Professional Documents
Culture Documents
BATILILASMA YOLUNDA
Tarih
MERKO
idrAPtMt
NDEKLER
7 nsz
9 Tanzimat adam14e Tanzimat toplumu
'
gzlemler
124 Osman Hamdi'nin nundeki gelenek
134 Osmanh devletinde laiklik hareketteri zerine
146 Hilfet ve Trkiye slamdevletinde hil&fet
156 19. yzyilda heteredox din gruplar ve Osmanh idatesi
161 Alevtik, Nusaydlik ve Bb2li
'millet'
170 Osmanh mparatorlugu'nda nizann
178 Ortodoks kilisesi
195 Tanzimat dneminde Balkan]ar'da ulusal kiliseler ve Rum
Ortodoks kilisesi
201 Son devirde Osmanh Musevleri
216 Osmanh Yahudileri ve Trk dili
222 Osmanh modernlegmesi ve Sabetaychk
229 Harf devriminiri nedenleri zerine
nsz 7
lberOrtayh
24/05/2007
Tanzimat Adams ve Tanzimat Toplumu
*
En Uzun YR2ydt, stanbul1983, s. 1/0-183.
lberOrtayh, imparatorlugun
1 George Young, Corps de Droit Ottoman, Oxford at the Clarendon Press, 1905, s.XIL
de eski toplumdaki Osmanh efendisinin yagam tarzuu, dnya grgn
bilinli biimde devam ettirdigi de aikttr.
Mustafa Regit Papa, A. Cevdet Papa, Ali ve Fuat pagalardan olugan
Tanzimat drds, iktidari tutuca ve grngte reformcu bir kadrodan
devraldilar. Bu devir-teslim, eskilerin gzden dgmesi ve bir kpeye itil-
mesiyle gereklepti.Temkinli, hatta rkek Mehmed Emin Rauf Papa
ye-
ni dneme uyum saglayamam19tt. Papa genIiginde ilk sadrazamhgi si-
rasmda, reform girigimleri yznden Halet Efendi'nin ktgkirtmas1yla
Sultan Mahmud'un higmma ugramig ve son anda padigah, paganm ya-
kipikhhgun kastedip, "Kallvi kendisine pek yaktytyor"' diyerek canuu
bagiglamigti. htiyarM. Emin Rauf Papa radikal girigimlere kargi istek-
sizligini, "Artik bu kallvi bizi kurtaramaz," szyle ifade ederdi. Tanzi-
mat dneminin eledigi diger devlet bykleri, elli beg ylldir nezaret rt-
'geyh-ul
besini taglyan ve vuzera' denilen Hsrev Papa, birbirlerinin ku-
yusunu kazan Akif Papa ve Pertev Paya gibi vezirlerdi. Hsrev Papa giz-
li bir tutucuydu, Mehmed Ali olaymdaki geligmelerde lursuun ve hata-
Iarmm payi grIdgnden Tekirdag'a srgne gnderildi. Akif Papa
ise rakibi Pertev Paga'nm katline neden oldu. Bu son kanh entrika idi ve
Pertev Paga'dan sonra Akif Paga'nm da ylldizisnd ve srgne gnde-
rildi.2 Artik meydan Pertev Paga'nm yetigtirmesi olan ve yeni devrin
po-
litikacisi Mustafa Regit Paga'ya kalnugtL
Regit Paga, Sultan Mahmud dmemi Bbil brokrasisinin gen ye-
lerindendi. Kaleme aldig1 belgelerdeki yazi ve anlatun padigahm hoqu-
na gitmig, koruyucusu Pertev Paya tarafmdan padigaha vlmt. Bu-
raya kadar klasik Osmanh kalemiyye snufunn yeteneklibir yesiyle kar-
p karyay1z. Reformcu hkmdar bu yetenekli gencin Fransizca gren-
mesini ister; igte Regit Bey ise padigahm bu emrini yerine getirdiginde,
artik yeni devir brokrasisinin ncs olacak bir kigilikti. grendigi dil-
le dag dnyay1 tanumpti. Bbil'de sratie ykselen Regit Bey, 1834'te
Paris elisi, sonra Londra elisi, ardmdan hariciye mstegan ve az sonra
da vezirlik rtbesiyle hariclye nazin oldu. II. Mahmud'un lmnde ha-
riciye nazirhgi stnde kalarak Londra elisiydi ve dner dnmez Tan-
zimat Fermam'm ilan ettirdi.3 1857'de 61 yagmda lene kadar beg kere
Osmanh Devieti'nin sadrazann olmug, hariciye nazirhgi, valilik, Meclis-
i Vak Meclis-i Tanzimat reislikleri gibi Bbil'nin yuksek grevlerinde
bulunmuqtu. Tanzimat dneminin diger nlleri de onun getigi yolu
izlediler. 19. yuzydm yksek brokratlan, bugn sadrazam,
yann nazir,
br gn vali, sonra gene sadrazam olabilirlerdi. Ama her grevde dev-
*
Kallvi, sadrazamlarm giydigi kavuk.
2 Abdurrahman pref, Tarih Muhasebeleri,Kanun yay., stanbul1978, s. 18,
3 a.g.e., s. 51 vd.
let ynetirnini ok yakmdan etkiledikleri bir gerektir. Ali ve Fuat pa-
alarm, daha sonra Midht Paga'mn, A. Vefik Paga'nm yagam izgilerin-
deki bu paralellik 19. yzydm devlet adamhmda kurumsallagnug bir
gelenek gibiydi. 11
Regit Paga'mn yanda Ahmed Cevdet Papa daha ilgin bir hayat iz-
gisine sahipti. Yz yllnce yayasa, ilmiyye snufmm en nde gelen ye-
1erinden biri olarak kalacak Cevdet Paga; ilmiyye snufmdaki yksek rt-
besinden, yani kazaskerlikten nilkiye snufma geig yapmig, vezir,ol-
mugtu. Osmanh tarihinde ilmiyye snufmdan mlkiye snufma geig ya-
panlar az da olsa yardi, fakat byle yksek bir rtbeden geig tek olay-
dB ve Tanzimat reformlarmm ilmiyye snufnun gc ve dnya grg
aleyhine geligtiginin ve laik brokrasi ve dnya grgnn berikilerin
nne getiginin canh bir rnegidir. Cevdet Paga, Tanzimat dneminin
yeniliki heyecanim veya dig diinyaya dnklgn degil; tutuculugu-
nu, ihmhhnu temsil eder. Btn yazdiklarmda ve dgncelerinde Or-
todoks bir Snni Hanefi oldugu aiktir. slmiyetonca hibir refornu
gerektirmeyecek kadar stn bir dzen getirmigtir. Ik mderrialiginde
Sleymaniye medreselerinin saldirgan ve agzi kalabahk softelanm sus-
turup saygilarun kazanacak kadar bilgisi g1yd. Laik brokrasiye
gei; yapmadan nce Fransizcayigrendi, Avrupa hukukunu gya g-
rendi, Hammer tarihini okudu. Yazdigi tarih eski vakanvislerin yn-
tem olarak ilerisinde, ama agdag tarihiligin ok gerisindedir. 18. ve 19.
yzy11baglarmdaBalkanlar'daki ulusalci hareketleri, Arabistan Vahabi-
lerinin isyamru nasil degerlendirdigini biliyoruz, ama bunlara bakarak
Cevdet Paga'yi saf veya aginm ok gerisinde bir adam olarak nitelemek
de mmkn degildir. Paganm ynetici olarak yazdtgi teftigraporlan, ha-
zirlad1 nizamnameler zaman zaman tarihiliginin ok tesinde bir
gzlem ve degerlendirme yetenegine sahip oldugunu gsterir. Cevdet
Papa 19. yzylan her bildigini ve dgndgn yapmayan, sirrun me-
zara gtren devlet adamlarma tipik bir rnektir. Bizzat kaleme aldigi
Tarih-i Cevdet'teki.bilgi ve yorumlar eserin diger baslasmda akarihm;
veya degigtiriknigtir.Nedeni resmi sansr degil, pagamn kendi sansr-
dr. Cevdet Paga, yneticilik sz konusu oldugunda tutuculuguna raga
men grglerinden taviz vermekten ekinmemigtir. Bu tutumu eyyamci-
'hikmet-i
10 . Hius Hof-St. Archiv, PA XII Trkei fog 27, 2 Jaenner1850 ve aym karton fog.
445,
yordu. Ancak bu Prusyahlarm reforma ne denli canla bagla hizmet ettik-
sirasmda nce ngiltere'ye sigman sonra
leri gphelidir. 1830 devrimi
General Sknanowski maiyetindeki iki Polon-
Osmanh lkesine gelen ve
16 yah subaym Osmanh hizmetine almmasim Avusturya, Rusya ve Prusya
etmiplerdi. Prusya elisi Knigsmark, bu olay zerine
piddetle protesto
savurmugtu,11 Os-
Prusya'dan askeri uzman yollanmayacagt tehdidini
rahatsiz ediyordu.
manh'ya gerekten hizmet edenler byk devletleri
srgndeki Polonya hkumetini, yani Polonya Mill Ko-
Bbill, 1831'de
komitenin Bbial nezdindeki temsilcisine eli mu-
mitesi'ni tammig ve
AS11110smanli
amelesi yapangt1.12 Polonez Ve lviacar papalari ve memte-
kendileri degil, evlilik yaptildan ve akraba olduklan evteye
lan sadece
hayat getirdiler. 19. yzyilnt Osmanh yuksek simfi ara-
de yeni bir tarzi
ulusalo bir Batihlagma bu evrede baglad1.
smda
19. yzyilda stanbulve byk liman pehirlerinde yeni
bir hayat bag-
mobilyasi ve
ladi. Bu yeni hayat tarzi, sadece kgir honaklar, Avrupa
alafranga sofra adablyla zetlenemez. Kadmlar egitim grilyorlatda.Ga-
okunuyordu. Kag b-
zete ve dergi okunuyordu, asil nemlisi roman
kadmi topium haya-
yk lde devam etmekle beraber yksek snufm
kadm erkek rt baglamigtl. Bazi
tma giriyordu ve gezinti yerlerinde
tekkelere kadmlar da devam ediyordu.
eskisinden
Toplumda hareketlenen, renklenen bir hayat yanmda,
Devlet tekkelerin yeyhierine ma-
farkh organize bir mistisizm de bagladt.
yardmu yapayordu; bir taraftan sayila-
av baglatiyor, yiyecek ve tamirat
tekkeler mritlerle birlikte istanbul'da meyhane sayisi da art-
n artan ve
maktaydi. Sonra punch iilen dkknlar, balo denen batakhaneler... AI-
cezbesi bir arada her smif halki sarmaktaydi. Eczane
kol keyfiyle, ayin
gelenekler de sryordu. stanbul h alki
ve doktorun yanmda eski
yoglu'ndaki hekimden, frkye tagmir olmugtu. mparatorie Euge-
Abdlaziz'le ziyate git-
nie stanbul'daykenKksu Kasn'm Sultan
mig, padigah imparatorieye holunu vennipti. Bu manzarayiayirda top-
kalabahk arasmdaki alafranga zevat, ikisini kol kola gr-
Iarup seyreden
olmuytu. Bogaz'daki mehtap sefalan, sayfiyedeki
mekten pek memnun
Macar Mlteci-
givibelgelerinden E 7835 kitap 5, s.
Bunlann Ktahya Halep'e Yerleetiriimeleri', Trk-Macar Kffar Mana-
leri ve ve
sebetteri, ..Ed. Fak. 1976, s. 173-179.
attigma
Mustafa Celleddin Paga'mn ilk ulusala kitabt ve diinceleri artaya
yolu izlemigtL Bu gibi aileler ocuk-
grmgtk. Oglu Ferik Enver Papa da aym
verdikleri egitim ve kagten urak yagantilanyla da usttabakanm mo-
larma
dernlegmesine yakm bir rnek oldular.
kgklerde kadmh erkekli saz sz meclisleri tutucu evrelerin ve A. Cev-
det paya gibilerin dedikodu ve elegtirilerine neden olayorsa da, yeni ha-
yat, bildigi gibi devam ediyordu. Alafrangahk laik egitimin ve laik b-
rokrasinin derece derece benimsedigibir hayat tarziydi. Eski devirde in- n
brokra-
ce yayam, ulema sunfmm byuklerine zgyd, gimdi ise sivil
si Inodern
ve pahah yaam biimine nclk ediyordu. 'mani-
*
Sinasi'ninpairEvlenmesi adh komedisi bizim modern tiyatromuzun ilk eseri de-
gildir.Fahir z 1958'de Viyana'da yazma bir Trke oyun bulmuytur. Pabuu
KeggerAhmedin Maceralen diye zettenecek bu oyundan daha bagka veya eskile-
ri de bulunabilir, ancak inasi'nin oyunu o devirde temsil edilen ve tutunan ilk
tiyatro oyunu olma zelligini korumaktad2r.
yaygmlagtirmak abasmdaydilar. Tanzimat maarifinin en nemli giri-
imlerinden biri, ortagretim alanmda inas rpdiyeleri aarak kiz ocuk-
Iannm egitim olanagnu geligtirmek olmugtur. Kiz ocuklarmm say11an-
21
mn artmast ve 19. yzyi1 sonunda egitim derecesinin liseye kadar yk-
selmesi ise yeni bir meslek grubunun ortaya ikiqua sagladt. Muallime
hammlar... Kadmm ahyma hayatma girigi, Trkiye tarihinde sanayiden
nce egitim alanmda olmugtur ki, bu geligme gnmz Trkiye'sinde
kadmm brokrasideki gl durumunun bir nedenidir.14
Tanzimat dnemindeki kltrel aihmla ortaya elkan yeni aydm gru-
bunun yeleri arasmda st smtftan kadmlara da rastlanmaktadu Cev-
Fatma Aliye Hamm, Nigr Hamm bu tip aydinla-
det Paya'mn kizi Sair
rm prototipidir. Byk kentlerde kadm evin digma 1kungtir. Bogazi-
i'ndeki mehtap gezilerinden, Beyoglu'ndaki ahyveriglere kadar birok
yerde kadmm toplumsal hayata girigini, Tanzimat'm devlet adamlarm-
dan Cevdet Papa, zenperestligin ve muayakanm artmasi olarak nitelen-
dirir.15 Sanayilegme ve kentlegmenin yavashma ragmen toplumda ka-
dimn 19. yzyildan beriihmh bir zgrlegme srecine girdigi grlyor.
Sanayileyen Avrupa'da kadm, zgrlgnn bedelini ok pahah de-
mig, toplumsal hayatta yeni glklerie kargilagmtytir. Benzer bir gelig-
me lkemiz kadmlan iin henz baglamaktadtr, ama kopullarm farkhh-
gmdandolay1 Trkiye'de kadmm zgrlk iin dedigi bedelin, Avru-
pah kadmmki kadar agir oldugu sylenemez. Su farkh kogullar, yakm
tarihimizdeki reformlarm sanayilegmeden nce zgrlk iin uygun bir
zemin hazirlamasmdan ileri gelmektedir.
Tanzimat dneminin devlet adamlan, yrr1kteki aile hukuku ve
evlenme geleneklerinin sorunlar yarattigmm farkmdaydilar. Rengrenk
din yapida herkese hitap edecek bir aile hukuku; bu konudaki yasama
programlan Sadrazam M. Emin Ali Paga'nm Fransiz Meden Kanunu'au
kabul etme girigimine kadar varmaktadir, ama hibir cemaat bu konuda
msait davranmadigmdan geleneksel evliligi dzenlemek iin bazi fer-
man ve tembihler akarmakla yetinmigIerdir. Bu ferman ve tembihler,
17 Osmanh barobru deyimini kullanan ve 18. yzyildan itibaren byle bir niteleme-
yi yapan C E. Arseven'dir. Ekz. L'Art Turc (Trk Sanati), Cem Yaymevi, 1970.
Bu konudaki bir tartigma iin Dogan Kuban, "Osmanh Mimarisinde Barok ve
Rokoko', Trk slmSanaty zerine Denemeler,stanbul1982, s.115 vd.
18 Pars Tuglact, 'Osmanh Mimarisini Batthlagtiran Balyan Ailesi' YrifarBoyu Tarih,
Subat1983, s. 3942. Sem ayi Eyice'nin Balyanlar'm kkenini Belen olarak gster-
mesine kargihk P. Tuglact Kayseri'yi gstermektedir(?)
Balyanlar yerel ssleme, oymacihk, camcihk gibi geleneksel sanatlan ye-
ni yapt teknikleri ile kaynagtirm1;1ardir. Ortaya 1kan eklektik mimar,
19. yzyila zg begeniyi, egrisi ve dogrusu ile en genig biimde yansi-
24 tir. Balyan ailesi geleneksel ingaat ustahmdan modern mimar egitimi-
ne ve mimarhga geigi temsil etmekteydiler. Yaptiklan eserler ampir, ba-
rok, rokokonun izlerini ta1makia beraber, 19. yzyihn zgn Osmanh
mimarsi sayilmaktadir. Bu yzyilda stanbuYun modern mimarsine
damgasmi vuran bir diger mimar grubu Fossati'lerdir. Fossati'lerin g-
nmze kalan eserleri azdir. svireli olan Fossati'ler, Milam Biera Aka-
denlisi'nde yetigmigtir. Bu akademi 19. yzyilda tamamen Rus arh-
gi'nm zevk ve talebine gre egitim yapiyordu, nk mezun mimarlara
orada i; bulunuyordu. Neornesans dedigimiz slupla ahyan Fossati'-
lerden Giuseppe, 1830'larda stanbul'da yanan Rus sefaretinin mimandir.
19. yzyil gzelligi ve grkeminden dolayi yeni binamn ann Istan-
bul'daki mstakbel saray1 olarak tasarlandigi dedikodusu da ikmigt1.
Fossati'ler Bbil evresinin aradigt adamlar oldu.
Fossati'lerin Osmanh mimarsine girigleri Ayasofya'mn tamiriyle
bagladi. Ayasofya'nm atlaklarmdan dolayi tamiri gekiyordu. Sultan
Abdlmecid Balyanlafa iltifat etmeyerek tamir igini Fossati'le vermig
ve Temmuz 1849'da Ayasofya'nm onanmi bitmigti. Sultan Abdhnecid
bu arada mozailderi kaziy1p resmeden Fossati'ye bu mozaikleri bastir-
masi iin para yardimmda bulunmuy ve Ayasofya mozaiklerinin ilk bas-
kist bylece yapunuptir. Fossati'lerin yapilan yneticileri etkilediginden
Darlfnun (sonraki Adliye) binasom yapmu kendilerne veriliyor. Ar-
kadan ran eliligi de ontara yaptinhyor N Fossati'ler bylelikle Tanzi-
mat Trkiyesi'ndeki mimar ile Rusya'daki mimarnin benzegmesini
saglamiglardir. Du ortakhkta neornesans slubun grkemi byk rol
oynamaktadir. Kamusal binalar ve sayth konaklarm dtmda, gehirler he-
nz yangmlarm silip sprdg ahgap yapilardan vazgeebilmig degil-
di. zmir,Selanik gibi pehirler ve stanbul'daBeyoglu'nda dar bir blge
kgir konut mimarsine ancak gemigti. Tanzimat'm nderi olan Regit
Paa daha 1830'larda Londra eliligindeyken kgir yapilarm artinhnasi
ve bunun iin ingaat ustasi yetistirilmesi geregi zerinde durmutu 20
Ancak toplum henz pahah konut yapimma geecek durumda degildi.
-
21 Gzin Dino, Trk Romaninm Doguu, Cem Yaymevi, 1978- P. N. Boratav, Folklor
ve Edebiyat,Aday yaymlan, 1982, s. 310-312. Bema Moran, 'gik
Hikyeleri ve
Ik Romanlaruniz', Elegtfri,Ocak 1983, s. 3M1.
ADTCFYayinla-
22 Gzin Dino, Tanzimat'inn Sonra Edebiyatta GereAiligeDogru,
n, Ankara 1954, s. 34-37.
Bilgi Yaymlan,
Cevdet Kudmt, Trk Edebiyatr'ndaHikaye ve Roman (1859-1959),
Ankara 1971, s. 12 129.
szlkleri ve ansiklopediyi de ortaya koymugtur. Sadrazam Ali Papa,
Gll Agop'un Osmanh tiyatrosunu devletin finanse etmesini gereldi
grm ve bazi temsilleri de tegvik iin izlemigtin A. Vefik Papa, tiyatro
26 evirmenliginden szlklge kadar her alana el atmigtL Modernlegme
abasmdakibir toplumda bunlar dogal ve faydah egilimlerdir. Ancak 19.
yzyild kadar Trk toplumunun Bati kltrne olan yabanc1hgi kendi-
sini zellikle tarihilikte, iktisatta' ve topiumbilimde gstermektedir. Bu
toplumda bilgi birikimi, aragtirmayi rgtleme ve kurumlagtirma aba-
si ise smirh kalmigtir.Mart 1864'te Cemiyeti lmiyeyyi Osmaniye ilk k-
tphaneyi aana kadar bagkentte ve tagra gehirlerinde ktphane, yaz-
malarm yigildigt vakif depolari demekti. Tarih yazicilar iin dzenlen-
mig argivler yoktu ve Osmanh tarihiligi halen vakayinamelere dayam-
yordu. 19. yzyilda Trkiye'de tarihiligin buyk atihmlar yapip bilim-
sel temele oturdugunu sylemek mmkn degildir. Ancak yzythu so-
nunda N. Kemal ve Mizanci Murat Bey gibileri tarafmdan tarih belli bir
tarth ve toplum bilinciyle baglarmy degildi. Tanzimat hareketinin devrim
olarak baglamadigunn bir gstergesi de budur. Tanzimat Trkiye tari-
hinde devrim degil, hazirlayia sonular doguran bir harekettir.
Tanzimati devlet adamlarmm ilk kugagmm pragmatik reformculu-
gu,bir kugak sonra siyasal ideolojiye, grup ve kipi ekigmesi programh
bir siyasal muhalefete dngt. Mustafa Regit Paga'nm aydin mutlaka-
yetiligiyle baglayan dnem, Midhat Paga'nm anayasalahgiyla nokta-
landi. 1860'larda Osmanh dgnce hayatmm en nde gelen kipisi, la-
ik ulusu dgnceli olan Sinasi,2onun yam bagmda modernlegmeci s-
Iamo Namik Kemal ve slamc1hklalaiklik, Trklkle Osmanhahk
arasmda gidip gelen Ali Suavi idi. Osmanh dpnr henz aik seik
siyasal ideolojisini ve programim belirlemig degildi. Siyasal dgnce ve
muhalefet emekleme devrinde olmasma ragmen, geligmelere bakildigm-
da Osmanh lkesinin geleneksel siyaset ve hayat tarzmdan iktigt anla-
gihyordu. Bundan sonra smanhtoplumunu modernleme olaymm ka-
hplari iinde degerlendirmek kaamlmazd1. Modernlegmeye tepkiler de
kugkusuz glenmigti. Modernleyme her toplumda yeniye tepki dogu-
ran hir olaydir: Avrupa uygarhma yz elli sene nce giren Rrsya'da bi-
'geriye
le Aksakov, dnelim' diye hayloriyordu. agdaylagmamn getir-
digisbunahm Rusya'daki kadar yiddetli olmasa da, Osmanh toplumun-
da da tepki yaratti. lk anda yneticiler de muhalefetin rengini ve niteli-
ginianlayamadilar. nkOsmanh toplumundaki her olay ve kurum
gibi, siyasal dgnce ve siyasal muhalefet de degigmigti.
*
ktisatbilimiyle ilgili bilinen en eski yazma, 1830'lara ait olup mtercirni belli
degidir. Dalia ok genel kavramlar ve Malthus nazariyesi zerinde durmakta-
dir. Ilgili yazma tarafumzdan yayunlanmigtir. Yapa dergisi says 1/1983.
23 Berkes, Trkiye'de agdaplagma, Bilgi Yaymlari, Ankara 1973, s. 252.
YeniAydmlar
*
Takvimi Vekdyi,No: 832, 1288-20Ramazan.
dnyada var olmak iin degigmek ve olaylara yn vermek gerektigini
anlamigti. Gelenegi korumak iin onun bilincinde olmak gerekir. Varhgi-
m srdrebilmek iin Osmanh aydun, gelenegini ve ortamuu farkh an-
28 lay1;la da olsa degerlendirmeye ve eleptirmeye baglamigtl. Edebiyat zev-
kinden ynetime, Avrupa politikasindan modernlegmenin yntem ve l-
sne kadar hirok konu tartlyihyordu, hem de kahvehane sohbetiyle
degil basm ve yayin aracihglyla...
Osmanh mparatorluguanayasal bir ynetime bu ortam iinde geti.
1876 Arahg1'nda Kanun-u Esasi'yi bazi grglerin tereine dig baskilarla
degil, lkenin gelecegi iin i geligmelerin baskisiyla ilan ettirmiglerdi.
Byk devletlerin bazilari Osmanh Devleti'nin anayasal bir monargi ol-
masma ilgisiz, bazilara da kargiydi.
19 Mart 1877de toplanan ilk Osmanh parlamentosu, etnik ve din
ynden o agm kozmopolit Avrupa imparatorluklarmm parlamentola-
rmda bile grlmeyen bir renklilige sahipti. Mebusan Meclisi'nin bu
kozmopolit yapisi yznden megrutiyetin imparatorlugu yikima gt-
recegi, o gnden bugne ok tekrarlanan bir slogandir. Parlamento olsa
da olmasa da sadece Hiristiyan Balkan uluslarimn degil, Arap, Trk ve
Arnavut ulusalcihgrun da geligecegine kugku,yoktu. Zaten tarih, bag-
langita slamci Osmanhci bir erevede konfederatif programlar neren
bu ulusulari kaimImaz bir biimde bagimsizhk istemeye itmigtir.
Avrupa'nm iktisad, kultrel ve toplurasal ynden en gerikalm1; im-
paratorIugu anayasal monaryiye kendinden daha geligmigRusya arh-
gt'ndannce geiyordu. Bu siyasal siramayi hazirlayan reformlarm l-
kenin siyasal kltrnde de nemli bir geligmeyarattigim kabul etmek
gerekir. Gnmz Trkiye'sinde bilinle degerlendirilmesi gereken Os-
manh mirasi budur.
Tanzimat Dneminde Tanassur ve
Din Degigtirme Olaylart
kendi hallerine b1ralold1 gsterilmek daha mnasib olur ise de. deni-
ahlnin tepkisinin ne
yor. Devamla, "Bunlarm durutnu ve Mslman
ettirildigi mezkr vilyetteki Meclis-
olacanm skbvalisine tahkik ve
hal-i slmiyet mefkud
i id are azlarmm ifadesine gre de bu maklelerde
olub gimdiye degin bir iki defa tahvil-i mezheb ettikleri ve ahl-i Msli-
anlagild1ndan bunlar aleyhin-
me tarafmdan bir gey denilmeyecegi dahi
de bir gey vuku bulmayacana dellet eder," denmekteydi. Bu tezkirede
sz geen Girit ve Trabzon vilyetlerindeki benzer vak'alar buralarda da
gizli Hiristiyan cematlerin varhgmm bilindigi ve zimnen tamnd1m iga-
ret etmektedir. Aslmda bu vesikada, bu gibilerin bir defterinin dzenlenip
merkeze gnderildiginden de sz edilmektedir. Tabi bunun 19. asir part-
lan iinde hara veya czye gibi vergiter tatlu ve tahakkuku iin yapilma-
digi aiktir. Ancak idarenin bu cematler hakkmda slmlardandaha fark-
h bit politika izledigi ve bilgi edinmeye nem verdigi anlagihyor. Mesel,
Girit'te bu gibi tanassur eden galuslarm miras davalar da farkh bir gekil-
de zmlenmigtir.S Girit'tekibu gibi gizli Hiristiyanlar hakkmda seyyah-
lann raporlarma dayanan bilgiler ennemli kaynaktir. Su zmrenin etnik
mengei de tartigilnugtir. Bunlarm adamn fethinden sonra m1klerinikoru-
mak isteyen, eski Venedikliler olduklan ve zahiren Mslmanhg1 kabul
ettiklerini ileri srenler de olmutur.* Bu gibi topluluklann etnik ve din
mengeini aragtirmamn glg ortadadir. Trabzon vilyeti dahilinde var
olan bu gibi topluluklarm kahntilarma Hamginli denmekteydi.5 Pilolojik
historik cidd aragtirmalara konu olmayan bu kk topluluklann din-et-
nik mengei hep tartigma konusu olmuytur. Gizli valtiz deti digmda et-
nografik tetkikler de yeterli malumat verememektedir. Tanzimat dnemi-
nin bu konulara iligkin belgelerinde de tanassur olaylan veya gizli Hiris-
tiyatthgm grldgu ky adlan verilmemektedir. Eu gibi yerleri bugnn
NWIIIMIEWSEfD-RIET Pr:WM .
mas.mmmmmm-......nn--.
