yapyordu. 1955 ylnn ortasna
doru, dernee oktan kabul edilen Clara'nn , zellikle komi
te yesi seilmesine nayak oldu. Basit grnen bu olay ince
lemeye deer. Marta, arkadann adayln desteklemiti,
ama ne kadar gizemli de olsa, baka birine bir kayrada bulu
nan kiinin, bir anlamda, yararlanann stnde yer ald
aktr.
1960 ylna doru "uluslararas dzeyde iki plastik sanat
s" -mesleki jargonu balayn- birincilik dl iin kar
karya gelmilerdi. Adaylardan biri, yal olan, grkemli
yalboya tablolar, skandinav boyuda, korkun gauchola
r betimlemeye adamt ; ok gen olan rakibi iyice llm
bir tutarszl ileyen kompozisyonlar ile bir yandan beeni
kazanm, te yandan skandal yaratmt. Hepsi elli yan
am jri yeleri, geri kafallkla sulanmaktan ekinip, as
lnda hi de holarna gitmeyen ikinciyi benimser grnyor
lard. Kibar bir ekilde balayp, uzadka bir yere varlama
yan ateli tartmalar oldu. nc oturumda biri kalkp:
- B.'yi kt buluyorum; dorusu Bayan Figueroa'dan bile
daha kt olduunu dnyorum, dedi.
- Oyunuzu ona verir miydiniz peki, dedi teki, biraz mu
ziplikle.
- Evet, diye karlk verdi, sinirlenmeye balayan ilki.
Ayn gn leden sonra, dl oybirliiyle Clara Glen
cairn'e verildi. Sekin, gzel, ahlak lekesiz bir kiiydi ve Pi
lar'daki villasnda, en pahal dergilerin fotoraflarn gn
derdii davetler veriyordu. Onuruna verilen yemek Marta
tarafndan dzenlendi ve sunuldu. Clara iten birka szck
le teekkr etti; geleneksel ile modern, dzen ve serven
arasnda eliki bulunmadn belirtti ve gelenein yzyllk
bir dizi servenin sonucu olduunu syledi. Yemee sosyete-

57
den birok kii, btn jri yeleri ve birka ressam katld.
Her birimiz, rastlantnn bize nemsiz bir yaam ayrd
n ve baka yaama ekillerinin daha ok deer tadn
dnyoruz. Gaucho ve Beatus ille kentli zentileridir;
sosyete yaantsnn alkanlklarndan bkan Clara Glen
cairn ve Marta, sanatlarn, varlklarn sanat eserleri ya
ratmaya adayanlarn dnyasna imreniyorlard. Bence, cen
nettekiler, durumlarnn, oraya admn bile atmam Tanr
bilimciler tarafndan abartldn dnrler. Belki de, ce
hennemde yananlar bile srekli honut deildirler.
ki yl sonra, Cartagena'da, Birinci Latin Amerika Plas
tik Sanatlar Kongresi yapld. Her lke bir temsilci gnder
di. Kolokyumun konusu -mesleki jargon iin kusura bakma
yn- heyecan verici ilginlikteydi: sanat yerel eyi grmez
den gelebilir miydi? Toplumsal sorunlara duyarsz kalabilir
miydi? Sakson emperyalizmine kar kavga verenlerin sesle
rine katlmadan edebilir miydi? Falan filan. Isidro Figueroa,
Kanada bykelisi olmadan nce, Cartagena'da diplomatik
bir grev stlenmiti; ald dlle biraz gururlanan Clara,
bu kez bir sanat olarak ayn yere dnmeye can atyordu.
Umudu boa kt; hkmet Marta Pizarro'yu grevlendirdi.
Buenos Airesli yansz basn muhabirlerinin tanklna bak
lrsa (her zaman inandrc olmasa da), katlm, ok baarl
oldu.
Yaama bir tutku gerekir. ki kadn tutkuyu resimde ve
ya daha dorusu, resmin aralarnda kurduu bada buldu
lar. Clara Glencairn Marta'ya kar, bir anlamda Marta iin
resim yapyordu; her biri , tekinin hem yargc, hem de tek
izleyicisiydi. Artk kimsenin bakmad tuvallerinde, nce
den kestirilebilecei gibi, karlkl bir etki olduunu akla
malym. Her ikisinin de birbirlerini sevdiini ve bu iten
dello sresince karlkl kusursuz bir dorulukla davran
dklarn unutmamak gerekiyor.
Artk pek gen saylmayan Marta, bu dnemde bir evlilik
nerisini geri evirdi ; onu tek ilgilendiren ey kavgasyd.

58
2 ubat 1964'te, Clara Glencaim anevrizmadan ld. Ka
dnlarn birey deil, cinsin bir rnei olarak kabul edildii
lkemizde hala yazld gibi, gazeteler lm haberine stun
lar dolusu yer ayrdlar. Resim yeteneine ve sekin zevkine
birka ksa gndermenin dnda, dine ball, iyi yreklili
i, srekli, ama gsterie kamayan insanseverlii, soylu k
keni -babas, General Glencaim Brezilya Sava'nda yer al
mt- ve sosyetenin en yksek evrelerindeki yeri bol bol
vld. O zaman, Marta yaamnn bir anlam kalmadn
kavrad. Kendini hi bu kadar yararsz hissetmemiti. Uzak
gemite kalan ilk giriimlerini anmsayarak, Clara'nn, iki
sinin de beeni duyduklar ngiliz ustalann biemi ile yaln
bir portresini yapp, Ulusal Galeri'de sergiledi. Biri, bunun
bayapt olduunu syledi. Bir daha resim yapmad.
Yalnz yakn birka dostun kestirebilecei bu ince dello
da, saygl bir kalemle, kada dkmeye altklarm dn
da, ne zafer ne yenilgi, hatta ne belirgin meydan okuma ne
de aa vurma vard. Yalnz Tann (estetik beenilerini bile
miyoruz) onlara byk dl verebilir. Glgede doan yk,
glgeye dner.

59
TEK DELLO

Carlos Reyles'in -Uruguayl romancnn olu- bir yaz ak


am Adrogue'de bu yky bana anlatmasndan bu yana
yllar geti. imdi, uzun bir nefret ve ackl sonunun yks,
okaliptsn ifal kokusu ve ku seslerine karyor belle
imde.
Her zamanki gibi, vatanlanmzn tarihinin i ieliinden
konumutuk. Gzpeklii, akacl ve apknlyla nl
Juan Patricio, Nolan'n adn duyduumdan kukusu olma
dn syledi bana. Evet, diyerek yalan attm. Nolan 90'l
yllarda lmt, ama in sanlar bir dostu anmsar gibi sz
ediyordu ondan. ekitirenler de vard doal olarak. Carlos
bana saysz lgnlklarndan birini anlatt. Olay, Manantia
les arpmasndan az nce gemiti; baoyuncular Cerro
Largolu iki gaucho, Manuel Cardoso ve Carmen Silveira idi.
Karlkl kinleri nasl ve neden domutu? Yzyl sonra,
son dellolarnn saladndan baka n olmayan iki ada
mn karanlk yksn nasl yeniden kurmal? Reyles'in ba
basnn, Laderecha adl ve ''kaplan bykl" bir ustabann,
szl olarak toparlad baz ayrntlar, unutma ile bellein
e lde yaratc olmasndan tr, pek inanmadan aktara
cam.

60
Manuel Cardoso ve Carmen Silveira'nn otlak.lan bitiik
ti. Bir nefretin kayna, baka tutkularn douu gibi, her
zaman gizemlidir; ama bu durumda, dalanmam hayvan
larla ilgili bir anlamazlktan veya daha iriyar olan Sil
veira'nn, bir yar srasnda, Cardoso'nun binek atn bir
omuz darbesiyle pistin dna srmesinden ileri gelebilir.
Bundan aylar sonra, yre kahvehanelerinden birinde ikisi
nin karlkl oynad uzun bir kumar partisi oldu; neredey
se her elin sonunda, Silveira rakibini kutluyordu, ama iin
bitiminde son kuruuna dek soyup soana evirmiti. Paray
kemerindeki keseye yerletirirken, ona verdii ders iin Car
doso'ya teekkr etmiti. te o zaman, neredeyse birbirleri
ne gireceklerdi. Oyun ok ekimeli gemiti; saylar ok ka
bark olan izleyiciler, onlar ayrmt. O dnemde, bylesine
az dalamalarnda, adam adam kkrtr, bak ba a
rrd ; bu yknn ilgin bir noktas, Manuel Cardoso ve
Carmen Silveira'nn birok kereler, afak skerken veya
gnbatmnda karlama frsat bulmalar ve bu yknn
sonuna vanncaya dek hi kavga etmemeleridir. Belki de kin
leri, yoksul krsal yaamlarnn tek varlyd ve gnler ge
tike artyordu. Farkna bile varmadan, ikisi de tekinin k
lesi olmutu.
Anlatacam olgulann neden mi, sonu mu olduklarn
bilmiyorum. Cardoso, aktan ok skntdan tr, komu
kzlardan birine, Serviliana'ya tutuldu; bunu duyan Silveira
kendince kzn gnln elmeye alt ve onu iftliine g
trd. Birka ay sonra, can sklnca kz kovdu. Kahrolan
kz, Cardoso'ya snd ; o da geceyi kzla geirdi ve leyin
kapya koydu. tekinin artklarn istemiyordu.
te o dnemde, Serviliana'dan nce veya sonra, kpek
olay geti. Silveira, kpeine ok balanm ve otuz diye
vaftiz etmiti. Bir hendekte l bulundu, Silveira kimin ze
hirlediini kestirmekte glk ekmedi.
1870 k yaklarken, Aparicio devrimi ikisini de, kar
lkl kat oynam olduklar kahvehanede buldu. Bir gerilla

