You are on page 1of 109

J o r g e L u is B o r g e

ORGES VE BEN

A F A
DENEME
AFA-Deneme: 10
AFA-Yaynlan: 73

ubat 1989

AFA Yaynclk A..,1988

Bu kitabn tm haklar
AFA Yaynclk A..ye aittir.

Dizgi: AFA Yaynclk A..


Bask: Glen Ofset
Kapak: Reyo Basmevi

AFA Yaynclk A.., Babali Cad. Shhiye Ap. 19/8


Caalolu - ST.
S 526 39 80
JORGE LUIS BORGES

Borges ve Ben
eviren:
Celal ster

AFA
YAYINLARI
indekiler

An Introduction to Borges 12

Bir zyaamyks Denemesi 16

Borges ve Ben 94

Yaratan 96

teki 100
Ne benim iin hibir anlam tamayart sekin bir aznlk iin
yazyorum ne de "kitleler diye tapnlan o platonik varlk
iin. Demagogun gznde ok deerli olan bu iki soyutlama
ya da hi inanmyorum. Ben kendim ve dostlarm iin yaz
yorum, bir de zamann gemesini kolaylatrmak iin.
Jorge Luis Borges
(Kum Kitabna Yazann Notundan)
24 Austos 1899da Ajantinin bakenti Buenos Aireste
doan Jorge Luis Borgesin ocukluu, baz yaptlarnda da
anlatt yoksul Palermo mahallesinde geti. Arjantin tari
hinde nemli bir yeri olan ngiliz kkenli bir aileden geldii
iin ngilizceyi spanyolcadan nce renen Borges, daha
dokuz yandayken Oscar Wildem Mutlu Prens ini spanyol-
caya evirdi. Edebiyatla ilk tankl, kltrl bir insan olan
babasnn kitaplnda bulunan ngilizce kitaplar araclyla
oldu. ok kk yalarda H. G. Wellsin yaptlarn, Binbir
Gece Masallar'm, Mark Twainin Huckleberry Finnini,
Cervantesin Don Quixote'sini okuma olana buldu.
1914de, Birinci Dnya Sava patlak vermeden hemen
nce ailesiyle birlikte svirenin Cenevre kentine giden Bor
ges, orada kald be yl boyunca Franszca ve Almanca
rendi ve Collge de Genvei bitirdi. 1919da yine ailesiyle
birlikte Mayorkaya, ardndan da spanyaya gitti, spanyada
Ultraimo akmn benimseyen gen yazarlara katld. Ultra-
ismo yanllar, k iinde olduunu dndkleri 98 kua
nn tannm yazarlarna kar kyorlard.
1921de Buenos Airese dndnde doduu kenti ye
niden kefeden Borges, bu dnemde yazmaya balad ilk
iirlerinde kentin yaad gnleri ve gemiini yeniden ya
ratt. 1923-1929 yllan arasnda yazd benzetmelerle ykl
iir kitab, Buenos Aires Tutkusu, Yolun tesindeki Ay ve
San Martin Defteri, Borgesin kentiyle olan ilikisini, kendi
i dnyasyla dndaki kent arasnda kurduu karmak
iletiimi aa vurdu. Bu dneminde,,sonradan kar kaca
Ult aismo akmnn Gney Amerikada yaylmasna nc
lk eden Borges, iir kitaplarnn yansra edebiyat dergi
si kard, denemeler yazd, 1930da Evaristo Carriego dl
bir yaamyks yaynlad.
1930tlan sonra deneme, iir, eletiri V2 ksa yk trle
rini birletirerek oluturaca kendine zg ve hibir edebi
yat trne sokulamayan biimin ilk denemelerine giriti.
1935de yaynlad ve bu tr ksa ykler, kssalar, eviriler
ve uyarlamalardan oluan Rezaletin Evrensel Tarikinde,
ad ktye km kiilerin yaamlann anlatmay denedi. O
sralar felsef ve eletirel denemelerini "kurg'lanndan ayr
makta olan Borges, bu tr denemelerden oluan Sorgulama
lar, Umudumun Boyutlar ve Sonsuzluun Tarihim yaynla
d.
1938de babas len Borges, ayn yl, bandaki bir yara
nn iltihaplanmas sonucu ar bir hastalk geirdi ve bir sre
konuma yetisini yitirdi. Bir sre sonra, geimini salayabil
mek iin ailesinden birinin adn tayan bir Buenos Aires
ktphanesinde st dzeyde bir grevde almaya balayan
Bo-gesin oradaki dokuz yl mutsuzluk iinde geti. Ancak
Borges, 1938i izleyen yllarda edebiyat trleri arasndaki
snrlar zorlayan yeni tarznn baarl rnlerini verdi.
1944de yaynlanan Kurgular dizisinde ve 1949da baslan El
Aleph adl kitabnda, Kafkams bir dnyay betimleyen me
tafizik yklerden gerekte olmayan kitaplarn eletirilerine
kadar her tr yazy denedi. Borges, yine ayn dnemde,
Adolfo Bioy Casaresle birlikte, her ikisinin atalarnn adla
rndan oluturulmu H. Bustos Domecq takma adyla de
dektif ykleri yazd. ykler, 1942de Don Isidro Parodi
in Alt Sorun adyla yaynland. Borges, d dnyasn ilk
kez bu yaptlarnda sergiledi.
Jorge Luis Borges, Juan Peron 1946da iktidara geldi
inde, daha nce kinci Dnya Sava srasnda Mttefikler
den yana olduunu aklam olduundan ktphanedeki
grevinden alnd. 1946-1955 yllar arasnda hayatn ka
zanmak iin yaynclk yapt, konferanslar verdi, kitaplarnn
geliriyle geinmeye alt. 1955te Juan Peronun devrilmesi
zerine Ulusal Ktphanenin mdrlne getirilen Bor
ges, tam o sralar, ailesinden gelen bir hastalk sonucu tm
den kr oldu. Ayn zamanda Buenos Aires niversitesi ngi
liz ve Amerikan Edebiyat profesr olan Borgesin yaptlar
nn yazlmasn annesi, sekreterleri ve arkadalar stlendi.
Borges, 1955i izleyen yllarda, artk kendine zg bir
tre dnen tarznda, fantastik eleri gittike ar basan
kitaplar yaynlamay srdrd. Bu dnemde yaynlanan D
Kaplanlar (1960), Dsel Varlklar Kitab (1967) ve Brodie
nir Raporu (1970) gibi kitaplarnda dzyazyla iir arasnda
ki snn neredeyse tmyle kaldrd. Brodienin Raporu'nda
ve Kum Kitabnda. (1975), okurlara, i dnyasnn derinlik
lerindeki labirentleri kefeden bir bireyin karmak imgele
mi ile yaln bir masal dilini birletiren alegorik ykler sun
du.
Bogesin yk ve iirleri, Samuel Beckett ile Uluslara
ras Yaynclar dln paylat 1961den sonra yirminci
yzyl edebiyatnn klasikleri arasnda anlmaya ve gittike
artan bir hayranlk kazanmaya balad. Giderek gnmz
edebiyatnn en sekin yazarlan arasnda yerini alan Borges,
Latin amerika edebiyatnn akademik bir okur evresinin
snrlarn ap dnya apnda da geni bir aydn kitlesine
ulamasnda ada yazarlara oranla daha byk bir rol
oynad.
Borges, 14 Haziran 1986da svirenin Cenevre kentin
de ld.

Kaynaklar:
AnaBritannica Genel Kltr Ansiklopedisi, Ana Yaynclk
A.. ve Encyclopaedia Britannica, Inc., Cilt 4, S. 442-43.
Trk ve Dnya nlleri Ansiklopedisi, Anadolu Yaynclk,
Cilt 2, ss. 1019-20.
An Introduction to Borges

Okurlara Borges ve Ben adyla ulaan bu kitapla birlikte


Jorge Luis Borgesin Trkeye drt kitab evrilmi oluyor.
Anmsayacanz gibi, lm ve Pusula 1982de Tomris
Uyarn evirisiyle, Yollan atallanan Bahe 1985de Fatih
zgvenin evirisiyle ve ngiliz Edebiyatna Giri 1987de
benim evirimle yaynlanmt.
Yalnz elinizdeki bu kitabn ilgin bir zellii var. Bor
ges ve Ben adyla yaynladmz bu kitabn ana metnini
oluturan Bir zyaamyks Denem esiyle birlikte Borges
Trkeye ilk kez "aslndan" evrilmi oluyor. nk ilk kez
New Yorker dergisinde yaynlanan B ir zyaamyks D e
nemesini Borges dorudan ngilizce yazm! Hi kukusuz,
ngilizce, spanyolca kadar yakn bir dil Borgese. Atalar
arasnda epey ngiliz bulunduunu, daha dokuz yandayken
ngilizceden spanyolcaya eviri yaptn, hi de yabana atl
mayacak bir ngilizsever olduunu dnecek olursak, Bor
gesin ngilizceye en azndan spanyolca kadar vakf olduu
kendiliinden ortaya kar. Nitekim, iki yl nce yitirdiimiz
bu byk yazarn, spanyolca kaleme ald birok yaptn,
ayn zamanda dostu olan evirmenleriyle birlikte ngilizceye
evirdiini de biliyoruz.
Bir kitab rasgele bir yerinden ya da diledii bir bl
mnden okumaya balayan bir okur deil de, sayfa numara
larn izleyerek okuyan bir okursanz, en bata sunduumuz
"kuru yaamyksnden sonra Borgesin, birok yaptnn
anahtarn ieren, stelik zaman zaman neredeyse "kurgu"
niteliinde zgn bir edebiyat metni gibi de okunabilen Bir
zyaamyks Denemesini okumaya hazrlann.
Ancak biz kk bir mdahalede bulunduk ve Borgesin
1970 ylnda yazd bu zyaamyks denemesinin ardn
dan de ksa metnini sunduk. Biri 1956da, biri 1958de,
biri de 1975de yazlm olan bu metinlerin de zyaamyk-
sel nitelikte bir kitaba hi de azmsanamayacak katklar
olabileceini dndk.
1956da yazlm olan Borges ve Ben, uzun yazlardan
giderek romandan hi holanmayan Borgesin belki de en
ksa ve en younlatrlm metinlerinden biri. Borges, bu
yaptnda ok bilinen "Dr. Jekyll ile Bay Hyde izleine kendi
kiisel yorumunu getirdiini sylyor. "Ama bir farkla," diye
ekliyor hemen ardndan, "Jekyll ile Hydeda kartlk iyiyle
kt arasndadr. Benim yorumumdaysa, kartlk, izleyenle
izlenen, seyredenle seyredilen arasnda. Mutluluk ya da
mutsuzluk gibi arlklar yaarken, bir an, bana olmakta
olann benden bamsz bir biimde baka birine olmakta
olduunu duyumsarm. Hint felsefe okullarndan birine g
re, ben (ego), kendini srekli bakmakta olduu insanla z
deletiren bir seyirciden baka bir ey deildir. Yazlarm
yazarken kimi zelliklerimi ortaya dkp kimi zelliklerimi
dlaym, Borgesi dsel bir yaratk olarak dnmeye y-
nettti beni. Ama aslnda, kimliin, kimi zaman da kimliin
uyumsuzluunun, ifte kiiliin ele alnna birok yaptm
da rastlayabilirsiniz."
1958de yazlm olan Yaratan daysa, yzyllar ncesinin
"kr ozan" Homerosun krlemesiyle ozanlamas arasnda
ki bant, yine Borgesin trlertesi denilebilecek kendine
zg biemiyle anlatlyor. Gerekten de, yzyllarn tesin
den gnmze ulaabilmi bilgi ve kaynaklarn ou, tlyada
ve Odysseia destanlarnn ozan Homerosun kr olduunu
sylyor. Borgesin de, yava yava gzlerinin bozulduunu
ve 1955 ylnda tmden kr olduunu biliyoruz. Yaratan
okurken de, Borgesin kendisiyle Homeros arasnda ortak bir
yazg yakaladn grmemek neredeyse olanaksz. Ama Bor
ges, Yaratan adl metnine yine kendine zg bir ironiyle
yaklayor:
"Bu ykmn zyaamyksel olduu dnlebilir.
Homeros benim bir yceltiliim, Homerosun krl benim
krlm, Homerosun karanl benimseyii benim karan
l benimseyiim olarak alnabilir. Oysa bu ykde okuru
bir zyaamyks okuduunu dnmekten caydracak
arpclkta eler de var, krlk bana karanln ar ar
bastrmas biiminde geldi, gkten inen esinlenmeler bii
minde deil. Beni bekleyen ne bir tlyada vard ne de bir
Odysseia. Bu yky ilk tasarladm sralar, bir sre Ho-
merosla Milton arasnda bir seim yapamadm. Oysa Milton
amza ok yakn bir dnemde yaam bir ozand. Bat
uygarl kadar eski olan Homerossa bir sylenceydi ve bu
yzden de bir baka sylenceye kolaylkla dntrlebilir
di..."
Evet, belki de Homerosla Borges arasndaki ortak yaz
g krlk deil de baka bir ey. nk bu kitapta okuyaca
nz Borges ve Ben de yle diyor Borges: "[Borgesin] die
dokunur bir eyler yazmay becerdiini kabul etmek benim
iin o kadar g deil, ama o yazdklar beni kurtaramaz,
belki de iyi olan artk hi kimsenin, hatta tekinin de olma
d, sz ve gelenein olduu iin..."
1975de yaynlanan Kum Kitab'ndan aldmz teki
adl ykye gelince, aslnda edebiyat tarihinde rnekleri hi
de az olmayan, Robert Louis Stevensondan Dostoyevskiye
birok yazarda rastlayabileceimiz "ikinci kiilik", "ifte kii
lik", benzeri" ya da "teki" izlei szkonusu olan. Bu izler,
teki adl ykde Borges ile genlii biiminde karmza
kyor. Ama Borgese bakarsanz, bu hortlaks grnt ay
nalardan, sudaki yansmalardan ya da dorudan doruya
insann belleinden kaynaklanyor ve insan hem izleyici,
hem oyuncu klyor. "Bu ykde," diyor Borges, "birbiriyle
konuan iki kiinin, hem birbirinden yeterince farkl iki kii
hem de birbirine yeterince benzeyen iki kii olmasn sala
maya altm."
Sannz, Borges de, tpk T. S. Eliot ve Ezra Pound gibi,
ideolojik nyarglarla yaklaldnda insan fena halde yanl-
tan yazarlardan. Ama belki de, kendimizi o kadar skmayp
zgrce okumann keyfine brakrsak, Borgesin yazdklarn
dan umulmadk tatlar alabiliriz. yleyse, bir kahve piirin
kendinize, yakn sigaranz, srtnz koltuunuza rahata
dayayp balayn okumaya. imdi, bu satrlar okuyunca,
"peki, sigara imeyenler ne yapacak? diye sorabilirsiniz.
Onlar bilmiyorum, ama Hilmi Yavuzun ne yapacan bili
yorum. Kahvesini piirecek, koltuuna oturacak, filtresini
dileriyle koparp att, parmaklarnn arasndan eksik et
medii, ama ne zamandr hi yakmad sigarasnn olmayan
kln silkerek balayacak okumaya.