Eduard Blaque Bey'in usul-i ticarete dir bir gazete iin Dersa-
det'teki bir mahalde gazete tab'ina mezuniyet verilmesi' gibi bir ir-
deye rastlamr.22 Digandan gelen kitaplar da sansr konusu olmaktadir.
rnegin:'Dersadet'e gelmig olan bazi kitaplarm toplattir11masi ve ba-
dezin (bundan sonra) gelir ise gmrk tarafmdan inen olunmasma da-
ix' bagka bir tedbir almmighr? Bu gibi sadret tezkirelerine rastlan-
'bon
degerlendirir.Anlagtlan Dogu'nun bazi orijinal icatlarmi pour
l'Occident Batl iin lyi' olarak degerlendirenler de vardi. Nitekim, 19.
-
hk Osmanl: Parlamentosu ve
Osmanlz Milletlerinin Temsili'
*
Armagan Kann-: Essinin 100.Y, ASBF,Ankara 1978, 5.169-182.
haksizhk derecesinde dgkt. Macar milletvekilleri ise, ifte monarg2-
nin kurulmasma kadar aym haksizhga maruzdular. Rusya'da ise,
1905'ten sonra kurulan 'Duma'da gayri-Rus milletlerin, dpk oranda
temsilizel bir stat ile saglanmigtL 47
Ilk Osmanh parlamentosunun bu konudaki istisna durumunun ne-
denlerini a1klamak, sadece birtaktm dig siyasal baskilari ortaya koymak-
la mmkn degildir. Nedenleri, Osmanh imparatorluk geleneginde de
aramak gekiyor. Osmanh Imparatorlugu bir Akdeniz imparatorlugu-
dur. Ona tarihin nc ve son Roma mparatorlugu
olmaz. 'Roma mparatorlugu',
demek pek
Eskidnya'nm ok budunlu (kavim) gele-
yani~
neksel imparatorluklan iin kullamlacak bir deyimdir. Bu imparatorluk-
larda, devlet ve toplum hayatmda kabul edilmek ve ynetime katilrnak,
etnik kkenden ok devletin ideolojisini benimsemek ve
onun kogullan-
na uyum saglamakla mmkndr. Bu Bizans ve Osmanhlarda oldugu gi-
bi, Tesm dinin veya Antik Roma'daki gibiimparatorun kipiligini tanrisal-
lagttran kltnin yesi olmaktir. Bu uyum, Bizans'ta Ortodoks kilisesine
mensubiyet ve ontm ba1olan imparatora sadakat, Osmanhlarda ise din-
i slm'amensup olmak ve hkmdara sadakat diye belirlenebilir Bu
stat etrafmda toplanan herkes, ister Dagistan ve Grcistan'm uzak kpe-
1erinden, isterse Bosna ve Mora'dan gelsin, kigi olarak yneticilige aday
ve grup olarak da millet-i hkimiyye'ye mensuptur.
Geri 19. yzyilda bu geleneksel kahbin kmlmaya baglandigi, bir yer-
de uluslagma srecinin ve ulusalcihk akumnm bagladigt grlyor. Bu-
nunla beraber, eski dzen elan devam ediyordu. Diger yandan, dig dev-
letlerin gayrimslim cematler lehine zaman zaman yaptiklart mdahale-
ler, imparatorlugun klsik dnemdeki kozmopolit brokrasisinin daha
renkli bir grnm ve
yapiya ulagmasiyla neticelendi. XIX. yzyilda ne
Avusturya, ne de Rusya'da hkim ufusun (ymbirincisinde Almanca ko-
nuan Katolik Avusturyah'mn, ikincisinde ise Ortodoks Rus'un) digmda
herhangi bir din etnik gruptan sefir, nazir, devlet adarm grlemezdi. 19.
yzyilm Osmanh mparatorlugu'nda ise Hiristiyan nazirlar, sefirler, vali-
Jer ve hatt milletlerarasi konferans ve barig antlagmalarma gnderilen
gayrimslim murahhaslara rastlamyor. lk parlamentonun yapismda da
bu kozmopolitizme rastlamak, o nedenle istinai bir durum degildir. lk
mecliste dokuzu yan azasi ve otuz yedisi meb'sn azasi olmak zere,
toplam kirk alti gayrimslim meb's vardi. Bu ilgin grnm sadece
byk devletlerin baskilarma degil, brokrasinin geleneksel kozmopolit
yapisma da dayanarak aiklamak gerekiyor.
Klsik devirden beri Osmanh eylet idaresinde yerei gmplarm tem-
sili gelenegi, merkez hkmet adma yrtmeyi elde bulunduran valile-
rin bagvurup, yararlandigi bir usuld. Vergi tahsili, zarur iglerin yapti-
*
Makalenin arkasmda, ayanve meb'sn azasuun listesi verilmigti.
rilmasi, reayanm temsileilerinden meydana gelen kurullarm yardum ile
saglamrd1. Megveret kuralma dayanan bu temsil grevi; ruhan reisler,
Hiristiyan reaya adma kocabagilar ve memleket egrafrun temsilcileri
48 (yanlar) tarahndan yerine getirillyordu. Vergi tevzi ve tahsili, sefer amn-
da gereken iglerin yerine getirilmesi gibi konularda yneticilere yardun
sosyal fonksi-
gayesini tagiyan megveret usul, bugne kadar literatrde,
nitelendirilmigtir.
yonlan gz nne almmadan, Islm bir kurum olarak
Oysa bu, geleneksel devletin gszlgn telfi etmek iin, vergi topla-
maktan kamu hizmetlerinin grlmesine kadar, her alanda blge ileri ge-
lenlerinin yardimina bagvurmasi demektir. (Aym sistem, ortaagm bagla-
rmda Avrupa'da da grlyor. Almanya'da Rat, Rusya'da Veedenen bu
kurullar, baglangata bir devamhhk ve hkmi pahsiyet sahibi degilken, za-
manla gehirlerin glenmesive sosyal yapidaki degigmelerle ilve haklar
elde etmi ve devamhhk kazannuglardtr.) Trkiye'de bu tr kurumlarm
devamlihk kazanmasi ve hkm ahsiyete sahip olmalan, Tanzimat'tan
reformlarla mmkn olmuqtur. Resmen
sonra eylet idaresinde yapilan
Avrupa'dan beg asir sonra gerekleyen bu sm, daha nce de facto olarak
Balkanlar'da, bazi Akdeniz adalannda losmen gereklegmekteidi. rnegin
K1bns adasmda, Hiristiyan reayanm temsilcilerinden kurulan ve demogere-
nitos denen bu heyet; zamaala ada ahlisinin rgtlenmesinde ve bagim-
iilkenin her ye-
siz hareket etmesinde nemli bir etmen olmugtu. Esasen
rinde bu-tr kurullar ve onlarmnde gelen temsileileri, XVIII. yzyil son-
larmdan itibaren; merkezin gszlgunden istifade ile yrtme erkini
ele geirip, devamh bir megveret gelenegi kurabilmielerdir. Balkanlar'da
bu kurullar, zellikle 19. yuzyilda Mazzini'nin fikirlerinden esinlenerek
rgtlenen ve abgan 'Diaspora Revolutionnaire'ler haline geldiler ve Bal-
kan bagimsizhgmda nemli rol oynadilar.
Tarihsel ve toplumsal temelini de gz nne aldigimizda, Osmanli
sahip ol-
parlamentosunun snufsal bir nitelikten ok, etnik bir renklilige
parlamenfolara gre onun belirgin ayirt edici zelligidir.
masi, agda ve
BununIa beraber, bu durum nemli bir etnik atigmaya ve ulusal talep-
ler fleri srlmesine neden olmam19tir. Parlamento, dig rgtler ve kitle
hareketleriyle organik baglar iinde degildi. (Zaten bunlar ya yoktu, ya
da.pek cihzdi.) Tartigmalar ve elegtiriler zaman zaman cihz kahyordu ve
lkesel sorunlardan ok yerel sorun ve istekleri yansitiyorlardi. Geri bu
durum, zellikle kalabahk nfuslu ve dig ticarete aan vilyetIerin ay-
din nitelikteki meb'slari tarafmdan lkenin gerekleri kavrandika de-
ele almmaya baglanung-
giemeyeyz tutmug, sorunlar lkesel dzeyde
tir. Zaten ilk megrut mecliste mslim ve gayrimslim meb'slat arasm-
da, burjuva gleri veya egilimleri temsil edenler de grlyor. Ama ge-
ne de Osmanh parlamentosu rgtl smifsal ikarlar ve etnik dzeyde-
ki isteklerin gereklegmesi iin verilen mcadele aismdan, o agm ok
budunlu imparatorluldarinda grlen atmosfere sahip degildi.
lk Osmanh parlamentosunun etnik grnmnde hkmedilen millet
temsilcilerinin oranmm, Avusturya parlamentosu ve arhkRusyast 'Du-
ma'sma gre, daha yksek olmasma karyihk, etnik atigmalar henz aym
belirginlikte degildi. Milliyetilik 19. yzylhn bagmdan beri Osmanli m- 49
paratorlugu'nun gayrimslim ve gayri-Trk vilyetlerine sizmaya bagla-
migtLT. Buna karphk, Tanzimatilarm reform girigimlerinin odak noktasi
7 1875 ylhnda Diyarbalar Vilayet dareMeclisi byle lenkli bir yapida idL Meclis ta-
rihte egi grlmemig bir ruhban grasi halinde idi. kiMslim ve gayrimslim se-
ilmig ye digmda; Rum metropolidi, Ermeni Protestan episkoposu, G11danimetro-
polidi, Ermeni Gregoryan murahhas vekili, Ermeni Katolik murahhas vekili, Srya-
n murahhas vekili, Sryant Katolik murahhas vekili ve mfti bulunuyordu, bkz.
Slname-i Vilayet-i Diyarbalar, sene 1292 Meclis-i dare-iVilayat Blm.
8 men: BOA, . Dahiliye 1291, no: 48005. Eu belgede, Manas Efendi'nin Kalei
Sultaniye Ticaret Mahkemesi misligine tayini arz ediliyor.
187Tde Gayrimslim yanAzas?
Lagofet Bey" Bl
Marko Papa Ferik Evveli
(Mekteb-i Tibbiye mzari)
Kostaki Efendi Ferik Evveli
Yorgaki Efendi lsnisi
Davion Efendi lsnisi
Servion Efendi 1snisi
Kastro Efen Bagktip
*
BJkonu,R. Devereux, The First Constitutional Period, JohnsHopkins Press. Bal-
timore 1963, adh eserde mnakayah bir durum gsteriyor. Daha farkh ve eksik,
bazen yeni isimli liste var. Ancak bu ilk oturum, yelerini hv bir listedir. Biz
1295 (1878)senesi Slnme-i Devlet-i Aliyyei Osmaniyye'yi esas aldik.
*
Slnme-i Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye, 1295, s. 100-10L
""
Lagofet, daha dogrusu Logothetolup, orta Yunancada defterdar, muhasebeci an-
lanuna gelir, Patrikhane muhasebecisi olan L Bey'in unvam yanhghkla hep
onun ismi olarak kaydedilmig ve 'Logofet, Lagofet' olmugtur. Asil ismini gre-
nemedim.
Not: Meclis-iMeb'sn'daki meb's sayisi muhtelif kaynaklarda 115,
116 ve Devereux, a.g.e.'de 119 olarak geiyor (bkz. The first Ottoman
Constitutional Period). Gene gayrimslim meb's
say2si da benim tara-
f1mdan 40 olarak saptandig1halde, burakam da 47'ye kadar ikmaktadir. 53
Her halkrda oran te birin ok stndedir.
Vesika: I
BOA, ., Dahiltye, no: 48003, 12 C 1291/27Temmuz 1874 tarihli,
tufellEfendim Hazretleri,
Manasttr vilyeti Meclis-i idaresi azasmdan Avram ve sandik emini Yusuf
efendiler asdakadan (sdiklardan)olub, umr-i memrelerini hass-i ifaya bezl-i
mesi eylediklericihelle mmleyhumsdan Avram Efendi'nin rtbesinin slise-
ye terf'i ve Yusuf Efendi'nin dahi uhdesine mceddeden rtbe-i rbe tevchi
ifdesine dir devletl kaymakam
paa hatretlerinin tezkiresi leffen arz ve tak-
dtm kihnmig olmagla olbbda emr u fermn-1hmyn-1cenb-1cihnbn
her
ne vehile mteallik ve gerefsudr buyrulur ise mantk-1 mrdfi erzn idilecegi
beyniyle tezkire-i senvex terkm kihndi efendim. Fi l2 C sene 291/27 Temmuz
1874.
Derkenar (Mbeyn-i Hmyn'un)
Marz-u ker-i kemineleridir ki
resde-i dest-i ta'zm olan igbu tezkre-i smiye-i sfneleriyle zikrolunan
tezkire-i manzr-i li-i hazzet-i pdiglu buyrulmuy ve ber mcib-i istzn
mmileyhmdan Avram Efendinin rtbesinin sliseye terf'i ve Yusuf Efendi-
nin dahi uhdesine mceddeden rtbe-i rabi'e teveihi mteallik
ve gerefsudr bu-
yurulan emr-i irde-i seniyye-i hazret-i pdihi mantk-1 mnfinden olarak,
mezkr tezkire-i seniyye savb-i smi-i sadret penhlerine iade lalmmig olmag-
la olbbda emru ferman hazret-i veliyu'l-emrindir.
Fi 13C. sene 291 (28 Temmuz 1874)
Vesika: II
Sadretin Arz tezkiresi
(Nikola Nakka Efendi'nin terf'i hakkmda)
BOA, .,Dhliyye, no: 47923, Guro-i C 1291/16 Temmuz 1874 tarihli
i
I
IL Abdillhamid Dneminde
Anayasal Rejim Sorunu'
ve ancak 1905'ten
bilirdi. Prusya Anayasas1'nda grldugu biimde bir kabine vardi, ama
meclis denetimine aik bir hkmet yoktu. Kaldi ki, Osmanh anayasal sis-
teminde hkmet bu aidan katiyen meclislerin mahatabi degildir. cra,
yani hkmet meclislere kargt degil, saltanata kart sorumludur. Hkmet
ol-
programmm kabul, gvenoyu gibi kurumlar yoktur. Byte kurumlar
madigi gibi, II. Abdlhamid'in meclisleri toplaniak ve dagitmak, sadra-
zamlan degigtirmek, riazirlan tayin etmek gibi tasarruflan ashnda anaya-
metinle mueyyideleri tasrih ve tarif
sa metnine kargi bir durum degildi ve
edilmemigti. Kisacasi eski mutlaktyeti gelenek anayasal rejimde de de
vam etmekteydi. Bu anayasada temel zgrlkler ve kipisel hak gvence-
leri, yani dogal hkim, kanunsuz su ve ceza olmaz gibi prensiplerin var-
hgi da elifik bir biimde, bir bagka pek orijinal bir maddeyle esash olarak
zedeleniyordu. Garip ve nl 113. madde ile; hkmdar res'en bir kimse-
nin siyasal sulu veya siyasal ynden mahzurlu olduguna karar verebilir,
onu dogrudan, srgn cezasma arptirabilirdi. O takdirde, hkmdarm
daha meclis toplanmadan Midhat Paga'yi srgne yollamast ve 33 yll bo-
yu bu cezayi sistematik olarak uygulamasi da, megrut bir rejimin ama ve
ruhuna uymasa da, Kann-i Ess'ye pek uygundu. Kann-i Ess'deki za-
y1fkurumlardan biri de basm zgr1guyd. 12. madde, "Matbuat kanun
dainsinde serbestt demekle basm zgrlgunun ihlline aik bir kapi
"
5.187-188.
1 A. Batbie, Trait de Droit Public et Administratif, Paris 1855,
usul sorunla-
Meclis-i Meb'sn'm toplanmasi ve dagitilmasma iligkin
'ba
aik degildi. 73. maddede irade-i seniyye heyet-
n da Kann-i Ess'de
ayda yeni seimle mebus seilecegi' be-
i mebsn fesh ile dagthhrsa, alti
lirtiliyor; ancak mechs feshedilmemigti, 1878 iinde sadece toplantilan 57
salnmelerinde yan
tatil edilmigti. Nitekim, o gnden sonra da devlet
almigtit Bu hile-i per'iyyeyi kesinlikle nleye-
azasmm isimleri hep yer
cek bir hkm yoktur. Kugkusuz; Kann-1 Essinin ngrdg rejimin
kurumlari, yani rgrlkler, 26. maddede de belirtlen, igkence ve sir
ri-
eziyetin yasak oldugu gibi hkmler srekli olarak ihll edilmigtir
paratorluk brokrasisi eski ahykanhklanndan kolay vazgeememigtir.
anayasal
Kisacasi 1293/1876 Arahk sonrasi Osmanh mparatorlugu'nu,
monari olarak niteliyoruz. Despotik uygulamalara ve kanunsuziuklara
ragmen, Kann-1 Ess yrr1kten kalkrug sayilmiyor. Nitekim biim-
iln
sel bir gsteri olarak, Kann-1 Ess metni devlet salnmelerinde,
edilen hatt-1hmayn yan listesiyle birlikte srekli yayimlamyordu.
ve
Osmanh anayasasi Hamidiyye dnemi boyunca tezath bir rejimin belge-
kap11a-
siydi. Profesr Tunaya'nm bir deytyiyle? "Kann-1Ess kendini
despotizme imkn veriyordu, ama aym zaman-
rm ardmda bekleyenbir
a11migti."
da o kapilar bir daha kapanmamak zere yeni geligmelere
Parlamentarizmin Cografyast
iklimler-
II. Abdlhamid dneminde, Osmanh cografyasi nasil farkh
rejim
den ve morfolojiden olugan bir renklilik gsteriyorsa, parlamenter
yeknesak olmayan farkh renk-
ve uygulamalari ynnden de yIesine
1erden olugan bir grnmdedir.
1k-
19. yzyilda Osmanh siyas cografyasmda zerk blgeler ortaya
Bulgaristan Prensligi'nin
ti. zellikle1878 Berlin Kongresi'nden sonra, bl-
kurulmasi ve bugnk Guney Bulgaristan'm da Dogu Rumeli zerk
val yerel meclisin
gesi olarak (Rumeli-i SarkVilyeti) Hiristiyan bir ve
ynetimine b1ralulmasi, bu blgede hem meclisle hem de belirli l-
gibi kurumlarm
de siyasal faaliyet, cemiyet kurma, basm zgrlg ya-
vermigtir. anayasal messeseleri inlataa ugrata-
amasma cevaz nk bl-
cak veya zedeleyecek bir polis gcnn burada diger imparatorluk
degildi.3 Dogu Ru-
gelerinde oldugu gibi faallyet gstermesi sz konusu
*
Trk Parlamentoculugunun ilk Yzyrlt,Siyasi limlerDernegi, Ankara 1978, s. 433-
448.
1 Y.T. Kurat, Henry layard'm sfanbulEfiligi,ADTCF Yay.Ankara 1968, s. 167 vd.
manda bozukluklarm sadece kendi blgelerinde degil, lkenin drt bir
yamnda hkm sren, sefalet, bozuk idare gibi derin nedenlerden ileri
geldigini grendiler.2 Yzydm ortalarmdan beri, Tanzimat hareketinin
2 getirdigi sarsmti ve tephi yaratan reformlar silsilesi, gimdi de megrtiyet
rejimini ve onun kurumlarmi.yaratungti. 'Parlamento, meb'sn, mz-
kere' herhalde imparatorluk halkmm ilk anda anlayabilecegi, havram-
lardan degildi. Meyrtiyet rejimi, ite oldugu kadar digarda da; pagkm-
hk ve problemler yaratiyordu. Nasil oluyordu da, aydmlanma devrin-
den beri Avrupa siyasal dgnnde despotik ynetimin modeli sayilan
bir toplum, anayasal rejime geiyordu. agdag dnyaya ve zellikle Av-
rupa'mn diger okuluslu imparatorluklarmm parlamenter kurumlarma
veya anayasal hareketler btnne gz attigunizda, bu yargilan hakh a
karacak bir durum yok degildi. Avropa lkelerinde bile parlamenter re-
jimin henz sarsmtidan kurtuldugu sylenemezdi.
Orta Avrupa'daki uluslar hapishanesi ve Metternich'in diktatr y-
netimini yaayan kompu imparatorluk Avusturya-Macaristan, 1848'deki
kanh ihtillden sonra parlamenter rejime henz yinni yedi y11nce ge-
migti, 1850'de Prens Schwarzenberg idaresi Sylvester Patent'le parla-
mentoyu dagittp, anayasal haklari rafa kaldirmigt1. Avusturya'mn
1859'da talyave Prusya kargismdaki yenilgileri, 1860'ta anayasal rejime
yeniden dng zorunlu laldi ve meclis 1860'ta toplandi. Ne var ki, im-
paratorluk da bir sre sonra Avusturya-Macaristan olarak, ikiye ayridt.
iftetah imparatorluk milliyetlerin atigtigi bir ortam halinde idi. Ana-
yasal rejim gimdi bagka glklerle karp karyaydL
1866'daki ifte-monargi rejimine geigin getirdigi buhranlar gz nne
almdigmda, parlanienter rejimin Avusturya'da oturdugunu sylemek de
henz gt. Rusya anayasastz ve parlamentosuz bir devasa imparator-
luktu. Kompu ran'dabu fikrin o agda mevcut olup olmadigt henz arag-
tirma konusudur.
Btun bu gerekleri gz nne ald2gmuzda; ilk meclise geleneksiz
gagkm bir meclis demekte acaba hakh miydilar? Osmanh parlamentosu-
nun ve megrut rejimin kurulug nedenlerini tartigmak, belirtildigi gibi bu
tebligin smirlan digmdadir. Biz, 1877'de toplanan ilk parlamentonun;
mzkere ahykanhgi, fikri yapisi zerindeki bazi yadsiyici iddialan ko-
nu edindik. Bu balomdan ilk parlamentomuzun bir gelenege sahip olup
olinadigru cevaplandirmak zorundayiz. Evet, geri Osmanh megrut
meclisi, agday olan parlamentolarm atmosferinden, sosyal yapismdan
daha farkh bir grnmdeydi. O agm Batih parlamentolan simfsal ta-
bana oturan partilerin gruplagtigi, etnik sorunlarm, man-iktisadi politi-
kanm yanmda ii sorunlarmm da tarhgildigi ve btn bu sorunlarm ele
2 Mary Mills Patrick, Under Five Sultans, London 1929,s.150. Yazar megrutt dnem-
de Amerikan Kiz Koleji grevlilerinden idi.
ahm; biiminin parlamento digi kaynaklardan geni; lde beslendigi
kurumlardi. Avrupa, bir mddettir, tutucu hkmetlerin getirdigi sta-
tyle genel oyu kabul etmig, parlamentolar artik etnik atigmalar yamn-
da, simfsal ynden ii simfmm da szclgnn yapildigi siyasal tem- e
sil kurumlan haline' gelmeye baglamigt1. Ancak ilgin olan, Bismarck'm
dedigi gibi genel oy ok gey degigtirmedi. "Bize oy veriyorlar," demigti.
Osmanh parlamentosu ise ilk balagta smifsal temellere dayanmaktan
ok, etnik gi nml idi. stelikbu meclis parlamento dii bir kurulug-
lar silsilesiyle ve kitle rgtleri ile organik baglar iinde degildi. Tarty-
malar, tenkitler, zaman zaman cihz kahyordu ve lkesel sorunlardan ok,
mahall sorun ve istelderi yansitan bir grnmdeydi. Geri bu durum,
zellikle kalabahk nfuslu ve zengince vilyetlerin aydm nitelikli
meb'slan tarafmdan, lkenin gerekleri kavrandika degigti. Ulusal so-
rumluluk ve konulan lkesel dzeyde ele alma egilimi dogdu. Diger
yandan, bu mecliste gayrimslim ve Mslman meb'slar arasmda, bur-
Juvagleri ve egilimleri temsil eden yelerin de bulundugu grlyor-
du. Ama gene de.Osmanh parlamentosu rgtl s2mfsal ikarlar, ulusal
ve etnik dzeydekiisteklerin gereklegtirilmesiiin verilenmcadele ai-
smdan; o agm okuluslu imparatorluklanmn, hatt 1905'te kurulan ar-
hk Rusyasi 'Duma'smm atmosferine sahip degildi. Ne var ki, bu nitelik,
bizatihi Osmanh megruti meclisinin, hi degilse a]Igma ve tegekkl tar-
zma baktigmuzda, kksz, geleneksiz bir kurum oldugunu kamtlamaya
yeterli degildir. Geri Osmanh parlamentosu; endstrilegemeyen, sosyal
btnlegmesi zayrf bir lkenin yapisma uygun bir mill meclisti, ama ok
eskilere uzanan bir tartigma ve temsil gelenegini de devam ettirmekte idi.
Ornegin, imparatorluk o tarihte, otuz yih bulan bir sredir, mahall mec-
lis ve temsil gelenegine vilyet idasinin bnyesinde sahipti.
Igte mahall halkm temsilcilerinin biimsel vilyet ynetimine Natil-
masi; bir tartigma, karar alma ve elegtiri gelenegini idarenin genel bn-
yesi iine sokmugtu. Eu geligimi bu nedenle gzden geirmekte yarar
vardir
Klsik devirden beri Osmanh eylet idaresinde temail gelenegi, mer-
kez hkmet adma yttmeyi elde bulunduran valilerin bagvurdugu
bir kurumdur. Vergilerin kolay tahsili, zarur iglerin yaptmImasi, reaya-
nm temsilcilerinden meydana gelen kurullarm yardum ile saglamrdi. Su
megveret kuralma dayanan temsil; ruhan reisler, Huistiyan reaya adma
kocabaalar ve memleket egrafmm temsilcileri (yanlar) tarafmdan yeri-
ne getiriliyordu. Vergi tevzi ve tahsili, sefer anmda genken iglerin yeri-
ne getirilmesi gibi konularda yneticilere yardim gayesini taylyordu.
Megveret, bugne kadar sosyal fonksiyonlari gz nne almmadan sl-
m bir kurum olarak nitelendirilmigtir. Oysa bu, geleneksel devletin g-
szlgn telfi etmek iin vergi toplamadan kamu hizmetlerinin g-
rlmesine kadar, her alanda blge ileri gelenlerinin yardimma bagvurul-
baglarmda Avrupa'da da grlr.
masi demektir. Ayru sistem, ortaagm
Almanya'da Rat, Rusya'da Vepedenen bu kurullar baglangtta bir de-
vamhhk ve hkm ahsiyet sahibi degilken, zamanla gehirierin glen-
64 mesi ve sosyal yapidaki degigmelerle hak elde etmig ve devamhhk ka-
zanmiglardir. Trkiye'de bu tr kurumlarm devamhhk kazanmasi ve
6 Nizamnmenin etrafh bir tahlili iin bkz. smailHakki Bey, Hukuk-t idare, L la-
sun, L tab't Dersadet Kanaat Matbaasi, 1327, s. 3045.
7 Bkz. Dstr, L tertib, c.1, s. 608.
meli vilyetlerinde dikkatte uygulannug, Anadolu vilyetlerinde pek
dikkatlice uygulanmamigtir, Babil kulesini andiran bir etnik yapiya sa-
hip olan Mezopotamya vilyetlerinde ise, zellikle uygulanmigti. Zaten
bu vilyetlerin rengrenk idare meclislerindeki etnik atigmalar; bir "Ar-
biter Mundi Ottomanorum" rolndeki valilere genig inisiyatif ve yetki ka-
zandirnugtir.S Bir anlaimanm olmadigt bu yerlenie, harc-1 lem igler ha-
ri, nemli hibir konu grglemezdi. Onemli sorunlar ise, devlet kapi-
sinm gizliligi ardmda zm beklemek zorundaydalar.
Engelhardt, "Valiler meclislerin bu kozmopolit yapisma sigmarak,
konsoloslann taleplerini de rahat reddedebiliyorlardi," demektedir?
1877 meclisinin meb'slar yeniden yapilan, umm seimlerle degil
de, zaten seilmig sayilan, vilyet idare meclisindeki bu yelerin
meb'sluk sifatmlkazanmasiyla kurulmugtur. Nitekim Engelhardt, vali-
lerin meb'sluk sifatmi ok defa kendi arzulayip, gvendikleri kimsele-
re deta tevcih ettiklerini ilve ediyor ve diyordu ki: "Valiler kendi
adamlanna, kendi yetigtirmeleri olan memur ve agar mltezimlerine
meb'sluk s1fatim tevcih ettiler."10 Bununla beraber gelen meb'slar;
tartigma, seim gibi konularda bir teerbe sahibi idiler ve bunu stanbul
meb'slarma bir stn1kleri olarak kabul ediyorlardt.11 Bu konuda il-
gin bir yn de, Osmanh parlamentosunun semenlig; verilen vergiye
gre, varhkh simflara mnhasir bir imtiyaz olarak birakma elimlidir.12
Istanbul vilyetiilk defa seim gryordu. Burada ilk semerder ma-
halle muhtar ve imamlannca tesbit edildiler. Seimlerin sonucunda; ev-
velce tesbit edilen kontenjan dolmamigt1. Meclise 33' gayrimslim ol-
mak zere 99 meb's gelmigti.13Rumeli meb'slan, yan yanya Mslim
ve gayrimslim, Anadolu meb'slan byk lde Mslman'di. Me-
8 1875yllmda Diyarbalar vilayet idi ve meeliside bylerenkli bir yapida idi. Meclis
tarihte egi grlmemig bir ruhban prasi hali arz ediyordu. 2 mslim ve 2 gayri-
mslim seilmig ye d1;mda; Rum metmpolidi, Ermeni Protestan episkoposu, Gil-
dan metropolidi, Ermeni Ggoryan murahhas vekili, Ermeni Katolik murahhas
vekili, Sryan murahhas vekili, Sryan Katolik murahhas vekih ve mfti bulunu-
yordu. Skz. Slname-iVilayet-iDiyarbalor,sene 1292, 'Meclis-i Idare-i Vilayet' bl-
m.