61
mangasnn banda bulunan Brezilyal melez, oradakilere
bir sylev ekip, vatann onlara gerek duyduunu, hkme
tin zorbalnn dayanlmaz olduunu syledi; beyaz eritler
datt ve hibir ey anlamadklar bu balangtan sonra,
hepsini peinden srkledi. Ailelerine veda etmeleri iin bile
zaman tanmad. Manuel Cardoso ve Carmen Silveira yazg
larna boyun ediler, asker yaam gaucho yaamndan da
ha etin deildi. Ak havada, bir anta stnde uyumak iin
yaratlmlard; adam ldrmek, hayvan ldrme alkanl
olana kolay geliyordu. mgelem eksiklii , acma veya korku
duymalarna engel oldu, geri korku ilk saldnlarda bazen
onlar syrmt. Atllar eyleme getiinde en sk duyulan
eyler zengi ve silah tkrtlardr. En batan yaralanmayan
adam, kendine, silah ilemez sanr. lkelerini . zlemediler.
Vatan kavram onlara yabancyd; apkalarndaki beyaz eri
te ramen, hangi yanda olduklarnn nemi yoktu. Bir kar
gyla ne yaplabileceini rendiler. lerleme ve geri ekilme
leri sresinde, yanda olmalarnn, rakip olmalarn engelle
mediini kavradlar. Srt srta arptlar ve bilindii kada
ryla tek sz etmediler.
Frtnal 187 1 gn sonlarn getirdi.
Bir saat bile srmeyen kavga, adn asla renemeyecek
leri bir yerde yapld. Adlar, sonradan tarihiler tarafndan
eklendi. Bir nceki akam , Cardoso emekleyerek efinin a
dnna szlp, alak sesle, ertesi gn zafer kazanrlarsa,
kendine Kzl bir tutsak ayrmasn istemi, o gne dek kim
senin boazn kesmediini ve bunun nasl bir etki yaptn
merak ettiini aklamt. st de, yrekli bir adam gibi
davranrsa, bu ayrcal ona tanyaca szn vermiti.
Beyazlar daha kalabalkt, ama daha gl silahlara sa
hip olan Kzllar, bir tepeden ate aarak onlar knp geirdi
ler. Tepeye ulamay baaramayan iki anlamsz saldndan
sonra, lmne yaralanan efleri teslim oldu. stei zerine,
orackta iini bitirdiler.
Adamlar silahlar teslim ettiler. Kzllar yneten yzba

62
Juan Patricio Nolan, byk bir laf kalabalyla, tutsaklarn
allm idamn buyurdu. Cerro Alto'dan olduu iin, Silvei
ra ve Cardoso'nun eski hnlarn bilmiyor deildi. kisini a
rtt.
- Birbirinize kin duyduunuzu ve uzun zamandr kar
lamak iin can attnz biliyorum, dedi. Size iyi bir habe
rim var; gne batmadan nce, hanginizin daha salam oldu
unu gstereceksiniz. kinizin de ayakta boazn kestirece
im, sonra yaracaksnz. Kimin kazanacan greceiz.
Onlar getiren asker, geri gtrd.
Haber btn kampa yaylmakta gecikmedi. Nolan, yar
n leden sonraki idamlarn ardndan yaplacana karar
vermiti, ama tutsaklar ona bir eli gnderip, kendilerinin de
yana tank olmak ve bahse tutumak istediklerini bildirdi
ler. Nolan mantkl bir adamd ve kolayca akl yatt; paralar,
giysiler, mzraklar, kllar ve atlar bah se kondu, sonradan
dul kanlarna ve alacakllara verilecekti. Allmn dnda
bir scak vard; herkes siesta yapabilsin diye, iler saat dr
de ertelendi. Nolan, iyi bir Arjantinli olarak onlar bir saat
bekletti. teki subaylarla zaferi yorumluyordu kukusuz;
emir eri iki gtrp getiriyordu.
Yolun her iki yannda, adrlar boyunca, sraya girmi
tutsaklar bekliyordu; elleri arkalarnda bal ve yere k
mlerdi, bu da gzetimlerini kolaylatryordu. Kimi kfre
diyordu, biri duaya balad, hemen hepsi sersemlemi gibiy
di. Doal olarak, cigara imeleri yasakt. Artk bu yarn
pek nemi yoktu onlar iin, ama yine de bakyorlard.
- Benim de boazm kesecekler, dedi kskan biri.
- Evet, ama tekilerle birlikte, diye yantlad yanndaki.
- Senin gibi, diye karlk verdi teki.
Bir avu, klcyla yolun ortasna bir izgi ekti. Rahat
koabilmeleri iin, Silveira ve Cardoso'nun ellerini zm
lerdi. Be metrelik bir ara onlar ayryordu. Ayaklarn iz-

63
giye yerletirdiler; subaylardan bazlan gevememelerini
syledi, nk gvenip ykl para yatrm lard bahse.
Yazg, Silveira iin Pardo Nolan' belirledi; atalar yzba
nn ailesinin klesiydi kukusuz, nk ayn ad tayorlar
d; Cardoso her zamanki cellada dt, Corrientes kkenli,
yal bir adamd, hkmllere gven vermek iin omuzlan
na vurup "cesaret dostum, kadnlar doum yaparken daha
ok ac ekiyorlar" deme alkanl vard.

Gsleri gergin , kaygl, iki adam birbirlerine bakmyor


du...
Nolan iareti verdi.
Pardo, stlendii grevden gururlu, iyice yklendi ve Sil
veria'nn boazn bir kulaktan tekine kesti ; Corrientes'li
adam ksa bir yarkla yetindi. Boazlardan kan fkrd ;
adamlar birka adm atp yere ykldlar. Cardoso derken
kollarn ne uzatt. Kazanmt, ama asla renemedi.

64
GUAYAQUIL

Higuerota doruunun, Golfo Placido sularnda yansma


sn asla gremeyeceim, Estado Occidental'a gidemeyece
im, u kitaplktaki, kukusuz kendine gre boyutlar kesin
ve glgeleri uyan, ama benim buradan, Buenos Aires'ten,
binlerce ekilde imgelediim Bolivar'n yazsn skemeyece
im.
Bir sonrakine girimeden, bu paragraf okuyorum ve hem
melankolik, hem grkemli biimine aryorum. Kukusuz
bu Karayip Cumhuriyeti'nden, en nl tarihisi Yzba Jose
Korzeniovski'nin biemi hi olmazsa yaklak olarak taklit
edilmeden, sz edilemez; ama benim durumumda baka bir
neden var. Biraz zc, dah a ok sradan bir olaya dokunak
l bir ton vermek iin derin bir gereksinim yazdrd bu ilk pa
ragraf bana. Btn drstlmle anlatacam bu yky;
belki bylece kendim de anlamay baaracam. Ayrca, bir
olay aktarmak, oyuncu olmaktan kurtulup tankla dn
mektir; izleyip anlatan kii, olay kahraman deildir artk.
Olay, geen cuma gn u anda yazdm odada, bugn
den daha serin ayn ikindi saatinde geldi ba1ma. Tatsz ey
leri unutma eiliminde olduumuzu biliyorum: Unutma sil
meden nce, Gney niversitesi retim yelerinden Profe-

65
sr Eduardo Zimmerman ile yaptm syleiyi kada dk
mek istiyorum. Hala ok belirgin ansn saklyorum.
Anlatm anlalr klmak iin, kamuoyunun ayrntlarm
bildii gibi, kaybolduu sanlan, 1939'da torunu Profesr Ri
cardo Avellanos tarafndan bulunup yaynlanan, Elli Yllk
Karmaann Tarihi'nin yazar Profesr Avellanos'un ar
ivlerinin gn na kavuturduu Bolivar'n baz mektup
larnn garip yazgsn ksaca hatrlatmam gerekiyor. Birok
yayndan derlediim bilgilere baklrsa, bu mektuplarn, 13
Austos 1822 tarihli, Cartagena'da yazlm ve Kurtanc'nn
General San Martin ile yapt grmenin baz ayrntlarn
aklad bir tanesi dnda, zellikle ilgi ekici yanlan yok.
Bolivar'n ksmen -de olsa, Guayaquil'de neler olduunu at
bu belgenin nemini vurgulamam gereksiz. Resmi olan
her eye iddetle kar olan Profesr Ricardo Avellanos, bu
yazmay Tarih Akademisi'ne devretmeyi reddetti ve birok
Latin Amerika Cumhuriyeti'ne brakt. Bykelimiz, Sayn
Melaza'nn vgye deer abalan sayesinde, bu ilgin teklifi
ilk kabul eden Arjantin hkmeti oldu. Bir yetkilinin Estado
Occidental bakenti Sulaco'ya tanp, bizde yaymlanmas
iin mektuplarn kopyasn almasina karar verildi. Gney
Amerika Tarihi krss bakanln yaptm niversite
nin rektr, elilik grevini stlenmek zere bakanla beni.
salk verme kibarln gsterdi ; aynca yesi olduum Ulusal
Tarih Akademisi'nde de oylarn hemen hemen tamamn elde
ettim. Bakann beni kabul edecei tarih belirlendikten sonra,
bu kararlardan haberi olmadna inanmay tercih ettiim
Gney niversitesi'nin, Profesr Zimmerman'n adn ner
diini rendik.
Belki okurun da bildii gibi, bu kii, nc Reich tara
fndan lkesinden kovulmu ve Arjantin vatandalna ge
mi, yabanc bir tarihidir. Deerli olduu su gtrmeyecek
almalarndan yalnzca, gelecei dmanlar Roma tarihi
leri tarafndan yarglanan Sami Kartaca toplumu zerine bir
incelemeyi ve ynetme eyleminin grnr ve duyarl olma-

