You are on page 1of 442

Dr.

D aniel G o lem an , y llarca N e w York T im esd a b ey in ve d a v ra n b i


lim leri k o n u lu m ak a le le r yazm ve H arv ard n iv e s ite snde d ers v er
m itir. M erk ezi R u tg ers n iv e rsite sinin P ro fesy o n el ve U y g u lam al
P sik oloji O k u lu n da b u lu n an ve d u y g u sal z ek b ecerile rin i g e litirm e
n in en iyi y n tem lerin i b u lm ay am alay an rg tle rd e D u y g u sal Z ek
K o n so s iy u m u nun e-b ak an l n y apan G o le m a n , p ro fe sy o n e l g ru p
lara ve n iv ersite k am piislerin d e ren c ile re k o n fe ra n sla r v erm ek ted ir.
T m es&dki m a k a leleriy le iki k ez P u litzer d l n k a z an an y a z arn la
y k g r ld d i e r d ller arasn d a, A m erik an P sik o lo ji D e m e inin
K a riy er B aar d l d e bulun m ak tad r.

Vital Lies, S im p le Truths (H ayati Y alanlar, B asit G e r e k le r), The


M e d ita tiv e M in d (D n en Z ih in ), The C rea tive S p irit (Y aratc R uh),
W orking w ith E m o tio n a l In tellig e n c e (b a n d a D u y g u sal Z ek , V arlk
Y aynlar), P rim a l L ea d e rsh ip (Y eni L iderler, Varlk Y aynlar) ve S o c ia l
In te llig e n c e (S o sy al Z ek , V arlk Y aynlar) adl k itap larn yazard r.
Varlk Yaynlan, Say: 1097
Sertifika No: 10644
Otuz nc Basm; 2010

Emotional Intelligence (W hy it can matter more than IQ)


1995, Daniel Goleman / 1996, Varlk Yaynlar A..

ISBN 978-975-434-196-6

Kapak dzeni ve ofset hazrlk: Varlk Yaynlan A..


Bask: Kurti Matbaaclk
Topkap Fatih Merkezi, stanbul - Matbaa Sertifika No: 12992

VARLIK YAYINLARI A..


Piyerlot Cad. Ayberk Apt. No. 7-9 emberlita 34440 stanbul
Tel: 212-516 20 04 - Faks: 212-516 20 05
E-posta: varlik@ isbank.net.tr
www.varlik.com.tr
DANIEL GOLEM AN

DUYGUSAL ZEK
Neden IQ dan daha nemlidir?

eviren:
Klinik Psikolog Banu Sekin Yksel

Redaksiyon:
Osman Deniztekin

VA R LIK
indekiler

10. Yl Basksna nsz 7


A ristonun ars 19

Birinci Blm
DUYGUSAL BEYN
1. D uygular Neye Yarar? 29
2. Duygusal K orsanln Anatom isi 40

kinci Blm
DUYGUSAL ZEKNIN DOASI
3. Akll Kii Aptallk Yaptnda 61
4. Kendini Bil 77
5. Tutkunun Kleleri 89
6. Temel Beceri 116
7. Em patinin Kkleri 137
8. Sosyal Sanatlar 155

nc Blm
DUYGUSAL ZEK
9. Yakn D m anlar 177
10. K albiyle Y netm ek 201
11. Zihin ve Tp 221

5
Drdnc Blm
FIRSATLARA AILAN PENCERELER
12. A ilenin Potasnda 251
13. Travma ve Yeniden Alnan Duygusal D ersler 264
14. M iza K ader D eildir 283

Beinci Blm
DUYGUSAL OKURYAZARLIK
15. Duygusal Cehaletin Bedeli 303
16. Duygularn Eitilmesi 340

EK A: Duygu N edir 374

EK B: D uygusal Zihin zellikleri 377

EK C: Korkunun Sinir D evreleri 384

EK D: W.T. Grant Konsorsiyum u:


nlem e Program larnn Etkin eleri 388

EK E: z B ilim M fredat 390

EK F: Sosyal ve D uygusal renme: Sonular 392

K aynaka 400
N otlar 404

6
10. Yl Basksna
NSZ

9 9 0 da, N ew York Times'da. bilim m uhabirlii yaparken, kk


bir akadem ik dergide bir m akale arpt gzme. Biri u anda New
H am pshire niversitesinde, dieri de Y alede bulunan John M ayer
ve Peter Salovey adl iki psikolog, bu m akalede duygusal zek
diye adlandrdklar bir kavram ilk kez dile getiriyorlard.
O dnemde, hayatta m kem m ellik standard olarak IQ nun s
tnl sorgulanam azd; bu zeknn genlerimize mi ilendii, yoksa
deneyim e mi bal olduu konusunda bir tartm a alm ban gidi
yordu. A m a ite, birdenbire, hayattaki baarnn unsurlar hakknda
yeni bir dnm e ekli belirm iti. Beni heyecanlandran o kavram,
1995te bu kitaba balk yaptm. M ayer ve Salovey gibi, ben de bu-
deyim i ok eitli bilimsel bulgulardan bir sentez retm ek, eskiden
ayr aratrm a dallan olan eyleri bir araya getirm ek -yalnzca onla
rn kuram n deil, daha pek ok heyecan verici bilim sel gelimeyi
de, szgelim i duygularn beyinde nasl dzene sokulduunu ince
leyen yeni bir alann, etkileyici sinirbilim in ilk m eyvelerini gzden
geirm ek - am acyla kullandm.
On yl nce bu kitap yaym lanm ak zereyken, gnn birinde iki
yabancnn duygusal zek deyim ini kullandklar ve ne anlam a gel
diini her ikisinin de anlad b ir konum aya kulak verecek olursam,
bu kavram kltre daha yaygn b ir biim de yerletirm ekte baarya
ulam saylrm , diye dndm anmsyorum. Pek az ey bi-
liyorm uum .
D uygusal zek deyimi, ya da onun ksaltmas olan EQ her yere
yaylarak, hi beklenm edik biim de D ilbert ve the P inhead Zippy
gibi izgi bantlarda ve Roz C h astin N ew Yorkerdaki izim dizisinde
bile ortaya kt. ocuklarn E Q sunu glendirm e iddiasn tayan

7
oyuncak kutulan grdm; sevgilisi tarafndan terk edilm ilerin kii
sel ilanlar, bazen e bulm ay um anlarn gzne sokuyor bu kavram.
Bir keresinde otel odamdaki am puan iesinin zerine baslm, EQ
hakknda bir espriyle bile karlatm .
Bu kavram gezegenim izin uzak kelerine kadar yayld. E Q 'm n
Almanca, Portekizce, ince, Korece ve M alezce gibi farkl diller
de bilinen bir szck olduunu sylyorlard bana. (Yine de ben,
emotional intelligence'm ngilizce ksaltm as olan E l 'y i tercih edi
yorum.) Elektronik posta kutum da ou zaman, rnein B ulgaris
tandaki bir doktora rencisinden, P olonyadaki bir retmenden,
Endonezyadaki bir niversite rencisinden, Gney A frikadaki
bir i danm anndan, U m m andaki bir ynetim uzm anndan, an-
gaydaki bir st dzey yneticiden gelen sorular bulunuyor. H indis
tandaki iletm e rencileri D uygusal Z eky ve liderlii okuyorlar;
A rjantindeki bir CEO, o konuda sonradan yazm olduum kitab
neriyor. Ayrca Hristiyan, Yahudi, M slm an, Hindu ve Budist din
bilginlerinden, duygusal zek kavram nn kendi inanlarndaki g
rlere uyduunu duydum.

Beni en ok mem nun eden ey de, bu kavram n eitim ciler ta


rafndan sosyal ve duygusal renim (SELIsocial a n d em otional
leam ing) program larna dahil edilerek benim senm esi oldu. 1995 y
lnda, duygusal zek becerilerini ocuklara reten bu tr program
lardan ancak bir avu kadar bulabilm itim . On yl sonrasnda bugn,
dnyann drt bir yanndaki on binlerce okul, ocuklara sosyal ve
duygusal renim sunuyor. A B D de pek ok blge, hatta eyaletlerin
tamam, SELi im dilerde m fredatn bir paras haline getiriyor ve
rencilerin m atem atik ve dilde belirli bir yeterlik dzeyine erim e
leri gerektii gibi, bu nemli yaam becerilerinde de ustalam alarn
zorunlu klyor.
rnein Illinoiste, SEL konusundaki belirli renm e standartla
r, anaokulundan lise sona kadar her snfta yerlem i bulunuyor. Son
derece ayrntl ve kapsaml bir m fredat rnei olarak, ilkrenim in
ilk yllarnda rencilerin duygularn tanyp doru adlandrabilm e-
leri ve bu duygularn kendilerini nasl harekete geirdiini tanm-
layabilmeleri gerekiyor. lkrenim in son yllarna doru empati
derslerinde ocuklardan bir bakasnn ne hissettiine dair szsz
ipularn belirlem eleri, lise son snftaysa neyin stres yarattn ve
ne gibi saiklerle en iyi perform anslarn kardklarn analiz etm e
leri isteniyor. Ayrca lisede retilen SEL becerileri, anlamazlklar
trm andracak yerde zecek ekillerde dinlemeyi ve konumay, ka-
zan-kazan zmlerini mzakere etmeyi de ieriyor.
Dnyaya baktm zda, Singapur SEL konusunda etkin bir ini
siyatif stlenm i durumda; M alezya, Hong Kong, Japonya ve K o
re deki baz okullar da yle. A vrupada ngiltere nclk ederken,
bir dzineden fazla lkede, ayrca A vustralyada, Yeni Z elandada
ve Latin A m erika ile A frikadaki birka lkede de duygusal zek
y benim seyen okullar var. 2002de UNESCO, SELi tantm ak iin
dnya apnda bir inisiyatif balatp, 140 lkenin eitim bakanlk
larna SELi uygulam alar iin on temel ilkeden oluan bir bildirge
gnderdi.
Baz lkelerde ve devletlerde SEL, karakter eitimi, iddeti en
gelleme, uyuturucuya kar nlem alma ve okul disiplini gibi prog
ramlar bir araya getiren, rgtleyici bir em siye haline geldi. Ama,
okul ocuklar arasnda bu sorunlar azaltm ann yan sra, okul ha
vasn ve sonu olarak da rencilerin akadem ik perform ansn iyi
letirmek.
1995te, SELin iddet gibi sorunlar nlerken ocuklarn daha
iyi renm esini de salayan program lardaki o etkin unsur olduu
nu gsteren n delillerin altm izdim. imdi ise bu, bilimsel olarak
kantlanabilir durumda: ocuklarn zbilincini ve zgvenini yk
seltmek, rahatsz edici duygu ve drtlerini kontrol altna almak, em-'
patilerini artrm ak iin yaplan yardm , yalnzca daha iyi davranlar
deil, llebilir akadem ik baar asndan da yararl oluyor.
Bu, anaokuldan lise sona kadar okul rencilerine ynelik SEL
program lar ile ilgili 668 deerlendirm enin yaknlarda tam am lan
m bir st-analizinin ierdii byk haber.1 Bu kitlesel aratrma,
C hicagoda Illinois niversitesinin Akademik, Sosyal ve Duygusal
renim birliini -S E L in dnyann drt bir yanndaki okullara
girm esinde nclk yapan kuru lu u - ynlendiren Roger W eissberg
tarafndan yrtld.

9
Veriler, baar test sonulan ve not ortalam alarnda grld
gibi, SEL program larnn akadem ik baar asndan byk bir ya
rar saladn gsteriyor. K atlan okullarda, rencilerin yaklak
% 50si baar derecesini artrm, % 30 kadar da not ortalamasn
ykseltm i grnyor. SEL program lar ayrca okullar daha gvenli
hale getirdi: kt davranlar ortalam a % 28, okuldan uzaklatrm a
lar % 44 ve disiplin gerektiren dier eylem ler %27 orannda azald.
Ayn zamanda, rencilerin %63 ok daha olumlu davranlar ser
gilerken, okula devam oranlar da artyor. Sosyal bilim aratrm ala
r dnyasnda, bunlar davransal deiimi tevik eden herhangi bir
program iin kayda deer sonulardr. SEL szn yerine getirmi
bulunuyor.
1995te, SELin verim liliinin byk oranda ocuklarn geli
mekte olan sinir devrelerinin; zellikle de ileyen bellei - re
nirken aklm zda tuttuum uz ey leri- yneten ve aksatc duygusal
itkileri bastran prefrontal korteksin ynetim ilevlerinin biim len
m esindeki etkisine bal olduunu ne sryordum. imdi o grn
ilk bilim sel delilleri de geldi. Pennsylvania Eyalet niversitesinde
grev yapan ve SELin PATHS m fredatn gelitirenlerden biri olan
M ark Greenberg, ilkrenim rencilerine ynelik bu program n
akadem ik baary pekitirm ekle kalm adn; daha da nem lisi,
renm edeki artn byk bir ksm nn, prefrontal korteksin ana ilev
leri olan dikkat ve ileyen bellekteki iyilemelere atfedilebileceini
belirtiyor.2 Bu ise nroplastisitenin, yani beynin tekrarlanan dene
yim ler araclyla biim leniinin, SELden alman yararlarda ana
rol oynadn gl bir biim de gsteriyor.

Benim iin en byk srpriz, cjuygusal zeknn i dnyasnda,


zellikle de liderlik ve alanlarn geliimi gibi alanlardaki etki-
siydi belki de (bir eit yetikin eitim i). H arvard Business Review,
duygusal zeky r aan, paradigm alar param para eden bir fi
kir, son on yln i dnyasna en ok etki eden fikirlerden biri olarak
karlad.
dnyasnda bu tr iddialar ou zaman temelsiz, gelip gei
ci bir hevesten bir ibaret kalr. A m a burada, duygusal zek uygula
masnn salam verilere bal olm asn salayan ok geni bir ara-

10
turnaclar a devreye girmiti. M erkezi Rutgers niversitesinde
olan, K urulularda Duygusal Zek Aratrm alar K onsorsiyum u
(C REIRO -C onsortium fo r Research on Em otional Intelligence in
Organizations), federal hkm etteki Personel Ynetim Brosundan
Am erican E xpresse kadar uzanan kurulularla ibirlii yaparak bu
bilim sel alm ann kotarlm as iin yolu at.
B ugn dnyann drt bir yanndaki irketler, alanlar ie alr
ken, terfi ettirirken ve gelitirirken duygusal zek m erceinden ba
kyorlar. rnein, (yine bir CREIO yesi olan) Johnson & Johnson,
dnyann her yerindeki blm lerinde m eslek yaam larnn ortasn
da yksek liderlik potansiyeline sahip olduklar belirlenen kiilerin,
duygusal zek becerileri asndan daha az um ut vaat eden akran
larna kyasla ok daha gl olduklarn bulgulad. CREIRO, i
hedeflerine ulam a ya da bir m isyonu yerine getirme yeteneklerini
artrm ak isteyen kurululara kantlara dayal klavuzlar sunabilecek
bu tr aratrm alar desteklem eyi srdryor.

Salovey ile M ayer 1990 ylnda ufuk aan m akalelerini yaym


ladklar srada, tem elini onlarn att bu akadem ik alann tam on
be yl sonra ne kadar baarl olacan kimse hayal edememiti. Bu
alandaki aratrm alar gelitike geliti; 1995te bilim sel literatrde
duygusal zek zerine neredeyse hibir ey yoktu, oysa bugn ayn
alanda sryle aratrmac var. Duygusal zeknn zelliklerini ara
tran doktora tezleriyle ilgili bir veritaban taramas - o veritabann-
da hesaba katlm ayan, profesrler ve bakalar tarafndan yaplm
alm alar bir y a n a - bugne kadar tam am lanm yedi yzn stn
de tez bulunduunu, daha pek ounun da hazrlanm akta olduunu
gsteriyor.3
Bu akadem ik alan, gelim esini byk lde, duygusal zeknn
kabul grm esi iin bir i danm an olan meslektalar David Caru-
so yla birlikte bkp usanm akszn ura veren M ayer ve Saloveye
borlu. Bu insanlar, duygusal zeknn bilimsel adan savunulabilir
bir kuram n oluturm ak ve etkili bir yaam srmeye yarayan bu ye
tenein am az bir lm n sunm ak yoluyla, o alan iin m kem
mel bir aratrm a standard oluturdular.

11
D uygusal zek alannda filiz veren akadem ik bulgularn bir dier
byk kayna da, u anda H oustondaki Texas niversitesinin Tp
D alnda grev yapan Reuven Bar-O n oldu. O nun kendi duygusal
zek kuram ve yksek enerjili cokusu, bizzat tasarlad bir l
m kullanan birok incelem eye esin verdi. Bar-On, bu alann byk
lde bym esine yardm c olan, The H andbook o f E m otional In
telligence (Duygusal Zek Elkitab) gibi akadem ik kitaplarn yazlp
derlenm esine de araclk etti.
Yaylmakta olan duygusal zek alm alar, zek alim lerinin yal
tlm dnyasnda, zellikle de insani becerilerin tek kabul edilebilir
lm olarak IQ yu benim seyenler arasnda kkl bir m uhalefet
le karlat. Bununla birlikte, sz konusu incelem e alan canl bir
paradigm a olarak ortaya kt. Bilim felsefecisi Thom as K uhnun
gzlemine gre, herhangi bir nemli kuram sal m odel, aam a aama
gzden geirilm eli ve nclleri daha sk testlerden geirildike ar-
tlmalyd. Bu sre duygusal zek konusunda da epey yol alm gibi
grnyor.
u anda dzinelerce eitlem esi olan ana duygusal zek modeli
var. Bunlarn her biri farkl bir bak asn temsil ediyor. Salovey ile
M ayerinki, bir yzyl nce IQ zerine ilk alm ayla biim lendiril
mi olan zek geleneine sk skya bal. Reuven Bar-On tarafndan
ne srlen model, duygusal salk konusundaki kendi aratrm asna
dayanyor. Benim kendi m odelim ise i bandaki perform ansa ve
kurumsal liderlie odaklanyor ve duygusal zek kuram n, yldzlar
ortalama perform ans gsteren kiilerden ayrt eden yeterlikleri r
neklem e konusundaki onlarca yllk aratrm alarla birletiriyor.
Ne yazk ki bu kitapla ilgili yanl yorum lar baz m itler dourdu
ve bunlar hem en imdi silip atm ak istiyorum. Bunlardan bir tanesi,
u tuhaf -a m a sk tekrarlanan- Baarnn % 80i E Q ya baldr
safsatas. Bu sama sapan bir iddiadr.
Bu yanl yorum , mesleki baarnn % 20sinin IQ ya bal ol
duunu ne sren verilerden kaynaklanm aktadr. O tahmin -e v et,
yalnzca bir tah m in - baarnn byk bir ksm nn neye bal oldu
unu belirtm ediinden, geriye kalan aklam ak iin baka etkenler
aramamz gerekir. A ncak bu, duygusal zeknn baardaki etkenlerin
geri kalann temsil ettii anlam na gelm ez: bu etkenler kesinlikle,

12
duygusal zeknn yan sra -ailem izin zenginlik ve eitim dzeyin
den mizaca, kr talihe ve benzerlerine k a d a r- ok eitli gleri de
ierir.
John M ayer ile ortaklarnn iaret ettikleri gibi: nceliklere vkf
olm ayan okurun nne sapm a olasl hesaba katlm am % 80 ora
n n koym ak, hayattaki baarnn byk bir ksm n nceden belirle
yebilecek, gzden kam bir deikenin gerekten olabileceini ima
eder. Bu arzu edilir bir ey olsa da, b ir yzyldr psikoloji alannda
incelenen hibir deiken bylesi bir katk salam am tr.4
Bir dier yanl yorum lam a, bu kitabn alt baln - Neden
IQ dan daha nem lidir?- dikkatlice nitelenm edii srece geersiz
olduu, akadem ik baar gibi alanlara pervaszca uygulam a eklini
almaktadr. Bu yanl yorum lam ann ar ekli ise, duygusal zeknn
takip edilen h er ite IQ dan daha nemli olduu efsanesidir.
Duygusal zek, akim baaryla nispeten ilgisiz olduu; rnein
duygusal zdenetim ve em patinin katksz bilisel yeteneklerden
daha fazla gze arpabilecei o soyut alanlarda IQ nun nne ge
mektedir.
Bu snrlar izilm i alanlarn hayatm zda daha byk nem ta
d b ir gerektir. B unlar arasnda hem en akla gelenlerden biri (11.
B lm de ayrntlaryla ele alnan) salktr; rahatsz edici duygular
ve zehirli ilikilerin, hastala yol aan risk faktrleri olduu belir
lenmitir. Duygusal yaam larn daha sakin ve zbilinli bir ekilde
idare edebilenler kesin ve llebilir bir salk avantajna sahip g
rnrler; bu artk pek ok aratrm a tarafndan dorulanmtr.
Bu tr alanlardan bir dieri de, ok akll insanlarn ok aptalca
eyler yapabildii rom antik ak ve kiisel ilikilerdir (bkz. 9. B
lm). ncs -b u rad a o konudan sz etm em i olsam d a - dnya
apnda karlam alar gibi rekabete dayal abalarn en st dzeyinde
ortaya kar. A m erikan O lim piyat takm larna koluk yapan bir spor
psikologunun bana belirttii gibi, o dzeyde herkes antrenm anlara
gerekli olan on bin ksur saatini verdiinden, baar atletin zihinsel
oyununa baldr.
yaam nda liderlik ve m eslekler hakkndaki aratrm a bulgu
larnn izdii resim ise daha karm aktr (10. Blm). IQ puanlar,
belirli bir konum un karm za kard bilisel zorluklarn stesin

13
den gelip gelemeyeceimizin kestirim ini gayet iyi verir. Yzlerce,
belki binlerce inceleme, bir kiinin hangi kariyer sorunlaryla ba
edebileceinin kestirimini lQ nun verdiini gstermitir. Bu, tart
maszdr.
Ancak sra, entelektel adan zorlayc bir m eslek ierisindeki
yetenekli adaylar havuzundan kim in en gl lider olacam kes
tirm eye geldiinde, IQ yetersiz kalmaktadr. Bunun nedeni ksmen
taban etkisidir: Belirli bir m eslein st kadem elerinde ya da byk
bir kuruluun st dzeylerinde yer alan herkes, zaten zek ve uzm an
lk kalburundan geirilmitir. O grkemli dzeylerde yksek 1Q sa
dece, kiinin oyuna girip yerini koruyabilm ek iin ihtiya duyduu,
eik niteliinde bir yetenektir.
1998de yaymlanan banda D uygusal Zek adl kitabmda
ne srdm gibi, ok akll bir grup insan arasndan kim in en ye
tenekli biimde liderlik yapabileceine ilikin en iyi kestirim i IQ ya
da teknik beceriler deil, duygusal zek yetileri vermektedir. D nya
nn drt bir yanndaki kurulularn yldz liderlerini bam sz olarak
belirleyen yeterlikleri gzden geirirseniz, konum ykseldike IQ ve
teknik beceri gstergelerinin listede en alt sralara indiini grrs
nz. (IQ ve teknik uzmanlk, alt dzey grevlerdeki m kem m elliin
kestirim ini daha iyi verir.)
Bu husus 2002de yaymlanan, Richard Boyatzis ve Annie McKee
ile birlikte kaleme aldm Yeni Liderler adl kitapta daha etraflca
ele alnmtr. ok yksek dzeylerde, liderliin yeterlik modelleri
duygusal zekya dayal yetilerin % 80 ila % 100nden oluur. K
resel bir ynetici arama firmasnn aratrm a blm nn bandaki
kiinin de belirttii gibi, C E O lar zeklarna ve i konusundaki uz
m anlklarna baklarak ie alnm akta ve duygusal zek yoksunluu
nedeniyle iten atlmaktadrlar.

D uygusal Zek'y yazdm sralarda, rolm psikoloji alannda


kayda deer bir yeni akm hakknda, zellikle de duygularn ince
lenm esiyle sinirbilimin kaynam as zerine haber yazan bir bilim
m uhabiri olarak gryordum. Ancak bu alanla daha derinlemesine
ilgilendike, duygusal zek m odellerine ilikin igrlerimi sunmak

14
zere psikolog rolm e geri dndm . Sonu olarak, bu sayfalar yaz
dktan sonra duygusal zeky daha iyi tanm lam aya baladm.
banda D uygusal Zek'da, D Z nin temel unsurlarnn - zb i-
lin, zdenetim , sosyal bilin ve ilikileri ynetm e y e tisi- iban-
daki b aan y a nasl aktarldn yanstan geniletilm i bir ereve
sundum . Bunu yaparken de, niversitede akl hocam olan H arvardl
psikolog D avid M cC lellanddan bir kavram dn aldm: yeterli
lik.
Duygusal zekm z zdenetim ve benzeri yetilerin temellerini
renm e potansiyelim izi belirlerken, duygusal yeterliim iz bu po
tansiyelin ne kadarn ibanda gsterdiim iz becerilere aktaracak
ekilde kullandm z gsterir. M teri hizm etleri ya da ekip al
m as gibi bir duygusal yeterlikte ustalam ak, duygusal zeknn temel
unsurlarnda, zellikle de sosyal bilin, iliki ynetim i konusunda
bir yetenek gerektirir. A ncak duygusal zek yeterlikleri renilmi
yeteneklerdir: sosyal bilince ya da ilikileri ynetm e becerisine sa
hip olm ak, bir mteriyle ustaca baa km ak ya da bir anlamazl
zm ek iin gerekli olan ek renim de uzm anlam olmay garanti
etmez. Kii sadece o yeterliklerde becerikli hale gelm e potansiyeline
sahiptir.
B ir kez daha, tem el bir duygusal zek yeterlii, belirli bir yeterlii
ya da i becerisini ortaya koyabilm ek asndan gerekli olmakla bir
likte, yeterli deildir. M kem m el uzam sal yeteneklere sahip olduu
halde, m im ar olm ak bir yana, geometriyi bile renem eyen renci
bunun bilisel bir rneini oluturur. Ayrca kii, son derece empatik
olduu halde -m teri hizm etleri yeterliini renm edike- m te
rilerle baa km akta zay f kalabilir. (Kendini tm yle bu konuya
adam olup da yeni m odelim in yirm i kadar duygusal yeterlii drt
duygusal zek km esinin iine nasl oturttuunu renm ek isteyen
ler, Yeni L iderlerim ek blm ne bakabilirler.)

1995te, yedi ila on alt ya aras binin zerindeki ocuktan


oluan ve Am erikan nfusunu temsil eden bir rneklem eden gelen
verileri aktardm. Bu veriler, 1970lerle 1980ler arasndaki on yl
boyunca, anne-babalar ve retmenleri tarafndan derecelendirilen
Am erikal ocuklarn duygusal salnda belirgin bir d olduu

15
nu gsteriyordu. Bu ocuklar daha dertliydi; yalnzlk ve anksiyete-
den itaatsizlik ve szlanm aya kadar uzanan daha fazla sorunlar var
d. (Kukusuz, genel rakam lar ne gsterirse gstersin, tekil istisnalar
-bydklerinde olaanst insanlar haline gelen ocuklar- her za
man vardr.)
A ncak daha sonra, 1999da derecelendirilen bir grup ocuk,
1970lerin ortasnda kaydedilen dzeylere tam dnm emi olsalar da,
1980 sonlarndakine oranla ok daha iyi durum dayd5. Evet, anne b a
balar hl genelde ocuklarndan yaknm aya yatkn, onlarn darda
kt etkiler altnda kalm asndan endieleniyorlar; szlanm alar da
her zam ankinden beter grnyor. A m a genelde bir ykseli var.
Dorusu, bu durum beni ok artt. Gnm z ocuklarnn
ekonom ik ve teknolojik ilerlem enin kastsz kurbanlar olduklar
n; anne-babalar nceki kuaklara gre iyerinde daha fazla zaman
geirdikleri, giderek artan yer deitirm eler geni ailelerle balarn
kopard ve serbest zam an fazlasyla yaplandrlm ve an r
gtlenmi hale geldii iin, duygusal zek becerilerini yitirdiklerini
sanyordum . N e de olsa, duygusal zek geleneksel olarak -an n e-
baba ve akrabalarla birlikte, serbeste oynanan oyunlarn hayhuyu
iin d e- gnlk yaam da aktarlan bir zellikti; gnm z genleriyse
bu olanaklar artk bulamyorlar.
Bir de teknoloji faktr var. Bugnn ocuklar, bir video ekra
nna bakarak, insanlk tarihinde daha nce hi olm ad kadar yal
nz vakit geiriyorlar. Bu ise benzeri grlm em i lekte doal bir
deney anlam na geliyor. Teknolojiyle har neir olan bu ocuklar,
yetikinlik dnem lerinde baka insanlarn yannda kendilerini bilgi
sayar bandaki kadar rahat hissedecekler m i acaba? B en daha ok,
sanal dnyayla ilgilenerek geen bir ocukluun, gen insanlarm z
kiiler aras ilikiler konusunda beceriksiz hale getirecei kansn-
daydm.
ddialarm da bu yndeydi. Son on yl iinde bu trendleri tersine
evirecek bir ey olmad. A m a ok kr, ocuklarm z daha iyi du
rum da grnyor.
Bu incelemeleri yapm olan, Vermont niversitesinden psiko
log Thomas A chenbachn varsaym na gre, 1990lardaki ekonom ik
patlam a yetikinler kadar ocuklarn da yararna olmutu; i bulma

16
oranlarnn artmas ve ilenen sularn azalm as, ocuklarn daha
iyi yetitirilm esi anlam na geliyordu. Achenbach, ekonom ide tekrar
byk bir gerilem e olursa, ocuklarn yaam becerilerinin bu l
m nde bir d daha grrz, diyor. Bu da m mkn; ne olacan
zam an gsterecek.

D uygusal zeknn ar bir hzla pek ok alanda nemli bir konu


haline gelm esi tahm inde bulunm ay zorlatryor, ama yakn gele
cekte bu alanda neler um duum a ilikin baz dncelerim i sunm ak
isterim.
D uygusal zek yetilerinin gelitirilm esinden, st dzey ynetici
ler ve zel okullarda okuyan ocuklar gibi ayrcalkl kiiler pek ok
yarar salad. Kukusuz, yoksul mahallelerde yaayan birok ocuk
da -rn e in , okullar SEL program n yrrle k o y m usa- bundan
yararland. A m a ben, insani becerileri gelitiren bu tr program la
rn daha dem okratikletirilm esini; (ocuklarn zor durum larn iyice
etrefilletiren duygusal yaralara m aruz kald) yoksul aileler ve
(zellikle fke ynetim i, zbilin ve empati gibi becerilerin glen
dirilm esinden byk bir yarar grebilecek gen sulularn bulundu
u) cezaevleri gibi, genelde ihm al edilen alanlara uzanm asn tevik
ediyorum . Bu yetenekler konusunda gereken yardm verilirse, o in
sanlar hem daha iyi bir yaam srerler hem de evreleri daha gvenli
olur.
Ayrca duygusal zekyla ilgili dnce m enzilinin de geniledii
ni, bireyin iindeki yeteneklere odaklanmaktan, insanlar bire bir ya
da geni gruplar halinde etkiletiinde ortaya kan eylere odaklan
m aya geildiini grm ek isterim. Baz aratrmalar, zellikle de New
Ham pshire niversitesinden psikolog Vanessa D ruskatn, ekiplerin
duygusal zekya sahip hale nasl gelebileceine ilikin alm as, bu
geii oktan przsz bir biim de yapm durumda. Ama ok daha
fazlas yaplabilir.
Son olarak, duygusal zeknn ok iyi kavranaca, yaam larm z
la btnletii iin adn anm am za bile gerek kalm ayaca bir g
nn hayalini kuruyorum. Bylesi bir gelecekte SEL, drt bir yandaki
okullarda standart uygulam a haline gelecektir. Ayn ekilde, zbilin,
ykc duygular denetlem e ve em pati gibi duygusal zek nitelikleri

17
iyerinde zorunlu olacak; istihdam ve terfilerde, zellikle de liderlik
te art koulacaktr. D uygusal zek IQ kadar yaygnlap insani ni
teliklerin bir lt olarak toplum a kk salacak olursa, ailelerimizin,
okullarn, iyerlerinin ve topluluklarn da ok daha insancl ve bireyi
gelitiren ortam lar haline geleceine inanyorum.

18
A ris to nun ars

Herkes kzabilir, bu kolaydr. Ancak doru insana, doru lde,


doru zamanda, doru nedenle ve doru ekilde kzmak, ite bu kolay
deildir.
ARSTO, Nikomakus Etii

N e w Y orkta austos aynda kavurucu bir akam styd, hani o in


sana terlem enin verdii skntdan surat astran trden. Otele dner
ken M adison C addesinden bir otobse bindiim de orta yal zenci
ofrn scak bir glm sem e eliinde nazike, Merhaba! N asls
nz? dem esiyle irkildim. Bu selam, ehrin youn trafiinde yolunu
bulm aya alrken otobse binen herkese verdii trdendi. Gnn
m arazi ruh haline girmi btn yolcular benim gibi irkildi ve pek az
bu selam a karlk verdi.
A ncak otobs kilitlenm i trafikte yoluna devam ettike yava,
hatta sihirli denebilecek bir deiim m eydana geldi. ofr bir m o
nolog halinde bizlere getiim iz yerlerde neler olup bittiinin bir
dkm n veriyordu: O dkknda m thi bir ucuzluk, u mzede
harika b ir sergi vard, bir alt sokaktaki sinem ada balayan yeni filmi
duydunuz m u? gibi. ehrin zengin seeneklerini anlatrken duydu
u zevk sanki bulacyd. O tobsten inerken hem en herkes bindii
andaki sert kabuunu krmt. ofr Hoakaln, iyi gnler! diye
barrken hepsi ona glmsedi.
Bu olayn ans yirm i yldr bende yayor. M adison C addesinde
o otobse bindiim de, psikoloji doktoram yeni tam amlamtm. A n
cak o gnn psikoloji retisinde bylesi bir deiim in nasl olabile
ceine pek deinilm iyordu. Psikoloji bilim inin duygu m ekanizmas
hakknda bildikleri hie yaknd. Kendini iyi hissetm enin otobs yol
cularndan balam ak zere tm ehre bir virs gibi dalgalar halinde
yayldn hayal ettiimde, yolcular stlerine km som urtkan
lktan arndrabilen, kalplerini yum uatan, bir para da olsa ilerini

19
aan sanki sihirli bir gce sahip bu otobs ofrnn kentin bir tr
bar elisi olduunu dndm.
Bu haftaki gazeteden bunun tam tersi baz balklar:
Yerel bir okulda 9 yandaki bir ocuk fkeden kudurarak sra
lara, bilgisayarlara, yazclara boya dkt, okulun park yerindeki bir
arabaya da zarar verdi. N edeni ise nc snftaki arkadalarnn
ona bebek demesi zerine onlara kendini kantlam ak istem esiy
di.
M anhattanda bir rap kulbnn dnda kastsz bir arpm a
nn iti kaka dnm esi sonucunda kzgn genlerden birinin 38lik
otom atik silahyla kalabala ate amas sekiz gencin yaralanm as
na yol at. Haberde bu tr silahl saldrlarn nem senm edii, say
gsz bir hareket olarak nitelendirilm ekten teye gitm edii ve lke
apnda son yllarda bu tr hareketlerin sradanlaacak kadar artt
belirtiliyor.
Bir haberde, cinayete kurban giden 12 ya altndaki ocuklarn
% 57sinin, z ya da vey ana-babalar tarafndan katledildii belir
tiliyor.
Gen bir Alman, be Trk kadn ve kzn, uyurlarken yangn
kararak ldrm ekten mahkem ede. N eo N azi bir gruba bal oldu
unu syleyen gen srekli bir ii olm adn, itiini ve kt an
snn yabanclardan kaynaklandn belirtiyor. Zorlukla duyulacak
bir sesle yalvarrcasna, yine de yaptklarm a zlm ekten kendimi
alam yorum ve ok utanyorum diyor.
Haberler her gn nezaket ve gven duygusunun yok olup gitti
i, cinnete dnen alaka eilim lerin saldrganlkla sonuland
bu tr olaylarla dolu. Ancak bu haberler bize yalnzca, kendimizin
ve evrem izdeki kiilerin duygular zerindeki denetimi yava yava
kaybettiini hatrlatyor. Kimse bu rasgele taknlk ve pim anlk
dalgasndan yaltlm deil; u veya bu ekilde bu durum hepim izin
hayatnda bir yerlere uzanyor.
Son on yl ailemizde, evrem izde ve toplum hayatm zda duygu
larla ba edemem e, um utsuzluk ve taham m lszln arttn gste
ren bu tr saysz saptamalarla dolu. Bu yllar bir bakc niyetine TV
ile ba baa braklm ocuklarn sessiz yalnzlnda, terk edilmi,

20
ihm al edilm i ya da tacize uram ocuklarn acsnda veya irkin
bir yaknla dnen evlilik ii iddet olaylarnda kendini gsteren
fke ve um utsuzluk artn belgeliyor. Gittike yaylan bu duygusal
rahatszlk saylardan da okunabiliyor. D nyadaki depresyon vakala
rndaki ani art, okulda silah tayan genler, evre yolundaki silahl
vurum aya dnen kazalar, iten karlm can skkn iilerin eski
i arkadalarn katletm esi gibi, ykselen fke dalgasnn izleri bu
olaylarda grlebiliyor. Duygusal taciz, durup dururken ate ama,
travm a sonras stres gibi deyim lerin tm son on yldr gnlk ko
num am za girdi ve gndelik selam lam a neeli bir yi G nlerden,
m eydan okuyan bir Gel de boyunun lsn ala dnt.
Elinizdeki kitap bu anlalm azl anlalr klm aya alan bir
rehber niteliinde. Bir psikolog ve son on yldr The New York Ti
m es' da gazetecilik yapan biri olarak, akld olann bilim sel ak
lamasnda kaydedilen ilerlemeyi izliyorum. Ku bak bakldnda
iki kart gidiat grlyor; biri paylalan duygusal yaantda gide
rek byyen bir felaket, dieri de bunu telafi edebilecek baz umut
verici eyler.

BU ARATIRMA NEDEN MD YAPILIYOR?

erdii kt haberlere karn, son on ylda duygular zerine ya


plan bilim sel alm alarda benzersiz bir patlam a grld. Bunlarn
en nem lisi, yeni gelitirilen beyin grntlem e teknii sayesinde
beyni kstl bir zaman iinde de olsa grntleyebilm ekti. Bylece
insanlk tarihinde hep esrarengiz bir yan, bir sr olarak kalm olan
bu karm ak hcre ktlesinin, biz dnrken, hissederken, hayal ku
rarken ve rya grrken nasl alt grnr klnd. Bu nrobiyo-
lojik veri birikim i, beyindeki duygu m erkezlerinin bizi fkeye ya da
gzyalarna nasl ittiini ve beynin bizi savam aya ya da sevmeye
iten daha kadim blm lerinin daha iyiye ya da ktye nasl ynlen
dirilebileceini gsteriyor. D uygularn nasl alt ve eksiklikleri
konusunda, im diye dek grlm em i aklktaki bilgiler, toplu olarak
yaanan duygusal krizi nasl atlatabileceim ize ilikin taze fikirleri
de gndem e getiriyor.

21
Bu kitab yazm ak iin, bilim sel konudaki birikim in bu noktaya
varm asn bekledim. Bunun bu kadar ge olm asnn en nemli ne
denlerinden biri, zihinsel yaam da duygularn yllar sren aratrm a
lar sresince artc bir biim de atlanm as ve duygularn bilimsel
psikolojide byk lde aratrlm am bir blge olarak kalmasdr.
Bu boluu bir dizi kendi kendine yardm (self help) kitaplar dol
durm ak iin yart, ancak bunlar klinik gr tem el alan iyi niyetli
alm alar olsa da, bilimsel bir tem elden yoksundu. imdi bilim bir
otorite olarak, ruh dnyasnn akl tesi bu en u noktasnn acil ve
karm ak sorularna cevap verebilecek ve insan yreinin haritasn
daha kesin bir biim de izebilecek konumda.
Bu harita izine alm as bir anlamda, IQ yani zek katsaysnn
genetik, deneyim ler sonucu deim eyen niteliini ve adeta kaderin
yaam sresince bize verilen bu m utlak deerle sabit olduunu ne
srerek zeky dar bir adan tanm layanlara da bir m eydan okuma
niteliinde. Bu yaklam daha zorlayc bir soruyu dikkate almyor:
Biz ocuklarm zn hayatn stesinden daha iyi gelebilmeleri iin
neyi deitireb ilirizl Szgelimi yksek IQ lu birinin uvallamasm-
da ve vasat lQ iu bir dierinin artc derecede baarl olmasnda
acaba hangi etkenler rol oynuyor? K anm ca bu fark kitapta duygusal
zek denilen yeteneklerde yatyor ve zdenetim, azim, sebat ve kendi
kendini harekete geirebilm eyi kapsyor. Bunlar, ileride de grece
imiz gibi, ocuklukta retilebilir ve bu sayede genetik piyangoda
kiiye kan entelektel potansiyeli daha iyi kullanabilm e ans elde
edilebilir.
Bu olasln ardnda acil bir ahlaki zorunluluk beliriyor. Baz
dnem lerde, toplum da dier dnem lere kyasla daha da belirgin bir
zlm e grlr. Bencillik, iddet, alaklk, toplumsal hayatn gzel
liklerini bozm aya balar. Burada duygusal zeknn nem ini savunan
tez, duyarllk, kiilik, ahlaki gdler arasndaki balantya dayanr.
Gitgide artan saydaki bulgular, hayattaki etik tavrn, temelindeki
duygusal yetilerin bir rn olduunu gsteriyor. Drt, duygunun
ifade ortam dr; tm drtlerin z kendini bir eylem le ifade etm ek
isteyen hislerdir. D rtlerine teslim olan kiilerin, ahlaki anlaylar
yetersizdir. D rt kontrol, irade ve kiiliin zdr. Ayn ekilde
fedakrln tem elinde em pati, yani bakalarnn hissettiklerini anla

22
ma yetenei yatar. Bakalarnn ihtiya ya da umutsuzluu alala-
m yorsa, ilgi ve efkat de olmaz. Gnm zde en azndan iki ahlaki
tavra ihtiyacm z var: K endine hkim olm ak ve efkat gstermek.

YOLCULUUMUZ

B u kitapta, duygu dnyasn bilim sel bulgular nda deerlen


direceim iz bir yolculukta size rehberlik yapyorum. Yolculuumu
zun amac, hayatn en karm ak anlarn ve evrem izdeki dnyay
anlalr klmak. H edefim iz ise, duygular zekyla birletirm enin ne
anlam a geldiini ve nasl olabileceini anlamak. Bu anlay, kendi
bana, bize bir lde yardm c olabilir; his dnyasn kavramay
salam ann etkisi, kuantum fiziinde gzlem cinin yaratt etki gibi,
gzlenen olguyu deitirmektir.
Yolculuun birinci blm nde anlatlan beynin duygusal m im a
risi hakkndaki yeni keifler, hayatta hislerin m anta kar stn
geldii en artc anlara bir aklam a getiriyor. Beynin fke ve kor
ku ya da tutku ve sevin anlarn yneten yaplarnn arasndaki iliki,
duygusal alkanlklarm zn nasl renildiini, bu alkanlklarn
bazen en iyi niyetlerim ize nasl engel olabileceini ve ayn zam an
da, daha ykc veya kendim ize zarar verici drtlere nasl hkim
olabileceim izi aklyor. En nem lisi, nrolojik bulgularn nda,
ocuklarm zn duygusal alkanlklarn ekillendirebilm e frsatna
sahip olduum uzu gsteriyor.
Yolculuun ikinci nem li dura olan kitabn ikinci blmnde,
nrolojik verilerin duygusal zek denilen temel yaam becerisi ze
rinde nasl bir etki yaratt gsteriliyor. rnein duygusal drtlere
hkim olabilm e, dierinin ne hissettiini anlayabilme, ilikileri dz
gn yrtebilm e ve A ristonun dedii gibi doru kiiye, doru l
de, doru zam anda, doru nedenle ve doru ekilde kzabilm ek gibi
nem li bir beceriye de sahip olabilm e gibi. (Nrolojik ayrntlarla il
gilenm eyen okuyucular, dorudan doruya bu blm e geebilirler.)
Zeknn ne anlam a geldiini aklayan bu geniletilm i m o
del, duygular yaam sal yetenekler iinde merkezi bir yere oturtuyor.
nc blm , bu yeteneklerin en deerli ilikilerim izi koruyabil

23
meleri ya da olm aylarnn yaratt ykm, i yaantsn yeniden
ekillendiren pazar glerinin i baarsnda balca etken olarak
duygusal zeky n plana karm as ve zehirli duygularn fiziksel
salm z en az sigara im ek kadar riske atm as, hatta duygusal
dengenin salm z ve refahm z korum akta rol oynam as gibi, ok
nemli etkilerine deiniyor.
Genetik m irasm z her birim ize m izacmz belirleyen bir dizi
duygusal kstas balamtr. A ncak beyin devreleri olaanst
esnektir; m iza, kader deildir. D rdnc blm de grlecei gibi
duygusal zeknn temelinde, ocukken evde ve okulda rendiimiz
duygusal derslerin duygu devrelerini ekillendirerek bizi daha yeterli
ya da yetersiz klmas yatar. Bu, ocukluk ve ergenliin yaam boyu
varln hissedeceim iz tem el duygusal alkanlklarn olumasnda
kritik dnem ler olduu anlam na gelir.
Beinci blm ise yetim e dnem i iinde duygusal dnyayla baa
km ay becerem eyenleri bekleyen tehlikeleri aratryor. Duygusal
zekdaki eksikliklerin; depresyon ya da iddetle dolu bir hayattan,
yem e bozukluklarna ve uyuturucu bam llna uzanan bir yelpa
zedeki riskleri nasl artrdn gsteriyor. Ayrca nc okullarda o
cuklara, yoldan km adan yaam alar iin gerekli duygusal ve sosyal
becerilerin nasl retildii de belgeleniyor.
Belki kitaptaki bulgularn tek bana en rahatsz edici olan, ai
leler ve retm enlerle yaplan aratrm alar sonucunda ortaya kan
dnya apnda yaygn bir eilimdir. Bu da, imdiki kuan bir nce
kine oranla duygusal adan daha fazla zorluk ektii, daha yalnz ve
depresif, daha kzgn ve asi, daha sinirli ve kaygya yatkn, daha fevri
ve saldrgan olm asyla ilgilidir.
Eer bir zm varsa, bunun genlerim izi hayata hazrlam a
tarzm zda yattn sanyorum. Gnm zde ocuklarm zn duygus
al eitim ini ansa brakyoruz ve bunun sonular ok ykc oluyor.
zm lerden biri, okullarn renciyi snfta bir btn olarak, akl ve
kalbi birletirerek nasl eitebileceine dair bir vizyon gelitirmektir.
Yolculuumuz duygusal zeknn tem ellerini ocuklara vermeyi
am alayan yeniliki snflara bir gz atm akla sona erecek. Yakn ge
lecekte okullardaki eitim in dzenli olarak zbilin, zdenetim ve

24
em patiyle dinlem e, anlam azlk zm e ve ibirlii gibi temel insan
becerilerini kapsayacana inanyorum.
Aristo, N ikom akus 'un Etii balkl erdem, kiilik ve iyi bir yaam
hakkndaki felsefi incelem esinde, duygusal hayatm z akllca ynet
m eye aryor bizi. Tutkularm z; dncelerim izi, deerlerimizi,
yaam m cadelem izi ynlendirir ve iyi kullanldnda bir bilgelik
ierirler. A ncak kolayca yoldan kabilirler, ou zam an olan da
budur. A ristonun da gzlem ledii gibi, sorun duygusallkta deil,
duygularn ve ifadelerinin uygunluundadr.
Sorulm as gereken soru ise udur; D uygularm z aklla nasl
birletirebiliriz? Sokaklarm za nezaketi, toplum sal yaam m za
efkati nasl tayabiliriz?

25
b ir in c i b o l u m

DUYGUSAL BEYN
1

Duygular Neye Yarar?

Kii gerei kalbiyle grr; esas olan gzle grlemeyendir.


Antoine De Saint-Exupry, Kk Prens

B e y in felci yznden tekerlekli sandalyeye m ahkm olmu on bir


yandaki kzlar A ndreaya hayatlarn adayan Gary ve M ary Jane
Chauncey iftinin son dakikalarna bir gz atalm. Chauncey ailesi
L ouisianann nehir blgesinde bir arpm a sonucu hasar gren de
m iryolu kprsnden nehre yuvarlanan A m trak treninin yolcularm -
dand. K ar-koca ncelikle kzlarn dnerek, A ndreay su alarak
gittike batan trenden kurtarm ak iin ellerinden geleni yapp bir e
kilde onu cam dan iterek kurtarm a ekibine ulatrdlar. Kendileri ise
sulara gm len vagonun iinde can verdiler.'
A ndreann hikyesi, son dakikalarnda ocuklarnn hayatta
kalm asn salam ak iin kahram anca abalayan bir anneyle babann
neredeyse efsanevi cesaretini anlatyor. Kukusuz insanlk tarihiyle
tarih ncesi ve en az bir o kadar da trm zn evrim sreci, ocuklar
uruna kendini feda eden ailelerle ilgili bu tr saysz rnekle dolu.2
Evrim biyologlarna gre bir anneyle babann kendilerini feda et
m esi, genlerin bir sonraki kuaa gem esine yani reme baarsna
hizm et eder. B ir kriz annda bu korkun karar veren aile asndan
ise, bu sevgiden baka bir ey deildir.
D uygularn ama ve gcn anlatan bu kahram anlk rnei, insa
na kendini feda ettiren sevginin ve aslnda hissedilen her duygunun
insan hayatndaki m erkezi yerine tanklk ediyor.3 Bu durum en de
rin hislerim izin, tutkularm zn, zlem lerim izin tem el rehberlerim iz
olduunu gsteriyor. Trm z var oluunu byk lde duygularn
insan ilikilerindeki gcne borludur. Bu g olaanstdr: Sa
dece kuvvetli bir sevgi, -b a rn a bast ocuunu acilen kurtarm a

29
g erei- bir anneyle babann kendi yaam larn devam ettirme dr
tsn bastrabilir. Zihin gzyle bakldnda, kendini bu ekilde
feda etm ek akl d olarak deerlendirilebilir, ancak kalbin gzyle
bundan baka seenek yoktur.
Sosyobiyologlar evrim in insan ruhunda duyguya neden by
le merkezi bir yer verdiini tartrken, kritik anlarda kalbin akla
stnlne iaret etmektedirler. O nlara gre duygularm z tehli
ke, ac bir kayp, zorluklara karn bir hedefe doru ilerleme, eine
balanm a ve bir aile kurm a gibi yalnzca akla braklam ayacak du
rum ve grevlerde yol gstericidir. H er duygu bizi bir ekilde hareket
etmeye hazrlar; her biri insan hayatnda tekrarlanan glklerle ba
edebilecek ekilde bizi ynlendirir.4 Bu durum lar evrimsel tarihimiz
boyunca defalarca tekrarlandka, duygusal repertuarm zn yaamn
srdrlebilm esi asndan deeri, kalbim izin doutan, otomatik
eilimleri olarak sinir sistem im ize ilenm esiyle kantlanmtr.
nsan doasn duygularn gcnden soyutlayarak anlamaya
almak, zc bir dar grllktr. H om o Sapiens, yani Dnen
Tr ad bile, duygularn hayatm zdaki yeri hakknda bilim in bize
sunduu yeni gr ve vizyona gre yanltcdr. H epim izin kendi
deneyim lerinden bildii zere, kararlarm z ve hareketlerim izi
ekillendirirken hislerim iz ou zaman dncelerim ize baskn kar.
Salt zekya, yani lQ nun lt eye verdiim iz deer ve nemde
ok arya gitmiiz. D uygular bize hkim olduu srece, zek -iy i
ya da k t - hibir yere varamaz.

TUTKULAR MANTII BASTIRDIINDA

Yanlglar byk bir trajediye yol amt. On drt yandaki M a-


tilda Crabtree, babasna sadece aka yapm ak istemiti. Annesiyle ba
bas bir arkada ziyaretinden sabaha kar saat birde dndklerinde,
sakland dolaptan frlayp b diye bard.
Ancak Bobby Crabtree ve kars, M atildann o gece arkadalary
la kaldn sanyorlard. Eve girdiinde sesler duyan Crabtree .357
kalibrelik silahna sarld ve etraf kolaan etm ek iin M atildann

30
odasna girdi. K z dolaptan frladnda Crabtree onu boynundan
vurdu. M atilda Crabtree on iki saat sonra ld.5
Evrim in bize brakt duygusal m iraslardan biri, ailemizi tehli
keden korum aya ynelten korkudur; Bobby C rabtreeyi silahna dav
ranp evinde sinsice dolandm dnd kiiyi aramaya ynelten
drt buydu. Korku, Crabtreenin daha neye ate ettiini anlayama
dan, kznn sesini bile tanyam adan silahn atelem esini salamt.
Bylesi otom atik tepkiler sinir sistem im ize yerlemitir. Evrim bi
yologlarnn tahm inlerine gre bunun nedeni insann tarihncesin-
deki uzun ve nemli bir zam an dilim inde bu tepkilerin yaam ve
lm durum larnn belirleyicisi olm as, ayrca bundan da nemlisi,
evrim in esas amac olan genetik verileri tayarak soyun devamn
salam asndaki paydr; tabii bu, C rabtreelerin evindeki trajediyi
dndm zde, zc bir ironi olarak grlebilir.
Evrim srecinde duygular yol gsterici olduysa da, uygarln
getirdii yeni gereklikler yle hzl geliti ki evrim in yava iler
leyii bunu yakalayam ad. lk etik yasalar ve bildirileri -H am m u-
rabi Kanunu, Yahudilerin O n Emri, m parator A okann Ferm anla
r - duygusal yaam yum uatm a, ehliletirm e, evcilletirm e abalan
olarak grlebilir. F reudun Uygarlk ve H onutsuzlar adl yaptnda
belirttii gibi, toplum , iinde serbeste kabaran ar duygusallk dal
galarn yattrm ak iin dardan baz kurallar uygulam ak zorunda
kalmtr.
Sosyal kstlam alara karn, tutkular m ant ou kez bastrr.
nsan doasnn bu yn zihinsel yaam n temel m im arisinden kay
naklanr. D uygunun temel sinir devrelerinin biyolojik tasarm a
sndan, dnyaya birlikte geldiim iz tasarm , son 5 ya da 500 deil,
son 50.000 insan kua boyunca en ok ie yarayan eydir. Evrimin,
duygularm z ekillendirm i olan yava ve kararl gleri, bir milyon
yl boyunca grevlerini yerine getirm itir; so r 10.000 yl-u y g arl n
hzla gelim esine ve insan nfusunun 5 milyondan 5 milyara sra
m asna k a rn - duygusal yaam larm zn biyolojik kalplar zerinde
kk bir iz brakmtr.
yi ve kt yanlaryla her yaanan ve ona kar tepkilerim izi salt
rasyonel yarglarm z ve kiisel gem iim izle deil, ayn zamanda
atalarm zdan gelen uzak gem iim izle de deerlendiriyoruz. Bu da

31
bizi Crabtreelerin evinde yaanan zc olaylara tank olm ak gibi
korkun durum larla yz yze getiriyor. K sacas, Pleistosen dnem i
nin acil durum larna gre ayarlanm bir duygusal repertuar, sk sk
m odem ikilem lerle karlam am za neden oluyor. K onum uzun z
de bu zor durumla ilgili.

Harekete Ynelten Drtler


Bir ilkbahar gnnn erken saatlerinde C oloradoda bir da ge
idi zerindeki otoyolda ilerken balayan kar ya, biraz nmdeki
arabay anszn gzden yitirm em e neden oldu. Tipi kr bir beyazla
dntnden gz gz grm yordu. Frene bastmda, bedenime
yaylan kaygy hissedebiliyor ve gm brdeyen kalp atlarm du
yabiliyordum.
K aygnn yerini korkuya brakm asyla birlikte arabay kenara
ekip yan dinm esini beklem eye baladm . Yarm saat iinde kar
durdu, gr mesafesi normale dnd ve yolum a devam ettim. A n
cak, birka yz m etre sonra bu kez, nde daha yava giden bir ara
baya arkadan arpan arataki yolcuyu kurtarm aya alan ambulans
ekibi yznden durm ak zorunda kaldm; arpm a nedeniyle otoyol
kapanmt. Gz gz grm eyen ya esnasnda yola devam etsey
dim, byk olaslkla ben de onlara arpacaktm.
O gn hayatm kurtaran, beni dikkatli olmaya zorlayan o korku
oldu. Yanndan bir tilki geerken dehetten donup kalan bir tavana
-y a da etrafta dolanan bir yam ac dinozordan saklanan ilk m emeli
trlerinden b irin e - olduu gibi, isel bir duyum beni durmaya, dik
katli olmaya ve yaklaan tehlikeyi nem sem eye zorlamt.
A slnda tm duygular harekete gememizi salayan drtlerdir;
evrim, yaam la ba edebilm em iz iin bizi acil plan yapabilecek e
kilde programlamtr. D uygu (em otion) szcnn kk moeredir.
Latince hareket etmek anlam na gelen fiile e- n eki getirildiinde
anlam uzaklam ak olur ki bu, her duygunun bir harekete ynelttii
fikrini vermektedir. D uygularn harekete dntn en ak ek
liyle hayvan ve ocuklar izlerken gzlem leyebiliriz. H areket gd
snn kkeni olan duygularn belirgin tepkiden annm olmas gibi

32
son derece garip bir duruma, hayvanlar alem inde yalnzca uygar
yetikinlerde sk sk rastlyoruz.6
Kendine has biyolojik izlerinden de belli olduu zere, duygusal
repertuarm zdaki her duygunun zgn bir rol vardr (tem el duy
gularla ilgili ayrntlar Ek Ada bulabilirsiniz). Beden ve beynin yeni
yntem lerle incelenm esiyle birlikte aratrm aclar, her duygunun be
deni birbirinden farkl tepkilere nasl hazrladna ilikin, says git
gide artan fizyolojik ayrntlar kefetm ekteler:7
Jke hissedildiinde, kan ak bir silah tutm ay ya da dmana
vurm ay kolaylatrc ekilde ellere ynelir; kalp at hzlanr, adre
nalin gibi horm onlarn hzla salglanmaSyla birlikte evike hareket
etm eye yetecek gte enerji m eydana gelir.
Korku hissedildiinde ise, kan kam ay kolaylatrm ak iin ba
caklardaki gibi byk iskelet kaslarna ynelir ve sanki yzdeki kan
ekilir, bu da kann donduu hissini verir. Bu arada saklanmann
daha iyi bir alternatif olup olm adnn anlalm as iin beden bir
anlk donar. Beynin duygusal m erkezlerindeki devreler onu alarma
geirip harekete hazrlam ak zere horm on salglam asn balatr.
Dikkat, nasl tepki verilm esi gerektiini deerlendirm ek iin yakla
an tehlikeye odaklanr.
M utluluun oluturduu balca biyolojik deiiklikler arasn
da, beyin m erkezinde olum suz duygular engelleyip bir enerji art
na yol aarak kayg verici dnceleri durduran bir etkinlik yer alr.
A ncak bedeni rahatsz edici duygularn yaratt biyolojik uyarlm a
dan kurtaran sknet hali dnda, belirli bir fizyolojik deiim g
rlmez. Bu konfgrasyon bedene genel bir dinlenm e salar, ayrca
kiiyi elindeki ii yapm aya, eitli hedeflere doru ilerlem eye hazr
ve istekli hale getirir.
Sevgi, sevecen duygular ve cinsel tatmin, parasem patik uyarl
may salar, bu ise korku ve fkede grlen sava ya da ka duru
m unun fizyolojik kartdr. Gevem e tepkisi denen parasem patik
m odel, ibirliini kolaylatran, genel bir huzur ve tatm in hali yara
tan bedenin her yerine yaylm tepkileri kapsar.
aknlkla kalkan kalar, gr alannn byyp retinaya daha
fazla k girm esini salar. Bu, beklenm edik durum hakknda daha

33
fazla bilgi edinip evrede neler olup bittii anlayarak en uygun hare
ketin yapdm asna olanak verir.
Tiksinme tm dnyada ayn ekilde ifade edilm ektedir ve ayn
mesaj gnderir: bir eyin kendisi ya da fikri tat veya koku olarak
iren gelmektedir. Tiksintinin yz ifadesi olarak st duda yana
doru kvrp burnu hafife krtrm ak, D arw inin de gzlemledii
zere kt kokuya kar burun deliklerini kapam a veya zehirli yiye
cei tkrm eye ynelik ilk abadr.
zntnn esas ilevi, yakn birinin lm veya byk bir
hayal krkl gibi nemli kayplara uyum salam aya yardm c ol
maktr. znt enerjiyi azaltr, derinleip depresyona yaklatka da
m etabolizm ay yavalatp hayatta zevk alnan eylerden uzaklam a
ya yol aar. Bu ie dnklk, kaybn veya krgnln yasn tutup
sonularn deerlendirm eyi, sonra da artan enerjiyle birlikte yeni
balanglar planlam ay salar. Bu enerji kayb, zntye kaplan ve
hassaslaan ilk insanlar, daha gvende olduklar yuvalarna yakn
tutmu olabilir.
Bizi eylem e geiren bu biyolojik eilimler, deneyim ler ve kl
tr tarafndan ekillendirilir. rnein sevilen birinin kayb evrensel
olarak zntye ve yas tutm aya neden olur. Ancak bu yas yaama
tarzmz, yani duygularn nasl gsterildii veya zel anlara saklan
d, tpk kim lerin yas tutulacak kadar sevilen kiiler olduu gibi,
kltr tarafndan belirlenir.
Duygusal tepkilerin deneyim lerle bu halini ald uzun evrim s
reci, ou insann yazl tarihin balangcndan sonra yaadklarn
dan daha zor bir gereklikti kukusuz. O zam anlarda pek az bebek
ocukluk yllarna, pek az yetikin otuzlu yalarna kadar yaayabili
yordu. Av hayvanlar her an saldrabiliyor, kuraklk ve seller hayatta
kalm akla alktan lm ek aras fark belirleyebiliyordu. Tarmla bir
likte en ilkel insan topluluklar iin bile yaam artlar ok deiti.
Son on bin ylda dnyadaki gelim elere paralel olarak, insan nfusu
nu azaltan bu tehditkr basklar azald.
Ayn basklar, hayatta kalabilm ek iin duygusal tepkilerim izi son
derece gerekli klmt. A ncak bu basklar azaldka duygusal reper
tuarm zn bir ksm nn durum lara uygunluu da azald. Eski a

34
larda annda parlayan bir fke hayatta kalm ak asndan ok kritik
bir avantaj salarken, bugn otom atik silahlarn on yandakilerin
elinde olmas, bunu ou kez felakete yol aan bir tepkiye dntr
mtr.

ki Zihnimiz
Bir arkadam ac bir ayrlk olan boanm asndan sz ediyordu.
Kocas i yerinden daha gen bir kadna k olm u ve anszn kars
na artk o kadnla yaam ak istediini sylemiti. Ev, para, ocuklarn
velayeti konusundaki tartm alar aylarca srmt. imdi, olaydan
birka ay sonra, arkadam bam sz olmann ekiciliinden ve kendi
bana yaam aktan duyduu honutluktan sz ediyordu. Onu artk
dnm yorum . U m urum da bile deil, diyebiliyordu. Ancak bunu
sylerken b ir an iin de olsa gzleri doluyordu.
Birisinin yaaran gzlerinden, syledii szlere karn znt
l olduunu anlam ak, tpk basl bir sayfadaki szcklerden anlam
szm ek gibi, bir kavram a edimidir. Birisi duygusal zihinden, dieri
ise aklc zihinden kaynaklanr. A slnda biz iki zihne sahibiz; birisi
dnyor, dieri ise hissediyor.
Birbirinden tam am en farkl bu iki kavram a tarz, zihinsel yaan
tm z oluturm ak iin etkileim halindedir. Aklc zihin, ounlukla
farknda olduum uz bir kavram a tarzdr; bilincim ize daha yakndr,
dncelidir ve tartp yanstabilir. Bunun yan sra fevri ve gl,
bazen de m antksz olan bir kavram a sistemi daha vardr; bu da duy
gusal zihindir (duygusal zihnin daha ayrntl tarifini B Ekinde bu
labilirsiniz).
Bu duygusal/aklc ikililiin halk arasndaki izdm kalp ile
kafadr. Bir eyin doru olduunu kalpten bilm ek, aklc zihin
le dnm ekten farkl b u inan eklidir; bir biim de daha derinden
emin olmaktr. Zihnin aklc-duygusal dengesinin belirli bir orants
vardr; hisler younlatka duygusal zihin devreye girer ve aklc zi
hin etkisini yitirir. Yaammzn tehlikede olduu -v e durup ne yapa
bileceini dnm enin hayatm za mal o laca- durum larda duygu
ve sezgilerim izin anlk tepkilerim ize rehberlik etmesi, alar boyu
sren bir stnlk saylr.

35
Biri duygusal, biri aklc olan bu iki zihin, ounlukla bir uyum
iinde ve farkl bilin biim lerini birbiriyle kaynatrarak hayatta yol
almamza yardm c olurlar. G enelde duygusal ve aklc zihinler bir
denge halindedir. Duygu, aklc zihnin ileyiine katkda bulunur,
aklc zihin ise duygusal verileri ekillendirir ve bazen reddeder. A n
cak yine de duygusal ve aklc zihinler yar bam sz melekelerdir,
her ikisi de, greceim iz gibi, beyindeki farkl ama birbiriyle balan
tl devrelerin ileyiini yanstr.
ou zaman bu iki zihin olaanst bir ibirlii ierisindedir;
duygu dnceler iin, dnceler ise duygular iin vazgeilmezdir.
A ncak tutkular bu dengeyi sarstnda duygusal zihin stnlk sa
lar ve aklc zihni etkisiz brakr. On altnc yzyl hm anisti Rotter-
daml Erasmus, akl ve duygu arasndaki bu ok eskilere dayanan
gerginlii yle hicvetm itir:9
Jpiter akldan ok tutku bahetmitir. Bunun oran hesapland
nda 24 e 1 olduu grlr. A kln m utlak gcne kar koymas iin
de iki hiddetli asi yaratm tr; bunlar fke ve ehvettir. nsan haya
tndaki y eri kolayca fa r k edilebilen bu iki gcn birlikteliine A kl
ne kadar kar koyabilir ki! D ier ikisi gittike seslerini ykseltir,
kar koyar, A kl y o k etmeye abalar, Akln tek yapabildii ise bara
ara erdemli olmann yollarn tekrarlamaktr, ta ki tkenene, vaz
geene ve boyun eene kadar

BEYN NASIL GELT

Aklc zihin zerinde duygularn nasl bu kadar gl olduunu


ve duygu ile akln neden sk sk attn daha iyi anlayabilm ek
iin beynin geliim ine bakm am z gerekir. nsan beyni, yaklak iki
kiloluk hcre ve sinir zyle, evrimsel anlamda kendine en yakn
m em elininkinin kat byklndedir. M ilyonlarca yllk evrim
sresince beyin aadan yukarya doru gelim i, yani en donanm l
merkezleri daha aa dzeydeki kadim blm lerinin gelimesiyle
olumutur. (Beynin insan ceninindeki gelimesi, bu evrimsel sreci
tekrarlar.)

36
Basit bir sinir sistem inden fazlasna sahip her trde, beynin en
ilkel ksm om uriliin tepesini evreleyen beyin sapdr. Bu kk be
yin, nefes almak, vcudun dier organlarnn m etabolik ileyilerini
ayarlam ak, kalplam tepki ve hareketleri kontrol etm ek gibi temel
hayati ilevleri dzenler. Bu ilkel beynin dnd ya da rendii
sylenem ez; vcudun gereince ilem esini ve yaam ak iin gerekli
olan tepkileri idare eden nceden program lanm bir dzenleyicidir.
B u beyin Srngenler a iin idealdi: B ir saldr tehdidinin iareti
olarak tslayan ylan dnn.
B eyin sap denilen bu ilkel kkten, duygu m erkezleri gelimitir.
Evrim sresince, m ilyonlarca yl sonra, bu duygu alanlarndan, st
katm anlar m eydana getiren karm ak kvrml dokularn soan ek
lindeki oluum uyla dnen beyin, yani neokorteks (yeni kabuk)
evrilmitir. Dnen beynin duygu m erkezlerinden gelim i olmas,
ikisi arasndaki ilikiyi aydnlatm aktadr: D uygusal beyin aklc be
yinden ok daha nce var olmutur.
Duygusal hayatm zn en eski kk, koklama duyusudur ya da di
er bir deyile kokuyu alan ve inceleyen koku lobudur. Yaayan her
varln -besleyici, zehirli, cinsel e, av, avc, ya da y rtc - rzgrla
tanan m olekler bir imzas vardr. lkel alarda koku hayati nem
tayan bir duyuydu.
K oku lobundan, duyguya yol aan eski m erkezler gelim eye ba
layp, beyin sapnn ba ksm n evreleyecek kadar geniledi. G e
limemi koku m erkezi, o haliyle kokuyu incelem ek iin bir araya
gelmi ince bir nron (sinir hcresi) tabakasndan olumutu. Birin
ci hcre tabakas koklam aya ve alm an kokuyu yenilebilir, zehirli,
cinsel adan elde edilebilir, dm an ya da yiyecek olarak ayrmaya
yaryordu. kinci bir hcre tabakas ise sinir sistemi yoluyla vcuda
sr, tkr, yakla, ka, kovala gibi m esajlar veriyordu.10
lk m em elilerin geliiyle birlikte duygusal beynin temel katm an
lar olutu. Beyin sapn saran bu katmanlar, alt tarafnda sapn ile
rine yuvaland yerden srlm bir ree benziyordu. Beynin bu
ksmna, beyin sapn evreleyip snrlarn belirledii iin, yzk
anlam na gelen Latince lim bustan tretilerek lim bik sistem de
nildi. Bu yeni sinir blgesi beynin repertuarna d u y g u la n e k le d i.

37
M idem iz kazndnda, fkelendiim izde, srlsklam k olduu
muzda, ya da kederlendiim izde lim bik sistem in eline deriz.
Lim bik sistem zam an iinde iki nemli beceri gelitirmitir:
renme ve hatrlam a. Bu devrim niteliindeki gelim eler bir hayvana
yaam ak iin daha akllca seim ler yapm a ve deim ez otom atik
tepkiler yerine evrenin taleplerine uyan ince ayarl tepkiler verme
olanan tand. Bir yiyecek hastalanm aya yol ayorsa bir dahaki
sefere ondan kanlabilirdi. Neyin yenilip neyin yenilemeyecei
yine byk lde koku yoluyla belirleniyordu. Koku blgesiyle
lim bik sistem arasndaki balant sayesinde kokular tannp seile
biliyor, o anki koku gem itekiyle karlatrlabiliyor ve bylece iyi
ktden ayrt edilebiliyordu. Bu, rinensefalon yani burun beyni
anlam na gelen, limbik devrelerin bir paras ve ayn zam anda d
nen beyin olan neokorteksin tam gelim em i tem elini oluturan bir
ksm tarafndan yaplyordu.
Yaklak yz m ilyon yl nce m em elilerin beyni byk bir hz
la geliti. nce iki tabakadan oluan planlama, hissedileni anlama,
hareketi koordine etme gibi ilevleri olan korteksin zerine yeni be
yin hcreleri eklenerek neokorteks olutu. Eski beynin iki katmanl
korteksiyle kyaslandnd., neokorteks olaanst bir entelektel
stnlk salad.
Tm trlerinkinden ok daha byk olan H omo sapiens neokor-
teksi, insana zg tm zellikleri barndrm aktadr. Neokorteks d
ncenin beiidir; duyular araclyla alglananlar bir araya getirip
anlalr klan m erkezlerden oluur. Hissettiklerimize dnceyi ka
tar ve fikirler, sanat, simgeler, hayaller hakknda bir eyler hissetm e
mizi salar.
Evrim sresince neokorteks, bir organizm ann olum suz koullarn
stesinden gelm esinde hi kukusuz byk stnlk salayan sag
rl bir ince ayar sundu; bu da, ayn sinir devresine sahip olanlarn
genlerini aktarm ak suretiyle soyu devam ettirm elerini daha olanakl
kld. H ayatta kalabilm e stnln neokorteksin strateji gelitir
me, uzun vadeli plan yapm a gibi zihinsel kurnazlklarna borluyuz.
Bunun tesinde, sanat, m edeniyet ve kltrn zaferi de neokorteksin
m eyveleri olarak grlebilir.

38
B eyne yaplan bu yeni katk duygusal yaam a da bir nans ek
lemi oldu. Ak ele alalm. Lim bik yaplar haz ve cinsel arzuyu,
yani tutkular besleyen duygular olutururlar. A ncak neokorteksin
ve bunun balantlarnn lim bik sistem e eklenmesi, aile birliini ve
uzun vadede ocuk yetitirm e kararllnn temeli olan anne-ocuk
arasndaki ban olum asn salad; bu da insan geliimini olanakl
kld. (Srngenler gibi neokorteksi olm ayan trlerde anne efkati
yoktur; yavrular yum urtadan ktklarnda, yem olm amak iin sak
lanm ak durum undadr.) nsanlarda ise ebeveynle ocuk arasndaki
koruyucu ba, olgunlam ann uzun ocukluk dnem i boyunca sr
m esini salar; bu sre iinde beyin de gelim esini srdrr.
G eliim tarihi boyunca srngenden m aym una ve insana doru
ilerlediim izde, neokorteks ktlesinin fazlalatn ve buna paralel
olarak beyin devreleri arasndaki balantlarn arttn gryoruz.
Bu balantlarn says fazlalatka, olas tepkilerin kapsam da b
yr. N eokorteks, duygusal yaam m zda hissettiklerim iz hakknda
b ir eyler hissedebilm e gibi bir incelik ve karm akla olanak tanr.
D ier trlerle kyaslandnda, prim atlarda ve zellikle de insanda
neokorteksle lim bik sistem in ilikisi daha youndur. Bu da daha ge
ni bir yelpazede ok daha eitli tepkiler verme yeteneim izi akla
maktadr. B ir tavan ya da m aym un korkuya belli trde tepkiler ver
dii halde, insanlarn daha byk neokorteksi, Polis m dat aramak
dahil, daha geni bir tepki repertuarna olanak tanr. Sosyal sistem
karm aklatka, bu esnekliin nemi de artar. nsannkinden daha
karm ak bir sosyal sistem de yoktur.12
Ancak bu gelim i m erkezler duygusal yaam a tam am en egemen
deildir; zellikle de duygusal bakm dan acil durum larda yaplmas
gerekenler iin lim bik sisteme dnlr. Beynin birok merkezi lim
bik sistem den gelitii veya onun uzants olduu iin, sinir sistem i
nin m im arisinde duygusal beyin nem li bir rol oynar. Yeni beynin
kk buras olduundan, duygusal alanlar devreler yoluyla neokor
teksin her yanyla balantldr. Bu da duygusal m erkezlere, dnce
m erkezleri dahil olm ak zere, beynin dier ksm larnn ileyiini
etkileyen byk bir g verir.

39
2

Duygusal Korsanln Anatomisi

Yaam dnenler iin bir komedi, hissedenler iinse bir trajedidir.


Horace Walpole

1963 ylnda, Rahip M artin Luther K ing Jr.n W ashingtondaki in


san haklan yrynde B ir H ayalim Var diye balayan konu
masn yapt scak bir austos gnnn akamyd. Ayn gn eroin
paras bulm ak iin yzden fazla ev soym u ve yllk mahkmiyet
ten sonra artl tahliye edilmi olan kaarlanm hrsz Richard Rob
les bir eve daha girmeye karar verdi. Robles sonradan, su ilemeyi
brakm ak istediini, ancak kz arkada ve yandaki kzlar iin
paraya ihtiyac olduunu syleyecekti.
O gn girdii evde iki gen kadn, New sw eek dergisinde aratr
mac olarak alan 21 yandaki Janice Wylie ve ilkokul retme
ni 23 yandaki Em ily Hoffert yayordu. Robles, soymak iin New
Yorkun fiyakal kuzey dou yakasndan bir ev seerken ieride kim
se olmadn sanyordu, ancak Wylie evdeydi. Robles kz bakla
tehdit ederek balad. Evden karken Hoffert eve geldi. Rahata ka
abilm ek iin Robles onu da balad.
R oblesin yllar sonra anlattna gre, H offert balarken, Jani
ce Wylie bu sutan yakay syram ayacan, yzn hatrlayp ken
disini polise yakalatacan syleyerek onu tehdit etmiti. Bunun son
ii olacana dair kendi kendine verdii sz unutup panie kaplan
Robles, kontroln tamam en kaybetm iti. B ir gazoz iesini yakala
yp bayltncaya kadar lgnca kafalarna vurmu, sonra bir fke ve
korku nbetine kaplarak eline geirdii m utfak ban tekrar tek
rar vcutlarna saplamt. 25 yl sonra bu olaya dnp bakan Robles
alamakl bir halde, A klm karm tm . Adeta beynim patlam t,
diyordu.

40
B ugne kadar R oblesin, dizginleyem edii o birka dakikalk f
kesinden pim anlk duym ak iin ok zam an oldu. Bu satrlar yazl
d srada kendisi son otuz yldr M eslek Sahibi K zlar Cinayeti
diye bilinen su yznden hl hapiste bulunuyor.
Bylesi duygusal patlam alar sinirlerin korsanldr. Bulgulara
gre, o anlarda limbik beyindeki bir m erkez acil durum mesaj ve
rip beynin geri kalan ksm larn da o durum a odaklar. Korsanlk bir
anda oluan bir durum dur ve dnen beyin, yani neokorteks, yap
lann doru bir hareket olup olm ad bir yana, daha ne olup bittiini
kestirem eden bir dizi tepkilerin balam as demektir. Bu korsanlk
anlarnn en nemli zellii, kiinin o an atlattktan sonra kendisinin
de neye uradn bilememesidir.
Sinirlerin korsanl M eslek Sahibi Kzlar C inayetindeki gibi
mnferit, hunharca cinayetlerle sonulanan korkun olaylar olmak
zorunda deildir. Bu kadar trajik sonulara yol am asa da, hem en he
m en ayn iddetteki olaylar sk sk yayoruz. Kendinizi kaybettii
niz son durum u, rnein karnza, kznza ya da baka bir aracn o
frne vurduunuz ve sonradan dndnzde aslnda o kadarna
gerek olm adn hissettiiniz an dnn. Byk olaslkla o da bir
korsanlkt, yani sinirlerin hkim iyeti ele ald ve lim bik beyindeki
am igdala denilen bir m erkezden kaynaklanan bir durumdu.
Btn lim bik korsanlklar byle sknt vermez. Bir akann bir
kahkaha tufanna yol am as da lim bik bir tepkidir. Youn m utlu
luk anlarnda da ayn tepkiyi grebiliriz. rnein, Olim piyatlarda
altn m adalya iin yart buz pateni srat dalnda st ste m o
ral bozucu baarszlklara urayan Dan Jansenn, 1994 Norve
K O lim piyatlarnn 1000 m etre yarnda lm ek zere olan kz
kardeine sz verdii altn m adalyay kazanm as zerine, kars heye
can ve m utluluktan fenalap pist kenarndaki doktorlar tarafndan
acilen m dahale altna alnmt.

HER TRL TUTKUNUN BE

A m igdala (Yunancada badem anlam na gelen szckten), in


sanlarda lim bik halkann altna yakn, beyin sapnn zerinde bu

41
lunan ve birbiriyle balantl yaplardan oluan badem eklinde bir
ktledir. Her biri beynin bir tarafnda olmak zere, ban yan ksmna
yakn iki am igdala vardr. nsan am igdalas evrimsel kuzenlerim iz
prim atlara kyasla daha byktr.
Hipokam pus ile am igdala, ilkel burun beynin iki ana
parasdr ve evrim boyunca nce korteksin daha sonra da neo-
korteksin oluum una yol amtr. Limbik yaplar o gnden bu
gne beynin renm e ve hatrlam a srelerinin byk ksmn
gerekletirm ektedir; am igdala ise duygusal durum larn uzmandr.
A m igdala beynin geri kalan ksm ndan ayrlsa, olaylarn duygusal
anlam n deerlendirm ekte inanlm az bir yetersizlik, hatta duygusal
krlk denilen durum ortaya kar.
Duygusal arl kaybolm u ilikiler, etkisini yitirir. Youn
nbetleri kontrol altna alm ak iin am eliyatla amigdalas alnm
gen bir adam insanlarla ilgisini tam amen kesmi, herkesten uzak,
yapayalnz yaam ay tercih etmiti. ok iyi konuabildii halde
yakn arkadalarn, ailesini, annesini bile tanyam az hale geldi ve
bu kaytszl karsnda onlarn ektii acya da duyarsz kald.
Amigdalas olm ad iin hissetm eyi, hissettikleri hakknda bir eyler
hissetm eyi unutm u gibiydi.1 Am igdala, duygusal bellein ve bal
bana anlam n deposudur; am igdalasz yaam, kiisel anlamlarndan
soyutlanm bir yaamdr.
Yalnz efkat deil, tm tutkular am igdalaya baldr. Am igdalas
alnm ya da hasar grm hayvanlar korkuyu ve fkeyi, yarm a ya
da ibirlii gdsn yitirirler ve sosyal dzendeki yerleri hakknda
fikirleri kalm az; duygu krelm i ya da yok olmutur. nsanlara zg
bir duygusal iaret olan gzya, am igdala ve yaknndaki cingulate
gyrus denilen yap tarafndan balatlr; kucaklanm a, okanm a ve te
selli, beynin bu m erkezlerini etkileyerek hkrklar durdurur. A m i
gdala yoksa, dindirilecek znt gzyalar da yoktur.
New York Sinir Bilim leri M erkezinde alan Joseph LeDoux adl
bir nrolog, duygusal beyinde am igdalann ana roln ilk kefeden
kiidir.2 LeDoux, alm akta olan beynin haritasn daha nce bilin
meyen bir kesinlikte karan yeniliki yntem ve teknolojileri geti
ren ve bylece nceki nesil bilim adam larnn zlem ez sandklar
gizemleri aa karan son kuak nrologlardan biridir. Duygusal

42
beynin devreleriyle ilgili bulgulan, limbik sistem hakknda uzun
zam andr beslenen bir kany rtp am igdalay eylem in merkezine
yerletirm i, dier limbik yaplara da ok farkl roller vermitir.3
L eD ouxnun aratrmas, dnen beyin yani neokorteks henz
karar aam asndayken, am igdalann yaptm z eyi nasl dene
tim altna aldn aklyor. B irazdan da greceimiz gibi, duygu
sal zeknn m erkezinde am igdalann ileyii ve neokorteksle olan
ilikisi yatmaktadr.

SNRSEL ALARM

D uygularn zihinsel yaam iindeki gcn anlam aya alrken


en fazla m erak konusu olan, hrsla harekete geip her ey yattktan
sonra pim anlk duyduum uz o anlardr; buradaki soru nasl bu ka
dar kolayca m antksz olabildiim izdir. rnein, erkek arkadayla
le yem ei yiyip gnn onunla geirm ek zere arabasyla iki saat
yol kat ederek B ostona giden gen bir kadn dnelim. Yemek
esnasnda erkek ona aylardr bekledii hediyeyi, Ispanyadan gelen
zor bulunur bir sanat eserini verir. Ancak gen kadnn mutluluu,
yem ekten sonra grm ek istedii bir filme gitme nerisine karlk
adam n antrenm anndan dolay gnn geri kalan ksmn onunla
ge irem eyeceini sylem esi zerine yklr. Gen kadn aknlk ve
ac iinde alayarak kafeyi terk eder, giderken de dnm eden he
diyeyi p kutusuna atar. Aylar sonra olay dndnde pimanlk
duyduu ey ekip gitmesi deil, o basky yitirmi olmasdr.
te bu tr fevri duygularn akla stn geldii anlar am igdalann
yeni kefedilen esas roln gzler nne seriyor. D uyu organlarndan
gelen sinyaller, am igdalann her trl skntl deneyimi taramasn
salar. Bu da am igdalay, psikolojik gzc konum uyla ruh
dnyam zda m erkezi bir yere yerletirir. Am igdala her durumu, her
algy sorgular, ancak bunu en ilkel bir soru biim iyle, Bu benim
nefret ettiim bir ey mi? B ana zarar verir mi? Benim korktuum bir
ey m i? eklinde yapar. E er bu sorularn cevab bir ekilde evet
ise, am igdala adeta bir sinirsel alarm gibi annda tepki verir ve bir
kriz var m esajn beynin geri kalan ksm larna iletir.

43
Beyin m im arisinde am igdalann yeri, bir evdeki gvenlik siste
mi alarm verm eye balad anda itfaiyeye, polise, kom uya haber
vererek acil durum arlarna cevap veren operatrlerden oluan
gvenlik irketine benzetebilir.
rnein bir korku sinyali alndnda beynin her yerine acil m esa
jlar iletilir: sava ya da ka horm onlar salglanm aya balar, hareket
m erkezleri uyarlr, kardiovaskler sistem, kaslar ve hazm sistemi
alm aya balar.4Am igdalann dier devreleri ise acil durum horm o
nu olan norepinefrin salglayarak, duyular daha fazla uyarm ak dahil,
beynin anahtar blgelerindeki tepkisellii artrr, yani beyni tam am en
hassaslatrr. A m igdaladan gelen ek sinyaller, beyin sapm a yze kor
kulu bir ifade vermesini, kaslarn gereksiz hareketleri dondurmasn,
nabz ve tansiyonu ykseltm esini, nefes alm ay ise yavalatm asn
emreder. D ier sinyaller ise dikkati korkunun kaynanda toplar ve
kaslar uygun bir biim de tepki verm eye hazrlar. Ayn anda kortek-
sin bellek sistemleri bir dnce oluturm adan nce, bylesi bir acil
durum la daha nce karlap karlalm adn aratrr.
Bunlar, am igdalann beyinde ynettii alanlarda oluan dikkat
le koordine edilmi bir dizi deiikliin yalnzca bir ksm dr (daha
detayl bilgi iin C ekine baknz). Amigdala, yaygn sinir balantlar
a sayesinde duygusal bir aciliyet durumunda, aklc zihin dahil ol
mak zere, beynin byk bir blm n kontrol eder ve ynlendirir.

DUYGUSAL GZC

Bir arkada, tatilde ngiltereye gittiini ve kanal kysndaki bir


kafede le yem ei yediini anlatyor. Daha sonra kanala inen ta
m erdivenlerde dolarken aniden korkudan donm u bir ekilde suya
bakan bir kz grm. Nedenini anlayam adan, paltosu ve kravatyla
suya atlam. A ncak suya girdii anda, kzn ok olmu bir halde suya
dm kk bir ocua bakakaldn anlayp ocuu kurtarm.
Nedenini anlayam adan onu suya atlam aya iten neydi? Byk
olaslkla, amigdalasyd.
Son on yln duygularla ilgili en nemli keiflerinden biri olan
LeD ouxnun almas, beyin m im arisinin am igdalaya duygusal bir

44
gzc olarak, beyne korsanlk yaptrabilecek ayrcalkl bir konumu
nasl verdiini ortaya kard.5 Yapt aratrm a, gz ya da kulaktan
gelen duyu sinyallerinin beyinde nce talam usa, oradan da, tek bir
sinapsla, am igdalaya ulatn gsterdi. Talam ustan bir ikinci sinyal
ise dnen beyin neokortekse gidiyordu. Bu dallanm a, amigdalann,
bilgiyi beyin devrelerinin eitli dzeylerinde deerlendirdikten
sonra tam am en alglayan, son olarak da daha ince ayarl tepkisini
balatan neokorteksten nce tepki verebilm esini salar.
L eD ouxnun aratrm as duygusal yaam anlam ak asndan de
vrim niteliinde bir nem tar, nk bu, duygularn neokorteksi
atlayan sinir yollarn irdeleyen ilk almadr. D orudan amigdalaya
ulaan bu duygular bizim en ilkel ve en gl hislerim izi kapsyor;
ite bu devre, duygularn gcn ve akla olan stnln ok iyi
aklyor.
Nrolojide geleneksel gre gre gz, kulak ve dier duyu
organlar, sinyalleri talam usa gnderir, buradan neokorteksin
duyulan ileyen duyarl alanlarna ulaan sinyaller birleir ve
algladm z ekliyle cisimleri oluturur. Beynin her bir cism in ne
olduunu ve varlnn ne anlam a geldiini kavrayabilm esi iin, si
nyaller anlam larna gre snflandrlr. Eski kuram a gre sinyaller
neokorteksten lim bik beyne gnderiliyor, oradan da uygun tepki
beyne ve bedenin geri kalan ksm na yaylyordu. Bu ounlukla
byledir; ancak LeDoux, kortekse giden byk nron topluluunun
yan sra kk bir nron dem etinin talam ustan dosdoru am igda
laya yneldiini bulgulad. Bu kk ve daha ksa yol adeta bir
sinirsel arka y o l- am igdalann duyulardan gelen sinyalleri dorudan
alm asn ve neokorteks tarafndan tam am en kaydedilm eden nce bir
tepki balatm asn salyor.
Bu bulu am igdalann tam am en neokorteksten gelen sinyalle
re dayanarak duygusal tepkiler gelitirdii inancn rtmektedir.
Am igdala ile neokorteks arasnda paralel bir yanstc devre olusa
bile, bu kestirm e yol sayesinde am igdala duygusal bir tepkiyi
balatabiliyor. N eokorteks yavaa, ancak donanml bir biim de
daha ince bir tepki retm e plann olutururken, am igdala bizi hem en
harekete geirebiliyor.

45
LeDoux, hayvanlarn korku tepkisi zerine yapt aratrma
sayesinde duygularn getii yollar hakkndaki bilinen gr te
petaklak etmitir. nemli bir deneyinde, farelerin iitsel korteksini
ilevsiz kldktan sonra onlar elektrik okla birlikte gelen bir sese
maruz brakmtr. Neokortekslerine kaydedilemedii halde, fareler
sesten korkmay abucak renmitir. Ses kulaktan dosdoru tala-
musa, oradan da amigdalaya ulaarak daha st yollar atlamtr.
Ksacas fareler st dzey bir korteks faaliyeti olmadan duygusal
bir tepki vermeyi renmilerdir. Amigdala kendi bana farelerdeki
korkuyu alglam, anmsam ve sergilemitir.
LeD oux bana, Anatomik olarak, duygusal sistem neokorteksten
bam sz ileyebilir, demiti. Baz duygusal tepkiler ve duygusal
anlar bilinli ve bilisel hibir katk olmadan oluabilir. Talamus-
la neokorteks arasndaki kestirme yol neokorteksi tam am en atlad
iin, am igdala nedenini pek kavrayamadan harekete geirdiimiz
anlar ve tepki repertuarm barndrabiliyor. Bu atlama, am igdalanm
tam farknda olmadmz baz duygusal izlenimleri ve anlar sakla
yabilm esini salyor. Szgelimi, artc bir deneyde insanlarn, ken
dilerine bir an gsterildii iin grdklerinin bilincine varam adklar
garip geom etrik ekilleri sonradan seebilmelerini aklayan,
L eD ouxya gre, amigdalanm bellek zerindeki bu gizli gcdr.6
D ier aratrm alar unu gstennitir: Bir eyi algladm z ilk
birka m ilisaniye iinde bilinsizce onun ne olduunu anlamakla
kalm ayp ondan holanp holanmadmza da karar verebiliyoruz;
bu bilisel bilinsizlik sadece grdmzn kim liini fark et
m em izi deil, onun hakknda bir fikir edinmemizi de salyor.7
D uygularm zn aklc zihinden bamsz olarak gr edinebilen
kendilerine zg bir zihinleri var.

46
Talamus

Nabz ve tansiyon ykselir.


Geni kaslar abuk hareket
iin hazrlanr.

G rsel sinyal ncelikle retinadan talamusa ular ve orada beyin


diline evrilir. M esajn biiyk bir ksm buradan grsel kortekse ula
r, anlam analiz edilir ve uygun tepki belirlenir; tepki duygusalsa,
duygu m erkezlerini harekele geirm ek iin am igdalaya sinyal gn
derilir. Ancak ilk sinyalin daha ufak bir blm, daha hzl bir ak
tarm la talam ustan dosdoru amigdalaya gidip daha abuk (ancak
daha az kesin) bir tepkiye y o l aar. Bylece kortikal m erkezler ne
olup bittiini daha tam anlayamadan, am igdala duygusal bir tepkiyi
balatabilir.

47
DUYGUSAL BELLEK UZMANI
Bu bilinsiz izlenim ler duygusal anlardr; biriktikleri yer ise amig-
daladr. L eD ouxnun ve dier nrologlarn aratrm alar, uzun za
m andr lim bik sistem in tem el yaps olarak bilinen hipokam pusun
duygusal tepkilerden ok, alglanan biim lerin kaydedilip anlamlan-
drlm asyla ilgili olduunu ne sryor. H ipokam pusun esas katks,
duygusal anlam asndan hayati olan youn b ir balam bellei sa
lamaktr; szgelim i hayvanat bahesindekiyle arka bahenizdeki ay
arasndaki fark alglayan, hipokampustur.
H ipokam pus kuru gerekleri hatrlarken, am igdala o gereklerle
balantl olan duygusal eniyi kaydedip saklar. ki eritli bir yolda
ndeki arabay gemeye alrken kl pay bir arpm adan kurtu
lursak, hipokam pus yolun hangi ksm nda bulunduum uz, kiminle
olduum uz, dier arabann neye benzedii gibi olayla ilgili ayrn
tlar kaydeder. A ncak sonradan ne zam an ayn ekilde bir arab ay '
gem eye alsak, tedirginlie kaplm am z salayacak olan amig-
daladr. L eD ouxnun bana dedii gibi, B ir yzn kuzenim izin olup
olmadn ayrt eden hipokampustur. Ondan pek holanm adnz
ekleyen ise amigdaladr.
Beyin, duygusal anlarn kaydedilm esini salam ak iin basit ama
kurnazca bir yntem kullanr: Bedenle ilgili hayati tehlikeler kar
snda savam aya ya da kam aya ynelten nrokim yasal uyarc
sistem o an tm canllyla bellee iler.8 Stres altndayken (veya
kayg, hatta m utluluun getirdii youn heyecan hissedildiinde) be
yinden bbrek stndeki adrenal bezlerine uzanan bir sinir, bedeni
acil durum a hazrlayan epinefrin ve norepinefrin salglanm asna yol
aar. Bu horm onlar vagus sinirindeki alclar harekete geirir; vagus
siniri kalp atlarn dzenlem ek iin beyinden mesaj tarken, ayn
zam anda epinefrin ve norepinefrinden gelen sinyalleri de beyne geri
tar. Bu sinyallerin beyinde gittii ana nokta am igdaladr; bunlar
olayn ansn glendirm ek iin beyindeki dier alanlar uyarm ak
am acyla am igdaladaki nronlar harekete geirir.
Am igdalann uyarlm as, dier duygusal uyarlm a anlarnn bel
lekte daha da kuvvetli bir ekilde yer etm esini salar. Bu nedenle de,
rnein ilk kez biriyle ktm zda nereye gittiim izi, ya da uzay

48
mekii C hallenger infilak ettiinde ne yapyor olduum uzu hatr
lamaya daha yatkn oluruz. A m igdala ne kadar iddetli uyarlrsa,
olay o kadar gl bir biim de yer eder; yaam m zda bizi en fazla
heyecanlandran ya da korkutan olaylar, en silinm ez anlarm z ara
snda yer alr. Bu da aslnda, beyinde iki bellek sistemi bulunduu
anlam na gelir; biri sradan olaylar, dieri ise duygusal adan ykl
olanlar iin. D uygusal anlar iin zel bir sistem olm as evrim a
sndan son derece anlamldr, hayvanlarn kendilerini tehdit eden ya
da holarna giden olaylar hakknda canl anlara sahip olmalarn
salar. A ncak duygusal anlar imdiki zam an yanl ynlendirebilir.

GEERSZ SNRSEL ALARMLAR

Bylesi sinirsel alarm larn bir dezavantaj, am igdalann gnder


dii acil m esajn -zellikle de insanlarn yaad bu deiken sos
yal d n y ad a- sk sk deilse de zam an zam an geersiz olmasdr.
Duygusal bellein sakland yer olan am igdala, deneyim leri tarar
ve imdi olan gem itekiyle karlatrr. K arlatrm a yntem i ise
balant kurm aktr: im diki durum un ana unsurlarndan biri gemi-
tekine benziyorsa, buna ayns diyebilir; ite bu yzden bu dev
re olduka dikkatsizdir: Bir ey tam olarak kesinlem eden harekete
geer. Bugn olup bitenlere, uzun sre nce geerli olan bir tarzda;
bugnkine ok az benzeyen, am a amigdalay uyaracak kadar yakn
olaylardan renilm i dnceler, duygular, tepkilerle karlk ver
m em iz iin lgnca talim atlar yadrr.
Sava zam an sard korkun yaralardan dolay sarslm olan
eski bir ordu hem iresi, dolapta ocuunun saklad pis bezden ge
len kt kokuyu duyduunda, aniden sava alannda yaad korku,
irenme ve panik karm n yllar sonra tekrar yaam t. Amigda-
lamn acil durum ilan etmesi iin olayn birka yannn gemiteki
tehlikeye benzem esi yeterlidir. Buradaki sorun, kriz tepkisini bala
tacak gteki duygu ykl anlarn geersiz tepkileri de beraberinde
getirebilmesidir. Yaamn ilk yllarnda, bebekle bakclar arasnda
ki ilikiden kaynaklanan birok gl duygusal an da, bu tr anlarda
duygusal beynin am asna katkda bulunur. Bu, zellikle dayak ya

49
da ar ihmal gibi sarsc olaylar iin geerlidir. Yaamn bu erken
dnem lerinde, anlatlabilir anlardan sorumlu olan hipokam pus ve
aklc dncenin kayna neokorteks gibi dier beyin yaplar henz
tam olarak gelimemitir. Bellek iinde, am igdalayla hipokampus
birlikte alrlar; her biri kendi zel bilgisini bam sz olarak depo
lar ve bulup karr. H ipokam pus bilgiyi ortaya karrken, amigdala
o bilginin duygusal bir deerinin olup olm adn belirler. Bebein
beyninde hzla olgunlaan am igdala, doum annda son ekline ok
yakn durumdadr.
LeDoux am igdalann rolne dnerek, psikanalitik dncenin
uzun sredir temeli olan bir ilkeyi destekliyor. Bu ilkeye gre yaa
mn ilk yllarndaki etkileimler, bebekle bakclar arasndaki uyum
ve uyum suzlardan kaynaklanan bir dizi duygusal ders karr ortaya.9
LeD ouxya gre bu duygusal dersler son derece gl ve yetikinli
in bak asndan da anlalm as bir o kadar zordur, nk bunlar
duygusal yaam n szsz, kaba taslaklar gibi, am igdalann iinde
depolanmtr. Bu ilk duygusal anlar bebein yaadklarn henz
dile getirem edii bir dnem de yerletikleri iin, ileride artrldk-
larnda bize hkim olan tepkiyi ifade edecek gem itekine benzeyen
bir dnce km esi yoktur. D uygusal patlam alarm zn bizi o kadar
artabilm esinin bir nedeni de, ou zaman, her eyin karm akark
olduu ve olaylar anlayabilm em izi salayacak szcklerden henz
yoksun olduum uz erken bir dnem den kaynaklanm alardr. O kar
m ak duygulara sahip olabiliriz, ama onlar oluturan anlar ifade
edecek szcklerim iz yoktur.

HIZLI VE DAINIK DUYGULAR

Kocam an bir ey yatak odam n uzak bir kesinden tavan delip


geerek tavan arasndaki eyalar odaya dktnde, saat sabahn
gibiydi. Tm tavann kebilecei korkusuyla bir saniye iinde
yataktan frlayp koarak dar ktm. Kendimi gvende hissedip
bu hasara neyin sebep olduunu anlam ak iin yatak odam a bir gz
attm da, tavan kmesi sandm grltnn, karm n dolabn d
zelttikten sonra odann bir kesine st ste yd kutularn d-

50
meinden geldiini anladm. Tavan arasndan den bir ey yoktu,
aslnda tavan aras da yoktu. Tavan da, ben de gayet salamdk.
Tavan gerekten kseydi beni yaralanm aktan koruyabilecek olan
yar uykulu bir halde yataktan frlaym , daha neokorteks olayn ne
olduunu tam olarak kaydedem eden nceki hayati anlarda, amigda-
lann acil durum larda bizi hem en harekete geiren gcn sergiliyor.
Gzden ya da kulaktan talam usa, oradan da am igdalaya uzanan acil
durum hatt byk nem tar; annda tepki verilm esi gereken acil
durum larda zam an kazandrr. A ncak talam ustan am igdalaya uzanan
bu devre, duyulardan gelen m esajlarn ancak kk bir blmn ta
r ve ounluk esas yoldan neokortekse ular. Bu ekspres yol arac
lyla am igdalaya kaydedilen, sadece uyar niteliinde bir sinyaldir.
LeD ouxnun dedii gibi, Bir eyin tehlikeli olabileceini anlam a
mz iin, tam olarak ne olduunu bilm em iz gerekm ez. 10
Saniyenin birka binde biri olarak hesaplanan beyin zamannda,
bu dolaysz yol ok byk bir avantaj salar. Farelerdeki amigdala
on iki mili saniye, yani saniyenin binde on ikisi gibi ksa bir zaman
iinde bir algya tepki verm eye balayabilir. Talamustan neokortekse,
oradan da am igdalaya ulaan yol ise bunun yaklak iki kat uzunluk
tadr. Benzeri lm ler insan beyninde henz yaplm ad, ama aa
yukar ayn orann kaca dnlyor.
Evrim sel balam da, bu dolaysz yolun hayatta kalmak asndan
deeri ok bykt; nk tehlikeye tepki gsterm e sresini birka
kritik m ilisaniye azaltan bir hzl cevap seenei sunuyordu. Bu m i
lisaniyeler ilk memeli atalarm zn yle ounun hayatn kurtarm
olmal ki, im di benim ki ve sizinki de dahil olm ak zere her m em e
linin beyninde yer etmi. nsanlar iin bu devrenin nemi duygusal
krizlerle snrldr; oysa hayatta kalm alar srekli av peinde kom a
ya ya da avcdan korunm aya bal olan kular, balklar ve srngen
lerin neredeyse tm zihinsel yaam , bunun etrafnda dnmektedir.
LeD ouxnun dediine gre, M em elilerdeki bu ilkel, gelim em i be
yin sistemi, m em esiz hayvanlarda esas beyin sistemidir. Duygulara
ok abuk tepki vermeyi salar. Bu hzl ama kaba bir sretir, nk
hcreler abuk ama hassas olm ayan bir biim de almaktadr.
Bu hassasiyet eksiklii bir sincap iin fazla nemli olmayabilir,
nk gvenliini tehlikeye atm ayacak ynde iler. Yaklaan bir

51
dman belirtisi olabilecek en ufak bir iareti alr almaz kaarken,
yenilebilir gibi grnen en ufak bir eyin stne atlayacaktr. Ancak
insann duygusal yaam nda bu hassasiyet eksiklii ilikilerimizin
feci ekilde sonulanm asna yol aabilir, nk m ecazi anlam da yan
l eyin - y a da insann- stne atlayabilir veya ondan kaabiliriz.
(rnein, eski kocasnn kendisini terk etmesine neden olan kvrck
kzl sal kadm grdn sanp, stnde alt kiinin yem ei bulu
nan tepsiyi dren garson kzn halini bir dnn.)
Bylesi gelim em i duygusal hatalarn tem elinde, duygunun
dnceden nce gelmesi yatar. LeD oux buna bili ncesi duygu
diyor ki bu, tam olarak snflandrlp tannan bir nesne olarak
btnletirilm em i duyusal bilgi paracklarna dayanan bir tepki
dir. Duyusal bilginin ok ham bir biimidir. Sinirsel balam da, Bu
parann adn syleyin oyunu gibidir; yalnzca birka notadan m e
lodiyi pat diye karm ak yerine, btn bir alglay ilk birka be
lirsiz paraya dayanarak olumaktadr. Amigdala, nem li bir duy
usal m odelin ortaya ktn hissederse hem en sonuca atlar ve onu
destekleyecek bulgulara bakm akszn ya da hibir teyit olm akszn
tepkilerini balatr.
Daha fevri duygularm zn derinliklerine ok az nfuz edebil
m emize amam alyz; zellikle de onlara esir olduum uz anlarda.
Amigdala, korkun bir fke ya da korku nbeti srasnda daha kor-
teks ne olduunu anlayam adan tepki verebilir; nk bu ham duygu
lar, dnceden nce ve bam sz bir ekilde harekete geirilir.

DUYGUSAL YNETC

Bir dostum un alt yandaki kz Jessica ilk defa bir oyun


arkadann evinde kalyordu ve annenin mi, yoksa kznn m daha
sinirli olduu belli deildi. H issettii youn kaygy Jessicaya
belli etmem eye alan annenin gerginlii, gece yars yatm aya
hazrlanrken alan telefon sesiyle dorua ulat. Di frasn elin
den drerek telefona kotu; kalbi gmbrdyor, gznn nne
Jessicanm korkun skntlar iinde olduu grntler geliyordu.

52
Anne ahizeyi kapar kapmaz, Jessica! diye bard. Karlnda,
Sanrm yanl num ara... diyen bir kadn sesi duydu. O anda anne
kendini toparlad ve kibar, ll bir ekilde, Hangi numaray
aram tnz? dedi.
Am igdala, kaygl, fevri b ir tepkiyi balatrken, beynin dier
bir ksm daha uygun bir tepkiye olanak verir. Beynin, amigdalann
ani ham lelerine kar bir tam pon vazifesi gren alteri, neokortekse
giden ana devrenin dier ucunda, alnn tam arkasndaki prefrontal
loblarda bulunur. Prefrontal korteks korku veya fke anlarnda de
vreye girer; ancak, karlalan durum u daha etkili bir ekilde idare
edebilm ek iin, ya da telefondaki kaygl anne rneinde olduu gibi,
durum un yeniden deerlendirilm esi sonucu tam am en farkl bir tepki
gerektiinde, hisleri bastrr ya da kontrol eder. B eynin neokortekse
ait bu alan, am igdala ve dier lim bik alanlar yum uatarak duygusal
drtlerim ize daha analitik ya da uygun tepkiler getirir.
Norm al hallerde, balangtan itibaren prefrontal blgeler duygu
sal tepkilerim izi ynetir. H atrlayacanz gibi, duyusal bilgilerin
byk b ir ksm talam ustan sonra am igdalaya deil, bu bilgileri
alp bir anlam karm as iin neokorteks ve onun birok m erkezi
ne ular; bu bilgi ve bizim buna tepkimiz, duygusal hareketlerim izi
bir hedefe ynelik olarak planlam a ve rgtleme yeri olan prefrontal
loblar tarafndan koordine edilir. Kadem eli bir devreler zinciri bil
giyi neokortekse kaydeder, analiz eder ve anlayarak prefrontal loblar
araclyla bir tepkiyi dzenler. Eer duygusal bir tepki gerekiyorsa,
prefrontal loblar, am igdala ve duygusal beyindeki dier devrelerle el
ele alarak bu tepkiyi oluturur.
Bu ilem dizisi, acil duygusal durum lar hari, duygusal tep
kilerde basireti devreye sokan standart dzenlemedir. Bir duygu
uyarldnda, bir an iinde prefrontal loblar saysz olas tepkinin
yarar-zarar hesabn yaparak en iyi tepkiye karar verir." H ayvanlar
iin bu, ne zam an saldrp ne zaman kaacaklarn belirleyen bir tep
kidir. nsanlar iin ise ne zam an saldrp ne zaman kaaca -ayrca
ne zam an yattraca, ikna edecei, sempati arayaca, araya du
var recei, sululuk hissi uyandraca, szlanaca, hava ataca,
tepeden bakaca, vb. gibi duygusal oyunlar repertuarnn tm n
kapsar.

53
Daha ok sinirsel devre iin iine girdiinde, neokorteksin tep
kileri korsan m ekanizm adan beyin zaman olarak daha yavatr.
Duygunun nne daha ok dnce getii iin, ayn zamanda daha
basiretli ve anlayldr. B ir kayba urayp zldm zde, bir
baarya sevindiimizde, birinin dedii, yapt bir eye kafay takp
incindiimiz ya da kzdmzda, neokorteks i banda demektir.
Tpk am igdala gibi, prefrontal loblar da olm asayd duygu
sal hayatn byk ksm olmazd; bir durumun duygusal bir tepki
gerektirdii anlalamaynca, yle bir tepki de olmazd. Prefrontal
loblarn duygular zerindeki bu rol, aslnda, nrologlarn 1940larn
banda vahim ve yanl ynlendirilmi bir am eliyat olan prefron
tal lobotom iyle ruh hastalklarn (ou zam an zensiz bir biim
de) tedavi etm eye balam asndan beri tahmin ediliyordu. Prefron
tal loblarn alnmas veya prefrontal korteks ile alt beyin arasndaki
balantlarn kesilm esi dem ek olan bu cerrahi tedavi yntem i, ruhsal
rahatszlklara kar etkili ilalarn ortaya km asndan nce cid
di duygusal skntlarn tek zm olarak grlyordu; prefrontal
loblar ile beynin geri kalan ksm nn balantlar kesilince, hastalar
rahatlyordu . N e yazk ki bunun bedeli birok hastann duygusal
yaam nn da yok olup gitmesiydi. Ana devre, yok ediliyordu.
Duygusal korsanlklarn iki dinamii olmas gerekir: bunlar
dan biri, atnigdalann harekete geirilmesi ve genellikle duygusal
tepkileri dengede tutan neokorteks srelerinin balatlam am as,
ya da acil duygusal durum larda neokorteks blgelerinin devreye
sokulm am asdr.12 Byle anlarda duygusal zihin aklc zihni bastrr.
Prefrontal korteksin eylem den nce tepkileri tartarak duygular ve
rimli bir biim de ynetebilm esi, aynen bir annenin fevri ocuuna
bir eyi kapp alm ak yerine usulnce istemeyi (ya da beklemeyi)
retm esi gibi, am igdalann ve dier limbik m erkezlerin gnderdii
sinyalleri hafifletmesiyle m m kn olur.13
Sknt veren duygular iin kapam a alteri, sol prefrontal lobdur.
Frontal loblar ksm en hasar grm hastalarn ruh halini inceleyen
nrologlarn bulgulan, sol frontal lobun bir sinirsel term ostat gibi
alp ho olm ayan duygular dzenlediini gstermektedir. Sa
prefrontal loblar ise korku ve fke gibi olumsuz duygularn yeridir.
Sol loblar, sa loblar bastrarak bu kaba duygular kontrol eder.14

54
rnein b ir grup inm eli hasta iinde sol prefrontal korteksi hasarl
olanlar feci kayg ve korkularla urarken, hasar sa tarafta olan
lar beklenm edik lde m utluydular. Bunlar nrolojik muayeneler
srasnda aka yapp, testlerdeki baar dzeylerini um ursam ayacak
kadar rahat olabiliyorlard.'5 Bir de mutlu koca vakas vard. Bey
in anorm allem esi yznden sa prefrontal lobunun bir ksm am e
liyatla alnm olan bu adam n kars; am eliyat sonrasnda kocasnn
kiiliinde byk deiiklikler olduunu, daha zor sinirlenen -v e
m em nuniyetle ekleyerek- ok daha efkatli birisi haline geldiini
doktorlara anlatt.16
Ksacas, sol prefrontal lob, ok gl olm adklar srece olum
suz duygu akm larn kesebilen ya da en azndan hafifletebilen bir
sinir devresinin paras gibi gzkyor. Am igdala acil durumlarda
devreye girer dediim iz gibi, sol prefrontal lobun da, beyindeki
rahatsz edici duygular kapam a alteri olduunu syleyebiliriz: Yani
am igdala neri gnderir, prefrontal lob tasfiye eder. Bu prefrontal-
lim bik balantlarn rol duygulara ince ayar yapm ann ok tesinde,
zihinsel yaam m z asndan da hayati bir nem e sahiptir; hayatta
ilerlerken vereceim iz en nem li kararlarda ynm z belirlem em iz
iin bunlar mutlaka gereklidir.

DUYGU VE DNCENN UYUMU

A m igdala (ve ilgili lim bik yaplar) ile neokorteks arasndaki


balantlar, zihin ve kalp, dnce ve duygu arasndaki savalarn
ya da ibirliki antlam alarn ana terminalidir. Bu devreler bize, et
kili dnm ede, hem akllca kararlar verm ek hem de zihin akl
bakm ndan, duygunun nem ini gsterir.
D uygularn dnm eyi engelleyen gcn dnn. Nrologlar,
satn alacanz bir evde aradnz ideal zellikler ya da bir
snavdaki m uhakem e problem inin unsurlar gibi, bir ii ya da sorunu
halledebilm ek iin gerekli verileri aklda tutm a yeteneine ileyen
bellek diyorlar. Prefrontal korteks ileyen bellekten sorum lu beyin
blgesidir.17 A ncak limbik beyinden prefrontal loblara giden devrel
er, kayg, fke ve benzeri kuvvetli duygu sinyallerinin sinirsel statik

55
yaratabilm esine olanak verir; bu da prefrontal lobun ileyen bellei
korum a yeteneini^ kreltir. Bu yzden duygusal bakm dan altst
olduum uzda, doru drst dnem iyorum deriz; ve duygusal
skntlarn srp gitmesi ocuun entelektel yeteneklerini azal
tarak, renm e yetisini felce uratr.
Bu entelektel eksiklik, eer belirgin deilse, IQ testlerinde or
taya kmayabilir, ancak daha hassas nropsikolojik lm lerde ya
da ocuun devaml ar tedirgin olm asndan ve fevri hareket etm es
inden anlalabilir. rnein bir alm ada, ortalam ann stnde bir IQ
puan alm, ancak okul durum u iyi olm ayan ilkokul andaki erkek
ocuklara yaplan nropsikolojik testler sonucunda, frontal korteks-
lerinde ilev bozukluu saptanm tr.18 Bu ocuklar ayn zamanda fe
vri ve kayglyd; ou zam an bozgunculuk yapyor ve balar derde
giriyordu. Bu da, lim bik drtlere kar prefrontal kontroln eksik
olduunu gsteriyordu. Entelektel potansiyellerine ram en bu tr
ocuklar akadem ik baarszlk, alkolizm ve su ilem e gibi sorun
lar asndan yksek risk grubundadr. Bunun nedeni zeklarndaki
bir eksiklik deil, duygusal yaam larn kontrol etme yeteneklerinin
bozulm u olmasdr. IQ testlerinde eriilen korteks blgelerinden
ok ayn bir noktada olan duygusal beyin, hem fkeyi hem de efkati
kontrol eder. Bu duygusal devreleri ocukluk dnem i boyunca ed
inilen deneyim ler ekillendirir; biz ise bu deneyim leri tam am en olu
runa brakarak kendim izi riske atyoruz.
En aklc kararlarda bile duygularn roln bir dnn.
alm alaryla zihinsel yaam n anlalm asna ok byk katklarda
bulunan Dr. Antonio Damasio,* prefrontal-am igdala devresi hasar
grm hastalarda neyin bozulduunu inceleyen zenli aratrm alar
yapm tr.19 Bu kiilerin karar verm e yetileri byk lde
yetersizlem i olsa da, zek katsaylarnda ya da dier herhangi bir
bilisel yetilerinde hibir bozulm a grlmyor. Bunlar salam bir
zekya sahip olm alarna ram en i ve kiisel hayatlarnda ok kt

(*) Iowa niversitesi Tp Fakltesinde nrolog. r aan Descartes Error


(Descartesm Yanlgs - Varlk Yaynlar, 1998, stanbul) balkl kitabn
yazan.

56
seim ler yapabiliyor ve hatta bir randevu iin tarih saptam a gibi basit
bir kararda bile sonsuza dek taklp kalabiliyorlar.
Dr. Damasio, bu kadar kt karar verm elerini, duygusal bilgi
haznelerine eriim lerinin kaybolm asna balyor. D nce ve duy
gunun bulutuu nokta olan prefrontal-am igdala devresi, yaam m z
boyunca holandm z ve holanm adm z eylere ilikin bilgi
lerin haznesini aan tek anahtardr. Am igdaladaki duygusal bellekle
ba kopuksa, neokorteks neyin zerinde dnp tanrsa tansn,
gem ite onunla balantl olan duygusal tepkileri balatamaz; her
ey belirsiz bir tarafszla brnr. ster sevilen bir hayvan, ister
hi holanlm ayan bir tandk olsun, drtler artk ne yaknlama
ne de uzaklam aya yol aar; bu hastalar bu tr duygusal derslerin
hepsini unutm utur , nk am igdalada depolandklar yere artk
eriemem ektedir.
Bu tr bulgular Dr. D am asioyu, sezgilerim ize ters gelse de, his
lerin akllca kararlar alabilm ek iin vazgeilm ez olduu kansna
gtrm tr; hisler bize doru yn gsterir, ondan sonra kuru
m antk ie yarar. Yaam bizi ok eitli seim lerle ba baa brakr
(Em eklilik tazm inatn nereye yatrm alsn? Kiminle evlenmelisin?
gibi) ve hayat boyunca duygusal renim le edinilenler (felaketle
sonulanan bir yatrm n ans veya ac bir ayrlk), balangta baz
seenekleri eleyip bazlarn ne kararak karar ekillendirecek sin
yaller verdirir. Dr. D am asioya gre, bu ekilde duygusal beyin, m u
hakem e alannda dnen beyin kadar ie karr.
Dem ek ki, duygular m antkl olm ak iin gereklidir. D uygu ile
dncenin dansnda, duygusal yetenek aklc zihinle el ele verip
dncenin kendisini devreye sokarak -v e y a devreden kararak-
kararlarm z her an ynlendirir. B enzer ekilde, dnen beyin,
duygularn kontrolden kp duygusal beynin dolu dizgin gittii an
lar hari, duygular idare eder.
B ir bakm a, aklc ve duygusal olm ak zere, iki beynimiz, iki
zihnim iz ve iki farkl trden zekm z vr demektir. Hayat nasl
yaadm z her ikisi tarafndan belirlenir - sadece IQ deil, duy
gusal zek da nemlidir. A slnda akl, duygusal zek olmadan tam
verim li alamaz. N orm al koullarda, lim bik sistem le neokortek-
sin, am igdalayla prefrontal loblarn birbirini tam am lam as, zihinsel

57
yaam da her birinin tekine elik etmesi anlam na gelir. Bu eler iyi
bir etkileim ierisinde olduklar srece duygusal zek entelektel
yetenekle birlikte ykselir.
B u/ eskiden beri akl ile duygular arasnda varolduuna inan
lan eliki kavramn ba aa ediyor: Biz, Erasm us gibi duygunun
yerine akl koym aya deil, ikisi arasndaki akll dengeyi bulmaya
alyoruz. Eski paradigma, duygularn ekim inden bam sz bir
akl idealini ieriyordu. Yeni paradigm a ise zihinle kalbin uyum unu
salam aya zorluyor bizi. Yaammzda bunu iyi yapm ak iin, nce
likle duygular zekice kullanm ann ne dem ek olduunu daha iyi an
lamamz gerekiyor.

58
ik in c i b o l u m

DUYGUSAL ZEKNIN DOASI


3

Akll Kii Aptallk Yaptnda

L ise fizik hocas David P ologrutonun, yldz rencilerinden biri


tarafndan neden bakland hl tam olarak akla kavumad.
Anlatld kadaryla, olay yle olmutu:
H. Jason, Floridann Coral Springs kentindeki bir lisenin, srekli
tam not alan 3. sn f rencilerinden biriydi ve tp okuluna gitmeyi
aklna koym utu. yle herhangi bir tp okulu deil, H arvardn haya
lini kurm aktayd. Fakat fizik hocas Pologruto, bir snavda kendisine
80 verdi. Jason, B dzeyindeki notun hayallerini tehlikeye att
dncesiyle okula bir et ba getirerek fizik laboratuarnda Po
logrutoyla yapt tartm a srasnda hocasn kprck kem iinden
bakladktan sonra, etkisiz hale getirildi.
Onun olay annda geici bir lgnlk geirdiine inanan bir yar
g, Jason susuz buldu. D rt psikolog ve psikiyatrdan oluan bir
heyet ise kavga esnasnda Jasonn ruhsal adan dengesiz olduuna
dair yem inli ifade verdi. Jason, bu snav notu yznden kendini l
drm eyi planladn ve Pologrutonun yanm a da bunu sylem ek iin
gittiini syledi. Pologrutonun ifadesiyse tamamen farklyd: Kt
not yznden deliye dnen Jason, resmen iini bitirm ek istemiti.
zel bir okula geen Jason iki yl ierisinde sn f birinciliiyle
mezun oldu. Norm al snflarda 4.0 ortalam asyla tam not Adr, an
cak Jason yeterli sayda ileri dzeyde ders alp ortalam asn 4.614
yaparak A + y da geti. Jason okulunu eref listesinin en banda
bitirm i olsa da, eski fizik hocas David Pologruto, saldrdan dolay
Jasonn hibir zam an kendisinden zr dilem ediini veya saldrnn
sorum luluunu stlenm ediini syleyerek yaknyordu.1
Soru: Nasl olur da, zek dzeyi bu kadar yksek birisi bylesi
akl d - b u kadar ap talca- b ir ey yapabilm itir? Yant: Akademik
zeknn, duygusal yaam la pek ilgisi yoktur. Aram zdaki en zeki in-

61
sanlar gem vuram adklar tutkularn, sz geirem edikleri drtlerin
esiri olabiliyor; yksek IQ lu kiiler zel yaam larn hayret edilecek
lde kt ynetebiliyor.
Psikolojinin ak srlarndan biri de, yaygn efsaneye karn not
larn, IQ nun ya da niversite giri snav puanlarnn hayatta kimin
baarl olacana dair kusursuz bir tahmin salayamamasdr. Bir
btn olarak byk gruplar asndan 1Q ve yaam koullar arasnda
bir ba bulunduuna emin olabiliriz: ok dk IQ lu birok kii i
ilik ve benzeri iler yaparken, yksek IQ lular iyi para kazandklar
ilere -h e r zam an olm asa d a - giriyorlar.
Ancak IQ nun kiinin gelecekteki baarsn belirlediine ilikin
kuraln ok sayda istisnas var; hatta istisnalarn says kurala uyan
lardan fazla da olabilir. IQ nun hayattaki baarya katks en fazla
yzde yirm idir; geri kalan yzde sekseni belirleyen baka etkenler
vardr. B ir gzlem cinin de dedii gibi, Bir kiinin toplum da edin
dii yeri, sonuta IQ dnda kalan ve sosyal snftan ansa kadar
uzanan etkenler belirler.2
Richard H erm stein ve Charles Murray, B ell Curve (an Erisi)
balkl kitaplarnda IQ ya birinci derecede bir nem atfetseler de,
onlar bile durum u kabul edip yle diyorlar; SAT* niversite giri
snav m atem atik puan 500 olan bir niversite birinci sn f rencisi,
m atem atiki olma hevesinden vazgemelidir, ancak kendi iini kur
mak, senatr olm ak, m ilyonlarca dolar kazanm ak istiyorsa, vazge
mesi iin hibir sebep yoktur... Test puanyla bu baarlar arasndaki
iliki, kiinin hayatta ortaya koyaca dier zelliklerinin yannda
ok nem siz kalr.5
Benim ilgilendiim , bu dier zelliklerin nem li bir kmesi
olan duygusal zekdr: K endini harekete geirebilm e, aksiliklere
ram en yoluna devam edebilme, drtleri kontrol ederek tatmini
erteleyebilm e, ruh halini dzenleyebilm e, skntlarn dnm eyi en
gellem esine izin verm eme, kendini bakasnn yerine koyabilm e ve

(*) SAT (Scholastic Achievement Test): Amerikan niversite sisteminin ren


ci adaylarn lise son snfta tabi tuttuu standart akademik baar testi. En
yksek puan 800dr. Szel ve saysal blmleri zorunlu; ileri fizik, kimya,
matematik gibi blmleri semelidir. (YN)

62
mut beslem e... N eredeyse yz yldr, yz binlerce kii zerinde ya
plm aratrm alara dayanan IQ nun aksine, duygusal zek yeni bir
kavramdr. H ayat yolunda, kiiler aras farklln ne lde bundan
kaynakland hakknda kesin bir ey sylem ek henz zor. Ancak
eldeki veriler, olduka gl hatta zam an zaman IQ dan da gl
bir belirleyici olduunu gsteriyor. IQ nun eitim ve yaam dene
yim leriyle deim eyeceini ne srenler de var; ancak ben, hayati
duygusal yetilerin -retm eye zahm et ed ersek - ocukken renilip
ve gelitirilebileceini Beinci B lm de gstereceim.

DUYGUSAL ZEK VE YAZGI

A m herst niversitesindeki kendi arkadalarm dan birini hatrl


yorum . O kula girm eden nce baar testlerinden ve SATta be ayr
blm den tam puan (800) almt. A ncak m thi zeksna ramen
gnnn byk bir blm n orada burada taklarak, ge saatlere
kadar darda kalarak, leye kadar uyuyup dersleri kararak gei
rirdi. O kulu ancak on ylda bitirebildi.
Kabaca eit um ut vaat eden, eit eitim e ve im knlara sahip ki
ilerin farkl yazglarn aklam akta da IQ nun pek yardm olduu
sylenem ez. 1940larda H arvardtan m ezun olan 95 renci - o za
m anlar daha farkl dzeyde IQ lara sahip kiiler bu tr Ivy League*
okullarna girebiliyordu- orta yalarna kadar takip edildiinde, okul
snavlarnda en yksek puanlan tutturan kiilerin, daha dk puanl
arkadalarna oranla maa, verim lilik ve kendi alanlarndaki konum
lar asndan ok daha baarl olm adklar gzlenmitir. stelik, ne
hayatlarndan daha honut, ne de arkada, aile ve ak ilikilerinde
daha m utluydular.4
Orta yaa kadar benzeri bir takip alm as, M assachusettsin
Som erville kentinde yaayan ve birou gmen ailelerden olan
450 erkek ocuuyla yapld. Bunlarn te ikisinin ailesi devletten

(*) Ivy League: A B D nin kuzeydou blgesinde, Harvard, Yale, Princeton,


Dartmouth, Cornell, Brown, U niversity o f Pennsylvania ve Columbia
yksek okullarnn oluturduu, ok itibarl bir kolej ve niversite grubu
(YN).

63
yardm alyor ve Harvardtan birka blok tede sefil bir gecekondu
mahallesinde yayordu. te birinin lQ su 9 0 m altndayd. Ancak
yine i ve zel hayatlarndaki baarlar ile IQ larnm pek az ilintisi
vard; rnein IQ su 80in altnda olan erkeklerin yzde 7 si on veya
daha fazla yl isiz kalmt; ancak ayn durum , lQ su 100den fazla
olan erkeklerin yzde 7 si iin de geerliydi. Geri 47 yanda IQ ve
sosyo ekonomik dzey arasnda genel bir ba olduu dorudur ve
bu her zaman byledir. Ancak skntlarla ba edebilm e, duygular
kontrol edebilme, insanlarla anlaabilme gibi, ocukluk alarnda
elde edilen beceriler bu kiilerin hayatnda daha etkiliydi.5
Illinois eyaletindeki liselerden 1981de m ezun olan 81 snf bi
rincisi ile srdrlmekte olan almann verilerine bir gz atalm.
Tabii ki hem en hepsi okullarnda en yksek not ortalam alarna sahip
ti. Baarlarn ve mkemmel notlar alm ay niversitede de srdr
m ekle beraber, yirmili yalarn sonlarnda ancak ortalam a bir baar
dzeyine erimilerdi. Liseden mezun olduktan on yl sonra ancak
drdnden biri, ayn yatan genlerle kyaslandnda, kendi setii
dalda en yksek baar dzeyine ulam, birou ok daha az baa
rl olmutu.
Okul birincilerini izleyen aratrm aclardan biri olan, Boston ni
versitesinde eitim veren Profesr K aren A m old ise durum u yle
aklyor: Sanyorum itaatkrlar, yani sistem iinde nasl baa
rl olunacan bilenleri kefettik. Okul birincileri de hepim iz gibi
hayatta bir m cadele iindedir. Bir insann okul birincisi olduunu
bilmek, onun ancak notlarla llen akadem ik alanda ok baarl ol
duunu bilm ek demektir. Hayatta karlaacaklar eylerle nasl ba
edebileceklerini hi bilem ezsiniz.6
te sorun da burada: Akadem ik zek yaam n getirebilecei
deiiklikler veya imknlara hazrlkl olmay neredeyse hi sala
yamyor. Oysa yksek IQ zenginliin, saygnn, ya da mutluluun
bir garantisi olm ad halde, okullarm z ve kltrm z akadem ik
becerilere taklp kalarak, kiinin geleceini belirlem ekte ok nemli
rol olan duygusal zek dediim iz -b azlar karakter de diyebilir- bir
grup zellii gz ard ediyor. Duygusal yaam , m atem atik ve okum a
gibi daha ok ya da az beceriyle yaplabilen ve kendine zg yetenek
gerektiren bir alandr. Eit zekya sahip iki kiiden biri hayatta baa

64
rl olurken, dierinin nasl km aza girdiini anlam ak iin, kiinin bu
alanlarda ne kadar yetenekli olduunu bilm ek ok nemlidir. D uygu
sal yetenek, bir m eta-yetenektir, yani, ham zek dahil, var olan dier
yeteneklerim izi ne kadar iyi kullanabileceim izin belirleyicisidir.
Tabii hayatta baarya ulam ann pek ok yolu ve deiik yete
nekler gerektiren pek ok alan bulunm aktadr. Bilgiye gitgide daha
fazla dayanan toplum um uzda, teknik beceri bunlardan birisidir. Bir
ocuk akas vardr: Bir gerzek 15 yl sonra ne olur? Cevap: Pat
ron. nc B lm de de greceim iz gibi i yerinde gerzeklerin
bile duygusal zekya sahip olm alar onlara bir avantaj kazandr
maktadr. Birok bulgu gsteriyor ki, duygusal yetenek sahibi -k e n
di duygularn tanyan ve idare edebilen, bakalarnn duygularn
okuyup onlarla etkili bir ekilde baa kabilen- kiiler, hayatn her
alannda -g e re k rom antik, yakn ilikilerde, gerekse kurulu ii po
litik ilikilerde baary belirleyen szsz kurallar kavram a beceri
sin d e- avantajldrlar. yi gelim i duygusal becerilere sahip kiiler
yaam larn daha doyum lu ve etkili bir ekilde srdrerek, kendi
verim liliklerini besleyecek zihinsel alkanlklar edinebilir; duy
gusal hayatn bir ekilde kontrol altna alam ayan kiiler ise, kendi
ilerinde, ie odaklanp aka dnm elerini salayacak yetenekleri
baltalayan savalar verir.

