You are on page 1of 134

Georges Perec _ Kaybolu (La Disparition)

Tarayan - kitappiri

Kaybolu (La Disparition)


Georges Perec

(Arka Kapak)
Georges Perec, Fransizcanin en ok kullanlan sesli harfi olan "e"yi kullanmadan bir roman
yazd: La disparition. ikinci mucize:
Cemal Yardmc, bu roman "e" harfini kullanmadan Trkeletirdi: Kaybolu. Kaybolu, ilk
yaymland 1969 ylndan bu yana kstlamann kanlmaz olarak yoksullatrd kuru bir
anlat olarak karlanmad hi! Dil oyunlar, armlar, konusunu ba kahraman yapan
kurgusuyla bir yaznsal bayapt; doludizgin hayal gc, insafsz mizah duygusuyla bir
solukta okunacak bir roman olarak kabul grd, ikinci Dnya Sava'n, anasnn, Babasnn
kayboluuna tank olan bir
ocuk olarak yaayan yazar, hayatna damgasn vuran boluu bu olaanst romannda bir
harfi ortadan kaldrarak yanstr. Ama daima yapt gibi, hznn cokulu bir mizahla sarp
sarmalayarak, ac olan gln, anlamsz olan kurgusal klarak, skntlarndan oyunlar
kararak
aa vurur bu boluu. Bu paradoksal yaklam batan sona romana sinmitir. Bir adan has
yazndan yana olanlarn tad alaca bir yaznsal oyundur bu yapt, bir baka adan ho bir
fantastik komplo yksdr. Bir bakma bir tr "roman-kart" romandr.
Kaybolu, orijinal lgnla layk, aslna aa yukar szck szck sadk bir uyarlamayla
bu topraklarda, Ayrnt Yaymlar1 nda.
"Bu kitapta canalc ortak noktaya sahip saysz szck kullanlamamtr: Kaybolu'da,
'altnc harfin' romana hi szmayaca bir yap kurmutur yazar. Byk paradoks: ok sk
karlalan bir harfin asla okur karsna kmayaca bir roman yazmaya soyunan yazarn
adnda drt posta o harfin bulunmas. Daha byk paradoks: nanlmas g bir n kuraldan
yola km olmasna karn, romancnn son yarm yzyln bayaptlarndan birini
yaratmas. Kaybolu, harfin sayyla arpt, sfrla sonsuzun birbirini hrpalad bir yaz
okulunun, Oulipo'nun doruk noktalarndan biri. Kaybolu lirik, akl dolu, hinoluhin bir
roman." Enis Batur.
Trkeletiren: Cemal Yardmc

GEORGES PEREC
KAYBOLU
Ayrnt: 400 Edebiyat dizisi: 142
Kaybolu Georges Perec
Trkeletiren Cemal Yardmc
Yayma hazrlayan Alev Ozgner
Kitabn zgn ad La Disparition
Editions Denoel /1969 basmndan evrilmitir.
O Editions Denoel, 1969
Bu kitabn Trke yaym haklar Ayrnt Yaynlar'na aittir.
Kapak illstrasyonu Sevin Alton
Kapak dzeni Arlar Kahraman
Dzelti Ayten Koal
Bask ve cilt Sena Ofset (0 212) 613 38 46
Birinci basm 2005 ikinci basm 2006
Bask adedi 2000 ISBN 975-539472-9
AYRINTI YAYINLARI www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr
Dizdariye emesi Sk. No.: 23/134400 emberlita-st. Tel.: (0 212) 518 76 19 Faks: (0 212)
516 45 77
Georges Perec
Kaybolu
AKINTI
Georges Perec: artc zgnlkteki yaptlaryla, anlat slubuna ve iire getirdii
yeniliklerle edebiyat dnyasnda ayr bir yer edinen Georges Perec, 7 Mart 1936'da
Paris'te dodu, 3 Mart 1982'de Ivry'de ld. Neredeyse tm yaam boyunca Paris'te
yaad. kinci Dnya Sava'na katlan babas 1939'da ldrld. Almanlar Fransa'y
yava yava ele geirirken, Perec akrabalar tarafndan krsal blgeye gtrld. 1942 yl
sonlarnda Paris'te kaybolan annesinin de daha sonra Auschwitz'de lmesiyle, alt yanda
ksz kald ve halasyla enitesi tarafndan bytld. Yahudi kkenli oluunu ve anne
babasn savata kaybetmesini hibir zaman aka irdelemese de, bunlar yaptlarnda
alttan alta her zaman var olan unsurlar oldu.
Perec eitimini tamamladktan sonra, baz dergilere yazlar yazmaya balad. 1965 'te ilk
roman Les Choses. Une histoire des
annees soixante (1965; eyler-Altmh Yllarn Bir Hikayesi, ev.: Sevgi Tamg, Metis
Yay., 1998) ile Renaudot dl'ne layk grld. O tarihten itibaren birbiriyle hibir
benzerlik tamayan yirmiden fazla kitap yaymlad.
Perec, 1960'ta Raymond Queneau ve Franois Le Lionnais tarafndan kurulan, Paris
merkezli OuLiPo'nun (Ouvroir de Litterature Potentielle-Potansiyel Edebiyat Atlyesi)
yelermdeni. Italo Cal- vino, Harry Matthews, air ve matematiki Jacques Roubaud'nun da
yesi olduu, matematik, mantk ya da satran gibi baka alanlardan biimsel olarak
yararlanan, edebiyat bu alanlardan dn ald yeni yaplar ve rneklerle geniletmeye
alan OuLiPo'nun ban eken edebiyatlardan biri oldu.
Perec, romanlardan toplu apraz bulmacalara, denemelerden talamalara, iirlerden
szck oyunlarna eitlilik gsteren yaptlara imza att. Tersinir szler, evirmeceler, szck
oyunlar Perec'in yaptlarndan hi eksik olmad.
1969'da hi "e" harfi kullanmad La Disparition (Kaybolu) adl roman yazd.
Kaybolu bir adamn ortadan kayboluunun hikyesidir ve adamn kaybolduu dnyada "e"
harfi de kaybolmutur, ancak romann hibir karakteri dildeki yer deitirmelerin, ben-
zetmelerin, tahrif etmelerin ve byle bir evrenin boluu doldurmak iin giritii sonu
gelmeyen hilelerin farkna varmaz. Byle bir dnyada arkadalar Anton Ssliharf'i bouna
arar ve birer birer yok olurlar.
insann yaad ortam kefe kan Perec, kimi zaman sivri dilli bir alayclkla, kimi
zaman da takntl bir yntemcilikle romanlar yazd. zel hayat konusunda her zaman ketum
olsa da, yaptlar otobiyografik unsurlarla doludur. 1973 ylnda yazd La Boutique
Obscure, 1975'te kaleme ald W ou le souvenir d'enfance (W Ya da Bir ocukluk Hatras,
ev.: Sosi Dolanolu, Metis Yay., 2001), 1978'de yaymlanan Je me souviens, otobiyografik
zellikleri daha ne kan yaptlardr.
Perec'in en nemli yaptlarndan biri de, 1978'de yaymlanan ve Medici dl'ne layk
grlen La vie mode d'emploi'dv (Yaam Kullanma Klavuzu, ev.: smail Yerguz, Yap
Kredi Yaynlar, 2001).
Harflerle ve szcklerle oynamay ok seven Perec, dili neeli
bir oyun ve keif alanna, kaplar iire olduu kadar derin felsefi dncelere de alan bir
laboratuvara evirmitir.
Dier yaptlar: Quel petit velo guidon chrome auford de la cour? (1966), Un homme
qui dort (1967), Petit traite invitart la decouverte de I'art subtil du go (1969, Pierre Lusson
ve Jacques Roubaud ile birlikte; ncelikli Go Sanatn Kefetmeye aran Kk Kitap,
ev.: Kurtulu Diner, mge Kitabevi Yay., 1998), Les Revenentes (1972), Especes d'espaces
(1974), Ulceration (1974), Alphabets (1976), Les mots croises, precedes de considerations de
l'auteur sur I'art et la maniere de croiser les mots (1979), Un cabinet d'amateur (1979), La
Cloture et autrespoemes (1980),Recits d'Ellis Island, Histoires d'errance et d'espoir (1980),
Thetre I, La Poche Parmentier precede de L'Augmentation (1981).
lmnden sonra, daha nce yaymlanmam ksa yaptlarndan yaplan derlemelerin en
nemlileri: Tentative d'epuisement d'un lieux parisien (1982), Penser classer (1985), "53
Jours" (1989), Beaux presents belles absentes (1974).
Cemal Yardmc: Kaybedenler cemaatindendir. Bu konumunu kimi zaman ii kaldrmad
ve etik bulmad iin, kimi zaman mkem- meliyetilii ya da dpedz tembellii
yznden yapamadklarna borludur. Bu yzden yaptklarndan ok yapamadklanyla
anlmak istemektedir.
Devrim (1976-1992), asal saylar veren formln kefi (1974- 1996), keman almak
(1982-1989), i dnyasnda zirveye trmanmak (1995-2002), ekolojik tarm (1999-), amatr
marangozluk (2002-) ve yaynclk (2003-2004) yapamadklarna birka rnek olarak
saylabilir.
Kalemini keskinletirmek amacyla yapt eviri almalar arasnda bu kitabn yan
sra, ngilizceden evirdii Ursula K. LeGuin'in Hep Yuvaya Dnmek (Ayrnt Yaynlar,
2002) adl yapt da bulunmaktadr.
Bu gnlerde kars alrken ilk romann yazmak zere eve kapanma mesleine atlmak
amacyla enerji biriktirmektedir.

Tarayan: kitappiri

KAYBOLU
Bir grlt bir soluktur uzaklara kaan turnalar gibi szlp uan bir karart (ki bir gcrty
rzgrlarla yaldzlard bir zamanlar) imdi akaklarnda kan
Olmasa birisi adm adm koan ardndan kirpii ok kurunlu ip kolunda kaskat Pusulasz
talihin bayla az tkal kr sar bolukta kalsa o plak saksaan
yok olann suskunluu artk duyulmasa kim anlard (bu yazya gml bir yasa (drtnala
kousunda bir aksama) arayp
bulmadan bulank akam pusunda) burada udur anlatlan (ana fikir, ana kayp) sanat
akrabadr sava narasna (nokta)
J. Roubaud
nsz
Daha sonra anlalaca gibi, burada,
korkun kargn balangc anlatlr *
kardinal, bir haham, bir farmason amiral, Anglosakson bir holdingin oyunca olmu
sradan politikac, alktan lm riskinin ortaya km olduunu radyo konumalaryla,
ardndan da duvar ilanlaryla halka duyurdular. Balangta onlara kulak asan olmad. Gya
btn iddialar yalan, dolan, saptrmayd. Ama kamuoyunun kulana kar suyu kamt artk.
Bir cop ya da bir sopayla silahlanmayan kalmad. Patronlara, parababalarna, iktidara kfr
yadran halkn, "Az" haykrlar drt bir yan sard. Ortalk komplocu, kkrtc
kaynyordu. Polis, hava karardktan sonra sokaa kam- yordu. Macon'da bir zabta
saldrya urad. Racamadour'da bir stokunun mal yamaland. Yamaclar tonbal, st,
kilo kilo ikolata, uval uval msr bulmutu, ama tamam kullanlamaz du-
ramdayd. Nancy'nin ortasnda bir drtyol aznda kurulan giyotin, bakanlk brolarnda
alan yirmi alt mdrn cann ald; ardndan iktidardan yana tavr almakla sulanan bir
basn kuruluunun binas yakld. Drt bir yanda ambarlar, silolar, maazalar soyuldu.
Daha sonra Arap, Yahudi ya da imali Afrikal olanlara kar saldrlar balad. Drancy,
Livry-Gargan, Saint-Paul, Villacoublay, Clignancourt kasabalarnda Yahudi kymlar
yapld. Ardndan da bir hi uruna silah altndaki birka garibann canna kyld. Kal-
drmda, bir soytarnn yataanyla bir vuruta boyunu ksaltt polis mdrnn son duasm
yapmaya alan bir papaz yamann suratna tkrld.
nsanlar bir kangal sucuk iin abisini, bir simit iin amcaolu- nu, kzarm bir dilim iin
komusunu, bir lokma iin tanmad birini vurmaya hazrd.
6 Nisan Sal gn sabaha kar yirmi dokuz noktaya konulan plastik patlayclarn infilak
Paris'i sarst. Uaklar Orly Hisar'n bombaladlar. Alhambra cayr cayr yanyor, Institut
duman olmu, ttyor, Hopital Saint-Louis kl olup gidiyordu. Montsouris Park'ndan
Nation'a kadar ayakta kalan duvar yoktu.
Bu kstah saldr karsnda bocalayan, ortam yumuatmay baaramayan iktidar,
kartlar tarafndan Palais Bourbon'da aalayc alaylar, sulamalar, hatta kfrl, svgl
konumalarla topa tutuldu. Bu arada, bir yanda, Orsay Rhtm'nda yirmi inzibat l-
drlyor; br yanda, Latour-Maubourg'da bir balknn kovasndan bir hamsi aran, ama
kaamadan yakalanan bir Hollanda konsolosu taa tutuluyordu. Bir yanda Wagram'da, birka
kuru iin yalvaran bir garibana a olmann kibarlkla badamadn anlatmaya kalkan,
paas ibriim oyal bir marki batan aa kana bulanana kadar dvlyor; br yanda
Raspail'da sar kllarla kapl iriyan bir Viking, boynundan kan szan topal bir ata binmi, ho-
lanmad adamlar oka tutuyordu.
Alktan ldran bir onba, ald bazukayla taburunda kim varsa tamamn ldrd.
Onba kamuoyu basksyla bir anda bakomutanla atand. Ancak hzl yaam,
bakomutanla atanmasndan az sonra kskan bir kurmayn ba altnda son buldu.
Halsinasyonlara kaplan hnzrn biri Faubourg Saint Martin'in yarya yakn bir ksmn
napalmla sulad. Lyon halknm bir milyonu kuruna dizildi. ou iskorbit ya da tifs
hastalklarndan mustaripti.
Hibir aklama yaplmakszn, budala bir zabta araclyla barlarn, pavyonlarn,
bistrolarn kapsna mhr vuruldu. Bu olayn ardndan aln yan sra susuzluk da balad.
Dahas, mays ay mthi bunaltcyd: Ak alanda duran bir otobsn bir anda tutuup
yanmasna yol aan kavurucu havada, yayalarn onda dokuzu scak arpmasndan
baylyordu.
O sralarda, tarihi bir kalkan alp krs gibi kullanan bknn biri ahalinin kanna girdi.
Halk onu orackta kral olarak tahta oturttu. Tantanal bir ad almas iin yaygara kopardlar.
Halk srarla onun XIX. Fantoma adn almasn istiyordu. Ama o adnn III. At- tila olmasn
buyurdu. Ad konusunda anlaamaynca adam aa indirip bayltana kadar yumrukladlar.
Salan birini XXIII. Fantoma olarak adlandrdlar. Bir ta, srmal bir kaftan, altn kabzal bir
asayla donatp, omuzlarnda Krallk Saray'na tadlar. Ama zavall salan talihi bu kadarla
snrlyd. Kabna samayan bir kabaday, "Kahrolsun diktatr, vurun arkadalar" narasyla,
grtlana usturay saplad. Gmld antkabir, akn bir komando tarafndan art arda
dokuz gn boyunca saldrya urad.
Daha sonralar bakalar da ortaya kt: Bir kral, bir voyvoda, bir padiah, bir raca,
Romulus, dokuz Alaric, alt Atatrk, dokuz Mata-Hari, bir Caius Gracchus, bir Fabius
Maximus Rullianus, bir Danton, bir Saint-Just, bir Pompidou, bir Johnson (Lyndon B.), ok
sayda Adolf, Mussolini, alt arlman, bir Washington, annda bir Habsbourg'un itirazyla
karlaan bir Othon, bir bana on dokuz Pasionaria'nn, yirmi Mao'nun, yirmi dokuz Marx'in
(biri Chi- co, Kari, alts Groucho, on dokuzu Harpo) canna kyan bir Aksak Timur.
Bir Marat, kamu yarar adna btn hamamlar kapattrd, ama bir Chariot Corday onu
ykand banyoda ldrd.
Artk iktidarn zl kanlmaz olmutu: gn sonra An- jou Rhtm'na
konulanm bir tank, iktidarn tutunduu son s
nak olan Sully-Morland Hisan'n topa tutuyordu. Bir zabta, ak bir bayrak sallayarak hisarn
atsna trmand. Kamu iktidarnn kaytsz artsz silah brakmaya raz olduunu, asayii
salamak iin bizzat alacam mikrofondan duyurdu. Ancak bu son aba da boa kt.
arya kulan tkayan koca tank uyarsz, duyumsuz hisar havaya uurdu. Bu olayn
ardndan, garnizonun btn iktidar sunduu dangalan talimatyla olaanst halin ilam
daha da vahim bir durum yaratt.
bsbtn rndan kt. Vara yoa adam ldrlyordu. lkin tokalalyor, sonra
grtlaklalyordu. Toplu tama aralarna, kamyonlara, posta arabalarna, yatakl vagonlara,
ticari tatlara, faytonlara, kanlara pusu kuruluyordu. Bir poliklinik saldrya urad.
Yatanda yatan, parman oynatamayacak durumda bir ar hasta kabaral krbala
kamland; romatizmal olak bir gariban akana dayanan bir tabancayla vuruldu. Asgari
yalanc sa armha akld. Bir akamcy arapta, bir kimyacy amonyakta, bir
kamyoncuyu mazotta bodular.
Kk yavrucuklar yakalayp kaynar kazana atyor, tarallar canl canl yakyor,
avukatlar aslanlara frlatyor, papazlar kurbanlk koyun gibi grtlaklyor, daktilo kzlar gaz
odasna yolluyor, frnc raklarn bouyorlard. Palyaolar, garsonlar, orospular, oduncular,
matbaaclar, davulcular, doulular, tarmclar, balklar, soylular, sokak ocuklar,
astsubaylar da bu kymlardan paylarm aldlar.
Yamalama, ifal, katliam gnlk, sradan olaylar olmutu. Ama daha da kts uydu:
Bayalama, hainlik, alaklk da diz boyuydu. Artk bir bakasna inanmak imknszd.
nsan can dostundan kukulanr, komusuna kin duyar olmutu.
Anton Ssliharf
F2N/Kaybolu
Burada, bir zamanlar yazdmz bir romandaki gibi ml ml uyuyan bir adam
anlatlr *
Aton Ssliharf'i uyku tutmuyordu. I yakt. Saat yarma yaknd. Oflayarak doruldu,
yastna dayanp oturdu. Bir roman ald, at, okumaya koyuldu. Ama okuduunu
anlayamyordu. Karmakark bir laf salatasna bakyor gibiydi. ki satrda bir anlamn ka-
ramad bir szck karsna kyor, taklp kalyordu.
Roman yatana brakt. Lavaboya gitti. Islatt bir havluyla alnn, boynunu sildi.
Nabzmn hzl atlarn duyar gibiydi. Scaklamt. Cam ap karanla bakt. Hava
lkt. Bouk bir uultu vard. lm anndan daha ar, alarm anndan daha srarc, byk
ayin anndan daha bouk bir ann vurularm duydu. Saint-Martin Kanal tarafndaki
prtya baklrsa, orada bir mavna yol almaktayd.
Camn kanadna mavi vcutlu, sar kuyruklu bir hayvan konmutu. Bit ya da
tahtakurusundan ok karncay andran yaratk, bir buday tohumu tayarak trmanyordu.
Bir aplakta onu cama yaptrmak iin yaklat, ama hayvan havalanp karanla kart.
Parmayla camn ahap kasasnda bir mar ritmi tutturdu.
Dnp duvara gml buzdolabn at, souk st kard, koca bir tas dolusu iti. Biraz
yatmt. Koltuuna oturdu. Yannda duran haftalk bir yayn alp dalgn dalgn kartrd.
Bir puro yakt. Kokusunu itici bulmasna karn sonuna kadar iti. ksrd.
Radyoyu at. Bir Kba-Afrika havas, ardndan bir arliston, sonra bir tango, daha sonra
bir fokstrot, daha sonra da bir vals aranjman alnd. Bunlarn ardndan arklar balad:
Dutronc, Lanzmann'm bir arksn; Barbara, bir Aragon madrigali, Stich- Randall, Aida'dan
bir arya okudu.
Bu arada uyuklam olmalyd, nk radyonun "imdi, srada gnn olaylar"
duyurusuyla irkilip uyand. Hi mhim bir olay yoktu: Valparaiso'da bir kprnn kullanana
alnda yirmi dokuz kii lmt; Norodom Sihanuk, Z:rih basn toplantsnda
Washington'a gidiinin sz konusu olmadn aklamt; Pompidou, ii rgt
bakanlarna bir toplumsal uzlama ars yapm ama baarsz olmutu. Biafra'da rk
atmalar balam, Conakry cuntas mutlak iktidarn halka duyurmutu. Bir tayfun
Nagasaki'yi vuruyordu. Amanda ad taklan bir kasrga Tristan da Cnha'ya yaklat iin
ahali kargo uaklaryla frtnadan uzaa tanyordu.
Roland-Garros'da, Darmon'a kar oynad Davis Kupas man Santana alt-, bir-alt,
-alt, alt-iki, alt-drt kazanmt.
Radyoyu kapad. Halya uzand. Bir soluk alp jimnastik yapmaya koyuldu, ama bacan
daha altnc kaldrnda yorgun dt. Bacaklar tutulmutu. Oturdu. Bkkn bkkn gzn
dikip halnn kvrmlar arasnda bir grnp bir kaybolan garip grnty yakalamaya
abalad:
Grnt arada rada, ksack bir izginin ortasndan bld, ulan tam kavumayan bir
yuvarlak biimini alyordu: G harfinin aynadaki yansmasn hatrlatyordu.
Ya da ak kda ak boyayla izilmi, saydam bir sisin ardnda
bal bir mzrak tutan kibirli bir kral klna brnyordu.
Ya da bir an iin, yatay izgi, gz doyurmayan bir taslak olarak grnyordu: arpc
kntlar, hayal gcnn lzumsuz bir taklasyla srtkan bir adamn parmana
dnyordu.
Ya da zambak gibi apak srtnda kara halka bulunan bir ya- banarsnn ar ar
uuunun havada brakt izin grnts bir anda baskn kyordu.
Hayal gc artk zincirini koparmt. Dalgn dalgn halsna bakyor, gzn alamyordu.
Baktka, dokuz, on, yirmi, otuz farkl biim, gz alc ama arl olmayan taslaklar, tutarsz
gz aldanmalar, karanlk bin bir figr ortaya kyordu; bunlar kafasnda yan yana koymaya,
sralamaya alyor; aralarndan syrlp karak btn kukulan ortadan kaldracak, anlam
apak bir sinyal yakalamaya urayordu. Oysa aykr kvrmlarn arasnda btn grd bir
sr kusurlu taslakt. Bunlarn tm ana hatlarn kafasnda oluturmaya alt bir ilk
taslan kuruluuna katkda bulunuyor, ancak dilinin ucundaki bu tasla bir trl aa
karamyor- du:
Sanki bir l, haylaz bir sokak ocuu, bir nlnn fotoraf;
sanki bir buza, apal bir ahin, yuvasnda kulukaya yatm minik bir ku;
sanki romatizmal imi bir parmak;
sanki bir arzu;
ya da sanki Yunus'a kstaha kafa tutan, Kabil'i yakalayan, Ahab'n akln bandan alan
koca bir balinann ktcl gz: Canl bir tohumun aa vurulmas tabu olan bakalamlar,
kaybolmu, ama yokluu daima duyumsanacak bir bilginin, bir gcn sanda solunda
dolanan, asllarn aratan taklit kopyalar.
Kzmaya balamt. Haldaki grnt cann skyordu. D gc rn yanlsamalar
ynnn altndaki dm noktasna, o tanmsz tohuma parmayla dokunacak gibi oluyor,
ama tam da o an onu yitiriyordu.
natla, srarla abasn srdryordu. Zihnini kaptrd bu sihrin altndan bir trl
kalkamyordu. Sanki halnn dokusunda, bir ipliin atksnda, karanlk Alfa noktasn,
Kainat'n Sonsuzluu'nu
sunan Byk Btnlk'n yansmasn, usuz bucaksz bir manzaray douran balang
noktasn, nlan yutan dipsiz kuyuyu gryor; o ipliin izini srp tanmad bir alanda,
olaanst kylarda, kvrml yollarda, sarmal patikalarda dolayor, lakin asla onu kuatan
duvarlar, surlar aamyor, hapsolduu alann dna ka- myordu.
Hayal gcn amaszca doludizgin koturarak, grp ayrtrmaya, grdn
adlandrmaya, sonra tmn bir romann ats altnda oluturup kurmaya uraarak, btn
bunlardan sklp sabrn yitirdii zamanlarda, aydnla kavuaca ilahi bir ann hayalini
kurarak, uzun halya km, dalgn, bitkin, afallam bir durumda bir hafta boyunca
kalakald.
Bouluyordu. Bir haritas, bir pusulas, yolunu aydnlatacak bir lambas yoktu, buna
karlk zmn yanma yaklatn, hatta ona arada srada srtndn duyumsamasna
karn bir hizaya sokamad yirmi tasarm vard: zm zaman zaman yaknlayor, ona
gz krpyordu: Tam anlayacak gibi olduunda (bir zamanlar anlyordu, daima anlamt,
nk btn bunlar o kadar bildik, sradan, olaan, o kadar malum gzkyordu ki...) anszn
tm karanla karyor, kayboluyordu: Yalnzca abuk sabuk bir laf kalabal, bir khinin
sayklamalar, kopuk kopuk bir fslt kalyordu arkada. Yalanc bir gndoumu. Sr dolu bir
yk.
Hi uyuyamyordu artk.
Buna karn akamlar bitki aylar, barbital, laudanum, haha z, afyon uruplar iip
yatana yatyor, Hint ii yorgann bana kadar rtyor, koyunlar sayp sayp duruyordu.
Bir an yatp uyuklamaya balyor, ama az sonra srayarak uyanyordu. Tir tir titriyodu.
O zaman, kafasna akl o saldrgan, o yapkan grnt ortaya kyordu: Ksa bir an, ok
ksa bir an iin biliyor, gryor, kavryordu.
Frlayp halsna atlyor, ama doru an daima karm oluyordu. Yakaladn sand
kayboluyor, ardnda yalnzca amacna ulaamam bir arzunun yaratt kzgnl, bilgi
aln doyurama-
nu olmann dourduu hayal krklm brakyordu.
Sonra ml ml uyumu bir adamn uyanklyla yatandan kyor, yryor, iiyor,
karanla bakyor, okuyor, radyo dinliyordu. Arada srada giyiniyor, kp dolanyor, bir
barda ya da bir biracda sabahlyor, ya da arabasna binip (iyi araba kullanamamasna karn)
amaszca dolayor, oraya, buraya gidiyordu: Chantilly ya da Aulnay-sous-Bois'ya, Raincy
ya da Limours'a, Orly ya da Do- urdan'a. Bir akam ta Saint-Malo'ya kadar uzand. gn
orada kald, ama gn boyunca hi uyuyamad.
Bir trl uyuyamyordu. Uyumak iin yapmadm brakmad: Puanl bir pijama, sonra
bir mayo, sonra bir fanila giydi, boynuna bir atk sard, svari amca olunun kaftann
kuand, ardndan rlplak yatt, ama bouna. Yatam asgari yirmi farkl tarzda yapt.
Trl trl yataklarda, katlanr yatakta, karyolada, somyada, ci- binlikli yatakta, uyku
tulumunda, divanda, hamakta yatt, hatta bir gn fahi bir fiyata btn bir kouu kiralad
ama hibiri olmad.
Yorgansz yatp dondu, halis ngiliz yn yorganlarn altnda scaktan srlsklam oldu,
kutyn hasrla karlatrd. Yzkoyun, srtst, oturarak, bada kurarak uyumaya
alt. Dant bir Hint fakiri ona ivili yatam sundu. Bir gurunun talimat uyarnca bir
yoga oturuunu da snad: Sa kolunu bandan ararak sol topuunu tutup uzun bir zaman
durdu.
Ama btn bunlar bounayd. Olmuyordu. Uyuklamaya baladm sanyor, ama
adlandramad grnt aklna taklyor, ruhunu kuatyor, drt tarafnda uuldamaya
balyor, onu bask altna alyor, bouyordu.
Ona acyan bir komusu, Cochin Salk Oca'nda bir doktora gtrd. Adm, sigorta
numarasn alp kaydm yaptlar. Harici bir kontrol, ardndan da bir radyografi iin onayn
aldlar. Sonra soru- yant fasl balad: Ans, sancs var myd? Az ok. Sorununu
aklayabilir miydi? Uyuyamyor muydu? Bir urup alm myd? Ya da bir kalp ilac?
Almt ama bir faydas olmamt. Arada bir gz aryor muydu? Yo, hayr. Ya dama?
Ara sra. Aln? Ha, al
n aryordu. Kulaklar? Kulaklar armyordu ama akamlar bir yabanans vzlts
duyuyordu. Bir balans m, yoksa bir yabanans m? Tam olarak bilmiyordu.
Uzun kzl favorisi, pml pnl tra, gzl, san puanl gri papyonu, tttrd alkol
kokulu purosuyla cana yalan bir adam olan kulak-burun-boazc iin bu kadar kfiydi.
Nabzn sayd, bir ucu kulaklarna bal bir tbbi aygt hastasnn vcudunda dolatrd,
azma yuvarlak bir ayna soktu, kulan ovalad, kulak zanna bakt, boazn, grtlan,
yutam, sa yandaki sinsn, kkdi- lini kurcalad. Kulak-burun-boazc iini iyi
yapyordu ama bir yandan da slk alyordu. Bu, Anton'un canm skt. Dayanamayp bard:
- Ah, ah, ah, canm yand...
Kulak-burun-boazc onu susturdu:
- Susun da uradaki radyografi cihaznn yanndaki yataa yatn bakaym.
Ssliharf'i parlak muamba kapl souk bir hasta yatana yatrd. farkl ayarla oynad,
sonra bir kolu aa indirip oday karartt, film iini zifiri karanlkta bitirdi, sonra klar
yakt. Ssliharf yatakta dorulamadan onu durdurdu:
- Durun, daha iimiz var. Kannzdaki toksin miktanna da bakmamz lazm.
Kulak-burun-boazc, farkl bir aygtm fiini takt, bir iridyum ubuu onun akana
dayad, sonra gidip, altndaki mknatsla bir rotordan g alan, st kan ak analizini
yapmaya yarayan saylarla kapl bir kadrann kapan at. Birtakm tulara basp kadrana
gz attktan sonra, purosunun ucunu srarak konutu:
- Tahlil sonulan ok kt. Aim sins kt tkanm, amak lazm.
Ssliharf srayarak bard:
- Amak m?
Kulak-burun-boazc ban sallad:
- Amak art, yoksa kupalazna yol aabilir.
Btn bunlar aka yapar gibi sylyordu. Ssliharf doktorun a
ka yapp yapmadn bilmiyordu, ama tabibin kara mizah cann baya skmt:
- Pis arlatan! Aslnda bir gz doktoruna bavurmalydm!
Kulak-burun-boazc uzlamaya abalad:
- Hadi canm, ok ok alt immno-transfiizyon sonra, yani bu hastala kar baklk
sahibi birinin kanndan alt birim aldktan sonra iimiz kolaylaacak. Ama imdi u tahlili
tamamlayalm.
Masasndaki zili ald. Mor i nlkl asistan kapdan kafasn uzatt.
-Rastignac, abucak Foch, Saint-Louis ya da Broca'ya ko. Saat on iki olmadan
phtlama durdurucu ann burada olmas lazm.
Sonra daktilodaki kza bulgularn yazdrmaya koyuldu:
- Ad: Anton Ssliharf. Dokuz Nisan tarihli konsltasyon bulgular. Adi burun aknts,
burundan grtlaa kadar olan ksmda, zamanla btn solunum yoluna yaylp byk tahribat
yapma ihtimali olan youn toksin kaynakl tahri, sa aln sins yollarnda tkanma, buradan
kaynaklanan smk salgs dilalt katlantsna kadar yaylm, grtlakta zamanla kupalazna
yol ama riski tayan bir iltihaplanma. Hastann salma kavumas, konuma gl ris-
kinin ortadan kaldrlmas iin, tkanan sins yollarnn almas lazmdr.
Ardndan Ssliharf'i yattrmaya koyuldu: Sinsn almas ok vakit almasna karn
basit bir iti. Ta XVI. Louis zamannda dahi tkal sinsn almas uadan bir uygulamayd.
Ssliharf hi kayg- lanmamalyd. Bir iki haftada salna kavuurdu.
Sonunda Ssliharf yatmaya raz oldu. Onu otuz yatandan yirmi dokuzunda umutsuz
vakalarn yatt bir koua yolladlar. Gl bir yattrc (Largactyl, Procalmadiol, Atarax)
alp yatt. Sabah, blm bakannn hastalar arasnda dolamasna ahit oldu. Ard sra
dizilmi doktor adaylar ordusu, azndan kanlar yutar gibi dinliyor, suratnda minik bir
glck ortaya ktnda kahkahay basyordu. Blm bakan ara sra hrldayan bir ar
hastann yatana yaklayor, hasta acyla yzn buruturana kadar koluna vurup duruyordu.
Ama mutlaka karsndakini umutlandran ya da
avutan bir laf buluyordu. Karn uf olmu bir yumurcaa bir ikolata sunuyor, kadnlara
glmsyordu. Daha vahim bulduu dokuz ya da on vaka iin yanndaki doktor adaylarna
aklamalar yaparak koyduu tany sylyordu: Parkinson, Zona, arbon, Sanlk, Doum
sonras komas, Czzam, Spazm, arpnt, Boyun tutulmas.
gn sonra Ssliharf'i alp, baka bir odaya tadlar. Il l bir ampuln altnda duran
bir yataa yatrp narkozla uyuttular. Kulak-burun-boazc burnuna sivri ulu bir ubuk
soktu: Burun yollarm izip yararak burun boluunun almasn salad. Sonra, Ob- radovi
ba kullanarak hzla bir oyuk at. Trp yardmyla oyuu bytt. Ardndan bir ngiliz
tarafndan sivriltip hazrlandktan bu yana, aydr kullanlmayan bir tla tkanklklar at.
Sins boluuna girip bisturisinin ucuyla habis bir mantanms ur kard. Artk iini
tamamlayabilir, dm dokusunu dalayabilirdi. Bunu da yaptktan sonra yorgunluktan bitap
dm asistanna dnd:
- Tamamdr. Oksidasyon normal gzkyor. ltihap falan da kalmad.
Bir tampon koydu, uzun bir katgt parasyla yaray dikti, bir ila srp sard. Sabaha
kadar travma ya da ok ihtimali vard. Mamafih, yara kabuk balayncaya kadar hibir sorun
kmad.
Bir hafta sonra, Ssliharf taburcu oldu. Hl iyi uyuyamyor olsa da strab azalmt.
Burada, insanlk d bir yazgnn acl bir
Robinson'un srtna ullan anlatlr *
Istrab azalm, ama gsz kalmt. Dizinin ba zlm gibi gn boyunca yatakta,
divanda ya da sallanr koltukta oturuyor, Aubusson halsnda grdn sand figr bir
kda izip duruyor, arada srada sanrlara kaplyordu.
Karanlk bir koridorda yryordu. Koridorun duvarnda maun aacndan bir kitap raf, rafta
da yirmi dokuz cilt vard. Daha dorusu yirmi dokuz cilt olmalyd ama srtnda "ALTI"
yazan (yazyor olmas lazm olan) cilt ortalkta yoktu. Ancak manzarada hibir sra- dlk
yoktu. Bir cildin yokluunu anlatan bir aralk, bir boluk ya da bir kart paras (National
Library azyla "a ghost") bulunmu
yordu. Daha da kafa kartrc olan uydu: Btnn sralan olmayan tanmlamyor, hatta
daha kts saklyor, gizliyordu: Bir cildin olmadn anlamak iin, bir bir saymak, bir utan
bir uca toplama, karma yaparak baknmak (bata "BR" var, sonda "YRM DOKUZ", ama
toplam cilt says bundan bir az; yani toplam cilt saysyla biri topla yirmi dokuz saysn bul)
lazmd. Var olmayan cildin "ALTI" numaral cilt olduu sonucuna varmak iin uzun uzun
toplama, karma, salama yaplmalyd.
Bir cildi alp amak istiyor (okumas srasnda, kr talih bir srpriz yapar da, ball bir
rastlantyla, yok olann tanmyla karlaabilir miydi?), ama yapamyordu; uzanyor ama raf
skalyordu. Raftaki yirmi dokuz cildin hangi kitab oluturduunu da bir trl
karamyordu: Bir an rafta kocaman bir okuma yazma kitab grdn sanyor, bir an sonra
Kuran', Talmud'u, Torah', ncil'i ya da tabu bir bilginin korkun bilanosunu karan bir
bayapt ay- rmsar gibi oluyordu.
Bir noksanlk vard. Hibir insann alglamad, bakmad, duymad bir boluk vard.
Biri unutulmutu. Kaybolmutu. Kaypt.
Ya da gnlk olaylara gz atmak iin sayfalar kartrdnda, yazlar, fotoraflar, ilanlar
arasnda bir yn artc balk grr gibi oluyordu:
PART YASAKLANDI PARS KIZILLARDAN ARINIYOR
Ambalajlarda artk ip, sicim, rafya yok,
YAASIN YAPIKAN BANT!
*
BORSADA NANILMAZ KARA PARA SKANDAL
Ya da durmadan abuk sabuk konuan, yoluna kanlara sama sapan bir nutuk atarak
dolaan, yal bir kan grnts aklna taklyordu: Kyn budalas; arkasndan
gllyor, kafasna ta
atlyor. Yaramaz bir ocuk, budalann paltosunun kuyruuna bir civciv balam. nk
zavall kak soluklanmadan lk la haykryor: "Milyarlarca, on milyarlarca yavru ku
ld!"
Ssliharf bu karabasann ardndan daima samaladm dnp homurdanmaya
balyordu. Ama bardaki adama dair bir sonraki sanrs daha da budalacayd:
Masaya oturan adam (ask suratl, hatta kavgac bir tavrla): Garson!
Garson (adam tanyarak): yi akamlar, buyrun komutanm.
Komutan (o srada sivil olmasna karn tannm olmaktan honut): yi akamlar yavrum,
iyi akamlar!
Garson (bir zamanlar akam dil kursuna yazlp birka laf kapmtr): What can I do for
you?
Komutan (az sulanarak): Bana bir bloody mary yap.
Garson (bir anda korkuya kaplarak): Nasl? Bloody mary mi?
Komutan (srarc): Doru anladn! Bloody mary!
Garson (sanclanm gibi): Burada... ondan... yapmyoruz...
Komutan (ayaa frlayarak): Nasl olur? Daha bir yl olmad, burada bardak imitim!
Garson (sarslarak): Artk... Artk... yok...
Komutan (kzgn): Hadi canm! Votkan yok mu!
Garson (dp yklaca srada): Var... ama... ama...
Komutan (az kpk saarak, lk la): Alt st biraz votka, birazck da, domat...
Garson (yar l, son bir abayla): Aaaaaaah Sus! Sus!!
Garsonun lm.
Komutan (basit bir saptama yapar gibi): Rigor mortis.
Ylp kalm garsonun ruhunu szlatan bir kfr savurup kar.
(Yukarda bir mizah duygusuna sahip olduu grlm olsa da) Ssliharf'in sanrlar ou
zaman bu kadar mizah ykl olmuyordu. Sanrlar kimi zaman akln alyor, ldracak gibi
oluyordu. rkilip havaya sryor, kaygyla gm gm atan kalbini dinliyordu. Kadn bal,
aslan vcutlu canavar saldracak myd?
Haftadan haftaya, aydan aya, sanrlarn ausu birikiyor, ama bir yandan da bu auya, bu
afyona, bu boucu boyundurua bamll sryordu.
Bir akam cama trmanmaya alp aa kayan bir karafatma hayali onu
tanmlayamad youn bir huzursuzlua bodu. Bu kara suratl hayvanda btn varln
sarsacak alnyazsn grd. Birka saat sonra yattnda Kafkavari dnm karabasanlar
balad. Yatanda gsn sktran tun bir zrhla, dorulmak iin tutunacak bir dayanak
noktas bulamadan rpnd. Soluk solua kald. Uluyarak alad, ama yardmna bir Allahn
kulu komad. Scak bast. Kll parmayla havalar trmalad. Ama apartmanda damlatan
bir musluun anlamsz tp tp dnda t yoktu. Durumunu kim biliyordu? Bugn ya da yarn
yardmna kim koabilirdi? Aza alndnda strabm yattracak bir szck yok muydu?
Boulur gibiydi. Gs yanyordu. Sinsi bir hastalk grtlam skyordu. mdat l
karmaya alt boazndan, ka ka yaknmal bir hkrk kt. Yz kasld, az
arpld, aim, boynu kr kr oldu. Cyaklamaya balad. Ban altndaki kurbanlk koyun
gibiydi. Topran altmda kalm gibi, soluk alamyordu. Bir bakar kr misali gz bolukta
bir noktaya taklp kalmt. Morarm kulandan akana kara bir kan szyordu.
rpnmas cansz bir hrltya dnt. Sa kolunda kan bir arkbanndan ara ara sar irin
fkryordu.
Kadidi kmt. Haftada dokuz on kilo zayflyordu. Kollar ubuk gibi kalmt. Gl
yz sararp solmutu. Dolgun yanakl, dolgun dudakl, dolgun gdl koca kafas p gibi bir
boyuna bal, durmadan sallanyordu. Gsn sarmalayp skan o boaylannn, o pitonun
insanlk d kskacndan bir an dahi kurtulamyordu. Arada bir omurgasndan,
kaburgalarndan, kalasndan ya da omzundan bir atrt kyordu. Artk konuamyordu da.
Daha sonralar lmnn yaklatn anlad. Hibir insan yardmna koamayacakt.
Hibir insan cann alan hastalnn farkna varmayacakt. Son soluunda onu rahatlatacak,
byk gnahndan onu arndracak bir papaz bulamayacakt.
Bulutlarn arasnda, ufukta dolanan bir akbaba gryordu. Yatann drt bir yannda sr
sr hayvanlar vard. Byk kara sanlar, cardonlar, ylanlar, yanlar, kurbaalar, iguanalar
av kokusu alp toplanmt. Bir kuzgun konacakt bana. Bir l akal barna atlmak iin
komaya balamt ta Sahra'da.
D gc ou zaman onu korkutsa da, ara sra gldrp oyalyordu: Bir akaln pazar
kahvalts, bir sann tayn ya da bir akbabann doyurucu sofras olarak son bulmak (bunu
mutlaka Malcolm Lowry'nin bir kitabnda okumu olmalyd) konuklarna ikramda snr
tanmayan Amphitryon'a yarar bir arzu olabilirdi.
Kafasn asl kurcalayan, marazi takntsyd. Kusursuz bir ipucu olmasa da daha salam
bir bak as, sisi biraz datacak bir rzgr aryordu.
(Apak karsnda olsa da) lm dnmyor, (apak alrnnda yazl olduunu anlasa
da) kara yazgy dnmyor; var olmayan, yasaklanm, ad konmayan, kaybolan
dnyordu:
Btn dnya normal, olaan, anlaml gzkyor, ama szcn, o saf tlsmn, o tuhaf
muskann altndaki sallantl snakta korkun bir kaosun yavaa vcut bulduunu, ortaya
ktn gryorum. Btn dnya olaan gzkyor, ama bir gn, bir hafta, bir ay ya da bir
yl sonra ryp yok olacak. nk bir yark var. Hi durmadan, adm adm hacmini artran
bir yank, usuz bucaksz bir unutu, dipsiz bir uurum, boluun istilas. Bir bir susacaz.
Alakay tam kavrayamasa da, bir zamanlar okumu olduu, Croix du Sud Yaynlan'ndan
km Isidro Parodi'nin, daha dorusu Honorio Bustos Domaicq'in yazd, yurdundan
srlm kaak bir paryann inanlmaz yazgsn anlatan bir romann ortasna dt
hayalini kurmaya koyuldu.
Onun da ad smail'di. Tahamml imknsz bir hastalktan mustarip, ssz bir adaya
dmt. lmn kysndan dnmt. Bir hafta boyunca bir maarada hayatla lm
arasna asl kalm, srnmt. Nabz duyulmaz olmu, stma kapmt. Yanm, soluk
alamam, takatsiz kalmt.
Ama bir haftann ardndan olaand gl yapsnn yardmy
la dorulabilmiti. Zayflamt ama lmn yzn grd maaradan dar srnp
kacak gc toplamt. lk i olarak susuzluunu dindirdi. Sonra azna bir palamut att,
ama annda tkrd. Zararl olanla olmayan ayrmas zaman ald. Kays sanarak topla-
dklarm yalamadan yutunca, kam morumsu krmz kantl hyarcklarla kapland, ama
daha sonra ananas, muz, hurma, kavun buldu.
Karanlk basnca sivri bir aklla bir sopaya bir izik atyordu. Yirmi gn sonra
barnann inasn tamamlad. Tam bir Arap dam olmutu: Dvlm toprak taban,
duvar, bir kap, saman katlm topraktan bir at. Kibriti, kav olmadndan gdasm i yi-
yordu. Bir hayvann saldrsna urayacam sanp korktuu oldu. Ama (anlad kadaryla)
adada vaak, puma, jaguar ya da bizon yoktu. Bir akam ufukta, dolanp duran bir orangutan
grr gibi oldu. Lakin barnana saldran olmad. Maun aac dalndan bir mzrak yapt. Bir
saldn olursa, bu, iini fazlasyla grrd.
Bir ayn sonunda gcn tam anlamyla topladna inanan smail, adam batan baa
dolamaya giriti. Tristan da Cnha'y hatrlatan bu adann Robinson'u olan smail, sopasn
kapp gn boyunca yrd. Akamst btn adaya hkim bir dan doruuna ulat.
Karanlk bast iin orada kamp kurdu. Sabah kumsala inip, kyda dolamaya balad.
Adann batsnda, bir ky bataklna kvrla kvnla akan kk bir akarsu grd. Kynn az
uzanda kurganlar andran alt dzgn ta ynnn farkna vannca havaya srad. Sakna
sakna oraya yaklatnda bir tr hava bacas olduklar, okyanusun kabarndan yararlanarak
alan bir yap oluturduklar kansna vard. Daha sonra anlalaca gibi hakk vard.
Sonra, nasl olduunu anlamadan, bir anda binayla, havuzla, radyo istasyonuyla karlat.
Tm zamann andrmasna braklm gibiydi. Suyu kurumu, dibi artk
armadillonun yuvas olmu bir kuyu buldu. Btn havuz yosun kaynyordu.
Bina, asgari yirmi yllkt. Rokoko tarznda yap'Jm bir gazinoyu hatrlatyordu: Koloni
saraylaryla tropik bungalovlarn kart- rlmasyla ortaya km ultra-ada bir fuhu
yuvas gibiydi.
Oymalarla ssl kanatl bir kap aa yukar yirmi adm uzunluunda bir koridora
alyordu. Koridorun sonunda yuvarlak, byk bir salon vard: Byk bir Bnyan halsyla
kapl salonun drt yannda lks mobilyalar, divanlar, koltuklar, yastklar, aynalar
bulunuyordu. Sarmal basamaklarla asma kattaki localara klyordu, Dayankl ama ak
tonda bir ahaptan (gayak ya da sandal) yaplm tavanda, usta bir zanaatkr tarafndan uzun
uzun cilaland aikr olan bir tun halkaya asl alminyum zincirin ucundaki Japon ii
karpuzdan sarmtrak, zayf bir k yaylyordu. Ama altn kakmal, vitrayl kapnn
ald balkonun panoramik manzaras harikayd.
smail, kukuculua yaklaan bir itinayla kona adm adm dolat. Duvarlar, tavam,
lambri kaplamalar yoklad. Grd btn dolaplarn kapan ap iini kartrd.
Aratrmad oda kalmad. Bodrumda anlamn hi kavrayamad bir aygt grd. Aygtn
kimi paralarm tanyordu: Bir ampul, bir osiloskop, bir polarizasyon aynas, mzik almaya
yarayan bir ara, bir amfi, ok kanall bir kasa, bir stroboskopik makara vard. Lakin bu
paralarn oluturduu btn anlayamamt.
Binada uyumaktan rkt. Bir sr ara, bir kazan, bir balta, bir kalbur, bir akmak, bir
bidon alkol kapt gibi yaknlardaki bir koruda bir kuytulua yolland. Urap didinip
yapt vr zvrla, tand kuytuluu yaanabilir bir barnaa dntrd. Avlanyordu. Bir
tavan ldrd; bir gn kaym kullanarak bir tapir yakalad: Yan ayrd, kalanndan
sucuk, jambon yapt.
Bir ay sonra musonlar balad. Gkyz karard.Ufku kara bulutlar sard. Gl bir
rzgr adann kylarn dvd. Okyanus kabard. Bardaktan boanrcasna yamur yad.
Yamurlardan gn sonra, sabah vakti smail adaya yanaan bir yat grd. Yattan kan
alt kii gazinoya girdi. Az sonra smail yirmi yllk bir fokstrot paras alan cazband iitti.
Yirmi yl sonra bu paradan hl holanan var myd? O zaman, kafas allak bullak oldu.
F3 N/Kaybolu
33
smail kamak, barnana komak istiyor, ama bir yandan da akln gazinodan
alamyordu. Trmanarak yaklat. Grd onu oka uratt. Kimisi gazinonun yaknlarnda
dansa dalm, kimisi havuzda pis kokulu suya batp kyordu. adam, kz vard. Kk
admlarla aralarnda dolaan bir uak byk bir tabak dolusu sandvii, ikiyi, puroyu onlara
sunuyordu. ok ok yirmi drt yanda, uzun boylu, yapl, srtkan biri, bir vakit moda olan
tarzda, Cardin marka, Mao yakal, n ak bir smokin giymiti. Mdr, hatta umum mdr
olduu paalarndan akan, daha yal sakall birinin srtnda bir frak vard. Viskisini
yudumluyordu. Sonra bardana para buz atp hamakta uyuklayan fsta yaklat. Kzn
boynuna bir pck kondurup barda uzatt:
- Bu sizin iin Faustina.
Faustina honutsuz bir tavrla bir glck balad:
- Thank you.
-Ah, Faustina, sizi yatama atmay nasl istiyorum, anlatamam!
Faustina parmaklarnn ucunu adamn avcuna dokundurup kard:
- Hadi ama, tr hayr diyorum; dostluumuz baki kalsn.
Faustina, smail'in gzn kamatrmt. Durmadan onu izliyordu smail, ama bir yandan
da ii kayg doluydu. Hapis kakn bir firariydi. Bana dl konmutu. Bu adamlarn polis
ya da jandarmayla balantl olmadnn garantisi var myd? Gyabnda yarglanp mahkm
olunca, tarihin btn Caligula'larndan, btn Borgia'larndan daha cani ruhlu bir diktatrn
iktidarda olduu yurdundan kamak zorunda kalmt. Bu yat, onu yakalamay amalayan bir
kumpasn paras olamaz myd? Ama hi aldrmyordu. Faustina'ya k olmutu, can
pahasna onu istiyordu.
Faustina ara sra bir bana aday turluyordu. Bir gn smail yanma yanat. Faustina
Virginia Woolf'un Orlando adl romann okuyordu.
- Pardon bakar msnz, Miss? Pardon, tanabilir miyiz? Yaka- lanacaksam yakalanaym...
Ama yalvarp yakarmasna bir yant alamad. Faustina onu duymuyor, varlnn farkna
dahi varmyordu.
34
F3ARKA/Kaybolg
Sonra olay tam bir sanrya dnt: Olanlara, ya tadna bakt siyah mantar yol am
olmalyd ya da ok fazla alkol almas. Yoksa zayflayp zayflayp yok mu olmu, grnr
olmaktan km myd? Bunlardan baka yalnz bir aklama olabilirdi: Aklm yitirmi,
syrm, kafay tmt. Gazinoyu, yat, sakall adam, Fa- ustina'y grdn sanyor,
ama aslnda pis kokulu maarasnda hayal kuruyordu.
Tamam, ama bir gn bir baobab aacnn yarlmasna, daha dorusu bir aacm iki aa
olmasna tank oldu.
Tamam, ama bir hafta sonra, szck szck, izgi izgi, btn ayrntlaryla, yatn adaya
vard ilk gnk olaylarn bir daha yaandm grd: Havuzun yanndaki parti, bir fokstrot
alan Louis Armstrong...
Tamam, ama daha da kts vard (bu noktada smail'in yks Ssliharf'in ahsi
sanrlarna karyor; onu romana balayan tutarsz ama hassas, bunaltc ama salam bir
iliki kuruluyordu): Ara sra, bir koridorda dolaan smail bir kapnn aldn, bir uan
ktn, dosdoru ona doru yrdn gryor; tam arpacaklar uada bir yana
sryordu. Sonra, misal olarak, masaya braklan bir fotoraf albmn almaya gidiyordu
smail. Alp kan- tmak iin uzanyor, ama dokunduu, kat, cilal, kusursuz bir cisim
oluyordu. Bir Titan ya da Calut da olsa, albm tutup alamaz, aamazd.
Sanki hain bir byc ya da muzip bir cin, drt bir yana yaylp, bir bir btn atomlara,
btn paracklara, btn alanlara yapan, yaptn donduran sihirli bir gazla, gazino
civarm ilalam gibiydi.
Btn dnya normal gzkyordu. Gryordu, grdn sanyordu. Grlty
duyuyor; koku alabiliyordu. Faustina karsndayd. Bann altna kabark bir kuty yastk
alp bir divana uzanmt. Sonra Faustina, ucunda bir prlanta ta bulunan ar bir altn taky
yastn yanna koyarak ayaa kalkp kt. Taknn braklmasn sanki bir gz krpma olarak
alglayan smail havalara srad: Faustina ona kt, ama kocasndan, ndan ya da dos-
tundan rkt iin alamyordu (nk smail'i dokunulmas
tabu olan bir parya konumuna sokan amansz Yasa'ya kar koymak imknszd: Ona
dokunulamazd; dolamasna, girip kmasna karlmaz, ama varl asla tannmazd).
Divana gitti. Yastkla takya dokunur dokunmaz brakt. Yklm, donakalmt.
Dokunduu bir yastktan ok bir kaya parasyd: Przsz, kat, souk. Saydam bir zamk
tabakas btn dnyay kaplam gibiydi. Sanki dnya kapal, sonlu bir alana dnm,
kusursuz mat bir cilayla parlatlm, ayrtrlamaz, paralanamaz bir cisim olmutu: nsan
olsun olmasn, bu alana dahil olanlar bir g tayordu; dolaysyla Faustina bir kapy
aabiliyor, bir divana uzanabiliyor, arkada ona bir viski sunabiliyordu; dolaysyla bir
fokstrotu duymak, bir yatn ortaya kma ahit olmak, bir taky takmak, bir ua armak
mmkn oluyordu. Buna karlk alann dnda kalanlar iin o dnya, birbirinin srtna
binmi tomruklar, latalar, talar, kontrplaklarla rlm k szdrmaz bir atyla rtl,
aldan, tuladan, tatan daha salam bir yapya sahip, kv- rmsz, bklmsz, boluksuz,
yapk bir btn oluturuyordu. smail kukusuz bu dnyann dnda kalyordu.
Uzandnda arl yastklar grtmyordu: Bir kaya paras daha yumuak bir yatak
olurdu. Admlar halda iz brakmyor, parmaklan bir srahiyi kavrayamyordu. Bu dnyada
hibir gc yoktu.
ok daha sonra smail bir filmin ortasnda yaadn anlad: M., Faustina'y arzulayan
sakall adam, arkadalarna duyurmadan, bir haftalk bir ada turunda onu yanma almt.
Yirmi yldr bu filmin ortasndayd.
Baobab aalan lmcl bir hastalkla bir bir yklsa da, pis minik hayvancklarla
uuldayan havuz yosunla kaplansa da, bina bir bana ryp dalsa da bu bir son olmuyor;
musonlar balayp, okyanus kabannca, smail'in kyda grm olduu bir sra hava bacasn
andran yapy su basyor, bodrumdaki karmak aygtm dinamosu almaya balyordu.
smail'in bata tanmlayamad aygt, Martial Cantaral'n tasarlad soutmal bir bodrumda,
bir lnn yaamndaki can alc an sonsuza kadar bir daha, bir daha
yaamasn salayan Vitalyum cihaz gibi, mazi olmu onca an, onca olay, szck szck,
izgi izgi, btn ayrntlaryla bir daha yaatyordu.
Btn dnya normal gzkyordu, ama tm hayaldi. Bata olaan, sradan olan, insanlk
d bir hal alyor, inam ldrtyordu.
Ssliharf, onu romana balayan armlar daha iyi kavramak istiyordu: Durmadan d
gcn zorlayan halsndaki figr, bir tabu hissi, kt bir karanln, bir boluun,
adlandnlamayamn hayali, mantn hkmnn iptali, unutuun iktidarnn ilam: Btn dnya
normal gzkyordu, ama...
Ama?
Bu noktada olaya Fransz kalyordu.
Burada, gnahkr bir bcrn ahlakd yollardan papa olmasna ramak kalmas
anlatlr *
Daha sonra, Ssliharf olay daha iyi kavramak iin bir gnlk tutmaya balad.
Bir tomar kt ald. lk sayfann yukarsna balk att:
KAYBOLU
Baln altna yazmaya koyuldu:
Kayboldu. Kim kayboldu? Niin? Nasl?
Halmn dokusunda bir nak var (ya da vard ya da var olacak
ya da var olabilir). Aslnda o, bir naktan daha da fazlas: Bir bilgi, bir g.
Halmdaki nak, halmdaki imaj.
Kimi zaman Arcimbaldo'nun bir yapt sanki: Bin bir figrn oluturduu bir ana figr,
bir yz figr; sanatnn yz ya da hastalkl bir albinonun, Dorian Gray'in yabani yz.
Ama cins cins balk, kucaklar dolusu tarm rn ya da all morlu bin bir farkl tomurcuun
kvrmlarnn rgs oluturmuyor bu yz. Alnn, boynun, kan bir hayal gibi ortaya
kmasn, bir yn kml kml amip salyor. Bu amip yn o kadar hassas bir sanatlkla
bir araya konmu ki, bir an iin olsun ayrks bir ayrnt yakalama frsat bulmak mmkn
olmasa da sanatnn yaptnn omurgasn kurmak iin yalnzca bir cisim kulland bir
bakta anlalyor. Sanat iin, btn kumpas kuran ana yasay bir hatrlatp, bir unutturan,
hatta ayn anda unutturup, hatrlatan ama daima bu yasaya sadk kalan bir yapt yaratmann
sz konusu olduu ortada.
Kurgudaki tadilat bata alglanmyor. Drt bir yanda anormal, mulak, bunaltc olan
grr gibi olmanza yol aan varolusal bir bunalmdan baka bir sorun yok gibi. Sonra bir
anda, burnunuzun ucunda, cannz skan, rahatnz karan, kannz donduran o ad-
landrlamayan tanyor, tandnz sanyorsunuz. O zaman ry balyor, insan afallayp
akna dnyor, kyorsunuz. Akl zaafa dyor. Barnza inat bir ac saplanyor.
Sanrlar sizi ap- tallatrdka aptallatryor.
insan bir ad, bir szck istiyor. Haykrmak istiyor: zm bulduunu, bunalmnn
kaynana indiini haykrmak istiyor. Bu abuk sabuk karmak laf ynndan srayp
kmak, bu szck bataklndan kap kurtulmak istiyor insan. Ama artk bir srama ta da
yok, tutunacak bir dal da. Hayal gcnn dibini boylamaktan baka yol yok.
Bir balang noktas yakalamak istiyor insan: Ama btn noktalar ok uzaklarda, ok
bulank...
Alt aya yakn bir zaman boyunca gnln tutmay srdrd. Akamlan gn boyu
yapt bir sr vr zvn, kl krk yararak ya
zyordu: kim bitti, bir dahaki ay okulu bitirip hayata atlacak daymn olu Julot'ya bir plak
aldm, bornozumdaki sk diktim, finosu Azor'un paspasma kaka yapmasma karn
komumla toka- latm. Ama okuduu bir romandan, grt bir arkadatan, karlat
garip bir laf ya da olaydan da sz at oluyordu (durumada szn tamamlayamayan bir
avukat, sokaktaki kalabala kurun yadran bir haydut, btn hurufatn sokaa atan bir
matbaac...).
Arada bir, bo kda bakarak hayal kuruyor, anlatlar kurgulu- yor, zyaamyks
paralan yazyordu. Arada bir sanrlann ya da smail'in adam konu alyordu.
Bir gn batan sona bir roman kurgulad: Uzaklarda, dalarn ardnda, Gayb adl bir
ocuk yayormu. Gayb alt yandaym. Viran olmu bir sarayda yaarm. Bir gn dads
onu alp konumu:
- Bir zamanlar burada, amca oullarn, day kzlarnla yirmi dokuz ocuktunuz. Mutlu
mutlu yayorduk. Ama, nasl, niin, anlayan yok, bir bir btn ocuklar kayboldu. Bugn,
alp bam yola koyulmalsn, yoksa hibirimiz sa kalmayacaz.
Gayb kamaya baladktan sonra, Bildungsroman tarzndaki anlat ahlki bir kssayla
sryordu: allarn arasndaki patikadan akla kt anda Gayb kadm bal, aslan
vcutlu bir canavarn saldrsna uram.
Hayali yaratk konumu:
- Tam azma layk bir lokma! Topraklarmda bu kadar itah ac bir para yakalamayal
ok oldu.
Ama Gayb Lacan'n yaptn szck szck biliyormu:
- Dur bakalm canavar! Bata alnyazmn buyurduunu yapmalsn.
Canavar arm:
- Alnyazmn buyurduunu mu? i zora sokuyorsun. u ana kadar sorumun yantn
bulan olmad.
Sonra bir kukuya kaplp sormu:
- Yant bulmay m umuyorsun?
. Gayb hain hain srtm:
-Kim bilir?
- Pis bir gnahkr olsan da palavracln houma gitti. Fair- play'i baa koyalm. Bu
kadar iddial olduun iin actmadan cann alacam. Sorum u:
Kadn bal, aslan vcutlu canavar bir lavta alp almaya balam, bir arkyla
bulmacasn sormu:
Vcudu bir yuvarlak ama iki ucu tam kavumuyor,
ksack dz bir izgi blyor ortasndan
tandn m
bu hayvan?
Gayb haykrm:
- Tabii ki! Tam karnda duruyor bulmacann yant!
Biimsiz canavarn yz kararm:
- Yanlyor olmayasn?
- Tabii ki hayr. Suratma iyi bak.
Kayg dolu bir havayla onaylam canavar:
- Sanrm haklsn.
Uzun zaman t karmadan bakmlar. Gkyznn mavi atlasnda poyrazn slndan
bakas duyulmuyormu. Sonra canavar dokunakl bir tonda konumu:
- Karma kacak bir bacaksz tarafndan haklanacam anlatp dururdum daima.
Canavarn vurgusunda byk bir hkrk saklanr gibiymi. Canavara acsa da, vicdan
szlasa da Gayb suratn asarak homurdan- m:
- Hadi, tamam! imiz bitti artk. Sorunu yantlayamasaydm imdi o koca karnnda,
kursanda olacaktm. Bildim, kazandm. Yasa uyarnca payna lm dyor.
Parman gz korkutucu bir tavrla sallayarak szn tamamlam:
- u uurumdan aa atla bakalm pis canavar.
- nanamyorum. Canm almak istiyorsun!
Gayb, niin bir ngiliz gibi konumaya baladm anlamadan son noktay koymu:
- That's right!
Bir sopa kapp canavara sallam. Aya kayan yar baygm canavar, dipsiz uurumda,
taklalar ata ata kaybolmu. Aym anda bir kurdun ulumasm, bir pisi pisinin miyavlamasn,
bir aylan cyaklamasn, cam yanan bir adamn szlanmasn andran korkun bir lk
yirmi bir gn boyunca havada yanklanm...
Ana fikri apak olan bu kssann ardndan masaln, anlatnn kalan kanlmaz olarak
akyordu: Gayb yurdunu bir batan bir baa dolam. Dalan, ovalan am, akamlar kk
kasabalarda konaklam, oduncularn, tarlada alanlann, papazlarn yannda alp
karlnda bir gdm ya, bir kuru dilim, bir iki di sarmsak alm. Karn doymuyor,
susuzluu dinmiyor, ama hayatn sr- dryormu.
Gayb bym, uyum salam, bilgisini, grgsn artrm, dnya grn,
Anschauungurm salamlatrm. Farkl farkl insanlarla karlayormu. Karlat
insanlar ona bir i, bir ban- nak, bir ufuk sunup yaad bakalama katkda bulunuyormu.
Bir at cambaz ona iinin srlarn anlatm. Duvarc ustas olmu, bir kk yapm. Matbaac
olmu, yayncla atlm.
Zamanla Anton Ssliharf ii bytt. Bir zamanlar Hartmann adl bir ozann nl
koaklamasna, daha yakn zamanda noktada Thomas Mann'm yaptna ilham kayna
olan, karmak ama bir o kadar da salam; gln ama bir o kadar da dokunakl Saga'mn,
(son ksm dnda) szck szck, btn ayrntlarn koruyan, arapsa gibi bir olaylar
yumanda rpman karanlk kahramanlarla dolu bir yk tasarlad.
Gayb babasmn (lakab Willo olan) Willigis adl byk bir kral olduunu duymu. Sibylla
Willo'nun ruh ikizi olduuna o kadar inanyormu ki sonunda baba tarafndan akraba
olmular. Bu akrabala karn, yatan altnda bir Danimarkalnn sabaha kadar uluya uluya
cannn kmasna aldrmadan bir yatakta yatmlar. Dokuz ay on gn sonra Gayb domu.
Zinadan daha byk bir gnaha girdii iin pimanlk duyan Willo naml Willigis,
Hallara katlm. Yalm kl saldrd Maribi ordusunun ortasnda arad lm kolayca
bulmu.