Cell ster
Ekim 1988
Bir zyaamyks Denemesi

Ailem ve ocukluum

lk anlarm, durgun bulank akan Rio de la Platann


dou yakasna m, bat yakasna m, amcam Francisco
Haedonun kknde uzun, aylak tatiller geirdiimiz
Montevideoya m, yoksa Buenos Airese mi uzanyor,
kestiremiyorum. 1899 ylnda, Buenos Airesde, ken
tin tam gbeinde, Suipachayla Esmeralda arasnda
ki Tucuman Sokanda, annemin ailesinin kk,
gsterisiz evinde domuum. O gnlerin ou evinde
olduu gibi, annemlerin evinin de dz bir dam, zagu-
an denilen uzun, kemerli bir sahanl, su ektiimz -
bir sarnc, iki de verandas vard. ok gemeden kent
dna, Palermoya tanm olsak gerek, nk yine
ift verandal, koca bir yeldeirmeni tulumbasnn
bulunduu bir bahesi, bahenin br yannda da bo
bir arsas olan baka bir evi anmsyorum hemen. O
zamanlarn Palermosu -bizim oturduumuz Paler
mo, Serrano ve Guatemala- kentin ykk dkk ku
zey varolarmdayd. Biroklar orada oturduklarn
sylemeye utanr, kuzeyde oturuyoruz derlerdi belli
belirsiz. Oturduumuz ev bizim sokaktaki iki katl
birka evden biriydi. Mahallenin gerisi dzayak evler
ve arsalarla doluydu. Bu yreden sk sk kenar mahal
le diye szetmiimdir, ama pek Amerikallarn anlad
anlamda deil, Palermoda yoksul, sevecen insanla
rn yansra, pek o kadar sevimli saylamayacak insan
lar da yaard Sonra bir de, bak dvleriyle n
salm compadritolann, kabadaylarn Palermosu
vard. Ama bu Palermo, belleime ancak ok sonrala
r gelip yerleecekti. nk o zamanlar o mahalleyi
yok saymak iin mthi bir aba gsterirdik. Oysa,
hemen orackta bjnik edebiyat zenginliklerinin yat
tn ilk kefeden Arjantinli air, komumuz Evaristo
Carriego hi de yle yapmazd. Bana gelince, evden
neredeyse hi kmadmdan compadritolann varl
ndan bile haberim yoktu.
Babam Jorge Guillermo Borges avukatt. Felsefe
olarak anarizme inanyordu. Spencern izinden gi
denlerdendi. Bir yandan da, Modern Diller ret
men Okulunda ruhbilim dersleri veriyordu. Dersleri
ni ngilizce verir, ders kitab olarak da William Ja-
mesin ruhbilim kitabn okuturdu. ngilizcesini, an
nesi Frances Haslamm Northumbrial bir anababa-
dan Staffordshireda domu olmasna borluydu.
Umulmadk koullar babaannemi Gney Amerikaya
srklemiti. Fanny Haslamm ablas, Jorge Suarez
adnda talyan Yahudisi bir mhendisle evlenmi. Bu
Jorge Suarez, Arjantine atl tramvay getiren adam
m. Suarezle kars Arjantine yerleince, Fannyyi
de yanlarna armlar. Hi unutmam, bu servenle
ilgili bir de yk anlatrlard. Suarez, General Urgu-
izanm Entre Riosdaki "saray"na konuk gitmi bir
gn. Gel gr ki, eyaletin bu acmasz diktatryle,
adam boazlamakta kimsenin eline su dkemedii
General Urquizayla kumar masasna oturduklarnda,
Suarez bo bulunup ilk eli alvermi. Oyun bittikten
sonra dehete kaplan teki konuklar Suarezin ev
resini almlar, o eyalette tramvaylarnn almas iin
gerekli belgeyi almak istiyorsa her gece oyunda bir
miktar altn kaybetmesi gerektiini sylemiler. Ama
Urquiza o kadar kt bir oyuncuymu ki, kararlatr
lan altnlar kaybedebilmek iin baya aba harcamak
zorunda kalm Suarez.
Fanny Haslam, Albay Francisco Borgesle Entre
Riosun merkez kenti Paranada tanm. Yl ya 1870
ya 1871. Kent, Ricardo Lpez Jordanm montonero
lan ya dagoo milislerince kuatld srada olmu bu
i. Borges, atnn srtnda, alaynn banda, kenti sa
vunan askerlere komuta ediyormu. Fanny Haslam,
evinin dz damndan grm onu. O gece, hkmetin
takviye birliklerinin geliini kutlamak amacyla bir
balo dzenlenmi. Fanny ile albay ite o baloda tan
mlar, dans etmiler, birbirlerine ak olmular, en
sonunda da evlenmiler.
Babam, ailenin kk oluydu. Entre Riosda
domutu ama, saygdeer bir ngiliz hanmefendisi
olan bykanneme ikide bir aslnda Entre Rioslu
olmadn anlatmaya alr, "ben pampalarn ocu
uyum," derdi. Bykannemse, su katlmadk bir n
giliz kaytszlyla, "dorusu, ne demek istediini hi
anlamyorum," diye karlk verirdi. Aslna baklrsa,
babam hakl saylrd. nk bykbabam 1870lerin
balarnda Buenos Aires eyaletinin kuzey ve bat snr
blgelerinde bakomutanlk yapmt. ocukluum
da, Fanny Haslamdan, o gnlerin snr blgesi yaa
myla ilgili epey hikaye dinlemiimdir. Bunlardan bi
rini, Sava ile-Tutsan yksnde anlatmtm.
Anmsadm kadaryla, Simon Coliqueo, Catriel, Pin-
cen ve Namuncura gibi tuhaf adlar olan birok yerli
kabile reisi tanmt bykannem. Bykbabam Al
bay Borges, 1874de, bizim o i savalardan birinde
ruhunu teslim etmi. Krkbir yandaym ldn
de. La Verde savanda urad bozgundan dolay
ba beladaym. Srtnda beyaz pano'su, ardnda
on - oniki askeri, atn ar ar dman hatlarna sr
m ve iki Remington kurunu yemi. O sralar, Re
mington tfekleri Arjantinde ilk kez kullanlyor
mu. Her sabah kullandm tra makinesinin marka
syla, bykbabam ldren tfein markasnn ayn
olduunu ne zaman dnsem, hafife rperirim.
Fanny Haslam, habire kitap okurdu. Artk sekse
nini geride brakt gnlerde, houna gitsin diye,
gnmzde Dickensm ve Thackerayin eline su d
kecek yazar kalmadn sylerlerdi ona. Bykan
nemse, "ben Arnold Bennett, Galsworthy ve Wellsi
tercih ederim," diye karlk verirdi. 1935de ldn
de doksan yandayd. lmeden az nce bizleri yanma
ard ve ngilizce olarak (geri spanyolcas dzgn
d, ama ok iyi deildi), "ben ok, ama ok ar len
ihtiyar bir kadnm," dedi duyulur duyulmaz bir ses
le. "Bunda hibir fevkaladelik yok stelik." Bu yz
den, lmnn ev halkm altst etmesi iin hibir
neden gremiyordu. lmesi ok uzun srd iin
bizlerden zr diledi.
Baban* ok anlayl ve btn anlayl insanlar
gibi de ok sevecen bir adamd. Bir keresinde askerle
re, niformalara, klalara, bayraklara, kiliselere, ra
hiplere ve kasap dkkanlarna iyi bakmam sylemi
ti bana. nk bunlarn hepsi de yok olup gitmek
zereydi, ocuklarma btn bunlar gerekten gr
dm syleyebilmeliydim. Ne yazk ki, bu kehane
ti doru kmad.
O kadar alakgnll bir adamd ki babam, kaza
ra grnmez olsa bundan byk keyif alabilirdi. ngi
liz atalarndan vn duymasna karn bu konuda
aka yapmay ok sever, yapmack bir kmsemeyle,
"ngilizler de kimmi canm," derdi, "Alman renber
srs ite!" Shelleye, Keatse ve Swinburnee tapar
d neredeyse. Okur olarak iki konuya ilgi duyard.
Biri, metafizik ve ruhbilim stne kitaplar (Berke
ley, Hume, Royce ve William James). Biri de, Dou
yla ilgili edebiyat ve kitaplar (Lane, Burton ve Pay-
ne). Bana, iirin gcn, szcklerin yalnzca bir ile
tiim arac deil, ayn zamanda byl simgeler ve
mzik olduunu reten o olmutur. Bugn ngilizce
iir okumaya kalktmda, annem, sesimin babamn
sesine brndn syler.
Bana ilk felsefe derslerini veren de babam ol
mutu. Hem de hi sezdirmeden. ok gentim; bir
satran tahtas stnde Zenon kmazlarn, Akhille-
us ve kaplumbaay, okun kmltsz uuunu, devini
min olanakszln gstermiti bana. Daha sonralar,
Berkeleyin adn bile anmakszm, idealizmin temel
ilkelerini retmek iin akla hayale gelmedik yollar
denedi.
Annem, Leonor Acevedo de Borges, eski Arjantin
ve Uruguay soyundan. Doksandrdnde olmasna
karn hl sapasalam ve dini btn bir Katolik.
Benim yetime amda din, kadnlarn ve ocukla
rnd. Buenos Airesdeki erkeklerin ou dinsel konu
larda zgr dnen insanlard, ama soracak olsanz
Katolik olduklarm sylerlerdi. Sanrm, herkesin iyi
liini isteme ve arkada canls olma gibi zelliklerimi
annemden almm. Her zaman ak kafal olmutur
annem. Babamdan ngilizce rendikten sonra, o
unlukla bu dilde kitap okumaya balam. Ama baba
mn lmnden sonra bakm ki hibir kitab doru
drst okuyamyor, hep kafas dalyor, kendini zor
lamak iin oturmu William Saroyann nsanlk Ko-
medyasm evirmeye koyulmy. stelik evirisi ba
slmakla kalmam, Saroyan evirisinden tr Bue
nos Airesdeki bir Ermeni derneinin dln de al
m. Daha sonralar Hawthorneun baz yklerini ve
Herbert Readin sanat stne kitaplarn evirdi. Ba
na yaktrlan Melville, Virginia W oolf ve Faulkner
evirilerinden bazlar da onundur. Annem, zellikle
daha ilerki yllarda, kr olduumda, benim iin her
zaman bir yolda, anlayl ve balayc bir dost ol
mutur. Uzun yllar, yakn zamanlara kadar, sekre
terliimi stlendi, gelen mektuplar yantlad, bana
kitap okudu, sylediklerimi kada dkt, birok kez
benimle birlikte yurtii ve yurtd yolculuklarna
kt. Geri o sralar aklmn ucundan bile gemiyor
du, oysa aslnda beni yazarla sessizce, ama kar
konulmaz bir biimde zendiren oydu.
Annemin bykbabas Albay sidoro Suarez, 1824
ylnda Perulu ve KolombiyalI svarilerin Perudaki
Junin savann akn deitiren saldrsna komuta
ettiinde yirmidrt yandaym. Gney Amerika Ba
mszlk Savann sondan bir nceki arpmasy
m bu. Suarez, 1835den 1852ye kadar Arjantini
diktatrlkle yneten Juan Manuel de Rosasla kar
de torunu olmasna karn, Montevideoda srgnde
ve yoksulluk iinde yaamay, Buenos Airesde zorba
lk altnda yaamaya ye tutmu. Bu arada, toprakla
rna el koymular ve erkek kardelerinden birini idam
etmiler.
Annemin ailesinin baka bir yesi de Francisco
de Laprida. De Laprida 1816 ylnda Tucumandaki
kongreye bakanlk yapm, Arjantin Konfederasyo-
nunun bamszln ilan etmi ve 1829da bir i
savata ldrlm. Annemin babas sidoro Acevedo
da sivil olmasna sivilmi ama, 1860larda ve 1880ler-'
de i savalardaki arpmalara katlm. Diyeceim,
ailemin ik tarafndan da askerler var atalarm arasn
da. Tanrlarn byle kahramanca bir yazgy benden
esirgemi olmalarna ne kadar yerinsem az, ama tan
rlarn bu konuda akllca davrandklar da kesin.
ocukluumun byk bir blmnn evlerde
getiini daha nce sylemitim. Kzkardeimle ben,
hi arkadamz olmadndan, her nedense Quilos ve
Yeldeirmeni adlarn verdiimiz iki dsel dost ya
ratmtk. (Sonunda onlardan bktmzda da, ldk
lerini sylemitik annemize.) Kklmden beri
hep ar miyoptum, gzlk takyordum. Dorusu, bi
raz da tkrldm saylrdm. Hem ailemizde ok as
ker bulunduundan (amcam bile deniz subayyd),
hem de hibir zaman asker olamayacam bildiim
den, kk yalardan beri bir eylem adam deil de
kitabi biri olmaktan utanrdm. ocukluum boyun
ca, sevilmenin bir hakszlk olduunu dndm
hep. En kk bir sevgiye bile layk olmadma ina
nyordum. Hi unutmam, doumgnlerimde beni ar
maanlara boduklarnda, onlar hak edecek hibir ey
yapmadm, sahtekarn teki olduumu dnr,
mthi utanrdm. Bu duyguyu otuzumdan sonra alt
edebildim.
Evimizde hem ngilizce hm spanyolca konuu
lurdu. Hayatmdaki en nemli eyin ne olduunu sor-
salar, babamn ktphanesi derim. Aslnda, bazen
dnyorum da, sanki o ktphaneden hi kma
mm gibi geliyor. Hl gzmn nnde. Ayr bir
odadayd ktphane; camekanl raflarnda birka bin
kitap vard herhalde. Ar miyop olduumdan o d
nemin yzlerinin ounu unuttum (belki de byk
babam Acevedoyu dndmde aslnda onun fo
torafn dnyorum), oysa Chamberss Encyclopae
dia ve Britannicadaki metal gravrleri olduu gibi
anmsyorum. Batan sona okuduum ilk roman,
Huckleberry Finn 'di. Ardndan Gezip Tozmak ve Kali
forniyann Bereketli Gnleri geldi. Kaptan Marryatn
kitaplarn, Wellsin Aydaki lk nsanlar'm, Poeyu,
tek ciltlik bir Longfellow basmn, Define Adasn,
Dickens, Don Quixoteyi, Tom Brownin Okul Gn-
lerini, Grimm Kardelerin Masallarm, Lewis
Carroll, Bay Verdant Greenin Servenleri'ni (artk
oktan unutulmu bir kitap), Burtonn Binbir Gece
Masallar'n da okudum. Burtonn kitab, o zamanlar
mstehcen saylan eylerle dolu olduu iin yasakt.
Ben de tavanarasmda gizli gizli okumak zorunda kal
mtm. Ama kitaptaki byye kendimi ylesine kap
trmtm ki, masallarn baka hibir yanyla ilgilen
mediimden mstehcen denilen yerlerin farkna bile
varmamtm. Bu saydm kitaplarn hepsini ngiliz
ce okumutum. Sonradan Don Quixoteyi aslndan
okuduumda, kt bir eviri gibi geldi bana. Garnier
basmnn, o altn yaldzl harfleriyle krmz ciltlerini
hl anmsarm. Bir sre sonra babamn ktphanesi
dald ve Don Quixotey i baka bir basmndan oku
duumda onun gerek Don Quixote olmad duygu
suna kapldm. ok sonralar, bir dostum, o bildik
metal gravrleri, dipnotlar ve ayn dizgi yanllaryla
Garnier basmn bulup getirdi bana. Btn bu say
dklarm, benim gzmde, kitabn ayrlmaz birer par
asyd. Benim iin gerek Don Quixote o Garnier
basmdr.
spanyolcadan, Eduardo Gutierrezin Arjantinli
haydut ve soyguncular anlatan birok kitabn da
okudum. En bata da Juan Moreiray. Sonra, Albay
Borgesin lmn de ok etkileyici bir dille anlatan
Siluetas militaresi. Annem, Martin Fierroyu oku
mam yasaklamt, nk yalnzca serserilerin ve
okul ocuklarnn okuyaca bir kitapt; hem zaten
gerek goolar da anlatmyordu. Sonunda Martin
Fierroyu da gizli gizli okumak zorunda kaldm. An
nem, Hernandezin Rosas destekledii, dolaysyla
da Birlikten yana km atalarmzn dman oldu
u kansndayd. Sarmientonun Facundosunu, Grek
mitologyas, daha sonralar skandinav mitologyas
zerine kitaplar da okudum. iirle ngilizce tantm;
Shelley, Keats, Fitzgerald ve Swinburne, babamn sk
sk ezbere okuduu o muhteem gzdeleri!
Babamn ailesinde eskiden beri sregelen bir
edebiyat gelenei vard. Byk amcas Juan Crisosto-
mo Lafnur ilk Arjantinli airlerden biriydi, 1820de
arkada General Manuel Belgrajonun lm zeri
ne bir kaside yazmt. Babamn karde ocuklarn
dan, ocukluumdan tandm Alvaro Melian Lafnur
da nde gelen minr airlerden biriydi, sonradan Ar
jantin Edebiyat Akademisine girmeyi baarmt. Ba
bamn annesinin babas Edward Young Haslam, Ar
jantinde ilk ngilizce kitaplardan birini, Southern
Cross'u (Gney Kava) yaynlamt. Heidelberg
niversitesinden, imdi tam anmsayamyorum ama,
ya felsefe ya edebiyat doktoras vard. Haslam, Oxford
ya da Cambridgede okuyacak paray ktramad-
mdan, Almanyaya gitmi, orada btn dersleri La
tince okuyarak bitirmiti niversiteyi. En sonunda
Paranada lmt.
Babamn bir de roman vard. 1921 ylnda Ma-
yorkada yaynlad bu roman, Entre Riosun tari
hiyle ilgiliydi. Caudilloydu romann ad. Sonradan
yrtp att bir deneme kitab yazd ve Fitzgeraldm
mer Hayyammn ayn vezinle yaplm bir evirisi
ni yaynlad. Yrtp attklar arasnda, Arabistan Ge
celeri tarznda yazlm bir Dou ykleri kitab ve bir
adamn oluna ilikin dknklm konu alan Hacia
la da (Hilie Doru) adl bir oyun da vard. Arjantin
li air Enrique Banchsm biemiyle kaleme ald baz
gzel soneler yaynlad.
Babam kr olduunda ocuktum daha. Ama daha
o sralar, hayatn babamdan esirgedii yazar olma
yazgsn benim stlenmek zorunda kalacam nere
deyse anlalmt. Ailemizde herkes, benim yazar
olacama kesin gzyle bakyordu (zaten byle ey
ler, aka sylenen eylerden daha nemlidir). Ben
den yazar olmam bekleniyordu.
lk yazmaya baladmda alt yedi yalarmday-
dm. Klasik spanyol yazarlarna yknmeye al
yordum. rnein, Miguel de Cervantese. Berbat bir
ngilizceyle Grek mitologyas stne bir elkitab yaz
mtm; tabii Lempriereden armayd. Sanrm, ede
biyat alanndaki ilk giriimim de buydu. lk ykm
ise, Cervantes biemiyle yazlm abuk sabuk bir ey
oldu: La visera fatal (Uursuz Tolga) adl modas
gemi bir romans. Bunlar ok temiz ve dzgn bir
biimde defterlere yazyordum. Babam hi karmaz
d. Btn yanllarm kendim greyim isterdi. Nite
kim, bir gn bana, "anne ve babalar ocuklarn deil,
ocuklar anne ve babalarm eitir," dediini anmsyo
rum. Galiba dokuz yandaydm, Oscar Wildem Mutlu
Prensini spanyol caya evirdim; eviri Buenos Aires
gazetelerinden birinde. El Paise yaynland. Altnda
yalnzca "Jorge Borges" imzas bulunduundan, her
kes eviriyi babamn yaptn sand tabii.
Okula ilk gittiim gnleri anmsamaktan dorusu
hi holanmyorum. Sylemekte yarar var, dokuz ya
ma kadar okula gitmedim. Babam, anarist olduu
iin devlete bal hibir kuruma gvenmiyordu. Gz
lk taktm, okula kolal gmlek ve kravatla gittiim
iin kabadayla zenen okul arkadalarm benimle
dalga geerler, itip kakarlard. Okulun adn anmsa
yamyorum imdi, ama sanrm Thames Sokanday-
d. Babam, artk din dersinin yerini Arjantin tarihinin
aldn, bu yzden Arjantinle ilgili her eye tapma
mzn beklendiini sylerdi. Szgelimi, Arjantin tari
hi, Arjantinin douunu etkileyen lkeler ve alar
konusunda hibir ey retilmeksizin okutulurdu. s
panyolca kompozisyon dersinde tumturakl bir slup
la yazmay retirlerdi: "Aquellos que lucharon por
una patria libre, independiente, gloriosa... (Hr,
mstakil ve anl bir vatan uruna kanlarn dken
ler...) Sonradan, Cenevrede, byle eyler yazmann
ne kadar anlamsz olduunu, her eye kendi gzlem
lerimle bakmam gerektiini renecektim. 1901 do
umlu olan kzkardeim Norah, ayr bir kzlar
okuluna gidiyordu.
O yllarda yazlarmz daha ok Buenos Airesin
onbe yirmi kilometre gneyindeki Adrogude gei
rirdik. Kendi yerimiz vard orada: Tek katl, baheli
bir ev, iki kameriye, bir yeldeirmeni ve uzun tyl
kahverengi bir oban kpei. O zamanlar Adrogu,
ta kapl, demir parmaklklarla evrili yazlk evlerin,
parklarn, meydanlardan drt bir yana dalan sokak
larn bulunduu, okalipts aalarnn kokusunun
her yan sard sessiz ve dingin bir sayfiye yeriydi.
Yllarca gittik Adroguye.
Pampalarla ilk kez, sanrm 1909 ylnda yz yze
geldim. Buenos Airesin kuzeybatsnda, San Nicols
yaknlarnda akrabalarn oturduu bir yere gidiyor
duk. Hi unutmam, en yakn ev ufukta bir leke gibi
duruyordu. Anladm ki, uzanp giden bu sonsuzlua
pampalar diyorlar. ok gemeden, tpk Eduardo Gu-
tierrezin kahramanlar gibi birer goo olduklarn
rendiimde, iftlikte alanlar byl bir ekicilik
kazandlar gzmde. Zaten gerek hayatta olup bi
tenlerin farkna hep kitaplarda okuduktan sonra var-
mmdr. Bir keresinde, sabahn ilk saatleriydi, sr
lar rmak boyuna gtryorlard, at srtnda onlarla
birlikte gitmeme izin verilmiti. Ufak tefek, kara ku
ru adamlard; bolca, torba gibi birer pantolon, bom-
bacha giymilerdi. Yzme bilip bilmediklerini sor
dum, "suya srlar girer," diye karlk verdiler.
Annem, iftlik kahyasnn kzma, byk bir mu
kavva kutu iinde bir oyuncak bebek armaan etmi
ti. Ertesi yl oraya yeniden gittiimizde kk kz
sorduk. "Bilemezsiniz, bebek ne kadar houna gitti!"
dediler. Sonra bir de baktk, bebei kutusundan bile
karmadan bir tasvir gibi duvara asmlar. Anlalan,
kirlenmesin ya da krlmasn diye kzcazn yalnzca
bakmasna izin vermiler, el srdrmemilerdi. Du
varda, kimsenin uzanamayaca bir yerde duruyor,
uzaktan tapnlyordu. Lugones, daha dergilerin falan
gelmedii gnlerde Cordobada birok kez iskambil
katlarnn resim gibi kullanldn, goolarm is
kambil katlarn kulbelerinin duvarlarna astkla
rn grdn yazmtr. En gzde kat da, kk
aslan ve iki kulesiyle kupa drtlsym. Sanrm
Cenevreye gitmeden nceydi, air Ascasubinin etki
siyle olsa gerek goolar zerine bir iir yazmaya kal
kmtm. iirimde goolardan duyduum szckle
ri elden geldiince kullanmaya'altm anmsyo
rum, ama teknik glkler beni ayordu. Birka
drtlkten fazla yazamadm.
Avrupa

