You are on page 1of 153

KUR'AN'A VE MUHAMMED'E GRE TRKLER

STESELER DE MSLMAN OLAMAZLAR


"Tevrat"n Tanr"nn son derece "rk" olduunu hmen herkes bilir. Kimi aratrmaclar, bu
"Tanr"daki zelliin, Yahudilik iin "yararl" olduunu da savunurlar. Ne var ki, u da
gerek: Bugn, "yahudiler"in sergiledikleri tyler rpertici ve insanlk d acmaszlklarda ,
Tevrat'taki "Tanr"nn(Yehova) ilkel, kat bir rk oluunun pay az deildir.

"KITALUT-TURK" HADISLERINDEN... "Mslmanlar, Trklerle kesin ldreecekler."

Kur'an'n "Tanr"snn rkl

Tevrat'nkinin "rkl"n herkes bilir de, "Kur'an'n Tanr's"nn "rkl"n ou kimse


bilmez. Ve kimi "iyi niyetli aydnlar" bile; Kur'an' ve "Tanr"sn "evrensel" sanr. Oysa,
Kur'an'nki, Tevrat'nkinin bir eit "kopya"sdr. Bunu, bu "Tanr"nn "srailoullar"n nasl
tanttndan bile anlamak mmkn:

"En stn toplum, srail toplumu"

Buna, kimileri aacaklar. Ne ki, bir gerek. te ayetler:


Kur'an'n "Tanr"s, tpk, Tevrat'n "Tanr"s "Yehova" gibi, iki yerde, aynen yle seslenir:

"Ey srailoullar! Size verdiim nimeti ve sizi dnyalara stn kldm hatrlayn." (
Bakara, ayet: 47, 122. Diyanet evirisi.)

Bir yanda slam dnyasndaki "yahudi dmanl", br yanda da, Kur'an'daki "Tanr"nn
"srailoullar"na byle seslenii... Bir elikidir bu. Bunu da geelim.

Arap toplumundan bakas "muhatap" deil

Kur'an'da birok eyler anlatlr. "Kaynaklar" biliniyor bugn. Ama "Tanr"dan diye sunulur.
Bu "Tanr"yla "insanlar" arasnda, daha dorusu, "zaman"na gre "bir kesim insanlar", "bir
toplum" ya da "bir toplumun kesimi" arasnda da bir "eli". "Tanr Elisi" diye sunulur.
"Peygamber" deniyor. Kur'an'da anlatlan o ki, "Tanr" u aklamay yapmakta:

-"Biz her peygamberi, kendi toplumunun diliyle gnderdik. lle de byle yaptk ki, o
toplumdan olanlara anlatabilsin." (Iibrahim suresi, ayet: 4.)

Demek ki, Kur'an'a gre, "Tanr'nn elisi"nin bir "toplum"u var. "Eli", "rk"ndan geldii bu
"toplum"la "Tanr" arasnda yapar aracln. Ne iletecekse bu "toplum"a ve "kendi diliyle"
iletmekle ykml. Kur'an'da anlatlan bu. Yine buna gre; Muhammed de bu ykmll
tamakta. Onun da bir "toplumu" var ve o da "Tanr"syla bu "toplum" arasnda "arac".

"KITALUT-TURK" ("TRKLERLE LDRME") HADSLERNDEN.


"Sonunda Trkler kesilecekler...(Ebu DAvud, Kitabu'l-Cihad/9, hadis no:4305.)

Kur'an'n btn iinde, Muhammed'in "kavm"ndan, yani "toplum"undan "Tanr vahiyleri"ni,


bu "toplum"a iletmek zorunda olduundan, bunu yaptndan sz edilir. Muhammed'in
"toplum"u, "Arap toplumu"dur. yleyse "muhattap" da bu toplumdur. Kur'an, kendi
deyimiyle "Arapa", seslendii kesim de, "Araplar".
Ama "Araplar"n da tm deil; yalnzca "bir kesimi".

Korkutma yalnz "Mekke ve evresi"ne

Ayetler ok ak. "Kur'an"la yaplan "uyar"larn, "korkutma"larn, "Mekke" (mm'l-Kura)


ve "evresi"ne ynelik olduu, En'am suresinin 92., ura suresinin 7. ayetinde, kukuya yer
brakmayacak bir aklkla anlatyor. Evet, Kur'an'n "muhatab", "Mekke ve evresi"dir
yalnzca. Bugn kendilerini mslman sayan teki toplumlarda hibirisinin, bu kapsamda yeri
yoktur. Knou, bu denli ak.

Muhammed'in "tm insanlarn peygamberi", Kur'an'n da "tm insanlara ynelik" olduunun


anlatld ayetler de var. Kur'an'daki nice elikilerden biridir bu. Ama, "kendisine aklama
yaplan toplum"un "Arap toplumu", bu toplum iinde de yalnzca "Mekke ve evresi"nin (
hem de o zamanki) "halk" olduu da bir gerek. Baka toplumlardan, bu arada "Trkler"den
"mslman" olanlar olmu; daha dorusu kendilerini "mslman" saymlar; ama Kur'an'n
hangi toplumu "mslman" sayd nemli.

zellikle "Trkler" iin "hadis"ler vardr. Trkler iin hi de iyi eyler sylemeyen bu
hadisler, rnek ve yrekli bilim adam Prof. Dr. lahn Arsel'in "Arap Milliyetilii ve Trkler"
adl kitabnda ok arpc biimde yer almakta. ( Bkz. stanbul, 1987, nklap Kitabevi, s. 18
ve t.)
Muhammed'in Trk dmanl

Kendilerini "mslman" sayan "Trkler"i Muhammed, "mslman" saymak yle dursun;


"dman" diye ilan etmitir. slam dnyasnda en salam kabul eidlen hadis kitaplarnda da bu
var. Bal bana bir blm olarak. Blmn ad da ok ilgin: "Ktalu't-Trk". Anlam da:
"Trklerle ldrmek(sava)". Buhari'de, Ebu Davud'da ve Tirmizi'de blmn ad bu. ibn
Mace'de "Babu't-Trk", yani "Trkler Blm". Mslim'deyse, "Kyamet alametleri" arasnda
yer alyor.

Muhammed, "Peygamberliinin bir kant" olarak, gelecekten haber verirken, "Kyametin bir
alameti" olarak "Trklerle nasl arplacan, "mslman"larn, "Trkleri nasl
ldrecekleri"ni de anlatyor. Hem "Trk" diye ad vererek, hem de "tarif" ederek, yzlerinin,
gzlerinin, burunlarnn, derilerinin, renklerinin nasl olduunu anlatarak. Anlalan o ki,
Trkler konusunda kendisine bir takm bilgiler verilmi. Muhammed'in anlatmasna gre,
"Trklerle ldrme", taa "Kyamet"e dek sz konusu. Kyametin bir alameti" olarak da
"mslmanlar", yeryzndeki "Trkleri ldrp temizleyecekler". Yoksa "kyamet
kopmayacak".

te hadislerden bir kesim:

- Mslmanlar, Trklerle ldrmedike, kyamet kopmayacaktr. Yzleri kalkan gibi, st


ste binmi(kaln) derili olan bu toplumla.... kl giyerler."( Bkz. Mslim, e's-Sahih, Kitabu'l-
Fiten/62-65, hadis no:2912; Ebu Davud, Snen, Kitabu'l-Melahim/9 Babun fi Ktali't Trk,
hadis no: 4303; Nesei, Snen, Kitabu'l-Cihad/Babu Gazveti't-Trk...)

-"Siz (mslmanlar), kk gzl, bask burunlu, yzleri kalkan gibi, derisi st ste binmi
olan toplumla ldrmedike kyamet kopmayacaktr." (Buhari, e's-SAhih, Kitabu'l-
Cihad/96; Mslim, e's-Sahih, kitabu'l-Fiten/62 hadis no: 2912; Ebu DAvud, Snen, hadis no:
4304; Tirmizi, h. no: 2251; bn Mace, h. no: 4096-4099)

"KITALU'T-TURK" HADSLERNDEN. "Trklere kar k'tal, kesinlikle olacak."...


(Buhari, e's-Sahih, Kitabu'l-Cihad/96)
Bu hadislerin Ingilizce hadis kitaplarindaki karlklar da u ekilde:

Narrated Abu Huraira:

Allah's Apostle said, "The Hour will not be established until you fight with the Turks; people
with small eyes, red faces, and flat noses. Their faces will look like shields coated with
leather. The Hour will not be established till you fight with people whose shoes are made of
hair." (Sahih Bukhari, Volume 4, Book 52, Number 179 )
Narrated Abu Huraira:

The Prophet said, "The Hour will not be established till you fight with people wearing shoes
made of hair. And the Hour will not be established till you fight with people whose faces look
like shields coated with leather. " (Abu Huraira added, "They will be) small-eyed, flat nosed,
and their faces will look like shields coated with leather.") (Sahih Bukhari, Volume 4, Book
52, Number 180)

Devam edelim:

- "u da kyamet alametlerinden: Kldan(kee) ayakkab giyen bir toplumla vuruup


ldreeceksiniz. Geni yzl, yzleri kalkan gibi, st ste derili toplula vurumanz-
ldrmeniz kyamet alametlerindendir. Siz(mslmanlar), kk gzl, kzl yzl, bask
burunlu, yzleri kalkan gibi, derisi st ste binmi olan Trklerle ldrmedike kyamet
kopmaz."( Bkz. Buhari, e's-Sahih, kitabu'l-Cihad/95; Mslm, e's-Sahih, Kitabu'l-Fiten/66,
hadis no: 2912; bn Mace, h.no: 4097-4098).

- "Sizinle(siz mslmanlarla), kk(ekik) gzl toplum, Trkler savaacaktr. Siz onlar,


kez nnze katp sreceksiniz. Sonunda Arap Yarmadas'nda karlaacaksnz. Birincide,
onlardan kaan kurtulur. kincide kimi kurtulur, kimi yok edilir. ncdeyse onlarn tm
krlacaktr."(Ebu DAvud, snen, hadis no: 4305.)

Muhammed'in, bugn kendisine "Peygamberimiz, efendimiz" diyen Trklere bak tutumu


budur ite.
nsanlara "insan" olarak bakmak gerekir. Hangi rktan, hangi renkten ve hangi "din"den
olurlarsa olsunlar ya da hibir dinden olmasnlar. Ama "dinler", "dinliler", "rklar" byle
bakamamakta. Yahudisi, Hristiyan, slam inanr hep birbirine dman. Irklar da kendi
rklarndan olmayanlara kar byle. Bugn dnyamzn yaad nice ac olaylarda, bu
ilkelliin pay az deildir. Bunlardan arnmal artk insanlk. Yoksa acmaszlklar, aclar,
gzyalar srp gidecektir.

Kaynak: T. Dursun, Din Bu 3, Kaynak Yaynlar tarafndan yaynlanan kitaptan alntlar yaplmtr

Trklerin Tarihi Trklerin Mslman Oluu Trklerin islamiyete girii Trklerin islamiyeti kabulu Trkler ve islamiyetTrkler ve Islamiyet Trkler
Hakkndaki Hadisler Trkler Nasl Mslman Oldu Oldular Trklerin dini Trklk ve islamiyet

SLAM ERATININ TARH TRK DMANLII KONUSUNDA BRKA SORU

Size: "slam eriatnda 'rklar' ve 'toplumlar' aras eitlik diye bir ey yoktur, Arabn
stnl ilkesi vardr. slama gre Tanr Trkleri insanla felaket getirici rk olarak
tanmlamtr!" deseler, bu szlere inanr msnz?

Eer bu soruya: "Hayr inanmam! nk slam, her hususta olduu gibi, rklar ve topluluklar
arasnda da eitlik ilkesine bal bir dindir; Araplar Arap olmayanlara stn tutmaz!"
eklinde karlk verecek olursanz, Mslmanlk snavndan baarsz km olursunuz,
nk slam, her hususta olduu gibi, rklar, toplumlar ve kiiler bakmndan da eitlie yer
vermeyen, esas itibariyle Arabn stnln, Arap kavminin yceliini ngren bir dindir.
yle ki:
slamclar, slamn rk fark gzetmediini, eitlik dini olduunu sylerler; sylerken de
Muhammed'in: "Ben Araptanm, ama Arap benden deildir" ya da: "nsanlar, bir taran
dileri gibi eittirler. Arabn Arap olmayana stnl yoktur" dediini ne srerler.

Oysa Muhammed bu szleri, eitlik ilkesine bal olduu iin deil (nk hibir konuda
eitlik getirmemitir), gnlk siyasetinin gereksinimi nedeniyle sylemitir. Her ne kadar
Arap bedevisini ya da kentli Araplardan bazlarn kmsermis gibi grnmse de (bkz.
Tevbe Suresi, ayet 98, 107; Fetih Suresi, ayet 16) bunu, Araplardan bazlarnn slama
girmemeleri, direnmeleri ya da kendisiyle birlikte savaa katlmamalar nedeniyle yapmtr.
Oysa gnlnde ve kafasnda yatan ey, Arap kavminin insanln en stn ve dier
toplumlarn "efendisi" olduudur; bundan dolaydr ki, Arab her bakmdan yceltmi, "kavm-
i necib" (temiz, saf ve asil rk) olarak nitelendirmi ve Arap olmakla her zaman vnmtr.
Muhammed'in sylemesine gre Araplar, "stn ve erefli" bir soy olan brahim
"Peygamber"in ve onun olu smail'in soyundan gelmilerdir. Ve bu soy ierisinde Kurey
kolu ve bu kola dahil Beni Haim'in aireti (ki Muhammed'in mensup bulunduu airettir)
asalet ve stnlk bakmndan nde gelmitir. Bunun byle olduunu anlatmak zere yle
demitir: "Araplarn en mkemmeli Kureylilerdir ve Kureylilerin en mkemmeli de Ben
Haim'dir."

Daha baka bir deyimle Muhammed, Arap kavmini, Arap olmayan kavimlerden stn
grrken, Araplar ierisinde dahi derece fark gzetmitir. Fakat sapl olduu temel fikir odur
ki, Araplar, tm olarak dier kavimlerin stndedir ve nk Tanr onlar stn niteliklerle
yaratmtr. Bundan dolaydr ki, Arap olmayan kavimlerin Araplar sevmeleri, Araplar
yceltmeleri, Araplar saymalar gerektiini sylemitir. Bir bakma Arapl slamiyetle
ayniyet haline getirmi, yle eklemitir:

"Araplar sevmek (ve saymak) u nedenle arttr: nk' ben bir Arabm; nk Kur'an
Arapa inmitir; nk cennet sakinleri Arapa konuur."

Yani, Mslman olabilmek iin Araplar sevip saymann koul olduunu anlatmak istemitir.
Bu konuda aynen yle demitir:

"Araplar sevmek demek iman sahibi olmak demektir; onlardan nefret etmek demek, imansz
kalmak demektir. Araplar seven, beni seviyor demektir. Kim ki Araptan nefret eder, benden
nefret ediyor demektir."

Bununla da yetinmemi, bir de slamn varln Arabn varlna balam ve slama dahil
toplumlara u uyarda bulunmutur:

"Araplar sevin ve onlarn yeryzndeki varlna destek olun, nk onlarn yaam ve


varl, slamiyet bakmndan k demektir; onlarn yok olmas demek slamn karanla
dalmas demektir."

Yine Muhammed'in sylemesine gre Araplar, esas itibariyle Nuh'un olu Sem'in soyundan
gelmedirler ve bu nedenle "El Arabu-l Arba" (asalet sahibi Araplar) olarak arlrlar.
Bununla beraber, Arap asll olmamakla beraber daha sonraki bir tarih itibariyle Araplam
olup Yemen'de ve Hicaz'da egemenlik kurmu olan Araplar dahi (ki bunlara "El Arabu'l-
Msta'ribe" deniyor), asalet sahibi Araplardan saymtr. nk Muhammed, Yemen denen
blgeyi "imann yurdu" ve "dinsel kavrayn" kkeni olarak gstermi ve "iman" denen eyin
zellikle Hicaz halknda olduunu bildirmitir.
Ve yine unu bildirmitir ki, Araplara kar dmanlk "kafirlik"tir, "mriklik"tir (Tanr'ya e
komaktr). yle demitir: "Araplara hakaret eden, Araplar hakknda kt konuan, Araplar
aalatan kii mrik saylr; zira Araplar klt rnek slarn kltmek demektir."

Btn bu hususlar, islami kaynaklara dayal olarakArap Miliyetilii ve Trkler adl kitapta
(Ilhan Arsel) aklanmtr. Yukardaki ksa zetlemeden anlalaca gibi slam eriat, rklar
ve toplumlar aras eitlik diye bir ey tanmaz; slam eriat, Arabn "Kavm' necip" olduu
inancna dayaldr. Muhammed'e gre, Araptan sonra Acem rk gelir. Trkler ise Araplara ve
tm insanla felaket kayna olan bir rktr!

Size sorsalar: "slamn Trk'e dman olduunu ve bu dmanl Muhammed'in


balattn ve Arabn tarihi Trk dmanlnn bundan kaynaklandn biliyor
musunuz?"

Bu soruya nasl cevap verirdiniz?

Eer vereceiniz cevap: "slamda Trk dmanl diye bir ey yoktur" eklinde olacaksa,
snfta kaldnz demektir. nk gerek Kur'an'da ve gerek Muhammed'in Kur'an haricindeki
buyruklarnda (hadislerde) Trkler, "korkun", "tiksinti verici" ve insanla felaket getirici bir
rk olarak tanmlanmlardr. Muhammed'in sylemesine gre Tanr, gya Trklerle savamak
gerektiini ve onlarla ldrmedike, vurumadka Kyamet gnnn gelmeyeceini
bildirmitir. Konu, Arap Miliyetileri ve Trkler adl kitapta (Ilhan Arsel), slami kaynaklara
dayal olarak incelenmitir. Ksaca zeti yle:

Biraz yukarda belirttiim gibi Araplar, insanln en temiz, en asil kavmi olarak ycelten
Muhammed, Araptan sonra en deerli toplum olarak Acemleri semitir. Buna karlk
Trkleri, "kk gzl, bask burunlu, yayvan suratl, yzleri kalkan gibi" tiksinti verici ve
felaket yaratc bir rk olarak tantm, onlarla ldrmedike Kyamet gnnn
gelmeyeceini bildirmitir.

Muhammed'in sylemesine gre Ye'cuc ve Me'cuc, her eyden nce Araplara ynelik bir
felaket, bir fitne iaretidir. yle demitir: "Yaklak bir fitnenin errinden vay Arabn haline!
u saatte Ye'cuc ve Me'cuc'un seddinden bir menfez almtr."

Yani Yercuc ve Me'cuc denilen kavimlerden gelecek tehlikeyi nlemek zere kurulan duvarn
(seddin) delindiini sylemi ve bunu sylerken ba parmayla ahadet parman halkalayp
delik aldn anlatmak istemi. (Buhar'nin Zeyneb Bint-i Cah'tan rivayeti olan bu hadis
iin bkz. Sahih-i Buhar Muhtasar..., Diyanet leri Bakanli Yaynlar, c.9, s.95, Hadis No:
1372.)

te yandan Kur'an'n Kehf (ayet 83-101) ve Enbiya (ayet 96) surelerine koyduu ayetlerde
geen "Ye'cuc-Me'cuc" deyimini Muhammed, Trkleri tanmlamak iin kullanmtr. rnein
Kehf Suresi'nde yle yazl: "Dediler ki: Ey Zlkarneyn! Bu memlekette Ye'cuc ve Me'cuc
bozgunculuk yapmaktadrlar. Bizimle onlar arasnda bir sed yapman iin sana vergi verelim
mi?" (Kehf Suresi, ayet 94.)

Enbiya Suresi'nde de u var: "Nihayet Ye'cuc ve Me'cuc (sedleri) ald ve onlar her tepeden
akn ettii zaman..." (Enbiya Suresi, ayet 96.)
Burada geen "Zlkarneyn" szcyle Byk skender anlatlmakta; Ye'cuc ve Me'cuc ise
Trklerdir. Bunu sadece Belzur ya da Celaleddin es Suyuti gibi en salam kaynaklardan
deil, Osmanl dneminin nllerinden Ahmedi'nin Iskendername'sinden, Asm Efendi'nin
Okyanus'undan ya da Ahter Mustafa Efendi'nin Ahter Kebr'inden renmek mmkndr.

Kur'an'a koyduu bu ayetlerden baka Muhammed, Kur'an haricinde koyduu buyruklarla


Trkleri, en aalk, en tiksinti verici ve insanla felaket getirici yaratklar eklinde
tanmlamtr. Bu tanmlamalardan birka rnek yle:

"Siz Mslmanlar, kk gzl, bask burunlu, yzleri kalkan gibi, derisi st ste binmi olan
toplumla (Trklerle) ldrmedike Kyamet kopmayacaktr. . ."

"u da Kyamet alametlerindendir ki: Kldan kee ayakkab giyen bir toplumla (Trklerle)
vuruup ldreceksiniz. Geni yzl, yzleri kalkan gibi, st ste binmi derili toplumla
ldrmeniz Kyamet alametlerindendir. Siz Mslmanlar, kk gzl, kzl yzl, bask
burunlu, yzleri kalkan gibi, derisi st ste binmi olan Trklerle ldrmedike Kyamet
kopmaz."

"(Siz Mslmanlarla), kk gzl toplu Trkler savaacaktr. Siz onlar kez nnze
katp. . . sreceksiniz. (Sonunda) onlarn tm krlacaktr.. ."

Muhammed'in bu szlerini, Buhari'nin e 's-Sahih , Kitabu'l-Cihad, Mslim'in e's


Sahih/Kitabu'l-Fiten, Ebu Davud'un, Snen ve Kitabu'l-Cihad, Nesei'nin Snen/Kitabu'l-
Cihad ya da Tirmizi ve bn Mace gibi temel kaynaklarda bulmak mmkn. Hemen ekleyelim
ki, Muhammed'in "vahiy" olarak yerletirdii btn Islami veriler, yzyllar boyunca Arabn,
tarihi Trk dmanl duygularnn malzemesi olmutur. Bundan dolaydr ki, Islam
kaynaklarnda yer alan Trklerle ilgili blmlerin bal genellikle "Ktalu't-Trk"
eklindedir ki "Trklerle ldrmek" (Trklere kar sava) anlamna gelir. Bu tr szler,
yzyllar boyunca Arap milletinin mutluluunu salamtr. Bu nedenledir ki Araplar,
yzyllar boyunca Trk' "kana susam", "yabani", "cani ruhlu", "insanla felaket getirici",
"slam uygarln yok edici", "fikren yetersiz" vs. gibi aalamalarla tanmlamlardr. Bu
dmanlk 1400 yl boyunca srm ve hala daha srmekte ve her vesileyle kendisini belli
etmektedir. Bizim kendi mollalarmz da onlardan aa kalmayp yardmc olmulardr; hem
de ylesine ki, Muhammed'in Trk' kltc tanmlamalaryla adeta sihirlenmi olarak
ilerinde, Kanuni Sleyman dneminin Divan- Hmayun katiplerinden Hafz Hamdi elebi
gibi konuanlar kmtr. Padiaha sunduu bir iirinde Hafz Hamdi elebi yle der:
"Padiahm. .. Trk' ldr, baban olsa da. O iyilik madeni yce Peygamber (Muhammed):
Trk ldrnz, kan helldir' demitir."

Bizim "nl" padiahmz Kanuni Sleyman da, sevgili airinin msralarn terennm
etmekten geri kalmamtr.

Daha sonraki dnemlerdeki mollalarmz da onlardan aa kalmamlar ve rnein Asm


Efendi ya da Ahteri Mustafa Efendi gibi eriatlar, hep Muhammed'in Trkler hakknda
syledii szleri kutsal bilip Trk' hor grmlerdir. ou padiahmzn Anadolu
Trklerine kar besledii dmanln kkeni, kukusuz ki Muhammed'in Trkleri aalatc
szlerinden kaynaklanmtr. Biraz nce deindiimiz gibi, geen yzyln nllerinden
Ahmedi, Asm Efendi ya da Ahteri Mustafa Efendi gibi "bilgin" diye Trk toplumu tarafndan
ba tac edilenler, eriatn Trk' aalat, hakir klc hkmlerine sarlmakta kusur
etmemilerdir. nk Mslmanlk niteliini her eyin stnde tutmular, Trklklerini
unutmular, Araplamlardr.

Ve ite, eer siz slam eriatnn Trk' hor gren, aalatan, insanla felaket getirici olarak
tanmlayan buyruklarn benimsiyorsanz, iyi bir Mslmansnzdr. Aksi takdirde
Mslmanlk snavndan gemeye hakknz yok demektir.

Kaynak: Ilhan Arsel, Mslmanlk Snav, Kaynak Yaynlar.

*******

MSLMANLIK SINAVI
Blm 1

GR

nsanlarmzn byk ounluu, slam dininin en son, en mkemmel bir din olduuna kr
krne inanmlardr. Azlarndan: El-hamdlillah Mslmanm eklinde, kiilik
kantlamas eksik olmaz; hemen her vesileyle bu szleri tekrarlamak ve her ie Allahn adyla
balamak onlara rahatlk verir.

Bu rahatl mutlulua dntrmek maksadyla, yine her vesileyle, Muhammed in adn


ilahilie bryp, yceltici szcklerle Sallalah teala (Allah onun ann yceltsin ) ya da
'Sevgili Peygamberimiz' diyerek mrldanmaktan geri kalmazlar. Koyu bir dinsellik bilincine
sapl olarak bugn hala 7. Yzyl zihniyetiyle yaayp gitmektedirler. slamn hogr ve
bar dini olduunu sylerler ama, slamdan baka din ve inanca ynelik olanlar kafir ve
cehennemliksaymaktan ya da slam eriatn eletiri konusu yapanlar dinsizlikle
sulamaktan geri kalmazlar. Aklc eitimden gemedikleri iin, onlar bu kr inanlardan ve
davranlardan kurtarma olasl pek yoktur.

Aklc eitimden gemi olup, kendilerini aydn bilen snflara gelince, onlarn ounluu
da, Islam eriatnn akla ve vicdana ters verileri ieren znden habersizdirler. rnein
kendilerine: Islamdan baka dinlere ynelenler 'sapktrlar' , 'Mrikleri nerede grrseniz
ldrn' , 'slamdan kanlar ldrn' , 'Ey (Mslmanlar)! Yahudileri ve Hiristiyanlar dost
edinmeyin...inizden onlar dost tutanlar, onlardandr...' , (Yahudilerden, Hiristiyanlardan)
slami din edinmiyenlerle , boyunlarn bkp kendi elleriyle cizye (kafa paras ) verene kadar
savan' , Yeryz slam olana kadar savan onlarla , Klelik Tanrsal bir kurulutur ,
Kadnlar aklen ve dine dun (eksik) yaratklardr , Stresiz olarak namaz klann nnden
eek , kpek, kadn geerse namaz bozulmu olur , l insan ile ya da hayvanla cinsi
mnasebette bulunan orulu kiinin kaza orucu tutmas gerekir , Tanr, Mslmankullarna
Cennet te memeleri yeni sertlemi gzel kzlarverecektir , (Ey Mslmanlar)..Kk
gzl, krmz yzl, yayvan suratl Trklere kar zaferler kazanlmadka hkm gn
gelmi olmayacaktr eklinde ya da benzer nice buyruk gsterilmi olsa aracaklardr;
bunlarn hogr anlayyla, insan ahsiyetinin haysiyetiyle ya da insanlararas sevgi ilkesiyle
badamaz eyler olduunu syleyeceklerdir.
Ama bunu yapmakla, hem Mslmanlk snavndan baarsz kacaklarn ve hem de slam
inkar etmek gibi tehlikeli bir ie girimi olacaklarn dnemeyeceklerdir. Oysa btn bu
buyruklar, Muhammedin Kuran ve Kuran olmayarak ortaya vurduu slami verilerden
baka bir ey deildir. Daha baka bir deyimle, bu kiiler ciddi bir Mslmanlk snavna
ekilmi olsalar, ne Mslmanlklarndan ve ne de Tanr ya ve Muhammede ballklarndan
eser kalmayacaktr. Bu okumakta olduunuz yaz (ki Mslman kiinin gnlk yaamn
dzenleyen eriat verilerinden sadece bir demektir ) bunun byle olduunu kantlamak
maksadyla hazrland. Eklemek isterim ki bu veriler, bata Diyanet leri Bakanl
Yaynlar olmak zere temel slam kaynaklarndan alnmtr.(Yaznn sonunda kaynakar
verilmitir.)

HURAFELER, BATIL NANLAR, MASALLAR


VE AKLI DILAYAN SORUNLAR KONUSUNDA
BRKA SORU

slam eriat, insan akln hurafelere, batl inanlara ve akl dlayan ne varsa her eye
inandrmaya yararl buyruklarla doludur. eitli yaynlarmla (zellikle Toplumsal
Geriliklerimizin Sorumlular: Din Adamlar adl kitabmla -Ilhan Arsel-) bunlarn birounu
sergilemi blunmaktaym. Ksaca anmsatmak maksadyla u girii yapabilirim:

Muhammed in getirdii buyruklara gre, Mslman kii, sabahleyin, horozlarn ttn


iitir itmez, derhal Tanr nn fazl- kerem' inden( cmertliinden ve ltfundan ) isteyerek
yataktan kalkacaktr, nk horozlar melek grdkleri iin rtmlerdir ve onu namaza
armaktadrlar. Fakat unu da bilecektir ki, eer bu arada eeklerin anrmasn iitecek
olursa, derhal Tanr ya snmas ve Muhammede salavat getirmesi gerekir, nk eek,
eytan grd iin anrmtr ve stelkKuran da eek sesinin seslerin en irkini' olduu
anlatlmtr. ( K.31, Lokman Suresi, ayet 19.)

Yine bunun gibi,Mslman kii yataktan kalkarken, sa ayayla kalkmas ve heriini saa
gre yapmas gerekir; nk kendisine san sola nazaran fazl ( stnl ) olduu
anlatlmtr. Yataktan ktktan sonra yapaca ilk i, burnundaki nesneyi karmaktr; nk
Muhammedin sylemesine gre eytan, uyuyann genzinde gezmektedir; bu nedenle
burnundaki nerneyi nefesiyle karmaldr.

Ancak bu ii, tek say esasna gre, daha dorusu defada olmak zere yapmaldr, nk
kendisine din diye belletilen odur ki, Mslman kiinin btn ileri Allah ile alakal
olmaldr. Allah ise tektir. Allahla alakal olduu iin tek iftten daha iyidir. Bundan
dolaydr ki, yapaca ileri 3,5,7 vs. gibi tek saylara gre ayarlamaldr: Su ierken barda
sa elle tutup yudumda imeli, helada abdestini yaptktan sonra altn tala
temizlemelidir. Nitekim Muhammed hep byle yapm ve Mslmanlara kendinden rnekler
brakmtr.

Ve yine Mslman kii unutmamaldr ki, tek saylara gre i grrken, bunu uurlu
saylabilecek nesnelerle denk getirebilirse, bundan ayrca yarar salamas mmkndr.
rnein her gn sabah sabah a karnna yedi tane Acve hurmasndan yiyecek olursa, btn
gn boyunca kendisine ne sem ve ne de sihir zarar vermeyecektir.(1)

Yemek yerken sa eliyle yiyecek ve yerken lokmas elinden yere decek olursa, onu yerde
brakmayp midesine indirecektir, nk aksi taktirde eytan gelip lokmay kapp gtrecektir.
orba ierken kasenin ortasndan deil, kenarndan balayacaktr, zira Tanrnn inayetleri
orbann ortasndan deil kenarndadr. Yemein/ iecein iine sinek derse, sinein
darda kalan kanad iyice batracak ve sonra sinei alp atacak ve yemesine/imesine devam
edecektir; zira sinein iki kanadnn birisinde gnah hastalk, dierinde ise sevap (ifa) vardr
ve sinek idrak sahibi olduu iin nce gnah olan kanadn batrr. Bu nedenle eer sinein
darda kalan kanadn, yemein, iecein iine iyice batrlacak olursa, sevap (ifa), gnah
(hastal) gidermi olacaktr. Bu ileri yaparken esnemesi gelirse, gc yettii kadar onu
nlemeye alacaktr, nk esnemek eytandandr ve eytan, esnerken haaa! diye azn
aan kiiye sevincinden gler. eytann birisine sevinle glmesi ise, kt bir eydir. Bu
nedenle Tanr esnemeyi 'fena' grm ve nlenmesini istemitir. Fakat buna karlk aksra
muhabbet eder, yeter ki aksrma salk ve rahatlama eseri olsun. Bu da aksran kiinin
defadan fazla aksrmamasyla anlalr. Eer byleyse aksran kii 'El-hamdlillah
demelidir; byle diyecek olursa artk bir daha gz ars diye bir ey ekmeyecei gibi,
aksrdn duyan Mslman kiilerin kendisine Yerhamkellah (Tanr sana merhamet etsin)
diye mukabele etmelerine vesile yaratm olur. Bylece aksrk sayesinde Mslman kii,
Tanr nn marhemetine snp bir ksm gnahlarndan kurtulmu olacaktr. Fakat eer
aksrma, salkl olmayan aksrk niteliindeyse (rnein hastalk ve rahatszlk yznden
aksrmaysa), bu taktirde 'Yerhamkellah' szcnn kullanlmas eriata aykrdr. Aksrn
salkl nitelikte olmadnn anlalmas, aksrmann saysna baldr. Eer aksran kii
defadan fazla aksrmsa aksrnn 'salksz bir aksrk'olduu anlalr ve byle bir halde o
kiiye 'Yerhamkellah' ( Tanr sana merhamet etsin ) demek caiz deildir. Neden deildir,
belli deil? (Kendi kendinize: Oysa asl byle bir halde kiiye Tanr nn merhameti
dilenmesi gerekmez miydi? diye sormaynz.)

Mslman kiinin gnlk ilerinin en nemlisi, be vakit namazdr. Muhammed in


sylemesine gre Tanr ilk nceleri gnde 50 vakit namaz emretmiken, Musa nn tavsiyesi
ve Muhammed in araclyla bu sayy bee indirmitir. Bu itibarla Mslman kii
Muhammed e minnettarlk duymaldr; zira gnde be vakit namaz yerine 50 vakit namaz
klmak durumunda kalm olsayd, gnnn 24 saatini namaz klmakla geirmek zorunda
kalrd; ne uykuya, ne yemek yemee, ne almaya, ne de elenmeye vakit bulabilirdi. Gnde
be vakit namaz bile ok olup, i ve megalesi nedeniyle birok Mslman kii slamn bu
gereini yerine getirememenin huzursuzluu ierisindedir.

Namaz klmann birtakm kurallar vardr ki, dikkat ve itina gerektirir. Bunlarn banda,
Mslman kiinin kble ynne dnp kendisiyle kble arasna stre koymasyla ilgili
zorunluk vardr. Stre denen ey, perde, rt, harbe vs. gibi eyler olabilir; nk stresiz
olarak namaz klan kiinin nnden eek kpek, domuz ya da kadn geecek olursa, namaz
bozulmu saylacaktr. Namaz srasnda sessiz ve kokusuz ekilde yellenmenin namaz bozan
bir yn yoktur. Fakat namazdayken kblesine kar tkrmeyecektir, nk kendisiyle kblesi
arasnda Tanr durmaktadr. Mutlaka tkrmek zorunda kalrsa sol yanna, sa ayann altna
ya da ceketinin iine tkrecektir.

Bu listeyi snrsza dek uzatmak mmkn. Fakat geliniz biz, ksaca fikir edinmek zere, slam
eriatnn baz buyruklarn konu edinerek Mslmanlk snav dzenleyelim ve
insanlarmzn slama ballklarnn derecesini renelim.

Soru: "slam dini by ve sihre inanmaya ya da frklk gibi eylere (ve


frkln tkrkl ya da tkrksz uygulamasna ) izin verirmi?"

Olasdr ki byle bir soruya: "Hayr, slam by ve frklk gibi ilkel eylerle uramaz,
bunlar batl inanlar olarak red eder" eklinde bir yant vereceksinizdir. Ne var ki, byle bir
yant verdiiniz taktirde Mslmanlk snavndan sfr alm olacaksnzdr, nk
Muhammed, gerek Kurana koyduu ayetlerle ve gerek kendi eylemleriyle frkln
hem tkrkl, hem de tkrksz uygulamalarna ve karlnda cret almaya izin
vermitir. Hemen ekleyelim ki, Muhammed, her ne kadar batl inanlara karym gibi
grnm ve rnein Kurana: "Hak geldi, batlsa yklp gitti. Kukusuz batl yklp giden
trdendir" (sra Suresi, ayet 81 )

ya da:

"Tanr batl yok eder ve hak olan szleriyle yerletirir..."(ura Suresi, ayet 24; Sebe Suresi,
ayet 49; Enbiya Suresi, ayet 18, Kehf Suresi, ayet 56 vb. )

eklinde ayetler koymusa da, her hususda olduu gibi bu hususta da sylediklerinin tersi olan
eyleri yapmaktan geri kalmamtr. Kabedeki Kara Ta (Hacer-i Esved ) pp okamas
ve bu ta ilah niteliinde klmasndan ve Mslmanlar iin tapnak yapmasndan ya da Mina
Dan sa tarafna alarak 'Cemre' mahallinde yedi akl ta atmak suretiyle eytanlar
kartmaya almasndan tutunuz da hastalklar tkrkl ve tkrksz frk usulleriyle
tedavi yolunu semesi ve bakalarna da bu ekilde yapma iznini vermesi, Muhammedin
batla olan ballnn nice rneklerinden bazlardr. Konuyu Kurann Eletirisi 1 ve
Muhammedin Batla nanml bal altnda ayr bir yayn olarak ele almakla beraber
burada, frklk konusunda getirdiklerine ksaca gz atacaz.

Her eyden nce unu belirtelim ki, Muhammed hastalk ve rahatszlklarn 'nefes', 'by' ve
'frk' usulleriyle giderilebileceini syler ve bu usullerin Tanr tarafndan kendisine
zellikle Felak ve Nas sureleri olarak bildirildiini eklerdi. Felak Suresinde u yazl:

"Ey Muhammed! De ki: Yaratt eylerin errinden, karanl kt zaman gecenin


errinden, dmlere fleyip by yapan frklerin errinden ve kskand vakit kskan
kiinin errinden sabahn Rabbine snrm." (Felak Suresi,ayet 1-5 )

Nas Suresinde de u var: "Ey Muhammed! De ki: nsanlarn kalplerine vesvese sokan, (
insan Allah andnda) pusuya ekilen cin vw eytann errinden insanlarn Rabbine...
snrm." (Nas Suresi, ayet 1-6.)

Kurandaki bu iki sure, Muavvizeteyn sureleri diye bilinr ki; koruyucu anlamna gelir ve
genellikle ifa maksadyla okunur. Byle olmasnn nedeni, Muhammedin bu ayetleri bu
dorultuda olmak zere kendisi iin uygulam olmasdr. (Baz kaynaklar buna El-hlas
Suresini de katarlar; bu sure Tanrnn tek ve domam ve dourmam olduunu
anlatmaktadr). Ve yine slam kaynaklarnn bildirmesine gre Muhammed, bu sure ile
nefes edermi; her gece yatarken ve zellikle rahatszlk hissettii zamanlar, bu yukardaki
sureleri okur, okurken de ellerine fler ve sonra elleriyle, bandan ve yznden balayarak
btn vcudunu svarm (mesh edermi) ve bunu kez arka arkaya tekrarlarm. Kendisini
lme gtrecek hastala yakaland zaman, bu ii kendi bana yapamaynca, Ayenin
kendisine yardmc olmasn ister olmu. Daha baka bir deyimle Aye, Muhammedin nefes
ettii bu Muavvize surelerini kendisine nefes eder ve sonra hastalktan kurtulmas iin onun
eline fleyip, yine onun kendi eliyle vcudunu svarm (meshedermi). Diyanet leri
Bakanlnn, slam kaynaklarna dayal olarak insanlarmza bellettii ekliyle Ayenin
konumas yle:
"Resulullah her zaman hastalandnda Muavvize surelerini okuyup kendi (elleri)ne flemek
(ve ondan ifakat iin/hastalktan kurtulmak iin) eliyle vcudunu svamak itiyadnda
(alkanlnda) idi. Sebeb-i vefat olan hastala tutulunca Resulullahn nefes ettii
Muavvize sureleriyle ben de kendisine nefes etmeye (ve hastalktan kurtulmas niyetiyle) eline
fleyip kendi eliyle vucudunu meshetmeye baladm."(2)

Hastalk ya da rahatszlk gibi hallerden kurtulmak iin Muhammed in bulduu bu


frklk uygulamasna vesile olan olaylar, aknlmz biraz daha artracak niteliktedir.
Gerekten de, slam kaynaklarndan bir ksmna gre, gya Cibril, bir gn Muhammed in
yanna gelerek ona uyank olmasn ve nk frit in (i cinlerin en tehlikelisi olarak bilinir
kendisine ktlk yapacan haber verir ve yataa girdii zaman Tanr ya snmas iin
yukarda deindiimiz sureleri okumasn syler. Gya Muhammed, Cibril in bu dediini
yapmak suretiyle tehlikeden kurtulmu olur.

slam kaynaklarndan bazlarna gre, sz konusu surelerin iniine sebeb olan olay, Yahudiler
tarafndan Muhammede by yaplmasyla ilgilidir ki, ksaca yle zetlenebilir: Muhammed
bir gn rahatszlk hisseder; yemek yiyemez ve cinsi mnasebette bulunamaz. Fakat az
gemeden Cibril ve Mikail adyla bilinen iki melek gelip Muhammed'e rahatszlnn
nedenini bildirirler ve anlatrlar ki, Yahudiler, Lebid bn-i Asam adndaki bir bycye para
vermiler ve Muhammedi bylemesini istemilerdir. Ve onlarn bu istei zerine byc,
bir ipe on bir dm atm, ayrca da sa ve sakal tarants ile erkek hurmann kurumu iek
kapn koyarak bir iple Zervan kuyusuna indirmitir. Ve ite Muhammed in yemek
yiyemeyip, cinsi mnasebette bulunamamasnn nedeni, bu bydr. Cebril ve Mikail bunu
anlattktan sonra Tanr nn kendisine ifa gnderdiini bildirip giderler. Bir rivayete gre
Cebril, kuyudaki ipin kartlmasn istedii iin Muhammed Aliye emir verir ve ipi kuyudan
kartp dmlerini zdrtr; bylece by ve sihir bozulmu olur. Bir baka rivayete gre,
yanna birka kiiyi alarak kuyunun bulunduu yere gider ve kuyuyu kapattrr. (3)

unu da ekleyelim ki, Muhammed ara sra banda ar hisseder ve bu arnn kendisine
yaplan sihir ve byden geldiini sylerdi. Ba arsn gidermek iin, bir yandan yukarda
deindiimiz ayetleri okur ve zellikle: "...dmlere nefes eden byclerin
errinden...Rabbime snrm"(Felak Suresi, ayet 1-5) ayetini tekrarlar, fakat dier yandan da
bandan hacamat olurdu. Fakat bunu da yeterli bulmaz, bir de 'avce hurmas' diye bilinen
meyveden yerdi. 'Avce hurmas' denen ey (ki Trkede karl 'balk burma' oluyor )
Medine'de yetien hurmalarn en lezzetlisi olarak biliniyor; gya cennetten gelmedir.
Muhammed in sylemesine gre bu hurma aacnn meyvesi, insanlar sihir ve byden
kurtarmaya yeterlidir.Bunu anlatmak iin yle demitir: " Her kim sabahlar a karnna yedi
tane Avce hurmas yerse, o gn iinde o kimseye ne sem ( zehir ), ne sihir vermez." (4)

Avce hurmasnn insanlar sihre kar koruduuna ylesine inanmt ki, bu hurmay aznda
inem yaptktan sonra yeni doan ocuklarn azna alar ve bereket duasnda bulunurdu.
Bylece o ocua by ve sihir gibi eylerin tesir etmeyeceini dnrd. Bundan dolaydr
kikadnlar, yenidoan ocuklarn Muhammede getirirler ve o da ocuu frr ve aznda
inedii hurmay ocuun azna tkrrd. Diyanet Yaynlarnda, Esma adndaki bir
kadnn yle konutuu yazl:

"Ben...Abdullah (Medinede) dourdum. Sonra (ocuu Resulullaha) getirdim de kucana


koydum. Bunun zerine Resullullah bir hurma istedi. Onu ineyip ocuun azna tkrd.
Bu suretle olumun midesine ilk giren ey Resullullahn tkr oldu. Sonra Resullullah
hurma inemiyle ocuun daman udu. En sonra ocua dua buyurdu, bereket ve sahadet
temenni eyledi."(5)

Yine slam kaynaklarndan renmekteyiz ki, Muhammed eitli hastalk ve rahatszlklar


okuyup frerek tedavi yollarna gider, tkrkl frk ya da tkrksz frk
usulleriyle i grrd. Tkrk kullanrken buna toprak kartrd da olurdu. Toprak olarak
Medine topran kullanrd; nk Medine toprann erefli ve bereketli olduunu
sylerdi. yle yapard: ahadet parmana tkrr, sonra tkrkl parman topraa sokar
ve parmana bulatrd toprakla hastay svard.(6)

Gz ars gibi hastalklar iin, topraksz tkrkl frk usllerine bavururdu. rnein
Hayber Seferi nde Alinin, arsna yakalandn renince hemen yanna getirtmi ve
gzlerine tkrmtr. Kaynaklarn bildirmesine gre gya Alinin gzleri hemen
iyilemitir.(7)

Buna karlk kulak arlarn, yaralar (zellikle kl yaralarn), krklar ya da akrep, ylan,
bcek sokmasndan doma zehirlenmeleri, gz demesini ve benzeri rahatszlklar,
tkrksz frkle (efesle) ve okuyarak tedavi usullerini getirmitir. rnein
HayberSeferinde bacandan vurulan Selemeyi (kva olu), kez fleyip okumak suretiyle
iyiletirdii sylenir! Sarlk belirtisi grlen kimseleri de okuyup fleyerek tedavi ettiini
sylerdi. Ayenin bildirmesine gre Muhammed: 'z demesine kar tedavi iin okuyup
flemeyi' emretmitir.(8)

frkle tedavi usullerini Muhammed, sadece kendisine hasretmi deildir. Bakalarna da,
bu ekilde hareket edebilmeleri, hatta bu sayede kazan edinip geimlerini salayabilmeleri
iin izin vermitir. frklkle uraanlarn kazancndan kendisine pay ald olmutur.
slam kaynaklarndan alnma rneklerden biri yle: Salt olu Haricein amcas olan laka
adnda biri Mslmanl kabul ettikten az sonra, Muhammed in yanna gelerek, deli ve
cinnet geirmi bir kiiyi, Fatiha Suresini okuyarak ve fleyerek tedavi ettiini ve
karlnda yz deve aldn syler. Muhammed kendisine, deliyi tedavi ederken Fatiha
Suresinden baka bir ey okuyup okumadn sorar. Ve ondan: Hayr, Fatiha Suresinden
baka bir ey okumadm yantn alnca, bu ekilde frkle tedavinin ve frk karlnda
yz koyun kazan edinmenin hak ve helal olduunu yeminler ederek bildirir; yle der:
"Canm stne ant ierim ki sen...hak olan bir frkle tedavinin karln alp yiyorsun" (
9)

Grlyor ki, Muhammed Kuran dan ayetler okuyarak frklk yapmann ve bu yoldan
kazan salamann Islama uygun olduunu sylemekte. Fakat bununla da kalmam, bir de
kendisi, bu ekilde kazan salayanlarn kazancndan pay almtr. Bu konuda, yine Buhari ve
Mslim kaynaklarndan alnma u rnee gz atalm: Muhammed in yaknarkadalarndan
Ebu Said Hudri, banda bulunduu etesiyle birlikte ganimet edinmek zere yola kar. lk
konakladklar yerde bir kabileye rastlarlar ki, tela ve znt ierisinde bulunmaktadrlar.
nk kabilenin bakann akrep sokmutur ve hi kimse ne yaplmas gerektiini
bilememektedir. Durumu gren Ebu Said, kabile bakann tedavi edebileceini, fakat bunu
cret karlnda yapacan syler. Pazarla giriirler ve bir koyun srs bedel zerinde
anlarlar. Bunun zerine Ebu Said, kabile bakann karsna alr ve Kurandan Fatiha
Suresini okuyup flemeye balar. Gya kabile bakan iyilemi olur. Bu iin karl olarak
Ebu Said, antlama gereince bir koca koyun srsn alp arkadalaryla birlikte yola
koyulur. Fakat ete mensuplar, koyun srsnn bir an nce aralarnda paylatrlmasn
isterler. Ne var ki, paylam konusunda aralarnda sorun kar. Anlamazla zm bulmak
zere Muhammed e bavurulur. Olan bitenleri dinledikten sonra Muhammed, akrep sokmas
yznden hastalanan kabile bakannn frk usulleriyle tedavi edilmesini ok yerinde bulur
ve bu tedavi karlnda cret alnm olan koyunlarn bltrlmesine karar vwrir, fakat
kendisine de bir pay ayrlmasn ister ve yle der:

"(Bu tedavi ve cret iinde) ok iyietmisiniz, koyunlar imdi paylatrn ve benim paym da
ayrn...." (10)

Yukarya aldmzbirka rnekten anlalaca gibi Muhammed, frkln eitli


uygulamalarna kendinden rnekler vermekten baka, cret karlnda frklk
yaplmasna da izin vermitir; yeter ki frklk Kuran dan ayetler ( zellikle Fatiha
Suresi ) okunarak yaplm olsun. Daha baka bir deyimle, eer hastal tedavi iin, Kuran
dan okuyup fleme usul uygulanacak olursa, bu caizdir; bunun karlnda cret alnabilir.
Yok eer frklk Kuran dan baka bir ey okunarak yaplrsa geersizdir ve byle bir
tedavi batl bir tedavi saylr. unu da ekleyelim ki, Muhammed frkl tedavi usullerini
al hayvann zehirinden nefes edilerek yaplmasna da izin vermitir. Nitekim Muhammed
in karlarndan Aye yle demitir:

"Nebi...her al hayvann zehirinden nefes edilerek ifa dileine msaade buyurdu." (11)

Soru: "Orulu bir kimsenin, l insan vcudu, hayvan ya da uyumakta olan bir kadnla
(onu uyandrmadan) cinsi mnasebette bulunmas konusunda Islam ne gibi buyruklar
getirmitir?"

Eer bu soruyu yadrgar ve: Bu nasl itir? Hi byle bir din hkm olabilir mi? salmda
byle bir ey yoktur eklinde yant verecek olursanz, Mslmanlk snavndan sfr alr,
kafirler arasnda yerinizi bulursunuz! Yok eer: Evet bunlar Muhammedin buyuruklar
olarak benimsiyorum, nk bata Diyanet leri Bakanlnn yaynlar olmak zere tm
slam kaynaklarnda bunun byle olduu bildirilmekte derseniz, siz tam bir Mslman
saylrsnz. nk gerekten de Diyanet leri Bakanl nn ve din adamlarmzn,
Muhammed in buyruklar olarak insanlarmza bellettigi din verilerine gre orulu kii,
hayvanla ya da l insan vcuduyla cinsel ilikide bulunacak olursa, orucu bozulmu saylr;
bu gibi hallerde kiinin kaza orucu tutmas gerekmektedir. (12)

Yorumculardan bir ksmna gre, l insan vcuduyla ya da hayvanla yaplan cinsi mnasebet
zina niteliindedir ve bu nedenle kiiye zina iin ngrlen ceza uygulanmaldr. Fakat bir
ksm yorumculara gre bu i zina saylmayp irkin bir eylemdir, bu nedenle bu eylemde
bulunan kiiye zina cezas deil 'tazir' (azarlama) cezas uygulanmas gerekir. Diyanet te
grev alm din adamlarmzdan bazlarnn aklamalarna gre slam eriat, orulu kiinin
hayvanla cinsi mnasebette bulunmas halinde lm cezasna arptrlmasna uygun
bulmutur; ayrca cinsi mnasebette bulunulan hayvan, o kiinin malysa, hayvan da
ldrlmelidir; bakasnn malysa hayvann ldrlmesi gerekmez; nk Hayvan
ldrmenin amac, bu suun arm yaplmasn ve faili hakknda ileri geri konuulmasn
engellemektir. (13)

Uyumakta olan bir kadnla cinsi mnasebette bulunan orulu kiinin durumuna gelince:
Uyuyan bir kadnla cinsi mnasebette bulunmak ve bulunurken onu uyandrmamak, byk bir
ustalk ve uzmanlk iidir. Bunu becerebilen kiiyi kutlamak gerekir. Bundan dolaydr ki
Muhammed, oruluyken bu ii gren Mslman kiiyi sadece kaza orucu tutmakla sorumlu
klmtr. Oysa oruluyken az tuz yemek suretiyle orucu bozulan Mslman kiilere hem kaza
ve hem de kefaret orucu tutmak gibi ar zorunluluklar yklemitir. (14)

Ve ite btn bunlara inanyorsanz, iyi bir Mslman olarak 'Mslmanlk snav' ndan en
yksek notu almaya hak kazanmsnz demektir. Aksi taktirde kafir saylmanz gerekiyor!

Size deseler: "Yemek yediin anan ya da su itiin bardan iine sinek dt zaman
sinein her tarafn batr, sonra kar at ve yemeine ya da imene devam et. nk sinein
iki kanadnn birinde hastalk, dierindede ifa vardr. Sinek idrak ve ilahi ilham sahibi
olduu iin, nce zehirli olan kanadn sokar, deva olan kanadn darda brakr. Eer
sinein, darda kalan ifa kanadn yemein ( ya da iecein ) iine batracak olursan,
ifa hastal gidermi olur."

Bunu syleyene kar ne yant verirdiniz?

Grld gibi, yukardaki anlatma gre sinek, idrak ve ilahi ilham sahibi olduu iin
insanlarn saln dnerek nce zehirli ve hastalkl kanadn yemein (ya da iecek eyin)
iine daldryor. ifa kanadn darda brakyor ki, kii onu da yemein iine batrsn da
hasta olmasn!

Eer bu ekilde konuanlara kar siz: "Aklnz m kardnz? Deli misiniz? Bir sinein iki
kanadnda nasl olur da hem hastalk ve hem de ifa olan iki zd hassasiyet bir arada
toplanabilir? Ve sonra hakir bir sinek, nasl olur da yiyecek ya da iecek iine nce zehirli
kanadn sokmay ve deva olan kanadn geri brakmay bilebilir?" diye konuacak olursanz,
Mslmanlk snavndan sfr alr ve 'kara cahil' olmakla damgalanrsnz. u nedenle ki, bu
ekilde konuan kii Muhammed i inkar etmi saylr, nk Diyanet in aklamalarna gre
Muhammed aynen yle demitir:

"Sizden birinizin iecei (ve yiyecei) iine sinek dt zaman, o kii o(nun her tarafn)
batrsn, sonra karsn (atsn). nk sinein iki kanadnn birisinde hastalk, birisinde de
ifa vardr..."

Hemen ekleyelim ki, Muhammed in bu szleri, Buharinin Ebu Hreyre den rivayeti olarak
ve ayrca da Hattabi gibi nl yorumcularn aklamalaryla birlikte insanlarmza Diyanet
leri Bakanl tarafndan belletilmektedir. Buna inanmayanlar Diyanet cahil olarak
damgalamaktadr! (15)

Soru: "Balklarn insanlar batan karmak zere birtakm oyunlara bavurduunu


belleten dinsel kurallara inanrm snz?"

Biraz nce grdmz gibi, slamclarn sinek konusunda Muhammed den gelme olduunu
syledikleri buyruk, Diyanet in aklamasna gre sineklerin drak ve ilahi ilham sahibi
olduklarn ortaya koymakta. imdi bunu rendikten sonra kendi kendimize: "Sinek idrak ve
ilham sahibi olur da balk olmaz m?" diye soracak olursanz, ite size Kur'ann Bakara ve
Araf surelerinden alnma bir rnek:

Vaktiyle Davut 'Peygamber!' zamannda, Kzldeniz kylarndaki kasabalardan birinde,


balklkla uraan bir Yahudi kabilesi varm. Bu kabile geimini bununla salarm. Ne var
ki, balklar her Cumartesi gn akn akn bu kylara gelip ertesi gne kadar beklerler ve ertesi
gn, yani Pazar gn hep birlkite kalkar giderlermi. Ve haftann dier gnlerinde bu kylara
hi gelmezlermi. Bu ekilde yapmalarnn sebebi Yahudilere oyun oynamak, onlar batan
karmakm. nk idrak sahibi bu kurnaz balklar, bilirlermi ki , Tanr Cumartesi
gnleri avlanmay Yahudilere yasakalmtr. Balklar bunu bildikleri iin yukardaki ekilde
Yahudilere oyun oynarlarm. Ne var ki, byle bir yasaa boyun emek, Yahudiler iin a
kalmak olurdu. nk Cumartesi yasana uyacak olurlarsa, balklar dier gnler kyya
gelmedikleri iin, a ve sefil kalacaklard. Bu nedenle, Tanr'nn yasana uymayp
Cumartesi gnleri avlanmaya balarlar. Bunu duyan Davud 'Peygamber' Yahudilere beddua
eder. Onun bedduasn iiten Tanr gazaba gelir ve bu kasabadaki Yahudilerin tmn
maymuna dntrr!

imdi yukardaki masalla ilgili olarak size sorsalar: "nanyormusun bunlara?"

Ne dersiniz? Eer aklc eitimle yetitirilmi bir kimseyseniz vereceiniz yant elbette ki u
trden olacaktr: "Hayr! Byle eylere inanmam; velev ki bunlar mucize niteliinde eyler
saylsa bile. nk gerekaydn bir kiinin mucizelere inanmas olas deildir; meer ki lgn
olsun." Fakat bunu sylediiniz an Kuran inkar etmi ve dolaysyla kafir durumuna
dm olursunuz. nk bu masal, Kurann Bakara ve Araf surelerinde yer alm olup,
Muhammed in sylemesine gre, Tanr szleri olarak ifade edilmitir:

"(Ey Muhammed!) Onlara, deniz kysnda bulunan ehir halknn durumunu sor. Hani onlar
Cumartesi gnne saygszlk gsterip haddi ayorlard. nk Cumartesi tatili yaptklar
gn, balklar meydana karak akn akn onlara gelirdi; Cumartesi tatili yapmadklar gn de
gelmezlerdi. te bylece biz, yoldan kmalarndan dolay onlar snamaktaydk..."(Araf
Suresi, ayet 163.)