Tahtn ksz vrisi Gayb, damarlarnda ahlkd bir kan dolat iin, anas Sibylla
tarafndan bir kaya konup rmaa braklm. Kayk douya doru yol alm, katil ruhlu
olduu kadar budala da olan (nk burada adam bana ylda ortalama bin okka iki
iilirmi) kaltabanlarn yaad pis kokulu bataklklara varm. Bataklklarda acayip
hayvanlar bulunurmu. Akamst, i dn insanlarn boazlarn slatmak iin uradklar
bir barda ho bir mahalli azla anlattklarna baklrsa, "btn bir taburu ayakst yalayp
yutacak" bir canavar dahi varm. Buralarda hi gndz olmadn, insann iliini donduran
isil isil, ivi gibi bir yamurun hi durmadn da hatrlatalm. Bu corafyada Gayb'n on
dokuz yl hayatta kalmay baarmas iin olduka srad bir ansa sahip olmasnn art
olduu kolayca anlalr. (Bunu Tanrnn ltfuna balayanlar da kabilir. Kukusuz
hakldrlar. Ancak anlat, hi olmazsa bsbtn imknsz olmayan bir kurgu sunmaldr.
Yoksa anlatmann bir anlam kalmazd.) Sonu olarak olduka srad ansyla Gayb, on
dokuz yl boyunca hayatta kalmay baarm.
Aa yukar on dokuz yl sonra, hl Flaman ya da Wallon saraynda oturan Sibylla,
yakkl akrabasn hi unutmadndan, ikinci bir nikh iin onu kovalayan damat
adaylarndan kamay srdryormu. Onu azna layk bulan Burgonyal gl bir aridk
Sibylla'y yatana arm. Sibylla kar koymu. Hrsndan kuduran aridk Hainaut'nun
yarsn yakp yktktan sonra ordularyla Cambrai surlarna dayanm.
Tam o srada, baklakr donlu, baldr doru, Sturmi adl safkan ngiliz ksrayla ocuk
yzl bir atl da dgdk dgdk Cambrai yaknlarna ulam. Saraya alnan atl, Sibylla'nn
ok houna gitmi. Sibylla ona aridk bozguna uratp uratamayacan sormu.
Kahramanmz, Sibylla'nn koluna bir pck kondurmu; onun azndan kan szn,
kulanda Tanr buyruu gibi yanklandm aklayarak ayaa kalkm.
Opal talarla kapl altn zrhn kuanp, mavi kolanl, safran sars bir kaftanla donatlm
atma atlayan karayaz yiit, drt bir yan kapal sava alanna km. Tuunda dalgalanan
sancam bir balk sslyormu. O alana knca, Flaman boylanyla Wallon boylar, alk,
bar au, Burgonyallarn yuhalamasn yirmi kat bastrm.
Kanl bir bouma olmu. ki taraf da vargcn kullanp saldrm, grtlak grtlaa bir
dv balam. Topuzla, mzrakla, krbala, zpknla savamlar. Dv btn bir gn
boyunca srm. Sonunda gzkara yiidimiz zarif bir oyunla hasmm bastrp ykm:
Aridk malup olmu, havlu atm.
Bar anlamas imzalannca, btn hanlarda, sabahlara kadar davul zurna alnp
oynanm. Yiit a vlp alklanm, kurnazlna trk dzlm, yaplan nmayi ar
tutmu. Onu onurlandrp, bakomutan yapmlar. Kahramanmz Sibylla'ya kavumak iin
fazla oyalanmadan saraya dnm. Sibylla'dan ok hola- nyormu. Sibylla'mn da gnl
ondaym.
Bu noktada artk okurumuza hakikati aklamamz lazm. Stur- mi'nin srtnda vakarla
saraya doru yol alan kahraman atlnn kim olduunu hi kukusuz anlamsnzdr:
Haklsnz, kahramanmzn ad Gayb'm.
Vah bamza ki, kahramanmz Gayb, Oidipus gibi, Sibylla'mn anas olduunu
bilmiyormu. Vah bamza ki, Sibylla Gayb'm olu olduunu bilmiyormu. Sibylla Gayb'a
lgnlar gibi k olmu. Gayb Sibylla'ya lgnlar gibi k olmu. Vah bamza ki, sonunda
Gayb Sibylla'mn kim olduunu anlam. Vah bamza ki, sonunda Sibylla Gayb'in kim
olduunu anlam.
Ac bir rastlant sonucu Sibylla'yla Gayb arasndaki ana-oul ilikisi ortaya km.
Sibylla odasna kapanp haftalarca Tanrya yakardktan sonra bir manastr kurmu. Bu
manastrda ipsiz sapsz garibanlarn pis kokulu ayaklarn ykayp, para almadan hastalara
bakmaya balam.
Gayb, srtm, gsn dalamas iin bir ulsuzun at klndan paavralarna brnm, bir
azk torbas, bir matara almadan, yal
nzca bir sopayla saraydan ayrlm. Bir zamanlar huzuru bulmu olduu saraydan bir akam
vakti kp yollara dm. Uzaklara gitmi. Kahroluyor, korkun bir sululuk duygusuyla
ilahi yargy aryormu. Bir ormanda uyumu. Ackm. gn akn bir vakit sonra,
dalar, ormanlar zorlukla ap bir gl kysna ulam. Bir kylnn kapsn alm. Kapy
aana sormu:
- Akl almaz gnahmn karl olan Tanrsal gazab bulacam bir kutsal snak var
mdr buralarda?
Bn bn bakan kyl yantlam:
- Gln ortasnda tam sana uygun bir adack, daha dorusu cs- cbl bir kayalk var.
Orada laym bulursun.
- Bu fakiri oraya gtrr msn?
- Olur, ama, sonsuza kadar orada kalr, rrsn.
- Ulu Tanrnn buyruu buysa, ona kim kar kabilir?
- Tamamdr, yr bakalm o zaman.
Kyl Gayb' alp Gufran Adac 'na gtrm. Bir boyunduruk bulamad iin boynuna
pimanlk timsali bir yular balam. Gayb pimanlk dualarna balam. Kayalktaki bir
oyuktan szan boz bir bulama gnlk gdasn oluturuyormu. Frtnalara, kasrgalara,
tayfunlara maruz kalm, poyraz vurmu donmu, hamsin frm kavrulmu, hortumlarn
burgalarnda oyuncak olmu. Srtndaki paavralar tahta gibi kaskat olmu, tiftik tiftik
dklm. rlplak kalm. Bir yor, bir yanyor; bir kavruluyor, bir donuyormu.
Tanrnn ona balad o boz bulamaca karn karn tam doymad iin zayflamaya
balam. Zayfladka zayflam. Zayflamasnn yan sra klp ksalmaya da balam.
Bzp, bir bcr olmu. Boyu bacak kadar kalm. Daha da ksalm, parmak ocuun
sahicisi halini alm. Artk hamsi kadar boyuyla insandan ok bir insan tasla, bT insan
ccym.
On dokuz yl daha uup gitmi. Papa Altnc Paul hastalanm. Azrail papann kapsn
alnca Vatikan bir sonraki papann kim olaca sorusuyla hop oturup hop kalkmaya
balam. Dokuz oyla
ma yaplm. Biri bir budalamn, bir bakas iko bir palavracnn adn ortaya atm. Biri bir
dangalan, bir bakas bir psikopatn adayl konusunda bastrm. Papalk saraynda
yiyicilik dizbo- yuymu: Bir milyona papalk satlyormu. in tad kam. Dinin imann
ivisi km. Bir Allahn kulunda Allah korkusu kalmam.
Tam o sralarda Tanrnn gazabyla gkyz kararm. Bir gn Tanr, yan sra ho kokulu
altn sars goncalar uuan, kanlara bulanm bir koyun klnda, bir kardinalin karsna
kp onunla konumu:
- Kardinal, a kulam, kararm bildiriyorum: Bir papan var artk. Ad Gayb. Onu
bakalarna stn tuttuk, nk tam on dokuz yldr dalgalarmzla dvdmz bir kayada
pimanlk urubu iip kahroluyor.
Dili tutulan kardinal kna skna yantlam:
- Ya kadiri mutlak, ya Tanrsal koyun, buyruun uyarnca Gayb' bulup ona papalk tacm
takacaz.
Bir kayada yaayan Gayb' sorup soruturarak drt bir yanda dolamlar. Bin bir
zorluktan sonra gln kysna varmlar. Bir zamanlar Gayb' adaca tayan kylnn
kapsn almlar. Kyl bata surat asm:
- Gayb m? Bu ad hi duymadm. Adack falan da bilmiyom. B urlarda hi adack yok.
Birka kuru kylnn dilini zm. Ondan btn bilgiyi aldktan sonra sandala doluup
almlar. Sonunda adaya yanamlar. Ama Tanrsal koyunun szn hatrlasa da kardinalin
iman bir ara sarslr gibi olmu. nk Gayb' bulamamlar. Gayb, kadiri mutlan
balamasna tam anlamyla kavuamad iin yitip gitmi, kaybolmu...
Anton Ssliharf romanna ya da roman taslana son noktay koyduunda, Thomas Mann
yky nasl sonlandrm olursa olsun, yazsnn bu sonuca ulamasnn zorunlu olduunu
dnyordu. Yazsn romandan ok, bir roman tasla, hatta bir sinopsis olarak
tanmlayabiliyoruz. nk hayal gcnn doludizgin akna karn, anlatsn hakiki bir
roman akclna hi kavuturamad:
Roman olarak tasarlad, aslnda kopuk kopuk, toplam says yirmi dokuzu bulmayan bir dizi
ykckt. Daha baarl bir i kard paralarn says altdan ya bir fazlayd ya da iki.
Gayb'm kimliini ortaya koyuu ok zarifti; birka fra vuruuyla ("prl prl tral, kzl
favorili iriyan bir haydut", grlyor ki ilham kayna onu canlandran tabipti) aklda kalc
bir aridk tipi yaratm; Gayb' adaca tayan kurnaz kylnn gln aksannda ("Hay
canna yandmn...Vah gardam, vah! Allahma kitabma sar yoncasm frna tayan
karakaan gibisin..."), ksa bir pasaj boyunca, aynnt tutkunluunu vurgulam; Gayb'la
aridkn savam kukusuz bir Paul Morand'n, bir Giraudoux'nun ya da bir Maupassant'n,
szck szck alp okurlarna sunmaktan hi utanmayaca zl bir tarzda yanstmt. Ama
bu kadarla brakmt. Gnlk notlarndaki bu konudaki akl yrt aknlk uyandrcyd:
Romanm tamamlanabilir olsayd, onu tamamlamak art olurdu, diyordu. Ama
tamamlansayd o kadar ak, saf, zorlu bir bilgiyi aa karrd ki, onu okuyan bir daha iflah
olmazd. nk yknn mant uyarnca, yalnzca bir Gayb kadn bal, aslan vcutlu ca-
navar aabilir. Gayb kaybolduunda artk Sz ksz kalr. Dilin avutucu iktidar son bulur.
Dolaysyla hibir anlat rastlantnn payn ortadan kaldramaz. Ssliharf, bunlarn altna bir
boluk brakp yazsn aadaki gibi balyordu:
Buna karn baka kar yolumuz yok. unu hi aklmzdan karmamalyz: Kadn bal,
aslan vcutlu canavar bir anda karmza kp saldrabilir. unu hi aklmzdan
karmamalyz (aklmzdan karabilirmiiz gibi sanki): Onu haklamak iin btn ihtiya
duyacamz, bir szck, bir harf, bir kabul ya da bir inkr olacaktr. nk -bunu
buyurmam myd lgn Alman filozofun konuturduu ranl yalva?- hibir kadm bal,
aslan vcutlu canavar insanlk saraynn dna yuva yapmaz...
Burada, arka planda Nikolay Rimsldy- Korsakov'un yapt "Yabanarlarnn Uuu"
alnmasna karn aslnda alnann bir baka yabanars olduu
anlatlr *
Anton Ssliharf, Toussaint civarlarnda kayboldu.
Kayboluuna gn kala, akam postasnda okuduu havadis kann dondurmutu:
Karanlk balantlarndan ok korkulduu iin kimlii aklanmayan biri, karanlk
bastktan sonra karakola girmi, bir dosyay alp kamt. Dosyada, Poulaga'daki Polis
Mdrl'nn bandaki kodaman aynaszn saygnlna dair bir ifaat bulunduu iin
olay ok ciddiydi. i yoluna koymak iin talihsiz dokman abucak bulmak lazmd. Yoksa
gzn budaktan saknmayan hrsz dokman yollayaca adam bilirdi. atsndan halsnn
altna kadar didik didik aranan hrszn konutunda, alman dosya (orada sakland biliniyor
olmasna karn) bulunamamt.
F4N/Kaybolu
49
Son kozunu oynayan polis mdr Arial'la, bayardmcs Ga- ramond, koku almakta bir
numara olmakla nl Dupin'i gidip buldu. Konumay Arial at:
- Normal olarak bu hrszla ok kafay takmazdk. Sradan bir x ya da y dosyas
kaybolsayd biraz irkilirdik, o kadar. Oysa burada uup kaybolan, ok mhim bir
yabanarsyla ilintili.
Szcn kullanmn yadrgayan Dupin sordu:
- Yabanans m?
Arial srtt:
- Polis tabiri kullandm iin kusuruma bakmayn. Anlatmaya altm u: Bizim iin
olduka kritik bir hrszlk sz konusu. nk bu kaypla rgtmzn omurgas knlacak,
darmadan olacaz. Tam sayy aklayamasam da, gcmz asgari dokuzda bir orannda
yitirdiimizi tlatabilirim.
- Oysa kapkann konutunu didik didik aradnz sylyorsunuz.
- Asgari yirmi posta arama yaptk, drt bir yam aramamza karn btn aramalardan bo
dndk.
- Durum bana ok ak grnyor. Drt bir yan didik didik aradn, hallann altn,
duvarlarn iini yokladn ama bulamadn. nk billur gibi iki gzn var ama burnunun
ucunu grmyorsun, koca apal. Tabii ki adam ardn ok kurnazca saklam. Yani as-
lnda saklamam. Yalnzca, biraz ypratp, buruturup, iki paralk bir kt paras, sradan
bir pusula gibi, bir klasrn altna koymu. Altndakinin adi bir paavra olmayp, o can alc
dosya olduunu ayrmsamadan dnp dolap, klasr bir daha, bir daha alp brakm
olmalsn.
Arial azarlar gibi bir havada kar koydu:
- Ama bir klasr falan da yoktu ki orada.
Dupin ayaa kalkp yamurluunu ald. Alayc bir tavrla snta- rak yantlad:
- Oraya gidiyorum. Az sonra aradn dosyaya kavuacaksn.
Hakl olmaya haklyd, akl yrt salamd, ama o da aradn bulamad. Sinirli sinirli
mrldand.
- Ah... Poh... Ah... Poh... Bir zamanlar attm vururdum.
ORHAN KEMAL HALK KTPHANES
F4ARKA/Kaybolu
Sonra polisin i sorunlarna kafa yormay brakp, kiinin katili bir orangutan olayyla
uramaya koyuldu.
Anton Ssliharf gnln tutmay son ana kadar srdrmt. Bu olayn ardndan,
"Dupin bir bakta iin iyzn kavrard; o da bulamadysa, anlalan lam cimi yok,
kurtulu umudum kalmad" notunu dmt.
Sonra birka satr yazp arkadalarna yollamt: "Ml ml uyumak burnumda ttyor.
Dalmak, uyumak, top patlasa duymamak istiyorum. Ama imknsz. nk o kayboldu! Kim
kayboldu? Kim? Nasl? Anlayamyorum. O kayboldu. Baka yol kalmad. Bugn son
yolculuuma kyorum. Unutulmak, yok olmak, kaybolmak pahasna yola kyorum. It is a
must. Kusuruma bakmayn. Anlamak istiyorum. Kvrandran bir hastalk iimi paralyor. A-
zmdan yalnz anlamsz hrltlar kyor. lmm, lgn takntmdan kurtulmak iin
yolladm hara olsun. Anton Ssliharf."
Binun altnda Anton Ssliharf'in akln bsbtn yitirdiini ortaya koyan tuhaf bir dipnot
bulunuyordu: "Hayvanlar Dnyas Par- k'nda sigaras aznda ajan gibi dolaan faas bozuk
avukata drt damacana viski toslayalm."
Bunun da altna, imza olarak, st dik bir doru parasyla i- ziktirilmi, biri bir para
daha ksa olan yatay izgi vard.
Bunlar yazdktan sonra canna m kymt? akana bir tabanca m dayamt? Scak
suya girip usturayla ahdamarn m yarm- t? Bir tas baldran m imiti? Dibini ancak
kmaz ayn son arambas bulaca bir uuruma m srmt arabasn? Havagazm m
amt? Harakiri mi yapmt? Napalmla m ykanmt? Bir kprnn korkuluklarna
trmanp, aadaki karanlk sulara m atlamt?
Canna kyp kymadna dair bir iz yoktu.
gn sonra, Anton'un yollad birka satrlk pusuladan bir anlam karamayan bir
dostu, onu aramaya gitti. Ancak villa kap duvard, bombotu. Araba garajda duruyordu.
Giysi dolabnda bir
noksan bulunmuyordu. Bavullar alnmamt. Halda, duvarlarda kan izi yoktu.
Ama Anton Ssliharf kaybolmutu.
Anton Ssliharf'i kurtarmak iin uyduruk abalar
kimonosuz bir Japon,
aznda sigarasyla kayak yapan bir ylan, prl prl bir karanlk,
bir ilahinin ortasnda atlan apak tiz bir lk, tatl bir yan,
bir altn ynna tkrk atan on mflis tccar, i ac bir kahr,
Finlandiya' da bir fiyordu kavuran bir hamsin rzgr dibi olmayan bir barts;
btn bunlar ufkunu aydnlatabilirdi Anton Ssliharf'in...
Roma kart sloganlar haykran bir hipi kardinal, sulu limonlar iin bir ustura,
bir posta arabas tarafndan soyulan ingiliz haydut, bir alan kuatan bir doru paras,
bir adamn karnnn orta ukurunda patlayan bir yanarda, zamanla allan bir anavatan,
kollarm balkonunun parmaklklarna dayam bir olak, sa'sz bir ha
zrhn kuanmam soytarlar iin tatl arap szdran bir kakts btn bunlar kfi olabilirdi
balanmasna Anton Ssliharf in...
konuk olmayan bir fkra,
klksz bir bayat balkla matlatrlm bir ayna, bir sonbahar filizi,
yolun sonuna varm gibi yapan bir yolcunun yakasna yapan
bir iki,
bir katil ak,
aknt burnunda ta gibi batan saysz kayalk, sadk bir tabanca,
yank bir aklk, vcut bulmayan bir vcut, huzur, uyduruk bir unutkanlk,
btn bunlar mani olabilirdi idamna Anton Ssliharf'inama, Kaybolu' un doduu akamdan
baka bir zaman kurulabilir miydi btn bunlar?
Burada, bu kitabn yar yazar C. Yardmc
zorunlu olarak lafa karr *
Yukardaki "yar yazar" sz, fazla iddial, hatta ukalaca bulunabilir. Alt st bir uyarlama
iin "yar yazarlk" iddiasna kalkacak kadar alakgnlll unutmakla sulanabilirim.
Aslnda n plana kma konusunda ok itahl olmadm, ak adm kullanmaymdan
da anlalabilir. (Kl krk yarmaya kalkan biri bunda da farkl bir kast arayabilir. Bu
konuyu tartmayacam.)
Dahas, aslna sadk kalmak iin o kadar titiz davrandm ki, yaptm iin bir uyarlama
dahi olmadn dnyorum. (Bu konuyu daha sonra aacam.)
Okur balasn, yaptm ii "yar yazarlk" olarak adlandrmam bir zorunluluktan
kaynaklanyor. Baka bir uygun szck, farkl bir
mnasip tabir bulmak iin ok uratm; kim bilir ka szlk, lgat, kamus, imla klavuzu
kartrdm, ama aradm bulamadm; bulduklarmdan holanmadm; sonu olarak "yar
yazarda" karar kl' dim. (Oysa hakiki bir ihtiya, sahici bir lzum olmaynca, onca szck
nasl da yor insann aklna!)
Aslmda bu ok da akl kr olmayan almada, yaptm ii biraz fiyakal bir tabir
kullanarak tanmlamak zorunda kalmaktan ok daha ciddi, zorlayc artlarla da kar
karyaym. Bariz bir misal, u satrlar yazmak zorunda olmam. imdilik okurdan yalnzca
biraz itimat istiyorum: Zorunda olmasam, Sakall stat'n anlatsn blp ortaya frlamazdm
tabii ki. Nasl bir zorunluluktan sz atm okurun kavrayna brakyorum.
Ama ortaya atlamak, anlaty blp okurun dikkatini datmak, olas boboazlk
sulamalarn nasl karlayacam dnp karalar balamak, ta bandan alnma yazlyd.
in yazsnda sknt piktogramyla frsat piktogrammm, yan yana koyulduklarnda, yazg
szcn ortaya karmalarndan aldm ilhamla, skntl yazgm bir frsat olarak
kullanmay dndm. Araya girip sz almak zorunda kaldmda, kukusuz romana katks
olmayacak, ama okurun bu uyarlamadan alaca tad artrmas olas birka izahat yapacak,
anlat balamnn dndan birka ipucu sunacaktm.
Bu dorultuda almaya baladm anda donakaldm. Sakall stat'n Fransz
okuyucularna tanmad bir imkn, Trk okurunun azna pimi armut gibi koymak
stat'a da, okura da saygszlk olmaz myd? Ayrca kukusuz izah mizah ldrrd.
Okurun anlat boyunca u ana kadar tank olduu, daha da olaca onca katliama, kaybolua,
yokolua, anlatdaki mizahn canna okuyarak, katkda bulunamazdm. Bu tasary bir yana
braktm.
Buna karn (u birka satrda ortaya kan burnu byklk, boboazlk, kararszlk gibi
kusurlarmn, gnahlarmn yanma malumatfuruluu da koyma pahasna) bir noktay
aklamadan yapamayacam. Romann orijinal ad olan la Disparition, "Kaybolu"
dzanlamnn yan sra, Nazi igali altndaki Fransa'da, Almanlar tarafndan ortadan
kaldrlanlarn yaknlarna sunulan lm kdnn balnda bulunduu iin, bizim
"gzaltnda kaybolanlarmz" artran bir yananlam da tayor. Sakall stat da, savat
srada kurunlanan babas iin olmasa da, Yahudi olduu iin toplama kampna yollanan
anasnn dspartion dokmann alanlar arasnda bulunuyor.
Yukardaki paragraf tamamlar tamamlamaz ok konutuumun farkna varp piman
oldum. Bu aklamam lzumsuz bir lafazanlk, haddini aan igzarca bir izah abas olarak
grp, kalarn atan okuru hakl buluyorum. Ama artk olan oldu, yazlan yazld.
Okurdan samimi ricam u: Anton Ssliharf'i kurtarmak iin paradoksal abalarn
sraland sayfaya dnsn, sonra da bu blm atlayp, bir sonraki sayfadan balayarak
okumay srdrsn.
Burada, Anton Ssliharf'in notlarn kartrdktan sonra dosdoru Hayvanlar
Dnyas Park'na gidiimiz anlatlr *
Anton Ssliharf'in arkadann ad Amaury nsz idi.
Amaury nsz'n (birinin z olup olmad kukulu, Doulu kapatmasndan) dokuz
ocuu vard. Garip bir rastlantyla onun da ad Gayb olan byk olu kaybolal yirmi dokuz
yl oluyordu. Gayb nl ngiliz lim Lord Gadsby V. Wright'm da katld Martial Cantaral
Vakf'nm yapt bir toplant srasnda Ox- ford'da ortadan yok olmutu. Bir sonraki olu
Adam da alk duyusunu yitirdii iin zayf dm, bir sanatoryumda lmt. Bunun
ardndan olu daha br dnyaya gmt: Zanzibar'da van' byk bir balk yutmu;
Milano'da Luccino Visconti'nin asistan olan Odilon grtlana sivri bir klk batnca
boulmu; Honolu-
lu'da Urbain'in btn kann muazzam bir slk smrm, yirmi kan nakli zavally
kurtaramam, ocuk kan kaybndan lmt. Amaury nsz'in kz kcan, mmhan,
Itan, bir Ankara yolculuunda trafik kazasnda hayatlarm yitirmiti. Hayatta kalan son olu
Yvon uzaklarda yayordu. Aralar souktu; ylda bir gryorlard.
Amaury nsz Anton Ssliharf'in villasnn drt bir yann arayp tarad. Konutuu kap
komusu ona sinsn almas olaym aktard. Bilgi almak iin civardaki baka komularn da
kapsn ald.
Anton Ssliharf'in konutunun, karanlk, atafatsz, hatta kaba saba bir tarz vard; Duvarlar
badanayla boyanm, kt bir pamuklu dokuma olan kirli hal topak topak havlanmt.
Darmadank oturma odasnda ii dna km kfl bir divanla, ona bitiik, rm soan
kokan bir sandk bulunuyordu. Oynak bir dolabn kapaklarna irkin afi bantlanmt.
Buzlu camla yaplm vitraydan, odaya boz bulank solgun bir k giriyordu. Yatak odas,
pasl bir karyola, kt bir yatak, yamru yumru olmu bir yastk, i bulandran bir araftan
oluuyordu. Banyoyla yznumara, sandk odasndan bozma darack bir drt duvard, burada
bir ibrik, bir kurna, bir tas, bir ustura, yars bir sann kahvalts olmu bir havlu
bulunuyordu.
Amaury, ayakta zor duran rafa yl, srt tozlu, kapa buruuk kitaplar bir bir at.
Kitaplarn sayfalarnda btn boluklar notlarla, kmalarla, yorumlarla doluydu. Btn bu
notlar taramasna karn bir anlam karamad. Buna karlk Ssliharf'in kimi kitaplarla daha
uzun boylu uram olduunun farkna vard: Gomb- rich'in Art and Illusion', Witold
Gombrowicz'in Cosmos'u, Monica Wittig'in Opoponax', Thomas Mann'n Doktor Faustus'u,
Noam Chomsky'nin, Roman Jacobson'un kimi kitaplar, Aragon'un Blanc ou /'OwM'si.
Sonra Amaury ayana taklan bir karton kutuyu at. Kutu, An- ton'un yazp biriktirdii
sayfalarla doluydu. Bir zamanlar kafasna tktrlm btn bilgiyi kl krk yararak bu
sayfalara yanstm
olduu iin, bunlar okuyan Amaury, ayn zamanda Anton'un tahsil hayatma dair
zyaamyksn okumu kadar oldu.
Bata Franszca paralar vard:
O zamanlar yaadmz kasabada otomobil, otobs, taksi yoktu. Komu kasabada yaayan
Linda ablaya hayrandm. Amca olumla onun kasabasna koardk. Komamz artt, yoksa
oraya zamannda varamazdk. Linda abla ortadan kaybolmu olurdu. Ancak bir gn Linda
abla bsbtn yok oldu. Zamanla onu bir daha hatrlamamacasna unutmalydk, ama bir trl
unutamtyorduk: Ona ktk. Kokusuna, sat ltya, bluzuna, uzun paal turuncu pantolo-
nuna ktk.
Ama sonunda son umutlarmz da yok oldu: Bir rastlantyla, yl sonra, bir sabah
kahvaltsnda Linda ablann ldn duyduk.
Ardndan filozoflarn yaptlar yorumlanyordu:
Apriori tahaddsn analizini yaptnda Kant, bir an iin Cogito'dan kukuya kaplr. nk
Kant'n uslamlamasna baklrsa, Cogito 'dan yola kldnda, Tanrsal bir varlk, Birlik
kavramnn tasavvuruna giritii zaman iirilmi bir Birinci ahs varsaym muhataral bir
durumda kalr. Kant unlar yazar: "Bunu kavrayan Spinoza, adnn yaknlar tarafndan
karalanmasna yol aan dnm tamamlayabilmi, ok sayda az tannm fikri takipisinin
nn amtr. Ah Yahudi Baruch! Nasl oldu da 'Natura' nn o yaray dikip (o boluu
doldurup), atlaklar kapatacan, Sonsuzluk arzusunun tatminini salayacan dndn?"
Bunun ardndan Kant platonik bir yaklamla, ama kanmca yanl olarak, Spinoza'yt katil
bir baba figrnn olu olarak tanmlar. nk daha antikalarda Platon, arkaik olan bir tr
baba katli araclyla silip, Birlik kavramndan kaynaklanan hibir kavramn sonlu
olamayacan grmtr. Dolaysyla yay dnm, nian alann burnunun ucu niangha
dnm, sivri ulu ok filozofun alnnn atna saplanm, bir an iin Birlik kavramndan
yoksun bir Cogito' ya inanan filozofu vurmutur.
Ardndan saylar, fonksiyonlar, gruplarla ilintili almalar sayfalar dolduruyordu:
Gruplara dair.
(Marshall Hall jr'n L.I.T. No. 28, sayfa 6-19'da yaymlanm bir almasndan alntland.)
Bu kavram kim buldu, insanla kim sundu? Gauss mu, Galois m? Bilinmiyor. Ama bugn
bu kavram tanmayan yok. Ancak Galois' nn ld gnn son dakikalarn, bir kt
parasna aadaki forml dizisini karalayarak harcad bilinir (Marshall Hall jr, a.g.y., s.
8):
Ama son noktasn koyamad bu yazsnda Galois'nn hangi sonuca ulamaya altn
anlayan kmamtr.
Cantor, Douady, Bourbaki bin bir dolambal yolu snamalarna karn (Schwartz, Kozsul,
Cartan ya da Giorgiutti gibi onlar da, toplama, karmadan balayp, kusursuz cisim kuramn,
topolojiyi, lokal halkalar, Cstar kuramn, Shih'in bulduu K-Functor' u, byk Thom'a borlu
olduumuz Q kavramn, ola-silik dalmlarn kullanarak almlard) boluu doldurmak
iin salam bir ipucu bulamamtr. abalar boa kmtr.
Pontryagin yirmi yln bu soruna harcadktan sonra, sorunu anlamaya balangtaki kadar
uzak olduunu aklamtr.
Sonunda bu yln balarnda bir asistannn yardmyla bu konuda alan Kan (bkz. Kan,
Yardmc Func- \ tor Kuram Aratrmalar, V. 3,18) indksiyon yoluy
la (Jaulin, Kan' n byk kardinal saylarla kurduu uslamlamann, kimi noktalarda zorlama
yaklamlar tad iin tam bir ispat olmad iddiasndadr) unu ortaya koymutur:
G,H,K(H cG,Gd K) bantlarn salayan (Kurosh'un tanmlad anlamda) bulama
olsun, a(bc) = (ab)c koulu altnda, btn a'lor iin, x>xa, xxx mono olarak
tanmlanmsa, o zaman unu yazabiliriz: G = H u K durumunda G^HxK olur. H, K sabit
boyutluysa, ayn zamanda H, K'nn yalnzca bir ortak unsuru varsa, bu durumda unu
kantlayabiliriz: HnK = Th!Kan'n, almasn tamamlayamadan, son noktay koy amadan
yaamn yitirii byk bir kayp olmutur. Sonu olarak doyurucu bir zmn hl ok
uzandayz.'
Ardndan ngiliz dili balyordu:
It is a story about a small town. It is not a gossipy yarn; nor is it a dry monotonous account,
full of such customary "fill-ins", as "romantic moonlight casting murky shadows down a
long, winding country road". Nor will it say anything about tinkling lulling distant folds,
robins caroling at twilight nor any "warm glow of lamplight" from a cabin window. No..." *
bn Abu'nun (ya da onun amca olunun, zm bulduu iddias olduka yaygndr. Bulup
bulmad kukulu olsa da, kati olarak bildiimiz, zm bulduysa da hi aklamaddr.
** Bu, kk bir kasabaya dair bir ykdr. Ancak burada kasabalarda azdan
F5N/Kaybolu 65
Soluk almadan ktlar kartran Amaury nsz, Anton Ssliharf'in antropolojik
almalara da vakit ayrdn grd:
Bir gn, ad'da, Gogni kasabasnda bir Sokoro, safari yapan k kdm bir Franszdan
grd tarzda, arafn bir yamurluk gibi omzuna atp, Mokulu'da oturan oluna yollanr.
Olu burada, anayanl bir kuraldan kaynakland iin paradoksal bir yan olan, duyulmam
bir kar koca ilikisinin boyunduruu altnda yaamaktadr. Asla dalarn ardndaki Diongor-
lara bir olan ocuu sunmamaldr. Oysa bu durumda kolay anlalr, farkllatrc, hatta
yapsal bir doku oluturan olaan dngnn dnda kalacaktr. Sn ya da Margina, Uti ya da
Kaakil, Longai ya da Zori, yamurun yamasna yardmc olacak btn tanrlar, iitin bizi.
Bizi onca skntya sokmasna karn asla cayp bozamayacamz ahdimizi unutup huzur
bulmamz iin yakaryoruz. Yoksa hata yapan bir dikkatsizi kurban olarak sunmak m lazm?
Son uzla (maksimin ya da minimaks!): Adam bir amana gidip damr. Onun uyarsyla,
yamurun yamas, darsnn tarlada kavrulup kalmamas iin ak bir olakla kara bir horozu
kurban olarak Sn'a. sunar.
Ssliharf hayvanlar da unutmamt:
Yar koyun yar sr bir hayvan olan ovibos, tundrada hayatn rahata srdrr. Uzun uzun
dvlp yumuatlan budunun youn bir anason kokusu vardr. Hayvan yakalamak iin
topraa uzanp frsat kollamak, yattnz noktaya doru drtnala komaya ba-
aza dolaan fsltlardan sz almayacak. Burada "romantik ay nn altnda, aalarn
karartt, kvrla kvrla uzayan kr yollan" tr sradan "dolgular", kuru, skc anlatmlar da
bulunmayacak. Uzaklardaki alda ngrdayan huzur dolu ngraklar, afakta akyan kzl
gsl ardkuu ya da bir barakann camn aydnlatan "lamba nn scak lts" da
anlatlmayacak burada. Hayr...
66 F5ARKA/Kaybolu
ladnda hi kprdamayp, tam toynaklan burnunuzun ucunda gz korkutucu bir manzara
oluturduu anda srayp boynuna atlamanz lazmdr. Kollarnz boynuna doladnzda
hayvan da sizi grp brr, sonra yannza uzanr, yan banzda uyumaya balar.
Akasya, yonca, boanotu, sarmsak, sar zrnk, tarhun, yabanturpu, kuzukula kokulu
vcudu yumuacktr.
Yurdumuzda yaayan bir tr manda ya da bizon olan urusla karlamak ok zordur. Zifiri
karanlkta dolamaya kldnda arada bir, bir urusun hrgcn grdmz sanabiliriz.
Oysa bu hibir zaman doru kmaz. Aslmda urusun srtnda bir hrg yoktur. Srtnda bir
oyuk da yoktur. Dmdz, normal bir srt vardr. O zaman urustan laf amann fazla bir
anlam da yoktur.
Toplumsal atmalardan da sz amt:
Bir Mays gn olaylar patlad. Btn balklarda, "Boul'Mich dolaylarnda kargaa"
vard. Kaim kafal mdrnn talimatyla, yardmcs olacak dangalak tam donanml bir
timi, tabutlua tklm alt arkadalarnn zgr braklmas iin toplananlara saldrt- .
Toplananlar arasnda anari yanllar, kzllar, baka solcu gruplar bulunuyordu. Polis
saldrnca, koca bir ta yoldan skld, azgn orangutanlarla dolu bir kamyona doru
frlatld. Bir anda iki kaldrmn arama barikat kuruldu. Barikatta, yaklan arabalarn
oluturduu ynn ortasnda koca bir ktk grnyordu. in rndan kmasndan
korkan Grimaud, bir buyrukla katliam balatt. Polis, copla, gz yaartc bombayla,
yaralananlara, yklanlara, baylanlara acmakszn, kalabala giriti.
Kamuoyu ayaa kalkt. Paris sokaklarnda bir milyon kii kzl ya da kara bayraklarla,
diktatrlk kart sloganlar atarak yrd: "On yllk dikta bitsin artk", "Kahrolsun Chariot",
"Btn iktidar halka". alanlara nclk yapan bir ii rgt btn alanlarn ii
durdurmasn salad. Ulatrma alanlar, kmr karanlar, brolarda, maazalarda,
fabrikalarda, doklarda alanlar, tm i brakmaya katld. Akaryakt istasyonlarnda yakt
kalmamt.
Almanca da yazmt:
Man sagt dir, komm doch mal ins Landhaus. Man sagt dir, Stadvolk muss aufs Land, muss
zurck zur Natur. Man sagt dir komm bald, mglichst am Sonn- tag. Du brummst also los,
nicht zu frh am Tag, das will man nict. Am Nachmittac fahrst du durchs Dorf, in Richtung
Sportplatz. Vorm Sportpatz fahrst du ab. Kurz darauf bist du da. Du halst am Tor, durch das
du nicht hindurchkannst, parkst das Auto und blickst dich um. Du glaubst, nun taucht vor dir
das Haus auf, doch du irrst dich, da ist das Dach. Ringsum Wald, dickichtartig, Wildnis fast.
Wald, wohin du schaust. Baum und Strauch sind stark im Wuchs. Am Pfad wachst Minzkraut
auch Gras, frisch, saftig und griin. Ins Haus, wovon du nur das Dach sahst. Du traumst, dass
das Haus, wovon du nur das Dach sahst, laubum- rankt, gross und machtig ist. Mit Komfort
natrlich, Klo und Bad, und Bild im Flur. Dazu Mann und Frau stolz vorm Kamin. Traumst
du, doch das Tor ist zu und ins Haus, wovon du nur das Dach sahst, kannst du nicht. Nachts,
auch das traumst du noch, lscht man das Licht und dann gliiht rot und idyllisch das Holz im
Kamin. So traumst du vor dich hin, doch man macht das Tor nicht auf, obwohl Sonntag ist.
Da sagt
man dir also, komm doch mal ins Landhaus und dann kommst du wirklich zum Landhaus und
bist vorm Landhaus und kommst doch nicht ins Landhaus und warst umsonst am Landhaus
und fhrst vom Landhaus aus zuriick nach Haus...*
Btn bunlar taradktan sonra Amaury nsz, altn yaldzl bir klasrn altnda duran
Anton Ssliharf'in gnln buldu. Sayfalar kartrmaya koyuldu. Akama kadar okudu.
Sonra dar kt. Hava kararmt. Bir taksi durdurdu. Taksinin ypranm arka koltuuna
yld:
- abuk, polis karakoluna!
Amaury karakolda az kalsn ldracakt. Saat on ikiyi vurana kadar aa oldu. Sonunda
odasna kmay baard adamsa tam bir hdkt. Adam bir yandan sakz iniyor, bir
yandan kallavi jambonlu sandviini sryor, bir yandan da matarasndaki adi araptan ald
bir yudumla, tiksindirici bir grlt kararak azndaki lokmay yutuyordu. Ara sra
parman dalgn dalgn yass burnuna ya da kulana sokup sondaj yapyor,
homurdanyordu:
* Konaa bir git bakalm diyorlar sana. Apartmanlarda sk tk yaayanlar ara sra krlara,
doaya kamal diyorlar. Hadi artk diyorlar sana, bugn pazar, mmkn olursa imdi git.
Homurdanyorsun, daha sabahn kr, yola klacak saat mi bu? On iki sularnda ky yolunu
tutmak iin spor sahasnn bulunduu tarafa gidiyorsun. Spor sahasnn yannda duran
arabaya biniyorsun. Az sonra oradasn. Ana giri kapsnda duruyorsun. itin, kapnn arkas
grlmyor. Arabadan iniyor, kapdan girip saa sola bakyorsun. Bir an iin konan yok
olduunu, ortadan kaybolduunu dnyorsun. Ama hayr, ats orada konan. Drt yan
allar, sarmaklar brm. nanlmaz sklkta bir orman sarm kona. Yalnzca orman
grnyor, boy boy aalar, allar. Konaa kadar uzanan patika ho kokulu, yumuack,
zmrt gibi otlarla kapl. Yalnzca atsn grdn konaktasn. Rya gibi. Yalnzca atsn
grdn konakta olduunu dlyorsun. Aa yapraklaryla sarl, byk, ihtiaml konak.
Yznumaras, banyosu, hol duvarna asl tablosuyla konforlu da tabii ki. Salonda, ocakta
yanan odunlarn karsnda gururla duran bir adamla bir kadn da var. Kapnn kapandn,
yalnzca atsn grdn konakta kalakaldn dlyorsun. Karanlk basyor, bunu da
dlyorsun. I sndryorlar, ocakta bir odunun iir gibi kpkzl prlts. D kurup
duruyorsun ama pazar gn olmasna karn kap almyor. Tam bu srada konaa bir git
bakalm diyorlar sana; gidiyorsun konaa; karsnda duruyorsun konan; girmiyorsun
konaa; konaktasn, ama bou bouna; dnp gidiyorsun konaktan apartmanna.
- Aman canm, canna kymtr. Yoksa intihardan sz amasnn anlam olmazd ki...
Amaury srarn srdryordu:
- Ama sayn mdrm, gnln batan sona okudum, villasn grdm. Dahas, canna
kyacan aka hi azna almyor, yalnzca lmn yaklatm sylyor. Kaygsn,
korkusunu aklyor. O kayboldu. Karldn sanyorum. Bir adam karmann sz konusu
olduu kansndaym.
Ahmak polis mdr alayc bir tavrla laf azndan kapyordu:
- Adam karma m? Hadi canm, bizim buralarda adam karma vakasma hi
rastlanmamtr.
Amaury nsz kp babakanlkta alan bir arkadan arad. Onun konutuu bir
amiral, dnp karakol amirini arad. Karakol amiri, nsz'n grt mdr haladktan
sonra konuyla alakadar olmas iin Ottavio Ottaviani adl Korsikal bir polisi atad.
Ottaviani Maillot'da, Sablons duranda, Botanik Park'nn yaknlarnda oturuyordu.
Amaury dosdoru Ottaviani'nin kald kiralk odaya gitti. Korsikal polis iko bir kadn
satcsn artryordu. Kaylarla kordonlarla ssl, yumuak yastklarla kapl, rokoko tarz
bir sallanr koltukta oturuyor; yuvarlanp bir krdanla tutturulmu kurutulmu balk
lokmalarn ii turu dolu bir kaba ba- trp batnp azna atyordu. Laf uzatmadan biraz
laubali bir tavrla konuya girdi:
- Amirimin talimat uyarnca konunun icabna bakacam. Kabaca anlat bakaym olanlar.
-Anlataym. Anton Ssliharf kayboldu. Kayboluuna gn kala bana yollad pusulada
yola kacam sylyordu. Ama kanmca o karld.
Ottaviani suratndan aptallk akarak, ama kibarca sordu:
- Niin karlm olsun?
Amaury, fsldayarak yantlad:
- nk Anton Ssliharf onun kimliini biliyordu.
- Kimin kimliini?
- Kimin kimliini bildiini hibir Allahm kulu bilmiyor.
-Yani?
- Tuttuu gnln sayfalarnda birka ipucu var. Aratrmak lazm. Ssliharf onu bildiini
ama bildiini azna alamadm, grdn ama gzn yumduunu yazm.
- Az biraz karmak bir i bu galiba.
-Yazd pusulada ok arpc bir dipnot var. "Hayvanlar Dnyas Park'nda sigaras
aznda ajan gibi dolaan faas bozuk avukata drt damacana viski toslayalm" diyor. Bunda
mutlaka bir ipucu olmal. Kanmca bata buna bakmalyz. Sonra gnln tarayp oradaki
bilgiyi aa karmalyz.
Ottaviani tam anlamyla ikna olmu saylmazd:
- Cann bilir. Mamafih bana kalrsa bu anlattklarndan bir i kmaz.
Amaury polisin kukusuna hi aldrmad:
- lk olarak Hayvanlar Dnyas Park'na bir bakmalyz.
Ottaviani ard:
- Hayvanlar Dnyas Park m? Niin oras? ki adm arkamzda Botanik Park var. Oraya
bakalm.
- Allah akna Ottaviani, "Hayvanlar Dnyas Park'nda sigaras aznda dolaan faas
bozuk avukat" yazyor burada!
- Tamam, tamam. Oraya git. lk olarak civardaki salk ocaklarn aramak istiyorum.
- Anlatk. Daha sonra bulualm ama. Saat on iki, Balzar bar uyar m?
- Lipp olsa olmaz m?
- Olur, saat on iki, Lipp diyoruz.
Amaury Hayvanlar Dnyas Park'na yolland. Dolamaya koyuldu. Bir l aslanna uzun
uzun bakt. Kafasna kk bir ta frlatan bir maymuna bir para ikolata tt. Hayvanlarn
arasnda bir aa bir yukar doland. Pumalar, jaguarlar, aylar, lamalar, antiloplar, srtlanlar,
vaaklar, zrafalar. Sonra anszn barmaya balad:
- Aman, aman, kimi gryorum! u rastlantya bak! Sizi ara- sam dnyada bulamazdm,
Hayvanlar Dnyas Park'nda karma ktnz.
Karlat kadn Kanada'nn Frankfurt konsolosunun lm
olunun dul kars Olga'yd. Olga'nn bir zamanlar Anton'a tutkuyla balanm olduu
bilinirdi. Alamaya balad:
- Ah Amaury, dostum, o hl hayatta. lm olamaz, hayr, lm olamaz.
- Hayr Olga, hayr, ama duruma baklrsa ortadan kaybolmu.
- Sana da son yolculuuna ktn m yazm?
Amaury zgn zgn ban sallayp sordu:
- Sana da Hayvanlar Dnyas Park'nda sigaras azmda dolaan avukata dair bir dipnot
dm m?
- Tam tamna. Ama burada avukat falan yok.
- Kim bilir?
Daha lafm tamamlayamadan, az uzakta, havuzun banda duran bir adam grd. Byk
bir itinayla Kamatka kylarndan bir manzara anlayyla tasarlanm havuzda ynla
okyanus hayvan bulunuyordu: Albatroslar, kar baykular, baka kutup kular, kambur
balinalar, mavi balinalar, yunuslar, foklar, foku andran baka hayvanlar havuzu
dolduruyordu. Havuzun karsnda bir adam sakin sakin sigarasn tttryordu. Adama
doru koturdu. Amaury yaklanca adam konutu:
- yi sabahlar.
Amaury dorudan konuya girdi:
- Bakar msnz dostum, buralarda bir avukat var m acaba?
Adam bu ok sradan bir soruymu gibi yantlad:
- Tabii ki. Tam karnzda bir avukat duruyor.
- t, yava konualm. Anton Ssliharf'i tanyor musun?
- Bana ii dyordu bir zamanlar.
- ldn m dnyorsun?
-Kim bilir?
- Adn sormay unuttum.
- Hasan b Abu, Paris Barosu'na kaytl avukat, yirmi dokuz Branly Rhtm, Alma 19-
23.
- Anton kaybolmadan sana da o anlalmaz notu yollad m?
- Yollad.
- Dipnotun anlamm kardn m?
- Hayr. Daha dorusu biraz. Sigaral avukatn bana bir dokun
durma olduunu dndm. Onun iin btn zamanm bu parkta dolamaya harcyorum.
Bata hi anlamamtm, ama drt damacana viskinin gn sonra Longchamp'da yaplacak
byk at yar- yla bir ilgisi olduunu da anladm.
- Alakay kuramadm.
- ok basit. Yarn favorisi var: Bayazman III, Viski Drt, Kaartay.
O ana kadar azm amayan Olga lafa kart:
- Bunda bir ipucu mu var yani?
Amaury yantlad:
- Kim bilir? Ama hibir olasl yok saymamalyz. Pazar gn Longchamp at yarma
gidiyoruz.
Hasan bn Abu yarm kalan szn bitirdi:
- Bu arada, bir ay kadar oluyor, Anton Ssliharf masasnn banda srdrm olduu
karanlk, bir o kadar da zorlu almalarn sonucunu tayan yirmi dokuz kutuyu yollamt
bana. Kars da, ocuu da, miras hakk iddiasnda bulunacak bir baka akrabas da yok.
Bundan dolay, bu bilgi kpnn ayrntl bir dkmn yapmak iin dostlaryla bulumann,
bu ayan takdir almay onlarla paylamann doru olacan dnyorum. Bakarsnz
aratrmalarmzn nn aacak ipular da buluruz bu yazlarda.
Amaury sordu:
- Yarn okumaya balayabilir miyiz bu yazlar?
- Ancak gn sonra... Bir davam var. Biraz sonra Aillant-sur- Tholon'a gidiyorum. Pazar
sabah iimi tamamlam olurum. Pazar akam grrz. Bu arada Anton Ssliharf'in drt
viskisinin anlamna dair bir fikrimiz olur.
Amaury gld:
- Ona ganyanda on frank yatracam.
Olga da ona katld:
- Altta kalr mym. Yirmi frank koyarm o zaman Viski Drt iin.
Hasan bn Abu kolunu kaldrp saatini szd:
-Anlatk. Otobsm on kala kalkyor. Pazar akam grrz.
Olga, hzl hzl uzaklaan Hasan bn Abu'nun arkasndan bard:
- Hoa kal, iyi yolculuklar.
-av!
Amaury, arkasna taklan Olga'yla, Hayvanlar Dnyas Park'm drt bir tarafa baknarak,
uzun uzun dolat. Bir baka ipucu bulamaynca Olga'yla bir lokantaya girip doyurucu bir
kahvalt yaptlar.
Amaury'nin Hayvanlar Dnyas Park'nda dolat sralarda, Ottavio Ottaviani,
Broca'nn, Foch'un, Saint-Louis'nin, Rotsc- hild'in acil ilkyardm ksmlarn tarad. Sonra
dokuz-on karakoldan bilgi ald. Anton Ssliharf buralara hi uramamt.
Saat on iki sularnda, hzl admlarla Lipp barna doru koturan Ottaviani, Vavin-Raspail
Alan'nda Amaury'yi grd. Dosdoru yanna yanaan Amaury, fsltyla konutu:
- Lipp aynaszlarla dolu. Orada oturmayalm.
Ottaviani polis olduu iin bildii, sradan vatandalardan saklanan srlar arada srada
azndan karrd:
- Ortadan kaldrlp hakknda bir kaybolu yks hazrlanacak biri olmal bu yaknlarda.
Amaury irkildi:
- Kaybolu mu?
Tanmad biri karsnda boboazlk yaptnn farkna varan Ottaviani laf azmda
yuvarlad:
-Ha... h... hm...
- Hadi Ottaviani, oyun oynamayalm. Sssliharf dostum da ortadan kayboldu.
- Onun bu durumla hi alakas yok.
Amaury srarlyd:
- Kim bilir? Burada karlmas sz konusu olan kim?
- Bir Maripli.
Amaury ararak bard:
- Bir Maripli mi?
- Sus, yava, bir Maripli. Maripli bir avukat...
Amaury bir haykrla laf Ottaviani'nin azndan kapt:
- Hasan bn Abu!
Burada, Maripli avukatlarn can pazar
anlatlr *
Ottaviani soukkanlca Amaury'yi yantlad:
- Hayr, sz konusu Maripli avukatn ad bn Barka. Amaury, Hasan bn Abu iin
kayglanm, sonra bir an iin cannn tasasna dmt: Anton Ssliharf kamldysa,
karanlarn Anton'un arkadalar iin, Olga, Hasan, hatta bizzat onun iin bir tuzak
kurmayacann bir garantisi olabilir miydi? Ottaviani'nin aklamas onu biraz rahatlatmt:
- Ha, iyi o zaman.
Ottaviani arkasnda, Harry'nin Ban'na yollandlar. Arkada bir masaya oturdular.
Amaury'nin siparii buzsuz bir Chivas oldu. Ottaviani kpksz bira smarlad. Alayc bir
tavrla slk alan garso-
nun, "Arjantin mi, siyah bira m?" sorusuna, ksa bir kararszlktan sonra yant "Arjantin"
oldu.
Ottaviani, ana hatlaryla bn Barka'nn kayboluunun ardndan patlayan skandali aktard:
Bata baya gaf yaplmt. Yaplan patavatszlklar basma yansynca i rndan kmt.
Kamuoyu ayaa kalkmt. Bakanlklar altst olmutu. Papon olay yokmu gibi davranm,
Souchon, ardndan da Voitot sorunun varlm onaylamlard. Bir yayn organnda Figon'un
bir basavcy sulamas, Matignon'u ok kzdrmt. Sonunda zorlukla da olsa yaynlar ya-
lanlayacak kantlar bulunmutu. Oufkir olay srasnda baka bir kasabada bulunduunu
kantlad. Ardndan Figon'un intihan salanmt. Ancak soruturma safhasnda i rayna
oturtulamamt. Muhalif parti taraftarlar bu alakln sorumlusu olan iktidann ipliini
pazara karmak iin frsat karmamt. Hatta, bn Barka'nn kayboluuyla Argoud'nun
Zrih dolaylarnda kanlmas arasnda ba kuran bir rapordan yola karak kuru iftira dolu
bir kampanya balatmaya kadar ii vardrmlard: Frankfurt'ta bir Burgiba kartna, Saint-
Moritz yakmlannda Afrikal bir militana, Louvain'in ortasnda Yazid adl politikacya,
alma odasnda Gabon'un Madrid konsolosuna suikast yapma sulanndan aklansa da bir
sr soyguna kart malum olan, katil, cani, hapis kakn akallardan oluan karanlk bir
paral komando grubuyla polis arasnda bir kontrat imzalanmm szmona! Fransz
patronlardan ald bahi olmasa iktidarda gn daha kalamayacak zrtapoz bir diktatrn
konumunu salamlatrmak iin, Foccard, komutasndaki aynasz- lan, ktlar,
uyuturucu kaaklar, baldn plaklar gruhuy- la ortak yapacakm. Kol kola
alacaklarm gya! Btn bunlar hastalkl bir ortamda oluyormu. Durumalar kapal
kaplar arkasnda yaplyormu. Zavall bir figrana ullanlyor, anlamadan olaya bulam
bir salan grtlana baslyor, ama bykbalara, kalantorlara, politikaclara
dokunulmuyormu...
Ottaviani birasn kafasna dikip bitirdi, sonra lafn balad.
- Hayr, btn bunlar houma gitmiyor. Hi houma gitmiyor.
Ottaviani susup azn kapad. Amaury'nin can sklmt. An-
ton Ssliharf'in kayboluu ok uzaklarda kalmt sanki. Suskunluu bozmak iin, Hayvanlar
Dnyas Park'nda Olga'yla karlatm, sonra da Hasan bn Abu'yla tantn anlatt. bn
Abu'yla ilk karlamalaryd bu. Ottaviani gld. Anlalan Ssliharf'in btn arkadalarn
tanmyordu Amaury... "Tmn tanmyorum tabii" yantna karn az sonra bu durum
Amaury'nin tadn daha da kard. Konuarak akl yrtt:
- imdi bir bakalm: Hasan bn Abu'yu Hayvanlar Dnyas Park'nda grdk. Anton
Ssliharf'in notu nasld? "Hayvanlar Dnyas Park'nda sigaras aznda ajan gibi dolaan
faas bozuk avukat." Hayvanlar Dnyas Park'na gittik. Kimi grdk? Sigaras aznda bir
avukat. Tamam. Ama ya avukat da bu yolla Anton'un bir arkadayla karlamay umarak,
Ssliharf'in arsna uymak amacyla Hayvanlar Dnyas Park'na komusa?
- Yani diyorsun ki, btn bunlar yanzca bir rastlant olabilir...
- Rastlant ya da bir tuzak, kim bilir? Ama pazar gn Long- champ'da Anton'un "drt
damacana viski"sinin bir anlam var m, yok mu, onu anlayacaz. O zamana kadar "drt
damacana viski" kadar olmasa da olduka mhim bir baka noktay aydnla kavu-
turabiliriz. Karamazov'u bilir misin?
- Yakkl bir abisi olan Karamazov mu?
- Hayr onun amcasnn olu. Clignancourt'da taksisi olan. Arada bir bana da, Ssliharf'in
villasna da tamirat ii iin urard. Anton'un kayboluunu o da iitmi mi? Bunu aratrp,
pazar sabah at yarlar balamadan bana aktarabilir misin?
Kafasn bira bardana dayayp uyuklamaya balayan Ottaviani, gzkapaklarn aralad:
- Tamamdr patron.
Kurtlarn, kularn dar kmaya korkaca dondurucu bir souk vard. Ottavio Ottaviani
soua aldrmadan uzun admlarla yryor, insann yzn dalayan rzgrdan ok da
rahatsz grnmyordu. Alma'ya varnca bir arabaya bindi. Orsay Rhtm'nda arabadan indi.
Bir soluk ald. Saatini karp bakt. Saat on bir buuktu. At yarlarna daha ok zaman vard.
Mrldand:
- Hadi bakalm, Ssliharf niin arabasna alarm taktrm anlamamz lazm.
Oralarda, ran Konsolosluu'na adm uzaklkta Ottaviani'nin kaarl ya da sucuklu tost
almak iin urad bir sandvii dkkn vard. Yorgun, bitkin, soluu tkanm, ayaklar
imi bir durumda kapdan girdi. Arkadaki uzun barda bir sr adam vard.
- Gnaydn.
ini daima hzl hzl yapan srtkan bir adam olan sandvii Romuald, Ottaviani'yi
karlad:
- Gnaydn! Hava buz gibi, dnz m?
- Of, of, of... Brrr... Dondum yahu!
- Oysa alt st sfrn altnda bir. Bundan daha kt souklar da grdk.
Ottaviani farkna varmadan bir Saint-Marc Girardin iirinin bir msrasm alntlayarak
yantlad:
- Doru ama u duyduun da poyrazn slklan.
- Bir sandvi yapalm m? Jambonumuz var, ya da York jambonu, sucuk, domuz
pastrmas, salam, s rozbif, sonra kaarlar, kakaval, lor, tulum, dil... Hot dog da olabilir.
- Yok, yok. Scak bir grog alaym. ttm galiba.
Romuald, arkada gnn orbasn hazrlayan aya bard.
- Yap bir grog. Romu bol olsun.
- Tamamdr, bir grog imdi hazr!
Az sonra Romuald ikiyi Ottaviani'nin masasna koydu.
- Kaynar kaynar yudumlanan iyi bir grogun karsnda hibir souk algnl dayanamaz.
Ottaviani ikisini yudumlad.
- Hmm, harika olmu.
- Limon alr msnz?
- Yok, bu limonsuz da iyi gidiyor.
- Tamam frank yirmi santim.
- Buyrun.
- Thank you.
Ottaviani barn kar ucunda tatlsnn son lokmasn azma atan
amiri Aloysius Unitt'i grd. Grogunu alp kalabal yararak ona doru yaklat, oflaya
puflaya yanma oturdu.
- Gnaydn patron.
- Gnaydn Ottaviani, naslsn?
- Orta karar... Souk almm biraz.
- Yourt smarlayaym m sana?
- Yok, karnm tok. -Baka?
- Nasl baka?
- Amaury nsz?
- Olaym bir adam karma vakas olduundan kukusu yok gibi.
Unitt mrldand:
- Sanrm hakk var.
- Nasl olur patron? Karld kansnda msm?
Unitt soruyu havada brakarak antasndan bir dosya kard. Dosyann kapana gz atan
Ottaviani kfr bast:
- Vay anasn, patron, bu dosya G.M. ariv kasasndan km! Sonra okumaya koyuldu:
Konsolos Alain Gu. rin tarafndan krallk kat G - P.R.C. iin hazrlanan rapor
(Datm: SACLANT - "kozmik" NATO - S AG -G/PRC - 3.28.23)
Ajan 3/6.26'nn, Cap Horn'daki "straggling group" almalarndan dorulatmak amacyla
dar szdrd, Andilly HCI kaynakl bir bilgi notuna iliik olarak Orrouy'daki NATO-GM
Ko- mutanl'ndan aldmz raporda Anton Ssliharf'in maruz kalaca durum tarafmza
bildirilmiti. Bu rapor alnr alnmaz, "NATO- kozmik" 6/29-Z 6 misyonu uygulamaya
konmu, bir aylk uygulama iin "K Count" balatlmtr. Anton Ssliharf bu zaman
aralnda iptal olmutur. Ayn zamanda "tatil gn" 9/29-Z. 6 misyonunun L19 talimat
uyarnca, "kozmik bl" bil
gi notunda da ngrld gibi karlmalara kar bir plan btn GCR, btn yardmc SR,
btn alt SM, btn HCI, btn ONI, btn CIC, btn "G.3", btn BND, btn SID
bakanlklarna, Mi 6 dnda btn "nl ajanlara" datlm, snflandrlmam
komandolara lzumlu uyarlar yaplmtr. 3 ya da B.l snf bu bilginin can alclm
azaltmasa da, ilk aamada btn gcmz "3" noktasnda younlatrmamza karn baar
salayamadmzn aka anlalmas lazmdr. Bu fiyaskonun tahlili iin farkl yaklamlar
mmkndr. HCI Arlington, CIA'nn parmandan kukulanmamaktadr. NATO kurumsal
ats altnda alan kurmaylarmzn arama bir SIS szmas olasl da tartlmaktadr.
Dahas, bir Arnavutluk SR ajannn, Ankara'daki Sakall'y satm ald, Ankara'daki rgt
kontrol altnda tuttuu da sanlmaktadr. Bu adan bakldnda karmza iki almak
kmaktadr: Ya Anton Ssliharf'i almyazsna brakacaz ya da ktnn iyisini arayacaz.
Azmz tkayan bu kadar sra d bir vaka, zmn ancak bamzdakinin yardmyla
bulabilir. Bu kanda olduumuz iin SR d kanallarla yolladmz bu raporla, sizin
mlahazalarnza olduu kadar duruma ilikin umumi mtalaanza da bavurmu oluyoruz.
Ottaviani raporu okumay tamamladktan sonra Unitt konutu:
- Btn bunlar ok karanlk, ok aprak buluyorum. Hasan bn Abu'yla konutun mu?
-Gittim ama kapy amad; ama bu akam saat on iki civarnda onunla buluacaz. Bir
kadn sz konusu olabilir. Olga konusunda da daha dikkatli olalm. Kadn ok uyank. Bir
sr numaras var.
- Yok yahu!
-Hi kukum yok.. Bu arada Karamazov'u grdm.
- Anlat.
-Son bir ayda Ssliharf'in villasna aralklarla gn gitmi. Bir akam onu Aulnay-sous-
Bois'da, yllardr kullanlmam bir barakaya gtrm. gn sonra Club Augustin
Lippmann'da bri oy
namlar. Karamazov yirmi say farkla kazanm. Son gidii daha mhim. Yirmi gn kadar
oluyor, Karamazov Anton'un Fiat'na bir alarm takm.
- Arabasna alarm m takm!
- Ya! Alarm takm!
- Vay canna! Ama niin?
Ottaviani bilmiyordu. Koku alma, iz bulma konusunda bir Apa- iyi aratmayan Aloysius
Unitt'in bu sorunun yantm bulacam dnyordu. Ama Aloysius Unitt son zamanlarda
biraz hamlam gibiydi. Dalgn dalgm mrldand:
- Arabasna niin bir alarm taktrd? Birka noktay az buuk anlyor gibiydim, ama... Of,
btn bu i tam bir arapsa. Anton Ssliharf'i kim saklyor, onu da bilmiyoruz.
Kolunu kaldrp parmaklarn klatt. Romuald yanlarna yaklat.
- Bir kakao ya da bir kapuino?
- Hayr, borcumuz ka para tuttu?
- imdi bakyorum.
Bir kt karp saymaya koyuldu:
- Bir tonbalkl, bir gnn orbas, bir kaarl, bir tatl, bir byk arap... tamam on dokuz
frank tutuyor.
- On dokuz frank m? nsaf yahu!
Romuald suu KDV oranlarna att. Aloysius onun bir kazk olduunu haykrd. Az
kalsn hr kyordu, ama Ottaviani Aloysius 'u yattrmay baard. Hl kzgn Aloysius
ikna olmasa da raz olup paray uzatt.
Tam kapda Aloysius mthi bir haprk patlatt. Romuald gld:
- ok yaayn! Bakn, yaptnzn karln buldunuz: Kaptnz souk algnlm.
Aloysius Unitt'i Adli Polis binasma brakan Ottaviani, kt hava artlarna karn, yln
son yar olan Turing Kulb Kupas kousunun yapld Longchamp'a ulat. Yar, bir
para babasmn gz kamatrc bir dl koyduu (kazanann bir milyon alaca f-
F6N/Kaybolu
81
sldanyordu) zorlu bir handikapt. Btn Paris yartayd.
Columbia'yla film iin bir milyarlk bir kontrat imzalam nl yldz Amanda Von
Comodoro-Rivadavia da oradayd. Amanda, fstki bir alvar pantolon, turkuvaz bir bluz,
zmrdi bir kuak, filizi bir fular, haki bir krk, limon kf oraplar, bakr pas topuklu
ayakkablar giyinip kuanmt. Bu aylk oyna Urbain d'Agos- tino da k puanl kolsuz
hrkas, Mao yaka Ungaro frak, apkasyla yan bandayd. Kalabalk, hayran baklarla
sultanlar, paalar, krallar, kontlar izliyordu. Moda, magazin yaynlarndan frlayp oraya
dm gibi duran bir sr kii vard. nsanlar k kdm, ortam lay lay lomdu.
Atlara bakan ocuklar ortalkta kouturuyordu. Bir satc bararak hipodrom yaynlarn
satyor, tyolarla dolu bir kitap da yanna yaklaanlara kakalamaya alyordu. Bahis
oynamak iin uzun kuyruklar olumutu.
Ottaviani zorlukla, tribnn st tarafnda oturan Amaury nsz' buldu. ok k mavi-
san bir tunik giymi olan Olga da onun yanndayd. Amaury, drbnn kullanarak yar
pistini adm adm taryordu:
- Pist olduka arlam.
Yannda oturan adam ona dnp, at yarlarndan hi anlamad iddiasnda bulundu.
Amaury kzard, ama itiraza kalkmad: Aslnda arlamak urda dursun, Longchamp'm
pisti hi bu kadar cam gibi, kaygan olmamt. Bir aydr yamur yamamt. Sis olduu gibi
dalm, zifiri souk topra dondurmutu.
Ottaviani sordu:
- Viski Drt' grdn m?
- imdi anons yaptlar. Yana katlamayacakm.
- Niin?
- Bilmiyoruz.
Ottaviani'nin can sklmt:
- kalm o zaman.
- Yok, yok. Olga yarn sonuna kadar kalmak istiyor.
Olga lafa kart:
- Kalalm. Bayazman'a otuz frank yatrdm.
82
F6AS.KA/Kiybolos
Yara yirmi dokuz at yazlmt ama alt srt numarasyla yaracak olan Viski Drt
yara katlmyordu. Katlsayd, bir numaral favori olmasna karn Viski Drt' yazanlar bir
franklarna on dokuz frank alacakt. Onun yokluunda favori atlar Bayazman III, mart ay
sonunda Chantilly hipodromunda Brillat-Savarin kousunu kazanan, Asurbanipal'in tay,
yamda baklakr bir safkan ingiliz olan Schola Cantorum, Ascot'da finii olan krlsz bir
yaz at olan Scarborough, doru kr olarak tannmasna karn aslnda bir kurt kulas olan
Kaartay, son olarak da, son dakikada favori atlar arasnda anlmaya balayan, ara sra
huysuzluk yapsa da daima tam komasyla n yapm Divin Marquis idi.