19 j^rtda Avrupaya tandk. Babamn gzleri iyi


den iyiye zayflamt. 'Yahu, okuyamadm evram
altna nasl imza atarm!" dediini anmsyorum. Er
ken emekliye ayrlmak zor,unda kalan babam, tam on
gn iinde yola kmamz salad. O zamanlar dnya
bugnk kadar kukulu deildi; pasaport gerekmi
yordu, bir sr brokratik ilem yoktu. nce birka
hafta Pariste kaldk. Her akl banda Arjantinliye
ekici gelen bu kent o gnlerde de, daha sonralar da
pek ekmemitir beni. Kimbilir, belki de pek farknda
olmakszn her zaman biraz ngilizdim ben. Nitekim,
Waterlooyu hep bir ?afer olarak grmmdr. Yol
culuun amac, kzkardeimle beni Cenevrede okula
yazdrmakt. Arjantinden bizimle birlikte gelen an
neannemle oturacaktk, babam da nl bir isvireli
gz doktoru tarafndan tedavi edilecekti. Ne var ki,
anneannemin mr yetmedi, annemle babam Avru
pa'y gezerlerken o, Cenevrede ld. O sralar Avru
pa Buenos Airesden ucuzdu, Arjantin parasnn bir
deeri vard. Gelgelelim, tarih bilgisinden o kadar
yoksunduk ki, austos aynda Birinci Dnya Sava
nm patlak vereceini aklmzn ucundan bile geirmi
yorduk. Sava ktnda annemle babam Almanya
daydlar, ama Cenevreye, yanmza dnmeyi baard
lar. Bir iki yl sonra, sava sryor olmasna karn
Alpler zerinden talyaya gidebilecektik. Verona ve
Venedikle ilgili anlarm hl belleimdeki canll
n koruyor. Veronadaki koskocaman ve bombo amfi-
tiyatronun ortasnda Ascasubiden goo dizeleri oku
mutum yksek sesle ve yreklilikle.
O ilk gz -1 9 1 4 - John Calvinin kurduu Ce
nevre Kolejinde okumaya baladm. Okul yatl deil
di. Bizim snfta krk kii kadardk, aa yukar yars
yabancyd. Temel ders Latinceydi; ok gemeden,
Latincem iyi gittii srece teki dersleri az ok sav
saklayabileceim! kavradm. Ama teki derslerin
hepsi de -cebir, kimya, fizik, mineraloji, botanik,
zooloji - Franszca okutuluyordu. O yl btn snavla
r baaryla verdim, bir tek Franszcadan kaldm. S
nf arkadalarm, bana hi sezdirmeden, hep birlikte
imzaladklar bir dileke gndermiler mdre. Bir
yn dersi Franszca okumak zorunda olmama kar
n daha Franszcay doru drst bilmediimi anlat
mlar. Mdrden, bu durumu gz nne almasn rica
etmiler. O da byk bir incelikle kabul etmi ricala
rn. nce, retmenlerin beni ardn anlamazdm
bile. nk hepsi de adm Franszmm gibi tek
heceli sylyorlard (yani Borgesi Franszcadaki "for-
ge szc gibi okuyorlard), 'oysa bizim dilimizde
adm iki heceli okunuyor, "g" harfi de skolarn sert
"h"si gibi syleniyordu. Ne zaman adm okunsa, ya
nlndakiler beni drtklemek zorunda kalrlard.
Kentin gney ya da eski yakasnda bir apartman
dairesinde oturuyorduk. Bugn hl, Cenevreyi Bu-
enos Airesden ok daha iyi bilirim. Nedeni de ok
basit: Cenevrede hibir keba birbirine benzemez,
her birini abucak renirsniz. Her gn, yeil ve buzlu
nehir boyunca, birbirine hi benzemeyen yedi kpr
nn altndan akarak kentin tam ortasndan geen
Rhone Nehri boyunca yrrdm, isvireliler biraz
kendini beenmi ve souk olurlar. En yakn iki arka
dam da Polonya Yahudisiydi: Simon Jichlinski ve
Maurice Abramowicz. Sonradan biri hekim oldu, b
r avukat. Onlara truco oynamasn retmitim, ama
o kadar abuk ve iyi rendiler ki daha ilk oyunun,
sonunda cebimdeki btn paray aldlar.
Latincede epey ustalamtm, yine de ders dn
da okuduum kitaplarn ou ngilizceydi. Evde s
panyolca konuuluyordu, ama kzkardeim ok ge
meden Franszcay o kadar iyi rendi ki dlerini
bile Franszca grmeye balad. Hi unutmuyorum,
bir gn annem eve geldiinde, Norah krmz kadife
perdenin arkasna saklanm, "une mouche, une mo-
uche!" diye haykrrken buldu. Arlalan, kzkarde-
im, Franszlarn sineklerin tehlikeli olduuna ilikin
inancn baya benimsemiti. "k bakaym oradan!"
diye bard annem hi de vatansever saylmayacak
bir sesle. "Sen sinekler arasnda doup bydn!"
talya gezisini ve svire iindeki yolculuklar saymaz
sak, sava yznden bir yere gittiimiz yoktu. Bir
sre sonra, yalnzca drt be yolcuyla birlikte Alman
denizaltlarma meydan okuyan ngiliz bykannem
de bize katld.
Okul dnda kendi bama Almanca renmeye
giritim. Aslnda bu Almanca servenine, beni hem
byleyen hem de artan Carlylem S a rto r R e sa r-
tu s u yznden srklendim. Carlylem kahraman
Diogenes Devilsdung, idealizmi savunan bir Alman
profesrdr. Alman edebiyatnda Tacitusa benzer
Germen bir e aryordum, ama bunu ancak daha
sonralar Eski ngilizcede ve Eski Norveede bula
caktm. Alman edebiyat, romantik ve marazi kt.
nce Kantm M u tla k A k ln E le tir is ini denedim,
ama Almanlarn ou dahil birok insan gibi bozguna
uradm. Sonra, ksa ve zl olduu iin iir daha
kolay gelebilir diye dndm. Gittim, Heinenin ilk
iirlerini, L y risch es In te rm e z z o y a ve bir de Alman-
ca-ngilizce szlk edindim. Heinenin yalm sz da
arcyla yava yava bu ii szlksz becerebilecei
mi farkettim. ok gemeden Alman dilinin gzellii
ni kavramtm bile. Ardndan, Meyrinkin roman
D e r G o le m i okumay baardm. (1969da sraile gitti
imde, Bohemya sylencesi Golemi, tannm bir Ya
hudi gizemcilii uzman olan Gershom Scholemle
tartacaktm. Bir iirimde de, Scholemin adn, Go-
lemle uyak yapan tek szck olduu iin iki kez
kullanacaktm.) 1917 ylyd, Cariyle ve De Quincey
uruna Jean-Paul Richterle ilgilenmeye altm,
ama ksa bir sre sonra Richter okumaktan ok skl
dm anladm. Cariyle ve De Quincey gibi iki ngiliz
savunucusuna karlk Richter laf ok fazla uzatan,
belki de. tutkusuz bir yazar gibi gelmiti bana. Buna
karlk, Alman davurumculuu ok ilgimi ekmiti.
Alman davurumculuunu bugn hl imgecilik, k
bizm, gelecekilik (ftrizm), gerekstclk, vb.
gibi teki ada akmlarn tesinde bir okul olarak
grrm. Birka yl sonra Madridde, birtakm da
vurumcu airleri ilk ve belki de son kez spanyolcaya
evirmeye kalkacaktm.
sviredeyken bir ara Schopenhauer okumaya
baladm. Bugn bana, "tek bir dnr se kendine,"
deseler, Schopenhaueri seerim. Eer dnyann giz
leri szcklerle dile getirilebilseydi, o szckler san
rm Schopenhauerin yazlarnda yer alrd. Schopen
haueri birok kez, tekrar tekrar okudum; hem Al-
mancasmdan hem de babamla yakn dostu Macedo-
nio Fernandezin evirilerinden. Bugn hl Alman-
cann ok gzel bir dil olduu kansndaym, belki de
yaratt edebiyattan daha gzel bir dil. Kimbilir, bel
ki olmayacak bir aykrlk ama, okullara ve akmlara
dknlne karn Franszcanm ok gzel bir ede
biyat var, oysa dilin kendisi ok irkin. Franszca
sylenilen bir ey, insana nemsiz gelir. Aslnda s
panyol dilindeki szcklerin ok uzun ve hantal ol
malarna karn spanyolcann bile Franszcadan g
zel olduunu dnyorum. Arjantinli bir yazar ola
rak spanyolcayla cebellemek zorundaym, onun iin
de spanyolcann eksikliklerinin fazlasyla farknda
ym. Goethenin, dnyann en kt diliyle, Almancay-
la boumak zorunda olduunu yazdn anmsyo
rum da, sanrm birok yazar uramak zorunda oldu
u dil konusunda be aa be yukar byle dn
yor. talyancaya gelince lahi Komedyay bir dzine
yi akn deiik basmndan tekrar tekrar okudum.
A riostoy, Tassoyu, Croceyi, Gentileyi de okudum.
Ama ne talyanca konuabilirim ne de talyanca bir
oyun ya da film izleyebilirim.
Walt Whitmanla Cenevrede Johannes Schlaf m
Almanca evirisi araclyla ("Als ich in Alabama me-
inen Morgengang machte - "As I have walkd in-
Alabama my morning walk) tantm. Hi kukusuz,
Amerikal bir airi Almanca okumak o zaman ok
sama gelmiti ve hemen Londradan bir imen Yap
raklar istetmitim. Gnderilen kitab hl anmsyo
rum, yeil ciltliydi. Whitmani bir sre yalnzca byk
bir air olarak deil, tek air olarak grdm. Daha
dorusu, 1855e kadar dnyann btn airlerinin
eninde sonunda Whitmana vardm, ona yknme
menin cahillikten baka bir ey olmadn dn
yordum. Byle bir sanya, daha nceleri de, imdi
artk hi katlanamadn Carlylem dzyazs ve
Svvinburnen iiri karsnda kaplmtm. inden
getiim evrelerdi bunlar. Daha sonralar da, belli bir
yazardan mthi etkilendiim benzer deneyimler ya
ayacaktm. '
1919 ylma kadar svirede kaldk. svirede n
ce drt yl Cenevrede, sonra da bir yl Luganoda
oturduk. Artk diplomam almtm ve kendimi bt
nyle yazmaya vereceim anlalmt. Yazdklarm
babama gstermek istediimde, babam insanlara t
vermeye inanmadn, kendi yolumda kendi abamla
deneye yamla yrmem gerektiini syledi. ngilizce
ve Franszca soneler yazyordum. ngilizce sonelerim,
kt birer Wordsworth yknmesiydi, Franszcalarsa
tatsz tutsuz birer simgeci iir yknmesi. Franszca
sone denemelerimden bir dize hl belleimde:"Petite
boite noire pour le violon casse." iirin adysa, "Poeme
pour etre recit avec un accent russe" idi. Bir yabanc
nn Franszcasyla yazdm bildiimden, Rus aksam-
nn Arjantin aksanndan daha iyi olacan dn
mtm. ngilizce sone denemelerimdeyse, "over" ye
rine "oer" demek ve l kolayl asndan "sings"
yerine "doth sing" demek gibi baz onsekizinci yzyl
manyerizmleri kullanmtm. Ama kanlmaz yazg
mn spanyolca olduunu biliyordum.
Artk yurda dnmeye karar vermitik, ama dn
meden nce bir yl da spanyada kalalm dedik. O
sralar Arjantinliler spanyay yeni yeni kefediyor
lard. O zamana kadar, Leopoldo Lugones ve Ricardo
Giraldes gibi sekin yazarlar bile Avrupa gezilerinde
spanyaya uramaktan kanmlard. Bir kapris de
ildi bu. Buenos Airesde spanyollar hep uaklk,
garsonluk ya da iilik gibi hizmet ilerinde alm
lar ya da esnaflkla uramlard. Biz Arjantinliler
kendimizi hibir zaman spanyol saymamtk. Aslna
baklrsa, 1816da spanyann egemenliinden kurtu
lup bamszlmz kazandmzda vazgemitik s-
panyolluktan. ocukluumda Prescottun Perunun
Fethi adl kitabn okuduumda, fetihileri romantik
bir yaklamla betimlediini grmek beni artmt.
Ben bu fetihilerin soyundandm ve belki de bu yz
den benim gzmde hibir ilginlikleri yoktu. Ne var
ki, Fransz gzyle bakan Latin Amerikallar, span
yollar renkli ve albenili kiiler olarak grmler, on
lar Garcia Lorca szlyle canlandrmlard gzle
rinde: ingeneler, boa greleri ve Magrip mimarisi.
Ama benim ailem, dilimizin syanyolca olmasna ve
ounlukla spanyol ve Portekiz soylarndan gelme
mize karn spanya gezimizi hibir zaman yzyl
lk bir aradan sonra spanyaya dn olarak grme
miti.
Mayorkaya gittik. nk oras hem ucuz hem
de gzeldi, stelik neredeyse bizden baka turist yok
tu. Mayorkada kaldmz yaklak bir yl boyunca
Palma kentinde ve bir da ky olan Valldemosada
oturduk. Latince renimimi orada da srdrdm.
Ama bu kez retmenim bir rahipti; Tanrnm kitab
btn gereksinimlerini karlad iin roman oku
maya hi kalkmadn syleyen bir rahip. Bugn
hl ok sevdiim Vergiliusu inceledik birlikte.
Mayorkanm yerlilerinin iyi yzmemi aknlkla
karlamalarm hi unutmam. Oysa ben yzmeyi
Uruguay ve Rhone gibi hzl akan nehirlerde ren
mitim, Mayorkallarsa durgun, akntsz bir denize
alkndlar.
Babam, 1870lerde memleketi Entre Riosda
meydana gelen Savan eski gnlerini and ro
mann yazmaktayd. Babama, Alman davurumcula-
rmdan kaptm berbat metaforlar nerdiimi, onun
da bunlar kar koymadan kullandn anmsyo
rum. Kitabn be yz kadar bastrd ve Buenos Aires
e gtrerek dostlarna datt. Kitapta "Parana" -b a
bamn doduu kasaba- szcn gren dizgiciler
yanl yazld sonucuna varmlar ve btn Para-
na'lar "Panama" diye deitirmilerdi. Babam da, hem
dizgicilerin iini gletirmemek amacyla hem de
byle daha gln olacan dnerek sesini kar
mamt. Genlik cokusuyla babamn kitabna o ka
dar karm olmamdan pimanlk duyuyorum imdi.
Aradan onyedi yl gemiti, lmeden nce beni yanma
ard, btn o ssl psl blmleri atarak roman
n yaln bir dille yeniden yazarsam ok sevineceini
syledi. O gnlerde ben de bir kurt-insanla ilgili bir
yk yazm, yky Madridde ok okunan bir dergi
ye, La Esfera1ya gndermitim. Bereket, dergi yne
ticileri aklllk edip yky geri evirdiler.
1919-20 kn Sevillada geirdik. lk iirim de
Sevillada yaynland. "Denize vg" adl iirim, Gre-
cia dergisinin 31 Aralk 1919 tarihli saysnda kt.
iirde, Walt Whitman olabilmek iin elimden geleni
ardma koymuyordum:

Ey deniz! Ey mitos! Ey gne! Ey sonsuz dinginlik!


Biliyorum neden sevdiimi seni. kimiz de ok yalyz
yzyllardr tanyoruz birbirimizi...
Ey Proteus, senden domuum b en -
kimiz de zincire vurulmu, yollara dmz,
yldzlarn zlemindeyiz ikimiz de,
ikimiz de umut ve dkrkl yklyz...!

Bugn artk deniz neredeyse aklma bile gelmiyor,


yldzlarn zlemini ektiimi dnemiyorum bile.
Yllar sonra, Arnold Bennettm "nc snf muhte
em" deyimini grdmde, ne demek istediini he
men anlayacaktm tabii. Yaynladm tek iir bu ol
duundan, birka ay sonra Madride gittiimde orada
herkes bir deniz airi gzyle bakt bana.
Sevillada, Grecia dergisi evresinde kmeleen
edebiyatlara takldm. Bu topluluun kendilerine
arlar adn veren yeleri, zerre kadar bilmedikleri
bir sanat dal olan edebiyat yenileyeceklerini ne
sryorlard. lerinden biri, Kutsal Kitap, Cervan-
tes, Dario ve ustann, yani Rafael Cansinos-Assensin
bir iki kitabndan baka bir ey okumadm syle
miti bir gn bana. Franszca bilmediklerini, ngiliz
edebiyatndan habersiz olduklarn renmek, benim
Arjantinli kafam allak bullak etmiti. Daha da ilgin
ci, kendisinden "hmanist" diye szedilen nl biriy
le tantrldm ve ok gemeden adamcazn Latin-
cesinin benimkinden ok geri olduunu kefettim.
Grecia dergisine gelince, yayn'ynetmeni Isaac del
Vando Viller btn iirlerini yardmclarna yazdr
yordu. Bir gn yardmclarndan birinin bana, "ok
megulm, Isaac iir yazyor," dediini anmsyorum.
Daha sonra Madride gittik. Orada benim iin en
byk olay, Rafael Cansinos-Assensle tanmam ol
du. Kendimi onun izdei olarak dnmek bugn bile
houma gider. Madride, rahiplik renimi grd
Sevilladan gelmiti. Sevillada Engizisyon arivlerin
de Cansinos adna rastlaynca, kendisinin Yahudi ol
duuna karar vermi, bu da onu Ibranice renmeye
yneltmi, sonradan snnet bile olmutu. Beni onun
la Endlsl edebiyat dostlarm tantrd. Denizle
ilgili bir iirinden dolay biraz da rkeke kutladm
kendisini. '"Ha, evet," dedi, "lmeden bir grebilsem u
denizi!" Kastilyayla ilgili her eye Endlsllere zg
bir kmsemeyle bakan uzun boylu bir adamd.
Cansinosun insan en hayran brakan yan, paraya ve
ne metelik vermeden yalnz edebiyat iin yaama-
syd. yi bir airdi. Aslnda erotik olan bir Mezmurlar
Kitab yazd. El candelabro de los siete brazos adl bu
kitap 1914de yaynland. Romanlar, ykler ve de
nemeler de yazyordu. Tantmz sralar, bir edebi
yat evresine nderlik ediyordu.
Her cumartesi Caf Coloniale giderdim. Orada
geceyars toplanr, sabaha kadar sohbet ederdik. Ba
zen yirmi otuz kii olurduk. Sohbetlere katlanlar,
spanyanm yerel zelliklerini tmden kmserler
di; cante jon goyu, boa grelerini falan. Amerikan
cazna hayrandlar, spanyol olmaktan ok Avrupal
olma meraklsydlar. Cansinos bir konu atard orta
ya. Metafor, serbest vezin, iirin geleneksel biimleri,
anlatsal iir, sfat ya da fiil olabilirdi bu. O sessiz
sakin haliyle aslnda tam bir diktatrd Cansinos;
ada yazarlara dmanca laf dokundurulmasna asla
izin vermez, sohbetlerin dzeyini drmemeye zen
gsterirdi.
Korkun kitap okurdu. De Quinceyin Afyonke
ini, YunancadanMarcus Aureliusun Dnmelerini,
Barbussen romanlarn, Schwobun Vies imaginai-
res ini evirmiti. Sonralar, Goethe ve Dostoyevski
nin btn yaptlarnn evirisine de giriecekti. Bir
de, Arabistan Gecelerinin Ispanyolcadaki ilk yorumu
nu gerekletirdi. stelik bence, Cansinosun yoru
mu, Burton ya da Lanein yorumlarna gre ok zgr
saylabilecek, onlardan daha keyifli bir yorumdur.
Bir keresinde, Cansinosa uradmda beni k
tphanesine buyur etti. Ama aslnda Cansinosun b
tn bir evinin bir ktphane olduunu sylemek da
ha doru olacak. Bir ormann iinden gemek gibi bir
eydi Cansinosun evinde dolamak. Raf yaptracak
kadar bile paras olmadndan, kitaplar yerden tava
na kadar st ste ylmt. Kitaplardan oluan dik
stunlarn arasndan gemeniz gerekiyordu. Cansi
nos, geride brakmakta olduum Avrupann btn
bir gemii, Batyla Dounun btn bir kltrnn
simgesi gibi grnmt bana. Ama nde gelen a
dalaryla uzlamasn engelleyen bir terslii vard.
Szgelimi, o sralar Ortega y Gaseet nnn doru-
undayd, ama Cansinos onun kt bir dnr ve
yeteneksiz bir yazar olduu kansndayd. Gerekte,
benim onda yakaladm, keyifli edebiyat sohbetleriy
di. Nitekim, beni ok eitli kitaplar okumaya zendi
ren de Cansinos oldu. Bir sre sonra yazarken ona
yknmeye baladm. Cansinos, spanyolcann tad
deil de, doyumsuz bir branice tad tayan uzun ve
akc tmcelerle yazyordu.
Tuhaftr, 1919da "arlk" (ultraizm) deyimini
bulan da Cansinos oldu. Ispanyol edebiyatnn her
zaman an gerisinde kald kansndayd. Juan Las
takma adn kullanarak baz veciz metinler yazyor
du. imdi anlyorum, aslnda her ey elenmek iin
yaplyordu. Ama biz yeniyetmeler btn bunlar ok
ciddiye alyorduk. Cansinosun en iten hayranlarn
dan biri de, o ilkbahar Madridde tantm ve dokuz
yl sonra kzkardeim Norahla evlenecek olan Guil-
lermo de Torreydi.
O gnlerde Madridde Ramon Gomez de la Ser-
nanm evresinde toplanm bir grup daha vard. Top
landklar yere bir kez gittim, ama davranlarndan
hi holanmadm. lerinde, ngrakl bir bilezik ta
kan bir soytar vard. Adam biriyle el skrken bile
ziindeki ngrak nlyor, Gomez de la Serna da her
seferinde, "nerede bu ylan yahu?" diyordu. Komiklik
yaptklarn sanyorlard. O kadar ki, bir keresinde
Gomez de la Serna iinerek bana dnp, "Buenos
Airesde byle eyler grmemisindir herhalde," de
di. ok kr grmedim, diye dndm kendi ken
dime.
spanyada iki kitap yazdm. lki, bir deneme ki
tabyd. imdi dnyorum da, ad kimbilir niin
Los naipes del tahur ( Katnn Katlar) idi? Pio
Barojadan etkilenerek yazdm edebi ve politik de
nemeler vard kitapta (o sralar hl anarizmden, din
konusunda ak kafallktan ve pasifizmden yanay
dm). Bu denemelerin keskin ve acmasz olmalarn
amalamtm, ama aslnda son derece zararszdlar.
"Budalalar", "orospular", "yalanclar" gibi szckler
kullanmaya merak sarmtm. Kitab basacak yaync
bulamaynca, Buenos Airese dndmde metni
tmden yok ettim. kinci kitabn ad Kzl Mezmurlar
ya da Kzl Vezinlerdi. Yirmi kadar iirden; Rus Dev
rimini, insanlarn kardeliini ve pasifizmi ven, ser
best vezinle yazlm iirlerden oluan bir kitapt bu.
Birka ("Bolevik Destan", "Siperler", "Rusya") dergi
lerde bile kt. Bu kitab da spanyadan ayrlmadan
hemen nce yok ettim. Artk yurda dnmeye hazr
dm.
Buenos Aires

Buenos Airese 1921 Martnn sonlarna doru Reina


Victoria Eugenia gemisiyle dndk. Birok Avrupa
kentinde gezip tozduktan, Cenevre, Zrih, Nimes,
Cordoba ve Lizbon gibi kentlerde onca an edindikten
sonra, doduum kenti bym bulmak, artk dz
daml alak yaplaryla batya doru, corafyaclarn
ve edebiyatlarn deyiiyle pampalara doru uzanan,
ok byk, dallanp budaklanm, neredeyse usuz
bucaksz bir kente dnm olduunu grmek bana
artc geldi. Yurda dnmekten te bir eydi bu,
yeniden kefetmek gibi bir eydi. Belki de uzun za
mandr uzak kaldm iin, Buenos Airese merak ve
cokuyla bakabiliyordum. Hi ayrlmam olsam, o
anda bende yaratt o tuhaf aknlk ve heyecanla
grebilir miydim Buenos Airesi acaba? Kent, ama
btn kent deil tabii, kentin gzmde duygusal bir
nem kazanan birka yeri, yaynlanan ilk kitabm
Fervor de Buenos Aires'deki iirlerin esin kayna
olacakt.
Bu szn ettiim iirleri 1921 ve 1922 yllarnda
yazdm, kitap da 1923 balarnda yaynland. Topu
topu be gnde basld kitap. Avrupaya dnmek zo
runda olduumuzdan bir an nce baslmas gereki
yordu. (Babam, gzleri iin Cenevreli doktoruna g
rnmek istemiti.) Basmeviyle altmdrt sayfa ze-
rinden anlamtm, ama daha fazla tutunca son daki
kada be iiri karmak zorunda kaldm. imdi, buna
da kr, diyorum tabii. O iirlerden hibir ey kal
mam aklmda. Kitap ok acemice baslmt. Hi
dzeltme yaplmam, iindekiler sayfas konmam,
sayfa numaralar unutulmutu. Kapak desenini kz-
kardeimin yapt kitap 300 basld. O gnlerde kitap
yaynlamak yrek isteyen bir iti. Kitabm kitabev-
lerine ya da dergilere gndermek aklma bile gelme
di. ounu ee dosta dattm. Ama kullandm da
tm yntemlerinden birini hi unutamyorum. Nosot
ros, o dnemin eski ve kkl edebiyat dergilerinden
biriydi. Nosotrosun brosuna gidenlerin paltolarn
braktklar bir vestiyer olduunu biliyordum. Altm
yetmi kadar kitab yanma aldm, derginin yayn y
netmenlerinden Alfredo Bianchiye gittim. Bianchi,
aknlkla bakarak, "bu kitaplar senin iin satmam
beklemiyorsun herhalde," dedi.
"Hayr," diye karlk verdim. "Bu iirleri ben yaz
dm ama, o kadar da deli deilim. Ben yalnzca bu
kitaplar urada asl duran paltolarn ceplerine b
rakmanz rica edecektim sizden." Bianchi, ricam
memnunlukla yerine getirdi. Bir yl sonra Buenos
Airese dndmde, paltolarn sahiplerinden bazla
rnn kitabm okuduklarn rendim; hatta birka
kitapla ilgili yaz bile yazmt. Dorusu, air olarak
kk bir n bile salamtm.
Kitap, elimsiz bir slupla yazlmt, veciz meta-
forlarla doluydu, ama temelde romantikti. Gnbatm-
lanndan, ssz yerlerden, bilinmedik kelerden sz
ayor, Berkeleyci metafizie ve aile tarihine dalyor,
ilk aklar dile getiriyordu. Kitapta bir yandan da
onyedinci yzyl spanyolcasma yknyor, nszde
Sir Thomas Brownem Religio Medicisine deiniyor
dum. Korkarm, krk ambara evirmitim kitab, ya
mal bohaya benzetmitim. Ama yine de, bugn d
np geriye aktmda, o kitaptan hi ayrlmadm
gryorum. Daha sonra yazdm her eyin, ilk kez o
kitapta ele aldm izleklerin gelitirilmi biimlerin
den baka bir ey olmadn duyumsuyorum. O gn
bugndr, o kitab durmadan yeniden yazdm d
nrm.
Fervor de Buenos Aires deki iirler, ultraist iir
ler miydi? 1921de Avrupadan dndmde, ultraiz-
minbayraktarlarmdandm. Nitekim, edebiyat tarihi
leri hl "Arjantin ultraizminin babas" diye bilirler
beni. O zaman Eduardo Gonzalez Lanuza, Norah
Lange, Francisco Pinero, kuzenim Guillermo Juan
(Borges) ve Roberto Ortelli gibi airlerle bu sorunlar
tarttmzda, spanyol ultraizminin -ftrizm gi
bi - yenilik ve aygtlarla fazla dolu olduu sonucuna
varmtk. Oysa bizler trenlerden, pervanelerden,
uaklardan, vantilatrlerden pek etkilenmemitik.
Geri manifestolarmzda hl metaforun nceliini ve
geilerin ve ssl sfatlarn bir yana braklmasn
savunuyorduk, ama asl yazmak istediimiz gerek
iirdi, gncelliklerin tesinde, yerel renklerden ve
gnde koullardan uzak iirlerdi. Sanrm, "Yalnlk"
adl iir, o sralar neyi aradm yeterince ortaya ko
yuyor:

Bahenin demir parmaklkl kaps,


ok okunmu bir kitabn
sayfalar kadar kolay alyor,
ieri girdiimizde, gzlerimizin,
belleimizde oktan yer etmi
nesnelere taklmas gerekmiyor.
Burada, btn ailelerin yaratt
alkanlklar, anlaylar ve zel dil
bildik eyler benim gzmde.
N e gerei var baka biri gibi
konumann ya da davranmann'?
Btn ev halk tanyor beni,
kayglarm ve dknlm biliyorlar.
Olup olacan en iyisi
Cennetin belki bize bahedecei:
sorup soruturulmadan, hibir baar beklenmeden,
yadsnmaz gerekliin bir paras olarak,
tpk yoldaki talar, aalar gibi ylece
kabul edilmek.