Burada geen 'onlar' szc, yukarda sz edilen Yahudi kabilesidir. Gya Tanr, bu
kabilenin Cumartesi yasana uyup uymadklarn denemek iin onlar byle bir snava
sokmu ve grmtr ki, onlar kendilerine yasak edilen eylerden vazgemeyecek kadar
kibirlidirler! Ve ite bu nedenle Tanr onlar maymun haline sokmutur. Bunun byle olduu
Kuran da yle belirtilmekte:

"Kibirlenip de kendilerine yasak edilen eylerden vazgemeyince onlara: 'aalk maymunlar


olun' dedik..." (Araf Suresi, ayet 166; Bakara Suresi, ayet 65.)

Hemen ekleyelim ki, Muhammed bu masal, Tanr ile Peygamber buyruklarna uymayanlarn
kt bir akibete urayacaklarn anlatmak ve dolaysyla Araplar kendisine ba edirtmek
maksadyla kullanmtr. Dnmemitir ki, bu tr masallarla eitilen insanlar, akl
rehberliinden yoksun kalp fiziksel gelime olasln yitirirler.

Soru: "Farelerin deve st imeyip ancak koyun st itiine ve nk vaktiyle deve st


imeyen Yahudi kavimlerinden birinin, Tanr tarafndan fare cinsine dntrldne
dair slami inanca katlr msnz?"

Byle bir soru karsnda, muhtemelen yle diyeceksinizdir: "Hayr katlamam! slamda
byle eylerin olduuna da inanmam. nk insanlar bu tr inanlarla yetitirmek, onlar
beyinsiz klmak demektir." Ne var ki, bunu dediiniz taktirde Muhammed in sylediklerini
inkar etmi ve Mslmanlk snavnda baarsz kalm olursunuz. u nedenle ki,
Muhammedin sylemesine gre Tanr yasaklarna uymayan gnahkar kavimler, Tanr
tarafndan maymun ya da fare gibi hayvan ekline dntrlmlerdir. Ve ite Tanr,
vaktiyle Beni sraile (Yahudilere) devenin eti ile stn haram klmt.Bu yzden Beni srail
kesinlikle deve st imezdi. Byle olduu halde, Beni srail den bir kavim, bu yasaa aldr
etmedii iin Tanr tarafndan fare ekline sokulmutur. Bata Diyanet leri Bakanl
Yaynlar olmak zere temel slam kaynaklarna gre Muhammed in konumas aynen yle:

"Beni srail den bir kavim (mesh olup) beer tarihinden silindi, yok oldu. Bilinmez ki, o
kavim ne (fenalk) ilemitir. Ben zannetmem ki, o mmet fareden baka bir eye mesh ve
tahlil edilmi olsun. nk fare (isin) diye ( bir yere) deve st konulursa, onu imez de
koyun st konulursa onu ier." (16)

Soru: "Ev farelerinin, yangn karmak bakmndan pek usta olduklarna ve onlar bunu
yapmaya eytanlarn zorladklarna ve bu nedenle mutlaka ldrlmeleri gerektiine dair
slami buyruklara uyar msnz?"

Vereceiniz yant, muhtemelen yine yle olacaktr: "Hayr! Bu gibi hurafelere inanmam.
Fare pis ve zararl bir hayvandr ve belki bu nedenle ldrlmesi gerekir ama, yangn
karmak bakmndan eytan tarafndan batan karldn dnmek, hurafeye inanmak
olur!"

Byle konutuunuz taktirde Muhammedin szleriyle alay etmi olursunuz ki, cezas en
azndan cehennemlik olmaktr; kukusuz bu arada Mslmanlk snavndan da kt not
alacaksnzdr. nk Muhammed in sylemesine gre eytan, fveysika (faskcaz)
denen ev faresini yangn karmaya srkler. Gerekten de Diyanet leri Bakanl nn
yaynlarnda ve dier slam kaynaklarnda anlatlanlar yle:

Muhammed, bir gn uykudan uyandnda grr ki, seccadesinin el kadar bir ksm yanmtr.
Bir de bakar ki, kk bir ev faresi, orada bulunan kandilin fitilini yakalam evi atee
vermek zeredir. Hemen kalkar ve fareyi ldrr. Ve sonra halka yle der:

"Siz uyumak istediinizde kandilinizi sndrnz. nk eytan bunun gibi hayvanlar


yangn cinayetine sevk eder." (17)

imdi diyeceksiniz ki, Muhammed bunu uykuya yatlaca zaman, kandilin sndrlmesi ve
bylece yangnlarn nlenmesi iin yapmtr. Evet ama insanlar, aklc usullerle eitmek
varken eytanlar ya da fareler ilmiyle yetitirecek olursanz, onlar beyni ilemez yaratklar
haline sokmu olmaz msnz?

Soru: "Horozlarn melek grdkleri zaman ttklerine ve ttkleri zaman Mslmanlar


iin Tanrnn 'keremi'nden dilekte bulunmak gerektiine dair bir hkm Tanr ve
Peygamber buyruu olarak kabul ediyor musunuz?"

Yine bunun gibi: "Eeklerin eytan grdkleri zaman anrdklarn ve anrdklar zaman
Euz billahi mine-eytanir-racim deyip Tanrya snmann Mslman kii
bakmndan zorunluk olduuna inanyor musunuz?"

Eer bu sorulara: "Hayr, olmaz byle ey! Bunlar Tanr dan ya da Peygamber' den gelmi
olamaz. Bu gibi szleri Tanr ya ve Muhammed e yamamak, Tanr y ve elisini alaya
almak olur" eklinde bir yant verecek olursanz Mslmanlk iddianz tehlikeye girmi olur.
Ve hele bir de bu sylediklerinizi aklamak zere, kendi kendinize: "Bunlar akld eyler!
Neden horoz melek grdnde tsn de eek eytan grdnde anrsn? Eek melek grmez
mi? Grdnde ne yapar? Ya da horoz eytan grmez mi? Grdnde ne yapar? Nedir
Tanr nn ya da Muhammed in eeklere kar husumeti ki, zavall hayvan eytandan baka
bir ey grmez diye tanmlarlar ve onun anrdn grenleri Tanr ya snmaya arrlar?"
eklinde aklc bir yanta ynelecek olursanz, haliniz fena. nk byle bir ey sylediiniz
zaman slam eriatn inkar etmi saylr ve kafirlerden olarak cehennemi boylarsnz.

Yok eer bu yukardaki sorulara "Evet bunlarn Tanr vePeygamber szleri olduunu kabul
ederim!" diye yant verecek olursanz, Mslmanlk snavn baaryla atlatm ve ' iman tam'
bir Mslman olarak vnmeye hak kazanm olursunuz. u bakmdan ki, Muhammed
horozlar Mslmanlar namaza uyandran yaratklar olarak vgye layk bulur, onlara
svlmemesini isterdi; rnein yle derdi: " Horoza svmeyin. nk o namaza uyandrr."
(18)

Yine bunun gibi Muhammed, horozlarn melek grdkleri zaman ttklerine ve eeklerin
eytan grdkleri zaman anrdklarna da inanmt; yle derdi: "Horozlarn ttn
iittiinizde (dileklerinizi) Allah n fazl- kereminden isteyiniz. Zira horozlar melek
grmler (de yle tmler)dir. Merkebin anrmasn iittiinizde de eytan(n errin)den
Allah a snnz (ve Euz billahi mine-eytanir-racim, deyiniz). nk merkep eytan
grm de (yle anrm)tr." (19)

Diyanet in belletmesine gre Muhammed bu szleri syledikten sonra yle eklemitir:


"Merkep, eytan grmedike anrmaz. Merkep anrnca siz Allahu Teala y zikredin, bana da
salavat getiriniz." (20)

Dikkat edilecei gibi merkep anrmas, kiiye Tanr nn adn anp Muhammed e salavat
getirmek (dua etmek) gibi bir zorunluk yklemekte. Byle bir zorunluun kutsal duygularla
nasl badaabileceini dnmek kukusuz ki kolay deil. (21)

Bu yukardaki veriler, Diyanet Yaynlaryla insanlarmza belletilmekte. Ne var ki, horozlarn


melek grdkleri zaman ttklerini ya da merkeplerin eytan grdkleri zaman anrdklarn
syleyen bu ayn Diyanet, halk arasndaki 'Kara karga kimin evinde terse o haneden cenaze
kar' eklindeki inanlar hurafeden sayar. Daha baka bir deyimle, herhangi bir kimsenin
evinde kara kargann tmesiyle cenaze kacana dair olan inanc hurafe olarak kabul ettii
halde, merkebin eytan grd iin anrmas zerine Tanr ya snmak gerektiine dair
hkm hurafeden saymaz! Ya da, kargann tmesinin cenazeyle ilikisini hurafe diye
tanmlar, ama horozun tmesini meleklerden ve merkebin anrmasn eytandan bilip ayn
nitelikteki bir hurafeyi, baka ekiller altnda halkmza sokuturmaktan geri kalmaz. Ve ite
insanlarmzn dinsel eitimi, bu zihniyetteki bir Diyanete ve onun emrindeki din adamlarna
terk edilmi bulunmakta!

Soru: "Rzgar estii zaman ona svmemek gerektiine dair olan eriat buyruuna inanr
msnz?"

Bu soruya: "Hayr, inanmam byle sama eylere!" diyecek olursanz Muhammed in


szlerini inkar etmi olacanz iin, kukusuz ki, Mslmanlk snavndan yine kocaman bir
sfr alacaksnzdr. nk Muhammed, horozlara svlmesini yasaklad gibi, rzgara
svlmesini de yasaklamtr. Sebeb olarak da rzgarn 'Allah n rahmeti' demek olduunu
bildirmitir. Gya Tanr, rzgar gndermek suretiyle Mslman kullarna rahmet ya da azap
hazrlar. Rzgar estii zaman Mslmanlar, Tanr dan yalvarp bu rzgar hayrl klmasn
dilemelidirler. Muhammed in sylemesi aynen yle:
"Rzgar Allah n rahmetindendir. O ya rahmet veya azab getirir. Onu grdnzde
svmeyiniz. Allah tan hayrn isteyin., errinden de Allah a snn" (22)

Size deseler: "kz,kendi srtna binilmesinden holanmadn ve nk gururlu bir


hayvan olduunu syler. nk o, sadece tarla srmek iin yaratlm bir hayvan
olduunu kabul eder ve bunu kendi azyla Yahudilere bildirmitir, Muhammed de kzn
bu ekilde konutuuna inandn sylemitir."

Bunu syleyene kar ne dersiniz? Eer: "Sen benimle alay m ediyorsun? Ne kz byle
konuur ve ne de Muhammed byle bir ey syleyebilir" eklinde konuacak olursanz,
Muhammed i yalanlam ve dolaysyla Mslmanlk snavndan sfr alm olursunuz.
nk bata Diyanet leri Bakanl nn yaynlar olmak zere, en salam slam
kaynaklarna gre Muhammed, kzlerin binek hayvan olmayp, tarla srmek iin
yaratldklarn ve u hale gre onlar merkep gibi kullanmann isabetsiz olduunu ve daha
dorusu iftilerin kz kullanmak suretiyle tarlalarn srebilmelerinin caiz olduunu
bildirmek zere halka u hikayeyi anlatr:

"(Beni srail zamannda) bir kimse kz zerine binmiti. Bu srada hayvan o kimseye yzn
evirip bakarak: Ben bunun iin yaratlmadm? Ben tarla srmek iin halk olundum
demitir."

Anlalan o ki kz, merkep gibi srtna binilmesinden holanmayan, bunu gururuna


yediremeyen bir hayvandr; nk Tanr onu srtna binilmesi iin deil, tarlaya srlmesi iin
yaratmtr.

Yukardaki hikayeyi anlattktan sonra Muhammed, kzn bu ekilde konutuuna kendisini


de inandn kantlamak zere unu ekler: "Ben, hayvann byle sylediine inandm."

Fakat bunu yeterli bulmaz; halk bu sylediklerine biraz daha inandrabilmek iin Ebu Bekir
ile mer b. Hattab kendisine desteki olarak gsterir ve kzn bu ekilde konutuuna
onlarn da tank olup inandklarn belirtir. (23)

Dikkat edilecei gibi btn sorun, kzn binek hayvan olarak deil, iftilikte tarla hayvan
olarak kullanlmasyla ilgilidir. Bunu anlamak iin Muhammed in yapt ey, kz
konuuyormu gibi gsterip mucizevi bir olay dile getirmek oluyor. Getirirken de kiileri,
mucizeden baka bir usulle (rnein aklclk yoluyla) eitilemezmi gibi bir duruma sokmu
oluyor. Oysa: Tarlalarnz kz kullanmak suretiyle srebilirsiniz eklinde bir eyler
sylemi olsa mesele kalmayacaktr.

Soru: "Kurt denen vahi hayvann, insanlarla konutuuna ve gelecekten haber verdiine
dair din verilerine inanr msnz?"

Bunu syleyene kar tutumunuz, muhtemelen yine ayn olacak ve yine Mslmanlk
snavndan baarsz km olacaksnzdr. u nedenle ki, Muhammed in, gururlu kz le
ilgili olarak yukarda belirttiimiz szlerinin devam kurt denen vahi hayvan, hani sanki ileri
grlym gibi gsterir niteliktedir! Buharinin Ebu Hreyre den rivayetine gre
Muhammed, bir gn halka yle der:

"...Bir kere de bir koyunu bir kurt kapmt. oban kurdu pei sra takip etti (ve koyunu
braktrd); bunun zerine kurt, obana hitab ederek: Elbette yrtc hayvan(larn srye
saldrd bir gn gelir. O fitne) gnnde koyunun benden baka oban bulunmayacaktr.
(Bakalm o gn ) koyunu benden kim kurtarr? dedi."

Bunu anlattktan sonra yine halk inandrmak umuduyla ekler:

"Ben, kurdun byle sylediine inandm; Ebu Bekir le mer de inand." (24)

Muhammed in aklamasna gre kurt, Medine ehrinin bir gn gelip orada oturanlar
tarafndan terk edileceini, vahi hayvanlarn, kurtlarn ve kularn istilasna urayacan
haber vermi, bylece ileri grlln ortaya koymutr. Neden dolay Muhammed,
Medine nin byle bir hale deceini anlatmak iin kurt hikayesine bavurmutr? diye
sorulacak olursa, verilecek yantn muhtemelen u olmas gerekir:

Kurtubi ve bnl Arabi ve Kadi Iyaz gibi kaynaklarn bildirmesine gre Muhammed, bir gn
gelip Medine iinde birtakm fitnelerin ve msibetlerin olacan, Bedevi Araplarn gelip
ehre yaylacaklarn ve orada teden beri oturanlar yerlerinden edeceklerini haber vermitir.
(25)

Pek muhtemelen bu sylediklerini pekitirmek iindir ki, yukardaki kurt hikayesini anlatma
ihtiyacn duymu olmaldr. Hikayeyi anlatmakla, Medine nin nemini vurgulamak
istemitir. Ne var ki, btn bu felaketlerin Medine nin bana ne zaman gelecei hakknda
bilgi vermemitir. Bundan dolaydr ki, slam yazarlarndan bazlar bu olayn Emeviler ve
Abbasiler dneminde olutuunu sylemilerdir. Bazlar da kyamet saatinin yaklat bir
zamanda oluacan ne srmtr. (26)

Soru: "Abdestinizi yaptktan sonra altnz (pisliinizi) temizlerken tek sayda ta ya da tek
sayda kerpi kullanmak gerektiine ve bu saylarn bir, , be, yedi, vs. gibi tek olmasnn
nemli olduuna ve bunun gibi her hayrl iin tek saylara gre yaplmasnn Tanr ve
Peygamber emri olduuna inanyor musunuz? Buna inanmayn, Tanr nn tek olduu
inancyla balantl bulunduunu kabul ediyor musunuz?"

Eer bu soruya: "Hayr olmaz byle bir ey; Tanr nn tekliini kantlamak iin insan
pisliinin tek saydaki ta ya da kerpile temizlenmesini ngren bir buyruk Tanr ve
Peygamber buyruu olamaz!" derseniz Mslmanlnz phe gtryor demektir. Snavdan
sfr almanz iin bu phe yeterlidir.

Yok eer yukardaki sorulara "Evet bunlara inanyorum" der ve abdestinizi yaptktan sonra
tek saydaki tala altnz temizlemeyi adet edindiinizi bildirirseniz ya da su ierken tek
sayda yudumlayarak ierseniz, hurma ve zerdali gibi meyveleri yerken bunlarn saysn tek
tutarsanz ya da genellikle her iinizi tek say esasna gre yaparsanz iyi bir Mslman
olmakla vnebilirsiniz. nk bu ekilde davranmakla, Tanr nn ve Muhammed in
buyruklarna uymu olmaktasnzdr. Muhammedin bu konudaki buyruklarndan birka rnek
yle:

"... Her kim istinca iin ta istimal ederse, adetini tek yapsn (Hi olmazsa ta kullansn)..."
(27)

"Abdullah b.Mesud...yle demitir: Nebiyy-i Mkerrem...( bir kere ) kaza-y hacete gitti:
' ta getir' diye bana emretti..." (28)
"...Allah tektir, tek olan eyi sever..." (29)

"...( Kii ) Hurma, zerdali gibi saylabilen eyler yedii zaman tek yemelidir; yedi, on bir veya
yirmi bir gibi. Bylece btn ileri, Allahu Teala ile ilgili olmaldr. nk O tektir, ift
deildir..." (30)

Ne ilgintir ki, Diyanet leri Bakanl "Tuvalet tana ters oturarak byk abdest yapmak
nazar keser" eklindeki halk inanlarnn hurafe olduunu sylemekte. Ne var ki bu ayn
Diyanet, yukarda ksaca deindiimiz gibi, halkmza, abdest yaptktan sonra temizlenmek
iin tek sayda ta (rnein ta) kullanmak gerektiini, ift sayda ta kullanmann dine
aykr dtn belletmekle meguldr. Anlalan o ki, Diyanet, Tanrnn tek oluu
fikrinden hareketle her iin tek say esasna gre yaplmasn uygun bulduu iindir ki, byle
bir eriat hkmne nem vermektedir. Fakat tuvalet tana ters oturmak gibi bir eylemle,
tuvaletteyken tek sayda ta kullanmak eylemi arasnda pek fark bulunmadna (hatta bu
ikinci halde Tanr fikrini zedelemek sz konusu olduuna) gre Diyanet, savar grnd
bir hurafeyi bir baka ekil altnda satmakla srdrm olmuyor mu?

Soru: "Aksrmann Tanr dan gelme olduuna ve nk Tanr nn aksrmaya muhabbet


ettiine, buna karlk esnemenin eytandan olduuna ve esnemek zere 'ha' diye azn
ayran kiiye eytann gldne inanr msnz?"

Eer bu soruyu soran kiiye kzar ve "Haydi be sende! Byle sama ey olmaz" derseniz,
Muhammed i yalanc duruuna drm olur, Mslmanlk snavndan sfr alrsnz. nk
bu szler, Muhammed in azndan kma eyler olarak Mslmanlara retilmektedir.
Gerekten de Diyanet in, slam kaynakalrndan naklen bildirmesine gre Muhammed yle
konumutur:

"...Aksra Allah muhabbet eder... Esnemeyi de fena grr. Ey mminler! Sizin biriniz aksrp
Allah a hamd ederse, onun Elhamd lillah dediini iiten her mslman Yerhamkellah diye
mukabele etmek, aksran mmin iin hak olur. Esnemeye gelince, phesiz o eytandandr.
Biriniz esnemek hali geldiinde gc yettii derecede onu gidermeye alsn. nk biriniz
esneyip 'ha' diye azn ayrnca onun gafletine eytan gler." (31)

Bu buyruu okurken, ilk syleyeceiniz ey, muhtemelen u olacaktr: "Neden Tanr


aksrmaya muhabbet etsin de esnemeyi kt bilsin? Tanrnn uraacak baka bir ii kalmad
m? Aksrmak ya da esnemek doal ve bedensel eyler deil mi?"

Byle konutuunuz taktirde, karnzda yine Diyaneti ya da din adamlarn bulacaksnzdr.


u bakmdan ki, Diyanetin aklamasna gre, eer aksrma, salkl ve kiiyi rahatlatr
nitelikte bir aksrmaysa, bu taktirde aksran kii Elhamd lillah demelidir. Bunu yapacak
olursa artk bir daha gz ars diye bir ey ekmez. te yandan Elhamd lillah demek
suretiyle, aksrdn iiten Mslman kiilerin kendisine Yerhamkellah diye karlk
vermelerini (yani 'Allah sana merhamet etsin' demelerini) salam olur. Yok eer aksrma,
souk algnl ya da nezle gibi bir rahatszlk nedeniyle, yani salkl olmayan cinsden bir
aksrmaysa, bu taktirde onun aksrdn iitenler iin 'Yerhamlkellah' demek gerekmez!

Esnemeye gelince: Yukarda deindiimiz gibi Muhammed, esnemesi gelen kiilerin, btn
gleriyle bunu nlemeleri gerektiini, aksi taktirde eytanlarn kendilerine gleceini
bildirmitir.
Aklc eitim grm kimseler iin btn bu yukarda belirttiimiz buyruklar hurafeyle
uramak demektir. Ve ite eer siz, slam eriatnn bu mantn benimsemekten
kanyorsanz, slama kar gelmi olursunuz. (32)

Tekrar edelim ki yukarya aldmz rnekler, insan akln dumura uratr nitelikteki benzeri
rneklerden sadece birkadr.

Referanslar:

1) lhan Arsel, Toplumsal Geriliklerimizin Sorumlular: Din Adamlar adl kitabma bkz.
Ayrca bkz. Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. 11, s.393.

2) Bkz. Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. 11, s. 10 vd.,
Hadis1664. Ayrca bkz. Ilhan Arsel, Kurann Eletirisi I ..

3) Bu konuda bkz. Sahih-i Buhari Muhtasar...,Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. VIII, s.


471, Hadis No: 1312 ve c. 9, s. 52, Hadis No: 1352. Ayrca bkz. Ilhan Arsel, Kurann
Eletirisi I.

4) Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.11, s. 393, Hadis No:
1863.

5) Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. 10, s. 116, Hadis No:
1558.

6) Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.12, s. 92.

7) Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. 8, s. 34, Hadis No:
1236.

8) Bu konuda Buhari ya da Mslim gibi temel kaynaklar iin bkz. Turan Dursun, Tabu Can
ekiiyor: Din Bu, Kaynak Yaynlar, 3. Basm, stanbul, s. 134 vd.

9) Ebu Davud ve Ahmed bn Hanbel gibi temel kaynaklardan alnma bu rnek iin bkz. Turan
Dursun, Tabu Can ekiiyor: Din Bu, Kaynak Yaynlar, 3. Basm, stanbul, s. 139-140.

10) Buhari nin es-Sahih, Kitabut-Tbb ve Mslim in es-Sahih, Kiyabus-Selamda


bulunan bu hadisler ve yukardaki alnt iin bkz. Turan Dursun, Tabu Can ekiiyor: Din Bu,
Kaynak Yaynlar, 3. Basm, stanbul, s. 136.

11) Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar,c. 12, s.87, Hadis No:
1929 ve s. 91, Hadis No: 1934.

12) Bu tr hadisler iin bkz. Diyanet dergisi, Diyanet Yaynlar, say 6, c. 11, s. 340.

13) Hukuk-u slamiyye ve Istlahat- Fkhiyye Kamusu ile bn Mace nin Ter. Ve erhi nden
alnma bu husular iin bkz. Ali Rza Demircan, slama Gre Cinsel Hayat, Eymen Yaynlar,
stanbul 1986, c. 2, s. 168 vd. Ayrca Ilhan Arsel, Toplumsal Geriliklerimizin Sorunlular: Din
Adamlar.
14) Bu hususlar iin bkz. Diyanet dergisi, Diyanet Yaynlar, say 6, c. XI, s. 339-340.

15) Bunun byle olduunu anlamak iin bkz.Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri
Bakanl Yaynlar, c.9, s. 70 vd., Hadis No: 1365.

16) Muhammed in bu szleri Diyanet Yaynlar ndan alnmadr. Bkz. Sahih-i Buhari
Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. 9, s. 68, Hadis No: 1364; ayrca lhan
Arsel, eriat tan Kssalar.

17) Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. 9, s. 70.

18) Ebu Davud un Kirab ul-Edeb inde yer alan bu hadis iin bkz. mam Nevevi, age., c.3, s.
328.

19) Sahih-i Buhari Muhrasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. 9, s. 66-67.

20) Sahih-i Buhari Muhrasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. IX, S. 68.

21) lhan Arsel, Toplumsal Geriliklerimizin Sorunlular: Din Adamlar,( Kaynak Yaynlar,
stanbul 1996, s. 220 )

22) Bu ve buna benzer hadisler iin mam Nevevi, age., c. 3, s. 326 vd.

23) Sahih-i ..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. VII, s. 143, Hadis No: 1049. ( Ayn
rivayet Mslim in Fazail inde ve Tirmizi nin Menakb nda bulunmakta. )

24) Sahih-i Buhari Muhrasar..., Diyanet leri BakanlYaynlar, c. VII,s. 144, Hadis No:
1049.

25) Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. VI, s. 234-236, Hadis
No: 885.

26 Kurtubinin ve bn lArabi nin ve Nevevi nin grleri iin bkz. Sahih-i Buhari
Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. VI, s. 234-236, Hadis No: 885 ve c. VII, s.
143-147, Hadis No: 1049.

27) Sahih-i Buhari Muhtasar.., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. I, s. 148, Hadis No:
130.

28) Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. I, s. 142, Hadis No:
124.

29) Bkz. Ebu Davud ve Tirmizi, Kitab ul- Edeb, Kitab us- Salat, 1416; Tirmizi, Kitab us-
Salat, 453; mam Nevevi, Riyaz s Salihin Tercmesi, Merve Yaynlar, stanbul 1992, c. 2,
s. 396, Hadis No: 1132.

30) Gazali, Kimya-y Saadet, Bedir Yaynevi, stanbul 1979, s. 162.

31) Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c. 12, s. 165, Hadis No:
2014.
32) Ilhan Arsel, Toplumsal Geriliklerimizin Sorumlular: Din Adamlar.

*******

MSLMANLIK SINAVI
(Blm 2)

HUKUK VE AHLAK ANLAYIIYLA LGL


BAZI SORULAR

Soru: Hrszlk, zina vb. gibi sular ileyen kiilerin, lmeden nce La ilahe illallah
(Allahtan baka tapacak yoktur) demek suretiyle her trl gnahtan kurtulup doruca
cennete gideceklerini kabul edebilir misiniz?

Eer aklc dnce insanysanz ve dolaysyla mspet hukuk ve mspet ahlak anlayndan
yanaysanz, elbette ki byle bir soruyu yadrgayacak ve Hayr kabul edemem
diyeceksinizdir. nk aklc dnceye gre suun karl cezadr. Sulu olan kii, su ile
orantl bir cezaya arptrlr. Bu ceza, haksz bir davrann karldr; fakat ayn zamanda
su ilenmesini nlemek iin bakalarna da bir uyardr. Bu nedenle mutlaka uygulanmaldr.
Her ne kadar eitli nedenlerle suun balanmas ya da cezann azaltlmas, artlara
balanabilirse de bu artlar, kiilerin belli karlarn salama amacna ynelik olamaz; olacak
olursa hukuka, adalet duygusuna ve ahlakilie aykr demektir. Bundan dolaydr ki, aklc
ahlak siteminde, su ileyen, rnein hrszlk eden bir kimsenin, namaz klmak, oru tutmak
ya da haccetmek gibi ibadet yannda La ilahe illallah (Allahtan baka tapacak yoktur)
demek suretiyle sutan kurtulmak gibi zel karlaryla ilgili bir sonuca ynelmesi sz konusu
olamaz. Ne var ki, bu ekilde dndnz ve yukardaki yant verdiiniz taktirde,
Mslmanlk snavndan not alamayacaksnzdr. nk slam eriat, kiiye, La ilahe
illallah diyerek, yani Tanrnn tekliini ve Muhammedin peygamberliini kabul etmek
gibi en sade ve kolay usullerle, en iren gnahlardan kurtulup cennete girme olasln
salamakta ve bylece onu, nasl olsa affolunaca inanc iinde gnah ileme alkanlna
srklemektedir.

yle ki:

slam eriatnn bellettii ahlak ve adalet anlayna gre Tanr, Mslman kiilerin
gnahlarn balayacaktr. Muhammedin Tanrs yle diyor:

...Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aan kullarm! Allahn rahmetinden mit kesmeyin.
nk Allah btn gnahlar balar... (K.39, Zmer Suresi, ayet 53-56.)

Her ne kadar slamclar,Allahn rahmetinden mit kesmeyin anlamna gelen bu ayetin,


gnah ilemeye devam olasln vermediini syleseler de doru deildir. nk bir kere
Muhammed, ilenen suu adalet terazisine deil, din terazisine gre lee vurmutur.
Bundan dolaydr ki, kiilerin Mslman olmadan nceki gnahlarnn tmyle af olunduunu
bildirmek zere yle demitir:

slam, kendisinden evvel vaki olmu crmlerin hkmn iptal eder. (1)
Bylece, adam ldrmek, hrszlk, zina vb. gibi en ar sular ilemi olan kimselerin dahi,
slam olmak suretiyle gnahtan kurtulmu olarak doruca cennete gideceklerini sylemitir.
(2)

te yandan, Mslman kiiler, dalar gibi gnahlarla Tanrnn nne gitseler bile, gnahlar
affolunucaktr, yeter ki irk yapmam, yani Tanrya ortak komam olsunlar (bkz. Nisa
Suresi, ayet 48), slamdan kmasnlar-yani inandktan sonra inkarda bulunmasnlar-(bkz.
Nisa Suresi, ayet 137) ve kafir olmasnlar (bkz. Nisa Suresi, ayet 168-169). (3)

Bunun dnda ne yaparlarsa yapsnlar, ne kadar byk gnah ilerlerse ilesinler,


ibadetlerinde kusur etmemek artyla btn gnahlar balanacaktr. badet derken,
anlalmas gereken ey abdest almaktan tutunuz da namaz klmaya, oru tutmaya, Beyt-i
erifi (Kabe) ziyaret etmeye varncaya kadar ve btn bunlar yannda bir de asl Tanrnn
tek olduuna ve Muhammedin de onun elisi bulunduuna dair szleri lm annda dahi
tekrar etmek gibi eriatn ngrd her eyi yapmaktr.

Gerekten de eriat kaynaklarnda (rnein Diyanet Yaynlarnda) yazlanlara gre


Muhammed, bir gn Harre tarafnda dolarken Cebrail ile karlar. Cebrail kendisine yle
der: mmetine mjdele, kim Allaha irk komadan lrse, Cennete girecektir. Cebrailin
bu gzel haberine sevinen Muhammed sorar: Zina eder, hrszlk ederse de Cennete girer
mi? Cebrail: Evet der ve bu szn kez arka arkaya:Evet zina etse de, hrszlk etse de
Cennete girer diyerek, sylediklerini pekitiri. Hemen arkasndan ekler: ki ise de yine
girer. (4)

Bir baka rivayete gre Muhammdin dedii yle:

Bana Cibril geldi. Ve mjde verdi ki: Her kim Allaha irk etmeden lrse, Cennete dahil
olur. Cibrile:Sirkat etse de, zina etse de mi? dedim (Evet sirkat etse de, zina etse de) diye
cevap verdi. (5)

Burada geen irk etmeden lrse szleri Allaha ortak komadan anlamnadr. Sirkat
szc hrszlk, zina szc de yasasz iftleme demektir. Ve ite Muhammedin
sylemesine gre bu gibi sulardan dolay gnahkar olanlar Tanrdan baka Tanr yoktur,
Muhammed onun elisidir demek suretiyle bu gnahlardan kurtulmu olarak cennete
girerler.

Bu konuda Ebu Zerr(-i Gifari) nin rivayeti yle:

...Resulullah: Bana Rabbim tarafndan (sefaretle) gelen Cibril (bir kere daha) gelmi ve:-
mmetimden her kim Allahu Tealaya hibir eyi (uluhiyette ve havass- rububiyette) ortak
tanmayarak lrse, o kimse Cennete girer) mi? diye sordum. Resul-i Ekrem:(Evet) zina ve
sirkat eyledii halde de (Cennete girer) diye cevab verdi. (6)

Bir baka rivayet yle: Sava maksadyla km olduu seferlerden birinde Muhammed,
yanndaki merkebin terkisinde bulunan Muaz bn-i Cebele, bir aralk: Ya Muaz! diye
seslenir. Muaz: Emir buyurunuz ya Resullullah! Emrinize itaate, hizmetinizi yerine
getirmeye btn mevcudiyetimle hazrm diye yant verir. Fakat Muhammed duymazlktan
gelir ve: Ya Muaz! diye tekrar seslenir. Muaz yine: Emir buyurunuz ya Resulullah der.
Muhammed yine duymam gibi davranr ve nc kez: Ya Muaz! diye arr. Muazdan
ayn ekilde yant alnca, nihayet sylemek niyetinde olduu eyi azndan karr:
Hibir kimse yoktur ki, kalben tasdik ederek Allahtan baka Allah olmadna ve
Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin Resullullah olduuna ehadet etsin de Allah onu
Cehenneme haram etmesin (her halde haram eder). (7)

Bir baka rivayete gre yle demitir:

Ey Muaz! Halka mjdele ki: Her kim La ilahe illallah derse Cennete dahil olur (8)

Bu dorultuda olmak zere bir baka rivayete gre yle konumutur:

Kim ki La ilahe illallah diye Allahn varlna ve birliine ehadet ederse, Cennet e
dahil olur. (9)

Bir baka vesileyle de yle demitir:

Kimin son sz: La ilahe illallah olursa Cennete girer... (10)

Tekrar anmsatalm ki La ilahe illallah eklindeki szler tek Tanr ya da bir tek
Tanrdan baka Tanr yoktur anlamna gelir.

Yine bunun gibi Mslimin naklettii bir rivayete gre Muhammed, kendisinin peygamber
olduuna tanklk eden kimselerin asla cehenneme girmeyeceklerini anlatmak zere yle
demitir:

Allahtan baka ilah olmadna ve Muhammedin Onun Peygamberi olduuna ehadetlik


yapana, Allah Cehennemi haram klar. (11)

Muhammedin sylemesine gre La ilahe illallah eklindeki szler cennetin miftahdr,


yani cennetin anahtarlardr.Ve cennetin kaps nne dili anahtarla gitmek gerekir; aksi
taktirde cennetin kaps almaz. Dili anahtardan maksat Mslman kiinin ibadetinde
kusur etmemesidir. Daha baka bir deyimle ibadet grevini yerine getirmek ve lecei an La
ilahe illallah demek suretiyle kii, yaam boyunca ne kadar byk gnah ilerse ilesin,
doruca cennetin nimetlerine ve hurilerine kavuacaktr.
yle anlalyor ki, Muhammedin syledii bu szleri pheyle karlamak ya da bunlara
inanmamak Mslman kiinin horluunu ve hakirliini ortaya vurur.u baklmdan ki,
yine kaynaklarn (rnein Diyanetin) belletmesine gre Muhammed, bir defasnda Ebu
Zerre yle der:

Hibir kul yoktur ki La illahe illallah desin, sonra bu tevhid akidesi zerine olsun da
Cennete girmesin; muhakkak ki Cennete girer.

Bunun zerine Ebu Zerr sorar:

Zina etse de, sirkat etse de mi?

Onun bu sorusuna Muhammed yle karlk verir:

(Evet) zina etse de, sirkat etse de girer.


Fakat Ebu Zerr, bu tr sular ileyen kimselerin bylesine kolay yollardan gnahsz kalp
cennete girebileceklerine akl erdiremedii iin sorusunu tekrarlar:

Zina etse de, sirkat etse de girer mi?

Muhammed cevap verir:

(Evet) zina etse de, sirkat etse de girer.

Ebu Zerr yine inanmaz ve sorusunu nc kez tekrarlar. Onun bu srar zerine Muhammed
kzar ve onu adeta kstahlkla damgalayarak yle der:

(Evet) Ebu Zerrin horluuna, hakirliine ramen o kul zina etse de, sirkat etse de
muhakkak Cennete girer. (12)

Her ne kadar Muhammed, Ebu Zerrin bu soruyu arka arkaya kez tekrarlamasna
fkelenmekle beraber, kendisi de, biraz yukarda grdmz gibi, Cibrilin getirdii habere
inanmam grnerek kez yle sormutur:

Zina eder, hrszlk ederse de Cennete girer mi? (13)

Muhammedin sylemesine gre Mslman kii, dalar gibi gnahlarla Tanrnn nne
gitmi olsa dahi: Ey Tanrm, senden baka taplacak yoktur eklinde konumakla
gnahlarndan kurtulacaktr. rnein, Mslimin Ebu Musadan rivayetine gre Muhammed
yle demi:

Mslmanlar kyamet gn dalar gibi gnahlarla huzura gelirler de Allah gnahlarn


balar. (14)

Gnahlardan kurtulmu olarak cennete girmenin en kesin yollarndan biri de, Allaha ve
Muhammede iman etmek yannda, bir de Allah yolunda savamaktr. Sava meydannda
ehit ve gazi olan kii, iledii gnahlar ne olursa olsun, doruca cennete gider, nk Tanr,
Mslman kiinin cann ve maln satn almtr. Bunun karln ona cennette verecektir:

Allah, Cennet karlnda mminlerin canlarn mallarn satn almtr...(Tevbe Suresi,


ayet 111.)

Bu bakmdan Tanr yolunda savamak, Mslman kiiyi azaptan kurtaracak nitelikte bir
ticarettir. Kuranda yle yazl:

Ey mminler! Size az azabtan kurtulmanz salayacak bir ticaret gstereyim mi? Allaha
ve Onun Resulne iman eder; Allah yolunda mallarnzla, canlarnzla cihad edersiniz. Eer
bilirseniz bu sizin iin hayrldr. O zaman Allah gnahlarnz balayarak, sizi altndan
nehirler akan Cennetlere ve Adn Cennetindeki ok gzel evlere koyar. te byk baar
budur. Bunun seveceiniz baka bir sonucu, Allahn yardm ile yakn vadeli zaferdir;
mminlere mjdele. (Saff Suresi, ayet 10-13.)

te yandan Allah yolunda bir deve salayacak kadar savamak bile Mslman kiinin
gnahlardan syrlm olarak cennete alnmasna yetecektir, nk Muhammed yle demitir:
Mslman bir kimse, Allah yolunda, bir deve salayacak kadar cihad ederse, o kimse
Cenneti hak eder. Kim Allah yolunda yaralanr ya da baka bir msibete urarsa, yarasnn
kan her zamankinden daha fazla olarak mahere gelir; kannn rengi zaferan rengidir ve
kokusu da misk kokusu gibidir.(15)

Fakat i bununla bitmi deildir; Mslman olmann, gnahlardan kurtlma bakmndan


salad kolaylklar snzszdr. Ve asl akl almaz olan ey udur ki Tanr, Mslman kiinin
gnahlarnn gizli kalmasna bizzat yardmc olup, sonra bunlarn tmn balamaktan geri
kalmaz. Bylece yaam boyunca gnah ileyen ve bu gnahlarn Tanrnn yardm
sayesinde gizlemesini bilen Mslman kiileri dahi Tanr barna basar. nk Tanr,
Mslman kiinin gnahlarn, hi kimselerin kefedemeyecekleri ekilde gizli tutmutur. bn
merin rivayetine gre Muhammed yle demitir:

Kyamet gn mmin Allaha o kadar yaklar ki, Allah onu tm insanlardan gizler ve
gnahlarn ikrar ettirir ve yle buyurur: Filan gnahn hatrlyor musun? Filan gnahn
hatrladn m? Kul da: Ya Rabbi! Biliyorum der. Cenab- Hak da: Bu gnahlarn dnyada
iken gizlediim gibi, bugn de affediyorum buyurur ve kula, iyiliklerinin yazld defter
verilir. (16)

Soru: Kurandaki Ayetl-krsi diye bilinen 255. Ayeti okuyan kiinin evine Tanr
tarafndan melek gnderileceine ve bu melein o kii iin hasenat (iyilikler/sevap)
yazacana ve o kiinin iinde oturduu eve krk gn sihir ve sihirbaz girmeyeceine ve
eytann, otuz gn boyunca o evi terk edip gideceine inanr msnz?

Byle bir eye inanmyorsanz, Mslmanlk snavndan yine kocaman bir sfr aldnz
demektir. nanyorsanz, gnahlardan syrlm olarak cennete gideceksinizdir. nk
Muhammed, Kurann baz ayetlerinin okunmasna ya da namazlarn klnmasna zellikle
nem vermi ve bu ayetleri okuyan ya da bu namazlar klanlarn zel mkafatlara
erieceklerini mjdelemitir. Bu ayetlerden biri, Bakara Suresinin Ayetl-krsi diye
bilinen ayetidir ki, Tanrnn yce niteliklerini ve kudretini dile getirir ve u satrlar ierir:

Allah, Ondan baka Tanr yoktur. O, hayydir, kayyumdur. Kendisine ne uyku gelir ne
uyuklama. Gklerde ve yerlerdekilerin hepsi Onundur. zni olmadan Onun katnda kim
efaat edebilir? O, kullarnn yaptklarn, yapacaklarn bilir (Ona hibir ey gizli kalamaz).
Onun bildiklerinin dnda insanlar, Onun ilminden hibir eyi tam olarak bilemezler. Onun
krss gkleri ve yeri iine alr, onlar koruyup gzetmek kendisine zor gelmez. O ycedir,
byktr. (Bakara Suresi, ayet 255.)

Tanrnn hayy (devaml, kesintiye uramakszn canl, ezeli ve edebi var olduunu) ve
kayyum (yani btn yarattklarnn ynetimini stlenen ve hepsini hesaba eken nitelikte)
bulunduunu belirten bu ayete Ayetl-krsi ad verilmitir, nk iinde krs sz
gemektedir. Her ne kadar Kurann pek ok ayetinde Tanrnn ycelii ve snrsz
kudreti dile getirilmi olmakla beraber her ne hikmetse Bakara Suresinin bu 255. Ayetine
zel bir yer verilmitir. nk Muhammed Bakara Suresini Kurann en nemli suresi
olarak kabul etmi ve bu surenin 255. Ayetini de en byk ayeti olarak ilan etmitir.
Ederken de yle demitir:

Gnlerin nemlisi Cuma, szlerin stn Kuran, Kurann en nemli sresi el-Bakara,
Bakarann en byk ayeti de Ayetl-krsdir.
Buradaki krsi szcne bylesine nem vermesi bir yana, yine her ne hikmetse, bu ayetin
okunmasna da byk bir nem vermi ve okuyan kimselere Tanr tarafndan melekler
gnderileceini, bu meleklerin o kiiye gzel ve iyi eyler kazandracan ve stelik o kiinin
evindeki eytanlarn evi terk edip 30 gn bir daha oraya uramayacaklarn ve nihayet 40 gn
boyunca da o eve sihir ve sihirbaz denen eylerin giremeyeceini bildirmitir. slam
kaynaklarnda yazlanlara gre Muhammed, bunu, damad Aliyle olan bir konumas
srasnda sylemi, yle demitir:

Kuranda en byk ayet, Ayetl-krsidir. Onu okuyana Allah bir melek gnderir, onun
hasenatn yazar. inde oturduu evi, eytan otuz gn terk eder. Oeve krk gn sihir ve
sihirbaz giremez. Ya Ali! Bunu evladna, ailene ve komularna ret.(17)

Bu ayeti okuyan Mslman kiiye bylesine sevap yazan bir Tanr, sevap karlnda onun
nice gnahlarn affetmi olacaktr. Ve ite siz, eer bunlara inanmyorsanz, hem
Mslmanlk snavndan kt not alacak ve hem de cehennemi boylayacaksnzdr.

Soru: Gnde yz kez Allahtan baka yoktur tapacak, yalnz Allah vardr. Onun ei,
orta yoktur. Mlk onundur. O vlr. Ve Onun, her eyi yapmaya ve yaratmaya gc
yeter diye dua edecek olursanz, size yz sevap yazlacana ve yz gnahnzn
balanacana ayrca da o gnn akamna kadar eytann errinden kurtulacanza
inanr msnz?

Hayr inanmyorum derseniz, Mslmanlk snavndan sfr aldnz demektir. nk


yukardaki szler Muhammedin azndan km eylerdir. slam kaynaklarnn bildirmesine
gre Muhammed, yukardaki ekilde gnde yz kez dua eden Mslman kiinin, gnahlardan
olduu kadar eytann errinden de (hi deilse o gn) kurtulabileceini sylemi, yle
demitir:

Her kim, bir gnde yz defa La ilahe illallah vahdedu, la erike leh, lehl-mlk ve
lehl-hamd ve hve ala klli eyin kadir derse o kimse on kle azadlamcasna mecur
olur. Ve ona yz sevap yazlr; yz gnah balanr; ve bu dua o mmine, dua ettii gnde,
o gnn akamna kadar eytan errinden emin bir kale olur. (18)

Bu vesileyle anmsatalm ki, eytan (yine Muhammedin sylemesine gre) kiinin her iine
burnunu sokar; rnein hastalklarn en ktsn getiren odur; kii uykudayken onun
genzinde gezinen odur; kii esnemek zere azn at zaman onun karsna geip
sevincinden glen odur; kiiye uykudayken kt rya gsteren odur; fazla yemek yiyen, fazla
ien, fazla uyuyan kiilerin kanna hulul eden odur. Listeyi uzatmak mmkn. Ve ite
Muhammed, btn bu hallerde eytann errinden kurtulmann nasl mmkn olacan
bildirmitir. rnein hastalk konusunda syledii udur ki, her ne kadar hastalk Tanrdan
gelme eyse de zatlcenb gibi hastalklarn en ktsn insanlara musallat eden eytandr.
Gya eytan, Tanrya saygsz olanlara bu hastal getirir; yani Tanrya saygl olanlar, bu
hastalklara yakalanmazlar. (19)

Esnemek konusunda Muhammedin syledii yle:

Esnemek eytandandr. Sizden biriniz esneyecei zaman gc yettii kadar onu karlayn.
nk sizin biriniz (esnerken..) haaa deyince eytan sevincinden gler. (20)
Kt rya konusunda Muhammed, yine ie eytan kartrr ve kt rya grenlere u
tavsiyede bulunur:

Gzel rya Allahtandr; fena rya da eytandandr. Biriniz korkun, yani kark rya
grdnde hemen sol tarafna tkrp, flesin ve o ryann errinden Allaha snsn,
Ez billahi mineeytanir-racim desin. Bu suretle o rya, gren kimseye zarar vermez.
(21)

Gryorsunuz ki, kt bir rya grdnz zaman, hemen uyanp yukardaki duay
edeceksiniz ve ederken sol tarafnza tkrp fleyeceksiniz ve Allaha snacaksnz!
Gnahlardan kurtulmak iin bundan daha kolay ne olabilir ki?

Yine Muhammdin sylemesine gre, eytan uyuyan kiinin genzinde gecelemektedir. Bu


nedenle Muhammed yle yaplmasn emrediyor:

Sizin biriniz uykusundan uyanp da abdest aldnda burnundaki nesneyi nefesiyle defa
dar karsn. nk eytan, uyuyann genzinde geceler. (22)

Bilmem, btn bunlara siz ne dersiniz ama, ne derseniz deyiniz, insanlar bu gibi din
verileriyle akll yapmanz olas deildir.

Soru: Namaz klmakla her trl gnahtan kolaylkla kurtulma olaslna inanr
msnz?

Bu soruya: Hayr inanmam! nk namaz klmakla her trl gnahtan kurtulma olaslna
inana insan, bu gvence iersinde gnah ilemekten asla geri kalmaz. Ama onun akln ve
vicdann, insan sevgisiyle ve sorumluluk duygusuyla eitirsek, ancak o zaman gnah ileme
olasln nlemi oluruz eklinde bir eyler derseniz, Mslmanlk snavndan sfr
alrsnz. Ama Evet inanyorum derseniz, iyi bir Mslman olduunuzu kantlam
olursunuz. nk Muhammed, namaz klmann iyilik demek olduunu ve iyiliklerin ise
gnahlar giderir nitelikte bulunduunu bildirmitir. Cezalandrlmas gereken bir gnah
ileyen kiinin, toplu klnan namazlara katlmakla gnahtan kurtulabileceini sylemekten
geri kalmazd. Buhari ve Mslim gibi kaynaklarn verdikleri rneklerden biri yle:

Bir gn adamn biri Muhammedin yanna gelerek:

YaRasulallah! Cezalandrlmas gereken bir kusur iledim, beni cezalandr diye sorar.
Sorduu srada namaz vakti gelmi olduu iin Muhammedle birlikte namaza durur. Sonra
tekrar sorar: Ya Resulullah! Cezalandrlmas gereken bir gnah iledim. Allahn kitabnda
cezam ne ise bana uygula. Bunun zerine Muhammed sorar: Benimle birlikte imdi namaz
kldn m? Adam Evet diye cevap verir. Muhammed de kendisine yle der: O halde
gnahn affedilmitir. (23)

Grlyor ki Muhammed, ilenen suun niteliini bilmeden ve sorgu/sual dahi etmeden, su


ileyen kiiyi, srf namaz kld iin, affedilmi saymtr.

te yandan namaz klmann iyilik (iyi ilerden) olduunu ve bu tr bir iyiliin, ilenmi
sular gnah olmaktan kardn anlatmak maksadyla Kurana ayetler koymutur.
Bunlardan biri, Hud Suresinin 114. Ayeti, dieri ise sra Suresinin 78. ayetidir. Hud
suresindeki ayetle de, sabah namaznn ahitli nitelikte olduunu ve dolaysyla gnah
gidereceini bildirmitir. Her iki ayet de kiilere, namaz sayesinde gnahlardan kurtulmann
mmkn olduu ( ve daha dorusu gnah ilemenin cezai bir sonu yaratmayaca ) inancn
alamak bakmndan sakncaldr. yle ki:

Gndzn iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kl. nk iyilikler ktlkleri
(gnahlar) giderir...(K.11, Hud Suresi, ayet 114.)

Yorumcularn aklamalarna gre burada geen gndzn iki ucunda... deyimi sabah, le
ve ikindi namazlarn, gecenin de ilk saatlerinde deyimi de akam ve yats namazlarn
ierir. Bu ekliyle ayet, be vakit namazdan her birinin gnah giderici nitelikte bir iyilik
anlamna geldiini bildirmektedir. Nitekim bu konuda Muhammed, bir gn Mslmanlar
karsna alarak sorar:

Ne dersiniz, sizden birisinin kaps nnde bir rmak bulunsa da, her gn be defa onda
ykansa kendisinde kir namna bir ey kalr m?

Onun bu sorusuna halktan kiiler: Hayr deyince, Muhammed devam eder:

te be vakit namaz da bunun gibidir ki, Allah o sayede btn hatalar artr. (24)

slam kaynaklarndan renmekteyiz ki, namaz klmann gnah giderici nitelikte olduunu
anlatan bu ayet, Mslman bir kiinin bir kadn pmesi zerine inmitir. bn Mesudun
rivayeti yle:

Biri bir kadn pm, sonra da Resulullaha gelerek olan ona haber vermiti. Bunun
zerine u ayet indirildi: Gndzn iki tarafnda, gecenin gndze yakn saatlerinde namaz
kl. phesiz ki iyi iler, kt ileri silip gtrr. (Hud Suresi, ayet 114.) Adam: Bu hkm
yalnz bana m aittir? diye sorunca Resullullah: Tm mmetim iin geerlidir buyurdu.
(25)

Yine bunun gibi sra Suresinde, be vakit namaz ierisinde sabah namaznn zelliini dile
getiren bir ayet vardr ki, gnahlardan kurtulma gvenliini salamak bakmndan Mslman
kiiye biraz daha rahatlk salar. Ayet yle:

Gndzn gne dnp gecenin karanl bastrncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kl; bir
de sabah namazn. nk sabah namaz ahitlidir. (K.17, sra Suresi, ayet 78.)

Yorumculara gre, bu ayetle Mslmanlara be vakit namaz emrolunmutur ve bunlar,


gnein zeval vaktinden sonra klnmas gereken le ve ikindi namazlar ile gnein
batmasndan sonra akam ve yats namazlar ve bir de sabah namazdr. Fakat, ayette aka
iaret edildii gibi, sabah namaznn zellii ayrca zikredilmi ve bu namazn ahitli
olduu eklenmitir. nk yine yorumcularn sylemesine gre, gece melekleri ile
gndz melekleri, sabah namaznda buluurlar ve hep birlikte bu namazn klndna ahit
olurlar. Olduktan sonra gndz melekleri kalr ve gece melekleri semaya ykselirler. 26
Anlatlan o ki, gndz ve gece meleklerinin sabah namaz ahitliinde birlemi olmalar,
Mslman kiinin hayrnadr ve kim bilir onu nice gnahlardan kurtarm olacaktr.

te yandan mezzinin sesini iitip de cemaat namaznda hazr bulunan kiiye 25 namaz
yazlr ve onun iki namaz arasndaki tm gnahlar balanr. Ve mezzin, srf Tanrnn
marifetine ( balamasna) layk olabilmek iin, sesini mmkn olduu kadar uzak
yerlere iittirmeye alr. Byle yapacak olursa, Tanrnn yaratt her ey, onun lehine
olacak ekilde ahadette bulunur. Muhammedin sylemesi yle:

Mezzine sesinin yetitii yer nisbetinde marifet olunur. Ratb u yabis her ey de ona hsn-i
ahadette bulunur. Davet ettii cemaat namazna hazr olana da yirmi be namaz yazlr. Ve
iki namaz arasndaki gnahlar balanr. (27)

Yine Muhammedin sylemesine gre, Mslmanlardan len bir kimsenin, ls zerine


cemaatle birlikte namaz klnacak olursa, o kiinin gnahlarnn Tanr tarafndan balanmas
salanm olur. Kaynaklarn bildirmesine gre namaz klanlarn saysnn 40 ile 100 arasnda
olmas yeterlidir. Bir rivayete gre Muhammedin konumas yle:

Erkek olsun, kadn olsun, Mslmanlardan len bir kimse yoktur ki, onun ls zerine
Mslmanlardan yz kiiye bali olan bir zmre namaz klp hakknda hayr dilekte
bulunursa, bu meyyyit (l kii) hakkndaki efaatleri muhakkak kabul olunur. (28)

Grlyor ki Muhammed, kendi taraftarlarn, zina, hrszlk, iki imek, kumar oynamak vb.
gibi en byk sular vesilesiyle gnahsz klmann eitli yollarn bulmutur. Bununla
beraber, gnah sayd birka hal var ki, kiiyi Tanrnn balamasndan uzak klar; kii, bu
gibi hallerde doruca cehennemi boylam olur, nk Tanr, bu tr gnahlar
balamayacan bildirmitir. Bu hallerden biri, biraz yukarda deindiimiz gibi, irk
etmektir, yani Tanrya ortak komaktr ki, Kurann Nisa Suresinde yle belirtilmitir:

Allah, kendisine ortak koulmasn asla balamaz; bundan bakasn (gnahlar) diledii
kimse iin balar. Allaha ortak koan kimse, byk bir gnah (ile) iftira etmi olur.
(K.4,Nisa Suresi, ayet 48.)

Her ne kadar burada Tanrnn, irk komak dndaki gnahlar diledii kimselere
balayaca yazlysa da durum byle deil. nk yine Nisa Suresinde, inkar edenlerin ya
da slama inanp da sonra inkar ederek kafirlikte ya da mnafklkta karar klan kiilerin dahi
Tanr tarafndan asla balanmayacaklar yazldr:

man edip sonra inkar edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkar edenleri, sonra da
inkarlarn artranlar Allah ne balayacak, ne de onlar doru yola iletecektir. (K.4, Nisa
Suresi, ayet 137.)

Nisa Suresinin 168. Ayeti yle:

nkar edip zulmedenleri Allah asla balayacak deildir. Onlar (baka) bir yola iletecek
deildir.

Grlyor ki Muhammedin Tanrs, inkar edenleri (yani kafirleri) ve slamdan kanlar ne


balyor ve ne de doru yola iletiyor. nk bu kiileri, inkar ile iman arasnda kararsz
kalp mr tketen ve en sonunda kafirlii ya da mnafkl tercih eden kimseler olarak
gryor ve affetmiyor.

Ne var ki, Muhammedin Kurana koyduu hkmlere gre Tanrnn bu ekilde davranmas
biraz adaletsiz olmaktadr, nk Kurana gre Tanr, dilediini imanl (Mslman) ve
dilediini de imansz (kafir) yapandr (bkz.Enam Suresi, ayet 125). stelik kayyumdur
(Bakara Suresi, ayet 255); btn yarattklarnn idaresini bizzat yrten ve hepsini hesaba
ekendir. u durumda Muhammedin Tanrs, hem kullarn imansz klp, hem de
imanszdrlar diye cezalandrmak suretiyle adaletsizliin temsilciliini yapm olmuyor mu?

te yandan Muhammedin Tanrs, hrszlk, zina, katil gibi en baya ve en korkun sular
ileyenlerin gnahlarn balad halde, mrikleri (Tanrya e koanlar), Kurana
inanmayanlar, Muhammedi inkar edenleri ya da slamdan kanlar, yani fikir suu
diyebileceimiz eylemde bulunanlar, asla balamayp doruca cehenneme atmakta! Hani
sanki bu eylemleri, hrszlk, zina, vb. gibi gerekten byk gnah sayd gnahlardan daha
da byk grmekte ve hibir ekilde balamamaktadr. Oysa ki toplum dzeni ve insan
varlnn gelimesi bakmndan birinciler, ikincilere oranla ok daha zararl eylerdir.

Bununla beraber Muhammed, Tanrya ortak komak vb. gibi byk gnahlar yznden
cehenneme gitmi olan Mslmanlarn dahi, orada biraz olsun cezalarn grdkten sonra,
eer La ilahe illallah diyecek olurlarsa ve kalplerinde bir arpa, bir buday, bir zerre kadar
hayr ve iman bulunduunu ortaya vururlarsa, mutlaka cehennemden karlp cennete
alnacaklarn sylemitir. (29)

Bu yukardaki rneklere eklenebilecek daha niceleri var. Eer bunlar akl dlayan eyler
olarak gryor ve Hayr bunlara inanmyorum diyorsanz, Mslmanlk snavnda kalm
saylrsnz. Yok eer bunlara gz kapal inanyorsanz, bu taktirde iyi bir mslman
olduunuzu kantlam olursunuz. Ancak unu bilmelisiniz ki, her hususda olduu gibi, su
ile ceza ilikileri bakmndan da eriatlk ile aklclk arasnda atma vardr. Bu
atmay zme balamadan, yani bu ikisi arasnda seim yapmadan ve aklc dnceyi,
her konuda olduu gibi, bu konuda da eriatn nne almadan slam lkeleri, gerek ahlak
anlayna eriemeyecekler, uygar nitelikte toplum yaamlarna ulaamayacaklardr,
kendilerini yneten snflar tarafndan smrlmekten kurtulamayacaklardr.

