Professional Documents
Culture Documents
Dantevari
Denemeler
Shakespeare'in
Bellei
Nueve Ensayos Dantescos
La Memoria de Shakespeare
ISPANYOLCADAN EvtREN
Peral Bayaz Charum
\"'
-
. ,
JORGE FRANCISCO ISIDORO LUIS BORGES 24 Agtstos 1899'da btn nalvar
lign kaybeuni, ngiliz asll bir ailenin ilk ocu olarak Buenos Aires'te dogdu.
Babasnn edebiyata olan dtiknlg, Borges'in ocuklundan itibaren edebiyata
ynelinesine sebep oldu. Kik yata lngilizceyi grendi. 1914'te babasnn gz
ameliyat sebebiyle ailesiyle yurtdna kt ve Birinci Dnya Sava'nn patlak
vennesiyle, sava yllarn yurtdnda geirmek zorunda kald. Cenevre'de Calvin
Koleji'ne devam eden Borges burada Alnanca, Franszca ve Latince grendi. Bu
dnernde sembolizmden etkilendi. 192l'de Buenos Aires'e geri dnen Borges iki yl
sonra ilk kitabnyayrnlad. 193l'den itibaren Arjantin'in en nemli edebiyat dergisi
Sur'da dzenli olarak yazmaya balad. Babasnn lmnden sonra 193Tde gei
mini saglayabilnek iin bir halk ktphanesinde alnaya balad. tkinci Dinya
Sava srasnda iktidardaki Juan Pern'a muhalif duruu sebebiyle ktphanedeki
iinden uzaklatnld. 1946-1955 yllan arasnda para kazanmak iin ders verneye
ve yaznaya agrlk verdi. Dizyazyla iiri birletiren kendine zg yazm tarznda
ok sayda eser verdi. ]uan Per6n devrildiginde Buenos Aires Ktphanesi'ne
mdr oldu. Borges, 1955'te aileden gelen kaltsal rahatszlgmdan dolay grme
yetisini tmyle kaybetti. Yaptlarnun yazmn annesi, sekreterleri ve arkadalan
devraldg iin uzun metinlerden ziyade ksa yk ve iire yneldi. 196l'de Samuel
Beckett'le paylatg Fonnentor Edebiyat dl, Avrupa'da n kazannasn saglad.
iir, ksa yk ve denernelerden oluan eserleri dnya apnda yayrnland. Borges
fantastik geleri agr basan kendine zg tamyla, 20. yzyln nemli edebiyat
lann etkiledi. 14 Haziran 1986'da hayatn kaybetti. tletiim Yaynlan tarafndan
yaymlanan kitaplar: Ficciones (1998),Alef(l998), Brodit Raporu (1999),Alaldgn
Evrensel Tarihi (1999), Kum Kitab (1999), Yedi Gece (1999), Dantevari Denemeler
1 Shakespeare'in Bellegi (1999), Sonsuz Gul (2002), Evaristo Carriego (2002), Oteki
Soruturmalar (2005), ifre (2009), Yaratan (2011), Atlas (2012).
IiNDEKILER
NSOZ.HOOOHO .. . . OH H45
DRDNC KANTONUN SOYLU ATOSU .. .. .. .. .53
.
7
Tarih Yazann Hayat ve Eserleri Dnemin nemli Olaylan
8
Tarih Yazann Hayat ve Eserleri Dnemin Onemli Olaylan
9
Tarih Yazann Hayat ve Eserleri Dnernin nemli Olaylan
10
Tarih Yazann Hayat ve Eserleri Dnemin nemli Olaylan
11
Tarih Yazann Hayat ve Eserleri Dnernin Onemli Olaylan
12
Tarih Yazann Hayan ve Eserleri Dnemin Onemli Olaylan
1929 inci iir kitab Caudeno San - "Kara Perembe" gini New
Mann yaymland. Denemelerini York Borsas dibe vurdu ve tiim
derledii kitabyla belediyeden dinyay etkileyecek tarihin
3.000 pesoluk bir dil kazand. en biyik ve en uzun soluklu
ekonomik krizi Biyik Bulran
balad. Akademi Odilleri ilk kez
dizenlendi.
-William Faulkner, Ses ve Ofle;
Emest Hemingway, Silahiara
Veda; Erich Maria Remarque, Bat
Cephesinde Yeni Bir ey Yok.
13
Tarih Yazann Hayau ve Eserleri Dnemin Onemli Olaylan
14
Tarih Yazann Hayat ve Eserleri Dnemin nemli Olaylan
15
Tarih Yazann Hayan v e Eserleri Dnemin Onemli Olaylan
16
Tarih Yazann Hayau ve Eserleri Dnemin Onemli Olaylan
1945 - Ajantin,Japonya ve
Alnanya'yla diplomatik ilikilerini
sonlandrd ve iki lkeye sava
ilan etti; Birlemi Milletler'e
kurucu ye olarak katld.
Pern tutukland, daha sonra
Descamisados ("Gmleksizler")
ad verilen grubun protestolan
sonras serbest brakld. Dresden
bombaland. Yalta Konferans
topland. Hiroima ve Nagasaki'ye
atom bombas atld. Il. Dnya
Sava sona erdi. Franklin Delano
Roosevelt, Adolf Hitler ve Beni to
Mussolini'nin lmleri. Postdam
Konferans'yla Avrupa, Ban ve
Sovyet bloklanna aynld.
- Amerikal air Ezra Pound,
talya'da direnii rgtlerce
tutukland ve serbest brakld.
ABD Silahl Kuvvetleri'nce
tutuklu bulundugu klada, nl
kantolanru yazd. Pablo Neruda,
ili'de Komnist partiden senatr
oldu. Aleksandr Soljenitsin
Stalinist hkmeti eletirdigi. iin
sekiz yl hapse mahkm edildi.
Hermann Broch, Vugilius'un
Ollm;Jean-Paul Sartre, Akl
ag; George Orwell, Hayvan
iftligi; John Steinbeck, Sarclalya
Sokag.
17
Tarih Yazann Hayan ve Eserleri Daemin Onemli Olaylan
18
Tarih Yazann Hayah ve Escrkri I>cmemin Onemli Olaylan
19
Tarih Yazann Hayan v e Eserleri Dnemin Onemli Olaylan
20
Tarih Yazann Hayan ve Eserleri Dnemin Onemli Olaylan
21
Tarih Yazann Hayat ve Eserleri Dnemin Onemli Olaylan
1961 Samuel Beckett'le birlikte ilk -Berlin Duvan ina edildi. Yuri
kez verilen Prix Formentor'a Gagarin, uzaya ilk kan insan
layk gruldu ve uluslararas ne oldu.
kavutu. Texas niversitesi'ne - Joseph Heller, Madde 22;
konuk profesr olarak davet Stanislaw Lem, Solaris;]. D.
edildi. Salinger,
Franny ve Zooey; Muriel
Spark,Bayanjean Brodie'nin
Bahan; Kurt Vonnegut, Gece Ana.
'
1962 - Arjantin'de darbe sonras Anurp
Frondizi'nin sivil hkmeti 1
devrildi. Kuba Fze Krizi patlak 1
verdi. Cezayir'de sava devletin
bagmszlgn ilan etmesiyle sona
erdi. Papa XXIII. Jean, Valikan
II'yi au.
- Marilyn Monroe ve Arthur
Miller, Meksika'da boand;
Vladimir Nabokov, Soluk Ate;
Aleksandr Soljenitsin, Ivan
Denisovi'in Bir Gunu. e. e.
cummings, Hermann Hesse ,
Georges Hataille ve William
Faulkner'n lm.
- The Beatles'm ilk alb1m1
Birleik Devletler'e ulau; Bau
dnyasnda Beatlemania ve
"lngiliz lgali" balad.
22
Tarih Yazann Hayau ve Eserleri Dnemin Onemli Olaylan
1967 Elsa Asete Milian'la evlendi. -"Ak Yaz" ile hippi hareketi
AdoHo Bioy-Casares'le, H. genler arasnda hzla yayld ve
Bustos Domecq mahlasn tekrar yaratug sosyal dc&iim, 1960'1ann
kullanarak Cronicas de Bustos geri kalann ve 70'lerin ilk
Domecq adl deneme kitabn yllann etkiledi. lsrail ve Arap
yaymladlar. lkeleri arasnda Alu Giin Sava
yapld. Emesto "Che" Guevara
oldu.
23
Tarih Yazann Hayat ve Eserleri Dnemin Onemli Olaylan
24
Tarih Yazann Hayau ve Eserleri Dnemin Onem1i Olaylan
25
'&lA Y- Ilayan ve Eserleri Dnemin nemli Olaylan
26
Tarih Yazann Hayat Eserleri Dnemin Onemli Olaylan
27
Tarih Yazann Hayan ve Eserleri Dnemin nemli Olaylan
28
NSZ
jAMES WOODALL
29
ri" sfat artk edebi terminolojide "Kafkavari" deyimi kadar ok
kullanlmaktadr.
Borges hi roman yazmad ve uzun yaamnda -seksen alt
yanda ld- dzyazlar kadar ok iir yaymlad. Ispanyolca ko
nuan d nyada Borges, zengin iirsel bir dil olan Ispanyolcann,
1 7 . yzyldan bu yana Luis de G6ngora ve Francisco de Queve
do ile ayn deerde bir ustas addedilmektedir. Quevedo, Bor
ges'in kahramanyd ve Borges, Buenos Aires'de yaayan bir Kas
tilyal'dan beklenecei zere, btn yazarlarn en by olan
lspanyol yazar Cervantes'e yaknlk duyuyordu.
Btn bunlara ragmen hret ona ge ulat. 1 946'dan bu ya
na, Arjantin'de, 1 940'1arda yazd iki nemli yk kitab Yolla
" atallanan Bahe ve Alef kadar, General Juan Per6n'un dik
tatrlne kar uzlamaz tavryla da tannyordu. Belki de b
tn bunlardan ok, bir eletirmen ve makale yazar, gnn litte
rateuse' Victoria Ocampo'nun alma arkada ve Arjantin'in
nl edebiyatlarndan Adolfo Bioy Casares'in yakn dostu ola
rak tannyordu.
Borges 1 940'1arn ortasnda Franszcaya tercme edil me
ye balaynca, ileride Avrupa'da kazanaca hretin yolu al
d. Borges' in yaygn n kazanmas, 1 944'te Buenos Aires'de ya
ynlanan Yollan atallanan Bahe'deki btn yklerinin alt ye
ni ykyle birlikte sunuldugu Ficciones ile, 1 96 1 'de Formentar
dl'n Samuel Beckett'le paylat zaman gerekleti (Bec
kett on yl nce Godo t'yu Beklerken'le nlenmiti). Borges Ang
Iasakson dnyada, zellikle Birleik Devletler'de Labyrinths adl
tuhaf, kendi derlemedii bir kitapla tannd.
Labyrinths'in en garip yan, Borges'in yazdg ve balklarnda
labirent szc{lnn getigi iki yknn kitaba alnmam olma
sdr. * zgn Ispanyolca basklarndan derlenmi yirmi yk
(*) "Iki Kral veOnlann lki Labirenti" ("Losdos reyes y losdos laberintos") ve "lbn-i
Hakan al-Buhari, Labirentte lm" ("Abenjacan el Bojart, mueno en su la
berinto"): Her iki metin de ilk kez Alin Ispanyolca basksnda yer almur
30
ve Borges' in deneme yazar olarak lezzetinin ilk iaretini veren
ksa dzyazlarndan semeler kitapta yer almaktayd.
Labyrinths'in dayand fikir, ilk olarak 1 953'te Fransa'da Ro
ger Caillois tarafndan derlenen ve yaymlanan bir kitaptan boy
vermiti. Franszca Labyrin ths sadece drt yky kapsamas
bakmndan I ngilizce derlemeden farklyd . * Labyrinths'in Ingi
lizce evirisinin 1 962'de, Borges'in Formentar dl'n almas
erefine ayn yl Ingilizeesi yaymlanan Ficciones'in hemen ardn
dan gelmesi, Borges'in Arjantin dnda ilk nemli yayn olayy
d: kitap, Ficcionesn aksine iyi satt ve Borges Atiantik'in iki ya
kasnda, dnyann en ok konuulan dilinde okunmaya balan
d. Borges'in eitli yazlarnn bir derlernesi ve byle oldu!:)u iin
de onun krk yl akn bir sreyi kapsayan almalarnn temsil
cisi olan Labyrinths, 1 960'1arda Latin Amerika edebiyatnn mi
henk ta oldu. ok okundu ve ksa bir sre sonra "Byl Ger
ekilik" denecek olan ekoln en nde gelen metni addedildi.
Bu deyimi Franz Roh 1 924'te Alman Neue Sach/ichkeit (Ye
ni Nesnellik) tarzndaki resimlerini tanmlamak iin icat etmiti. 2
Daha sonra Kbal yazar Alejo Carpentier deyimi /o real Mara
viiioso biiminde kendine maletti. Bir dizi Latin Amerikal'nn ga
rip yazlar ve kurgular, bu yazarlarn kendi ktalarnn sarsntl
ve fantastik tarihini yanstyordu. Avrupallar iin bu deyim, anla
tda gerekiliin snrlarn ykm, gerein yeni bir grnm
n mjdelemiti.
Borges gerekten garip, fantastik ve yeniydi. Ayn zamanda
(1952). Daha sonra Alcph and oha stories balg alunda ngilizce Cape bas
ks 197l'de yaymland.
31
Arjantinliydi ve Carpentier'in deyimi zamanla uluslararas bir ni
telik kazand: Byl gerekilik, ksa zamanda moda bir tarz ol
du. Borges her zaman tarziara kar kmt ve kacakt - na
sl moda olunacagn bilmezd i . Garcia Mc3rquez'in Yzytfltk Yal
ntzltk' 1 967'de yaymlandg zaman, byl gerekilik en iyi r
neini bulmutu. Marquez, tropikal ehveti, lgn d gcn,
Karayip enliklerini temsil eden bir yazard; onun zl slubu ve
kurgudaki becerileri Carpentier'in szn ettii cokulu anti-na
tralizm'i tam olarak karlyordu.*
Borges, hem Arjantinli olmas hem de yarattg yeniliklerin
benzeri nin bulun mamas nedeniyle kronolojik olarak byl
gerekilikten nce gelmekte ve farkl bir yazar olarak ne k
maktadr. 1 970'1i yllar boyunca byl gerekiligin kurucusu
ilan edilmi, ama bu onun gerek nemini; eitli geleneklerden
sade ve yeni bir edebiyat yaratan, Arjantinli bir yazar oldugu ger
egini glgelemitir.
Kafas Henry James'in ykleri ve Franz Kafka'nn romanlary
la olduu kadar, kendi Arjantin cedlerinin iiri, goo gelenekleri
ve portefo argosuyla da doluydu. Meksikal hmanist Alfonso
Reyes'in dzyaz slubu kadar, Schopenhauer'in dncelerine
de hayrand. Onun lspanyolcas iin Perulu romanc Mario Var
gas Llosa unlar sylemitir:
32
!) bir dzeye indirilmemekle beraber, dolaysz ve ll sz
lerle ifade edilen berrak, saf, ayn zamanda ola!)anst fikir
ler dnyasdr. 3
33
ni renmeye giriti, bu da onu Eski lskandinav dilini Qrenme
ye gtrd.
Eger btn bunlar -kalemleri ceplerinde, dosyalar uuan,
ceket dirsekterinde deri yamalar olan- titiz bir akademisyen iz
lenimi veriyorsa, b u ndan daha yanl bir ey olamaz. Borges,
1 930'1arda ve 1 940'1arda yazar olmaya abalarken iine dnk
ve yalnzlQ belki de bilerek semi bir adamd, ama Funes'in
Be/Jegi ya da Alefin yaratcsnn Hemingwayvari bir eylem ada
m veya Lawrencevari bir Lothario olmasn bekleyemezsiniz.
Borges'in 1 960'1arn balarnda Kuzey Amerika niversiteleri
ne gelmesi ona yeni ve popler bir kimlik kazandrd. Artk kre
sel bir meta olmutu. John Updike 1 965'te The New Yorker der
gisinde, onu bir tr edebi El Dorado olarak tantt. Updike, "Jor
ge Luis Borges'in dehas ge de olsa Kuzey Amerika'da tannma
ya balad," diye balamt makalesine. Ve yle devam ediyor
du; "Gnmz Amerikan yk ve romannn kmaz sokak nar
sizmi ve sprnt niteligine karn, Borges, felsefe ve fizikte bu
lunan bir eyi, akl, edebiyat ve kurguya sokmaktadr." stelik
Borges "keyif verici ve eglendirici"ydi.4
Borges'i altn madeni gibi grenler ve eletiri cephesinin n
mevzilerini tutanlar hzl davrandlar; Borges, yeniyi ve tuhaf a
bucak masseden bir lkede Kuzey Amerikal bir yazarm gibi be
nimsendi. Buenos Aires'i n gney yarmkrede yer almasnn ve
ok kltrl olmasnn hi nemi yoktu; kuzeyle ayn ktadayd
ve "Amerikan"d !
Ona duyulan hayranlk nihayet kendi vatanna da sirayet etti.
1 960'1arn sonlarnda Borges'in kariyerinde ilk kez Arjantinliler,
okumasalar da, ona vgler d zmeye baladlar. Uluslararas iti
bar, edebi rnleri o ana kadar taral dzeyi aamam bir l
ke iin byk bir onur kaynaQyd. Borges, patlama yapan Latin
Amerika edebiyatnda Arjantin' e saglam bir yer kazandrmt .
35
san 1 980' de Buenos Aires' de yaymlanan gnlk La Prensa ga
zetesinin Madrid muhabirine syledii u szleri grmezlikten
gelmek bu gibilerin iine gelecektir: "Terr ve basklarn lkede
yaratt ciddi ahlaki sorunu gzard edemem. Bunca lm ve
kayp olay karsnda sessiz kalamam."5
Bir ay sonra, bir hkmet kart deme daha geldi: "Bu hk
met zerinde hibir etkim yok. Bu milliyeti bir hkmet ve ben
milliyeti deilim, Hristiyan olduumdan da emin deilim; olsay
dm da, Katolik olmazdm. Ben hibir mevki sahibi deilim. z
gr bir insanm."6
Borges'i konuturmak zordu; ok az eyi ok ge sylemi ola
bilir, ama ayn zamanda zgr bir ruhu vard ve ideolojik inan
larn basite indirgenmi gereklerine, siyasal adan tepkileri
ok deikendi . Borges'in siyasal dncelerini incelemek yoluy
la onun hakknda, insanlar artmaktan ve rahatsz etmekten
holandg dnda, fazla bir ey grenemeyiz.