Bana sorarsanz, bu iirimle, tramvay "tfei om


zunda bir adama, gndoumunu bir la benzetti
im, batan gnei de batda armha geriliyormu
gibi grdm daha nceki spanyol ultraist deneme
lerimin rkek arlklar arasnda dalar kadar fark
vardr. Sonradan, kendisine bu tr zrvalarim okudu
um akl banda bir dostum, "evet, anlyorum," de
miti, "iirin balca amacnn artmak olduu gr
n savunuyorsun sen!" Fervordaki iirlerimin ult-
raist olup olmadna gelince, bence bu sorunun yan
tn arkadam ve Franszca evirmenim Nestor Ibar-
ra vermitir: "Borges, yazd ilk ultraist iirle ultraist
bir air olmaktan kmtr." O ilk ultraist denemele
rime bugn artk yazklanmaktan baka bir ey gel
miyor elimden. Aradan neredeyse yarm yzyl geti,
bugn bakyorum da, hayatmn o zor dnemini hl
unutmaya altm gryorum.
Buenos Airese dnmn belki de en byk
olay Macedonio Fernandezdi. Tandm insanlarn
-k i gerekten baz olaanst insanlar tandm-
hibiri beni Macedonio kadar derinden ve kalc bir
biimde etkilememitir. Gemiden indiimizde, Dar-
sena Nortede, siyah melon apkal, ufak tefek bir
adam bizi bekliyordu. Babamn dostuydu Macedonio.
kisi de 1874 doumluydu. Macedonio aslnda sohbe
tine doyulmaz bir adam olmasna karn tuhaftr,
kimi zaman uzun suskunluklara dalar, azn bak
amazd. Cumartesi akamlar Plaza del Oncede bir
kahvede, Perlada buluurduk onunla. Sabahlara ka
dar konuurduk, tabii sohbeti ekip eviren her za
man Macedonio olurdu. Benim iin Madridde btn
bilgiyi Cansinos temsil etmiti, imdi de Buenos Ai-
resde btn dnceyi Macedonio temsil ediyordu. O
sralar ok fazla okuyor, ok az geziyordum (hemen
her akam yemek yenir yenmez doruca gidip yata
ma uzanyor, kitap okuyordum), ama Macedonioyla
buluup konuacam cumartesi gnlerini btn bir
hafta iple ekiyordum. Aslnda bize ok yakn oturu
yordu, istediim zaman grebilirdim onu, ama neden
se byle bir ayrcal haketmediimi, Macedonioyla
geireceim cumartesinin tadn karabilmem iin
hafta boyunca onu grmekten kanmam gerektiini
dnyordum. Szn ettiim bulumalarda Mace-
donio topu topu drt kez konuurdu. Sakin sakin
birka gzlemde bulunur, onu da yalnzca en yaknn
da oturana sylyormuasna sylerdi. Hi dayat
mazd sylediklerini. Son derece nazik ve tatl dilliy
di. Szgelimi, "ee, sanrm siz de farkndasnzdr,"
diye lafa girer, ardndan arpc, ok zgn bir dn
ce atverirdi ortaya. Ama her seferinde, sylediklerini
karsndakine mal ederdi.
Klrengi salar ve byyla Mark Twaini and
ran, zayf, yal bir adamd. Mark Twaine benzetil
mek houna giderdi, ama ayn zamanda Paul Valery
ye de benzedii anmsatld m baya ierlerdi. Fran-
szlardan pek holanmazd. O siyah melon apkasn
bandan hi karmazd; bana kalrsa, yatarken bile
karmyordu. Hep giysisiyle yatar ve dii arr kor
kusuyla cereyandan korunmak iin'bana havlu sa
rard. Bu grnyle Araplara benzerdi. Tuhaflkla
r bu kadarla da bitmezdi Macedonionun. Kendine
zg bir milliyetilii vard, seimle greve gelen her
Arjantin devlet bakanma hayrand. Arjantinli se
menlerin asla yanlmayacana olan inanc, bu hay
ranlk iin yeterli bir nedendi Macedonionun gzn
de. Diiye gitmekten o kadar korkard ki, diinin
kerpeteninden kurtulmak iin diini herkesin orta
snda kendi eliyle ektii bile olurdu. Bir de, arada
srada sokak kadnlarna srlsklam ak olmak gibi
bir huyu vard.
Macedonio bir yazar olarak birok olaand ki
tap yaynlad. Yazlarysa, leli neredeyse yirmi yl
olacak, hl derleniyor. 1928de yaynlanan ilk kita
bnn ad No toda es vigilia la de los ojos abiertos
(Gzlerimiz Akken lle de Uyank Deilizdir) idi.
Sanrm, gerekliin karmaklm yanstabilmesi
iin bile bile karmak ve belirsiz bir biemle yazl
m, idealizm stne uzun bir denemeydi. Ertesi yl
yazlarndan bir gldeste yaynland: Papeles de Reci-
envenido (Yeni Gelenin Katlar). Bu kitabn blm
lerinin derlenip dzenlenmesinde benim de paym
oldu. Bir tr i ie gemi nkteler derlemesiydi.
Roman ve iir de yazyordu Macedonio, geri
hepsi de artcyd, ama pek okunacak gibi deildi
ler. Yirmi blmden oluan bir romanna ellialt ayr
ndeyi yazmt. Btn parlaklna karn bana ka
lrsa, Macedonioyu yazlarnda aramak yanltr. Ger
ek Macedonioyu sohbetlerinde aramak gerekir.
Macedonio pansiyonlarda gsterisiz bir biimde
yaard, ama grdm kadaryla kald pansiyonlar
sk sk deitiriyordu. Nedeni de, kiray demekte
her zaman glk ekmesiydi. Her tamnda arka
snda ynla msvedde brakrd. Bir keresinde, dost
lan btn o yaptlarn yitip gitmesinin utan verici
bir ey olduunu syleyerek onu paylamlard. Mace-
donio da, "gerekten de, benim herhangi bir eyi yiti
recek kadar zengin olduumu mu sanyorsunuz?" de
miti.
Hume ve Schopenhauer okurlar Macedonioda
yeni bir ey bulamayabilirler, ama asl artc olan
vard sonulara kendi bana varm olmasdr. Son
radan Hume, Schopenhauer, Berkeley ve William Ja-
mesi gerekten okudu. Ama bana yle geliyor ki,
okuduklar yalnzca bunlard, hep ayn yazarlardan
alnt yapyordu nk. Belki de srf bir ocukluk
hevesinden kurtulamadndan, Sir Walter Scottu en
byk romanc sayard. Bir zamanlar William James
le yazm ve mektuplar ngilizce, Almanca, Fran
szca karm bir dille yazmt. Bunu da, "o dilleri o
kadar az biliyordum ki, durmadan dil deitirmek
zorunda kalyordum," diye aklyordu.
Macedonionun, bir iki sayfa okuduktan sonra
dncelere dalp gidii geliyor gzmn nne. Salt
dlerden dokunmu birer kuma olduumuzu ne
srmekle kalmaz, hepimizin gerekten bir d dn
yasnda yaadna inanrd. Gerein dile getirilebi
leceinden kuku duyard. Kimi dnrlerin gerei
bulduu, ama btnyle dile getiremedii kansn-
J dayd. Ama ayn zamanda gerei bulmann ok kolay
olduuna da inanyordu. Eer dnyay, kendini ve
kendi servenini unutarak pampalarn stne uzana-
bilse, gerein anszn karsna kabileceini syle-
miti bana. Tabii, o apansz bilgelii szcklere dk
menin pek mmkn olmayacan eklemekten de ge
ri kalmamt.
Macedonio, zeki insanlarn sylediklerini bir def
terde toplamaya meraklyd. Bunlar arasnda, tand
mz ok ho bir hanmn, Quica Gonzalez Acha de
Tomkinson Alvearm adna rastladmda ok ar
mtm. Azm bir kar ak kalm, nedense Quica
nn Hume ve Schopenhauerle bir tutulamayacam
dnmtm. Bunun zerine, "dnrler evreni
aklamaya almak zorunda kalmlardr, Quiea ise
evreni yalnzca duyumsar ve anlar," demiti Macedo
nio.
Quicaya dnp, "Quica, varlk nedir?" diye sorar
d. Quica da, "ne demek istediini anlamyorum, Ma
cedonio," diye karlk verirdi. O zaman Macedonio
bana dner, "grdn m?" derdi, "o kadar iyi anlyor
ki, bizim aknlmz kavrayamyor bile!" Quicamn
ok zeki bir kadn olduunu byle kantlyordu. Son
radan, ona, bir ocuk ya da kedi iin de ayn eyi
syleyebileceini belirttiimde, Macedonio bana fena
halde ierlemiti.
Macedonioyla tanana kadar safdil bir okur
dum. Onun bana verdii en deerli armaan, kukuy
la okumay retmek oldu. lk balarda, kendimi tp
k onun gibi yazmaktan, onun belli slup oyunlarn
olduu gibi kullanmaktan alamadm. Sonralar bun
dan epey pimanlk duyacaktm. Ama imdi oturup
Macedonioyu dndmde, Cennet Bahesinde
kendinden gemi bir Adem olarak gryorum onu.
Dehas yazdklarnn yalnz birka sayfasnda kald,
ama etkisi Sokratesin etkisi gibi bir etkiydi. Gerek
ten sevmitim onu, hatta belki de bir putperest gibi.
1921den 1930a kadar uzanan bu dnem ok ve
rimli geti, ama yazdklarmn ou bir bakma perva
sz, dahas amasz eylerdi. O dnemde yedi kitap
yaynladm. Bunlardan drd deneme, iir kita
byd. Ayrca dergi kardm ve aralarnda La Pren-
sa, Nosostros, Initial, Criterio ve Sintesisin de bu
lunduu neredeyse bir dzine sreli yayma sk sk
katkda bulundum. Oysa bugn artk hem o dnem
deki verimliliimi dndke aryorum hem de o
yllarn rnlerine zerre kadar yaknlk duymuyo
rum. Drt deneme kitabmdan -adlarn hi ammsa-
masak daha iy i- nn yeniden baslmasna bir da
ha hi izin vermedim. Aslna bakarsanz, imdiki ya
yncm - Emece - 1953 ylnda "btn yazlar"m ya
ynlamay nerdiinde, kabul etmemin tek nedeni, o
samasapan kitaplarn ortadan kalkacan dn-
memdi. Aklma Mark Twainin bir sz geliyor. De
mi ki Mark Twain, iyi bir kitaplk oluturmaya ancak
Jane Austenm kitaplar dlanarak balanabilir; hatta
kitaplkta baka hibir kitap olmasa bile, srf Jane
Austenm kitaplar alnmad iin o kitapln iyi bir
kitaplk olduu sylenebilir.
Bu pervasz kitaplarn ilkinde, Sir Thomas Browne
stne olduka kt bir denefte yer alyordu.
Belki de Ispanyoleada Sir Thomas Browne stne
yazlmaya kalklm ilk denemeydi bu. Baka bir
denemede, ritm ve mzik gibi baz iirsel eler ra
hatlkla gzard edilebilirmiesine, metaforlar snf
landrmaya alyordum. Benlikin varolmad st
ne, ya Bradley ya Buda ya da Macedonio Fernandez
den arma, uzun bir deneme vard. Bu denemeleri
yazdm sralar, Sir Thomas Brownen "Urne-Buri-
airdaki anlatmn spanyolcada kendi kuru ve yavan
sluplaryla temsil eden iki spanyol Barok onyedinci
yzyl yazarna, Quevedoyla Saavedra Fajardoya
maymun gibi yknmeye alyordum. spanyolcann
arasnda bol bol Latince de kullanmak iin elimden
geleni ardma koymuyordum, tabii kitap da karmak
tmcelerle tumturakl anlatmlarn dayanlmaz ar
l altnda kveriyordu. Daha sonraki baarszl
m, bir tr tepkiden kaynakland. Bu kez de teki
uca savrularak elden geldiince Arjantinli olmay de
nedim. Segovianm Arjantin deyimleri szln ele
geirdim ve o kadar ok yerel szck kullanmaya
baladm ki, kendi yurttalarmn ou bile yazdkla
rm anlayamaz oldu. Segoviamn szln yitirdi
im iin o kitab bugn artk sanrm ben de anlaya
mam, bu yzden o kitaptan umudu tmden kestim.
Adn bile anmak istemediim kitaplarn ncs,
bir bakma kefaret demek gibi bir eydi. kinci ki
tapta kullandm sluptan emekleye emekleye syr
lyor, yava yava akim yoluna geri dnyor, mantkl
yazmaya ve ssl psl yazlarla gz kamatrmak-
tansa okurun iini kolaylatrmaya abalyordum. Bu
tr deeri su gtrr deneylerimden biri de "Homb
res plearon"du (nsanlar Savat). Buenos Airesin ku
zey yresinin mitologyasna ilk atlmd bu. Tepeden
trnaa Arjantinli bir yky Arjantililere zg bir
biimde anlatmaya alyordum. O gn bugndr
ufak tefek deiikliklerle syleyedurduum bir yk
dr bu. Nedensiz ya da gerekesiz dellonun, cesaret
iin cesaretin yksdr. O yky yazdm sralar,
biz Arjantinlilerin dil anlay bakmndan spanyol-
lardan farkl olduumuzda diletiyordum. Oysa imdi,
spanyollarla olan dilsel yakflklarmz vurgulamaya
almamz gerektiine inanyorum. O sralar geri
biraz daha lmlydm ama, yine de spanyollar beni
anlamasn diye yazyordum. Anlalmamak iin yazd
m bile sylenebilirdi. Bilinirciler (gnostikler), bir
gnahtan kanmann tek yolunun o gnah ileyip
ondan kurtulmak olduunu ileri srerlerdi. imdi
bakyorum da, o yllarda yaynlanan kitaplarmda
bellibal edebiyat gnahlarnn ounu ilemiim; bu
gnahlardan bazlarn bugn hl hayranlk duydu
um byk yazar Leopoldo Lugonesin etkisi altnda
ilediimi anmsyorum. Ne miydi bu gnahlar? A
dal anlatm, yerel renkler, umulmadk olan aramak
ve onyedinci yzyl slubu. Artk- bu arlklardan
sululuk duymuyorum, o kitaplar baka biri yazm
t. Birka yl ncesine kadar, ok pahal olmasalard
hepsini kitaplardan satn alp yakardm.
O dnemin iirlerine gelince, belki de ikinci kita
bm Luna de enfrenteyi (Yolun Karsndaki Ay) de
yoketmem gerekirdi. 1925de yaynladm bu kitap
bir eit yapmack yerel renkler cmbdr. Yapt
m ahmaklklar arasnda, ilk adm ilililerin ondo-
kuzuncu yzylda yaptklar gibi "Jorje" diye yazmam
(sesil yazm dorultusunda gnlsz bir abayd bu);
spanyolcada "ve" anlamna gelen "y"yi "i" diye yazmam
(en byk yazarmz Sarmiento, spanyolluktan elden
geldiince uzaklamaya altndan ayn eyi yap
mt); "autorida ve "ciud" gibi szcklerin sonunda
ki "d"leri atmam saylabilir. Daha sonraki basmlarda
en kt iirleri attm, tuhaflklar budadm, giderek
her yeni basmda iirleri yeniden gzden geirerek
yalnlatrdm. O dnem yaynlanan nc iir kita
bm Cuaderro San Martin de (kitabn adnn, ulusal
kahramanmzla uzak yakn bir ilikisi yoktu, iirleri
yazdm eski not defterinin markasyd yalnzca) hi
de kt saylmayacak birka iir vardr. Adn Robert
Fitzgeraldm arpc bir biimde "Deathwatch on the
Southside" (Gney Yakasndaki damlk Gardiyan)
diye evirdii "La noche que en el Sur lo velaron" ve
"Muertes de Buenos Aires" (Buenos Aires lmleri)
gibi. ki iir de, Buenos Airesin gbeindeki iki byk
gmtlkle ilgiliydi. Bu kitapta yer alan iirlerden
"Buenos Airesin Destans Kuruluu" (ben pek sev
mem aslnda), sonradan her naslsa Arjantin iirinin
minr klasiklerinden biri oldu kt. Bu kitab o za
mandan bu yana durmadan budayp gzden geirdim,
dzeltip arndrdm.
1929 ylnda nc deneme kitabmla bin pe-
soluk kinci Belediye dln aldm. O gnlerde
epey ykl bir parayd bin peso. Hemen gittim,
Encyclopaedia Britannicanm onbirinci basmnn el
den dme bir takmn edindim. Sonra, bir yl al
madan yaamay gvence altna almtm, btnyle
Arjantine zg bir konuda uzunca bir kitap yazmaya
karar verdim. Annem, gerekten yazmaya deecek
airden -Ascasubi, Almafuerte ve Lugones- birini
ele almam istiyordu. imdi, keke annemin szn
dinleseydim diye dnyorum. Oysa ben, neredeyse
gizli bir popler airi, Evaristo Carriegoyu setim.
Annemle babam, Carriegonun iirlerinin kt oldu
unu sylediklerinde, "ama bizim komumuz ve dos
tumuzdu o," diye yantlamtm onlar. Onlar da, "eh,
madem onu bir kitaba konu olmaya deer gryor
sun, durma yleyse," demilerdi. Carriego kentin iz
be, khne varolarnn, ocukluumun Palermosu
nun edebiyata tand olanaklar ortaya karan
adamd. Yazarl, tangoyla ayn gelimeyi izlemiti:
Balangta keyifli, gzpek ve atak, sonra giderek
ili ve duygusal. Carriego 1912 ylnda yirmidokuz
yanda ldnde, ardnda tek bir kitap brakt. Car
riegonun babama imzalayp verdii kitabn Cenevre
ye giderken yanmza aldmz kitaplardan biri oldu
unu ve onu Cenevrede birka kez okuduumu
anmsyorum.
Sanrm 1909 ylyd, Carriego bir iirini anneme
adamt. Daha dorusu, iirini annemin hatra defte
rine yazmt. Benden szediyordu: 'Ye olunuz esin
perisinin gvenli kanatlar altnda usun, yeni bir
bildirinin rnn versin, alml zmlerden ark
nn arabn karsn..." Ama kitab yazmaya koyuldu
umda, Byk Friedrich adl yaptn yazarken Carly-
lem bana gelen benim de bama geldi. Yazdka,
kahramanm daha az umursuyordum. Balangta,
dzgn bir yaamyks yazmak vard kafamda, ama
zamanla Buenos Airesin eski dnemleriyle gittike
daha ok ilgilenmeye baladm. Tabii sonunda okurlar
kitabn, adyla, Evaristo Carriegoyla pek bir ilgisi
olmadn anlamakta gecikmediler ve iki seksen yat
t kitap. Yirmibe yl sonra, 1955de "btn" yaptlar
mn drdnc cildi olarak ikinci basm yapldnda
birka yeni blm ekledim. Bunlardan biri de "Tango
nun Tarihi"ydi. Sanrm, eklediim blmlerle Eva
risto Carriego daha bir btnsellik kazand.
1921 ylnda kmaya balayan ve topu topu iki
say kan Prisma (Prizma), yayn ynetmenliini
stlendiim dergilerin ilkiydi. Kk ultraist grubu
muz kendi dergisini karmak iin yanp tutuuyor
du, ama olanaklarmz gerek bir. dergi karmaya
elverili deildi, ilan tahtalarndaki reklam afileri
aklma geldi birden; biz de tpk yle bir "duvar dergi
si" basabilir, kentin eitli semtlerindeki yaplarn du
varlarna kendi elimizle yaptrabilirdik. Dergi tek
bir geni yapraktan oluuyordu ve her sayda bir ma
nifesto, genie bir beyaz boluun ortasnda yedi
sekiz ksa ve zl iir, bir de kzkardeimin tahta
kalpla baslm bir deseni yer alyordu. Geceleri Gon-
zalez Lanuza, Pinero, kuzenim ve ben, annemden
aldmz kola kab ve frayla yollara dklyor, dur
durak bilmeden kilometrelerce yryerek dergileri
Santa Fe, Callao, Entre Rios ve Mexico sokaklarnn
duvarlarna yaptryorduk. Ne var ki, el emei gz
nuru dergilerimizin byk bir ounluu ok geme
den aknla kaplan okurlar tarafndan yrtlyor
du. Bereket, Nosotros dergisi yayn ynetmeni Alfre
do Bianchi duvarlara yaptrdmz dergilerden biri
ni grd de, kendi gerek dergisinde bir ultraist gl
deste yaynlamamz istedi bizden. Prismadan sonra
alt sayfalk bir derginin hazrlna giritik. Aslnda
dergi, her iki yzne de yaz baslan ve iki kez katla
nan tek bir yapraktan oluuyordu. te ilk Proa (Pru
va) byle yaynland ve say kt. ki yl sonra, yani
1924de de ikinci Proa kacakt.
Cordobal gen bir air, Brandan Caraffa, bir gn
leden sonra, ikinci Avrupa gezimizden* sonra kal
makta olduumuz Garden Hotele beni grmeye gel
di. Brandana baklrsa, Ricardo Giraldes ve Pablo
Rojas Paz yeni edebiyat kuan temsil edecek bir
dergi karmaya karar vermilerdi ve herkes byle bir
derginin bensiz kamayaca kansndayd. Kuku
suz, houma gitmiti. O gece Gildaresin kald
Phoenix Hotele gittiimde, Giraldes beni u szler
le karlad: "Brandan, nceki gece gen yazarlarn yer
alaca bir dergi karmak zere toplandnz ve
herkesin byle bir derginin bensiz kamayaca kan
snda olduunu syledi!..." Tam o srada Rojas Paz
ieri dald ve cokuyla, "beni martyorsunuz!" dedi.
Bunun zerine artk ben de dayanamadm ve "nceki
gece mz toplandk, yeni yazarlarn yer alaca bir
derginin sensiz kamayacana karar verdik," dedim.
te bu masum kumpas sonunda Proa dergisi dodu.
Her birimiz elli peso koyduk. Bu para, her saysnn
iyi kada, ama dzeltisi yaplmadan beyz kadar
baslmasna yetiyordu. Bir buuk ylda kan onbe
saydan sonra dergiyi abone ve ilan yetersizliinden
kapamak zorunda kalacaktk.
O yllar, birok dostluu dourup beslediinden
ok mutlu yllard. Norah Langenin, Macedonionun,
Pineronun ve babamn dostluklar. Yazdklarmzn
ardnda bir itenlik yatyordu; hem dzyazy hem de
iiri yeniletirdiimizi dnyorduk. Elbette, btn
gen insanlar gibi ben de elimden geldiince mutsuz
olmaya alyordum; Hamletle Raskolnikov aras bi
ri olmaya abalyordum, sizin anlayacanz. Geri or
taya koyduumuz rnler olduka kt saylrd, ama
dostluklarmz dayankl kt.
1924de iki ayr edebiyat evresine girdim. Bun
lardan biri, hl keyifle anmsadm Ricardo Giral-
desin evresiydi. Giraldes, Don Segundo Sombray
yazmamt daha. Bana kar o denli eliakt ki, ona
kytrk bir iir gtrdmde, dizelerde grnmeye
ni bulup ortaya karr, sylemeye alp da becerik
sizliimden syleyemediim eyi sezinlerdi. Sonra da
iiri yanndakilere anlatmaya baslar, ama onlar iirde
Giraldesin anlattklarnn hibi -ini bulamadklarn
dan akn akn birbirlerine baharlard. teki ev-
reyse, imdi yerinerek anmsadm Martin Fierro
dergisinin evresiydi. Martin Fierronun savunucusu
olduu grten pek holanmyordum dorusu. Ede
biyatn durmadan yenilendiini ya da demin her
sabah yeniden doduunu savunan, Franszlara zg
bir grt bu. stelik, Martin Fierro evresindeki
ler, "madem ki Paristeki edebiyat klikleri ortal
velveleye veriyor ve durmadan birbiriyle kapyor,
bizim de modaya uymamz ve onlar gibi yapmamz
gerekir," diye dnyorlard. Nitekim, bu dnce
den yola klarak, Buenos Airesde Floridayla Boedo
arasnda dzmece bir edebiyat kavgas yaratlmt.
Florida kent merkezini, Boedoysa proletaryay tem
sil ediyordu. Eski kuzey yresini, yoksul mahalleleri
ni, hzn ve gnbatmlarn yazdm iin benim Bo
edo grubunu semem gerekirdi. Ama ok gemeden,
iki elebandan -Florida grubundan Ernesto Palacio
ve Boedo grubundan Roberto Mariani- Florida sa
valar arasnda oktan yerimi aldm, saf deitir
mek iin ok ge kaldm renecektim. Tam bir
dankl dvt yaplan. Kimi yazarlar, szgelimi
Roberto Arlt ve Nicolas Olivari iki gruba birden ba
lydlar. Bu dzmece edebiyat kavgas, gnmzde
baz "safdil niversiteler" taraflmdan baya ciddiye
almyor. Oysa biraz reklam, biraz da ocuksu bir
oyundan baka bir ey deildi.
O dnemin adlar arasnda Silvina ve Victoria
Ocampo, air Carlos Mastronardi, Eduardo Mallea ve
hi kukusuz Alejandro Xul-Solar var. Gizemci, air
ve ressam Xulun bizim William Blakeimiz olduu
pekala sylenebilir. Anmsyorum, bunaltc bir akam-
styd; o boucu gnde ne yaptn sormutum
Xula. "Hi," diye karlk vermiti. "le yemeinden
sonra bir dzine din kurdum, o kadar!" Ayn zamanda
filozof da olan Xul iki de dil yaratmt. Bunlardan
biri John Wilkinsden esinlenen bir felsefe diliydi,
bryse ngilizce, Almanca ve Yunanca szcklerin
de katld slah edilmi bir spanyolca. Xul, Baltk ve
talyan kkenliydi. "XuTu "Schulz"dan, "Solar" da
"Solari"den kendisi uydurmutu. O sralar Alfonso
Reyesle de tantm. Reyes, Meksikann Arjantin
bykelisiydi, beni her pazar elilie yemee a
rrd. Bence, Reyes, yzylmzda spanyol dzyazsn
en iyi kullanan yazardr. Yalnlk ve aklk konusun
da ondan ok ey rendiimi gizleyemem.
Hayatmn bu dnemine baktmda, okbilmi,
dahas banaz bir gen adam gryorum. Ve doru
sunu isterseniz, bugn bu gen adama kendimi hi de
yakn bulmuyorum. Ama szn ettiim o dostlar
bugn hl ok canl ve bana ok yakn. Gerekte
artk benim deerli birer param onlar. Dnyorum
da, dostluk, Arjantinlilere zg gzel bir tutku gali
ba.
Olgunluk