Kaynaka:

1 Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.11, s.923.

2 Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.8, s.283, Hadis
No: 1192.

3 Ayrca bkz. mam Nevevi, Riyazs Salihin..., stanbul 1992, c.1, s.395.
4 Bkz. Buharinin Kitabt-Tevhidinden naklen Sabih-i Buhari Muhtasar...,Diyanet leri
Bakanl Yaynlar, c.4, s.268.

5 Bkz. Buharinin Kitabt-Tevhidinden naklen Sabih-i Buhari Muhrasar...,Diyanet leri


Bakanl Yaynlar, c.4, s.268.

6 Sahih-i Buhari Muhtasar...,Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.4, s.263, Hadis No: 617.

7 Buharinin Kitab- lminden naklen Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl
Yaynlar, c.IV, s.271.

8 Bkz. Mseddedin Msnedinden naklen Sahih-i...,Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.4,


s.265.
9 Ebu Yala Musilinin Msnedinde Ebu Harbden rivayet iin bkz. Sahih-i...,Diyanet leri
Bakanl Yaynlar, c.4, s.265.

10 Ebu Davud ve Ahmed b. Hanbel, Mslim ve Tirmizi gibi kaynaklar iin bkz. mam Nevevi,
Riyazs Salihin Tercmesi, Merve Yaynlar, stanbul 1992, c.2, s.259.

11 Mslimin Kitabul-man adl yaptnda yer alan bu hadis iin bkz. Riyazs Salihin
Tercmesi, stanbul 1992, Merve Yaynlar, c.1, s.382, Hadis No: 412.

12 Bkz. Buharinin Kitab- Libasnda yer alan bu hususlar iin Diyanetin yaymlad
Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.4, s.268-9.

13 Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.IV, s.268.

14 Bkz. mam Nevevi, Riyazs Salihin Tercmesi, Merve Yaynlar, stanbul 1992, c.I, s.395,
Hadis No: 432.

15 Ebu Davud ile Tirmizi gibi kaynaklardan alnma bu tr hadisler iin bkz. mam Nevevi,
age., c.3, s.12; bu konudaki dier buyruklar iin bkz. s.5-37.

16 Buharinin Kitabut-Tefsir ve Mslimin Kitab-ut-Tevbe adl yaptlarnda yer aaln bu


hadis iin bkz. Riyazs Salihin Tercmesi, stanbul 1992, c.I, s.396, Hadis No: 433.

17 Bkz. Diyanet Vakf evirisinde, Bakara Suresinin 255. Ayetinin yorumu.

18 Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.9, s.59.

19 Bu hususlar iin bkz. Taberi, bn shak ve mam Gazali gibi kaynaklar.

20 Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.9, s.58, Hadis No:
1357.

21 Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.9, s.58, Hadis No:
1358.

22 Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.9, s.59, Hadis No:
1359.

23 Enesin rivayeti olarak Buharinin Kitabul-Muharibin ile Mslimin Kitabut Tevbe adl
yaptlarnda yer alan bu hadis iin bkz. mam Nevevi, Riyazs Salihin Tercmesi, stanbul
1992, Merve Yaynlar, c.I, s.397, Hadis No: 435.

24 Bkz. Diyanet Vakfnn Kuran evirisinde, Hud Suresi, 114. ayetinin yorumu.

25 Buharinin Mevakt-s-Salatnda ve MsliminKitabut Tevbesinde yer alan bu hadis iin


bkz. mam Nevevi, Ruyazs Salihin Tercmesi, stanbul 1992, c.I, s.396, Hadis No: 434.

26 Bkz. Diyanet Vakf evirisinde, sra Suresi, ayet 78.


27 Burada geen Ratb u yabis deyimi Tanrnn yaratt her eydir: Aa, ta, cin, insan
vb. Muhammedin sylemesine gre bunlar, sesini yksek tutan mezzin lehine ahadette
bulunacaklardr. Bu hadis iin bkz. Ebu Davudun Snen-i. Ayrca Sahih-i Buhari
Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.2, s.565.

28 Bu konudaki hadisler iin bkz. Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl
Yaynlar, c.4, s.468-469.

29 Buharinin Ebu Said-i Hudriden rivayeti iin Sahih_i Buhari Muhtasar...,Diyanet leri
Bakanl Yaynlar, c.I, s.36-37. Hadis No: 21; ayrca bkz. c.IV,s.270-1.

********

MSLMANLIK SINAVI
Blm 3
TANRI KAVRAMIYLA LGL BAZI SORULAR

slam eriatnn, kendine zg bir Tanr anlay vardr ki, Muhammedin gnlk yaamnn
gereksinimlerine gre tanmlanmtr. Bu tanm, aklc dnce insanlarn Mslmanlk
snav nda baarsz klmaya yeterli nitelikte bir tanmdr. Konuyu dier yaynlarmzda,
zellikle Kurann Eletirisi ve Muhammede Gre Muhammed adl kitaplarmzda ele
aldmz iin burada birka rnekle yetineceiz.

Soru: Siz hi Tanrnn, uygunsuz bir dil kullanarak insanlara hitap ettiini, rnein
alak zorbalar, soysuzlar, kahrolaslar, sapklar, yabani eekler, susam develer,
dilini sarktp soluyan kpekler, reziller, beyinsizler, kof ktkler, kahrolas insan
vb. eklinde konutuunu dnebilir misiniz?

Eer bu soruya cevap olarak siz: Hayr dnemem, nk Tanrnn dili nezihtir; yce
olduu kabul edilen bir Tanr, kendi yaratt kullarna velev ki bu kullar kt davran
ierisinde bulunsunlar, kfr etmez; nk bu ekilde konumak, onun yceliiyle
badamaz; O iyilik saan bir dille konuur derseniz, Mslmanlk snavndan sfr alrsnz.
u nedenle ki, bu yantnzla Kuran inkar etmi olmaktasnz; nk Kuranda Tanrnn bu
yukardaki szcklerle konutuu yazldr. Bir iki rnekle yetinelim:

Sonra siz ey sapklar, yalanclar! Elbette bir aatan, zakkum aacndan


yiyeceksiniz...stne de kaynar sudan ieceksiniz; susam develerin suya saldrs gibi
ieceksiniz; ite ceza gnnde onlara sunulacak ziyafet budur...(Vaka Suresi, ayet 51-56.)

Ey Muhammed! Onlara, eytann peine takt ve kendisine verdiimiz ayetlerden syrlarak


azgnlardan olan kiinin olayn anlat. Dileseydik onu ayetlerimizle stn klardk; fakat o
dnyaya meyletti ve hevesine uydu. Durumu...dilini sarktp soluyan kpein durumu
gibidir...(Araf Suresi, ayet 175-176.)

Dikkat ettiniz bu szlere: Muhammedin Tanrs, hem bir yandan Dileseydik onu
ayetlerimizle stn klardk diyor ve hem de klmayp bu kiiyi dilini sarktp soluyan kpee
benzetiyor! Olacak ey midir bu? Kalem Sureinde Tanr, Kuran eletiren ve Muhammedi
alaya alan bir kimse hakknda yle demekte:
Ey Muhammed! Diliyle ineleyen, kovuculuk eden, ok yemin eden alak zorbaya, btn
bunlarn dnda bir de soysuzlukla damgalanm kimseye aldr etmeyesin...Onun havada
olan burnunu yaknda yere srteceiz... (Kalem Suresi, ayet 8-15.)

te yandan Muhammedin Tanrs, insanlarn yeteri kadar kendisine ba ememelerinden


ikayetidir. Bu kzgnlk ierisinde insan denilen yarat kmser; onu en aa, en baya
malzemeyle yarattn syler; hem de yeminler ederek; rnein:

Andolsun ki, Biz insan amur slalesinden yarattk. (Mminun Suresi, ayet 12.)

Ya da insann kt huylu olduunu anlatmak zere:

Andolsun ki insan, pek ve ak bir nankrdr der ve ekler:

Kahrolas insan ne de nankrdr. (Zuhruf Suresi, ayet 15; Abese Suresi, ayet 17-23; sra
Suresi, ayet 67, vb.) Ama bunlar sylerken insanlar, iyi ya da kt yola sokann kendisi
olduuna dair sylediklerini unutur.

rnekleri oaltmak kolay; oalttka aknlnzn artacandan kuku etmeyiniz.!

Soru: Siz hi Tanrnn, btn insanlar Mslman yapmak varken yapmak istemediini
ve nk Ben cehennemi insanlarla dolduracama dair kendi kendime ant itim dediini
ve bu andn tutmak iin cehenneme ynla insan attn ve sonra cehenneme hitaben:
Ey cehennem! Doydun mu? diye sorduunu ve buna karlk cehennemin: Hayr
doymadm! Daha var m? diye karlk verdiini dnebilirmisiniz

Eer byle bir soru karsnda: Hayr dnemem! nk btn insanlar doru yola sokup
Mslman yapmak olaslna sahip bir Tanrnn byle yapmayp, hani sanki gaddarlktan
haz duyarm gibi, insanlar cehennem ateinde yakmak zere yeminler ettiini, kendi
kendisine sz verdiini dnmek, Tanrya hakaret etmek olur eklindeki bir manta
ynelecek olursanz Mslmanlk snavndan snfta kalm olursunuz. nk Kuranda,
Tanrnn, cehennemi insanlarla doldurmak zere ant itii ve bu nedenle insanlarn
birounu cehennem iin yaratt anlatlmakta. rnein Secde Suresinde Tanrnn yle
dedii yazl:

Biz dileseydik, herkesi doru yola eritirirdik. Fakat: Andolsun ki, Cehennemi cinlerle ve
insanlarla dolduracam diye kesin bir sz kmtr benden... (Secde Suresi, ayet 13.)

Bu dorultuda olmak zere Hud Suresinde u var:

Rabbin dileseydi btn insanlar bir tek millet yapard. (Fakat) onlar anlamazla
decekler. Ancak Tanrnn merhamet ettikleri mstesnadr. Zaten Rabbin onlar bunun iin
yaratt. Rabbinin: Andolsun ki Cehennemi tmyle insanlarla ve cinlerle dolduracam
sz yerini buldu... (Hud Suresi, ayet 118-119.)

Araf Suresinde de u var:

Andolsun ki, cin ve insanlardan birounu Cehennem iin yarattk... (Araf Suresi, ayet
179.)
Grlyor ki Muhammedin Tanrs, btn insanlar dosdoru yola sokup bir tek millet
yapma olaslna sahip olduunu syleyerek vnyor, fakat her ne hikmetse byle yapmak
istemediini bildiriyor. nsanlarn birounu srf cehenneme atmak iin yarattn itiraf
ediyor. Sebep olarak da cehennemi insanlarla dolduracana dair kendi kendine yeminler
ettiini ne sryor. Ve bu yeminini yerine getirmek maksadyla, insanlardan bir ksmn kafir
klyor (nk insanlarn Mslman ya da kafir olmalar Tanrnn iznine ve keyfine bal,
bkz. Enam Suresi, ayet 125). Bylece cehenneme malzeme hazrlyor ve cehennemi
insanlarla doldurmaya alyor. Ne var ki, o her eyi bilir olduunu sylemesine ramen,
cehennemin, ne byklkte olduunu ve dolup dolmadn bilemiyor Tanr; renmek zere
cehenneme soruyor: Ey Cehennem! Doldun mu?

Ve cehennem, dolmadn anlatmak zere Tanrya yant veriyor: Hayr dolmadm! Daha
var m?

imdi, pek muhtemelen, bu sylediklerimin yalan ya da abartma olduunu sanyor ve bana


inanmyorsunuzdur. nanabilmeniz iin Kurandaki ayetleri grmeniz gerekir. Geliniz
birlikte, Kaf Suresindeki u ayeti okuyalm:

O gn Cehenneme: Doldun mu? diyeceiz. O: Daha ok var m? diyecek. (Kaf Suresi,


ayet 30.)

Evet Muhammedin Tanrs byle konumakta! Konuurken de cehennemin ne byklkte


olduunu bilmediini ortaya koymakta. nk bilmi olsa, cehenneme Doldun mu? diye
sormayacakt. Tanr, cehennemin ne byklkte olduunu bilmediine gre, cehennem
kendisine: Henz dolmadm. Daha var m? diyerek arszlk ettii sre boyunca, insanlar
kafir yapp cehenneme yollayarak ve bylece kendi kendine vermi olduu sz yerine
getirmeye alacaktr. Bununla beraber Muhammedin sylediklerinden anlyoruz ki Tanr,
biran gelip ayan koyacak (her nereye koyacaksa) ve ite o zaman cehennem Daha var
m? demek arszlndan vazgeecek ve: Yetiir artk, yetiir artk diyecektir. (2)

Gryorsunuz ki, Kurandaki Tanr, muziplik olsun diye, baz kiileri alaya alarak cennete
sokarken(3) ou kiileri de cehenneme atmakla meguldr. Denilebilir ki, cehenneme atma
meguliyeti daha ar basmaktadr, nk yukarda deindiimiz gibi, kendi kendisine: Ben
cehennemi kafirlerle dolduracam diye sz vermitir. Bu nedenle ikide bir cehenneme
Doldun mu? diye sormakta ve cehennem de ona Daha var m? diye yant vermektedir.
yle anlalyor ki, Tanr bu konumay, zellikle Kyamet gn Yahudi ve Hristiyan
olanlarla hesaplamak maksadyla yapmaktadr.(4) Ne var ki, onlar kafir yapan da
kendisidir.

te yandan Muhammedin Tanrs, ara sra baz kiileri alaya alarak cennete sokmak gibi
muzipliklerden de geri kalmaz.(5) Yine bunun gibi, 80 bin Mslman kiiyi hi hesap
vermeden Srattan geirdii de olur.(6)

Btn bunlar gsteriyor ki Muhammedin Tanrs, kendisini rahim, affedici...vs. olarak


tanmlamakla beraber, kafir yaptklarn cehenneme atmaktan byk bir zevk almaktadr.
Bunu biraz daha iyi anlayabilmeniz iin Srat Kprsnden gei ve cehennem atelerine
atl konusunda Kuranda yer alan ya da Muhammedin Kuran olmayarak yerletirdii
eriat verilerine gz atmanz gerekir. Orada anlatlanlar renmek suretiyle Mslmanlk
snavna daha da iyi hazrlanm olursunuz.
Soru: Size cehennemin, Cuma gnleri hari, haftann her gn parlatldn ve
parlatlrken yeryznn sndn ve bu nedenle bu gnlerde gnein zevalde bulunduu
zamanlar namaz tehir etmek gerektiini syleseler inanr msnz?

Yine bunun gibi, scak ve souk mevsimlerin olumasnn cehennemin kaynamasyla ilgili
olduuna inanr msnz?

Eer bu sorulara Evet, bunlara inanyorum diyerek yant verecek olursanz, siz iyi bir
Mslman olarak doruca cennete gideceksinizdir. Yok eer:Hayr, btn bunlar akl
dlayan mspet ilimle uyumayan eylerdir diyecek olursanz, Mslmanlk snavndan sfr
alrsnz. nk Muhammed, btn bunlar, Tanrdan geldiini syledii buyruklara
dayatmtr. rnein cehennemin Cuma gnleri parlatlmadn, bunun dnda her gn,
gne zeval vaktindeyken (en yksek noktasnda) parlatldn sylemitir. Gya Tanr, her
Cuma gn 600 bin kiiyi cehennem ateinden azat etmektedir.(7)

Cehennemin kaynamasnn ve bu nedenle Tanrya: Ben kendi kendimi yiyorum diye


yaknmasnn ve yeryznde scak/souk mevsimlerin bu yzden olumasnn hikayesine
gelince! Muhammed'n sylemesi yle:

Scak iddetlendii vakitte salat(- Zuhru) (namaz klmay) serinlie braknz. Zira scan
iddeti Cehennemin kaynamasndandr. Nar(- Cehennem) Rabbine ( ikayette bulundu ve):
Ya Rab, beni ben yiyorum ( izin ver) dedi. Allahu Teala da iki defa nefes almasna izin
verdi. Nefesin biri kn, dieri yazn. En ok maruz olduumuz scak ile sizi en ziyade
ten zemherir ( ite budur ).(8)

Grlyor ki Muhammed, mevsimlerin oluumunu, cehennemin kaynamasyla akla


kavuturmutur. Gya cehennem iddetli bir ekilde kaynad zamanlar scak mevsim olur.
Fakat byle zamanlarda cehennem kendisini nefes alamayacak kadar skntda hisseder; kendi
kendisini yiyerek eritiyormu gibi olur ve bu nedenle Tanrdan, nefes almak iin izin
ister.Tanr da ona iki kez nefes almas iin izin verir. Bu izin sayesinde cehennem iki kez
nefes alr; ve ite nefes ald zaman yeryznde souk mevsim balar!

Hemen ekleyelim ki, bata Diyanet olmak zere din adamlarmz, bu yukardakine benzer
eyleri ilim diye insanlarmza belletmektedirler. Her ne kadar cehennemin kaynamasyla
yeryznde scak mevsimlerin oluunun ya da cehennemin Tanrya ikayette bulunup nefes
almak istemesinin kinaye ve mecaz kabilinden eyler olabileceini kabul etseler de,
bunlarn gerek olmasnn da akla aykr dmediini bildirirler. rnein Diyanetin
aklamas yle:

Yeryznde iddet-i hararetin Cehennemin kaynamasndan olmas kinaye ve mecaz


kabilinden olduu gibi narn ikayeti ne nefes almas da mecazidr. Maahaza bunlarn hakikat
olmasna da hibir mani-i akl yoktur.

Bunu sylerlerken kendilerine Kurann sra Suresinin 44. Ayetini destek edinirler ki, bu
ayete gre gya canl ve cansz her ey Tanry vgyle yceltir ve Tanr onlarn dediklerini
iitir.9

Soru: Size deseler: Tanr dilediine hidayet verir, onu doru yola sokar ya da
dilediinin gnln aar, onu Mslman klar, dilediini de hidayetinden yoksun klar,
saptrr ya da gnln kapatp kafir klar. Dilediini putlara taptrr, dilediini puta
tapmaktan uzak klar Doru yola soktuklarn, yani Mslman yaptklarn cennete atar,
kafir yaptklarn ya da puta taptrdklarn cehennem ateinde yakar! Bu ekilde
konuanlara kar ne dersiniz?

Eer bu sylenenleri aklc dnce kstasna vurup: Hayr olmaz byle ey. Yce olduu
kabul edilen bir Tanr, insanlar hem kafir ya da puta tapan yapp hem de cehenneme atm
olamaz. Byle yapacak olursa hem adalet ilkelerini inemi ve hem de elikili ekilde
konumu olur derseniz Mslmanlk snavndan sfr alrsnz. Ama akl bir kenara atp,
yukardaki szlerin doru olduunu syleyecek olursanz cennetin en gzel kesine layk bir
Mslman olduunuzu ortaya koymu olursunuz. nk Kuran, Muhammedin Tanrsnn
keyfiliini, elikiliini, adalet ilkelerini inemiliini kantlayan buyruklarla doludur. Nice
rneklerden biri olarak Enam Suresinin u ayetini okuyalm:

Allah kimi doru yola iletmek isterse onun kalbini slama aar; kimi de saptrmak
isterse...kalbini iyice daraltr (onu inanmayanlar yapar). Allah inanmayanlarn stne ite
byle murdarlk verir (onu cezalandrr). (Enam Suresi, ayet 125.)

Grlyor ki, Muhammedin Tanrs, dilediini kafir yapyor ve kafir yaptn da


cezalandryor! Daha baka bir deyimle insanlar, kendi istek ve iradeleriyle doru yolu
bulmu olmuyorlar. Onlar Mslman ya da kafir yapan Tanrdr. Hatta Muhammed bile
kendi istek ve iradesiyle doru yola girmi deildir. Onu doru yola ileten Tanrdr.
Kuranda yle yazl:

(Ey Muhammed!) Eer seni sebatkar klmasaydk, gerekten, nerdeyse onlara


(mfiklere/puta tapanlara) birazck meyledecektin. O zaman, hi phesiz, sana kayatn ve
lmn skntlarn kat kat tattrrdk; sonra bize kar kendin iin bir yardmc da
bulamazsn...(sra Suresi, ayet 74-75.)

Bir baka rnek yle:

Allah kime hidayet verirse (doru yola sokarsa), ite doru yolu bulan odur; kimi de
hidayetten uzak tutarsa,artk onlara Allahtan baka dostlar bulamazsn. Kyamet gnnde
onlar kr, dilsiz ve sar bir halde yz koyun harederiz. Onlarn varaca ve kalaca yer
Cehennemdir ki atei yavaladka onun ateini artrrz! Cezalar ite budur! nk onlar
ayetlerimizi inkar etmiler(dir)...(sra Suresi, ayet 97.)

Yine grlyor ki Tanr, dilediini hidayete erdiriyor, doru yola sokuyor ve cennetlik
klyor; dilediini de hidayetten uzak tutuyor,yani saptryor ve saptlar diye onlar Kyamet
gnnde kr, dilsiz, sar bir halde cehennem ateine atyor!
Yine bunun gibi kiileri mrik (putperest) yapan da Tanr. Nitekim Kuranda yle yazl:

(Ey Muhammed!) Puta tapanlardan (mriklerden) yz evir. Allah isteseydi puta


tapmazlard...(Enam Suresi, ayet 106-107.)

Yani Tanr, dilediini puta tapanlardan yapyor ve sonra da Muhammede onlardan yz


evir diye buyuruyor. Bununla da kalmyor, mriklerin ldrlmeleri iin yle diyor:

...Mrikleri (puta tapanlar) bulduunuz yerde ldrn... (Tevbe Suresi, ayet 5.)
Yani Muhammedin Tanrs, hem insanlar gnahkar klmakta, hem de gnahkar kldklarn
cezalandrmakta, hani sanki sululuk onlara aitmi gibi! Olacak ey midir bu?

imdi soracaksnzdr: Neden Tanr elikili bir dille ve adalet duygularn iner ekilde
konuur? Bunun eitli nedenleri var ve bu nedenlerin hepsi de Muhammedin gnlk
karlaryla ilgilidir. rnein kiileri Mslman yapmak isteyip de yapamad zamanlar,
sorumluluu Tanrya atmak suretiyle kendisini temize karma yolunu bulmutur. Konuyu
dier birok yaynmzda (rnein Kurann Eletirisi) ele aldmz iin burada fazla
durmayacaz.

Soru: Dilediini imanl ve dilediini de imansz yapan Tanrnn, kafir yapt kiileri
eytanla dost kldn kabul edebilir misiniz?

Eer bu soruya: Hayr kabul edemem; nk Yce bir Tanr insanlar saptrp eytanlarla
dost klmaz eklinde yant verecek olursanz Mslmanlk snavndan iyi not alamazsnz,
nk Muhammedin sylemesine gre Tanr, kafir kld kimseleri bir de eytanlarla dost
yaptn bildirmekle vnmtr.

Gerekten de biraz nce grdmz gibi Muhammedin Tanrs, dilediinin gnln ap


Mslman yapyor ve dilediinin de gnln kapayp saptryor, yani kafirlerden klyor; kafir
kldklarn da cehenneme atyor. (Bkz. Enam Suresi, ayet 39, 125; Zmer Suresi, ayet 22,23;
ura Suresi, ayet 8 vb.) Fakat yine Muhammedden renmekteyiz ki, Tanr bir de iman
sahibi klmadklarn eytanlarla dost klmaktan holanmaktadr. Nitekim yle konumutur:

...phesiz Biz eytanlar, inanmayanlarn dostlar kldk... (Araf Suresi, ayet 27.)

Yani Tanr, insanlar saptrp eytanlarla dost klmay kendilerine mutluluk vesilesi ediniyor.
Fakat bunlar syleyen Tanr, hani sanki bu sylediklerini unutmu gibi, bir de eytanlarla
dost olmann insanlara ait bir ey olduunu syler, rnein yle der:

Cemaatin bir ksmn hidayete (doru yola) erdiren Odur (Tanrdr). tekiler ise delaleti
(sapkl) hak ettiler. Onlar Allah brakarak eytanlar cancier dost edindiler. Byle iken
kendilerinin doru yolda olduklarn sanyorlar. (Araf Suresi, ayet 30.)

Dikkat ediniz, biraz yukarda dilediini doru yola sokup dilediini saptrarak eytanlarla dost
kldn syleyen Tanr, imdi burada tam tersini sylemektedir. Daha dorusu bir grup
insan doru yola soktuunu aklarken, bir grup insann da eytanlar kendilerine dost
edindiklerini bildirmektedir!

Soru: Size Tanrnn, cennetteki erkek kullarna gzel kadnlar, memeleri yeni sertlemi
bakire kzlar ve ayrca da olanlar (glmanlar, vildanlar) tedarik eder olduunu
syleseler, ne dersiniz?

Eer bunu syleyen kiiye: Hayr, Tanr konumu olamaz, nk bu szler mstehcen
nitelikte eylerdir; bu szleri Tanrya yamamak, Tanry edepd bir dille konuuyormu
gibi tanmlamak olur ki, bu da Ona hakaret saylr diye yant vermeye kalkarsanz
Mslmanlk snavn geememi olursunuz.

Yok eer bu szlere inanp, cenneti drt gzle bekler olduunuzu bildirecek olursanz,
snavdan baaryla km saylrsnz. nk Muhammedin, Kuran ya da Kuran olmayarak
koyduu buyruklara gre cennetler, emsalsiz gzelliklerle ve nimetlerle doludur. Orada
meyvelerin, balarn, bahelerin her tr vardr; su rmaklar yannda tad bozulmadk st
rmaklar, arap rmaklar, bal rmaklar, gz kamatran saraylar, tahtlar, koltuklar, atlasdan
giysiler, ssler vb. bulunur. Fakat btn bunlardan baka bir de bakire ve memeleri yeni
sertlemi kzlar (huriler) vardr ki, cennetteki erkeklere iki sunarlar ve Tanr bu kzlar,
erkek kullaryla sevitirir. rnein al-Nebe Suresinde Muhsmmedin Tanrs yle diyor:

...phe yok ki ekinenlere (Mslman kiilere) bir kurtulu, bir kutluluk ve murada eri
yeri var; baheler, zmler ve memeleri yeni sertlemi yat kzlar; ve dopdolu kadeh. Ne
bo bir sz duyarlar orda, ne birbirlerini yalanlama. Rabbinden fazlasyla bir ltuf ve ihsan...
(Nebe Suresi, ayet 31-36.)

Vaka Suresinde Tanrnn, gzel gzl ve yepyeni bir yapda huriler yaratt, hepsini de
kz olan kz yapt ve bu gzel kzlar, erkeklerine dkn ve yat kld yazl:

(Mminler) Dikensiz sedir aalar, i ie salkmlar sarkm muz aalar, uzayp gitmi
glgeler altnda akp alayan sular, alabildiine ok, bitmemi ve engelsiz meyveler
asasnda, yksek dekler zerinde olacaklar. Biz o gzel gzl kadnlar (hurileri) yepyeni
bir yapda yarattk ve hepsini de kz olan kz yaptk. Hepsi erkeine dkn ve hepsi
yat...(Vaka Suresi, ayet 28-37.)

Muhammedin Tanrs, bu gzel kzlar, sevgili erkek kullaryla sevitirmek istediini


bildirmek zere yle der:

...Yiyin, iin! Doyun kolaylkla. Yaptklarnzn (yani bana ve Muhammede boyun emi
olmanzn) karl olarak dizi dizi tahtlara yaslanarak denecek onlara. Biz onlar, iri (
gzel) gzl hurilerle evlendireceiz. (Cennette) onlara, itahlarnn ektii meyve ve
etlerden dilediklerince vereceiz. Ve onlar orada, kadeh tokuturacaklar; bo ve gnah
olmayan biimiyle... (Tur Suresi, ayet 19-20, 23-24.)

Fakat Muhammedin Tanrs, cennetteki erkek kullarna sadece gzel ve bakire tedarik etmeyi
yeterli bulmaz; bir de onlarn hizmetine glmanlar, vildanlar yani gen/taze olanlar verir;
bu olanlarn sedeflerinde sakl inci gibi olduklarn syler, yle der:

...Ve onlara, glman (olanlar) hizmet sunacak; (bu olanlar) sedeflerinde sakl inci
gibidirler...

Bir baka eviri yle:

Hizmetlerine verilmi (kabuunda) sakl inci gibi genler etraflarnda dnp dolarlar.
(Tur Suresi, ayet 24.)

Bu konuda da verilebilecek rnekler pek ok; bunlar dier birok yaynmzda ele aldmz
iin burada fazla durmayacaz.10
Tanry, erkek kullarna memeleri yeni sertlemi bakire gzel kzlar ve sedeflerinde sakl
inci gibi olanlar tedarik eder biimde tanmlayan hkmleri, Tanrsal nitelikte kabul etmek
gtr. Tanr fikrine saygl hi kimsenin bunlar benimsemesine olanak yoktur. Ne var ki,
slam eriatnn, Tanrdan ve Muhammedden gelme olduunu bildirdii bu tr din
hkmlerini benimsemediiniz an, Tanry ve Muhammedi inkar etmi saylr ve kukusuz
Mslmanlk snavndan sfr almak yannda bir de dinsizlikle damgalanrsnz ki, bu taktirde
yaamnz tehlikeye girebilir.

Soru: Size deseler: ldkten sonra Kabre giren kiiye Tanr, akln ve uurunu iade
eder; bu sayede kii mezardayken dahi Muhammedi vebilir! Bunu syleyene ne
dersiniz?

Eer aklc dncenin insanysanz, hi kukusuz bunu syleyeni alaya alr ve muhtemelen
onu gericilikle, yobazlkla sularsnz. Fakat hemen belirteyim ki, bunu yaptnz taktirde
Mslmanlk snavndan yine sfr alm olur, stelik slama inanmamakla damgalanrsnz.
nk yukardaki szleri syleyen Muhammeddir. yle ki: Muhammede gre Muhammed
adl kitabmda uzun uzadya akladm gibi Muhammed, vnmeyi ve bakalar tarafndan
vlmeyi ar ekilde seven bir kimseydi. Her vesileyle kendisini, btn insanlarn ve gelmi
gemi btn peygamberlerin en ycesi ve Allah katnda en deerlisi olarak gsterirdi;
rnein;

Gznz an! Ben Allahn sevgilisiyim. Allah nezdinde gelmi ve gelecek btn
insanlarn en ereflisi, en ycesi benim!

derdi. Ya da: Ben Adem oullarnn seyyidiyim (efendisiyim)... derdi. Ya da kendisini


btn peygamberlerin en ycesi olarak gstermek zere: Ben Resullerin (Tanr elilerinin)
nderiyim. Ben Nebilerin (Peygamberlerin) kemalini simgeleyen son nebiyim; Kyamet gn
ilk efaat edecek olan ve efaati ilk kabul edilecek olan da benim!" derdi. vnmekte o kerte
ileri giderdi ki, Tanry bile, melekleriyle birlikte salavat getirirmi gibi tanmlamaktan geri
kalmaz, insanlarn da kendisine salavat getirmesini isterdi. rnein Kurana koyduu ayetle
Tanrnn yle konutuunu sylemitir:

phe yok ki Allah ve melekleri, salavat getirirler Peygamber (Muhammede); Ey


inananlar! Siz de salavat getirin, tam teslim olarak da selam verin. (Ahzab Suresi, ayet
56.)11

nsanlarn kendisini yceltmelerini, kendisine vg yadrmalarn ve bu ii mrleri boyunca


yapmalarn Muhammed yeterli bulmazd; isterdi ki mezarda dahi bu vglerine devam
etsinler. Ebu Bekirin kz Ayenin ve kz kardei olan Esma binti Ebi Bekrin bu konudaki
rivayetleri, bunun ilgin rneklerinden biridir.

Olay u: Gnlerden bir gn gne tutulur ve halk korku ve telaa kaplr. Bata Muhammed
olmak zere herkes, Tanrya snmak zere namaza durur. Namaza duranlar arasnda
Muhammedin elerinden Aye de vardr. Ayenin kz kardei Esma, o srada evde iiyle
megul olduu iin halkn telan fark edememitir. Fakat evden kp halkn namaza durmu
olduunu grnce Ayenin yanna giderek: Bu halka ne oluyor (Neden korkuyorlar)? diye
sorar. Namaz klmakta olan Aye kendisine gne tutulduunu anlatmak iin gk yzne
doru bayla iarette bulunur ve Sbhanellah! der. Esma pek bir ey anlamaz ve tekrar
sorar: Bu bir ayet(-i azab veya tekarrb-i Kyamet) mi? (Bu bir azap iareti mi ya da
Kyametin yaklamas m?) Aye bayla Evet diye cevap verir. Bunun zerine Esma da
namaza durur. Namazdan sonra Muhammed, halk karsna alp: Cennet ve Cehenneme
kadar (evvelce) bana gsterilmemi hibir ey kalmad ki, bu makamda grm olmayaym
diyerek konumaya balar. Konumasnda Tanrnn kendisine vahiy indirdiini ve bu vahye
gre insanlarn, lmden sonra kabre (mezara) girdiklerinde snava ekileceklerini ve snav
srasnda kendilerine: Bu adam (yani Muhammed) hakkndaki ilmin nedir? diye
sorulacan; bu soruya Mslman kiinin: O (Zat- erif) Muhammeddir. O (Zat- erif)
Allahn Resuldr. Bize kantlanm ayetlerle doru yolu gsterdi. Biz de onun arsna
uyarak izinden yrdk. O (Zat- erif) Muhammeddir diyeceini; bu szlerin kez tekrar
edileceini ve ondan sonra o kimseye: yle ise yat da rahatna bak. O (Zat- erifin)
peygamberliine kesin olarak inandn hususunda phe kalmad denileceini; fakat eer o
kii mnafk ise (yani sadece d grnyle Mslman olan, fakat i ynyle Mslman
olmayan bir kimse ise), bu soruya kar: Ben ne bileyim? ittim, teki beriki bir eyler
sylyorlard. Ben de syledim cevabn vereceini belirtir. (12)

Daha baka bir deyimle Muhammed, mezara girmi l vcutlarn, kendisi iin: Allahn
Resul bir Zat- erif diye konutuklarn sylemeyi, vnme vesilesi yapmtr. Ne var ki,
mezardaki lnn bu ekilde konuabilmesi iin akl ve uur sahibi olmas gerekmekte. Bunu
salamak, Tanrnn sevgili elisi Muhammed iin, ok kolaydr. Nitekim mer b. Hattab, bir
gn kendisine kabir halinden ve kabir sorunlarndan sz edip:

(Mezardayken) Aklmz bamza iade edilecek mi? diye sorunca, Muhammed yle yant
verir:

Evet, bugnk heyetinizde akl ve uurunuz iade olunacaktr...(13)

Ama bunu sylerken llerin kabirde iitmez olduklarna dair Kurana koyduu ayeti (Fatr
Suresi, ayet 22) gz ard etmi olur.

Btn bunlar byleyken, yukardaki soruya Hayr diye yant verecek olursanz,
Mslmanlk snavndan sfr alm olacaksnzdr.

Soru: Tanrnn insanlar, vahet niteliindeki cezalara arptracana, rnein el ve


ayaklar aprazlama doratmak, gzleri oydurtmak ya da kafalar klla doratmak ya da
astrtmak vb. gibi uygulamalara mahkum klacana inanr msnz?

nsani duygularla dolu bir kiiyseniz, kukusuz ki byle bir soruyu aknlkla karlayacak ve
muhtemelen: Hayr inanamam! Vahet niteliinde saylmas gereken bu tr cezalarn,
Tanrdan geldiini kabul edemem! diyeceksinizdir. nk, her ne kadar su ileyenleri
cezalandrmann doal olduunu kabul ediyorsanz da, uygulanacak cezann vahet niteliini
tamamas ve ayrca da su ile ceza arasnda denkleme bulunmas gerektiini
dnmektesinizdir. nk Rahim (merhametli) olduu sylenen bir Tanrnn, insanlara
gaddarlk rnei tekil etmesini isteyememektesinizdir. Ne var ki, bu dncenizi ortaya
vurduunuz taktirde Mslmanlk snavnda baarsz kalm olacaksnzdr. nk
Muhammed, bu tr cezalarn Tanr buyruu olduunu bildirmi ve Kurana bu dorultuda
ayetler koymutur. Bu ayetlerden biri, hrszlkla ilgili olarak yle:

Hrszlk eden erkek ve kadnn, yaptklarna karlk bir ceza ve Allahtan bir ibret olmak
zere, ellerini kesin. Allah izzet ve merhamet sahibidir. (Maide Suresi, ayet 38.)

Bu ayette geen hrszlk szc (ki sirkat szcnn karldr), bakasnn maln
gizlice, yani onun haberi olmadan almas anlamna geliyor. Dikkat edilecei gibi ayette
sadece hrszlk denmi fakat alnan eyin miktar, deeri ve hangi maksatla alnd
hususu belirlenmemitir. Her ne kadar Kuran yorumcularndan bazlar, alnan eyin az ok
mergup denebilecek bir nisaba bali olmas gerektiini sylemekteyseler de, bn-i Abbas,
bn Zbeyr ve Haseni Basri gibi kaynaklar byle bir kstasa gerek olmadn ve alnan eyin
az ya da ok oluunun, el kesme cezasnn uygulanmasnda etkili bulunmadn
bildirmilerdir. (14). Fakat her ne olursa olsun, hrszlk yapann ellerini , bileklerini kesmek
gibi bir ceza insafd ve vicdan szlatc bir cezadr. stelik de ceza hukuku anlayna aykr,
su ile ceza arasndaki dengeyi gz nnde tutmayan bir uygulamadr, ki hrszlk yapan
kiiyi yeniden su ilemeye zorlamaktan baka bir ie yaramaz. nk elleri kesilen bir insan,
artk alamayaca ve a kalaca iin, yeniden hrszlk yapmaktan baka are
bulamayacaktr.

Yine Muhammedin, Tanrdan gelmedir diye Kurana koyduu bir ayet yle:

Allah ve Resulne kar savaanlarn ve yeryznde fesad alanlarn cezas ancak


(acmadan) ldrlmeleri, ya aslmalar, yahut el ve ayaklarnn aprazlama kesilmesi,
Yahut da bulunduklar yerden srlmeleridir. Bu onlarn dnyada rsvayldr. Onlar iin
ahirette de byk azab vardr. (Maide Suresi, ayet 34.)

Dikkat edilecei gibi burada, Tanrya ve Muhammede kar savaanlarn ve yeryznde


fesat karanlarn ne gibi cezalara arptrlacaklar bildiriliyor ki, bunlar acmadan
ldrmek, asmak, el ve ayaklar aprazlama olarak kesmek ya da bulunduklar yerden
srlmek gibi drt uygulamadan oluuyor. Her biri teker teker uygulanaca gibi, birlikte de
uygulanabilir. rnein hem cinayet ileyen (yani katli yapan) ve hem de ayn zamanda mal
alan kiilerin, biri sadan, biri de soldan olmak zere, birer elleriyle birer ayaklar kesilir ve
sonra bunlar lme terk edilir. Bu ayetin Kurana girmesiyle ilgili olarak slam kaynaklar
eitli sebepler ne srerler. krime ve Haseni Basri gibi kaynaklara gre yukardaki ayetler
mrikler (puta tapanlar) hakkndadr. bn-i Abbas gibi kaynaklara gre bu ayet, Yahudi ya
da Hristiyan ( kendilerine Kitap verilmi olan) kavimlerden birinin Muhammedle bar
antlamas yaptktan sonra, antlama hkmlerine aykr olarak yol kesip yeryznde fesat
karmalar nedeniyle inmitir!

Bir baka rivayete gre, Hilal bn-i Uveymiri kavminin slam aleyhtar davranlar nedeniyle
inmitir: Gya Beni Kinane kavminden bir ksm halk, Mslman olmak kastyla gelirken
Hilalin kavmine uram ve bu kavmin adamlar yollarn kesmiler ve kendilerini de
ldrmlerdir. Ve nihayet bir baka rivayete gre de bu ayet, Muhammed'n obann
ldren ve develerini alp gtren kimseler vesilesiyle konmutur, ki zeti yle: Hicretin 6.
Ylnda Ukle ve Ureyne kabilelerinden baz kimseler, Medineye gelerek Muhammede
snrlar. slam dinine girdiklerini sylerler ve hasta ve a olduklarn belirterek yardm
isterler. Muhammed kendilerini, develerinin bulunduu yere gnderir ve baklp iyilemelerini
salar. Bir sre sonra bu kiiler iyileirler ve iyileir iyilemez Mslmanl terk ederler ve
Muhammedin obann ldrp develerini gtrrler. Haberi alnca Muhammed, gazaba gelir
ve hemen adamlarn gnderip bu kiileri yakalatr. Her birinin ellerinin ve ayaklarnn
arprazlama kesilmesini ve ayrca da gzlerinin oyulmasn emreder. Ve sonra onlar bu
haldeyken kzgn gnein altnda lme terk eder.(15)

Bunu yaparken Muhammed, gereke olarak Kurana koyduu yukardaki ayeti (yani Maide
Suresinin 34.ayetini) kullanr. Ve ite bundan dolaydr ki Mslman kiiler, bu ayeti ve
Muhammedin bu davrann hak ve adalet rnei olarak yceltirler. Eer siz, bunu
kabul edebiliyorsanz, iyi bir Mslman olmakla vnebilirsiniz! Yok eer aklnz ve
vicdannz, vahet niteliindeki bu tr cezalara Hayr diyor ise, Mslmanlk snavndan
snfta kalm olursunuz!
Soru: Tanrnn, melekleriyle birlikte Muhammede salavat getirdiine (dua edip namaz
kldna) inanr msnz?

Salavat szc, geni ieriiyle dua etmek, namaz klmak, gibi anlamlara gelir. Bir
bakma namaz yoluyla ibadet etmektir ki, Mslmanlar bu yoldan, esirgeyen ve merhamet
eden Tanrnn yardmn salamaya alrlar. Baz kaynaklara gre salavat, be vakit
namaz ile dier namazlarn tmn kapsar. Salavatta bulunan Mslman kii, bu ii
Tanry en kutsal ekilde yceltmek ve Tanrya e ya da ortak komadn kantlamak ve
alakgnllln ortaya vurmak iin yapar. Kuran, bunun byle olduunu belirleyen
ayetlerle doludur. imdi yukardaki soruyu, muhtemelen yle yantlayacaksnzdr: Hayr,
Tanrnn melekleriyle birlikte Muhammede salavat getirdiine (dua edip namaz kldna)
inanamam; nk byle bir ey Tanr fikrini kltmek, Muhamedi Tanrnn stnde
grmek olur.

Ancak byle demekle, Mslmanlk snavndan yine sfr alm olacaksnzdr, nk


Kuranda yle demektedir:

phe yok ki, Allah ve melekleri, salavat getirirler Peygamber (Muhammede); ey iman
edenler siz de salavat getirin; tam teslim olarak da selam verin. (Ahzab Suresi, ayet 56.)

Bu nasl olur diye soracak olursanz yant ksaca yle: Her vesileyle tekrarladmz gibi,
Tanry yceltici ayetleri Kurana koyan Muhammeddir. stemitir ki, Tanr snrsz ekilde
yceltilsin ve yceltilirken, onun elisi olarak kendisi de yceltilmi olsun. nk
Muhammed, vnmesini ve baklar tarafndan vlmesini ok seven bir kimsedir. rnein,
kendisini Allahn en sevgilisi, Mslmanlarn ilki, gelmi gemi btn peygamberlerin
en stn, btn insanlarn en ycesi, en ereflisi, Adem oulllarnn Seyyidi eklinde
gstermi, kendisine ba eenlerin Tanrya ba emi saylacaklarn, kendisine inanp sayg
gsteren ve salavat getirenlerin tm gnahlardan syrlp cennete ulaacaklarn ve buna
benzer daha nice eyler sylemitir. Fakat bununla yetinmemi, Tanry, yukarda
belirttiimiz gibi, melekleriyle birlikte kendisine salavat getirir ekilde tanmlamtr.(16)

Gryorsunuz ki, yukardaki soruyu: Hayr, Tanrnn, melekleriyle birlikte Muhammede


salavat getirdiine (dua edip namaz kldna) inanamam... dediiniz taktirde Mslmanlk
iddianz geersiz kalacaktr.

Soru:Tanrnn yanl ya da elikili kararlar verdiine ya da insanlardan akl alarak i


grdne inanr msn?

Eer bu soruya: Hayr inanmam; nk Tanr her eyi bilendir, her eyi nceden hesap eden
ve grendir; asla yanlmaz ve insanlardan akl almaz eklinde bir yant verecek olursanz,
Mslmanlk snavndan yine snfta kaldnz demektir. nk, bata Kuran olmak zere
slam kaynaklarn incelediimiz zaman grmekteyiz ki, Muhammedin Tanrs, ou zaman
birbirini tutmaz ve elikili ya da yalan/yanl kararlar vermesi yannda, insanlardan akl
alarak da i grmektedir. Bu konuya da eitli yaynlarmda deinmi olmakla beraber,
yukardaki soru vesilesiyle burada ksa bir zetlemede bulunmak yararl olacaktr. Sadece
birka rnek vermekle yetineceim.

Muhammedin Tanrsnn, herhangi bir konuda enine boyuna dnmeden, hesap etmeden ve
kt sonular yaratacan bilmeden kararlar verip, sonra bu kararlarn kullarn uyars
zerinedeitirmi olmasna verilecek nice rneklerden biri, Kuranda, sra Suresinde geen
Mira Olay ile ilgilidir ki, Muhammedin gk gezisi olarak da bilinir. sra Suresinde
yle yazl:

Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir ksmn gsterelim diye (Muhammed) kulunu
Mescid-i Haramdan evresini mbarek kldmz Mescid-i Aksaya gtren Allah, noksan
sfatlardan mnezzehtir. O, gerekten iitendir, grendir. ( sra Suresi, ayet 1.)

Mira szc, genellikle Kurandaki ge dayal merdiven deyimiyle karlanmakta


(bkz. Zuhruf Suresi, ayet 33). Gya Muhammed, bir gece Mekkedeki Mescid-i Haramdan
kalkp Kudsteki Mescid-i Aksaya gitmi ve sonra gk merdiveni ile gklerin yedinci
katna km ve Tanryla buluup ondan birtakm buyruklar almtr ki, bunlarn arasnda
namaz vakitleriyle ilgili olan vardr. Gk gezisi olarak da bilinen bu hikaye, 1400 yl
boyunca Mslmanlar iin kutsal bir anlam tamtr; zeti yle:

Bir gn Tanr, Muhammedi yanna arp ayetlerinden bir ksmn gstermek ister! Bunun
zerine Muhammed, Burak adndaki atna binerek Mekkedeki Kabeden hareketle
Kudsteki Mescid-i Aksaya gider ve oradan Cebraille birlikte gk katlarn kmaya balar.
Yedi kattan oluan gk katlarndan her birinde, eski dnem peygamberlerinden biri
oturmaktadr (rnein brahim, Musa, sa vb. gibi). Muhammedin sylemesine gre btn bu
peygamberler, Tanr tarafndan Mslmanlkla emrolunmulardr. Her kattan geerken onlarla
selamlar ve nihayet Tanrnn bulunduu kata gelir. Tanr kendisine, gnde elli vakit namaz
klnmas iin buyrukta bulunur. Nasl bir gerekeye dayal olarak gnde elli vakit namaz
uygun bulmutur, bilemiyoruz. Yalnz bildiimiz u ki, gnde elli vakit namaz klnmasn
ieren emir, uygulanmas mmkn olmayan bir emirdir. nk eer insanlar, gnde elli vakit
namaz klmaya kalkacak olurlarsa, ne almaya, ne uyumaya, ne yemek yemeye, ne
elenmeye ve ne de iftleip nesil retmeye vakit bulabileceklerdir. Bunun byle olduunu en
basit bir hesapla ortaya vurmak kolay: rnein her bir namaz (hazrlk, abdest almak vs.
dahil), en azndan 20 dakika tutmu olsa, gnn aa yukar 17 saatini bu ie ayrmamz
gerekecektir. Geriye 7 saatlik bir bo zaman kalyor ki, uyku uyumaya bile yetmez. imdi
sormak gerekiyor: Nasl olur da Tanr bunu hesap edemez? Ne var ki, sadece Tanr deil,
Muhammed de elli vakit namaz emrinin, uygulanmas imkansz bir emir olduunu dnmez.
Emri alr almaz, byk bir sevin izhar eder ve Tanrnn bu szlerini kendi kavmine
mjdelemek zere hemen gk katlarn inmeye balar. Her bir katta rastlad peygamberlerle
selamlar, Tanryla grm olduunu anlatr. Fakat Musann bulunduu kata geldii
zaman, Musa kendisine Tanrdan ne emirler aldn sorar. Elli vakit namaz emri verildiini
renince Muhammede yle der: Senin kavmin gnde elli vakit namaz klamaz. Geri dn
ve Tanrdan bu emri deitirmesini, namaz vakitlerinin saysn azaltmasn iste. Musann
bu ekilde konumas zerine Muhammed, hi tereddt etmeden gk katlarn trmanarak
Tanrnn yanna dner ve namaz vakitlerinden indirme yapmasn ister. Tanr onun bu
isteini kabul ederek 10 vakit namaz indiriminde bulunur ve Mslmanlara gnde 40 vakit
namaz klnmasn emrettiini bildirir. Aslnda 40 vakit namaz da az saylmaz; ama her ne
hikmetse Tanr byle karar vermitir. Tanrnn bu kararn Muhammed, yine sevinle karlar
ve gk katlarn inmeye balar. Ne var ki Musann katna geldiinde, Musa kendisine gnde
40 vakit namazn da ok olduunu ve tekrar Tanr katna dnp indirim salamasn syler.
Musa'n dediine uyarak Muhammed, tekrar katlar kp Tanr'n yanna gelir ve O'dan
indirim yapmasn diler. Tanr 10 namaz daha indirimde bulunarak gnde 30 vakit namaz
klnmasn emreder. Muhammed bunu uygun bulur ve gk katlarn inerek Musann yanna
gelir. Fakat Musa bunun da ok olduunu syler ve geri dnp Tanrdan indirim istemesini
tavsiye eder. Muhammed, yine Tanr katna dnerek indirim ister. Ve ite bu ekilde,
Tanryla Musa arasnda mekik dokuya dokuya (Musadan ald tavsiyeye uyarak)
Muhammed, nihayet Tanrdan namaz saysnn gnde be vakit olmas gerektiine dair karar
alr. Ancak Musa bunun dahi ok olduunu syleyince Muhammed: Hayr artk Tanr2nn
yanna kp daha fazla indirim istemeye yzm tutmaz der ve doruca kavminin yanna
gelerek emri bildirir.(17)

slam kaynaklarnn Muhammed lehine iftiharla kaydettikleri bu olaydan anlalyor ki Tanr,


namaz vakitlerinin saptanmas konusunda ok isabetsiz bir karar vermitir ve Muhammed bu
kararn isabetsizliinin farkna varmamtr. sabetsizliinin farkna varan sadece Musadr.
Daha baka bir deyimle Musa, Tanrdan da, Muhammed2den de daha isabetli dnmtr.
Ve Tanr, Musann aklna uyarak i grmtr. Burada sz konusu OLAN Tanr,
Muhammedin kendi hayalinde canlandrd bir Tanrdr.

Ve ite eer siz, byle bir Tanr tanmna inanyorsanz, Mslmanlk snavn gemi
saylrsnz. Ama kalkp: Hayr, Tanr bylesine isabetsiz karar vermi olamaz; hele
insanlardan akl alarak i grmesi sz konusu olamaz; zira Tanry ve Muhammedi bu
durumda klmak, her ikisini de Musaya nazaran daha az akll saymak olur eklinde bir
eyler derseniz, bu taktirde Mslmanlk snavndan sfr alrsnz.

Kuran incelerken gryoruz ki, o her eyi bildiini syleyen ve kendisini alim olarak
tantan Tanr, bilinmesi gereken ou eyden habersizdir. Bunun nice rneklerinden biri
Muhammedin okuryazar olup olmamasyla ilgili. Gerekten de Kuranda Tanrnn
Muhammede yle hitap ettii yazl:

(Ey Muhammed!) Yaratan Rabbinin adyla oku! nsan bir alaktan yaratt. Oku... ( Alak
Suresi, ayet 1.)

Yani Tanr, Cebrail araclyla Muhammede vahiy gnderirken, onun okuma bildiini
dnerek: Oku diye emreder. Fakat Muhammed: Ben okuma bilmem diye karlk verir.
Buna ramen Tanr emrinde srar eder ve:

Oku! Kalemle reten, insana bilmediini bildiren Rabbin en byk keremdir (Alak
Suresi, ayet 3-5)

der. Muhammed, yine ayn eyi syler ve okuma bilmediini tekrarlar. Tanr yine srar eder
ve bu nc kez Muhammedden: Ben okuma bilmem eklinde karlk alnca, srarndan
vazgeer. Anlar ki Muhammed, gerekten okumaszdr. Bunun zerine Tanr, okuma iini
stlendiini ve bu ii Cebrail araclyla yapacan anlatarak yle der:

(Ey Muhammed!) Dorusu o vahyolunan senin kalbine yerletirmek ve onu sana


okutturmak Bize der. Biz onu Cebraile okuttuumuz zaman, onun okumasn dinle. Sonra
onu aklamak bize der. (Kyamet Suresi, ayet 17-19.)

Ve bu sylediini pekitirmek iin unu ekler:

Ey Muhammed! Cebrail Kuran okurken, unutmam2daak iin acele edip onunla beraber
syleme, yalnz dinle... (Kyamet Suresi, ayet 16.)

Ve sonra Tanr, Muhammedin okuma-yazma bilmediini herkese bildirmek zere yle


konuur:
...bunu okuyup-yazmas olmayan Peygamber Muhammede uyanlara yazacaz... (Araf
Suresi, ayet 156-157.)

Ayrca da da Muhammede hitaben yle der:

Ey Muhammed...Sen daha nce bir kitapdan okumu ve elinle de onu yazm deildin. yle
olsayd, batl sze uyanlar pheye derlerdi... (Ankebut Suresi, ayet 49.)

Grlyor ki Tanr, Muhammedin okuma bildiini sanarak ona vahiylerini gnderiyor ve


Oku diye emrediyor; fakat okuma bilmediini anlaynca okuma iini kendisi stleniyor! Pek
gzel ama, nerede kald Tanrnn alimlii, nerede kald Tanrnn her gizli ve bilinmeyen
eyleri bilirlii?

Bu yukardaki rnek, Kuran surelerinin, slamclarn belirledikleri ini srasna gre


aklanmtr. Eer konuyu, surelerin Kurandaki srasna gre ele alacak olursak, bu kez
Tanry g durumda brakan bir baka sonula karlam oluruz ki, o da yle:
Muhammedin okuma bilmediini belirleyen ayetler, Kurandaki surelerin srasna gre u
dzeyde: Araf Suresi (7.sure), Ankebut Suresi (29. sure), Kyamet Suresi (75. Sure), Alak
Suresi (96. Sure). Kurann 7.suresi olan Araf Suresinde Tanr, Muhammedin mmi
(yani okumasz) olduunu bildirmekte:

Yanlarndaki Tevrat ve ncilde yazl bulduklar o... mmi peygambere (Muhammede)


uyanlar var ya...(Araf Suresi, ayet 157.)

(Ey Muhammed!) de ki:...yle ise Allaha ve mmi peygamber olan Resulne


(Muhammede)...iman edin...(Araf Suresi, ayet 158.)

Grld gibi, Tanr burada Muhammedi okumasz bir kimse olarak tantmakta. Ayrca da,
onu okumasz braktn anlatmak maksadyla 29.sure olan Ankebut Suresinde, yle
konumakta:

(Ey Muhammed!) Sen bundan nce ne bir yaz okur, ne de elinle onu yazardn. yle olsayd
batla uyanlar kuku duyarlard...(Ankebut Suresi, ayet 48.)

Yani Tanr Muhammedi okumasz brakmtr, nk okuma/yazma bilir klm olsa,


evresindekiler yanl kanya kaplp onun baka kitaplardan (rnein Tevratdan, ncilden)
alma yaparak Kuran hazrladn sanabilirlermi!

Fakat Tanr bunu sylemekle kalmaz bir de, 75.sure olan Kyamet Suresinde, ayetleri kendi
azyla Muhammede okuduunu bildirmek zere yle der:

(Ey Muhammed!)...phesiz (Kuran senin kalbine yerletirmek) vr onu okumak bize


aittir...(Kyamet Suresi, ayet 16-17.)

Grlyor ki Tanr, Kurann yukarda belirttiimiz 7., 29. Ve 75. Surelerinde Muhammedi
okumaszm gibi tanmlamakta. Bylece onun, baka kitaplar okuyup bu kitaplara gre
konumadn anlatmaya almakta. Ne var ki, Muhammedin okumasz olduunu syleyen
bu ayn Tanr, bu sylediklerini unutmuasna, Kurann 96. Suresi olan Alak Suresinde,
Muhammede Oku diye emreder:
(Ey Muhammed!) Taratan Rabbinin adyla oku! nsan bir alaktan yaratt. Oku... (Alak
Suresi,
ayet 1.)

Evet ama, hani ya Muhammed okuma bilmezdi? Okuma bilmeyen bir kimseye Oku diye
emredilir mi? Grlyor ki, hangi adan bakarsak bakalm (yani konuyla ilgili ayetleri ister
surelerin ini srasna gre, ister Kurandaki sray gz nnde tutarak okuyalm) Tanr,
Muhammedin okuma bilir ya da bilmez oluu konusunda, ya habersizdir ya da kurnazlk
peindedir.18

slam kaynaklarnn bildirmesine gre Tanr birok hususta, insanlardan akl alarak i
grmtr ki, bu kiilerin banda mer b. Hattab gelmekte. Gya birok ayeti onun isteine
uyarak indirmitir. merin bizzat kendi sylemesine gre Tanr, zellikle konuda
isteklerini ayet ekline dntrmtr. Bunlardan biri, Kabedeki Makam- brahim denen
yerin namazgah ve dua yeri olarak kabul edilmesidir. Bir dieri kadnlarn rtnmesi
konusundadr. ncs de Muhammedin karlarnn kskanlk gstermeleriyle ilgilidir.
Bunlar ksaca zetleyelim:

Bakara Suresinin 125. ayetinde, Kabedeki brahim makam ile ilgili u var:

Biz Beyti (Kabeyi) insanlara toplanma mahalli ve gvenli bir yer kldk. Siz de brahimin
makamndan bir namaz yeri edinin (orada namaz kln)... (Bakara Suresi, ayet 125.)

Gyamer b. Hattab, ikide bir Muhammede gelip, Kabedeki Makam- brahim denen yerin
ibadet yeri olmas isteinde bulunurmu ve onun bu isteini duyan Allah, bu istee uyarak
Kurann Bakara Suresinin yukardaki 125.ayetini indirmi imi!