Peronizme kar tavr ise, aksine, hem yazar hem lkesini an
lamamza yarar. Borges'i kamuya malolmu biri olarak anlatr
ken, bu konuda sylenecek ok ey olacaktr. zel yaamnda
ise, hakknda anlatlanlardan daha garip, daha anlalmaz, ba
zen daha Don Kiotvari, bazen de daha hznl biriydi.
5 "Se ha planteado un grave problema etico para el pafs, tanto con el terrorismo
como la represi6n",J.Iglesias Rouco, La Prmsa, 6.5. 1980.
6 "World View: Argentine repression deplored by writers", Arrigo levi, The Ti
mes, 5.6.1980.
36
profesyonel yazarlk yaam ak baarlarndan agr basan Samu
el Johnson'du. Johnson hastalk derecesinde melankolikti; daha
gizli olmakla beraber, Borges de, zellikle iirinde onun gibidir.
Borges birok kadn entelektel adan cezbetmiti; ancak yal
nzca birka onunla yatmak istedi: Ve Borges onlarla yatmay ne
denli istemi olursa olsun, muhtemelen bu konuda nasl davra
nacagn bilmiyordu.
Viktorya devrinin sonlarnda dogmutu, kendinden sk sk,
un ser victoriano. Viktorya devri adam, olarak sz ederdi. Ka
dnlarla beraber olmaktan ve daha sonraki yllarda onlar gre
mez olunca, seslerini duymaktan ok holand; ama utanga bir
adamd . 1 920'1erde, Paris ve Londra'da oldugu kadar Buenos
Aires'de de balayan hogr ortamndan kararl bir biimde
uzak tutulmutu. Annesi Leonor Acevedo onun yaamnda nor
malin tesinde nemli bir rol oynad; Borges'in eksantrikliklerin
den biri, altm, yetmi yana geldigi halde hala annesiyle yaa
mas ve onun himayesinde olmasyd.
Doksan dokuz yana kadar yaayan annesi eriolla'lardan ge
liyordu ve "sava kan" ile vnrd. Yaamnn tek bir dne
minde, 1 960 sonlarnda, oglunun yl sren felaket evlilig i sra
snda Borges' den ayrld; evlilik sona erince Borges, be yl son
ra lecek olan annesinin kucagna dnd . Bu, Borges'in kendi
seimiydi, ya da kr bir yazar olarak byle yapmas gerekiyordu .
D krklg yaratsa da, b u ilikide Oedipus etkisi yoktu. Annesi
nin onun stilini tutuklatrdgna dair bir iaret olmadg gibi, tu
tuklatracak pek az stil vard ortada . Borges, fazla zengin olma
dan sakin bir yaam srd, hibir pahal alkanlg olmad -ne
iki ne sigara ierdi- ve hemen hemen ne istiyorsa onu yapt.
Leonor'un uyguladgn varsaydgmz psikolojik basksndan
daha nemli bir etkisi, sagladg hizmetlerdi. Yzyln bandan
bu yana kr bir adam idare etmiti; kocas Jorge Guillermo'ya
Ingiliz annesi Fanny Haslam'dan yrtk retina hastalg miras kal
mt. Bu yzden Leonor, g iderek alma ve ailesini geindirme
37
yeteneini kaybeden bir koca ile baetmek zorunda kald. Dn
yadan kopukluu kocasnnkine benzeyen bir ula bakabilmek
iin onun banka yneticisi, sekreteri, menajeri ve gz olmak,
ikinci tabiat olmutu .
Leonor, Borges'i bir zrh gibi korudu. Borges kadnlarla iliki
sindeki yeteneksizliini, kimsenin deitirmeye cesaret edemedi
i bir ev yaamnn ardna gizleyebiliyordu. Bu durum, daha son
ra, onun uluslararas bir entelektel guru stats kazanmasyla
glendi ve kt niyettilerin uzak tutulmasnda olduka yararl ol
du. Annesinin lmnden sonra Borges adeta halkn mal oldu.
Insanlar onu kabullendiler ve onun beyninden besienmeyi umut
etmeye baladlar. Borges 20. yzyln en parlak edebi dehala
rndan biriydi. 1 960'1arda yceltilen bu deha, 1 970'1erde herke
sin sahip kmak iin giritii sessiz bir mcadeleye neden oldu.
Calle Maipu'daki dairesine giden zel yolu arnlayan kadn ve
erkek hayranlarnn listesi uzundu. Birou onunla "konumak"
veya "diyalog kurmak" konusunda baarl oldu; bunlarn hepsi
de sonradan gazetecilik ve edebiyat aleminde kazanca dnt
rld; Borges tarihte kendisiyle en ok mlakat yaplan yazarlar
dan biridir. Bir teyp ya da not defteri karsnda rahat fakat mu
lak konumas efsanevi ynlerinden biriydi. Denenmi yollardan
nadiren sapard; her mlakatya ayn malzemeyi sunmak iin
ince bir nansla deitirilmi esprilerle, kelime oyunlaryla, en
sevdii yazarlardan, Arjantin iin tuttuu yastan sz aard; te
yandan, Borges'in konumalar krlkten bir ka ve -yaamsal
anlamda- bir baka yaz biimiydi.
Krlk Borges'e bir ok gibi deil, kanlmaz bir kader gibi
geldi. Ailesinde de krlk vard. Gzleri her zaman zayft ve her
zaman en ktsn bekledi. Bu durumu duygusalla kaplma
dan kabul etmiti. 1 969'da Richard Burgin'e yle dedi:
38
ken, hibir ey yapmadan yarm saat geirecek olsam, ldrr
dm, nk okurnam gerekirdi. Ama imdi uzun zaman yal
nz kalabiliyorum.
Sanrm yapacak bir eyim olmadan yaayabiliyorum. Insan
larla konumam ya da bir ey yapmam gerekli dil...7
39
tasnda postmodernizm daha akla gelmemiken, dnyaya ba
tan karc postmodern ykler veren yazar. Borges gizemini
hala korumaktadr. Kendini pazarlamaktan acizdi, maddi hibir
hrs yoktu. Okudu ve yazd (bu srayla}, nk her zaman yapt
ve yapaca i buydu. hret ho ama zaman zaman rahatsz
eden bir yan rnd.
Borges asla sevdii kadnlar anlatan zyaamykleri yazma
d, ama onun sevgisine mazhar olanlardan balcas, Estela Can
to, kaleme sarld; kitab Borges a contra/uz (Borges'in Silueti,
1 989} Borgescileri ikiye ayrd. Bir blm onun Borges'i nere
deyse iktidarsz olarak anlatmas doru derken, bakalar ak ko
nusundaki sorunlarnn hi yazlmamas gerektiini ne srd
ler. Her neyse, 1 940'1arda yaanan iliki Borges asndan duy
gusal bir felaketti. 8
Borges ayrca, mrnn byk bir blmnde paraszd, pa
ra kazanmaya ilk kez Kuzey Amerika'da konferans turnelerinde
balad . Bunlar onu, 1 967'de, Angiasakson yayn hayatndaki
ikinci nemli olaya gtrd: Harvard'da Norman Thomas di Gi
ovanni ile tant.
Di Giovanni Buenos Aires'de Borges ile be yl beraber alt.
Onun ilk nemli Ingilizce evirmeni oldu ve Borges'in adn Bir
leik Devletler'de tkenmek bilmeyen bir abayla yaymaya al
t; burada daha nce sz edilen Labyrinths'den baka yaptlar
Ingiltere'de de tannmaya balad: Borges'in 1 935'te ilk kez ya
ymlanan yar-ykler kitab Alakllgm Evrensel Tarihi, Alef (b
tn dnyann duyduu meraka yant olarak di Giovanni'nin Bor-
40
ges'i yazmaya ikna ettii "zyaamyks Denemesi" bu kita
ba dahil edilmiti), Brodie'nin Raporu, Kum Kitab, Seilmi iir
ler ve bakalar.
Di Giovanni, Borges' in yeniden yazmasn salad denebilir.
Di Giovanni ya ve hretin Borges'de belli bir tembellik yarat
t bir zamanda sahneye kmt. Borges iir yazyordu -dikte
ediyordu- ama onu hret yapan radikal ykleri brakm g
rnyord u .
H e r i k i adam iin eviri yaratc b i r eylemdi, zellikle Borges'in
lngilizceyi ok iyi anlamas ve bu enerji, mutlu bir olaya, Bro
die 'nin Raporu nun yazlmasna yol at. Borges, kitab yazma
'
snn nedenini yle aklad : "O kadar ok insan beni taklit edi
yordu ki, ben de alp kendi kendimi taklit etmeye karar ver
dim." Be yl sonra Kum Kitab1 yaymland. Bu bir yk derleme
si idi ve Borges'in br kitaplaryla karlatrldnda, sanki Bor
ges'den alnt yaplm gibiydi; yorgun bir slubu vard. Bu onun
son yk kitab old u .
Brodie'nin Raporu hakknda sylediklerinden d e anlalaca
gibi, Borges uzun hret yllarnda "Borges" olarak yaad ve a
lt. Ne denli rahatsz edici olursa olsun, hret, tad karlmas
iin oradayd ve Borges hretin tadn zarafetle kard. Sonuna
kadar iir yazd ve inatla kendini air olarak tanmlad; buna kar
lk Arjantin edebiyatnn aficionado'su olmayan, ama Borges'i
seven okurlar, onu byk bir yk yazar olarak selamladlar.
En iyi yklerini 1 938 ile 1 953 arasnda yazmtr. John Stur
rock'un Borges'in iirleri hakkndaki, "dnceli, duygularn bas
tran ve belki biraz da donuk"9 deerlendirmesine katlyorsam,
bunun nedeni benim de, biroklar gibi, neredeyse yetmi yl son
ra bile hala, yklerinin gl ve kalc etkisine kar koyamad
mdan ve onlardan kurtulamadmdandr.
9 Papcr Tigcrs: The Ideal Fictions ofjorgc Luis Borgcs, john Sturrock, s. 1.
41
dna doyum olmayan niteliklerini aynmsanz; belki ilk dikka
timizi eken Dante'nin Ingiliz yorumculannn iaret ettikleri
ozellii olur: eitli ve aynntl ozel anlatmlar yaratmak. Dan
te bir insanla bir ylan birbirlerine sanldklannda insann y
lana ylann da insana dontn sylemekle yetinmiyor; bu
karlkl bakalam yalmlann kagd yutmasyla karlat
nyor. Bunu yaparken de, ak karaya dnrken once esmer
letiini soylerneden edemiyor (Cehennem, XXV, 64). Yedinci
dairenin karanlgnda lanetlenmi ruhlann ona bakarken gaz
lerini krptrdklann sylyor ama bununla yetinmiyor, on
lan yeni ay nda birbirlerini grmeye alan insanlara, i
neye iplik geirmeye alan yal terziye benzetiyor (Cehen
nem, XV, 1 9). Evrenin tabannda suyun donmu olduunu sy
lemekle kalmyor; suyun sudan ok cama benzediini de ekli
yor (Cehennem, XXXII, 24) ... Macaulay, Cray'le yaptg tar
tmada Milton'un "basit yceliinin ", "grkemli yuvarlak sz
lerinin" onu Dante'nin ufak aynntlanndan daha az duygulan
drdgn sylerken bu tr karlatrmalan dnyor olmal.
Daha sonra Ruskin (Modem Painters, N, XN), Milton'un sisli
grntlerini knam, Dante'nin cehennemini tasarladg skc
topografyay onaylamtr. Tm eletirmenler ozanlann abar
tya bavurduklann kabul ediyorlar: Petrarca ya da Gongora
iin btn kadniann salan altn, tm sular billur gibi berrak.
Dnmeden oluturulan bu basmakalp simgeler abecesi b
yk bir umursamazlkla, kusurlu gzlemlere dayanlarak ge
litirilmi izlenimi veriyor ve szcklerin deerini arptyor.
Dante boyle bir yanl kendine yasaklam; onun kitabnda sa
vunamayaca tek bir szck yok.
Yukanda iaret ettiim amazlk bir szbilim hilesi deil, i
irdeki her olayn ne denli drstlk, ne denli bir btnlk iinde
dlendiini gsteriyor. Ayn deerlendirme psikolojik nitelikler
iin de geerli, hepsi de hayranlk uyandnc ama ayn zamanda
son derece gsteriten uzak. iir batan aag boyle aynntlardan
46
rlm, burada bazlanndan sz edecegim. Cehenneme gnde
rilen ruhlar aglarlar ve Tannya kfr ederler, ama Kharon'un
kaygna bindiklerinde korkulan istege, dayanlmaz bir kaygya
dnr (Cehennem, III, 124). Dante Vergilius'un hibir zaman
cennete gidemeyecegini kendi agzndan duyar; hemen ona ustam
ve efendim diye hitap eder, bu szleri belki de Vergilius'un itiraf
lannn ona duydugu sevgiyi azaltmadgn ya da Vergiluis'un a
resizligi karsnda onu daha da ok sevdigini gstermek iin sy
lemitir (Cehennem, IV, 39). Ikinci dairenin karanlklannda
Dante, Paolo ve Francesca'nn aklannn kkenini grenmek is
ter, Francesca birbirlerini bandan beri sevdiklerini ama bunun
aynmnda olmadklann, soli eravamo e sanza alcun sospet
to, aklann, bir rastlant eseri, bir yerde okuduklanndan gren
diklerini syler. Vergilius sonsuz kutsallg ancak usulukla hav
rayacakianna inanan kendini begenmilere kar kar, ardn
dan ban eger ve susar, nk kendisi de o zavalllardan biridir.
Arafn dik yamacnda Mantoval Sordello Vergilius'un glgesine
nereli oldugunu sorar; Vergilius Mantova deyince Sordello sz
n yanda keser ve Vergilius'a sanlr (Araf, VI, 58). agda ro
manda ansal sreleri gsterili bir biimde uzun uzadya ileme
egilimi grlr; Dante de ise bu tr sreleri yalnzca bir niyet ya
da bir devim arasna sktrmakla yetiniyor.
Paul Claudel can ekime ardndan bizi bekleyen grnmie
rin byk bir olaslkla cehennemin dokuz dairesi, Arafn kat
lan ya da birbiri iine gemi yedi gk olmayacagn sylyor.
lmn topografyasn, s kolastik felsefenin ve iirinin gerektir
digi dzene gre tasarlam olan Dante kukusuz Claudel'in bu
grn paylard:
Dante'nin evreni Ptolemaeus gkbilimi ile Hristiyan dinbi
limindeki evren betimlemelerinden esinlenmitir. Yerkre ol
dugu yerde durur; kuzey yarkrenin (insanlarn yaamna
izin verilen yer) merkezinde Sion Dag vardr, bu dagn dok
san derece dogusunda bir nehir lr, Ganj Nehri; dagn dok-
47
san derece batsnda bir nehir dogar, Ebro Nehri. Gney yan
kre toprakla deil, suyla kapldr, bu yankre insanlara ya
saklanmtr; merkezinde Sion Dag'nn kart olan bir dag
vardr: Araf Dag. Birbirinden eit uzaklkta olan iki nehir ve
iki dag bir ha iareti oluturur. Sion Dag'nn altnda, ama
dan tabanndan ok daha geni, yerkrenin merkezine dog
ru uzanan, ba aag evrilmi koni biiminde bir ukur var
dr: Cehennem bir antik tiyatronun basamaklann andran k
len dairelere blnmtr. Daireler dokuz tanedir, grnt
leri korkun bir harabeyi anstr; ilk be daire st Cehennem,
geri kalan drd ise Aag Cehennem'dir. Aag Cehennem de
mir surlarla evrilmi, krmz camileri olan bir kenttir, iinde
gmtler, kuyular, uurumlar, bataklklar, kumluklar vardr;
"dnyay delen solucan", ba eytan Lucifer, ba aag edilmi
koninin ucundadr. Lethe'nin sulannn atg bir yank Cehen
nem'in dibi ile Arafn tabann birbirine baglar. Araf Da bir
adadr ve bir kaps vardr; yamalanndaki basamaklardan
her biri lmcl bir gnah simgeler; Yeryz Cenneti dan
tepesinde yer alr. Dnyann evresinde i ie gemi dokuz
gk vardr; bunlardan ilk yedisi gezegenler ggdr (Ay, Mer
kur, Venils, Gune, Mars, Jpiter, Satum); sekizinci gk dn
meyen, yerinde duran yldziann ggidur; Ilk Devindinci ola
rak da anlan dokuzuncu gk ise billur gibi saydam bir gktr.
Bu son kat Tann'nn sevgili kullannn evresinde Kutsal G
l oluturduklan, bir noktada Tann'nn da iinde bir yerler
de bulundugu gksel kat (Ar414) evreler. Gl'n yaprakla
n da dokuz olmal . . . Genel hatlanyla Dante'nin dunyas by
le tasarlanmtr. Okurun da dikkatini ekmitir, bu dnya 1 ,
3 ve dairenin byleyici etkisi altnda tasarlanm bir dunya.
Timaeus'da, * Dante'nin adn ettii kitapta (Convivio, lll, 5;
48
Cennet, IV, 49), Demiurgos* ya da Yaratc en yetkin devini
min dng, en kusursuz cismin ise yuvar olduu kansndadr;
Platon'un Demiurgos'u, Xenophanes* * ve Parmenides*** de
Dante'nin gezdigi dnyann corafyasn belirleyen bu ina
paylarlar.
Dnen dokuz gk, sulardan oluan ve ortasnda bir da bulu
nan gney yankre bilindigi gibi artk geerliligi kalmam bir
kozmorafyaya aittir; kimileri Dante'nin iirinin doast eko
nomisinin de eskimi olduunu dnyorlar . Bu yarumcula
ra gre Cehennem'in dokuz dairesi en az Ptolemaeus 'un dokuz
g kadar kadk ve savunulmaz, Araf ise en az Dante'nin ona
yer olarak setigi da kadar gerekst. Bu eletirilerfarkl a
lardan rtlebilir: Oneelikle Dante'nin amac teki dnya
nn gerek ve inanlr topografyasn saptamak degildi. Kendi
si de bunu aka belirtiyordu, Latince olarak kaleme ald n
l Can Grande'ye yazd mektuplarda Komedya'nn ana konu
sunun ruhiann lmden sonraki durumu olduunu ve insania
nn dorulan ve yanllanyla ne tr cezalara ya da dllere la
yk grldklerini talamal bir deyile anlatmay amalad
n sylyor. Olu Iacapo di Dante daha sonra babasnn bu d
ncesini gelitiriyor ve Komedya Zerine yazd bir yorumun
ndeyiinde bu yaptta yazann renkli talamalarla insanln
farkl durumunu gzler nne sermeyi amaladn sylyor.