Hayatm boyunca kendimi neredeyse btnyle ki


taplara vermeme karn, pek az roman okumuum
dur. Okuduklarmda da eer son sayfaya kadar gele
bilmisem, bunda ou zaman yalnzca grev duygu
sunun etkisi olmutur. Buna karlk, iyi bir ksa yk
okuru olduum sylenebilir, birok yky tekrar
tekrar okumuumdur. Kendimi bildim bileli, Steven
son, Kipling, James, Conrad, Poe, Chesterton, Lanein
Arabistan Gecelerindeki masallar, Hawthorneun ba
z ykleri bir tiryakilik olmutur benim iin. Don
Quixote ve Huckleberry Finn gibi byk romanlarn
neredeyse biimden yoksun olduu kans, ksa yk
lerden aldm tad daha da pekitirmitir. Ksa yk
nn vazgeilmez iki zellii vardr: Biri tutumluluu,
tekiyse ak seik bir ba, ortas ve sonu olmas. Ne
ki, ksa yknn yazar olarak gcm ve yeteneimi
atn dndm yllarca. Gerekten yk yazma
ya, ancak uzun yllarm alan bir yn rkek anlat
deneyinden sonra baladm.
Kendimle ok fazla uratm "Hombres pelea
ron" adl iziktirmemden, ilk gerek ksa ykm olan
"Hombre de la esquina rosada"ya (Sokan Kesin
deki Adam) gemem, 1927den 1933e alt ylm ald.
Kuzey yresinin eski politikac ve profesyonel ku
marbazlarndan, dostum Don Nicolas Paredes lm
t. Onun sesini, anlatt fkralar, o kendine zg
syleyiini kada dkmek istedim. yknn her say
fasnda kl krk yaryor, her tmceyi yksek sesle
okuyor, Nicolas Paredesin ses tonuna denk decek
anlatm yakalamaya alyordum. O sralar Adrogue
de oturuyorduk. ykmn konusuna annemin id
detle kar kacan bildiimden, aylarca gizli gizli
yazdm. lk balarda ad "Hombres de las orillas" (Ke
nar Mahalledekiler) olan ykm, yaygarac bir gaze
tede, Criticada benim yaynladm cumartesi ekin
de kt. Ama utangalktan, belki biraz da yky
kendime pek yaktramadmdan takma ad kullan
dm; byk dedelerimden Francisco Bustosun adyla
yaynladm yky. Geri yk insann yzn k
zartacak kadar poplerlik kazand (bugn yknn
kendisini abartl ve yapmack, kiilerini yapay bulu
yorum), ama onu hibir zaman bir balang noktas
olarak grmedim. Bir hilkat garibesi gibi yle duruyor
hl.
Gerek ykclm, 1933 ve 1934 yllarnda
Critica stunlarnda yaynlanan Historia universal de
la infamia (Rezilliin Evrensel Tarihi) adl diziyle
balar. in tuhaf, "Sokan Kesindeki Adam"m
gerek bir yk olmasna karn, beni yava yava
doru dzgn yklere ynelten bu skelerin ve daha
sonra gelen anlatsal metinlerin birer deneme oyunu
nitelii tamasyd. Rezilliin Evrensel Tarihini ya
zarken, Marcel Schwobun Dsel Hayatlar adl kita
bnda yaptn tekrarlamak istemedim. Kendileriyle
ilgili yazl pek az ey bulunan ya da hibir yazl bilgi
bulunmayan gerek insanlarn yaamyklerini uy
durmutu Schwob. Bense, nce bilinen kiilerin ha
yatlarna ilikin ne varsa okudum, sonra da onlar
kafama gre deitirip arpttm. Szgelimi, Herbert
Ashburynin New York etelerini okuduktan sonra,
oturdum, Yahudi gangster Monk Eastman aslna
zerre kadar aldrmakszm, alabildiine zgrce yeni
den yazdm. Solak Silahor Billy the Kidd, John Mur
rell (hatta onu Lazarus Morell adyla yeniden vaftiz
etmitim), Horasann Peeli Bilicisi, Tichborne Cla-
imat ve daha pek oklarnda da ayn eyi yaptm.
Dorusu, kitap olarak yaynlamay aklmn ucundan
geirmiyordum. Critica okurlar iin kaleme alnm
yazlard bunlar; zellikle pitoresktiler. imdi d
nyorum da, yazmaktan aldm byk keyfi bir yana
brakrsak, bu skelerin gizli deeri sanrm birer an
lat altrmas olmalarmdayd.
Daha sonraki ykm, 1935de yazdm "El Muta-
sma Yaklam" hem bir tr elenme hem de bir
deneme oyunudur. yk, ilk azda, yl nce Bom
bayda yaynlanm bir kitabn eletirisi gibi gr
nr. Kitap szmona ikinci basmn yapmtr ve bu
ikinci basma gerek bir yaync <51an Victor Gollancz
ve yine gerek bir yazar olan Dorothy L. Sayersn
nsz yaktrlmtr. Ama kitabn kendisi ve yazar
tmden benim uydurmamd. Kiplingden aktararak
ve onikinci yzylda yaam ranl tasavvufu Feri-
dddin Attar da araya katarak baz blmlerin ko
nusunu ve ayrntlarn vermi, sonra da enine boyu
na eksikliklerini belirtmitim. yk, ertesi yl, Histo-
ria de la eternidad (Sonsuzluun Tarihi) adl deneme
kitabmda "Svme Sanat" adl yazmla birlikte nere
deyse kitabn sonuna gizlenmi olarak yaynland. Ne
var ki, "El Mutasma Yaklam" okuyanlar beni fena
halde ciddiye alacaklard. O kadar ki, bir arkadam
kitab getirtmek iin Londraya sipari verecekti. "El
Mutasma Yaklam" bir ksa yk olarak ilk kez
1942de El jardin de senderos que se bifurcan (Yollar
atallanan Bahe) adl ilk yk kitabmda yaynla
dm. Kimbilir, bu ykye hakszlk etmitim belki de.
imdi dnyorum da, bu yk, beni sonradan bir
ykc olarak nlendirecek masallar mutuluyor,
temelini atyordu sanki.
Sanrm 1937 ylyd; hayatmda ilk kez tam gn
alacam dzenli bir ie girdim. Daha nce ufak
tefek yayn ynetmenlikleri yapmtm. Criticanm
cicili bicili, ssl psl resimlerle dolu magazin ekini
karmtm. ok okunan haftalk sosyete dergisi El
Hogara, ayda iki kez yabanc kitap ve yazarlar ele
alan edebiyat sayfalar hazrlamtm. Sinemalarda
gsterilen haber filmlerinin metinlerini yazm, as
lnda Buenos Airesdeki zel bir metro irketinin rek
lam yayn olan JJrbe adl szmona bilimsel bir der
ginin yayn ynetmenliini yapmtm. Bunlarn hep
si de az paral ilerdi. Oysa evimizin giderlerine kat
kda bulunmaya balamam gereken ya oktan geride
brakmtm. imdi, baz dostlarn araya girmesiyle
pek de nemli saylmayacak bir i bulmu, kentin
gneybatsna den i karartc yrelerinden birin
deki l Ktphanesinin Miguel Ca blmnde ba-
yardmcla getirilmitim. Altmda ikinci ve nc
yardmclar, stmdeyse bir mdrle birinci, ikinci ve
nc grevliler vard. Balangta ayda 210 peso
alyordum, daha sonra aylm 240 pesoya ykseldi.
Bu para o zamanlar aa yukar yetmi seksen Ame
rikan dolar ediyordu.
Ktphanede pek bir ey yaptmz yoktu. On-
be kiinin rahatlkla stesinden gelecei bir ite ner-
deyse elli kii alyordu. Benim asl iim, onbe-yir-
mi kiiyle birlikte, ktphanenin o gne kadar kata
loglanmam kitaplarn snflandrmak ve katalogla-
makt. Ama ktphanede o kadar az kitap vard ki,
hangi kitab arasanz herhangi bir sisteme gerek duy
madan elinizle koymu gibi bulabiliyordunuz, bu yz
den kl krk yararcasna hazrlanm olan sistem
hibir zaman kullanlmyordu. lk gn namusumla
altm. Ertesi gn i arkadalarm beni bir kenara
ekip byle alrsam kendi aylaklklarnn gze ba
tacan sylediler. "Kald ki," dediler, "bu kataloglama
iinin biz bo oturmayalm diye icat edildiini sen de
biliyorsun. imizden mi etmek istiyorsun bizi?" Ben
de, onlarn kard yz kitap adna karlk drtyz
kitap ad snflandrdm syledim. "Kutlarz seni,"
dediler, "bu hzla gidersen sonunda efin tepesi ata
cak, hepimizi sepetleyecek buradan!" Artk biraz ger
eki olmam, bir gn doksan, ertesi gn doksan,
br gn yzdrt kitap snflandrmam istiyorlard.
Neredeyse dokuz yl akl kaldm o ktphane
de. Dokuz mutsuz yl. saatlerinde tekilerin tek
yapt, at yar ve futbol konumak, ak sak hika
yeler anlatmakt. Bir keresinde, ktphaneye kitap
okumaya gelen bir kadnn tuvalete giderken rzna
geildi. Olur byle eyler dediler, hem zaten erkekler
tuvaletiyle kadnlarnki yanyana deil miydi? Bir gn
alml ve iyi niyetli iki arkadam -sosyeteden iki
hanm- ktphaneye beni grmeye geldiler. Birka
gn sonra da telefon edip "yle bir yerde almak
houna gidiyor olabilir," dediler, "ama sen yine de ay
bana kadar hi deilse 900 pesoluk bir i bulacana
sz ver bize!" Ben de sz verdim. in tuhaf, o sralar
baya tannm bir yazardm. Ktphane dnda ta
bii! nk, ktphanede alanlardan birinin bana
bir ansiklopedide Jorge Luis Borges adn gsterdii
ni anmsyorum; hem admzn hem de doum tarihi
mizin ayn oluuna ok armt. O yllarda beledi
yede alanlara arada srada kiloluk paketlerde Para
guay a armaan ederlerdi. Baz akamlar on blok
tedeki tramvay durana yrrken gzlerim dolard.
Tepedekilerden gelen byle kk armaanlar kar
snda hep kk drlm, aalanm hisseder
dim kendimi.
Her gn bir iki saatim yolda geiyordu. Tramvay
la ie gidip gelirken, John Aitkenn dzyaz eviri
sinden lahi Komedyaya dalyor, "Araf'a kadar ilerli
yor, sonra yolun geri kalan blmne kendi bama
devam ediyordum. Ktphanedeki btn ilerimi bir
saatte bitiriyor, sonra kitaplarn bulunduu bodruma
szlp artakalan be saati okuyup yazarak geiriyor
dum. Gibbonn alt ciltlik Gerileme ve kn ve
Vicente Fidel Lopezin Arjantin Cumhuriyeti Tarihi
ni orada okuduumu anmsyorum. Leon Bloy, Clau
del, Groussac ve Bernard Shaw da okuyordum. Tatil
gnleri Faulkner ve Virginia Woolf eviriyordum. ok
gemeden kolaylkla insann ban, dndrebilecek
bir mevkiye ykseltildin^ nc Grevliydim artk.
Bir sabah annem telefon etti, hemen eve gitmemi
istiyordu. Babamn lmne tam vaktinde yetitim.
Uzun sre ac ekmiti, lmek iin sabrszlanyordu.
1938in Noel arifesinde -babam da o yl lm
t - ar bir kaza geirdim. Merdivenden hzla kar
ken kafa derimin syrlverdiini hissettim. Kafam,
yeni boyand iin ak duran pencerenin kanadna
arpmtm. Geri hemen pansuman yaptlar ama,
yara yine de iltihap kapt, bir hafta uyku uyuyama
dm, sabahlara kadar ateler iinde yanarak karaba
sanlar grdm. Bir akam bir de baktlar konuam
yorum. Hemen hastaneye yetitirip ameliyata aldlar.
Kanm zehirlenmiti. Bir ay, kendimi bilmeksizin,
hayatla lm arasnda gidip geldimc (ok sonralar, bu
olaydan "Gney" adl ykmde szedecektim.) Artk
iyilemeye balamtm ki, bu kez de, acaba akm tam
olarak yerinde mi diye bir korkuya kapldm. O sralar
anneme yeni bir kitap aldrmtm, C.S. Lewisin Ses
siz Gezegenin Dnda 'sini. Annem kitab bana oku
mak istiyordu. ki gece atlattm onu, ama en so
nunda annem baskn kt ve kitab okumaya balad.
Daha bir iki sayfa okumutu ki, gzyalarna boul
dum. Annem niin aladm sorunca, "alyorum,
nk okuduklarn anlyorum," dedim. Bir sre son
ra, yeniden yazp yazamayacam merak etmeye ba
ladm. O gne kadar birka iir, birka da ksa eletiri
yazmtm. Bir eletiri yazmaya kalkar da beceremez
sem iimin bitik olacan, ama daha nce hi dene
mediim bir ey yazmaya kalkp baaramazsam bunun
o kadar kt olmayacan, dahas beni kt sona
hazrlayacan dndm. Sonunda bir yk yazma
y denemeye karar verdim. Bylece ortaya Quixote
Yazar Pierre Menard" kt.
"Pierre Menard" da, ondan nceki "El Mutasma
Yaklam" gibi, denemeyle gerek yk arasnda bir
yerdeydi. Ama, baktm beceriyorum, yreklendim.
Hemen ardndan daha iddial bir ey denedim: "Tln,
Uqbar, Orbis Tertius"; en sonunda bugnk dnya
mzn yerini alan yeni bir dnyann bulunuuyla ilgili
bir ykyd bu. kisi de, Victoria Ocamponun Sur
adl dergisinde yaynland. Ktphanede yazyor
dum. Ktphanedeki arkadalarm onlarn her gnk
amatalarna katlmadm iin bana bir hain gzyle
bakyorlard, bense bodrum katnda, hava scak oldu
u zamanlar da dz atda yazp duruyordum. Kafka
esintileri tayan "Babil Kitapl" adl ykm o bele
diye ktphanesinin karabasanl bir yorumu ya da bir
tr abartl olarak dnmtm. Metinde geen
baz ayrntlarn zel bir anlam tad falan yoktu.
ykde szn ettiim kitap ve raf numaralar, orada
elimin altndaki numaralard. ok zeki eletirmenler
o ifreler zerinde kafa patlattlar ve byk bir c
mertlikle onlara gizemsel anlamlar yaktrdlar. "Ba-
bilde Lotarya", "lm ve Pusula" ve "Dolambal Y-
kmtlar"adlyklerimide,neredeysebtnyle, iten
aldm zamanlarda yazdm. Daha bakalarmla bir
likte bu ykler, Yollar atallanan Bahe adl kitap
ta topland. 1944deyse, Yollar atallanan Baheyi
genilettim, adn da Ficciones (Anlatlar) diye dei
tirdim. Kanmca, iki ana kitabm, Ficciones ve ikinci
yk sekim El Alepkdir (1949 ve 1952).
1946da adn anmsamak istemediim bir devlet
bakan baa geti. ok gemeden rendim ki, k
tphanedeki grevimden alnp pazar yerlerinde k
mes hayvanlar ve tavan mfettiliine "terfi" etti
rilmiim. Neler dndn anlamak iin Belediye
Konana gittim. "Bakn," dedim, "ktphanede o ka
dar adam dururken bu yeni greve benim deer g
rlmem biraz tuhaf deil mi?" "Niye tuhaf olsun," diye
yantlad masann banda oturan memur, "sen Mt-
tefiklerden yana deil miydin, ne bekliyordun ba
ka?" Byle aklamaya ne denilebilirdi ki! Ertesi gn
istifam yolladm. stifam verdiimi duyunca ktp
hanedeki dostlarm hemen evremi alp bir veda ye
mei dzenlemeyi nerdiler. Veda yemei iin bir de
konuma hazrladm, ama kendim okuyamayacak ka
dar sklgan olduumu bildiimden, dostum Pedro
Henriquez Urenadan benim yerime okumasn iste
dim.
Artk isizdim. Aylar nce yal bir ngiliz kadn
ay falma bakm, pek yaknda yolculua kacam,
konferanslar vereceimi ve bu iten epey para kaza
nacam sylemiti. Faldan anneme sz atmda
ikimiz de kahkahalarla glmtk. Benim gibi bir
adamn insanlarn nne kp konuma yapmas ola
cak i deildi. te tam o sralar dostlarmdan biri
imdada yetiti de onun yardmyla Arjantin - ngiliz
Kltr Derneinde ngiliz edebiyat retmenliine
getirildim. Colegio Libre de Estudios Superioresde
de Amerikan edebiyat okutmam istiyorlard. ki
neri de derslerin balama tarihinden ay nce
geldii iin korkusuzca kabul etmitim. Ama derslerin
balama gn yaklatka beni bir korkudur ald.
Ders programmda srasyla Hawthorne, Poe, Tho-
reau, Emerson, Melville, Whitman, Twain, Henry Ja
mes ve Veblen vard. lk dersi yazdm. Ama kincisini
yazacak kadar vaktim yoktu. Kald ki, ilk ders benim
iin Kyamet Gn olacakt, ardndan da ebediyete
intikal edecektim nasl olsa. Oysa bir mucize oldu, ilk
ders baya iyi gitti. kinci dersten iki gece nce,
annemi de alp Adroguenin oralarda uzun bir yr
ye ktm. Konumamn provasn yaparken, saat
tutmasn istedim annemden. Bitirdiimde, annem
konumam uzun bulduunu syledi. "yleyse," de
dim, "paay kurtardk!" nk asl korkum, konu
mamn ksa kalmasyd. Szn ksas, bir de baktm,
krkyedi yandaym ve nmde yepyeni, heyecan ve
rici bir hayat duruyor. Arjantin ve Uruguayda o kent
senin bu kent benim dolayor, Swedenborg, Blake,
Iranl ve inli gizemciler, Budizm, Goo iiri, Martin
Buber, Kabalalar, Arabistan Geceleri, T. E. Lawren
ce, ortaa Cermen iiri, zlanda destanlar, Heine,
Dante, Davurumculuk ve Cervantes stne konfe
ranslar veriyordum. Hi grmediim kentlere gidi
yor, bir daha hi grmeyeceim otellerde kalyor
dum. Kimi zaman annem ya da bir arkadam da
geliyordu benimle. En sonunda, ktphanede alr
ken kazandmdan ok daha fazla para kazanmakla
kalmadm, hem bu iten holandm hem de benim
iin biilmi kaftan olduu kansna vardm.
O yllarn, belki de hayatmn en nemli olayla
rndan biri de Adolfo Bioy-Casaresle dostluumun
balamasydr. Ya 1930da ya da 1931de tantk Bioy
la. O onyedisinde faland, bense otuzumu henz geri
de brakmtm. Byle durumlarda hep yal olann
usta, gen olannsa rak olduu dnlr. Belki ba
langta gerekten de byleydi durum, ama yllar son
ra birlikte almaya baladmzda Bioy gerekten
ve gizliden ustayd artk. Birlikte birok deiik ede
biyat servenine atldk. Arjantin iiri, dlemsel y
kler, polisiye ykler gldesteleri derledik, makale
ler ve nszler yazdk, Sir Thomas Brownei ve Graci-
an aklayc notlarla yorumladk, Beerbohm, Kip
ling, Wells ve Lord Dunsany gibi yazarlardan ksa