BAKA TR BR ZEK

D rt yandaki Judy rasgele gzlem yapan birisine, daha hareket


li arkadalar arasnda kede kalm gibi grnebilir. O yun zaman
olayn dnda kalr; kendini ortaya atmaz, kenardadr. Ancak Judy
aslnda okul ncesi snfndaki ocuklar arasndaki politik ilikilerin
ok keskin bir gzlem cisi, belki de dierlerinin duygusal dalgalan
malarn sezm ek asndan arkadalar arasnda en ileride olandr.
retm en, drt yandaki grubu Snf O yunu denen ve sosyal al
glam a yeteneini snayan bir oyunu oynatm ak iin bir araya getire
ne dek, Ju d y nin bilgilii ortaya kmaz. Bu oyunda, Judynin ken
di okul ncesi snfnn bir m inyatr kopyas iinde, balar renci
ve retm enlerin fotoraflarndan oluan p figrler yer almaktadr.

65
Judynin hocas ondan, kz ve erkekleri oda iinde oynam ay e
sevdikleri yere -resim kesi, kutu oyunlar kesi g - ,
istediinde, Judy bunu hi hatasz yapabilmektedir. Ve yine u y
kzlar ve erkekleri birlikte oynamay en ok sevdikleri ar a a
la eletirmesi istendiinde, tm snftaki en iyi arkada ar e e
bildiini gstermektedir. _ ..,
Judynin isabetlilii, snfndaki sosyal ilikiler ann
mel bir haritasn karm olduunu gsteriyor. Bu rt y a?n
birisi iin olaand bir alglama yeteneidir. G elecekteki hayatnda
Judyyi sat, yneticilik, diplomasi gibi insan iliki e n ecers
nemli olduu alanlarda yldzlatrabilecek bir yetene tr. ^
Judy, Tufts niversitesi kampusunda Spektrum Pr0Jal .
litirildii Eliot-Pearson Ana Okulunun bir rencisi o uu ,
parlak sosyal zeks bu kadar erken bir yata saptanabilm iim bu
proje deiik trlerde zeky bilinli olarak gelitirm e ama
hazrlanm bir mfredat kapsamaktadr. Spektrum ro je s,
yetenek repertuarnn okullarn geleneksel olarak stn e
belirli birtakm szel-saysal becerilerinin ok tesm e o
kabul etmektedir. Dolaysyla, sosyal alglama ustal g y, .
lerin eitim sresince grmezlikten gelinmesi ya a enge
deil, beslenmesi gereken yetenekler olduunun b incin e m
cuklarm (hayatta) baarl olmak iin fiiliyatta y a la n a c a k l a r y _
yaptklar eyden tatmin olmak iin kullanacaklar eit ye e
rin tmn gelitirmeye tevik eden renim, yaam a ece
retildii bir sretir. , n vn-
Spektrum Projesinin temelindeki vizyon, Harvar
lundan psikolog Howard G ardnera aittir.1 Gardner ana oy
lemiti: Artk yetenekler yelpazesi hakkm daki grmz
letm enin zaman geldi. Okulun, ocuun geliimine yaPa 1 e
en byk katk, onu yetenekleri dorultusunda en m u u v
olabilecei bir alana ynlendirmektir. B iz bunu tam am en u
Bunun yerine herkesi, baarl olursa en ok niversite oc
uygun decek bir eitime tabi tutup bu kstl baar s
uyup uym adna gre deerlendiriyoruz. Artk ocu ar
gre sralam aya daha az; onlarn kendilerine zg ye .
liklerini kefetmelerine yardm c olmaya ve bunlar ge

66
daha ok zam an ayrm alyz. Baarl olm ann yzlerce, binlerce
yolu var ve hedefe ulam aya yardm c olacak bir sr deiik yete
nek bulunuyor.8
Zek hakkndaki eski grlerin snrlarn en iyi gren kii olan
Gardner, IQ testlerinin parlak dnem inin Birinci Dnya Savayla
birlikte baladn sylyor. O zam anlar iki milyon Amerikal er
kek, IQ testinin Stanfordlu bir psikolog olan Lewis Terman tara
fndan yeni gelitirilmi, kurun kalem ve ktla uygulanan kitlesel
biimiyle snflandrlmt. Bu durum senelerce, G ardnern deyiiy
le IQ tarz dnm eye yol at. nsanlar ya zekidir ya deildir, o
ekilde dom ulardr, bunu deitirm ek iin yaplacak pek fazla bir
ey yoktur ve testler de size zeki kiiler arasnda olup olmadnz
syler. niversite girilerinde kullanlan SAT testi de, tek bir yetenek
trnn geleceinizi belirlediini ne sren anlaya dayaldr. Bu
tarz dnce toplum iinde yaygndr.
G ardnerm 1983 tarihli nemli kitab Fram es o f M ind (Zihin
ereveleri), IQ grne kar kan bir bildiri niteliindeydi ve
hayatta baarl olm ak iin tek tip bir zeknn art olm ad, yedi
temel eitlem esi olan geni bir yetenekler yelpazesi bulunduunu
ne sryordu. G ardnern listesi szel ve m atem atiksel-mantksal
yatknlk olm ak zere iki standart akadem ik zek trnn yan sra,
olaanst ressam ve m im arlarda grlen uzam sal kavram a kapasi
tesini; M artha G raham veya M agic Johnsonda olduu gibi fiziksel
akclk ve zarafette kendini gsteren kinestetik dehay; M ozart veya
Yo Yo M a gibi mzikal yetenekleri de kapsyor. Bu listeyi, Gard-
n e rn kiisel zeklar dedii eyin iki yn tam amlyor: rnein
Carl Rogers gibi byk terapistlerde veya M artin Luther King Jr.
gibi dnya liderlerinde kiiler aras iliki becerileri; bir de Sigmund
Freudun dahice sezgilerinde olduu gibi ortaya kan veya daha
yaln bir biim de bir kiinin hayatn gerek hisleri dorultusunda
yaam aktan ald hazda grlen trden psiik yetenekler.
Zek hakkndaki bu grte anahtar deyim "o uldur; Gard-
n erin modeli IQ nun tek ve deim ez belirleyici olduu standart
kavram ok aar. Okula giderken bize zulm eden testlerin, hayatta
IQ nun ok stnde ve tesinde nem tayan asl beceri ve yete
neklerden kopuk, snrl bir zek kavram na dayandn kabul eder.

67
Kimlerin teknik okullara, kim lerin niversiteye gnderileceini b e
lirleyen yetenek ve baar testlerinden, bir yksek okula kabul edilip
edilmeyeceim izi, edilirsek hangisine girebileceim izi belirleyen
SAT testlerine kadar eitli snavlar bu tr ltlerdir.
Gardner, yedi rakam nn zek trlerini tespitte rasgele bir say
olduunu kabul ediyor; insan yeteneklerinin okluunu ifade edecek
herhangi sihirli b ir say yok gibidir. Bir noktada G ardner ve alma
arkadalar, deiik trde zeklar yediden yirm iye kardlar. rne
in, kiiler aras zeky drt ana yetenek altnda topladlar; Liderlik,
ilikileri gelitirip arkadalklar koruyabilme, anlam azlklar ze
bilme ve drt yandaki Judynin mkemmel becerdii trden sosyal
ilikilerin analizini yapabilme.
Bu ok ynl zek tanm lam as bir ocuun yetenekleri ve notan-
siyeli asndan IQ dan ok daha zengin bir tablo sunuyor. Spektrum
rencileri, bir zam anlar IQ testlerinin altn standard olan Stanford-
Binet Zek lei ile ve G ardnerin yelpazesindeki zek trlerini
lm eye ynelik bir dizi testle deerlendirildiklerinde, ocuklarn bu
iki testten aldklar puanlar arasnda anlaml bir iliki bulunam ad.9
En yksek IQ lu (125-133 aras) be ocuk Spektrum testiyle llen
on kuvvetli alanda deiik profiller sergilediler. rnein 1Q testine
gre en akll be ocuktan biri alanda, iki alanda ve biri
de sadece bir alanda Spektrum leine gre kuvvetli bir yn ser
gileyebildi. Ayrca bu kuvvetli ynler dankt; Bu ocuklarn biri
m zik, ikisi grsel sanatlar, biri sosyal kavrama, biri m antk, ikisi dil
konusunda kuvvetliydi. Y ksek IQTu be ocuktan hibirisi hareket,
saylar, veya m ekanik alanlarnda kuvvetli kmad; hatta hareket ve
saylar bu be ocuktan ikisinin zay f yanlaryd.
G ardnern kard sonu Stanford-Binet Zek lei, Spekt
rum faaliyetlerinin tmnde, ya da tutarl bir km esi iinde baarl
bir perform ans tahmin etm edi, eklinde. D ier taraftan Spektrum
puanlar, ailelere ve retm enlere, ocuun hangi alanlara kendi
liinden ilgi duyaca ve bir gn hangi alanda yeterliliin tesine
geip ustalaacak kadar baarl olaca konusunda aka yol gs
teriyor.

68
G ardnern ok ynl zek tanm lam asnn evrim i devam ediyor.
K uramn yaynladktan on yl sonra, G ardner kiisel zeklarn u
zl tanm n yapt:
K iiler aras ilikilerde zek, dier insanlar anlam aktr: O n lan ne ha
rekete geirir, nasl alrlar, onlarla nasl ibirlii yaplabilir? Baarl
satclar, politikaclar, retm enler, klinik doktorlar ve dini liderler b
yk olaslkla yksek dzeyde kiiler aras zekya sahiptir. B irey iin
deki zek... ie dnk, karlkl b ir yetenektir. K iinin kendisi hakknda
dikkatli, doru bir m odel oluturup bunu etkili b ir yaam srebilm ek
iin k ullanm a becerisidir.10

G ardner bir baka konum asnda kiiler aras zeknn temelinde


dierinin ruh halini, m izacn, gdlerini, arzularn anlayp ona uy
gun tepkiler verm e yeteneinin olduunu; kiisel zeknnsa, zbi-
lincin anahtar olan kendi duygularna ulaabilm e, bunlar ayrt edip
davrann buna gre ynlendirm eyi de ierdiini sylem itir.11

SPOCK, UZAY YOLCULUU KAHRAMANLARINDAN


DATAYA KARI: BL YETMED ZAMAN

G ardnern incelem elerinde kiisel zeknn kabaca deinilen,


ancak ok az aratrlm bir boyutu var: Duygularn rol. Belki de
bunun nedeni, G ardnern bana syledii gibi, alm asnn, zihnin
bilisel-bilim m odelinden olduka etkilenm i olmasdr. Bundan t
r bu zeklar hakkndaki grlerinde bili -k endinin ve dierlerinin
gdlerini, alm a alkanlklarn anlam a ve bunlar hayata geirip
ilikilerinde kullanabilm e- vurgulanmtr. Ancak fiziksel parlakl
n kendini szsz ifade ettii kinestetik duygularn dnyas da dil
ve biliin tesine uzanr.
G ardnern kiisel zek betim lem elerinde duygularn rolne ve
ustaca ynetilm esine olduka yer verilm i olsa da, G ardner ve a
lm a arkadalar duygunun zek zerindeki rolne ayrntl bir bi
im de bakm ayp, duygu hakkndaki bililer zerinde durmulardr.
Bu odak, belki de istemeden, i dnyam z ve ilikilerim izi byle-
sine karm aklatran, ama ayn zam anda da ekici ve artc klan

69
zengin duygu deryasn aratrlm adan brakyor. imdi ele alnmas
gereken konu ise, duygularn iinde zeknn nasl yer ald ve duy
gularm zn iine zeky nasl yerletirebileceim izdir.
G ardnern kiisel zeklardaki bilisel unsurlar zerinde bu kadar
durmas, grlerini biim lendiren zam ann psikolojik modelini yan
styor. Psikolojinin bili, hatta duygu alan zerinde ar durmas,
bu bilim in tarihindeki bir tuhafla baldr. Bu yzyln ortalarnda
akadem ik psikoloji, B.F. Skinnerin biim lendirdii davranlarn
egem enliindeydi; Skinner ancak, nesnel olarak dardan grle
bilen davranlarn bilim sel kesinlikle incelenebilecei dncesin-
deydi. Davranlar, duygular dahil insann tm i dnyasn bilim
d ilan etmilerdi.
Sonra, 1960larn sonlarnda ba gsteren bilisel devrim saye
sinde psikoloji bilim inin oda zihnin bilgiyi nasl kaydedip saklad
na ve zeknn doasna yneldi. A ncak duygular hl snr dyd.
Bilisel bilim ciler arasnda hkim olan geleneksel gre gre zek,
verilerin duygusuzca, m esafeli olarak ilenm esini ieriyordu. Bu,
Uzay Yolu dizisindeki, duygunun karm ad kuru bilgi parackla
rn tem sil eden Mr. Spock gibi, duygunun zekda hi yeri olmad
ve yalnzca zihinsel yaam bulandrd dncesini tem sil eden bir
ar aklclkt.
Bu gr benim seyen bilisel bilimciler, beyin yazlm nn ger
ekte; zihin benzetm esini douran arndrlm, dzenli bir silikon
ortam a hi benzem eyen nrokim yasal m addelerden oluan karm a
kark, nabz gibi atan b ir svya bulanm halde olduunu unuta
rak, zihnin fiili modeli olarak bilgisayardan etkilenmilerdir. Bilisel
bilim cilerin zihnin bilgiyi nasl ilediine dair modelleri, ussalln
hisler tarafndan ynlendirildiini - y a da hisler tarafndan silinip
sprldn gzden karmaktadr. Byle bakldnda bilisel
model, fakirletirilm i bir zihin modelidir, hislerin coku ve bask
snn zekya katt tadn gcn aklayamam aktadr. Bu grte
diretm ek iin, bilisel bilim ciler kendi um ut ve korkularnn, evlilik
alkantlarnn, m esleki kskanlklarnn zihin m odelleriyle ilgisini
yaam a eni katan ve aciliyetleri yaratan, bilginin tam olarak nasl
(ne kadar iyi ya da kt) ilendiini etkileyen duygu selini yadsm ak
zorunda kalm olmallar.

70
Son seksen yldr zek zerindeki aratrm alar ynlendirm i olan
ve duygusal bakm dan yeknesak bir zihinsel yaam hayal eden bu
arpk bilim sel gr, psikolojinin duygularn dnmedeki nemli
roln kefetm esiyle yava yava deim eye balamtr. Uzay Yolu:
G elecek N e sil'deki Spock benzeri D ata karakteri gibi, psikoloji ve
duygularn zihinsel hayat zerindeki gcn, erdemlerini ve tehli
kelerini takdir etm eye balamtr. Sonuta D ata da, kuru m antnn
doru insani zm bulm akta yetersiz kaldn (ylgnlk iinde,
tabii ylgnlk hissedebildiyse) grr. nsanlm z en ok duygu
larm zdan belli olur; D ata ok nem li bir eksik olduunun bilin
ciyle, hissetm eye alr. A rkadalk, sadakat araymdadr, tpk Oz
lkesinin Bycs ndeki Teneke A dam gibi, onun da kalbi yoktur.
D uygularn getirdii iirsellikten yoksun olan Data, m kem m el bir
teknikle m zik paralar alabilm ekte, iir yazabilm ektedir, ancak
bunlarn tutkusunu hissedem ez. D atann zlem e zlem duym asn
dan kan ders, insan kalbinin inan, um ut, ballk, ak gibi yksek
deerlerine souk bilisel grte hi yer verilmediidir. Duygular
zenginletirir; onlar darda brakan zihin modeli fakirlemitir.
G ardnera neden duygularla ilgili dnceler ya da bilist ze
rinde duygularn kendisinden daha fazla durduunu sorduumda,
zeky bilisel adan ele aldn kabul ederken, unlar da syledi:
K iisel zeklar hakknda yazm aya baladm da, duygulardan sz
ediyordum; zellikle de kiisel zek anlaym da bunun bir paras,
kendi duygularna kulak verebilm ektir. Kiileraras zek asndan,
iten gelen duygu sinyallerine m utlaka ihtiya vardr. Ancak pratik
te oul zek kuram , tm duygusal yetenekler yelpazesi bilist
-y an i, kendi zihinsel srelerinin farknda olm ak - zerinde odakla-
acak ekilde geliti.
Yine de, G ardner duygusal yeteneklerin ve iliki becerilerinin ha
yat m cadelesi iinde ne kadar nem li olduklarnn farknda. G ard
ner bunu, K iisel zeks zay f olan 160 IQ lu birok kii, bu yn
kuvvetli olan 100 IQ Tu kiilerin altnda alyor. G nlk hayatta
kiiler aras zekdan daha nem li bir zek tr yok. Eer bu eksikse,
kim inle evleneceinize, nerede alacanza vb. dair kt kararlar
verebilirsiniz. Kiisel zek alannda ocuklarmz okullarda eitm e
liyiz, diyerek belirtiyor.

71
DUYGULAR ZEK OLABLR M?

Bylesi bir eitimin nasl olabileceini daha iyi anlam ak iin


G ardnerin grne katlan dier kuram clara; en bata duygulara
zeknn nasl katlabileceini ayrntl olarak aklam olan psikolog
Peter Salovey ve John M eyere bakm ak gerekiyor.2 Bu giriim yeni
deildir; yllar boyunca en ateli IQ kuram clar bile duygu" ve ze
ky birbirleriyle badam ayan terim ler olarak grm ek yerine, za
man zam an duygular zekyla buluturm aya almtr. 1920 ve 19-
30lu yllarda IQ kavram nn poplerlem esinde etkili olan tannm
psikolog E.L. Thom dike, H a rp e rs M agazine'deki bir makalesinde
duygusal zeknn bir yn olan sosyal zeknn -bakasn anlaya
bilme ve insan ilikilerinde akllca davranabilm en in - IQ nun ba
l bana bir paras olduunu ne srmtr. O dnem in dier psi
kologlar sosyal zekya kar daha kukucu bir tavr taknarak, bunu
bakalarn istedii gibi ynlendirebilm e -isteseler de istem eseler de,
kendi istediklerini onlara yaptrabilene- olarak alglamlardr. Ancak
sosyal zek hakkndaki bu grler IQ kuram clar tarafndan fazla
tutulm am , hatta zek testleri zerine 1960larda yazlm nemli
bir ders kitab, sosyal zeknn ie yaram az bir kavram olduunu
belirtmitir.
Ancak kiisel zek kavram grm ezlikten gelinem ezdi, nk
sezgilere ve saduyuya uygundu. rnein Yale niversitesinden
psikolog R obert Stemberg, insanlardan zeki kiiyi tarif etm eleri
ni istediinde, pratik insan ilikileri becerileri ana zellikler olarak
sraland. D aha sistemli bir alm a, Stem bergi T hom diken var
d sonuca gtrd: Sosyal zek akadem ik baarlardan bam sz
ve kiinin hayatn pratik yanyla baa kabilm esi iin son derece
nemlidir. Szgelim i, i yerinde byk deer verilen pratik zeknn
bir trdr.
Son yllarda saylar gittike artan bir grup psikolog da benzer
sonulara varmtr. G ardner gibi onlar da, eski IQ tanm nn kstl
dil ve m atem atik becerileri alannda kaldn ve IQ testlerinde ba
arl olm ann en dolaysz biim de, kiinin ancak bir renci ya da
bir retim yesi olarak baarsn gsterdiini, ancak hayat yollar
akademik dnyadan ayrldka bu tahm in yeteneinin de zayflad-

72
tm kabul etmilerdir. Stem berg ve Saloveyin de aralarnda bulun
duu bu psikologlar, zeky daha geni bir adan ele alarak, hayat
ta baarl olm ak iin gereken eyler nda yeniden tanmlamaya
almlardr. Bu yndeki aratrm alar da, kiisel ya da duygusal
zeknn ne denli hayati nem e sahip olduunun yeniden kabulne
yol amaktadr.
Salovey m eslekta G ardner ile birlikte, duygusal zeknn ayrn
tl bir tanm n sunarak, bu yetenekleri be ana balk altnda topla
mtr: 14
1. zbilin. Kendini tanm a - b ir duyguyu oluurken fark edebil
m e - duygusal zeknn temelidir. 4. K sm da da greceim iz gibi,
duygularn her an farknda olm a yetenei psikolojik sezgi ve kendini
anlam ak bakm ndan arttr. G erek duygularm z fark edememek
bizi onlarn insafna brakr. D uygularn tanyan kiiler, hayatlarn
daha iyi idare ederler; kim inle evleneceinden hangi ie gireceine
kadar kiisel karar gerektiren konularda ne dndklerinden ok
daha emindirler.
2. D uygular idare edebilmek. D uygular uygun biim de idare
yetenei, zbilin temeli stnde geliir. 5. Ksm, kendini yattr
ma, youn kayglardan, karam sarlktan, alnganlklardan kurtulm a
yeteneini ve bu tem el duygusal beceride baarsz olm ann sonu
larn ele alyor. Bu yetenei zay f olan kiiler srekli huzursuzlukla
m cadele ederken, kuvvetli olanlar ise hayatn tatsz srprizleri ve
terslikleriyle karlatktan sonra kendilerini daha kolay toparlaya-
bilmektedir.
3. K endini harekete geirm ek. 6. K sm da deinilecei gibi,
duygular bir am a dorultusunda toparlayabilm ek, dikkat edebilme,
kendini harekete geirebilm e, kendine hkim olabilm e ve yaratclk
iin gereklidir. Duygusal zdenetim -d o y u m u erteleyebilm e ve fevri
davranlar zaptedebilm e- her baarnn altnda yatan zelliktir. T
kanp kalm am ak (ak haline girebilm ek) her tr yksek performans
m m kn klar. Bu beceriye sahip kiiler, yaptklar her ite daha ret
ken ve etkili olabilmektedir.
4. Bakalarnn duygularn anlamak. Duygusal zbilin tem e
li zerinde gelien dier b ir yetenek olan empati, insanlarla iliki

73
de temel beceridir. 7. Ksm, em patinin kklerini, duygusal tonlara
sarln sosyal bedelini ve empatinin neden hayrseverlik hissim
canlandrdn inceliyor. Em patik kiiler bakalarnn neye ihtiyac
olduunu, ne istediini gsteren belli belirsiz sosyal sinyallere kar
daha duyarldr. Bu da onlar insan bakm yla ilgili mesleklerde,
retmenlik, satclk ve idarecilikte baarl klar.
5. likileri y r te b ilm e k . liki sanat, byk lde, bakala
rnn duygularn idare etme becerisidir. 8. K sm , sosyal yeterlilik
ve yetersizlii, ayrca hangi zgl becerilerin sz konusu olduunu
incelemektedir. Bu beceriler popler olmann, liderliin, kiiler aras
etkililiin altnda yatan unsurlardr. Bu becerilerini ok gelitirmi
kiiler, insanlarla srtmesiz bir etkileim srdrmeye dayal her
alanda baarl olur ve parlak bir sosyal yaam srdrrler.
Kukusuz, insanlar bu be alandaki yetenekleri asndan farkl
lk gsterirler; rnein bazlarm z kolaylkla kendi kayglarn ya-
ttrabilirken, bakalarn yattrm a konusunda olduka beceriksiz
olabilir. Yetenek dzeyimizin tem elinde hi kukusuz sinir sistem i
m iz bulunur; ancak ileride de greceim iz gibi, beyin olaanst
bir esneklikte, srekli renen bir organdr. Duygusal becerilerdeki
aksaklklar telafi edilebilir. Bu alanlardan her biri byk lde bir
alkanlklar ve tepkiler btnn temsil eder; doru ynde aba har
cayarak slah edilebilir.

1Q VE DUYGUSAL ZEK; SAF TRLER

IQ ve duygusal zek birbirlerine kart deil, birbirinden ayr


yetilerdir. Hepimizde akl ve duygusal hassasiyet karktr; IQ su
yksek ancak duygusal zeks dk (veya lQ su dk ve duygusal
zeks yksek) kiiler, kalplam inanlara karn grece enderdir.
Aslnda IQ ve duygusal zeknn baz ynleri arasnda az da olsa bir
balant vardr, ancak bu o kadar ufaktr ki, IQ ile duygusal zeknn
birbirinden bam sz olgular olduunu aka ortaya koyar.
B ildik IQ testlerinin aksine, duygusal zek puan n karan tek
bir kalem kt testi yoktur ve hibir zam an da olmayabilir. D uygu
sal zeknn, her trl unsuru hakknda ok fazla aratrm a bulunm a

74
sna ram en em pati gibi baz yetileri snam ann en iyi yolu, kiinin
o ite gsterdii fiili yetenei rneklem ektir; -szgelim i deneklere
bir kiinin duygularn o kiinin videoya ekilm i yz ifadelerinden
okutturm ak gibi. B erkeleydeki Califoria niversitesinden psiko
log Jack Block, Benliin dayankll diye adlandrd duygusal
zekya olduka benzeyen (temel sosyal ve duygusal yeterlilikleri
ieren) bir lt kullanarak, kuram sal adan sa f iki trn karla
trm asn yapm tr: Yani, yksek IQ lu kiilerle, gelimi duygusal
yetenekleri olanlar karlatrm tr.15 B ulduu farklar olduka ay
dnlatcdr.
S a f yksek IQ tipi (yani, duygusal zekdan ayr tutulmu olan),
adeta, zihin dnyasnda uzm an, ancak kiisel dnyada yetersiz bir
entelektelin karikatrdr. Profiller kadn ve erkeklerde hafif fark
llk gstermektedir. Y ksek IQ lu erkek, beklenecei gibi, geni
bir entelektel ilgi ve yetenekler dizisine sahiptir. Hrsl, retken,
istikrarl, sebatkr ve kendi sorunlarn dert etm eyen birisidir. Ayrca
eletirici, tepeden bakan, titiz, duygularna gem vuran, cinsellik ve
duygusal deneyim ler konusunda tutuk, kendini am ayan, mesafeli,
duygusallk asndan ise kaytsz ve souktur.
Buna karlk, duygusal zeks yksek erkekler, sosyal adan
dengeli, da dnk ve neeli, korkakla veya derin dnmeye yat
knl olm ayan kimselerdir. nsanlara ve davalara balanm a, sorum
luluk alma, etik bir gre sahip olm a zellikleri dikkat eker. li
kilerinde bakalarna kar sevecen ve ilgilidirler. Zengin, ama yerli
yerinde bir duygusal yaam lar vardr. Kendileriyle, bakalaryla ve
yaadklar sosyal dnyayla barktrlar.
Salt yksek IQ lu kadnlar kendilerinden beklenen entelektel
gvene sahiptir. D ncelerini akc bir ekilde ifade edebilir, en
telektel konulara deer verir ve geni bir entelektel ve estetik ilgi
alanna sahiptirler. Bu tip kadnlar ayn zam anda kendi kendilerini
tahlil edebilen, kaygya, derin dnm eye, sululuk duymaya yatkn,
ayrca fkelerini aka belli etm ekten kam an (dolayl yoldan bunu
yapan) kiilerdir.
D uygusal zeks yksek kadnlar ise, aksine kendini ortaya ko-
yabilen, duygularn dorudan dile getiren, kendi kendilerine olum
lu bakan, hayatta bir anlam bulan insanlardr. Ayrca, erkekler gibi

75
onlar da da dnk, neeli, duygularn uygun bir biim de ifade
edebilen (rnein, sonradan pim anlk duyulan patlam alar halinde
deil) strese kolay uyarlanabilen kim selerdir. Sosyal tavrlar, yeni
insanlara kolayca ulamalarn salar. K endileriyle bark olmalar,
oynak, itenlikli ve duygusal deneyime ak olm alarna yol aar. S af
IQ kadnlarnn aksine, ender olarak kayg ya da sululuk hisseder
veya derin dncelere dalarlar.
Bu portreler tabii ki u rneklerdir; hepim izde, 1Q ve duygusal
zeknn farkl bir karm vardr. A ncak, her bir boyutun kiiye ayr
ayr ne gibi zellikler kattn grm emizi salayan bir bak as
sunmaktadrlar. Bir kiide hem bilisel hem duygusal zek olduu
lde, bu portreler rtr. Yine de, insan insan yapan niteliklerin
ou, duygusal zekdan gelmektedir.
4

Kendini Bil

E sk i bir Japon m asalna gre, kavgac bir sam uray gnn birinde
bir Zen ustasn cennet ve cehennem kavram larn aklam aya davet
eder. A ncak rahip onu km seyen bir tavrla, Sen eein tekisin.
Senin gibilerine zam an harcayam am , der.
O nuru zedelenen samuray, fkeden kprerek klcn knndan
karp, Seni bu kstahln iin ldrebilirim , diye barr.
te, der Zen rahibi sakince, bu cehennem dir.
Samuray, kapld fkeyi ima eden ustann doru szle
ri karsnda irkilir ve sakinleerek klcn yerine koyar. Sonra da
eilip, kendisine kazandrd igr iin rahibe teekkr eder.
te bu da cennettir, der rahip.
Sam uraym nasl bir sinire kapldn birden fark etmesi,
duygunun rzgrna kaplp gitm ekle bunun bilincinde olmak
arasndaki nemli fark sergiliyor. Sokratesin Kendini bil d,
duygusal zeknn bu temel tana, yani kiinin duygularnn farknda
olabilm esine deinir.
lk bakta duygularm zn zaten ortada olduu dnlebilir,
ancak zerinde daha dikkatlice durduum uzda, ou kez bir
ey hakknda ne hissettiim izi pek hatrlayam adm z, ya da
hissettiim iz eyi olup bitenden sonra fark ettiim izi grrz. Psi
kologlar biraz ssl terim ler kullanarak bu tr durum lar stbili
(m etacognition), yani dnce srelerinin farknda olmak; ve st-
hal (m etam ood), yani kiinin duygularnn farknda olabilmesi, diye
adlandrrlar. Benim tercihim ise, kiinin i dnyasnda olup bitenin
srekli farknda olmas anlam ndaki zbilintir. 1 Bu kendine ynelik
bilince sahip olan zihin, duygular da dahil olm ak zere, yaananlar
gzlem ler ve inceler.2

77
Bu nitelikteki bir bilin, Freudun psikanalize gireceklere tav
siye ettii eit dalm dikkat kavram na benzetilebilir. Bylesi
bir dikkat, farknda olunan her eyi ilgili ancak tepkisiz bir tank
gibi tarafsz bir biim de kaydeder. Baz psikanalistler buna, hastann
sylediklerine kendisinin verdii tepkileri ve yine hastada serbest
arm srecinde ortaya kanlar gzden geirm esini salayan
zbilince sahip olma yetenei anlamnda, gzleyen benlik de
dem ektedirler.3
Bu tarz bir zbilin, zellikle de uyandrlan duygulan tanm layp
adlandrm ay salayan dil alanlarn ve uyarlm bir neokorteksi ge
rektirir. zbilin, duygularn younluyla dalabilecek abartl bir
tepki verm eye ya da alglanan abartmaya ak bir dikkat hali deildir.
Tam tersine, frtnal duygular iinde bile kendine ynelik olabilmeyi
srdren tarafsz bir haldir. W illiam Styron derin depresyon halini
yazarken, ikinci bir b en in-dublrnn lgnln paylam adan
onun m cadelesini sakin bir m erak iinde izleyen hayalet benzeri bir
gzlem cinin- kendisine elik ettii hissinden sz ederek zilinin tam
da bu zelliine deinm ektedir.4
Kendini gzlem leyebilm e, en iyi yanyla, tutkulu ya da alkantl
duygularn bylesine bir kaytszlk iinde bilincine varlmasn
salar. En azndan, deneyim den biraz geri ekilme, m eta dzeyde
paralel bir bilin ak eklinde kendini gsterir: Ana akm n zerin
de veya yannda kalarak, olaylarn iine karp kaybolm ak yerine,
farknda olunur. Bu, rnein birine lmcl bir fke beslem ekle, o
fke srasnda imdi fkeye kapldm , gibi kendine ynelik bir
dnceyi aklndan geirebilm ek arasndaki fark gibidir. Bilincin
sinirsel m ekanii asndan, zihinsel faaliyetteki bu ince deiim
byk olaslkla neokorteks devrelerinin duyguyu etkin bir biimde
takip ederek, onun zerinde bir kontrol salam aya ynelik ilk adm
attna ilikin bir iarettir. D uygularn farknda olma, duygusal z
denetim gibi dier yetilerin zerine ina edildii temel duygusal ye
terliliktir.
Y aleden Peter Saloveyle birlikte duygusal zek kuramn
gelitiren N ew H am pshire niversitesinden psikolog John
M ay erin deyim iyle, zbilin ksaca, kiinin ruh halinin ve o ruh
hali hakkndaki dncelerinin farknda olabilm esi demektir.5 z-

78
bilin, i dnyaya kar tepkisiz ve yargsz bir dikkat olabilir. Ancak
Mayer, bu duyarlln her zam an bu denli kaytsz olm adna iaret
etm ektedir; duygusal zbilincin ierdii tipik dncelerden bazlar,
byle hissetm eliyim , neelenm ek iin iyi eyler dnyorum
gibi, ya da daha kstl bir zbilin hali olarak, ok moral bozucu bir
eye tepki verirken zihninden geiveren bunu dnm e dncesi
olabilir.
H islerin farknda olm akla, onlar deitirm ek iin harekete ge
mek arasnda mantksal bir fark olsa da, M ayer uygulam ada bu ikisi
nin el ele gittiini grmtr: Berbat bir ruh halinin farknda olmak,
ayn zam anda ondan kurtulm ay istem ek anlam na gelir. Ancak bu
farknda olm a durum u, duygusal bir drt yznden fevri hareket
lerde bulunm ay engellem eye alm aktan farkldr. fkelendii iin
oyun arkadana vuran bir ocua D ur! diyerek, vurm a hareketini
durdurabiliriz am a fkesinin iin iin kaynam asn engelleyemeyiz.
ocuun dnceleri halen fkeyi balatan eye odakldr - Ama o
benim oyuncam ald!- ve fke kesintisiz devam eder. zbilin
cin gl ve ho olm ayan duygular zerinde daha kuvvetli bir etkisi
vardr: fkeye kapldm dncesi daha byk bir zgrlk salar;
salt hissedilen duyguya kaplarak harekete geme seeneini deil,
ayn zam anda bu duygudan kendini kurtarm ay deneme seeneini
de sunar.
M ayer, kiilerin duygularn birbirlerinden farkl ekillerde ele
alp ba ettiini grm tr:6
zbilinli. Ruh hallerinin farknda olan bu kiiler, duygusal
hayatlar hakknda belli bir anlaya sahiptir. Duygularnn bilincinde
olmalar, dier baz kiilik zelliklerini destekleyebilir: zerk, ken
di snrlarndan emin, psikolojik adan salklar yerinde ve hayata
olum lu bir gzle bakan insanlardr. Kt bir ruh haline girdiklerinde,
bunu dert edinip kafalarna takm az ve daha ksa bir sre iinde ken
dilerini bu durum dan kurtarrlar. K sacas, zbilinleri duygularn
idare etm ekte kolaylk salar.
K endini kaptrm. Bunlar, genelde duygularna kaplp giden
ve bu durum dan kendilerini kurtaram ayan, adeta duygularn hkm
altnda yaayan kiilerdir. Deiken, duygularnn pek farknda ol

79
mayan, bir perspektiften bakm ak yerine duygularn iinde kaybo
lan insanlardr. Sonuta kendilerini kt ruh halinden kurtarm ak ijn
pek aba harcam az ve duygusal yaam larn kesinlikle denetleyem e-
diklerini dnrler. ou kez duygularnn kontrolden kp kendi
lerine bask yaptm hissederler.
Kabullenmi. Bu kiiler genelde ne hissettiklerini bilseler de,
bu durum larm kabul eder ve deitirm eyi denemezler. Bu tesli
miyeti kiiler ikiye ayrlr: Genelde kendini iyi hissedip bu durumu
deitirm eye pek az aba harcayanlar ve bir de ruh hallerinin aka
farknda olduklar halde, kendilerini arada bir kt hissettiklerinde,
ne olacaksa olsun eklinde, bunu kabul edip deitirm ek iin bir ey
yapm adan szlananlar; ylgnla teslim olm u depresif kiilerde
grdm z budur.

TUTKULU VE UMURSAMAZ

B ir an iin, N ew Yorktan San Franciscoya giden bir uak


ta bulunduunuzu dnn. H er ey yolunda giderken, K ayalk
D alara yaklaldnda pilotun u anonsunu duyuyorsunuz:
Bayanlar ve Baylar, birazdan bir hava akm na gireceiz. Ltfen
koltuklarnza dnp em niyet kem erlerinizi balaynz. Bir sre
sonra uak, dndnzden ok daha kuvvetli bir hava akmna
giriyor, dalgalara kaplm bir sandal gibi, aa yukar ve saa sola
yalpalanp duruyor.
Soru u: Ne yaparsnz? Siz, kendini okum akta olduu kitaba ya
da dergiye veren, ya da film izlem eyi srdrp dardaki anaforu
zihninizden atanlardan msnz? Yoksa acil durum kartn karp
alnabilecek nlem leri okuyan, personelde herhangi bir panik iareti
olup olm adna bakan, ya da m otorlar dinleyip ters giden bir ey
olup olm adn anlam aya alanlardan msnz?
Bu tepkilerden hangisini yayorsanz, o sizin acil durum lar kar
snda dikkatinizin nereye yneldiinin iaretidir. Bu uak senar
yosu Temple niversitesinden psikolog Suzanne M iller tarafndan,
kiilerin stres karsnda tm ayrntlar deerlendirip her an tetik
te bulunm ay m, yoksa bu kaygl dakikalar kendilerini baka bir

80
ie vererek atlatm ay m tercih ettiini anlam ak zere gelitirilmi
psikolojik testin bir m addesidir. Stres karsnda ortaya kan bu iki
farkl dikkat hali, kiilerin duygusal tepkilerini nasl deerlendirdik
leri asndan da farkl sonulara yol aar. Stres karsnda her eye
fazlasyla dikkat eden kii, zellikle de b u younlam a zbilinten
kaynaklanan sknetten yoksunsa, istem eden tepkisinin iddetini ar
trr. Sonuta duygular daha da younlam grnr. Kendini baka
eylere vererek olayn dnda tutanlar ise, tepkilerinin pek az farkn
dadr ve duygusal tepkilerinin boyutunu olm asa da, deneyimini en
aza indirgerler.
Bu u noktalarda kiilerin duygusal bilinci, ya ba edem eyecek
leri kadar byr ya da neredeyse yok olup gider. Gece yatakhane
de kan yangm grnce sndrcy bulup alevleri sndren bir
niversite rencisini dnn. Bu durum da hibir anorm allik yok,
ancak sndrcy alm aya giderken ve geri dnerken komuyor,
yryor. N eden mi? Durum da herhangi bir aciliyet olduunu hisset
medii iin.
Bu yky bana, kiilerin duygularn ne younlukta hissettikleri
konusunda bir alm a yapan Illinois niversitesi nden psikolog Ed
ward D iener anlatm t.7 Vaka alm alar arasnda D ienerin o ana
dek karlat duygusal younluu en az yaayan kii, bu niversite
rencisiydi. Bu gen, yangn gibi durum lar da dahil olm ak zere,
olaylar ok az ya da hi hissetm eyerek yaayan, tem elde tutkusuz
biriydi.
imdi de, D ienerin yelpazesinin dier ucundaki bir kadna ba
kalm . En sevdii kalem ini kaybettiinde gnlerce bunun etkisinden
kurtulam am . B ir baka gn, pahal bir m aazann kadn ayakka
blarnda byk ucuzluk ilanm grdnde yle heyecanlanm ki,
yapm as gereken ileri brakp arabasna atlayarak, C hicagodaki bu
dkkna ulam ak iin saat araba srm.
D ien ere gre kadnlar genelde hem olum lu hem de olumsuz
duygulan erkeklerden daha youn hissediyor. Cinsiyet farkn bir
yana koyduum uzda da, duygusal yaam n daha ok eyin farkn
da olanlar iin daha zengin olduu sylenebilir. Duygusal adan bu
denli hassas olan kiiler en ufak b ir kkrtm ayla bile, iyi ya da kt

81
anlam da, duygusal frtnalara kaplr; dier uta olanlar ise, en kor
kun durum larda bile pek bir ey hissetm ez.

HSSZ ADAM

Gary, nianls E lleni fkeden ldrtyordu, nk akll, dn


celi, baarl bir cerrah olm asna ram en duygusal adan donuktu,
yani her trl duygu gsterisine kar tam am en tepkisizdi. Bilim ve
sanat hakknda mkem m el konum alar yapabilen Gary, sra Ellena
kar hissettikleri de dahil olm ak zere duygularna geldiinde, su
suyordu. Ellen elinden geldiince onun tutkularn uyandrm aya a
lsa da, Gary tepkisiz ve kaytsz kalyordu. Gary, E llenm zoruyla
gittii terapiste, Genelde hislerini da vuran biri deilim , diyordu.
D uygusal yaam sz konusu olduunda, Ne syleyeceim i bilem i
yorum , olum lu ya da olum suz hibir gl duygu hissetm iyorum ,
diye ekliyordu.
Ellen, G arynin kaytszl karsnda kendini km azda hisse
den tek kii deildi. Gary, terapiste aktardna gre, hayatnda hi
kim seyle duygulan hakknda aka konuam yordu. Nedeni, ne his
settiini bile tanm layam am asyd. Sylediine gre, hi fke, zn
t ya da nee duym uyordu.8
Terapistin gzlem lediine gre bu duygusal boluk Gary ve onun
gibileri renksiz, donuk yapmaktadr: H erkese sknt verirler. Bu
yzden eleri onlar terapiste gnderir. G arynin duygusal donuk
luu, psikiyatrlarn alexithym ia diye adlandrdklar bir durumun
rnei. Bu Yunanca deyim, a (yoksunluk), lexis (szck), thymos
(duygu) szcklerinin birleim inden olumakta. Bu tr kiiler duy
gularn dile getirem ez. H atta hibir ey hissetm ezler; bu, doal duy
gu eksikliinden ok, duygular ifade edememekten kaynaklanan bir
durumdur. B u tr kiiler ilk kez psikanalistler tarafndan, kullan
dklar yntem le tedavi edilem eyen; his, fantezi dile getiremeyen,
renksiz ryalar olan, ksacas konuulacak bir duygusal yaam lar
olm ayan bir hasta grubu olarak fark edildiler.9 Aleksitim ya halinin
tehisine yardm c olan klinik zelliklerin, kendisinin ve bakalar
nn duygularn betim lem e zorluu ve olduka kstl bir duygusal

82
szck daarc olduu sylenebilir.10 B undan da te, duygular
n ve duygularla bedensel duyum lar arasndaki fark ayrt etmekte
glk ekerler. Szgelim i, ilerinin pr pr ettiinden, arpntdan,
terlem eden, ba dnm esinden sz edebilir, ancak bunu kayg diye
adlandramazlar.
1972de aleksitim ya kavram m ortaya atan H arvardl psikiyatr
Dr. Peter Sifneos, bu durum u D uygularn m erkezi bir yere sahip
olduu toplum um uzda, bu insanlar farkl, yabanc, hatta baka bir
dnyadan gelm i izlenimi verirler, eklinde tanm lyor." Aleksiti-
mikler ender olarak alar, aladklarnda ise bol gzya dkerler.
Ancak neden aladklar sorulduunda, yant veremezler. Aleksiti-
mik bir hasta, kanserden len sekiz ocuklu bir anneyi konu alan
filmi izledikten sonra kendini kt hissederek uyuyup kalana kadar
alam. Terapisti ona, bunun belki de o srada kanserden lm ek ze
re olan annesini hatrlattn sylediinde ise hareketsiz, suskun ve
akn bir ifadeye brnm. O andaki duygulan sorulduunda ise,
kendini berbat hissettiini sylem i, ama bunun tesinde bir ak
lama yapm am . Zam an zam an nedenini hi bilm eden kendini alar
bir halde bulduunu da eklem i.12
Sorunun z de budur. A leksitim iklerin hibir ey hissetm edik
leri sylenem ez, duygularn tam olarak adlandram az, en nemlisi,
szcklere dkemezler. D uygusal zeknn temel becerisi olan z-
bilinten yoksundurlar, yani iimizi altst eden duygularn bize ne
hissettirdiini bilemezler. A leksitim iklerin durumu, ne hissettiim i
zin kendiliinden belli olduu yolundaki saduyusal kavram yalan
lyor: O nlarn, ne hissettiklerine ilikin en ufak bir fikirleri yoktur.
Bir ey, ya da birisi onlara bir ey hissettirdiinde, bunun stesinden
gelemez, ne pahasna olursa olsun kendilerini aan, kanlm as ge
reken bir ey olarak grrler. B ir ey hissedecek olurlarsa, sinemada
alayan hastann dedii gibi, bunu berbat bir sknt yum a olarak
yaarlar; ancak ne tr b ir berbatlk olduunu tam olarak ifade ede
mezler.
Duygular hakkndaki bu tem el karklk, ou zaman onlar duy
gusal bir sknt yaarken belirsiz tbbi soranlardan yaknm aya iter.
Bu, psikiyatride som atize etm ek olarak bilinen, duygusal acy fi
ziksel ac sanm a olgusudur (ve psikosom atik rah atszlk lard an , yani

83
duygusal soranlarn gerekten tbbi soranlara yol amas durum un
dan farkldr). Aslnda psikiyatrinin aleksitim iklere ilgisinin asl ne
deni, onlar doktora gelen esas hastalardan ayrt edebilmektir, nk
ortada duygusal bir soran varken, uzun ve sonusuz tehis ve tedavi
srelerine girebilmektedirler.
u ana dek aleksitim yann nedeni bilinm em ekle birlikte, Dr. Sif-
n eosa gre lim bik sistem ve neokorteks, zellikle de neokorteksin
szel m erkezleri arasnda bir kopukluk sz konusudur. Bu da duy
gusal beyin hakknda rendiklerim ize uyuyor. iddetli nbetler ge
irdii iin sem ptomlar giderm ek zere bu ba am eliyatla kesilmi
kiiler, Sifneosa gre, aleksitim iklerde olduu gibi duygusal adan
donuklayor, hislerini dile getirem iyor ve hayal kurm a yeteneini
aniden kaybediyorlar. Ksacas, duygusal beynin devreleri duygusal
tepkiler verebilse de, neokorteks bunlar ayrt edip dillendirm e zel
liini ekleyemiyor. H enry Roth, Cali t Sleep (Buna Uyku De) adl
rom annda dilin bu gcne yle deiniyor: A ncak ne hissettiini
kelim elere dkebilirsen o senin olur. Bunun doal sonucu, aleksi-
tim iklerin kmazdr: Hisleri ifade edememek, onlar kendine mal
edem em ek demektir.

TEN GEEN HSLERE VG

E lliotun alnnn tam arkasnda byyen tm r kk bir por


takal boyundayd; am eliyatla tam am alnd. O perasyonun baarl
getii bildirildi ama, E lliotu tanyanlar onun artk eski Elliot ol
m adn sylyordu: K iilii tam am en deim iti. Bir zam anlarn
baarl irket avukat, artk hibir ite diki tutturam yordu. Kars
onu terk etti. Birikmi parasn sonu verm eyen yatrm larda kaybe
dince, erkek kardeinin evindeki kullanlm ayan odada yaayan bir
snt durum una dt.
Elliotun sorunu bilm ece gibiydi: Entelektel adan, her zam an
kinden daha zekiydi, ancak zam ann ok kt kullanyor, ufak ay
rntlar iinde kayboluyordu; nceliklerini tam am en yitirm i bir hal
deydi. Uyarlar ie yaram yordu; bir dizi avukatlk iinden kovuldu.
Kapsam l zek testleri E lliotun zihinsel becerilerinde bir eksiklik

84
bulamaynca, sinirsel bir sorunu karsa isizlik sigortasndan yarar
lanabilecei um uduyla bir nrologa gitti. Aksi takdirde herkes onun
hasta num aras yaptm sanacakt.
Elliotun gittii nrolog Antonio Dam asio, E lliotun zihinsel re
pertuarnda bir eyin eksik olduunu fark etti: M antk, bellek, dik
kat, ya da dier bilisel yetilerinde sorun yoktu, ancak Elliot bana
gelenler konusunda ne hissettiini bilem iyordu.13 En arpc ey, El
liotun hayatndaki trajik olaylar, sanki gemiteki kayplarnn ve
baarszlklarnn salt bir gzlem cisiym i gibi, tam bir kaytszlkla,
pim anlk ya da znt, hayatn adaletsizlii karsnda fke ya da
engellenm ilik belirtisi gsterm eksizin anlatabilm esiydi. Yaad
felaket ona ac verm iyordu. Dam asio, E lliotun hikyesinden, ken
disinden daha fazla etkilenmiti.
D am asioya gre bu duygusal zbilinsizliin kayna, beyin t
m ryle birlikte E lliotun prefontal loblarnn bir ksm nn da aln
m olmasyd. A slnda bu am eliyatla duygusal beynin aa m erkez
leri, zellikle de am igdala ve ilgili devrelerle neokorteksin dnme
yetenekleri arasndaki ba kesilm iti. E lliotun dnm e yetenei bir
bilgisayarnki gibi olmutu; bir kararn aritm etiinde her ilemi ya
pabiliyor, ancak farkl olaslklara farkl deerler verem iyordu. Her
olaslk onun gznde ayn deeri tayordu. Bu ar duygusuz d
nme tarz da, D am asioya gre E lliotun sorununun zyd: H is
lerinin farknda olm am as, E lliotun m uhakem esinde bir bozuklua
yol amt.
Bu aksaklk sradan kararlar bile etkiliyordu. Dam asio, E lliotla
bir sonraki randevu gnn ve saatini kararlatrm ak istediinde, so
nu kararszln yol at bir kargaa oluyordu: Elliot, D am asionun
nerdii her gn, her saat iin lehte ve aleyhte gerekeler buluyor,
am a aralarndan birini seemiyordu. M antksal adan bakldnda,
her bir randevu saatini kabul ya da reddetm ek iin bir neden bulm ak
mmknd. A ncak Elliot nerilen randevu saatlerinin hibiri hak
knda ne hissettiinin farknda deildi. Kendi duygularnn farknda
olm ad iin, herhangi bir tercihi de olamyordu.
Elliotun kararszlndan karlacak derslerden biri, hayatn ak
iinde alnabilecek sonsuz sayda kiisel karar arasndan yaplan
seim konusunda duygularn hayati bir rol oynaddr. G l duy

85
gular m uhakem e srecinde kaos yaratabilse de, duygularn farknda
olmam ak, zellikle geleceim izi belirleyen kararlar tartmakta ykc
sonular dourabilir: Hangi m eslein seilecei, i gvencesi yksek
bir yerde mi, yoksa daha riskli ama ilgin bir ite mi allaca,
kim inle flrt edilecei, ya da evlenilecei, nerede yaanaca, han
gi evin kiralanaca ya da satn alnaca gibi. Bu tr kararlar salt
m anta dayanarak alnamaz; kiinin gdlerine ve gemi deneyim
lerden derlenm i duygusal bilgelie ihtiya vardr. Kim inle evleni
lecei, kim e gven duyulabilecei, ya da hangi m eslein seilecei
gibi konularda salt biim sel m antk ie yaram az; bunlar duygular
olm adnda akln kdreldii alanlardr.
Bu anlarda bize yol gsteren sezgisel iaretler i organlarm zdan
limbik sistem ce gdlenm i dalgalar eklinde gelir; D am asionun
som atik iaretleyiciler dedii, kelim enin tam anlam yla iimizden
geen hislerdir. Som atik iaretleyici bir eit otom atik alarm dr ve
tipik olarak b ir hareketin dourabilecei olas tehlikeye dikkat eker.
G enellikle bu iaretleyiciler, deneyim lerim izin tem kinli olm ay
rettii baz seeneklerden bizi uzaklatrr, ayn zam anda altn dee
rinde baz frsatlar grebilm em izi de salar. Biz ounlukla o anda
hangi deneyim im izin bylesi olum suz bir hisse yol atn hatrla
mayz; ihtiyacm z olan tek ey, bir sinyalin, belirli bir olas davra
ntan kaynaklanan sonucun ykc olacan bildirmesidir. N e zaman
iim izden bu tr bir his gese, ya o ii brakrz, ya da daha byk bir
gvenlik duygusuyla o dnce yolunda devam ederek seenekleri
eler ve nm zdeki seenekler dizisini daha kolay karar verebilece
im iz b ir kalba sokarz. K iisel adan doru kararlar verebilm enin
anahtar, zetle hislerine kulak vermektir.

BLNALTINA NERKEN

E lliotun duygusal boluu, yaanan duygulan kavram a yetene


inin insanlarda farkl olabileceini gsteriyor. Nroloji mantna
gre, bir sinir devresinin ilem eyii herhangi bir yetenekte bozuklu
a yol ayorsa, beyinlerinde herhangi bir araz olm ayan kiilerde o
devrenin grece daha kuvvetli ya da zayf oluu, kiilerin o yetene

86
inin birbirinden farkl derecelerde olmasn gerektirir. Duygularla
uyum asndan prefontal devrelerin oynad role bakacak olursak,
nrolojik nedenlerden dolay bazlar ilerinde gelien korku ya da
cokuyu dierlerinden daha kolay alglayabilmekte, dolaysyla da
duygularnn daha fazla farknda olabilmektedir.
Psikolojik igr yetenei de bu devreyle balantl olabilir. Ba
zlarm z duygusal zihnin zel sim gesel biim lerini yakalam aya daha
yatkndr: iirler, arklar ve m asallarn yan sra m ecaz ve benzetme
de hep gnl dilinde seslenir. A nlatnn akn birbiriyle balantsz
gzken arm larn belirledii dler ve m itler de duygusal zih
nin kurallarna uyarak ayn dilden konuur. ster rom an, ister ark
sz yazar ya da psikoterapist olsun, kalbinin sesini, yani duygula
rn dilini dinlem eye yatkn olanlarn, oradan gelen m esajlar daha iyi
anlayabilecekleri kesindir. Bu i uyum luluklar onlara bilinaltnn
bilgeliini, yani en derin dileklerim izi ieren sim geler olan d ve
hayallerim izin sakl anlam larn dillendirm e becerisini verir.
Psikolojik igrnn temeli zbilintir; psikoterapinin oun
lukla glendirm eyi am alad yeti de budur. Aslnda Howard
G ardnern isel zek iin rnek ald kii de, ruh dnyasnn gizli
dinam iklerinin haritasn karabilm i olan Sigmund Freudtur. Fre-
u d un dedii gibi, duygusal hayatn byk bir ksm bilinaltndadr;
iimizde hissettiklerim iz ou kez bilin dzeyine erimez. Bu psi
kolojik olgunun gzlemsel olarak dorulanmas, szgelimi kiilerin
daha nce grdklerinin farknda bile olmadklar eylere kar kesin
bir holanm a duygusu beslem eye balamalar gibi, dikkate deer bir
bulgunun ortaya kt bilinalt duygularla ilgili deneylerle m m
kndr. H er duygu bilinaltnda olabilir, zaten ou zam an da yle
dir. Fizyolojik adan duygu, genellikle kii onu fark etm eden nce,
balar. rnein, ylandan korkan kiilere ylan resim leri gsterildi
inde, deri zerindeki alglayclar bir kayg iareti olan terlem enin
balangcn tespit etse de, onlar henz bir korku hissetm ediklerini
belirtirler. K ayglanm aya balam alar bir yana, ylan resmi ne oldu
unu alglayam ayacaklar bir hzda gsterilse bile, bu terlem e grl
mektedir. Bu tr bilin ncesi duygusal kprtlar biriktike, sonunda
bilince ulaacak kadar glenirler. Dem ek ki duygularn, bilinalt ve

87
bilinli olarak iki dzeyi vardr. D uygunun bilince ulat an, onun
ayn zam anda frontal kortekse b ir duygu olarak kaydedildii andr.4
Bilincin eiinde kprdayan duygular, faaliyetleri hakknda bir
fikir sahibi olm asak da, alg ve tepkilerim izi ynlendirm ekte olduka
etkindir. Gnn erken saatlerinde karlat bir kalabalktan rahat
sz olan birini ele alalm; hrnl saatlerce devam eder, karsm da-
kilerin davranlarndan, hibir kast olmasa da alnr ve durup du
rurken insanlan tersler. Devam eden rahatszlnn farknda deildir
ve birisi buna dikkatini ekerse arabilir, oysa bir ey bilincinden
kaarak sert tepkiler verm esini emretmektedir. A ncak verdii tepki
ler konusunda bilinlenince, yani bunlar neokortekse kaydedilince,
olaylar yeniden deerlendirip sabahn erken saatlerinde stne
ken hislerden kurtulup hayata bak asn ve ruh halini deitire
bilmektedir. Bu ekilde duygusal zbilin, duygusal zeknn ikinci
ana esi olan kt bir ruh halini zerinden atm a yeteneinin temel
tan oluturur.
5

Tutkunun Kleleri

Sen...
Kaderin sillesini de, dllerini de
Ayn kranla karlam birisin...
Tutkularnn klesi olmayan bir adam gster bana,
Kalbimin iinde, hatta kalbimin kalbinde tayaym onu,
Tpk seni tadm gibi...
Hamletten arkada Horatioya

B ir eit zdenetim, yani tutkunun klesi olm aktansa kaderin


sillesinin kopard duygusal frtnalara dayanabilm e, Eflatundan
beri yceltilen bir erdemdir. Bunun eski Yunancadaki karl olan
sophrosyne, Yunanca uzm an Page D uB oisnn yorum uyla, kiinin
hayatn zenle ve akllca yaam as; ahenkli bir denge ve bilgelik
anlam na gelir. R om allar ve eski H ristiyan kilisesiyse buna tempe-
rantia, yani dengelem e, duygusal arlklar snrlam a demi. Ama,
duygular bastrm ak deil, dengedir: H er duygunun kendine zg bir
deeri ve nem i vardr. Tutkusuz bir hayat, yaam n kendi zengin
liklerinden kopuk ve yaltlm , donuk, orak bir kaytszlk alemine
dnebilir. A ncak A ristonun tespit ettii gibi, makbul olan uygun
duygudur, yani koullarla orantl biim de hissedebilmektir. D uygu
lar fazlasyla bastrldnda donukluk ve uzaklk yaratr; kontrolden
ktnda, ar ve srarl, patolojik bir hale gelir. Kiiyi fel eden
baskn kayglanm ada, fkeye dnen kzgnlkta ve m anik ajitas-
yonda olan da budur.
Aslnda, bize sknt veren duygulara hkim olabilme, duygusal
salm zn anahtardr; arlk -fa z la youn ya da uzun sreli duy
g u lar- dengem izi bozar. D oal olarak bu, tek tip duygu hissetm em iz
gerektii anlam na gelmez; her zam an mutlu olmak, bir bakm a 19-
7 0 lerde m oda olan glen yz rozetlerinin kiiliksizliine brnm ek

89
demektir. Ac ekm enin yaratcla ve ruhsal hayata katklar lehin
de sylenebilecek ok ey vardr; aclar nhu olgunlatrabilir.
D ler en az klar kadar hayata bir tat katar, ancak bunlarn
dengede olm as gerekir. K albin m atem atiinde kiinin kendini iyi
hissetm esi olumlu ve olum suz duygularn oranna baldr - e n azn
dan ruh hali konusunda yzlerce kadn ve erkek zerinde yaplan
aratrm alarda, deneklerden rasgele anlarda yanlarnda tadklar
ar cihazlarnn hatrlatm asyla o anki ruh hallerini kaydetmeleri
istendiinde kan sonu budur.1 nsann kendini iyi hissetmesi iin
tatsz duygulardan kanm as gerekm ez; ancak frtnal duygularn
tm olum lu ruh hallerinin yerini alacak kadar kontrolden kmamas
gerekir. Youn fke ya da depresyon halleri yaayanlar, bunlar den
geleyen bir dizi eit younlukta neeli ve mutlu anlar oluyorsa, hl
kendilerini iyi hissedebilirler. Bu incelemeler, ders notlar veya IQ
ile kiinin duygusal sal arasnda ok az hatta sfr ilinti olduunu
bulgulayarak, duygusal zeknn akadem ik zekdan bamszln da
ortaya koyuyor.
N asl zihnin arka plannda dncelerin dinm eyen uultusu var
sa, srekli bir duygusal m rldanm a da vardr; birini ar cihazyla
nce sabahn altsnda, sonra da akam n yedisinde ararsanz, her
seferinde farkl bir ruh halinde bulursunuz. K iinin ruh hali bir g
nn sabahndan ertesi gne elbette farkllk gsterebilir; ancak ruh
hallerinin haftalk ya da aylk ortalam as, onun genelde kendini na
sl hissettiini gsterir. A nlalan, ou insan ar youn duygular
ender yayor; duygusal ini klarm z arasnda kk tmseklere
arpsak da, oum uz ortalarda bir yerde oluyoruz.
Yine de, duygular idare etm ek tam gnlk bir itir, zellikte bo
zam anlarm zda, ounlukla ruh halim ize hkim olma abas har
carz. Rom an okum aktan TV seyretm eye kadar, setiim iz tm fa
aliyetlerim izi ve arkadalarm z kendim izi iyi hissetm ek am acyla
seiyor olabiliriz. Kendini yattrm a sanat, temel bir hayat becerisi
dir. John B ow lby ve D.W. W innicott gibi baz psikanalitik dnr
ler bunu en en nem li psiik aralardan biri olarak grrler. Teoriye
gre, duygusal adan salkl bebekler bakclarnn kendilerini ya
ttrm a tarzlarn kendilerine aynen uygulam ay renir ve duygusal
beynin ini klarndan daha az zarar grrler.

90
G rdm z gibi beynin dzeni, ne zam an ve hangi duygunun
rzgrna kaplacam z kontrol etm em izi ou kez zor ya da ola
naksz klyor. A m a bir duygunun ne kadar sreciini belirlememiz
bir lde olanakldr. Sz konusu olan, vr zvr trnden znt,
kayg, kzgnlklar deildir; bu tr haller zam anla ve sabrla atlatla-
bilir. A ncak bu duygularn younluu ve sresi uygun ly ayor
sa, o zam an rahatszlk veren ulara, yani kronik kayg, kontrolsz
fke ve depresyona doru kayarlar. Baa klm az bir younluk ka
zandklarnda da, kurtulabilm ek iin ila tedavisi, psikoterapi ya da
her ikisi birden gerekli olur.
Bu tr durum larda duygusal adan kendini ayarlama yetenei
nin bir belirtisi, duygusal beyindeki kronik ajitasyonun farmakolojik
bir yardm grm eden giderilem ez hal ne zam an geldiinin farknda
olabilmektir. rnein, m anik depresif vakalarn te ikisi, bu rahat
szla kar hibir tedavi grmem itir. Ancak lityum ve baz yeni
ilalar, kiiyi fel eden depresyonun yaratt hrnlk ve fkeyle,
m anik durum larn coku ve ycelik halini birbirine kartran tipik
dngy krabilir. M anik depresiflerde grlen bir sorun da, maninin
verdii cokuyla kiinin felaketle sonulanabilecek kararlar verme
sine ram en, yardm ihtiyacn hissetm eyecek kadar kendinden emin
olmasdr. Bylesi ciddi duygusal bozukluklarda, psikiyatrik ila te
davisi, hayat dzenlem eye yarayan bir aratr.
K endim izi kt hissettiim iz daha sradan ruh hallerini ise kendi
olanaklarm zla am am z gerekir. Ne yazk ki bunu her zam an kendi
kendim ize baaram yoruz; en azndan Case W estern Reserve ni
versitesinden psikolog D iane T icen, drt yz akn kadn ve er
kee kt ruh halinden kurtulabilm ek iin hangi stratejileri kullanp
bunlarn ne kadar faydasn grdklerini sorduu aratrmadan kan
sonu budur.2
Kendini kt hissetm e halinin giderilm esi gerektii yolundaki
felsefi nerm eye herkes katlm yor; T icea gre s a f ruh halini sa
vunan yzde belik bir grup, tm duygularn doal olduunu ne
srerek, ne kadar kt olursa olsun duygular olduu gibi yaam ak
tan yanayd. B ir de pragm atik nedenlerden tr kendini zellikle
tatsz ruh hallerine sokanlar vard: Bunlarn arasnda hastalarna kt
haberi verm eye hazrlanan doktorlar, adaletsizlie kar daha iyi sa-

91
yaabilm ek iin fke besleyen toplum sal eylem ciler, hatta oyun ala
nndaki kabadaylara kar kardeine yardm edebilm ek iin kendini
fkelendirdiini syleyen gen bir adam bulunuyordu. Bazlar ise
ruh halleriyle oynam akta tam am en M akyavelci bir tavr taknyordu;
faturalarn demeyenlere kar iyice kararl grnm ek iin kendile
rini bilerek fkelendiren tahsildarlar gibi.3 A ncak honutsuzluunu
kasten pekitiren az saydaki rnek bir yana braklrsa, birok kii
ruh hallerine yenik dmekten ikyetiydi. nsanlarn ruh hallerini
atlatm akta gsterdikleri baar ise belirgin bir ekilde farklyd.

HDDETN ANATOMS

O toyolda giderken bir arabann aniden nnze karak sizi teh


likeli biim de sktrdn dnn. A klnzdan geen ilk dnce
u orospu ocuuna bak! ise, buna daha youn fke ve intikam
hislerini ieren Bana arpabilirdi! Pi herif, bunu onun yanna kr
brakrsam adam deilim ! dncelerini izleyip izlem edii, fkenin
alaca yn asndan son derece nemlidir. Siz, onun boazn s-
karcasna direksiyonu sktka, parm aklarnzn eklem yerleri beyaz
lamaya balar. V cudunuz kam aya deil, kavgaya hazr hale gelir;
titrem eye balarsnz, alnnzda boncuk boncuk ter birikir, kalbiniz
gm gm atar, yz kaslarnz tehditkr bir ifadeyle gerilir. O adam
ldrm ek gelir iinizden. Sonra, bu durum sizi yavalatt iin arka
nzdaki arabann srcs kom a alacak olursa, ona kar da fkey
le patlam aya hazr hissedersiniz. te yksek tansiyonun, gz kara
araba srm enin, hatta otoyolda silah ekip ona buna ate etmenin
znde yatan bunlardr.
fkenin olum asna yol aan bu bir dizi dnceyi, sizi sktran
src hakknda daha iyi niyetli bir dnce tarzyla karlatralm :
Belki beni grmedi, belki de bu kadar dikkatsiz kullanm as iin iyi
bir nedeni vardr, birini hastaneye yetitiriyor olabilir. Bu olaslk
lar dnm ek, fkeyi acm a histeriyle ya da en azndan hogryle
yum uatarak, fke oluum unun nn keser. Sorun, bizi orantl bir
derecede ve gerektiinde fkelenm eye davet eden A ristonun da ha
trlatt gibi, ou kez fkeyi kontrol altna alam aymzdr. Ben-

92
jam in F ranklinin gzel bir ekilde dile getirdii gibi; fke hibir
zam an nedensiz deildir, ama ender olarak iyi bir nedeni vardr.
fkenin eitleri vardr. D ikkatsizce davranarak bizi tehlikeye
sokan srcye duyduum uz trden ani fkenin ana kaynaklarnda
biri am igdala olabilir. A ncak duygusal devrenin dier ucu olan neo-
korteks, byk olaslkla soukkanl bir intikam ya da adaletsizlie
veya hakszla kar duyulan fke gibi, daha hesapl fkeleri ortaya
karr. B u tr iyi dnlm fkeler, Franklinin dedii gibi iyi bir
nedeni olanlardr, ya da yle grnrler.
nsanlarn kanm ak istedikleri duygular arasnda en uzlalm az
gzkeni, fkedir; Tice, kiilerin en zor kontrol ettikleri duygunun
fke olduunu bulgulam tr. G erekten de fke, olum suz duygula
rn en batan karc olandr; kendini hakl karan srekli bir i
m onolog, fkeyi serbest brakm as iin zihni en ikna edici fikirlerle
doldurur. zntnn aksine, fke enerji verir, hatta coturur. fke
nin batan karcl, ikna gc, belki de kendi bana fke hakkn-
daki u tr grlerin neden bu kadar yaygn olduunu aklayabilir:
fke kontrol edilem ez, ya da ne olursa olsun kontrol edilmemelidir,
fkesini kusm ak, psikolojik rahatlam a asndan daha da iyidir. Bel
ki bu iki grn izdii kasvetli grntye tepki niteliindeki bir
kar gr ise, fkenin tam am en engellenebileceini ne srer. An
cak aratrm a bulgular dikkatle incelendiinde, fke konusundaki
bu bildik tutum larn yanl ynde ve belki de batan aa uydurm a
olduu grlr.4
fkeyi alevlendiren fkeli dnceler silsilesi, ayn zam anda
kiinin fkesini datm akta kulland en kuvvetli yntem lerden
birinin de olas anahtardr: En bata fkeyi alevlendiren inanlar
zayflatr. N eden fkelendiim iz hakknda ne kadar uzun dnr
sek, fkem izi hakl karacak o kadar ok iyi neden icat edebiliriz.
Kafay takm ak, fkeyi krkler. Ancak olaylara deiik bir adan
bakm ak, fkenin alevlerini sndrr. Tice da, bir durum u olum lu bir
erevede yeniden dnebilm enin, fkeyi engelleyen en gl yn
tem lerden biri olduunu bulgulam tr.

93
Hiddet Dalgas
Bu bulgu, uzun ve titiz deneylerle fkeyi ve hiddetin anatomisini
hassas bir ekilde zm leyen A labam a niversitesinden psikolog
D o lf Z illm annn vard sonularla rtm ektedir.5 fkenin kkeni,
sava ya da ka tepkisinin sava yannda olduundan, Zillm annn
fkeyi krkleyen genel nedenlerden birinin tehlike hissi olduunu
saptam as pek de artc deildir. Tehlike iaretini veren ey; ada
letsiz ya da kaba davranlara m aruz kalm ak, hakarete uram ak veya
aalanm ak, nemli bir hedefe doru ilerlerken engellenm ek gibi,
yalnzca bariz b ir fiziksel tehdit de olabilir. Bu alglam alar beyin
zerinde iki tr etkisi olan bir lim bik dalgann balatcs olur. Bu
dalgann bir blm , abuk, anlk bir enerji dalgas yaratan katekola-
m inlerin serbest braklm asdr; ve bu, Z illm annm deyiiyle sava
ya da ka durum larnda grld gibi, canl bir eylem sreci sa
lam aya yeterlidir. Bu enerji dalgasnn m r dakikalarla snrldr ve
duygusal beynin dman nasl tarttna bal olarak, o sre iinde
bedeni ya sk bir savaa ya da hzl bir kaa hazrlar.
Bu srada, am igdaladan hareket alan bir baka akm, sinir siste
minin adrenokortikal kesim inden geerek, kiiyi eylem e hazrlayan
glendirici bir genel zem in yaratr; katekolam in enerji dalgasndan
ok daha uzun sren bu genelletirilm i adrenal ve kortikal uyanm
saatlerce hatta gnlerce devam ederek, duygusal beyni uyarlm aya
zellikle hazr bir durum a sokar ve bunu izleyebilecek tepkilerin
abuk oluabilm esi iin bir temel oluturur. Genelde, adrenokorti
kal uyarlm ann yaratt bu tetikte olm a durum u, zaten bir miktar
tahrik edilm i veya bir eyden biraz rahatsz olmu insanlarn neden
fkelenm eye ok daha yatkn hale geldiklerini aklamaktadr. Her
trl stres, adrenokortikal uyarlm a yaratr ve fkelenm e eiini aa
ya eker. Bylece, ite zor bir gn geirm i birisi, akam st evde,
herhangi bir ey yznden -o cu k larn grlts ya da dankl
g ib i- aslnda baka bir zam anda bylesi bir duygusal korsanla yol
aacak iddette alglanm ayacak eylere hiddetlenm eye daha yatkn
olur.
Zillm ann, fke hakkndaki bu igrlere titiz deneylerin sonu
cunda varmtr. rnein bir incelem esinde, gnll kadn ve erkek

94
denekleri yardm cs araclyla ima yoluyla kkrtr. Arkasndan
gnll deneklere ho veya sinir bozucu bir film gsterilir. Daha
sonra gnlllerden, ayn zam anda Z illm annn yardm csna kar
lk verm e olanan tanyacak ekilde, o kiinin ie alnm asnda rol
oynayacan sandklar bir deerlendirm e yapm alar istenir. D enek
lerin verdii karln younluu, izledikleri film in onlar ne kadar
uyardyla doru orantl olmutur; sinir bozucu filmi seyretmek
onlar daha da fkeli yapm ve o kii hakknda en kt deerlendir
meleri yapm lardr.

fke fkeyi Besler


Z illm annn almalar, bir gn alveri ederken tank olduum
aile dram larndan birine aklam a getiriyor. Sperm arketin koridor
larndan birinde, yandaki oluna em patiyle, ll bir biimde
seslenen gen bir annenin sesi duyuldu: Onu... yerine... koy!
A m a istiyorum ! diye m zm zlanan ocuk, N inja K aplumbaal
m sr gevrei kutusuna sm sk sarld.
O nu yerine koy! Kadnn ykselen sesine fke hkim oluyor
du.
O anda alveri arabasna oturtm u olduu bebei, yum ulduu
reel kavanozunu yere drd. angrt duyulunca, Bir bu eksikti!
diye baran anne, fkeyle bebei tokatlad, yandakinin elinden
de kutuyu kapt gibi en yakn rafa koyup onu belinden kavrayarak
kucana ald ve arabay yan yatacak kadar tehlikeli bir ekilde hzla
koridordan aa srd. Bebek alam aya balad, ocuk ise ayaklar
n sallayarak, Beni indir, beni indirV' diye kar koydu.
Z illm anna gre, beden bu anneninki gibi zaten eikteyse ve bir
ey duygularn kontrolden km asna yol aarsa, bunu takip eden
duygu ister fke ister kayg olsun, zellikle youn yaanr. H iddet
lenm enin dinam ii de budur. Zillm ann ykselen fkeyi her biri ya
vaa yaylarak uyarc bir tepki balatan bir kkrtm a dizisi olarak
gryor. Bu dizide her ardk dnce veya alg, am igdala gdml
katekolam in dalgalarnn kk apta bir balatcsdr ve her biri
ncekilerin horm onal ivm esinin zerine kurulur. kincisi, birincinin
yatm asndan hem en nce, ncs de onlarn stne gelir ve by-

95
lece, her dalga bir ncekinin kuyruuna taklp bedenin fizyolojik
uyanlm a dzeyini abucak ykseltir. Bu yaplanm ada, sonradan ge
len bir dnce en batakinden ok daha iddetli bir fke balatr.
fke fkeyi besler, duygusal beyin kzr. Bu arada akln frenlem e
dii hiddet, patlayarak iddete dnr.
Bu noktada insanlar, balam ayan ve m antk snrlarn am,
intikam ve m isillem eden baka bir ey dnm eyen, neticenin ne
olabileceine kaytsz kalan kiilerdir. Z illm anna gre bu yksek
dzeydeki uyarlm a, bir kudret ve dokunulm azlk sanrs yaratarak
saldrganl tevik edip kolaylatrrken, hiddetlenm i kii bilisel
bir rehberden yoksun kalarak en ilkel tepkilere bavurur. Limbik
gd ykselm ektedir; hayatn gaddarlndan alnan en kaba dersler,
hareket tarzm belirler.

fkenin Merhemi
Hiddet anatom isi hakktndaki bu analize dayanan Zillm ann, iki
ana m dahale yolu neriyor. fkeyi datm ann bir yolu, fke dal
gasn balatan dnceleri yakalayp bunlara m eydan okumaktr.
nk ilk fke patlam asn onaylayp tevik eden, bir etkileim in
balangtaki deerlendirilm esidir; alevleri krkleyen ise bunu izle
yen deerlendirmelerdir. Zam anlam a nemlidir; fke dngsne ne
kadar erken aam ada m dahale edilirse o kadar etkili olur. Aslnda
yattrc bilgiler fke devreye girm eden nce gelirse, fkenin n
tam am en kesilebilir.
Anlam ann fkeyi yattrm a gc, Z illm annn dier yardm
csnn yapt deneyde de grlyor. Birlikte alt yardm cs,
egzersiz bisikletine binen gnll deneklere hakaret edip onlar k
krtr. Bu kabalna karlk verm e olana (yine yardm cnn ie
alnmasn etkileyecek olum suz bir deerlendirm e yapm a frsat)
tanndnda, gnlller bunu fkeli bir cokuyla yapar. Ancak bir
baka deneyde, yine bir baka yardm c, denekler kkrtldktan son
ra deneye katlr ve onlara m isillem e frsat verilm eden hem en nce,
kkrtc yardm cya bir telefon geldiini syler. Kkrtc yardm c
dar karken, yeni gelene de imal bir sz syler. A ncak yeni ge
len yardm c buna ters tepki verm ez ve gnll deneklere, odadan

96
km bulunan kiinin, yaklaan yksek lisans szl snavlarndan
dolay ne denli youn basklar altnda olduunu anlatr. Bundan son
ra kzgn denekler adam a misillem e yapm a frsatm yakaladklarnda
bunu kullanm az, hatta ektii skntlardan dolay ona anlay gs
terirler.
Bu tr yattrc bir bilgi, fkeyi krkleyen durumlar yeniden
deerlendirm eye yol aar. Ancak, fkeyi hafifletm e frsatnn belirli
bir m enzili vardr; Zillm ann bunun lml fke dzeyinde ie yarad
m, hiddete varan yksek dzeylerde ise, bilisel yeti kayb oldu
unu, yani akln yitirildii durum larda yattrm a frsatlarnn hi ie
yaram adm bulgulam t. nsanlar hiddetlendiklerinde, yattrc
bilgiyi Vah vah, ok yazk! diyerek, ya da Z illm annn nazik de
yiiyle, ngilizcenin ierdii en kaba tabirleri kullanm ak suretiyle
geitiriyorlard.

Yatma
On yam dayken, geirdiim b ir fke nbeti sonucunda b ir daha geri
dnm em eye yem in ederek evden ayrlm tm . G zel b ir yaz gnyd,
o tatl sknet ve gzellik beni yattrp teselli edene kadar sevim li
sokaklarda yrdm . B irka saat sonra pim an olm u, h atta tam am en
yum uam b ir ekilde geri dndm . O zam andan beri ne zam an fke-
lensem , im kn varsa ayn eyi yapyorum . Bu tedavi bana iyi geliyor.

Bu alnt, 1899 ylnda fke konusunda yaplm ilk bilim sel a


lm alardan birinde rol alan bir denein ifadesidir6 ve bugn bile,
fkeyi hafifletm enin ikinci bir yntem ine; hiddetlenm eye yol aacak
baka kkrtc unsurlarn bulunm ad bir ortam da, adrenal dalga
snn yatm asn bekleyerek fizyolojik adan sakinlem eye rnek
tekil ediyor: Szgelim i, bir atm a yaandnda, o kiiden bir sre
boyunca uzak durm ak gibi. Yatma sreci boyunca, fkelenm i kii
dm anca dncelerin trm ann frenlem ek iin dikkatini baka
yne ekecek, oyalanacak bir eyler arayabilir. lgisini baka bir
noktaya yneltm ek, Z illm anna gre olduka basit bir nedenle, ruh
halini deitirm ek asndan son derece gl bir yntemdir. H oa
vakit geirirken fkeli kalm ak zordur. Tabii iin p f noktas, nce
fkeyi hoa vakit geirebilecek kadar yattrmaktr.

97
Zillm annn fkenin trm an ve azal yollarn zmleyii, ki
ilerin fkelerini hafifletm ek iin kullandklarn syledikleri strateji
lerle ilgili D iane T icen bulgularnn birouna da aklama getiriyor.
Bunlar arasnda olduka etkili bir strateji, kendini yattrrken yalnz
kalm ak iin ekip gitmektir. Erkeklerin byk bir ksm , arabayla
dolam ay tercih eder ve bu, araba kullanrken bir ara verilmesini
salar. (Tice da bana, araba kullanrken bu yzden artk daha dikkatli
olduunu syledi). Belki daha gvenli bir seenek, uzun bir yry
e km ak olabilir; etkin egzersizler de fkeyi datm aya yardm c
olur. D erin nefes alma ve kaslar gevetm e gibi altrmalar, bedeni
fkenin yaratt yksek uyarlm a dzeyinden rahatlam a dzeyine
ektii ve fkeyi balatan eyden uzaklatrd iin yararldr. Et
kin egzersiz, benzeri nedenlerden tr fkeyi yattrm aya yardm
c olabilir. Egzersiz srasnda yksek bir fizyolojik dzeye ktktan
sonra durunca, beden daha dk bir etkinlik dzeyine dner.
A ncak fke uyandran dnceler zihni m egul etmeyi srdrr
se, yattrm a sreci ie yaram az, nk bu tarz her dnce yeni
fke dalgalarna yol aabilecek kk bir vesiledir. lgi odan de
itirm e, fkeli dnce silsilesini durdurma gcne sahiptir. Tice,
fkeyi kontrol etm ek iin izlenen stratejilerle ilgili aratrm asn
da, odak deitirm enin fkeyi yattrm aya byk lde yardmc
olduunu saptamtr. TV, sinem a izlem e, kitap okum a ve benzeri
eyler hiddeti krkleyen fkeli dncelere m dahale eder. Ancak
Tice, kendisi iin alveri yapm ak ya da yem ek yem ek gibi zevklere
teslim olm ann fazla etkili olm adn da ortaya koym utur; kiinin
alveri iin dolarken ya da bir para ikolatal keki mideye indi
rirken, fkeli dnceleri zihninde tamaya devam etm esi hi de zor
deildir.
Bu stratejilere, D uke niversitesinden psikiyatr Redford Wil-
liam sn, yksek kalp hastal riski tayan saldrgan kiilerin si
nirlenm e eilim lerini kontrol etmeleri iin gelitirdii stratejiler
de eklenebilir.7 Tavsiyelerinden biri, zbilinci kullanarak, kukucu
ya da dm anca dnceler zihinde uyanr uyanm az farkna varp
bunlar yazmaktr. fkeli dncelerin bylece farkna varldktan
sonra bunlara kar klabilir, yeniden deerlendirilebilir. Ancak

98
Z illm annn bulgulad gibi, bu yaklam fke hiddete dnmeden
nce daha fazla ie yaramaktadr.

Davurum Yanlgs
N ew York kentinde bir taksiye yerletiim de, gen bir adam
taksinin nnde durmu, karya gem ek iin trafiin rahatlam as
n bekliyordu. Sabrsz src kom a alarak onu yrm eye zorlad.
Gen adam n buna tepkisi ise, kalarn atarak m stehcen bir hare
ket yapm ak oldu.
Src, Seni gidi orospu ocuu! diye barrken, bir gaza bir
frene basarak taksiye tehlikeli ham leler yaptryordu. Bu lmcl
olabilecek tehdit karsnda gen adam som urtarak azck kenara e
kildi ve taksi adm adm trafie karm ak zereyken, araca bir yum
ruk indirdi. Buna karlk src, adama azna geleni syledi.
Yola devam ederken her halinden sinirinin gem em i olduu belli
olan src, Kim seye pabu brakm ayacaksn. Sen de baracaksn,
en azndan insan kendini iyi hissediyor! dedi.
ini boaltarak rahatlam a -h id d eti da v u rm a- bazen fkeyle
ba etm enin en yceltilen yntemidir. Halk arasnda yaygn kurama
gre, bylece insan kendini daha iyi hisseder. A ncak Zillm annn
bulgularna gre, fkesini kusarak rahatlam a tezine kart bir gr
var. Bu gr, davurum un etkilerini deneysel olarak aratran psi
kologlarn, 1950lerde, fkeyi kusm ann ondan kurtulm aya pek az
yaradm (tabii fkenin batan karan bir yan olduundan, kiiler
tatm in olduklarn hissedebilir)8 bulgulam asndan beri savunulm ak
tadr. fkeyi kusm ann ie yarad durum lar da olabilir; hedef kii
ye dorudan ynelik olduunda, durum un kontrol altna alnd ya
da adaletsizliin giderildii hissini verdiinde, veya dierine hak
ettii kadar zarar verilip m isillem ede bulunm adan, hoa gitmeyen
bir davrann deitirm esini saladnda olduu gibi. A ncak fke
nin tahrik edici doasndan dolay bunlar sylem ek, yapm aktan ok
daha kolay olabilir.9
Tice, fke kusm ay, yatm ann en kt yollarndan biri olarak
gryor: Hiddetli patlam alar beyni iyice uyarr ve insan daha az de
il, daha ok fkelendirir. T icea gre, insanlar kendilerini kzdran

99
kiiden fkelerinin acsn kardklarn anlattklarnda, bunun etki
si o ruh halini giderm ek deil, uzatm ak oluyordu. ok daha etkili
olan yntem se, nce yatp sonra daha yapc veya kendini ortaya
koyacak bir biim de, o kiiyle yzleerek anlam azl gidermekti.
fkeyle nasl ba edilebilir sorusuna, Tibetli bir hoca olan Chogyam
Tringpa bir zam anlar u yant verm iti: fkeni iine atma. Ancak
fkeyle hareket de etm e.

KAYGIYI YATITIRMA: NE, BEN M TASALANIYORUM?

Eyvah! Egzozdan kt bir grlt geliyor... Yine servise m i gtrm eli,


ne? M asrafn karlayam am .,. Ja m ie nin niversitesi iin ayrdm pa
radan ekm em gerekir... Ya okul taksitini deyem ezsem ? G een haftaki
okul karnesi ktyd... Ya n otlan daha da der ve niversiteye gire
m ezse? Egzoz da fena halde patrt karyor...

Kaygl bir zihin ucuz bir m elodram n ksr dngsne bylesine


kaplmken, bir dizi tasa birbirini kovalar ve yine en baa dnlr.
Yukardaki m ek, Pennsylvania State niversitesinden psikolog Li-
zabeth Roem er ve Thomas B orkovecten alnmtr. K aygnn temeli
olan tasalam na hakkndaki aratrm alar, bu konuyu nrotiin sanat
olm aktan bilim dzeyine ykseltm itir.10 Tasalanma ie yarad s
rece bir aksaklk yoktur; bir sorun zerinde kafa yorm ak -tasalanm a
gibi grnse de, yapc bir ekilde zihninde evirip evirm ek- bir
zm getirebilir. Aslnda tasalanm ann tem elinde yatan, evrim sre
cinde hayati nem tam olan potansiyel tehlikelere kar tetikte
olmaktr. K orku duygusal beyni uyard zaman, bunun sonucunda
ortaya kan kaygnn bir ksm dikkati yakndaki tehlikeye odak
lar ve baka eyleri o an iin bir kenara braktrarak, zihni tam am en
bununla m egul eder. Bir anlam da tasalanm a, olas aksaklklarn ve
bunlara kar alnacak nlemlerin b ir provasdr; tasalanm ann ilevi,
hayatn tehlikelerine kar olum lu zmleri nceden retmektir.
En zoru, tekrarlana tekrarlana bir ksr dng halini alan, fakat
hibir zam an herhangi bir olum lu zme daha fazla yaklaam ayan
kronik tasalanmalardr. Kronik tasalanm a yakndan incelenirse, d
k dzeyde bir duygusal korsanln tm zelliklerini tad g

100
rlr. Tasalarn belli bir kayna yoktur, kontrol edilemezler, srekli
bir kayg duygusu yaratr, m antktan etkilenm ezler ve kii tasalan
m aya tek ve kat bir bak asndan bakar. Ayn tasalanm a dngs
younlap kalc bir hal alrsa, izgiyi aarak tam am en sinirsel bir
korsanla, kayg bozukluklarna dnr: fobiler, saplantlar - kont
rolsz gdler ve panik nbetleri gibi. Bu bozukluklarn her birinde
tasalanm a oda belirgin bir tarzda sabitleir. Kayg, fobisi olanlarda
korkulan durum zerinde; saplantl kiilerde korkulan bir felaketi
nleme sabit fikri zerinde; panik nbetine tutulanlarda ise lm
korkusu ya da o panie kaplm a olasl zerinde younlar.
Btn bu durum larn ortak noktas tasalarn nndan km as
dr. rnein saplant ve kontrolsz drt bozukluklarndan dolay
tedavi grm ekte olan bir hanm , gnnn byk bir blm n hep
ayn eyleri yaparak geiriyordu: Gnde birka kez krk be dakika
lk dular alyor, yirm i kez ya da daha sk olarak, be dakika ellerini
ykyordu. Ayrca tuvalet ispirtosuyla ovarak sterilize etm edii hibir
yere oturam yordu. ok kirli olduklar gerekesiyle ne bir ocuu
ne de bir hayvan elleyebiliyordu. Bu drtlerin tm nn tem elinde
rktc boyutlardaki m ikrop korkusu vard; her eyi sk sk ykayp
sterilize etm ezse, b ir hastala yakalanp lecei dncesiyle tasa
lanyordu.
Psikiyatrik literatrde srekli tasalanm a hali anlam na gelen ge
nellem i kayg bozukluu dolaysyla tedavi gren bir kadndan,
bir dakika boyunca tasalarn yksek sesle dile getirm esi istendiin
de yle bir tepki verdi:
B unu doru yapam ayabilirim . O kadar yapm ack olur ki, asl sorunu
gsterm eyebilir, oysa bizim asl sorunu bulm am z gerekiyor... nk
asl sorunu bulam azsak, iyileem em . yileem ezsem de, hibir zam an
m utlu o lam am .12

Tasalanma konusunda tasalanm ann bu ustaca gsterisinde, hasta


bir dakika sreyle tasalarn dile getirm esi talebine bile, birka sani
ye iinde hayat boyu srecek bir felaketi dnm eye balayarak tep
ki vermitir: H ibir zaman m utlu olam am . Tasalar genelde bu tr
bir izgi izler, kii kendi kendine bir tasadan dierine atlayan ve ou
kez korkun bir trajedinin hayaliyle her eyin felaketle sonuland

101
bir yk yaratr. Tasalar genelde zihnin gznde deil, kulanda,
yani grntler yerine szcklerle ifade bulur. Bu gerek, tasalan
may kontrol etmek bakm ndan nemlidir.
Berkovec ve m eslektalar, tasalanm a zerinde almaya, uyku
suzlua bir tedavi yntem i ararken baladlar. D ier aratrm acla
rn da gzlem ledii zere, kayg iki biim de kendisini ortaya ko
yar: B ilisel olarak, yani tasal dncelerle, ya da som aiik olarak,
yani terlem e, kalp arpnts, kas gerginlii gibi kaygnn fizyolojik
sem ptom laryla. B erkovece gre uykusuzluk ekenlerin asl sorunu
bedensel uyanklk deildi. Onlar uyank tutan ey, araya giren d
ncelerdi. B unlar kronik tasal kiilerdi ve ne kadar uykular olursa
olsun tasalanm ay durduram yorlard. Uykuya dalm alarna yardm
c olan tek ey, zihinlerini tasalardan arndrm alar ve bir geveme
yntem inin yaratt duyum lara odaklanm alaryd. Ksacas, tasalar
ancak dikkati baka noktaya evirerek durdurulabiliyordu.
A ncak tasal kiilerin ou bunu yapamaz. B erkovece gre bu
nun nedeni, tasalanm adan elde edilen ksm i bir dln bu alkanl
kuvvetlendirici etkisidir. Tasalarn olum lu bir yan olduu sanlr.
Tasalar, olas tehditlerle, kiinin yoluna kabilecek tehlikelerle ba
etm enin yollardr. Tasalanm a -b aarl olduunda- bu tehlikelerin
bir provasn yaptrp onlarla baa kma yntem leri zerinde dn
drr. Ancak tasalanm a her zam an bu kadar ie yaramaz. B ir soru
nun zm iin yeni seenekler ve bak alar, genelde tasadan,
zellikle de kronik tasadan dom az. Tasalanan kiiler, olas sorunla
ra zm retm ek yerine genelde tehlike zerinde dnr ve kendi
lerini bununla balantl h a fif bir korkuya gmerek, ayn dncenin
etrafnda dnp dururlar. Srekli tasalanan kiiler tam am en olaslk
d olan bir sr ey hakknda tasalanrken; hayatta bakalarnn hi
farknda olm ad tehlikeler grrler.
Yine de, B erkovece tasalanm ann kendilerine yararl olduunu,
kendi kendini beslediini ve korku dolu dncelerin sonsuz dn
gsnde dnp durduklarn anlatmlardr. Tasalanma neden adeta
zihinsel bir bam llk yapm aktadr? B erkovecin de deindii gibi,
batl inanlarda da olduu gibi, tasalanm a alkanlnn tu haf bir e
kilde pekitirici bir yan vardr. nsanlar gereklem e olasl dk
pek ok ey iin tasalandklarndan -sev ilen birinin bir uak kaza

102
snda lmesi, iflas etm ek g ib i- bunda en azndan ilkel lim bik beyin
asndan sihirli bir ey var gibidir. Beklenen bir ktl uzak tutan
muska gibi, tasalanm a psikolojik adan, saplant halini alan tehlike
yi nleyen ey olarak grlr.

Tasalanma i
K adn, bir yayncnn yapt i teklifinin cazibesine kaplarak O rta Ba-
tdan Los A ngelesa tanm t. Fakat daha sonra yaynevi baka biri
tarafndan satn alnd iin, isiz kalm t. ok oynak b ir pazar olan
serbest yazarla giriti; bu k ez de, ya kendini ie boulm u, ya da ki
rasn deyem eyecek durum da buluyordu. Sk sk telefonlarn snrla
m ak zorunda kalyordu ve ilk k ez salk sigortasndan yoksun kalm t.
B u gvencesinin olm am as zellikle sknt vericiydi: S alnn bana
felaketler aacan dnm eye balam t. H er ba arsn b ir beyin
tm rnn habercisi olarak gryor, araba kullanrken hep kaza gei
recei gznn nne geliyordu. K endisini ou kez tasal, hayallere
dalm , karm akark skntlar iinde buluyordu. D ediine gre, tasala
rnn neredeyse bam llk yaptnn farkndayd.

Berkovec tasalanm ann beklenm edik bir yararn daha kefetm i


ti. nsanlar tasal dncelerine gm lyken, tasalarn arl kay
gnn znel durum larn -n ab zn hzlanm as, boncuk boncuk terleme,
titrem e g ib i- pek fark etm iyor ve tasalanm a srdke, en azndan
nabzdan grld kadaryla, bu kaygy ksm en batryordu. An
lalan, olaylar u srayla geliiyordu: Tasal kii olas bir tehdit ya
da tehlike im gesini canlandran bir eyin farkna varyor; kurgulanan
felaket de h afif bir kayg nbeti balatyordu. A rdndan tasalanan
kii sknt veren bir dizi dnceye dalyor ve bunlarn her biri ta
salanlacak bir baka konuyu ortaya karyor; kiinin dikkati bu bir
dizi tasayla srklenirken, tam da bu dncelere odakland iin,
zihni ilk bata kaygy uyandran felaket im gesinden uzaklatryor
du. B erkovece gre, im geler dncelere nazaran daha ok fizyolo
jik kayg uyandrdndan, dncelere gmlmek felaket imgelerini
uzaklatrarak kayglanmay bir m iktar azaltyordu. Tasa da, kendi
yaratt kaygnn ksm en ilac olarak, ayn lde pekitirilm i olu
yordu.

103
A ncak kronik tasalar gerekten zm e gtren yaratc yenilik
ler yerine, kalplam, kat fikirler haline dntklerinden, kiiye
zarar verirler. Bu katlk sadece tasalandran dncenin hem en he
m en ayn fikirleri tekrarlayp duran aikr ieriinde kendini gs
termez. Aynca nrolojik bir dzeyde de, kortikal b ir katlktan sz
edilebilir; duygusal beynin deien koullara gre esnek tepkiler
gsterebilmesinde bir eksiklik ortaya kmaktadr. zetle, kronik
tasalanm a baz durum larda ie yarasa da, getirecei sonular asn
dan baz durumlarda ie yaram az: K aygy biraz azaltr, ama hibir
zam an sorunu zmez.
Srekli tasalanan kiilerin yapm ad balca ey, kendilerine en
ska verilen tlere uymaktr: Tasalanm a artk (ya da daha kt
s Tasalanma - Keyfine bak). K ronik tasalar, dk dzeyli amig-
dala oluum lar olduundan, davetsiz misafirlerdir. D oalar gerei,
zihinde bir kez uyandklarnda ise, kalc olurlar. B irok deneyden
sonra Berkovec, en tasal kiilerin bile bu alkanl denetim altna
alm asna yardm c olacak baz basit adm lar kefetmitir.
lk adm zbilintir; tasalandran dnceleri olabildiince ba
langta, en iyisi o belirsiz felaket im gesi tasa-kayg dngsn ba
latr balatm az ya da hem en sonra yakalamaktr. Bu yaklam dan
yola kan Berkovec, ncelikle kiilere kaygnn iaretlerini izlem e
yi, zellikle de tasa uyandran durum lar ya da tasay balatan belir
siz dnce ve imgeleri, bunlarla birlikte de, bedende oluan kayg
duyum larn tanm lamay retiyor. Uygulam ayla, insanlar tasalarn
her seferinde kayg dngsnn b ir ncekinden daha erken bir evre
sinde tanm layabilecek hale geliyorlar. Tasalanm aya baladklarnn
farkna vardklarnda uygulayacaklar gevem e yntem lerini re
nerek ve her gn tekrarlayarak, en ok ihtiya duyduklar anda kul
lanabiliyorlar.
Gevem e yntem i tek bana yeterli deildir. Tasal kii, tasa
uyandrabilecek dncelere etkili bir biim de m eydan okum ak
durumundadr, eer bu yaplm azsa tasa dngs her seferinde geri
dnecektir. Dolaysyla bundan sonraki adm, insann kendi var
saym larna eletirel bir biim de yaklam asdr: K orkulan olayn
gereklem e olasl yksek midir? Bunu durduracak yalnzca tek
bir seenek olduu ya da hibir seenein olm ad doru m udur?

104
G erekten y aran var m dr? Yapc nlem ler alnabilir mi? Bu kay
g verici dncelere tekrar tekrar kaplm ann gerekten yarar var
mdr?
Bu dncelilik ve salkl kukuculuk, byk olaslkla alt d
zey kaygnn tem elindeki sinirsel uyarlm ay frenleyecektir. Bu tr
dncelerin etkin bir biim de retilm esi, tasann limbik gdsn
kstlayabilecek devreyi harekete geirebilir; ayn zam anda, etkin bir
gevem e hali yaratm ak, duygusal beynin bedenin her yanna gnder
mekte olduu kayg iaretlerini dengeler.
Berkovec bu stratejilerin tasalanm ayla badam ayan bir dizi zi
hinsel etkinlik oluturduuna iaret ediyor. Tasaya engel olunm adan
tekrar tekrar olum asna izin verilirse, ikna gc artar; onunla eit
derecede akla yakn bir dizi gr karsna konulabilirse, tasa ieren
o dncenin safa doru olarak alglanm as engellenir. Psikiyatrik
tehis gerektirecek kadar ciddi boyutlarda tasalanan kiiler bile bu
yolla tasalanm a alkanlklarndan kurtarlmtr.
te yandan, tasalar ok ciddi boyutlara ulap fobi, saplant,
kontrolsz drt bozukluu, ya da panik nbetleri haline dnm
kiilerin -a sln d a bir zbilin iareti o la ra k - bu dngy krm ak iin
ila tedavisine bavurm as saduyulu bir yaklam olabilir. Yine de,
ila tedavisi bittiinde kayg bozukluklarnn tekrarlanm asn nle
m ek iin duygusal devreyi terapi yoluyla yeniden eitm ek gerekir.13

MELANKOLYLE BA EDEBLME

nsanlarn kurtulm ak iin en fazla aba harcadklar ruh hallerinin


banda znt gelir; D iane Tice, insanlarn kederden kurtulm aya
altklar srada, ok daha yaratc olduklarn bulgulamtr. Tabii
tm zntlerden kam ak gerekm ez; her trl ruh hali gibi, m elan
kolinin de baz yararlan vardr. B ir kaybn verdii zntnn dei
tirilem eyen belli etkileri vardr: Elenceye, zevk alman eylere kar
ilgimizi keser, dikkati kaybedilen eye odaklar, en azndan bir sre
liine yeni giriim ler iin gereksindiim iz enerjiyi tketir. zetle, bu
durum kiiyi hayatn m egalelerinden uzaklatrp derin dncelere
yneltir. K aybm zn yasn tutabilm em iz, anlamn derinlem esine

105
dnebilm em iz ve sonuta hayatm z devam ettirm emizi salaya
cak gerekli psikolojik ayarlam alarla yeni planlar yapabilm em iz iin,
bizi adeta askya alr.
M ahrum iyet yararldr; depresyona gm lm ek ise deildir. W illi
am Styron, hastaln birok korkun belirtisini kendine zg s
lubuyla yle sralyor: K endinden nefret, deersizlik hissi, kfl
bir neesizlik ile kasvet km esi, rkm e ve yabanclam a duygusu
ve hepsinden beteri, insan boan bir kayg .14 Bir de zihinsel belir
tiler var: Zihin karkl, dikkatini toplayam am ak ve bellek kay
b; daha sonraki aamada ise, kiinin zihnine anarik arptm alar
ve dnsel sreleri yutan zehirli ve adlandrlam aya bir dalga
nn, yaayan dnyaya keyifli bir tepki verme olanan ldrd
hissi egem en oluyor. Fiziksel etkileri yle sralyor: Uykusuzluk,
yaayan bir ldeki kaytszlk hissi, bir tr uyuukluk, halsizlik,
zellikle de tu h af bir krlganlk ve bununla birlikte kpr kpr bir
huzursuzluk. Sonra zevk alma yetenei yitirilir: Yiyecekler, duyu
larn kapsam nda olan her ey gibi, tm yle tatsz gelir. Nihayet,
gri renkte iseleyen dehet fiziksel acy andracak kadar hissedilir
bir ylgnla dnrken, um ut yok olur. Bu o kadar dayanlm az bir
acdr ki, intihar bir zm gibi gzkr.
Bylesi derin depresyonlarda hayat fel olur; yeni bir balang
yaplam az. D epresyonun sadece belirtileri bile hayat dondurmaya
yeter. S ytrona hibir ila tedavisi ya da terapi yardm c olamad;
ancak zam anla ve bir hastaneye snm as sonucu bu ylgnln gi
derebildi. ou insan iin, zellikle de daha h afif vakalarda, psiko
terapi ve ila tedavisi ie yaryor. Gnm zde ok kullanlan Prozac
gibi, bir dzineden fazla ila, zellikle derin depresyon durum larnda
etkili olabiliyor.
Benim burada zerinde durm ak istediim, en st dzeyinde, tek
nik dille klinikalt depresyon denilen sradan m elankoliye dnen
bildiim iz znt halidir. Bu, insanlarn i kaynaklar varsa, kendi
kendilerine ba edebilecekleri dzeyde bir kederdir. Ne yazk ki, en
sk bavurulan baz stratejiler geri tepebilm ekte ve insanlar ncesin
den daha kt bir durum da brakabilm ektedir. Bunlardan biri, yalnz
kalmaktr; morali bozuk olanlara genellikle ekici gelen bu strateji,
ounlukla zntye bir de yalnzlk hissi katm aktan baka ie yara

106
maz. Bu, T icen depresyonla savam ann en popler taktiklerinden
birinin sosyallem e -y em e e km ak, m aa ya da sinemaya gitmek;
ksaca arkadalar ya da aileyle birlikte bir eyler y apm ak- olduu
bulgusunu bir lde aklayabilir. Bu taktik sonuta znty kii
nin kafasndan karabiliyorsa, ie yarar. A m a kii o anlar kendisini
bu hale sokann ne olduunu dnerek geiriyorsa, sz konusu tak
tik ruh halini uzatm aktan baka ie yaram az.
Aslnda depresyon halinin kalc ya da geici oluunun en nem
li belirleyicisi, kiilerin derin dncelere ne derece dalddr. Bizi
bunaltan ey yznden tasalanm ak, depresyonu daha da younlat
rp uzatr. D epresyonda tasalar deiik ekillere brnr ve bunlarn
her biri bizzat depresyonun bir yanna odaklanr: kendimizi ne kadar
yorgun hissettiim iz, enerji ya da m otivasyonum uzun ne kadar az
olduu ya da ne kadar az i karabildiim iz gibi. Genelde bu d
ncelere sorunu hafifletebilecek som ut bir hareket tarz elik etmez.
Stanford niversitesinde depresyondaki kiilerin derin dnceleri
zerinde alan psikolog Susan N olen-H oeksm a, sk rastlanan dier
tasalar arasnda, kendini tecrit etm e ve moralinin ne kadar bozuk
olduu dncesi, einin depresyon yznden kendisini istem eyece
i endiesi ve uykusuz bir gece daha geirip geirm eyecei m erak,
saylabilir diyor.s
Depresyondaki kiiler bazen bu derin dncelerini kendilerini
daha iyi anlam aya altklarn syleyerek hakl karmaya al
rlar; oysa aslnda znt hislerini, ruh hallerini iyiletirecek her
hangi bir abaya girm eden, beslem i olurlar. Bu yzden, terapide
depresyonun nedenlerinin derinlem esine incelenmesi, eer igrye
ya da bu depresyona neden olan koullar deitirecek eylem lere yol
ayorsa, ok yararl olabilir. A ncak edilgen bir biim de zntye
boulm ak, durum u sadece daha da ktletirir.
Derin dnceler ayrca daha da bunaltc koullar yaratarak
depresyonu kuvvetlendirebilir. Nolen H oeksm ann verdii rnek
te, depresyonda olan bir bayan sat eleman zamann bu durum u
na endielenm ekle geirdiinden, nem li mterilere ayracak vakti
kalmaz. Satlar dnce de, kadn kendini baarsz hisseder ve bu
da depresyonu besler. Am a depresyona ilgi odan deitirm eye a
larak tepki verseydi, kendini m teri ziyaretine vererek kafasndan

107
znty uzaklatrablirdi. Satlarn dmesi ihtimali azalr ve srf
sat yapm as bile kendine gvenini artrarak depresyonunu bir m ik
tar azaltabilirdi.
N olen-H oeksm ana gre kadnlar depresyondayken derin dn
celere dalm aya erkeklerden daha yatkndr. O na gre bu, kadnlarda
depresyon tehisinin erkeklere oranla iki kat daha fazla olmasn en
azndan ksm en aklamaktadr. Tabii, iin iinde kadnlarn sknt
larn daha kolay dile getirebilm eleri veya hayatlarnda depresyona
yol aacak daha fazla ey olmas gibi, baka etkenler de bulunuyor.
Erkekler ise depresyonlarm alkolde bom ay tercih ediyor olabilir;
alkolik erkeklerin oram kadnlarn iki kat kadardr.
Baz almalar, bu dnce m odellerini deitirm eyi hedefleyen
bilisel terapinin, h afif klinik depresyon tedavisinde ila tedavisine
eit, hatta h afif depresyonun tekrarn nlem ekte daha stn oldu
unu gstermektedir. Bu m cadelede zellikle etkili olan iki strateji
vardr.16 Biri, tasalarn m erkezindeki dncelere m eydan okumay
-geerliliklerini sorgulam ay ve daha olumlu alternatifleri dnm e
y i- renmektir. Dieri ise, zihnin odan deitirecek ho faaliyet
leri bilinli olarak program na almaktr.
Odak deitirm enin ie yaram asnn bir nedeni de, depresif d
ncelerin otom atik niteliidir: kiinin zihnine beklenm edik biim de
girerler. D epresyondaki kiiler bunaltc dnceleri bastrm aya a
lsalar bile, ou kez daha iyi seenekler bulam azlar; bunaltc d
nceler zihni igal eder etmez, beynin kurduu balantlar zerinde
gl bir m knats etkisi yapar. rnein depresyondaki kiilerden,
kark bir biim de verilm i be kelim eden oluan cm leleri dzelt
meleri istendiinde, bunaltc ierii olanlar (G elecek ok karanlk
grnyor) iyim ser olanlardan (G elecek ok parlak grnyor)
ok daha rahata bir araya getirmilerdir.
Depresyonun kendi kendini beslem e eilimi, insanlarn setik
leri baka ilgi alanlarn bile glgeleyebilm ektedir. D epresyondaki
kiilere, dikkatlerini bir arkadan cenaze treni gibi zc bir ey
den uzaklatrabilm ek iin, neelendirici, veya dnm e gerektiren
etkinlikleri ieren bir liste verildiinde, daha ok hznl olanlar
semilerdir. Bu alm ay yapan, Texas niversitesinden psikolog
Richard W enzlaffa gre, depresyona girm i kiilerin tam am en can-

108
liindrc, neeli bir eye dikkatlerini verebilm eleri ve farknda ol
madan -m en d il slatan bir film, trajik b ir rom an g ib i- ilerini yine
karartacak bir eyi sem em eleri iin, zel b ir aba gsterm eleri ge
rekir.

Depresyona Kar Moral Ykselticiler


Sisli bir gnde bilm ediiniz dik ve virajl b ir yolda araba kullandnz
dnn. A niden, bir yan yoldan -z a m a n n d a fren yapm anza im kn
verm eyecek e k ild e - b ir iki m etre nnze b ir araba kveriyor. T m
gcnzle frene basnca savrulan arabanz, dier arabaya yandan arp
yor. C am larn patlam asndan ve m etallerin i ie gem esinden hem en
nce, arabann iinde ana okuluna gitm ekte olan b ir grup kk ocu
un olduunu gryorsunuz. arpm a sonrasndaki ani sessizliin ar
dndan alam alar duyuyorsunuz. T oparlanp br arabaya kotuunuz
da bir ocuun hareketsiz yattn gryorsunuz. Bu trajedi yznden
kendinizi pim anlk ve znt duygularna boulm u hissediyorsunuz.

Bu tr i paralayc senaryolar W enzlaffn deneylerine katlan


gnlllerin sinirlerini altst etm ek iin kullanlm t. Gnlllerden
bu sahneyi zihinlerinden uzaklatrm aya alarak dokuz dakika bo
yunca akllarndan geenleri yazm alar ve rahatsz edici sahne akl
larna geldike bir iaret koym alar istendi. Zam an getike ou kii
bu sinir bozucu sahneyi daha az dnm eye balasa da, daha depresif
olanlarn aklna bu sahne daha sk gelm eye balad ve hatta dikkat
lerini baka yere ekm eye ynelik dncelerde bile buna dolayl
gnderm eler yaptlar.
Dahas, depresyona eilim li denekler, odak deitirm ek iin ba
ka sknt verici dncelere bavurdular. W enzlaffn bana syledi
ine gre, Zihindeki dnceler birbirlerine salt ierik bakm ndan
deil, tadklar ruh haliyle de balantldr. K iiler kendilerini kt
hissettiklerinde, kt bir ruh haliyle balantl dnceler dizisi daha
kolay akllarna gelir. D epresyona girm eye yatkn olanlar, bu dn
celer arasnda ok kuvvetli balant alar yaratabilir ve bylece bir
kez kt b ir ruh haline girildi mi, bunlar bastrabilm ek daha da zor
lar. ronik bir biim de, depresyondaki kiiler zihinlerinden bunalt

109
c konulan atabilm ek iin yine bylesi konular kullanrlar ve bu da
sadece daha fazla olum suz duygular yaratm aya yarar.
Bir kuram a gre alam ak, doann sknty hazrlayan beyin
kim yasallarnn dzeyini drm ekte kulland bir yol olabilir. A
lam ak bazen bir znt nbetine son verse de, kiiyi hl ylgnl
nn nedenlerine saplanm durum da brakabilir. Ala, alrsn,
fikri yanltcdr. D erin dnceleri pekitiren bir alama, sadece
strab uzatr. D ikkatini baka, yne verm ek ise, znty besleyen
dnceler zincirini krar; elektrook tedavisinin derin depresyon
larda etkili oluunu aklayan balca kuram lardan biri, ksa bir sre
iin bellek kaybna yol atn ve zntlerinin nedenini hatrla
yam adklar iin hastalarn kendilerini daha iyi hissettiklerini ileri
srmektedir. Diane T icem bulgularna gre h afif zntlerden kur
tulm ak isteyen ou insan okum ak, TV, sinema, video oyunlar izle
m ek, bilm ece zmek, uyum ak, bir tatil dlem ekle oyalandklarn
bildirm ilerdir. W enzlafPa gre bunlar arasnda en etkili olanlar ruh
halinde b ir deiim e yol aanlardr -heyecanl bir spor olay, kom ik
bir film, m oral veren bir kitap gibi. (Burada dikkat edilm esi gereken
nokta udur: Baz oyalayc etkinlikler depresyonu besleyebilir. ok
fazla TV seyredenler zerinde yaplan aratrmalar, genellikle TV
seyrettikten sonra daha da youn bir depresyona girdiklerini gster
mektedir!)
Ticea gre aerobik egzersizi h afif depresyonla ve dier kt ruh
halleriyle ba etm ekte daha etkin yntem lerden biridir. A ncak iin
p f noktas, aerobiin m oral ykseltici etkisinin tembel, genellikle
pek idman yapm ayan kiilerde grlmesidir. G nlk egzersizlerini
dzenli yapanlar ise, bu yntem in olumlu etkisini byk olaslkla
buna ilk baladklarnda hissederler. Devam l egzersiz yapanlarn
ruh hali zerinde ise ters bir etki olur: Gnlk egzersizlerini yap
m adklarnda, kendilerini kt hissetm eye balarlar. Egzersizin ie
yaram asnn nedeni, ruh halinin getirdii fizyolojik durum u deitir
m esidir: D epresyon alt dzeyde bir uyarlm a durumudur, aerobik ise
bedeni yksek bir uyarlm a dzeyine karr. Ayn ekilde bedeni alt
dzeyde b ir uyarlm a durum una getiren geveme teknikleri de, bir
st dzey uyarlm a durum u olan kaygya iyi geldii halde, depres
yona kar o kadar etkili olmuyor. Bu yaklam lardan her biri dep

110
resyon ve kayg dngsn krabilir nk beyni, iinde bulunduu
duygusal hal ile badam ayan bir etkinlik dzeyine karr.
kram larla ve duyusal zevklerle neelenm ek de, kederi bertaraf
etm ek iin kullanlan popler panzehirlerdendi. nsanlarn depres
yondayken kendilerini yattrm akta kullandklar eyler, scak ban
yolardan sevdikleri eyleri yem ee, m zik dinlem ekten sekse kadar
uzanyordu. Kt bir ruh halinden kurtulm ak iin kendine bir hedi
ye alm ak ya da bir ikram da bulunm ak, tpk alveri yapm ak hatta
yalnzca vitrin bakm ak gibi, zellikle kadnlar arasnda poplerdi.
T icen niversitedeki deneklerden elde ettii sonulara gre, zn
ty hafifletm ek iin yem ek yem ek, kadnlarda erkeklere oranla
kat daha yaygnd; te yandan erkekler ise m oralleri bozukken alkol
ya da uyuturucu kullanm na kadnlardan be kat daha yatkndlar.
Panzehir olarak ar yem enin ya da iki im enin zarar, hi kukusuz
bunlarn kolayca geri tepebilm eleridir. Ar yem ek pim anla yol
aar; alkol ise m erkezi sinir sistem i zerinde depresif etki yaparak
depresyonun kendi etkisini daha da artrr.
Ticea gre moral dzeltm ek iin daha yapc b ir yaklam ise,
ufak bir zafer ya da kolay bir baar yaratm aktr: Evde uzun zam andr
ertelenm i bir ie girim ek ya da halledilm esi gereken bir ii stlen
m ek gibi. Ayn nedenle sadece k giyinerek ya da makyaj yaparak
bile olsa kendi grntsn dzeltm ek, insan neelendiriyordu.
D epresyonun en gl -v e terapi dnda pek az kullanlan- pan
zehiri ise, hayat farkl grm ek ya da y e n i bir bilisel ereve ya ra t
maktr. B ir ilikinin bitiiyle kederlenm ek ve dem ek ki ben artk hep
yalnz kalacam gibi dncelerle kendine acm ak doal olsa da,
ylgnlk duygusunu artraca kesindir. Bir an bunun dna karak
ilikinin o kadar da harika olm ayan taraflarn ve ikinizin uyumayan
yanlarn dnm ek -y a n i kaybnz farkl, daha olumlu bir adan
g rm ek - zntnn ilacdr. Benzeri ekilde, durumlar ne denli
ciddi olursa olsun, kanser hastalar daha kt durumdaki bir hastay
dnebildiklerinde kendilerini daha iyi hissediyorlard (Ben o ka
dar kt deilim , en azndan yryebiliyorum ). K endilerini salkl
kiilerle karlatranlar ise en derin depresyona girenlerdi.18 Bete
rin beteri varm trnden karlatrm alar, artc ekilde neelen

111
dirici olabilir: O lduka m oral bozucu grnen b ir ey, birdenbire o
kadar da fena gzkm em eye balar.
Bir dier etkili depresyon ilacysa, ihtiyac olanlara yardmda
bulunmaktr. Depresyon derin dncelerle ve insann kafasm ken
di soranlarna takm asyla beslendiinden, kendi aclaryla bouan
kiilere empati duymak, kuruntularm zdan silkinm em izi salar. G
nll ilere dalm ak -b ir takm n antrenrln stlenm ek, evsizleri
beslem ek, A abeylik y ap m ak - T icen aratrm asnda, ruh halini
deitiren en etkili, ayn zam anda da en ender rastlanan eylerden
biriydi.
Son olarak, en azndan baz kiiler, stn bir gce bavurarak h
znlerinden syrlabilirler. Tice, ok dindarsan, dua etm ek tm ruh
hallerinde, zellikle de depresyonda ie yaryor. demiti.

DUYGULARINI BASTIRANLAR: YMSER NKR

Cmle O da arkadann kam n tekm eledi... diye balyor. B iti


i ise yle, ama aslnda am ak istiyordu.
Bir saldn eylem inin biraz inanlm as g de olsa, m asum bir
hataya dntrlm esi, duygularn bastrm ann canl bir rneidir.
Yukardaki cm le duygularn bastranlar, yani otom atik bir ekilde
duygusal rahatszl bilinlerinden silm eye alm kiiler zerinde
yaplan incelem eye gnll olarak katlm bir niversite rencisi
tarafndan sylenmitir. B alang ksm Oda arkadann kam n
tekm eledi... olan cm le bu renciye verilmi cm le tam am lam a
testinin bir parasdr. D ier testler bu kk zihinsel kan kiinin
hayatndaki daha genel bir eilim in, duygusal olarak rahatsz eden
eylerin ounu grm ezden gelme alkanlnn bir rnei oldu
unu gsterdi.19 lk bata aratrm aclar, duygularn bastran kii
leri hissetm e yeteneksizliinin m kem m el rnei olarak -b e lk i de
aleksitim iklerin yakn akrabas g ib i- grm lerse de, bugn bu tr
insanlarn duygularn dzenlem ekte olduka yeterli olduu gr
hkimdir. O lum suz hislere kar korunm akta o denli baarldrlar
ki, neredeyse olum suzluun farknda bile deildirler. Aratrm aclar
arasnda, olum suzluk duygusunu bastrm a diye tanm lanm as det

112
olan bu tavr, aslnda olumsuzluktan etkilenm em i gzkm e diye ta
nm lam ak daha uygun debilir.
Byk bir ksm u anda Case W estern Reserve niversitesinde
psikolog olan Daniel W einberger tarafndan yaplan bu aratrmalar
bu tr kiilerin sakin, soukkanl gzkm elerine ram en, bazen far
knda olm adklar fizyolojik rahatszlklarla boutuklarn gster
mektedir. Cm le tamamlama testi yaplrken, gnlllerin fizyolojik
uyarlm a dzeylerine de baklyordu. D uygularn bastranlarn sa
kin grn, bedenlerindeki ajitasyonla eliiyordu. Saldrgan oda
arkadayla ilgili ve benzeri cm lelerle karlatklarnda, bu kiiler
kalp arpnts, terleme, ykselen tansiyon gibi, kaygnn tm sin
yallerini veriyorlard. A ncak kendilerine sorulduunda, son derece
sakin olduklarn belirtiyorlard.
Srekli olarak fke ya da kayg gibi duygularn bertaraf etme,
ender rastlanan bir olgu deil: W einbergera gre alt kiiden biri
bu hali sergiliyor. Teoride, ocuklar etkilenm em i gzkm eyi birok
ekilde renebilir. Bunlardan biri, ailede alkolik bir ebeveyn bulun
m as gibi sorunlu bir durum varsa, sorunun varlm inkr ederek
stesinden gelm e stratejisi olabilir. B ir bakas, ikisinden biri ya da
ikisi de, rahatsz edici duygular karsnda sonsuz bir nee ya da
souk bir tepkisizlik rnei veren ebeveynlere sahip olmaktr. Ya da
bu sadece kaltsal bir mizatr. H enz kimse bu davran modelinin
insann hayatnda ne ekilde baladn aklayam am olsa da, duy
gularn bastranlar yetikinlie eritiinde, bask altndayken souk
kanl ve kendilerine hkim grnrler.
Tabii burada sorulmas gereken, bu kiilerin aslnda ne kadar sa
kin ve soukkanl olduklardr. Gerekten rahatsz edici duygularn
yaratt fiziksel belirtilerin farknda olm ayabilirler mi, yoksa sadece
etkilenm em i gibi mi davranm aktadrlar? Bu sorunun cevab, daha
nceleri W einbergerTa alm bir psikolog olan, W isconsin ni-
versitesinden Richard D avidsonn zekice yaplm aratrm asnda
sakldr. Davidson rahatsz olm am a zelliini gsteren kiilerden,
birou olduka ntr, ancak ilerinde hem en herkeste kayg uyand
rabilecek trden saldrganca ya da cinsel anlam ykl olanlar da bu
lunan bir szck listesiyle serbest balant kurm alarn ister. Beden
sel tepkilerinden de anlald gibi, bylesi anlam ykl szckler

113
karsnda bu kiiler skntnn tm fizyolojik belirtilerini gsterirler,
ancak kendilerinde arm yapan szckler neredeyse her zaman,
m asum bir szckle balant kurarak rahatsz edici szckleri arn
drma abasn yanstr. Eer ilk kelim e nefret ise, karl sev-
g f dir.
D avidsonn almas (sa elini kullanan kiilerde) olumsuz
duygular ileyen anahtar m erkezin beynin sa, konum a m erkezi
nin ise sol yarsnda olm asnn avantajndan yararlanmaktadr. Sa
yar rahatszlk verici kelim eyi algladnda, bu bilgiyi beynin ikiye
blnd yer olan corpus kollosum yani beyin direinden geire
rek konum a m erkezine iletir ve tepki olarak bir szck sylenir.
M ercekleri incelikli bir biim de ayarlayan D avidson, bir szc
grsel alann sadece bir yansnda gzkecek ekilde gsterir. Grsel
sistem in sinir devrelerinin dzeni gerei, szck grsel alann sol
yarsnda olduunda, ncelikle skntya duyarl beynin sa yars ta
rafndan alglanr. Szck grsel alann sa tarafnda bulunduunda
sinyal beynin sol tarafna, sknt verici bir ey olup olmad deer
lendirilm eden ular.
Szckler sa yarnn alglayaca bir ekilde sunulduunda,
sadece rahatsz edici anlam ykl olmalar halinde, etkilenm em i
gzken kiilerin tepki verm e sresinde bir gecikm e olur. (Anlam
ykl olm ayan) ntr szcklere verdikleri tepkinin sresinde ise ge
cikm e olmaz. Gecikm e, sadece kelim eler sa yarnn alglayaca e
kilde gsterildiinde olur, sol yarya sunulduunda deil. zetle, bu
kiilerin rahatsz olmam alar, sknt verici bilginin aktarm n yava
latan ya da buna m dahale eden sinirsel bir m ekanizm aya baldr.
Bu da rahatsz olduklarnn farknda deilmi gibi yapm adklarn,
beyinlerinin onlardan bu bilgiyi esirgem ekte olduunu gsteriyor.
Daha kesin bir dille sylem ek gerekirse, rahatsz edici alglarn s
tn rten yum uak his katm an, sol prefrontal lobun ileyiinin bir
rn olabilir. D avidson artan ise, bu kiilerde prefrontal lobla
rn etkinlik dzeylerini ltnde, sol tarafn - iy i hislerin m erkezi
n in - olum suzluun m erkezi olan sa tarafa gre kesin bir stnl
olduunu grmesiydi.
Davidson bana, bu kiilerin kendilerini olumlu, neeli bir ruh
hali iinde sergilediklerini sylem iti. Stresin kendilerine sknt

114
verdiini inkr ederler ve sakin sakin otururken olumlu duygularla
balantd olan sol frontal blm lerinde etkinlik gsterirler. Sknt
hissi veren tem eldeki bedensel uyarlmaya karn, bu beyin etkinlii
onlarn kendilerini olum lu hissettikleri iddiasnn anahtar olabilir.
D avidsonn teorisine gre, beyin etkinlii bakmndan, sknt veren
gerekleri olum lu bir ekilde yaam ak enerji isteyen bir itir. Fiz
yolojik uyarlm ann art, belki de sinir devrelerinin srekli olumlu
duygular koruyup olum suzlar bastrm a ya da etkisiz klm a abas
nn bir sonucu olabilir.
Ksaca olum suzluktan rahatsz olm am ak, bir eit iyim ser inkr,
olum lu bir zlm edir; ve belki de travm a sonras stres bozukluu
gibi daha iddetli kiilik zlm esi durum larnda rol oynayan sinir
sel m ekanizm alarn da bir ipucu olabilir. D avidsona gre, durum
sadece bir serinkanllk halinden ibaretse, kiinin kendi duygularn
dzene sokm as asndan baarl bir strateji gibi gzkm ektedir,
yine de kiinin zbilinci bakm ndan bedelinin ne olduu bilinemez.

115
6

Temel Beceri

H ayatm da sadece bir kez korkudan fel olduum u hissettim . Bu, ni


versitenin ilk ylnda nedense b ir trl alam adm b ir m atem atik
snav srasnda oldu. O ilkbahar sabah, kalbim e kurun gibi b ir arlk
km , kt bir eyler olaca korkusuyla girdiim snf hl hatrl
yorum . O snfla daha nce pek ok kez bulunm utum . A ncak o sabah,
snfn cam larndan darsn grm yor, salonu ise hi fark edem iyor
dum. K apya yakn bir sandalyeye doru ilerlerken grdklerim , yerin
adm attm ksm yla snrlyd. Snav kitapnn m avi kapan a
tm da, kulaklarm zonkluyordu ve kaygnn m idem den azm a vuran
tadn hissediyordum .
Snav sorularna bir kez ve abucak baktm . U m utsuzdu. B ir saat b o
yunca o sayfaya ylece bakakalrken, neticede bam a gelebilecek ey
ler gelip geiyordu. Ayn korkulu dnceler, bozuk b ir plak gibi, tekrar
edip duruyordu. Sanki zehirli ok yem i b ir hayvann, yapm akta olduu
hareketin ortasnda donup kalm as gibi hareketsiz oturuyordum . O kor
kun ann en arpc yan, zihnim in nasl skp kaldyd. O b ir saati,
belki tutar um uduyla test sorularn yantlam aya alarak geirm edim .
H ayal de kurm adm . Sadece dehetten donm u b ir ekilde oturup bu
ikencenin bitm esini bekledim .'

B u ikence hikyesi bana ait; ayrca duygusal rahatszln zihin


akl zerinde ne denli ykc bir etkisi olabileceinin, bugne k a
dar grdm en ak kantdr. imdi anlyorum ki ektiim iken
ce, byk olaslkla duygusal beynin dnen beyne egem en olabil
me, hatta felce uratabilm e gcnn bir deliliydi.
Duygusal skntlarn zihinsel yaam a nasl m dahale edebildii,
retm enler iin yeni bir haber deil. Kaygl, fkeli ya da bunalm
l renciler renem ezler; bu tr kiiler bilgiyi etkin bir biim de

116
alamaz ya da onu iyi ileyemezler. 5. K sm da grdm z gibi,
kuvvetli olum suz duygular dikkati kendi takntlarna evirip zihnin
odan deitirm e abasn aksatrlar. Aslnda duygularn raydan
kp patolojik bir yol izlem eye baladklarnn iaretlerinden biri de;
bunlarn m dahaleci bi; hal alp, dier tm dnceleri bastrarak o
anda yaplm as gereken ie dikkatini verm e abalarn srekli engel
lemesidir. Skntl bir boanm a srecinden gem ekte olan bir kii
-y a da anne-babas bu durum da olan bir o cu k - bu duruma kyasla
vr-zvr niteliinde olan okul ya da iyerindeki gnlk iler zerin
de uzun sre younlaam az; klinik depresyonda olanlarda kendine
acma, keder, um utsuzluk, aresizlik dnceleri tm dier dn
celere baskn kar.
D uygular konsantrasyonu bastrdnda, yitip giden ey; bilisel
bilim cilerin ileyen bellek dedikleri, yaplm akta olan i hakknda-
ki tm bilgileri zihinde tutma yeteneidir. leyen bellei igal eden
eyler, bir telefon num arasnn rakam lar kadar sradan ya da bir ro
m ancnn dokum aya alt olaylarn girift geliim izgileri kadar
karm ak olabilir. Zihinsel yaam da ileyen bellek, bir cm le sy
lemekten, karm ak bir m antksal nerm eyi anlam a abasna kadar,
tm dier zihinsel abalar olanakl klan en st dzey bir icra ilevi
dir.2 leyen bellei hislerle duygularn bulutuu yer olan prefrontal
korteks ynetir.3 Prefrontal kortekste buluan limbik devreler duy
gusal skntya esir dtnde, neticede ileyen bellein etkililii
azalr; benim de u korkun m atem atik snav srasnda kefettiim
gibi, doru dzgn dnem ez bir hale geliriz.
br yandan, olum lu m otivasyonun -h ev es, gven gibi duygu
larn harekete geirilm esi- baardaki roln dnelim. Olimpik
sporcular, dnya apnda m zisyenler ve satran ustalar zerinde
yaplan incelem elerde, hepsinin ortak zelliinin kendi kendilerini
motive ederek ok sk bir alm a program n uygulayabilm eleri
olduu ortaya kmaktadr.4 D nya apnda bir usta olm ak iin m
kem m ellik dzeyinin srekli ykselm esi gerektiinden, bu youn
alm a program lar gnm zde ocukluktan itibaren balatlm ak
tadr. 1992 O lim piyatlarnda in tram plen atlama takm nn on iki
yandaki yeleri, Am erikan ekibinin yirmili yalarndaki yelerinin
yaam boyu yaptklar kadar antrenm an yapmlard; inli tramp-

117
lenciler youn antrenmanlara drt yandan itibaren balyorlard.
Yine, yirm inci yzyln kem an virtzleri bu letle alm aya be
yanda; uluslararas satran am piyonalar ise oyuna yedi ya civa
rnda, sadece ulusal am piyonlua ulaanlar ise on yalarnda bal
yorlard. Erken balam ak, yaam boyu hissedilen bir avantaj salar:
B erlindeki en iyi m zik akadem isinin yirm i yalarndaki en baarl
kem an rencileri, hayatlar boyunca on bin saat, onlar takip eden
ikinci sn f renciler ise ortalam a yedi bin be yz saat alm a yap
mlard.
Rekabetin bu del fazla olduu alanlarda, en sttekileri ayn ye
tenek dzeyindeki rakiplerden ayran zellik; erken yalardan ba
layarak yllar boyu zorlu antrenm an program larn uygulayabilm e
leridir. Bu sebat ise, her eyin tesinde, heves ve engeller karsnda
dayanm a gc gibi, duygusal zelliklere baldr.
M otivasyonun hayatta elde edilen baarya katks, doutan
gelen yetenekler bir yana, A m erikan okullarnda ve m esleklerinde
kayda deer bir baar gsteren Asyal rencilerden de anlalabili
yor. Bulgular zerinde yaplan kapsam l bir aratrma, Asya kkenli
Amerikal ocuklarn beyazlara oranla, ortalam ada iki puanlk bir
IQ avantajna sahip olabileceklerini ne sryor.5 Hukuk ya da tp
gibi m eslekler asndan bakldnda ise, Asya kkenli Amerikallar
grup halinde ok daha yksek bir IQ ya sahipm i gibi bir izlenim
veriyorlar; Japon kkenli A m erikallarn IQ su 110, in kkenlilerin
ise 120 dzeyindedir.6 Buna, erken okul yllarndan itibaren Asyal
ocuklarn beyazlardan daha fazla alm alarnn neden olduu san
lyor. On binden fazla lise rencisi zerinde aratrm a yapan Stan-
fordlu sosyolog Sanford D orenbuschun bulgularna gre, Asyal
A m erikallar ev devlerine dier rencilerden yzde krk daha fazla
zam an ayryorlard. Birok A m erikan ailesi ocuunun zayf yn
lerini kabullenip iyi olduu alanlarda younlam asn isterken, A s
yalIlara gre ocuun dersleri iyi deilse gece daha ge saatlere dek
alm as ve bu da yetm iyorsa sabah erken kalkp alm as gereki
yor. Yeterli aba gsterilirse, herkesin okulda baarl olabileceine
inanyorlar. zetle, kuvvetli bir kltrel i etii, duygusal bir stn
lk yaratan yksek motivasyon, heves ve sebata dnmektedir.