Bayazman'n binicisi Saint-Martin'di. Startta, byk alk toplayan olaanst bir k
yapt. Ancak Moulin virajnda Saint- Martin attan dp madara oldu.Yar Kaartay
kazand. Divin Marquis burun farkyla ikinci oldu. Amaury yar sonularnn yazld
tahtaya bakarak konutu:
- Hasan bn Abu samalam. Bu yartan hibir sonu karamayz.
Longchamp hipodromunu at yar hastalanyla, ganyanda para vuranlara brakp Paris
otobsn aramaya koyuldular. Arabaya oturduklarnda Amaury mrldanmaya balad:
-Aslnda srpriz falan yok. gndr atn favori olduu biliniyordu. attan Viski
Drt yana katlmad, Bayazman yar d kald, sonu olarak Kaartay da yar kazand!
Olga lafa kart:
- Btn bunlar sanki bir Lupin kitab gibi.
Amaury atld:
- Hayr, kt bir fkra gibi.
Ottaviani altta kalmad:
- Hayr, kt bir roman gibi.
Bir bara girip oturdular. Havada ba dndrc bir zambak kokusu vard. Olga
arkadalarna iini dkt:
- Anlayamadm. Lakin anlamak mmkn myd? Normal grnmyordu, ama
konumaya baladnda anormal olan kavraya-
myordum. Arada srada aydr uyuyamadn sylyordu. Istrab olduu ortadayd, ama
acsn kim, nasl yattrabilirdi? Tanmsz bir hastalktan mustarip kvranyordu...
Olga bir yayl tambur taksimini andran uzun bir hkrkla konumasn noktalad.
Amaury kolunu dosta olmay aan bir yumuaklkla Olga'nn omzuna atp onu okad:
- Olga, canm, Anton tam anlamyla kaybolmadysa, onu bulup ml ml uyumasn
salayacaz.
Ottaviani, arya okuyan Don Ottaviani'nin taklidini yaparak atld:
- Lo Juro! Ant iiyoruz!
Olga gzkapaklarn krptrarak yalvard:
- Tamam, tamam, ok duygulandm, durun artk!
Ottaviani'nin ii sklmt:
- gndr kotur kotur alyoruz ama karlm grdmz yok.
Amaury skntl havay datmaya alt:
- Hadi artk kalm. Hasan bn Abu'yla buluma zaman yaklat. Bizi rahatlatacak
malumat toplam olduundan kukum yok.
Hasan bn Abu, Branly Rhtm civarnda, On altnc Louis zamannda yaplm tarihi bir
yalda oturuyordu. Kapy aan uak Ottavio'yla Amaury'yi atafatl bir kabul salonuna ald.
i kan alayan Olga, dayanamayp yatana komutu. Amaury uaa dnd:
- Avukatla buluacaktk.
- Sayn avukat az sonra yannzda olacak.
Altn srmalarla ili bir giysi giymi bir baka uak salona girdi. Anton'un arkadalarnn
bir iki arzulayp arzulamadklarm sordu. Amaury bir viski soda, Ottaviani bir konyak ald.
Tam ilk yudumlarn aldklar urada, yan odada mthi bir gmbrt koptu. Ardndan bir
ngar kt. Krlan aynalarn, yumrukla- an adamlarn, bouk bar arn ardndan
avukatn haykr duyuldu:
- Hayr, Hayr! Aaaaaah!
Amaury ayaa frlad. Bir an, ok ksa bir an iin t kmad. Sonra yuvarlanan avukatn
lyla camlar zangrdad.
Kotular. Hasan bn Abu ackl hrltlarla soluk almaya abalyordu. Sonra son soluunu
alp sustu.
Tombul srtna bir kama saplyd. Katil kamann ucunu krara batrmay da unutmamt.
Hasan bn Abu'nun hayat bir anda son bulmuu.
Katilin odadan nasl kat hi anlalamad...
Amaury hi duraksamadan yaly aramaya koyuldu. Kilidini zorlayarak at bir sandkta
Anton'un bn Abu'ya yollad yazlar buldu. Sayfalar yirmi dokuz dosyada toplanm
olmalyd. Bir daha, bir daha sayd. Bir dosya noksand. Okurumuz hangi dosyann kayp
olduunu annda anlamtr: Parasn, Amaury'nin bulamad dosyann "ALTI" numaral
dosya olduuna koyanlar tabii ki bahsi kazandlar!
(Faasmn bozuk olup olmad tam anlalamam olsa da) "Hayvanlar Dnyas
Park'nda sigaras azmda ajan gibi dolaan avukat" srtndan akp, phtlamaya balayan
kanlarn ortasnda lmt. Anton Ssliharf hl ortaya kmamt.
Amaury nsz Anjou Rhtm'ndaki apartmanna sabaha kar dnd. Horozlar tp, tan
aarana kadar, yatanda oturup Ssliharf'in gnln okudu. Can pahasna bir ipucu
aryordu...
Burada, imparator Traiarus'un anna an katan bir Roma kasabasnn kaz yks
ksaca anlatlr *
ANTON SSLHARF'N GNL Bir pazar gn
Doru, smail'i, Ahab't, Moby Dick'i anlatmam lazm.
smail! Hastalkl mubassr, tozlu kitaplar, karanlk yazmalar oburu, ad olmayan bir
softann tuttuu bcr yazman! Bir bavula bir kazak, don, alt orap tktrp, ya
kurtuluunu ya lmn bulmak iin yollara koyulan smail. Okyanusun souk mavisini bir
buzda, zambaklarla kapl bir volkan gibi yaran o byk, o kardan da, zambaktan da ak
balinay, o br dnyadan dnyamza dm yarat dalgalarn arasnda arayp duran
ismail!
Onlar okyanusa alal yl olmutu. yl boyunca frtnala
r
ra, tayfunlara, hortumlara katlanarak, Labrador'dan Fiji adalarna, Cap Horn'dan Alaska'ya,
Hawaii adalarndan Kamatka'ya koturmulard.
Akam karanlnda, kalyonun pruvasnda Starbuck, Daggoo, Flask, Stubb, du Cap-Cod,
Dough-Boy oturmu bano alan Pip'i dinliyor, ark sylyorlard:
Oh yo Oh yo Bir f rom iin!
Tayfalarn biri, Ahab'la byk ak balina Moby Dick arasndaki lm kalm savann
karlamasn anlatmaya balad. Moby Dick! Adnn anlmas koca koca tayfalarn dn
koparyor, kan dondurucu bir lm rzgr pruvada oturanlar arasnda dolam gibi
oluyordu. Moby Dick! Okyanus' un gulyabanisi, blis' in hayvan. Ard sra uan bir sr
albatrosla, koca ak vcudu alkantl sularda bir yark, mavi ufuklarda bir yumurta gibi ortaya
ktnda bakar kalrsnz; ona yaklamakla ondan kamak arasnda bocalarsnz. Dipsiz
uurum, ak yalyar, su katlmam bir gazabn yldrmlarla aydnlanm izi. lm yolu, kr
kuyu, kuru kuyu, bo kuyu... Ona baktnzda banza sanrlar r, kafanz vuracak ta
aramaya balarsnz! Katrandan kara Styks Irma' nin ak kaps, Malstrm anaforunun ak
kp! Moby Dick! Sz ondan ald, ad anld iin, ancak fsltyla konuuluyordu.
Yz solmu ikinci kaptan ara sra artk onun ardru brakmaktan laf ayordu. Sada solda
tayfalar, azlar kpr kpr dua okumaya koyuldular.
Huzursuzluk hd safhaya vardnda, Ahap ortaya kt. Kr sakallarnn arasndan kan
ak bir yara izi, yzn boydan boya ap zikzaklar yaparak boynuna ulayor, yakasnn
altnda kayboluyordu. Topal olduu iin, bir zamanlar bir balinann kafatasn- dan yontulmu,
krallara layk bir asa olan bastonuna yaslanyordu.
Ortaya ktnda, barp ard, on dokuz yldr arad hayvana kfr savurdu.
Bir altn liray mizanaya akt, hayvan grp ona duyuran ilk
tayfann altn alacan aklad.
Ahap bu olaydan sonra haftalar boyunca, sabah akam, gzn karanlk ufuktan
ayrmadan burunda dikilip durdu. Baka bir dnyada gibiydi. Rzgrlna brnm, ta gibi
kaskat, mizana gibi dimdik, kukumav kuu gibi suskun, azndan bir szck olsun -
karmadan, gzn krpmadan, alnnda bir yanarda varmtasna yzn yakan azgn hrsa
karn, frtnann koparp oraya savurduu bir buz paras, bir l gibi souk, akl kald.
Karanlk bastnda, gkyzn dolduran yldzlarn nda, mizanaya akt altn para,
i'nin noktas gibi prldyordu.
Okyanuslardaki bu yolculuk yl srd. yl boyunca, austosun yakc scanda,
nisann dondurucu souunda, yukar, aa, douya, batya, kabarp alalan sularn
altsnda yalpalaya yalpalaya yol aldlar.
Moby Dick'i bir sabah, ilk o grd. Hava akt. Aknt, alkant yoktu. Su araf gibi,
ayna gibi ufka kadar uzanyordu. Trkuvaz ufukta ak bir nokta olan Moby Dick su
pskrtyordu. Bir albatros srsnn konup kalkt srt, ba dumanl, karl bir da gibiydi.
Ksa bir an iin btn dnyay mutlak bir huzur kaplad. Moby Dick, o Tanrsal hayvan,
kalyonun on mil uzanda suda kayyordu. Havada mutlakl, sonsuzluu artran bir
koku vard. Bil- lursu sularn buusu sanki btn dnyay arndryor, ona ruhani bir hava
katyordu. t kmyordu. Havada byk kinin izi yoktu. Btn tayfalar soluunu tutmu,
ldayan huzurla sarmalanm, durgun suyun, aydnlanan gnn barndan taan akla sarho
olmu gibi kprdamadan duruyordu.
Ah o scack dostluk, kusursuz uyum, mutlak balanma an! Yaklaan lm karsnda,
ak zambaklarla kapl o Himalaya, o koca ak balina btn dnyaya, Starbuck', Pip'i, ismail'i,
Ahab' baladn duyuruyordu.
Ahab! Aln kavruluyordu. ki bklm olmu, kamburu km korkun bir hal almt.
Uzun uzun, konumadan ufku szd. Gl gs bir hkrkla sarsld. Sonunda gk
grlts gibi patlad:
- Moby Dick! Moby Dick! abuk kayklara!
Daggoo, ustura gibi zpknn azn bir kaya srtp bir daha yoklad.
Sava gn srd. gn boyunca, yirmi dokuz tayfayla, kanlmaz sonuna raz
olmayan okyanuslar hkimi arasnda inanlmaz bir kapma, bouma, grtlaklama yaand.
Bisturi gibi zpknlar, uluyarak havalara srayan hayvana bir daha, bir daha, sapna kadar
sapland. Ama srtna, karnna, kafasna saplanan, ak srtnda kzl kan rmaklar aktan, onu
dilim dilim dorayan, canl canl paralayan onca zpkna aldrmayan hayvan dnyor, kayk-
lara saldryor, kimini sarsyor, kimini batryor, sonra karanlk sularda kayboluyordu.
Bir akam anszn kalyona saldran Moby Dick, bordada byk bir yark at. Kalyon yan
yatmaya balad. Ahab son bir abayla zpknn savurdu. Ama zpknn ipi doland. Moby
Dick Ahab'a doru atld.
Ahab haykrd:
- Sonuna kadar, son soluuma kadar, cann almaya alacam! Gayya kuyusundan kp
kann aktacam! br dnyada da olsa suratna tkrp grtlana yapacam! Adn
batsn, kahrolas balina, adn batsn!
Ayana dolanan zpknn ipi sonunda onu drd. Dalgalarn kucana dt anda
Moby Dick bir srayta onu srtna ald, sonra karanlk sulara dald.
Suyun ortasnda ak bir uurumun, koca bir yarn ald grld. Yarn ak burgalar
bir bir, l tayfalar, zpknlar, bo kayklar, sonunda da lm tarlasna dnm kargl
kalyonu yuttu...
Apocalypsis cum fguris: Mutlaka ama mutlaka hayatta kalan biri, bir zamanlar kara
yazgsn, lmn grdn anlatacak bir Yunus olacaktr. Ak bir balinann gznn
aknda grd lm. Bo bir sayfa gibi ak. Boluk gibi, hilik gibi, yokluk gibi ak...
Vah Moby Dick vah! Vah mobicik vah!
Hasan bn Abu'nun lm ok insan zm olmalyd. Naa- nn n tklm tklmd.
Kalabaln bir ucu Branly Rhtm'nda, br ucu Fauburg Saint-Martin civarndayd. Btn
Paris, avukat son istirahatghna tamaya komutu. Amanda Von Comodoro- Rivadavia'yla
Aridk Urbain d'Agostino da oradayd. Olga alyordu. Ottaviani suratm asmt. Hl
Anton Ssliharf'in "Moby Dick" yorumunun anlamna kafa yoran Amaury nsz'n akn bir
havas vard.
Hasan bn Abu'nun son istirahatgh Antony Kabristan'ndayd. Piramit biimli k bir
kabir yaplmt. Bir Transvaal prlantasndan daha saf grnml bir somaki tama kuvars
bir ta giydirilmiti. ridyum kakmalarla ssl bir tun bloka, bir sr kraln, bir sr sultann
avukata kar duyduklar takdir hissinin kant olan madalyalar, nianlar aslyd: Sava
Ha, Victoria Ha, ftihar Nian, Labrador Krallk Ays, Papalk Pitonu Byk Ha...
Alt konuma yapld. Batan aa Hasan bn Abu tarafndan yaplandrlm olan
Dantay adna Franois-Armand d'Arsonval ilk olarak konutu. Arkasndan murahhas azas
olduu ngiliz-ran Bankas namna Dk d'Aiguillon sz ald: bn Abu sra d biriydi, yirmi
yl boyunca sa kolu olmutu. Ardndan Agadir imam, Hasan'n, doduu topraklara akn
anlatt. Sonra Hasan'n Ox- ford'da asistanl srasnda hocas olup, ardndan onursal doktora
almasna nayak olan Lord Gadsby V. Wright byk kaybmzn ilim dnyasna parlak
katklarm sralad. Ondan sonra, Raymond Quinault, avukat Ouvroir kurumuna balayan
inili kl ama daima olumlu ilikinin altn izdi.
Son olarak Carcopino ortaya kt. Conti Rhtm'ndaki nl bi- lim-sanat kurumu adma
konuacakt. Alt yllk bir olay aktararak lafa balad. O sralar kurumda byk grlt
koparan, aamal bir oylama sonucunda, Fas Yukar Atlas Sradalar Kltr Miras
Yaztlarm Koruma Kurulu alt komisyonuna atayarak, Hasan bn Abu'yu aralarna almlard.
bn Abu bu onuru az tannm, dahas yanl tannm bir kaz alanna dair muazzam
almasna borluydu. Kaz alan Anschluss'tan kaan Mnihli Yahudi bir bilim adamnn,
iyi bir kazan da salayarak kazp Thugga'da (bugnk
Dugga'da) ortaya kard bir oppidum civium romanorum'a, bir Roma tahkimli kasabasma
aitti. Jugurtha kasabay Romallardan almaya alm, Titus Livius'un yazdna baklrsa
(Titus Livius dixit) Afrikal Juba orada konaklam; mparator Traianus, olu bildii
Hadrianus iin orada bir saray yaptracakm.
Carcopino, Piganiol'un yaptndan alntlarla, btn bunlarn dorulanmam ayialar
olduunu vurgulad.
Carcopino'nun anlattklaryla Hasan bn Abu'nun lmnn ok da bir ilintisi yoktu.
Buna karn konumas ara sra alklarla blnyordu. nk, konumas zaman zaman g
duyulur olsa da, karsndakini kavrayan akc bir slubu vard.
Carcopino, bu giriin ardndan kaba hatlaryla aziz dostunun canl bir tasvirini yapmaya
koyuldu. Bu lmn yalnzca (non solum) kurumu iin byk bir kayp olmadnn, btn
ulusun muazzam bir bilgi kaynandan yoksun kaldnn altm izdi. nk
Romallatrmayla barbarlatrmay kaynatran o aprak ilikinin anlamllm hibir insan,
Hasan bn Abu kadar kavrayamamt. Hasan bn Abu, bu kavrayla bakir bir bilgi alanm
bir yandan yaratm, bir yandan kurumlatrmt. Bugn ancak doum lklar duyulsa da,
Hasan bn Abu'ya borlu olduu paradigma kaymas olmasa ayrmsayamayaca, ancak onun
yardmyla yapt kavramsal srayla tanmlayabildii bu bilgi alannn yarnlar ok parlak
olacakt. Hasan bn Abu'nun itinayla topraa gmd bu tohuma inancmz tam olmalyd,
hasat zaman bu tarladan kaldracamz rn bizi sonsuza kadar doyuracakt. Byk acs
daha fazla konumasna olanak tanmad iin Carcopino konumasn burada bitirdi. Acs
bulacyd. Konumas oradaki insanlarn tamamna dokumutu. Alklamaya kalkan olmad.
Bazlar dayanamam, alamaya balamt.
Bu hznl ortamda, Amaury nsz adm uzanda srtan birini grd. Adamn
samimi, cana yakn hali tavr Amaury'nin houna gitti. Uzun, yapl biriydi. Bir ngiliz
zanaatkrn yaptndan kuku duyulamayacak, k bir takm giymiti. Amaury adamn ya-
nma yaklat. Dosta sordu:
- Niin glmsyorsunuz?
- nk konumasnda atlad, ok anlaml bulduum unutulmu bir nokta var.
Amaury, allak bullak olduunu saklamaya alarak fsldad:
- Unutulmu bir nokta m?
- Daha alt ay olmad, Hasan bn Abu Ulusal Bilim Aratrmalar Kurumu kapsamnda
kurulan bir komisyona doktora almasn sunmutu. Btn vnna zvnna hkim olduu jus
latinum, yani Roma hukukuna dair ksa, zl ancak kanmca olduka salam bir alma
yapmt. almas o zamana kadar onca ilim irfan sahibi bilginin yanamaya korktuu
hassas bir noktay konu alyordu: Bir pagus ya da bir oppidum, yani bir snr ili ya da bir
tahkimli kasaba, orada yaayan (ifti ya da tccar) halkna, bir Romaly bir Sahra sakini
karsnda ipso facto daha ayrcalkl biri klan ayrm ortadan kaldran bir stat tanmakla
ykml myd? Bilhassa sonu blm biraz zayf olsa da, Donjon-Vassal
karlatrmasnda bir Marc Bloch'un, aman-Klan birlii kavramnda bir Mauss'un,
Anlamsz-Anlaml uyumunda bir Chomsky'nin yaklamlarn dorulayan almas, bir
ykmlln sz konusu olmadm, bunun, ok ok iradi bir karar konusu olduunu
kantlyor; bu yolla szmona pozitif sfatyla anlan bir Hukuk'tan yola karak Ro-
mallatrma ya da barbarlatrma olgularnn kavranmasn salayacak bir tahlil yapmaya
kalkmann yanltc olduunu ortaya koyuyordu. Dolaysyla a priori kavramlardan mutlaka
kanmak, ilk bata altyapy kavramaya almak zorunluydu. Sanrm durumu anlyorsun:
Kurumda bir Karl Marx! Akllara ziyan bir durum! Mamafih, jrinin ounluu doktoray
onaylad. Bir kii dnda: Anlattklarna baklrsa Carcopino'nun (ki lakab da
Cocopinard'dr), "Salak! Salak! Salak!" haykrlar koridorlar nlatm.
- Buna karlk yapt anma konumas baya dokunaklyd.
- Dom. Buna ok ardm. Birka dokundurma yapmadan duramayacan sanyordum.
Olga lafa kart:
- Susun, tabutu topraa indiriyorlar.
Kimi apkasn, kimi kalpam kard. Sarsak bir amiral yalpalayarak hazr olda durdu.
Ottavio Ottaviani gzyalarn kurulamak iin ak bir kuma paras kard. Alayanlar
oalmt. Bir paparazzi, bam son Urbain d'Agostino'nun omzuna dayam, hkra
hkra alayan, gzyalarna boulan Amanda Von Como- doro-Rivadavia'mn poz poz
fotorafm alyordu.
Bata som altndan bir tastan kutsal su saan san giysili bapapaz, arkasnda hrdayan
ssl bir atlas rtnn altnda ii bo gibi duran bir ha sallayan papaz, onlarn ardndan
da kulplar tun, maun aacnda bir tabut tayan alt kii ortaya kt. Tabutu tayanlardan
birinin aya kayd. Tabut kayarak dt, kapa ald: i botu: Hasan bn Abu
kaybolmutu!
Olay byk grlt kopard. Babakanlk Adli Polis'i sulad. Adli Polis, Matignon'da su
buldu. Matignon'daki Roblot Saray, suu Borniol Kurumu'na att. Borniol Kurumu'ysa -
niindir, anlalmaz- Foch Poliklinii'ni, onlar Dil Tarih Corafya Kurumu'nu, onlar ngiliz-
ran Bankas'n, onlar da Pompidou'yu sorumlu tuttular. Pompidou Giscard'n hatal olduunu
aklad, o Papon'un kusurlu olduunu bildirdi, o kabahatin niin Foccard'da olduunu an-
latt...
Ottavio Ottaviani, "Bu kadan fazla artk. Ylda bir bn Barka kfi!" diyordu.
Ancak btn bunlar alt st bir hafta srd. Bir hafta sonra sulamalar, atmalar,
tartmalar dindi, muammann st rtld. Anton Ssliharf'in kayboluu -tabii kaybolduysa-
unutulmutu; Hasan bn Abu'nun kayboluu da unutuldu.
Burada, bu kitabn yar yazar C. Yardmc
zorunlu olarak lafa karr *
Burada okurun bu kitaptan ald tad artracan umduum vr z- vr sralayacam.
almalarmda bunlarn tamamn kullandm. Sakall stat'n anlatnn drt bir yanna
saklad onca inciyi bulmak iin faydalandm bunlardan. Tamamn olmasa da birkan alp
kurcalasn okur: Bu abasnn karlnda farkna varmad bir ayrnty yakalarsa, bir bulu
ya da yaratclk annda duyulana yakn bir his kaplayacaktr iini. Ancak abalar boa ksa,
byk dl skalasa dahi, sklmayacandan kukum yok. nk aada sralananlar
sorgulayc bir akl iin okumaya yardmc aralar olmalarnn yan sra, kvrak bir zihin iin
harika oyuncaklar olma vasfn da tayor:
- Bir tomar kt, izip yazmak, karalamalar yapmak iin bir yaz arac. (Bir hokkayla kaz
ty, stilo, dolma, kurun, hatta suluboyayla kl fra, bulduunuzu kullanabilirsiniz.)
- Bir bilgisayar.
- Bir imla klavuzu.
- Bir szlk.
- Bir tarih, bir corafya atlas.
- Paris haritas.
- Avrupa karayollar haritas.
-Bir go takmyla go oyununun kurallarn aklayan bir kitap. (mkn bulursanz Sakall
stat'm bu konudaki kitab.)
- Bir ayna.
- On alt milimlik film oynatma cihaz.
- Musorgskiy'in, Bach'n, Mozart'n, birka Alman romantiinin plaklar, bir pikap.
- Gl bir drbn.
- Bir Zahir.
- Antika bir daktilo.
- Bir mantar tabancas.
- Bir dizi bavuru kitab. (Buraya birka balk koymay dnmtm, ama konular
yirminci yzyl banda Fransa'da yazn dnyasndan, matbaaclk sanatna kadar uzaynca
bundan caydm.)
- Bir pusula.
- Bir olta takm.
- Ahdi Atik.
- Latin ozanlarndan, fikir adamlarndan alntlar yapan bir zl sz, atasz antolojisi.
- Oulipo klliyat. (Franszca bilmiyorsanz bunu okuyup mhim pasajlar aktaracak bir
dost.)
- Kaputunu ap motoruna bakmak iin bir araba.
- Bir altl ganyan kuponu.
- Anlatda aka ad ya da kahramannn ad anlan romanlar.
- Anlatda aka ad ya da kahramannn ad anlmayan romanlar.
III-N Douglas Haig Clifford
Burada, naif bir baritonun bir yldrmla
sonlanan ksa hayat anlatlr
*
gn sonra Amaury nsz, Hasan bn Abu'nun son yolculuuna uurlanmas srasnda
tant adam alp, yakaland gribin yam sra sancl bir lumbagoyla kvranarak, Arras
yaknlarnda, Azinco- urt'daki atosuna kaan Olga'ya gitti.
Adam, vagona atlayp pulmanda yan yana oturur oturmaz konumaya balad.
Nostaljik bir havayla lafa giriti: Bir zamanlar Dinard, Pornic, Cambrai ya da Arras'a
ancak kan gibi yol alan atl arabalarla gidiliyordu. Yol asgari , kimi zaman alt gn
sryordu. Yol boyunca arabacyla laflanyor, araplar iiliyor, kitaplar okunuyor, siyasi
durum tartlyor, havadan sudan konuuluyor; okunmu bir ak roman anlatlyor; btn
ahalinin ilgisini toplam bir katilin yarg
lanmasna dair fikir yrtlyordu: Kimi, katilin kulland siyanr satan zavall laboratuvar
kalfasn n plana kararak, ilk sorgu tutanaklarna aldrmadan, sulamalar inkra dayanan
bir savunma yapan nl avukata saldryor, kimi jrinin oluturulma usuln knyor, kimi
savcnn konumunu da kuku uyandrc buluyordu. Daha sonra politikaclara atlp tutulmaya
balanyordu. Ard ardna Du Paty du Clam'n, Cassagnac'm, Drumont'un, Mac-Mahon'un
namussuzluklarnn kantlanmasna giriiliyordu. Chat Noir ya da Ambigu gazinosunda, bir
Paulin'in ya da bir Bach'n okumasyla unutulmazlar arama katlan Trallalam arks bir
azdan okunuyor, ardndan Cyrano'ya, Aiglon'da kard oyun iin Sarah'a duyulan
hayranlk aa vuruluyordu. Sonra srayla ak sak fkralar anlatlyor, gllyor,
kahkahalar atlyor, bu arada atl araba gn batana kadar trs trs yol alyordu. Akam
molasnda sala ama ho bir handa konaklanyordu. Alt franga yannda iyi bir Anjou, Latour-
Marillac, Musigny ya da Pommard arabyla, bir balk, bir kuzu budu, bir hindi ya da tavukla
sofray donatmak mmknd. Aksnncaya, tksrncaya, patlayncaya kadar yiyip iiliyordu.
Ondan sonra dolamaya klyordu. Alacal otlarla kapl, bodur por- sukaalar, cansz
allklar, clz akasyalar, boynunu bkm fidanlarla dolu parklarda tur atlyor, ardndan bir
iki, bir bardak kiraz ya da turun likr yahut da scak arap iiliyordu. Bir parti king ya da
bri oynanyor ya da o civarn bilardo ampiyonunun fa- asn bozmak iin stakalar
konuturuluyordu. Sonra yatmak iin dnlyor, salonda bir ikolatayla kk bir srahi
konyak ya da armanyak yuvarlanyor, mnasip bir kyl kzn koluna girilip odalara
klyor, tam bir tatmin duygusuyla uykuya dalnyordu.
in iin oflayan Amaury adamn lafn bld:
- Doru, imdi pulmana oturup konumaya balamamzla son duraa varmamz bir
oluyor, ama o cmbl yolculuklar artk kalmad.
Adam biraz dnd. Sonra antasndan bir puro kutusu kard. Sordu:
- Bir puro alr msn?
QBHAN KEMAL
- HALK KTPHANES
- Hayr, kullanmyorum. Af buyur, daha tanmadk. Adm hl bilmiyorum.
- Adm Arthur Wilburg Hicibilain.
- Amaury nsz. Tantmz iin mutlu oldum.
- Amaury nsz! Bir olunuz yok muydu...
-Dokuz ocuum vard. imdi yalnz bir olum hayatta.
-Ad Yvon mu?
Amaury ard:
-Doru, ama olumun adn nasl bildin?
Arthur Wilburg Hicibilain gld:
- Bir gn hayatnm nasl bir roman olduunu anlayacaksn. Anton Ssliharf arkadamd,
sana olduu kadar bana da yaknd. ngiliz olduum, Oxford yaknlarnda Oakwood'da
yaadm iin ylda ancak bir iki gn grtmz olurdu. Buna karlk skntsn bana da
at. Bana da lmnn yakn olduunu anlatt. Hibirimiz inanmadk. Olga da inanmad,
Hasan da. Ama, bir hafta kadar oluyor, Hasan buluup tartmamz iin arad. Ama Paris
Havaalannda ldn duydum...
- Ya dipnottan bir anlam karabildin mi?
- Hayr. Ama kanmca dipnotu szck szck anlamlandrmaya almak hatal olur.
"Hayvanlar Dnyas Park'nda sigaras aznda ajan gibi dolaan faas bozuk avukat" Hasan
bn Abu muydu? Hayr. adan itirazm var. Birincisi, Ssliharf, Hasan'n avukat olduunu
bilmiyordu, ikincisi, "faas bozuk avukat" tanm Ha- san'a ok uymuyor, ncs Hasan
ancak ayda ylda bir, bir Havana purosundan baka ttn kullanmazd.
- Btn bunlar mantkl grnyor. Dahas, hurma raksndan holanan Hasan viskinin
yanna yaklamazd.
- Doru. Ayrca Hasan daima Botanik Park'nda dolar, Hayvanlar Dnyas Park'na hi
uramazd.
-O zaman dipnotu nasl aklamal?
- lk bata yazmn Ssliharf'in olmadn, baka biri tarafndan yollandn dnmtm.
Bugn Anton'un o yazy yollamaktan baka yolu kalmadm dnyorum: Bir son nokta
koymalyd.
Daha anlalr bir ipucu brakmas mmkn olsayd, yapard. Ancak o da bu kadarn
anlayabiliyordu...
Amaury mrldand:
- Ak bir boluun arkas karanlkla doludur. Yazlan arlamyorsan yazlmayana bak.
Arthur Wilburg Hicibilain irkildi:
- Nasl? Bunu niin sylyorsun?
- Hi. Anton'un gnln okumutum. Orada yazlyd. Daha dorusu bandan bu yana
anlatmaya altnn bu olduunu kavradm. Onun iin az sonra Azincourt'da Olga'yla
buluacaz.
Yolun sonuna kadar azlarndan baka szck kmad. Hicibilain purosunu iiyordu.
Amaury akln kurcalayan, huzurunu karan sorunun yantnn noktas noktasna o kitapta da
bulunduunun farkna varmadan, muvazaal bir dizi iflasla borsada kargaaya yol aan bir
grup kara para tacirinin hinoluhinliini anlatan kaln bir roman okuyordu.
Lokomotif alminyum vagonu sarsarak hzla gidiyordu. Camdan kr manzaras dalga
dalga akyordu. Krmz traktrl bir kyl tarlalara doru yol alyordu. Lokomotif yavalad.
Arras'a yaklayorlard. lk bata varolar, ardndan alt hangarl bir liman, sonra bir otobs,
bir drtyol az grnd.
Vagondan inip Aubigny otobsn bulup atladlar. Hz yirmiyi hi amayan bu hurdayla
yaptklar yolculuktan sonra yaya olarak Azincourt'a yollandlar. (Azincourt: Tarihi ad
Agincourt; ngiliz ordusunun Fransa'y bozguna uratt ky.)
Franois Daunou'nun konslln son yllarnda yaptrd kk ato, tr, rk odun,
kara mantar, funda topra rayihalaryla, boaz yakan sonbahar kokularyla dolu, dnyalar
irini, kk bir vadinin kuytusunda gizliydi. O zamanlar atafatn u noktas saylan Byk
Trianon d'Hardouin-Mansard atosu tarznda bir bina yapmay ancak duvarc kalfalarna
yaktran Soufflot parlak mimarlk yaamnn ilk admlarnda inanlmaz bir atlganlk, duyul-
mam bir soukkanllkla gnn modasyla arasndaki kpry
tam anlamyla ykan bir ato yapmay Daunou'nun onayna sunmutu: Rokoko stili bir ana
bina -byk, st kavisli kaplar, Tudor stili bir n grnm, kntsz balkonlar,
kabartmalarla ssl bir alnlk-, bu ana binaya bitiik -Soufflot asl yaratclm burada
konuturmutu- st kapal bir yry yoluyla yam sarlm bir ta avlusu, cumbalar,
mazgallaryla, gz alc bir kasr. Frano- is Daunou, mimarn d gcn yanstan
suluboyaya gn boyunca bakakaldktan sonra Soufflot'yu armt:
- Hmm, sradan bir ato olmayacak galiba...
Bu yorumun ardndan mimarn kna postaln savurarak, onun boynunu uuracam,
giyotinin acmasz bayla az sonra ba baa kalacam haykrmt. Ancak, Soufflot, bir
ah kadnn nln giyip Lyon'a kamay baarmt.
Daunou umutsuzca Chalgrin, Vignon, Potain, Hittorf gibi nl mimarlara bavurmutu.
Hibiri atosunu yapmaya yanamamt. Sonunda Daunou, Franois Tilman Suys adl,
tannmam bir Hollandaly bulmu, hatr saylr bir miktar paray inaatna ayrp, btn
karar ona brakmt. Hollandallarn az dolandrc olmad iyi bilinir. Sonunda inaat
tamamlandnda Daunou'nun bir kuru paras kalmamt. ay sonra atoyu ak artrmaya
karmt. Audruicq'li bir at cambaz atoyu kurua satn almt. At cambaz atoyu bir
hara yapmaya kalkm, ardndan Wagram Sava'ndan az sonra, orada bir gazino kurmutu.
Aralannda McDonald, Soult, Duroc, Victor, Caulaincourt, Savary, Junot, Oudinot gibi nl
ahslarn da bulunduu insanlar orada bri, bakara oynamaya balamt. At cambaz bu
arada bir milyondan fazla vurmutu. ato daha sonra 1830 Monarisi'nin gl bir polis
mdrnn avcu- na dmt. Polis mdr burada drt jurnalcisini arlyordu. Bunlardan
biri, ikinin su gibi akt cmbn ardndan, fitil gibi sarho olduu bir srada polis
mdrn baklayp ldrmt. Polis mdrnn vrisi olmadndan, ato bo kalp
yamalanm- t. atoda, it, kopuk, ipsiz sapsz ayaktakm kalmaya balamt.
Bir on dokuz nisan gn, birliini sava alanna aktarmakta olan ngiliz subay Augustus
B. Clifford, akamlamak iin atoya girdi.
atodan ok holand. Dokuz yl sonra, Kanada'nin Frankfurt Konsolosu olarak atandnda,
Azincourt'da kalmay kararlatrd. Yln alt ay, satn ald atoda kalyordu. tinal
abalaryla ato bir yola girdi. Batan aa svanp boyand, ats onarld, drt bir yam
ykand, pislik saan isli kmr braklp, stmada mazot kullanmna baland. atonun
karsndaki bozuk arazi byk bir parka dntrld.
Augustus B. Clifford'un bir olu vard. Douaumont'da komutas altnda savat byk
kumandann ansna olunun adn Douglas Haig koymutu.
irin yumurcak, Douglas Haig, ya da babasnn daima kulland hitapla, ksaca Haig,
Azincourt'da byd. Parkta uzun otlarn arasnda yuvarlanp kovalamaca oynar, akasya
aacna trmanr, bir para sofra art, bir solucan, bir yabanars, bir karafatma, ara sra da
topraktan kard bir bitki soann atarak altrd, adm mrldanarak yaklatnda
kafasn sudan karan havuzdaki agzl aynalsazan doyurur, bu arada att minik
mutluluk lk- laryla atoyu nlatrd. Sazann ad Yunus'tu.
Haig'in yakndaki kasabada yaayan bir sr arkada vard. Bir arada futbol, rugbi oynar,
spor yaparlard. Ok atma turnuvalarnda yarr, krlarda dolar, sonra Haig'in bakcsnn
hazrlad scak ikolatann, kuru zml pastalarn, poaalarn tadma bakmak iin atoya
doluurlard. Augustus'un atosu huzur doluydu. Orada akalalyor, gllyor, kahkahalar
atlyordu. ato mutluluk yu- vasyd.
Haig on dokuz yanda diplomasim almca hayatnn amacn buldu: Bariton olacakt.
Kt ark sylyordu ama arklara kt. Dahas grtla da bu i iin biilmi kaftand.
ok alp kasaba korosuna yazld. Burada kompozisyon kurslarnda bilgisini artrd. Sonra,
madrigal iin Fricsay, kanon iin Solti, arya iin Vn Karajan, kantat iin Krips ona hocalk
yapt. Bir yl sonra Torino'da Carignano'da arklarnn ilk sunumunda arllar arasnda Sir
Adrian Boult da bulunuyordu. Haig ilk olarak Unto us a Child, is born
ilahisini, sonra Ottavio Rinuccinni'nin bir madrigalini, son olarak da Ai'da'dan arya okudu.
Byk Adrian Boult, baritona hayran kalarak tam o srada Mai Musical d'Urbino'da II
dissoluto punito ossia II Don Giovanni'yi hazrlayan Kari Bhm iin Haig'i tantan bir pusula
yazd. Kari Bhm, Haig'i yanna ard. Tiz notalarda biraz zorlansa da Haig'in ark
okuyuunu tatminkr buldu; zamanla mutlaka bir barol kapacam vurgulayarak, onu
imdilik binba rol iin dndn aklad.
Kari Bhm'n disiplinli, ama dosta klavuzluu altnda Haig basamaklar hzla tumand.
Kari Bhm, "Fortisimmon biraz langu- ido gibi oluyor" ya da "Altra brama quaggiu mi
guido'yu daha gl okumalsn, bir kkryor, bir hykryorsun, oysa tm hi
zayflamadan bir solukta azndan fkrmal" gibi uyarlar yapyordu. Ama sonu olarak
Bhm baritondan olduka honuttu.
Byk Caruso gibi sabahlar bir bana arklar okumak iin sk sk gittii Urbino dkalk
saraynn bir koridorunda, Haig, Donna Anna'y oynayan soprano Olga Mavrakhordatos'la
karlat. Grd anda divaya abay yakt. Bu yldrm ak karlksz kalmad: gn
sonra nikh izninin kolayca almd San Marino'da Olga'yla Haig nikhlandlar. Saat yanma
doru nikh kymak iin uykusundan kaldrlan mahmur gzl adam, skc ama ksa bir ko-
numa yapt. Buna karlk, drtyol azndaki byk alanda, yldzlarn altnda, I virtuosi di
Roma'nn dn armaan olarak alp okuduu arklar, ansonlar, aryalar, rondolar,
marlar, sonatlar sabaha kadar susmad.
Ah, insann gnln akla dolduran o an! Ah, o mutluluk am! Blbl gibi akyan bir
gitar, ardndan bir alto, sonra bir Wo- bisch'in dokunakl flt! Olga'yla Haig'in kol kola,
sarma dola alanda dolamas!
Bizi okuyan dostlarmz, aziz okurlanmz, anlatmz burada bir masal gibi noktalasak
kukusuz mutlu olurdunuz: Douglas Haig Clifford'la Olga Mavrokhordatos hayat arkada
olurlar; ak, huzur, uyum dolu bir yaamlar olur; salkl, akll, tatl yirmi dokuz ocuklar
olur...
Yazk ki hayr! Bouna umutlanmayn! Douglas Haig'i hibir
tanr kurtaramaz. Gnahn balayamaz. Yazmn rotasn izip, kollarm balayan, btn
szm mutlak olarak damgalayan o karayaz, burada da alarm ryor. lm nikhtan
gn sonra kapy ald. Urbino'daki bu lm, yirmi yl sonra Anton Ssliharf'in, Hasan bn
Abu'nun kaybolacann da ilanyd bir bakma...
Kari Bhm, Haig'in aldan kalbn karm, Dramma gioco- i''nun sonunda, l
binbann Uomo di Sasso, Uomo bianco olarak ortaya km oynayaca blm iin parlak,
ak, ta gibi kat bir hortlak kostm hazrlamt. Bu kostm-kalpla Haig canl bir kukla gibi
dokuz on adm atabiliyordu. Kuklann az ksm oyul- mutu. Haig bu oyuktan okuduunda,
l binbann aryalar gcn yitirmiyor, buna karlk bouk bir tn kazanyordu. Bu bouk
tndan holanan Bhm, "Bu arya, tpk topram altndaki bir lnn rm dudaklarndan
kyor gibi oldu" diyordu. Haklyd. Nasl da hakl, hatta an hakl olduunu daha
bilmiyordu. Arkadalarnn yardmyla Haig yaplan kalba sokulup, aralklar, atlaklar
svandnda, baritonumuz aldan duvarlarn arkasna tam olarak hapsolmu, taa gmlm
oldu. nk gz ya da kula hizasnda bir boluk braklmas, bir oyuk almas
unutulmutu. Durumun farkma varldnda oyun oktan balam, Don Giovanni'nin uama
binbann karnm doyurmak iin hazrlk yapmasn buyurduu noktaya ulalmt. Haig
giriini yapaca noktaya tand. Sorun yok gibiydi. Ancak kr talih son vuruunu yapmak
iin srasn kolluyordu.
Don Juan'n son diyaloglan iyi bilinir. Giovanni haykrr:
- ... Grido indiavolato...
Uan az dili dolar:
- Ah signor... L'uom di Sasso... L'uomo bianco... Ah padron... Tatata...
Provalarda Haig'in tam bu anda giriini yapmas, yaklak dokuz adm atmas, yayl
sazlarn final motifi baladnda ortaya ulam olmas, nl Don Giovanni... m'invitasti
aryasn okumas, ardndan son bir alt adm daha atp binbann sarsc grntsn akllara
kazmas kararlatrlmt.
Ancak Haig bata bir an duraksad. Don Juan'm yanna vardnda uak laf aznda
dolandryordu: "Ah Padron... Siam tutti morti..." Haig, ortaya kt srada saptt. uurunu
yitirmi gibiydi. Bir robot ya da insanlktan km bir yaratk gibi, saa sola arpa arpa,
sallana sallana yrd. Anszn gs boluundan ortal nlatan bir mi kard. Sonra
l balad gibi bir anda bitti, arpt panolarn birini ykt, aya doland, yalpalad,
sonra bir stun gibi, yklan bir baobab aac gibi dp bouk bir gmbrt kararak
srtst kald. Balkondan localara, arkalardan protokol sralarna kadar, btn salonda bir
lk koptu. Kalp, Humpty Dumpty'nin duvardan dn hatrlatan akl almac bir
atrtyla atlad. Talihsiz baritonu sarmalayan aldan tabut, ayak ucundan alnna kadar
zikzaklarla uzayan solgun sar bir yark boyunca kymk kymk paralanmt. Az sonra
alnn saf akl kzarmaya balad. atlaklardan szan kan, n altnda panldyordu.
Bir matkap, bir ksk, bir kriko kullanlarak, doast bir canavar tarafndan yutulmu
gibi duran Haig dar karldnda, onun da ayakucundan alnna kadar o uursuz solgun
sar yarn izini tad grld. Sanki amansz bir tanrnn savurduu yldrmla
damgalanm gibiydi. Daha sonra otopsisi yapld. Ancak niin ld hibir zaman tam
olarak anlalamad.
Augustus B. Clifford daha sonra anlalaca gibi, adn sakl tutarak Mai Musical
d'Urbino'ya katlmt. Olaydan sonraki akam olunun kaldrld morga girdi. Ak arafa
sarl olunun cansz vcudunu oradan kard. Hispano-Suiza Grand Sport arabasna bindi.
Sabahtan akama, akamdan sabaha hi durmadan araba kullanarak, saplantl bir manyak
gibi gzn yoldan hi ayrmadan Azincourt'a dnd. Orada olunun lsn yakt
iddiasnda bulunanlar da vardr. Lakin daha byk ihtimal, olunu parkn bir kuytuluuna
gmddr. Parkn o tarafnda ak bir ot bittii, bu ak otun yaylarak ayrda garip bir figr
izdii azdan aza dolar: ulu bir zpkn, parmakl bir yumruk, bir Faust'un
karalad bir yazmann altna atlm blis'in habis imzas.
Olunu yitiriinin ardndan Augustus'un Azincourt atosu'nda-
ki inzivas balad. Kasabada akln oynatt dnlyordu. iti aan ocuklar, kapy alan
yabanclar, bir lokma ya da bir yudum su iin kapsnda yalvaran garibanlar ta atarak
kovalyordu. Byk park kuatan almas g bir duvar yaptrd. Karanlk basnca kaplarn
arkasna barikat kuruyordu. Artk kasabaya hi inmiyordu. Yalmzca bir zamanlar Haig'in
bakclm yapan kadm, arada srada bir dana budu ya da bir hindi almak iin kasabaya
urard. Bakc kadnn dili biraz bozuktu. Soyunda Apai kan tad iin kasabada lakabn
"Squaw" koymulard. Kasaballar onu kzdrmaya baylrd:
- Anlat bakalm Squaw, patronun hl kafadan kontak m?
Squaw kasabann anak azllarm, bayramlk azm aarak
kalaylard:
- Sizi gidi k krklar, you son of a bitch!
Squaw judo sanatnn ustas olduu iin ona taklmay uzatan olmazd. O da arada srada
surat asmay brakp konuurdu:
- Yunus'un karnn doyurduka rahatlyor, yuvarlanp gidiyoruz.
Bir zamanlar Haig'in yapt ii tam bir sorumluluk duygusuyla artk Augustus yapyordu.
Gnn ortasnda, saat on ikiyi vurunca, Augustus ayaklanyor, "Yunus, Yunus!" mrltlaryla
havuza yanayordu. Yunus byyp yalanmt, ama mutlaka kafasn sudan karyor,
Augustus'un att lokmalar itahla yutuyordu.
Augustus'un izini bulmak Olga'nn alt yln ald. Olga Azinco- urt'a ulatnda,
(olunun karsyla hi karlamam olan) Augustus onu atonun kapsndan sokmad. Ancak
zamanla yumuad. Olunun lgnca k olduu prima donnayla tanma arzusuna kapld.
Zamanla Olga'yla grp konumaktan holanmaya balad. Olga ona ok az bir zaman bir
arada olabildii kocasndan, ona nasl bir tutkuyla balandndan sz ayor, Augustus da
ona, Yunus'un karnm doyuran, akasya aacna trmanan, kovalamaca oynayan irin
yumurca anlatyordu.
Olga Azincourt'a alt. Paris'in kargaasndan, oradaki iinin younluundan bunalan
Olga, Azincourt'da arad huzuru bulu
yordu. Haftada bir Azincourt'a uruyor, Augustus'un atosunda birka gn kalyordu: Parkta
uzun uzun dolayorlar, Augustus'un Olga'nn onuruna atrd atafatl byk salonda kar
karya limonata iiyorlard. Akam sofradan kalknca, Augustus'un bir zamanlar arlnca
altn karl Drouot'dan satn ald, (bir zamanlar bir Rus soylusunun talyan soprano Grisi
iin yaptrd) antika koltua oturan Olga, byk bir brmck kuma parasna naklarla
bir yabanans figr iliyor, Augustus 'sa onun yan banda, fildii kakmalarla ssl kk
bir piyanoda bir Albinoni, Haydn ya da Auric paras alyordu. Kimi zaman Olga da ona ka-
tlyor, Schumann'dan akamn alacakaranlm kuatan arklar sylyordu.
Burada, iir tutkunlarnn umarz
holanaca bir yk anlatlr *
Amaury kapy ald. Uzaktan bir taz ya da bir zaarn havlamas duyuldu. Sonra bakc
kadn kapy at.
Ona taklan ad ok ho bulan Amaury, kadna scak bir glck yollad:
-Gnaydn Squaw, naslsn?
- Good day to you, Sir Amaury, good day to you too, Sir Hicibilain.
ok aran Amaury, Hicibilain'in suratna bakakald:
-Nasl yani? Squaw' da m tanyorsun?
- Hl anlamadn m?
- Hayr, hi anlamadm.
- Daha on dakika olmuyor, Arras varolarna yaklatmzda
bir gn hayatmn nasl bir roman olduunu anlayacandan sz amtm. Anladn zaman
ikimizin hayat izgisinin aktm da, bir rastlantlar zincirinin bizi ayrlmamacasna
baladm da, bugn, yarn, daima balayacan da anlayacaksn. Btn arkadalarmz
ortak, bilgimiz ortak, gcmz ortak, bizi ordan oraya koturan bulank amacmz ortak...
Amaury, Hicibilain'in szn balad:
- Similia similibus curantur.
Hicibilain alayc bir tavrla yantlad:
- Cortraria contrariis curantur.
Squaw kapdaki konumann uzamasndan rahatsz oldu:
- Lady Olga is waiting for you.
Kapdan girip, ultra-ada bir slup tayan oturma odasna sokuldular. Odada zambak
gibi ak bir fabrika hals, oval koltuklar, yannda Noguchi'nin yaptlarnn iptidai kalaca
lambalar, kauuk balon yastklaryla divanlar vard. Byk Sartinuloc'un alayc izgisini
tayan yar saydam bir vitray btn bir duvar kaplyordu.
Olga bir hamakta uyukluyordu. Amaury, ardndan Hicibilain Olga'mn kolunu pt. Olga
gzn at:
- Cari amici, sadk dostlarmz olduunuzu biliyorduk. Augustus da burada olmak
istiyordu. Gongu alalm.
Amaury alminyum gongu alp, iridyum bir tokmakla vuru yapt. Bouka bir
nlama uzun zaman havada asl kald.
Sakal aarm, sarlam, zayflayp mumyaya dnm Augustus B. Clifford odaya
girdi. Dosdoru Hicibilain'in yanna gidip onu kucaklad:
- Wilburg, my old chap, how do you do?
Hicibilain kibarca yantlad:
-How do you do?
- How was your trip?
- It wasn't bad.
Amaury ngiliz dilini bildiini, konsolosun konumalarn anladm vurgularcasna
atld:
- Baya iyiydi.
Oturdular. Olga kays suyu, kuru kays, ya kays sundu. Konumadan tmnn tadna
baktlar. Hibirinin azm bak amyordu. Bir iki ksrk, bir iki oflama puflamann
ardndan suskunluu Olga bozdu:
- Bugn, bizi boan o karanlk kumpasa dair bilgimizi bir potaya dkp sorunu daha iyi
kavramak iin toplandk. Son bir ay boyunca dostlarmz kr talihin insafsz saldrlarna
maruz kald. Anton'un kayboluuyla Hasan'n lmnn arka planna dair birka vr zvrn
dnda hibir bilgimiz yok. Ama btn bu olanlarn arkasnda anlamm kavramaya
altmz bir sr olduunu biliyoruz, ya da bildiimizi sanyoruz. Yaplacak ilk i, btn
gcmz bir noktada toplamak, btn bilgimizi bir potada kaynatrmak, bundan sonra
yapacaklarmzda uyumu salamak!
Augustus cokuyla onaylad:
- Doru! Bu konumasyla Olga arlnca altna layk olduunu ortaya koydu.
Arthur Wilburg Hicibilain onunla ayn kandayd:
- ok doru. Bildiimizin hi olmazsa bir ksmn bir bakasnn asla duymadm
biliyoruz. Daha sk bir ibirlii, ortak bir abayla ufkumuzu aydnlatacak bir kvlcm
akacandan kukum yok!
Amaury haykrd:
- Bravo!
ki bardaklanyla dolu byk bir siniyi tayarak salona dalan Squaw da ortama uydu:
- Ya ya ya, a a a!
Bardaklarn tokuturdular.
Bildii ayrntlarn bir arlk tadna inanan Amaury nsz, ilk olarak konumaya
gnll olduunu aklad. ardlar, ama ilk sz ona braktlar. Amaury nsz bir soluk
alp lafa balad:
- Anton Ssliharf'in gnlnn tamamn olmasa da byk bir ksmn okudum. Tam
dokuz noktada, srrn zmn salayacana inand bir romana atfta bulunuyor.
Gnln orasnda burasnda, tam anlamyla anlalr olmasa da, romann anlamn vurgu-
ladm sandm bir dolu iz var.
FBN/Kaybolu
113
Hicibilain Amaury'nin szn bld:
- Dorudur. Anton susarak anlatyor, saklayarak ortaya koyuyordu.
Latin dilini hi kavrayamam olan Olga mrldand:
- Larvati ibart obscuri sola sub nocta.
Amaury lafm srdrd:
- Ssliharf'in atfta bulunduu roman, kimi zaman Moby Dick oluyordu, kimi zaman farkl
bir son yazaca bir Thomas Mann roman. Kimi zaman da Isidro Parodi'nin Croix du Sud
yaynlarndan km bir romanndan sz ayordu. Ama Ssliharf, Kafka'dan da alntlar
yapyordu. Yabanarlannn uuunu, sonra ak bir ah, Arthur Rimbault'yu da konu ald
oluyordu. Ama btn bunlarda bir ortak nokta yakaladm: Tm bir akln, bir boluun
ortaya k ya da kayboluundan sz ayordu.
aknlkla drd kupasndan akan ikisinin ak halsn batrmasna aldrmayan
Augustus B. Clifford bard:
-Aklk ha!
Koltuundan frlad srada bir lambaya arpp, parampara olmasna yol aan Olga
haykrd:
- Boluk ha!
Purosuna asld gibi yansm yutan Arthur Wilburg Hicibilain, azndan, burnundan
duman saarak uludu:
- Aklk ha!
Squaw aynay atlatan tiz bir lk att:
- Boluk ha!
Amaury tmn dorulad:
- Bir aklk, bir boluk, bo bir aklk, ak bir boluk. Btn olayn dm burada. Ama
Anton Ssliharf "aklktan, boluktan" sz atnda, anlatmaya alt, atfta bulunduu
zamazingoyu hl bilmiyoruz.
Augustus B. Clifford ayaa kalkp bir dolaba gitti, bir kapa ap sahtiyan kapl byk
boy bir fotoraf albm kard.
- Postadan bu kal tam tamna bir ay oluyor. Anton'un yollad albm.
Amaury kafasnda bir toplama karma yapt:
114
F8ARKA/Kaybolu
-Yani bunu yolladktan gn sonra kayboldu.
- Doru. Ama albmn sanda solunda, kaybolacama dair hibir iz bulunmuyor.
Albmn yalnzca bir sayfas dolu. Oraya da Anton'un sanrm haftalk bir yayndan
makaslad bir kupr yaptrlm yalnzca.
Albm alp kartrmaya koyulan Amaury'nin yanna yanatlar. Kaln kartondan yirmi
dokuz yapra olan bir albmd. Btn yapraklar botu. Yalnz altnc sayfaya bir ilan kupr
yaptrlmt. Amaury ilan yavaa okumaya koyuldu:
KAHROLSUN KARANLIK (akn da ak var / tmn o aklar...)
TM, ama tm artk daha ak olacak, nk, tmn o aklar.
TM artk daha ak: Donlarnz, oraplarnz, fanilalarnz, bluzlarnz, trikolarnz,
pamuklularnz, bornozlarnz. TM artk daha ak: (Saf pamukludan) araflarnz, (hakiki
patiskadan) yazlk pantolonlarnz, ama bunlardan baka, ayn zamanda ahaplarnz da,
araplarnz da, Araplarnz da, sucuklarnz da, kulunlarnz da, arlarnz da, solucanlarnz
da, kamalarnz da, byk balklarnz da, kk balklarnz da, salarnz da, sobalarnz da,
sabahlamalarnz da, mantk izdivalarnz da, bir gn takacanz minik talarnz da,
dalgalarnz da, ok bilindik falsolarnz da, masklarnz da, tarazlanmam kumalarnz da,
noksanlarnz da, boluklarnz da, yabanarlarnz da,
yazlarnz da,
amalar amalamaz amalarnz da, bir byk maazada yazlklarnz da, klklarnz da,
obua partisyonlarnz da, Tarzan'dan gck kapmalarnz da, kalaylanacak kaplarnz da, tm,
sonsuza kadar, daha ak, daha ak, daha ak!
KAHROLSUN KARANLIK
Kafas karan Amaury okumasn tamamladktan sonra mrldand:
- Aramzda bir Champollion yoksa iimiz bitik.
Ortak abalarna katksn sunmak iin Hicibilain laf Amaury'nin azndan kapt:
- Sra bizim imdi. Tam bir ay oluyor, bizim postamzdan da bir koli kt. Koliyi kimin
yolladna dair bir yaz yoktu, ama annda kolinin Anton'la bir ilgisi olduunu anladm.
Anton'un niin kimliini saklamaya altm bilmiyordum...
Amaury sabrszca atld:
- Hadi bulduklarm akla!
- imdi aklyorum. Bakn:
antasn at, biraz iini kartrd, sonra bir karton karp arkadana uzatt.
Uzatt, siyah ini kullanlarak batan aa boyanm, ptrl bir karton panoydu. Usta
bir zanaatkr, (hayal gc gl Jar- jack'n, rakibi d'Oudry tarafndan unutulmazlar arasna
sokulan, kolu kanad krk Ak Palyao tipinin taklidini yaparak hazrlad numaradan ilham
alp) bir bakla (ya da bu i iin tasarlanm bir tla) kazyp, kartonun byk ksmm bir
daha aklatrmt. Yok olan siyah, ardnda, kimi Japon suluboyalarnn altndaki bambu
frayla yazlm notlar andran, kusursuz bir yaz brakmt.
Olga sordu:
- Japonca m?
Hicibilain onaylad:
- Japonca. Bunu grdm anda patronum Gadsby V. Wright'a ktm. Onunla Oxford'a,
Parsifal Ogdan'a gittik. O bizim iin yazy okudu. Kartondaki Japonca yaznn
transkripsiyonunu uraya yazmtm:
Kuraki yori
Kuraki mii ni zo
Usuzumi ni Kaku tamazusa to
Kari miyura kana
Yorumu Augustus yapt:
- ok ho.
Hicibilain konumasm srdrd:
- Bu bir haikai, ya da daha dorusu bir tankaym. Yazan, byk Narihira olmayp, ya
zumi ikibu (bu tankann onun son yapt olduu iddias varm) ya da daha az tannm
Tsumori Kuni- moto'ymu. Mikado'ya sunulan bir antoloji olan Go u i u'da. bulunuyormu.
Parsifal Ogdan bizim iin tankay szck szck lisanmza aktard. Anton Ssliharf'in
National Library'nin bir salonunda tanm olduu bir Japon arkadandan, bir tankann ,
drt, alt hatta dokuz anlam olabildiini duymutum. Bu adan, tanka- nn lisanmzda
kusursuzluunu korumas bizi artt. Ama Parsifal, Japon sanatnda can alc bir arlk
tayan hakikilik abasnn, bir Fransz, bir ngiliz iin cazip hibir tarafnn olmadm
vurgulad: Karanlk, uyumsuz, yaklak, afaki olann Japon sanatyla bir ilgisi olamazm. Bir
tanka, ak, zl, aydnlk, drst, dolambasz, plak olmalym. Dolaysyla bir tankann
baka bir lisana aktarlmas, anlamdan hatr saylr bir dn pahasna yaplabilirmi. Ogdan
alt farkl alma uzun uzun tarttktan sonra unda karar kld:
Karann dnda Kara bir yolda
Kl gibi bir kamn izdii Ak bir iz:
Bak havadaki martya
Amaury lafa kart:
- ok, ama ok ho. Buna karlk fazla aydnlatc olduunu sanmyorum.
Uzun zaman suskun kaldlar. Havada bir huzursuzluk var gibiydi. Sonunda Olga sz ald:
- Korkarm fazla katkm olmayacak. Olmayacak, nk sizin gnlnz, kuprnz ya
da tankamzda malum atak noktaya, bir
bolua, bir akla atf vard. Bana ulaan dosya bunlarla taban tabana zt. Sizinki nasl
karanlk, bulank, imalarla dolu, kavranmas zorsa, aldm dosya o kadar dolaysz, sarih,
aikr gzkyor.
Amaury bir umutla konutu:
- Ama aradmz zm ya bu aklkta yatyorsa...
Olga Amaury'nin szn bld:
- Hayr, hayr. Anlamyorsun. Postadan aldm dosyada bir atf da yok, bir ima da, bir
ipucu da. nk dosyadaki yazlarn hibiri Anton tarafndan yazlmam. Dosya bakalarnn
yazd ok tannm, bizim iin bir anlam tamayan birka yapttan oluuyor...
Augustus kalarm att:
- Bandan btn ayrntlaryla anlatrsan daha iyi anlayacaz.
- Anlataym. Son yolculuuna kacam aklad, o garip dipnotla son bulan yazsn
yollamasna bir hafta kala, Anton Ssliharf bana da bir koli yollam. Postadan alr almaz
koliyi atm. unlar kt:
a) Arago adl birinin, "Anadilimizin Dolambal Yollar" balkl ksa bir roman. Arap
ii bir sahtiyanla kapl, mat altn kakmalarla ssl kapana bayldm, ama bir roman olarak
zayf buldum.
b)ok bilindik, tmmzn Franszca kitaplarnda, bir Mic- hard ya da bir Pompidou'da
grdmz, ilkokul ya da ortaokulda okuduumuz alt iir. Anton Ssliharf tarafndan hibir
aklama, yan not, dipnot koymadan szck szck kopyalanm alt iir:
- Mallarmus'tan "Lodos"
- Victor Hugo'dan "Uyuklayan Boaz"
- Paris'in skntl airinin arks
- Arthur Rimbaud'nun "Drt Art Bir nl" adl iiri.
Orada burada birka msrada Anton'un takntlarna atflar vard: Karanlk, aklk, boluk,
kaybolu, karglama. Ama bunun bir rastlant olduu ortada...
Amaury konutu:
- Olsun. Baka bir kar yol yok: Anton yazp yollamsa, orada bir ipucu yakalamak
bizim iimiz.
Arthur Wilburg Hicibilain onaylad:
- Okuyalm o zaman. Birincisi, iirimizin yaptalar vasfnda, stn yaptlar bunlar.
kincisi, Olga'nn kard ipucunu, bir ihtimal, biz buluruz.
Okumaya koyuldular:
LODOS
im hzn dolu, ah! bitirdim kitaplar. Mavi kpn ak bulutlara kart Sarho kularla
dolu ufuklara kamal. Baklarnda sakl salkmsdn dal, Srlsklam kalbimi alkoyamaz
artk! Ya da bana ksm bo kdmdaki aklk, Ya da onu aydnlatan lambamn, Ya da
yavrusunu barna basan bir kadn, Hibiri, hibiri durduramaz, gidiyorum! Haydi nazl
kalyon, uzaklara alalm! Akla parampara ruhumda bir sknt var, Son ayrlk iin sanki
bu sallanan kollar! aryor sanki bu kalyonun mizanas, Batrdklarndan artakalan son
kalas Kyya savuran frtnay. Ama, olsun... A kalbimi tayfalarn arks doyursun!
Mallarmus
UYUKLAYAN BOAZ
Bitap dm yorgunluktan, yatmt Boaz; Btn gn didinip durmutu harmannda. Sonra
buday dolu uvallarn yannda, Uyumutu Boaz, ban koyar koymaz.
Arpa, buday tarlalar vard Boaz' n, Varlklyd yal adam, drstt ama. amur
bulamazd tarlasnn suyuna, Duzahtan kmamt odu ocann.
Nisan ay gibi parlard ak sakal. Gz tok, gnl boldu; karlatnda Hasat dknts
toplayan bir kadnla, Biraz dar saard: "Toplasn zavall."
Hibir vakit ayrlmamt doru yoldan, Ak harmanisi gibi apakt vicdan. A, ak koymazd,
kollard gariban, Yoksullara tahl akard ambarndan.
Gnl adamyd, iktisatl olsa da; Babacand, yaknlarna sdk vard. Kadnlar civanlardan
ok ona bakard: Civanlar ho ama, koca ihtiyar baka.
lk kaynaa, sonsuzlua yrr ihtiyar, Yalan dnyay brakmtr arkasnda. Civann gz
tututurur, yakar ama, htiyarn gz nurla, kla parlar.
Yklm tapnaklar gibiydi tnazlar Uyuyordu Boaz akam karanlnda Sada solda
yatyordu adamlar da Kadim zamanlarda oluyordu tm bunlar.
Bir hkimdi srail boylarnn ba, Kaba kl adrlarda yaard insanlar; Dolard hl bin bir
trl canavar, Toprak hl Tufan sularyla slakt.
Uyuyordu Boaz, dalla rtl st, Uyuduu gibi Yakup'un, Yahuda'nn. Bu srada alan
gn kapsnn Aralndan ilahi bir rya grd.
Bu ryada Boaz'n karnndan bir nar kyor, ta ara kadar uzanyordu. Trmanyordu aaca
Boaz'n soyu: Altta bir kral, dorukta armhta Tanr var.
Boaz mrldanmaya balad uykuda: "Nasl olur da bu soyun ba olurum? Yirmi yl sonra
yz yama basacam, Olum olmad hi, yok artk karm da.
"Yllar yl ayn yasta ba koyduum Kalkt koynumdan gitti Rabbin kucana Ama
srdryoruz paylamay hl: O yar yayor, onla ld bir yarm.
"Bir soyun atas olacam! Yok canm! Bu yata nasl oul sahibi olurum? Bir zamanlar
daima dimdikti gururum, Sabahlar akt yzm, akt alnm.
"Artk yalym, yalnzm, akam olunca Ayazda st dal gibi titriyorum. tahla topraa
bakyor ya Rab ruhum, Susam kz nasl bakarsa yalaa."
Comu konuuyordu Boaz ryasnda, Rabbin nuruyla parlyordu mahmur yz. Bilir mi
koca am altnda aan gl, Bilmiyordu o da, bir kadn var yannda.
O yattktan sonra Rut, Moabl bir kadn, Gs ryan, uzanmt ayakucunda, Sanki bir
damla k umuyordu o da Nurlar saarak uyanndan adamn.
Boaz kadnn hi farkna varmamt, Rut da bilmiyordu Tanrnn buyruunu, Sard havay
papatyalarn kokusu, Galgala'y okad akam rzgrlar.
Zifaf odas oldu koynu karanln, Kutlu, uurlu bir dnd bu kukusuz; Bin bir ilahi
mahluk, saysz yakamoz Sat balarna mavi kanatlarndan.
Karyordu horultusuna Boaz'n Akan yosunlu suyun bouk prtsi. Tabiatn baldan tatl
olduu ayd, Zambaklarla donanmt st dalarn.
Otlar karayd, Boaz uykuda, Rut dalgn, Uzaklarda koyunlarn ngraklar, G sonsuz bir
ilahi ltuf sarmt, Tam rmaa ini vaktiydi aslanlarn.
