You are on page 1of 65

Georges Perec

V- 1
3 ' 0 . 1 1 1 1 1

v tj
-<ia i **v' Cfeif

cf ci i < t
Jtf i# f^si (J ^ ifl ^ i# Jci.M.U
*5 n S O ^ . 1 j O ll<uk*
< f - *i / r >, \
#fcv/*aA^ ^
urt*.*' *~
$& & * -fut
htvHTUJ* \SSS.
C+JA tJ*f> l i t -
^3'
i~M/m

46 fjM
iu**f*^
Jfc'W l***M %AT
ou*
Uj4ixr*t*-ii
VvJ
Jtte^xA y,-;
tf
p i'* \ C tO ii*l #
^AMJL^Co) fj^ je j^l
\ S/ 1

X
bj<C

' tpi*
ojmgiLi

Y*Ut

^vo^4
.JWti */**> r
-v. #
lMS * i
DODUM

G eorges Perec 7 M art 1936'da Paris'te dodu. II. Dnya Sava s


rasnda, babasn cephede, annesini Auschvvitz'te kaybetti. Halas
tarafndan evlat edinildi. Paris'te edebiyat, sosyoloji ve psikoloji
okudu. Gen yata rom anlar ve denem eler yazm aya balad, ou
nu yaym lam ad. C N R S 'te ariv grevlisi olarak alt. Lettres
N ouvelles, N.R.F., Partisans, Cause Comm une gibi dergilerde yazd.
1965te yaym lanan ilk roman Les Choses (eyler) Renaudot d l
ne layk grld. 1967'den itibaren OuLiPo ekibinin alm alarna
katld. Sinema alannda da etkinlik gsterdi ve baz filmlerin eki
minde yer ald. 10 yldan uzun bir sre iinde yazd bayapt La vie
mode d'emploi (Yaam Kullanma Klavuzu) kendisine 1978 Mdicis
dln kazandrd. Georges Perec, Mart 1982'de akcier kanserin
den ld.
Balca Y aptlar: Les Choses, 1965 (eyler, Metis, 1998); U hom m e
qui dort, 1967 (Uyuyan Adam , M etis, 2000, 2. Bas.); La D isparition,
1969 (Yokolu); W ou le souvenir d'enfance, 1975 (W ya da Bir ocukluk
H atras, Metis, 2001); La vie mode d'emploi (Yaam Kullanma Klavuzu,
YKY, 1997).

A ysel Bora stanbul'da dodu. stanbul niversitesi Fransz Filolo


jisi blm n bitirdi. M eydan Larousse'u hazrlayan evirm en
kadrosunda yer ald. Daha pek ok ansiklopedik yayna katkda
bulundu.
Balca evirileri: Suta Mutluluk, Barbey d'Aurevilly; Kk Yaz Sat
cs, Daniel Pennac; Aydnlar zerine, Jean-Paul Sartre; imdi, Nathalie
Sarraute; Anz, Nathalie Sarraute; Bilmemek, M ilan Kundera; Roman
Sanat, Milan Kundera; lmszlk, M ilan Kundera; O Ak, Yann
Andra; Kuatlm Yaamlar, Michel Houellebecq; Gecenin Gne Anlat
t, Hector Bianciotti; Ben Gidiyorum, Jean Echenoz; Sarn Bombalar,
Jean Echenoz; lmcl Kimlikler, Am in M aalouf (YKY, Ocak 2000);
Rene Vivien den K erim eye Mektuplar, Jean Leproux (YKY, Nisan 2000);
Pierre Loti, Gezegen Seyyah, Alain Quella-Villger (YKY, ubat 2002).
Georges Perec'in
YKY'deki kitaplar

Yaam Kullanma Klavuzu ( 2997)


Dodum (2003 )
GEORGES PEREC

Dodum

EVREN:
AYSEL BORA

ODO
STANBUL
Yap Kredi Yaynlar -1 8 2 6
Ed ebiyat - 503

D odum / G eorges Perec


zgn A d: Je suis ne
Franszcadan eviren: Aysel Bora

K itap Ed itr: Esra zd o an


D zelti: Fahri G llolu

Kapak Tasarm : N ah id e D ikel

Bask: -Er O fset


Yzyl M ah. M assit 5. C ad. N o: 15 Baclar / stanbul

eviriye Tem el A lm an Bask: Ed itions du Seu il, Paris, 1990


1. Bask: stanbul, N isan 2003
2. Bask: stanbul, N isan 2006
ISBN 975-08-0576-3

Yap Kredi K ltr San at Yaynclk Ticaret ve Sanayi A .., 1999


Copyright Ed itions du Senil, 1990
C ollection La Librairie du X X e sie d e, sou s la direction de M au rice Olendi
B tn yayn h a k la n sakldr.
Kaynak gsterilerek tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda
yayn cn n yazl izni olm akszn h ibir yolla oaltlam az.

Yap Kredi Kltr San at Y aynclk Ticaret ve Sanayi A..


Yap Kredi K ltr M erkezi
stiklal Cadd esi N o. 285 Beyolu 34433 stanbul
Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23
http://w w w .yapikred iyayinlari.com
e-posta: ykkultur@ ykykultu r.com .tr
nternet sat adresi: http://yky.estore.com .tr
w w w .telew eb.com .tr
NDEKLER

Dodum 9
Bir Kan Meknlar 13
Paratle Atlama 23
Kleber Chrome 30
Maurice Nadeau'ya Mektup 32
Sonbahar Gnokkileri ya da
Benimle lgili Birka Soruya Cevap 41
Rya ve Metin 46
Bellek almas
(Frank Venaille'la Sylei) 49
Ellis Island
Bir Projenin Betimi 55
lmeden nce Her eye Ramen
Yapmam Gereken eylerden Birka 60

Bibliyografik pular 64
Georges Perec 1969 'da, Maurice Nadeau'ya tasarlarn anlatt
bir mektupta, drt kitaptan oluacak geni apl bir otobiyografik b
tnle ilgili projesini aar. Bunlardan sadece W ya da Bir ocukluk
Hatras'na dnen W gn na tkacak, L'arbre, Lieux o j'ai
dormi ("Aa, Uyuduum Yerler") askda kalacaktr. Yirmi yllk
bir yaz programna dayanan Lieux ("Meknlar") ise altnc yln
sonunda yarda braklacaktr.
Bu kitapta bir araya getirilen metinler bu bellek ve nutu al
masn, bu kimlik arayn, yeni bir otobiyografi stratejisine yakla
m gzler nne seriyor.
Metinler birbirinden ok farkl: Karalama, yk, szl anlat,
eletiri notu, tasar-mektup, otoportre, gazete makalesi, rportaj, bir
kitap zeti ve bir radyo program iin yazlan metin.
Doumdan lme bir mrn izini sryorlar.
Georges Perec'in otobiyografiyi (uygulamada ya da kuramsal ola
rak) nasl tasarladn ortaya koyuyorlar: Dolambal, ok ynl,
paral ve ayn zamanda, hi durmadan sylenmeyenin etrafnda d
np duran bir otobiyografi.

Philippe Lejeune

Philippe Lejeune'le birlikte bu kitab yayma hazrlayan Eric


Beaumatin ve Marcel Bnabouya teekkr ederim.

Maurice lender
Dodum

7 . IX. 70
Carros

7. 3. 36'da dodum. Bu cmleyi onlarca, yzlerce defa,


kimbilir ne kadar yazdm? Hi bilmiyorum. Olduka erken, bir
otobiyografi projesinin olumasndan ok daha nce balad
m biliyorum. J'avance masqu ("Maskemle Giderim") balkl
kt bir romanla Gradus ad Parnassum balkl bir o kadar ber
bat bir anlatnn (ilkinin elden geirilmi kt bir tekrarndan
baka bir ey deildi zaten) konusunu buna ayrdm.

lk bakta byle bir cmlenin eksiksiz olduu, bir btn


oluturduu fark ediliyor. yle balayan bir metni hayal et
mek zor:
Dodum.
Oysa bir tarih belirleyin yeter, hemen son noktay koyabi
lirsiniz.

7 Mart 1936'da dodum. Son nokta. Benim de aylardan be


ri yaptm bu. 34 buuk yldan beri yaptm, bugn yaptm
da bu!
Genelde arkas geliyor. Ayrntlar, pek ok ayrnty, btn
bir hikyeyi davet eden ho bir balang.
25 Aralk 0000'da dodum. Babam marangozmu, yle
sylerler. Ben doduktan ksa bir sre sonra, dinsizler din iman
dinlememi ve biz de kap Msr'a snmak zorunda kalmz.
Yahudi olduumu byle rendim ben ve yle kalmamaktaki
kesin kararmn meneini bu dramatik koullar altnda ele al
mak gerekir. Gerisini biliyorsunuz...

Bugn tekrar dnyorum da, bir kez u "7. 3. 36'da


dodum"u yazdktan sonra devam etmenin neredeyse ola
naksz oluu, tam da az nce szn ettiim kitaplarn tam
da zn oluturdu: J'avance masque'de anlatc arka arkaya
en az 3 defa hayatn anlatyordu, anlatlan 3 hikye de ayn
lde dzmeceydi ("yazl bir itiraf her zaman aslszdr", o
sralar Svevo'dan feyz alyordum) ama belki anlam olarak
farklyd.
"Neden devam etmeli?" ya da "neden devam edemiyo
rum?" deil mesele (bu sorulara btnn 3. ksmnda cevap
vermek zorunda kalacam), esas olan u, "nasl devam et
meli?"

Gerek u ki baladm noktaya geri dndm. 7. 3. 36'da


dodum. Tamam. Bir sigara yakyorum, suya girmeye niye
tim yok ama yzme havuzunun etrafnda bir tur atyorum,
rnek bir balang bulmak iin kitap kartryorum (......'de
dodum): bunun zerine Marcia Davenport'un otobiyografi
si Too strong for fantasy'ye rastlyorum, kitapta mzikten ve
ekoslovakya'dan sz edildiini biliyorum, hepsi bu; foto
raflar ve dizin var. Bunu daha dikkatlice okuyacam. Bu ara
da Anna Frank'm gnln (bana gre bir ey yok pek) ve
Elmer Luchterhand'n kamplardaki sosyal davranlar zeri
ne 2 makalesini de (iliinden zel olarak istendi) kartr
dm. Ya da bir baarya imza atyorum, parmaklarm yar ya
rya sklm piyanoda (yani dorudan doruya teller ze
rinde) gezdiriyorum, imdiden eskimi bir France-Soir'a bir
gz atyorum, tra oluyorum, kendime biraz bira koyuyo
rum, vs (trnak yemek, ayak trnaklarn koparmak, volta at
mak).
Ya da elbette cakalarn en nceliklisi (?): daha imdiden bu
defterin 3 sayfasna devam edemeyeceimi yazmak...
Ya bir devam vardr, ya da yoktur...
Ya anlatlabilecek bir devam vardr, ya da yoktur.

Esasa gelelim: Ne? Kim? Ne zaman? Nerede? Nasl? Neden?


Ne? Dodum.
Kim? Ben.
Ne zaman? 7 Mart 1936'da.
Daha m ayrntl olsun? Saatini bilmiyorum; bir doum
belgesine bakmam gerekirdi (gerekecek). Akam saat 9 diye
lim. O gn km bir gazeteyi alp neler olduuna bakmak
iin Ulusal Kitapla da gitmem gerekecek bir gn. Uzun s
re, Hitler'in Polonya'ya 7 Mart 1936 gn girdiini sandm. Ya
tarih konusunda yanlyorum, ya da lke. Belki de 39'dur
(sanmam) ya da ekoslovakya (akla yatkn ?) ya da Avustur
ya. Sdetler, Anschluss ya da Dantzig ya da Saar, benim iin
hayati nemi olsa da bu tarihi pek iyi bilmem. Her neyse, yani
Hitler oktan iktidardayd ve kamplar nicedir vard.

Nerede? Paris'te. 20. blgede deil, uzun sre yle sanm


olsam da; 19. blgede. Bir doumhanede kukusuz. Sokak ad
n hatrlamyorum hl (gene bir doum belgesinde bulabilir
dim bunu).

Nasl? Neden?
Neden? Lucy Van Pelt'in deyiiyle; ite iyi bir soru.

En iyi yazarlar dnyaya gelilerini ilan ettikten neredeyse


hemen sonra aileleri hakknda birka ayrnt verirler.
Babamn ad Icek Judko idi, yani Isaac Joseph ya da bir
nemi varsa eer, Isidore. Kz kardei, yeeni onu Isie diye
anarlar. Bense ona inatla Andr demiimdir hep .
8 Eyll yo
Carros

Bugn deiik renklerle oynadm daha ok: mrekkep ve


yalboya, guva ve bak.
Saat 16, almaya gayret edebilirim belki: aka sylyo
rum (ok lazmsa), skntm sahte: yaz mekanizmalar, retorik
oyunlar. Edep haya dinlemem (her halkrda temel gereke
olamaz). Ne o zaman? Belki de geni apl bir i olmas rkt
yor beni: bir kez daha iimde ne car ne yom boaltmak, bilmem
ka hafta, ay ya da yl (Meknlar'm yazlnn zorunlu kld
kurala uyarsam 12 yl) boyunca bkknlk ya da tiksinti getirene
kadar hatralarmn kapal dnyasnda skp kalmak.
Bir Kan Meknlar

Champs-Elyses parkndaki pul pazar sadece perembe


ve pazarlar akt. Bunu biliyordu ama belki birine rastlarm
diye dnmt, defterine bakp bronz tenli Blriot'da1, Sa-
mothraki Nikesi'nde duracak, Marianne serisini ya da zerine
Lorraine ha kondurulmu kan krmz Ptain'i beenecek i
siz gsz yal bir beyefendiye. Ama kimseler yoktu, dola
maya km biri bile. Aalar arasna dizilmi, yeile boyal
demir sandalyelerden baka hibir ey. Saat daha sabahn do
kuzu bile olmamt. Hava yumuakt. Belediyenin sulama
makinelerinden biri Gabriel caddesi boyunca ilerliyordu.
Champs-Elyses ssz grnyordu. Parkn te tarafnda, k
k salncaklarla kukla tiyatrosu arasnda, iiler, rmorklu
koca bir sar kamyondan, gvdesi oktan taklm bir atl ka
rncann tahta atlarn indiriyordu.

Bir banka oturdu ve antasn at. Kk pul defterini


kard, ift olanlar koyduu defterini. Halasnn, odasndaki do
lapta, mcevherlerinin yannda kilit altnda tuttuu ve bakma
sna istemeye istemeye izin verdii gerek koleksiyonundaki,
ciltli gzel albmndeki en gzel paralar epeyce bir zaman
dan beri cildin i ksmna yaplm kk cebe kaydryordu.
Pullarna teker teker bakt, dikkatle, yerlerine yerletirdi, onlara
ne vereceklerini kestirmeye alt.

1 Blriot (Louis): Kendi yapt tekkanath uakla M an' ilk geen Fransz havac
ve m hendis (1872-1936). (.N.)
Bir sre sonra defterini kapatp ceketinin i cebine koydu.