ykler evirdik, say karabildiimiz Destiempo
adl bir dergi yaynladk, hepsi de geri evrilen film
ykleri yazdk. Benim dokunakl, tumturakl anlat
ma yatknlm eletiren Bioy, dingin ve ll anla
tmn ok daha albenili olduunu kavramam salad.
Szn z, yava yava klasisizme yneltti beni Bioy.
Krklarn balaryd, Bioyla birlikte yazmaya ba
ladk. O gne kadar, byle bir eyin mmkn olabile
cei aklmn ucundan bile gememiti. Polisiye bir
ykye ok iyi gideceini yandmz bir konu bul
mutum. Yamurlu bir sabah, Bioy, "hadi bakalm,
bir deneyelim nolacak," dedi. nce gnlszce raz
oldum, ama ok gemeden bir mucize oldu. Sonunda
ortaya nc bir adam, Honorio Bustos Domecq k
t ve her eyi ekip evirmeye balad. Kasa bir sre
sonra, Bistos Domecq bizi elinde krba ynetir ol
mutu artk. nceleri houmuza gitti, ama bir sre
sonra rkmeye baladk; kendine zg nkteleri,
kendine zg kelime oyunlar, kendine zg kl krk
yaran slubuyla, ikimizden de tmden farkl biri olup
kmt Bustos Domecq. Domecq, Bioyun bykde-
delerinden birinin, Bustos da benim Cordobal b-
ykdedelerimden birinin adyd. Bustos Domecqin ilk
kitabnn ad Don Isidro Parodi in Alt Problemdi
(1942). Kitabn yazl srasnda tepemizden hi eksik
olmad Bustos Domecq. Max Carrados kr bir hafiye
yaratmay denemiti, Bioy ve ben daha da ileri gittik
ve hafyemizi bir hapishane hcresine kapattk. Kitap
ayn zamanda Arjantin stne bir talamayd. Bustos
Domecqin ifte kimlii yllarca aa kmad. Ama en
sonunda iin asl renildiinde, herkes, Bustos bir
akadan baka bir ey olmadna gre Bustosun yaz
dklarnn asla ciddiye alnamayaca kansna vard.
Bioyla birlikte yazdmz ikinci kitap, Bir lm
Modeli adl bir polisiyeydi yine. Ne var ki, bu kitap o
kadar kiiseldi ve ylesine zel esprilerle doluydu ki,
yalnzca sata karlmayan bir basmyla yetindik.
Yazarnn adn da B. Suarez Lynch koyduk. "B" her
halde Bioy.ve Borgesden geliyordu. "Suarez" ile
"Lynch" de yine bykdedelerimizin adlaryd. Bustos
Domecq, 1946 ylnda baka bir zel basmda, bu kez
iki ykden oluan ki Unutulmaz Dlemde yeniden
ortaya kt. Bustos, uzun bir aradan sonra yeniden
kalemine sarlacak ve 1967 ylnda, ar modern bir
eletirmenin dsel ve ar modern sanatlar (mi
marlar, yontucular, ressamlar, orkestra efleri, air
ler, romanclar, terziler) zerine yazd yazlardan
oluan Gnlemlerini yaynlayacakt. Hem eletir
men hem de konu ald sanatlar birer budalayd ve
kimin kimi uyuttuu belirsizdi. " unutulmu by
e; Picasso, Joyce ve Le Corbusierye" adanmt ki
tap. Kullanlan slubun kendisi bir parodiydi. Bustos,
uyduruk szcklerle, Latinceyi andran szlerle, bas
makalp laflarla, karmakark metaforlarla, ilgisiz so
nular ve abartmalarla dolu bir gazeteci az kullan
mt.
Birlikte yazmann nasl mmkn olduunu bana
ok sormulardr. Bence, birlikte yazma, iki insann
benliklerinden, gururlarndan ve belki de birbirlerine
habire kibarlk gstermekten vazgemelerini gerekti
rir. Birlikte yazarken kendinizi unutacak, yalnzca
yapt dneceksiniz. Dorusu, imdi biri kalkp
hangi esprinin benden, hangi tanmn Bioydan kt
n sorsa, kolay kolay yant veremem. Aslnda baka
arkadalarla da denedim birlikte yazmay. stelik ba
zlar ok yakn dostlarmd. Ama hem akyrekli
olamadklar hem de vurdumduymaz davrandklar
iin beceremedik birlikte yazmay. Bustos Domecqir
Gnlemlerine gelince, bence bu kitap, kendi admla
yaymladklanmnhepsindeniyi olduugibi, neredeyse
Bioyun kendi adyla yaynladklarnn hepsi kadar da
iyidir.
1950 ylnda, Sociedad Argentina de Escritoresin
(Arjantin Yazarlar Dernei) bakanlna seildim.
Arjantin Cumhuriyeti imdi olduu gibi o zaman da
korumasz bir lkeydi ve Arjantin Yazarlar Dernei
diktatrle kar birka kaleden biriydi. Bu o kadar
akt ki, birok tannm edebiyat devrim oluncaya
kadar demein kapsndan ieri admn bile atma
mt. Diktatrln garip bir zellii vard; diktatr
l aktan aa savunanlar bile aslnda hkmeti
ciddiye almadklarn, kiisel karlarn savundukla
rn sylemekten ekinmiyorlard. Bu da anlayla
karlanyor ve balanyordu. Bilirsiniz, yurttalar
mn ou ahlaksal olmaktan ok dnsel bir vicdan
tar. Peron ve karsyla ilgili hemen btn ak sak
fkralar, ayplarm bakalar yzlenne vurmasn diye,
Peroncularm kendileri tarafndan uydurulmutu. En
sonunda Arjantin Yazarlar Dernei kapatld. Dernek
te yapmama izin verilen son konumay anmsyo
rum. Pek de fazla olmayan dinleyiciler arasnda bir de
akn polis vard. ran tasavvufu stne anlattklar
m glkle not almaya abalyordu. O sralar yetmi
lerinde olan annem, bu karanlk ve umutsuz dnem
boyunca ev hapsinde tutuldu. Kzkardeim ve yeen
lerimden biri birer ay hapis yattlar. Benim de peime
bir hafiye takmlard; uzun, rasgele yrylere
kp ardmda dolatrp durduum bu adamla en so
nunda dost olduk. Sylediine baklrsa, kendisi de
nefret ediyordu Perondan, ama ne de olsa emir ku
luydu. Ernesto Palacio beni hazretle tantrmak iste
di, ama kabul etmedim. El skmak bile istemediim
bir adamla neden tanacaktm ki?
Nicedir beklenen devrim 1955 Eyllnde gerek
leti. Uykusuz, kaygl bir geceden sonra neredeyse
btn halk sokaa dkld. lklar atarak devrimi
kutluyorlar, "Cordoba, Cordoba!" diye haykryorlard;
arpmalarn byk bir blm Cordobada olmutu.
ylesine kendimizden gemitik ki, yamurdan ilik
lerimize kadar slandmzn neden sonra farkna va
rabildik. Ama o kadar mutluyduk ki, devrik diktatre
kar azmzdan tek bir sz bile kmad. Peron n
celeri bir yerlerde gizlendi, sonra da lkeyi terketme-
sine izin verildi. Yannda ne kadar para gtrdn
bilen yok.
ok sevdiim iki dostum, Esther Zemborain de
Torresle Victoria Ocampo, Ulusal Ktphane m
drlne atanabileceimi dlyorlard. Bense byle
bir eyi aklmn ucundan bile geirmiyor, olsa olsa
kentin gneyinde kk bir ktphaneye mdr ya
parlar diye dnyordum. Oysa Sur dergisi (imza
Victoria Ocampo), yeniden alan Arjantin Yazarlar
Dernei (imza Carlos Alberto Erro), Arjantin-ngiliz
Kltr Dernei (imza Carlos del Campillo) ve Colegio
Libre de Estudios Superiores (imza Luis Reissig) he
men bir araya gelip ortak bir dileke hazrladlar.
Dileke Eitim Bakanmn masasna brakld ve ben
deniz en sonunda Devlet Bakanl grevini vekale
ten yrten General Eduardo Lonardi tarafndan
mdrle atandm. Atanmdan birka gn ncey
di; geceleyin annemle birlikte ktphaneye kadar bir
yrye kmtk; binay yle bir grmek istemi
tim. Ama uursuz saydmdan, ieri girmeye yana
mamtm. "Greve atanncaya kadar admm at
mam," demitim. O hafta grevi devralmak zere K-
tphaneye arldm. Bizimkiler de geldi benimle;
orada alanlara bir konuma yaptm, inanlmaz gibi
grnse de resmen mdr olduumu syledim. Bir
ka yl nce Emecenin kitaplarm yaynlamasn sa
lam olan Jose Edmundo Clemente de mdr yar
dmclna getirildi. Btn bunlardan hi kukusuz
byk vn duyuyordum, ama ay be kuru para
alamadk. Aslna bakarsanz, benden nceki Peroncu
mdrn resmen grevden alndn hi sanmyo
rum. Bir daha Ktphaneye uramad, hepsi o ka
dar. Beni greve atamlar, ama onu grevden almaya
zahmet etmemilerdi.
Ertesi yl bir baka zevki daha tadacak, Buenos
Aires niversitesi ngiliz ve Amerikan Edebiyat pro
fesrlne getirilecektim. teki adaylar o gne ka
dar yaptklar evirilerin, sunduklar bildirilerin ve
verdikleri konferanslarn, daha baka baarlarnn
eksiksiz birer listesini gndermilerdi niversiteye.
Bense yalnzca, "btn hayatm boyunca hi farknda
olmadan bu greve deer kldm kendimi," demekle
yetinmitim. Akszllm ie yarad, grevi bana
verdiler. niversitede on yl kadar mutlu bir hayat
yaadm.
Krlm, ocukluumdan beri adm adm yak
layordu. Ar ar inen bir yaz alacakaranlyd san
ki. stelik hibir dokunakl ya da ackl yan yoktu bu
iin. Aslnda 1927den balayarak tam sekiz gz ame
liyat geirdim, ama "Armaanlar iiri"ni yazdm
1950lerin sonlarndan bu yana okuma ve yazma a
sndan kr saylabileceimi syleyebilirim. Krlk
ailemden geliyor; Londrada yaynlanan Lancet adl
tp dergisinde, bykdedem Edward Young Haslama
yaplan bir gz ameliyatyla ilgili bir yaz kmt.
Ama, yle grnyor ki, krlk Ulusal Ktphane
mdrleri arasnda da kol gezmi. Benden nceki iki
sekin mdr, Jose Marmol ve Paul Groussac da ayn
yazgy paylamt. Bir iirimde, bana ayn anda hem
sekizyzbin kitab hem de karanl baheden Tanr
nn bu olaanst ironisine deinmeden edememi
tim.
Krlmn ilgin sonularndan biri de, yava
yava serbest vezni benimsemem oldu. Aslnda, kr
ln, yeniden iir yazmaya balamama yol at da
sylenebilir. Karalama yapma olanandan yoksun
kaldm iin bellee dayanmak zorundaydm. iiri
aklda tutmak dzyazy aklda tutmaktan kukusuz
daha kolaydr; tpk, kurallara dayal iir biimlerini
aklda tutmann serbest vezinle yazlm iirleri akl
da tutmaktan daha kolay olduu gibi. Yolda yrrken
ya da metroda giderken bir soneyi kafanzda olutu
rabilir, stnde oynayabilirsiniz, nk uyak ve l
bellee yardmc olur. O yllarda, onbir heceli drt
lklerden oluan dzinelerle sone ve uzun iir yaz
dm. Kendime Lugonesi usta semitim, ama sonra
dan arkadalarm iirlerimin ne yazk ki Lugonesin
iirlerine hi benzemediini sylediler. Daha sonraki
iirlerimdeyse anlatsal bir izgiye rastlanr hep. Do
rusunu isterseniz, iirler iin konu bile dnrm.
Belki de Lugonesle aramdaki temel ayrm, onun
kendisine Fransz edebiyatn rnek almas, dnsel
adan Fransz dnyasnda yaamas, benimse ngiliz
edebiyatna yaslanmamdr. Bu yeni iir uramda
eskiden hep yaptm gibi iirler arasnda bir ardk
lk kurmay hi dnmedim, daha ok her iire ken
di bana nem verdim. Bylece, Emerson ve arap,
Snorri Sturluson ve kum saati, dedemin lm ve
Birinci Charlesm kellesinin uurulmas gibi birbirin
den ok farkl konularda iirler kt ortaya. Tabii bu
arada Poe, Swedenborg, Whitman, Heine, Camoes,
Jonathan Erwards ve Cervantes gibi edebiyat kahra
manlarm da es gemedim. Kukusuz, aynalara, Mi-
notaurosa ve baklara hrmette de kusur etmedim.
Metaforlar bana oldum olas ekici gelmitir. Bu
eilimim yznden de, yaln Sakson metaforlaryla
karmak skandinav metaforlarm incelemiimdir.
Daha 1932 ylnda, Sakson ve skandinav metaforlar
stne bir deneme bile yazmtm. Dosdoru adlar
yerine elden geldiince metaforlar kullanmak gibi
garip bir dnce, stelik bu metaforlarm hem gele
neksel hem de kafama uygun olmas, beni artm
ve ekmitir hep. Sonralar, bu metaforlarm kullanl
masndaki amacn yalnzca bileik szcklerdeki gr
kem ve gsteriin verdii keyif deil, ayn zamanda
ses yinelemelerini gerektirmesi olduunun farkna
varacaktm. Metaforlarm, kendi balarna alndkla
rnda, yle byk bir zekay gerektirdikleri pek sy
lenemez. Gemiye "deniz aygr", ak denize de "balina
yolu" demek, dorusu byk bir beceri saylmasa ge
rek. Eski skandinav halk ozanlar biraz daha ileri
giderek denize "deniz aygr yolu" demiler, bylece
balangta bir imge olan ey etin bir denkleme d
nm. Metaforlar stne aratrmalarm, sonunda
Eski ngilizceyi ve Eski skandinav dillerini incele
meye yneltti beni. Ama dorusunu sylemek gere
kirse, beni bu uraa ynelten baka bir etken de
atalarm oldu. Geri duygusal bir boinantan baka
bir ey olmayabilir, ama Haslamlarn Northumbria ve
Merciada -y a da bugnk adlaryla Northumberland
ve Midlandsde (ngilterenin i blgeleri) - yaam
olmalarnn beni Sakson, belki de DanimarkalI bir
gemie gtrd kansndaym. (Geri, bylesine
Kuzeyli bir gemiten keyif alm, benden daha mil
liyeti olan ve beni ngiliz sayan kimi yurttalarma
knand, ama ngilizlere zg birok eyin, szgelimi
ayn, Krallk ailesinin, "erkek" sporlarnn ve savruk
Shakesperein kaleminden km her dizeye tapma
nn bana tmden ters geldiini bilmem sylememe
gerek var m?)
niversitedeki ders dnemlerinden birinin biti
minde, rencilerimden bazlar Ktphaneye beni
grmeye geldiler. Drt ay gibi ksa bir sre iinde
Beowulf dan Bernard Shawa kadar koca ngiliz ede
biyatn yutuvermitik. Artk bu kez ciddi bir i yapa
lm diye dnyordum. ocuklara en batan bala
may nerdim, onlar da kabul ettiler. Evde, kitapl
mn en st rafnda bir yerde Sweetin Anglo-Saxon
Readeri ile Anglo -Saxon Chronicle'm durduunu bi
liyordum. renciler ertesi cumartesi sabahtan gel
diklerinde bu iki kitab okumaya baladk. Dilbilgisini
elden geldiince bolayarak szckleri Almanca gibi
okuyorduk. Anszn, iinde Roma (Romeburh) szc
geen bir cmleye vuruluverdik. Attk kendimizi Peru
Sokana ve aklmz bamzdanealan bu szckleri
haykrarak komaya baladk. Uzun bir servene atl
mtk artk. Geri ngiliz edebiyatn hep dnyann
en zengin edebiyat olarak grmtm, ama imdi bu
edebiyatn kapsnn eiinde gizli bir blmeyi bulup
ortaya karmann umulmadk keyfni sryordum.
Kendi payma, bunun bitimsiz bir serven olabilece
ini ve Eski ngilizceyi incelemeyi hayatm boyunca
srdreceimi biliyordum. Gerek amacm, bu alanda
ustalap caka satmak deil, incelemenin tadm
karmak oldu hep; u son oniki yldr da bu konuda hi
dkrklna uramadm. Son zamanlarda Eski Nor-
veeye ilgi duymama elince, Eski Norveeyle eski
ngilizce arasnda yakn bir ba szkonusu, hem sonra
Eski Norvee btn bir Ortaa Cermen edebiyat
nn doruu saylr, dolaysyla bir ncekinden sonra
atlm akla uygun bir admdan baka bir ey deil
bu. Eski ngilizcede yaptm gezintiler btnyle
kiiseldi, onun iin birok iirime de girdiler Bir gn,
retim yesi dostlarmdan biri beni bir kenara ekip
"baksana," dedi tela iinde. "Anglosakson Dilbilgisini
ncelemeye Balarken adl bir iir yaynlamakla ne
yapmak istiyorsun?" Ona, Anglosakson dilinin benim
iin gnbatmn seyretmek ya da ak olmak kadar
iten bir yaant olduunu anlatmaya altm.
1954deydi galiba, kk dzyazlar yazmaya ba
ladm, ksa iziktirmeler ve alegorik yklerdi bun
lar. Bir gn, Emece Yaymevinin yneticisi, dostum
Carlos Frias, "Btn Yaptlar" ad altnda kan dizi
iin benden yeni bir kitap istediini syledi. Elimde
ona verebileceim hazr bir kitap bulunmadn sy-
ledimse de, "her yazarn, bir kitab vardr, yeter ki
arayp bulsun, diyerek diretti. Evde aylak aylak do
landm bir pazar sabah, ekmeceleri kartrrken,
yaynlanmam birtakm iirlerime ve bazlar ta Cri-
iicadaki gnlerden kalma dzyazlarma rastladm.
Ayklayp dzene koyduum bu krntlar, 1960da El
hacedor (Yaratan) adyla yaynland. Gariptir, yaz
maktan ok biriktirmi olduum bu kitabn bence en
kiisel almam ve kendi beenime gre belki de en
iyi yaptm olduunu syleyebilirim. Kolayca akla
yabilirim: El hacedorun tek bir sayfasnda bile iir
me yoktur. Her yaz kendi iin ve bir i gereksinim
sonucu yazlmtr. Bu kitap btnlenip ortaya kt
nda, iyi yazmann bir yanlg, hem de gsteriten
doan bir yanlg olduunu kavradm. Gerekten do
ru drst yazmak istiyorsanz, iyi yazacam diye
kendinizi zorlamamalsnz.
Kitabn son sayfasnda, evrenin resmini yapmaya
kalkan bir adamdan szediyordum. Uzun yllar al
p bo duvar gemi, kule, at, silah ve insan imgeleriy
le donatyor, ama tam lecei srada aslnda kendi
yznn suretini yapm olduunu farkediyordu.
Dorusunu isterseniz, adamn bana gelen, btn
kitaplar iin de geerli olabilir. El hacedor adl kitabm
iin geerli olduu ise kesin.
Kalabalk Yllar