66
mas gerektiini kantlamaya alan bir eit denemeyi bili
yorum. Bu sav, koca gazete balklarnn fotokopileri yard
myla, gnmzde bir devlet bakannn, adsz olmaktan
uzak, grkemli bir sahnelemeyi hizmetine katan ve sylev
sanatnn gz kamatrc abartmalarna bavurmaktan ka
nmayan, halknn dramn yanstan bir baoyuncu, antik
bir koro efi ve dans eden Davud olduunu tantlayan Mar
tin Heidegger tarafndan kesin bir ekilde rtld. Bunun
yan sra, Zimmerman'n brani soyundan - Yahudi dememek
iin- geldiini de kantlad. nl varoluunun bu aklama
s, misafirimizin ani gne ve gezgin etkinliklerine neden
oldu.
Zimmermann Buenos Aires'e bakan grmek iin gelmiti
kukusuz; bakan da, sekreteri araclyla bana, Zimmerman
ile bir grme yaparak kararlan bildirmeyi ve iki niversi
tenin anlamazlklarn can skc bir gsteriye dntrme
lerini engellemeyi nerdi. Doal olarak kabul ettim. Eve dn
dmde, Profesr Zimmerman'n, telefonla arayp saat alt
da ziyarete geleceini bildirdiini rendim. Bilindii gibi
Chile Soka'nda oturuyorum. Saat tam altda, kapm aln
d. Cumhuriyetiye yarar bir sadelikle kapy kendim atm
ve alma odama doru yol gsterdim. avluyu hayranlkla
seyretmek iin durdu; siyah beyaz deme, iki manolya ve
sarn, azndan bir laf selinin dklmesine neden oldu. Ba
na biraz da sinirli grnd. Dikkat ekici hibir zellii yok
tu; krk yalarnda olmalyd, kafas da olduka bykt.
Gzleri, arada bir alma masasnn zerine koyduu, sonra
da yine burnunun stne yerletirdii kara gzlklerin ar
dnda gizliydi. Tek bakta, daha uzun boylu olduumu sap
tayp honut oldum; ama hemen ardndan bu honutluktan
utan duydum. Sz konusu olan ne fiziksel, ne tresel bir
dello deil, basit, belki de tatsz bir mise au point idi. Pek
gzlemci saylmam, hatta hi deilim desem yeridir, ama, bir
airin tanmlamak istedii ey kadar irkin szckleri kulla
nrsam, baya rkln anmsyorum. Bir sr dmeli
ve bir sr cepli mavi takm elbisesi gzmn nne geliyor.

67
Boyunba, lastikle ayarlanan hokkabaz dm gibiydi.
Belgelerle dolu olduunu sandm deri bir anta tayordu.
Asker tra kk bir by vard; sylei srasnda bir puro
yakt ve o zaman bu yzde an izgi olduunu hissettim.
Trop meuble dedim kendi kendime.
Anlatmadaki sreklilik, belirtilen olgular yersiz olarak
abartr, nk her szck sayfada bir yer kaplar ve okurun
dikkatinden bir an alar; sraladm d imlerin nemsizlii
dnda, adam mutsuz bir gemii olduu izlenimi veriyordu.
alma odamda, bamszlk savana katlm byk
dedemin oval bir portresi ve kllarn, madalyalarn ve san
caklarn sergilendii cam bir dolap var. Bir yandan yorumla
yarak, bu eski] ve an eref dolu kutsal anlan gsterdim;
devini yapar gibi abucak bir gz atp, aklamalarm ta
mamlyordu; istemeyerek yaptn dndm, daha ok
dil srmesine benzeyen birka densizlik de etmedi deil. r
nein:
- Doru. Junin Muharebesi, 6 Austos 1824. Juarez'in ko
mutasndaki svari saldrs, dedi.
- Suarez, diye dzelttim.
Bu yanl bile bile yaptndan phe ediyorum. Doulu
lara zg bir ekilde kollarn iki yana at ve haykrd:
- lk yanlgm ; sonuncu da olmayacak! Kendimi metinler
le besliyorum ve kafam karyor; buna karn, bu ilgin ge
mi sizde varln srdryor.
V harfini "f' gibi sylyordu.
" '

Dalkavukluu houma gitmedi. Kitaplarm onu daha ok


ilgilendiriyordu. Gzlerini neredeyse akla ciltlerim zerinde
gezdirdi: yle dediini anmsyorum:
- Ah, Schopenhauer, her zaman tarihi yadsmt ... Grise
bach'n yaynlad basknn ayn bende de vard. Prag'day
ken ve bu kadar kullanl boyuttaki ciltlerin arasnda yala
nacama inanrdm, ama tam tamna tarih, bir delide so-

68
mutlaarak beni evimden ve yurdumdan kovdu. Ve ite im
di burada, Gney Amerika'da, konuksever evinizde sizinle
birlikteyim ...
Yanllar yaparak, akclkla konuuyordu; belli belirsiz
Almanca vurgusu, spanyolca'nn peltekliine karyordu.
Bu arada koltuklara yerlemitik, sylediinden yararla
np, dorudan konunun zne geldim:
- Burada tarih daha yufka yreklidir. Doduum bu evde
lmeyi umuyorum. Btn ktay dolaan u klc byk de
dem bu eve getirdi; burada dikkatle gemii inceleyip, kitap
larm yazdm. Hatta bu kitaplktan asla ayrlmadm bile
syleyebilirim, ama sonunda kp, yalnzca haritalar zerin
de batan baa dolatm topraklarn stne basp, ineye
bileceim .
Abartmal kamas mmkn szlerini bir glmsemeyle
yumuattm.
- Karayip'te bir cumhuriyete mi antrma yapyorsunuz,
diye sordu Zimmerman.
- Doru. Ziyaretinizin onurun u da bu pek yakn yolculu
a borluyum, diye yantladm.
Trinidad kahve servisi yapt. ll bir gvenle srdr
dm:
- Profesr Avellanos'un arivlerinde rastlant sonucu or
taya karlan Bolivar'n mektuplarnn kada dklmesi ve
nsz yazlmas ile bakann beni grevlendirdiini biliyor ol
malsnz. Bir eit mutlu yazg sonucu, bu grev btn yaa
mmn eserini; bir anlamda kanmda tadm eseri talan
dryor.
Sylemek istediklerimi sylemek beni rahatlatt. Zim
merman beni duymam grnd; gzleri yzme deil, ar
kamdaki kitaplara bakyordu. Belli belirsiz ban edi, son
ra tumturakl bir edayla konutu:

69
- Sizin kannzda var. Tarihi olmak sizin alnyaznz.
Atalarnz Gney Amerika'nn lkelerini arnlam ve sa
valarnda yer alm, o srada benim karanlk ailem daha ye
ni gettodan dar kyordu. Anlaml szlerinize gre, da
marlarnzda tarih akyor; dikkatle bu isesi dinlemeniz ye
terli. Buna karn, ben Sulaco'ya gidip, belki de uydurma ka
t kmelerinin ifresini zmek zorundaym. nann bana,
sayn profesr, size imreniyorum.
Bu szcklerden ne "bir meydan okuma, ne bir alay sz
yordu; yalnzca gelecei de gemi kadar rtlmez klan
bir sistemin davurumuydular. U slamlamasnn pek nemi
yoktu; g adamn iindeydi, eytiiminde deil. Zimmerman,
eitimsel bir yavalkla srdrd:
- Bolivar (pardon, San Martin) konusunda, sevgili hocam,
sizin durumunuz ok iyi biliniyor. Votre siege est fait. Boli
var'n dillere destan mektubunu henz okumadm, ama ka
nlmaz ve mantksal olarak, Bolivar'n mektubu kendini ak
lamak iin yazd varsaymna geliniyor. Her neyse, bu
mektup, bizim iin San Martin'in deil, Bolivar'n gr a
sn ortaya koyacak. Mektup yaymlandktan sonra, her sz
c tartmak, incelemek, eletirinin szgecinden geirmek,
gerekirse de rtmek gerekecek. Son yargy bildirmek iin,
kimse elinizde pertavsz, sizin kadar nitelikli olamaz. Bilim
sel kesinlik buyuruyorsa, skalpele, netere bavurmak ge
rek! Aynca, mektubu zenin adnn mektuba bal kalaca
n eklememe izin verin. Koullar ne olursa olsun, pylesine
bir etiketleme size uygun demez. Halk baz kk farklar
alglayamaz.
Bundan sonra konutuklarmzn btnyle gereksiz ol
duunun bilincine daha yeni varyorum. Belki o zaman his
setmedim bile; dorudan kar kmamak iin, bir ayrntnn
stne atlayp, mektuplarn uydurma olduuna gerekten
inanp inanmadn sordum.
- Bolivar'n elinden km olmalar, btn gerei yanst
tklar anlamna gelmez, diye yantlad. Bolivar yazt ki-