Kurann Ahzab Suresinde, kadnlarn rtnmesiyle ilgili olarak yle bir ayet var ki, Hicab
ayeti diye de bilinir:

Ey Muhammed! Hanmlarna, kzlarna ve mminleri kadnlarna (bir ihtiya iin dar


ktklar zaman) d rtlerini stlerine almalarn syle. Onlarn tannmamas ve incilmemesi
iin en elverili olan budur...(Ahzab Suresi, ayet 33, 59.)

nsan kaynaklarnn bildirmesine gre Tanr bu ayeti mer b. Hattabn uyars ve istei
zerine indirmitir. Gya mer,son derece kskan olduu iin, kadnlarn tannmayacak
ekilde rtnmeksizin evden kmalarn istemezmi. Bu nedenle bir gn Muhammede: Ya
Resullullah, emretsen de (elerin) hicab iine girseler. nk senin yanna iyi-kt insanlar
girip kyor eklinde bir eyler sylemi. Bunu duyan Tanr, hemen yukardaki Hicab
ayetini indirivermi. Sylendiine gre Hicab ayeti, Hicretin 5. ylnda inmitir ki (kimine
gre 3. ya da 4. ylnda), Muhammedin Peygamber olarak kendini tantmaya
balamasndan 15 yl sonraya isabet etmekte. Yani Tanr, 15 yl boyunca kadnlarn rtnerek
sokaa kmalar konusunda hibir ey dnemiyor ve bu ii merin hatrlatmas zerine
yapyor! (19)

Kurann Tahrim Suresinde, Muhammede kar kskanlk gstermek zere anlaan elerin
Tanr tarafndan uyarlmasyla ilgili yle bir ayet var:
Eer O (Muhammed) sizi boarsa Rabbi ona, sizden daha iyi... sebatla itaat eden, tevbe
eden...dul ve bakire eler verebilir. (K. 66, Tahrim Suresi, ayet 5.)

Kaynaklarn bildirmesine gre, bu ayeti de, mer b. Hattabn uyars zerine dnm ve
indirmitir. Olay u:
Muhammed, her sabah namazn kldrdktan sonra, srayla elerinin odalarna gider, onlarla
cinsi mnasebette bulunurmu. Gnlerden bir gn Hafsann (ki mer b. Hattabn kzdr)
yanna geldiinde, Hafsa ona bal erbeti iirmi, bu yzden Muhammed onun odasnda biraz
fazlaca kalmaya balam. Bu i birka gn byle devam edince Aye kskanla kaplp
ikillenir ve Hadra adndaki cariyesine: Resullullah Hafsann odasna girdii vakit sen de
gir. Bak ne yapyor? Bana haber ver? der. Cariye Hadra, ertesi gn olan bitenleri grp
Ayeye haber verir; bunun zerine Aye, Muhammedin dier eleriyle birlikte
Muhammede bir oyun oynamak ister. Ve onlara yle der: Resullullah yannza geldii
zaman kendisine: Sende magafir kokusu duyuyorum deyiniz. der.

Magafir denen ey, Urfut denilen Arabistan meelerinin bal gibi tatl fakat kokusu ho
olmayan bir cins zamk (samg) imi. Muhammed ise, zerinde fena bir koku bulunmasndan
holanmazm. Ve ite, elerinin yanna girdiinde , onlarn: Sende magafir kokusu
duyuyorum demelerinden rahatsz olmu. Ve hele Ayenin odasnda vee onunla cinsi
mnasebette bulunurken ondan:

Ya Resulullah, senden magafir kokusu duyuyorum. Yoksa yedin mi? szlerini duyunca:

Hayr, Hafsa bana bal erbeti iirdi diyerek cevap verir. Aye bunu duyunca:

Demek, o baln arlar Urfut otlam diye karlk verir. Muhammed de ona, artk bir daha
bal erbeti imeyeceine dair yemin eder: Vallahi bir daha azma koymam der. Ne var ki
Tanr buna raz olmaz. Yani Muhammedin, srf Ayeyi ve dier elerini honut etmek iin
bal erbeti imekten vazgemesini istemez ve hemen u ayeti indirir:

Ey Peygamber! Elerinin rzasn gzeterek Allahn sana helal kld eyi niin kendine
haram ediyorsun...(K. 66, Tahrim Suresi, ayet 1.)

Fakat bu arada mer b. Hattab, olan bitenleri renince fena halde fkelenir ve
Muhammedin elerine, yapklar iin kt bir ey olduunu hatrlatr ve yle der: Ne
bilirsiniz? Eer (o) sizi tatlik edecek (boayacak) olursa, Rabbi belki size bedel ona daha
hayrl ezva (eler) verir.

Anlalan o ki, Tanr btn bu olan bitenleri izlemi ve merin sylediklerini ok uygun ve
yerinde bulmutur. Nitekim, merin sylediklerini hemen vahiy ekline dntrr ve
Tahrim Suresinin 5. Ayetini indirir ki, biraz nce belirttiimiz gibi yledir:

Eer O (Muhammed) sizi boarsa Rabbi ona, sizden daha iyi... sebatla itaat eden, tevbe
eden...dul ve bakire eler verebilir. (K. 66, Tahrim Suresi, ayet 5.)(20)

Yine slam kaynaklarndan renmekteyiz ki Tanr, sadece yukardaki hususlarda deil, daha
birok konudan mer b. Hattabn fikrinden yararlanm olarak i grmtr. rnein Tirmizi
gibi kaynaklar, Kurandaki pek ok ayetin merin uyarsna uygun olarak indiini sylerler
ve bn-i merin u szlerini anmsatrlar:
Hibir mesele tehadds etmemitir ki, nas bir trl, mer de bir trl reyde bulunmu
olsunlar da Kuran, merin dediine uygun olarak nazil olmu olmasn.21

Bu szlerin Trkesi yle: Halk ile merin gr ayrlna dtkleri hibir sorun yoktur
ki Kurana, merin grne ve dediine uygun ayetler eklinde girmemi olsun.

Fakat hemen ekleyelim ki Muhammedin Tanrs, sadece merin isteklerine ve aklna uyarak
deil, bakalarndan da esinlenerek i grmtr. Yer darl nedeniyle bunlar burada deil,
Muhammedin Tanr Anlay adl kitabmda ele alacam. Fakat burada ksaca belirtmek
isterim ki, Tanr szleri olarak tantlan kitap, btn bunlardan baka, nemli saylmas
gereken birok yanl da iermektedir. rnein sann anas Meryem ile, Musa ve Harunun
kzkardeleri olan Meryem birbirleriyle kartrlm ve sanki ayn kiiymi gibi tantlmtr;
oysa bu iki Meryemin 1700 yl arayla yaadklar kabul edilir. Yine bunun gibi Acem
hkmdarlarndan Ahaveroun veziri olan Haman, Msr Firavunlarndan birinin veziri
olarak tantlmtr. te yandan Ay, Gnein uydusu ve dolaysyla Gnee nazaran ikinci
derecede bir deeri olduu halde, Kuranda mnir (nurlandrc) yani gnee stn
gsterilmitir.(22)

Kaynaka:

1 Bu konuda daha geni aklama iin benim Kurann Eletirisi adl kitabma bkz.
2 Bu konuda bkz. Elmall H. Yazr, Halk Dini, Kuran Dili, Bedir Yaynevi, stanbul 1993,
c.6,
s.4518-9.
3 Bkz. Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.II,s.843.
4 Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.2,s.825-6; ayrca bkz.
Kaf Suresi, ayet 30.
5 Sahih-i Buhari Muhtasar...,Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.2, s.843.
6 Kyamet gn Srattan gei iin bkz. Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri
Bakanl Yaynlar, c.2, s.820-830.
7 Bkz. mam Gazali, Kimya-y Saadet, Bedir Yaynevi, stanbul 1979, s.107.
8 Buharinin Ebu Hreyreden rivayeti iin bkz. Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri
Bakanl Yaynlar, c.2, s.476, Hadis No:321.
9 Sahih-i Buhari Muhtasar...,Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.2, s.477-478.
10 Cennet tanmyla ilgili Kuran ve hadis hkmleri iin benim eriat ve Kadn ve Kurann
Eletirisi adl kitaplarma bkz. Ayrca bkz: Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi, c.4, s.69 vd.;
mam Nevevi, age ., c.3,s.464 vd.
11 Bu konuda verilecek dier rnekler iin benim Muhammede gre Muhammed adl
kitabma bkz.
12 Sahih-i Buhari Muhtasar ..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.1, s.76, 88-89.
13 Sahih-i Buhari Muhtasar...,Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.4, s.504.
14 Bu konuda bkz. Elmall H. Yazr, Hak Dini, Kuran Dili, Bedir Yaynevi, stanbul 1993,
c.2, s.1672.
15 Bu konuda benim Muhammede gre Muhammed ve Kurann Eletirisi 3 adl kitaplarma
bkz. Ayrca Elmall H. Yazr, Hak Dini, Kuran Dili, c.2,s.1661 vd.
16 Bu konuda daha geni bilgi iin benim Muhammed gre Muhammed adl kitabma bkz.
17 Bu Mira Olay iin bkz. Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar,
c.10, s.65-72.
18 Bu konuda daha geni aklama iin Kurann Eletirisi 2 ve Toplumsal Geriliklerimizin
Sorumlular: Din Adamlar adl kitaplarma bkz.
19 Bu hususlar iin bkz. Sahih-i Buhari Muhtasar...,Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.2,
s.346 vd.; Hadis No:261; ayrca bkz. c.11, s.48, 398.
20 Btn bu hususlar iin benim eriat ve Kadn, Kurann Eletirisi adl kitaplarma bkz.
Ayrca bkz. Sahih-i Buhari Muhtasar...,Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.2, s.346
vd.,Hadis No:261.
21 Bkz. Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, c.2, s.349.
22 Bunlara benzer dier yanllar konusunda benim Kurann Eletirisi 3 adl kitabma bkz.

*********

HOGR VE NSAN SEVGS KONULARINDA BRKA SORU!


Blm 4

slamclar, her hususta olduu gibi, hogr ve insan sevgisi konularnda da slam eriatnn
en mkemmel bir din olduunu ne srerler. Oysa syledikleri gerekddr. Onlarn bu
yalanlarn ortaya vurmak zere u birka soruya gz atalm.

Soru: slam dininin Tanr katnda tek gerek din olduunu, slamdan baka geerli din
olmadn, Yahudiliin ya da Hristiyanln saptrlm (tahrif edilmi) dinler
olduunu ngren buyruklar hogr anlayyla badatrr msnz?

Eer bu soruya Hayr byle bir iddiay hogr ilkeleriyle badatramam derseniz, slama
ters dm olur ve dolaysyla Mslmanlk snavndan kt not alrsnz. nk
Muhammedin sylemesine gre slam dini, Tanrnn yaratt tek dindir ve Tanr bu dini,
kendi katnda gerek ve geerli olmak zere yarattn bildirmek zere:

Bugn size dininizi btnledim...din olarak sizin iin slamiyeti beendim. (Maide Suresi,
ayet 3; Nur Suresi, ayet 55.) demi ve unu eklemitir: "Kukusuz Tanr katnda din sadece
slamdr. (Al-i mran Suresi, ayet 19-20.)

Daha baka bir deyimle slam dini, Tanrnn benimsedii tek gerek dindir. Dier dinlerden
hibiri gerek din deildir ve hibirinin Tanr katnda yeri yoktur. Bundan dolaydr ki, Tanr
gya btn insanlarn dnyaya Mslman olarak geldiklerini anlatmak zere Muhammede
unu ilham etmitir:

Her doan ocuk muhakkak slam ftrat zerine doar; sonra anasyla babas onu Yahudi ya
da Nasrani (Hristiyan) ya da Mecusi yaparlar...Allahn yaratt bu slam ve tevhid
seciyesini (Tanr birlii fikrini) irk ile (Tanrya e komakla) deitirmek uygun deildir. Bu
slam ve tevhid dini, en doru bir dindir.

Gya Tanr, slamdan baka gerek din olmadn anlatmak zere;

Tanr katnda din, kukusuz, yalnzca slamdr...(Al-i mran Suresi, ayet 19.) derken, slam
korumas altna aldn da anmsatmtr. Gya Tanr katnda doruluk klavuzu olan tek din
slamdr ve Tanr bu dini, btn dinlere stn olmak zere gndermi ve yle demitir:
Btn dinlerden stn klmak zere Peygamberini Kuran ve hak din (slam dini) ile
gnderen Odur (Tanrdr). (Fetih Suresi, ayet 28.)
Tanr Odur ki, Peygamberini doruluk klavuzu ve hak din olarak gnderdi: dinlerin
tmne stn klsndiye... (Tevbe Suresi, ayet 9; Enam Suresi, ayet 161; Yunus Suresi, ayet
105.)

Ve yine Muhammedin sylemesine gre Tanr, yeryznde tek din olarak slam kalana kadar
kafirlerle savamak gerektiini bildirmi, yle demitir:

Ve savan onlarla! Ayrlk-kargaa (fitne) ortadan kalkana ve din tmyle yalnzca


Tanrnn dini olarak kalana (yani slamdan bakas kalmayana) dek... (Enfal Suresi, ayet 39;
Bakara Suresi, ayet 193.)

Yine Muhammedin sylemesine gre Yahudilik ve Hristiyanlk, slamn saptrlm


(tahrif edilmi) eklidir. Gya Tanr Yahudilere ve Hristiyanlara, slam dinini vermek
zere Mslman peygamberler gndermitir. Gya brahim, ilk olarak Mslmanlkla
emrolunmu olan peygamberdir. Gya brahimden bu yana btn peygamberler (Musa,
Davud, Sleyman vb. ve sa) hep Mslman olarak gnderilmitir. Gya Tanr onlara, slami
kurallar ieren kitaplar (Tevrat ve ncil) vermitir. Gya Yahudiler ve Hristiyanlar,
kendilerine gnderilen peygamberleri alaya almlar ve kendilerine indirilen kitaplar
deitirmiler, bu nedenle kafir olmulardr.1

Ve yine Muhammedin sylemesine gre, bundan dolaydr slamdan baka bir din aramak
doru deildir, sapklktr ve her kim baka bir dine ynelirse kaybedenlerden olacak,
cehennemi boylayacaktr.

...slamdan baka dinlere rabet edenler tam bir ziyan iindedirler... (Al-i mran Suresi, ayet
85.)

Grlyor ki, bu konuda Mslmanlk snavn kazanabilmek iin, slamdan baka gerek bir
din olmadna ve baka bir dine ynelenlerin kafir saylacaklarna inanmanz gerekmektedir.

Soru: slamdan baka din ve inanta olanlar (rnein Yahudileri ve Hristiyanlar)


aalayan, hakir gren, cehennemlik bilen eriat buyruklarn hogr anlayyla
badatrabilir misiniz?

TC devletinin Diyanet leri Bakan Mehmet Nuri Ylmaz Efendiye soruyorlar: Edison gibi
insanla byk hizmetler etmi kiilerin ahiretteki durumu ne olacaktr?

Byle bir soru size sorulmu olsa ne dersiniz? ada zihniyete ynelik ve bu sayede
insanlar din, inan vs. gibi ayrlklara bakmadan, sadece insan varl niteliiyle
deerlendirebilecek seviyeye erimi bir kimse olarak, muhtemelen u tr bir karlk
verirdiniz: nsanla hizmette bulunan (hatta bulunmasa bile ahlakilik, drstlk,
insanseverlik ve yardmseverlik rnei) her insann gidecei yer cennet olmaldr. (Eer
cennet diye bir yer var ise!)

Evet byle derdiniz, nk yce olduunu kabul ettiiniz bir Tanrnn, kendi yaratt
insanlar, amellerinin (eylemlerinin) imana dayal olmasna gre deil, erdemlilik ve insanla
yararllk kstasna gre deerlendirmesinin doal olduunu dnrdnz. Ve yine
dnrdnz ki, insanla hizmette bulunmu ve erdemlik (fazilet) rnei gsteren kimseleri,
slamdan baka inanca baldrlar diye cehennemlik saymak demek, Tanr fikrini
zedelemek olur ve bu da ancak imancl, aklcln stnde grenlerin harcdr; oysa
ada uygarlk, herkesin bildii gibi, aklcln stnl sayesinde elde edilebilmitir ve
aklc dnceye sahip bir insan, din ve inan farkna gre insanlar deerler terazisine
vurmaz.

imdi geliniz birlikte, Diyanet leri Bakannn, Hristiyan asll Edisonun br dnyadaki
durumu konusundaki soruya verdii cevab okuyalm:

Bu grup mucit kiiler hizmetlerinin karln dnyada itibar, hret ve imkanlar grerek
zaten alyorlar. Ahiret yurdunda ebedi mutluluk ise mminler iin vaat edilmitir. Ancak
kabiliyetlerine ramen, gerek dine ve tevhid inancna eriemeyen mucit ve zeki kiilerin
durumu znt vericidir...2

Evet bu szler, hogrden, insanilikten,erdemlikten (faziletten) vs. sz eden ve halkmz din


verileriyle eitmekle vnen bir kimsenin azndan kmakta. Grlyor ki Diyanet Bakan,
Edisonun insanla byk hizmette bulunduunu kabul etmekle beraber, Mslman
olmayarak ld iin onun ahiret yurduna alnmadn (yani cehenneme atldn),
bildirmekte ve slama eriemeyen mucit ve zeki kiilerin durumlarnn (cennete
giremeyecekleri iin) znt verici bulunduunu eklemekte. Hemen ekleyelim ki, bu gerici
zihniyet sadece ona deil, tm slamclara zg bir eydir. Ne var ki, bu szleri cami
imamlarndan biri sylemi olsa, belki gz ard etmek mmkndr diye dnebilirsiniz.
Fakat konuan kii, laik TC devletinin, Anayasal kurulularndan birinin bakan; tutum ve
davranlaryla ve davranlaryla ve konumalaryla, bir bakma devleti sorumluluk altna
sokabilecek bir kimse.

Hemen belirteyim ki, Diyanet Bakannn, yukarda gerek din deyimiyle anlatmak istedii
ey Mslmanlardr. nk banda bulunduu kurulu, halkmza slami buyruklar
belletir. Biraz nce deindiimiz gibi, bu buyruklar arasnda:...slamdan baka bir dine
ynelenler sapktrlar eklindeki hkmlerden tutunuz da, Yahudi ve Hristiyan dinlerinin
gerek din saylmadna, nk Yahudilerin ve Hristiyanlarn, daha nce kendilerine
verilmi olan kitaplar (Tevrat ve ncil) tahrif ettiklerine, kendilerine gnderilen
peygamberleri alaya aldklarna ya da bir ksmn ldrmeye teebbs edip, bir ksmn da
(rnein Uzayr ya da say) Tanrnn olu olarak kabul etmekle kafirlii setiklerine,
Muhammedi ve Kuran inkar etmekle cehennem ateini tercih ettiklerine ve kurtulua
kabilmelerinin ancak slama girmekle mmkn olduuna, bunu yapmadklar takdirde
cizye, (yani kafa paras) vermelerine kadar onlara sava amak gerektiine, cizye denen
eyin Mslmanl kabul etmemelerinin cezas anlamna geldiine ve onlar dost
edinmenin kafirlik saylacana dair ve bu dorultuda daha nice hkmler vardr. Byle
olduu iindir ki, bata Diyanet leri olmak zere tm mollalarmz, imdi kendilerinin de
yararlandklar uygarl yaratan (ve sadece bilimsel bakmdan deil, ahlakiyat bakmndan da
emsalsiz ve rakipsiz) nice bilgin ve dnr, srf Mslman deillerdir diye cehennemlik
bilirler ve insanlarmz da farkl din ve inantakilere kar cihat duygularyla yetitirirler.

Ve ite bu hamurla yourulmu yurttalarmzn pek ounun bilin altnda yatan ey


kafirlere kar bitmeyen bir dmanlktr ve bu dmanlk, slamclarn abalaryla her gn
biraz daha bu lkeyi adlklara itmektedir. Bundan dolaydr ki insanlarmz, ekmek paras
kazanmak ve biraz daha rahat yaamak zere gittikleri Bat lkelerinde, o lkelerin gelenek,
zihniyet ve kltrlerine varncaya kadar ne varsa, her eylerine kar yabanclktan ve
dmanlktan kurtulamazlar. Kafirlere kar bylesine snrsz dmanlk duygularyla
oluturulmakta bulunan bir toplumun, Avrupa Birliine girmesi nasl mmkn olur,
bilinmez! Fakat u muhakkak ki, halkmz aklc eitimle yourup insanlar aras sevgi ve
hogr anlayna ulatrmadka, devaml ekilde ve snrsz bir sratle gelimekte olan
uygarla ayak uydurmamz mmkn olamayacaktr.

Tekrarlamak pahasna da olsa u hususlar anmsatmam yararl olacaktr:

slam eriat, Mslman olmayanlar hakir gren, klten, cehennemlik bilen buyruklarla
doludur. Kurann Eletirisi ( cilt), slama Gre Dier Dinler ve Kurandaki Kitapllar adl
kitaplarmda bunlar sergilemeye altm. zet olarak bazlarn belirtmek isterim:

Nisa Suresinde, Kurana inanmayanlarn, kafirlerin, cehennemi boylayacaklarna dair u


var: Ayetlerimize inanmayanlar Cehennem ateine atacaz. Orada derilerinin her yanp
dklnde, baka derilerle deitireceiz. Azab (ikenceyi) daha iyi tatsnlar diye... (Nisa
Suresi, ayet 56.)

Hicr Suresinde, cehennemin yedi kaps olduu ve her bir kapnn kafirlerden belli bir kesime
ait bulunduu yazl:

Ve kukusuz Cehennem, onlarn hepsinin toplanaca bir yerdir. O Cehennemin yedi kaps
vardr. Her bir kapnn onlardan bir kesime den bir blm bulunur. (Hicr Suresi, ayet 43-
44.)

Ayeti yorumlayanlara gre bu blmlerden birincisine inanrlarn gnahkarlar alnacaktr.


kinci blme Hristiyanlar, nc blme Yahudiler, drdnc blme Saabiler, beinci
blme Mecusiler (atee tapanlar), altnc blme puta tapanlar, yedinci blme de
mnafklar gireceklerdir.3

Al-i mran Suresinde Yahudilerle Hristiyanlarn alnlarna zillet damgas vurulduu vee
Mslman olmalar halinde bu zilletten kurtulabilecekleri yazl:

Onlar (Yahudiler ve Hristiyanlar) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, alnlarna vurulan zillet


damgasndan kurtulacaklar yoktur. Meer ki, Allahn dinine vee Mslmanlarn yoluna
girmi olsunlar. (Al-i mran Suresi, ayet 112.)

Yine Kuranda, Yahudilere daha nce brahim, Musa, Davud vb. ve Hristiyanlara sa gibi,
Mslmanlkla emrolunmu peygamberler gnderildii, onlar araclyla kitaplar (Tevrat,
ncil) indirildii, bu kitaplarla kendilerine slami buyruklar bildirildii, fakat onlarn Tanr
ayetlerini inkar ettikleri, peygamberleri yalanladklar, ayrlklara dtkleri ve eer slam
olacak olurlarsa doru yolu bulmu olacakalr anlatlmakta. (Bkz. Al-i mran Suresi, ayet 19-
20; 65-78; Bakara Suresi, ayet 131-132. Vb.)

Yine Kuranda Yahudilerin ve Hristiyanlarn yalana kulak verdikleri, durmadan haram


yedikleri, kendilerine bildirilen Tanr buyruklarna uymadklar Muhammede ba emeyerek
Tanrya kar geldikleri yazl. (Bkz. Mide Suresi, ayet 44-47.)

Yine Muhammedin sylemesine gre:

Yahudiler ve Hristiyanlar, Tanrnn indirdii din birliini bozmular, bu nedenle


cehennemlik olmulardr; kurtulua kabilmek iin Muhammedi Peygamber bilip
Kurana uymalar gerekir. (Enbiya Suresi, ayet 92-93, 107; Enam Suresi, ayet 159;
Mminun Suresi, ayet 53.)
Ve gya Kyamet gn Allah, her Mslmana bir Yahudiyi ya da bir Hristiyan cehennem
fidyesi olarak verecektir.

Gya Yahudiler havrada ve Hristiyanlar kilisede Allaha e tutarak ibadet ettikleri iin
Tanrnn azabna uramlardr (Cin Suresi, ayet 18); Tanr, cehennemdeki Muhafz
Melekler saysn 19 olarak saptamtr ki, Yahudiler ve Hristiyanlar Kurann Tanr szleri
olduuna inansnlar diye (Mddessir Suresi, ayet 30-31).

Ve gya Tanr, yasaklarna ba emeyen Yahudileri maymun ekline dntrmtr


(Bakara Suresi, ayet 65-66; Araf Suresi, ayet 16,166) ve Yahudileri lanetlemek zere yle
demitir: Bunlar (Yahudiler) Allahn lanetledii kimselerdir. Allahn rahmetinden
uzaklatrd (lanetli) kimseye gerek bir yardmc bulamazsn...(Nisa Suresi, ayet 46,51-
52.)

Gya Yahudiler; Allahn eli baldr diyerek fitne karmlar ve bu nedenle Tanrnn
lanetlemesine uramlardr (Mide Suresi, ayet 64); kendilerine verilen Kitab deiiklie
sokmak suretiyle sapkl semiler ve can yakc azab, kendi eylemleriyle satn almlardr
(Bakara Suresi, ayet 174-176, Al-i mran Suresi, ayet 23-26; Araf Suresi, ayet 175-177);
kendilerine gnderilen peygamberleri yalanlayp ldrmler, Muhammedi de ldrmek
istemiler, bu nedenle Tanr onlar lanetlemitir (Bakara Suresi, ayet 83, 87, 90,92; Al-i mran
Suresi, ayet 112); Allahn gazabna ve hmna uradklar iin, miskinlie mahkum
klnmlardr, slam olmadklar sre boyunca kendilerine vurulan zillet damgasndan
kurtulamayacaklardr (Al-i mran Suresi, ayet 112); Mslmanlar yoldan karmak isteyen
kimselerdir ve sapkl semilerdir (Bakara Suresi, ayet 138).

Eer bu yukardaki ( ve benzeri) buyruklara inanyorsanz, iyi bir Mslman olduunuzu


kantlam olursunuz. Yok eer: Hayr bu tr hkmlerin hogr ile ilgisi yoktur, bunlar
Mslman olmayanlar (zellikle Yahudileri ve Hristiyanlar) aalamak iin uydurulmu
eylerdir derseniz, kendinizi Mslmanlktan uzak klm ve dolaysyla snavda sfr alm
olursunuz!

Soru: Mslman kii olarak, din ve inan fark gzetmeden, tm insanlar aras kardelie
ve sevgiye inanyor musunuz?

Eer bu soruya: Evet inanrm eklinde yant verecek olursanz, yine kafirlerden saylp,
Mslmanlk snavndan kt not alm olacaksnzdr. nk slamda tm insanlar aras
kardelii ve sevgiyi ngren hibir buyruk yoktur. Aksine insann insana sevgisini yok eden
buyruklar vardr. u bakmdan ki, bir kere slam, sadece Mslmanlar aras sevgiye yer verir.
Mslman olmayanlar kafir olarak hor grr, onlara, hem bu dnyada hem de gelecek
dnyada azap hazrlar. Biraz yukarda belirttiimiz gibi, bu dnya yaam boyunca onlara,
genelde lm azabn layk bulur. Bununla beraber bu uygulama onlarn mrik ya da
Kitap verilmi olmalarna gre biraz farkldr. Mrikler, Tanrya e koanlardr (puta
tapanlardr), ki her nerede bulunurlarsa mutlaka ldrlmeleri gerekir (Bkz. Tevbe Suresi,
ayet 5). Kendilerine Kitap verilmi olanlar ise (ki bunlarn Yahudiler, Hristiyanlar ve
Sabiiler olduu bildiriliyor Kuranda), ya slam kabul etmek ya da eer kabul etmeyecek
olurlarsa, cizye (kafa paras) vermek zorunluluundadrlar. Bunu da yapmayacak olurlarsa,
uzerlerine saldrlmas ve ldrlmesi gereken kimselerdir (Bkz. Tevbe Suresi, ayet 29).

Muhammedin Tanrs, mrikler ve kitapllar dnda, bir de mnafklar diye bir ayrm
yapar ki, bunlar slam itenlikle deil, sadece d grnleriyle benimsemi olanlardr.4
Muhammedin sylemesineinsanlar aras kardelik gre sadece Mslmanlar arasnda var
olabilir. rnein Kuranda:

...Mminler ancak kardetirler... (Hucurat Suresi, ayet 10) diye yazldr.

Ve gya Tanr Muhammede: ...Mminler iin (efkat) kanadn indir (Hicr Suresi, ayet
88) diye buyurmutur.

Bu dorultuda olmak zere Muhammed, Mslman kiilerin birbirlerine kar, bir binann
talar gibi destek olmalarn istemi, yle demitir: ...Mmin, mmin iin, paralar
birbirini destekleyen bir bina gibidir.

Bu sylediklerini biraz daha akla kavuturmak zere parmaklarn birbirine geirerek


kenetlemitir. 5 Mslmanlarn birbirlerini hor grmemelerini birbirlerine kar ktlk
beslememelerini, birbirlerini incitmemelerini, birbirlerinin canna ve malna ve rzna gz
koymamalarn bildirmek zere de buyruklar brakmtr ki, bir iki rnek yle:

Mslman (kiinin) Mslman kardeini hakir grmesi kiiye er olarak kafidir.

Her Mslmann (can, mal, rz) dier Mslmana haramdr...6

Muhammed, sadece can, mal ya da rz bakmndan deil, Mslmanlarn birbirleriyle


darlmamalarn, birbirlerine arka evirmemelerini, karlkl kin tutmamalarn,
hasetlememelerini ve dargnsalar bu dargnl gnden fazla uzatmamalarn emretmitir.
rnein bir Mslmann dier bir Mslmana kafir ya da Allahn dman demesini
gnah saymtr; buna karlk Mslman olmayanlara kafir ya da Allahn dman
denmesini uygun bulmutur.

Kim bir kimseyi kafir diye arrsa veya Allah dman derse, (ve) bu ahs dedii gibi
deilse, sz kendi aleyhine dner.

Bir kimse(Mslman) kardeine Ey kafir derse, bu szle ikisinden biri, kfre dner. Eer
dedii gibi ise dorudur. Ancak doru deilse, o sz kendi aleyhine dner. 7

Mslmanlarn birbirleriyle ksmemelerini ve ksenleri bartrmalarn anlatmak zere,


Hucurat Suresinin yukarda deindiimiz 10. Ayetine unu eklemitir:

Mminler ancak kardetirler. O halde iki kardeinizin arasn (bulup) bartrnz. (Hucurat
Suresi, ayet 10.)

Mslman kiiler arasndaki dargnlklarn gnden fazla srmemesi iin ayrca hkm
getirmitir ki, bunlardan birka yle:

Hibir Mslmana, kardeini gnden fazla terk etmesi helal olmaz. Kim gnden fazla
dargn olarak lrse cehenneme gider.

(Mslman) kardeiyle bir sene dargn duran kimse, sanki kann dkm gibidir.8
Grlyor ki Muhammed, kiiler aras iyi ilikileri sadece Mslmanlar aras ilikiler
bakmndan ngrmtr. Buna karlk Mslmanlar, Mslman olmayanlara kar dman,
sert ve saldrgan klmak iin ne mmknse her eyi dnmtr.

Soru: Mslman olmayanlarla (rnein Yahudilerle ya da Hristiyanlarla vb.) dostluk ve


arkadalk kurmamay, onlarla karlaldnda selam vermemeyi ve onlar yolun kenarna
zorlamay emreden hkmleri insanlar aras kardelik ve sevgi ilkeleriyle badatrabilir
miyiz?

Eer kendinize dost ve arkada edinirken, kiinin dinsel inanlarna deil, insaniliine,
aklclna ve fikirsel ve ahlaksal anlayna nem veriyorsanz bu soruya elbette ki: Hayr
badatramam! diye yant vereceksinizdir. nk uygar ve aydn bir kimse olarak siz,
insanlar aras ilikilerde din ve inan farkna bakmazsnz; sizin iin nemli olan ey,
karnzdakinin insaniliidir, aklcldr, ahlakiliidir. Ama ne var ki, yukardaki soruya
Hayr badatramam! diye yant verdiiniz taktirde Mslmanlk snavndan yine snfta
kalm olacaksnzdr, nk Muhammed, Mslmanlarn, Mslman olmayanlar dost
edinmemeleri ve onlar hakir grmeleri iin her eyi dnmtr. Bu maksatla Kurana
koyduu ayetlerden biri yle:

Ey Mslmanlar, Yahudileri ve Hristiyanlar dost olarak benimsemeyin; onlar birbirlerinin


dostudur. Sizden kim onlarla dost olursa, o da onlardandr. (Maide Suresi, ayet 51; Al-i
mran Suresi, ayet 28; Nisa Suresi, ayet 144.)

Dikkat edilecei gibi, Yahudilerle ve Hristiyanlarla dost olan Mslmanlar, onlardan


saylmakta, yani kafir olarak damgalanmaktalar! Bununla beraber Muhammed, baz
hallerde (daha dorusu kafirlerle zarar gelebilecek hallerde), Mslmanlara, onlarla dostmu
gibi grnmeyi, yani iki yzl davranmay salk vermitir. Bu maksatla Kurana koyduu
ayet yle:

Mminler, mminleri brakp da dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artk onun Allah
nezdinde hibir deeri yoktur. Ancak kafirlerden gelebilecek bir tehlikeden saknmanz
bakadr... (Al-i mran Suresi, ayet 28.)

Mslmanlarn, kafirlerle olan gnlk ilikileri konusunda Muhammedin buyruu udur ki,
Mslman kiiler, Yahudilerle ya da Hristiyanlarla karlatklar zaman onlara selam
vermemelidirler; daha dorusu selam vermeye ilk balayan olmamaldrlar. Eer sokakta
giderken onlara rastlarlarsa yol vermeyip, onlar yolun kenarna ekilmeye zorlamaldrlar.
yle demitir:

Yahudi ve Hristiyanlara selam vermeye balayan ilk siz olmayn. Yolda onlardan biriyle gz
gze gelince, onlar yolun kenarna zorlaynz.9

Bu tr buyruklar insanlar aras sevgi ve kardelik ilkeleriyle badatrmak olas deildir. Ve


ite eer siz bu buyruklara kar iseniz, bu taktirde Mslman deil, kafirlerdensinizdir.

Soru: Yahudilere ve Hristiyanlara kar, Mslman olmalarna kadar savamak,


Mslman olmadklar taktirde onlar cizye (kafa paras) vermeye zorlamak ve bu
ikisinden birini yapmadklar taktirde onlar ldrmek gerektiine dair buyruklar uygun
bulur musunuz?
Sanmam ki aydn bir kiinin aklndan, bu tr buyruklar hogr ve insanlk anlayyla
badatrabilecek bir dnce gemi olsun. Ne var ki, Bu buyruklar akla, vicdana ve ahlaka
ters der eklindeki bir dnceyi savunduunuz an, Mslmanlk snavndan sfr alacak
ve ayrca da slam eriatna gre kafir saylacaksnzdr. nk bu dorultudaki buyruklar
Kuranda yer alan buyruklardandr ve bunlara Hayr demek, Tanry ve Muhammedi
inkar etmek demektir. yle ki:

Biraz nce deindiimiz gibi, Kuranda, Tevbe Suresinin 29. ayetinde, Hristiyanlardan ve
Yahudilerden slam kabul etmeyenlere kar savalmas ve onlarn cizye (kafa paras)
vermeye zorlanmas gerektii hakknda u buyruk var:

Ey mminler! Kendilerine Kitap verilip de Allaha ve ahiret gnne inanmayan, Allahn ve


Resulnn haram kld eyleri haram tanmayan ve hak dini (yani slam), din edinmeyen u
kimseler (Yehud ve Nasara yok mu, ite onlar) kendi elleriyle cizye (getirip) zelilane
verinceye kadar onlara kar cihad ediniz. Tevbe Suresi, ayet 29.)

Grlyor ki Yahudiler ve Hristiyanlar, slam eriatn din olarak kabul etmedikleri taktirde
kendi elleriyle ve zelilane (aalanm) ekilde kafa paras vermelidirler; aksi taktirde
onlara kar cihat amak gerekir. Diyanetin aklamasna gre sz konusu cizye (kafa
paras), hem onlarn slam diyarnda oturmalarnn karl olan bir vergidir ve hem
de:...Mslmanlktan imtinalarnn cezasdr...(Mslman olmamalarnn ceremesidir).

Ve yine Diyanetin aklamasna gre cizyenin denme ekli, Yahudilere ve Hristiyanlara,


Mslmanlktan kanm olmalarnn ktln anmsatacak niteliktedir, nk bu paray
bizzat kendileri getirip aalanm olarak demek zorunluluundadrlar. Diyanetin
aklamas aynen yle:

...bu vergiyi deruhde eden muahidlerin vergilerini bizatihi kendileri getirip zelilane bir vezle
vermelerinin art klnm olmas da bunu teyid etmektedir ki, muahidlere her vergi verdike
Mslmanlktan imtinalarnn fenal ihtar edilmi olacaktr.10

Burada geen muahidler deyimiyle Yahudiler ve Hristiyanlar kast edilmitir. Tekrar


belirtelim ki, bu ayn Diyanet yaynlarnda:...Yalnz Allahn dini (slam) kalana kadar
(kafirlerle) savan... (Bakara Suresi, ayet 193)

ya da:

Kim slamiyetten baka bir dine ynelirse, onunki kabul edilmeyecektir. O ahirette de
kaybedenlerdendir (Al-i mran Suresi, ayet 85)diye hkmler var: Ya da:

Ey Mslmanlar! Yahudileri ve Hristiyanlar dost olarak benimsemeyin...Sizden kim onlara


dost olursa, o da onlardandr... (Maide Suresi, ayet 51)eklinde hkmler var. Ya da:

...Mrikleri nerede bulursanz ldrn...

diye buyruklar var. Hatta ana-baba-ocuklar arasnda (slamdan baka bir inanca bal olmak
bakmndan) dmanlklar yaratan buyruklar var (Tevbe Suresi, ayet 23).
Btn bunlar slami veriler olarak ortadayken, yukardaki soruya Bu buyruklar akla,
vicdana ve ahlaka ters der eklinde yant verecek olursanz, hi Mslmanlk snavnda
baar kazanabilir misiniz?

Soru:

***

Soru: "u ya da bu ekilde slamdan kanlarn ldrlmelerini uygun bulur musunuz?


rnein: '.. Her kim dinini (ki Mslmanlktr) deitirirse onu hemen ldrnz' ya da
'Dinini deitiren ve cemaatten ayrlan kimsenin (kannn dklmesi caizdir)' eklindeki
buyruklar insanlkla, hogr anlayyla ve insanlar aras kardelik ilkeleriyle badatrr
msnz?"

Eer aklc bir eitimden gemiseniz, bu soruya "Hayr badatramam!" diye yant
vereceksinizdir. Fakat bunu yapacak olursanz, Mslmanlk snavn kaybetmek bir yana,
Mslmanlarn saldrlarna urayarak yaamnz bile yitirmeniz mmkndr. nk
yukardaki buyruklar Muhammed'in azndan km eylerdir ve siz bu buyruklar kabul
etmemekle Muhammed'e kar gelmi olmakta ve aslnda kendinizi Tanr'ya ba kaldrm
duruma sokmaktasnz.

nk Kur'an'da, Muhammed'e ba emenin Tanr'ya ba emek demek olduu ve Tanr'ya


ve Elisine kar gelenlerin, hem yeryznde ve hem de gelecek dnyada ok byk azaba
urayacaklar. yazldr. Eer bu yukardaki soruyu "Evet badatrrm, nk bunlar
Muhammed'in azndan km eyledir" diyecek olursanz, iyi bir Mslman olarak
vnebilirsiniz.

yle ki: Bata Diyanet yetkilileri olmak zere din adamlarmz ve genel olarak
Islamclarmz, Islamn, "iddet ve terr yoluyla insanlara fiili saldrda bulunmay
yasakladn", "sevgiyi, kardelii emrettiini" vb. sylerler ve bu tr szleriyle "bar" ve
"hogr" zihniyetinin temsilciliini yaparm gibi grnrler. Ne var ki bunu yaparken,
insanlarmz, slamdan baka din ve inantan olanlara ya da Islam eletirenlere kar dman
klan, banaz ruhla yetitirmeye yeterli bulunan eriat verilerini gz ard ederler. Yllardan
beri bu verileri sergilemekle megulm. Bu vesileyle konuyu burada tekrar ele almakta yarar
bulmaktaym. Kukusuz ki, sylenmesi gereken eylerin tmn burada, dar bir yaz
erevesine sdrmam olas deil. Fakat ksaca fikir edinmek zere bir iki rnek vermeliyim.
Bilindii gibi "terr" szc, korku yaratmak, dehet salmak, lm samak gibi anlamlara
gelir. imdi geliniz hep birlikte, Diyanet'in yaymlad Sahih-i Buhar Muhtasar Tecrid-i
Sarih Tercemesi adl serinin 8. cildinin 388. sayfasndan, Islam terk edenlerin ldrlmeleri
gerektiine dair Muhammed'in u buyruunu okuyalm:
"... Her kim dinini (ki Mslmanlktr) deitirirse onu hemen ldrnz. "

Bu buyruk, "Dinini deitiren ve cemaatten ayrlan kimsenin (kannn dklmesi caizdir)"


eklindeki bir baka buyrukla balantldr. Diyanet'in ayn yaynlarnn 10. cildinin 349.
sayfasnda, yukardaki buyruun uygulanmasyla ilgili rneklerden biri bulunmaktadr ki,
Muhammed tarafndan Yemen'e vali olarak gnderilen Muaz Ibn-i Cebel'in, Islamdan kan
bir kii hakknda: "Bu mrted ldrlmedike devemden inmem!" diye konutuunu
iermekte. Onun bu konumas zerine o kiinin ldrld, bunun zerine Muaz'n
devesinden indii bildirilmekte!
Yine Diyanet Yaynlar'nda; "Allah ve peygamberleriyle savaanlarn ve yeryznde
bozgunculua uraanlarn cezas ldrlmek veya aslmak, yahut apraz olarak el ve
ayaklar kesilmek ya da yerlerinden srlmektir. Bu onlara dnyada bir rezilliktir. Onlara
ahirette de byk azab vardr..." (Maide Suresi, ayet 33) eklinde buyruklar bulunmakta.
Burada "su" diye anlatlmak istenen ey, sadece silahl ekiyalk gibi toplum ve devlet
dzenini bozan davranlar deil eriat u veya bu ekilde eletirici davranlar da
kapsamakta. Bundan dolaydr ki bugn, Islam lkelerinde, Muhammed'i ya da Islam
eletirmeye kalkanlar, laiklii savunanlar ya da "eriat amzda uygulanamaz" diyenler
"mrted" (dinden ktlar) diye ldrlmlerdir; ldlmektedirler. lkemizin en deerli
aydnlar da, bu yukardaki buyruklarn kurban olmulardr.

1400 yl nce bu buyruklar yerletirmi olan Muhammed, kendini eletirenleri ya da Islam


terk edenleri, "Tanr'y ve Muhammed'i inkar ettiler" gerekesiyle insafszca ldrtrd. Onun
o zamanlar yaptn, bugn aynen tekrar edenleri siz imdi "mrteci", "kara yobaz" ya da
"terrist" olarak tanmlamaktayz!

Soru: "Din ve inan farkll nedeniyle ana/baba/kardeler ve ocuklar aras dmanlk


saan ve rnein: 'Ey iman edenler! Eer kfr imana tercih ediyarlarsa babalarnz ve
kardelerinizi (bile) veli edinmeyin. Sizden kim onlar dost edinirse, ite onlar zalimlerin
kendileridir' eklinde olan buyruklar hogr ilkeleriyle ve insan sevgisiyle badatrabilir
ya da Tanr'dan gelme olarak kabul edebilir misiniz?"

Farz edelim ki ananz, babanz, einiz ya da ocuklarnz sizden farkl dinsel inanlara
ynelmilerdir. Diyelim ki, Evren'in Tanr tarafndan yaratlm olduuna inanmayp Darvin
kuramn benimsiyorlardr, Tanr'nn varl konusunda kukular (tereddtleri) vardr,
dinlerin insanlar birbirlerine dman yaptn savunmaktadrlar ya da Hristiyanl,
Yahudilii ya da Budizmi vb. semilerdir. Fakat her ne olursa olsun insanlk sevgisiyle dolu
kimselerdir. Ve sizi (inancnz ne olursa olsun) barlarna basmlardr. Bu kimseleri, farkl
bir imana ya da inanca baldrlar diye cehennemlik sayar msnz? Kendinize yabanc tutar
msnz? Onlar iin Tanr'dan "mafiret" (balama) dileinde bulunmay gnah sayar
msnz?

Eer aklc dnceye sahip, insan sevgisiyle dolu ve hogrl bir kimseyseniz, bu (ve
benzeri) sorulara "Hayr!" diyerek yant vereceksinizidir. nk sizin iin nemli olan ey,
kiinin dinsel inanlar deil, insanlk deeridir. Ne var ki, bu tr bir yant sizin Mslmanlk
snavndan sfr almanza, stelik "kafir" ve "zalim" saylmanza yeterlidir.

nk slami anlay: "Ey iman edenler! Eer kfr imana tercih ediyorlarsa babalarnz ve
kardelerinizi (bile) veli edinmeyin. Sizden kim onlar dost edinirse, ite onlar zalimlerin
kendileridir" (Tevbe Suresi, ayet 23) eklindeki ayetler ve bu tr ayetleri getiren
Muhammed'in "hadis" ve "snnet" eklinde brakt ve kendinden verdii rnekler zerine
oturtulmutur. Dier birok yaynmzda deindiimiz gibi Muhammed, kendisini bu dnyaya
getiren anas Amine iin Tanr'dan mafiret dilememi ve daha dorusu; "Anneme mafiret
dilemek (dua etmek) iin Tanr'dan izin istedim, Tanr bana bu izni vermedi" eklinde
konumu, babas Abdullah'n cehennem ateinde kavrulduunu sylemi ve kendisini kk
yandan itibaren ocuu gibi yetitiren, koruyan ve lmlerden kurtaran amcas Ebu Talib'i
de cehennemlik bilmitir. Bu olumsuz tutumuna sebep olan ey, anasnn, babasnn ve
amcasnn Islam imannda lmemi olmalardr. Kaynaklarn bildirmesine gre Amine,
"mrik" (putperest) ya da "Yahudi" olarak lmtr; lm tarihinde Muhammed 6
yandayd. Muhammed'in babas Abdullah, Arap "mriklerdendi" ve ld zaman
Muhammed yeni dnyaya gelmiti. Daha baka bir deyimle Muhammed'in anas ve babas,
her ikisi de, daha henz ortada Islamiyet diye bir ey yokken lmlerdir, nk Muhammed,
krk yandayken kendisini "Peygamber" olarak ilan etmi ve Islam yaymaya balamtr. Bu
hale gre Amine ile Abdullah'n Mslman olarak lmeleri mmkn deildi. Yani, slam
imannda lmemi olmalar nedeniyle, kendilerine hibir su ya da sorumluluk yklenemezdi.
Ama buna ramen Muhammed onlar, slam olarak lmediler diye, mafiret dilenilmeyecek
kimseler olarak grmtr.

Amcas Ebu Talib'e gelince, Ebu Talib, Kurey'in ileri gelenlerinden biri olup son derece iyi
kalpli, hogrl, yardmsever ve evresi tarafndan sevilen ve saylan bir kimseydi. ylesine
hogrlyd ki, farkl din ve inanca bal olanlara kar sevgi kanatlarn amt. rnein
kendisi puta tapanlardan olmakla beraber Muhammed'in, mriklere (puta tapanlara) kar
dmanlk beslemesine aldr etmez ve onu mriklerin saldrlarndan korurdu. Bu ii
lnceye kadar yapmtr. te yandan, Ebu Talib'in Ali, Cafer, Akil ve Talib adnda drt
ocuu vard ve bu drt ocuktan ikisi (Ali ile Cafer) Mslmanl semi, dier ikisi (Akil
ile Talib) putperest olarak kalmay tercih etmilerdi. (Sahih-i Buhari Muhtasar Diyanet leri
Bakanl Yaynlan, c.VI, sf.101, Hadis No: 785 ve c.X, s.308). Byle olduu halde Ebu
Talib, ocuklar arasnda ayrm yapmam, hepsini de barna basmtr. Kendi bal
bulunduu dinsel inancn dnda kalanlara sevgi ve efkat gstermekten geri kalmamtr.
Mslmanl seen oullarnn (Ali ile Cafer'in) ve Muhammed'in inanlarna sayg
gstermitir. Sylendiine gre Muhammed, Mekke dnemindeyken Ebu Talib'in korumas
sayesindedir ki yaamn srdrebilmitir. Ne var ki kendisine babalk eden, kendisini
lmlerden koruyan Ebu Talib'i, slamdan baka bir inanta ld diye, cehennemlik bilmitir.
Ve Mslman kiilerin de kendisi gibi yapmalar iin, yani Mslman imannda lmeyen ana,
babalar ve yaknlar hakknda mafiret dilememeleri iin yle demitir: "Kafir olarak len
Cehennemliktir, ona efaatin ve Tanr'ya en yakn olanlarn akrabas olmann faydas yoktur. "
(Bkz. Mslim, e's-Sa/ih, "man" blm). Kur'an'a da unu koymutur: ". .. Ey insanlar!
Rabbinize kar gelmekten saknn. Babann olu, oulun da babas iin bir ey
deyemeyecei gnden korkun..." (Lokman Suresi, ayet 33.)

Yani Muhammed'in sylemesine gre gya Tanr bildirmitir ki Mslman kii, kafir olan
ocuklarna ahirette efaatte bulunamayaca gibi, Mslman imannda bulunan ocuklar da,
kafir olarak lm babalarna (ya da analarna) efaatte bulunamayacaklardr. Bu dorultuda
olmak zere Kur'an'a ayrca u tr ayetler koymutur:
"(Kafir olarak lp) Cehennem ehli olduklar onlara aka belli olduktan sonra, akraba dahi
olsalar (Allah'a) ortak koanlar iin af dilemek ne peygambere yarar ne de insanlara."
(Tevbe Suresi, ayet 113.) (Kuran'dan baz rnek ayetler iin buray tklaynz).

Islam kaynaklarnn aklamalarna gre, bu ve biraz yukarda belirttiimiz Tevbe Suresi'nin


23. ayetleri, Muhammed'in anas Amine'nin ya da amcas Ebu Talib'in lmleri zerine
"inmiti!". Hemen ekleyelim ki Muhammed, Mslman olmayarak len anaya, babaya, elere
ya da kardelere vb. "mafiret" dilemeyi yasaklamakla kalmam, onlara kar yeryz
yaamlar boyunca da tam bir dmanlk yaratmtr. Bu maksatla koyduu ayetlerden biri
yle: "Ey iman edenler! ... inizden onlara sevgi gsteren kimse phesiz doru yoldan
sapmtr... Yaknlarnz, ocuklarnz size Kyamet gnnde bir fayda veremezler. Allah,
onlarla sizi ayrr..." (Mmtehine Suresi, ayet 1-3).

Burada geen "onlara" szc, "ana-baba-ocuklar ve yaknlar" anlamnadr. Bundan


dolaydr ki, Muhammed zamannda, Mslman kiiler, Mslman olmayan karlarn
boamlar, ocuklarn evlatlktan karmlar ya da birbirerine kar savap
boazlamlardr. Hemen. anmsatalm ki, Muhammed bu dmanl, daha ilk balarda, yani
kendisini "Peygamber" olarak ilan ettii andan itibaren yerletirmeye balam, Medine'ye
hicret ettikten sonra iyice pekitirmitir.

Bu tr buyruklar ve bu olumsuz zihniyeti "hogr" anlayyla, insan sevgiityle (ve hele


ana-baba-karde-ocuklar- yakn akrabalar aras ilikilerle) badatrmak olas deildir. Ne
var ki, bunu sylediiniz an siz, Mslmanlk iddiasnda bulunamazsnz, nk Islamn bu
temel ilkelerine ters dm olursunuz. (Bu konuda bkz: Ilhan Arsel'in "Kur'an'n Eletirisi",
"Muhammed'e Gre Muhammed", "eriat ve Kadn" adl kitaplar).

MUSLUMANLIK SINAVI
Blm 5

"SLAM VE KADIN" KONUSUNDA BAZI SORULAR

Islamclar slam dininin kadn "kutsal" bir varlk olarak deerlendirdiini, kadnn
zgrlne, eitliine ve tm haklarna saygl olduunu iddia ederler. Oysa syledikleri
batan aa yalandan ibarettir. slam eriat kadn, baka hibir dinde grlmedii kadar
aalamtr. Bu konuda yaplacak bir snava katlmak isterseniz, u birka soruyu
yantlamanz gerekiyor.

Soru: "Kadnlarn dinen ve aklen dn (eksik) yaratldklarn, ktlk, fitne ve uursuzluk


kayna olduuklarn, eek ve kpek cinsi hayvanlar gibi namaz bozanlardan sayldn
ve daha buna benzer aalklara layk klndklarn kabul edebilir misiniz? Bu
dorultudaki din buyruklarn Tanr'dan gelmi olarak benimseyebilir misiniz?"

Eer insan ahsiyetinin haysiyetine saygl ve hele kadnn "uygarlatrc" etkinliine ve


zellikle erkek snfn hayvanlktan uzaklatrc niteliklerine inanm bir kimseyseniz,
yukardaki soruyu tiksintiyle karlayacak ve muhtemelen Tevfik Fikret'in u msralaryla
karlamak isteyeceksinzidir (Osmanlcadan Trkeye evrilmi eklidir):

"Elbet alalmak olmamal pay kadnln,


Elbet melekliin umudu olmamal zulm, ktlk,
Elbet dkn olursa kadn, alalr insanlk,
Elbet bugn hep onlara den yn yn Tasalar, zntler, ileler, ineler.. ."

Ne var ki, kadn yceltici nitelikteki bir gr savunduunuz an, Mslmanlk snavndan
sfr almak bir yana, bir de Islamclarn lm saan saldrlarna hedef olursunuz. Sfr
almanzn nedeni, Islam eriatnn kadnlar aalatan, haysiyetsiz durumlara sokan, zavall
bir yaratk klan buyruklarndan habersiz kalmanzdr. Bu konuda fikir edinmek isterseniz,
Muhammed'in Kur'an'da veya Kur'an haricinde koyduu buyruklara yle bir gz atmanz
yeterlidir.

lhan Arsel'in eriat ve Kadn adl kitabnda bu buyruklar, aklamalaryla birlikte yer
almtr; ne ac bir gerektir ki insanlarmz, kadn aalatan bu din verileriyle
eitilmektedirler. Burada bunlardan birka rnei sergilenecektir:.
Islam kaynaklarn ve bu arada Diyanet leri Bakanl'nn yaynlarn kartracak olursanz,
dikkatinizi ilk ekecek ey, muhtemelen u buyruk olacaktr:

"Kadnlar dinen ve aklen dn (eksik) yaratlmlardr. . !

Bu szler Muhammed'in azndan kmtr. Islam kaynaklarnn bildirmesine gre


Muhammed, bir gn kadnlarn yanndan geerken yle der: "Ey kadnlar sadaka verin; zira
bana Cehennem gsterildi, ou sizler idiniz."

Hi beklenmedik byle bir az saldrs karsnda kadnlar arp kalrlar ve sorarlar:


"Neden dolay biz Cehennemlerin ounluunu oluturuyoruz?"

Muhammed cevap verir: "nk siz, tekine berikine oka lanet edersiniz, kocalarnza
nankrlk gsterirsiniz. Ben akl ve din sahibi kimselerin akln sizin kadar eksik akll ve
eksik dinli kimselerin elebildigini grmedim!"

Bu ar hakarete maruz kalan kadncazlar neden dolay ve ne bakmdan aklen/dinen eksik


olduklarn sorarlar. Muhammed cevap verir; bir kere aklen eksik olduklarn anlatmak zere
yle der: "Tanr iki kadnn ahadetini (tankln) bir erkein ahadetine denk saymtr;
yani kadnn ahadeti (tankl) erkein tanklnn yarsdr. te bu aklnzn
eksikliindendir."

Ve bunun byle olduunu kantlamak iin Bakara Suresi'nin 282. ayetini onlara okur. Dinen
eksik olduklarn da yle der: "Kadn hayz grd zaman (yani ay ba halindeyken) namz
klmaz ve oru tutmaz deil mi? te dinen eksik olmasnn nedeni budur."

Grlyor ki Muhammed'in Tanrs, srf kadnlar aalamak maksadyla onlar eksik akll
ve eksik dinli klm, stelik bir de onlar cehennemliklerin ounluu yapmtr. Tanr'nn
"yce" ve "adil""olduuna inanan kimseler iin Muhammed'in bu yukarda sylediklerini
benimsemek ve rnein: "Evet kadnlar aklen ve dinen eksik yaratlmlardr" eklindeki
slam buyruu savunmak mmkn deildir.

Fakat i bununla bitmiyor; nk Muhammed, aklen ve dinen eksik yaratklar olarak


tanmlad kadnlar, biraz daha aalamak zere daha nice eyler sylemitir ki, bunlar ok
ksa bir ekilde yle zetleyebiliriz. Muhammed'in sylemesine gre Allah erkeleri kadnlara
stn tutmutur (Nisa Suresi, ayet 34, Bakara suresi ayet 228); mirasta erkek, kadna oranla
iki misli pay alr (Nisa suresi ayet 11, 176); karsnn itaatsizliinden ya da inatlndan
kuku eden erkek, ona dayak atabilir (Nisa Suresi ayet 34); namaz klan Mslman kiinin
nnden eek, kpek, domuz ya da kadn geecek olursa, namaz bozulmu olur (meyer ki o
kii stre kullanm olsun. "Stre", namaz klan kiinin nne konan eydir); uursuzluk
eyde vardr ki, bunlar kar, ev ve attr; kadnlar arasnda iyi kadn, yz tane siyah karga
arasnda alaca bir kargaya benzer; erkeklere kadnlardan daha zararl bir fitne yoktur,
cehennemin ounluunu kadnlar oluturur. (Bkz. eriat Ve Kadn)

Ve ite eer siz, slam eriatnn kadnlar hakkndaki bu aalamalarna, bu hakaretlerine


katlmyorsanz, Mslmanlk snavn geememi olur, ayrca da "zndklkla"
damgalanrsnz.