Ur'da, Yafa'da uyuyordu tm mahlukat Alttn yldzlarla ssl gn altnda Narin bir hilal
parldyordu batda Dnyordu Rut, gnl saf, ii rahat.
Ayn avkyla aydnlanmt duva: Sonsuz bir yazn hasadnda, hangi Tanr ini
tamamlayp, frlatp atmt Bu yldz tarlasna bu altn ora?
Victor Hugo
Paris 'in skntl airinin arks
USLU OLUN ACILARIM
Uslu olun Aclarm, sakin olun artk. Akam olsun diyordunuz, bakn batt gn Kzl damlarn
srtna kyor karanlk, Kimini mutluluk saryor, kimini hzn.
Hazzn krbac altnda aptal kalabalk Koarak gitsin irinini aktmak iin; Aalk, habis
karnavaldan biz usandk Yanan bana Aclarm, koluma girin.
Brakn onlar! Arkamzda kalan yllar Ufka dizilmi sra sra, bakmyorlar: Sularn ortasnda
Pimanlk srtyor.
Gnn son solgun yumuyor gzn, Dou kara kaftann kuanm, balyor, Bakn dost
Aclarm, karanln dn.
UYUMLAR
Duraksayarak, karmak laflarla konuan Stunlar canl bir tapnaktr Kainat: Tandk
baklarla dolup taan bir sanat, Bir imalar ormannda dolar insan.
Sonsuz bir karanlkta birbirini yantlar, Bir gayya kuyusunda kucaklarcasna Birlik olmu,
sarma dola, yan yana, can cana, Kokular, avazlar, tnlar, klar, tatlar.
ocuk yana gibi diri kokular vardr, Obua gibi tatl, gkyz gibi mavi, Baka kokular da
vardr baygn, youn, ar
Glya, misk, pauli, gnlk, lavanta gibi Snrlara smayan, sonsuzlua yaylan Ruhun da,
vcudun da cokusunu haykran.
PS
Tutkulu klar da, ciddi filozoflar da Bir pisi alr, bastrnca olgunluk a. Gl, tatl,
gururlu pisi, tm arad Tpk onlar gibi hayatta bir scak oda.
Ak ilminin, bilim aknn yolda pisi, Admlarnda uurumlarn sszl; Olurdu karanlklar
tanrsnn ra, Yaltaklanmaya raz olup, braksa kibri.
Yalnzlk lnn bir vahasnda uzanm, Uyumu, sonra sonsuz hlyalara uyanm Soylu
kadn bal canavarlar andrr.
Sihirli kvlcmlar var dourgan karnnda. Sanki bir altn yamuruna yakalanmtr, Altn
yldzlar parlar mutasavvf alnnda.
DRT ARTI BR NL
A kara, (ak boluk), I kzl, U zmrt, O mor: Srrnz aklamaya hazrm u an: A, pis
kokulu ukura m uuan Kk hayvancklarn parlak kara krkdr;
Kaybolan, buzdan mzran atp ortaya, Yok olandr, aka adrnda bulutlarn; I, ortasnda
piman sarholuklarn, kzgn, Gl dudaklarn gl, o kanl kahkaha;
U, otlar, ayrlar pp okayarak, Dalga dalga, kvrm bklm akan sakin rmak, Huzur dolu
simyas limin son sznn;
O, srafil'in surudur, nlar avaz avaz, Dnyalar, kinat susturan suskun saz O, ya da vav,
mor dr iki gznn.
Arthur Rimbaud
Burada, Ulu Manitu'yu yattracak bir
duayla son bulan olaylar anlatlr *
Okumasn tamamlayan Olga soluunu tutarak, srayla Amaury'yi, Hicibilain'i, Augustus'u,
Squaw'i szd. Sonra uzun bir oflamayla soluunu brakt. Hibiri sz almad. Kafalar
karmt. Bir ipucu, bir pf noktas arayarak bir o iiri bir bu iiri dnyorlard. Sus-
kunluu Augustus bozdu:
- Aramzda bir Champollion yoksa halimiz harap diyordum. Ama bir Champollion'dan
fazlas lazm galiba.
- Ya da bir Roman Jacobson. Bir zamanlar "Pisi" iirinin tahlilini yapmt. Burada olsa
da yapsal fikrini anlatsa.
-Bir Bourbaki olsa da iyi olurdu.
- Ya da bir Oulipo.
F9N/Kaybolu
129
Bu konumaya katlmayan Amaury, oturduu koltukta mrldand:
- Bu arapsanda bir ipucu olmal.
Hicibilain sordu:
- Nasl yani?
-Arthur Rimbaud'nun, "Akara, ak boluk..." msras: Sanki burada bir ipucu var gibi.
- Niin olmasn? Bu iirin bir szcnn dahi rastlantsal olmadn btn dnya
biliyor. Ama Arthur Rimbaud'nun iiiri bu, Anton Ssliharf'in iirin kusursuzluuna bir katks
yok.
Bir azdan onu yantladlar:
- Kim bilir?
Augustus hayal gcnn snrlarna dayanmt. Yava yava konumaya koyuldu. Tm
prdikkat olmu, biraz kark da olsa, onun ilham dolu akl yrtn izliyordu.
A kara, ak boluk diyordu. Bir karanlk, bir aydnlk, bir alacakaranlk... A contrario bir
kantlamann varmaya alt sonu. Var olmas, ayn balamda bulunanlarn tmnn
kanlmaz olarak inkrna dayanan bir im. Varoluu inkr olduu, dolaysyla btn sanall
aa kard iin, akn safl kavranlacaksa, ilk olarak onun farkll, bakal, siyahla,
krmzyla, saryla, morla kartl baa konulmaldr. "Ak boluk" hibir dolayma ihtiya
duymadan zddn artrmyor mu? Ak olmayp var olana gz krpan ak boluk... Ak
sayfada kara yaz... Anlamn ortaya kmasyla kaybolan aklk, dolan boluk... Ak olduu,
bo olduu iin bir hkm olmayan kt... Anlat olmayann anlatlmas, Logos'un barnda
ylm yatan unutua parmak basan ktcl anlat, gcn bir aa vuran, bir saklayan o
rk tohum, o paralanmlk, o unutkanlk, o noksanlk, ad "Colorado-olmayan" olan,
gkkuan yutan o kanyon, hibir ayan basmad, hibir bilginin haritasn
karamayaca o vadi, konuann, konumaya kalkt anda szn bir anda yutan ldrtc
bir uurumla rlplak, kar karya kald o l alan, yaklaan kavuran, cayr cayr yanan
o kazan, o kr kuyu, uzaklatka uzaklaan, uzaklarda kaybolan, hibir
130
F9ARKA/Kaybolu
dilbazn, hibir boboazn azna alamayaca o basit, o fasit szn oluturduu tabu, insan
sakat brakan o sz-, o gsz, o ksr, o bo sz, kukunun, yoksunluun, yanlsamann
istilas altodaki o ok ynl imin aza alnmaz ad, boluun at ukur, ukurun izdii
yank, yarn dt uurum, aza alnamayann susuzlu- uyla yanp tutuarak, batp yok
olduumuz, bir ln kr uval- dzyla drtlp durarak yitip gittiimiz o boluk, kafamz
kartran tm doamza, naturamza aykr bir konumann bir kvrmnda saklanan, bizi
unutua, akl oyunlarna, olmadk dolambalara, kaamak yollara zorlayan o krklk... Ama
ayn zamanda o akl almaz lgn g! Tutkuya, ala, aka dair mutlak bilginin batan
karcl; sahih bir bilginin, ii bo olmayan bir konumann altyaps; z bilincimizin
hakiki dili, daha ak szl bir khinin, daha sahici bir ilikinin, daha az l bir canlnn z
dili. Tabii! Logos'un barnda, bir yasak alan var. Hibir kiinin adm atmad, var olup
olmadna dair kuku duyulamayan, tasavvuru dahi tabu bir alan! Bir yark, ak bir boluk.
Daima, daima, konumay kstlayan, hasbhali muhasara altna alan, samimi bir sz
imknsz klan, aksan bozup bulanklatran, laf yutamadmz bir lokma gibi boaza
tkayan, grtlakta bir hrlt durumunda brakan o unutulmu, darda braklm o yitik im.
Kadn bal, aslan vcutlu canavarn karsnda suskun kalmamza yol aacak o ak boluk!
Ahab'n yl boyunca kovalad o koca ak balina gibi ak, bir bir tmmz yutacak,
barnda kaybolacamz o boluk gibi boluk: Ak boluk!
Augustus B. Clifford, yz kararm, bitkin, koltuuna kt. Tm bir hayal
dnyasnda, dalgn, kalakaldlar. Sonunda Amaury konutu:
- Doru, Anton Ssliharf kayboldu.
Hicibilain onu tamamlad:
- Hasan bn Abu da kayboldu.
Augustus fsldad:
- Yirmi yl oluyor, Douglas Haig Clifford da kayboldu.Vcudunda boydan boya solgun
sar bir yark vard.
Olga hkrd:
- Aldan ak bir kostm vard. Don Jan'da. l'Uomo Bian- co'yu, Ak Adam' oynuyordu.
Hicibilain, tatsz havay datmaya alt:
- Hadi, ama artk... Boynu bkk, alamakl durmann bir faydas yok. Franois Danican
Philidor'un arksndaki gibi, "aclarmz barmza basp, birlik olmamz" art. Hayatn
yitirmi, kaybolmu dostlarmz bir an iin unutup, bugn nmz aydnlatmak iin,
bamzda dolaan faciadan kurtulmak iin, yarnlarmz kukudan, korkudan arndrmak iin
yapacaklarmz konualm.
Olga haykrd:
- Hi baaramayacaz! Biz uratka bu muammann batana daha fazla saplanacaz.
Sonunda bu muamma yutacak bizi. Niin koa koa aryoruz ki lm? Niin Haig'in,
Anton'un, Hasan'n tatm olduu ac sonu biz gnl rzasyla aryoruz?
Tm Olga'nn daha batan havlu atan, fazlaca ylgn yaklamna canla bala kar kt.
Augustus parman havaya kaldrp saa sola sallayarak ba- rmay durdurdu.
Kaygsn tam olarak saklayamadan, bouk bir tonda konumaya balad:
- Dostlarm, dostlarm, susalm. Aclarmz, tasalarmz, skntlarmz, hncmz
susturalm. Arthur Wilburg Hicibilain'in aktarm olduu arkdaki gibi yapalm. Bir
zamanlar Malcolm Lowry'nin yazd gibi, "Kim ki yorulmadan uzaa, daha uzaa komaya
gnlldr, ancak onu kurtarabiliriz." Ama bu arada saat yarma yaklayor. Acktk, susadk.
Komaya balamadan karnmz doyuralm. Damak tadnzn hassasln bildiimiz iin biraz
hazrlanmtk.
Obur Hicibilain, "apur upur" yapt. Amaury aka yollu konutu:
- Mamalar harikadr tabii ki...
Odadan km ayrmsamadklar Squaw kapdan girdi:
- Sofranz Byk Salon'da kurdum. abuk olun, orbamz soumasn.
Cokuyla alkladlar. Paalarndan kibarlk akan Olga atld:
- Birka dakikada giyinip salonda oluruz.
Odalara kld. Az sonra giyinilip kuanlp altn lira gibi kr kr dnld.
Olga, janjanl, gkkua gibi bir atlas kumatan yaplma, fistosu, fitili, fyongu, kordonu,
srmas, simi, frfr, farbalas, volany- la bir ym all pullu vr zvrla ssl, modaya uygun
Christian Dior imzal iki paral giysisini giymiti.
Salon adam Amaury'nin srtnda, drt drtlk bir frak vard.
Bobstil Hicibilain, kazboku smokini, gs oyal limon kf mintan, kay papyonuyla
paskalya yumurtas gibiydi. Onu bir para kskanan Amaury hayranlkla bir slk ald.
Hicibilain honut honut konutu:
- My tailor is rich.
Augustus Clifford konsolosluu srasnda hazrlatm olduu cicili bicili bayramlk
takmn giyinmiti. Haydarabad misyonunda Tippu Sahib'i yumuatmak amacyla
yaptklarn anlatmak iin Victoria'nn huzuruna kan bir ngiliz diplomatn hatrlatyordu.
Glp oynaarak, Squaw'n donatt sofraya kurulmak iin atafatl Byk Salon'a
gidildi. Amaury, Olga'nn koluna girmiti, Arkasnda Augustus, onun da arkasnda Hicibilain
yryordu. Yolda, srayla, X. Louis a yapm bir antika sanda, Hugo Sam- bin'in
damgasn tayan Burgonya ii bir kitapla, bahar dal motifli Ruhlmann imzal bir koltua,
mhrn tamasna karn, Grinling Gibbons tarafndan yaplp yaplmad tartmasyla bir
zamanlar byk bir skandal yaratm tavanlkl divana bakp hayran kaldlar.
Augustus divanla ilgili bir aklama yapt:
- Bu konuda Gombrich'in Warburg and Courtauld yaptnda, ok gl argmanlarla
Irwin Panofsky'nin iddialarna kar ktn biliyor muydun?
Hicibilain akn akm yantlad:
- You don't say!
- Ya, ya! Byk olay olmutu. Ayrca Gombrich daha sonra, bu tartmann birka orijinal
noktasnn, sanatla yanlsamaya dair
yazd bayapt Art and Illusion iin ilham kayna olduunu da aklamtr.
- Oymalarm byk Gibbons yapsm ya da yapmasn, harcadn paraya laykm bu divan
anlalan.
Sonra sofraya oturdular.
Augustus dostuna ayakst attrlacak birka lokmay uygun bulmam, hakiki bir
dn sofras hazrlatmt. Ordvr ola- . rak Suvarof usul hazrlanm scak, souk
bldrcnlar sunuldu. Balk yoktu, ama yanna bir Mouton-Rotschild Yirmi Dokuz atklar
kimyonlu stakoz vard. Ardndan, hafif bir anason rayihas tayan, soan sosunda pimi bir
kuzu budu ortaya kt. Clifford atosu'nun kurallar uyarnca, yannda safranl pilav
bulunuyordu. Kuzukula, labada tr yabani otlarla, marul, roka, karnabahar, krmz lahana,
turpla hazrlanm bir salata da unutulmamt. Tatlya balamadan grtla ykamak art
olduu iin bol bol tatl arap iildi. Son olarak ahududulu stlacn tadna bakld. Ahududulu
stlacn yanna, arap tadclarnn aklm bandan alacak bir Siga- las-Rabaud uygun
grlmt.
Augustus B. Clifford, bu drtlnn ortak abasyla, bir aydr kollarn balayan
krdmn, akllarn kurcalayan zmsz bulmacann yantn bir gn bulacaklarna dair
umudunu vurgulad bir konuma yaparak bardan havaya kaldrd.
Bardaklarn tokuturdular. ki su gibi akyordu. Zilzurna sarho olmalarna az kalmt.
Yatmayp oturdular, Amaury Olga'yla oynayor, arada bir koluna bir pck
konduruyor, tatl bir sz sylyordu. Yuvarlak konyak bardaklar azna kadar dolup dolup
boalyordu.
Yava yava afak skt. Uzakta bir horoz uzun uzun tt. Sofrada sra, ran
havyarndayd.
Olga Amaury'nin koluna yaslanp uyuklamaya balad. Augustus, Hicibilain'i lafa tutuyor,
katld bir kano yarn anlatyordu. Bu spor Azincourt civarnda hi bilinmiyordu, ama
Clifford tm gcn bu sporu buralarda tamtmaya harcyordu. Bir Rowing- Club'n
kurulmasna nayak olmu, kulp iin bir sandal alm, hatta kasabadan olana, bir
zamanlar giymi olduu Oxford ya
r formasndaki gibi armas olan mavi mayolar giydirmiti.
Gkyz aydnlandnda yatmak iin sofradan kalktlar.
Saatin guguu on ikinci tn tamamlad. Uzakta, kasabann zangocu bouk, ac tl
bir anla sanki guguklu saati yantlad. Augustus B. Clifford gzn ovuturdu. Uykusunu
alamamt. Dilinin ucunda duran, bir trl karamad bir szck vard: Sizli ya da sisli, ya
da szl ya da ssl gibi bir szck... Karmakark bir armlar ym aklna yordu:
Bir dizi soru szc, isim, sfat, zarf, atasz, slogan, orba gibi bir anlatnn tasla
boazndan kyor, dilinin ucuna ulayor, ama bir trl dar kamyor, aznda kkn
yitirmi szck paralarnn tozunu atan bir burgaca dnyor, ipin ucunu bir yakalyor, bir
karyor, sonunda diksiyonu da, imlas da, anlam da olmayan bolukta kalyordu. Bu
bolukta, ard arkas olmayan, youn, aydnlk armlar, bir ya da bir takn gibi
akyordu. Grr gibi oluyor, duyumsar gibi oluyor, anlar gibi oluyordu. Sarsak bir rpntnn,
bir bulankln ortasnda apak bir ipucu, bir bilgi vcut buluyor, ama ortaya kmasyla yok
olmas bir oluyordu. dnyasnda hl bir ngiliz gibi dnyordu:
- How was it? It was. Was it? It was.
zm (ya da balanma ya da kurtulu) ksa bir an ona grnd. Ama onu daha ak,
daha paylalr bir kla sokacak bir aklama, bir szck bulmak imknszd.
Sonra aynalsazan, Yunus'u doyurmadn hatrlad. Bu kadar tali bir konunun niin
aklna takldn anlamad. Ama bu basit ihmali bir anda onu yakp kavuran bir sancya
dnt. Abuk sabuk mrldanarak giyindi.
atoda hibiri uyanmamt. Bir dolab at, sazann bayld dardan bir avu ald. Tam
kyordu ki, salonun br ucunda, piyanonun yaranda duran siyah ini boyasyla boyanm,
sonra Hicibilain'in tahmini doruysa, Ssliharf tarafndan, usta bir zanaatkara bir Japon tankas
kaztlm ptrl karton panoyu grd. Karanlk pano ona bir garip grnd. Yaklat.
Kartonu kaldrp ald. Bir parman zarif bir Japon harfinin kvrmlarnda dolatrd.
Anszn, bir insann boazndan kmas imknsz korkun bir lk att:
- I! Aiouy! Bir Zahir! Bir Zahir.
Havaya yumruklar savurarak ylp kald. lmt.
atoda kim varsa, yatandan frlad, yz sararm, d patlam, kan donmu, nutku
tutulmu, akl bandan gitmi bir durumda, saa sola arpa arpa kotu. Salona ilk olarak
Amaury dald. Arkasndan Olga, Hicibilain, Squaw girdi.
Augustus in ii bir halya yklm yatyordu. Yz korkun bir biim almt. Son
soluunda, son bir abayla sarld karton panonun yars buru buru olmutu. Drt bir
yanna darlar salmt.
Anlamakta zorlanan Amaury sordu:
- u darlar kim, niin ortala sam ki?
Durumu annda kavrayan Olga yantlad:
- Bunlar, sazan Yunus iin yanma ald darlar sanrm.
Squaw onaylad:
- Doru. gndr Yunus'u doyurmamt. Atlad bir sorumluluu olduunu bu sabah
bir anda hatrlam olmal.
Olga akl yrtt:
-Yoksa, sazann doyurmak iin, onu mutluluktan havalara uuracak dary avulad
anda, bir katil gibi apansz vuran bir ok, bir travma, bir kalp krizi mi sz konusu?
Hicibilain'in akl yatmamt:
- Nasl olduysa oldu, asl soru, lmnn, son soluunda paralamaya alt bu tankal
karton panoyla bir ilgisi var m?
Amaury sz ald:
- Bir lk atmt. Ama szn tam olarak anlayamadm.
Olga konutu:
- "Hayr, hayr" gibi bir lk duydum.
Hicibilain ona katlmad:
- Sanki daha ok, "Sahi" ya da Zifir" gibiydi haykr.
Squaw tartmann uzamasna olanak tanmad:
- Yok, hayr. Son ln aka duydum. "Bir Zahir, bir Za- hir"di l.
Bir azdan bartlar:
- Bir Zahir mi, what is it???
Squaw bitkin bitkin mrldand:
- It is a long, long story.
Bir barma daha koptu:
- Hadi anlat, anlat...
Squaw onlar yattrd:
- Btn yky anlatacam. Ama anlatmaya balamadan Aloysius Unitt'i ya da Ottavio
Ottaviani'yi bir arayalm. Zira gn oluyor, onlardan bir faks almtk. Faksta unlar
yazlyd: "Durumu izliyoruz. rndan kyor. Yakn zamanda bir alaklk daha
yaplabilir. Btn kukularmz Azincourt'da younlayor. ok uyank olalm. lk frsatta
aratrmalarnzn sonularn ulatrmanz istiyoruz. Bilgi sahibi olur olmaz kollan svayaca-
z." Aloysius Unitt, Clifford'u on yldr tanyor. Bir Zahir'in varln da biliyor. ok uzun
zamandr bu konuyu soruturduu iin byk yardm dokunabilir.
Amaury polisi aramaya koyuldu. Polis santral, Aloysiyus Unitt'in odasnda olmadn
bildirdi, sonra Ottaviani'yi balad:
- Alo, alo, Ottaviani konuuyor, buyrun.
- Alo, alo, Amaury nsz aryor.
- Amaury! Naslsn? yi misin?
- Saylmaz.
- Bir sorun mu var?
- Augustus B. Clifford'a bir hal oldu. Ban sa olsun.
Polis, baklanm gibi haykrd:
- Oh my God! Augustus! ld ha!
- Yazk ki ld.
- ldrld m?
- Hayr. Sanrm kalp krizi.
- Aman Tamm! Az sonra oradaym.
Ottaviani kapad. Amaury konumann gidiatm anlamam olan Olga'ya dnp aklad:
- Az sonra burada olacak.
Augustus B. Clifford'u yan odaya tadlar. Bir yataa yatrdlar. Bir araf rtp ktlar.
Squaw onlar yuvarlak bir Apai kiliminin yanna ard. Kilimin ortasna bir sr
acayip tlsm, muska dkt. Kilimin ucuna bada kurdular. Olga fsldayarak aklama yapt:
- Uzun bir konuma yapmadan Squaw daima bunu yapar. Ulu Manitu'nun yakarna
kulak kabartmasn, yardm arsn duymasn salamak iin, ilk aman, Koca Samo'nun
btn ayrntlaryla kurallara balad, klann kurulduu zamandan bu yana, yirmi dokuz
arp yirmi dokuz yldr, babadan oula, anadan kza aktarlarak u ana kadar ulaan bu ayini
yaparak Tanrsal gazab yattrmas, gufrana hak kazanmas arttr.
Squaw bu arada, anlamas zor bir dil kullanarak, bir yandan uzun bir duayla, Koca
Samo'nun kurallarn bir bir bildiriyor, bir yandan da bu kurallar uyarnca yaplmas lazm
olanlar byk bir itinayla yapyordu. Bu ho ayin srasnda insan ondan gzn alamyordu.
- Koca Samo, Ulu Manitu'nun korkun gazabm yattrma sanatm biz ocuklarna
anlatal yirmi dokuzun yirmi dokuz kat yl oluyor. Anlattn gibi anlatyor, yaptn gibi
yapyorum. lk bata bizi kara adrna, wigwam 'na sokmutun. Torban ortaya koyup am,
kara tomahawk'mi karmtn. Sonra yuvarlak kilimini torbadan kardklarnla
donatmtn. kardklarn unlard: Japon boyasyla siyaha boyanm alt ak dar, ttn dolu
hokka, bir para kav, uzun bir ubuk. Sonra kilimin ortasndan kan bir n gibi
braktn sadandan di di kancal sivri oklarn bir bir alp daha da sivrilttin. Daha soma
uygar giysini karp bir kyl alvar giydin. su dkndn. Soma kilimin yan bana
oturup bada kurdun, iin dn bark, Ulu Manitu'yu yattracak duana baladn: Ulu
Manitu, bu dnyaya bakmazsn, ama var you bilirsin. Biz gcn biliriz. Hkmnn bir
ucu baykuta, bir ucu kabuklu domuzda; bir ucu timsahta, bir ucu akbabada; bir ucu kartalda,
bir ucu vizonda; bir ucu tavanda, bir ucu akalda; bir ucu bizonda, bir ucu mandada; bir ucu
yava uan karatavukta, bir ucu tatsz tuz
suz kokarcada. Hkmnn bir ucu ahinin gagasmda, bir ucu gu- anakonun uzun boynunda;
bir ucu filin hortumunda, bir ucu timsahn gzyamda; bir ucu yabani dingoda, bir ucu gm
karnl uskumruda; bir ucu kurnaz akalda, bir ucu yrtc zgnbalmda; bir ucu camgzn
kuyruunda, bir ucu vizonun postunda; bir ucu uursuz baykuta, bir ucu srt hrgl yakta;
bir ucu akbabada, bir ucu zrafada. Bugn yola koyuluyoruz, unutulmu bir bilgiyi
kovalamaya gitmi milyonlar gibi. Kanmzdan, canmzdan kopan bu doum l sana
armaan olsun. Ulu Manitu, kinatn koca- m sanatkr, koru bizi bugn. Koru bizi daima!
Burada, karnndaki yakut madalyonun hatrna bir piin safkan ingiliz olarak
kabul anlatlr *
Squaw yzkoyun kapakland. Ba halya yapk, kollar kaskat bir an kalakaldktan sonra,
bir srayta havaya frlad, takla att.
Olga arkadalarna dnd:
- Tamam. Squaw duasn tamamlad. Ulu Manitu ona glmsyor. Artk Zahir 'in
anlamm anlatmaya balayabilir.
Zahir Masulipatam'da bir jaguar olarak ortaya kt. Cava'da Surakarta Salk Oca'nda
yatan albino bir Hint fakiri klnda grlp, taa tutuldu. iraz'da, bnadir ah tarafndan
dipsiz bir kuyuya atlan bir usturlab olarak vcut buldu. Abbasi zindanlarnda Oswald Carl
von Slatim'in dokunduu bir paryann paavralarnda saklad pusula Zahir'di. Zotanburg'a
baklrsa, Abdu Abdullah'n
sultanl srasnda Grnata'da, bir tacn alaca somaki tann damar da Zahir'di. Hamam-Lif
Saray'nda Zahir bir kuyunun karanlk dibi grnmn ald. Bahia Bianca'daysa Zahir,
Borgias'n mahvolmasna yol aan bir kuruluk bir bozuk para klna girdi.
Zahir konusunda bilgi sahibi olmak iin, Otto von Bismarck'n Kulturkampf politikasn
uygulad an sonlarnda, Iulius Bar- lach'n bir Danzig matbaasnda bast muazzam
kitab yalayp yutmak arttr. Barlach, Arthur Philip Taylor'n orijinal raporu da dahil, Zahir
konusunda var olan btn bir malumat ynm toplayp bu yaptma koymutu. slamda Zahir
inanc Osmanl mparatorluu'yla Avusturya-Macaristan arasndaki atmalarn sonlarna
doru dodu. Bir Arap szc olarak Zahir, "ak", "olumlu" anlamndadr: Allahm onuruna
taklan yirmi dokuz addan biri "Za- hir"dir.
Bir Zahir ilk bata, olaan, sradan bir vasf tar. Silik bir kii ya da adi bir akl ta, bir
altn lira, bir yabanars ya da bir daktilo tuudur sz konusu olan. Ama bu sradan grnn
ardnda korkun bir g yatar: Bir Zahir grm olan bir kii, onu asla aklndan karamaz,
bir daha iflah olmaz.
Zahir hakknda konuan ilk kii, Isfahanl bir Hint fakiriydi. Bu fakir, iraz'da, bir gn,
bir dkknda "bir bakann aklna aklp kalan" tun bir usturlap bulunduunu aklamt.
Arthur Philip Taylor 'sa, uzun raporunda, Haydarabad yaknlarndaki Bhuj mntkasnda,
garip bir tabir duyduunu; oralarda bir adam, "bir jaguar grm" sfatyla anldnda,
bununla o adamn, ya kak ya da krklara karm bir aziz olduunun anlatldn yazmtr.
Bu tabirin, ona bakan br dnyaya kadar kovalayan, saldran, zihnini sonsuza kadar tutsak
alan bir jaguardan kaynaklandn aklamlard ona. Bir baka anlattklar da, dnyada
daima bir Zahir'in bulunduuydu. Karanlk alarda Yauk adl bir tlsmd Zahir. Daha sonra,
talarla ssl bir klah ya da altn srmal bir mask takan bir rravadi khini Zahir olmutu.
Arthur Philip Taylor raporunda, "Allahm bin bir iinin srrn varmak gayri kabildir" kaydn
da dmt.
Azincourt atosu'nda yakut bir yzk tayd Zahir. Aa yukar bir lots boyutlarndaki
yumurta biimli yzk tanda, farkl kabartma vard: Yukarda blis'in parman
hatrlatan izgi; ortada aka sonsuzluk imini artran bitiik iki sfr; alt- taysa iki ucu
tam kavumayan, ksack dz bir izginin ortasndan bld bir yuvarlak vard.
Zahir'in burada ortaya k huzur karan acayip bir olayla oldu. Bir yirmi dokuz nisan
akam adamn biri atonun kapsn ald. Gittim, atm. Dolma dudakl, boy fukaras,
gariban klkl bir adam vard. Hafif sararm ak bir i nl giymiti. Giysi olarak varnn
younun bu olduu apakt. Adam lafa girdi:
- ok uzun yol yaptm, acktm, susadm.
Adam kovalamaya altm:
- Bas git buradan. Hadi baka kapya...
Adam uzun uzun bakt bana. Tam kapnn arkasndan sopay kapacaktm ki konutu:
- Hayr. Clifford'a bir havadisim var.
- Anlat bakalm!
Ama adam aksiydi:
- Hayr. Sana anlatmam. Bizzat ona anlatacam.
- Az dur o zaman, bir bakaym.
Bir armutla akam nn tamamlayan Augustus'un oturduu oturma odasna gittim.
- Kapda adamn biri var. Anlataca varm, biraz konumak istiyor.
- Kimmi?
- Aklamad. Ama bir havadisi olduundan sz at.
- Hrsz, uursuz biri gibi mi gzkt sana?
- Yok, ama ipsiz sapsz biri gibi.
- Adm biliyor mu?
- Biliyor.
- Buyursun bakalm.
Adam odaya aldm. Adam Augustus'a biraz pis pis, daha ok da arm gibi bn bn
bakt:
- Augustus B. Clifford mu?
- Adm bu. Ya sizin adnz?
- Vaftizsiz olduum iin soyadm yok. Az duyulmu ama ho bir ismim var:
Tryphiodorus. Hounuza gitti mi?
Augustus biraz armt. Onaylad:
- Doru. Ho bir isim Tryphiodorus.
Tryphiodorus konumaya balad:
- imdi, gn oluyor, Arras'ta mahzun suratl bir kardinal yanma yanap buyurdu:
"arabuk Azincourt'a Augustus B. Cliffords git. Ona, salk ocanda cyak cyak alayan
bir olu olduunu bildir."
Augustus bir lk att. Az kalsn srtst (kst, arkast, mabat st, popo st)
yuvarlanacakt.
- Olum mu? Hangi oul? Ya anas kimmi?
Tryphiodorus yank bir havayla lafn srdrd:
- Vah ki vah! Doum srasnda anay yitirdik. Ad bilinmiyordu. Ama antasnda bulunan
ktibiadli tarafndan imzalanm, tasdikli, mhrl bir dokman, ocuun babasnn Clifford
olduunu, yavrucan Saint-Agil dolaylarnda kadnla Augustus B. Clifford arasnda
yaanm bir yasak akn dokuz ay sonraki rn olduunu ortaya koyuyordu.
Augustus soluksuz kalmt:
- Nasl olur? Btn bu anlattklarnda doru bir szck dahi yok.
Tryphiodorus yldrc bir tavrla konumaya balad:
- Sakn ha! Hi duymam olaym. Buyrun okuyun, bu, sizi kayd hayat artyla yavrunun
bakmyla ykml klan savclk mazbatas.
Augustus yklmt:
- Bir pi!
Tryphiodorus son noktay koydu:
- Ama bir ngiliz pii.
Augustus avukatna danmak istiyordu. Ama Tryphiodorus'un inat, srarc tavr
karsnda, tam ikna olmadysa da palas pandras Arras yolunu tutmaya raz oldu. Salk
ocanda iyi cins pa
mukludan yaplm ak bir kundaa sarl tosuncuu kucana koydular. Yirmi yl sonra, ak
kundakl bir yavrunun yatt koltukta, onun ak arafa sarl l vcuduyla ayn yolculuu
yapacann farkna varmadan olunu Hispano-Suiza Grand Sport arabasna bindirdi, sabaha
kadar durmadan araba kullanarak Azincourt'a dnd.
Kapy ald. Koup atm. ocuu koltuunun altna sktrmt. Kudurmu gibiydi.
Yz korkun bir srtla kaslmt. Az, gz oynuyordu. lk la ulumaya balad:
-1 will kill him! I will kill him!
Korkudan aklm gitti. Kanm dondu.
Ulumay brakp bana bir gz att:
- D ardma.
Byk bir bilardo masasnn bulunduu oyun salonuna gitti. Masum yavruca bilardo
masasna frlatt. Kundaktan kard. Gidip bir balta ald. Baltay tutan kolu havada, masaya
yaklat. Bunlara ahit olacama kr olsam daha iyiydi. Tam baltay indirip bu insanlk d
kym tamamlayaca srada kolu havada kalakald. Allak bullak olmutu. Konuacakm
gibi azn at ama azndan yalnzca bir "Aa!" kt.
Masaya yaklap bir gz atar atmaz grdm: Yavrunun karnnn ortasnda, kk bir bir
madalyon boyutlarnda, yumurta biimli kabartmayla ssl bir ta vard. Sanki birisi ta
tosuncuun kamnn ortasndaki ukura koymu, saklamt.
Augustus, yumurcan viyaklamalarna hi kulak asmadan ta bulunduu ukurdan
koparrcasna kard, azn amadan uzun uzun bakt. Gzn tatan alamyordu. Sonra
barndan bir of, ili bir hkrk, boulur gibi bir brt koptu. Ardndan konumaya
balad:
- Kabul. Adma kara alnacaksa, alnsn. Soyum karacaksa, karsn. Olum olmas
vacip olmusa, boynumu bkp raz olurum. Douamont'da komutas altnda savatm byk
komutann ansn yaatmak iin adm Douglas Haig koyuyorum. Ona kusursuz bir babalk
yapacam. Pi olduunu, sokakta bulunduunu ondan saklayacaz. Hakiki bir baba-oul
olacaz.
F ON/Kaybolu
145
Augustus B. Clifford bu olayla Zahirini olunda bulmu oldu. Olu iin daima alttan alan,
dikkatli, zarif, harika bir baba oldu. Zahir'i altn bir halkaya takp parmanda tamaya
balad.
Douglas Haig byyordu. atomuz huzur doluydu. Alt yl boyunca burada mutluluk
saan holuklardan bakas yaanmad.
atonun korusundaki aalarn yapraklarnda, sonbahar nn yaratt yavruaz
prltlar, poyrazda kpr kpr oynayan gkyzn scak bir glkurusuna boyamaktayd...
146
FlOARKA/Kaybolu
Burada, Anton Dvorak'n bir koral yaptnn bir bilardo masasnda nasl bir iz
brakt anlatlr *
Ancak, daha sonra tmmzn cann yakacak talihsiz olaylar zincirini kavramak iin maziyi
biraz daha kurcalamamz lazm.
Augustus on dokuz yanda, niinini daha sonra da hi aklamad ok ciddi bir ahlki
bunalma dmt. inin btn btn karard ya da grdn sand bir anda
intihara kalkmasndan korkan amiral days, kaptanln yapt Uan Hollandal adl
kalyonunda onun iin bir yllk gnll tayfalk ayarlamt.
Kh dnyann drt bucandaki limanlarda, kh aklarda yaad bir yln
onaramayaca kadar bozulmu olan ruhsal durumu, Augustus'u, byk g sahibi bir yogi
olma iddiasndaki Othon
Lippmann adl, insanlar batan karan bir arlatann kucana drd.
Tanr tanmaz, inam Nirvana'ya ulatran sr dolu yolun gizli ilmini bildii hususunda
Augustus'u inandran kurnaz Othon Lippmann, bkp usanmadan zavall saf tayfann ayar
bozuk zihnini daha da kartrmaya alt. Augustus'un imandan kmasn saladktan soma
onu tarikatna katt. Vnu'yu, Brahma'y, Bu- da'y, Adonai'yi tanr olarak tanyp topuna ayn
anda tapnan bu zndn din olarak sunduu safsatann kurallar, on ksur kitapta toplanmt.
ntizamsz, insicamsz, rabtasz bir fikir orbas kvamndaki btn bu kafa kartrc
kitaplar, Vasavadatta'dan, Man- tku't-Tayr'dan, Kalpasutra'dan, Gita-Govinda'dan, Tso-
Tcho- uan'dan, Zohar'dan ald ilhamla, ama doru, ama yanl, Saint Marc'n, Saint
Justin'in, Montanus'un, Arius'un, Gottschalk'n, Valdo'nun, William Booth'un, John Darby'nin
yazdklarndan, Haggada'dan, bolca Shulhan Azoukh'tan, Snni hadis kitaplarndan,
Kadyaniliin kurucusu Mirza Gulam'dan, aralarnda ru- ti'nin, Upaniadlarn, Puranalann
atapathabrahmana'nn bulunduu Hint kutsal kitaplarndan, Tao-T-King, byk Li-Po'nun
yirmi ilahisi gibi in kaynaklarndan apartt fikir krntlaryla bizzat Othon
yumurtlamt.
Othon'un dini bakmndan bu kitaplarn bir numarals, inananlarnn uygulamak zorunda
olduu bir dizi duann, ayinin, takvann, zikirin sraland kat kurallarla dolu bir ilmihaldi.
Bu ilmihal uyarnca sabahlan horozlarn tnn ardndan, gnn tam ortasnda, hava
karardktan sonra saat on ikiyi vurduunda, gnn arnma ayini yaplmalyd. Sabah
arnmasnn ok ilgin bir usul vard. atonun korusunun drt yanna konulmu otuz yalakta
sabaha kadar birikmi iy, karmak bir kanallar a vastasyla bir kuvars kristali biokunun,
bu i iin hususi olarak tasarlanm bir arala zar zor oyulmasyla yaplm adam boyu bir
kurnada toplanyordu. Annma ayini sabahlar bu iy banyosu/la yaplyordu.
Fazla miktarda iyin Augustus'un saln bozma ihtimali na- zan itibara alnarak, iy
suyunun ak, bir otomatik kontrol birimi
tarafndan ayarlanmt. Hidrolik bir mambrann osilasyonunun, transistrl bir input-output
kutusunda indksiyonla akm salayan bir sonsuz vidadaki dayanak noktasna bal volanl
hassas bir pistonu tahriki yoluyla vanalar alp kslyor, iy suyunun ak ayarlanyordu.
Augustus sabahlan yataktan frlar frlamaz, ak artp azalmayan iy suyuyla dolu
kurnasnda ykanabiliyordu.
Ama arnma banyosunu kitabna uygun yapmak iin Augustus ilk olarak Othon
Lippmann'dan fahi fiyatla satn ald farkl tozu banyo suyuna dkyordu:
lk olarak, bir tutam niasta (nk iy fazla alkalik olduu iin kimi zaman zgaralann
tkanmasna yol aabiliyordu, buna kar suya bir yumuatc katlmalyd);
sonra Othon'a kalsa, byk bir arndrc gc olan radyoaktif safirin ufalanmasyla
yaplan bir tozdan alt miskal suya atlmalyd (aslnda sz konusu toz, Avignon'lu apal bir
doktorun hazrlam olduu sakran ilal ampuand; adam saygn bir salk kurumunda
ilac kullanma sokmu, ama kurutulmu boanotu tozundan olutuu anlalr anlalmaz
kullanm yasaklanmt; kullanm d kalan ilac, kaymakam dahil, kasaba ricalini zan
altnda brakan bir ktla kapatan Othon'un, olay aa ktnda yargdan kap, Tiran'a
kapa attn, orada toplad birka uursuz batakyla afyon kaaklna giritiini ok
sonralar duyacaktk);
son olarak da, Augustus bir svdan hafta ii yirmi dokuz, hafta sonu otuz damla
damlatyordu banyosuna. Kukusuz banyo gcn asl bu katkdan alyordu. Bu bir
uyuturucu muydu? Bir uyarc myd? Kafa m yapyordu? Hayal mi grdryordu?
Bilmiyoruz. Ama Augustus'un mthi bir haz duymasna yol ayordu. Btn artlar
tamamlandnda, Augustus, pirpak olmak iin rlplak soyunup arnma banyosuna
giriyordu. Suya girdii anda stma tutmu gibi titriyor, ama az sonra sakinliyor, arlayor,
uyuklamaya balyordu. Kurnada boulup kalmamak iin, burnunu suyun dnda, havada
tutmaya yarayan bir boyunluk takyordu.
Banyodan ktktan sonra, Nirvana'ya ulamaktan, afsunlu bay
gnlktan, cokunun doruklarndan, byk Gura'yla tanmaktan, Kadiri Mutlak'la
karlamaktan, Hakiki lim'in srrna varmaktan, kinatn Tanrsal btnlnn tadna
varmaktan, arnmann sihirli tadndan sz ayordu. "Afallam, akna dnm olsam da,
aklm kutsal bir unutula silindi, mutlakln ortasnda ykandm, sonsuzluun tadna baktm
ya!" diyordu.
Haig'in, dolaysyla da Zahir'in hayatmza girdii ana kadar, Augustus sabah arnma
ayinini hi aksatmadan, muazzam bir haz duyarak uygulad.
Ama Zahir'i parmana taktktan, gzn ondan bir an iin dahi ayramaz olduktan,
tandna, tanmadna, ondan aynlrsa kahrndan atlayacam, mahvolacam, sabaha
kalmadan br dnyay boylayacan anlatmaya baladktan az sonra, Zahir 'in sabah
arnmasyla uyumadnn farkna vard. Zahir'i parmanda arnma banyosuna girdii an,
mthi bir zulm balyor; dilim dilim paralanyor gibi korkun bir acnn, iini kanatan bir
kantnn, hunhar bir sznn, kaynar kazanda diri diri halanr gibi bir yanmann, bak gibi
iini oyan bir arnn kurban oluyordu. Btn iradi abasna karn, dayanamyor, ardan
kusacak gibi oluyor, dahas sabah arnma banyosunun pf noktas, asl amac, bu ayini hi
karmamasnn ardndaki ana gds, ba drts olan uur kaybn yaayamaz duruma
dyordu.
Bu durum karsnda Augustus, bir rahatszlk duymadan Zahir'li parmam havada
tutmak iin, burnunu daima suyun dnda tutan boyunduruu andran bir aygt tasarlad.
Makaral bir palangaya bal bir krikoyla ayar yaplan, kurnann bir kysnda, suda
batmadan duran bir kol dayama yast yapt.
Alt yl boyunca bu zm yolu hi sorun karmad. Bamz artacak bir olay olmad.
Augustus arnma banyosundan, byk bir haz almann yam sra, dinlik, canllk da
kazanarak kyordu.
Ancak bir gn, sabah Nirvanasnda, dingin, rahatlam, biraz arlam bir durumda,
sarsak admlarla tam kurnadan kt srada Zahir 'in parmanda olmadnn farkna vard.
Havsalaya smaz bir lk att. Parmanda, Zahir'in brakt
KEMAL L HALK KTPHANES
yuvarlak izin bulunduu noktada yakut ta boyutlarnda bir yara kabuk balyordu.
gn boyunca akln yitirmi gibi, hi uyumadan drt dnd durdu. Bir oraya bir
buraya koturuyor, dolaplar ayor, sandklar kartryor, tavan arasndan bodruma kadar
bakmad taraf brakmyor, tavanlar, duvarlar yokluyor, odalar, koridorlar, balkonlar,
ambarlar bir bir aryor, avluda frdolay dnyor, yoldaki akl talarn kar kar taryordu.
gn sonra faciann by kapmz ald: Othon Lippmann Azincourt'a da damlad.
Kapmza kadar hi durmadan komu gibiydi. Pardss paavra gibi kr kr olmutu.
Soluk soluayd. Duraksamadan Augustus'a doru atlp yakasna yapt. Bir yandan da az
kpk saarak baryor, saygszca pis laflar sralyor, ana avrat dmdz gidiyor, svp
sayyordu:
- Angut, zrtapoz, andavall, ibi, saloz, k krk, daltaban, hanzo, hr, hdk!
Sonra can yakc sk bir yumruk indirdi.
O ana kadar Othon'un onca svgsnn muhatab olmasna karm soukkanlln
korumay baaran Augustus, k bir sa aparkat kartt. Lippmann halya ykld. Nakavt
olduu akt.
O sralarda alt yanda bir yumurcak olan Douglas Haig, ortaya atlad, ona kadar sayd,
sonra ampiyon babasm kutlad.
Ama bir acayiplik vard. Othon Lippmann hl kprdamyordu. O anda kaygya kapldk.
Augustus akn akn homurdanyordu:
- Nasl olur? Nasl olur?
Havadaki frtnann kokusunu almayan Douglas Haig, halda uzanp kalm Othon'un bir
o yannda, bir bu yannda hoplayp zplyor, kkrdayp duruyordu. Onun halini, tavrn
yakksz bulan Augustus krc slupla, bararak onu odadan yollad:
- abuk aa kata in! Bak bakalm orada mym?
Bas bas baran babasnn hi bu kadar kzgn olduuna tank olmam Haig irkildi,
mosmor oldu, sarsla sarsla balanmas iin yalvard, pantolonunu slatt, katla katla
alayarak odadan kt.
Haig, biraz avunmak iin can dostu sazan Yunus 'u doyurmaya gittii srada...
Olga lafa kart:
- Bu arada Yunus'u unutmayalm. Onun da karnm doyurmal- yz...
Tm bir azdan Olga'y susturdular:
- t! Sus! Squaw bu harika, bu ba dndrc, bu olaanst yksn tamamlasn!
Squaw bunca vgy ksaca yantlad:
- Thank you.
Sonra konumasn srdrd:
Hangisini anlatyorduk? Ha, Haig sazann doyurmaya gittii srada Othon Lippmann'
bitiik odaya tayp bir yataa yatrdk. Mutfaktan aldm uyarc bir ilac baucuna koyup,
stn karmaya koyulduk. Pardssnn nn aar amaz o manzarayla kanmz dondu,
dmz koptu, dizimizin ba zld, dilimiz tutuldu. Aman ya Rabbim, aman ya Rabbim,
Othon Lippmann al kanlara boyanmt. Sanki bir akbaba srs barna saldrm, gagala-
ryla, trnaklaryla, mahmuzlaryla gsn yrtm, kaburgalarn paralam gibiydi. Saysz
haarat -bit, tahtakurusu, yakarca, ya- banans, solucan, kurtuk, danaburnu- bu rm,
kanl, yapkan, pis kokulu bulamacn ortasnda kaynayor, vzldyor, uuldu- yordu!
Amaury rd. Olga'nn da ii bulanmt:
-B!
-Aman!
Squaw konumasn srdrd:
- Tam anlattm gibiydi. Othon Lippmann bir hafta boyunca, canyla bouup komada
kald. Ara sra aylr gibi olduunda kfr basyor, niindir bilmiyorum, bizi onun lmn
arzulam olmakla sulayarak, svyordu. tinayla bakmn srdryorduk. Ama btn
yapabildiimiz son anlarnda biraz daha rahat olmasn salamakt. Sonunda, az dolusu
svp uluyarak yatanda srad, bir insann azndan ktna inanamayacanz bir lk
atarak ld.
Augustus lnn baucunda bir konuma yapt:
- Gurum olan Othon Lippmann, Allahn sana ltf olan hurinin yanma git. Mutulam
olduun itikada imanm tamd. Bugn, bu an o itikad yadsyorum. nk lmn o inanc da
ldrd. Saat on ikiyi vurduunda uvalmz boaltacak, kibriti kava tutacaz.
Konumann iir gibi sonunu o an anlamamtm, ama hava karardktan sonra olay
anlald. Akamst Augustus, Othon Lippmann ilmihali uyarnca alt al rp ym yapp,
naa yakt. Yirmi drt saat boyunca yanan lnn ak kln src bir yldz rzgr, koyu
mavi gkyznn karanlk bulutlarna savurdu...
Bu olayn ardndan atoya ullanan karabasan kavramanz ok zor. Ha srtnda
Golgota'ya trmanr gibi, omuzlarnda iini kavuran bir acmn yk, mamum, mahzun,
nadim, anasndan doduuna bin piman Augustus tam anlamyla kt.
Onun hali iimizi dalyordu. Gn boyu, sngs dk, surat ask, bir adm daha
atmaya takati kalmam gibi ayam sryp dolanyordu. Aslnda itahl, hatta obur biri
olmasna karn, hi ackmyordu. Hayatta doymayan adam, bir tabak yahniyi bitilmiyordu.
Ona ok dkn olduum iin, sofrasn daima donatyordum: Bayld soan turusuyla
pirzolalar, aznza layk kalkan tavalar, frnda kuzu butlar, zgara acl sucuklar, tavuklu,
jambon- lu, salaml salatalar hazrlyordum. Ama o azna ok ok bir hamsi, bir para
kakaval, bir lokmack domuz pastrmas, bir parmak amontillado arab, bir kays ya da bir
dilim tatl limon atyor, sofradan kalkyordu. Zayfladka zayflyordu. Kayglanyordum.
Ara sra atonun bodrumuna kapanyordu. Uykusunda canhra lklar atarak iki gn
kald bodrumdan srlsklam, soluk solua, afallam bir durumda kyordu. Kumral salar
bir ylda aard, bir aya ukurda bir morua dnd.
Salksz, tkrldm, sklm pklm bir ocuk olan Douglas Haig'in, gnmz insannn
karlaaca zorluklar amak iin ihtiya duyduu ruhsal gc, atlganl, bu kadar
bunaltc bir ortamda kazanmas imknszd. Bunun farkna varan Augustus, hainlik noktasna
varan ihmalinin, kaytszlnn farkna vararak, sonunda
toparland. Hi olmazsa masum ocukcazn hayat mahvolmasn istiyordu.
Bir akam bu duygularm bana at:
- Yaptm alaklktan sonra, dokunduumu kir balyor; kir balamazsa, kuruyor;
kurumazsa ryor. Dokunduum iflah olmuyor. Dtm anlamsz bolukta, bu kurak
tarlada sararp solacam, kf tutup kararacam, ryp dalacam. Hi olmazsa olum
kurtulsun. Kr talihin bir vakit kucama brakt, kusursuz bir babalk yapacama ant
itiim yavrucak hi olmazsa tahsilini tamamlasn. u andan soma tahsilini yalan takip altna
alyorum. Bu i bana da yarayacak sanrm. Bu abamda zorlu, ama imknsz olmayan bir
k yolu, kurtulu umudu grr gibiyim.
Augustus o akamdan sonra, ocuun aa yukar sfr noktasnda bulunan bilgisini
artrmak iin uramaya balad. lk olarak olunun Azincourt ilkokulunda okuduklarndan
hi faydalanmam olduunu saptad. Haig'in imlas bozuktu. szcn birini yanl
yazyordu. Hayal gc zayft. karma yapabiliyor, toplamada uvallyordu. Bir sayy bir
bakasna blyor, ama iki sayy ar- pamyordu. Avogadro yasasn bilmiyor, daha dorusu
konuyla alakasz Arago varsaymyla kartryordu. X. Louis'nin lakabnn Kavgac olduunu
biliyor, ama niin bu lakab aldn bilmiyordu. Gaffiot'nun o koca Latin dili kitabna sahip
olmasna karn, "Ani- mula vagula blandula", "Aquila non capit muscas", "Sic transit gloria
mundi" ya da "O fortunatos nimium sua si bona norint ag- ricolas" gibi birka basmakalp
zl szn dnda bir szck bilmiyordu.
Augustus, Haig'in bilgi birikimini biraz daha doyurucu bir noktaya ulatrmak iin ciddi
bir aba harcamalyd. Muazzam bir aba harcad harcamasna; kh bir mubassr oldu alan
ocuun banda durdu, kh hoca oldu konulan anlatt; ama basit mi basit konular dahi o
kadar karmak, o kadar bulank bir dil kullanarak anlatyordu ki ocukcazn kafas allak
bullak oluyordu. Haig btn anlatlanlar boynunu bkp srtarak, hi itiraza kalkmadan
yala
yp yutuyordu. Ancak bir ay dolmadan, anlatlanlardan aklnda tutmay baardklarm da
anlamad anlald. Saysal konularda sfrd. Filozoflarn yaptlar ya da Latin dili onun iin
Arapadan farkszd. Birka kavram dnda ngiliz dilinin yabancsyd. Fran- szcas daha
iyiydi: Kark uyum kurallarn kabaca kavram gibiydi. Dz bir nly yumuandan,
zamiri sfattan, ismin bir halini bir bakasndan, ulac ortatan, art kipini imdiki zamandan;
zaman zarflarn durum zarflarndan, dorudan anlatm dolaylsndan, anlatmda yalnl
duruluktan, on durumun altsnda ayrabiliyordu.
stikbalin byk bilgininin tahsil hayatna katkda bulunduunu sanan Augustus, bou
bouna zaman harcadn, anlattklarnn olann bir kulandan girip br kulandan
ktn, ocuun ilgi alanlar, hayattaki amalar, istikbali hakknda hibir hkm olma-
dn sonunda kavrad. Bu duruma ok can skld. Ama olunun arkasndan komay
braktktan az sonra, onun mzik sanatna dknlnn farkna vard. ok ard, ama
aknl abucak byk bir mutlulua dnt. Haig'i ilk olarak bir tubadan knp s-
knarak ok da uyumsuz olmayan bir hrlt kard srada yakalamt. Armoni konusuna
ocuun doutan bir yatknl vard. Ama asl istidad an alanndayd. Art arda nc
alm ya da okunutan sonra bir arky asla unutmuyordu.
Bir zamanlar hocalarn hocas Iturbi'nin kurslarna da gitmi olan Augustus arabuk
yarm kuyruklu bir piyano (biraz przl bir tns olmasna karn akorlar kusursuz olan,
Brahms iin yaplm, onun opus yirmi dokuz numaral yaptn yaratmasna tank olmu Graf
marka bir piyano) bulup salona, bilardo masasnn (bir zamanlar minicik Haig'i baltayla
doramak iin kullanmaya kalkt bilardo masasnn) yam bana koydurttu.
Orackta, bir gn sabahtan akama do mi fa sol, bir gn akamdan sabaha sol fa mi do,
kh piyano banda alarak, kh ritim tutarak, kh azarlayp, kh alklayarak olunu an
sanatnn pf noktalaryla tantrd. Latin ya da ngiliz diliymi, tarih ya da coraf- yaym,
btn almalarn bir yana brakan Haig, tutkuyla an sa
natna sarlarak, Mozart'n, Bach'm, Schumann'n, Frank'n yapt- lannda arad tatmini
buldu. Aslnda bir Apollon olmaktan ok bir Marsiyas't. Fslts fazla grltl, haykr
fazla yumuakt; arkya baladnda bir kuun akmasndan ok bir kurbaann v-
raklamasn artryordu. Buna karn mzik onun iin arttka artan bir haz kaynayd.
Douglas Haig on dokuz yanda zar zor da olsa diplomasn aldktan sonra, bir yn izip
hayata atlmaya artk hazrd. Nasl konuacan lp biti, kararn nasl aklayaca
adamakll tartt, ardndan babasnn yanna yaklat:
- yi bir bariton olmak: Hayattaki amacm bu. La Scala'da halkn karsna kacak
noktaya ulaacam.
Augustus byk altndan gld:
- Milano Arras'tan ok uzakta ama...
Haig ok kararl olduunu ortaya koymak istiyordu:
- Labor omnia vincit improbus.
Augustus akaya vurdu:
- Olur tombiim, hadi git bala.
Haig'in aka kaldracak hali yoktu:
- Aman, baba!
Augustus olunu yattrd:
- Tamam yavrum. natlna sayg duyuyorum. Ama bunun iin inanamayacan kadar
urap abalaman, bir dizi zorlu snavdan alnnn akyla kman lazm. Tm istidatl amatr
arkclar La Scala'ya krmz dipli mumla ardklarn sanma.
- Basamaklar adm adm trmanmak zorunda olduumu biliyorum.
- O zaman hadi bakalm, sk alalm.
Bu konumadan sonra, haftalar boyunca Haig, sabahlar horozlarla kalkp, ortalk
kararana kadar btn zamann arklar, aryalar okuyup, akmaya ayrd.
Nisan sonu, mays balar bir akam, Haydn'n bir oratoryosuna gn boyu alm,
yorgunluktan bitmi olan Haig, salonun bir ya
nnda duran, artk hi oynamad bilardo masasna kollarn koyup yasland.
Bu moladan yararlanan Augustus, Anton Dvorak'n bir koral yaptn, doalamalarla
allayp pullayarak yorumlamaya koyuldu.
Tam o srada Haig bilardonun uhasnn baya kf tutmu olduunu ayrmsad: Btn bir
bant boyunca bir sr ak nokta, ok ok bir punto boyunda garip biimli, bir sr acayip iz,
dzgn, kvrmls, birbirini andran, andrmayanyla, kimisi daha kk noktalarla,
kuyruklarla ssl irili ufakl bir sr figr vard. Ama daha ilginci, btn bunlar bir arada,
tasarlanm bir btnn paralar, tannabilir, hatta apak bir amacn yansmas gibi
grnyordu. Sanki bir rastlantsal iz dizisi olmayp, bir dizi anlaml imdi bunlar. Tam olarak
bir yaz olmasa da nka uygarlnn irtibat kurmak iin kulland boum boum dml
kuaklar, quipo 'lar hatrlatyordu.
Daha da kayglandnc olan, Augustus piyano aldka, Haig'in bu kargack burgack
yaznn gdm gdm, mikron mikron, angstrom angstrom bydn grr gibi olmasyd.
Haig saymaya balad: Kf noktalarnn says yirmi altdan iki fazlayd. Augustus
doalamasn karanlk basana kadar srdrd. Btn bu zaman boyunca Haig hi
kprdamadan, gzn krpmadan uhann kfl ksmna bakp durdu. Sonunda, tam
Augustus cokulu bir ilhamla atonal bir akor bast srada Haig ak noktalarn saysnn yirmi
dokuz olduunu grd: lkin varla yok aras bir aylann, sonra kuku uyandran bir aarmann
ardndan yirmi dokuzuncu ak figr uhada mantar gibi bitti.
Haig bir lk att:
- Baba!
- N'oldu olum?
- Bak! Buraya bak! Bilardonun uhasnda ak bir nokta var!
Augustus irkilip kfr bast:
- As koysa, arak raks kmaz! Zam k skar kara as yoksa! Piyanonun arkasnda ak bir
kadavra m diyorsun?
- Hayr! Bilardo masasnda! Ak bir nokta, bir figr!
Augustus yaklap bir gz att. Bakar bakmaz yz karard. Bouk bouk inilti koptu
boazndan:
- Again! Again! Again!
Haig babasnn sarardn grp kaygya kapld:
- yi misin baba?
- Kaalm olum, abuk buradan kalm!
Burada, bir sazann padiahlara layk bir
lokuma burun kvr anlatlr *
Augustus aklamalar yapmak iin olunu bir odaya soktu. Konumalarnn tamamnda
onlara kulak misafiri oldum.
- Doumundaki muammaya ilikin u ana kadar hi konumadm. Mmkn olsa bugn,
imdi, burada, bamzdaki Kara Karg' aklardm. Ama Yasa dilimi balyor, azm
amama imkn tanmyor. Bandan bu yana lafmz dolandran, zihnimizi bulandran,
tavrmz, tarzmz bozan o basit sz, o kck muammay, o mutlak tabuyu aa
vuramam, bu hainlii asla yapamam. Ad konulmam bir marazn oyunca olduumuz
malum. Bu onmaz hastaln yollarmz tkayarak, bizi dolaylamalara, karnmzdan
konumaya, unutkanlklara zorlad; lklarmz, hkrklarmz, soluumuzu, avazmz
karartan, boan yalan bir bilginin daya-
nlmazlna mahkm kld; asla aamayacamz bir duvarn ardna hapsolduumuz, btn
bunlar biliniyor. Unutulmu sz yakalar gibi olduka, hatlar mulak o safl kavramaya
altka, o ktcl gazap daha da acmaszca omuzlarmza ullanacak. unu iyi anlamalsn
Haig, bu andan sonra, tpk bir zamanlar olduu gibi lm burada drt dnyor, kurban aryor
olacak.
Bu giriin ardndan Augustus szn srdrd:
- Hi olmazsa olumun bana musallat olan bu maraza kaplmayacan, bu insanlk d
alnyazsyla mahvolmayacan umuyordum bir zamanlar. Ama kollarmzn bal olduu
apak ortada. Bir kumar oynayp burada mhlanp kalmak byk bir hata olur. Bu hatay
yapmayacaksn. Bu hatay yapmayacam. Gz ap kapayana kadar hazrlanp yola
kacaksn.
Ama Haig hi bu kadar uyduruk bir klf duymadn, olunu atodan kovmak iin kulp
aradnn ortada olduunu aklayarak Augustus'a kar koydu. Darmadan olmutu. Can
yanm gibi bas bas bar ok dokunaklyd:
- Nasl olur! Nasl olur da babam bana bunu yapar! Anladm baba, yok olmam istiyorsun.
O kadar satmm ki u ana kadar daima sana inandm, daima saygl oldum. Oysa imdi bana
hunharca, ama bir o kadar da apalca bir komplo kuruyorsun. Ortaya attn iddiann da,
vardn sonucun da alacal bulacal dokusu ikiyzlln saklayamyor. Hi olmazsa
drst ol. Paa gnln istiyorsa kov olunu, ama acmaszlna bu kadar soytarca bir klf
uydurmaya kalkma!
Bu zlgt karsnda afallayan Augustus haykrarak ayaa frlad:
- Olum!
Ama bir hkrk szn azna tkad. Susup kald.
Daha sonralar bana o srada bir an iin btn srrn ifaatna ramak kaldn, az kalsn
Haig'in safkan ngiliz olmamasndan balayp, ona Zahir'i, Othon Lippmann', Tryphiodorus
adl ak nlkl baldr pla, arnma banyolarn vs. vs. anlatacan, son anda ii
kaldrmad iin caydn aklamt.
Uzun bir suskunluk oldu. Douglas Haig gzn ayrmadan Augustus'u szd, szd,
sonra bir anda srtn dnd, koarak uzaklat. Paldr kldr koturmas koridor boyunca
yankland.
Augustus hi kmldamad.
Haig'i durdurup durdurmayacam sordum. Augustus yantlad:
- Hayr. Brak. Gidiyorsa, gitsin. Kalyorsa da, canmzdan olacaz ama, kalsn!
Sabaha kadar atoda dolaan Haig'in kard tkrtlar iittik. Sonra gkyz aard
srada atodan km grdk. Srtnda boazl kaim bir kazak vard. Bir torba tayordu.
Havuzun yam bama gitti, diz kp slk ald.
Islkla ald havann bir anlam olduunu, Yunus kafasn sudan dar uzatnca anladk.
Ara sra torbasndan karp paraladklarn atarak, sazanyla uzun uzun konutu.
Soma bana, babasna ya da byd yuvasna son bir gz dahi atmadan d kapy
arparak kp uzaklat.
Haig yitip gitmiti. Augustus'un hali acnacak gibiydi. Atlm fsldayarak havuza
yaklatmzda Yunus artk ortaya kmj ordu. Olaylar akna brakmtk.
Alt ay sonra postac kapmz alp bir zarf brakt. Augustus zarf at, kimin yazdna
bir gz att, soma bir solukta okudu. Ardndan dnp bana sordu:
- Anton Ssliharf adl birini tanyor musun?
- Hi sanmyorum.
- Kimdir hi bilmiyoruz o zaman. Ama duruma baklrsa o bizim cmz ccmz
biliyor. Al oku:
Nisan aynda Douglas Haig Clifford'la tantm. Birka frsat yakalayp grtk. Bir
rastlantyla Azincourt'dan katn, o za-
161
mandan bu yana yaadklarna ilikin sizi bilgisiz braktn duyunca sizi biraz
malumatlandrmann uygun olacan dndm. Amacm yalnzca kaygnz, zntnz bir
para yattrmaktr.
Yuvasndan kopup, Paris sokaklarna ilk ayak bast sralarda Douglas Haig olduka
kt bir hayat srdryordu. Adi barlarda, pavyonlarda srtyor, olmadk insanlarla ahbaplk
kuruyordu. Irz krk, st bozuk, ip kakn, sabkas kabark, namussuzluk konusunda
uzman kiinin arkasna takld. Ktln bys, Douglas Haig'in akln bandan
almt. Btn kazancn lnn ald kk dolandrclklara, hrszlklara, kapkalara o
da katlmaya balad. Bu iin sonu Douglas Haig iin kt olacakt. lnn ba olan
madrabaz, adamn birinin antasn kartrd srada sust yakalannca, karakola, oradan
da yllarca gn sayaca mahpus damna gtrld.
Olduka korkak, hatta trsak bir kii olan Douglas Haig, bir zindann tabutluunda
ryn kafasnda canlandrd. Hi ho olmazd bu. Annda o hrszlar, uursuzlar,
aynaszlar muhitini ardnda brakan Douglas Haig az ama z bir konfor sunan mobilyal bir
at kat kiralad. O zamanlarki yaantsn mmkn klan hatr saylr paray nasl bulduunu
bilmiyoruz. Arabas olmasa da giyim kuama sat parann haddi yoktu. Hatta giydii
byk Cugavi- li armal ak kostmn kuand zaman, Conti Rhtm' ndan Bal- zar'a,
Sully Kprs dolaylarndan Pont-Royal'a kadar drt bir yanda tannr, hayranlk toplar
olmutu. Fikir hayatndaki moday da yakndan izliyor, Lacan'n ya da Balibar'n, McLuhan
Marshall'n ya da Ninipotch'un, O'nun ya da br'nn konumalarn holanarak dinliyordu.
"Communications", "Atoll", "Scilicat", "Trois Continants" yaynlarn okuyordu. Logos
Stdyolar' na gidiyor, Godard'a tapyor, Cournot'ya baylyordu.
Bu yaant alt st bir ay kadar srd. Bir kuruu kalmadnda, iin rndan kmakta
olduunu, vur patlasn al oynasn yaamak konusunda ly kardn, hovardaln sonu
olmadn anlad. Ksaca kafasn taa arpnca, gz ald.