118
Duygularm z; dnm ek ve planlam ak, uzak bir hedefe hazr
lanmay devam ettirm ek, sorunlar zm ek gibi yeteneklerim izi
engelledii ya da glendirdii lde, doutan gelen zihinsel ye
tilerimizi kullanm a kapasitem izin snrlarn izerek hayatta neler ya
pabileceim izi belirler. Yaptmz ie, heves ve k ey ifle-h atta uygun
dzeyde bir k ay g y la- m otive olduum uz lde de bizi baarya
ulatrr. te duygusal zek tam da bu anlam da tem el bir yetenektir
ve dier tm yeteneklerim izi, bileyerek ya da krelterek, derinden
etkileyen bir gtr.

DRT KONTROL: LOKUM TEST

Drt yanda olduunuzu ve birinin size unu teklif ettiini d


nn: Eer yapm akta olduum grevi bitirm em i beklersen, iki lokum
alabilirsin. Eer o zam ana kadar bekleyem ezsen, hem en imdi, ama
sadece bir tane alabilirsin. Bu, tabii ki, drt yandaki bir ocuun
drt ile kendini tutma, id ile ego, arzu ile zdenetim, annda doyum
ile ertelem e arasndaki sonsuz savam n getii m inik dnyasnda
ruhunu zorlayacak bir neridir. ocuun bunlardan hangisini se
tii, onun hakknda ok ey ifade eder; bu sadece hzl bir karakter
okum a deil, ayn zam anda ocuun yaam boyu izleyecei yol hak
knda fikir veren bir snavdr.
Belki de drtlere kar koyabilm ekten daha tem el bir psikolo
jik beceri-yoktur. Tm duygular doalar gerei, bir ekilde drt
y eylem e dkm enin yolunu atklarndan, duygusal zdenetimin
kaynadr. D rty eylem e geirm eye kar koyabilm e, balamakta
olan bir hareketi bastrm a gc (bu yorum im dilik bir speklasyon
dzeyinde olsa da), byk olaslkla, beyin ilevi seviyesinde motor
kortekse giden lim bik sinyallerin engellenm esi eklinde gerekle
mektedir.
Ne olursa olsun, drt yandakilere uygulanan lokum testi, duy
gulara kar koyabilm enin ve bylece drty geciktirebilm enin ne
kadar tem el b ir beceri olduunu gstermektedir. 1960larda psiko
log W alter M ischel tarafndan Stanford niversitesi kampusundaki
yuvada ounlukla Stanford retim yelerinin, lisansst renci

119
lerinin ve dier alanlarn ocuklaryla balatlan almada, drt
yandakiler liseden m ezun olana kadar izlenm ilerdir.7
Drt yandaki baz ocuklar deneyi yapann geri dn sresi
olan, herhalde hi gem eyecek sandklar on be-yirm i dakika bo
yunca bekleyebilmilerdi. Bu direnilerini srdrebilm ek iin, batan
karc lokumlara gzleri taklm asn diye gzlerini kapayarak veya
kollarnn zerine kapanarak, ya da kendi kendine konuarak, ark
syleyerek, el ve ayaklaryla oyunlar oynayarak ve hatta uyumaya
alarak zaman geirmilerdi. Bu cesur yuva ocuklar, dl olarak
iki lokum kazanmlard. A ncak daha sabrsz olanlar, aratrm ac
nn iini yapm ak zere odadan kmasnn bir iki saniye ardndan
tek lokum u kapmt.
Bu drt anyla nasl ba edildiine ilikin tehis gc, on iki ile
on drt yl sonra izlenm eye devam edilen ocuklar ergenlik a
na ulatklarnda ortaya kmtr. Lokum u kapan yuva ocuklaryla
doyumu erteleyen arkadalar arasnda, arpc duygusal ve sosyal
farkllklar grlmtr. D rt yanda batan km aya kar koyan
lar, ergenlie ulatklarnda sosyal adan daha yeterliydiler: Kiisel
olarak etkiliydiler, kendini ortaya koyabiliyor, hayatta karlatklar
amazlarla daha iyi m cadele ediyorlard. Ayrca bu ocuklar stresli
durum larda zlm eye, donup kalmaya, ocuksulam aya ya da bas
k altnda akl karmaya, dalm aya daha az eilimli; mcadeleden
kam ayan ve zorluklar karsnda bile direnen; kendine kar gvenli
ve gvenilir; inisiyatif alan, projelerin stne atlayan genler olm u
lard. Ayrca, on yldan uzun bir sre sonra bile, hedeflerine ulam ak
iin hl anlk doyum u erteleyebiliyorlard.
ocuklarn lokum u hem en kapan te birinin ise, bu niteliklerin
daha azma sahip olduklar ve ortak zellik olarak psikolojik adan
daha sorunlu bir grnm sunduklar grlyordu. Ergenlik anda,
sosyal tem astan kanm aya, inat ve kararsz davranmaya, amazlar
karsnda kolayca sinirlenm eye; kendilerini kt ya da deersiz
olarak grmeye; stres altnda hareketsizlem eye veya ocuksulam a
ya; insanlara gvenm em eye ve hep yeteri kadar alm adklarndan
yaknm aya; kskanlk ve hasede kaplmaya; sinirlenince gerein
den fazla ve sert tepki vererek, tartmalar, kavgalar balatm aya daha

120
yatkn genler olmulard. Ayrca, onca yl sonra bile hl doyumu
erteleyemiyorlard.
Hayatn ilk dnem lerinde ufak ufak balayan eyler, zaman iin
de byyp gelierek ok eitli sosyal ve duygusal beceriler halini
alr. D rtyle hareket etmeyi ertelem e gcn birok abann tem e
linde bulabiliriz; bu bir yem ek rejim ini srdrm ekten tp okulunu
bitirebilm eye kadar uzanr. Baz ocuklar, henz drt yandayken
temel becerileri kazanm olabiliyor: Ertelem enin avantajl olaca
sosyal durum larn farkna varabilm ek, dikkatini batan karc ey
lere odaklanm aktan kurtarabilm ek ve hedefe -ik i lo k u m a- ulam ak
ta gerekli sebat gsterirken dikkatlerini, kendilerini hedeften alko
yacak eylerden baka yere kaydrabilm ek gibi.
Daha da artc olan, ayn ocuklar liseyi bitirirken tekrar de
erlendirildiinde, drt yandayken sabrla bekleyenlerin, renci
olarak da beklem eyenlere kyasla ok daha stn kmalaryd. A i
lelerinin deerlendirm elerine gre akadem ik adan daha yeterli ol
m ulard: Fikirlerini daha iyi ifade edebiliyor, m antklarn kullanp
akllca tepki veriyor, konsantre olabiliyor, plan yapp bunu uygula
yabiliyorlard ve renmeye daha hevesliydiler. En artcs, SAT
testlerindeki puanlarnn ok daha yksek oluuydu. Drt yanda
lokumlar hevesle kapanlarn oluturduu te birlik grubun ortala
ma szel puan 524, saysal puan 528 iken, lokum lar en uzun sre
bekleyebilen te birlik grubun ortalam a puanlar, srasyla 610 ve
652ydi. Bu da toplam da 210 puanlk bir fark dem ekti.8
ocuklarn drt yandayken bu doyum u ertelem e snavnda elde
ettikleri sonu, lise sonunda SAT puanlarnn ne olacana ilikin
tahminde, drt yandaki IQ derecelerinden iki kat daha isabetlidir;
IQ, ancak ocuklar okumay rendikten sonra SAT baarsn daha
kuvvetli bir ekilde tahm in edebilmektedir.9 Bu da; doyumu ertele
me yeteneinin, IQ nun kendisinden tam am en ayr olarak, kiinin
zihinsel potansiyeline katkda bulunduunu gsteriyor. (ocuklukta
drtlerini iyi frenleyem em e hali, yine IQ dan daha isabetli biimde,
ilerideki su ileme olaslnn gstergesidir.)10 Beinci B lm de
greceim iz gibi, bazlar IQ nun deim ez olduunu, bir ocuun
hayattaki potansiyelinin snrlarn kesin olarak izdiini iddia etse
de, drt kontrolnn ve bir sosyal durum u doru alglayabilm ek

121
gibi duygusal becerilerin renilebildii konusunda ok fazla sayda
bulgu vardr.
Bu aratrm ay yapan W alter M ischeln biraz da ktii bir ifadey
le doyum un, hedefe ynelik olarak kiinin kendisince ertelenm e
si diye ta rif ettii, belki de kiinin duygusal zdenetim inin zdr:
ster dnya am piyonluu sz konusu olsun, ister bir i kurm ak ya
da bir cebir denklem ini zm ek; bir h ed ef uruna drtleri yadsm a
yeteneidir. Aratrm a bulgulan, duygusal zeknn bir st yetenek
olarak kiilerin teki zihinsel yeteneklerini ne kadar iyi ya da kt
kullanabileceklerini belirlem ekteki rolnn altn izmektedir.

BERBAT RUH HAL, BERBAT DNCELER

O lum iin kayglanyorum . O kulun futbol takm nda oynam aya b a


lad ve giinn birinde m utlaka b ir yann sakatlayacak. O nu oynarken
seyretm ek yle sinir bozucu ki, m alarna gitm ekten vazgetim . E m i
nim ki olum onu seyretm ediim iin hayal krklna urad, ancak
taham m l edem iyorum ite, n e yapaym .

Bu kadn, kayg terapisi gryor; tasaland eylerin istedii gibi


bir hayat srm esini engellediinin farknda." Olunu futbol oynar
ken seyredip seyretm em ek gibi basit bir karar verm esi gerektiinde
bile, zihni evham la dolup tayor. zgrce seemiyor; tasalar m an
tn bastryor.
G rdm z gibi, tasalanm ak, kaygnn tm zihinsel icraata yap
t ykc etkinin zdr. Tasa, elbette ki, bir anlamda yararl bir tep
kinin yoldan km biimi; beklenen bir tehlikeye kar fazlasyla
hararetli bir zihinsel hazrlktr. A ncak zihindeki bu prova, dikkati
kendine ekip baka bir yere odaklanm a abalarna m dahale edecek
ekilde ksr bir dngnn tuzana dtnde, felakete yol aan bir
bilisel duraanla yol aar.
Kayg akl zayflatr. H ava trafii kontrolrl gibi karm ak,
zek gerektiren, ar bask altnda yaplan ilerde duyulan kronik
yksek kayg, o kiinin eitim de ya da pratikte baarsz olaca
nn kesin bir belirleyicisidir. H ava trafii kontrolrl iin eitim
alan 1790 renci zerinde yaplm bir incelem enin gsterdii gibi,

122
kaygl kiiler zek testlerinde ok yksek puanlar alsalar da, baar
sz olm alar olasdr.12 Kayg her tr akadem ik baary da engeller:
36.000 kii zerinde yaplan 126 farkl alm ada, bir insan tasalan
maya ne kadar yatknsa, akadem ik baarsnn da, neyle llrse
llsn -sn a v notlar, not ortalam as veya baar testleri- o kadar
dk olduu ortaya km tr.13
Tasalanm aya yatkn kiilerden, ne olduu belirsiz nesneleri iki
kategoriye ayrm ak gibi bilisel bir ii yapm alar ve bunu yaparken
de zihinlerinden geenleri sylem eleri istendiinde, Bunu yapa
m ayacam . Ben bu tr testlerde iyi deilim ve benzeri olumsuz
dncelerin karar verm elerini dorudan engelledii grlmtr.
Tasal olmayan kiilerden oluan bir kyas grubundan on be daki
ka boyunca bilinli olarak tasalanm alar istendiinde ise, onlarn da
ayn ii yapm a yeteneinde hzl bir d gzlenmitir. Tasal kii
lerin, bu ie balam adan nce on be dakikalk bir geveme seansy
la tasalanm a dzeyleri drldnde, ii yaparken hi soranlar
olm am tr.14
Snav kaygs ilk kez 1960larda Richard A lpert tarafndan bilim
sel olarak ele alnmtr. Bana itiraf ettiine gre buna ilgi duymasna
yol aan ey, renciyken sinirlerinin snavlarda baarsz olmasna
yol at halde, m eslekta Ralph H aberin snav ncesinde hissetti
i basknn daha iyi sonu alm asna yardm c olduunu kefetm esi
dir.15 D ier alm alarn yan sra, onlarn aratrm as iki tip kaygl
renci olduuna iaret etm ektedir: Kayg nedeniyle akadem ik per
formansn drenler ve bu strese ram en veya belki de bu yzden
baarl olanlar.16 Snav kaygsndaki ironi, snavda baarl olma en
diesinin, ideal koullarda H aber gibi rencileri sk alarak ha
zrlanm aya m otive edip baarl olm alarn salamas, bazlarnm sa
baarsn ksteklemesidir. A lpert gibi, fazla kaygl kiilerde, snav
ncesinde tasalanm a, etkili alabilm ek iin gerekli salkl dn
me yeteneini ve bellei olum suz etkilerken, snav esnasnda da ba
arl olm ak iin gereken zihin akln engellemektedir.
Snav srasnda tasalanp durm ak, snavn ne kadar baarsz ge
eceinin dorudan bir gstergesidir.17 Zihinsel kaynaklar tek bir bi
lisel i -ta sa la n m a - iin harcandnda dier bilgileri ilem ek iin
yeterince kaynak kalmaz; snavda uvallam a tasasna kaplmsak,

123
kafam z sorularn yantlarn bulm aya veremeyiz. Tasalarmz kendi
kendini dorulayan kehanetlere dnp ngrdkleri felakete do
ru bizi srkler.
te yandan duygularna ustaca gem vurabilen kiiler, rnein
gelecek bir sylev veya snavdan kaynaklanan beklentisel kaygy
kendilerini o duruma iyi hazrlam ak iin kullanabilir ve bylelikle
baarl olabilirler. Psikolojinin klasik literatrnde kayg ile perfor
mans -zih in sel perform ans d a h il- arasndaki iliki, ters evrilmi bir
U olarak tarif edilmektedir. Ters U nun tepe noktasnda kayg ve b a
arm ak arasnda, bir m iktar endienin stn baarya gtrd, op
timal iliki vardr. A ncak ok az kayg - U nun ilk y a n - kaytszla
ya da iyi sonu alm ak iin gerekli abaya yetecek olandan ok daha
az m otivasyona yol aar; ok fazla kayg ise - U nun dier y a n - tm
baar abalarn kstekler.
H afif cokulu bir hal -te k n ik deyile h pom ani- yazarlk gibi ak
clk ve hayal gcne dayal bir dnce eitlilii gerektiren dier
yaratc uralar iin en uygun durum olarak gzkm ektedir; bu, ters
evrilmi U nun tepe noktasna yakn bir yerlerdedir. Bu coku hali
kontrolden kp, m anik depresiflerin ruhsal gelgitlerinde olduu
gibi, tam am en maniye dntnde; ajitasyon hali iyi yazm ak iin
gereken tutarllk iinde dnm e yeteneini kstlar ve her ne kadar
fikirler zgrce uusa da, hibiri ortaya bir rn karm aya yetecek
kadar uzun bir sre ii enemez.
yi ruh halleri, dayandklar srece, esnek ve karm ak dne
bilm e yeteneim izi glendirir, dolaysyla da zihinsel ya da kiiler
aras sorunlara zm bulm ay kolaylatrr. Bu adan, bir sorunun
zm ne kafa yoran kiiye yardm c olabilm enin yollarndan biri
de, ona fkra anlatm ak olabilir. G lm enin, tpk coku gibi, insanlarn
daha geni ve kolayca ilgi kurabilecek ekilde dnm elerine, aksi
takdirde gzden kaacak ilikileri fark etm elerine yardm c olduu
sylenebilir. Bu zihinsel beceri, salt yaratclk iin deil, karm ak
ilikileri alglam ak ve verilm i bir kararn neticelerini nceden gre
bilm ek bakm ndan da nemlidir.
yi bir kahkahann zihne yarar, yaratclk gerektiren sorunlar
zerken en ak ekliyle gze arpmaktadr. B ir aratrmada televiz
yon program larnda yaplan gaflar, teklem eleri gsteren bir videoyu

124
seyreden kiilerin, psikologlarn yaratc dnm eyi snam ak iin
kullandklar bilm eceyi zmekte daha baarl olduklar grlm
tr.18 Bu testte, kiilere bir mum, birok kibrit ve bir kutu raptiye ve
rilerek, m um u yere dam lam adan yanacak ekilde bir m antar panoya
tutturmalar istenmitir. Bu problem le karlaan birok kii ilev
sel saplantya derek, nesneleri en alagelm i ekliyle kullanmay
dnmtr. A ncak kom ik filmi seyredenler, m atem atikle ilgili bir
film seyretm i ya da egzersiz yapm olanlarla karlatrldnda
raptiye kutusunu kullanm ann baka bir yolunu kefedip yaratc bir
zm e daha kolay ulamlardr. Kutuyu panoya raptedip, mumu
kutunun stne yerletirm ekten ibarettir bu zm.
Ruh halindeki h afif deiiklikler bile dnm e srecini sarsar.
Plan yaparken veya karar alrken, iyi ruh halindeki kiiler daha geni
ve olumlu dnm eye ynelten algsal bir eilim gsterirler. Bunun
bir nedeni de, bellein ruh haline gre alm asdr; yani, iyi ruh ha
lindeyken, daha olum lu olaylar hatrlarz; kendim izi iyi hissettiim iz
bir srada, iin iyi ve kt yanlarn dnrken bellek bizim verileri
tarttm z terazinin olum lu kefesine arln koyar ve rnein, bi
raz m acerac ya da riskli bir eyler yapabilm em izi kolaylatrr.
Ayn nedenle, berbat bir ruh hali, bellei olum suz yne saptrarak
bizi korkak, ar tem kinli kararlar alm aya ynlendirir. Kontrolden
km duygular idraki engeller. A ncak 5. K sm da da grdm z
gibi, kontrolden km duygular tekrar hizaya sokabiliriz; ite bu
duygusal yeterlilik tm dier zek biim lerinin ileyiini kolaylat
ran temel bir yetenektir. Umudun, iyim serliin yararlarn ve kiilerin
kendilerini atklar o ycelm e anlarn gz nnde bulunduralm .

PANDORANIN KUTUSU VE POLYANNA: OLUMLU


DNMENN GC

niversite rencilerine u hayali durum sunulmutu:


B alm ay hedeflediiniz halde nihai notunuzun yzde otuzunu olu
turan ilk snav notunuzun D olduunu gryorsunuz. D aldnz
rendikten bu yana bir hafta gem i bulunuyor. N e yap arsn z?19

125
Verilen yantlar, tamamen um ut etkenine bal olarak deiiyor
du. Umutlu rencilerin tepkisi daha fazla alm ak ve alacaklar n i
hai notu ykseltm ek iin neler yapabileceklerini dnm ek olmutu.
Orta karar um utlu olanlar ise, notlarm ykseltm enin eitli yollarn
dnm ancak bu yollar takip etm ekte daha az kararllk gster
milerdi. Tahmin edilecei gibi az um utlu renciler, moralleri bozu
larak her iki bakmdan da iin ucunu brakm lard.
Ancak bu, yalnzca kuram sal bir soru deildir. Bu aratrmay
yapan K ansas niversitesinden psikolog C.R. Snyder, birinci yl
rencilerinden umut dzeyi yksek ve dk olanlarn akademik
baarsn karlatrdnda, um ut dzeyinin, ilk dnem de alacaklar
notlarn tahm ininde, szde niversitede ne kadar baarl olacaklarn
gsteren (ve 1Q ile yksek dzeyde karlkl ilikisi olan) SAT puan
larndan bile daha isabetli olduunu ortaya karmtr. Yine kabaca
ayn dzeyde zihinsel yeteneklere sahip olanlar arasndaki nemli
fark yaratan eyin duygusal yetenekler olduu grlmtr.
Snydern aklamas yleydi: Umut besleyebilen renciler
kendileri iin daha yksek hedefler belirleyip, sk alarak bunla
ra nasl ulaabileceklerini biliyorlar. Akadem ik baar asndan eit
zihinsel yeteneklere sahip rencileri ayran etken, yine um utlar
dr.20
Bilinen efsaneye gre, bir eski Yunan prensesi olan Pandoraya
gzelliini kskanan tanrlar tarafndan gizemli bir kutu armaan
edilir ve hibir zaman am am as gerektii sylenir. Ancak bir gn,
m erak hissinin batan karclm a kaplan Pandora kutunun iine
bakm ak iin kapan kaldrr ve dnyaya hastalk, keyifsizlik ve
lgnlk gibi byk belalar salm olur. Fakat ona acyan bir tanr
hayattaki tm dertlerin tek devas olan U m utu kutuda tutacak bir
ekilde kapa kapatm asn salar.
Son dnem aratrmaclar, um udun sadece dertlere kar bir te
selli olmaktan te, baka eyler de sunduunu bulgulam aktadrlar:
Okuldaki baardan ar ilere katlanm aya kadar, eitli alanlarda
salad stnlkle, hayatta insan artacak kadar gl bir rol oy
nar. Umut, teknik anlamda her eyin er-ge yoluna gireceine inanan
ar iyimser grten te bir eydir. Snyder bunu daha kesin bir bi

126
im de yle tanm lar: Hedefler ne olursa olsun onlara ulam ak iin
gerekli irade ve yntem e sahip olduunuz inanc.
Bu anlam da tadklar um udun derecesi kiiden kiiye farkllk
gsterir. Bazlar kendilerini km azdan kurtulabilecek ve sorunla
ra zm y o llan bulabilecek biri olarak dnrken, dierleri ise
kendilerinde hedeflerine ulam ak iin gerekli enerjiyi, yetenei ve
olanaklar grmyorlar. Snydera gre um utlu olan kiilerin ken
dilerini m otive edebilme, hedefe ulam aya yeterli becerilere sahip
olduklarn hissetm e, keye sktklarnda kendilerini daha iyi
gnlerin gelecei tesellisiyle yattrabilm e, hedeflerine ulam ak
iin deiik yollar bulma esnekliini gsterebilm e, im knszl gr
dklerinde h ed ef deitirebilm e ve zor bir ii ba edilebilir kk
paralara blebilm e gibi ortak zellikleri bulunuyor.
Duygusal zek asndan um utlu olmak; kiinin zorlu engeller
veya yenilgiler karsnda bunaltc kaygya, teslim iyeti bir tutuma
ya da depresyona yenik dm em esi anlam na gelir. G erekten de,
um ut besleyebilen kiiler hedeflerine doru ilerlerken dierlerine or
anla daha az depresif, genelde daha az kaygl ve duygusal adan
daha az skntl grnrler.

YMSERLK: BYK BR MOTVASYON UNSURU

Yzm e yarlarn takip eden Amerikallar, 1988 Olimpiyat


oyunlarnda ABD yzm e takm ndan M att B iondiye byk umut
balam lard. Baz spor yazarlar B iondinin 1972de yedi altn m a
dalya alan M ark Spitzin baarsn yakalayabileceine dair bahse
giriyorlard. A ncak Biondi ilk yar olan 200 m etre serbestte nc
gelerek bir hayal krkl yaatt. B ir sonraki 100 m etre kelebekte
ise, son m etrede daha fazla aba gsteren bir yzcye kl payyla
altn kaptrd.
Spor yorum cular, bu yenilgilerin sonraki yarm alarda morali bo
zulan B iondiyi olum suz etkileyeceini ne srdler. Ancak Biondi
kendini toparlayarak dier be yarm ann hepsinde de altn madalyay
ald. zleyiciler arasndaki, Pennsylvania niversitesinden Psikolog
M artin Seligm an ise, o yln balarnda iyim serlik dzeyini snad

127
B iondinin eski form unu yakalayna arm am t. Seligm anm
yapt bir deneyde, B iondinin en iyi perform ansn gsterm e
si beklenen bir gsteri yarndan sonra, yzm e antrenr sporcu
ya gerekte olduundan daha dk bir derece aldn sylemiti.
Bu ktm ser geribildirim e ram en, B iondiden dinlenip yeniden
denemesi istendiinde, zaten ok iyi olan perform ans daha da iyi
olmutu. A ncak -te s t sonularndan ktm ser olduklar anlalan-
dier takm yelerine ayn yalan sylendiinde ikinci seferde daha
baarsz olm ulard.21
yimserlik, tpk um ut gibi, zorluklara ve engellem elere ramen
genel olarak hayatta her eyin iyi gideceine dair gl bir beklenti
dir. Duygusal zek asndan iyim ser bir tutum, zorluklar karsnda
kiileri kaytszla, um utsuzlua ya da depresyona kar koruyan
bir tavrdr; ve yine yakn akrabas um ut gibi, iyim serlik de hayatta
kazan salar (tabii gereki bir iyim serlik olursa; ok n a if bir iyim
serlik felkete yol aabilir).22
Seligm an iyim serlii, kiilerin baar ve baarszlklarm ken
dilerine nasl akladklar balam nda tarif etmektedir. yim ser
kiiler baarszl deitirilebilir bir nedene balar ve bylece bir
sonraki denem elerinde baarl olacaklarna inanrlar; ktm serler
ise baarszln nedenini kendilerinde bulup deitirem eyecekleri,
sabit bir zellie atfederler. Bu farkl aklamalar, insanlarn hayata
kar tepkisini derinden etkiler. rnein, bir i bavurusunun geri e
vrilm esinde duyulan hayal krklna tepki olarak, iyim serler etkin
ve um utlu bir biim de bir eylem plan yapar, ya da yardm veya neri
isterler; yenilgiyi telafi edilebilir ey olarak grrler. Oysa ktm
serler yenilgiye, bir dahaki sefere ilerin daha iyi gitm esi iin hibir
ey yapam ayacaklarn varsayarak tepki verirler; dolaysyla sorunu
zmek iin hibir ey yapm azlar; yenilgilerini, balarna her zam an
bela olacak kiisel bir eksiklie balarlar.
U m ut gibi iyim serlik de gelecekteki akadem ik baarnn gs
tergesi olabiliyor. 1984te Pennsylvania niversitesinin birinci
snfndan be yz renciyle yaplan almada, rencilerin iyim
serlik testinden ald puanlar o seneki notlarnn nasl olacam SAT
puanlar veya lise notlarndan daha isabetli bir biim de gstermitir.
Bu almay yapan Seligm ana gre, niversite giri snavlar

128
yetenei ler, aklam a tarzlar ise kim in pes edeceini gsterir.
Kiiyi baarya gtren, belli bir yetenekle yenilgiye ram en se
bat etme gcnn birleimidir. Yetenek testlerinde eksik olan ey
m otivasyondur. B ir kii hakknda bilm eniz gereken, iler kmaza
girdiinde yola devam edip etmeyeceidir. Tahm inim e gre, belli
bir zek dzeyindeki kiilerin elde ettii gerek baarda, salt ye
teneklerinin deil, yenilgiye kar dayankl olabilm elerinin de pay
vardr.23
yim serliin insanlar harekete geirm ekteki gcn gsteren
en iyi rneklerden birisi, Seligm ann M etLife irketinin sigorta
acentalaryla yapt almadr. zellikle sigorta poliesi sat gibi,
geri evrilm e orannn m oral bozucu derecede yksek olduu bir sat
trnde, reddedilm eyi efendice karlayabilm ek arttr. Bu nedenle,
sigortaclarn yaklak drtte ilk yl iinde bu ii brakrlar.
Seligman, iyim ser bir yapya sahip yeni satclarn iteki ilk iyi
yllarnda, ktm serlere kyasla yzde otuz yedi orannda daha fazla
polie sattn saptamtr. lk yl iinde ktm serlerin ii brakm a
orannn da, iyim serlerinkinin iki kat olduunu grmtr.
Dahas Seligm an, M etL ife, bavuranlar arasndan iyim serlik
testinde yksek puan alm, ancak norm al elem e testlerinde (bir dizi
tavrn, baarl acentalarm cevaplarndan oluturulm u bir standart
profil ile karlatrlm as) baarl olam am zel bir grubu da ie
almaya ikna etmitir. Bu grup, ktm serlere kyasla ilk ylda yz
de yirmi bir, kincide ise yzde elli yedi orannda daha fazla polie
satmtr.
yim serliin sat baarsnda bylesi bir farka yol am asnn
nedeni, bunun duygusal adan zekice bir tutum olmasdr. H er ret
cevab, satc iin kk bir yenilgidir. Bu yenilgiye verilen duygusal
tepki, ie devam etm ek iin gereken m otivasyonu yeniden bulabilm ek
bakm ndan hayati nem tar. Retler biriktike moral bozulabilir ve
bir sonraki m teriyi aram ak iin telefona uzanm ak gitgide zorlar.
Bylesi bir reddedilie dayanm ak, bunu Bu ite baarszm ; hi
bir zam an sat yapam ayacam diye yorum layan ktm serler iin
zellikle zordur. Bu tr bir yorum , depresyona yol amasa da, en
azndan kaytszlk ve teslim iyetilik hislerini uyandrr. te yan
dan iyim serler kendi kendilerine, B enim sediim yaklam yanl,

129
veya Bu son kii herhalde kt bir ruh hali iindeydi derler.
Baarszln nedenini kendilerinde deil de durum da aramalar,
bir sonraki m teri ziyaretinde yaklam larn deitirebilm elerini
salar. K tm serlerin zihinsel kurgusu um utsuzlua yol aarken,
iyim serlerinki um ut yaratr.
Olum lu veya olum suz dnya grnn bir kayna da doutan
gelen m iza olabilir; baz kiilerin tabiat bir uca ya da dierine
yatknlk gsterir. A ncak 14. K sm da da greceim iz gibi, de
neyim ler m izac deitirebilir. yim serlik ve um ut -aresizlik ve um
utsuzluk g ib i- renilebilir. H er ikisinin de tem elinde, psikologlarn
zverim lilik dedii gr, yani kiinin hayatndaki olaylarla ba
edebileceine ve zorluklara gs gerebileceine duyduu inan
vardr. Bir konuda yeterlilik gelitirm ek, kiisel etkililik duygusunu
kuvvetlendirir, kiiyi riske girm eye ve kendini daha fazla zorlayacak
durum lar aram aya heveslendirir. Bu zorluklarn hakkndan gelebil
m ek de, kiisel etkililik hissini artrr. Bu tavr, kiileri var olan bece
rilerini en iyi ekilde deerlendirm elerine, ya da bunlar gelitirmek
iin ne yapm ak gerekiyorsa onu yapm aya yneltir.
Kiisel etkililik konusundaki birok aratrm ann kayna olan
Stanfordlu Psikolog A lbert Bandura bu durum u yle zetliyor:
K iilerin yetenekleri hakkndaki inanlarnn o yetenekler zerin
deki etkisi ok byktr. Yetenek sabit bir zellik deildir; perfor
m ansnz byk bir deikenlik gsterir. zverim lilik hissine sahip
olanlar baarszlklarn altnda ezilmezler; olaylara, acaba ne ters
gidecek diye kayglanarak deil, bununla nasl ba edebilirim , anla
yyla yaklarlar.24

AKI: MKEMMELLN NROBYOLOJS

Bir besteci iini en iyi yapt anlar yle tarif ediyor:


yle bir kendinizden geiyorsunuz ki, orada yokm usunuz gibi b ir his
se kaplyorsunuz. Ben bunu pek ok kez yaadm . Sanki elim bana ait
deilm i ve olup bitenlerle hibir ilikim yokm u gibi. Sadece orada
huu ve hayranlk ierisinde oturup, izliyorum . Ve o kendiliinden akp
gidiyor.23

130
Bu tanm lam a, birbirinden farkl yzlerce kadn ve erkein -d a
clar, satran am piyonlar, cerrahlar, basketbolcular, mhendisler,
yneticiler ve hatta dosyalam a m em urlarnn- sevdikleri bir ii ya
parken kendilerini am a hissine kapldklar anlar anlatmalarna
dikkat ekecek derecede benziyor. Yirmi yldr yapt aratrmalar
sresince, bu tr zirveye km perform anslarn yklerini derle
yen Chicago niversitesin d en Psikolog M ihaly Csikszentmihalyi,
bu insanlarn betim ledikleri durum a ak diyor.26 A tletler Tanrnn
bu ltfuna snr tesi blge diyorlar; orada m kem m ellik aba har
cam adan elde ediliyor, izleyici kalabal ve rakipler adeta o ann
iinde haz veren bir ekilde eriyip gidiyorlar. 1994 K O lim piyatla
r n d a kayak dalnda bir altn m adalya alan Diane Roffe-Steinrotter,
yar bitirdikten sonra hibir ey hatrlam adn, sadece kendini ta
m am en bir gevem e hissine kaptrdn sylemitir: Kendimi bir
alayan gibi hissettim .
Ak haline girebilm ek duygusal zeknn en st noktasdr; ak,
belki de duygularn tam am en perform ans ve renim in hizmetine
verilmesidir. Ak srasnda duygular sadece denetim altnda ve yn
lendirilm ekte deildir, ayn zam anda olumlu, enerji ykl ve yapl
m akta olan ile uyumludur. Depresyonun skntsna veya kaygnn
ajitasyonuna kaplm ak, ak haline girmeyi engeller. Ak (ya da daha
lml bir m ikro ak) hem en hem en herkesin, zellikle performans
zirveye ktnda, eski kapasitesini aarak zaman zam an yaad
bir deneyim dir Bunun belki de en iyi rnei, hazla kendinden gee
rek sevien iki kiinin, akc bir uyum halinde birlemesidir.
Bu m uhteem bir deneyim dir: Ak halinin balca belirtisi de
kendiliinden ortaya kan bir nee, hatta kendinden geme hissidir.
Ak kiiye kendini ok iyi hissettirdiinden, isel bir dldr. Bu
haldeki insan tam am en yapt ie dalar, dikkati blnm ez bir ekil
de o ie odaklanr, bilinci adeta hareketleriyle birleir. Olup bitenin
zerinde fazla dnm ek bile ak aksatr; Bunu harika yapyorum
dncesi ak hissini bozabilir. Dikkat yle bir odaklanr ki, kiinin
algs sadece elindeki ile snrlanr, zaman ve m ekn kavram kay
bolur. rnein bir cerrahn ak hissini yaad zorlu bir ameliyatla
ilgili hatrladklar yleydi: A m eliyat tam amladnda, yerde duran
molozu fark edip ne olduunu sormu. Kendisi ameliyatla urar

131
ken tavann bir ksm nn kt duyunca da ok arm , nk o
srada hibir ey fark etmemi.
Ak, kiinin kendisini unuttuu bir ruh hali olarak, tasalanm a
ve kayglanmann tam kartdr: Sinirli bir ekilde evham a kapl
mak yerine, ak yaayan kiiler, kendilerinin bile farknda olm aya
cak kadar yaptklar ie gmlr, gnlk hayatta zihinlerini megul
eden tm kk eyleri -sa lk , faturalar, hatta ilerin yolunda git
m esi- bir kenara brakrlar. Bu anlam da, ak anlar egodan uzaktr.
Buna karlk, ak halindeki kiiler yapm akta olduklar ie tam am en
hkim , tm tepkileri iin deien talepleriyle tam bir uyum halin
dedir. Ak yaayan kiiler perform anslarnn doruunda olsalar da,
nasl olduklaryla, yani baar ya da baarszlk dnceleriyle il
gilenmezler; onlar harekete geiren ey, salt o faaliyeti yapm aktan
aldklar zevktir.
Aka girmenin farkl yollar vardr. Bunlardan biri, bilinli ola
rak yaplacak ie keskin bir dikkatle odaklanm aktr; akn tem elinde
yksek bir konsantrasyon hali vardr. Bu blgenin eiinde ayrca
bir geribildirim dngs var gibidir: Sakinleebilm ek ve ie bala
yabilmek iin yeterince soukkanl bir odaklanm a, hayli aba iste
y eb ilir- ilk adm belli bir disiplin gerektirir. A ncak odaa kilitlenm e
baladnda, kendi bana bir g haline gelerek kiiyi hem duygu
sal karm aadan kurtarr, hem de ii fazla aba harcam adan halletme
imknn tanr.
Bu blgeye giri, kiilerin yetenekli olduklar bir ii bulup, ona
kendilerini biraz zorlayacak bir dzeyde girim eleriyle de mm kn
olur. C sikszentm ihalyinin bana dedii gibi, nsanlarn konsantras
yonu, kendilerinden beklenenler her zam ankinden biraz daha fazlay
sa dorua kar ve sonuta her zam ankinden daha ok ey verilebilir.
Kendisinden ok az ey beklenen insan sklr. Ba edebileceinden
fazlas istenirse de kayglanr. Ak, can sknts ve kayg arasndaki
o hassas blgede oluur.28
Ak halinin zellikleri olan kendiliinden zevk, zarafet ve et
kililik, limbik dalgalarn beynin geri kalan ksmn kaplad duy
gusal korsanlklarla uyuamazlar. Ak halindeki dikkat rahat, ama
tam am en younlam bir nitelie sahiptir. Bu, yorulduum uzda,
skldmzda ya da kayg veya fke gibi araya giren hislerin kuat

132
mas altndayken kendim izi dikkat etm eye zorlam aktan ok farkl bir
konsantrasyondur.
Ak hali, ekici, yksek m otivasyon etkisi olan, lml bir ken
dinden gem e hissi dnda, duygusal duraanlktan uzaktr. Bu ken
dinden gem e hali, akn bir n koulu olan dikkatin bir yan rn
dr. Tefekkr geleneklerinin klasik literatrnde saf bir haz duygusu
olarak yaanan kendinden gem e halleri, youn bir odaklanmann
harekete geirdii aklar olarak betimlenir.
Ak yaayan birisine baktnzda, zorun kolay olduu izleni
mini edinirsiniz; doruk noktasndaki perform ans doal ve olaan
grnr. Bu izlenim o anda beyinde olup bitenle paralellik gsterir;
orada da benzer bir paradoks tekrarlanr: Asgari zihinsel enerjiyle en
zorlayc iler yaplr. Ak srasnda beyin sakin bir durumdadr,
sinir devrelerinin uyarlm as veya bastrlm as o ann gerekleriyle
uyumludur. nsanlarn aba harcam adan dikkatlerini verdikleri ve
srdrdkleri etkinlik srasnda beyin, kortikal uyarlm ada azalma
olmas anlam nda, sessizleir .29 Bu kayda deer bir keiftir, nk
ak hali, bir satran ustasna kar oynam ak ya da karm ak bir m a
tem atik problem i zm ek gibi belirli bir alandaki en zorlayc iler
le ba edebilm eyi salar. Bylesi zorlayc ilerle uram ann daha
az deil, daha fa z la kortikal faaliyet gerektirm esi beklenirdi. Ancak
ak halinin anahtar, ancak becerilerin iyice prova edilmi olduu
ve sinir devrelerinin en verim li alt, yetenein zirvesine eriim
m esafesinde meydana gelmesidir.
Zorlam a bir konsantrasyon -tasalarla beslenen bir odaklanm a-
kortekste hareketlilik dzeyini arttrr. Ancak ak ve optim al perfor
mans blgesi, kortikal verim liliin cenneti gibidir; harcanan zihinsel
enerji, en alt dzeye iner. Bu da, insanlarn ak haline girebilmek
iin, sk sk altrm a yaparak iyice ustalatklar dnldnde
anlaml gelebilir; ister daa trm anm ak gibi fiziksel, ister bilgisayar
program lam ak gibi zihinsel bir ey olsun, bir iin gerektirdii ilem
lerde ustalk kazanldnda, beyin bu ilemleri daha verimli icra
eder. stnde iyice allm olan hareketler, renilm ekte olanlar
dan ya da hl ok zor gelenlerden daha az beyin gc gerektirir.
Ayn ekilde, uzun ve stresli bir gnn sonunda olduu gibi, yorgun
veya sinirliyken beynin verimi dtnde, kortikal aba bulank

133
lar, isabetlilii azalr, birok gereksiz alan harekete geirilir; hayli
dank olarak yaanan bir sinirsel durum sz konusudur.30 Ayn hal,
can skntsnda da grlr. A ncak beyin, ak halindeki gibi verim
liliinin doruunda altnda, aktif alanlarla yaplan iin talepleri
arasnda kesin bir iliki vardr. Bu durum da ar iler bile ypratc
deil, tazeleyici veya dinlendirici bir etkinlik gibi gelebilir.

RENME VE AKI: ETM N YEN BR MODEL

Ak kiinin takatinin sonuna kadar zorland snr tesi blge


de ortaya ktndan, becerileri arttka ak haline girebilmesi iin
daha etin b ir engel gereklidir. E er bir i ok basitse skc, ok
zorsa da, sonucu ak yerine kayg olur. Bir hner ya da bir bece
ri ve ustalam a, ak deneyim iyle pekiir; yani ister kem an almak,
dans etm ek ya da genler zerinde deney yapm ak olsun, herhangi bir
ite m kem m ellem e arzusu, o ii yaparken bir para da olsa akn
iinde olabilm ek demektir. Csikszentm ihalyi, sanat okulunu bitireli
on sekiz yl olmu iki yz sanat zerinde yapt aratrmada,
rencilik gnlerinde salt resim yapm ann zevkini tadanlarn sonradan
gerekten ressam olduklarn tespit etmiti. Sanat okuluna n ve zen
ginlik hlyasyla girenlerin ise m ezun olduktan ksa bir sre sonra
sanattan uzaklatklarn bulgulam t.
Csikszentm ihalyi u sonuca varyor: Ressam lar her eyden nce
resim yapm ak istemelidir. Eer sanat tualin nnde bunu kaa
satacam ya da eletirm enlerin neler syleyeceini dnyorsa,
zgn tarzlar deneyemez. Yaratc baarlar tm zihni bir noktada
toplam aya dayanr.31
Ak hali, ustalk isteyen bir ite, meslekte ya da sanatta baarl
olmann n kouludur ve ayn ey renim de geerlidir. alrken
ak haline giren renciler, baar testlerinde llm potansiyel
leri ne olursa olsun, daha iyi alabilirler. C hicagodaki zel bir fen
lisesinin m atem atiksel yeterlilik testinde ilk yzde bee girmi olan
tm renciler, m atem atik retm enleri tarafndan ok ya da az ba
arl olarak deerlendirildi. Sonra, rencilerin zam anlarn nasl
geirdikleri; tadklar b ir ar cihaznn gnn deiik saatlerinde

134
verdii sinyallerle, o anda ne yapm akta olduklar ve kendilerini nasl
hissettikleri onlara yazdrlarak, izlendi. Beklendii ekilde, az baa
rl olanlarn evde alm aya haftada yalnzca on be saat ayrdklar
grld; yani, haftada yirmi yedi saat dev yapan baarl arkada
larna kyasla ok daha az alyorlard. Az baarl olanlar, al
m adklar zamann ounu sosyal ilikilerle, arkadalaryla karak
veya aileleriyle birlikte geiriyorlard.
Ruh halleri incelendiinde ise, nemli bir bulgu kt ortaya. Az
baarllar da, ok baarllar da, hafta iinde TV seyretm ek gibi ye
teneklerini hi zorlam ayan skc etkinliklere hayli zam an ayryor
lard. N e de olsa bu, ergenlik andaki ocuklarn kaderidir. Ancak
aralarndaki asl fark, alm a deneyim leri arasnda ortaya kt. ok
baarllar, altklar srenin yzde krknda, ak halinin zevkli,
insan iine eken grkemini yayorlard. Az baarl olanlar ise,
ak halini alm a sresinin sadece yzde on altsnda yayor; ou
zam an yeteneklerinin devlerin stesinden gelm eye yetmediini
hissederek kayglanyorlard. A z baarl olanlar ak halini ve keyfi
alm akta deil, sosyal ilikilerde buluyordu. Ksacas, akademik
potansiyellerinin dzeyinde ve tesinde baarl olanlar, almaya
daha ok ak haline girdikleri iin ynelirler. A z baarl olanlar ise,
ne yazk ki onlara ak halini yaatabilecek becerilerini gelitirem e
diklerinden, hem alm ann hazzndan m ahrum kalr, hem de gele
cekte holarna gidebilecek zihinsel etkinliklerin dzeyini snrlan
drm ak gibi bir riske girerler.
oul zeklar teorisini gelitiren H arvardl psikolog Howard
Gardner, ak ve bu halin zellii olan olum lu durum lar, tehdit veya
dl vaadi yerine onlar ierden harekete geirerek ocuklar eit
m ek iin, en salkl yntem in bir paras olarak gryor. Gardner,
ocuklarn olum lu durum larn, onlar yeterlilik gelitirebilecekleri
alanlarda renim e ekm ek iin kullanm alyz. diye nermiti bana.
A k, ocuun kendisi iin doru bir ile ilgilendiini gsteren i
sel bir durumdur. Sevdiiniz bir eyi bulup ona bal kalmalsnz.
ocuklar okulda skldklar zam an kavga veya yaram azlk ederler,
kendilerini aan bir zorlam ayla karlatklarnda da devleri konu
sunda kayglanrlar. G erekten ilgilendiiniz ve uram aktan zevk
aldnz bir ey varsa, en iyi renimi grrsnz.

135
G ardnerm oul zeklar m odelini pratikte uygulam aya alan
ou okulun stratejisi, ocuun doal yeteneklerini ortaya koyan bir
profil tanm lam ak ve gl olduu ynlere yklenip, zayf ynlerini
desteklem ek etrafnda ekillenmektedir. rnein b ir ocuun yap
s mzie veya harekete yatknsa, bu alanda baka bir alana gre
daha kolaylkla ak haline girebilir. B ir ocuun profilini bilmek,
retm enin bir konuyu o ocua anlatrken dozunu ayarlam asna, en
geriden en ileri aamaya uzanan bir lekte, dersleri ocuun kapa
sitesine en uygun dzeyde verm esine yardm c olur. Bunu yapmak,
renmeyi korkutucu veya skc olm ak yerine daha zevkli klar.
Gardner, Um udum uz, ocuun renirken ak deneyim inin yan
sra, yeni alanlarn zorluklann gslem e cesaretini de kazanm as
dr, diyor ve tecrbelerin de bunu gsterdiini ekliyor.
Daha genel olarak, ak modeli bir beceriyi kazanm ann ya da
belli bir alanda bilgi birikimi edinm enin idealde doal olarak gerek
lemesi gerektiini, ocuun ekici bulduu, yani en sevdii alanlara
kendiliinden ynelm esiyle bunun salanabileceini ne srer. Bu
balangtaki tutku; ocuk o konuyla -d an s, m atem atik veya m
z ik - uram ann akn verdii hazzm kayna olduunu fark ederse,
ileride yksek bir baar dzeyinin tem elini oluturabilir. Ak halini
srdrebilm e becerilerin snrlarn zorlam ay gerektirdiinden, be
raberinde daha iyi, ok daha da iyi olabilm e arzusunu da getirir; bu
ise ocuu m utlu eder. Bu durum doallkla, pek oum uzun okulda
karlatna kyasla daha olum lu bir renim ve eitim modelidir.
Okul yaam n, en azndan ksm en, bitm ez tkenm ez skc saatle
rin arasna serpitirilm i kayg dolu anlar olarak hatrlam ayan biri
var mdr? renirken ak halini yakalam aya alm ak, daha insani,
daha doal ve duygular eitim in hizm etine verm ekte ok daha etkin
bir yoldur.
Bu da, genel olarak, duygular verim li bir sonuca yneltebilm e-
nin temel bir beceri olduu fikrine gtrr bizi. D rt kontrol, zev
ki ertelem ek, ruh halim izi dnm eye engel deil yardm c olacak
ekilde dzenlem ek, sebat etmek, aba gstermek, aksilik knca
yeniden denem ek ya da aka girm enin yollarn bulup daha etkili
davranmak; bunlarn hepsi, duygunun etkili abalar ynlendirm e
gcn gsterir.

136
7

Empatinin Kkleri

K e n d i duygulan bir yana, nianls E llenn duygularnn da farkn


da olm ayarak onu ileden karan u parlak ancak aleksitim ik (duy
gu dilsizi) cerraha geri dnelim. Gary birok aleksitim ik gibi, igr
ve em patiden yoksundu. Ellen kendini kt hissettiini belirttiinde,
buna anlay gsterem iyor; aktan sz ettiinde ise konuyu deiti
riyordu. E llen a yapc eletirilerde bulunduunda, onun bunlar
bir yardm olarak deil, bir saldr olarak algladn da fark edem i
yordu.
Em patinin kkeni zbilintir; duygularm za ne kadar aksak,
hisleri okum ay da o kadar iyi b eceririz.1 G ary gibi, kendisinin ne
hissettii hakknda hibir fikri olm ayanlar, evrelerindeki kiilerin
ne hissettiini anlam aktan tam am en acizdirler. Bu kiiler tonlara kar
sardr. nsanlarn sz ve hareketlerinin dokusunu oluturan duy
gusal notalar ve akorlann -s e s tonunun, duru deiikliinin, ok ey
ifade eden sessizliklerin, her eyi aa vuran bir titrem enin- farkna
varamazlar.
Kendilerinin ne hissettikleri konusunda kafalar kark olan alek-
sitimikler, bakalar hislerini onlarla paylatnda da ayn ekilde bir
karm aa yaarlar. Bakalarnn ne hissettiini kaydedem em ek duy
gusal zek bakm ndan byk bir eksiklik, insan olmak anlamnda
da trajik bir baarszlktr. nk ilginin, efkatin kk olan duygu
sal ahenk, em pati (bakasnn duygularn paylaabilm e) yetisinden
kaynaklanr.
Bu yeti -b a k a birinin ne hissettiini bileb ilm e- satclk ve
yneticilikten gnl ilikileri ve ebeveynlie, insanlarn aclarn
paylam aktan siyasal etkinlie kadar uzanan pek ok farkl alanda
karm za kar. Em pati eksiklii de olduka nemli bir gstergedir:

137
Bu eksiklik su ileyen psikopatlarda, rz dm anlarnda, ocuklar:,
sarkntlk yapan tiplerde grlr.
nsanlar nadiren duygularn kelim elere dker; ou kez baka
ipular verirler. Bakasnn ne hissettiini sezebilm enin anahtar,
ses tonu, mimikler, jestler, yz ifadesi ve benzeri trden szsz ifa
deleri okuyabilmektir. nsanlarn szsz m esajlar okuyabilm e ye
tenei zerinde yaplm belki de en kapsam l aratrma, Harvardl
Psikolog Robert Rosenthal ve rencilerininkidir. Rosenthal PONS
(Profile o f Nonverbal Sensitivity/ Szel Olm ayan D uyarllk Profili)
ad altnda, gen bir kadnn nefretle analk sevgisi arasnda dei
en eitli duygularn ifade ettii bir dizi video kasetten oluan bir
empati testi gelitirmitir.2 Kasetteki sahneler kskanlk fkesinden
a f dilemeye, bir m innettarlk gsterisinden birini batan karmaya
kadar alan bir yelpazeye yaylmaktadr. Kasetler, her sahnelemede,
bir ya da daha fazla szsz iletiim kanal sistem atik olarak siline
rek dzenlenmitir; rnein szlerin anlalm az hale getirilmesine
ek olarak, baz sahnelerde yz ifadesi hari dier tm ipular yok
edilmi, bazlarnda ise ana szsz iletiim kanallar araclyla sa
dece vcut hareketleri gsterilerek, ve benzeri yntem lerle, izleyi
ciler duyguyu u veya bu ekilde sunulmu olan belirli bir szsz
ipucundan alglamak durum unda braklmtr.
Amerika ve ayrca on sekiz lkede yedi binden fazla kiiye uygu
lanan testlerde, szsz iaretlerden duygular okuyabilm e stnl
ne sahip olanlarn; duygusal bakm dan daha dengeli, daha popler,
daha da dnk ve de -beklenilecei g ib i- daha duyarl olduklar
grlmtr. Genel olarak kadnlar bu tr em pati konusunda erkek
lerden daha baarldr. K rk be dakikalk test srasnda, iyileen bir
performans gsterenlerin -b u , em pati becerilerini sonradan edinebi
lecek yetenee sahip olduklarnn iaretidir- kar cinsle ilikilerinin
de daha iyi olduu grlmtr. Em patinin rom antizm e katkda bu
lunduunu renmek, artc olmasa gerektir.
Duygusal zeknn dier eleriyle ilgili bulgulara da uygun ola
rak, empatik duyarlln bu lm yle, SAT, 1Q ve dier akademik
baar testi lmleri arasnda sadece rastlantsal bir iliki bulun
mutur. Em patinin akadem ik zekdan bam sz olduu, PO N Sun
ocuklara uyarlanm ekliyle yaplan testlerde de grlmtr. 1011

138
ocua uygulanan testler, szsz duygu iletiim ini okuyabilme be
cerisine sahip olanlarn, okullarnda en popler, duygusal adan en
dengeli ocuklar olduunu gstermitir.3 Bu ocuklarn derslerdeki
baars da, szsz duygusal m esajlar okum akta daha beceriksiz
olanlardan daha yksek bir IQ ortalam asna sahip olm adklar halde,
daha yksekti; buradan em pati yeteneini gelitirm enin, ocuklarn
snfta etkili olm asn kolaylatrd (ya da sadece retm enlerin bu
ocuklar daha ok sevm esine yol at) sonucunu karabiliriz.
Aklc zihin szcklerle ifade bulur, duygularn tarz ise szsz
dr. Bir kiinin szleri; ses tonu, el-kol hareketleri veya dier szsz
kanallardan ifade edilenlerle eliiyorsa, duygusal gerek aslnda ne
sylediinde deil, nasl sylediinde sakldr. letiim aratrm ala
rnda kullanlan bir parm ak hesabna gre, duygusal m esajlarn yz
de doksan ya da daha fazlas szszdr. Bu tr m esajlarn -birinin
sesindeki kayg, bir el-kol hareketindeki abukluun tad rahat
szlk hissi g ib i- hem en hepsinin m esajn niteliine zel bir dikkat
gsterm eksizin sadece zm nen alglam ak ve tepki verm ek yoluyla
bilinaltnda kavrand grlmtr. Bunu iyi ya da kt yapm am
za yol aan becerilerin birou da byle zmnen renilmektedir.

EMPAT NASIL GELYOR?

Henz dokuz aylk olan Hope, baka bir bebein dtn gr


d anda gzleri doluyor ve sanki can acyan kendisiymi gibi
annesinin kucana'trm anp rahatlatlm ak istiyordu. On be aylk
M ichael ise, kendi aysn alam akta olan arkada P aule veriyor;
ancak Paln-alam aya devam ettiini grnce onu sakinletiren
battaniyesini bulup veriyordu. Bu kk apl sempati ve ilgi gste
rilerinin ikisi de, bu tr em pati olaylarn kaydetm ek zere eitilmi
anneler tarafndan gzlem lenm itir.4 nceleme sonular, empatinin
kknn bebeklik dnem ine kadar uzanabildiim gsteriyordu. N e
redeyse doduklar gnden itibaren, bebekler bir dierinin aladn
duym aktan rahatsz olur; bazlar, bunu em patinin en erken rnei
sayar.5

139
Geliim psikologlar, bebeklerin henz bakalarndan ayr bir
varlk olduklarn tam olarak kavram adan, bakasnn skntsndan
rahatsz olduklarn saptamtr. D oum dan birka hafta sonra tepki
veren bebekler, baka bir ocuun gzyalarn grnce alarlar. Bir
ya civarnda ise, skntnn kendilerinde deil de bakasnda oldu
unun farkna varrlar, ancak yine de bu durum a nasl tepki gstere
ceklerini bilemezler. rnein, N ew York niversitesinden M artin
L. H offm ann bir aratrm asnda, bir yandaki bir ocuk alayan
arkadan yattrm as iin, odada bulunan ocuun annesini gr
mezden gelip kendi annesini yanna getirmitir. Ayn kafa karkl,
bir yandakilerin bir dierinin skntsn, belki de onun ne hissetti
ini daha iyi anlayabilm ek iin taklit ettiinde de yaanr; rnein
bir bebek parm aklarn actmsa, bir yandaki dieri de kendi par
maklarn azna gtrp acyp acm adna bakm tr. Annesinin
aladn gren bir bebek ise hi gzya olm ad halde gzlerini
silmitir.
M otor m im iklem e diye adlandrlan bu hareket taklidi aslnda
1920de Am erikal psikolog E.B. T itchenerin ilk kez kulland e
kilde, em pati szcnn teknik anlam nn zgn karldr. Bu
kullanm, kelim enin Yunacadan ngilizceye geiindeki anlamdan
bir m iktar farkldr. Yunancada iini hissetm e dem ek olan empat-
heia terimi, ilk kez estetik kuram clar tarafndan, dierinin znel
deneyimini alglayabilme yetenei iin kullanlmtr. Titchenerin
kuram na gre, em pati, bakasnn skntsn bir tr fiziksel taklit
yoluyla ayn hislerin kiinin kendisinde uyandrlm asndan kaynak
lanmaktadr. Titchener, bir dierinin genel anlam da skntsn hisset
me anlam na gelen, ancak onun hissettiklerini paylam ay iermeyen
kavram ndan farkl bir terim aryordu.
Hareket taklidi, bebekler iki buuk yana geldiklerinde davran
repertuarlarndan silinir. O noktada, bakasnn acsnn kendilerin-
kinden farkl olduunu anlar ve dierini daha iyi rahatlatabilecek
hale gelirler. B ir annenin gnlnden tipik bir olay:

K om unun bebei alyor... Jenny ona yaklap biskvi verm eyi deni
yor. Peinden dolanp kendi kendine szlanm aya balyor. Sonra onun
san okam aya alyor am a teki kendini geri ekiyor. B ebek yat

140
yor ancak Jenny hl kaygl grnyor. Ona oyuncaklar getirm eye
devam ederek, ban, om uzlarn hafife pat-patlyor.6

G elim elerinin bu evresinde, ocuklar bakalannn duygusal ra


hatszlklarna gsterdikleri genel hassasiyet bakm ndan farklla
maya balarlar; bazlar, Jenny gibi keskin bir duyarlla sahipken,
bazlar ise um ursam az. Ulusal Ruh Sal E nstitsnden M arian
Radke-Yarrow ve Carolyn Zahn W axlerin yapt bir dizi aratrma,
em patik ilgi farkllklarnn byk lde ailelerin ocuklarn nasl
terbiye ettiklerine bal olduunu gstermitir. D avranlarnn kar
taraf nasl bir skntya soktuuna dikkat eken bir terbiye tarz,
yani yaram azlk yaptn yerine bak onu ne kadar zdn denmesi,
ocuklara daha fazla em pati kazandryordu. A ratrm aclara gre,
ocuklardaki em patiyi ekillendiren bir dier etken, biri skntday
ken dierlerinin ona nasl yaklatn grm esiydi; zellikle skntda
olan kiilere yardm c olm ak konusunda, ocuklar grdklerini taklit
ederek em patik tepki repertuarlarn gelitiriyorlard.

UYUMLU OCUK
Sarah, ikizleri M ark ve F redi dourduunda yirm i be yan
dayd. M arkn daha ok kendisine, Fredin ise babasna benzediini
dnyordu. Bu alglam a, onlara kar davranlarndaki ince, fakat
anlaml farklln tohum unu atm olabilirdi. ocuklar aylkken
Sarah F redin baklarn yakalam aya alr, o ban dier tarafa e-
virse bile yeniden denerdi; Fred ise daha fazla em patiyle, ban e
virerek karlk verirdi. O baka tarafa baktnda, bu kez Fred ban
ona dndrr, ve bu kam a-kovalam aca dngs, ou kez F red i
alatana kadar tekrarlanr dururdu. Sarah, Fred ile yapt gibi bir
gz tem asna M ark hibir zam an zorlam azd. M ark gz tem asn ne
zam an isterse keser, Sarah da stelem ezdi.
Kk, ama ok ey ifade eden bir hareket. Bir yl sonra, Fred
M arka kyasla fark edilecek kadar korkulu ve baml bir hale gel
miti; korkulu olduunu, aylkken annesine kar yzn ne eip
ban yana evirm esinde olduu gibi insanlarla gz tem asn keserek
gsteriyordu. te yandan M ark insann gznn iine bakyor; gz

141
tem asn kesm ek istediindeyse m uzaffer bir glm sem eyle bam
hafife yukar kaldrp yana eviriyordu.
O zam anlar Com ell Tp Fakltesinde olan psikiyatr Daniel
Stem n aratrm asna katlan bu anne ve ikizleri ok ayrntl bi
imde gzlem lenm itir.7 Stem , anne ve ocuk arasnda tekrarlanan
bu kk alverilerden bylenm itir; duygusal hayatn en temel
derslerinin bu yaknlk anlarnda gerekletiine inanmtr. Bu anla
rn en kritik olanlar, ocua duygularnn empati, kabul ve karlk
grdn bildiren anlardr; S tem in ahenk salam a dedii sretir
bu. kizlerin annesi M ark ile ahenk iindeyken, Fred ile duygusal an
lamda ayn ayarda olamyordu. S tem e gre, anneyle ocuk arasnda
tekrarlanan bu saysz ahenk ya da ahenksizlik anlar, yetikinlerin
yakn ilikilerindeki beklentilerini belki de ocuklukta yaanan daha
arpc olaylardan ok daha fazla ekillendirmektedir.
Ahenk, iliki ritm inin bir paras olarak zm nen oluur. Stem
adeta m ikroskopik bir hassasiyetle, anneleri ve bebekleri saatlerce
videoya ekerek zerinde almtr. Aralarndaki ahenk sayesinde,
annelerin ocuklara, onlarn ne hissettiklerini bildiklerini ifade ettik
lerini saptamtr. rnein bir bebek keyifli sesler kardnda, anne
onu onaylar. Veya bebek ngran salladnda, karlk olarak
hem en hafife titrer. Bylesi bir etkileim de anne, bebein heyecan
dzeyiyle uyum lu olduunu gsteren onaylayc bir mesaj verir. Bu
tarz kk ahenkler (Stem , ocuuyla etkileim halindeki annenin
yaklak dakikada bir kez bu tr bir mesaj gnderdiini saptam tr)
bebee duygusal balantnn gven alad hissini verir.
Ahenk, basit taklitten ok farkldr. S tem in bana syledii
ne gre, Bir bebei taklit etm ekle yetinirsen, bu sadece onun ne
yaptn bildiini gsterir, ne hissettiini deil. O na ne hissettiini
sezdiini gsterm ek iin, iinde hissettiklerini baka bir yoldan ona
tekrarlam ak gerekir. O zaman bebek anlaldm bilir.
Anneyle ocuk arasndaki bu yakn ahengin yetikinlerin ha
yatndaki en yakn rnei, belki de sevimedir. S tem n yazdna
gre, sevim e bir dierinin znel durum unu sezme deneyimidir:
Paylalan arzu, uyuan niyetler, ayn anda deien karlkl uyarl
m a halleri, klarn, szle ifade edilm ese de, derin bir ahenk duy
gusu veren bir ezam anllk iinde birbirlerine karlk vermelerini

142
ierir.8 Sevime, en iyi ekliyle karlkl b ir empati; en kt ekliyle
de bylesi bir duygusal etkileimin yokluudur.

UYUMSUZLUUN BEDELLER

S tem e gre, ahengin defalarca salanm as sonucunda bebek, di


er insanlarda onun hislerini paylam a yetenei ye istei bulunduu
sezisini gelitirm eye balar. Bu sezi, dierlerinden ayr olduunun
farkna vard, aa yukar sekiz aylk olduu dnemde ortaya
kar ve yaam boyunca yakn ilikiler iinde ekillenm eye devam
eder. A ileler ocukla ahenk iinde deilse, ocuk derinden sarslr.
Bir deneyde Stem anneleri ahenkli bir ekilde elik etm ek yerine,
bebeklerine bilerek fazla ya da az tepki verm eye ynlendirm itir; be
bekler buna annda znt ve skntyla karlk vermilerdir.
Anne ve ocuk arasndaki ahenksizlik uzun srdnde, bunun
ocuk zerinde duygusal adan byk bir m aliyeti olur. Anne, o
cuun eitli duygularna -n ee, gzya, kucak ihtiyac g ib i- em
pati gsterm ekten srekli uzak kalyorsa, ocuk bu duygular ifade
etm ekten ve hatta hissetm ekten vazgem eye balar. Bylece, byk
olaslkla btn bir duygu yelpazesi, zellikle de ocukluk boyunca
aka veya st kapal bir ekilde ksteklenm i olanlar, yakn iliki
repertuarndan silinmeye balayabilir.
Ayn ekilde ocuklar hangi ruh hallerinin karlk bulduuna
bal olarak, bir dizi olum suz duyguyu benim seyebilirler. Bebekler
bile ruh hallerini yakalayabilir : m ein, depresyonda olan anne
lerin aylk ocuklan onlarla oyun oynarken, anneleri depresyonda
olm ayanlara oranla, znt ve fke hislerini iten m erak ve ilgiden
daha fazla n plana kartarak annelerinin ruh halini aynen yanst
m lardr.9
S te m n aratrm asnda bir anne, srekli bebeinin hareketlilik
dzeyinin altnda tepkiler verm i; sonuta bebei p asif olmay
renmitir. Stem , bu ekilde davranlan bir bebek, eer ben heye-
canlanram annemi ayn ekilde heyecanlandram am , bu yzden
en iyisi hi denem eyeyim diye dnm eyi renir, diyor. Ancak,
onarc ilikilerde um ut vardr: Yaam boyu sren ilikiler - m e-

143
in arkadalarla ya da akrabalarla veya psikoterapide- iliki tarznz
srekli ekillendirir. Bir noktadaki dengesizlik sonradan dzeltilebi
lir; bu, yaam boyu devam eden bir sretir.
Nitekim birok psikanaliz kuram , terapi ilikisinin duygular
dzelten, ahenk bozukluunu gideren bir deneyim saladn ne
srmektedir. Baz psikanalitik dnrler; tpk bebeiyle arasnda
ahenk salayan bir anne gibi, terapistin de hastasnn iinden geen
leri anladn belli etme tarz iin aynen yanstm a terimini kullan
yorlar. D uygusal ezam anllk, hasta derinden kabul grdn ve
anlaldn hissederek keyifiense bile, zmni ve bilinddr.
ocukluktaki ahenksizliin hayat boyu denecek duygusal b e
deli ok ardr; hem de sadece ocuk iin deil. En acmasz, en
iddetli sularn failleri zerinde yaplan bir alm ada elde edilen
bulgulara gre, bunlar dier sululardan ayran hayatlarnn erken
dnem lerine ilikin balca zellik, evlat edinildikleri bir evden di
erine yollanm , ya da yetim hanelerde bym olm alaryd; hayat
hikyeleri, duygusal bakm dan ihm al edildiklerini ve ahenk kurm a
frsatn ok az bulduklarn gsteriyordu.10
Duygusal ihmal em patiyi kreltir; zalim, sadiste tehditler, aa
lam alar ve salt ktlk ieren youn ve srarl duygusal taciz ise
manta aykr bir sonu dourur. Bu tr bir tacize katlanan ocuk
lar, bir bakm a travm a sonras tehlike iaretlerine kar srekli tetikte
olm a haline benzer biim de, evredekilerin duygularna kar ar
hassaslaabilir. Bakalarnn hislerine bylesine saplantl bir ilgi,
ocukken psikolojik tacize m aruz kalm ocuklara zgdr; bu ki
iler yetikinlik hayatlarnda, zam an zam an snrda kiilik bozuklu
u olarak da tanm lanan, ok deiken youn ini klarn kurban
ol ur la f Bu durumdaki ou kii evrelerindeki kiilerin neler hisset
tiini alglam akta ustadr ve yine bu kiilerin ou, ocukluklarnda
duygusal tacize m aruz kaldklarn belirtm ilerdir."

144
EMPATNN NROLOJS

N rolojide ok sk olduu gibi, karm ak ve tuhaf vakalara ait ra


porlar em patinin beyindeki temeli hakknda ilk ipularn vermitir.
rnein 1975 tarihli bir rapor; frontal loblarnn sa ksm zarar gr
m olan birok hastaya bakldnda, garip bir eksiklik grldn
bildiriyor: Bu kiiler insanlarn sylediklerini gayet iyi anlamakla
beraber, ses tonlarndaki duygusal mesaj kavrayam yorlard. Onlar
iin m stehzi, m innettar ya da fkeli bir teekkrn anlam ayn
tarafszlktayd. Buna karlk, 1979daki bir raporda, beyinlerinin
sa yarsnn dier blm leri zarar grm olan hastalarn, duygu
sal alglam alarnda ok farkl bir boluk olduundan sz ediliyordu.
Bu hastalar, ses tonlar veya hareketleriyle kendi duygularn ifade
edem iyorlard. N e hissettiklerini biliyor, sadece da vuramyorlard.
Raporun yazarlar, btn bu kortikal beyin blgelerinin lim bik sis
temle kuvvetli balants olduunu kaydetmilerdi.
Tm bu almalar, C alifom ia Teknoloji E nstitsnden psikiyatr
Leslie B rothersn, em patinin biyolojisi konulu r aan tezinin
arka planm oluturuyor.12
N rolojik bulgulan ve hayvanlar zerinde yaplm karlatr
mal alm alar inceleyen Brothers, em patinin tem elindeki ana be
yin devresinin bir paras olarak, am igdalaya ve grsel korteksin
ilikilendirm e alanyla olan balantlarna dikkat ekiyor.
K onuya ilikin nrolojik aratrm alarn ounun kayna, hay
vanlar, zellikle de insan dndaki prim atlar zerinde yaplm olan
almalardr. Bu prim atlarn em pati gsterdii -y a da B rothersn
tercih ettii deyile duygusal iletiim iinde o ld u u - salt anlatlan
olaylardan deil, yaplm incelem elerden de anlalyor. rnein,
makak m aym unlarna belirli bir sesi duyduklar anda elektrik oku
verilerek ilk nce sesten korkm alar retilir. Daha sonra bir alte
re basarak, bu sesi duyduklarnda oku nlemeyi renirler. Sonra,
m aym un itfleri ayr ayr kafeslere konulur; aralarndaki tek iletiim
kapal devre TV yoluyla birbirlerinin yzlerini ekranda grmektir.
lk maymun, kincisi deil, o rktc sesi duyar ve yznde kor
kulu bir ifade belirir, ayn anda, ilk m aym unun yzndeki korku ifa
desini gren ikinci m aym un -se si duym ad h ald e- oku nleyen

145
alteri indirir; bu bir yardm severlik olm asa da, en azndan empatiyi
gsteren bir harekettir.
nsan dndaki prim atlarn hem cinslerinin yz ifadelerinden
duygulann okuduklarn saptayan aratrm aclar, m aym unlarn
beyinlerine nazike, uzun, ince ulu elektrodlar yerletirdiler. Bu
elektrodlar sayesinde tek bir nrondaki faaliyet kaydedilebiliyordu.
Grsel korteks ve am igdaladaki nronlarla balantl elektrodlar,
bir m aym un dierinin yzn grdnde bu bilginin nce grsel
korteksteki nronu, sonra da amigdalada olan harekete geirdiini
gsterdi. B ilindii zere bu yol, duygusal uyarlm aya yol aan bil
ginin izledii standart yoldur. Bu tr inceleme sonularnn artc
yan ise, grsel kortekste, tehditkr bir ekilde alan az, korkulu
bir yz buruturm a ya da uysal bir m elm e gibi, sadece belirli bir
yz ifadesine ya da bedensel harekete tepki olarak harekete geen
nronlar saptam olmalardr. Bu nronlar ayn blgede yer alan ve
tandk yzleri fark etmeye yarayan dierlerinden farkldr. Bu da,
beynin balangtan itibaren belirli duygusal ifadelere tepki verebi
lecek ekilde tasarland, yani, em patinin biyolojinin sabit bir verisi
olduu anlam na gelebilir.
B rothersa gre, duygular okum akta ve buna tepki vermekte
am igdala-korteks yolunun anahtar bir rol oynadn kantlayan bir
baka delil, doadaki m aym unlarn am igdala ve korteks arasnda gi
dip gelen balantlarnn kesilip brakld aratrm adan kmtr.
Srlerine geri dnenler kendilerini beslem ek, aalara trm anm ak
gibi gndelik ilerle uraabiliyorlard. Ancak bu talihsiz m aym un
lar gruplarndaki hem cinslerine duygusal olarak nasl tepki verm ele
ri gerektiine dair tm sezgilerini kaybetmilerdi. Baka biri dosta
yaklasa bile uzaa kayor, sonuta kendi srleriyle her trl te
m astan uzaklap, tecrit edilmi bir ekilde yayorlard.
Brothers, kortekste belirli duygulara zg nronlarn younlat
blgelerin, ayn zam anda am igdalayla en youn balants bulunan
yerler olduunu da belirtiyor; duygular okunurken, uygun tepkilerin
dzenlenm esinde nemli bir rol oynayan am igdala-korteks devreleri
kullanlr. nsan dndaki prim atlar iin, bu tr bir sistem in hayati
nemi aktr diyor Brothers. Baka birinin yaklatnn alglan
m as belirli bir [fizyolojik tepki] sistemini -h e m de abucak- ha

146
rekete geirm elidir; nk yaklaann niyetinin srm ak m, sakince
oturup birbirinin bitlerini ayklam ak m, yoksa iftlem ek mi olduu
anlalm al ve tepki ona gre ayarlanm aldr. 13
B erkeleydeki Califom ia niversitesinden psikolog Robert Le-
venson, ateli bir tartm a sresince birbirinin ne hissettiini tahmin
etm eye alan evli iftler zerinde yapt aratrm ada, empatinin
biz insanlarda da benzeri bir fizyolojik tem elinin olduunu ne sr
m tr.14 L evensonun yntem i basitti: iftler, ocuklara verilecek
terbiye, harcam a alkanlklar gibi, evliliklerinde sorun yaratan bir
konuyu konuurken videoya ekilip fizyolojik tepkileri llyordu.
H er bir e, nce kaseti batan sona izleyerek, anbean neler hisset
tiini aktaryordu. Sonra eler ikinci kez kaseti izleyerek, bu sefer
dierinin duygularn okum aya alyorlard.
En isabetli em pati tepkileri, kendi fizyo lo jisi (seyrettii) einin-
kinin izinden giden kar-kocalarda grlmtr. rnein ei fazlaca
terlem e tepkisi gsteriyorsa kendisi de o tepkiyi gsteriyor; einin
nabz yavalam sa, kendi nabz da yavalyordu. Ksacas bu kiile
rin vcutlar, elerinin her an deien fizyolojik tepkilerini inceden
inceye taklit ediyordu. zleyenlerin fizyolojik tepkileri ilk etkileim
srasndaki kendi tepkilerinin tekrarndan ibaretse, bu kiiler eleri
nin ne hissettiini tahm in etm ekte zay f kalyordu. Empati ancak,
bedensel tepkiler ezam anl olduunda oluuyordu.
Bu da, duygusal beyin bedeni hararetli bir fke gibi kuvvetli bir
tepkiyle gderken empati duygusunun kaybolduunu gsteriyor.
Em pati, baka birinin hisleriyle ilgili ince sinyallerin alglanp kii
nin kendi duygusal beyninde taklit edilebilm esi iin, yeterince sakin
ve alglam aya hazr durum da olm ay gerektirir.

EMPAT VE ETK: ZVERNN KKLER

anlarn kimin iin aldn hi m erak etme; anlar senin iin


alyor, ngiliz edebiyatnn en nl satrlarndan biridir. John Don-
n e un bu dncesi, empati ve ilgilenme arasndaki ban p f nokta
sna iaret etmektedir: Dierinin acs, benim de acmdir. Dierinin
hislerini paylam ak, ilgi gstermektir. Bu anlam da empatinin kart

147
da antipatidu. Ahlaki ikilem ler olas kurbanlar ierdiinden, ahlaki
kararlar verirken sk sk em patik bir tavr alnr: Bir arkadanzn
incinm esini nlem ek iin yalan sylem eli m isiniz? Hasta bir arka
danz ziyaret etme szn m tutm alsnz yoksa onun yerine son
dakikada gelen bir yem ekli elence teklifini mi kabul etmelisiniz?
Aksi takdirde lecek olan birisi iin suni solunum sistem i ne zamana
kadar altrlm aldr?
Bu ahlaki somlar ortaya atan empati aratrmacs M artin Hoff-
m ana gre, ahlakn kkleri empatide bulunur, nk ac eken, tehli
kede olan veya bir mahrumiyet iinde bulunan potansiyel kurbanlara
empati gstererek skntlarn paylamak, insanlar onlara yardmc
olmaya sevk eden eydir.s Kiisel ilikilerde yaanan empati ve zveri
arasndaki bu dorudan balantnn tesinde; Hoffman, empatik duy
gu kapasitesinin, yani kendini dierinin yerine koyabilmenin, kiileri
baz ahlaki ilkeleri izlemeye ynelttii grndedir.
Hoffman, bebeklikten itibaren empatinin doal bir ilerleyii oldu
unu fark etmitir. D aha nce de grdm z gibi, bir yandaki bir
ocuk bir bakasnn dp alam aya baladn grdnde kendi
si de o sknty hisseder; duygu birlii o kadar gl ve dorudandr
ki, sanki ac eken kendisiym i gibi ba parm an azna gtrr,
ban annesinin kucana gmer. lk yandan sonra, ocuklar di
erlerinden ayr olduklarnn farkna vardklarnda, rnein alayan
bir bebee kendi oyuncak aysn vererek, dierini etkin bir ekilde
yattrm aya alrlar. Henz iki yandaki ocuklar, bakalarnn
hislerini gsteren iaretlere kar daha da hassaslarlar; rnein bu
noktada alayan bir ocua, gururunu incitm eden yardm c olmann
en iyi yolunun dikkati onun stne fazla ekm em ek olduunu anla
yabilirler.
ocukluk dnem ine gelindiinde, empati en ileri aam asna ula
r. ocuklar o anki durum un tesindeki skntlar anlayabilir, bi
rinin koullarnn ya da hayattaki konum unun kronik bir skntnn
kayna olabileceini grrler. Bu noktada kt durum da olan bir
gruptaki -fakirler, ezilenler, toplum dan dlanm lar g ib i- herkese
kar bir eyler hissedebilirler. Bu anlay ergenlikte talihsizlik ve
adaletsizlii iyiletirm eye ynelik ahlaki inanlar destekleyebilir.

148
Empat, birok adan ahlaki karar ve davranlarn tem elinde yer
alr. Bunlardan biri, em patik fkedir. John Stuart M iliin, adaletin
bekisi dedii ve bakalarnn incinm esinin adeta bizi de inciten
aclara dnt durum lara uygulanabilen... akl ve sempatiden
doan... doal m isillem e duygusu... biim inde tarif ettii olgudur:
Empatinin ahlaki eylem e dnt bir baka durum da, bir izleyici
nin m adur olan birine yardm c olm ak iin araya girmesidir; aratr
malar, bir izleyici m adur olan kiiye kar ne kadar empati duyarsa,
durum a m dahale etm e olaslnn da o kadar arttn gsteriyor.
Kiilerin em pati dzeylerinin ahlaki yarglarn ekillendirdiine
dair bulgular da sz konusudur. rnein A lm anya ve A m erikadaki
aratrm alarda, daha em patik kiilerin ahlaki bir ilke olarak, kaynak
larn insanlarn ihtiyalarna gre harcanm asna daha fazla taraftar
olduklar bulgulanm tr.16

EMPATSZ HAYAT; TACZCNN ZHNYET VE


SOSYOPATIN AHLAKI

Eric Eckardt, kt bir sua alet olmutu: Patenci Tonya H ardingin


korumaln yaparken, 1994 k olimpiyatlarnda kadnlar aras ar
tistik buz pateninde Tonyann ezeli rakibi olan Nancy K errigan sa
katlamalar iin birka serseri kiralamt. Saldr srasnda dizinden
yaralanan Kerrigan, hayati nem tayan antrenman aylar sresince
bir kenara ekilmek zorunda kald. Ancak Eckardt, T V de hkrklara
boulmu Kerrigan n grnts karsnda yle bir pimanlk hissetti
ki, bu srr aklayacak bir arkada arayarak saldrganlarn tutuklanma
s srecini balatm oldu. te empatinin gc.
Ancak bu duygu ne yazk ki en adi sular ilemi kiilerde ek
siktir. Bu belirleyici psikolojik zellii rz dmanlarnda, ocuklara
sarkntlk edenlerde ve aile iinde iddete bavuranlarda grm ekte
yiz: Bu kiiler em patiden yoksundur. K urbanlarnn acsn hissetm e
yeteneinin olm amas, kendi kendilerine sua tevik edici yalanlar
uydurm alarna olanak verir. Tecavzclerin yalanlar, K adnlar as
lnda kendilerine zorla sahip olunm asn arzular veya Kar koyu
yorsa aslnda naz yapyordur, ; tacizcilerinki Ben ocuun cann

149
yakm yorum , sadece sevgimi gsteriyorum , Bu da efkatin baka
bir ifadesi ; fiziksel iddet kullanan ebeveynlerinki de, Bu sade
ce iyi bir terbiye yntem i eklindedir. Kendilerini hakl karan bu
cmleler, bu tr sorunlardan dolay tedavi gren insanlarn kurbanla
rna ac ektirirken veya bunu yapm aya hazrlanrken kendi kendile
rine sylediklerini ifade ettikleri szlerden derlenmitir.
Bu kiiler kurbanlarna zarar verirken em patinin devreden km a
s, hemen her zaman zalimce hareketlerinin ncesinde oluan duygu
sal dngnn bir parasdr. Genelde ocuklara sarkntlk gibi cinsel
sulara yol aan duygusal dizgeye bir bakalm .17 Dng, tacizcinin
kendisini kt hissetm esiyle balar: fkeli, bunalml ve yalnzdr.
Bu duygular kiinin T V 'd e m utlu iftlerin grntlerini izleyip ar
dndan yalnzl dolaysyla depresyona girm esiyle uyanabilir.
Bundan sonra tacizci teselli bulabilecei bir fanteziye, genellikle bir
ocukla scak bir arkadaln hayaline kaptrr kendisini; sonunda
fantezi cinsel bir ierik kazanr ve m astrbasyonla sona erer. Ardn
dan tacizci zntsnden geici olarak kurtulduunu hisseder, ancak
bu rahatlam a ksa sreli olur; sonrasnda depresyon ve yalnzlk hissi
ok daha kuvvetlenm i olarak geri dner. Tacizci fantezisini eyle
m e dntrm eyi dnmeye balar ve bunu u cm lelerle m eru
latrm aya alr: Eer ocuk fiziksel zarar grm yorsa, ben onun
cann yakm yorum dem ektir ve ocuk benim le bir cinsel ilikiyi
gerekten istem ezse, beni durdurabilir.
Bu noktada tacizci kii ocuu, o durumda bir ocuun hissede
bileceklerine em patik bir yaklam la deil, sapkn fantezisinin gzl
yle grmektedir. Bu duygusal kaytszlk bir ocuu yalnz yakala
yabilm ek iin plan yapm aktan, olabileceklerin dikkatli bir provasna
ve plann icrasna kadar m eydana gelen her eyin ortak zelliidir.
Btn bunlar, ocuk adeta kendi duygular olmayan birisiym i gibi
gerekletirilir; tacizci, hayalindeki ocuun ibirliki tutum unu ona
yanstr. ocuun duygular -k en d in i iddetle geri ekm esi, korku
su, irenm esi- alglanmaz. Zaten bunlar alglansayd, tacizci iin her
eyin m ahvolm as demek olurdu.
K urbanlarna kar em patiden tam am en yoksun olmalar, ocuk
lara sarkntlk edenler ve benzeri sular ileyenler iin gelitirilen
yeni tedavilerin odak noktalarndan birini oluturmaktadr. En umut

150
verici tedavi program larndan birinde, sululara kurbann bak a
sndan yazlm , kendilerinin yapm olduklarna benzeyen yrek
paralayc su olaylarnn hikyeleri okutulur. Ayrca kurbanlarn
cinsel tacize uram ann ne dem ek olduunu gzyalar iinde aktar
dklar video kasetleri seyrettirilir. D aha sonra da tacizcilerden kendi
sularn kurbann bak asndan, onun neler hissetmi olduunu
dnerek yazm alar istenir. Bunu bir terapi grubuna okuyarak, sal
dr hakkndaki sorulara kurbann asndan cevap vermeye alrlar.
Nihayet, sulu bu sefer kurbannn roln oynayarak suun yeniden
canlandrlm as srecinden geer.
Kar tarafn bak asndan olaya bakm ay ieren bu terapi yn
temini gelitirm i olan Vermontlu hapishane psikologu W illiam Pit-
hersn bana sylediine gre, Kurbana empati gsterme alglamay
deitirm ektedir; bu da tacizcinin, verdii acy kendi fantezilerin
de bile yadsm asn zorlatrr. Bylece, bu kiilerin sapkn cinsel
drtleriyle mcadele azmi kuvvetlendirilm ektedir. Cezaevinde bu
program dan geen cinsel sulular, serbest brakldktan sonra byle
bir tedavi grm eyenlere kyasla yar yarya daha az su ilemilerdir.
Em patiden esinlenen bu m otivasyonla balanm azsa, tedavinin geri
kalan bir ie yaram amaktadr.
ocuklara sarkntlk etm ek gibi sular ilemi kiilerde bir em
pati duygusu gelitirm e um udu biraz olsa da, baka bir sulu tipi olan
(psikiyatrik tehiste son zam anlarda sosyopat denilen) psikopatlar
ok daha um utsuz vakalardr. Psikopatlar hem ekicilikleriyle, hem
de en zalim , en vicdanszca davranlarndan bile hibir vicdan aza
b duym am alaryla nldr. H ibir ekilde empati ya da merham et
hissedem em ek, hatta en kk bir vicdan krntsna sahip olmamak
anlam na gelen psikopati, en karm ak duygusal bozukluklardan bi
ridir. Psikopatn soukluunun ana nedeni en yzeysel, s duygusal
balantlardan teye geememesidir. Kurbanlarnn lmeden nce
ektikleri aclardan zevk alan, bir dizi sadiste cinayet ilemi olan
zalim caniler, psikopatinin en iyi rneini oluturur.18
Psikopatlar ayrca istediklerini elde edebilm ek iin ok rahat ya
lan syleyebilir ve kurbanlarnn duygularyla sinsice oynarlar. Los
A ngelesli bir etenin on yedi yandaki yesi F aronun, arabadan
rastgele ate aarak bir anneyle bebeini sakat brakt olay slu-

151
luk hissiyle deil, gururla anlatn ele alalm. Los Angeles etele
rinden Crips ve Bloods hakknda bir kitap yazm akta olan Leon Bing
ile ayn arabada giderken, Faro ona kendini kantlam ak ister. B inge,
yan arabadaki iki zppeye m anyak num aras ekeceini syler.
Bing bu bak yle aktarr:
Src birinin ona baktn hissederek benim arabam a yle bir gz
att. G zlerinin F aro nunkilerle tem as ettiinde bydn grdm .
Sonra gz tem asn kesti, nce nne, sonra da uzaa bakm aya balad.
Srcnn gzlerindeki ifade konusunda hibir phem yok. G rd
m , korkuydu.

Faro ise yandaki arabaya frlatt bak B inge yle sergiler:


D osdoru bana bakt ve yzndeki her ey zam an anl b ir fo to raf
ekim indeki gibi deiti. Y z ifadesi b ir karabasana dnt, korku ve
rici bir grntyd bu. K arlk verirsen, bu ocua m eydan okursan,
sk durm an gerekir, diyor gibiydi. B akndan, ne kendi hayatn ne de
eninkini um ursad anlalyordu.19

Tabii ki su ilem ek gibi karm ak bir davrann, biyolojik bir


nedeni akla getirm eyen pek ok makul aklam as vardr. Bunun bir
tanesi sapkn bir duygusal beceri trnn -dierlerini sindirm ek ya
da su ilemeye ynelm ek g ib i- iddet olaylarnn youn olduu
m ahallelerde hayati bir deer tam as olabilir. Bu tr durum larda
fazlaca empati amacna aykr debilir. Aslnda frsat bir empa-
ti eksiklii, kt polis num aras yapan sorgulam a m em urundan,
irketlerin kontroln ele geirm ek iin borsada hisselerini toplayan
m aniplatrlere kadar hayattaki birok rolde erdem olarak gr
lebilir. rnein terrist devletlerin emrinde ikence yapm olanlar,
ilerini yapabilm ek iin kurbanlarnn duygularndan kendilerini
uzak tutm ay nasl rendiklerini anlatmaktadrlar. nsanlarla oyna
m ann pek ok yolu vardr.
Karlarn acm aszca dvenler zerinde yaplan bir aratrmada,
bu empati eksikliinin en tehlikeli olabilecek tezahrlerinden biri te
sadfen kefedilmitir. A ratrm a, dzenli olarak karlarn dven ya
da bak ve silahla tehdit eden iddete en dkn kocalarn ounda
fizyolojik bir anorm allik olduunu ortaya koymutur: K ocalar bu ha

152
reketlerini fkeyle kendinden geerek deil, souk ve hesapl bir bi
imde yapm aktadrlar.20 fke arttka, anorm allik belirm eye balar:
Kalp atlar fkelenm e durum unda olann aksine, hzlanm ak yerine
yavalar, yani giderek saldrganlarken fizyolojik bakm dan gittike
sakinleirler. Bu kiilerin iddet eylem leri hesapl bir terr hareketi
gibi, karlarn korkutarak kontrol altna alma yntem i eklinde or
taya kar.
Bu soukkanl ve acm asz kocalar, karlarn dven erkeklerin
bir oundan farkl bir grup oluturur. Bir kere, evlilik dnda da
iddete bavurm a olaslklar daha yksektir; barlarda i arkadala
ryla ve dier aile bireyleriyle kavga ederler. Karlarna kar iddet
gsteren birok erkek, reddedilm iliin veya kskanln getirdii
fkeyle ya da terk edilme korkusuyla bunu fevri bir ekilde yapar;
bu iten pazarlkl iddet eilim lileri ise, grnrde hibir neden ol
mad halde karlarna vurm aya balar, bir kere baladklarnda da
karlarnn yapt hibir ey, kam aya alm alar bile, bu kiilerin
iddetini durduramaz.
Sulu psikopatlar inceleyen baz aratrmaclar, bylesi bir em-
pati veya ilgi eksikliinin, bu soukkanl m aniplasyon yeteneinin
bazen nrolojik bir bozukluktan kaynaklanabileceinden kukulan
maktadrlar.* Vicdansz psikopatinin bir fizyolojik temeli olabilecei
iki yntem le gsterilmitir; her ikisi de lim bik beyin ynndeki si
nir yollarnn devrede olduunu iaret etmektedir. Bunlarn birinde,
insanlarn beyin dalgalar, harfleri kartrlm kelim eleri bulm aya
alrken llr. K elim eler ok hzl, saniyenin onda biri kadar bir
sreyle gsterilir. Birok kii, ldrm ek gibi duygu ykl kelimelere
sandalye gibi ntr kelim elerden farkl tepkiler gsterir: Eer duygu

(*) Baz sularda biyolojik modeller rol oynasa da -sinirsel bir empati bozuk
luu g ib i- bu, tm sulularda biyolojik bir kusurun etken olduu veya su
larn biyolojik bir iareti olduu anlamna gelmez. Bu, tartmal bir konu
dur; byle bir biyolojik iaretin olmad ve kesinlikle bir su geninden
sz edilemeyecei varlabilecek en iyi uzlama noktasdr. Baz durumlarda
empati eksikliinin biyolojik bir alt yaps olduu ne srlse de, bu alt
yapya sahip tm kiilerin su ileyecekleri sylenemez; birou byle bir
ey yapmayacaktr. Empati eksiklii kiiyi su ilemeye ynelten tm dier
psikolojik, ekonomik ve sosyal etkenlerle birlikte deerlendirilmelidir.

153
ykl kelim enin harfleri kartrlm sa, daha abuk karar verilebilir
ve beyinleri duygusal kelimelere tepki olarak belirgin b ir dalgalanma
modeli gsterir, ancak ntr kelim elere bu tepkiyi vermezler. Psiko
patlarda ise tepkilerin ikisi de grlmez: Beyinlerinin duygu ykl
kelim elerin karl olan belirgin bir dalgalanm a m odelini gster
m em esi, daha abuk tepki verm em eleri, kelim eyi tanyan grsel kor-
teks ve buna duyguyu ekleyen lim bik beyin arasndaki devrelerinde
bir bozukluk olduunu gsterir.
Bu aratrm ay yapan British Colum bia niversitesinden psiko
log Robert Hare, bu sonular; psikopatlarn duygu ykl kelimeleri
yzeysel olarak anladklar ve bunun duygusal dnyalarnn genel
sln yanstt eklinde yorumluyor. H aree gre psikopatlarn
bu duygusuzluu, ksm en daha nceki bir aratrm asnda kefettii
baka bir fizyolojik modele dayaldr; bu model ayrca am igdala ve
ilgili devrelerin ileyilerindeki bir dzensizlie de iaret etmektedir:
Elektrik oku verilm ek zere olan psikopatlarda, norm al insanlarn
ac hissedeceklerini bildiklerinde gsterdikleri korku tepkisinin hi
bir belirtisi grlm ez.21 Ac ekm e olasl, bir kayg dalgas yarat
m adndan, psikopatlar H aree gre, yaptklar hareket nedeniyle
gelecekte cezalandrlacaklar endiesini tamazlar. K endileri kor
ku hissetm ediklerinden, kurbanlarnn korku ve acsna kar empati
veya m erham et duymazlar.

154
8

Sosyal Sanatlar

K k kardeleri olan be yandaki ocuklarda sk sk grld


gibi, Len de oynam akta olduklar lego paralarn datan iki bu
uk yandaki kardei Jaye kar tm sabrn yitirmitir. Bir fke
nbetine kaplarak, Jay i srr. G zyalarna boulan Jay in acl
haykrn duyan anneleri ieri dalarak L eni azarlar ve aralarn bo
zan nesneleri, yani lego paralarn, ortadan kaldrm asn emreder.
Kendisine korkun bir adaletsizlik olarak grnen bu olay zerine,
Len hkrklara boulur. H alen sinirli olan anne de onu rahatlatmay
reddeder.
A ncak Len teselliyi hi beklenm eyen bir kaynaktan salar: Jay,
ilk incinen ta ra f olm asna ram en, aabeyinin gzyalarmdan o ka
dar etkilenir ki, L eni yattrm ak iin seferber olur. A ralarndaki et
kileim una benzer bir ekilde geliir:1
Len yapm a, diyerek yalvarr Jay. A lam a artk canm. Alama
artk.
Ancak Len alam aya devam eder. Dorudan yalvarmas baar
sz kalan Jay, annesini L enin yanna ekm eye alr: Len alyor,
anne! Len alyor. Bak. G stericem sana. Len alyor.
Daha sonra L ene dnen Jay, ana bir tavr taknarak, alayan
aabeyinin om uzunu pat-patlayp onu teselli etmeye alrken, yu
muak bir tonda, Bak, Len. A lam ak yok, der.
Bu sakinletirm eye karn, L enin hkrklar devam eder. Jay
baka bir taktik deneyerek, lego paralarn torbasna yerletirmekte
ona yardm c olur ve arkadaa, Bak, bak, Len. Lennie iin geri
koyuyom , tam am ? der.
Buna ram en gzyalar devam eder. M arifetleri tkenm ek bil
meyen Jay baka strateji dener, ona oyuncak bir araba gstererek,

155
biraz nce bana gelen kk trajediyi unutturm ak ister. Burada bu
adam var. Bu ne, Len? Bu ne?
Len hi ilgilenmez. Avutulamaz bir haldedir; gzyalarnn da
sonu yok gibidir. Sabrn yitiren anne ebeveynlerin klasik tehditini
kullanr, Senin cann dayak m istiyor? Len duraksayarak cevap
verir, H ayr.
O zam an kes unu ltfen, der annesi kesin ve biraz da bitkin
bir ifadeyle.
Len, hkrklar arasnda ackl bir sesle nefes nefese, D eniyo
rum , demeyi becerir.
Bu da Jay in son stratejisini harekete geirir: A nnesinin dnsz-
ln ve otoritesini dn alarak L en i tehdit eder, Kes alamay,
Len. Popona bir vururum !
Bu m inik dram sadece otuz aylk bir bebein, bir bakasnn duy
gularn ynlendirm ekte kullanabilecei inanlm az duygusal ustal
gzler nne seriyor. Aabeyini bir an nce yattrm aya abalayan
Jay, salt yalvarm ay, annesiyle ibirliini (ondan bir yardm gre
mez), L en i fiziksel olarak rahatlatm aya alm ay, yardm eli uzat
may, dikkatini elmeyi, tehditleri ve dorudan em retm eyi kapsayan
geni bir taktik repertuar kullanabilm itir. Kukusuz Jayin yaptk
lar, kendisi sknt ektiinde onu rahatlatm ak iin denenenlerden
derledii bir donanm a dayanmaktadr. Hi fark etme?:. nem li olan,
bu kadar erken bir yata bile, bunlar kala gz arasnda devreye so
kabilmesidir.
Tabii ki, kk ocuklar olan her ailenin de bildii gibi, Jay in
empati gsterm esi ve yattrm as evrensel bir tepki deildir. O ya
taki bir ocuk kardeini altst olm u grdnde bunu bir intikam
ans olarak deerlendirip, onu daha da kt hissettirm ek iin elin
den geleni yapm as da en az o kadar ihtimal dahilindedir. Ayn be
ceriler bir kardei kzdrm ak ya da ona ac ektirm ek iin kullanla
bilir. A ncak bu kt niyetlilik hali bile hayati bir duygusal becerinin
ortaya ktna iaret eder: D ierinin duygularn anlayabilm e ve
bu duygular ynlendirm ek am acyla harekete geebilme. Dierinin
duygularn ynetebilm ek,-insanlarla iliki yrtm e sanatnn zn
oluturur.

156
Kiiler aras ilikilerde bylesi bir gc gsterm ek iin, yeni y
rmeye balam bebeklerin nce kendi kendilerini kontrol altnda
tutabilecekleri bir durum a gelmeleri gerekir. Bu, kendi fke ve s
kntlarn, drt ve heyecanlarn yattrabilm e yeteneinin -s k sk
baarszla urasa d a - balangcn oluturur. Bakalaryla ahenk
kurabilm esi iin kendisinde bir nebze huzur bulunmaldr. Kendi
duygularn idare etme yeteneinin geici iaretleri, bu zam an dili
minde ortaya km aya balar: Bebekler alam adan bekleyebilm eye
balar, istediklerini elde etm ek iin -h e r zaman bu yetenei kullan
may sem eseler d e - kaba kuvvet yerine tartm aya veya kandrm aya
bavururlar. Sabr, en azndan arada bir, tepinm elere alternatif olarak
ortaya kar. ki ya civarnda empati iaretleri kendini gsterir; a
layan aabeyi L en i neelendirm ek iin Jay in bu kadar abalamas,
merham etin kkeni olan em patiye dayanyordu: Bir bakasnn duy
gularn idare edebilm ek gibi ince bir iliki sanat, dier iki duygusal
becerinin; zynetim ve em patinin olgunlam asn gerektirir.
Bu tem el zerinde gelien insanlar aras iliki becerileri de ol
gunlar. B unlar bakalaryla ilikide etkili olabilmeyi salayan sos
yal yeteneklerdir; buradaki eksiklikler sosyal dnyada yetersizlie
veya kiiler aras ilikilerde tekrar tekrar felakete yol aar. Hatta tam
da bu becerilerin eksiklii, en parlak zekl kiilerin ilikilerini berbat
ederek, ukala, itici ya da duyarsz olarak alglanm alaryla sonulanr.
Bu sosyal yetenekler kiinin bir temas ekillendirm esine, bakalar
n harekete geirip tevik etmesine, yakn ilikileri srdrebilm esine,
insanlar ikna edip etkilem esine ve rahatlatm asna olanak tanr.

BRAZ DUYGU GSTER

ok nemli b ir sosyal yeterlilik, kiilerin duygularn ne kadar


iyi ya da kt ifade edebildikleridir. Paul Ekman, hangi duygularn
ne zaman uygun bir ekilde gsterilebilecei konusundaki toplum sal
mutabakat ifade etm ek iin sergilem e kurallar terimini kullanyor.
K ltrler bu konuda ok byk farkllk gsterir. rnein, Ekm an ve
meslektalar, Japonyada rencilerin ergenlik andaki Avustur
yalI yerlilerin snnet trenlerini gsteren korkun bir filmi izlerken

157
takndklar yz ifadelerine bakmlardr. Balarnda otoriteyi temsil
eden birisi varken, filmi seyreden Japon rencilerin yzlerinde sa
dece tepki krntlar grlmtr. Yalnz olduklarn dndklerin
de ise (gizli kam erayla ekim yaplm akta olduu halde) yzleri acl
bir skntnn, korku ve irenm enin birbirine kart canl ifadelere
brnmtr.
Birok temel sergilem e kural vardr.2 Biri, duygu ifadesinin en
aza indirgenmesidir, bu, otorite sahibi birisinin yannda Japonlarn
sknt hissine kar uyguladklar kuraldr. N itekim bu renciler,
duygusal dalgalanm alarn bo bir yz ifadesiyle maskelemilerdir.
D ier bir kural, duygusal ifadeyi bytm ek yoluyla hissetm e, yani
abartmadr, alt yandaki kn yzn dram atik bir biim de bu
ruturarak, acnas bir ekilde atlan kalar ve titreyen dudaklarla
annesine koup kendisiyle alay eden aabeyini ikyet ederken kul
land taktiktir. Bir ncs de, bir his yerine dierinin ikamesidir.
Hayr dem enin kabalk sayld baz Asya kltrlerinde, olum lu (an
cak gerek olmayan) tem inatlarn verilm esi srasnda devreye girer.
Bu stratejileri kiinin ne kadar iyi kulland, neyi ne zam an yapaca
n bilmesi, duygusal zeknn faktrlerinden biridir.
Bu sergileme kurallarn ok erken yalarda, ksm en aka eiti
lerek reniriz. Bir ocua, dedesi kendisine iyi niyetli ancak berbat
bir doum gn arm aan verdiinde hayal krklna uram g-
zkmeyip glm seyerek teekkr ederim dem esini sylediim iz
de, sergileme kurallar konusunda bir eitim verm i oluruz. Ancak
aslnda sergilem e kurallarnn eitim i, ou kez rnek gsterme yo
luyla gerekleir: ocuklar ne yapldn grerek ne yapacaklarn
renirler. D uyarllk eitim inde duygular hem ortam hem de m esa
jn kendisidir. B ir ocua glm se ve teekkr et m esajn veren
ebeveyn o anda sert, buyurgan ve souksa, scak bir fsldama yerine
adeta tslayarak bunlar sylyorsa, ocuk bundan ok farkl bir ders
karr ve hatta dedesine de kalar atk bir halde ksa ve dz bir
teekkrle karlk verir. Bunun dede zerindeki etkisi de ok fark
ldr: ilk durum da dede (yanltlm da olsa) m utludur; ancak ikinci
durum da bu kark mesaj karsnda incinmitir.
Doal olarak, duygusal gsterilerin, bunlarn alcs durumunda
olan kiiye etkisi bakm ndan dolaysz sonular vardr. ocuk tara

158
fndan renilm ekte olan kural Sevdiin birini zeceini hissettiin
zam an gerek duygularm sakla; yapay olsa da, daha az incitecek
bir duyguyu onun yerine koy eklindedir. D uygulan ifade etmenin
bu tarz kurallar, sosyal rf ve detler szlnn bir ksmn olu
turm aktan teye gider; duygularm zn bakalar zerinde nasl bir
etkisi olacan belirler. Bu kurallara tam uym ak, en elverili etkiyi
yaratr; bunu iyi yapam am ak ise, duygusal kargaaya neden olur.
Oyuncular, hi kukusuz duygu gsterisi yapan sanatlardr;
onlarn ifade gc izleyicideki tepkiyi uyandran eydir. Kukusuz
bazlarm z hayata doutan oyuncu olarak geliriz. A ncak sergile
me kurallar hakknda rendiim iz dersler grdm z rneklere
dayal olduu iin, kurallara uym akta gsterilen ustalk da insandan
insana deiir.

FADE GC VE DUYGULARIN BULAIC1LII

Vietnam Savann erken dnem lerinde, V ietkonglularla scak


bir atm aya giren Am erikan m frezesi pirin tarlalannda sipere
yatm t. Anszn ortaya kan alt rahip, bir sra halinde tarlalar bir
birinden ayran toprak bentler boyunca yrm eye balad. Tamamen
sakin ve ll bir tavr taknan rahipler ate hattna doru yrm eye
devam ettiler.
A m erikal askerlerden biri olan David B uschun hatrladna
gre, N e saa ne de sola baktlar, dosdoru yryp getiler. ok
garipti, nk kim se onlara ate etmedi. Onlar toprak bendin stn
den getikten sonra, iim deki tm savam a istei de kayboldu. Bu
ii yapm ak istem iyordum artk, en azndan o gn iin. Herkes ayn
eyi hissetm i olm al, nk herkes durdu. H epim iz savamaktan
vazgetik.3
Rahiplerin sessiz, cesur huzurunun savan gbeindeki askerle
ri hareketsiz hale getirebilen gc, sosyal hayatn temel bir ilkesini
gzler nne seriyor: D uygular bulacdr. Hi kukusuz, bu yk
bir u noktay gsteriyor. ounlukla duygusal bulaclk ok daha
ince, her tem asta gizliden gizliye yaanan etkileim in bir parasdr.
Ruhum uzun bir tr yeralt ekonom isini oluturan bir ortamda birbiri

159
mize ruh hallerim izi iletiriz; burada baz tem aslar zehirleyici, bazla
r ise besleyicidir. Bu duygusal alveri, inceden inceye, neredeyse
alglanam az bir dzeyde yrtlen bir zellie sahiptir; bir satcnn
teekkr etme tarz, bizi nem sem ediini, knadn ya da gerekten
ok iyi karladn, takdir ettiini hissetm em ize yol aabilir. D uy
gularmz, bir tr sosyal virs gibi, birbirim ize bulatrrz.
H er temasta duygusal sinyaller gndeririz ve bu sinyaller bizimle
birlikte olanlar da etkiler. Sosyal ilikilerim izde ustalatka, gn
derdiimiz sinyalleri daha iyi kontrol edebilir hale geliriz; sonuta
toplumsal nezaket kurallar, en basit ekliyle, temaslarda rahatszlk
yaratacak hibir kontrol d duygusal szntnn olm ayacan ga
ranti eden aralardr (ancak, bu sosyal kural yakn ilikiler alanna
girdiinde boucu bir durum yaratr). D uygusal zek bu alveriin
idaresini ierir; beraber olm aktan holandnz kiiler iin popler
ve ok ekici gibi terim ler kullanrz, nk bu kiilerin duygu
sal becerileri bize kendim izi iyi hissettirir. Duygularn yattrm ak
iin bakalarna yardm c olabilen kiiler, zellikle deer verilen bir
sosyal m etaya sahiptirler; duygusal bakm dan en m uhta durum da
olanlarn bavuraca insanlar onlardr. H er birim iz karm zdakinin
iyi ya da kt bir duygusal deiim yaratm akta kulland alet an
tasnn bir parasyz.
Duygularn bir kiiden dierine nasl bir incelikle geebildiinin
kayda deer bir rneine bakalm. Basit bir deney srasnda iki g
nll o anki ruh hallerini bir kontrol listesinde iaretledikten sonra,
karlkl oturarak sessizce deneyi yapanlardan birinin odaya geri
dnmesini bekler. ki dakika sonra gelen aratrmac, ruh hallerini
yeniden bir kontrol listesine iaretlem elerini ister. D eneye katlan
iftler, zellikle biri duygularn fazlasyla ifade edebilen, dieriyse
bunu pek becerem eyen iki kiiden seilmitir. stisnasz olarak, duy
gularn daha iyi ifade edebilen denein ruh halinin, daha p a sif olan
eine getii grlr.4
Bu sihirli gei nasl gereklem ektedir? En olas aklam a, bir
bakasnn gsterdii duygular, yz ifadesini, hareketlerini, ses to
nunu ve dier szsz duygu iaretlerini bilind bir m otor-m im ik-
leme yoluyla taklit ettiimizdir. Bu taklit sonucu insanlar, dierinin
ruh halini kendi ilerinde tekrar yaratrlar; aktrlerin gem ite ok

160
gl hissettikleri bir duyguyu yeniden uyandrm ak iin o duygu
ya ait jestleri, hareketleri ve dier ifadelerini hatrlam aya altklar
Stanislavski yntem inin alt dzey bir eitlem esidir bu.
Genelde gndelik duygu taklidi olduka st rtl bir biim de
gerekleir. Uppsala niversitesinden sveli aratrm ac U lf Dim-
berg, insanlarn glen ya da fkeli bir yze baktklarnda, yz kas
larndaki ufak deiiklikler araclyla, kendi ehrelerinde de ayn
ruh halinin belirtilerini gsterdiklerini bulgulamtr. Bu deiim,
elektronik alclar tarafndan alglansa da, genelde plak gzle g
rlemez.
ki insan etkileim de bulunduunda, ruh hali, duygularn daha
gl ifade edeblenden daha edilgen olana doru aktarlr. Ancak
baz kiiler duygularn bulam asna zellikle yatkndr; doutan ge
len duyarllklar, (duygusal etkinliin bir iaretleyici olan) otom atik
sinir sistem lerinin kolaylkla uyarlm asn salar. Bu yatknlk onlar
daha da duyarl klar; duygulandrc reklam lar gzlerini yaartrken,
neeli birisiyle ksa bir sohbet onlar keyiflendirebilir (bakasnn
duygularndan kolayca etkilendikleri iin daha em patik de olabilir
ler.)
Ohio State niversitesinden sosyal psikofzyolog John Caciop-
po, bu incelikli duygusal etkileim i incelem i ve unu gzlem lem i
tir: Siz yz ifadesini taklit ettiinizin farknda olsanz da olm asa
nz da, birinde bir duygunun ifadesini grmek, sizde de o ruh halini
uyandrm aya yeter. Bu her zaman olan bir eydir -b ir dans, bir e
zamanllk, duygularn aktarm sz konusudur. Ruh halinin bu eza
m anll, etkileim in yolunda gidip gitm edii hissini de belirler.
K iilerin bir temas srasnda duygusal bir uyum u ne derece his
settikleri, konum a srasndaki fiziksel hareketlerinin ahenk dze
yinde yansr. Bu genellikle bilind bir yaknlk gstergesidir; bi
risi bir ey sylerken dierinin ban sallam as, ya da her ikisinin
de ayn anda sandalyede oturu tarzn deitirmesi veya birinin ne
dierinin geriye doru eilm esinde olduu gibi. Bu ahenk, her biri
nin hareketli bir iskem lede ayn ritim de sallanm as kadar incelikli
de olabilir. Daniel S tem n uyum lu anneler ve bebekleri arasndaki
ezam anll izlerken saptad ayn karlkllk-, duygusal adan
uyum halindeki kiilerin hareketlerini de birbirine balar.

161
Bu ezam anllk, ruh hallerinin aktarm n kolaylatrabilir; hatta
bunlar olum suz olsa bile. rnein fiziksel bir ezam anlam a alm a
snda, depresyonda olan kadnlar bir laboratuara sevgilileriyle gelmi
ve ilikileriyle ilgili bir sorunu tartmlardr. Eler arasnda szsz
dzeydeki ezam anllk ne denli fazlaysa, depresyondaki kadnlarn
eleri, kendilerini tartm a sonrasnda o denli kt hissetm iler; yani,
kz arkadalarnn kt ruh haline yakalanm lardr.5 K sacas, insan
lar kendilerini iyi ya da kt hissettiklerinde, tem aslar ne kadar fi
ziksel ahenk iindeyse, ruh halleri de o kadar benzemektedir.
retm enler ve renciler arasndaki ezam anllk, hissettikleri
ahengin gstergesidir; snflarda yaplan incelem eler; retmen ve
rencilerin hareketleri birbiriyle ne kadar egdmliiyse, etkileim
srasnda kendilerini o kadar yakn, m utlu, hevesli, ilgili ve rahat his
settiklerini gsteriyor. Genelde, bir etkileim de ezam anllk dzeyi
nin yksek olmas, etkileen kiilerin birbirlerinden holandklar an
lam na gelir. Bu almalar yapan, Oregon State niversitesinden
psikolog Frank B em ierinin bana sylediine gre, Birisiyle ken
dinizi ne kadar rahat ya da rahatsz hissettiiniz, bir dzeyde fizik
seldir. Bunun iin hareketlerinizi egdm lem eniz, zamanlam anz
badatrm anz gerekir. E zam anllk/eler arasndaki balln de
rinliini yanstr; eer bu ballk fazlaysa, ruh halleri ister olum lu
olsun ister olumsuz, birbirine karm aya balar.
Ksacas, yetikinler arasndaki ahengin znde ruh hallerinin
egdm vardr. C acioppoya gre, kiiler aras ilikilerde etkili
lii belirleyen bir ey de, kiilerin bu duygusal ezam anll nasl
bir maharetle yrttkleridir. Bakalarnn ruh hallerine uyum sa
lam akta usta olan ya da onlara kendi ruh hallerini alayabilen ki
ilerin etkileim leri, duygusal dzeyde daha przsz yryecektir.
Etkili bir liderin ya da (sporcu veya sanat gibi) bir icracnn zellii
de, binlerce kiilik bir izleyici kitlesini bu ekilde etkileyebilmesi-
dir. Cacioppo ayn nedenle duygusal iletim ve algs zay f kiilerin
ilikilerinde sorun km asnn olaslna iaret etm ektedir; nk
insanlar, tam olarak nedenini aklayam asalar da, bu kiilerle rahat
edemezler.
B ir etkileim in duygusal atm osferini belirlemek, bir anlamda, de
rin ve m ahrem bir dzeyde baskn km ann iaretidir; dierinin duy

162
gusal durum unu ynlendirebilm ek demektir. Bu duyguyu belirleme
gc, biyolojide Z eitg eber (zam an m iri) denen, (gndz-gece
dngs, ya da ayn safhalar gibi) biyolojik ritimleri kendine uy
duran srece benzer. Dans eden bir ift iin, mzik bedensel bir Ze
it g e b e r 'dir. Kiisel ilikilere baktm zda, kendini daha kuvvetlice
ifade edebilen - y a da gc daha fazla o la n - biri, genelde bakalarn
kendi duygularnn peine takan kiidir. Baskn kii daha ok konu
ur, boyun een ise onun yzne daha fazla bakar; bu da duygusal
aktarm n zem inini hazrlar. Ayn nedenle iyi bir konum acnn -b ir
politikac ya da v a iz in - gc, izleyicileri kendi duygularnn pei
ne takabilm esinden gelir.6 Bu bizim, Herkesi adeta avucunun iine
ald szyle kastettiim iz eydir. Etkileyiciliin z, bakalarnn
duygularn peinden siirkleyebilmektir.

SOSYAL ZEKNIN TEMELLER

Bir ana okulunda teneffs esnasnda bir grup erkek ocuu i


menlerde kom aktadr. R eggienin aya taklp der, dizini incitir
ve alam aya balar, ancak dier ocuklar koturm aya devam ederler
-b ir tek Roger durur. R eggienin hkrklar yatrken Roger yere
eilir, kendi dizini ovuturarak, barr: Ben de dizimi incittim .
oul zeklar kavram tem elinde kurulmu bir okul olan Spect-
rum dan H ow ard G ardnerin m eslekta Thom as Hatch, Roge i ki
iler aras iliki zeksna sahip rnek bir ocuk olarak anyor.7 Ro
g e rm oyun arkadalarnn duygularn kavram akta olaand usta
olduu ve onlarla sratle przsz balar kurabildii anlalyor.
Reggienin kt durum unun ve acsnn farkna varan tek kii Roger
olmu ve sadece Roger, tm yapabildii kendi dizini ovuturmaktan
ibaret olsa da, onu teselli etm eye almtr. Bu kk test, ahenk
salayan bir yetenee; evlilik, arkadalk ya da i ortakl olsun,
yakn ilikilerin korunm asnda esas olan bir duygusal beceriye iaret
etmektedir. Okul ncesi ada, bu tr beceriler, yaam sresince ol
gunlaacak olan yeteneklerin tomurcuklardr.

163
R ogerin yetenei, Hatch ve G ardnern kiiler aras zeknn par
alar olarak tanm ladklar drt ayr beceriden birini tem sil etm ek
tedir.
Gruplar organize edebilme- liderin temel becerisi; kurum iin
deki insanlar harekete geirip, abalarnn koordinasyonunu ierir.
Bu, tiyatro yneticilerinde ya da prodktrlerde, subaylarda ve her
trdeki organizasyon veya birim in bandaki etkili yneticilerde g
rlen yetenektir. O yun alannda ise bu, herkesin ne oynayacana
karar veren ya da takm kaptan olan ocuktur.
Tartarak zm bulma- atm alar engelleyen, ya da alevlenen
anlam azlklara zm bulan arabulucunun becerisidir. Bu beceriye
sahip olanlar, anlama yapar, tartm alarda hakem olur veya aray
bulm akta ustalarlar; diplomasi, arabuluculuk veya hukukta ya da
irket birlem eleri ynetim inde kariyer yapabilirler. Oyun alannda
ise, bunlar tartmalar tatlya balayan ocuklardr.
Kiisel balant- R ogerin em pati ve balant kurm a yetenei.
likiye girm eyi ya da kiilerin hislerinin ve ilgi konularnn farkna
varp uygun tepki vermeyi kolaylatrr. Bu tr kiiler iyi bir takm
oyuncusu, gvenilir bir e veya i orta olur; i dnyasnda da sat
c ya da ynetici olarak baar gsterebilir, ayrca m kem m el ret
m enlik yapabilirler. Roger gibi ocuklar, hem en hem en herkesle iyi
geinir, onlarla kolayca bir oyuna girebilir ve bundan m utluluk du
yarlar. Bu ocuklar yz ifadelerinden duygular okum akta en baarl
olanlardr ve arkadalar tarafndan en sevilen kiilerdir.
Sosyal analiz- insanlarn hislerini, niyetlerini ve sorunlarm ke-
fedebilme ve igrii sahibi olabilme. Bakasnn ne hissettiini bil
mek, kolaylkla yaknlk veya ahenk kurm aya yol aabilir. En bi
lenmi ekliyle bu beceri, kiiyi yeterli bir terapist veya danman
yapar - y a da biraz edebi bir yetenekle birletirilirse, ortaya usta bir
romanc veya oyun yazar kabilir.

Bir btn olarak alndnda bu beceriler kiiler aras ilikilerin


srtm esiz yrm esini salayan eydir ve ekiciliin, sosyal baar
nn, hatta karizm ann gerekli unsurlardr. Sosyal iliki zeks yksek
olan kiiler, insanlarla rahat balant kurabilen, onlarn tepkilerini,
hislerini akllca okuyabilen, ynlendirebilen, organize edebilen ve

164
her insani faaliyette alevlenebilecek tartm alarn stesinden gelebi
len kiilerdir. Doal liderlerdir, dile getirilm eyen ortak fikirleri ifade
edebilen ve bunu bir topluluu hedeflerine dora yneltecek bir e
kilde aklayabilen insanlardr. D ierlerinin birlikte olm aktan ho
landklar kiilerdir, nk duygusal olarak besleyicidirler; insanlar
iyi bir ruh haline sokar ve Byle insanlarla birlikte olm ak ne byk
zevk, trnden eyler syletirler.
Bu kiiler aras yetenekler dier duygusal zek trleri zerine
kuruludur. rnein m kem m el bir sosyal izlenim brakanlar, kendi
duygu ifadelerini izlemekte becerikli, dierlerinin tepki gsterm e e
killerine hassas bir uyum gsteren ve bylece istenen sonular elde
etm ek iin sosyal perform anslarnda srekli ince ayar yapabilen kii
lerdir. Bu anlam da, usta oyuncular gibidirler.
Ancak bu kiiler aras yetenekler, insann kendi ihtiya ve hisle
rinin ve bunlarn nasl karlanabileceinin akllca kavranm asyla
dengelenm ezse, ii bo bir sosyal baarya yol aabilir; tpk kiinin
gerekten tatmin olam am as pahasna elde edilen bir poplarite gibi.
Sosyal becerileri sayesinde birinci sn f birer sosyal bukalem un, yani
iyi izlenim brakm a ustas haline gelmi kiiler zerinde aratrma
yapan M innesota niversitesinden M ark Snyderin tezi budur.8 air
W. H. Auden, kendisi hakkndaki im ajyla ilgili olarak, dierlerinin
zihinlerinde beni sevebilm eleri iin yaratm aya altm imajdan
ok farkl der; bu tr kiilerin psikolojik inanlar, onun bu tm ce
siyle tanmlanabilir. Sosyal beceriler kiinin kendi hislerini bilm e ve
kendine kar drst davranm a yeteneini glgede brakyorsa, bu
tr bir dei toku yaplm olabilir; sosyal bukalem un, sevilm ek -y a
da en azndan b eenilm ek- iin beraber olduu kiiler nasl istiyorsa
yle grnecektir. Bir kiinin bu davran modeline uyduunu gs
teren ey, S nydera gre, m kem m el bir izlenim braksa da, yakn
ilikilerinin pek az dengeli veya tatm in edici olmasdr. Daha salkl
bir model, elbette ki, kendine kar drst olarak sosyal becerileri
dengelem ek, onlar bir btnlk ierisinde kullanmaktr.
Sosyal bukalemunlar, eer toplum un onayn kazanacaksa, bir
ey syleyip, baka bir ey yapm aktan ekinmezler. Topluma gster
dikleri yzleriyle zel gereklikleri arasndaki eliki iinde yaarlar.
Psikanalist H elene Deutsch, evresinden ald sinyaller dorultu

165
sunda kiiliklerini inanlmaz bir esneklikle deitirebilen bu tr in
sanlara gibi kiilikler adn vermitir. Snydera gre, Bazlarnn
sosyal ve zel kiilikleri bibiriyle iyi kaynar, ancak bazlarnn ki
ilii sadece deien grntlerden oluan bir kaleydeskop gibidir.
W oody A llenin film karakterlerinden biri olan Zelig gibidirler, bir
likte olduklar kim olursa olsun, ona deli gibi uym aya alrlar.
Bu tr insanlar sadece gerekten ne hissettiklerini sylem ek ye
rine, bir tepki verm eden nce kardakini yoklayp, kendisinden ne
istendiine dair bir ipucu bulm aya alr. yi geinm ek ve sevilmek
iin, sevm edikleri kiilerin sevildiklerini sanm alarn isterler. Sosyal
yeteneklerini, hareketlerini farkl sosyal durum larn gereklerine uy
durm ak iin kullanrlar ve bylece kim inle olduklarna bal olarak
ok farkl davranlar sergileyebilir, insanlarla fkr fkr kaynaan
biriyken, temkinli bir ekilde insanlardan uzak duran biri olabilirler.
Bu zellikler etkili bir izlenim brakt oranda da, zellikle oyuncu
luk, dava avukatl, satclk, diplom asi ve politika gibi baz m eslek
lerde ok revatadr.
Belki de daha nemli bir baka kendini izleme biimi, herkesi
etkilem eye alan tem elsiz sosyal bukalem unlarla, sosyal d gr
nm leri gerek lileriyle daha tutarl olanlar arasndaki fark yara
tr. Bu, kendine kar drst, ya da zne sadk kalma becerisidir;
kiinin, sosyal sonular ne olursa olsun kendi iindeki derin hisler
ve deerler dorultusunda hareket etm esine olanak verir. Bylesi
bir duygusal btnlk, rnein bir ikiyzll veya inkr ortaya
karm ak iin, bilerek bir atmay kkrtm akla sonulanabilir; bu
tr bir hava tem izliine bir sosyal bukalem un hibir zam an girim e
yecektir.