n bana, tpk krlm gibi, yava yava geldi. n


hi beklemedim, hi ardnda komadm onun. Bana
ilk el uzatan, yazdklarm 1950lerin balarnda y
reklilikle Franszcaya eviren Nestor barra ve Roger
Caillois oldu. 1961de Formenter dln Samuel
Beckettla paylamam salayan da, sanrm onlarn
bu gzpek giriimleri oldu, nk Franszcaya evri-
linceye kadar yalnzca darda deil, Buenos Airesde
de pek tannmyordum. Formentor dlnden sonra
btn Bat dnyasnda mantar gibi bitti kitaplarm.
Ayn yl,. Edward Larocque Tinkerm nerisiyle,
Teksas niversitesine konuk profesr olarak arl
dm. Amerikay ilk kez grecektim. Geri okuduum
kitaplar araclyla bir bakma hep orada olmutum,
ama yine de Austinde niversite kampsnde hen
dek kazan iilerin, o gne kadar o snftan insanlara
hi yaktrmadm bir dil, ngilizce konutuklarn
grnce ok ardm. Dahas, Amerika kafamda yle
sine destans boyutlar kazanmt ki, her yerde rast
lanan yabanotlar, amur, su birikihtileri, kirli yollar,
sinekler ve sokak kpekleri gibi eylerle orada da
karlanca inann afalladm. Geri zaman zaman
yurt zlemi dmyor deildi yreimize, ama bana
elik eden annemle birlikte giderek Teksas sevdii
mizi de anlyorum imdi. Dnn, bizim Uzunboy-
nuzlar komu okulun Aylarm yendiklerinde fut
boldan nefret eden annem bile zaferimize sevinmiti.
niversitede, Arjantin edebiyat okuttuum snfla
dersim biter bitmez doruca Dr. Rudolph Willardin
Sakson iiri dersine giriyordum. Gn boyu hi bo
vaktim olmuyordu. Amerikal renciler, Arjantinde
ki ou rencinin tersine, derslerin konularyla ala
caklar notlardan ok daha fazla ilgileniyorllard. On
larn Ascasubiye ve Lugonese ilgi duymalarn sala
maya alyordum, ama onlar bana kendi yazdklarm
konusunda soru yadrmakta diretiyorlard. Zaman
mn ounu Ramon Martinez Lopezle geirmeye
zen gsteriyordum; bir filolog olarak, etimolojilere
olan tutkumu paylaan ve bana ok ey reten Ra
mon Martinez Lopezle. ABDde kaldmz o alt ay
boyunca gitmediimiz yer kalmad. lkenin bir ucun
dan br ucuna birok niversitede ders verdim. New
Mexicoya, San Franciscoya, New Yorka, New Eng-
landa, Washingtona gittim. Amerika, gittiim btn
lkeler iinde en dost, en hogrl ve en cmert
lke oldu benim iin. Biz Gney Amerikallar rahat
mz dnrz daha ok, oysa ABDdeki insanlar her
eye ahlak asndan bakyorlar. Ben - amatr bir
Protestan olarak - en ok buna hayran kaldm. in bu
yan, gkdelenleri, kesekatlarm, televizyonu, nay
lonlar ve o korkun aygtlar canglm pek ciddiye
almamam bile salad.
Amerikaya ikinci kez 1967 ylnda gittim. Har-
warddaki Charles Eliot Norton iir Krssnn ba-
f

ma getirilmitim. Beni olanca iyi niyetleriyle dinle


yen insanlara, "u iir Sanat" stne nutuklar ek
tim. Cambridgede kaldm yedi ay boyunca Arjan
tinli yazarlar stne dersler de verdim ve Amerikaya
dahas Batya zg birok eyin anayurdu gibi gr
nen New England batan baa gezdim. Baz yazarla
rn mekanna yz srdm: Hawthorneun Salemine,
Emersonm Concorduna, Mellvillein New Bedford
una, Emily Dickensonm Amherstne ve tabii otur
duum evin kar kesindeki Longfellowun meske
nine. Cambridgedeki dostlarmn says durmadan
artyordu: Jorge Guillen, John Murchison, Juan Ma
nchal, Raimundo Lida, Hctor Ingrao ve kresel za
man stne pek anlayamadm, ama bir gn kendi-
minmi gibi yaynlamay dndm bir kuram ge
litiren ranl fiziki Ferid Hufar. Robert Fitzgerald,
John Updike ve artk hayatta olmayan Dudley Fitts
gibi yazarlarla da tantm. lkenin yeni yrelerini
grme olana buldum: lkemin pampalarna rastla
dm Iowa; insann aklna Cari Sandburg dren
Chicago; sonra Missouri, Maryland, Virginia. lkeme
dnmeme yakn, New Yorkdaki YMHA iir Merkezi
nde iirlerimin okunmasndan byk onur duydum.
evirmenlerim iirlerimi okurkn, dinleyiciler ara
snda airler de vard.
ABDye nc gidiimi Oklahoma niversitesi
nden, bana byk iyilikleri dokunan Lowell Dunham
ve Ivar Ivaska borluyum. Dunhamla Ivask, 1969
Kasmnda beni konumalar yapmam iin niversite
ye armakla kalmadlar, yaptlarm yorumlayp de
erlendirmeleri iin baz uzmanlar da bir araya getir
diler. Ivask, sanki ocukluumun Palermosunun ge
leneini hi anmsatmyormu gibi, balk biiminde
bir Fin kamas armaan etti bana.
u son on yla bakyorum da, baya gezip tozmu
um. 1963de, Buenos Airesdeki ngiliz Kltr He
yetinden Neill MacKay araclyla ngiltere ve s-
koyaya gitme olana buldum. Oralarda da, annemle
birlikte, kutsal yerlere uramaktan geri kalmadm:
Edebiyat anlarndan geilmeyen Londra; Lichfleld ve
Dr. Johnson; Manchester ve De Quincey; Rye ve
Henry James; Lake Country; Edinburgh. Arnold Ben-
nettm memleketi Be Kasabadan biri olan Hanley
deki bykannemin doum yerine de gittim. skoya
ve Yorkshire bence yeryznn en gzel yerleri ara
snda saylmal. skoyanm dalan ve koyaklarnda,
daha nceden tandm yabans bir yalnzlk ve sk
clkla yeniden karlatm. Bir sre sonra da bu duy
gu beni ald, ta uzaklardaki Patagonyanm ssz yre
lerine gtrd. Birka yl sonra, bu kez Maria Esther
Vazquezle, bir Avrupa gezisine daha ktm. ngilte
rede, artk yaamayan Herbert Readin krdaki o g
zel, kocaman evinde kaldk. Herbert Read bizi York-
minstera gtrd, orada bize mzenin Viking Yorks
hire salonunda duran eski Danimarka kllarn gs
terdi. Ben de sonradan o kllardan biri iin bir sone
yazdm. Sir Herbert, lmnden ksa bir sre nce,
soneye verdiim ad dzeltti. "Yorkdaki Bir Klca"y
"Yorkminsterdaki Bir Klca" diye deitirmemi ner
di.
Daha sonra, sveteki yayncm Bonnier ve Ar
jantin Bykelisinin arlar zerine Stockholme
gittik. Stockholm ve Kopenhag, tpk San Francisco,
New York, Edinburgh, Santiago de Compostela ve
Cenevre gibi, grdm en unutulmaz kentler ara
snda sayarm.
1969 balarnda, srail hkmetinin arls ola
rak Tel Aviv ve Kudste coku dolu on gn geir
dim. Arjantine dndmde, dnyann hem en yal
hem de en gen lkesinde on gn yaadm, ok
canl ve uyank bir lkeden yeryznn uyuruyamk
bir kesine geri geldiimi dnyordum. Cenevre
de oturduum gnlerden beri Yahudi kltryle hep
ilgilenmi, Yahudi kltrn u bizim Bat uygarl
mzn ayrlmaz bir paras olarak grmtm.
imdi, bunca yl sonra, ayak basmadm bir sr
yeri dnyorum hl; daha nce gittiim, ama yine
gitmek istediim yerleri de elbet. Hl, ocukluum
da Mark Twainin Roughing 7iinden ve Sherlock
Holmes kitaplarnn ilki olan Kzl stne Bir ncele
meen tandm Mormonlarm Utahm bir gn gr
meyi umuyorum. Baka bir hayalim de bir gn zlan
daya bir kutsal yolculuk yapmak; tabii bir de Texas
ve skoyaya bir kez daha gidebilmek.
Yetmibir yandaym ama hl ok alyorum,
kafamda bir yn tasar var. Geen yl Elogio de la
Sombra (Karanla vg) adl yeni bir iir kitab yaz
dm. Elogio, 1960 ylndan bu yana yaynladm t
myle yeni ilk kitabimdi. Ayrca, bu kitaptaki iirler,
1929dan bu yana batan sona bir kitap olarak d
nerek yazdm ilk iirlerdi. Kitapta yer alan birok
iirde gze arpan balca kaygm, en kk bir dinsel
ya da kar insel eilim tamayan ahlaksal nitelikte
bir kayg. Kitabn adndaki "Karanlk", hem krl,
hem lm temsil ediyor. Elogioyu bitirebilmek iin
her sabah Ulusal Ktphanede altm, iirleri yaz
drdm. Bitirdiimde, artk rahat bir alma dzeni
kurmutum. O kadar rahat bir alma dzeniydi ki,
hi ara vermedim ve bu kez masallar yazmaya bala
dm. 1953den bu yana yazdm ilk yklerdi bunlar.
Bu yl yaynladm. Kitabn ad, El informe de Brodie
(Dr. Brodienin Raporu). Son be yldr dilimden d
rmediim bu kitaptaki yklerin, dorudan yk
anlatma stne bir dizi alakgnll deney olduu
sylenebilir. Son gnlerde, Los otros (tekiler) adyla
gsterilecek bir filmin senaryosunu bitirdim. Konu
benim; yazma iiniyse Adolfo-Bioy Casares ve Arjan
tinli gen ynetmen Hugo Santiagoyla birlikte, ger
ekletirdik. Bir sredir leden sonralarm uzun
sreli ve olaanst bir tasarya ayryorum; aslnda
yaklak yldr ok talihli saylrm, nk evir
menim yanbamda. Onunla birlikte yaptlarmn on
oniki cildini ngilizceye, bir trl beceremediim,
ama kimbilir ka kez keke anadilim olsayd dediim
ngilizceye aktaryoruz.
Bugnlerde yeni bir kitaba balamay dnyo
rum. Dante, Ariosto ve Kuzeyin ortaa konular s
tne denemelerden oluacak bir kitap. Ama bilimsel
deil kiisel denemeler olacak bunlar. Bir de, kendi
kendine konuurcasma yazlm, iten izlenimlerden,
olur olmaz isteklerden, dlemlerden ve allma
aykr kiisel dncelerden oluan bir kitaba giri
mek istiyorum. Daha sonrasn ben de bilemiyorum.
Anlatmak istediim bir dizi yk var daha. Bakala
rndan dinlediim ya da kendi uydurduum ykler.
u sra "Kongre" adl uzun bir yky bitirmek ze
reyim. Kafkay artran adna aldrmayn, daha ok
Chesterton tarz bir yk olacan sanyorum. Arjan
tinde ve Uruguayda geiyor. Konusunu yirmi yldr
anlata anlata en sonunda dostlarm usandrdm. Son
ra bir de baktm, artk daha fazla gelitirmeye gerek
kalmam. Bu arada, daha da uzun zamandr bekleyen
bir tasarm daha var. Babamn roman Caudilloyu
gzden geirmeyi, belki de yeniden yazmay dn
yorum, Babam bunu benden yllar nce istemiti. Ki
taptaki sorunlarn birounu tartmtk bile. Doru
su, bu almann, babamla tartmamzn bir devam,
gerek bir ibirlii olmasn istiyorum.
Bugne kadar insanlar bana inanlmaz lde iyi
davrandlar. Hi dmanm yok.'Bazlar dmanm
m gibi grnmeye altlarsa da bana ac veremeye
cek kadar iyi niyetli davrandlar. Ne zaman bana kar
yazlm bir yaz okusam, yalnzca o yazdaki d
nceyi paylamakla kalmam, ayn zamanda o yazy
ben ok daha iyi yazabilirdim duygusuna kaplrm.
Kimbilir, o szde dmanlarma, hangi yazlarma f
kelendiklerini nceden bana sylemelerini salk ver
meliyim belki de. Onlara bu konuda her trl yardm
ve destei salayacamdan en kk bir kukular
olmasn. Kendime kar takma adla acmasz bir tirad
yazmann zlemini bile gizliden gizliye duymuum
dur. Ah, yreimde barndrdm yaldzsz gerek
ler!
Benim yamda biri, snrlarnn farknda olmal.
Snrlarnn farknda olursa mutluluun yolunu tuta
bilir. Genliimde edebiyat hner gerektiren art
c bir eitlemeler oyunu olarak grrdm. Oysa ar
tk, kendi sesimi bulduumdan olsa gerek, yazdklar
mn san solunu onarmann, kurcalayp dzeltmeye
almann byk bir yararnn da, byk bir zarar
nn da dokunmad kansndaym. Bu, hi kukusuz,
yzylmz edebiyatnn ana eilimlerinden birine
kar, Joyce gibi bir adamn gsteri olsun diye "Olu
makta Olan Yapt" bal altnda lks yazlar yayn
lamasna yol aan ince slup cakasna kar ilenmi
bir gnahtr. Sanrm, artk en iyi yaptlarm yazm
bulunuyorum. Bu da bana dingin bir doygunluk ve
huzur veriyor. Ama yine de iimde yle bir duygu var
ki, kendimi yeterince yazya dkm deilim sanki.
Sanki genlik, bugn bana genliimde olduundan
daha yakn. Artk mutluluu eriilmez bir ey olarak
grmyorum. Oysa bir zamanlar, uzun bir zaman n
ce mutluluu ulalmaz bir ey olarak grmtm.
Bugn, mutluluun her an karmda belirebileceim,
ama asla peinde koulmamas gerektiini biliyorum
artk. Baarszlk ya da ne gelince, benim iin ok
nemsiz, hi dert edinmediim eyler. Artk benim
aradm, dinginlik, dnmenin ve dostluun tad ve
biraz fazla iddial gelebilir ama, bir-sevme ve sevilme
duygusu.
1970

*
Borges ve Ben

Her ey tekinin, Borgesin bandan geiyor. Bu


enos Aires sokaklarnda yryorum, arada bir durup
belki de alkanlkla eski bir geidin kemerine ya da
demir parmaklkl bir kapya bakyorum. Borgesden
mektuplardan haber alyorum, bazen de ad bir profe
srler kurulundaki adlar arasnda ya da bir yaam-
ykleri szlnde gzme iliiyor. Ben kum saatle
rinden, haritalardan, onsekizinci yzyl bask sana
tndan, szcklerin kklerinden, kahve kokusundan
ve Stevensonn dzyazsndan keyif alyorum; teki
de ayn eylerden keyif alyor, ama roln abartarak
oynayan bir oyuncu gibi gsterili bir biimde. Aram
zn bozuk olduunu sylemek ii biraz fazla byt
mek olur; ben yayorum, kendimi yaama brakyo
rum ki, Borges masallarn ve iirlerini yazabilsin. Ve
o masallarla iirler beni doruluyor. Die dokunur bir
eyler yazmay becerdiini kabul etmek benim iin o
kadar g deil, ama o yazdklar beni kurtaramaz;
belki de iyi olan artk hi kimsenin, hatta tekinin de
olmad, sz ve gelenein olduu iin. Kald ki, ben
tmden yok olup gitmeye yazglym, yalnzca belli bir
anm tekinde varln srdrecek. Her eyi arpt
mak ve abartmak gibi inat bir alkanl olduunu
ok iyi bilmeme karn, artk yava yava her eyi ona
brakyorum. Spinoza, her eyin kendisi olmay sr
drmeye altn ileri srmt; tan ta olmak
istediini, kaplannsa kaplan. Ben, kendimde deil
Borgesde kalacam (eer ben biriysem tabii), ama
kendimi onun kitaplarndan ok, bakalarnn kitap
larnda ya da bir gitarn kl krk yararcasna akort
ediliinde tanyabiliyorum. Yllar nce ondan kurtul
maya kalktm ve kent dndaki gecekondu mahalle- *
lerinin sylencelerini brakp zaman ve sonsuzlukla
oyunlara yneldim. Ama o oyunlar da eninde sonunda
Borgesin bir paras oldu kt, ben imdi baka ey
lere ynelmek zorundaym. Anlayacanz, benim ya
amm srekli bir ka; ben her eyi yitiriyorum ve
her ey ya unutulup gidiyor ya da tekine kalyor.
Bu satrlar hangimiz yazyor, ben mi, o mu, bil
miyorum.
1956
Yaratan

O gne kadar bellein keyfini hi srmemiti. zle


nimler, yanmasyla snmesi bir olan canl izlenimler
belleinden hep akp gitmiti. Bir mlekinin uuk
krmz motifi; ayn zamanda birer tanr olan yldzla
rn asl durduu gkyz; iinden bir aslann dt
ay; mermerin, stnde dolaan parmakulannn altn
daki przszl; hzl hzl srarak bir syrta
midesine indirmeyi sevdii yaban domuzu etinin ta
d; Fenikece bir szck; bir kargnn sar kumun s
tne den kara glgesi; denizin ya da kadnlarn
yaknl; koyuluunu kesmek iin balla kard a
rap: Bunlardan herhangi biri akimn erimini tmyle
kaplayabilirdi. fkenin ve gzpekliin olduu kadar
korkunun da yabancs saylmazd; bir keresinde d
man surlarna merdiveni dayayp ilk trmanan o ol
mutu. stekle, merakla, hi duraksamadan, her ey
den keyif alp sonra da her eyi unutma yasasndan
baka hibir yasaya balanmakszn, denizin her iki
yakasnda birok lkeyi gezmi, insanlarn kentlerini
ve saraylarn seyretmiti. Bir kouturmadr giden
pazar yerlerinde ya da gizli doruu belki de yars
insan yars kei ksnl tanrlara smaklk etmi bir
dam eteinde dolambal ykler dinlemiti. Bu y
kleri, gerek mi yoksa d m olduklarm renme
ye kalkmakszm, tpk gereklii kabul ettii gibi
kabul etmiti.
Gzelim dnya yava yava ondan ayrlmaya ba
lad; bir daha hi kalkmayacak bir pus elinin izgileri
ni silip yoketti, gece o yzlerce yldzn yitirdi, ayak
larnn altndaki toprak belirsizleti. Her ey gittike
uzaklat ve bulanklat. Krlemeye baladn an
ladnda haykrd; Stoac dayankllk o zamanlar da
ha kefedilmemiti, Hektor da Akhilleusdan onuru
krlmadan kaabiliyordu. Bundan byle gkyzne,
gkyznn destans grkemine de, yllarn durma
dan deitirecei bu yze de bakamayacam (diye
geirdi iinden). Gvdesinde duyduu bu korkularn
stnden gnler geceler geti ve bir sabah uyandn
da evresindeki eylere (artk armakszn) bakt,
tpk insann bir ezgiyi ya da bir sesi tanmas gibi
aklayamad bir duyguya kapld: Btn bunlar da
ha nce olmutu ve btn bunlar hem korkuyla hem
de sevin, umut ve merakla karlamt. Sonra ge
miinin dipsiz grnen derinliklerine indi ve o ba-
dnd c ukurun iinden yitik bellei ekip kar
may baard; belki de daha nce bir d dnda hi
anmsamam olduu iin, imdiki^yamurun altnda
bir sikke gibi parldayan yitik bellei.
Bellekti bu. Olann biri tarafndan itilip kakl
mt, bunun zerine babasna koup olan biteni an
latmt. O anlatrken, babas dinlemiyormu ya da
anlamyormu gibi yle durmu, sonra da duvarda
asl duran bir tun kamay alp indirmiti; ocuun
gizliden gizliye imrendii, ok gzel ve g ykl bir
kamayd bu. Kama ellerinde duruyordu ite ve kama
ya birden sahip oluuyla birlikte, urad hakszlk
silinip gitmiti, ama babasnn sesi, "senin bir erkek
olduunu anlasnlar," diyordu ve bu seste bir buyruk
gizliydi. Gece, yollar krletirdi. Byl bir g ald
kamay smsk kavrad, evi kuatan sarp yamatan
hzla aa indi ve kendini Aias ve Perseusun yerine
koyarak, karanlk tuzlu havay yaralar ve savalarla
doldurarak deniz kysna kotu. O anm kesin tad,
aslnda imdi aramakta olduu eydi. Gerisi, meydan
okumasna yol aan aalamalar, beceriksizce bir d
v, azndan kan damlayan kamayla eve dn onu
pek az ilgilendiriyordu.
Derken, o annn iinden, yine geceyi ve bir ser
ven beklentisini ieren baka bir an frlad. Bir ka
dn, tanrlarn ona verdii ilk kadn, onu tapnan
temelleri arasndaki yeralt kemerinin karanlnda
beklemiti; kadna, ta duvarlar ve karanla gmlen
yamalar andran geitlerden geerek ulamt. Bu
anlar neden durmadan geri geliyordu? Hem de ol
mak zere olan eyleri nceden haber veriyormua-
sna hi ac ektirmeden!
Biraz ararak da olsa anlayverdi. Artk iine
dmekte olduu lml gzlerinin bu gecesinde onu
ak ve tehlike de bekliyordu -Ares ve Aphrodite-
nk bir sylenti iine domutu artk (nk artk
kulanda mlamt): Alt ayakl dizelerin ve zaferin,
tanrlarn kurtarmaya yanamad bir tapma savu-
99

nan insanlarn, yrek drlm bir adaya eriebil


mek iin denizlerde krek sallayan kara gemilerin,
Odysseialarn ve lyadalarn arksn sylemek onun
yazgsyd ve btn bunlar insanln bombo belle
inde sonsuza kadar yanklanacakt. Btn bunlar
biliyoruz, ama son karanlna gmldnde neler
duyumsadn bilmiyoruz.
1958
teki