Soru: "Kadn'n 'eytan' niteliinde ve 'fitne kayna', 'hilekr' olduunu ne sren


buyruklarn Tanr'dan geldiine inanr msnz?"
Eer bu soruyu: "Hayr inanmam! nk her eyi diledii gibi oluturan bir Tanr 'nn
kadnlar fitne kayna olsunlar diye ya da eytan niteliinde yaratacan dnemem"
eklinde yant verecek olursanz, Mslmanlk snavndan sfr alrsnz. Ayrca da,
Muhammed'in szlerini inkar etmek gibi bir gnah ilemi saylrsnz. nk Muhammed,
kadnlarn, genellikle kt, fitneci, hilekar vs. olduklarn anlatmak iin saysz denecek kadar
ok buyruk getirmitir. eitli yaynlarmzda bunlar inceledik. Bir iki rnekle yetinmek
gerekirse;

Muhammed'e gre kadnlar hilekardrlar, fitne kaynadrlar; onu bunu tuzaa sokalar. Bunu
anlatmak maksadyla:
"... Kadnlardan saknn, zira Ben srail'de ilk fitne kadn yznden kt" demi ve unu
eklemitir: "... Benden sonra erkeklere, kadnlardan daha zararl fitne ve fesad (amili) olarak
hibir ey brakmadm."

Bu sylediklerini pekitirmek zere Kur'an'a, kadnlarn fitne kayna olduuna dair "Yusuf
masal"n koymutur. Masala gre, Yusuf, kendisine iyilikte bulunan efendisinin kars
tarafndan iftiraya urar. nk gya kadn ona ak olmutur ve onunla yatmak arzusundadr.
Fakat Yusuf efendisine ihanet etmek istemez ve kadnn isteklerini geri evirir. Bunun zerine
kadn onu kocasna fitneler. Fakat kocas gerein ne olduunu renir ve karsna hitaben
yle der: "... Siz kadnlarn... keydiniz (hileniz, fitneniz, tuzanz) ok byk(tr)... "

Bunu syledikten sonra Yusufa dner ve: "Sakn bundan bahsetme" der ve yine karsna
hitaben: "... Sen de kadn gnah(nn) balanmasn iste, nk cidden sen byk
gnahkarlardan oldun" diye konuur. Fakat Yusuf, kadnlarn tuzandan kurtulmak iin
Tanr'ya yalvarmak gerektiini dnr ve yle der:

"... Ya Rabbi! Zindan bana, bunlarn da'vet ettikleri fi'ilden daha sevimli ve eer sen benden
bu kadnlarn tuzaklarn bertaraf etmezsen, ben onlarn sevdasna derim ve cahillerden
olurum." (Yusuf Suresi, ayet 28, 33.)

Ve ite Muhammed, Tevrat'tan esinlenip kendi gnlk siyasetinin gereksinimlerine gre


ekillendirdii bu masal kendisine malzeme edinerek yle demitir: "phesiz ki siz
(kadnlar) hissiyatn gizleyip hilafn izhar etmekte Yusufun karlat kadnlar gibisiniz."
(Bkz. Ilhan Arsel'in eriattan Kssalar ve eriat Ve Kadn adl kitaplar).

slam dnyasnn Muhammed'den sonra en nemli simas olarak kabul ettii mam Gazali,
Muhammed'in kadnlar hakkndaki deerlemesini gz nnde tutarak kadn snfn, eitli
hayvanlarn karakterine uygun olarak on farkl tipe ayrmtr ki, bunlar domuz, maymun,
kpek, ylan, katr, akrep, fare, tilki, gvercin ve koyun gibi hayvanlardr. Bu rnekleri,
kadnlarn ktlklerini, genellikle, kocalarna kar tutum ve davranlar asndan ele
almtr. rnein, gya karakter itibariyle domuza benzeyen kadnlar oburdurlar, midelerini
doldurmaktan baka bir ey dnmezler; din ve iman gibi eylerle ilgileri yoktur; kocalarnn
haklarna sayg gstermezler. Karekterce kpee benzeyen kadnlar, kocalar konuurken
szn kesip suratna baran, hrlayan kadnlardr. Tilkiye benzeyen kadnlar, kocalarn
evden gnderip btn gn yatp uyuyan kadnlardr. Akrep cinsi kadnlar, dedikoducu, laf
toplayan kadnlardr vb.

Yine Muhammed'in sylemesine gre eytan, daima kadnlarn arkasndan gider ve onlara,
erkekleri batan karmak bakmndan yardmc olur. yle diyor Muhammed:"Kadnlar
insann karsna eytan gibi karlar... Size doru bir kadnn geldiini grdnz zaman
bilesiniz ki, size yaklaan bir eytandr. "

Bu vesileyle erkeklere u tte bulunmutur: "Sokakta giderken kadn denilen eytan


grdnz an derhal eve dnp karlarnzla seviin ve kabaran ehvetinizi giderin."

Dikkat edilecei gibi Muhammed, kadn snfn aalatacam diye, aslnda erkek snfn
aalatmtr; u bakmdan ki, yukardaki tanma gre erkekler, hani sanki irade sahibi
olmayan hayvanlardr da kadn grdkleri an eheviliklerine hakim olamayp saldrya
gemekten kendilerini alamazlar.

Muhammed'e gre kadn, erkekler bakmndan sadece dnya yaam srasnda deil,
erkeklerin lp de tabuta konulduklar zamanlar dahi, fesat ve hile nedeni olabilecek nitelikte
bir yaratktr. Bundan dolaydr ki, kadnlar cenaze nakli ilerinden uzak klmtr. Bunun
byle olduunu anlatmak maksadyla:

"... Cenaze (tabuta) konulup erkekler omuzlarna yklendiklerinde . . ." diye konumutur.
Dikkat edilecei gibi burada, tabutun sadece erkeklerin omzunda tanabilceine iaret etmi
bulunmaktadr. Bundan dolaydr ki, cenaze nakline katlmann, katlan kiiye "hayr ve
sevap" kazandrdn bildirmitir. Her ne kadar baz yorumcular kadnlarn zayf bnyeli ve
erkekler gibi ar ilere mtehammil olmadklarn ne srp bundan dolay cenaze nakline
katlmamalar gerektiini ne srerlerse de doru deildir. nk asl neden, Muhammed'in
kadnlar akl ve fitr ve dinsel nitelikler bakmndan yetersiz grmesidir. Bundan dolaydr ki,
slam kaynaklar (rnein Diyanet leri Bakanl), kadnlarn cenaze nakline katlmalarn
fitne ve fesat saan bir eyolarak grmler, yle demilerdir:

"... (Kadnlarn) Hele erkeklerle mtereken (cenazeyi) nakil ve ihtimale kalkmalar


maznne-i fesaddr, mahall-i fitnedir. te bu nakl, akl, fitr delillerden dolay kadnlarn
cenaze nakline itirakleri tecviz edilmemitir. . . " (Burada geen "maznne-i fesd" deyimi
"kendisinden fesat beklenilen" anlamnadr. "Mahall-i fitnedir" deyimiyse " fitnenin yerleik
bulunduu yer" demektir. Bu alnt iin bkz. Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri
Bakanl Yaynlar, cilt 4, sayfa 450-1.)

Ne ilgintir ki Muhammed, hem bir yandan kadnlar cenazeye katlmaktan yasaklamtr ve


hem de katlmadklar iin onlar terslemitir. Bununla ilgili bir rnek yle: Birgn
Muhammed birisinin cenazesine gider. Orada birtakm kadnlarn bulunduunu grr ve
onlara sorar: "Ey kadnlar! Cenazeyi omuzlar msnz?"

Kadnlar "Hayr, omuzlamayz" derler. Muhammed yine sorar: "Ya ly defneder misiniz?"

Kadnlar, "Hayr, defnetmeyiz" derler. Bunun zerine Muhammed onlara adeta hakaret
edercesine "yle ise nikbnzla ve hibir hayr ve sevba nil olmayarak evinize dnnz"
der. ( Sahih-i Buhari Muhtasar..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar, cilt 4, sayfa 450.)

SLAM ERATININ TARH TRK DMANLII KONUSUNDA BRKA SORU


Size: "slam eriatnda 'rklar' ve 'toplumlar' aras eitlik diye bir ey yoktur, Arabn
stnl ilkesi vardr. slama gre Tanr Trkleri insanla felaket getirici rk olarak
tanmlamtr!" deseler, bu szlere inanr msnz?

Eer bu soruya: "Hayr inanmam! nk slam, her hususta olduu gibi, rklar ve topluluklar
arasnda da eitlik ilkesine bal bir dindir; Araplar Arap olmayanlara stn tutmaz!"
eklinde karlk verecek olursanz, Mslmanlk snavndan baarsz km olursunuz,
nk slam, her hususta olduu gibi, rklar, toplumlar ve kiiler bakmndan da eitlie yer
vermeyen, esas itibariyle Arabn stnln, Arap kavminin yceliini ngren bir dindir.
yle ki:

slamclar, slamn rk fark gzetmediini, eitlik dini olduunu sylerler; sylerken de


Muhammed'in: "Ben Araptanm, ama Arap benden deildir" ya da: "nsanlar, bir taran
dileri gibi eittirler. Arabn Arap olmayana stnl yoktur" dediini ne srerler.

Oysa Muhammed bu szleri, eitlik ilkesine bal olduu iin deil (nk hibir konuda
eitlik getirmemitir), gnlk siyasetinin gereksinimi nedeniyle sylemitir. Her ne kadar
Arap bedevisini ya da kentli Araplardan bazlarn kmsermis gibi grnmse de (bkz.
Tevbe Suresi, ayet 98, 107; Fetih Suresi, ayet 16) bunu, Araplardan bazlarnn slama
girmemeleri, direnmeleri ya da kendisiyle birlikte savaa katlmamalar nedeniyle yapmtr.
Oysa gnlnde ve kafasnda yatan ey, Arap kavminin insanln en stn ve dier
toplumlarn "efendisi" olduudur; bundan dolaydr ki, Arab her bakmdan yceltmi, "kavm-
i necib" (temiz, saf ve asil rk) olarak nitelendirmi ve Arap olmakla her zaman vnmtr.
Muhammed'in sylemesine gre Araplar, "stn ve erefli" bir soy olan brahim
"Peygamber"in ve onun olu smail'in soyundan gelmilerdir. Ve bu soy ierisinde Kurey
kolu ve bu kola dahil Beni Haim'in aireti (ki Muhammed'in mensup bulunduu airettir)
asalet ve stnlk bakmndan nde gelmitir. Bunun byle olduunu anlatmak zere yle
demitir: "Araplarn en mkemmeli Kureylilerdir ve Kureylilerin en mkemmeli de Ben
Haim'dir."

Daha baka bir deyimle Muhammed, Arap kavmini, Arap olmayan kavimlerden stn
grrken, Araplar ierisinde dahi derece fark gzetmitir. Fakat sapl olduu temel fikir odur
ki, Araplar, tm olarak dier kavimlerin stndedir ve nk Tanr onlar stn niteliklerle
yaratmtr. Bundan dolaydr ki, Arap olmayan kavimlerin Araplar sevmeleri, Araplar
yceltmeleri, Araplar saymalar gerektiini sylemitir. Bir bakma Arapl slamiyetle
ayniyet haline getirmi, yle eklemitir:

"Araplar sevmek (ve saymak) u nedenle arttr: nk' ben bir Arabm; nk Kur'an
Arapa inmitir; nk cennet sakinleri Arapa konuur."

Yani, Mslman olabilmek iin Araplar sevip saymann koul olduunu anlatmak istemitir.
Bu konuda aynen yle demitir:

"Araplar sevmek demek iman sahibi olmak demektir; onlardan nefret etmek demek, imansz
kalmak demektir. Araplar seven, beni seviyor demektir. Kim ki Araptan nefret eder, benden
nefret ediyor demektir."

Bununla da yetinmemi, bir de slamn varln Arabn varlna balam ve slama dahil
toplumlara u uyarda bulunmutur:
"Araplar sevin ve onlarn yeryzndeki varlna destek olun, nk onlarn yaam ve
varl, slamiyet bakmndan k demektir; onlarn yok olmas demek slamn karanla
dalmas demektir."

Yine Muhammed'in sylemesine gre Araplar, esas itibariyle Nuh'un olu Sem'in soyundan
gelmedirler ve bu nedenle "El Arabu-l Arba" (asalet sahibi Araplar) olarak arlrlar.
Bununla beraber, Arap asll olmamakla beraber daha sonraki bir tarih itibariyle Araplam
olup Yemen'de ve Hicaz'da egemenlik kurmu olan Araplar dahi (ki bunlara "El Arabu'l-
Msta'ribe" deniyor), asalet sahibi Araplardan saymtr. nk Muhammed, Yemen denen
blgeyi "imann yurdu" ve "dinsel kavrayn" kkeni olarak gstermi ve "iman" denen eyin
zellikle Hicaz halknda olduunu bildirmitir.

Ve yine unu bildirmitir ki, Araplara kar dmanlk "kafirlik"tir, "mriklik"tir (Tanr'ya e
komaktr). yle demitir: "Araplara hakaret eden, Araplar hakknda kt konuan, Araplar
aalatan kii mrik saylr; zira Araplar klt rnek slarn kltmek demektir."

Btn bu hususlar, islami kaynaklara dayal olarakArap Miliyetilii ve Trkler adl kitapta
(Ilhan Arsel) aklanmtr. Yukardaki ksa zetlemeden anlalaca gibi slam eriat, rklar
ve toplumlar aras eitlik diye bir ey tanmaz; slam eriat, Arabn "Kavm' necip" olduu
inancna dayaldr. Muhammed'e gre, Araptan sonra Acem rk gelir. Trkler ise Araplara ve
tm insanla felaket kayna olan bir rktr!

Size sorsalar: "slamn Trk'e dman olduunu ve bu dmanl Muhammed'in


balattn ve Arabn tarihi Trk dmanlnn bundan kaynaklandn biliyor
musunuz?"

Bu soruya nasl cevap verirdiniz?

Eer vereceiniz cevap: "slamda Trk dmanl diye bir ey yoktur" eklinde olacaksa,
snfta kaldnz demektir. nk gerek Kur'an'da ve gerek Muhammed'in Kur'an haricindeki
buyruklarnda (hadislerde) Trkler, "korkun", "tiksinti verici" ve insanla felaket getirici bir
rk olarak tanmlanmlardr. Muhammed'in sylemesine gre Tanr, gya Trklerle savamak
gerektiini ve onlarla ldrmedike, vurumadka Kyamet gnnn gelmeyeceini
bildirmitir. Konu, Arap Miliyetileri ve Trkler adl kitapta (Ilhan Arsel), slami kaynaklara
dayal olarak incelenmitir. Ksaca zeti yle:

Biraz yukarda belirttiim gibi Araplar, insanln en temiz, en asil kavmi olarak ycelten
Muhammed, Araptan sonra en deerli toplum olarak Acemleri semitir. Buna karlk
Trkleri, "kk gzl, bask burunlu, yayvan suratl, yzleri kalkan gibi" tiksinti verici ve
felaket yaratc bir rk olarak tantm, onlarla ldrmedike Kyamet gnnn
gelmeyeceini bildirmitir.

Muhammed'in sylemesine gre Ye'cuc ve Me'cuc, her eyden nce Araplara ynelik bir
felaket, bir fitne iaretidir. yle demitir: "Yaklak bir fitnenin errinden vay Arabn haline!
u saatte Ye'cuc ve Me'cuc'un seddinden bir menfez almtr."

Yani Yercuc ve Me'cuc denilen kavimlerden gelecek tehlikeyi nlemek zere kurulan duvarn
(seddin) delindiini sylemi ve bunu sylerken ba parmayla ahadet parman halkalayp
delik aldn anlatmak istemi. (Buhar'nin Zeyneb Bint-i Cah'tan rivayeti olan bu hadis
iin bkz. Sahih-i Buhar Muhtasar..., Diyanet leri Bakanli Yaynlar, c.9, s.95, Hadis No:
1372.)

te yandan Kur'an'n Kehf (ayet 83-101) ve Enbiya (ayet 96) surelerine koyduu ayetlerde
geen "Ye'cuc-Me'cuc" deyimini Muhammed, Trkleri tanmlamak iin kullanmtr. rnein
Kehf Suresi'nde yle yazl: "Dediler ki: Ey Zlkarneyn! Bu memlekette Ye'cuc ve Me'cuc
bozgunculuk yapmaktadrlar. Bizimle onlar arasnda bir sed yapman iin sana vergi verelim
mi?" (Kehf Suresi, ayet 94.)

Enbiya Suresi'nde de u var: "Nihayet Ye'cuc ve Me'cuc (sedleri) ald ve onlar her tepeden
akn ettii zaman..." (Enbiya Suresi, ayet 96.)

Burada geen "Zlkarneyn" szcyle Byk skender anlatlmakta; Ye'cuc ve Me'cuc ise
Trklerdir. Bunu sadece Belzur ya da Celaleddin es Suyuti gibi en salam kaynaklardan
deil, Osmanl dneminin nllerinden Ahmedi'nin Iskendername'sinden, Asm Efendi'nin
Okyanus'undan ya da Ahter Mustafa Efendi'nin Ahter Kebr'inden renmek mmkndr.

Kur'an'a koyduu bu ayetlerden baka Muhammed, Kur'an haricinde koyduu buyruklarla


Trkleri, en aalk, en tiksinti verici ve insanla felaket getirici yaratklar eklinde
tanmlamtr. Bu tanmlamalardan birka rnek yle:

"Siz Mslmanlar, kk gzl, bask burunlu, yzleri kalkan gibi, derisi st ste binmi olan
toplumla (Trklerle) ldrmedike Kyamet kopmayacaktr. . ."

"u da Kyamet alametlerindendir ki: Kldan kee ayakkab giyen bir toplumla (Trklerle)
vuruup ldreceksiniz. Geni yzl, yzleri kalkan gibi, st ste binmi derili toplumla
ldrmeniz Kyamet alametlerindendir. Siz Mslmanlar, kk gzl, kzl yzl, bask
burunlu, yzleri kalkan gibi, derisi st ste binmi olan Trklerle ldrmedike Kyamet
kopmaz."

"(Siz Mslmanlarla), kk gzl toplu Trkler savaacaktr. Siz onlar kez nnze
katp. . . sreceksiniz. (Sonunda) onlarn tm krlacaktr.. ."

Muhammed'in bu szlerini, Buhari'nin e 's-Sahih , Kitabu'l-Cihad, Mslim'in e's


Sahih/Kitabu'l-Fiten, Ebu Davud'un, Snen ve Kitabu'l-Cihad, Nesei'nin Snen/Kitabu'l-
Cihad ya da Tirmizi ve bn Mace gibi temel kaynaklarda bulmak mmkn. Hemen ekleyelim
ki, Muhammed'in "vahiy" olarak yerletirdii btn Islami veriler, yzyllar boyunca Arabn,
tarihi Trk dmanl duygularnn malzemesi olmutur. Bundan dolaydr ki, Islam
kaynaklarnda yer alan Trklerle ilgili blmlerin bal genellikle "Ktalu't-Trk"
eklindedir ki "Trklerle ldrmek" (Trklere kar sava) anlamna gelir. Bu tr szler,
yzyllar boyunca Arap milletinin mutluluunu salamtr. Bu nedenledir ki Araplar,
yzyllar boyunca Trk' "kana susam", "yabani", "cani ruhlu", "insanla felaket getirici",
"slam uygarln yok edici", "fikren yetersiz" vs. gibi aalamalarla tanmlamlardr. Bu
dmanlk 1400 yl boyunca srm ve hala daha srmekte ve her vesileyle kendisini belli
etmektedir. Bizim kendi mollalarmz da onlardan aa kalmayp yardmc olmulardr; hem
de ylesine ki, Muhammed'in Trk' kltc tanmlamalaryla adeta sihirlenmi olarak
ilerinde, Kanuni Sleyman dneminin Divan- Hmayun katiplerinden Hafz Hamdi elebi
gibi konuanlar kmtr. Padiaha sunduu bir iirinde Hafz Hamdi elebi yle der:
"Padiahm. .. Trk' ldr, baban olsa da. O iyilik madeni yce Peygamber (Muhammed):
Trk ldrnz, kan helldir' demitir."
Bizim "nl" padiahmz Kanuni Sleyman da, sevgili airinin msralarn terennm
etmekten geri kalmamtr.

Daha sonraki dnemlerdeki mollalarmz da onlardan aa kalmamlar ve rnein Asm


Efendi ya da Ahteri Mustafa Efendi gibi eriatlar, hep Muhammed'in Trkler hakknda
syledii szleri kutsal bilip Trk' hor grmlerdir. ou padiahmzn Anadolu
Trklerine kar besledii dmanln kkeni, kukusuz ki Muhammed'in Trkleri aalatc
szlerinden kaynaklanmtr. Biraz nce deindiimiz gibi, geen yzyln nllerinden
Ahmedi, Asm Efendi ya da Ahteri Mustafa Efendi gibi "bilgin" diye Trk toplumu tarafndan
ba tac edilenler, eriatn Trk' aalat, hakir klc hkmlerine sarlmakta kusur
etmemilerdir. nk Mslmanlk niteliini her eyin stnde tutmular, Trklklerini
unutmular, Araplamlardr.

Ve ite, eer siz slam eriatnn Trk' hor gren, aalatan, insanla felaket getirici olarak
tanmlayan buyruklarn benimsiyorsanz, iyi bir Mslmansnzdr. Aksi takdirde
Mslmanlk snavndan gemeye hakknz yok demektir.

Kaynak: Ilhan Arsel, Mslmanlk Snav, Kaynak Yaynlar.

********

Trklerin Mslmanlatrlmalar
Omer Malik'ten bir makale

Giderek daha ok siyasete bulatrlmak istenen slam, ilk olarak Trklere ne ekilde ve hangi
artlarda gelmitir pek bilinmez, sanki bilinmesi de pek istenmez. Ancak, bir oumuzun
bilmedii, yada bilmek istemedii bu tarih, en ok bilmemiz gereken konularn banda
gelmektedir..

Aadaki dkman tamamen slami kaynaklardan, Taberi ve Zekeriya Kitap gibi slami
tarihi ve yazarlardan dzenlenerek hazrlanmtr.

Trklerin ilk Mslmanlatrlmalar ile ilgili 670 li tarihlere dayanan bilgiler maalesef
okullarda bizlere hibir zaman verilmemi, verilen bilgiler ise, Trklerin Mslmanla
geileri kendi istekleri ile olmu gibi gsterilerek, 740 lara kadar ki tarih atlanarak
verilmitir.

slam'n Trklere zorla kabul ettirilmeleri ile ilgili 670 lerden balayarak 740 lara kadar
uzanan tarihin bize okullarda anlatlmamasnn nedenlerini, bu ksa tarihi renince biraz
daha anlamak mmkn olabilecektir. imdi, bu atlanan 70 senelik tarihe bir gz atalm..

Mslman Araplarn Trklere lk Saldrlar

Seyhun ve Ceyhun nehirleri arasnda bulunan blge tarihi ipek yolu zerindedir.. Trk
beylikleri, bu blgedeki, Buhara, Semerkant, Talkan, Baykent gibi ehirlerde yerlemi
yayorlar, deri imal ediyor ve pamukdan kat reterek bunlar satyor ve iyi de para
kazanyorlard.. Bu retimlerinin yan sra Altn madenleri altryorlard..zellikle ad
zengin ehir manasna gelen, Semerkantn zenginliinin o devirde dillere destan olduu
sylenir.. Bu zenginlik tedenberi Talanc Araplarn itahn kabartyorduysa da, Trklerden
ekiniyorlar ve araya snr olarak koyduklar Ceyhun nehrini gemeye pek cesaret
edemiyorlard.. nk daha nce Halife Osman zamannda, Muhammed bin Cerir
komutasndaki Araplar slam yayma bahanesiyle oralar talan etmek iin 2700 kiilik bir ordu
ile Ferganeye kadar girdiysede Trkler tarafndan yok edilmilerdi.. Ancak daha sonralar
Muaviye tarafndan, Ceyhun nehrinin altnda kalan Horasann tamamiyla igal edilmesi ile o
blgede ilk Araplatrma ve slamlatrma giriimleri balam oldu..

Buhara'nn Talan Edilmesi

Horasann kendileri tarafndan tamamen igal edilmesinden cesaret alan Araplar,


Muaviyenin ilk Horasan valisi olan, Ubeydullah bin Ziyad 673 ylnda bu sefer ilkinden ok
daha kalabalk 24000 kiilik bir ordu ile Ceyhun nehrini geerek Kibac Hatun ynetimindeki
Buharay kuatr. Kibac Hatun dier Trk beyliklerinden yardm istersede bu yardm
kendisine gelmez ve Araplar verdikleri kayplardan dolay Buharay igal edemezlersede tam
anlamyla talan ederler.. Daha sonra, Muaviyenin ikinci Horasan Valisi, Halife Osmann
olu Saidde Buharaya saldrmaya hazrlanr.. Kendisine dier Trk Beyliklerinden yardm
gelmeyeceini anlayan Kibac Hatun, Saidle anlama yapmak zorunda kalr.. Bu anlamaya
gre, Kibac Hatun, Saide dier Trk Beyliklerine yapaca saldrlarda nne kmayacana
dair gvence ve bu gvencenin teminat olarak da Buharadaki Trk asilzadelerinden rehinler
verir.. ( Bu say kimi tarihcilere gre 50 kimine gre de 80 dir... ) Bu anlamann verdii
rahatlkla Said, zenginliini teden beri duyduu Semerkanta saldrr.. Semerkant batan
aa talan eder ve toplad binlerce Trk gencini, kle pazarlarnda satmak iin Horasana
getirir.. Said daha sonra Kibac Hatundan ald 80 kadar rehine tarafndan bir punduna
getirilmi ve hanerlenerek ldrlmt....( Saidi ldrdkten sonra daa kamay baaran
rehinlerin orada alktan ld sylenir ) Saidden sonra, Horasan Valisi Salim bin Ziyad
olur. Horasanda Muaviyenin olu Yezide baldr.. Ziyadda ayni ekilde 680 ylnda
Trkleri slamlatrmak ve ehirlerini talan etmek iin saldrr fakat pskrtlerek geri
ekilirler.. Bu sefer, kendi ordular Trkler tarafndan talan edilerek silahlar alnr.. Daha
sonra Araplar daha gl bir orduyla tekrar saldrr ve Trkleri gene talan ederler.. Bu
talandan her Arap 2400 dirhem alr.. ( Bir klenin sat fiyat 300 ile 500 dirhem arasnda
olduu dnlrse, bu durumda aldklar ganimet adam bana 7 veya 8 kleye e
deerdedir..)

Haccac ve Rutbil

slamda ilk asimilasyon 685 ylnda Abdlmelik ile balar.. Abdlmelik, etrafn
slamlatrmaya ad slam tarihine kandkc zalim olan Haccac kendisine yardmc seerek
balar.. Abdlmelik nce civar halklarn dillerini Arapalatrd.. Harac karl nceden baz
haklar kabul edilmi olan gayri mslimlerin btn haklarn geri ald.. Bu arada Haccac Irak
genel valiliine atad.. Haccacn Iraka genel vali atanmasndan sonra Trklerin kaderinde ilk
kkl deiikler balam oldu.. Haccac ilk olarak Ubeydullah ibni Ebi Bekriyi Sicistana,
Muhalleb ibni Ebi Sufrayi da Horasana vali yapar.. O tarihte, Sicistann Trk Hkmdar
Rutbildir ve Araplara vergi vermektedir.. Haccac, bununla yetinmez ve Ubeydullah
Rutbilin zerine gndererek ondan tam olarak teslim olmasn ister.. Rutbil nce bu teklifi
kabul etmek istemez.. Bunun zerine Ubeydullah Rutbilin zerine yrr.. Rutbil 18 fersah
geriye ekilerek Ubeydullah ve ordusunu kuatma altna alr..Ubeydullah, Rutbilden
kurtulmak iin 700000 dirhem teklif ederse de Rutbil kabul etmeyerek Arap ordusunu byk
bir bozguna uratr.. Buna ok kzan Haccac 40000 kiilik byk bir ordu toparlayarak,
Abdurrahman ibn Esas komutasnda Rutbilin zerine gnderir.. Rutbili yenemiyeceini
anlayan Esas, bu sefer onunla anlar.. Bu olay karsnda lgna dnen Haccac, Esas
yakalatmak zere bir birlik gnderirse de, Esasn ordusu bu birlii yenilgiye uratr ve geri
kalanlar da Basraya kadar srer. Ancak burada yenilen Esasn ordusu dalr ve Esas
Rutbile snr.. Bunun zerine Haccac, Esas kendisine vermesi iin Rutbili tehdit eder..
Vermedii taktirde ok byk bir ordu ile zerine yryeceini ve btn Trk ehirlerini
harap edeceini, verirse de kendisinden 7 sene hi vergi almayacan syler.. Trk
ehirlerinin tekrar bir savaa girmesini istemeyen Rutbil, 7 sene haratan muaf tutulacan da
dnerek Haccacn bu teklifini kabul eder ve Esas ve yaknlarn Haccaca teslim eder..
Ancak, Rutbil Haccaca gvenmekle hata yaptn daha sonra anlayacaktr.. Haccac
Rutbilden Esas teslim aldktan sonra derhal yeni bir ordu dzenleyerek 699 ylnda
Muhelleb bin Ebi Sufyan komutasnda Trk ehirlerinin zerine gnderir.. Hocente, Kes,
Sogd ve Nesefi ele geirirsede Trkler direnirler.. Horasan valiliine Muhellebin olu Yezid
gelir.. Yezid ibni Muhellebde Trk ehirlerini talan eder.Yezidin savalar, Harzemden
ele geirdii Trkleri boyunlarna damga vurarak kle pazarlarnda satarlar.. Bu tarihlerde,
Araplar Trklerin yurtlarn devaml olarak istila edip ehirlerini talan ettilersede kalc bir
stnlk salayamamlar, elde ettikleri yerleri sonunda tekrar Trlere geri vermek zorunda
kalmlard..

Kuteybe ibni Mslim

705 ylnda Abdlmelik ldnde yerine olu Velid geer.. Ve Trk tarihini nemli ekilde
etkileyecek olay, Kuteybe ibni Mslimin Horasana vali atanmas olur.. Bu zamana kadar
kalc bir baar elde edemeyen Araplar onun zamannda Trk yurtlarnda kalc baarlar elde
etmilerdir.
Trklerin gerek anlamda kl zoru ile Mslmanlatrlmaya balamalar Kuteybe
zamannda olmutur..Vali olduu andan itibaren, Trk Beyliklerinin toptan igal edilerek
slamlatrlmas iin ok gl bir ordu kurmaya balar.. Mervde askerleri toplayarak, Allah
kendi dininin aziz olmasi iin size bu topraklar helal kld der.. Sanki, Bakara suresi 193 ....
Yalnz Allah dini kalana kadar onlarla savan... yada 8.Enfal /.39u din tamamen
Allah'n oluncaya kadar onlarla savan! . ayetlerini savalarna hatrlatarak Arap
ordusunu Trklerin zerine srer.. Kuteybe ilk olarak Baykenti kuatr.. Dier Beyliklerden
Trk Savalar Baykentin savunmasna yardma gelirler.. ki ay sren bir sava olur.
Kuteybe tam bir zafer kazanamazsa da, Trkleri haraca balayan bir anlama yapmaya zorlar..
ehir ykmdan kurtulur ama, ehre giren Araplar anlamaya ramen ehrin bir ksmn
yamalarlar ve ehirden ayrlrlarken arkalarnda bir de askeri garnizon brakrlar.. Balarna
gelecekleri anlayan Trkler ayaklanmaya balarlar ve kendi aralarnda silahlanarak kar bir
mcahit birlii kurarlar, Baykentde karklklar balar.. Bunun zerine Kuteybe Baykente
tekrar gelerek nekadar silahlanan Trk varsa hepsini ldrtr.. Kadnlar ve ocuklar esir alr
ve ehri tekrar batan aa yamalar..

Taberinin anlatmlarna gre, Kuteybenin ald ganimetlerin haddi hesab yoktur.. Taberi,
btn Horasan igal ettiklerinde dahi bu kadar ganimet toplayamadklarn syler..

ehrin yamasndan sonra, daha nce Horasanda Merve getirilmi olan Arap aileleri,
Mervden getirilerek Baykente yerletirilir.. Muhafz birlikleri oluturulur.. Valilik den vergi
tahsildarlna kadar btn denetim organlar Araplardan oluturulur.. Trklerin Budist ve
Zerdt inanlarn simgeleyen btn heykeller toplatlr, ta olanlar krlr, altn olanlar
eritilerek ganimet olarak Araplar tarafndan alnr.. Bunlar, Enfal suresinde yazd gibi, sanki
Araplara Allahn verdii ganimetlerdir.. Daha sonra esir edilen kadn ve ocuklar kocalarna
ve babalarna geri satlr.. Mslmanlar, Baykentli Trklerin neleri var neleri yoksa almlar,
ehrin onarm da gene Trklere kalmtr..Bundan sonra sra gelir Buharann tamamen igal
edilip Mslmanlatrlmasna..

Buhara'nn Tekrar Kuatlmas ve lk Trk Katliam

Kuteybe Mervde byk bir hazrlk yapar.. Bu arada Vardana ve Buhara beylikleri arasnda
atmalar vardr.. Mslmanlara kar mcadele etmek iin bu atmalar derhal durdurulur
ve Vardan Hudat, Kuteybeye kar Trklerin bana geer.. Kuteybe nce, Numiskent ve
Ramitana saldrr ve buralar kolayca istila eder.. Demirkap nlerinde Vardanla arprlar..
Vardan sava kaybeder ve Buharaya doru ekilir.. Ancak Kuteybede, savatan yorgun
dt iin Buharay alamadan Merve geri dner.. Haccac bunu baarszlk olarak kabul
eder ve, Buharay mutlaka almasi iin Kuteybeye emir verir..Kuteybe byk bir hazrlk
yaparak bir sene sonra tekrar Buharay kuatr.. Trkler direnir ve Kuteybe baarl olamaz,
ordusu dalmaya balar.. Bunun zerine Kuteybe her bir Trk ba iin askerlerine 100
dirhem vaad eder.. Para hrs ile gayrete gelen Araplar, ehri istila ederler..Btn direnen
Trkler kltan geirilerek tam bir katliam yaplr, Araplar Trk kadnlarna tecavz ederler,
beendikleri kadnlar ya cariye olarak kullanmak yada kle pazarnda satmak zere
alkoyarlar.. Erkeklerden de binlerce kiiyi kle olarak satmak zere beraberlerinde
gtrrler.. Araplardan oluan yeni bir idari kurumlama yaplr.. Dier beyliklerden tepkiler
gelmeye balaynca da, Buhara Melikesi Hatunun olu Tu Sad kukla hkmdar yaplr..
Tu Sad tarihe hain bir ibirliki olarak geer.. Daha sonrada Mslman olarak oluna da,
efendisi Kuteybenin ismini vererek balln kantlar.. Etkili bir kolonizasyon yapmak
isteyen Kuteybe bunun iin ncelikle yerli halk slamlatrmaya balar.. Buhara halk
nceleri Mslman olmu gibi grnselerde bu dini kabul etmek istemezler..Kuteybe
Trklerin aslnda Mslman olmadklarn, evlerinde slami kurallar tatbik etmediklerini
anlar ve yeni bir yntem gelitirir..Bu ynteme gre Trkler evlerini Araplarla paylamak
zorunda braklrlar ve bu ekilde bire bir kontrol altna alnrlar.. slami kurallara uymayanlar
ise ar cezalara uratlrlar..
( Bugn, baz slami yazarlar bu getirilen tedbirlerin slam'n Trkler tarafndan kabul
edilmesinde ok yarar saladn akca ifade ederler..Bu yaklam da zerinde dnlmesi
gereken bir konudur.. )
Kuteybenin bu zorlamalar karsnda, halkdan baz direniiler kar.. Gizlice
silahlanrlar..Bu durum karsnda Araplar camiye dahi silahsz gidemez olurlar..Kuteybe
basklar arttrr, kendi aralarnda rgtleen Trkleri yakalattrp ldrtr.. Bu arada yeni
vergi yasalar getirir.. Yerli halk, halifeye senede 200000 dirhem, Horasan valisi Haccaca da
10000 dirhem vergi demeye mecbur braklr.. Bunun dnda Arap askerlerinin atlarna yem
temin etmeye, oraya getirilip yerletirilen Arap ailelerine odun temin etmeye ve onlara tahsis
edilen arazilerde almaya mecbur braklrlar.. Kadnlar, kzlar Araplara cariye yaplrlar..
Buhara Trkleri bu yllarda dnyadaki ok az milletin yaad vaheti ve zdrab yaar..
Kuteybenin getirip Trk evlerine yerletirdii Araplar, Trklerin o zamana kadar yaptklar
btn birikimlerinin zerine konarlar, Trklerin tarlalarn alr ve Trkleri o tarlalarda
altrrlar.. ste Tek din slam oluncaya kadar savan diyen ayet, Araplar Trklerin
srtndan geimlerini salayacak ortam yaratmtr..Allah dini dedikleri slam, Ahzab Suresi /
50 de olduu gibi, savata gasp edilen Trk kzlarnda ganimet olarak grr, ve Araplara
cariye olmalarn helal klar..Cuma namaz zorunlu hale getirilir.. Genede Trkerden rabet
grmez. Bunun zerine Kuteybe, namaza gelenlere 2 dirhem vaad ederek nce fakirler
zerinde slamn etkili olmasn temine alr.. Bu uygulama nispeten baarl olur.. Fakir
halktan para iin camiye gidenler olur..
1. Byk Katliam ( Talkan Katliam )

Buharada olanlar dier Trk Beyliklerinde de etkilerini gsterir.. Ayn eylerin kendi
balarna geleceinden korkmaktadrlar.. Sogd meliki Neyzek Tarhan ehrinin ykma
uramamas iin Kuteybe ile anlamak zorunda kalr.. Bu anlamaya gre Tarhan hara
verecek ve tarafsz kalacaktr.. Ancak bu tarafsz kalmalar ve Trklerin birleememeleri
Araplarn ilerini kolaylatrm ve Trk beyliklerini istedikleri gibi istila edip talan
etmilerdir.. lk olarak saldrya urayan Kibac Hatuna dier beyliklerden yardm
gelmeyince, o yardm esirgeyenler ayn akibete uramlardr.. Bu olaylarda Trklerin belli
bir ekilde organize olamamalar da onlarn Araplar tarafndan istila edilmelerini
kolaylatrmtr.. Neyzek Tarhan daha sonra Kuteybe ile yapti anlamada hatal olduunu
ve bu anlamann kendisine hibir gvence getirmeyecei gibi dier Trk Beylerine de ihanet
etmi olacan anlar.. Tohoristana dnerek btn Trk Beyliklerine birer mektup yazar ve
onlar ortak bir direnie girmeleri iin uyarmaya alr.. lk olumlu yant Talkan meliki
Sehrekden gelir..Tarhann planlarn renen Kuteybe, buna karlk Belh ehrinde hazrlk
yaparak, baharda byk bir ordu ile Talkan ehrine doru yrr.. O ana kadar bir direni
hazrl yapamayan Talkan ehri meliki Sehrek, Kuteybenin geliinden nce ehri terkeder..
ehre hi savamadan giren Kuteybenin adamlar ehirde eli kl tutabilen nekadar erkek
varsa hepsini kltan geirirler.. Bu katliam o zamana kadar yaplanlarn en bydr..
Kuteybe bu katliam dier beyliklere ibret olmas iin yapar.. Kuteybenin askerleri
ldrebildikleri kadar ldrrler, geri kalanlar da, Talkan yolu zerindeki aalara asarlar..
Bu yolun 4 fersah ( 24 Km.) mesafelik blm Trklerin aalara aslan cesetleri ile doludur..
Talkan katliam tarihe, Araplarn o gne kadar yaptklar katliamlarn en by olarak
gemitir.. Halk, Mslman Araplarla savamad halde, Kuteybe ve askerleri srf dierlerine
rnek olsun diye 40.000 kadar kiiyi kltan geirmi, aalara asmtr.. btn bunlar hep
slam adna yaplmtr..
Kuteybe, Talkan katliamndan sonra Sumana girer.. erkeklerin pek ounu ldrterek,
kadnlarn ve kzlarn cariye olarak alkoyar.. Daha sonra Kes ve Nesefde ayn eyleri
yapar.. Erkekler ldrlr, Trk kadn ve kzlar utan verici bir ekilde Araplara cariye
olurlar.. Daha sonra Faryaba ynelir ve Faryabn teslim olmasn ister.. Faryab halk
balarna gelecekleri bildiklerinden teslim olmaya yanamazlar.. Erkekleri dverek lrler..
Btn ehir yaklr.. Araplar bu ehre yaklm ehir anlamnda Muhtereka derler.. Kuteybe,
Faryabdan sonra, Tarhann ekildii kale Bazgisi kuatr.. 2 ay sreyle devaml olarak
buraya saldrr fakat bir sonu elde edemez.. Bu arada k yaklar..Kuteybenin kn
savaacak gc yoktur ancak, kale iindeki Trklerin de yiyecekleri bitmitir.. Her iki tarafta
savan kendileri iin kaybedildiini dnr.. Kuteybe son olarak bir hileye ba vurur..
Tarhann yanna Muhammed bin Selim adndaki adamn gnderir.. Muhammed ibni Selim
Tarhann teslim olmas durumunda kendisine hi bir ekilde zarar gelmeyecei gvencesini
verir.. Kalenin alk iinde olmasndan dolay Tarhann Kuteybenin teklifini kabul
etmesinden baka yaplacak bir eyi yoktur.. Komutanlar ile grp teklifi kabul ederler..
Silahlarn teslim ederek kaleden karlar.. Tarhan kaleden kar kmaz yakalanr, etraf
hendek alm bir adrda zincire vurulur..Kuteybe bu arada Tarhan hemen ldrmez..
Haccaca haber gndererek ne yapacan sorar.. Haccac Tarhan iin, O bir Mslman
dmandr hi aman vermeden ldr der.. Kuteybe nce Tarhann iki olunu, Tarhann ve
toplanan halkn gz nnde ldrtr.. Arkasndan 700 kadar Trk savasnn balarn gene
Tarhann ve halkn gz nnde kestirir.. Tarhan da bizzat kendisi ldrr.. Btn kesilen
balar Haccaca gnderilir.. Kuteybe sanki Kurandaki ayetleri yerine getirmitir..

9 Tevbe. 123. Ey iman edenler! Kfirlerden yaknnzda olanlara kar savan ve onlar
(sava annda) sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, Allah saknanlarla beraberdir.
Tarhann ldrlmesinden sonra, Kuteybe, Aral Glnn altnda bulunan Harzem blgesine
yrr.. Harzemde Caygan ile Havarizat arasnda taht kavgas vardr.. Kuteybe Cayganla
ibirlii yapar.. nce Havarizat ile etrafndakileri ldrtr.. Arkasndan Camhud melikini
yenerek 4000 civarnda esir alrlar.. Ancak, daha sonra bunlar Kuteybenin emri zerine
ldrlrler..

Bu olay, Ziya Kitap'nn, slam Tarihi ve Trkler adl kitabnda aynen yle anlatlr ;
Bu harblerden birinde, et-Taberi'nin btn tafsilat ile anlattna gre, bir defasnda
Abdurrahman b. Mslim, Kuteybe'ye, 4000 esirle gelmiti. Kuteybe, Abdurrahman'n byle
kalabalk Trk esirleri ile geldiini grnce hemen tahtnn karlmasn ve bir meydana
kurulmasn istedi. Tahtnn zerine maruru bir eda ile oturan Kuteybe, bu Trk esirlerinden
bin tanesini sana, bin tanesini soluna, bin tanesini arkasna ve bin tanesinide nne
dizilmelerini sylemi ve sonrada Arap askerlerine dnerek yaln kl bu Trklerin
kafalarnn koparlmasn emretmitir. Cebbar, zorba, insafsz Arap komutannn etrafnn bir
anda bu Trklerin kafa kol ve gvdeleri ile bir kan gl haline geldiinden hi kimsenin
phesi olmamaldr. Bu harblerde ldrlen Trklerin haddi hesab yoktu. Nitekim bu
vahetten adeta gururlanan bir Arap airi Kaah el-Akari yle haykrmtr,

Kazah ve Facfac nlerinde korkudan birbirlerine sarlm zavall Trkleri ldrdnz


geceleri hele bir hatrlaynz.

Herkesi kltan geirdiniz. Sadece ata dahi binmeyecek yata kk ocuklar kald.
Binenlerde o hrn atlarn srtnda sanki bir yk gibiydiler. ( Sayfa 314 )

Harzemde ayaklanan halk, Kuteybe ile ibirlii yapt iin Caygan ldrr..Bunun zerine,
Kuteybe btn Harzemi yakp ykar, halk kltan geirir.. Harzemli nl Trk bilgini,
Biruni Harzemdeki uygarln yok ediliini u ekilde anlatr.. Kuteybe, her areye ba
vurarak Harzemlilerin yazl dilini bilenleri, geleneklerini koruyanlarn, btn bilginleri
ldrtt, bylece herey karanlklara gmld.. slam Harzemlilerin iinde girerken, onlarn
tarihi hakknda bilinenleri artk renme olana brakmad..Harzemi yktktan sonra
Kuteybe, Semerkant zerine yrr..Semerkant meliki Gurek zerine gelen Mslmanlara
kar dier Trk Beyliklerinden yardm ister.. Takent ve Ferganeden yardm gnderir, fakat
gelen birlikler yolda Kuteybenin askerleri tarafndan pusuya drlerek yok
edilirler..Semerkant, kuatlr.. Araplar mancnk atei ile saldrrlar.. Daha fazla
dayanamyacan anlayan Gurek, Kuteybe ile anlamak zorunda kalr..Bu anlasmaya gre,

1.Semerkant Araplara hersene 2.200.000 altn deyecektir..


2.Bir defaya mahsus olmak zere 30.000 Trk gencini esir olarak verecektir..
3.ehirde Cami yaplacaktr..
4.ehirde eli silah tutan kimse dolamayacaktr..
5.Tapnak ve putlardaki tm mcevherler Kuteybeye teslim edilecektir..

Daha sonra Kuteybe, altndan yaplan putlar erittirerek alr ve Merve geri dner.. Dnerken
kardei Abdurrahman bin Muslimi Semerkantn bana vali olarak brakr..
Kuteybenin Merve dnnden sonra, Trkler kendi aralarnda igalci Mslmanlara kar
bir direni birlii kurarlar.. Zaman zaman Ceyhun rman geerek Araplara pusu kurar ve
ciddi zararlar verirler.. Haccac Kuteybeye Takent ve Ferganayi igal etmesi talimatn
verir.. Kuteybe Takente gider fakat baarl olamaz.. Bu arada Haccac lr. Halife Velid,
Kuteybeye Trklere kar savalar devam ettirmesini syler.. Kuteybe bu sefer Kasgara
doru yola kar.. Tam Kasgar kuatacakken Halife Velid lr, yerine Sleyman ibni
Abdlmelik halife olur.. Bu yeni Halife ile aras hi iyi olmayan Kuteybe Kasgar seferini
yarda brakarak ona kar ayaklanr, ancak kendi komutanlar tarafndan 11 yakn ile birlikte
716 senesinde kafas kesilerek ldrlr.. nk Kuteybenin komutanlar Halifeye kar
gelmek istememilerdir..

2. Byk Katliam.. ( Curcan Katliam )

Kuteybe ve Haccacn lm, Araplarn Trkleri Mslmanlatrmak ve Trk ehirlerini talan


etmek politikalarnda bir deiiklik yapmamtr.. ncelikle, Araplardaki Trklere kar olan
korku ortadan kalkt iin, Araplar, Kuteybeden sonra da ayn ekilde Trk yurtlarna
saldrlarn srdrmeye devam etmilerdir.. Kuteybenin ld ayn yl olan 716 da, Yezid
ibni Muhelleb Horasana vali atanr.. lk i olarak Dastan igal eder.. Dastan meliki
Saltekin, Yezite kar uzun sre dayanr.. Sonunda Dastan der.. ehir yamalanr ve
14000 kii ldrlr..Dastandan sonra Curcana ynelir.. Curcan 300.000 dirhem
karsnda savamadan teslim olur.. Yezid, Curcana bir blk asker yerletirerek, Taberistan
a doru yola koyulur.. Taberistan Meliki, sfehbed, Deylem melikinden 10000 kiilik bir
yardm alarak savaa balar.. sfehbed savarken, Curcan halk da ayaklanarak Esed ibni
Abdullah komutasndaki askerleri imha ederler.. Yezid fkeye kaplr, Curcanl Trkleri
yendiinde kanlarndan deirmen dndrp ekmek yiyeceine dair Allaha yemin eder..
Askerlerini toplayarak Curcan zerine yrr.. Curcan beyi, ehirden karak Curcan kalesine
ekilir. 7 ay sren savatan sonra, kale der.. Curcan beyi ldrlr.. Kaledeki askerler esir
alnr.. Araplar, daha sonra Curcan ehrine girerler.. Burada da ayn ekilde Kuteybenin
yapti katliama benzer bir katliam yaplr.. Trkleri ldrerek, 4 fersah boyunca sal sollu
aalara astrr.. Allaha verdii sz yerine getirmek iin, esir ald binlerce Trk, Enderiz
vadisindeki nehrin kenarna srkler, orada askerlerine korumasz Trkleri ldrtr..
ldrlen Trklerin kanlarn nehire aktr.. Nehrin suyuyla akan kanlardan, ilerideki
deirmenden un ve ekmek yaptrarak yer ve Allaha verdii sz yerine getirir.. Katliamdan
geriye kalan kz ve kadnlardan be de biri cariye olarak halifeye ayrldktan sonra, geriye
kalanlar askerler arasnda ganimet olarak paylatrlr..
Kaynaklar Curcan katliamnda Talkan katliamnda olduu gibi yaklak 40.000 Trkn
ldrldn sylerler..
717 ylndan sonraki zaman, Araplarn kendi aralarndaki atmalarla geer.. Buraya kadar
dikkat ederseniz, ilk Arap saldrlar baladnda Kibac hatun dier Trk Beyliklerinden
yardm istedii halde istedii yardm kendisine verilmemiti.. Sonra o yardm
gndermeyenler, yardma muhta duruma dtler.. Bu olaylardan Trklerin daha o zaman da
aralarnda tam bir birlik ve beraberlik salayamam olduklarn gryoruz.. 717 ylnda mer
ibni Abdulziz halife olur..ki yl sonra hastalanr yerine, 719 da, Yezid ibni Abdlmelik
geer.. Yezid ibni Abdlmelik ile Yezid ibn Mehlebin aras iyi deildir.. Yezid ibn Mehleb
hapse attrlr ancak, Yezid ibni Mehleb hapisten kaarak, Basrada rgtlenir ve Yezid ibni
Abdlmelike kar ayaklanr.. 721de Abbas ve Mesleme adnda iki komutan nderliinde
kurulan hilafet ordusu Yezid ibni Mehleb ile savar.. Bu savata Abbas ve Yezit ibni Mehleb
olur.. Yezitin kafas kesilerek halife Yezit ibn Abdlmelike yollanr.. Mesleme, Mehlebin
yakn olan yaklak 300 kiinin daha kafasn kestirerek ldrtr. Yezid ibni Mehlebin olu
olan, Muaviye ibni Yezidde elinde bulundurduu 32 kadar Mesmele taraftarnn kafasn
kestirtir.. Aralarndaki sava, Mehleb taraftarlarnn tamamen yok edilmesi ile biter
Mesmele, Mehlebden ele geirdii aralarnda Trklerin de bulunduu cariyeleri Cerrah ibni
Hakeme satar..Bu arada, Yezid ibni Mehlebin yerine getirilen yeni Horasan Valisi, Cerrah
ibni Abdullah, Trkmenistann i ksmlarna baz saldrlar yaparsada baarl olamaz..
Kuteybenin lmyle birlikte Trk topraklarna yaplan aknlar eskisi kadar baarl
olamamlardr.. Bu dnemde slam yaylmacl bir duraksama iine girer.. Halife II. mer
ibn Abdlaziz, igal altnda bulunan yrelerdeki Arap egemenliinin her geen gn biraz daha
zorlar bir hale gelmesinden dolay bu blgelerde yaanan gerginliin azaltlarak slamn
kuvvetlendirilmesine alr.. Kendisine bal yneticilere, Bundan byle Trk Beyliklerine
saldrmayn, hakimiyetiniz altnda bulunan blgelerde gcnz arttrarak slam yaymaya
aln demitir.. Ayrca, II. mer, Mslman olan halklardan cizye alnmamasn istersede,
Araplarn gelirlerinde nemli lde dme olmasndan dolay bu karardan daha sonra,
Trklerin Mslmanlkarnda samimi olmadklar bahane edilerek vazgeilmitir.. Bu arada
Horasanda Cerrah ibni Abdullah, yerine Abdurrahman ibni Nuaym atanmtr..

Hakan Sulu'nun Gktrk Boylarnn Bana Gemesi

Trkler, Araplarn istilasna kar direnilerini inden yardm isteyerek srdrrler.. Daha
nce Araplarla ibirlii iinde olan Tugsad da, 718 ylnda in imparatorundan yardm ister..
in, Trklere yardm gndermez.. Turgis Kaani Sulu, Bati Gktrk Boylarnn bana
geerek, 720 ylnda Sogddaki Trklerin Araplara kar isyann desteklemek iin bir birlik
gnderir.. Sulunun, Kur-Sul adndaki komutan, Seyhun nehrini geerek, Sogda gelir ve
oradaki dier Trklerle birleerek, Semerkanta doru yrr.. Arap Valisi, Said ibni Haris,
Trkleri durduramaz ve Semerkanta ekilir.. Ancak Trkler Semerkant kuatamazlar.. Bu
arada Said ibni Haris yerine 721 ylnda Horasana Said ibni Harasi atanr.. 722de Hisam
Halife olur, Said ibni Harasiyi grevden alarak yerine Mslim ibni Saidi atar.. Mslim ilk
olarak Afini haraca balar.. Seyhunu geerek btn ekinleri ve aalar yakarak ilerler..
Bunun zerine Turgis Hakan Sulu, Mslimin zerine yrr.. Sulunun zerine geldiini
grenen Mslim geri ekilmeye balar.. Seyhun nehri yaknlarnda, bir baka Trk birlii
tarafndan durdurulur.. Bir yandan yukardan Sulunun birlikleri ilerledii iin acele eden
Mslim, zayiat vermesine ramen, Seyhun nehrini geerek Semerkanta ekilir.. Bu yenilgi
zerine, Mslim grevden alnr, yerine Esed ibni Abdullah atanr..Esed ilk olarak Hoten
ehrini ele geirerek yamalar.. Ancak, Turgis Hakannn Mslimi kovalamasndan cesaret
alan halk Araplara kar ayaklanr.. 726 ylnda Turgis Hakan Sulu kararl bir ekilde Esedin
zerine yrr.. Huttalda arprlar.. Esed, Sulu karsnda ar bir malubiyet alr.. Bunun
zerine 727de Esedde grevden alnarak yerine Esres ibni Abdullah atanr..
Esres halk zerinde bask uygulayarak denetim kurabileceini dnrsede baarl olamaz..
Bir ksm halk Mslman olduklarn syleyerek vergi vermek istemezler ve Turgislerden
yardm isterler. Turgis Hakan Sulu 728 ylnda Buharay zapteder.. Bu arada Esresin yerine
Cneyt ibn Abdurrahman geer..Araplar Semerkanta ekilir..Hakan Sulu ve Kur-Sul
idaresindeki Turgis kuvvetleri 729 ylnda 58 gn sreyle Araplar Kemerce kalesinde
kuatma altnda tutarlar.. Alktan lme noktasna gelen Araplar Kemerceden karak teslim
olurlar, yaplan anlama gereince teslim olanlar Debusiaya gnderilirler.. Daha sonra Hakan
Sulu, Semerkant kuatr.. Semerkantn igal komutan Savra ibni Hurr, Cneyd ibni
Abdurrahmandan yardm ister.. Cneyd yardma gelmeden Savra ve Hakan Sulu Semerkant
yaknlarnda savarlar.. Araplar sava kaybeder, Semerkantn Arap Karargah komutan
Savra bu savata lr.. Halife Hisam, Kufe ve Basradan 20000 kiilik ek bir kuvveti Cneyd
ibni Abdurrahmana gnderir.. Hakan Sulu 732de Buharay terk ederek ekilir.. 734de
Cneyd ibni Abdurrahman lr, yerine Asm ibni Abdullah geer, bir yl sonra onun da yerine
Halid ibni Abdullah geer..

Hakan Sulu'nun lm ve Cuzcan Beyinin ihaneti

Hakan Sulu, 737 ylnda Halidin zerine yrr.. Araplar zayiat vererek Ceyhunun gneyine
ekilir.. Trkler Ceyhun nehrini geerek Araplar Belhe kadar ekilmeye zorlar, ancak
Cuzcan nderi, Araplarla birleerek Hakan Sulunun lkesine ekilmesine sebep olur..
Grnd kadar ile eer Cuzcan nderi Araplarla ibirlii yapmam olsayd Hakan
Sulunun ordusu muhtemelen Araplar Trk topraklarndan temizleyecekti.. Hakan Sulu
lkesine dndkten sonra bir zamanlar Araplara kar beraber savati Kur-Sul tarafndan
ahsi nedenlerden dolay ldrlr..
Bu gelimenin birazda in tarafndan tezgahland, ve tarihte inin Trk Beyliklerini
birbirine drme siyaseti olarak grlr.. Hakan Sulunun lmesi Araplar arasnda sevinle
karlanr.. yleki Horasan Valisi Araplara Hakann ldrlmesinden dolay kr orucu
tutulmasn ister.. Haberi Halife Hisama ulatrrsa da, Halife bu haberin doruluunu
anlamak iin gvendii adamlarn yollayarak haberin doruluunu renmelerini ister..
Hakan Sulunun ldrlmesinden sonra Trkler bir daha toparlanamazlar.. Araplarn Trk
yurtlarndan temizlenmeleri ile ilgili umutlar bir anda sner.. ncelikle Dikhanlar denen
yerel egemenlikler Araplara byk tavizler verirler.. Mslmanl kabul eden kiilere byk
ekonomik karlar salanr.. Cizye olarak alnan vergilerin miktarlar drlerek nceki
zorlamalara gre ok daha yumuak bir smr politikas uygulanr.. Buraya kadar ki tarihte
Trklerin zorla Mslmanlatrlmalarna hizmet etmi olan en nemli 2 isim, Arap Komutan
Kuteybe ve Hakan Sulunun tam nemli bir darbe indirmek zereyken kendini Araplara
satarak onlarla ibirlii iine giren hain Cuzcan Beyidir.. Kur-Sulda, Turgis Hakan Suluyu
ahsi karlar uruna ldrerek ister istemez Araplarn korkulu ryasn ortadan kaldrm,
Mslmanln Trk topraklarnda daha rahat bir ekilde yaylmasna neden olmutur..