SOSYAL YETERSZLN YARATILMASI

Cecil hi kukusuz zekiydi; niversite eitimi alm bir yaban


c dil uzm an, m kem m el bir evirm endi. A ncak tam am en yetersiz
kald baz hayati konular vard. Cecil, en basit sosyal becerilerden
bile yoksun grnyordu. Kahve ierken sradan bir sohbetten bile
kanyor, biriyle selam lam as gerektiinde eli ayana dolayordu;

166
ksacas en sradan sosyal alverite bile yetersiz gzkyordu. Bu
sosyal zarafet, eksiklii en ok kadnlarla birlikteyken vahim bir hal
aldndan, hi yle fantezileri olm ad halde, kendi deyiiyle bu
durum un tem elinde ecinsel eilim ler olup olm adn m erak ettii
iin terapiye gelmiti.
C ecilin terapistine itiraf ettii gerek sorun; ne sylerse syle
sin kim senin ilgisini ekm eyecei korkusuydu. Temeldeki bu korku,
ciddi bir sosyal zarafet ktln daha da katm erlendiriyordu. Sosyal
tem aslar srasnda sinirleri gerildiinden, en olm ayacak anlarda s
rtm aya ve glm eye balyor, birisi gerekten kom ik bir ey syledi
inde ise glem iyordu. C ecilin bu tuhafl, terapistine sylediine
gre, ocukluundan kaynaklanyordu; tm hayat boyunca sadece
-iin i bir ekilde kolaylatran- aabeyinin yannda kendini sosyal
adan rahat hissetm iti. Ancak evden ayrldnda, yetersizlii kor
kun boyutlara ulam ; sosyal adan adeta felce uramt.
Bu yky anlatan George W ashington niversitesinden psiko
log Lkin Phillips, C ecilin kt durum unun ocukluunda sosyal
etkileim in en tem el derslerini renem em i olm asndan kaynaklan
dn ileri sryor:
C ecile gem ite neler retilebilirdi? B akalan b ir ey sylediinde
dorudan doruya onlarla konum ak; sosyal tem as kendi giriim iy
le balatm ak ve bunu her zam an kar taraftan beklem em ek; sohbeti
devam ettirebilm ek, evet-hayr veya dier tek kelim elik cevaplarla s
nrl kalm am ak; bakalarna m innet duygularn ifade etm ek, kapdan
geerken b ir bakasna yol verm ek; servis yaplana kadar beklem ek...
dierlerine teekkr etm ek, ltfen dem ek, paylam ak ve ocuklara
iki yandan itibaren retm eye baladm z tm dier temel etkileim
ekilleri.9

C ecilin eksikliinin, uygar yaam n bu tr temel kurallarn ona


retm esi gereken kiinin baarszlndan m, yoksa kendisinin
renm e glnden mi kaynakland ak deildir. Ancak sorunun
kkeni ne olursa olsun, C ecilin hikyesi eiticidir, nk ocuk
larn etkileim de ezam anllk ve sosyal uyum un szsz kurallar
konusunda ald saysz dersin hayati niteliine iaret etmektedir.
Bu kurallara uyam am ann net etkisi, ortal kartrarak evrem iz

167
deki kiilere rahatszlk verm ek olur. Kurallarn ilevi, doal olarak
sosyal alverite bulunan herkesin kendisini rahat hissetm esini sa
lamaktr; tuhaflk, kayg yaratr. Bu becerilere sahip olm ayan kiiler
sadece sosyal nezaket konusunda yetersiz deil, karlatklar kiile
rin duygularn idare etm ek asndan da beceriksizdirler; kanlmaz
olarak arkalarnda bir rahatszlk hissi brakrlar.
Hepimiz sosyal nezaketin gereklerinden rahatsz edici lde ha
bersiz bu tr kiiler tanmzdr: bir sohbeti veya telefon grm e
sini ne zam an bitirm eleri gerektiini bilm eyen, tm hoakal iaret
lerine ve ipularna ramen konum aya devam eden; baka kimseye
en ufak bir ilgi gsterm eyen ve laf baka bir konuya ekme dene
melerini grm ezlikten gelen, konum alar srekli kendileri etrafla
rnda dnen; araya giren ya da buranlarn bakalarnn zel ilerine
sokarak, fazla m erakl davrananlar. Dzgn bir sosyal yrngeden
bu tr sapm alar ise etkileim in temel talarndaki bir eksiklie iaret
etmektedir.
Psikologlar szsz mesajlar alanndaki renm e gl iin di-
sem i (Yunanca; d is zorluk ve sem es iaret anlam nda) terimini
icat etmilerdir. Neredeyse her on ocuktan birinin bu alanda bir ya
da daha fazla sorunu vardr.10 Soran, kendi zel alann belirlemekte
glk ekm esi ise, ocuk konuurken karsndakine ok yakn du
rur ya da eyalarn dier kiilerin zel alanlarna yayar; ocuk beden
dilini yorum lam akta veya kullanm akta glk ekiyor olabilir; yz
ifadelerini yanl yorum luyor veya kullanyor, rnein gz temas
kuram yor olabilir; ya da konum ann duygusal nitelii olan prozodi
hissi zayf kalyor, bu yzden ok tiz ya da dz bir sesle konuuyor
olabilir.
Birok aratrm a, sosyal eksiklik iaretleri veren, garipliklerin
den tr oyun arkadalar tarafndan gz ard edilen ya da isten
meyen ocuklar saptam aya ynelmitir. K abadaylklarndan dolay
reddedilenler dnda, dierlerinin uzak durduu ocuklarn istisna
sz hepsinde yz yze etkileim in temel ilkeleri, zellikle de sosyal
tem aslarda kullanlan szsz kurallarla ilgili bir eksiklik sz konusu
dur. Eer ocuklarn dili zayfsa, insanlar pek de zeki olm adklarn
ya da iyi eitilm ediklerini dnr; etkileim in szsz kurallarna
uymay becerem ediklerinde ise, in san lar- zellik le de oyun arkada-

168
la n - onlara tu h a f gzyle bakar ve uzak durur. Bunlar bir oyuna
zarife katlmay becerem eyen, bakalaryla dosta deil rahatszlk
hissi vererek balant kuran; ksacas darda k a la n la fdr. D uygu
nun sessiz dilini iyi renemem i olan ve istem eden rahatszlk yara
tacak m esajlar gnderen ocuklardr.
ocuklarn szsz yetenekleri zerinde alan, Em ory niversi-
tesinden psikolog Stephen N ow ickinin syledii gibi, Duygular
iyi okuyam ayan ya da ifade edem eyen ocuklar kendilerini srek
li engellenm i hisseder. Aslnda, ne olup bittiini anlayamazlar. Bu
tarz iletiim, yaptm z her eyin deim ez bir alt yazsdr; yz ifa
denizi ya da duruunuzu belli etm eden duram az, ya da ses tonunuzu
gizleyem ezsiniz. Gnderdiiniz m esajlarda hata yaparsanz, insanla
rn size hep garip tepkiler verdiini grrsnz; geri itilirsiniz ama
nedenini bilm ezsiniz. M utlu davrandnz dnr, am a aslnda
ar hareketli ya da kzgn gzkrsnz, dier ocuklarn da size
kzarak karlk verdiini grr ve nedenini kavrayam azsnz. Bu tr
ocuklar, sonunda bakalarnn kendilerine kar davranlarn hi
bir ekilde kontrol edem eyecekleri, hareketlerinin balarna gelecek
olaylar etkileyem eyecei hissine kaplr. Bu da, kendilerini gsz,
bunalm l ve kaytsz hissetm elerine yol aar.
Sosyal olarak tecrit edilm eleri bir yana, bu ocuklar okul haya
tnda da zorluklar yaar. Snf, tabii ki akadem ik olduu kadar ayn
zam anda da sosyal bir ortamdr; sosyal becerileri zay f olan ocuk,
gerek baka bir ocuun, gerekse retm enin davranlarn yanl
deerlendirir ve yanl tepkiler verir. Sonuta ortaya kacak kayg
ve aknlk, ocuun etkili bir ekilde renm e yeteneine m da
hale edebilir. N itekim ocuklara verilen szsz duyarllk testlerinin
gsterdii gibi, duygusal iaretleri yanl okuyanlar, IQ testlerinin
gsterdii akadem ik potansiyellerine kyasla derslerinde baarsz
kalabilirler.11

"BZ SENDEN NEFRET EDYORUZ: EKTE OLMAK

Sosyal yetersizliin belki de en ac verdii ve aka grld


zaman, kk bir ocuun hayatndaki tehlikeli anlardan biridir:

169
Oyunlarna katlm ak istedii bir grubun kysnda kalm ak. Bu bir
tehlike andr, nk sevildii ya da nefret edildiinin, ait olduu
ya da olm adnn fazlasyla aleniyet kazand zamandr. Bu yz
den, ocuk geliimi zerinde alanlar iin, bu hayati an youn bir
inceleme konusu olmu ve popler ocuklarla toplum dan dlanm
olanlarn gruba yaklam a stratejileri arasndaki ak eliki ortaya
kmtr. Bulgular, duygusal ve kiiler aras iaretleri fark etme, y o
rum lam a ve buna gre tepki verm enin sosyal yeterlilik iin ne kadar
nemli olduunun altn izmektedir. Oynayan ocuklarn etrafnda
dolanan, katlm ak isteyip de darda braklan bir ocuk grm ek ac
verici olsa da, bu evrensel bir durumdur. En popler ocuklar bile
bazen reddedilir; ikinci ve nc snftakiler zerinde yaplan bir
almada, en sevilen ocuklarn bile oynam akta olan bir gruba ka
tlm ak iin yapt denem elerin yzde yirmi altsnda reddedildikleri
grlmtr.
K k ocuklar bu retlerin ierdii duygusal yargy ifade ko
nusunda zalim ce ak szldrler. Bir yuvada drt yandakiler ara
snda geen diyaloga bakalm .12 Linda, oyuncak hayvanlar ve yap
kpleriyle oynayan Barbara, N ancy ve B ille katlmak istemektedir.
Bir dakika onlar seyreder, sonra yaklar, Barbarann yanna oturup
hayvanlarla oynam aya balar. Barbara ona dner ve. Sen oynaya
m azsn! der.
Evet, oynayabilirim , diye yantlar Linda. Benim de birka
hayvanm olabilir.
Hayr, oynayam azsn, der Barbara aka. Biz seni bugn sev
m iyoruz.
Bili, L indann tarafn tutup kar knca, Nancy saldrya kat
lr: Biz ondan bugn nefret ediyoruz.
te bu Biz senden nefret ediyoruzun aka veya st kapal
bir ekilde ifade edilm esi tehlikesi yznden, tm ocuklar bir gruba
yaklam ann eiinde anlalr bir biim de temkinlidir. A slnda bu
kayg, tanm ad kiilerin bulunduu bir kokteyl partisine katlan
ve yakn arkada grntsnde neeli bir m uhabbete dalm gruptan
uzak duran bir yetikinin hissettiinden belki o kadar farkl deildir.
ocuk iin bir grubun eiinde bulunduu an ok nemli olduun-

170
dan, bir aratrm acnn da dedii gibi, tehis gc yksektir... sosyal
beceri farklarn hem en ortaya karverir. 13
Tipik olarak, yeni gelenler bir sre sadece seyreder ve balang
ta tam bir denem e havasnda gruba katlrlar, kendilerini ancak ok
ihtiyatl adm larla daha fazla ne srerler. Bir ocuun kabul veya
reddedilm esindeki en nem li etken, grubun havasna ne kadar iyi
bir ekilde girebildii, hangi oyunlarn uygun, hangilerinin uygunsuz
kaacan hissedebilmesidir.
Hem en her zam an reddedilm eyle sonulanan iki byk gnahtan
biri ksa bir zam anda liderlie soyunm ak, dieri de grubun havasna
ters dmektir. te popler olm ayan ocuklarn yapt ey de budur.
Gruba zorla girerler, konuyu ya ok abuk ya da ok ani bir biim
de deitirm eye alr, kendi fikirlerini ne srer, ya da dierleriyle
ayn fikirde olm adklarn syleyiverirler; bunlarn tm, bariz ekil
de dikkati kendi zerine ekme abalardr. A ncak tam tersine, so
nuta ya grm ezden gelinir ya da reddedilirler. Oysa, popler ocuk
lar bir gruba girm eden nce orada neler olup bittiini gzlem ler ve
daha sonra bunu kabul ettiklerini gsteren bir ey yaparlar; grupta bir
inisiyatif alp ne yaplm as gerektii hakknda fikir beyan etmeden
nce statlerinin grup tarafndan teyidini beklerler.
imdi, Thom as H atchin yksek dzeyde kiiler aras zek ser
gilediini saptad drt yandaki R o g era dnelim .14 R ogerm bir
gruba girm eden nce kulland taktik, gzlem lem e sonrasnda baka
bir ocuun yaptn taklit etm ek ve sonuta da ocukla konuarak'
bu faaliyete tam olarak katlm aktr; bu strateji her zaman ie yarar.
R ogerTn becerisi, rnein, W arrenla oraplarna bom ba (aslnda
akl talar) koym a oyunu oynarken grlmektedir. Warren, R ogera
helikopterde mi yoksa uakta m olm ak istediini sorar. Roger bala
yc bir cevap vermeden nce ona sorar, Sen helikopterde m isin?
Bu grnrde m asum hareket, dierinin ilgilendii eylere gste
rilen hassasiyeti ve bu bilgiyi balanty koruyacak ekilde kullanma
yeteneini ortaya karr. Hatch, Roger iin, Oyun arkadan yok
luyor, dolaysyla hem kendileri hem de oyunlar arasndaki balan
t korunuyor. zlediim baka birok ocuk kendi helikopter veya
uaklarna biniyorlar ve hem szlk hem mecazi anlamyla birbirle
rinden uzaklara uuyorlar demektedir.

171
PARLAK DUYGUSAL ZEK: BR VAKA RAPORU

Sosyal beceriyi snayan bakalarnn rahatsz edici duygularn


yattrm a yetenei ise, fkenin tepe noktasna ulam bir kiiyle ba
edebilm ek asndan ustaln son kertesine varldn gsterebilir.
fkenin denetim altna alnmas ve duygusal bulaclk hakkndaki
veriler, fkeli kiinin dikkatini baka bir yere ekm enin, onun his
lerine ve bak asna em pati gsterm enin ve sonra da, onu daha
olumlu duygularla ahenk kurabilecei alternatif bir odak noktasna
ekmenin - b ir tr duygusal ju d o n u n - etkili bir strateji olabileceini
iaret ediyor.
nce bir sanat olan duygusal etkileyicilikte bu kadar ileri dzey
de bir ustalk, belki de en iyi 1950lerin Japonyasnda dv sanat
aikidoyu inceleyen ilk A m erikallardan biri olan Terry D obsonn
anlatt bir ykyle rneklenebilir. Terry akam st banliy treniy
le Tokyodan evine dnerken iri yar, kavgac, ar sarho ve st
ba kir pas iinde bir ii trene biner. Sendeleye scndeleye dolaan
adam dehet salm aya balar; bara ara kfrler ederek kucanda
bebeini tayan bir kadna vurm asyla, kadn yal bir iftin kuca
na seriliverir. Sonra da ayaa frlayarak vagonun br ucuna doru
kaanlara katlr. Sarho saa sola birka yum ruk daha sallayarak
(fkeden gz dndnde ska geerek) vagonun ortasndaki metal
direi kavrar ve bir nara atarak yerinden skm eye alr.
Bu noktada, gnde sekiz saatlik aikido alm asyla fizik kondis
yonunun zirvesindeki Terry, birinin cam ciddi bir biim de yanm adan
mdahale etm e gereini hisseder. A ncak hocasnn u szlerini de
hatrlar: Aikido bir zlam a sanatdr. D vm e zihniyetine sahip
biri, evrenle olan balantsn koparm demektir. nsanlara hkm et
meye alrsan, zaten yenilm i'saylrsn. Biz atm alar nasl -
zm leyebileceim zi inceliyoruz, nasl balatacam z deil.
Terry, hocasndan ders alm aya baladnda asla bir kavga kart
mamak ve dv sanat becerilerini sadece kendini korum ak am acy
la kullanm aya sz verm iti. imdi ise, aikido yeteneklerini gerek
hayatta snayabilm ek iin aka m eru b ir frsat yakalam t. Dier
yolcular donm u bir ekilde yerlerinde otururken Terry yavaa ve
kararl bir ifadeyle ayaa kalkt.

172
Onu gren sarho, Hah! Bir yabanc! Sana bir Japon terbiyesi
vermek lazm ! diye kkreyerek, Terryye haddini bildirm ek iin to
parlanm aya balad.
Sarho harekete gem ek zereyken, birisi kulaklar delecek kadar
tiz ve tuhaf bir biim de neeli bir sesle, H ey! diye bard.
O lk, hi beklem edii bir anda sevdii bir arkadayla kar
lam birinin duyduu sevinci yanstyordu sanki. aran sarho
arkasn dndnde, kim onosuyla ouran, herhalde yetm ili yala
rnda ufak tefek bir Japon grd. Yal adam sarhoa keyifle ve gz
leri parldayarak bakt, yavaa elini sallayp cilveli bir sesle, Gel
bakiim diye seslenerek onu yanna ard.
Sarho kavgac bir ifadeyle, N eden enle konuaym ki be? di
yerek yaklat. Bu arada Terry, sarhoun yapaca en ufak saldrgan
ca harekette adam devirm eye hazrd.
N e itin? diye sordu yal adam, gzleri parldayarak sarho
iiye.
Saki itim, n olacak yani, diye hrlad sarho.
Yal adam yum uak bir sesle cevap verdi, Ah, bu nefis bir ey,
harika! B iliyor musun ben de saki severim. Her gece ben ve karm
(yetm i alt yandadr, ha!) kk bir ie saki strz ve onunla bah
eye kar, eski tahta sramzda otururuz... Yal adam arka bah
esindeki Japon incirini, bahesinin dier zenginliklerini, akamlar
saki im ekten ald keyfi anlatarak devam etti.
Yal adam dinlem ekte olan sarhoun yz yum uam aya; yum
ruklar alm aya balad. Ya... Ben de incirleri severim ... dedi ade
ta yitik bir sesle.
E vet, diye yantlad yal adam canl sesiyle, em inim senin de
harika bir karn vardr.
H ayr, dedi ii. Benimki ld... H krklar arasnda kars
n, evini, iini kaybetm esinin ackl hikyesini ve de kendinden nasl
utandm anlatt.
Bu srada tren Terrynin inecei istasyona varmt. nerken, yal
adam n sarhou bana gelenleri anlatm as iin evine davet ettiini
duydu ve sarhoun sraya yaylp, bam yal adamn dizlerine koy
m u olduunu grd.
te parlak duygusal zek budur.

173
UUNCU BOLUM

DUYGUSAL ZEK
9

Yakn Dmanlar

S evm ek ve alm ak; Sigmund Freud ra olan Erik Eriksona, bu


ikiz yetenein eksiksiz bir olgunluun iareti olduunu belirtmitir.
Eer durum buysa, olgunluun, hayatn yok olma tehlikesi altndaki
duraklarndan biri olduu sylenebilir; gnm zn evlilik ve boan
m a eilim leri de, duygusal zekya her zam ankinden daha hayati bir
nem yklemektedir.
Boanm a oranlarn dnn. Yllk boanm a oranlar aa yuka
r sabitlemitir. Ancak boanm a oranlarn hesaplam ann bir baka
yolu, tehlikeli bir trm ana iaret etmektedir: Toplamda, boanm a
oranlarnn ykselii durm u olsa da, herhangi bir yeni evlenm i if
tin beraberliinin eninde sonunda boanm ayla sonulanm as olasl
ya da boanm a riski, yeni evliler arasnda artmaya balamtr.
Bu art belirli bir ylda evlenm i iftleri birbirleiyle karla
trdm zda daha da aka ortaya kmaktadr. A m erikada 1890
ylnda balam evliliklerin yzde onu boanm ayla sonulanmtr.
1920de evlenenlerde bu oran yzde on sekiz; 1950dekiler iinse
yzde otuzdur. 1970in yeni evli iftlerinin ayrlma veya beraberlik
lerini srdrm e anslar yar yaryadr. 1990dan itibaren yola koyu
lan yeni evliler iinse evliliin boanm ayla sonulanmas olasl
artc bir dzeyde, yzde altm yedi olarak ngrlm ektedir!1
Eer bu tahm in doruysa, son zam anlarda yeni evlenen on iftten
ancak yeni eleriyle evli kalacaklarna gvenebilirler.
Bu ykseliin nedeninin duygusal zek dzeyindeki byk l
de bir dten deil, en m utsuz iftleri bile bir arada tutabilmi
olan sosyal basklarn -boanm ann bir leke olarak alglanm as veya
kadnlarn kocalarna olan ekonom ik ballklar g ib i- giderek eroz
yona uram asndan kaynakland ne srlebilir. Ancak sosyal bas
klar evliliklerin tutkal olmaktan artk kmsa, kar koca arasndaki

177
duygusal gler, beraberliklerinin srebilm esi iin daha da hayati bir
nem kazanyor demektir.
Kar koca arasndaki bu balar -v e onlar ayrabilecek duygu
sal atlaklar- son yllarda daha nce hi olm ad kadar hassasiyetle
ncelenmektedir. Evlilii neyin ayakta tutup neyin yktn anlama
abasnn kaydettii belki de en byk aama, iftin bir temas s
rasndaki duygusal nanslarnn her an takibini salayan karm ak
fizyolojik lmlerin kullanlm aya balamasdr. Bilim adamlar
artk, kocalardaki adrenalin dalgalanm as ve tansiyon ykselmesi,
karlarnn yzlerinden bir anda gelip geen, ancak anlam ifade eden
mikro duygular gibi, baka trl grlm esi olanaksz iaretleri de
gzlemleyebiliyor. Bu fizyolojik lmler, bir iftin ektii zorluk
larn gizli biyolojik altyazsn ortaya karyor. Bu kritik duygusal
gereklik dzeyi, genelde iftin kendisi tarafndan bile alglanamaz
ya da grm ezden gelinir. Oysa bu lm ler bir ilikiyi ayakta tutan
ya da ykan duygusal gleri aka ortaya koymaktadr. atlaklarn
en erken balangcn ise kzlar ve erkeklerin duygusal dnyalar ara
sndaki farkllklarda bulabiliriz.

ERKEN VE KADININ EVLL:


OCUKLUKTAK KKLER

G eenlerde bir akam bir restorana girerken, kat ve somurtkan


ifadeli gen bir adam kendinden gayet emin bir ekilde kapdan
kyordu. A nszn gen bir kadn koarak adamn arkasnda bitiverdi.
Bir yandan onun srtn yum rukluyor, dier yandan da, Allah belan
versin! Gel buraya ve bana doru drst davran! diye baryordu.
te bu kar taraf geri dndrm eye ynelik, ackl ve telafisi imkn
sz bir eliki ieren yalvar, ilikilerinde sknt yaayan iftlerde
en fazla grlen modeli rneklemektedir. Kadn erkei balanmaya
zorlar, erkek ise kendini geriye eker. Evlilik terapistlerine gre, bir
ift terapiye geldiinde, erkein kadnn mantksz taleplerinden
ve parlam alarndan ikyeti olduu; kadnn ise sylediklerine al-
drm am asm n hznn yaad bu zorlama, geri ekilme m odelinin
belirtisidir.

178
Evlilikteki bu final ma aslnda bir iftte, kadnm ki ve erkein-
ki olm ak zere, iki duygusal gereklik olduunu yanstmaktadr. Bu
duygusal farkllklarn kkleri, ksm en biyolojik de olsa, ocuklua,
kzlar ve erkeklerin byrken iinde bulunduklar birbirinden ayr
duygusal dnyalara kadar izlenebilir. ok sayda aratrmaya konu
olan bu ayr dnyalar arasndaki engeller, yalnzca kzlarn ve er
keklerin farkl oyunlardan holanm asyla deil, kk ocuklarn
kz veya erkek arkadalar olm asndan dolay alaya alnacaklar
korkusuyla da glendirilm itir.2 ocuklarn arkadalklar zerine
yaplm bir alm ada, yandakilerin arkadalarnn yarsnn
kar cinsten olduunu syledii; be yandakilerde bu orann yz
de yirm iye dt ve yedi yana gelm ilerden hemen hi birinin en
iyi arkada olarak kar cinsten birini belirtm edikleri bulgulanm tr.3
Bu birbirinden ayr evrenler, ergenlikte flrt balayana dek pek az
kesiir.
Bu arada, kzlara ve erkeklere duygularla ba etme konusunda
ok farkl dersler verilir. A ileler - fk e h a ri - dier duygular hak
knda kzlaryla oullarndan daha fazla tartrlar.4 Kzlara duygular
hakknda erkeklere oranla daha fazla bilgi verilir: Ebeveynler okul
ncesi ocuklarna anlatm ak iin hikyeler uydurduklarnda, oulla
rndan ok, kzlaryla konuurken duygu ykl szckler kullanrlar,
anneler bebekleriyle oynarken, eitli duygularn oullarndan ok
kzlarna gsterirler; yine anneler kzlaryla duygular hakknda ko
nuurken duygusal durum un kendisini oullaryla olduundan daha
ayrntl bir ekilde tartrlar; oullaryla ise ancak daha ok fke gi
bi duygularn neden ve sonular hakknda ayrntya girerler (byk
olaslkla tedbirli olmalar iin).
Cinsiyetler aras duygu farkllklaryla ilgili aratrmalar zet
leyen Leslie Brody ve Judith Hail, kzlarn erkeklerden daha nce
dil yetisini gelitirdiklerini ve bunun, duygularn aklam ak bak
mndan onlar daha deneyim li kldn ve yine, fiziksel kavga gibi
duygusal tepkileri kefetm ekte ve bunlarn yerine geecek szckle
ri kullanm akta daha usta olduklarn ne sryorlar: Buna karlk,
duygularn dile getirm ek iin tevik grm eyen erkekler hem ken
dilerinin hem de bakalarnn duygusal durumlar hakknda byk
lde bilinsiz olabilir, diyorlar.5

179
On ya civarnda, aka saldrganlk gsteren kz ve erkeklerin
oran kabaca ayndr; fkelendirildiklerinde ak atm ay kabulle
nirler. Ancak on ya dolaylarnda iki cins arasnda olduka byk
farkllklar grnm eye balar: K zlar iliki kesme, kt niyetli de
dikodular ve dolayl kan davalar gibi incelikli saldr taktiklerinde,
erkeklere gre daha ustalar. Erkekler ise byk lde bu tr st
kapal stratejilerden habersiz, fkelendiklerinde atm aya ak ol
m aya devam ederler.6 Bu, erkek ocuklarn -d a h a sonra yetikin er
keklerin- duygusal hayatn ara yollar hakknda kar cinsleri kadar
grm geirm i olm adklarn gsteren pek ok tarzdan biridir.
Kzlar, birlikte oynarken, husum etin en az, ibirliinin en st
noktada olduu kk ve yakn gruplarda, erkekler ise rekabetin
vurguland daha byk gruplarda bulunurlar. O ynarken birinin ca
nnn yanm asyla oyun durakladnda, kzlarla erkekler arasndaki
ana farkllklardan biri ortaya kar. Can yanan bir erkek ocuun
morali bozulursa, oyunun devam edebilm esi iin ortalktan ekilip,
alamay kesm esi beklenir. Bu olayn ayns oyun oynayan bir grup
kz arasnda olursa, oyun durur ve herkes alayan kza yardm etmek
iin etrafnda toplanr. O yun oynayan kzlarla erkekler arasndaki bu
fark, Harvardl Carol G illigann cinsiyetler arasndaki temel ayrlk
dedii eye iaret etmektedir. Erkekler yalnzlk, kat bir bam szlk
ve zerklikle gurur duyarken, kzlar kendilerini bir balant ann
paras olarak grr. Yani erkekler kendi bam szlklarna meydan
okuyabilecek herhangi bir eyi tehdit olarak grrken, kzlar daha
ok ilikilerinde bir kopm a sz konusu olduunda kendilerini tehdit
altnda hisseder. Deborah Tannenin H i A nlam yorsun' adl kitabn
da belirttii gibi, bu farkl bak alarnn anlam kadn ve erkein
konuma srasnda birbirlerinden farkl eyler istemesi ve beklem e
sinde yatar; yani erkekler eitli eylerden sz etm ekle yetinirken,
kadnlar duygusal balant arar.
Ksacas, duygusal renm edeki bu ayrlklar ok farkl becerile
rin olum asna yol aar, yani kzlar szl szsz duygusal iaretleri
okumakta, hislerini ifade etm ek ve iletm ekte ustalarken erkekler
incinebilirlik, sululuk, korku ve acyla ilgili duygularn en aza

(*) D eborah Tannen, H i A nlam yorsun, Varlk Yaynlar, stanbul, 1997.

180
indirgem ekte beceri sahibi olur.7 Bu farkl tutum larn bilim sel li
teratrde ok kuvvetli kantlar vardr. rnein yzlerce almada,
en azndan birisinin szle ifade etm edii hislerini yz ifadesinden,
ses tonundan ve dier szsz iaretlerden okum a yeteneiyle llen
empati bakm ndan, kadnlarn erkeklerden genelde daha ileride ol
duklar bulgulanm tr. Benzeri bir ekilde kadnlarn hissettiklerini
yzlerinden okum ak, erkeklerinkine oranla genelde daha kolaydr;
ok kk erkek ve kz ocuklarnn yzlerindeki ifade gcnde bir
farkllk grlm ezken, ilkokul yllar boyunca erkeklerin kendilerini
ifade gc giderek daha az, kzlarnkiyse giderek daha gl hale
gelir. Bu, belki ksm en de olsa baka bir tem el farkll yanstr:
Genelde kadnlar erkeklere oranla duygusal eitlilii daha youn ve
canl bir biim de yaar; bu anlam da, kadnlar erkeklerden gerekten
daha duygusaldr.8
Btn bunlar u anlam a geliyor: K adnlar genelde evlilie duy
gusal ynetici rol iin hazrlanm bir ekilde girer, erkekler ise bu
grevin bir ilikinin yaatlm as asndan nemli katksn ok da
ha az takdir ederek balar. likileriyle ilgili honutluk dzeylerini
lmek iin 264 ift zerinde yaplm bir alm aya gre, aslnda
kadnlar iin -erk ek ler iin d e il- en nemli e aralarndaki iyi
iletiim hissidir.9 iftler zerinde derinlem esine incelem eler yap
m olan, Texas niversitesinden psikolog Ted H ustonm gzlem
lerine gre, K adnlar iin yaknlk, bir eyler, zellikle de ilikinin
kendisi hakknda konuabilm ek demektir. K ocalar ise genelde ele
rinin kendilerinden ne istediini anlam azlar; Ben onunla bir eyler
yapm ak istiyorum , onunsa tek yapm ak istedii ey konum ak der
ler. H ustonm bulgularna gre, flrt dnem inde erkekler mstakbel
eleriyle, onlarn yaknlk isteklerine uyan sohbetlere vakit ayrmaya
daha isteklidir. Ancak evlendikten sonra, zaman ilerledike erkekler
-zellikle daha geleneksel iftlerd e- eleriyle bu ekilde konum aya
giderek daha az zam an ayrr ve yaknlk hissini bir eyler konum ak
yerine, baheyle uram ak gibi, sadece birlikte yaplan eylerde bu
lur.
Kocalarn artan sessizlii, belki de ksm en evliliklerinin durum u
hakkmdaki biraz fazla iyim serliklerinden olabilir. K adnlar ise so
runlu noktalara daha duyarldrlar. Evliliklerle ilgili bir aratrm a

181
da, erkeklerin ilikilerindeki hem en her eyi -cinsellik, m ali durum,
kadnlarla ilikiler, birbirlerini ne kadar iyi dinledikleri, hatalarnn
nem derecesi g ib i- elerine oranla daha toz pem be grm ekte olduk
lar ortaya km tr.10 zellikle m utsuz iftlerde, kadnlar genelde
ikyetlerini kocalarndan daha fazla dile getirebilmektedir. Erkek
lerin bu toz pem be bak asna, duygusal yzlem elerden hazzet-
meyilerini eklersek; kadnlarn neden kocalarnn ilikilerindeki
sorunlu konular tartm aktan kam aya altklarn bu kadar sk
dile getirdiklerini aka anlayabiliriz. (Tabii ki bu cinsiyet farkll
bir genellem edir ve her olayda doru deildir; psikiyatr bir arkada,
kendi evliliinde karsnn aralarndaki duygusal m eseleleri tart
maktan kandn ve bunlar gndem e getirm enin hep kendisine
dtnden ikyetiydi.)
Erkeklerin bir ilikideki sorunlar ortaya koym akta gsterdii y a
valk, hi phesiz, yz ifadesinden duygular okum akta beceriksiz
olularyla katm erlenm ektedir. rnein, kadnlarn bir erkein y
zndeki zgn ifadeye kar duyarll, erkeklerin bir kadnn yz
ifadesindeki zntye kar duyarllndan daha fazladr." D olay
syla. erkein kadn bu kadar zenin ne olduunu sormas bir yana,
onun zgiin olduunu fark edebilm esi iin bile, kadnn ok daha
zgn olmas gerekmektedir.
Cinsiyetler arasndaki bu duygusallk farknn, iftlerin her ya
kn ilikide kanlm az ekilde ortaya kan ikyet konularn ve
anlam azlklar halletm esi bakm ndan ne anlama geldiini bir d
nelim. A slnda bir evlilii kurtaran ya da ykan, iftlerin ne ka
dar sk sevitikleri, ocuklarna nasl bir terbiye vermeleri gerektii,
ne kadarlk bor ve tasarrufla kendilerini rahat hissedecekleri gibi
belirli konular deil; daha ok, ilikilerinin gelecei asndan daha
nemli olan bu hassas noktalarn ift tarafndan nasl tartlddr.
Sadece nasl anlam ayacaklar konusunda bir anlam aya varmalar
bile, evliliin srm esinde anahtar rol oynar; kolay stesinden ge
linem eyecek duygular ele alacak kadn ve erkein, doutan gelen
cinsiyet farkllklarm amalar gerekir. Bunu baaram am alar, so
nuta ilikiyi paralayabilecek duygusal atlaklara kar korunm asz
olduklarn gsterir. G receim iz gibi, eer elerden birinde, ya da

182
ikisinde birden, duygusal zek yetersizlikleri varsa, bu atlaklarn
oluma olasl da artar.

EVLLKTEK ATLAKLAR
Fred: K uru tem izlem eden giysilerim i aldn m?
Ingrid: (A layc bir sesle) K um tem izlem eden giysilerim i aldn m ?
Lanet giysilerini kendin alsana! N eyim ben, hizm etin mi?
Fred: Pek saylm az. H izm eti olsaydn, en azndan nasl tem izlik yapa
can bilirdin.

Eer bu diyalog bir TV kom edisinden alnm olsayd, elendirici


olabilirdi. A ncak bu ac verecek kadar ineleyici diyalog, birka yl
iinde (beklenecei gibi) boanm olan bir iftin arasnda gem i
tir.12 Bu konum a; eleri bir arada tutan duygusal balar ve evlilikleri
ykabilen ypratc hisler zerine belki de en kapsam l aratrmay
yapan, W ashington niversitesinden psikolog John Gottman tara
fndan ynetilen bir laboratuarda gereklem itir.13 Laboratuarda
iftlerin konum alar videoya ekilm i, sonra iin temelindeki gizli
duygusal akm lar ortaya karm ak iin saatler alan m ikroanalizler
yaplmtr. B ir ifti boanm aya gtrebilecek atlaklarn bu ekilde
izilen haritas, evliliin srmesinde duygusal zeknn hayati roln
ikna edici biim de gstermektedir.
Son yirm i yl boyunca Gottm an, bazlar yeni, dierleri on yl
lardr evli olan yzden fazla iftin yaam ndaki ini klar takip
etmitir. G ottm an evliliin duygusal ekolojisinin haritasn yle bir
isabetle izm itir ki, bir alm asnda, laboratuarnda grlen hangi
iftlerin (tem izleyiciden giysileri kim in alaca konusunda bu denli
sert tartan F redle Ingrid gibi) yl ierisinde boanabilecekleri ,
evlilik aratrm alarnda duyulm am bir kesinlikle, yzde 94 doru
lukla tahm in edebilmitir!
G ottm ann analiz gc kl krk yaran yntem inden ve sondaj
larnn eksiksiz oluundan kaynaklanyor. Eler konuurken alclar
en kiik fizyolojik deiim lerini bile kaydediyor; yz ifadelerinin
saniye saniye analizi (Paul Ekm an tarafndan gelitirilmi duygular
okum a sistem i kullanlarak) en geici ve ince duygu nansn bile

183
saptyor. Seanslardan sonra elerden her biri ayr ayr laboratuara
gelip konum ann video kaydn izlerken, etkileim in hararetli anla
rndaki gizli dncelerini aktaryor. Ortaya, evliliin duygusal rnt
geni gibi bir sonu kyor.
G ottm ana gre evliliin tehlikede olduunu haber veren bir er
ken uyar iareti, insafsz eletirilerdir. Salkl bir evlilikte, kar ko
ca ikyetlerini dile getirmekte kendilerini zgr hissederler. Ancak
fkeli ikyetler ounlukla ein karakterine ykc bir saldr ek
linde dile getirilir. rnein, Pamela ve kz ayakkab almaya gider
ken kocas Tom da kitapya girer. Bir saat sonra postanenin nnde
buluup oradan da bir sinem aya gitm eyi kararlatrrlar. Pamela tam
zamannda oradadr, ancak Tom ortalkta grnmez. Pam ela N ere
de kald bu? Film on dakika iinde balayacak, diye kzna yaknr.
u baban bir kerecik her eyi m ahvetm ese, olmaz sanki.
Tom bir arkadana rastlam olm aktan m em nun ve geciktii iin
zr dileyerek on dakika sonra grndnde, Pam ela ineleyici bir
k yapar: D ert deil canm... bu bize her yaptm z plan m ah
vetm ekte ne kadar usta olduunu tartm a frsatn verdi. O kadar
dncesiz ve bencilsin ki!
Pam elann ikyeti yaknm ay amaktadr: Bu, bir karakteri tah
rip etmektir, kiinin davranna deil, kendisine ynelik bir eletiri
dir. Aslnda Tom zr dilemitir. A ncak bu hatasndan dolay Pamela
onu dncesiz ve bencil olarak damgalar. ou ift, zam an za
man, elerden birinin yapt bir eyle ilgili ikyetin davrana kar
deil, kiilie kar bir saldr halini ald anlar yaar. A ncak insaf
szca dile getirilen bu kiisel eletirilerin daha m antkl yaknm alar
dan ok daha ypratc bir duygusal etkisi vardr. Bylesi saldrlarn
olma ihtimali, belki de anlalaca zere, elerden biri ikyetlerinin
duyulm adn ya da um ursanm adn ne kadar hissederse, o kadar
artar.
ikyet ve kiisel eletiri arasndaki ayrm basittir. B ir ikyette,
kadm zellikle kendisini rahatsz eden eyi dile getirir ve bunun ken
disine ne hissettirdiini syleyerek einin hareketini eletirir, kendi
sini deil: Temizleyiciden eyalarm almay unuttuunda, beni hi
um ursam adn hissine kapldm . Bu temel bir duygusal zek ifade
sidir: Saldrgan ya da edilgen deil, kendini ortaya koyabilen. Ama

184
kiisel bir eletiride, kadn belirli b ir ikyet konusunu kullanarak
eine genel bir saldr yneltir: H er zam an o kadar bencil ve ilgisiz
sin ki. Bu da senin hibir eyi doru yapacana gvenem eyeceim i
gsteriyor. Bu tarz bir eletiri, buna m aruz kalan kiinim kendisini
utanlacak, sevilm eyen, sulanan ve kusurlu biri olarak hissetm esine
yol aar ve bunlarn hepsi de durum u iyiletirecek giriim ler yerine
savunm ac bir tepkiye yol aar.
Eletiri zellikle ykc bir duygu olan km sem eyle ykl bir
ekilde ifade edildiinde, bu hisler daha da younlar. fkenin ko
layca yol at kmsem e, salt kullanlan szcklerle deil, ou
kez ses tonu ve kzgn bir ifadeyle de belirtilir. En ak ekli, tabii ki
aalam a ve hakarettir; ay , orospu , dlek gibi. B ir o kadar
ac veren bir ey de, bu km sem e duygusunu ileten beden dilidir;
zellikle km sem enin evrensel iaretleri olan dudak bkm e veya
kvrmalar, veya A m an Yarabbi der gibi gzlerini dndrmelerde
olduu gibi.
K m sem enin yzdeki izi, az kenarlarn yana eken kaslar
gerilirken, gzlerin yukar dnmesidir. Elerin birinde bu ifade belir
diinde, farkna varlmayan bir duygusal alveri sonucunda dieri
nin nabznda dakikada iki veya vuruluk bir art olur. Bu gizli ile
tiim in bir bedeli vardr; G ottm ana gre erkek devam l km seyen
bir tavr taknyorsa, einin souk algnl veya gripten idrar kesesi
ve m antar enfeksiyonlarna, hatta m ide-barsak arazlarna kadar, sk
sk bir dizi salk sorunu karm a olasl artar. O n be dakikalk bir
konum a srasnda bir kadnn yz ifadesinde drt ya da daha fazla
kez beliren (km sem enin yakn akrabas olan) tiksinm e hissi, bu
iftin drt yl ierisinde ayrlm a olaslnn sessiz bir iaretidir.'
Kukusuz, arada srada m eydana gelen bir km sem e veya tik
sinme gsterisi evlilii bozmaz. B u tr duygusal saanaklar, daha
ziyade sigara im enin ve yksek kolesteroln kalp hastal iin risk
faktr olm asna b en zetilebilir-younluu ve sresi arttka, tehlike
de byr. B oanm aya giden yolda giderek ykselen m utsuzluk le
inde, bu etkenlerden biri dierinin habercisidir. Alkanlk haline
gelmi eletiriler ve km sem e ya da tiksinme ifadeleri, tehlike ia
retleridir; nk kocann veya kadnn ei hakknda olum suz ynde
sessiz sedasz bir yargya vardn gsterirler. Kadnn veya kocann

185
zihninde, ei srekli sulam alarn hedefidir. Bylesi olum suz ve d
manca bir dnm e tarz doal olarak hedef konum undaki ei savun
maya -y a da kar saldrya- ynelten saldrlara yol aar.
Sava ya da k a tepkisinin her iki kolu da, bir ein saldrya
verebilecei tepki tarzlarm temsil eder. En bariz olan, saldrya
fkeyle karlk vermektir. Bu yol genellikle faydasz bir karlkl
barm ayla son bulur. A ncak alternatif tepki olan kamak, zellikle
ka duvar gibi bir sessizlie dnt zam an, daha da tehlikeli
olabilir.
Araya duvar rm ek nihai savunm a yntemidir. Sessizlie br
nen taraf, aslnda duvar gibi bo bir ifadeyle ve sessizlikle tepki ve
rerek konum adan ekilir. Araya duvar rmek, gl ve kar tarafn
sinirlerini ypratan souk bir m esafeliliin, stnlk duygusunun ve
honutsuzluun bileim ine benzeyen bir mesaj gnderir. D uvar r
me, zellikle ktye giden evliliklerde grlm tr; bu tr vakalarn
yzde 85 inde, eletirerek ve aalayarak saldran karsna kar, ko
ca duvar rm tr.14 Tepki olarak duvar gibi bir sessizlie brnme
alkanlk haline geldiinde, ilikiye byk zarar verir; anlam azlk
lar giderm e olanaklarn toptan yok eder.

ZEHRLEYC DNCELER
ocuklar am ata yapm akta, babalar M artin ise sinirlenm eye
balamaktadr. Kars M elaneye dnerek sert bir sesle, Hayatm,
ocuklar biraz daha sessiz olabilirler m i? der.
A klndan geenler ise yledir: O nlara fazlasyla gevek davra
nyor.
M elanie onun sinirlenm esine tepki olarak iinden bir fke dalga
snn kabardn hisseder. Yz gerginleir, kalar atlr ve yle
der: ocuklar eleniyor ite. H em naslsa birazdan yatm aya gide
cekler.
A klndan geenler: te yine balad, her dakika syleniyor.
M artin artk aka fkelenir. Yumruklarn skarak, tehditkr bir
ifadeyle ne doru eilirken, kzgn bir ses tonuyla, Onlar imdi
yatraym m ? der.

186
Aklndan geenler: H er konuda bana kar kyor. En iyisi bu
ii kendim halledeyim .
M elanie anszn M artinin gazabndan korkarak uysalca, Yok,
ben onlar hem en im di yatrrm , der.
Aklndan geenler: K ontrolden kyor; ocuklarn cann yaka
bilir. En iyisi alttan alaym .
Bu paralel konum alar -sylenen ve sylenm eyenler- bilisel
terapinin kurucusu Aaron Beck tarafndan evlilii zehirleyebilen
dnce tarzlarna rnek olarak verilm itir.15 M elanie ve M artin
arasndaki asl duygusal alveri dnceleriyle ekillenm ektedir ve
o dnceler de, B eck in otom atik dnceler dedii farkl, daha
derin bir katm an tarafndan belirlenm ektedir. Bunlar, kiinin kendisi
ve hayatndaki insanlar hakknda zihninin arka plannda besledii,
en derin duygusal tavrlarm z yanstan geici varsaymlardr.
M elanienin arka plandaki dncesi, Eler zam an fkesiyle beni
sindiriyor gibi bir eydir. M artinin ana dncesiyse, Bana byle
davranm aya hi hakk yoktur. M elanie evliliklerinde kendisini ma
sum bir kurban gibi hissetm ekte, M artin ise kendisine kar haksz
bir davran olarak dnd eye kendince hakl bir nedenle ier-
lemektedir.
M asum kurban olm ak veya ierlem ekte hakl olmak, sorun
lu evliliklere zg, fke ve acy krkleyen tipik dncelerdir.16
Hakll kendinden menkul ierlem e gibi sknt verici dnceler
otom atiklem eye baladnda, kendi kendilerini dorular bir hale
gelirler: K endisini m adur hisseden taraf, einin her yaptn s
rekli izleyerek onun kendisini kurban ettii kansn dorulamaya
alr ve bu kansn sorgulayabilecek-ya da rtebilecek sevecen
davranlar ya grm ezlikten gelir, ya da dikkate almaz.
Bu dnceler etkilidir; sinirsel alarm sistemini devreye so
karlar. Kocann m adur olduu dncesi bir duygusal korsanlk
balattnda, karsnn kendisini nasl m adur ettiini hatrlatan
bir dizi davrann listesini o an iin artrp stnde dnmeye
balam as ok kolay olur; te yandan tm ilikileri boyunca,
einin, kendisinin m asum bir kurban olduu kansn rtecek
davranlarndan hibirini hatrlamaz. Bu durum karsn da ne yap
sa kazanam ayaca bir durum a sokar: Bilerek yapt iyilikler bile,

187
bylesi olum suz bir gzle bakldnda yeniden yorum lanp, kadnn
eini m adur ettiini inkra ynelik zayf abalar olarak reddedilir.
Bu t r sknt uyandran grlere saplanm ayan iftler, ayn
durum larda olup biteni daha olum lu yorum layarak, bu duygusal
korsanl daha nadiren' yaar, ya da yaasa bile, daha abuk kur
tulurlar. Sknty devam ettiren ya da gideren dncelerin genel
ablonu, 6. K sm da grld gibi, psikolog M artin Seligman
tarafndan iyim ser ve ktm ser bak alar iin izilen m odeli izler.
Ktm ser gr, ein doutan gelen, deim ez ve m utsuzlua yol
amas kanlm az bir kusuru olduu inancdr.
Kocam bencil ve kendine dnk; yle bytlm ve hep yle
olacak; nnde el pene divan durm am bekliyor, benim ne hissettiim
um urunda bile deil. Bunun kart olan iyim ser gr ise yledir:
u anda buyurgan davranyor ancak gem ite dnceliydi; bel
ki kt bir ruh hali iinde; acaba iinde cann skan bir eyler mi
var? Bu gr, kocay (ya da evlilii) iflah olm az ya da umutsuz
diye defterden silmez. Aksine, kt bir ann deiebilir koullardan
kaynaklandn dnr. lk tutum srekli sknt yaratr; kincisi ise
yattrr.
Olum suz bak asna sahip eler duygusal korsanla fazlasyla
aktr; kzar, incinir ya da elerinin yapt herhangi bir eyden
rahatsz olurlar ve olay bir kere balad m, rahatszlklar srer.
rahatszlklar ve ktm ser tutum lar eleriyle yzletiklerinde eletiri
ve aalam aya bavurm a olaslklarm artrdndan, karlkl ola
rak savunm ac bir tepki gsterm e ya da duvar m e olasl da ar
tar.
Bu tr zehirleyici dncelerin belki de en lm cl olan,
karlarna kar fiziksel iddet kullanan kocalarda grlr, lndiana
niversitesinden psikologlarn iddete bavuran kocalar zerinde
yapt bir alm a, bu erkeklerin okul bahesindeki kabaday ocu
klar gibi dndklerini saptam tr: karlarnn sradan hareketlerine
bile bir art niyet atfeder ve bu yanl anlam ay, iddete bavurm alarn
kendi kendilerine hakl karm ak iin kullanrlar (flrtlerine kar cin
sel bakm dan saldrganca davranan erkekler de, benzeri bir ekilde,
kadnlara pheyle baktklarndan itirazlarn dikkate alm azlar)17 7.
K sm da grdm z gibi, bu tr erkekler karlar tarafndan kk

188
drldklerini, reddedildiklerini ya da toplum nnde m ahcup edil
diklerini algladklarnda, kendilerini zellikle tehdit altnda hisseder
ler. Karsn dvenlerde grlen, iddeti m erulatrc dnceleri
uyandran tipik bir senaryo yledir: Sosyal bir toplantdasnz ve
karnzn son yarm saattir ayn ekici adam la konuup gldn
fark ediyorsunuz. Adam onunla flrt ediyor gibi grnyor. Bu tr
adam lar karlarnn kendilerini red veya terk ettiklerini ima eden ha
reketler iinde olduklarn dndklerinde, tepkileri ierlem eye ve
hiddete dnr. A nlalan, Beni terk edecek eklindeki otom atik
dnceler duygusal korsanlklar balatm akta ve gdlerine teslim
olan, dayak kocalar, aratrm aclarn deyiiyle yetersiz davransal
tepkilerle fevri hareketlerde bulunm aktadr.18

DOLUP TAMA: BR EVLLN BATAA SAPLANII

Bu sknt veren tutum lar duygusal korsanlklar daha sk


balatt ve sonuta m eydana gelen ac ve hiddetten kurtulm ay
zorlatrd iin, net etkisi de, srekli kriz yaratmaktr. G ottm an, sk
sk duygusal sknt yaam aya yatknlk halini ifade etm ek iin do
lup tam a terim ini kullanm aktadr; dolup taan kar-kocalar elerinin
olum suzluunun ve buna verdikleri tepkinin o denli altnda kalrlar
ki, bu zc, kontrolden km hislerin batana saplanp kalrlar.
Bu taknn altnda kalan kiiler anlam n arptm adan szleri duya
m azlar veya ak zihinle tepki verem ezler; dncelerine ekidzen
verm ekte glk eker ve ilkel tepkilere dnerler. Sadece olaylarn
durmasn, kam ay bazen de karlk vermeyi isterler. D olup tama,
kendi kendini besleyen bir duygusal korsanlktr.
Baz insanlar fkeye ve aalanm aya kolayca kar durabilir, y a
ni dolup tam aya kar yksek bir eie sahiptir; bazlarysa elerinin
hafif bir eletirisiyle bile uyarlabilir. Dolup tam ann teknik tanm,
nabzn sakin dzeyinden yukar kmas eklindedir.19 Duraan va
ziyette kadnlarn nabz dakikada 82, erkeklerinki ise 72 atar (zgl
nabz, esasnda kiinin vcut llerine gre deiir). Dolup tama,
kiinin dinlenm e halindeki nabznn dakikada 10 vuru ykselm esiyle
balar; eer nabz dakikada 100e karsa (fkelenm e veya alama

189
anlarnda kolaylkla kabilir), vcut bir sre iin gerilimi yksek
tutan adrenalin ve dier horm onlar pom palam aya balar. Duygusal
korsanlk an, kalp atlarndan bellidir: Tek bir kalp at sresi iin
de nabz dakikada 10,20, hatta 30 vuru orannda hzlanabilir. Kaslar
gerilir; nefes alm ak adeta zorlar. Zehirleyici hislerin etkisi altnda
kii, kendisine sonsuza dek srecek gibi gelen kanlm az bir kor
ku ve fke seline kaplr. Bu noktada -y a n i tam bir korsanlk annda-
duygular ylesine youn, bak as ylesine dar ve dnceleri y
lesine kark olur ki, dierinin bak asn kavram a ya da sorunlar
akllca halletm e um udu yok olur.
ou kar-koca, kavga ederken hi kukusuz zam an zaman by
le youn anlar yaar. Evlilikte sorun, elerden biri ya da dieri bu
dolup tam ay neredeyse srekli hissettiinde balar. O zam an biri,
dierinin zerine geldiini hisseder ve her an duygusal bir saldr
veya adaletsizlie kar tetikte olur. H erhangi bir saldr, hareket
veya krc davran belirtisine kar ar hassaslar ve en ufak bir
belirtiye bile ar tepki gsterir. Eer koca byle bir durumdaysa,
karsnn, Hayatm , biraz konum am z lazm deyii Yine kavga
karm aya hazrlanyor eklinde tepkisel bir dnce uyandrabilir
ve dolup tam ay balatr. Fizyolojik uyarlm ay atlatabilm ek gittike
zorlam aya balar; bu da zararsz diyaloglarn bile kt bir gzle
grlmesini kolaylatrarak dolup tam ay yeniden balatr.
Bu belki de bir evlilikte en tehlikeli dnm noktas, elerin
ilikisinde felaketle sonulanabilecek bir dnmdr. Dolup taan
e, dieri hakknda hemen her zam an en ktsn dnm eye balar,
rnein karsnn yapt her eyi olum suz bir k altnda grr.
Kk m eseleler byk savalar haline gelir; hisler srekli inciti
lir. Zam anla, dolup taan e evlilikteki her trl sorunu ok ciddi ve
giderilmesi im knsz olarak grm eye balar, nk dolup tama bir
ilikiyi dzeltm e abalarn bal bana kstekler. Bu devam ettike
meseleleri konum ak faydasz hale gelir ve eler sorunlu hislerini
kendi kendilerine yattrm aya alrlar. Aslnda, evlilik iinde bir
birlerinden soyutlanm, kendilerini yalnz hissettikleri paralel ha
yatlar yaam aya balarlar. G ottm ann bulgularna gre, ou zaman
bundan sonraki adm boanm a olmaktadr.

190
Boanm aya giden bu yolda duygusal yetersizliklerin trajik
sonulan aktr. Eler eletiri ve aalam a, savunm aclk ve araya
duvar rme, skntl dnceler ve duygusal tam ann ksr dng
sne yakalandnda; bu dng, bal bana, duygusal zbilincin ve
zdenetim in, em patinin ve hem kendini hem de birbirini yattrm a
yeteneinin kn yanstr.

ERKEKLER; KOLAY NCNEN CNSYET

Evliliin eriyip gitm esine neden olduu anlalan, duygusal ha


yattaki cinsiyet farkllklarna dnelim. u bulguya bir bakalm;
Otuz be yl ya da daha fazla srm evliliklerde bile, eler duygu
sal tem aslar tem elde farkl deerlendirm ektedirler. Kadnlar genel
de evlilikte sevim siz az dalalarna girm ekten, hayatlarndaki er
keklerin ekindiinin yars kadar bile ekinmezler. B erkeleydeki
Califom ia niversitesinden Robert L evensonn bir incelemesinde
ulat bu sonu, hepsi de uzun sredir evli olan 151 iftin ifadesine
dayanm aktadr. L evensona gre, erkeklerin hem en hepsi evlilikte
bir anlam azlktan dolay keyiflerinin kam asn naho, hatta ne
fret edilesi bir durum olarak grrken, eleri buna o kadar aldr
etm iyordu.20
Kocalar, karlarna kyasla, daha dk younluklu bir olum suz
luk halinde dolup taabilir; elerinin eletirisine taarak tepki veren
erkeklerin says, kadnlardan fazladr. Dolup taan kocalar, kan
dolam larna daha fazla adrenalin salglar ve bu adrenalin akn
karlarnn daha nem siz olum suzluklar balatr; kocalarn fizyolojik
olarak dolup tam ay atlatabilmesi daha uzun srer.21 Bu da, erkekle
rin m etin, C lint Eastwoodvari arballnn, duygusal adan ar
bask altnda olm a hissine kar bir savunm a gibi alglanabileceini
gsteriyor.
G ottm ana gre erkeklerin araya duvar rmeye daha yatkn oluu,
kendilerini dolup tam adan koruyabilm ek iindir; yapt aratrma
araya duvar rlnce, erkein nabznn dakikada on at orannda
dtn ve znel bir ferahlk hissine kavutuunu gsteriyor. A n
cak ve buna k arn - erkekler bir kere kulaklarn tkamaya balad

191
m, bu kez de karlarnn nabz yksek gerilimi iaret eden dzeylere
frlyor. H er iki cinsin de birbirlerine kart ham lelerle huzuru arad
bu limbik tango, duygusal yzlem elere kar olduka farkl tutum la
ra yol ayor: K adnlar bu hesaplam alara ne kadar istekliyse, erkek
ler de bir o kadar uzak durm ak istiyor.
Erkeklerin araya duvar rme olasl kadnlardan ok daha faz
laysa, kadnlarn da elerini eletirm e olasl daha yksektir.22 Bu
asimetri kadnlarn duygu yneticilii roln benim sem esinden kay
naklanyor. Onlar anlamazlklar ve kuyruk aclarn ortaya karp
gidermeye abalarken, kocalar ise hararetli tartm alara dnecei
belli olan bu durum lara girm ek konusunda isteksiz davranyorlar.
Yzlemekten kanan kocasn gren kadnsa, sesini ykselterek
eini daha da iddetli eletirm eye balyor. Buna tepki olarak erkek
savunm aya getiinde, ya da araya duvar rdnde, kadn engel-
lenm ilik hissine ve fkeye kaplarak bu duygularn vurgulamak
iin eini aalam aya balar. Kocas kendisini einin eletiri ve ha
karetlerinin hedefi olarak grdnde, m asum -kurban ya da eine
ierlemekte hakl olduu dncelerine kaplrsa, dolup tam a ok
daha kolayca balatlm oluyor. Erkek kendisini tam adan korum ak
iin giderek daha da savunm ac ya da hepten sar-dilsiz olm aya ba
lyor. Ancak unutm ayalm ki, erkekler araya duvar rdnde, bu
kez de kendilerini tam am en engellenm i hisseden karlarnda dolup
tama balyor. K ar-koca kavgalarnn dngs trm andka, kolay
ca kontrolden kabiliyor.

ERKENK VE KADININK: EVLLK TLER

Erkek ve kadnlarn ilikilerindeki sknt veren duygular kar


snda farkl davranm alarndan ortaya byle vahim sonular ka
bildiine gre, iftler birbirlerine kar hissettikleri sevgi ve efkati
korum ak iin ne yapabilirler; ksacas, evlilii koruyan nedir? E v
liliklerini yllarca baaryla srdrebilm i iftlerin etkileim lerinin
izlenilmesi sonucunda, evlilik aratrm aclar, kadnlara ve erkeklere
ayr ayr tlerle birlikte, her ikisi iin de geerli olabilecek baz
genel tavsiyelerde bulunmaktadrlar.

192
G enelde erkekler ve kadnlar birbirlerinden farkl duygusal ayar
lara ihtiya duyarlar. Erkeklere verilen t; sorundan kam am ak
ve karlar bir znt konusunu ya da anlam azl gndeme ge
tirdiinde, bunu belki de ilikilerinin salkl ve yolunda gitmesini
am alayan bir sevgi hareketi olarak yaptklarn kavram aktr (yine de
bir kadnn ters davranm asnda baka etkenler sz konusu olabilir).
ikyet nedenleri iin iin birikm eye devam ederse, basn giderek
artar ve sonunda patlam aya yol aar. Oysa bunlar dile getirilip
zm yolu bulunursa, basn ortadan kalkar. K ocalarn fark etmesi
gereken, fke ve honutsuzluun kiisel saldryla e anlam l olm a
ddr. K arlarnn duygular ou kez sadece bir eylerin altn izip
o konu hakkm daki hislerinin younluunu vurgular.
Erkekler ayrca fazla erken bir pratik zm nerisiyle tartm ay
ksa kesm em eye zen gsterm elidir; genelde kadn iin nem li olan,
kocasnn ikyetini duyduunu hissetm esi ve konu hakknda his
settiklerine, ayn fikirde olm asa bile em pati gsterebilmesidir. K a
dnlar erkein bir neride bulunm asn, hislerinin nem siz bulunup
kenara itilmesi eklinde yorum layabilir. fkenin hararetine karn
karlarnn ikyetlerini vr zvr eyler diye bir kenara itm ek yerine
konum ay srdrebilen kocalar, elerinin kendilerine kulak verildi
i ve sayg gsterildiini hissetm esine yardm c olurlar. En nem
lisi, kadnlar, kocalar ayn fikirde olmasa da, hissettiklerinin kabul
grmesini ve onaylanarak saygyla karlanm asn isterler. ou kez
kadnlar, grlerinin iitilip duygularnn kaydedildiini hissedince
sakinleirler.
Kadnlara verilen t de buna olduka paraleldir. Erkekler iin,
karlarnn ikyetlerini ok youn bir ekilde dile getirmesi nemli
bir sorun olduundan, kadnlarn kocalarna saldrm am aya bilinli
bir ekilde aba gsterm eleri gereklidir. Yaptklarndan yaknabilir
ler, am a kiiliklerini eletirm ekten ve aalam aktan kanmaldrlar.
ikyetler karaktere ynelik bir saldr deildir; daha ok belirli bir
hareketin sknt yarattnn ak bir ifadesidir. fkeli bir kiisel sal
dr hem en hem en kesin olarak erkein savunm aya gemesine ya da
araya duvar rm esine yol aacak, bu da kadn iyice amaza sokarak
kavgay trm andracaktr. Yardmc olabilecek bir baka ey de, kad

193
nn ikyetini dile getirirken, bunu, kocasna kar duyduu sevgiyi
teyit eden daha geni bir balam iinde yapmasdr.

Y KAVGA

Sabahleyin gazetede okuduum bir haber, evlilikteki anlam az


lklarn nasl zlm em esi gerektii konusunda m kem m el bir ders
veriyor. M arlaine Lenick ile kocas M ichael arasnda bir tartm a ge
mi: Adam Dallas K ovboylar ile Philadelphia Kartallar arasndaki
m a seyretm ek, ei ise haberleri izlem ek istiyormu. Adam yerine
yerleip ma seyretm eye hazrlanrken, Bayan Lenick futboldan
gna geldiini syleyerek yatak odasndan .38 kalibrelik silah ala
rak ma izlem ek zere yerine ekilen eine iki el ate etmi. Bayan
Lenick ar saldr suundan tutuklanm ve 50.000 dolarlk kefaletle
serbest braklm ; Haberde, B ay L enickin salk durum unun d
zelm ekte olduu bildiriliyor; kam n syrarak sol om uz kreine ve
boynuna saplanan kurun yaras iyilem eye yz tutm u.23
Evlilik kavgalarnn ok az bu kadar iddetli -y a da bedeli bu
kadar a r- olsa da, duygusal zeky evlilie tam ak iin mkem m el
bir frsat sunar. rnein, evliliklerini srdrebilen iftler her defa
snda tek bir konuyu tartr ve daha balangta birbirlerine kendi
grlerini ifade etm e ansn tanrlar.24 Ancak bu iftler nemli bir
adm daha atarlar: Birbirlerine, dinlediklerini gsterirler. Krgn ein
asl arzulad ey, szlerinin dinlenm esi olduundan, em patik bir
hareket, duygusal gerilim i drm ekte ok ustadr.
Sonunda boanan iftlerdeki en nemli eksiklik, elerden herhan
gi birinin tartm a srasnda gerilim i azaltma abas gstermemesidir.
Salkl bir evlilik srdren iftlerle, sonunda boanan iftlerin kav
galar arasndaki nemli fark, bir atla onarma yollarnn olmas
ya da olm am asdr.25 B ir tartm ay dehetli bir patlam a noktasna
trm andrm ay engelleyen onarm m ekanizm alar, tartm ay saptr
m am ak, empati gsterm ek ve gerilim i azaltm ak gibi basit hareketleri
kapsar. Bu tem el hareketler duygusal bir term ostat gibidir, ifade edi
len duygularn kaynayp, elerin aralarndaki soruna odaklanm alar
n engelleyecek tam alara yol am asn nlerler.

194
Evliliin yrm esini salayan tem el bir strateji de, iftlerin kavga
konusu olan - o c u k yetitirm e, cinsellik, para, ev ileri g ib i- belirli
sorunlar zerinde younlam ak yerine ortak duygusal zeklarn ge
litirmeye ynelm eleridir; bu m eseleleri halledebilm e ansn arttrr.
Bir avu duygusal yeterlilik -e sa s olarak, sakinleebilm ek (ve eini
sakinletirebilm ek), em pati ve iyi d in lem e- iftin anlamazlklarn
daha etkili bir ekilde giderebilm esini salar. Bunlar salkl anla
mazlklar, evliliin gelim esine izin veren ve kendi haline braklrsa
byyerek evlilii ykabilecek olum suzluklarn stesinden gelmeye
yarayan iyi kavgalar olanakl klar.26
Bu duygusal alkanlklarn hibirisi bir gecede deim ez elbet; en
azndan sebat ve dikkat gerektirir. iftler aba gsterm eye hevesliy-
se kritik deiiklikleri yapabilirler. Evlilikte o kadar kolay balatlan
duygusal tepkilerin birounu ya da ounluunu, ilk kez en yakn
ilikilerim izden ya da ebeveynlerim izin oluturduu rneklerden
reniriz, ocukluktan itibaren ekillenen bu tepkiler evlilie tamamen
kalplam bir biim de tanr. Annem izle babam z gibi davranm a
m aya yem in etm i olsak bile, algladm z nem siz aalamalara
fazla tepki verm ek ya da en ufak bir atm a belirtisinde araya duvar
rm ek gibi baz duygusal alkanlklara hazrlanm oluruz.

Sakinlemek
H er gl duygunun kkeninde harekete geirici bir drt vardr;
bu drtlerin ynetim i duygusal zeknn temel talarndandr. Bu,
ok eyi tehlikeye attm z ak ilikilerinde, zellikle zor olabilir.
Burada uyanan tepkiler sevilme, sayg grme, terk edilme veya duy
gusal adan m uhta braklm a korkulan gibi birtakm derin ihtiya
larmzla ilgilidir. Kar-koca arasndaki kavgalarda, hayati bir tehlike
sz konusuym u gibi davranm am za am am ak gerekir.
Yine de, elerden biri duygusal korsanla kendini kaptrdnda
hibir ey olum lu ynde zlem ez. Evlilikte anahtar niteliindeki
yeterliliklerden biri, elerin skntl hisleri kendi bana yattrmay
renmeleridir. Aslnda bunun anlam, bir duygusal korsanln y a
ratt dolup tam adan ksa srede kurtulm ayeteneini gelitirmektir.
Duygu younluunun zirveye kt bu tr bir anda zihin aklyla

195
duyma, dnme ve konum a yetenei silinip gittiinden, sakinle
mek mthi yapc bir adm dr ve bu olm adan tartm aya neden olan
sorunu zm e yolunda daha fazla bir ilerlem e kaydedilemez.
Hevesli iftler, sknt verici bir tem as srasnda yaklak her be
dakikada bir kalp at hzm kulak m em esi ve eneden birka santim
aadaki ah dam arnda hissedip takip etmeyi renebilirler (aero
bik yapan kiiler bunu rahata reniyor)27. On be saniye sreyle
nabz saylp drtle arpldnda, dakikadaki nabz at bulunabilir.
Bu, sakin durum da yapldnda bir alt snr belirler; rnein nabz,
bu dzeyin dakikada on vuru kadar zerine kyorsa, dolup tam a
nn baladn gsterir. Nabz bu kadar ykselirse, iftin tartmaya
devam etm eden nce yatabilm esi iin yirmi dakikalk bir molaya
ihtiyac vardr. Be dakikalk bir ara yeterli grnse bile, fizyolojik
olarak kendine gelme sresi aslnda ok daha yavatr. 5. K sm da
grdm z gibi, tortulaan fke daha fazla fkeye yol aar; daha
uzun bir beklem e sresi, vcuda nceki uyarlm ann etkisinden kur
tulmas iin daha fazla zaman tanr.
B ir kavga srasnda nabz saymay -anlalabilecei g ib i- tuhaf
bulan iftler iin daha basit bir yntem , elerden birinin, kendinde
veya karsnda ilk tam a belirtileri gzkm eye balad an mola
istemesine izin veren bir n anlam a yapmaktr. Bu m ola srasnda
geveme tekniklerine veya aerobie (ya da 5. K sm da inceledii
m iz dier yntem lerden herhangi birine) bavurm ak elerin duygu
sal korsanlktan kurtulm asna yardm c olabilir.

Bir Panzehir Olarak Kendi Kendine Konuma


Dolup tama e hakkndaki olum suz dncelerden kaynaklan
dndan, bu tr insafsz yarglardan rahatsz olan elerin bunlarn
dorudan stne gitmesi yararl olur. Buna daha fazla dayanam a
yacam , ya da Bu tr bir davran hak etm iyorum eklindeki
dnceler m asum -kurban veya hakl ierleme sloganlardr. Bilisel
terapist Aaron B eckin belirttii gibi, bu dnceleri yakalam ak ve
onlara m eydan okum ak - b u yzden sadece fkeye kaplm ak ya da
incinm ek y e rin e - kar-kocann kendilerini bu dncelerin kskacn
dan kurtarm aya balam asn salar.28

196
Bu da, bylesi dncelerin takip edilm esini, bunlara inanmann
zorunlu olm adm kavram ay, zihni bunlar sorgulayacak delil ve
perspektiflere aarak bilinli bir aba harcam ay gerektirir. rnein,
o ann harareti iinde benim ihtiyalarm onun um urunda deil; her
zam an o kadar bencil ki diye dnen kadn, kocasnn anlayl
davranlarn hatrlayarak bu dnceyi sorgulayabilir. Bu, ayn d
nceyi yeni bir ereveye oturtabilm esini salar: Biraz nce yapt
dncesizce hareket beni fkelendirse de, aslnda zam an zaman
bana nem verdiini gsteriyor. Bu ikinci yorum tarz, deiim ve
olum lu zm kaplarn aar; ncekiyse sadece fke ve acy art
rr.

Savunmac Olmayan Dinleme ve Konuma


Erkek: Ne baryorsun!
Kadn: Tabii barrm ; sylediklerim in tek kelim esini bile duy
madn. H i dinlem iyorsun!
Dinlem e, ifti bir arada tutan bir beceridir. Hararetli bir tartm a
da elerin ikisi birden duygusal korsanln esiriyken bile, biri ya da
dieri, bazen ikisi birden fkesini aarak tekini dinlem eyi baara
bilir ve einin durum u dzeltecek bir hareketine karlk verebilir.
Boanm a yolundaki iftlerse, kendilerini fkeye kaptrdklarndan
tartma konusunun belirli noktalarna taklp kalarak, einin syle
diklerinin iinde sakl olabilecek herhangi bir bar neriye karlk
verm ek bir yana, kulak vermeyi bile baaramazlar. Einin yaknm a
sn dinlerken bir davran deitirm e abas olarak deil de, bir sal
dr olarak tepki veren tarafn savunm acl, kar tarafn ikyetini
grm ezden gelme veya annda pskrtm e biim ini alr. Doal ola
rak, bir tartm ada elerden birinin syledii ou, zaman bir saldr
biim inde olur; ya da yle iddetli bir olum suzlukla ifade edilir ki,
saldrdan baka pek bir ey duym ak m m kn olmaz.
En kt durum da bile, kar-kocann duyduklarn bilinli bir e
kilde dzeltm eleri, etkileim in dm anca veya olum suz ksmlarn
- irk in ses tonunu, hakareti, km seyen eletiriyi- grm ezden ge
lip ana m esaj duymalar mmkndr. Bunu baannak iin, elerin
birbirinin olum suzluunu, m eselenin karlarndaki insan iin ne

197
kadar nemli olduunun bir bildirim i, ein dikkatini ekme arzusu
nun belirtisi olarak grmeleri yararl olur. Kadn, A llah akna beni
rahatsz etmeyi brak da iimi bitireyim , diye bardnda, onun bu
dm anca tavrna aka tepki verm ektense, Tamam devam et ve
iini bitir denebilir.
Savunm ac olmayan dinlem enin en gl biimi, tabii ki, empati-
dir: Yani, sylenenlerin ardndaki hisleri duyabilmektir. 7. K sm da
grdm z gibi, elerden birinin dierine gerekten empati gste
rebilm esi iin, kendi duygusal tepkilerinin alabildiine yumuamas
ve fizyolojisinin, einin hissettiklerini aynen yanstacak kadar kar
sndakine ak olmas gerekir. Bu fizyolojik ahenk olm adan eler
den birinin dierinin hislerini tam am en ilgisiz bir ekilde yorum la
ma olasl yksektir. Birinin kendi duygular her eye baskn kp
fizyolojik uyum a izin verm eyecek kadar gl olduunda, empati
zayflar.
D uygular etkili bir ekilde dinlem enin evlilik terapisinde ska
kullanlan bir yntem i aynen yanstm adr. Elerden birinin bir i
kyeti olduunda, dieri bunu kendi szckleriyle ona tekrar ederek,
sadece dnceyi deil, beraberindeki hisleri de yakalam aya alr.
Tekrar yapan, kendi szleriyle ifade ettii eyin doruluunu eine
kontrol ettirerek em in olmaya alr ve olmamsa, dorusunu bula
na kadar denem eye devam eder; basit gibi grnen bu yntem uygu
lamada artc derecede etrefildir.29 Doru ekilde tekrarlam ann
etkisi sadece anlaldn deil, duygusal ahengin salandn da
hissetmektir. Bu his kendi bana, eikteki bir saldry etkisizletire-
bilir ve anlam azlklar zerindeki tartm ann kavgaya dnmesini
engellem eye byk katks olur.
iftler iin savunm aya gem eden konum a sanatnn z, sy
lenenleri kiisel saldrya dntrm ek yerine belirli bir ikyet ko
nusu etrafnda tutmaktr. Etkili iletiim program larnn bykbabas
psikolog H aim Ginott, bir ikyetin en iyi form lnn X Y Z oldu
unu ne srm tr: Sen X i yapnca, bu bana Y yi hissettirdi, oysa
ben Z yi yapm an isterdim . rnein: Beni arayp yem ek randevu
m uza ge kalacan bildirm eyince beni nem sem ediini hissettim
ve kzdm. Keke arayp bana ge kalacan syleseydin yerine,
Sen dncesiz, bencil herifin tekisin demek, ne yazk ki oun

198
lukla kar-koca aras kavgalarda sorunun ele aln eklidir. Ksacas,
ak iletiim de kabadayla, tehdit veya hakarete yer yoktur. Ayrca
saysz savunm aclk biim lerine -m azeret bulma, sorum luluu in
kr etme, eletiriyle kar saldrda bulunm a ve benzeri eylere- de
yer yoktur. Burada da, empati etkili bir aratr.
Sonuta, sayg ve sevgi hayatn her alannda olduu gibi evlilik
te de dm anln nn keser. Bir kavgay yattrmann etkili bir
yolu, einizin olaylar br bak asndan grebildiinizi ve siz ay
n fikirde olm asanz bile, bu grn de geerli olabileceini kabul
ettiinizi anlam asn salamaktr. D ier bir yol, sorum luluk almak,
hatta, yanl yaptnzn farkna varm sanz, zr dilemektir. En
asgari dzeyde onaylam a (geerliliini kabul etme); en azndan, din
lediinizi ve -g r benim seyem eseniz b ile - ifade edilen duygular
kabul edebileceinizi iletm ek demektir: G ryorum ki sinirlisin.
K avgasz zam anlarda ise onaylam a; iltifat etmek, gerekten takdir
ettiiniz bir ey bulup, vgl bir eyler sylem ek biimini alr.
Hi kukusuz onaylama, einizi yattrm aya yardm c olacak, ya da
olumlu hislerden bir duygusal serm aye oluturacak bir yntemdir.

Prova Yapmak
Bu tr m anevralara duygusal uyarlm a dzeyinin m utlaka yksek
olaca scak atm alar srasnda ihtiya duyulduundan, en gerekli
olduu anda kullanlabilm eleri iin prova edilmeleri gerekir. Bunun
nedeni, duygusal beynin, yaam n erken dnem lerinde tekrarlanan
fke ve incinm e anlarnda renilm i ve bylelikle baskn hale gel
mi o tepki rutinlerini devreye sokm asdr ve tepki belli duygulara
endeksli olduundan, bu tr anlarda daha sakin zam anlarla balantl
tepkilerin hatrlanp devreye sokulm as daha zordur. Daha verim li
bir duygusal tepki bilinm iyorsa ya da iyi prova edilm em ise, bunu
sinirliyken denem ek son derece zordur. Oysa rutin hale gelecek ka
dar provas yaplm bir tepkinin duygusal bir kriz annda ifade bul
mas daha olanakldr. Bu nedenlerden tr, yukarda sz edilen
stratejilerin hem stresli olm ayan tem aslarda prova edilm esi, hem de
hararetli bir kavgann iindeyken tekrarlanm as, duygusal devrelerin
repertuarnda renilm i bir ilk tepki (ya da fazla gecikm em i bir

199
ikinci tepki) olarak yer alm alarna frsat tanyabilir. A slnda, evliliin
dalm asn nleyecek bu nlemler, duygusal zek konusunda kk
bir yardm c eitimdir.

200
10

Kalbiyle Ynetmek

M e lb u m M cBroom , yannda alanlar yldracak kadar abuk par


layan, buyurgan bir m izaca sahip bir patrondu. Eer M cBroom bir
bro ya da fabrikada alyor olsayd, bu gerein kimse farkna
varm ayabilirdi. Ancak M cBroom bir uak pilotuydu.
1978de bir gn, ua O regonun Portland kentine yaklarken,
M cBroom ini takm larnda bir sorun olduunu fark etti. Bunun ze
rine, yksek irtifada beklem eye geti ve havaalan zerinde tur atar
ken, bir yandan da m ekanizm ay kurcalam aya balad.
M cBroom ini takm larna kafay takadursun, uan yakt gs
tergeleri yava yava sfra iniyordu. Felaketin yaklatn grdk
leri halde, M cB room un gazabndan korkan yardm c pilotlar; hibir
ey sylem ediler. Uak dt ve on kii ld.
Bugn bu dn hikyesi havayolu pilotlarna gvenlik eitimi
srasnda bir ibret yks olarak anlatlm aktadr.1 U ak kazalarnn
yzde sekseninde pilot hatalar, uu ekibinin birbiriyle daha uyumlu
almas durum unda nlenebilecek trdendir. Ekip alm as, ak
iletiim hatlar, ibirlii, dinlem e, fikrini syleme, gnm zdeki pi
lot eitimi srasnda teknik beceri kadar vurgulanmaktadr.
Uan kokpiti (pilot kabini) herhangi bir ileyen organizasyonun
m inyatr, yani kltlm apta bir modelidir. Ancak, bir uan
yere aklmas gibi dram atik bir gerekliin snanm asna tabi olm a
yan iyerlerinde, moral bozukluuyla yldrlm iilerin veya kibirli
patronlarn - y a da bir iyerindeki dier dzinelerce duygusal eksiklik
bileim lerinin- o ykc etkileri, dar evrenin dndakiler tarafndan
ou kez fark edilm eden srp gider. Ancak bunlarn bedeli; den
retkenlik, giderek artan teslim at gecikm eleri, yanllklar, aksilikler
ve alanlarn daha cana yakn ortam lara kam as gibi iaretlerden
okunabilir. Sonuta, iteki dk duygusal zek dzeylerinin, irke-

201
tin tem elini etkileyen bir maliyeti vardr. Bu ok yaygn bir hal al irs
irketler de yere aklp yanabilir.
Duygusal zeknn m aliyet asndan verim lilii etkilemesi, i
dnyasnda baz yneticilerin kabul etmekte zorland, grece yeni
bir fikirdir. 250 st dzey ynetici zerinde yaplm bir aratrma,
ounluun kalbim i deil kafam kullanm alym diye dnd
n bulgulamtr. Birou da birlikte alt kiilere kar empati ve
m erham et hissinin, kurum sal hedefleriyle elieceinden korktuunu
dile getirmiti. Biri, yannda alanlarn hissettiklerini sezme fikrini
sama bulduunu ve bunu yapacak olursa insanlar idare etmenin
im knszlaacan belirtm iti. Bakalar, duygusal bakmdan m e
safeli kalm azlarsa, iin gerektirdii zor kararlar alamayacaklarn
ne srmt; oysa, byk olaslkla daha insancl kararlar alacak
lard.2
Bu aratrm a i ortam nn ok farkl olduu 1970lerde yaplm
tr. Bence bu tutum larn artk m odas gem itir ve bunlar eski gn
lerin bir lksdr; yeni rekabeti ortam n gerekleri, iyerinde ve
pazar yerinde duygusal zeky ne karmaktadr. Harvard letme
O kulundan psikolog Shoshona Z uboffun belirttii gibi, bu yzyl
da irketler radikal bir devrim yaam ve duygusal evrede bir d
nm olumutur. irket hiyerarisinin ynetim egemenlii altnda
maniplasyoncu, gerilla savas gibi yneticiler uzun bir sre dl
lendirilmitir. A ncak bu kat hiyerari 1980lerde globallem enin ve
bilgi teknolojisinin ifte basks altnda krlm aya balamtr. Gerilla
savas ynetici irketlerin gem iini, kiiler aras ilikilerin virt
z ise geleceini tem sil etmektedir.3
Buna yol aan birtakm nedenler aka ortadadr; bir alma
grubunda sk sk fkeyle patlayan ya da evresindeki kiilerin his
lerine kar duyarl olm ayan birinin ne gibi sonulara yol aacan
dnn. 6. K sm da incelenen, ajitasyonun dnm eye dayal iler
zerindeki zararl etkileri, iyerinde de kendini aynen gsterir: D uy
gusal dengesi bozulan kiiler hatrlayam az, dikkatini toparlayamaz,
renem ez ya da zihin aklyla karar veremez. B ir ynetim dan
mannn dedii gibi, Stres insanlar aptallatrr.
O lum lu tarafndan bakacak olursak, birlikte olduumuz kiilerin
hissettikleriyle uyum iinde olm ak, anlam azlklar trm andrm adan

202
halledebilm ek, iimizi yaparken ak haline girebilm ek gibi temel
duygusal becerilerde ustalam ann i hayatndaki yararlarn grebi
liriz. Liderlik, hkm etm ek deil; insanlar ortak bir hedef dorultu
sunda birlikte alm aya ikna edebilmektir. Kendi kariyerimizi yn
lendirmek asndan da, yaptm z i hakknda beslediim iz derin
duygularn - v e iim izden daha fazla doyum salam ak iin hangi
deiikliklerin gerekebileceinin- farknda olmaktan daha hayati bir
ey olmayabilir.
D uygusal yeteneklerin i hayatnda gerekli olan becerilerin en
banda yer alm asnn daha az belirgin baz nedenleri de, alma
yaam ndaki topyekn deiim leri yanstmaktadr. Ne dem ek iste
diimi, duygusal zeknn uygulam asnn yaratt fark izleyerek.
anlatm aya alaym : A nlam azlktan yapc eletiriler olarak dile
getirebilm ek, farklla deer verilen ve bir srtme kayna olarak
baklm ayan bir ortam yaratabilm ek ve etkili bir iletiim a kurabil
mek.

LK OLARAK ELETR
Bir yazlm gelitirm e projesinin bandaki deneyim li m hendis, eki
biyle birlikte aylarca sren alm asnn sonularn irketin rn ge
litirm eden sorum lu bakan yardm csna sunuyordu. H aftalarca, gece
gndz dem eden alm olan kadn ve erkekler de kendisiyle b irlik
teydi ve em eklerinin m eyvesini sunduklar iin gurur duyuyorlard. A n
cak m hendis tantm tam am ladnda, bakan yardm cs ona dnp
alay edercesine,M aste rn yapal ne kadar oldu? diye sordu ve Bu
spesifikasyonlar gln. B unlar onaylam am m m kn d eil diye ek
ledi.
M hendis, fena halde m ahcup ve gururu krlm bir halde sessizlie
brnerek, toplantnn devam boyunca ask bir yzle oturdu. Takm n
daki erkek ve kadnlar abalarn savunm ak am acyla birka rastgele
-b a z s d m an ca- saptam alarda bulundular. Bakan yardm csnn o
srada arlm asyla toplant aniden bitti ve ardnda tatszlk ve fke
tortular brakt.
Bunu takip eden iki hafta boyunca m hendis bakan yardm csnn
kendisine sylediklerine taklp kald. evki krlp bunalm a girerek,

203
irkette artk hibir nem li grev alam ayacana ikna olm u ve iini
sevdii halde ayrlm ay dnm eye balam t.
Sonuta m hendis bakan yardm csn grm eye gitti ve ona toplant
daki eletirici szlerini ve bunlarn m oralini nasl bozduunu h atrlat
t. A rdndan da, kelim elerini zenle seerek, N e yapm aya altnz
konusunda kafam biraz karm durum da. Sanrm tek am acnz beni
m ahcup etm ek deildi; acaba baka b ir am acnz var m yd? diye sor
du.
B akan yardm cs ok ard; ylesine syledii szlerin bu denli y
kc olacan hi dnem em iti. H atta yazlm plann olduka um ut
verici nitelikte bulm utu; ancak zerinde biraz daha allm as gerek
tiini dnyordu. Tamam en ie yaram az diye b ir keye atm ak n iye
tinde hi deildi. Sadece tepkisini ok kt b ir biim de dile getirdiini
ve kim senin duygularn incitm ek istem ediini syleyerek, ge de olsa
zr diledi.4

Bu, insanlarn abalarn dora ynde srdrebilm eleri iin ge


rekli bilgiyi almasn salayan bir geribildirim sorunudur. Sistem
teorisindeki zgn anlam yla geribildirim ; bir parann sistemdeki
dier tm paralar etkiledii ve rotadan km bir parann daha iyi
sonu verecek ekilde deitirebilecei anlay erevesinde, sis
tem in bir parasnn nasl altna dair bilgi alverii demektir.
B ir irkette herkes sistemin parasdr ve geribildirim de kurumun
candanlardr -b u bilgi alverii sayesinde, insanlara yapm akta
olduklar iin iyi gittii ya da daha hassas ayar istedii, kalitesinin
ykseltilm esi veya tam am en yeniden ynlendirilm esi gerektii bil
dirilir. Geribildirim olmadan insanlar karanlkta kalr; patronlar, i
arkadalar ya da kendilerinden beklenenler asndan ne durumda
olduklar hakknda bir fikirleri yoktur ve her trl sorun zamanla
daha da etrefilleir.
Bir anlam da eletiri, bir yneticinin en nemli grevleri arasnda
dr. Ayn zamanda, en ok korkulan ve srncem ede braklan itir.
rnekteki ineleyici bakan yardm cs gibi, birok ynetici hayati
nem tayan geribildirim sanatnda ustalk gsteremez. Bu eksikli
in maliyeti byktr; Bir iftin duygusal sal anlamazlklar ne
kadar iyi dile getirdiklerine bal olduu gibi, i hayatnda kiilerin
etkililii, honutluu ve retkenlii de rahatszlk veren soranlarn

204
ne kadar iyi anlatldna baldr. G erekten de eletirilerin nasl ya
pld ve algland; kiilerin ilerinden, birlikte altklar ve he
sap verdikleri kiilerden ne kadar m em nun olduklarn belirlem ekte
byk rol oynar.

Bir Kiiyi Harekete Geirmenin En Kt Yolu


Evlilikte rol oynayan duygusal olaylar, benzeri biim ler alarak i
yerinde de kendini gsterir. Eletiriler, gerei yaplabilecek ikyet
ler olarak deil, kiisel saldrlar eklinde dile getirilir; biraz nefret,
biraz inelem e ve biraz aalam ayla kark, nyargl sulam alar
yaplr; her ikisi de savunm acla, sorum luluktan kam aya ve ni
hayet araya duvar rmeye, ya da m aduriyet hissinden kaynaklanan
hnl bir p asif direnie yol aar. Aslnda ykc eletirinin iyerinde
daha ska grlen bir biimi de, bir iletm e danm annn syledii
ne gre, sert, ineleyici, fkeli bir tonda, ne yantlam a frsat veren,
ne de ilerin daha iyi yaplm as iin yol gsteren, uvallyorsun
tarznda kapsam l, genelletirilm i bildirimlerdir. Buna m uhatap
olan kii, kendini engellenm i ve fkeli hisseder. D uygusal zek
asndan, bu tarz eletiriler, h ed ef alm an kiilerde ne gibi duygula
rn uyanabilecei ve bu duygularn onlarn m otivasyonu, enerjisi ve
zgveni zerinde nasl ykc bir etki yaratabileceinden habersiz
olunduunu gsterir.
Bu ykc kuvvet, yanlarnda alanlara sinirlendikleri ve bir an
lk fkeyle kiisel saldrlarda bulunduklar zam anlar dnm eleri
istenen yneticilerle yaplm bir ankette de ortaya km tr.5 Bu
fkeli saldrlarn etkisi, aynen evli iftlerde grld gibi olm u
tur: Bunlara m aruz kalan alanlar, tepkilerini en ok savunm aya
gem ek, m azeretler belirtm ek ya da sorum luluktan kam ak eklinde
gstermilerdir. Ya da araya duvar rm lerdir, yani fra yedikleri
yneticileriyle her trl tem astan kam aya almlardr. E er bu ki
ilere John G ottm ann evli iftlerle kulland duygusal m ikroskop
altnda baklsayd, bu krgn alanlarn, aynen haksz yere saldr
ya uradklarn hisseden elerde grld gibi, kendilerini m asum
kurbanlar ya adaletsizlie kar hakl olarak fkelenen m adurlar
olarak dndkleri kesin olarak ortaya kacakt. Eer fizyolojik

205
durum lar llseydi, byk ihtim alle bylesi dnceleri krkle
yen duygusal tam ay da sergileyeceklerdi. Oysa yneticilerin bu
tepkilerden sadece daha fazla rahatsz ve tahrik olmas, alanlarn
ii brakm as veya kovulm asyla son bulan bir dngnn -bo an m a
nn i hayatndaki karlnn- balangcn iaret etmektedir.
Nitekim , 108 ynetici ve beyaz yakal mem uru kapsayan bir
aratrm a, beceriksizce eletirilerin, iyerindeki atm a nedenleri
arasnda gvensizlikten, kiilik m cadelelerinden, yetki ye cret ko
nusundaki anlam azlklardan daha nde geldiini gstermektedir.6
R ensselaer Politeknik Enstitsiinde yaplan bir deney, keskin bir
eletirinin i ilikileri asndan ne kadar ykc olabileceini ser
gilemektedir. B ir sim ulasyon alm asnda, gnlllerden yeni bir
ampuan iin bir reklam yaratm alar istenmitir. (A slnda bir aratr
ma asistan olan) baka bir gnllnn hazrlanan reklam lar deer
lendirdii sanlmaktadr; oysa denekler aslnda nceden hazrlanm
iki eletiriden birine m uhatap olmaktadr. B ir eletiri dnceli ve
aktr. Ancak dieri D enem em isin bile; hibir eyi doru drst
yapam yorsun ve Belki sadece yeteneksizsin. Bunu yaptrm ak iin
baka birini bulm alym eklinde tehditler ieren ve kiiyi doutan
baz eksiklikleri olm akla sulayan bir eletiridir.
Anlalaca zere, saldrya urayanlar gergin, fkeli ve d
manca tavr alarak o eletirileri yapanla gelecek projelerde birlikte
alm ayacaklarn veya ibirlii yapm ayacaklarm dile getirmitir.
Birou ilikilerini tam am en kesm ek istediini belirtmitir; bir ba
ka deyile duvar rdn hissetmitir. Sert eletiri alarak morali
bozulanlar, ilerinde eskisi kadar aba harcam aktan vazgem i, ve
belki de en zararls, artk kendilerinde ii baaracak yetenei grm e
diklerini bildirm ilerdir. Kiisel saldr, m orallerini kertmitir.
Birok ynetici eletirm eye pek istekli ancak vg konusunda
cimri olduundan, yannda alanlar ancak hata yaptklar zaman
haklarnda bir deerlendirm e yapldm hissederler. Yneticilerin
bu eletirm e eilim ine, bir de herhangi bir geribildirimde bulunm ay
uzun sre ertelem eleri eklenmektedir. U rbanadaki Illinois niver-
sitesinden psikolog J. R. L arsonun syledii gibi, alanlarn
perform ans sorunlarndan birou birdenbire ortaya kmaz; zaman
iinde yava yava geliir. Patron ne hissettiini annda bildirmezse,

206
engellenm ilik hislerinin yava yava birikm esine yol aar. Sonra
bir gn, hu yzden patlayverir. Oysa eletiri nceden yaplm olsa;
alan hatay dzeltebilecektir. nsanlar ne yazk ki ou kez i pat
lama noktasna geldiinde ve kendilerini tutam ayacak kadar fke
lendiklerinde eletiri yaparlar. O zam an da eletiriyi en kt ekilde,
ineleyici bir tarzda yaparak, ilerine attklar eski uyumazlklar
artrr, ya da tehdite bavururlar. Bu tr saldrlar geri teper. H a
karet eklinde alglandklarndan, bunlara m aruz kalan da fkelenir.
Bu bir insan harekete geirm enin en kt yoludur.

Ustaca Eletiri
Bunun alternatifini bir dnelim.
U staca bir eletiri bir yneticinin gnderebilecei en yararl m e
sajlardan biri olabilir. rnein o krc bakan yardm csnn yazlm
m hendisine syleyebilecei -a m a sylem edii- u olabilirdi: Bu
aam ada ana sorun, plannzn ok uzun zam an gerektirmesi ve m a
liyetleri. artrmasdr. neriniz hakknda biraz daha dnmenizi
istiyorum , zellikle yazlm gelitirm ek iin belirlediiniz tasarm
koullarnz gzden geirirseniz, belki ayn ii daha abuk yapmann
bir yolunu bulabilirsiniz. Bu tr bir m esajn etkisi ykc eletirinin
tam kartdr: Engellenm ilik hissi, fke ve isyan yaratm ak yerine,
daha iyisini yapabilm e um udunu sunar ve bunu gerekletirecek bir
plann balangc hakknda neri getirir.
Ustaca bir eletiri, kt yaplm bir ii bir karakter zelliine at
fetm ek yerine, kiinin ne yapm olduu ve ne yapabilecei zerinde
durur. L arsonn gzlemledii gibi, K araktere yaplan bir saldr - b i
risine aptal ya da yetersiz d en m esi- am atan uzaklalm asna neden
olur. Onu annda savunm aya iterseniz, ilerin daha iyi yaplabilmesi
iin sylem eniz gereken eylere kulaklarn tkar. Bu t, tabii ki
uyum azlklarn dile getiren iftler iin de aynen geerlidir.
M otivasyon balam nda da, insanlar baarszlklarn kendi
lerindeki baz deim ez eksiklere balyorlarsa, um utlarn kaybe
dip aba harcam aktan vazgeerler. U nutm ayalm ki, yenilgi ya da
baarszlklarn etkileyebileceim iz koullardan kaynaklandna
ilikin temel inan iyimserlie yol aar.

207
Sonradan irket danman olan psikanalist Harry Levinson, v
g sanatyla karm ak bir biim de i ie olan ustalkl eletiri sanat
hakknda u tleri veriyor:
Belirleyici olun. Belirli bir olay, deiiklik gerektiren bir anaht
ar sorunu, ya da bir iin belli ksm larn iyi yapam am ak gibi, bir
eksiklik modelini ele alm. Sadece bir eyleri yanl yaptm duy
up, tam olarak neyi deitirm esi gerektiini bilm em ek, insanlarn
m oralini bozar. Belirli noktalara odaklanarak kiinin neyi iyi, neyi
kt yaptn, nasl deiebileceini belirtin. Laf dolatrmayn,
saptrm ayn ve eletiriyi kaam ak bir ekilde yapmayn; bu, asl ver
m ek istediiniz mesaj bulandrr. Bu aslnda iftlere anlam azlklar
dile getirm eleri iin nerilen X Y Z bildirim ine benzer: Tam olarak
sorunun ne olduunu syleyin, yanl olan eyin size ne hissettirdiini
ve neyin deiebileceini belirtin.
Levinson yle der: vgde olduu kadar eletiride de belirli
olm ak nemlidir. Belirsiz bir vgnn hibir etkisi olm adn sy
leyemem ancak ok etkili deildir ve ondan bir ders alam azsnz.7
B ir zm nerin^Eletiri, yararl olan btn geribildirim ler gi
bi, sorun yaratan eksiklii giderecek bir zm gstermelidir. Aksi
takdirde eletirilen kii kendini am azda hisseder, m orali bozulur ya
da hevesini kaybeder. Eletiri, kiinin farknda olm ad olaslklara
ve seeneklere kap amal veya kiinin dikkat etmesi gereken eksi
kliklerine kar duyarlln artrm aldr; ancak bu, sorunlarla nasl
baa kabileceine dair nerileri de iermelidir.
Bizzat yapn. Eletiri de vg gibi yz yze ve ba baayken
yapldnda etkilidir. Eletiri -v e y a v g - yapm aktan rahatsz olan
kiiler bunu, rnein bir yazl notla, uzaktan yaparak stlerindeki
yk hafifletmeye eilimlidir. A ncak bu, iletiimi fazlasyla anonim
bir ekle sokup, m uhatabn bir tepki verm e ya da aklam a yapma
im knndan yoksun brakr.
Duyarl olun. Bu, konum anzn ierik ve biiminin, karnzdaki
zerindeki etkisine kar duyarl olm ak anlamnda, empati gster
m eye bir ardr. Levinsona gre em pati duygusu zay f olan yne
ticiler, krc bir ekilde kardakini yerin dibine geirerek knam ak
gibi bir geribildirim de bulunm aya en yatkn olanlardr. Bu tr

208
eletiri, ykc bir etki yaratr. D zelm e yolunu aaca yerde ierle
me, krgnlk, savunm aclk veya araya m esafe koym a eklini alan
bir duygusal geri tepm e yaratr.
Levinson, eletiriye h ed ef olanlara da baz nerilerde bulunuyor:
Bunlardan biri, eletiriyi kiisel bir saldr olarak deil, iin nasl daha
iyi yaplabileceine dair deerli bir bilgi olarak grmektir. Bir dieri,
sorum luluk alm ak yerine savunm acla ynelm e drtsne dikkat
etmektir. Ayrca, ok can skc oluyorsa, daha sonra devam etmek
zere toplantya ara verilm elidir, bylece hazm zor olan mesaj sin
dirilip biraz sakinleilir. Son olarak Levinson, eletiriyi dm anca
bir durum olarak grm ek yerine, eletirenle birlikte sorunu zmeye
alm ak iin bir frsat olarak deerlendirm eyi tlyor. Bu bilgece
tler, kukusuz ikyetleri ilikilerine kalc hasar verm eden ida
re etm eye alan iftlere yaplan nerilerin dorudan bir yanksdr.
Evlilikte geerli olan, ite de aynen geerlidir.

FARKLILIKLARLA BA EDEBLMEK

Otuz yalarndaki eski kara yzbas Sylvia Skeeter, Gney


C arolinadaki Colum bia kentinde, D ennynin restorannda vardiya
efi olarak alyordu. Sakin bir akam st bir grup siyahi mteri
-b ir rahip, bir yardm c rahip ve kilisede ilahi okuyan iki k o n u k - ye
mek yem ee geldi ancak uzun bir sre oturm alarna ram en gar
son kzlar onlar gz ard etti. Skeetern hatrladna gre, garson
kzlar, elleri kalalarnda dik dik bakyor, sonra da sanki be metre
telerinde duran siyahi insanlar orada deilm iesine yine kendi
aralarnda konum aya dalyorlard.
Bu durum a ierleyen Skeeter, garson kzlarla yzletikten sonra
yneticiye ikyet ettiinde, o da om uz silkip, Bu onlarn yetitirili
tarz ve benim yapabileceim bir ey yok, dedi. Kendisi de bir siya
hi olan Skeeter o anda ii brakt.
Eer tek bir olay olsayd, bu bariz nyarg rnei unutulup gi
debilirdi. A ncak Sylvia Skeeter, D en n y nin restoran zincirinde
yaygn olarak yaanan rk tutum hakknda tanklk eden yzlerce
kiiden biriydi. Benzeri saygszlklara m aruz kalm binlerce siyahi

209
m teri lehine alan toplu dava, 54 milyon dolarlk bir tazminatla
sonuland.
Davaclar, Bakan C lintonn A nnapolisteki Deniz A kadem isini
ziyareti srasnda gvenliini salam ak zere yola km bulunan yedi
siyahi Gizli Servis grevlisinin, yan m asadaki beyaz meslektalarna
annda servis yaplrken bir saat bekletilm esini; ayrca Tam pada otu
ran ayaklar felli bir siyahi kzn, okul partisinden sonra ge saatler
de tekerlekli sandalyesinde iki saat yem ek beklem esini de dosyaya
eklemilerdi. Toplu davann iddianam esine gre, D ennynin restoran
zincirinde -zellikle de blge ve ube yneticileri dzeyinde- siyahi
m terilerin ii kt etkileyecei kans, bu ayrm clk eilimine yol
aan etkendi. Bugn dava sonucunun ve yaratt kam uoyunun da et
kisiyle, Denny zinciri siyahi toplulukla arasn dzeltm eye alyor.
Her alan, zellikle de yneticiler, deiik rklardan mterilerin
avantajlarnn retildii eitim toplantlarna katlm ak zorunda.
nyarglar iyerine tansa bile, nyargsz biri gibi davran
m a gereinin yneticiler tarafndan giderek kavranm asyla, bu tr
eitim toplantlar A m erikann drt bir yanndaki irketlerin i
eitim program larnn dem irba haline gelmitir. Bunun insanlk
adabnn da tesinde, pragm atik gerekeleri vardr. B unlardan biri
eskiden baskn grup olan beyaz erkeklerin artk aznlk haline gel
m esiyle, igcnn ehresindeki deiimdir. Birka yz Am erikan
irketini kapsayan bir aratrm ada, yeni ie girenlerin drtte nden
fazlasnn beyaz olmad bulgulanm tr - b u dem ografik deiim,
m teri havuzundaki deiimi de byk lde yanstm aktadr.8 Bir
dier gereke, uluslararas irketlerin, nyarglarn bir kenara koy
up farkl kltrlerden (ve piyasalardan) kiilerin deerini bilm ekle
kalm ayp, bu deerbilirlii rekabeti bir avantaja dntrebilecek
alanlara giderek daha fazla ihtiya duymasdr. nc bir ge
reke de, farkllklarn kolektif yaratcl ve giriim ci enerjiyi
gelitirm esi balam nda, potansiyel yararlardr.
Btn bunlar, bireysel nyarglar var olmaya devam etse bi
le, kurumsal kltrn hogry besleyecek bir ekilde deimesi
gerektii anlam na geliyor. Peki, bir irket bunu nasl baarabilir?
zc gerek u ki, bir gnlk, bir videoluk ya da bir hafta sonu
na sktrlm farkllk eitim i kurslar; siyahlara kar nyargl

210
beyazlar, A syallara kar siyahlar, ya da spanyol kkenlilere ierle
yen Asyallar olsun, bu kurslara derin nyarglarla gelen elemanlarn
eilim lerini pek fazla deitiremiyor. A slnda beceriksizce - v e ok
ey vaat ederek yanl beklentiler uyandran ya da anlama yerine sa
dece bir yzlem e ortam yaratan farkllk kurslarnn net etkisi, i
yerinde insanlar gruplam aya iten gerginlikleri, bu farkllklara daha
da fazla dikkat ekerek artrm ak oluyor. Ne yaplabileceini anla
m ak iin, ncelikle nyargnn doasn anlam ak yararl olur.

nyargnn Kkleri
Dr. Vamk Volkan, bugn Virginia niversitesinde bir psikiyatr;
ancak Trklerle Yunanllar arasnda sert ekim elere konu olan Kb
rsta yaayan bir Trk ailesinde bym enin nasl bir ey olduunu
hatrlyor. Volkan kkken, bir yandan yredeki Rum papazn ku
andaki her dm n boduu bir Trk ocuunu temsil ettiine
dair sylentiler duyuyor, bir yandan da tiksintili bir ses tonuyla Trk
kltrnde yenm eyecek kadar pis olarak nitelendirilen domuzlar,
Rum kom ularnn nasl yedikleri kendisine anlatlyordu. Bugn,
etnik atm a konusunu inceleyen Volkan, ocukluk anlarna iaret
ederek, her yeni kuak benzeri dm anca nyarglarla tka basa bes
lendike, gruplar arasndaki nefretin yllarca nasl ayakta kalabildi
ini gsteriyor.9 Kendi grubuna sadakatin psikolojik bedeli, zellikle
de gruplar aras dm anln uzun bir tarihesi varsa, dierine anti-
pati duym ak olabiliyor.
nyarg, hayatn erken dnem lerinde renilen, bu yzden de
insanlarn, yetikinlik dnem inde yanl olduunu hissetseler tie,
tam anlam yla silinm esi zellikle zor olan bir tr duygusal tepkidir.
Santa C n z daki California niversitesinde on yllardr nyargla
r inceleyen sosyal psikolog Thom as Pettigrew, nyarg, duygular
ocuklukta oluur, bunlar m erulatrm akta kullanlan inanlar ise
sonradan gelir, diye aklyor. H ayatn sonraki dnem lerinde n
yargnz deitirm ek isteyebilirsiniz, ancak entelektel inanlarnz
deitirm ek derin duygularnz deitirm ekten ok daha kolaydr.
rnein, birok Gneyli, artk zihninde siyahilere kar bir nyarg
beslem ese de, zencilerle el sktnda bir tiksinti hissettiini bana

211
itiraf etmitir. Bunlar, ocukken ailelerinden rendiklerinden arta
kalan duygulardr. 10
nyargy destekleyen kalplarn gc, ksm en her eit kalbn
kendi kendim dorulatmasn salayan daha ntr bir zihinsel dina
mikten kaynaklanr." nsanlar, zihinlerindeki kalplar dorulayan
anlar daha kolayca hatrlarken, onu sorgulayan anlar es gemek
eilimindedir. rnein, bir partide souk, m esafeli ngiliz imajna
uymayan, duygulu ve scakkanl bir ngilizle karlaanlar, kendi
kendilerine, onun sadece sra d ya da ikili olduunu syleye
bilir.
st kapal nyarglarn dayanm a gc, yaklak son krk yldr
Amerikal beyazlarn siyahilere kar rk tutum u giderek daha ho
grl bir hal ald halde baz nyarglarn daha incelikli biim lerde
hl varoluuna aklk getirebilir: nsanlar rk tutum lar reddetse
ler de, hl gizli nyarglarla hareket ediyorlar.12 Bu kiiler, kesin
likle banaz olm adklarn ifade ediyor, ancak belirsiz durumlarda,
nyarg dnda bir gereke gsterseler de, yine belli bir nyargya
gre hareket ediyorlar. Bu nyarg, hibir nyargya sahip olm ad
na inanan kdemli bir beyaz yneticinin, bir siyahinin i bavurusu
nu, eitim ve deneyiminin o ie uygun olm ad gerekesiyle geri
evirirken, aa yukar ayn zgem ie sahip bir beyaz ie almas
eklinde kendini gsterebilir ya da bir, m teriyi ziyaret edecek olan
bir beyaz satcya brifingle yardm c olabilecek ipular verilirken,
siyahi ya da spanyol kkenli bir satc iin bu yardm n bir ekilde
ihmal edilm esi biim inde ortaya kabilir.

Hogrszle Kar Sfr Hogr


Uzun zam andr var olan nyarglar o kadar kolay kknden s-
klem iyorsa, deitirilebilecek olan, insanlarn bu konuda yaptklar
eydir. rnein D ennynin restoran zincirindeki garson kzlar veya
ube mdrleri arasnda, siyahilere yaplan ayrm cl stlenen pek
kmamt. Oysa baz yneticiler, en azndan dolayl bir ekilde, ay
rmcl tevik eder gibi gzkyordu; sadece siyahi m terilerden
hesab pein istemek, doum gnlerinde bedava yem ek ikram gibi
byk reklam larla duyurulan prom osyon kam panyalarndan siyahi

212
leri yararlandrm am ak, ya da bir grp siyahi m terinin yaklat
fark edildiinde kaplan kilitleyip lokanta kapalym gibi yapmak,
bu yneticiler tarafndan nerilen politikalard. Siyahi Gizli Servis
ajanlar adna D ennys e dava aan avukat John P. R elm ann dedi
i gibi, D ennys in ynetim i, lokantalarda alanlarn yaptklarna
gz yum uyordu. Yerel yneticilerin rk gdlerini da vurm alarna
olanak tanyan bir mesaj verilm i olm alyd... 13
nyargnn kkleri ve bununla nasl etkili bir ekilde m cadele
edilebilecei hakknda bildiim iz her ey, ayrm cln glenm esi
ne izin verm enin, nyarg ieren hareketlere gz yum m ak olduunu
gsteriyor. Bu balam da hibir ey yapm am ak, neticesini iinde ta
yan bir hareket olarak, nyarg virsnn kar koyulm adan yaylm a
sna izin verir. Farkllk eitim inden daha hedefe ynelik olabilecek,
ya da belki bu kurslarn etkili olmasn salayacak ey, ynetim in en
st kadem elerinden en aaya kadar herhangi bir ayrm c harekete
kar etkin bir tutum taknarak, grup norm larn kesin olarak dei
tirmektir. nyarglar yerinden km ldatlm ayabilir, ancak eer iklim
deitirilirse ayrm c davranlar bastrlr. IB M in bir st dzey y
neticisinin dedii gibi, Biz ne ekilde olursa olsun, km sem e ve
ya hakarete izin vermeyiz; bireye sayg IB M in kltrnde tem el bir
kavramdr. 14
nyargyla ilgili aratrm alardan, bir kurum un kltrn nasl
daha hogrl bir hale getirebileceim iz konusunda karacam z
bir ders varsa, o da insanlar en ufak bir ayrm clk veya taciz hare
ketine bile -ta tsz akalar yapm ak, ya da kadn mesai arkadalarn
rencide edecek trde plak m odellerin bulunduu takvim leri asmak
g ib i- kar km aya cesaretlendirm ek gerektiidir. Bir aratrmann
bulgularna gre, gruptan birisi etnik topluluklar kk drc
szler sylyorsa, dierleri de ona katlmaktadr. nyargnn bylece
adn koymak, ya da kendini gsterdii anda kar kmak, banaz
l caydrc bir sosyal atm osfer yaratr; hibir ey sylem em ek ise
gz yum m ak anlam na gelir.15 Bu giriim de, yetkin konum da olanlar
m erkezi bir rol oynar: nyargl hareketlerin faillerini sulamay ih
mal etm eleri, bu tr hareketlerin kabul edilebilecei eklinde zmni
bir mesaj verir. O layn arkasn brakm ayarak knamak, nyargnn

213
basit bir ey deil, gerek ve olum suz sonulara yol aan bir ey
olduuna dair, etkili bir mesaj gnderir.
Burada da duygusal zek becerilerine, zellikle de, nyargya
kar salt ne zam an deil, nasl verimli bir biim de konuulm as ge
rektiini bilecek kadar bir sosyal iliki becerisine sahip olm ak bir s
tnlktr. Bu tr bir geribildirim in savunm aya gem eksizin dinlene
bilmesi iin etkili eletirinin tm incelikleriyle donatlm as gerekir.
Y neticiler ve alm a arkadalar bunu doal olarak yapabilir, ya da
yapm ay renebilirse, nyargl davranlar da azalabilir.
D aha etkili olan farkllk eitimi kurslar, kurum genelinde, yeni,
ak bir tem el kural koym aktadr; nyargnn herhangi bir biim inin
kabul edilem ez olduu ilkesi, daha nce sessiz ya da seyirci kalanla
r, rahatszlklarn ve itirazlarn dile getirm eye tevik eder. Farkllk
eitimi kurslarnn bir dier aktif esi olan tekinin bak asndan
bakm ak, em pati ve hogry destekleyen bir tutumdur. nsanlar,
ayrm cla tabi tutulduunu hissedenlerin acsn anladka, bu tavra
kar seslerini ykseltir.
K sacas, nyargnn davurum unu bastrm aya alm ak; bu tu
tum un kendisini tam am en bertaraf etm eye abalam aktan daha pra
tiktir; kalplar deiebilse bile, bu ok yava olur. Hogrszl
azaltm ak iin deiik gruplara ait kiileri bir araya toplam akla ye
tinm ek pek az ie yarar ya da hi yaramaz. O kullarda rk ayrmna
son verilirken, gruplar aras saldrganlk azalacana artmtr. Tm
bunlarn i dnyasn istila eden saysz farkllk eitim i program
asndan anlam ise, tacizci veya nyargl davranlara kar gru
bun norm larn deitirm enin gereki bir hedef olduudur; bylesi
programlar, banazln ya da tacizin kabul edilm eyecek ve ho g
rlm eyecek tavrlar olduunu kolektif bilince yerletirm ek asndan
byk yarar salayabilir. Fakat bu program larn derinlerde yer etmi
nyarglar skp atm asn beklem ek gereki deildir.
Yine de, nyarglar bir tr duygusal renim olduundan, yeni
den renm ek m m kndr, ancak bu zaman alr ve tek bir farkllk
eitimi sem ineriyle sonuca ulalm as beklenmemelidir. Deiimi
yaratabilecek olan eyse, farkl gem ilerden gelen kiiler arasnda
bir dostluun srdrlm esi ve ortak bir hedefe ulam ak iin her gn
harcanacak abalardr. Burada, okullardan rk ayrm clm kaldrma

214
giriim inden alm an ders hatrlanm aldr: Gruplar sosyal kaynam a
y baaram ayp bunun yerine dm an hizipler olutuunda, olumsuz
kalplar belirginleir. renciler, spor takmlar veya orkestralarda
olduu gibi, eitlik iinde ortak bir hedefe doru birlikte alrlarsa,
bu kalplar krlr; iyerlerinde yllarca birlikte alm olan i arka
dalar arasnda da ayn ey doal olarak gerekleebilir.16
Ancak, iyerinde nyargyla savam ay brakm ak, aslnda daha
da byk bir frsat karm aktr: Farkl bireylerden oluan bir i g
cnn sunabilecei yaratclk ve giriim cilik olanaklarndan m ah
rum kalnr. leride greceim iz gibi, farkl stnlklere ve bak
alarna sahip bir grup uyum iinde alabiliyorsa, ayn bireylerin
kendi bana ayr ayr alm alarndan daha iyi, daha yaratc, daha
etkili zm lere de ulaabilir.

KURUMSAL KAVRAYI VE GRUP IQSU

Y zyln sonunda A m erikan i gcnn te biri bilgi iileri;


yani, piyasa analizcileri, yazarlar ya da bilgisayar program clar gibi,
verim lilikleri bilgiye kattklar deerle llen kiilerden oluacak.
Bilgi iisi terim ini yaratan nl ynetim dehas Peter Drucker, bu
tr iilerin ok uzm anlam kiiler olmas dolaysyla, retkenlik
lerinin, abalarnn kurum sal bir ekibin paras olarak egdmne
bal olduuna iaret ediyor: yazarlar yaync deildir; bilgisayar
program clar da yazlm datcs deildir. nsanlar her zam an bir
likte alm olsalar da, D ru ck ere gre bilgi iinde bireyin kendisi
deil, ekibi bir alm a birim i olur. 17 Bu da duygusal zeknn, yani
insanlarn birbirleriyle uyum salam asna yardm c olan becerilerin,
nm zdeki yllarda iyerinde deerli bir varlk olarak neden gitgide
nem kazanacan aklamaktadr.
Belki de en basit kurum sal ekip alm as biim i, ya ynetim ku
rulunda, ya bir kongre srasnda, ya da birisinin alm a odasnda
gerekleen ve bir st dzey yneticinin kanlm az grevlerinden
biri olan toplantdr. Toplantlar -bedenlerin ayn odada bulunm as-
bir iin nasl blldnn en ak ve bir para da m odas gemi
rneidir. Elektronik alar, elektronik posta, telekonferanslar, al

215
ma gruplar, gayri resmi iletiim alar ve benzerleri, yeni ilevsel
varlklar olarak rgtlerde boy gsterm eye balamtr. Organizas
yon emas zerinde gsterildii ekliyle, grnen hiyerari rgtn
iskeletiyse, bu insani temas noktalar da merkezi sinir sistemidir.
nsanlar birlikte alm ak zere bir araya geldiklerinde, ister st
dzey yneticilerin bir planlam a toplantsnda, ister bir grubun ortak
bir rn yaratm ak iin alm as srasnda olsun, ie dahil olanlarn
yetenek ve becerilerinin toplam ndan oluan, neredeyse elle tutulur
bir grup IQ su rol oynar. Ellerindeki ii ne kadar iyi yapabildikleri
ni de, toplam IQ nun ykseklii belirler. Grup zeksnn en nem
li unsurunun ise, akadem ik anlam daki ortalam a IQ deil, duygusal
zek balam ndaki zek ls olduu anlalmtr. Y ksek grup
IQ sunun anahtar ise sosyal uyumdur. te bu uyum yetenei, dier
tm etkenler eit olduunda, bir grubu zellikle yetenekli, retken
ve baarl klarken, baka alardan eit yetenek ve becerilere sahip
yelerden oluan bir dierini de baarsz klar.
Grup zeks diye bir ey olduu fikri, baz gruplarn dierlerin
den neden ok daha etkili olduunu aratran Y aleli psikolog Robert
Stem berg ve lisansst rencisi Wendy W illiams tarafndan ortaya
atlm tr.18 N eticede insanlar grup halinde alm ak zere bir araya
geldiklerinde, her biri - rn e in akc konum a becerisi, yaratclk,
em pati ya da teknik uzm anlk g ib i- baz yetenekleri de beraberinde
getirir. B ir grup, bu belirli stn zelliklerin toplam ndan daha akl
l olam asa da, kiilerin i dinam ikleri bu yeteneklerini paylam ala
rna imkn tanm yorsa, ok daha aptal olabilir. Stem berg ve W illi
ams, eker yerine kullanlabilecek hayali bir tatlandrc iin etkili bir
reklam kam panyas yaratm akla grevlendirilen gm plar kurduklarn
da, bu kural aka dorulanmt.
artc olan, grupta yer alm ak iin fa zlasyla hevesli grnen
lerin ayakba olarak genel perform ans drm eleriydi; bu hevesli
kiiler ya fazlasyla kontrol ya da fazlasyla ste km a meraklsyd.
Bu tr kiilerin sosyal zeklarnda, alverilerde neyin uygun ne
yin uygunsuz olduunu fark edebilm e becerisi gibi, tem el bir enin
eksiklii vard. D ier bir olum suzluk ise bunlarn, grubun srtnda
tad, hibir katlm da bulunm ayan yeleri olmasyd.

216
Bir grubun rnn m kem m elletiren en nemli etken, yele
rin tm yeteneklerinden yararlanlm asn salayan bir i uyumluluk
halinin ne derece yaratlabildiiydi. zellikle yetenekli bir yenin
varl, uyum lu gruplarn genel perform ansna katkda bulunuyor
du; ancak iinde srtm eler olan gruplar byk yeteneklere sahip
yelerinden ok daha az yararlanabiliyordu. Duygusal ve sosyal
duraanlk dzeyinin yksek olduu gruplarda -b e lk i de korku ve
ya fke, kskanlk veya ekem em ezlik n edeniyle- insanlar en iyi
perform ansn sergileyemez. Oysa uyum , grubun en yaratc ve en
yetenekli yelerinin becerilerinden azam i lde yararlanlm asna
olanak tanr.
Buradaki kssadan hisse ekip alm alar iin olduka ak olsa
da, bir kurulu iinde alan herhangi biri iin daha genel bir anlam
vardr. nsanlarn ite yaptklar birok ey, i arkadalarnn olu
turduu esnek iliki an kullanabilm esine baldr; farkl grevler,
an farkl yelerinden yararlanm ak anlam na gelebilir. Sonuta bu,
her biri belirli bir grev iin optim al bir yetenek, uzm anlk ve mevki
karm sunacak zel gruplarn kurulm asna frsat yaratr. Kiilerin
bir a ne kadar iyi iletebildikleri -y a n i onu geici bir zel grev
ekibine dntrebilm eleri- iyerindeki baar iin hayati bir etken
dir.
rnein, Princeton yaknlarnda dnyaca nl bir bilim sel fikir
deposu olan Bell Laboratuarlarnda alan parlak kiiler zerinde
yaplm bir aratrm aya bakalm . B u laboratuarlar, akadem ik IQ
testlerinde en m kem m el sonular elde etmi olan m hendis ve
bilim cilerle doludur. A ncak bu yetenek havuzundan sadece bazlar
yldz gibi parlarken, dierlerinin retim i ortalam a dzeyde kalm ak
tadr. Y ldzlarla dierleri arasndaki fark yaratan ise, onlarn akade
mik deil, duygusal IQ lardr. Bu kiiler kendi kendilerini daha iyi
m otive edebilm ekte ve esnek alar, belirli bir greve ynelik zel
alm a gruplarna daha iyi dntrebilm ektedir.
Aratrm a, laboratuarn bir blm ndeki yldzlar zerinde
yaplmtr. Bu blm, son derece karm ak ve zorlu bir elektronik
m hendislik ii olan, telefon sistem lerinin elektronik kontrol anah
tarlarn yaratan ve tasarlayan birim dir.19 tek kiinin stesinden
gelem eyecei bir hacim de olduundan, 5 m hendisten 150ye kadar

217
genileyebilen ekiplerle yrtlm ektedir. H ibir m hendis ii tek
bana yapacak kadar bilgili deildir; bir eyler yapabilm ek iin di
er insanlarn uzm anlklarna bavurm ak gerekir. Robert Kelley ve
Janet aplan sadece ortalam a dzeyde olanlarla son derece retken
olanlarn arasndaki fark bulabilm ek iin, yneticilerden ve alma
arkadalarndan m hendislerin yzde 10-15lik bir blm n olu
turan yldzlar sem elerini istemilerdi.
Yldzlar dierleriyle karlatrdklarnda ortaya kan en arpc
bulgu, ncelikle iki grup arasndaki farkllklarn azldr. Kelley ve
aplan, H arvard Business R eview 'da, Standart IQ testlerinden ki
ilik envanterlerine kadar geni kapsam l bilisel ve sosyal ltlere
dayanarak, doutan gelen yeteneklerde ok az anlaml fark bulun
mutur, diyorlard. Sonular, akadem ik yetenein iteki retkenli
in iyi bir gstergesi olmadn gsterm itir, IQ nun da olmad
gibi.
Ancak ayrntl grm eler sonucunda, kritik farklar yldzlarn
ilerini yapm ak iin kullandklar isel ve kiiler aras stratejilerde
ortaya kt. Bunlarn iinden en nem li olanlarndan biri, kilit adam
lardan oluan ala bir uyum salam alaryd. ne kan bu kiilerin
ileri daha przsz yryordu, nk sktklarnda, bir sorunu
zm ek ya da bir krize m dahale etm ek iin yardm larna gerek du
yabilecekleri kiilerle annda hazr olabilecek zel bir grev ekibi
oluturm ak zere iyi ilikiler kurm aya vakit ayryorlard. Kelly ve
K aplann gzlem lerine gre, Bell Laboratuarlarnda alan orta
derecede baarl bir kii, teknik bir soruna taklp kaldndan sz
etti. tinayla birtakm teknik uzm anlar arp gelm elerini beklem i,
ancak telefonlar ve e-posta m esajlar cevapsz kaldndan, deerli
zamann boa harcam t. Oysa, yld z elem anlar bylesi durum
larla ender olarak karlarlar, nk ileride ihtiyacn duyabilecek
leri gvenilir alar nceden kurarlar. D anm ak iin birine ulam a
ya altklarnda, yldzlar hem en her zaman daha abuk bir yant
alrlar.
Beklenm edik sorunlarla ba edebilm ek asndan, gayri resmi a
lar byk nem tar. Bu alar inceleyen bir aratrm ada u gzlem
yaplmt: Resm i rgt beklenen sorunlarla kolayca ba edebilmek
iin kurulur, ancak beklenm edik sorunlar ortaya ktnda, devre

218
ye gayri resm i rgt girer. M eslektalar birbiriyle iletiime girdike,
karm ak sosyal balar oluur ve bu, zam anla btnleerek artc
derecede dengeli, kalc alara dnr. Kolay uyarlanabilen gayri
resmi alar, kestirm eden giderek ileri halledebilm ek iin baz fonk
siyonlar atlar.20
Gayri resmi alarn analizi; insanlarn sadece her gn birlikte a
lmalarnn, hassas bir bilgi sz konusu olduunda (i deitirme
arzusu, bir yneticinin ya da i arkadann davranna ierlemek
gibi) birbirlerine gvenecekleri veya bir krizde yardm c olacaklar
anlam na gelm ediini gsteriyor. Aslnda gayri resm i alar hakknda
daha ileri dzeyde bir gr, en az eidinin olduunu gsteriyor:
letiim alar (kim kim inle konuuyor); insanlarn danm ak iin
bavurduklar uzm anlk alar; ve gven alar. U zm anlk anda
ki ana dm noktalarndan biri olm ak, teknik adan m kemmel
olm ak anlam na gelir ve ounlukla terfye yol aar. Ancak uzman
olm akla, bir bakasnn srlarn, kukularm ve zay f yanlarn aabi
lecei gvenilir bir kii olm ak arasnda hibir iliki yoktur. yerinde
zorba biri ya da bir m ikroynetici, iyi bir uzman olabilir, ancak g
venilirlii yle azdr ki, bu durum ynetm e yeteneini engelleyen ve
onu gayri resm i an dnda brakan bir etken olabilir. B ir kurumda
yldzlaan kiiler genelde, iletiim, uzm anlk ya da gven olsun, her
eit ala derin balantlar olan kiilerdir.
Bu temel alara hkim olabilm enin tesinde, Bell Laboratuarla-
r ndaki yldz elem anlarda gzlem lenen kurumsal kavrayn dier
biim leri arasnda; abalarnn ekip alm asyla etkili egdm n
salam ak, fikir birlii oluturm ak iin nderlik etmek, bakalarnn,
rnein m terilerin veya alm a grubundakilerin asndan da bak
mak, inandrc olm ak, atm adan kanarak ibirliini ilerletebil
mek yer alr. Bunlarn tm sosyal becerilere dayanrken, yldzlarn
sergiledii bir baka ustalk daha vardr: nisiyatif gstermek, yani
verilen grevlerin stnde ve tesinde sorum luluk alabilecek dere
cede kendi kendini m otive edebilm ek ve hem zamann hem de i
taahhtlerini dzenlem e anlam nda kendi kendini ynetmek. Bu be
cerilerin her biri, elbette ki duygusal zeknn bir baka yndr.
Bell Laboratuarlarnda geerli olanlarn, tm kuram larn gelece
inde de geerli olaca kehanetini destekleyen gl iaretler vardr.

219
Bu gelecekte, duygusal zeknn tem el becerileri ekip alm asnda,
ibirliinde ve insanlarn birlikte daha etkili alm ay renm ele
rine yardm c olunurken byk nem kazanacaktr. Bilgiye dayal
hizm etler ve entelektel sermaye irketlerde gitgide daha merkezi bir
yer igal ettike, insanlarn birlikte alm a yntem lerini gelitirmek,
entelektel serm ayenin etkisini artrarak rekabet stnl salayan
kritik fark yaratacaktr. irketler bym ek, belki de sadece ayakta
durabilm ek iin, kolektif duygusal zeklarn ykseltm ek zorunda
dr.

220
11

Zihin ve Tp

Sana btn bunlar kim retti, Doktor?


Yant annda geldi:
Ac ekmek.
-A lbert CamuS, Veba

K asm d ak i belli belirsiz bir ar doktora gitm eme neden oldu. d


rar testinin sonularna bakncaya kadar ortada tuh af grnen bir ey
yoktu. drarm da kan izleri kt.
Hastaneye gidip baz testler yaptrm an istiyorum... bbrek
fonksiyonlar, sistoloji... dedi doktor, sipari verircesine.
Daha sonra ne syledi, bilm iyorum . Zihnim sistoloji szcnde
donup kalm t sanki. Kanser.
Tehis konulm as iin ne zam an nerede test yaptrm am gerektii
ni aklayn hayal meyal anm syorum . ok basit olan bu talimat
drt kez tekrar etm esini istedim. Sistoloji', bu szck aklmdan
kmyordu. u tek szck, sanki kendi evim in nnde saldrya u
ram , param gasp edilmi gibi bir his veriyordu bana.
Neden bu kadar iddetli bir tepki gsterm itim ? D oktorum , zen
le ve yeterli bir biim de, tehis iin gerekli kontrolleri srasyla, adm
adm yapyordu. Sorunum un kanser olmas ok kk bir olaslkt.
A ncak o anda bu mantksal analizi yapabilecek durum da deildim.
Hastalarn dnyasnda duygular egem endir; korku sadece bir dn
ce tededir. H astayken duygusal adan ok krlgan olabiliriz, n
k zihinsel salm z ksm en de olsa, bize hibir ey olam ayaca
yanlsam asna dayaldr. Hastalk - zellik le de ciddi bir h astalk - bu
hayali ykar, zel dnyam zn korunduu ve gvenli olduu varsa-

221
ym n da zedeler. Anszn kendim izi zayf, aresiz ve korunm asz
hissederiz.
Sorun, tbbi personelin hastalarn fiziksel durum laryla ilgilenir
ken, duygusal tepkilerini gz ard etmesindedir. Hastaln duygusal
gerekliini nemsem emek, insanlarn duygusal durum unun hastal
a kar direnm elerinde ve iyilem e srecinde bazen nemli bir rol
oynayabileceini gsteren ve giderek artan bulgular da grmezden
gelmektir. M odem tbbi bakm , ou zam an duygusal zekdan yok
sundur.
Bir hasta iin, bir hem ire ya da doktorla her karlam as, rahat
latc bilgi almas, yatm as ve teselli bulm as iin bir frsat olabi
lir; kendisine kt davranldnda ise um utsuzlua kaplm asna yol
aabilir. A ncak, tbbi bakm verenler ou kez hastaya batan savma
davranyor ya da hastann skntlarna kar ilgisiz kalyor. Elbet
te ki, tbbi gerekleri yerine getirm enin yan sra, sakinletirm eye ve
bilgilendirm eye zam an ayran efkatli hem ire ve doktorlar da var.
A ncak profesyonellem e trendi, tbbi personelin kurumsal koullarn
zorlam asyla, hastalarn duygusal ihtiyalarna kaytsz kalm asna ya
da bunlara karlk verem eyecek kadar kendilerini bask altnda his
setm esine yol ayor. G itgide m uhasebeciler tarafndan zam anlanan
tbbi sistem in kat gereklikleri, ileri daha da ktye gtryor.
D oktorlarn hem tedavi etm eleri hem de ilgi gsterm eleri gerekti
ini ne sren insancl savn tesinde, hastalarn duygusal ve sosyal
gerekliini tbbn ilgi alannn dnda deil, iinde deerlendirm e
ye bizi zorlayan baka nedenler de var. nsanlarn tbbi durum laryla
birlikte duygusal durum lar da tedavi kapsam iine alnarak, hem
nleyici hem de iyiletirici nitelikteki tbbi bakm da daha etkili olu
nabilecei, artk bilim sel olarak savunulabilir. Elbette bu, her vakada
ve her koulda geerli deildir. A ncak yzlerce vakadan elde edilmi
verilere bakldnda, ciddi hastalklar kapsam nda duygusal m da
halenin tbbi bakm n standart bir paras haline getirilm esi gerekti
ini gsterecek kadar ek tbbi yarar salad gzlemleniyor.
Tarihsel adan baktm zda, m odem toplum da tbbn kendi
m isyonunu; hastal -tb b i b o zukluu- tedavi etm ek eklinde ta
nm layarak, rahatszl -h astan n , hastal nasl y aadn- atla
dn gryoruz. H astalar da sorunlarna ayn adan bakarak, bu

222
sessiz kom ploya alet olup tbbi soranlarna ne gibi duygusal tepkiler
gsterdiklerini grm ezden geliyor, ya da bu tepkileri sorunun kendi
sreciyle ilgisiz grdklerinden, akllarndan karyorlar. Bu tutum,
zihnin bedene nem li bir etkide bulunabilecei fikrini tam am en bir
kenara atan bir tbbi bakm modeli tarafndan krkleniyor.
Kar ynde ise, yine ayn lde verim siz bir ideoloji bulunuyor:
nsanlarn sadece kendilerini mutlu ederek veya olumlu dnerek
en lm cl hastalklardan bile kurtulabilecekleri ya da en bata has
tala yakalanm ann bir ekilde kendilerinin bir suu olduu savunu
luyor. Bu tutum un her eyi tedavi edebileceine ilikin bo iddialar,
rahatszln zihinden ne lde etkilendii hakknda yaygn bir kafa
karklna ve yanl anlam alara yol ayor. Daha da kts, in
sanlarn bazen -sa n k i ahlak bozukluunun ya da manevi eksikliin
iaretiym i g ib i- hastalklarndan dolay sululuk duymasna neden
oluyor.
Gerek, bu iki ucun arasnda bir yerde. Benim am acm ise, bilim
sel bulgular ayklayarak elikileri aydnlatm ak; duygularmz -v e
duygusal z ek n n - salk ve hastalkta oynad roln daha aklkla
kavranm asn salamak.