9 Engelhardt, Trkiye ve Tanzimat, ev. Ali Regad, stanbul1328, s. 98.
10 A.g.e., s. 354-355. Siyasal parti gibi kuruluglar olmadigmdan bir seim yapilsa da
aym kimseler meb's olurdu.
11 Edirne Meb'su Rasim Bey "Biz tagrahyiz. Bu igi elbette daha iyi biliriz. Biz
ibtida-i Tanzimattan beri bu igin iindeyiz. stanbuldaha bu sene intihaba gir-
di." H. T. Us, MMZB, 7 Nisan 1977 oturumu, s. 84-85.
12 A.g.e., 18 Nisan 1877 oturumu, s. 32. Meb'slar intihab hakkma mlik olacakla-
rm 200 veya 500 kurug senev vergi vermeleri konusunu tartiglyor, umum se-
im hakkmdan sz eden yoktur.
13 Slnme-i Deviet-i Aliyye-i Osmaniyye, sene 1295 (1878), s. 102'de Heyet-i
Meb'sn azasi veriliyor. 110. sahifede ise yan azasmm isimleri var. (8 gayri-
mslim 37 Mslim.)
zopotamya ve Arabistan meb'slan arasmda tek tk Hiristiyanlar vardi.
Bu sonuncular, mecliste hkmetin ve Mslman meb'slann grgle-
rini destekliyorlardi. Vilyet meclislerinin iinden yapalan seimle, de-
ta bir 'Vilyet Meclisleri Umm Heyeti' meydana gelmigti. Meclis-i e
Meb'syn tagra megveret meclisleri gibiydi. Bu nedenIe ilk parlamento-
muz; kkl smifsal, politik nitelikli mcadelelerde sivrilen, rgtsel ve
suufsal taban1 temsilen geIen yelerden degil, bu mahall temsilcilerden
meydana geliyor ve buna uygun bir fikri yapiya sahip bulunuyordu. '(i-
lyet idare meclislerinin ve diger kurullarm (Temyiz I3vni, Nfta, Zira-
at, Maarif Komisyonu gibi) birok nfuzlu yesi, meb's olmugtu. rne-
gin,Kastamonu meb'slan; 1867-1876 yillart arasmda vilyet idare mec-
Usinde deta demirbag ye olarak bulunan, Haci Mustafa Efendi ile Sa-
lim Efendi idi. Gene Suriye meb'slarmdan Nikola Nakkap Efendi
1869'dan beri vilyet meclisinde idi. Bursa Vilyeti Meclis-i dare azh-
gim1870'ten beri yrten SeyhBahaeddin Efendi ile aym meclis yele-
rinden Pavlos Pavlidi Efendi Hdavendigr vilyeti meb'slan olarak
geldiler.14Bu rnekler ogaltilabilir ve byle olmasi da bu gartlarda do-
gald1.Seim her geyden nce bir rgr sorunudur. Osmanh lkesinin bu
konuda bir tecrbesi yoktu. Sonra temsi1cilikve meb'sluk gibi sifatlar
iin, herkes nce vilyetlerde bu niteligi kazananlati uygun gryordu.
Bu nitelik, agdag Avrupa parlamentolarmm tersine Osmanh parlamen-
'vilyetter
14 Vilyet tegkiltula ait kayatlar dzgn degildir Bundan bagka, baza vilyet sal-
nmelerinin eksik olmass, tam bir istatistik tablo hazirlamanuza engel oldu. Bu-
nunla beraber hkm dogrulayacak rnek, salnmelerde dahi bir hayli oktur.
15 . Ortayh, Tanzimat'fan Sonra Mahalif Idarder,s. 84,
I. mecliste, etnik ikarlar bile daha ok blgesel bir hava iinde savunulu-
yordu. rnegin,vilyet ve belediye kanunlan tartigihrken, stanbul'un
imtiyaztmdan yakmmayl meb'slar det haline getirmilerdi.16Bu par-
68 tiklarist egilimin; mill bir politika gr ve savunuculuguna evrilebil-
mesi iin zaman geti. Gene.de tenkitler; idarenin genel yapismdan ok,
falan veya filan vilyetin yolsuz valisi, lursiz defterdan zerinde yogun-
lagiyordu... Blgecilik Mslumarilar kadar gayrimslim meb'slarda da
grluyordu, Rumeli Hiristiyanlarmm blgesel milliyeti ve hatt burju-
va-milliyeti nitelikteki isteklerine, Mezopotamya Hiristtyanlan hi de
ayni nitelikte olmayan, tamamen yerel ikarlanm savunan itirazlarla
kargi dayorlardi:17
Osmanh parlamentosunun; kurulugu iin yapilan seim ve seilen
meb'slarm muzkere ahgkanhgi ile mevcut taleplerinin niteligi aism-
dan temelini; vilyet ynetiminin organlan olan, mahall idare meclisle-
ri olugturmaktadir. Meclisin, ilk zamanki atmosferini de gene bu meclis-
lerin fikir iklimi etkiliyordu. Bu zellik, zamanla zellikle II. yasama d-
neminde giderek kaybolmaya yz tutacaktir. Unutmayalim ki, 1877
meclisi Trk parlamento hayatmda, 1960'lara kadar gze arpmayan bir
cesaretin rnegini vermig, tabu sayilan dig politika konusunda aktif bir
izleyicilik ve tartigma ortamma girmigti. Bunun geni lde parti disip-
lininin ve siyas parti gruplarinm bulunmaylgmdan ileri geldigine gp-
* Sultan1L Abdlhamid ve Devri Semineri, 27-29 Mayis 1992, EF, Tarth Aragtirma
Merkezi, stanbul1993, s. 163-171.
ailan Rumeli MfettigligiEvrkt ve Ylldiz belgelerinin yeni tasnif edilen
kisunlarmdan nemli bilgiler elde edilecegi aiktir. Bundan bagka, gerek
Osmanh ve gerekse Avrupa basuu, yeni kurulan muhtar statdeki Bulgar
Prensligi'nin aryivleri ve bizdebulunmayan gazete koleksiyonlan ile Do-
guRumeli basuu; Balkan devletlerinin benzer malzemesi yeni bilgiler ge-
tirecektir. Hi kugkusuz nemli bir kaynak devrin byk devletlerinin
argivleridir. Nasil Osmanh argivleri, Rusya ve Almanya ve Avusturya
iin ok nemli ise ve bu lkelerin mill tarihleri bizim argiv malzm-
mizle yeni bilgi ve yonunlar kazaamaktaysa; bizim imparatorluk tarihi-
miz de, bu lkelerin benzer malzemesi ile yeni boyutlar ilve edilerek
yazilabilir. Aragtirmacilarumzm kullanmaya bagladiklan Britanya argiv-
leri (Public Reconi Office), Fransiz Digigleri ve diger aryivleri, Avustur-
ya-Macaristan'in argivleri (Haus Hof und Staatsarchive) ve diger fonla
n, Alman argivleri (son olarak Demokratik Alman Cumhuriyeti'nden
geen Postdam'daki Zentral Staatsarchiv bizim tarihiler tarafmdan pek
kullamlmamigtir), Rusya argivleri bu konularda zengin malzemeye sa-
hiptir. zellikle sonuncusunun herhalde Balkanlar, Suriye ve Filistin'de-
ki konsolosluk agt bakunmdan 19. yzyilm ikinci yansi iin zengin olay-
lan ierdigi, yapilan negriyattan anlalmaktadar. Osmanh Rumelisi ve
Suriye-Filistin'deki olaylarm ve problemlerin anlayilmasi iin bu gibi ar-
giv malzemesi kamilmaz olmaktadir. Galiba Sultan II. Abdlhamid
devrinin byk problemleri ve bu problemlerin nasil zldgne dair
yap11an c1hz degerlendirmeler digmda, bir devrin kompozisyonunu i-
zebilmek iin bu gibi kaynaklarm gerekliligi aiktir.1
IL Abdulhamid devrinde isnparatorlugun idar cografyasmda gze
arpan ilk husus, bazi muhtar idarelerin mevcudiyetidir. Bunlar; Bulgar
Prensligi, sonradan prensin vali tayin edilmesiyle Bulgaristan'la btn-
1eyecek olan ama Berlin Kongresi'nden beri zel bir idamsi olan Dogu
Rumeli (yani Filibe'nin merkez oldugu Gney Bulgaristan), Sisam Ema-
reti, Cebel-i Lbnan Mutasarrifhgi ve ngiliziggalindeki Misir Hidivli-
akip senelerde ilk anda 92.137 tane her riitbeden memurun kaydiyla
hem devlet hayatma hizmet etmig ve hem de tarihiligimiz iin 196 adet
ciltten olugan byk bir kaynak birakm19ti.4Bylelikle ilerideki bir tara-
brokrasisi birok zellikle-.
ma ve tasnifle Abdlhamid devrinin tagra
riyle daha lyi anlagilacaktir. Bu kayitlar yeni bilgiler verir, hatt bu kay1t-
larda grlen bazi okullara maarif tarihiyle ilgili ahymalarda rastlan-
mamaktadir. megin;Fransiz asilh olup Osmanh tabiyetine geen parl .
Haziran
4 Atila etin,'SiciH-i Ahval Defterferi', Trk Dunyas: Taril: Dergisi,
1992/66, s. 34 vd.
5 BOA, Siciu-i Ahod! Defterferi,c.12, s 391.
6 BOA, .,MV., 12 N 1273/6 Mayas 1857 tarihii arz tezkiresi ve leffi.
olarak celp edip Farhlerin nfuzunu kudilarsa da, Osmanh otoritesinin
tesisinden soura durmn degigti.7 Rumeli eyletlerinde de gayrimslim-
lerin bu gekilde baz1idar grevler edindigi; en azmdan 18. yzyil bagm-
74 dan beri bazi muhtar gehir ynetimlerinin ortaya aktigi, Bosna'daki ba-
z1 merkezlenie ve Arnavutluk'ta Voskopoj gibi merRezierde gayrims-
limlerin idar grevler edindigi grlmekteydi? Tanzimat'tan sonra
meclis-i idareler ve nfia ve ziraat komisyonlari, Menfi-i Ummiyye
sandiklari gibi komisyonlarda ve Vilyet Temyiz Dvm ve karma tica-
ret mahkemelerinde gayrimslim yeler bulunmaktaydi. Giderek mer-
kez idarenin tagra pubelerinde, mahkemelerde gayrimslim memur, h-
kim ve zabita sayisi artti Bunlar her zaman mahall memurlar degildi;
gittike merkezden tayin edilen gayrimslirn memurlar da grlyor-
du. Gayrimslim memurlar merkez.idarenin temsilcileri olarak teknik
ve fen dallarmm digmda silk-i adliyeye, dahiliye ve zabitaya intisab
ederlerdi. Eu geligmeyi dig Hiristlyan devletterin baskisma baglayarak
aipklamak pek dogru degildir. Devlet hayatmdaki kozmopolitizmin 18.
yzyildan beri gekillenmesi ve 19. yzyilda zellikle laik egitim kurum-
Iarmm yetigtirdigi gayrimuslim gen1erin tipki Mslmanlar gibi hiz-
mete girip muhtelif yerlere tayin edilmesi sr konusudur. Bylelikle
Tanzimat dneminde bu alanda gelenekselbmkrasinin bir kahbl degig-
mekte, yeni bir geligmegrlmektedir.
Nitekim Rumeli vilyetlerinden olan Manastn'dan 26 Za 1321/19
Mart 1904 ve Selnik'ten 9 Za 1321/26 Subat1904 tarihinde mektb-i vi-
lyet kaleminden sadrete gnderilen tezkire ve Kosova vilyeti iin Ru-
meli Vilyt-i Sahanesi Mfettig-i Umumhgi memuriyeti celilesinden
kaleme alman 16 Za 1321/4 Mart 1904 tarihli tezkirede, "Dahil-i vilyet-
de hdemt-i mlkiye ve adliye ve mliye ve sirede teb-yi Hiristiya-
niyye'den olarak mstahdem bulunan bi'l-umum memurnin isim ve
milletleriyle nev' memuriyet ve tarih-i tyin ve mikdar-1 maaglarm1 ve
nereli olduklariru mbeyyin bir defterin lzum-1 tanzimi hakkmda irde
zerine leffen takdim kilman" defterlerde* memurlarm knyeleri gz
nne ahorsa bu gereke grlyor. Berlin Kongresi'nden sonra, Rume-
li islahat meselesi Osmanh Devleti'nin Avrupa devletleriyle zitlagtigt bir
konudur. Bu gibi cetveller sadece bu gibi beynelmilel mdahaleye bir ce-
vap iin mi hazirlamyordu? Belki evet, ama devletin kendi i teykiltma
ve hassaten.
Hariclye Nezreti ile smirhdir.10
Sz geen Rumeli vilayetierindeki Hiristiyan ve Musev memurla-
rm cetveline baktigimizda, nemlice ve yksek rtbeli olanlarmm ger-
kez hukmetin tayiniyle geldiWerive mahall halktan olmadiklan g-
rulmektedir. rneginManastar vilyetine bakahm Acemyan Efendi
(Nfia mhendisi) Dersadetli bir Ermeni'dir. Ovakim Mutafyan Efendi
(kondktr) nyelibir Ermeni'dir. Kiryos Efendi (merkez idadt Rumca
ve Fransizca muallimi) Konya Akgehir Rumlarmdandir, Florina kazas2
kaymakam muavini Bedros Efendi Sivas Ermenilerindendir. Mahkeme-i
bidayet azasmdan Filip Yuvakis Efendi, Kayseri Rumu'dur. Gene
aym
mahkeme azasmdan Anastas Efendi Ankara Rumlarmdandir (TFR-I-
UM-1321-12-26-2907/4). Manastir vilyeti vali muavini stefanaki Bey
stanbulRumlarmdand1r.Adliye mfettigi Paskal Efendi stanbulErme-
nilerindendir. Bidayet Mahkemesi'nin drt azasi istanbul Ermenilerin-
den, diger drt azasi stanbulRumlarmdandir. Selanik vilyeti vali
mu-
avini Kostantinidi Papa stanbul Rumu'dur. Selnik mahkeme azalan
iinde AnadoIulu Ermeni, Rum ve Sryanler gze arpmaktadtr (TFR-
I-UM- 1321-12-26 2907/2). Ohri vilyeti bidayet mahkemesi reisi Filip
Efendi Kayseri Rumu'dur (TFR-I-UM-1321-21 2907/3). Bunun gibi Ko-
sova vilyeti mahkeme-i istinaf azasmdan Yakob Faik Efendi Diyarba-
karh bir Sryan'dir. Aym mahkeme azasmdan Corci Efendi Diyarbakir-
h Kaldan'dir. Diger iki azamn biri Kayserili Rum ve digeri Sivash Erme-
ni'dir (TFR-I-UM-1321-12-26, 2907/7). Listeler renkli bir biimde uza-
maktadir. Bulgar, Ulah, Msevler daha ok yerel memuriyetlerde posta
ve maliye dairesinde veya kompu sancaklarda gretmenlik grevinde
bulunmaktadirlar. Maamafih Musev memurlarm maliye ofisinde
nemlice bir oranda grevde oldugu gze arpmaktadir Bu uzun liste-
leri teferruatiyla nakletmek makalenin samrlarim agacagmdan, ancak ba-
zi rakamlar vererek konuyu kapatmak gerekmektedir. Du defterlerden
akarttiguniz hlsa rakamlar gyle sunulabilir: Yukanda ele ahnan Ma-
nastir vilyeti defterine gre; 37 Rum-Ortodoks, 10 Ermeni,2 Katolik (bun-
Jar Makedonya ve BulgarKatoJik kilisesine bagh yem] memurlar), 4 U1ah,
3 Musev memur ve Bulgar ve Sirb vardir. 1ginolan Fener Patrikhanesi
Bulgar Eksarhhk Kilisesi'ni hl tammamasma ragtnen (bu tamma ancak
Ikinci Dnya Savagi'ndan sonra oldu) Bbil bu kilisenin cematini
mstakilen zikretmektedir. Kosova vilyetinde ise; Dahiliye dairesinde 1
*
tRusiamrast Midhat Paa ve Zamam Semineri,Ankara 1986, s. 227-233.
gisanayi mektebinin hocalanydi. lerinden en nde geleni Polonyah Ka-
ro1Brzozowski'ydi. Kara Avci diye bilinen bu kimse, onu Bagdad vilye-
tinde de izlemig ve oradaki ahymalara yardimo olmugtur. Becerikli bir
1 BOA, Cevet Dahiliye, no: 5432, 2 C 1276/27 Arahk 1859 tarihIi Kastamon vilye-
'tagrada
tinden, Sadaret hkmine cevab, mustahdem ketehenin icab-rmaslahata
gre hadd-i kifyeye tenzili hakkmdaki emrin, Kastamon meclisinde okundugu
ve mstahdemin hadd-i kifyede bile olmayub, hariten valinin maag ile adam
kullandigi dati vaki olub, tenzilin mmkn olmadigi' bildiriliyor.
a'nm politikasi bu durumda nokta zerinde yogunlagti. Basm ve egi-
time Bulgar dilinde el atarak, Osmanh vatanseverligini ve Osmanh res-
m kontro1n yerlegtirmek, ikincisi mahall halkm ynetimde sz sahi-
bi olmasmi saglayarak, Tanzimat bagmdan beri grlen otokratik mo- 79
dernlegme yntemini ber taraf edip, ynetimi daha liberal bir esasa oturt-
mak ve nihayet etelerin faaliyetine daha aktif biimde karp koymak.
Tuna vilyetini genig.lde Rusya'dan gelen muhacirlerle iskn etmek
de bu politikanm bir tamamlayicisi olarak degerlendiri1melidir.
Midhat Papa, Bulgarca gazete ikarip bazi kitaplar yayuntatti. Bulgal
okullarma Trke dersi ve Osmanh tarihi ve cografyasi gibi dersler koy-
durarak, Bulgarlann kendi dilinde egitim grmeleri yanmda, Osmanh
yurtseverligini kabul ettirmek abasmda idi. Bu sayede zellikle Rus-
ya'dan, Sirbistan'dan gelen ihtillci negriyatin etkilerini ortadan kaldir-
mak istiyordu. Paga'nm bu projesi, aymyillarda Rusya fnparatorlugu'n-
da Trk kabilelerini kazanmak iin uygulanan Ilminsky projesini andir-
maktayd1. lminsky, Rusya mparatorlugu'nun azmhklan olan Tatar ve
Trkik uluslarm byle bir egitim ve yaymla entegrasyonunu amalamig-
ti. Midhat Paga'nm egitim politikasmm buuk y11iinde kayda deger
sonular sagladigan1 belirtmek gerekir. Bulgar okullarmdaki egitim, bu
politika dogrultusunda etkilenebilmig, Bulgarca kitap basum iin impa-
ratorlukta (Misir hari) ilk Vilyet Matbaasi kumlmugtur. Eu matbaanm
asilnemliigi Duna yahut Tuna isimli Trke-Bulgarca vilyet gazetesini
Ikarmak olmuqtu. Tuna bizdeki ilk vilyet gazetesine rnektir (daha n-
ce Mistr'da ikan Vekay-iMasriyye'yi bu anlamda ele alamayxz). Bu gaze-
tenin tahli1i yapilruptir. Sanildigmm aksine; vilyet haberleri, yerel tarih
ve iktisad-beled konular agirhkh olarak yer almakta idi. Bagdad ve Su-
riye'de de aym geyin devam ettigini belirtelim. Gereki ve dengeli bir
egitim politikasigeregi, ktib ve subay yetiptirecekokullardan ok teknis-
yen yetigtirecek okullarm geregini anlamigt1. Osmanh mparatorlu-
gu'nunRumeli vilayetlerinde, ardmdan Bagdad'da ilk sanayi mektepleri
kurmak Midhat Paga'nm igidir. Bu konudaki yardimc11anPolonez-Macar
teknisyenler bagta olmak zere kendi maiyetindekilerdi.
.
Elimizde bir mazbata var... Buna gre Tulca sancagi, Mahmudiye ka-
zasi, Kregme kylleri; muhtar-i evvel ve muhtar-i sni ve ihtiyar
meclisi yeliklerine qu kimseleri intihab ettik diye matbu hir mazbata
sunuyor. Midhat Paa vilyet ynetiminde Tanzimat bagmdan beri izle-
nen modern otokratik ynetimi terk eden ilk devlet adammuz, daha
dogrusu anayasaca demokratlann ilk temsilcisidir. Vilyet halkma yne-
time katilmak ve sorunlan kendileri zmekte daha ok inisiyatif ver-
mig, bu inisiyatifi meclisler sayesinde kurumlagtirmig ve meclislerin se-
imli yelerinin, vilyet, liv, kaza dzeyinde dzgnce seimine dikkat
ederek, kylerde aym biimde seimleri yaptirmaya dikkat etmigtir. Pa-
ga'nm Bbil ile bitmeyen mcadelesi valilere verilen yetkilerin kisithli-
iken asayi; konusunda ordu m-
gikonusundayd1. zelliklebagunsiz
Suriye'de
olarak kullanmasma Midhat Pa-
grinin, yetkilerini validen
pa'mn itiraz ettigi ve gek m.irle, gerekse merkezle atigtig1 grld.
halk idamye kat11d1ka, ulusaIci radikalizmin
80 Midhat Papa, mahall
bertaraf edilecegi kamsmdaydt. Vilyetler idaresinde adem-i merkezi-
yetilik duncesi, Midhat Paga'dan Jn Trklere, zellikle Prens Saba-
hattin'e gemigtir. Eu egitim 1921 Anayasast'nda arpici bir ifade ile yer
'mutasamf
*
HF dareHukuku ve ilimleriDergisi, I/3 (stanbul
1982), 8. 137-148.
**
Avrupa'da mahall idare veya serbest komn geleneginin dogu.gu ve geligmesi,
hukuk tarihileri, sosyologlar arasmda halen tartigdan etin bir konudur. Bu ge-
lenegi Eski Roma'mn fiscus kurumuna baglayarak aaklayanlar oldugu gibi, ta-
mamen Germanik kkenli kurum olarak a1klayanlar da vardir. Trk okuyucu
bu tart1malart kisa elden ve etrafhca izleyebilmek gansma mteveffa profesr
Siddik SamiOrlar ve Charles Crozat sayesinde sahip olabilmigtir. Hkm ahsi-
yet kurumunun geligmesiS. Sami One idareHukuku,c. I, istanbul1944, s.371-
400'de; C. Crozat, AmmeHukuku Dersler, c. II, kisam1, .T. yay. 1944, 243-301 ara-
iligkin egitli tezlert ele almaktadular.
st Avrupa'da komnterin geligmesine
kendi iinde var olan Eski Yunan polis'1 veya bunun bir imparatorluk fe-
derasyonu iinde biim degigtirmigi diyebilecegimiz Roma sitelerinin (ci-
vitas) modern beledlye ile kavramsal ve hukuk bagru kurmak gtr.
84 Eski Roma gehirlerinin imparatorluk iindeki zerk grnmleri aldati-
ci olmamahdir. dar-maE-ynden merkezin baskisi altmda idiler. Bu
baski ve merkezlegme byk lde yargi alanmda da grlr. Esasen
hibir Roma gehrinin bagimsiz bir hukuk kipiligi yoktu. Roma'da birok
kurumun bir tzel kipilik sahibi olmadigi grlyor; hatta respublica bi-
le bir tzel kipilik sayilamaz. Romanistler, bir lde fiseus'un (maliye)
byle bir stats olup olmadigim da henz tartigmaktadirlar. O halde,
modern mahall idarelerin tarih kaynagim ve doguunu Roma mpara-
torlugu'nda aramak fazla iyimserlik olur. Gene maliye, idare ve kolluk
alanmda rnek ve mkemmele yakm tegkiltlanma rnegi gsteren or-
taag islmgehirleri iin idar zerklikten sz etmek gtr. Geleneksel
toplumlarda ulagun ve haberlegme teknolojisininilkelligi yznden bl-
geler ve gehirlerde bir dereceye kadar bir merkezka sistemi grlrse
de, bunun mahall zerklik ve demokrasi anlamma gelmeyecegi aiktir.
Modern anlamdaki mahall idare, merkez idareyle birlikte ve ona rag-
men vardir. Eskiagm polis veya sitelerinde devlet veya gehrin zdeglik
iinde oldugu grlyor. Var olan demokrasi tiranhga dngrse, ma-
hall demokrasi diye adlandmlan mekanizma da felce ugrar. Oysa, mo-
dern aglar Avn.1pa'smda merkezi hkmet gekli demokrasi, tiranhk ve-
ya diktatorya da olsa, mahall ynetimin varhgnu surtlrdg grl-
mektedir. Alti yzyildan beri Avrupa'da mahalli idareler, kralhklara,
cumhuriyetiere, ihtilllere ragmen, bnyelerini koruyarak ve geligtirerek
yayanulardir.Bu kendi kendini ynetme sisteminin devamhhgi, kugku-
suz 20. yzyil Avrupa demokrasisinin varhgim saglayan en byk et-
kenlerden biridir.
Avrupa kitasuun her yerinde mahall idare geleneginin doguu ve
gelimesi egzamanh olmadigi gibi, egit luzda da olmadi. Zamanda ve ni-
telikteki bu farkhhgm sonularmi Avrupa lkelerinin siyasal ve idar ha-
yatmda bugn de grmek mmkndr. Gerek blgecilik (local patri-
otizm), gerekse mahalE idarelerin etkinligi ynnden Iskandinavya'yi,
Britanya, Almanya, Fransa, talyave svire gibi lkeleri aymllerle ve
aym dzeyde degerlendirmek mmkn degildir. Fransa'da ilk komn,
1065yilmda bir kral fermanle bu staty elde eden Manse blgesidir
(commundes Mans). Bu komn, bylece ayri bir idar rgte, yarg1ya,ma-
liyeye ve milice burgeose denen kolluk kuyvetine sahip olmustur. Ancak
mahall idarelerin Fransa'daki gcli zaman1a merkez kralhk tarafmdan
lasilmig ve bugnk niteliklerine ulagmalil iin byk Fransiz htilli'ni
beklemeleri gerekmigtir Flandre blgesinde, Avusturya ve Almanya'da,
mahall idareler uzun sren ama kesintisizbir evrimle bugrik yapilari-
na ulagnuelardir. Britanya'daki mahall idarelerin 11. yzyddan beri gs-
terdikleri zerk geligme ise diger bir rnektir ve gnmz Britanya de-
mokrasisinin grkeminde baghca pay, bu lkenin saglam ve kesintisiz ge-
ligen mahall idarelerine aittir. Ortaag Avrupasi'nm talya'da, Kuzey Al-
manya Hansa gehirlerinde rastlanan oligarvik idare tipinin bu nedenlerle
85
mahalli bir demokrasi gelenegi ile ilgisini kuramayiz. Rusya tarihileri
arasmda 15. yzyila kadar Kuzey Rusya'da Novgood WhirCumhuriye-
ti'nin oligarpik ynetimini tarih demokratik bir baglang1 sayanlar var-
dir. Eu yorumun da bir romantizmden tede anlami yoktur. Avrupa geh-
rinin ynetimi, kugkusuz doguptan mahall bir zerklik veya demokrai
niteligine sahip degildi. Bir sosyoekonomik evrim sonucu merkez yne-
timden bu zerklik almnugti. Byle bir sreci gzlemlemek iin, Viyana
gehtinin 13. yzyil bagmdan beri geirdigi evrimi rnek olarak incele-
mekte yarar vardir. Ortaag gehirIerinin ogu gibi Viyana da 12. yzyll
sonuna kadar zerk bir idareye sahip degildi. phrin yargici ve belediye
bagkam derecesindeki'Stadtrichter', Habsburg byk dknn tayiniyle
gmvlendirilirdi. nceleri istigar grevi olan 24 kipilik meclis (Stadtrat)
tccar ve esnaf loncalanum yeleri arasmdan tayin ediliyordu ki, Habs-
burg'lu VI. Leopold'un 1221'de verdigi bir imtiyaz berahyla devamhhk
kazanar bir kuru1 hafine geldi. 1288'de, belediye bagkanmi (Bergemteis-
ter) semek iin direnen Viyanahlan Habsburg dikleri te'dib ettiler.1
zerkbir gehir ynetimi Tunaboyu lkelerinde daha ge gereklegebildi.