Kur-Sul'un lm ve Trk Ordularnn Dalmas

Emevilerin son valisi, Nasr ibni Seyyarn valilie gelmesi ile birlikte Gney
Trkistanda Arap glerinde bir toparlanma balar. Nasr, Arap hakimiyetinin
yumuak bir politika ile daha kolay bir ekilde yaylabilecei bilinci ile gl bir ordu
kurarak Trk topraklarna yaylr. 739 ylnda Araplar Semerkanta tamamen
yerleirler.. Ancak, Seyhun nehrini gemeye alrlarsada, Kur-Sul komutasndaki Trk
ordusu tarafndan durdurulurlar.. Say olarak Kur-Sulun ordusundan daha kalabalk
olmalarna ramen, nehrin te tarafna gemeye cesaret edemezler.. Ancak bu arada Araplar
iin hi beklemedikleri bir gelime olur.. Araplara kar saldr dzenlemeyi planlayan ve bu
nedenle nehrin etrafnda keif yapan Kur-Sul, Arap askerlerine yakalanr.. Nasr, Kur-Sulu
hemen ldrerek cesedini Trklerin grebilecei ekilde Seyhun nehrinin kenarna astrr.. Bu
manzara ok gemeden Trkler zerinde beklenen etkiyi yapar ve Trk ordusu zaten sayca
stn olan Araplar karsnda dalr.. Takent ve Fergana da teslim olur.. Nasr,bundan sonra
Arap hakimiyetini daha yumuak politikalar uygulayarak srdrr.. Yurtlarn terk ederek
giden Trklerin geri dnmeleri halinde vergi borlar affedilir.. Halk iinden Mslman
olanlara baz ekonomik ve sosyal karlar salanarak, onlarn kendiliinden Mslmanl
semeleri tevik edilir.. slamn taraftar bulabilmesi iin, gerek korkutarak, gerek tevik
ederek gereken her trl tedbiri alnr.. Bu alnan tedbirler yavada olsa sonu verir.. Trk
topraklarndaki son Emevi Arap valisi Nasr ibni Seyyar Trklere slam kabul ettirtmeyi
baarmtr..

Bizi ilgilendiren tarih buraya kadardr.. Bundan bir sre sonra Arap topraklarnda, Emevi
Hanedannn egemenlii son bulur ve Abbasilerin devri kendini gsterir..
749da Abbasiler Emevi Hanedann zorlamaya balar.. Arap topraklarnda balayan i sava,
Emevilerin dar yaylmalar iin gerekli olan kuvvetin blnmesine yol aar.. Abbasilerle
birlikte, Mslmanlatrlan halklar zerinde daha uyumlu, onlarn rf ve ananelerine uyan bir
slam uygulanr.. Emevilerden sonra slamiyetin evrensel bir din olduu eklinde uygulamalar
yaplarak slam'n daha geni kitlelere yaylmasna zen gsterilir.. Bu ekilde nceleri Arap
dini olarak kurulan din, giderek daha bir evrensel grnm kazanr.
Bu arada Araplar aras atmalar da giderek iddetlenir.. Araplar aras kavgada Mevaliler,
yani azat edimi kleler de belli bir nem kazanrlar..
Bu atmalarn iinde olan Arap efleri Mevaliyi kendi taraflarna ekmek isterler.. Ancak,
btn Mslmanlar eit gren slam karsnda Mevalinin durumu belirsizdir.. Mevali,
eitlii ngren slam adna, Arap stnlne kar kar.. Ali taraf ve Peygamberin amcas
Abbasn soyu, Emeviler tarafndan kendilerinden hile ve zorbalkla alnan iktidarlarnn asl
sahipleri olarak grnmeleri, beraberinde bir takm siyasal sorunlar da balatr.. Bu arada,
snfsal farkllklar ve beraberinde yaanan olumsuzluklarn nedeni olarak, ezilen snf
tarafndan slamn kendisi deil, Emevi hanedann iktidar sorumlu tutulur..

Mslman Araplar Trklere Neden Saldrmtr

Genelde, bu tarihi bilen slami evreler, Mslman Araplarn Trklere saldrmasn, onlar
slam dinine davet etmek, gerekirse bu uurda zor kullanarak, onlar slam'a boyun edirmeye
zorlamak eklinde yorumlarlar.. Ancak tek neden bu deildir..
Bu konu da ayrca Zekeriya Kitap'nn Yeni slam Tarihi ve Trkler adl Kitabnda
anlatlmtr.. Aadaki pasaj, ayn kitaptan alnma bir blmdr.

Deien Arap Toplumunun Yeni Hayat Anlay

a-) Harbeden Askerlerin Servete Kavuma stei

Araplar, Orta Asyay fethe zorlayan bir dier faktrde harbeden askerlerin ksa zamanda
byk servet ve zenginliklere sahip olmalar idi. Deil daha sonraki devirler, ilk devirlerdeki
fetih hareketlerinde bile sosyo-ekonomik nedenlerin ok nemli bir faktr olduu ortaya
kmaktadr. Genellikle Bedevi, lde yaayan, fakru zaruret iinde ok insafsz bir hayat
mcadelesi iinde yorulan Araplar, daha slamn ilk devirlerinde harbedeb askerlerin verilen
yksek maa ve ganimetler dolaysyla ksa zamanda byk bir servet ve zenginlie
kavutuklarn grmlerdir. Mcahit gazilerin bundan sonraki yaantlar ve hayat seviyeleri
bir anda deimi ve harbe itirak etmeyenlere nazaran ok daha iyi ve mreffeh bir hayat
srmeye balamlardr. Bu kabil Arap bedevilerinin o zamanki durumu, bugn Anadolu'nun
i ksmlarndan kalkarak ayn sosyo-ekonomik nedenlerle almak iin Almanya'ya giden
Trk kylsn ve onun sosyal hayatndada meydana gelen badndrc deiiklikleri
hatrlatmaktadr. Bunun iindir ki Arap kabileleri eitli cephelerde savamak iin hata Hz.
mer devrinde Medine'ye ok byk kafileler halinde akn akn gelmeye balamlardr. Daha
sonralar bunlar Bedevi aileler takip etmi ve dolaysyla Arap yarmadasnn dna daha o
devirlerden itibaren ok byk bir Mslman Arap g L. Caetani'nin ifadesiyle tarihte ilk
defa Sami rknn g balam oluyordu.
Tarihte belki ilk defa vaki olan bu Sami Arap g, Emeviler devrinde de btn canll ile
devam etmi, sadece ran'a deil, Trkistan'n Buhara, Baykent, Semerkant gibi daha birok
byk ehirlerine nemli lda Arap aileleri yerletirilmitir. zellikle Buhara'ya
yerletirilen bu kabil muhacir Arap aileleri o kadar oktu ki, Kuteybe b. Mslim be yerleik
Arap nfusu ve kesafetine dayanarak bu byk Trk ehrini nerede ise kolonize etmeye
kalkm ve bunda nemli lde de muvaffak da olmutur. Genellikle 25-50 bin arasnda
deien ve aile efradyla birlikte yaplan bu gler, bir taraftan ran ve Trkistan'n byk
ehirlerinin Arap nfusuyla iskan edilmesine, dier taraftan da siyasi Arap hakimiyetinin
blgede daha kolay bir ekilde yerlemesine ve hatta slam dininin gelime ve yaylmasna da
yardm etmitir.

b-) Yaygn Geim Sknts


Mslman Araplar komu lkeleri ve bu arada Trkistan fethetmeye zorlayan nemli
sebeplerden bir dieri de ok yaygn hale gelen geim skntsdr..Nitekim, el-Mesudi'nin en
gzel kitap olarak tavsif ettii ve fetih hareketlerini ok daha objectif kriterler iinde ele alan
ilk tarihilerimizden Belazuri'nin Ftuhu'l Bldan adndaki kymetli eserinde, Araplarn geim
sknts yokluk ve mahrumiyetler iinde srdrdkleri hayat mcadelesi nedeniyle komu
lkeleri fethetmeye zorlandklar ve bu lkelerde ok byk sayda yerletikleri hakknda
sarih ifadeler vardr. ( Sayfa 299..)

Taberi Anlatmlar
Aadaki pasajlar dorudan Taberinin anlatmndan alnmtr.

Tarih-i Taberi / Cilt 3/(Syf-343)

Her kim Trklerden ba getirirse yz dirhem vereceim. mdi mslmanlar bir bir Trklerin
ban kesip getirip 100 dirhemi aldlar.Ve Trkleri datp hesapsz krdlar ve mbalea ile
mal ve ganimet alp yine dnp Merve geldiler.

Yaz gelince Kuteybe Horasan ehirlerine nameler gnderip asker toplad. Sonra gp
Talkana vard. ehrek ki Talkan meliki idi. Neyzekle mttefik idi. Kuteybenin geldiini
iitince kat. Kuteybe Talkana girdii vakit hkmetti ki ahalisini kltan geireler. Nekadar
krabilirlerse kralar. Bunun zerine Kuteybenin askeri orada hesapsz adam ldrd.

Rivayet ederler ki 4 fersenk yol iki taraftan muttasl ceviz aac dallarna adamlar aslm idi.
Oradan gt. Mervalarde kondu. Oradaki melik kat. Kuteybe onun da iki olunu tuttukta
kalan ehrin beyleri itaat edip istikbale geldiler.(Syf-344)

Kuteybe dedi: - Vallahi eer benim mrmden sz syleyecek kadar zaman kalm olsa
bunu derim ki (Uktlh uktlh uktlh). ( Hepsini ldrn, hepsini ldrn, hepsini
ldrn )
Bunun zerine Neyzeki ve iki kardei oullar ki biri Sol ve biri Osmandr. Ve yine o
kendisi ile mahsur olanlarn hepsini ldrdler.hepsi 700 adam idi. Buyurdu balarn kesip
Haccaca gnderdiler.(Syf-347)
Kuteybe deve palan demek olur.(Syf-351)

Ganimet malnn bete birini Haccaca gnderip Semerkantn fethini de ilan etti. Haccac da
bu haberi iitip sevindi. Kuteybe tekrar Merve dnd. Kardei Abdullah Semerkanta emir
yapt. Askerlerinin bir miktarn onun yannda brakt ve lzumu kadar harp aleti verip,
Abdullaha dedi: Kafirlerden hi kimseyi Semerkanta girmeye brakma, ancak eline bir para
balk ver ve o baln zerine mhr vur.(Syf-353)

Kuteybenin Havarizem ehrine Gitmesi Haberi

Havarizem melikinin ad aygan idi. Ondan kk Havarizad adl bir kardei vard.
aygann zerine galebe etmi idi ve onun btn iini tutmu idi. itse ki aygann eline
gzel bir cariye girmi, yahut bir nefis bir kuma alm derhal adam gnderip aldrrd.Yine
iitse ki bir kiinin gzel kz var yahut gzel bir avreti var derhal mecal vermez,ekip
alrd.Hi kimse men edemezdi. Ve aygana ondan ikayet etseler ben ona bir ey
diyemem,derdi. aygan da onun elinden bunalm idi.Bu ii bu ekilde uzatnca aygann
tahamml etmeye takat kalmad.El altndan Kuteybeye adam gnderdi. Havarizem
ehirlerinden ehrin kilitlerini bile gnderdi.

Ve Kuteybeye dedi: Havarizeme gelip kardeimi ldrrsen her ne dilersen


vereyim,dedi.Lakin bu haberi hi kimseye bildirmedi.Bu haber Kuteybeye ulanca gaza
vakt idi.Kuteybe kavmine Segat gazasna varrz diye bildirdi.aygann adamn geri
gnderdi.Havarizade haber verdiler ki Kuteybe Segada gazaya gider. O da gayet sevindi. Ve
kavmine bildirdi ki bu yl cenkten eminsiniz,zira Kuteybe segada gidermi.Ve bizde ie
mekul olalm dedi.Bilmedi ki Kuteybe kendi zerine gelir. Bu esnada Kuteybe anszn bin
atl ile Medinetl Fil ki Havarizemin ulu ve muazzam ehridir.Zira Havarizem lkesi
ehirdir.Ondan ulusu yoktur.Kuteybe kp geldi.Havarizem halk Kuteybeyi grp korktular.
Kuteybe doru aygann yanna geldi.Ve Havarizada haber verdiler ki ne gafil durursun ite
Kuteybe eriip alemi fesada verdi.Havarizad anlad ki bu i aygann ba altndadr.Diledi
ki aygan ldre.Lakin frsat ve mecal bulamad.mdi hazr bulunan sipahi ile srp
Medinetil File geldi.aygan o ehri Kuteybeye verip kendisi de Kuteybenin yanna
geldi.Ve Havarizad akna dnd. Nihayet Kuteybeye adam nderip aman diledi.

Kuteybe dedi: Aman kardeinden dile eer o aman verirse benden emin ol.Havarizad dedi: -
mdi bildim ki benim lmem lazm.Zira benim kardeime boyun emem lmek
demektir.Belki lmek muti olmaktan iyidir,dedi. Bunun zerine cenge koyuldu. Bir saat cenk
edip sonunda tutuldu.Kuteybeye getirdiler. Kuteybe dedi:Kendini nasl grrsn.
Havarizad dedi: -Ey emir,beni melamet etme ki ben klca eli onun iin vurdum ki seninle
benim aramda bir hkm zahir ola.mdi frsat senin oldu,bana ne nmek gerek,ne dilersen
et. Bunun zerine Kuteybe buyurdu.Dar kp boynunu vurdular.aygan dedi: -Ey
emir,henz gnlm ifa bulmad.
Kuteybe dedi: -Daha ne dilersin?
aygan Dedi: -Dilerim ki onunla bile olan kimselerin hepsini ldresin.
Kuteybe dedi: -mdi sen benim yanma topla, ben ldreyim. aygan da hepsini tutup
getirdi.Kuteybe cmlesini ldrp mallarn ald. aygan yle art etmi idi ki:Bin ba esir
ve nice bin kuma vere. mdi Kuteybe Medinetl File girip o mal aygandan ald.

aygan Kuteybeden yardm diledi.Zira Camhd meliki daima gelip aygan ile cenk
ederdi.Ve aygan gayet incitirdi.Kuteybe Abdurrahman ona yardma gnderdi.Ve
Abdurrahman varp muharebe etti ve o meliki ldrd.aygan o yerleri fethedip drt bin ba
esir aldlar. Kuteybe buyurdu. Hepsini ldrdler. (Syf-349-350)

-a askeri bize gece baskn etmek dilermi, imdi varn onlarn yolunda filan yerde pusuda
durun.Ve onlar kt vakit zerlerine srnz.Ola ki bir fetih edesiniz,dedi.Muslih
b.MslimI bunlara kumandan tayin etti.Muslih de gelip o 700 adam blk etti.Bir
bln yolun sa yanna,bir bln sol yanna koydu ve kendisi bir blkle yolun
zerine durdu.Gece yars geince a askeri kp geldiler.Muslihi yol zerinde grnce
cenge megul oldular.Ve o iki blk gaziler de iki taraftan hamle edip a kurdun koyuna
girdii gibi kafirleri tarumar ettiler.Gazilerde be adl bir bahadr yiit vard.Kendisini a
gruhuna ve kalabalna vurdu.Onlarn ortalarnda bir melikzadeleri vard.Yetiip be onu
kula tznden kl ile ald.yle bir aldk ba top gibi havaya utu.a askeri bu heybeti
grdklerinde hepsi bozguna uradlar.Mslmanlar ardna dp onlar hesapsz
krdlar.Onlardan kurtulan pek az oldu.Ve onlarn ekserisi Melikzadeler idi.Ziynetli ve silahl
kimselerdi.Onlarn balarn ve silahlarn ve elbiselerini hepsini aldlar geri dnp Srr ile
Kuteybenin yanna geldiler. Ertesi gn Kuteybe hkmetti ki cenge atlalar.
Gavrek Kuteybeye adam gnderip dedi: -Bu ettiin harbi yle zannetme ki araplarn kuvveti
ile edersin belki acemden benim kardelerimdir ki sana yardm edip cenk ederler.Yoksa harbe
araplar gnder.Gr ki biz de neler ederiz,dedi.Kuteybe bu sz iitip gadaba geldi ve
mnadilere artt.Mslman mbarizleri toplanp kafirlerin zerine yry ettiler ve
buyurdu ki mancnk kurdular ve bir burcu de de yktlar.Ve Mslmanlar o yklan
yerden hcum ettikte kafirlerden bir bahadr er gelip o gedikte durdu her kim ileri gelse mecal
vermez ldrrd.Mslmanlarda silahrler ok idi.Kuteybe onlar artp dedi ki:Sizden
kim ki o ahs ok ile vurursa ben ona on bin dirhem veririm.O silahrlerden biri ileri yryp
ok ile o ahs atp gznden vurdu ve ensesinden kt.derhal dt.O kii Kuteybenin yanna
gelip on bin dirhemi ald.(Syf-351-352)

********

Smerler, Smer Dini ve Islamiyette Kadnlarn Trban / Barts Kullanmasnn


Kkeni

(Muazzez lmiye ile yaplan rportaj'dan ) Vatan Gazetesi - 16-10-2006

-Siz Smerleri ok seviyorsunuz?


Ee tabii, yllardr onlar altm.

-Sadece almaktan deil, sanki siz Smerleri gelmi gemi en uygar halk olarak
gryorsunuz?
Evet, evet, yle! nk Smerler bugnk kltrn temelini kuran bir millet. Evveli yok.
ivi yazsn bulmular ve yaptklar her eyi yazmlar. Mimariyi onlar balatm. Kubbe,
kemer ve kanallar yapmlar. Bunlar, fevkalade hesap isteyen eyler. Matematikte 6'l sistemi
koymular. Bugn hl kullandmz saat, daire, gen hesaplamalar Smerler'in 6'l
sistemiyle yaplyor. M 590'larda yaayan Pisagor'un formln biz Smer tabletlerinde
bulduk, Yunanllar onlardan alm. Astronomi ok nemli. Be gezegeni tespit etmiler.
Keplere kadar altncy bulan kmam. Burlarn adlarnda hl onlarn tercmesini
kullanyoruz. Geni edebiyat anlaylar var. Glgam Destanlar ve mitolojileri var.

- Yunan mitolojisinin aslnda Smerlerden alnt olduu sylenir?


Hem de nasl. Ayn zamanda Smer mitolojisiyle Trk mitolojisinde de byk benzerlikler
vardr.

Tam olarak bilmiyoruz, ama Trkler - Tarihte Trkler mi daha eski, Smerler mi?daha
eski grnyor. Genel kan Smerler'in de Orta Asya'dan gelmi olduu ynnde. Bizim
meslektalarn arasnda yzde 90 byle biliniyor.

- Peki bugnk Smerler sizce kim?


Bilmiyoruz, Asya'dan Anadolu'ya devaml bir g olduu iin kimin ne olduu belli deil. u
anki haritaya gre Irak'n gneyi ve Badat'ta yaamlar. Oradan Anadolu'ya geldiklerine
dair elimizde belge yok, ama bana gre soyumuzda Smerlilik de olabilir. nk Smer
diliyle Trke arasnda o kadar benzerlik var ki... Mesela Smerce alm-Trke alml, bab-
baba, dim-dimdik, es-esmek, gim-kim, gles-gle, ib-ip, ir-er, kya-ky, ulu-ulu, kusu-
komak gibi...
- Smerliler neye inanyorlarm?
Drt byk yaratc tanrlar var: Yer, gk, hava ve su tanrlar. Bunlarn dnda bir de idareci
tanrlar var. Ama tanralara da byk nem veriyorlar. Mesela sosyal-adaleti koruyan bir
tanra, sanat koruyan bir tanra, bereket ve ak koruyan bir tanra. Ayn tanraya sava
tanral da verilmi. Ak ve sava birletiriyorlar.

- Kadn-erkek ilikisi naslm?


Smerler'de tek elilik var. Eer kadn kendi grevini yapamayacak kadar yalanr veya
hastalanrsa, ancak o zaman kadnn izniyle kocas bir baka kadnla evlenebiliyor. Bu konuda
ok gzel bir metin elime geti. Bir kadn kocasna ikinci bir kadn alrken yle bir
mukavele yazm: "Ben bu kadn kocama kar, kendime karde olarak alyorum. ayet benim
koca beni boamaya kalkarsa kardeimi de alr giderim." Bu mukavelenin altna da ahitlere
imza attryor.

- Resmi nikh m yapyorlarm?


Yapyorlar tabii. O kadar tanrlar olmalarna ramen gnlk ilerini hi tanrlarla
yrtmemiler. Son derece laik devlet. Nikh bir yetkilinin nnde yapyorlar. Mukavelesi
olmayan evlilik, evlilik saylmyor. Bizde Cumhuriyete kadar yoktu byle bir ey.

- Ak ne kadar nemli?
ok nem veriyorlar ki ak tanralar var. Dnyann bilinen ilk ak iirini onlar yazm.
Smerli kadn, ak olup kocasn seebiliyor.

- O zaman imdi dava konusu da olan u malum rtnme blmne gelelim:


Smerlerde kimler, neden rtnyormu?
Her tanrnn bir evi var, onlara mabet diyorlar. Bu evlerde tanrlar iin eitli eyler yaplyor.
Neler yaplacan tanrlar insanlara sylemiyor, insanlar kendileri tanrlar iin ne yapmalar
gerektiini anlayp, yapyor.

- Yani "vicdan evi" gibi bir ey mi?


Evet, vicdanlaryla ba baa kaldklar yer oluyor. Bugnk kilise, cami ve havralardaki ibadet
ekilerinden daha zgrler. Tanrlar ho tutabilmek iin orada danslar yapyorlar, arklar
sylyorlar. te bu mabetlerde rahibeler var. Bu rahibelerin bazlar da genel kadnlk
yapyor.

- "Genel kadn" tam olarak ne demek?


Grevi seks yapmak olan kadnlara deniyor. Onlar fahie deil, bunu para karl
yapmyorlar. Mabetlerde ak odalar var ve anladm kadaryla o odalarda genlere cinsellii
retiyorlar. Bunu nereden kartyorum; nk Glgam Destan'nda da ormanda,
hayvanlarla bym olan adam insanlatrmak iin bir mabetten rahibe getiriliyor ve ona
cinsellii, yemeyi, konumay rahibe retiyor. O genel kadn dediimiz rahibeler
Smerler'de her eyi reten bir varlk olarak grlyor. Bunu yaparken kendilerini tamamen
tanrya vakfetmi sayyorlar. nk Smerler'de aslnda bekaret var. Bekarete nem
verilmesine ramen genel kadnlarn mabetlerde ilikiye girebilmesi, bu hizmete verilen
kutsal deeri gsteriyor.

- Bekarete nem verildiini nasl biliyorsunuz?


Tabletlere gre evlenmeden nce bakire olmadn sylemeyen kadn boanrken yar
tazminat alabiliyor.
- Peki bu genel kadnlar bartsn niye takyorlar?
Onlar dier rahibelerden ayrmak iin byle barts kural konmu. Sokaktaki fahieler de
barts takamyor. Bu sadece mabetlerdeki grevli kadnlara zel bir durum. Tarihteki ilk
barts byle km oluyor.

- Sonradan bu i nasl tersine dnyor?


Smerler'den uzun ylar sonra, M.. 16'nc yzylda, Asurlular birden bire kanun karyorlar.
Diyorlar ki, bundan sonra evli ve dul kadnlarn da hepsi ban rtecek. Aslnda burada, evli
ve dul kadnlarn yasal bir ekilde cinsel ilikiye girdiklerini dnerek genel kadnlar gibi
rtnmelerini ve kendilerini belli etmelerini istiyorlar.

- Asurlar'da barts takan kadn, cinsel ilikiye girmi, bekareti olmayan kadn
anlamna geliyor?
Evet aynen yle. Ama bunu baz dinciler yanl anlayp "Tarihte ilk bartsn fahieler
takt" diyorum sanyor. Oysa ne Smerler'deki rahibeler fahie, ne de Asurlar'daki evli ve dul
kadnlar.

- Yani rtnme, slamiyet'ten binlerce yl nce, kadnn toplumdaki statsn


belirlemek iin bulunmu bir are?
Benim anlatmak istediim de bu! Bunu da ben sylemiyorum, tarih sylyor. Kendimden bir
ey eklemiyorum, yorum yapmyorum, bilimsel tarihi anlatyorum.

- O zaman Asurlular'dan slamiyet'in doduu dneme gelelim. Orada barts


karmza nasl kyor?
Kzm, ben slam uzman deilim, ama tarih ynnden baktmzda orada da yle oluyor:
Hz. Muhammed peygamber olduktan sonra ailesindeki kadnlarla birlikte Mekke'de oturuyor.
nsanlar hangisi Hz. Muhammed'in kars, hangisi kz, hangisi cariyesi biliyorlarm. O
yzden de orada bu kadnlara satama katiyen yokmu. Ama Medine'ye hicret ettikten sonra
durum deiiyor. nk Medine ok kalabalk; Hristiyan', Yahudi'si her milletten insan var.
nsanlar Peygamber'in ailesini tanmyorlar. te bu dnemde Peygamber'e bir vahiy geliyor.
Bir ayete gre "Peygamber karlar, peygamber kzlar ve mmin kadnlar sokaa karken
tannmayacak ekilde rtnsnler" deniyor. Oysa bir baka yorumda da deniyor ki, "tannacak
ekilde" rtnecekler.

- Bu anlattnz manta gre "tannmalar" daha doru deil mi ?


Evet, o daha doru. Bence "mmin kadnlar" laf da sonradan eklenmi bir laf. nk
biliyorsunuz, Kuran Peygamber zamannda oluturulmad. Ebu Bekir dneminde tanklardan
alnan ayetlerin birletirilmesiyle yazld.

.....
Kimdir?
Muazzez lmiye , Birinci Dnya Sava srasnda dodu (1914-Bursa), Kurtulu Sava
yllarnda ilkokulu okudu, kinci Dnya Sava baladnda Ankara Dil-Tarih'ten mezun
oldu. Ayn yl okul arkada Kemal 'la evlendi. 33 yl stanbul Arkeoloji Mzesi'nde alt.
Depolardan bulup kard yaklak 3 bin Smer tabletinin anlamn tarih ve arkeoloji
dnyasna kazandrd. 1972'de emekli olduktan sonra 8 kitabna 5 kitap daha ekledi.
Heidelberg niversitesi, Roma ve Londra sergilerinde almalar yapt. ngilizce ve Almanca
biliyor. Pek ok dl olan 'n iki kz var.
**********

Kuran'n Orijinalleri Yakld in imdi Yok


Islamiyet Islam Tarihi Kuran Tarihi Antik eserler

Kuran'n ilk orijinali: Muhammed'in salnda iken Kuran' hem hafzlara ezberletiyor, hem
de katiplerine kk talar, deri, aa paras, kemik gibi eitli nesnelere yazdryordu. Bu
orijinal Kuran, bugn yeryznde yoktur. (Mehmet Akif'in yapm olduu Trke Kuran
tercmesi de yaklmtr).

Kuran'n ikinci kez derlenmesi Ebubekir dneminde yaplmtr. Kuran' ezberlemi olan
hafzlarn mslmanlarn yaptklar savalarda zellikle de El Yemame savanda lmeleri
zerine mer, Ebu Bekir'e Kuran'n bir kitap halinde toplanmasn nermitir. Bunun zerine
Ebu Bekir, Zeyd bn Sabit'e Kuran' kitap halinde toplatmtr. Bu Kuran, Ebu Bekir
tarafndan lnceye kadar muhaza edilmitir. Ebubekir ldkten sonra Kuran' mer
korumaya almtr. mer ldkten sonra, mer'in kz ve Muhammed'in karlarndan olan
Hafsa tarafndan muhaza edilmeye balanmtr. Ancak, bu Kuran da, halife Mervan Ibn
Hakem tarafndan Hafsa'dan alnarak yaklmtr.

Kuran'n nc orijinali: Osman dneminde oluturulan "azmalar".Bunlar da dnyann hi


bir tarafnda yoktur.

Yaplan inceleme ve aktarmalarla grlen o ki: Muhammed'in "vahiy katiplerine yazdrd"


bildirilen "Kuran"n ne "ayn" ne de "tm" bugnk Kuran'da yoktur. Halife Mervan kendi
gerekesini yle aklar; "Onda yazl olanlar, Osman tarafndan yazdrlan Mushaflara
gemitir. Artk ona gerek kalmamtr. Yaklp yok edilmeseydi, zamanla kukulara yol
alabilir, ondan alnarak yazlan Mushaflar evresindeki kukular nlenemeyebilirdi.
Bundan korktum, o nedenle yaktrdm."(Kaynak: b Ebi Davud, Leiden 1937, yay.,s.243-
Suphi e's-Salih Mebahis Fi ulm-il Kuran).

Kuran nasl derlendi?

Kuran ayetleri bugnk biimi ile yazlp bir araya getirilmi deildi. Hadislerde peygambere
vahiy olan ayetler eitli nesneler zerine yazlyd; hepsi de dank durumdayd. Ayetler
"Lihaf" (kk talar), "Rka" (deri aa yapra, bir eit kt), "Ektaf" (deve ve koyun
kemikleri), "Usub" (aga paras" gibi nesnelere yazlmt.
Yitip gitmesin diye tmn bir araya getirme abasna ilk kez Halife
Ebubekir dneminde gerek duyuldu ve bu abalar gerekletirildi.

Bir aktarma da "bunlarn tmnn peygamberin evinde, bir arada


bulunduu ve dankken bir araya getirip, iinden eksilen olmasn
diye ortasndan iple balanm olduu" da aklanr.

Buhari'nin yer verdii bir hadise gre; "dinden dn" (ridde)


olaylar ve bu olaylar nedeniyle sava hali vard. Kuran' ezber etmi
kiilerin bir bl lmt. lenlerin says artabilirdi, bunlarn
tm lp gitmeden Kuran'n orada burada yazl ayetleri
derlenmeli, tm bir kitap haline getirilmeliydi. Hattabolu mer
durumu ve konunun nemini Halife Ebubekir'e anlatt. Ayetlerin
derlenmesini nerdi. Halife balangta pek doru bulmamt bu
gr.
"Peygamberin yapmad eyi yapmak nasl doru olabilirdi?" diye dnyordu. mer
direndi ve nerisini kabul ettirdi. iin gereklemesi iin de Zeyd Ibn Sabit'e grev verildi.
Zeyd "Ebubekir bana 'Sen akll bir gensin. Peygambere vahiy yazdn iin senin
baaracana gveniyorum. Aratr ve topla Kuran ayetlerini' dedi, Tanrya ant ierek
sylerim ki, dalardan bir da ykleyip tamay nerseydi, buyurup verdii grev kadar
bana ar gelmeyecekti. Yani Kuran' derlemek kadar." diyorama sonunda grevi kabul
ettiini sylyor ve ii nasl yaptn yle dile getiriyor:

"Kuran (ayetlerini) derlemeye koyuldum. Hurma dallarndan, kk talardan ve kiilerin


ezberlerinden izleyip derledim. iin sonunda, Tevbe (Beraat) suresinin sonunu, Ebu
Huzeymetu'l-Ensari'de buldum. Ki, bakasnda bulamamtm bu paray". Zeyd, bu parann
Tevbe Suresinin sonundaki ayetleri (128 ve 129.ayetleri) oluturduunu aklyordu

Bylece Zeyd, Kuran ayetlerini derleme iini yaparken iki kaynaa bavurmaktayd:
Ayetlerin yazl olduu nesneler (aalar, talar..) ve ezber bilenlerin bellekleri.

Ebubekir dneminde yazlan Kuran iin bavurulan ezbercilerin baka deyile hafzlarn
says Mslmanlar arasnda tartmaldr. O dneme ilikin kaynaklardan Buhari'nin "e's-
Sahihi"nde yer alan hadisten anlald kadaryla Kuran'n tmn ezberleyenlerin en
iyimser rakamla 7 kii olduu kabul edilebilir. Ayn zamanda, Peygamber dnemindeki
"hafz"larn, yani Kuran' tmyle ezberlemi olanlarn says pek azd. Buhari'nin "e's-
Sahih"inde geen hadis yle:

Birinci hadis: Amr Ibnu'l-Ass anlatyor: Peygamberin "Kuran' drt kiiden aln, Abdullah
Ibn Mes'ud'dan, Salim'den, Muaz'dan ve beyy Ibn Ka'b'den" dedigini iittim. (Buhari,
Fadailu'l-Kuran 8.)

kinci hadis: Enes anlatyor: "Peygamber ldnde, drt kiiden baka Kuran'
tmyle ezberlemi olan yoktu. Ebu'd-Derda, Muaz Ibn Cebel, Zeyd Ibn Sabit ve Ebu
Zeyd." (Buhari.)
nc hadis: Katade'den aktarlyor: "Malik olu Enes'e;
'Peygamber dneminde, Kuran' tmyle ezberleyenler kimlerdir?'
diye sordum. u karl verdi: 'Drt kii. Tm de Medine'li.
beyy Ibn Ka'b, Muaz Ibn Cebel, Zeyd Ibn Sabit ve Ebu Zeyd
(Buhari, ayn yer, Mslim 2465. Hadis.)

Bu hadislerde adlar yazl olanlar topladmz zaman Peygamber dneminde Kuran'


tmyle ezberlemi olanlarn says yedi idi demek gerekiyor: Ibn Mesud (Birinci hadiste),
Salim (birinci hadiste), Muaz Ibn Cebel (birinci, ikinci ve nc hadiste.)

slam din bilirleri bu hadislerdeki aklamalarn "dinsizlerin iine yaradn" ileri srerler.
Suyuti, El tkan, Msr 1978, c.1, s.94, satr 13.)

l itkan'da daha bakalarnn da Kuran' ezberlemi olduklar adlar ile aklanyor. Ama
aktarmay yapan, bu adlar saylanlardan kimilerinin, Kuran'n tmn ezberleme iini
Peygamberin lmnden sonra bitirdiklerini aklamaktadr. (El tkan, 95-9.)

Zeyd Ibn Sabit, herhangi bir paray Kuran'a geirmek iin "iki tank" koulu koymutu.
Ancak bir tankla Kuran' alma gerei duyduu ve geirdii paralar da vard. rnein, Ube
Huzeyme'de bulduu ve Tevbe Suresi'nin son iki ayetini oluturan para byleydi.

Kuran' derleme ve yazma ii bir yl srer. Bu ie giriildiinde mer ile Zeyd, mescidin
kapsna oturmular, "herkesin Peygamberden ayet olarak elde ettii ne varsa getirmesini"
istemilerdi. Baarlan i, kaynaklarda yle tanmlanr: Kuran ayetlerinin, surelerinin
bulunduu iki kapakl bir kitap. Derlenip yazlan sayfalar, lene dek Ebubekir'in yannda
kald, sonra mer'in (halife) yannda bulundu. O da lnce, kz Hafsa'ya verildi.

Kuran ikinci kez derleniyor:

Buhari'de yer alan bir hadis yle: Ermeniyye ve Azerbaycan' ele geirmek iin
savalyordu. Huzeyfe, Ibnu'l-Yeman, Halife Osman'a geldi. Mslmanlarn okuduklar
Kuran'lardaki birbirini tutmazlktan yaknd, "Emire'l-M'minin! Bu mmet, kendisinden
nceki Yahudiler ve Hristiyanlarn iine dtkleri birbirini tutmazllklar gibi bir duruma
dt!" Bunun zerine Osman, Hafsa'ya adam gnderdi, baka Kuran nshalar yazp almak
iin kendisinde bulunan sayfalar (yani Ebubekir dneminde yazlan kitab) gndermesini
istedi. " bitince sana geri gnderirim" dedi. Hafsa da gnderdi o sayfalar Osman'a. Osman,
hemen Zeyd Ibn Sabit'e, Abdullah Ibn Zyebr'e, Sa'd Ibnu'l-As'a ve Hiam oglu Haris olu
Abdurrahman'a buyruunu verdi. Onlar da Hafsa'dan getirilenden alp Kuran nshalarn
oluturdular. Osman, kuruldaki kiiye unlar syledi: "(Medine'li) olan Zeyd ile,
Kuran'dan herhangi bir kesimde ters dtnz zaman, tartma konusu olan paray Kurey
dili ile yazn. nk Kuran sadece Kurey dili ile inmitir."

Onlar da bu buyruu yerine getirdiler. Sonunda (esas) sayfalardan Kuran nshalar oluturup
ii bitince, Osman, sz konusu sayfalar (Hafsa'dan getirilenler) geri gnderdi. Alnan
nshalarn da her bir kesime gnderilmesini buyurdu. Ve bunlarn dnda kalan her bir Kuran
sayfasn ya da Mushaf buyurup yaktrd.(Bkz. Buhari, e's- Sahih, Kitabu Fedaili'l-Kuran/3.)
Buhari'nin kendisine anlatlan abalardan ve "Kureyli olanlarla olmayanlar arasnda"
belirecek anlamazln zm biiminden anlaldna gre, Kuran nshalarn ortaya
karrken, Hafsa'daki Mushaf'tan aynen kopya etmek sz konusu deildi.

leri srle gelen "aynen kopya edildii" ileri srlrken, neden kopya edildiine de "az
(ive) farklarndan dolay" diye gereke gsterilir. Ancak, Dr. Suphi e's-Salih, Mebahis Fi
Ulumi'l-Kuran (Beyrut 1979) adl eserinin 80, 84, 85 sayfalarnda bu gerekenin inandrc
olmadn belirtiyor. Dr. Suphi'ye gre, o zaman ayn metni, ayn szckleri deiik
okunacak nitelikte yazp yanstabilmek iin gerekli iaret ve noktalama yoktu. O zamanki yaz
harflerinin dnda iaretsiz harfler de noktaszd. Ksacas, halife Ebubekir dneminde
oluturulan "mushaf", istenseydi bile, eitli kabile azlarn (iveleri) ierir nitelikte yazlr
olamazd.

Durum byle olunca, u sorular karlksz kalyor:


Ebubekir dneminde hazrlanan ve Hafsa'dan alp
getirilen "Mushaf" ile Osman dneminde meydana
getirilen "nshalar, mushaflar" arasndaki fark
neydi? Yeni alma ile gerekletirilen nedir?

Yukarda anlam sunulan hadiste bu aklanmamakta. Ancak, hadisin devam niteliindeki bir
aklamada, yaplan iin sadece "bir temel nshadan alnp, baka mushaflara aktarma"
olmadn anlatr niteliktedir

Drtl kurulda yer alan Zeyd Ibn Sabit, yle diyor: "Mushaf oluturma iini yaparken, Ahzab
Suresinin sonundan bir ayet yitirdim ('fakattu'). Ki, Peygamberin onu Kuran'dan bir para
olarak okuduunu iitip tank olmutum. Aradk bu ayeti. Ve Sabit olu Huzeyme el Ensari'de
bulduk (Ahzab suresine 23.ayet) ekledik o mushafta." (Itkan, Msr, 1978, C1, s.79.)

Birinci derlemenin yaklmasndaki ama:

lmne dein sandnda saklayan ve alnp yaklmasn nleyen Hafsa idi. Bu koruyucu
lnce, Kuran'n Tanrs "Kukusuz Zikr' (Kuran') biz indirdik; kukusuz koruyucular
da yine biziz" (Hicr, ayet:9) dese de koruyucusu kalmamt. Mervan Ibn Hakem, "sandktan"
aldrtp getirmi ve yaktrmt. Mervan'n bu ilk derlemeyi yaktrmasndaki gerekesini,
kendisi yle aklyor: "Bunu yaptm, nk, Onda yazl olanlar, resmi (imam) Mushaf'a
yazlp geirilmi ve korunmutur. Korktum ki aradan uzun zaman getiinde kukucu
kimseler bu (resmi) Mushaf hakknda kukuya derler." (Bkz. Dr. Subhi e's-Salih, Mebahis
fi Ulumi'l-Kuran, s.83. Dayand kaynak: Ibn Ebi Davud, Kitabu'l-Mesahif, s.24.) Oysa, asl
kukulara yol aan, esas alnm olduu belirtilen ilk derlemenin yaklmas olmutur. nk,
ilk derleme ile, sonraki (Osman dneminde oluturulan ve imam ad verilen) "Mushaf"
arasnda fark olmasa idi, ilkini yakma yoluna gidilir miydi? lk derlemede bulunmayan
eklemeler ya da Kuran'dan karmalar yaplmam olsayd, neden korkulmutu?

Muhammed Dneminin Kuran' ile Bugnk Kuran Ayn Deil:


Burada ok nemli bir tankla bavuralm: Ibn mer diyor ki: "Hibiriniz, Kuran'n
tmn aldm (elimde bulunduruyorum) demesin. Bilemez ki, Kuran'n ou yok olup
gitmitir. 'Ne kadar ortada varsa o kadarn elimde tutuyorum' desin yalnzca."
(Bkz.Suyuti, el tkan, 2/32.)

Bu tanklk, bugn elimizdeki Kuran'la, Muhammed'in "vahiy


katipleri"ne yazdrd bildirilen Kuran'n ayn olmadn ok ak
biimde anlatmyor mu? Kald ki, Ibn mer, Osman dnemindeki
derlemeden sonra bu sz sylemitir. Yani, Osman dneminde
oluturulan "Mushaf"n da orijinali yok. O el yazmas, Dnyann hi bir
yerinde bulunmuyor...

Temel kaynaklarda sz edilen, ama bugn bulunmayan "deiik


mushaflar" da zerinde durulmaya deer nitelikte. Suyuti'nin el
tkan'nda, Buhari'nin eserlerinde baz nemli mushaflardan ve bu
mushaflarn iindeki surelerin listelerinden sz edilir. rnein,
Muhammed'in en yaknlarndan biri bilinen ve Peygamberin, Kuran iin
ezberine bavurulacak drt kiiden biri olarak belirttii Ibn Mesud'un
mushaf, yine Muhammed'in danlmas gereken drt kiiden biri olarak
sz ettii beyy Ibn Ka'b'n mushaf, Abdullah Ibn Abbas'n mushaf,
Muhammed'in karlarndan Aie'nin mushaf, Ali'nin mushaf bunlarn
balcalar.

Ayrca bugn Alevi'lerin, Ali'nin mushaf olarak sz ettikleri bir mushaf


ve Hindistan'da saklanan ayr bir mushaf daha var.
Suyuti'nin ve Buhari'nin kitaplarnda belirtilen mushaflardan hibiri gnmze gelememi.
Ancak bunlarn ierik listeleri yazlmtr.Ayrca baz din kitaplarnda, bunlarda bulunduu
sylenen ayet ve surelerden paralar gnmze kadar gelmitir. Eldeki resmi nshadan ierik
ynnden farkl olduklar bu listelere baknca hemen anlalyor. rnein, Ibn Mesud'un
"Mushaf"nda Fatiha Suresi gibi ok temel bir sure yok. Felak ve Nas sureleri de..Ali'nin
surelerinin sras bugnkne uymuyor. Suyuti, kitabnda, Bakara suresinin, Ahzab suresi ile
ayn uzunlukta olduunu aktaryor. (Bkz. Suyuti, el tkan, 2/32.) Oysa bugn, eldeki resmi
Kuran'da, Bakara 285 ayet iken, Ahzab yalnzca 73 ayettir.

nc halife Osman dneminde bir heyet tarafndan yeniden derlenip yazlan Kuran'larn
ka adet olduu ve u anda nerede bulunduklar tartmaldr.

Kimilerine gre drt, kimisine gre be ya da yedi adet yazlmtr. Drttr diyenlere gre,
Osman bir nshasn kendisine alkoymu, dierlerini Kufe'ye, Basra'ya ve am'a
gndermitir. Mekke'ye, Yemen'e ve Bahreyn'e gnderilenlerden de sz ediliyor.

Kimi kitaplardaki bilgilere gre, bu nshalardan kopya edilip oaltlmasna izin verilmi,
kimi kiiler kendileri iin "mushaflar" meydana getirmilerdir. Ancak, o zaman bu
mushaflarda bulunduu sylenen ve rnekler aktarlan baz Kuran paralarnn resmi
Kuran'da bulunmamasna ne demeli?

Baz slam kaynaklarnda, Osman dneminde oaltlan nshalarn bir ksmnn bugn elde
olduu iddia edilir. rnein, bir kopyann Takent'te olduundan sz eden ok sayda kitap
vardr. Yine baz slami Trk kaynaklarnda Topkap Mzesi'ndeki Kuran'n da Osman
zamanndan kald sylenir. (Turan Dursun'un bu makalesinin zerinden geen srede , 2000
ylna gelindiinde, Yemen'deki Ulu Cami'de yaplan restorasyon almalar srasnda
dnyann en eski Kuran'nn bulunduu The Guardian gazetesinin haberinde aklanmtr. Bu
Kuran zerinde yaplan incelemeler, gnmzdeki Kur'an' tutmadn gstermektedir. )

Konunun aratrmaclarndan Prof. Dr. Suphi e's-Salih kitabnda, "Peki, Osman dneminde
hazrlanm resmi nsha imdi nerededir?" sorusunu ortaya atar ve doyurucu cevap
bulamadn aklar. Kahire Ktphanesi'nde olduu sylenen nshann, Osman dneminden
kalm olamayacan belirtir. nk bu kitapta bir takm iaret ve noktalar vardr, byle
iaret ve noktalarn slamiyet'in ilk yllarnda bulunmad bilinmektedir.

Ayrca, Kuran'n okunuundaki farklar da, tek bir Kuran olmadnn gstergesidir. Nitekim,
smail Cerraolu'nun, Ankara 1971 baskl "Tefsir Usulu" adl kitabnn 90-110.sayfalar
arasnda, Islam kaynaklarndan aktarlan bilgiler de yle:

"Kur'an'n bir harfinin bile deimedii" yalan Tevbe suresinin 114.ayetindeki "iyyahu"
szcn, Hammad bn Zeberkan, "ebahu" diye okurdu. Sad suresinin 2. ayetindeki "izzettin
szcn de "rratin" okumaktayd. Buradaki deiiklikler harf deiiklikleri.Birincisinde
"ya""ba" ya, brnde de "ayn" harfi, "ayn" harfine dnm. Haydi bu tr harf
deiikliklerini nemsemeyelim.

Eldeki Kur'an'da grlen kimi szcklerin yerine, Abdullah bn Abbas, "mrdiflerini", yani
"e anlaml olanlar kullanrd. Enes bn Malik de Mezzemmil suresinin 6. Ayetindeki
"akvamu" szcnn yerine, "asvabu" szcn kullanmtr. bn mer, Cum'a suresinin
10. Ayetindeki "fes'av" szcnn yerine, "femz" szcn; bn Abbas Karia suresinin 5.
Ayetindeki "kel'hni"yerine "k'essavf"y uygun grp kullanrd. Yine bn Abbas "sayhaten
vahideten"lerdeki "sayhaten" yerine, "zeyfeten"i yelerdi.Enes bn Malik, nirah suresinin 2.
Ayetindeki "vada'n" yerine,"haleln" diye okurdu. (Bkz.Sf.95). Ayn kitapta, gsterilen
kesimde baka rnekler de grlebilir.

Buralarda grlen de yalnzca harf deiiklii deil kelime deiikliidir. Demek ki


peygamberden bu yana bir harf bile deimemitir sav gerek deildir.

smail Cerraholu'nun da kitabnda yer verdii (Bkz. ayn kitap, s.93-94) bir olay ok ilginti
bu konuda. Aktarldna gre, bir gn Hizam olu Hakim Olu Hiam, Furkan suresini
okumaktadr. mer dinler, bakar ki, Hiam bu sureyi Muhammed'in kendisine retip
okuttuundan baka trl okuyor. mer fkelenmitir:

"-Bu sureyi sana byle kim belletip okuttu?"

"-Peygamber!"

"-Yalan sylyorsun. nk, Peygamber bu sureyi bana senin okuduundan baka trl
okuttu."

mer bu tartmay yaparken, Hiam'n yakasna sarlmtr. Sonra, adam alp Peygamber'e
gtrr.

"-Bu adam, senin bana okuttuundan baka trl okuyor Furkan suresini."
"-Yakasn brak da adamn okuduklarn ben de dinleyeyim."

mer yakasn braknca, Muhammed adama dner:

"-Hiam, haydi oku, bir de ben dinleyeyim, Furkan suresini nasl okuyorsun?"

Hiam, Furkan suresini, kendisine retildii gibi okur. Sonra, Muhammed, "-Bu sure bana
byle indi." der.

Muhammed, ayn sureyi bir de mer'e okutturur. mer'inki iin de ayn eyi syler. Yani,
ikisininkini de doru bulmutur. Sonra da yle der:

"- Kuran yedi harf (yedi trl) indirildi. Bunlardan hangisi kolaynza gelirse, Kur'an' ona
gre okuyun. (Bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu'l-Husmt 4; Tecrd, hadis no: 1766; Mslim,
e's-Sahih, Kitabu Salti'l-Msfirn/270, hadis no:818)

Bu hadis, Hiam'n okuduu Furkan suresi ile, mer'in okuduu Furkan suresinin ok ok
baka olduunu aka ortaya koyuyor. Bu hadise gre, Muhammed, kavgay tatlya balyor,
"Kur'an'n yedi eit indirildiini" ve herkesin baka trl okuyabileceini sylyor. Yani
Kur'an' trl biimlerde renip okumay serbest brakyor. "Bakalk"sa, hadisten de
kolaylkla anlalaca gibi, "okunu"ta deil, "okunanlar"dadr. Yoksa, mer'in o denli
fkesinden sz edilebilir mi?

Kaynaklar, ayr ayr mushaflar zerinde durur. Aktarlan rneklere gre, kimi mushaftakiler
bugn elimizdeki "resmi kuran" dakileri tutmamaktadr. Ayrca bn mer'in u sz son
derece ilgintir:

-inizden kimse, Kur'an'n tmn elinde tutuunu sylemesin. Bunu diyen bilir mi Kur'an'n
tm ne kadard, nasld? Kesin olan o ki, Kur'an'n ou yok olup gitmitir. (Bkz. Syuti, el
tkan, 2/32)

Btn bunlar karsnda, yine "kuran, Peygamberden bu yana olduu gibi ve bir harfi bile
deimeden gelmitir, denebilir mi?

Kur'an'n birinci orijinali de, ikinci orijinali de yine mslmanlar eli ile yaklmtr. Kukusuz
gerekleri rtmek iin. Osman dneminde oluturulup oaltldktan sonra belirli merkezlere
gnderilen nshalarn orijinallerine de , dnyann hibir yerinde raslanmamaktadr.

Mslmanlarn kutsal kitabnn resmi nshasnn her yerde ayn olduu dorudur.
Ancak, bugn slam dnyasnda bilinen ve elde bulunan Kuran, Peygamberin "vahiy
katiplerine yazdrd" sylenen Kuran'n ayn deil. Kaynaklar, bunu ortaya koyuyor.
Mehmet Akif'in yapm olduu Trke Kuran tercmesi de yaklmtr

Yararlanlan slami Kaynaklar: 1.Buhari E's-Sahih (Arapa); Kitabu'l Fedail-l- Kuran


Menakbu'l Ensar, Sahihi Buhari Mustesari. Tecridi Sarih Tercmesi, 2.Dr. S. Suphi E's-Salih
(slam dnyasnda son yzyln leri gelen ve birok eserleri olan aratrmac) Mebahis fi
Ulum-il Kuran, 3.Celalettin Suyuti (Kuran yorumcusu, Hadis uzman olarak slam dnyasnda
en gvenilir din bilirlrinden birisi): El tkan Fi Ulumi-l,Kuran, 4.Mslim E's-Sahih (Arapa),
5.Ebu Davud
Kaynak: 1) Turan Dursun, Din Bu, 1.cilt, Kaynak Yaynlar, 10.bask, sayfa 78-89.Kaynak
yaynlar 84.
2) Turan Dursun, Din Bu, 3.cilt, Kaynak Yaynlar, 6.bask, sayfa 187-189

Not: Konuyla ilgili ngilizce baz Ingilizce siteler :

http://www.answering-islam.org/Green/seven.htm

http://www.answering-islam.org/Gilchrist/Jam/chap1.html

http://www.answering-islam.org/Quran/Text/

What is Quran?

http://www.guardian.co.uk/Archive/Article/0,4273,4048586,00.html

16.12.2000 akam Kanal 6 TV'de yaynlanan Ceviz Kabuu programnda konuklardan Edip
Yksel, iki ilahiyat ile tartt. Edip Yksel, Reat Halife olarak tannan kiinin Kuran'daki
Tevbe suresinin son iki ayetinin orijinal Kuran'a sonradan eklendii tezini vurgulad. Ayrca,
programdaki tartmac ilahiyatlardan birisi olan Diyanet leri Bakanl Din leri
Yksek Kurulu Uzmanlarndan Mustafa Varl, Kuran'a "elif harf"leri eklendiini ifade etti. Bu
iki aklama da, Kuran'n deimi olduunun bir dier ispat oluyor, her ne kadar dinciler
"Kuran'n bir harfi bile deimemitir" deseler bile..

Kuran'dan ok daha eski eserler gnmze kadar gelmi durumda ama Kuran yok..

Milattan 1500-2000 yl nce, bir baka deyile, Muhammed'den 1900-2400 yl nce yaam
olan eski Msrllar, yapm olduklar piramitlerin duvarlarna ve papirs ad verilen ve kat
yerine kullanlan yapraklar zerine kazdklar resim ve yazlar (hiyeroglif) ile kendi
alarna bugn bile k tutuyorlar. Bunlardan rnek aada grlyor:

Ve, Topkap Mzesi'nde Kutsal Emanetler blmnde Muhammed'e ait olduu belirtilen
mektuplar bulunuyor. Bu mektuplar Muhammed zamanndan gnmze kadar muhafaza
edilmi ama Allah'tan-varsa eer- geldii iddia edilen Kur'an'n ilk orijinal nshas
Dnya'nn hibir yerinde yok..

Ve.. Gnmzden 2000 yl nce mehur hamamda ykanrken suyun kaldrma kuvvetini
bularak "Evraka evraka..." diye yerinden frlayan antik Yunan bilimadam Arimed in
elyazmas orijinal belgeleri gn na kyor. Bu Arimet belgeleri 2000 yildan bu yana
gnmze kadar muhafaza edilmi ama Allah'tan-varsa eer- geldii iddia edilen 1400
yasindaki Kur'an'n ilk orijinal nshas Dnya'nn hibir yerinde yok.. Korunmamis..
Korunamamis.. Bugnk Kuran'larla kiyaslananacak orijinal Kuran yok!...

Evet, ne gariptir ki; Muhammed'in Allah'tan-varsa eer- indiini iddia ettii Kuran'n yazya
ilk dklen kopyas yeryznde bulunmamaktadr. Muhammed'den asrlarca nce yaam
olan eski Msrllar ve Smerliler ve Yunanlilar, bilgilerini, dncelerini ve tarihlerini
bugne kadar getiren yazlarn talar, papirsler zerine yazmay akl etmiken, Allah'n-
varsa eer- ve onun peygamberi olduunu iddia eden Muhammed'in bunu dnememi
olmas size garip gelmiyor mu? Muhammed, Kuran'n yazya ilk dklen halini bu ekilde
yazarak lmszletirmeyi, kendisinden sonra gelen islami misyonerlerin ve halifelerin
orijinal Kuran'i yok etmelerini engelleyecek bir sistemi niye dnemedi? Eer bu hatay
yapmam olsa idi, bugnk Kuran ile Muhammed'in Kuran' karlatrlarak kontrol
edilebilirdi. Kuran'n deimesi de nlenebilirdi. Doru szdr; "Sz uar, yaz kalr".

Tm bu eksiklikler, Kuran'n Allah'tan-varsa eer- inmediinin, insan sz olduunun, bir


baka deyile Muhammed ve arkadalarnn sz olduunun bir dier gstergesidir.
Islamiyet'in kurucusu Muhammed'in orijinal Kur'an' bugn yok...

Libya Kuran' ile Arap Kuran' arasndaki farklar

Halife merin olu yle demitir: "Hibiriniz "Kuran'n tmn elimde tutyorum" demesin.
Bilir misiniz ki, Kuran'n (ayetlerinin) ou, yitip gitmitir. Ama herhangi biriniz, "Kuran'dan
ne kalmsa (grnte ne varsa) o kadarn rlimde tutuyorum" desin. (Celaluddin Syuti, el
tkan Fi Ulmi'l-Kuran, 2/32).

"Kuran, Tanr'nn korumas altndadr", "Kuran, bir harfi bile deimeden korunagelmitir",
"slam dnyasnn heryerinde Kur'an ayndr"... trnden savlar, artk gcn yitiriyor.

Muhammed'den sonra yazya ilk dklen Kur'an, Halife Mervan tarafndan yaktrlmtr.
Ondan sonra hazrlanan "ikinci asl" da ayn akibete uramtr. Gnmzden 5000 sene nce
yaam olan Smerliler ve Msrllar'n yazl eserleri gnmze kadar gelirken, gnmzden
1400 yl nce hazrlanm olan Kuran'n asl (ilk orijinal nshas) yeryznde
bulunmamaktadr.

Bugn, Libya'da birok ynden farkl bir Kuran baslm ve "Cemahiriye Mushaf" olarak
adlandrlmtr. Bunun zerine "Devrimci Kurtulu Murtaza Hareketi" adl Arap kuruluu
buna kar kyor ve u ilkeleri sralyor:

1- Osman yaz biimi (e'r-Resm'l-Osmani), hi yorum yaplmadan rnek alnmas gereken


bir Kuran yaz biimidir. Kuran yazs bir de nl kraatlere uygun olmaldr.

2- Hibir ayetin ayetlii tartlamaz. Bir kk tartma var yalnzca: O da"besmelenin ayet
olup olmad"dr.

3- Eklemi olan "vakf" (durma) ve uzatma iaretleri koymak zorunludur.

4- "Tevatr" (ok kimsenin aktarmas) yoluyla gelen ve "Hind rakkamlar" adyla anlan Arap
rakkamlarn koymak da zorunludur.

Szkonusu slamc rgt, "Cemahiriye Mushaf" adl Kur'an'n bu ilkelere uymadn


belirtiyor. Ayrca, adna da itiraz ediyor: "Byk, kk, her lke kendine bir Mushaf (Kuran)
belirleyip "bu lkenin Mushaf'dr" derse durum ne olur?" diyor ve bunun iinden klamaz
korkun bir ey olacan savunuyor. Bir baka deyile, "u lkenin Kuran', bu lkenin
Kuran'" denemez demek istiyor. yi de, "Dnya'da yalnz bir tr Kuran vardr. Kuran her
ada, her yerde ayn olmutur, nk Kuran'da deiiklik olmamtr" kandrmacasnn
tersine, gerekte deiik Kuran'lar ile karlalyorsa ve bir lke bunlardan birini "resmi
Kuran" diye kendisi iin seme yoluna gidiyorsa ne olacaktr? Nitekim, Libya'nn yapt da
budur.