Ders defterini kard. O gn, aramba gn, Msy


Bourguignon'la bir saat Franszca, bir saat Latince, Msy
Poiriefyle bir saat tarih, Msy Normand'la bir saat ngilizce
dersi; leden sonra Msy Joly'yle bir saat resim, Msy
Leonard'la bir saat tabiat bilgisi dersi vard.
Ne ngilizce devini yapm, ne de yazl sorular hazrlamt.
Saat dokuzdu; ge kalmak zereydi. Her eyi halletmek mm
knd.
Daha nce de sk sk ilk dersi kard olmutu. Hademe saat
sekiz buuk dedi mi renci kapsn kapatrd. Parc-des-Prin-
ces caddesindeki ana kapdan girmeye asla cesaret edememiti.
zgrlkten ba dnm bir halde Saint-Cloud kapsnda,
Versailles caddesinde dolamaya giderdi. Marketlere girer, her
reyonda durur, ekilerin, tabak anan, sabunlarn karsnda
oyalanrd. Kimi zaman ans yaver gider, bir ivi, bir vida, bir
ayakkab demiri, bir elektrik dmesi ard olurdu.
Saat dokuz buukta dnerdi. Snf defterine kaydedilen de
vamszl Perembe sabahlar iki saatlik bir cezaya mal olur
du ona. Ama ge kalmas bir artmacayd: enitesinin g
znde katlanmas disiplinsizlikten bin defa daha kolay bir
kabahat.

Kitaplarn ap kartrmaya balad. Defterlerini ve eski


devlerini okudu. Daha nce iki kuzininin de kulland yeil
deri kalemlii at. inde kemirilmi eski bir cetvel, ucu krl
m boya kalemi, bir kara kalem, seloteyple geliigzel ya
ptrlm krk bir dolmakalem, mika iletki, anm bir silgi,
bir pergel vard.
Sar tahta srann stne birka daire izdi. Sonra pergeli tekrar
kalemlie koydu; kalemlii, kitaplar ve defterleri de okul an
tasna.
Daha sonra kukla tiyatrosunun etrafn evreleyen allklara
yaklat, kimsenin kendisine bakmadndan emin oldu, dallar
iki yana ayrp antasn yere brakt.
Sonra hzl admlarla uzaklat.
Le Figaro'nun karsnda bir bankta oturuyordu. Gazetenin
sergilendii vitrinlerin sndrlmt sonunda. Bir tek gi
riin stndeki, iinden bir kaz tynn getii byk F harfi
yanyordu. Parkta kimseler yoktu. Atlkarncann portakal ren
gi ve mavi tentesi artk seilmiyordu bile. Champs-Elyses'de
dolaan bir iki kii de birka metre uzandan, onu grmeden
geerek, hzl admlarla evlerine dnyorlard. Kulana anla
lmaz szler geliyordu. Kalkt. Champs-Elyses'yi geti, metro
istasyonuna kadar gitti. Kapal olduunu grnce gerisin geri
dnd. yordu. Banka uzand, kollaryla plak dizlerini sa
rarak elinden geldiince dertop oldu. Dkme demir ayaklar s
tne vidalanm iki tahta parasndan yaplm bank ok dard.
Kalkt, bir tur att, dnp tekrar oturdu, ban sa koluna da
yayarak, dizlerim gsne ekip tekrar yatt.
Gzlerini kapad, sonra tekrar at.
Birka metre teden insanlar birer glge gibi geiyordu. Srtnn
dibinden nadiren otomobiller geiyor, yavalyor, vites deiti
riyor, zaman zaman klakson alyorlard.
Daha sonra bir adam yaklat. Onun geldiini uzaktan grd,
Le Figaro binasnn daha da koyulaan fonu zerinde kapkaran
lk bir ktle. Uyuyormu gibi yaparak gzlerini yumdu. Kalbi
duracakm gibi arpyordu.
Ne yapyorsun burada? diye sordu adam.
Cevap vermedi.
Burada ne yapyorsun? diye tekrarlad adam. Nerede oturuyor
sun?
Hibir ey demedi.
Nerede oturuyorsun? diye tekrarlad adam.
Cevap vermedi. Ona bakt.
Uzun boylu, iyi giyimli, endieli grnen bir adamd.
Bir an iinden ona syleyebileceini, aklayabileceini geirdi
aklndan. Ama syleyecek hibir eyi yoktu. Btn gn o an
beklediini anlar gibi oldu: birinin onunla konumasn, onu
grmesini, onu aramaya gelmesini.
Beni rahat brakn, dedi.
Haydi, benimle gel, dedi adam.
Elinden tuttu ve onu Grand-Palais polis karakoluna gtrd.
Polis memurlarna, onu Figaro'nun yanndaki kk meydanda
bir bankn zerinde buldum dedi.

zerinde yirmi frank vard. Bunlar ok abuk harcad.


Gn ortasna doru Colise sokandaki bir frna girip on fran
ga kk bir stl ekmek ald. Kk lokmalarla yava yava
yiyerek yrd. Hemen ardndan Champs-Elyses'deki bir ku
lbeden bir dergi ald. Okumak iin gidip oturdu ama hi zevk
almad.
frang kalmt: bir krk kuru, bir de yirmi, her ikisinin s
tnde de Vichy hkmetinin alameti farikas. Bunlarla herhan
gi bir bakkaldan bir bonbon ya da belki bir iklet dnda hibir
ey alamazd, ama tek bir bakkala bile rastlamad.
Daha sonra Alma-Marceau metro istasyonundaki kt sepetle
rinden birinde buruuk bir France-Soir buldu. Spor sayfasn
arad, izgi romanlar, tuhaf hikyeleri, dedikoducu teyzenin
fiskoslarn okudu, yorulunca gazeteyi bulduu yere att.
Daha sonra, ok daha sonra, gn boyunca Champs-Elyses
caddesindeki binann duvarlarna aslan Le Figaro' yu, Le Figaro
littraire'i, Le Figaro agricole'2 okuyan aylaklarn arasna kart.
Daha sonra umumi bir emeden su iti.

Halas, stnde bornozu, sa ba dank, aznda ilk siga


ras, kapy yzne kapatt, bakr srg ve hrszlara kar
bir emniyet kilidiyle, asla sarslmayan kaln, kunt bir kap. Her
zamanki gibi merdivenlerden inmeye balad, sonra durdu, iki
sahanlk arasnda birka saniye hareketsiz kald. Mermer basa
maklara, krmz halya, asansr kafesinin ferforjelerine ve ay
nalarna bakt.
Bir robot ya da bir canavar gibi, dizleri tutulmu bir halde, ne
redeyse kendini bir basamaktan dierine kle gibi brakarak,
tekrar inmeye koyuldu, yava yava.
Aznda piposu, belinde mavi bir nlk, bir yn parasyla
asansrn dmelerini parlatan kapcnn nnden ban ee
rek geti.

2 Le Figaro gazetesinin edebiyat ve tarma ayrlm blm leri. (.N.)


Binann ana giriindeki aynalar, bir an iin, sonsuza kadar yan
stt grntsn. Dar kt. Assomption soka sakin, nere
deyse tara havasnda, hl uykudayd. p bidonlar daha bo
altlmamt; kapclar paspaslar silkeliyordu. lkokul renci
leri, Janson-de-Sailly'ye ya da Claude-Bernard'a, La Fontaine'e
ya da Moliere'e giden liseliler Ranelagh metro istasyonuna bu
sokaktan kyor ya da Boulainvilliers sokanda gidip 52 nu
maray beklemek iin buradan aa iniyorlard.

Her gnk gibi metroya bindi. Daha nce drt defa zmba
lanan haftalk pasosunu biletiye uzatt ve Pazartesi gnnn
gidi ksm zmbaland. Metro geldi, her zamanki gibi en arka
daki vagona bindi. Ama Michel-Ange-Molitor'da inecek yerde,
aktarma yapp ayn hat zerinde ters yne giden vagona atlad.
Ranelagh istasyonunu geti. Franklin-Roosevelt'te indi.
On bir mays bin dokuz yz krk yedi gnyd. On bir ya
n iki ay gemiti. On altnc blge, Assomption soka on se
kiz numaradaki evinden kamt; zerinde dmeli gri yn
ceket, lacivert ksa pantolon, kahverengi pabular, ksa mavi
yn oraplar vard. Sahte deriden siyah bir okul antas tayor
du. Btn serveti yirmi frank, biricik umuduysa bir an nce
satmay dnd kk bir pul koleksiyonuydu.

Giedeki kzn ona baktn grd ve kk kapy aama-


dan durdu. Hi kmldamad. Fayans duvara yaslanp bekledi.
Epey bir zaman sonra giedeki kz kp yanma geldi.
Burada duramazsn ufaklk, rahatsz ediyorsun dedi ona.
Hibir ey sylemedi. Kza bakmad.
Burada ne yapyorsun? diye sordu kz.
Bir ey yapmyorum, diye cevap verdi.
Kz sordu: Nerede oturuyorsun?
Alak sesle cevap verdi: Ranelagh'ta.
Kz dedi ki: Gidip uyuman gerek.
Dedi ki: Hi biletim kalmad.
Kz gidip bir bilet ald, geri gelip bileti uzatt.
Param yok, dedi.
Kz dedi ki: nemi yok, onu sana veriyorum. imdi git yat artk.
Koarak perona indi.
Hemen hemen bombo bir vagon geti; atlad ieri. Oturdu.
Metro hareket etti, vagonlar titreyip salland. Metronun grl
ts neredeyse rahatlatyordu onu.
Ranelagh'tan gemeye bile cesaret edemeyerek Trocadro'da
indi. Aktarma yapp Mairie de Montreuil ynne gitti. Alma-
Marceau'da indi. Uzun zaman istasyonda dolanp durdu. Sula-
yclarm yol yol brakt ylankavi su izlerini takip etti. Sepet
lerdeki bilet ynlarn kartrd.
Daha sonra ekerleme otomatnn yanma oturdu. Gelen vagon
lar seyretti. Bataki vagonlarn zerinde yazl numaralar ak
lnda tutmaya alt. Gelip gidenleri seyretti.
Sonunda tekrar metroya bindi, Franklin-Roosevelt'te indi, ak
tarma yapp Vincennes-Neuilly hattndan Champs-Elyses cad
desine kt.

arambann geliiyle birlikte, hemen le sonrasnda met


roya binip bir kez daha Ranelagh'tan, Michel-Ange-Auteil'den,
Michel-Ange-Molitor'dan geerek Svres kprsne kadar git
ti. Svres kprsnden Seine'in kar yakasna geti, ormana
girdi.
Uzun sre yrd; ara sra, it hazrlayan bir bahvan, kpei
ni gezdiren bir adam gryordu.
Anayollardan ayrlp arayollara girdi, allklar arasndan ken
dine yol at. akl talar ve brtlenlerle kapl kk, dik bir
yamacn tepesinde gvdeleri birbirine yakn aa kuytu bir
ke, minicik bir kulbe oluturmutu. Brtlenleri ve her ye
ri saran otlar topuk darbeleriyle skerek oray zenle temizle
di, akllar, ta topra st ste yd. Sonra srtn gvde
den en kalnma yaslayarak oturdu.
Daha sonra bir akltann sivri kesiyle aatan birinin
kabuunu epeyce kazd ve dn yolunu eitli iaretlerle be
lirledi.
Franklin-Roosevelt'e dnecek bileti yoktu artk. Pasosunu iki
defa kullanmt. ekingen bir sesle biletiden Perembe zm
basn vurmasn istedi. Yanllk yaptn ve inmeyi unuttuu
nu syledi. Bileti ona bakt ve gemesine izin verdi.
Yeil tahta banklardan birine oturdu ve yeniden atlkarn
caya bakt, iiler atlar ve kayklar takma iini bitirmiler, k
lah biimindeki at iskeletine, tepeden dev bir madeni ember
le tutturulan, yere de ifte merdivenin stne km iilerden
birinin hi durmadan birbirine aprazlad ve gen biimli
fistolu bir kenar ssnn rtt, beyaz bezden uzun kolanlar
la balanan portakal ve mavi renklerin birbirini izledii koca
man bir tente geiriyorlard.

Daha sonra, bir sre, Grand-Palais'nin Seine tarafndaki a-


kllklarnda sahte ta merdivenler, sahte kemerler, sahte tahta
kprler arasnda dolat. U kk krmz baln yzd
su birikintisine eildi.

Daha sonra bir ta olukta ilenmi bir metal paras buldu,


bir ucu yayl bir kapakkla, br ucu da inceltilmi bir sapla
biten dirsek biiminde bir eit bakr tp.

Montreuil knn yannda, en st basamakta duruyordu.


Bir iki defa kk kapya aslp salland. Sonra afilere bakt.
Bir metronun yaklatn duydu. nsanlar koarak bindiler.
Papyon kravat taktklar iin, onlarn tiyatroya gittiini anlad.
Kk kapy kendine doru ekip insanlar geene kadar ak
tuttu.
Vagonlar geliyordu. nsanlar akn akn yukar kyor, bir
ksm da aa iniyordu ve herkesin acelesi vard. Kk kapy
ap kapatyordu. Kimse bir ey demedi ona, teekkr etmedi.
Bazlar, belki de bu kadar dzgn giyimli olmasna ararak
-bu fikir birden aklna geldi- baktlar ona, bir an, acaba elimi
uzatsam m diye geirdi iinden.

Kukla tiyatrosunun etrafnda dolat. Yerde bir bilye buldu,


kehribar rengi, anm, kabarcklar ve krklarla noktalanm,
mavi ve sar burmalarn canllk verdii camdan bir ktle.
Gbekteki ieksiz parterler zerindeki fskiyelerin kuru az
larna eildi.
Uzun sre, atlkarncay kuran iileri seyretti. Portakal rengi
bir gnele sslenmi iki mavi kaykla, mavi ya da sar, turun
cu ya da yeil renkte trtk trtk yeleli, i ie gmlm, srasy
la mavi ve krmz iki yarm tahta bilyeden gzleriyle, stilize
edilmi beyaz, kahverengi ve siyah atlar taktlar.
Daha sonra oturup para antasnda neler olduuna bakt: bir
okul pasosu, bir metro pasosu, kuzinin kostml baloda deniz
kabuklarndan dikilmi elbiseli bir fotoraf, Assomption soka
ndaki evin balkonunda ekilmi kendi fotoraf.

Kk yuvarlak meydann etrafn, Matignon caddesinden,


Colisee sokana ve ta Saint-Philippe-du-Roule'a kadar epe
evre dolat. le saati gelmi olmalyd. nsanlar frnlarn
nnde kuyruk olmulard. Kahveler doluydu.
Daha sonra drt bir yana kouan bir kalabaln ortasn
da yava yava yrd. Gazeteciler bararak Le Monde,
Frtmce-Soir satyorlard. Kavaklarda, otobs duraklarnda
youn kalabalklar bekleiyor, metro girilerine hcum edi
yorlard.
ok daha sonra, gece bastrdnda sinema kaplarnda du
rarak, maaza vitrinlerine bakarak, kahve nlerindeki masalar
arasna sokularak Champs-Elysees'de bir aa bir yukar do
lat.
Daha sonra, uzun bir sre, Franklin-Roosevelt istasyonun
da bir gaz lambasyla aydnlanan muamba koruna altnda
son basklar satan gazete bayiinin yannda durdu.