13. yzyil sonuna kadar burada gehir yneticisi, stat ve grevleriynn-
den Osmanh kadisindan daha farkh degildi. Avrupa'da mahall idarenin
geligme evreleri ve nedenlerini tarhymak konumuz digmda kalmaktadir,
ancak Osmanh mahall idare geleneginin anlagilmasi balammdan etrafh-
ca bilinmelidir.
II
1 1221 tarihli berat, Viyana National BiM.Cod. lat. 352'de kay1th olup, gu makaleye
bagvurulabilir: Pelix Czeike, 'Vom Stadtrecht des Mittelalters zur Modernen
Verfassung'a, Wiener GeschichtsWaetter,Wier 1971, 260 vd.
ok dar saylda olmahdir. Mahkeme veya gehir ktibi diyebilecegimiz bu
gibilerin her yerde bulunup bulunmadigi da kesinlik kazammy degildir.2
Kaddann belediye veya mahkeme gibi kurumsallagmayi temsil eden
86 ofisleri de yoktu. Hangi binaya yerlegirlerse orasi mahkeme veya beledi-
ye binasi sayiludi. Hatt bagkent stanbuYda bile belli bir kadihk ofisi ol-
madigi, ancak IL Mahmud dneminde stanbul kadismm Bab-1 Me-
hat'mbir blmne yerleptirildigi ve devamh ofisinin burast oldugu bi-
linmektedi Ne kadmm, ne yardimet personelinin mahall halk tarafm-
dan seilip denetlenmesi veya idareye halk temsileilerinin belirli bir sta-
t ve kural erevesinde katilmalari sz konusuydu. Ekonomik iglerde
(flyat tesbiti, narh konmast), kolluk grevinin yerine getirilmesinde, ma-
l iglemlerin yrtlmesinde (vergi tarh ve cibayeti gibi) kadt halkm ve
eenafm temsilcisi sayilan kimsele bagvurdugu takdirde yardimci olur-
lardi. Esnaf loncalarmm temsilcileri olan esnaf kethdalarmn, gehir ile-
ri gelenlerinin (vcuh-i belde), ruhan reislerin varhma ragmen bu gibi
kimselerin gehir ynetimine kat11makiin devamh kurullar halinde top-
lanmadiklarive ahymadiklari grlmekteydi.$uhalde, Tanzimat devrine
kadar Osmanh lkelerinde gehir ve eylet idatesinden, valaflar gibi ekono-
mik-sosyal kuruluglardan,cemat rgtlerinden sz edilebilir ama, mahal-
l idare gibi bir kavram ve kurumdan, hatt idaieye yanhmet olan devam-
hhk kazammy mahall kurullardan sz etmek kesinlikle mmkn degildir.
mparatorlugun idarecileriile yerel halkm bir uzlaymaya gittilderi,kargihk-
h bir gler dengesinin yasallagmastiinde ortak karar veretek ynetimi
paylagttklari grlmyor,Merkez brokrasinin tekniknedenlerle ykumle-
nemeyecegi bazi hizmetleri mahal1 gruplara birakmasmm ne tutarh bir
adem-i merkeziyyet, ne de mahall demokrasiyle ilgisi olmadigi aaktir.
'commune',
Belediye dahi, aslmda 'Gemeinde'gibi terimlerin tercmesi
degildir. Gerte iran gehirlerinde beledlye reisi, 'maire-Brgermeister' te-
'gehrdax', 'gehrdar'
rimleri karyihgt iin belediye iin gibi pek uyiimsuz
tabirler kullamhr. Bunlarm hepsibu alandaki geleneksizligin aksidir. As-
hada byle bir gelenek olmadigi iin demek de gerekmez. Bu, Ortadogu
medeniyetinin eskiligi ve Bati Avrupa'nm gehir kltrne ge girigi ve
kabile gelenekleri iinde gehri olupturmasi ve Roma hukuku prensiple-
rini uyarlamasiyla messeselerini geligtirmesindenileri gelir.Kabile d-
zeni mirasi ve Roma hukuk prensip ve kurumlari birbirinden ayrilmaz
biimde bu yapiyi zgr bir tarih geligim ortammda olupturmuglardtr.
Tanzimat dnemi, idar modernlegme ihtiyacmm giddetle duyuldu-
gu imparatorlegun son yzyshdir. Eu idar modernlegme ise, kaimimaz
olarak hukuk, kltrel, siyasal ve sosyal degimeyle birlikte olmutur.
tarh ve cibayeti daha nce cemat idarelerinin, gehir ileri gelenlerinin re-
yiyle tesbit edilip mltezimler tarafmdan toplamrken, bu usulden vazge-
ildi. lkanda iltizam usul de kaldmlmig, merkezden gnderilen yetki-
li muhassillar ve onlara yardimet olarak mahall halkm temsilcilerive ru-
igler-
han reisterden olugan devamh kurullar (muhassiihk meclisleri) bu
le grevlendirilmigt. Ancak Tanzimat nderleri kisa samanda merkez
bir mal idareyi gereklepticek brokratik altyapuun noksanhnu gr-
dler ve trajik bir biimde iltizam usufne dnld. Asayigin saganma-
si ise, ky ve kasabalardaki halktan, bazi
loncalardan veya bu grevi iha-
le usul ile yklenen yasaka, muhtesib vs gibi kimselerden ahndi, zabti-
glendirildi. Bazi bagarisizhklarma ragmen Tanzimat liderle-
ye rgt
ri, merkeziyeti bir devlet mekanizmasuu gerekleytirmekte hayli yol al-
miglardi. qtebu modern merkeziyetilik glendigi lde, Osmanh
toplumunda modern anlamda mahall idarelerin ekirdeginin olugtugu,
yerel gruplarm idareye katildigi grlyor. Ordunun, mallyenin, mlk
idarenin her dahnm likmet kontrolne ahnmak istendigi ve egitimin
de buna ynelik bir biimde dzenlendigi ortamda, mahall halkm tem-
silcilerinin yardumna bagvurmak da kamilmazdi. Suhalde 1840'1ardan
beri muhassilhk meclislerinde, sonra memleket meclislerinde, daha son-
vilyet temyiz dvnlarmda, zi-
ra vilyet, liv, kaza idare meclislerinde,
meclislerinde maha11 temsilci-
raat komisyonu, mal sandigi ve belediye
lerin bulunmast, sadece merkez hkmet brokratlarmm tek tarafh ta-
sarrufu veya inayetiyle gereklegmig degildir. Merkez hkmet bu
gruplari diglayacak gte de degildi, zaten o agda sadece Osmanh dev-
letinin merkez brokrasisi degil, Avrupa'nm hibir modern devlet rg-
t byle totaliter bir gce sahip degildi. Demokratik degil, sadece kanu-
n ve dil bir idarenin gerekleptirilmesiiin idam edilenlere de damy-
mak ve onlarin yardunmi almak gerekliydi.
Tanzimat dneminin idar reformlan, bu nedenle lkemizde mahal1
88 idarelerin dogugu iin gereldi ortami da hazirlanupti. Kugkusuz Tanzi-
mat dneminin devlet adamlan, siyasai katalma, mahall demokrasi gibi
bir siyasal programi benimsemig kimseler degillerdi. Hatt byle bir si.
yasal geligme onlan rktrd. Onlarm istedikleri kanun ve dil bir
idarenin kurulmasiydi. nlerindekiAvrupai model, ne ngiltereve
ne
de Fransa'ydi; sadece Metternich Avusturyahat'ydi. Tanzimat nderleri-
nin Metternich'e olan hayranhklari ve onu izledikleri biliniyor. Metter-
nich de, Osmanh reformlarim onaylayan ve yakmdan izleyen bir devlet
adamiydi. Osmanh mparatorlugu nezdindeki Avusturya diplomatlart,
zellikle Eduard von Klezl, II. Mahmud dneminin reformlanm ayrmti-
lanna kadar ve olumlu bir degerlendirmeyle bagbakamna bildirmektey-
di.* Osmanh mparatorluguasr bir merkeziyeti
yapi kazaruyoniu, bu
yapi yerlegtigi lde mahall idarelerin doguu da kauulmazdi. 19.
yzyil tarihimizin en nemli geligmelerinden biri igte budur.
III
4 st.Haus Hof und Stats Archiv, 6740 Trkei VI, Vana 1837-1838, 'stanbul-B-
ykdere'den, Eduard von Klaezi'den Metternich'e raporlar.'
sahiplerinden 20-50 kigi olacakti. Bir araya toplanan bu semenlerin kar-
gisma adaylar 1kanlacak ve tek tek her adayi isteyen semenler bir ya-
na, istemeyenler br yana geeceklerdi. Oylann ogunlugunu elde
eden aday seilecek, isteyen ile istemeyenler egit ise kur'a-i per'iyye'ye 89
bagvurulacakti.5 Kugkusuz nizmnme ile kurumlagan bu seim usul
IV
Andreas Tietze'ye
*
Yaprt,Ekim-Kasun 1983, s. 3744.
1 C. Orhan Tiitengil, 'Trke'de hk iktisutKitabmm Konusu ve Yeni Bir Eser ze-
rine Notlax', 101F Mecmuasi, c. 25, S. 1-2, Ekim 1965, s, 141-150;Z. E Fmdikoglu,
'ktisadTefekkr Tarihimizden Bir Para',1brahim Fazd Pelin'e Armagan, stanbul
1948, s. 221-230; M. Orhan Okay, 1ktisatta Milli Dar,nceye Dogru', TrkKltr,
XVIII, S. 207-208, s 72 vd.
**
Yazmaya ele geirmedeki yanhuu ve metni incelemedeki tegviki iin hocam Prof.
Tietze'ye tegekkrbir bor bilirim.
muytur? Du metinlerin baghca zelligi, ok kiginin bildigi gibi, Osmanh
geleneksel dzeninin restorasyonunu amalayan eleptiriter olmalandir.
Klsik Osmanh dneminin bu gibinasihatnme ve Islabat lyihalarr, ta-
94 nm ekonomisine dayah bir imparatorlugun yapismi temel olarak kabul
edip, Yeniag Avrupasi'umiktisad degigmesindenve o dnyanm rn
olup yeni dil ve kavramlar kullanan iktisad dgnceden habersiz bir
slbla, imparatorlugun islahati haklanda neriler getirmektedirler.
Osmanh toplumunda Avrupa iktisad dgncesine niin yabanci ka-
Imdigi ve bildigimiz kadanyla niin 19. yzyildan itibaren bu dgnce-
nin benimsenmeye baglandigmm cevabi, Osmanh.iktisadt tarihini sag-
lam bilgilere dayanan zengin bir sentez halinde yazmak kadar zordur.
Hatt, bu gibi tarihilik rnleri ortaya kondugu zaman bu soruya ce-
vap verilebilir demek, daha dogru olur.
19. yzyil Osmanh.iktisat bilgisinin szlg, kismen klsik devir Os- 'iktisat'
karquig1 kullamlan
zunn'da kullanmaktadir? Ktip elebi'ye gre Menzil tedbri ilmi, bir
hanenin reisinin, hane halki ve uaklar arasmdaki iligkileri ve hane d-
zenini nas11 kurup ayarlayacagma iligkin bilgi olarak tarif ediliyor. An-
cak bu bilginin n plnda, kaynaklarm ve gelirin blgmne ve mas-
dzenienmesine degindigi aaktir. Menzil tedbri ilmi, aile dzeyi-
raflarm
nin stnde btn topluma da yayllarak dgnlmesidir. Esasen 19. yz-
yll Osmanh iktisad dgncesinde de, retimin artinlmasi ve dogal kay-
naldann bunun iin nas11kullamlmasi gerektigi gibi sorunlardan ok ser-
vet ve gelirlerin blgm konusu zihinleri meggul etmektedir.
Bugne kadar bilinen ilk Trke iktisat kitaplan, Z. E Fmdikog-
lu'nun, brahimFazil Pelin'in ktphanesinde buldugu Tasarrujit-i Ml-
kiyye ve 1965 yllmda merhum sosyologumuz Cavit Orhan Ttengil'in ta-
mttigi Ilm-iTedbr-i Mlk adh eserlerdir Sonuncusu 1860'ta Londra'da
Charles Wells tarafmdan Trke yazahp tagbaski olarak bastmlmigtir.
Fmdikoglu, tamttigi risalenin yazan olarak Serendiz Argizan adh bir ta-
bibi gsteriyor. Serendiz Argizan, bu eseri Rossi diye bir yazann Econo-
mie Politique'inden yararlanarak Fransiz dilinde kaleme almig, Fransizca
2 mek olarak, bkz. A. Tiet2e, Mustafa li'sCounselforSultans of 1581, -Part I-ll Wi-
en; st.Akad. derWiss.,1982; Y Ycel, Kitab-iMesalihi'l-Mslimin ve
Mendfi'l-M-
minin, ADTCF yay., no: 307, Ankara 1981;Y.Ycel, Kitb-i Mstetab, ADTCF
yay., no: 216, Ankara 1974.Aynca, bkz. M. Ktkoglu, Osmanhlarda Narh Messe-
sesi ve1640 TariFdiNarh Defteri, zmir1984.
3 Bu fasil iin, bkz. O. Saik Gkyay, Katib elebi: Yaami, Kigiligive Yaprilarmdan
'ilm-i
Semeler,Trkiye Bankast yay, Ankara 1982, s. 365. 1850'lerde tedbir-i
menzil', iktisat risalelerinin baghgadir. Bizim ele aldigimiz yazma baghgi ise
menzil deyimini kullanmaz; tedhir-i Emrn-1mlki'economie politique' karhgt
kullamr.
metni de Aleko Sucu Osmanheaya evirerek bastirmigtir. Gerekte ise,
Fmdikoglu'nun tamttigi bu eserden nce, Mliye Nzm Mehmed Cavid
Bey, 1315 Hieri/1897-98 miladi tarihli kendi iktisat kitabmm birinci cil-
dinde, J. B. Say'den mlhem bir kitabm lm-iTedbtr-iMenzil adiyla Sehak ps
Ebru tarafmdan 1850'lerde evrildigini belirtir. Fmdikoglu'na gre, ele
aldigi risale, Rossi isimli bir yazarm, EconomiePolifique kitabmdan Tasar-
ruft-I Mlkiyye olarak evrilmigtir. Ancak eser iin Cavid Bey'in szn
ettigi kitaptan daha eski bir tarih vermekle beraber, bu tarih, kitabgi
knyesinde yoktur; dil zelliklerine dayanarak tahmin etmektedir (tah-
minen 1268 H/1851 M). Bu eser Sultan Abdlmecid'e takdim edilmigtir.
Mehmed Cavit Bey'in naklettigiiktisat kitaplanyla Fmdikoglu'nun ince-
ledikleri arasmda kimlik atirnasi grlmekte ve yazarlar J.B. Say'in iki
ayn kitabrun evirisinibirbiriyle kangtinm; gibi grnmektedirler.Yahuz,
aik ve kesin olan bir pey, her iki eserin de 1850'ler civanna tarihlenehile-
cegidir. Ttengil'in tamttigi Wells'in kitabt ise, 1860 basunhdir. Bir ngiliz
tarafmdan Trke kaleme ahnan bu ikinci eser de iktisat bilgisini ve kav-
ramlan kisa ve yetersiz olarak tamtmaktadir. Eu bilgilere gre, Osmanh
toplumu yzyihn ikinci yansinda iktisat bilgisiyle henz tampma agama-
smdadir. Ancak, tamtdan bu risalelerin tag baskisi olarak basilmasi, ilgi-
nin yayilmaya bagladigmi gsterebilir?
Bizim ele aldigmuz, yazan (veyaderleyicisi) mehul risale ise, sade-
ce yazma olarak kalmigtir. Viyana'da, Mill Ktphane'nin ark Yazma-
Jan arasmda bulutunaktadir. Elimizdeki risale 86 sayfadan olugan bir
yazmadir ve 'Risle-i tedbir-mrn-1 mlkf adru tagimaktadir.5 Bunun
Economie Politique'ten bir eviri oldugu dpnlebilir Risalenin yazan
veya derleyen mterciminin ada yazmada yer almadigt gibi, bagvurdu-
gu Avrupa kaynaklan da belirtilmemigtir. Ancak risale sahibi, zellikle
Malthuttan sz ederken, onun nfus zerme olan eserini otuz sene n-
ce kaleme aldignu sylyor ve yakmlarda bu konudaki tatutici bir ma-
kaleyi 56 sayih Takom-i Vekyrdeneettigini belittiyor (nfusile ve ik-
tisad durumla ilgili byle iki makale, Takvm-i Vekyrnin 56. sayismda
degilse de 54 ve 55. sayilarmda, 'Umr-i Hariclye' blmnde eviriola-
rak yer almaktadir.
evirininrisale sahibi tarafmdan yapildigi anlagih-
yor. 55. say1daki makale, Tedbtr-t mrn-r mlk ilmindeki hazk-i hke-
mdan Estrada nm spanyolhir ztm nfus meselesi ve iktisad kay-
naklar zerindeki yazdiklarmm bir tercmesidir). Malthus'un meghur
denemesi l798'de basildigma ve 1831'den beri akan Takvfm-i Vekyrnin
54-56. sayilan da 1832 yihna rastlad2gma gre, elimizdeki yazmamn ta-
rihi 1833'ten daha ge olamaz. Herhalde Bbil'nin gayrimslim terc-
Osmanl2 Imparatorlugu ve
Alman Diplomasisi: "Drang Nach Osten"*
*
Trk Diplomasisi;20DYdhk
agdag Sure, 15-17 Ekim1997, Ankara 1999, s.215-221.
"etmigtir.
ratorlugu ile barii bir politika izlemeyi tercih Hatt Rusya ile
btn perde arkasi iligkinin, stanbul g ehreminlerinden olan, daha nce
de Rusya sefaretinde bulunan Riza Papa aracihglyla srdrldg riva-
yet edilmektedir. Demek ki Balkanlar'da Avustura ve talya'nmemelle- 105.
ri, ngiltereve Fransa'am Balkan milletlerini destelder tavri da Osmanh
Devleti'ni Almanya'ya yakmlagtiran nedenlerden biridir. Bugnknn
aksine Almanya 19. yzyilda Balkanlar'da aktif politika gtmeyen ve he-
nz tkarlanyla sahneye ikmamig bir devletti.
Alman-Osmanh yakmlagmasmi tersm ve tesis eden diplomatik ilig-
kiler agt, esas itibariyle otoriter bir toplum ve devlet yapisma dayanlyor-
du. 'Otoritet rejim
'totaliteiden
farkh bir yapidir. Tek merkezli bir ide-
oloji ve idareden ok, belirli bir dnya gru (Weltanschauung) etrafm-
da biimlenen bir toplum yapisi ve bir egitim sistemine dayamr. Otori-
de degildir. Parlamentonun, serbest ba-
'otokrasi'
tilir ve
lerin ykseltilmesi ve bazi halde kisilmasi halen devam eden ve otoriter
sistemin miras1 olan bir mekanizmadtr. Totaliter rejim yrkilabuir, ama
otoriter rejim yikilamaz, ancak uzun bir tarih iinde erir...
1 Der Arme Konrad, no: 8, 17 Okt. 1896, Hohenlohe raporu, Archiv de; Auswaerti-
ges Amt, Trkei 159, no: 1,bkz. 4-5.
Osmanh lkesindeki Alman demiryolu yatirimlan ve teknolojik s-
tnlk Alman diplomasisinin nemli birer aracidir. Bu 19. yzyil iin
ye-
nilik ve atihmdo Almanya bir demiryolu agt tesis ediyor. Bu demiryolu
2 Richard. Schofeld, I<uvoait and Iraq: Historical Claims and Territorial Disputes, The
Royal Institute of International Affaires, London 1991, s. 15-17.
tice he enjoys a fair dege of independence," diyebiliyor. Bu ngiliztari-
fi de Almanlan harekete geirmeye yetmig olmahdir.
Aslmda Midhat Papa Bagdat valiligi (1869-72) sirasmda Bagdat'a yal-
Rusya ,
363.000.000 332.000.000 695.000.000
* Amme
daresiDergisi,c. 14, sayi 3, Eyll 1981,Ankara.
1 Leland JamesCordon, American RelationsWith Turkey 1836-1980, Univ. of Pennsly-
vania Press, fondon 1932, s. 52-53.
Fakat ticar faaliyet digmda diger devletlerle loyas edilemeyecek de-
cede Osmanh devletinin dig ve i sorunlarina kargi yansiz kalan ve kang-
mayan Amerikan diplomasisinin bir konuda
dinamik bir politika izledigi-
112 ni gryoruz. ABD vatandalanmn misyonerlik faaliyeti... Bu dnemde
misyona mensup din adami veya laik Amefikan vatandaylannm kurduk-
lari okul, hastane, yetimhane gibi tesislerin ahgabilmelerini Amerikan
diplomatlan desteklemiglerdir. Du dnemde ABD, Bbrli'yi mdahalele-
riyle rahatsiz eden bir devlet degildi. ingiltere,Fransa, Almanya ve Rus-
mis-
ya'mn tersine, bykelilik dzeyinde de temail edilmiyordu. Ancak
yonerlik faaliyetinin desteklenmesi dolayisiyla 20. yzyil bagmda Osman-
li mparatorlugu'aunher yerinde Amerikan egitimi grmg, Amerikan
aydm tabaka yetiytirile-
tarz-i hayatma ve politikasma sempati duyan bir
bilmigti. Bu sayededir ki Amerika, bir lde Balkanlar'da, fakat zellikle
Anadolu ve en ok da Arap Ortadogusu'ada kendi politika ve ticaretine
yardimcl olacak genig gruplar kazannug bulunuyordu. Eu kazanta, Ame-
rikan misyonerlerinin byk payi vardi. Nahif bir dini inanla ige girien,
saf, gayretli, ahekan, zaman zaman mahall yneticileri inatihklanyla i-
leden ikaran, ama Katolik Cizvitlerle karplagtinlmayacak derecede poli-
tik nitelikten yoksun bu misyonerler, mstakbel ABD ikarlannm ve bag-
kaca bir yigm idar ve etnik probleminplatformunu hazirlayan yan bilin-
li veya bilinsiz ncler olmuglardir.
Protestanhgi yaymak isteyen bu misyonerler, Mslmanlar ve Orto-
doks Rumlar arasmda ganslartolmadigmi abuk anlamaIardt. Bundan
oldu. Ermeni kilise-
sonra yneldikleri asil cemat Ermeni Gregoryenler
si bu sayede yeni bir paralanmaya daha ugrad1 ve Katolik ve Gregor-
faaliyetine ragmen, Ermeni-Protestan
yen Ermenilerin itiraz ve nleyici
kilisesi gnden gne glendi. Protestanhgm yayilmasma kargi ikanlar,
sadece eski inanta sebat eden Ermeniler ve Katoliklerin hmisi Fransa
degildi. Yerli Ortodokslann yneticilerinin Bbtl nezdindeki gikyet ve
Ortodokslarnun ruhan liderleri cem-
itirazlan bitmiyordu. Osmank ve
at ileri gelenleri, sik stk Osmanh makamlanna, Amerikan misyonerleri-
ni gikyet ediyor ve cematlerini onlar aleyhine kigkirtlyorlardi. Osman-
h yneticileri sirf isyan ve kangikhklan nlemek iin,
misyonerlerin fa-
aliyetini yasaklaylp kendilerini ynetim blgelerinden kovunca; bu sefer
de AUD elisinin ve konsoloslarm bitmez tukenmez itirazlan baghyordu.
Btt durumu ABD elilik raporlarmda da grmek mmkndr.2 Or o-
dokslann hmisi Rusya arhgt,Protestan misyonerlerin faaliyetinden
Amerikan misyonerinin tu-
en ok rahatsiz olan devletti. Bir tarihte bir
tuklanmasuun nedeni, Rus sefarethanesinin mracaati idi. Amerikan
misyonunun gefi Dr. Schaufle ile bykeli Boutinev'in bu konudaki
1893, s. 187-188.
3 Cyrus Hamlin, My Life and Times, (2. ed.), Boston and Chicago
Archives, Despatches of U.S. Ministers To Turkey, M. 41, Roll
4 American National
47, no: 276, 16 Arahk 1886 tarihli rapor.
e1ilik ra-
5 American National Archives, Despatches...,3 Mart 1906 tarihli stanbul
poru, M. 46, RoH 71, no: 1308.
Arahk 1886 tarih-
6 American National Archives, Despatches...M. 46, Rolt 47deki16
li no: 23'deki Marif Naziruun Trka tamiminin kopyasi.
7 A.g.k., maslahatgzarm famimi.
Buna ragmen, Protestan Amerikan misyonerlerinin, Katolik misyonerle-
re has kurnazca ve diplomata siyaseti izleyemedikleri ve ruhsat elde
edemedikleri veya konuyla hi ilgilenmedikleri, sonraki yillarda birok
114 okulun (zellikle Suriye ve Lbnan'da) ruhsatsiz ahqmaya
devam et-
melerinden anlagthyor. rneginH. 1264 ve 1292 ylllarmda (M. 1847
ve
1875) ailan bazi okullar 1900'lerde yeni ruhsat elde etmigtir.S
Anado-
lu'da da durum pek farkh degildir.
11 Idavid Brewer Eddy, What Next in Turkey, The American Board, Boston, Massac
hussets 1913, s. 124.
12 Hamlin, a.g.e., 5. 221-222.
13 A.g.e., s. 213-214.
14 Everett Wheeler, The Duty of United States of America to American Citizens in Tur-
key, Fleming H. Revell Comp, New York 1896, s. 35.
15 ABD Digigleri argiv belgelerinde (Trkiye blm) en ok rastlanan vesika tr,
vatandaglik iglemleriyle IIgili olanlardir
kan misyon mektepleri Osmanh lkesinde deta Amerikan vatanday
yetigtiren kurumlar olma iglevini ykmlenmig oldular.
Bu mekteplerin Osmanh mparatorlugu'nun uzak kpelerine Bati kl-
EK LSTE
*
Slnme-i Nezret- Marif-i Ummiyye, Dar-]-Hilfet-l-liyye, sene 1318, s.
968-1490 arasi.
**
American National Archives, Despatches of U.S. Minister to Turkey, M. 46.
Roll 71, s. 362, 25 Subat1903 tarihli Leishmann'm raporu.
ieriyordu. Lbnan ise; Cebel-i Lbnan zerk mutasamfhgi ve Beyrut
vilyetinden oluguyordu (bu vilyete Trablusgam ve Hayfa sancaklan
da dahildir).
117
Bu taksimata gre listede nce okulun adi, sonra bulundugu kaza,
sancak ve vilyet verildi. Yetimhane, dispanser ve hastaneler aynca be-
lirtildi. Okullarm tarihleri bulunabildigi lde verildi. Ruhsatsiz ah-
ganlar belirtildi.
Karg1Iagtirmaya ragmen her iki listenin yeterince sihhatli veriler ihti-
va etmemesi baghca sorun olmuytur. Bu konuda en mkemmel liste an-
cak Boston'daki Misyonerler Merkezi'nin argivlerinde hazirlanabilir ka-
nismdayiz. Bu okullarm talebe ve personel sayisi listede tespit edemedi-
gimiznemli bir noktadtr,
AMERKAN OKULLARI
Erkek Okulu . -
Tarsus-Mersin a.
1309 (1891)
Okul ve Kilise
"
Manisa Merkezi
clemig-izmir
"
Okul ve Kilise
"
Amerikan Erkek Koleji Merkez-Izrnir
Amerikan KIz Koleji Merker zmir "
" "
BASRA'DA
"
Arnerikan Kadin Semineri - - -
(Merci Avun)
Kilise ve Okul UI-Khiyun ,,
(Merci Avun)
Kilise ve Okul Mualleke "
Kaz Okulu -
Teologi Semineri ,
120 KazOkulu
Antep Amerikan Koleli
Anteb . u
(Central Turkey College)
"
Kaz Yatih Okulu -
ilkokullar " r
K2zOkulu KassaWHaleb =
"
Kilise ve Okullar Bias
Kiz Yatih Okulu Bursa Hda-
vendigr
"
Yetimhane .
KASTOMON
vilayetinde Amerikan okulu ve tesisi yoktur.
Kilise ve Okul Burdur KONYA
KOSOVA vilyetinde Amerikan okulu ve tesisiyoktur.
HarputAaserikanKoleji Harput-Merkez MAMURETt.-ZiZ 130S(1908}
(Euphrates College)
Amerikan Kiz Koleji -
Anaokulu ve Yatih .
Okul
" "
Teoloji Semineri
Sanat Okulu
Teoloji Semineri -
Kiz Okulu
YEMEN
"Salname-i
SULTANYE (anakkale)
KALE- sancagmda Amerikan okulu yoktur.
1
Kurumun Cinsi Kaza ve Sancak Vilyet
Yetimhane Hacin-Kozan Adana
"
Merkez Bitlig
"
Erzurum
"
Anteb Haleb
" "
Marag
"
e Urfa
"
Buna Hdavendigar
-
Harput Mamuzet-l-ziz
Grn-Merkez Sivas
"
Merzifon-Amasya
Merket
Van
" "
zmitSancaj
Hastane Anteb Halep
Amerikan Haslanesi
ve Rispanseri Talas-Kayseri Ankara
.