BEDENN ZHN:
DUYGULARIN SALIK AISINDAN NEM

1974 ylnda Rochester niversitesi Tp ve Di H ekim lii Oku-


lu nun laboratuarlannda elde edilen b ir bulgu, bedenin biyolojik ha
ritasn yeniden kard: Psikolog R obert Ader, baklk sistem inin
de aynen beyin gibi renilebildiini kefetti. Bu sonu ok etkisi
yaratt; tpta o zam ana kadar sadece beynin ve merkezi sinir siste
m inin davran tarzlarn deitirerek deneyim lere tepki verdiine
inanlyordu. A d erin kefinin yol at aratrm alarn sonucunda,
merkezi sinir sistem iyle baklk sistem inin saysz ekilde -zih n i,
duygular ve bedeni ayr deil, girift bir halde i ie tutan biyolojik
kanallarla- iletiim halinde olduu grld.
A d e rin deneyi srasnda beyaz farelere, kanda dolaan ve has
talklarla savaan T hcrelerinin m iktarm suni olarak azaltacak bir

223
ila verildi. Fareler ilac her seferinde h afif sakarin katlm suyla
aldlar. A ncak Ader, farelere hcre saysn azaltan ilac katmadan
sadece sakarinle tatlandrlm su verm enin bile T hcrelerinin say
sn azalttn kefetti; hatta baz fareler hastalanp lme noktasna
geliyordu. Baklk sistemleri tatlandrlm suya tepki olarak T
hcrelerini bastrmay renm iti. O zam ann en ileri bilimsel anla
yna gre ise, bunun olmamas gerekirdi.
Paristeki Politeknik O kulundan nrolog Francisco Verelamn
deyimiyle, baklk sistemi bedenin beynidir; bedenin kendi
benlik hissini, yani neyin ona ait olup olm adn tanm lar.1 B a
klk hcreleri tm vcutta kan akyla dolar ve neredeyse dier
tm hcrelerle temas halindedir. Tandklar hcreleri kendi hallerine
brakr; tanyam adklarna ise saldrrlar. Bu saldr bizi ya virslere,
bakterilere ve kansere kar korur, ya da baklk hcreleri bedenin
kendi hcrelerinden bazlarn tanyam azsa, alerji veya deri veremi
gibi baklk sistemi hastalklarna yol aar. A der bu beklenm edik
kefini yapana dek, tm anatom ist, doktor ve biyologlar, beyin ile
(merkezi sinir sistem i yoluyla tm bedene yaylan uzantlar dahil)
baklk sistem inin ayr varlklar olup hibirinin tekinin ileyiini
etkileyem eyeceini dnyorlard. Farenin ne tattn izleyen be
yin merkezleriyle, kemik iliinin T hcrelerini reten ksmlarn bir
birine balayabilecek bir yol yoktu. En azndan bir yzyl boyunca
byle dnlmt.
A derin m tevaz kefi, sonraki yllarda baklk sistem iyle
merkezi sinir sistemi arasndaki balantlara yeni bir gzle baklm a
sn zorunlu kld. Bu konuyu inceleyen psikonroim m noloji, ya da
PNI, imdi tp bilim ine nderlik yapan bir daldr. Ad bile bu ba
lantlar onaylyor: psiko, zihini; nro, (sinirsel ve horm onal sis
temleri kapsayan) nroendokrin sistem i; im m noloji ise, baklk
sistemini tem sil ediyor.
Bir aratrm ac a, duygulan dzenleyen sinirsel alanlarda en
youn biim de bulunan kim yasal habercilerin, beyinde ve bak
lk sisteminde en yaygn biim de devreye girdiklerini bulgulam tr.2
Duygularn baklk sistemini etkilem esine olanak veren dorudan
bir fiziksel yolun varln gsteren en gl delillerden bazlar,
A derin m eslekta David Felten tarafndan bulundu. Felten, sal

224
glanan inslin m iktarlarnda duygularn gl bir etkisi olduunu
gstererek ie balad. Felten, ei Suzanne ve dier meslektalaryla
birlikte alarak, otonom sinir sistem inin, baklk sisteminin h c -'
releri olan lim posit ve makrofajlarla dorudan iletiim de olduu bir
bulum a noktas saptad.3
Elektron m ikroskobuyla alm alarnda, sistem in sinir ularnn
dorudan bu baklk hcreleriyle bititii sinaps benzeri temas
noktalar buldular. Bu fiziksel temas noktas, sinir hcrelerinin ba
klk hcrelerini dzenleyen nrotransm iterleri (sinirsel aktarclar)
salglam asna olanak tanyor; aslnda sinir hcreleri ile baklk
hcreleri karlkl iaretleiyorlard. Bu keif, devrim niteliindey
di. K im se baklk hcrelerinin sinirlerden gelen m esajlarn alcs
olabileceini dnem em iti.
Bu sinir ularnn baklk sistem inin ileyiinde ne kadar nem
tadn bulm ak amacyla, Felten bir adm daha att. Hayvanlarla
yapt deneylerde, baklk hcrelerinin depoland ve retildii
lenf bezlerinden ve dalaktan baz sinirleri kard; sonra virsler kul
lanarak baklk sistem ini kkrtt. Sonuta, virse kar baklk
tepkisinde byk bir d grld. Feltenin kard sonu, bu
sinir ular olm adan baklk sistem inin virs ya da bakteri istilas
tehdidine gerektii gibi tepki gsterem ediini ortaya koyuyordu. K
sacas, sinir sistem i baklk sistem iyle balantl olm ann da te
sinde, baklk ilevi iin son derece nemlidir.
Duygularla baklk sistemini birbirine balayan dier bir anah
tar yol, stres altnda salglanan horm onlarn etkisiyle oluur. Stres
uyarlm as srasnda katekolam inler (epinefrin ve norepinefrin; dier
adyla adrenalin ve noradrenalin), kortisol, prolaktin ve doal uyu
turuculardan beta-endorfnle enkefalin salglanr. H er birinin ba
klk hcreleri zerinde gl bir etkisi vardr. Bu ilikiler karmak
olsa da, asl etki, bu horm onlar vcuda yaylrken, baklk hcre
lerinin ilevlerinin engellenm esidir: Stres, hayatn devam asndan
ok daha acil olan ve o anki olaanst duram a ncelik tanyan bir
enerji tasarrufuyla, baklk direncini en azndan geici olarak bas
trr. Ancak stres hali srekli ve youn olursa, bu bastrm a da uzun
sreli olabilir.4

225
M ikrobiyologlar ve dier bilim insanlar, beyinle kardiyovask-
ler sistem ve baklk sistem i arasndaki bu balantlar - b ir za
m anlar radikal bir kavram olan varlklarn kabul etm ek zorunda ka
larak - gitgide daha fazla bulm aktadrlar.5

ZEHRLEYC DUYGULAR: KLNK VERLER

B ylesi delillere karn, doktorlarn birou ya da ounluu


duygularn klinik nemi olabilecei konusunda hl kukuludur.
Bunun bir nedeni, birok alm ada stres ve olum suz duygularn de
iik baklk hcrelerinin etkililiini azaltt bulgulanrken, bu
deiikliklerin tbbi anlam da bir nem tayacak boyutta olup olm a
dnn belirlenem em esidir.
Yine de gitgide daha fazla sayda doktor duygularn tptaki yerini
kabul ediyor. rnein, Stanford niversitesinde nl bir jinekolog
cerrah olan Dr. K am ran Nezhat A m eliyat iin gn alm birisi, bana
o gn panik iinde olduunu ve ameliyata girm ek istem ediini sy
lerse ben o ameliyat iptal ederim , diyor. N ezhat bunu yle ak
lyor: A r korkuya kaplan kiilerin am eliyatlarnn da ok kt
getiini her doktor bilir. ok fazla kanam alar olur, enfeksiyon ve
kom plikasyonlar daha sk grlr. D aha zor iyileirler. Hasta sakin
ken, her ey ok daha iyi gider.
Bunun nedeni ok aktr: Panik ve kayg kan basncn v ksel-
tir ve gerilen dam arlar neterle kesildiinde daha fazla kanam a olur.
A r kanam a ise en en belal cerrahi kom plikasyonlardan biridir ve
bazen lme yol aabilir.
Bu tr tbbi anekdotlarn tesinde, duygularn klinik nem inin ka
ntlar gitgide artmaktadr. D uygularn tbbi nemine ilikin belki de
en kuvvetli bulgu, 101 kk aratrm ann sonularn, birka bin ka
dn ve erkek zerinde yaplan daha byk bir aratrm a kapsam nda
birletiren kitlesel bir analizden elde edilmitir. Bu alma, rahatsz
edici duygularn sal -b ir l d e- olum suz etkilediini dorulu
yor.6 K ronik kayg, uzun sreli znt ve ktm serlik, srekli ger
ginlik ya da dm anlk, acm asz bir alayclk ya da kukuculuk gibi
duygulan yaayan kiilerde astm, mafsal iltihab, ba arlar, peptik

226
lser ve kalp rahatszl gibi (her biri balca geni hastalk kategori
lerini temsil eden) hastalklara yakalanm a olasl ikiye katlanr. Bu
nem sralam as rahatsz edici duygularn -k a lp hastal asndan
sigara ime ya da yksek kolesterol g ib i- zehirleyici bir risk faktr
olduunu dorulam aktadr; baka bir deyile, bunlar salk asndan
byk bir tehdittir.
K ukusuz bu, genel bir istatiksel ilintidir; kronik duygular yaa
yan her kii daha kolay hastalanr anlam na gelmez. A ncak duygu-
larn hastalkta oynad byk roln kantlar, eitli aratrmalar
derleyen bu tek alm ada belirtilenlerden ok daha yaygndr. Bata
bykler - fk e , kayg ve d epresyon- olm ak zere, duygularla il
gili verilere daha ayrntl bakldnda, bu tr duygularn etkili ol
m asn salayan biyolojik m ekanizm alar henz tam anlalamam
olsa da, duygularn klinik nem tad baz belirli durum lar daha
iyi aydnlanm aktr.7

fke ntihar Niteliindeyse


B ir sre nce arabasna yandan arplm as adam sonusuz ve sinir
bozucu bir m aceraya srklem iti. S igorta irketlerinin sonu gelm ez
krtasiyeciliinden ve kazadan daha fazla zarar veren tam ircilerden
kurtulduunda, hl 800 dolar borcu vard. stelik btn b unlar kendi
hatas bile deildi. O kadar bkm t ki, arabaya her biniinde b ir tiksinti
hissediyordu. Sonuta, aresizlikten arabay satt. Y llar sonra bile an
lar onu hl fKeden m osm or ediyordu.

Bu tatsz an, Stanford niversitesi Tp O kulunda kalp hastala


rndaki fke konusunda yaplan alm adn bir blm olarak, bile
rek hatrlatlm t. A ratrm a kapsam ndaki tm hastalar, aynen bu
kzgn adam gibi, ilk kalp krizini geirm iti ve fkenin kalp fonk
siyonlar zerinde nemli bir etkisinin olup olmadna baklyor
du. Etki arpcyd: Hastalar, kendilerini fkeden kudurtan olaylar
hatrladklarnda, kalplerinin pom palam a veriminde yzde belik bir
d grlm t.3 Baz hastalarda pom palam a verimlilii yzde
yedi orannda ya da daha fazla dmt; kardiyologlar bu lde
bir d, kalbe giden kan aknda tehlikeli bir azalmann, yani
miyokardiyal isem inin iareti olarak deerlendiriyor.

227
Pom palam a verim liliindeki d, kayg gibi dier rahatszlk
yaratan duygularda ya da fiziksel aba harcanm as srasnda grl
m emiti; fkenin, kalbe en ok zarar veren duygu olduu anlalyor.
Sinirlerini bozan olay hatrlayan hastalar, o ankinin yaklak yars
kadar fkeli olduklarn belirterek, aslnda gerekten fkelendirici bir
olayda kalplerinin daha da fazla zarar grdn gsteriyorlard.
Bu bulgu, fkenin kalbe verebilecei zararn byklne iaret
eden dzinelerce alm adan ortaya kan daha geni bir bulgu a
nn sadece bir parasdr.9 K outurup duran, fazlasyla bask altn
daki A Tipi kiiliin kalp hastalna yakalanm a riskinin daha fazla
olduuna dair eski fikir dorulanm am olsa da, bu yanl knam dan
yeni bir bulgu domutur: nsanlar tehlikeye atan ey, dm anca
duygulardr.
D m anca duygularla ilgili birok bulgu, Duke niversitesinden
Dr. Redford vV'iliamsm aratrm alarndan elde edilm itir.10 rnein
W illiams, henz tp fakiiltesindeyken dm anca duygular len bir
testte en yksek puan alan doktorlarn 50 yalarnda lme olasl
nn, dk puan alanlara oranla yedi kat fazla olduunu grmtr.
Erken lm nedenleri arasnda, fkeye yatknlk; sigara imek, yk
sek tansiyon, yksek kolesterol gibi risk faktrlerinden daha etkili
dir. Dr. VVilliamsm North Carolina niversitesinden m eslekta Dr.
John B arefo o f un bulgulan da, lezyonlr lm ek iin koroner artere
tp yerletirm ek suretiyle yaplan anjiyodan geen kalp hastalarnn
dmanca duygular testinde ald sonularn koroner yetm ezliinin
yaygnl ve iddetiyle ilintili olduunu gstermitir.
Kimse fkenin tek bana koroner yetm ezliine yol atn
sylem iyor elbette; bu, birbiriyle ilikili etkenlerden sadece bir ta
nesidir. U lusal Kalp, Cier ve K an Enstitsniin D avransal Tp
Dal B alkan Peter K aufm an bana akladna gre, fke ve
dm anca duygularn koroner yetm ezlii hastalnn erken gelii
minde nedensel bir rol olup olm adn, kalp hastal baladnda
bu sorunu younlatrp younlatrm adn henz ayrt edebilmi
deiliz. Am a, yirm i yanda ve srekli fkeye kaplan birini ele ala
lm. Her fke hali nabzn ve tansiyonunu ykseltip kalbe ek yk
bindirir. Bu tekrarlanp durduunda, zarara yol aabilir. zellikle
her kalp atyla koroner arterden akan kann alkants, damarda

228
mikro yrtlm alara neden olup orada plaklar geliir. Srekli fkeye
kapldnz iin nabznz ve tansiyonunuz yksekse, bu durum otuz
yl iinde daha da hzl plak birikim ine ve koroner yetm ezliine yol
aabilir. 11
Kalp hastalarnn fkeli anlar zerinde yaplm almann d a ,
gsterdii gibi, kalp hastal olutuunda, fkenin harekete geir
dii m ekanizm alar kalbin pom palam a verim liliini etkiler. Bunun
net etkisi, zaten kalp hastas olan kiilerde fkeyi zellikle ldrc
hale getirmesidir. rnein, Stanford niversitesi Tp O kulunda ilk
kalp krizini geirm i ve ardndan sekiz yl boyunca izlenmi olan
1012 kadn ve erkek zerinde yaplan aratrm ann gsterdii gibi,
balangta en fkeli ve dm anca duygular beslem i olan erkekler,
ikinci kalp krizini geirenler arasnda en byk oran temsil etm ekte
dirler.12 Kalp krizlerini atlattktan sonra on yl boyunca izlenmi 929
erkek zerinde Yale Tp O kulunda yaplan aratrm adan da benzeri
sonular elde edilm iti.13 Kolayca fkelenebilir diye deerlendirilen
lerin kalp durm asndan lme olasl, daha dengeli bir m izaca sahip
olanlara oranla kat fazlayd. Ayrca kolesterol dzeyleri de yk
sekse, fkenin eklenm esiyle bu risk be katm a kyordu.
Yaleli aratrm aclar, fkenin tek bana kalp hastalndan lme
riskini artrm ayabileceim , ama her trl olum suz ve youn duygu
nun vcuda dalga dalga stres horm onlar gnderdiini belirtiyorlar.
A ncak genelde duygular ve kalp hastal arasndaki en gl bilim
sel balantlar fkeyi iaret ediyor: H arvard Tp O kulunda yaplan
bir aratrm ada, kalp krizi geirmi bin be yzden fazla kadn ve
erkekten, kriz ncesi saatlerdeki duygusal durum larn ta rif etmeleri
istenmiti. Buradan da elde edilen sonu, zaten kalp hastas olanlarda
fkelenm enin kalbin durma riskini iki katn zerine kardyd; f
ke uyandktan som a iki saat boyunca bu yksek risk sryordu.14
Bu bulgular, insanlarn hakl bir nedenle duyduklar fkeyi bas
trm aya alm alar gerektii anlam na gelmiyor. Ann harareti iin
de bu duygulan tam am en bastrm aya alm ann, aslnda bedendeki
ajtasyonu byttn ve tansiyonu ykseltebileceini gsteren
deliller var.s te yandan, 5. K sm da grdm z gibi, her sefe
rinde fkeyi hissedildii anda aa vurmak, onu sadece beslem eye
yarar ve her rahatsz edici durum da ayn tepkiyi verme o lasl n

229
artrr. W illiam s b u paradoksu, fkenin ifade edilip edilm ediinden
ok, kronik olup olm adnn nem li olduu sonucuna vararak z
mtr. Arada srada dmanca duygular gsterm ek sala zararl
deildir; sorun, b u dm anca duygularn sabitleip dm ancl bir ki
ilik tarznn olum asyla ortaya kar. Bu tarzn zellikleri ise, tek
rarlanan gvensizlik, alayclk, art niyetli yorum larda bulunm a ve
kar tarafa baskn kma eilim i ile, daha bariz huysuzluk ve fke
nbetleridir.16
ok kr ki, kronik fke bir idam ferman olm ak zorunda deil
dir: D m anca duygular beslem ek, deitirilebilir bir alkanlktr.
Stanford niversitesi Tp O kulunda, kalp krizi geirm i bir grup
hasta hem en sinirlenm elerine yol aan tutum larn yum uatm aya
yardmc olacak bir program a alnd. Bu fke kontrol eitimi so
nucunda ikinci kalp krizi oram, dm anca duygularn deitirmeyi
denem eyenlere oranla, yzde 44 Tk bir d gsterdi.17 W illiams
tarafndan hazrlanan bir dier program n da ayn ekilde yararl so
nular oldu.18 Stanford program gibi, bu da duygusal zeknn temel
elerini, zellikle de, fkenin ilk kprtlarn fark etm eyi, balad
nda kontrol altna alabilm eyi ve em patiyi retiyor. Hastalardan
farknda olduklar alayc ya da dm anca dncelerini not almalar
isteniyor. D nceler devam ediyorsa, devreden karm ak iin hasta
lar kendi kendilerine D ur! diye sesleniyor (ya da dnyor). r
nein asansr ge kaldnda, gecikm eden sorum lu olabilecek hayali
bir dncesiz insana fke beslem ektense, iyi niyetli bir neden ara
mak gibi eitli snanm a durum larnda alayc, gvensiz dncelerin
yerine, bilinli bir ekilde aklc dnceleri geirm eye tevik edili
yorlar. Sinirlendiren tem aslarda ise olaylara dier kiinin asndan
da bakabilm e yeteneini reniyorlar; empati fkenin merhemidir.
W illiam sTn bana syledii gibi, D m anca duygularn panzehi
ri, insanlara daha fazla gvenebilen bir kalp gelitirmektir. Gereken
tek ey ise doru m otivasyondur. nsanlar dmanca duygularnn
mezara erken girm elerine yol aabileceini grnce, denem eye raz
olurlar.

230
Stres: lsz ve Yersiz Kayg
K endim i h er an kaygl ve gergin hissediyorum . H er ey lise yllarnda
balad. B tn notlarm Ayd ve acaba snavdan ka alacam , dier
ocuklarla hocalar beni seviyor m u, derse yetim eliyim gibi eyler d
nerek srekli tasalanrdm . O kulda iyi ve rnek biri olm am konusunda
ailem byk bask yapyordu... Sanrm btn b u basklar beni kertti,
nk m idem deki sorunlar lisenin ikinci ylnda balad. O zam andan
beri kafeinli iecekler ve baharatl yiyeceklere gerekten dikkatli olm a
ya baladm . T asalandm da veya gergin olduum da m idem in yand
n hissediyorum ve zaten ou zam an b ir eyler yznden tasalandm
iin, hep m idem bulanyor.19

Kayg -h ay attak i basklarn uyandrd sk n t- bir hastaln


balang ve iyileme sreciyle balants bilim sel olarak en iyi ka
ntlanm olan duygudur. Kayg, bir tehlikeye kar hazrlanm am za
yardm c oluyorsa (tahm inen evrim srecinde gelien bir hizmet),
iyi bir hizm ette bulunuyor demektir. Ancak m odem yaam da kayg
ounlukla lsz ve yersiz oluyor; sknt, zaten katlanm ak zorun
da olduum uz durum lar karsnda, ya da zihnim izde yarattm z
gerek olm ayan tehlikeler yznden ortaya kar. Tekrarlanan kayg
nbetleri, stresin yksek dzeylere ulatn belirtir. Kayg ve stre
sin tbbi sorunlar nasl iddetlendirebileceine dair ders kitaplarnda
verilen bir rnek, srekli endie iinde olan bir kadnn gastrointens-
tinal (m ide-barsak) sorunlarnn nksetmesidir.
Archives o f Interral M edicine'm (Dahiliye Arivleri) 1993te ya
ynlanan bir saysnda YaleTi psikolog Bruce M cEw en stres-hastalk
balants zerindeki ok sayda aratrm ay gzden geirirken, bu
nun ok eitli etkilerinden sz etm itir: B aklk ilevini, kanserin
m etastaz hzn artrm asna neden olacak derecede engellem esi; vi
rs enfeksiyonlarna kar direnci azaltmas; ateroskleroza (dam ar t
kanm asna) yol aan plak oluum unu ve miyokardiyal enfarktse yol
aan kan phtlam asn artrm as; 1. Tip eker hasalm n balangc
n ve II. Tip ekerin gelimesini hzlandrm as; astm krizlerini kt
letirmesi ve balatm as.20 Stres ayrca gastrointestinal sistem de lser
oluum una, lserleen kolit ve iltihapl barsak hastalklar arazla
rnn balam asna da yol aar. B eynin kendisi de, hipokam pusun ya

231
da bellein zarar grmesi gibi, srekli stresin uzun vadeli etkilerine
aktr. M cE w ena gre, genelde stresli deneyim ler sonucunda sinir
sistem inin anp kebileceini gsteren deliller artm aktadr.21
Skntnn tbbi etkilerini gsteren kuvvetli deliller, zellik
le souk algnl, grip ve herpes gibi bulac hastalklar zerinde
yaplan incelem elerden elde edilmektedir. Bizler bu virsleri kap
maya hemen her zaman az, ancak olaan koullarda baklk
sistemimiz, savunmalarmzn ou kez baarsz kald duygusal
stres durumlar hari, m cadele ederek bunlar pskrtr. Bak
lk sistem inin dayankllnn dorudan snand deneylerde, stres
ve kaygnn bu sistemi zayflatt bulgulanm , ancak elde edilen
sonularn ounluunda baklktaki zayflk derecesinin klinik
bir nem tayp tamad, yani hastala yakalanm aya yol aacak
kadar byk olup olm ad kesinletirilem em itir.22 Bu nedenle stres
ve kaygyla, hastalklara kar diren eksiklii arasndaki bilim sel
ilintinin derecesi daha ok gelecee dnk alm alarla saptanabil-
mektedir: Bu alm alar salkl insanlarla balayp, stresin yksel
mesinin ardndan baklk sistem lerinin zayflamasn ve hastaln
balangcn izlemektedir.
Cam egie-M ellon niversitesinden Psikolog Sheldon Cohen,
ngilterenin Sheffield kentinde souk algnl zerinde ihtisasla
m bir aratrm a blm ndeki bilim cilerle birlikte bilim sel adan
en inandrc aratrm alardan birini gerekletirmitir. Bu aratrm a
da, hayatlarnda ne kadar stres hissettikleri dikkatle deerlendirilen
insanlara daha sonra sistem atik olarak bir souk algnl virs
bulatrlm , ancak virse m aruz kalan herkes souk algnlna
yakalanmamtr. Dayankl bir baklk sistemi souk algnl vi
rsne kar direnebilir -v e direnir. Cohen, daha stresli insanlarn
souk algnlna yakalanm aya daha yatkn olduunu bulgulamtr.
Az stresli olanlarn yzde 2 7 si virse m aruz kaldktan sonra souk
algnlna yakalanrken, bu oran daha stresli bir yaant srdrenler
de yzde 47 olmutur; bu da stresin tek bana baklk sistemini
zayflattnn dorudan bir kantdr.23 (Bu, herkesin gzlem ledii
ve bandan beri tahmin ettii bir eyi onaylayan bilim sel sonular
dan biri olsa da, gsterilm i olan bilim sel dikkatten dolay dnm
noktas saylabilecek bir bulgu olarak deerlendirilmektedir.)

232
K ar-koca kavgalar gibi tartm alarn ve sinir bozucu olaylarn
ay boyunca gnlk listesini tuan evli iftlerde de gl bir eitim
ortaya kmtr: zellikle sinir bozucu olaylarn youn bir biim de
st ste gelm esinden drt gn sonra, bu kiilerin souk algnlna
ya da st solunum yolu enfeksiyonlarna yakalandklar grlmtr.
Aradan geen bu srenin bildiim iz birok souk algnl virsnn
kuluka dnem ine tam denk dm esi, virs en kaygl ve skntl
dnem lerinde kapanlarn hastalanm aya zellikle ak bir hale gel
diklerinin gstergesidir.24
Ayn stres-enfeksiyon modeli, gerek souk algnlnda dudak
larda uua neden olan, gerekse genital blgede yaralara yol aan iki
tr herpes virs iin de geerlidir. nsanlara bir kez bulaan ierpes
virs bedende atl olarak kalr ve zam an zam an aktifleir. Herpes
virsnn faaliyeti kandaki antikor dzeylerine baklarak izlenebilir.
Yl sonu snav dnem indeki tp rencilerinde, yakn gemite ein
den ayrlm kadnlarda, A zheim er hastalna yakalanm bir aile
bireyine devam l bakm ak zorunda olan kiilerde, bu lm kullanla
rak herpes virsnn yeniden faaliyete getii gzlenm itir.25
K aygnn bedeli sadece baklk tepkisinin azalmas deildir;
baka aratrm alar kardiyovaskiiler sistem zerindeki olum suz et
kilerini de gstermektedir. K roniklem i dm anca duygular ve
tekrarlanan fke nbetleri erkekler iin kalp hastalnda en byk
risk gibi grnrken, kayg ve korku duygular da kadnlar iin da
ha lmcl olabiliyor. Stanford niversitesi Tp O kulunda ilk kalp
krizlerini geirm i binden fazla kadn ve erkek zerinde yaplan
alm ada, ikinci krizini geiren kadnlarda yksek dzeyde korku
ve kayg grlmtr. Birok vakada korkaklk, kiiyi felce uratan
fobiler eklini almtr: lk kalp krizlerinden sonra hastalar araba kul
lanm aktan vazgem i, ilerini brakm ya da evden dar km aktan
kanm lardr.26
Ar baskl i ortamlarnn ya da ocuklarn gnlk bakm yla
ilerini bir arada yrtm eye alan yalnz annelerin youn bask al
tndaki hayatlarnn rettii zihinsel stres ve kaygnn fiziksel adan
sinsi etkileri, anatom ik olarak inceden inceye belirlenmitir. rnein,
Pittsburgh niversitesinden Psikolog Stephen M anuck, 30 gnll
denei laboratuarda ok dikkat gerektiren, kayg verici zorlu bir ie

233
koarak, trom bositleri (phtlam aya yardm c olan kan elemanlar '
tarafndan salglanan ve kan dam arlarnda kalp krizleriyle inmelere
yol aabilen deiim ler yaratabilecek adenosin trifosfat adl bir m ad
denin (ATP) erkeklerin kanlarndaki dzeyini izlemitir. Denekler o
youn stresin altndayken ATP dzeyleri, nabz ve tansiyonlaryla
birlikte aniden ykselmitir.
Beklendii gibi, yksek derecede gerginlik yaratan bir ile u
raanlarn sal olduka riskli grnr: in nasl yaplaca konu
sunda pek sz hakk verilm edii halde yksek perform ans beklenen
kiilerin durum u byledir. (Szgelimi bu, otobs ofrlerinde yk
sek bir hipertansiyona rastlanm asnn nedenidir.) rnein, kolorek
tal kanserine yakalanm 569 hastayla ve bunlarla elenen kyaslama
grubuyla yaplan almada; son on yl iinde ilerinin ciddi olarak
ktye gittiini syleyenlerin kansere yakalanm a riskinin, hayatla
rnda bu lde bir stres yaam ayanlara oranla be buuk kat fazla
olduu bulgulanm tr.27
Skntnn salk asndan bedeli bu kadar byk olduundan,
stresin fizyolojik uyarm n dorudan engelleyen gevem e teknikleri
ok eitli kronik hastalklarn belirtilerini hafifletm ekte klinik ola
rak kullanlm aktadr. Bunlar arasnda, kardiyovaskler hastalklar,
baz eker hastal tipleri, artirit, astm, gastrointestinal bozukluklar
ve kronik ar saylabilir. H erhangi bir araz stres ve duygusal ra
hatszlk yznden, arlatka, hastalarn gevem esine ve alkantl
duygularla ba etm esine yardm c olm ak, ou kez bir m iktar rahat
lama salayabilm ektedir.28

Depresyonun Tbbi Bedeli


K adna m etastazl gs kanseri tehisi konulm utu. B aarl getiini
sand bir am eliyattan birka yl sonra habis tm r yeniden ba gs
term i ve yaylm t. D oktoru artk tedavinin szn bile edem iyordu,
kem oterapi de m rne en fazla birka ay daha ekleyebilecekti. D oal
olarak, depresyona girm iti. O kadar ki onkoloa her gidiinde b ir nok
tadan sonra kendisini gzyalarna boulm u halde buluyordu. O nko-
lounun her defasnda gsterdii tepki ise, odasn hem en terk etm esini
istem ekti.

234
O nkoloun soukluunun yaratt incinm e bir yana, hastasnn
hi bitm eyen zntsyle ilgilenm em esinin tbbi bir etkisi var myd
acaba? H erhangi bir duygunun, bu denli ldrc bir hastaln iler
lemesinde kayda deer bir etki gsterm esi pek olas deildir. Kadnn
depresyonu kesinlikle hayatnn son aylarn karartsa da, m elankoli
nin kanserin yaylm a srecini etkilem esiyle ilgili tbb deliller kar
ktr.29 K anser b ir yana, aratrm alarn yzeysel olarak taranmasyla
kan sonuca gre birok tbbi durum da, zellikle de hastaln ba
ladktan sonra ktye gitm esinde depresyonun bir rol olabilir. Ciddi
rahatszlklar olan d ep resif hastalarn depresyonlarn da tedavi et
m enin tbbi adan yarar saladn gsteren deliller artmaktadr.
Tbbi rahatszl olan hastalarda depresyon tedavisinin bir zor
luu, itahszlk ve yorgunluk gibi belirtilerin, zellikle psikiyatrik
tehis konusunda eitim i az olan doktorlar tarafndan kolaylkla
baka hastalklarn belirtileri olarak grlebilmesidir. Depresyonun
tehis edilem em esi sorunu bytebilir, nk tpk alamakl gs
kanseri hastasnda olduu gibi, hastann depresyonu fark edilmemi
ve tedavi edilmem i olur. Tehis ve tedavideki bu ihmal ise, ciddi
hastalklarda lm riskini artrabilir.
rnein kem ik ilii transplantasyonu geirmi 100 hasta arasn
da depresif olan 13nden 12 si transplantasyonu takip eden bir yl
iinde lm, kalan 87den 3 4 ise iki yl sonra yaam aya devam
etm iti.30 D iyalize giren kronik bbrek yetm ezlii hastalar arasnda
ar depresyon tehisi konulanlarn da, sonraki iki yl iinde lme
olaslklar yksekti. Depresyon, dier tbbi belirtilere oranla, lm
olaslnn daha kuvvetli bir gstergesiydi.31 Burada duyguyla tbbi
durum un ilintisi biyolojik deil, tavrsald: Depresyondaki hastalar
tbbi rejim lere uym akta ok daha ihm alciydi; rnein perhizlerine
sadk kalm ayarak kendilerini daha byk bir riske sokuyorlard.
Depresyonun kalp hastaln da iddetlendirdii grlyor. 2832
orta yal kadn ve erkein on yl boyunca izlendii bir almada,
kendilerini yiyip bitiren bir keder ve um utsuzluk hissedenlerin kalp
hastalndan lm orannn daha yksek olduu saptanmt.32 En
ar depresyonda olan yzde kadarnda kalp hastalndan lm
oran ise, d epresif hislere kaplm ayanlara kyasla drt kez fazlayd.

235
Depresyon, kalp krizi atlatm kiilerde tbbi adan zellikle cid
di bir risktir.33 lk kalp krizleri tedavi edildikten sonra M ontrealdeki
bir hastaneden taburcu edilen hastalar zerinde yaplan aratrmada,
depresif hastalarn sonraki alt ay iinde lme risklerinin kesinlikle
daha yksek olduu grlmtr. H astalarn ciddi depresyon geiren
sekizde birlik blm nde lm oran, ayn hastalktan yatan dierle
rine gre be kat fazlayd. Bu etki kalpten lm lerde en azndan, sol
karnck ilevsizlii ya da daha nce kalp krizi geirilm i olm as gibi
nemli tbbi riskler kadar byktr. D epresyonun yeni bir kalp krizi
olasln neden artrdn aklayabilecek m ekanizm alar arasnda,
nabzn deikenliim etkilem esi sonucu lmcl kalp arpnts ris
kini artrm asndan sz edilebilir.
Depresyonun kala kem ii krnn iyilem esini de zorlatrd
grlmtr. K ala kem ii krlm yal kadnlarla yaplan bir al
mada, birka bin kadn hastaneye kabul srasnda psikiyatrik deer
lendirm elere tabi tutulmutu. K abulde depresif olanlar, benzeri sa
katlklar olup depresyonda olm ayanlara oranla hastanede ortalama
sekiz gn fazla kalm ve bir daha yryebilm e olaslklar tekilerin
te biri kadar kmt. A ncak tbbi bakm n yan sra, psikiyatrik
yardm alan depresif kadnlar yeniden yryebilm ek iin daha az
fizik terapisine ihtiya duym u ve hastaneden evlerine dnm elerini
izleyen ay iinde yeniden hastaneye yatmalar daha az tekrarlan
mt.
Benzeri ekilde, ayn anda hem kalp, hem de eker hastal gibi
birka rahatszlk nedeniyle salk hizm etlerinden yararlananlarn
ilk yzde onu iinde bulunacak kadar vahim durum daki hastalarn
altda birinde, ciddi depresyon hali grlmtr. Bu hastalar tedavi
grdklerinde, ar depresyonlularm bir yl iinde ilevsiz kaldklar
gn says 7 9 dan 5 l e, h afif dzeyde depresyon tedavisi grenlerin-
ki ise ylda 62 gnden 18e dm tr.34

OLUMLU DUYGULARIN YARARLARI

fke, kayg ve depresyonun olum suz tbbi etkileriyle ilgili delil


ler, gz ard edilem eyecek bir birikim oluturmutur. K ronikletiin

236
de, fke ve kayg insanlarn bir dizi hastala kar direncini krabilir.
D epresyon ise kiilerin daha kolay rahatszlanm asna neden olmasa
bile, zellikle durum u ar olan daha zay f hastalarn tbbi adan
iyilemesini engelleyebilir ve lm riskini artrabilir.
Ancak kronik duygusal sknt deiik biim leriyle zehir gibi bir
etki yapyorsa, bunun kart bir dizi duygu da, bir lde panzehir
etkisi yapabilir. Bu, olum lu duygularn hastalklar tedavi edecei ya
da glmenin veya m utluluun tek bana ciddi bir hastaln gidia
tn deitirebilecei anlam na gelmez. O lumlu duygularn salad
ek stnlk ak deildir, ama ok sayda insanla yaplm incelem e
lerden yararlanarak, hastaln gidiatn etkileyen bir yn karmak
deikenin arasndan ayrt edilebilir.

Ktmserliin Bedeli ve yimserliin stnlkleri


Depresyon gibi, ktm serliin de bedelleri, iyim serliin ise ya
rarlar vardr. rnein, ilk kalp krizini geirm i 122 erkek iyimserlik
ve ktm serlik derecelerine gre deerlendirilmitir. Sekiz yl sonra,
en ktm ser 25 erkekten 2 1 i; en iyim ser 25 erkekten ise yalnzca
6 s lmtr. Hastann zihinsel tavrnn, yaam a ansn - ilk kriz
de kalbin grd zararn m iktar, ana dam ar tkanm as, kolesterol
dzeyi veya tansiyon dahil - herhangi bir tbbi risk faktrnden daha
iyi belirledii kantlanmtr. Baka aratrm alarda da, daha iyimser
hastalardan baypas ameliyat geirenlerin, ktm ser hastalara oranla
daha hzl iyiletii ve am eliyat srasnda ve sonrasnda daha az tbbi
kom plikasyon yaadktan grlm tr.35
Yakn akrabas iyim serlik gibi, um udun da ifa gc vardr. ok
um utlu kiiler, beklenecei gibi, tbbi soranlar dahil, kendilerini
zorlayan durum larla daha iyi baka kabilirler. Bel kemii sakat
lklarndan dolay fel olm u kiiler incelendiinde, um utlu olanlar,
ayn derecede sakatlanm ancak daha az um utlu olan dier hastalara
oranla, daha fazla bedensel hareketlilik kazanabilm ilerdir. Umut,
bel kemii sakatlanm asndan kaynaklanan fel durum unda zellikle
anlamldr, nk bu tr tbbi trajedilerin kurban genellikle bir ka
za sonucu yirm ili yalarnda fel olan ve hayatnn sonuna dek yle
kalm aya m ahkm olan biridir. O nun gsterecei duygusal tepkinin,

237
daha iyi bir fiziksel ve sosyal ilevsellik kazanm ak iin harcayaca
abann byklne geni apta etkisi olacaktr.36
yim ser ya da ktm ser b ir bakn salk asndan sonular
n aklayabilecek birok kuram var. u ana dek kantlanamam,
speklasyon dzeyindeki bir kuram a gre, ktm serlik depresyona
yol ayor, depresyon da baklk sistem inin tm rlere ve enfek
siyona kar direniine m dahale ediyor. K tm serlerin kendilerini
ihmal ettikleri de ne srlyor. Baz aratrm alarda, ktm serlerin
iyim serlere oranla daha ok sigara ve iki itikleri, daha az egzer
siz yaptklar ve salklarn etkileyen alkanlklar konusunda daha
dikkatsiz olduklar bulguland. Belki de bir gn, um utluluun fizyo
lojisinin, kendi bana vcudun hastalkla savamasna bir ekilde
biyolojik adan yardm c olduu ortaya kabilir.

Arkadalarmn Biraz Yardmyla:


likilerin Tbbi Deeri
nsan saln tehlikeye atan etkenler listesine sessizliin sesini;
koruyan etkenler listesine ise yakn duygusal balar.ekleyin. Yirmi
yl akn bir sredir otuz yedi binden fazla insan zerinde yaplan in
celem elerde, sosyal tecrit halinin - z e l duygularn paylaacak ya da
yakn tem asta olduunuz kim senin bulunm ad h issin in - hastalk
ya da lm olasln ikiye katlad grlmtr.37 1987 ylnda Sci-
ence'ta yaynlanan bir aratrm a raporunda, tecrit halinin tek bana,
lm oranlan sz konusu olduunda sigara imek, yksek tansiyon,
yksek kolesterol, im anlk ve egzersiz eksiklii kadar nem li ol
duu sonucuna varlyordu. Aslrda sigara imek lm riskini 1.6
orannda artrrken sosyal tecrit 2.0 orannda artrdndan, sal
m z asndan daha tehlikelidir.38
Erkekler iin tecrit hali, kadnlar iin olduundan daha zordur.
Tecrit olm u erkeklerin lme olasl, yakn sosyal balantlar olan
erkeklere oranla iki ya da kat fazladr; oysa tecrit olmu kadnlar
da bu risk, sosyal balantlar olan kadnlara oranla sadece bir buuk
kat fazladr. Tecrit halinin kadn ve erkekler zerindeki farkl etki
sinin nedeni, kadnlarn ilikilerinin erkeklere gre duygusal adan

238
daha youn olm asndan kaynaklanabilir; kadn birka iliki rahatla
tabilirken, bu erkek iin yeterli olmayabilir.
Yalnzlkla'tecrit, elbette ki ayn anlam a gelmez; kendi balarna
yaayan ya da az sayda dostuyla gren birok kii mutlu ve sa
lkldr. Tbbi adan risk oluturan ey, insanlardan kopuk olduunu
ya da kim sesi olm adn hissetmektir. Yalnz bana TV izlemenin
ve kulp faaliyetleri ya da e-dost ziyareti gibi sosyal alkanlklarn
yitirildii m odem kent toplum larm da artm akta olan tecrit olgusunun
nda, bu bulgu bir tehlike iaretidir ve Anonim Alkolikler gibi
kendi kendine yardm am alayan gruplarn alternatif topluluklar
olarak deerini gsterir.
Tecrit halinin lm cl bir risk faktr, yaknlk balarnn ise ifa
kayna olarak gc, kem ik ilii transplantasyonu geirmi yz kii
zerinde yaplan bir aratrm ada grlebilir.39 E, aile ya da arkada
larndan kuvvetli bir duygusal destek aldn hisseden hastalardan
yzde 5 4 , transplantasyondan iki yl sonra yaam aya devam eder
ken, bu tr bir destee ok az sahip olduklarm bildirenlerden sadece
yzde 2 0 si hayatta kalmtr. B enzeri ekilde, kalp krizi geirmi
yal insanlar arasnda hayatlarnda duygusal destek alabilecekleri
iki ya da daha fazla kii bulunanlarn, bu tr bir destekten yoksun
olanlara oranla krizden sonra bir yldan fazla yaam a olaslklar iki
kattan yksektir.40
Duygusal balarn iyiletirici gcnn belki de en anlaml kan
t, 1993te svete yaynlanm bir alm adr.41 svein Gteborg
kentinde yaayan 1933 doum lu her erkee cretsiz bir tbbi m ua
yene olana sunulm u; yedi yl sonra bu m uayeneden gemi 752
erkekle tekrar tem as kurulmutur. Bunlardan 41 tanesi aradan geen
yllarda lmtr.
lk m uayenede youn duygusal stres altnda olduklarn belir
ten erkeklerdeki lm oran, hayatlarnn sessiz ve sakin getiini
ifade edenlere oranla kat fazlayd. D uygusal sknt kaynaklar
ise ciddi m addi sorunlar, iinde kendini gvencesiz hissetm ek ya da
iten karlm ak, m ahkem eye dm ek ya da bir boanm a deneyimi
gibi olaylard. M uayene ncesindeki bir yl iinde bu sorunlardan
ya da daha fazlasn yaam olm ak, gelecek yedi yl iinde lme
olasln yksek tansiyon, kanda yksek trigliserit younluu, ya

239
da yksek kolesterol gibi tbbi gstergelere oranla daha isabetli bir
biimde belirliyordu.
Oysa, bu erkekler arasnda bir e, yakn arkadalar ve benzeri
trden gvenilir bir yakn ilikiler ana sahip olduunu belirtenler
de, yksek stres dzeyiyle lm oran arasnda hibir iliki saptana
mamtr. Kapsn alp konuabilecei, teselli edebilecek, yardm
ve nerilerde bulunabilecek birilerinin bulunm as bu kiileri hayatn
zorluk ve darbelerinin lmcl etkisinden koruyordu.
likilerin salt saysnn yan sra, nitelii de stresi bastrm ann
anahtar gibi grnyor. O lum suz ilikilerin bal bana bir maliyeti
vardr. rnein, kar-koca tartm alarnn baklk sistemi zerin
deki etkisi olumsuzdur.42 niversiteli oda arkadalar zerinde yap
lan bir aratrm a ise, genler birbirinden ne kadar holanm yorlarsa,
souk algnlna ve gribe yakalanm aya o kadar yatkn olduklarn,
doktora da o kadar sk gittiklerini bulgulamtr. Bu aratrmay ya
pan Ohio State niversitesinden Psikolog John C aciopponun sy
lediine gre, Her gn grdm z insanlarn ve hayatmzdaki
en nemli ilikilerin salm z asndan nem tad anlalyor.
Hayatmzdaki iliki ne kadar anlam lysa, salm z iin o kadar
nemlidir.43

Duygusai Destein ifa Gc


Robin H o o d un N eeli Servenleri'nde Robin gen takipisine
unlar tler: D erdini bize arlat ve rahat konu. Szcklerin ak
kalbi hznlerinden arndrr; bu, baraj dolup tatnda em niyet
kapan am aya benzer. H alk edebiyatnn bu bilgece szlerinin
deeri byktr; bir kalbi rahatlatm ak, iyi bir tedavi gibidir. Gney
M ethodist niversitesinden Psikolog Jam es Pennebakerm bir dizi
deney sonucu, insanlan kafalann en fazla megul eden dnceler
konusunda konuturabilm enin genelde olum lu bir tbbi etkisi oldu
unu gsterm esi, R obinin dn bilim sel adan desteklem ekte
dir.44 Pennebakern kulland yntem son derece basittir: nsanlar
dan be gnlk bir sre boyunca, gnde on be-yirmi dakika, rnein
tm hayatnzn en sarsc deneyim i ya da o an iin en byk en

240
die kayna hakknda bir eyler yazm alarn talep ediyor. stedikleri
takdirde yazdklar tam am en sakl kalabiliyor.
Bu itiraflarn net etkisi olduka arpcdr: Baklk ilevinin
glenm esi, sonraki alt ay iinde salk m erkezi vizitelerinde gzle
grlr bir d, iteki devam szln azalm as ve hatta karacier
enzim fonksiyonunun iyilemesi. Dahas, en alkantl duygularndan
sz edenlerin baklk sistem lerinde en fazla iyileme grlmtr.
Skntl hisleri aa karm ann en salkl yolu olarak, belirli bir
model de ortaya kmtr: nce yksek dzeyde znt, kayg, fke
gibi, deindikleri konunun artrd skntl duygularn davu-
rulmas; ardndan gelen birka gn boyunca geirilen sarsnt ya da
ekilen zahm ete anlam ykleyen bir anlatnn kurgulanm as.
Bu sre, elbette ki, insanlarn skntlarn psikoterapide arat
rrken olanlara benzer grnyor. A slnda P ennebakern bulgular,
baka alm alarda ameliyatn ya da tbbi tedavinin yan sra bir de
psikoterapi gren hastalarn, salt tbbi tedavi grenlere oranla, tbbi
adan daha fazla iyileme gsterdiinin de bir aklam as olabilir.45
Duygusal destein klinik etkisini belki de en iyi sergileyen r
nek, Stanford niversitesi Tp O kulunda ileri derecede metastazl
gs kanseri olan kadnlarla oluturulan gruplardr. ou kez am e
liyatn da dahil olduu ilk tedavinin ardndan, bu kadnlarn kanseri
nksetm i ve tm vcuda yaylmt. K linik adan, yaylan kanserin
hastalar ldrm esi sadece bir zaman sorunuydu. almay yrten
Dr. David Spiegel, bulgular karsnda en az tp evreleri kadar ar
mt: D ierleriyle haftalk toplantlara katlan ileri derecede gs
kanseri hastas kadnlarn hayatta kalm a oran, ayn hastal kendi
balanna yaayanlarnkine kyasla iki katyd.46
Tm kadnlara standart tbbi bakm uygulanm t; aradaki fark
yalnzca bazlarnn sohbet gruplarna katlarak neyle kar karya
olduklarn anlayan ve korku, ac ve fkelerini dinlem eye istekli olan
baka kadnlarla birlikte ilerini boaltm alaryd. ou zam an buras
kadnlarn duygularn aka ortaya koyabildikleri tek yer oluyor
du, nk hayatlarndaki dier kiiler, onlarn kanser ve yaknlaan
lmleri hakknda konum aktan korkuyorlard. Gruplara katlan ka
dnlar, ortalam a 37 ay fazla yaarken, ayn hastal olanlardan grup
lara katlm ayan kadnlar, ortalam a 19 ay iinde lmlerdi. mrn

241
bu kadar uzam as, bu tr hastalar iin hibir ilacn ya da tbbi teda
vinin salayam ayaca bir kazant. New York C ityde bir kanser
tedavi merkezi olan Sloan-K etting M em orial H astanesinin ba psi
kiyatrik onkolou Jim m ie H ollandn bana syledii gibi, H er kan
ser hastasnn bu tr bir gruba katlm as gerekir. Dorusu, yaam
sresini uzatan ey yeni bir ila olsayd, ila irketleri bunu retm ek
iin birbirlerine girmi olurdu.

TIBB BAKIMA DUYGUSAL ZEKYI DAHL ETMEK

Olaan salk kontrolm srasnda kanm da idrar knca, dokto


rum beni tehis iin radyoaktif bir boyann bedenim e enjekte edildii
bir teste gnderm iti. Ben bir m asann zerinde yatarken, tepeden
bir rntgen aygt boyann bbreklerim ve m esanem deki ilerleyiinin
birbirini izleyen grntlerini alyordu. Test srasnda yanm da biri
vard: Kendisi de doktor olan yakn bir arkadam , birka gnlne
uram ken, benim le birlikte hastaneye gelm eyi nermiti. Y rnge
si otom atik olarak ayarlanm rntgen aygt yeni ekim alan iin
tekrar tekrar dnp vzldayarak tkrdarken, o da benim le birlik
teydi. Test bir buuk saat srd. Sonunda bir bbrek uzman telala
odaya girdi, kendisini abucak tantarak rntgenleri alp incelemek
zere yok oldu. Rntgenlerin ne gsterdiini bana sylem ek iin de
geri dnmedi.
Testin yapld odadan karken arkadam ve ben bbrek uzm a
nnn yanndan getik. Test yznden sarslm ve biraz da sersem le
mi bir halde olduumdan, sabahtan beri aklm da olan o tek soruyu
bir trl soram adm . Ancak bana elik eden hekim arkada, Doktor,
arkadam n babas m esane kanserinden ld. Rntgenlerde herhan
gi bir kanser belirtisi grp grm ediinizi m erak ediyor, dedi.
Bir sonraki randevusuna yetim enin tela iindeki bbrek uzm a
n, ksaca, Bir anorm allik yok, diye yantlad.
Benim iin en nemli soruyu soram aym , aslnda her gn her
yerdeki hastane ve kliniklerde binlerce kez tekrarlanyor. D oktorla
rn bekleme salonlarndaki hastalar zerinde yaplan bir aratrm a
da, her birinin grecekleri doktora sorm ak istedikleri ortalam a

242
ya da daha fazla sorusunun bulunduu ortaya kt. A ncak hastalar
doktorun m uayenehanesini terk ettiklerinde, bu sorulardan ortalama
sadece bir buuunun yantn alm oluyorlar.47 Bu bulgu, ada
tbbn hastalarn duygusal ihtiyalarn nasl karlksz, braktna
dair birok rnekten biridir. Yantlanmayan sorular kukuyu, korku
yu, evham besler. Bu da hastalarn tam olarak anlayam adklar teda
vi rejim lerine uym aktan kanm alarna yol aar.
Rahatszlklarn duygusal gereklerini de iin iine katarak tb
bn sala bak asn geniletebilm esi iin birok yol bulunuyor.
Bunlardan biri, hastalara kendi tbbi tedavileri hakknda alacaklar
kararlar iin gereken tm bilgiyi dzenli olarak verm ek olabilir; artk
baz salk servisleri her bavurana, rahatszlyla ilgili tbbi lite
ratr en yeni teknolojiden yararlanarak taram a olanan sunuyor.
Hastalar bylece, doktorlaryla daha eit bir dzeyde bilinli kararlar
alabiliyor.48 B ir dier yaklam sa, doktorlar nasl etkili bir ekilde
sorgulayabileceklerini birka dakika iinde hastalara reten prog
ramlardr. B ylece, doktorunu beklerken kafasnda soru olan bir
hasta, m uayenehaneden nn de yantn alm olarak kabilm ek
tedir.49
H astalarn am eliyatla ya da m ahrem iyetlerine tecavz eden ve
strap veren testlerle yz yze kaldklar dakikalar kayg doludur;
ayrca hastaln duygusal boyutuyla uram ak iin de en iyi olana
salar. Baz hastanelerde, hastalarn korkularn yattrm alarna ve
skntlaryla ba etm elerine yardm c olan ameliyat ncesi eitim
program lar gelitirildi. Bu program larda hastalara geveme teknik
leri retiliyor, am eliyat ncesinde sorular tatm in edici bir ekilde
yantlanyor ve am eliyattan gnlerce nce, iyileme srecinde neler
yaayabilecekleri tam olarak anlatlyor. Sonuta, hastalarn am eliyat
sonras nekahat sreci ortalam a iki ya da gn ksalm oluyor.50
Bir hastaneye yatm ak, insana korkun bir yalnzlk ve aresizlik
yaatabilir. A ncak baz hastanelerde, odalar hastann ailesinden refa
katilerin de kalabilecei, evdeki gibi yem ek piirip ona bakabilece
i ekilde tasarlanm aya balad. Bu ileri adm, ironik olarak, nc
Dnya genelinde olaan bir uygulam adr.51
Gevem e eitimi ise, hastalarn .arazlarnn yaratt baz sknt
larla olduu kadar, bu arazlar balatabilecek ya da iddetlendirebile-

243
cek duygularla da ba edebilm ek iin yardm c oluyor. m ek alna
cak bir model olarak, Jon K apat-Zinnin M assachussets niversitesi
Tp M erkezindeki Stresi Azaltma K liininde hastalara verilen on
haftalk bilinlenm e ve yoga kursu gsterilebilir. Burada, hastala
rn duygusal oluum larnn bilincine varm as ve derin bir geveme
salayan gnlk bir altrm a dzeni kurm as zerinde duruluyor.
H astaneler bu kursun eitim kasetlerini hastalarn televizyonlarnda
izlemesini salayarak, yataa m ahkm insanlara bilinen sabun k
p dizilerden ok daha yararl bir duygusal rejim uygulam olu
yorlar.52
G evem e ve yoga, Dr. Dean O m ish tarafndan kalp hastal te
davisi iin gelitirilm i yeniliki program n da zdr.53 A z yal
bir beslenm e rejim i de ieren bu program dan bir yl sonra, koroner
baypas gerektirecek kadar ciddi durum daki hastalarda, ana damar
tkayan plak oluum unun tersine dnd grlmtr. O m ishin
bana sylediine gre, geveme eitim i, program n en nemli para
larndan biridir. K abat-Zinnde yapld gibi, burada da birok tbbi
sorun trne katkda bulunan stres uyarm nn fizyolojik kart olan,
Dr. H erbert B ensonn deyim iyle gevem e tepkisinden yararlan
lyor.
Son olarak da hastalarla ahenk iinde, onlar dinleyebilen ve ken
dini dinletebilen em patik bir doktorun ya da hem irenin tbbi anlam
da tad ek deerden sz etm ek gerekir. Bu da, doktor ve hasta
arasndaki ilikinin bal bana nemli bir etken olduunun farkna
vararak iliki m erkezli bakm gelitirm ek anlam na geliyor. Tp
eitimi, duygusal zeknn, zellikle zbilin, empati ve dinleme be
cerileri gibi temel aralarn ierseydi, bu tr ilikiler ok daha ko
laylkla kurulabilir ve korunabilirdi.54

HASTAYI UMURSAYAN BR TIBBA DORU

Bu tr adm lar bir balangtr. A ncak tbbi vizyonun duygularn


etkilerini kucaklayacak kadar genileyebilm esi iin, bilim sel bulgu
larn gsterdii iki nemli noktay da ciddiye almas gerekir:

244
1. nsanlarn jke, kayg, depresyon, ktm serlik ve yalnzlk
gibi, kendilerini skntya sokan duygularyla daha iyi baa ka
bilmelerine yardm c olmak, bir tr salk nlemidir. Bulgular bu
duygular kronikletii zam an, sigara im ekle edeer zehirleyici bir
nitelik kazandn gsterdiinden, insanlarn bunlarla ba etm eleri
ne yardm c olm ann tbbi deeri, en az tiryakilere sigaray braktr
m ak kadar byktr. Bunu yapm ann kam u sal asndan geni
apta etki uyandracak bir yolu, en tem el duygusal zek becerileri
ni ocuklara reterek bunlarn yaam boyu srecek alkanlklara
dntrlm esini salamaktr. ok verim li olacak dier bir nleyi
ci strateji, em eklilik yana gelm i olanlara duygular idare etmeyi
retm ek olacaktr; nk yal bir insann hzla km esini ya da
gl bir ekilde yaam n srdrm esini etkileyen unsurlardan biri
de duygusal saldr. nc bir hed ef grup ise, gnbegn olaan
d stres altnda yaayan ve bu nedenle streslerinin duygusal ykn
tam alarna yardm edilirse tbben daha iyi durum a gelm eleri sala
nabilecek ok yoksullar, yalnz ve alan anneleri, su oran yksek
m ahallelerin sakinlerini ieren risk altndaki topluluklardr.
2. Birok hasta, salt tbbi ihtiyalarnn ya n sra psiko lo jik ih
tiyalarna da ilgi gsterilmesinden, elle tutulur bir y a ra r salaya
bilir. Bir doktorun ya da hem irenin sknt iindeki bir hastay ra
hatlatm as ya da teselli etm esi daha insancl nitelikteki tbbi bakma
doru atlm bir adm olsa da, bundan daha fazlas yaplabilir. Ne
var ki, gnm zde uygulanan tbbi sistem iinde duygusal bakm,
ou kez karlan bir frsattr; tbbn kr noktasdr. Duygusal ihti
yalarla ilgilenm enin tbbi yararlar hakkndaki verilerin artmas ve
beynin duygusal m erkezi ve baklk sistemi arasnda balantlarn
bulunm as gibi destekleyici delillere karn, birok doktor hastalarn
duygularnn klinik bir nemi olduu konusunda halen kukulu olup
ortadaki delilleri de vr zvr, hikye, uuk, daha da kts, kendi
prom osyonunu yapan birka kiinin abartm as diye nitelendirerek
bir kenara itmektedir.
Hastalarn gitgide daha fazla ihtiyacn duyduu daha insancl bir
tbbn olum as, bu yzden tehlikeye dmektedir. K endilerini has
talarna adam , nazik, duyarl bir bakm sunan hem ire ve doktor

245
lar elbette vardr. Ancak bizzat tbbn deien kltr i dnyasnn
gereklerine gitgide daha duyarl hale geldike, bu tr bir bakmn
yaplm asn da giderek zorlatrmaktadr.
Oysa, te yandan insancl tbbn i hayat asnda bir yarar ola
bilir: lk bulgularn gsterdii gibi, hastalarn duygusal rahatszl
n tedavi etm ek - zellik le bu tedavinin balamasn nleyen ya da
geciktiren veya hastalarn daha abuk iyilem esini salayan etkileri
gz nne alndnda- tasarruf salayabilir. New York C itydeki
Mt. Snai Tp O kulunda ve N orthw estern niv ersitesin de kala ke
m ii kr olan yallar incelendiinde, norm al ortopedik bakmn
yan sra depresyon terapisi grenlerin hastaneden ortalam a iki gn
nce ayrldklar grlm t; yz kadar hastann tbbi m asraflarn
dan salanan toplam tasarruf, 97.361 dolard.55
Ayrca, bu tr bir bakm , hastalarn doktorlarndan ve tbbi ba
km dan daha honut olm alarn salar. H astalarn rekabet halindeki
salk sigortas planlar arasndan seim yapm a ansnn bulunduu
yeni gelien salk piyasasnda, m teri honutluunun bu tr ok
kiisel kararlarda rol oynayaca kesindir; tatsz deneyim ler hastala
rn baka yerler aram asna neden olurken, iyi deneyim ler m terinin
o kurulua balanm asn salayacaktr.
N ihayet, tbbi etiin bylesi bir yaklam gerektirdiini syleye
biliriz. Ba m akalesinde, depresyonun kalp krizi tedavisinden sonra
lm e olasl ln be katm a kardn bulgulayan bir aratrm a ra
porunu ele alan Journal o f the Am erican M edical Association (Am e
rikan Tabipler Birlii Dergisi) u yorum u yapmtr: D epresyon ve
sosyal tecrit gibi psikolojik faktrlerin koroner kalp hastalarn en
yksek risk grubuna sktnn aka gsterilm esinden kan so
nu, bu faktrleri tedavi etm eye balam aktan hl kanm ann etik
kurallarna aykr olduunu gsteriyor.56
D uygular ve salk hakkndaki bulgular bir ey ifade ediyorsa, o
da udur: K ronik ya da ciddi bir hastalkla savaan insanlarn hisle
rini um ursam ayan tbbi bir bakm artk yetersiz kalmaktadr. Tbbn
duygu ve salk arasndaki badan, yntem asndan daha fazla ya
rarlanm asnn zaman oktan gelmitir. H epim izin sevecen bir tptan
yararlanabilm esi iin, u anda kural d olann kuraln bir paras
olabilmesi gerekir. Bu, en azndan tbb daha insancl hale getirecek

246
tir. Bazlarnn da iyilem e srecini hzlandracaktr. Cerrahna yaz
d ak m ektupta bir hastann belirttii gibi, efkat sadece birinin
elini tutm ak deildir. yi hekimliktir.

247
DRDNC BOLUM

FIRSATLARA AILAN
PENCERELER
12

Ailenin Potasnda

K k bir aile trajedisi. Cari ve Ann, be yandaki kzlar Leslieye


yeni km bir video oyununu nasl oynayacan gsteriyor. Ancak
Leslie oynam aya baladnda, annesiyle babasnn ona yardm
etm ek iin harcadklar ar hevesli abalar engel oluturuyor gibi.
Sada solda birbiriyle elien em irler uuuyor.
Saa, saa... Dur. Dur. D ur! A nnn, yani annenin sesi gitgide
daha dikkatli ve kaygl bir hal alyor, Leslie ise dudan emiyor ve
kocam an alm gzlerle video ekranna bakarak emirleri izlemeye
alyor.
Bak, hizada deilsin... onu sola koy! Sola! diye serte emirler
veriyor Cari, yani baba.
O srada Ann, aresizlik ifadesiyle gzlerini yukarya doru dn
dryor, C arln nerisini Dur! Dur diye bararak bastryor.
Ne annesini ne de babasn honut edebilen Leslie, gergin bir
ekilde enesini arptp nem lenen gzlerini krptryor.
A nnesiyle babas ise L eslienin gzyalarn grm ezden gelerek
atm aya balyor. Ann, bitkin bir sesle, K olu p e k fazla hareket et
tirm iyor ki! diyor C arla.
Leslienin gzyalar enesine doru yuvarlanm aya baladnda
bile, anne ya da babasndan bunu fark ettiini ya da ilgilendiini
gsteren bir tepki gelmiyor. Leslie gzyalarn silm ek iin elini
kaldrdnda ise, babas serte m dahale ediyor: Tamam, elini yine
kolun stne koy... tekrar atee hazr olm ak istiyor musun? Tamam
stne koy! B ir yandan da annesi baryor: Tamam, azck hareket
ettir, yeter!
Ancak bu arada kederiyle ba baa kalan Leslie, hafif hafif
hkrm aya balyor.

251
Bu tr anlarda ocuklar ilerine ileyen dersler alr. Bu ac verici
alveriten L eslienin karabilecei sonulardan biri, ne ailesinin
ne de aslna baklrsa, bir bakasnn Onun duygularn umursad
olabilir.1ocukluk dnemi boyunca buna benzer anlar tekrarlandka,
yaam boyu srecek en duygusal m esajlar da birlikte tar; bir insan
yaam nn alaca yn belirleyen derslerdir bunlar. A ile yaam , bize
ilk duygusal dersleri veren okuldur; yakn ilikilerin bu potasnda,
kendim izi nasl greceim izi ve bakalarnn bizim hislerim ize
ne ekilde tepki vereceini; bu hisler hakknda nasl dnm em iz
gerektiini ve tepki verirken ne gibi seeneklerim iz olduunu;
um utlar ve korkular nasl okuyup ifade edeceim izi reniriz. Bu
duygusal dersler sadece anne-babann ocuklarna dorudan sy
ledikleri ve yaptklaryla deil, kendi hislerini idare edileriyle ve
aralarndaki etkileim m odeliyle de verilir. Baz anne-babalar stn
yetenekli duygusal retm enlerdir, bazlar ise gaddardr.
Anne-babalarn ocuklarna davran tarznn -k a t disiplinle mi
yoksa em patik anlayla m, um ursam adan m yoksa scak davrana
rak m - ocuun duygusal yaam asndan derin ve kalc sonular
olduunu gsteren yzlerce aratrm a vardr. Yine de, duygusal
zekya sahip anne-babalarn varlnn ocuk iin bal bana byk
yararlar olduunu gsteren som ut bulgular ancak son zam anlarda
elde edilmitir. ocuklaryla dorudan ilikilerinin yan sra, bir kar-
kocann kendi aralarnda hisleriyle nasl ba ettikleri de, ailedeki eh
ince duygusal alverileri bile gzden karm ayacak kadar akll
renciler olan ocuklara ok etkili dersler verir. Carole H ooven ve
John G ottm ann W ashington niversitesinde ynettikleri ekipler,
elerin ocuklaryla ilgilenme tarzlar konusundaki etkileim lerinin
m ikroanalizini yaptklarnda, evliliklerinde duygusal adan daha
yeterli olan iftlerin, ocuklarnn duygusal ini klarna yardm c
olm akta daha etkili olduklarn bulgulam lardr.2
Aileler ilk kez ocuklarndan biri be yandayken, sonra da ayn
ocuk dokuz yana geldiinde grlyordu. A ratrm a grubu, anne-
babalar birbiriyle konuurken gzlem lem enin yan sra, (L eslienin-
kiler de dahil olm ak zere) anne ya da babalarn kk ocuklarna
yeni bir video oyununu altrm alar iin nasl yardm c olduklarn
da izliyordu. lk bakta fazla bir etkisi yokm u gibi gzken bu

252
etkileim , anne-baba ve ocuk arasndaki duygusal akm lar hakknda
olduka anlaml bilgiler veriyordu.
Baz anne-babalar Ann ve Cari gibiydi; dayatm ac, ocuklarnn
beceriksizlikleri karsnda sabrn yitiren, tiksinircesine ya da ile
den km bir tonda sesini ykselten, hatta bazen aptal diyerek
ocuklarn konuturm ayan, ksacas evlilikleri yiyip bitiren ayn
aalam a ve tiksinti eilim lerine kaplan kiilerdi. Bunun yan sra
ocuklarnn hatalarna kar sabrl, isteklerini dayatm ak yerine
ocuun oyunu kendi kendine kefetm esine izin verenler de vard.
Video oyunu sahnesi, anne-babann duygusal slubunu ortaya koyan
artc derecede isabetli bir barom etreydi.
Duygusal adan yetersiz ebeveynlik tarzlar arasnda en sk rast- 1
lanan u yd:
Hisleri tamamen g z ard etmek. Bu tr anne-babalar
ocuklarnn duygusal skntlarn vr zvr ya da dert kayna olarak
deerlendirerek, kendiliinden gem esini beklem eleri gerektiine
inanrlar. Duygusal anlar, ocua yaknlam ak ya da onun duygusal
yeterlilik konusunda bir eyler renm esine yardm c olm ak iin bir
frsat olarak kullanm ay beceremezler.
Fazlasyla serbest brakmak. B u tr anne-babalar ocuun ne
hissettiinin farkndadrlar, ancak ocuk iindeki duygusal frtnayla
nasl ba ederse etsin -h atta, isterse baka birine v u rsun- yapt
hibir eye karmazlar. ocuun hislerini gz ard eden tiplerde
olduu gibi, bu anne-babalar da ocuklarna alternatif bir duygu
sal tepki retm eye ender olarak kalkrlar. Tm rahatszlklarn
yattrm aya alrlar ve rnein, zntsn ya da fkesini geir
m ek iin pazarla ya da rvete bavururlar,
ocuu aalayp hislerine sayg gstermemek. Bu tr anne-
babalar genellikle ocuun hibir yaptn onaylamaz, sert bir
ekilde eletirir ve cezalandrrlar. rnein, ocuun fkesini belli
etm esine hibir ekilde izin verm eyip en ufak bir huysuzluk belir-
tiinde bile cezalandrm aya ynelirler. Bunlar, ocuk bir eyi kendi
asndan anlatm aya balad zam an, Sakn bana karlk verm e!
diye fkeyle baran anne-babalardr.

253
bi* ue, ocuun skntsn vesile ederek, duygusal anlam da akl
hocas gibi davranan anne-babalar vardr. ocuklarnn hislerini,
neden huzursuz olduklarn iyice anlam aya alacak kadar cid
diye alp (Tom m yye seni krd iin m i kzgnsn?) kendisini
yattracak olumlu yollar bulm asna yardm c olurlar (Ona vurmak
yerine, bir oyuncak bulup tekrar onunla oynam ak isteyinceye kadar
kendi bana oynasan?).
A nne-babalarn bu tarzda etkili antrenrler olabilmesi iin, nce
kendi duygusal zeklarnn basit tem ellerini ok iyi kavram alar ge
rekir. rnein, b ir ocuk iin tem el duygusal derslerden biri, hisle
rin birbirinden nasl ayrt edileceidir; szgelim i, kendi zntsn
yeterince anlayam ayan bir baba, bir kaybn ardndan kederlenmek,
ackl bir film izlerken hznlenm ek ve deer verdii birine kt
bir ey olduunda zlm ek gibi duygular olunun ayrt etmesine
yardm c olamaz. Bu ayrt etme olgusunun tesinde, rnein fke
nin ou zam an ilk nce bir krgnlktan kaynaklanm as gibi, daha
karm ak igriiler vardr.
ocuklar bydke, alm aya hazr olduklar ve ihtiya duyduklan
belirli duygusal derslerde bir deim e olur. 7. K sm da grdmz
gibi, em pati dersleri, anne-babann yavrularnn hisleriyl ahenk
kurm asyla birlikte bebeklikte balar. Baz duygusal beceriler yllar
getike arkadalklarla bilense de, duygusal adan yeterli olan
anne-babalar, ocuklarnn duygusal zeknn u temel unsurlarn
tek tek renm elerine ok yardm c olabilirler: D uygularnn farkna
varp idare edebilm ek, kontrol altnda tutabilmek; em pati gsterebil
m ek; ve ilikilerinde ortaya kacak hislerle ba edebilmek.
Bu tr ebeveynliin ocuklar zerindeki etkisi olaanst
kapsamldr.3 W ashington niversitesinden bir aratrm a ekibi, ti
leriyle yeterince baa kam ayanlara kyasla, duygusal becerileri
gelimi olan anne-babalarn ocuklarnn -tah m in edilecei gibi
onlarla daha iyi geindiklerini, onlara daha fazla sevgi gsterdikleri
ni ve onlarn yakm ndayken daha az gergin olduklarn bulgulamtr.
Bunun da tesinde, bu ocuklar kendi duygularyla da daha iyi baa
kabilir, huzursuz olduklarnda kendilerini daha etkili bir ekilde
yattrr ve daha ender huzursuz olurlar. Ayrca, bu ocuklar biyolo
j i k adan daha az gergindirler; nk stres horm onlarnn ve duygu

254
sal uyarlm ann dier fizyolojik belirtileri de daha dk dzeydedir
(bu m odel, yaam boyu srdrlebilirse, 11. K sm da grdmz
gibi daha iyi bir fiziksel saln da habercisi olabilir). Dier s
tnlkleri sosyal niteliklidir: Bu ocuklar arkadalar arasnda daha
poplerdir, daha ok sevilirler ve retmenleri onlar sosyal adan
daha yetenekli bulur. Ebeveynleri ve retm enleri, bu ocuklarda ka
balk ya da saldrganlk gibi davran sorunlarna daha ender rastlar.
Son olarak da bilisel yararlar vardr; bu ocuklar, daha iyi dikkat
gsterebildikleri iin daha etkili rencilerdir. Anne-babalar daha
iyi antrenrlk yapan be yandaki ocuklarn, nc snfa ge
tiklerinde, m atem atik ve okumada, ayn Q ya sahip arkadalarna
gre daha yksek baar puanlar elde ettikleri grlr (bu da ocuk
larn hayata olduu kadar renm eye de hazrlanm alarna yardmc
olm ak iin onlara duygusal becerileri retm enin yararn gsteren
salam bir gerekedir). Duygusal beceriler asndan ustalam olan
anne-babalarn ocuklarnn kazanm , duygusal zek yelpazesinin
tam am n kapsayan ve aan bir dizi artc stnlktr.

KALPTEN BALAMAK
A nne-babann duygusal yeterlilik zerindeki etkisi beikte ba
lar. Tannm H arvardl pedagog T. Berry Brazelton, bebein hayata
kar temel tavrn tehis iin basit bir test kullanyor. Sekiz aylk bir
bebee iki kp verip bunlar nasl yan yana getirmesini istediini
gsteriyor. H ayata um utla bakan, yeteneklerine gvenen bebek, Bra-
zeltona gre;
bir kp alp azna gtrr, sam a srer, m asann kenarndan aa
iter, yerden alp tekrar kendisine verip verm eyeceinizi izlen Alp
verirseniz, ondan istediiniz ii tam am lar, yani kpleri bir araya getirir.
Sonra da size beklenti dolu parldayan gzlerle, H adi bana ne kadar
harika olduum u syle! dercesine bakar.4

Bu tr bebekler hayatlarndaki yetikinlerden yeterli lde onay


ve tevik alm lardr; hayatn kk zorluklar karsnda, baarl
olmay beklerler. Buna karlk kasvetli, dzensiz ya da ihm alkr
ailelerin ocuklan, bu basit ii yaparken zaten baarsz olmay bek

255
lediklerini belli ederler. Sorun, bu ocuklarn kpleri bir araya g e
tirmemeleri deildir; talim at anlarlar ve buna uym ak iin gereken
koordinasyona da sahiptirler. A ncak B razeltona gre, ii yaptkla
rnda bile, Bende i yok. Bak, becerem edim ite, der gibi sk-
lm -pklm bir tavr sergilerler. Bylesi ocuklarn yaam boyu
teslimiyeti bir tavr sergileyerek retm enlerinden hibir tevik ya
da ilgi beklem eden okulu tatsz bulmalar belki de sonunda okulu
brakm alar olasdr.
Bu iki bak as -kertdine gvenen iyim ser ocuklarla, baansz
olmay bekleyenler- arasndaki fark hayatn ilk yllarnda ekillen
meye balar. B razeltona gre, anne-babalarn ocuklarnn hayatta
baarl olm alarna yardm edebilm ek iin, davranlarnn ocukta
gven, merak, renm e zevki ve bir snr kavram nn olum asnda
etkili olduunu anlamalar gerekir. B razeltonun nerisi, okul ba
arsnn ocuk okula girm eden nceki yllarda olum u duygusal
zelliklere artc lde dayandn gsteren bir bulgu birikim ine
dayanyor. 6. K sm da grdm z gibi, drt yandaki ocuklarn
kendilerine sunulan bir lokum u hem en kapp azna atm a drtsn
kontrol yetenei, on drt yl sonra aldklar SAT sonularnda 210
puanlk bir stnle sahip olacaklarnn habercisiydi.
Bu yetenek okul yllar boyunca olum aya devam etse de, duy
gusal zeknn elerini oluturm ak iin ilk frsat, en erken yllarda
ortaya kar. ocuklarn sonradan edinecekleri duygusal beceriler,
ilk yllarda edindiklerinin zerinde oluur. 6. K sm da grdm z
gibi, renilen her eyin ana tem elini oluturur. Ulusal K linik Bebek
Program lar M erkeznin bir raporu, ocuun okulda gsterecei ba
ary tahmin ederken belirleyici olann bilgi daarc ya da okuma
yeteneinin erken gelim esinden ok, duygusal ve sosyal lm le
ri olduunu gsteriyor. K endinden em in olmas ve ilgi gstermesi;
kendisinden nasl bir davran beklenildiini ve yanl davranm a
drtsne nasl hkim olacan bilm esi; bekleyebilm esi, verilen ta
limata uyabilm esi ve retm enlerinden yardm isteyebilm esi; dier
ocuklarla iyi geinirken ihtiyalarn da ifade edebilm esi.5
Rapora gre, okulda baarsz olan ocuklarn hemen hem en tm
(ayrca renm e gl gibi bilisel zorluklar olsa da, olmasa da)
duygusal zeknn bu elerinden bir ya da birkandan yoksundur.

256
Bu soran km senem eyecek kadar byktr; baz eyaletlerde be
ocuktan biri ilk snf tekrar etm ek zorunda kalyor ve yllar ge
ip arkadalarndan geri kaldka, cesareti daha da krlp kskn ve
huysuz oluyor.
Bir ocuun okula hazr olmas, tm bilgilerin asl olan, nasl
reneceine baldr. Raporda, bu ok nem li yetenein, her biri
duygusal zekyla ilgili olan yedi anahtar esi sralanm aktadr:6
1. Gven. Kiinin kendi bedeni, davran ve dnyas zerinde
bir,denetim ve egem enlik kurduunu bilm esi; ocuun, baar ola
slnn daha yksek olduuna ve yetikinlerin kendisine yardmc
olacana inanc.
2. Merak. B ir eyleri kefetm enin olumlu ve key if veren bir de
neyim olduu hissi.
3. Am a glm e. Bir etki yaratm a arzusu ve yeteneiyle birlikte,
bunu hayata geirm ek iin sebat etme. Bu, etkililik ve yeterlilik li
leriyle ilikilidir.
4. zdenetim. Yana uygun bir biim de kendi hareketlerini ayar
layp kontrol edebilm e; isel bir deneyim hissi.
5. liki kurabilme. D ierleri tarafndan anlald ve dierlerini
anladn hissederek bakalaryla tem asa geebilme.
6. letiim yetenei. Szel olarak fikir, his ve kavram alveriin
de bulunma.
7. birlii yapabilm e. Bir grup faaliyeti iinde, kendi ihtiyala
ryla bakalarnnkini dengede tutm a yetenei.
Bir ocuun, anaokulun ilk gnnde bu yeteneklerle donanm
olup olm ad, anne-babasnn ve okul ncesi retm enlerinin, eiti
me onun kafasndan balam ak yerine ne lde kalbinden baladk
larna baldr.

DUYGUSAL TEMELLER ATMAK

ki aylk bir bebein sabahn nde kalkp alam aya balad


n dnelim. A nnesi odasna girer ve yarm saat boyunca bebek
annesinin kollarnda, halinden honut bir ekilde m em e em erken
anne efkat dolu gzlerle ona bakarak gece yars olsa da kendisini

257
grm ekten sevin duyduunu gsterir. Bebek, annesinin sevgisiyle
rahatlam olarak yeniden uykuya dalar.
G ecenin tam ortasnda alayarak uyanan bir baka iki aylk be
bek dnelim ; ancak annesi, kocasyla bir kavgann ardndan biraz
nce uykuya dalm olduundan, gergin ve sinirli bir halde onu bir
hm kaldrp, Sus, tam am m? B ir zrltya daha katlanamam! Hadi
gel, bitsin u i, dedii an, gerginlii daha da artar. Bebek stn
em erken annesi adeta ta gibidir ve ona deil uzaklara bakarak koca
syla kavgasn zihninden geirir, dndke de huzursuzluu gitgi
de artar. Gerginlii hisseden bebek kprdanm aya, kendini kasm aya
balar ve em m eyi brakr. Tm istediin bu mu? me o zam an!
diye sylenen annesi,, ayn hm la onu beiine koyduu gibi kp
gider ve bebeini halsiz dp yeniden uykuya dalana kadar ala
m aya brakr.
Bu iki senaryo, Ulusal K linik Bebek Program lar M erkezinin ra
porunda, srekli tekrarlanmas halinde, bebein kendisi ve en yakn
ilikileri hakknda ok farkl duygular edinm esine yol aan etkileim
eitlerinin rnekleri olarak verilm itir.7 Birinci bebek, ihtiyalarnn
insanlar tarafndan fark edilebileceini, onlardan yardm isteyebi
leceini ve bu yardm salam akta etkili olabileceini renirken;
kincisi, aslnda kim senin kendisini um ursam adn, insanlara g
venilem eyeceini ve teselli bulm a abalarnn sonusuz kalacan
kefeder. K ukusuz ou bebek, her iki eit etkileim i de en azn
dan tadar. A ncak zam an iinde anne-babann ocua davrannda
bu tarzlardan biri ya da dieri baskn hale geldike, ocuk dnyada
kendisini ne kadar gvenli, ne kadar etkili hissedebilecei ve baka
larna ne kadar gvenebilecei gibi konularda temel duygusal ders
leri alm olur. Erik Erikson, bunu ocuun temel bir gven ya da
tem el bir gvensizlik hissetm esi eklinde ifade etmitir.
Bu tr duygusal dersler hayatn ilk anlarnda balayp ocukluk
yllar boyunca srer. A nne-baba ve ocuk arasndaki tm kk
etkileim lerin bir duygusal altyazs vardr ve bu m esajlarn yllar
iinde tekrarlanm as srecinde ocuklar duygusal tavrlarnn ve y e
teneklerinin zn olutururlar. Kk bir kz bir yap-boz oyununda
zorlanp ba m egul olan annesinden yardm istediinde, annenin
bu istek karsnda ak bir honutluk gstermesi bir m esaj, ksa ve

258
serte imdi beni m egul etme, nemli ilerim var demesi ise bam
baka bir mesajdr. Anne ve ocuk arasnda bu tr tem aslar olaan
latnda, ocuun ilikilerden duygusal beklentileri oluur; ortaya
kan tavrlar ocuun hayatn herhangi b ir alannda yapt eyleri
iyi ya da kt etkileyecektir.
Ebeveynleri olduka yetersiz, olgunlam am , uyuturucu bam
ls, depresif ya da kronik fkeli olan veya sadece am asz ve kargaa
iinde yaayan ocuklar en byk riskle kar karyadr. Bu anne-
babalarn bebein duygusal ihtiyalarna uyum gstermek bir yana,
yeterli ilgi gsterm eleri bile pek olas deildir. almalarn bulgula
rna gre, basit ihm alcilik, aka kt m uam eleden daha fazla zarar
verebilir.8 Kt m uam ele gren ocuklar zerinde yaplan bir aratr
m ada, en kt durum da bulunanlarn ihmal edilmi ocuklar olduu
ortaya kmt: En kaygl, en dikkatsiz, en tepkisiz ve saldrganlk
la iine kapanm a arasnda en sk gidip gelenler, bu ocuklard. Bu
grupta ilkokul birinci snfta kalanlarn oran yzde 6 5 ti.
Yaamn ilk -drt yl, bebein beyninin' tam gelimi ls
nn te ikisine kadar byd ve karm aklnn daha sonra hi
eriem eyecei bir hzla gelitii bir zamandr. Bu dnem de temel
nitelikteki dersler daha sonraki dnem lere kyasla daha kolay
renilir. Duygusal dersler, bunlarn en nde gelenidir. Bu dnemde
youn stres beynin renm e m erkezine (dolaysyla zekya da) zarar
verebilir. leride greceim iz gibi, yaam n sonraki dnemlerinde
bu bir derece telafi edilebilse de, yaam n erken dneminde re
nilenlerin etkisi devam eder. H ayatn ilk drt ylnn temel duygusal
dersini zetleyen bir raporda belirtildii gibi, bunun kalc sonular
ok byktr:

D ikkatini toplayam ayan, insanlara gvenm ek yerine kukuyla bakan,


iyim ser olm ak yerine kederli ya da fkeli, saygl olm ak yerine ykc,
kayglar iinde boulan, korkutucu hayallere saplanp kalan ve genelde
kendini m utsuz hisseden b ir ocuk; (...) dnyaya sunduu olanaklara
sahip km ak asndan, bakalaryla eit frsat b ir yana, aslnda pek az
frsata sahiptir.9

259
ZORBA NASIL YETR

Duygusal anlam da yetersiz bir ebeveynliin yaam boyu sren


etkileri, zellikle de ocuklar saldrganlatrm aktaki rol hakknda,
New York eyaletinin yukar blgelerinden 870 ocuun sekiz yan
dan otuz yalarna kadar takip edildii uzun sreli aratrm alardan
birok ey renilebilir.10 ocuklar arasnda en kavgac tiplerin, yani
en kolay kavga balatan ve istediini elde etm ek iin genelde kaba
kuvvet kullananlarn okulu yarm brakm as ve otuz yalarna geldi
inde iddet sularndan tescilli bulunm as olaslnn ok yksek
olduu saptanmtr. stelik bu iddet eilim ini sonraki kuaklara
da aktardklar anlalyordu: lkokuldaki ocuklar, aynen kendileri
gibi sorun yaratyordu.
iddetin kuaktan kuaa aktarlm dan renilecek bir ders var
dr. Bt kaltmsal eilim ler bir yana, sorun yaratan ocuklar yeti
kinlik dnem lerinde aile hayatm bir saldrganlk okuluna evirirler.
Bu sorunlu kiiler, ocukluklarnda ebeveynlerinin keyfi ve insafsz
bir iddetle uyguladklar terbiyeyi, kendileri anne-baba olduklarn
da da aynen tekrarlar. ocukluklarnda annelerinin mi, yoksa baba
larnn m ar saldrgan olarak tanm land hi nemli deildir.
Kkken fkeli olan kzlar anne olduklarnda, fkeli erkek ocuk
lar ise baba olduklarnda, ayn ekilde keyfi ve sert davranrlar. Bu
anne-babalar, ocuklarn ar bir iddetle cezalandrm ann yan sra,
onlarn hayatlaryla ok az ilgilenir, hatta sonuta ou zam an onlar
gz ard eder. Ayn zamanda, yine bu anne-babalarn sunduu canl
ve iddetli saldrganlk modeli, ocuklar tarafndan nce okula ve
oyun alanna tanr, sonra da yaam boyu izlenir. Bu tr ebeveynler
m utlaka kt ruhlu ya da ocuklarnn iyiliini istem eyen insanlar
deildir; sadece, kendi anne-babalarnn rnek olduu ebeveynlik
tarzn yinelerler.
Bu iddet m odelinde, ocuklara keyfi bir terbiye verildiini g
ryoruz. A nne-babalar kendini kt hissettiinde ocuklar ciddi bi
imde cezalandrlr, iyi hissettiinde ise evin altm stne getirseler
bile yakay syrabilirler. Yani ceza, ocuun ne yapm olduuyla
deil, ebeveynin kendini nasl hissettiiyle ilintilidir. Bu, ocua
kendini deersiz ve aresiz hissettirm enin ve tehlikenin her an, her

260
yerden karsna kabilecei hissini alam ann reetesidir. Buna yol
aan ev hayatnn nda bakldnda, bu ocuklarn hayata kar
-n e yazk k i- kavgac ve kstah tavrlar, belli bir anlam kazanr.
nsann um udunu kran, bu moral bozucu derslerin ne kadar erken
renilebildii ve ocuun duygusal yaam asndan ne kadar va
him bir bedeli olabildiidir.

KT MUAMELE: EMPATNN TKEN


K rein hercm erci iinde, iki buuk yandaki M artin kk b ir kza
hafife arpnca, kz nedensiz yere alam aya balar. M artin kzn
eline uzanr, ancak kz hkrarak uzaklanca, M artin de onun kolunu
patpatlar.
Kzn gzyalar akm aya devam ettike, M artin yzn baka yne
evirir, h er seferinde daha hzl ve yksek b ir sesle, Kes! K e sl diye
tekrar tekrar barr.
M artin b ir kez daha teselli am acyla kz patpatlam aya altnda,
teki yine kar koyar. Bu sefer M artin hkran kza tslayarak, hrlayan
bir kpek gibi dilerini gsterir.
A rdndan M artin bir kez daha teselli etm ek iin alayan kz patpatlam aya
balar, ancak bu dokunm alar b ir anda yum ruklam aya dnr ve M artin
zavall kk kzn lklarna karn vurm aya devam eder.

nsan rahatsz eden bu sahne, kt m uam elenin -ebeveynin ruh


haline gre tekrar tekrar dvlm enin- ocuun em patiye kar doal
eilimini nasl arpttna tanklk ediyor." O yun arkadann skn
as karsnda M artinin verdii garip ve neredeyse vahi tepki, onun
gibi bebekliinden beri dayaa ve baka tr fiziksel tacizlere maruz
kalm ocuklara zg bir haldir. Bu tepki, bebeklerin 7. K sm da
anlatlan, her zam anki sevecen yaklam larnn ve alayan bir oyun
arkadan yattrm a abalarnn taban tabana zdddr. M artinin
krete birisinin sknts karsnda verdii saldrgan tepki, evde gz
yalar ve iddetli strap konusunda rendii dersleri yanstyor
olabilir: A lam a ilk nce otoriter bir teselli hareketiyle karlanr,
ancak devam ederse tepkiler ters baklardan ve azarlardan, vurmaya
ve resm en dvm eye kadar uzanr. M artinin belki de insan en ok
tedirgin eden sorunu, en ilkel em pati tr olan, incinmi birine kar

261
saldry kesm e gdsnden yoksun olmasdr. Daha iki yanda,
zalim ve sadist bir zorbann ahlaki drtlerinin ilk belirtilerini gs
termektedir.
M artinin em patinin yerine haince davranlar koymas, onun
gibi duyarl bir yata evdeki youn fiziksel ve duygusal tacizden ze
delenm i olan ocuklara zgdr. M artin, krete iki saatlik bir gz
lem sonucu, bir- ya arasndaki bu tr dokuz ocuu saptayarak
oluturulan grubun bir yesiydi. Kt m uam elenin kurban olan bu
ocuklar, yine stres dzeyinin yksek olduu evlerden gelen, ancak
kt m uam ele grm em i ocuklarla karlatrld. B ir dier ocuun
can yandnda veya sknts olduunda, bu iki grubun verdii tep
kiler arasndaki farklar arpcyd. Bu tr 23 olayda kt muamele
grm em i dokuz ocuktan bei, yaknlarndaki sknt eken bir o
cua ilgi, znt ve em patik bir tepkiyle yaklam lard. A ncak kt
m uam ele grm ocuklarn ayn eyi yapabilecekleri 27 olayda,
hibiri en ufak bir ilgi gsterm emiti; tam tersine, alayan bir ocu
a korkulu, fkeli ifadelerle, ya da M artin gibi fiziksel bir saldryla
tepki vermilerdi.
rnein, kt m uam ele kurban kk bir kz gzyalarna bo
ulm u bir dierine yrtc ve tehditkr bir yz ifadesi gstermiti.
Yine kt m uam ele grm olan bir yandaki Thom as, odann kar
tarafnda bir ocuun aladn duyduunda korkudan donmutu;
sanki kendisini bir saldrya hazrlam asna yz korku dolu, srt
dimdik, kprdam adan oturm u, alam a devam ettike gerginlii de
artmt. Yine kt m uam ele grm ocuklardan 28 aylk K ate ise
neredeyse sadistti: K endinden daha kk olan Joeyi tekm eleyerek
yere yaptrm , o yerde ylece yatarken efkatle bakarak srtn ha
fife patpatlam aya balam t; ancak bu hareket, bebein strabna
hi aldrm akszn sert darbelere dnm t. Bebek, em ekleyerek
uzaklaana kadar vurup durmu, hatta stne dora eilip alt-yedi
yum ruk daha sallamt.
Elbette ki, bu ocuklar bakalarna kendilerine davranld gibi
davranyorlard. Kt m uam eleye uram bu ocuklarn duyarszl
, ebeveynleri eletirici, tehditkr olan ve cezalandrrken sert dav
ranan ocuklarda grlen tavrn sadece daha ar bir rneidir. Bu
tr ocuklar da oyun arkadalarnn can yandnda veya aladn

262
da ilgi gsterm ezler; kt m uam ele kurban ocuklarn vahetiyle
en u noktasna varan bir duyarszln dier ucunu temsil ederler.
Yaamlar boyunca da bu gruptaki ocuklarn renme srasnda
bilisel zorluklar yaam alar, saldrganca davranm alar ve arkada
evresinde tutulm am alar, (okul ncesinde sergiledikleri zorbaln
gelecein habercisi olmas pek artc saylmaz) depresyona yatkn
olmalar, yetikin kiiler olarak da balarnn yasalarla derde girmesi
ve daha fazla iddet suu ilemeleri, daha olanakldr.12
Bu empati yoksunluu her zam an olmasa da bazen kuaklar bo
yunca tekrarlanr; yani ocukluklarnda kendi anne-babalarnn zul
m ne uram zalim anne babalar ortaya kar.13 Bu durum; terbiye
verirken bakalarna ilgi gsterm eye ve kt davranlarn dier o
cuklarda nasl bir his uyandrdn anlam aya tevik eden ebeveny-
lerin ocuklarnda grlen olaan em patiyle arpc bir tezat olutur
maktadr. Bu tr empati derslerinden yoksun olan ocuklarn, bunu
hi renem edikleri grlr.
K t m uam ele gren bebeklerin belki de en zc yn, ken
dilerine bu tr m uam ele gsteren anne-babalarnn birer m inyatr
kopyas olarak davranm ay ne kadar erken zam anda renmi ol
duklardr. B azen yem ek yer gibi, gnde vakit dayak yedikleri
dnlrse, aldklar duygusal dersler apaktr. Unutm ayalm ki,
tutkularn alevlendii veya bir krizin tepem ize kt anlarda bey
nin lim bik m erkezlerinin ilkel eilim leri daha baskn bir rol oynar.
Bu tr anlarda, duygusal beynin tekrar tekrar rendii iyi ya da kt
alkanlklar da, baskn hale gelir.
Beynin kendisinin zulm - y a da sev g i- tarafndan nasl biim-
lendirildiini grrsek, ocukluun duygusal eitim iin nasl zel
bir frsat penceresi atn anlarz. Dvlen ocuklar erken bir a
da, dzenli bir travma rejim ine sokulmulardr. Bu tr kt m ua
meleye m aruz kalm ocuklarn grd duygusal dersleri anlam ak
iin belki de en aklayc paradigm a, travm ann beyinde nasl kalc
bir iz braktn ve bu vahet izlerinin bile onarlabileceini grebil
m ekte yatar.

263
13

Travma ve Yeniden Alnan Duygusal Dersler

K am boyal bir kadn m lteci olan Som it, olu kendilerine


oyuncak AK-47 modeli tfek almasn isteyince yle bir durakla
mt. Alt, dokuz ve on bir yandaki oullar, bu oyuncak silahlar
okulda baz ocuklarn oynad, Purdy diye bir oyunu oynayabil
mek iin istiyorlard. Oyunda, kt adam Purdy yar otom atik bir
tfek kullanarak bir grup ocuu katlettikten sonra silah kendisine
dorultuyordu. Ancak bazen ocuklar oyunu farkl bir ekilde sonu
landrarak, Purdyyi kendileri ldryordu.
Purdy oyunu, 17 ubat 1989da C alifom iam n Stockton kasaba
sndaki Cleveland lkokulunda yaanan feci olaylarn, sa kurtulan
baz ocuklar tarafndan yeniden canlandrlm asndan ibaretti. O gn
okulun birinci, ikinci ve nc snflar sabahn ge saatlerindeki bir
teneffse ktklarnda yirmi yl kadar nce kendisi de bu ilkokulda
okumu olan Patrick Purdy, oyun alannn kenarndan, oyun oynayan
yzlerce ocuun zerine ate aarak 7.22 m m lik kurunlar ya
drmt. Yedi dakika boyunca oyun alanm tarayan Purdy, sonunda
kendini vurm utu. Polis yetitiinde, lm ek zere olan be ocukla
yirmi dokuz yaral bulmutu.
Bunu takip eden aylarda Purdy oyununun Cleveland lkoku
lu ndaki kz ve erkek ocuklar arasnda kendiliinden ortaya k
mas, o yedi dakikann ve sonrasnn ocuklarn belleine kaznm
olduunun bir sr iaretinden biriydi. Pasifik niversitesi yakn
larndaki benim bydm m ahalleden bisikletle ksa bir m esafe
de olan okulu ziyarete gittiimde, Purdynin o teneffs dakikalarn
kbusa dntrm esinin ardndan be ay gemiti. Yaylm ateinden
geride kalan tyler rpertici izlerin en korkunlar - a r kovan gibi
kurun delikleri, kan glleri, et, deri, kafatas p a r a la n - hemen ertesi

M
sabah silinm i ve stleri boyanm da olsa, P urdynin varl kendini
hissettiriyordu.
Cleveland lkokulundaki en derin yaralar binalarda deil, her za
manki gibi hayat srdrm eye alan ocuklarn ve okul personeli
nin ruhlarnda alm t.1Belki de en arpc olan, o birka dakikann
ansnn, olayla en az balants olan kck ayrntlardan yola
karak tekrar tekrar canlanabilm esiydi. rnein, bir retm enin bana
sylediine gre, A ziz Patrick G nnn* yaklatnn duyurulm as
zerine, tm renciler korkuyla rperm iti; nk baz ocuklar,
her nedense bunun katil Patrick P urdyyi anm a gn olduu fikrine
kaplmlard.
Baka bir hoca ise, N e zam an caddenin sonundaki dinlenme evi
ne doru giden bir am bulans sireni duyulsa, hayat duruyor, diyordu.
ocuklarn hepsi am bulansn burada m duracam, yoksa devam
m edeceini anlam ak iin kulak kabartyorlar. Birka hafta boyun
ca, birok ocuk tuvaletlerdeki aynalar grdke dehete kaplmt
nk kanl Bakire M eryem adl bir fantezi rn canavarn ora
larda gizli gizli dolat dedikodusu yaylm t. Hatta ate aldktan
haftalar sonra, bir kz ocuk lgn gibi okul mdr Pat B ushern
yanna gelerek, Silah sesleri duyuyorum! Silah sesleri duyuyorum !
diye barm aya balam t. Aslnda ses, bir oyun direinden sallanan
zincirden geliyordu.
Sanki bu terrn tekrarlanm a olaslna kar tetikte olmak is
tercesine, birok ocuk srekli olarak ar bir ihtiyat gsterm eye
balam t; baz erkek ve kz ocuklar, katliam n m eydana geldii
alana km aya cesaret edemiyor, teneffs srasnda snf kaplarnn
evresinde dolanyordu. Dierleriyse, yalnzca kk gruplar halin
de oynayp, setikleri bir ocua nbetilik yaptryordu. B irouy
sa, aylar boyunca ocuklarn ld lanetli yerlerden gemekten
kanmt.
Anlar, huzur karan ryalar biim inde ocuklarn uyurken sa
vunm asz kalan zihinlerine girerek, canl kalm aya devam ediyordu.
Yaylm ateinin bir tr tekrar niteliindeki kbuslar bir yana, ken-

(*) rlanda kkenli Amerikallarn da kutlad, rlandann hamisi saylan Aziz


P atrick in ansna dzenlenen gn (N ).

265
dilerinin de ksa bir sre sonra lecekleri endiesine kaplan ocuk
lar kayg dolu hayaller iinde bouluyorlard. Baz ocuklarsa, rya
grm em ek iin gzleri ak uyum ay deniyorlard.
Tm bu tepkiler, psikiyatrlarn ok iyi bildikleri, travm a sonras
stres bozukluu (post-traum atic stress disorder) ya da PT SD nin ana
belirtileriydi. PTSD konusunda uzm anlam bir ocuk psikiyatr
Dr. Spence E th e gre, bu tr bir travm ann znde, m erkez iddet
eylem inin zorla araya giren ans yer alr; son bir yum ruk darbesi;
bir ban girii, bir silahn patlam as gibi. Bu anlar youn algsal
deneyim lerdir -t fe k ateinin grnts, sesi ve kokusu; kurbann
lklar veya ani sessizlii, kann sram as; polis sirenleri gibi.
N rologlara gre bu canl, korkun anlar, duygusal devrelerin
iine kazm an anlara dnmektedir. Sonuta, arazlar ar uyarlm
am igdalann travm atik b ir nn canl anlarn harekete geirip srek
li bilin dzeyine karm asnn iaretleridir. D olaysyla, travmatik
anlar da son derece hassas birer zihinsel alarm alteri haline gelip,
korkulan ann tekrarlanabileceine dair en kk bir iarette alarm
zillerini aldrm aya hazr olur. Bu hassas alter olgusu, ocuklukta
srekli kt m uam eleye m aruz kalm olm ak dahil, tm duygusal
travm a eitlerinin bir iaretidir.
H erhangi bir travm atik olay, am igdalaya bu tarz uyarc anlar
yerletirebilir: B ir yangn veya bir araba kazas, deprem veya hortum
gibi bir doal afet yaam ak, tecavze uram ak veya soyulm ak gibi.
H er yl bandan bu tr felaketler geen yz binlerce insann birou
ya da ounluu, beyne dam gasn vuran trden duygusal yaralar
almaktadr.
iddet eylem leri deprem gibi doal afetlerden daha ok zarar
verir, nk doal.afet kurbanlarnn aksine, iddet kurbanlar ken
dilerinin ktln hedefi olarak bilerek seildiine inanrlar. Bu du
rum insanlarn gvenilirlii ve kiiler aras dnyann gvenli olduu
hakkndaki varsaym lar rtrken, doal afetlerin neticesinde bu
varsaym lar etkilenm ez. B ir an iinde sosyal evren, insanlarn g
venliinizi tehdit eder hale geldii tehlikeli bir yer olur.
Vahet kurbanlarnn anlarna yerletirdii dnce kalb, sz
konusu saldrya en ufak bir benzerlik gsteren her eye korkuyla
tepki verir. Grm edii bir saldrgan tarafndan arkadan kafasna vu

266
rulm u bir adam ylesine korkm utu ki, yolda yrrken yine kafasna
vurulm ayacandan emin olm ak iin, sokakta hep yal bir kadnn
tam nnden yryordu.2A sansrde yalnz kald biri tarafndan b
ak tehdidiyle bo bir kata karlp gasp edilen bir kadn da, haftalar
boyunca sadece asansre binm ekten deil, m etroya veya kendini tu
zaa dm gibi hissettii herhangi kapal bir yere girmekten kork
mutu; bankadayken, aynen saldrgann yapt gibi elini ceketinin
iine sokan birisini grdnde, dar frlamt.
Dehetin bellekte brakt iz, bunun sonucunda oluan ar ih-
tiyatllk, Yahudi soykrm ndan sa kurtulanlar zerinde yaplan bir
aratrm ada da grld gibi bir m r boyu srebilir. Yar ala,
sevdiklerinin katledilm esine ve N azi lm kam plarnn srekli ter
rne katlandktan yaklak elli yl sonra bile, akllarndan hi km a
yan anlar hl canlyd. te biri, genelde korku hissettiklerini ifade
ediyordu. Drtte ne yakn bir blm ; b ir niform a grnts,
kapnn vurulm as, kpeklerin havlam as veya bir bacadan duman
km as gibi N azi zulm n hatrlatan eyler karsnda hl kaygya
kapldklarn belirtiyordu. Yzde altm, yarm yzyl sonrasnda
bile, neredeyse her gn soykrm dndklerini sylyordu. Her on
kiiden sekizi, her gece kbus gryordu. H ayatta kalan birinin de
dii gibi, Eer Auschvvitzi yaam sanz ve kbus grmyorsanz,
normal deilsiniz dem ektir.

ANILARDA DONUP KALAN DEHET

ok uzak topraklarda yaad korkun andan yirm i drt yl ka


dar sonra, krk sekiz yandaki bir Vietnam gazisi unlar anlatyor:
Z ihnim den o anlar karam yorum ! B ir kapnn arplm as, A syal b ir
kadnn grnts, bam budan b ir dein tem as veya tavada dom uz eti
kzartm as gibi en ilgisiz eylerle, o grntler tm canllyla kafam a
doluuyor. D n gece yattm da nasl olduysa derin bir uykuya dalm m .
Sabaha kar bir frtna kt ve gk grledi. K orkudan donm u halde
annda uyandm . Yine V ietnam da, m uson m evsim inin ortasnda, nbet
yerim deydim . B ir sonraki yaylm atete vurulacam dan ve leceim den
em indim . E llerim buz keserken, vcudum dan so u k 'te r boanyordu.
E nsem deki tylerin diken diken olduunu hissediyordum . H zl hzl

267
soluyordum , kalbim gm br gm br atyordu. N em li b ir kkrt kokusu
alyordum . B irden, V ietkonglular tarafndan bizim tarafa iade edilen
arkadam T roydan arta kalanlar bir bam bu sedyenin stnde grdm .
B ir sonraki im ek ve gkgrltsii beni yerim den yle bir sratt ki,
yataktan yere dtm .5

Yirmi yldan eski olm asna ram en, hl tm ayrntlaryla can


l kalan o korkun an; bu sava gazisine o m eum gnde yaad
korkuyu aynen hissettirecek kadar glyd. PTSD , sinirsel alarm
ayarnn tehlikeli bir dzeye dm esine ve kiinin hayatn sradan
olaylarna bile acil durum varm gibi tepki gsterm esine yol aar.
2. K sm da anlatlan duygusal korsanlk devresi, bellekte bu denli
etkili bir iz kalm asnda hayati bir rol oynuyor gibidir: A m igdalann
korsanlm balatan olaylar ne kadar zalim ce, ok yaratc ve kor
kunsa, ans da o kadar kalc olur. Bu anlarn sinirsel temelinin,
beyin kim yasnda tek bir byk terr annn harekete geirdii geni
apl bir deiim olduu grlm ektedir.4 PTSD bulgular genel ola
rak tek bir olayn etkisine dayansa da, cinsel, fiziksel ya da duygusal
tacize uram ocuklarn durum unda olduu gibi, yllar boyunca
maruz kalm an zalim liklerin de benzeri etkileri olabilmektedir.
Beyindeki bu deiim ler zerinde en ayrntl alm a; Vietnam
ve dier sava gazileri arasnda PT S D den m uzdarip geni toplu
luklar da barndran A sker Em eklileri D airesine bal hastaneler
de slenm i aratrm a birim lerinin oluturduu bir a olan, Travma
Sonras Stres Bozukluu Ulusal M erkezinde yaplm aktadr. Bizim
PTSD hakknda bildiklerim izin ou, bu durum daki gaziler zerinde
yaplan alm lardan salanmtr. A ncak bu ekilde edinilen ig-
rler, Cleveland lkokulundaki gibi youn duygusal travm aya m a
ruz kalm ocuklar iin de geerlidir.
Dr. Dennis C ham eyin bana sylediine gre; ykc bir trav
mann kurbanlar hibir zam an biyolojik bakm dan eskisi gibi ola
mazlar.5 Yaleli psikiyatr Chamey, PTSD Ulusal M erkezinin klinik
nroloji yneticisi olarak; ister silahl bir atm ann, ikencenin ya
da ocuklukta tekrar tekrar m aruz kalnm kt m uam elelerin s
rekli terr olsun; ister bir deprem veya bir araba kazasnda lm den
dnmek gibi bir kerelik bir deneyim olsun, hi fark etm ez, diyor.
Kontrol edilem eyen her trl stres ayn biyolojik etkiyi yapabilir.

268
Burada anahtar szck, kontrol edilemeyen 'dir. Eer insanlar
bir felaket karsnda bir eyler yapabileceklerini, ne kadar kk
apta olursa olsun bir m iktar denetim gcne sahip olduklarn hisse
diyorlarsa, kendini tam am yla aresiz hissedenlere kyasla duygusal
olarak ok daha iyi durumdadrlar. Belirli bir olay kiisel adan
baa klamaz hale getiren, aresizlik esidir. M erkezin Klinik
Psikofarm akoloji L aboratuarnn yneticisi Dr. John Krystal bana
yle sylem iti; D iyelim ki bakl bir saldr karsnda birisi ken
dini nasl koruyacan biliyor ve buna gre harekete geiyor, bir
dieriyse ayn durum da Ben ldm , diye dnyor. Sonrasnda
PTSD oluum una m araz kalm a olasl bulunan kii, kendini are
siz hissedendir. Beyinde deiim in balad an, hayatnzn tehlike
de olduunu ve bundan kaabilm ek iin yapabileceiniz hibir eyin
olm ad hissinin olutuu andr.
Kobay iftleri zerinde yaplm dzinelerle almada, aresizli
in PT S D yi balatan jo k e r olduu ortaya konulmutur. H er biri ayr
kafeslerde olan iftlere h afif -a n c a k b ir farede hayli stres yaratacak
derecedeve ayn younlukta elektrik oku verilir. Sadece bir farenin
kafesinde kol vardr; fare kolu ittiinde her iki kafese verilen cereyan
da kesilmektedir. G nlerce ve aylarca, her iki fareye de kesinlikle
ayn miktarda elektrik oku verilir. A ncak cereyan kesm e im kn
na sahip olan fare, deneyden kalc stres iaretlerine sahip olmadan
kmtr. Sadece aresiz kalan farenin beyninde stresin yol at
deiiklikler m eydana gelmitir.6 Bir okulun oyun alannda vurulan
ve yaralarndan kanlar akan oyun arkadalarnn lmekte olduunu
gren bir ocuun, ya da gzlerinin nnde cereyan eden bu katli
am durduram ayan bir retm enin aresizlik hissi elle dokunulacak
kadar som ut olsa gerektir.

LMBK BR BOZUKLUK OLARAK PTSD

Kadnn yatandan frlayp panik iinde bararak karanlk evde


drt yandaki olunu aram asna neden olan byk depremden so n
ra aylar gem iti. B ir kap kiriinin korumas altnda, Los Angeles
gecesinin souunda, saatlerce a, susuz, karanlkta ayaklarnn

269
altndaki yeri birbiri ardna sarsan deprem sonras ok dalgalaryla
sarslrken, birbirlerine sokulup beklem ilerdi. Aradan aylar gem i
ti ve olay takip eden birka gn sresince b ir kapnn arpmasyla
korkudan titrem eye balam asna neden olan srekli panikten artk
byk lde kurtulm u bulunuyordu. Devam eden tek belirti, dep
rem gecesinde olduu gibi, kocasnn yannda olm ad gecelerde
uyuy am am asyd.
Bu tr renilm i korkularn ana belirtileri, en iddetli tr olan
PTSD dahil, am igdala odakl lim bik devredeki deiikliklere baka
rak aklanabilir.7 Baz nem li deiiklikler, beynin katekolam inler
denen iki m addeyi, yani adrenalin ve noradrenalini salglamasn d
zenleyen bir yaps olan lokus seruleusta gerekleir. Bu nrokim-
yasallar bedeni acil bir durum da harekete geirirler; ayn katekola-
m in dalgas, bellekte zellikle gl b ir iz brakr. PTSD durumunda
bu sistem hiperaktif bir hale gelerek, tehlikesiz ya da ok az tehlikeli,
ancak bir ekilde zgn travm ay hatrlatan durum lara tepki olarak
bu beyin kim yasallarn ar byk dozlar halinde salglam aya ba
lar. Cleveland lkokulu rencilerinin, okuldaki silahl saldr son
rasnda duyduklarna benzeyen b ir am bulans sirenini iittiklerinde
panie kaplm alar, bu tr bir durumdur.
Lokus seruleus ve am igdala, hipokam pus ve hipotalam us benze
ri dier lim bik yaplar gibi, birbirleriyle sk bir iliki iindedirler;
katekolam inlerin salglanm asn salayan devreler korteksin iine
doru uzanr. Kayg, korku, ar ihtiyat, kolayca rahatsz olma ve
uyanlm a, savam aya ya da kam aya hazr olma ve bu youn duy
gusal anlarn silinm ez kodlarn ieren arazlarnn temelinde, bu
devrelerdeki deiim in yatt dnlm ektedir.8 B ir aratrmada,
PT SD si olan Vietnam gazilerinin beyinlerinde katekolam in sal
gsn durduran alclarn, bu tr arazlar olmayan erkeklere oranla
yzde 40 daha az olduu bulgulanm tr; bu da beyinlerinde kalc
bir deiim in olumasyla, katekolam in salgs zerindeki denetimin
zayflam olduunu gsterir.9
D ier deiiklikler ise lim bik beyin ile bedenin salglad ana
stres horm onu olan ve acil durum larda sava ya da ka tepkisini ha
rekete geiren C R F nin salglanm asn dzenleyen hipofiz bezi ara
sndaki devrede olur. D eiim , bu horm onun zellikle amigdalada,

270
hipokam pusta ve lokus seruleusta fazlasyla salglanm asna yol aa
rak, bedeni gerekle ilgisi olm ayan bir acil durum a hazrlar.10
Duke niversitesinden psikiyatr Dr. Charles N etnerof bana
yle sylem iti: ok fazla CRF, ar tepkili olm anza yol aar. r
nein PT S D si olan bir V ietnam gazisiysen ve alveri merkezinin
park yerinde bir arabann egzozu patlarsa, seni ilk geirdiin trav
ma srasnda duyduun hislerle dolduran ey, C R Fnin salglanmaya
balamasdr. Terlem eye, korkm aya balar, buz keser ve titrediini
hissedersin, gznde eski sahneler canlanabilir. Fazlasyla CRF sal
glayan kiilerde, irkilm e tepkisi de fazlasyla aktiftir. rnein, her
hangi birinin arkasna geip aniden ellerini rparsan, ilk seferinde
irkilerek sradn grrsn, ancak bunu nc veya drdnc
kez tekrarladnda irkilmez. O ysa beyninde ok fazla CRF salg
lanan bir kii buna alam az; drdnc rpm aya da ilkinde olduu
kadar tepki gsterir. "
nc bir deiiklik km esi, beynin ac hissini krelten endor-
fnleri salglayan opioid sistem inde grlr. Bu da hiperaktif bir hale
gelir. B u sinir devresi, bu kez beyin korteksindeki b ir blgeyle birlik
te yine am igdalay ierir. Opioidler, esrar ve onun kim yasal akraba
lar olan dier narkotikler gibi kuvvetli uyuturucu etkisi olan beyin
kimyasallardr. Beyinlerinde yksek dzeyde opioid (beynin kendi
m orfini) salglanan kiilerin acya dayankll artar. Sava alann
daki ar yaral askerlerin, ok daha nem siz yaralan olan sivillere
kyasla, ac ekm em ek iin daha az dozda morfine ihtiya duydukla
rn saptayan askeri cerrahlar bu etkiyi gzlemlemilerdir.
PT SD de de, benzeri bir ey olduu anlalyor.12 Endorfn dei
iklikleri, travm aya yeniden m aruz kalm ann balatt sinirsel kar
ma yeni bir boyut ekler: Baz hisler krelir. Bu da, uzun zamandan
beri PTSD de kaydedilm i olan bir grup olum suz psikolojik belir
tiyi aklyor gibidir: Anhedoni (zevk alamama) ve genel duygusal
uyuukluk, hayattan kopukluk ya da bakalarnn ne hissettiiyle
ilgilenm ekten uzak olm ak gibi. Bu durumdaki insanlara yakn olan
kiiler, bu kaytszl empati eksiklii olarak alglayabilirler. Bir di
er olas etki ise, travm atik olayn getii hayati dakikalar, saatleri,
hatta gnleri bile anm sayam am ay ieren disosiyasyon, yani zihin
deki balantlarn kopm as halidir.

271
PT SD nin yol at sinirsel deiiklikler, kiiyi yaadklarn
travmatik hale getirm eye daha da yatknlatrr. H ayvanlar zerinde
yaplm bir dizi aratrm ada, gen yata h a fif iddette bile bir stres
yaam olanlarn, stressiz hayvanlara kyasla, yaam larnn sonra
ki yllarnda travm ann yol at beyin deiim ine kar daha ko
runmasz olduklar bulgulanmtr. Ayn felaketi yaam kiilerden
bazlarnn PTSD gelitirirken, dierlerinin gelitirm em esinin bir
nedeni bu olabilir: Am igdala, tehlikeyi bulmaya ayarldr ve hayat
karsna bir kez daha gerek tehlikeyi kardnda, daha yksek
sesli bir alarm verir.
Tm bu sinirsel deiimler, kendilerini uyaran vahim ve korkun
acil durum larla baa kmak asndan ksa dnemli avantajlar sa
lar. Bask altnda ar ihtiyatl, uyarlm , her eye hazr, acya daya
nkl, bedeni srekli fiziksel gerekliliklere cevap verm eye hazrlkl
ve - o an i in - baka bir durum da can sknts yaratabilecek olaylara
kaytsz olm ak, hayatta kalabilm ek asndan stnlk salar. Ne var
ki, bu ksa dnemli avantajlar, yksek vitese takl kalan bir araba
gibi, beyin deitiinde kalc sorunlara dnerek birer eilim ha
lini alabilir. A m igdala ve onun balantl beyin blgeleri youn bir
travma annda yeni bir ayara getiinden, uyarlm a yeteneindeki
bu deiim , bir sinir korsanlm balatm ak iin daha hazrlkl olu,
tm hayatn b ir acil durum haline gelmek zere olduu ve en zarar
sz bir ann bile denetim siz bir korku patlam asna neden olabilecei
anlamna gelir.

DUYGUSAL AIDAN YENDEN RENME

Bu tr travm atik anlar, daha sonra renmeye, zellikle de o


travm atik olaylara daha norm al tepki gstermeyi yeniden renm eye
m dahale ettiinden, beynin ilevinde dem irba olarak kalr. PTSD
gibi renilm i bir korku sz konusu olduunda, renm e ve bellek
m ekanizm alar yoldan kmtr; ve bu sapm ada rol oynayan beyin
blgeleri arasnda, am igdala yine en nemlisidir. A ncak renilm i
korkunun stesinde gelm ek asndan hayati rol oynayan, neokor-
tekstir.

272
Korkuya artlanm a, psikologlarn hi tehditkr olm ayan bir eyin
kiinin zihninde korkutucu bir eyle eletirilm esinden dolay kor
kutucu bir hal alm as srecine verdikleri addr. Chamey, bu tr kor
kularn laboratuar hayvanlarna alandnda yllarca srebildiini
belirtm itir.13 Beynin bu korku tepkisini renen, belleyen ve eyleme
geiren temel blgesi; talam us, am igdala ve prefrontal lob arasnda
ki, sinir korsanlnn izledii yol olan devredir.
Genelde birisi korkuya artlanm a yoluyla bir eyden korkm ay
rendiinde, o korku zaman iinde yatr. Bu, korkulan nesney
le gerekten korkutucu herhangi bir eyin yokluunda tekrar tekrar
karlalm as sonucu, doal bir yeniden renm eyle oluyor gibidir.
Bylece, hrlayarak kendisini kovalayan bir kurt kpei yznden
kpeklerden korkm ay renen bir ocuk, rnein cana yakn bir
kurt kpeinin barnd bir evin yaknna tanp kpekle oynam aya
baladnda, bu korkusunu yava yava ve doal olarak kaybeder.
PT SD de, kendiliinden yeniden renm e gerekleemez. Char-
neye gre PT S D nin yaratt ok gl beyin deiiklikleri y
znden, zgn travm aya birazck benzeyen bir eyin ortaya karak
korku yolunu glendirdii her durum da, am igdala korsanl olu
ur. Bu, korkulan eyle sknet hissinin hibir zaman elem edii
anlam na da gelir; am igdala hibir zam an lml bir tepkiyi yeniden
renmez. C ham eyin gzlem lerine gre, korkunun yok olm as ,
PT SD li kiilerde zaten bozuk olan etkin bir renm e srecini ie
riyor gibidir ; bu srecin bozukluu ise, duygusal anlarn anorm al
bir ekilde kalc olm asna yol am aktadr. 14
Ancak doru deneyim lerle, PTSD bile ortadan kalkabilir; g
l duygusal anlar ve bunlann balatt dnce ve tepki m odelleri
zam an iinde deiebilir. C h am eye gre, bu yeniden renm e kor-
teksin bir ilevidir. Am gidalada yer etmi olan korku tam am en yok
olmaz; olan ey, am igdalann beynin geri kalan blm lerine verdii,
korku tepkisi gsterm e kom utunu prefrontal korteksin bastrm as
dr.
Sol prefrontal korteksin strese kar tam pon rol oynadn ke
fetmi olan W isconsin niversitesinden Psikolog Richard D avid
son, Asl sorun, renilm i korkuyu ne kadar abuk braktm z-
dr, diyor. nsanlara yksek ses karsnda -renilm i korkunun bir

273
paradigm as ve PT S D nin alt dzeyde bir paraleli o larak - ilkin nefret
hissinin retildii bir laboratuar deneyinde Davidson, sol prefrontal
korteksinde daha fazla etkinlik gsterenlerin, renm eyle edinilmi
korkudan daha kolay kurtulduu bulgulam tr. Bu da, renilm i s
knt hissinden kurtulm akta yine korteksin rol olduunu gsterir.

DUYGUSAL BEYN YENDEN ETMEK

PTSD hakkm daki daha um ut verici bulgulardan biri, Yahudi


Soykrm ndan sa kalanlar zerinde yaplan bir aratrm adan elde
edilmitir. Bu kiilerin drtte nde yarm yzyl sonra bile etkin
PTSD belirtileri bulunmutur. O lum lu bulgu ise, ayn kiilerin drtte
birinde bir zam anlar bu belirtiler varken, artk yok olm u olmasdr;
bir ekilde, hayatlarnn doal ak iinde sorun bertaraf edilmitir.
H l bu belirtilere sahip olanlarda ise, P T S D ye zg katekolam in
balantl beyinsel deiim izleri grnrken, bunlardan kurtulmu
olanlarda bu tr deiim ler grlm em itir.16 Bu bulgu ve benzerleri,
P T S D deki beyin deiim lerinin silinem ez nitelikte olm ad um u
dunu veriyor; insanlara vurulan en dehetli duygusal damgalardan
bile kurtulm ann olanakl olduuna, ksacas duygusal devrenin ye
niden eitilebileceine iaret ediyor. yi haber, PTSD oluturacak ka
dar byk travm alarn bile iyileebilecek olduu ve bu iyilem enin
yolunun da yeniden renm eden getiidir.
D uygusal iyilem enin kendiliinden olum asnn bir yolunun, en
azndan ocuklarda, Purdy gibi oyunlar olabilecei grlyor. Bu
oyunlar tekrar tekrar oynandnda ocuklara travm ay bir oyun bii
m inde ve bir gvenlik hissi iinde yeniden yaatr. Bu da iyilemeye
doru iki yol aar: Biri, annn dk dzeyli bir kayg balam nda
tekrarlanarak duyarszlatrlm as ve travm adan gem emi bir dizi
tepkiyle eletirilm esi; dieri ise ocuklarn kendi zihinlerinde o tra
jediye sihirli bir ekilde daha iyi bir sonu yaktrmasdr. ocuklar,
Purdy oynarken bazen onu ldrerek o travm atik aresizlik annda
olay denetim altna alabilecekleri hissini desteklem i olurlar.
Bu trden, kendilerini aan bir iddet olayn yaam olan k
k ocuklarn, Purdy gibi oyunlar oynam as beklenebilir. Travma

274
geirm i ocuklarn bu lm kokan oyunlar, ilkin San Franciscolu
bir ocuk psikiyatr olan Dr. Lenore Terrin dikkatini ekmiti. Terr,
bu tr oyunlara P urdynin dehet sat Stocktona bir saatlik m e
safedeki Chow chilla (C alifom ia)da, 1973 ylnda gnbirlik yaz
kam pndan eve dnerken otobsleri karlan ve ikence dolu 27 saat
boyunca rehine kalan ocuklar arasnda rastlamt.
Terr, be yl sonra kurbanlarn oyunlarnda karlma olaynn
hl yeniden canlandrldn grm t. rnein kzlar Barbie be
bekleriyle sem bolik adam karm a oyunlar oynuyordu. ocuklar
korku iinde birbirlerine sokulm u durum dayken, altn slatan dier
ocuklarn iini teninde hisseden bir kz, B arbiesini tekrar tekrar
ykyordu. B ir dieri, Barbie Yolcu oyunu oynuyordu. Bu oyunda
Barbie rastgele bir yere yolculuk yapyor ve bana bir ey gelm eden
geri dnyordu; oyunun anlam da buradayd zaten. Bir baka kz
ise, oyuncak bebein bir delie skp boulduu bir sahneyi tekrar
layp duruyordu.
D enetim glerini aan bir travm a yaayan yetikinlerde, fela
ketle ilgili an ya da hisleri bilin dna iten m hsal bir uyum a gr
lrken, ocuklarn ruh dnyasnda olay ou kez farkl bir biim de
ilenir. Psikiyatr T errin kansna gre, travma karsnda ocuklar o
kadar uyum u grnm ez, nk ektikleri sknty artrm ak ve
yeniden dnm ek iin fantezilerini, oyunlarn ve hayallerini kul
lanrlar. Travm ann gnll olarak yeniden sahnelenm esi, ekilen
sknty ileride geri dnler eklinde patlayabilecek gl anlar
iinde kapal tutm ak ihtiyacn da ortadan kaldrr. Sz konusu trav
ma, diiye dolgu yaptrm ak gibi nem siz bir eyse, bir ya da iki kez
tekrarlam a yeterli olabilir. A ncak tam am en aresiz kalm asna neden
olan bir olaysa, ocuk saysz tekrara ihtiya duyar, dolaysyla da
travmay kasvetli ve tekdze bir ritel eklinde tekrar tekrar yeniden
oynar.
A m igdalada donup kalan resm e ulam ak iin bir baka yol da,
bilindna zg bir ortam olan sanattr. Duygusal beyin sim gesel
anlam larla ve F reudun birincil sre diye adlandrd tarzla; yani
m ecazn, yknn, m itin, gzel sanatlarn mesajlaryla byk bir
ahenk iindedir. Bu yol ou kez travm a geirmi ocuklarn teda
visinde kullanlr. B azen sanat, ocuklar iin bir baka ekilde ifade

275
etmeye asla yanam ayacaklar bir korku an hakknda konuabilme-
nin yolunu aabilir.
Bu durumdaki ocuklarn tedavisinde uzm anlam Los A nge
lesli ocuk psikiyatr Spencer Eth, annesinin eski sevgilisi tarafn
dan, annesiyle birlikte karlan be yandaki bir erkek ocuun y
ksn anlatyor. Adam onlar bir m otel odasna gtrm , ocua
da bir battaniyenin altna saklanm asn em rederek, annesini ldrene
dek dvm. ocuk, beklenecei gibi, battaniyenin altndayken duy
duu ve grd kargaa konusunda konum aktan kamyormu.
Eth de ondan, kafasna gre bir resim yapm asn istemi.
E thin anm sadna gre, ocuk gze arpacak kadar byk bir
ift gz olan bir araba yarsnn resm ini izmi. E th e gre, bu
kocam an gzler ocuun katile bakm a cesaretini gstermi olmasna
bir gndermeydi. Travmatik sahneye yaplan bu tr gizli gnderm e
ler, travma geirmi olan ocuklarn neredeyse hepsinin resimlerinde
grlmektedir. E thin bu tr ocuklardan resim izm elerini istemesi,
terapinin al sahnesidir. Onlarn zihnini m egul eden gl anlar,
dncelerine olduu gibi resim lerine de szmaktadr. Bunun tesin
de, resim yapm ak bal bana bir terapi ilevidir, nk travmay
kontrol altna alma srecini balatr.

DUYGUSAL AIDAN YENDEN RENME VE


TRAVMADAN KURTULMA
lren ein b ir erkek arkadayla km as, tecavz giriim iyle
sonulanm t. Saldrgan geri pskrtm olsa da, adam bana bela
olm ay srdrm t. M stehcen telefon konum alaryla taciz ediyor,
iddet tehdidinde bulunuyor, gece yarlar aryor, glge gibi takip ediyor
ve her hareketini izliyordu. K z b ir kez yardm iin polise b avunnu,
ancak gerekte hibir ey o lm a d fndan sorunu nem siz bulup
geitirm ilerdi. PTSD belirtileri gsteren irene, terapiye baladnda
sosyallem ekten tam am en vazgem i durum dayd, kendisini kendi
evinde tutsak gibi hissediyordu.

Irenein vakas, r aan alm asyla travm adan kurtuluun


evrelerini ana hatlaryla ortaya koyan psikiyatr Dr. Judith Lewis
Herman tarafndan aktarlmtr. H erm ana gre, bu srecin ev

276
resi vardr: bir gvenlik hissine kavum ak, travm ann ayrntlarn
anm sayp neden olduu kaybn yasn tutmak ve sonunda, normal
bir yaam dzenini yeniden kurmak. Bu evrelerin sralanmasnda,
ileride greceim iz gibi, biyolojik bir m antk da sz konusudur.
Duygusal beynin, hayatn her an ortaya kabilecek acil bir durum
olarak alglanm as gerekmediini bir kez daha reniini yanstan
bir sralam adr bu.
lk evre, yani gvenlik hissini yeniden kazanm ak; ar korku yk
l, ar kolayca uyarlabilen duygusal devreleri, yeniden renmeye
izin verecek kadar sakinletirm enin yollarn bulm a aam asdr.18 Bu
evre ounlukla, hastalarn rkekliinin ve kbuslarnn, ar ihtiyat
halinin ve paniklerinin PT SD nin belirtilerinden olduunu anlam ala
rna yardm c olm akla balar. Bu anlay bal bana, belirtileri daha
az korkulacak eyler haline getirir.
lk atlan adm lardan biri de, hastalarn balarna gelen eyleri bir
lde kontrol altna alabilecekleri hissini yeniden kazanm alarna
yardm c olm aktr; bu, travm ann kendisinin verdii aresizlik der
sini, dorudan unutm ak demektir. rnein irene, peindeki adamla
kendi arasnda bir tam pon olarak arkadalarn ve ailesini harekete
geirip polisin m dahalesini salamtr.
PTSD hastalarnn kendilerini korum asz hissetm eleri, evre
lerinde tehlikenin kol gezdii korkusundan tedir; gvensizlik hisle
ri daha yakn bir yerde, bedenlerinde ve duygularnda olup bitenler
zerinde denetim lerini yitirdiklerini hissetm eleriyle balar. Bu da
PT SD nin am igdala devrelerini ar hassaslatrarak duygusal kor
sanln en kk drtyle balam asna yol aan bir durum yaratt
dnldnde, anlalr bir eydir.
lalar hastalara, kendilerini nedensiz kayglarla dolduran, uyku
suz brakan, uykularn kbuslarla blen duygusal alarm larn insa
fnda olm adklar hissini alam ak iin bir yol sunar. Farm akologlar
bir gn, yalnzca PT S D nin am igdala ve balantl sinirsel aktarm
devreleri zerindeki etkilerini h ed ef alacak ilalarn gelitirileceini
umuyorlar. A ncak u an iin, zellikle serotonin sistem ini etkileyen
antidepresanlar ve sem patik sinir sistem inin etkinlem esini durduran
propranolol gibi engelleyiciler, bu deiikliklerin sadece bazlarna
kar koyabilen ilalardr. H astalar ayrca huzursuzluklarn ve si

277
nirliliklerini dengelem e yetisini kazandran gevem e tekniklerini de
renebilirler. Fizyolojik bir sknet, zorbaca rselenm i duygusal
devrenin hayatn bir tehdit olm adn kefetm esine ve hastann trav
m adan nceki gvenlik hissinin bir ksm n yeniden kazanmasna
yardm c olacak bir frsat yaratr.
yiletirm e srecindeki bir baka evre de, bylece kazanlm
gvenlik hissinin rahatl iinde, travm ann yksn yeniden an
latma ve yeniden kurgulamay ierir. Bylece duygusal devrenin,
travm ann ansn ve bu annn yaratt tepki balatclarn yeniden
ve daha gereki bir ekilde anlayp ona gre tepki verm esine im
kn tanr. H asta travm ann korkun ayrntlarn yeniden anlatrken,
an hem duygusal anlam, hem de duygusal beyin zerindeki etki
leri asndan dnm geirm eye balar. Bu yeniden anlatmann
tem posu hassas bir konudur; en iyisi, bu travm adan P T S D ye m anz
kalm adan iyileebilm i kiilerin doal tem posunu taklit etmektir. Bu
vakalarda, araya girip hastaya travm asn yeniden yaatan anlarn
dozajn ayarlayan b ir i saat var gibidir; hasta haftalar ya da aylar
boyu bandan geen korkun olaylar hakknda neredeyse hibir ey
anm sayam az.19
Travmaya yeniden girme ve travm adan km alar arasnda, trav
mann kendiliinden gzden geirilm esi ve karsnda gsterilen
duygusal tepkinin yeniden renilm esi imkn doar. H erm ana
gre, PT SD leri inat olanlarn yklerini yeniden anlatmas, bazen
baskn korkular uyandrabilir; bu tr durum larda terapistin tem po
yu drerek hastann tepkilerini kendisinin dayanabilecei snrlar
iinde, yani yeniden renm e srecini engellem eyecek bir menzilde
tutmas gerekir.
Terapist, travm atik olaylar videoda bir korku filmi izlerm iesi
ne, m m kn olduu kadar canl bir biim de ve btn iren ayrn
tlarm hatrlayarak anlatm as iin hastasn cesaretlendirir. Sadece
grdkleri, duyduklar, kokladklar ve hissettiklerinin ayrntlar
deil; korku, irenm e, bulant gibi tepkiler de buna dahildir. Bura
daki ama, any tm yle szcklere dkebilm ek; yani dier para
laryla balants koparlm olan annn bilin dzeyine karlam a
yan ksm n da yakalayabilm ektir. D uyusal ayrntlarn ve hislerin
szcklere dklm esiyle, anlarn eokorteksin daha fazla kontrol

278
altna girdii tahm in edilm ektedir; burada anlarn balatt tepkiler
daha anlalr, dolaysyla da daha kolay idare edilebilir hale getirilir.
Bu noktada duygusal adan yeniden renm e sreci, byk lde
olaylar ve yaratt duygular yeniden yaayarak, ancak bu kez g
venilir bir terapist eliinde, gvenli ve korum a altndaki bir evrede
gerekletirilir. Bu da duygusal devreye anlam l bir eyi; travm atik
anlarn pei sra, sonu gelm ez terr yerine gvenlik iinde yaanabi
leceini retm eye balar.
Annesinin korkun bir ekilde katline tank olduktan sonra koca
m an gzl insan resm ini izen be yandaki ocuk, ilkinden sonra
baka resim izm em i; bunun yerine terapisti Spencer E thle oyunlar
oynayarak ahenli b ir ba kurmutur. C inayetin yksn ancak ya
v a yava, nceleri kalplar halinde, yani her defasnda her ayrnty
ayn ekilde yeniden dile getirerek anlatabilmitir. Zamanla, anlats
daha ak ve kendiliinden akp giden bir hal alm, anlatrken bede
nindeki gerginlik azalmtr. Ayn zam anda, o ahneyle balantl k
buslarnn da seyreklem i olmas, E th e gre bir travm aya hkim
olm ann gstergesidir. K onum alan yava yava, travm ann ocuk
ta brakt korkulardan, babasyla birlikte yeni bir eve alm aya a
lrken gnlk hayatnda olup bitenlere doru kaymtr. Sonuta,
travm a izlerinin siliklem esiyle birlikte ocuk da sadece gnlk ha
yatndan sz edebilm eye balamtr.
Son olarak, H erm ann bulgularna gre; hastalarn, yaralanma,
sevilen bir kiinin lm, bir ilikinin kesilm esi, birini kurtarm ak
iin atlm am bir adm dan duyulan pim anlk, ya da yalnzca in
sanlara kar gven duygusunun sarslm as gibi bir travmann so
nucunda uranlan kaybn yasn tutm alar gereklidir. Bu tr acl
olaylar yeniden anlatrken ortaya kan hznn hayati bir yarar var
dr: Travm adan bir lde kurtulm a yetenei bulunduunu gsterir.
Bunun anlam, gem iteki o ann srekli penesinde kalm ak yerine,
hastann ileriye doru bakm aya balam as, hatta um ut duyabilm esi
ve travm ann kskacndan kurtulm u yeni bir hayat kurabilmesidir.
Duygusal devrenin, travm ann terrn srekli bir dng ierisinde
yeniden yaatm as, bozulabilecek bir by gibidir. H er siren sesinin
bir korku seline yol amas gerekmez; gecenin iinden gelen her ses
de, bir terr ansn geri dndrm ek zorunda deildir artk.