N eredeyse hemen itiraf etti. Adnn ne olduunu syledi.


Enitesinin adn, telefon numarasn, adresini verdi.

zerine eilmi polislere bakt ve alad.

Karnn a m? diye sordu memur.


Cevap vermedi.
Hibir ey yemedin mi?
H ayr d iy e iaret etti.
Ona her lokmay koparmak iin gayret sarfetmesi gereke
cek kadar kocaman, cier ezmeli bir sandvi getirdiler. Ekmek
biraz bayatt, ezmede de ac bir tat vard. Hl alyordu ve
sandviini yerken burnunu ekiyordu. Biraz titriyordu. Masa
daki lekeli kurutma kdnn zerine ezme krntlar, ekmek
ufaklar dt.
Ona iecek bir ey verin, dedi bir ses.
Bir memur su dolu bir kseyle dnp ona uzatt. Sandvii ku
rutma kdnn stne koyup kseyi iki eliyle kavrad.
Kocaman, derin mi derin, kenarlar biraz atlam, dibinde yo!
yol gri izikler bulunan beyaz seramik bir kseydi. Dudaklarn
suyla slatt ve iti.

Daha sonra onu getiren adam kp gitti. Yarsn srd


sandvii, beyaz seramik kse, leke iindeki kurutma kd, m
rekkep hokkas, damga ve mhrlerin karsnda polislerle yal
nz kald.
Ona kalkp daha teye oturmasn iaret ettiler. Salonun en ucu
na gidip btn bir duvar boyunca uzanan tahta sraya oturdu.
Elleri dizlerinin stnde, ba ne eik, yere bakarak utan ve
korku iinde bekledi.

Daha sonra enitesiyle kuzini gelip onu arabayla gtrdler.

Yirmi yl sonra hatrlamaya kalktnda (yirmi yl sonra ha


trlamaya kaltmda), balarda her ey donuk ve belirsizdi.

Sonra ayrntlar birer birer geri geldi:


bilye, bank, kk ekmek;
gezinti, orman, akllk;
atlkarnca, kuklalar;
kk kap;
Assomption soka, metro, metrolar;
dergi, adam, polis memurlar;
sandvi ve kse, kenarlar atlam, dibi grimsi iziklerle kapl,
su itii byk beyaz seramik kse
(su itiim).
Ve uzunca bir an bo sayfann karsnda titreyerek ylece
kald

(ve uzunca bir an, bo sayfann karsnda titreyerek ylece


kaldm).

Mays bin dokuz yz elli be.


Paratle Atlama

[Paris, 10 Ocak 1959 . Arguments dergi grubunun bir toplantsnn


bitiminde, Georges Perec, Jean Dvignaud'dan tekrar sz ister. Tar
tma teybe kaydedilmektedir.]

Perec?
Sylemek istediim bir ey var... Sanrm, tartmann so
nunda sz almak ve bir hikye anlatmak istiyorum.
O halde anlatn hikyenizi dostum. Mikrofona doru konu
un, biraz daha, tamam...
Ama tartma bitsin, syleyecek hibir eyiniz kalmamal!
Nereye varmak istiyorsunuz?
Sanrm bu olduka zel. Ben eyden sz etmek istiyordum...
bana yle geliyor ki... balangta bu size olduka uzak gelecek
ama aslnda bana ok yakn geliyor...
yle olsun, diyalektik de budur zaten! [glmeler.]
...bu akam konutuumuz her eye ok yakn bu. ok ki
isel bir deneyim, anlatmak istiyorum, nk ben biraz...
nk biraz itim. Size, yaptm bir atlaytan sz etmek isti
yordum. Balangta, paratle atlamakla, entelekteller ara
sndaki bir tartmann hibir ilikisi yokmu gibi grnyor.
Ve gerekten de yok. Sadece, size bu olayla ilgili olarak bu
gn neler hissettiimi anlatabiliyorsam... bir dnem parat
le nasl atladm anlatyorsam, u an tanmlamaya kalk
mayacam, ama herhangi bir biimde tanmn kendiliin
den bulabilecek birtakm ortak noktalar varm gibi geliyor
bana. O halde balyorum.
Bir havaclk kampmdayz. Belli sayda parat var. Yal
nz, "parat" szcn bugnk anlamnda almamal, ya
placak tek ey btn bu paratler arasnda benim, Georges
Perec'in (hafife sklgan bir gl), yani her eye ramen belli bir
iyi niyeti, belli bir yaama zevki, belli sayda skntlar olan ve
bunlar zebilen ya da atlamak iin zorunlu btn o aamalar
dan gemeyi baard oranda zebileceini dnen birinin
bulunduunu gz nne almak. Pistte dnmekte olan uaklar
dan korkun bir grlt ykseliyor. Son derece ar bir bekle
yi. Bir tr d krkl; beklediimiz bir ey var nk, bizden
nce geen bir alay insan var nk, -yani: bizden nce tehlike
ye atlmakta olan o kadar ok insan var ki-, ve biz, gsterecei
miz cesarete yakr halde deiliz nk. Biz sadece bekleme
halindeyiz, bir sigara yakyoruz, ie gidiyoruz, insann byle
anlarda hep ii gelir nk ve sonra, bir saniyede, bir anda...
- u anda anlatmakta olduum eyin batan sona zrva oldu
unu dndmden, eer iinizden biri bunun kendisini il
gilendirmedii hissine kaplrsa, szm kesmesini ve ne ilgisi
var demesini isterim (protestolar) ama bunu yapan kmazsa,
devam edeceim. emeye gidilir ve an gelir bir emir duyulur,
"Tfek at" denir buna. Herkes tfek bana koar, hazrola ge
er. Hibir ilgisi yok ama btn bunlar belli bir biimde bir ri-
telin, bir olgunun evriminin... son derece nemli bir ey olan
korku olgusunun evriminin bir parasdr. nk o andan iti
baren korkmaya balarz. Bize hazrlanmamz sylenmedii s
rece korkmayz, nk atlayp atlamayacamzdan emin dei-
lizdir hl. Hazrlanmaya baladmz andan itibaren, atlaya
camzdan emin oluruz. O an paratmzn tamamen hazr
olup olmad kontrol edilir. Asklar kontrol edilir, eyler kont
rol edilir... - Gene bir parantez aacam: Burada bulunmama
hi aldrmayan pek ok insan iin olduka tehlikeli olacan
dan, bu konuyu tam olarak aktarmam belki bir hayli zor ola
cak, ama bunun nemi yok. Kuam tertibatnz tamamlarsnz,
kolanlarn uzunluunu kontrol eder, kolanlar balarsnz: o an
artk parat srtnzda ve nnzdedir. Paratn arl on
be kilodur, son derece ar ve tamas son derece zahmetli bir
eydir. nsan gerekten de... gerekten de mahkm edilmitir...
kltlmtr! Yani korkun bir eydir: tayamazsnz onu,
onunla yryemezsiniz. Onu tamaya zorlanmsmzdr. Para
tlerimizi tefti ederler. Bir uak gelir, uaa binersiniz. Uak
kalkar. Bir sre sonra havadadr, uak harekete geerken herkes
arklar sylemeye balamtr ve herkes bir anda susar. Kar-
nzdakilerin gzlerine baktnzda, oradaki btn gzlerin ar
dnda, insanlarn korkusunun ardnda, onlarn birer faist3 ol
duu gereini biliyor olmanzn ardnda, ortak bir eyin varl
n fark edersiniz. Bu insanlarn kesinlikle pislik olduklarn,
zavall tipler olduklarn bilirsiniz... Ortak bir eyler olduunu
hissedersiniz ama bunun ne olduunu tam olarak tanmlamay
baaramazsnz. Belki bu sadece herkesin sizinle ayn durumda
olmas, herkesin belli bir an gelince uan kapsndan kmak
zorunda kalaca gereidir. Belli bir an gelince bize yle de
nir: "Ayaa kalk, bala". "Ayaa kalk, bala" demek, ayaa
kalkmanz gerektii anlamna gelir -oturmuken-, ayaa kalk
mak, otomatik ama kolann balamak, bunu uan kablosu
na balamak ve mmkn olan en iyi k yapabilmek iin ko
numunuzu sizden ncekine ve sizden sonra gelene gre ayarla
mak zorunda kalrsnz. te o an durum ok etrefilli bir gr
nm alr: ayaa kalkamazsnz. Yani, ben ayaa kalkmay baa-
ramam. Tam olarak ne olduunu bilemiyorum, neler olduunu
bilemiyorum ama bacaklarm titrer, her eyden vazgeeceim
duygusuna kaplrm, kesinlikle btn cesaretimi kaybedece
im, hibir ey ifade etmeyen o hareketi, ayaa kalkma hareke
tini, parat antam alma, onu kolana balama, sonra atlama,
yani ilerleme, kendimi hazrlama hareketini yapmaktan kesin
likle ciz olacam duygusuna... yapamam ite! O an bir phe
uyanr. Sanki her ey sorgulanmaktadr.
Seme sorunu o an ortaya kar. Tam anlamyla btn bir
yaamn sorunu. O an, bana tamamen yabanc olan eylere
gvenmeye balamam gerekeceini anlarm. Durumumu ta
mamen, kesin bir biimde kabullenmeye balamam gerektii-
3 Cezayir bam szlk sava (1954-1962) srasnda Fransz parat tmeninin
durumu kastediliyor (.N.)
ni: benim bir parat olduum gereini, kafamda bir kask
olduu, srtmda bir parat, karnmn stnde bir parat
olduu, btn bunlarn on be kilo ektii, ok ar olduu,
yirmi saniyede drt yz metre ykselmeye baladmdan
kulaklarmn uuldad, uan ok hzl gittii, baktm
herkesin, baktm btn insanlarn korktuu, nk kork
mak zorunda olduklar, beni kasan, kalkmam engelleyen bu
korkuyu benim de hissettiim gereini! Buna ramen herkes
ayaa kalkar, bir anda. Herkes ayaa kalkar ve hibir ey ol
maz. Bir ipin ucuna baldr insan. Bizi atacak kiiler, moni
trler, frlatclar, otomatik alma kolanlarnn ve paratle
rin dzgn olup olmadn kontrol ederler. Her ey daima
eksiksizdir. Ve an gelir, bir siren alar. Bu siren ald anda
atlamaya balanr. Genelde, genel olarak demek istiyorum,
hibir zaman ilk atlayan siz olmazsnz. Bu yky anlatyo
rum, nk o anda ilk atlayan ben deildim. Bu ilk atlay da
deildi. Her eyin balangc da deildi. Bu sadece bir pro
vayd. Beinci ya da altnc veya yedinci defadr, alk oldu
um bir hareketi yapyordum, bildiim hareketleri yapyor
dum, nceden bildiim bir eye tekrardan balyordum. Kor
kunun hep ayn kalmasna engel deildi bu. Hatta neler ola
can ne kadar bilirsem, korkum da o kadar artyordu. Ve o
siren almaya balad an birinciler, birinci olanlar atlarlar.
Daha nce bir keresinde ilk atlayan ben olmutum ama bu
ayr bir hikye... Ve o anda herkes ilerlemeye balar. Ve ilerle
dike bilinciniz yava yava kaybolur. Kalan tek ey, o irade
dir, btn bu bitkinlikten, btn bu arlktan, srtnzda ve
gbeinizde on be kilo arlndaki bu parat tamann
skntsndan, btn o yrme zorluundan, balk istifi gibi
skk olmaktan kurtulma iradesidir... herkesin acelesi var
dr, kmak iin fena halde acelesi vardr herkesin. Ve ok a
buk klr. Ve bir an gelir, insan kendini boluun karsnda
bulur. Kendini bir kapnn nnde bulur ve drt yz metre
aada... drt yz metre aada yeryz vardr, yani hibir
ey yoktur. nmzde hibir ey yoktur. Ve insan kendini at
mak zorundadr. Size bahsetmek istediim, ite o an, bu
hikyeyi bu yzden anlatyorum size: insann kendini bir e
yin karsnda bulduu bir an var... bir tehlikeyle kar kar
ya kalmak deil, ne pahasna olursa olsun bir eye gvenmek
zorunda kalr insan. Aslna bakarsanz, size bu hikyeyi ne
den anlattm bile bilmiyorum artk, ama bunun pek nemi
yok. Ne pahasna olursa olsun, bu parate gvenmek zorun
dasnz, ne pahasna olursa olsun kendinize, srasyla unla-
rn olacan, OAK'nn, otomatik alma kolannn alaca
n, daha sonra paratn alacan, daha sonra ask ipleri
nin zleceini, yumak halinden kacan, daha sonra pa
ratn tamamen alacan, o mthi kubbeyi karnzda
bulacanz sylemek zorundasnz, ve bu mthi bir ey
olacak, sizi tayan bir ey olacak, gerekten ok snrl bir
hzla aa ineceksiniz, yere ayak basacaksnz ve sonra bite
cek, be defa atlamken alt defa atlam olacaksnz ya da
yedi defa atlamken bu say sekize kacak...Ve bir an, ku
kuya kaplrsnz. Elinizde deildir. Kendi kendinize sorars
nz...hayr yani, siz deil, ben. Kendi kendime hep neden atla
dm sormuumdur. nceleri, balangta bu benim iin hi
sorun deildi; kabul etmitim, paratler arasna alnm
tm, diyelim ki zel durumum nedeniyle oraya gitmemek iin
bir sr yol bulabilecekken, gitmitim... Oraya gitmeyi kabul
etmi, nk yepyeni eyler hissedeceim izlenimine kapl
mtm. - Size unu sylemek isterim ki, Duvignaud, bir gn
Clara Malraux bana paratle atlamann bir psikanalizle e
deer olduunu sylediinde, bu beni ok artmt... Be
nim iin gerekten de ok zel bir mizah anlayyd bu!
Aslnda, bu olayn tam olarak yle olmadna inanyorum.
Psikanalizin bana tamamen farkl bir eyler getirdiini sanyo
rum. Bunun tam olarak ayn alana girmediini. Burada, aslolan
gerekten gvendir. Balayan, yani kesinlikle zorunlu hale ge
len iyimserliktir gerekten de, gerekten de hayata olan gven
dir. Bana yle geliyor ki... Yani, mesela bu akam syledikleri
min, Paris'e dndmden beri, kasm ayndan beri size syle
diklerimin askerlik hizmetine katlmadan nce dndkle
rimden tamamen farkl olduunu bilecek kadar uzun bir za
mandr tanyorsunuz beni. Tam olarak alakasz da deilmi gi
bi geliyor bana, gene de ortak bir ilinti varm gibi geliyor, ne
pahasna olursa olsun gven duymak zorundasnz dnn,
ve bir eyi reddetmeniz mmkn deil, ...yadsmak mmkn
deil, szgelimi nihilizme hatta anlkla snmak mmkn
deil, hatta artk anlksallatrmak bile mmkn deil nk!
Karnzda boluk ve bir anda atlamanz gerekiyor. Bir anda
korkunuzu yenmeniz, bir anda vazgemeyi reddetmeniz ge
rekiyor. Ve sonra... ve sonra kendinizi frlatacaksnz. Ben on
kez atladm ve on kez frladm. On kez vazgeme ar
zusuna kapldm, kendime yle demeyi geirdim iimden:
"Tamam, hi demez, unun urasnda, eer reddedersem,
imdi, tamam, brvem var, bunun hibir nemi yok, korkup
vazgeebilirim." Tam olarak bu deildi... Eer hayatta bir kez
olsun u sezgiye kaplm, ey olma duygusuna kaplm
sam... yani cesaretli olma demek istiyorum - ama beylik an
lamda deil, anlald anlamda, srekli kendini ama anla
mnda... o tamamen nedensiz eylemi yaparken, kendimi drt
yz metre ykseklikten bolua atarken, ey gibi yanklanan,
faist yanklanmalar olan o eylemi yaparken olmutur. Sahi
den: faist yanklanmalar. nk parat olmak, herhangi
bir ey deildir. Bu tek bir eyi hedefleyen, srekli olarak
Cumhuriyet'i yok etmeyi hedefleyen insanlardan oluan bir
ortam olan bir ortamda yaamak demektir. Tamam, yani, al
baylar dnemindeki Cezayir'in ne olduunu bilirsiniz. Ta
mam, gene de atlamak gerekiyordu, nk eer bunu yap
mam olsaydm, bu akam burada olamazdm herhalde. Ne
pahasna olursa olsun, kendimi bolua frlatmam ve ne pa
hasna olursa olsun, bu zorluu kabullenmem, imdi gelecek
gnlerin zorluuyla yaknlklar kurmam, durumla paralellik
ler kurmam gerekiyordu... nk belki ben bir entelektelim,
nk her zaman biraz zel yaknlatrmalar yapma eilim
deyim... Mutlak surette frlamam gerekiyordu. Baka trl
davranmam mmkn deildi. Atlamak zorunluydu, bunun
bir anlam olabileceine ve insann kendisinin bile bilmedii
yansmalar olabileceine ikna olmak iin kendini atmak zo
runluydu. Benim iin bunun, kesinlikle bireysel bir dzlem
de, kesinlikle tartlmaz yansmalar oldu: 1958'den nce
kendimi kabullenemeyiim, imdiyse bunu sk sk, srekli
olarak baarabilmem, kendimi tanmlayamazken imdi bu
nun altndan tam anlamyla kalkabilmem ve hatta bunun be
nim iin artk bir sorun oluturmamas, gerekten. Daha ge
nel bir adan da nemli grnyor: Burada bulunmamzn
nedeni, hepimizin az ya da ok bir dergiye katkda bulunu
yor olmas ve bu dergi kendini aryor, iki yldan beri kendini
aryor...Bu sadece benim kiisel izlenimim: ben onun frlama
s gerektiine inanyorum, atlamay kabul etmesi gerektiine.
Hepsi bu.
Kleber Chrome