Merkez ggs
-
Iazkiye Beyrut
Kurumun Cirisi Kaza vc Sancak Vilayet
*
Hastane Trablusgam
"
Dispanser Sidon
Hastane Sveyr Cebel-i Lbnan Mutasarnfh
Haslane ve
Dispanser Maahnetein .
Hastane ve
Dispanser Halput Mamuret-l-ziz
"
Merzifon-Amasya Sivas
Merkez Van
Osman Hamdi'nin niindekiGelenek'
*
1. Osman Hamdi Bey KongresiBildiriferi,2-5 Ekim 1990, stanbul1992,
s. 123-131.
tartigmadan almmig giiinyor) Sarkda hkimdir (insanlarbilse de bil-
mese de, istese de istemese de o kltr, o kahtun ve mirasla daha yakm-
dan ilgilidir. Bugn Osman Hamdi gibi, tablolarmda Sarkhattatlanm tu-
vale aksettirecek bir ressam yoktur en azmdan). Aslmda 19. yzy11Batt- 125
1 Bagbakanhk Argivi (BA), I.D., 27764, 3CA 1275 (Arahk 1858); Tlin Erlan omh-
lu, 'Asker Okullarda lk Resim Dersleri ve Asker Ressamlannuz', Asker Tarih
Blteni, Subat1990/28, s. 39 vd.
2 BA, I.H., No: 7991-12CD 1274 (Ocak 1858).
h bagkentine ve saraya Ferenc Liszt ve bagka birok vitz gelmekte,
Muzika-yi Hmayun, lkeyi Batt mzigine amakta ve Muzika-yi H-
mayun komutani Ethem Paya 'Frenk' usul notayla
Osmanh musikisi-
126 nin en genig.koleksiyonunu derlemekteydi. Eski eserleri korumaya ve
anlamaya ynelik bir faaliyet ve genelde yeni bir anlayig vardi. Ayasof-
ya'mn tamiri esnasmda Fossati kardegler mozaik ve freskleri ortaya i-
kartmig ve resmetmiglerdir. Bu pahah basklyi Fossatiler Rus arma sun-
mak istemig ama ar gerekli parayi vermek istemedigi iin, Sultan Ab-
dlmecid'in cmert yardimlanyla basilan bu fresk ve mozaikler, ona it-
haf edilerek uygarhga sunulmuytur.3 Subat1856'da Sultanahmet Mey-
dam'ndaki obeliks (Dikilitag) ile, Pers Savaglan sonunda Platea zaferi
adadiklan
zerine Yiman ehirlerinin Delphoi'deki Apollon Sunaga'na
ayag1 olan burmadiregin (Yilanh Stun) etrafmm par-
trophaei'nin bir
makhkla evrilmesi iin irade ikar. Bu dnemde kentsel alandaki eski
eserlerin korunmasi, zaman ve uygarhk simrlamasi tammadan sregi-
rafyasimgzenmeyba1amigttr.teyandande
ve cografyasmi grenmeye baglamigtir. teyandan
devlet, tiyatrolarm
ingastm ve yagamasim, mal olarak desteklemektedir. Mart 1867'de Te-
peba1'nda bir tiyatro ingasi iin 3 bin m2'lik bir arazi satm almmast iin
irade akar. Naum T1yatrosu piyango ile desteklenmekte ve daha 1851'de
Beyrut'ta meclis-i ticaret azasi Maron Nakkay'm atigt tiyatroya (ki
Tuhsat vari1mektedir.5 mparatorlukBa-
Arapa eserler temsil edecekti)
tihlagiyor, Bati'ya ilgi artiyor ama Dogu'nun edebiyat ve tarihi de gene
Bat1'dan gelen bir esintiyle daha yogun ve bilimsel olarak inceleniyordu.
bniHaldun tercmesini Ahmet Cevdet Papa tamamhyor; onun kaleme
Recently
3 BA, T.H.,No: 4813-16 Safer 1269 (Kasun 1852). Aya Sofia Constantinopleas
Resfored by Order of H. M. The Sultan Abdul Mejid adlyla basilan kitaplardan 20
adedinin 178,5 sterline ahamast hakkmda irade.
edeb ile get-guzar
4 BA,1.M,V., No: 830, 1268 (Mayis 1852) tarthli 'Mesirelerde
edilmesi'; aym fasnif, No: 5212-27 Safer 1261 (Mart 1845) tarihli'Vapurlarda kadm
1854)
erkek yerlerine dikkat edilmesi'; frad-Dah., No: 19680 20 Muh 1271 (Ekim
tarihLi 'Kat denilen nebat hakkmda'.
5 BA, LD., No: 45223-14 RA 1289 (Mayis 1872);1.M.V., No: 5976:12 1266 {Apstos
1856).
aldigi tarihle artrk vakanvislik gelenegi sona eriyor ve Osmanh modern
tarih yazicihma adim atiyordu. Ancak Mtercim Asun'in 18. yzy11so-
nunda eviniigi Firuzbadi'nin nl Arapa lgati Kamus'l-Muhit,
el-
Okayns'l-Basit ffl Tercemet'I-Kamusi'l-Mhit baghgiyla baskaya
ve- m
riliyor. Bb1l Tercme Odasi'ndan sahhak Ebro'nun
Bati iktisadmdan
.
130 1880) tarihli bir irade ile "Bergama (Aydin vilayeti dahili) da eda edilen
hafriyattan ihra olunan bazi srm Berlin mzerine tasi..." emredilmig-
tir, radelertasnifi katalogunda kay1tli iradenin metni argivde olmadigi
iin hangi eserlerin verildigini bilemiyoruz. Bergama kazisi ile ilgili ef-
saneler mzeciler arasmda kugaktan kugaga gemigtir. Gya Almanlarm
almak istedigi sunagt vermemek iin, vali, zmitden bir garnizon yolla-
mig, ama sonunda iradei seniyye ile Almanlar sunagi almig. Iskender
Lahdi iin de Osman Hamdi Bey'in, "Kayzere bu lahdi iinde cesedimle
hediye edersiniz," dedigi anlatihr.
Eenebi devletlere pegke; ekilen sr-i atikadan bir grubu da Mauso-
leum'un paralariyla Hahlar'm inga ettigi Bodrum Kalesi'ndeki bazi an-
tik paralar olugturur. Msy Kanin (Canning?) Bodmm Kalesi'nde bu-
lunan bazi miisavver taglan, yerlerine digerlerini koydurmak partryla ta-
lep ediyor ve bunlann ihracma musaade ediliyordu.12 Oysa bundan 10
'sr-i
11 BA, I.D., No: 67046, Y Ramazan 1298 (Apstos 1881) kayd1 var, irade zuhur
etmedi.
12 BA, IX, No: 1478, 2 Muh. 1262 (1 Ocak 1846).
13 BA, J.D., No: 24347, 6 C 1273 ($ubat 1857).
14 BA,IX, No: 8441, 16 M 1275 (A1stos 1858).
15 BA, 1.D., No: 24654, 18 B 1273 (Mart 1857).
anlayma gibisinden izinlerdi. ingilteredevlet-i fahimesinin Midilli'deki
konsolos vekili Mister Noto'nun bazi sr-1 atika ve kadime taharrisi iin
Bodrum havalisinde yapacagi kazi iin aldigi jznin bir yil daha uzat11ma-
si gibi bir irade (28 Cemaziyyelevvel 1274/Ocak 1858) akan eserlerden 131
tek rnek olanlarmm saltanat-i seniyye mzesi iin zabtolunmasmi, iki ve
daha ziyade olanlariam birinin saltanat-i seniyye mzerine degerinin ha-
fire verilmesini part kopuyor? Aym mzeye (Aya rini Kilisesi) Selanik
valisi Yusuf Paga'nm gnderdigi mermer sanduka (lahit)gibisinden eger-
ler gelmekteydi? Ama rnegin Musul'da Fransizlara verilen kazi ruhsa-
ti zerine18 onlarin ihra ettikleri sr-i atikanm raporlari da geliyordu.
Ancak bu kazi raporlarmm ne denli saghkh 0) oldugu tartsmahydi.
Yukandaki rnekleri yaygmlagtirmak gene de pek dogru degildir.
Tersine olaylar da oktur. Y1manSavagi sirasmda, Dmeke meydan mu-
harebesmin galip komutam Gazi Ethem Papa Yunanistan'dan bazi eser-
ler getirmigti, Bunlarm bazilari bugn stanbulArkeoloji Mzeleri'nde-
dir. Eski SarkEserleri Mzesi de dnyamn en eski iviyazisi argivine sa-
hiptir. Osmanh eski eserler iradesinin dzenleyip yrttg kazilarda
elde edilen zengin koleksiyonIar bu mzeleri doldurur. Eski eser dg-
knlg, samldigi gibi Osman Hamdi Bey ile baglarug degildir. O bir
gelenegin yetigtirdigi byk bir Trk mzecisiydi. Daha Tanzimat dne-
minin baglarmda bu konuda saygm bir rgtlenme ve faaliyet vana
ama, bu faaEyet parasizhk ve imknsizhk yznden geligememigti. An-
lagudigi zere, daha 1840'larda btn vilayetlerdeki yneticilere, blge-
lerindeki eski eserleri araytp belirlemeleri ve degerlilerini stanbul'a
gndermeleri veya mahallinde mze kurmalan bildirilmigti. (Bu d-
nemde mzenin adi mzehane olarak geiyor.) O yillarda uzak yakm
her sancakta bu gibi aramalarm bagladigi anlagthyor.
Arahk 1847de Kuds mutasarnft, Gazze sancagmda Askalan deni-
1en yerde, aragtirmalari sonucu bir sfenks kabartmasi bulundurdugunu
yaziyor. UzmanIara incelettigi bu somaki mermer eser, 3600 senelik (1)
olmahym19.19 Kabartmamn tasviri hazirlattmlnug ve bir raporla birlikte
Bbrl'ye gnderilytigtir. Eu eserin bir yll iinde stanbul'a getirtildigi
izIeyen yazagmalardan anlayihyor. Ekim 1847de, Adana mal mdr
Ahmed Ata Bey topladigi sikke, seramik gibi antik paralarm bir envan-
'mehasin-i
terini Istanbul'a gndermiti. Ahmed Ata Bey sr-1 asriyye-
*
Prof, .Y. Doganny'a Armagan, stanbul1982.
I
kat (yani mevcut kurumlarm zne ve meselelere kargi lakayt kalarak,
grngte bir sadakat) ve Roma hiyerargisinin bu ller iindekikonu-
mu ve degigimi, Avrupa tarihinin evrimini saglayan iki zit unsurdu,"3
demigti. Bylece kilise ve devlet bir kargithk ve bir beraberlik, ama ayni 135
zamanda da bir yol ayrdigl iinde geligmelerinedevam etmigierdir. Ger-
ekten de Camlus Magnus 800 yilmda papanm elinden ta giydiginde,'
dnyev otoritesini, ruhan elitin dzenleyecegi kurallarla birlikte ve on-
lara ragmen (veya onlart istismar ederek) kullanacagim dgnyordu
Kilise egitimi, hukuk hayatml ve toplum ideolojisini belirlemeye bagla-
di. Bir mddet sonra bu geligmeler, kiliseye kargi germanik lakaydi ve
gsteripteki sadakatin devamnu imknsiz kddr. Avrupa'nm toplumsal
rgtlenmesi, invevestitur kavgasuu kazanan kilise tarafmdan yerine
getirilmeye baglandika devlet-kilise atigmast artti. Bu uzun mcadele-
yi burada zetleyecek degiliz. Ama laiklik Avrupa kitasmda kanh kav-
galarla tarihte ilk defadir ki bir toplum ve ynetim dzeni olarak ortaya
1kacaktir. Hem de bu geligme ancak yakm zamanlarda tamamlanacak-
t1T,
ve
yargida gefi hkmlerin egemen oldugu bir sistem olarak tammlar.
"Devletin dini, din-i lam'dtr,kanunlar slamdininin kaynaldandu," di-
bir
ye tezlerini zetlerler ve bununla Osmanh Devleti'ni periata dayah
devlet olarak nitelerler. Buna kargthk bazi yazarlar, Osmanh toplumun-
da gayrimslim gruplara da tolerans gsterildigini belirterek, bunun la-
. ikligin ta kendisi demek oldugunu ileri srerler. Gerekten de Osmanh
mparatorlugutarihte Roma mparatorlugu'ndan sonra din toleransin
hukmdarm kipiligine
en ok grldg, stelik bu durumun zaman ve
bagh olmaksazm kurumsallagtigi bir devletti. Din gruplarm iktisad, ad-
ruhan lider-
l, din ve maarife i1igkinigleri kendilerine birakumig, hatta
kamt-
ler ve kurumlara rtbe, imtiyazlar bahy edilmigtir. Bunun sayisiz
larmdan sadece birka1m verelim: Ocak 1454'te Gennadios'a resmen
gsteri-
Rum Ortodoks patrikligi bah; edildiginde ona yapilan tren ve
bile nasip
len ihtiram gz aheiyd12 ve bylesi, Bizans devri patrikterine
olmanupt1. Ermeni patrigi, Musev hahambagi protokolde nde
gelen.ir
drt bir tarafmdaki manastirlar vergi ve
yere sahipti, mparatorlugun
oldugu gibi, faaliyetlerini srdrmeleriiin
angarya bagigildigma sahip
sik sik ihtar
huzur ve gvenlikterinin saglanmasi mahall yneticilere
edil hatta bazi manastirlara mir hediyeler dahi gnderilirdi. rnegin
Balkanlar'daki nl Rio Manastirfnin (Bulgaristan'da Sofya civari) 21
van'dan aldigi imtiyaz Osmanh
Eyll 1378'de son Bulgar ari Sigman
dneminde de aynen tasdik edilmigti.
(Kasun 1465)
Manastirin argivindeki Evahiri Rebi'ulevel 870 tarihli
verihnig olup, bu imti-
imtiyaz berat1Fatih tarafmdan Filibe sahrasmda
gstermekte olup, bu tr beratlar ma-
yazm mtemadiyen yenilendigini argioinde bir kopyasi bu-
nast1rm aryivini doldermaktadir.3 Gene Yildiz
lunan, Yavuz Sultan Selim'in Aynaroz (Athos dagi) manastm kegiglerine
verdigi benzer bir imtiyaz beratuu belirtelim.4 Tolerans kurumunu
ileri
srenler her cemaatin kendi iglerini kendinizi grdgnu belirtirler ki
bunun laiklik olup olmadigrun tartigmasmi
apag1da yapacagiz.
ncluk ettigi bir yazar ise; Osmanh devlet ve
.L. Barkan'in grup
toplum hayatmdaki uygulmada gefi mevzuattan ok, dnyev otorite
oldugunu,
tarahndan konan kurallarm (rfi sultan) rf ve detin hkim
pek kolay olmad1-
bu nedenle Osmanh Devleti'ne gefi devlet demenin
uygulamaya bakildigmda bu hkm dog-
guu belirtirler.5Cerekten de
eden
rulaacak bir durum vardir. Devlet hayatmi, toprak dzenini tayin
kanunnameler gefi hukukla uyum iinde degildir. Osmanh idaresi top-
gefi mevzuattan ok,
lum ve devlet hayatmin temel kurum ve iligkilerini
rff kanunlarla, hatta mahall gelenek ve teamlle dzenlemeyi tercih
et-
konularda
migtir. Osmanh kadisi bile sadece toprak dzeni, maliye gibi
i
6 rneginXVI. yzyil Ankara Sez'iyesicillerine baktigmuzda kadmm slamhuku-
kunun merb ve nikh akdine iligkin kurallarindan ok, birtaktm mahall rf ve
dete gre hkm verdigini grrz. Namzedlik diye bir det
gze arpar ve kiz
ocuk okkk yagta baba tarahndan ahnan bir paraya kargihk nikh iin biri-
ne vaat edilir. Kadi slamhukukunun merh konusundaki aik hkmlerinin ih-
181iolan bu durutnu kabul ederek hkmler vermigtir. Ornekler:
a).Ankara per'iyeSicili,Etnografya Mzesi H. 358 (M. 1551),No. 2, Kayst 1314'te: Ed-
hem adh biri, skenderveled-i Devlet adh bir z1mni hakkmda gikyette bulunu-
yor ve 600 ake kefalet borcunu demesini talep ediyor. Sebebi skender'inEd-
hem'in kizi Aype'yi nikluna alan Kara Yenieri'ye kefil olmasidir. Kara Yenieri
kizi ahrken daha evvel onun namzedi olan ve bunun ifa 600
akesayan simiti
Yunus'a parayi verecegini vaat etmigtir.
b) Ankara ger'iyeSicil No. 1, Kayit 1010: Cneyd bin Mustafa adh biri Bali bin Emir
Ahmed'i dava ediyor ve davahnm kiz kardeginin kiziKatun Bula'mn onun
nam-
zedi oldugunu fakat, buna ragmen bagkasina verildigini iddia ediyor. Namzed-
lik akdi merh ahkruna aykiri oldugu halde kadi davacilan hakh grmektedir.
larda soruniu ve ykml tutulmuytur. Bundan bagka gayrimslimlere
gsterilen tolerans, Snn olmayan Mslmanlara hi gsterilmemigtir.
Bu nedenledir ki byle bir dzeni laik olarak niteleyememekteyiz.
makam 139
Seriataait sorunlan zmekle grevli olan geyhlislamdr. Bumftler
nemini 16. yzy11daKemalpagazade ve Ebusuud Efendi gibi
sayesinde kazandi. 18. yzyildan itibaren bagkent mftsne geyhlis-
lam denmigtir. 19. yzy11da ise ger'iye naziri olarak heyeti vukelaya (ka-
bineye) girdiler. Klasik Osmanh devrinde geyhlislamlarm devlet igle-
rinde rol yoktu. Fiil hukuk alamna ntdahale etmezlerdi. 16. yzil
dan sonra sosyal rolleri artti. Esasen bu yzyildan itibaren din basle da
ressamlar
artti. 15. yzyilda Yunan heykelleri getiriliyor, G. Bellini gibi
faaliyet gsteriyordu. 17. ve 18. yzy111ann mistisizmi ise neredeyse
minyatr bile reddediyordu.16. yzyildan itibaren toplumun dinsizli-
gesaptigmi iddia eden ve her det ve kurumu bid'at diye niteleyentaraftar Mol-
la Kabiz ve Ustnavi Mehmed Efendi gibi yobazlar tremig ve
toplamiglardir (Bunlarm bni Taymiyya'dan esinlenmeleri mmkn-
dr.) 18. ve 19. yzyillarda ise gelen felaketlerin tesellisi slamdinini bir
ideoloji haline getirmekte aramyordu.
Osmanh padigahlarrun ruhan demesek bile din bir unvan olan hi-
lafet unvamna da sahip olduklarim belirtelim. Esasen egemenligin mey-
ruiyetini ilah bir kaynaga dayandirmak da Osmanli devlet ve toplum
hayatmdaki ideolojinin laik olmadigam gsteren bir diger noktadir.
Osmanli padigahr 15. yzyilda artik Oguz boylarnunbagkanhgindan
ok bir Roma kayzeri olmayi benimsemigtir. Buun yamnda btn Islam
hkmdarlan gibi Mslmanlann koruyucusu, emin olduklarmi iddia
ederlerdi. Fetihten beri Misir Memluklerine karp takmilan tavir bunu
gsterir. Eu tutum imparatorluk olgusuyla bir btnlk meydana geti-
rir. Esasen Osmanh hkmdarlanum hilafet messesestyle olan iligkile-
rini incelemekte yarar vardir.
Osmanh padigahlan iinde Fatih Sultan Mehmet ve IL Bayezid'in
benzer unvam kullandiklari vakayinamelerdeki bilgilere dayamr. zel-
likle Kemalpagazade Semseddin Ahmet 1494'te kaleme aldigi tarihinde
hem IL Mehmet'e (Fatih), hem IL Bayezid'e bu unvam yakigtirir.7 Resm
tarihinin bu gayreti politik bir genge dayamyor ohnahdir. Yavuz Se-
lim'in hilafet sembollerini hem de merasimle aldigi rivayeti, onun ag-
daylan tarafmdan degil de, 18. yzyil vakarvisiEnderunlu Ata tarafm-
dan ortaya atiluugtir. stelik Y avuz Selim bu unvam kullanmanny, sade-
7 bniKemal, Tevarih-i Ali Osman, yay: grafettin Turan, TTk.1, Seri No. 5, Ankara
1954.
Kanuni Sleyman'da bile halife unvamna rastlanmaz. Zaten halife un-
vanmi tek Osmanhlar kullanmtyoxtlu. Hindistan'da Delhi hkmdarla-
n da kuBamyorlardi.
140 Hilafet unvammn kullamlmasi 1789 Aynah Kavak Tenkihnamesi ile
baIar. Kmm'm Rusya tarafmdan ilhaki tamnmakla beraber, Osmanh
hkmdari bu Msluman lke zerinde bilafetin kendisine bah; ettigi
ruhan haklardan yararlanmak istiyordu ve bunun Rusya tarafmdan ta-
nmmasuu saglady Bylece artik hilafet adeta beynelmilel bir ruhan ku-
rum halini aldi. Ornegin fiiliyatta Kmm ve Polonya Mslmanlanmn
mftlgn Btn Rusyalar ankendi gvendiklerinden birine tevcih
ediyorsa da, tayin ve emeklilik iglemleri gya Osmahh sultam tarafm-
dan yapihyordu.S Aynca ar her sene K1nm'da, Yalta'daki (Livadya)
'hog
yazhgma geldiginde, padigah bir temsilei gndererek geldiniz' di-
yordu.9 III. Selim'den itibaren hilafet unvam bylece resm unvanlar
arasmda yer aldi, 19. yzytlda bu unvan hem hkmdar, hem halk ve
hem tm dnya Mslgianlannca hararette benimsendi. Bilhassa Sultan
Abdlaziz ve IL Abdlhamid 'Halifei mslmin, zill'ullalu fi'raz' (Al-
lah'm yeryzndeki glgesi) gibi hem panislamist, hem de mutlak mb-
'za-
nargi grgn yansitan bir unvan takmdilar. Sultan IL Abdlhamid
ti kudsiye i tacidari' gibi adeta cesaro-papist bir unvam yaztymalarda
kullanm19tir. Maliyesi iflas etmig, btn kurumlan sarsmt1 iindeki bir
lke bu dnemde beynelmilel alanda kendisinden beklenmeyecek giri-
gimler ve entrikalar dzenliyordu. IL Abdlhamid ngiltereve Rusya
imparatorluklarmm topraklarmdaki slamahali zerinde nfuzunu de-
vam ettirme abasiridaydi. Mrsr'da, Cava'da, Hindistan'da halife ruha-
n otoritesini kullanarak, Mslmanlar arasmda bazi girigimlerde bulu-
nuyordu. Bu araci kullanarak IL Abdlhamid, Hicaz demiryolu ingasi
iin btn dnya Mslmanlanndan iane topladt. Ancak hilafetin etkin
bir ara olmad1 I. Dnya Savagi sirasmda anlayildi. 1924'te de hilafet
kaldmldinda tek nemli tepki Hind Mslmanlarmdan geldi.
Burada Osmanh yneticilerinin slambirligi gibi bir ideali 19. yzy1-
la kadar soren edinmediklerini belirtelim. Osmanhlar, Haristiyanlar ara-
si aynhklan politik amalarla desteklediler. Macar unitarizmini, Balkan-
Iafdaki bogomilizmi, Protestanh bu amala himaye ettiler. Byk Pet-
*
Scak bu unvanm bazi halde kullaruldigt grlyor. "Haledet hilafetehu, zillu-
lah, hilafet penahi" gibi elkabm kullanildigt bir
yazigma iin bkz, Ludwig FEKE-
TE, Einfhrung die Osmanisch Turkische DiplomatikBudapest 1926, H.943 (1536) ta-
rihti Veziriazam Ayas Paga'nm I. Ferdinand'a mektubu, Tafel L
8 rnek:Bagbakanhk Argivi, rade-Dahiliyye, yll 1259 (1840),sara no. 923, 'Varova
mfts Hafiz Elendi'nin tekadlg hakkinda 'sen tezkire-i Illye'.
9 Sultan II. Abdlhamid her sene Mabeyn-i Hmayun'dan Tahran Paga'yl Livadya
'hog
Sarayi'na gelen ara geldiniz' demeye gnderlyor,bunu lkenin ruhani reisi
olarak yaplyordu. 329-330.
ro'dan kaan starovertsleri ve spanyaMusevlerini lkeye buyur etti-
ler. Her cemaat kendi kurallan ve dnyast iinde yagamaya devam etti.
Ancak modernlegen dnyanm kopullarma bu yapiyla uyum kolay olma-
yacakhr. Hukuk mevzuattaki bu egitlilik ve dinsel farkhlagma 19. yz- 141
yilda belirgin bir merkezlegme, moderalegme ve kanun ynetim siste-
mini benimseyen Osmanh mparatorlugu'nda kauulmaz olarak yeni
Trklegme girigimlerini doirmugtur.
'
10 C. ok-
2 Bu griigleri zet halinde Thomas Arnold, The Caliphate, Oxford 1924, s. 184-
189'da bulabiliziniz.
3 Vecdi Akyz, Hilfetin Satanata Dngmesi,stanbul1991, s.19L
yen veya bitaraf kalan akunlar vardir. Mrcie akum, anargiye kargi oto-
riteyi tercih ettigi iin, hkmdara itaati ve imamet ve hilfet makamm-
daki kiginin kt ve adaletsiz davramplan iin hkmn kiyamet gnu-
148 ne birakilmasi gerektigini ileri sryordu. 9. mild asuda slmfelsefe-
'mutezle'
7 Arnold, a.g.e., s. III; Mufaddal ibn Abi'l Fedah, Histoire dq Sultans Mamiouks, ev.
E. Blochet, s. 483'ten nakil
A. Von Kremer, Geschichteder herrschendenIdeendes Islams,1868, Leipzig 1961, Hil-
desheim, s. 414, Ebubekr Bakillar'nin grgleri.
8 H.inalcik, IL Mehmed,.A, V11, 514 s.514; bn-iKemal, Tevdrih-ilOsman, 7. Def-
ter, yay. Serafettin Turan, T.T.K.Ankara 1991, s. 233 ve 235 GL Bayezid'den, hazret-
i Hakan-1 sad Sultan Bayezid harun hilfet zamanmda...; Fatih'in Bosna seferin-
den sz ederken de bu unvam kullamr).
Sexfeyn (Mekke ve Medine hizmetkri) unvanmin nedeni anlayihyor; o
bunu kullandi ve hutbede okutturdu. I. Selim'in bunun digmda hilfeti
trenle ve beratla devraldigma dair agdagi Osmanh ve Sarkkaynakla-
rmda bir malmata rastlanmaz. Osmanh kanilaryasuun rnek metinle- 151
rini ieren Feridun. Bey'in Mngeat adh eserinde evvelki sultanlar gibi
Kanun Sleyman.iin de bu unvamn kullamldigi grlr (Halfe-i Ryi
Zemn veya Halfe-i Mslimn gibi). Devrin protokoler vesikalarmda,
mesel Sadrazam Aya; Paga'nm mparatorFerdinand'a yazdigi nmede
'hledet
L Sleyman'dan hilfetehu' gibi invocatio (du) ile sz edilir.
Ancak gunu belirtmelidir ki, Sultan-Sleymanda bu unvam her zaman
kullanmig degildir.9
Hilfet messesesi herhalde on asirhk tarihi iinde en zor ve ilgin
dnemini 1919-1924 Trkiye'sinde yaamigttr.1919'da Anadolu'da iggal
kuvvetlerine kargi mcadele, 'Hilfet ve Saltanati Kurtarmak' slogamm
ihmal etmiyordu.