Iacapo di Dante'ye gre Komedya'nn yaratcs ilk blmde k
tl ele alyor, buna Cehennem adn veriyor. Ikinci blmde
ktlkten erdemlifie geii iliyor ve bu blme Araf adn ve
riyor. nc blmde ise kusursuz insanlan ele alyor ve "er
demlerin ve mutluluklann -ki her ikisi de iyiligi alglayabilmek
49
iin gerekli nitelikler- ne denli yce olduklann gstennek iin"
bu blme de Cennet adn veriyor. Komedya'nn ilk balardaki
dier yarumculan da benzer yorumlar getiriyorlar. rnein Ia
capo del la Lana yle bir aklama getiriyor: "Ozan insan yaa
mnda durum saptyor, ktlerin yaam, tvbekarlann ya
am ve iyilerin yaam, bu saptarnalara gre kitabn da b
lme aynyar: Cehennem, Araf ve Cennet. "
Bu grleri dorulayan bir dier tank da XIV. yzyl sonla
nnda Komedya zerine notlar kaleme alan Francesco da Buti.
Dante'nin mektubundaki szleri yineliyor ve yle diyor: "Bu
iirin znesi harfi harfine bedenlerinden aynlm ruhlar, on
lann durumu ve insann zgr istenciyle hak ettii dller ya
da cezalar. "
Hugo, Ce qui dit la bouche d'ombre'da Cehennem'de Kabil'e
Abil olarak grnen hayaletle Neron'un Agripina olarak tan
d hayaletin ayn hayalet olduklann yazyor.
Eskimi, deerini kaybetmi gibi sulamalardan ok daha
ar bir sulama ise iiri acmaszlkla sulamak. Nietzsche
Crepusculo de los !dolos'unda ( 1888) artc bir inelerneyle
Dante'yi "gmtleri iirletiren srtlan" diye tanrolayarak ac
maszlk fikrini geerli klmt. Bu tanmlama grld gibi
yaratc olmaktan ok etkileyici; nn, abartl nn, dn
cesizce ve iddet kullanarak bilinen bir yargy yeniden formle
etmeye borlu. Bu yargy rtmek iin seilebilecek en doru
yol neden byle bir yargya vanldn aratrmak.
Dante'nin katlk ve acmaszlkla sulanmasna aklk ge
tirecek bir baka neden daha var. Bu da teknik bir neden. Ev
reni simgeleyen tmtannc, ayn anda tm yaratklann her bi
ri ve onlann ya.z:gs olan Tann kavram geree uygulandn
da belki sapknlk ya da yanllk olarak grlebilir, ama bu b
tnlk ozan ve yaptna uygulandnda tartma gtrmez bir
dorudur. Ozan sanal dnyasndaki tm insanlar, tm soluklar
ve tm aynntlardr. Hi de kolay olmayan grevlerinden biri
50
de bu ycelii, bu Tann gibi her yerde hazr ve nazr olma du
rumunu rtbas etmek ve gizlemektir. iirinin doas gerei utku
ve yitme datmnda son karan veren Yarg'n kendi olduunu
okuyucuianna hissettirmemek, Dante iin olaanst etin bir
snavd. Bu amala kendini de Komedya'nn kahramanlan ara
sna katmt, ama gsterdii tepkilerin baz aynklklar dnda
-Filippo Argenti ya da Yahuda rneklerinde olduu gibi- kutsal
kararlarla rtmemesine zen gstermiti.
]. L. B.
51
DRDNC KANTONUN SOYLU ATOSU
53
degil, dogunun snrlarnda ise salt mimarisi bile ktl
g agntrmaya yeterli olan bir kule dlyor. Poe iede
ki Elyazmas'nda hem teknenin, hem de gemkinin gvdesi
nin bydg bir gney denizinden sz eder; Melville Moby
Dick'te sayfalarca balinann dehet verici beyazlgn anla
tr . . . rnekleri ogaltarak bouna zaman harcyorum; sa
nrm Dante'nin Cehennemi zindan kavramn yceltiyor, 1
Beckford'un cehenneminin ise kabus tnelleri oluturdugu
nu sylemek yeterli olur sanrm.
Geenlerde bir gece, Constituci6n Caddesi'nin kaldrmla
nnda yrrken birden Komedya'nn balarnda uncanniness'e
cuk oturan sakin ve sessiz bir dehet sahnesi oldugunu
anmsadm. Metni bir kez daha gzden geirmem bu ge
hatrlanan annn dogrulugunu kantlad. Cehennem'in IV.
Kantosundan sz ediyorum, kitaptaki kantolarn en nl
lerinden biri.
Cennet'in son sayfalarna yaklatka Komedya'nn pek ok
ey oldugu sylenebilir, hatta her ey oldugu; ama ilk say
falarnda zellikle Dante'nin ddr Komedya, Dante'nin
kendisi de bu dn znesi. lik sayfada Dante bize karan
lk ormana nasl geldigini bilmedigini sylyor, tant'era pi
eno di sonno a quel punto, (Oraya nasl girdiimi bilemeyece
im, yle uykum gelmiti ki) burada sonno (uykum) gnahkar
ruhun aknlgn anlatan bir metafordur ama ayn zaman
da st kapal olarak d grme eyleminin tam kestiTilerne
yen balangcn belirtiyor. Daha sonra Dante yolunu kesen
dii kurdun birok kiiyi hzne bogdugunu yazyor. Guido
Vitali'ye gre bu szleri yalnzca hayvan grdg iin sy
lemiyor, biliyor byle oldugunu; dte grdklerimizi nasl
biliriz, ite Dante de yle biliyor. Ormanda tanmadg biri
si beliriyor, Dante onu belli belirsiz grebiliyor ancak, uzun
56
bir uygun dyor. Benedetto Croce yle bir not dm:
"Soylular atosunda, bykler ve bilgeler arasnda cokulu
iirselliin yerini yaln bilgilendirme alyor. Hayranlk, say
g, melankoli gibi duygular yalnzca hissettiriliyor, aka di
le getirilmiyor" (La poesia di Dante, 1920). Kimi yorumcular
ortaag yapm ato ile klasik agda yaam konuklan ara
snda bir eliki olduguna deginirler. Bu kanklk veya ya
nlg o ag resimlerinde sk rastlanan bir zellik ama hi ku
kusuz sahnenin del tadn daha da arttnyor.
Dante IV. Kantoyu yazarken bir dizi durumlar tezgahla
mak zorunda kalm olmal, karlang zorluklann kimileri
dinle ilgili. Sadk bir Aeneis okuru olarak lleri Elysium'da
ya da neeli krlann bir tr ortaag eitlernesi olan yeillik
lerde dlyor. In luogo aperto, lurninoso e alto ( ... aklk ay
dnlk, yksek bir yerde. . . ) dizesinde largior hic campos aet
her ( ...Kardaki yemyeil ayrda. . . ) Aieneias'in arkadalan
n grdg tepeye handatma yaplyor sanki. Dante inakla
ra ters dmernek iin soylular atosunu Cehennem'e yer
letirmek zorunda kalm olmal. Mario Rossi kantonun i
sel uyumazlgn, kimi elikilerin kkenini biimselle iir
sel, cenneti sezinlemekle rktc yarg arasndaki bu e
kimede buluyor. Dante kantonun bir dizesinde i ekme
lerin sonsuz havay titrettigini, baka bir dizede yzlerde ne
mutluluk ne de hzn olmadgn sylyor. Bu dizeleri yaz
dg srada ozann imgelem yetisi henz tam olgunluga eri
memi. atonun ve oradaki konuklann, ya da tutsaklann,
dehet verici grntlerini ozann bu grece beceriksizligi
ne borluyuz. Bu dingin uzarnda mumyalar mzesini and
ran bir hzn var: Silahlann kuanm avare Caesare; baba
snn yannda sonsuza kadar oturan Lavinia; bugnn, d
nn ve tm diger gnlerin ayn oldugu bilinci, yannn da
dnn ve bugnn ayn olacag inanc. . . Dante Arafn bir
pasajnda Cehennem'de olduklan iin iir yazmalan yasak-
57
lanan ozan ruhiann sonsuzlugu biraz olsun doldurmak iin
aralannda yazn zerine tartuklann sylyor.2
Satoyu dehet verici klan teknik nedenlerin, yani szel
nedenlerin hangileri oldugunu saptarlktan sonra imdi de
zel nedenlere deginelim. Bir Tannbilimciye sorulacak ol
sa atonun rktc olmasna neden olarak Tann'mn ora
da hazr ve nazr olmamasn gsterecektir. Belki de dnyevi
utkulann bo oldugunu anlatan u lkle ayn grte ol
dugunu itiraf eder:
2 Dante Komedya'nn ilk kanolannda Giobeno'nun btn iir iin dedigi gibi:
"kendi yarattj9 yknn tanj9 olmaktan biraz daha teye gitmitir" (Prima
to morale e civi!e degli italiani, 1840).
58
Bunlar daha Dante'nin dnn balangcndaki, henz
d grenden kopmam figrler. Hi durmadan yazndan
sz ediyorlar (baka neden sz edebilirler ki! ) . lliada'y veya
Farsalia'y okumular, ya da Komedya'y yazyorlar. Sanatla
nn icra etmede ustalar ama cehenneme gitmekten kurtula
mamlar nk Beatrice onlan unutmu.
59
UGOLINO'NUN YAPAY SORUNSAU
61
gieri'nin kendisine ihanet ettigini, ogullanyla beraber zinda
na attrdgn anlatyor. Dnde, Ruggieri'nin dagn yama
cnda, yannda a oban kpekleriyle bir kurt ve yavrulan
n avladg geceye dek hcresinin darack deliginden birok
kez ayn dogup batn izliyor. afak vakti kulenin kaps
na eki darbeleri indigini duyuyor. Sonra btn bir gn ve
bir geceyi sessizlik iinde geiriyorlar. Ugolino ac iinde el
lerini snyor; ocuklan bunu alktan yaptgn dnyor
lar ve babalarna onlara vermi oldugu bedenlerini sunuyor
lar. Ugolino beinci ve altnc gnler arasnda ogullannn bi
rer birer lmne tank oluyor. Sonra gzleri grmez olu
yor, lleriyle konuuyor, aglyor, karanlkta el yordamy
la onlara dokunnaya alyor ama sonunda alk acdan s
tn geliyor.
Dante'nin ilk yorumcularnn bu blme verdikleri an
lamdan yukarda sz etmitim. rnegin, XIV. yzylda
Rambaldi de Imola: "Demek istedigi u ki onca acnn yene
medigi ve ldremedigini alk teslim ald." agda yorum
cular arasnda Francesco Torraca, Guido Vitali ve Tomas
so Casini de ayn dnceyi paylayorlar. Bunlardan birin
cisi Ugolino'nun szlerinde aknlk ve pimanlk seziyor;
sonuncusu ise "agda yorumcular Ugolino'nun sonun
da ogullannn etiyle beslendigi savn uyduruyorlar; bu sav
hem dogaya hem de tarihe aykn," diye ekliyor ve bu konu
da daha fazla tartmay yersiz buluyor. Bianchi de akla ya
kn gelen yle bir not dyor: "Kimileri Ugolino'nun o
cuklarnn etini yediini ne sryorlar, pek olas bir yo
rum deil ama tmden saf d etmek de dogru olmaz." Lu
ici Pietrobono (bu eletirmenin yorumlanna daha sonra ye
niden dneceim) dizenin bilinli olarak gizemli yazld
n sylyor.
Bu gereksiz tartmaya ben de katlmadan nce Ugolino'nun
oullarnn hep bir agzdan yaptklar neri zerinde dur-
62
mak istiyorum. ocuklar, babalanndan verdii bedenleri
geri almasn istiyorlar:
. . . tu ne vestisti
63
istedigi yalnzca iimize byle bir kuku drmek.1 Oku
run tam olarak emin olamamas tasarsnn bir paras. Ugo
lino bapiskoposun kafatasn kemiriyor; Ugolino dnde
kpeklerin sivri dilerini kurtlann bgrlerine sapladklan
n gryor (. .. e con l'agute scanel mi parea lor veder jender li
fianchi) (brlerine sivri dilerin saplandn grdm sanki);
Ugolino aclar iinde ellerini snyor; Ugolino, ogullannn
bedenlerini ona sunduklann duyuyor ve kulaklanna inana
myor; Ugolino bu anlam aprak dizeden sonra yeniden
bapiskoposun kafatasn kemiriyor. Bu davranlar korkun
bir olgu anunyor ya da simgeliyorlar ve iki ilevi yerine ge
tiriyorlar: Bize hem anlaunn bir paras olduklann hem de
bir kehanet olduklann dndryorlar.
Robert Louise Stevenson (Ethical Studies, l lO), bir kitap
taki kahramanann bir dizi szckten baka bir ey olma
dg grnde. Bu tanmlama bize her ne kadar kfr gibi
gelse de Aquiles ve Peer Gynt, Robinson Cruseo ve Don Ki
ot yalnzca bu, yani bir dizi szck. Bir zamanlar dnyay
yneten Byk skender ve Attila gibi gl kiiler de yle.
Bu baglamda, Ugolino iin de otuz lkten oluan szel bir
doku dememiz gerek. Bu doku iine yamyamlk kavramn
da sokmal myz? Daha nce syledigimi yineleyecegim, bu
olaslg kararszlk ve kukuyla aklmza getirmeliyiz. Ugo
lino'nun korkun suunu kabul etmek veya yadsmak bu u
u hayal etmekten daha az dehet verici.
Kitab kitap yapan iindeki szcklerdir diye alkarn kes
rnek tatsz bir geregi dile getirmek olarak alglanabilir. An
cak hepimiz ekilden farkl bir ierik olduguna, Henry Ja
mes ile on dakikalk bir yleinin The Tum of the Screw'un
"gerek" savn aklayacagna inannay yegleriz. Oysa ben
64
gerein bu olmadn dnyorum; yle sanyorum ki
Dante de Ugolino zerine bu lklerde aniattklarndan
fazla bir ey bilmiyordu. Schopenhauer ba yaptnn ilk ki
tabnda tek bir dnceyi ilediini ve bu dnceyi aktar
mak iin daha ksa bir yol bulamadm sylyor. Dante ise
bunun tam tersini yapabilir, yani Ugolino hakknda tm d
ndklerini bu le sdrdn syleyebilir.
Yaanan gerek zamanda, tarihte, insanlar birden fazla se
enekte kar karya kaldklannda birini seer, dierlerini
yok sayar, bylece frsat karm olurlar. Sanatn umudu
ve unutnay andran belirsiz zaman iinde ise olaylar by
le gelimez. Hamlet sanatsal zaman iinde hem aklldr hem
de deli.2 Alk Kulesi'nin karanlklannda, Ugolino sevgili ce
sederi hem yer hem yemez. Bu duygu kargaas, bu belirsiz
liktir ite l oluturan tuhaf madde. Dante bu iki ac
y ite byle, birlikte dlemi, bundan sonraki kuaklar da
byle dleyecekler.
65
ODYSSEUS'UN SON YOLCULUGU
67
mak iin geldiklerini sylyor. Snn geerek nce gnbat
mna sonra da gneye dogru ilerliyorlar, gney yuvan saran
tm yldzlan gryorlar. Be ay sreyle okyanusu yararak
ilerliyorlar, bir gn ufukta kara bir dag gryorlar. Bu dag o
gne kadar grdkleri tm daglardan daha yksek grn
yor gzlerine, sevin yreklendiriyor hepsini. Ama mutlu
luklan ok gemeden acya dnyor nk dagdan yk
selen bir kasrga tekneyi kez alabora ediyor, drdnc
snde sanki "Her Istegini Yerine Getirebilen"in istegiyle de
niz stlerine kapanyor.
Ite Odysseus'un anlattg yk. Birok yorumcu -Anoni
mo Florentina'dan tutun da Raffaele Andreoli'ye dek- yaza
nn bu ykyle konudan uzaklatgn dnyorlar. Onla
ra gre Odysseus ve Diomedes'in yalanclar hendeginin di
binde olmalannn nedeni yalanclklan (a dentro dalla lor fi
amma si geme 1 l'agguato del caval...) (bu alevin iinde . ./. . ..
72
MERHAMETLI CELLAT
73
ee en yakn olan, ama aalk ve sefil bir yan var ki usu
muzda yarattmz Dante ile hi uyumuyor. Ayrca Komed
ya gibi bu denli aprak bir kitaba bylesine basit bir yo
rum getirilemez.
tkinci varsaym, jung'un retilerinden yola karak, 1 ya
znda yaratlanlada dleri bir tutuyor. Bugn bizim d
mzdeki Dante Francesca'nn ektii aclan ve ona duyduu
merhameti dnde gryor. Schopenhauer dlerde gr
dklerimizin ve duyduklanmzn, her ne kadar kkleri ben
liimizde olsa da, bizi artabileceklerini sylyor, o zaman
Dante de dnde grdklerini her ne kadar imgeleminde
yaratm olsa da grdklerinden ac duyabilir. Bu balam
da Francesca'nn yalnzca ozann yansmas olduunu sy
leyebiliriz; aslnda cehennemde geziye kan Dante de yazar
Dante'nin yansmas. Ancak korkann bu varsaymn da ya
nltc bir yan var, nk kitaplara ve dlere ortak bir k
ken yaktrmak bir ey, kitaplarda anlatlan dler arasn
da balant olmamasn ve sorumsuzluu hogrmek bam
baka bir ey.
nc varsaymn da birinci varsaymda olduu gibi tek
nik bir nitelii var. Dante Komedya'da yolculuu boyunca
Tann'mn bilinmeyen kararlann dile getirmek zorunda ka
lyor. Yanltc olabilecek usunun ndan baka bir esin
kayna olmadan Kyamet Gn'nde verilecek kararlan kes-
Bir anlamda bu varsaym nceden belirleyen klasik bir d-sahne oyunuben
zetmesi. Ornegin, Gongora Varia imaginacion adl sonesinde ("D, oyunun
yaratcs 1 esen rzgAr lzerinde kurulu tiyatrosunda 1 gzelim bedeniere gl
geler giydirir); bir baka rnek, Quevedo'nun Sueno de la muerte'si (Ruh ser
best kalnca kendini babo hissetti, dtan gelen duygulardan annm, byle
ce bana yle bi.r oyun oynad: iimden gelen karanlk gler, beni fantezileri
min hem izleyicisi hem de oyuncusu yapt"); joseph Addison ise Spectator'un
487. saysnda yle diyor: "Ruh d gordnde hem oyun, hem oyuncular
hem de izleyicilerdir." Yzyllar On ce, panteist Omer Hayyam bir kta yazm;
McCanhy'nin kelimesi kelimesine evirisi yle: "Artk bildik hi kimseden
saklannuyorsun; yaratlm her eyde varsn. Bu gzellikleri keyfin iin ger
ekletiriyorsun, ayn anda hem gsterisin hem de izleyici."