279
H erm ann sylediine gre, belirtilerin ou zam an art etkileri
olabilir ya da arada bir tekrarladklar grlebilir; ancak travm ann
byk lde stesinden gelinm i olduunu gsteren belirli iaretler
de vardr. Bunlar arasnda, fizyolojik belirtilerin kontrol edilebilir bir
dzeye inmesi ve hastann travm a anlaryla balantl hislere daya
nabilmesi saylabilir. zellikle nem li olan iaret; travm a anlarnn
beklenm edik anlarda kontrolsz bir ekilde patlak verm eyip her
hangi bir an gibi, istendiinde artrlabilm esi ve belki daha da
nemlisi, herhangi bir an gibi bir kenara konulabilmesidir. Sonu
olarak, gl, gvenilir ilikilerle ve bu tr adaletsizliklerin olabildi
i bir dnyada bile anlam kazanan bir inan sistem iyle, yeni bir ha
yat kurulabilir.20 Bunlarn hepsi, duygusal beynin yeniden eitim inde
kazanlan baarnn iaretleridir.

DUYGUSAL ZEL DERS OLARAK PSKOTERAP

ok kr ki travm atik anlarn iine gm l felaket anlar, ha


yatm z boyunca biroum uzun bana ender olarak gelmektedir.
Ancak travm atik anlar byle gl bir ekilde belleim ize kazyan
devreler hayatn daha sakin anlarnda iliyor olabilir. K ronik olarak
um ursanm am olmak, anne-babann ihm alkrlna, dikkatsizlik
ve efkatsizliine maruz kalm ak, terk edilm ek veya bir kayba u
ramak, ya da sosyal evre tarafndan reddedilm ek gibi, ocukluun
hibir zam an travma dzeyine erim eyen daha sradan glkleri de
duygusal beyinde izlerini brakr ve hayatn ilerideki dnem lerinde
kurulan yakn ilikilerde arpklklara ve gzyalar ile hiddete yol
aar. PTSD iyiletirilebiliyorsa, biroum uzdaki daha st kapal ni
telikteki duygusal yaralar da tedavi edilebilir; psikoterapinin ii de
budur. G enellikle, bu ykl tepkileri ustaca ynetm eyi renirken
duygusal zek devreye girer.
A m igdala ile prefrontal korteksin daha bilgilenm i tepkileri ara
sndaki hareketlilik, psikoterapinin derindeki uyumsuz duygusal ei
limleri yeniden biim lendiriinin nroanatom ik bir modeli gibidir.
Duygusal patlam alarda am igdalann hassas alter roln kefeden
nrolog Joseph L eD ouxnun varsaym na gre, duygusal sistem iniz

280
bir kez bir eyi rendi mi, onu bir daha hi brakm azsnz. Terapinin
yapt, size onu kontrol etm eyi, yani neokorteksinize, am igdalam z
nasl bastracan retmektir. Eylem e geme eilim i bastrlr; ama
bu srada o eilim inizle ilgili tem el duygunuz sindirilm i bir biim de
sakl kalr.
Duygusal adan yeniden renm enin altnda yatan beyin m i
m arisine bakldnda, baarl bir psikoterapiden sonra bile geride
kalan eyin, iz brakm bir tepki; sknt veren bir duygusal eili
m in kkndeki zgn duyarlln ya da korkunun bir kalnts ol
duu anlalyor.21 Prefrontal korteks am igdalann saldr drtsn
trpleyebilir ya da frenleyebilir, ama ilk bata tepki gsterm esini
engelleyem ez. D olaysyla, duygusal patlam alarm zn ne zam an
olacan belirleyem esek de, ne kadar sreceklerini denetlem em iz
daha olanakldr. B u tr patlam alarn ardndan daha abuk kendine
gelebilm ek de, duygusal olgunluun bir iareti olabilir.
Terapi srecinde asl deienin, duygusal tepki bir kez bala
tldnda insanlarn verdii karlklar olduu anlalyor; am a ilk
bataki tepkiyi balatm a eilimi tam am en kaybolmaz. Pennsylvania
n iv ersitesin d en Lester Luborsky ve m eslektalarnn yapt bir
psikoterapi alm as, bunun delillerini sunmaktadr.22 D zinelerle
hastay psikoterapiye getiren iddetli bir kabul grm e veya yaknlk
bulm a arzusu, ya da baarszlk veya ar bam llk korkusu gibi,
ilikilerden doan balca atm alar incelenmitir. Daha sonra, ili
kilerinde bu arzu ve korkularn harekete getii hastalarn verdikleri
(hem en her zam an am alarna ters den) karlklara baklm tr:
K arsndakinden fazla talepte bulunm ak, fke veya soukluk ek
linde; bir aalanm a beklentisi iinde kendini savunm a gdsyle
kabuuna ekilm ek ise, tekinin bu grnrdeki terslikten alnm as
eklinde bir kar tepki yaratmtr. Bu tr talihsiz tem aslar srasnda,
anlalabilecei zere, hastalar um utsuzluk ve znt, ierlem e ve
fke, gerginlik ve korku, sululuk ve kabahati kendinde bulm a t
rnden sknt verici hislerle dolmulardr. Hastann belirgin eilimi
her ne ise, ister bir ile veya sevgiliyle, ister bir ocukla veya ebe
veynle, ister iteki patronu veya m esai arkadalaryla olsun, hem en
her nemli ilikisinde ortaya kmtr.

281
N e var ki, uzun sreli terapi srecinde bu hastalarda iki tr de
iim grlm tr: Tepkiyi balatan olaylara verdikleri duygusal
tepkiler daha az skntl, hatta daha sakin ve akn bir hal alm; g
rnr tepkileri ilikiden asl istediklerini alm akta daha etkili olmaya
balamtr. D eim eyen eyse, tem eldeki arzu veya korkular ile en
bataki hissin sancs olmutur. Terapinin bitim ine birka seans kal
dnda, hastalarn szn ettikleri temaslar, terapiye ilk girdikleri
zam ana kyasla olum suz duygusal tepkilerinde yar yarya bir azalma
olduunu ve teki kiiden iddetle bekledikleri olumlu tepkiyi bulma
olaslklarnn iki kat arttn gstermitir. Hi deim eyen eyse, bu
isteklerin kkndeki belirli duyarllk olmutur.
Beyin terim lerini kullanarak, korkulan bir durumun iaretlerine
tepki olarak lim bik devrenin alarm sinyalleri gnderdiini, ancak
prefrontal korteks ve balantl blgelerin yeni ve daha salkl bir
tepki renm i olduklarn ne srebiliriz. Ksacas duygusal ders
ler, -h a tta kalbin en derinlerinde y er eden, ocuklukta renilmi
alkanlklar b ile - yeniden biim lendirilebilir. Duygusal renme
yaam boyu srer.

282
14

Miza Kader Deildir

renilm i duygusal eilim lerin deitirilm esinden yeterince sz et


tik. Peki ya kaltm sal m irasm zn sabit eleri olan tepkilerimiz ne
olacak? Szgelim i, yaplar gerei havai ya da sknt verecek kadar
utanga olan kiilerin alkanlk halini alm tepkilerini deitirebilir
m iyiz? Duygusal pusulann bu alan, srkleyen mizacn, arka plan
da fsldayarak eilim im izi belirleyen hislerin etkisi altndadr. M i
za, duygusal hayatm zn zelliklerim oluturan ruh halleri olarak
tanmlanabilir. Bir dereceye kadar her birim izin tercih ettii bu tr
bir duygusal alan vardr; miza doutan gelen bir veridir; yaamn
geliim inde itici kuvvet olan kaltm sal piyangonun bir parasdr.
H er ebeveyn bunu grmtr. Bir ocuk doum undan itibaren sakin
ve yum uakbal ya da hrn ve zordur. Sorun, bu ekilde biyolojik
olarak belirlenm i duygusal bir km enin deneyim lerle deitirilip
deitirilem eyeceidir. Biyolojim iz duygusal yazgmz deimez
biim de belirler mi, yoksa doutan utanga bir ocuk bile, kendine
gven duyan bir yetikin haline gelebilir mi?
Bu soruya en ak yant, H arvard niversitesinin tannm ge
liim psikologu Jerom e Kaan veriyor.' Kaan en az drt tip m i
za -ekingen, atlgan, neeli ve h z n l - bulunduunu, bunlardan
her birinin deiik bir beyinsel faaliyet modelinin sonucu olduunu
ne sryor. Bize bahedilen m izalar arasnda, her biri duygusal
devrelerdeki kaltm sal ayrm lara dayanan doutan gelme saysz
farkllk bulunm as olasdr; herhangi bir belirli duygunun ne kadar
kolay uyand, ne kadar srd, ne kadar iddetlendii, kiiden
kiiye deiebilir. K agann alm alar, bu m odellerden biri zerin
de younlayor:' M izacn atlganlktan ekingenlie kadar uzanan
boyutu.

283
O nyllardr anneler, bebek ve ocuklarn K aann ocuk geli
imi konusunda yapt alm alara katlm ak zere, H arvard kam
pusundaki W illiam James binasnn 14. katnda bulunan ocuk G e
liimi Laboratuarna tamaktadr. K aan ve birlikte alt dier
aratrm aclar, deneysel gzlem iin getirilm i olan 21 aylk bebek
lerden oluan bir grupta utangaln erken iaretlerini fark etm iler
di. Dier bebeklerle serbest oyunda, bazlar fkr fkr, kendiliinden
bir neeyle en ufak bir tereddt gsterm eden oynuyorlard. Bazlar
ise kararsz ve tereddtl bir ekilde geri duruyor, annelerine yap
yor ve sessizce dierlerinin oyunlarn izliyordu. Yaklak drt yl
sonra, ayn ocuklar anaokuluna baladnda K agann grubu onlar
tekrar gzlem ledi. Aradan geen yllar boyunca da dnk ocuk
lardan hibiri ekingenlem em i, ekingen olanlarn te ikisi ise
suskunluunu srdrmt.
Kaan, fazlasyla hassas ve korkak ocuklarn utanga ve rkek
yetikinlere dntklerini bulgulam tr; ocuklarn yzde 15-20si,
onun deyim iyle, doutan davransal tutukluk gstermektedirler.
Bu ocuklar, bebekliklerinde tanm adklar her eyden ekinirler.
Bu da onlarn yeni yiyecekleri yerken mzmz, yeni hayvanlara ya
da yerlere yaklarken tereddtl ve yabanclarn yannda utanga
davranm asna yol aar. Bu, onlar baka alardan da hassaslatrr;
rnein sululuk hissetm eye ve kendini kabahatli bulm aya daha
yatkn olurlar. Sosyal ortam larda, yeni insanlarla tantklarnda ve
evrelerindeki kiilerin dikkati zerlerine evrildiinde -sn fta ve
oyun alann d a- donup kalacak lde kayglanan ocuklardr bunlar.
Yetikinliklerinde ise, partide kendilerine bir e bulam adklarnda
kenarda kalm aya yatkn olur, topluluk nnde konum a veya gsteri
yapm aktan lesiye korkarlar.
K aganm alm alarndan birindeki Tom adl b ir erkek ocuu
utanga tipin bir rneidir. ocukluu boyunca -ik i, be ve yedi ya
larnda- yaplm her lm de hep en ekingen ocuklar arasnda yer
alyordu. On yandayken yaplan bir grmede, Tom gergin ve
kaskat bir biim de dudaklarn sryor, ellerini ovuturuyor, ifadesiz
yznde sadece kz arkadandan sz ederken gergin bir glm sem e
beliriyordu; cevaplar ksa, hali ve tavr ise ezikti.2 ocukluunun
orta dnemi boyunca, yaklak on bir yama dek, kendisine strap

284
verecek kadar utanga olan Tom, arkadalarna yaklam ak zorunda
kaldnda her yann ter bastn hatrlyordu. Ayn zamanda, evi
ninin yanabileceinden, bir yzm e havuzuna dalm aktan, karanlkta
yalnz kalm aktan youn korkular duyuyordu. Sk sk grd k
buslarda canavarlarn saldrsna uruyordu. Son iki yldr kendisini
daha az utanga hissetse de, hl dier ocuklarn yannda biraz kay
g duyuyor ve u anda sfnfn st yzde bei iinde yer ald halde,
okulda baarl olup olam ayacandan endieli grnyor. Bir bilim
adam nn olu olan Tom, bu alanda kariyer yapm ay ekici buluyor,
nk bu m eslein greceli yalnzl onun ie dnk eilim lerine
uygun dyor.
Buna karlk, Ralph her yanda atlgan ve da dnk ocuk
lardan biriydi. H er zaman rahat ve konukan olan bu ocuk, on
yanda da iskem lesine rahata yaslanp hi sinirli hal ve tavrlar ser
gilemiyor, grm eyi yapanla arasndaki yirm i be yaa ramen, ar
kadaym gibi kendinden emin ve dosta konuuyordu. ocukluu
srasnda yalnzca ksa sreli iki korkusu olmutu; bunlardan biri
yanda kocam an bir kpein zerine atlam asndan sonra kpekler
den, dieri de uak kazalarndan sz edildiini duyduu yedi yanda
um aktan korkm asyd. Hep arkada canls ve popler olan Ralph,
kendini hibir zam an utanga grmemiti.
ekingen ocuklarn, h afif bir strese bile fazlasyla tepki uyand
ran bir sinir devresiyle dnyaya geldikleri anlalyor; doutan iti
baren bunlarn kalpleri yeni insanlar ya da durum lar karsnda dier
bebeklere oranla daha hzl atyor. Yirmi bir aylkken oyun oyna
m aktan geri durduklarnda bile, bebeklerin nabzlarn gsteren m o
nitrlerden, kalplerinin kaygyla kt kt att izlenebiliyordu. K o
layca uyarlabilen bu kaygnn yaam boyu srecek ekingenliklerin
tem elinde yatt grlyor; her yeni insana ya da duruma kar olas
bir tehlikeym i gibi davranyorlar. Belki de bunun sonucu olarak,
ocukluklarnda zellikle utanga, olduklarn hatrlayan orta yal
kadnlar, daha da dnk yatlarna oranla daha fazla korku, kayg
ve sululuk hisleri iinde yaam aya ve m igren, barsak ve mide ra
hatszlklar gibi stresle balantl sorunlara daha eilim li oluyorlar.

285
EKNGENLN NROKMYASI

K agana gre ekingen Tom ile atlgan Ralph arasndaki fark,


m erkezi am igdalada bulunan bir sinir devresinin uyarlabilm esinde
yatmaktadr. K agana gre, Tom gibi korkulu olm aya yatkn kiiler
bu devrenin daha kolayca uyarlm asn salayan bir nrokimyasal
yapyla doar ve bu nedenle tanm adklar eylerden kanr, emin
olm adklarndan ekinir ve kayg duyarlar. Ralph gibi, am igdalasnn
uyarlm a eii ok daha yksee ayarl bir sinir sistem ine sahip olan
lar ise, daha zor korkan, yaps gerei daha da dnk, yeni yerleri
aratrp yeni insanlarla tanm aya daha hevesli kiilerdir.
ocuun kaltm nda hangi m odelin yer aldn gsteren erken
bir ipucu, bebekliinde ne kadar kolay sinirlenen, zor bir ocuk ol
duu ve tanm ad biriyle ya da bir eyle karlatnda bundan ne
kadar rahatsz olduudur. En azndan doduklarnda, be ocuktan
yaklak biri ekingen snfna girerken, bete ikisi de atlgan m iza
ldr.
K agann ortaya koyduu delillerin bir ksm, olaand rkek
kedilerin gzlem lenm esinden elde edilmitir. Yedi ev kedisinden
birisi ekingen ocuklara benzeyen bir korkaklk m odeli sergiler.
Bunlar (kedilerin efsanevi m erakllklann sergilem ek yerine) yeni
liklerden uzak durur, yeni alanlar kefetm ekte isteksiz kalr ve sade
ce en kk kemirgenlere saldrp daha cesur akranlarnn evkle ko
valayacaklar byklerine yaklaam ayacak kadar rkek davranrlar.
D orudan beyin sondalarnda, bu ekingen kedilerin amigdalasnn
baz ksm larnn - rn e in dier bir kedinin tehditkr hrlamasn
duyduklarnda- olaanst uyarlm a kabiliyetine sahip olduklar
bulgulanmtr.
K edilerin ekingenlii, am igdalalannn yaklam a veya kanm a
davrann dzenleyen beyin devrelerini kontrol edebilecek olgun
lua eritii nokta olan, birinci ay sonlarnda oluur. Bir aylk bir
kedi yavrusunun beyin olgunluu, sekiz aylk bir insan yavrusunun-
kine benzer; K agana gre bebeklerde yabanc korkusu sekiz ya
da dokuz aylkken grlr ve odada bir yabanc varken anne da
r karsa sonu gzyalar olur. K ag an a gre, ekingen ocuklar,

286
amigdalay harekete geirerek dk bir uyarlm a eii yaratan ve
bylece am igdalann uyarlm a kapasitesini ykselten norepinefrin ve
dier beyin kim yasallarn kronik olarak yksek dzeylerde miras
alm olabilirler.
Bu artrlm hassasiyetin bir iareti; rnein ocukluklarnda ol
duka utanga olan gen kadn ve erkeklerin laboratuarda sert koku
lar gibi streslere m aruz kaldklarnda, nabzlarnn, daha da dnk
akranlarna kyasla ok daha uzun bir sre yksek dzeyde kalm aya
devam etm esidir; bu da norepinefrin dalgasnn amigdalay istim s
tnde, balantl sinir devreleri yoluyla da sem patik sinir sistemini
uyarlm halde tuttuunu gsterir.4 K agann sylediine gre, e
kingen ocuklarn dinlenm e halinde hem tansiyonlar, hem de gz
bebeklerinin daha fazla bym esinden idrarlarnda daha yksek d
zeylerde norepinefrin iaretleyicilerine kadar tm sem patik sinir sis
temi gstergeleri asndan, tepkisellik dzeyleri daha yksektir.
Sessizlik, ekingenliin bir baka gstergesidir. K aganm ekibi
ekingen ve atlgan ocuklar, tanm adklar ocuklarla birlikteyken
ya da bir grm eciyle konuurken olduu gibi, doal bir ortamda
gzlem lediinde, her zam an ekingen ocuklar daha az konuuyor
du. ekingen bir anaokul ocuu, dier ocuklar kendisine hitap etti
inde hibir ey sylem iyor ve gnnn byk bir blm n sadece
dierlerini oynarken seyrederek geiriyordu. K agann tahm inine
gre, yeni bir durum ya da alglanan bir tehlike karsnda sergilenen
ekingen sessizlik, n beyin, am igdala ve yaknlarndaki sesle ifade
yeteneini kontrol eden limbik yaplar arasnda alan bir devrenin
etkin olduunun iaretidir. (Ayn devreler, stres altnda tkanarak
konuam az hale gelm em izi salar.)
Bu hassas ocuklarn, altnc ya da yedinci sn f gibi erken bir
dnem den itibaren panik nbetleri gibi kayg bozukluklar gelitirm e
riski yksektir. Bu snflardaki 754 kz ve erkek zerinde yaplm bir
alm ada, 4 4 nn en az bir kez panik durum u yaad ya da bunun
birka n belirtisini gsterdii bulgulanm tr. Bu kayg durum lar
genelde, ilk flrt ya da byk bir snav gibi, erken ergenlikte oluan
olaylar tarafndan balatlm tr; ocuklarn ounluu bunlarla daha
ciddi sorunlar gelitirm eden baa kabilir. Ancak ekingen mizal
ve yeni durum lardan olaanst korkan ocuklar, kalp arpntlar,

287
nefes darl ya da bouluyormu gibi bir hisle birlikte ldrm ak veya
lmek derecesinde korkun bir eyin balarna gelecei gibi panik
duygulan Sergiliyordu. A ratrm aclarn kansna gre, bu durumlar
psikiyatrik anlam da panik bozukluu tehisi konulacak kadar cid
di olmasa da, bu ergen ocuklann sonraki yllarda bu bozukluu ge
litirme risklerinin daha yksek olabileceinin iaretini veriyorlard;
panik nbetleri geiren birok yetikin, krizlerin ergenlik yllarnda
baladn belirtmilerdir. B ir kez bu tr bir kriz geirdikten sonra,
bunun tekrarna kar bir korku gelitirm eye hazr hale gelen panik
bozukluu hastalar, bv yzden hayattan uzaklarlar.

HBR EY DERT ETMEM: NEEL MZA

1920lerde gen bir kadn olan June Teyzem, K ansas C ity deki
evini ardnda brakarak, o zam anlarda yalnz bir kadn iin tehlike
li bir yolculua kp, kendi bana angaya gitm eyi gze almt.
Orada, uluslararas ticaret ve entrika m erkezinin polis gcnden bir
ngiliz dedektif ile tanan June, onunla evlenmiti. kinci Dnya Sa-
vann balarnda Japonlar angay ele geirdiklerinde, teyzem ve
kocas Gne m paratorluu adl kitapta ve filmde anlatlan mah
km kampna hapsedilm ilerdi. K am pta be korkun yl geirdikten
sonra, tam anlam yla her eylerini kaybetm i, m eteliksiz bir halde
ngiliz K olom biyasna iade edilm ilerdi.
ocukluum da June ile ilk kez tanm am hatrlyorum. Yalca,
ii iine sm ayan bir kadnd. Sonraki yllarnda onu ksm en fel
brakan bir inme, geirdi; yava ve zahm etli bir iyilem eden sonra
aksayarak da olsa yryebildi. O yllarda yetm ilerinde olan Ju n ela
bir gn krlara ktm z hatrlyorum . Nasl olduysa, -yanmdan
uzaklat ve birka dakika sonra h afif bir barm a duydum ; yardm
istiyordu. D m t ve tek bana kalkam yordu. Yardm etm ek iin
yanna kotum , ben onu kaldrrken June ikyet etmek ya da alayp
szlamak yerine, durumuna gld. Yapt tek yorum , neeli bir ses
le, En azndan yeniden yryebiliyorum , dem ek oldu.
Baz insanlarn duygular teyzem inkiler gibi, kendiliinden olum
lu uca m eyilli gibidir; bu tr kiiler doal olarak neeli ve yum uak

288
baldr, dierleriyse ask yzl ve hznl. M izacn bu boyutu, bir
tarafta coku dier tarafta ise m elankoli olm ak zere, duygusal bey
nin yukar kutuplar olan sa ve sol prefrontal alanlarn greceli et
kinliiyle balantl gibidir. Bu igry byk lde alm alarna
borlu olduum uz, W isconsin niversitesinden psikolog Richard
D avidsona gre, sol frontal lobundaki etkinlik sa loba oranla daha
fazla olanlar daha neeli bir m izaca sahiptir; bunlar genellikle insan
lardan ve hayatn kendilerine sunduu eylerden k ey if alr ve aynen
June Teyze gibi, terslikleri atlatabilirler. Greceli olarak sa tarafn
daki etkinlik daha fazla olanlar ise olum suzlua ve keyifsizlie m e
yilli olur ve hayatn zorluklar karsnda kolayca telaa kaplrlar;
bir anlam da, endie ve depresyonlarnn nn kesem ediklerinden,
ac ekerler.
D avidsonm deneylerinden birinde, sol frontal alanlarda en fazla
etkinlik gsteren denekler, en ok sa tarafta etkinlik gsteren on be
kiiyle karlatrlm t. Belirgin sa frontal etkinliine sahip olan
lar, bir kiilik testinde ak seik bir olum suzluk eilimi sergilem i
lerdi. W oody A llenn kom ik rollerle taklit ettii, en ufak bir eyde
bir felaket grerek alarm a geen, korkakla ve karam sarla yatkn
olan, bunaltc zorluklar ve her yerde pusuya yatm tehlikelerle dolu
bir dnyaya kukuyla bakan tiplere uyuyorlard. M elankoliklerin ak
sine, daha kuvvetli b ir sol frontal etkinliine sahip olanlarsa dnyay
ok farkl gryorlard: nsanlarla kaynaabilen, neeli, genelde ok
eyden zevk alan, ou zam an keyifli, daha kuvvetli bir zgven his
sine sahip ve hayata ballklarnn karln aldn hisseden kii
lerdi. Psikolojik testlerdeki puanlar da, depresyon ve dier duygusal
sorunlar asndan, yaam boyu daha dk bir risk tadklarn or
taya koyuyordu.6
Klinik depresyon gem iine sahip kiilerin beyinlerinde, hi
depresyon geirm em i kiilere kyasla sol frontal lobda daha dk
dzeyde, sada ise daha fazla etkinlik olduunu bulgulayan D avid
son, yeni depresyon tehisi konulm u hastalarda da ayn eilimi gr
mtr. D avidsonm deneylerle snanm ay bekleyen tahminine gre,
depresyonun stesinden gelenler sol prefrontal loblarndaki etkinlii
artrm ay renm i kiilerdir.

289
Yapt aratrm a insanlarn iki utan birinde yer alan yzde otu
zunu kapsasa da, Davidson, hem en herkesin beyin dalgas m odelleri
ne gre iki tipten birine yakn olarak snflandrlabileceini sylyor.
Ask suratllarla gler yzller arasndaki miza fark, byk ya da
kk apta pek ok ekilde kendini gstermektedir. rnein bir de
neyde gnlller ksa film program lar izlemiti. B unlardan bazlar
-b an y o yapan bir goril, oynayan bir kpek yavrusu g ib i- elenceliy
di. Dierleri ise, hem ire eitimi iin hazrlanm , bir am eliyatn i
karartc ayrntlarn ne karan retici bir film gibi, olduka ra
hatsz ediciydi. Beyninin sa yars etkin olan kasvetli kiiler neeli
filmleri sadece yle byle elenceli bulurken, am eliyatn kan revan
iindeki grntsne ar bir korku ve tiksinm e tepkisi gstermiti.
Neeli grup ise, ameliyata en dk dzeyde tepki verirken, en kuv
vetli tepkileri neeli filmleri izlerken keyiflenm e eklindeydi.
yle grnyor ki, m izacm z tarafndan hayata ya olumlu ya da
olum suz bir tepki verm eye ayarlanm bulunuyoruz. H znl ya da
neeli bir m izaca eilimin, ekingenlik ya da atlganlk eilimi gibi
hayatn ilk ylnda ortaya kmas, bu zelliin kaltm sal olarak be
lirlendiini iaret eden bir gerektir. Beynin byk bir ksm gibi,
frontal loblar da yaam n ilk birka aynda olgunlarlar ve bu yzden
doum dan itibaren yaklak on ay geene dek etkinlikleri gvenilir
bir biim de llem ez. Ancak D avidson bu kadar kk bebeklerde
bile, frontal loblarn etkinlik dzeylerinden anneleri odadan ktn
da alayp alam ayacaklarnn tahm in edilebildiini grmt. B un
larn arasndaki ilinti, neredeyse yzde yzd: Bu ekilde teste tabi
tutulm u dzinelerce bebekten, her alayanda sa beyin etkinliinin;
her alam ayanda ise sol beyin etkinliinin fazla olduu grlmt.
Yine de, m izacn bu tem el boyutu doutan ya da ok ksa bir
sre som asnda yerlem i olsa bile, surat asmaya eilimli olanlar
m z hayatn arpac kum rusu gibi dnerek, tuhaf bir ekilde geir
m eye m ahkm deildir. ocukluun duygusal derslerinin, kaltsal
bir eilimi glendirm ek ya da bastrm ak yoluyla, m iza zerinde
derin bir etkisi olabilir. ocuklukta beynin ok byk esneklie sa
hip olm asnn anlam, bu yllardaki deneyim lerin hayatn sonuna ka
dar kalc etkisi olacak biim de sinir yollarn ekillendirebileceidir.
M izac iyi ynde deitirebilecek deneyim eitlerinin belki de en iyi

290
rnei, K agann ekingen ocuklarla yapt bir aratrm ada ortaya
kan gzlemde sakldr.

. AIRI UYARILABLEN AMGDALAYI EHLLETRMEK

K aanm alm alarndan ortaya kan iyi haber, tm korkulu


bebeklerin hayattan hep ekinecek ekilde byyp gitmedikleridir;
m iza kader deildir. Ar uyarlabilen amigdala, dora deneyim
lerle ehliletirilebilir. nem li olan, ocuklarn byrken rendik
leri duygusal dersler ve tepkilerdir. ekingen ocuk iin balangta
nem li olan, ebeveyni tarafndan kendisine nasl davranld, do
laysyla doutan gelen ekingenliiyle baa km ay nasl ren
diidir. ocuklar iin yava yava tevik edici deneyim ler yaratan
anne-babalar, onlara korkaklklarn yaam boyu giderebilecek bir
ey sunm u olurlar.
Ar uyarlabilen bir am igdalann tm iaretleriyle dnyaya gel
mi bebekten birisi, anaokuluna girdiinde tm ekingenliini
yitirmi olur.7 Bir zam anlar korku dolu olan bu ocuklar evde gz
lemlendiinde, doutan ekingen ocuklarn zamanla daha atlgan
m olaca, yoksa yeniliklerden rkp zorluklar karsnda altst m
olaca konusunda ebeveynlerin, zellikle de annelerin etkisinin
byk olduu grlmtr. K agann aratrm a ekibinin bulgular
na gre, baz anneler ekingen ocuklarn rahatsz edici her eyden
korumalar gerektiine inanrken; bazlar da ocuun bu zor anlarla
ba etmeyi renm esine ve bylece hayatn kk m cadelelerine
ayak uydurabilm esine yardm c olm ann daha nemli olduunu d
nr. Korum ac zihniyetin belki de ocuu korkularn alt etmeyi
renme frsatlarndan yoksun brakt iin korkulan artrd g
rlr. ocuk yetitirm ede uyum salamay ren felsefesi, korkak
ocuklarn cesaretlenm esine yardm c olmu gibidir.
Bebekler alt aylkken evlerinde gzlemlendiinde, korumac an
nelerin onlar huysuzluk yaptklarnda ya da aladklarnda yattr
maya alrken kaldrp kucaa aldklar ve bunu, bebeklerin rahat
szlk anlaryla baa km ay renm elerine yardm c olmaya alan
annelerden daha uzun bir sreyle yaptklar saptand. Bebeklerin

291
sakinken ve rahatszken kucaklandklar zam an birbiriyle kyaslan
dnda, korum ac annelerin onlar rahatsz olduklarnda, sakin d
nemlerine oranla ok daha uzun sre kucakta tuttuklar grld.
Bir baka fark ise bebekler bir ya dolaylarndayken ortaya k
mt: Korum ac anneler, ocuklar, yutabilecekleri bir nesneyi az
na alm ak gibi zararl olabilecek bir ey yaptklarnda snr koym akta
daha yum uak ve dolayl davranrlar. Buna karlk dier anneler
empatik, kesin snrlar koyan, dorudan em irler veren, ocuklarnn
hareketlerini durdurup sz dinlem elerinde srar eden bir tarz sergi
ler.
dnsz davranm ak neden korku eilim inin azalm asna yol a
sn? K agann dncesine gre, bir bebek ilgin (ama annesine gre
de tehlikeli) bir nesneye doru emeklem eye devam ederken, annenin
ekil oradan! uyarsyla durdurulduunda bir ey renir. Bebek
o anda h afif bir belirsizlikle ba etm eye zorlanmaktadr. Bu m ca
delenin hayatn ilk ylnda yzlerce kez tekrar etm esi, bebee yaam
boyu beklenm edik durum larla karlam ann kk dozlar halinde
srekli provasn yapma olanam tanr. K orku duyan ocuklarn
stesinden gelmeyi renm eleri gereken, tam da bu karlam adr
ve dersi renm eleri iin kaldrabilecekleri dozlarda olm as gerekir.
Bylesi karlam alar, bebeini seven ancak onu rahatsz eden her
eyi ortadan kaldrm aya kom ayan ve her defasnda onu yattrm a
yan anne-babalar eliinde gerekletiinde, ocuk yava yava bu
tr anlarla kendisi baa km ay renir. Bir zam anlar korkak olan
bebekler, iki yanda yeniden K agann laboratuarna getirildikle
rinde, bir yabanc onlara ka atnca ya da deneyi yapanlardan biri
tansiyon aletinin bandm kollarna sarnca, gzyalarna boulmalar
olasl daha azdr.
K agann vard sonu udur: Fazla[syla] tepkili olan bebekle
rin anneleri olum lu sonu yaratm ak um uduyla onlar engellem nilik
hissi ve kaygdan koruduklarnda, bebeklerin tereddtleri daha da
iddetlenerek tam tersi bir etki olutuu grlm ektedir.8 Bir baka
deyile, korum ac strateji; ekingen bebekleri yabanc durum lar kar
snda kendi kendini sakinletirm eyi renm e ve korkularnn ze
rinde biraz da olsa denetim kazanm a frsatlarndan yoksun brakarak
geri teper. N rolojik dzeyde, bunun anlam tahm inen, o bebeklerin

292
prefrontal devrelerinin dnm eden oluuveren bu korkuya alterna
tif tepkileri renm e ansn karm asdr; bunun yerine gem vurula-
mam korku eilim leri tekrarlanarak kuvvetlenir.
Buna karlk, K aganm bana syledii gibi, Anaokuluna gel
diklerinde daha az ekingen olan ocuklarn, onlar daha da dnk
hale getirm ek iin nazike bask yapan anne-babalara sahip olduklar
grlmektedir. Bu m iza zelliinin deim esi, belki de fizyolojik
tem elinden tr dierlerine oranla biraz daha zor gibi grnse de,
hibir insan nitelii deim ez deildir.
Baz ekingen ocuklar, ocukluk yllar boyunca deneyim leri
ana sinir devrelerini ekillendirm eyi srdrdke, cesaret kazanrlar.
ekingen bir ocuun bu doal kstlam ay am a ihtim alinin fazla
olduunun iaretlerinden biri, daha yksek dzeyde sosyal yeterlili
e sahip olabilm esidir: birlii yapm as ve dier ocuklarla anlaa
bilm esi, empatik, verm eye ve paylam aya yatkn, dnceli olmas,
yakn arkadalklar kurabilm esi gibi. Bu zellikler, drt yalarnda
ilkin ekingen m izal olarak tanm lanm , on yalarna geldiklerin
de ise bunu stlerinden atabilm i bir grup ocukta grlmtr.
Buna karlk, drt yandaki ekingen ocuklar arasndan, ayn
alt yl iinde m izac pek az deienler, duygusal olarak daha az
yeterliydi. Stres altnda alyor, daha kolayca dalyor; duygusal
anlam da uygunsuz davranyor; korkaklk, som urtkanlk veya m z
m zlk yapyor; en ufak bir engellenm eye fkeyle karlk veriyor;
doyum u ertelem ekte zorluk ekiyor; eletiriye kar fazlasyla hassas
ya da gvensiz b ir tavr alyorlard. Tabii ki, bu duygusal sorunlarn
anlam bu ocuklarn balangtaki tereddtlerinin stesinden gelse
ler bile baka ocuklarla ilikilerinin skntl olacadr.
Buna karlk, utanga bir m izaca sahip ancak duygusal adan
daha yeterli olan ocuklarn ekingenliklerini kendiliklerinden nasl
atklarn grm ek kolaydr. D aha fazla sosyal beceriye sahip olan
bu ocuklarn, dier ocuklarla bir dizi olum lu deneyim yaam a ola
sl ok daha fazladr. Szgelimi bu tr bir ocuun yeni bir oyun
arkadayla konum ak konusunda ekinceleri olsa da, buzlar bir kere
krldnda sosyal ortam da parlayabilmektedir. Bu tr bir sosyal ba
arnn yllar boyu dzenli tekrar, doal olarak ekingen olanlarn
zgven kazanm asn salar.

293
Cesaret kazanm aya doru ilerleyen bu ocuklarn durumu umut
vericidir; doutan gelen eilim lerin bile bir dereceye kadar deie
bileceinin belirtisidir. Dnyaya geldiinde ok kolay korkuya ka-
plabilen bir ocuk, tanm ad bir ey karsnda sakinleebilm eyi,
hatta da dnk olm ay renebilir. rkeklik, ya da herhangi bir
baka miza, duygusal hayatlarm zn biyolojik verilerinin bir para
s olabilir; ancak bize miras kalm zelliklerim izin getirdii belirli
bir duygusal m enyle snrl olm ak zorunda deiliz. Kaltsal snrlar
iinde bile bir olaslklar dalm sz konusudur. D avransal gene
tikilerin gzlem ledii gibi, genler tek bana davran belirlemez;
evremiz, zellikle de byrken yaadklarm z ve rendiklerimiz,
yaam ilerledike m izala ilgili b ir eilim in nasl ifade bulacan
belirler. Duygusal yeteneklerim iz sabit veriler deildir; doru bir
renm eyle gelitirilebilirler. Bunun nedeni ise, insan beyninin olgun
lam a biim inde sakldr.

OCUKLUK; BR FIRSAT PENCERES

nsan beyni, doum da tam olum u deildir. En youn byme


ocuklukta gereklese de. beyin yaam boyunca kendini biim
lendirm eye devam eder. ocuklar, olgunlam beynin barndrabi
leceinden ok daha fazla sayda nronla doar. Budam a olarak
bilinen bir srecin sonunda, beyin daha az kullanlan nron balan
tlarn yitirip en ok kullanlan sinaps devrelerindeki gl balan
tlar oluturur. Fazlalk sinapslar elden kararak budam ak, sesin
nedenini ortadan kaldrarak beyindeki ses sinyali orann ykseltir.
Bu sre hzl ve devam ldr; sinaptik balantlar saatler ya da gnler
iinde oluabilir. zellikle ocuklukta, deneyim ler beyni heykeltra
gibi yontar.
D eneyim in beyin geliim i zerindeki etkisinin klasik gsterimi,
N obel dll iki nrolog, Thorsten Wiesel ve David Hubel tara
fndan gerekletirilm itir.10 Kedilerde ve m aym unlarda hayatn ilk
aylarnn, gzden gelen sinyallerin yorum land grsel kortekse bu
sinyalleri tayan sinapslarn geliimi iin kritik bir dnem olduunu
gstermilerdir. Bu kritik dnem esnasnda eer bir gz kapal ka

294
lrsa, o gzden grsel kortekse ulaan sinaps says giderek nemini
yitirirken, ak gzden gelen sinapslarn says oalr. Kritik dnem
sonrasnda kapal olan gz aldndaysa, hayvann o gz ilev
sel adan kr olmaktadr. Gzn kendisinde hibir ey olmamasna
ramen, o gzden grsel kortekse pek az devre yorum lanm ak zere
sinyal ulatrr.
nsanlarda grm e ilevi iin kritik dnem, hayatn ilk alt yl bo
yunca srer. Bu sre iinde norm al grme, gzde balayan, grsel
kortekste biten ve giderek karm aklaan grsel sinir devrelerinin
oluum unu uyarr. Bir ocuun gz sadece birka haftalna bant-
lanp kapatlsa bile bu gzn grm e kapasitesinde hasar oluabilir.
B u dnem de bir ocuun tek gz aylarca kapal kalrsa, sonradan
aldnda o gzn ayrntlar grm e yetenei zarar grm olur.
G elien beyin zerinde deneyim in etkisini, zengin ve fakir
fareler zerinde yaplm aratrm alar canl bir ekilde gsteriyor.11
Zengin fareler kk gruplar halinde m erdivenler ve dnen te
kerlekler gibi, farelere elenceli gelen eylerle dolu kafeslerde ya
yorlard. Fakir fareler ise bunlarn benzeri, ancak bombo, hibir
elencesi olm ayan kafeslerde bulunuyorlard. Aylar getike zengin
farelerin neokortekslerinde nronlar birbirlerine balayan sinaps
devreleri ok daha karm ak alar gelitirirken, fakir farelerin nron
devreleri ise seyrek kalm t. Fark o kadar bykt ki, zengin farele
rin beyinleri daha arlam - v e belki de pek de artc olmayan bir
ek ild e- fakir farelere kyasla labirentleri zmekte ok daha baarl
olmulard. M aym unlarla yaplan benzeri deneyler de, deneyim a
sndan zengin ve fakir olanlar arasndaki farklar gsterm itir ve
ayn etkinin insanlarda da kendini gsterecei kesindir.
Psikoterapi -y a n i, sistemli bir biim de duygusal adan yeniden
renm e- deneyim in nasl hem duygusal m odelleri deitirip, hem
de beyni biim lendirebileceinin b ir rneini sunmaktadr. Bunun
en etkileyici kant, obsesif-kom pulsif bozukluktan tedavi grmekte
olan hastalar zerinde yaplan bir alm adan elde edilm itir.12 Sk
grlen kom pulsiyonlardan biri el ykamadr; bu, hastann derisi
atlayacak hale gelene kadar hatta bir gnde yz kereye kadar ya
plabilmektedir. P E T taraycsyla yaplan almalar, obsesif - kom-

295
pulsiflerin prefrontal loblarndaki etkinliin norm alden daha fazla
olduunu gsteriyor.13
Bu aratrm ada, hastalarn yarsna standart ila tedavisi, fluok-
setin (daha iyi bilinen m arkasyla, Prozac), uygulanrken, yars da
davran terapisi grmt. Terapi srasnda hastalar sistemli olarak,
obsesyon veya kom pulsiyonlarn harekete geirmeden, bunlara ne
den olan nesneye m aruz braklm lard; rnein el ykam a kompul-
siyonu olan hastalar lavabonun bana getirilm i, ellerini ykam alar
na izin verilmem iti. Ayn zam anda hastalar kendilerini drten korku
ve endielerini -ellerin i ykayam am ann, onlar iin bir hastala ya
kalanp lm ek anlamna gelmesi g ib i- sorgulam ay renmilerdi.
Yava yava, aylarca sren benzer seanslarn sonucunda, hastalarn
kom pulsiyonlan, aynen ila alanlarda olduu gibi, giderek kaybol
maya balamt.
Asl hayret verici bulgu; PET taraycsyla yaplan test sonucun
da, davran terapisine tabi tutulan hastalarda, aynen fluoksetinle
tedavi edilmi hastalarda olduu gibi, duygusal beynin anahtar bir
ksm olan kaudate nukleus'un etkinliinde belirgin bir d g-
riilmesiydi. D eneyim ler en az ilalar kadar etkili bir ekilde beyin
ilevini deitirerek arazlar ortadan kaldrmt!

HAYAT PENCERELER

Tm canl trleri arasnda, beyinlerinin tam olgunlam as en fazla


zam an alan insanlardr. ocukluk dnem inde beynin her alan fark
l bir hzda gelise de, ergenliin balangc beyindeki en kapsam l
budama dnem lerinden biridir. Duygusal yaam iin hayati nem ta
yan baz beyin alanlar, olgunlam as en uzun srenler arasndadr.
Duygusal alanlar erken ocuklukta, lim bik sistem ergenlikte olgun
larken, duygusal zdenetim in, anlam ann ve ustalkl tepkinin bei
i olan frontal loblar ge ergenlie, 16 ve 18 ya arasnda bir yerlere
kadar, gelimeye devam ederler.14
ocukluk ve ergenlik yllar boyunca srekli tekrarlanan duygu
ynetim i alkanlklar bu devreleri biim lendirm eye bizzat yardm c
olacaktr: Bu, ocukluu yaam boyu srecek duygusal eilimleri bi

296
imlendirmek iin hayati bir frsat penceresi haline getirir; ocukluk
ta edinilm i alkanlklar sinir m im arisinin tem el sinaps balantla
rna yerletikleri iin, hayatn sonraki yllarnda bunlar deitirm ek
zorlar. Duygularn idaresinde prefrontal loblarn nemini dnd
mzde, beynin bu blgesindeki sinapslarn ekillendirilm esi iin
karmzda alan byk pencere, beynin grkem li tasarm iinde
bir ocuun yllar boyu edindii deneyim lerin duygusal beynin d
zenleyici devreleri zerinde kalc balantlar yapabilm esi anlam na
gelebilir. Grdm z gibi, hayati deneyim ler, ebeveynin ocuun
ihtiyalar konusunda ne kadar gvenilir olduunu ve bunlara ne ka
dar karlk verebileceini, ocuun kendi skntsn giderm eyi ve
drt kontroln renm esi iin salanan im knlar ve rehberlii,
em patiyi pratikte gerekletirebilm i olm ay kapsamaktadr. Ayn
ekilde, ihmal ya da kt muamele, kendine dnk veya kaytsz
ebeveynin ocukla ahenksizlii ya da zalim ce bir disiplin, duygusal
devreler zerinde iz brakabilir.15
lk nce bebeklikte renilen ve ocukluk sreci boyunca stn
de allan en nemli duygusal derslerden birisi, rahatszken kendini
yattrma tarzdr. ok ufak bebeklerde, bu yattrm a iini bakc
s stlenir: B ir anne, bebeinin aladn duyar ve sakinleene ka
dar onu kucanda tutup sallar. Baz kuram clara gre, bu biyolojik
ahenk, ocuun bunun aynsn kendi kendine yapm ay renmesine
yardmc olur.16 On ve on sekiz ay arasndaki kritik dnemde, pref
rontal korteksin orbitofrontal alan hzl bir biim de limbik beyinle,
skntnn ana alteri haline gelecek olan balantlar kurmaktadr.
Bir tahm ine gre saysz yattrlm a durum larndan geerek, na
sl sakinleeceini renm esine yardm c olunan bebekte, sknty
kontrol eden bu devrenin balantlar daha kuvvetli olacaktr; by
lelikle ileride rahatszlk duyduunda kendi kendini yattrabilm eyi
daha iyi becerecektir.
Hi kukusuz, beynin olgunlam as ocua giderek daha kar
mak duygusal aralar sunduka, kendini yattrm a sanat yllar
boyunca ve yepyeni yntem lerle renilir. Unutm ayalm ki, lim bik
drtleri dzenlem ekte ok nemli olan frontal loblar ergenlie ge
erken olgunlar.17 ocukluk boyunca kendi kendini biim lendir
meyi srdren bir dier anahtar devrenin m erkezi; bir ucunda kalbi

297
ve bedenin dier paralarn dzenleyen, dier ucundaysa adrenalle
den am igdalaya sava ya da k a tepkisini balatan katekolaminleri
salglanm as iin sinyaller gnderen vagus sinirindedir. ocuk yeti
tirme tarznn etkisini deerlendiren W ashington niversitesinden
bir ekip, duygusal adan ustalk sergileyen ebeveynliin vagus siniri
ilevinde olumlu ynde bir deiim e yol atn kefetmitir.
Bu aratrm ann bandaki psikolog John G ottm ana gre, ebe
veynler vagus sinirinin uyarlm a derecesini, ocua duygusal rehber
lik yaparak deitirirler: O nlarla duygular anlamak, eletirici ve yar
glayc olm am ak, duygusal zorluklara zm bulucu bir yaklam
sergilem ek hakknda konuarak, bakasna vurm ak veya zgnken
kendini geriye ekm ek yerine alternatif retm ek gibi konularda, ne
yapacaklarn retirler. A nne-babalar bunu iyi yaptnda ocuklar
bedende sava ya da k a horm onlarn harekete geiren vagus siniri
etkinliini daha iyi bastrarak, daha olum lu davranlar sergileyebi
lir.
Duygusal zeknn ana becerilerinden her birinin ocuklukta bir
ka yla yaylan kritik dnem lerinin olmas akla yakn grnyor.
H er dnem , ocua faydal duygusal alkanlklar yerletirebilm ek
te yardm c olacak bir frsat penceresini temsil eder; bu frsat karl
m sa, hayatn sonraki yllarnda dzeltici derslerin sunulabilm esi bir
o kadar zorlaacaktr. ocuklukta sinir devrelerinin youn bir ekilde
yontulm as ve budanm as, erken yllarda atlatlan duygusal badirele
rin ve travm alarn yetikinlikte neden bu denli kalc ve yaygn et
kileri olduunu aklayabilir. Ayrca, psikoterapinin bu eilimlerden
bazlarn etkilem esinin neden bu kadar uzun zam an aldn ve daha
nce grdm z gibi, terapiden sonra bile stleri yeni igriiler ve
yeniden renilm i tepkilerle kaplanm olsa da bunlarn neden te
m elde sakl kaldn da aklayabilir.
Beyin, ocuklukta grld kadar geni lde olm asa da, as
lnda hayat boyu esnekliini korur. H er trl renme, beyindeki
bir deiiklii, bir sinaps balantsnn kuvvetlendiini iaret eder.
O bsesif-kom pulsif bozukluu olan hastalardaki beyin deiiklikleri,
duygusal alkanlklarn sinirsel dzeyde bile, biraz sreli bir abay
la hayatn her dnem inde biim lendirilebildiini gsteriyor. Travma
sonras stres bozukluunda (hatta, terapide bile) beyinde olan eyler,

298
tekrarlanan veya youn yaanan tm duygusal deneyimlerin netice
sinde oluan olum lu ya da olum suz etkilerin benzeridir.
Bu tr derslerin en anlaml olanlarndan bazlar ocua ebeveyn
tarafndan verilir. Bebeklerinin duygusal ihtiyalarn ahenk iinde
kabul eden ve karlayan ya da em patiyle terbiye veren anne-baba
larla; kendine dnk, ocuunun skntsn grmezden gelen veya
bararak, vurarak keyfi bir terbiye veren ebeveynlerin ocua ala
d duygusal alkanlklar birbirinden ok farkldr. Bir anlamda pek
ok psikoterapi yntem i, hayatn nceki dnem lerinde saptrlm ya
da tam am en eksik kalm eylerin telafisi iin verilen bir zel derstir.
O halde, ocuklara duygusal becerileri besleyip yetitiren efkati ve
rehberlii ocuklara daha ilk batan salayarak, ileride bu zel ders
lere ihtiya duym alarn nlem ek iin elim izden geleni yapsak, daha
iyi olm az m?

299
BENC bo lum

DUYGUSAL
OKURYAZARLIK
15

Duygusal Cehaletin Bedeli

H e r ey kk bir anlam azlkla balam , sonra olay bymt.


Thom as Jefferson Lisesi son snfndan Ian M oore ve onun bir snf
k Tyrone Sinkler, 15 yandaki arkadalar Halil SumpterTa
nce bir taktlar. Sonra onu taciz ve tehdit etm eye baladlar. So
nunda da bu olay patlak verdi.
H alil, lan ve Tyronedan dayak yem e korkusuyla, bir sabah okula
.38 kalibrelik bir silah getirdi ve bir okul bekisinden en fazla 7-8
metre uzakta, burnunun dibindeki her iki ocuu koridorda vurarak
ldrd.
Bu tyler rpertici olay, duygularn idaresinin anlam azlklar ba
rl yntem lerle halletmeyi ve hatta, dierleriyle sadece iyi gein
meyi renm eye ok byk ihtiya olduunun yem bir iareti olarak
da grlebilir. im diye kadar hep okul ocuklarnn m atem atik ve
okum ada geri kalm asndan rahatsz olan eitimciler, deiik ve daha
acil bir eksikliin farkna varyorlar: Duygusal cehalet.1 Akademik
standartlar ykseltm ek iin vlesi abalar gsterile dursun, bu yeni
ve sorun yaratan eksiklie standart okul m fredatnda yer verilm i
yor. New Yorkun Brooklyn ilesinden bir retm enin dedii gibi,
okullarda u anki vurgulama, okul ocuklarnn ne kadar iyi okuyup
yazdyla, gelecek hafta hayatta olup olm ayacaklarndan daha fazla
ilgilendiim izi gsteriyor.
Bu eksikliin iaretlerini, okullarda gitgide olaanlamakta olan,
lan ve Tyroneun vurulm as gibi iddet olaylarndan grebiliriz. A n
cak bunlar m nferit olaylar olm ann tesindedir; dnya trendlerinin
nderi olan A m erikadaki ergenlerin iinde bulunduu kargaann
trm anyla ocuk yatakilerin soranlar u tr istatistiklerden oku
nabilir:2

303
Son yirmi yla kyasla, A m erikada 1990larda iddet sularn
dan tutuklanan reit olm am genlerin orannn en yksek dzeye
trmand grlmtr. Zorla tecavzden tutuklanan ergen genler
iki katma; silahla ate etme olaylarndaki arta paralel olarak cinayet
suundan tutuklananlar da drt katna kmtr.3 Ayn dnem iinde
ergen yatakiler arasnda intihar oranyla, cinayet kurban olan on
drt ya altndaki ocuklarn says da katna kmtr.4
Gen kzlar, daha fazla sayda ve daha erken bir yata hamile
kalmaktadr. 1993 yl itibaryla, on - on drt ya aras kzlar arasnda
doum yapanlarn, bazlarnn deyim iyle bebek yapan bebeklerin
oran, be yl boyunca srekli art gstermitir. Ayn ekilde istem e
den ham ile kalan ergen kzlarn oran ve arkada arasnda cinsel ili
ki basks da artmtr. Ergenler arasnda, zhrevi hastalk orannda
da son otuz yl iinde kat art olm utur.5
Bu rakam lar um ut krc olsa da, siyahi A m erikan genliine,
zellikle de kent m erkezlerinde yaayan kesim ine baktmzda,
oranlarn bazen ikiye, e ya da daha fazlasna katlanm as durumun
ne kadar vahim bir hal aldn ortaya koymaktadr.
rnein, 1990lardan nceki yirm i yl boyunca beyaz genler
arasnda kokain ve eroin kullanm yzde artarken, siyahi A m e
rikal genler arasnda bu oran inanlm az derecede artarak yirmi yl
ncesinin on katma kmtr.6
Genler arasndaki en yaygn rahatszlk nedeni ruhsal hastalk
lardr. A r ya da h afif depresyon belirtileri ergenlerin te birine
yaknn etkilem ektedir; kzlarda depresyon vakalar ergenlikte ikiye
katlanmaktadr. Gen kzlar arasnda yem e bozukluu vakalarnn
says da iyice trm anm tr.7
Son olarak, bir eyler deim edii takdirde, bugnn ocukla
rnn uzun vadede evlenip eleriyle birlikte verim li ve istikrarl bir
yaam srme olasl, her kuakla birlikte daha da azalmaktadr. 9.
K sm da grdm z gibi, 1970lerd ev e 1980lerde boanm a oran
yzde ellilerdeyken, 1990lara girdiim izde yeni evliler arasndaki
boanm a oranna bakarak yaplan tahmin, bugnk gen insanlarn
yapt evlilikten ikisinin boanm ayla sonulanaca ynndedir.

304
DUYGUSAL ZAAF
Tehlike anlarn alan bu istatistikler, aynen km r m adencisi
ne tnelde ok az oksijen kaldnn iaretini veren madenci kanar-
y asnm lm ne benzetilebilir. Bu kadar ciddi saylarn tesinde,
bugnk ocuklarn kt durum u daha incelikli bir dzeyde henz
aka bir krize dnm em i gndelik sorunlarda grlebilir. D uy
gusal yeterlilik dzeyinin dm ekte olduunu dorudan gsteren bir
barom etre olarak, belki de en anlam l bulgular, yalan yediyle on alt
aras deien Amerikal ocuklardan oluan ulusal apta bir rnekle
m eyle, ocuklarn 1970lerin ortasndaki ve 1980lerin sonlarndaki
duygusal durum larnn kyaslanm asndan elde edilmitir.8A nne-ba
balarn ve retm enlerin deerlendirm elerine gre, sistem atik bir
ktlem e sz konusuydu. D ierlerinden daha ok gze batan tek bir
sorun yoktu; tm gstergeler yanl ynde bir gidiat iaret ediyor
du: ocuklarn ortalam a olarak daha zay f kald haller unlard:
Kendini geri ekm e ya da sosyal sorunlar: Yalnzl tercih etme;
ketum davranm a; fazlasyla surat asma; enerji eksiklii; mutsuzluk,
fazlasyla bam llk
K aygd ve depresif: Yalnzlk, birok korku ve endie; m kem
mel olma ihtiyac; sevilm ediini hissetm e; sinirli, zgn ve depres
yonda olma
Dikkat y a da m uhakem e sorunlar: D ikkat edem em e ya da yerin
de duramam a; hayal kurma; dnm eden hareket etme; younlaa-
m ayacak kadar sinirli olma; okul devlerini iyi yapam am a; zihnin
den baz dnceleri atamama
Su ileme eilim i ve saldrganlk: Balarn derde sokan ocuk
larla dolama; yalanclk ve sahtekrlk; bakalarnn eyalarn tah
rip etme; evde ya da okulda sz dinlem em e; inat ve karam sar olma;
ok konum a; fazlasyla eziyet etm e; abuk fkelenme

Bu sorunlarn herhangi biri tek bana kim seyi irkiltm ese de,
toplu olarak geni kapsam l bir deiim in ocukluk deneyim inin ii
ne szan bir tr yeni zehirin gstergesi oluyor, duygusal yeterlilik
asndan geni apl eksikliklerin bulunduunu iaret ediyor. Bu
duygusal zaaf, m odem yaam n tm ocuklara dettii evrensel bir

305
bedel gibi grnyor. A m erikallar, kendilerini dier kltrlerle kar
latrdklarnda, sorunlarnn ok daha kt olduunu vurgulasalar
da, dnyann eitli lkelerinde yaplan aratrm alarda A m erikada-
kine eit ya da daha kt oranlar bulunmutur. rnein, 1980lerde
Hollanda, in ve A lm anyadaki retm enler ve anne-babalar, o
cuklarn sorunlarn 1976da Amerikal ocuklarda saptananla aa
yukar ayn dzeyde olarak deerlendirm ilerdi. Avustralya, Fransa
ve Taylandn da dahil olduu baz lkelerdeki ocuklar ise u an
A m erikada olduundan daha kt bir dzeydeydi. A ncak bu durum
ok uzun bir sre devam etmeyebilir. D ier birok gelim i ulusla
karlatrldnda, A m erikada duygusal yeterliliin aa ekilm e
sini krkleyen daha genel etkenlerin glendii grlm ektedir.9
ster zengin olsun ister fakir, hibir ocuk tehlikeden bak de
ildir; bu sorunlar evrenseldir ve her trl etnik, rk ve gelir grubun
da ortaya kmaktadr. Yoksulluk iindeki ocuklar en kt duygusal
beceri siciline sahip gibi grnse de, on yllk zam an dilim leri bo
yunca ktlem e oranlan orta sn f ya da zengin ocuklardan daha
kt deildir; hepsi aym dzenli d gstermektedir. Buna para
lel olarak, psikolojik yardm alan ocuklarn says e katlanrken
(belki de yardm bulm a olanaklarnn arttn gsteren iyi bir iaret)
kendilerine yardm edilm esini gerektirecek kadar duygusal sorunu
olup bu yardm bulm am olanlarn says iki katna - 1 976da yzde
9 dan 1989da yzde 18e - km tr (kt bir iaret).
Com ell niversitesinin tannm geliim psikologu Urie Bron-
fenbrenner, ocuklarn ruh sal konusunda uluslararas bir kyas
lama yapmtr: yi destek sistem lerinin olm ad durum larda, d
kaynakl stresler gl aileleri bile paralayabilecek kadar bym
tr. Eitimi ve geliri iyi olanlar da dahil olm ak zere, ailenin gnlk
hayatnn tela, istikrarszlk ve tutarszl, toplum un tm katm an
larna yaylm durumdadr. Tehlikede olan, bir sonraki kuaktr:
zellikle erkekler, yetim e srecinde boanma, fakirlik ve isizliin
tahrip edici etkileri gibi ykc gler karsnda zedelenebilecek du
rumdadr. Amerikal ocuklarn ve ailelerin durum u hi olm ad ka
dar vahimdir... M ilyonlarca ocuu duygusal yeterlilikten ve ahlakl
bir kiilikten yoksun brakyoruz. 10

306
Rekabetin em ek m aliyetlerini aa ekerek aileye bask yapan
ekonom ik gler yaratm as, sadece A m erikaya zg deil evren
sel bir olgudur. Gnm z, mali adan skk ailelerde hem annenin
hem de babann uzun saatler alm ak zorunda kalarak ocuklarn
kendi balarnn aresine bakm aya brakt; ocuklarn imdiye ka
dar hi grlm edik oranda yoksulluk iinde byd; tek ebeveynli
ailelerin giderek olaanlat; d,aha ok sayda bebek ve ocuun,
neredeyse ihm alkrlk dzeyine varacak kadar kt iletilen yuvala
ra brakld bir devirdir. B tn bunlar, iyi niyetli ebeveynler asn
dan bile, anne-babayla ocuk arasndaki duygusal yeterlilii olutu
ran saysz kk, besleyici etkileim in erozyona uram as anlamna
geliyor.
A ileler artk ocuklarn hayata salam bir ekilde hazrlanm asn
da etkili olam yorsa, ne yapm am z gerekir? Belirli sorunlarn m eka
niine daha dikkatlice baktm zda, duygusal ya da sosyal yeterlilik
eksikliklerinin ciddi sorunlara nasl zemin hazrladn ve doru
hedefe yneltilm i dzeltici ya da da nleyici yntem ve aralarn
daha fazla ocuun iyi yolda gitm esini nasl salayabileceini g
rebiliriz.

FKEY EHLLETRMEK
Ben ilkokul birinci snftayken, okulun days drdnc s
nftaki Jim m yydi. O nun bunun harln alan, bisikletini alan ve
konuur konum az yum ruk atan bir ocuktu. Jimm y en kk bir
tahrikte ya da hi kkrtlm asa da, kavga karan klasik bir kaba
dayyd. Jim m yyi aknlkla ve aram za belli bir m esafe koyarak
izlerdik. H erkes Jim m y den nefret eder ve korkard; kimse onunla
oynam azd. Oyun alannda nereye giderse gitsin, sanki grnmez bir
fedai ocuklar yolundan temizlerdi.
Jim m y gibi ocuklar aka sorunludur. Ancak belki pek de ak
olm ayan, ocuklukta bu kadar belirgin bir saldrganln, duygusal
sorunlarn ve ileride grlecek dierlerinin bir iareti olduudur.
Jim m y on alt yam a geldiinde, saldr suundan dolay hapisteydi.
Jim m y gibilerinin ocukluktaki saldrganlklarnn yaam boyu
srecek bir m iras brakt, birok aratrm ada ortaya kmtr."

307
G rdm z gibi, bu tr saldrgan ocuklarn aile hayatnda tipik
olarak ihm alkrlkla keyf cezalandrm alar arasnda gidip gelen
anne-babalar vardr; bu davran modeli de, anlalabilecei gibi, o
cuklar biraz daha paranoyak ya da kavgac yapar.
fkeli ocuklarn tm kabaday deildir; bazlar kzdrlm a
ya ya da km senm eye veya adaletsizlik olarak algladklar ha
reketlere fazla tepki gsteren, iine kapank, toplum dan dlanm
ocuklardr. Ancak bu ocuklarn ortak algsal hatas, bir kast ol
mad halde km sendiklerini sanmalar, arkadalarn gerekte
olduundan daha dm anca tavrl grmeleridir. Bu da onlarn as
lnda tarafsz hareketleri birer tehdit gibi alglam alarna -kastsz bir
arpm ann bir kan davas olarak alglanm as g ib i- ve kar saldrya
gemelerine yol aar. D oal olarak bu durum dier ocuklar uzak
latrdndan, daha da yalnz kalm alaryla sonulanr. Bu tr fkeli
ve tecrit olm u ocuklar, adaletsizlie ve haksz m uam eleye kar
fazlasyla hassastrlar. Kendilerini genellikle kurban olarak grr ve
szgelimi, m asum olduklan halde retm enlerin onlar bir eyden
dolay sulam as gibi, bir dizi rnei sralayverirler. Bu ocuklarn
bir baka zellii de, bir kez fkeye kapldklarnda, dnebildikleri
tek tepkinin sert ve ani klar yapm ak olmasdr.
Bu algsal nyarglarn nasl iledii, kabaday tiplerin video sey
retm ek zere daha sakin bir ocukla eletirildii bir deneyde grl
mektedir. Film lerin birinde, baka bir ocuun arpt biri kitapla
rn drr ve civardaki baka ocuklar glmeye balar; kitaplarn
dren ocuk da fkelenip glenlerden birine vurm aya alr. F il
mi seyreden ocuklar, daha sonra bunun hakknda konutuklarnda,
kabaday, tekilere vurm aya alan ocuu hep hakl bulur. Daha
da anlamls, filmi tartrken, izledikleri ocuklarn saldrganlkla
rn deerlendirm eleri gerektiinde, kabadaylar arpan ocuu daha
kavgac; vurm aya alan ocuun fkesini de daha hakl bulurlar.12
Hem en bu tr bir hkm e varm alar, olaand saldrgan kiiler
deki derin algsal nyargnn kantdr: D m anlk ya da tehdit var
saymyla hareket ederken, neler olup bittiine pek az dikkat ederler.
Kendilerinin tehdit edildiini farz ettikleri an, hemen harekete ge
erler. rnein, dama oyununda rakibi sras gelmeden bir paray
oynatrsa, saldrgan ocuk m asum bir hata olup olmadm dn

308
meden bunu hile yapm ak olarak yorumlar. M asum deil de, kt
niyetli bir varsaym dr bu, tepkisi de otom atik saldrganlk olur. Kar
tarafn hareketinin refleks halinde dm anlk olarak alglanm asy
la i ie gem i otom atik bir saldrganlktr; szgelim i, tekine hata
yaptn belirtm ek yerine, sulamak, barm ak, vurmaya balam ak
gibi. Bu tr ocuklar bunu daha fazla yaptka da, saldrganlk onlar
iin daha otom atik bir tepki olur ve nezaket, akaya vurm a gibi se
enekler kstlanr.
Sinirlenm e eikleri dk olan, daha ok eyden daha fazla huy-
suzlaan bu tr ocuklar, bir anlam da duygusal adan korunm asz
olurlar; sinirlendiklerinde salkl dnem ez, dolaysyla da iyi ni
yetli hareketleri saldrganlk olarak grr, fazlasyla renmi olduk
lar saldryla karlk verm e alkanlna geri dnerler.13
D m anlk ynndeki bu algsal sapm alar daha ilk snflarda ok
tan yerine oturmu olur. ou ocuk, zellikle de erkekler, anaoku
lunda ve birinci snfta kpr kpr olurken, daha saldrgan ocuklar
ikinci snfta biraz olsun kendini kontrol etm eyi renemezler. Oyun
alanlarndaki anlam azlklarda dier ocuklar pazarlk etmeyi ve
uzlamay renm eye balarken, kabaday tipler giderek daha faz
la kaba gce ve yaygaraya gvenir hale gelirler. Bunun bedelini de
sosyal ilikilerinde derler: Oyun alannda bir kabadayyla ilk kez
karlaan dier ocuklar, iki- saat iinde ondan holanm adklarn
sylem eye balar.14
Ancak ocuklar okul ncesi yllarndan ergenlik dnem ine gir
dikten sonraki yllarna dek izleyen aratrm alar; bozguncu, geim
siz, ebeveyninin sz dinlem eyen, retm enlere kar gelen birinci
snf rencilerinden yarsnn, ergenlik yllarnda su ilediklerini
saptam tr.s Elbette ki bu tr saldrgan ocuklarn tm ileride id
dete ve sua gtren yrngede yer almaz. A ncak btn ocuklar
arasnda, sonula iddet ierikli sular ileme riski en ok olanlar,
bunlardr.
Bu ocuk'ar, hayatlarnn artc derecede erken yllarnda su
ilemeye ynelirler. M ontrealdeki bir anaokulunun rencileri d
manlk ve soran yaratm a eilim leri asndan deerlendirildiklerin
de, dm anlk derecesi en yksek kan be yandaki ocuklarn,
sadece bele sekiz yl sonra, yani ergenliin balang yllarnda ok

309
daha fazla su ilediklerine ilikin kantlar bulunm utu. Kendilerine
hibir ey yapm am bir ocuu dvdklerini, dkkn soyduklarm,
bir kavgada silah kullandklarn, otom obillerin kilidini krp iine
girdiklerini ya da paralarn aldklarn, sarho olduklarn ve btn
bunlar daha on drt yam a varm adan yaptklarn itiraf etme olas
lklar dier ocuklara kyasla kat fazladr.16
iddete ve su ilemeye kadar varan model yol, birinci ve ikinci
snfta saldrgan, zor zaptedilen ocuklarla balar.17 ocuun dr
t kontrolnn zayf olmas, tipik olarak en erken okul yllarndan
itibaren kt bir renci olm asna, hem kendisi hem de bakalar
tarafndan aptal gibi grlm esine katkda bulunur. Bu yarg, geri
kalan ocuklar iin alan zel eitim snflarna postalanm asyla da
desteklenir (bu tr ocuklarda hiperaktivite ya da renm e g
lklerinin oran fazla olsa da, durum hepsinde ayn deildir). Okula
balayan ocuklardan, evinde zorbaca davran tarzn, yani kaba
dayl renm i olanlar, kendilerini hizaya sokm ak iin ok fazla
zam an harcam ak zorunda kalan retm enleri tarafndan da gzden
karlr. S nf kurallarna uym am ak, bu ocuklara doal gelir; bu
yzden renm eye harcayabilecekleri zaman israf ederler; alm ya
zlar olan akadem ik baarszlk, genellikle nc snfa geldikle
rinde belirgindir. Su ilem eye eilim li olan ocuklarn IQ puanlar
arkadalarna oranla daha dk olsa da, drtleriyle hareket etm ele
ri daha dorudan bir etkendir: On yandaki erkek ocuklarda diirt-
sellik, gelecekte su ileme olasln tahmin etm ekte IQ puanlarna
oranla neredeyse kat daha isabetlidir.18
D rdnc ya da beinci snfa geldiklerinde artk kabaday ya da
zor olarak grlen bu ocuklar arkadalar tarafndan reddedilir,
kolay arkadalk kuram az ya da hi arkadalar olmaz. K endileri
ni yalnz hissettikleri iin de, toplum d braklm dier insanla
ra ynelirler. D rdnc ve dokuzuncu snflar arasnda, kendilerini
toplum d gruplara ve yasalara aykr bir yaam tarzna adarlar; en
byk patlam a yedinci ve sekizinci snflar arasnda olm ak zere,
alkol ve uyuturucu kullanm be kat artar. Ortaokul yllarnda, bu
yola ge girenleriin bir baka tr, isyankr tarzlarnn ekiciliine
kaplarak onlara katlr; bunlar genellikle evde hibir gzetim altnda
bulunm ayan ve ilkokul yllarndan itibaren sokaklarda srtmeye ba

310
lam genlerdir. Lise yllarnda bu dlanm grubun okuldan ayr
larak hrszlk, soygun ve uyuturucu ticareti gibi adi sulara kayd
grlr.
(Bu srete kzlar ve erkekler arasnda nemli bir fark ortaya
kar. retm enlerle ba belaya giren ve kurallar ineyen, ancak
arkadalar arasnda poplerliini yitirm eyen kt drdnc snf
kzlar zerinde yaplan bir almada, yzde krknn liseyi bitirdi
inde bir ocuu olduu grlm tr.19 Bu oran, ayn okuldaki kzla
rn ortalam a ham ile kalm a orannn katdr. Bir baka deyile, an-
tisosyal gen kzlar iddete bavurm ak yerine, ham ile kalmaktadr.)
iddete ve su ilem eye uzanan yol tek deildir elbet; birok ba
ka etken de ocuk iin risk oluturabilir: Su orannn fazla olduu
bir m ahallede doup su ilem eyi ve iddeti tevik eden durumlara
daha fazla m aruz kalarak bym ek; fazlasyla stres altndaki bir aile
si olm ak ya da yoksulluk iinde yaam ak gibi. Ancak bu etkenlerden
hibiri tek bana ocuun iddet sulan ilemesini kanlm az hale
getirmez. Ayn koullar altnda, saldrgan ocuklarda etkin olan psi
kolojik gler, onlarn iddet suu ilem eleri olasln artrr. Y z
lerce erkek ocuunun yaantsn gen yetikinlik yllarna kadar
yakndan takip etm i olan psikolog Gerard P attersonn dedii gibi,
be yandaki bir ocuun antisosyal davranlar, ileride su ileye
cek bir ergenin hareketlerinin ilk rnei olabilir.20

KABADAYILAR N OKUL
Saldrgan ocuklarn yaam boyu tadklar zihniyet, neredeyse
istisnasz olarak, er ya da ge balarn belaya sokar. iddet sula
rndan hkm giym i genlerle saldrgan lise rencileri zerinde
yaplm bir aratrm ada, bunlarn ortak bir zihniyete sahip olduklar
grlmtr. Birisiyle bir sorun yaadklarnda, hemen kar taraf
dm anca bir adan grr, tekinin onlara ynelik bir dmanl
olup olm adn daha fazla aratrm adan ya da aralarndaki anla
m azl giderm ek iin barl bir zm aramay dnm eden hk
me varrlar. G enellikle kavga gibi iddet ieren bir zm n aslnda
olum suz bir sonucu olaca akllarndan bile gemez. Saldrganlk
eilim lerini, fkeden lgna dnm sen, birine vurm ak norm al

311
dir; Kavgadan kaarsan herkes korkak olduunu dnr ; ve
Feci bir ekilde dvlen kiiler, aslnda o kadar da ac ekm ez gibi
kanlarla zihinlerinde merulatrrlar.21
A ncak, zam annda yaplan yardm lar bu tutum lar deitirebilir
ve ocuun su ilem eye ynelm esini engelleyebilir; birok deney
sel program , bu saldrgan ocuklara antisosyal eilim lerini daha cid
di sorunlara yol am adan dizginlem eyi renm eleri iin bir m iktar
yardm c olabilmitir. Duke niversitesindeki bu tr bir program,
altyla on iki hafta arasnda, haftada iki kez krkar dakikalk eitim
seanslar iinde, ilkokulda sorun karan fke dolu ocuklara uygu
lanmtr. rnein, erkek ocuklara, dm anca diye yorum ladklar
baz sosyal iaretlerin aslnda tarafsz ya da dosta olduunu nasl
grebilecekleri retilmitir. Program a katlanlar, dier ocuklarn
asndan bakm ay, bakalar tarafndan nasl grldklerine dair bir
fikir sahibi olmay ve onlar o kadar kzdran tem aslarda dier ocuk
larn ne dnyor ya da hissediyor olabileceklerini renmilerdir.
Ayrca birinin kendilerine taklm as gibi tepelerini attran sahneleri
canlandrm a yoluyla, dorudan fke kontrol eitimi de grm ler
dir. fke kontrol eitim inde edindikleri ana becerilerden bir tanesi,
hissettiklerini izlemek, yani fkelendiklerinde yzlerine kan hcum
etmesi ya da kaslarn gerilmesi gibi bedensel duyum larn farkna va
rp bu hisleri bir ipucu kabul ederek, fevri bir giriim de bulunm ak
yerine durup bir sonraki admda ne yapacaklarn dnmekti.
D uke niversitesinde bu program oluturanlardan psikolog
John L ochm ana gre, Son zam anlarda yaadklar ve kasti oldu
unu dndkleri, koridordaki bir arpm a gibi durum lar tart
yorlar. Bu tr durumlar nasl idare edebilecekleri zerinde konu
uyorlar. rnein bir ocuk kendisine arpan ocua dik dik bakp
bir daha bunu yapm am asn syleyerek geip gittiini anlatm t. Bu
da onu, kavga karmadan, kendini bir m iktar kontrol edebildii ve
zsaygsn koruyabildii bir konuma getirm iti.
Bu yaklam ocuklara ekici gelir, nk saldrgan tabiatl bir
ok ocuk kendini o kadar abuk kaybettii iin m utsuzdur ve fke
sini kontrol etm eyi renm eye istekli olur. O ann harareti iinde,
tepki verm eden karsndakine vurm a drtsnn gemesi iin ge
ip gitm ek ya da ona kadar saym ak gibi serinkanl karlk biim leri

312
otom atik deildir elbet; otobse binerken dier ocuklarn satam a
s gibi durum larn canlandrld sahnelerde, ocuklar bu alternatif
davran rollerini prova ederler. Bu yoldan, birine vurm a, alam a ya
da utan iinde kam ann bir alternatifini sunarken, saygnlklarn
da koruyan dosta tepki ekillerini deneyebilirler. Lochman, eitim
den gem elerinden yl sonra bu ocuklar en az kendileri kadar
saldrgan-, ama fke kontrol seanslarndan yararlanm am baka
ocuklarla karlatrm tr. Bulgularna gre, program tam am la
m ocuklar ergenlik alarndayken snfta ok daha az sorunlu,
kendileri hakknda daha olum lu duygulara sahip, iki ve uyuturucu
kullanm aya daha az eilimliydiler. Program da ne kadar uzun sre
kalmlarsa, ergenlikte de o kadar az saldrgandlar.

DEPRESYONU NLEMEK
O n alt yandaki D ana, her zam an bakalaryla kolay geinen b ir kz
gibi grnyordu. A ncak birden dier k zlarla ba kuram am aya, kendi
asndan daha da kts, erkek arkadalaryla yatt halde onlar elin
de tutam am aya balad. Som urtkan ve srekli bitkin olan D ana, yem ee
ve elenceye kar ilgisini yitirdi; bu ruh halinden kurtulm ak iin bir
eyler yapm a konusunda kendini um utsuz ve aresiz hissettiini ve in
tihar etm eyi dndn sylyordu.
D epresyona girm esine neden olan, son erkek arkadandan ay n lm asy -
d. B undan rahatsz olsa da, hem en cinsel ilikiye girm eden bir erkekle
nasl kacan ve honut olm ad b ir ilikiyi nasl bitireceini b ile
m ediini sylyordu. Sadece erkek arkadan daha iyi tanm ak istedii
halde, kendini onunla yatakta bulduunu anlatyordu.
K sa b ir sre nce yeni b ir okula gem iti; ancak oradaki k zlarla ar
kada olm ak konusunda ekingen ve kayglyd. rnein, konum ay
balatm aktan kanyor, ancak karsndaki b ir ey sylerse k onuabili
yordu. N asl biri olduunu anlam alar iin onlara frsat tanyam adn
ve M erhaba, naslsn? diyen birine bile ne cevap vereceini b ilem e
diini hissediyordu.22

Dana, Colum bia niversitesinde depresif ergenler iin hazrlan


m deneysel bir terapi program a katld. Tedavisinin oda, iliki
lerini daha iyi idare etmeyi renm esine yardm c olmakt; bir ar
kadaln nasl gelitirilecei, ergen yataki dier kiilerin yannda

313
zgvenin nasl artrlabilecei, cinsel yaknla nasl sm r izilece
i, biriyle nasl yaknlk kurulaca ve hislerin nasl ifade edilecei
retiliyordu. Aslnda bu, en tem el nitelikteki baz duygusal beceri
lerin eksikliini gidermeyi hedefleyen zel bir ders program yd. e
de yarad; D ana depresyondan kt.
zellikle gen insanlarn ilikilerinde kan sorunlar depresyona
yol aabilir. ocuklar arkadalaryla ilikilerinde olduu kadar, ebe
veynleriyle de sorun yaarlar. D epresif ocuklar ve ergenler, ou
zam an zntleri hakknda konum az ya da konum ak istemezler.
Duygularn doru tanm layam az, zellikle de anne-babalarna kar
ask yzl bir huysuzluk, sabrszlk, terslik ve fke sergilerler.
Bu da, anne-babalarn depresyondaki ocuun duygusal destek ve
rehberlik ihtiyacn karlam alarn zorlatrarak, genellikle srekli
tartm a ve yabanclam ayla sonulanan bir olum suzluk sarmaln
harekete geirir.
Genlerdeki depresyonun nedenlerine yeni bir bak, duygusal
yeterliliin iki alanndaki eksikliklerin altn iziyor: Bunlardan biri,
iliki becerileri; dieri ise yenilgilerin depresyonu ilerletecek ekilde
yorum lanm asdr. D epresyon eilim inin ksm en kaltm sal olduu
hem en hem en kesin olsa da, ksm en de, ocuklar hayatn kk ye
nilgilerine -k t notlar, ebeveynle tartm alar, sosyal anlam da geri
evrilm e g ib i- depresyonla tepki verm eye yatknlatran, deitiri
lebilir nitelikteki karam sar dnm e alkanlklarndan kaynaklan
yor gibidir. Ancak, kayna ne olursa olsun, depresyona yatknln
genler arasnda gitgide yaygnlatm gsteren deliller vardr.

MODERNLN BEDEL: DEPRESYONUN YAYGINLAMASI


Yirminci yzyln bir Kayg a olmas gibi, binyl dnmne
yaklatm z u yllar da bir M elankoli am beraberinde getir
mektedir. Uluslararas veriler, m odern hayat tarznn dnyann her
yerinde benim senm esiyle birlikte yaylan m odem bir depresyon sal
gnna iaret ediyor. Yzyln bandan beri birbirini takip eden her
kuak, ebeveynlerine kyasla daha yksek bir ar depresyon riski
tamtr; hem de yalnzca znt deil, ayn zam anda kiiyi fel
eden bir halsizlik, keder, kendine acm a duygusu ve baskn bir um ut

314
suzluk halinde erken yalardan itibaren balamaktadr. Bir zam an
lar hi bilinm eyen (ya da en azndan yle tanm lanm ayan) ocukluk
depresyonu, gnm z yaantsnn deim ez bir paras olarak be
lirmektedir.
Depresyon geirm e olasl yala birlikte bir art gsterse de,
en fazla art gen insanlar arasnda grlyor. Birok lkede, 19-
55ten sonra doanlarn, hayatlarnn bir dnem inde ar depresyon
geirm e olasl, byk anne ve babalarna oranla kat ya da daha
fazladr. 1905ten nce doan A m erikallarn hayatlar boyunca ar
depresyon geirm e olasl yzde birken, 1955ten sonra doanlar
dan yirm i drt yana gelenlerin yzde alts depresyon geirmitir.
1945 ile 1954 arasnda doanlarn otuz drt yandan nce depres
yon geirm e olasl, 1905 ile 1914 aras doanlara oranla on kat
fazladr.24 H er yeni kuakta, ilk depresyon vakas giderek daha erken
bir yata grlmtr.
B tn dnyada otuz dokuz binden fazla insanla yaplm bir ara
trma; Porto Riko, Kanada, talya, A lm anya, Fransa, Tayvan, Lb
nan ve Yeni Z elandada ayn trendi saptam t. B eyrutta depresyon
vakalarnn art politik olaylar yakndan izlemi, art eilimi i
sava dnem lerinde tepe noktasna frlamtr. A lm anyada ise 19-
14 ten nce doanlar otuz be yam a geldiklerinde grlen depres
yon oram yzde drtken, 1944ten nceki on yl iinde doanlar otuz
be yana geldiinde bu oran yzde on drt olmutur. Genel ykse
li trendi politik olaylardan bam sz grnse de, btn dnyadaki
siyasal kargaa dnem lerinde, reit olmu kuaklarda daha yksek
oranlarda depresyon grlmtr.
lk depresyonun yaand yan ocukluk dnemine kadar inm e
si de dnya apnda bir trend gibi grnyor. Uzmanlardan bunun
nedeni hakknda bir tahm in yapm alarn istediim de, ortaya pek ok
kuram atld. O srada Ulusal R uh Sal Enstitsnn yneticisi
olan Dr. Frederick G oodw inin tahm inine gre, ekirdek aile kor
kun bir anm aya urad; boanm a oran ikiye katland, ebeveynle
rin ocuklara ayrabildii zam an azald ve corafi hareketlilik artt.
Artk ocuklar eskisi gibi geni ailelerini tanyarak bymyorlar.
nsann kendi kim lik tanm nn bu salam referanslarnn kayb, dep
resyona yatknln artmas dem ektir.

315
Pittsburgh niversitesi Tp O kulunun psikiyatri krssnn ba
kan Dr. David K upfer de bir baka trende iaret etti: kinci Dnya
Savandan sonra sanayilem enin yaygnlam asyla, bir anlamda
herkes evinden ayrld. Gitgide daha fazla ailede, bym ekte olan
ocuklarn ihtiyalarna kar ebeveynlerin kaytszl artt. Bu, dep
resyonun dorudan bir nedeni olm asa da, hassaslam aya yol am
tr. Stresi yaratan etkenler erken yalarda nron geliim ini etkileye
bilir, bu da onlarca yl sonra bile byk stres altndayken depresyona
yol aabilir.
Pennsylvania niversitesinden psikolog M artin Seligm ana
gre, Son otuz-krk yl iinde gerek din, gerekse toplum ve geni
aileden gelen destek balam nda, byk inanlarn siliklem esini
yaadk. Bu, yenilgilere ve baarszlklara kar tam pon vazifesi g
rebilecek kaynaklarn kayb anlam na gelir. B ir baarszl kalc
bir ey olarak grp hayatnzdaki her eye glge drecek kadar
byttke, anlk b ir yenilgiyi srekli bir um utsuzluk kaynana d
ntrm eye eilim li olursunuz. Oysa Tanrya ve lm den sonraki
yaam a inanm ak gibi daha geni bir bak asna sahipseniz, iinizi
kaybetmi olm ak sadece geici bir yenilgi olarak kalr.
Kayna ne olursa olsun, genlerdeki depresyon acil bir sorundur.
A m erikada ka ocuk ve gencin yaam boyu depresyona m aruz ka
lacaklar ile, belirli bir ylda kann depresyon geireceine ilikin
tahm inler arasnda byk farkllk vardr. D epresyonun tehisinde
tp bilim ince kabul edilmi sem ptomlar kstas olarak kullanan baz
epidem iyolojik aratrm alar, kz ve erkek ocuklarnn bir yl iinde
ar depresyona yakalanma olasln yzde sekiz ya da dokuz k a
dar bulurken, dier alm alar bunun yars kadar (hatta yzde iki
kadar kk) bir oran saptamlardr. B az veriler, ergenlik andaki
kzlarda bu orann iki kat fazla olduunu ne sryor; on drtle on
alt ya arasndaki kzlarn yaklak yzde 16s bir depresyon nbeti
geirirken, erkeklerdeki oran deim iyor.25

GENLERDE DEPRESYONUN SEYR


ocuklardaki depresyonun tedavisiyle yetinm eyip nlenmesinin
de gerektii, tehlike iareti veren bir bulgudan aka ortaya km

316
tr. Bir ocukta grlen h afif depresyon vakalar bile, hayatn sonraki
evrelerinde daha iddetli vakalarn habercisi olabilir.26 ocukluktaki
depresyonun uzun vadede nemli olm ad, ocuklarn zam an iinde
bunu stlerinden atacak! a n n varsayan eski gr bylece rtl
m oluyor. H er ocuun zam an zam an zlm esi doaldr; ocukluk
ve genlik, tpk yetikinlik gibi, dnem dnem bykl kkl
hayal krklklar ve kayplarla birlikte kederlerin yaand zam an
lardr. nlem alm a ihtiyac bu tr durum larda deil, zntleri bir
karam sarla dnerek um utsuzlua, asabiyete ve ie dnkle,
yani ok daha iddetli bir m elankoliye yol aan ocuklarda ortaya
kmaktadr.
Pittsburghdaki Bat Psikiyatri Enstits ve K liniinden psiko
log M aria K ovacsn toplad verilere gre, tedaviye gnderilecek
kadar ciddi bir depresyona girmi ocuklar arasndan drtte ,
bunu takip eden ciddi bir depresyon vakas daha yaam tr.27 Ko-
vacs, sekiz gibi erken bir yata depresyon tehisi konulm u ocuklar
birka ylda bir, hatta bazlarn yirm i drt yam a kadar deerlendi
rerek incelemitir.
ocuklarda ar depresyon vakalar on bir ay, altda birinde ise
on sekiz ay kadar srmtr. Baz ocuklarda be kadar erken bir
yata balayan orta derecedeki depresyonun onlar daha az engelle
dii, ancak ortalam a drt yl gibi ok daha uzun sre devam ettii
grlmtr. K ovacsn bulgularna gre, ocuklardaki h afif depres
yonun younlaarak, ifte depresyon denen ar depresyona dn
m esi daha byk bir olaslktr. ifte depresyon gelitirenler, yllar
getike depresyonun tekrarna daha yatkn olurlar. D epresyon ge
irmi ocuklar ergenlie ve ilk yetikinlik dnem ine girdiklerinde,
ortalam a olarak ylda bir depresyona ya da m anik d epresif bozuk
lua yakalanm aktadrlar.
ocuklarn dedii bedel, depresyonun kendisinin verdii skn
ty amaktadr. K ovacsn bana sylediine gre, ocuklar sosyal
becerileri arkadalk ilikileri iinde renirler. rnein, istediim iz
bir eyi elde edem ediim izde, ne yaplm as gerektiini anlam ak iin
dier ocuklarn bu tr bir durum la nasl baa ktm grr, sonra
da bunu deneriz. N e var ki, depresifler okul ortam nda dier ocukla
rn pek oynam adklar, ihmal edilen ocuklar arasnda kalabilirler.28

317
Bu ocuklarn hissettii keyifsizlik ya da znt, sosyal temaslar
balatm aktan kanm alarna ya da bir ocuk onlarla birlikte olmak
istediinde yz evirm elerine yol aar; bu sosyal iareti dier o
cuk ancak bir terslem e olarak alglayaca iin de, sonuta depresif
ocuklar oyun alanlarnda ya kenara itilir ya da grm ezden gelinir.
Kiiler aras deneyim lerindeki bu boluk, norm al olarak oyunun pa
trts grlts iinde renebileceklerini karm alar, dolaysyla
da sosyal ve duygusal adan geri kalarak depresyonlar getiinde
telafi etm ek zorunda kalacaklar birok eksikliin olmas demektir.29
Nitekim, depresif olanlar, olm ayanlarla kyaslandnda, sosyal a
dan daha beceriksiz, daha az arkadaa sahip, oyun arkada olarak di
erlerinden daha az tercih edilen, daha az sevilen ve dier ocuklarla
ilikileri sorunlu olan ocuklar olduklar grlmtr.
Bu ocuklarn dedii dier bir bedel de okuldaki baarszlktr;
depresyon belleklerini ve konsantrasyonlarn aksatr, snfta dikkat
etmelerini ve retileni aklda tutm alarn gletirir. H ibir eyden
zevk alm ayan bir ocuk, renirken ak deneyimi yaam ak bir yana,
zor derslerle baa km ak iin gereken enejiyi toplam akta bile zor
lanr. K ovacsn inceledii ocuklarn depresyonda kalm a sreleri ne
kadar uzun srm se, tahm in edilebilecei gibi, notlar da o kadar
dm, baar snavlar o kadar kt gemi, dolaysyla da geride
kalm a olasl o kadar yksek olmutur. Aslnda bir ocuun dep
resyonda kald sreyle, not ortalam as arasnda dorudan bir ilinti
olduu grlm tr; depresyon sresince notlan dzenli bir d
gstermitir. Okul hayatndaki btn bu zorluklar, depresyonun etki
sini doal olarak kat kat artrr. K ovacsn gzlem ledii gibi, Zaten
kendinizi depresyonda hissederken, bir de okulda teklem eye bala
dnz, dier ocuklarla oynam ak yerine evde tek banza oturdu
unuzu dnsenize.

DEPRESYONA YOL AAN DNCE TARZLARI


Aynen yetikinlerde olduu gibi, hayattaki yenilgileri ktm ser
bir biimde yorum lam ann, ocuklardaki depresyonun z olan a
resizlik ve um utsuzluk hislerini besledii anlalyor. Zaten depresif
olan kiilerin bu ekilde dndkleri uzun zam andr biliniyor. A n

318
cak son zam anlarda ortaya kan ey, m elankoliye en yatkn ocuk
larn depresyona girm eden nce bu ktm ser bak asna eilimli
olduklardr. Bu igr, depresyon onlar vurm adan nce baklk
alam am z iin bir frsat penceresi aabilir.
Bunu destekleyen bir dizi bulgu, ocuklarn hayatlarndaki olay
lar denetleyebileceklerine - rn e in bir durum u dzeltebilecekleri
n e - ilikin inanlar hakkndaki alm alardan elde edilmitir. Bu,
Evde sorunlarm olduu zam an, bu sorunlarn zmne yardmc
olm akta dier ocuklardan daha iyiyim ve ok altm da iyi
notlar alyorum gibi szlerle ocuklarn kendi kendilerini deerlen
dirm esine dayanan bir almadr. Bu olum lu tariflerden hibirinin
kendine uym adn syleyen ocuklarda, bir eyleri deitirebile
cekleri hissi ok zayftr; bu aresizlik hissinin en youn olduu o
cuklar, en depresif olanlardr.30
A nlam l sonular olan bir dier aratrm ada, beinci ve altnc s
nftaki ocuklar karne aldktan birka gn sonra incelenmiti. Hepi
mizin hatrlayaca gibi, karneler ocukluktaki coku ve ylgnlklarn
en byk kaynaklarndan biridir. A ncak aratrm aclar, bekledikle
rinden daha dk not alan ocuklarn rollerini deerlendirmelerinde
belirgin bir anlam bulunduunu grmlerdi. Kt notu kendi kiisel
eksikliine balayanlar (Ben aptalm ) bunu deitirebilecekleri bir
etkene balayarak aklayanlardan (M atem atik devlerim zerinde
daha sk alrsam daha iyi not alrm ) daha depresiftiler.31
A ratrm aclar nc, drdnc ve beinci sn f rencileri ara
sndan snf arkadalar tarafndan dlanan bir grubu ayrarak, ertesi
yl gruptan kim lerin yeni snfnda da dlanm aya devam edeceini
izlemilerdi. ocuklarn bu dlanm ay kendi kendilerine nasl ak
ladklar, depresyona girip girm em elerinde belirleyici bir rol oynu
yordu. D lanm alarn kendilerindeki bir eksiklie balayanlarn
depresyonu artm t. A ncak durum larn dzeltm ek iin bir eyler
yapabileceklerini hisseden iyimserler, dlanm a srd halde pek
depresif grnm yorlard.32 zellikle stres yaratt bilinen yedinci
snfa gei srecindeki ocuklarla yaplan bir almada, ktm ser
tutum lu ocuklarn, okulda karlatklar yiksek dzeyde glkle
re ve evdeki herhangi bir ek stres durum una depresyona girerek tepki
verdii saptanm t.33

319
Ktm ser bir bak asnn ocuklar depresyona ok yatkn hai
getirdiini gsteren en dolaysz deliller, nc snftan itibaren be;,,
yl sreyle ocuklar zerinde yaplm bir aratrm adan salanm
tr.34 Daha kk yataki ocuklarn depresyona gireceklerini gs
teren en isabetli belirti, ktm ser b ir bak asyla birlikte, ailede
bir boanm a ya da lm gibi, ocuu altst eden ve ebeveynlerin
koruyucu desteinden daha az yararlanabilm esine yol aan byk
darbelerin olmasyd. ocuklar ilkokul yllar boyunca byrken,
hayatlarndaki iyi ve kt olaylar hakkndaki dnce tarzlarnda
anlaml bir deiiklik oluyordu; olaylar gitgide kendi zelliklerine
balyorlard: yi not alyorum nk akllym , Fazla arkadan
yok nk nee saan biri deilim . Bu yaklam, nc snftan
beinci snfa doru yava yava deiir. Bu arada da, hayatlarndaki
yenilgileri kendilerindeki vahim bir kusura atfederek ktm ser bir
bak as gelitirenler, yenilgilere tepki olarak depresif ruh halle
rine girm eye balar. Dahas, depresyon deneyim inin kendisi de bu
ktm ser dnce tarzlarn krkler; getikten sonra bile, depresyo
nun alad ve zihinde sabitletirdii bir dizi inan, ocuklukta bir
tr duygusal yara izi olarak kalr: O kulda baarl olam ayacana, se
vim siz biri olduuna, karam sar ruh hallerinden kurtulm ak iin hibir
ey yapam ayacana inanm asn salar. B u sabit fikirler, onu ileride
yeni bir depresyona kar daha savunm asz bir hale getirir.

DEPRESYONU ATLATMAK
yi haber: ocuklara sorunlarna daha olumlu bir adan bakm a
y retm enin depresyon riskini azalttn gsteren her trl iaret
mevcuttur.* O regondaki bir lisede yaplan aratrm ada, drt
(*) ocuklar ilalan yetikinlerden farkl biimde metaboze ettikleri iin, dep
resyon tedavilerinde ila, terapinin ya da nleyici eitimin alternatifi deil
dir. Yetikinlerde ou zaman baarl olan trisiklik antidepresanlar, ocuk
larla yaplan kontroll almalarda, ila diye yutturulan etkisiz (plasebo)
haplardan daha etkili olmamtr. Prozac dahil, yeni depresyon ilalarnn
ocuklardaki etkisi henz teste tabi tutulmamtr. Yetikinlerde en sk kul
lanlan (ve en gvenli) trisiklik olan desipramin, bunlar yazdm sralarda
ocuklarda lm nedeni olabilecei iin, FDA (ABD Gda ve la Dairesi)
tarafndan incelemeye alnmt.

320
renciden birinin psikologlarn dk dzeyde depresyon dedii,
henz olaan bir m utsuzluktan ileri gitm eyen bir durumda olduu
grlm t.35 Bazlar, depresyona dnecek bir durum un ilk hafta
larnda ya da aylarnda bulunuyor olabilirdi:
Okul sonras verilen zel bir derste, h afif depresyonda olan
rencilerden yetm i bei, depresyonla balantl dnce m odellerini
sorgulamay renerek daha rahat arkadalk kurmaya, aileleriyle
daha iyi geinm eye, holandklar sosyal faaliyetlere daha fazla ka
tlm aya balam lard. Sekiz haftalk program sonunda rencilerden
yzde 55i h afif depresyonlarndan kurtulurken, ayn derecede dep-
resif, ancak program a katlmam olan kyaslam a gm bundakilerden
sadece drtte bir kadar depresyondan km aya balam t. B ir yl
sonra kyaslam a grubundakilerden drtte birinde ar depresyon g
rlrken, depresyonu nleyici program a katlm olanlarda bu oran
sadece yzde 14 olmutu. Yalnzca sekiz seans srm olsa da, bu
derslerin depresyon riskini yar yarya azaltt grlyordu.36
Benzer bir biim de, aileleriyle geinem eyen ve depresyon belir
tileri gsteren on - on ya aras gen ocuklara haftada bir verilen
zel derslerde de um ut verici bulgular elde edilmiti. Okul sonra
s seanslarda; anlam azlklar halletm ek, harekete gem eden nce
dnm ek ve -b e lk i de en nem lisi- rnein bir snavda baarsz
olduktan sonra Ben yeterince akll deilim diye dnmektense,
daha ok alm ak gibi depresyonla balantl ktmser inanlar
sorgulam ak dahil, baz temel duygusal becerileri renmilerdi.
On iki haftalk program gelitirenlerden biri olan psikolog M ar
tin Seligm ann iaret ettii gibi, Bir ocuun bu derslerde rendi
i ey; kayg, znt ve fke gibi ruh hallerinin, kendi iradesi dn
da zerine kverm edii, insann kendi dncelerini ve ruh halini
deitirebileceidir. Seligm ana gre; depresif dnceleri sorgu
lamak, karam sar ruh halinin oluum unu bastrdndan, alkanlk
haline gelen bir hazr destek gc olmaktadr.
Bu zel seanslar yine depresyon oranlarn yar yarya indirmi
ve iki yl sonra da ayn sonucu verm iti. zel derslerin bitiinden
bir yl sonraki depresyon testinde, kyaslam a grubundaki ocuklarn
yzde 2 9 una kar, katlm clardan sadece yzde 8 i orta derece ile
iddetli depresyon arasnda deien sonular almt. ki yl sonra,

321
kursa katlm olanlardan yirm i kadar en azndan orta derecede bir
depresyonun belirtilerinden bazlarn gsterirken, bu oran kyasla
ma grubunda yzde 44 olmutu.
Ergenliin eiinde bu duygusal becerileri renm ek zellikle ya
rarl olabilir. Seligm ann gzlem ine gre, Bu ocuklarn, ergenlik
teki sradan dlanm a skntlaryla daha iyi baa ktklar grlyor.
Bunu, tam ergenlik yllarna girerken, depresyon riski asndan ok
nemli bir eikte reniyorlar. Bu derste rendikleri eyler sonraki
yllar boyunca da kalcln srdryor ve biraz daha kuvvetleni
yor; bu da ocuklarn rendiklerini gndelik hayatlarnda gerekten
kullandklarn gsteriyor.
ocukluktaki depresyon zerinde alan dier uzm anlar da,
yeni program lan alklyor. K ovacs, D epresyon gibi psikiyatrik bir
rahatszlk konusunda gerekten etkili olm ak istiyorsanz, ocuklar
hastalanm adan nce bir eyler yapm alsnz, diyor. G erek zm,
psikolojik baklk asdr.

YEME BOZUKLUKLARI
1960larn sonlarnda klinik psikoloji dalnda lisans st renim
grrken, dertlerinin yem e bozukluu olduunu yllarca sonra fark
ettiim iki kadn tanyordum . niversiteden arkadam olan bir tane
si, H arvardta parlak bir lisans st m atem atik rencisiydi, dieri
ise M IT de (M assachussets Institute o f Technology) ktphaneciy
di. M atem atiki, iskeleti kacak kadar zayf olduu halde, bir trl
yem ek yiyem iyor ve yiyeceklerden tiksindiini sylyordu. K tp
haneci ise dolgun bir vcuda sahipti ve srekli dondurm aya, Sara
L eenin havulu kekine ve dier tatllara yum uluyordu; sonra da -b ir
keresinde biraz da utanarak ifa ettiine g re- gizlice tuvalete gidip
kendini kusm aya zorluyordu. Bugn olsa, matem atikiye anoreksiya
nervosa, ktphaneciye ise bulim iya tehisi konulurdu.
O yllarda bylesi tanlar yoktu. Pratisyenler bu sorun zerinde
yeni yeni gr belirtiyordu; bu hareketin ncs olan H ilda Bruch
yem e bozukluklar konusundaki r aan makalesini 1969da ya
ynlad.37 Kendini lesiye a brakan kadnlar karsnda meraka
kaplan Bruch, bu durumun altnda yatan birok nedenden birinin

322
bedensel drtleri, bu arada zellikle de al adlandram am a ve
uygun tepkiyi verem em eleri olduunu ne srmt. O gnden
sonra, yeme bozukluklar hakkm daki literatr ptrak gibi oald ve
durum un nedenleriyle ilgili olarak, gen kzlarn kendilerini kadn
gzelliinin eriilm ez standartlaryla yarm ak zorunda hissetm ele
rinden, m dahaleci annelerin kzlarn evresine sululuk ve kabahat
hislerinden bir a rerek onlar kontrol altnda tutm aya alm alarna
dek uzanan bir sr varsaym ortaya atld.
Bu varsaym larn ounun byk bir dezavantaj vard: Terapi
srasndaki gzlem lerden karsam a yoluyla yaplm tahm inlerden
ibarettiler. Birka yl boyunca geni insan topluluklaryla alp
kim lerin bu sorunu gelitirdiklerini grm ek, bilimsel adan ok
daha arzulanan b ir eydir. Bu tr bir alm a, rnein m dahaleci
ebeveynlerin kzlarnn yem e bozukluuna yakalanm a eilimini ar
trp artrm adn ortaya koyacak ak bir kyaslam a olanan sa
layabilir. Bundan da te, soruna yol aan koullar km esini tanm la
yabilir ve bunlar, bir neden gibi grnen, ancak bu sorundan dolay
terapiye gelenlerde de, sorunu olm ayanlarda da grlen koullardan
ayrt edebilir.
te tam bu nitelikte bir alma, yedinci snftan onuncu snfa
kadar dokuz yzden fazla kz zerinde yapldnda, duygusal ek
sikliklerin - zellik le de sknt veren hisleri birbirinden ayramama
ve kontrol edem em enin- yem e bozukluklarna yol aan etkenler ara
snda anahtar niteliinde olduu grlm tr.38 Onuncu snfta bile
(aratrm ann yapld) M inneapolisin zenginler m uhitindeki bu
lisede anoreksiya nervosa ve bulim iyann ciddi belirtilerine sahip 61
kz vard. Seran ne kadar bykse, kzlar da yenilgilere, zorluklara
ve ufak tefek tatszlklara o kadar daha olum suz bir biimde, yat-
tram adklar duygularn ve tam olarak ne hissettiklerinin o kadar
daha az bilincinde olarak tepki veriyorlard. Bu iki duygusal eilim
bedenlerinden duyduklar youn honutsuzlukla birletiinde, sonu
anoreksiya ya da bulim iya oluyordu. Fazlasyla mdahaleci ailelerin
yeme bozukluunun nedenleri arasnda birinci derecede rol oynam a
d da grlmt. (B ruchn da uyard gibi, sonulan nceden
karsamaya dayanan kuram larn doru kma olasl dktr;
rnein ailelerin ar m dahalecilii kzlarnn yeme bozukluu

323
na kar aresiz bir tepki olarak, ona yardm etm ek istemelerinden
kaynaklanabilir.) Cinsellik korkusu, det grm enin erken balam as,
zsayg dzeyinin dkl gibi popler aklam alarn da durumla
ilgisiz olduu ortaya kmtr.
Uzun zam andr beklenen bu alm ada ortaya kan neden-so-
nu zinciri, gen kzlarn kadn gzelliinin iareti olarak doallktan
uzak bir zayfl sabit fikir edinm i bir toplum da bym elerinin et
kisiyle balyordu. Ergenlikten ok daha nce, kzlar kilolann zaten
fazlasyla dert ederler. rnein alt yandaki bir ocuun annesi ona
yzm eye gitm esini sylediinde, gzyalarna boularak mayoyla
iman grneceini sylemi. Bu yky anlatan pedagogunun
sylediine gre, aslnda kzn kilosu boyuna gre norm alm i.39 Er
genlik andaki 271 gen zerinde yaplan bir almada, kzlarn
ounun kilosu normal olduu halde, yarsnn kendini fazla iman
bulduu grlm t. Ancak M inneapolisteki aratrm a, fazla kilolu
olma saplantsnn, baz kzlarn neden yem e bozukluu gelitirdik
lerini aklam aya tek bana yeterli olm adn gstermitir.
Ar im an olan baz kiiler korkulu, fkeli ve a olmay birbi
rinden ayrt edem ez ve bu hislerin hepsini alk iareti olarak bir ara
da deerlendirirler, dolaysyla da kendilerini sinirli hissettiklerinde
ar yem ek yerler.40 Benzeri bir ey bu kzlarda da olmaktadr. Gen
kzlar ve yem e bozukluu konulu alm ayan yapan M innesota t Jni-
versitesinden psikolog Gloria L eonun gzlem lerine gre, bu kzlar,
hislerinin ve beden sinyallerinin pek az farkndadr; bu da sonra
ki iki yl iinde bir yem e bozukluu gelitirip gelitirm eyeceklerini
gsterecek en gl tek etkendir. Birok ocuk duyum larn ayrt et
meyi renir; duygusal renm enin tem el blm lerinden biri olarak,
skldn, fkelendiini, bunalm l ya da a olduunu hissedebilir.
A ncak bu kzlar en temel hislerini bile ayrt etm ekte glk ekiyor
lar. Erkek arkadalaryla aralarnda bir sorun ktnda kzgn m,
kaygl m yoksa depresif mi hissettiklerinden emin olam yorlar; sa
dece etkili bir ekilde nasl baa kacaklarn bilem edikleri belirsiz
bir duygusal frtna yayorlar. Sonuta, bir eyler yiyerek ferahla
may reniyorlar; bu ise salam ve gl bir duygusal alkanlk
haline gelebiliyor.

324
Ancak kendini bu ekilde yattrm a alkanl, kzlarn ince v
cutlu olmalar gerektiini hissettiren basklarla etkileime getiin
de, yem e bozukluu gelitirm enin yolu hazrlanm oluyor. L eona
gre, K z nce kendini ar yem eye kaptryor. Fakat ince kalm ak
iin de kusm aya, m shil haplarna ya da an yem ekten ald kilola
r eritm ek iin youn egzersizlere bavuruyor. Duygusal karm aayla
ba etm ek iin verilen bu m cadelenin alabilecei bir yn de hi
yem em ek olabiliyor; bu da baa klam ayan hisleri bir nebze olsun
kontrol altna aldn hissetm esini salayan bir yol olabiliyor.
Z ayf bir isel bilincin zay f sosyal becerilerle birlem esi, ar
kadalar ya da ebeveynlerinden dolay keyifleri kaan bu kzlarn
ilikiyi dzeltm ek veya kendi skntlarn yattrm ak iin etkili bir
ekilde harekete gem elerini engelliyor. Bunun yerine, huzursuzluk
lar bulim iya, anoreksiya ya da sadece ar tknm a eklindeki bir
yem e bozukluunu balatyor. L eonun kansna gre, bu kzlarda et
kili olabilecek bir tedavi, duygusal beceri yetersizliklerini giderecek
bir eitim iermelidir. Bana syledii gibi, Doktorlar, bu eksiklikler
zerinde allrsa terapiden daha iyi sonu aldklarn gryorlar.
Bu kzlarn, hislerini tanm lam ay, kendilerini yattrm ann ya da
ilikilerini daha iyi idare etm enin yolunu -k t bir adaptasyon yn
temi olan yem e alkanlklarna dnm eden- renmeleri gerekir.

YAPAYALNIZLAR : OKULU TERK EDENLER


Bir ilkokul dram: Drdnc snftan, pek fazla arkada olmayan
B en in tek yakn arkada Jason, bu le tatilinde birlikte oynayam a
yacaklarn, nk Chad adnda bir baka ocukla oynam ak istedii
ni syler. Yklan Ben ban eip alam aya balar. Hkrklar yat
tktan sonra da, Jason ve C hadin yem ek yedikleri m asaya gider.
Senden nefret ediyorum ! diye barr Jasona.
N eden? diye sorar Jason.
nk yalan syledin, der Ben sulayc bir ses tonuyla. B
tn hafta boyunca benim le oynayacan sylemitin, yalancsn.
Sonra Ben sessizce alayarak bo m asasna doru dimdik yrr.
Jason ve Chad yanm a giderek onunla konum aya alrlar am a Ben
parm aklaryla kulaklarn tkayarak onlara kararl bir ekilde srt e

325
virir ve koarak yem ekhaneden kp okul ardiyesinin arkasna sak
lanr. Olaya tank olan bir grup kz arabulucu roln oynam aya al
arak, B ene gidip Jasonn onunla da oynam ak istediini sylerler.
Ancak Ben dinlem ez ve kendisini rahat brakm alarn ister. H er eye
m eydan okuyarak, tek bana som urtup hkrarak yaralarn sarar.41
G erekten de ac bir an: D lanm a ve arkadasz kalm a hissi, he
men herkesin ocukluunda ya da ergenliinde bir ara yaad bir
eydir. Ancak B en in tepkisinde anlam l olan, Jasonn dostluklarn
dzeltm e abalarna karlk verm ekten kanarak, skntsn gidere
bilecekken daha da uzatan bir tavr sergilemesidir. nem li ipularn
bu ekilde karm ak, arkada evresinde pek tutulm ayan ocuklara
zgdr. 8. K sm da da grdm z gibi, sosyal bakm dan dlanan
ocuklar, duygusal ve sosyal iaretleri okum akta genellikle zayftr
lar; bu trden iaretleri okuduklarnda bile, tepki repertuarlar yeter
siz kalabilir.
Sosyal bakm dan dlanan ocuklar, zellikle okulu terk etme ris
ki altndadr. A rkadalar tarafndan dlanan ocuklarn okulu terk
oran yatlarna oranla ikiyle sekiz kat aras daha fazladr. rnein
bir alm ada, genel terk oran yzde sekizken, ilkokulda popler
olm ayan ocuklardan yzde yirmi beinin liseyi bitirm eden okulu
terk ettii bulgulanm tr.42 K im senin sizi sevm edii bir yerde haf
tada otuz saat geirm eyi dnrseniz, bunda alacak bir ey bu
lamazsnz.
ocuklarn sosyal bakm dan dlanm alarna iki tr duygusal ei
lim yol aar. Daha nce grdm z gibi, bunlardan birisi fke pat
lam alarna yatknlk ve ortada herhangi bir kast yokken dmanca
bir tavrn alglanmasdr. Dieri ise rkek, kaygl ve sosyal bakm
dan ekingen olmaktr. A ncak tm bu miza etkenlerinin zerinde ve
tesinde, uygunsuz bulunan ocuklar, yani gariplikleriyle insanla
ra ikide bir huzursuzluk verenler bir kenara itilir.
Bu ocuklarn bir uygunsuzluu, verdikleri duygusal sinyaller
dir. A z arkada olan ilkokul ocuklarndan iremne ya da fke gibi
bir duyguyu bir dizi farkl duygu sergileyen yzlerle eletirmeleri
istendiinde, popler ocuklara kyasla ok daha fazla yanl ele
tirm e yapmlardr. A naokulundaki ocuklara, biriyle nasl arkada
lk kurabileceklerini ya da kavgadan kanabileceklerini anlatmalar

326
istendiinde, popler olm ayan -d ierlerinin birlikte oynamaktan
kandklar- ocuklar, amalarna ters den yantlar verm i (rne
in, baka bir ocuk ayn oyunca istediinde ne yapaca sorusu
na karlk onu yum ruklarm dem i) ya da bir yetikinden belirsiz
bir yardm istemitir. Ergen yataki ocuklardan zgn, fkeli ya da
hnzr birini canlandrm alar istendiine ise, en az inandrc gsteri
yi popler olm ayanlar sergilemitir. Belki de bu tr ocuklarn arka
dalk kurm akta daha iyisini yapam ayacaklarn hissetm eleri artc
deildir; sosyal yetersizlikleri sonunda kendi kendini dorulayan bir
kehanet haline gelir. A rkadalk kurm ak iin yeni yaklam lar ren
m ek yerine, gem ite ie yaram am eyleri yapm aya devam eder
veya daha da beceriksizce tepki verirler.43
Poplerlik piyangosunda, bu ocuklar temel duygusal ltler
asndan yetersiz kalrlar: Birliktelikleri kim seye k ey if vermedii
gibi, baka bir ocuun kendini iyi hissetmesi iin ne yapacaklarn
da bilemezler. Popler olm ayan ocuklar oynarken gzlem lendiin
de; rnein, dierlerine kyasla ok daha fazla hile yaptklar, so
murttuklar, kaybettiklerinde brakp gittikleri, kazandklarnda da
gsteri yaptklar ya da vndkleri grlr. Doal olarak, ou
ocuk oyunda kazanm ak ister, ancak yine ou, kazansa da kaybetse
de, birlikte oynad arkadalaryla ilikisini bozm am ak iin duygu
sal tepkisine hkim olabilir.
Sosyal iaretlerin nanslarna kar sar olan ocuklar, yani
duygular okuyup tepki verm ekte srekli zorluk yaayanlar, sonuta
kendilerini dlanm bulurlar. Tabii bu, geici bir sre dlandn
hisseden ocuklar iin geerli deildir. Ancak srekli dlanp red
dedilenler, strap verici konum larn okul yllar boyunca srtlarnda
tarlar. Toplum un kenarnda kalm ann sonular, ocukluktan ye
tikinlie geildiinde daha byk bir nem kazanabilir. ocuklar,
hayatn sonraki dnem lerinde ilikilerinde kullanacaklar sosyal ve
duygusal becerileri, yakn arkadalklarn potasnda ve oynadklar
oyunlarn grlt patrts iinde gelitirirler. Bu renm e alannn
dnda braklan ocuklar, kanlm az olarak yetersiz kalr.
Anlalabilecei gibi, dlananlar depresyonun ve yalnzln
yan sra, ok kaygl olduklarn ve eitli konularda tasalandkla
rn belirtirler. Aslnda bir ocuun nc snfta ne kadar popler

327
olduuna bakarak, on sekiz yanda ruh sal sorunlar yaayp ya
amayacana ilikin bir tahm in, retm en ve hem irelerin deerlen
dirmesi, okuldaki baar ve 1Q, hatta psikolojik testlerden alnan pu
anlara bakarak yaplan tahm inlerden ok daha isabetli olm aktadr.4
D aha nce grdm z gibi, az arkada olan ve kronik yalnzlk
eken kiilerin hayatn sonraki aam alarnda hastalanm a, hatta erken
lme riskleri daha yksektir.
Psikanalizci H arry Stack Sullivann da belirttii gibi, yakn ili
kileri ynlendirm eyi -farkllklar giderm eyi ve en derin hislerim izi
paylam ay- ilk kez ayn cinsiyetten yakn bir dostum uzla iliki
mizde reniriz. Ancak sosyal bakm dan dlanm ocuklarn, ok
nem tayan ilkokul yllarnda en iyi arkadam diyebilecekleri
bir dosta sahip olm a ihtimalleri akranlarnnkinin yars kadardr; bu
da, duygusal geliim in hayati frsatlarndan birini karm alar anla
m na gelir.45 Baka herkes srt evirm i olsa bile, tek bir arkada her
eyi deitirebilir (hatta arkadalk o kadar salam olm asa bile).

ARKADALIK ETM
Beceri eksikliklerine karn, dlanm ocuklar iin bir um ut var.
Illinois niversitesinden psikolog Steven Asher, popler olmayan
ocuklar iin bir dizi arkadalk eitim i seans tasarlam ve bir
lde baarya ulam tr.46 lkokul nc ve drdnc snflardan
en az sevilen ocuklar saptayan Asher, alt seans boyunca onlara
arkadaa, elenceli ve ho davranarak oyun oynam ay daha e
lenceli klm ann yollarn gsteriyordu. ocuklarn dam galanm as
na yol am am ak iin de, oyun oynam ay ne gibi eylerin daha zevkli
kldn renm eye alan bir retm ene danm anlk yaptklar
syleniyordu.
Programa katlan ocuklara A sherin popler ocuklara zg
olarak grd hareket biimleri retiliyordu. rnein kurallar
hakknda bir anlam azlk olduunda, (kavga etm ek yerine) alterna
tif neriler getirm eye ve uzlam aya; oyun oynarken teki ocukla
konuup onun hakknda sorular sorm ay hatrlam aya; tekine kulak
verip ne durum da olduunu grm ek iin bakmaya; teki bir eyi iyi
yaptnda gzel eyler sylemeye; glm sem eye ve yardm ya da

328
neri sunmaya, cesaretlendirm eye tevik ediliyorlard. ocuklar ay
rca bu temel sosyal incelikleri sn f arkadalaryla oyun oynarken
de deniyor, ardndan da bunlar ne kadar iyi uygulandklar hakknda
deerlendiriliyorlard. Geim li olm ay reten bu ksa kursun ola
anst bir etkisi oldu: Snflarnda en az sevilen ocuklar olduklar
iin seilenler, eitim den bir yl sonra snfn popler ocuklar ara
sna girdiler. H ibiri sosyal ilikilerinde yldzlam asa da, aralarnda
dlanan biri de olmad.
Emory niversitesinden psikolog Stephen Nowicki de benzeri
sonular elde etti.47 Onun program da sosyal bakm dan dlanm
olanlarn, dier ocuklarn duygularn doru biim de okum a ve
tepki verm e yeteneklerini gelitirerek eitm eye ynelik. rnein
ocuklar m utluluk ve znt gibi duygularn ifade etm eye alr
larken videoya ekiliyor ve bu duygusal anlatm yeteneklerini iyi
letirmeleri iin eitiliyorlar. Sonra da, arkada olm ak istedikleri bir
ocukla, yeni gelitirdikleri bu becerilerini deniyorlar.
Bu tr program lar dlanan ocuklarn poplerliini artrmakta
yzde 50-60 aras baar elde ediyorlar. Bu program larn (en azndan
bugnki biim iyle) daha yksek snftakilere nazaran en ok nc
ve drdnc sn f ocuklarna yarar oluyor ve ar saldrgan o
cuklardan ok, sosyal becerisi yetersiz kalanlara yardm c olduklar
grlyor. Ancak btn bunlar bir ince ayar sorunudur; um ut veren
iaret, dlanm ocuklarn bir ksm nn ya da birounun temel
duygusal becerileri konusunda biraz eitilerek arkadalk evresine
sokulabilmesidir.

ALKOL VE UYUTURUCULAR: KENDN TEDAV ETME


YNTEM OLARAK BAIMLILIK
Yerel kam pustaki niversite rencileri, kendinden geinceye
kadar bira imeye morarana kadar im ek diyorlar. Kullandklar
yntemlerden biri de, bir huniyi bahe hortum unun azna takarak
bir kutu biray on saniye iinde yutmak. Bu yntem yalnzca on
lara zg bir tuhaflk deil. Bir aratrm ada, niversitedeki erkek
rencilerin bete ikisinin yedi ya da daha fazla barda bir dikite
yuvarladklar, yzde on birinin ise kendini sk iici olarak tanm

329
lad bulguland. Bunun yerine kullanlabilecek bir baka terim c
alkoliklik olabilir.48 niversitedeki erkeklerin yars, kzlarn ise
neredeyse yzde krk bir ay iinde en az iki kez zom olana kadar
iiyor.49
A m erikada gen insanlar arasnda birok uyuturucu kullanm
1980lerde genelde azalm olsa da, daha erken yalarda alkoll iki
ime eilim i gitgide artyor. 1993te yaplan bir aratrmada, niver
sitedeki kzlarn yzde 3 5 i sarho olm ak iin itiini belirtmitir;
bu oran 1977de yzde 10du. Genelde, renciden biri sarho
olm ak iin iiyor. Bu, dier riskleri de beraberinde getiriyor: niver
site kam puslarnda vuku bulan tecavzlerin yzde 9 0 ya saldrgan,
ya kurban, ya da ikisi birden ikiliyken olmutur.50 On bele yirmi
drt ya aras genlerin lm nedenlerinin en banda alkolle balan
tl kazalar geliyor.51
Uyuturucu ve alkol denem esi ergenler iin belki rtnn ispat
olarak grlse de, bu ilk tad bazlarnda kalc sonular brakabili
yor. deneyenlerden pek az alkolik ya da uyuturucu bamls olmu
olsa da, ar alkol alan ve uyuturucu kullananlarn ounda bam
llk, ergenlik yllarnda balyor, liseyi bitiren rencilerin yzde
9 0 alkol denem i oluyor am a bunlarn yalnzca yzde 14 sonun
da alkolik oluyor; bu arada kokain ekmi m ilyonlarca amerikalnn
yzde 5 ten az bam l olm u.52 aradaki fark yaratan nedir?
Hi kukusuz, crackin* ke balarnda satld ve uyuturucu
satcsnn yrenin en baarl i adam sayld su oran yksek
m ahallelerde yaayanlar, m adde bam l riskini en fazla tayanlar
dr. Bazlar kk apta satclk yaptklar iin, dierleri ise uyu
turucunun kolay bulunm as ya da her mahallede -h a tta (belki zel
likle) zengin sem tlerde b ile - uyuturucuyu ycelten arkada ortam
yznden bam l hale geliyor. A ncak ayn soru hl yant bekliyor:
Bu tuzaklara ve basklara m aruz kalan ve bu m addeleri deneyenler
arasnda, sonunda bam l hale gelm eye en yatkn olanlar hangile
ridir?
G nm zn bilim sel bir kuram , alkanl srdrenlerin, yani
gitgide alkol ya da uyuturucu bam ls olanlarn, bu maddeleri kay

(*) Daha ucuza satlan, sulandrlm bir kokain tr (YN).

330
g, fke ya da depresyon hislerini yattrm ann yolu olarak bir tr
ila gibi kullandklarn ne sryor. Erken yata bunlar deneyerek,
kendilerine ikence ektiren kayg ya da melankoli hislerini tedavi
edecek kimyasal bir reete bulm u oluyorlar. ki yl boyunca izlenen
yzlerce yedinci ve sekizinci sn f rencisi arasndan, sonraki y l
larda tekilerden daha yksek oranda madde bam ls olanlar, yk
sek dzeyde duygusal sknt ektiini belirtenlerdi.53 Bu da pek ok
gen insan alkol ve uyuturucuyu deneyip baml olm ad halde,
neden bazlarnn neredeyse baladklar andan itibaren baml hale
geldiklerini aklayabilir: Bam lla en yatkn olanlar, uyuturucu
ya da alkolde yllardr kendilerine sknt veren duygular annda ya
ttrm ann hazr ve kolay bir yolunu bulm u grnyorlar.
Pittsburghdaki Bat Psikiyatri Enstits ve K liniinden psiko
log Ralph Tartera gre, Biyolojik yatknl olan kiilere, ilk iki
ya da uyuturucu dozu, dierlerinin hi yaam ad bir biimde, kor
kun bir kuvvet verir. Sonradan iyileen birok yuturucu bamls
bana, Uyuturucuyu ilk aldm an, kendimi ilk kez normal hisset
tim diyor. En azndan ksa vadede, bu onlara fizyolojik bir denge
salyor.54 Ne var ki bu durum, bam lnn eytanla pazarldr:
K sa sreli bir keyiflenme karl, hayat snp gider.
Baz duygusal eilim lerin, insanlarn duygusal rahatl bir m ad
deden ziyade dierinde bulm a olasln artrd grlyor. rnein
alkolizm le sonulanan iki duygusal eilim vardr. Biri, ocukluunda
ok gergin ve kaygl olan, ergenlikte alkoln kaygsn yattrdn
kefedenlerin eilimidir. Bunlar, ou zam an sinirlerini yattrmak
iin ikiye bavuran alkoliklerin ocuklar -genellikle de oullardr.
Bu eilim in biyolojik iareti, kaygy dzenleyen bir sinirsel akta
rc olan GABAnn az salglanmasdr. GABAnn yetersiz oluu,
yksek dzeyde bir gerilim hali olarak yaanr. Bir aratrmada, al
kolik babalarn oullarnda dk dzeyde GABA bulunduu ve bu
ocuklarn ok kaygl olduklar bulgulanm tr; alkol aldklarnda
ise GABA dzeyi ykselm ekte ve kayglar azalm aktadr.55 Alkolik
babalarn oullan, gerilim lerini azaltm ak iin iki ier, alkolde baka
trl elde edem edikleri anlalan bir rahatlam a bulurlar. Bu durum-
daki kiiler, ayn kayg azaltc etkisinden dolay alkoln yan sra
sakinletirici ilalara da bam llk gelitirm eye yatkn olurlar.

331
Alkolik babalan olan ve on iki yanda fevri davranlarn yan
sra, stres karsnda nabz hzlanm as gibi kayg belirtileri gsteren
ocuklarn nropsikolojik adan incelenmesi, bu ocuklarn ayrca
frontal lob ilevlerinin de zay f olduunu gsterm itir.56 Bu, kayg
larn yattrm aya ya da drtlerini kontrol alm aya yarayan beyin
alanlarnn, dier erkek ocuklarm kine kyasla, onlara daha az yar
dmc olduu anlam na gelir. Ayrca prefrontal loblar bir karar verir
ken farkl hareketlerin olas sonularn aklda tutan ileyen bellei
de idare ettii iin, zayflklar alkoliklik eilimini glendirebilir.
Frontal lobun yetersizlii, alkolle kaygsn annda yattrabildiini
kefeden kiinin ikinin uzun vadeli zararlarn gz ard etmesine
yardm c olur. Bu sakinleme zlemi, alkoliklie kar genetik yat
knln duygusal bir iaretleyicisi gibi grnr. A lkoliklerin akraba
s olan bin yz kii zerinde yaplm bir alm ada, en fazla alkol
bam ll riskini tayan alkolik ocuklarnn, kronik olarak yksek
dzeyde kayg duyduklarn belirtenler olduklar grlmtr. Hatta
aratrm aclar da, bu tr insanlarda alkolikliin kayg belirtilerini
kendi kendilerini tedavi etme yntem i olarak gelitii sonucuna
varmlardr.57
Alkol bam llyla sonulanan dier duygusal eilim ise, yk
sek derecede ajitasyon, fevrilik ve can sknts hislerinden kaynak
lanr: Bu eilim bebeklik dnem inde yerinde duram am a, huysuzluk
ve zor zaptedilm e; ilkokulda kpr kpr olma, hiperaktiflik ve b a
n derde sokm a eklinde kendini gsterir. Bu eilim, grdm z
gibi, bu tr ocuklar toplum un kysnda kesinde kalm arkada
lar aramaya iterek, bazen su ilem elerine ya da antisosyal kiilik
bozukluu tehisi konulm asna yol aar. Genellikle erkek olan bu
durumdaki kiilerin temel duygusal ikyetleri, ajitasyon; temel za
yflklar, gem vuramadklar drtleri; ou zam an hissettikleri can
skntsna verdikleri doal tepki ise fevri bir ekilde risk ve heyecan
araylardr. ki dier sinirsel aktarc, serotonin ve M A O nun eksik
liine balanabilecek bu eilime sahip kiiler, yetikinlik dneminde
alkoln ajitasyonlarm giderebildiim kefederler. M onotonlua da-
yanam am alar da, onlar her eyi denem eye hazr hale getirir. Bu du
rum un genel fevrilikleriyle birlem esi, alkoln yan sra, neredeyse
rastgele bir dizi uyuturucu kullanm aya yatkn olmalarn salar.58

332
Depresyon bazlarn ikiye iterken, alkoln m etabolik etkileri
ksa bir ferahlam ann ardndan ou kez depresyonu daha da kt
letirir. Geici bir duygusal rahatlam a iin alkole bavuran kiiler,
bunu depresyondan ok kayglarn yattrm ak am acyla yaparlar,
depresyondaki kiileri - e n azndan b ir s re - rahatlatan tam am en
farkl bir uyuturucu snf vardr. K ronik m utsuzluk depresyona kar
dorudan etkili olan kokain gibi uyarclara ballk riskini artrr.
B ir aratrm ada, kokain bam ll nedeniyle bir klinikte tedavi gr
m ekte olan hastalarn yarsndan fazlasnn bu alkanl edinm eden
nceki hallerine iddetli depresyon tehisi konulabilecei ve alkan
lk ncesindeki depresyon ne kadar derinse, bam lln da o kadar
gl olduu bulgulanm tr.59
Kronik fke, yine dier bir tr yatknla yol aabilir. Eroin ve
dier afyon trlerine bam llk nedeniyle tedavi grmekte olan drt
hasta zerinde yaplan bir aratrm ada grlen en arpc duygusal
eilim, hayat boyu fkeyle ba etm ekte zorluk ekm eleri ve kolay
fkelenm eleriydi. Baz hastalar, ancak afyon kullanarak kendilerini
norm al ve gevem i hissettiklerini sylyorlard.60
B irok vakada madde bam llna yatknlk beyinden kaynak
lansa da, insanlar kendi kendilerini tedavi yntem i olarak alkole
ya da uyuturucuya ynelten duygular, Adsz A lkolikler ve benzeri
iyilem e program larnn on yllardr gsterdii gibi, ilalara ba
vurm adan iyiletirilebiliyor. Bu duygular iyiletirm e yeteneini
edinm ek -k ay g y yattrm ak, depresyonu atlatm ak, fkeyi bastr
m a k - en batan uyuturucu ya da alkol kullanm gdsn ortadan
kaldryor. B u tem el duygusal beceriler uyuturucu ve alkol bam
lln tedavi program larnda bir iyiletirm e arac olarak retiliyor.
Tabii, bunlarn hayatn erken dnem lerinde, alkanlklar yerlem e
den nce renilm esi ok daha yararl olurdu.