Eyll1922'de zafer kazamlmca son sultan VI. Mehmed Vahdettin l-
keyi terk etti ve saltanat makami, Ankara'daki Byk Millet Meclisi ta-
rafmdan, veliahd Abdlmecid sadece halife. seilerek (18 Kasun 1922)
lagvedildi. Saltanatm mrnn ok uzun olmayacagi, ashnda 23 Nisan
1920'de, Trkiye Byk Millet Meclisi, Ankara'da toplamrken telffuz
edilmiyorsa dahi, hissediliyord. Ancak, hilfet kurumu meb'slarm zi-
hinlerinde ve gnllerinde aym gekilde mtla edilmiyordu. Hilfetin
kaldm1masiyla biten bu dnem, mill mcadeleyi frten kadrolar ara-
smda bile derin gr ayrihklarma, mcadele ve gerilime, kopma ve
yurtdagma ilticalara sebep oldu. Meclisin, saltanat lagvedilince, 18 Ka-
sim 1922'de veliahd Abdlmecid Efendi'yi sadece halife olarak semesi
niin nemliydi? 1.300yil iinde ilk defa btn milleti temsil eden bir -
ra halifeyi seiyordu. Zu slm'milk asrmda Hariclerin nerdigi siste-
min garip ve degigik gartlar altmda gerekleymesiydi adeta. Vakia bu ha-
lifenin, siyas iktidan yoktu. mr uzun olmayacakti. Misir Exher ule-
msi ve Hind Mslmanlan hilafet komitesi bu seimi onayladiklarnu
bildirdiler. Aynca Kinm'dan gelen bir heyet, Rusya Mslmanlar1Kong-
resi adma da cuma namazi hutbesi iin halifeye mracaat etti, yani onu
tamd1.10
Sphesizsiyas iktidara sahip olmayan ve iktidar aralanm kullana-
mayan bir halifenin durumu 1924 $ubatve Mart aylarmdan ok nce
tartigilmaya baglannupti. Hilfetin muhafazasuu isteyenler bile, Anka-
ra'daki iktidar ile stanbul'daki hilfet arasmdaki iligkilerin gelecegini
leri modern bir dnyada ayarlamak iin bir model olamazd1. Diger yan-
dan hilfet kurumu diy dnyada, zellikle Hind Mslmanlan ais1n-
dan gimdi bagka trl bir nem kazanmigt1. Hatt bu kurum tarihte g-
rlmeyen bir nitelemeye ve yeni bir karaktere kavugturulmak isteniyor-
du. 'Hilfet-i slmiye'kavranu burada tartigilmaya ailnugti.
Halifenin tahta ikigi, bir hkmdrmkinden farkhydi. Eyb Sultan
Cami'nde kdi kuganma (yani bir nevi ta giyme) treni yap21madi. Top-
kap1'da Mukaddes Emanetler ziyaret edildi. Hatt dua, Trke okundu,
24 Kasim 1922 gnk bir trende halifenin Arap lemiyle ilgisi kalmadi-
gmiTrke dua okunmastyla izah eden E. G. Mears gibi yazarlar var-
dir.11 Halife selefierinin sarayinda ikamet ediyordu. Cuma selmhk t-
renleri yapihyordu. Bu cuma selmhklari az zamanda egitliyorumlara
ve halife Abdlmecid'in saltanatizledigi dedikodulanna neden oldu.
Kemalist iktidarm, hilfeti saltanatin bir uzantasi olarak grdg ve
iktidara tam sahip olmak iin bu kurumu kaldarmak istedigi, o gnden
bugne literatrde ve siyas mahfellerde hep tartigiluug, ileri srlmg-
tr. Bizzat slmcihanket ve dgnce ile ilgisi olmayan siyaset bilimci
ve tarihiler, mesel Mete Tuncay da bu grg ileri srmglerdir. Fa-
kat Kemalist iktidarm hilfeti, laik cemiyet kurulmasi iin kaldtrdigmi
ileri sn bir siyas sylem veya addama da ortaya ikti. Hilfet kuru-
mu zerinde tartigmalar 1924 Subatve Mart aylarmdan ok nce bagla-
migt1. Daha 1923 yllinda, Seyyid Bey'in Hildfetin Mahiyet-i Ser'iyyesi adh
risalesi, hilfet kurumunun slmitikads ile baglantisi olmadigim savu-
nur.13 "Hilfet din degil, dnyev ve siyasi bir kurumdur," der. Daha
11 A.g.e., s. 68
12 A.g.e., s. 60-78.
Ankara, Trkiye Byk Millet Meclisi
13 Seyyid Bey, Hilfet'in Makiyet-i periyyesi,
Matbaast, N.D. (1923),s. 10. Sonradan Seyyid Bey'iri Meclis zabatlarmdaki ko-
nugmasi (aynbasim) bir risale olarak yeniden basildi.
den (yanidin egitimin kaldm1masi ve yabanci okullarm Maarif Vekle-
ti gzetiminde mill okullarla program uyumu saglamasmdan) sz edi-
yor ve aile hukukunda ve vatandag hukukunda Meden Kanun'un geti-
formo
rileceginden sz ediyordu. 1926'daki hukuk gndeme gelmi 153
ve iki yll nceden iln edilmig demektir. Hilfetin kaldir11masim takip
eden zaman iinde din egitim kurumlan kapatildi; slmtarkatlar da-
gitildi;tekkeler kapatildi ve K1yafet Kanunu akanld1. Bu olayla muhte-
melen kltl velaik bir degigim birbirine baglanrmy olarak bir radikal
reform dnemin girildi. Kugkusuz btn bu olaylar s1rasmda bir mllf-
yeti hava da g2e arptyor. 1924 ylluun Mart-Nisan aylan boyunca ka-
patilan Fransiz ve talyanmektepleriyle ilgili haberler gazetelerde tas-
vibkr bir biimde yer ahyordu. Genig bir kitlenin gemigtekikapitlas-
yon uygulamalarim tasvib etmedigi aikti. Fransiz sefaretinin kapatilan
Fransiz okullan konusunda ekimser kaldigi ve matbuata bu ynde de-
meler verildigi grlyor.1437 adet Fransiz ve talyanmektebi kapald-
magttr. Bu 37 adet okul (7'si talyan)maarif mfettiplerinin bir gn1k
aragtirmast ile kapatildi. Buradaki tepki, eski imparatorlugun slmya-
pm kadar, kozmopolit yapisma da ynelikti. Bu anlay17 yerini Trk
bir kavrama birakiyor ve laisist bir ifade biimi kazamyor; laiklik ve
Trk milliyetiligi bir arada geligiyordu.
Din egitim kummlari tefrik edilmeden tenkit ve hcum konusu olu-
yordu. Fransiz ve talyanrahiblerin okullari iin Vakt gazetesi bagmu-
harriri Mehmet sim,"Mektepler mabet degildir. Buralarda, din tasvir
bulundurulamaz. Bunun vicdan hrriyeti ile alkasi da yoktur. Hele
Fransa kendisi, mektep ile kiliseyi ka zaman nce birbirinden ayirmig-
tir," diyor.15 Rejim modern g4rgl, Mslman din adamlarmm yetigti-
rilmesi iin Drlfnn (stanbulniversitesi) lahiyatFakltesi'ni yeni-
den kuruyor ve yeni bir ders prograru tesbit ediliyordu. Aihe dersini
Seyyid Bey veriyor, tefsir, kelm, filah gibi klsik slmilimlerin adi tef-
sir tarihi, kelm tarihi, hkih tarihi adun almigtir ve bol miktarda sosyo-
loji, psikoloji ve edebiyat tarihi gibi dersler ilve edilmigtir.16 Laisist bir
akun birok evreyi sarmaktada 1924 ylh baglarmda Selnik dnmesi
(Sabbataist) ailelerin nde gelenlerinden Karakay Rgd Bey dnmeli-
ginne oldugunu atkhyor ve artik Cumhuriyet Trkiyesi'nde bu gibi
dgnce ve inan gruplagmasmm yeri olmadigim sylyordu. Ortahk
hareketlenmigtir. Buna karyihk, 12 Ocak 1924 tarihli Vakt gazetesinde
Musev Hahambagisi Bacarano, dnmeligin ve Sabetay Zvi'nin kurdugu
tarikatm muhalif bir Yahudi tarikatt oldugu konusunda deme vermek-
Osmanh mparatorlugu'nda
'millet'
geklinde rgtlenmenin ne de-
mek oldugunu biliyoruz. 'Ehl-i kitab' veya altinda 9-
'zimm'-status
lmm tamdigi farldl inan topluluklan; zel stat, zel idar-mal dzen-
lemeeileidare edilirdi. Ruhan snuflan ve yneticileri belliydi, inanla-
ri aikt1 ve sadece din degil, dnyev igleri de ruhan liderlerine biralol-
m1gt1.
Bu arada inanIarru belli etmeyen, gizienen veya daha ilginci, devle-
tin inanlarmi bilmezIikten geldigi gruplar da vardir. Osmanh mpara-
torlugu'nda bazi H1ristiyan gruplar vardi ki (Chrypto-Christians), bunlar
asil dinlerini gizlerlerdi. Bunian bazi aragttrmalardan biliyoruz. Fpahsen
Tanzimat dneminde bu gibi bazi gizli Hiristlyan cematlerin Trabzon,
Girit, Makedonya blgesinde hakik inanIaruu a1kladigmi ve ilgin bi-
imde bunlann toplumsal reaksiyonla pek kargilagmadigim bir makale-
mizde ele aldik) $phesiz gizli cematlerin iinde en ilginci; iyi incele-
nemeyen ve mensuplarmm ritelini, akdesini ve ibdet gekillerini aik-
lamadigi topluluk Sabetaistlerdir. Dnme denen bu grup hakkmda bir
mensubu tarafmdan son zamanlarda baz1 makaleler yazihyor.2 Osman-
h mparatorlugu,en kalabahk dinIer konglomerastyda. Tamnan, kurum-
laymig din ve mezhebler kadar; kendini gizleyen, resmen tanmmayan,
ancak kompu cematlerin tamdigi inan veya ritellere sahip gruplar da
vardi. BunIarm bazisi tarihin akigmda eridi gitti, bazilart ise aksine yagi-
yor ve zamanmuzda hayli nemli kltrel siyas rol oynuyor. Sz edi-
len cematIer Islm dini iinde kategorize edilirken rafiz (heretik) ola-
rak adlandirihr; gene bazl yazarlar tarafmdan da yanhy olarak 'harici' is-
miyie an11an gruplardir. Devlet bunlari gayrimslim diye grmez, ama
ulem ve bazen halk kendi digmda degerlendirir. Mal ve idar alandaki
uygulamalar Mslman Snni cematten farkh degildir. dareninbu
gruplar hakktndaki grg ve yaklaamifarkhdir. Bu farkh grg de ba-
4 BOA, .,MV., no: 131213 M 1270/6 Ekim 1853; BOA, ,, Dahiliye, no: 17209.
5 BOA, Yddtz Argivi, Husus, no: 267-24: 7 Ca 1310/27 Kasim 1892 tezkire-i saniye,
daire-i sadret.
6 JohnS. Guest, The Yezdis,KPI, New York 1987, s. 116, 138.
7 BOA, ., Dahiliye, no: 32713, 4 S 1278/11 Astos 186L
miktarma gre tesisi kararlayttr11an okullann bir an evvel atlmasim em-
rediyordu?
Bb>l, grmezlikten geldigi bu gibi rafiz (heterodox) gruplarla ise il-
gin iligkiler yrtyorlu. Bunlar 19. asirda Suriye'de Lazkiye ve Antak- 159
ya'daki Nuseyrler (Nuseyrlere Alev de deniyor) ve genig ve dagnuk
olarak Anadolu ve Rumeli'deki Alev topluluklard1. Babili Nuseyriferi
sadece heretique veya saplan olarak gryor; tabi bu gruptan gayrims-
limler gibi cizye aluuyor ve onlan resmen bir gayrimslim (millet)olarak
grmyordu. Sayetbunlar Snn olduklarnu veya bu gr kabul ettik-
lerini sylerse, tashih-i itkad (inancm dzeltilmesi) deyimi kullatuhyor.
II Abdlhamid devrinde buraya gnderilen propagandistler sayesinde
Antakya ve skenderun kazalarmdaki (blge)Nuseyrlerin tashih-i itkad
ettikleri ve bunun iin gereken yerlerde mektepler aalmast iin kabine
(meclis-ivkel) karan almm19t1.9Burada din degil etnik bir btnleptir-
me abasi da grlyor Resm yaztyma ve tutum digtnda devlet adamla-
n ve ulem Nuseyriler haklanda ne dgnyordu? Ulem ve idareci
zmrenin mensubu olan eski ilmiyye flyesi, kazasker tarihi Cevdet Pa-
a, NuseyrIer hakkmda olduka garip bir ifade kullamr ve daha da ileri
giderek, rakibi Fuat Paga'mn kaympederi ve ailesi Nuseyr oldugu iin,
aileyi galiz bir ifadeyle, Ma'rzt adh derlemesinde hafife ahr. Tarih'inin
1. cildinde Nuseyrler iin yaptig1yorum da by1edir; Beyruggam, Lazki-
ye ve Trahlus daglarmda yagarlar der ve sevimsiz bir tasvirle bu fash ka-
patir.1 Verdigi bilgiler kismen dogru, kismen rivayettir. Drzilerle bazi
benzerlik de kurar. Drzler ve Nuseyrler zellikle grngte Msl-
mandirlar ve birbirlerine benzerler; ama itikatlarrun derinliginde nem-
li farklar vardir. Fakat bu kapah toplumu, haliyle cidd bir aragtirmayla
tammasi mmkn degildir. Nuseyrler hakkmdaki fash gu cmleyle biti-
rir.. "Hafazan Allah'a min gurur-l akadehum."
Bununla birlikte idare adamt bu grglerin digmda bir politika g-
der. Selim Deringil'e gre; 26 Haziran 1890 tarihinde Lazkiye (Latakia)
mutasarnft Muhammed Hassa, stanbul'agnderdigi yazida Sahvun
blgesi Nuseyrlerinin Sna-Hanef mezhebe getiklerini dileke ile bil-
dirip, bu mezhepte egitim iin okullar ve camiler istediklerini, daha n-
ce Markab ve Cebele blgesi Nuseyrlerinin de ayni geyi yaptiklanm;
blgedeki Hiristiyan misyonerlerinin faaliyetine karpt aclen bu istekle-
rui kargilanmasi, gerektigini belirtiyor Bblli de, misyonerlerin Nusey-
r liderlerini mal ynden destekledigini, kargi tedbir olarak aym yeyin
4 BOA, Ir-Dah, No: 32713/4, s. 1278 ve BOA, Ir-Har, No: 243/613/1-4 R 1315.
hlde, gayr-i mslim bir millet gibi muamele grmedikleri, cizye ahn-
madigt ve kendi1erine askerlik yaptirildigi mlumdur.5
5 BOA, Ir-Mec, Va. 3 Muh 1270-No:11312;BOA, Ir-Dah, No. 17203, gene BOA, YA-
diz Argivi IJmumiNo: 267-24/7 CA 1310,tezkire-i samiye.
6 BOA, Irade-Maanf, No: 67/804/1, 8 Rebiulhir 1311 (19Ekim 1893).
7 Cevdet, Tarih, I, 332-4. Ma'ruzt, s.2.
nemli farklar vardir. Fakat bu kapah toplumlan, haliyle cidd bir arag-
tirmayla tammy olmasi miimkn degildir. Teorik bilgi ve szl tahkikat
cmleyle bi-
ve rivayetle bilgi edinmigtir. Nusayrler hakkmdaki fash u
166 tirir: "Hafazan Allahu min purr akaidihim."
Bununla birlikte idare adaru bu grglerin dqmda bir politika g-
der. Selim Deringil'e gre: 26 Haziran 1890 tarihinde Lzkiye (Latakia)
mutasarnfi Muhammed Hassa stanbul'a gnderdigi yazida Sahyun
hlgesi Nusayrlerinin Snnt-Hanef mezhebe getiklerini dileke ile bil-
dirip, bu mezhebin egitimi iin okullar ve camiler istediklerini, daha n-
ce Markab ve Cebele blgesi Nusayrlerinin de aym geyi yaptiklarmi;
blgedeki Hiristiyan misyonerlerin faallyetine kargr acilen bu isteklerin
kargilanmasi gerektigini belirtiyor. Bbll de misyonerlerin Nusayr li-
derleri ml ynden destekledigini, karei tedbir olarak aym geyin yapil-
masi gektigini, dgnyor? Nusayrlerin durumu, blgedeki Hiristi-
yan misyonerlerin propagandast dolayistyla devletin dikkatini ekiyor.
Burada Suriye Nusayrligi (Alav) ile Anadolu ky Alevhgi arasm-
daki benzerlikler ve aynhklar zerinde duracak degiliz. Konumuz hari-
cdir. Her iki halk da bzi din liderler tarafmdan ynetiliyor, baglarmda
merkez bir organ yoktu. Fakat Nusayrlerin kendi aralarmdaki iligki da-
ha sikidir. Eu halk, bir zamanlar Trkmenlerle evrili bir denizde Arap-
a konugan bir etnik gruptu. Nusayri topluluklar arasmda iletigim kuv-
vetliydi. Mesel, Lzkiye ile Mersin'deki Nusayrler aralarmda haberle-
giyor, kiz ahp veriyor, ortakhk kuruyor, ticaret yapiyordu. Mersin mmti-
kasmdakiAlev Nusayritopluluk Lzkiye'den g etmigtir. Mamafih Pe-
ter Alford Andrews'in verdij!;i Adana iin 22.356 ve eliin 9A30
raka-
Osmanh idaresi Alevligi bir inan grubu, hele bir olarak gr-
memigtir. Gemig asirdakiidare ile Alev ky topluluklari arasmdaki so-
kluk veya idarenin onlara gsterdigi tolerans etrafh belgesel aragt1r-
mlara konu olmaktan ok bir edebiyat ve abartma mevzuudur. 19. yz-
yil idatesi ise Anadolu-Rumeli Alevleri hakkmda Nusayxlerin aksine,
ihtiyatla ifade dahi kullanmaktan da ok susmay1 textih etmektedir. Nu-
sayrler hakkmdaki grgler veya Yezdler hakkmda Mustafa Nuri Pa-
9 Peter Alfred Andrews, 'Ethnie Groups in the Republic of Turkey', Tubingen Atlas,
Wiesbaden 1989, s. 151-152.
ga'mn yaptigi degerlendirmelerin benzerine Anadolu Alevleri hakkmda
rastlamak mmkn degildir.
Alevler konusunda mesel Nusayrler ve Yezidlenie oldugu gibi te-
rimler kullarulamiyor. 19. yzytl Osmanh belgelerinde Anadolu veya 167
12 Ramsaur, 'The Bektashi Dervishes and the Young Turks', The Moslem World,
XXXII, 1942; Tunaya, Trkiye'de SiyasiPartiler, c.I, ve III.
13 Cevdet Pa, Tarih, c. 12. Dersaadet 1309, s. 180, Mehmet Esad ssiZafer, s. 205-
209, aynca R. E. Kou, 'Arif Efendi', IstanbulAnsiklopedisi,II, 996.
zer tavir sz konusudur. Hurufilik hop grlmemig ve halen 15. asirda
mensuplan takib, tedib ve idam edilmig. Ticanlik tarikati slm akide-
sine aykiri grlmemig ve fakat resmen tammp himaye grmemigtir.14
Tanmmayan ve tasdik edilmeyen tarikatlar veya buna rnessup olanla- 169
nu tekke kurmalan devlet tarafmdan yasak edilir, dergh ve tekkeleri ka-
patihrdi. Mesel 1851'de Istanbul Anadoluhisan'nda tanmmayan bir tari-
kat geyhi, parlatanhlda vasiflandmhp, srgn edilmigti. Mahalle muhtan
bzi sekene-i mahalle ile beraber Meclis-i Vl'ya bir arzuhal takdim,et-
mig ve Anadoluhisari'mn sadik ahalisinin mezkr gyh Mustafa'dan gik-
yet ettigini ve takibini talep etmig. Meclis-i Vl kararmda:35 "Gksu ta-
raflannda bzi b idrakler geyhim diyerek, izlle mncasir olan Mustafa
nam gahsm taraf-i val-i meghatpenahden sual ve tezkire olunan ahvli,
seair-i is1miyyeye bakigaun si ef alde ohnasma ve bir mahalle nefyi"
mealindeki tezkire ve irade ile srgnne karar verilmigti.
Meclis-i Vl, Tanzimat devri boyunca tekkelerin dzenine, bzi ih-
tiyalarria, beslenmelerine ve ml yardunlara karar veren organdi,
Mesel Valide Sultan'm Cerrah Derglu'na yaptigi bir bagiqut16 dahi
Meclis-i Vl'dan gemesi, bu alandaki merkez kontrol politikasim
gsterir.
Buna kargilik Osmanh devlet idaresi ran Siligikonusundaki olum-
suz tavrim sonuna kadar devam ettirmig grnyor. Alevlik ve Bekta-
lik konusundaki suskun veya grmezci, bzrhalde kabul edici tavir
bu alanda srdrlmemigtir.
23 Subat1901 tarihli bir irade de bu iIemi tekrarhyordu.17 Fakat
Sianmakde ynnden szn ettigimiz mezhep ve inan1ar gibi m-
talaa edilmedigi; ama aksine, siyas bir alam olarak cidd bir tehlike di-
ye grldg aiktir.
19. yzyll basmun ve kitabm yayild2gi bir asirdu. Szl tarih arag-
ttrmalar1 iin geciktik, fakat hi degilse basih ve yazih evrakm tetkiki
bu konuda yeni ve arpici bilgiler getirebilir.
Bektalik ve bilhassa ky Aleviligi siyas bir direnige gemedigi tak-
dirde devlet katmda mesele olarak mtalaa edilmez. zellikle 19. yz-
yllm liberal ulusu veya radikal evrelerinde ise Alevlik milI Trk
inanc1, folkloru olarak hayirhah bir bakigla mtalaa edilirdi.
*
Prof. Dr. Hmide Topuoglu'na Armagan, Ankara 1995.
tahta, tokmakla dvlmek suretiyle cemaat ayine agrihrdi. Bu usul hep
benimsendi; ancak 1856 Islahat Fermant hkmleriyle mutabakat halin-
de bu yasak kalkb1 ve an almdi. Kuds'teki mukaddes mezar kilisesi St.
Sepulchre denen Kamame Kilisesi'ne Rus art dev bir an hediye etti. ni
Ancak eski tahta oymak alma ananesini Hiristiyanlar da benimsemig
olmah ki; bugn dahi ayin bagmda anlarla birlikte aym yerde tahta tok-
mak vurulmaktadir. Gene degigik din mensuplannm ayrikiyafet giyme-
leri de bu gibi mkellefiyetlerdendir. Mamafih kdik kiyafet ayrimi ve ay-
ri mahallelerde oturma gibi zorunluluklari; gayrimslim gruplar da be-
nimsemigtir. Gayrimslim iin de Mslman'la kangmama, dinini ve
ananesini bu yolla devam ettirme gibi bir keyfiyet sz konusuydu. Bu
nokta mhimdir. slamdevletindeki ve ezcmle Osmanh'daki millet bi-
iminde teykiltlanma ve ferdin bu kesime aidiyeti modern dnyadaki
azmhk stats ve psikolojisinden hem objektif hem de sbjektif esaslan
itibariyle farkhdir.
Millet sz gerekten de din bir aidiyeti ifade eder. Bu kavrami bu-
gnk
'nation'
anlammda kullanmak, Sarkmilletlerine Osmanh asirla-
rmm, hassaten son asirda getirdigi bir kullanun biimidit Fert dogdugu
millet komparumamnm iinde o cemaatin ruhan, ml, idarl otoritesine
baj!;h olarak yaar. Ancak ihtida ederse bu kompartimam degiytirir s-
lam devleti gayrimslimlerin ihtida (yanisadece slamagemesi) digm-
da bir dinden brne gemesini hog grmez; pratikte de bu pek olma-
mietir. (Yahudi cemaatinden Hiristiyanhga, Hiristiyanlardan Yahudilige
geig gibi.) Fakat Hiristiyan cemaatin kendi iinde mezhep degigtirme
olaylari grlr. Nitekim Ermeni Gregoryenlerin Katolik ve Protestan;
Suryani Kadim (monofizist) cemaat azasmm Katolik, hatta Kobtlarm ve
19. asirda bazz Bulgarlarm Katolik olmast gibi olaylari kastedlyoruz. Mil-
let bir kavram degil bir itima teykilatlanma, bir ruh hali ve tebaamn bir-
birine bak1pml ifade eder. Ekalliyet (minorit, azmhk) sz devlet ve top-
lum hayatmuza imparatorlugun son on yillarmda girmigtir.
Millet kompartmanma mensub olan kimse; modern toplumdaki
azmhgm aksine bazi davranig ve tutum sergiler. Bu aidiyet fertlere aile
vekar verir. Kendi top-
ve slale ve cemaat iinde bir glivenlik ve hatta
lumsal grubu iinde kendi annesi ve babadan ogla szl kltur iinde
yagar. Kompartimanlar arasmda ilighi azdir, atigma azdir. Modern top-
lumdaki azmhk ferdi gibi evre ile didigme, kimlik ispati, asimile olma
(ogunluk tarafmdan emilme) veya asimilasyona kargi direnme dolayi-
s1yla atigmac1 davramelara girme gibi durumlar sz konusu degildir.
A1k toplum denen asrt smai cemiyetteki gruplagmalar, rekabet sz ko-
nusu degildir. Bu gibi rekabet ve cemiyet hayatmda kozmopolit
elitin
2 'Status of the Greek Orthodox Patriarch under the Ottomans', Turkish ReviewQu
arterly Digest, KIq 1922, s. 25 vd.
hambagisi ve Karam milletbagmdan sz ediliyor. Bu iki cemaatin ayrih-
gi daha ok idar mall meseleler aasindan byle grlmy olmaltdir?
Bulgarlar, Sirplar (bir ara 16. asirda Pe-pek Patrikligi kurulmuy ise de
174 lagvedilmig ve Strp Kilisesi 19. asir bagma kadar bu aidan mevcut olma-
migtir), Ortodoks Arnavut ve Rum Ortodoks Araplar Hellen unsurla be-
raber Fener'de Rum-Ortodoks Patrikhanesi'nin ruhan, mal, idar ve hu-
kuk ve sansurc (egitimve yaym sansr) denetim ve ynetimine tahi
idiler (Fener semtinde patrikhanenin tagmmasi 16. yzyil sonundadir).
te19. yzydda ulusu hareketler suasmda bu unsurlarm Bbllf den
ok Rum (Hellen) unsurla ve patrikhaneyle mcadelesinin nedeni bu-
dur. Bu unsurlar arasmdaki atigma ve olaylar cemaatlerin tarihinde de-
rin izler birakm1; bizatih Makedonya ve Bulgaristan'da Katolik kilisesi
kurma ve bu mezhebe girme nedeni de bu gibi ulusu duygular olmug-
tur. Zira Fener bu unsurlara ibadet ve egitimde kendi dillerini kullanma
izni vermiyor, yksek rtbeli ruhbam hep Hellen unsur arasmdan tayin
ediyordu. Bu durum; Ortodoks Araplar arasmda da, o gnden bugne
bir huzursuziuk yaratti ve Grek-Katolik denen (Melkit) kiliseye geme
egilimini artirdt Esasen kmenik (universal) unvaniyla an11an ve itibar
ve kudretine Osmanh devrinde ulaaa Ortodoks kilisesi, 19. yzyilda
Sirp, Eflk Bulgar ve hatta Yunan kiliselerinin autocephal (zerk)olarak
kopmalarlyla zaytfladi.
stanbul,zmirve Selanik'te eskiden beri giderek Sayda, Trablusgam,
Halep gibi gehirlerde Osmanh devrinde yerlegen tccar, zanaati Ital-
yanIar vardt Ancak 18-19. yzyx11ardatalyave Bati Avrupa'dan hayat
ve ekmek arayan trl kavimden insanlar da buralara g etti. Roma-
Katolik kilisesine tabi ve bizim ve Avrupalilarm 1evanten' dedigi bu
gruplar Latin milleti olarak idar tasnife tabi tutulur. Bunlarm iinde Al-
manca, Macarca, eke, Fransizca, talyancakonuganlar vardt; fakat za-
manla hepsi kendine zg deyi; ve giveli bir Fransizca kullanmaya bag-
Iadt Latin milleti dogrudan Roma-Katolik riteline tabidir, o agda kili-
selerinde ibadet Latince idi. EparkKatolikleri ise Ermeni-Katolik, Sryan-
Katolik, Kobt-Katolik ve 1860'da Bulgar-Katolik cemaatleri idi. Bunlar
ibadette kendi dillerini kullamrlar; Roma kilisesine tabi olmakla beraber,
kendi zgn ritel ve hiyerargilerini bir nevi zerklik iinde korarlar;
Lbnan Marunileri ve Melkitler (Grek-Katolik) de bu cmledendir.
'
Ortodoks Kilisesi'
'86-87
*
argambaSylegilexi', Mlkiyeliler Birligi, Ankara 1987, s. 129-141,
bul'da dogar, yagar, lrler, ama bir kilisenin iine girip de, burada pa-
zar yini nas11 yapihyor, burlarm inanct nedir, dualan nedir, bayram
gnleri nedir, inanlan nasil atklamr diye merak etmezler. Hiristiyanlar
da Mslmanhgi tammazlar. Kisacasi, kapalt kompartimanlar halinde 179
yagayan bir toplumduk ve halen yle bir toplumuz. Sokaktaki insandan
vazgetik, okumug-yaznuglarm da bu konudaki bilgisizlik ve ilgisizlik-
leri, brokrasiye de yansimaktadir.