Bunun ardndan ksa olmasna karn parlak bir isim yapt ok canl bir uraa giriti:
Kapitalin ilgas, krn imhas yoluyla
162
F 1 ARKA/Kaybolu
toplumsal ortamn dnmn amalayan savama katld. Bu dorultuda Hoca'nin (bir
zamanlarn Scutari'si) kodra'da yapm olduu yllk bir konumadan alnan ilhamla
FKP'nin uzlamaclarna da, szmona in yanllarna da saldran ar Arna- vutluku bir
partinin militan oldu. Ancak onun katlmasndan bir hafta sonra parti lavoldu.
Douglas Haig hayal krklndan kahroldu. O srada, babasnn -yani sizin- bir gn,
"Albinoni'nin Adagio'su, amca olum Gaston'u yitirdiimiz zaman biricik avuntu kaynamz
olmutu" gibi bir aklama yaptn hatrlad. Dakikasnda oradan oraya onca kouturmann
aslnda hayattaki hakiki amacm kovalamay- ndan, yapmay arzulad asl ii yapmyor
olmasndan kaynaklandn kavrad.
Bundan sonra sk almaya balad. Bir ay sonra Schola Can- torum mzik okuluna
kaydoldu. Orada bir yldz gibi parlad.
Bugn Commandant Nobody Alan, dokuz numarada, kk bir stdyoda oturuyor.
Anlattm gibi, bir ara doru yoldan ayrlmasna ramak kalmasna karn Douglas Haig
sonunda ynn buldu, yolunu izdi, sanatn olgunlatrmaya koyuldu.
Onun ayrlnn yaratm olduu bilgi alma aln yattracan umduum havadis bu
kadar.
Sayglarmla,
Yours truly, Anton Ssliharf.
Augustus duraksamadan tutumunu ayrntlaryla aklayp niin hakl olduunu anlatan
uzun bir yaz yazp ykl miktarda parayla oluna yollad. Ama paray postadan alan
olmad gibi yazsna da bir yant alamad. Sorup sorutumak iin posta mdrn grd.
Ona Commandant Nobody Alam, dokuz numarada Haig Clifford adnda birinin bulunmad
aklamasn yaptlar. Kulana kar suyu kaan Augustus Schola Cantorum'a bavurup, o yl
kaydolanlar arasnda Douglas Haig Clifford isimli birinin olup olmadn sordu. Burada daha
anslyd. Ona, kaydolanlar arasnda bu ismin bulunduunu, ancak an yarmasnda birinci
olunca, Manhattan'daki
Julliard School of Music'in mzik kompozisyonu alanndaki kursuna katlmak iin burs
kazandm akladlar.
Bir yl boyunca baka bir olay olmad. Ortalk yatyor gibiydi. Basmda kan yazlardan
Haig'in Carignano'da salonu dolduranlarn hayranln kazandn okuduk. Longchamp
onun, "byk bir barol oyuncusu olmaya aday bir bariton", Gavoty, "yarnlarn Tit- to
Gobbi'si", Rostant'sa, "bir Kim Borg grtlana, bir Ruffo ihtirasna, bir Souzay hissiyatma
sahip bir Gigli" olduunu yazyordu.
Sonra bir gn kasabada ar pazar dolap doldurduum torbay yirmi kurua bir
ocua tatarak dndm srada, atonun havuzunun banda bkkn admlarla dolanan
birini grdm. O kadar ardm ki, bir an iin karmda Douglas Haig duruyor sandm.
Adamn Anton Ssliharf olduunu anlamsnzdr.
ok ok yirmi yamda grnyordu. Uzun, dimdik, ip gibi zayft. Dk omuzlu bir
yamurluu, bir bastonu, bir hasr apkas vard. lk bakta ho bir ocuk intiba
uyandryordu, ama bir uyumsuzluu, bir tuhafl vard. Toparlak suratna solgun, hastalkl
bir hava katan mumya gibi yz, bitkin, sallantl hali, snt gibi duruu, ak kalar, bir
albinoyla kar karya olduum hissini uyandran buz mavisi iki gz, kayg dolu grnts
iimi karartt. Sanki farknda olmadan yakc gazabm kuklas olmu gibiydi.
Yanma yaklatm, atalarmdan grdm gibi bir karlama konumas yaptm.
- Hayrl akamlar, soluk yzl! adrn barla dolsun. Sava baltalarmz topraa
gmp bir sulh ubuu yakalm.
Hakiki bir Mohikan gibi parmann ucunu alnna dayad, sonra bana doru uzatarak
haykrd:
-Ahyohu! yi!
"Kazannda kocaman bir bizon kaynasn" anlamndaki bu imarla rfmz ok iyi
bildiini ortaya koyuyordu.
Yabancy salona aldm. Bir koltua oturtup gonga vurdum. Augustus koturarak salona
girdi.
- Buyrun, kimsiniz?
Yabanc saygyla konumaya balad:
- Adm Anton Ssliharf. Yaklak bir yl kadar oluyor...
Augustus kabaca szn bld:
- Biliyoruz. Bir yaz yollayp olum Haig'in, hayatnn urana atlana kadar bulat
karanlk olaylar anlatmtnz. Sanrm artk bu tr yanl admlar atmyor. Daha dn
Torino'da bylik alk toplam. kranlarmz sunmak iin sizi bulamadk. Yolladnz
zarfta yalnz admz vard.
- Yazk! Haklsnz yalnz adm yazmtm. Bugn bir rastlantyla Azincourt yaknlarnda
bulunuyordum. Sizi grp konumann iyi olacam dndm.
-Adonai adna! Tabii ki ok iyi oldu, ok mutlu olduk. Ama artk sizli bizli konumay
brakalm. Daha rahat oluruz.
- Haklsn.
- Karnn a m? Akam sofras kuruluyordu, katlr msn?
- Bayla bayla.
Bastonunu brakt, apkasn, soma da yamurluunu kard. Augustus sofraya
oturmadan onunla konumaya can atyordu:
- Sigara salonuma buyur, biraz konualm.
Lo salondan ktlar. Uzun bir koridorun sonundaki basama trmanp sigara
salonuna ulatlar. Augustus konuunu, maun kollan panldayan siyah bir koltua oturttu. Ona
ithal mal, hakiki bir Havana purosu sundu.
Havanasn yakan Ssliharf, ald tad vurgularcasna dumanm havaya savurdu.
Augustus iki dolabna dnd:
- Bir sko? Bir burbon? Ya da bir viski?
Ssliharf gnlsz gnlsz mrldand:
-Hi h.
- Ya da cin? Votka? Bir cin tonik ya da bir bloody mary? Martini?
- Ahududu likrn var m?
- Tabii. Biraz arap da katabilirim.
Bardaklar dolup boalmaya balad. Bu arada Ssliharf anlatmaya koyuldu:
Haig'i nasl tandm duymak istiyor olmalsn. Anlataym: Bir gn Botanik Park 'nin
akvaryumuna gitmitim. Siyah gocuklu, mahzun suratl, ikizim gibi bir adam sklm pklm
sazan havuzuna yanat. Torbasndan bir para lokma tatls ya da lokum karp ufalayarak
balklara atmaya balad. Titiz moruun birinin sazanlar doyurmaya kalkmann yasak
olduunu duyuran yazya doru kt ttnn sarartt parman sallayarak yanma
koturmasna, barp ararak onu uyarmasna kulak asmadan krntlar havuza atmay
srdrd.
Sanki bir para krnty havuza doru frlatr frlatmaz bir sazann sudan yunus gibi
srayarak lokmasn havada kapacama inanyor gibiydi. Ama sazanlar hi ortada
grnmyordu. Bu onun canm skyor, zyordu.
Yanma gidip sazanlara duyduu akn dokunakl ama karlksz olduundan sz atm.
Sanki konumay balatmam kolluyormu gibi duraksamadan, zamannda bir sr insanla
arkadalk yaptm ama biricik hakiki dostunun Yunus adl bir sazan olduunu anlatmaya
koyuldu. Ad fsldandnda ya da ona zg bir slk aldnda ortaya kan Yunus'u
doyurmadan yataa gittii olmazm. Sklp zld zaman iini Yunus'a dkp, onun
dosta gz krpyla rahatlarm.
O gn, on parasz, a bila, bar yank, kalbi krk, apal apal doland srada Botanik
Park'nn sazanlarndan birinin dosta bir gz krpp onu avutacam sanm. Son kurularn,
Yunus'un aylp bayld, yalamadan yuttuu lokumlardan bir kilo almaya harcam. Dahas,
bu lokumlar ran ah lokumlarym, Fransa'da bir maazadan parayla bundan daha iyisi
alnamazm.
Gaml hali iimi burktu. imizi stacak bir bardak iki yuvarladktan soma onu bir
lokantaya gtrdm. Karn at. Uzun bir orucun ardndan iftar yapan bir Mslman gibi
lokmalarn ar ar, uzun uzun iniyordu.
Karnmz doyduktan soma kakaolarmz yudumlamaya baladk. O srada ocukluuna,
hayattaki amacna, yaptklarna, sana, Squaw'a dair korkun bir ifaatta bulundu.
Augustus bandan aa kaynar sular dklm gibi irkildi:
- Nasl bir ifaat? Doumuna ilikin o aza alnmaz karanlk noktay biliyor mu?
- Biliyor. Bir gn, arnma banyonu yaptn hamama sana duyurmadan girmi. Daha alt
yandaym. Nirvanana ulam, yar baygn bir durumdaymsn. Farknda olmadan
mrldanarak sayklaman ilgisini uyandrm. Kulam kafam suyun dnda tutmaya yarayan
boyunlua yaptrm. nanlmaz ama, bu boyunluk mrltnn duyulur, anlalr olmasm
salyormu.
Yz kt gibi olan Augustus boulur gibi konutu:
- Ah! imdi aktm! imdi aktm manzaray!
-Tabii anladn Augustus: Farknda olmadan ona btn bildiini anlatmsn. Karnndaki
Zahir'i nasl bulduunu da aklamsn. O anda iini mthi bir ac kaplayan Haig, yaad
korkun travmann yol at, gcn on kat artran bir hmla parmandan Zahirini koparp
alm.
-Bunu yaparak, bizi zulm altna alan Kara Karg'm tohumunu da atm.
Anton Ssliharf Augustus'u dorulayarak szn srdrd:
-Haklsn. Yalnzca alt yanda olmasna karn Haig btn ii anlam. Vicdannda
mahkm olmusun. Sonsuz bir kin duymu sana kar. Dtn, hastalandn zamanlar
intikam duygusuyla mutlu olmu, strabn biraz azalr olduunda ii kan alam. Sana kar
duyduu hn bir an iin, bir damla azalmam.
Augustus sarslarak alamaya balad. Bir yandan da yzn gzn sildii kk ak
havluyu paralayacak gibi buruturuyordu:
- My God, my God!
- z ocuun olmasa da, safkan ngiliz olmasa da, Oulun Karg bu ana kadar ardn
brakmad. Bugn tuttuu yol da dahil, btn yaptklar sana kan kusturmak, camm almak
iin kurduu komplolarn paras.
Augustus bunu tam olarak anlayamamt:
-Komplo mu? Bugn tuttuu yol da m?
Anton Ssliharf antasna uzanarak buz gibi bir tonda konutu:
- Niin bugn buraya koturdum, biliyor musun? una bir balonca anlayacaksn.
Siyah sahtiyan klfl antasndan, siyah mum boyayla ustaca yaplm bir izim kard.
Ktta, onu kamn doyurmaya arma kstahlm da yapan katili Don Juan'dan intikamm
almak iin hortlayan Uomo di Sasso'nunbir izimi vard. Uomo di Sasso apak aldan
yumurta biimli zrhnda koca bir Humpty Dumpty'yi anmsatyordu.
Kdn arkasna, rktc bir not dlmt: "Bu klkta ortaya ktmda
mahvolacak, nk kanm sonsuza kadar onun yznn karas olacak!"
Anton Ssliharf durumu akla kavuturdu:
- Bu grdnz izimi alal gn oluyor. izimin yannda bir pusula da vard.
Pusulada, Urbino'da yaadm, Don Juan'a. binba roln oynayacan, Olga
Mavrokhordatos'la mr boyu bir yasta ba koymak iin nikhlanacam yazyordu.
Augustus bir mgraklylan tarafndan sokulmu gibi havaya srayarak haykrd:
- Hayr! Olamaz! Bu onun hayatna mal olur! Canna susam bu ocuk!
Burada, bu kitabn yar yazar C. Yardmc
zorunlu olarak lafa karr *
Aklayp aklamamakta kararsz kaldm bir srrm burada okurla paylamak istiyorum.
Bu kitab ilk okuduum srada, iir tutkunlarnn holanaca bir yknn anlatld 12.
blmn ortalarnda, inanlmaz bir olay oldu. Kap ald. Kitaptan bam kaldramadm
iin aldrmadm. Kap bir daha ald. Gnlsz gnlsz amaya gittim. Postacyd. Bana bir
koli uzatt. Postadan bir koli kmas srprizdi, ama bunda bir olaanstlk yoktu. Buna
karlk yollayann adn grdm anda gzm fal ta gibi ald, donup kaldm. Koliyi
yollayan Anton Ssliharf'ti!
O ana kadar bir roman kahramanndan hibir zarf ya da koli almamtm. Afallam, bir
tuhaf olmutum. Kukulanmaya balayan
postacy savmak iin uzatt kd imzaladm, koliyi aldm, nutkum tutulmu bir durumda
odama dndm.
Olga'nmki gibi bir koliydi. Atm. Bir dosyayla, kaim, turuncu kapakl bir yakn
anlamllar szl kt. Dosyada iirimizin kusursuz bir antolojisini oluturacak kapsamda,
bir sr manzum yapt bulunuyordu.
Divan iirimizin bayaptlar da vard aralarnda, yakn zamanlarda yazlm olanlar da.
Yalnzca bir ortak noktalar vard: Ortaokulu bitirmi, ortalama bir kltr sahibi bir kii iin
tamamnn ya btn ya bir ktas ya bir msra ya da airi ok bilindik, ok tandkt. Art arda
ktlara gz atp bir yana koyuyordum.
Divan iiri dolu sayfalardaki Fuzul'nin,
Aman candan usandrd gazabdan yr usanmaz m
Ufuklar yand kmdan murdm mumu yanmaz m
Bak'nin,
Avazn bu cihana Dvd gibi sal
Baki kalan bu cihanda bir ho sada imi
ya da istanbul'un cmbl zamannn uar airinin,
kalm can- cananm yr Sa'd-bd'a
msralaryla sanki okul yllarma dnm gibi oldum. Nab'nin muammas, Galib'in
murabbas da tandkt. Frsati'nin hicvini yantlamak iin Siham- Kaza'nn sivri dilli airinin
yazm olduu ktaya da gldm. Ama bunlar Ssliharf bana niin yollamt?
Dosyada halk ozanlarnn komalar da vard. Bu olaanst an- toloj inin klara
ayrlm ksm Kaygusuz Abdal'dan Krk gn oldu kaynatrm kay namaz' la balyor, Kazak
Abdal'dan Spay saldm a
yra, Pir Sultan'dan Ktip ahvalimi aha bir bir yaz, Yunus'tan M anda yuva yapm st
dalna, Krolu'dan Kr atmla karm Bolu Da- na'yla sryor, Hatay mahlasyla yazan
ah smail'in Hakikat bir gizli srdr komasyla son buluyordu.
Sonra, son iki yzylda yazlm yaptlar balyordu.
Vatan airi Namk'n didar- zgrlk iin yazd unutulmaz msralarla dolu iirini unlar
izliyordu:
Aiyan srgnnn,
Yiyin kpolular yiyin, bu han- itiha sizin
Doyunca, tksnnca, atlayncaya kadar yiyin
nakaratl Han- Yama's;
air-i azam Abdlhak Hamid'in, msralarndan ok, ad nl acl iiri Kabir;
Aziz stanbul airinin Suskun Vapur'u, Andaluzya'da Raks';
Haim'in, Ar ar kacaksn bu basamaklardan msrasyla balayp, Bu bir lisan-
hafidir ki ruha dolmakta msrasyla sonlanan iiri;
Dranas'n Fahrnisa Abla's;
Taranc'dan Yolun Yars;
Nzm'n, nsan Manzaralar'nchm alnm birka pasajn yan sra, Piro iin yazd bir
saat 21-22 iiri;
O.V. Kamk'n Dalgac Mahmut'unun, Anlatamyorum'unun yan sra daha az tannan bir
iiri, AAAAAAAAAAAA;
Attila lhan'dan, Sakn Ha, Puslar Bulvar, Biz Sana Zorunluyuz;
Anadolu'nun lirik airinin Karadutum, atal karam, opanm msrasyla balayan iiri;
Bir iddiada malup olunca adnn bir harfini atmak zorunda kalan C. Srya'nn Sizin Hi
Babanz ld M's;
Zarif bir airin Karalarla Aklar kitabndan birka ksa iir;
Yort Savul airinin, Ortodoksluklar';
Can babadan, Ay! Ay! Ay, Baharla lm Konumalar, Fsukiy- miik;
Diyarbakr'n hrn airinin Yirmidokuz Art Drt Kurunu.
Romandaki kimi ipular Anton Ssliharf'in dilimizi biliyor olma olasln
dndrmt bana. Hatta Amaury nsz'n Anton'un notlarn kartrd srada dilimizi
kullanarak yazd kimi notlarla da karlam olduunu, ancak bunlar hastaln son aa-
malarnda karalanm sayklamalar sandn kafamda kurmutum. Buna karn Anton
Ssliharf'in iir dnyamza bunca hkim oluuna dorusu biraz armtm. Ama
aknlmn asl kayna (bunlar bana postayla yollam olmasnn yan sra) bu ho
antolojinin anlatyla ilikisini kuramyor olmamd.
Sayfalar bir daha, bir daha okudum. iir yazl sayfalar bir yap- bozun paralarym gibi
kullanarak yan yana dizip baktm. Sralamay bozup bozup bir daha kurdum. Sayfalan msra
msra, szck szck, harf harf aratrdm, tarttm, taradm. Otuza yakn airin iiri arasnda,
iyi bir antoloji oluturmalarnn dnda bir ba yoktu. Bu antoloji ahsi bir iir anlaynn
damgasn hi tamyordu; dolaysyla Anton'a ilikin, ak bir bilgi tayor olamazd. rtk
bir anlam, bir ima arama abam da sonusuz kalmt.
Umudumu yitirip ayaa kalktm. Ortal toplamaya giritim. Tam o srada, kolinin sarl
olduu ambalaj kdna yazl iirin farkna vardm. Bir solukta okumamla kafamda bir
ampuln yanmas bir oldu. O anda bamdan klar sam olduumu anlatsalar inanrm;
mthi bir aydnlanma anyd! Yapacam i konusunda kararm da o anda aldm: Masaya
oturdum. Okumakta olduunuz blm yazmaya koyuldum.
NOT: Sz konusu iiri aaya koyuyorum. Karacaolan'la Glsmbl arasnda bir
atma formunda yazlm olmasna karn, bavurduum onlarca kitapta Karacaolan'a ait
bunun gibi bir iir bulamadm. Ayrca komalarnda adn and ok sayda olan apkn
ozanmzn abay yaktklar arasnda Glsmbl isimli bir kadnn bulunduu dorultusunda
bir malumata da hibir kaynakta rastlamadm. Aadaki satrlar Anton Ssliharf'in
yazdndan hi kukum yok:
ald saz karacaolan
oylum oylum on kuruum uzaklara kat kuum abuk sabuk konuurum lafm yarm azm
tutuk
yasaklardr canm yakan bktm artk ayrlktan ayr kaldm hatunumdan lafm yarm azm
tutuk
karacaolandr adm aka goncam bulaym kalmyaym gayr canm lafm yarm azm tutuk
zld dili glsmbln
mitliydim gittiim gn ikinci gn kt hzn biri gitti iki szn zm szm blk prk
yitirmiim yiidimi yzm gzm snd gibi rd dilimin dibi zm szm blk prk
glsmblm, gr yzm iit dikisiz szm dndm imdi bitsin kslk zm szm
blk prk
sarlrlar, bir azdan
kavuunca dnya tatl yar duda dili ball ama havada asl sanki hl bir noksan var
V-VI
Olga Mavrokhordatos
Burada, orylardr ortaya atlan yalan dolann iplii pazara karlarak koca
Titanic'in asl niin batt anlatlr
*
Augustus haykrd:
- Hayr! Olamaz! Bu onun hayatna mal olur! Canna susam bu ocuk!
Anton Ssliharf kalarm atarak szn balad:
- Abyssus abyssum invocat!
Olga darmadan olmu, hkrarak alamaya balamt. Arthur Wilburg Hicibilain,
Squaw'n dokuduu uzun yk rgsnn ipini koparmak amacyla atld:
- Unutuun sknuyla aclarmz daha yatmad. Yirmi yldr unutamadmz Douglas
Haig, bir aydr kaybna inanamadmz
F 20 N/Kaybolu
177
Anton Ssliharf sinsi bir marazn kurban olarak yok oldular. Ama mikrop hl ruhlarmz
dalyor. Acaba bakalarnn hayatn alan da bu mikrop muydu, kim bilir? Bir ihtimal Hasan
bn Abu da bu salgnn kurbanyd, Othon Lippmann da, Haig' i douran tanmadmz kadn
da...
Amaury nsz yutkunup katkda bulundu:
- Yvon dnda btn oullarm!
Arthur Wilburg Hicibilain konumasn srdrd:
- Ancak btn bunlara karlk amacmza yaklamyor muyuz? Nian talarmz apak
karmzda grmyor muyuz? Squaw'm bugn bir szcn atlamadan aktard yk,
ardmzdan bizi kovalayan marazn zmn yakalama frsatn tartmasz olarak karmza
koymuyor mu?
Anszn Olga'nn l odada yankland:
- Ama bilmiyordu! Soyumu sopumu bilmiyordu!
Squaw sz bir daha alp uzun anlatsn srdrd:
- Haig bilmiyordu, Olga da bilmiyordu. Ama Augustus biliyordu. Amnda anlamt:
Mavrokhordatoslar (kimi kaytlarda Mavrocordato ya da Mau- rocordata olarak da yazl
olan adlar, ok az bilindii iin bulmacalarn ilk olarak yaratld dil olduuna inanlan bir
Balkan lisannda "bar kara" ya da "kalbi karanlk bir g sahibi" anlamn tayordu) atadan
stanbulluydu. Bir taraftan Bahr-i Siyah kysndaki Hurufi kabristanna, br taraftan biri
dnda btn Marmara adalarna bakan manzaral bir sarayda otururlard. Mavrokhordatoslar
tarih boyunca padiahlara saysz saray adam salamlard. Stanislas Kanuni'nin tran
yapm; Konstantin brahim'in tabibi olmu; Nikolas dragoman (bugn dilma diyoruz)
olarak altktan sonra sultan Abdlaziz iin (ou sahaflardan) slam dinini ululayan bir
milyon kitap toplam; onun olu Kk Nikolas da Bodan hospodar yaplmt. Bir sz
bir lisandan bir bakasna aktardnda, basit bir dsturdan yararlandm ortaya koyan bir s-
r ipucuna karn, hibir sivrilii olmayan, yumuak bir slupla, bir Allahn kulunun
anlamlandramad bir laf salatas ortaya kard-
178
F 2ARKA/Kaybolu
iin Abdlhamid'in Kk Nikolas'a itimadnn tam olduu bilinirdi.
Kk Nikolas'm armas, yalm yalm yanan kadn bal, aslan vcutlu canavard.
Sultann iltifatna mazhar olduu iin bir gn sadrazam ya da hadmaas olacana
inanyordu. Ama yl sonra hospodarn kazanm olduu gc kskanan, bu gcn
stanbul'a kar kullanlmaya kalklmasndan kayglanan III. Mahmud onu ldrtt,
akrabalarnn ounu da kaza oturttu.
Bu kymdan zorlukla kamay baaran Mavrokhordatoslar da oldu. Olga'nn bykbabas
Augustin, Divan- Hmayun'u ardnda brakarak Durazzo'ya gidip orada avukatla balad.
Daha sonra padiaha bakaldrnn bayraktarlm yapan bir yayn karmaya koyuldu. Bir
gn aka ayaklanma ars yapt. Yazsnda, "Arnavutlar! Tarih boyunca hr yaadk, hr
yaarz. Hangi lgn boynumuza zincir vurabilir? aarm! Azgn bir rmak gibi karmzdaki
baraj ykp aalm; yrtalm dalar ufuklara smayalm, taalm. Hakka tapan ulusumuzun
hakkdr istiklal!" diyordu.
Bu cokulu ajitasyon btn Durazzo ahalisini ayaa kaldrd. O akam dokuz on komitac
ldrld. Drt bir tarafta, "Trkn cann alalm", "Kahrolsun slam" sloganlar
yanklanyordu. Ayaklanmaclarn bayra, ortasnda Kk Nikolas'n armas, yalm yalm
yanan kadn bal, aslan vcutlu canavar bulunan ak bir sancakt. ngiliz muhafazakrlarndan
ilham alan, ama anarist yn ar basan byk bir ulusal parti ortaya kp kamuoyuna
damgasn vurdu. Byk Byron'un uzaktan akrabas olduu ayias dolaan, onun gibi
kambur bir ngiliz olan Arthur Gordon adl biri, yazd Ulusal Mar'la bakaldranlar daha
da coturdu. Ulusal Mar ksa zamanda sipahinin yataanna, zabitin pitovuna kulak
asmayan ahalinin azna sakz oldu.
yl sonra Osmanl kamak zorunda kald. Bar anlamas Korfu'da imzaland.
Ayaklanmadan galip km Arnavutlar bamszlklarn garanti gryorlard. Domakta
olan ulusa bir anlamda hocalk yapacak bir iktidarn oluturulmas hususunda Cavour'la
tartan Victoria, Tiran konsolosluuna Oxford diplomal Lord Va- nish'i atad. Lord Vanish'i
saraya tantm olan hamisi nc Hol-
land lordu Richard Vassall-Fox'un srarla bu i iin arka kmas, onun bu makama
atanmasnda byk rol oynamt. Lord Vanish, koyu bir Victoria hayran olan Augustin
Mavrokhordatos'un azndan girip burnundan karak onu, Trk tahakkm altnda kavruk
kalm Arnavutlarn bamszlk iin kfi miktarda olgunlamam olduklarna; bu durumda
ngiliz mandasnn uygun bir zm oluturduuna; bu dorultuda, diktatrlk kart siyasi
gruplara yardm adna ngiliz ordusunun imdada komas iin bir frsat yaratmann lzumuna;
bunun ardndan Arnavutluk'u bir ngiliz dominyonu yapmann kolay olacana inandrd.
Ancak hzl davranlmalyd, yoksa kukusuz ya Msr'a ya Avusturya-Macaristan'a ya da tal-
ya'ya gn doacakt. kna olan Augustus ok da kt saylmayacak bir komplo kurmaya
giriti. ngiliz altm oluk oluk akmaya balad. Altna bouldular. Btn kritik noktalara
adamlarn koydular. Gizli rgt (ngiliz dilinin dilimizi istilasndan sonra yaygnlk kazan-
m bir tabir kullanrsak) sofistikasyon asndan olaanstyd. Ama bitirici vurua gn
kala, Brindisi yaknlarnda pusuya yatm bir ngiliz ar svari alay silah zoruyla istikrar
salamak amacyla istilay balatmak iin Arnavut milli topraklarndan bir sinyal kollad
srada komplo aa kt. Yanl bir adm m atlmt? Bir partizan bir pot mu krmt?
Kancn biri davadan m dnmt? kbal dkn hainin biri satn m alnmt? Bilinmi-
yor. Ancak ortalk ana baba gn oldu, toz dumana kart. Milli konularda Arnavutlar kadar
fanatii az bulunur. Doru yanl kumpasa katlmakla sulanan on dokuz kodamann kafas
uuruldu.
Augustin'in sonu da kt oldu. Onu ilk olarak krbaladlar. Soma bir drtyol aznda
kaza baladlar. Ahali toplanp onu yuhalad, ayva koan, rk yumurta, kfr
yamuruna tuttu. Boynuna bir boyunduruk vurdular. Kaburgalarm krdlar. Azn grtlana
kadar soktuklar ul aputla tkadlar. Cann karrcasna boazm sktlar. Soma gazyana
bulayp yaktlar.
Sra d gl bir yapya sahip olduu iin Augustin bir ay boyunca sa kald. Sonunda
br dnyay boylaynca lsn bir o- mara attlar, ama o kadar pis kokuyordu ki, hayvan
dokunmayp burun kvrd.
Durazzo'da Mavrokhordatos soyundan yirmi dokuz kii vard. Onlar da olmadk zulm
grd. Arnavutlar onlar bucak bucak kovalad. gn boyunca Mavrokhordatoslann kona
yamaland. Bykanann rzna ukur zld. Kundaktaki yavrular boazland.
Bir yl sonra Durazzolu Mavrokhordatoslardan yalnz bir kii hayatta kalmt. Ama
Arnavutlar iin bu son Mavrokhordatos'un yakalanmas ok mhim olduundan onun ardm
brakmamlard: l ya da diri onu bulan, bir milyon hrivna dl kazanacakt. Arnavutlarn
bu kadar srarla Mavrokhordatoslann sonuncusunu yakalamaya almasnn ardnda, onun
Augustin'in canndan bir can, yani z olu olmas yatyordu. Olann ad Albin'di. (Olu
doduunda Augustin ocuun adnn ulusal bir anlam olmasn arzula- mt!)
Albin kamay baardnda sk bir makinin ortasna dalm, dokuz yl boyunca yan l
yar diri hayatta kalmaya almt. Bu dokuz yl boyunca, btn akrabalannn canna kyan
Arnavutlara kar duyduu kin gibi byd. Ama aym zamanda onlar kadar, hatta
onlardan da ok, babasm batan karmakla sulad yabanclara hn duyuyordu hakl
olarak. Onun iin ngiliz ya da ngiliz asll olanlar ba dmamyd.
Albin bir gn, ara sra koyunuyla bir oban dmda hibir Al- lahn kulunun
uramad bir tapmak kalntsnn yaknlarnda som altndan ubuklar, altn, gm paralar,
yakut, zmrt, prlanta talarla ssl taklarla dolu koca bir sandk buldu.
Bana talih kuu konan Albin sahip olduu bu muazzam varl intikamn almak iin
kullanma karar ald. Mutlak bir itaat karlnda ok para datarak, kazancn fifti fifti
paylatrarak, bir sr haydudu yanna toplamaya balad.
"Yamacba atosu" adyla anlan, yan yanya yklm bir ato kalntsn s yapmay
kararlatrd. ato adn, manastrdan katktan sonra posta arabalarna, troykalara pusu
kurmaya balayan nl soyguncu Fra Diavolo'nun bir zamanlar ara sra orada konaklam
olmasndan alyordu.
Adamlar arasna birinin katlmas sz konusu olduunda, Al-
bin, katlacak olann onuruna atosunda bir sofra kurard. Sofrada ard ardna alt kupa
mrdm raks iilirdi. Sonra aralarna katlacak olan, bir haa dokunarak daima sadk bir
yoldalar olacana ant iip sa kolunu uzatrd. Albin kl gibi iz brakan altn bir uvaldzla,
adamn koluna, kan szmayacak kadar hafif, ama zmparalan- sa da asla yok olmayacak kadar
sk bir ak yark aarak damgasn vururdu. Adamlarndan biri yakalanana kadar Albin'in
damgasn yalnzca bir Arnavut polisi grm, doyurucu bulunmayan kaba bir tasvirini
yapmt. Anlattna baklrsa, yollarda tat giriini yasaklayan trafik panolarn hatrlatan
ortas izgili bir yuvarlak sz konusuydu.
Kimi zaman Albin'in yoldalarndan birinin kstrld olurdu. Arnavut polisin yapt
tasvirin mulaklna karn, koldaki Ya- macba atosu'nda yaplm ak damga, o kiinin
haydudun sadk kullarndan biri olduunu kati olarak ortaya koyard.
Ancak Albin'in otuza yakn adam olmasma karn, dokuz yl boyunca yalnz adam
yakalanmt!
ngiliz olmak Albin'in hmna uramak iin kfiydi. Tiran konsolosunun konutu posta
havaya uurulmutu. Durazzo limanna yaklaan ngiliz bandral btn yatlar suyun dibini
boylama riskini tayordu.
Titanic'in batnn, sulara gmlnn ardnda da, masum bir buzdayla arpmadan
ok, gaddar bir caninin parman aramak lazmdr. nk Titanic'in yolcular arasnda,
finansman Barclay Bank tarafndan salanacak byk bir sac fabrikas inhas anlamasn
tartmakta olan ngiliz-Arnavut konsorsiyumunun kurucular da bulunuyordu.
Alt Austos Bin Dokuz Yz On Dokuz gn sabaha kar, Oak- ham-Huntingdon
yolunun ortalarnda, Hamilton yaknlarnda, Qu- intinshill stasyonu'nun knda bir yk
katarnn bir arabayla arpmas, Albin'in dmann anayurdunun barnda da vuracak kadar
gl olduunu ortaya koyarak Scotland Yard'n app kalmasna yol at. Ama daha soma
bu olayn kalc bir taktiin rn olmayp, Albin tarafndan yalnzca vur patlasn al
oynasn, sknts dalsn maksadyla, daha dorusu, during his holiday, tatili sra
sn da, yorgunluunu alacak bir cmb olarak planland anlald. Bir haydut olmasna
karn Albin ylda bir ay almyor, onca kin duyduu, ama slak iklimi, havas, suyuyla ok
holand ngiliz topraklarnda tatil yapyordu.
Bir yl sonra, yaptklar sonucu Arnavutluk topraklarnda hi ngiliz kalmaynca, Albin
Arnavutlara saldrmaya balad. Birka soygun, yama, talan yapt. Ancak sanayinin
olmad topraklarda sska koyunlardan, haraca balanamayacak gariban marabadan bakas
bulunmuyordu. Altn sandnn dibi grnyordu. Anaparasn artrmas artt.
Yamacba atosu yaknlarnda haha tarlalaryla kapl bir vadi vard. Annda burnu
ciddi bir kr kokusu alan Albin bir kimyacdan afyon imalinin srlarn kapt. Olduka iyi bir
cgaralk yapmay baard.
Ama ot iinin can alc noktasnn datm a olduu, yoksa otun yok pahasna gittii
bilinir. Oysa Ankara'dan balayp, Balkanlar'a uzanan, Dubrovnik, Split ya da Kotor'dan
Rimini Lima- n'na urayarak Milano'ya ulaan, dnyaya dal budak salan bir trafiin dm
noktas olan datm a, okuluslu ya da daha dorusu uluslarst bir organizasyonun
(paralarn Mafya'nn, Cosa Nostra'nn, Lucky Lucano'ya, "Oynak Olan" Jack Diamond'a
bal gruplarn, Big Italy'nin, "Chicago-Loop Corporation" kumpanyasnn, "Vurukan"
Bunny Salvatori tayfasnn, daha birka ufak apl rgtn oluturduu bir birliin)
avcundayd.
Hi aptal olmayan Albin uzun bir mazisi, bir ortaklk hukuku olan bu toplulua katlmaya
kalkmann riskini amnda kavrad. Daha nazik, daha gz kara bir plan uygulamaya koyuldu:
Piyasaya damping yaparak giri karar ald. Milano'da, datm ana dahil olduunu bildii
bir iportacya indirimli fiyattan ot salamaya balad.
Ot, Yamacba atosu'ndan Durazzo'ya arabayla tamyor; orada kayklarla Chiogga'ya
aktarlyor, Po Irma'ndan mavnalarla Milano'ya gtrlyordu. Satlar artnca, Albin,
Durazzo'da nakliyat iinin bana bir adam koymann uygun olacam dnd.
Bu i iin Tiran'da hinoluhinin biri olmasna karn, ayan itimat, saduyu sahibi, cin
gibi akgz, kavrayl, i bilir, yaratc biri olarak ona tantlan bir adamla iliki kurdu. Bizi
okuyanlarn -yanl bir okuma yapmamlarsa- anlam olaca gibi, bu adamn ad Othon
Lippmann'd!
Yani, -Augustus da ipak anlamt- Douglas Haig'i ilk grd anda ona lgnlar gibi
k olan Olga'mn babas, Augustus'a hayatnn ktln yapm bir adamn yakn dostu,
intikam duygularyla yanp tutuan bir ngiliz dmanyd!
Anton Ssliharf bunlar anlatan Augustus 'un szn tam bu noktada blp sordu:
- Ama ya Olga'mn anas kimdi?
Burada, kur piyasasnda dolarn ($) ar gl oluunu da ortaya koyan bir ak
masal anlatlr *
Augustus bir yl sonrasna atlayarak yksn srdrd:
Uyuturucu trafii tkr tkr yrd iin, Albin kpn doldurmakta hi
zorlanmyordu. atosunda paalar gibi oturuyor, safa sryordu. Ama bir gn Hollywood'un
nl yldz Anastasia'nn bir film iin atosunun yaknlarnda bulunduu kulama alnd.
Artk saldracak ngiliz bulamaz olan Albin, hrslanm, ABD uyruklu olanlar da dahil btn
Anglosaksonlara kin duymaya balamt. Dolaysyla hi duraksamadan filmin yapmnda
alanlarn kurmu olduu ana kampa bir baskn yapma hazrlklarna giriti.
Gzn kan brm olan Albin karabinasn kapt, bunu kfi bulmayp bir bazuka, biraz
napalm, birka dinamit lokumu, birka da bomba ald; yanma babayiit bildii alt yoldan
katt; kuyru
unu sallayp duran mastifinin ardnda, kudurgan bir hn duygusuyla kavrulan iini biraz
rahatlatmak iin yola koyuldu.
Kampa vardklarnda oktan akam olmutu. Hazirann ortasn- daydlar. Gndz baya
scak yapmt. Ama artk akam ayaz balamt; birazdan hava buz gibi olacakt.
Albin dan yamacnda stdyonun kurulmu olduunu ama ana kampn gl kysnda
bulunduunu grd. alanlar, biri yalnzca nl yldz Anastasia'ya ayrlm olan alt
karavanda kalyordu. Stdyolar, nasl yaplrsa yaplsn, figrandan ancak biri kad- raja
sd iin yazarn, ksn, asistann, makyajcsn, kos- tmcsn, btn film
alanlarm bktrp usandran bir plan iin kouturanlarla doluydu. Albin stdyolardaki
kalabal grd. Adamlarn var you yakp ykmaya, bir kii sa brakmamacasna katliam
yapmaya dan yamacna yollad. Sonra istirahattaki yldzn karavanna doru gizli gizli
yaklat.
Albin, abartsz, ama btn ayrntlaryla haz dolu bir ak yuvasn ammsatan bir tarzda,
yumuak koltuklar, uzun tyl hallar, utangalktan ok kibarlktan lo kuytulara konmu
mat aynalarla donatlm karavana girdi. Havada ihtiras dolu bir parfm kokusu vard. Bir
kandil, insann ruhunu yumuatan zayf bir k sayordu.
Albin ssl odackta bir tur att, sonra yatan kat kat simli brokar kumatan cibinliinin
arkasna sakland. Ksa bir zaman orada durdu. Ortalktaki boucu, baharatl kokudan az
kalsn baylacakt.
Sonra Anastasia ortaya kt. Fildii atlastan siyah puanl kimonosunu kard, karnnn
altndan topuklarna kadar bacaklarm saran mslin klotlu orabn bir yana att, kocaman
prlanta tal altn taks dnda rlplak bir divana uzand. Rahatlam gibi bir soluk alp,
ml ml uyumaya balad.
Uzun bir zaman boyunca Albin, yldzn sunduu ilahi manzara karsnda
kprdayamadan kalakald.
O ilham annda btn ufkunu, onun kavisli vcudunun yuvarlak hatlar kaplamt.
Gsn mavimsi bir lolukta brakan bir aydnlk-karanlk
oyununun ortasnda kalm plak, uykudaki vcudu, dhi bir yontucunun yapt gibiydi.
Cildi, donuk, parlak, saydam, duru bir kla ldyordu. Albin irkildi. Gz akmak
akmakt. Sanki tam Pan kanma girmiti. Aktan ii dalanm, bir anda srlsklam k
olmutu. Dili dolanarak mrldand:
- Ah, Anastasia, ak tanrs Cupidon sadandaki btn oklar barma saplad!
Anastasia'nin parldayan vcudundan ald ilhamla Albin orackta, Catticum
Canticorum Salomonis'i -Solomon'un arklar arks'n- andran, Ahdi Atik tarz bir vg
iiri dktrd:
Vcudun, binip ummanlar aacam bir kalyon, bir mavna, dalgamda salnp duran bir
kotra,
Alnn, taarruza hazrlandm bir tabya, bir sur, aklm bamdan alan o krlang
frtnasyla yklacak olan duvar,
Kulan, bir salyangoz, kalp biimli bir yumuaka, kvrmlarnda dolatm bir asma
filizinin tomurcuu,
Kirpiin, bir gzkapann kprts, bir anlk bir gz krpmas, Azn, dudak srtan bir
ilahi, boulacak olsam da uruna karanlk sulara dalmaktan kanmayacam, tropik sularn
altnda aan o kzl gl,
Boynun, zambakl stun, pudradan bir bur, tasmadaki prlanta, boazma takmaya can
attm boyunduruk,
Kolun bir ak kaldrac, akn asas, hizada tutan l ubuu, barm yaran mzrak,
nabzm durduracak kska,
Avcun, parmaktan ayaklar olan o hayvan, vcutlarmzda babo dolaan, dalgalarn
doruklarna trmanp, akntya kar yol alan bir ak sandal, ak kay, ak takas, ak
kanosu,
Srtn, ky boyu mmbit topraklar, sazlklaryla bir rmak yata, tatl kavisli bir vadi,
akn hazzyla bklm bir yay,
Cildin, ah, cildin, o lmcl balinann ak gn, kayboluu lmm olacak o sahtiyan,
sonuna kadar adn kazyp duracam o sonsuz kay,
Gsn, aldayan akarsu, rpntl halkalar, kyya yaklatmda koacam ilk borda,
susuzluumu yattran istimbotun ilk liman,
Kanun, ortas oyuk o ini tabak, tannlara sunulacak ikinin marapas,
Baldnn, ismi gizli bir soylunun armas, karanlk bir boaz, ko- bamla yararak
aacam kap,
Kalan, itini ykp girdiim bostandan kopardm, bamla soyup aykladm, suyunu
karmak iin sktm o tatl, o ball krkaa kavunu,
Apm, apnn altn krk, Jason gibi yirmi yl boyunca kasrgalarla bouarak ard sra
koacam o altn post, tannamn kas, akn zlf, akn oklar, akn toplan, akn kllan,
bir kalamar, bir palamut adayacam sunak tandaki kuty yastk, ak fatihinin glistan,
Yanm, o lots, o unutu yang, o yaklaan yutan, ortadan kaldran yank, o Nirvana
vadisi, bir srta canm alacak o yark, yatp kalkp, lp dirilip, ok insani bir hazla yanp
tutuarak daima ardnda koacam o yark,
Dlyolun, btn kinatn bittii nokta, dlyolun, tutkunun, unu- tuun, karanln
ortasnda, bir vcut olacamz o sonsuz anda, hi tamamlanmayacak bir akn kollarnda, bir
gn yaayacamz mutlak bir infilakla sarslarak, bitip yok olmaya, kaybolmaya koacam,
koa koa saldracam o sonuncu hisar!
Albin iirini okuduktan sonra soyunmaya balad. rlplak kalnca, ktlktan km gibi
oburca bir itahla atlarak, yldza yumuldu.
Anton Ssliharf anlatnn burasnda dayanamad:
- Nasl? fal ha! (Anton daha yirmi yanda yoktu; dahas, ok mutaassp bir ortamda
bym, hibir pazar ayinini karmam, piskopos tarafndan kutsanm, hatta papaz
olmasna ramak kalmt.)
Augustus gld:
- Hayr, hayr. fal saylmaz. nk gzkapaklann aralar ara
lamaz yldz da tanrasnn huzuruna km olan hayduda gnln kaptrp, ona ald, mini
mini konumaya balad:
- O kadar am ki karnm ancak bir korsan, bir yamac, bkn bir kabaday doyurabilir!
Aynaszlar hl ardnda m?
Albin yantlad:
- Tabii ki.
- Bana sk bir dl koymular myd?
- Hi sorma, kulaklarna inanamazsn!
Anastasia rakam duymak istiyordu:
- How much?
- Bir milyon hrivna.
Anastasia bunun dolar karlm sordu:
- How much is that in dollars ($)?
Bir dolarn karl yirmi dokuz hrivna kadard. Albin, saygn bir yaynn finans
sayfasndan dolar kuruna bakp, bir milyon hriv- namn dolar karln yaklak olarak buldu.
Sonucu caka satarak aklad:
- Thirty-four thousand.
Anastasia hayran hayran onu szd:
- That is a lot.
Soma salnarak srtst uzand; apkmca, hatta zamparaca gz krpt, baygn baygn
mrldand:
- Gir koynuma, Don Juan'm, Casanova'm, Valmont'um, Hain Markim ol.
Sanki, Richard VVdmark' aka aran Virginia Mayo, ya da Frank Sinatra'y aran
Joan Crawford, Kirk Douglas' aran Rita Hayworth, Cary Grant' aran Kim Novak,
Randolph Scott'i aran Anna Magnani, Marlon Brando'yu aran Gina Lolobrigi- da,
Richard Burton' aran Liz Taylor, Omar Sharif'i aran Ing- rid Thulin gibiydi.
Ama rol m yapyordu, yoksa samimi miydi?
Dorusu bu sorunun hibir anlam yoktu. pp koklamalarna, okamalar,
gdklamalarla yuvarlanmalarna baklrsa, bunca ak dolu bir oynama, bu kadar arzu dolu
bir vuruma ya da bundan uyumlu bir ift zor bulunurdu.
ris'i yakalayp bastran Apollo, Calypso'yu batan karan Adonis ya da okaylaryla
Aurora'nn akln bandan alan Anti- noos misali, Albin Anastasia'yla zifaf cmbn
srdrd srada, adamlar ilk bombalarla darmadan olan stdyolara saldryordu.
Patlamalar ortal zangrdatarak, karanlk gkyzn aydnlatyordu. Sanki blis btn
yamaklarn dnyaya salmt. bandaki adam da, sakin bir kuytu bulup uyuyan da apansz
yakalanm, oradan oraya koturuyor, lk la baryordu. ou ya srayan bir kor
parasyla tutuarak, ya dumanlar arasnda kalp boularak, ya bir infilakn dadan kopard
bir kayann altnda kalarak, ya ok gibi uup karna saplanan tahta paralaryla zmbalanarak
ya da pavkran bir yanardadan km gibi yakc, kvlcml bir kl bulutunun ortasnda
kavrularak saldrnn ilk birka dakikas dolmadan ld.
Ama o byk, o muazzam kargaaya karn katliamn gmbrts bizim iki k iin
caydrc olmad. Yakc olmaya dardaki saldn kadar yakc ama hi onun gibi hunharca
olmayan bir cokunun ortasnda kaybolmutu klar.
Adamlan, Albin'in talimatlanna tam tamna uyarak i bitirmi olmann huzuruyla
Yamacba atosu'na doru yola ktklann- da, o hl, dil dkp kur yaparak, maukuyla
ak oyunlarn, muaakasn srdryordu.
Bu, gn srd. Sonra Albin'in pck yamurundan, sanlp okamalarndan synlan
Anastasia, ona uvalla para kazandran kontrat uyarnca film yapmndaki iinin bana
komak zorunda olduunu hatrlad.
Amann! Manzara ortadayd: Yapmclardan da, datmclardan da sa kalan bir Allahn
kulu yoktu. Takmlann, cihazlann durumu da bir faciayd. Salam bir kayt cihaz, bir aryo
dahi kalmamt. O prl prl aygtn vizr burda, tamburu urda, motoru ordayd.
Yamulmu ubuklar, kararm mikrofonlar, yanm kablolardan oluan bir moloz ynna
dnm u sprntnn hangi cihazdan artakaldn anlamak imknszd. aryoyu, Nahum
Gabo'yla Baldaccini'nin yaptlarndan ald ilhamla kollar svayan Haj- du'nun yapt
ada bir yontuyla kantrmak mmknd.
Anastasia isiz kalmt. Bu duruma o kadar zld ki, Anastasia'y avutmann yolunu
bulamayan Albin, sonunda onu karavannda brakarak, ayrlmay uygun buldu. Ama yola
kmadan ona u rktc uyary yapt:
- Yakamza yapp bizi gn boyunca tutsa klan bu inanlmaz tutkuyla atlan tohum
tutar da bir gn doum yaparsanz (hayati bir sz sylyor olduu iin sizli bizli
konuuyordu), ocuk soyadm alsn; yoksa ldm zaman dnyada Mavrokhordatoslann
soyu kuruyacak, boynumdaki karg babo kalp dnyaya yaylacak!
Burada, Vladimir Ilyi'in Hollywood
hakkndaki gr anlatlr *
Bu konumadan sonra Albin ayrlp gitti. Daha soma Anastasia'nn Cattaro'daki ABD
konsolosluuna kapa attn duyuran ksa bir not Yamacba atosu'na ulat. Ama yldz
bu uzun yolculuunu yapt srada souk almt. Bir ay kadar sonra sa gs su toplam,
hasta yatyordu.
Bir doktor Hollywood'dan ayrlmasnn art olduunu aklad. Anastasia, hngr hngr
alayarak raz oldu. Aslnda btn o "actor's studio"dan km havasna karn, domakta
olan "konumal film" dnyasnda bir ansnn olmad dnlyordu. (Tm bunlar bin
dokuz yz yirmi dokuz yl austos ayna doru, A. Crossland'n bir filminin ardndan,
Columbia'dan Rank'a kadar btn film yapmclarnn artk mzikli, konumal film yapma
ka-
F13N/Kaybolu
193
rarn aldklar sralarda yaanyordu.)
Ak acsndan Kral Faruk'un zayflamasna, Baudoin'n imanlamasna yol aan, Taft'n
aznn suyunu aktan, Woodrow Wilson'm gzn sulandrp, J. Ramsay Mac Donald'
hkra h- kra alatan, Sir Winston Churchill'in bir kasa Havana purosu yollad, hakknda
Vladimir lyi Ulyanov'un, "Halk iin ondan daha tatl, ondan daha zararl bir afyon
bilmiyorum" aklamasn yapt nl vamp, byk yldz, onca parlak sanat hayatna son
noktay koyuyordu. Hi umulmadk bir sondu bu: On dokuz Oscar, alt Altm Aslan'n
ardndan hoa kal film dnyas! Sic transit Gloria Mundi!
Yldzn hayranlar iin dnya zindan oldu. Michigan civarnda Iron Mountain Fan Club
mdavimi fanatik bir grup toplu intihara kalkt. Bir Japon harakiri yapt. Jamaikal bir
mac Manhattan'da Radio-City binasndan aa atlad.
Anastasia Davos'ta bir sanatoryuma yatt. Onunla orada karlaan Thomas Mann'n bir
dostuyla konumasnda, "Byl Da' yazmadan Anastasia'yla tanm olsaydm, Hans
Castorp, Clawdia Chauchat'yla asla tanmazd" ifaatnda bulunduu anlatlr.
Alt ay sonra Anastasia doum yapt. Ancak doumdan az sonra girdii komadan
kamayp ld. antasnda bulunan tasdikli bir dokmanda, doacak ocuuna, kz olursa
Olga Mavrokhordatos adnn taklaca, kznn olduka ykl bir mirasn biricik vrisi
olduu, bir bankada tutulan bu nakdi mirasn faizinin bir ksmnn ocuk yasal haklarn
kullanacak yaa varana kadar sanatoryuma balanaca, buna karlk sanatoryumun da o
zamana kadar ocuun btn bakmndan sorumlu olaca yazlyd.
Anlalaca gibi Olga, Gotha'nn kaymak tabakasnn salm kollayan k bir
sanatoryumda, Albin'i hi tanmadan byd...
Ssliharf araya girdi:
- Ya Albin? O kzn hi aramad m?
- Olga'nn sanatoryumda olduu yl sonra kulana almd. Onu bulmak iin sa kolu
Othon Lippmann' alp yola kt. Alp Dalar'nn ylankavi yollarnn lmcl virajlarna hi
aldrmadan
194
F13ARKA/Kaybolu
Bugatti'sinin gazna sonuna kadar basyordu. Ama Davos'a hi varamad...
Ssliharf ard:
- Niin?
- Daha sonra Othon Lippmann'n bana anlattna baklrsa, yolun sonuna yaklatklarnda,
Innsbrck yaknlarnda, Albin bir tandna urayacam aklayp arabadan inmi. Othon,
Albin'in bakmsz bir hangara girdiini grm. Uzun bir zaman soma aa olmaktan sklp o
da hangara gitmi. Kapy am. Albin'in kana bulanm cansz vcuduyla karlam; onun
dnda hangarda in cin top oynuyormu.
- Othon Lippmann sana palavra skm.
- Ayn kamdaym. Malm mlkn almak iin Albin'i Othon'un ldrm olduu daha
akla yatkn.
- Ya Othon Davos'a Olga'y bulmaya gitmi mi?
- Gitmi. Mutlaka kafasnda kz karma planlar da yapmtr. Ama sanatoryum
mdrl bavurusunu makul bulmam. Onu Olga'yla karlatrmamlar. Bu konuda
hibir hakknn olmadn aklamlar. Israr karsnda polis armaya kalkmlar.
Ssliharf Augustus'un szn tamamlad:
- Sonu olarak, soyadnn niin Mavrokhordatos olduuna dair Olga'mn hi fikri olmam.
Augustus yutkundu:
- Haklsn. Dahas, adna balanan karg da hi duymam. Alnndaki o korkun, o habis
damgann da hi farkna varmam.
Othon Lippmann Zahir'i yitirdiim iin svp saymaya kapma dayandnda bamda
dolaan karg da aklamt. Othon Lippmann'n lmnn ardndan, Olga'y ortadan
kaldrmak, br dnyay boylamasna bizzat ahit olmak amacyla Davos'a yollandm. Ancak
yaptm yolculukta da Olga'y bulamadm. Olga artk sanatoryumda kalmyordu.
Arkasna taktm adamlardan biri Olga'mn Locarno'da grldn bildirdi. Uarak gittim.
Ama onu yakalayamadm. Olga'mn Londra'ya gidip orada oturmaya baladn duydum.
Amnda oraya koturdum. Ama tam Victoria stasyo
nu'na vardm anda Olga da Frankfurt yolculuuna kmak iin o gardaym. Orackta,
Frankfurt konsolosluundaki adamma, yola ktm duyuran, oraya varana kadar Olga'ya
gz kulak olmas konusunda onu uyaran bir talimat yazp postaladm. Ama kr talih bana
kt bir oyun daha oynad. Adammn su katlmam bir salak olduu ortaya kt. Annda
kzaa alnmasn saladm budala talimatm yanl anlayp, Olga'nn konsolosluktaki iini
birka dakikada tamamlamasna yardmc olmu. Oraya vardmda Olga oktan pasaportunu
onaylatp Stockholm yolunu tutmutu. Bu noktada Olga'mn arkasn braktm.
Augustus yutkunup szn balad:
- Haig'in durumu anlamadn, yaptnn hayatna mal olacan haykrdmda
anlatmaya altm buydu. Yaptklaryla canm alacam sanyor. Oysa Olga
Mavrokhordatos'la nikahlannca asl o canndan olacak. Farknda olmadan drt koldan onu
saran komploya ortak oluyor! Don Jun'm galas hangi gn yaplacak?
Anton Ssliharf ajandasna gz att:
- Sal akam.
Augustus durumu kafasnda tartt:
- gn var. Hispano-Suiza grand Sport arabamla daha uzun yollar daha ksa zamanda
aldm olmutur. Ama hi oyalanmadan yola kmalyz. Hadi, Urbino'ya ualm! Olumu
yaklatka yaklaan Azrail'in kollarndan alalm. Hadi, koalm! Yr, yola koyulalm!
Durmayalm! Andiamo!
Burada, kimi okurun ok aklayc bulaca ayrntlarla dolu bir yolculuk
anlatlr *
Anton'un bir itiraz yoktu:
-Olur. Urbino'ya gidiyoruz o zaman. Arabay sabah akam, hi durmadan, dnml
olarak kullanrz. Ama yola daha soma kalm. nk ilk olarak mutlaka bilardo masasnn
uhasndaki ak izin anlamn bulmalyz.
Sabrszlanan Augustus'un yz ah al, moru mor olmutu:
- Ama niin? Bilardo masasndaki izin konumuzla bir ilgisi yok
ki.
-Olunun bandaki kargn ortaya kyla masadaki iz balantl. Bir dn, hibir
zaman aklamad bir nokta var: Zahir'i parmandan skp ald biliniyor, ama soma nasl
saklad bir muamma!
Augustus sarard:
- Ama o zaman... o iz...
- Bu tahminimin arkasnda bir bilgi yok, bir umut var yalnzca, ama sanrm o iz, Zahir'in
niin kargla balantl olduunu anlamamz salayacak.
- Yani izin anlamn bulup karabilir misin?
Anton Ssliharf'in konumasndaki hava, izi anlamlandracana inandn ortaya
koyuyordu:
- Bundan kukum yok. Haig bir zamanlar bana izin kaba bir krokisini yapmt. Bo
zamanlarmda aratrdm, hatta ara sra Ins- titut ya da Ulusal Bilim Aratrmalar Kurumu
(CNRS) gibi saygn kurumlarda alan bilim adamlarna da dantm. Tam bir bilgi sahibi
olmasam da, zm bulmamz salayacak ya da hi olmazsa sorunlarmzn karmakln
azaltacak birka olaslk var bugn kafamda.
Anton'la Augustus bilardo masasnn bulunduu salona gitti. Anton masaya yaklat,
uhaya dokundu. Sonra bir lupla ak noktalara bir bir, uzun uzun bakt. Kafasn kaldrd:
- Dndm gibiymi. Sz konusu olan bir Katun.
- Bir Katun mu?
- Katun ya da Katoun. Maya uygarlnn, bilhassa Yucatan Yarmadas'nda kulland
duvar yazsnn ad. Anlaml bir szdizimi oluturma konusunda kstl bir gc olduu iin
kullanm alan snrl olmutu. Stunlarn, antlarn, taklarn alt tarafna bir atasz- nn, bir
zl szn, ksa bir kssann, bir takvimin, bir andacn yazlmasnda kullanlrd.
Yaklak yirmi yllk bir zaman boyunca haftalarn, aylarn, ay tutulmalarnn, kral
doumlarnn, baka dnm noktalarnn kaydnn tutulduu takvim yaztlar Katun'un ana
kullanm alanyd; ama kimi zaman tam bir roman olmasa da salt bir bilgi aktarmann arac
olmaktan kp sanat iin sanat anlayna yaklaan anlatlar iin kullanld da olurdu...
Augustus Ssliharf'in azndan kacaklar kapmak iin hazrd:
- Ama sz konusu olann bir Katun olduunu anladysan, anlamn da zm olmalsn!
Anton Ssliharf gld:
- Tabii ki hayr! zm iin sabaha kadar almam lazm (saat on iki oluyordu). Anlam,
ancak iin sonunda, yani n yazdan (imdi, burada, karmzda duran yazdan) kopya yazya,
oradan da bizim lisanmza aktarm ii tamamlandktan sonra ortaya kacak.
Ama ilk bata, kopya yazmn dayand ncl kavramamz art. nk ana sorun tam
bir szlk sahibi olmamamzdan kaynaklanyor. Bugn btnn yarsnn yarm
kavrayabilir durumdayz. Btn almalar yapldktan sonra da daarcmzda kabaca ancak
szcn biri olacak.
- Ama bu kadar byk bir noksanlk, bu karalamann anlamm bulmamza mni olmaz
m? Bu ii yapabilir miyiz?
- Niin yapamayalm? Bakalar baarmt: Champollion'u hatrla. Ya da Laranda'y,
Arago'yu, Alcala'y, Riga'y, Riccoboni'yi, Von Schnthan', Wright'i bir dn. Anlam ortada
aslnda. Ortada ama az ya da ok uzamzda. Az ya da ok bulank, az ya da ok mulak,
ama orada. Onu arm yoluyla kavramak mmkn:
Anlatlan kavraymzn aamas olacak: Bata karmakark bir laf yn
grdmz, anlamsz bh ft arsna dtmz sanacaz. Buna karlk olumlu,
salam, kodlayc bir gcn, onu daima varsaym bir kamuoyunun onayn alm bir sinyalin
varlna da ahit olacaz. Sz konusu olann, karlkl konumay mmkn klan,
kurallarm, yasasn, dsturunu tanmlayarak bildiriimi yaygnlatran bir toplumsal ara
olduunu kavrayacaz.
Kar karya olduumuz bir tzk, bir mushaf, bir arzuhal, bir ordino, bir tarlann
kiralanmasna dair bir kontrat, bir kartvizit, bir tapu kayd ya da bir roman olabilir. Aslolan,
kullanlan sinyalin hangi noktaya uyguland olmayp, bizatihi uygulanyor olmasdr;
mhim olan dilin altndan hangi baklann kt olmayp, bizatihi dilin kullanlmasdr. Bilgi
aktarm ya da anlat, yk ya da kurgu, uyar ya da onama, masal ya da iir; kapsamndan,
amacndan, kullanm alanndan bamsz olarak bildiriimin, bir adamn komusuyla, bir
kiinin bir bakasyla anlamasn salayan ortamn daima varoluudur aslolan.
Dolaysyla ilk olarak alglayacamz, anlamlandrmada yaya kalsak da btn arlyla
duyumsayacamz, Logos'un, Sz'n gc, konuan bir "o"nun varl olacaktr. Bir roman
misal alrsak, sradan, baya, alldk bulacamz ana hatlarn ilk olarak alglayacak,
karmzdakinin tam tamna bir roman olduuna ikna olacaz: Birka kii karlaacak,
rastlantsal sandklan, ama aslnda bir alnyazsnn kanlmazlyla rlm olaylar dizisi
yaayacaklar. Rastlantsallk yanlsamas, alnyazsnn mutlakln rtp saklayacak ama bir
yann da akta brakacak. Bir lm, soma lm, soma alt lm, soma tmnn lm,
soma anlatnn rgsn oluturan ibriimin dokuduu, naklan karmakark bir hal...
Bunlann karsnda, tamamlanm bir figr grntsn asla yakalayamayacamz, burada
anlaml bir sinyal bulmaya almann bouna olaca duygusuna kaplacaz.
Ama daha soma, anlatnn kurgusundaki yasay anladmzda, bu kadar snrl bir lgat,
bu kadar ypranm, kalbura dnm, yarm yamalak, gdk bir szlk kullanarak yazlm
bir yaznn sonuna kadar gidip tamamlanmas bizi hayran brakacak.
Tabunun sanda solunda dolanp duran, hi dokunmadan onu kavrayan, kvrak bir
oyunla onu ortaya karan, yaraya tuz basarak saaltan, azna almadan imayla, anmla
onu adlandran, vurgulayan, haykran bu inanlmaz havai g bizi afallatacak, ama okuduka
anlamn hl tam kavrayamasak da sinyalin yrrln onaylyor olacaz.
Soma, nihai olarak, btn bunlann niin bu kadar zorlu bir boyunduruk altnda, bu kadar
gaddar bir yasann hkm uyannca kurulduunu kavrayacaz. Btn bunlar lgnca,
bombo bir arzudan domu: Boa atlan bir ln sihrini yanstma, uysal, masum, sradan
szn rahatlatc yolundan kma arzusundan... Anlam tayan unsurlara k yolu olarak
darack bir boaz, minicik bir gz, klcal bir damardan bakasn tanmayan, dorulamasn
yalnzca bu darlk, bu miniklik, bu klcallkta bulan bir arzudan kaynaklanm.
Bunu kavradmzda, noksanla kar bir olumlama ortaya kacak, kstlamann
dourduu zgrlk boy atacak, hayal gc olgunlap baak tutacak, kapkaranlktan
apaydnla ulam olacaz!
Ssliharf'in uzun aklamas, yapacaklar yolculuu Augustus'a unutturamamt:
- Sonu alacana inansam, izdiin alma programn cokuyla alklardm. Ama
zaman tanrs Kronos bizi drtp duruyor. Buradan Urbino'ya dnya kadar yolumuz var:
Aa yukar alt in tusu ya da yz altm alt parasang, yani on dokuz kupoduturam yol
yapacaz!
Ssliharf kararlyd:
- Olsun. Yaparz. Ama imdi almaya balyor, doludizgin sisin ortasna,
alacakaranlma dalyorum.
Anton Ssliharf sonra bana dnd:
- Squaw, kapnn orada, antamda almalarmda kullanacam alt kitap bulunuyor.
Onlara ihtiyacm var.
Kapdaki prl prl antay alp salona dndm. antadan Maya uygarl aratrmalarnn
doruunu oluturan alt bayapt kt: Villacorta-Rodas'n spanyolcaya aktard Popol-Vuh,
R.P. Saha- gun'un muazzam yapt, Machu-Pichu Lgati, son olarak da Chilam-Balam,
yani Ixil, Oaxaca, Uaxactun.
Kopya yazmn karlmas sabaha kadar srd. Anton Ssliharf kazam karmt.
Srlsklamd. Ara sra ona bir sandvi, bir fincan ay, bir bardak Anjou arab ya da bir baka
iki sunuyorduk. Urap didiniyor, bir trl tatminkr bulmad karalamalarla, kabataslak
kopyalarla doldurduu kt paralarn hallara yayyordu. Sigarann birini sndrp birini
yakyor, grtlan paralarcas- na ksryordu. Btn donanm, btn silahlaryla saldryor,
rpnarak alyordu.
Ama olmuyordu. Siniri bozuluyor, kfr basyordu. Kzp k- pryor, hrsndan mosmor
oluyor, diini gcrdatyor, hop oturup hop kalkyordu. Bir yandan da mrl mrl konuuyor,
tuhaf laflar,
anlamsz lakrdlar sylyor, zrvalayp duruyordu. Kayglanmaya balamtk. Aklm
yitirmi gibi bir hali vard.
Horozlarn t duyulmaya balad srada, koluyla alnn silip doruldu. Turusu
km, ama sonutan honut kalmt:
- Uf! Bir ara hi baaramayacam sandydm.
Karnca duas gibi yirmi dokuz figrn izili olduu bir kd Augustus 'a uzatt.
Gzln takp kda bakan Augustus 'un kalar atld:
- yi ama, bu yazdklarn uhadaki noktalar kadar anlalmaz grnyor. Niin bunca
zaman yitirdik, onu da anlayamyorum.
- Sakin olalm, sakin olalm! imdi anlayacaksn.