Nedir elmalar? Neden elmalar? Ne diye elma aac? Elma


aacnn ou zaman kendi mevcudiyetinden emin olduu bili
nir ve onun varl ve ilevinin geerlilii, tutarll konusunda
sorular sormak gereksiz, hatta tehlikelidir. Ama eninde sonun
da yle bir an gelir ki, herkesin bir kesinlik olarak grd ey
grevini yerine getirmez olur, hareketi kantlamak iin yr
mek, yaamay kantlamak iin nefes almak yetersiz kalr. O an
dan itibaren her ey sorulara dnr ama cevapsz sorulara:
daha da vurulduu an, sorgulamann ykc olmaktan te bir
etkisi yokmu gibidir: sorgulayan, gerei, kant arayp bula
ym derken olsa olsa kukuyla kar karya gelir. Hem zaten,
sorgulayan ben artk var olduundan bile emin deilken, nasl
bir sorgulama yaplabilir ki?
Szde boulmu da bulunmu, zamanlarnn nemli bir
ksmn yalnzca onun kimliinin gerekliini kantlamaya a
lmakla geiren gizli servislerin casus diye arad szde kaak
(oysa elimizde ona ait bir nfus czdan sureti, bir adli sicil
ekstresi, bir ihbarname, telefon kaytlar, bir arama tutana ve
gvenilirliiyle tannan kiilerin, mesela bir berber, bir tahsil
dar ve bir kafe garsonunun verdii eitli ifadeler bulunduun
dan, bu kimlik iyiden iyiye dorulanmtr), takma adlarla,
sonradan soyadna atfedilecek yazlar kaleme alan szde gaze
teci Kleber Chrome, adnn biraz fazla gven verici madeni-as-
keri tnsna ramen kendini sorgulamak, varlnn gereklii
ni snamak iin hakl nedenlere sahipmi gibi grnyor: by
leyici ama ou zaman d krkl yaratan bir giriim: izleri
silici, anlar budayc, bellek ykayc (bunlar bu kahramana ya
ktrlan takma adlardan birka) btn tuzaklarn kursa da,
her trl yaklam denese de, hile stne hile, sahtecilik st
ne sahtecilik yapsa da, uyanklk ya da zekszlktan deil ama
ou zaman harekt alannn tutunacak bir dal sunmamas y
znden, zaman zaman grotesk olabilecek kadar clz bir sonu
tan baka bir ey elde edemiyor: yle grnyor ki, klar ya
nltc, anahtarlar hibir kapy amyor. Geri Kleber Chrome,
belli bir yntemi de safd etmeyen bir sebatla gayretini sonu
na kadar gtrmeye alyor ama anlaryla, ehirle, zamanla,
meknla, dostlukla, akla, acyla, hatta edebiyatla cebellese de,
dnp durmaktan baka bir ey yapt yok; sonu itibaryla,
bir tek lm var sanki, yaamn aikrln balatacak snr i
zebilecek olan.
Gereini arayan yaz servenini satr aralarnda belli eden
u nafile arayn izidir kitap: kurallar son derece basit ama oy
nan fena halde umutsuzca karmak bir oyun.
M aurice Nadeau'ya M ektup

7 Temmuz 1969, Pazartesi

Sevgili Maurice Nadeau,


Geen Sal sylediim gibi, bu mektubu hem u anki proje
lerimden sizi haberdar etmek, hem de bunlar her zamankin
den biraz daha ayrntl olarak ortaya dkerek akla kavu
turmak ve bir sraya koymak iin yazyorum.
La Disparition m tamamladm geen Aralktan beri, as
lnda ou ilgin, pek ok "smarlama" alma yaptm: 'go'
oyunu zerine kk bir inceleme (Roubaud ve LussonTa);
Enseignement programm dergisi iin, Queneau'nun "Size gre
bir masal"'da yaptnn tam tersini yaparak, izgisel bir rgt
lenme emas gelitirdiim olduka uzun bir slup altrmas:
verili durum (servis efinden zam istemek) her trl varsaym
lar, seenekleri ve kararlaryla bir sayfalk bir emaya sarken,
btn olaslklar arka arkaya taramak iin, iri harfler kullan
madm ift stunlu 22 sayfa gerekti; tekrarlar zerine daya
nan bu aratrma bir hayli ilgin ve elendirici bir sonu verdi,
yle ki birka ay sonra bundan Alman radyosu iin (Saarbrc
ken, Kln, vs.) radyofonik bir ske (Hrspiel) kardm; bu s
marlama almalara, smarlama olmayan ama gene de beni ne
redeyse ay uratran birini daha ekliyorum, Lipogram 4 ta
rihesi zerine yazdm u makaleyi.
4 A lfabenin bir ya da birka harfinin kullanlm am asna dayanan edebiyat metni.
G. Perec'in La D ispariton'u buna bir rnektir. (.N.)
Btn bu sre iinde, yani neredeyse bir yl boyunca, ne
gerekten yeni bir kitaba balayabildim, ne de tasla yle
byle karlm olanlara devam edebildim.
La Disparition'a baladm dnemde (Aralk 1967'de) yap
makta olduum her eyi tamamen bir kenara braktm; o sralar
kabaca projem vard:

lki Marcel Bnabou'yla gerekletirdiimiz, "Fransz Ede


biyatnda Otomatik retim zerine Genel Bir Projeye likin
lk almalar" (PALF) gibi alakgnll bir bal olan ortak
bir almayd; proleterlerin ekiciliklerinden hibir ey kaybet
mediklerini, btn lkelerdeki papaz evlerinin birlemek zo
runda olduklarn, toile ile concorde arasnda champs-lyses
olduunu ve bir diki makinesi ile bir emsiyenin ancak bir
otopsi masasnda bir araya gelebileceini Robert ve Littr sz
lklerinin rtlemeyecek destekleriyle kantladndan, hi
tereddt etmeden syleyebilirim ki, dikkate deer bir alma
bu. Bu almay tamamlamamz engelleyen tek ey, doal, ve
karlkl diyebileceim tembelliimiz oldu ama ok yaknda
yeniden ie koyulmaya kesin kararlyz. Bu almann birka
paras iin Faye'e sz vermitik (70'in ikinci yarsna doru
kacak olan, "eviri" konulu bir say iin); gelecek yl ba bunu
size verebileceimizi dnyorum.

kinci projemin bal yleydi:


AA
Esther ile Ailesinin Hikyesi

Baba ve anne tarafmn ve bana ana babalk etmi olanlarn


soy aacnn olabilecek en ayrntl betimlemesi bu. Adndan da
anlald gibi aa biiminde, dz bir izgi halinde gelime
yen, biraz mfredatl ders kitaplar gibi tasarlanm, batan so
na okunmas zor ama iinde srekli birbiriyle kesien birok
hikye bulabileceiniz (bir ek halinde deil ama kitabn gerek,
hatta temel bir blmn oluturacak bir dizin yardmyla) bir
kitap bu. Bu projeye imdiden ok vakit ayrdm; zellikle alt
aydan fazla bir zaman boyunca, haftada bir defa halamla (kita
bin odak kiisi) rportaj yaptm; birka redaksiyon tasla ha
zrladm ama tam anlamyla bu ie koyulmam iin daha bir
hayli soruturma ve dzenleme yapmam gerekecek. Bu ok
nem verdiim bir proje ama gerekten balamaktan biraz
korktuumu dnyorum.

En ilerlemi olan, ilke olarak en fazla sarlmam gereken


nc projemin bal uydu:

YA

Ben buna daha 1966'da, galiba Uyuyan A d a m ' dan hem en


sonra balam tm . Bir anlatyd ya da daha ak sylem ek
gerekirse, Andr G orz'un Les Temps m odernes dergisinde "Ya
lanm a" bal altnda yaym lanan bir m etnini gelitirip
am layan bir m etinler diziiydi; bunun devam nda, kaba
hatlaryla, eyler ve U yuyan A d a m 'd a k i yaz biim ine bal
kalarak otuz yan getirdii (ilk balk O tuzlarn M eknla
r y d ) o karm ak gelip geicilik, ypranm a, bezginlik ve doy
gunluk duygularn yakalam aya, tanm lam aya, doyurm aya
alyordum .
La D isparition'un tam ortasndayken bu projeyi tekrar d
ndmde, bunlar biimsel bir zorlamaya tabi tutmaya, ya
ni aklayc ve yank verici bir ilev edinmelerini salayacak,
birbirine kout ve trde terimlerin oluturduu iki seri etrafn
da dzenlemeye karar verdim:

L'Amarre, l'amer, la mire, la mort, le mre, la m oire,


l'am our...5
ve
L'pars, l'peire, le pire, le port, le pur, l'e(s)poir, le pour...6

5 Trkede ayn etkiyi verem eyecei iin, Franszcada az ok seste okunan ve ses
benzerliine dayanan baka szckleri artran bu szckleri olduu gibi b
raktk. Srasyla: palamar, ac, m ira, lm , dut, hare, ak. (.N.)
6 Dank, rm cek, berbat, lim an, ar, um ut, lehinde. (.N.)
(Bunlara unlar da eklenebilir, eklenmeyebilir de: la mare
(su birikintisi), le porc (domuz), vs, ama le pre (baba) ve la
mre (anne) art deil.)