Din klturne kargi ilgi ve bilgilenme olayi bizim toplumumuzun
yelerine gerekten uzaktir Dinle ilgili, laik bir tutum, merak ve hogg--
r cidd bilgiyle temellenmig degildir. Dinin sz buna ragmen ok edi-
liyor, eksik bilgilere gre tarih yorumlamyor. Ortodoks kilisesi ve inanci
da bu bilgisizlik havasmm digmda kalmig degildir. Ortodoks kilisesi as-
Unda Trkiye topraklarmda, orta aglarda yeeren, geligen bir messe-
sedir ve elan bu dinin mhim merkezlerinden biri. ve birincisi stan-
bul'dadir. Bunun zerinde de ok tartigma yapihyor. Mesel, biz laikligi
iln ettik, 1924'te de halifeyi attik, Patrikhane'yi niye tutuyoraz diyorlar.
Bunu diyenler, hem sadece belli bir grg sahibi degil; birincilerin tam
tersi, politik grg ve dunya grg sahibi olanlar da ayru geyi syleye-
biliyor. Bilmiyorlar ki, hilfetle, patriklik aym gey degildir. Hilfet bir
messesedir ve bu messesenin her geyden evvel siyas erk sahibi olma-
si gerekir. Yani, MslmanIarm halifesi olan kimsenin, imam olmasi,
Mslman cematinin, daru'l- slm'myneticisi olmasi gerekir. Byle
bir vasfi yoksa, zaten onun artik halifeligi de sz konusu degildir. Dola-
y1siyla, 1922 ila 1924 arasmdaki hilfet bu anlamda temelsiz bir messe-
sedir. Tarihte hafenin ynetici olmadig1, kukla gibi bir bagka ynetici-
nin yanmda durdugu durumlar vardir. Nitekim; Mogollar zamanmda,
Seluklular zamanmda Bagdad halifesi bu curumdaydt. Memlk zama-
mnda Misifda Abbas halfesinin durumu budur. Ama hi olmazsa tit-
ler olarak ona bir yneticilik vasfiveriliyordu. Hilfet bunun gibi bir yey
olmug bizde.de kisa bir sre. Meclis ve cumhuriyet rejiminin yamnda
gsz bir kurum olarak yayamig. Ama hilfet aslmda, yneticilik olma-
digi anda bitmigtir..Ynetici olmadtgi zaman, hilfet denilen messese-
nin byle bir uhrev, ruhan bir makam gibi devami sz konusu degildir.
Halbuki patriklik iin durum byle degildir. Patrik dnyev makamdan
aynlarak her zaman var olabilir ve yle de olmuytur.
Bir diger yanhp da, Patrikhane'y dnyadaki btn Ortodokslarm
Roma'st gibi, Papahk gibi dgnmektir. Bu hata ok yapihyor. Hatt rah-
metli Avctoglu' bile bir makalesinde, Feneideki patrikhane iin, "Yz
yirmi milyon Ortodoksun bap," diyor ki, hele makaleyi yazdigi tarihte
hi geerli bir rakam degildi. Herhalde Rusya, Bulgaristan, Yunanistan
vs. hesaplanarak, yz yirmi milyon nfus ortaya konuluyor ve Fener de
180 da byk fark vardir. Hem kilisenin birligi bakmundan (yani vahdet),
hem dayandiklan kltr ortam1 bakmundan, hem itikad bakunmdan
ok farkhdir Biri birisine epitleptirilemez ve patrikin durumu ile papamn
durumu arasmda, gerek iki kilisenin ruhan hiyerargisi, dnyev kuvvet-
Ierle iligkisi ve gekse i idarelerinde dnyev kurumlann temsili baki-
mmdan ok byk aynhklar vardir.
Evvelen; Ortodokske1nesiyanligdegildir, fakat tam dogru da degif-
dir. Ortodoks hepinizin bildigi gibi, sapmaz, dogru inanh adam demek-
tit. En bit vasanandirmadu. Yani siz bu dinde olan birisine, "Siz Orto-
doks musunuz?" dediginizde, tab ki, hay1r demez, "Evet ben Ortodok-
sum," der. Ama patrikligin adi Ortodoks patrikligi degildir; belki gr-
mgsnzdr, kmenikPatriyark'tir (niversal). Kilise btn dnya-
ya hkmettigi iddiasmdadir. Tabi bu iddia gerekle bagdagmamaktadir
Dnyada 16. yzyilda tutunan Protestantizmi gz nnde tutmaz-
sak, Katolik ve Ortodoks kilisesi niye ayndir? Niin bir Katolisizm var-
dir? Niye bir Ortodoksi vardir? Bu aralanndaki ayrrhk ne zaman ortaya
ikmigtir?
Tarihe baktigmiz zaman, aslmda Roma'daki Papa ile, istanbul'daki
Patrik'in attymasom apagi yukan Sarlman devrinde bagladigru grr-
snz. Sarlmandevrinin de, Bizans'ta, Makedonya slalesi dedigimiz
bir Rnesans dnemine; yani Bizans'm yeniden kuvvetlendigi, Arablara
7-8. yzydlarda kaptirdigt bazi topraklari yeniden aldigi, byk bir dip-
lomatik beceri ve propagandayla pagan, yani oktannh Slavlan I-1risti-
yanlagtirdigi, Bizans'm medeniyetinin, hukuk sisteminin, isminin yeni-
den partadigi bir dneme rastladignu grrz. Yani, ashnda Sarlman'm
vrisleri ile Makedonya slalesinin ynettigi Dogu Roma arasmda bir
unvan ve iktidar patlamasi sz konusudur. Bu dnemde Batihlarm, ya-
ni arlman ekolnn ve Roma'daki papahm ileri srdg bir gereke;
stanbul'datoplanan bir konsln ikonaklastlari, yani putkiranlan d-
detmesi sirasmda, ortaya ikan teolojik yorumlardir, IIL Leo'nun 726'da
topladigt konsL Halefi V Konstantin bu kararlan uygulatti ve 754'te
topladigt konslde ikona tapinanlan nl aziz SanbYahya da (Joannis
imascenus) dahil olmak zere afaroz ettirdi. konaklast hareket 8. asir-
da, zellikle Anadolu'da ve Suriye'deki Hiristiyan ahlnin; aziz tasvir-
leri ve sa tasvirlerini ve hele bunlann aziz1erle aynleptirilmesini dinsiz-
lik, zmdikhk olarak nitelemesidir. Asimda sorun o kadar kolay degiL
konlan yapan ve satan manastirlarm da bunu satamayacagmi, bu igle-
min kfr oldugunu, ruhban smifmm birtakim topraklan da elde tutma-
smm mmkn olmadigmi syleyerek isyan ikarmalaridir. Anadolu ka-
ngmigtir o devirde. Bizans Trakyasi ise, bu grg ve harekete karyiydi.
Nihayet asrm sonunda Bizans, karar vermigtir: konaklastisizm (putkm-
cihk) kfirliktir diye ve bu hareket bastirlnugttr. 787'de Imparatorie Ire-
ne'nin znik'te toplattigt bir konsl karanyla. Oysa Batt Kilisesi {Roma)
bu konsln karanm mddediyor. Sarlman kendi yle pek ikon seven bi- 181
ri degildir ama, ashnda bugn hepimiz biliyoruz ki, Katolik kilisesi iin-
de putlann, tasvirlerin birtakun aziz kahntdannm (relique)kudsiyyeti
vardir. Demek ki, bu bir sebeb olamaz.
Sonra IX. asrm ortasmda 850'lerde, Roma'daki Papa I. Nicolas ile s-
tanbul'daki Patrik Photios (St. Photios denir, Ortodoks kilisesinin azizle-
rindendir) arasmda bir din tartigma ve karghkh aforozlayma sz konu-
sudur. Ruhban I. Nicolas'm ileri srdg gemkeler dogrudan dogruya,
Ortodokslarm Roma'mn stnlgn tammamalandar. Yani, Roma'da-
ki ruhbary Aziz Peter'in ve Aziz Paul'un Roma'da armtha gerildigini,
dolayisiyla Roma'daki papamn onlarm vekili olarak kudsiyyet ve nce-
lik kazandigru sylyor. Papa devamla, "Patrik bu vek1etimizi tammi-
ruhbant
yor, dolayistyla kiliseye ve Hiristiyanhga kargi ilahyor, Bizans
kfr iindedir," diyor, St. Photios ise diyor ki: "Hayir biz papay1 tam-
nz, hatt saygt da gsteririz, ona ruhban arasmda birincilik de tamriz.
Fakat papanin bizim zerimizde ruhan ve uhrev bir stun1g ola-
maz."
Ashnda St. Photios, devrinin tanman bir hmanistidir, yani Yunan-
Latin gelenegini bilen, kilise doktrini zerinde etkili fikir ve yazilan olan
bir rahibdir ve sonradan azizlik mertebesine akarilmigtir. Fakat baIa-
ortalarmda 1054'te
yan kavga kesintilerle srmgtr. Nihayet 11. astm
Roma'daki papa, Kaniinal Humbert'i stanbul'a y ollamqtir ve Kardinal
Humbert, dogrudan dogruya bir aforoz fermamm papa adina, Ayasof-
ya'mn mihrabma birkip akmigtir; yani Bizans ruhbamyla konugma-
miettr bile. Bunun uzerineBizans da tabi kargi vaziyet almigttr. Byle-
likle iki kilise birbirierini dinsizlikle, kfrfe itham ederek, aforoz etmig
oluyorlar. Ama btn bu olaylara ragmen, kavga genig halk kitlelerine
yayilmig degildi ve ashnda iki kilisenin iligkileri devam edegelmigtir za-
man zaman. Hatta biliyorsunuz, 13, 14 ve 15. asirlarda iki kiliseyi birley-
tirme abalari da vardar. As21OrtdokslarlaKatoliklerin birbirleriyle kan
dgmam olmalari, genig kit1elere nefretin yayalmasibildigimiz gibi, 1204
Hah Seferi'nden souradir. 1054'teki aforoz vakasinm nedeni ise; o za-
man Katolik italyanlarm ticaret yapmak iin Bizans'ta koloniler kurma-
lari, hatt stanbul'da Galata'ya yerlegip, beraberlerinde rahibleriyle Ka-
tolik tipi bir ibadet ve liturjiyi getirmeleridir. Su olay Patriklik'in hogu-
ayinleri yasak edip kiliseleri kapatti.
na gitmedi ve o kiliselerdeki o tip
Sebeb budur. Fakat 1204'te Hahlar stanbul'u adamakilh talan edip,
ahlyi kihtan geirince,bundan sonra iki dnya, iki millet arasmda de-
rin bir nefret bagladi. Ortodokslar kendilerini o kadar ay1rdi ki, Katolik
olanlara komnyon ekmegi vermezlerdi. Oysa, herhangi bir Katolik ki-
lisesine kim giderse gitsin, rahibin nne ktg zaman komnyon ve-
rilir, dinini mezhebinisormazlar. Ama Ortodokslar, Ortodoks olarak vaf-
182 tiz edilmemiglere vermezler. Bu det bu dnemden kalma, sa'nm
'seni
Demek ki, iki cmia arasmdaki asil mesele, papanm ulhiyyet iddi-
'eb-i 'zat-1
.
Gnmzde Yunan kilisesinin ilahiyaruarmdan Petros A. Botsis, 'Was ist Ort-
hodoxie' baghkh (Athen s.d.) polemik risalesinde papanm St. Petrus'un vekili ve
en st ulhiyyet keep eden rahib aldugu tezini aym gekilde reddediyor (s. 15-22).
Roma hukukunun teorik blmn Latince tertib ettirmi.ti. Kanunlan
Yunanca derlettigiiin ok zgndr, Maamafih bu Latin etkisi abuk si-
linmigtir. 8. asirda mesel, mparator III. Mikhael'in nazarmda; Latince,
Iskitlerin konugtugu bir barbar dilidir. Yine ll, asrm ok lim ve ok f- 183
zil ve ok derin
yazan bir bagka Bizanshsi Psellus ise Latince bildigini de
iddia ediyor, ancak Cicero ile Caesar'i birbirine kanyttracak kadar bu
dnyanm kltrnden habersizdir.
Dolayisiyla Latin diliyle ibdet eden, Latince yazan, btn dogmala-
ri Latince tartigan bir dnya; Dogu kilisesi iin ok uzaktt. nsanlann
arasmda diyalog kuracak ortak bir ara olmaymca, ayrihk da kauul-
mazdir.
Sonra kugkusuz siyas nfuz sz konusudur. 9. asrm baymda
garl-
man Imparatorlugu ortaya iknug Bati Avrupa'da; Dogu'da da Bizans
var. Bunlar artik iki ayn kuvvetti ve maruz kaldiklan tehlike aym degil-
di. Bizans Arablarla mcadele halindeydi. Sarlmanise, tam tersine,
Arablarla iyi geinmekteydi. Bunlarm misyoner faaliyetleri de birbirle-
riyle atigmaktaydt. Papahk Bulgarlan ve Ruslan kendine baglama a-
basindaydi. Bizans da aym geyin pegindeydi ve bagardt. Pagan dnya
zerindeki nfuz mcadelesi bagka kavgalar da kamilmaz kildi.
Tabi btn bu dern kavgamn da filozofik, dogmatik bir grnm
'filioque'
vardi ki, diye ifade edilebilir. Ortodoksi ve Katolisizmin gn-
mzde dahi birleymesi sz konusu oldugunda bu terim ortaya iktyor.
'filioque'
Bu 8. asirdan beri byk tarhyma konusudur. nk 'odla'
an-
lamma gelir. Aslinda tam tartigilacakbir gey de degil, gayet basit bir olay.
Daha ziyade dedigim gibi, iki kilisenin artik oktan paralanmihgma
hizmet eden bir deyim. Ekanm-i selse (trinite),Baba, Ogul, Ruhu'l-Ku-
ds' ifade eder. Katolik ve Ortodoks herkes iin bu aym geydir. Fakat
Ortodokslar iin Ogul, Baba'nm ulhiyyetini alan onun bir parasi ola-
rak vardir. Katolik kilisesi ise Baba'dan ve Ogul'dan (jloque)sz ettigi
iin; bu terim yznden Ortodokslatca Tann'ya ortak kogmak, Tann'yi
ikiye epitlemekle, kfrle sulamyor. Geri bu filioque'nin de sadece bir
yanhy tercme ile ortaya aktigi syleniyor. 5. yzyildaki konsl kararla-
ruun Yunaricadan Latinceye yanhy tercmesi olmahynug. Hlsa kib
kirk yaran ve niteligi karanhk bu teolog kavgast, ki kilisenin dogma ay-
'filioque'
nhgi gibi grunyor, Hlsa
sorunu, iki kilise arasmda atima
kadar, birlegme de sz konusu olunca ortaya ikmahtadir.
Btn bu grnmn ve aynmm digmda; Katolik kilisesi byk bir
dnyev kuyvettir. Roma'daki papanm yanmda en gl rahib-kardinal
olan bir devlet sekreteri vardir. Aym zamanda digigleri bakamdir. Vati-
kan'm her yerdeki temsilciliklerinigryoruz. Bunlara 'ambassadeur'
de-
'nuncius
*
Son birka yildaki geligmeter ilgin sonulara sebep olacak gibidir. Arnavut-
luk'ta Ortodoks Hiristlyanlar, Amavut olmaya nu, yoksa Ortodoks almaya
nu
agirhk verecekler grecegiz.
hkimiyeti vardir Du yzden Ortodoks inanca mensup sir etnik grup-
lar bir memnuniyetsizlik iindedirler. Yani Suriye-Filistin'in Ortodoks
Arablar1; Arabcamn kullamlmamasi ve Arab asilhlarm hiyerargide terfi
192 edememesi yznden sogumuglardir bu kiliseden. 19. yzyildan beri
Rum-Ortodoksinin yamnda Grek-Katolik kilisesinin glenmesi bu yz-
dendir. Grek-Katolik kilisesinin Gmklikle alkasi yok. nkArabca
kullanlyor, ama besbelli ki, Ortodoksluktan kopan bir cemattir. Kuds
Patrikligi'adeki Ortodoks manastarlari artik bombogtur. Buna ragmen
Yunanhhk Rum-Ortodoks kilisesinin vazgeemeyecegi bir unsurdur.
Mesel, Yunanistan'da Aynaroz manastirlanm ele alahm. Burada birok
manastir vardir; Bulgar, S1rb, Rum, Rus vs. Ama bunlar da bogahyor.
de Yu-
nkBulgaristan'la Rusya'dan artik rahip gelmiyor, gelenleri dolayisiy-
Balkan Pakti
nan hkmeti sokmuyor. Maregal Tito'yla bir ara
la anlapilmipti ve Sirb manastirlarma rahipler geliyordu. Fakat Aynamz
artik beynelmilel vasfru kaydediyor, sratle hellenize oluyor. Simdi bu
kilisenin Osmanhlar dneminde geirdigi evrime kisaca ve ana hallan
ile bakahm. nkOsmanhlar devrinde Ortodoks kilisesi iin Copkun
ok'uniki konferansi vardir.' Ben burada bazi noktalari vurgulamak
istfyorum.
Ftih stanbul'ufethettikten sonra, protokolde Ortodoks patrik1erine
tarihte gsterilmeyen bir yer vermig, iltifat etmigtir Gennadios'u tayin
ettigi zaman (bizim tarih kitaplanmizm tekrariadigt gibisadece Katolik
dgmanhgmdan degil. Latin dpmam olmayan ruhan yok o zaman Bi-
zans'ta. Metropolit Bessarion Katolik taraftariyd1, birlegme taraftariydt,
Floransa Konsl'ne gitti, kaldt orada, kardinal olda. Bizans'm son pat-
rigi M. Athanasios, Cennadios'tan daha fazla Latin ve Katolik dgma-
mydi. Ama onun hayati fetihle bitti. Burada Ftih'inbagka bir politikast
vardir. Gennadios aym zamanda siyas muhalefetin gzbebegi olan ve
etmeyi
kitlelerin ok tapmdtgi bir din adamiydi), Ftih bundan istifade
Pammakaristos Kilisesi'ydi. Fakat 16.
dgnd, lk patrikhane o zaman
asirda, bugnk yerine, Aya Yorgi Kilisesi'ne (Fener) geiyor. Fener as-
hnda eskiden beri Bizaris patrikhanesinin bulundugu, Rum aristokrasi-
sinin bulundugu bir yer degiL Sonradan olmuy. Osmanh devrinde Bi-
zans'taki durum yeniden restore ediliyor. Yani Bulgaristan, Romanya
JEflak-Bogdan), Sirbistan, tabi btr Yunanistan stanbul'dakipatrikli-
ragmen nastl
ge baglamyor ve patrik birinci dereceyi ahyor. Fakat buna
oluyor da, Bulgar, Romen, S1rph,Osmanh devrinde Fenet Patrikhanesi'nin
ynetiminde ibdet ve egitimde Rumca kullanmak zorunda oldugu halde
bu milletler kendi dillerini koruyabiliyorlar? Osmanh idaresinin burada
1 L S. Stavrianos, 'The Influence of the West on the Balkans', The Balkans in Tran-
Univ. of California Press, 1963, s. 193.
sition, ed. C. ve B. Jelavich.
2 A.g.m., s. 186-187; Fikret Adamr, Die MakedonischeFrage, Steiner-Wiesbaden 1979,
'an
6 Girardin'in raporu iin: Fransiz DigigleriArgivi, C. P., Turouie, voL 18, s. 102, 13
Feb. 1686.
7 Osmanh tarihi konusunda pek iptida bir bilgi sardetmekle birlikte, Makedonya
Katolik Kilisesi iin gu esere bakilmahdir. Rudolf Grulich, Die unierte Kirche in Ma-
zedonien (1856-1919), Augustinus Veri. VVrzburg 1977, s. 33-34.
8 Priedrich Heyer, Kirchengeschichtede; Heiligen Landes, Kohthammer-Stuttgart
1984, s. 203.
9 A.g.e., s. 210, Bu gibi bazi din degigtirme vakalari iin C. B. Elliott, Travels in the
ThreeGreat Empires of Austria, Russia and Turkey, c. II, London 1838, s.227 ve 241.
den Slav unsurlann kk gruplar halinde yeni kurulan ve garkKatolik-
leri meyanmda sayilan Makedonya ve 1860'larda da Bulgar-Katolik Ki-
lisesi'ne geigi bundan ileri gelmekteydi. 1860'ta stanbul'dakibirkabin
200 kigi, Bulgar kiliseleri iin bagimsizhk isteyen bir harekete bagladi ve B-
brl'denbyle bir talepte bulundular. Babil'nin bu konuda tereddd,
dogacak bir atigmadan ekinmesi ve Rusya'nm Fener Patrikha-
-kilisede
gan Tsankov yapiyordu. Mezkr 1860 yih sonunda 2000 kadar Bulgar,
stanbul'dabir nmayi; yapti ve ErmeniKatolik patriki Hason Efendi ve
stanbul'dakiPapahk temsilcisine mracaat ederek ark-Katolikleri ara-
smda sayllacak bir zerk Katolik Bulgar kilisesinin tamnmasuu sagladi-
lar.10 Bu kilise, buna ragmen sam1dtgi kadar yayllmadi, fakat bu olayla-
rt izIeyen ilk on sene iinde Ortodoks Bagamsiz Bulgar Eksarhiasi Bbt-
ll tarafmdan tanmdt. Tabi Fener'deki Rum-Ortodoks Patrikhanesi bu
kiliseyi, ancak IL Dnya Savi'ndan sonra tamdi. Bulgaristan ulusal ki-
lise hareketi Balkan Ortodokslan arasmda ulusal kiliselerin tamnmasim
luzlandirIruptir. 1879'da aym hareket, merkezi Belgrad olmak zere Sirb
Kilisesi iin, 1885'te de Romanya iin sz konusudur. 1878'de Arnavut-
luk ligasi kuruldugunda bu halkm Ortodoks kesimi de, diger,dindeki
kardefieriyle Arnavut olduklarmi ve Osmanh mparatorlugu'nunsadik
tebaast olduklarmt aaklayarak patrikhaneden ruhen ve hatt pratik ola-
rak koptuklanm a1klamtytir.
Kugkusuz kilisenin ideolojik ve siyasal nderliginin erimesinde, ba-
gunsizulusal kiliselerin dogmasi kadar nemli bir olay; bizzat Rum mil-
letinin sekinlerinin grdkleri laik egitim ve Takvim4 Vakayi'nin Rum-
ca nshasiyla baglaylp gidek yayllan ve zellegen Rumca basm organ-
lan ve negriyattir. 19. yzy11da btn Tanzimat aydmlari gibi, Rumlarin
da nemli bir kesimi Osmanhhk gibi yan laik bir imparatorluk ideoloji-
si etrafmda toplandilar. Ulusaleilar kadar, bu grubu da bir vakia olarak
kabul etmeliyiz. Atina ve Londra sefiri Musurus Papa bu grubun rnek-
lerinden biridir. Gene Ermeninaztrlardan Dadyan Artin Papa Ermeniler
a,rasmdaki bu tip Osmanhlara rnek tegkil eder. Sayilan samldigmm ak-
sine hi de az degildir ve yeni tetkiklerle daha ok ortaya ikmaktadir.
"who's
*
Tank Zafer Tunaya'ya Armagan, stanbulBarosu yay., sfanbul1992, s. 501-515.
rinde Arabca, hatt ramcakonuguluyordu. stanbul,zmir,Selanik gi-
bi byk liman gehirlerinde ayn sinagoglan olan talyanYahudi grupla-
n da vard2. (Omen Istanbul'da Yazici Soka ve Karaky'de 26Jfam
Sokagt'nda sinagoglan vardt ve gigli'dede onlara ayrt bir mezarhk tah- 203
sis edilmigti.)1 Italyan Yahudileriimparatorlukta uzun zaman nee yer-
legmeye baglamigt1. Ama yerli cematie kaynagma ve tebaaya gemeleri
19. yzyila zg bir olaydir Bu konudaki belgelerde rastladtgimiza g-
re, uyrukluk sorunu 19. yzyd ortalannda ortaya amptir. Bilindigi gi-
bi Osmanh hukukunda her dinden Osmanh erkegi iin yabanci uyrukhi
zevce almak mmknd. F4kat kadm iin yabanc1 uyruklu kocaya var-
mak mmkn degildi. Bu nedenle devlet, rnegin 19. yzyd ortalannda
Toscana devletinin pasaportunu tagiyan Musev erkeklerle, Osmanh
Msevsi kadmlann evlenmelerinin saka grlmeye baglanmas1 zeri-
ne, duruma mdahale etmigtir. 2$ 1266/13 Haziran 1850 tarihinde ikan
bir fennan zellikle Selnik'te bu gibi olaylarm grliidgrf ve yasak-
lanmasmi emrediyordu.2 Osmanh Musevleri arasmdaki lisan renkliligi-
ne IL Meertiyet siralannda ideolojik bir renklilik de katdi denebilir.
19. yzyilm ikinci yarisurda laik bir egitim ve dnya grg getiren
'Alliance Israelite niverselle' okullanndan sonra, bu sefer Osmanh
Musevligi modernist bir ideoloji ile de tamgiyordu. 1910'da Anglo-Le-
vantin Banking Company, Istanbul'da bir gube atL Sionist liderlerin en
nlleri bu bankamn bagmda, bundan sonra bu gehirde ve imparator-
lukta Sionist temsilei olarak grev grmeye bagladilar. Su dnem, gerek
Osmanh Musev milletinin ynetimi, gerekse Bbili'nin tutumu a1sm-
dan ok kannagik boyutlar arz eder ve literatrde bu konuda kolayca
verilen hkmlerin, sorunu anlamamizi daha da zorlagtirdigma kugku
yoktur. Kugkusuz Osmanh mparatorlugu'nda Sionist hareketin temsil-
cis2nin, bu bankanm bagmda bahmmast onan gayrimsmdurumuyfa R-
gilidir. Ama, Osmanh mparatorlugu'nunbagkentinden yazilan rapor-
lar, sadece Sionist hareket aismdan degil, fakat son devir Osmanh y-
netimi ve bagkentteki diplornasinin tarihi aasmdan da ilgin belgelerdir.
Osmanh Msevlerinin Sionizm kargismdaki tutumlanm anlamak
iin, nce onlarm modern agm ulusulugu kargisindaki tutumlarm1 an-
lamak gerekir. Osmanh Musevleri iin ulusuluk makbul ve moda bir
akun olmanupts. Ashada politik balamdan etkin bir rgtlenme de gze
arpmaz. zellikleegitimin yapisma bakihnca da bu durum anlagihr.
Cematin maarif rgtnn yapist, Osmanh Yahudilerinin imparator-
luktaki ulusalci akimlar atmosferinden uzak olduldanm gsterir. He-
men btn merkezlerde dint bilgilerin gretildigi ilk tahsil kurumlarmm
4 2 Temmuz 1909/23 C 1327 tarihli pu tayin fermam ilgintir. BOA, Karay ve Yahd
Defterleri, s. 38-42:
"Nin-1hmyn odur ki:
Mnhal olan sitne-i liyyem ve tevabii hahambaghma bermceb-i nizm te-
gekkl eden heyet-i intihabiyye tarafmdan intihb kalmmig clan kudvetu'l-mille-
ti'l-Mseviyye HAYM NAHUM Elendi damet rtbethunun icra-yi memuriye-
ti Adliyye ve Mezhib Nezreti'nden vukbulan ig'r ve Meclis-i Mahss-1 Vke-
l-y2 fhhamca virilen karar zerine tensib kilmmagla, mezkr hahambaghm
mmaleyh uhdesine tevchini mutazammm purt-u kadtmenin derciyle igbu be-
rat-i hmaynu verdim ve buyrdm ki: mumaileyh Hayim Nahum Efendi s-
tanbul ve tevb millet-i Yehd'nm hahamba1s1 olub, kffe-i memlik-i mahr-
samda bulunan millet-i Yehda'nm hahamlan ve cemat basilari ve gir byg
ve kg mumaileyhi zerlerine hahambagi bilerek bahambaghga mteallik
umurlan da mumaileyhe mracaat edib ve yolunda olub ve sznden tecvz et-
meyib, kendi yinleri zere itaat ve inkiyzda kusur eylemiyeler..."
hem siyas, hem de potokol ynnden stn ve etkin bir makam hline
gelmesi onun dneminde olmutur. Gerekte "stanbul ve tevbii millet-i
Yehda'mn haham-ba1simn btn memlik-i mahrusa (Osmanh lkele-
zod rindeki) Msevlerinin ruhan liderleri arasmda stn durumda bulun-
masi" keyfiyeti IL Mahmud'dan beri tayin fermanlarmda belirtilir; ama
bu gerek II. Megrtiyet ve Hayim- Nahum'un liderliginde vurguland1.