70
iyi yanltmak istemi olabilir, belki de en basit ekliyle ken
di yanlmtr. Tarihi, dnr olan siz, gizemin szckler
de deil, iimizde olduunu benden daha iyi bilirsiniz.
Bu laf kalabal genellemeler beni kzdrd ve sonrasn
da General San Martin'in tutkularndan vazgeip, Latin
Amerika'nn yazgsn Bolivar'n ellerine brakt Guaya
quil'deki grmenin, bizi evreleyen bilmeceler iinde, st
ne eilinmesi gereken baka bir bilmece olduunu belirterek
szn kestim.
Zimmerman yantlad:
- Birok aklamas olabilir... Kimileri San Martin'in tu
zaa dtne inanyorlar; kimileri de, Sarmiento gibi, Av
rupa'dan gelen ve asla anlayamad ktada yolunu kaybet
mi bir asker olduunu dnyorlar; bakalar, ou Arjan
tinli, bu davranta zveri gryor, kimi de bkknlk. Hatta
gizli bir tarikattan, bilmemne mason locasndan sz edenler
bile var.
Peru Koruyucusu ile Kurtarc'mn karlkl kullandkla
r szcklerin tam tamna bulgulanmasnn, her koulda il
gin olacam belirttim.
Zimmerman kansn bildirdi:
- Belki de kullandklar szckler sradand. ki adam
Guayaquil'de kar karya geldiler; biri arlm koyduysa,
eytiim oyunlaryla deil, daha gl istenciyle gerekleti
bu. Grdnz gibi, Schopenhauer'ini unutmadm ben.
Bir glmsemeyle ekledi:
- Words, words, words. Shakespeare'in kendisi, szck
lerin eriilmez ustas, onlar aalard. Guayaquil'de, Bue
nos Aires'te veya Prag'da olsun, her zaman insanlardan daha
az deer tarlar.
O anda, aramzda bir eyler gemekte olduunu, daha
dorusu gemi olduunu duydum. Bir anlamda bakalar ol
mutuk. Alacakaranlk odaya yaylyordu, lambalan da yak-

71
mamtm. Rastgele sordum:
- Prag'dan geliyorsunuz, deil mi sayn profesr?
- Prag'da idim, diye karlk verili.
Ana konuya dnmemizi nlemeye altm:
- Garip bir kent olsa gerek. Hi gitmedim oraya, ama
okuduum ilk Almanca kitap Meyrink'in Der Golem'i oldu.
Zimmerman yantlad:
- Gustav Meyrink'in anmsamaya deer tek kitab. teki
leri hi amamakta yarar var, bir dolu kt edebiyat, daha
da beter bir teozofi. Sonu olarak, Prag'n garipliinin bir
paras, baka dlerin iinde kaybolan dlerden oluan bu
kitaba yansyor. Prag'da her ey gariptir veya tercih ederse
niz, hibir ey garip deildir. Her ey ol abilir. Bir akam
Londra'da ayn duyguya kapldm.
- stenten sz ettiniz, diye baladm. Mabinogion'larda,
iki kral bir tepenin doruunda satran oynarken, ordular
ovada savarlar. Krallardan biri oyunu kazanr; bir atl, te
ki kraln ordusunun yenildii haberini getirir. Adamlarn sa
va, satran tahtasnn zerindeki savan yanssdr.
- Ha! Bir by ilemi, dedi Zimmerman.
Yantl adm:
- Veya bir sistemin iki ayr eylem alannda ortaya kma
s. Bir baka Kelt efsanesi, iki nl ozann yarmasn anla
tr. Biri harpyla kendine elik ederek, gnbatmna dek tr
k syler. Yldzlar ve ay parldarken, harpn tekine teslim
eder. teki bunu bir kenara brakr ve kalkar. lki kendini
yenik sayar.
- -Ne derin bilgi! Ne byk sentez gc, diye haykrd.
Zimmerman.
Daha sakin bir sesle ekledi:
- Brtanya efsaneleri konusunda cahilliimi , iler acs

72
cahilliimi itiraf ederim. Siz, Gne gibi, Dou'ya ve Bat'ya
hkmediyorsunuz; buna karn ben, stne Gney Amerika
tarihinden krntlar katmaya abaladm, kck Kartaca
payma indirgenmi durumundaym. Basit bir derlemeciden
te deilim ben.
Yahudi kle ruhluluu ve Alman kle ruhluluu sesinde
belirgindi, ama davay kazanyor olmasndan tr, bana
hak veriyor olmas veya beni gklere karmasnn gcne
gitmediini hissettim.
Yolculuu ile ilgili bavurularda bulunmamam iin yal
vard (kulland irkin szck tedarik idi). Hemen ardn
dan, antasndan, bakana yazlm, grevden ekilmemin ne
denlerini sergileyen ve Profesr Zimmerman'n tartma g
trmez deer ve yeteneklerini akladm bir mektup kar
d ve imzalamam iin elime kendi dolmakalemini tututur
du. Mektubu katlarken, kaamak bir bak, ertesi gn Ezei
za-Sulaco uuu iin yerini salama aldn grmeme yara
d.
Evden ayrlrken, yeniden Schopenhauer ciltlerinin
nnde durdu.
- Hocamz, ikimizin de hocas, hibir alemin istend ol
madn ileri srerdi. Eer burada, bu geni soylu evde kal
yorsanz, iinizde bir yerlerde kalmay arzu etmenizdendir.
stencinize sayg ve minnet duyuyorum.
Hi ses karmadan , bu son sadakay da kabullendim.
Sokak kapsna kadar geirdim. Benden ayrlrken, bil-

dirdi:
- Kahve nefisti.
ok gemeden atee atacam bu dzensiz sayfalar yeni
den okuyorum. Grme ksa srmt.
Bundan byle asla yazmayacam seziyorum. Mon siege
est fait.

73
MARKOS'A GRE NCL

Olay, 1928 yl Mart aynn son gnlerinde, Junin buca


nn gneyindeki Los Alamos estanciasnda geti. Olayn
kahraman, Baltasar Espinosa adnda bir tp rencisiydi.
imdilik onu, Ramos Mejia ngiliz Okulu'nda, birden ok
dl kazanmasn salayan szenlik yeteneine ve snrsz
bir iyi yreklilie sahip olmas dnda bakaca bir zellii
olmayan, Buenos Airesli delikanllardan biri diye tanmlaya
biliriz. Tartmalardan h olanmazd; kendinden ok kar
sndakinin hakl kmasn yelerdi. skambil oyunlarnn
rastlants onu ilgilendirmesine karn, kt bir kumarbazd,
nk kazanmak ona tatsz gelirdi. stn zekas tembeldi ;
otuz yanda, bitirip diplomasn koparmak iin, hala ge
mesi gereken bir dersi vard, bu da onu en ok eken konuy
du. Zamannn btn beyleri gibi, zgr dnceli olan baba
s, ona Herbert Spencer'in retisini gstermiti, ama anne
si, bir Montevideo yolculuu arifesinde, her akam istavroz
kararak, Tanr Babamz duasn okumasn istemiti. Yl
lar boyunca asla sznden dnmemiti. Yrekli olmad sy
lenemezdi; bir sabah, kendini bir renci grevine katlmaya
zorlayan bir grup okul arkadayla, fkeden ok ilgisizlikten
tr, yumruk yumrua girmiti. Uzlama eilimiyle, sk sk
tartma gtrr dnce ve davranlar benimsiyordu: l-

74
kesi, baka yerlerde Kzlderili diye bilinmememizden daha
az nem tayordu; Fransa'ya sayg duyuyor, ama Fransz
lar hor gryordu; Amerikallara pek deer vermiyordu,
ama Buenos Aires'te gkdelenlerin bulunmas nemliydi;
dzlklerdeki gaucholarn, dalk yrelerdekinden daha iyi
binici olduuna inanyordu. Kuzeni Daniel yaz Los Ala
mos'ta geirmesini nerdiinde hemen kabul etmiti, krsal
yaam sevdiinden deil, doal inceinden; ayrca reddet
mek iin geerli nedenler de aramamt.
iftliin ana yaps ok geniti ve biraz da bakmszd;
Gutre adl kahyann konutu ok yaknd. Gutre'ler kiiydi :
baba, son derece hdk olan oul ve soy zinciri belirsiz kz.
Her de uzun boylu, gl kuvvetli, salam yapl, kzla
kaan salydlar ve yzleri Kzlderili soyundan geldiklerini
vurguluyordu. Hemen hemen hi konumuyorlard. iftinin
kars leli yllar olmutu.
Espinosa, ky yaamnda, hi bilmedii ve aklndan bile
geirmedii eyler rendi. rnein, evlere yaklarken drt
nala kalklmadn ve belirli bir grevi olmayann ata bin
mediini. Zamanla, kular tlerinden ayrt eder hale gel
miti.
Birka gn sonra, Daniel'in, en ok bir hafta srecek bir
hayvan alm iini halletmek iin bakente yollanmas gerek
ti. Kuzeninin bonnes fortunes ykleri ve erkek modasna
olan bitmez tkenmez ilgisinden sklmaya balayan Espino
sa, ders kitaplaryla iftlikte kalmay yeledi. Scak bunalt
cyd ve gece bile serinlik getirmiyordu. Tan skmnde, gk
grlemesiyle uyand. Yel am aalarn sarsyordu. Espino
sa ilk damlalarn dtn duyup Tanr'ya kretti. Birden
serin bir yel esti. leden sonra, Salado tat.
Ertesi gn, Baltasar Espinosa, verandadan su basm
tarlalar izlerken , pampay denizle karlatran eretileme
nin, en azndan bu sabah, btnyle yanl olmadn d
nd; her ne kadar Hudson, denizin bize daha byk g
rnmesinin nedeni, bir atn stnden veya kendi boyumuz-