O corafyadaki dokuza yakn akraba dilin tamam Katun kullanrd. Kar karya
olduumuz yaz, bir Chiapas az olan Lacan- don lisannda yazlm. Maya uygarlnda, bir
khinin bakt faln sonucunu, grd dn yorumunu, olacaklara dair uyarlarn kayt
altna almasna yarard Katun. Doasnda bir bilicilik, bildiri- cilik, khinlik boyutu
olduundan, Katun daima gizli, karanlk, Batni bir anlam katmam da tard. Bu anlam
katmannn yorumunu, aklamasn yalnzca bir khin ya da bir aman yapabilirdi. Sonu
olarak bugn bir Katun'un kopya yazmn karmay biliyoruz, ama nasl okunacan
bilmiyoruz.
Augustus'un ii daralmt artk:
- yi ama... N'apcaz imdi? Zamanmz da azalyor...
- Sabrl ol biraz Augustus. Rahat brak da alaym. ki ana zm yolu var. Ayrca
zm yolu bana asgari drt alt yordam bulunuyor. Bu bir sr kk bir bir snamamz
lazm.
Sorun uradan kaynaklanyor: nl harfi bulunmayan, dz okumas olmayan bir yazl dil
sz konusu burada. Dolaysyla, oku- nakszl doasndan kaynaklanan bir yazy okumaya
almann aykrln ama durumundayz.
Ama o bilindik,
A ala la ala ula la am bir lay la ap up
Ba bala la bala bula la bam bir lay la bab bup
Ca cala la cala ula la cam bir lay la cap cup
kalbna yknp, kopya yazmn yapsn yanstan bir ablon karrsak, aklmzn, altnc
hissimizin, hayal gcmzn yardmyla aslna daha yakn bir ikinci kopyaya ulaabiliriz.
Ssliharf aklamalarm tamamladktan sonra iinin bama dnd. Kk bir kara tahtaya
yirmi dokuz ak figr izdi. Ortaya kan yaz uydu:
Yar La Ra Ka Za Dm Ya Sa M
'A Ca Na La Ma an Ya Za Ra Ma'
Fa Kam Da Yak A Lar Ba Ra' Hra Fa'
Yaznn bir szcn dahi anlamayan Augustus kzmaya balamt. Sinirli sinirli
konutu:
- Ku dili midir, baka bir dil mi bilmiyorum; bildiim hayal gcm hi coturmad...
Ssliharf, ikindi olmadan Katun'un srrna varacana ant iip Augustus'u yattrd.
stimini alm, kabna smaz olmutu.
Younlamak iin sakin bir ortama ihtiya duyduunu aklayarak bizi salondan kard.
Kammz doyurmak iin birka lokma hazrlamaya mutfaa yollandm. Augustus da garaja,
Hispano-Su- iza'smn yana, suyuna bakp yol hazrlklarn tamamlamaya gitti.
Saat tam on ikiyi vurduunda Anton Ssliharf bilardo masasnn bulunduu salondan kt.
Bir kt tutuyordu. Augustus'a yaklat:
- Bilardo masasmn uhasndaki ak noktalarn anlam bu ktta.
Augustus aplm gibiydi. lgn bir tonda konutu:
- O kda bakamayacam galiba. Okusana bana.
O anda gkyznn mavisinin pus tabakasnn ardnda kaybolduunu, ufkun karardn
daha sonralar hatrladk. Kara yamur bulutlar sarmt drt bir yam. Sanki az sonra korkun
bir kasrga patlayacakt. Ani bir rzgr camlardan birini krd.
Azmdan kan, "I'm afraid' fsltsn duyan oldu mu bilmiyorum. Gzm Augustus'a
iliti. Az dili dolanarak bir dua mrldanyordu.
Anton Ssliharf idam hkmmz olan yazy okumaya balad. Szck szck vurgular,
buz gibi tonuyla sanki konumuyor, Augustus'a sipsivri baklar savuruyor, laflaryla onu
mzraklyor, iliyor, zmbalyor, mhlyor, iviliyordu.
Yirmi yl oldu, salarma ak dt ama Ssliharf'in yazy okuyuu hl kulaklarmda:
UURUMLARDA YONTTUM KANUNUMU
NK GAZABIN TT KAYAYA
YAZILABLR ANCAK NTKAMIMIN YAZISI
Uzun bir suskunluk oldu. Anton Ssliharf'in uzatt kda konup uan, dnp duran
kocaman bir yabanarsnn vzlts dnda t kmyordu. Sonra Anton yavaa sordu:
- Anladn m?
Augustus mrldanarak yantlad:
- Sanki Arthur Gordon Pym'in sonu gibi.
Anton Ssliharf onaylad:
- Haklsn galiba.
- Oradaki yaz gibi bunun da ktcl bir gc olmadn umalm.
- Bunu nasl anlayabiliriz?
- imi kaplayan kaygnn kayna u: Gazabn tt kaya szn duyduumda, sah
akam olumu sokacaklar ak aldan yaplma yumurta biimli kalp kostm dndm.
Onu giydii zaman intikam yasas almaya balayacak. O kostm olumun hayatna mal
olacak. Urbino'ya koalm! Hadi! Sah gn, akam olmadan orada olmamz lazm!
Frlayp garaja kotu. Anton da arkasndayd. Hispano-Suiza'ya atladklar gibi yola
ktlar.
Ama, Augustus'un bir an dahi durup soluklanmadan, src koltuuna yapm gibi
sabah akam araba kullanmasna karn,
oraya zamannda varamadklarn biliyoruz. nk talihsizlik yolda onlar durdurmutu.
Aillant-sur-Tholon'da alt dili yatandan km, arabann anzmam dalmt. Isonzo'da
mar motoru yanm, kablolar tutumu, distribtr duman olmutu. Oglio kysndaki
Laranda'da radyatr su kaynatmt.
Urbino Dkalk Saray'na vardklarnda Haig oktan kalba girmiti. Augustus, baritonun
kullanmna ayrlm soyunma odasna doru koturdu. Ama kulis kapsndaki koruma onu
brakmad. Salon tklm tklm dolu olduundan bir paradi srasnn bana bir oturak koyup
onu oturttular. Don Juan'm o ilahi notalarna kaytsz kalp alayarak, kp oturdu.
Yklmt.
Az sonra Haig ortaya kt. Ramp klarnn altnda ak bir kaya paras gibiydi. Arlm
zorlukla tayordu. Bundan somasn, kr talihin canmz yakan oyununu nasl oynadn
biliyorsunuz: Douglas'n aya doland, bir saa, bir sola sallanp ykld...
Olga buz gibi bir tonda araya girdi:
- Hayr! Anlatnda mhim, can alc bir olguyu atladn. Bir hafta sonra ak arafa sarl l
oluyla Azincourt'a dnd zaman Au- gustus'un sana anlatt gibi aktardn Haig'in
lmn.
Oysa Augustus can alc bir noktay anlatmamt. Bilmiyor muydu? Unutmu muydu?
Bilinsiz davranm, sonra sululuk duygusuyla aklndan m silmiti? Kim bilir? Ama Anton
Ssliharf oradayd. Bir bakta, btn olay kavramt!
Squaw Douglas'n dul karsnn szn nasl balayacan anlayamamt:
- Ama ayaklar dolanan Haig'in bir stun gibi yklmasnda, kavranacak bir olay m var?
- Var tabii! Augustus'un sana anlatamad uydu: Yapt uzun yolculuktan bitap dm,
olunu kurtarmaktan ciz, korkun bir acdan mustarip Augustus'un, Douglas ortaya kt
anda ayaa frlayarak avaz kt kadar haykrmas, onun armasna, bir panoya
arpmasna, taklp yuvarlanmasna, sonu olarak canndan olmasna yol amt!
Burada, bir balk pilakisi yapmaya kalkldnda maruz kalnan skntlar
anlatlr *
Olga'mn ifaat karsnda ilk anda dili tutulan, ardndan alnp kzan Squaw yaygaray basp
Olga'y sulad:
- My God! Bu kadar aalk bir iftiray hayatmda duymadm! Mutlaka aya taklm
olmal! Soyunu, sopunu biliyoruz! Bizi karglayan baban gibi bir Mavrokhordatos'sun!
Gnahnn karlm biz dyoruz!
Olga onu susturmaya alt:
- Sus Squaw, ok zgn olduun iin kabalayorsun.
Ama Squaw susmad gibi daha da sinsi bir slupla szn srdrd:
- Niin l Augustus atm olsun? Douglas Haig'in cann alan o ln azndan
kmadm ispatlayabilir misin? Don Ju-
an'da oynayan kahramanmza ktn yanlmyorsam. Yoksa salonda bulunmuyor muydun?
Arthur Wilburg Hicibilain bam sallad:
- Squaw abuk sabuk konuuyorsa da, anlattklarnda bir doruluk pay var. Augustus
kadar Olga da, Anton Ssliharf ya da tanmadmz bir bakas da talihsiz bir lkla Haig'i
artm, baritonumuzun ayann dolamasna, lmcl yklna yol am olabilir. Olga,
barann Augustus olduunu sana kim anlatt?
- Anton Ssliharf anlatt! Yanndaym, grm, duymu. Olunu aldan kalbnda
grd anda, kapana kslm bir aslan ya da tayfalarn oyunca olmu bir albatros gibi
canhra bir lk atacam, Anton Ssliharf daha oturduklar srada anlam. Haig lanca,
Augustus'un saranp solduunu, hatta anlattna baklrsa, ataca ln boazmda doup
bydn grm. Frlayp azn tkamay dnm ama daha adm atmadan
Augustus haykrmaya, bir gulyabani l, uuruma yuvarlanan kadn bal, aslan vcutlu
canavarn br, gs akbabalar tarafndan paralanan birinin grtlandan fkran bir
Grido Indiavolato aryas gibi inanlmaz bir lk atmaya balam. Haig yalpalam, sonra da
dm. Salonun ortasna yldrm dm gibi bir gmbrt olmu. Augustus'un ilk l
da salonda kopan ngarda, onca hayhuy, patrt, grlt, yuhalama arasnda kaynayp
unutulmu.
Haig'in lm karsnda az daha canmdan oluyordum. Tam karmda oluyordu olanlar.
Ykldn, aldan kalbn boylu boyunca zikzaklarla yarldm grdm an dp
baylm, komaya girmiim. Alt gn boyunca yatrdklar yatakta hayatla lm arasnda
kalmm. Sonra bir doktor burnuma gl bir amonyak kokusu saan bir ila dayam da
uyanabilmiim. Anton Ssliharf yan bamda, avularm okuyordu. Altra altra olanlar
anlatt. Augustus olunu kaldrdklar morga girip onu karm. Frlayp Azincourt'a komak
iin palas pandras yataktan kalkmaya altm. Ssliharf mni oldu:
- Hayr. Hi ansn yok. Adn Mavrokhordatos olduu iin Augustus sana hain bir jaguar
gibi saldracaktr. Olunun lmnn sorumluluunu sana yklyor.
Sonra atalarmdan sz at. Adma balanan karg anlatt. Avaz avaz bararak inkra
kalktm:
- Asl att korkun lkla o olunun Azraili oldu.
Bilgim dnda bama km bu karga uygun davranp onun postuna saman
dolduracam. nk o iki gnlk kocam ldrd.
Ama alt yl boyunca Anton Ssliharf bir an yanmdan ayrlmad, adm adm ardmdan
dolat. Ondan kamay, Azincourt'a koup Augustus'u grtlaklamay, paralamay
istiyordum. Ama Ssliharf'in sihirli bir gc vard. Kimi zaman onun o hi amayan ih-
timamndan kap kurtulmay arzulardm; ama o kadar dosta yardmma koard ki... Dnp
yanna sokulur, onun avutuculuuna snrdm. Gldrp rahatlatmay iyi bilirdi. Biricik
akm Douglas Haig'in lmn unuttururdu bana. Canm skknsa, mahzunsam, mutlaka
ruhumu okayacak bir tatl sz bulurdu. Arada bir iim kararr da, Augustus'un cann alma
ihtirasyla yanp tutumaya balarsam, Anton aklm bama toplamam salard.
imi brakm, sanatmdan uzaklamtm. an dnyasna svp duruyordum.
Anastasia'nin bana brakt miras yirmi yl boyunca katlanarak artm, rahata lks bir
hayat yaamam olanakl klan bir dnyalk oluturmutu. Anton'un da bir Larbaud ya da bir
Barnabooth gibi, inko, stronsiyum, radyoaktif kurun, kobalt karlan, kazdka baka
damarlar, yataklarla karlald iin dibini hi bulamayacaklar anlalan topraklarna
borlu olduu, pratik olarak sonsuz paras vard.
Yolculuklar yapyorduk. Okyanusar vapur yolculuklarnn karanlk hznn, kamp
akamlarnn dondurucu souunu, manzaralarn ihtiamn, tam altmz srada brakp
uzaklamann yaratt d krkln, tm bunlar tatmtk.
Daha soma, mazurka tutkumu tatmin iin gittiimiz bir balonun knda Ssliharf bana
kr ktk k olduunu aklad. Ondan holandm fsldayarak ona sokulup sarldm.
Ardmdan koan bakalar da vard, ama o bambakayd. Daima kibar, zarif, mfik,
candand. Byk bir itinayla, ihtimamla kur yapar, prlanta, safir taklarla gnl alr, akn
atafatla davururdu. Lokantada ilk sipa-
F14N/Kaybolu
209
rii mutlaka bldrcn dolmas ya da ran havyar olurdu...
Obur Amaury dayanamayp araya girdi:
- Gri havyar m, yoksa siyah havyar m?
Arthur Wilburg Hicibilain kzd:
- Sussana agzl orman kakm! Lafa limon skma!
Olga alad alayacakt. Yutkunup konumay srdrd:
- Btn arzularmn annda karlanmas iin uam bana brakmt. Sabahlan
kalktmda yatak odam diz boyu gl yaprak- lanyla, papatyalarla kapl bulurdum. Yaz, k
hi fark yoktu, nk paraya kyyordu; stmal bir kapal ortamda, cam altnda bytlp
toplanan gl yapraklaryla papatyalar ona kargo uayla yollanyordu.
Ama ilikimiz salamlatka, Haig, Urbino ya da Augustus'un yaad Azincourt
hafzamdan silinip, tatl bir unutu iimi kapladka, onca byk bir buhrandan kp sonunda
huzuru bulduum, artk mutluluk dolu prl pnl yllarn karmda durduuna inandm
urada Anton'un ruhunun karardnn farkna vardm. Niin olduunu bilmiyor,
anlamyordum, ama Anton'un hali haftadan haftaya daha kayglandnc oluyordu. Sanki
aklndan hi kmayan bir sorunu vard. Sanki sinsi bir maraza tutulmutu. Yzn buru-
turuyordu. Zarif bir altn kordonla sa ayana bal bir muskay durmadan yokluyordu.
Bunun farkna vardktan sonra, bir gn amaszca ondan sz atm. irkin, yamuk yumuk,
sanki kurundan yaplm, matbaa hurufatm andran bir zmbrtyd. Bu kadar sakil bir taky
niin nazar boncuu gibi daima yannda tadn sordum. Bir anda gz dnd, artc,
kudurgan bir hmla, svp saymaya, haksz sulamalar yapmaya balad. Bana saldraca-
ndan korkup katm.
gn boyunca ortalktan kayboldu. Sonra bir akam vakti ortaya kp yanma yaklat.
Glmsyordu ama konumas ok huzur bozucuydu:
- Birbirimizi bulal alt yl oldu. Alt yldr dalar, ovalan ayor, saraylar, atolan
gryor, orada muazzam bir manzaraya, burada zarif bir glistana hayran kalarak dnyay
dolayoruz. Gnl
210
F14ARKA/Kaybolu
yara artk kapanm, aclarn yatm olmal. Augustus'tan intikam alma arzun yok oldu
artk. imdi Azincourt'a yollanmal, Augustus 'u avutmak iin gnll olmalsn: Olunu
yitirdi; hi olmazsa ondan bir hatra, olunun kars yarmda olsun!
Gzyalarm tutarak yantladm onu:
- Augustus umurumdayd sanki! Anasn sataym Augustus'un! Ama sana kar akm
dipdiri. mdadma komu, hayatm kurtarmtn. imdi aynlrsak mahvolurum. Bam alp
gidiin lmm olur!
Ama Anton yalvarp yakarmama kulaklarm tkamt:
- Hayr, Azincourt'da ok mutlu, huzurlu olacaksn. Bana umut balama. Yola koyulmam,
buradan uzaklara kamam lazm. nk Haig'in hayatna mal olan karg imdi bana
saldracak!
- Ama niin?
- imdi anlatnca, anlayacaksn. Haig aslnda Augustus'un kanm tamyor. Augustus onu
Tryphiodorus lakapl aylan birinin zoruyla nfusuna alm. Douglas Haig'in z babasnn
kim olduu hibir zaman Augustus'un malumu olmam. Douglas da z babasn hi
tanmam. Ama, yaklak olarak ay kadar oluyor, bir rastlant sonucu, sz konusu z
babann tastamam Tryphiodorus olduu bilgisini aldm!
ok armtm:
- Ama bunun konumuzla bir ilgisi yok ki!
- Var! ok ilgisi var. nk bu rastlantdan gn sonra bir zamanlar Crazy Saloon'un
star olan Lolita Van Paraboom'un atraksiyonlarm alkladmz Albi Gazinosu'nun
knda, tanmadm biri, aktrmadan antama bir pusula brakt. Bu pusulada ya-
zlanlardan, doumumda, tpk Haig'inki gibi, tuhaf bir sr olduunu anladm. Mutaassp
vasimin bulduu, bana hocalk yapan bir papazn yannda bymtm. Daha alt yam
doldurmadan bir kalp krizi sonucu yitirdiim babamn rlandal bir para babas olduunu
sanyordum. Oysa iin asl farklym. z babam, rastlantya bak, Tryphiodorus lakapl
biriymi!
- nanmyorum!!!
- Ama doru!!
- O zaman, bu durumda!!!?
- Tam dndn gibi: Douglas'la anamz, babamz birmi!
Amaury nsz aknlktan kkdilini yutmutu:
- Nasl, nasl? Douglas'la Anton'un analar, babalar bir miymi? Bir bu noksan kalmt!
Bu anlat bir bulvar gldrsn aratmyor artk!
Squaw sz onun azndan ald:
- Kim inanabilirdi ki buna...
Hi armam gibi duran Arthur Wilburg Hicibilain, "t, t" yapp konuanlar
susturdu:
- Susalm da Olga szn bitirsin. ok da armayalm, nk korkarm akama kadar,
daha da inanlmaz bir sr olay iitip, daha da paradoksal bir sr karkln akla
kavumasn duyacak, kr talihin daha da kafa kartrc bir sr oyununa tank olacaz.
Kukusuz Arthur Wilburg Hicibilain'in dilinin altnda bir bakla vard. Ama bundan sz
amaya daha vakit var; sabrl olalm.
Bakla Arthur Wilburg Hicibilain'in dilinin altnda slana dursun, Olga ilgin anlatsn
kald noktadan srdrd. Kimi rahat bir koltukta ayaklarn uzatm, kimi divana uzanm
onu dinliyorlard. Sabahtan bu yana aralksz konuuyor, tartyorlard. Dahas, klasik
romann sk kurallarna uyarak anlat bir hzlanyor, bir duruluyor, bir srayp takla atyor
olmasna karn varaca dm noktas hl mulakt. Dolaysyla ara sra uyukladklar da
oluyordu.
Laf uzatmayalm, Olga bir daha sz alp anlatmaya koyuldu:
Anton'la Douglas'm ayn ana babann ocuu olmas, insan huzursuzlatran, inanlmaz
bir durum olsa da, bunun Anton'un uzaklara kamasn zorunlu klmas aklma yatmyordu.
Amn uzaklamasnn arkasnda yatan anlamak istiyordum. Anton, Haig'in mahvna yol
aan kargtan korktuu iin gittiini aklad.
- Haig'in ii bitti, bir sonraki kurban olmaktan korkuyorum... Azincourt'da, Augustus'un
bilardo masasnn uhasnda apak yazl olan ntikam Yasas'nda bir hakikat pay varsa;
kindar, gaddar
babann hnc, bizim canmza okuma karan doruysa, yalnz bir zm yolum var: Burada
kalmama yol aan tutkudan syrlmak, ikimizi balayan byl ba kopararak kamak,
uzaklara, daha uzaklara savumak.
- Haig'in lmnn sorumluluu asla bana yklamaz! Hibir gnahm yok! Onu
Augustus'un l ldrd.
- Hayr, Haig o kar gibi ak kalba sokulduu anda kargn aforozu tamamlanmt.
Baritonun ac sonunda hibirimizin gnah yok. Tmmz tahakkm altna alan yasann
hkmyd lm. Aslnda burada, bir arada kalp, bir arada lm karlayabilirdik. Ama
hayr! Augustus'un yannda iyi korunursun. Banaysa farkl bir yol gzkyor. Admza
musallat olan kara yazgy kavramak, aln- yazmz okumak iin sonuna kadar ansm
zorlayacam. Bunu yapacak kadar glym. Yapabilirim, dolaysyla yapacam!
Bana sanlp, avcuma bir pck kondurdu. Soma sarsla sarsla alamaya balamama
bakmadan ayaa kalkt. abucak Azincourt'a koturmam buyurdu. Soma arkasna bakmadan
dnp gitti.
Aubusson'da avukatlk yapmaya balam ama orada tutunamam. Niin bilmiyorum ama
ay soma Issoudun'da sulh hukuk davalanna girdiini duydum. Daha sonra Omans'a
tanm. Bir rastlantyla oradaki durumuna dair birka husus kulama alnd. Bir motoru
varm, onunla dolayormu. Sokanda oturan yosmann biri ona hayranm. Dilbilgisi
alannda ok mhim bir alma yapyor, tamamlanmasna az kalm almasna ait koca bir
kt tomann daima antasnda tayormu. Onun kadar kibar, onun kadar nazik biri
kasabada yokmu. Lhomond'daki bir akoturumda, zaman zarf olarak kullanlan kimi
ulalar konu alan bir konumas ok takdir toplam. Buna karlk kunduracda alan bir
kzla gnl ilikisi kurmu. Sonra da bir davada kt yazlm bir rapor dolaysyla iki paralk
itiban kalmaynca Ornans'tan ayrlmak zorunda kalm.
Daha soma son bir pusula yollad. Ain ilinin Ursins adl bir kk kasabasnda altn
yazyordu. Anladm kadaryla orada mobilyal bir lojmanda oturuyormu. Atlastan bakp
Ursins'in Jura
Dalar'nda, Oyonnax yaknlarnda olduunu grdm. Ho bir kasabay andryordu. Daha
sonra da, son olarak Yvazoulay adl, o ci- varlardaki ad sam duyulmam bir ky bulup orada
yaamaya balad bilgisini aldk. O gn bu gndr, zmir dolaylarnda, land kylarnda,
skp sokaklarnda grldn aktaran salksz duyumlar dmda, brakn hangi mntkada
oturduunu, yirmi yl boyunca yaayp yaamadna dair bir malumat dahi almadm.
Bu yllar boyunca yaadklarn uzun uzun anlatmayacam aklayan Olga szn
balad: Anton'un arzusuna uyup Azinco- urt'a gitmitim. Augustus ilk bata tanmamza
kar koydu. Sonra yumuad, kaplarm at. Sonras malum...
Squaw yorgun argn konutu:
- Karanlk bastryor. Acktk, susadk. Ama daha da mhimi, Yunus'u doyurmadk.
gndr unuttuk onu. Bir kou gidip taynn sunalm ona, yoksa lr.
Bir azdan onayladlar:
- Tamam, hadi doru Yunus'u doyurmaya!
ktlar. Ortalk kararyordu. Hava lkt. Okayc, lgt lgt bir rzgr byk akasya
aacnn yapraklarn hrdatyordu. Havuza yaklatlar. Uyank sazann ban sudan
karmas iin slkla o malum havay aldlar. Sonra barmaya baladlar:
-Yunus! Yunus!
Squaw armt:
- Bunda bir anormallik var. ok can skc. ocukcaz duymaya duymaya bizim
armza almt.
Havuza lamba tutup drt bir yanm aratrdlar. Sonra bir balk ayla btn havuzu
taradlar. Dokuz on kurbaa yavrusu, bir hamsi, bir kalkan, bir tonbal, yirmi dokuz istavrit
kardlar.
Sonra Yunus'un lsn buldular. Minik sazan yavrusu bym, kocaman olmutu.
Boyu bir buuk arna yaklayordu. Lambann soluk altnda pullar prldyordu.
Kalbin daland o an! O byk ac! Bir karg tarafndan kovalandn duyuran o
igd! Kararan ufuklar! dam kararnn
okunmas! lmcl hastaln hastaya bildirildii o an!
Bu duygularn yam sua, havuz banda toplananlarn tmn samimi bir znt sarmt:
Yunus, holand o hava slkla alndnda kafasn karan o dost hayvan tmnn kalbini
kazanmt. Gzyalarn zor tutuyorlard. Yunus Augustus'un atosunun maskotu olmutu.
lm sanki Azincourt'un knn ilanyd.
Arthur Wilburg Hicibilain sazann piirilip tadna baklmas fikrini ortaya att.
Papuallann da, hayvan dostlar ld zaman bir tr kudas ayini yaparak onlar karnlarna
indirip vcutlarnda yaattklarn hatrlatt. Gnlmz alm o hayvana, o hayran olu- nas
bala, o taplas sazana, biricik Yunusumuza da bu tr bir son yakrd.
Arthur Wilburg Hicibilain'in ortaya att fikir byk alk toplad.
Squaw ana fikri koruyarak katkda bulundu:
- Pilaki yapalm. San Francisco'da bir Yahudi arkadam vard. Brit Milah artna
uymamasna karn Bar Mitzvah'n yapmt. ok dini btn biri saylmazd ama avuot,
Purim, Hanuka, Soykrm Anma Gn, Ro Aana, Yom Kipur gibi bayramlarda sinagoga
urard. Bu Yahudi dostum bana pilaki sanatnn pf noktalarn anlatmt.
iftlik sazanlarnn o i bulandrc, buruk, mayho tadn almak iin Yunus'u bir kazanda
sosa yatrdktan soma Squaw bir baka kazana bir kilo soan dorayp, bir ba sarmsak, bir
ba maydanoz, bir tutam kimyon, bir imdik safran, ok az kini, bir gdm da anason koyup
kaynatt; tadna bakp tuzunu katt; ak, karas, krmzsyla ac baharatlar saalad; kaynayan
kazana bir kk lahana, bir avu ac bakla, bir para pancar, bir miktar da algam att;
koca ya topa koydu. Bir bardak st dkp kazann altn kapatt; szp sosu ayr bir kaba
ald; iri paralar kalbura basp tt.
Bu arada Olga Yunus'u bir mutfak tahtasna yatrp bir sat ald. Bir vuruta baln
karnn yard.
O anda kulaklar nlatan canhra bir lk duyuldu. Olga'mn
yanna kouturdular. Konsolosun olunun dul kars, allak bullak olmu, az hl ak,
parmam mutfak tahtasna dorultmu kalmt: Orada, baln alm kanundan frlayp
tahtann ucuna doru yuvarlanm o ilk Zahir sapasalam duruyordu.
O zaman anlald ki, bir gn sazanna ani olarak kam kaynayan Haig, Augustus'un
parmandan alm olduu Zahir'i Yunus'a balamt. Bu olayn, asgari yirmi yllk bir
mazisi vard.
Olga zangr zangr titriyordu. Dili tutulmutu. Baln kzl kanyla kpkrmz olmu
parmaklarm almna gtrd, sonra gz fal' ta gibi ak, yzst kapakland. aka
yarlmt.
Onu kaldnp yan odaya tadlar. Alak bir somyaya yatrdlar. Yardma koacak, nabzna,
tansiyonuna bakacak, bir bak atp uru alacak, bir yak vuracak, bir diki atacak, masaj,
lavman, kan nakli yapacak, bir a, pomat, hap, fitil ya da urupla Olga'y saaltacak bir
doktor, bir pansumanc, hi olmad ilkyardmdan anlayan bir izci bulmak iin yaplmadk
numara kalmad. Ama btn abalar boa kt.
Olga sayklamaya balamt. Sonra nabz yavalad. Baklar donuklat. Hrltlyla
dolan gs, bir slkla boalyordu. Az alp kapanyor, sanki son soluunda bir ifaatta
bulunmaya alyordu. Sonunda usulca balayp, sayklamayla son bulan bir mrlt, duyulur
duyulmaz bir szck dkld azndan. Yam bandaki Amaury bard:
- Nasl? Nasl? Anlamadm!
Squaw, soluk yzlnn kahrolas kara lokomotifinin uzak uultusunu duymak iin
kulan raya dayayan bir Huron ya da bir Mo- hikan gibi diz kp kulam Olga'mn
grtlana yaptrd.
Olga sayklarcasna bir daha fsldad. Ardndan kaslm vcudu bir anda snp prsd.
yazg tanrasnn sonuncusu Atro- pos, Olga'mn yaam ipliini koparyordu. Olga ruhlar
diyarna gyor, Douglas'a, Augustus'a, Yunus'a kavumaya gidiyordu.
Arthur Wilburg Hicibilain Squaw'a sordu:
- Son annda Olga'mn fsldamaya alt sz anlayabildin mi?
- Bir szck yakalar gibi oldum, ama anlamn iyi kavrayama-
dim: Gllg! Gllg! Olga bu szc nc fsldayndan soma konumas btn btn
anlalmaz oldu, hrldamaya balad, soma da sonsuza kadar sustu.
Burada, bataki diyalogun canllna karn, sonunda ortamn nasl salkszlat anlatlr
/*
Amaury kukulu bir tavrla Squaw'a sordu:
- Nasl? Gllg m?
Arthur Wilburg Hicibilain, Squaw'n yantlamasna frsat tanmad:
- Aslmda yorumlamas kolay sanrm. Amaury ona dnd:
- Kolayca yorumlayabilirsin yani.
- Tabii ki! Bildiim kadaryla gllg, grtlaa musallat olan, kan toplanmasna,
kabarklklara, (hastaln adndan anlalaca gibi) kllarla kapl urlara yol aan, konumay
imkanszlatran ya da zorlatran travmatik bir hastaln, bir tr kzlyarann, iltihapl bir
grtlak yangsnn addr.
Anlatlana Amaury'nin kafas yatmamt:
- Hmm! Doru olabilir. Ama bir lm kalm annda niin bu kadar acayip bir szck
kullanlr ki?
- Niin mi? ok ak! Boucu bir tkala susturulmu olmanm strabn anlamamz iin.
Yani, "Bu dnyada yalnzca bir Hastalk" olduunu, (hibir zaman haykrnn doyum
noktasna ulamayacan, daima yasak alann ufkunda daha saf bir bilginin varlm
duyumsasa da) sonsuza kadar bir daha, bir daha haykrmak iin son ansn kullandnn
farknda olan birinin Aza-Almamayan'a duyduu alk... Buydu Olga'mn strab. Bu
dnyada yalnz bir Hastalk var: Tmmzn yakalanm olduu, tmmz ldrtc
arlyla soluksuz brakan, srasyla Douglas Haig'in, Anton Ssliharf'in, Hasan bn Abu'nun,
Augustus'un, Olga'mn cann alan, bir ad takmaya bou bouna uratka daha da battmz,
nk asla hatlarn izip, vasflarn, hkm srdrd alan tanmlayama- yacamz bir
hastalk... Bu hastaln sultasna kar daima grtlak grtlaa arpmamza karn, "Bu sizin
lmnz, kargn kayna da, vard nokta da buras" ifaatm yapt anda, aym zamanda
"snrlar varsa, snrlarn d olduu gibi ii, snlacak bir alan, bir Kurtulu da vardr"
malumatn da sunmu olacak bir szcn, bir adn, bir harfin Tabu'nun ufkunda ortaya
kmasna asla ahit olamayacaz.
Hayr, burada sz konusu olan imin ana taklnca hibir kurtulu umudu kalmaz.
Anton'un ya da Augustus'un, onlara saldran acmasz zorbay aklayamadan ld
sanlabilir. Yanl! Onlar aklama yapamadan canlarndan olmadlar; o ufack aklamay
yapamadklar iin, o ad haykramadklar iin, kahrlarndan atlayp yok oldular.
Haykrsalard, cyaklamalarmzdan oluan bu mitos, bu Saga da o anda son bulurdu. nk
ardmzdaki ntikam Yasas'n suskunluumuzla biz yarattk. Karg konusunda sustuk. dam
hkmmz okuyan o sr dolu kargn adm koyamadk. lm grdk, bizim karmza da
kacak. Onu tanyacak ama kaamayacaz, niin ldmz anlayamayacaz. nk
sanda, solunda dolap, bir trl snrn aamadmz, (snr amak: Nasl da bo bir arzu
bu! Snr ap, adlandnlamayan adlandrd
mz, aza aldmz anda, yaadmz dnya da, kullandmz dilin mulak iktidar da un
ufak olur, ortadan kalkard! Ama lafm tamamlayaym:) snrm aamadmz bir Tabu'dan
kaynakland iin tavrlarmz, davranlarmz kstlayan, bizi hkmranln yaydka
yayan bir sayklamann ortasnda, iki bklm lm karlamak durumunda brakan o Yasa
hakknda daima susmak zorunda kalacaz...
Sz Amaury ald:
- lk bakta sanlandan ok daha mhim anlattklarn. Ama balangtan bu yana aslmda
baya bir yol aldk! Bir Kayp'm, Anton Ssliharf'in lm, intihar ya da uzaklara gnn
bizi bu kadar skntya sokacan, bu noktaya varmamza yol aacan kim dnrd?
Davranlarmzda, konumalarmzda yalnzca zorunluluklar var. Bir szcn azmzdan
niin kt, nasl bir anlama sahip olduu daima rlplak ortada. Dolaysyla, kazara
kullandmz bir szck dahi yok. Buna karlk, uuk takntlar olan bir tatl kam, hibir
kurala bal kalmadan, hoppaca, igds dorultusunda, gayri muntazam aralklarla ald
kararlardan ilham alarak, kafatasnda tad stlacms organda kurduu olay rgsnn
abuk sabuk rastlantlar ana yakalanm gibiyiz. Sanki bir yk dizisinin, Mathurin'in, Jan
Potocki'nin, Hoffmann'n ya da Vautrin'i, Goriot'yu, Pons'u, Rastignac' daha yaratmam bir
Bal- zac'm yazd bir kara romann ortasndayz. Bir sonraki gn yayncsna bir fasikl daha
sunup zar zor gnlk harln karan, sabahtan akama o gn yazd sayfalar sayp duran,
kargack burgack yazsyla gnlk kotasn doldurmaya uraan bir yazarn dur durak
tanmaz hayal gcnn rn bir masalms anlatnn kahramanlaryz.
Arthur Wilburg Hicibilain Amaury'yi onaylad:
- ok doru. Bu laflarnda bir paradoks saptamaya kalkanlar olabilir. Ama anlattklarn
bana o kadar doru grnyor ki, burada gnmz romannn anayasasn grr gibi
oluyorum: Snrsz, sonsuzlua uzanan, gdasn muazzam bir kurgu ynndan, durmadan
artan bir srpriz duygusundan alan bir d gcnn yarat
clna sahip olmak iin, bir szcn dahi kazara yazlmamas, bir szcn dahi varlm
rastlantya, szmona samimi bir sluba, alkanla borlu olmamas, bilakis btn
kurmacann mutlak bir yasann kstlaycl altnda, sk bir yaznsal kalbur kullanlarak
yazlmas, kfi olmasa dahi arttr.
Amaury nsz, Hicibilain'in katksndan ilham alarak, ozans bir tavrla szn srdrd:
- Ancak o zaman dilimizi yoksullatran toprak kaymasnn gmbrts duyulmaz olur, o
zaman sonsuz sayda bakladan oluan D Gc zinciri, o mavi parmakl lham cini, saysz
szck arasndan bulup kardmz bir szc ak kda birka kara harf kondurup
yazmak iin atmz zorlu yolun kysnda doabilir!
Konumann gidiatn naho bulan Squaw araya girdi:
- Durun yahu! Ayp, ayp Amaury, daha iki dakika olmad, urada Olga lm, yazndan,
kitaplardan konuuyorsun!
Utancndan yz kzaran Amaury alttan ald:
- Pardon Squaw, haklsn.
Arthur Wilburg Hicibilain anszn atld:
- Burann havas fazla salksz gibi. Kaalm buradan.
Squaw kar kt:
- Olur mu hi? Polisi aramtk ya! Bir buraya varsn, hayli yardm olur Aloysius Unitt'in.
Arabalarna atlamlarsa bir iki saat dolmadan burada olurlar. Sofraya oturup karnmz
doyuralm, btn gn azmza bir lokma koymadk. Soma da Aloysius buraya varana kadar
oyalanacak bir i bulalm. Biraz istirahat da iyi fikir aslnda.
Sofraya oturdular, ama hibirinin itah yoktu. O kadar zntl, kayglydlar ki, ok a
da olsalar vicdan azab duymadan bir ku st noksan olan sofrada bulunanlar tknmalar
imknszd. atallarn biraz ona, biraz buna dokunduruyor, gnlsz gnlsz azlarna
gtryor, lokmalarn zorlukla yutuyorlard. Squaw srarn srdryordu:
- Olga'mn lm u azmza layk rokforun tadna bakmanza mni olmasn. Augustus
buna o kadar baylrd ki, bitiyor gibi olduunda, kr karanlkta bakkala yollandm ok
olmutur.
Ama rokfora da, jambona da, Chantilly usul kaymakl turtaya da dokunan olmuyordu.
Arthur Wilburg Hicibilain'in ba ok aryordu. Ona bir fincan hlamur hazrladlar. Bir
optalidon bulup bulamayacaklarm sordu. Optalidon yoktu ama bir aspirin alabilirdi. Hap
yuttuktan soma biraz uyumak iin bir odaya gidip uzand.
Amaury nsz, atoda Tanka gibi ipucu sunacak yazl ya da basl bir dokman, bir iki
satr karalanm bir pusula aramaya koyuldu. Bu amala birka koliyi ap kartrd,
Augustus'un roman, yk, iir, an, yaamyks kitaplarn dizdii sra sra raflar aratrd.
Ama abalar sonusuz kald. Cam sklan Amaury dar, ak havaya kt. Gkyz
yldz doluydu. Hava lkt. Augustus'un sigara odasndaki dolabn rafnda duran bir kutudan
ald inanlmaz yumuak iimli Havana purosunu yakt. Havanasna ho bir biilmi im
rayihas katan duru havay soluyarak atonun korusunun br ucuna kadar gidip dnd.
Bu kadar lman bir ortamda, huzur dolu, uyum dolu bu korunun ortasnda, bunca lmn
yaanmasnn akla smazln dnyordu. Btn ayrntlaryla bir hurisi noksan dar-
cinan, ravza-i rdvan andran bu manzaray lm'n karanlk yznn bozacana kim
inanrd?
Uzakta bir bayku tt. lim irfan tanras Pallas'n kuunun nasl bir armlar zinciri
kurarak o kitab anmsattn anlamad Amaury, ama bir zamanlar okumu olduu bir roman
anmsad. O ramanda da lm'n. hkm srd bir koru vard. Koru onun mlk
saylmazd, ama intifa hakk onundu. Holanm myd? Holanmt. O zaman kurtuluu
orada olabilirdi.
Ama hangi kitapta okumutu bunu? Daha sonra korudaki kaa kovalyorlard. mdadna
koan, iyi kalpli bir Allahn kulu kmyordu. Soma cansz vcudunu bir uuruma atyorlard.
Yapraklarnn rzgrda salnyla aralksz uuldayan bir fslt, vzldayan bir inilti
karan byk akasyann yaknlarnda, yosun balam bir bankta uzun zaman oturdu. Byk
akasya sanki trk ya da ninni sylyordu.
Ama o, armlarn dokuyan ipin ucunu kard iin huzur- suzlanyordu. Bir roman
myd sz konusu olan? Anton Ssliharf zmn bir romanda olduunu aklamam myd
bir zamanlar? Bir anda d gc girdaplaryla dnp duran bir rmak, bir su baskn zihnini
doldurdu: Moby Dick miydi? Malcolm Lowry miydi? Van Vogt'un Null-A Dnyas kitab
myd? Bir yayncnn logosuyla ayn olan ad myd? Ya da bir Christian Bourgois kitabnn
srtndaki 6'nin aynadaki grnts myd? Ya da Roubaud'nun Galli- mard'dan kan bir
kitabnn kapana bastrd parmakl ait olma imi miydi? Aragon'un Ak ya da Unutu
roman myd? Byk Bir Yaz (A.R.) myd? Kaybolu muydu?
Anszn irkildi. Bir anda hava soumu gibiydi. d. Purosu bitmiti. zmariti uzaa
frlatt. zmaritin yanan ucu ok ksa bir an iin karanl aydnlatt. Banktan kalkp birka
adm atnca korunun hangi noktasnda olduunu ard. aklla kapl bir patikada yryor
olmalyd, oysa ayaklarnn alt otlarla kaplyd. akman akt, ama faydas olmad: Hl
burnunun ucunu grmyordu. Saatini yoklad. On iki olmasna daha yirmi dakika vard.
Kukuya kaplp saati kulana gtrd. Tik tak falan duyamad. Bir kfr savurdu.
Korkudan akl bandan gitmiti. Kalbi arpmaya balad.
Kr olmu gibiydi. lkin bir duvara toslad. Soma Augustus'un sabahlar yapt arnma
banyosu iin iy toplamak amacyla atklarndan biri olduunu anlad ukura dt. Daha
soma yolunu bsbtn arp ho kokulu ahududularyla srganlarn karmakark boy att
bir al ynna dald. allktan kmay baardnda srganlarn dalad kolu baca, yz
gz cayr cayr yanyordu.
Btn umudunu yitirip korunun bir ucunda a bila lp kalacan dnd srada
atonun duvarna toslad. Ama sanki ato
da bir Allahn kulu kalmamt. Btn ato karanlkta yzyordu, bir damla k yoktu.
Mrldand:
- N'olucak, ana sigorta atm olmal!
Giri kapsn bulup karanlk atoya girdi. nn yoklayarak, dikkatli admlarla koridor
boyunca yrd. Salona ulatnda bulduu ilk koltua yld. i yor, tir tir titriyordu.
atoda t yoktu. rkt.
- Squaw'1a Hicibilain niin ortada yok? Niin Aloysius Unitt hl ortalkta gzkmyor!
Anlamlandramad bir panik yaad. Anszn boynuna mthi bir ar sapland. ldrtc
ar yava yava akam, soma da alnnn yansm sarnca szlanmaya balad.
- rm, bozulmu ya da sala zararl bir gda dokundu bana galiba. Akam sofrada
yiyip itiim bir zkkm olmal bu!
Ayaa kalkp bir ila, bir urup ya da kusturucu bir hap aramay dnd. Bir anda aklna
bir kurt dt: arabna baldran m katmlard yoksa!
- Kt yakalandm! Sonum yaklat! imdi anlyorum. Dtm alarna. Ay! Vah! Ayvah!
Yazklanyor, homurdanyordu, ama kimi suladm o da bilmiyordu aslnda.
Dizinin ba zlp baylacak gibiydi. Ama olaanst bir abayla koltuktan kalkt,
muazzam bir acyla kvranmasna karn koridorun bana kadar karanlkta yrd.
Vakti zamannda, onca uyarya, srara kulak asmayp baldrana kar baklk
kazanmasn salayacak ila krn uygulamad iin kan alyordu.
Son anlann m yayordu? Asla! Tabii ki bir bardak st ya da bir ila bulacakt. Yukarda,
Arthur Wilburg Hicibilain iin hazrlanm odadaki dolapta bir srahi dolusu Homatropini
Hidrobro- mr,
FSN/Kaybolu
225
bulunduunu hatrlad. Tutulduu marazn ilac oydu.
Arlarna, szlarna dayanmaya alarak, alnnn, srtnn srlsklam olmasna
aldrmadan, st kata kan karanlk basamaklar trabzana tutuna tutuna, adm adm,
trmand...
226
F 5 ARKA/Kaybolu
Burada, bu kitabn yar yazar C. Yardmc
zorunlu olarak lafa karr *
Anlaty blp lafa ilk karmamda orijinal anlatya sadk kalmak iin nasl titiz davrandm
vurgulayp, bu konuyu daha sonra aacam aklamtm. Bu blm, bunu yapmak iin son
ansm.
Sakall Ustat'n iinin zorluunu ortaya koyarak balamalym. Bana kyasla o ok daha
dar bir alanda oynamak durumundayd. ok daha ar bir yasaya tabiydi, prangas ok daha
ard. Daarc daha fazla boaltlmt, dili daha acmaszca balanmt.
Bu durumda nispi rahatlmn tadn ballandra ballandra karmann yakk
almayacan dndm. Bu, bir kolu bal birinin, iki kolunu da kullanamayan bir adamla
yapt boks manda
227
faull yumruk atmas gibi olacakt. Bilinli olarak daha zgr bir yol tutmadm.
Sahip olduum, bulabildiim mahalli boyalarla, fralarla, onun izdii tablonun bir
kopyasn karmaya almadm. Tablosunun karsna (biraz girintili kntl, przl olsa
da) dilimizin aynasn koymaya kalktm. Szck szck uratm; anlaty mot--mot
aktarmaya kalktm.
Tabii bunun da istisnalar var. Arayan bunlardan bir sr bulabilir. Sonu olarak Sakall
stat anlatabildiim anlatmakta, anlatamad konusunda da susmakta zgrd. Banaysa
kimi zaman anlatamayacam da anlatmak dyordu.
Misal olarak Sakall stat'la kimi olaylarn tarihi, saati konusunda anlamazla
dtmz oldu. Ya da kimi zaman bir szck oyununu olduu gibi aktaramadm. (O oyunu
andran bir bakasn ayn satrda ya da ayn paragrafta yapmaya altm ama.) Kimi kk
sapmalar, farkllklar kanlmazd. Ama nasl kk bir kusur gz alc bir yosmann batan
karclm azaltmyor, bilakis artryorsa, nasl mutlak bir kusursuzluk biraz itici oluyor,
karsndaki insann huzurunu karyorsa, bu tr farkllklar da okuduunuz kitabn, orijinal
anlatya daha sadk olmasn salyor.
"Yar yazarlk" iddiasnda olduu gibi "sadakat" konusunda da ly karyor olmakla
sulanabilirim.
Bundan blm sonra, Sakall Ustat'n iki blmn bir araya toplayp bir blm olarak
yazmamn bunu kant olduunu savunanlar kabilir. Sonra bu araya laf sokuturmalarm da
anlatya haksz olarak burnumu sokma abas olarak alglanabilir. Aslnda bunlarn hangi
saysal zorunluluklardan kaynaklandnn uyank okur tarafndan anlalm olduuna
kukum yok, ama ikna olmamaya kararl inatlar iin kafamda hazrladm bir savunma var.
Savunmam u:
Nasl Ustat'n soyda bir dnrn yazd gibi, "Kalbin mantktan daha gl bir z
mant varsa", bir anlatnn da yazarnn
arzularndan daha gl, daha buyurucu z arzulan, tatminini ara- yan gizli ihtiyalar vardr.
Szln karsnda kafam kayarak duraksadm anlarda, stat'm (o ilk akn) kalbini
krmak pahasna, anlatnn (o batan karc yosmann) arzusuna uydum.
Bu afili savunmamdan da tatmin olmayacak olanlar vardr. Ama laf daha
uzatmayacam. nk dmn zm, oyunun sonu artk ok yaklat. Birka blm
sonra okur kitabn son satrlarn okuyup kitab kapayacak.
Ama okur kapan kapadnda, asl o zaman yaamaya balar kitap. Douglas Haig'in bir
arks birinin dudana takl kalmtr. Ssliharf'in bir tirad birinin ruhuna sinmitir. Arthur
Wilburg'la Amaury'nin bir diyalogu birinin aklna kaznmtr. Btn bu hatralar, kitap
kapandktan sonra saklandklar kuytulardan kar, bir fslt olarak ortaya dklr. Artk
yazar da yoktur, yar yazar da. Okur da gitmitir. Ama kitabn satrlar savunmalarn yaparak
f- sldar dururlar sabaha kadar.
Gn aarr, bir baka okur kitab alr, satrlar sayfalara kar...
Baka szm yok sayn okurum.
v-vn
Amaury nsz
Burada, ksa bir icmalin ardndan, adn oka andmz birinin lmnn nasl
ortaya kt anlatlr *
Aloysius Unitt-Ottavio Ottaviani ikilisi sabaha kar Azincourt'a vardlar. Sabah, daha on iki
olmadan (Anton Ssliharf'in kaybolu- uyla ilintili bilgi ynnn arivinin tutulduu) Saint-
Martin Karakolu'ndan yola kmlard. Aloysius, Ford Mustang arabasn bir Fangio, bir
Stirling Moss, bir Jim Clark ya da bir Brabham gibi kullanmt. Ama sanki hain bir cin
yollarna bir dizi tuzak kurmu, olmadk bir sorun, arza, kaza karmasyla kar karya
kalmlard. (Burada doal olarak karmann dzanlam sz konusudur, yoksa dini btn bir
Hindu olsak dahi Aloysius 'la Ottavio'nun yaadklarnda iva'nn ykc gcn ya da kt
bir karmann sonularn aramamz sama olurdu.) Boyuna arabalar bozulmu, Ottavio
yandan suyuna, volanndan pistonlarna btn motoru, kaportasndan
aksna btn arabay milim milim aratrp yoklamasna karn sorunun asl kaynam
bulamamt.
Soma yolun dma km, arampoln dibini boylamlard. anslarna arabada fazla bir
hasar olmamt.
Soma ard ardna, bir hindi (indi bindi yapan bir baba hindi), bir tavuk, ty tral bir
finoya, bunlann ardndan da alt yalannda bir ocua arpmlard. Son kazann olduu
kyn ahalisi ayaa kalkm, canlarm zor kurtarmlard.
Aloysius tozu dumana katarak arabasn atonun giri kapsnda durdurdu. Ottaviani
konutu:
- Uf! Baya rtar yaptk, ama sonunda vardk.
Aloysius atonun manzarasndan holanmamt:
- Rtar diyorsun da, otobs karm olmasak bari! Baksana, hi k yok. Btn ato
karanlk, sanki btn ahali kap gitmi gibi...
Ottaviani patronunu yattrmaya alt:
- Yok canm. Uyumu olmallar, ondan karanlkta.
- Uyumularm! Uyunacak vakit mi imdi? Yola ktmz biliyorlard. Koa koa
kapy aacaklann umuyordum.
Ottaviani soukkanllm koruyordu:
- Kapy bir alalm bakalm.
Bir dizi ngran bal olduu zincirin ucundaki halkaya asld. Kuru bir grlt, bir
yaygara karacaklarn sanyordu, ama ngraklarn ho, przsz, billur gibi bir ngrts
vard. ngraklar bir daha, bir daha ald. Uzun bir zaman kprdamadan durdular. Kap
almyordu.
Aloysius umudunu yitirmi gibiydi:
- Grdn m? Tm lm olmal.
Soma gz ucuyla Ottaviani'yi garip garip szd. Onunla konumuyormu gibi
mrldanarak szn tamamlad:
- Ama hayr, tm lm olamaz. Hi olmazsa bir kii yayor olmal. Hi olmazsa bir kii
krktk sarho, bir yanda szp kalmtr.
Aloysius'un imasm anlamamt Ottaviani:
- Boa konumayalm.
Kilidin yanndan kapya aband, kilit dilinin vidasn zorlad, sonra aksn kullanarak
kapy amay baard. Kap kanad, duvara vurmasna mni olan takoza arparak ardna
kadar aldnda Ottaviani szn tamamlad:
- Girip bir baksak daha iyi olur.
Karanlkta saknarak kapdan girip yrd. dnn koptuunu saklayamayan Aloysius
Unitt birka adm arkasndayd. Anszn bulunduklar hol aydnland. lgn bir k saan gaz
lambasyla Squaw karlarnda duruyordu.
Ottaviani Aloysius'a dnd:
- Grdn m? Bou bouna karamsarla kaplmz.
Squaw skkn bir tavrla konutu:
- Buyrun. Ka saattir yolunuzu gzlyorduk!
Aloysius yantlad:
- Burnundan soluyorsun Squaw. Bir tatszlk m oldu?
- Tatszlk da laf m! Augustus papaz buldu!
- Bunu biliyoruz ya!
- Onunla kalsa iyi; Olga da!
Ottavio Ottaviani irkildi:
- Olga da ha!!
- Olga da, ya! Yalnz Olga m; Yunus da!!
Ottaviani ard:
- Yunus mu? Yunus adnda birinin burada olduunu bilmiyordum.
Aloysius adamn azarlad:
- Biliyor olmalsn, sz konusu olan sazan!
Sazan gibi apal bir hayvana isim taklmasna Ottaviani'nin akl yatmamt.
Homurdand:
- Ha! Tamam, tamam!
Aloysius Squaw'i soru bombardmanna tutmaya balamt:
- Ama, ama, nasl oldu? Kim? Niin? Saat kata? Hangi odada?
Squaw'm ayakta duracak hali kalmamt.
- Biraz sabrl ol. Anlatacam. Ama burada durursak sabah ayaznda hasta olacaz.
Salona gidip bir bardak iki yuvarlayalm, sonra konuuruz.
atonun ii zifiri karanlkt. Squaw aklama yapma ihtiyac duydu:
- Muhakkak ana sigorta atm olmal. Ama ok uramamza karn onaramadk bir trl.
Daha kts burada u gaz lambamdan baka bir ldak, bir lks, bir kandil, bir amdan, bir
mum, bir ra, hibir k kayna yok.
Ottaviani Squaw' yattrd:
- Skma cann Squaw, anlatacaklarm karanlkta da duyarz. Gnn domasna da ok
kalmad hani.
Saa sola arpmamaya alarak Augustus'un sigara salonuna yollandlar. Orada, pis
kokulu gaz lambasnn soluk nda Squaw, iki polisi aydnlatmak iin, Clifford atosu'nda
sabahtan akama kadar yaanm olan o korkun talihsiz olaylar dizisini, btn ayrntlaryla
bir bir anlatt:
Amaury nsz'n, Arthur Wilburg Hicibilain'in yannda kapya dayanmas;
Anton Ssliharf'in kayboluuyla ilintili btn bilginin ortaya konmas:
Anton Ssliharf'in gnl, Augustus'un albm,
Siyaha boyanm bir kartona boya tabakas kaznarak yazlm ak Tanka,
Anton'un Olga'ya yollad alt nl iiri toplayan dosyayla, Augustus'un bu dosya
hakknda kafa bulandrc yorumu;
Augustus'un sabah Yunus'un karnm doyurmaya hazrland srada, "Bir Zahir!"
haykryla canndan olmas; Zahir'in yks:
Adnn Tryphiodorus olduunu aklayan birinin araclyla Haig'in ortaya k,
Othon Lippmann'n tarikat,
Sabah ayini olarak yaplan arnma banyolar,
Zahir'in kayboluu,
Othon Lippmann'm lm,
Haig'in hayattaki ama^,
Bilardo masasnn uhasndaki ak yaz, Douglas Haig'in uzaklara ka, Anton Ssliharf'in
atoya uramas, Haig'in bandaki karg, Mavrokhordatoslann soyaac, Albin'in ak,
Anastasia'nn Olga'y dourduu srada lm, Albin'in Othon tarafndan katli,
Bilardo masasnn uhasndaki ak yaznn kda dklp anlamnn zl,
farkl yorumuyla, Haig'in Urbino'da lm; Olga'mn Anton'a akn anlat;
Haig'in asl babas Tryphiodorus'un z babas olduunu anlayan Anton'un kayboluu;
Karnn doyurmaya gidildii zaman Yunus'un lm olduunun anlalmas;
Sazan pilaki yapma hazrlklar;
Olga'mn, Yunus'un karnm yar, orada korkun Zahir'i buluu, dp akan yar, az
sonra da, "Gllg!" hrltlanyla l.
Squaw szn balad;
- Bu kadar. Arkamzdan kovalayan, yalnz son yirmi drt saat boyunca canmz
koparp alan byk kargn yks bu kadar!
Aloysius Unitt kafasn kad:
- Hmm. Bu yk bundan daha ak, daha sarih anlatlamazd. Ama br dostlarmz,
Arthur Wilburg Hicibilain'i, Amaury nsz' hl grmyorum burada.
- Arthur'un ba ok anyordu. Biraz uzanmaya gitti. Amaury nsz' tam olarak
bilmiyorum. Koruda biraz hava almak iin d- an kacan duyar gibi oldum. Sonra yatp
uyuyacakt sanrm. imdi atoda, bir odada ml ml uyuyorlardr muhakkak.
- Ama kapdaki curcunaya niin kalkp komadlar? Sar olsalar duyacaklan bir patrt
karmtk asimda!
Squaw yantlad:
- Bana sorarsanz blis 'in Tanr katndan kovulduu zaman yapt yaygaradan fazlasn
yapsanz da duyamayacak kadar yorgun, afallam bir durumdaydlar.
Aloysius tatmin olmamt:
- Kim hangi durumda olursa olsun, atoda bulunanlarn tamamnn burada toplanmas
lazm. Buralarda bir tuba, bir trombon, bir bariton saksafon, bir gayda, bir korno, bir zurna ya
da bir tamtam var m?
Squaw yakndaki bir dolaba uzand:
- Bu saydklarn yok ama bir av borusu var.
Dolaptan kard yar pirin, yan tun borazan, ortaadan kalma hakiki bir antika,
yaklak bin yllk bir av borusuydu.
Anlatlanlara baklrsa (ama fazla da kulak asmayn, anlatlanlarn yaktrma olduuna
kukum yok) Byk Clodion'un vasal, Alaric adl, ok kll olduu iin Samson lakapl bir
baron, marapalar dolusu iki itii bir gn, drt bir yana davullu rtkanlar karp, av
borusundan gmbr gmbr bir mi tns karmay baarana, topraklaryla atosunu dl
olarak balayacam duyurmu. (Btn bunlar, tabii ki bir da banda, karanlk bir
ormann ortasnda oluyormu.) Baldr plan biri, ayaktakmndan, zayfa bir kyl
ocuu, dayanamayp ortaya km; yaklap boruyu kavram. Uzun borusuyla yank bir
hava alan Alp Dalan'ndaki bir oban gibi, bir soluk alp var gcn kullanarak av borusuna
frm. Borudan kan przsz mi avaz o kadar tizmi ki Alaric'in kulak zan patlam.
Alaric'i bir vasaldan ok olas bir rakip olarak grd iin, bu durum Clodion'un ok houna
gitmi. Bir saray airinin,
Karnn bozar, yal ana kattn soan, kt karsa,
Ban yakar, yam bana aldn insan, kt karsa!
yolunda saduyulu uyarsna aldrmadan, baldn pla yanna alm. Onu soylular arama
katp, kzyla nikhlam; bir ato, hisar, alt ili ona balam. Nasl Roland arlman'n
sa kolu olmusa, onu daima yam banda tutacan aklam.
Yazk ki Hilarion (buymu borazanc kahramanmzn ad) bir borazan konuturmada
onca usta olmasna karn, okuluk olsun, kl, topuz, kama dv olsun, sava sanatlarnn
ABC'sini dahi bilmiyormu. Bana talih kuunun konmasndan gn sonra yolda pusu
kuran Arap aknclarn saldrsna uram. Bir sapanla saldran bodur ama hzl bir Arabi
haklamak iin palasna sarlm, ama silahn o kadar kt kullanyormu ki, dp
yuvarlandnda palas karnna batm, orackta lm!
Bir onba, paann odasmda grd bir Amati ya da bir Stra- divarus'a nasl bakarsa,
Aloysius Unitt o baklarla av borusunu szd. Sonra oflayp puflayarak borazann toparlak
ucunu azma gtrd. Ama kara kara, mzmz bir vzlt karabildi. Doup byd
Cantal ilinin azyla, hl tm kmr tccar on dokuz Unitt'in yaad Aurillac, Saint
Flour, Puy Mary, Mauriac civarlarnda yaygm olarak kullanlan bir kfr savurdu: "Taa
Catarina'sna kadar soyuna da sopuna da..."
Palavras bol Ottavio Ottaviani patronunun yardmna kotu: Bir zamanlar Niolo'nun
makilik alanlarnda atal boynuzlu snlar, karacalar, da koyunlar, yabandomuzlar,
yabansrlan avlar- larm da ta o zamanlar av borusu almann ustas olmumu... Ottaviani
afili bir tavrla borazan kavrad, bir bando takmnn bandaki mzkacba gibi, borazan
parmaklarnda dndrp durdu. Sonra olduka baarl bir toplan borusu ald. Hzn
alamad, toplan borusunu kurutulmu yaprak hrtlaryla ssl bir potpuri doalamasna
balad. Doalamasn dnp dolap, "Zindandaki Mahpusun Trks" adl ok bildik
arkya balyordu. O sralar ok tutulan bu ark u msralarla bitiyordu:
N'apcaz imdi diyo bana Diyorum ki bi bakalm Bakalm da nmz ta A gzn bakmak
lazm
N'app yapp d avluya Bir sotaya kapak atsak Hazrlandm svmaya mlay azck bozarak
Konu konu hi faydasz zgr diyilim ki hl Ko duvara, a duvar Bir duvar daha
karnda
Darda bi avlu var Avludan sonra drt duvar Duvara arpar dalgalar Dalgalar szm yutar
Artk n'olcaksa olmal Bu sz firar'dip kamak Ona bir yardak lazm Suorta olsun
arkm!
Squaw Ottaviani'yi cokuyla alklad:
- Bravo! Yaa! ok Yaa! Aloysius homurdand:
- Tamam uzatmayalm!
Aloysius, iin iin Ottaviani'yi kskanyor, yaptna burun kvrarak, bir algdan ancak
bir vzlt karmay baaran stnn karsnda, bir astn sz konusu algyla solo yapmasn
utanmazca, hatta ahlkszca bulduunu ortaya koymak istiyordu. Ottaviani itiraza kalkmad
ama tad kamt:
- O.K. patron, O.K. Aloysius yumuad:
- Yapacamz yaptk. Dostlarmz az sonra burada olurlar.
Uzun bir zaman odann kapsna bakp durdular. Soma bodrumda, sanki topran altnda
birinin ar aksak admlarm duydular.
Ikna skna basamaklar trmanan adamn admlar yava yava daha iitilir oldu.
Sonunda yorgun, bitkin, yz gz imi, hoaf km, do- nuklam, ayakta uyuyan
Arthur Wilburg Hicibilain odann kapsnda grnd. Hi hayat dolu bir hali yoktu.
Az dili dolanarak konutu:
- Vay canna! Ottavio! N'aryorsun burda yahu?
Onu Unitt yantlad:
- Hadi ama Arthur, yolda olduumuzu biliyor olmalsn!
Hicibilain azm amadan kafasn svazlad, bir parmayla
burnunu kartrd, sonra gz ucuyla bakt divana doru atld. Yklr gibi uzanr uzanmaz
horul horul uyumaya balad.
Sz Aloysius ald:
- Brakalm ngiliz dostumuz uyusun biraz. Asl sorunumuz Amaury. Korkun bir
varsaymla allak bullak olmanz arzulamam ama btn ipular onun sabaha kmad
dorultusunda!
Squaw bir lk att:
- Amaury ld m? Ama niin?
Aloysius azarlarcasna yantlad:
- Niinmi! Niin niin? Niin bir niin olsun?
Niin bir lm daima bir niin sorusuyla karlamak zorunda olalm? ld, bu kadar!
Ad artk hibir Kim Kimdir kitabnda bulunmayacak!
- Ama hi kukun yok gibi davranyorsun. Nasl oluyor da bu kadar kati konuuyorsun?
Aloysius Unitt anlatmaya balad:
- Ta vakti zamannda anlamtm onun lmnn ok uzak olmadn...
Yolda, Noyon'a vardmzda ayaklarmz tutulmutu. Yukardan bana bir ihbar ya da bir
istihbarat ulatrlaca ihtimalini dnp kasabann karakoluna uradm. Yanlmamm.
Bir polis bana postadan kan bir pusula uzatt. Kd ap okudum:
F 60 N/Kaybolu
241
PARS. ALTI MAYIS. SAAT ON K SIFIR . YVON NSZ'N PA- ROS'TA
LD HBARINI ALDIK. STOP. AYRINTILI BLGY ARRAS'TA BULACAKSIN.
STOP.
Hzla Arras'a ulamaya altm, ama yolda o kadar fazla talihsiz olayla karlatm ki,
kasabaya vardmda saat yarma yaklamt. Dosdoru karakola kotum. Ama karakolda
ibanda, hmhmlna bakmadan lafazanlk yapan, boboaz, sar, budala bir polis
bozuntusundan bakas yoktu. Karmda zrvalamaya balad. Abidik gubidik konumas
srasnda anladk ki, paym, komisyonunu, bahiini almadan hi yardmc olmayacak.
Yakasna sarlp grtlam sktk tabii, ama Yvon'un lmn duyuran raporu bulana kadar
kim bilir ka saat boyunca ftk olduk. Sonunda zar zor kilidini krdmz bir dolapta dosyay
bulduk.
Dosyada rlanda bandral bir katamaranla Harwich Liman'n- dan yola kan Yvon
nsz'n Anadolu kylarnda mavi yolculuk yaptktan soma, Naksos'a urayp, oradan
Paros'a gittii, orada kalmay kararlatrd, gn boyu adada dolap akamlar yatnda
yatt yazlyd. Aa yukar bir hafta oluyor, bir akam, kalafatlarla tayfalarn krktk
sarho olmaya gittii, Horoz lakapl sahibinin, boaz paralayan bir zkkm rak; sas, bulank
bir svy tarn likr, kokumu bir turu suyunu arap olarak satt, aalk bir bara girmi
Yvon.
Bara girdii anda bir yabanc yanna yaklam. Adam iddial bir tavla partisi iin Yvon'u
katamarann ortaya koymaya arm.
Yvon kar kmam:
- Olur. Ama tavla oynamam.
Yabanc srtm:
- Hangi oyunu oynayalm o zaman?
Yvon saymaya balam: Kz tavlas, mahpus, domino, aznif, yirmibir, piti, pastra, kl,
yaz tura, ak oyunu, frdnd, barbut. Sonunda zarla zanzi oynamakta karar klmlar.
Balamak iin zar atmlar, Yvon'un atmasna karlk alt atan yabanc kazanm.
Yabanc suratm buruturmu:
242
F16ARKA/Kaybolu
- Canm sa olsun, buyrun balayn.
Yvon arm:
- Balayaym m? atmtm. Sizinki altyd!
- Doru ama bizim buralarda bir sz vardr: Oyuna balamak iin atamazsn alt, alt
atarsan brakrsn zar!
Yvon kibarca, ama kararl bir tavrla kar koymu:
- Pardon ama oyuna balama hakk sizin. Anlaamyorsak oyunu burada brakalm.