Libya Mushaf'nn ortaya kmas ile, Arap Mushaf ile karlatrmak iin bir alma
yaplm ve doru-yanl izelgelerini hazrlam Murtaza Kurulu'u.. Murtaza'nn "doru"
sayd, genellikle herkesin bildi Kuran'n biimidir, "yanl" sayd ise, "Libya
Mushaf'nda yer alan eklidir. izelgeyi grmek iin buraya tklaynz.

Halbuki, bu almada "yanl", "tahrif" diye nitelenen rneklerin ou, eski nl "kraet
stadlar"nn "kraet"lerinde de yer almtr. Bie baka deyile, Libya Mushaf "yanl" ise,
"tahrif" ise, bu yanl ve tahrifler yzyllardr sregeliyordu, nk, izelgede adlar verilen
"kraet sahipleri", Libya Mushaf ile uyuuyorlar. Bu kiiler ise, rastgele kiiler deillerdir.
rnein, Medineli Nafi (H.70-169/M.689-785), "7 kraet" sahibinden birisi ve Islam
dnyasnn en nemli ve gvenilir uzmanlarndan birisidir. bn Kesir (H.45-120/M.665-737)
de "7 kraet" sahibinden birisidir ve bu alanda Mekke'nin en tannan kiisi olmutur. Ebu Amr
(H.68-154/M.687-770) ve tekiler de "kraet stadlar"drlar.

Evet, grlyor ki, "Libya Mushaf"nda bulunan ve "tahrif", ""yanl" olarak nitelendirilen
deiiklikler, Libya Mushaf ile ortaya kmamlardr. Bunlar, slam'n en gvenilir Kuran
uzmanlarnca da bu ekilde benimsenmiti. Dahas, Kuran'daki yalnzca "hareke"ler "harf"ler
deil, "kelime"ler, "cumle"ler, "ayetler" de, deiik "metin"lerde "mushaf"larda, deiik
olarak yer almlardr. Ama, bunlar gzden karmak ve saklamak iin, elden gelen yaplm,
bunun iin yzyllar boyu akla gelmedik yollara bavurulmutur. Deiik Kuran paralarna,
yani ayn Sure ve Ayet'lerdeki szlerin, ok deiik biimde ortaya kna Muhammed'in
zamannda bile rastlanyordu. te bir rnek:

Muhammed'in en yakn arkadalarndan (Halife) mer, bir gn, Hkim Olu Hiam', Furken
Suresi'ni okurken dinler. Hiam'n bu sureyi kendisine retilenlenden tmyle farl szlerle
okuduunu grr, fkelenir ve yakapaa onu Muhammed'e gtrr. Olay Muhammed'e
anlatr. Muhammed, Sure'yi her ikisine de okutur. Baka baka szlerle okuduklar halde,
ikisini de onaylar. "Kuran byle indirilmitir" der ve ekler, ""Kuran yedi harf zerine
indirilmitir". lgin olan odur ki; bugn slam dnyasnda bilinen Kuran'da sz edilen yedi
harfin sadece bir adedi, evet, bir adedi bulunmaktadr. "harf"ler ile amalanan ne olursa olsun,
yedi adet harften alt adedi eksiktir. Demek ki, bugn, "indirilmi" olduu iddia edilenin
sadece yedide biri bulunuyor. Yedide alts ise yok. Ne denli ilgin, deil mi? Bu "yedi harf",
bir yutturmacay tezgahlamak ve "deiik Kuran"lar bulunduunu rtbas etmek iin
uydurulmutur ama, farknda olmadan bir baka ynde ak verilmitir. Kuran'dan-
Muhammed dnemindeki- ounun bugn eksik olduu ortaya kmtr. (Buhari, Kitabu
Fezaili'l Kur'an).

B izelgedeki farklardan kimi "hareke", kimi de "harf" farkdr ve bu farklar da bu yerlerde,


"farkl anlamlar" meydana getirmekte. (Bu deiiklileri grmek iin bkz. Ebu Zer'a
Abdurrahman, Huccet'l-Kraat, Beyrut, 1984, 77-270, sure ve ayet srasna gre. Bu
sayfalardan kiminin fotokopisi iin buraya tklaynz).

Yine ayn aklamalara gre, "Libya Kuran"nda, "ayet sonu" olarak gsterilen kesim, dier
mslmanlarn Kuran'nda ayet sonu deildir. Ya da birincisinde ayet sonu gsterilmemiken,
ikincisinde ayet sonudur. rnekler iin buraya tklaynz.

Kuran'n Hicr Suresi'nin 9.ayeti yle der: "15/9. Dogrusu Kitap'i Biz indirdik, onun
koruyucusu elbette Biziz". "Kuran' koruma iini, Tanr'nn-varsa eer- kendi zerine
almasnda biraz durmak gerekir. Tanr, "Kuran' niye koruyor?". Ayette bunun cevab da
verilmi: "nk onu biz indirdik" diyor. tanr'ya byle syletiliyor. Ancak, Kuran'n "Tevrat"
ve "ncil" ile ilgili ayetlerine bakld zaman, byk bir "eliki" gze arpyor. Kuran
ayetlerinde, ok ak bir biimde, Tevrat ve ncil'in de Tanr tarafndan indirildii bildirilir.
Ancak, Islam dnyasna gre, bu kitaplar "zamanla tahrife uradklar" ve "bu yzden
Kuran'n indirildii" inanc vardr. Bu ilikin ayet ve hadisler kant olarak gsterilir. Peki ama,
akla u soru geliyor: Tanr, kendi gnderdii iin Kuran' koruyor da, kendi gnderdii Tevrat
ve Incil'i niye koruyamam? Bu soruya kimse tatminkar bir cevapveremiyor..
Demek ki; "Kuran' tanr indirdi, koruyucusu da O'dur" iddias doru deil.. Tanr-varsa eer-,
Kuran' koruyamamtr. Kuran'n asllar yaklmtr. Gnmzden 5000 sene nce yaam
olan Smerliler ve Msrllar'n yazl eserleri gnmze kadar gelirken, gnmzden 1400 yl
nce hazrlanm olan Kuran'n asl (ilk orijinal nshas) yeryznde bulunmamaktadr. Kald
ki, bugn elimizdeki Kuran'n, Muhammed'in Kuran' ile ayn olmad anlalyor. Ayrca,
Libya, Arap mushaflar ve Yemen Sa'na Kuran' (Dr Puin tarafndan cami restorasyonu
srasnda bulunan ve bir deiik Kuran nshas olduu anlalnca Yemen yetkililerinde kilit
altna alnp saklanan Kur'an) olmak zere de ayr Kuran bulunuyor.

Baka sze gerek var m?

Kaynak: Turan Dursun, Din Bu IV., Kaynak Yaynlar, stanbul.

slam lemini sarsacak iddia

Almanya'nn Saarland niversitesi'nin slam aratrmacs Puin,


Kuran'n 14 yzyldan beri deimedii inancn sorgulamaya
cesaret etti. 6. yzyldan kalma elyazmas bir Kuran' inceleyen
Puin, kutsal kitabn zaman iinde deitirildiini savunuyor
BERLN - Kuran'n 14 yzyldr deimeyen Allah kelam olduu inancn
sorgulayarak slam dnyasnda frtnalar koparan, hakknda lm fetvas
verilen eytan Ayetleri'nin yazar Salman Rdi'nin benzeri Almanya'da
ortaya kt. Saarland niversitesi'nde slam zerine alan Dr. Gerd
Puin, Kuran'n 14 yzyldr deimedii inancn bilimsel bulgularla sorgulamaya cesaret etti. Rdi gibi
byk bir tehditle karlamaktan korkan Puin, Yemen'de 6. yzyldan kalma el yazmas Kuran
zerindeki almalarnn sonucunda, son semavi dinin kutsal kitabnn yzyllar iinde deiimden
getiini iddia etti. Puin, Kuran'n Hz. Muhammed daha ortaya kmadan yazlmaya baland ve
zaman iinde yenilendii tezini ortaya koyuyor. Bu Allah kelamnn 14 yzyldr deimediini ve bu
zelliiyle dier iki semavi dinden daha stn olduunu savunan slam dnyasn ileden karacak bir
tez.

Bilinenlerin en eskisi
Puin'in almalarnn odandaki el yazmas Kuran 1972'de Sana'daki Ulu Cami'nin onarm
srasnda bulunmu. O dnemde Yemen Antik Eserler Mdrl'nn bakan olan Kad
smail El Akva, youn yalarn ardndan onarma alnan caminin tavan arasnda bir yn
kt ve parmenin arasnda bulmu el yazmalarn. Sonra da bunlarn tarihi bir hazine
olduuna karar verip, incelenmesi iin harekete gemi. 1979'da baz aratrmalar iin
Yemen'e giden Puin'in ilgisini ekmi bu parmenler. Puin'in restorasyon almalarndan
sonra da bazlarnn slam'n en kritik dnemleri olan 7. ve 8. yzyllara ait olduu anlalm.
Puin'in almalar ilerledike parmenlerin tarihte bulunmu en eski el yazmas Kuran
olduu ortaya km. Bilinen tane el yazmas antik Kuran var. Bunlardan 8. yzyldan
kalma iki tanesi zbekistan'da Takent Ktphanesi ve Topkap Saray'nda saklanyor.
7. yzyla ait olan bir kopya ise Londra'da British Library'de. Sana'daki bunlardan da eski.
stelik Hz. Muhammed'in memleketi Hicaz'n kaligrafisiyle kaleme alnm, yani ilk
rneklerden. Puin nce surelerin diziliinde baz ufak farklar grm. Sonra da parmenlerin
zerinde nceden yazlar olduunu, sonra bunlarn silindiini ve tekrar yazldn, yani
elindekilerin 'palimpsestus' olduunu. zellikle 7. ve 12. yzyllarda kullanlan 'palimpsestus'
yntemiyle, papirs veya parmenin zerindeki yazlar silinir, sonra tekrar yazlrd.
Rnesans dneminde ilk yaznn okunmas iin kimyasal yntemlerin kullanld
'palimpsestus' incelemeleri balad, bylece birok antik a metni ortaya karld. Bu
bulgulara dayanan Puin de Kuran'n evrim geirdii sonucuna varm.
Sana metni slam'n, Arapann tre, esre, hemze gibi ses veren iaretlerden yoksun olarak
yazld ilk dnemlerine ait. Yani Halife Osman dneminde yazya dklen Kuran'n ilk
rneklerinden. O dnemden kalan dier Arapa metinler gibi zel bir uzmanlk gerektiriyor.
Puin, "Ancak gl bir szl gelenein iinden geliyorsanz okuyabilirsiniz" diyor. Sana
metninin, zamannda Kuran' zaten ezberinde tutanlara bir rehber olduunu syleyen Puin'e
gre, yllar getike Kuran'n doru yazm ve okunmas bozulmu. nsanlarn metni etkili
hale getirmek
iin deiiklikler yaptn syleyen Puin'e gre en gzel rnek, 694-714 yllarnda Irak
Valilii yapan Haccac bin Yusuf'un "Kuran Kerim'e binden fazla elif koydurdum" diye
vnmesi.

Tarihi dnm noktas


Oxford niversitesi'nde Kuran zerine almalar yrten Profesr Allen Jones da Haccac'n
ses veren iaretleri ekleterek Kuran'da yaptrd deiikliklerin tarihi bir dnm noktas
olduu grnde. Puin ise, Hz. Muhammed'in lmnden 29 yl sonra Halife Osman
zamannda ilk kez kitaplatrlan Kuran'n birok yorum katmannn eklendii bir iskelet
olduunu, birok kelime ve telaffuzun 9. yzylda oturduunu savunuyor. Cambridge
niversitesi retim yelerinden Tarif Halidi ise, Kuran'n geliimi zerine slam dnyasnda
yaygn kabul gren teze bal. Halidi, Sana Kuran'nn Hz. Osman'n kaleme aldrtt
Kuran'n henz ulamad kesimlerce kullanlan kt bir kopya olduunu sylyor.

slam ncesi kaynaklar


Puin'in dier ses getirecek teorisi ise, Kuran'n slam ncesi kaynaklardan beslendii.
Kuran'da geen Es-sahab er-Rass (yinin yoldalar) ile Es-sahab el-Ayka (Dikenli allarn
yoldalar) kabilelerinin Arap geleneine ait olmadn syleyen Puin, Ptolemy'nin haritas
zerinde alarak er-Rass'n slam ncesi Lbnan'da, el-Ayka'nn da MS 150'de Msr'da
Asvan blgesinde yaadn ortaya karm. Halidi'ye gre ise bu, Kuran'n btnln
bozmuyor. Puin, Kuran'n saf Arapayla yazld inancn da sorguluyor. nceledii metinde
birok yabanc kkenli kelime bulmu. Bunlara 'Kuran'n kendisi de dahil. Puin Kuran'n
Aramca, ibadet srasnda okunacak kutsal kitap paralar anlamndaki 'kariyun' kknden
geldiini, Kitab Mukaddes'teki hikyelerin byk ksmnn Kuran'da daha ksa formda yer
aldn, ksacas aslnda 'Kitab- Mukaddes'in ibadet srasnda okunacak bir zeti olduunu
sylyor.
'Bilimsel bir metin' elde etmeye altn, Mslmanlarn bin yl nce Kuran zerinde
altn ve konuyu kapattn syleyen Puin'in, ilk makalesini, Dnya Mslmanlar
Birlii'ne bal Alman slam Arivi'nin yneticisi Salim Abdullah yaymlayacak. Puin, byk
grlt kopaca uyarlarna da aldrmyor. (The Guardian)

*******

Dindar bayan niversite rencilerine ak mektup:


KURANA GORE, ISTEMEYEREK BAS ACMAK GUNAH DEGLDR

Sayn Trbanl/Bartl Bayan niversite rencileri,

Liseyi bitirdiniz, yzbinlerce kiinin girdii ok zor bir snav kazanarak niversiteli
oldunuz. Bu, aklnz kullanabildiinizi, mantk ve dnce yeteneinizin stn
olduunun bir gstergesidir.

Okuduunuz binlerce sayfalk bilgiyi zmlediniz, aklnzn szgecinden geirdiniz,


yorumladnz ve ite, niversiteli oldunuz.. nancnza gre kendinize bir d grnm
setiniz, kyafetiniz inancnza uygun.. Ve, banz rtme gereine inanyorsunuz.
nk size gre Kuran'n Nur (24) Suresi'nin 31.ayeti rtnmeyi emretmektedir:

Nur (24) suresi, 31. Ayet: Mmin kadnlara da syle: Gzlerini (harama bakmaktan)
korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Grnen ksmlar mstesna olmak zere,
zinetlerini tehir etmesinler. Ba rtlerini, yakalarnn zerine (kadar) rtsnler. Kocalar,
babalar, kocalarnn babalar, kendi oullar, kocalarnn oullar, erkek kardeleri, erkek
kardelerinin oullar, kz kardelerinin oullar, kendi kadnlar (mmin kadnlar),
ellerinin altnda bulunanlar (kleleri), erkeklerden, ailenin kadnna ehvet duymayan
hizmeti vb. Tbi kimseler, yahut henz kadnlaryn gizli kadnlk hususiyetlerinin farknda
olmayan ocuklardan bakasna zinetlerini gstermesinler. Gizlemekte olduklar zinetleri
anlalsn diye ayaklarn yere vurmasnlar (Dikkatleri zerine ekecek tarzda
yrmesinler). Ey mminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtulua eresiniz.

Burada, ziynet kelimesinin gerekten ne anlama geldii ayr bir tartma konusu
olabilir.. Malum, ziynet, nce tak anlamna gelir. Sizin, kadn saci olarak
yorumladnz anlalyor ki, banz rtyorsunuz.

Ancak, ayetteki "Gizlemekte olduklar zinetleri anlalsn diye ayaklarn yere


vurmasnlar" cmlesinden, buradaki zinetin sert yryte ses getiren tak, mcevher
gibi eyalar olduu gn gibi aktr. Hrszlarn, kakalarn dikkatini ekmemek iin
gnmzden 1400 sene nce yaplan Muhammed'in bu nermesi, bugn bir Tanr sz
sanlarak kadnarn salarnn baka insanlarca grlmemesi grlmemesi, hava ve
gne grmemesi iin bir eit ikence emri olarak alglanmas ve uygulanmas son
derece yanltr.

Bu ayetteki "himar" kelimesi genis manali bir kelime olup rt manasina gelir. Eski
Arap yazilarina bakilirsa himarin yere konulan, masaya rtlen veya herhangi bir
rty tarif edebilecegini grrz.

Himar, basi rterse basrts olur, masaya konursa masa rts olur. Allah eger
"himar" kelimesi ile basin rtlmesini isteseydi "himarrres" gibi bir vurgulama ile
basrts diyebilirdi: Bylece "res" kelimesi ile bas blgesi vurgulanir ve rt kelimesi
olan "himar" ile beraber basrts net bir sekilde anlasilirdi. Nitekim abdest
alinmasiyla ilgili ayette basin sivazlanmasi syenirken, bas kelimesi Arapca karsiligi
'res' ile vurgulanir.

stelik ayette kapatilacak yerin yaka acigi oldugu gecer. Yani himarin basi kapatmasi
degil, ayette acikca yaka dekoltesini rtmesi istenir. (Yaka acigi manasina gelen 'cuub'
kelimesi hem bu ayette kapanilacak blgeyi belirtmek icin, hem Hz. Musa'nin yaka
acigina elini soktugunu belirten ayetlerde gecer.) "Himar" kelimesi sirf basrts
manasina gelse bile bu ayetten basi rtmek degil, yine yaka dekoltesini kapatmak
anlasilacakti.

stelik basrtsn Kuran'a maletmek isteyen zihniyet, acik bir saptirma yaparak
"felyedribne" fiilini "salsinlar" diye tercme etmeye kalkmistir. Bylece ayeti okuyan
"basrtsn yaka aciklarina salsinlar" seklinde okuyacaktir. Oysa hicbir sekilde
"darabe" kknden treyen "felyedribne" fiili "salsinlar" manasina gelmez. Bu fiille
rtnn yaka acigina konulmasi yani kapatilmasi anlatilir. Kuran'da salsinlar,
indirsinler manasinda "felydnine" kelimesi kullanilir. Allah byle bir ifade kullanmak
isteseydi "felyedribne" fiili yerine "felydnine" fiilini kullanabilirdi. Bu rnek bize
gelenekci zihniyetin, kendi fikirlerini dogru cikartmak ugruna gereginde Kuran'daki
kelimelerin manasini kaydirmaktan cekinmedigini gstermektedir.

Ayette diger dikkat etmemiz gereken nokta "ssler" kelimesi ile neyin kastedildigidir.
Bu konuda iki degisik grs bulunmaktadir. Birinci grste, "ssler" kelimesi ile
zellikle "ggsler" kastedilmektedir. Cnk, ayette yaka aciklarinin kapatilmasi
geciyor, yaka aciklarindan ise ggsler gzkr. Ayrica, ayette gizlenen sslerin belli
edilmesi icin ayaklarin yere vurulmamasi geciyor. Ayaklar yere vuruldugunda vcutta
belli olacak yer zellikle ggslerdir. (styenin o dnemde icad edilmedigini dsnrsek
bu daha da iyi anlasilir.) Yine, ayetten kendiliginden grnenler haric sslerin
kapanmasi sylenmektedir. Ne kadar kapatilmaya calisilirsa calisilsin zellikle iri
ggsler, cesitli fiziksel hareketlerde, hatta rzgarin esmesiyle elbise yapisinca bile
kendini belli edebilir. Ve yine ayette sslerin kimlerin yaninda acilabilecegi sylenir.
Kuran'daki diger ayetlerden kadinlarin bir kisminin iki yil gibi uzun bir sre
cocuklarini emzirdigini gryoruz. Kadinin, babasi gibi yakinlarinin yaninda, cocugu
aciktiginda ve agladiginda onu emzirmesi gerekebilir. Ayetteki bu aciklamanin zellikle
bu konuda kadinlara byk kolaylik saglayacagi kanaatindeyiz. Tm bu izahlara ggs
gibi uyan baska bir blge bulunmadigi icin sslerle zellikle ggslerin kastedildigi
sonucuna varabiliriz.

Ssler ve ziynet kelimelerinden, "taki"larin da anlasilmasi mmkndr. Kadinlar,


ayaklarini yere vurarak sert bir sekilde yryecek olurlar ise, metal ve tastan yapilmis
olan kolye gibi ziynetler, sangirdayarak cikardiklari seslerden dolayi kendilerini belli
ederler. Bu durumda, sz konusu kadinin ziynet sahibi olabilecek kadar varlikli oldugu
cevresine bir bakima ilan edilmis olunur ki, bu da kiskanclik ve calinma gibi
sebeplerden dolayi ziynet sahibi kadin icin bir tehlike dogurabilir. Bu yuzden,
Muhammed bu ayeti hazirlarken, kadinlarin ziynetlerinin belli olmamasi icin ayaklarini
yere vurmadan yrmelerini tavsiye eden ifadeyi ilave etmistir.

Buna ramen, varsayalm ki, siz yine de ortuyu bas ortusu olarak algiliyor ve basinizi
illa ki "Kuran yaziyor..." diye kapatmak istiyorsunuz..

Bu durumda, unutmamak gerekir ki, toplum yaamnda baz kurallar vardr. Bu


kurallara istesek de istemesek de uymak gerekir.

Kuran'n, akla ve manta hitap eden bir kitap olduunu dnyorsanz, ki, yle
dndnz varsayyorum, nk akll ve mantkl bir kii oldugunuz universite
ogrencisi olmanizdan bellidir, bartmek/trban konusunda da akl ve mantnzla
zme ulaacaksnz. (Bu arada, size gre eer Allah varsa ve eer Allah Kuran'
gndermise, Allah 'neden"kadnlarn ban rtmesini istemektedir? Neden? Neden?..
Bunun mantkl bir nedeni var mdr? O devire gre mantkl bir nedeni var ise, bugn o
neden hl geerli midir? Eer bundan 1400 sene nceki neden bugn mantksz ise,
banz rtmenin bir mant kalmadna gre, o zaman banz aabilirsiniz).

nk; Kuran, "istemeyerek" yaplan davranlar Allah'n-varsa eer- affettiini yazar.


Ve, bartmek, Islamiyet dininin farzlar iinde yoktur.

Bildiiniz gibi, Kuran'n Nahl(16) Suresi'nin 115.ayeti le, kan ve domuz etini yemeyi
kesin bir ifade ile yasaklamtr. Bununla beraber, bunlar "istemeyerek" yerseniz,
Allah'n affedici olduunu da belirtir.

Nahl(16)/115:

"Allah, size ancak les, kan, domuz etini, Allah'tan baskasi icin kesileni haram kilmistir.
Kim istemeyerek ve siniri asmayarak yemek zorunda kalirsa, bilsin ki Allah, Gafur ve
Rahim'dir."

imdi Kuran'n bu ayeti ile rtnme konusundaki ayetini dnecek olursak;


greceimiz udur:

Eer, "istemeyerek" basnz aarsanz, Allah size bir gnah yazmayacaktr. nk, O,
gafur ve Rahim'dir.

nk, aka yasak olmasna ramen, le, kan ve domuz etini "istemeyerek" yiyenlere
Gafur ve Rahim olan Allah; sphesiz ki, banz niversite kurallar gerei
"istemeyerek" atnzda da Gafur ve Rahim olacaktr.

Kuran'daki bu ayetleri gz nnde tutarak, banz ak resim ektirebilir, ve derslere


girerken banz aabilirsiniz.

Unutmaynz ki, Kuranda yazl oldugu zere, "istemeyerek" yaptnz davranlar iin
Allah, Gafur ve Rahim'dir.

Ayrca, asla ve asla unutulmamaldr ki; Bartmek/Trban, Islamiyette buluna 32 farz


arasnda yoktur. Ksaca, bartmek/trban, Islamiyet'te farz deildir.

imdi, slamiyet'teki 32 farz hatrlayalm:

ISLAM'da 32 FARZ
slamiyet'e inananlar iin; man'n artlar: 6 adet, slam'n artlar: 5 adet, Abdest'in
artlar: 4 adet, Gusl'n farzlar: 3 adet, Teyemmm'n farzlar: 2 adet, Namaz'n
farzlar: 12 adet olmak zere, 32 adet farz vardr:
man'n artlar: slam'n artlar: Abdestin farzlar:

1. Allah'n 1. Kelime-i ehadet 1. Yz ykamak


"varlna" ve getirmek 2. Kollar
"bir'lii"ne iman 2. Namaz klmak dirsekleriyle
etmek 3. Oru tutmak birlikte ykamak
2. Allah'n 4. Zekat vermek 3. Ban drtte birini
meleklerine iman 5. Hacca gitmek meshetmek
etmek 4. Ayaklar
3. Allah'n topuklaryla
kitaplarna iman birlikte ykamak
etmek
4. Allah'n
peygamberlerine
iman etmek,
5. Ahiret gnne
iman etmek
6. Kader'e, hayr ve
errin Allah'tan
geldiine iman
etmek.

Gusl'n farzlar: Teyemmm'n Namaz'n farzlar:


farzlar:
1. Aza su vermek 1. Hadesten taharet
2. Buruna su 1. Niyet etmek 2. Necasetten
vermek 2. ki darp ve taharet
3. Btn bedeni meshetmek 3. Setr-i avret
ykamak 4. stikbal-i kble
5. Vakit
6. Niyyet
7. ftitah tekbiri
8. Kyam
9. Kraat
10. Rku
11. Secde
12. Ka'de- ahire

Grld gibi, "Barts/trban takmak" eklinde bir farz yoktur. Farz olmayan
bireyi her yerde ve her artta yapmaya almak, en hafif tanmyla "igzarlk"
saylabilir.

Namaz klmak, Islam'da olmazsa olmaz farzlardan birisidir. Namaz vaktinde


klamayan birisi, namaz kazaya brakp sonradan klabilir. Bu durumda, zamannda
namz klmamann hibir gnah olmaz. Namaz gibi ok nemli bir "farz"da bile bu
ekilde affedici ve kolaylk gsterici olan Islam dininde, "barts/trban takmak" gibi
"farz olmayan" bir eylemde gnde birka saat eksik kalmann hibir gnah
olmayaca mantken bellidir.
Kald ki, herhangi bir ibadetin gereklemesinde, inanann kendisi dndaki
sebeplerden kaynaklanan eksikliklerde, bunun tm kusuru ve varsa eer gnah,
inanana mani olan kiileredir.

Sonu olarak:

1) Trban/barts takmak iin direnmenin dini adan hibir mantkl nedeni yoktur.
Trban/barts takmak iin direnmek, kiinin kendi huysuzluu ve inatlnn
gstergesi olup, dine zarar verici ve Islamiyeti kt gsterici bir davrantr.

2)"stemeyerek" yaptnz davranlar iin Allah, Gafur ve Rahim'dir." ada yasalar


ve kurallar nedeniyle, "istemeden alan ba" iin, herhangi bir gnah yazlmaz.

******

AVRUPA'DA TRBAN YASAI

Turban/Basortusu konusunda dinci cevreler istismara devam ediyorlar. inanclara saygi adi
altinda, cagdas toplum kurallarini gormezden gelmek, "inanci", "kurala" ustun kilmak
istiyorlar.

Halbuki, dinin toplum kurallari ile cakistigi yerlerde, kurallar ve bu kurallari doguran yasalar
gecerlidir. Hukuk devleti olmanin bir anlami da budur. Turban takma inadindan vazgecmeyip,
olayi bir cesit "insan hakki "goren kisiler, dogrulari bilmeden veya dogrulari bilincli bir
sekilde carpitarak (takiyye yaparak) inatlarina devam ediyorlar.

Bakalim, insan Haklari'nin besigi Avrupa, turbani nasil goruyor?

AIHM: Trbanl fotorafla kayt yaplamaz Hrriyet 17-10-2006

Marmara niversitesine "trbanl" fotoraf verdii iin kayd yaplmayan Emine Aran
2002 ylnda yapt bavuru, Avrupa nsan Haklar Mahkemesi tarafndan kabul edilir
bulunmad.

Avrupa Insan Haklar Mahkemesi (AIHM), "trbanl fotoraf" sunarak niversiteye kayt
yaptrmak isteyen rencilerin davasn reddetti. Bylelikle 1993te ald benzer kararn
itihadn srdrd. AHM, Marmara niversitesine kayt yaptrrken "trbanl bir
fotorafn" veren ve bu nedenle kayd yaplmayan Emine Aran, 2002 ylnda yapt
bavuruya "ret" karar ald. Ara, niversitenin kararnn "din ve vicdan" zgrln
kstladn belirtmi ve ayn zamanda eitim hakknn engellendiini belirtmiti. Strasbourg
Mahkemesi, Aran bavurusunu "kabul edilebilir" bulmad.

Mahkeme gerekeli kararnda, halen AKP Kahramanmara Milletvekili olan Mehmet Ali
Bulutun ei Lamia Bulutun 1988de at ve 1993te sonulanan davasn hatrlatt ve
trbanl fotoraf sunduu iin diplomasn alamayan bu bavurunun reddedildiini de belirtti.
AHM, bir renciye ba ak bir fotorafla kayt yaptrma zorunluluu uygulamasnn o
rencinin dini vecibelerini yerine getirme zgrln kstlamadn belirtti. AHM, bu tr
kurallarn uygulanmas ile ilgili, lkelerin geni yarg alan bulunduunu belirtti. Aran
kendisine "ayrmclk" yapld ynndeki itiraz da kabul edilmedi, mahkeme, uygulamann
bir dine ya da cinsiyete ynelik deil, "kimlik tespitine" ynelik olduunu belirtti.

Avrupa Insan Haklar Mahkemesi'nden Barts Yasana Onay

Avrupa nsan Haklar Mahkemesi Trban Konusuna Son Noktay Koydu:


"niversitelerde trban yasa insan haklarna aykr deildir."

Trbanda son karar Hrriyet 11.10.2005

Avrupa nsan Haklar Mahkemesi (AHM), niversitelerde trban yasa konusuna son
noktay koydu ve bu uygulamann, insan haklar ihlali olmadna karar verdi. AHMnin
temyiz mahkemesi niteliindeki Byk Mahkeme, dn 17 yargcn kararyla niversitelerde
trban yasa uygulamasnn yasal olduuna hkmetti.

stanbul Tp Fakltesi rencisi Leyla ahin, 1998de bu nedenle disiplin cezas alm ve
uygulamay AHMye tamt. 29 Haziran 2004te davayla ilgili ilk karar, AHMnin 4nc
dairesi tarafndan verilmi ve 7 yarg oybirliiyle trban yasann insan haklar ihlali
olmadna hkmetmiti. Dava daha sonra ahinin avukatlar tarafndan AHMnin byk
mahkemesine gtrlmt. Dn davayla ilgili kararn aklayan Byk Mahkeme, trban
nedeniyle okula girii yasaklanan stanbul Tp Fakltesi rencisi Leyla ahinin bavurusunu
haksz buldu. AHM, Avrupa nsan Haklar Szlemesinin din ve vicdan zgrln
gvence altna alan 9uncu maddesinin ihlal edilmediine karar verdi. Bylelikle okullarda
trban yasa konusunda Avrupa genelinde itihat olutu.

Mahkeme, kamusal alanda trban taklamayacana oybirliiyle karar verdi


(Cumhuriyet 30.06.2004)

AHM, Leyla ahin'in at davada Trkiye'yi hakl buldu ve hukuk dersi verdi. Trban
yasann laikliin gerei olduunu vurgulayan AHM, 'trbana mdahalenin meru'
olduunu kaydetti.

Avrupa nsan Haklar Mahkemesi (AHM), kamusal alanda trban yasayla ilgili Trkiye
aleyhine alan davada, Trkiye'yi oybirliiyle hakl bularak yasan meru temeli olduuna
iaret etti. Dini kurallara dayal bir toplum dayatmak isteyenlerin gz ard edilemeyeceine
iaret eden AHM, laikliin ve demokratik deerlerin korunmas iin kstlama
getirilebileceine hkmetti. Gerekeli kararda, Trkiye'de ar siyasi hareketlerin varlnn
ve bu hareketlerin kendi dini sembolleri ve dini kurallara dayal bir toplum dayatma isteinin
de gz ard edilmemesi gerektii kaydedildi.

Ege niversitesi Hemirelik Okulu rencisi Zeynep Tekin ve stanbul niversitesi Tp


Fakltesi rencisi Leyla ahin , 1998 ylnda derslere trban takarak girme konusunda srar
etmeleri sonucu aldklar disiplin cezalarnn insan haklar ihlali olduu gerekesiyle
AHM'de dava amt. Zeynep Tekin, avukatlar araclyla daha sonra Trkiye hakknda
yapt ikyet bavurusunu ektiini aklamt.

AHM, Dileri Bakan Abdullah Gl 'n ei Hayrnnisa Gl 'n trban davasn ekmesine
dayanak oluturan ''rnek'' davay, dn karara balad.

AHM, Trkiye'yi hakl bulurken niversitelerdeki trban yasa konusundaki mdahale iin
Trk yasalarnn meru temelleri olduunu vurgulad.

Demokrasi kendini korumal

Trkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin niversitede trbana izin verilmesinin anayasaya aykr


olduu yolundaki kararna atfta bulunan AHM, yksek idari mahkemelerin de
niversitelerde trban taklmasnn cumhuriyetin temel ilkeleriyle badamad yolunda
gr belirttiini anmsatt.

''niversitelerdeki trban yasann, bavuruyu yapanlarn niversiteye kayt yaptrmak


istemesinden nce de var
olduu'' anmsatlan gerekeli kararda, ''yine bavuruda bulunanlarn kayt yaptrd salkla
ilgili okullarda giyim
konusunda da rencilerin uymas gereken zel kurallar olduuna'' dikkat ekildi. Gerekeli
kararda, Trkiye'de trban konusundaki mdahalenin ''gereklilii'' konusunda birbirlerini
tamamlayan laiklik ve eitlik ilkelerinin temel alndnn gzlendiine iaret edildi. Kararda,
Trk anayasasnn, laikliin, demokratik deerlerin korunmas, din zgrlne
dokunulmazlk ilkesinin ve vatandalarn yasa nnde eitlii ilkesini salad grn
tad bildirildi. Anayasa Mahkemesi'nin, ''bu ilkeleri ve deerleri savunmak iin bir
kimsenin dinini gstermesine kstlamalar getirebilecei'' yolundaki grne atfta bulunulan
gerekeli kararda, AHM'nin de Avrupa nsan Haklar Szlemesi'ne gre bu yoruma katld
bildirildi.

Din toplumu dayatyorlar

Gerekeli kararda, laiklik ilkesinin Trkiye'de demokratik sistemin korunmas iin gerekli
olduu vurguland. ''Trk anayasasnda da kadn haklarnn korunduu'' anmsatlan kararda,
kadn-erkek eitliinin, AHM tarafndan Avrupa nsan Haklar Szlemesi'nin en nemli
maddelerinden biri olduu ve ye lkeler tarafndan da uygulanmasna byk nem verildii
vurguland. Kararda, bunun Trk anayasasnn iinde de nemli bir yer aldna iaret edildi.

AHM'nin kararnda, Trk anayasasnn da belirttii gibi, dini sembollerin tanmasnn,


zorunlu olarak dini bir grev olarak deerlendirildii ve sunulduu yorumu yaplrken bu
sembolleri tamay reddedenlere yapaca etkinin gz ard edilmemesi gerektii vurguland.
Kararda, kadn-erkek eitliine deer veren ve ounluu slam inancn paylaan toplumda,
kamu dzeninin salanmas ve dierlerinin haklarnn ve zgrlklerinin salanmas iin bu
karara varld bildirildi. Gerekeli kararda, Trkiye'de ar siyasi hareketlerin varlnn ve
bu hareketlerin kendi dini sembolleri ve dini kurallara dayal bir toplum dayatma isteinin de
gz ard edilmemesi gerektii kaydedildi.

Bakan Gl'n korktuu oldu

Dileri Bakan Abdullah Gl'n ei Hayrnnisa Gl de trban nedeniyle Trkiye hakknda


davac olmutu. ''rnek'' dava olarak nitelenen Leyla ahin davas srerken Hayrnnisa Gl,
davasn geri ekme karar almt. Hayrnnisa Gl, davadan vazgemesinin temel nedeninin,
''yarg kararlarnn tartlmasna frsat vermemek, gven ve saygy salamak'' olduunu
savunmutu. Hayrnnisa Gl, davay ekerken ''davay aarkenki, hakllna olan inancn''
koruduunu da vurgulamt. Gl, Dileri Bakan olan eini zor durumda brakmamak iin
davasndan vazgetiini savunmutu.
Kaynak: Cumhuriyet 30.06.2004
Laik niversitenin kurallarna uyulmal (Hriyet 30.06.2004)

Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin (AHM) 4nc Dairesi, trban nedeniyle okula girii
yasaklanan stanbul Tp Fakltesi rencisi Leyla ahinin bavurusunu haksz buldu.

AHM, Avrupa nsan Haklar Szlemesinin din ve vicdan zgrln gvence altna alan
9uncu maddesinin ihll edilmediine, niversitelerde trbanla eitimin yasaklanmasnn, bu
zgrle kstlama getirmediine karar verdi. AHMnin Drdnc Dairesindeki yedi
yarg, karar oybirlii ile ald. Alnan bu kararla, AHMnin daha nce verdii kararlarla
ilgili itihat da bozulmam oldu.

te Gereke

Yksekrenimini laik bir niversitede yapmay seen renci, niversitenin kurallarn kabul
etmi saylr. Bu dzenlemeler, farkl inanlardaki rencilerin birlikte renim grmelerini
salamak amacyla yaplmaktadr ve bu kurallar, rencilerin dinsel inanlarn aa vurma
zgrlklerine snrlamalar getirebilir.

Dinsel simgelerin herhangi bir yer ve biim snrlamas olmakszn sergilenmesi, sz geen
dini uygulamayan ya da baka bir dine mensup renciler zerinde bask oluturabilir.

niversitelerdeki dzenlemeler, farkl inanlardaki rencilerin birlikteliini salama


amacna ynelik olarak, eitlik ve laiklik ilkesi esas alnarak dinsel inanlar aa vurma
zgrln snrlayabilir.

Laik niversiteler, rencilerin klk kyafetlerine ilikin snrlamalar koyarken, kktendinci


akmlarn yksekretimde kamu dzenini bozmamalarna dikkat gsterebilir.

Karar btn Avrupa iin

Avrupann gndeminde yer alan ve byk tartma yaanan trban konusunda AHMnin
verdii bu karar, tm Avrupa lkeleri iin bir itihat oluturuyor. Kaynak: Hrriyet
30.06.2004

nceki haberler:

Strasbourg'daki Avrupa nsan haklar Mahkemesi (AHM), snfta bartsyle ders vermesi
yasaklanan svire'li kadn retmenin bavurusunu reddetti. svire Adalet bakanl'nn
aklamasna gre, Cenevre kantonunda alan anaokulunun mslman retmeni derslere
bartsyle girmeye balaynca, Milli Eitim Bakanl yetkilileri, 1996 ylnda
retmenden bu uygulamaya son vermesini istedi ve aksi halde iten atlacan bildirdi. Bir
yl sonra da Federal Mahkeme, barts yasan onaylad. svireli retmenin ikayetini
ele alan AHM de, kanton yetkililerinin getirdii yasan, din zgrln ihlal anlamna
gelmediine ve retmene ayrmclk yaplmadna hkmetti. AHM, "Yasan, davacnn
dini inanlarn hedef almadn, bakalarnn zgrlklerini ve kamu dzeni ile gvenliini
korumay hedeflediini" bildirdi. (Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi, 28.02.2001)

Avrupa insan Haklari Komisyonu Karari'na Gore, Universite'de Turban Yasagi


Uygundur:
Lamia Bulut ve senay Karaduman adinda iki grenci, basrts takarak niversiteye gitmek
istediklerini, ancak niversite ynetiminin buna karsi ciktigini, Trkiye'de de yargi yolunun
tkendigini belirterek Avrupa insan Haklari Komisyonu'na basvurmuslaerdi. Komisyon,
durumu inceleyerek 3-5-1993 tarihinde kararini vermisti. Kararin en nemli blm aynen su
sekildedir:

"Komisyon, yksekgrenimini laik bir niversitede yapmayi secen bir grencinin, bu


niversitenin dzenlemelerini kabul etmis sayilacagi grsndedir. Bu dzenlemeler, farkli
inanislardaki grencilerin birlikteligini saglamak amacina ynelik olarak, grencilerin dinsel
inanclarini aciga vurma zgrlklerini yer ve bicim bakimindan sinirlayabilir.

zellikle, nfusun byk cogunlugunun belirli bir dine sahip oldugu lkelerde, bu dinin tren
ve simgelerinin herhangi bir yer ve bicim sinirlamasi olmaksizin sergilenmesi, sz gecen
dini uygulamayan veya baska dine mensup olan grenciler zerinde baski olusturabilir.

Laik niversiteler, grencilerin kilik-kiyafetine iliskin kurallar koyarken, bazi


kktendincilerin yksekgretimde kamu dzenini bozmamalarini ve baskalarinin inanclarina
zarar vermemelerini saglamaya zen gsterebilirler.

Komisyon, laik niversite gerekleri dikkate alindiginda, grencilerin kilik-kiyafetlerinin


dzenlenmesinin ve bu dzenlemeye uyulmadikca kendilerine diploma verilmesi gibi bazi
idari hizmetlerden yararlandirilmamasinin, din ve vicdan zgrlgne bir mdahale
olusturmadigi dsncesindedir.

Sikayet, szlesmenin 27. Maddesininin ikinci fikrasi anlaminda aciktan aciga esassizdir. Bu
nedenle, komisyon, sikayetin kabul edilemez olduguna karar vermistir."

Ingiltere'de Ehliyet snavna artk tesettrl girilemeyecek


18.09.2006 Vatan

ngiltere'de yeni kurallar gerei, src testine girmek isteyen tesettrl Mslman kadnlar snav
ncesinde kimlik tespiti yaplabilmesi iin yzlerini amak zorunda olacak

ngiltere Src Standartlar Ajans (DSA) tarafndan uygulanmaya balanan bu yeni kurala gereke
olarak "Yzleri tam olarak tannmyordu. Bu yzden bakalarn snava sokanlar oluyordu. Geen yl
260 vaka yaand. 250 vaka da soruturuluyor" denildi.

Fransa'da barts yasa (08-07-2004)

Fransa Eitim Bakan Francois Fillon, yeni eitim-retim ylnda okullara bartsyle gelecek
rencilerin derslere alnmayacan aklad. Eitim Bakan Fillon, konuya ilikin aklamasnda, yeni
ylda rencilerin bartsyle derslere girmelerine izin verilmeyeceini belirterek, "Cumhuriyete
sadk kalmalyz. Bu tr teebbslere en sert ekilde karlk vereceiz" dedi. Fransz yetkililer, dini
evrelerin "ilgi ekmek iin" bu tr sembollere bavurduunu ne srm; orta ve yksek dereceli
okullarda barts, Yahudi kipas ve byk ha taklmasn yasaklamt. (Kaynak: SkyTurk)

svicre'de Trbanli Ogretmene Yasak


21 Kasim 1997, ,Fatih zbatur, Cenevre

svicre'nin Cenevre Kantonu'nda Mslman olan svicreli bir ilkokul gretmeninin uzun bol
bir kiyafet ve trbanla derslere girmek istemesi Lozan'daki Yksek Mahkeme tarafindan
reddedildi.

Verilen bilgiye gre, Cenevre Kantonu Egitim Dairesi gecen yilin ekim ayinda gretmenin
derslerde trban takmasini yasakladi. Bu karar Kanton Hkmeti tarafindan da onaylandi.
Trban konusunda israrli davranan Mslman gretmenin bu kez Yksek Mahkeme'ye
yaptigi itiraz da reddedildi.

svicreli gretmen yksek mahkemede yaptigi savunmada, kiyafetinin dini bir sembol
olmayip batili modacilarin dizayni 'sivil' bir kiyafet oldugunu ne srd. Ancak, bu tezi
gecerli bulmayan yksek mahkemenin kararinda, gretmenin dini zorunluluk olarak ne
srdg bir kurali yerine getirmek icin bilerek sz konusu kiyafeti giydigi belirtildi. Kararda,
kisilerin din ve dsnce zgrlgnn anayasa ile gvence altina alindigi ancak diger taraftan
anayasa uyarinca egitimin de dini acidan tarafsiz olmasi gerektigi hatirlatildi. Bu yzden
belirli bir dinin sembol olarak grlen kiyafeti derslerde giyemeyecegi, bu durumu da
gretmen olarak calismak isteyen birinin nceden bilmesi gerektigi kaydedildi

Fransiz mahkemesi, okulda trban takmayi "yasalara ve dzene acikca meydan


okumak" sayarak yasak etti.

(22.02.1998 Gngr Mengi, Sabah)

tibarli Liberation gazetesinin 14 subat sayisinda cikti: 21 yildir Fransa'da yasayan, calisma
izni ve Avignon'da evi olan 46 yasindaki Fasli dul Bayan Hadduc Tahir gecen sonbaharda
vatandaslik basvurusu yapmisti.

Bir gn evinde onu bir polis ziyaret etti. Siradan bir-iki soru sorup gitti.

Bir hafta sonra basvurusu reddedildi.

"Giyim kusamdaki davranisinizin, Fransiz toplumu ile uyusmayi red anlamina geldigi
sonucuna varilmistir" dendi kendisine.

Cnk Bayan Tahir, esarp-trban benzeri bir bezle basini rtyordu.

Gazete yetkililere atfen sunu yaziyor:

"Bize 'yani mini etek mi giyelim?' diye soruyorlar. Verdigimiz cevap su: Dogru drst
giyinin; hepsi bu!"

**

Kamu kurumlarinda ve devlet okullarinda dini giysilerin serbest birakilmasinin demokrasi ile
iliskisi yoktur.

Bati demokrasisinin nde gelen rneklerinden Fransa'da devlet okullarina dini giysilerle
gelmek yasaktir.
1988 yilinda Fransa'da yasayan mslmanlarin liderleri, mslman kizlarin devlet okullarinda
trban takmalarina izin verilmesini, ayrica jimnastik ve mzk derslerinden muaf
tutulmalarini istemislerdi. Ancak, Fransiz hkmeti, mslman kizlarin devlet okullarina
trbanla gelmelerinin, devletin laiklik ilkesi ile bagdasmayacagini belirterek talebi reddetti.

Bati demokrasilerinin en byk ve gcls olan ABD'de devlet okullarinda durum aynidir.
Devletin laikligi ilkesinden kesinlikle dn verilmez. Nitekim, Amerikan Yksek Mahkemesi,
1962 yilinda aldigi bir kararla, devlet okullarinda derse baslamadan nce toplu halde dua
edilmesini yasaklamistir. Yasaklanan dua da bir cmleden ibaretti: "Tanrim, ailemizi,
gretmenlerimizi ve lkemizi korumani niyaz ederiz."

Cagdas demokrasilerde, devlet "laik"tir. Bu nedenle, devlet okullarinda ya da devlet


dairelerinde dini giysilere izin verilmez.

Devlet okullarina ya da dairelerine trban/basrts ile gelmek icin dayatmak, masum


dindarligin sinirlarini asarak; hedefi, devleti ele gecirmek olan "siyasal islam"in alanina girer..
Ve, bunun da herkes farkindadir.

**

Belcika'da Trbana Yasak:

(Brksel, AA 3.7.98, Cumhuriyet)

Belcika'nin Beringen Blgesi'nde belediye, iki Trk kadininin kimlik belgelerinde trbanli
fotograf kullanmalarina izin vermedi.Belediye idaresini mahkemeye veren Trk kadinlar, adli
makamlarca haksiz bulundu...

Almanya'da Trbanla Derse Girmek Yasak

15.07.1998, Ahmet Arpad

STUTTGART - Baden-Wurttemberg Egitim Bakanligi, turbanla derse girmek isteyen


ogretmene gorev vermeme karari aldi. Turbanini cikarmadan derslere girmekte israr eden
Afgan asilli Musluman ogretmen Fereza Ludin 'in bu istegi bakanlikca reddedildi. Bir yil
sureyle deneme amacli pratik yapmasina izin verilen turbanli kadin ogretmen, derslerde
turbanini cikarmayi kabul etmezse gelecek yildan itibaren derslere giremeyecek.

Alman medyasinin surekli gundemde tuttugu ''Alman siniflarinda turbanli Musluman


ogretmen'' konusu kamuoyunu ve politikacilari da yakindan ilgilendiriyor. Musluman
ogretmenlerin derslere turbanla girmesi, kose yazilari, okur mektuplari, televizyon acik
oturumlari ve radyo roportajlarinda sik sik dile getirilerek elestirildi. Eyalet meclisindeki
Hiristiyan Demokratlarla asiri sagci Cumhuriyetciler de olayin uzerine gittiler. Baskilarin
yogunlasmasi uzerine kadin bakan Schavan pazartesi gunu konuyla ilgili kararini aciklamak
zorunda kaldi. Schavar, bakanliginin kararini yaptigi basin toplantisinda su sozlerle acikladi:

''islamlikta kadin basortusu takmak zorunda degildir. Bugun Musluman ulkelerde onlarca
milyon basortusuz kadin vardir. Hosgoru dini oldugunu bildigimiz Muslumanliga inanmis
egitimci bir kadindan hic olmazsa ders sirasinda basortusunu cikarmasi beklenebilir
kanisindayiz.''
Yuksek tirajli Alman gazetelerin onceki gun birinci sayfadan duyurdugu bu karar, eyalet
meclisindeki tum partilerce ve kose yazarlarinca olumlu karsilandi. Turbanli ogretmen
Ludin'in simdi ne gibi girisimlerde bulunacagi ise merakla bekleniyor. Bu arada Stuttgart
yakinlarindaki Weingarten Fakultesi'nde, Alman okullarinda ogretmen olarak gorev almak
icin pedagoji egitimi goren bircok turbanli genc kiz bulunuyor.

Almanya'da trbana yasak


Hrriyet, 26.03.2000

Stuttgart dare Mahkemesi trbanla derse girmek isteyen Alman gretmenin basvurusunu
reddetti. Mahkeme gretmenin Trban din zgrlg ve anayasal haktir savini reddederken,
Bakanlik'in Trban kltrel ayirimcilik anlami tasiyan bir siyasi semboldr savini
benimsedi.

STUTTGART dare Mahkemesi, Afgan kkenli bir kadin gretmenin trbanli olarak derslere
girmesine izin vermedi. Mahkeme Trban inancin dis gstergesidir ve grencilerin bunu
fark etmemesi mmkn degildir diyerek gretmenin sikayetini kabul etmedi.

Olay 1998 yilinin Temmuz ayinda patlak verdi.

nce Bade-Wurtemberg Blgesi Eyalet (Milli Egitim) Mdrlg, sonra Blge Kltr Bakani
Anette Schavan, Afgan kkenli Alman gretmen Fereshta Ludin'in derslere trbanla
giremeyecegine karar verdi.

Eyalet Mdrlg trbanla ders vermek isteyen bir gretmenin grencilerin inanc
zgrlgne ters dsebilecegini, bunun da ailelerin egitim haklarina zarar verecegini ne
srd.

SYAS SEMBOLDR

Bakan ise karar gerekcesinde trbanin dini acidan bir zorunluluk olmadigini, ve daha da
nemlisi kltrel ayirimcilik anlami tasiyan bir siyasi sembol oldugunu syledi.

Bunun zerine 27 yasindaki stajyer gretmen konuyu mahkemeye gtrd ve trbanla


derslere girmenin anayasal hakki oldugunu savundu.

Bu basvuruyu degerlendiren Stuttgart dare Mahkemesi de nceki gn aldigi kararla Kltr


Bakani'nin getirdigi trban yasagini onadi. Hakim, dini inanclara saygili oldugunu ancak
Trbanin inancin dis gstergesi oldugunu ve grencilerin bunu fark etmemesinin mmkn
olmadigini syleyerek yasagi onadi.

Hakim ayrica, Alman Anayasa Mahkemesi'nin 1995 yilinda aldigi bir karari da hatirlatti.
Yksek mahkeme, bu tarihte, Bavyera'daki okullarda okuyan Hiristiyan grencilerin
boyunlarinda hac tasimaya zorlanmasinin din zgrlgne aykiri oldugunu ilan etmisti.

Almanya'da okullarda trban tartismasi uzun sredir devam ediyor. Kanunlar okullar dini
acidan kesin tarafsizdir derken trban taraftarlari din zgrlgn garanti altina alan
Anayasa'ya siginiyor. dare Mahkemesi son karariyla trbanla okula gitmenin dini zgrlk
degil, ayirimcilik ve siyasi tavir oldugunu savunanlara hak vermis oldu.
Agustos 1999'da Hamburg Milli Egitim Mdrlg sonradan Mslman olan bir Alman
kadin gretmenin derslere trbanla girmesine izin vermis ve byk bir tartisma yaratmisti.

Almanya'da trbana izin yok


Cumhuriyet, 28.06.2001

Mannheim- Almanya'da Mannheim Eyalet Yksek dari Mahkemesi, Afganistan'l retmen


Fereshta Ludin'in bartl retmenlik yapamayacana karar verdi.

Kabul'de doan ve sonra Alman vatandalna geen 28 yandaki Ludin'in yksek


reniminden sonra, ilk ve orta dereceli okullarda retmenlik grevine atanma bavurusu,
"barts dini bir sembol olarak siyasi smr arac edilmemelidir ve retmenler
hogry reteceklerinden, bizzat kendileri hogr rnei oluturmaldrlar" gerekesiyle
1998 senesi Temmuz aynda Stuttgart Eitim dairesince reddedilmiti. CDU'lu (Hristiyan
Demokrat Parti) Eyalet Kltr Bakan Schvan'n da desteini bulan bu karara kar dava
alm ve davay Stuttgart dari Mahkemesi'nin verdii kararla kaybetmiti.

Baden Wrttemberg Eyaleti Yksek Mahkemesi, nceki gn verdii kararla "Bartsnn


gze batan bir biimde tanmas ile okullardaki farkl dnya grlerinin barl
birlikteliini olumsuz etkisi altna alabilecei" gerekesini gstererek ilk mahkemenin ret
kararn onaylad. Karar, Federal Yksek Mahkeme nezdinde itiraza ak.

Almanya'nn enyksek tirajl gazetelerinden Frankfurter Allgemaine gazetesi kararla ilgili u


yorumu yapt: "Bireysel dinsel zgrlk adna bartsnn demonstratif biimde tanmas
ve devletin tarafsz olma ilkesi akmaktadr. rencilerin dinsel etkilenmelere kar
korunmas retmenin bireysel haklarndan nce gelir. Nitekim mahkeme de, bu dorultuda
karar verdi. Hogrl Islam da var. retmenin bu davran hogrl Islam yanstmyor.
Dinsel bir sembol olarak barts rencilere rnek olarak zorlanamayaca gibi, zgrlk
anayasal dzen de bunu tolere edemez."

ste Bati Laikligi

15 Temmuz 1998, Carsamba

svicre Yksek Mahkemesi, basrtl gretmenin basvurusunu ''Belli kosullarda dini


giysilerin yasaklanmasi, inanc zgrlgnn zne tecavz sayilamaz'' diyerek reddetti.
Almanya'nin Baden-Wrttemberg Eyaleti Egitim Bakanligi da, Mslman gretmene
basrtsyle ders verme yasagi koydu. FP'liler, ''Bati'daki laiklik uygulansin'' diyerek, bu iki
lkeyi rnek gsteriyorlardi. (Avrupa nsan Haklar Mahkemesi de barts yasan
onaylad)

Fazilet Partisi'nin, ilk ve ortagretim okullari ile niversitelerdeki trban yasagina ynelik
elestirilerine dayanak gsterdigi 'Bati'dan, bu konuda iki nemli 'yasak' karari geldi.

FP'liler, hemen her konusmalarinda, ''Bati'daki laiklik uygulansin'' diyerek, svicre ve


Almanya'daki laikligi rnek gsterirlerken, son alinan kararlar sok etkisi yaratti.
svicre Yksek Mahkemesi'nin, sinifa trban takarak girilmesini yasaklayan kararinin
ardindan, Almanya'nin Baden-Wrttemberg Eyaleti'nde de, trban taktigi gerekcesiyle
Mslman bir gretmene ders verme yasagi getirildi. Bu arada svicre Yksek Mahkemesi'nin
sadece Mslmanlarin giyimiyle ilgili degil, daha nce aldigi 'siniflarda Hazreti sa'nin
carmiha gerilisini simgeleyen heykelcigin bulundurulmasinin, dinsel yansizlikla
bagdasmadigi' yolundaki kararina da dikkat cekildi.

Eyalet Kltr ve Egitim Bakani Annette Schavan, Afgan kkenli Alman gretmen Fereshta
Ludin'le ilgili bu kararin gerekcesini aciklarken, 'trbana siyasi anlam yklenmesi tehlikesi
bulundugunu' syledi. Mslman kadinlarin trban takma zorunlulugunun bulunmadigini da
savunan Schavan, trbanin bazen bir sembol niteligi tasidigini bildirdi.

TRBANSiZ DERS

Schavan, Stuttgart'ta dn yaptigi aciklamada, Eyalet Egitim Mdrlg'nn aldigi bu kararin,


kamuya acik okul ve yksekokullarda trban takan gretmen, docent, stajyer veya grencileri
genel olarak kapsayamayacagina da dikkat cekerek, ''Byle bir karar herhalde Anayasaya
aykiri olurdu'' dedi.

Schavan, ''Ludin, trban takmadan herhangi bir devlet okulunda ders verebilir. Kendisi ayrica,
zel okullarda veya sirkette de pedagog olarak calisabilir'' aciklamasini yapti.

Karari olumlu karsilayan anamuhalefet Sosyal Demokrat Parti ve Hiristiyan Demokrat Birlik
Partisi (CDU) eyalet yneticileri, Ludin'e daha nce trban takma izin veren eyalet Kltr
Bakani Schavan'in, 'trbanin uyum politikasini zorlastiracagi' grse, katilmis olduguna da
dikkat cektiler. Mslman kadin gretmenin, trbanli olarak ders vermesini yasaklayan bu
kararin, diger eyaletlerde devam eden benzer davalar icin de rnek olusturabilecegi belirtildi.