75
dan deil, geminin gvertesinden grmemizdendir, diye yaz
msa da. Yamur dinmiyordu. Kentlinin yardm veya ayak
ba olmas ile, hayvanlarn ounu kurtardlar ama boulan
hayvan da oktu. iftlie ulaan yollarn says drtt: hepsi
ni de sular rtt. nc gn, bir su sznts kahyann evini
tehdit etmeye bal ad; Espinosa Gutre'leri avlunun ucunda,
ara gere hangarn a yakn bir odaya yerletirdi. Bu tan
ma, aralarnda bir yaknlk domasna neden oldu; hep bera
ber byk yemek odasnda yiyorlard. Sylemenin gl
ortaya kt; ky yaamyla ilgili bir sr ey bilen Gutre'ler,
i aklamaya gelince yetersiz kalyorlard. Bir akam, Espi
nosa askeri garnizonun Junn'e yerletii dnemdeki yerli
saldnlann insanlar anmsyor mu diye sordu. Evet, diye ya
ntladlar, ama I.Carlos'un idamn sorsa alaca karlk ay
nyd. Espinosa, babasnn sk sk, kyde karlalan uzun
mrllk olgularnn hemen hemen tamamnda, kiinin, ya
belleinin zayf olduu ya da tarih kavramnn belirsiz kald
n sylediini anmsad. Gaucholar, doum yllarn da,
kendilerini d1leyenin ad gibi, bilmezler.
Evde, La Chacra dergisinin birka says, bir veteriner
el kitab, lks ciltli bir Taban, Shorthon'lann Arjantin
Tarihi, birka erotik veya polisiye roman ve yeni bir roman
dan - Don Segundo Sombra - baka kitap yoktu. Akam
yemeinden sonraki kanlmaz saatleri bir ekilde olsun
doldurabilmek amacyla, Espinosa, okuma yazmas olmayan
Gutre'lere iki blm okudu. Ne yazk ki, kahyann kendi s
rleri gitmiti ve bu durumda baka birinin servenlerine il
gi duyamazd. Bu iin hafif olduunu, gereken her eyi ta
yan bu yk hayvanlarnn hi eksilmediini syledi ve eer
bu meslei yapmasayd, Laguna de G6mez'e, Bragado'ya,
Chacabuco'daki Ntinez'lerin tarlalarna asla gidemeyeceini
ekledi. Mutfakta bir gitar vard ; anlattm olgulardan nce,
srtmalar halka eklinde otururlard; biri gitarn akordu
nu yapard, ama bir trl almay beceremezdi. Buna gui
tarreada denirdi.

76
Sakal brakan Espinosa, bazen deien yzne bakmak
iin ayna karsna geerdi ve Buenos Aires'e dnnde Sa
lado selini arkadalarna anlata anlata bitiremeyeceini d
nerek glmserdi. Anlalmaz bir ekilde, asla uramad
ve bir daha admn bile atmayaca yerleri zlyordu: Cab
rera Soka'nda bir posta kutusunun bulunduu ke, nce
Meydan yaknnda Jujuy Soka'ndaki bir anakapnn s
tnde duvarc ii aslanlar, nerede olduunu bile pek bilmedi
i mozaik demeli bir bakkal dkkan . Aabeylerine ve ba
basna gelince, rman kabarmas yznden, tam anlamyla .
adada kalm olduunu Daniel'den renmi olmalydlar.
Hala sularla evrili evi aratrrken, gzne ngilizce bir
ncil iliti. Cildin son sayfalarna, Guthrie'ler -gerek adlan
byleydi- yazl olarak yklerini brakmlard. lnverness'
ten geliyorlard ve kukusuz bu ktaya XIX. yzylda srt
ma olarak ayak basm ve yerlilere karmlard. GJl]k
1870 yl sularnda son buluyordu; ngilizce'yi unutmulard;
Espinosa onlar tandnda, spanyolca konumakta bile
glk ekiyorlard. nanlar yoktu, ama kanlarnda, Kal
venciliin kat banazl ile Pampa yerlilerinin batl inan
larnn karanlk izleri varln srdryordu. Espinosa onla
ra buluundan sz etti, ama kulak bile asmadlar.
Cildin yapraklarn kartrd ve parmaklan Markos'a g
re ncil'in ban at. eviri altrmas yapmak, belki de bir
ey anlayp anlamayacaklarn grmek iin, akam yemein
den sonra bu metni okumaya karar verdi. Dikkatle, sonra da
ilgi dolu bir sessizlikle dinlemelerine ard. Belki de cildin
kapa stndeki altn harfler daha ok etkiliyordu. Kanla
rnda var bu, diye dnd. Aynca, kendi kendine, insanla
rn alar boyunca srekli iki yky tekrarladklarn syle
di: Akdeniz'in dalgalarnda sevgili adasn arayan kayp bir
gemi ve Golgotha'da armha gerilen Tann'nn ykleri. Ra
mos Mejia'daki sylem derslerini anmsayp, mesellere vard
nda ayaa kalkt.
Gutre'ler, ncil okumasn geciktirmemek iin zgara etle-

77
ri ve sardalyeleri yiyip yutuyorlard.
Gen kzn stne titredii ve mavi bir kurdeleyle ssle
dii bir kuzucuk, dikenli tellere taklp yaraland. Kan dur
durmak iin, rmcek alarndan bir yak koymak i stediler.
Espinosa birka hapla iyiletirdi. Bu saalmann dourduu
minnet onu artt. nceleri, Gutre'lerden saknp, yannda
getirdii iki yz krk pesosu bir kitabn arasna saklamt ;
imdi, ev sahibinin yokluunda, o an yerine getirilen ekin-
. gen emirler veriyordu. Gutre'ler yollarn kaybetmi gibi,
odalarda ve koridorda peinden ayrlmyorlard. Bir yandan
okumay srdrrken, masann stne dkt krntlar
topladklarn fark etti. Bir gn leden sonra, saygyla ve az
sz saf ederek kendinden bahsederlerken bastrd. Markos'a
gre ncil'i bitirdikten sonra, teki nden birini okumak is
tedi ; baba, daha iyi anlamalar iin, bitirdiine yeniden ba
lamasn rica etti. Espinosa, ocuklar gibi, yenilik ve eitle
meden ok, tekrar sevdiklerini kavrad. Bir gece Tufan'
dledi, bu alacak bir ey deildi; geminin yapmnda e
ki sesleri onu uyandrd, yldrm dtn sand. Gerek
ten de, hafifleyen yamur, yeniden boanmaya balamt.
Hava ok souktu. Frtnann gere hangarnn damn ykt
m ve kiriteri onarnca gstereceklerini sylediler. Artk
onlar iin bir yabanc deildi, hepsi sayg gsteriyorlar, hatta
stne titriyorlard. Hibiri kahve sevmiyordu, ama her za
man bol ekerli kk bir fincan onun iin hazr beklerdi.
Frtna sal gn patlamt. Perembe gecesi, nlem ala
rak kilitledii kapsna hafif bir darbe vurulmasyla uyand.
Kalkp at: gen kzd. Karanlkta grmyordu, ama ayak
sesinden yalnayak, az sonra da yatakta, rlplak geldiini
anlad, avlunun ta tesinden. Kz tek el-kol hareketi yapma
d, tek sz etmedi; gelip yanma uzand, titriyordu. lk kez bir
erkek tanyordu. Giderken onu pmedi; Espinosa adn bile
bilmediini fark etti. Aklamaya almad derin bir ne
denle kendi kendine Buenos Aires'e dnnce bu olay kimse
ye anlatmamaya yemin etti.

78
Ertesi gn, babann Espinosa'ya ynelttii, sa'nn tm
insanlar kurtarmak iin mi ldrlmeye kar koymad
sorusu dnda, ncekiler gibi balad. zgr dnceli olan,
ama kendini onlara okuduklarn hakl karma zorunluluu
na dm duyan Espinosa, yantlad:
- Evet. Hepsini cehennemden kurtarmak iin.
O zaman, Gutre sordu:

- Cehennem nedir?
- Ruhlarn sonsuza dek yand, toprak altnda bir yer.
- Peki onu ivileyenler de kurtuldu mu?
- Evet, diye yantlad Tanrbilimi belirsiz Espinosa.
Kahyann gece kzyla ne yapt konusunda hesap sor
masndan korkmutu. Yemekten sonra, son blmleri yeni
den okumasn istediler.
Espinosa uzun bir le uykusuna yatt; d srarl eki
darbeleri ve belirsiz nsezilerle blnd. Akamst kalkt
ve koridora kt, yksek sesle dnr gibi syledi:
- Sular alalyor. Sk diini az daha.
- Az daha, diye tekrarlad Gutre, yank gibi.
de onu izlemiti. Ta zeminde diz kp, kutsanmay
dilediler. Sonra ona lanet yadrdlar, yzne tkrdler ve
avlunun te ucuna kadar srklediler. Gen kz alyordu.
Espinosa kapnn br yannda neyin beklediini kavrad.
Kapy atklarnda, gk kubbeyi grd. Bir ku tt; iinden
geirdi: ten saka kuuydu. Gere hangarnn dam yoktu,
kirileri skp armh yapmlard.