Sz konusu olan gerekten de yaptrma bir yntem deil,


daha ok Leiris'in okunmasyla, daha dorusu daha derinleme
sine yeniden okunmasyla akan, biraz retorikilerin dzenle
dikleri "beylik dnceler" kataloglar gibi, sylemin olumas
na zemin hazrlayan bir dkmd (Barthes'n esinledii bu "re
torik alanlar" kavram yazdklarm gsterme biimimin oda
n oluturuyor: eyler maddiyatla bylenme alan olarak, U yu
yan A dam kaytszlk alan olarak. Daha ilerde bunun benim
iin ne kadar temel bir kavram olarak kaldn greceksiniz).
"Sylem ek istediim" eylerin tamam bu ifte dkm arasnda
yer alyordu: yalanma (la mre / dut), korku (le pire... la
mort), ok uzak proje (la mire), dalma (l'pars), himaye
(l'am arre, le port), bezginlik (l'am er), konforun prlts (la
moire), vs.
Bu kitaba tekrar balamak ya da balamken devam etmek
iin defalarca kk gayretler gsterdim. Biimsel erevesi ok
houma gidiyordu ve hl da gidiyor ama bilgilik taslama pa
hasna, ortaya koyduu sorunsal diyeceim ey beni artk fazla
ilgilendirmiyor. selliimin sorunlarna kar biraz mesafeli
yim; daha dorusu, artk onlar gerek hareket noktalar olarak
gremiyorum; aslnda, sanki "anlat"dan fazla bir ey beklemi-
yormuum, daha byk tasarlara ihtiyacm varm, hl da
varm gibi geliyor bana.
Ksa bir sre sonra, ama bu projeyi tekrar ele almak iin ge
reken itici gc gerekten bulamadan, Ya', iinde bir eit
aklama, Uyuyan A dam 'da izilen portreyi tamamlayan bir "sa
natnn portresi", yazar zerine bir saptama gibi durduu on
yllk, hatta yirmi yllk daha geni bir plann iine kattm; bu
plann uzantlar, eyler 'de ortaya konan dnem zerine bir
saptama ile La Disparition 'da ortaya konan yaz zerine bir sap
tamay oluturacakt. Bu genel plan ve belki de Ya'm getirecei
bu ansamay artk eklemesem de, bu saptama hl duru
yor: Aslnda burada zellikle nerede durduumu biraz daha iyi
bilme ve projelerimi gemite rettiklerimin neredeyse tamam
nn, nasl syleyeyim, biraz daha iddial bir eye balamam
salayan bir dizi basamaktan ibaret olduu bir btnlk ekse
nine gre gelitirme arzusunu grmek lzm. Bu kitap ister Ka
yp Zamann zinde, ister O yunun Kural7 (bunu ironik bir biim
de dile getirmek gerekirdi kukusuz ama te yandan, La Dispa
rition' un zerimdeki tutukluu ald ve ileri birka adm at
mam salad oranda [benim iin bu ok ak] daha geni ap
l bir projeyi fazla korkuya kaplmadan ya imdi gze alabili
rim ya da asla).
ats ilk kez geen yl ortalarnda kurulan ama o zaman
dan beri epeyce dzeltiye urayan bu genel proje 4 kitap etra
fnda eklemlenen ve gerekletirilmesi en az on iki ylm ala
cak geni bir otobiyografik btn: bu rakam rastgele verme
dim; bu drt kitabn sonuncusunun dier nn tamamlan
mas iin gereken zaman alacak redaksiyonu iin gereken za
mana tekabl ediyor. Drdnc kitap olduka acayip ama bir o
kadar da heyecan verici olduunu dndm bir fikirden
dodu:
Paris'te anlarla, olaylarla ya da hayatm n nemli anla
ryla balantl sokaklardan, m eydanlardan, kavaklardan
oluan on iki yer setim. Her ay bu yerlerden ikisini anlatyo
rum; ilkin, o yerde (bir kafede ya da sokakta) olabildiince
yansz bir tavrla "grdklerim i" betim liyorum , maazalar,
birka m im ari ayrnty, birka m inik olay sralyorum (geen
bir itfaiye arabas, bir arkteriye girm eden nce kpeini
balayan yal bir bayan, bir tanma, afiler, insanlar, vs.);
ikinci adm da, herhangi bir yerde (evde, kafede, broda) o
yerden aklmda kalanlar betim liyorum , bunlarn artrd
anlar, oralarda tandm insanlar anlatyorum . Tamamla
nan her metni (birka satr da tutabilen, be alt sayfaya, hatta
daha fazlasna da yaylabilen) bir zarfa koyup balmumuyla
mhrlyorum . ki yln sonunda m eknlarm n her birini,
nce an tarznda, ikinci admda da yerinde yaplm gereki
betim lem eyle iki defa betimlemi olacam. Bylece on iki yl
boyunca, bana ABD'de alan Hintli bir m atematiki tarafm-
7 Oyunun Kural (La rgle du jeu): Fransz yazar Michel Leiris'in roman. (.N.)
dan temin edilen bir cetvele (12 satirli ve stunlu ortogonal
Latin kareleri) gre ifte m eknlarm n yerlerini dei toku
ederek tekrardan balyorum.
Ocak 1969'da baladm; Aralk 1980'de bitirmi olmam ge
rekir! O vakit 288 adet mhrl zarf aacak, dikkatle tekrar
okuyacak, onlar tekrar kopya edecek, gerekli endeksleri hazr
layacam. Nihai sonu hakknda ok net bir fikrim yok ama bu
almada meknlarn eskidiinin, yazmn eskidiinin, anlar
mn eskidiinin ayn anda topluca grleceini dnyorum:
Bulunan zaman kayp zamana karyor; bu projeye bal za
man, onun yapsn ve zorunluluunu oluturuyor; artk kitap
gemi bir zamann yeniden kurulmas deil ama akp giden
zamann ls oluyor; o ana kadar hi nemi olmayan bir za
man olan, bilmezden gelinen ya da ancak keyfi olarak yeniden
kurulan (L'Emploi du temps [Zaman kullanm]), daima kitabn
yannda kalan (Proust'ta bile) l bir zaman olan yaz zaman
burada temel eksen haline geliyor.
Bu proje iin henz bir isim bulmadm; Loci Soli (ya da Soli
Loci) ya da sadece Yerler olabilir.
Yani otobiyografi almam (sonunda ayda iki metin yaz
maya indirgenen) bu proje erevesinde oluacak kitaptan
meydana geliyor.
Birincisi (gerekleme srasna gre deil mantk srasyla)
size daha nce de bahsettiim ailemin hikyesi.
kincisi tamamen unuttuum ve gnn birinde birdenbire
geri gelen ok eski bir proje. Bal:

UYUDUUM YERLER

Uyuyan A da m ' daki gibi Kayp Zamann zinde' nin ilk parag
raflarndan yola kyor. Kukusuz insanlarn pek ou gibi ben
de karanlkta yattm zaman neredeyse hi aba harcamadan
eski bir oday gzmde canlandrabileceimi, yataa gre du
varlarn, mobilyalarn, kap ve pencerelerin yerini yeniden bu
labileceimi ve vcudumun odaya gre ald eklin bende b
rakt izlenimler btnn neredeyse fiziksel olarak yeniden
hissedebileceimi fark etmiimdir. U yuduum Yerler bir tr oda
lar katalou olacak, bu blmelerin en ince ayrntlaryla (ve
bunlara balanan anlarla birlikte) aktarlmas bir tr akam
otobiyografisinin taslan oluturacak.

nc kitap bir macera roman. Bir ocukluk hatrasn


dan dodu; ya da daha ak sylersek on iki-on yalarma
doru ilk psikoterapim srasnda iyice gelitirdiim bir fantaz-
madan. Onu tamamen unutmutum; Eyll 1967'de Venedik'te
kafay epey bulduum bir akam geri dnd; ama bundan bir
roman karmak dncesi aklma ok daha sonra geldi. Kita
bn bal:

W Ate lkesinde bir yerde bir ada. Orada, gs ksmnda


siyah byk bir W yazl beyaz eofmanlar giymi bir atlet rk
yayor. Hemen hemen btn hatrladm bu. Ama W 'yi ok
anlattm (szle yada izgiyle) ve bugn W 'yi anlatrken o
cukluumu anlatabileceimi biliyorum.
lke olarak, W yazlacak nc kitapt; onu 1975 ya da
1977 iin ngrmtm! Ama alt hafta var ki, onu hemen yaz
maya koyulmaya neredeyse kararlym. Bunu aklamak zor.
Ama U yuduum Yerler, u aamada yalnzca uzak bir proje, tek
bir not yok elimde ve sryle ajanda, hatra defteri, gnlk vs.
bulmam, toparlamam, ortaya karmam gerektirecek. A a 'a
gelince, bunun iin gereken belgeleri de henz toplayamadm
ve size sylediim gibi, bu ie balklama atlamakta biraz tered
dt ediyorum.
Buna karlk W beni heyecanlandryor: bir macera rom a
n, bir seyahat roman, bir eitim roman (Bildungsrom an!);
Jules Verne, Roussel ve Lewis Carroll!
Kaptan Grant'in ocuklarn taklit eden ilk taslaklarm beni
ok heyecanlandrd ama sonuta bunlarn pek tatmin edici ol
duunu sanmyorum. Daha sonra, gene Jules Verne'in etkisi al
tnda kendi kendime yle dedim, madem ki Jules Verne zam a
nnn bilimlerinin belli bir imgesini yanstmt (olguculuk, bi
limcilik, sihirli elektrik, smrgeletirme tarihi, vs.), ben de ay
n eyi yapma iddiasnda bulunabilir ve maceralarmla W top-
lumunun tasvirini psikanalizin (beklenebilecei zere), etnolo
jinin, bilgisayar teknolojisi ve dilbilimin, vs verilerine dayand-
rabilirdim. Ama ilk heyecan getikten sonra. Fragm ents d'n Ni-
nipotch (Bir Ninipotch'tan paralar) balkl, alt aydan fazla da
yanamadn (ok elenceli kimi blmleri tekrar tekrar oku
dum ama btnn pek berbat olduunu dnyorum) benze
ri eski bir projeyi hatrlayp kendi kendime ihtiyat tavsiyesinde
bulundum.
Aa yukar hafta oluyor, byle bir projeye en uygun
decek biim tefrika romandr dedim kendi kendime. Beni
her gn yeni bir icada, her biri kendinden nce geleni baaryla
tamamlayacak ve gizem ve gerilim (ya da yarda keserek bekle
me) iinde ertesi gnk blmn devamn hazrlayacak epi
zotlar oluturmaya mecbur eden bir gazeteye dzenli aralklar
la yaz teslim etmeyi anlyorum ben bundan (bugn tefrikala
rn ounda yapld gibi, daha nceden tamamlanm bir ro
mann sonradan blm blm yaymlanmas eklinde deil).
Bu fikir de heyecanlandrd beni; kendi kendime tefrikann
romann en gzel bulularndan biri olduunu ve Balzac', Zo-
la'y, Eugne Sue'y, Dumas'y, Sterne'i and so on mmkn kl
dn syledim. Annda Beuve-Mry'ye yazarak ondan "work
in progress"imi her gn yaymlamay kabul edip etmeyeceini
sormaya karar verdim. Dndke kendi kendime, bir kere
Beuve-M ry'nin herhalde kabul etmeyeceini, kincisi her gn
zorlanmann herhalde ok fazla geleceini, ve ncs, adlar
geen yazarlarn tefrikann zorlamasna ramen -b u zorlamalar
yznden d e il- byk yazarlar olduunu dnmenin daha
doru olacan syledim.

Artk hafta nceki kadar zorunlu grnmese de, bir tef


rika fikri bana hl byleyici gelmeye devam ediyor. Her gn
yaz teslim etmenin insan ok zorlayacan kabul ederek, haf
talk ya da iki aylk bir yayn dnlebilir. Bu fikre scak bak
yorsanz, La Quinzaine iin ilgin olabilir mi dersiniz? Dorusu,
bu soruyu ortaya atarken, E'nin yokluunun La Disparition iin
oynad rol W iin oynayacak bir d uyarann benim iin
gerekten vazgeilm ez olup olm adm sordum kendime:
yazm ak daima zor (hl gem iteki kadar zor) ve bir hikye,
bir m acera, epizotlar ve yan olaylar anlatm ak daha da zor:
tek gerek sorun elbette balam akta. Gerekten balarsam ve
o vakit hl tefrikaya bavurm aya ihtiyacm olduuna inan
yorsam , VV'nin ban size vereceim; ama m uhtem elen o za
man imdi bende eksik olan yntem i, ritm i, slup ve hareket
noktalarn (m esele bunlarn eksiklii deil; aslnda fazlasyla
var, her biri mmkn ama hibiri beni gerekten atelem iyor)
bulm u olacam.

iinde bulunduum durum aa yukar bu ite: yeni bir


kitaba balamak zereyim ve nmzdeki yllar iin de ok
ykl bir program oluturmu durumdaym. Bu otobiyografik
btn iin genel bir balm yok. Zaten, her bir projenin, det
olduu zere otobiyografi ad verilen eyle ancak uzaktan ilgili
olduunu fark edeceksiniz: W gerekten bir romandr; L'A rbre
(Aa) ise bir saga, bir aa-roman (tpk nehir-roman dendii
gibi).
W'yi ne zaman bitireceimi hi bilmiyorum. imdiki halde
her yana yalpalamakta ama yaz sona ermeden dncelerimin
biraz daha dzene gireceini sanyorum.

Dostane duygulanm kabul edin, sevgili Maurice Nadeau.


Sonbahar Gnokkileri8
ya da
Benimle lgili Birka Soruya Cevap

Sokan kar tarafnda, at pervaznda gvercin uzun


sre hi kprdamadan durdular. zerlerinde, sa tarafta bir
bacann duman ttyor; rkek sereler yamur oluklarnn te
pesine tnemi. Aada, sokakta grlt var.

Pazartesi. Sabahn dokuzu. ki saattir uzun zaman nce sz


verdiim bu metni yazyorum.

lk soru u elbette: Neden son dakikay beklediniz? kinci


si: Neden bu balk, neden bu balang? ncs: Neden so
rular sorarak balyorsunuz?
O kadar zor olan ne? Sadece bir avu dostumu glm sete
cek, olduka kapal bir szck oyunuyla balamak neden? Er
ken kalktm anlasnlar diye yanszl olduka sahte bir be
timlemeyle devam etmek neden? nk ok ge kalmtm ve
ge kaldm iin rahatszdm, tam da arkadan gelen u birka
sayfadaki sylem beni rahatsz ettiinden, ge kaldm ok
akken, ben ge kalm olmaktan rahatszdm. Rahatszm.
Can alc soru u: Neden rahatszm? Rahatsz olmaktan neden
rahatszm? Rahatszlm hakl karmaya mecbur kalacak m
ym? Yoksa beni rahatsz eden ey hakllm gstermek zo
runda olmak m?
8 Bir eit peynirli, yum urtal Italyan yemei.
Uzun srebilir bu. Varl zerine yazlar dktrmek, ken
di elikiler bulamacna yapp kalmak edebiyatnn m ayasn
da var: bilinli ve umutsuz, yalnz ve sorumlu, sululuk duy
gusunu okkal szlere dken geveze, vs. Bu yllardr byle s
ryor ve ie yaramaya balyor. Her halkrda ben bunu hibir
zaman ok ilgin bulmadm. Entelektellerin davasn soru
turmak bana dmez, ben sanat sanat iinmi, gdml sanat
m, bu kargaann iine dmeyeceim...
Benim sorunum daha ok ulamak, geree ulamak demi
yorum (neden onu herhangi birinden daha iyi tanyacakmm
ve dolaysyla, hangi hakla sz alacak mm?), geerlilie ula
mak da deil sylediim (szcklerle aramdaki bir sorun bu),
derdim daha ok itenlie ulamak. Bu ahlaki bir sorun deil,
pratik bir sorun. Kukusuz, kendi kendime sorduum tek soru
bu deil ama bana neredeyse srekli bir biimde en can alc
grnen tek soru. Ama sorguladm ey tam da itenlikken,
nasl (itenlikle) cevap vermeli? yice arnm bir bilincin, iyice
cilalanm bir bilginin, titizlikle uysallatrlm bir yaznn bil
mem kanc yansmasndan ibaret bir otoportre sunan aynalar
oyunundan bir kez daha kamak iin ne yapmal? Sanatnn
akll maymun olarak portresi mi?: Bir palyao olduumu "i
tenlikle" syleyebilir miyim? nceki paragraflar boyunca sra
lanan soru iaretlerinin art arda diziliiyle uzun zaman nce
tescillenmi bir mecaz (pheyi) ieren retorik vr zvra kar
n itenlie ulaabilir miyim? Az ok incelikli bir biimde den
gelenmi birka cmleyle bu iin stesinden gelmeyi gerekten
umut edebilir miyim?
"Ara, sonu kadar gerein de bir parasdr..." Uzun za
man var ki bu cmle aklmdan kmyor. Ama iin iinden zl
szlerle, alntlarla, sloganlarla ya da aforizmalarla kacama
inanmam gitgide zorlar oldu; bunlardan koca bir stok tket
tim: "Larvatus prodeo", "Kendimi amak iin yazyorum",
"Open the door and see ali the people", vs, vs. Bazlar beni hl
byleyebiliyor, heyecanlandryor, reticilikten yana daima
zengin bir havalar var ama insanlar onlar canlarnn istedii
gibi kullanyor, onlar terk edip sil batan geri alyor, tam da
kendilerinden beklenen uysallktalar.
Gene de... Gerekten cevap vermemi, gerekten benim ce
vap vermemi salayacak doru soru nedir? Ben kimim? Ben ki
mim? Neredeyim?