74
tirmeye kalkyor. V. Celestine'i, yaznsal da olsa, mahkum
ediyor ve astrolojide "lmsz Ik" tezini savunan Sigier
de Brabante'i balyor.
Sonra da kantrd bu ii rtbas etmek iin Tann'nn Ce
hennem'de adaletli davrandgn sylyor (Giustizia mosse il
mio alto fattore) ve anlay ve acma duygusu gibi erdemleri
kendine saklyor. Francesca'y yitiriyor ve Francesca'nn ya
sn tutuyor. Benedetto Croce yle diyor: "Dante, bir tann
bilimci, inanl, erdemli bir insan olarak gnahkarlan mah
km ediyor ama duygusal olarak ne mahkm ediyor ne de
balyor" (La poesia di Dante, 78).2
Drdnc varsaym daha bir kank. Anlalabilmesi iin
nce tartmasn yapmak gerekiyor. Tartmay amak iin
iki trnce nerelim ve bunlar zerinde dnelim. Birinci
si: Katiller lm cezasn hak ederler. br: Raskolnikov
lm cezasn hak etmitir. Bu iki nerinin eanlaml olma
dklan ak. Usa aykn gibi grnebilir ama eanlaml olma
malannn nedeni katillerin somut olmalan, Raskolnikov'un
ise soyut ya da gerekten var olmamas degil, bunun tam ter
si. Katiller kavram bir genelleme; Raskolnikov ise, yks
n okuyanlar iin gerek bir insan. Gerek yaamda tam an
lamyla katiller diye ey yoktur; aniatlarda beceriksizce ayn
gruba sokulan bireyler vardr. (Roscelin ve Ockham'l Wil
liam'n adc savlan da sonuta bu sav destekliyor) . Bir ba
ka deyile Dostoyevski'nin romann okuyanlar, bir anlam
da, kendilerini Raskolnikov'un yerine koyarlar ve "iledii
cinayeti" kendi zgr istemiyle ilemediini, nleyemedii
bir dizi olayn onu cinayeti ilemeye zorladn bilirler. l
dren adam katil degil, alan adam hrsz deil, yalan sy-
75
leyen adam sahtekar degildir, hkm giyenler bunu bilirler
(daha dogrusu hissederler) ; bu anlamda adaletsiz olmayan
ceza yoktur. Romandaki katil lm cezasn haketmi olabi
lir, ama gemii ve belki de -Ah, Laplace Markisi !- evren ta
rihinin etkisinde cinayeti ileyen zavall, hayr. Madame de
Stael bu dnceleri yle zetlemi: Tout comprendre c'est
tout pardonner.
Dante Francesca'nn suundan yle derin bir acmayla sz
ediyor ki hepimiz Francesca'nn bu suu ilemesinin nne
geilemez oldugunu duyumsuyoruz. Ozan da ayn duygu
lar iinde olmal ki Arafta (XVI, 70), eger eylemlerimizi yl
dzlar ynlendiriyorsa, irademiz elimizden alnm demek
tir, byle olunca da iyiligi dllendirmek ve ktlg ceza
landrmak adaletsizlik olur diyerek tannbilimcinin znt
sn dile getiriyor.3
Dante anlyor ama baglamyor; zm olmayan para
doks da zaten bu. Bana kalrsa Dante zm mantgn te
sinde bulmu. lnsanlann davranlannn, bu davraniann
getirecegi sonsuzlugun, mutlulugun ya da ykmn gerekli ol
dugunu hissetmi (anlamam) . Spinoza'nn gretilerini izle
yenler ve Stoaclar ahlaksal yasalar ngrmler. Bu baglam
da Calvin'i ve kimilerine cehennemi kimilerine ise cenneti
takdir eden deeretum Dei absolutum umunu hatrlamakta ya
'
3 De monarchia, 1,14; Araf, XVIII, 73; Cennet, V, 19. XXXI . Kantodaki byk
szler ise ok daha anlaml: Tu m'hai di savo rato a liberate 1 Elindeki yolla
n yntemini kullandn, klelikten zgurlge ulatrdn beni (Cennet, 85).
76
DANTE VE BlUCt ANGLOSAKSONLAR.
gunu ne srerler.
Ecclesiastica sfatna karn VIII. yzylda kaleme alnan
bu ilk Ingiltere tarihi yalnzca kiliseyle snrl kalmyor. Dik
kadi bir aranrmac ve yazn ustasnn duygusal ve kiisel bir
yapn. Bede l.atinceyi ok iyi biliyordu, Yunancay da anl
yordu; kalemi zaman zaman Vergilius'un bir iirine kayve
riyordu. Birok konuyla ilgileniyordu: evrensel tarih, Kut
sal Kitap'n yorumu, mzik, sz sanannn simgeleri, 1 yazm
77
kurallar, numaralama sistemleri, Doga bilimleri, tannbilim,
Latin iiri ve lkesinin iiri. Ancak bilinli olarak sessiz kal
may yegledigi bir nokta var. lsa'nn inanlarn Ingiltere'nin
Alman asll krallkianna zorla kabul ettiren inat misyo
nerler zerine yazdg kroniklerde, Snorri Sturluson'nun
be yz yl sonra skandinavlar iin yaptgn Bede de Sak
son oktannclg iin yapabilirdi. Kitabnda gtttg din
sel amalara ihanet etmeden atalannn mitolojilerinden sz
edebilir, ya da hi deilse ana hatlaryla anlatabilirdi. Gr
ne baklrsa bunu yapmam. Nedeni ise ak: Kitabn ka
leme aldg sralarda eski Cermen dinleri ve mitolojileri he
nz yakn bir gemie ait. Bede onlar unutmak istiyordu; o
gnn ngiltere'si bu dinleri ve mitolojileri anmsamasn is
tiyordu. Hengist'in taptg tannlara nasl bir son hazrlad
gn, kurtlarn gne ve ay yutacaklan o korkun gn ge
lip attgnda llerin trnaklanndan yaplm bir teknenin
buzlar diyarndan yelken ap amayacagn hibir zaman
grenemeyecegiz. Bu yitik kutsallklar bir Panteon oluturu
yorlar myd yoksa Gibbon'nun inandg gibi barbarlarn an
lalmaz nyarglar myd, bunu da hibir zaman bilemeye
cegiz. Kral soyundan gelen herkesin soy ktklerinde rast
lanan o tresel cujus pater Voden ve tapnagnda lsa iin bir
sunak, eytanlar iin de daha kk ayr bir sunak olan o
tedbirli kral dnda, eski Cermen dinlerinin gemiini ara
tranlara gelecekte k tutacak ok az bilgi var Bede'nin ya
ptlannda. Buna karlk kronolojik bir yol izlemeyi bir ya
na brakp Dante'nin yaptnda rastlanan dnya tesi dle
re daha ok yer vermi.
Bu dlerden birini annsatalm. Fursa, diyor Bede, bir
ok Saksonu lsa'nn gretilerine kazandrm bir ileci. Bir
gre Ymi Ahit'in birinci blmnn 14. ayetini alnlan: Tannsal Soz beden
oldu ... Daha dogrusu, Sz sadece beden olmad, ayn zamanda kemik, kkr
dak, su ve kan oldu.
78
hastalk srasnda ruhu meleklere yenik dyor ve gky
zne kyor. Ykselirken, karanlklan kzartan ve birbiri
den pek farkl olmayan drt yalm gryor. Melekler bu ya
lmlarn dnyay yakacaklarn ve adlarnn Dzensizlik,
Eitsizlik, Yalan ve Cimrilik oldugunu anlatyorlar. Yalm
lar birbirlerine karncaya dek byyor ve Fursa'y korku
tacak kadar yaknna geliyorlar, ama melekler ona: "Yakma
dn ate yakmaz seni" diyorlar. Ve yle de oluyor, melekler
atei yanyorlar ve Fursa birok gzellikler grecegi cennete
giriyor. Yeryzne dndgnde bir kez daha atein saldrs
na ugruyor ve yalmlann arasndan bir eytan, bir lanetlinin
akkor gibi yanan ruhunu Fursa'nn zerine frlatyor. Baka
bir melek, bu kez yle diyor: imdi yaktn atete yanacak
sn. Yeryznde bir gnahkitnn giysilerini kabul ettin. Onun
gnahlan imdi sana geti. Fursa bu dn zerinde brakt
g lekeyi lmne kadar tayor.
Bede'nin anlattg bir baka d Nortumbrial Drycthelm
adndaki bir adamn d. Dtycthelm birka gn sren bir
hastalktan sonra bir akamst lyor ve ertesi sabah a
fak skerken birden yeniden diriliyor. Baucunda bekle
yen kansna aslnda ller arasndan yeniden dogdugunu
ve artk yaamn degitirecegini sylyor. Duasn tamam
ladktan sonra iftligini e blyor ve te ikisini karsy
la ogullan arasnda paylatnyor, geri kalan te birini de
fakiriere veriyor. Herkese veda ettikten sonra bir manas
tra ekiliyor, oradaki yaamn l kaldg srece kendisine
aklanan gzel ama rkn eylerin tanklgna adyor ve
bandan geenleri yle anlatyor: "Bana rehberlik edenin
aydnlk bir yz vard, giysileri pnl pnld. Ses etmeden
yrdk, sanrm kuzeydogu ynnde ilerliyorduk. Derin,
geni ve ucu bucag olmayan bir vadiye geldik; sol yanmz
da ate, sag yanmzda dolu ve kar frtnas vard. Frtna ac
eken ruhlan bir yandan br yana yle bir savuruyordu ki
79
snmeyen ateten kaan zavalllar buz gibi sogukta donu
yorlard. Bu acmasz yerin cehennem olabilecegini dlin
dm ama nmden giden grnt "Henz cehennemde de
ilsin" dedi. Ilerledike karanlk da artyor ve beni ynlen
direnin gndan baka bir ey seemiyordum. Derin bir
maaradan saysz ate emberieri ykseliyor ve yeniden
magaraya iniyorlard. Rehberim benden ayrld ve hi dur
madan ykselen ve ruhlada dolu emberierin arasnda yal
nz kaldm. stelik magaradan ok kt bir koku geliyor
du. Korkudan hareketsiz kaldm ve bana hi bitmeyecek
gibi gelen uzun bir sreden sonra arkarndan umutsuz inil
tHer ve ac kahkahalar duydum; bu sesler bana sanki d
manlanyla alay eden kalabalk bir toplulugun sesiymi gibi
geldi. Neeli ve vahi bir eytan srs be karde ruhu ka
ranlklara slirklyordu. Ruhlardan birinin ba Franesko
Tarikat papazlannnki gibi tralyd, br ruhsa kadnd.
Derinliklerde kayboldular; insancl iniltiler eytans kahka
halara kant ve bu sesler benim kulaklanmda nlad. Ka
ra ruhlar atein derinliklerinden karak gzleri ve yalm
lanyla iime korku satlar, ama bana dokunnaya cesaret
edemiyorlard. evrem dmanlada ve karanlklada sanl
mt, kendimi nasl savunacagm bilemedim. Yol tarafn
dan bir yldzn yaklatgn grdm. Yldz yaklatka b
yyordu. eytanlar yok olunca yldzn bir melek oldugunu
grdm. Melek saga yneldi ve Gneye dogru ilerlemeye
baladk. nce karanlktan yan aydnlga getik, sonra da
ortalk iyice aydnland. Daha ileride sonsuza dek ykselen
ve uzayan bir duvar grdm. Neden duvann dibine yakla
tgmz anlayamamtm ki birden, nasl oldugunu bileme
den, duvann tepesinde buldum kendimi. Yukandan ta ile
rilere uzanan, zerinde iekler aan bir ayr grdm; ar
tk cehennemsi ukurlann pis kokusu gitmi, yerini iek
kokulan almt. ayr beyaz giysili kiilerle doluydu; reh-
80
berim beni bu mutlu kalabalgn arasna gtrd. Ben belki
de bu yerin, hakknda ok eyler duydugum gklerin h
kmranlg oldugunu dnmeye balyordum ki rehberim
bana "Daha gkyzne kmadn" dedi. Bu yerin tesin
de olaganst bir aydnlk vard ve klann arasndan ar
k syleyenierin sesleri duyuluyordu; hayranlk uyandran
bir koku pis kokunun izlerini yok etmiti. Ben bu gzellik
ler diyanna girecegimize inanr olmutum ki rehberim be
ni durdurdu ve uzun bir yoldan geri dndk. Daha sonra
bana soguk ve atein oldugu vadinin Araf oldugunu, maga
rann cehennemin agz, aynn Kyamet gnn bekleyen
dogrularla adaletiiierin mekan ve mzik duyulan aydnlk
yerin ise gklerin hkmdarlg oldugunu anlatt. Ve sen
diye ekledi- imdi bedenine dneceksin ve yeniden insanlar
arasnda yaayacaksn, eer doruluk iinde drste yaar
san nce ayrda sonra da gklerde bir yerin olacak. Seni bir
sre yalnz braktm ya, gelecekte yazgnn ne olacan
renmen iindi. Yeniden bedenime dnmek bana zor geldi,
ama bir ey sylemeye cesaret ederneden kendimi yery
znde buldum."
Oldugu gibi alnnladgm bu ykde Dante'nin yapnnda
ki pasajlan anmsatan -belki de onlann mjdecisi olan de
mek daha dogrudur- pasajlar var. Kendisinin tututurmad
g ate yakmyor rahibi; Beatrice cehennemdeki atelerden
etkilenmiyor (ne fiamma d'esto incendio non m'assale) (bu
yangnn alevleri ulamyor bana . . . ) .
Sonu yokmu gibi grnen vadinin sag yannda, dolu ve
buz gnahkarlan cezalandnyor; nc dairede Epikr
cler de ayn cezaya arptnlmlar. Melek onu bir an yal
nz braknca Nortumbria'h telaa kaplyor; Dante de Ver
gilius yok olunca ayn duygulan yayor (Virgilio a cui per
mia salute die'mi) (. .yoksun brakmt beni, sevgili babam
Vergilius . ) . Drycthelm duvann zerine nasl kugn an-
. .
81
lamyor; Dante de anlamarnt hznl Aqueronte'yi na
sl getiini. . .
Tm bu akmalardan en ilgin olan, (tm akmala
n sratadn syleyemem elbette) , Bede'nin anlatt, zel
durumlann genel izgileri ile, yerkrenin tesindeki grun
tler arasndaki tuhaf benzerlik. Bence, bu sav daha ak
bir ekilde kantlamak iin yalmlann sonsuzluu, melein
dnceleri okumas, kahkahalarla iniltilerin birbirine ka
nmas, Drychelm'in yksek duvar karsndaki aknl
n amnsatmak yeterli. Bu benzerlikleri tarihinin kalemi
ne dek ulatran belki de szl tarih; kesin olan bir ey varsa
o da Dante'ye zg olan znelle olaanstn birletirmek
daha o zamanlarda bu yaptta da grlyor ve bunun alego
rik yaznla ilgisi yok.
Dante bir tarihte Historia Ecclesiastica'y okumu olabilir
mi? Byk bir olaslkla hayr. Bede'nin adn bir Tannbilim
ciler listesinde kullanm olmas (iire ok yakan iki hece
li bir szck) mantklca dnlecek olursa pek bir ey ka
ntlamaz. Ortaa!;'da insaniann birbirine gveni vard; Ang
losakson bilginlerinin otoritesini kabul etmek iin ciltlerle
kitab okumak gerekmiyordu, ne de Homeros'un Orideus,
Lucanus ve Horatius'u ynlendirdiini bilmek iin byk
ozann neredeyse gizli bir dilde yazlm iirlerini okumu
olmak gerekiyordu. zerinde durulmas gereken bir nokta
daha var. Bizim iin Bede Ingiltereli bir tarihi, Ortaa'daki
okurlan iin ise bir Kutsal Kitap yorumcusu, sz sanat usta
s, bir vakanvisti. O zamaniann snrlan bile doru drst
belirlenmemi Ingiltere'sinin tarihi neden Dante'nin dikka
tini eksin.
Dante'nin, Bede'nin kaydettii gizli grntleri okuyup
okumam olmas o denli nemli deil, asl nemli olan ta
rihinin bu konulann gelecek iin geerli olduklann d
np kitabna almas. Ilahi Komedya gibi bir bayapt bir tek
82
kiinin rastgele yazabilecegi bir kitap degil; birok insann,
birok kuaklann katks var bu kitapta kukusuz. Byle bir
yaptn nclerini aratrmak elbette aaglk bir polisiye ro
man yazmak hevesi ya da adli igzarlk degil; insan ruhu
nun devinimlerini, deneyimlerini, servenlerini, bilinlen
melerini ve uzag grme niteliklerini aratrmaktr.
83
ARAF, I, 13
85
nen gzel bir ta olduunu syler, oriental zaffiro ise bu ta
n Ortadou'da kan bir trdr.
Dante yukanda sz edilen dizede Dou'nun rengini
adnda dou szc olan bir tala ima ediyor. Bylece kar
lkl atflada dalayl olarak sonsuza dek yinelenebilecek bir
kelime oyunu neriyor. 1
Byron'un Hebrew Melodies (l81S)'inde de benzer bir usta
lk yakaladm: She walks in beauty, like the night.
"Gzellikler iinde yryor, gece gibi" ; bu dizeyi ii
ne sindirrnek iin okur uzun boylu esmer Gece gibi bir ka
dn dnecek, br yandan Gece'yi de uzun boylu esmer
bir kadn olarak dnmeli, ve bu byle sonsuza dek srer. 2
nc rnek Robert Browning'in uzun dramatik iiri
The Ring and the Book ( 1868) sunusundaki bir tmce: O ly
ne Love,half angel and half bird...
Ozan len Elizabeth Barrett'in yan melek yan ku olduu
nu sylyor, ama melek zaten yan ku olduuna gre, ble
rek bu metaforu sonsuza dek srdrebilir.
Bilmem bu rastlantsal analoj iler arasna bir dize de
Milton'un tartmal iirinden (Paradise lost, lV, 323) alsarn
olur mu?: . . the fairest of her daughters, Eve.
.
86
StMURG VE KARTAL
87
ler, aylar, aslanlar, kurtlar ve ylaniann rahat brakmadkla
n gnahkarlan saklayan Akheronte canavanndan stn ol
dugunu iddia etmeyecektir.
Soyut, baka baka yaratklardan oluan bir yaratk kavra
m hi de ho eyler getirmiyor insamn aklna. Byle olma
sna karn hem Bat yaznnn hem de Dogu yaznnn en
unutulamaz simgesi bu tr bir yaratga ait. Bu notlann ama
c ite bu yaratklann olaganst yklerini aktarmak. Ya
ratklardan birincisi talya'da ikincisi ise Niabur'da tasar
lanm.