79
BRODIE RAPORU

Sevgili dostum Paulino Keins'in bana bulduu, Lane e


virisi 1001 Gece Masallan'nn (Londra, 1840) birinci cildi
nin bir rneinde, aada spanyolca'ya evirdiim elyazma
sn bulguladk. zenli el yazs - yaz makinelerinin bize
unutmay rettii sanat - ayn tarihlerde. yazldn esinli
yor. Bilindii gibi, Lane bol bol uzun aklayc notlar yaz
mtr; sayfa kenarlar, elyazmasndaki el yazs ile ekleme
ler, nlem iaretleri, bazen de dzeltmelerle ykldr. Oku
yann, ehrazad'n inanlmaz masallmndan ok, slam'n t
releriyle ilgilendii sylenebilirdi. Son sayfada bir parafla
ssl imzas bulunan David Brodie zerine hibir bilgi edi
nemedim; yalnzca, Aberdeen kkenli bir skoyal misyoner
ol duunu ve Afrika'nn yreinde, sonralar da Portekizce
bilgisinin srkledii yrelerde, Brezilya ormanlarnda H
ristiyanl yaydn biliyorum. lm tarihini ve yerini tan
myorum. Bildiim kadaryla, elyazmas asla yaymlanmad.
Renksiz bir ngilizce ile yazlm raporu, aslna bal ka
larak evireceim, ncil'den baz ayetler ve iyi bir Presbiter
yen olarak edeplice Latince'ye aktard, Yahoolar'da cinsel
uygulamalar zerine garip bir blmden baka kesinti yap
maya da kalkmayacam. lk sayfa eksik.

80
"... maymun-adamlann (Apemen) yama ettii blgede
Mlch'ler(*) yaar, okurlarm hayvan sal zelliklerini unutma
sn diye ve buruk dillerinde sesli harflerin yokluundan t
r, szc szcne kesin bir aktarma yapmann olanak
szl nedeniyle, bunlar Yahoolar diye adlandracam. Da
ha gneyde, maki rts iinde yaayan Nr'leri de sayarsak,
sanrm kabile bireylerinin says yedi yz amaz. leri sr
dm say varsaymsaldr, nk kral, kralie ve bycler
dnda, Yahoolar gecenin bastrd yerde uyurlar; sabit ko
nutlar yoktur. Stma atei ve maymun-adamlann srekli
basknlan onlan knp geirir. Aralarnda yalnza birkann
ad vardr. Birbirlerini armak iin amur atarlar. Bir ar
kadamn dikkatini ekebilmek iin, yatp yerde yuvarlanan
Yahoolar bile grdm. Fiziksel adan, daha ksa alnl olma
lan ve zenciliklerini hafifleten baknms bir yans dnda,
Kroolar'dan pek farkl deildirler. Meyve, kkler ve srn
genlerle beslenirler; kedi ve yarasa st ierler ve elle balk
avlarlar. Yemek yerken ya saklanrlar ya da gzlerin sk s
kya yumarlar; geri kalan her eyi kpeksi filozoflar gibi her
kesin gz nnde yaparlar. Erdemlerini sindirmek amacy
la, krallar ve bycleri paralayp yutarlar. Bu gelenekle
rini knadm; kukusuz llerin de yenebileceini veya -belki
bu biraz an zekice- btn yediklerimizin sonuta insan eti
ne dntn belirtmek istercesine, azlann ve karnla
rn svazladlar.
Savalarda, yedeklik diye topladklan talan ve bysel
ilenler kullanrlar. plak yaarlar, giysi ve dvme sanat
onl ara yabancdr.
Dikkate deer bir olgu, saf su kaynaklannn ve glge sa
an aalarn bulunduu geni ayrl dzlklere sahip olma
lanna karn, ekvator gneinin ekilmezliine katlanmak
tan ve pislik iinde yzmekten zevk alrmasna, ss ev-

(*) Burada eh sesine, loch szcndeki deeri veriyorum (Yazann notu).

81
releyen balk ukurlarna ymay semi olmalardr. Ya
malar sarptr ve maymun-adamlara kar siper oluturabi
lir. skoya Highland'lerinde klanlar atolarn tepelerin do
ruuna dikerlerdi; byclere rnek olsun diye, bu alkan
lktan sz ettim, ama her ey boa kt. Yine de, gece havas
daha serin, yksek bir yaylada bir kulbe kurmama izin ver
diler.
Kabileyi, erki salt bir kral ynetir, ama gerek ynetenle
rin, onu seen ve destekleyen drt byc olduu izlenimine
kapldm. Yeni doan her erkek ocuk ok titiz bir yoklama
ya tabi tutulur; bana aklanmayan baz imleri sergiliyorsa,
Yahoolar'n kral orun una ykseltilir. O zaman da hemen sa
kat edilir (he is gel ded) , gzleri yaklr, elleri ve ayaklan
kesilir, bylece d dnyayla balants engellenerek, bilge
likten uzaklamas nlenir. Alcazar (Qzr) diye anlan bir
maarada kapal yaar, buraya girme hakkna tek sahip
olanlar drt byc ile ona bakan ve gbreye bulayan iki k
ledir. Sava patlak verirse, bycler onu maaradan ka
rr, kabileyi yreklendirmek iin sergilerler ve savan en
iddetli zamannda, sancak veya nazarlk niyetine, omuzlar
stnde tarlar. Hemen her zaman, byle bir durum ba
gsterdiinde, maymun - adamlarn savurduu talarla
annda ldrlr.
Bir baka Alcazar'da, kraln grme izni tannmayan kra
lie yaar. Kendisi beni kabul etme ltfunda bulundu; rk
nn olabildiince gler yzl, gen ve gzeldi. Gmten ve
fildiinden bilezikler, diten gerdnlklar plakln ssl
yord. Bana bakt, koklad, dokundu ve btn nedimeleri
nnde kendini bana sunmakta karar kld. Elbisem (my
cloth) ve trem, seve seve byclere ve kafileleri (carava
nas) krallk topraklarndan geen Mslmanlarn oluturdu
u kle avclarna sunduu bu onuru geri evirmemi gerek
tirdi. ki- kez st ste altn bir dikeni etime batrd; bu i
neler kraliyet kayrasnn gstergeleridir ve birok Yahoo,
kralienin yaptna inandrmak amacyla kendi kendilerini

82
inelerler. Yukard sraladrr ssler baka yrelerden ge
lir; Yahoolar doal olduklarn sanrlar, nk kendileri en
basit bir n esneyi yapmaktan acizdirler. Ben yaparken gr
melerine ve yardm etmelerine ramen, kabileye gre benim
kulbem bir aat. Yanmda bir saat, mantardan bir balk,
bir pusula ve bir ncil vard; Yahoolar bu eyalara baktlar,
elle tarttlar.ve nerede bulduumu renmek istediler. ou
kez, bam keskin yerinden tutuyorlard; kendilerince
farkl algladklarna phe yoktu. Bir sandalye hakknda ne
dneceklerini bilmiyorum. Birka paradan yaplma bir
ev, onlar iin bir labirent olutururdu, ama belki de iinde
yollarn yitirmezlerdi; kafasnda canlandramasa da, kay
bolmay;n kedi gibi. Hepsi, o zamanlar kzl olan sakalma
hayrand; uzun uzadya okarlard.
Acya ve hazza, i ve kokmu et ve pis kokulu eyler sa
ylmazsa, duyumsuzdurlar. mgelem eksiklikleri, onlar ac
masz olmaya srkler.
Kral ve kralieden sz ettim; imdi byclere geiyo
rum. Drt tane olduklarn syledim; bu say aritmetikleri
nin eritii en ykseidir. Parmaklaryla bir, iki, , drt,
ok diye sayarlar; sonsuz baparmakta balar. Buenos Aires
evresinde dolanp duran kabilelerin de ayn olduklar konu
sunda gven verdiler bana. Drt kullandklar son rakam da
olsa, ticaret yaptklar Araplar onlar asla dolandrmaz, n
k tccarlar takas ettikleri her eyi bir, iki, , drtl paylara
bler ve yanlarnda st ste yarlar. Alveri yavatr, ama
yanlg ve hile kaldrmaz. Btn Yahoo ulusu iinde, yalnzca
bycler gerekten ilgimi uyandrd. Halk onlara; karncaya
veya kaplumbaaya veya arzu ettikleri varla dnme yeti
sini mal eder; kuku duyduumu fark eden biri bana bir ka
rnca yuvas gsterdi, sanki bu kantm gibi. Yahoolar bel
lekten yoksundur veya yok gibi bir eydir; leopar aknlarnm
neden olduu ykmlar anlatrlar, ama kendilerinin mi, yok
sa atalarnn m grdn, hatta bir d m olduunu bil
mezler. Byclerin ise bellekleri vardr, ama zayftr; sabah