DAHA FAZLA SAVA AILMASIN:


NHA BR NLEME YOLU
Yaklak son on yldr, srasyla ergen kzlarn ham ile kalm as
na, ocuklarn okulu terk etmesine, uyuturucuya ve son zam anlarda
iddete kar sava ilan edildi. Bu tr kam panyalann sorunu, ok

333
ge balatlm alar, hedeflenen sorun salgn boyutlarna ulap gen
lerin hayatnda kk saldktan sonra gndem e gelmeleridir. Bunlar bir
sorunu zm ek iin ilk bata hastala kar baklk as yapmak
yerine, hastay kurtarm aya am bulans gnderm ekle edeer, krize
mdahale niteliinde hareketlerdir. D aha fazla sava am ak yeri
ne, hastalk ba gsterm eden nlem alma m antyla, ocuklarm za
bu tr sonulardan kanm a anslarm artracak yaam a becerilerini
sunm alyz.61
Duygusal ve sosyal eksiklikler zerinde srarla durmam; para
lanm, fesat ya da kargaa iindeki bir ailede ya da yoksul, sulula
rn ve uyuturucunun kol gezdii bir m ahallede bym ek gibi dier
risk faktrlerinin roln inkr ettiim anlamna gelmiyor. Yoksulluk
bal bana, ocuklar duygusal adan rseler: Be yandayken
yoksulluk iinde yzen ocuklar, daha iyi durum daki akranlarna
kyasla daha korkulu, kaygl, zntldr ve fkeye kaplm ak, bir
eyleri tahrip etmek gibi davran sorunlarn daha fazla sergiler; bu
eilim ergenlik yllar boyunca da devam eder. Yoksulluun basks
aile hayatn da ypratr: ocuklar aile yuvasnn scakln daha az
hisseder, (ounluu tek bana ve isiz) annelerde depresyon daha
fazla grlr, barm a, vurm a ve fiziksel tehditler gibi sert cezalan
drma yntem lerine daha fazla bavurulur.62
Ancak duygusal yeterliliin, aile ve ekonom ik glerin stnde
ve tesinde bir rol vardr; bir ocuun ya da gencin bu zorluklar
karsnda ne derece keceini ya da bunlar atlatm ak iin znde
ne kadar diren gstereceini belirleyebilir. Yoksulluk iinde, aile
sinden kt m uam ele grerek ya da iddetli bir ruhsal rahatszl
olan anne ya da babann elinde bym yzlerce ocuk zerinde
yaplm uzun sreli aratrmalar, ypratc zorluklara dayanabilenle
rin, temel duygusal becerilere sahip olduunu gsterm itir.63 Bunlar
insanlara ekici gelen, dost kazandran bir girikenlii, zgveni,
baarszlk ve am azlar karsnda iyim ser bir sebat, yenilginin et
kisinden kolayca kurtulm a yetisini ve yum uak bal bir tabiat kap
sar.
Ancak ocuklarn byk bir ounluu, bu nitelikleri kazanm a
dan o zorluklarla kar karya gelir. Bu becerilerin ounun do
utan geldiini, genetik bir ans eseri olduunu biliyoruz, ama 14.

334
K sm da da grdm z gibi, insan m izacnn zellikleri bile iyile
tirilebilir. B ir m dahale yolu, bu sorunlar reten yoksulluu ve dier
sosyal koullar hafifletm eye ynelik siyasal ve ekonom ik nlemleri
almaktr. A ncak (toplum un gndem inde daha da alt sralara indii
grlen) bu taktiklerin yan sra; ocuklara kendilerini zayf dren
zorluklarla baa km alar iin birok ey sunulabilir.
H er iki A m erikaldan birine hayat boyu m usallat olan dertlerden
birini, duygusal bozukluklar ele alalm. N fusun btnn temsil
eden 8098 A m erikaldan oluturulm u bir rneklem e yoluyla yaplan
alm ada, nfusun yzde 4 8 inin hayatlarnda en az bir kez psiki
yatrik sorun yaam olduklar ortaya km t.64 En fazla etkilenen
ler, ayn zam anda iki ya da daha fazla psikiyatrik sorun gelitirmi
olan yzde 14lk kesimdi. Bu grup, herhangi bir zam an kesitinde
pskiyatrik bozukluklarn yzde 6 0 m ve insan etkisizletirecek ka
dar iddetli vakalarn yzde 9 0 n oluturuyordu. u anda youn
bakm a ihtiyalar olsa da, en uygun yaklam , bu sorunlar olabil
diince en bandan nleyebilmektir. H er ruhsal bozukluun nlene
m eyecei m alum dur; ancak bazlar ve belki de birou nlenebilir.
Bu aratrm ay yapm olan M ichigan niversitesinden sosyolog
Ronald K esslerin bana sylediine gre, Hayatn erken dnem le
rinde m dahale etm eliyiz. Sosyal bir fobisi olan altnc snftaki gen
bir kzn sosyal kayglaryla baa kabilm ek iin ortaokulda imeye
balam asn ele alalm . A ratrm am zda ortaya ktnda otuzuna
m erdiven dayam olan bu kz, hl korku dolu bir haldeydi; hem al
kol ve uyuturucu bam lsyd, hem de hayat karm akark olduu
iin depresifti. nem li olan, u sorunun yantdr: Bu kzn hayatnn
erken bir dnem inde ne yapsaydk onu dibe eken bu anafordan kur
tarabilirdik?
Ayn ey, okulu brakm a ya da iddet eylemleri gibi, bugnk
genlerin tekrar tekrar kar karya geldikleri tehlikelerin birou
iin de geerlidir. Uyuturucu ve iddete bavurm a gibi belirli bir
sorunu nlem eye ynelik eitici program lar son on yl iinde m antar
gibi yaylarak eitim piyasasnda bir alt sektr yaratt. Ancak bunla
rn, en ustalkla pazarlananlar ve fazla kullanlanlarn birou dahil,
etkisiz olduu grld. Eitim cileri zen bir ey de, bunlardan bir

335
kann uyuturucu kullanm ve erken yata cinsel iliki trnden
sorunlar nlem eye alm ak yerine, daha olas hale getirmesidir.

Bilgi Vermek Yeterli Deildir


Bu konuda eitici bir m ek, ocuklara yaplan cinsel tacizdir.
1993 itibaryla, A m erikada her yl iki yz bine yakn kantlanm
vaka rapor ediliyor ve bu say her yl yzde 10 artyordu. Tahminler
arasnda byk farklar olsa da, birok uzm ann ortak grne gre,
kzlarda yzde yirm i ile otuz aras bir kesim i, erkeklerde de bunun
yars kadar, on yedi yana geldiinde bir tr cinsel tacizin kurban
olm aktadr (bu saylar dier etkenlerin yan sra cinsel tacizin nasl
tanm landna bal olarak artm akta ya da azalm aktadr).65 Cinsel
tacize zellikle ak bir ocuun belirli b ir profili yoktur, ancak bir
ou kendini korunm asz hisseder, kendi bana tacizlere kar koya
m az ve bana gelenlerden dolay tecrit olmu bir haldedir.
Bu tehlikelere kar, birok okul cinsel tacizi nlem ek iin prog
ram lar sunm aya balamtr. Bu program larn birou, cinsel taciz
hakknda tem el bir bilgi verm eye odakldr; rnein, ocuklar iyi
ve kt dokunu arasndaki fark ayrt etm eyi renir, tehlikelere
kar uyarlr ve birisi kt niyetli bir harekette bulunduunda duru
mu bir yetikine anlatm alar iin tevik edilir. ki bin ocuu kap
sayan ulusal bir aratrm ada, ocuklarn okuldaki bir kabadaynn
ya da olas bir tacizcinin kurban olm aktan kurtulm ak iin bir ey
ler yapm asna yardm c olm ak asndan, bu temel eitim in pek ie
yaram ad, hatta zararl olduu sonucuna varlmtr.66 En kts,
sadece bu tem el eitim program ndan gemi olup st ste cinsel sal
drlara urayan ocuklarn, hibir program dan gem em i ocuklara
kyasla balarna geleni anlatm a olaslnn y a n yarya azalmasdr.
Buna karlk, ocuklara konuyla balantl duygusal ve sosyal
yeterlilikleri de ieren daha kapsam l bir eitim verildiinde, kendi
lerini bu tr tehlikelere kar daha iyi koruyabilm ilerdir: Saldrgan
kiiye kendisini rahat brakm asn syleyebilm i ya da kar koymu,
her eyi anlatacan syleyerek tehdit etm i, balarna kt bir ey
geldiinde de gerekten anlatabilm ilerdir. Salanan yararlar arasn
da bu sonuncusu -ta c iz edildiini anlatm ak- ok nemli bir engelle

336
yicidir: Birok tacizci, yzlerce ocua sarkntlk eder. Krk' yala
rndaki tacizciler zerinde yaplan bir aratrm ada, ergenlik andan
itibaren ayda ortalam a bir ocua sarkntlk ettikleri ortaya km
tr. Bir otobs ofr ve bir bilgisayar retm eni hakkndaki raporlar,
ikisinin de her yl yz kadar ocua sarkntlk ettiklerini ve bu
ocuklardan hibirinin urad tacizi bildirm ediini gstermektedir.
Durum ancak, retm en tarafndan taciz edilen bir ocuun kendi
kz kardeine cinsel tacizde bulunm asyla aydnlanabilm itir.67
Daha kapsam l program lardan gem i ocuklarn taciz edildikle
rini sylem e olaslnn, asgari dzeyde b ir eitim veren program
lardan gem i olanlara kyasla kat fazla olduu grlmtr. Bu
kadar etkili olan neydi? Bu program lar, bir kerelik konular halinde
deil, ocuun okul hayat boyunca salk ve cinsellik eitim inin
b ir paras olarak birok kez deiik dzeylerde veriliyordu. Okulda
retilenin yan sra, anne-babalarn da bu mesaj ocua verm eleri
salanm t (cinsel taciz tehditlerine kar en iyi direnebilenler bunu
yapan ailelerin ocuklaryd).
Bunun tesinde, asl fark yaratan sosyal ve duygusal yeterlilik
lerdi. Bir ocuun iyi ve kt dokunu arasndaki fark bilmesi
yeterli deildir; ocuklarn, birisi kendilerine, dokunm aya balam a
dan ok daha nce, bir durum da yanl ya da sknt verici bir eyler
olduunu hissedecek kadar b ir zbilince ihtiyac vardr. Sadece zbi-
lin deil, yeterli bir zgven duygusu ve yok bir ey diye em ni
yet telkin etm eye alan bir yetikin karsnda bile iindeki hislere
gvenip harekete geebilm e iradesi de gereklidir. ocuun bundan
sonra; kam aktan, olay byklerine anlatm a tehdidini savurm aya
kadar, olacaklar engellem eye yarayacak bir tedbir repertuarna ihti
yac vardr. Bu nedenlerle, daha iyi program lar ocuklara istekleri
ni syleyebilm eyi, p a sif kalm ak yerine haklarn aramay, snrlarn
bilmeyi ve onlar korum ay retmektedir.
Bu durum da, en etkin program lar cinsel taciz hakknda tem el bil
gileri, hayati nem tayan duygusal ve sosyal becerilerle tam am la
m olanlardr. Bu program lar ocua, kiiler aras anlamazlklar
daha olum lu b ir ekilde zm lem enin yollarm , kendinden daha
emin olmay, bir ey olduunda kendini sulam am ay ve retm en
leriyle ebeveynlerinden oluan, bavurabilecekleri bir destek ann

337
bulunduunu hissetm eyi retmektedir. ocuklar da, balarna ger
ekten kt bir ey geldiinde, ok daha rahatlkla anlatabilm ekte
dirler.

Etkin eler
Bu tr bulgular, tarafsz deerlendirm elerin gerekten etkili bul
duu elere dayanarak, en elverili nlem e program nda bulunmas
gereken elerin yeniden tasarlanm asna yol amtr. W.T. Grant
Vakf tarafndan desteklenen be yllk bir projede, bir aratrm a kon
sorsiyum u genel grnty inceleyerek, ie yarayan program larn
baarsnda rol oynayan etkin eleri ayrt etmitir.68 Program han
gi sorunun nlenm esi iin tasarlanm olursa olsun, konsorsiyum un
gerekli bulduu temel beceriler listesinde duygusal zeknn eleri
sralanm aktadr (listenin tamam iin Ek D ye baknz).69
Bu duygusal beceriler zbilinci; hisleri tanm lam a, anlatma, idare
etmeyi; drt kontroln ve doyum u ertelem eyi; stres ve kaygyla
ba etmeyi ieriyor. Drt kontrolnde temel bir bir yeti, hisler ve
eylem ler arasndaki fark bilm ek ve eylem drtsn kontrol etm ek
le balayp harekete gemeden nce eylem seeneklerini ve olas ne
ticelerini tanm layarak daha iyi duygusal kararlar vermektir. Sosyal
ve duygusal iaretleri okuyabilm ek, dinlem ek, olum suz etkilere kar
durabilm ek, bakalarnn bak asndan bakabilm ek ve bir durumda
hangi davrann kabul edilebilir olduunu anlamak, kiiler aras ili
kilerde rol oynayan yeterliliklerdir.
B unlar hayatta gerekli olan temel nitelikteki duygusal ve sosyal
beceriler arasnda yer alr ve bu blm de szn ettiim sorunlarn
hepsi iin deilse de, birou iin en azndan ksm i areler ierirler.
Bu becerilerin hangi sorunlara kar baklk kazandrabilecei,
neredeyse hibir kurala bal deildir; rnein ergen kzlarn ham i
leliklerinde ya da ergen yatakilerin intihar vakalarnda duygusal ve
sosyal yeterliliklerin rol hakknda benzeri savlar ileri srlebilir.
Bu tr sorunlarn nedenleri hi kukusuz karm aktr; biyolojik
yazgnn, aile dinam iklerinin, yoksulluk politikasnn ve sokak kl
trnn deien oranlarda i ie gem esinin sonucudur. D uygulan
hedefleyenler de dahil olm ak zere, hibir mdahale tr tek bana

338
her eyi halledebileceini iddia edemez. Ancak bir ocuun tad
risklere duygusal yetersizlerinin yk de eklendike -bunun ocuk
iin ne kadar ar olabileceini grm tk- dier areleri darda
brakm adan duygusal onarm a da nem vermeliyiz. Bundan sonraki
sorum uz u olacak: D uygularn eitilmesi nasl bir eydir?

339
16

Duygularn Eitilmesi

Bir lsm gerek umudu, genliinin iyi eitilmesinde yatar.


-E rasm us

K zlderililer gibi daire eklinde yere bada kurm u on be snf


rencisiyle yaplan tuh af bir yoklamayd. retm enin isimlerini
syledii renciler okullarda standart yant olan bo bir B urada
demek yerine, nasl hissettiklerini belirten bir say sylyorlard;
b ir morali bozuk, o n ise enerji dolu anlam na geliyordu.
Bugn m oraller yksekti:
Jessica.
On: Uuyorum , bugn cum a.
Patrick.
Dokuz: H eyecanl, biraz da sinirli.
Nicole.
On: Huzurlu, m utlu...
Buras, San Francisconun en byk bankalarndan birini kur
mu olan Crocker hanedannn m aliknesinden okula dntrlm
Nueva renme M erkezinin z B ilim snf. San Francisco Opera-
snn m inyatr bir kopyasn andran bu bina, imdi rnek saylabi
lecek bir duygusal zek kursu sunan zel bir okulu barndryor.
z B ilim in konusu hislerdir; kendi hisleriniz ve ilikilerde or
taya kanlar. Bu konu, doas gerei, retmen ve rencilerin bir
ocuun duygusal dokusu zerinde odaklanm alarn gerektirir; oysa
bu A m erikadaki her snfta kararl bir ekilde gz ard edilir. Bu
okuldaki strateji, gnn konusu olarak ocuklarn hayatlarndaki
gerilimleri ve travm alar kullanm ay ieriyor. retmenler, gruptan
dlanm ann acs, kskanlk, okul bahesinde bir savaa dnebi
lecek anlam azlklar gibi, gerek sorunlar ele alyor. z B ilim M f
redatn gelitiren N uevann yneticisi Karen Stone M cC ow nun

340
belirttii gibi, renm e ocuklarn duygularndan bamsz olarak
gereklemez. Duygusal okuryazarlk, renme iin en az m atem a
tik ve okum a eitim i kadar nem lidir. 1
nc bir program olan z Bilim, lkenin drt bir yanndaki okul
lara yaylan bir fikrin ilk mjdecisidir.* D erslerin balklar sosyal
g eliin fden hayat becerilerine, sosyal ve duygusal remeye
kadar uzanyor. Bazlar, H ow ard G ardnerm oul zeklar kavram
na atfta bulunarak kiisel zeklar terim ini kullanyor. Ortak iz
gileri, normal eitim lerinin bir paras olarak, ocuklarn sosyal ve
duygusal yeterlilik dzeylerini artrma hedefidir; bu sadece sorun
lu olarak tanm lanan ve geride kalan ocuklarn eksikliklerini telafi
etsin diye retilen bir ey deil, her ocuk iin mutlaka gerekli bir
beceriler ve anlaylar dizisidir.
Duygusal okuryazarlk kurslarnn kkleri, 1960larm duygusal
eitim hareketine kadar geriye uzanr. O zamanlar, kavramsal d
zeyde retilm ekte olan eyin ayn anda som ut deneyimini de ieren
psikolojik ve m otivasyon niteliindeki derslerin daha derinden
renildii dncesi hkimdi. A ncak duygusal okuryazarlk hareketi
duygusal eitim terim ini ters yz ederek, eitm ek iin duyguyu kul
lanmak yerine, duygunun ta kendisini eitiyor.
u an iin bu kurslarn birounun ve yaygnlamalarnn ardn
da, ergen yatakilerin sigara imesi, madde bamll, hamilelik,
okulu terk ve son zam anlarda iddet gibi belirli bir sorunu hedefle
yen, okullara dayal bir dizi nleyici program larn srmesi yatyor.
Bir nceki ksm da grdm z gibi, W.T. G rant K onsorsiyum unun
nleyici eitim program lar zerine yapt almada; drt kontro
l, fkeyle ba etme, sosyal zorluklara yaratc zmler retme gibi
temel duygusal ve sosyal yeterlilikleri retenlerin ok daha etkili
olduklar anlalmtr. Bu ilkeden, yeni kuak m dahale yntemleri
ortaya kmtr.

(*) Duygusal okuryazarlk kurslar hakknda daha fazla bilgi iin: The
Collaborative for the Advancement o f Social and Emotional Learning
[CASEL], Yale Child Study Center, (Sosyal ve Duygusal renmeyi
lerletme birlii, Yale ocuk Aratrmalar Merkezi) P.O. Box 207900,
230 South Frontage Road, New Haven, CT 06520-7900, ABD.

341
15. K sm da, saldrganlk ya da depresyon gibi sorunlar alttan
destekleyen belirli duygusal ve sosyal beceri eksikliklerini hedef
alan m dahalelerin ocuklar darbelerden korum akta ok etkili ol
duunu grmtk. A ncak bu iyi tasarlanm m dahaleler, genelde
aratrmac psikologlar tarafndan byk lde deneysel olarak sr
drlmtr. Bundan sonraki adm, bu tr younlam program lar
dan renilen dersleri alp norm al retm enler tarafndan tm okul
topluluuna sunulabilecek bir nlem olarak genelletirmektir.
Bu daha ileri ve etkili yaklam , genlerin hayatta kar karya
kalm aya baladklar AIDS, uyuturucu ve benzeri sorunlar hakkn
da bilgiyi ieriyor. Ancak bu yaklam n srekli gndem de kalan ana
konusu, sz edilen ikilemlerin her biri zerinde arl olan temel
yeterlilik, yani duygusal zekdr.
Okullara duygusal okuryazarl getirm ek iin yaplan bu yeni
k; ocuun gnlk yaantsnn en zorlayc yanlarn konuyla
ilgisiz m eseleler olarak grm ek, ya da bunlar patlam alara yol at
nda bir disiplin sorunu olarak renci danm anna veya mdrn
odasna havale etm ek yerine, duygular ve sosyal hayatn ta kendisi
ni konu etmektir.
D ersler yneldikleri dram atik sorunlara zm olm ak bir yana,
ilk bakta fazlasyla hareketsiz gibi grnebilir. A ncak bunun nede
ni byk lde, aynen evde ocuklar iyi yetitirirken olduu gibi,
derslerin kk ama anlaml, dzenli bir biim de ve yllarca srd
rlerek verilmesidir. Duygusal renm e byle yerleir; deneyimler
defalarca yinelendike, beyin onlar glendirilm i eilimler, bask,
engellenm e ve incinm e karsnda devreye giren sinirsel alkanlk
lar olarak yanstr. Duygusal okuryazarlk snflarnn gnlk konusu
sradan gibi gzkse de, sonucu -y a n i, iyi in sanlar- geleceim iz iin
her eyden daha nemlidir.

BRL ZERNE BR DERS


z Bilim snfndaki bir n, hatrlayabildiiniz sn f deneyim le
rinizle karlatrn.
Beinci snftan bir grup, kare eklinde bir dizi yap-boz parasn
bir araya getirm ek zere takm lara ayrlm, birlii Kareleri oyu

342
nunu oynam aya hazrlanyor. Oyunun p f noktas, takm almas
iinde hibir iaretlem eye izin verilm eden her eyin tam bir sessiz
lik iinde gereklemesi.
retm en Jo-A n Varga, snf gruba blerek her birini farkl
bir m asaya gnderiyor. Oyuna aina olan gzlemci de, gruplarda,
rnein kim in rgtlem ede lider olduu, kim in soytarlk ettii, ki
min. oyunbozanlk yaptn saptam ak iin birer deerlendirme for
mu alyor.
renciler yap-bozlarn paralarn m asaya dkerek almaya
balyorlar. D aha bir dakika gem eden, bir grubun takm alm asn
da artc derecede verim li olduu ortaya kyor; ii birka dakika
iinde tamam lyorlar. Drt kiiden oluan ikinci bir grupta herkes
kendi yap-bozu zerinde ayr ayr alyor, bu yzden bir yere vara
myorlar. Sonra bunlar yava yava beraber alm aya balayarak ilk
karelerini bir araya getiriyor ve tm yap-bozlar tam am lanana kadar
da takm halinde alm aya devam ediyorlar.
A ncak nc grup hl urayor ve tam am lam aya altklar
yap-boz, kareden ok ikizkenar bir yam ua benziyor. Sean, Fairlie
ve Rahm an, dier iki grubun kefetm i olduu egdme henz ula
amamlar. B esbelli aresiz haldeler, m asann zerindeki paralar
telala gzden geirerek akla yakn gelen olaslklara gre yar bitmi
karelerin yanlarna getiriyorlar, ancak paralar birbirine uymaynca,
yine bir hayal krklna uruyorlar.
G erilim R ahm ann iki para alp gzlerinin nne maske gibi
yerletirm esiyle biraz zlyor; gruptakiler kkrdam aya balyor
lar. Bu an, o gnk dersin dnm noktas olacak.
retm en Jo-A n Varga, biraz cesaret veriyor: B itirenler hl a
lm akta olanlara tek bir ipucu verebilir.
Dagan hl uram akta olan gruba yanaarak kareye uymayan
iki paray iaret ederek neride bulunuyor: Bu iki paray evir
m elisiniz. Geni yz anszn bir konsantrasyon abas iinde ge
rilen Rahm an, yeni biim i kavryor ve nce ilk yap-bozun, sonra da
dierlerinin paralarn abucak yerine oturtuyor. nc grubun en
son yap-bozunun son paras da yerini bulduunda kendiliinden bir
alk kopuyor.

343
EKME KONUSU
Snf, takm alm as srasnda alm an dersler zerinde kafa yor
m aya devam ede dursun, daha youn bir baka etkileim sz konusu
oluyor. Uzun boylu ve kabark siyah salar yanlardan denizci tra
yaplm Rahm an ile grubun gzlem cisi Tucker, oyunda hibir ia
rete izin verm eyen kural hakknda iddial bir tartm aya dalmlar.
nek yalam gibi dzgn taranm sar salar olan T uckern stn
deki Sorumlu O l baskl bol m avi tirt, resmi grevini vurguluyor
sanki.
Tucker, kelim elerin stne basa basa, iddiac bir ses tonuyla R ah
m ana, Sen de bir paray arkadana uzatabilirsin, bu iaret deil
dir, diyor.
Ama bu resmen iarettir, diye srar ediyor Rahm an iddetle.
Varga, ykselen sesleri ve etkileim in giderek saldrganlaan
temposunu fark ederek onlarn m asasna doru yaklayor. Bu, ate
li hislerin birdenbire kendiliinden att kritik bir an; daha nce
renilmi derslerin sonucu da bu tr anlarda ortaya kar ve yenileri
en yararl bir biim de renilebilir. H er iyi retm enin bildii gibi,
bylesi elektrikli anlarda verilen dersler rencilerin belleinde ka
lc bir yer edinir.
Varga, Bu bir eletiri deil... aslnda ok iyi ibirlii yaptnz...
ancak Tucker, sylem ek istediini o kadar eletirel bir ses tonu kul
lanmadan sylem eye alm alsn, diye yol gsteriyor.
Tucker, imdi daha sakin bir ses tonuyla, R ahm ana Bir paray
ait olduunu dndn yere koyabilirsin, ihtiyac olduunu d
ndn bir bakasna da, hi iaret yapm adan verebilirsin. B u sa
dece verm ektir, diyor.
Rahm an fkeli bir sesle, Yani yle bir ey yapsam ... diyerek
masum bir hareket rnei gsterm ek iin ban kayor, "... sen buna
iaret yok! diyeceksin.
Rahm ann fkesi, neyin iaret saylp neyin saylm ad etrafn
da dnen bir anlam azln aka tesinde. Gzlerini T uckerm dol
durmu olduu deerlendirm e form undan ayram yor; henz sz
edilmedii halde, TuckerTa R ahm ann arasndaki gerilimin bala

344
m asna neden olan buydu. Tucker, deerlendirm e form unun oyun
bozanlk edenler hanesine R ahm ann adn yazmt.
R ahm ann o form a bakarak cannn skldn fark eden Varga
bir tahm inde bulunuyor ve T uckera, Onun hakknda olum suz bir
szck kullandn dnyor; oyunbozan derken neyi kastettin?
diye soruyor.
Kt bir bozgunculuu kastetm edim , diyor Tucker bu kez uz
lam ac bir tavrla.
Rahm an buna kanm asa da, daha sakin bir sesle, Bana sorarsan
bu biraz m antksz, diyor.
Varga, durum u olum lu alglam ann bir yolunu vurguluyor. Tuc
ker, oyunbozanlk saylabilecek bir eyin zor bir anda havay yum u
atm ak iin yaplm olabileceini sylem eye alyor.
A m a, diye kar kyor Rahm an imdi daha olaan bir havada,
hepim iz bir eye fazlasyla konsantre olduum uz bir anda ben...
-gzlerini darya uratp yanaklarn iirerek kom ik, soytar bir
ifade taknyor- byle yapsaydm , oyunbozanlk o zam an olurdu.
Varga bir kez daha duygusal rehberlik yapm aya alarak Tuc-
k e ra yle sylyor: Yardmc olm aya alrken, onun kt bir
anlam da oyunbozan olduunu kastetm edin, am a bunu ifade ederken
farkl bir mesaj yolluyorsun. Rahm an, hissettiklerini senin duym a
n ve kabul etm eni istiyor. Oyunbozan gibi olum suz szckleri hak
etm ediini sylem eye alyor. yle bir ad taklm asn ho karla
m yor.
Sonra da R ahm ana dnerek ekliyor, Senin T uckerla konum ak
iin ne km an takdir ediyorum. Saldrya gemedin. A ncak, sana
oyunbozan gibi bir etiket yaptrlm as houna gitmedi. O paralar
gzlerine gtrdnde amaza dm ve havay yum uatm ak is
ter gibi grnyordun. Ancak Tucker niyetini anlamad iin, buna
oyunbozanlk dedi. Doru m u?
Dierleri yap-boz paralarn toplam ay bitirirken, her iki ocuk
da onaylam asna ban sallyor. Bu kk sn f m elodram nn sonu
na yaklayoruz. Kendini daha iyi hissediyor m usun? diye soruyor
Varga. Yoksa bu seni hl rahatsz m ediyor?
Evet, iyiyim , diyor Rahman. Duyulm u ve anlalm olm ann
verdii rahatlkla, sesi imdi daha yum uak. Tucker da glm seye

345
rek ban sallyor. kisi de, dierlerinin bir sonraki derse girmek iin
snftan km olduunu grerek, ayn anda dnp birlikte dar fr
lyorlar.

OTOPS: IKMAYAN BR KAVGA


Yeni bir grup iskem lelerine yerleirken, Varga olup bitenlerin
analizini yapyor. Bu hararetli etkileim ve taraflarn yatm as, o
cuklarn atm alarn zm hakknda rendiklerini ne kanyor.
Vargann belirttii gibi, genelde atm aya yol aan eyler, iletii
m e girm em ek, varsaym larda bulunm ak, hem en bir sonuca varmak,
insanlarn ne sylediinizi anlam akta gl ekecekleri bir ekilde
z o r bir mesaj gnderm ektir.
z B ilim rencileri, nemli olan eyin atm adan tam am en ka
m ak deil, anlam azlklar ve ierlem eleri aktan aa bir kavgaya
dnm eden giderm ek olduunu reniyorlar. Tucker ve R ahm ann
anlam azlklarn ele al tarzlarnda nceki derslerin belirtileri gr
lyor. rnein, her ikisi de fikirlerini, atm ay trm andrm ayacak
bir ekilde ifade etm ek iin biraz aba harcamt. Bu (fkeden ya
da edilgenlikten farkl olarak) kendini ortaya koyu tarz, N uevada
nc snftan itibaren retiliyor; duygularn dorudan doruya,
ancak fkeye dnm eyecek bir biim de ifadesi stnde duruluyor.
A nlam azln banda iki ocuk da birbirine bakm ad halde, de
vam nda etkin dinlem e belirtileri gsterm eye, birbirinin yzne
bakm aya, gz temas kurm aya ve konuan birine sesini duyduunu
hissettiren sessiz iaretler yollam aya balam lard.
ocuklar bu aralar, biraz de rehberliin yardm yla kullandk
larnda, kendini ortaya koyabilm e ve etkin dinlem e onlar iin
bir yoklam a snavndaki ii bo deyim ler olmann tesinde, en acil
ihtiya duyduklar anda gvenebilecekleri tepki yntem leri haline
geliyor.
Duygusal alana hkim olabilm ek zellikle zordur, nk beceri
lerin insanlar yeni bilgileri hazm etm eye ve farkl tepki alkanlkla
rn renm eye en kapal olduklar, sinirlendikleri anlarda edinilmesi
gerekir. Bu anlarda rehberlik yardm c olur. Vargann belirttii gibi,
ster yetikin, ister beinci sn f rencisi olsun, insan kendini o

346
denli huzursuz hissettiinde, kendi kendini gzlem leyebilm ek iin
bir m iktar yardm a ihtiya duyar. K albiniz arpar, elleriniz terler, si
nirden tir tir titrerken, bir yandan dikkatle dinlem eye, te yandan da
barm adan, sulam adan ya da savunm acln sessizliine brn
m eden durum u atlatm ak iin zdenetim inizi korum aya alrsnz.
Beinci sn f ocuklarnn kard grlt patrtya yabanc ol
mayan herkesin dikkatini en ok ekecek ey, belki de Tucker ve
R ahm ann sulam aya, svp saym aya ya da barm aya bavurm a
dan grlerini ortaya koym aya almalardr. Hibiri aalayc bir
s... git! ya da yum ruklam a veya dierini kk drmek iin e
kip gitme gibi bir eye yeltenerek duygularn trmadrmamt. A k
sine, tam anlam yla kavgaya dnebilecek bir kvlcm, ocuklarn
atm a zm nn nanslarn daha iyi renmelerini salamt.
Oysa, baka koullarda bu olay olduka farkl bir yere varabilirdi.
G enler bundan ok daha kk sorunlar iin bile yumruklara, hatta
daha da ktsne bavururlar.

GNDELK KAYGILAR
z B ilim in her dersinin balangc olan geleneksel yoklam adan
kan saylar, her zam an bugnk kadar yksek olmuyor. Kendini
berbat hissetm eyi gsteren birler, ikiler, ler dzeyinde kaldnda,
birisi kp, Kendini neden byle hissettiini anlatm ak ister m isin?
diye soruyor. renci istiyorsa (kim seyle konum ak istemiyorsa,
bask yaplm az) o kadar cann skan eyi aa vurmas iin kendi
sine im kn tannm ve bununla ba etm esi iin yaratc alternatifler
dnm e frsat verilm i oluyor.
Ortaya kan sorunlar, kanc snfta olunduuna gre deiiyor.
A lt snflarda zellikle; kzdrlm ak, dlanm a hissi grlyor. Altn
c sn f dolaylarnda yeni bir kayg km esi ortaya kyor: kma
tek lif edilm edii ya da grup dnda brakld iin incinmeler; ol
gun davranm ayan arkadalar; genlere strap ektiren dier zorluk
lar (Byk ocuklar bana taklyor; Arkadalarm sigara iiyor ve
bana da iirtm eye alyorlar gibi).
ocuun hayatnda ok byk bir nemi olan bu konular okul
evresinde - le yem einde, okul otobsnde, bir arkadan evin

347
d e - aa vurulur. ou kez ocuklar bu skntlar ilerine atp bir
likte kafa yoracak biri olm adndan gece yalnzken stnde d
np dururlar. z B ilim de ise bunlar gnn tartm a konular haline
geliyor.
Bu tartm alarn her biri, ocuun benlik hissini ve dierleriy
le ilikilerini aydnlatm ay hedefleyen z B ilim in ak hedefine
varm ak iin birer m alzem e olarak grlyor. K ursun bir ders plan
olsa da, Rahm an ve T uckern arasndaki anlam azlk gibi durum
lar ortaya ktnda bunlardan yararlanlm as iin esnek tutuluyor.
rencilerin ortaya att sorunlar, iki ocuk arasndaki kzmay
yattran anlam azlk zme yntem leri gibi, hem renci hem de
retm enlerin renm ekte olduklar becerileri uygulayabilecekleri
canl rnekleri sunuyor.

DUYGUSAL ZEKNIN ABCS


Yaklak yirmi yldr kullanlm akta olan z Bilim mfredat
duygusal zeknn retilmesi iin bir model oluturuyor. N uevann
yneticisi Karen Stone M cC ow nun bana sylediine gre dersler
bazen artacak kadar ileri dzeyde olabiliyor. fke konusunda
ders verirken, bunun neredeyse her zam an ikincil b ir tepki olduu
nu anlamalar ve altnda yatan hisleri aramalar iin -n cin d in mi?
Kskandn m ? - gibi sorularla yardm c oluyoruz. ocuklarm z bir
duyguya verecekleri tepkiyi birok seenek arasndan ayrt edebi
leceklerini ve ne kadar tepki seeneine sahiplerse, hayatlarnn o
kadar zengin olacan reniyorlar.
z B ilim in ierik listesi, duygusal zeknn eleriyle ve ocuk
lar tehdit eden tuzaklara kar birincil nlem olarak salk verilen
temel becerilerle neredeyse bire bir rtyor (tm liste iin Ek E ye
baknz). retilen konular, hisleri tanyp onlar tanm layacak bir
szlk oluturm a anlamnda zbilinci; dnceler, duygular ve tep
kiler arasndaki balantlar sezmeyi; bir karara duygularn m yoksa
dncelerin mi hkm ettiini bilm eyi; farkl seim lerin sonular
n ngrmeyi ve btn bu grleri uyuturucu kullanm ak, sigara
im ek ve seks gibi konulardaki kararlara da uygulam ay ieriyor.
zbilin; ayn zam anda, kiinin gl ve zayf yanlarn tanm as,

348
yani kendisini olum lu ama gereki b ir kta grm esi (ve bylece
zsayg hareketinin olaan bir tuzandan da saknm as) anlamna
da gelir.
zerinde durulan bir baka nokta, duygularn idaresidir: H isse
dilenin ardnda ne olduunu fark etm ek (fkeye yol aan incinme
hissi gibi); kayglarla, fke ve zntyle ba etm e yollarm ren
mek! Yine zerinde durulan bir nokta, kararlarn ve hareketlerin so
rum luluunu stlenm ek ve verilen taahhtleri sonuna kadar yerine
getirmektir.
Anahtar niteliinde bir sosyal beceri olan empati; bakalarnn
hislerini anlayabilm ek, onlarn bak asndan grebilm ek ve in
sanlarn konu hakkm daki farkl dncelerine sayg gstermektir.
nem li odak noktalarndan biri de ilikilerdir; bu ise hem dinlem eyi
hem de sorm ay bilm eyi; birinin syledii ve yaptyla, buna kar
kendi tepki ve yarglarn ayrt etmeyi; fkeli ya da edilgen olm ak
tansa, kendini ortaya koyabilm eyi; ibirlii, anlam azlk zm ve
uzlaarak bir yol bulm a sanatlarn renm eyi ierir.
z B ilim de not verilmez; m ezuniyet snav hayatn ta kendisi
dir. Ancak sekizinci snfn sonunda, liseye gitm ek zere N uevadan
ayrlan renciler her biri Sokratvari bir szl snava tabi tutulur.
Yakn zam anlardaki bitirm e snavndan bir soru: Bir arkadann,
uyuturucu kullanm ay denem esi iin bask yapan biriyle, ya da ken
disini kzdrm aktan holanan bir bakasyla anlam azln zm esi
ne yardm c olacak uygun bir tepkiyi betim le. Ya da, Stres, fke ve
korkuyla ba etm enin salkl yollar nelerdir?
Duygusal becerilere o kadar nem veren Aristo bugn yayor
olsayd, btn bunlar onaylayabilirdi.

349
KENTN KENAR SEMTLERNDE DUYGUSAL
OKURYAZARLIK
Kukucular, tahm in edilebilecei gibi, z B ilim gibi bir kursun
daha az ayrcalkl bir ortam da ie yarayp yaram ayacan ya da
bunun sadece N ueva gibi her rencinin bir adan yetenekli oldu
u kk bir zel okul iinde mi m m kn olduunu soracaklardr.
Ksacas, duygusal yeterlilik kendisine en acil ihtiya duyulan bir
yerde, rnein kentin kenar sem tlerindeki halk okullarnn zorlu kar
gaasnda da retilebilir mi? Bunun yant, Nueva renm e M erke
z in d e n corafi olduu kadar sosyal ve ekonom ik bakm dan da uzak
olan New H avendaki A ugusta Lewis Troup O rtaokulunu ziyaret
ederek alnabilir.
Ayn renm e heyecan, kesinlikle T roupun atm osferine de ege
men grnyor. Troup M knats Bilim ler Akadem isi olarak da bili
nen bu okul, ayn blgede, N ew H avenn her yerinden gelen beinci
snftan sekizinci snfa kadar rencilere zenginletirilm i bir fen
m fredat uygulam ak zere tasarlanm iki okuldan birisi. Oradaki
renciler bir uydu anak anten balants yoluyla, H oustandaki
astronotlara uzay fiziiyle ilgili sorular sorabiliyor ya da bilgisayar
larn m zik alm as iin program layabiliyorlar. Ancak, bu akademik
kolaylklara karn, beyaz nfusun N ew H avenn banliylerine ve
zel okullara ka, T roupa yzde 9 5 i siyahi ve spanyol kkenli
bir renci topluluu brakm.
Yine bam baka bir dnya olan Yale niversitesinin kam pusun
dan sadece birka sokak tedeki Troup, rm ekte olan bir ii m a
hallesinde bulunuyor; buras 1950lerde Olin Pirin M etal Fabrika-
s ndan W inchester Silahlarna kadar, yakndaki bir sr fabrikada
alan yirm i bin kiinin barnd bir yerdi. Bugn binin altna
inen bu istihdam taban, orada yaayan ailelerin ekonom ik ufuklarn
da daraltt. N ew Haven, New E nglandn dier birok im alat sanayii
kenti gibi, yoksulluk, uyuturucu ve iddet ukuruna itilmi durum
da.
Bu kent kbusunun yaratt acil ihtiyalara karlk veren Ya-
le li bir psikolog ve eitimci grubu, 1980li yllarda, aslnda Nueva
renm e M erkezindeki z Bilim m fredatyla ayn alan kapsayan

350
Sosyal Yeterlilik Program n oluturdu. A ncak T roupta konularla
balantlar ou zam an daha dolaysz ve daha az ileniyor. Sekizinci
snftaki cinsel eitim dersinde rencilerin, kiisel kararlarn AIDS
gibi hastalklardan saknm alarna nasl yardm c olacan renm e
leri, sadece okulda kalan bir altrm a olmuyor. New Haven, A m eri
k ada A lD S li kadn orannn en yksek olduu yerdir; ocuklarn
T roupa gnderen pek ok anne ve baz renciler A ID Slidir. Zen
ginletirilm i m fredata ramen, T roupun rencileri ehrin kenar
sem tinde yaam ann getirdii tm sorunlarla m cadele ediyorlar;
birok renci, baz gnler okula gitm esini engelleyecek kadar kar
gaal, hatta korkun aile ortam larnda yayor.
N ew H avendaki tm okullarda olduu gibi, burada da bir ziya
retinin gzne bakan ilk iaret, sar elm as eklindeki bilinen trafik
levhas; ama zerinde U yuturucudan A rndrlm Blge (Drug
Free Zone) yazyor. Beni karlayan M ary Ellen Collins, okulun
rehberlik danm an olarak zel sorunlarla ilgilenen, sosyal yeter
lilik m fredatnn gereklerine uyulm as iin retm enlere yardmc
olan, her derde deva bir ikyet takipisi. Bir retm en bir dersi nasl
vereceine karar verem iyorsa, Collins snfa gelerek, ne yapacan
gsteriyor.
Bu okulda yirm i yl retm enlik yaptm , diyor Collins. u
m ahalleye bir bakn. ocuklarn yaarken yz yze geldikleri so
runlar dndm de, hl sadece akadem ik beceriler retmekle
yetinm eyi kafam almyor. Kendileri ya da evlerindeki biri A ID S e
yakalanm olan buradaki ocuklarn m cadelesini ele alalm. Bunu
snfla AIDS konusu ilenirken syleyebileceklerinden emin deilim,
am a ocuk bir retm enin sadece akadem ik deil, duygusal sorunla
rn da dinleyeceini bilirse, konum ann yolu da alm olur.
Eski, tula duvarl binann nc katnda, Joyce Andrews bein
ci sn f rencilerine haftada kez grdkleri sosyal yeterlilik der
sini veriyor. D ier tm beinci sn f retm enleri gibi, Andrews da
bunun iin zel bir yaz kursuna gitm i, ancak gsterdii cokudan,
sosyal yeterlilik konularnn ona ok doal geldii anlalyor.
Bugnn ders konusu, duygular tanm lam a; duygular adlandrp
daha iyi ayrt edebilm ek temel bir duygusal beceridir. Dn verilen
ev devi, dergilerden kesilen insan portrelerini snfa getirip yzn

351
ifade ettii duyguyu adlandrm ak ve sz konusu kiinin o duygula
beslediinin nasl anlaldn aklamakt. Andrews, devleri top
ladktan sonra, tahtaya znt, endie, heyecan, m utluluk ve benzeri
duygularn listesini yapp o gn okula gelebilm i on sekiz ocukla
hzl tem poda bir soru-cevap seansna giriiyor. Drt sralk kmeler
halinde oturan ocuklar heyecan iinde ellerini havaya kaldrarak ce
vap verm ek iin onun gzne arpm aya alyorlar.
Tahtadaki listeye engellenm ilik hissini ekleyen Andrews,
Ka kii kendini en az bir kez engellenm i hissetti? diye soruyor.
Btn eller havada.
Bu durum dayken kendinizi nasl hissediyorsunuz?
Cevaplar sel gibi geliyor: Yorgun. D algn. D oru dnle-
miyor. K aygl.
Kzgn listeye eklendiinde, Ben bunu biliyorum ... bir retmen
kendini ne zam an kzgn hisseder? diye soruyor Joyce.
Herkes konum aya baladnda, diye atlyor bir kz, glm
seyerek.
Bir an bile kaybetm eyen A ndrew s, teksir edilmi alma kt
larn datyor. B ir stunda, her biri alt temel duygudan -m u tlu ,
zgn, fkeli, akn, korkm u, iren m i- birinin ifadesini tayan
kz ve erkek ocuk yzleri ve ifadeleri oluturan hareket halindeki
yz kaslarnn tanm bulunuyor, rnein:

KORKMU:
Az ak ve geri ekik.
Gzler ak ve i keleri yukar kalkk.
K alar kalkk ve atk.
Alnn ortasnda krklklar var.3

Kttaki yazlan okurken, resim leri taklit edip her duygu iin
verilmi olan yz kas tariflerini yaptka, A ndrew sun snfndaki
ocuklarn yznden korku, fke, aknlk ya da irenm e ifadeleri
gelip gem eye balyor. Bu ders, dondan doruya Paul E km ann
yz ifadeleri zerinde yapt aratrm alardan esinleniyor; bu, her
niversitenin psikolojiye giri dersinde okutulsa da, ilkokullarda

352
ad hem en hem en hi gemez. B ir duyguyu ona uyan yiiz ifadesiy
le eletiren ve bir ad vererek tanm layan bu tem el ders, retilm e
ye gerek duyulm ayacak kadar ak gzkebilir. Oysa bu, duygusal
okuryazarlkta um ulm adk derecede sk grlen hatalarn da ilac
olabiliyor. H atrlayacanz gibi, okul kabadaylar ou kez fkeli
klar yapar, nk tarafsz mesajlar ve ifadeleri dmanca olarak
yorum lam lardr; yem e bozukluu gelitiren kzlar ise fkeyi kay
gdan, kaygy da alktan ayrt edemezler. '

KILIK DETRM OKURYAZARLIK


Yeni konularn ve gndem lerin rem esiyle zaten dolup taan
m fredatlarla kendini ar yk altnda hisseden baz retmenler,
tem el derslerin haricinde yeni bir ders iin fazladan zam an ayrmak
istemiyorlar. Bu nedenle, duygusal eitim de ortaya kan yeni bir
strateji, yeni bir ders yaratm ak yerine, retilm ekte olan dier ko
nularla, duygular ve ilikilerle ilgili dersleri harm anlam aktr. D uygu
eitim i; okum a ve yazm a, salk, fen, sosyal ve dier standart ders
lerle kaynaabilir. New Haven okullarnn baz snflarnda Hayat
Becerileri ayr bir ders konusuyken, baka snflarda sosyal geliim
m fredat okum a ya da salk gibi derslerle bir arada veriliyor. H at
ta baz dersler, zellikle dikkatin dalm asn engelleme, alm aya
motive olma ve kendini renime verebilm ek iin drtleri bastrm a
gibi temel alm a becerileri, m atem atik dersinin bir paras olarak
retilebiliyor.
Duygusal ve sosyal beceriler kazandrm ak iin tasarlanm baz
programlar, ayr bir konu olarak herhangi bir m fredattan ya da ders
ten zam an alm ak yerine, dersleri okul hayatnn dokusuna iler. Te
melde adeta grnm ez bir duygusal ve sosyal yeterlilik kursu olan
bu yaklam n bir m odeli, psikolog Eric Schaps tarafndan ynetilen
bir grubun yaratt ocuk G eliim Projesidir. C aliforniann O ak
land kentinde balayan bu proje u anda lke apnda, zellikle New
H avenn ryen semtleriyle pek ok sorunu paylaan m ahalleler
deki bir avu okul tarafndan deneniyor.4
Bu proje, m evcut derslere uyarlanabilecek nceden hazrlanm
bir m alzem e paketini ieriyor. rnein, birinci snfn okuma der

353
sinde rencilere verilen Su K urbaasyla Kara K urbaa A rkada
lk Ediyor balkl bir ykde, Su K urbaas k uykusuna yatm
olan arkada K ara K urbaas ile oynam ak ister ve zam anndan nce
uyandrm ak iin ona bir oyun oynar. yk, dostluk konusunun ve
birisi onlara bir oyun oynadnda ne hissettiklerinin tartlm as iin
bir platform olarak kullanlyor. B ir dizi m acerayla; sklganlk, bir
arkadann ihtiyalarn fark etmek, kzdrlm ann neler hissettire
bilecei ve arkadalarla hislerini paylam ak gibi konular gndeme
getiriliyor. H azr bir m fredat plan, ocuklar ilk ve ortaokul snflar
boyunca ilerledike gitgide daha incelikli ykler sunarak, ret
menlere em pati, kar adan bakm a ve efkat gibi konular tartm a
ya aabilecekleri girizghlar salyor.
Duygu eitimi derslerinin m evcut okul hayatnn dokusuyla kay-
natrlm asnn bir dier yolu da, retm enlerin davran bozukluu
sergileyen rencileri nasl terbiye edebilecekleri konusunu yeniden
dnm elerine yardm c oluyor. ocuk Geliimi P rogram nn tem e
lindeki varsaym , bu tr anlarn ocuklara drt kontrol, duygular
n aklam a, anlam azlklar giderm e gibi eksik kaldklar becerileri
retm ek iin birer frsat olduu ve dayatm aclktan daha iyi terbiye
yntem lerinin bulunduudur. le yem ei kuyruunda ne gem ek
iin itiip duran birinci sn f rencisini gren bir retm en, her
birinin bir say tutm asn ve kazanann ne gem esini nerebilir. O
anda verilen ders, bu tr incir ekirdei doldurm ayacak anlam azlk
lar giderecek tarafsz, adil yollarn bulunduudur. Daha derindeki
reti ise, anlam azlk olduunda uzlam a olasldr. Bu yaklam
ocuklarn dier benzeri anlam azlklara da (nce ben! kk
snflarda salgn halindedir; aslnda hayat boyunca da u ya da bu
biim de yaygndr) tayabilecekleri bir ey olduundan, her zaman
duyduklar otoriter tonla bir K esin unu! buyruundan daha nem
li bir mesaj verir.

DUYGUSAL ZAMAN PLANLAMASI


A rkadalarm Alice ve Lynn benim le oynam ak istem iyorlar.
Bu ac yaknm a, S eattledaki John M uir lkokulu nc snfn
daki bir kz renciye ait. A dn bilm ediim iz biri, bu notu, kendi

354
sinin ve arkadalarnn ikyet ve sorunlarn yazm alar ve snfa
tartp zm yollarnn dnlm esini tevik iin konulmu -a sln
da zel olarak boyanm bir m ukavva kutu o la n - posta kutusuna
atm. Tartm ada konuyla ilgili kiilerin adlarna deinilmiyor, bu
nun yerine retm en tm ocuklarn zam an zam an bu tr sorunlar
yaadna iaret edip renm eleri gereken eyin, bunlarla nasl baa
kabilecekleri olduunu belirtiyor. D lanm ann neler hissettirdii
ya da arkada grubuna nasl girilebilecei hakknda konuulurken,
ocuklar tereddtlerini giderm ek iin yeni zm ler deneme ansna
sahip oluyorlar; bu da anlam azlklar zmlemede atmay tek
are olarak gren dar al dnce tarzn dzeltebilecek bir eydir.
Posta kutusu, hangi krizlerin ve sorunlarn snfn konusu haline
geleceine ilikin bir esneklik salyor, nk ok kat bir gndem
ocukluun akkan gereklikleriyle rtmeyebilir. ocuklar dei
tike ve bydke, kafalarn o an megul eden konu da deiir.
Azami etkiyi yapabilm ek iin duygusal dersler ocuun gelimesine
gre ayarlanm al ve deiik yalarda, ocuun deien anlayna ve
karlat zorluklara da uyacak biim lerde tekrar edilmelidir.
Som lardan biri, ne kadar erken balanm as gerektiidir. B azlar
na gre hayatn ilk yllar hi de erken deildir. H arvardh pedagog
T. Berry B razeltona gre, birok ebeveyn, bebeklerine ve ocukla
rna duygusal rehberlik yapabilm ek iin bu eitim den -e v d e eitim
program larnn salad yarar g ib i- yararlanabilirler. Okul ncesi
program larnda sosyal ve duygusal becerilerin daha sistem atik ola
rak vurgulanm as kuvvetle savunulabilir. 11. K sm da grdm z
gibi, ocuklarn renm eye hazr olm alar byk lde bu temel
nitelikli duygusal becerilerden bazlarn edinm elerine baldr. Okul
ncesi yllar, tem el hecelileri yerletirm ek asndan hayati nem ta
r ve okul ncesi eitim , iyi yapldnda rencilerin hayatlarnda
uzun vadede kalc duygusal etkiler yaratabilir; rnein uyuturucu
soranlar ve bu yzden tutuklanm alar daha az, evlilikler daha sa
lam, geimini salam a yetenei daha yksek olabilir.5
Bu tr m dahaleler en iyi sonucu, geliim in duygusal plann
izlediklerinde verir.6 Yeni doanlarn alam asndan da anlalaca
gibi, bebekler doduklar andan itibaren youn duygulara sahiptir.
Ancak, yeni doanlarn beyni henz tam olgunluk halinden ok

355
uzaktadr; 15. K sm da grdm z gibi, ocuun duygulan ancak
sinir sistemi geliim ini tam am ladnda olgunlam olacaktr. Sinir
sistem inin geliim sreciyse, tm ocukluk boyunca ve ergenliin
ilk yllarnda bir i biyolojik saate gre yrr. Yeni doann duygu
repertuar be yam dakinin duygusal m enziline kyasla ilkel kalr
ken, be yandaki de bir ergenin duygularnn olgunluuyla kar
latrldnda eksiklik gsterir. A slnda yetikinler, ocuun by
mesi srasnda her duygunun nceden program lanm bir zamanda
belirdiini unutarak, ocuklardan yalarnn tesinde bir olgunlua
ulam alarn beklem ek gibi bir hataya derler. rnein, drt yan
daki birinin palavracl ebeveynlerin azarlam asna yol aabilirken,
alakgnlll retebilecek olan utangalk hissi genel olarak be
yandan nce ortaya kmaz.
D uygusal bym enin zam an planlam as, zellikle bir yanda bi
lisel, dier yanda da beyinsel ve biyolojik olgunlam a gibi geliim
sreleriyle i iedir. G rdm z gibi, em pati ve duygusal zde
netim trnden duygusal yetenekler aslnda neredeyse doum dan
itibaren olum aya balar. A naokulunun balangc, gvensizlik ve
alakgnlllk, kskanlk ve haset, gurur ve kendinden em in olma
gibi, hepsi de kendini bir bakasyla kyaslam a yeteneini gerektiren
sosyal duygularn olgunlam asnn zirveye ulat bir dnemdir.
O kulun daha geni sosyal dnyasna giren be yandaki ocuk, sos
yal kyaslam a dnyasna da girm i olur. Bu kyaslam alar salayan
sadece dsal bir deiim deil; poplerlik, ekicilik ya da kay-kay
becerileri gibi belli nitelikler asndan kendini dierleriyle karla-
trabilm eye dayanan bilisel bir becerinin de ortaya kdr. rne
in bu yalarda, ablas srekli pekiyi alan kk bir kz, kyaslama
yoluyla kendini aptal grm eye balayabilir.
C am egie C orporationn bakan ve psikiyatr Dr. David H am
burg, baz nc duygusal eitim program larn deerlendirdiinde,
ilkokula ve sonra da ortaokula gei yllarnn ocuun uyum sala
mas asndan iki hayati dnem olduunu grmtr.7 H am burga
gre, alt yandan on bir yana kadar okul, ocuklarn ergenlik
yaam n ve sonrasn kuvvetle etkileyecek bir kaynam a potas ve
tanm layc bir deneyimdir. B ir ocuun zdeer hissi nemli l
de okul baarsna baldr. Okulda baarsz olan bir ocuk, kendi

356
kendisinin yenilgisini hazrlayan tutumlar harekete geirerek tm
geleceini karartabilir. Okuldan yararlanm ak iin art olan temel
zellikleri H am burg yle sralyor: doyumu erteleyebilme, uygun
bir biim de sosyal sorum luluk stlenebilme, duygularn kontrol al
tnda tutabilm e, iyim ser bir bak asna sahip olabilm e; bir baka
deyile de duygusal zek.8
Bulu dnem i ocuun biyolojisinde, dnm e yeteneklerinde
ve beyninin alm asnda olaanst deiikliklerin olutuu bir s
re olduu iin, duygusal ve sosyal eitim asndan da hayati bir
dnemdir. Ergenlik hakknda H am burgun gzlem lerine gre, bir
ok ocuk cinsellik, alkol, uyuturucular ve sigarayla on - on be
ya arasnda tanyor, ayn ey dier batan karc eyler iin de
geerlidir.9
O rtaokula ya da liseye gei, ocukluun bittiini gsterir ve bu
da bal bana duygusal bir zorluktur. Tm dier sorunlar bir yana,
bu yeni okul dzenine giren hemen hem en tm rencilerin zg
venlerinde bir d, sklganlklarnda ise bir srama yaanr; ken
dileri hakkndaki fikirleri karm akark ve katdr. En byk darbeyi,
sosyal zsayg yer; bakalaryla arkadalk kurup srdrebilecek
lerinden em in olamazlar. Bu dnm noktasnda, H am burga gre,
kz ve erkeklerin yakn ilikiler kurma becerilerini takviye etmek,
arkadalaryla aralarndaki krizlerde yol gsterm ek ve zgvenlerini
desteklem ek ok yararldr.
Ortaokula girerken, yani tam ergenliin eiindeyken, duygusal
okuryazarlk snflarna devam etmi olan rencilerde bir eylerin
farkl olduunu belirtiyor Dr. Hamburg: B unlar arkadalar aras ili
ki politikalarnn yeni basklarn, derslerin zorlam asn, sigara ve
k ey if verici m addelerin batan karcln akranlarna oranla daha
az sorun yapyorlar. Kendilerini bekleyen karm aa ve basklara kar,
ksa bir dnem iin de olsa baklk kazandran duygusal beceriler
de ustalam oluyorlar.

HER EY ZAMANLAMAYA BALIDIR


Geliim psikologlar ve dierleri duygusal geliimin haritasn
kararak, duygusal zek geliim inin her noktasnda ocuklarn hangi

357
dersleri renm eleri gerektiini, gereken zam anda doru yeterlilik
leri edinem eyenlerde ne gibi kalc eksiklikler olabileceini ve bu
eksiklikleri hangi deneyim lerin telafi edebileceini daha iyi belirle
yebiliyorlar.
rnein N ew Haven program nda, en kk snflardaki ocuklar
zbilin, ilikiler ve karar verm ekle ilgili temel dersleri reniyor
lar. Birinci snfta renciler daire eklinde oturarak, her bir yznde
zgn ya da heyecanl gibi szcklerin bulunduu duygular zar
m yuvarlyorlar. Sra kendilerine geldiinde, attklar zardan kan
duyguyu hissettikleri bir n tanm lyorlar; bu egzersiz duygular
kelimelerle daha kesin bir biim de ifade etm elerine ve dierlerinin
de kendileri gibi ayn duygulara sahip olduklarn duyduka empati
gelitirm elerine yardm c oluyor.
Drdnc ve beinci snfa geldiklerinde, yani akranlaryla ili
kileri hayatlarnda byk bir nem kazandnda, arkadalklarnn
daha iyi yrm esine yardm c olacak eyler reniyorlar: Empati,
drt kontrol ve fke ynetim i. rnein Troup okulunda beinci
snftakilerin H ayat Becerileri dersinde denedikleri yz ifadesinden
duygulan okum a, znde em pati gsterm eyle ilgilidir. zellikle
drt kontol iin b ir trafik lam bas posteri gsterilir ve alt adm
retilir:
Krm z k 1. Dur, sakinle ve hareket etm eden nce dn.
Sar k 2. Som nunu ve ne hissettiini syle.
3. O lum lu bir h e d e f belirle.
4. Bir sr zm dn.
5. Seimin ilerideki sonularn dn.
Yeil k 6. Devam et ve en iyi plan dene.

Bu trafik lambas kavram , rnein ocuk fkeli bir k yapm ak


zere olduunda, biraz aaland iin ksp iine kapandnda ya
da birileri ona takld diye gzyalarna boulduunda dzenli olarak
artrlr ve bu duygu ykl anlarla daha ll bir biim de baa
kmas iin bir dizi som ut adm sunar. D uygu ynetim inin tesinde,
daha etkili davranm ann yolunu da gsterir. Ayrca kontrolsz duy
gusal drty idare etm enin alkanlk haline gelen bir yolu olarak
-h islerin drtsyle hareket etm eden nce dnm ek- ergenlik ve

358
sonrasnn riskleriyle baa km ak iin temel bir stratejiye dne
bilir.
Altnc snfta cinsellik, uyuturucu ya da ikinin batan kanc-
l ve basklar ocuklarn hayatna girdike, dersler konularla daha
dorudan ilikili olur. Dokuzuncu snfla ise ergenler daha belirsiz
sosyal gerekliklerle kar karya geldiklerinde, birden fazla adan,
yani hem kendinin hem de bakalarnn asndan bakm a yetenei
vurgulanr. N ew H avendaki okulun retm enlerinden birinin dedii
gibi, Bir ocuk kz arkadann baka bir olanla konutuunu g
rp fkelenirse, hem en bir atm aya girm eden nce onlarn asn
dan ne olabileceini dnm eye tevik edilir.

BR NLEM OLARAK DUYGUSAL OKURYAZARLIK


Duygusal okuryazarln en etkili program larndan bazlar belirli
bir soruna, zellikle de iddete ynelik bir tepki olarak gelitirilm i
tir. nlem e dncesiyle tasarlanm duygusal okuryazarlk kursla
rnn en hzl yaylanlarndan biri, N ew York City ve lkenin birka
yz halk okulunda kullanlan Yaratc A nlam azlk zm Progra
mdr. A nlam azlk zm kursu, okul bahesindeki b ir tartmann
Jefferson Lisesi rencilerinden Ian M oore ve Tyrone S inklern bir
arkadalar tarafndan koridorda vurulm as gibi bir sonuca varmadan
nasl halledilebilecei zerinde odaklanyor.
Yaratc A nlam azlk zm P rogram nn kurucusu ve bu yak
lamn ana ss M anhattanda bulunan ulusal m erkezinin yneticisi
Linda Lantieri, salt okullardaki kavgalan nlem enin ok tesinde bir
misyonlar olduunu dnyor: Program , rencilere atmalar
halletm ek iin edilgenlik ya da saldrganlk dnda eitli seenekle
re sahip olduklarn gsteriyor. Biz onlara iddetin yararsz olduunu
gsterip yerine som ut beceriler koyuyoruz. ocuklar haklarn id
dete bavurm adan korum ay reniyorlar. B unlar sadece iddete en
elverili anlarda deil, yaam boyu kullanlacak becerilerdir. 10
Bir altrm ada, renciler yaadklar bir atm ay halletm eleri
ne yardm c olabilecek, kck de olsa gereki bir adm dn
yorlar. B ir dierinde ise, dersini yapm aya alan b ir ablann, kk
kardeinin teybi sonuna kadar ap rap kaseti dinlem esi yznden

359
sabrnn tat bir sahneyi canlandryorlar. aresizlik iindeki abla,
kn tm protestosuna karn teybi kapatyor. Snf, her iki kar
dei de tatm in edecek zm yollarn bulm ak iin beyin frtnas
yapyor.
A nlam azlk zm program nn baarsnn bir anahtar, snfn
tesine, duygularn patlam a olaslnn ok fazla olduu oyun ala
n ve kafeteryaya uzanmasdr. Bu am ala baz renciler arabulucu
olarak eitilir ve bu rol ilkokulun son yllarndan itibaren yerine
getirm eye balayabilirler. Gerilim ba gsterdiinde, taraflar sorunu
halletm ek iin arabulucularn yardm n isteyebilir. O kul bahesin
deki arabulucular kavgalar, alaylar ve tehditleri, rklar aras m esele
leri ve okul hayatndaki dier alevlenm e tehlikesi olan olaylarla ba
etm eyi renirler.
A rabulucular her iki tarafn da kendilerini tarafsz bulm asn
salayacak bir ekilde konum ay renirler. Taktikleri, olayn ta
raflaryla birlikte oturup her birinin tekini, szn kesm eden ya da
hakaret etm eden dinlem esini salam ay da ierir. H er iki taraf da
sakinletirip grlerini aldktan sonra, onlardan sylenm i olanlar
baka szcklerle tekrar ifade etm elerini isterler; bylece, taraflarn
birbirini duyup duym adklar belli olur. Sonra, her iki tarafn da k a
bul edecei zm ler zerinde dnm eye allr; anlam alar ou
zam an imzal bir m utabakat m etni eklinde olur.
Belirli bir anlam azln zerinde kafa yorm ann tesinde, b
program en batan rencilere anlam azlklar konusunda farkl d
nebilm eyi retiyor. lkokulda arabulucu olarak eitilen Angel
P erezin program hakkm daki yorum u yle: D nce tarzm de
itirdi. Eskiden birisi bana satatnda ya da bir ey yaptnda, tek
arenin kavga etm ek ve onlara bir ekilde hadlerini bildirm ek oldu
unu dnrdm . Bu program dan getiim den beri daha olumlu
bir dnce tarz edindim. Bana im di olum suz bir ey yapldnda,
onlara olum suz hareketle misillem ede bulunm aya alm yorum ; so
runu zm eye alyorum . Perez im di bu yaklam kendi toplulu
u iinde de yaygnlatryor.
Yaratc Anlam azlk zm iinn odak noktas iddeti nlemek
olsa da, Lantieri daha geni bir m isyona sahip olduunu dn
yor. Ona gre, iddeti yok etm ek iin gereken beceriler, duygusal

360
yeterliliin btnnden ayr dnlem ez. rnein, ne hissettiinizi
veya bir drt ya da kederle nasl baa kacanz bilmek, idde
ti nlem ekte olduu kadar fkeyle ba edebilm ek iin de nem li
dir. Eitim in byk bir ksm , geni bir duygu yelpazesini tanmak,
farkl duygular adlandrabilm ek ve em pati gsterm ek gibi duygusal
tem ellerle ilgilidir. Program n etkilerinin deerlendirm e sonular
n anlatan Lantieri, hem ocuklarn birbirine kar ilgisinde art
olduunu, hem de kavgalarn, aalanm alarn ve svp saymalarn
azaldn gururla belirtiyor.
Duygusal okuryazarlk konusunda benzeri bir fikir birlii, su
ilem eye ve iddete ynelen genlere yardm yollarn bulm ak iin
aba harcayan bir psikologlar konsorsiyum unda olumutur. 15. K-
sm da grdm z gibi, bu tr erkek ocuklar zerinde yaplm
dzinelerce alm a, en erken okul yllarndan itibaren fevri davra
nlar ve abuk fkelenm eyle balayan, ilkokul sonlarnda sosyal
bakm dan dlanm a, kendine yakn bir evreyle iliki kurma ve or
taokul yllarnda su alem ine katlm ayla devam eden bir yoldan o
unun getiini ortaya koymutur. Y etikinlik dnem inin balarnda,
bu erkek ocuklarn byk bir ksm nn poliste sabka kayd bulunur
ve iddete bavurm aya eilimli olurlar.
ocuklar iddete ve su ilem eye gtren bu yoldan vazgeir
m eye yardm olacak mdahaleleri tasarlam a aam asna gelindiinde,
sonu bir kez daha duygusal bir okuryazarlk program olm utur."
Bunlardan biri, W ashington niversitesinden M ark G reenbergin de
dahil olduu bir konsorsiyum tarafndan gelitirilen PATHS (Parents
and Teachers H elping Students - rencilere Yardm Eden Ebeveyn
ve retm enler) mfredatdr. Su ilem eye ve iddete ynelm e riski
tayanlar bu derslere en ok ihtiya duyan ocuklar olsa da, daha zor
durumdaki bir alt gruba dam ga vurulm asn nlem ek iin, bu dersler
snftaki herkese verilmitir.
Aslnda bu dersler btn ocuklar iin yararldr. rnein bu
program okulun en erken yllarnda drt kontroln renmeyi
kapsar; bu becerisi eksik olan ocuklar dikkatlerini derse vermekte
zel bir zorluk yaar, dolaysyla da renim lerinde ve karnelerinde
kt sonu alrlar. D ier bir ders, duygularn tanyabilmektir. Farkl
duygular zerine elli dersi kapsayan PATHS mfredat, en kk o-

361
cklara m utluluk ve fke gibi en tem el duygulan retm ekte, sonr.
kskanlk, gurur ve sululuk gibi daha karm ak duygulara dein
mektedir. D uygusal bilinlilik dersleri, kendinin ve evresindekilerin
ne hissettiini gzlem lem eyi ve -fkelenm eye yatkn olanlar iin en
nem lisi- karsndakine dm anca niyetler atfetm eden nce, onun
gerekten saldrgan olup olm adn fark etm eyi iermektedir.
En nem li derslerden biri de fke ynetimidir. ocuklarn fke
(ve dier tm duygular) hakknda rendikleri temel ey udur: n
san her eyi hissedebilir, ama her trl tepkiyi gsteremez. Burada
da zdenetim i reten aralardan biri N ew Haven kursunda kullan
lan trafik altrmasdr.
Dier birim ler ocuklara arkadalklar konusunda yardm c olur
lar ve bir ocuu su ilem eye itebilecek nitelikte sosyal dlanm ala
ra kar bir denge salanr.

OKULLARI YENDEN TASARLAMAK:


BZZAT RNEK OLARAK RETMEK,
NSANLARLA LGLENEN TOPLULUKLAR
G iderek artan sayda aile artk ocuklarn hayata salam bir ekil
de hazrlanm asn salayam adndan, ocuklarn duygusal ve sosyal
yeterlilik eksiinin telafisi iin toplum larn bavurabilecekleri tek
yer okuldur. Bu, k iinde ya da km eye yakn olan tm sosyal
kurum larn yerini tek bana okulun alabilecei anlam na gelmez.
Ancak hem en her ocuk (en azndan balangta) okula gittiinden,
okul onlara belki baka hibir yerden elde edem eyecekleri temel
hayat derslerini sunan bir yerdir. D uygusal okuryazarlk okullara,
ocuklarn sosyallem esinde etkisiz olan ailelerin brakt boluu
doldurm ak gibi ek bir grev yklyor. Bu etin grev iki temel de
iiklii gerektiriyor: retm enlerin geleneksel m isyonlarn amas
ve yerel toplum un okullarla daha ok ilgilenmeleri.
Bu derslerin nasl retildii, sadece duygusal okuryazarla
adanm bir snfn olup olm am asndan daha byk bir nem taya
bilir. retm enin nitelii bu adan ok nemlidir, nk onun snf
n idare edi tarz, duygusal yeterlilik - y a da y etersizlik- konusunda

362
bal bana bir m odel, fiili bir derstir. retm en bir renciye cevap
verdiinde, dier yirm i ya da otuz ocuk bir ey renir.
Bu tr dersleri ekici bulan retmenler, bir yerde kendi kendi
lerini bu i iin semilerdir, nk herkes miza olarak buna uy
gun deildir. lk nce, hislerden sz etm ekten ekinm emesi gerekir;
her retm en bunu kolaylkla yapam az ya da yapm ak istem eyebi
lir. Standart retm en eitiminde, bu tr bir retm e tarzna onlar
hazrlayan pek bir ey yoktur. Bu nedenle, duygusal okuryazarlk
program lar retm en adaylarn bu yaklam a altrm ak iin birka
haftalk zel eitim verir.
Baz retm enler kendi yetitirili tarzna ve rutinlerine bu kadar
yabanc bir konuyla uram ak konusunda balangta tereddt duysa
da, bir kez denem eye raz olduktan sonra birou bu yaklam dan
honut kalr. N ew Haven okullarndaki retm enler bu yeni duy
gusal okuryazarlk derslerini verm ek zere eitim greceklerini ilk
rendiklerinde, yzde 31 i buna isteksiz olduunu belirtmiti. Bu
kurslarda retm enlik yaptktan sonra, yzde 9 0 dan fazlas bundan
m utluluk duym u ve ertesi yl da ayn dersleri verm eye devam etmek
istemiti.

OKULLAR N GENLETLM BR MSYON


retm en eitim inin tesinde, duygusal okuryazarlk yaklam
okullarn grevi hakkndaki vizyonum uzu geniletip eitim in klasik
rolne bir dnle, okullar ocuklara hayatn bu tem el derslerini
retecek bir toplum temsilcisi konum una getiriyor. Bu daha geni
kapsam l plan, m fredatta belirtilenlerin yan sra, snf iindeki ve
dndaki olanaklar da kullanarak rencilerin bireysel kriz anlarn
bir duygusal yeterlilik dersine dntrm esine yardmc olmay ge
rektiriyor. Ayrca bu programlar, ocuklarn evlerindeki yaantsyla
okuldaki derslerin egdm halinde en iyi sonucu veriyor. Birok
duygusal okuryazarlk program , anne-babalara ocuklarn ren
dikleriyle ilgili eitim veren zel snflar kapsyor; ama, sadece
ocua okulda verilenlerin ebeveynlerce evde tam am lamas deil,
ayrca ocuklarnn duygusal hayatyla daha etkili bir ekilde ilgilen
me ihtiyacn hisseden anne-babalara yardmc olmaktr.

363
Bylece ocuklar hayatlarnn her alanndan duygusal yeterlilik
konusunda tutarl m esajlar alr. Sosyal Yeterlilik P rogram nm y
neticisi Tim Shrivern sylediine gre, N ew H aven okullarnda,
ocuklar yem ekhanede birbirine girerse akranlar olan bir arabulu
cuya gnderiliyor, o da taraflarla birlikte oturup snfta rendikleri
bak asn deitirm e tekniini kullanarak anlam azl zmeye
alyor. Takm antrenrleri, oyun alannda bu teknii kullanarak
atm alan hallediyor. A nne-babalar iin de bu yntem leri evde o
cuklarna uygulayabilm eleri iin dersler dzenliyoruz.
Bu duygusal derslerin -sad ece snfta deil, oyun alannda da;
sadece okulda deil, evde d e - birbirine paralel bir biim de peki
tirilmesi en byk yarar salar. Bu durum da, okul, ebeveynler ve
toplum birbirine ok daha sk bir biim de kenetlenir. Ayrca, ocuk
larn duygusal okuryazarlk snflarnda rendikleri eyler byk
olaslkla sadece okulda kalm ayp gelitirilir.
Bu odak noktas, okullar insanla ilgilenen bir topluluk hali
ne getirebilecek bir kampus kltr oluturarak, burada-rencilerin
ilgi ve sayg grdklerini hissedip sn f arkadalarna, retm enle
rine ve okula balanm alarn salayabilir.12 rnein, New Haven
gibi ailelerin byk bir hzla paraland yerlerdeki okullar, yerel
toplum dan ilgilenen kiileri toplayarak, ev hayatlar (am iyane tabir
le) sallantda olan rencilerle balant kurmalarn salam ak iin
bir dizi program sunmaktadr. N ew Haven okullarnda sorum luluk
sahibi yetikinler gnll rehber olarak, sallantda olan ve ailelerin
de ok az sayda dengeli, destekleyici yetikin bulunan rencilere
arkadalk ederler.
Ksacas, duygusal okuryazarlk program larnn erken balam as,
rencinin yam a uygun olm as, okul yllar boyunca srdrlmesi
ve okulda, evde ve toplum da harcanan abalan birletirm esi en uy
gunudur.
Bunlarn ou okul hayatnn m evcut blm leriyle gayet iyi
badasa da, bu dersler herhangi bir m fredat asndan byk bir
deiiklik anlam na gelir. O kullara bu program larn hi engelle kar
lamadan sokulabileceini sanm ak, saflk olur. Birok ebeveyn bu
konunun okullarn yetki alan dnda kalmas gereken kiisel bir ey
olduunu ve bylesi eyleri anneyle babaya brakm ann en iyisi ol

364
duunu dnebilir (anne-babalarn bu konularla ilgilendii lde
geerlilik kazanan bu sav, bunu baaram am alar durum unda daha az
ikna edici olm aktadr). retm enler tem el akadem ik konularla hibir
ilikisi yokm u gibi grnen bu tem alara okul zam annn bir ksmn
daha ayrm akta isteksiz kabilir; baz retm enler bu konularda ders
verem eyecek kadar kendilerini rahatsz hissedebilir ve bunu yapm ak
iin zel b ir eitim den gem eleri gerekecektir. Baz renciler de,
zellikle bu dersler gerek ilgi alanlarndan kopuk olduu ya da zel
hayatlarna karyorm u gibi grndkleri lde, diren gstere
cektir. Ayrca, bir ikilem sz konusudur: Bir yandan yksek bir kalite
dzeyi korunurken, bir yandan da kurnaz eitim pazarlam aclarnn,
rnein uyuturucular ya da ergen yata ham ilelik gibi konularda
ki yanl kurslarn berbat sonularn tekrarlayacak 'kt tasarlanm
duygusal yeterlilik program lar okullara sokulmamaldr.
Peki, btn bunlar bildiim iz halde, neden denem e zahm etine
giriyoruz?

DUYGUSAL OKURYAZARLIK BR FARK YARATIR MI?


Bu her retm enin kbusudur: Tim Shriver bir gn yerel gazete
yi atnda, eskiden gzde bir rencisi olan L am ontun Hew Ha-
v en n bir caddesinde dokuz yerinden vurulduunu ve durum unun
kritik olduunu okur. Shrivern hatrlad kadaryla, Lam ont, oku
lun liderlerinden biriydi, 1.85 boyunda ve her zam an glen, futbol
takm nda ok popler bir kanat savunm a oyuncusuydu. O zam anlar
Lam ont benim ynettiim liderlik kulbne gelirdi ve orada SOCS
diye bilinen soran zm e modeli hakknda fikirler ne srerdik.
Situation, Options, Consequence, Solutions, yani Durum , See
nekler, Sonu, zm lerin ksaltm as olan SOCS, drt aam al bir
yntemdir. D urum un ne olduunu ve hakknda ne hissettiini syle
mek; sorunu zm ek iin seeneklerin ve sonularn ne olabileceini
dnmek; ve bir zm seip uygulam ak. Bu, trafik ynte
m inin yetikinlere ynelik bir uyarlamasdr. Shriverin anlattna
gre, Lamont, kzlarla sorunlar ve kavgalardan nasl kanlr gibi,
lise hayatnn acil sorunlarn halletm enin hayali, ama etkili olabile
cek yollar zerinde beyin frtnas seanslar yapm aya baylyordu.

365
Ancak bu birka dersin liseden sonra onun iine yaram ad anla
lyordu. Yirmi alt yanda, yoksulluun, uyuturucunun, silahlarn
cirit att sokaklarda srklenirken delik deik olm u bedeni ban
dajlanm bir ekilde hastane yatanda gzlerini amt. Hastaneye
koan Shriver, Lam ontu zorlukla konuabilir b ir halde bulmutu;
annesi ve kz arkada da yanndayd. Eski retm enini gren La-
m ont, bir el hareketiyle onu yatan kenarna armt. Shriver,
duym ak iin zerine eildiinde, Shrive, buradan ktm da SOCS
yntemini kullanacam , diye fsldamt.
Lamont sosyal geliim kursu verilm eye balanm adan nceki yl
larda Hillhouse H ig h a gitmiti. imdi New H avendaki halk okul
larna giden ocuklar gibi, okul yllar boyunca bu tr bir eitimden
yararlanm olsayd, L am ontun hayat farkl olur m uydu acaba?
Kesin bir ey sylenem ese de, yantn evet olabileceini gsteren
iaretler var.
Tim S hrivera gre, B ir ey ok ak; sosyal sorunlarn z
m nn denenecei yer sadece sn f deil, yem ekhane, sokaklar ve
evdir. New H aven program ndaki retm enlerin tanklklarn bir
dnelim. O nlardan birinin anlattna gre, hl evlenm em i eski
bir kz rencisi kendisini ziyaret ettiinde, Sosyal Geliim snfla
rm zda haklarn korum ay renm em i olsayd im di kucanda
bir ocukla tek bana olacan belirtm iti.13 D ier bir retmenin
hatrladna gre; bir kz rencisinin annesiyle olan ilikisi, her ko
num alar dzenli olarak karlkl barm ayla sonulanacak kadar
ktyken, kz sakinlem eyi, tepki gsterm eden nce dnm eyi
rendikten sonra, annesi retmene artk kendilerini kaybetm eden
konuabildiklerini sylemiti. Troup okulunda altnc snftan birisi,
Sosyal Geliim dersi retm enine bir not yazmt: En iyi arkada
hamileydi ve bu durum da ne yaplabilecei hakknda konuacak
kimsesi olm adndan intihar dnyordu. Oysa kendisi, retm e
nin bununla ilgileneceini biliyordu.
N ew H aven okullannda yedinci snfn sosyal geliim dersini
gzlem lediim srada, retm en birisi bana son zam anlarda yaa
d ve iyi sonulanm olan bir anlam azln anlatsn dediinde,
lcr ey aa kt.

U.r.
On iki yanda topluca bir kz hem en elini kaldrd: Bu kz szde
arkadam olacak, oysa birisi onun benim le kavga etm ek istediini
syledi. O kuldan sonra beni bir keye sktrp dvecekm i.
Ancak o fke iinde kzn karsna dikilm ek yerine, snfta te
vik edilen bir yaklam la, hem en hkm e varm adan nce neler olup
bittiini ortaya karm aya almt: Ben de o kza gittim ve neden
bunlar sylediini sordum. O ise bana, yle bir ey sylemediini
anlatt. Biz de kavgaya girim edik.
Bu yk olduka sradan gzkyor. Bir ey hari: bu yky an
latan kz, baka bir okuldan kavga ettii iin atlmt. Eskiden nce
saldrp sorular daha sonra soruyor ya da hi sormuyordu. Annda
fkeli bir atm a yerine dm ana yapc bir ekilde yaklamas, k
k ama gerek bir zaferdi.
Sz edilen duygusal okuryazarlk snflarnn etkisinin belki de
en anlaml iareti, on iki yandaki bir ocuun okul m drnn be
nim le paylat bilgilerdi. Bu okulun hi dn vermedii bir kural,
kavga ederken yakalanan ocuklarn okuldan geici olarak uzakla
trlm alaryd. A ncak yllar iinde, duygusal okuryazarlk dersleri
okula girdike, uzaklatrm a olaylarnn saysnda dzenli bir d
grlmt. Mdr, Geen yl 106 ocuu okuldan uzaklatrdk.
Bu yl, bugne kadar -M a rt ay n d ay z- yalnzca 26 kii uzaklatrl
m a cezas ald, dedi.
B unlar som ut yararlardr. A ncak hayatlar dzelen ya da kurtar
lan insanlarla ilgili ykler bir yana, nesnel adan duygusal okurya
zarlk snflarnn, bu dersleri alanlar zerinde ne kadar etkili olduu
sorulabilir. Verilerden anlald kadaryla, bu tr kurslar kimseyi
bir gecede deitirm iyor; ancak snflar ilerleyip ocuklar mfredat
tam am ladka, bir okulun havasnda ve bu dersleri gren kz ve er
keklerin grlerinde -duygusal yeterlilik dzeyinde- gzler grlr
bir iyilem e oluyor.
Bir avu nesnel deerlendirm e yntem i arasnda en iyisi, bu ders
leri alan rencilerle alm ayanlarn kyaslanm as ve bam sz gz
lem ciler tarafndan ocuklarn davranlarnn derecelendirilmesidir.
Bir baka deerlendirm e yntem i de, kursa giren rencilerdeki de
iimi, okul bahesindeki kavgalarn ya da uzaklatrm a cezalarnn
says gibi nesnel davran lm lerine dayanarak takip etmektir. Bu

367
tr deerlendirm eler bir araya getirildiinde, gerek sn f ii ve dn
daki davranlar, gerekse renm e yetenekleri ve duygusal-sosyal
yeterlilikleri bakm ndan, ocuklarn geni apta yarar grd orta
ya km aktadr (ayrntlar iin Ek F ye baknz).

D u y g u sa l z b n

Kendi duygularn tanm lam ak ve adlandrm akta ilerleme kay


detme
H islerinin nedenlerini daha iyi anlayabilm e
H isler ve hareketler arasndaki fark kavrayabilm e

D uygu y n e t m

Engellenm ilik, aresizlik duygusuna daha iyi katlanabilm e ve


fkeyi idare edebilm e
Szl aalam a, kavga ve snf engellem e gibi davranlarn
azalmas
Kavga etm eden, fkeyi uygun bir biim de daha iyi ifade edebil
me
O kuldan uzaklatrm a ve atm a cezalarnn azalmas
Saldrgan ya da kendine zarar veren davranlarn azalm as
Kendisi, okulu, ve ailesi hakknda daha olum lu hisler
Stresle daha iyi ba edebilme
Daha az az yalnzlk ve sosyal kayg

DUYGULARIN VERML KULLANIMI

Sorum luluun art


e daha iyi odaklanp dikkatini verebilm e
Daha az drtsel; daha fazla zdenetim
Baar testlerinden daha yksek puanlar

EMPAT; DUYGULARI OKUMA

tekinin bak asn daha iyi kavrayabilm e


Empatinin ve bakalarnn hislerine kar hassasiyetin gelim esi
Bakalarn daha iyi dinleyebilm e

168
LKLER YRTME

likileri analiz etm e ve anlam a yeteneinin artmas


A nlam azlklarda zm ve uzlam a yeteneini artmas
likilerdeki sorunlar daha iyi zebilm e
letiim de daha iddial ve becerikli olma
Daha popler ve da dnk; arkadalaryla daha cana yakn ve
ilgili olma
Arkadalar tarafndan daha fazla aranr olma
Daha ilgili ve dnceli olma
Sosyallem eden yana ve gruplarla daha uyum lu olma
D aha fazla paylam a, ibirlii ve yardm severlik
D ierleriyle ilikilerde daha dem okratik olma

Bu listedeki bir maddeye zellikle dikkat etm ek gerekir: duygu


sal okuryazarlk program lar ocuklarn okuldaki baar puanlarn
ve perform asm iyiletirmektedir. Bu bir seferlik bir bulgu deildir;
bu tr alm alarda tekrar tekrar ortaya kmtr. ocuklarn pek o
unun skntlaryla ba edebilecek yeterlilikte olm adklar, dinleyip
odaklanam adklar, drtlerine gem vuram adklar, ilerinin sorum
luluunu hissetm edikleri ya da renm ekle ilgilenm edikleri bir z a
manda, bu becerileri destekleyecek herhangi bir ey, eitim lerine de
yardm c olur. Bu anlam da duygusal okuryazarlk okulun retm e
yeteneini de glendirir. Temel retim konularna geri dnld
ve bte ksntlar yapld bir zam anda bile, bu program larn
eitim deki bozulm a trendini tersine evirm ekte yardm c olaca ve
okullara asl m isyonlarn yerine getirirken destek olaca ne sr
lebilir; bu da, yatrm yapm aya deer olduklarn gsterir.
Eitsel yararlann tesinde, bu kurslar ocuklarn hayattaki rolle
rini daha iyi yerine getirm elerine, daha iyi bir arkada, renci, oul
ya da kz olm alarna, gelecekte de daha iyi bir e, ii, patron ve yurt
ta haline gelm elerine yardm c olmaktadr. Bu beceriler her kz ya
da erkek tarafndan eit lde kazanlm asa da, kazanld lde
toplum a yarar salarlar. Tim S hriverin syledii gibi, ykselen bir
gel-git dalgas, tm tekneleri kaldrr. Sadece sorunlar olanlar deil,

369
btn ocuklar bu becerilerden yararlanabilir, bunlar hayat iin bir
baklk as niteliindedir.

KARAKTER, AHLAK VE DEMOKRAS SANATLARI


D uygusal zeknn temsil ettii beceriler km esi iin sylenen
eski m oda bir szck var: Karakter. George W ashington niversi
te sin d e n sosyal kuramc Amitai E tzioninin deyiiyle, ahlaki dav
ran iin psikolojik kas gerekir. 14 Felsefeci John D ew ey de, dersler
ocuklara sadece soyut olarak deil, gerek olaylarla birlikte retil
diinde, ahlak eitim inin en byk yarar saladn grmtr; bu
da duygusal okuryazarlk m odelidir.15
K arakter geliim i dem okratik toplum lann temeli ise, duygusal
okuryazarln bu temeli glendiren baz yanlarn dnelim. K a
rakterin sarslm az tem el ta, kendini terbiye etm e yeteneidir; felse
feciler, A risto dan bu yana erdemli yaam n zdenetim e dayandn
gzlem lem ilerdir. Karakterin bununla ilgili bir dier tem el ta ise,
ister ev devini yapmak, bir ii bitirm ek ya da sabahlar zamannda
kalkm ak olsun, her koulda kendi kendini motive etmektir. Grm
olduum uz gibi, doyumu erteleyebilm e ve drtleri kontrol edip
ynlendirebilm e, eskiden irade diye adlandrlan temel bir duygu
sal beceridir. Thom as Lickona, karakter eitimi hakknda yazarken,
Bakalarna kar doru olan yapm ak iin, kendi kendim izi -a rz u
larm z ye tutkularm z- kontrol edebilm eliyiz, diyor.16 Duyguyu
akim denetim inde tutabilmek, irade gerektirir.
nsann ben-m erkezli odan ve drtlerini bir kenara braka
bilm esinin sosyal yararlar vardr: Empatiye, gerek dinlemeye,
bakasnn asndan bakm aya olanak tanr. Bildiim iz gibi, empati
ilgiye, hayrseverlie ve efkate yol aar. B ir eyi bir bakasnn ba
k asndan grebilm ek, nyargl kalplar krarak hogry ve
farkllklarn kabuln dourur. Bunlar, giderek oulcu bir nitelik
kazanan toplum um uzda insanlarn karlkl sayg iinde yaam alar
n ve verimli bir toplumsal diyalog yaratlm asn salam ak asndan
gitgide daha fazla ihtiya duyulan becerilerdir. Bunlar, dem okrasinin
temel sanatlardr.17

370
Etzioniye gre, okullar zdisiplin ve em pati alayarak, sonuta
yurttalk ve ahlaki deerlere gerek bir ballk salayan karakte
ri oluturm akta merkezi bir rol oynar.18 Bunu yaparken, ocuklara
deerler hakknda vaaz verm ek yeterli deildir; ocuklarn bunlar
uygulam alar gerekir, bu da ancak temel duygusal ve sosyal beceri
lerini gelitirdike m m kn olur. Bu anlam da duygusal okuryazarlk
karakter, ahlaki geliim ve yurttalk eitim iyle birlikte geliir.

SON BR SZ
Bu kitab tam am larken, gzm e birka can skc gazete haberi
arpt. Birinde silahlarn, trafik kazalarn da geerek, A m erikadaki
lm lerin birincil nedeni haline geldii aklanyordu. kincisinde,
geen yl cinayet oranlarnda yzde 3 lk bir art olduundan sz
ediliyordu.19 Beni zellikle rahatsz eden, bu ikinci haberde bir kri
minologun, gelecek on yl iinde gerekleecek bir su frtnasn-
dan nceki yanltc skneti yaam akta olduum uzu sylemesiydi.
Gsterdii gereke, on drt - on be yandaki ergenlerin iledii ci
nayetlerdeki art ve bu ya grubunun kk apta bir nfus patlam a
snn tepe noktasn tem sil ettiiydi. G elecek on yl iinde bu grup on
sekizle yirm i drt ya arasnda olacak; bu yalar ise iddet sularnn
en younlat dnem i tem sil ediyor. G elecein habercileri ufukta
grnyor: nc bir ke yazsnda, 1988 ile 1992 arasndaki drt
yl iinde A dalet B akanl istatistiklerine gre ar saldr, soygun,
zorla tecavzden hkm giyen genlerin saysnda yzde 6 8 lik bir
srama olduu, ar saldr suunun tek bana bu rakam n yzde
80ini oluturduu belirtiliyordu.20
Ebeveynlerinin uyuturuculara kolayca eriebilen ilk kuak olmas
gibi, ergenlik andaki bu genler de yalnzca tabancalara deil,
otom atik silahlara da rahata eriebilen ilk kua oluturuyorlar.
G enlerin silah tam asnn anlam, eskiden yum ruklam aya yol
aan kavgalarn, imdi kolaylkla silahl atm aya dniiebilmesi-
dir. Baka bir uzm ann da belirttii gibi, bu genler anlamazlklar
engellem eyi hi becerem iyorlar.
Bu tem el hayat becerisinde bunca zay f olm alarnn bir nedeni,
toplum olarak ne btn ocuklarn fke ynetim inin ya da anlam az

371
lklar olum lu biim de zm enin tem el ilkelerini renm esini sala
yabilmi, ne de empati, drt kontrol ve dier duygusal yeterlilik
esaslarn retm eye zahm et etm i olmamzdr. Duygusal dersleri
renmelerini ansa brakarak, ocuklarm zn salkl b ir duygusal
repertuar oluturm asnda beynin yava geliim inin at frsat pen
ceresini de kapatm olabiliriz.
Baz eitim cilerin duygusal okuryazarla kar byk ilgi duy
masna ram en, bunu reten kurslar henz tek tk; birok retmen,
okul mdr ve ebeveyn bunlarn varlnn bile farknda deil. En
iyi rnekler byk lde eitim yaam nn kysndaki bir avu zel
okul ve birka yz halk okulunda grlebiliyor. H ibir program her
derde deva olam az elbet. Ancak bir yandan ocuklarm zla birlikte
karlatm z krizleri, bir yandan da duygusal okuryazarlk kursla
rnn verdii byk um udu gz nnde bulundurarak, kendim ize u
soruyu sorm alyz: Bu en temel becerileri bugn her ocua mutlaka
retiyor olm am z gerekm ez miydi?
Bunu bugn yapm yorsak, ne zam an yapacaz?

372
EK A
Duygu Nedir

B ir yzyl akn b ir sredir psikologlarn ve felsefecilerin kesin an


lam zerinde tarttklar bir terim olan duygu bal altnda nelere
gnderm eler yaptm dan biraz sz etm ek isterim. O xford ngilizce
Szl, duygu'y u herhangi b ir zihin, his, tutku alkants ya da de
vinim i; herhangi bir iddetli ya da uyarlm zihinsel durum olarak
tanmlyor. Ben d uyguyu bir his ve bu hisse zg belirli dnceler,
psikolojik ve biyolojik haller ve bir dizi hareket eilim i anlam nda
kullanyorum . K arm lar, eitlem eleri, m utasyonlar ve nansla
ryla yzlerce duygudan sz edebiliriz. A slnda duygunun nanslar,
bunlar tanm layan szcklerden ok daha fazladr.
A ratrm aclar tam olarak hangi duygularn birincil olarak ni
telendirilebilecei, yani tm duygu karm larn m eydana getiren
asal duygularn hangileri olduu, hatta birincil duygularn var olup
olm ad hakknda tartyorlar. H erkes ayn dncede olm asa da,
baz kuram clar tem el duygu km eleri olduunu ne sryor. Bu
km elerin balca adaylar ve baz yeleri yle:

fke\ hiddet, hakaret, ierleme, gazap, tkenm e, kzm a, sinir


lenme, hn, kin, rahatszlk, alnganlk, dm anlk ve belki de en u
noktada, patolojik nefret ve iddet
znt: ac, keder, neesizlik, kasvet, m elankoli, kendine ac
ma, yalnzlk, can sknts, um utsuzluk ve patolojik olduunda id
detli depresyon
Korku: kayg, kuruntu, sinirlilik, tasa, hayret, phe, uyanklk,
vicdan azab, huzursuzluk, ekinm e, rkm e, dehet; patolojik oldu
unda ise fobi ve panik

373
Zevk\ m utluluk, coku, rahatlam a, tatmin, haz, sevin, elenme,
gurur, tensel zevk, heyecan, vecd hali, honutluk, kendinden geme,
ar zindelik, kapris ve en u noktada mani
Sevgi: kabul grme, dostluk, gven, iyilik, yakn ilgi, sadakat,
hayranlk, ar tutkunluk, m uhabbet
aknlk: ok, hayret, afallam a, m erak
renme: hor gnne, aalam a, km sem e, tiksinm e, nefret
etme, holanm am a, itici bulm a
Utan: sululuk, m ahcubiyet, hayal krkl, pim anlk, kk
dm e, zlm e, ile ve nedam et

Tabii ki bu liste duygularn snflandrlm asyla ilgili her soru


nu zmyor. rnein, kskanlk gibi fkenin bir eitlem esi olan
znt ve korkuyla da hannanlanm karm lar ne olacak? Ya da
um ut ve iman, cesaret ve balayclk, kesinlik ve tem kin gibi er
dem ler? Ya kendini beenm ilik, tem bellik, uyuukluk ya da can
sknts gibi baz klasik kusurlar? Bunlarn ak bir yant yoktur;
duygularn nasl snflandrlm as gerektii hakkndaki bilim sel tar
tm a devam etmektedir.
B ir avu ekirdek duygu olduu sav, bir lde San Francis-
c o daki C alifornia niversitesinden Paul E km ann kefine da
yanyor, Ekm an, belirli yz ifadelerinden drdnn (korku, fke,
znt, zevk) sinem a ya da televizyonla karlam am oldukla
r tahm in edilen okum a yazm a bilm eyenler de dahil olm ak zere,
dnyann deiik kltrlerinden insanlar tarafndan tannm asnn bu
duygularn evrenselliini gsterdiini ileri srmtr. Ekm an, eit
li ifadeleri m kem m el bir nitelikte gsteren yz fotoraflarn, Yeni
G inenin cra yaylalarnda tecrit edilm i halde yaayan Ta D ev
r inden kalm a Fore kavm ine vanncaya en uzak kltrlerin insan
larna gsterm i ve nerede olurlarsa olsunlar, insanlarn ayn temel
duygular tandn grmtr. D uygularn yze vuran ifadelerinin
evrensellii, belki ilk kez D arw in tarafndan fark edilm itir; o bu
evrensellii, duygu iaretlerini m erkezi sinir sistem im ize kaydetm i
olan evrim sel glerin bir kant olarak grmt.
Temel ilkeleri bulm aya alrken, E km an ve dierlerini izle
yerek ben de duygular km eler ya da boyutlar balam nda d-

374
niiyorum; fke, znt, korku, zevk, sevgi, utan ve benzeri balca
km eleri duygusal hayatm zn sonsuz eitliliinin bir kant olarak
gryorum . Bu km elerden her birinin znde, tem el bir duygusal
ekirdek bulunur ve bu ekirdekten tem el duygunun akrabalar say
sz m utasyonlarla halkalar halinde yaylr. D halkalarda ruh halleri
vardr; teknik adan bunlar duygudan ok daha sessiz ve kalcdr
(btn gn fkenin hararetine kaplm ak ender rastlanan bir durum
ken, rnein hrn ve sinirli bir ruh hali iinde bulunm ak o kadar
ender grlen b ir hal deildir ve bu ruh hali daha ksa sreli fke
nbetlerini kolayca balatabilir). Ruh halinin tesinde m iza, yani
insanlar m elankolik, ekingen ya da neeli yapan belli bir duygu ya
da ruh halini uyandrm a eilim i vardr. Bu tr duygusal yatknlk
larn tesinde de; klinik depresyon - y a da insann kendisini zehir
leyen bir durum a m ahkm olduunu h issetti i- srekli kayg gibi
bariz duygu bozukluklar bulunm aktadr.

375
EK B
Duygusal Zihnin zellikleri

Y ap tm z pek ok eyi duygularn nasl gttn aklayan; bir


an olduka m antklyken bir dakika sonra nasl o kadar m antksz
olabildiim izi ve duygularn kendi nedenleriyle kendilerine zg
bir m ant olm asnn anlam n gsteren bir bilim sel m odel son yl
larda ortaya kmtr. B irbirlerinden bam sz olarak San Francis-
co daki C alifom ia niversitesi nsan Etkileim i L aboratuarndan
Paul Ekman ve M assachussetts n iv ersitesin d en klinik psikolog
Seym our Epstein, duygusal zihnin belki de en iyi deerlendirm e
lerini yapm lardr.1 Ekm an ve Epstein farkl bilim sel delilleri tart
m olm akla beraber, ikisinin verileri bir arada, duygular zihinsel
yaam n geri kalan ksm ndan ayran zelliklerin tem el bir listesini
oluturm aktadr.2

Hzl Ama Savruk Bir Tepki


D uygusal zihin aklc zihinden ok daha hzldr ve bir an bile
durup ne yaptn gzden geirm eden eylem e atlr. Bu hz, d
nen zihnin bir iareti olan ll ve analitik dnm eye imkn
tanmaz. Evrim sreci iinde bu hz, byk olaslkla, neye dikkat
edilm esi gerektiinin ve - rn e in baka bir hayvanla kar karya
gelindiinde oluan ihtiyat h alin d e- ben bunu yer m iyim , yoksa o
m u beni yer? gibi sorularn yantn annda verm e zorunluluundan
ortaya kmtr. Bu yantlar iin durup dnm eye fazla zam an har
cam ayan organizm alarn, yava tepkili genlerini aktarabilecekleri
bir ey retme olasl ok azdr.
D uygusal zihinden kaynaklanan hareketler, fazlalklarndan
arndrlm ve basitletirilm i bir bak asnn rn olan, zellik
le kuvvetli bir kesinlik hissi tarlar; bu ise aklc zilinin hi kavra

376
yam ayaca bir eydir. O rtalk yattnda, hatta bir tepkinin orta
snda, kendim izi Bunu neden yaptm ? diye dnrken buluruz.
B u, duygusal zihnin hzyla olm asa da, aklc zihnin o anki durum a
uyandnn bir iaretidir.
B u duyguyu balatan eyle, duygunun patlak verm esi arasnda
geen sre neredeyse bir andan ibaret olduundan, algy tartarak
deerlendiren m ekanizm ann saniyenin binde biriyle hesaplanan
beyin zam anyla lldnde bile, byk bir srat gsterebilm esi
gerekir. Eylem e gem e ihtiyacnn deerlendirilm esinin otom atik ve
hibir zam an bilin dzeyine ulaam ayacak kadar hzl olm as gere
kir? Bu hzl ve el altndan duygusal tepki eidi, biz gerekte ne
olup bittiini tam anlayam adan, stm zden geip gider.
B u hzl alglam a tarz srat uruna isabetlilii feda eder, nk
genel grntye ya da onun en arpc yanlarna karlk verir. H er
eyi bir btn olarak ve bir arada grerek, dikkatli bir analize zam an
ayrm adan tepki gsterir. Bu izlenim i, ayrntlarn zenli biim de
deerlendirilm esine baskn kan canl eler belirleyebilir. D uygu
sal zihnin duygusal b ir gereklii (bana kzgn; yalan sylyor; bu
beni zyor) bir anda okuyarak kim e dikkat edeceim izi, kim e g
veneceim izi, kim in skntda olduunu bildiren anlk sezgiyle k a
rar verm em izi salam as byk bir avantajdr. D uygusal zihin bizim
tehlikeye kar radarm zdr; eer biz (ya da evrim srecinde atalar
m z) bu tr yarglarda bulunm ak iin aklc zihni beklem i olsaydk,
sadece hata yapm olm az, lm de olurduk. Bu tr izlenim lere ve
sezgisel yarglara gz ap kapayana kadar vardm zdan, yanlgl
ya da yanl ynde olabilm eleri de dezavantajdr.
Paul E km ana gre duygularn, baladklarnn bile tam farkna
varm adan bize hkim olm alarn salayan bu srat, evrim sel uyum
yeteneklerinin bu kadar yksek olabilm esinin artdr. A cil durum
lar karsnda ne yapacam z ya da nasl b ir karlk vereceim izi
dnm eye zam an harcam adan tepki gsterm ek zere bizi harekete
geirirler. Y z ifadesindeki h afif deiikliklerden duygular sapta
m ak iin gelitirm i olduu sistem i kullanan Ekm an, yarm sani
yeden az bir sre iinde insann yznden gelip geen btn mikro
duygular izleyebilm ektedir. Ekm an ve alm a arkadalarnn elde
ettikleri bulgulara gre; tepkiyi douran olaydan saniyenin birka

377
binde biri kadar bir sre sonra, duygusal ifadeler yz kaslarndaki
deiikliklerde kendini gsterm eye balar ve belli bir duyguya zg
fizyolojik deiim lerin balam as da -k a n aknn yn deitirip
nabzn hzlanm as g ib i- bir saniyenin kesirleri iinde olur. Bu srat,
zellikle ani bir tehditin dourduu korku gibi youn duygularda
ortaya kar.
E km ann savna gre, teknik adan, duygunun tam younluk
hali gnler, saatler, dakikalarla deil saniyelerle llecek kadar ksa
srer. D eien artlara ram en b ir duygunun uzun bir sre beyni ve
bedeni istila etm esi, evrim sel uyarlanm a asndan zararldr. Tek bir
olayn yol at duygular, olay getikten sonra da, evrem izde olup
biten dier eylere bakm akszn bize hkim olm aya devam etseydi,
o zam an hislerim iz bize doru yolu gsterem ezdi. D uygularn daha
uzun srm esi iin, aynen sevilen birinin kaybnn bizi yasa bom as
gibi, uyarcnn srekliliini koruyarak sonuta o duyguyu srek
li uyandrm as gerekir. H isler saatlerce iim izde kaldnda, daha
suskun bir biim de, ruh halleri olarak devam ederler. Ruh halleri
duygusal bir ton verir, ancak alglam a ve hareket tarzm z duygu
nun en youn olduu zam anki harareti kadar gl b ir ekilde be
lirleyemezler.

nce Duygular, Sonra Dnceler


A klc zilinin kaydetm esi ve karlk verm esi duygusal zihinden
bir ya da iki dakika daha uzun srdnden, duygusal b ir durum da
ilk drt kafadan deil, kalpten gelir. Hzl tepkiden daha yava
ikinci bir tr duygusal tepki de, hissedilm eden nce dncelerim iz
de iin iin kaynayp olgunlar. D uygular uyandrm aya ynelen bu
ikinci yol daha fazla dncelerden kaynaklanr ve biz de dnce
lerin genellikle farknda oluruz. Bu tr bir duygusal tepkide daha
uzun sreli b ir deerlendirm e vardr; dncelerim iz - b ili - hangi
duygularn uyandrlacam belirlem ekte ba rol oynar. B ir kez bir
deerlendirm e yaptm zda - bu taksi ofr beni kandryor ya
da bu bebek ok sevim li- arkasndan bunlara uygun bir duygusal
tepki gelir. B u daha yava sralam ada, daha tam olarak ifade edilen
dnce duygudan nce gelir. M ahcubiyet ya da yaklam akta olan

378
bir snavn heyecan gibi daha karm ak duygular, bu daha yava
yolu takip eder ve alm lar saniyeler ya da dakikalar alr; bunlar
dncelerden kan duygulardr.
Buna karlk, hzl tepki sralanm asnda duygular dnceden
ya nce ya da onunla ayn anda gerekleir. H zla atelenen bu duy
gusal tepki, ilkel lm kalm m cadelesi gibi acil durum larda bize
hkim olur. Bu tr hzl kararlarn gc, bir acil durum a karlk
verm em iz iin bizi annda harekete geirm esinde yatar. En youn
duygularm z irade d tepkilerdir; ne zam an patlayacaklarna karar
verem eyiz. Stendhalin yazd gibi, Ak iradeden bam sz olarak
gelip geen bir hum m a nbeti gibidir. Sadece ak deil, fke ve
korkularm z da evrem izi sararak, bizim seim im iz olm aktan ok,
bize olan bir ey gibi grnrler. Bu nedenle elim ize bir m azeret
verirler. G erek u ki, sahip olduum uz duygular seem iyoruz, di
yor Ekm an. B u da insanlara, duygularnn esiri olduunu syleyerek
hareketlerini m azur gsterm e frsat verir.4
A nnda alglam a ve deerlendirici dnce araclyla duyguya
giden hzl ve yava yollar olduu gibi, ayrca arlarak gelen duy
gular da vardr. B unun bir rnei, b ir aktrn m eslek icab yapt,
kasten oynanan rislerdir; istenilen etkiyi yaratm ak iin bilerek kul
lanlan zc anlarn yol at gzyalan gibi. Aktrler, doal ola
rak duyguya giden ikinci yol olan dnm e yoluyla hissetm eyi bile
rek kullanm akta, hepim izden daha beceriklidir. Belli bir dncenin
uyandraca belirli duygular kolayca deitirem esek de, ou za
m an ne dneceim izi seebilir ve seeriz de. Erotik bir fantezinin
cinsel duygulara yol am as gibi, m utlu anlar bizi neelendirirken
m elankolik dnceler derinlere dalm am za neden olur.
A ncak aklc zihin, genellikle hangi duygulara sahip olm am z
gerektiine karar verem ez. B unun yerine duygularm z bize ou
zam an oldu-bitti eklinde gelir. A klc zihin norm alde, bu tepkilerin
seyrini kontrol edebilir. Birka istisna bir yana, ne zam an kzgn,
zgn vb. olacam za karar veremeyiz.

379
Simgesel Bir ocuksu Gereklik
D uygusal zihnin m ant arm saldr; bir gereklii sim gele
yen ya da onun bir ansn artran eleri, o gerekliin ayns
olarak kabul eder. B u nedenle tebih, m ecaz ve tasvir; aynen roman,
sinem a, iir, ark, tiyatro, opera sanatlar gibi, dorudan duygusal
zihne hitap ederler. Buda, sa gibi byk ruhani hocalar, m m in
lerinin kalplerini duygunun dilinden konuarak, m eseller, masallar,
yklerle fethetm ilerdir. G erekten de dini sem bol ve ritel, m an
tksal adan pek anlam l deildir; am a kalbin ana diline yerlem i
lerdir.
K albin, yani duygusal zihnin m ant, F reudun birincil sre
dncesi kavram nda ok iyi ta rif edilm itir; bu dinin ve iirin, psi
kozun ve ocuklarn, d ve m itin m antdr (Joseph C am pbellin
dedii gibi, D ler kiisel m itlerdir; m itler ise paylalan dler
dir). Birincil sre dncesinde gevek arm lar bir anlatnn
akn belirler; b ir nesne dierini sim geler, bir dierinin yerini alp
onu tem sil eder; btnler paralarda zetlenir. Zam an yoktur, ne-
den-sonu yasalar yoktur. A slnda birincil srete H ayr diye bir
ey yoktur; h er ey m m kndr. Psikanalitik yntem , ksm en bu yer
deitiren anlam lan deifre etme ve zm e sanatdr.
D uygusal zihin bir enin dierinin yerine getii bu m ant ve
kurallar takip ediyorsa, hibir eyin nesnel kim liiyle tanm lanm a
zorunluluu da yoktur: nem li olan nasl alglanddr; nasl gr
nyorsa yledir. B ir eyin bize ne hatrlatt, ne olduundan ok
daha nem li olabilir. A slnda duygusal yaam da kim likler tek bir
parann bir btn uyarm as anlam nda hologram a benzetilebilir.
Seym our E psteinn iaret ettii gibi, aklc zihin nedenlerle sonu
lar arasnda m antksal balantlar kurarken, duygusal zihin ayrm
yapm adan sadece benzer arpc zellikleri olan eyleri birbirine
balar.
D uygusal zihin birok adan ocuksudur ve bu zellii duygu
glendike artar. Bunlardan biri, her eyin siyah ve beyaz olduu,
gri glgelerin olm ad kategorik dncedir; bir pot krarak m ah
cup den birinin o andaki dncesi, Ben her zam an yanl ey
sylerim olabilir. B u ocuksu tarzn b ir dier iareti de kiiselle

380
m i dncedir, yani bir kazay telefon direi tam zerim e geldi
eklinde aklayan src gibi, olaylar ben m erkezli bir sapm a ei
lim iyle alglamaktr.
ocuksu tarz kendi kendini dorular, inanlarn zayflatacak
anlar ya da gerekleri bastrarak ya da gz ard ederek, destekle
yenlere tutunur. A klc zihnin inanlar geicidir; yeni deliller kan
y rtp yerine bir yenisini koyabilir, nk nesnel delillere gre
m uhakem e yrtlm ektedir. D uygusal zihin inanlarn m utlak do
ru olarak alr ve bunlara ters den hibir delili hesaba katmaz. Bu
yzden, duygusal rahatszlk yaayan birini akl yoluyla ikna etmek
olduka zordur: M antksal adan savnz ne kadar salam olursa ol
sun, eer o anki duygusal kanyla ayn dorultuda deilse bir arlk
tam az. D uygular kendi kendilerini dorular; tam am en kendilerine
ait bir dizi alg ve kantlar vardr.

Bugne Yanstlan Gemi


B ir olayn herhangi bir zellii gem iin duygu ykl bir ansna
benzer grnrse, duygusal zihin hatrlanan olayla ilgili duygular
balatarak buna tepki verir. D uygusal zihin imdiki zam ana sanki
gem i zam anm gibi tepki verir.6 Sorun, zellikle deerlendirm e
hzl ve otom atik olduunda, durum un artk eskisi gibi olm adn
fark edem eyiim izden kar. ocukluunda yedii dayaklarn ac
syla kzgnlkla atlan kalara youn korku ve nefretle tepki ver
m eyi renm i biri, atlan kalarn artk byle bir tehdit tam ad
yetikinliinde bile ayn tepkiyi bir lde gsterecektir.
H isler glyse, balatlan tepki de belirgindir. Ancak hisler be
lirsiz ya da st rtlyse, gsterm ekte olduum uz duygusal tepki
nin, o an verdiim iz karln tonunu inceden inceye belirlese de,
tam olarak ne olduunun farkna varm ayabiliriz. Tepki sadece bu
ann artlarndan kaynaklanyor gibi gzkse de, imdiki dnce ve
tepkiler o zam anki dnce ve tepkilerin rengini alacaktr. Duygusal
zihnim iz aklc zihnim izi kendi am alarna ynelik kullandndan,
biz de hislerim izi ve tepkilerim izi im diki ann balam nda aklar,
duygusal bellein etkisini fark etm eksizin gerekelendiririz. O an
lam da, gerekte neler olduu hakknda hi fikrim iz yoktur, am a ne

381
olduunu kesinlikle bildiim iz kansna kaplabiliriz. Byle anlarda
duygusal zihin aklc zihni peine takarak kendi am alarna koar.

Duruma zg Gereklik
D uygusal zihnin ileyii byk lde durum a baldr ve belirli
bir anda ykselen hangi duyguysa, onun dorultusundadr. D n
ve hareket tarzm z rom antikken baka, fkelendiim iz veya can
m z skkn olduunda bakadr. D uygunun m ekaniinde her hissin
kendine zg dnce, tepki ve hatta anlar repertuar vardr. D u
rum a bal bu repertuarlar, youn duygu anlarnda en baskn hale
gelirler.
B u tr b ir repertuarn etkin olduunun b ir iareti de seici bellek
tir. Zihnin duygusal durum a tepkisi, ksm en, anlar ve eylem see
neklerini yeniden harm anlam aktr; bylece durum la en ilgili olanlar
hiyerarinin tepesine ulap daha kolay devreye sokulabilir. D aha
nce de grdm z gibi, her byk duygunun zel bir biyolojik
im zas vardr: o duygu ykseldiinde bedeni peinden srkleyen
kapsam l bir deiiklikler dizisi ve o duygunun egem enliindeki b e
denin otom atik olarak yaynlad bir dizi benzersiz iaret oluur.7

382
EK C
Korkunun Sinir Devreleri

A m ig d ala korkunun m erkezidir. N rologlarn S.M . dedii bir ka


dnda, ender rastlanan bir beyin hastal (dier hibir beyin yapsn
etkilem eyerek) am igdalay yok edince, zihin repertuarndan korku
silinm iti. K adn ne dier insanlarn yzndeki korku ifadelerini
tanm layabiliyor, ne de kendisi bu tr ifadeleri taknabiliyordu. N
rologunun dedii gibi, Birisi S.M .nin bana silah dayasa, aklyla
korkabilecek am a bizler gibi korku hissetm eyecektir.
Teknolojinin bugnk durum unda, herhangi bir duygunun tm
devreleri aratrlm am tr. N rologlar ise, korkunun devrelerinin
belki de en ince ayrntsna kadar haritasn izmilerdir. Korku,
duygunun sinirsel dinam iini anlam ak iin iyi bir rnektir. Evrim de,
korkunun zel bir nem i varr, nk hayatta kalabilm ek iin belki
de dier tm duygulardan daha hayatidir. te yandan, am zda
yanlgl korkular gnlk hayatn balca dertleri arasna girmi ve
insanlarn skntlar, korkular ve bir dizi nem siz endie ya da pato
lojik uta, panik krizleri, fobiler ya da bsesif-kom pulsif bozukluk
lar yaam asna neden olmulardr.
D iyelim ki bir gece evde yalnzsnz, kitap okuyorsunuz ve ani
den dier odadan bir grlt duyuyorsunuz. Bunu takip eden an
larda beyninizde olanlar, korkunun sinir devrelerini ve bir alarm
sistem i olarak am igdalann roln grebilm em izi salar. lk beyin
devresi, sesi sadece ham , fiziksel ses dalgalar olarak alp beynin
diline dntrerek, sizi teyakkuz haline geirecek ekilde drter.
B u devre kulaktan beyin sapm a ve oradan da talam usa gitmektedir.
B uradan iki kola ayrlr: D aha kk bir uzant km esi am igdalaya
ve yaknndaki hipokam pusa varr; daha geni bir yol oluturan di
eri ise tem poral lobda seslerin snflandrld ve anlam landrld
iitsel kortekse ular.

383
Bellein ana depolam a blgesi olan hipokam pus, bu g r ltify
duyduunuz benzer seslerle hzla karlatrarak tandk bir ses olup
olm adna bakar - b u grlt hem en tanm layabileceiniz bir ey
m id ir?- Bu srada iitsel korteks sesin daha ayrntl bir analizini
yaparak kaynan anlam aya alr -e v in kedisi olabilir m i? R z
grdan arpan panjur mu? Yoksa evde gizlice dolaan biri m i? - it
sel korteks hipotez retir -b u , m asadaki lam bay drm bir kedi
de, evde gizlice dolaan biri de o la b ilir- ve m esajn benzer anlarla
hzl bir kyaslam a yapan am igdala ve hipokam pusa gnderir.
Sonu yattrc olursa, (rzgr ktnda hep arpan panjur
m u m eer) bu genel ihtiyat hali bir sonraki dzeye km az. Ancak
hl emin deilseniz, am igdala, hipokam pus ve prefrontal korteks
arasnda yanklanan dier bir devre bobini kararszlnz daha da
artrarak, dikkatinizi bir noktaya yneltir ve sesin kaynan tanm
lam ak iin duyduunuz ilgiyi bytr. Bu zenli ek analizden de
herhangi bir tatm in edici sonu km azsa, am igdala b ir uyar ba
latarak m erkez alan, hipotalam usu, beyin sapn ve otonom sinir
sistemini etkinletirir.
Beynin m erkez alarm sistem i olarak am igdalann m uhteem m i
m arisi, bu korku ve bilinaltnda alglanan kayg annda ortaya kar.
A m igdaladaki pek ok nron yum andan her birinin, deiik sinir
sel aktarclara ayarl alclar olan b ir dizi uzants vardr. B u tpk,
evinizin gvenlik sistem i bir sorun olduu iaretini verdiinde, g
venlik irketindeki santral grevlilerinin yerel itfaiyeye, polise, bir
kom uya haber verm ek zere hazr halde beklem eleri gibidir.
Am igdalann farkl ksm lar farkl bilgileri alr. A m igdalann ya
nal ekirdeine; talam us, iitsel ve grsel kortekslerden kan uzan
tlar gelir. Koku soan yoluyla, am igdalann kortikom edyal alanna
kokular ularken, tatlar ve i uzuvlardan gelen m esajlar m erkez
alana gider. Bu gelen sinyaller, am igdalay her duyusal deneyimi
inceleyen srekli b ir gzc haline getirir.
Am igdaladan, beynin her ana blm ne uzantlar kar. M erkez
ve orta alanlardan kan bir kol, bedenin acil durum larda tepki m ad
desi olan ve bir dizi baka horm on araclyla sava ya da ka tep
kisini harekete geiren korkitotropin salglayc horm onu (CRH) ka
dem eli bir ekilde dier horm onlarla birlikte hipotalam us alanlarna

384
gider. A m igdalanm bazal alanndan korpus striatum a kollar karak
beynin hareket sistem ine balanr. Yaknndaki m erkez ekirdek
araclyla, otonom sinir sistem ine soanilik (medulla) araclyla
sinyaller gnderen am igdala kardiyovaskler sistem de, kaslarda ve
hazm sistem inde b ir dizi yaygn tepkiyi harekete geirir.
A m igdalanm bazolateral alanndan kan kollar ise kuam s
(cingulate) kortekse ve m erkez gri m adde olarak bilinen liflere
uzanr. te, iskeletin byk kaslarn idare eden bu hcreler, m nt
kasna bir yabanc giren kpein hrlam asn ya da bir kedinin srtn
kabartm asn salayan eydir. nsanlarda ayn devreler ses tellerinin
kaslarn gererek, korkudan kaynaklanan yksek perdeli sesi yara
tr.
A m igdaladan b ir dier yol da, beyin sapndaki lokus seruleusa
gider; buras (noradrenalin olarak da bilinen) norepinefrini retip
btn beyne datr. N orepinefrinin net etkisi, bu horm onu alan b
tn beyin alanlarnn genel tepkiselliini artrarak duyusal devreleri
daha hassas hale getirmektir. N orepinefrin; korteks, beyin sap ve
lim bik sistem in kendisine yaylarak, beyni tetikte tutar. A rtk, evde
ki sradan b ir gcrdam a bile korkudan titrem enize yol aabilir. Bu
deiikliklerin birou bilincin dnda olutuu iin, korku hissetti
inizi henz fark edem ezsiniz bile.
A ncak gerekten korku hissetm eye baladnzda -y a n i, bilin-
altndaki kayg bilin stne k t n d a- am igdala topyekn bir tep
ki buyruu verir. B eyin sapndaki hcrelere iaret vererek yznze
bir korku ifadesi yerletirir, tetikte ve hem en irkilebilir halde olm a
nz salar, kaslarnzn yapm akta olduu ilgisiz hareketleri dondu
rur, nabznz hzlandrr, tansiyonunuzu ykseltir ve solunum unuzu
yavalatr (korkuyu ilk hissettiinizde, korktuunuz her neyse, onu
ok daha iyi duyabilm ek iin kendinizi bir an nefesinizi tutar bir
halde bulabilirsiniz). Bu, am igdala ve balantl alanlarn kriz ann
da beyne kom uta ederken dzenledikleri, dikkatle egdm lenm i
geni apl bir dizi deiikliin sadece bir ksmdr.
B u srada am igdala balantl olduu hipokam pus ile birlikte,
anahtar niteliindeki sinirsel aktarclar -rn e in , dikkatinizi kor
kunuzun kaynana evirm enize yol aan dopam in salglam asn
balatm ak z e re - gnderen hcreleri ynlendirir. Ayn anda amig-

385
dala, duyu alanlarna gr keskinliini ve dikkati artrm ak iin sin
yaller yollayarak, gzlerin acil durum la en ok ilgisi olan eyleri
aratrp bulm asn salar. Ayn zam anda kortikal bellek sistemleri
de yeniden harm anlanarak, o anki duygusal aciliyetle en yakndan
ilgili anlarla bilgilerin hem en hatrlanarak, daha ilgisiz baka d
nce dizilerinin nne gem esi sa lan r..
B u sinyaller yollandktan sonra, tam anlam yla korku iinde kal
m olursunuz: M idenizdeki bu durum lara zg ekilm enin, hzla
atan kalbinizin, boyun ve om uz blgenizdeki kaslarn gerilm esinin
ya da uzuvlarnzn titrem esinin farkna varrsnz; daha baka sesler
olup olm adn anlam a abas iinde kendinizi dikkate zorlarken,
bedeniniz olduu yerde donakalr ve zihninizden gizli tehlike olas
lklar ve tepki seenekleri hzla gelip geer. B tn bu tepki zinciri
-arm adan kararszla, oradan endieye, oradan da k o rk u y a- bir
saniye gibi biri sreye sabilir. (D aha fazla bilgi iin baknz Jero
me Kagan, G a le n s Prophecy, N ew York: Basic Books, 1994)

386
EK D

W.T. Grant Konsorsiyumu: nleme


Programlarnn Etkin eleri

E tk ili program larn ana eleri unlardr:

D U YGU SAL BECERLER

Duygular tanyp adlandrm ak


Duygular ifade etm ek
D uygularn iddetini deerlendirm ek
D uygulan idare etm ek
D oyum u ertelem ek
Stresi azaltm ak
D uygular ve eylem arasndaki fark bilm ek

BLSEL BECERLER

K endi kendisiyle konum ak - b ir konu ya da zorlanm ayla ba etme


yolu olarak ya da kendi davrann pekitirm ek iin, bir i diya
log srdrm ek
Sosyal iaretleri okum ak ve yorum lam ak -rn e in , davran ze
rindeki sosyal etkileri fark edip kendine geni toplum un asndan
bakm ak
Sorun zm e ve karar verm e aam alarn kullanm ak - rn e in dr
t kontrol, h ed ef belirlem e, hareket seeneklerini tanm lam a, so
nular sezinlem e
D ierlerinin bak alarm anlam ak

387
D avran norm larn anlam ak (kabul edilebilir ve edilem ez davra
nlar)
H ayata kar olum lu bir tavr
zbilin - rn e in , kendi hakknda gereki beklentiler gelitir
mek

DAVRANISAL BECERLER

Szsz -g z tem as, yz ifadesi, ses tonu, el kol hareketleri ve


benzeri yollardan iletiim kurm ak
Szel -a k a anlalr taleplerde bulunm ak, eletiriye etkili bir
ekilde tepki verm ek, olum suz etkilere direnm ek, bakalann din
lemek, bakalarna yardm c olm ak, olum lu akran gruplan iinde
yer almak

K a y n a k : Sosyal Yeterliliin Okula Dayal Olarak yiletirilmesi konusunda,


W. T. Grant Konsorsiyumunun almas, J. David Hawkins ve bk. Communi
ties That Care (San Francisco: Jossey-Bass, 1992) iindeki Drug and Alcohol
Prevention Curricula balkl yaz.

388
EKE

z Bilim Mfredat

A na eler:
zbilin : kendini gzlem lem e ve duygularm tanm a; duygular

iin bir szlk oluturm a; duygular, dnceler ve tepkiler arasnda


ki ilikiyi bilm ek
Kiisel karar verme: hareketlerini incelem ek ve sonularn

bilm ek; bir kararn, dnceden m i yoksa duygudan m kaynaklan


dn bilm ek; bu igrleri cinsellik ve uyuturucu gibi konulara
uygulam ak
D uygulan idare etme: kendi kendisiyle konum ay izleyerek,

iinden geen kendini aalam a gibi olum suz mesajlar yakalam ak;
bir hissin tem elinin farkna varm ak (fkenin altnda yatan incinm e
gibi); korku, kayg, fke ve zntyle ba etm enin yollarm bul
m ak
Stresle ba etme: egzersizin, ynlendirilm i im gelerin, geve

m e yntem lerinin deerini renm ek


Empati: bakalarnn duygularn ve endielerini anlayp onla

rn bak asndan bakm ak; insanlarn grleri arasndaki farkl


lklara deer verm ek
letiim: duygular hakknda etkili bir ekilde konuabilm ek; iyi

bir dinleyici ve sorgulayc haline gelm ek; bir bakasnn yaptklar


ya da syledikleriyle, kendi tepkilerini ya da yarglarn ayrt edebil
m ek; sulam ak yerine ben m esajlan gnderebilm ek
Kendini ama: itenlie deer vererek bir ilikide karlkl g

ven kurm ak, zel duygular hakknda konum ann ne zam an gvenli
olduunu bilm ek
gr: duygusal hayatndaki ve tepkilerindeki eilim leri ta

nm lam ak, bakalarndaki benzer eilim lerin farkna varm ak

389
Kendini kabul', kendisiyle gurur duym ak ve yine kendini olum

lu bir balam da grmek; gl ve zay f yanlann tanm ak; kendine


glebilm ek
Kiisel sorumluluk: soam luluk alm ak; kararlarnn ve hareket

lerinin sonularn grmek; duygularn ve ruh hallerini kabullen


mek; taahhtlerini yerine getirm ek (rnein, ders alm ak)
Kendini ne srme: endie ve hislerini fkelenm eden ya da

edilgenlem eden ifade etmek


Grup dinamii: ibirlii; ne zam an ve nasl lider, ne zam an

takipi olacan bilm ek


Anlamazlk zmleme: dier ocuklar, aile ve retm enlerle

adil bir biim de m cadele edebilm ek; bir uzlam a salam akta ka
zan/kazan m odeli

KAYNAK: Karen F. Stone ve Harold Q. Dillehunt, S e lf Science: The Subject Is


Me (Santa Monica: Good Year Publishing Co., 1978).

390
________________ EKJF________________

Sosyal ve Duygusal renme: Sonular

ocuk Geliim Projesi

Erich Schaps, G eliim Aratrm alar M erkezi, O akland, California


Kuzey C alifo m iadaki okullarn K-6 snflarndaki deerlendir
me; bam sz gzlem ciler tarafndan, kontrol okullaryla kyaslam a
yoluyla yaplmtr.

So n u l a r :

daha sorum lu
kendini daha iyi ne srebilen
daha popler ve da dnk
sosyallem eye daha ynelik ve iyiliksever, zverili
bakalarn daha iyi anlayan
daha dnceli, ilgili
kiiler aras sorun zm ede sosyallem eye daha ynelik stratejiler
daha uyum lu
daha dem okratik
anlam azlk zm e becerileri daha iyi

K a y n a k l a r ; E. Schaps ve Battistich, Promoting Health Development Thro


ugh School Based Prevention: New Approaches, O SA P Prevention M onog
raph, no. 8: P reventing A d o lescen t D ru g Use: F rom Theory to P ractice. Eric
Gopelrud (derl.) Rockville, MD: Office o f Substance Abuse Prevention, U.S.
Dept, o f Health and Human Services, 1991.
D. Solomon, M. Watson, V. Battistich, E. Scaps ve K. Delucchi, Creating
a Caring Community; Educational Practices That Promote Childrens Prosocial

391
Development, F.K.. Oser, A. Dick ve J.-L. Patrynin derl. E ffective a n d R es
p o n sib le Teaching: The N e w Synthesis (San Francisco: Jossey-Bass, 1992).