Yabanc glm:
- Balayalm bakalm. Ama soma piman olma.
Uzanm, zarlara dokunmu, avcuna alm, okkalam, sallam, tutmu, savurup atm.
Adamn zar tuttuu apak ortadaym: lk atnda alty yakalam.
Bir kfr savurmu Yvon. Bir yandan da, o bir yapyorsa iki katn yaparak, uyank
olduunu sanan bu saftiriin cakasn bozacam dnyormu. Zarlar toplam, alm,
bakm, tasa koymu, bir sratm, sallam, kartrm durmu, bir daha sallam, tas
kapatm, kaldrm: O da alty yakalam!
Ayn anda barmlar:
-Pata!
Yan masalarda oturanlar kalkp yanlarna yaklam. Yabanc dudaklarn arptarak bir
slk alm:
- Fiyyyt! Pata kaldk. Nasl oynuyoruz? Sayl m? Atan kazanyor mu? Batana kadar m?
Raconlu mu? Vidolu mu?
Yvon souk bir tavrla yantlam:
- Atan kazanyor.
Barda sanki insann iliini donduran, kt, sinsi, dmanca bir hava varm.
Barda bulunanlarn hibiri konumuyor, kprdamyor, ikisini imiyormu. Ar usa
duyulacak bir lm suskuluu btn bar kaplamm.
Btn baklar Yvon'a dorultulmumu. Yvon muazzam bir soukkanllkla piposunu
yakm, bardandaki tarn likrn kafasna dikmi. Yabancya dnm:
- Sra sizin.
Yabanc bir soluk alm. Zar tasm alkalam, kapatm, am bir alt atm. Srtarak
Yvon'a bakm:
- Sizin sranz imdi.
Yvon istifini hi bozmadan, slk alarak zarm atm. Ama bal varm, o da bir alt
atm. Tslayarak konumu:
- Baa ba kaldk, oyun bitti.
Yabanc horozlanm:
- Baa ba kaldk, oyun bitmimi! Bu saylmaz, hadi, bir daha oynuyoruz!
Yvon kafa tutmu:
- Yr git bamdan, oyun bitti diyorum!
Ama o anda gz kararan yabanc Yvon'un yakasna yapm, sustalsn kard gibi
iman tahtasna saplayp kabzasna kadar sokmu. karp, bir daha, bir daha saplam. Naar
kalan Amaury'nin olu orackta canndan olmu!
Yvon'un yks Squaw' mahzunlatrmt:
- Vah, vah! Gitti aslan gibi ocuk diyorsun yani!
Aloysius yantlad:
- Yvon mu aslan gibi ocuk? akal gibi daha doru bir tabir olurdu!
Squaw uzatmad:
- yi, tamam. Tamam da, olu kaybolduysa Amaury nsz'n pattadak lm art m?
Alakay anlayamadm.
- Zamanla anlayacaksn. Buradaki balant ok mhim. Ama bu can alc konuda tam
anlamyla bilgisiz saylmasak da bilgimiz imdilik biraz mulak. Bunu brakalm da zavall
Amaury'yi aramaya koyulalm.
Ml ml uyuyan Arthur Wilburg Hicibilain'i orada brakp atoyu aramaya baladlar.
Ama Amaury'nin lsn ya da dirisini hibir yatakta, divanda, koltukta bulamadlar. Ona
ayrlan odadaki cibinlikli koca yatak hi bozulmam grnyordu. atoyu kuatan duvar da
am olamazd.
Buna karlk Squaw, atoya ular ulamaz Amaury'nin rahat rahat uyumas iin uygun
bulunan odaya bitiik ykln kapsnn i tarafna parlak bir yapkan bantla tutturulmu
kaymak gibi ak bir karton buldu. Kartona, ou Paris-Jour, Daily Mirror, Historia, Radar gibi
kuruluk basm organlarndan yrtlp alnd aikr olan, otuza yakn kiinin fotoraf
yaptrlmt.
Ykln kapsndan dar frlad gibi, bir gardrobu kartran Aloysius'u armak
iin avaz kt kadar bard:
- abuk, Aloysius, buraya bak! urada bulduum otuza yakn fotorafta bir ipucu
olduundan kukum yok!
Av kokusu alan Aloysius Unitt, Squaw'in yanna gitti. Ykln kapsndaki kartonu
uzun uzun szd:
- yi ama Squaw, bu kartonun Amaury'nin olduu konusunda da hi kukun yok gibi.
Niin?
- Bu ana kadar burada yoktu da ondan. ok ok drt gn oluyor, Olga'mn Azincourt'a
ard iki adama oda hazrlamak iin bu ykl atm, alt araf, yastk, bir yorgan,
bir sr havlu kardm. ki gzm kr olsun ki, karton, fotoraf falan yoktu o zaman kapda.
Aloysius bir daha kartona bakarak mrldand:
- Buradaki simalarn ounu az ok biliyorum, ama aralarnda hi tanmadm ona yakn
kii var, ki bunlardan biri hakknda daha fazla bilgi sahibi olsak iyi olurdu.
Gzn alamadan bakt surata parman uzatt. Sz konusu adam, biraz akn hatlar
olan, kvrck, kumral, sk salar tiftik tiftik kabarm, favorisi sakal olmasna karn byksz
biriydi. Dudanda ak bir izik, bir bak yaras izi vard. k m k ngiliz pamuklusundan
kopal, dk omuzlu, sincabi hrkasnn altna, Oxford tarz yakasz bir mintan giymiti.
Bu ona biraz folklorik bir hava kazandrmt. Bir Roman, bir igan, bir taral, bir Kalmuk
kyls sanlabilirdi, ama (gnn modasna uygun olarak) China- town'da ya da Big Sur'da
bir barda, gitar, bano ya da balalayka alan bir hipi olduu sansna kaplmak da mmknd.
Aloysius Unitt yaknlarda sa solu kartran Ottaviani'yi ard. Biraz dangl dungul
ama drst bir polis olan Ottaviani, ka
rakolda, arkadalar arasnda bir grd kiinin suratm asla unut- mamasyla nlyd.
Aloysius parmam fotorafa uzatarak sordu:
- Ottaviani, bu kll tipi hi grm mydn?
- Hi sanmyorum. Zati bu da asgari yirmi yllk bir fotoraf.
Aloysius Ottaviani'yi onaylad:
- Haklsn. Burada sonu sfra sfr. Acaba Arthur Wilburg Hicibilain uyanm m, bir
bakalm.
Bir parmak atp kartona bantlanm fotoraf skp ald, arkasnda Ottaviani, Squaw'm
ard sra yryp, Arthur Wilburg Hici- bilain'in inatla uykusunu srdrd odann kapsna
gitti. Ayaklarnn ucuna basarak odaya girip fsldad:
- t, t! Hl k uykusuna yatm bir tarlasan, bir kunduz gibi uyuyor. Brakalm
uyusun. Biz bir scak ikolata iip, sandvi, sucuk falan, biraz abur cubur attralm. Zorlu
pis bir ii yoluna sokmak iin daha bir hayli urap yorulacaz.
Squaw scak ikolatay hazrlad. ikolatay iip kahvalt yaptlar. Ottaviani ya, bal
srd amalar tikindi. Aloysius da tr tr bir simidi blp fincanna banarak silip
sprd.
Yava yava sabah oluyordu. afan aarmasyla salona hznl, solgun bir k doldu.
Odada ar bir sigara kokusu vard.
Ottaviani dayanamad:
- Hay Allah, burada boulup kalacaz yahu!
Squaw gidip cam ardna kadar at:
- Bir para sabah havas alalm.
ivi gibi, ama canlandrc sabah ayaz odada bulunanlar irkiltti. Arthur Wilburg
Hicibilain, uzand divanda bir silkindi, soma srayp ayaa kalkt. Yz gz imi,
salar karmakark, st ba bumburuuk, surat darmadankt:
- Nasl? Sabah m oldu?
Bir fincan scak ikolata koydular, ama o alt gibi, sabah ilk i ykanmak istiyordu.
Banyonun kapsna kadar yanndan ayrlmadlar. Az soma az kulaklarnda banyodan
kt. Bir du alm, tl bir pantolon, po
lo yaka bir bluz giymi, spor grnmn tamamlayan puanl bir fular takmt.
Aloysius Unitt, ciddi bir tavrla, laf dolandrmadan orackta konuya girdi:
- Amaury nsz' grdn m? Arthur Wilburg Hicibilain yantlad:
- Amaury nsz adl biri artk yok!
Burada, atadan kalma bir rfn zorlamas sonucu, hlyalar olan bir ocuun, sanat ruhunu
ortaya koyan bir yaratclkla alt
kiiyi ldr anlatlr *
- Amaury nsz adl biri artk yok! Bodrumda, mazot tanknda, bir kula mazotun altnda
yatyor. Aloysius'un az ak kalmt:
- Onu grdn yani?
- Sigorta atm, klar snmt, yoksa grrdm. Ama tankn cidarlarnda yanklanan
lklarn, ardndan da sonu olan cumbur- lopu duydum!
-Nasl oldu? Saat kat? Ya da daha mhimi, onu kim itti? Yoksa bu iin sorumluluu
sana m ait?
Arthur Wilburg Hicibilain strabn bastrmakta zorlanyordu:
- cabnda gzm krpmadan itip atardm aa onu! Ama hayr, bana saldrmaya
kalktnda, sanrm ayan burktu, st ak
tank kuatan alak korkulua takld, saa sola salland, toparlaya- mad, tankn karanlk
azndan aa dt. Sanki tankta doast bir mknats var gibiydi!
- Niin sana saldrmaya kalkmt?
Arthur Wilburg Hicibilain yutkundu, ama azndan baka bir sz kmad. Suratm ast.
Aloysius Unitt, Sakall'nn fotorafm karp Hicibilain'in suratna doru uzatt. rktc
bir tavrla konutu:
- Niini bu anlalan! Onu ldrtan bu fotoraft! Bu fotoraf karsna koydun.
Grd anda zvanadan kt. Yalan m?
Arthur Wilburg Hicibilain fsldayarak konumaya balad:
- Hayr, fotoraf bir rastlantyla dolabmda buldu. Karanlkta darda dolam, soma
zorlukla d kapy bulmutu. Yatamda uyuyordum. Squaw da uyuyordu. Ortalk
kapkaranlkt. Amaury bir divana uzand. Ba aryordu. Bir an dalm olmal, ama az sonra
boulacak gibi oldu, srayarak uyand. Niin bilmiyordu, ama bir panik duygusuna
kaplmt. Can yanyordu. Birinin canna kymaya kalktm, arabna baldran kattklarm
sand. Odamda canm kurtaracak bir ila bulunduunu hatrlad. San solunu yoklayarak
zorlukla yukar kt. Kaplar kartrp, odama bitiik sandk odasna girdi. Biraz baknp
ortal kartrd uada fotoraf buldu. O anda strabm unutup, gk grltsn andran
bir haykrla odama dald. Ar uykumdan uyandmda baucumda kkryor- du:
- Sakall'mn fotoraf!
Soma apansz, abuk sabuk konuarak, homurdanarak odamdan kt. Salona indi. Biraz
sonra koarak dnp, bir daha kapma dayand. Yirmi dokuz paraya, yirmi dokuz kutucua
blnm bir karton tutuyordu. Bo olan biri dnda kutucuklara fotoraflar yaptrlmt.
- Bir zamanlar kartonumda hibir noksanlk yoktu. u bo ku- tucukta da Sakall'mn
fotoraf vard. Yaklak otuz yl oluyor, bir nisan akam onu aldlar. Bu kadar daltabanca
bir hrszla zlp kzdm ama ok da anlamlandramadm. Ama gn sonra byk olum
Gayb Oxford'da ld!
250
>RHAN KEMAL ALK KTPHANES
Duyulur duyulmaz bir hkrk szn bld.
Araya girdim:
- Hayr Amaury, dolabmda bulduun fotoraf bana ait. nan bana.
Amaury ard:
- Nasl yani? Hafzamn bir oyunuyla bu adam bir bakasyla m kartrdm?
- Aslnda kartrdn da saylmaz. Fotorafndaki sakallyla, fo- torafmdaki sakall ayn
adam.
- Ayrca bir fotoraf da burda myd yani?
- Tabii.
- Ama niin?
- Bu drt oluyor, sana hayat izgimizin birliini sylyorum. Ayn aacn dallaryz.
Yazgmz, brak birbirini andrmay, tpatp ayn!
Amaury atld:
- Hayr, o imalarn hi unutmadm. Son olaylara ya da mazimi karartan karmaaya dair
bildiimizi karlatrarak bilgimi artrmak iin ba baa oturup konumay ok arzuladm.
Ama tartmalar o kadar uzad ki bir trl frsat bulamadm. imdi uyku vakti ama biraz
zamansz da olsa, bu frsat karmayalm.
Onu onayladm:
- Tamam, konualm, ama burada olmaz. Gz gz grmyor. Dahas buz gibi souk
buras. Augustus'un sigara salonunda, bizi canlandracak bir iki alp konualm.
Amaury'nin buna bir itiraz yoktu:
- All right. Sigara salonuna in. Az soma orada olurum.
Soma, fotorafl kartonunu sk sk tutarak, hzl admlarla odadan kt.
Sigara salonuna gittim. Uzun bir zaman, koyduum bir bardak votkay yudumlayarak
orada aa oldum.
Anszn bodrumdaki acayip bir patrtyla irkildim. Hl zifiri karanlk olduu iin saa
sola arparak, bir solukta aa kotum. Bir iki ufak syrk pahasna bodruma ulatmda,
yanan kazandaki
kvlcmlarn lo nda Amaury'yi grdm. Yalmz kalnlna bakldnda dahi ok mhim
olduu anlalan bir kitab mazota bulayp yakm, iini bitirmiti.
Kukuya kaplp, bardm ona:
- Hangi kitap o? Niin yakyorsun?
Bana aklama yapmaya yanamad. Kzgn bir suratla, kararp aklaan, kl savrulan
kitaba bakyordu. Soma gz ucuyla bana bakarak yan duvara dayal bir banka doru yrd:
- Otur da konualm dostum.
ardm:
- Burada m? Hani sigara salonunda buluacaktk?
natyd:
- Hayr. imdi, burada konualm.
- Ama niin?
- Buras daha aydnlk. Daha scak. Daha...
Szn tamamlamam umar gibi duraksayp yzm szd. Israrc oldum:
- Daha nasl? Bir sorun mu var?
- Yok. Yok ama oturup konualm, yoksa...
- Yoksa? Daha ak konusana!
- Yoksa asla oturup konuma frsat bulamayacaz.
Kafam karmt. nad karsnda afallamtm ama ona uydum. Banka bir gz attm,
oturup bir puro yakp ifaatma baladm:
- Bir gn sana hayatmn romann anlatacam aklamtm. imdi anlatacam. Daha
szn banda bu romann ayn zamanda sana da ait olduunu anlayacaksn. kimizin banda
da aym karg var. Kt talih ikimizin bahtn ayn hamurdan youruyor. nk soyumuz bir,
kanmz bir. nk babamla baban aym adamd.
Amaury boulacak gibi oldu:
- Nasl olur! Babamz bir diyorsun!
- Babamz bir, strabmz bir, Azrailimiz bir diyorum!
- Ama, ama nasl anladn bunu? Bana asla tlatlmayan bu bilgiyi sana kim aklad?
- Ah! Yirmi yl, tam yirmi yl boyunca, mulak bir hissiyatla, hakknda bir kiinin dahi
konumaya yanamad, aslnda bir kiinin dahi bilgi sahibi olmad bir karartnn bamda
dolatna dair bir kukuyla abaladm durdum. Bilgimi artrarak bu hissiyatmn arkasndaki
hakikati bulmak iin tam yirmi yl boyunca varsaymlarda bulundum, bulgularm
snflandrdm, bir sr tahmin yaptm, lp bitim, hayal gcm altrdm, hakikatin
ifasma mni olan byk unutuu, rktc tabuyu amaya uratm.
Yirmi yl boyunca bin bir trl insanla iliki kurdum; bana malumat tamas iin bir sr
muhbirin karnn doyurdum; soyaac- ma ilikin ariv kaytlarna ulamak iin dnyann drt
yanndaki kitaplk alanlarna bavurdum; yok amiriydi, yok mdryd, yok muaviniydi,
yok avukatyd, yok ktibiydi, yok mbairiydi, yok odacsyd, yok kapcsyd, minik bir
bilgi krnts iin ykl bir miktar para koparmadan i yapmayan ahlkszlar gruhuyla di-
ditim. Sonra, topladm duyulmadk, uyumsuz, anormal, anlam- landnlamaz saysz
malumatn oluturduu muazzam bilgi ynn tarayp ayklamaya koyuldum. Aylar boyu
kafa patlatarak, bir olgudan bir bakasna atlayp srayarak hi bulunamaz gibi duran, onca
olguyu anlaml bir btn yapacak kilit tan kavramaya altm.
Sonunda baardm. Buldum, bildim, anladm. Karmaay zdm. Mazimi aydnlatan
btncl bir bilginin sahibi oldum!
It is a story told by an idiot, full of sound and fury, signifying nothing.
Uzun, kark, kimi zaman ii bo, can skc, kimi zaman olaanst, harika bir yk bu.
Canmz almak iin ardmz brakmayan ntikam Yasas'mn yks. Bu ntikam Yasas'm
bir adam yirmi yl boyunca satr satr yazd. Bir an iin dahi durmad. Bir an iin dahi
yumuamad. nsaf szcn kitabndan silmiti. Balama szcn duymaya dahi
dayanamyordu. Yalnz bir amac
vard: ini dolduran kini, kan aktarak boaltmak; intikam hrsn can alarak doyurmak.
Oullarmzn bir bir katli iin, parayla bir dizi korkun katil tuttu!
Altst olmu Amaury konuamyordu:
-O! O!
- Doru, o! Tanmadn, ama fotorafn daima yannda tadn adam! O sakall,
favorili, tiftik tiftik kumral sal garip adam! O! Baban! Babam!
Sonsuz bir strapla ii yanan Amaury ulur gibi haykrd:
- Babam! Btn bildiim yalan dolanm, anlalan! Kr cahil- miim! Ama, ama niin bu
kadar kt bir babamz var bizim?
- Sakin ol Amaury. Soukkanllm koru. Toparlan biraz. Btn bildiimi anlatacam
imdi:
Baban ya da babam (adn bilmiyoruz, daha dorusu adm azmza alamyoruz)
Ankara'da domu.
Atalarmz ilin kalburst kodamanlar arasnda saylrm. Sahip olduklar muazzam mal
mlk asndan Kral Midas'la karla- trlrlarm. Ama bu mal varlnn miras yoluyla
kuaktan kuaa aktarlmas daima bin bir sorun yaratrm. nk mutlaka mirasta hak
iddiasnda bulunan, dokuzar onar ocuklu, otuza yakn kii olurmu. Hakl olarak, onca irata,
haslata karn anaparann, pay- lala paylala azalp yok olmasndan korkulurmu.
Byk oulun mmkn olduu kadar kollanp kayrlmas soyumuzun rfym. Kk
ocuklara yalnzca sofra artklar, krntlar kalrm. Btn mal varl, iltimasl byk oula,
Kk Aa'ya sunulurmu: Saray, konaklar, tarlalar, ormanlar, banknotlar, bonolar, altnlar,
prlantalar, taklar onun olurmu. Bakalarnn almaktan analar alar, onun parman
oynatmasna imkn tann- mazm.
Bunca ayrmc bir yaklamn nasl sonu douraca kolayca anlalabilir. Ana babalar
yalnzca Kk Aa'ya dkn olur, baka ocuklar itilip kaklr, horlanrm. Ayrmclk,
kukusuz soyumuzun sahip olduu gcn (artmas, azalmamas iin, israftan ol
duu gibi, uzak miraslara datlmasndan da kanlmas art olan bir mal varlna
dayanan gcn) payidar kalmasn salama ihtiyacna baklarak hakl grlm olmal. Lakin
rfmzn bu ayrmcl, bir Sint ut sunt aut non sint dsturuna dayandrmad; sululuk
duygusu yaratan bir nyargyla, saf, ar, iyi, ak olarak tanmladklarna sunduu imknlar,
haklan, stn izdii bakalarna tanmayan, kiiyi konumuna bakarak snflandran bir rfi
hukuka dayandrd kansndaym.
Mamafih, daha da kts, atalanmzn bu rfi hukuk yasasna fazla bir itiraz
bulunmuyormu. Bir kii kp da Summum Jus, summa Injuria sloganm kullanarak kar
koymam. Bama talih kuu konan da konmayan da, mirasm btnlnn korunmasn
normal, hatta doal bir durum olarak gryor, bir kiinin kan iin ounluun hayal
knklma yol aan, apak bir hakszln, bir suiistimalin sz konusu oluunu
umursamyormu.
Talih kuunun nasipsiz birinin bana konmas iin yalnz bir yol varm: Kk Aa'nn
lp, bir somaki oulun nn amas.
Dolaysyla, Kk Aa'nn lm iin Tanrya yalvarp yaka- ran parasz amcalar, a
amca oullarnn yam sra z abisinin yok olmas iin sabah akam duaya oturanlar olurmu
daima. Allahn yardmyla dualan kabul olurmu ara sra: Bir tifs salgm ya da bir kupalaz
tahtn aday Kk Aa'y ortadan kaldmrm. Tabii bunun bir faydas olmazm. Sorunun
kaynandaki kar atmas, kapsad alan bir kii azalsa da varlm srdrrm.
Zamanla daha rizikolu, ama daha az bunaltc bir statko ihtiyac aka ortaya km.
Bir zamanlar atalarmzn armasnda bulunan, "Birimiz tmmz, tmmz birimiz iin"
tabiri unutulmu; "O da bana, bu da bana, tm bana, yalnz bana" kural sanlandan daha az
kan aktlmasna yol am, ama yazk ki yalnz bir yl srm; sonunda Homo homini Lupus
aamasna ulalm. Hakl olarak btn Ankara'y hayran brakan parlak bir zihnin rn bir
olaylar dizisi bu son aamann girizgh olmu:
Atalarmzdan, daha on dokuz yana basmam bir ocuk, Kk Aa olmay kafasna
koymu. Baka bir yol bulunmad iin
alt abisini ortadan kaldrmay kararlatrm. lp biip tartarak, ii yava yava
olgunlatrarak, itinayla tasarlad planlar ustaca uygulayarak, sonsuz bir hayal gc rn
olmann dnda hibir ortak yam olmayan alt suikast ard ardna yaparak, bu amacna
ulam.
lk olarak, akaln biri olmasna karn, bakalarna kyasla daha ok ya da daha az kin
duymad, buna karlk dangalan biri oluu bakmndan kolay lokma olacam umduu,
boy fukaras, bastbacak Sas Nicias'a saldrm.
Bir gn bir kulp uydurup, bastbacam konana damlam. Ona Buda'dan ilham alm bir
Japon stadn okuluk sanatna dair kitabm sunmu. Bu harika armaan karsnda aran
ama ok honut kalan Sas Nicias kitabn kartrd srada, ta gibi salam, i gibi sivri bir
buz kracam kalasna saplam. Kuyruksokumunu krarak sar sinir an paralayan bu
lmcl yara Sas Nicias'n sonu olmu. Bir an iin katlp kaldktan sonra Sas Nicias
tutarakl bir topa gibi dnp kvranmaya balam. Salk ocana kaldrlmasna karn, bir
hafta boyunca kvrla kvrla dnp durmu. sfahan'a, Konya'ya zg sanlmas Ankarallar
kzdran, dini bir cokuyla dnp durarak yaplan ayini andran bu lm dans o kadar ilgi
toplam ki, sirki, tiyatrosu bulunmayan Ankara'da, ahali salk ocann avlusuna p,
izdiham yaratm. Sas Nicias bir haftalk bu lm dansnn ardndan lm.
kinci kurban a Optat'n katli, ilki kadar tuhaf olmu. a Optat, biraz silik, biraz
soluk, kiiliksiz biriymi. Kiilii kadar sal da zayfm a Optat'n; daima ya
nabzndan, ya nasrndan, ya basurundan szlanr dururmu. Hi itah da yokmu. Yalnz
inanlmaz bir iiciymi. Akamdan sabaha marapalarca ikiyi yuvarlamad gn olmazm.
Rosprik Maximin (buymu sanat ruhlu caninin ad) a Optat'n Mons'ta iip
olaanst bulduu boma rakdan Hainaut'ya bir f smarladn duyunca parayla tuttuu
birini postac klnda a Optat'a yollam. aydr gz yollarda kalan a Optat,
siparii sanarak adamn tad fy kapp alm. Bir solukta yar
sn itii boma rakya baylm, dibini bulana kadar oturduu masann bandan kalkmam.
Ancak, "alkol ocanz sndrr" slogan bir daha dorulanm. Fda, st rakyla kapl
durumda yanmayan, ancak havayla kontak annda parlayarak yangn karan, Rosprik
Maximin'in koyduu bir aygt bulunuyormu. Alkol havuzuna daldrlm bir fitil
kvamndaki a Optat, bir anda fdan srayan kvlcmlarla ra gibi tutumu. Buram
buram kuzu kavurma kokulan saarak yanmaya balam.
O srada oraya damlayan Rosprik Maximin, maa gibi kulland bir ift ubukla, canl
bir ra gibi yalm yalm yanan a Op- tat' kuyunun yanna kadar tam. Son bir abayla
abisini kuyuya postalayarak iini bitirmi. Bu yapt halk sal asndan ok da hayrl
olmu: Bir ay olmadan, kuyudan kan ifal sudan bir kova doldurmak iin kuyunun bama
koanlar uzun kuyruklar oluturmaya balam. Kuyunun suyu, harika bir ishal durdurucu
olmann yam sra, akbasmasn, arpac, katarakt, kupalazm, kabakula, ahrazl, safra
tam, sakran, uyuzu, saray, uuu, dil yarasn da saaltyormu.
nc olarak srada Tatl Parfait varm. Tatl Parfait'nin hak- lanmas zor olacak
gibiymi. nk Tatl Parfait, Trk gibi gl, zbandut gibi iri, Calut gibi zorlu, kaba,
cazgr, kt, namussuz, sinsi biri olmann yan sra, dv sanatlarnda da ustaym. Ona
bir saldran bin piman olurmu.
Tatl Parfait'nin arda bir tatlc dkkn varm. Burada baklavalar, kadayflar,
bazlamalar, ikolatalar, bonbonlar, lokumlar, gllalar, stlalar, dondurmalar yapar satarm.
Bir zamanlar yumurtal, arapl harcm bizzat hazrlayp yapt tatl btn Ankara'da n
kazanm. Bu ho tatlya onun adn takmlar.
arda Tatl Parfait'nin tatlcsna, bir paann, bir nazrn, bir aann, saraydan yollanan
bir iolann urayp o akam yaplan bir dn, bir cmb, bir parti ya da bir gala iin, o
azlara layk ahududulu ya da limonlu parfait tatlsndan smarlamad gn hi olmazm.
F17N/Kaybolu
257
Rosprik Maximin Tatl Parfait'nin dkknna gitmi. Yirmi kuru uzatp kocaman bir
portakall parfait tatls smarlam.
Tatl Parfait alldk yantyla mutfaa yollanm:
- Tatlc Tatl Parfait'nin parfait tatls, tamamdr!
Tatl Parfait tatlsn sununca, Rosprik Maximin azna bir kak gtrp tadna bakm;
bakar bakmaz da rr gibi yapp barm:
- Hi tad tuzu yok bu tatlnn!
Tatl Parfait'nin tad kam, barp armaya balam:
- Nasl olur! Tatlc Tatl Parfait'nin parfait tatlsn tatsz buluyorsun ha! Parfait tatlmda
kusur bulann alnn karlarm!
Bardka kzgnl artan Tatl Parfait, Rosprik Maximin'in suratma tokat atm.
Soma noktay koymu:
- Bu kara alma ancak kanla aklanr. Birimiz fazlayz artk bu dnyada!
Rosprik Maximin yantlam:
- Kabul. Ama o zaman, hangi silahla kapacamz kararlatrma hakk bana ait!
Limonatayla vuruacaz!
Bu samalk karsnda arp afallayan Tatl Parfait'nin bir an duraksayp bo
bulunmasndan faydalanan Rosprik Maximin, arkasna saklad odunu hasmmn kafasna
indirmi. Tatl Parfait homurdanarak sallanm, soma yzst kapaklanm.
Rosprik Maximin, adamn btn vcudunu portakall Parfait tatlsyla kaplam, urubunu
dkm, bacak arasm, koltukaltlar- n, san solunu kaymakl lokumlarla doldurmu.
Soma dkknn kapsna kp, karanlk bir bodrumda alt yldr abisinin parfait tatlsyla
karnn doyurup bytt, at boyutlarnda kangalm arm. Sonras malum, hayvan
dkkna dalm, iki koklam, bir yalam, ardndan akam nn hapr hupur yutmu.
Rosprik Maximin dkkndan srtarak km. Bir yandan da mrldamyormu:
- Vallahi tatl adamd zavall! Tadna doyum olmazd!
Yapt szck oyununa hayran kalan Rosprik Maximin srada-
258
F17ARKA/Kaybolu
ki kurban Uslu Quasimodo'nun katlini planlamaya koyulmu. Uslu Quasimodo ksa boylu,
ktan bacakl, salan biriymi. Otuz yanda olmasma karn akl ya altnn altndaym.
Btn gn yapt, yaknlardaki gln kysndaki parkta dolanmak, sahil boyunda
hoplayp zplayan yamurkularna, turnalara, ulluklara Aziz Franois gibi nutuklar
atmakm. Ara sra bonkr bir piknikinin att bir florin ya da bir duka altnyla dnyaln
dorultulmu.
Uslu Quasimodo'nun katli, Rosprik Maximin iin ocuk oyun- caym.
Gl kysnda suyun altna daldrd sac parasn kablolarla ok gl bir aknn
kutuplarna balam. Sonra kalp bir altm liray, Uslu Quasimodo kularla laflad srada
suya atmas iin kurua adamn birini tutmu. Adam ortasna olaanst gl bir mknats
sakl kalp liray tam Uslu Quasimodo'nun yannda suya atm.
Uslu Quasimodo annda nutkunu yarda brakp, lirann ardndan cumburlop suya atlam.
Boulmaya frsat bulamadan, arplarak lm.
rkrk Romuald, Uslu Quasimodo'dan sonraki kurbanm. Ama Uslu Quasimodo nasl
kolay bir av olduysa, rkrk Romuald bir o kadar zor lokma olacak gibiymi. nk sinsi,
kskan, ikilli biri olan rkrk Romuald, drt yannn kumpaslarla, tuzaklarla kuatlm
olduunu dnr, kim olursa olsun yanna yaklaandan kukulanrm.
lmcl bir saldrdan korktuu iin konana kapanm. Kapm bir Allahn kuluna
amaz olmu. Filintasn asla yanndan ayrmaz, ufukta grd yabanclar korku dolu
baklaryla szp durur, komusu sokaa ktnda irkilip psarm.
Zamanla konana kapanmay da kfi bulmaz olmu, kapsnn yanndaki bir aaca kaln
bir halatla balad bir balonda kalmay kararlatrm. Hi olmazsa rahat rahat uyumay
umuyormu.
Rosprik Maximin hayal gcn konuturup bir dizi zm aram (balonu aaca balayan
ana halat koparmay; balans volanna
ya da jiroskop milinin yatana omak sokmay; balonu dolduran argon gazn boaltp, ar
bir gaz [misal olarak grizu] basmay, sonu olarak balonun patlamasna, takla atmasna ya da
paldr kldr alaa olmasna yol amay dnm) ama btn abas boa km.
Soma bir gn kafasnda bir ampul yanm: Bir uak kiralayp havalanm, dosdoru
kstah balona doru gitmi. Balonun bir kol boyu yaknndan son srat umu. Uan
yaratt hava akmyla balon taklalar atarak aklm, rkrk Romuald da balonun altnda
kalarak boulmu.
Rosprik Maximin'in son kurban Vck Sabin'mi. Ama Vck Sabin'in yanma
yaklamann imkn yokmu. Kk Aalyla hakiki aalnn arasnda yalnzca gn
sayl bir amcas bulunduu iin, az ya da ok bir zaman soma btn malm mlkn sahibi
olacandan kukusu kalmayan Vck Sabin o kadar hrslanm ki, kskan bir akrabann ona
bir oyun oynama frsatm asla yakalayamayaca kadar salamc, ihtiyatl, garantici biri
olmu.
Bakkaln ra ya da kmrcnn arabacs, kim olursa olsun, d kapdan i avluya
kadar kontrol noktasnda donuna kadar aranyormu.
Vck Sabin hakknda bir sr ho yk anlatlyormu. Hi yanndan ayrmad, tm
aym ustalkta kl, kasatura, tabanca kullanan, arlklannca altn pahasna tuttuu yirmi bir
sipahisi varm da, bir arndan daha yaknna yanaanlarn sorgusuz sualsiz camn alrlarm!
Ana au katmalarndan korkarm da, bir ua yarsn yalayp yutmadan tabana asla
dokunmazm. Konanda boyu, posu, yz tpks tpksna onu andran biri bulunur;
akamlar Kk Aa'nn yatanda yatarm da, o bodrum kattaki gizli odasnda uyurmu.
Gizli odalarla dolu bodrum katm, iini bitirdii gn l bulunan bir ustaya yaptrm da, o
gizli odalardaki stoklaryla, icabnda alt ay boyunca yiyip iip yaayabilirmi.
Tatl cann korumak iin akla zarar yollara bavuran, bunca zorlu bir rakip, Rosprik
Maximin'in hayal gcn doruk noktasna karm. O ana kadar yapt suikastlarn fndk
fstk olduunu,
karnn doyurmayp, itahn kabarttn dnp glm. Aslolan, ihtirasnn hakllm
ispatlayaca iin Vck Sabin'i haklamasy- m. O zamana kadar yalnz onda birini
kulland mthi istidatlarnn bayapt, doruk noktas olarak gryormu bu ii.
Buna karlk uzunca bir zaman baarp baaramayaca hususunda ikircikli kalm.
Hayal gc bir trl iba yapamyor, Vck Sabin'in mdafaa sathnda zayf bir alan,
mdafaa hattnda gsz bir nokta bulamyormu.
Sonunda bir gn, bir at cambazyla laflad uada, laf laf am, adam azndan karp,
haftada iki gn Vck Sabin'in konana bir spa gtrdn (lafn burasnda utanmaz tccar
apknca gz krpm), nk Vck Sabin'in kara gzl bir karakaanla sapk bir iliki
kurmadan asla doyuma ulaamadm anlatm.
Rosprik Maximin'in yz aydnlanm:
- Hi olmazsa tutacak ucunu bulduk iin; zayf bir noktasn yakaladk! imdi bu can alc
bilgiyi nasl kullanacamza bir bakalm.
Rosprik Maximin aratrmalarm bu alanda younlatrm. Orman iftlii'nin mdr
ona, Vck Sabin'in bir spayla asla doymadn, onunla siftah yaptktan soma alan itahyla
mutlaka ya daha iri ya da daha az bulunur bir hayvan arzuladn aklam.
Vck Sabin, hayvanlarla ilgili iftlik sorumlularndan bazlarn parayla satn alarak,
birka saat iin ya da sabaha kadar kaydyla, kimi zaman kallavi bir hayvan -bir zrafa, bir
manda, bir orangutan, bir ay, bir fil-, kimi zaman da srad bir hayvan -bir kanguru ya da
bir koala, bir anakonda ya da bir lama, bir iguana ya da bir bizon, bir tapir ya da bir panda, bir
suaygr ya da bir timsah, bir albatros ya da bir kaalot- kiralyormu.
Ancak aa yukar Ankara'daki btn hayvanlarn tadna bakm olmasna karn Vck
Sabin'in gz, gnl doymam. i hl kpr kprm, nk bunca duyulmadk hayvan
dzm olmasna karm bir zamanlar, ad Gl kysnda bir Afrika tatl su fokunun
(Manatus inunguis ya da Manaus latirostris) ona tattrd hazz unutamyormu.
ans bu ya, Halifax'li bir panayrc bir haftadr kumpanyasyla Ankara'daym.
Ankarallara sunduu atraksiyonlar arasnda (yapk ikiz ocuklarn, krk santimlik
adamlarn, sakall kadnlarn, ift bal koyunlarn, toynakl tavanlarn yam sra) Rudolf
adm takt "Loch Gl Canavar" da bulunuyormu. Aslnda sz konusu yaratk bir canavar
ya da bir suylan olmayp bir susr, otobur bir tr fokmu. Kuzu gibi uysal bu hayvan,
koca vcudu, tombulluu, yumuack kllar, yumuak ballyla, kolaylkla bir Afrika tatl
su foku sanlabilirmi.
Anlalaca gibi Vck Sabin Rudolf'la bir buluma ayarlamak iin yanp tutumaya
balam. Susrm bir akamlna kiralamak iin panayrcya bavurmu. Panayrc
yanamam. Fiyat iki, , drt katma karm. Sonunda fiyatta uyumu, bir somaki gn
iin anlamlar.
Ama bu pazarlk, pusudaki Rosprik Maximin'in kulana gitmi. Lahzada plann kurmu.
Dokuz farkl patlaycy kartrp yourmu, bir fitil yapm. Soma, panayrda, susrnn
akvaryumuna bin bir ustaca numarayla gizli sakl szlm, hayvann havuzunda uyuklad
bir am kollayp fitili sokuturmu. lk dokunuta bombay patlatacak pamuk barutundan
aparat da fitilin arkasndan sokup iini bitirmi.
Artk btn yapaca akama kadar oyalanmakm. Kurban bayramnn yaklat, az
soma cmbn balayaca duygusuyla Vck Kk yaknlarnda bir bara gidip oturmu.
Dnd gibi olmu. Yats vakti saat on bir otuz sularnda panayrc, uzaktaki yk
katarna bakakalm bir kz gibi mutlu, huzurlu uyuklayan Rudolf'un yatt su tankn
tayan arabasyla grnm.
Saatin on iki olmasna dokuz dakika kala, bir anda ortalk gndz gibi aydnlanm,
mthi bir infilakn gmbrts Ankara'y sarsm.
Drt bir yan saran boucu dumanlar yava yava daldnda, Rosprik Maximin
patlamadan sa kurtulann olmadn grm.
Srtarak bardan km, bir pavyona gidip, (aslnda pintinin biri olmasna karn, bu son
baars iini stt iin) pavyondaki b
tn ayyalara iki smarlam, ampanyalar patlatm, sabaha kadar bardak tokuturarak
Kk Aaln kutlam.
Rosprik Maximin'in baar yks buymu. Ama yazk ki, kutlamalarda biraz sabrsz
davrand ksa zamanda anlalm: Rosprik Maximin, ortada bir dolap dndn anlayp,
bir kuytuda onunki gibi bir plan kuran bir amca olu tarafndan, dokuz gn sonra ldrlm!
O andan soma glnn yasas, yasann gcn ortadan kaldrm. O onu ldrm,
br onu. Miras ii iin tutulmu avukat kafasn kayarak dosyalara bakyor, durumu
anlayamyormu: ylda tam yirmi bir kii mlkn bana oturmu, hibirinin lm
yatanda olmam.
Bu gidiat durdurulmazsa az zamanda soyumuzun kuruyaca anlalnca durup bir soluk
alnm. Hsm akrabann yardan fazlasnn bu hayhuyda arur olduu anlalm. afak
atm. Uzlama karar alnm. Bir ortaklk antlamas hazrlanm ama anlamaya bir aydan
fazla uyan olmam tabii.
Son zm olarak katliama bir nizam kazandrlmas, iin kurallara balanmas
kararlatrlm.
Abi katliamm sonlandrmak iin babalarn yalnz bir oul sahibi olmas ngrlm.
Artk hasmlar yalnzca amca oullaryla snrl kalacak, Darwinci artlarda ayakta kalan,
tahta kmaya aday Kk Aa olacakm.
Bu uzak amaca ulamak iin kabaca ihtiyari yoldan birini tu- tabilirmisin:
Ya olann doumunun ardndan Ana'mn cann alabilirmisin;
Ya bir olu olduktan sonra, Baba'y hadmlatrabilirmisin;
Ya da (ounluun yapt gibi) ilk oulu bytp, sonraki btn ocuklar, doar
domaz kubura atabilir, Jonathan Swift'in alakgnll d dorultusunda, piirip bir kuzu
kzartma, bir olak rosto grnts altnda, bir ngiliz lorda sunabilirmisin.
Dokuz on yl boyunca bu yolla durum kontrol altnda tutulmu.
Maln mlkn aktarmnda kanl atmalar nadir olarak yaanm.
Artk laf olsun torba dolsun mantyla adam vurma a bit- mimi. Akraba saysnn
artm snrlamak iin sorumlu davram- lyor, makul bulunan bir toplam say sabit
tutuluyormu. lk bakta sanlandan daha az gaddarca olan bu statkoyu yaratm olmak tm
akrabalarn koltuklarn kabartyormu.
Burada, bir borazancbadan kalan mirasn nasl har vurulup harman savrulduu anlatldktan
sonra, bir kocann hsran, ardndan da o kocann ikizinin
buhran anlatlr *
Arthur Wilburg Hicibilain, anlatsnn dnm noktasna ulamt: - Ama tam bu sralarda kr
talih anamza, babamza korkun bir oyun oynam. Acapulco'da, yatm olduu Bon
Samaritain Kadn Doum Klinii'nin bir odasnda, anamz bir batnda ocuk dourmu.
Soy Yasamz uyarnca doumda anamzn yannda bulunmak durumunda olan babamz,
mutlu bir rastlant sonucu, douma bir gn kala Washington'a koturmak zorunda kalm.
nk, ithalat, ihracatla uraan babamz piyasaya kal bir yl olan, kt anda dnyann
drt bucanda olduu gibi Ankara'da da kap kap satlmaya balam armonikalardan,
ykl bir stoku hzl davranrsa ucuza kapatma imkn yakalam.
Anamz, kocasnm, anlamasn imzalar imzalamaz yanna koacan, yalnzca bir
ocua hakk olmasna karn z oul sahibi olduunu grd anda canmza okuyacam
anlam.
Ana kalbi bu ya, canmz kurtarmak amacyla zili alarak hastabakcy arp skntsn
am. Dini btn bir kadn olan hastabakc, anamzn, dolaysyla da bizim imdadmza
komaya gnll olmu.
kimiz vicdanl hastabakcnn kollarnda oradan uzaklamz. Yalnzca bir olu
anamzn yannda kalm.
Amaury araya girdi:
- O zaman, yanl anlamadysam, babamz dnd vakit yalnz bir olunu grm.
- Kukusuz. olu olduunu ondan saklamlar. Dahas, yar l domu bir Siyaml
ikizin, viyakladmz odann karsndaki koridora tanana kadar hayatta kalmasndan
yararlanp, doum kaytlarmzla biraz oynam, bizim iin farkl bir adla nfus czdan da
ayarlamlar.
- Ama bu durumda, var olduumuzu dahi bilmiyorsa nasl olmu da bizi kovalamaya
balam?
- Yirmi yl soma anamz virtik bir grip (staphylococcus viri- dans) kapm. Ar
hastalanp yataa dm. Gnahlarn karp, son duasm yapmas iin bir kardinal
armlar. Anamz gnahlar arasnda varlmzdan da bahis am.
Oysa, kibirli kardinal aslnda alan biriymi. Din tccarl yapan bir mnafkm. Bin
bir trl kirli i yaparm. Suiistimal, katakulli, kt ondan sorulurmu. Annda vuraca
volinin kokusunu alm. Kim daha fazla para sayarsa, ispiyonculuunu ona sunacan
duyurmu. Sonu olarak duyduklarn, aslnda gizli gizli zamann Kk Aas adna alan
uzak bir akrabaya aktarm. Babamz yanna aran Kk Aa, onu bizi saklamakla sula-
m, Soy Yasas'na uymayan bir hain olarak damgalam. Suunun karl olarak da olunu,
ayn karn paylatmz ncmz, nc karndamz bodurtmu.
Halbuki babamz bir gn Kk Aa olacan dnd oluna inamlmaz balym.
Olunun idamyla kahrolmu. O kadar
kahrolmu ki akln, mantn yitirmi. Biz olmasaydk can bildii olunun yaayacam
dnp, onun lmnn asl sorumlusunun ikimiz olduu yargsna varm.
Canmz alana kadar ardmz brakmayacana, ama ilk olarak bir bir oullarmz
ldrp, ocuu vakitsiz, srasz gp gitmi bir babann sonsuz acsm tatmamz
salamaya ant imi!
- Nasl yani? Bizi tanyor muymu? ocuklarmz biliyor muymu?
- Hayr. Hibirimizi bilmiyormu. (Dahas, o srada ocuklarmz da domamt.) Ama
aklnda yalnzca bir amala yollara koyulmu. Btn arzusu, bizi kimin, nasl karp
byttn, hangi kovukta saklandmz bulmakm.
lk olarak Acapulco'ya gitmi. Oradan yola kp, yal bir Apa- i avcya parmak
srtacak bir koku alma duygusuyla, vakti zamannda vicdanl hastabakcnn yapt
yolculuun aynsn yapmaya koyulmu.
Kliniin ardndan ilkokula baladmz, vaftiz olduumuz kasabaya, Guadalajara'ya
ulam. Ama anlalan vicdanl olduu kadar uyank da olan hastabakc babamzn bir gn
ardmza dp bizi kovalayacan ngrmt. nk Guadalajara'dan Batum'a, oradan
Tobolsk'a, oradan da Oslo'ya gitmitik. Oslo'ya vardmzda on yalarndaydk. Vicdanl
hastabakc kara yazgmz anlatp bizi uyarmaya frsat bulamadan orada ld.
Bizi ayrdlar. skp yaknlarnda bir sanatoryuma konmusun, ama yl dolmadan
oradan kamsn. Oradan uzaklamaya altn srada sana bir kamyon arpm, btn
mazin aklndan silinmi.
Ayrldktan soma yaadklarm sorarsan, Hull'da bir borazanc- bann yanna yollandm.
Onun nfusuna yazdrldm. Babalm, ilim irfan alamndaki istidadm grp Oxford'a
kaydolmam salad.
Aramzda hibir iliki kalmamt. Ayrlmamzn ardndan aln- yazn sana nasl bir yol
izmiti bilmiyordum. Adm dahi unutmu
olmalydn. Oysa ortak mazimizi dnp zlyor, kayglanyordum.
Doktoram tamamladktan soma, yirmi dokuzuma yaklatm sralarda bir gn, Latin
Dilini Yaygnlatrma Kurumu'nun arsna uyup, Sofya'da asistan olarak almaya
baladm. Kurslar haftada saatimi alyordu. Bana sunulan bo zaman, Sofya-skp
arasnda alan srat kataryla yolculuun ok ok bir gn tutmasndan yararlanarak,
alnyazna dair bilgi toplamaya harcadm.
Ancak skp sanatoryumunda, kandan sonra yaptklarn bilinmiyordu. Sanatoryum
dolaylarnda krsal alanlar dahi aratrdm. Yaratclktan yoksun ama izgisi salam bir
karikatrc, sanatoryumda anlatlanlardan yola karak bir kardan, bir yandan iki arpc
izimini yapmt. Ama asgari on yllk anlardan aklda kalanlara dayand iin bu iki
izimin ok faydas olmayaca muhakkakt.
Bir ihtimal bana bir ipucu salarlar umuduyla, tasvirini antamdan karp, civardaki onca
kyly, pazarcy, musahhihi, muallimi, polisi sorguladm ama bir sonu alamadm.
Asistanlm bitip, dn gn attnda, skp dolaylarndaki aratrmalarm ufack bir
ipucu, bit kadar bir malumat salamamt.
Josiah Macy Junior Vakf'ndan aldm harika bir bursla, Oskar Scharf-Hainisch von
Schlussnig-Figl'in Parana dil grubundan Bo- roro aznda, nl daralmas olgusunun
diksiyonu rahatlatma, diskuru akclatrma fonksiyonlarna dair muazzam almasna kat-
kda bulunma frsatn yakaladm. Bororo az (tpk Bantularda olduu gibi) byk nl
uyumuna da sahip olduundan konuya ok ilgi duyuyordum. Bu i iin Augsbourg'da
oturmaya baladm. Ancak iimin younluu, soruturmalarmn ardn brakmamak amacyla
skp civarna ylda yolculuk yapmama, martn onuyla nisann yirmisi arasnda, haziran
sonlarnda, austos ortalarnda oralarda bulunmama mni olmad.
Zamanla u sonuca vardm: Ayrldmzda on yandaydk. O gn bugndr sana
ulamak iin onca abalamama karn, hi karlm alamamtm. liki kurmamz
arzulamyor gibiydin. Bunu aklma, mantma sdramyordum. Dolaysyla kaybolmu
olduunu dndm. Daha dorusu, kaybolduunu varsaydm. Soma bu varsaym mmkn
klan olaslk bulunduunu saptadm: Ya sanatoryumdan kaar kamaz lmtn; ya
kalayclar, oparlar tarafndan karlp gtrlmtn; ya da kt bir ok, ar bir travma
sonucu ya akimi, ya duyularn, ya hafzam yitirmitin, yani bilincini, z kimliini oluturan
doku tahrip olmutu!
Aratrmalarm hangi k, hangi varsaym dorultusunda yapacam hususunda karara
varmak ylm ald!
Soma bir sr yazy, kayd, yllk, aylk, haftalk, gnlk yaym arivini, adli sicili,
dokman, yazmay tarayp; karakollar, ambarlan, salk ocaklarn, limanlar, doklar,
maazalan dolatktan soma bir gn, on dokuz yllk bir bilgi yakaladm. skp yaknlarnda
byk bir kasaba olan Mitrovitsa'da zrl grnml, kimlii olmayan ipsiz sapsz bir
ocuk grlmt.
Dil bilmiyormu. Paalarndan kan szyormu. A gibiymi.
Altnc hissim sa olsun, annda burada can alc bir ipucu yakaladm sonucuna vardm.
Biraz dnp tandktan soma bu hissiyatmn salamlna tam anlamyla ikna oldum.
Mitrovitsa'ya gittim. Sz konusu ocuu obanlk yapmas iin yanma alan, karlnda ona
barnaca bir at, yataca bir yatak salayp karnn doyuran kyly buldum.
Anlattklarm dorulad. Karikatrcnn yapt izimi tamd.
Sonunda, alt yl boyunca akim kalm onca giriimimin ardndan sana ulamam
salayacak pusulay bulmutum!
Sanatoryumdan katn srada bir kamyonun sana arptm, bu arpmayla kim
olduunu dahi hatrlayamadn mutlak bir hafza kaybna uram olduunu da o srada
duydum.
Ama ilk bata sanlandan daha akll, yaman bir ocukmusun. Konuulan dili hzla
kapmsn. Saylarla da aran iyiymi. Kasaba ortaokulundan bir hocann sana ayakst
sorduu sorular o kadar doyurucu yantlamsn ki dl olarak bir atlas almsn. dln
sana sunan hoca, yannda kaldn kylnn onayn alp okula kaydn yaptrm.
Mitrovitsa'da yl yaamsn. Kasaba ocuklarnn alaylarna maruz kalmsn. Mahalli
azda "hibir ad olmayan" anlamm tayan bir sfatla, "Anonimos! Anonimos!"
lklaryla taklrlarn sana. Btn kasabada bu adla tannmaya balamsn. Az kalsn bu
lakap, bir isim gibi sana yapp kalacakm. Ama Mitrovitsa'dan ayrldnda, sana bir
anlamda babalk yapm olan ortaokul hocasnn ad olan "Amaury nsz" ismin olarak
kullanmaya balamsn.
Ortaokul hocas Amaury nsz' bulup tanmay dndm. Lakin kasabaya gittiim
zaman oktan kayplara karm olduunu anlatlar. Akrabalarndan biri, gidip Zrih'i yurt
tuttuunu sandn aklad. Orada yaplan bir dilbilim kurultayn klf olarak kullanp alt
ay soma oraya gittim. Babaln Amaury nsz' bulup grtm. Uzun zamandr izini
yitirdiini aklad. Ama ondan ok mhim bir bilgi aldm: ay kadar oluyormu, zayf
grnml, ama burnundan soluyan, sinir kp bir adam, bir Sakall da ona urayp hakknda
malumat toplamaya alm!
Bu bilgi kafam kartrd. Kaygya kapldm. Ardna taklan kim olabilirdi? Niin sana
ulamaya alyordu?
Daima bamzda bir ktln dnp durduuna dair bir hissiyatm olmutu. Sk sk
uyuduum yataktan bir katliam karabasa- nyla frlardm.
Tam gnn hatrlayamasam da, -hi olmad bir yirmi yl ol- mutu- daha ksa pantolon
giyip topalarla, yoyolarla oynadmz zamanlarda, iyi kalpli hastabakc bizi kucana
oturtmu, sonra da dnyann br ucundaki bir Sakall'nn canmz yakmak iin bizi
kovaladm ya da kovalamaya balayacam; byyp ocuk sahibi olduumuzda
ocuklarmz da ondan saknmak zorunda olduumuzu fsl fsl anlatmt.
Ama kafam o kadar karm, bulama gibi olmutu ki ipularn bir araya toplayp bir
sonuca varmak bir haftam ald.
Soma bir anda doduumuz Acapulco'yu anmsadm. Yazmalar yapmaya koyuldum.
z doum olay, korkun bir katliamdan
korumak amacyla iki ocuun karlmas, vicdanl hastabakcnn iki yavruya analk
yapmas, daha da mhimi, bu olaylardan on ksur yl soma bir Sakall 'nin, l olunun
intikamm almak iin doum kliniini basmas bu yazmalar sonucunda ortaya kt.
Anlalan, ilk bata yazgmza ilikin ufack bir malumat dahi yokmu. Ama artk
hakkmzdaki aa yukan btn ayrntlar aratrp bulmu. Hangi ad kullandn da
biliyormu. Babaln Amaury nsz' bulmu, onunla konumu. On ylna mal olmu, ama
artk bir adm arkamzda, intikamn almak iin saldrmaya hazrlanyormu.
nadnn, hrsnn sonsuzluunu alglyordum. Canmz alana kadar ardmz
brakmayacan, intikamn almadan bir an iin dahi durup soluklanmayacan, o nihai lm
saati alana kadar biricik amacnn oullarmz ldrp, sonra da bizi ortadan kaldrmak
olduunu lahzada anladm!
Hnc muazzam, gc olaanstyd: Dnyann drt bucanda haldr haldr bizi
aryordu. Sana da bu bilgiyi ulatrmam lazmd. Ancak bunu nasl yapacam bilmiyordum.
Hangi diyardaydn? Afrika'da bir maarada m yayordun, yoksa ikago'da bir apartman
katnda m? Saint-Flour'da bir Arap damnda m oturuyordun, yoksa Hamburg'un ya da
Upsala'nn bir banliysnn, balkonu sardunya sakslaryla ssl bir villasnda m? Gzn
kan brm bir katil tarafndan kovalandnn farknda miydin? Bir olun var myd? Acil
olarak aydnlatlmas art olan bir sr bunaltc nokta bulunuyordu.
Radyoyla ya da gnlk, haftalk yaynlarda kk ilanlar vastasyla sana ulamaya,
uyarmaya almak mmknd. Bu yola bavurmay dndm oldu, ama bas bas baran
bir ilann Sa- kall'nn iini kolaylatrmas ihtimali gzm korkuttu.
Bu arada, babaln Amaury nsz yazgna dair bilgi toplama abasma giritii srada,
babalm, o cana yakn borazancba ld.
Baka mirass olmadndan, hatr saylr miras olduu gibi
bana kald: Tam yirmi dokuz gz kamatrc prlanta... Aralarnda Kuh-i Nur'la ya da
abartmayalm, Kak'yla karlatrlan biri vard ki nl para babas Onassinck bir milyara
satn almaya almt.
Uzun bir zaman iin parasal kaygm kalmamt. Tm gcm sana ulamaya harcamak
maksadyla ii braktm.
Ama ilk olarak bamzdaki kargn nasl doduunu kavramak amacyla, ardmzdaki
adamn yurduna, Ankara'ya doru yola ktm.
Ankara'ya vardmda, tam karakola, yabanclar masasma bavurmaya gidiyordum ki, bir
niformal bararak yakama yapt:
- A kolunu bakaym!
Bu kaba tavra ardm, ama mintanm, fanilam kardm. Adam kolumu yakalad,
kard bir lupla koluma bakt. Sonra aradm bulduunu, bulgusundan ok honut
kaldn ortaya koyan kk bir lk att. arma uyup ard sra yrdm. Bitiik odaya
girdik. Bizim niformalnn, karsnda topuk vurarak hazr olda durduu basit, sivil giysili,
kibar grnl adam kukusuz onun styd.
Amiri dalgn dalgn sordu:
- Bir sorun mu var?
Bizimki anadilini kullanarak konumaya balad. (Tabii Ortadou'nun yirmi dokuz
lisanna baya hkim olduumu, dolaysyla Trk dilini, ilk bakta sanlandan daha iyi
konuup anlayabildiimi bilmiyordu.)
- Var mdrm, var. Bu adam malum soydan, yani onlarn akrabas. Kolunda bildik
doum izi var. Onu grdm anda, akmtm manzaray: yi koku alrm, burnum asla
yanlmaz. Btn dnya bilir bunu...
z konusunda haklyd. Sa kolumda kl gibi ak bir iz, (Augus- tus'un arpld Zahir'i ya
da Albin'in adamlarnn koluna kazd damgay andran) ksack bir izginin ortasndan
bld, ular tam kavumayan bir yuvarlak iz vard. Yalnz o ana kadar bunun doutan
olduunu bilmiyordum.
Mdr bana dnd:
- Vay, vay! Bir bakalm!
Oralarn tabirini kullanacak olursak, bir avu, ok ok bir baavu olan bizimki kolumu
yakalayp amirinin burnuna doru uzatt. Mdr skntl bir tonda konutu.
- nallah haklsndr, Mahmut Abdlaziz Bin Osman Bin Mustafa, inallah haklsndr.
Sicilin iin ok iyi olacak.
Kapya doru ka gz yaparak lafn balad:
- Ama azm sk tut, yoksa bir uval incir murdar olur.
Mahmut Abdlaziz Bin Osman Bin Mustafa yaltaklanarak dar kt:
- Allah raz olsun mdrm, iki cihanda aziz olasn...
MdT azm amadan, parmam bir koltua doru uzatt.
Oturdum. Sar ttnn ok ar kokusu sinmi bir ubuk sundu bana. Ardndan parmam
klatt. Odaya dalan odacya, az tadna dkn bir Trkn galon galon itii tavan kam
aydan iki bardak doldurmasn buyurdu.
Sonra dnp sordu:
- Mlakatmz ngiliz dili vastasyla yapsak mnasip olur mu?
- Jawol, I said.
Konumamz ngiliz dilini kullanarak srdrdk; yani inglisch spiktik. Bana Ankara'da
yirmi miyokardiyal kalp krizi vakas grldn aklad. Son am yaptral dokuz
yldan fazla olmutu. Bu durumda asz saylrdm, Ankara'ya giri yapmam sz konusu dahi
olamazd.
Bunun asl amacn saklayan bir klf olduu aikrd, ama bana bu yolla mni olamazsa
kaba g kullanmaya da hazr olduunu gryordum.
Kolunda malum ak izi tayanlar, Mahmut Abdlaziz'in tabirini kullanrsam, malum
soydan olanlar Ankara'ya sokmama konusunda kulann bkld anlalyordu. Niin bu
hakszla u- ruyordum, bilmiyordum. Ama anlamak istiyordum. Niin "malum soydan"
olanlarn Ankara'da bulunmasndan korkuluyordu?
Bana dayatlan tabunun aslm faslm, niinini, nasln sorgula-
F18N/Kaybolu
273
yarak mdrn asabn bozmaktansa, kurnazlk yapmay dndm.
Ankara'ya giri yapmam durumunda hayatmn risk altnda olacana inanm gibi
yaparak apar topar karakoldan ktm, Lagon- da-Bugatti'min koltuuna oturduum gibi, tam
gaz komu bir kasabaya gittim. Orada kk bir kk kiralayp, bir hafta boyunca dar
ikmadm.
Sabah akam karadut suyuyla ykanp, kzl kara bir grnm kazandm. Bir haftann
sonunda bama bir takma sa takp, srtma boz bir bornoz aldm. Bu soytarca klmla
tannmam imknszd. Byk Kulp Gazinosu'nun al galas iin Ankara'ya arlm bir
kumpanyann palyaolar arama karp, zorlanmadan yabanclar masasm atlatmay, iyi hal
kdm, ardndan da oturma iznimi almay baardm.
Bir dostum, Ankaral bir avukata hakkmda tantc bir not yazmt. Bornozumu karp,
ilk bataki ak giysimi kuandm. Ama takma sam karmadm, fazladan da bir gzlk
taktm. Baya k olmutum.
Sokakta adamn birinin karma dikilip sa koluma bakmaya kalkmasna mni olmak
iin, banna pansuman yaptrm ya da krk kolunu alya aldrm biri gibi kolumu
yapkan bantla sarp sarmalayp, boynuma astm.
Avukata gittim. Bana kapy at. kt amaya hazr, kafasnda krk tilki dolaan biri
gibi grnd iin kukularm, skntm ona dorudan amadm. Halk trks tutkunu biri
olduumu, folklor aratrmalar yaptm, muazzam bir antoloji iin atasz, masal, fkra,
bulmaca, mani, talama, halk oyunu, trk toplamakta olduum dorultusunda uzun bir yk
uydurdum.
Talihim varm, avukatn hassas damarna basmm. Bir anda yz aydnland, az
kulaklarnda, btn bilgisini bana aktarmaya balad:
- Bir dakika... Ali Baba masal kulana alnm myd?
- Hayr.
- Harika bir masaldr! Anlataym:
274
F 8ARKA/Kaybolu
Bodur ama ay gibi ar, iko bir paaym Ali Baba. Bir gn az mzkasyla alnan,
Valhalla tanrlarnn akln kartran Irman Altn'a kulak kabartarak, ok kaynatld iin
biraz aclam, biraz sas- lam, biraz da katlam bir suda halanm pirin, nohut,
makarna karmn kaklayp tknyormu. Divann altndaki bir pisiciin payna da bir
para sakatat dm, o da onu yiyormu. Ali Baba osur- mu, sonra bir kuzu budunu
smrm. "Yryn gidiyoruz" buyurmu. Atlam can dostu atna. Bir ok, bir yay, bir
tabanca, bir tambura, bir bazuka alm yanna. Bir vadi, iki da, orman, drt ova am;
vara vara varm bir bozkra. Dm bir aslann ardna. Aslan tat altnda toprak var
sanyormu. Bunun iin talar apalyormu. Ananas tarm yapmaya abalyormu. Amac
attrmakm bol bol ananas. Aslana bakan Ali Baba barm bas bas: "Hi urama bouna!
Alt hamam st tas!" Bulmacann yantn m biliyormu sanki? Bir kant m varm sanki?
Bunun iin toplayp karmak, blp arpmak lazmm. Toplam altyla , dokuz bulmu.
ki karm dokuzdan, alt art bir bulmu. aran apal hayvan, bir lokmada yutmu Ali
Baba'y. Sonu bu olmu Ali Baba'nin. Ya aslann sonu nasl olmu? Kam aslan oradan,
komu, komu, dala imi, lm.
Alkladm. Artk kafamdaki asl sorunu tlatmaya hazrlanyordum, ama azm
amama frsat tanmadan szn srdrd avukat:
- Ya Dandini'nin Ninnisi'ni duymu muydun? Uyku vakti yaklatnda, minik yavrular
iin okunan bir arkdr.
- Dinliyorum.
Dandini dandini yum gzn hadi
Yum gzn, gr ryanda
Kara bir yatakta, ukurlarn arasnda, zambaklarn
dman
Akm yitirmi ldrm zabiti
Doru danann drt yannda boz bostanlar
Topra yarar kara lahanalar, ama onca szcn
altnda
Sramaya hazr bir balk yatar,
Buras ac vatan, kalnmaz buralarda
Bilgi saymadan da sayalm btn saylar
nallah maallah
Grsn ryasnda dandinim altn tulu bir Galya
sanca
Bir daha alkladm. Ayaa kalkp honut bir tavrla gld. Artk konuyu yava yava
amaya balamalydm. Laf dolandra do- landra konuarak, girdii ya da duyduu ynla
dava arasnda ayan dikkat bulacam dokuz on ilgin, frldakl yk olduundan hi
kukum olmadn akladm.
Ancak bir anda yz karard, ka atld. Bir gaf yapm olmalydm. Ar ar
konumaya balad:
- Konutuun gibi konuan biri iin ilgin olan yalnzca bir dava var btn Ankara'da.
Ama inan bana, anlatmasn brak, imas dahi risklidir o yknn. Bizim buralarda kim bilir
ka boboaz bu konuda balad laf bitir...
Aklamasnda kukusuz bir doruluk pay vard. nk szn tamamlayamadan
srtst ykld. Alnnda yuvarlak krmz bir oyuk vard. Kardaki balkonda pusuya yatm,
usta nianc bir suikastnn drbnl silahndan kan bir kurun, olduka zor bir at
olmasna karn, cam knp avukata alrnna aklm olmalyd.
"Aman Tanrm" fslts grtlamda dm olup kald.
Panik aklm bamdan almt, kprdamaya korkuyordum.
Apansz, misinayla ucuna byk boy bir kt balanm bir ta odann ortasna dt.
Ktta unlar yazlyd:
BURDAN ABUK KAYBOL DOSTUM
YOKSA SONUN OK KT OLACAK
Bu kafa kartrc uyarnn altnda imza olarak mor bir damga bulunuyordu. Damgada,
ulu mzrak tutan, Ku-Klux-Klan'n kralym gibi kaslan klahl bir adam figr vard.
lk bata btn olayn kt bir rastlant olduunu dndm: Avukat ho olmayan
birtakm kumpaslara karm, para hrsyla gzn karartp konumasndan korkulmu,
aznn kapatlmas maksadyla ldrlm olmalyd. Fazladan gzm korkutmalar iin
cabas olmutu.
Lakin diz kp l avukata baktmda, onun da sa kolunda, malum soydan olan btn
adamlarda bulunan o uursuz ak izin bulunduunu grdm. Bahtszlk bu ya, tam adamna
atm, danmak iin bavurduum adam rakibim kmt!
Hangi adm atmal, kimi aramal, nasl yapmal bilmiyordum. Ankara'da tklp kalmann
muazzam bir risk olduundan hi kukum kalmamt. Ama o korkun kinin mantn hl
kavrayamamtm.
Yolumu aydnlatacak bir gn soma, talihli bir rastlantyla, bir o kadar talihli bir
yanl anlamann akmas sonucu yakaladm.