Atm birka yol var m lebileceim? Eer bir gn ken


dime gerekten hedefler tespit etmisem, tespit ettiim bu he
deflerden birkan gerekletirdim mi? Bir zamanlar ne olmak
istediysem imdi oyum diyebilir miyim bugn? iinde yaad
m dnyann benim hayallerime cevap verip vermediini sor
muyorum kendime, nk bir defa hayr diye cevap verirsem,
fazla yol almamm hissine kaplacam. Ama srdrdm
hayat istediimle, beklediimle rtyor mu?

Balangta her ey basit grnyor: yazmak istiyordum ve


yazdm. Yaza yaza yazar oldum, nce, uzun zaman sadece ken
dim iin, bugnse bakalar iin. lke olarak artk kendimi kant
lamaya ihtiyacm yok (ne kendi gzmde, ne de bakalarnn g
znde): ben yazarm, bu bir olgudur, bir veri, bir kesinliktir, bir
tanmlamadr; yazabilirim ya da yazmam, haftalar ya da aylarca
yazmadan durabilirim veya "iyi" ya da "kt" yazarm, bu hi
bir eyi deitirmez, bu benim yazarlk etkinliimi paralel ya da
tamamlayc bir etkinlie dntrmez; ben yazmaktan baka
bir ey yapmyorum (yazacak zaman kazanmann dnda), ba
ka bir ey yapmay bilmem, baka bir ey renmek isteme
dim...Yaamak iin yazyorum ve yazmak iin yayorum ve ya
zyla hayatn tamamen birbirine kartn hayal etmek benim
iin hi de uzak bir ey deil: ben bir tara inzivasnn en kuytu
kesinde szlklerin arkadalyla yaayabilirdim, sabah aa
lklarda dolar, leden sonra birka sayfa karalar, akam belki
de biraz mzik dinlerken dinlenir, yorgunluumu atardm...

uras gerek ki, insan benzer dncelere kaplmaya ba


laynca (bunlar sadece karikatr de olsa), kendi kendine birka
soru sormas acil hale geliyor...

Nasl yazar olduumu kabaca biliyorum. Nedenini tam


olarak bilmiyorum. Acaba var olmak iin, szck ve cmleleri
sralamaya m ihtiyacm vard gerekten? Birka kitabn yazar
olmak, var olmam iin yeterli miydi?

Var olmak iin bakalarnn beni gstermesini, beni tanm


lamasn, beni kabul etmesini mi bekliyordum? Ama neden ya
z yoluyla? Sanrm ayn nedenlerden dolay uzun zaman res
sam olmak istedim ama yazar oldum. Neden ille de yaz?

Yoksa syleyecek son derece zel bir eyim mi vard? Ama


ne sylemitim? Sylenecek ne vard? Var olduumu sylemek
mi? Yazdm sylemek mi? Yazar olduumu sylemek mi?
Neyi iletme ihtiyac? letmeye ihtiya duyduumu iletme ihti
yac m? letmekte olduumu iletme ihtiyac m? Yaz diyor ki,
ben buradaym ve baka hibir ey yok, ve ite biz gene szck
lerin karlkl paslat, kendi glgelerinden baka eye hi
rastlamadan sonsuza kadar birbirlerini yansttklar o aynalar
sarayndayz.

On be yl nce yazmaya balarken yazdan ne beklediimi


bilmiyorum. Ama bu arada, yazmann zerimde uyandrd
-v e hl uyandrmaya devam ettii- bylenme ve bu by
lenmenin ortaya kard ve iinde barndrd zaaf anlamaya
balyorum sanki.

Yaz beni koruyor. Szcklerimin, cmlelerimin, birbirine


ustaca balanan paragraflarmn, zekice programlanm blm
lerimin siperi altnda ilerliyorum. Ustalktan yoksun deilim.

Hl korunmaya ihtiyacm var m? Ya kalkan bir prangaya


dnrse?

Gnn birinde gerein maskesini drmek iin, kendi


gerekliimin maskesini drmek iin szckleri kullanmaya
balamam gerekecek.

Projem in ne olduunu bugn syleyebiliyorum elbette.


Ama biliyorum ki bu proje ancak airi Site'den kovacam z
gn tam anlam yla gerekleebilecek: Glm eden, bunun g
ln bir hadise, bir yanlsam a ya da gzboyayc bir kahra
m anlk olduu izlenim ine kaplm adan kazma krei, eki
ya da m alay alabildiim iz gn, biraz ilerlem e kaydetm i ol
m ayacaz (nk iler de bu dzeyde deerlendirilem eye-
cek artk), ama dnyam z nihayet zincirlerinden kurtulm aya
balyor olacak.
Rya ve M etin

Yllar boyunca grdm ryalar not ettim. Bu yazma et


kinlii nce geliigzeldi, sonra gitgide geniler oldu: 1968'de
be rya kaydetmiim, 1966'da yedi, 1970'te yirmi be, 1971'de
altm!
Balangta byle bir deneyimden ne bekleyebilirim san
dm, pek bilemiyorum: ama bir hayli m phem bir ekilde, bir
sredir balam olduum ve birinci tekil bir anlatyla deil
de, temalara gre dzenlenm i anlardan kendi hikyem i ko
tarmaya altm dolayl bir otobiyografi projesine dahil ola
cakm gibi geliyordu: szgelimi, yaadm yerlerin anlar
ve bu yerlere ne olduu, uyuduum odalarn dkm, al
ma masamn zerinde duran ya da durmu olan nesnelerin
hikyesi, kedilerimin ve yavrularnn hikyesi, vs. Sanki rya
larmn hikyesi, bu birbirine komu ve blk prk otobi
yografilerle birlikte, o zam anlar bir gece otobiyografisi adn
verdiim eyi oluturabilecekm i gibiydi.
Daha sonra Mays 1971'de bir psikanalize baladm ve o
zaman bu kaydetme hummas bunun erken bir belirtisi, ilk ba
langc, bahanesi gibi grnd bana. Kukusuz ben de herkes
gibi bu ryalarn bana beni anlatmasn, beni aklamasn ve
belki de beni deitirmesini bekliyordum. Ama analistim bu
hikyelere itibar etmedi: fazlasyla zenli paketlenmilerdi, faz
lasyla cilalanm, fazlasyla net, tuhaflklar iinde bile fazla
ak seiktiler ve psikanalizimin ancak bu kabuk-ryalar kov
may baardm anda baladn syleyebilirim bugn.
Bu yzden ryalarmn ieriinden sz etmeyeceim: G
nn birinde zmlenebileceklerse eer, fazlasyla zen gste
rilmi cmleler, bal ve tarihi asla eksik olmayan, noktas vir
gl ziyadesiyle yerli yerinde cmleler olmaktan kp anlal
maz szlere, aranp bulunamam szcklere, bir trl dile gel
meyen duraksamalara, bunaltc duygulanmlara dntkle
rinde gerekleebilecek bu.
Yani ryalar kaydetme deneyimim koullarn etkisiyle be
nim iin sadece bir yaz deneyimi oldu: ne simgelerin bir anla-
mas, ne bir anlam boalmas, ne gerein aydnlatlmas (hatta bu
metinlerin altnda uzaktan uzaa, katedilen bir yolun, el yorda
myla bir arayn betimi varm gibi geliyor bana) ama bir sze
dkme sarholuu, tek bana ortaya km grnen bir metnin
byleyicilii: uyandmda henz yan uykuluyken iziktirdiim
ve hibir eyi su yzne karmayan birka szck bulduum ok
ender durumlar hari, tam onu kaydetmeye baladm anda bir
ayrntdan ya da bir szckten, bozulmam haliyle btn bir r
ya ortaya kveriyordu, tpk bildik figrlerden, dnp dnp ge
len temalardan oluan artc biimde berrak bir duygulanmlar
dizisinin an be an eklendii badndrc bir imge gibi: her defa
snda ryann z olan eyi, bu hem buulu hem inat, ele gel
mez ve apansz, dnp duran ve duraan eyi, bu uzam kayma
larn, bu gzle grlr bakalamlar, bu mmknsz mimarile
ri sihirli bir kolaylkla yakalyordum sanki. Kesinliinden dolay
ii btnyle arptan bu "yazya dkme" giriimiyle bu ryala
rn sunabilecei, hedefe giden yoldan sonsuza kadar uzaklayor
olsam da, sanki gece hayallerimizi ekillendirip ileyen o "endie
verici tuhafln" ortasnda, bana olas btn ryalar katettiren
kesinlikle dsel bir sz zenginliinin ortasnda buluyordum ken
dimi: bak gibi keskin ryalar, kemiksiz ryalar, roman gibi
uzun, insan hayretlere dren fasllar olan ryalar, uup gidi
veren bir anlk ryalar, ta gibi donup kalm ryalar.
Bugn, neredeyse alt yl var ki kitaba dntler9 ve il
gintir, benden uzaklar. Bunlarn birer rya olup olmadn bi

9 La Boutique obscure (Karanlk dkkn), Denoel-Gonthier, 1973, Jean Duvignaud


ve Paul Virilio'nun ynetim indeki derginin eki olarak kurulan "G enelgeer ev
ler" derlem esinin ilk ve ne yazk ki son cildi.
le artk neredeyse anmsamyorum; artk hangi baharfleri han
gi yze balayacan, falanca gndz ansnn iten ie, sonsu
za kadar donup kalarak hem donuk hem berrak bir izden ba
ka ey uyandrmayacak basl szckler iine hapsolmu hangi
kayp imgeyi esinlendirdiini bilemez hale gelen benim iin bi
le, bunlar artk sonsuza kadar kat ve anlalmaz metinlerden
ibaret birer bilmece olarak kalacak.
Bellek almas
(Frank Venaille'la Sylei)