Yollar
M ark Greenberg, H zlandrm a Projesi, W ashington niversitesi
Seattledaki okullarda 1. ve 5. sn f arasndaki; 1) norm al
rencilerin, 2) sar rencilerin, 3) zel eitim rencilerinin,
retm enler tarafndan kontrol gruplaryla kyaslanarak deerlendiril
m esi

So n u l a r :

Sosyal bilisel becerilerde iyilem e


D uygu, tanm a ve anlam ada iyilem e
D aha iyi zdenetim
Bilisel devlerin zm nde daha iyi planlam a
H arekete gem eden nce daha iyi dnm e
D aha etkili anlam azlk zm lem e
D aha olum lu sn f atm osferi

zel htiyalar Olan renciler:

A adaki sn f ii davranlarnda dzelm e:

Engellenm eyi kaldrabilm e


Toplum iinde kendini ne srm e becerisi
G reve ynelm e
A rkadalk becerileri
Paylam a
Sosyal nezaket kurallarna uym a
zd en etim

Duygusal Anlayta Dzelme:

Tanma

392
N itelem e
zntl ve bunalm l olduunu daha ender belirtm e
Kayg ve ekingenlikte azalm a

KAYNAKLAR: Conduct Problems Research Group, A Developmental and Cli


nical Model for the Prevention o f Conduct Disorder: The Fast Track Program,
D evelopm ent a n d P sychopathology 4 (1992),
M. T. Greenberg ve C. A. Kusche, P rom oting S o cia l a n d E m otional D eve
lopm ent in D e a f C hildren: The PATHS P roject (Seattle: University o f Washing
ton Press, 1993),
M. T. Greenberg, C. A. Kusche, E. T. Cook ve J. P. Quamma, Promoting
Emotional Competence in School-Aged Children: The Effects o f the PATHS
Curriculum, D evelopm ent a n d P sychopathology 7 (1995).

Seattle Sosyal Geliim Projesi

J. D avid H aw kins, Sosyal G eliim A ratrm a G rubu, W ashington


niversitesi
Seattlem ilk ve ortaokullarnda bam sz testler ve nesnel stan
dartlar kullanlp program sz okullara kyaslanarak deerlendiril
mitir.

So n u l a r

Aileye ve okula daha olum lu ballk


Erkekler daha az saldrgan, kzlar kendine zarar verm eye daha az
eilim li
Baar dzeyi dk ocuklarn okuldan uzaklatrlm a ve kovul
m a oranlannda azalm a
U yuturucuya balam a orannda azalm a
D aha az su ilem e
Standart baar testlerinde daha yksek puanlar

K a y n a k l a r : E . Schaps ve V. Battistich, Promoting Health Development


Through School-Based Prevention: N ew Approaches, O SA P P revention M o

393
nograph, no. 8: P reventing A d o lescen t D ru g Use: From Theory to P ractice
Eric Gopelrud (derl.), Rockville, MD: Office o f Substance Abuse Prevention,
U.S. Dept o f Health and Human Services, 1991.
J. D. Hawkins ve bk. The Seattle Social Development Project, J. McCord
ve R. Trem blayin derl., The P revention o f A ntiso cia l B eh a vio r In Children
(New York: Guilford, 1992).
J. D. Hawkins, E. Von Cleve ve R. F. Catalano, Reducing Early Childhood
Agression: Results o f a Primary Prevention Program, J o u rn a l o f the A m erican
A ca d e m y o f C h ild a n d A d o lescen t P sychiatry 30, 2 (1991), ss. 208-17.
J. A. O Donnell, J. D. Hawkins, R. F. Catalano, R. D. Abbott ve L. E. Day,
Preventing School Failure, Drug Use, and Delinquency Among Low-Incpme
Children: Effects o f a Long-Term Prevention Project in Elementary Schools,
A m erican J o u rn a l o f O rthopsychiatry 65 (1994).

Yale-New Haven Sosyal Yeterlilii Pekitirme Program


Roger W eissberg, C hicagodaki Illinois niversitesi
N ew H aven H alk O kullarnda 5. ve 8. snf aras renciler kont
rol gruplaryla kyaslanarak bam sz gzlem ler, renci ve ret
men raporlaryla deerlendirilm itir.

So n u l a r

Sorun zm e becerilerinde dzelm e


A rkadalaryla daha iyi kaynam a
D aha iyi d rt kontrol
D aha iyi davranlar
K iiler aras etkililik ve poplerlikte iyilem e
K aygyla d ah a iyi baa km a
K iiler aras sorunlar halletm e becerisinde art
D aha az su ilem e
A nlam azlk zm nde daha fazla beceri

KAYNAKLAR: M. J. Elias ve R. P. Weissberg, School-Based Social Com pe


tence Prom otion as a Primary Prevention Strategy: A Tale of Two Projects,
P revention in H u m a n Services 7, 1 (1990), ss. 177-200.

394
M. aplan, R. P. Weissberg, J. S. Grober, P. J. Sivo, K. Grady ve C. Jacoby,
Social Competence Promotion with Inner-City and Suburban Young Adoles
cents: Effects o f Social Adjustment and Alcohol Use, J o u rn a l o f C onsulting
a n d C linical psych o lo g y 60, 1 (1992), ss. 56-63.

Anlamazl Yaratc Biimde zme Program

Linda Lantieri, A nlam azl Yaratc B iim de zm e Program


U lusal M erkezi (Sosyal Sorum luluk E itim cilerinin giriim i), New
York City
N ew York C ity deki okullarn K-12 snflar retm enler tarafn
dan program ncesi ve sonrasnda deerlendirilm itir.

So n u l a r :

S nf iinde daha az iddet gsterisi


S nf ii szel aalam alarda azalm a
D aha ilgili b ir atm osfer
birliine daha istekli olm a
D aha fazla em pati
letiim becerilerinde dzelm e

KAYNAK: Metis Associates, Inc., The R eso lvin g C onflict C reatively Program :
1988-1989. Sum m ary o f Significant F indings o f R C C P N ew York Site (New
York: Metis Associates, Mays 1990).

Gelien Sosyal Bilin - Sosyal Sorunlar zme Projesi

M aurice Elias, R utgers niversitesi


N ew Jerseydeki okullarn K -6 snflan retm enler, arkadala
rn grleri ve okul sicilleri araclyla, katlm ayanlarla kyaslana
rak deerlendirilm itir.

395
So n u l a r :

Bakalarnn hislerine kar duyarlln art


D avranlarnn sonulann daha iyi anlam a
K iiler aras durum lar tartm a ve uygun hareketleri planlam a ye
teneinde art
D aha yksek zsayg
Sosyallem eye daha ak davranlar
A rkadalar tarafndan yardm isteiyle aranm a
O rtaokula geii daha iyi kaldrabilm e
Liseye kadar izlendiinde bile daha az itici, kendine daha az zarar
veren ve sosyal adan daha dzgn davranlar
renm eyi renm e becerilerinde dzelm e
S n f iinde ve dnda zdenetim , sosyal bilin ve karar verm e
becerilerinde dzelm e

K a y n a k l a r : M. J. Elias, M. A . Gara, T. F. Schuyler. I. R . Branden-M uller ve


M. A . Sayette, The Promotion o f Social Competence: Longitudinal Study o f a
Preventive School-Based Program, A m e rica n J o u rn a l o f O rthopsychiatry 61
(1991), ss. 409-17.
M. J. Elias ve J. Clabby, B uild in g S o cia l P roblem S olvin g Skills: G uidelines
F rom a Sch o o l-B a sed P rogram (San Francisco: Jossey-Bass, 1992).

396
Kaynaklar

B u kitabn ilk basksnda, daha fazla malumat isteyen okurlar en iyi kaynakla
ra yneltecek bunun gibi bir sayfa olamazd; 1995te duygusal zek konusunda
neredeyse hibir kaynak yokken, bugn adeta gibi oalyor. Bu sayfann
varl bile kendi bana bu alann ne denli ilerlediini iaret ediyor. Sz konusu
alandaki aralara ve aratrma bulgularna, pratik kaynaklara ve anahtar kiile
re daha derinlemesine bir eriim iin, aadaki kurulular, w eb sitelerini ve
kitaplar neriyorum. (Yalnzca salam aratrmaya dayal olduunu bildiim
kitaplar dahil etmeye altm, ama bir kitab atlam olmam, onun yardm ede
meyecei, ya da gvenilir olmad anlamna gelmez.)

ETM
Merkezi Chicagodaki Illinois niversitesinde olan The Collaborative for
Academic, Social and Emotional Leaming (CASEL - Akademik, Sosyal ve
Duygusal renim birlii), ocuklarn okuldaki ve hayattaki baarsn, ger
ekleri temel alan sosyal, duygusal ve akademik renimi anaokulundan liseye
kadar eitimin temel bir paras olarak tevik ederek artrmay amalamaktadr.
Web sitesi: www.casel.org.
Columbia niversitesi, Teachers Collegedeki The Center for Social and
Emotional Education (CSEE - Sosyal ve Duygusal Eitim Merkezi), kendi
ni okullarda etkili sosyal duygusal renim, retim ve liderlii desteklemeye
adam olan eitsel ve profesyonel bir gelitirme kuruluudur.
Web sitesi: www.CSEE.net

Model oluturan birka SEL Program

Karlk Veren Snf: http://responsiveclassroom.org


Geliimsel almalar Merkezi: http://www.devstu.org
Sosyal Sorumluluk Eitmenleri:
http ://esmati onal.org/home .htm
Aratrma Enstits: htttp://www.search-institute.org/
Sosyal Geliim Aratrmalar Grubu:
http://depts.washington.edu/sdrg/index.html

397
renim S ta n d a rtla n . ABD nin her yerinde sosyal ve duygusal renim ala
nndaki ayrntl eitsel standartlarn belirlenme politikas iin, bkz. Illinois
Eitim Kurulunun (Illinois State B oard'of Education) almas. Bu mkem
mel, geliime uygun bak as, ocuklara SEL programn sunmay amalayan
her trl eitim sistemi tarafndan benimsenebilir.
Web sitesi: www.isbe.net/ils/social_emotional/standards.htm.

nerilen Kitaplar
Bar-On, Reuven, J. G. Maree ve M. J. Elias, deri, E d u ca tin g P eople to
B e E m o tio n a lly Intelligent. Portsmouth, NH: Heinemann Educational
Publishers, 2005.
Cohen, Jonathan, derl. E ducating M inds a n d H earts: S o c ia l E m otional
L earning a n d the P assage into A dolescence. New York: Teachers College
Press, 1999.
Collaborative for Academic, Social, and Emotional Learning. S a fe a n d Sound.
A n E ducational L eader s G uide to E vidence-based Social a n d E m otional
Learning, 2003.
Elias, M aurice J., A. Arnold ve C. S. Hussey, derl. E Q + E Q = B est Leadership
P ractices f o r C aring a n d Successful Schools. Thousand Oaks, CA: Corwin
Press, 2003.
Elias, M aurice ve dieri. P rom oting S o cia l a n d E m otional Learning: G uidelines
f o r E ducators. Alexandria, VA: Association for Supervision and Curriculum
Development, 1997.
Haynes, Norris, Michael Ben-Avie ve Jacque Ensign. H o w Social a n d E m otional
D evelopm ent A d d Up: G etting R esults in M ath a n d Science E ducation. New
York: Teachers College Press, 2003.
Lantieri, Linda ve Janet Pati. W aging P eace in O ur Schools. Boston: Beacon
Pres, 1996.
Novick, B., J. S. Kress ve Maurice Elias. B uild in g L earning C om m unities with
C haracter: H o w to Integrate A cadem ic, Social a n d E m otional Learning.
Alexandria, VA: Association for Supervision and Curriculum Development,
2002 .
Pati, Janet ve J. Tobin. Sm art Sch o o l Leaders. L eading w ith E m otional
Intelligence. Dubuque, IA: Kendall Hunt, 2003
Solve, Peter ve David Sluyter, derl. E m otional D evelopm ent a n d Emotional
Intelligence: E ducational Im plications. New York: Basic Boks, 1997.
Zins, Joseph, Roger Weissberg, M argaret Wang ve Herbert Walberg. B uilding
A ca d em ic Success on Social a n d E m otional Learning: W hat D oes the
R esearch Say? N ew York: Teachers College Press, 2004.

398
KURUMSAL YAAM
Kurulularda Duygusal Zek Aratrmalar K onsorsiyum unun merkezi, Rutgers
niversitesinin Lisansst Uygulamal ve Profesyonel Psikoloji O kulundadr.
Direktr: Cary Chemiss. Web sitesi: www.eiconsortium.org.

nerilen Kitaplar
Ashkanasy, Neal, Wilfred Zerbe ve Charmine Hartel. M anaging E m otions in
the W orkplace. Armonk, NY: M. E. Sharpe, 2002.
Boyatzis, Richard ve Annie McKee. R esonant Leadership: Inspiring Yourself
a n d O thers Through M indfulness, H ope, a n d C om passion. Boston: Harvard
Business School Press, 2005. '
Caruso, David R. Ve Peter Salovey. The E m otionally Intelligent M anager: H ow
to Tevelop the F o u r K ey Skills o f L eadership. San Francisco: Jossey-Bass,
2004.
Chehmiss, Cary ve Daniel Goleman, derl. The E m otionally Intelligent Workplace:
H o w to Selectfor, M easure, and Im prove E m otional Intelligence in Individuals,
Groups, a n d Organizations. San Francisco: Jossey-Bass, 2001.
Druskat, Vanessa, Fabio Sala ve Gerald Mount, derl. L inking E m otional
In telligence a n d P erform ance a t Work: C urrent R esearch E vidence.
Mahwah, NJ: Lawrence Erlbaum, 2005.
Fineman, Stephen, derl. E m otion in O rganizations. 2. basm. London: Sage
Publications, 2000.
Frost, Peter J., Toxic E m otions a t Work; H o w C om passionate M anagers H andle
P ain a n d Conflict. Boston: Harvard Business School Press, 2003.
Riggio, Ronald, Susan E. Murphy ve Francis Pirozzolo. M ultiple Intelligences
a n d Leadership. Mahwah, NJ: Lawrence Erlbaum, 2002.

EBEVEYNLK
nerilen Kitaplar
Elias, Maurice, Steven E. Tobias ve Brian S. Friedlander. E m otionally Intelligent
P arenting: H o w to R aise a Self-disciplined, Responsible, S o cially S killed
Child. New York: Harmony Boks, 1999.
Elias, M aurice, Steven E. Tobias ve Brian S. Friedlander. R a ising E m otionally
In telligent Teenagers. New York: Harmony Books, 2000.
Gottman, John. R a ising an E m otionally Intelligent Child. New York: Simon
and Schuster, 1998.

399
Schure, Myma. Raising a Thinking Child. New York: Pocket Books, 1994.

GENEL
6 Seconds (6 Saniye), okullarda, iletmelerde ve ailelelerde duygusal zek
y uluslararas bir kapsamla destekleyen, kr amac gtmeyen bir kurulutur.
Kaynaklar, makaleler ve konferanslar konusunda bilgi edinmek iin mkemmel
bir kaynaktr. Web sitesi: www.6seconds.org

nerilen Kitaplar
Bar-On, Reuven ve Parker, James D. A., deri. H andbook o f Emotional
Intelligence. San Francisco: Jossey-Bass, 2000.
Barrett, Lisa Feldman ve Peter Salovey. The Wisdom o f Feeling: Psychological
Processes in Emotional Intelligence. New York: Guilford Pres, 2002.
Geher, G.. derl. Measuring Emotional Intelligence: Common Ground and
Controversy. Hauppauge, NY: Nova Science Publishers, 2004.
Salovey, Peter, Marc A. Brackett ve John D. Mayer. Emotional Intelligence:
K ey Readings on the M ayer and Salovey Model. Port Chester, NY: DUDE
Publishing, 2004.
Williams, Virginia ve Redford Williams. Lifeskills. N ew York: Times Books,
1997.

Dikkatli Bir Eletiri:


Matthews, Gerald, Moshe Zeidner ve. Richard D. Roberts. Emotional
Intelligence: Science arid Myth. Cambridge: MIT Press, 2002.

400
NOTLAR

nsz

1. J. A. Durlak ve R. P. Weissberg, A M ajor Meta-analysis o f Positive


Youth Development Programs, Amerikan Psikologlar Birliinin yllk
toplantsnda yaptklar sunum, Washington, DC, Austos 2005. Bkz.
aynca, R.P. Weissberg, Social and Emotional Learning for School and Life
Success, Amerikan Psikologlar Birliinin yllk toplantsnda Toplum
Aratrmalar ve Eylem D em eine (APA Division 27) hitaben, Kuram ve
Aratrm aya Sekin Katk dl Treni, Washington, D.C., Austos 2005.
2. N. R. Riggs, M. T. Greenberg, C. A. Kusche ve M. A. Pentz, The Role of
Neurocognitive Change in the Behavioral Outcomes o f a Social-Emotional
Prevention Program in Elementary School Students: Effects o f the PATHS
Curriculum, 2005.
3. Duygusal zek modeli, psikolojinin iindeki etkileyici bir iskelet yap
olarak ortaya kyor gibi. DZ modelinden bilgi alan (ve ona bilgi veren)
psikoloji alanlar, sinirbilimden salk psikolojisine kadar uzanyor. DZ
ile en gl balan olan alanlar unlan ieriyor: geliim, eitim, klinik
ve danmanlk, sosyol ve endstriyel/kurumsal psikoloji, vd. Gerekten
de, duygusal zekya dair paralar artk bu konularda birok niversite ve
lisansst derse dzenli olarak dahil ediliyor.
4. J. D. Mayer, P. Salovey ve Dr. R. Carouso, Models o f Emotional
Intelligence, R. J. Stemberg, deri. H andbook o f Intelligence, Cambridge,
Eng.: Cambridge University Press, 2000.
5. 1999da deerlendirilen ocuklar: Thomas M. Achenbach ve dig., Are
American C hildrens Problems Still Getting Worse? A 23-year Comparison,
Journal ofA bnorm al Child Psychology, "i\ (2003): 1-11.

BRNC B L M : D U YG U SA L BEYN

1. Ksm: Duygular Neye Yarar?

1. Associated Press, 15 Eyll, 1993.


2. Kiinin kendisini uruna feda ettii sevgi temasnn dnya mitolojisindeki
yaygnl bunun ezelden beri var olduunu gstermektedir: Binlerce yldr

401
A syann byk bir ksmnda anlatlagelen Jataka masallarnda da zveri
zerine eitli meseller bulunmaktadr.
3. zverili sevgi ve insann yaam mcadelesi: zverinin evrimsel uyarlanma
asndan avantajlann ortaya koyan evrim kuramlar, M alcolm Slavin ve
Daniel K riegm ann The A daptive D esig n o f the H um an P syche (New York:
Guilford Press, 1992) adl eserinde ok iyi zetlenmektedir.
4. Bu tartmann byk bir ksm Paul E km ann An Argument for Basic
Emotions balkl, Cognition a n d E m otion, say 6, yl 1992, s. 169-200daki
nemli makalesine dayanmaktadr. Bu husus, P.N. Johnson-Laird ve K.
O atleynin derginin ayn saysnda yaynlanan makalesinden alnmadr.
5. Matilda Crabtreenin vurulmas: The N e w York Times, 11 Kasm, 1994.
6. Sadece yetikinlerde: San Franciscodaki California niversitesinden Paul
E km anm bir gzlemi.
7. Duygularn yaratt bedensel deiiklikler ve bunlarn evrimsel nedenleri:
Bu deiikliklerden bazlar Robert W. Levenson, Paul Ekman ve Wallace
V. Friesenm, Voluntary Facial Action Generates Emotion-Specific
Autonomous Nervous System Activity, balkl P sychophysiology say
27, 1990da kan makalesinde belgelenmektedir. Bu liste oradan ve
dier kaynaklardan derlenmitir. Bu noktada byle bir liste, bir derece
speklasyon dzeyinde kalmaktadr; her duygunun kesin bir biyolojik
imzas olup olmad konusundaki bilimsel tartma srmekte ve baz
aratrmaclar duygular arasnda farkllktan ok rtme olduu veya
duygunun biyolojik paralellerini lme yeteneimizin bunlar gvenilir bir
biimde ayrt etmeye yetecek kadar olgunlamad grndedirler. Bu
tartma iin baknz: Paul Ekman ve Richard Davidson, deri., F undam ental
Q uestions A b o u t E m otions (New York: Oxford University Press, 1994).
8. Paul Ekm ann dedii udur, fke en tehlikeli duygudur; bu gnlerde
toplumu tahrip eden temel sorunlarn bazlar kontrolden km fke
duygularyla ilintilidir. Bugn iin, evrimsel bakmdan en az uyumlu duygu
fkedir, nk bizi kavgaya yneltir. Duygularmz, onlarn drtmesiyle bu
denli byk sonular yaratabileceimiz bir teknolojiye sahip olmadmz
bir zamanda olumutur. Tarih ncesi zamanlarda aniden hiddetlenip, birini
ldrmek istediinizde bunu byk bir kolaylkla yapamazdnz -ama imdi
yapabilirsiniz.
9. Erasmus o f Rotterdam, In P raise o f F olly, ev. Eddie Radice (London:
Penguin, 1971), s.87.
10. Bu tr temel tepkiler, bu trlerin duygusal yaam, daha dorusu
igdsel yaam denebilecek eyi tanmlamlardr. Evrimsel balamda
daha da nemli olan, bu kararlarn hayatta kalabilmek iin gerekli
olduudur; bunlar iyi yapabilen ya da yeterince iyi yapabilen hayvanlar
genlerini geirmek zere hayatta kalabilmilerdir. Bu erken zamanlarda

402
zihinsel yaam ilkeldir: duyular ve algladklar uyarclara ynelik basit bir
tepki repertuar, bir kertenkelenin, kurbaann, kuun veya baln -b elk i de
bir brontozorun- yaamn srdrebilmesini salamtr. Ancak bu elimsiz
beyin, bizim duygu olarak dndmz eye henz yer vermemekteydi.
11. Limbik sistem ve duygular: R. Joseph, The Naked Neuron: Evolution and
the Languages o f the Brain and Body, New York: Plenum Publishing, 1993;
Paul D. Mac Lean, The Triune B rain in E volution (New York: Plenum,
1990).
12. M akak yavrular ve evrimsel uyarlanma yetenei: Aspects o f emotion
conserved across species, Ned Kalin, M. D., Psikoloji ve Psikiyatri
Blmleri, Wisconsin niversitesi, M acArthur Duygusal Sinirbilim
Toplants Kasm 1992 iin hazrlanmtr.

2. Ksm: Duygusal Korsanln Anatomisi

1. Hibir ey hissetmeyen adam vakas R. Josephin a.g.e, s.83te anlatlmtr.


te yandan, amigdalas olmayan kiilerde baz duygu kalntlar olabilir
(bkz. Paul Ekman ve Richard Davidson, deri., Q uestions A b o u t E m otion.
N ew York: Oxford University Press, 1994). Farkl bulgular amigdalann ve
ilgili devrelerin tam olarak hangi ksmlarnn eksik olduuyla ilgili olabilir;
duygunun detayl nrolojisi konusunda son sz henz sylenmi deildir.
2. Pek ok nrolog gibi LeDoux da, rnein farenin beynindeki belirli
lezyonlarn onun davranlarn nasl deitirdiini aratrarak; zenle
tek tek nronlarn takip ettii yollar izleyerek; ameliyatla beyinlerinde
deiiklik yaplm farelerde korku artlandrmas iin incelikli deneyler
dzenleyerek eitli dzeylerde almalar yapmaktadr. Onun ve burada
ad geen dierlerinin bulgular nroloji aratrmalarnn n saflarnda yer
almakla beraber; zellikle duygusal hayatmz aklama abasyla elde
edilen verilerden karld grlen anlam lar sz konusu olduunda, biraz
speklatif kalmaktadr. Ancak LeD ouxnun almas; duygularn sinirsel
altyaplarn dzenli olarak ortaya koyan eitli nrologlarn, bu dorultuda
gittike artan ve ayn yndeki bulgulan tarafndan desteklenmektedir. Bkz.
rnein, Joseph LeDoux, Sensory Systems and Emotion, Integrative
P sychiatry, say 4, yl 1986; Joseph LeDoux, Emotion and the Limbic
System Concept, C oncepts in N euroscience, say 2, yl 1992.
3. Limbik sistemin beynin duygu merkezi olduu fikri krk yldan fazla bir
sre nce nrolog Paul MacLean tarafndan ortaya atlmtr. Son yllarda
LeDouxnunki gibi keifler, limbik sistem kavramn daha akla
kavuturarak hipokampus gibi baz merkez yaplarnn duygularla
balantsnn dolayl olduunu, beynin dier ksmlarn amigdalaya
balayan devrelerin -zellikle de prefrontal loblarn- ise daha merkez

403
bir konumda olduunu gstermitir. Bunun tesinde, her duygunun belirli
beyin alanlaryla balantl olabilecei, giderek yaygnlaan bir anlaytr.
En yeni dnce, ak seik tanmlanm tek bir duygusal beyin olmad;
bunun yerine belirli bir duygunun dzenlenmesini beynin birbirinden uzak,
fakat e gdml ksmlarna datan birka devre sistemi bulunduu
ynndedir. Nrologlar, duygularn beyin haritas tamamlandnda, her
temel duygunun bir topografisi, duygunun zgl niteliklerini belirleyen
. nron yollarnn ayrntl bir haritas olacan tahmin etmekteler. Ancak
bu devrelerin birou ya da ounluunun; sistemin amigdala ve prefrontal
korteks gibi kilit kavaklarnda birbiriyle balants olduu sanlmaktadr.
Bkz. Joseph LeDoux, Emotional M emory Systems in the Brain,
B ehavioral a n d B rain R esearch, say 58, yl 1993.
4. Farkl korku dzeylerinin beyin devreleri: Bu analiz Jerome K aganm
G a le n s P rophecy (New York: Basic Books, 1994) adl eserindeki
mkemmel sentezine dayanmaktadr.
5. Ben Joseph LeDouxnun aratrmas hakknda, 15 Austos 1989da N ew
York Tim esda bir yaz yazdm. Bu blmdeki tartma da onunla yaplan,
grmelere ve birka makalesine dayanmaktadr. Joseph LeDoux,
Emotional Memory Systems in the Brain, B ehavioural B rain R esearch,
say 58, yl 1993; Joseph LeDoux, Emotion, Memory and the Brain,
Scientific A m erican, Haziran says, 1994; Joseph LeDoux, Emotion and
the Limbic System Concept, C oncepts in N euroscience, say 2, yl 1992,
bunlar arasndadr.
6. Bilinalt tercihler: William Raft Kunst-Wilson ve R.B. Zajonc, Affective
Discrimination o f Stimuli That Cannot Be Recognized, Science (1 ubat
1980).
7. Bilinalt kanlar: John A. Bargh, First Second: The Preconscious in
Social Interactions, Amerikan Psikoloji D em einin Washington, D C deki
(Haziran 1994) toplantsnda sunulmutur.
8. Duygusal bellek: Larry Cahili ve bk. Beta-adrenergic activation and
memory for emotional events, N a tu re (20 Ekim 1994).
9. Psikanalitik kuram ve beynin olgunlamas: beynin olgunlamasnn ilk
yllan ve duygusal sonularnn en aynntl tartmas Allan Schoreun,
A ffect R egulation a n d the O rigin o f S e lf (Hillsdale, NJ: Lawrence Erlbaum
Associates, 1994) adl kitabindadir.
10. Ne olduunu bilmesen de tehlikeli: LeD ouxdan How Scary Things Get
That Way, Science (6 Kasm 1992), s.887de yaplan bir alnt.
11. Neokorteksin duygusal tepkiye hassas ayar yapmas konusundaki bu
speklasyonun byk bir ksm Ned K alinin a.g.e.inden gelmektedir.
12. Sinir anatomisine yakndan baklrsa prefrontal loblann duygular nasl
ynettii grlr. Bir ok delil, prefrontal korteksin bir kesiminin, bir

404
duygusal tepkinin ierdii birok veya tm kortikal devrelerin birou ya
da tmnn bulutuu yer olduunu gstermektedir. nsanlarda neokorteks
ve amigdala arasndaki en gl balantlar sol prefrontal loba ve frontal
lobun altnda, yan tarafta bulunan temporal loba uzanrlar (temporal lob
bir nesnenin tanmlanmasnda hayati rol oynar). H er iki balant da tek bir
uzantnn ierisinde gerekleir ve hzl ve gl bir yolun, bir sanal sinir
otoyolunun varln iaret eder. Amigdala ve prefrontal korteks arasndaki
tek nron uzants orbitofrontal korteks denilen bir alana gider. Bu alan,
duygusal tepkilerin ortasndayken ve dzeltmeler yapyorsak, tepkilerimizi
tartmakta en nemli yer olarak grlmektedir.
Orbitofrontal korteks hem amigdaladan sinyalleri alr, hem de limbik
beynin her yerinde kendine ait kamak, yaygn bir uzant a vardr.
Bu a vastasyla, duygusal tepkilerin dzenlenmesinde bir rol oynar;
bu arada limbik sistemden korteksin dier alanlarna erien sinyalleri
bastrarak, bu sinyallerin sinirsel aciliyetini azaltr. Orbitofrontal korteksin
limbik beyinde balantlar o kadar yaygndr ki baz sinir anatomistleri
bunu bir eit limbik korteks -duygusal beynin dnen k sm - olarak
adlandrmlardr. Bkz. Ned Kalin, W isconsin niversitesi Psikoloji ve
Psikiyatri Blmleri, Aspects o f Emotion Conserved Across Species,
M ac Arthur Duygusal Sinirbilim Toplants, (1992 Kasm iin hazrlanm,
yaynlanmam metin; ve Allan Schore, A ffe ct R egulation a n d the O rigin o f
S e lf (Hillsdale, NJ: Lawrence Erlbaum Associates, 1994).
Amigdala ve prefrontal korteks arasnda sadece yapsal bir kpr deil,
her zamanki gibi biokimyasal bir kpr de vardr; hem prefrontal korteksin
ventromedyal ksm, hem de amigdala, bir sinirsel aktarc olan serotonin
alclar bakmndan hayli zengindir. Bu beyin kimyasal, dier eylerin yan
sra, ibirliini de balatmaktadr: Prefrontal-amigdala devresinde fazlasyla
yksek younlukta serotonin alclar olan maymunlar, iyi sosyal uyum
gsterirken, dk konsantrasyona sahip olanlar saldrgan ve dmanca
davranrlar. Bkz Antonio Damasio, D e sc a rtes' E rror (New York: Grosset/
Putnam, 1994) -D e sc a rte s 'n Yanlgs, ev.: Bahar Atlamaz, stanbul:
Varlk Yaynlar, 1998.
13. Hayvanlarn incelenmesi unu gstermektedir: Prefrontal loblardaki
alanlarda zedelenme olup, artk limbik alandan gelen duygusal sinyallerin
modlasyou olanakszlanca, hayvanlar dengesizlemekte, fevri ve
tahmin edilemez bir biimde ya fke patlamalar yaamakta da korkudan
sinmektedirler. Rus nropsikolou A. R. Luriann ta 1930larda ne
srd gibi, prefrontal korteks zdenetimi ve duygusal patlamann
snrlandrlmasn salamakta anahtar rol oynar; Luria, beyinlerinin bu
kesimi zarar grm olan hastalarn drttisel korku ve fke nbetlerine
yatkn olduklarn kaydetmitir. Bir tutkunun hararetiyle, fevri cinayetler

405
ilemekten hkm giymi iki dzine kadn ve erkein beyinleri PET
taraycsyla grntlenerek yaplan bir almada; prefrontal korteksin
yine bu ksmlarndaki genel faaliyet dzeyinin normalden ok dk
olduu saptanmtr.
14. Loblar zedelenmi olan fareler zerine yaplm esas aratrmann bir ksm
Connecticut niversitesinden psikolog Victor Dennenberg tarafndan
gerekletirilmitir.
15. Sol yanm kre zedelenmeleri ve nee: G. Gianotti, Emotional behavior
and hemispheric side o f lesion, C ortex, say 8, yl 1972.
16. Daha mutlu grnen inmeli hasta vakas, Florida niversitesi Nroloji
Blm nden Mary K. Morris tarafndan 13-16 ubat, 1991de San
Antoniodaki Uluslararas Nrofizyoloji Demei Toplantsnda
sunulmutur.
17. Prefrontal korteks ve ileyen bellek: Lynn D. Selemon ve bk., Prefrontal
Cortex, A m erican Jo u rn a l o f P sychiatry, say 152, yl 1995.
18. Yanl frontai loblar: Philip Harden ve Robert Pihl, Cognitive Function,
Cardiovascular Reactivity, and Behavior in Boys at High Risk for
Alcoholism , " J o u r n a l o f A b n o rm a l P sychology, say 104, yl 1995.
19. Prefrontal korteks: Antonio Damasio, y.a.g.e.

KNC BLM : D U YG U SA L ZEKNIN DO A SI

3. Ksm: Akll Kii Aptallk Yaptnda

1. Jason H .nin hikyesi N ew York T im es'&ak\ Warning by a Valedictorian


W ho Faced Prison balkl haberde aktarlmtr (Haziran 23,1992).
2. Bir gzlemcinin tespiti: Howard Gardner, Cracking Open the IQ Box,
The A m erica n P rospect, (1995 K says).
3. Richard H erm stein ve Charles Murray, The Bell Curve: Intelligence a n d
C lass Structure in A m erican L ife (New York: Free Press, 1994) s. 66.
4. George Vaillant, Adaptation to Life (Boston: Little, Brown, 1977). Harvard
grubunun en yksek puann 800 olduu SAT ortalama puan 584t. u anda
Harvard niversitesi Tp O kulunda bulunan Dr. Vaillant bana bu avantajl
erkek grubu asndan bile, hayattaki baar sz konusu olduunda, test
puanlarnn olduka zayf bir tahmin deeri olduunu belirtmitir.
5. J.K. Felsman ve G.E. Vaillant, Resilient Children as Adults: A 40-Year
Study, E.J. Anderson ve B.J. Cohler, derl., The Invulnerable C h ilcfm
iinde (New York: Guilford Press, 1987).
6. Illinois niversitesinde Terry Denny ile birlikte snf birincileri zerinde
alm olan Karen A m olddan The C hicago Tribune (29 Mays 1992)de
bir alnt.

406
7. Spektrum Projesi: G ardnern Spektrum Projesini gelitirirken yer alan
balca meslektalar Mara Krechevsky ve David Feldm and.
8. Howard G ardnerla oul zeklar kuram zerine yaptm sylei The N ew
York Times E ducation S upplem en tta (3 Kasm 1986) Rethinking the Value
o f Intelligence Tests, balyla yaynlanmtr: Bundan sonra da pek ok
kez kendisiyle grtm.
9. IQ testleriyle Spectrum yeteneklerinin kyaslamas, Mara K rechevskynin
e yazar olduu, Howard G ardnern M ultiple Intelligences: The Theory in
P ractice (New York: Basic Books, 1993) balkl kitabnn bir blmnde
sunulmutur.
10. Bu ksa zet Howard G ardnern a.g.e, s.9undandr.
11. Howard Gardner ve Thomas Hatch, Multiple Intelligences Go to School,
E ducational R esearch say 18,8(1989).
12. Duygusal zek modeli ilk kez Peter Salovey ve John D. M ayerin
Emotional Intelligence, balkl; Im agination, Cognition, a n d P ersonality
say 9 (1990), s. 185-211 daki yazsnda ortaya atlmt.
13. Pratik zek ve kiileraras beceriler: Robert J. Sternberg, B ey o n d I.Q . (New
York: Cambridge University Press, 1985).
14. Duygusal zeknn temel tanm Salovey ve M ayerin y.a.g.e.nin s.
189dadr.
15. IQ ya kar duygusal zek: Jack Block, Berkeleydeki California
niversitesi, yaynlanmam metin, ubat 1995. Block duygusal zek yerine
ego dayankll terimini kullanyor ancak bunun temel paralarnn
duygusal denge, evrimsel bakmdan uyumlu bir drt kontrol, yararllk
hissi ve sosyal zek olduunu da ekliyor. Bunlar duygusal zeknn temel
eleri olduundan, ego dayankll, aynen SAT puanlarnn IQ iin
olduu gibi, duygusal zeknn yerine geen bir lm olarak grlebilir.
Block ergenlik yalarnda ve yirmili yalarn bandaki yz kadar kadn
ve erkek zerinde yllar boyu sren bir almann verilerini analiz etmi
ve istatistiki yntemlerle duygusal zekdan bamsz olarak yksek IQ
dzeyinin kiilik ve davranlarla ilintilerini, IQ dan bamsz olarak
duygusal zeky deerlendirmitir. IQ ve ego dayankll arasnda az
ok bir ilinti bulunduunu fakat ikisinin de birbirinden bamsz yaplar
olduunu bulgulamtr.

4. Ksm: Kendini Bil

1. zbin terimini; kiinin kendi deneyimine iine dnk, kendine dnl


bir dikkatle bakmasna atf yapmaktadr; bazen buna dncelilik de denir.
2. Ayrca bkz: Jon Kabat-Zinn, W herever You Go, There You A re (New York:
Hyperion, 1994).

407
3. Gzlemleyen ego: Psikanalistin dikkat durumu ve zbilincinin igrl
bir kyas Mark Epsteinn Thoughts W ithout a Thinker (New York: Basic
Books, 1995) adl eserinde grlmektedir. Epsteina gre, bu yetenek
derinlemesine ilenirse, gzlemcinin sklgan halinin yerine, tm hayat
kucaklayabilecek, daha esnek ve cesur bir gelimi ego halini koyabilir.
4. William Styron, D arkness Visible: A M em oir o f M adness (New York:
Random House, 1990), s.64.
5. John D. M ayer ve Alexander Stevens, An Emerging Understanding o f the
Reflective (Meta) Experience o f Mood, yaynlanmam metin (1993).
6. Mayer ve Stevens, a.g.e. Bu duygusal zbilin tarzlar iin kullandm baz
terimler, onlann snflandrmalarndan yaptm uyarlamalardr.
7. Duygularn iddeti: Bu almann byk bir ksm u anda Michigan
niversitesinde bulunan ve D ienerin eski bir yksek lisans rencisi olan
Randy Larsen tarafndan ya da onunla birlikte gerekletirilmitir.
8. Duygusal bakmdan donuk cerrah Gary; Hillel I. Sw illerm Alexithymia:
Treatment Utilizing Combined Individual and Group Psychotherapy,
In ternational Jo u rn a l f o r G roup P sychotherapy say 38, I (1988), s. 47-
61de tarif edilmitir.
9. D uygusal cahil, M.B. Freedman ve B.S. Sweet tarafndan Some Specific
Features o f Group Psychotherapy, International Jo u rn a l f o r G roup
P sychotherapy say 4, (1954) s. 335-68de kullanlmtr.
10. Aleksitimyann klinik zellikleri Graeme J. Taylorin Amerikan Psikiyatri
D em einin W ashington,D Cdeki (M ays 1986)yllk toplantsnda sunduu
Alexithymia: History o f the Concept adl teblide tarif edilmektedir.
11. Aleksitimyann bu tarifi, Peter Sifneosun Affect, Emotional Conflict,
and Deficit: An Overview," P sychotherapy-and-P sychosom atics, say 56
(1991), s.l l6 -2 2 den alnmtr.
12. Neden aladn bilmeyen kadndan, H. W amesin Alexithymia, Clinical
and Therapeutic Aspects, P sychotherapy-and-P sychosom atics, say 46
(1986), s.96-104te sz edilmitir.
13. Muhakemede duygularn rol: Damasio, y.a.g.e.
14. Bilinalt korku: Ylan etdleri Kaganm G alen's P rophecy balkl eserinde
tarif edilmitir.

5. Ksm: Tutkunun Kleleri

1. Olumlu duygularn olumsuz duygulara oran ve kiinin kendisini iyi


hissetmesi hakkmdaki ayrntlar iin bkz. Ed Diener ve Randy J. Larsenin,
The Experience o f Emotional W ell-Being, balkl yazs, Michael Lewis
and Jeannette Haviland, derl., H a n dbook o f E m otions (New York: Guilford
Press, 1993) adl kitaplarnda.

408
2. Diane Tice ile insanlarn kt ruh hallerini ne kadar silkip atabildii zerine
aratrmas hakknda 1992 Aralk aynda grtm. fke hakkmdaki
bulgulan ei Roy Baumeister ile birlikte yazd bir blmde Daniel
Wegner ve James Pennebaker, deri., H a n d b o o k o f M ental C ontrol cilt 5,
(Englewood Cliffs, NJ: Prentice-Hall, 1993)de yaynlamtr.
3. Fatura tahsildarlar: Arlie Hochschild, The M a n a g ed H eart (New York:
Free Press, 1980) de de betimlenmitir.
4. fkeye kar zdenetimi ne karan tez, byk lde Diane Tice ve Roy
F. B aum eistern Controlling Anger: S elf Induced Emotion Change,
balkl yazsna (Wegner ve Pennebaker, H a n d b o o k o f M ental C ontrol)
dayanmaktadr. Ayrca bkz. Carol Tavris, A nger: The M isunderstood
E m otion (New York: Touchstone, 1989).
5. Hiddet konusundaki aratrma, D olf Zillm annin Mental Control o f Angry
Aggression, balkl yazsnda (Wegner ve Pennebaker, H a n d b o o k o f
M en ta l C ontrol) tarif edilmitir.
6. Yatmak iin yry: Tavris, A nger: The M isunderstood E m o tio n , s.
135den alnt.
7. Redford W illiamsm saldrganlk kontrol stratejileri detayl olarak Redford
Williams ve Virginia W illiamsin, A n g er K ills (New York: Times Books,
1993)de anlatlmtr.
8. fkeyi boaltmak, onu yok etmez: bkz. rnein, S.K. Mallick ve B.R.
M cCandless, A Study o f Catharsis Aggression, Jo u rn a l o f P ersonality
a n d S o cia l P sychology , say 4 (1966). Bu aratrmann zeti iin bkz.
Tavris, A nger: The M isunderstood Em otion.
9. fkeyle ani k yapmak etkili olduunda: Tavris, A nger: The
M isunderstood E m otion.
10., Tasalanma ii: Lizabeth Roemer ve Thomas Borkovec, Worry: Unwanted
Cognitive Activity That Controls Unwanted Somatic Experience, balkl
yazs, Wegner and Pennebaker, H andbook o f M ental C ontrolde.
11. Mikrop korkusu: David Riggs ve Edna Foa, Obsessive-Compulsive
Disorder, balkl yazs, David Barlow, derl., C linical H a n d b o o k o f
P sych o lo g ica l D isorders (New York: Guilford Press, 1993)'da.
12. Endieli hastadan Roem er ve Borkovec Worry, s.221de sz edilmitir.
13. Kayg bozukluu iin terapiler: bkz., mein, David H. Barlow, deri.,
C linical H a n d b o o k o f P sychological D isorders (New York: Guilford Press,
1993).
14. Styronn depresyonu: William Styron, D arkness Visible: A M em oir o f
M adness (New York: Random House, 1990).
15. Depresifierin kayglarndan Susan Nolen-H oeksm anm Sex Differences
in Control o f Depression balkl yazsnda, Wegner and Pennebaker,
H andbook o f M ental Control, s. 307de bahsedilmektedir.

409
16. Depresyon iin terapi: K.S. Dobson, A Meta-analysis o f the Efficacy o f
Cognitive Therapy for Depression, J o u rn a l o f C onsulting a n d C linical
P sych o lo g y , say 57 (1989).
17. D epresif kiilerin dnce modelleriyle ilgili almadan Richard
W enzlaffm, The Mental Control o f Depression, balkl yazsnda,
Wegner and Pennebaker, H andbook o f M ental C ontrol' de bahsedilmitir.
18. Shelley Taylor vebk., Maintaining Positive Illusions in the Face o f Negative
Information, Journal o f Clinical a n d Social P sychology, say 8 (1989).
19. Duygularn bastran niversite rencisi Daniel A. W einbergerin The
Construct Validity o f the Repressive Coping Style, balkl yazsndan J.L.
Singer, derl., R epression a n d D issociation (Chicago: University o f Chicago
Press, 1990)da alnmtr. Weinberger duygularn bastranlar kavramn
Gary F. Schwartz ve Richard Davidson ile birlikte ilk almalarnda
gelitirmi ve artk bu konudaki balca aratrmac haline gelmitir.

6. Ksm: Temel Beceri


1. Snav deheti: Daniel Goleman, Vital Lies, Sim ple Truths: The P sychology
o f Self-D eception (New York: Simon and Schuster, 1985).
2. leyen bellek: Alan Baddeley, W orking M em ory (Oxford: Clarendon Press,
1986).
3. Prefrontal korteks ve ileyen bellek: Patricia Goldman-Rakic, Cellular
and Circuit Basis o f Working M emory in Prefrontal Cortex o f Nonhuman
Primates, Progress in B rain R esearch, say 85, yl 1990; Daniel
Weinberger, A Connectionist Approach to the Prefrontal Cortex, Jo u rn a l
o f N europsychiatry , say 5 (1993).
4. Motivasyon ve sekin perfonnans: Anders Ericsson, Expert Performance:
Its Structure and Acquisition, A m erican P sychologist (Austos 1994).
5. AsyalIlarn IQ avantaj: Hermstein ve Murray, The B ell Curve.
6. IQ ve Asya kkenli Amerikallarn meslekleri: James Flynn, A sian-A m erican
A ch ievem en t B e y o n d IQ (New Jersey : Lawrence Erlbaum, 1991).
7. Drt yamdakilerde doyumun ertelenmesi zerine almadan, Yuichi
Shoda, Walter Mischel ve Philip K. Peakenin Predicting Adolescent
Cognitive and Self-regulatory Competencies From Preschool Delay o f
Gratification, D evelopm ental Psychology, say 26, 6 (1990), s.978-86da
sz edilmektedir.
8. Fevri ve kendini kontrol eden ocuklarn SAT puanlan: SAT bulgulannm
analizi Smith C ollegeden psikolog Phil Peake tarafndan yaplmtr.
9. SAT puanlarn tahmin ederken, IQ ile doyumu erteleme (eilimi)nin kyas:
Walter M ischeln doyumu erteleme konulu almasnda SAT verilerini
analiz etmi olan Smith C ollegeden Phil Peake ile kiisel yazma.

410
10. Fevrilik ve su: Bkz. Jack Block, On the Relation Between IQ, Impulsivity,
and Delinquency, J o u rn a l o f A bn o rm a l P sychology, say 104 (1995)deki
tartma.
11. Endieli anne: Timothy A. Brown ve bk., Generalized Anxiety Disorder,
balkl yazlar, Barlow, derl., C linical H andbook o f P sychological
D isorders (New York: Guilford Press, 1993)da.
12. Hava trafii kontrolrleri ve kayg: W.E. Collins ve bk., Relationships o f
Anxiety Scores to Academy and Field Training Performance o f Air Traffic
Control Specialists, FAA Office o f Aviation Medicine Reports (Mays
1989).
13. Kayg ve akademik performans: Bettina Seipp, Anxiety and Academic
Performance: A M eta-Analysis, A nxiety R esearch, say 4, 1 (1991).
14. Kayglar: Richard M etzger ve bk., Worry Changes Decision-making: The
Effects o f Negative Thoughts on Cognitive Processing, J o u rn a l o f C linical
P sychology (O cak 1990).
15. Ralph Haber ve Richard Alpert, Test Anxiety, Jo u rn a l o f A bn o rm a l and
S o cia l P sychology, say 13 (1958).
16. Kaygl renciler: Theodore Chapin, The Relationship o f Trait Anxiety
and Academic Performance to Achievement Anxiety, Jo u rn a l o f College
Student D evelopm ent (M ays 1989).
17. Olumsuz dnceler ve test puanlar: John Hunsley, Internal Dialogue
During Academic Examinations, C ognitive Therapy a n d Research (Aralk
1987).
18. eker hediye edilen tp stajyerleri: Alice isen ve bk., The Influence o f
Positive Affect on Clinical Problem Solving, M edical D ecision M aking
(Temmuz-Eyll 1991).
19. Umut ve kt not: C.R. Snyder ve bk., The Will and the Ways: Development
and Validation o f an Individual-Differences Measure of Hope, J o u rn a l o f
P ersonality a n d S ocial P sychology, say 60, 4 (1991), s. 579.
20. C.R. Snyder ile yaptm grme, The N e w York Times (24 Aralk 1991).
21. yimser yzcler: Martin Seligman, L e a rn e d O ptim ism (New York:Knopf,
1991).
22. Gereki iyimserlikle saf iyimserliin kyas: bkz. rnein, Carol Whalen
ve bk., Optimism in Childrens Judgments o f Health and Environmental
Risks, H ealth P sychology, say 13 (1994).
23. M artin Seligman ile iyimserlik hakknda yaptm grme, The N ew York
Times (3 ubat 1987).
24. Albert Bandura ile zverimlilik hissi hakknda yaptm grme, The N ew
York Times (8 M ays 1988).
25. Mihaly Csikszentmihalyi, Play and Intrinsic Rewards, J o u rn a l o f
H um anistic P sychology, say 15, 3 (1975).

411
26. M ihaly Csikszentmihalyi, Flow: The P sychology o f O ptim al E xperience, 1.
bas. (New York: Harper and Row, 1990).
27. Like a waterfall : N ew sw eek (28 ubat 1994).
28. Dr. Csikszentmihalyi ile yaptm grme, The N e w York Times (4 Mart
1986).
29. Ak halindeki beyin: Jean Hamilton ve bk., Intrinsic Enjoyment and
Boredom Coping Scales: Validation W ith Personality, Evoked Potential
and Attention Measures, P ersonality a n d Individual D ifferences, say 5, 2
(1984).
30. Kortikal etkinlik ve bitkinlik: Ernest Hartmann, The F unctions o f Sleep
(New Haven: Yale University Press, 1973).
31. Dr. Csikszentmihalyi ile yaptm grme, The N e w York Times (M art 22,
1992).
32. Ak almas ve matematik rencileri: Jeanne N akamura, Optimal
Experience and the Uses ofTalent, balkl yazs, M ihaly Csikszentmihalyi
and Isabella Csikszentmihalyi, O ptim al E xperience: P sychological Studies
o f F lo w in C onsciousness (Cambridge University Press, 1988) adl
eserinde.

7. Ksm: Empatinin Kkleri

1. zbilin ve empati: bkz. rnein, John M ayer ve Melissa Kirkpatrick, Hot


Information-Processing Becomes More Accurate With Open Emotional
Experience," University o f New Hampshire, yaynlanmam metin (Ekim
1994); Randy Larsen ve bk., Cognitive Operations Associated With
Individual Differences in Affect Intensity, Jo u rn a l o f P erso n a lity a n d
S o cia l P sychology 53 (1987).
2. Robert Rosenthal ve bk., The PONS Test: M easuring Sensitivity to
Nonverbal Cues, balkl yazs, P. McReynolds, derl., A d va n ces in
P sychological A ssessm ent (San Francisco: Jossey-Bass, 1977) adl
eserinde.
3. Stephen Nowicki ve Marshall Duke, A Measure o f Nonverbal Social
Processing Ability in Children Between the Ages o f 6 and 10, Amerikan
Psikoloji Demei Toplantsnda sunulmu tebli (1989).
4. Aratrmac olarak davranan anneler, Marian Radke-Yarrow ve Carolyn
Zahn-Waxler tarafndan Ulusal Ruh Sal Enstitsnn Geliimsel
Psikoloji Laboratuannda eitilmilerdir.
5. Empati, geliimsel kkleri ve nrolojisi hakknda The N e w York Times (28
M art 1989)da yazmtm.
6. ocuklara empatiyi yerletirmek: Marian Radke-Yarrow ve Carolyn Zahn-
Waxler, Roots, Motives and Patterns in Childrens Prosocial Behavior,

412
balkl yazs, Ervin Staub ve bk., deri., D evelopment and Maintenance o f
Prosocial Behavior (New York: Plenum, 1984) adl eserinde.
7. Daniel Stem, The Interpersonal World o f the Infant (New York: Basic
Books, 1987), s.30.
8. Stem , a.g.e.
9. D epresif bebekler, Jeffrey Pickens ve Tiffany Fieldm Facial Expressivity
in Infants o f Depressed M others, Developm ental Psychology, say 29, 6
(1993)te tarif edilmitir.
10. iddet kullanan tecavzclerin ocukluklar zerinde alma Philadelphial
bir psikolog olan Robert Prentky tarafndan yaplmtr.
11. Snrdakiilikbozukluuhastalanndaem pati:G iftednessandPsychological
Abuse in Borderline Personality Disorder: Their Relevance to Genesis and
Treatment, Journal o f Personality Disorders, say 6 (1992).
12. Leslie Brothers, A Biological Perspective on Empathy, American Journal
o f Psychiatry, say 146, 1 (1989).
13. Brothers, A Biological Perspective, s. 16.
14. Empatinin fizyolojisi: Robert Levenson ve Anna Ruef, Empathy: A
Physiological Substrate, Journal o f Personality and Social Psychology,
say 63, 2 (1992).
15. M artin L. Hoffman, Empathy, Social Cognition, and Moral Action, balkl
yazs, W. Kurtines ve J. Gerwitz, derl., M oral Behavior and Development:
Advances in Theory, Research, a n d Applications (New York: John Wiley
and Sons, 1984) adl eserinde.
16. Empati ve etik arasndaki ba zerine almalar, Hoffman, Empathy,
Social Cognition, and Moral Actionda.
17. Seks suuyla sonulanan duygusal dng zerine The New York Times'da
yazdm (14 Nisan 1992). Kaynak Vermont Eyalet Cezaevleri Dairesinde
grevli psikolog William Pithersdr.
18. Psikopatinin doas daha ayrntl bir ekilde 7 Temmuz 1987de The
New York Times 'da yazdm makalede tarif edilmektedir. Burada yazm
olduklarmn birou psikopatlar zerine bir uzman olan British Columbia
niversitesinden psikolog Robert H arein almasndan alnmtr.
19. Leon Bing, Do or Die (New York: Harper Collins, 1991).
20. Elerini dvenler: Neil S. Jacobson ve bk., Affect, Verbal Content, and
Psychophysiology in the Arguments o f Couples With a Violent Husband,
Journal o f Clinical and Consulting Psychology (Temmuz 1994).
21. Psikopatlarn korkusu yoktur -etk i, su ilemi psikopatlar ok verilmek
zereyken grlmektedir: Bu etkinin en yakn tarihli yanklarndan birini,
Christopher Patrick ve bk., Emotion in the Criminal Psychopath: Fear
Image Processing, Journal o f Abnorm al Psychology, say 103 (1994)
balkl yazsnda bulabilirsiniz.

413
8. Ksm: Sosyal Sanatlar

1. Jay ve Len arasndaki alveri, Judy Dunn ve Jane Brown un Relationships,


Talk About Feelings, and the Development o f Affect Regulation in Early
Childhood, balkl yazsnda Judy Garber and Kenneth A. Dodge, derl.,
The D evelopm ent o f E m otion R egulation a n d D ysregulation (Cambridge:
Cambridge University Press, 1991) anlatlmtr. Dramatik sslemeler bana
aittir.
2. Sergileme kurallar, Paul Ekman ve Wallace Friesenm, U nm asking the
F ace (Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall, 1975) adl eserindendir.
3. Scak atmada rahipler: olay David Busch tarafndan Culture Cul-de-Sac,
A rizo n a S tate U niversity R esearch (Bahar/Yaz 1994)de anlatlmtr.
4. Ruh hali aktarm 2erine almadan Ellen Sullins tarafndan P ersonality
a n d S o cia l P sychology B u lle tin 'm 1991 Nisan saysnda bahsedilmitir.
5. Ruh hali aktarm ve ezamanllk almalar Oregon State niversitesinden
psikolog Frank B em ieriye aittir; almas haknda The N e w York
Tm esda yazmtm. Aratrmasnn byk bir ksmndan Bemieri ve
Robert Rosenthal, Interpersonal Coordination, Behavior Matching, and
Interpersonal Synchrony, balkl yazlarnda, Robert Feldman ve Bernard
Rime, derl., F undam entals o f N o n verb a l B ehavior (Cambridge: Cambridge
University Press, 1991)de sz edilmektedir.
6. Peine takma kuram Bemieri ve R osenthalm, F undam entals o f N onverbal
B eh a vio r adl eserinde ortaya atlmtr.
7. Thomas Hatch, Social Intelligence in Young Children, Amerikan Psikoloji
D em einin yllk toplantsnda sunulan tebli (1990).
8. Sosyal bukalemunlar: Mark Snyder, Impression Management: The S elf in
Social Interaction, balkl yazs, L.S. Wrightsman ve K. Deaux, Social
P sychology in the 80s (Monterey, CA: Brooks/Cole, 1981) adl eserde.
9. E. Lakin Phillips, The Social Skills B asis o f P sychopathology (New York:
Grune and Stratton, 1978), s. 140.
10. Szsz renme bozukluklar: StephenN ow icki ve M arshall Duke, H elping
the C h ild Who D oesn't F it In (Atlanta: Peachtree Publishers, 1992). Aynca
bkz. Byron Rourke, N onverbal L earning D isabilities (New York: Guilford
Press, 1989).
11. Nowicki ve Duke, a.g.e.
12. Bu kk olay ve bir gruba girme davran zerine aratrmalarn gzden
geirilmesi, Martha Putallaz ve Aviva W assennan, C hildrens Entry
Behavior, balkl yazsnda Steven Asher and John Coie, derl., P ee r
R ejection in C hildhood (New York: Cambridge University Press, 1990) adl
eserden alnmtr.
13. Putallaz ve Wasserman, Childrens Entry Behavior.

414
14. Hatch, Social Intelligence in Young Children.
15. Terry D obsonn sarho Japon ve yal adam hakkndaki yks D obsonm
izniyle kullanlmtr. Ayrca Ram Dass ve Paul G onnan'n, H ow Cart I
H elp? (New York: Alfred A. Knopf, 1985), s. 167-171 de de anlatlmtr.

N C BLM : D U YGU SA L ZEK

9. Ksm: Yakn Dmanlar

1. Boanma orann hesaplamann pek ok yolu vardr ve sonucu kullanlan


istatistiki yollar belirler. Baz yntem ler boanma orannn yzde elli
civarnda tepe noktasna ulatn ve sonrasnda biraz dtn
gstermektedir. Boanmalar bir yl iindeki toplam sayya bakarak
hesaplandnda orann 1980lerde dorua ulat grlmektedir. Ancak
benim burada sz ettiim istatistikler bir yl iindeki boanma saysna
gre deil, belli bir ylda gerekleen evliliklerin boanmayla sonulanma
ihtimaline bakarak hesaplanmtr. Bu istatistik son yzyl boyunca
boanma orannn trmanta olduunu gsteriyor. Daha fazla ayrnt iin:
John Gottman, W hat P redicts D ivorce: The R elationship B etw een M arital
P rocesses a n d M arital O utcom es (Hillsdale, NJ: Lawrence Erlbaum
Associates, Inc., 1993).
2. Erkekler ve kzlarn ayr dnyalar: Eleanor Maccoby ve C.N. Jacklin,
G ender Segregation in Childhood, H. Reese, derl., A dvances in C hild
D evelopm ent a n d B eh a vio r (New York: Academic Press, 1987).
3. Ayn cinsiyetten oyun arkadalar: John Gottman, Same and Cross Sex
Friendship in Young Children, balkl yazs, J. Gottman and J. Parker,
derl., C onversation o f F riends (New York: Cambridge University Press,
1986) adl eserde.
4. Duygularn paylalmasnda cinsiyet farkllklarnn bu ve bunu takip eden
zeti Leslie R. Brody ve Judith A. H allun Gender and Emotion, balkl
yazlarndaki Michael Lewis ve Jeannette Haviland, derl., H andbook o f
E m otions (New York: Guilford Press, 1993) mkemmel incelemesine
dayanmaktadr.
5. Brody ve Hall, Gender and Emotion , s.456.
6. Kzlar ve saldr sanatlar: Robert B. Cairns and Beverley D. Caims,
L ifeliness a n d R isks (New York: Cambridge University, 1994).
7. Brody and Hall, Gender and Emotion, s.454.
8. Duyguda cinsiyet farkllklar hakkndaki bulgular Brody ve H allun
Gender and Emotion da ncelenmektedir.
9. Kadnlar iin iyi iletiimin neminden M ark H. Davis ve H. Alan Oathoutun

415
Maintenance o f Satisfaction in Romantic Relationships: Empathy ami
Relational Competence, Jo u rn a l o f P ersonality a n d S o cia l P sychology,
say 53, 2 (1987), s.397-410da sz edilmektedir.
10. Kar koca ikyetleri hakkndaki alma: Robert J. Sternberg, Triangulating
Love balkl yazs, Robert Sternberg and Michael Barnes, derl., The
P sychology o f L ove (New Haven: Yale University Press, 1988) adl eserde.
11. zgn yzleri okumak: Aratrma Pennsylvania niversitesi Tp Okulundan
Dr. Ruben C. Gur tarafndan yaplmtr.
12. Fred ve Ingrid arasndaki diyalog G ottm anm What P redicts D ivorce,
s.84den alnmtr.
13. Washington niversitesinden John Gottman ve meslektalar tarafndan
yaplm olan evlilik aratrmas, u iki kitapta daha ayrntl tarif
edilmektedir: John Gottman, W hy M arriages S u c ce ed o r F a il (New York:
Simon and Schuster, 1994), ve W hat P redicts D ivorce.
14. Araya duvar rmek: Gottman, W hat P redicts Divorce.
15. Zehirleyici dnceler: Aaron Beck, Love Is N ever Enough (New York:
Harper and Row, 1988), s. 145-46.
16. Sknt yaanan evliliklerdeki dnceler: Gottman, W hat P redicts
Divorce.
17. iddet kullanan kocalarn arptlm dnme ekilleri Amy Holtzworth-
Munroe ve Glenn Hutchinsonn, Attributing Negative Intent to Wife
Behavior: The Attributions o f Maritally Violent Versus Nonviolent M en
balkl yazlarnda, Jo u rn a l o f A b n o rm a l P sychology, say 102, 2 (1993),
s .2 0 6 -llde tarif edilmitir. Cinsel olarak saldrgan erkeklerin phecilii:
Neil Malamuth ve Lisa Brown, Sexually Aggressive M ens Perceptions o f
Womens Communications, J o u rn a l o f P ersonality a n d S o cia l P sychology
67 (1994).
18. Elerini dven kocalar: iddete bavuran eit koca sz konusudur:
bunu nadiren yapanlar, fkelendirildiklerinde fevr bir ekilde yapanlar ve
soukkanllkla, hesapl bir ekilde yapanlar. Bkz. Neil Jacobson ve bk.,
C linical H a n d b o o k o f M arital Therapy (New York: Guilford Press, 1994).
19. Dolup tama: Gottman, What P redicts D ivorce.
20. Kocalar ekimeleri sevmez: Robert Levenson ve bk., The Influence o f
Age and Gender on Affect, Physiology, and Their Interrelations: A Study o f
Long-term M arriages, Jo u rn a l o f P ersonality a n d Social P sychology, say
67(1994).
21. Kocalarn dolup tamas: Gottman, What Predicts Divorce.
22. Erkekler araya duvar rer, kadnlar eletirir: Gottman, W hat P redicts
Divorce.
23. Wife Charged with Shooting Husband Over Football n TV, The N e w
York Times (3 Kasim 1993).

416
24. Verimli evlilik kavgalar: Gottman, W hat P redicts Divorce.
25. iftlerde onarm becerisinin eksiklii: Gottman, W hat P redicts Divorce.
26. yi kavgalara gtren drt adm Gottm anm Why M arriages S u c ce ed or
F a il'den alnmtr.
27. Nabz takip etmek: Gottman, a.g.e.
28. Otomatik dnceleri yakalamak: Beck, L ove Is N ever E nough.
29. Aynen yanstma: Harville Hendrix, G etting the L ove You Want (New York:
H enty Holt, 1988).

10. Ksm: Kalbiyle Ynetmek

1. Yanndakileri sindiren pilotun d: Carl Lavin, When Moods Affect


Safety: Communications in a Cockpit Mean a Lot a Few Miles U p, The
N e w York Times (26 Haziran 1994).
2. 250 st dzey yneticiyle yaplm aratrma: Michael Maccoby, The
Corporate Climber Has to Find His Heart, F ortune (Aralk 1976).
3. Zuboff: sohbet srasnda, Haziran 1994. Bilgi teknolojilerinin etkisi hakknda,
kendisinin In the A g e o f the Sm art M achine (New York: Basic Books, 1991)
adl kitabna baknz.
4. Mstehzi bakan yardmcsnn hikyesi bana ULA daresi Yksek
O kulundan psikolog Hendrie Weisinger tarafndan anlatld. Kitab, The
C ritical E dge: H ow to C riticize Up a n d D ow n the O rganization a n d M ake
It P a y O f f ( Boston: Little, Brown, 1989).
5. Yneticilerin parladklar zamanlarn aratrmas The N ew York Times iin
bir grme yaptm (11 Eyll 1990) Rensselaer Polytechnic Institutedan
psikolog Robert Baron tarafndan yaplmtr.
6. Bir atma nedeni olarak eletiri: Robert Baron, Countering the Effects
o f Destructive Criticism: The Relative Efficacy o f Four Interventions,
J o u rn a l o f A p p lie d P sychology, say 75, 3 (1990).
7. Belirli ve belirsiz eletiri: Harry Levinson, Feedback to Subordinates
A ddendum to the L evinson Letter, Levinson Institute, Waltham, MA
(1992).
8. gcnn deien yz: M anhattandaki Towers Perrin ynetici
danmanlarnn ulusal apta 645 irket zerindeki aratrmasndan The
N ew York T im es' da sz edilmitir (26 Austos 1990).
9. Nefretin kkleri: Vamk Volkan, The N e e d to H ave E nem ies a n d A llies
(Northvale, NJ: Jason Aronson, 1988).
10. Thomas Pettigrew: Pettigrew ile yaptm grme, The N e w York Times
(12 M ays 1987).
11. Kalplar ve st rtl nyarg: Samuel Gaertner ve John Davidio, P rejudice,
D iscrim ination, a n d R acism (New York: Academic Press, 1987).

417
12. st rtl nyarg: Gaertner ve Davidio, P rejudice, D iscrim ination, a n d
R acism .
13. Reiman: Howard K ohnnun Service With a Sneer, The N e w York Times
Sunday M agazine (11 Kasm 1994)ten alnt yaplmtr.
14. IBM: Responding to a Diverse Work Force, The N ew York Times (26
Austos 1990).
15. Aka konuabilmenin gc: Fletcher Blanchard, Reducing the Expression
o f Racial Prejudice, P sychological S cience (cilt 2, 1991).
16. Kalplarn k: Gaertner ve Davidio, Prejudice, D iscrim ination, a n d
Racism .
17. Takmlar: Peter Drucker, The Age o f Social Transformation, The A tlantic
M onthly (Kasim, 1994).
18. Grup zeks kavram Wendy Williams ve Robert Sternberg tarafndan
Group Intelligence: Why Some Groups Are Better Than Others,
Intelligence (1988)de ne srlmtr.
19. Bell Laboratuarlanndaki yldzlar zerinde yaplm olan alma Robert
Kelley ve Janet Caplann How Bell Labs Creates Star Performers,
H arvard B usiness R eview (Temmuz-Austos 1993)te belirtilmitir.
20. Gayri resmi alarn faydasndan David Krackhardt ve Jeffrey R. H ansonm
Informal Networks: The Company Behind the Chart, H a rva rd B usiness
R eview (Temmuz-Austos 1993), s. 104te sz edilmitir.

1 1 . Ksm: Zihin ve Tp

1. Bedenin beyni olarak baklk sistemi: Francisco Varela, nc Zihin ve


Hayat Toplants, Dharamsala, Hindistan (Aralk, 1990).
2. Beyin ve baklk sistemi arasndaki kimyasal haberciler: bkz. Robert
Ader ve bk., P sychoneuroim m unology, ikinci basm (San Diego: Academic
Press, 1990).
3. Sinirler ve baklk hcreleri arasndaki temas: David Felten ve bk.,
Noradrenergic Sympathetic Innervation o f Lymphoid Tissue, Jo u rn a l o f
Im m unology 135 (1985).
4. Hormonlar ve baklk ilevi: B. S. Rabin ve bk., Bidirectional
Interaction Between the Central Nervous System and the Immune System,
C ritical R eview s in Im m unology, say 9 (4), (1989), s.279-312.
5. Beyin ve baklk sistemi arasndaki balantlar: bkz., rnein Steven B.
M aier ve bk., Psychoneuroimmunology, A m erican P sychologist (Aralk
1994).
6. Zehirleyici duygular: Howard Friedman ve S. Boothby-Kewley, The
Disease-Prone Personality: A M eta-Analytic View, A m erican P sychologist
42 (1987). Aratrmalarn bu geni analizi iin kullanlan meta-analiz

418
yntemi, daha kk birok almann sonularn istatistiksel olarak
ok byk bir tek alma iinde birletirmitir. Bu da, incelenen toplam
kii saysnn ok daha byk olmasndan dolay, tek tek almalarn
iinde grnmesi zor olan etkilerin daha kolaylkla tespit edilebilmesini
salamtr.
7. pheciler, yksek hastalk oranlaryla ilintili olan duygusal resmin, kaygl,
depresif ve fkeli bir duygusal enkaz halindeki gerek nevrotiin profili
olduunu ve nevrotiklerin daha yksek oranda hastalk belirtmelerinin
de, tbbi bir gerekten ok, salk sorunlar hakknda abartl bir ekilde
szlanmaya, yaknmaya daha yatkn olmalarndan kaynaklandn ne
sryorlar. Ancak Friedman ve dierleri, duyguyla hastalk arasndaki ba
hakkndaki delillerin, arlkl olarak; hastalk dzeyini hasta ikyetlerinin
deil, hastaln gzlemlenebilen iaretlerin ve tbbi testleri deerlendiren
doktorlarn -d ah a nesnel bir temele dayanarak- saptadn ne srmektedir.
Doal olarak, artan skntlar, tbbi durumun hem nedenleri, hem de sonucu
olabilir; bundan dolay en inandrc veriler duygusal durumlarn hastalk
balangcndan nce deerlendirildii, ileriye ynelik almalardan elde
ediliyor.
8. Gail Ironson ve bk., Effects o f Anger on Left Ventricular Ejection Fraction
in Coronary Artery Disease, The American Journal o f Cardiology, say 70,
1992. Pompalama etkinliine bazen fkrtma kesiri de denir: Bu kalbin
sol karncndan damarlara kan pompalama kapasitesini ler; kalbin
her atyla karncklardan darya pompalanan kann yzde cinsinden
miktaryla hesaplanr. Kalp hastalnda pompalama veriminin dmesinin
anlam kalp kasnn zayflamasdr.
9. Dmanca tavrlar ve kalp hastalndan lmler zerine yaplm bir dzine
kadar almadan, bu iki olgu arasnda bir balant bulmay baaramamtr.
Ancak bu baarszlk kt bir dmanlk lei kullanmak gibi, yntem
farkllklarndan ve de etkinin olduka belirsiz olmasndan kaynaklanyor
olabilir. rnein, dmanca tavrlarn etkisinden dolay en fazla sayda
lmn orta yata olduu grlyor. Bir alma bu dnemde len kiilerin
lm nedenlerini bulmay baaramyorsa, etkiyi de gzden karyor
demektir.
10. Dmanlk ve kalp hastal: Redford Williams, The Trusting Heart (New
York: Times Books/Random House, 1989).
11. Peter Kaufman: Dr. Kaufman ile yaptm grme, The New York Times (1
Eyll 1992).
12. Stanford (niv.) fke aratrmas ve ikinci kalp krizleri: Cari Thoresoun
Uluslararas Davransal Tp Kongresindeki teblii, Uppsala, sve
(Temmuz 1990).
13. Lynda H. Powell, Emotional Arousal as a Predictor of Long-Term Mortality

419
and Morbidity in Post M.I. M en, C irculation, cilt 82, no.4, Ek III, Ekini
1990.
14. Murray A. Mittleman, Triggering o f Myocardial Infarction Onset by
Episodes o f Anger, C irculation, cilt 89, no.2 (1994).
15. fkeyi bastrmak kan basncn artrr: Robert Levenson, Can We Control
Our Emotions, and How Does Such Control Change an Emotional Episode?
Richard Davidson ve Paul Ekm anm derl., F undam ental Q uestions A bout
E m otions (New York: Oxford University Press, 1995).
16. fkeli kiisel tarz: Redford W illiamsin fke ve kalp hakkmdaki aratrmas
zerine The N e w York Times G o o d H ealth M agazine (16 Nisan 1989)e bir
yaz yazmtm.
17. kinci kalp krizlerinde yzde 4 4 lk azalma: Thomson, a.g.e.
18. Dr. W illiamsm fke kontrol program: Williams, The Trusting H eart.
19. Endieli kadn: Timothy Brown ve bk., Generalized Anxiety Disorder,
balkl yazs David H. Barlow, deri., C linical H a ndbook o f P sychological
D isorders (New York: Guilford Press, 1993) adl eserde.
20. Stres ve metastaz: Bruce McEwen ve Eliot Stellar, Stress and the Individual:
M echanisms Leading to Disease, A rchives o f In tern a l M edicine 153 (Eyll
27, 1993). Betimledikleri alma: M. Robertson ve J. Ritz, Biology and
Clinical Relevance o f Human Natural Killer Cells, B lood, say 76 (1990).
21. Biyolojik eilimlerin yan sra, stres altndaki insanlarn hastalanmaya ak
olmalarnn pek ok nedeni olabilir. Bunlardan biri, insanlarn kayglarn
yattrmaya alrken bavurduu -m ein, sigara ime, iki ime,
yal yiyecekleri fazlaca yemek g ib i- zaten salksz olan yollardr. Bir
dieriyse, srekli endie ve kaygnn insanlarn uykusuz kalmasna veya
ilalarn almay unutmasna yol aarak, zaten mustarip olduklar bir
hastal uzatmas olabilir. Byk olaslkla, bunlarn hepsi stres ve hastalk
arasndaki ba oluturmakta el ele almaktadr.
22. Stres; baklk sistemini zayflatr: mein snav stresiyle kar karya
olan tp rencileriyle yaplm olan bir almada renciler sadece herpes
virsne kar dk bir baklk kontrol sergilemekle kalmam, ayn
zamanda beyaz kan hcrelerinin hastalk bulam hcreleri ldrme
yetisinde bir d, ve ayrca baklk tepkisinin merkezindeki beyaz kan
hcrelerinin (limfositlerin) baklk yetilerini azaltmakta rol oynayan bir
kimyasaln seviyesinde art gstermilerdir. Bkz. Ronald Glaser ve Janice
Kiecolt-Glaser, Stress-Associated Depression in Cellular Immunity,
Brain, Behavior, a n d Im m unity, say 1 (1987). Stres yznden baklk
savunmalarnn zayfladn gsteren bu tr aratrmalarn ounda,
bu dzeylerin tbbi anlamda riske yol aacak kadar dk olduu ak
deildir.
23. Stres ve souk algnl: Sheldon Cohen ve bk., Psychological Stress and

420
Susceptibility to the Common Cold, N ew E n g la n d Jo u rn a l o f M edicine
325 (1991).
24. Gndelik sorunlar ve enfeksiyon: Arthur Stone ve bk., Secretory IgA as a
Measure of Immunocompetence," J o u rn a l o f H um an Stress, say 13 (1987).
Bir dier almada da 246 kar-koca ve ocuklar grip mevsimi boyunca
aile hayatlarndaki streslerin gnlk kaydn tutmulardr. Aile iinde en
ok kriz yaayanlarn; hem atelendikleri gn says, hem de grip antikoru
dzeylerinin llmesiyle saptanan grip oranlarnn en yksek dzeyde
olduu grlmtr. Bkz. R.D. Clover ve bk., Family Functioning and
Stress as Predictors o f Influenza B Infection, Jo u rn a l o f F am ily P ractice,
say 28 (Mays 1989).
25. Herpes virsnn etkinlemesi ve stres: Ronald Glaser ve Janice Kiecolt-
Glaser tarafndan yaplan bir dizi alma, mein Psychological Influences
on Immunity, A m erican Psychologist, say 43 (1988). Stres ve herpes
etkinlii arasndaki iliki ok gldr, gerek herpes yaralarnn almaya
balamas l alnarak, sadece on hasta zerinde yaplm bir incelemede;
daha fazla kayg, glkler ve stres bildiren hastalarn, izleyen haftalarda
herpes yaralarnn alma ihtimalinin artt grlmtr. Ayn hastalann
hayatlanndaki sakin dnemler ise, herpesin de atl kalmasna yol amaktadr.
Bkz. H.E. Schmidt ve bk., Stress as a Precipitating Factor in Subjects With
Recurrent Herpes Labialis, J ournal o f F am ily P ractice, say 20 ( 1985).
26. Kadnlarda kayg ve kalp hastal: Cari ThoresonnUluslararas Davransal
Tp K ongresindeki teblii, Uppsala, sve (Temmuz 1990). Kayg baz
erkeklerin de kalp hastalna daha fazla yatkn olmalarnda bir rol oynuyor
olabilir. Alabama niversitesi tp okulundaki bir aratnnada, 45 ile 77
ya arasndaki kadn ve erkeklerin duygusal profilleri deerlendirilmitir.
Orta yata endie ve kaygya en yatkn olan erkekler, yirmi yl sonra
izlendiklerinde, hiper tansiyonlu kma olaslklar dierlerinden ok daha
yksekti. Bkz. Abraham M arkowitz ve bk., Jo u rn a l o f the A m erican
M edical A ssociation (14 Kasm 1993).
27. Stres ve kolorektal kanseri: Joseph C. Courtney ve bk., Stressful Life
Events and the Risk o f Colorectal Cancer, E pidem iology (Eyll 1993),
say 4 (5).
28. Strese dayal belirtilere kar koymak iin geveme: Bkz. mein Daniel
Goleman ve Joel Gurin, M in d B ody M edicine (New York: Consumer
Reports Books/St. M artins Press, 1993).
29. Depresyon ve hastalk: Bkz. mein Seymour Reichlin, Neuroendocrine-
Immune Interactions, N ew E n g la n d J o u rn a l o f M edicine (21 Ekim 1993).
30. Kemik ilii nakli: James Strainin Cost Offset From a Psychiatric
Consultation-Liaison Intervention With Elderly Hip Fracture Patients,
A m erican Jo u rn a l o f P sychiatry, say 148 (1991).

421
31. Howard Burton ve bk., The Relationship of Depression to Survival in
Chronic Renal Failure," P sychosom atic M edicine (Mart 1986).
32. Umutsuzluk ve kalp hastalndan lm: Robert Anda ve bk., Depressed
Affect, Hopelessness, and the Risk o f Ischemic Heart Disease in a Cohort
o f U.S. Adults, E pidem iology (Temmuz 1993).
33. Depresyon ve kalp krizi: Nancy Frasure-Smith ve bk., Depression
Following Myocardial Infarction, Jo u rn a l o f the A m erican M edical
A ssociation (20 Ekim 1993).
34. Birden fazla hastalk durumlarnda depresyon: Bu almay yapan,
Washington niversitesinden Dr. Michael von K orffa gre, gnlk
yaantlarnda bile korkun zorluklarla yz yze olan bu tr hastalarn,
depresyonunu tedavi ederseniz tbbi durumlarnda meydana gelen
deiikliin zerinde ve tesinde iyilemeler grrsnz. Depresyonda
olan kiiye, arazlar daha da kt grnr. Kronik bir fiziksel hastala
yakalanm olmak, yaama uyum salamak bakmndan, byk bir
engeldir. Depresifler kendilerine bakmay o kadar iyi renemez. Fiziksel
bir zr olsa da, evki, enerjisi ve z deer hissi yerinde olan biri -bunlar
depresyon sz konusu olduunda riske g irer- en ciddi engeller karsnda
bile inanlmaz bir uyarlanma yetenei gstermektedir.
35. yimserlik ve baypas ameliyat: Chris Peterson ve bk., L ea rn ed
H elplessness: A Theory f o r the A g e o f P erso n a l C ontrol (New York: Oxford
University Press, 1993).
36. Omurilik yaralanmas ve umut: Timothy Elliott ve bk., Negotiating
Reality After Physical Loss: Hope, Depression, and Disability, Jo u rn a l o f
P ersonality a n d Social P sychology, say 61, 4 (1991).
37. Sosyal tecritin tbbi riski: James House ve bk., Social Relationships and
Health, Science (29 Temmuz 1988). Ayrca u karma bulguya da bkz:
Carol Smith ve bk., Meta-Analysis o f the Associations Between Social
Support and Health Outcomes, Jo u rn a l o f B ehavioral M edicine (1994).
38. Tecrit hali ve lm riski: Dier aratrmalar biyolojik bir mekanizmann
ilemekte olduunu iaret ediyor. H ouseun, Social Relationships and
Healthde sz edilen bulgular, youn bakm nitesindeki kiiler iin, dier
bir insann sadece varlnn bile kaygsn azaltp fizyolojik skntsn
hafifletmeye yettiini gstermitir. Dier bir insann varlnn rahatlatc
etkisi, sadece nabz ve tansiyonu drmekle kalmayp ana damarlar tkayan
ya asitlerinin salglanmasn da azaltmaktadr. Sosyal temasn iyiletirici
etkisini aklamak zere ortaya atlan bir kuram, beyindeki bir mekanizmaya
iaret etmektedir. Bu kurama gre, hayvanlarn incelenmesinden elde
edilen bulgular; limbik sistemin amigdalayla bol balants bulunan arka
hipotalam ik blge zerinde yattrc etkiler olmaktadr. Bu gre gre,
dier kiinin rahatlatc varl, limbik etkinlii engelleyerek, asetilkolin,

422
kortisol ve katekolamin gibi, hzl solumay, nabz artn ve stresin dier
fizyolojik arazlarn balatan nrokimyasallarn salglanma oranlarn
drmektedir.
39. Strain, Cost Offset."
40. Kalp krizini atlatma ve duygusal destek: Lisa Berkman ve bk., Emotional
Support and Survival After Myocardial Infarction, A Prospective Population
Based Study o f the Elderly, A nnals o f Internal M edicine (15 Aralk 1992).
41. sveteki alma: Annika Rosengren ve bk., Stressful Life Events, Social
Support, and M ortality in Men Bom in 1933, B ritish M edical Journal (19
Ekim 1993).
42. Evlilik tartmalar ve baklk sistemi: Janice Kiecolt-Glaser ve bk.,
Marital Quality, Marital Disruption, and Immune Function, Psychosom atic
M edicine, say 49 (1987).
43. John Cacioppo ile yaptm sylei, The N e w York Times (15 Aralk 1992).
44. Sknt veren dnceler hakknda konumak: James Pennebaker, Putting
Stress Into Words: Health, Linguistic and Therapeutic Implications,
Washington D C deki Amerikan Psikoloji D em einin toplantsnda sunulan
tebli (1992).
45. Psikoterapi ve tbbi iyilemeler: Lester Luborsky ve bk., Is Psychotherapy
Good for Your H ealth? Washington D C deki Amerikan Psikoloji Demei
toplantsnda sunulan tebli (1993).
46. Kanser destek gruplar: David Spiegel ve bk., Effect o f Psychosocial
Treatment on Survival o f Patients with Metastatic Breast Cancer, Lancet
N o. 8668, ii (1989).
47. Hastalarn somlar: Bu bulgudan, Emory niversitesinden psikiyatr Dr.
Steven Cohen-Cole ile yaptm grmede sz edilmitir, The N ew York
Times (13 Kasm 1991).
48. Tam bilgi: rnein San Franciscodaki Pacific Presbyterian Hastanesindeki
P lanetree program, herhangi bir salk konusunda, isteyen herkes iin,
mevcut tbbi veya baka aratrmalar tarayarak, bilgi vermektedir.
49. Hastalar etkin hale getirme: New York niversitesi Tp Okulundan Dr.
Mack Lipkin, Jr. tarafndan bir program gelitirilmitir.
50. Ameliyata duygusal hazrlk: Bu konuda The N ew York Times (10 Aralk
1987)de yazdm.
51. Hastanede aile bakm: Yine P lanetree bu konuda bir rnektir. ocuklar
hastanede olan aileler iin hastanelerin yaknnda kalma imkn salayan
Ronald M cDonald evleri de bir baka rnektir.
52. Dncelilik ve tp: Baknz Jon Kabat-Zinn, F u ll C atastrophe L iving (New
York: Delacorte, 1991).
53. Kalp hastaln geriletme program: Bkz. Dean Omish, Dr. D ean O rnish's
P rogram f o r R eversin g H ea rt D isease (New York: Ballantine, 1991 )

423
54. liki merkezli tp: Health Professions Education and Relationship-
Centered Care. Pew-Fetzer Psikososyal Salk Eitimini Gelitirme zel
Gc, Pew Salk Meslekleri Komisyonu ve San Franciscodaki California
niversitesi, Salk Uzmanlklar M erkezindeki Fetzer Enstitsiinn
raporu. (Austos 1994).
55. Hastaneden erken ayrlmak: Strain, Cost Offset.
56. Kalp hastalarnda depresyonu tedavi etmemenin ahlaka aykrl: Redford
Williams ve Margaret Chesney, Psychosocial Factors and Prognosis in
Established Coronary Heart Disease, Journal o f the American M edical
Association (20 Ekim 1993).
57. Bir cerraha ak mektup: A. Stanley Kramer, A Prescription for Healing,
N ewsweek (7 Haziran 1993).

D RD N C BLM : FIRSATLARA AILA N PENCERELER

12 . Ksm: Ailenin Potasnda

1. Leslie ve video oyunu: Beverly Wilson ve John Gottman, Marital Conflict


and Parenting: The Role o f Negativity in Families, in M.H. Bomstein,
derl., Handbook o f Parenting, cilt 4 (Hillsdale, NJ: Lawrence Erlbaum,
(1994).
2. Ailedeki duygular hakkmdaki aratrma John Gottm anm 9. K sm da
zerinden geilmi olan, evlilik aratrmalarnn bir devamdr. Bkz. Carole
Hooven, Lynn Katz ve John Gottman, The Family as a Meta-emotion
Culture, Cognition and Emotion (lkbahar 1994).
3. Duygusal beceri sahibi ebeveyni olan ocuklarn avantajlar: Hooven, Katz,
ve Gottman, The Family as a Meta-emotion Culture.
4. yimser bebekler: T. Berry Brazelton, Heart Startm nsz: The Emotional
Foundations o f School Readiness (Arlington, VA: Klinik Bebek Programlar
Ulusal Merkezi, 1992).
5. Gelecekteki okul baarsnn duygusal gstergeleri: Heart Start.
6. Okula hazr olmann eleri: H eart Start, s.7.
7. Bebekler ve anneler: Heart Start, s.9.
8. hmal yznden oluan zarar: M. Erickson ve bk., The Relationship
Between Quality of Attachment and Behavior Problems in Preschool
in a High-Risk Sample, balkl yazs, I. Betherton ve E. Waters, derl.,
Monographs o f the Society o f Research in Child Development 50, seri no.
209da.
9. lk drt yl boyunca sren dersler: H eart Start, s. 13.
10. fkeli ocuklarn takibi: L.R. Huesman, Leonard Eron, ve Patty W amickle-

424
Yarmel, Intellectual Function and Aggression, The Journal o f P ersonality
a n d S o c ia l P sychology (O cak, 1987). Benzeri bulgular Alexander Thomas
ve Stella Chess tarafndan C hild D evelopm ent m Eyll 1988 saysnda
belirtilmitir. Onlarn almasnda 75 ocuk, 7 ila 12 ya arasnda
bulunduklar 1956danberi dzenli aralklarla deerlendirilmiti. Alexander
Thomas ve bk., Longitudinal Study o f Negative Emotional States
and Adjustments From Early Childhood Through Adolescence, C hild
D evelopm ent, say 59 (1988). On yl sonra, ailelerinin ve retmenlerinin
ilkokul yllarnda eh fazla fkeli olarak nitelendirdikleri ocuklarn,
ergenlik ann sonlarna doru en youn duygusal alkant yaayanlar
olduu grlmtr. Bunlar (erkeklerin says kzlarn iki kat kadardr)
sadece srekli kavga kartan ocuklar deil, dier ocuklar aalayan
veya onlara kar bariz bir saldrganlkla davranan ve hatta bu tavr aileleri
ve retmenlerine de gsterenlerdir. Saldrganlklar zamanla deimemi;
ergenlikte de snf arkadalaryla, aileleriyle geinmekte zorluk yaam
ve okulda balarn belaya sokmulardr. Yetikinlik dneminde temasa
geildiindeyse, adli vakalardan, kayg sorunlarna ve depresyona kadar
uzanan zorluklar yaadklar grlmtr.
11. Tacize uram ocuklarda empati eksiklii: ocuk yuvasnda yaplan
gzlemler ve bulgulan Mary Main ve Carol Georgeun Responses o f
Abused and Disadvantaged Toddlers to Distress in Agemates: A Study in
the Day-Care Setting, D evelopm ental P sychology, say 21, 3 (1985)te
belirtilmitir. Bu bulgular okul ncesi ocuklarda da grlmtr; Bonnie
Klimes-Dougan ve Janet Kistner, Physically Abused Preschoolers
Responses to Peers Distress, D evelopm ental P sychology, say 26 (1990).
12. Kt muamele gren ocuklarn zorluklar: Robert Emery, Family
Violence, A m erican P sychologist (ubat 1989).
13. Kuaklar boyu sren kt muamele: kt muamele grm ocuklarn ileride
kendi ocuklanna da kt muamele edip etmeyecekleri, bilimsel tartma
konusudur. Bkz. rnein, Cathy Spatz Widom, Child Abuse, Neglect and
Adult Behavior, A m erican Jo u rn a l o f O rthopsychiatry (Temmuz 1989).

13 . Ksm; Travma ve Yeniden Alnan Duygusal Dersler

1. Cleveland lkokulundaki katliamn devam eden travmas zerine The N ew


York T im es'm Eitim Hayat ksmnda yazdm (7 Ocak 1990).
2. Su kurbanlarnda PTSD nin rnekleri Brooklyndeki Madurlara
Danmanlk Servisinden psikolog Dr. Shelley Niederbach tarafndan
sunulmutur.
3. Vietnam ans M. Davis, Analysis ofA versive Memories Using the Fear-
Potentiated Startle Paradigm, balkl yazsnda, N. Butters and L.R.

425
Squire, derl., The N europsychology o f M em ory (New York: Guilford Pres .
1992)den alnmtr.
4. LeDoux bu anlarn, zellikle kalc olmalarnn, bilimsel bir aklamasn
yapyor Indelibility o f Subcortical Emotional M emories, J o u rn a l o f
C ognitive N euroscience (1989), cilt 1, 238-43.
5. Dr. Chamey ile yaptm grme, The N e w York Times (12 Haziran
1990).
6. Eletirilmi laboratuar hayvanlaryla yaplm deneyler, bana Dr. John
Krystal tarafndan tarif edilmi ve bunlar pek ok bilimsel laboratuarda
tekrar edilmitir. En nemli almalar, Duke niversitesinden Dr. Jay
Weiss tarafndan yaplmtr.
7. PT SD nin altnda yatan beyin deiikliklerinin ve bunlarda amgdalanm
rolnn en iyi aklamas, Dennis Chamey ve bk.nm Psychobiologic
Mechanisms o f Posttraumatic Stress Disorder, balkl yazsmdadr.
A rchives o f G eneral P sychiatry , say 50 (Nisan 1993), 294-305.
8. Bu beyin anda travmadan dolay oluan deiiklikler hakkndaki delillerin
bir ksm, PTSD si olan Vietnam gazilerine -G ney Amerika yerlilerinin
avlarn etkisizletirmek iin oklarnn ucuna srdkleri bir ila olan-
yohim bin enjekte edildii deneylerden gelmektedir. Az dozlarda yohimbin,
genelde katekolaminlere kar fren etkisi yapan belirli bir alcnn (nron
zerinde, bir sinirsel aktarcy karlayan nokta) faaliyetini bloke eder.
Yohimbin, freni kaldrarak bu alclarn katekolamin salgsn hissetmesine
engel olur; sonu, katekolamin dzeyinin artmasdr. la enjeksiyonunun
kaygy bastran sinirsel frenleri etkisizletinnesi, yohimbinin, 15 PTSD
hastasndan 9 unda panii ve 6 snda da geree benzeyen geri dnleri
balatmasna neden olmutur. B ir sava gazisi arkasndan dumanlar
salarak alevler iinde den bir helikopterin halisnasyonunu yaarken,
bir dieriyse bir mayn tarlasnda arkadalarnn da iinde bulunduu jipin
infilak ettiini grmtr; ayn sahne, kbuslarndan kmam ve yirmi
yldan fazla bir sre boyunca, srekli geri dnler halinde grnmtr.
Yohimbin deneyi, West Haven, Conn., VA Hastanesindeki Ulusal PTSD
M erkezinin Klinik Psikofarmakoloji Laboratuarnm yneticisi Dr. John
Krystal tarafndan yaplmtr.
9. PTSD li erkeklerde daha az alfa-2 alcs bulunmas: bkz. Chamey,
Psychobiologic Mechanisms.
10. Beyin CRF salglanmasnn orann drmeye alrken, bunu CRF
salglayan alclarn saysn azaltarak telafi eder. PTSDli kiilerde bunun
olduunun bir iareti, bu sorunu yaayan sekiz hastaya CRF enjeksiyonunun
yapld almada grlmtr. Genelde CRF enjeksiyonu, katekolaminleri
harekete geirmek iin bedeni dolaan, ACTH hormonlarnn salglanmasn
balatr. Ancak PTSD li hastalardaki ACTH dzeyinde, PTSD si olmayan

426
bir kyas grubundan farkl olarak, grnr bir deiiklik olmamtr;
bu da beyinlerinin stres hormonuyla zaten ar ykl oluundan dolay,
CRF alclarn azaltm olduklarnn iaretidir. Bu aratrma, Duke
niversitesinden psikiyatr Charles N em eroff tarafndan anlatlmtr.
11. Dr. N em eroff ile yaptm grme, The N e w York Times (12 Haziran
1990).
12. Benzeri bir ey PTSD de de grlmektedir: rnein bir deneyde PTSD
tehisi konmu Vietnam gazilerine P latoon adl sinema filminden alnm
ve zel olarak montaj yaplm? grafik arpma sahnelerinden oluan 15
dakika sreli bir film gsterilmitir. Bir gruptaki gazilere endorfinleri bloke
eden bir madde olan nalokson enjekte edilmitir; filmi seyrettikten sonra
bu gazilerin acya kar hassasiyetinde hibir deiiklik grlmemitir.
Endorfini bloke edici madde enjekte edilmeyen gruptaysa, erkeklerin
acya kar hassasiyetinde yzde otuzluk bir azalma olarak endorfin
salglanmasndaki arta iaret etmitir. Ayn sahneler, PTSD si olmayan
gaziler zerinde hibir etki yaratmamtr. Bu da PTSD kurbanlarnda
endorfini dzenleyen sinir yollarnn fazlaca hassas veya hiperaktif
olduunu gstermektedir. Bu etki sadece zgn travmay hatrlatabilecek
bir eye yeniden maruz kaldklarnda ortaya kmaktadr. Bu sralamada,
amigdala nce grmekte olduumuzun duygusal nemini deerlendirir. Bu
aratrma H arvarddan psikiyatr Dr. Roger Pitman tarafndan yaplmtr.
PTSD nin dier arazlarnda olduu gibi, bu beyin deiiklii stres altnda
renildikten baka, bir de ilk bataki travmatik olay hatrlatc herhangi
bir ey olduunda, yeniden balatlabilmektedir. rnein Pitman, bir
kafesteki kobaylara ok verildiinde, bunlarn; P latoon filminden sahneler
izletilen Vietnam gazilerinde bulgulanan, endorfine dayal analgezi (arya
duyarszlk) halinin aynsn gelitirdiini grmtr. Haftalar sonra fareler,
hibir akm verilmedii halde, oka maruz kaldklar kafeslere yeniden
koyulduklarnda, aynen ilk ok verildiinde olduu gibi yeniden acya
duyarszlk gelitirmeye balamlardr. Bkz. Roger Pitman, Naloxone-
Reversible A nalgesic Response to Combat-Related Stimuli in Posttraumatic
Stress Disorder, A rchives o f G eneral M edicine (Haziran 1990). Aynca
bkz. Hillel Glover, Emotional Numbing: A Possible Endorphin-Mediated
Phenomenon Associated with Post-Traumatic Stress Disorders and Other
Allied Psychopathologic States, Jo u rn a l o f Traum atic Stress , say 5, 4
(1992).
13. Bu blmde zerinden geilen beyinle ilgili deliller, Dennis C ham eyin
Psychobiologic M echanisms balkl mkemmel makalesine dayaldr.
14. Chamey, Psychobiologic M echanisms, 300.
15. Korkmamay renmekte prefrontal korteksin rol: Richard Davidsonn
almasnda, gnlllerin bir ses ve ardndan gelen iddetli, iren bir

427
grlttisonrasmdaki terleme tepkileri (kaygnmbirbaronetresi)llrntr.
Yksek grlt terlemede bir arta yol amtr. Bir sre sonra, tek bana
o ses ayn art balatmaya yeter hale gelmitir; bu da gnlllerin sese
kar bir tiksinme gelitirmeyi rendiklerini gstermektedir. Rahatsz
edici grltden bamsz olarak sesi duymaya devam ettiklerindeyse,
renilmi tiksinme tepkisi kaybolmaya balamtr -ses, terlemede bir
arta yol amamtr. Gnlllerin sol prefrontal korteksi ne kadar etkin
olursa, renilmi korkuyu o kadar kolaylkla silmilerdir.
Prefrontal loblarn korkuyu atlatmakta oynad rol gsteren bir baka
deneyde ise laboratuar fareleri, bylesi almalarda ou kez olduu gibi,
elektrik okuyla eletirilmi bir sesten korkmay renmilerdir. Fareler
daha sonra, cerrahi bir mdahaleyle, beyinlerindeki prefrontal loblar ve
amigdalanm balants kesilerek, bir tr lobotomi geirmilerdir. Bunu takip
eden bir ka gn ierisinde fareler, elektrik oku olmadan sesi duymulardr.
Zaman iinde, daha nce sesten korkmay renmi fareler bu korkularn
kaybetmilerdir. Ancak balants kesilmi prefrontal loblar olan fareler,
korkmamay renmek iin iki kat daha fazla zaman gereksinmilerdir; bu
da prefrontal loblarn korkuyu idare etmekte ve daha da genelde, duygusal
dersleri kavrayabilmekte oynad hayati role iaret etmektedir. Bu deney
New York niversitesi Sinir Bilim Merkezinden Joseph L eD ouxnun
yksek lisans rencisi olan Maria Morgan tarafndan yaplmtr.
16. PTSD de iyileme: Bu alma bana M anhattandaki Mt. Sinai Tp Okulu
Travmatik Stres almalar Programnn yneticisi ve sinir kimyageri olan
Rachel Yehuda tarafndan aktarlmtr. Sonular hakkndaki yazm The
N ew York Times (6 Ekim 1992)de yaynlanmtr.
17. ocukluk travmas: Lenore Terr, Too S c a re d to C ry (New York:
HarperCollins, 1990).
18. Travmadan kurtulma yolu: Judith Lewis Herman, Trauma a n d R ecovery
(New York: Basic Books, 1992).
19. Travmann dozu: Mardi Horowitz, Stress R esponse Syndrom es (Northvale,
NJ: Jason Aronson, 1986).
20. En azndan yetikinler iin yeniden renmenin srd bir baka dzey,
felsefidir. Kurbanlarn ezeli sorusu olan, Neden ben? yantlanmas
gerekmektedir. Travmann kurban olmak, insann dnyann gvenilir bir
yer ve hayatta bamza gelenlerin adaletli olduuna; yani, erdemli bir
hayat yaand takdirde kaderimizi belirleyebileceimize kar duyduu
inanc krar. K urbann kafasndaki bilmecenin yantlar tabii ki felsefi
veya dini olmak durumunda deildir; ama, bu dnyaya ve insanlara
gvenilebilirmiesine yaamay srdrmeye olanak verecek bir inan veya
iman sistemini yeniden ina etmektir.
21. Bastrlm olsa d a ,' ilk korkunun devam etmekte olduu; laboratuar

428
farelerinin, elektrik okuyla eletirildiinde zil gibi bir sesten korkmaya
artlandmldklarr almalarda gsterilmitir. Fareler daha sonra zili
duyduklarnda, beraberinde ok olmasa da, fareler korkuyla tepki
gstermitir. B ir yl ierisinde (fare mrnn neredeyse te biri), yava
yava fareler zile kar korkularn kaybetmilerdir. Ancak zil tekrar
elektrik okuyla eletirildiinde korku tm gcyle yeniden yerlemitir.
Korku bir an iinde geri gelmi, ancak yatmas aylarca srmtr. Bu
durumum insanlardaki benzeri; yllarca tl kalm, uzun zaman ncesinden
bir travmatik korkunun, ilk travmay hatrlatacak bir ey olduunda, tm
gcyle bir sel gibi geri gelmesidir.
22. Luborskynin terapi aratrmasnn detaylar Lester Luborsky ve Paul Crits-
Christophun U nderstanding Transference: The C C R T M eth o d (New York:
Basic Books, 1990)da yer almaktadr.

14 . Ksm: M iza Kader Deildir

1. Bkz. rnein, Jerome Kagan ve bk., Initial Reactions to Unfamiliarity,


C urrent D irections in P sychological Science (Aralk 1992). Mizacn
biyolojisinin tam tarifi Kaganm G alen's P ro p h ecydedir.
2. ekingen ve gzpek tip rnekleri, Tom ve Ralph Kagann Galen's
Prophecy adl eserinde tarif edilmitir.
3. Utanga ocuun hayat boyu devam eden sorunlar: Iris Bell, Increased
Prevalence o f Stress-related Symptoms in Middle-aged Women Who
Report Childhood Shyness, A n n a ls o f B ehavior M edicine , say 16 (1994).
4. Ykselen nabz: Iris R. Bell ve bk., Failure o f Heart Rate Habituation
During Cognitive and Olfactory Laboratory Stressors in Young Adults With
Childhood Shyness," A nnals o f B eh a vio r M edicine, say 16 (1994).
5. Ergenlerde panik: Chris Hayward ve bk., Pubertal Stage and Panic
Attack History in Sixth- and Seventh-grade Girls," A m erican J o u rn a l o f
P sychiatry, cilt 149(9) (Eyll 1992),s. 1239-43; Jerold Rosenbaum ve bk.,
Behavioral Inhibition in Childhood: A Risk Factor for Anxiety Disorders,
H a rva rd R eview o f P sychiatry (Mays, 1993).
6. Kiilik ve hemisferi (yar beyin) farkllklar hakkndaki aratrma Wisconsin
niversitesinden Dr. Richard Davidson ve Vanderbilt niversitesinden
psikolog Dr. Andrew Tomarken tarafndan yaplmtr: Bkz. Andrew
Tomarken ve Richard Davidson, Frontal Brain Activation in Repressors
and N onrepressors, J o u rn a l o f A b n o rm a l P sychology, say 103 (1994).
7. Annelerin ekingen ocuklarnn daha gzpek hale gelmesine nasl
yardmc olabileceklerine dair gzlemler, Doreen Arcus tarafndan
yaplmtr. Detaylar Kaganm G alen's P ro p h e cy ' dedir.
8. Kagan, a.g.e., s. 194-95.

429
9. Utangalndan syrlmak: Jens Asendorpf, The M alleability o f
Behavioral Inhibition: A Study o f Individual Developmental Functions,
D evelopm ental P sychology, say 30, 6 (1994).
10. Hubei ve Wiesel: David H. Hubei, Thorsten Wiesel ve S. Levay, Plasticity
o f Ocular Columns in Monkey Striate Cortex, P hilosophical Transactions
o f the R o ya l S ociety o f L ondon, say 278 (1977).
11. Deneyim ve farenin beyni: Marian Diamond ve dierlerinin almas,
Richard Thom psonm The B rain (San Francisco: W.H. Freeman, 1985)te
tarif edilmitir.
12. Obsesif-kom pulsif bozukluk tedavisinde beyin deiimleri: L.R. Baxter
ve bk., Caudate Glucose Metabolism Rate Changes With Both Drug
and Behavior Therapy for Obsessive-Compulsive Disorder, A rchives o f
G eneral P sychiatry, say 49 (1992).
13. Prefrontal loblarda artan etkinlik: L.R. Baxter ve bk., Local Cerebral
Glucose M etabolic Rates in Obsessive-Compulsive Disorder, A rchives o f
G eneral P sychiatry, say 44 (1987).
14. Prefrontal loblarn olgunlamas: Bryan Kolb, Brain Development,
Plasticity, and Behavior, A m erican P sychologist, say 44 (1989).
15. ocukluk deneyimi ve prefrontal budama: Richard Davidson, Asymmetric
Brain Function, Affective Style and Psychopathology: The Role o f Early
Experience and Plasticity', D evelopm ent a n d P sychopathology, cilt 6
(1994), s. 741-58.
16. Biyolojik uyum ve beynin geliimi: Schore, A ffect R egulation.
17. M.E. Phelps ve bk., PET : A Biochemical Image o f the Brain at Work, in
N. A. Lassen ve bk., B rain Work a n d M ental A ctivity . Q uantitative Studies
w ith R adioactive Tracers (Copenhagen: Munksgaard, 1991).

BENC BLM : D U YGU SAL OKUR YAZARLIK

15 . Ksm: Duygusal Cehaletin Bedeli

1. Duygusal okur yazarlk: Bu tr kurslar hakknda The N e w York Times (3


Mart 1992)de yazdm.
2. Genlerin su oranlar istatistii, Tek Tip Su Raporlarndan alnmtr,
Crim e in the U.S., 1991, ABD Adalet Bakanl.
3. Ergenlerde iddet sular: 1990da genlerin iddet sularndan yakalanma
oran 100.000de 430a tnnanarak 1980deki orana gre yzde 2 7 lik bir
art gstermitir. Ergen genlerin zorla tecavzden tutuklanma oranlar
1965te 100.000de 10.9 iken 1990larda 100,000de 21.9a kmtr.
Genlerin cinayet ileme oran 1965ten 1990a drt kattan fazla artarak

430
100,000de 2,8den 12,1e kmtr; 1990da genlerin iledii her drt
cinayetin nde silah kullanlmtr, bu da son on yl ierisinde yzde
79tuk bir art anlamna gelmektedir. Genlerin iddet ieren saldrlarnda
1980den 1990a yzde 64Ik bir srama olmutur. Bkz. rnein, Ruby
Takanashi, The Opportunities o f Adolescence, Am erican Psychologist
(ubat 1993).
4. 1950de 15 ile 24 ya arasndakilerde intihar oran 100.000d e 4 ,5 tir.
1989da bu e katlanarak 13,3e ulamtr. 10 ile 14 ya aras ocuklarda
intihar oranlar ise 1968 ile 1985 arasnda neredeyse katna kmtr.
ntihar, cinayet kurbanlar ve hamileliklerle ilgili rakam lar H ealth, 1991,
Amerikan Salk ve nsan Hizmetleri D airesinden ve ocuk Gvenlii
A-, A Data Book o f Child and Adolescent Injury (Washington, DC. Anne
ve ocuk Sal Eitimi Ulusal Merkezi, 1991)den alnmtr.
5. 1960dan sonraki otuz yl iinde bel soukluu oran 10 ile 14 ya ocuklar
arasnda drt kat daha fazla bir dzeye, 15 ile 19 ya arasndaki lerde ise
kat fazlasna sramtr. 1990da AIDS hastalarnn yzde yirmisinin
yirmili yalarda olduu grlm ve birounun da buna ergenlik
dneminde yakaland tespit edilmitir. Seks ilikisine erken girmek
konusundaki bask giderek artmaktadr. 1990lardaki bir aratrmada, gen
kadnlarn te birinden fazlas, ilk kez seks ilikisine arkada basksyla
girdiklerini belirtmitir; bir kuak ncesindeyse kadnlarn sadece yzde
13 bunu byle ifade etmitir. Bkz. Ruby Takanashi, The Opportunities
o f Adolescence, ve ocuk Gvenlii A, A D ata Book o f Child and
Adolescent Injury.
6. Beyazlarda eroin ve kokain kullanm 1970de 100.000de 18den
1990larda 68e, yani katndan fazlasna ulamtr. Zenciler arasnda
ayn yinni yl boyunca grlen art 1970de 100.000de 53 iken, 1990da
inanlmaz bir say olan 766ya ulamtr. Bu yirmi yl ncesindeki orann
neredeyse 13 kat kadardr. Uyuturucu kullanm oranlar Crime in the
U.S., 1991, Amerikan Adalet Bakanlndan alnmtr.
7. Amerika, Yeni Zelanda, Kanada ve Porto R ikoda yaplan aratrmalara
gre, ocuklarn bete biri hayatlarn bir ekilde bozan psikolojik
zorluklara sahiptir. 11 yan altndaki ocuklarda en sk grlen sorun
kaygdr; normal hayatn etkileyecek iddette fobisi olan % 10luk bir
kesim, genellemi kayg ve srekli endie yaayan % 5 lik bir kesim ve
youn biimde, ebeveynden ayrlma kaygs yaayan % 4 'l k bir kesim
bundan mustariptir. Ar ime sorunu, erkekler arasnda ergenlik yllarnda
trmanarak, yirmi yanda yzde yirmi oranna ulamaktadr. ocuklarda
duygusal bozukluklar konusundaki bu verilerin byk bir ksmndan The
Mew York Times (10 Ocak 1989)da sz ettim.
8. ocuklarn duygusal sorunlar hakkndaki ulusal alna ve aratrma dier

431
lkelerle kyaslanmas: Thomas Achenbach ve Catherine Howell, Are
A m ericas Childrens Problems Getting Worse? A 13-Year Comparison,
J ournal o f the A m erican A ca d em y o f C hild a n d A dolescent P sychiatry
(Kasim 1989).
9. Uluslar arasndaki kyaslama U rieB ronfenbrennerindir; Michael Lamb and
Kathleen Sternberg, C h ild Care in C ontext: C ross-C ultural P erspectives
(Englewood, NJ: Lawrence Erlbaum, 1992).
10. Cornell niversitesindeki sempozyumda Urie Bronfenbrennerin
konumas (24 Eyll, 1993).
11. fkeli ve su ileyen ocuklar zerinde uzun sreli almalar: Bkz. rnein,
Alexander Thomas ve bk., Longitudinal Study o f N egative Emotional
States and Adjustments from Early Childhood Through Adolescence,
C h ild D evelopm ent, cilt 59 (Eyll 1988).
12. Kabaday deneyi: John Lochman, Social-Cognitive Processes o f Severely
Violent, M oderately Aggressive, and Nonaggressive Boys, J o u rn a l o f
C linical a n d C onsulting Psychology, 1994.
13. fkeli erkek ocuklar aratrmas: Kenneth A. Dodge, Emotion and
Social Information Processing, balkl yazs, J. Garber and K. Dodge,
The D evelopm ent o f E m otion R egulation a n d D ysregulation (New York:
Cambridge University Press, 1991) adl eserinde.
14. Birka saat iinde kabadaylardan souma: J.D.Coie ve J.B.Kupersmidt,
A Behavioral Analysis o f Emerging Social Status in B oys Groups, C hild
D evelopm ent, say 54 (1983).
15. Asi ocuklarn yars kadar: Bkz. mein, Dan Offord ve bk., Outcome,
Prognosis, and Risk in a Longitudinal Follow-up Study, Jo u rn a l o f the
A m erican A ca d e m y o f C h ild a n d A d o lescen t P sychiatry, say 31 (1992).
16. fkeli ocuklar ve su: Richard Tremblay ve bk., Predicting Early Onset
o f Male Antisocial Behavior from Preschool Behavior, A rchives o f G eneral
P sychiatry (Eyll 1994).
17. Okula balamadan nce bir ocuun ailesinde olup bitenler, doal olarak
bir fke eilimi yaratmakta hayati rol oynar. mein, bir almada
anneleri tarafndan 1 yandayken reddedilmi ve doumlar daha sorunlu
olmu ocuklarn 18 yanda bir iddet suu ileme olaslnn dier
ocuklara gre drt kat fazla olduu grlmtr. Adriane Raines ve bk.,
Birth Complications Combined with Early Maternal Rejection at Age
One Predispose to Violent Crime at Age 18 Years, A rchives o f G eneral
P sychiatry (Aralk, 1994).
18. Szel IQ dzeyinin dkl, su eilimini ngryor olsa da (bir
aratrma su ilemi ocuklarla ilememiler arasnda, sekiz puanlk bir
IQ fark bulmutur), deliller drtselliin hem dk IQ dzeyinin, hem
de sua eilimin nedeni olarak daha dorudan ve gl bir etkisi olduunu

432
gsteriyor Dk IQ puanlarn aklayacak etk en , fevri davranl
ocuklarn, szel IQ puanlarnn dayand dil ve m uhakem e becerilerini
r e n e c e k kadar yeterli dikkat gsterememesidir. On yandan on iki yana

kada olan ocuklarda hem IQ , hem de drtselliin deerlendirildii, iyi


planlanm bir alma olan Pittsburgh G enlik A ratrm as; gelecekteki
su eilimini ngrmesi bakmndan, drtselliin isabetli olduunu
gstermitir. B u tartma iin bkz: Jack B lock On th e R elation Between
IQ, Impulsivity, and Delinquency, Jo u rn a l o f A b n o r m a l P sych o lo g y , say
104(1995).
19 K t kzlar ve hamilelik: Marion U nderw ood ke M elinda Albert, Fourth-
Grade Peer Status as a Predictor o f A dolescent Pregnancy, Kansas City,
M issourideki ocuk Geliimi Aratrm a D em ei toplantsnda sunulan
tebli (Nisan 1989).
20 Sua giden yol: Gerald R. Patterson, O rderly Change m a Stable World:
The Antisocial Trait as Chimera, J o u rn a l o f C lin ic a l a n d C onsulting
P sychology 62 (1993).
21 Saldrganlk zihniyeti: RonaldSlaby veN ancy Guerra, "Cognitive Mediators
o f Aggression i n Adolescent Offenders, D e v e lo p m e n ta l P sychology, say
24 (1988).
22 Dana vakas: Laura Mufson ve bk., Interpersonal Psychotherapy for
D e p r e s s e d Adolescents (New York: G uilford Press, 1993)ten alnmtr.

23 Dnya apnda ykselen depresyon oranlan: Uluslararas birlii Grubu,


The Changing Rate o f M ajor Depression: Cross-National Comparisons,
Journal o f the American Medical Association (2 Aralk 1992).
24 On kat daha fazla depresyon olasl: Peter Lewinsohn ve bk., Age-
Cohort Changes in the Life Time O ccurence o f Depression and Other
M ental D isorders," Journal o f A b n o rm a l P sychology, say 102 (1993).
25 Depresyonun epidemiyolojisi: Patricia Cohen ve bk., New York Psikiatri
Enstits 1988; Peter Lewinsohn ve bk., Adolescent Psychopathology:
I Prevalence and Incidence o f Depression in High School Students,
Jo u rn a l o f A b n o rm a l P sychology 102 (1993). Aynca bkz. Mufson ve bk.,
Interpersonal Psychotherapy. D aha dk tahm inlerin bir incelemesi iin,
E Costello, Developments in Child Psychiatric Epidemiology, Jo u rn a l
o f the A ca d em y o f C h ild a n d A d o le sc en t P sychiatry, say 28 (1989).
26 Genlerde depresyon eilimleri: M aria K ovacs ve Leo Bastiaens, The
Psychotherapeutic Management o f M ajor Depressive and Dysthymic
Disorders in Childhood and Adolescence: Issue and Prospects, balkl
yazs, I-M. Goodyer, derl., M ood D isorders in C hildhood a n d A dolescence
(New York: Cambridge University Press, 1994) adl eserde.
27 ocuklarda depresyon: Kovacs, a.g.e.
28. Maria Kovacs ile yaptm grme, The N e w York Times (11 Ocak 1994).

433
2i9!fDeprfesif> cfcuklartn ss'yl1vdvduys^& akifidar^gefi1 kalmas: M ana
K'vc^ v-'DYftf :Godstrti)rfCdlriiHve'i!n d ! Social Development of
D ep ressed itohildffen n'dLAdles'entk//durna/ o f the A m erican A cadem y
O f C h ild ad>dol^tnt'Psf6hidtrj>TfA?cy\s 1991)..
30.' aresizlik le depresyoh'yJhf Weiss ve bk., Control-related Beliefs and
'Self-reported Depressive Symptoms in Late Childhood, Jo u rn a l o f the
A bnorm alPstyc'hS 'logy, say 102 (1993).
3 ). ocuklarda ktmserlik ve depresyon: Judy Garber, Vanderbilt
niversitesi. Bkz. rnein, Ruth Hilsman ve Judy Garber, A Test o f the
Cognitive Diathesis Model o f Depression in Children: Academic Stressors,
Attributional Style, Perceived Competence and Control, J o u rn a l o f
P ersonality a n d Social P sychology , say 67 (1994); Judith Garber,
Cognitions, Depressive Symptoms, and Development in Adolescents,
iJdurnal o f A b n o rm a l P sychology, say 102 (1993).
32. Garber, Cognitions.
33. Garber, Cognitions.
34. Susan Nolen-Hoeksema ve bk., Predictors and Consequences o f
Childhood Depressive Symptoms: A Five-Year Longitudinal Study,
J o u rn a l o f A b n o rm a l P sychology, say 101 (1992).
351 Depresyon orannn yarya dmesi: Gregory Clarke, Oregon niversitesi
Salk Bilimleri Merkezi, Prevention o f Depression in At-Risk High
School Adolescents, Amerikan ocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akadem isine
sunulan tebli (Ekim 1993).
36. Garber, Cognitions.
37;_Hilda Bruch, Hunger and Instinct, J o u rn a l o f N ervous a n d M ental
Dis'ease, say 149 (1969). The G olden C age: The E nigm a o f A norexia
N&ritosa (Cambridge, Ma: Harvard University Press) adl ufuk ac kitab
1978e kadar baslmamtr.
381'Yenie bozukluklar almas: Gloria R. Leon ve bk., Personality and
Behavioral Vulnerabilities Associated with Risk Status for Eating Disorders
... j n Adolescent Girls, J o u rn a l o f A bn o rm a l P sychology, say 102 (1993).
39 Kendini iman hisseden alt yandaki ocuk Ottawa niversitesinden
' 'pedagog Dr. William Feldm anm bir hastasyd.
40. Sifneos tarafndan kaydedilmitir, Affect, Emotional Conflict, and
ad Deficit.
41cB ein dlanmasnn yks, Steven A sher ve Sonda Gabrielin The
biSoelal World o f Peer-Rejected Children, San Franciscoda Amerikan
'i'Eitim Aratrmalar D em einin yllk toplantsnda sunulmu olan
tebliden alnmtr (Mart 1989).
42. Sosyal olarak dlanan ocuklarda okulu brakma oran: Asher ve Gabriel,
t ' The-Social World o f Peer-Rejected Children.
43., ^pplerfrpln^ay^,;Qu(la?^r,togusa} ^.etediljindekijizayflikla>Slili
bulgular, Kenneth,I)p4ge-,ye:''Esthef.FpldmanhnSocilnGognitiori and
Sociometric Status, Ijalllya^tsudajtaltnntu.tnStevenAsherve-'Johh
, iojp, der^, jP%er R,ejjicw-\n hildbffdfl (New \(prk; CambridgeDiiversity
. Rrcss,.1990). / blcfrA tasey uJljiiri ncifabjA jm /jn') n: 'N.ji:;;. .
44., Empryj.py/epye bk>r'fk>!Wg!W\Fp.UPV!p.'DfEarly-DetectediVlnerable
Children, Journal o f Clinical and Consulting Psychologysstkyx AX {!?>).
4S- Ep jyj.piikadalaryp ^}atlWa,fi'?efffiyPJ'keiye tev.ejAsher,ffFriendship
I ^fiypstj^n^iG jpup^ppeptenqei;ap!d S,Qejal(Dialisfaction;in Childhood,
Amerikan Eitim A ratrm alan D em einin yllk toplantsnda isnulan
itebli,; Bost,pn,(.l 99P);.y
46.:jSolsyalHbakrndan,;4tlanm)iQqoklara rhb.erlikbSteyen Ashenve'.Gradys
Williams, Helping Children WithQufciiEriends.rm iH o m e;,arid School
C9ptext,.bah k h yaz^ hilprert^,p.ciallXcve.lQptnent:?Infoiinatioh fo r
Parents, and Teqchgrs (^ rk a n a p n d Champaign;.University lofilHihois Press,
187-) adheserde.
4,7(-,J3pnj?e,ri ^ppujap.j,,Stephen,, ]^o,wjekii,\ AliRetnediationr-for! N onverbal
Processing Deficits, yaynlanmam metin, Duke University!; 1989).*
48..,Bete;, .ikisi r,a r jk.ij:,, >I?gil.e,;./Prpjesi:[:)tarafndan,.^Massachusetts
piyersiteindp .yapijlp; aratrmadan | The-jDaily./Hampshire G a zettede
sz edilmitir,(13. ,K asm 1,9^33
4.., F av aca irnekv S a y la p ^ a ry ^ M lk jahi; Okulunun Alkol .almalar'
Kolej i.ypneii, R iy a y Wfis.lPrtldari; ahnrnt.S-(Austo4i l 994).
50. Daha ok kadn sarho plpak .iin iiyorrive? teeayz>'.riki: Coluribia
myersitesj jBarnllky M ad d eB a m h h M e rk e z ilin raporu.(Mays
1 9 9 3 ).............................................
5J ;Pljme ygl, aan,n^deh,lr:; A lap;M 4rfetyAnJBrikanBsikolojilDerneinin
yjhk toplapt)(pada,viflulah .rappr (& f) 9ti9 ).
5J2, Alk.pji^rpypkokajn hairoldlihakkffldaki bplgulariUlusl; Madde v e Alkol
. BatnlJi; ,nati,tsp;pflR; EtjyplpjtoAratrm.arBlindedgrevdeki
bakan Mpyer; ,l.ant4an,ahnpo)!r,
53. Sknt-ve madde bamll: Jeanne, .Tchaony.lnitiatin/bf.Substance
is /A t e f f l; sa>!b#!(49$M<)i
54. Ralph,Tarter.,yapjj gptWSWi Tfy&W&Mifork/Ttihes-(2:6:Nisn 1990).
55. Alkoliklerin oullarndaki gerilim dzeyi: Howard Moss.yVe bkhlhPlama
:GAB A dike Activity jn.Respopse^g iEthanol .ChaUene in M en at High R isk '>
for AlcohohsmV BiologicalPyghigty.j&yylJ (6) (M art 1990);
56. Alkoliklerin oullarnda ftontaklobfieksiklikleriiPhilipiHardeh ve:Robert
PihU C ognitive.Function... Cardiovascular, Ractiuity^and Behavior' iri<1
Boys, at^HjghRikj orjA lcoholj.m JV f/pa^/t^dnom a/Rjyc/o/ogy, say
104(1995).

4.35
57. Kathleen Merikangas ve bk., Familial Transmission o f Depression and
Alcoholism, Archives o f General Psychiatry (Nisan 1985).
58. Yerinde duramayan ve fevri alkolik: Moss ve bk.
59. Kokain ve depresyon: Edward Khantzian, Psychiatric and Psychodynamic
Factors in Cocaine Addiction, balkl yazs Arnold Washton ve Mark
Gold, deri., Cocaine: A Clinician's Handbook (New York: Guilford Press,
1987) adl eserinde.
60. Eroin bamll ve fke: Harvard Tp Okulundan Edward Khantzian
ile tedavi etmi olduu 200den fazla kadar eroin bamlsyla ilgili bir
grmeden.
61. Daha fazla sava almasn: Bu deyi bana Yale ocuk Aratrmalar
M erkezindeki Sosyal ve Duygusal renmeyi Gelitirme fbirliinden
Tim Shriver tarafndan nerilmitir.
62. Yoksulluun duygusal etkisi: Economic Deprivation and Early Childhood
Development ve Poverty Experiences o f Young Children and the Quality
o f Their Home Environments." Greg Duncan ve Patricia Garrettm her
ikisi de bulgularn Child D evelopmentta makalelerde tarif etmilerdir
(Nisan 1994).
63. Dayankl ocuklarn zellikleri: Norman Garmezy, The Invulnerable Child
(New York: Guilford Press, 1987). Zorluklara ramen gelien ocuklar
hakknda The N ew York Timesda yazdm (13 Ekim 1987).
64. Ruhsal rahatszlklarn yaygnl: Ronald . Kessler ve bk., Lifetime
and 12-month Prevalence o f DSM-III-R Psychiatric Disorders in the U.S.,
Archives o f General Psychiatry (Ocak 1994).
65. A m erikada cinsel tacize maruz kaldklarn dile getiren erkek ve kzlarn
says Ulusal Salk Enstitsnn iddet ve Travmatik Stres Blm nde
grevli M alcolm Browndan; kantlanmam vakalarn says ise ocuklarn
Tacizini ve hmalini nleme Ulusal Komitesinden alnmtr. ocuklar
zerinde yaplan ulusal bir aratrmada, belirli bir yl iinde kzlar iin
yzde 3,2; erkekler iinse yzde 0,6 orann bulmutur: David Finkelhor ve
Jennifer Dziuba-Leatherman, Children as Victims o f Violence: A National
Survey, Pediatrics (Ekim 1984).
66. Cinsel tacizi nleme programlan hakknda ocuklarla yaplan ulusal anket
New Hampshire niversitesinden sosyolog David Finkelhor tarafndan
gerekletirilmitir.
67. Cinsel tacizde bulunanlarn ka tane kurban olduu, Ulusal Salk
Enstitsnn iddet ve Travmatik Stres Blm nden psikolog Malcolm
Gordon ile yaplm bir grmeden alnmtr.
68. W.T. Grant Okula Dayal Sosyal Beceriyi G elitinne-Konsorsiyum u,
Drug and Alcohol Prevention Curricula, in J. David Hawkins ve bk.,
Communities That Care (San Francisco: Jossey-Bass, 1992).

436
69. W.T. Grant Konsorsiyumu, Drug and Alcohol Prevention Curricula, s.
136.

16. Ksm: Duygularn Eitilmesi

1. Karen Stone McCown ile yaptm grme, The New York Times (7
Kasim 1993).
2. Karen F. Stone ve Harold Q. Dillehunt, S e lf Science: The Subject Is M e
(Santa Monica: Goodyear Publishing Co., 1978).
3. ocuklar iin Komite, Guide to Feelings, S e co n d Step 4-5 (1992), s.84.
4. ocuk Geliimi Projesi: Bkz. rnein Daniel Solomon ve bk., Enhancing
Childrens Prosocial Behavior in the Classroom, A m erican E ducational
R esearch J o u rn a l (K 1988).
5. Okul ncesi programlarn yararlan: Yksek Erimli Eitim Aratrmalan
Vakfnm raporu, Ypsilanti, Michigan (Nisan, 1993).
6. Duygusal zaman planlamas: Carolyn Saami, Emotional Competence:
How Emotions and Relationships Become Integrated, R. A. Thompson
derl., Socio em o tio n a l D evelopm ent/N ebraska Sym posium on M otivation,
say 36(1990).
7. lkokula ve orta okula gei: David Hamburg, T o d a y s C hildren: Creating
a F uture f o r a G eneration in C risis (New York: Times 43ooks,1992).
8. Hamburg, Today's C hildren, s. 171-72.
9. Hamburg, T o d a y s Children, s. 182.
10. Linda Lantieriyle yaptm sylei, The N e w York Times (Mart 3, 1992).
11. Birincil nlem olarak duygusal okur yazarlk programlar: Hawkins ve bk.,
C om m unities That Care.
12. lgilenen topluluklar olarak okullar: Hawkins ve bk., C om m unities That
Care.
13. Hamile olmayan kzn yks: Roger P. Weisberg ve bk., Promoting
Positive Social Development and Health Practice in Young Urban
Adolescents, M.J. Elias, derl., S o cia l D ecision-m aking in the M iddle
Sch o o l (Gaithersburg, MD: Aspen Publishers, 1992).
14. Karakter oluumu ve ahlaki davran : Amitai Etzioni, The Spirit o f
C om m unity (New York: Crown, 1993).
15. Ahlak dersleri: Steven C. Rockefeller, John Dewey: R eligious F aith a n d
D em ocratic H um anism (New York: Columbia University Press, 1991).
16. Bakalarna kar dzgn davranmak: Thomas Lickona, E ducating f o r
C haracter (New York: Bantam, 1991).
17. Demokrasi sanatlar: Francis Moore Lappe ve Paul Martin DuBois, The
Q uickening o f A m e rica (San Francisco: Jossey-Bass, 1994).
18. Karakter gelitirme: Amitai Etzioni ve bk., C haracter B uilding f o r a

437
Democratic, Civil Society (Washington,' DC The Communitarian Network,
1994).
19 Cinayet oranlarnda yzde lk art: Murders Across Nation Rise by 3
Percent, but Overall Violent Crime IS'Downv fihe New Yhk-Times (Mays
2, 1994).
20. Genlik sularnda srama: Serious Cfrimes'b'y Jvemies Soar, A ssociated
Press (Temmuz 25, 1994).

Ek B: Duygusal Zihnin zellikleri

1. The New York TimesAn pek ok kez Seymour Epsteinn deneyimse!


bilinalt modeli zerine yazdm ve bu zetin biiyk bir ksm onunla
yaplm pek ok syleiden, bana yazm olduu mektuplardan, Integration
o f the Cognitive and Psychodynamic Unconscious (American Psychologist
44 (1994)) adl makalesinden ve Archie Brodskyyle birlikte yazm olduu
You're Sm arter Thau You Think (New York: Simon (Schuster, 1993) adl
kitabna dayanmaktadr. Onun deneyimsel zihin modeli benim duygusal
zihin modelim e esin kayna olmusa da, yonm bana aittir.
2. Paul Ekman, An Argument for the Basic Emotions, Cognition and
Emotion, say 6, 1992, s. 175. Duygular birbirlerinden ayran zelliklerin
listesijbiraz daha uzundur, ancak bunlar bizi bu kitapta ilgilendirenlerdir.
3. Ekman, a.g.e., s. 187.
4. Ekman, a.g.e., s. 189.
5. Epstein, yine, a.g,e. 1993, s. 55.
6. J., Toobey .ve. L.,,Cosmides, The Past Explains the Present: Emotional
Adaptations and the Structure o f Ancestral Environments, Ethology and
Sociobiology 11,,4,18-19.
7. Her duygunun kendi biyolojik modeli olabilecei aikr gibi grnse de,
duygunun pskofizyolojispi inceleyenlere yle grnmemitir. Duygusal
uyarlmann her duygu .iin temelde ayn m, yoksa ayr m olduu (ayr ayr
modellerin karlabilecei) .konusunda olduka teknik bir tartma devam
etmektedir. Tartmann ayrntlarna girmeden her ana duygu iin zgn
biyolojik,modellerin bulunduuna inanan tarafn tezini sundum.

438
DANIEL GOLEMAN

DuygusalZ tk unyam n

DANIEL GOLEMAN

BAINDA
DUYGUSAL vvSfN
ZEKA LDERLER
DANIEL GOLEMAN
Duygusal Zek.'run ya za n ~

RICHARD BOYATZIS
ANNIE McKEE

D ttyp iu ! ZafcfVw yazan

DANIEL GOLEMAN

SOSYAL
ZEK
thliA N tlifK lLH R lK tN Y t N l B iIM t

439

You might also like