Birinci yaratgn ad Cennet'in XVIII. kantosunda gei
yor. Dante, birbiri iine gemi yedi gkte Beatrice'nin gz
lerinin farkl bir sevinle parladgnn, gzelliginin daha
da glendiginin aynnma vanyor ve Mars'n lal rengi g
gnden jpiter'in ggne ykseldiklerini anlyor. Bembe
yaz bir gn aydnlatg bu sonsuz yuvarda gksel yaratk
lar uuarak ark sylyorlar, tek sra halinde Diligite justi
tiam, Adaleti sevin trncesinin harflerini oluturuyorlar, da
ha sonra bu uuan yaratklar yeryznde bildigirniz karta
la degil de dogrudan Kutsal Ruh'un tasanm olan bir kartal
bana dnyorlar. Ve sonunda kartaln tm gvdesi ay
dnlanyor. Kartal binlerce adaletli kraldan oluuyor ve lm
paratorlugun tek simgesi, tek sesi olarak konuuyor ama
biz demiyor ben diyor (Cennet, XIX, l l ) . Eski bir kuku
Dante'nin iini kemiriyor: Tann'nn lndus kylannda dog
mu ve lsa'nn varlgndan haberi olmayan ama rnek bir
yaam sren bir adam inansz diye cezalandrmas haksz
lk degil mi? llahi takdire uyan bir ciddiyede yantlyor Kar
tal; cretkar sorgulamay knyor, Baglayc'ya inanma
nn zorunlu oldugunu ve dolayl olarak Tann'nn bu inan
c baz erdemli paganlar arasnda yaym olabilecegini sy
lyor. Kutsanm ruhlara rnek olarak da lmparator Traia
nus ve Ripheus'u gsteriyor, birincisi Ha'tan nce, ikincisi
88
Ha'tan sonra. 2 (XIV. yzyl iin Kartal'n olaanst olan
bu grnts, kartallann parlak klarla reklamlan ssle
dikleri XX. yzyl iin geerli olmayabilir. Bkz. Chesterton;
What I saw in America, 1 922.)
Dante'den baka birisinin Komedya'nn en stn figrle
rinden biri olan bu yaratktan daha stn bir imge yarata
bilecei, hakl olarak, inanlr gibi deil, ama byle bir figr
var. Dante'nin Kartal amblemini yaratmasndan yzyl nce,
Sufi tarikatndan Feridddin Attar adl bir lranl, o tuhaf Si
murg'u (Otuz Ku) yaratm, hem de Dante'nin yaratt fi
grn belirtkenlerini ieren ama daha yetkin bir ekilde ta
sarlanm bir figr. Feridddin Attar firuzeler ve kllar l
kesi Niapur'da domu.3 Attar Farsada gzel kokular, bit
kilerden yaplm ilalar satan anlamna geliyor. Ozanla
nn Anlan'nda asl urann bu olduu yazl. yk y
le: Bir gn Attar'n dkkanna bir dervi girer, ila kutula
ona ve ielerine bakar ve alamaya balar. Attar armtr
ve endieyle gitmesini syler. Derviin yant yle olur: "Be
nim gitmem kolay, geride hibir ey brakmyorum. Oysa se
nin, grdm bu deerli eylere veda etmen kolay olmaya
cak." Attar'n yrei cz eder. Dervi gider, ertesi gn Attar
da dkkann ve dnya ilerini terk eder.
Attar nce Mekke'ye hacca gider, sonra Msr', Suriye'yi,
Trkistan', Hindistan'n kuzeyini boydan boya kateder; d
nnde kendini byk bir akla Tann'ya ibadet etmeye ve
yazmaya verir. Yazd yirmi bin adet beyit ile n salar; ki-
2 Pompeo Venturi, yalnz Aereis'nn (Il, 339, 426) birka dizesinde kutsanan
Ripheus'un rnek olarak seimine kar kyor. Vergilius onu Truvallann en
drst ilan ediyor ve lm haberine u szckleri ekliyor: Dits aliter visum
(Tannlar sonunun baka olmasna karar verdiler.) Yaznda baka hibir yerde
ad gemiyor. Dante onu, hakknda kesin bir bilgi olmadg iin semi olma
sn? Bkz. Casini (1921) ve Guido Vitali ( 1943).
3 Iki Drnizin Kavag'nn yazan olan Katibi yle diyor: "Ben de Attar gibi Nia
purluyum, ama o Niapur'un glyd, bense dikeniyim."
89
taplan: Blbl-name, Hsrev-name, Esrar-name, Ilahi-name,
Azizierin Anlan, Kral ve Gl, Harikalar Bildirisi, ve bir ei
daha olmayan Kulann Dili (Mantk-ut-Tayr) . Yaamnn
son yllarnda, yz on yana kadar yaad syleniyor, iir
yazmak da dahil dnyann tm nimetlerinden elini ayan
eker. Attar' Cengiz Han'n olu Tula'nm askerleri ldr
yor. Mantk-ut-Tayr'm temelinde szn ettiim engin imge
yauyor. Ve ite iirde anlatlan yk:
Kularn kral Simurg olaanst gzel bir tyn in'in
merkezine drr, uzun sreden beri yaadklan karma
k durumdan usanan kular krallannn drd ty
aramaya karar verirler. Krallanmn adnn otuz ku anlam
na geldiini bilirler; ayrca saraynn dnyay evreleyen Kaf
Da'nda olduunu da.
Sonu olmayacaa benzeyen bir serveni gerekletirme
yi gze alarak yedi ova ya da yedi denizi geerler, kulardan
sondan bir ncekinin ad "Ykseklik Korkusu"dur, sonun
cununki ise "Yok Etme" . Hac kulardan birou yan yol
da davadan vazgeer, biroklan da yolda lr. abann ann
drd otuz ku Simurg Da'na ayak hasarlar. lte sonunda
da gzlerinin nndedir, o zaman anlarlar ki kendileri Si
murg ve Simurg da onlarn her biri ve hepsidir. Otuzu bir
den Simurg'dur ve Simurg her bir kutur.4 (Plotinos da -Ai
neias, V, 8.4- zdelik ilkesini cennete dek vardnyor: G
rnen gkyzndeki her ey, her yerdedir. Herhangi bir ey de
her eydir. Gne tm yldzlar, her yldz yldziann tm ve
her yldz tm yldzlar art gnetir.)
Dante'nin Kartal'yla Simurg arasndaki farkllklar ben-
91
DTE BULUMA
93
gi uuur, rmagn kar kysnda gizemli bir ayin alay iler
lemektedir. Beyaz giysiler iinde yirmi drt ihtiyar ve zer
Ieri gzlerle sslenmi alt kanatl drt hayvan bir Grifon'un
ektigi zafer arabasnn nnde yrrler. Arabann sagn
da kadn dans ederek Herlerler, ilerinden birisi ylesine
krmzdr ki atee atlacak olsa zor seilebilir; sol yanda ise
lal rengi giysili drt kadn dans etmektedir, kadnlardan bi
rinin gz vardr. Araba durur ve alev rengi giysiler iin
de bir kadn belirir. Dante grd iin degil iinde kaba
ran aknlktan, kannn kaynamasndan bu kadnn Beat
rice oldugunu anlar. Utku'nun eiginde Floransa'da birok
kez yregini dolduran seviyi duyumsar. Korkmu bir ocuk
gibi Vergilius'un yardmna komasn bekler, ama Vergilius
artk yannda degildir.
94
atrice ile Cennet'teki ac veren ilk karlamas. Theophil
Spoerri'nin (Einfhrung in die Gttliche Komdie, Zurich,
1946) ilgin bir gzlemi var: "Bu ilk karlamay Dante de
baka trl dlemi olmal. Daha nceki sayfalarda bu kar
lamada onu yaamnn en aalayc anlarnn bekledii
ne dein hibir ipucu yok."
Bu salneyi yorumlayanlar her fgr tek tek ele alarak in
ediyorlar. Ermi jerome'nin Prologus Galeatus'suna gre
Vahiy'deki (4,4) ilk yirmi drt ihtiyar Eski Abit'in yirmi dr
dnc kitabn simgeliyor. Alt kanatl hayvanlar lncil'i ya
zan haberciler (Tomma) ya da Evangelyon'dur (Lombardi).
Alt kanat alt yasay simgeler (Pietro di Dante) ya da re
tinin uzarnn alt ynne yaylmasdr (Francesco da Buti) .
Araba evrensel Kilise, iki tekerlei ise iki Ahit'tir, Eski ve Ye
ni (Buti), veya etkin ve dndrc yaamdr (Benvenu
to da Imola) ya da Ermi Domenico ve Ermi Francesco'dur
bu iki tekerlek (Cennet, XII, 106- l l l ) , bir baka yorumcu
ya gre ise Adalet ve Balama'dr (Luici Pietrobono). Gri
fon -aslan ve kartal- lsa'nn kendisidir, Sz'n, yani Tanr,
Ogul, Kutsal Ruh lemesinin insan dogasyla kaynamas
dr. Didron ise Papa oldugunu savunur, ona gre " . . .buyruk
larn renmek iin Tanr katna ktnda piskopos veya
kartaldr, yeryznde ise aslan veya kral olarak gcn ve
cesaretini gsterir" . Arabann sanda dans eden kadnlar
Tanrsal erdemin simgeleridir; solda dans edenler ise kar
dinal kulandr. gzl kadn Basiret'tir, ayn anda ge
mii, imdiki zaman ve gelecegi grr. Sonra Beatrice g
rnr ve Vergilius kaybolur; nk Vergilius ustur Beatrice
ise inan; nk Vitali'ye gre Hristiyan kltr klasik kl
trden sonra gelir.
Kukusuz yukanda sraladgm yorumlarn hepsi ilgin,
hepsi dikkate alnmaya deer ve hepsi yazda belirgin ol
mayan zellikleri dikkatle inceleyip mantksal adan (iir-
95
sel deil) hakl karmay amalyorlar. Carlo Steiner, bu yo
rumlardan bazlann onaylayarak unlan kaleme alm: "
gzl bir kadn bir ucubedir, ama burada Ozan sanatn s
nrlamalanna .aldrmyor, nk asl amac kendince deer
li olan treleri anlatmakur. Bu da byk sanatnn ruhun
da nde gelenin sanat deil yilik olduunun amaz kant."
Vitali de, her ne kadar daha az okuyla olsa da bu dnce
yi destekliyor: "Alegoriler kullanmak hevesi Dante'yi kuku
verici gzellikler yaratmaya srklyor."
Bana gre tartma gtrmez iki olgu var. Dante ayin ala
y gzalc olsun istiyor (Non che Roma di carro cosi bel
lo, rallegrasse Affricano) (Roma, ne Africanus'u, ne Augus
tus'u byle gzel bir aralayla onurlandrmu, . . . ) bir; Ayin
alay etrefil bir irkinlik sergiliyor, iki. Arabaya koulan bir
Grifon, kanadan gzlerle bezenmi hayvanlar, yeil bir ka
dn, kzl bir baka kadn, baka bir kadn gzl, uyku
da yryen bir erkek, btn bunlar Gklerden ok Cehen
nem'in dairelerine yaraan grntler. Bu imgelerin bazla
nnn peygamberlerin kitaplanndan (ma leggi Ezechiel che li
dipigne) (nasl geldiklerini anlatan Hezekiel'i oku), bazla
nnnsa Yuhanna'nn Tann Esini'nden alnm olmalan kor
kunluklann azaltmyor. Eletirim yersiz deil; dier cen
net manzaralan rknlkleri dlyor.1
Tm yorumcular Beatrice'nin katlnn altn iziyorlar,
kimileri de baz simgelerin irkinliinden sz ediyor; bana
kalrsa her iki olaandlk da ayn kkeni paylayor. Ta
bii ki bu dncem bir varsaym; birka trnceyle anlatma
ya alaym.
96
Ak olmak, tanns yanlabilir bir din yaratmaktr. Dan
te'-nin Beatrice'yi tapareasma sevdigi yadsnamaz bir gerek.
Beatrice'nin bir kezinde Dante ile alay ettigi, bir baka za
man da aagladg Vita nuova'da kaytl. Kimilerine gre bu
olgular bakalannn gr; eger byle ise Dante'nin sevgi
sinin talihsiz ve zavall bir sevi oldugu kanmz daha da ke
sinleir. Dante, Beatrice lnce, Beatrice sonsuza dek kay
bolunca, zntsn biraz olsun azaltmak iin bir buluma
yks uyduruyor. Bana yle geliyor ki, Dante iirinin
l yapsn bu bulumay araya sktrmak iin tasarlyor. Ve
ite o zaman dlerde olanlar oluyor; iiri binbir trl g
lklerle lekeleniyor. te Dante'nin iine dtg durum.
Beatrice onu sonsuza dek reddedince sevgilisini dnde
gryor, ama onu kat bir insan, ulalamaz biri olarak ve bir
ku kimligine brnm aslann ektigi bir arabada dl
yor (Araf, XXXI , 1 21 ), Beatrice'nin gzleriyle karlatgnda
ya tmden ku ya da tmden aslan olan bir hayvan. Byle
si imgeler bir karabasann habercisi olabilirler. Nitekim ka
rabasan daha sonraki kantoda kesinleerek sryor. Beatrice
yok oluyor; srasyla bir kartal, bir dii tilki, bir ejderha ara
baya saldnyorlar; tekerlekler ve mil tylerle rtlyor, ara
bann drt bir yanndan yedi ba beliyor (Transformato co
si'l dificio santo 1 mise fuor teste . . . ) (Kutsal araba byle degi
ince drt bir yanndan balar olutu) ; bir dev ve bir orospu
Beatrice'nin yerini alyorlar.2
Dante'nin yaamnda Beatrice sonsuza dek var olmutur.
Dante ise Beatrice iin belki ok ksa bir sre var olmu, bel
ki de hi var olmamtr_ Belki de Dante'ye acdgmz iin
ya da hayran oldugumuz iin ona onca ac veren, hibir za-
97
man unutamad bu uyumazl unutnay yeliyoruz.
Umutla bekledii o dsel bulumada karlat engelle
ri bir kez, bir kez daha okuyorum ve frtnal ikinci daire
de Alighieri'nin dledii o iki sevgili geliyor aklma. Her ne
kadar Dante bilmese de, anlamak istemese de, eriemedii
mutluluun iki karanlk simgesi o iki sevgili. Cehennem'de
sonsuza dek birlikte olacak Francesca ve Paolo'yu dn
yorum (Questi, che mai da me non fia diviso . . . ) (yanmdan
hi ayrlmayacak sevgitimi de). Korkun bir sevgiyle, ku
kulu bir skntyla, hayranlkla, imren erek. . .
98
BEATRCE'NN SON TEBESSM
99
turdugu kutsal gl grr. Tam o anda birden Beatrice'nin
onu braktgn fark eder. Beatrice yukanda Gl'n dairele
rinden birindedir. Kii denizin dibinde bile olsa ggn gr
ledigi blgeye nasl kaldnrsa gzlerini, Dante de Seatri
ce'ye yle tapareasma bakar ve yalvanr. yilikleri iin ona
ne denli byk bir gnl borcu oldugunu syler ve ruhunu
teslim eder. Ite dizeler:
1 00
dugunu dnyor; Guido Vitali kendi kendine Dante'yi
Cennet'i yaratmaya zendiren asl neden sakn sevdigi ka
dn iin saltanat srecegi bir lke ina etmek olmasn diye
soruyor. Vita nuova nn nl bir trncesi ("Onun iin hibir
'
102
bu salneyi dlyor ve Beatrice'nin yannda oldugunu san
yor. Dante iin ne byk mutsuzluk, yzyllardan beri iiri
ni okuyanlar iin ne byk ans. Bulumann bir d oldu
gunun bilincinde olmak durumu biimsizletiriyor ve tyler
rpertici olaylara neden oluyor -ve tabii, ggn en yksek
katnda gereklelikleri iin daha da korkun-: Beatrice'nin
yok olmas, yal kiinin onun yerini almas, Beatrice'nin bir
anda Gl'n st kadanna kmas, glmsemenin ve bak
n o denli ksa, ylesine kaamak olmas, yzn bir daha
geri evirmernek zere sonsuz kaynaga dndrmesi.1 Deh
et szcklerde okunuyor: come parea szleri lontana szc
gn tamamlyor, ama ayn zamanda sorrise'ye de bulayor
ve Longfellow bu nedenle lg yle eviriyor Ingilizce
ye ( 1867):
103
Shakespeare'in Bellei*
(*) Bu b<lam 198J'tm Dncc degiik Iritaplarda yaymianm U Dylr ve imdiye dek
hibir lritapu yaymlanmam olan "Shakespcare'in Bellegi" (1 980) adl Dylr
dcn olumaktadr.
YlRMl BE AGUSTOS, 1983
107
19 numaral oda ikinci kattayd ve anmsadm kadary
la zavall, harap grnl, parmaklklada evrili ve iinde
parklardaki banklar andran bir bank olan bir avluya bak
yordu. Otelin en st katndaki tek odayd. Dokunur dokun
maz kap kendiliinden alverdi. Avize yanyordu. Acma
sz kta hemen tandm kendimi. Dar demir yatakta srt
st, benden daha yal, daha zayf, ok daha solgun, bak
lar yukardaki kartonpiyerlerde kaybolmu, kendim yat
yordum. Sesi kulama geldi. Tam benim sesim deildi, da
ha ok ses kaytlarnda duyduum nankr, renksiz sesime
benziyordu.
"Ne tuhaf' diyordu "iki kiiyiz ama ayn insanz. Doru,
dlerde hibir ey tuhaf deildir."
Korka korka sordum: "yleyse btn bunlar bir d m?"
" yle olduuna eminim, benim son dm."
Eliyle baucu masasnn merrneri zerindeki bo ieyi
gsterdi. "Sen son gecene ulaana dek daha ok d gre
ceksin. Senin iin bu gn gnlerden ne?"
"Pek iyi bilmiyorum. Ama dn altm bir yama girdim."
"Senin yaamn da . . . , bu geceye erdiinde, bir gn n
ce seksen drt yana girmi olacaksn. Bu gn 25 Austos
1983."
"Onca yl beklernem gerekecek. . . " diye fsldadm.
"Benim hi zamanm kalmad," dedi birden hrnlaarak.
"Her an lebilirim, bilinmezde kaybolabilirim ve hala ifti
mi dlyorum. Aynalarn ve Stevenson'un bana armaan
ettikleri bayadam bir konu bu."
Stevenson'un adn anmasnn ukalalk deil, bir veda ol
duunu sezinledim. Shakespeare olabilmek ve unutulmaya
cak szler sylemek iin dramatik anlar yaamak yeterli de
il. Dikkatini baka tarafa ekmek iin:
"Bunun bana geleceini biliyordum. Yllar nce, yine bu
otelde, aadaki odalardan birinde, bu canna kyma yk-
1 08
smln tasiana balamtk," dedim.