Bir an nasl doar? Hatrlyorum' da kkrtlan anlar, su yz


ne kartacam unutulmu eyler, gemiin isteyerek hatrlan,
yani unutuun tersi vard. Bu olduka ilgin bir uygulama: al
ma masamn bandaym, bir kafede, bir havaalannda ya da bir
trendeyim ve nemi olmayan, sradan, unutulup gitmi ve tekrar
yakaland anda bende bir eyler artracak bir olay bulmaya
alyorum. Bir bakma, balangtaki fikir bana ait deil ama
onu tamamen kendime mal ettim. Fikir I Rem em ber' yazan Ame
rikal air Joe Brainard'm, aslnda klk deitirmi ama mikro an
lar etrafnda eklemlenen bir otobiyografi bu. Hatrlyorum biraz
ayn tema etrafnda dnyor, yani gnlk yaam dokusunun bir
paras olan ama sonuta fark edilmeyen eleri yakalamaya al
yor. Bunun en ak rnei, metro biletini delmesi iin memura
uzattnz andr. Buna kimsenin dikkat ettii yoktu! imdi bu bir
kitapta anlatlrsa bellein bir paras haline geliyor. Dur hele,
Sceau hattnda bir yerde, ki zaten artk Sceau hatt adm tam
yor, eski metro kaplaryla dolu hangara benzer bir ey grdm,
tamam, btn bunlar benim iin bir eit etkin bellek. Hatrlama
ya alyorum, kendimi hatrlamaya zorluyorum. Kendi kendi
me, yemek temasna, spor temasna, politika temasna, bir ark
ya, "tatil anlar" tarznda bir temaya bakalm diyorum, gryor
musun? Evet, imdilik tam olarak iki istem olduunu gryorum : g n
lk eylerle alma istemi ve sonra, bellei, en azndan ortaya kartaca
n olay gizeminden arndrma istemi. Katlyor m usun? Evet, bu onu
arndrmak ve diyelim ki, kolektiflii iinde yeniden oluturmak
oluyor. Hatrlyorum'daki almada benim iin en net olan ey,
hatrlarken tek bana olmamam. Bu "sempatik" diyebileceim
bir kitap, demek istediim, okuyucularla yaknlk kuruyor, oku
yucular onda tam anlamyla kendilerini buluyorlar. Bir tr bellek
ars gibi iliyor, paylalan bir ey nk. Otobiyografiden, in
sann kendi gizli, iz brakan anlarn kefinden ok farkl. Ortak
bellekten, kolektif bir bellekten yola kan bir alma. Tam da sana
somlar sormak istediim bir temaya yaklayorsun burada: "kolektif bel
lek" ve bireysel bellek''. Birincisi bana hepimizin iinden kt mag
maya benzer bir ey gibi geliyor. Sana gelince, sanrm seni de bu bellek
ilgilendiriyor, herkese ait olan ama otobiyografinin trajik yanm grmez
den gelme istemiyle dramatik niteliklerinden arndrarak sunduun u
eyler, kendi tarihim ortaya karma istemi...Bu baka trde bir al
ma. Ben ayrca W ya da Bir ocukluk Hatras balkl bir otobiyog
rafi de yazdm ve btn bu otobiyografik alma benim iin de
rinlerde gizli, derinlere gmlm ve bir bakma inkr edilmi
tek bir hatrann etrafnda ekillenmitir. Sorun, diyelim ki kendi
hikyeme byle bir yaklamda bulunmaktan kanmakt ve as
lnda Hatrlyorum aa yukar ayn zamanda dodu. Bunlar tam
olarak birbirine paralel olmayan ama bir noktada kavuup, bir
yere yerletirmek istedikleri eyi enine boyuna inceleme ihtiya
cyla hareket eden farkl yollardr. Bu hemen olmaz. Hele hele, ke
manlar eliinde ilan edilen trajik bir olay deildir hi! Her za
man gml olarak kalmaldr! Bu ocukluk otobiyografisi, fo
toraf tasvirlerinden, hatrlamadm stne basarak sylediim
bir gereklie yaklamak iin bir atlama tahtas, bir ara ilevi g
ren fotoraflardan hareketle olutu. Gerekten de, ayrntya, do
rulua verilen nem yznden neredeyse saplantl denebilecek,
kl krk yaran titiz bir aratrma sayesinde olutu. zmlemede
ki bu titizliin ortaya kard bir ey var. Hatrlyorum bir bak
ma arada bir yerde duruyor ve arl srekli olarak benim bu
hatrayla ilikimden yana da kayabilirdi. "lk bisikletimin dolgun
lastikleri olduunu hatrlyorum" diye yazdmda, masumane
bir ey deildir yaptm! Bunun fiziksel duyumunu hl hissedi
yorum ve grnte gene de nesnel. Evet, ve bu szde masumiyete,
bu sahte nesnellik grntsne gelince, sana herhangi birinin getirdii
ve senin hi tanmadn bir aileye ait olan ve bylece sana bir kurgunun
elerini temin edecek olan bir kutu fotorafla da alabileceine inan
myor m usun? Bunu yaptm! "Franszlarn filme ekilmi hayatla
r" balkl ve 30-361 yllarn amatr film montajlarndan hazrla
nan bir televizyon programna katldm ve bununla ilgili bir yo
rum yazdm. Yani, neredeyse kendi hikyemi bulduum belgeler
zerinde altm. Bu filmlerden biri benim ocukluumun ma
hallesinde geiyordu ve izlediimde sanki annemle, akrabalarm
la berabermiim gibi olmutum! u sralar baladm almalar
dan birinde, kurmaca bellek diyebileceimiz, bana ait olabilecek
bir bellee benzer bir ey var. Robert Bober'le birlikte Ellis Island
zerine bir filme balayacam, New York'ta, zgrlk Ant'nn
yaknnda bir ada buras. 1880'den 1940'a kadar gmen kabul ve
seme merkeziydi. Daha sonra mzeye evrilen bu yerden, bil
mem ka milyon Avrupal, en ok da Italyanlar, Rus ve Polonya
Yahudileri gemitir. Yani bir bakma Amerika'nn potas gibi bir
yer ve biz, ne benim, ne de Robert'in tand (nk biz Fran
sa'da kalmtk) ama Robert Bober Berlin'den geldii, benim ai
lem de Varova yaknlarnda kk bir kyden geldii iin tan
yabileceimiz, yaam da olabileceimiz bu hareketin hatrlan
mas zerine bir film yapacaz. Yani bellek zerine ve bizim ol
masa da, nasl syleyeyim, bizimkinin yannda duran ve zeri
mizde neredeyse bizim tarihimiz kadar belirleyici olan, bizi ilgi
lendiren bir bellek zerine bir alma! O halde, istersen, bellek-
1etirme almasnda grn var diyelim. nce, tamamen
ortaya serilmi gndelik eyler, sonra kendi hikyemin geleneksel
tarzda aran ve nihayet bu kurmaca bellek. Hatta, nasl syle
sem, "ifreleme" alanna giren, tamamen ifrelenmi yazyla ya
zlm, Yaam Kullanma Klavuzu gibi ama tamamen i kullanma
ynelik bir kurmacada an elerinin not edilmesi olabilecek bir
drdncs de var. kullanm derken, benden ve buna duyarl
olabilecek birka kiiden baka hi kimse yok demek istiyorum.
Bu bir eit yanklanma, kurmacanm iinde alttan alta dolaan,
onu besleyen bir tema ama temaya benzemeyen bir tema... bu da,
seninle ve hayatnla ilgili bilinenlere gre x dereceli bir okumann sz ko
nusu olduu anlamna m geliyor? Evet, biyografik ya da gndelik
elerin araya girii kurmacada bir ileve sahip. Bunu Burroughs
tekniine benzetebiliriz, nk bu hemen hemen biyografik bir
"cut-off". Ama sen bu istemin, bu kk salma arzusunun, an ya da bel
lekten yola karak alma hrsnn daha ok lme, sessizlie kar koy
ma istemi olduuna m inanyorsun? Bunun iz, iz brakma dnce
sine, bir iz brakma ihtiyacna bal olduu kesin... evet, sen yrei
ni aalara ya da park sralarna iziyorsun! Ve iki tablo zerinde oyna
maya alyorsun yani bir yandan "geleneksel" bir kurmaca sunarken,
bir yandan da bu kurmacada, senin kiisel tarihin bulunuyor! Nasl d
zenleniyor bu? Nasl eklemleniyor? Pek bilemiyorum. Ama ger
ek bir unutma korkusu yaadm bir dnem (psikanalizden
getiim bir dnemdi zaten) var. A d io n poetique'te "Bir yl iinde
mideye indirdiim sv ve kat btn yiyecekleri sralama girii
m i" balkl bir metin yaymlamtm! Bir gnlk tutuyordum.
Yediim yemekleri not ediyordum, bu hem muazzam hem de il
gin bir sonu veriyor. Tamamen saplant haline gelen bir giriim!
Unutma korkusu! Bu gnl tuttum, btn olaylar not ettim
ama dncelerimi deil, hayr, " bir kuzu budu yedim ve bir ie
gigonda itim" trnden durumlar not ettim. O halde, senin al
man her halkrda "unutkan bellek"in gerekten de tam ztt!... ve ayn
zamanda ironiye giren bir yan da var. Bunun nasl ilediini pek
iyi bilmiyorum. Bak, Hatrlyorum'u bir aka, bir oyun, buna ben
zer uydurma bir ey olarak gren insanlar tanyorum! Tamam.
Anlamszlk... ya da "bayapt"la karlatrlnca ne demek istedik
lerini biraz anlyorum... ama ayn zamanda bunu yazmak da ok
ilginti. Genelde hatralardan birinin su yzne kmas iin bir
eyrek saatle eyrek saat arasnda bir dalgalanma, tamamen
belirsiz bir aray oluyordu. Ve o anda, zamann durduu o n, o
nemsiz hatray aradm n gsteren, baka bir metnin konusu
olabilecek bir yn ey ortaya kyordu. Bu aray, yaanmn an
larn kendinde bulup karma istemini nasl yayorsun? Demek istedi
im , bu trajik bir ey mi? Tamam, sana syleyeyim, bunlar o bir ne
vi durma nnda geiyor! Burada tefekkre dalma gibi bir eyin,
zihni boaltma isteminin olduuna inanyorum... minicik ve ayn
zamanda ok nemli bir olay ortaya karma isteminin!... evet, zaten
beni ok artan iki olay su yzne kmtr. Sonra, hatray
bulup karttnz anda, onu gerekten sonsuza kadar durduu
yerden skp alyormu izlenimine kaplyorsunuz. O halde, asln
da yazdklarn kkende yaanmla balantl ya da bu yaanmn bizzat
senin tarafndan dzenlenen kurmacasyla balantl. Bu yolla olaylara,
hatralara, dolaysyla geree boyun ediini dnyor m usun? Nasl
syleyeyim, bunun bilinle, duyguyla, fikirle, ideolojik ilemeyle
asla kavranmayacak bir yaanmlk olduunu darda brakmak
kaydyla, evet! Burada psikoloji diye bir ey yok. Somut bir ya
anmlk, Cause com m une'de fon mzii denilen ey. Bedenin ha
reket ettii ortamn dzeyinde yakalanm yaanmlk, bedenin
yapt hareketler, giydikleriyle, yedikleriyle, seyahatlerle, zama
n kullanyla, uzam kefiyle balantl btn o gndelik eyler.
Gerisi sylenmemi, kurmacamn oluturulmasna bu defa szlk,
ansiklopedi, hayalgc gibi baka yollarla, zorlamalar sistemiyle
yeniden dahil edilmi de olsa, darda braklm. Yaanma bo
yun emek titiz bir betimleme almas olduundan... o halde, bu
noktadan hareketle senin gereki bir yazar olduun sylenebilir mi?
Evet. Bunu talep ediyorum. Otobiyografiyle olan bu ilikiyi izle
meye baladm andan itibaren, hi durmadan deien otobi
yografik blmler yazdm. "Falan ya da filan eyi dndm"
tarznda bir ey deildi bu, ama giysilerimin ya da kedilerimin
hikyesini yazma arzusuydu! Ya da ryalarmn hikyesini. Be
nim bu alandaki ustam bir Japon kadndr, nemsiz eyler zeri
ne, mesela alayanlar, giysiler, hoa giden eyler, bir zarafeti
olan eyler zerine, deersiz eyler zerine, vs bir dnceler
derlemesi diyebileceimiz Baucu Notlar'm yazan Sei ona-
gon'dur. Bana gre gerek realizm ite bu: her trl faraziyeden
kurtulmu bir gereklik tasvirine dayanmak. Yani bana yle geli
yor! Yani sende snflandrmak, liste yapmak, aslnda hibir eyi gz ar
d etmemek iin bir ihtiya, bir arzu, bir zorunluluk var. Her halkr
da tasnif etsem de, envanter karsam da, bir yerlerde araya girip
bu dzeni bozacak olaylar kacan biliyorum. Mesela Hatrlyo
ru m 'u n yanllarla tka basa dolu olduunu, dolaysyla da hatr
ladklarmn yanl olduunu biliyorum! Dzene koyma iini s
rekli ve de iyi bir ekilde bozan, yaamla yaam kullanma klavu
zu arasndaki, insann kendini kaptrd oyunun kural ile su y
zne kan gerek yaamn en u noktas arasndaki kartln bir
paras bu. Seni dinler ve okurken, ocuk Perec'in yeniyetme ya da ye
tikinden daha nemli olmad hissine kaplyor insan, yaamnda geri
kalan her eyden stn olduunu vurgulamak istemediin bir dnem
sanki. Bu istemli bir eye benziyor. Bu soruya nasl cevap vereceimi
bilmiyorum. Byle bir ey bana ilk kez soruluyor... Aslnda, al
mamda erimek istediim ey, bu ocukluun bana geri verili
tarz. Btn bir yaz almas artk ortada olmayan, bir an iin bir
iz gibi yazda donabilen ama kaybolmu bir ey erevesinde ko
tarlyor. imdiki zamann araya nasl kartn bilmiyorum. G
nn birinde Marcel L'Herbie'nin bir filminden bir fotoraf verir
ler, ertesi gn ben bunu Yaam Kdlanma Klavuzu'nun blmlerin
den birinde kullandm ve onun imdiki zaman bir hikyeye, da
ha nce olmu bir eye kaynaklk etti. Yani yaanmln her g n
senin rlplak gzler nne serdiin kurmacaya bir eyler getiriyor,
yle mi? Belki de gerekilik burada yatyor ve btn bunlar bir bakma
bireyselcilie kar yaplyor! Btn bunlar bakalaryla paylalacak
olduundan, maddi bir nesneyle, bakalarna ait olacak, payla
lacak, dei toku edilecek bir kitap olarak son bulacak bir eyin
paras olduundan. Btn bunlar kendi hikyeme bir yaklam
ama sadece kolektif, paylalabilir olduu lde. Evet, sanki kitap
larndan bazlarnda kendi tekliini aa karmaya nem vermiyormu
gibisin. Fikir, Hatrlyorum'u herkesin yazabilecei ama hi kimse
nin kitabn iindeki 455 adet "hatrlyorum"u yazamayaca, kim
senin ayn eyleri yazamayaca fikriydi. Tpk btnlkler kura
mndaki gibi, Y ile hi paylamadm hatralar X ile paylayo
rum ve hatralarmzn byk btnlnde herkes kendine tek
bir grnt seebiliyor. Bu bir bakma, btn bir kuan kendini
iinde grebilecei, birletirici bir dokunun betimidir. O halde, iin
iinde bir para da sosyallik var! Evet, nanimist10 demekten hola
nacam bir ey, ortaya pek bir ey koymam olsa da ismi ok
houma giden bir edebiyat hareketidir bu. Kendinden yola ka
rak bakalarna giden bir hareket. Benim sempati dediim ey i
te bu, o yanstma, ayn anda da bir ary andran o ey !

10 nanim izm : "O rta k duygu, tek ru h ", "u zlam a" anlam na gelen ve bireyi
toplum sal ilikileri erevesinde ele alan edebiyat retisi. (.N.)
Ellis Island
Bir Projenin Betimi

U zun zam an d an beri izledii zgrlk A nt ona bir


k p arlam as iinde gr nd . Klc ekm i kol hem en
o anda h avaya kalkmt sanki ve bu koca gvd en in et
rafnda o zgr hava esiyordu.
Franz Kafka, Amerika.

Gmen olmak belki tam anlamyla budur: Heykeltran


btn iyi niyetiyle bir meale koyduunu sand yerde bir k
l grmek. Ve gerekte haksz da olmamak. nk zgrlk
Ant'nn kaidesine Emma Lazarus'un nl dizeleri

Verin bana yorgunlar, yoksullar,


Temiz havaya susam st ste ynlarnz,
Tklm tklm kalabalk topranzn sefil fazlalklarm ,
Gnderin onlar bana, frtnada srklenen o vatanszlar,
Altn kapnn yannda mealemi kaldryorum ben...