Aym yll devlet salnamesinde (1327H.) Nahum'dan hahambagi ve diger
27 nemli merkezdeki reislerden baghahamdiye sz edilmektedir. Belirtil-
digi zere stanbul'dakihahambaquun butnMsevlerin din ve idar li-
deri olma stats klsik Osmanh devrinden beri grlr. Musev milleti-
nin yarn bagmda bundan bagka ayn bir mezhep olan Karay (ogulu Ka-
raim) grubu iin Karay cemntbay1hr stats vardi. H. 1255--1327/1839-
1909 yillan iin Karay ve Yahd Defterled iki cematle ilgili idar strkt-
r gsterecek bir hayli yazigma ihtiva eder (mesel imparatorluktaki tal-
Kuzguncuk'ta ve bagka
yan Msevler iin Hasky'de ve Bogazii'nde,
bir yerde Toskana Devleti'nin ricasiyla ayn bir mezarhk hazirlanmasi gi-
bi). Genellikle herhangi bir yerdeki haham tayinlerinde ve diger nemli
iglerde stanbul'dakihahambagmm grg almiyordu. Karam cemati-
nin nfus tahriri aynca yap111rdi.Bunda iki cematin mezhep farkhhgi,
ayn mahallede kurulan ayn sinagog (Karaim cemnti kinisa tabirini kul-
lamr) ve mal, idar kompartunan farkhhgirol oynamaktaydt
kinciMeyrtiyet'le Musevi hahambagmm titulatr (elkb) belgeler-
"istanbul
210 Sionizm, Avrupa'mn 19. yzyildaki laik irkihgina tepki olarak akti.
Ghetto'dan ikmay1 mit eden Avrupa Yahudileri, eski Haristlyan anti-
semitizminin arkt bir nitelik kazandigim grdkten
sonra, Yahudi vata-
m iin daha somut bir program ve hareketin etrafmda toplanmaya bag-
ladi. egitli evrelerin Sionizme kargi tepkisi farkhyd1. Papahk 1897'de
Osmanh ynetimini Sionizme kar uyarmak iin kardinal Bonetti'yi'
resmen grevlendirmigti. Ama bu olaym vukua geldigi sirada daha ba-
gimsizdgnen ngilizKatolikligi, yani Westminister evresi adma Kar-
dinal Vaughan, Sionizme ve Musevlige sempatisini belirtiyor, hatt s-
lm dininin Musevlige karyt Hiristiyanlardan daha toleransh oldugunu
bile ilve ediyordu.12 Osmanh brokratlari ve aydm evreieriiinde, Av-
rupa'daki antisemitizmden dolayh veya dolaysiz etkilenen bazi kimse-
lerin oldugu biliniyor, ama genellikle Osmanh sekinleri Sionizm konu-
sunda pegin fikiriere ve belirli bir davrama sahip degillerdi, zellikle
Kuds mutasarnflan ile Beyrut valilerinin Sionist yerleymelere kar iz-
ledigi politikalar; bundan bagka Bbili'nin, parlamento yelerinin ve
bazi gazetelerin birbirinden farkh, zamandan zamana degigen politika-
larmda bunlan gdlendiren sikleri aramak gerekmektedir. Ortaya ko-
nan rnekler, Sionizm ve Osmanh politikasi konusunda hemen hibir
organ veya zmreyi kesin izgilerle betimlemeyi imknsiz kilar. Buna
ragmen Osmanh politikasi ve idatesinin Sionizm kargismda genelde
ntr oldugunu sylemek mmkndr. Dr. Jacobson'unIstanbul'dan 8
Kasim 1909'da Dr. VVoifssohn'a yazdigi bir rapor; Sionizm konusunda
Osmanh yneticileri ve Osmanh Musevleri arasmdaki nyargilan veya
bilgisizlik ve ilgisizligi anlamaya yarar. Bu dnemde Sionist temsiIcilere
sempatiile bakan Celal Nuri Bey (leri), Sionist temsilci Dr. Viktor Jacob-
son ile Evkaf Naziri Harnada Paya arasmda bir randevu ayarlar ve Ce-
ll Nuri onu Sionist olarak takdim edince, nazir gaka yollu, "Ha, demek
Filistin'de Yahudi devletinikuracaksruz?" der ve Dr. Jacobson'unizaha-
tmm bitmesini beklemeden, "Evet, bu manasizhklarm sebebi bizIere ge-
len her Musevinin kesinlikle Sionist olmadigim syleyip sze baglamasi
ve Filistin'deki yerlegmeler ile ilgili mracaatindan nce bunu tekrarla-
masidir. Biz Trklere, bu duruida haliyle Sionistlere kargi pupheyle
bakinaktan bagka i kalmlyor," der. Sionizmi ciddiye almayan tutum da
bu dnemde yaygin olmahydi (CZA, a 19/7.2- Jacobson'danWolfs-
sohn'a rapor Constantinople, 8. XI. 1909 tarihli). Sionist temsilciler stan-
bul'da Anglo-Palestine Company'nin kurdugu Anglo-Levantine Bank'm gu-
seiner Dummheit hat er mir selbst erzaehlt, dass er bei dieser Gelegenhe-
it die Zionisten etwas verleumdet hat, denn im Grunde hasst er uns."
Kupkusuz bu sert degerlendirme, Nahum'un Almanlar ve o paralelde bir
politikayi desfkiememesi ve ekingenliginden ileri gelen ntr tutumuna
kargi sert bir tepkidir. Diger yandan sava; sonrasmda Sionizmin Osman-
h Musevileri arasmda ne gibi bir etki kurabildigini de aragtirmak ihmal
edilmemesi gereken bir konudur.
Osmanh mparatorlugu ve yeni Trkiye'de Msevlerin siyasal tutu-
m ve toplumla btunlegmeleri genelde ok zgn bir nitelik gsterir.
Onu genel Musev tarihi veya anti-Sionist negriyata balop degerlendir-
2 Yeni tasnifler iin BOA, Rumeli Umum Mfettigli Evraki, TFR-IUM- 1326, 1321-
12-21-26, no: 2907/2, 3, 4, 7, 9, 10.
3 Ayfu dosya, TFR-I-UM-132142-26'da 2907/4, 2, 3, 7 nolu listeler.
4 Moye Grossman, Dr. Markus-Osmanli'dan Cumhuriyet'e Geiple.TrkYahudileri'nden
Grunmler, stanbul-1992,s. 29-Hannavasser gazetesi, 3.12 1911 nshasmdan nakiL
5 BOA, .,AM., no: 6, 17 Ca 1318/12 Eyll 1900 (8 belge).
y1siyla hcum edilen bir grup da, Trkeyi zgn telffuz ile konugan
veya zellikle yagh kadmlann konugamadiklan Musev grubuydu: Ah-
met Emin Yalman (kendisi SelnikIi Sebatayct gruptan) dahi, liberal tu-
tumuna ragmen dil milliyetilexi arasmda yer almigtive Msevlere y- 219
le hitap ediyordu: "Dnyanm hibir memleketi yoktur ki, orada yerlegen
Msevler memleketin dilini benimsemesinler ve anadili haline koyma-
smlar. okgariptir, bunun yegne istisnasi Trkiye'dir; Yahudilere asir-
lardan beri dost ve efendi muamelesi eden ve ifrat cereyanlarnun ilerle-
mesine imkn birakmayan Trkiye..." Yazar spanyolca ve Fransizcano
umumt yerlerde kullamlmasuu tenkit ediyordu (Ayhan Aktar, 'Cumhu-
riyetin lk Y111arindaUygulanan Trkleytirme Politikalan', Tarih ve Top-
lum, Arahk 1996, s. 13). Du dil politikasi, Moiz Kohen Tekinalp gibiler ta-
rafmdan da takip edildi Bugnk Trk Msevlerinin Trke yi kullan-
mast ve onu iyi yazan bir grup olmasmda bu politikalar mi, yoksa siya-
s, hukuki, iktisad, kltrel btnlegme mi rol oynad1, komi tartigthr.
23 Za 1317/24 Nisan 1900 taxihinde Dersadet Musevileri Hahamba-
gi Kaymakann (locum-tenens) Moshe Levi cenahlarmm imza ve mhry-
le Adliye ve Mezhib Nezreti'ne verilen bir dilekede Lisan-1 Osma-
nnin (Trkenin) lisan-i mill olarak kabuln talep etmekteydi. zetle
dilekede gu hususlar belirtilmektedir;
Asirlarca bizi himaye eden ve nimetini veren Osmanh saltanatma
gkran vesilesi olarak, sadik bir millet olan Museviler; Lisan-i Osrnan yi
(Trke) kabul ederek, yaymak ve gimdiye kadarki lisanlan olan span-
yolcayt ortadan kald2rmak ve mevcut Musev mekteplerinde asil dil ola-
rak Trkeyi kabul ve tatbik etmek istlyorlar (bkz. belge 1). Bunun iin
bir 'Tamim-i I isan-10sman Komisyonu' (Osmanhcayi yayma komisyo-
nu) teykil edilmig olup, ekte bu komisyon azasuun isimleri takdim edil-
migtir. Marif Nztri (9 Mayis 1900), Hariciye Nzin (28 May1s 1900),
Adliye Nzin (25Mayis 1900) tarihlerinde bu talebi uygun grdlderini
sadrete (bagbakanhk)bildirmigler ve Osmanh kabinesi hahambagi kay-
makanu (locum tenens) tarafmdan verilen rapor zerine, Musevilerin
dilini spanyolcadanTrkeye evirmek ve yaymak iin komisyonun
varhgmi ve faaliyetini 5 Eyll 1900 (10 Ca 1318) tarihinde kabul etmigtir
(bkz. belge 2). Bunun zerine ayni gn saraydan irde akmigtir.
Eu komisyonun azalan Osmanh Yahudi cemati iinde tanman ve
sonraki yillarda politik ve kltrel hayatta da rol oynayacak simalardir
(bkz. belge 3);
Tamim-i Lisan-1 Osman Komisyonu (Osmanhcayi yayma komisyo-
nu) yeleri:
Bu listede bir tek kigi devlet memuru degildi. O da gelecegin (11 se-
ne sonra) imparatorluk haharnbagisi olacak Hayim Nehum efendidir.
Digerleri hepsi asker ve mlk erkndandir. Jak Mandil efendi saraym
hekimi olmugtur. Torunu Matilda nl Trk yazan YagarKemal Gke-
li ile evlidir. SarkDemiryollan hukuk mgaviri Jak Samanon'un torunu
Lizi Behmoaras (Salom, 23 Haziran 1995) da dedesi hakkmda biyografik
bilgi veriyor.6 Avram Galanti bu komisyondan sz.ederse de yelerden
ve ilgili arzuhal ve iradelerden sz etmez. Osmanh cemiyetinde 1840'lar-
da Moiz Fresko gibi Yahudi aydmlann Trkenin kabuln nerdigini
de bu vesile ile hatirlatahm.
Bu gen Yahudi aydru, zikrettigimiz Yahudi aydmlann yanada
Prens Yusuf Izzettin ve Galib Papa gibi aristokrat Trklerle ahbabdir ve
edeb bir grup olugturmuglardir. 48 yagmda lmgtr, n1tarihi Av-
ram Galanti byle bir girigim ve komisyondan bahsetmigse de, komis-
yen.yeleri ve ilgili brokratik procedure'den sz etmez. Bunlar bagba-
kanhk argivi fontlarmda mevcuttur. gphesizki, Galanti'nin Trkler ve
Yahudiler adh eserinde belirttigi gibi mekteplerdeki Trke girigiminden
evvel, Talmud ve Tevrat'm Trke tefsir tercmeleri de vardir.7 Fakat,
cidd bir biimde Trke okuma yazma ve konugmaya ynehk bir egi-
* Tiryaki, Sayi:
24, Mayis 1998, s.9-18.
1 Benzer gekilde Yemen'de art arda iki tane sahte mesihgukrKuheyl I (1861-65)ve
SukrKuheyl II (1868-75)aknug. ncbir Yahudi sahte mesih ise (1883-93)yil-
larmda ortaya ikan Yusuf Abdullah'tr. Her nn de Mslmanlar arasmda
hemfikir ve mrifleri olmugtur. Hatta gukrKuheyI II Musevilerle Zeydigiler ara-
smda sahiplenme konusunda bir ekigmeye bile neden olmuytur. Ekz. Bet-Zion
Eraqi Klorman, 'Mslim supporters of jewish Messiahs in Yemen', Middle Eastern
Studies, VoL29/4 1992, s. 714.
Sabetaycihm Mslmanhkla sirf grn olarak nu ilgisi var, yoksa
muhteva olarak da baz1iligkileri var mi? Gizli bir inan olarak hakkmda
fazla bilgi sahibi degiliz. Diger yandan o gnden bugne dolaan bir ri-
vayet, 17. yzyilm tm dnyada (kiyametbekleyen millienarist) insan- 223
hgi iin bu hareketin Yahudi olmayanlar tarafmdan da izlenip benimsen-
digi ve Sabetay'm mesih olarak selamlandigidir.2 BaziSabetaycilarm ne-
silden nesile kendi ilerinde tapidiklari bu bilgiyi belgelemek gtr. An-
cak Selnik yresiyle ailev baglan olan ve o lkenin kltrelkahp
ve ri-
vayet ve grglerininyargisiz olarak hayathikyesinde nakleden Cahit -
oyu ani olarak meselesi ile yz yze geldi. Sebeb cemaatin ken-
di iinden ikmigtt. Bilindigi zere Sabetaym izleyicileri Sabatai Zvi'nin
lmnden sonra zaman iinde birbirine rakip ve kopuk partiye ay-
nlmigti. 1) Yakub (veya Hamdi Bey grubu), 2) Karakaglar(yahut Osman
Baba grubu), 3) Kapancilar (yahut brahim Aga grubu)... Bunlardan ikin-
ci gruba mensub Karakay Rgdi Bey bugn pek anlagilamayan bir sebeb-
'dnme'leri
le 1924 Ocak ayi bagmda Trkiye Byk MilletMeclisi'ne gi-
kyef eden, bunlan (yani kendisinin de dahil oldugu grubu) gayri Trk,
gayri-Islam ve Trklgu smren bir grup olarak itham etti ve bunlarm
Timanistan'la olan ahali mbadelesinde Tiirk olarak bu topraklara geti-
rilmemelermi, ancak hepsinin batil inamy ve tavirlarim biraktp Trkl-
giikabul etmeleri gartiyla Trkiye'de yagayan Trkler olarak-kabul edil-
melerini Millet Meclisi'nden istedi. Sebeb alle ii bir anlagnazhk ve di-
ger dnme liderleri bir tehdit ve intikamdir dendi. Kendisi Sabetayci
olan Ahmed Emin (Yalman) gazetesinde onu mflis, ahIksiz diye su-
ladi. Ancak basinda bir mnakaga baglanugtL Sabetayct (dnme) inanci
zerine birtakun rivayetler yazihp konuquluyordu. Neticede kendisi de
Sabetayci kkenli olan Ahmed Emin gazetesinde bu konuda dnmeleri
anlatan bir tefrikay1 10-22 Ocak 1924 tarihleri arasmda neretti ve dn-
melerin bu inantan vazgeen Iaik, ilerici, ulusalci, yurtsever bir kitle ol-
dugunu yazdudi. Bu Sabetaycilarm kendilerini ilk defa anlattiklari ve
tamttiklan bir yazi serisidir, bu bakimdan ilgintir. Ancak yazanm ismi
'bir
yoktur tarih aragtincist' diye imza atilmigtr. Muhafazakr Sebifr- 22:
regad dergisi bayyazari Ebuzziya Tevfik ise Ahmed Emin'e hcum eden
yazilar yayimladi. Hseyin Cahid (Yalm) ise Tanin'de hem Karakap
Rgdi'yi tenkit ve itham eden, hem de Sebifrregad'i itham eden yazilar
yazdi. Sabetaycilarm Trk oldugunu, aksi grgn irkihk ve Osmanh
imparatorluk realitesi ve Trkiye realitesi ile bandaymadigim ileri tr-
yordu. Bu nedenle, gimdi Trkiye smirlan digmda kalan Selnik Sabe-
taycilannm ahali mbadelesi dig birak1hp Trkiye'ye getirilmemeleri
mnasebetsiz ve tehlikelidir diyordu? Karakay Rdi Bey'in bu dileke-
sinin nedeni pek belli degil Cemaatine duydugu bir kizgmhk ve ihbar
nu, yoksa, gerekten mbadele yznden Selnik'te i; ve glerini bi-
rakmak istemeyen Sabetayci cemaate yardunci olmak
mi istedi? Zira o
stralarda Selnik'te Mustafa Bey, Yunan hkmetine mracaatla.kendi-
lerinin Trk ve Mslman degil; aslen Yahudi olduklarun, bu yzden
mbadele ile ev, i; ve yurtlanndan srlerek gnderilmemelerini iste-
miyti. Konortas bu fikre yatkm grnm ise de, bazi bakanlar Sabetay-
c11armYunanistan'a Trk'ten daha zararh olduklanm ve bu yzden der-
hal Trkiye'ye gnderilmelerini istemiglerdi?
'Dnmelef, yani Sabetaycihm zerindeki mnakayamn arttigi gn-
lerde bazi gazeteciler Trkiye hahambagisi nl bilgin Haim Becera-
'dnmeler'le
no'ya da Yahudiligin ne dereceye kadar alakast oldugunu
sormu1ardir. 12 Ocak 1924 tarihli mlakatmda hahamba, "Ben dinler
konusunda ok tetkikat yaptun, ancak bu Selnikliler konusunda bilgim
yoktur. Herkes ne kadar biliyorsa ben de o kadar biliyorum," diyor. An-
cak bir ara 'Sabatai Zvi kabilesinin Musev itikadma kismen
ve muhalif
bir tarikat oldugunu' ilave ediyor? Sti mbhem, ekingen deme bile as-
hnda, Sabatai Zvi vakasmdan sonraki iki asir iinde; bir Osmanh ve Tr-
'dnme"leri
kiye Yahudi din liderinin Selnik hakkmdaki ilk resmi a1k
degerlendirmesidir. Ancak arkasi gelmemig ve Trkiye Yahudileri bu
konuda susmayi tercih etmiglerdir. Bu dnemi bir suskunluk izlengtir.
'Dnme' denen unsurlarm durumunu, yeni Cumhuriyet'in Iaik ulusu-
Iari ve Cumhuriyet Halk Partisi tartigmamista. Sansr bu gibi tartigma-
lan muhafazakr evrelerdeki ftsiltilara terk etmigtir. Karakap Rgdi.ola-
6 Sebilurregad,cild 23. sh.175; Abdurrahman Kk, age sh. 232; Tanin, 5 Ocak 1924
(1340H).
7 Vakit, 4 Ocak 1924 (1340H).
8 Vkit, 12 Ocak 1924 (1340H) Hahambay Haim Becerano ile mlakat.
*
Bu kelime eenebi dillerle dahi deunme veya dnmek diye yazumakta, Sabetayci de-
israrla
yimi kullamImamaktadr.
olmahdir. En olayla
zorlamig
yi da bu konuda Sabetayc11arm susmasim
Sabetayci evreler unutma ve susmayi, yeni toplumun laik vatandaghgi-
byle laik-
m benimsemeyi tercih etmiglerdir. Esasen 19. yzyildan beri
228 ulusalci toplumu isteyenferin arasmda onlar da vardi. Bununla beraber
dar bir antisemit evre, laik ideolojinin nde gelen bazi pahsiyetlerini 'mason'
'dnme'
cak
uygulamaydi ve egitli evrelerden tephi grmgtr. Ondan sonra da
buna benzer aik veya kapah bir uygulama grlmez.
Bugn Sabetaycilar kendilerini henz aiklamaz, bu inan zerinde
bir aragtirma yapip yayimlamaz. (Tekistisnanm, ama hakikaten tekistis-
oldu-
nanm Tinjaki ve Toplumsal Tarih gibi dergilerde yazan Ilgaz Zorlu
belirtmek gerekir.) ylegrnuyor ki bu inan kimlige
gunutakdirle ve
sahip olanlar halen var fakat, sayilanm kimse bilmez. Herhalde son yet-
mig yllm laik geligmeleri ve yeni kent kltr iinde, Sabetaycihk laik
ideoloji, fakat daha ok laik hayat tarzi iinde erimigtir. stelikbu laisiz-
min en ateglinc ve uygulayicisi da bu grup olmugtur. Bu grup zerin-
de halen Lucette Valensi'nin bir aragttrma yaptigru duyuyoruz. Tabil
Osmanh arpivleri, kanaatlerin aksine, hibir gey veremez. Onun iin
aragtirmanm mlakat ve bazi kalmti belgeleri (yazih veya yazisiz) ara-
mak eklinde olmasi gerekir.
9 Faik kte,Varhk VergisiFaciast, stanbul1947 (?),s. 85, 87, 195, bkz. A Kk, age
s. 258,
Harf Devriminin Nedenleri zerine'
*
Trkiye Cumhuriyeti'nin YetmigBeg Yth Armagam, Atatrk Kltr, Dil ve Tarih
Yksek Kurumu. Trk Tarih Kurumu Yaymlan, Dizi XVI, S. 80. Ankara 1998, s.
68-84
2 Claude Cahen, Pre-Of f aman Turkey, Sidgwick and Jackson,London, 1968,s. 3-4.
Burada Trk topraklannda bir hayli sogda ve sernitik belge ve kahnti bulun-
dui bildiriliyor. Okuyucu, H. N. Orken, Eski Trk Yazrtlarr, C. II, TDK Yay. s-
tanbul 1939, s. 188-206. Aynca eserierde bu bilgilere rastlayabilir.
metinier
3 A. von Gabain, Altfrkische Grammatik,Leipzig 1950, s. 15-28. Eu yazi ve
zerindebagvurulacak temel kaynak.
mlve Harf Degigtirme Sorununun Ortaya akapr
Yaz1 brokratik rgtlerde temel bir teknik aygittir. Bir kay1t aract
olarak mal ve hizmet ahmlarmm denetimine yarar. Oyleyse retimde n3
denetim olgusunu saglayan bir ara olarak teknik bir altyapisal gedir, Bu
teknik aygitm iIerligini saglayacak gekilde mkemmellegtirilmesinin
toplumsal-teknolojikmoderalegmede byk nemi varir. Bu yargumzla
bir toplumun temel retim birim ve aralan arasmda yazty1n siraya koy-
muyoruz. Ama retimde modernleyme baladigi an, im1 ve yazidaki ak-
sakhk ve uyumsuzluklar rahatsiz edici olur. Bylece egitim alamnda- ve
brokratik rgtlerde reform yapan gruplar tarafmdan ele ahnmasi kaa-
m1mazdir. Bu nedenle gerek modernlegen yeni aglar Avrupa'smda, ge-
rekse 19. yzyil Trkiye'sinde aym ihtiya duyulmustur. Arap harflerinin
ya da tmyle degigtirilmesikonusundaki tartigmalarm Trkiye ta-
'Islalu'
Birka yll sonra, gene aym konu zerinde Namik Kemal ile ran'ms-
tanbul bykelisi Mirza Melkom Han arasmda Hiirriyet gazetesinde bir
tartlyma aildi. Gazetenin 13 Rebilalur 1281 (9 Agustos 1869) tarihli sa-
yismda Melkom Han; "Arap harflerinin halihazir durumu slamocuk-
12 lktagir,a.g.e., s. 31-32.
13 Suhan Abdlhamid'in 1930'dan sonra yayunlanan bu grg ve dgncelerini
iaren defter, dilimize avrilmigtir. Bkz. Sultan Abdlhamid, Siyasi Hataraftm,
ev. Salih Can, Hareket Yaymlari, stanbul,1974, s. 177-178.
14 Elif Naci, 'Harf nkilaba
.
ve Eski Bir Vesika', Cumhuriyet, 29 Haziran 1963.
15 lktapir, a.g.e., s. 32'de Dobrucah A. H. Mustafa Bey'in bu dmemde Uygur
harflerinin kabuln nerdigi bilirtiliyor.
16 Levend, a.g.e., s. 356-357.
ye yazilmahdir. a ly yapse diye ekilen fiil, ses uyumuna uygun
olarak I ly yapsa diye kullaruhp yazilmahdir. Bundan bagka,
.a
Trk fonetigi ile ilgisi olmayan g (ayn), (ti), , (sad) ve , (dad) harf-
leri kullanilmamahdir. Aynca kelimeler konuquldugu gibi yazilmah, es-
ki im1 terk edilmeliydi.17
Islahatilann bu fikirlerini egitim yoluyla uygulamaya koyan iki d-
gnur ve-egitimci zerinde durmak gerekir kamsmdayiz. Ustelik bu iki
egitimeinin bu yoldaki katkilar bugne degin literatrde yadsmmigtir.
Bunlardan birincisi Sat1 Bey'dir. (Sonralan Arap lkelerine gen ve Sa-
t:-Al Husr olarak tamnan ve Arap ulusalcihmm teorisini yapan Iigidir)
Sati Bey, megrutiyetin fikir iklimi iinde nemli bir dgnr ve egitimci-
dir. Daha ok fizik-pozitivist olan bu dgnr, bireyin egitimi sirasmda
bireyci bir topluma ynelik degerlerin kazandirlntasi ve uygulamah g-
retime agirhk verilmesi taraftanydi. 1910 yllmda kendisinin kurdugu ve
bizdeki ilk rnek olan anaokuluna 'Yuva' adnu vermigtir; Burada Satt
Bey, Trk fonetigine uygun bir imlyi esas almig ve ocuklara kisa za-
manda okuma yazma gtmigtir. Sati Bey'inkine benzer bir uygulama-
yi, daha nceden genig bir gekilde gereklegtiren ikinci kigi ise smail
Gaspirah (Gaspirinski) Bey'dir. Rusya periferisindeki Trk toplumlart,
zerinde egitim ve basm organlari ile etkili olan bu dgnr, Trk fone-
tigine uygun imlyi okullarda gretmek iin 1883'te Kinm Bahesa-
ray'da ilk IJsul- Cedid mektebini kurmuy ve ayda okuma grettigi
grlnce 20 yil iinde Rusya periferisinin her yerinde bu okullarm sa-
makale
yist 5000'e ikmigtm Ayrica akanhgt Tercman gazetesinin bazi
ve haberleri bu iml ile yazihyordu. Kugkusuz bu imlmn uygulanmasi
iin Gaspirah, dilde de sadelegme ynne gitmig ve Azeri-Oguz lehele-
rinden alman kelimeleri bolca kullanm14ttr.18 Caspirahiml dzenleme-
si konusunda Tanzimat'tan beri rastladig1mix Osmanh dgnrlerinin
nerilerini de dikkate almig grnyor.
ml reformu konusundaki bu neri ve uygulamalar megrutiyetten
sonra etlsili olmugtur. Basilan kitaplarda yeni imlya bir lde dikkat
edildigi, noktalamaya nem verildigi bilinen gereklerdendii. Buular di-
gmda rnegini daha nce Mirza Melkom Han'm verdigi ve tm ile
Tr.k fonetigini dikkate alan bir yazmm geligtirilip,Enver Paga'nm em-
riyle orduda uygulamasma geildigini belirtmigtik. Huruf-u Munfastla,
Enver Yaz2,Hatti Cedid, Orda Elifbasedenilen bu alfabenin pratik olmadi-
j ,
e y gibi noktahlarm kaldmlmasi nerilmekteydi. Ayrica, harflerin
bagta, ortada, sonda farkh yazilmasmm da kaldmlmas11stenmekteydi.E
Btn bu tartigmalar 1927 yllmda kesilmektedir. O tarihten sonra ba-
smda yalnizca Latin harflerinin savunucularma rastlamyor. Anlagilan
Cumhuriyet yneticileri bu konuda kesin ve kararh tutumlarmi duyur-
muglardir.
1927 ve 1928 ytllarmda Falih Rifki (Atay), Yunus Nadi, Mithat Sadul-
lah (Sander) basmda srekli olarak Latin harflerinin propagandasmi
yapmaktadirlar. Bir ara Latin harflerinin savunuculugundan vazgeen
Celal Nuri (leri)gimdi gene kdam'daAhmet Cevat (Emre) Vakit'te bu
kafileye katilmiglardir. Mayis 1928'de Byk Millet Mechsi, Arap asilh
Latin (1)rakamlarmi lcabul etmigtir. Bu kanunun grgmeleri s1rasmda,
'rakamlardan
aslen ulemadan olan Hasan Fehmi, bagka Latin hurufu-
nun ne zaman kabul edilecegini, gecikmesindeki sebebi' hkmete sor-
maktadir26 20 Mayis 1928'de bir dil encmeni kuruldu, yeler;Falih Rif-
kt, Yakub Kadri, Rugen Egref,.R. Hulusi, A. Cevad, Fazil Ahmet, M. Emin
ve hsanBey'dir. Encmen, Latin harflerinin kabul ve uygulanmasi soru-
nuyla cidd olarak ugra1yordu. 9 Agustos'ta Atatrk'n Sarayburnu ko-
nugmasmdan sonra, bir lde uygulamaya geilmigtir.Agustos ay1ier-
sinde, stanbulniversitesiRektrlg, gelecek yil derslerin yeni harfler-
le yapilacagm1 a1kladi. Latin harfleri kampanyasimyrtenlerin nde
ge-
lenlerinden Adliye Vekili Mahmut Esat (Bozkurt), Hukuk Fakltesi diplo-
malrmm yeni harflerle basilmasuu emretti.27 1 Kasim 1928'de Atatrk,
Meclis'i aaynutkunda, getirilen kanuntasarismdan sz ederek, Arap harf-
244
Yaym Katalogu
/ Roman
Vampirle Grgme / Anne Rice / Roman
Zaman Geriye Dnmez / Ferhan gayhman / Roman