83
veya nceki geceki olaylan gnn akamnda anmsayabilir
ler. Gelecei kestirme yetenekleri de vardr; rnein, sakin
bir gvenle bildirirler: Bir sinek ensemi syrp geecek
veya ok gemeden bir kuun tn duyacaz. Yz
lerce kez, bu ilgin yetenein tan oldum. Bu konuya ok
kafa yordum. Gemi, imdi ve gelecein en ince ayrntsna
kadar, Tann'nn kehanet gibi belleinde ve O'nun sonsuzlu
unda var olduunu biliyoruz; garip olan, insanlarn bilgisiz
ce geriye bakabilmelerine karn, ileriye dnme hakkn elde
edememeleridir. Daha drt yandayken, Norve'ten gelen
yksek bordal yelkenli gemiyi grdmn berrak bir ans
n saklyorsam, olmaya hazrlanan bir eyi birinin nceden
kestirmeye yetenekli olmasna neden armal? Felsefi a
dan alnrsa, bellek, gelecein kahinliinden daha kk bir
mucize deildir; yarnki gn bize, hala anmsadmz, bra
nilerin Kzl Deniz'i amasndan daha yakndr. Yldzlara
bakmak kabileye yasaktr, bu byclerin ayrcaldr. Her
bycnn, ocuktan yanma alp gizli retileri anlamaya
balad, lmnde de yerini alacak bir rencisi vardr.
Bylece saylan hep drt kalr, bu byseldir, nk bu in
sanlarn zekasnn ulaabilecei en byk saydr. Kendile
rince, cennet ve cehennem retisini yayarlar. Her ikisi de
yeraltndadr. Kuru ve kl cehennemde hastalar, yallar,
kurbanlar, maymun-adamlar, Araplar ve leoparlar kalacak
tr, bataklk ve karanlk olduunu dledikleri cennette ise
kral, kralie, bycler, yeryznde mutlu, etin ve kan d
kc olanlar. Bunun yan sra, ad Fk olan bir Tann'y da
kutlu sayarlar ve kraln imgesine benzer ekilde betimleme
leri mmkndr; sakat, kr, clz ve snrsz gce sahip bir
varlktr. Sk sk bir karnca veya karaylan biimine girer.
Sylediklerimden sonra, kimse, aralarnda yaadm s
re boyunca, bir tek Yahoo'yu inandrmay baaramadma
amayacaktr. Tanr Babamz sz kafalarn kartryor
du, nk babalk kavramndan habersizdiler. Dokuz ay n
ce tamamlanm bir eylemin, bir ocuun doumu ile bir ili
kisi olabileceini anlamazlar; bylesine uzak ve inanlmaz

84
bir nedeni kabul etmeye yanamazlar. Aynca, btn kadn
lar cinsel ilikide bulunurlar ve hepsi anne olmazlar.
Dilleri karmaktr. Bildiklerimin hibirine benzemiypr.
Sylev blmlerinden dem vurulmaz, nk sylev diye bir
ey yoktur. Tek heceli her szck, lafn geli.i ve mimikle ta
mamlanan genel bir dnceye denk gelir. Ornein, nrz sz
c dalma veya lekeleri esinler; yldzl gkyz, leopar,
kularn uuu, iek hastal, snnt, salma veya bozgun
dan sonra ka anlamna gelir. Buna karn, hrl sk veya
youn olan belirtir; kabile, aa gvdesi, bir ta, bir ta y
n, talan yma, drt bycnn toplants, cinsel birleme
ve orman anlamna gelir. Baka bir ekilde veya baka bir
anlatmla dile getirildiinde, her szck kart bir anlam ta
yabilir. An aknla dmeyelim; bizim dilimizde, to
cleave fiili yarlmak ve yaptrmak demektir. Elbette sylev
yoktur, ksa cmleler de.
Byle bir dilin gerektirdii zihinsel soyutlama gc, Ya
hoolar'n barbarlklarna ramen, ilkelden ok, yozlam bir
ulus olduklarn dndrd bana. Bir yaylann doruunda
bulguladm ve harfleri atalarmzn kazd eski Iskandi
nav rune'lann andran yaztlarn ifresinin, artk kabile
yeleri tarafndan zlememesi, varsaymm destekler.
Sanki kabile, yazl dili unutmu ve yalnzca szl dili sakla
m gibidir.
nsanlarn tek elencesi, kedi dleri ve idamlardr.
Birinin, kralienin namusunu kirletmekle veya bakasnn
gz nnde yemek yemekle sulanmas iin, aklama, ta
nklk veya itiraf gerekmez ve kral o anda lm cezasna
arptrr. Hkml, unutmay yelediim ikencelere katla
nr, sonra da taa tutulur. Kralie ilk ve genellikle gereksiz
son ta savurma hakkna sahiptir. Kalabalk, gl ve dk
frlatarak, onun ustaln ve gzelliini ver, esrimeyle al
klar. Kralie ses karmadan glmser.
Kabilenin bir baka gelenei ozanlardr. Genellikle bil
mecemsi alt-yedi szc sralamak bir adamn aklna gelir.

85
Yere uzanm bycler ve halkn oluturduu bir halkann
ortasnda, ayakta, lklar atarak bunlar haykrarak syle
mekten kendini alamaz. iir ilgi ekmezse, bir ey olmaz;
ozann szleri halk arparsa, kutsal bir korkuyla (under a
holy dread) sessizce ondan uzaklarlar. Ruhun ona dokun
duunu sezerler, artk kimse konumayacak ve bakmayacak
tr, z anas bile. Artk bir insan deil Tanr'dr ve herhangi
bir kii onu ldrebilir. Ozan, becerebilirse, Kuzey'in kum
llerine snr.
Bundan nce Yahoo topraklarna nasl ulatm anlat
mtm. Okuyucu, evremi sardklarnda, tfekle havaya bir
el ate ettiimi ve bu sesi bir eit bysel gkgrlts san
dklarn anmsayacaktr kukusuz. Bu yanlgy pekitirmek
iin, hep silahsz gezinmeye zen gsterdim. Bir bahar saba
h gn aarrken, aniden maymun-adamlarn saldrsna u
radk; bulunduum ykseklikten, elimde silah, koarak in
dim ve hayvanlarn ikisini ldrdm. tekiler dehete dp
katlar. Kurunlar, bilindii gibi, grnmezdir. Yaammda
ilk kez, alklandm duydum. Kralienin beni kabul etmesi
o zamand sanrm. Yahoolar'n bellei zayftr; ayn gn
leden sonra ayrldm. Ormandaki servenlerimin pek nemi
yok. Sonunda, topra ekip bimesini ve dua etmesini bilen
zencilerin kyne vardm ve Portekizce olarak derdimi anla
tabildim. Bir Katolik misyoner, Peder Fernandes, beni kul
besinde arlad ve zahmetli yolculuumu srdrecek hale
gelinceye kadar bana bakt. Balangta, azm ap, ieri
hi utanmadan yiyecek lokmalar atmasna midem bulan
yordu. Ya elimin ardna saklanyor ya da gzlerimi baka ya
na eviriyordum; birka g sonunda altm. Tanrbilim ko
nusunda tartmalarmz honutlukla anmsyorum. Ona
gerek sa inancn alamay bir trl baaramadm.
imdi Glascow'da yazyorum. Yahoolar arasnda geirdi
im gnleri anlattm, ama hala btnyle kurtulamadm
ve dlerimden eksik olmayan temel korkuyu atamadm. So
kakta, beni hala evrelediklerini sanyorum. Yahoolar'm bar-

86
bar, belki de yeryznn en barbar ulusu olduunu biliyo
rum, ama balatacak baz zelliklerini unutturmak haksz
lk olur. Kurumlan ve bir krallar vardr, cinsel kavramlar
zerine kurulu bir dil kullanrlar, braniler ve Grekler gibi
iirin Tanrsal kkenine inanrlar ve ruhun, gvdenin l
mnden sa ktn sezerler. Cezalarn ve dllerin varl
na inanrlar. Sonuta, onlar da kltr, tm gnahlarmza
karn, bizim algladmz gibi betimlerler. Maymun
adamlara kar onlarn saflarnda savam olmaktan pi
manlk duymuyorum. Onlar kurtarmak devimizdir. Sayg
deer Kralie'nin hmetinin, bu raporun cretle salk ver
dii konuyu kulak ard etmeyecein umarm."

87
SON DEY

"cat" szcnn kkeninde "keif' anlamna geldii iyi


biliniyor ve ite bylece Roma Kilisesi Ha'm icadn kutlu
yor, yeniden gn na karlmasn veya kefini deil. Bu
anlambilimsel deiimin ardnda, her eyin nceden var ol
duunu savlayan Platoncu arketipler retisini fark edebili
riz sanrm. William Morris, insann dleyebilecei btn
temel yklerin uzun zaman nce anlatldn ve gnmz
de ykleme sanatnn bunlar yeniden kurup, yeniden syle
meye dayandn dnyor. Yazd Earthly Paradise
(Yeryz Cenneti) doal bir kant olmasa da, bu kuramn
bir aklamasdr. Morris kadar ileri gitmeyeceim, bana g
re, yk yazmak bir icattan ok, kefe baldr.
Sokakta veya Ulusal Ktphane'nin uzun galerilerinde
yrrken, bir eyin beni ele geirmeye hazrlandn du
yumsuyorum. Bu bir ey, yk veya iir olabilir. ine kar
myorum, istediini yapmasna izin veriyorum. Uzaktan, bi
imlendiini hissediyorum. Ba ve sonunu belli belirsiz gr
meme karn, aradaki kara delii hi bilmiyorum. Ola ki
Tanrlar bana amlamazsa, bilinli benimin karmas gere
kiyor ve bu kanlmaz tkalar, sanrm en zayf sayfalarm.
Araya Giren, yeni yklerimden ilk yazya dktm.