kaznrken bile talya'nn gneyinden, Orta Avrupa'dan ve


Rusya'dan gelen ard arkas kesilmeyen gmen aknm denet
lemeye ve ksa bir sre sonra da snrlamaya almak iin bir
dizi yasa yrrle konmutu. 1875'e doru Birleik Devletler
toprana neredeyse serbest olan yabana girii, giderek, nce
yerel lekte (belediye ve liman yetkili mercileri) ele alnp uy
gulamaya konulan, daha sonra Federal hkmete bal bir
Gmen Brosu'nun bnyesinde toplanan kstlayc tedbirlere
tabi tutulmaya balanmt. 1892'de Liberty Island'dan birka
yz metre uzaklktaki birka hektarlk kk bir adack zerin
de alan Ellis Island kabul merkezi neredeyse vahice bir g
n sonuna ve resmiletirilmi, kurumsallatrlm ve deyim
yerindeyse sanayilemi bir gn balangcna iaret eder.
1892'den 1924'e kadar gnde be alt bin kii olmak zere on
alt milyona yakn insan Ellis Island'dan geecektir. ou orada
ancak birka saat kalacak; sadece yzde ikisi ya da geri
gnderilecektir. Sonu olarak Ellis Island, Amerikal reten bir
fabrikadan, d gmenleri i gmenlere dntrecek bir fab
rikadan, Chicago'daki bir mezbaha kadar sratli ve randmanl
Amerikan usul bir fabrikadan baka bir ey olmayacaktr:
Zincirin bir ucuna bir M andal, UkraynalI bir Yahudi ya da
Apulia'l bir talyan konur, teki utan -g z muayenesi yapl
dktan, cepleri arandktan, alardan ve dezenfekte edildikten
sonra- bir Amerikal olarak kar. Ama bu arada, yllar ilerle
dike kabul koullar gitgide daha sklar. Hindilerin nar gibi
kzarm olarak tabaklara dt, ta topra altn, topran
herkesin mal olduu bu masallar diyar Amerika'nn "golden
door"u yava yava kapanr. Gerekte gler nce sava nede
niyle, sonra "sefil fazlalklara" ve " kalabalk ynlara" Birleik
Devletler'e girii hemen hemen yasaklayan bir dizi nitel (Lite-
racy Act) ve nicel (kotalar) ayrmc tedbirler yznden 1914'ten
itibaren durmaya balar. 1924'te gm enlikle ilgili ilemler
Avrupa'daki Amerikan konsolosluklarna braklacak ve Ellis
Island uygunsuz durumdaki gmenler iin bir tutuklama
merkezinden baka bir ey olmayacaktr. Ellis Island, Birinci
Dnya Sava srasnda ve savatan hemen sonra, ad konm a
m ilevinin sonuna kadar giderek Amerikan kart eylem
lerde bulunm asndan kukulanlan kiiler (talyan faistleri,
Nazi yanls Almanlar, kom nistler ve yle olduu sanlanlar)
iin bir hapishane olacaktr. Ellis Island 1954'te kesin olarak
kapatlr. Buras bugn Rushmore da, Old Faithful ve Bart-
holdi ant gibi, izci apkal Ranger'larm idaresine braklan ve
ylda alt ay, gnde drt defa onlar tarafndan gezdirilen ulu
sal bir anttr.
Maksadm burada, Ellis Island' arzuladklar yeni bir ha
yatn ilk basama olarak gren milyonlarca gmenin hayalle
rini ve hayal krklklarn hatrlamak deil, beni Robert Bo
hemle birlikte Ellis Island zerine bir film yapmaya gtren ko
ullar izmek de deil, sadece beni oraya balayan eyin ne
olabileceini daha iyi ortaya karmak: Oras tam bir srgn
yeri benim iin, yani meknszln yeri, dalp savrulma yeri.
Bu anlamda, sanki kimlik araym, yorgunluktan can km
memurlarn krek krek Amerikal yarattklar bu hurdal
zmsemekten geiyor, sanki o, benim tarihim olabilecek bir
tarihin bir yerlerinde yazlym gibi, sanki olas bir otobiyogra
finin, potansiyel bir bellein parasym gibi ilgilendiriyor be
ni, bylyor, zorluyor, sorguluyor. Orada bulunan ey hibir
ekilde kkler ya da izler deil, tam tersi: it, al ya da blme
veya krlma adn verebileceim ve benim iin Yahudi olma ol
gusuyla ok yakndan ve ok karmak biimde balantl, dile
getirilemeyenin snrnda, ekli emaili olmayan bir ey.
Yahudi olmann ne demek olduunu, Yahudi olmann bana
neler yaptn tam olarak bilmiyorum. Geri apak bir ey bu,
ama orta halli bir apaklk, bir zellik ama beni belirgin hibir
eye, somut hibir eye balamayan bir zellik: bu bir aidiyet
belirtisi deil, bir inanla, bir dinle, bir ibadet biimiyle, bir kl-
trle/bir folklorla, bir tarihle, bir kaderle, bir dille balantl de
il. Bu daha ok bir yokluk, bir soru, bir sorgulama, bir dalgala-
n, bir endie: ardnda soyut, ar, dayanlmaz baka bir kesin
liin boy gsterdii endieli bir kesinlik: Yahudi olmaya yargl
olmann kesinlii bu ve Yahudi de kurban olduu iin, hayatn
ancak tesadflere ve srgnlere borlu olmann kesinlii. De
delerim ya da annem babam Arjantin'e, Birleik Devletler'e, Fi
listin'e, Avustralya'ya g edebilirlerdi; ben uzak yakn kuzen
lerim gibi Hayfa'da, Baltimore'da, Vancouver'da doabilirdim
ama bu neredeyse snrsz olaslklar yelpazesinde tek bir ey
bana zellikle yasakt, atalarmn lkesinde, Polonya'da Lubar-
tovv'da, Pulawy'de ya da Varova'da domak ve bir gelenein,
bir dilin, bir aidiyetin sreklilii iinde bymek.
Ben Fransa'da dodum, Franszm, bir Fransz ad tayo
rum, Georges, ve neredeyse bir Fransz soyad: Perec. Aradaki
fark ok ufak: Soyadmdaki ilk e 'd e inceltme aksam yok, nk
Peretz'in telaffuz edildii ekilde yazldr Perec. Eer Polon
ya'da domu olsaydm, adm, mesela Mordekhai Perec olmu
olsayd, herkes Yahudi olduumu bilirdi. Ama ben ok kr ki
Polonya'da domadm ve herkesin Perec ya da Perrec eklinde
yazd, neredeyse Brtonca bir soyadm var: soyadm tam ola
rak telaffuz edildii ekliyle yazlmyor.
Bu nemsiz elikiye, kendimden bir eye yabanc olma
nn, "bizim kilerden" farkl olan "tekiler"e gre "farkl" ama
ok da farkl olmamann zerinizden atamadnz, ince sz gi
bi ama srarc, naho duygusu taklyor: Ben ailemin konutuu
dili konumuyorum, onlarn sahip olduklar hibir any pay
lamyorum. Onlara ait olan, onlar onlar yapan eyler, tarihle
ri, kltrleri, inanlar, umutlar bana aktarlmad.
M lkszletirildiim in bilincinde oluumda hibir nos
talji duygusu, srf Yahudi olduu iin bana daha yakn olabi
lecek eylere kar hibir zel dknlm yok. Ben yllardr
halam n bana aktard anlardan yararlanarak ailemin tarih
esini yazyor, onlarn m acerasn, gebeliklerini, onlar her
yere ve hibir yere srkleyen o akl almaz upuzun yolu, ha
yatta kalan herkesin artk bir yerlerde tarihlerinden yoksun
braklm aktan baka ortak hibir eylerinin kalm ad o srek
li paralanm ay yeniden izmeye alyorum. Ama gidip b
ykbabam n Lubartovv'da ina ettirdii kare planl byk
evin hl ayakta durup durmadn kontrol etm eye hi niye
tim yok. Hem zaten ev falan yok artk: artk Lubartow 'da Ya
hudi kalm ad, Robert Bober'in bo yere babasnn anlarn
aramaya gittii Radom 'da da.
Benim Ellis Island'da aramaya gittiim ey, bu dn ol
mayan noktann brakt izlenim, bu kkl kopuun bilinci.
Yoklamak, sorgulamak, snamak istediim, bu meknszlktaki,
bu yokluktaki, ize, sze, teki'ne dair her trl arayn temel
lendii bu atlaktaki kkleniim.
On binlerce Vietnaml ya da Kamboyalnn gitgide d
man kesilen snaklar arayarak rm tekneler stnde
kendilerini akntlara braktklar bir zamanda, oktan eskimi
bu hikyelere dnp ah vah etmek belki tamamen gereksiz ol
masa da, en azndan tuhaf bir ekilde dalkavukluk gibi grne
bilir. Ama bu terk edilmi adaya yaklaarak, bir zamanlar Ellis
Island'dan geenlerden birkayla -Yahudi ve talyan- kurma
ya altm diyalogla, zaman zaman, benim gzmde kanl
maz olarak Yahudi ismine bal u szcklerden birkana ses
verdirmeyi baarabildim sanyorum: yolculuk, bekleyi, umut,
bilinmezlik, farkllk, bellek ve birbirlerine karlkl titrek k
larn gnderen ve isimleri Anavatan ve Vaat edilmi Toprak
olan o her ekle giren, neresi olduu belirsiz, deiken ve kay
gan iki kavram.
lmeden nce
H er eye Ramen Yapmam Gereken
eylerden Birka

nce yaplmas ok kolay eyler var, hemen bugn yapabi


leceim eyler, mesela

Seine'deki gezinti tekneleriyle bir tur atmak 1

Sonra azck daha nemli eyler, karar vermeyi gerektiren


eyler, kendi kendime, eer yaparsam hayatm daha ko
laylatracaklarn sylediim eyler, mesela

Neden sakladm bilmeden sakladm


baz eyleri atmaya karar vermek 2

ya da

Ktphanemi kesin olarak dzenlemek 3


Baz elektrikli ev aletleri edinmek 4

ya da

Sigaray brakmak
(brakmak zorunda kalmadan nce...) 5
Sonra daha derin bir deiiklik arzusuna bal eyler,
mesela

Tamamen farkl bir biimde giyinmek 6


Otelde yaamak (Paris'te) 7
Kyde yaamak 8
Gidip olduka uzun bir sre byk
bir yabanc ehirde yaamak (Londra) 9

Sonra zaman ve mekn hayallerine bal eyler var. Bunlar


epeyce:

Ekvator izgisinden ve tarihin deitii


izgiden gemek 10
Kutup dairesinin tesine gitmek 11
"Zam and" bir deneyim yaamak
(Siffre gibi) 12
Denizaltyla yolculuk etmek 13
Uzun bir gemi yolculuuna kmak 14
Gklere ykselmek ya da balonla veya gdml
balonla bir yolculuk yapmak 15
Kerguelen adalarna
(ya da Tristan da Cunha'ya) gitmek 16
52 gnde deve srtnda Fas'tan
Tombuktu'ya gitmek 17

Sonra henz bilmediim btn o eyler arasnda kefetme


yi ok istediim belli eyler var:

Ardenne'lere gitmek isterdim 18


Beyrut'a, ayrca Prag ve Viyana'ya
gitmek isterdim 19
Prado mzesine gitmek isterdim 20
Denizin dibinde bulunmu romdan
imek isterdim (Kzl Korsann
H zinesi 'ndeki kaptan Haddock gibi) 21
Henry Jam es'i (daha bakalaryla birlikte)
okumak isterdim 22
Kanallarda seyahat etmek isterdim 23

Sonra renmek istediim pek ok ey var ama bunlar ya


pamayacam biliyorum, nk bunlar ya ok zamanm
alacak ya da ancak yarm yamalak yapacam biliyorum,
mesela

Rubik kpn zmn bulmak 24


Bateri almay renmek 25
talyanca renmek 26
Matbaaclk renmek 27
Resim yapmak 28

Sonra yazarlk almama bal eyler var. ok var. Bunla


rn ou belirsiz projeler; bazlarn gerekletirmek son de
rece olanakl, sadece bana bal, mesela

Kk ocuklar iin yazmak 29


Bir bilim-kurgu roman yazmak 30

bazlarysa taleplere bal:

inde, mesela steplerde 5000 Krgz


atlsnn grlecei bir macera
filmi senaryosu yazmak 31
Gerek bir tefrika roman yazmak 32
Bir izgi roman izeriyle almak 33
arklar yazmak
(mesela Anna Prucnal iin) 34

Sonra yapmay istediim bir ey daha var ama nerede ya


pacam bilmiyorum, bu

Bir aa dikmek
(ve onun bymesini seyretmek) 35
Sonra artk gze almas imknsz oysa yakn zamana kadar
mmkn olan eyler var, mesela

Malcolm Lowry'yle sarho olmak 36


Vladimir Nabokov'la tanmak 37

vs. vs.
Elbette daha baka eyler de var
Kendi isteimle 37'de brakyorum
Bibliyografik pular

"D o d u m ", W ya da Bir ocukluk H atras'nm otobiyografik n notlarn


ieren "K ara kapl kk d efter"d en alnm bu p araya bizim verdii
m iz bir balk. D aha nce 1988'd e Cahiers Georges Perec no.2 'de ( Textuel
3 4 /4 4 , n o.21, Paris niversitesi-V II-Jussieu), s. 161-163) yaym lanm t
(G eorges Perec Vakf).

M ays 1965 tarihli "B ir Kan M eknlar", Prsence et Regards dergisin


de (say 17-18, 1975, s. 4 -6 ve 32), Georges Perec: hom m e qui veille
("G eo rg es Perec: U yu m ay an A d a m ") balyla kan yazd a ilk defa
yaym lanm t. Burada verilen m etin G eorges Perec'in zgn daktilo
yazsd r (Georges P erec Vakf). Bu hikye G eorges Perec'in 1976'd a
IN A iin gerekletirdii ayn adl filme konu olm utur.

"Paratle A tlam a", Georges Perec'in Arguments grubunun 10 O cak


1959'daki bir toplantsnn sonundaki konum asnn transkripsiyonudur.
Jean D uvignaud'dan alnm bu toplant kayd, derginin "Institut M m o
ires de l'Edition C ontem porain e"deki arivleriyle birlikte Olivier C orpet
tarafndan bize teslim edilmitir. Bu hikyenin epeyce hata dolu ilk v er
siyonu La Scarabe internationale'd e (say 2 ,1 9 8 2 , s. 77-84) yaymlanmt.

"K lber C h ro m e" A lain G urin'in Quinzaine littraired e (say 24, M art
1967, s. 15-31) "U n e Q ute en R ond " balyla yaym lanan bir rom an
zerine eletirel bir nottur. Daktilo m etnin orijinali G eorges Perec Vak-
f'nda m u h afaza ediliyor.

"M au rice N ad eau 'y a M ektup" (hi yaym lan m am ), Philippe Lejeune
tarafndan Lon dra'dak i Perec Colloquium'undA (M art 1988) sunuldu.
Orijinal daktilo m etin G eorges Perec Vakf'ndadr. Bu m ektup M au rice
N ad eau 'n u n nazik izniyle b u rad a yaym lanm tr.

"Sonbahar Gnokkileri ya d a Benim le lgili Birka S oru ya C e v a p " Cause


commune (say 1, m ays 1972, s. 19-20), sonra La Scarabe internationale
(say 2, 1982, s. 85-88) dergilerinde yaync kararyla "O to p o rtre" st-
balyla yaym lanm tr.

"R y a v e M etin " Le N ouvelle Observateur' d e (say 7 41, 2 2 O cak 1979,


s. 46) yayncn n verd i i u balkla yay m lan m t: "U y k u d en ey i
m im ". D aktilo edilm i zg n m etin G eorges P erec V akf'nda m u h a
faza ediliyor.

"Bellek alm as" Frank Venaille'la yaplan ve "P erec, u n u tuu n kar
t" balyla M onsieur Bloom' da (say 3, M art 1979, s. 72-75) yaym lanan
bir syleinin metnidir.

"Ellis Island. Bir Projenin Betim i", Le catalogue pour des Juifs de mainte-
nantd a (Recherches, say 38, Eyll 1979) [s. 51-54] yayncnn k oyd u u
"E com m e E m igration " stbalyla yaym land.

" lm eden nce H er eye Ram en Y apm am Gereken eylerden Birka"


(1981) Jacques Bens'in, Bertrand Jrm e'u n M i-figue, mi-raisin p rogram
iin hazrlad " lm eden nce yap m ak istediim elli ey " balkl ra d
yofonik dizi iin hazrlanm bir alm ann yazl versiy on u d u r (Fran-
ce-C ulture, K asm 1981). Daktilo edilm i zg n m etin G eorges Perec
V akf'nda m u h afaza ediliyor. O lduka farkl bir liste -k a y tta n h are
k e tle - Tlram a' da yay m lan m t (say 207 0 , 13 E yl l 198 9 , s. 15).

G eorges P erec Vakf G eorges P erec d ern ei iin d e y e r alm ak tad r


(Bibliothque de l'A rsenal, 1, rue de Sully, 75004 Paris).
Ben ailemin konutuu dili konumuyorum, onlarn
sahip olduklar hibir any paylamyorum. Onlara ait
olan, onlar onlar yapan eyler, tarihleri, kltrleri,
inanlar, umutlar bana aktarlmad.
Mlkszletirildiimin bilincinde oluumda hibir
nostalji duygusu, srfYahudi olduu iin bana daha
yakn olabilecek eylere kar hibir zel dknlm
yok. Ben-yllardr ailemin tarihesini yazyor, o srekli
paralanmay yeniden izmeye alyorum.

Otobiyografi denemeleri, yaznsal projeler, toplant


tutanaklar, ksa anlatlar ve eletiri notlarndan
oluan bu metinler, Georges Perecin en nemli
kitaplarm nasl kurduuna, gemi gnlerinden
bazlarm nasl yaadna tanklk etmekle
kalmyor. Dkmler karmann, meknlar,
tketilen yiyecekleri, dilekleri ve tasarlar srekli
not etmenin, Georges Perecin yaznsal oyunlarnn
tesinde, bir kimlik ve kken arayna
balandnn birer kant Dodum daki metinler.
G ve ka, srgn ve kopma, bellek ve hatra,
doum ve aidiyet gibi temalar etrafnda dnerken,
gemite yitirilenlerle gelen bir unutma, unutulma
ve kimliksizlik kaygsna gelip dayanyorlar.

Dodum , hem yaznsal hem de yaamsal srelere


k tutuyor.

Kapak illstrasyonu: Georges Perec,


Yaam Kullanma Klavuzunun elyazmalarndan.

IS B N 9 7 5 - 0 8 - 0 5 7 6 - 3
6 Y TL

You might also like