"Evet," dedi ar ar, anlanm tazelercesine. "Ama iliki
yi gremiyorum. O taslakta, ben Adrogue iin yalnzca gi
di bileti almtm, Las Delidas Oteli'ne gelince de otelin en
uzak, en ssz kesindeki 9 numaral odasna kmtm.
Orada, o odada canma kyyordum. "
"Ite ben de bu yzden buradaym," dedim.
"Burada m? Zaten hep buradayz. Seni burada Maipu
Soka'ndaki evde dlyorum ve bir zamanlar annerne ait
olan bu odada yaama veda ediyorum. "
"Annerne ait olan odada," diye yineledim, anlamak istemi
yormuum gibi. "Ben seni 9 numaral odada dlyorum,
st katta avluya bakan odada. "
"Kim kimi dlyor? Ben seni dmde grdm bili
yorum, ama sen de beni dnde gryor musun, bunu bil
miyorum. Adrogue'deki otel yklal yllar oluyor, yirmi yl
kadar, yoksa otuz mu? "
"D kuran benim," diye yaptrdm, kar karcasna.
"D kuran bir tek kii mi yoksa iki kii karlkl birbir
lerini mi gryorlar dlerinde, bunu aratrmak gerektii
ni anlamyor musun? "
"Ben Borges'im, senin adm kayt defterinde grp yuka-
n kan Borges. "
"Borges benim ve Maipu Soka'nda lyorum. "
Bir sessizlik oldu ve arkasndan teki bana:
"Bir deneme yapalm. Yaammzn en kt am hangisi? "
dedi.
Ona doru eildim ve ikimiz ayn anda konumaya bala
dk. Ikimiz de yalan sylyorduk, biliyordum.
Yal ehresini hafif bir glmseme aydnlatt. Bu glm
semenin bir ekilde benim glmsernemi yansttn du
yumsadm.
"Birbirimize yalan syledik," dedi. "nk kendimizi tek
1 09
bir insan gibi degil ayn iki insan olarak gryoruz. Gerek
ise hem ayn ayn iki insanz hem de tek bir insan."
Bu sylei beni rahatsz ediyordu, bunu kendisine de by
lece syleyiverdim.
"Ya sen, 1983'te benim kalan yaamm zerine hibir
aklama getirmiyecek misin? " diye ekledim.
"Sana ne diyebilirim, zavall Borges? Artk altgn ans
szlklar yinelenecek. Bu evde yalnz kalacaksn. lleri bo
kitaplara, Swedenborg madalyasna ve Federal Ha'l tahta
tepsiye dokunacaksn. Krlk karanlk degil, yalnzlgn bir
baka ekli. Izianda'ya dneceksin."
"Izlanda! Denizterin Izlanda's! "
"Roma'da, tm digerlerinin adlan gibi, ad sulara yazlan
Keats'in dizelerini okuyacaksn."
"Hi Roma'ya gitmedim."
"Baka eyler de var. En gzel iiTimizi yazacaksn ve bu
bir agt olacak."
"ldgnde ... " dedim, adn sylemekten ekinerek.
"Hayr. O kadn senden ok yaayacak."
Bir sre suskun kaldk sonra devam etti.
"Onca zamandr dledigimiz kitab yazacaksn. 1979 y
lna dogn szde yaptnn bir dizi taslaktan, daha dogn
su eitli taslaklardan baka bir ey olmadgn anlayacak
sn, bo ve kr inantarla kapldgn byk bir kitap yazma
hevesinden vaz geeceksin. Hani o Goethe'nin Faust'unun,
Salammb'nun, Ulysses'in bizde yarattktan kr inan. Inan
lr gibi degil, ne ok sayfa doldurmuum.n
111
"nk ok benziyoruz birbirimize; yzn canm sk
yor, nk sanki kendi yzmn karikatr; sesin cam
m skyor, nk sanki sesimin yanks; kullandgn ack
l trnceler canm skyor, nk sanki benim tmcelerim."
"Benim de canm skyorlar," dedi br. "Bu yzden ca-
nma kymaya karar verdim."
Bir ku tt.
"Son kez," dedi.
Bir el iaretiyle beni yanna agrd. Eli benim elimi arad.
Geri ekildim, hangi elin kimin eli oldugunu bilememekten
korkuyordum.
Dedi ki:
"Stoaclar yaamdan ikayet etmememizi gtlyorlar; tu
tukevinin kaps her zaman aku. Hep byle oldugunu d
ndm, ama tembellik ve korkaklk kararm geciktirdi.
On ya da on iki gn oluyor, La Plata'da Aeneis'nn IV. Kitap'
zerine bir konferans veriyordum. Alt ll dizeleri kalp
lara gre okurken hangi yolu semem gerektigini anladm
ve kararm verdim. O andan sonra kendimi gl hisset
tim. Senin de yazgn beninki gibi olacak, iki ayr zamanda
ve iki degiik yerde gerekleen bu tuhaf, kestirimli konu
may unuttugun bir gnde, Latince ve Vergilius'la har ne
irken, beklenmedik bir anda iine dogacak. Yeniden bu d
kurdugunda imdiki ben olacaksn ve imdiki sen de be
nim dm olacak. "
"Unutmayacagm ve hemen yarn yazacagm," dedim.
"Amlarnn derinliklerinde kalacak, d gelgitlerinin ar
dnda. Bunlar yazdgnda fantastik bir yk kurguladg
n sanacaksn. Yarn degil, bu yky yazman iin daha ok
zaman var."
Baka bir ey sylemedi, ldgn anlamtm. Bir anlam
da ben de onunla lyordum; rkerek yasugn zerine dog
ru egildigimde kimse yoktu.
112
Odadan kaar gibi ktm. Danda ne avlu vard, ne mer
mer merdivenler, ne sessiz ev, ne okaliptus aalan, ne yon
tular, ne ardak, ne fskiyeler ne de Adrogue kasabasndaki
o kr evinin demir parmaklkl bahe kaps.
Darda baka dler bekliyordu beni.
113
MAvt KAPIANlAR
115
lemeliyim. Kimbilir belki de beni Aberdeen'den ta Punjab'a
dek srkleyen ey kaplanlara olan tutkumdur. Yaamn
herkesinki gibi hibir zelligi olmayan bir yaam, dlerimi
ise her zaman kaplanlar ssledi. (imdilerde dlerimi ba
ka ekiller dolduruyor.)
Bu olgulara birok kez degindim, ama artk ok uzak ge
liyorlar bana. Ancak iliraflann gerektirdigi iin bir kez da
ha deginiyorum.
1904 ylnn sonlarna dogru, Ganj Deltas'nda bir mavi
kaplan tr kefedildigini okudum. Bu haber, her ne kadar
gnderilen yantlar bu tr durumlarda grlen elikileri ve
tutarszlklar ieriyor olsalar da, daha sonra aldm telg
raflarla da dogruland. Eski tutkum tazelenmiti. Renk ay
nmlarnda sk rastlanan belirsizlikleri gz nne alarak bir
yanllk oldugunu dndm. zlanda dilinde Etiyopya'ya
"Blaland" , Mavi Topraklar ya da Siyahlar lkesi dendigi
ni bir yerlerde okumutum. Mavi kaplan da pekala kara bir
pars olabilirdi. Bu konuda okuduklarn arasnda hibir yer
de izgi sz gemiyordu, besbelli Londra basmnda ad ge
en gmi izgili mavi kaplan uydurmayd. Resimlerde
ki mavi renk bende geregi yanstmaktan ok bir amblem
olarak kullamldg dncesini uyandrd. Bir gece dm
de daha nce hi grmedigim ve adm koyamadgm mavi
renkte kaplanlar grdm. Kara renge ok yakn bir mavi ol
dugunu biliyorum ama bu kadarck bir bilgi o maviyi tam
olarak gznzn nne getirebilmeniz iin yeterli degil.
Birka ay sonra bir meslektan Ganj Nehri'nden olduka
uzaktaki bir kasahada mavi kaplanlardan sz edildigini duy
dugunu syledi. Bu bilgi beni artt nk o blgede pek
kaplana rastlanmadgm biliyordum. Mavi kaplan bir kez da
ha dme girdi; gezinirken uzun glgesi kumlarda yans
yordu. Tatili frsat bilip adn bile anmak istemedigim -nede
nini daha sonra aklayacagm- o kasahaya gittim.
116
Oraya vanm yagmur mevsiminin sonuna rastlad. Kasa
ba bir dan eteklerine snmt. Da bana yksek olmak
tan ok yayvan grnd. Karanlk cangl gzda verircesine
evreliyordu kasabay. Tm Hindistan, ve bir anlamda tm
yerkre Kipiing'in kitabnda anldna gre, benim kk
kasabann ad da bu kitabn bir yerinde geiyor olmal. Kasa
bann ne zavall bir yer olduunu anlatabilmem iin evlerin
kamlardan yaplm, sallanan kprlerle geilen bir hen
dekle cangtdan korunduunu sylemem yeterli olur herhal
de. Kasabann gneyinde bataklklar ve pirin tarlalan vard,
bir de adn hibir zaman renmediim, sulan bulank bir
dere; hemen sonra da yeniden cangl balyordu.
Kasabann nfsu Hindulardan oluuyordu. Oraya ayak
basmadan nce byle olabileceini dnmtm, gene de
kukulannn doru kmas hi houma gitmedi. Her ne ka
dar Mslmanln Yahudilikten tremi inanlann en za
valls olduunu biliyor olsam da, Mslmanlada ta teden
beri daha iyi anlanm.
Hindistan'da insaniann hzla reyip oaldn hissederiz;
kasahada ise hzla reyip oalann cangl olduunu duyum
suyordum, sanki evlerin iine dogru ilerliyordu. Gndzleri
hava bunaltcyd, geceleri de serinlemiyordu ortalk.
Kasabann yallan bana ho geldin dediler ve ilk konu
man onlarla yaptm, havadan sudan nezaket szleri. Bu ye
rin yoksulluundan daha nce de sz ettim, ama biliyorum
ki her insan iin yurdunun bir zellii vardr. Aslnda iim
den geenler pheli odalar ve bir o kadar pheli yiyecek
lerdi, ama onlara blgelerinin nnn ta Lahor'a dek ulat
n syledim. Adarolann yzleri birden deiti; hemen pot
krdn ve pimanlk duymam gerektiini sezinledim. Ya
banclarla paylamak istemedikleri bir gizleri varm gibi
geldi bana. Yoksa Mavi Kaplan'a tapyorlard da benim r
kek szlerim inanlanna saygszlk m olmutu?
117
Ertesi sabah bekledim. Pirineimi yiyip aym itikten
sonra konuyu atm. Bir gn nce usumdan geirdiklerime
karn ne oldu, anlamadm, anlayamadm. Hepsi aknlk
la, dahas korkuyla baktlar yzme; ama amacnn bu il
gin derili hayvan yakalamak olduunu syleyince rahatla
dlar. Ilerinden biri hayvan ormann kenannda grd
n syledi.
Bir gece yars uykumu bldler. Bir ocuk keilerin
den birinin aldan katn ve onu aramaya gittiinde Ma
vi Kaplan' derenin br kysnda grdn anlatt. Yeni
ayn nn rengini tam seebilmek iin yeterli olmadn
dndm ama herkes ocuun anlattklarn doruluyor
du, ayrca o zamana dek azn amam olan biri de kaplan
grdn syledi. Elimizde tfeklerle dar ktk, ocan
gln karanlnda bir kaplan glgesinin kaybolduunu g
rr gibi oldum. Keiyi bulamadlar, ama onu karan hay
van pekala benim mavi kaplan olmayabilirdi. Israrla baz iz
ler gsterdiler, tabii bu izler de pek bir ey kantlamyordu.
Bir sre sonra bu aslsz alarnlarn bir grenek olduu
nu anlamtm. Daniel Defoe gibi bura halk da duruma uy
gun izler icat etmekte ustaydlar. Kaplan her hangi bir saatte
uzaktan, pirin tarlalannn oradan, Kuzey'deki sk allklar
da grnebiliyordu, ama grenlerin kuku verici bir dzenle
sraya girdiklerini fark etmekte gecikmedim. Benim dedik
leri yere erimem, hep kaplann kamasndan hemen son
raya rastlyordu. Her seferinde izler gsteriyariad ama bir
insan eli de pekala kaplann ayak izlerine benzer sahte izler
uydurabilirdi. Birka kez kpek cesetleri grdm. Dolunay
l bir gecede, bir keiyi tuzak olarak braktk ve bo yere a
fak vaktine kadar bekledik Balangta bu ykleri kasaba
da kaldgm sreyi uzatmak iin uydurduklarn dndm.
Ne de olsa orada olmam ilerine geliyordu, bana yiyecek sa
tyorlar, gndelik ilerimi gryorlard. Bu sannn doru
118
olup olmadgn snamak iin onlara kaplan derenin daha
aaglanndaki blgede aramaya gidecegimi syledim. Hep
sinin kararm onayladgn grnce afalladm. Ama benden
gizledikleri bireyleri oldugunu dnmekten de bir trl
kendimi alamyordum.
Daha nce de syledim, kasabann yaslandg agalar
la kapl dag ok yksek degildi; tepesi kesilmi gibi dz
lk bir aland. br tarafnda batya ve kuzeye dogru can
gt uzanyordu. Bir gn, dag fazla yksek oladgna gre te
pesine urrnanmamz nerdim. Benim bu masumane szle
rim onlan fena halde skntya soktu. Biri yamacn dik oldu
gunu syledi. Aralannda en yal olan tm ciddiyetiyle bu
dncemin olanakszlgndan sz etti. Dagn tepesi kutsal
d ve sihirli engeller insaniann oraya gitmesini yasaklyor
du. Bu tepeye ayak basan lmller orada Tanr'y grmek
ve ldrrnak ya da kr olmak tehlikesiyle kar karya ka
labilirlerdi.
stelemedim, ama o gece herkes uykudayken sessizce ev
den ktm, fazla dik olmayan yamac trmanmam zor olma
d, ama alm bir patika yol olmadg, her yan otlarla kapl
oldugundan tepeye ulanarn zaman ald.
Ay ufuga yaklamt. Sanki o gnn ok nemli, orada
geirdigim gnlerin en nemlisi olacagn sezinlemicesi
ne her eyi ok dikkatle inceliyordum. Kuru yapraklarn o
ok koyu, karaya yakn rengi bugn bile gzlerimin nn
de. Tan agarmak zereydi, koca ormanda bir tek ku olsun
tmedi.
Yirmi, yirmi be dakika trrnandktan sonra dzle ayak
bastm. Burada havann dagn hemen eteklerindeki kasaba
nn bogucu havasndan ok daha serin oldugunu kestirrnem
hi de zor olmad. Eritigim dzln dagn dorugu olma
dgn, bir tr fazla geni olmayan terasms bir yer oldugu
nu, canghn da dagn yamacndan yukar dogru trmand-
119
n grdm. Sanki kasahada gnlerimi bir tutukevinde geir
miim de imdi kurtulmuuro gibi zgr hissettim kendi
mi. Kasaballarn beni kandrmak istemi olmalan urourum
da degildi, davranlannn bir anlamda ocuksu bir davran
oldugunu dnyordum.
Kaplana gelince. . . Ugradgm onca d knklg merakm
da inancn da kreltmiti, gene de gayri ihtiyari ayak izle
ri aradm.
Toprak yanklarla dolu ve kumluydu. Yanklardan birin
de, -aslnda bu yarklar ok derin degillerdi ve dallanp bu
daklanarak biribiderine karyorlard-, dikkatimi eken
bir renk grdm. nanlacak gibi degildi, tam dmde
ki kaplann rengiydi bu renk. Keke grmez olaydm. B
tn dikkatimi toplayarak baktm. Yark kk talarla do
luydu , hepsi ayn byklkte, yuvarlak, yzeyleri prz
sz, birka santimetre apmda talar. Bu denli bir rnek ol
malar onlara yapay bir hava veriyordu, sanki yapma oyun
talanyd.
Egilip elimi yara soktum ve bir avu ta aldm. Hafif
e titrediimi duyumsadm. Talar, bir kk makasla
Allahabad'dan gelen bir mektubun durdugu sa cebime koy
dum. Bu iki rastgele nesnenin ykmde belli bir yerleri var.
Eve gelince ceketi kardm. Yataga uzandm ve dm
de yine kaplan grdm. Bu kez rengine dikkat ettim, da
ha nceki dlerdeki kaplan ve talarla ayn renkteydi. yi
ce ykselen gne yzme vuruyordu. Uyandm. Kalktm.
Makas ve mektup yznden yuvarlaklar kannada zorla
nyordum. nce bir avu doluu ta karttm, cebimde hala
birka avu ta kalm gibi geldi bana. Biraz gdklanma, ok
hafif bir titremeyle elimin smdgn duyumsadm. Avucumu
anca iinde otuz krk kadar yuvarlak grdm. Oysa cebi
me koyduum tm talarn saysnn onu gemedigine ye
min edebilirdim. Elimdekileri masann zerine braktm, da-
1 20
ha nce kardkianma baktm. oaldklanm anlamak iin
saynam gerekmiyordu. Yine de hepsini bir araya koydum ve
tek tek saymaya altm.
Bu basit ilemi baarmak olanakszd. Herhangi birine
dikkatle gzlerimi dikiyordum, baparman ve iaret par
mamla tutup kanrken nce bir tane olan ta sonra birok
oluyordu. Kendi kendime ateim olup olmadn yokladrn,
sonra bir kez, bir kez daha saynay denedim. nanlmaz tan
sk yineleniyordu. Ayaklanmn, karnnn altnn buz kes
tiini duyumsadm, dizlerim tir tir titriyordu. Ne kadar za
man getiini bilmiyorum.
Bakmadan, yuvarlaklan bir araya getirip bir kme yaptm
ve pencereden dan frlattm. Saylannn azaldn gre
rek tuhaf bir rahatlk duydum. Kapy skca kapatp yataa
uzandm. Biraz nceki pozisyonomu bulmaya altm, ken
dimi btn olaniann bir d olduuna inandnnak istiyor
dum. Yuvarlaklan dnmemek, aklm baka yere evir
mek iin yava yava, yksek sesle Etik kavramnn tanmla
masm ve yedi belitini yineledim. Bilmem yardm oldu mu?
Bu yntemlerle kt dleri aklndan karmaya urarken
kap vuruldu. Tek bama konutuumu duymu olmalann
dan korkarak kapy atm.
Kasabann en yahs, Bhagwan Dass't gelen. Bir an iin
onu karmda grnce gncel yaama dner gibi oldum. D
an ktk. Ben yuvarlaklar artk yok olmulardr diye umut
lanyordum, ama hayr, orada, topran stndeydiler. Say
lannn kaa ktm bilmiyorum.
Ihtiyar bir taiara bir bana bakt.