89
Kendimi kurtarmadan nce, otuz yl boyunca kafam kurca
lad. Bata, elimde olan tek ey, iki karde ve ikisinin de sev
dii, sonunda da dostluklarna kurban edecekleri bir kadn
d. nce, olayn California'da gemesini istiyordum, ama
okurlarmn da kolayca anlayabilecekleri gibi, California
zerine bilgim yalnzca kitaplara dayanyordu, yknn ina
nlrl tehlikeye derdi. Sonuta Buenos Aires'e tutun
dum.
nszmde, iki yk arasnda gizli bir badan bahset
tim. imdi Juan Murana ve Karlama'ya antrma yap
tn aka syleyebilirim. Bu yklerin ikisinin de altnda
yatan dnce, bir silahn zamanla kendine gizli bir yaam
edinebileceidir. Aynca, Juan Murana'da, lmnden son
ra bir nesneye dnmesi -bak ustasnn kendi ba olma
s- fikri de var.
yklerin yaamdan alnmtr. Birinin kahraman
olan yal bayan , -okuyucuya itiraf edebilir miyim?- byk
teyzemdi. Bir bakasnda anlatlan dello, iki hasm arasn
da, inceliini yitirmeden, bugn de srmektedir. Boazlan
dktan sonra yartrlan gaucholann yksne gelince, olay
gerekten yzyl nce Uruguay'da gemitir.
Dorusunu sylemek gerekirse, Nankr bir itiraftr. Ce
nevre'deki renim yllarmda, kahraman diye baktm bir
snf arkada bana dostluunu sundu. Bunun bir yanlg ol
duunu, dostluunu hak etmediimi dnerek geri evir
dim. Bu kiisel deneyimden, yoksul bir Buenos Aires mahal
lesindeki Musevi oc-.un yksn kardm.
Rosendo Jwirez'in yks, Pembe Duvarn Ke
sindeki Adam (Ke Tutan !) balkl, zrva ve ok nl bir
genlik eserimde, gerekte n e olduu veya ne olmas gerekti
inin drst bir zetidir. Yeni yorumda, saduyudan uzak
lamamaya zen gsterdim.
Guayaquil iki ekilde okunabilir: ki generalin simgesel
karlamas veya okurun by daman kabaryorsa, iki ta-

90
rihinin yava yava iki l generale dnmesi.
Genellikle, yklerim bir tek dm evresinde rlr.
Ama Yal Bayan ve Dello'da baka bir ey denedim.
Henry James gibi, ykleri bir konum veya bir kii evresin
de kurmaya altm.
1953'ten bu yana, yalnzca iirler ve ksa dzyaz para
cklar yazdm olduka uzun bir dnemden sonra, kaleme
aldm ilk ykler bunlar.

Jorge Luis BORGES


Buenos Aires, 19 Aralk 1970

91
BBLYOGRAFYA

tiR
- FERVOR DE BUENOS AIRES, Buenos Aires, 1923
- LUNA DE ENFRENTE, Buenos Aires, 1925
- CUADERNO SAN MARTIN, Buenos Aires, 1929
- POEMAS (1922-1943), Buenos Aires, 1943
- POEMAS (1923-1958), Buenos Aires, 1958
- OBRA POETICA ( 1923-1964), Buenos Aires, 1964
- PARA LAS SEIS CUERDAS (MILONGAS), Buenos Aires, 1965
- EL OTRO, EL MISMO (1930-1967), Buenos Aires, 1968
- LA ROSA PROFUNDA, Buenos Aires, 1975
- LA MONEDA DE HIERRO, Buenos Aires, 1976
- HISTORIA DE LA NOCHE, Buenos Aires, 1977
- OBRA POETICA ( 1923-1976), Buenos Aires, 1978

R VE nzyAZ

- E L HACEDOR, Buenos Aires, 1960


- ELOGIO DE LA SOMBRA, Buenos Aires, 1969
- EL ORO DE LOS TIGROS, Buenos Aires, 1972
- LA CIFRA, Buenos Aires, 1981
- LOS CONJURADOS, Buenos Aires, 1985

YK
- HISTORIA UNIVERSAL DE LA INF AMIA, Buenos Aires, 1935
- FICCIONES, Buenos Aires, 1944
- EL ALEPH, Buenos Aires, 1949
- EL INFORME DE BRODIE, Buenos Aires, 1970
- EL LIBRO DE ARENA; Buenos Aires, 1975
- LA MEMORIA DE SHAKESPEARE,. Buenos Aires, 1982

DENEME
- INQUISICIONES, Buenos Aires, 1925
- EL TAMANO DE MI ESPERANZA, Buenos Aires, 1926
- EL IDIOMA DE LOS ARGENTINOS, Buenos Aires, 1928
- EVARISTO CARRIEGO, Buenos Aires, 1930
- DISCUSION, Buenos Aires, 1932
- LAS KENNIGAR, Buenos Aires, 1933

- HISTORIA DE LA ETERNIDAD, Buenos Aires, 1936


- ASPECTOS DE LA LITERATURA GAUCHESCA, Montevideo, 1950
- OTRAS INQUISICIONES, Buenos Aires, 1952

93
- MACEDONIO FERNANDEZ, Buenos Aires, 1961
- AN AUTOBIOGRAPHICAL ESSAY, New York, 1970
- PROLOGOS, CON UN PROLOGO DE .PROLOGOS, Buenos Aires, 1975
- BORGES ORAL, Buenos Aires, 1979
- SIETE NOCHES, Mexico, 1979
- NUEVE ENSAYOS DANTESCOS, Buenos Aires, 1982
- ATLAS, Buenos Aires, 1984
- BBLOTECA PERSONAL, Madrid, 1988

ORTAK ESERLER

ADOLFO BIOY CASARES ile:


- SEIS PROBLEMAS PARA DON ISIDRO PARODi, Buenos Aires, 1942
- DOS FANTASIAS MEMORABLES, Buenos Aires, 1946
- UN MODELO PARA LA MUERTE, Buenos Aires, 1946
- LOS ORILLEROS EL PARAISO DE LOS CREYENTES, Buenos Aires,
1955 '

- CRONICAS DE BUSTOS DOMECQ, Buenos Aires, 1967


- NUEVOS CUENTOS DE BUSTOS DOMECQ, Buenos Aires, 1972

BETNA ED ELBERG ile:


- LEOPOLDO LUGONES, Buenos Aires, 1936

MARGARTA GUERRERO ile:


- E L "MARTIN FIERRO", Buenos Aires, 1953
- MANUAL DE ZOOLOGIA FANTASTICA, Mexico, 1957
- EL LIBRO DE LOS SERES IMAGINARIOS, Buenos Aires, 1978

DELIA INGENIEROS ile:


- ANTIGUAS LITERATURAS GERMANICAS, Mexico, 1951

ALI CIA JURADO ile:


- QUE ES EL BUDISMO; Buenos Aires, 1976

LUISA MERCEDES LEVINSON ile:


- LA HERMANA DE ELOISA, Buenos Aires, 1955

MARIA ESTHER VASQUEZ ile:


- LITERATURAS GERMANICAS MEDIAVALES, Buenos Aircs, 1965
- INTRODUCCION A LA LITERATURA INGLESA, Buenos Aires, 1965

ESTHER ZEMBORAIN DE TORRES ile:


- INTRODUCCION A LA LITERATURA NORTEAMERICANA, Buenos Ai
res, 1967

94
MARIA KODAMA ile:
. BREVE ANTOLOGIA ANGLOSAJONA, B. Aires, 1979

ANTOLOJi
- EL MATRERO, Buenos Aires, 1970
- LIBRO DE SUENOS, Buenos Aires, 1976

ADOLFO BIOY CASARES ile:


- ANTOLOGIA DE LA LITERATURA FANTASTICA, Buenos Aires, 1940
- ANTOLOGIA POETICA ARGENTINA, Buenos Aires, 1941
- LOS MEJORES CUENTOS POLICIALES I, Buenos Aires, 1943
LOS MEJORES CUENTOS POLICIALES I, Buenos Aires, 1951
- CUENTOS BREVES Y EXTRAORDINARIOS, Buenos Aires, 1955
- LA POESIA GAUCHESCA, Mexico, 1955
- LIBRO DEL CIELO Y DEL INFERNO, Buenos Aires, 1960

SILVINA BULLRICH ile:


- EL COMPADRITO, Buenos Aires, 1945

PEDRO HENRIQUEZ URENA ile:


ANTOLOGIA CLASICA DE LA LITERATURA ARGENTINA, Buenos Ai
res, 1937

EViRi

ANDRE GiDE, PERSEFONE (PERSEPHONE), Buenos Aires, 1936


VIRGINIA WOOLF, UN CUARTA PROPIO (A ROOM FOR ONE'S OWN),
Buenos Aires, 1960
VIRGINIA WOOLF, ORLANDO, Buenos Aires, 1937
FRANZ KAFKA, LA METAMORFOSIS (DIE VERWANDLUNG), Buenos
Aires, 1938
- WILLIAM FAULKNER, LAS PALMERAS SALVAJES (THE WILD
PALMS), Buenos Aires, 1940
HENRI MICHAUX, UN BARBARO EN ASIA (UN BARBARE EN ASIE),
Buenos Aires, 1941
HERMAN MELVI LLE, BARTLEBY; Buenos Aires, 1943
THOMAS CARLYLE, DE LOS HEROES (ON HEROES) RALPH WALDO
EMERSON, HOMBRES REPRESENTATIVOS (REPRESENTATIVE MEN),
Buenos Aires, 1949
WALT WHITMAN, HOJAS DE HIERBA ( LEAVES OF GRASS), Buenos
Aires, 1969
- SNORRI STURLUSSON, LA ALUCINACION DE GYLFI (GYLFAGIN
NING), Madrid, 1984

95

You might also like