Olay ta 1969 ubatnda Cambridgede gemiti. O


sralar olup biteni kada dkmek hi iimden gelme
miti, aklm karmaktan korktuumdan bir an nce
unutmak istemitim. Ama artk aradan birka yl ge
ti ya, oturup yazarsam hem bakalar bir yk gibi
okurlar diye dnyorum hem de bir gn benim iin
de bir yk olabileceini umuyorum. Bamdan gee
nin sona erinceye kadar rkn olduunu, stelik
daha sonraki uykusuz gecelerde daha da rkn ol
duunu biliyorum. Ama anlatld zaman bakalar
nn da yreine korku salmas gerekmiyor.
Sabah saat on sularyd. Charles Nehrine bakan
bir bankta oturuyordum. Drtyz beyz metre kadar
samda adn hibir zaman bilmediim kocaman bir
yap ykseliyordu. Bozbulank suyun stnde yass
buz paralar yzyordu. Nehir, ister istemez, aklma
zaman, Herakleitosun varln zaman iinde srekli
bir devinim olduu yolundaki retisini dryor
du. yi uyumutum; nceki gn leden sonra verdi
im dersin rencilerimin houna gittii kamsmday-
dm. Ortalkta hi kimse yoktu.
Anszn, o an daha nce de yaam olduum
duygusuna kapldm (ruhbilimcilere baklrsa, yor
gunluk belirtisidir bu). Bankn br ucunda biri otu
ruyordu. Dorusu yalnz olmay ye tutardm, ama
yabaninin teki gibi grnmek istemediimden hemen
kalkp gitmeyeyim dedim kendi kendime. teki slk
almaya balamt. O sabahn ilk rktc olay tam
o srada oldu ite. Adamn slkla ald, daha dorusu
almaya alt (hi mzik kulam yoktur), Elias
Regulesin eski bir milongasnn, "La Tapera'nm ez-
gisiydi. Ezgi beni ald, gemie, Buenos Airese, artk
yerinde yeller esen bir avluya gtrd; yllar nce
lm olan yeenim Alvaro Melian Lafinuru anm
satt bana. Ezginin ardndan szckler geldi. Bunlar,
arknn ilk dizesinin szleriydi. Geri ses Alvaronun
sesi deildi, ama onun sesine yknen bir sesti. Bunu
farkedince ok ardm.
"Beyim," dedim teki adama dnerek, "Uruguayl
msnz, yoksa Arjantinli mi?"
"Arjantinliyim, ama 1914den beri Cenevrede
oturuyorum," diye karlk verdi.
Uzun bir suskunluk oldu. "Ortodoks kilisesinin
karsnda, Malanou 17 numarada m?" diye sordum.
Bayla dorulad.
"yleyse," dedim artk dayanamayarak, "adnz
Jorge Luis Borges. Benim adm da Jorge Luis Borges.
1969 ylndayz ve Cambridge keutindeyiz."
"Hayr," dedi adam benimkinden pek az deiik
bir sesle. Bir an sustu, sonra kendini toparlayp diret
ti: "Cenevredeyim ben, Ron Nehri kysnda bir
bankta oturuyorum. in tuhaf birbirimize ok benzi
yoruz, ama siz benden ok daha yalsnz, sanz
aarm."
"Yalan sylemediimi kantlayabilirim," dedim.
"Yabanc birinin kesinlikle bilemeyecei eyler anla
taym dilerseniz. Evde gm bir. mat* fincanmz
var, fincann alt birbirine dolanm ylanlar biimin
de. Byk dedemiz Perudan getirmi. Bir de atnn
eyerine asp getirdii gm lavabo var. Odanzdaki
gardopta iki sra kitap duruyor: Lanein ciltlik
Binbir Gece Masallar, hani o metal gravrleri ve
blm sonlarndaki kk puntolu notlaryla; Quic-
heratm Latince szl; Tacutisun Germaniasnn
Latincesi ve Gordonm ngilizce evirisi; Garnier ba
sm bir Don Quixote; Rivera Indartenin Tablas de
Sangre si, yazarnn imzasyla; Carlylem Sartor Re-
sartusw:; Amielden bir yaamyks; br kitaplarn
arkasna saklanm kaim ciltli bir kitap, Balkanlarda
cinsel alkanlklar stne. Place Dubourgun ikinci
katndaki o akam da unutmu deilim."
"Dufour," diye dzeltti.
"Tamam, Dufour. Bu kadar yeter mi?"
"Hayr, yetmez. Bu kantlar hibir ey kantla
maz. Diyelim ben sizi dmde gryorum, o zaman
benim bildiklerimi sizin de bilmeniz doal. Bu art
arda saydklarnz hibir ey gstermez."
Kar k yerindeydi. Ben de dedim ki: "Bu sa
bah ve bu karlamamz bir dse, demek ikimiz de
d gryoruz. kimiz de d grdmze inanmak
zorundayz. Grdmz d belki sona erdi, belki

* Paraguay ay.
sryor..Ama imdilik bu d tpk dnyay, doma
y, grmeyi, soluk almay kabul ettiimiz gibi kabul
etmek zorundayz."
"Peki, ya d srp giderse?" dedi kaygyla.
Onu da, kendimi de yattrmak amacyla, ken
dimden mthi emin grnmeye altm. "Benim
dm yetmi yl srd," dedim. "Hem, tek bir kii
yoktur ki, uyand zaman kendim kendiyle babaa
bulmasn. Bize de byle oluyor imdi, yalnz biz. iki
kiiyiz. Benim gemiimle ilgili, yani sizi bekleyen
gelecekle ilgili bir eyler renmek istemez misiniz?"
Tek bir sz sylemeden boyun edi. Bense, biraz
dalgn, srdrdm szlerimi. "Annemiz Buenos Ai-
resde Charcas ve Maipudaki evinde oturuyor, sal
iyi. Babamzsa otuz yl kadar nce ld. Kalp yeter
sizliinden. Ama aslnda onun iini bitiren, bir yanma
inen inme oldu. Sa elinin stnde duran sol eli, bir
devin elinin stnde duran bir ocuk eli gibiydi. l
mek iin sabrszlanyordu, hi yaknmad. Bykan
nemiz de o evde lmt. lmeden birka gn nce
hepimizi yanma arm, "ben ok ama ok ar len
ihtiyar bir kadnm. Bunda hibir fevkaladelik yok
stelik, sakn kendinizi harap etmeyin," demiti. Kz-
kardeiniz Norah evlendi, iki olu var. Ee, anlatn
bakalm, evdekiler nasl?"
"ok iyiler. Babam her zamanki gibi dinle dalga
gemekten alamyor kendini. Dn gece, sann, ken
dilerini ele vermekten holanmayan goolara benze
diini, vaaz verirken meseller anlatmasnn nedeninin
de bu olduunu syledi." Bir an duraksad, sonra, "ya
siz?" dedi.
"Ka kitap yazacaksnz bilmiyorum ama, ok ki
tap yazacanz biliyorum. Size bakalarnn payla
mayaca bir zevk verecek iirler, dlemsel denilebi
lecek ykler yazacaksnz. Babanz ve birok akraba
nz gibi, retmenlik yapacaksnz."
Yazaca kitaplarn baar kazanp kazanmayaca
n sormamas houma gitmiti. Sesimi biraz deiti
rip devam ettim. "Tarihte neler olup bittiine gelin
ce, hemen hemen ayn dmanlar arasnda bir sava
daha patlak verdi. Fransa ok gemeden teslim bayra
n ekti; ngiltereyle Amerika Hitler adnda bir
Alman diktatre kar savatlar; Waterloonun tekra
rndan baka bir ey deildi. Sanrm 1946 ylyd,
Buenos Aires, akrabamza olduka benzeyen bir baka
Rosas dnyay getirdi. Tpk geen yzylda Entre
Riosun yapt gibi, 1955de de Cordoba eyaleti imda
dmza yetiti. Bugnlerde gidiat iyi saylmaz. Rusya
dnyaya egemen oluyor; demokrasi hurafesine tak
lan Amerika imparatorluk olup olmama konusunda
bir trl karar veremiyor. lkemiz her geen gn
biraz daha tarallayor, sanki gzleri kapalymas
na biraz daha taral, biraz daha gsteri dkn
oluyor. Okullarmzda okutulan Latincenin yerini ya
knda Guarani dili alrsa, hi amam.".
Dorusu beni pek ilgiyle dinledii sylenemezdi.
Olanaksz bir eyin olanakl olduunu grmenin kor
kusu onu dehete drmt. Geri hi ocuum
olmamt ama, bana kendi kanmdan bir ouldan
daha yakn olan bu ocukcaza kar bir sevgi dalgas
kabard iimde. Ellerinin arasnda smsk tuttuu
kitabn ne olduunu sordum.
"Feodor Dostoyevskinin Ecinnileri, daha doru
su eytanlar," diye yantlad biraz da bbrlenircesi-
ne.
"Belleimden silinip gitmi, nasl bir kitap bu?"
Daha azmdan kar kmaz, sorduum sorunun yz
kzartc olduunu farkettim.
"Rus usta," dedi nutuk ekercesine, "Slav ruhu
nun labirentini herkesten daha iyi grebilmitir."
Byle tumturakl szler etmeye balamas, ken
dini toparladnn kant gibi grnd bana. Ustann
baka hangi kitaplarn okuduunu sordum. ki
kitap daha sayd, aralarnda teki de vard. Sonra,
Dostoyevski okurken Joseph Conradda olduu gibi
kiileri ak seik ayrt edip edemediini, Dostoyevs
kinin yaptlarn incelemeyi srdrmeyi dnp
dnmediini sordum.
"Sanmyorum," dedi biraz da ararak.
Peki, neler yazyordu? Byk bir. olaslkla Kzl
lahiler adn verecei bir iir kitabn toparlamaya
alyordu. Ama kitaba Kzl Ritmler adn vermeyi
de dnmyor deildi. ,
"Neden olmasn," dedim. "Sizden ncekileri rnek
gsterebilirsiniz. Ruben Darionun mavi iiri, Verlaine
in gri arks yok mu?"
Bilmezlikten gelerek, kitabnn cokuyla insanla
rn kardeliini anlatacan syledi. Zamanmzn
ozan ama srt eviremezdi. Bir sre dndm,
sonra kendisini gerekten herkesin kardei olarak
grp grmediini sordum; szgelimi, btn cenaze
levazmatlarmn, btn postaclarn, btn dalgla
rn, ift numaral evlerde oturanlarn, btn ksk
seslilerin falan. Sorumu, kitabnn o byk ezilenler
ve aalananlar ynndan szettiini syleyerek ya
ntlad.
"Sizin ezilenler ve aalananlar ynnz bir so
yutlamadan baka bir ey deil," dedim. "Yalnzca bi
reyler vardr, herhangi birinin varlndan szedilebi-
lirse elbet. nsan, dnle bugn ayn insan deildir,
demi Yunanlnn biri. Kimbilir, Cenevrede ya da
Cambridgede u bankn stnde oturan ikimiz bu
nun kantyz belki de."
Her neyse, tarihin sofu sayfalarn bir yana bra
kacak olursak, unutulmaz olaylar iin ille de unutul
maz laflar etmek gerekmez. lmek zere olan bir
insan, ocukluunda gzne ilimi bir gravr anm
samaya alr; az sonra arpmaya girecek olan as
kerler aralarnda ya her yerin arlamur olduundan
szederler ya da avularn konuurlar. Bizim iinde
bulunduumuz durumsa benzersizdi; itenlikle syle
yeyim, ikimiz de byle bir duruma hazrlkl deildik.
Mukadderat, edebiyattan szediyorduk. Korkarm, bu
konuda genellikle gazetecilere sylediklerimden fazla
bir ey sylemiyordum. kinci benliim yepyeni me-
taforlarn yaratlmasndan, bulunmasndan yanayd;
bense iten ve ak seik yaknlklara denk den,
dgcmzn oktan benimsedii metaforlardan.
Yallk ve gnbatm, dler ve hayat, zamann ak
ve su. Yllar sonra bir kitapta kendisinin ortaya ataca
bu grten szettiimde, sanki kula bende de
ildi. Birden, "eer siz bir zamanlar ben idiyseniz,"
dedi, "o zaman, 1918 ylnda size kendisinin de Borges
olduunu syleyen yal bir beyle tantnz unut
mu olmanz nasl aklyorsunuz?"
Dorusu, byle bir amaza debileceim hi ak
lma gelmemiti. "Belki de o kadar tuhaf bir olayd ki,
unutmay yeledim," dedim hi de inandrc olmayan
bir sesle.
Soruyla karlk verdi. Biraz utanga, "belleiniz
gl mdr?" dedi.
Hakl saylrd; daha yirmisine gelmemi bir o
cuun gznde, yetmiini gekin bir adamn ii bit
mi saylrd. "Geri sk sk unuttuum oluyor," de
dim, "ama belleim yine de kendisinden bulmas iste
nileni bulup karyor. Eski ngilizce dersine giriyo
rum, stelik snf sonuncusu da deilim."
Konumamz bir d olmayacak kadar uzamt.
Anszn aklma bir ey geldi. "Beni dnzde grme
diinizi size hemen kantlayabilirim," dedim. "Bugne
kadar hi okumam olduunuzu- sandm u dizeyi
bir dinleyin bakalm."
nl dizeyi ar ar okudum : "L hydre-univers
tordant son corps caill d astres. "N eredeyse korkuyla
rperdiini duyumsadm. O parlak szcklerin tek
tek tadn kararak, dizeyi alak sesle yineledi.
"Haklsnz," dedi ikircikli bir sesle. "Hibir zaman
byle bir dize yazamayacam."
Victor Hugoda birlemitik.
imdi anmsyorum, daha nce Whitmandan ksa
bir iiri cokuyla okumutu. Hani air deniz kysnda
paylalan ve gerekten mutlu olduu bir geceyi
anmsar, o iiri ite.
"Whitman o geceyi tutkuyla anyorsa," dedim, "o
geceyi gerekten yaadndan deil, o geceyi yaama
y ok istediinden. Gerek bir olayn dile getirilmesi
olarak deil de, gl bir istein anlatm olarak ba
karsak, iir daha byk bir deer kazanr."
Az ak, bana bakt. "Onu tanmyorsunuz!" diye
bard. "Whitman yalan sylemeyi beceremez."
Yarm yzyl bouna geip gidecek deil ya. n
sanlardan, rasgele okuduklarmzdan, farkl beeni
lerimizden szederken, alttan alta, birbirimizi anla
yamadmz farketmitim. Birbirimize hem ok
benziyorduk hem de hi benzemiyorduk. Birbirimizi
anlamay beceremiyorduk, bu da konumay gleti
riyordu. Birbirimizin kt birer taklidiydik. ylesine
olaand bir durumdu ki, fazla uzun sremezdi.
tler vermenin de, tartp durmann da bir yarar
yoktu, nk ister istemez o ben olacakt, bu onun
yazgsyd.
Birden, Coleridgein dlemlerinden biri geldi
aklma. Adamn biri cennette bir yolculua kar, bu
cennet gezisi srasnda ona bir iek verirler, uyand
nda iek elindedir. Benzer bir oyun dndm ben
de. "Bana bakn," dedim. "Cebinizde para var m?"
"Evet," diye karlk verdi. "Yirmi frank kadar bir
ey var. Simon Jichlinskiyi bu akam yemee davet
ettim de."
"O zaman Simona Carougeda tp okuyacan,
stelik ok baarl olacan syleyin. imdi bana bir
bozukluk verin bakalm."
Cebinden byk gm para, biraz da bo
zukluk kard. Hibir ey anlamamt, bir be
franklk verdi bana. Ben de ona, deerleri ne olursa
olsun boylar hi deimeyen o Amerikan banknotla
rndan birini verdim. Merakla inceledi.
"Olamaz," dedi sesini ykselterek. "stnde 1964
tarihi var. Bu bir mucize, mucizeler korkuntur. La-
za usun diriliine tank olanlar herhalde dehete ka
plmlardr."
Aslnda zerre kadar deimemiiz diye dndm
kendi kendime. Hep o kitabi konumalar. Verdiim
banknotu yrtt, elindeki bozukluklar cebine koydu.
Bense, bana verdii paray nehre atmay dnyor
dum. Gms nehirde yitip gidecek olan iri gm
parann oluturaca halka ykme canl bir imge
salayabilirdi, ama talihim yaver gitmedi. Tuttum,
ona, doast eylerin iki kez yinelenirler?o korku
tucu olmaktan kacaklarn syledim Oonra da, iki
zamanda ve iki yerde olan __>.u ertesi gn bulu
mamz nerdim. Hi duraksamadan kabul etti ve
saatine bakmadan ge kaldn syledi. Aslnda iki
miz de yalan sylyordu1 ;1: ikimiz de birbirimi
zin yalan sylediini biliyorduk. "Biri gelip beni ala
cak," dedim.
"Biri gelip sizi alacak m?"
"Evet. Benim yama geldiinizde neredeyse t
myle kr olacaksnz. Ama yine de sary, klar ve
glgeleri belli belirsiz karabileceksiniz. Korkmayn.
Yava yava gelen krlk ok kt bir ey deildir.
Yazn ar ar inen alacakaranla benzer."
Birbirimize hi dokunmadan vedalatk. Ertesi
gn oraya gitmedim. O da gitmedi.
imdiye kadar kimseye anlatmadm bu kar
lama hep kafam kurcalayp durdu. Ama artk iin
srrn zdme inanyorum. Karlama gerekti;
ama teki benimle konuurken d gryordu, beni
unutabilmesinin nedeni de bu. Bense onunla konu
urken uyanktm, olup bitenin aklmdan kmamas
beni hl tedirgin ediyor.
teki, beni dnde grd, ama tam olarak beni
grmedi dnde. imdi anlyorum, dolarn stnde
ki tarihi grd.
1975
Kum Kitabndan
ngiliz Edebiyatna Giri

Jorge Luis Borges


eviren: Celal ster

ngiliz edebiyat tarihine ilikin o koca koca kitaplar durur


ken, usuz bucaksz bir edebiyat bylesine kk bir kitapta
sunmaya kalkmak, Jorge Luis Borgesden baka kimin
aklna gelebilirdi ki! Borgesin aileden gelme "azl" bir ngi-
lizsever olmasnn bunda epeyce pay olsa gerek.
Ne var ki, elinizdeki kitabn tek zellii, Borgesin dev bir
konuyu kk bir kitapta sunmas deil. Aslnda, bu kitab
gerekten ekici klan, .Borgesin ngiliz edebiyatna kendine
zg yaklamn yanstmas. Denilebilir ki, ngiliz edebiyat
na kafasna gre taklm Borges. Bu ynyle, ngiliz Edebi
yatna Giri, Borgesin kendini de eleveren bir kitap.
"Sanrm, artk en iyi yaptlarm yazm bulunuyorum. Bu
da bana dingin bir doygunluk ve huzur veriyor. Ama yine
de iimde yle bir duygu var ki, kendimi yeterince yazya
dkm deilim sanki. Sanki genlik, bugn bana
genliimde olduundan daha yakn. Artk mutluluu
eriilmez bir ey olarak grmyorum. Oysa bir zamanlar,
uzun bir zaman nce mutluluu ulalmaz bir ey olarak
grmtm. Bugn, mutluluun her an karmda
belirebileceim, ama asla peinde koulmamas
gerektiini biliyorum artk. Baarszlk ya da ne gelince,
benim iin ok nemsiz, hi dert edinmediim eyler. Artk
benim aradm, dinginlik, dnmenin ve dostluun tad
ve biraz fazla iddial gelebilir ama, bir sevme ve sevilme
duygusu."
Jorge Luis Borges, 1970

"Elinizdeki bu kitabn ilgin bir zellii var. Borges ve Ben


adyla yaynladm?, bu kitabn ana metnini oluturan Bir
zyaamyks Denem esi'yle birlikte Borges Trkeye ilk
kez "aslndan" evrilmi oluyor. nk ilk kez New Yorker
dergisinde yaynlanan B ir zyaamyks D enem esi'ni
Borges dorudan ngilizce yazm."
Cell ster

You might also like