"Bu talar bahenin talan deil. Yukannn talan bun
lar," dedi, kendi sesine hi benzemeyen bir sesle.
"Evet, yle," diye yantladm. Arkasndan, gzda ve
rir gibi onlan tepedeki dzlkte bulduumu da ekleyiver
dim, ama hemen yaptm aklamadan utandm. Bhagwan
121
Dass, szlerime kulak asmadan hayran hayran talara bak
yordu. Buyurgan bir sesle talan toplamasn syledim. Ye
rinden kprdamad.
Utanarak itiraf ediyorum, tabanearn kardm, bu kez
buyrugu daha yksek sesle yineledim.
Bhagwan Dass kekeliyerek:
"Elime bir mavi ta almaktansa ggsme bir kurun yeme
yi yeglerim," dedi.
"Korkagn birisin sen," diye bagrdm.
Sanrm o anda, ben de en az onun kadar akndm, ama
gzlerimi yumdum ve sol elimle bir avu ta aldm. Sonra ta
bancam sakladm, talan Dass'n alm avucuna braktm.
imdi saylan ok daha fazlayd.
Farknda olmadan bu degiimlere ahmtm. Taiann o
galmas beni Bhagwan Dass'n ghgndan daha az artt.
"Dllendiren talar bunlar! " diye bagnyordu. "imdi sa
ylan ok daha fazla, ama gene degiebilir bu say. Dolunay
da ayn eklini alrlar, mavi renk ise ancak dlerde grle
bilir. Atalarmz bu talarn gcnden sz ederlerken yalan
sylemiyorlard. "
Tm kasabahlar evremizi sarmt.
Kendimi bu gzelliklerin sahibi bir bycymm gi
bi hissettim. Oradakilerin akn baklan arasnda yuvadan
elime alyor, yukar kaldnyor, sonra brakyordum; saga so
la savuruyor, tuhaf bir ekilde ogaldklann ya da azaldk
larn gryordum.
nsanlar aknlk ve korku iinde talarn evresinde top
lanyorlard. Erkekler kadnlar mucizeye bakmaya zorlu
yorlard. Kimi kadnlar kollanyla yzlerini kapyor, kimile
ri gzlerini smsk yumuyordu. Hibiri dokunnaya yana
mad, yalnz bir ocuk keyifli keyifli oynad talarla. O anki
kargaa bir tansk mujdeliyor gibi geldi bana; ellerime sgan
tm yuvadan kapugm gibi eve dndm.
1 22
Belki de hala sregiden bir dizi aksilikterin balangc olan
o ilk gnn, o andan sonraki saatlerini unutmak istemitim.
Bildiim bir ey varsa o da imdi hibir ey anmsanadm.
Akamst, zlemle bir gn ncesini dndm; o gn de
yle aman aman mutlu bir gn olmamt, btn dier gn
ler gibi kaplan sapiantsyla gemiti. tk balarda ok ak
seik olan, o anda ise siliklemeye balayan o imgeyi gz
mn nnde tutmaya altm. Mavi kaplan bana, daha son
ralan Avustralya'da rastlanan kara kuu kadar zararsz g
rnd.
Daha nce tuttuum notlan okuduka ne denli byk bir
yanl yaptm gryorum. Yanl bir tanmlamayla psiko
lojik -neden bu psikolojik sfat kullanlr onu da anlam
deilim- denen iyi veya kt yaznn arptt bulgumun
ncesi ve sonrasn aratrmak istedim. Yuvarlann zellikle
rini incelemek benim iin ok daha iyi olurdu.
Bana ayda tek boynuzlu adar olduunu syleseler, bu bil
giye inanrdm veya inanmazdm, ya da bu veri zerinde hi
fikir yrtmezdim; ama bylesi yaratklan gzmn n
ne getirebilirdim. Oysa ayda alt ya da yedi tek boynuzlu at,
tek boynuzlu at oluyor deseler, hemen byle bir ey ola
mayacan sylerdim. art birin drt ettiini anlam bi
risi artk bunun doruluunu parayla, zarlarla, satran ta
lanyla ya da kalemlerle snamaya kalkmaz. Anlamtr, bu
onun iin yeterlidir. Baka bir say dnemez. Baz mate
matikiler, az kalabalna getirerek, art birin drt de
mek olduunu, yani drt demenin bir baka ekli olduunu
sylyorlar... Tm dnyada bu ana kurala uymayan nesne
leri kefetmek ans bir tek bana, Alexandrer Craigie'ye na
sip oldu.
Balangta delirdiimi sanarak ok canm skld; zaman
la delirmi olmay yeler oldum, nk benim znel lgn
lm evrenin karmaa iinde olduunu kantlamaktan ok
123
daha az nemli olurdu. Eer art bir on drt veya iki olur
sa bunun nedeni salt lgnlktr.
Dlerimde talan grmeyi alkanlk haline getirmem yi
ne o gnlere rastlar. Ayn dn her gece yinelenmemesi ba
na birazck olsun umut veriyordu, ama bu umudun dehete
dnmesi pek yle uzun bir zaman gerektirmiyordu. D
aa be yukar aynyd. Balangc korkulu sonun ha
bercisiydi. Parmaklklar, demirden sarmal basamaklar, son
ra bir mahzen ya da dik merdivenlerle inilen derinlerdeki
dkmhaneler, ilingir dkkanlar, samiardan oluan bir
mahzenler sistemi. Ta dipte, bildik yankta, ayn zamanda
Kutsal Kitaplarda Tann'mn usa aykr olduu anlamna ge
len hayvan, Behemot veya Leviathan' simgleyen talar du
ruyormu. Titreyerek uyanyordum ve talar ite orada, ku
tunun iinde oalmaya hazr duruyorlard.
Kasaballlann bana kar tutumlan deimiti. Mavi Kap
lan dedikleri kutsal yuvarlardan bana da biraz kutsallk bu
lamt sanki, ama bir yandan da beni kutsal tepeye sayg
szlkla suluyorlard. Gnn ya da gecenin herhangi bir sa
atinde, Tannlar beni cezalandrabilirlerdi. Bana saldrmaya,
aka mahkum etmeye cesaret edemiyorlard, ama imdi
hepsinin ar bir ekingenlikle aadan aldklan gzmden
kamad. Talarla oynayan ocuu bir daha grmedim. Ze
hirlenmekten ya da srtma bir haner indirilmesinden kor
kuyordum. Bir sabah, afak skmeden katm kasabadan.
Sanki tm kasaba halk beni gzetliyormu, kam onlar
da rahatlatacakm gibi bir duyguya kapldm. O ilk sabah
tan sonra hi kimse talan grmek istememiti.
Lahor'a dndm. Bir avu yuvarlak ta cebimde duruyor
du. Aile ortam ve kitaplanm arasnda da aradm huzuru
bulamadm. Talarn, skc kasabann, cangln, dan tepe
sindeki dzln, dzlkteki yarkiarn iinde bir yerlerde
hala var olduklarn hi unutamyordum. Dlerim hepsi-
1 24
ni birbirine kantnp oaltyordu. Kasaba talarm, cangl
deltaym, delta canglm. . ..
Arkadalanmla olmaktan kayordum. Bilimi boan bu
korkun mucizeyi dayanarnayp onlara gstermekten kor
kuyordum.
Yeni deneyler yaptm. Yuvarlardan birinin stne bir ha
iareti kazdm. brlerinin arasna kantrdm ve bir ka
kez evirdikten sonra kaybettim, talar oalmt. Bir kez
de baka bir tan evresini jiletle kazyarak snadm. Bu ta
da hemen kayboldu. Yuvarlardan birinin ortasna matkapla
bir delik atm ve deneyi bir kez daha yineledim. Onu da bir
daha bulamamak zere yitirdim. Geen gn zerinde ha
iareti olan ta gittii o bilinmeyen yerden geri dnd. Ne
esrarengiz bir uzamd bu, talan yutuyor, bir zaman sonra
anlalmaz yasalara uyarak ya da insanlk tesi bir istenle
birkan geri veriyordu.
Matematik biliminin alad dzen merak, beni matema
tii yadsyan bu akl almaz dllerren talarda bir dzen arama
ya srkledi. O hi beklenmedik oalp azalmalann bir ku
rala balamak istedim. Gecemi, gndzm talann oalp
azalmalannn istatistiini tutmaya adadm. Bu dnemde bo
yere saytarla doldurduum defterleri hala saklyorum. yle
bir yntem kullanyordum. Talan gzlerimle sayyordum ve
sayy not ediyordum. Sonra ikiye aynp masann stne ko
yuyordum. Her kmedeki talan yeniden sayp, bir kez da
ha not ediyordum ve bu ilemi srekli yineliyordum. Belli bir
dzen aray, dnmlerin gizlerini bir ema ile gsterme
abas boa kt. En az en ok 419 ta saydm. Bir an gel
di yok olmalann bekledim, ya da yok olmalanndan korkum.
Birka deneyden sonra dierlerinden ayn olan bir yuvann o
almadn ve yok olmadn kaydettim.
Bu durumda doal olarak drt ilemi, toplama, kar
ma, arpma veya blme, gerekletirmek olanakszd. Ta-
125
lar aritmetik ilemlere, olaslk hesapianna kar kyorlar
d. Krk yuvar blnerek dokuz yuvar olabiliyordu; diger
yandan dokuz yuvar blnerek yz yuvar olabiliyordu.
Agrlklannn ne oldugunu bilmiyorum. Tartmadm, ama
agrlklannn degimedigine, hafif olduklanna inanyorum.
Renkleri hep o ayn maviydi.
Bu ilemleri gerekletirmek beni ldrmaktan korudu.
Matematigi yok eden talarla ugrarken birok kez o nl
Yunann talanm, ilk say kavramn ve sonradan bir ok di
le giren "calculo" * szcgn dndm. Matematik bili
minin, dedim kendi kendime, kkeni ve sonu talardan geli
yor. Eger Pitagoras bu talarla alm olsayd . . .
Bir ayn sonunda kaosun iinden klmaz bir durum ol
dugunu anladm. lte yuvadar orada uysal uysal duruyor
lard; iimdeyse srekli onlara dokunma, yeniden o gdk
lanmay duyumsama, ogalp azaldklann grme, iftleri ve
tekleri dikkatle izleme istegi . . . Bir ara bu kaosun baka nes
nelere bulamasndan bile korkar oldum, en ok da onlara
dokunan parmaklara bulamalanndan.
Birka gn sreyle talan hi usumdan karnamay ken
dime grev ilan ettim, nk unutmann anlk olacagn, ye
niden kefetmenin yaratacag skntmnsa bin beter olacag
n biliyordum.
On ubat gecesi uyumadm. afak vaktine dek yrdk
ten sonra Wazil Han Camisi'nin kapsndan ieri girdim. He
nz renklerin tam belirginlememi oldugu bir saatti. Avlu
da kimsecikler yoktu. Nedenini bilmeden ellerimi samta
ki suya daldrdm. Camiye girince Tann ve Allah szlerinin
gzle grlemeyen o ayn ve tek Yaratk'a verilen adlar oldu
gunu dndm; yksek sesle beni stmdeki ykten kur
tarmas iin yalvardm. Kprdamadan yant bekledim.
126
Ayak sesi duymamtm ama yakndan gelen bir ses bana:
"Geldim," dedi.
Yanmda bir dilenci duruyordu. Alacakaranlkta trbam
n, feri kam gzlerini, sapsan benzini ve kr sakalm see
bildim yalnzca. Uzun boylu deildi.
Avucunu aarak elini bana dogru uzatt, daha nceki al-
ak sesle:
"Ey Fakirierin Koruyucusu, bir sadaka," dedi.
Arandm ve yamtladm:
"Tek bir kuruum yok."
"Bir sr var," oldu yant.
Sag cebimde talar vard. Bir tane karttm, ak avucuna
braktm. Ta brakrken hi ses kmad.
"Hepsini vermelisin," dedi. "Her eyini vermeyen hibir
ey vermemi demektir."
Anladm.
"Sadakamn korkun olabileceini bilmeni isterim," dedim.
Yantlad:
"Kabul edebileeeim tek sadaka bu. Gnah iledim,"dedi.
Btn talan avucuna braktm. Hi ses karmadan deni-
zin dibine dereesine dtler ukurlam avucuna.
Sonra bana:
"Henz senin sadakan nedir bilmiyorum, ama benimki
dehet verici. Gnler ve geceler, saggr, alkanlklar, dn
ya sana kalyor," dedi.
Kr dilencinin ne ayak seslerini duydum ne de afak s
kerken kayboluunu grdm.
1 27
PARACElSUS'UN GL
129
Bir torba kard ve iindekileri masann stne dkt. Bir
sr madeni para kt torbadan, hepsi de altn paralard. Bu
ii sa eliyle yapt. Paraeelsus yakmak iin ona arkas
n dnmt. Yeniden ona doru dndnde adamn sol
elinde bir gl tuttuunu fark etti. Bu gl Paracelsus'u ku
kulandrd.
Masaya yasland, parmaklannn ucunu birletirdi.
"Hem tm maddeleri altna eviren iksiri retebilecei
me inanyorsun hem de bana altn sunuyorsun. Ben altn
aramyorum, eer altna deer veriyorsan bana rak ola
mazsn."
"Altn benim iin nemli deil," diye yantlad br. "Bu
paralar alma isteimin yalnzca bir paras. Bana sanat
retmeni istiyorum. Senin yanda iksire giden yolda yr
mek istiyorum."
Paraeelsus yava yava:
"Yol iksirin kendisi," dedi. "Balang noktas iksir. Bu
szleri anlamyorsan daha anlamaya balamamsn demek
tir. Erek, atacan her admdr."
teki kaygyla bakt Paracelsus'a. Deiik bir ses tonuyla:
"Gerekten bir erek var m, peki?" dedi.
Paraeelsus gld.
"Beni kk grenler, ki saylan aptallklanndan az deil,
olmadn sylyorlar, bana sahtekar diyorlar. Hakl olduk
lann sylemiyorum, ama bir d olabilirim. Bildiim bir
ey varsa o da yalnzca tek bir yol olduu."
Bir sessizlik oldu ve teki:
''Bu yolu seninle yrmeye haznm," dedi. "Uzun yllar
yrmemiz gerekse bile. Brak seninle geeyim l. Brak
yldzlar oraya ayak basnama izin vermeseler de hi deil
se uzaktan greyim Kutsal Topraktan. Yalnz yola kmadan
nce bir ey denemek istiyorum."
"Ne zaman?" diye sordu Paracelsus, endieyle.
1 30
"Hemen imdi," dedi rak olmak isteyen, birden karar ve
rerek.
Konumaya Latince balamlard, imdi ise Almanca ko
nuuyorlard.
Gen adam gl havaya kaldrd.
"Sanatn kullanarak gl yakp kllerinden yeni bir gl
yaratmakla n kazanmsn. Bu mucizeyi bana da gster.
Senden bunu istiyorum, sonra btn yaamm sana adaya
cagm."
"ok abuk kanyorsun," dedi usta. "Bana kolayca inan
man gerekmiyor, ben inan istiyorum."
br yineledi.
"Tam tersi, hemen inanmadgm iin gln yok edilip ye
niden yaratlmasn kendi gzlerimle grmek istiyorum."
Paraeelsus gl eline alm, konuurken onunla oynu
yordu.
"Inanyorsun," dedi. "Onu yok edebilecegimi mi syl
yordun? "
"Herkes yok edebilir," dedi rak.
"Yanlyorsun. ylesine, bir ans eseri, bir eyin hilige
dnebilecegini mi sanyorsun? Cennet'te, Adem tek bir i
egi, tek bir otu yok edebilir miydi?"
" Cennet'te degiliz," dedi oglan, inatla.
Paraeelsus ayaga kalkmt.
"Cennet'te degilsek neredeyiz? Tann'mn Cennet'ten ba
ka bir yer yaratabilecegini mi sanyorsun? Sence Gnah
Cennet'te olmadgmza inanmaktan baka bir ey mi?"
"Gl yanabilir," dedi rak kar karcasna.
"Ocakta hala ate var," dedi Paracelsus. "Gl kodann s
tne atacak olsan, yandgn, kalan kllerininse gerek ol
dugunu sanarsn. Ben sana gl sonsuzdur diyorum, degien
yalnzca grndr. Syleyecegim tek bir sz onu yeni
den eskisi gibi grmen iin yeterli olur."
131
"Tek bir sz m?" diye sordu rak, akn. "Ocak snk,
damtclann st tozla kaplanm. Gl yeniden nasl yara
tabilirsin?"
Paraeelsus gen adama hznle bakt.
"Ocak snk," diye tekrarlad. "Damtclann da zerieri
tozla kaplanm. Uzun yaamnn bu aamasnda artk ba
ka aletler kullanyorum."
"Hangileri oldunu sormaya cesaret edemiyorum," dedi
gen hnzrca, yahut alak gnlllkle.
"Tanr'nn gkleri, yeryzn ve iinde yaadgmz g
rnmez Cennet'i yaratrken kullandklarndan sz ediyo
rum. llk gnah, iinde yaadgmz bu Cennet'i grmemize
engel oluyor. Batni biliminin gretilerinden sz ediyorum."
rak sok bir tavrla:
"Senden bana gln yok olup yeniden gzknesini gs
termeni diliyorum. Bu ii aletlerle ya da Sz'le gerekletir
men nemli degil," dedi.
Paraeelsus bir sre dnd, sonra:
"Dedigini yapacak olsam, gzlerin bylendigi iin byle
grdgn sylersin. Tansk sana aradgn inanc getirmez.
Haydi, brak u gl," dedi.
Gen adam yine kukuyla bakt. Usta sesini ykselterek:
"Ayrca sen kim oluyorsun da bir ustann evine gelip onu
bir tansk yaratmaya zorluyorsun? Byle bir ayncalg haket
mek iin ne yaptn?" diye sordu.
br titreyerek yantlad:
"Hibir ey yapmadgm biliyorum. Yannda, glgen gi
bi alacagm yllara karlk senden bana nce klleri, son
ra da gl gstermeni istiyorum. Bir daha senden baka hi
bir ey istemeyecegim. Gzlerimin tanklk ettigine inanaca
gm," dedi ve hmla Paracelsus'un srann stne braktg
gl alarak atee frlatt.
Paracelsus'un kl kprdamad. Ak yreklilikle :
1 32
"Basilea'daki tm doktorlar ve eczaclar bir sahtekar oldu
guma inanyorlar. Belki de haklan var. lte bir zamanlar gl
olan ama bir daha gl olamayacak kller," dedi.
Oglan utan duydu. Paraeelsus ya bir arlatand ya da bir
d, kendisi ise bir yanama. Ustann kapsndan ieri gir
miti, imdi de onu nl by sanatnn bo oldugunu itiraf
etmeye zorluyordu.