Piyanocular ars yaknlarnda korunakl olduunu dndm bir barnak
kiralamtm. (Ankara'nn ucuz piyano piyasasnda dnyada ilk sralarda olduu, bu alanda
Osaka'y da, La Paz' da sollad az bilinir bir olgudur.) O barnakta kalyor, bir katilin kapy
krp odama dalmas korkusuyla bzlm titriyordum.
Akamst, sokakta bir gmbrt koptu. Korkuma hkim olmaya alarak balkona
ktm.
Grltnn kayna, mosmor granit bloklardan yaplma, orantsz bir bina olan kardaki
Adli Sicil Brosu'nun avlusunda grd
m, gitar, bir korno, bir davul, bir zurna, bir darbuka, solist olarak da bir sopranodan
oluan, uyumsuz olduu kadar garip bir mzik topluluuydu. Bandonun cayrtsn bastran
soprano, makaml mzik tavrn, monoton bir an slubuyla harmanlayarak girift bir oratoryo
okuyordu. Kulak kabarttm: Aryada, yirmi dokuz obann obabasnn toplanp aralarndan
birini balarna sultan yapmalar, Aka Hakan adm alan sultann kayplara karmas, ama
lp yiti- inin somasnda dahi hayatta kalan obabalarn parmanda oynatmas
anlatlyordu.
arkdan ok holandm iin, sokak arkclarn alklayp, yirmi kuru frlattm.
Aryann, srlarla dolu grnp hafif bir alaycl koruyuuna, karanlk bir stili muzip
oyunlarla badatrna hayran kalmtm. Trk st kimliini sindiriim asndan baat bir
balant noktas oluturan, o buralara has tarz, o buram buram mahalli koku iimi stmt.
Yatsdan soma karnm ackt. Bir ocuu arp, sokan bandaki arabal satcdan
alm bastracak biraz abur cubur almaya yolladm. Az sonra bir tabak pilav, klbast,
yarm ba, bir salkm zm tayarak kapma dayand. ocuu odama aldm. Bir para ondan
bundan lafladk. Soma akamki bandodan holanp holanmadm sordu. Bam salladm:
- Bilhassa Aka Hakan arksndaki mizah, yaratclk olaanstyd!
ocuun itiraz vard:
-Yaratclk m? Bir damla, bir gram, bir gdm yaratclk yoktu o arknn anlattnda.
Olmu bir olay anlatyordu. Buralarda bilip duymayan yoktur: Bir soy vardr buralarda, o
soydan btn adamlarn sa kolunda ak bir iz vardr. Soyun banda da btn maln mlkn
sultam olan bir kii bulunur...
ocuk bunlar anlatt srada, balkon kapsndan srtma arpan rzgrdan dm
aklayarak omuzlarma aldm pards- mn kvrmlar arasnda sakl kamam oktan
kavramtm. Kar- mdakinin, az soma yapaca ldrc vuru iin olay karmaya
hazrlanan biri olduu kansna varmtm.
Ama yanlyormuum. Karmdaki krk yl araan bulamayaca
n kadar saftirik bir olanm. Aralarda bir dizi boluk braksa da, soyumuzun canna
okuyan, canm da, cann da almasna az kalm o hm, hrs, hm karmna dair btn
bildiini bir bir anlatt.
Ancak olan bana anlattklarm bir bakasna da anlatabilir, onlar bana da anlattn
aklayabilirdi. Bu konuda azm sk tutacana itimadm yoktu. Bir boboazlk yaparsa
mahvolmam, kr baklarla lokma lokma doranp tahtalky boylamam kanlmazd.
Canm garanti altna almak iin ocuu anlatm tamamladktan soma ldrdm.
Sonra oradan ayrlmak iin ayam abuk tutmazsam almyaz- mn nasl kararacana
dair duyduklarm tartp, ardmdan atl ko- valarcasma, kahrolas Ankara'dan katm.
gn soma Zrih garndaydm. Ankara'da topladm malumat aktarmak iin
sabrszlanarak Amaury nsz'n yanma kotum. Onun da, sana nasl ulaacam konusunda
bana anlatacak ipular yakalam olduunu umuyordum.
Ama Amaury'yi oktan yitirmitik! Sabah yataktan kalkp scak ikolatasn hazrlamak
iin mutfakta ocam yakt srada srtna otuza yakn kurun doldurmulard.
Pijamas kanyla srlsklamd. ki gz, okul yolunda kafa kar oynayan haylaz
ocuklarn sahip olmak iin can atacaklar, iri cam bilyalar andryordu.
Sonu olarak, yazgmzn nasl bir faciay karmza koyduunu artk biliyor, buna
karlk sana ulamann yolunu hl bulamyordum.
Bir oraya, bir buraya koturdum. Ajaccio'ya, Matifou Burnu'na, Pontchartrain Gl
kylarna, Joigny dolaylarna, Stockholm'a, Tunus'a, Kazablanka'ya gittim; sar sayfalar
taradm, adna rastlamadm; konsolosluklara, karakollara bavurdum, ama hakknda bir bilgi
krntsna dahi ulaamadm.
ki ayam bir pabuta, alt ay boyunca sana ulamak iin abaladm durdum.
Soma siklon, bkkn, zgn, iin ucunu braktm.
Bir gn, Toulon'la Caracas'm liman La Guaira arasnda alan "Yzba Crubovin"
transatlantiinin burnunda, vapur papazmn daktilosu Yolanda'yla tantm. k olduk.
Nikahlandk.
Ona btn dnyay dolatrmay arzuladm iin olaanst gl bir uak satn aldm.
Bir gn, Afrika'y bir utan bir uca ama amacyla havalanmtk. Nikhlanal yaklak bir
yl oluyordu. Kam burnunda Yolanda, doumun yakn olduunu sylyordu. Uu srasnda,
yakt pom- pasndaki umulmadk bir arza bizi acil ini yapmak zorunda brakt. Ucu ucuna
Fas Sahras'nin cra bir noktasnda avu ii kadar bir dzln ortasna konduk. Ancak Ay'a
inmi olsak bu kadar insanlktan, uygarlktan uzak dm olabilirdik. Daha da kts ini ta-
kmlarm da acil ini srasnda hasar grmt.
Stoklarmzla bir ay karnmz doyurabilirdik. Ama, iskna tabi tutulmam l
Araplarmn zaman zaman su ihtiyalarn karlamakta kullandklar yaknlardaki bir vahaya
ulamak iin asgari gnlk zorlu bir yolculuk yapmak durumundaydk.
lk alt gn boyunca byk bir sknt yaamadk. Hatta, bir maral avladk. Daima da
yamalarnda yaayan, karacayla akraba bu yampiri hayvan, ba dman olan bir cins l
kargasnn kulak trmalayc tnn taklidini yaparak faka bastrdk. Ani gaklama- mzla
aran, kzan ama asl mhimi dikkati dalan hayvan, hzla dnp kamaya kalkt anda
uurumun dibini boylad. Aa inip onu kolayca yakaladk. Kurutulmu gdalarla iimiz
kuruduu iin maral budunun tadna bayldk.
Soma, yava yava susuzluk sorun olmaya balad. Suyumuz azalyordu. kimiz vard
ama o da boazmz yakyor, susuzluumuzu almyordu.
Alnacak karar ortaaayd: Artk yola koyulmal, vahaya varp mataralarmz doldurduktan
soma gndz vakti cayr cayr yanan, hava karardktan soma buz gibi olan Sahra kumullarn
aarak, ya
aada, n Salah'a, Tinduf'a, Tombuktu'ya ya da yukarda gli Burcu'na, Ayn air kuyularna,
Ayn Tayba Kasr'na, Ayn Ayai Vahas'na, Mac-MahonTahkimat'na, Aruvan Hisan'na
ulamaya almalydk.
Ama Hamada'nn, Tassili'nin, Adrar'm, gidi'nin, Byk Atlas'n, Borku'nun, Cuf'un,
Tuvat'm fark yoktu; Sahra l, Sahra l'yd. Orada doup yaayanlara dahi bin bir
zorluk karan l artlarna, dourmasna azck kalm Yolanda'nn dayanmas imknszd.
Yolanda'y bir l yolculuunun insafsz artlarna zorlamak- tansa, ulu Tanrnn insafna
brakmann daha iyi olacam dnp yola ktm. Oynak mknatsnn ucu daima
Kutupyldz'na bakan pusulamla, hi durmadan ufuklar tarayarak, havay koklayarak,
admlarm sayarak, talihin bana glp, bahtmn alacam umarak kotum durdum.
Bo atp dolu mu tuttum bilmiyorum, gn soma karma bir korucu takm kt.
Ama yanarm ki yanarm;
Karanlk bast srada yavaa,
Harbin ardndan lm kokan krlarda
dolaan baba Hugo'nun svari yzbas gibi iriyar, babayiit bir adam olan korucu takmnn
bandaki onba, (tpk o svarinin Hidalgo'ya rom iirii gibi) yar dolu matarasn bana
uzatt srada Yolanda'mn durumunun arlatn bilmiyordum!
Alm, susuzluum biraz yatm, biraz toparlanm bir durumda, ama daha da mhimi
uaktaki arzay onarmak, yakt pompasnn burgulu cvatasnn (daha dorusu sarmal
burgulu cvatasnn) ucunu yontmak iin ihtiya duyduum asgari donanm (aslnda hi
olmazsa akl bir avu talama ya da tilki kuyruu lazmd, ama ona da kr, bulabildiim
bir kam, bir dizgi tablas, bir maymuncuk, bir dokuma tara, bir orak, bir yaba, u takm
olmayan, kolu, kovan, bal krk, yalnz sap salam bir matkap da iimi grrd)
tayarak acil ini yaptm noktaya yaklayordum
ki i actan bir manzarayla karlatm: Bir batnda iki kz, alt olan dourmu olan Yolanda,
son soluu boaznda dm olmu, dili bir kar darda, inliyordu.
Onu kurtaracak, rahatlatacak bir yudum suyu sunmak iin hay- krarak atldm. Ama
ackl bir lkla Yolanda yklp ld.
lmnn nasl sonsuz bir acya yol atn kim nasl anlatabilir? Istrabm anlatmak
mmkn m? Kahroluumu anlatacak bir szck var m? Yolanda'y yitiriim aklm
bamdan ald. ocuklarm ldrp canma kyma fikri btn zihnimi dolduruyordu.
Tanrsal bir akn yarm kalm parasydm; yklm, hsrana uramtm. armhm
srtmda, zindan olmu bu dnyada yaamak bana haramd. Dnp dnp, barma saplamak
amacyla yabay kavradm; bir izci aks bir ya topana nasl batarsa, yabann sipsivri dii
parampara kalbimin ortasna batabilir, yank barm dalayabilirdi.
Ama ocuklarmz vard. kisi l domutu, ama alt kordonun ucunda kpraan
sapasalam alt ocuk, boulup canndan olabilirdi.
Acdm onlara. Dokuz ay boyunca kaldklar, artk oca snm yuvayla aralarndaki son
balar bir bir koparp, bir iki damla suyla ykayp bir bir uaa koydum.
Soma yakt pompasnn tamiri iin abalamaya koyuldum. Btn abama karn, yakt
pompas yakt kanala yollamaya frsat bulamadan buji akyordu. Cvatann ucunu
yontmakla tamir ii bitmi olmuyordu. Kaput kapandan dili arklara, vantilatr kayndan
somunlara, supaplardan yataklara, kara kutudan pistonlara, batan aa btn motoru skp
takmak zorunda kaldm.
Bu i gn srd, ama sonunda (birka para artrsa da, motoru toplad m alacan
sanan ama daima hayal krklna urayan aban Usta'nn yapamayacan yaptm) ua
altrdm. ocuklara ihtiya duyduklar bakm salamak iin havalanr havalanmaz son
srat Agadir Havaalan'na utum.
O sralarda iyi kalpli hastabakcnn bir zamanlar yapm olduu, ocuumuz olunca
uyank olma uyarsn hatrladm. Bir saptama da yapmtm: Soyumda miras hukukuna
ilikin bunca kural olmasyla irsi olarak ok ocuk dourma arasnda bir iliki vard. kiz,
z, drdz doum vakalaryla ok sk karlalyor olunmalyd.
Bu saptamam doruysa, katil babam, canm almadan ocuklarm ldrp intikam
almaya kararlysa, bir batmda olaand sayda ocuk doumuna ilikin doum klinii
kaytlarm ayr bir ihtimamla aratryor olmalyd.
Bu durumda Agadir Salk Yurdu'na alt ocukla bavurduum anda kamuoyu havadisi
alacak, ocuk katili Sakallmz da az soma damlayacakt.
Daha kts, altzlar yanmda alkoyarsam, bana bam kayacak vakit
brakmayacaklard. Tmnn canm kurtarmak iin yumurtalarn civardaki baka kularn
yuvalarna brakan guguk kuu misali, uygun baba adaylar bulup, ocuklarm bir bir
datmam lazmd.
Amaury'nin yz kt gibi olmutu:
- imdi anlyorum. Ak bir i nl giyip, bir gariban klna hrndn, Tryphiodorus
adn kullanarak Haig'i Augustus'un, An- ton'u Ssliharf'in yanma braktn.
- Doru bildin. Ama daha btn yky bilmiyorsun:
Hasan bn Abu da oullarmdan biriydi. lk duram olan Agadir Salk Yurdu'nda
braktn ocuk oydu.
Uam bir hangarda braktktan soma, ihtiyatl olmak iin, ocuklarn sa nkollarnda
bulunan, onlarn malum soya ait olduklarm kantlayan kck ama bariz doum izini bir
rngann ucuyla daladm.
Aralarndan birini,
O piti piti
ikolata simidi
Srahi lastik cimlastik Sizin orya gittik boka battk Hamama gittik ykandk Sil spr k k
k k
saymasnda kan ocuu kaptm gibi Agadir Salk Yurdu'na gtrdm. Hava oktan
kararmt. akmam akp kap aralarndan odalara bakarak sonunda aradm buldum.
Doum yapal ok olmam bir anay, yannda oluyla buldum. ocuk yaayacak gibi
durmuyordu. Anann durumu daha da ktyd. Frsat bu frsatt. Bir havluya bolca kloroform
dkp anann huzura kavumasn ko- laylatrdm. Sonra ocuunu alp bo bir yataa
tayp, ocuun yatana olumu koydum.
mr boyunca kullanaca ad bir kda yazmtm. bn Abu yazl bu pusulay
kundana ilitirip oradan katm. Yuvalara bir bir yumurtalarm brakmak iin hzl
olmalydm. Haig'i Arras'ta Augustus 'un kollarna nasl tututurduumu bugn iittin. Soma
srada Anton vard. Onu da Tryphiodorus adn kullanarak gittiim Dublin'in kaymak
tabakasndan, rlandal ttn kral Lort Horatio Ssliharf'in kars Lady d'Antrim'in yatana
yatrdm.
Anton'un babal Horatio Ssliharf, karm oranlarn sn olarak saklad bir Lazkiya-
Virginia ttn harman yaparak Dunhill iin imalat yapyordu. Davidoff'un, "ttn dnyasmn
kusursuz prlantas" unvann layk grd, Birinci Balkan Sobranyi Ttn Harman (ya da
ksaca Birinci Ttn) adl bu nl harman olaanst tadn unsurlarnn vasfndan ok
karm oranlarna borluydu.
Yazk ki, yl kadar soma, ok oynak bir ksraa binip dolat srada Horatio Ssliharf,
attan kafa st dp bayld. Aylr gibi olduysa da tam anlamyla hi toparlanamad. Son
soluunda, son bir abayla ktibinin kulana harmannn gizli formln fsldamaya alt.
Ancak fsldanan orann asl oranla alakas yoktu. Lort Horatio'nun lmnn ardndan, bir
daha asla kvam tutturmak, bir zamanlarn tadn, rayihasm, saflm, yumuakln yakala
mak mmkn olmad. Bundan dolay Birinci Ttn bugn piyasadan silindi. Onun
boluunu doldurmas iin karlan, ambalajnda ak bir baklava figr bulunan, alminyum
kutulu Squadron Four ttn, olduka sradan, kiiliksiz bir Lazkiya'yla, Airlington, Fairfax,
Richmond, Portsmouth, Chatham ya da Norfolk tarlalarndan toplanmad solgunluundan
anlalan bir Virginia harman olduundan, hakl olarak olduka vasfsz bulundu.
Laf uzatmayalm, altzlarn nn nasl yuvalarda bydn artk biliyorsun. Ama
kalan nn alnyazsn daha bilmiyorsun.
Hi olmazsa iki ocuu yanmda alkoymak, bizzat bytp okutmak istiyordum. Bu
durumda bir yuva, bir baba ayarlayacam yalmz bir ocuk -it was not a boy, but a girl-
kalyordu. Davos'a gittim.
Amaury'nin kalar atld:
-Davos'a m?
- Davos'a. Hibir kurtuluumuz olmad, Babann Karg'mn daima ardmzda olaca
sonucuna nasl vardm imdi anlayacaksn. Davos'ta, -kara bahtm, kr talihim- ocuu bir
sanatoryuma brakmann uygun olacam dndm:
Amaury bir lk att:
- Bir sanatoryum ha!
lm anndan daha ar, byk ayin anndan daha bouk bir tonda Amaury'yi
yantladm. Grimaud'nun (polis mdr olanndan konumuyorum, bahis konusu olan
Athos'un ua), Mordaunt'un yirmi yl soma anas Milady'nin katlinin intikamm almak iin
Sanson adl birini nasl ldrdn d'Artagnan'n, Porthos'un, Athos'un, Aramis'in kulana
fsldadnda kulland tonda konutum:
- Ya! Bir sanatoryum. Karanlkta szlp sanatoryuma girdim. Uzun, cansz bir kla
aydnlatlm bir koridor boyunca yrdm. Kaplardaki kk camlardan odalara gz
atyordum. Sonunda aradm buldum. Bir odada, lo bir yatakta uygun bir kadn yatyordu...
Amaury ban iki yana sallayarak ac dolu bir mzldanmayla konutu:
-Anastasia!
- Doru, Anastasia, nl yldz Anastasia! Yataa yanatm. Yar l gibiydi. Artk soluk
alamaz, ald soluktan da yararlanamaz durumdayd. Hastaln balad taraftaki organn
almak zorunda kalmlard. br taraf da su toplam, paavraya dnmt. Hrldayarak
soluyor, gs sklr gibi ksryor, kan tkrp duruyordu. Bu durumda olmasna karn,
o sabah doum yapmt. ok irkin, clz, salksz ocuun ok yaknda canndan olacak
gibi grn hakiki bir pimanlk, bir vicdan azab duygusuna kaplmadan iimi
tamamlamama yardmc oldu. O, anacyla Tam katnda bulumak iin yola kt srada,
kzma da bo bir yatak sunmu oluyordu!
- Nasl? Yani... Yani Olga daha soma ikizinin kars m oldu?
- Kocas da, sonraki da ikiziydi!
Amaury mrldand:
- Amma karaym alnnn yazs!
Uzunca bir zaman konumadan durdu, sonra sordu:
- Ya yannda alkoyduun ikili nasl zorluklarla karlat?
- Alt yl boyunca bir sorun kmad. Ajaccio'da yayorduk. Bir gn iki ufaklkla
oturduumuz banliynn, bir taraf ormana bitiik olan parkna gitmitik. Ortamdaki huzur
aklmdan btn skntlar silmiti. Susamtm. Bir bardak ananas suyu almak iin yakndaki
bir bara girdim. Bir soluk alp ananas suyumu yudumluyordum ki darda korkun bir lk
koptu.
Bardan frlayp kotum. ocuk parknda bir curcuna vard. Analar, ocuk bakclar,
zabtalar, ban ar tozu dumana katyorlard. Hngr hngr alayp uluyarak, ahlayp
oflayarak inanlmaz olay anlattlar:
Zayfa, uzun boylu, kafasna garip bir balk takm biri, kava- lyla irin bir hava
alarak ormandan kp parka girmiti.
kiz ocuklarm da, parktaki btn yumurcaklar da adamn bana ylm, soma da onun
ardndan ormana doru uzaklaarak
kaybolmulard. Panik bir para yattktan soma arama almalarna giritik. Orman kar
kar taradk. Ardna bakmadmz aa, altna bakmadmz ta, arasm yoklamadmz
allk brakmadk. z srdk, aradk, aratrdk, sorduk, soruturduk. Ancak btn abamz
boa kt. in kts, makiyi s tutmu saysz haydut, harami, yamac, soyguncu olduu
iin bir noktadan soma daha fazla uzaklaamyorduk.
lk bata, ounluun aklna uyup, bu olayn rastlantsal olduuna, parktaki ahalinin
yaad, ocuklarn kaybolmasyla sonulanan faciann, bizim bamzdaki kargla bir
alakas olmadna inandm.
Ama gn soma, byk olun Gayb' (o yirmi yandaki, Ulm'da son snavlarn
tamamlamaya alan, Ulusal Bilim Aratrmalar Kurumu'nun toyluuna aldrmadan bir
pozisyona atamaya alt, btn hocalarnn takdirini kazanm, istikbali parlak ocuu),
bir srpriz sonucu hamim Lort Gadsby V. Wright' bakan yapm Martial Cantaral Vakf 'nn
sponsor olduu, "marazi konuma bozukluklar" konulu toplant srasnda yitirdiini
radyodan iittim.
O zaman bir yandan Ajaccio'da, br yandan Oxford'da Sakall'nn i banda olduunu
anladm.
Amaury szm bld:
- Yani Gayb'n lmn olaydan ksa zaman soma duymutun.
Onu onayladm.
Amaury szn srdrd:
-Ama niin onu son yolculuuna uurlamak iin Oxford'a komadn. Orada
karlaabilirdik. Bana durumu anlatabilirdin. lgn bir baba tarafndan kovalandm bilip,
br ocuklarm kurtarmaya alabilirdim o zaman.
- lk dndm, amnda oraya koturmak olmutu dorusu. Sonra Gadsby V. Wright'i
aradm. Bana Gayb' yitirdiimiz gnn sabah, toplantda sakall birinin yanma yanam
olduunu bildirdi. Oxford'a ayak bastm an, Sakall 'nn orada bulunuumun farkna
varacan anladm. Oysa karlamam olmamz, tannmyor oluum kurtuluumuz
asndan can alcyd. Bunu dnp ilk pla
nmdan caydm. Sana daha soma, daha salam bir kanaldan ulaabilirdim.
Uzun bir zaman Amaury donakalm gibi kprdamadan durdu. Soma yava yava
kstahlaan bir tavrla bana saldrmaya balad:
- Yani durdun, durumu tarttn, bir karara vardn: Oxford'a gidip szmona kurtuluunu
risk altma sokmay uygun bulmadn. Bu arada bana bir uyan yapmayarak intikamcnn btn
hncn ocuklarmdan almasna gz yumdun. Durumu tarttnda, srtma ullanan o korkun
gazabm arlm paylamamakta hi saknca grmyordun. kardn bilanoda canma da,
yavrularmn canna da kuruluk paha bitin. Sana kalsa solda sfrdk. Duruma ilikin
bilgi sahibi olabilirdim; ama bilgim paylamadn. Bildiini bana anlatmadn iin, nazarmda
babam kadar sulusun. Yavrularnm kayboluunda babamn silah kadar, suskunluunun da
pay var. Boynunun borcu olan ifaat yapmadn iin akmasna gz yumduun kanda
boulacaksn bugn!
Bir noktadan sonra zvanadan km, aklm oynatm olmalyd. Duvara yasl iri bir
kmr baltasn kavrad. Homurdanarak yaklamaya balad.
Saldrmas durumunda kar koymak iin orada duran bir kazmaya sarldm. Ama yanma
kadar yaklamay baaramad: Daha adm atmt ki, sanki doast bir g onu st ak
mazot tankna doru itiyormu gibi rpnmaya balad.
Korkun bir lk att. Tanktaki mazotun altndaki bir mknatsa kar koyamyor
gibiydi... Zangr zangr titriyor, sarslyordu. Soma yuvarlanp kayboldu.
IX
Arthur Wilburg Hicibilain
Burada, sondaki bir boluun nasl da
anlaml olabildii anlatlr ' *
Arthur Wilburg Hicibilain szn balad:
- Bu kadar. Amaury nsz'n yokolu yks bu kadar. Aloysius Unitt, azna dolam
olduu bir tabiri kullanarak lafa
girdi:
- Ossian' Franszcalatran Baour Lormian'n ruhu ad olsun, anlatma hayran kaldk. Ama
birka uyumsuzlua, birka tutarszla da takldk dorusu.
Hicibilain atld:
- I know, varsaymm doruysa, hayatta kalan son olu Yvon br dnyay boylamadan,
Amaury'nin canndan olmamas umulurdu. Ama kafam allak bullak yukar kp, uykumu
almak iin di
vana uzandmda, Squaw'a Yvon'un ldrln tafsilatyla anlatmam miydin?
Aloysiyus Unitt ban sallad:
- Anlatmtm. Varsaymn da doru. Ama takldm bir baka nokta var: ocuklarn
tamam ld. Ama hl sapasalamsn. Niin? Anton Ssliharf, Douglas Haig Clifford, Olga
Clifford-Mavrok- hordatos, Hasan bn Abu, tm ld. Yanna aldn ikili ortadan kaybolal
yllar oluyor. Hayatta kalmanda bir gariplik yok mu?
Arthur Wilburg Hicibilain irkildi:
- Hakl olmalsn. Kukusuz ok yaknda, bandan bu yana bamzda dolaan kargn
son noktasn koymak iin Azrail canm alacak.
Ama Aloysius Unitt aym kanaati tamyor gibiydi:
- Bir son noktann konmas iin tmmzn yaamykmzn z olan yasaya uymas,
yazgsn kavrayp anlatmas lazm.
Ottavio Ottaviani skntyla sakalm yolup duruyordu. Aloysiyus Unitt ona dnd:
- Hadi bakalm Ottavio Ottaviani, anlatacam imdi anlat.
Ottavio Ottaviani gnlszd:
- Konumasam da olur. Lafma kulak asan hi olmaz ki. Konusana da fasa fiso.
Ottavio Ottaviani'nin laf uzatmas amirini kzdrmaya balamt:
- Hadi ama! Anlatacaklarnn ok byk bir arlk tadm tmmz biliyoruz!
Ottavio Ottaviani bir soluk alp konumaya balad:
- yandaydm. Ajaccio'da, bir parkta ikizimin yannda oynadm srada zayf, uzun
boylu bir adam grdm. Adam yanmza yaklap bir sihir yapt. fr ikimizi sryp
ardna takacak kadar glyd. Karldk...
Arthur Wilburg Hicibilain dayanamayarak haykrd:
- Olum!
Ottavio Ottaviani alayarak onun boynuna sarld:
- Babacm!
Babalk duygular kabarp tam olan Arthur Wilburg Hicibilain olunun srtm
svazlayarak sordu:
-Ya asl adm hatrlyor musun? Ulrich misin, yoksa Yorick mi?
- Bir zamanlar adm Ulrich'ti. Ama Niolo'nun haydutlarndan biri ikimizi yakalayp
yanma ald. Civardaki kylnn tavuklarm, horozlarm nasl alacamz ondan kaptk. Bir
zaman kk hrszlklarnda ona yardmc olduktan soma, bizi ucuz fiyata satmay
kararlatrd. Yorick'i Gribaldi adl bir iportacya satt. Bana da babalk olarak bir astsubay
dt. Polis oluumu da astsubay babalma borluyum.
Hicibilain yutkundu:
- Sonu olarak yayorsun. ntikam Yasas'ndan paam kurtarmsn. Ya Yorick? Onun
hakknda malumatn var m?
- O Bonifacio'ya gitti. Babalm Ottaviani, Bastia'da oturuyordu. Yorick'in daha soma
yaptklarm, yaadklarm hi bilmiyorum. On yl sonra bir frsat bulup Bonifacio'ya i iin
gittiim zaman soruturdum. O kasabadan tanal yllar olduunu akladlar.
Borazan aldn, soma bir gn Albinia doumlu, dolaysyla Toskanal olan babal,
mrnn kalannda ocukluunu yaad krlarda yaamay arzulad iin Livorno'ya doru
yola kan bir vapura bindiini anlattlar. Onun hakknda btn bildiim bu...
Aloysius Unitt alayc bir tavrla Hicibilain'i szd:
- Aslnda kafam kurcalayan yalnzca Yorick'in yaayp yaamad. Yayor olmas sana
da daha uzun bir mr salayaca iin hayatta olduunu duymak istiyorsun! Fakat,
zgnm! Yorick ortadan kaybolal yirmi ksur yl oluyor...
Hicibilain yanandan akan bir damla gzyan sildi:
- Alas, poor Yorick!
Aloysius Unitt antasndan bir dosya kard:
- Bu, Baavu Pons'un hazrlam olduu, Yorick Gribaldi'nin ortadan kayboluuna dair
soruturma raporu:
Wasqu'lham: Bugn, Yirmi Dokuz Haziran Sal gn, sabah itimasmda atl jandarmann
firar ortaya kt. Ba
avu Boutz kzp kprd. Onbaya dnd:
- Yalnzca bir hafta! Bir hafta dolmadan bu apulcular yakalanacak!
Ancak gn sonra firari hl bulunamamt. Baavu homurdamp duruyordu:
- Tmmz Afrika'ya srgn yollayacaklar... Baavu, garnizon komutan Binba Glupf'a
firar zabtn sununca, o da, Pitchu'nun, Folkoch'un, Worms'un, Was- qu'lham halknn
nazarnda vatan haini olan bu firarinin, acil olarak, l ya da diri yakalanmasn buyurdu.
Btn garnizon krmz alarmdayd. Alt tabur silahl olarak arama almalarna balad.
Salam bir ipucu salayann mkfat olarak yirmi dka altn alaca duyurusu da boa kt:
Bu yolla, hi faydas dokunmayan bir ayia dnda hibir malumat alnamad. Bir yk katar
didik didik arand. Bir kanal batan aa tarand. Sonu: Sfra sfr! Sonra bir bakasnn
daha kaybolduu anlald. brahim adl bu karac astsubay, yirmi alt yanda, prprl,
kahramanlk nianl, soyluluk unvanl olmakla kalmayp, dahas binbann uzaktan
akrabasyd. Bir sonraki sabah da Gribaldi adl Toskanal bir borazanc srra ayak bast.
Birka gn arayla ka firari olmutu!
Baavu olanlar havsalasna sdramyordu. Kalarn atp dnyordu. Bar, ufuktaki
btn atma bulutlarn datm gibiydi. Kraln lm halk yattrmt. Havalar yank bir
uzun hava gibi durgun, huzur doluydu. Hrsndan kuduran binba bir talimat kararak, tam
karartma yaplmasn buyurdu. Bu karardan rahatsz olan civardaki dkkn sahibi tccarlarn
honutsuzluunu Dk Horatio'nun ldrld dorultusunda bir yalan azdan aza
yayarak yattrmaya altlar. Alarm durumunun uzun bir zaman kaldrlmayaca
dorultusunda ayialarn yaylmasnn nn atlar.
Akllca bir kovuturma sonucu kaaklarn ortak noktasn buldular: Tm firarlarnn ortaya
kmasna bir gn kala, "Muvazzafn Yuvas" adl sala bir barda boma rak imiti. Kanal
boyunda, hal binasna bitiik barn sahibi olan Rosa adl kadnn bir svarinin oyna olmaya
can att btn garnizonda bilinirdi.
Oskar Glupf, dokuz altn prprl niformasn, srmal ap-
kasm brakp sivil giyindi; koa koa sz konusu bara gitti. Vurucu timin bandaki adamn,
takmyla bar civarnda konulandrdktan sonra Glupf bara girip oturdu. Bir altn lira uzatp
bir kupa bira smarlad.
Rosa barn bandayd. Onunla laflamaya balad. Ama onca abasna karlk kadnn
azndan hi laf alamad. Tm kukular Rosa'da toplanyordu. Provokasyonla bir atma
balatmaya abalayan, olas bir atmada rakibini zayflatmak iin karac ya da svari, topu
ya da sipahi, silah altnda bulunanlarn tmn firara kalkmalar iin kkrtan bir dman
iin Rosa'mn casusluk yapt konusunda ok laf vard. Ayrca artk alt tabur btn ili
kordon altna aldktan sonra firara kalkp da yakalanmamak imknszd. Bunlara bakan
Glupf, kaaklarnn hl Rosa'mn sala bannda saklandklar sonucuna varyordu. Ama bu
sorunu zmyordu: Barda, ama hangi gizli odada, hangi kapan altnda? Glupf
inandrclktan uzak bir klf uydurup, barn avlusunu kazdrarak lam kuyusunu atrd.
Rosa'mn odasna girdi. Duvarlarda gizli kap aratt. atya baktrtt. Lakin btn abas boa
gitti. Sonunda Glupf Rosa'y yarg karsna kartt. Komutann kulam bkt savc
durmakszn Rosa'ya saldrd:
- Kaybolanlara ilikin bilgin olduunu biliyoruz. Konu! brahim, Gribaldi, Worms, tm
ortadan kaybolmadan harndayd. Nasl katlar? Firar akamlar yaptklarn bir bir anlat!
Ama dinsiz imansz Rosa btn sulamalar yadsyordu:
- Worms mu? Gribaldi mi? brahim mi? Bu adlar hi duymadm. Vallahi billahi hibirini
tanmyorum
Glupf haykrd:
- Bana anlattlar. Orospuluk yapyormusun.
- Zinhar! Asla! Bir m var yalnzca. riyar, kskan bir svari astsubay!
- Kim bu svari? Adn akla! Bir avukat atld:
- tirazm var! Sana bu soruyu soramazsnz!
Savc Rosa'mn vatan haini bir blc olduunu, yataklk yaptn, kiralk katil tuttuunu
savlayarak sz savunmaya brakt.
Jrinin karsna kan savunma avukat sulamann ikna
gc olmayan bir iftiraya dayandrldn, iddialarn hibir somut olguya, salam kanta
balanmadn, sana insafszca kara alndn, inandrc bir slupla yapt oturakl
konumada ortaya koydu.
Karardan honut kalan ahalinin cokulu alklar arasnda Rosa susuz bulundu. Glupf
malup olmutu ama bir gn kimin komutan olduunu btn dnyann kafasna kazmaya, ilk
frsatta onlar Auschwitz ras gibi yakmaya ant iti. Islkla bir mar alarak yarglamann
yapld salondan kt.
Bir hafta sonra, bir komando, bazukasyla sala bara saldrd. Ykntlar arasndan alt l
kardlar. Birisi Rosa'yd. Ama alt l arasnda Gribaldi, brahim ya da baka bir firari
yoktu...
Aloysius Unitt, sonucu ortada brakan mulak raporu okumay tamamlayp ban
kaldrd:
- Durum apak ortada.
Arthur kar koydu:
- Nasl apak ortada? Yorick kaybolmu. Tamam. Ama ld sonucuna nasl
varyorsun?
Babas gibi davranmann daha kurnazca olacana inanan Ottavio Ottaviani papaan gibi
atld:
- Doru ya, ld sonucuna nasl varyorsun?
- Salam duvar kalmam binann molozlar arasnda bir saat bulunmu. Kadrannda
Arap ii altn naklarla ssl incili bir ta bulunan bu rokoko saati Gribaldi bir aydr kolunda
tayormu.
- Yorick saati armaan olarak Rosa'ya sunmu olamaz m?
Aloysius Unitt bu itiraza kar srarc olmad:
- Tamam. Saat, Yorick'in lmnn tam bir kant olmayabilir. Ama daarcmda daha
salam bir kantm daha var. Ab absurdo kantm ana hatlaryla u:
Varsayalm ki Yorick lm olsun. O zaman, Ottavio Ottaviani, yani Ulrich Hicibilain'in
lm durumunda, Sakall Yasas uyarnca hibir ocuu sa kalmayan Arthur Wilburg
Hicibilain'in, soyuna musallat olan kargla yok olmasnn btn koullar salanm olur!
Squaw kkrdad:
-ok mantkl!
Arthur bir nara att:
- nsafsz!
Ottavio kfr bast:
-Nazi!
- zmmn doru olup olmadn imdi anlayacaz. lk olarak Ottavio Ottaviani'yi
ldrp ondan kurtulalm, skt artk!
nat polis itirazn srdryordu:
- Ama niin? I am too young!
Amiri daha da ciddi bir tavr taland:
- Sus artk Ottaviani. Sonun hzla yaklatm hl anlamadn m?
Ottaviani'nin gz dolmutu. Dokunsan alayacakt:
- Ama sonun yaklamasyla bir alakam yok ki...
Aloysius Unitt Ottaviani'nin kafasna bir aplak att:
-Shut up you stupid! Bugn aldmz u dokman okuyalm.
antasn ap bir zarf kard. Zarftan kan kd Ottaviani'nin burnuna doru uzatt.
Squaw olay tam kavrayamam grnyordu:
-Niin o okuyor?
Aloysius sinsi bir srtla fsldayarak yantlad:
- Az soma anlayacaksn.
Ottavio Ottaviani gzln takt, ksrd, solukland, soma souk bir tavrla okumaya
balad:
b 'nn olu Orgon, ok dkn olduu ocuk biblosunun doum gn iin, "Bir cmb
kurulsun" buyurdu. "Dokuz on iyi oyuncu bir gldr sunup bizi gldrsn, bin bir srpriz
olsun, bir sr sunu sunulsun, grgr gn boyu srsn, domuz gibi tkmlsn, su gibi iki
iilsin." Buyurduu gibi bir cmb kuruldu. Orgon muz likr kpn krp konutu:
"Bugn uyduruk iki yok. Cin, rom, viski iilsin!" F f, kp kp iki iildi; Orgon dut
gibi oldu. kp yrd. Bir tomruk buldu. Ylp szd. Suyun rlts, lodosun uultusu,
Orgon'un horultusunu gizliyordu. Biz, bir do-
do kuunun, b'nn olu Orgon'un ocuk biblosunun do- dosunun kontluunun duyurusu
iin o sur dibinin mi, bu kuytunun mu uygun olduunu konuuyorduk. Bir kuzgun utu.
Minik bir fil bir tilki ini buldu. Bir kurt durup uludu, yrd gitti. Bir porsuk kotu. Kurdun,
porsuun yolcusu olduu yolu kim bilir? Bir bizon boynunu incitti. i kyld. Bir gl, sur
boyu bym, bir ucu surun burcunu tutmutu. Btn bir suru mis kokulu gl brmt.
b dokuz douruyordu.
Hicibilain okunan hi anlamadm saklayamayan bir tonda homurdand:
- Ha? Hmm...
Aloysius bu kavrayszla kzd:
- Nasl olur! Buradaki akllara ziyan numarann hi mi farkna varmadn?
- Dorusu tam anlayamadm.
- Hadi ama Hicibilain, bu parada bir "a" harfi dahi yok!
Hicibilain, Ottaviani'nin tuttuu yazy kapmak iin atld:
- Vay kpolusu, vallahi doru!
Squaw lafa kart:
- Akl almaz bir numara.
Hicibilain onaylad:
- Akl almaz, akla zarar bir numara!
Aloysius bir daha sz ald:
- Dahas, btn parada yalnz bir "" var: Likrn ""s.
- Ba dndrc! Olaanst! nanlmaz!
Ottaviani kd bir daha alp bakmak iin uzand. Hicibilain'in avcuna brakt kd
alp okumaya koyuldu. Dudaklarnn kprdad grlyor ama azndan kan
duyulmuyordu. Sanki ilk okuduunda hi anlamamt.
Unitt alayc bir slupta konutu:
- Nasl Ottaviani? Anlayabildin mi?
Ottaviani sanclanm gibiydi. kt pufta kvranp duruyordu. akaklarndan
damlacklar szlyordu. Oflayp pufluyordu.
Sonra bir solukta azndan iki szck kt:
- uraya bakn...
Aloysius Unitt sorgular gibi konutu:
-Nasl yani?
Ottavio Ottaviani kp kalmt. lgn bir tonda mrldand:
- Tamam "a" yok ama yalmz o mu, baka bir noksanlk daha var: Btn yazda hi
ORHAM VPMAt
Burada, kolayca anlalaca gibi,
anlatnn sonu anlatlr *
Ottavio Ottaviani'nin grd Noksanlk' kavrayamadklar iin bir azdan bartlar:
-Nasl, nasl?
Ksack, duyulur duyulmaz kayplara karan bir grlt, bir "plof' ya da daha dorusu bir
"plok" iitildi. Bir para i gcklay- c, kulak trmalayc olmasna karn o kadar hafifti ki
duyulmasyla unutulmas bir oldu.
Anszn Squaw ac bir lk att. Sorunu anlamak iin yanna koturdular.
-Hayrdr?
Squaw tiz bir lk daha att:
-Ottaviani! Ottaviani!
Yz gz kpkrmz, yanaklar al al Ottaviani iiyordu. Basamaklarn banda bir ilahi
okuyarak duran Buck Mulligan gibi ihtiaml, onun gibi tombalak bir hal alm, Krallk
Saray Park ya da Montsouris Park'nda ocuklara alman balonlara dnmt.
Soma apansz, bir bakla patlatlnca havas kaan bir tulum gibi Ottavio Ottaviani
havaya utu. Duyulan gmbrt ancak Mach III duvarn aan bir Dassault uann camlar
kran patrtsyla k- yaslanabilirdi.
Soma ortalk yatnca Ottavio Ottaviani'nin kaybolmu olduu grld. Bir kl dahi
yoktu ortada. Bulunduu noktada yalnz bir sigaradan dm gibi duran, talk pudras
sanlacak kadar ak, kck bir kl yn duruyordu.
Arthur Wilburg Hicibilain yklm, donakalmt. Sonsuza kadar yitirmi olduunu
sand iki olundan birinin hayatta olduunu grp, ardndan yokoluuna ahit olmak onu
afallatmt. Kat- lrcasna alamaya balad. Soma kafasn kaldrp Aloysius Unitt'i szd:
-Yanl anlamadysam Sakall adna alyorsun...
- Daima onun sa kolu, has adam, bir anlamda maslahatgzar oldum.
- Bunu bilmiyordum...
- Ama anlayabilirdin: Admn anlamm dn: "Bir im", bo bir
im!
Hicibilain durumu anlamaya balamt:
- anlarn kimin iin ald ortada. Ama hi olmazsa lmmn nasl olacam sorabilir
miyim? Hayal gcnn sana bir sr akl almaz ihtimali sunduundan hi kukum yok.
Aloysius gld:
- Tabii! Uzun boylu kafa yormadan drd akn k sunabilirim sana. Ancak btn
klarda, sonu olarak yok oluyorsun.
lk olarak bir Zola, Rougon-Macquart dizisinin bir kitabn (ama Pavyon olmaz; Nana
olabilir) okumaya dalman frsat bilip, biimi bombay hatrlatan itah ac bir ananas, bir
topatan kavununu ya
da daha iyisi uluslarst bir aydnlar toplantsnn dobra dobra ortaya koyduu gibi, Lyndon
B. Johnson'n uluslararas hukuka kulak asmadan, sabah akam Hanoy'a yadrd katil
portakallardan birini sana sunmak birinci k olabilir. Susayp portakal soymaya kalktn an
ortasndaki hassas cihaz alarak yok olmam salar.
Ya da bir boma kordonu kullanarak can alc bir organn koparmak, ayrmak, budamak,
doramak, trpanlamak, uurmak, kkn kazmak, krp atmak, skp almak, karmak bir
yol olabilir. Bu organ kukusuz kadnlarla iliki kurmakta kullandn uzvun olmal. Ama
daha dolayl bir yol tutulacaksa burnun da olabilir. Sonu olarak iki durumda da azami bir yl
soma lm olursun.
Daha dolambal bir k da u olabilir: Dolamak, doayla ba baa kalmak iin gittiin
bir ormanda, bir kknar ya da porsukaa- cna yuva yapm bir minik ku radyoaktif nma
(fisyon sonucu paralanan uranyum atomlarndan salan gl gama nlarna) maruz
braklabilir. Bayldm bildiimiz anasonlu bonbonlarn biri yuvasnn altna konabilir.
Banda bir papatya tac, aznda bir sanyonca, ormanda hoplayp zpladn srada azma
layk bonbonun farkna varabilirsin. Oburca bonbona doru atlp, orackta oturarak yalayp
yutmaya kalkabilirsin. Tam da o srada radyoaktif ku yuvas kknarn st dallarndan tam
kafana dp baylmana, ldrc dozda radyasyona maruz kalmana yol aabilir.
u da olabilir: Bir Japon gn kutlamalarna konuk olarak arlabilirsin.
Go oyunundan ok holandn bilinir. Onun iin bir aylakla, bir ampiyon, bir "Kan
u", hatta bir "Kudan" olan Kaku Takaga- va arasndaki dostluk mana gzn taklabilir.
Oyuncular arasndaki ustalk farkm ortadan kaldran bir handikapla (ngraklara ta koymak
da kfi olmayacandan bir "Naka yotsu" handikapyla) oynayan Kaku Takagava "Moku
hajui" yaparak oyunu atnda, rakibi toyluunu ortaya koyan baarsz bir "Ji dori Go"
oyununa giriip, "Takamoku Kakari" kovalayacana "Ozaru" (Byk Ba-
bun Saldrs) yapmaya alr. Sonra bana toplananlarn hayranlk nidalar arasnda Kaku
Takagava ustaca bir "Oi Otoi" kullanp rakibini "Naka oi gai" yaparak oyunu bitirir.
Go mamn ardndan uzun, skc bir No oyunu baladnda, iin iin oradan artk
ayrlmay dnrsn ama kibar biri olduundan oradan uzaklaamayabilirsin. Sana
sunulmu brorn mulak aklamalarndan yararlanarak, arkyla, dansla anlatlan kavra-
mak iin inatla abalayabilir; urada ya da burada, gazaba, straba ya da lgnca bir aka dair
bir szcn, bir gz krpmann, bir fsltnn, oturtulduun bankn karsnda oynanan
oyunun srrm sana aklamasn umabilir; buna karlk kitabn ilk sayfasm aar amaz
olaym zmn bulmay arzulayan, ancak sayfalar boyunca yazar bozuntusunun satrlarnn
ynn saptayan ihtiras alacakaranlkta brakan muammalarla, imalarla karlap hayal
krklna urayan bir roman okum gibi, oynanan oyunun srrna bir trl vkf
olamayabilirsin.
Sonunda kavramaya uramaktan yorgun dp, azn sulandran ampuln yandn
grp, ardndan umduu mamay alamayan Pavlov'un kuukuusunun bir tahrik-hayal
krkl ksrdngs sonucu kortiko-subkortiko-kortikal planda inhibasyona urayarak
horuldamaya balamas gibi, oturduun bankta szp uyuyabilirsin. Ondan sonra rahata
ortadan kaldrlabilirsin.
Lafa baladmda drd akn k tabirini kullandm iin son olarak bir k daha
sunaym sana: siz gsz bir parkta dolap, ak havada kamuoyuna sunulan yontulara,
Girardon'un, Cous- tou'nun, Gimond'un, tabii ki Rodin'in olaanst yaptlarna hayran
hayran baktn srada amacmza ulaabiliriz. Bir krikoyla orada bulunabilir, frsat
yakaladmzda, kriko kolunu son bir tur dndrp koca bir bloun balansm bozabilir,
ykntnn altnda kalarak iptal olmam salayabiliriz.
Arthur Wilburg Hicibilain annda yant yaptrd:
- Arthur Wilburg Hicibilain'in mizah duygusundan yoksun olduu iddiasn azna alan
olmad u ana kadar... Hayal gcnn ahikas olan bu son anlattklarm alklyorum. Ama
bana sorarsan,
u anda, burada, hie dt nunc, canm nasl alacan tam olarak anlamadm
yadsyamyorum dorusu. Ak konualm: Burada patlayc portakal da yok, boma kordonu
da, radyoaktif bir minik ku da, Japon gn toplants da, bir Rodin yontusu da...
Aloysius Unitt buz gibi bir tonda konutu:
- Mnazara sanatndaki ustaln hayranlkla izliyorum. Ama yanmda btn bunlardan
daha iyi bir zmbrt var!
Smith-Corona'sn kard. Bir vuruta Arthur Wilburg Hicibilain'in hayatna son noktay
koydu.
Squaw yavaa konutu:
- Tmnn ii bitti. Anlatsalar inanmazdm. Sanki Much ado about nothing'in can yakan
ya da i burkan bir varyasyonu gibi...
Aloysius Unitt srtt:
- Qui vapiano, va sano. Tm ld. Tmn balayalm. Tmnn aklanmas iin
Tanrya yakaralm. nk sulan, gnahlar saysz da olsa bandan sonuna kadar ibirliini
bozmadlar. Kahramanlarmz uymas hi kolay olmayan bir yasann boyunduruu altndayd.
Tm bu boyunduruu sonuna kadar tad...
Squaw fsldad:
- Sus artk, you talk too much...
Aloysius Unitt kzard.
Squaw bir daha konutu:
-Yani, artk Finis Coronat Opus almaya balyor. Romann sonunu bulduk mu? Son
noktay koyuyor muyuz?
Aloysius Unitt onu onaylad:
Son noktay koyuyoruz. Uykuda yryormu gibi admlarla dolatmz ylankavi
koridorlann sonuna, son noktasna ulatk. Tmmzn orbada tuzu var; tmmz katkmz
yaptk. Tmmz aza alnamayann karanlk yollannda yryp, bir anlat rgsn doyum
noktasna kadar rdk. Laf uzattka, rastlantsall ortadan kaldrmamz ancak bir somaki
admmz zmsz klma pahasna oldu. Sanki bir ldan ok ksa bir an iin, yolun ok
k-
F20N/Kaybota
305
k bir blmn aydnlatp snd, firarinin varla yok aras bir kta yolunu bulmaya
alt bir ortamdaydk. Ariana'nn iplii kopup durduu iin bir adm atp duruyor,
ikincisini dnp tanmadan atamyorduk. Franz Kafka'nn vakti zamannda aklad gibi:
Ulalacak bir ama vardr ama yol yoktur; kararszlklarmza, duraksamalarmza yol adn
takarz.
Mamafih yol almay srdrdk, adm adm son noktaya yaklatk. nk bir son nokta
olmas artt. Zaman oldu bildiimizi, anladmz sandk. "Kim?" sorusunu sormamz
salayan bir "u", "Nasl?" sorusunu karlayan bir "bunca", "Hangi anda?" sorusunun
altyapsn hazrlayan bir "dn", bir "bugn", bir "yarn", "Niin?" sorusuna yant olacak bir
"nk" daima bulunabiliyordu.
Bulduumuz zm yollarnn altnda btncl bir bilimin hayalini grr gibi oluyorduk.
Kahramanlara da, yazara da, onun sadk maslahatgzar olan bana da ait olmayan,
hibirimizin asl sahibi olmad bu mulak bilim bizi hi durmadan konumaya, sama
sapan bir olay rgsn dokuyup, abuk sabuk laf salatasn oaltarak anlatya katkda
bulunmaya zorluyordu. Ama zm rlplak karmzda bulacamz ufuktaki o kavuma
noktasna, o sonsuzlua bir trl varamyor,
ayn anda bizi bir arada tutan, bizi oluturan, bizi srtmzdan vuran bir anlatnn dnda
baka bir kar yol bulamyor, adm adm, milim milim, mikron mikron, angstm angstrom o
lmcl ana yaklayorduk ki, lm,
tuntan parmaklaryla lm, uyumu parmaklaryla lm, yaznn yok olup gittii lm,
bir soytarnn karalayp dolduracam sand kt tomarnn sonsuza kadar apak, bombo
kalmasn salayan lm, fsldad kulamza: Roman bitti.
306
FOARKA/Kaybotaj
Sonsz
ok fazla sayfa atlanmadan okunmu olduunu umduumuz bu yorucu roman boyunca
yazar parmanda oynatm olan
ihtirasa dair *
Yazarn ihtiras, amac, kaygs, fikri sabiti birincil olarak, gnmz romannn yapsna,
anlatsna, slubuna, kurgusuna ksaca bugnn roman sanatna gl bir katk yapacak,
orijinal olduu kadar da didaktik bir yapt ortaya karmakt.
O zamana kadar arlkl olarak ahsi konumundan yola karak, kimlik sorunlarm,
toplumsal ortam, uyumu, uyumsuzluu, yabanclatrc harcama tutkusunu konu alm olsa
da, bu almasnda, "anlamlan- drann", "anlamlandrlana" ya da "anlama" kyasla mutlak
baatln savunan, moda olmu bir yaklama srtm yaslayarak, kulland aygta farkl bir
boyut kazandrmay arzulad. Yazy dara sokacak uyumsuzluklar azmsamyor, asla yok
saymyor, lakin bir l arlk, soluk aldrmayan bir boyunduruk saymad, bilakis, hayal
gcn coturan bir uyarc olarak grd bir kurallar btnnn snrlad alanda baarya
ulaacana inanyordu.
Yazar acaba niin kulland aygta farkl bir boyut kazandrma ihtiyac duydu? Bu kararn
alnmasnn arkasnda kukusuz birok olgu, birok drt, birok gd vard; ancak tm
bunlann arasnda barol bir rastlant oynad: Aslnda btn bu abann balangcnda, bir
bahis, bir gn olumlu bir almaya uzanaca ok su gtrr bir iddia vard. ddialat
konuda almay ok ho bulan yazar iin ardn brakmad. Biraz uratktan sonra
olaanst ilgin k noktalar yakalaynca, tamamlanmasna az kalm bir sr baka
almay yarm brakp, tm gcn bu yaptta younlatrd.
zmn farknda olmadan okuyanlann ilk bata anlamsz bulaca kadar zorlayc bir
yasann barndan frlayan, onca tuhaflna karlk yazarn olduka tatminkr bulduu bu
roman, szck szck, satr satr, sayfalan doldurmaya balad. Bir damlack ilhamdan
yoksun (ilhama da hani hi inanmayan!) yazar, bu yaptta ilk olarak hi olmazsa bir Ponson
ya da bir Paulhan kadar hayal gc sahibi olduunu ortaya koydu. kinci olarak da,
oaltmaya, sralamaya, alntlamaya, aktarmaya, antrmaya, taklit yapmaya kar
dknln, tutkusunu, akn u noktalara tayarak, ocuksu (ya da ocuka) igdsn
tka basa doyurdu.
Daha da somalar, yazsna itimad arttka, balan
gta adm adm olay rgsnn yan sra akan, daha sonra onun kurucu unsuruna dnp
romann omurgasn oluturan bir dolaylama oyununa giriti. lham kayna olan Yasa'y,
onun snrlar dna asla kmadan aa vuran bu dolaylama oyunu, kimi zaman biraz
przl, kimi zaman ho, ama kimi zaman da mizah dolu, cmbl, cvl cvl, olaanst
dourgan, yaratcl kkrtan bir anlat damarndan altn karmay mmkn kld.
Tam o ualarda yazar, bina yapan bir Frank Lloyd Wright gibi, gnmz Fransz romannn
yapm, kurgusunu, hayal gcn snrlandran kalplar krp araziyi hazrlayarak, ok kii
tarafndan ulusal yaznmzn istinat duvar vasfn tad savunulan, psikolojik, ahlki tahlil
abasn bsbtn bir yana brakarak, bir tr yaznsal rn prototipi inasna giritiini
kavrad. Bu giriim az tannan, ska yok saylan bir gc aa karyor; yazarn daima hay-
ranlk duyduu, ancak coku, tuhaf bir mizah anlay, sivri dillilik, kurnazln, aykrln,
ar- pcln tlsmna kaplmtk, dur durak tanmayan dilbazlk asndan yanna
yaklaamayacam sand bir Gargantm'y, bir Tristram Shandy'yi, bir Mathias Sandotfu, bir
Locus Solus'u ya da -niin olmasn- onca ayrntsyla bir Bifur' u ya da bir baka Ayrnt 'y
yaratm olan tarihi akm artran, yanslayan, onurlandran bir yaptn ortaya kmasn
salyordu.
Dolaysyla yazar bu almasnn, (ilk balarda bulank, mulak, vuzuhsuz olsa da) sonu
olarak, bir dizi olmazsa olmaz karladn grd: lk olarak, "hakiki" bir roman karyordu
ortaya, ama bu kadarla kalmyor, cmbl, oyuncakl bir i yapyor (ustas Ra- mun
Quayno'nun bir zamanlar aklad gibi, "Hal
kn cann skmak iin yaz yazlmaz"); dahas anlamn altyapsn oluturan karmak ilikiyi
kurcalayarak, bir Troyat, bir Mauriac, bir Blondin, bir Cau ya da Quai Conti'nin nl dil-
yazn kurumundan, Figaro'dan ya da Pavilion Massa'dan bir yazar bozuntusu iin kfi olan
anadan doma ksr bir altyapya saldran gl, ykc bir akmn oluumuna katlyor, kat-
kda bulunuyor, kaybolmu olduu sanlan bir anlat donanmnn ilmini, canlandc gcn
roman sanatnn kullanmna sunmu oluyordu.
Metagraflar
(Alntlar)
"Mehul nl." Dnyann, gemi ve bugnk tm dillerinin fonemlerini inceledim. Asl
ilgi alanm, saf unsurlar, dilin ilkel yaptalar olarak grdm sesli harfler, nllerdi.
nllerin seslerinin halk arasnda srdrd yolculuu adm adm izledim. alar boyunca
A'nn kkreyiini, I'mn sln, E'nin melemesini, U'nun ulumasn, O'nun horlamasn
dinledim. nllerin baka seslerle kurduu saysz evliliin benim iin hibir srr kalmad.
Yine de ta- lma hayatmn neredeyse sonuna yaklatmda, aslnda daima Mehul nl'y,
btn nlleri iinde barndran, btn proglem- lerin zmn salayan nllerin
nls'nn ardndan kotuumu; her eyin balangc ve sonu olan, telaffuzu insann azn
sonuna kadar amasn ve btn soluunu kullanmasn gerektiren, can skntsndan esneyii,
alktan brmeyi, aktan inlemeyi, lmn hrltsn tek bir lkta birletiren o nl'y
aradm anladm. Onu bulduum zaman yaratl kendi kendine gok olacak ve geride
yalnzca tek bir ey kalacak: o MECHUL NL!
Jean Tardieu
Un mot pour un autre -Bir Szck Yerine Bir Bakas-
Sihirli alfabe, hem zaman, hem de bilgisizliimizde kar olanlar tarafndan ypratlan o
gizemli hiyeroglif, elimize ancak eksik ve tahrif edilmi olarak ulaabildi; kayp harfi,
silinmi iareti bulduumuzda, dzeni bozulmu o saz onardmzda, ruhlar dnyasnda
gc elimize geirmi olacaz.
Gerard de Nerval
(Alntlayan: Paul Eluard, Posie involontaire et posie intentiomelle -stemsiz iir,
Gdml iir-)
E SERVEM LEX EST, LEGEMQVE TENERE NECESSE EST? SPES CERTE NEC
MENS, ME REFERENTE DEEST; SED LEGE, ET ECCE EVEN NENTEMVE
GREGEMVE TENENTEM. PERLEGE, NEC ME RES EDERE RERE LEVES.
Lord Holland
Eve's Legend
("zgr" bir eviriyle:
YASAYA UYMALI MI, YASA GEREKL BULUNMALI MI? NE UMUDUN, NE DE
AKLIN DESTE VAR ARKAMDA; YALNIZCA YASA VAR, VE TE HAVVA'NINK
VAR, KOPARDIIM, TUTTUUM, ELMDE EVRDM.
BATAN SONA OKU BR DAHA, BEN DEL YENECEK EY HAFF OLAN.
Lord Holland
Havva Efsanesi
Bir ilkel diller szl elimizde olsayd, aydnlanm bir halk tarafndan konuulmu kadim
bir dilin su gtrmez kalntlarn orada bulabilirdik; ki bulamasak bile bu yalnzca,
yozlamann bu son kalntlar da silmi olduu anlamna gelirdi.
De Maistre
Les so ir t? e s de Saint-Petersbourg - Sen Petersburg Akamlar- (Alntlayan: Flaubert:
Brouillons de Bouvard -Bouvard'n Msveddeleri-; Alntlayan: Genevive Bollfeme)
Papuallarda dil son derece yoksuldur. Her kabilenin kendi dili vardr ve szck says srekli
azalr. Bunun nedeni her defasnda, kabilede birisinin lmnn ardndan, yas tutmak
amacyla birka szcn silinmesidir.
E. Baron
Gtographie -Corafya- (Alntlayan: Roland Bathes: Critique et Verili -Eletiri ve
Hakikat-)
Byk eylemler ancak yasalarn suskun kald anlarda patlak verir.
Sade
Even for a word, we will not waste a vowel.
-Bir szck pahasna bile bir sesli harf harcamayz.- Anglo-Kzlderili atasz
Dizin
nsz
Daha sonra anlalaca gibi, burada, korkun kargn balangc anlatlr
13
1
Anton Ssliharf
1
Burada, bir zamanlar yazdmz bir romandaki gibi ml ml uyuyan bir adam anlatlr 19
2
Burada, insanlk d bir yazgnn acl bir Robinson'un srtna ullan anlatlr 27
3
Burada, gnahkr bir bcrn ahlkd yollardan papa olmasna ramak kalmas anlatlr 39
Burada, arka planda Nikolay Rimskiy-Korsakov' un yapt "Yabananlannn Uuu"
alnmasna karn aslnda alnann bir baka yabanans olduu anlatlr 49
5
Burada, bu kitabn yar yazar C. Yardmc zorunlu olarak lafa karr
55
7
Hurada, Anton Ssliharf'in notlarn kartrdktan sonra dosdoru Hayvanlar Diinvas Park'na
gidiimiz anlatlr ' 61
8
Burada, Maripli avukatlarn can pazar anlatlr
75 ..
9
Burada, mparator Traianus'un anna an katan bir Roma kasabasnn kaz yks ksaca
anlatlr 87
10
Burada, bu kitabn yar yazar C. Yardmc zorunlu olarak lafa karr
95
III-IV Douglas Haig Clifford
11
Burada, nahif bir baritonun bir yldrmla sonlanan ksa hayat anlatlr
99
12
Burada, iir tutkunlarnn umarz holanaca bir yk anlatlr
111
Burada, Ulu Manitu'yu yattracak bir duayla son bulan olaylar anlatlr
129
14
Burada, karnndaki yakut madalyonun hatrna bir piin safkan ingiliz olarak kabul anlatlr
141
15
Burada, Anton Dvorak' n bir koral yaptnn bir bilardo masasnda nasl bir iz brakt
anlatlr 147
16
Burada, bir sazann padiahlara layk bir tokuma burm kvr anlatlr
159
17
Burada, bu kitabn yar yazar C. Yardmc zorunlu olarak lafa karr
169
V-VI
Olga Mavrokhordatos
18
Burada, onyllardr ortaya allan yalan dolann iplii pazara karlarak koca Titanic'in asl
niin batt anlatlr 177
19
Burada, kur piyasasnda dolarn ($) ar gl oluunu da ortaya koyan bir ak masal
anlatlr 185
20
Burada, Vladimir tyi'in Hollywood hakkndaki gr anlatlr
193
21
Burada, kimi okurun ok aklayc bulaca ayrntlarla dolu bir yolculuk anlatlr 197
Burada, bir balk pilakisi yapmaya kalkldnda maruz kalnan skntlar anlatlr 207
23
Burada, bataki diyalogun canllna karn, sonunda ortamn nasl salkszlat anlatlr
219
24
Burada, bu kitabn yar yazar C. Yardmc zorunlu olarak lafa karr
227
VII-VIII Amaury nsz
25
Burada, ksa bir icmalin ardndan, adm oka andmz birinin lmnn
nasl ortaya kt anlatlr 233
26
Burada, atadan kalma bir rfn zorlamas sonucu, hlyalar olan bir ocuun sanat ruhunu
ortaya koyan bir yaratclkla alt kiiyi ldr anlatlr 249
27
Burada, bir borazancbadan kalan mirasn nasl har vurulup harman savrulduu anlatldktan
sonra, bir kocann hsran, ardndan da o kocann ikizinin buhran anlatlr 265
IX
Arthur Wilburg Hicibilain
28
Burada, sondaki bir boluun nasl da anlaml olabildii anlatlr
291
Burada, kolayca anlalaca gibi, anlatrm sonu anlatlr 301
Sonsz
ok fazla sayfa atlanmadan okunmu olduunu umduumuz bu yorucu roman boyunca
yazar parmanda oynatm olan ihtirasa dair 307
Metagraflar 311
Dizin 315

Georges Perec _ Kaybolu (La Disparition)


Kaybolu (La Disparition)
Georges Perec
(Arka Kapak)
Georges Perec, Fransizcanin en ok kullanlan sesli harfi olan "e"yi kullanmadan bir roman
yazd: La disparition. ikinci mucize:
Cemal Yardmc, bu roman "e" harfini kullanmadan Trkeletirdi: Kaybolu. Kaybolu, ilk
yaymland 1969 ylndan bu yana kstlamann kanlmaz olarak yoksullatrd kuru bir
anlat olarak karlanmad hi! Dil oyunlar, armlar, konusunu ba kahraman yapan
kurgusuyla bir yaznsal bayapt; doludizgin hayal gc, insafsz mizah duygusuyla bir
solukta okunacak bir roman olarak kabul grd, ikinci Dnya Sava'n, anasnn, Babasnn
kayboluuna tank olan bir
ocuk olarak yaayan yazar, hayatna damgasn vuran boluu bu olaanst romannda bir
harfi ortadan kaldrarak yanstr. Ama daima yapt gibi, hznn cokulu bir mizahla sarp
sarmalayarak, ac olan gln, anlamsz olan kurgusal klarak, skntlarndan oyunlar
kararak
aa vurur bu boluu. Bu paradoksal yaklam batan sona romana sinmitir. Bir adan has
yazndan yana olanlarn tad alaca bir yaznsal oyundur bu yapt, bir baka adan ho bir
fantastik komplo yksdr. Bir bakma bir tr "roman-kart" romandr.
Kaybolu, orijinal lgnla layk, aslna aa yukar szck szck sadk bir uyarlamayla
bu topraklarda, Ayrnt Yaymlar1 nda.
"Bu kitapta canalc ortak noktaya sahip saysz szck kullanlamamtr: Kaybolu'da,
'altnc harfin' romana hi szmayaca bir yap kurmutur yazar. Byk paradoks: ok sk
karlalan bir harfin asla okur karsna kmayaca bir roman yazmaya soyunan yazarn
adnda drt posta o harfin bulunmas. Daha byk paradoks: nanlmas g bir n kuraldan
yola km olmasna karn, romancnn son yarm yzyln bayaptlarndan birini
yaratmas. Kaybolu, harfin sayyla arpt, sfrla sonsuzun birbirini hrpalad bir yaz
okulunun, Oulipo'nun doruk noktalarndan biri. Kaybolu lirik, akl dolu, hinoluhin bir
roman." Enis Batur.

You might also like