Ustann nnde diz kerek:
"Davranm bagianacak gibi degil. Tann'mn inananlar
dan istedigi inan yok bende. Brak yalnzca klleri grmeyi
srdreyim. Daha glendigirnde dner grencin olurum,
yolun sonuna vannca da gl grrm," dedi.
Dile getirdigi duygular gerekti, ama iin iin onca say
lan, onca saldnya uram, onca nl ama sonuta onca bo
yal ustaya acyordu. O, johannes Grisebach, kim oluyor
du da gnahkar elleriyle maskenin ardnda kimse olmad
n meydana karyordu?
Altnlar brakmann sadaka vermek olacagn dn
d. karken paralan ald. Paraeelsus onu merdivenlere ka
dar geirdi ve bu evde her zaman gler yzle karlanacag
n syledi. tkisi de bir daha birbirlerini grmeyeceklerini bi
liyorlard.
Paraeelsus yalnz kald. Lambay sndrup yorgun koltu
guna oturmadan nce bir tutarn kl avucunun iinde e
virdi ve alak sesle bir szck fsldad. Gl yeniden can
land.
133
SHAKESPEARE'N BELLEG
135
ik szckler zerine bir alma yapmtm, ama bu al
man yaymlatmadm. imdilerde unuttuum Chapman'n
sesinin, bir gn bana yabanc gelmeyeceini hi dnme
mitim . . . Sannn bir de adiannn ba harfleriyle imzalan
m bir bror kardm, kendi yaznsal zgemiim zeri
ne. Kardeim Otto Julius'un 191 7'de bat cephesinde ehit
olduunu unutmak iin kaleme aldm bir Macbeth versi
yonunu bu listeye eklemek ne kadar doru olur bilmem. In
gilizce'de -biri Almanca'dan biri de Latince'den gelen- ince
lik ve kalnla gre iki ses olduunu anlaynca o yazy bi
tirmemitim. Bizim Almancamz, tm mzikalliine karn,
tek bir ses perdesiyle yelinmek zorunda.
Daniel Thorpe'un adn daha nce de andm. Beni onunla
bir Shakespeare kongresinde Binba Barklay tantrd. Yeri
ve tarihi sylemeyeceim, bu tr kesin aklamalann aslnda
daha beter belirsizlik yarattn ok iyi biliyorum.
Bana arpc gelen Daniel Thorpe'un yznden ok (ya
n krlm zaten yzn unutnama yardmc oluyor) ilk
bakta gze batan mutsuzluu olmutu. Insan yalandk
a birok konuda yapmack davranarak kendini olduun
dan baka gsterebilir ama mutluluk konusunda, asla. Da
niel Thorpe evresine neredeyse melankolik bir koku ya
yyordu.
Uzun sren bir toplantdan sonra akam kendimizi bir
barda bulduk. Ingiltere'de olduumuzu daha da bir iyi du
yumsamak iin -zaten Ingiltere'de olduumuzu biliyor
duk- byk elik kadehlerde lk kara biralan gvdeye in
diriyorduk.
"Punjab'da," dedi binba, "bana bir dilenci gstermiler
di. Bir Islam geleneine gre Sleyman Peygamber'in bir y
z varm, bu yzk araclyla kulann dilinden anlar
m. Sleyman Peygamber'in yznn bu dilencide ol
duu herkese biliniyormu. Yzk yle deerli, yle de-
1 36
gerliymi ki dilenci onu bir trl satamyormu. Sonunda
Lahor'da Wazil Han Camiinin avlusunda lm. "
Chaucer'in yzgnn yksn biliyor diye dndm
ama bunu syleyecek olursam Barklay'n fkrasnn tad ka
ard.
"Ya yzk?" diye sordum.
"Btn sihirli nesnelerin bana gelen onun da bana gel
mi, kaybolmu. Belki de caminin bir kesindedir imdi, ya
da hi ku olmayan bir yerde yaayan bir adamn elinde."
"Belki de yle ok ku olan bir yerdedir ki kulann ne de
dikleri anlalmyordur," diye ekledim.
"Barklay, yknzn uydurma olan bir yan var," diyerek
ancak o zaman sze kant Daniel Thorpe. lkimize de bak
madan, ortadan syledi bu szleri. lngilizceyi kendine zg
bir aksanla konuuyordu. Uzun sre Dogu'da kalm oldugu
iin byle konutugunu dndm.
"Dogru, hem uydurma hem de deil," diye ekledi Thorpe.
" yle eyler vardr ki degerieri ok yksek oldugu iin hi
bir zaman satlamazlar. "
Daniel Thorpe'un konuurken kullandg szcklerden
ok, sylediklerine inanm hali etkiledi beni. Baka bir
ey daha syleyecegini sanyorduk, ama birden piman ol
mu gibi susuverdi. Barklay veda etti. Thorpe'le ben de ote
le dndk. Olduka ge bir saatti ama Daniel Thorpe oda
snda sohbetimizi srdrmemizi nerdi. Birka beylik sz
den sonra yle dedi:
"Size Kral'n yzgn sunuyorum. Tabii ki mecazi an
lamda, ama size sundugum ey en az o yzk kadar olaga
nst. Shakespeare'in bellegini sunuyorum size, ta en es
ki ocukluk gnlerinden 16 16 yl Nisan aynn baianna
kadar. "
Agzm ap tek bir sz syleyemedim. Sanki bana deniz
leri sunuyorlard.
1 37
Thorpe konumasn srdrd.
"Hayr, bir sahtekar degilim. Deli hi degil. Sizden sy
leyeceklerimi dinlemeden yorum yapmamanz rica ediyo
rum. Binba size doktor oldugumu, daha dogrusu bir za
manlar doktorluk yaptgm sylemitir. ykm ksa. Dogu
da, bir hastahanede, sabaha kar balyor. Tam tarih nemli
degil. tki kurunla yaralanan rtbesiz bir asker, Adam Clay,
lmeden hemen nce son solugunu tutarak bana degerli bir
bellek armagan edecegini syledi. Yksek ate, can ekii
yor olmak kiinin d gcn harekete geirir, syledikleri
ne inanmadm ama teklifi kabul ettim. Sava grm bir in
sana hibir ey tuhaf gelmez. Bu armagan hangi koullarda
verebilecegini syleyecek kadar mr kalmt ancak. Koul
uydu: Beliege sahip olan yksek sesle sunacak, alacak olan
kii, yine yksek sesle, kabul ettigini syleyecek. Bellegi bir
kez veren bir daha geri alamyor."
Askerin ad ve ackl alveri sahnesi bana kelimenin tam
anlamyla bir kt yazn megi gibi geldi.
Biraz utanarak sordum:
"Shakespeare'in bellegi imdi sizde mi?"
"Hala iki bellegim var. Kendi bellegim ve Shakespeare'inki,
bu ikincisi de yan yanya benim saylr. Daha dogrusu bu iki
bellek beni teslim ald. yle bir blge var ki iki bellek bir
birlerine kanyor. Bir kadn yz var, hangi yzyla ait bil
miyorum. "
O zaman sordum:
"Shakespeare'in bellegiyle ne yaptnz?"
Bir an sustu. Sonra:
"Eletirmenlerin kmserlikleri biyografik bir roman
yazdm, A.B.D.'de ve smrgelerdeki satlar az ok para ka
zandrd. Sannn hepsi bu kadar. Sizi uyarmtm, ii az pa
ras ok grevler benim uzmanlk alanma girmez. Hala ya
ntnz bekliyorum."
1 38
Dnmeye baladm. Allmn dnda ama az renkli
yaamm Shakespeare'i aramakla geirmemi miydim? Bu
uzun gnn sonuna yaklarken onunla bulumay hak et
memi miydim?
Her szcn stne basa basa dedim ki:
"Shakespeare'in belleini kabul ediyorum."
Kukusuz o anda bana bireyler oldu ama hemen ne oldu
unu anlamadm.
Sanki bir yorgunluk duyumsadm, belki de yle olduu
nu sandm.
Thorpe'un sylediklerini iyice anmsyorum.
"Bellek artk bilincinizde, ama aa karmak gerek. Uy
kuda, uyankken, bir kitabn sayfalann evirirken ya da bir
keyi dnerken ortaya kverecek. Sabrszlanmayn, ken
di kendinize anlar uydurmaya kalkmayn. Herhangi bir
rastlanu bellei ortaya karmaya yardmc olabilir, ama ge
ciktirebilir de. Ben unuttuka siz anmsayacaksnz. Size bel
li bir sre veremiyorum."
Gecenin geri kalan saatlerini Shylock'un yapsm tammak
la geirdik Shakespeare'in Yahudilerle kiisel ilikisi olup ol
madn sormaktan ekindim. Thorpe'un onu denediimi
sanmasn istemiyordum. Dncelerinin benimkiler kadar
akademik ve geleneksel olduunu gzlemledim. Bu bulgu be
ni rahatlatu m yoksa endielendirdi mi, bilemiyorum.
Bir gece nce uyumam olduum halde o gece de nere
deyse hi gzm krpmadm. Sk sk olduu gibi bir kor
kak olduumu dndm. D krklna uramaktan
korktuum iin cmerte umutlara kaplmadm. Daha ok
Thorpe'un armaann aldauc olduunu dnmek istedim
ama ne yapsam Umut'un iime yerlemesine kar koyama
dm. Shakespeare benim olacakt, ne akta, ne dostlukta ne
de nefrette kimsenin kimseye ait olmayaca kadar. Bir an
lamda ben Shakespeare olacaktm. Ne o trajedileri ne de o
1 39
zor soneleri ben yazmayacaktm ama cadlan, ki skandi
nav Yazg Tannlan onlar, yaratrken nereden esinlendigini
anmsayacaktm, bir de u satrlan nasl yazdgm:
140
lan. Yava yava Shakespeare'in bellegine sahip oluyordum,
aradgm drt eski cilderi okumakm, yani yeniden oku
makm demek istiyorum. En dokunakl yaptlan olan sone
leri de okudum yeniden. Bazen bir, bazen birok aklamay
la karlatm. Gzel bir dize insan onu yksek sesle oku
maya zorluyordu; birka gn iinde onaltnc yzyln kaba
"r"lerini ve ak nllerini yeniden syleyebilir oldum.
Zeitschrift Jr gennanisehe Philologie'deki yazmda 1 2 7. so
nenin Yenilmez Ordu'nun unutulmaz yenilgisine degindigi
ni yazdm. Ancak Samuel Butler'in bu tezi 1899'da ortaya at
tgn anmsayamamtm.
Stanford-on-Avon'a gidiim bekledigim gibi verimsiz oldu.
Daha sonralan, giderek dleTirnde degiiklikler oldu. De
Quincey'ninkiler gibi gzkamatrc karabasanlar degildi
benim dlerim, ne de ustas jean Paul'nkiler gibi acmasz
alegorik dlerdi. Tanmadgm yzler, bilmedigim odalar
doldurdu gecelerimi. Dmde grdgm ilk tandk yz
Chapman'n yz oldu; sonra Ben jonson'unki ve hibir z
gemiinde ad anlmayan ama Shakespeare'in sk grt
g bir komusunun yzyd.
Evinde ansiklopedisi olan bir kii o ansiklopedinin her sa
tnn, her paragrafn, her sayfasn, her gravrn bilir diye
bir ey yok, o ansiklopediyi edinmi olmakla yalnzca btn
bunlan tanmak frsatn elde etmitir. Bu olgu soyut, ierigi
alfabetik sraya gre hazrlanm, kullan kolay bir ey iin
geerliyse; bir lnn byleyici bellegi gibi soyut ve degi
ken, ondoyant et divers bir ey iin vann siz dnn ne an
lama gelebilecegini.
Hi kimse tm gemiini bir anda kucaklayamaz. Bildigim
kadanyla ne Shakespeare'e, ne de onun yan mirass sayla
cak bana byle bir ayncalk tannm degil. Insan bellegi an
Iann toplam degildir, bir sr dagnk olaslklardan oluur.
Yanlnyorsam Ermi Augustin bir yerde bellegin sarayla-
141
nndan ve magaralanndan sz eder. Ikinci metafor bence da
ha dogru. Ite ben, bu magaralara girdim.
Hepimizin belleginde oldugu gibi Shakespeare'in bellegin
de de isteyerek reddettigi karanlk blgeler vard. Biraz y
zm kzararak, Ben Jonson'un ona Latince ve Yunanca alt
ll dizeler okuttugunu, Shakespeare'in kulagnn, hibir
kulakla kyaslanamaz o mthi kulagnn, onu bol bol ya
nlugn ve arkadalannn alaylanna neden oldugunu anm
sadm.
lnsanlgn gnlk deneyimlerinin tesinde, kimi zaman
mutlu, kimi zaman i karartc durumlar yaadm. Uzun ve
zorlu bir yalnzlk, nasl oldugunu anlamadan beni bu tans
g uysalca kabulleurneye hazrlamt.
Otuz gne yakn bir sre sonra, lnn bellegi bende
canlanmaya balad. Tuhaf bir mutluluk iinde bir haf
ta kendimi Shakespeare sandm. Yaptlar benim iin ye
nilendi. Shakespeare iin ayn aydan ok Diana oldugunu,
Diana'dan ok o karanlk ve uzatlan szck, moon, oldu
gunu biliyordum artk. Bir baka bulguyu daha not dtm:
Shakespeare'in belirgin dikkatsizliklerini, hani Hugo'nun
vgyle sz ettigi o absence dans l'infini, bilerek yaplan dik
katsizlikleri. Shakespeare sahnenin iten olmas, fazla ze
rinde oynanm ve yapay grnmemesi (nicht allzu glatt und
geknstelt) iin bu dikkatsizliklere aldr etmiyordu ya da
bile bile araya sokuturuyordu. Yine bu nedenle karmak
egretilemeler kullanmt:
my way of life
Is fall'n into the sear, the yellow leaf.
142
Anladm ki insan ruhunun yetisi, bellek, anlay ve is
ten, Skolastiklerin uydurmas deil. Shakespeare'in bellei
Shakespeare'in yaad durumlanndan baka ne haurlatabi
lirdi ki bana. Bu durumlann ozana zg olmad meydan
da; asl nemli olan bu temelsiz verilerle yaptn gerekle
tirmi olmas.
Ben de, ilk bata, safa Thorpe'un yapt gibi bir zge
mi yazmay dndm. ok gemeden bu yazn trnn
bende olmayan zel bir yazarlk yelisi gerektirdiini anla
dm. yk aniatmay bilmem ben. Shakespeare'inkinden
ok daha olaanst olan kendi ykm bile doru drst
anlatamam. stelik byle bir kitap ne ie yarard ki. Rast
lantlar veya yazg Shakespeare'in karsna her insann bil
dii trden nemsiz, korkun eyler karm. O bunlar
yklere, o dleri kuran renksiz adamdan ok daha canl,
birok kuan dillerinden drmeyecekleri dizelere, sz
l mzie dntrmeyi baarm. Bu a zmek, kule
nin dibini maynlamak, Macbeth'in sesini ve fkesini belge
sel bir zgemie veya gereki bir romana indirgemek ne
ie yarar?
Bilindii gibi Almanya'nn resmi tapn simgesi Goethe'dir.
Biraz da nostaljiyle sahiplendiimiz Shakespeare klt daha
mahrem bir tapnma biimi. (lngiltere'de, Ingilizlere ok
uzak den Shakespeare, resmi tapn simgesi; Ingiltere'nin
ba kitab ise lncil.)
Servenin ilk evresinde Shakespeare olmaktan mutlu
luk duyuyordum. Daha sonralan iimde bir eziklik, bir kor
ku bagsterdi. Balangta iki bellek birbirlerinin sulannda
yelken amyorlard. Zamanla Shakespeare'in cokulu neh
ri benim alak gnll dere yatan tehdit etmeye, dahas
yok etmeye balad. rkerek ana dilimi unutnaya balad
m sezdim. Kiisel kimlik gcn bellekten aldna gre ak
lm yitirmekten korktum.
143
Arkadalarm beni grmeye geldiklerinde nasl oluyor
da bir cehennem hayat yaadm fark etmiyorlard, a
yordum.
evremdeki gnlk olaylar anlamamaya baladm (die
alltagliche Umwelt). Bir sabah kocaman demirler, tahta
lar ve camlar arasnda yolumu ardm. Sirenler ve ba
rmalar karsnda afallam kalmtm. Bremen tren is
tasyonundaki vagonlar ve lokomotifleri tanmam epey za
man ald.
Yllar getike btn insanlar belleklerinin artan ykn
tamak zorunda kalrlar. Bense zaman zaman birbirine ka
ran iki bellein arl altnda, aralannda bir trl iletiim
kuramayan kendi belieim ve br, eziliyorum.
Her ey kendi varlnda korunmak ister diye yazm Spi
noza. Ta ta olmak ister, kaplan kaplan olmak, ben de yeni
den Hermann Soergel olmak istiyordum.
Shakespeare'in belleinden kurtulmaya ne zaman karar
verdiimi anmsamyorum. En kolay yntemi setim. Rast
gele telefon numaralar evirdim. ocuk ve kadn sesle
ri yanthyordu hep. Onlara saygszlk etmemem gerektii
ni dndm. Sonunda kltrl bir erkek sesi kt kar
ma. Sordum:
"Shakespeare'in belleini ister misin? Sana nerdiim ok
ciddi ve tehlikeli bir ey. Iyi dn."
Szlerime pek inanmam grnen bir ses yant verdi:
"Tehlikeyi gze alyorum. Shakespeare'in belleini kabul
ediyorum."
Bu armaann ne koullarda verildiini anlattm. Tuhaf
bir ekilde, bir yandan yazabileceim ama bana yasaklanan
kitabn zlemini ekiyordum, bir yandan da iimdeki konu
un, hayaletin, hibir zaman peimi brakmamasndan kor
kuyordum.
Alnac yerine koydum ve umutla u szleri yineledim:
1 44
Simply the thing I am shall make me live.
Bir zamanlar o eski bellegi uyandrmak iin yntemler
aramtm, usumdan silmek iin baka yntemler bulmam
gerekti. Denedigim birok yntemden biri Swedenborg'un
asi grencisi William Blake'in mitolojisini incelemek oldu.
Karmak olmaktan te, zor olduunu anladm.
Ne bu, ne de dieryollar ie yarad, hepsi beni Shakespeare' e
gtryordu.
Sonunda beklernem gereken zaman dolduracak tek are
yi buldum: Gerek engin mzik, Bach.
P.S. 1924 - Herkes gibi sradan bir insanm ben de. Uya
nkken bilgi fileri dolduran, nemsiz, bilgece yazlar yazan
bir ordinarys profesr, Hermann Soergel, ama baz geceler
sabaha kar d gren br. Zaman zaman kck, an
lk, belki de otantik anlar beni gafil avlyor.
145