NANCA TECAVZ SAYiLMAZ

svicre Yksek Mahkemesi de, Mslman bir gretmenin, sinifa trban takarak girmesini
yasaklayan Federal Mahkeme'nin kararini oybirligiyle onaylarken, bu kararini zetle su
gerekceye dayandirdi:

''Her ne kadar ilgili ynnden, kendi giysileriyle aciga vurulan dinsel kimligi byk bir nem
tasimaktaysa da, belli kosullarda bu tr giysilerin yasaklanmasi, 'inanc zgrlg'nn zne
tecavz sayilamaz. Cnk, idari merci tarafindan yapilan bu yasaklamada, 'nemli derecede
kamu yarari'nin varligi szkonusudur.''

svicre Federal Anayasasi'nin 27. maddesinin 3. bendi de, resmi okullarda dinsel ynden
yansiz bir grenim yapilmasini ngryor.Yksek Mahkeme de, aldigi bu son kararla, idari
merciin, mslman bayan gretmenin derslere islami giysilerle (bol elbise, ferace ve trban)
girmesinin yasaklanmasinda, 'nemli derecede kamu yarari bulundugu' yolundaki grs
onaylamis oldu.

DNSEL SMGELER YASAK

Yksek Mahkeme, daha nce aldigi bir baska karara da atifta bulundu. Buna gre, siniflarda,
Hz. sa'nin carmiha gerilisini simgeleyen heykelcigin (Kruzifix) bulundurulmasinin dinsel
yansizlikla (ntralite) bagdasmadigini kararlastirdi. Buradan rneklemeyle, gretmenin sinifa
dinsel giysilerle girmesinin onaylanamayacagi vurgulandi. te yandan, gretmenin bu
davranisinin, Federal Anayasa'da gvence altina alinan 'kadin-erkek esitligi'ne de aykiri
olduguna deginildi.

Hoca 'altina imza atarim' demisti

Hem kapatilan RP'liler, hem de FP'liler, trban yasagini elestirirken, ''Trkiye'de, Batidaki
laiklik uygulansin''diyorlardi. FP Genel Baskani Recai Kutan ve bu partinin diger szcleri,
niversitelerdeki trban yasagiyla ilgili tartismalarin yasandigi sirada, Bati'da bu konuda
byk zgrlkler getirildigini savunarak, ayni zgrlklerin Trkiye'de de uygulanmasini
istediler.

Bu konudaki en ilginc aciklamayi ise kapatilan RP'nin yasakli lideri Necmettin Erbakan da,
laiklik konusunda svicre'yi rnek gsterip, ''svicre Anayasasi'ndaki laiklikle ilgili
maddelerin altina imza atariz'' demisti.

Fransa Ve Trban

Bayan Gl'n Sovuna Yanit:

Hrriyet,12 Eyll 1998, Cumartesi

Trbanli Yalan

Fazilet Partisi Genel Baskan Yardimcisi Abdullah Gl ve trbanli esi Hayrnisa Gl, hafta
basinda Ankara niversitesi'nde, gazeteci ve noter ordusu esliginde ''kayit sov'' yaparken, en
anlamli yanit Radikal Gazetesi Yazari Mine G. Kirikkanat'tan geldi.

''Trbanli Yalan'' baslikli yazisinda, ''Kilik kiyafet yasasi rafa kalktigindan bu yana, yeni yeni
yalanlar tredi. Ve kuyruklu yalanin artik zorlu bir rakibi var: Trbanli yalan'' diyen
Kirikkanat, Abdullah Gl'n ''Moskova'da ya da ABD'de olsaydi bu byle olmazdi'' szlerine
yer verdi.

Ve bu szlerden yola cikarak, kendi basindan gecenleri syle anlatti:

''Fransa'da gecen yil, yabanci basin kartimi yenilemek icin basvurdugum yetkililere, siklik
olsun diye alni ile saci arasina bir bant takmis olan bendenizin fotografini kabul etmediler.''

Yine de tek bir rnekle yetinmek istemedigini bildiren Kirikkanat, nceki gn kimlik ve kayit
fotogrflariyla ilgili resmi talimati inceledigini belirterek sunlari yazdi:

''Fransa cisleri ve Yurtici Dzenlemeler Bakanligi'nin NF2 12.010 Numara ve Mayis 1990
tarihli resmi talimati devletin tm dairelerinde asilidir ve okul kaydi, okul kimligi, nfus
kagidi, pasaport, ehliyet, ikametgah gibi tm belgelerde istenen kimlik fotograflarinin nasil
olmasi gerektigini bes maddeyle siralar. Sonuncu madde, 'Bas acik ve yz ne dnk
olmalidir' bicimindedir. Talimat, fotografin fon sengini, sacin bitimiyle fotograf kenari
arasindaki mesafeyi bile belirler. Dolayisiyla Fransa'da ve Fransa'nin yesi bulundugu tm
AB'de, ister Mslman olsun, ister Hindu ya da kktendinci Musevi, hic kimse trbanli,
sarikli, sapkali ya da takkeli fotograflarla resmi kayit yaptiramaz, herhangi bir kimlik belgesi
alamaz.''
Simdi de, 22.09.1999 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nden bir haber verelim:

Fransa'da da trbanla okula gelmek yasak.

"Fransa'da iki kiz grencinin okuldan atilma karari onaylandi.

Paris (AA)- Fransa idari Mahkemesi, iki Trk kiz grencinin, derslerde basrts taktiklari
gerekcesiyle okuldan atilma kararini onayladi. Fransa'nin Kuzeybati sahilindeki Caen
kentinde yapilan durusmada, Flers kasabasindaki Jean Monnet Ortaokulu yneticilerinin,
trban taktiklari icin Subat ayinda iki Trk grenciyi okuldan atma kararlari hakli bulundu.

Fransa'da sag koalisyon dneminde Milli Egitim bakani olan Francois Bayrou, okullara
gnderdigi resmi genelge ile derslere basrts ile girilmesini yasaklamisti.

Fransa'da tm okullara gnderilen genelgede, "grencilerin, cinsiyet, kltr ve din


ayrimciligina neden olan, tahrik edici ve propoganda amaciyla taktiklari veya tasidiklari
objeyle derslere girmesini yasakliyoruz" seklinde ifadeye yer verilmisti."

Hollanda trban yasaklad


Hrriyet, 01 Eyll 2001

Hollanda Adalet Bakan Benk Korthals, hakim, savc ve zabt ktiplerinin yargnn
bamszl nedeniyle trbanl olamayacaklarn aklad. Bakan, yarg mensuplarnn dini,
siyasi ya da toplumsal gr ve dncelerini aktif bir ekilde sergilemelerinin yasak
olduunu belirterek uluslararas anlamalar ve Avrupa nsan Haklar Mahkemesi'nin bu
konuda daha nce verdii kararlar dorultusunda hareket edildiini bildirdi. Adliyede trban
konusu, Aye Kabaktepe adl, hukuk fakltesi rencisi bir Trk kznn, Zwolle
Mahkemesi'nde staj yaparken barts takmak istemesiyle gndeme geldi.

Almanya Baden Wrttemberg eyaletinde trban yasakland


Hrriyet, 12 Kasm 2003

Almanya'nn Baden Wrttemberg Eyaleti, trbann yasaklanmasn ngren yasa tasarsn


kabul etti. retmenlere trbanl derse girme yasa getiren yasa tasars eyalet hkmeti
tarafndan oy birliiyle kabul edildi. Yasann 2004 ylnn balarnda meclisin onayna
sunulaca kaydedildi. Eyaletin Hristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) babakan Erwin
Teufel, Yasann amac, siyasi sembol olarak alglanan trbann devlet retmenleri
tarafndan kullanlmasnn srekli olarak yasaklanmasdr dedi. Kltr Bakan Annette
Schavan (CDU) ise Trban sadece bir siyasi sembol deil, ayn zamanda kadnlar zerindeki
basknn iaretidir eklinde konutu. Ayn yasann dier eyaletlerde kmas bekleniyor.

Hangi Trban Ne Anlama Geliyor

(Hrriyet Gazetesi'nden bir okur mektubudur, 18 Mart 1998)

niversitelerdeki kimi cagdas grenciler, trban takmanin da zgrlkler arasinda yer aldigini
dsnp onlarin 'mcadelesini' desteklediklerini sylyorlar.
ncelikle sunu vurgulamaliyiz ki, nasil kapitalizmin insani hice sayan yapisi zaman zaman
kadini 'meta' olarak kullaniyorsa, seriatcilar da kadini 'propaganda araci' olarak kullaniyorlar.

Trban konusunun ayrintilariyla ilgilenmeyen kisilerce dikkatten kacmis olabilecegini


dsnerek kimi bilgileri aktaralim:

Trban, alninin n kisminda bir iki parmak siper olusturacak bicimde takilmissa, bu kisiler
Naksi...

Trban, alin kisminda ucundan hafif kivrilip basi cok siki saracak bicimde takilmissa, bu
kisiler Nurcu...

Trban, yzn her iki yanindan hafif bolca asagi dsecek bicimde takilmissa bu kisiler
Kadiri...

Siyah carsafli yzn cgen bicimde cok az blmnn grndg kisiler ise Humeynici...

Listeyi uzatmayalim, cagdas genclerin trban bayragina sopa olmasinin geregi yok. nsan
kafasinin icinde bir sey yoksa disindaki bir seyler kendisini ifade etmeye girisir. Cumhuriyet
kadini bunu asmistir. Bir sorun varsa bu asamayanlarindir.

El Ezher'den trban fetvas (Hrriyet 01.01.2004)

Msr'n bakenti Kahire'de nceki gn Fransa ileri Bakan Nicolas Sarkozy'i kabul
etmeden nce gazetecilere konuan Seyid Tantavi, bartsnn dini bir zorunluluk olduuna
iaret etti, ancak Mslman olmayan lkelerin bu konuda yasak getirebileceini syledi.

Liberal grleriyle tannan ve ar dincilerin tepkisini eken Tantavi, Mslman lkelerde


ve Mslman olmayan lkelerde yaayan Mslmanlar iin farkl kurallarn ileyebileceini
syledi. Mslman olmayan lkelerin Chirac'n nerdii gibi yasak koyabileceini belirten
Tantavi, Bu onlarn hakk, Mslman olarak buna mdahale edemem dedi. Tantavi,
szlerini yle srdrd:

Mslman bir kadn Mslman olmayan bir lkenin yasalarna uyuyorsa, bu durumda eriat
asndan, kadn iin zorla uygulama stats geerlidir. Bir Mslman olarak Mslman
olmayanlarn benim ilerime karmasna izin vermiyorsam, Mslman olmayanlarn ilerine
karma hakkn da kendimde grmyorum.

Dnyann en byk slami gruplarndan Mslman Kardeler ise Fransz hkmetinin


yasaklama planna iddetle kar kyor. Grup aklamasnda, Fransa Cumhurbakan'nn
dayand laiklik felsefesi erevesinde hicabn dini sembol olarak kabul edilmesi doru
deildir. slami barts bir dini grevdir dedi. Katar'daki yine slam dininin nde gelen
isimlerinden eyh Yusuf el-Karadawi ise slami trbann sembol olmadn belirterek,
Aksine bu dini bir grevdir, namaz ve oru gibi vazgeilmezdir diye konutu. Fransa
ileri Bakan Nicolas Sarkozy ise Fransz Mslmanlar'n Katolikler, Protestanlar ve
Yahudiler gibi ayn haklara sahip olduunu, yasann sadece Mslmanlar hedef almadn
syledi. Sarkozy, El Ezher Mfts'ne laik ve Mslman olmayan lkelerde hukuka sayg
gstermenin grev olduunu vurgulad iin teekkr ederim dedi.

Hatemi: "Sama yanl bir fetva"


Msr'n El Ezher niversitesi'nin, Fransa'daki trban yasan savunan fetvas, Trkiye'deki
dini evrelerde fazla ciddiye alnmad. stanbul niversitesi Hukuk Fakltesi retim yesi
Prof. Dr. Hseyin Hatemi fetvay, Tamamen sama bir ey olarak niteleyerek, unlar
syledi:

Bu fetvadan, Mslman lkelerde de trban mecburi tutulur' gibi bir ifade kyor. Fransa
yasaklayabilir nk Mslman lke deildir, Msr yasaklayamaz nk Mslman lkedir'
demek de yanltr. ada demokratik hukuk devletinde, herkesin inancna gre yaama
hrriyeti bir temel haktr. Ta ki, kamu dzenine zarar verene kadar. Hukuk devletinde ben, o
hakkn doru olup olmadna bakmam. Kamu dzenini bozduunda snrlarm, gerektiinde
yasaklarm. stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi retim yesi Prof. Dr. Zekeriya Beyaz
da, Fetva ile sadece gayrimslim lkelerde trbana yasak konulabilecei aklanm. Bu
gr ve fetvalar yanl ve hayat d dedi.

Grld gibi, bir Arap lkesi olan ve Arap peygamberi Muhammed'in Arapa Kur'an'n ve
Araplarn dini olan islamiyeti Trklerden daha iyi yorumlayabilecek bir lke olan Msr'n
fetvasna, uyduruk Trk mslmanl kar kyor. Bu da Islamiyet dininin ne kadar
anlalmas zor ve kargaa dini olduunu gsteriyor.Islamiyet dinininde neyin ne ek,ilde
yaplaca hl belli olmadna gre bu dine inananlar ok ey kaybediyor ve zarar gryor.

Fransa'da 12 yanda bir Trk kz, trban takt iin okuldan atld

Fransa'nn Strasbourg kentinde, 12 yandaki bir Trk kznn trban takt iin okuldan
atld bildirildi. Strasbourg l Eitim Mdrl, Alsace blgesindeki ''Charles Welsch'' adl
ortaokulda eitim gren gen kzn, derslere trbansz girmeyi reddettii iin okulla iliiinin
tamamen kesildiini aklad.

Fransada hastanelerde trban yasa yrrlkte


Hrriyet 05.03.2005

lk ve orta dereceli devlet okullarda dini simgelerin kullanmn yasaklayan Fransada, devlet
hastanelerinde grevli personelin
dini ifade eden iaretler tamas yasa da resmen yrrle girdi.

Geen yl kan yasann ardndan okullarn almasyla bu alanda devreye giren yasak, Salk
Bakanlnn 2 ubat tarihinde
yaynlad renilen genelge ile uygulanmaya balad. Salk Bakan Philippe Douste-Blazy
tarafndan imzalanan ve dn basna szan genelgede, Hastanelerdeki memurlarn bal
bulunduklar dini ifade eden iaret tamalar, grevlerine ynelik
sorumluklarna aykrdr ifadesi yer ald. Genelgede, hastann, istedii hastane ve doktoru
seebilecei de vurguland.

BAI KAPALI AMA AYAKLAR AIK...

Bn.Merwe Kavakci, laik TC'nin kural, gelenek ve greneklerine aykiri olarak, basinda rts (trban)
ile, 1999 yilinda, milletvekili yemini etmek istedi. Ancak, laik milletvekilleri buna izin vermedi.
Merwe Kavakci, TBMM yesi olmadan az once, ABD vatandasi olmutu. Yasaya gore, ilgili mercilerden
nceden izin alnmadan yabanc lke vatanda olunmuyor. Bn.M.kavak, bu gerekli izini almadan
yabanc lke vatanda olduundan T.C vatandalndan karld. TBMM yeligi de dsrlyor.
(Yabanci bir ulke vatandasinin, ayni zamanda TBMM yesi olmasi siyasi ahlak acisindan ne derece dogru
olurdu?..)

Islamiyete gore, kadinlarin tepeden tirnaga kadar ortunmesi gerektigi savunuluyor. Seriat yasalari ile
yonetilen Islam ulkelerinde, kadinlar istedikleri gibi giyinemezler. Kara carsaf altina girmeden,
evlerinden disari cikamazlar. Turkiye'deki Islamcilar ise, bugn "trban"i bahane ederek, gelecekte
kadinlara carsaf mecburiyeti getirnek istiyorlar.

Bu evrelerin milletvekili setirmek iin altklar ba rtl Bn.Merwe Kavakci'nin gazetelerde kan
resimlerine gre kyafeti, bir mmineye uymuyor. Skmaba tarznda bal barts ama... Evet,
bakiniz soldaki resme, ayaklari ciplak, acik.. Corap bile yok..

Halbuki, Islamiyet'i savunanlara gore, kendisne milletvekili seiminde aday gsteren ve oy verenlere gre,
Merwe Kavakci'nin, ayaklarinin asla ve asla grnmemesi gerekir..

"Basini rterken, ayagini acma!.. " diye bir deyim mi retmeli? Ne dersiniz?

*********

ILAHIYATCI PROFESRDEN TRBAN DERS


Mula niversitesi'nin lahiyat Rektr Prof. Dr. Ethem Ruhi Flal, akademik yln al
treninde yapt konumada, Bir metrelik bez parasn dinin sembol haline sokmak
slam'a ihanettir dedi.
rencileri uyaran Flal, lkemizi, laik-antilaik, Snni-Alevi, Trk-Krt gibi
kutuplamalara yneltmek isteyenlerin tuzana dmeyin. Laiklik, samimi dindarln
teminatdr diye konutu.

KAMUOYUNDA slam'da reforma ynelik yazlaryla da tannan, Mula niversitesi'nin


ilahiyat rektr Prof. Dr. Ethem Ruhi Flal, niversitenin akademik yl al treninde
zehir zemberek bir konuma yapt. Cumhurbakan Ahmet Necdet Sezer'in de katld
alta Flal, Atatrk'den ve cumhuriyetten vgyle sz ederek, bartsn bir metrelik
bez paras diye niteledi.

SEZER'N KONUMASI Cumhurbakan Sezer, laiklik ve hukukun stnlne vurgu


yapt konumasnda rencilere yle seslendi:

Ulusal kltrmze sahip karak bunlar evrensel deerlerle sentezleyebilmeli,


dostluk, kardelik ve sevgi duygularyla evrensel barn salanmasna katkda
bulunmalsnz. Tm bunlar laik, demokratik cumhuriyete sahip klmas, Atatrk ilke
ve devrimlerinin rehber edinilmesiyle olanakldr. Sizleri kutluyor, ulusumuza ve
insanla yararl bireyler olarak, hukukun yol gstericiliinde yolunuza baaryla devam
etmenizi diliyorum.

BEZ PARASI Flal ise bir metrelik bez parasn dinin sembol haline sokmann slam'a
ihanet olduunu syledi. niversitelerde bartsnn yasaklanmasnn dini adan da
kurallara uygun bir karar olduunu vurgulayan Flal, Bu bakmdan niversitelerimizde
hibir renci kampus snrlar iine girdii andan itibaren barts kullanamaz
dedi.

rencileri siyasal slamc, khnemi ideolojilerin mensuplar ve blclere kar uyaran


Flal, yle konutu:

lkemizi inanan-inanmayan, laik-antilaik, Snni-Alevi, Trk-Krt gibi birtakm


kutuplamalara ve etnik ayrmlara yneltmek isteyenlerin tuzana dmesin. Tamam
siyasi olan ve ounlukla darda tezgahlanan bu bo emellere alet olmayn. Hele bu
konularda sabkal ve aibeli olan siyasi liderlere hi kanmayn ve gvenmeyin. Bu ve
benzeri liderler ya da evreler, bir metrelik bir bez parasn, sakal, by, parkay,
bereyi veya bir kyafeti bu ideolojik ve tehlikeli kutuplamann sembol haline
getirdiler. Bu durum, inanan bir insan iin utan vericidir. ahsen ben, gencecik
kzlarmzn Arap ve Acem kltrnn zevksiz, estetikten uzak grnl bu bir
metrelik bez paras iin ortal kartran ve toplumda fitne uyandranlarn oyununa
gelmi olmalarndan byk znt duyuyorum.

Konumasnda laiklik dersi veren Flal, Bir ilahiyat profesr olarak iaret etmeliyim
ki, laiklik kesinlikle dinsizlik demek olmad gibi, dindar bir insann inan ve ibadet
zgrln teminat altna ald iin, bir Mslman laiklii benimsemek ve
sahiplenmekle, inand doru dinini, samimi dindarln sarslmaz bir teminat altna
alm olur dedi.

Kaynak: Hrriyet, 23.09.2000


ILAHIYAT PROFESORU :"TRBAN ISLAMIYETTE
FARZ (ART) DEGILDIR"
Ilahiyet Profesoru'nden Kavakci'ya Turban Dersi

(Hrriyet Gazetesi, 30 Nisan 1999)

nl ilahiyat Mula niversitesi Rektr Prof.Dr.Ethem Ruhi Flal, Kuran'a gre


rtnmenin "Inan esaslar iinde mtalaa edilecek bir emir olmadn" bildirdi.
Rektr Flal, rtnmenin "inan esas" olmadnnn altn sk sk izerek, unlar
syledi:

"rtnme Kuran'da emir olarak vardr. Ancak, inan esaslar iinde mtalaa
edilebilecek bir emir, namaz, oru, Allah'a ve Peygamber'e inanma gibi inan esas, farz
deildir. rtnme ikinci derecede fer'i bir hkmdr.

Devlet, bu konuda yetkisini kullanarak kural getirebilir.

Caizde devletin tasarruf yetkisi, Islam Hukuku'na gre de vardr. Benzer birtakm
hkmlerle ilgili uygulamalar, ilk halifeler dneminde ok ak biimde de
uygulanmtr.

Yine, barts birinci dereceden inan esas olmad iin, devletin getirdii kurallar,
Islam'a aykr, dine kar saylmamaldr.

Ama, dinin siyasallatrlmas anlamna gelebilecek ve bir ayrm dourabilecek


"simgelemi davranlara" da mdahale hakk, yine dinin gereklerinden biridir.

Buna gre, hibir gereke ve savunma, devletin kurallarna aykr bir tutum iine
girmeyi hakl klmaz. rtnme, farz olarak inan esas iinde yer almadndandr ki,
devletin bu konuda, devletin ileyiini ve toplum dzenini salamak iin koyduu
kurallara uymak, Mlmanln gereklerinden biri olarak grlmelidir."

HUKUK NE DYOR?

Anayasa'nn "Hibir yasa, hkm ve ynetmelik Anayasa'ya aykr olamaz" hkmne


gre, trban, Anayasa'nn ikinci maddesinde yer alan "laiklik" hkmne aykrdr.

AIHK karar: Trbann "insan hakk" olduu ynndeki gr, Avrupa Insan Haklar
Komisyonu tarafndan reddedilmiti.

Klk Kyafet Ynetmelii: "Grev mahallinde ba daima ak ve taranm olacak"


diyor. Milletvekilleri, ceza, cret ve zlk haklar bakmndan 657 sayl devlet
memurlar kanuna tabiler. 657 sayl yasann 19.maddesi "devlet memurlar klk
kyafet ynetmeliine uymak zorundadrlar" diyor.
Prof. Dr. Zekeriya Beyaz: "Baryorum, Kuran kadna vcudunuzu rtn demiyor "

Prof. Dr. Zekeriya Beyaz imam, vaiz ve mft olarak alt. Sosyoloji dalnda yksek lisans
ve doktora yapt. Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Dekan. Bir laf etti, ortalk
birbirine girdi. Hem tv ekrannda hem de kitabnda, Kuran'da rtnmeyle ilgili hkm
olmadn syledi. Beyaz, Nur Suresi'ni ve bu surenin iniine neden olan zina iftiras
hikayesini anlatt.

Prof.Dr. Zekeriya Beyaz, kitabnda, giyimle ilgili yle diyor: slam giyim-kuam gzel
ahlakl olmak ile birlikte dnlmtr. Kuran- Kerim'den nce hristiyanlarda bir ruhbanlk
inanc vard. Buna gre dnya zevklerinden, dnya gzelliklerinden uzak olmak esast.
slamiyet bunu kaldrd. Kuran- Kerim diyor ki,Allah'n ziynetlerini, ssleri kim haram
kld. Ssler ziynetler, gzel giyinme haram deil' Yce Allah hadislerinde, kullarna vermi
olduu nimeti, onlarn zerinde grmekten honut olduunu gsteriyor. Mslman erkek ve
kadnlar gzel, temiz ve lks giyinmek durumunda. Dnyadaki btn ziynetler, nimetler
ncelikle mslmanlaradr. Hanmlar diiliini deil, kiiliini ne karmaldr. Gzel, asil
ve mzeyyen, ssl alml olmaldr.

Hicretin 6'nc ylnda beni Mustalk kabilesine kar bir sefer dzenlendi. Hz. Peygamber ei
Hz. Aye'yi de beraberinde gtrmt. Seferden dnte, Medine'ye yakn bir yerde
konakland. Hz. Aye, tabii ihtiyacn gidermek zere birlikten uzaklat. Geri dnnde
boynundaki ziynetini, gerdanln drdn farketti. htiyacn giderdii yere gitti.
Aramaya balad. Orada oyaland. Geri dndnde kafilenin gittiini grd. Orada oturdu
bekledi. nk, o zaman kaybolanlar oturduu yerde beklerdi. Derken, uyudu kald.

Bir sre sonra ordunun arts Safvan bin Muattl geldi. Hz. Aye'yi grd, kendi devesine
bindirdi. Orduya ancak sabahleyin ortalk aydnlanca ulaabildiler. Kt niyetli mnafklar,
Safvan ile Aye geceyi birlikte geirdiler diye iftira ettiler.

Hz. Peygamber, zntsnden gnlerce dar kmad. Hz. Aye hastaland ve baba evine
gitti, orada kalmaya balad. Safvan bir iir ile kendisini sulayan air Hassan' kl ile vurup,
yaralad. Hazrec ve Evs kabileleleri az kalsn savaa giriyorlard. Hz. Peygamber
yattrd.Hz. Peygamber, sahabelerin ileri gelenlerine konu hakknda grlerini sordu. Hepsi
konunun bir iftira olduunu sylediler. Yalnz Hz. Ali, Hz.Peygamber'e Hz.
Aye'yi boamasn ima eden tavsiyede bulundu.

Kitaba kelime soktular

30 gn sonra Nur Suresi indi. Nur Suresi, iddialarn bir iftira olduunu anlatyor. Ayrca,
ziyneti, gerdanl yitirme konusu da dahil olmak zere birok meseleyi akla
kavuturuyor. 30 ve 31'inci ayetler nceki ayetlerle birlikte bir btnlk iinde sorunlara
zm getiriyor.

Ayet diyor ki, rtnz veya brtnz - iki anlama da gelir- gs deil, bu yakalarn
zerine rtn, ziynetinizi kapatsn, gerdanl kapatsn, kimse grmesin. Ancak bu
ziynetlerinizden grnenler mstesna yzk gibi kpe gibi. Bunun dnda ziynetlerinizi
gstermeyin.

Nur Suresi 30 ve 31'inci ayetlerin tesettrle ilgisi olmad halde, daha nceki ayetlerden ve
iftira olayndan bamsz gibi ele alnyor ve kelimelerin anlamlar kaydrlarak yanl yorum
yaplyor. Ziynetinizi, yani gerdanlnz rtn anlam yanna 'yerleri' kelimesini ilave
ettiler.

Allah'n kitabna bir parantez iinde soktular. Sokunca da 'ziynet yeri' oldu. Bylece de 'ziynet
yerini rtn' dendi. O zaman da ziynet yeri, ne oldu? Ba, bedeni oldu. Halbuki kastedilen
tamamen ziynet, gerdanlk, taklar, altn ve gmt. Bu ayette ba kelimesi hi yok. rtnn
ziyneti rtmesi sz konusu.

Gsleri ak mslman kadnlar

Prof. Dr. Zekeriya Beyaz'n, Haziran aynda yaynlanan 'slam ve giyim kuam' adl
kitabndaki izimler byk grlt kopard. Gsleri ak, mini etekli, iki mslman kadn
cariye iziminin altnda 'Mslman cariye hanm, toplum iinde bu kyafetle gezer ve
namazn bu halde klabilir' yazs tepkilere neden oldu. Prof. Beyaz bu konuda yle dedi:

" Hanefi, afii ve Hanbeli mezheplerine mensup mslman cariyeler, diz ile gbek arasn
rterlerdi. Bu kyafetlerle namaz klar, arda pazarda dolarlard. Maliki mezhebine gre
ise sadece n ve arka edep yerleri rter, yani bir mayo giyerek namaz klar, dolarlard.
Eer Kuran'da kadnlarn ba, kol ve ura buralar yle rtnmeli, byle rtnmeli diye bir
hkm olsayd, bu tip mezhepler byle hkm verir miydi?

Bugn normal mslman hanm byle namaz klamaz. Kadnlarn namaz kyafetlerinde ayn
zamanda ritellik vardr. Bugnk hanmlar da zaten cariye deildir. Bu kyafetle namaz
klmay tavsiye etmem sz konusu deil

slamiyetin ilk dnemlerinde sava esirleri cariye kabul edilirdi. Bunlar mslman olduklar
halde o vasflar devam ederdi. Kuran'da kadnlarn sa ba rtlecek diye kesin ayet varsa,
mezhep imamlar, mslman olan bu cariyelere neden o ayetleri uygulamadlar. Hr
hanmlarn bann bask altna alnmasnn sebebi ise ok evlilik ve cariyelerle nikahsz
yaamadr. Evin beyi cariyelerle nikahsz yaarken, hanmnn, bakasna giderek kendisinden
cinsel intikam alaca korkusu ile ban rttrerek cinsel intikam almaktadr. Burada srarla
altn izdiimiz ey, rfe ballk, halkn kabulne bal olmann esas olduudur. Arap rf ve
adeti yleydi.

Mslman bayanlar evlerde tuvalet olmad iin bu ihtiyalarn ehrin dnda hurmalkta
geceleyin giderirlerdi. Cinsel tacize urarlard. Hz. Peygamberimiz bu cinsel tacizi yapan
saldrganlar buldu. Onlar da, Biz bunlar cariye sanyorduk dedi. Onun zerine, Ahzab
Suresi'nin 59'nci ayeti geldi. Ayette; Mslman hanmlar def-i hacet iin dar knca bir
araf yani cilbas gibi batan aa rtsnler ki, tannsnlar. Cariye olmad anlalsn.
Tacize uramasnlar deniyor. imdi, ne cariye, ne de byle taciz var. Kimsenin rtnmeye
ihtiyac yok.

Kuran'da byle rtneceine dair ak, kesin bir ayet yoktur. Baryorum. Bunun
yokluunun en ak belgesi cariyelerin kyafetidir. Ben bunu 35 sene nce rendim. Oysa,
vaazlarda, ' bir kadnn sann bir teli gzkrse 1000 sene cehennemde yanar' deniliyordu.
Bunu grnce anama ok acdm. 60 yandayd, cehennemde yanacakt. Ancak, islam hukuku
kitaplarn okuyunca byle olmadn grdm. syan ettim. Bu kitaplarda tarif edilen cariye
kyafetini gn gelecek, islam kitaplarnda yaynlayacam dedim."

Kaynak: Hrriyet, 10.12.2000


**********

Turbanlinin Ozgurluk Anlayisi


Prof. Dr. ILHAN ARSEL
Cumhuriyet, 8-6-1999

Turkiye'yi turban krizine surukleyen turbanli hanim, New York Times gazetesinin Istanbul
muhabiriyle yapmis oldugu soyleside yakinip duruyor: Demokrasi denen seyin ozgurluk ve
hosgoru ilkelerine baglilik demek oldugunu, Turkiye'de kendisine yapilanlarin bu ilkelerle
bagdasmadigini soyluyor.

Amerika'da bulundugu sirada turbanli olarak dolasirken hicbir sekilde dislanmadigindan soz
ediyor ve soyle diyor: ''...Amerikan halki... her seyi hosgoru ile karsilar. Farkli bir gecmisiniz
ya da kulturunuz, ya da dininiz de olsa sizi bagrina basar...'' Bunlari soylerken, gercekleri tek
yonlu olarak yansitmanin rahatligi icerisinde bulundugu muhakkak, cunku 'turban' in, Turkiye
bakimindan 'ozgurluksuzluk' rejiminin (yani seriatin) simgesi demek oldugunun
Amerikalilarca bilinmediginden soz etmiyor.

Ve kuskusuz sunu bilmezlikten geliyor ki, ne Amerika'da ve ne de Bati'nin obur ulkelerinde,


'ozgurlukleri yok etme ozgurlugu' diye bir sey yoktur. Oralarda turbanli olarak (ya da baskaca
bir kilikta) dolasanlara kimse aldirmaz, muhtemelen bakmaz, ama ozgurlukleri ve dolayisiyla
demokrasiyi yok kilmaya yonelik tutum ve davranislara yasam hakki taninmaz.

Su bir gercek ki, Bati ulkelerinde, turbanin seriat ozlemi anlamina geldigini ve seriatin her
turlu ozgurlugu (ve ozellikle kadin hak ve ozgurluklerini) kokunden yok kilan, demokratik ve
laik devlet anlayisini hedef alan bir rejim oldugunu ve bu sekliyle uygar ve cagdas yasamlar
icin buyuk tehlike teskil ettigini bilen pek yoktur.

Eger siz kalkip da onlara seriatin icyuzunu anlatacak olursaniz, o zaman nasil bir tepkiyle
karsilasacaginizi anlarsiniz.

Birakiniz baska konulari, seriatin sadece kadinlarla ilgili insafsiz yonlerini sergilemis olsaniz
ve ornegin kadinlarin ''aklen ve dinen dun (eksik) yaratiklar'' olarak tanimlandiklarini, bu
nedenle bircok gorevleri ustlenemeyeceklerini, ozellikle ulus (millet) otoritesini temsil gibi
kamu gorevlerine getirilemeyeceklerini ya da taniklik ve miras gibi hususlarda erkegin yari
degerinde kabul dildiklerini, ya da fitnelerinin buyuk oldugunu, ya da esek, domuz cinsi
hayvanlar gibi namazi bozar nitelikte sayildiklarini, ya da bunlara benzer daha nice
asagilamalarini aciklamis olsaniz, o zaman onlardan nasil sert bir karsilik geldigini anlardiniz.

Muhtemeldir ki, turbanli hanimin da bunlardan haberi yoktur. Eger haberli ve buna karsin
yine de seriat yonlusu ise kendisini tedavi ettirmesi gerekir. Yok gercekten haberli degil ise,
yapilacak sey onu seriat kaynaklariyla karsi karsiya getirmek ve daha dogrusu kolundan tutup
Diyanet Isleri Baskanligi'na goturmek ve bu baskanligin insanlarimiza bellettigi seriat
verilerini gostermektir.

Dedigim gibi, bu ise sadece kadinlarla ilgili hukumlerden baslamak bile yeterlidir. Bu
yapilacak olursa turbanli hanim gorecektir ki, seriat hukumleri, Turkiye nufusunun
cogunlugunu olusturan kadinlarimizin hak ve ozgurluklerini cigner nitelikte seylerdir.
Sayisiz denecek kadar cok orneklerden biri olarak, Diyanet'in 'Sahih-i Buhari Muhtasari...'
adli yayinlarinin 10. cildinin 449. sayfasina goz atacak olursa, orada: ''Mukadderatini kadinin
eline veren bir millet felah bulamaz'' seklindeki satirlari ve bu satirlarin aciklamasini
bulacaktir.

Aciklamada, bu hukmun, 'Islamin amme hukukunun' en onemli bir kurali olduguna isaret
edildikten sonra aynen soyle deniyor: ''Bu kaideye gore, Islam hukukunda amme velayeti
denilen devlet teskilati riyasetini temsil edecek mevkie kadin intihap edilemez. Cunku kadinin
fitrati bircok cihetlerden bu cok agir vazifeyi deruhte etmeye musaid degildir...'' (Ayni yayin,
cilt 10, sayfa 450).

Bu hukumler ve bu aciklama, kadinlarin 'aklen ve dinen dun (eksik) ' olduklarini belirten bir
baska hukumle baglantilidir ki, yine bu ayni baskanligin ayni yayinlarinin 1. cildinin 223.
sayfasinda soyle yer almistir: ''Kadinin dinen ve aklen erkeklerden dun (asagi) olduguna dair
Ebu Said hadisi...''. Bu hukme gore kadinlar 'eksik akilli' ve 'eksik dinli' olup ''akilli ve dininde
olan kimselerin aklini celebilen'', ''otekine berikine cokca lanet eden'', kocalarina karsi
''kufran-i ni'met gosteren'' kimselerdir.

Ayni hukme gore kadinlar ''eksik akillidirlar'', cunku ''Kadinlarin sahadeti (tanikligi, sahitligi)
erkeklerin sahadetinin yarisidir''. Eksik dinlidirler, cunku 'hayiz' gordukleri zaman namaz
kilamaz ve oruc tutamazlar (Bkz. Diyanet'in ayni yayinlari, cilt I. sy. 223, hadis No: 209).

Yine Diyanet'in bellettigi seriat verilerine gore kadin, ''iradesindeki fitri za'fa mebni'' sadece
sahadet bakimindan degil, fakat baska yonlerden de bircok gorevleri ustlenemez.

Bu gorevler arasinda, biraz once degindigim gibi, ulus otoritesini temsil niteliginde olanlar
yaninda kadi' lik, yargic' lik, imam' lik gibi gorevler vardir. Ote yandan kadin, ''iradesindeki
fitriza'f'' nedeniyle kocasinin vesayetine terk edilmis olup, kocasi ya da akrabasindan biri
olmadan gezi yapamaz (seyahat edemez). Diyanet'in soylemesi aynen soyle: ''Islam dini...,
kadinin bunye ve iradesindeki fitri za'fa mebni muayyen hususta, kadini, mehariminden bir
erkegin vesayetine vermistir ki, kadinin uzak bir mesafeye gidebilmesi... icin zevcin veya bir
mahreminin bulunmasini sart kilmasi bu cumledendir'' (Diyanet'in ayni yayinlari, cilt 4, sy.
219 ve d.)

Turbanli hanima, butun bunlardan gayri bir Diyanet'in, kadini ''fitnesi buyuk'', ''ugursuz'',
''esek ve domuz cinsi hayvanlar gibi namazi bozan'', ''serkesliginden suphe edildiginde
dovulmeye layik yaratik'' vs.... seklinde tanimlayan yayinlarini gosterdikten sonra sormak
gerekir:

Eger turban Islam seriatina bagliligin simgesi ise, hak ve ozgurluk tanimayan seriat verilerini
benimsemek, bu bagliligin geregi olmaz mi? Eger bunlari benimseyecek olursaniz, kisi
ozgurluklerinden, demokrasiden, uygarca gelismelerden soz edebilir misiniz?

Ve eger Amerika'da (ya da her hangi bir Bati ulkesinde) turbanla dolasirken, ''Evet, iste ben
bu zihniyetin simgesini basimda tasiyorum'' deseniz suratiniza tukuruldugunu gormez
misiniz?

**
Yukaridaki hususlari ve benzeri daha nicelerini, cesitli yayinlarimda kac kez tekrarladigimi
bilemiyorum, fakat sayisiz da olsa bunlari tekrarlamanin yararliligina inanmis olarak
soylemek isterim ki, bu ulkeyi seriat felaketinden uzak tutabilmek icin yapilacak sey seriatin
akli dislayan, ozgurlukleri yok kilan, cagdaslikla asla bagdasmayan hukumlerini incelemek ve
sergilemektir.

Bunu yaptigimiz takdirde akli basinda bir tek insanin seriat yanlisi olmasina olanak
kalmayacaktir.

Yargtay, trbanl rencinin niversiteye alnmamasnn


hukuka uygun olduunu vurgulad
Cumhuriyet, 28.12.1999
Trban iin son nokta

* stanbul niversitesi Rektr Kemal Alemdarolu aleyhine barts ile fakltede


snavlara ve snfa alnmad iin dava aan rencinin bavurusu reddedildi. Yargtay 4.
Hukuk Dairesi, Alemdarolu'nun eyleminin yasalara uygun olduuna karar verdi. Yargtay,
Anayasa Mahkemesi'nin ve Dantay'n trbanla ilgili verdii kararlara da atfta bulundu.

**Yargtay kararnda ''Anayasa hkmleri ve dier yasalarda yer alan hkmler bir btn
olarak grldnde, trbann, yksekretim kurumlarnda serbest saylan klk kyafet
kapsamnda dnlemeyecei sonucuna varlmasnn uygun olaca anlalmaktadr. Bu
nedenle davacnn iddia ettii gibi davalnn keyfi davranmad sonucuna varlmtr'' dedi.

ANKARA (Cumhuriyet Brosu) - Yargtay 4. Hukuk Dairesi, trbann yksek retim


kurumlarnda serbest saylan kyafet kapsamnda dnlemeyeceine karar verdi. Daire,
stanbul niversitesi Rektr Kemal Alemdarolu 'nun bir renciyi trbanl olduu iin
derslere ve snflara almamas ynndeki ileminde hukuka aykrlk grmedi.

Bir renci, bartsyle fakltede snfa ve snavlara alnmamas nedeniyle stanbul


niversitesi Rektr Alemdarolu aleyhine, maddi ve manevi tazminat istemiyle dava at.
renci, sz konusu yasan Alemdarolu'nun kard bir genelgeden kaynaklandn
belirtti. Yerel mahkeme, Alemdarolu'nun eyleminin yasalara uygun olduunu, renciye
ynelik bir kusurun bulunmadn, ayrca davalnn kamu grevlisi olduunu, bu grevi
yerine getirirken kiisel kusurundan dolay zarar grenlerin uradklar zarar idareden
isteyebileceini belirterek rencinin at davay reddetti. Bu karar, renci tarafndan
temyiz edildi.

Temyiz istemini gren Yargtay 4. Hukuk Dairesi, daval Alemdarolu'nun rektr olarak
yaymlad yazda kzlarn bartl, erkek rencilerin sakall olarak ders ve uygulamalara
alnmamalar, direnmeleri durumunda durumu tutanaklarla belirlenerek haklarnda ilem
yaplmas iin bal olduklar fakltelere veya okul idaresine bildirilmelerinin ngrld
kaydedildi. Davac rencinin de alnan bu kararlara uymamas nedeniyle, hakknda tutanak
dzenlendii, bu eyleminden dolay soruturma ald kaydedilen kararda, anayasann temel
hak ve zgrlklere ilikin dzenlemeleri sralanarak, bunlarn ne ekilde snrlandrlaca
belirtildi.
Davacnn bartsyle derse alnmadnn davada tartmasz olduu, tartmal olan ynn
bu eylemin hukuka aykr olup olmad, bu balamda kiilik haklarna saldr tekil edip
etmedii vurgulanan kararda, Anayasa Mahkemesi'nin ve Dantay'n trbanla ilgili verdii
kararlara atfta bulunuldu. Yargtay 4. Hukuk Dairesi'nin kararnda yle denildi:

''Belirtilen yasal dzenlemeler nda verilen yargsal kararlar, subjektif bir hakkn
korunmasna ilikin olmayp, nesnel ve genel bir nitelik tayan bir hukuksal dzenlemeyi
ngrmektedirler. Bylece anayasa hkmleri ve dier yasalarda yer alan hkmler bir
btn olarak grldnde, trbann, yksekretim kurumlarnda serbest saylan klk
kyafet kapsamnda dnlemeyecei sonucuna varlmasnn uygun olaca anlalmaktadr.

Bu nedenle davacnn iddia ettii gibi davalnn keyfi davranmad, yrrlkteki yasal
dzenlemelerin ngrd ve amalad biimde hareket ettii, bu yzden de hukuka aykr
davrandndan sz edilemeyecei sonucuna varlm ve yerel mahkemede gerekeler de esas
alnarak hkmn onanmasna karar verilmitir.''

Dantay 8. Dairesi de 19 Mays niversitesi'nde trbanl bir rencinin okula alnmamasn


hukuka uygun bulmu ve trbann demokratik bir hak olarak kabul edilemeyeceine iaret
etmiti.

Yargtay'dan ok yaratacak karar:


Trban laiklie bakaldrdr!

Yargtay 8. Ceza Dairesi oybirliiyle karar ald: Trban, laiklik ilkesine kar zaman zaman
bakaldr simgesi olarak kullanlmtr

Kapanan Akit Gazetesinde 25.11.2000 tarihinde Asm Yenihaber imzasyla yaymlanan


"Barts generalleri ve Saim Hoca" balkl yaz zerine harekete geen stanbul DGM
Basavcl TCK'nn
312. maddesine muhalefet edildii gerekesiyle dava at. Ancak stanbul 2 No'lu DGM, 18
Nisan'da ald kararla gazetenin Sorumlu Yazileri Mdr Mehmet zcan haknda beraat
karar verdi. stanbul DGM Basavclnn temyizi zerine konu Yargtay'a tand.

Yargtay 8. Ceza Dairesi sz konusu temyiz bavurusunu 25 Kasm'da karara balad. Dava
konusu yaznn btnne bakldnda TCK'nn 312. maddesinin deien 2. fkrasndaki suun
olutuu ve bu nedenle sann cezalandrlmas gerektii kaydedilen 8. Ceza Dairesi
kararnda, trbanla ilgili nemli
saptamalarda bulunuldu. ANKA'nn edindii bilgiye gre Naci nver'in bakanlnda
biraraya gelen Yargtay 8. Ceza Dairesinin ald rnek karar yle:

"...Toplumun kimi kesimlerince Cumhuriyetin temel ilkelerinden biri olan laiklik ilkesine
kar zaman zaman bakaldr simgesi olarak da kullanlan trbann, hukukun gerei olarak
kamu alannda taklmasna kar kanlar, dman ilan edilerek, bylece bunlara kar
toplumun bir blmnn din farkllna dayal olarak kamu dzeni iin tehlikeli olabilecek
bir ekilde dmanla ve kin beslemeye alenen tahrik edildii ve bu suretle TCK'nn 312.
maddesinin deiik 2. fkrasndaki suu oluturduu gzetilmeden, dosya ieriine uymayan
bir gereke ile mahkumiyet yerine yazl biimde beraat hkm kurulmas bozmay
gerektirmitir." 8. Ceza Dairesi'nin bozma kararnn ardndan sank hakknda stanbul
DGM'de yeniden yarglama yaplacak, ancak uyum yasalar kapsamnda son yaplan
deiiklikler uyarnca sana hapis cezas yerine para cezas verilecek. DGM eski karanda
direnirse konu bu kez, kararlarna itiraz edilemeyen Yargtay Ceza Genel Kurulu gndeminde
nihai olarak ele alnacak .

29.11.2002

KADINI KAPATMAK, TANINMAYACAK KILIKLARA SOKMAK, ERKEKTEN


AYIRMAK VE UZAK TUTMAK ISLAMI EMIRLERE DAYALI BIR GELENEKTIR KI,
MUSLUMAN TOPLUMLARIN GERILILIKLERINDE ROL OYNAMISTIR; HALEN DE
OYNAR

Yer yuzunde hic bir toplum, Seriat toplumlarinda oldugu kadar kadini ilkel ve cirkin giysilere
zorlamamis, cuvala tikarcasina carsafa sarmamis, umaci kiliginda dolastirmamis ve mezara
sokarcasina eve kapamamis ve erkekle temastan kacirmamistir.

Eskiden oldugu gibi bugun dahi musluman ulkelerde, kozmopolit kentlerin modernlesmeye
yonelik bolgeleri haric, kiz cocuklar daha alti yasindan itibaren erkek cocuklardan ayri
tutulur, okul varsa ayri okullara gonderilir, onbir yasina geldiginde carsafa sokulur ve
omrunun geri kalan kismini da bu zevksiz ve kendi kisiligini yok edici giysiler icerisinde
yasamaya mahkum birakilir. Ve butun bunlar erkegin kiskancligi ve hodgamligi ugruna..

Turkiye gibi Ataturk sayesinde bu baskilardan ve dinsel bagnazliktan kendisini kurtarmis bir
ulkede bile bugun Seriatciligin sahlanmasi nedeniyle, bu tur cagdisiliklara donus baslamistir.
Turkiye gibi laiklige yonelmemis diger musluman ulkelerde ise bu uygulama, gecmis
yuzyillari hic de aratmayacak sekilde surup gitmektedir.

Hemen belirtelim ki, bu uygulamanin, soylendigi gibi ekonomik yoksulluklarla, ya da


gerililiklerle ilgisi yoktur; sadece Seriata saplanmislikla ilgisi vardir. Hangi ulkede ki Seriat
dini, esas ozune en uygun sekilde uygulanmaktadir, o ulkede kadin en insafsiz
"kapatilmalara" mahkum demektir.

Ornegin Suudi Arabistan, ki petrol gelirleri sayesinde yeryuzunun en zengin ulkeleri arasinda
sayilir, kadin sinifina dunyayi zindan etmek hususunda en ileri gidendir. Bu ulkede kizlar, alti
yasindan itibaren oglanlardan ayrilir, ayri okullara yollanir, Universiteye geldiklerinde erkek
ogrencilerden ayri siniflara sokulur; erkek hocalardan ders almalari yasaktir. Sinifta dersleri
televizyondan izler ve hocaya soru sormak icin siniftaki telefonlara sarilirlar. Haftada bir gun
okulun kitapligindan yararlanirlar, fakat orada bulunduklari sirada erkek ogrenciler kitapliga
alinmazlar. (S. Gray, Beyond The Veil, - New York - 1983, 27, 221, 322) Tum Suudi
Arabistan'da ne tiyatro, ne sinema, ne konser yeri, ne dans yeri hic bir sey yoktur. Kadin erkek
bir araya gelmesin diye... Kadinlara araba kullanmak yasaklanmistir. Diger musluman
ulkelerde de durum asagi yukari aynidir. Nikah anindan itibaren kadinin kaderi, evin dort
duvari arasinda kapanmis olarak yasamaktir. Kocaya dusen dinsel gorev, karisinin sokaga
cikmasina, yabancilarla (hatta komsularla) konusmasina engel olmaktir. Sokaga cikmasina
izin verdigi hallerde, kadinin taninmayacak kilikta ve erkeklerin bulunmadigi yerlerde
dolasmasina mukayyet olmaktir.

Musluman yazarlar, her alanda oldugu gibi, bu alanda da Muhammed'i koru korune savunmak
amaciyla, Islam dininde kadini kapatmak, carsaf ve peceye zorlamak diye bir sey olmadigini,
Kur'an'da "pece", "carsaf" ya da "Basortusu" gibi seylerle ilgili hukum bulunmadigini, ve
musluman toplumlarda uygulanan bu gelenegin Islam'a yabanci kaynaklardan (ornegin Iran,
Bizans, Hint ve Turk yasamlarindan) gelme oldugunu soylerler. (1985 yilinda Su'ud'lu
kadinlar hakkinda roportaj yapan bir yazar, Suad e'd-Dabbah adindaki Su'ud'lu taninmis bir
kadinin su sozlerini nakleder: "Kadinlarin pece kullanmalari ve carsaf giymeleri gelenegi
Islami bir kural degildir. Turklerden gelme bir gelenektir." Bkz "Saudi Women Start to Peek
From Behind The Veil" by Elaine Sciolino, The New York Times, April 13, 1985) Onlara
gore Muhammed, toplum duzeninin belli bir ahlakilikle saglanabilecegi tezine dayali olarak
kadini "kem gozlerden" korumak istemis, kadinin ortunmesini emretmis, fakat hic bir zaman
"makul" sinirlar disina cikmamistir, pece ve carsaf gibi giysilere zorlamamistir.

Bu tur gorusleri savunanlar Arap yasamlarindan ornekler vermek suretiyle iddialarini


kanitlamaya calisirlar. Bir yazar, 17. yuzyilda Hama kentindeki evlenme torenlerinde
kadinlarin erkeklerle beraberce eglendiklerini, kapanma nedir bilmediklerini, ziynetlerini ve
guzelliklerini sergilediklerini ve 18. yuzyildan kalma kitaplarda kadinlarin ziynet takarak ve
makyaj yaparak camiye gittiklerinin yazili oldugunu soyler. (H.I.Katibah, The New Spirit in
Arab

Lands, New York 1940, 203-4) Yazara gore bugun dahi buralarda ayni seyleri gormek
mumkundur ve Suriye sinirlarindan Dogu'ya dogru gidildiginde, yani Arap irkinin yasadigi
bolgelerden uzaklasip da Iran, Azerbeycan, Afganistan ve Hindistan gibi bolgelere
gidildiginde, kadinlarin kapandiklarini, carsafa sarildiklarini, eve kapatildiklarini izlemek
mumkundur. Kadinin taninmayacak kiliklara sokulmasi gelenegi konusunda Seriatcinin diger
bir uydurmasi da sudur: Derler ki "Bu gelenek 622 yilinda Mekke'den medine'ye goc eden
muslumanlarin oradaki yasamlarindan dogma bir ihtiyaci karsilamak uzere yerlesmistir. Zira
Mekke'de iken musluman kadinlar ayni giysiler icerisinde dolasiyorlardi ve herkes birbirini
tanidigi icin hur kadinlara satasan olmazdi. Fakat Medine'ye geldiklerinde, Medinelilerin hur
kadinlara satasir olduklarini gorduler. Sebebini arastirdiklarinda ogrendiler ki Medineliler, hur
kadinlari ayni giysiler icerisinde dolasan cariyelerden ayirdedemedikleri icindir ki boyle
yapmaktadirlar. Iste bundan dolayidir ki Muhammed kadinlarin taninmayacak kiliklarda
dolasmasini emretmistir."
KADININ TANINMAYACAK KILIKLARA SOKULMASI, EVE KAPATILMASI VE
ERKEKTEN UZAK TUTULMASI GELENEGININ GERCEK KOKENI, MUHAMMED'IN
KISKANCLIGINDA ARANMALIDIR.

Hemen belirtelim ki yukaridaki iddialarin gercege yatkin tek bir yonu yoktur. Gercek olan sey
butun bu durumlarin Muhammed'in kiskancligindan ciktigi ve Kur'an ve Hadis emirlerine
dayali olarak uygulandigidir. Birazdan kisaca deginecegimiz gibi Kur'an'in ozellikle Nur ve
Ahzab surelerine, ve cesitli Hadislere soyle bir goz atmak, bunun boyle oldugunu anlamaya
yeter. Her ne kadar Kur'an'da "pece", "carsaf" ya da "basortusu" gibi sozcuklerin gecmedigi
iddia edilirse de, kadinlarin hic taninmayacak ve bilinmeyecek sekilde ortunmeleri
ongorulmustur ki bu tur giysileri gerektirir.

Daha baska bir deyimle kadini taninmayacak sekilde ortulere tikama, eve kapama, ve
erkekten uzaklastirma gelenegi ne Bizans'tan, Iran'dan, Hint'ten ya da Turklerden gelmedir ve
ne de Mekkeli musluman kadinlarin Medine'de karsilastiklari soylenen davranislari onleme
ihtiyacindandir. Cunku bir kere Bizans'ta, Iran'da ya da hele Turklerde boyle bir gelenek soz
konusu olmamistir. Kitabimizin ilk bolumlerinde (ve diger yayinlarimizda) bunun boyle
olmadigini aciklamistik. (Eski Turklerde kadini kapatma ya da erkekten kacirma diye bir sey
olmadigi tarihi bir gercektir. Ibn Battuta'nin Seyahatname'si en saglam kanitlarindan biridir bu
konuda. Eski Turklerde, ozellikle Samani donemde, kadinli erkekli dini toplantilar tertip
edildigi, ayni mahalde hep birlikte ayinler duzenlendigi, toplantiya katilanlarin bir daire
halinde yere oturduklari, kadin ve erkeklerin mevki ve yaslarina gore siralandiklari
anlasilmaktadir. Yakut'larda Isi-ah denilen ayin yapildigi ve bu ayin sirasinda kadin erkek bir
yerde toplanip birbirlerinin ellerini tutarak ve "hu hu" diyerek raks ettikleri, hep birlikte kimiz
ictikleri ve dini merasimi yuruttukleri bu kaynaklarin ortaya vurdugu bir gercektir. Kadinli ve
erkekli dini ayin ve merasimlerin, muslumanligi kabulden sonra dahi (ozellikle gocebe
Turkler arasinda) devam ettigi gorulmustur. Bu konuda bk Ahmet Yasar Ocak, Bektasi
Menakibnamelerinde Islam Oncesi Inanc Motifleri (Istanbul 1983) 125 ve d.)

Musluman kadinlarin Medine'de karsilastiklari soylenen durumlara gelince, bu iddianin da


tutar tarafi yoktur. Her ne kadar Mekkelilerle Medineliler arasinda kavgalar olmamis degilse
de bunun nedenleri bambaskadir. (Bu nedenler, Muhammed'in Medinelileri kendisine boyun
egdirtmek istemesi ve fakat direnme gormesi ile ilgilidir ki Islam tarihinden haberi olanlarca
bilinir.) Bir an icin soylenenin dogru oldugunu kabul etsek bile, kadini satasmalara karsi
korumak icin zindana kapatir gibi zarsafa tikmak degil, satasmalari onlemek gerekirdi.
Erkegin hayvana yarasir davranislari yuzunden kadina dunyayi haram etmek, herhalde
Tanri'nin basvuracagi bir yol olamaz.

Ote yandan Muhammed'in yerlestirdigi hukumler, herhangi bir satasma olayi vesilesiyle
konmamistir. Dogrudan dogruya kiskanclik duygularindan dogma bir itisle konmustur.
Maksat kadini erkegin mali bilip baska erkeklerin "nazarindan ve temasindan" uzak tutmaktir.
HAtirlatmak yerinde olacaktir ki Muhammed, kiskanclik denen seyi frenlemek degil, fakat
dinsel fazilet seklinde bilmek ve bunu erkegin karakterinde guclendirmek ve herkesten once
kendisinden ornek vermek suretiyle kisisel ve toplumsal yasamlara yon cizmistir. Kendisini
inananlarin en kiskanci bilerek ovunurken Tanri'yi da kendisi gibi, hatta daha da kiskanc
gosterirdi. Ornegin, Sa'd b. Ubade'nin, son derece kiskanc bir insan oldugunu ogrendiginde:
"Sa'd'in kiskancligi sizi sasirtiyor, degil mi? Hayir, sasirtmasin, cunku Tanri ve ben, her
ikimiz de ondan cok daha kiskanciz ve Tanri benden de daha kiskanctir." demistir. (Bu
hadisler icin bk Gazali-1975-II, 120; Sahih-i...XI 287)

Kadinlarin erkeklerle bir arada bulunmalarina ve konusmalarina tahammul etmek soyle


dursun, fakat birbirlerine uzaktan bakmalarina dahi goz yummaz ve onlerdi. Ornegin bir gun
halkla konusurken, ve "kutsal" seylerden soz ederken, kendisini dinleyenler arasinda guzelce
bir kadin gorur. Kadinin yanina genc ve yakisikli bir delikanlinin comeldigini ve kadini
gozleriyle suzdugunu farkeder.

Derhal konusmasini keser ve gencin yanina giderek cene sakalina yapisir ve basini bir baska
yone cevirir. Boylece ici rahatlamis olarak kursusune doner ve "kutsal" nitelikteki
konusmasina devam eder. (Buna benzer olaylari Gazali ya da Ibn Ishak ve Ibn Hisam
kaynaklarinda bulmak kolaydir)

Bu tur mudahaleleri bazan mantik disi boyutlara ulasirdi. Ornegin erkeklik duygusu olmayan
Muhannes'in cirkin denecek kadar sisman bir kadina fazlasiyla bakmasi, onu gazaba
getirmeye ve adamcagizi surgune gondermege yetmistir. (Muhannes, iki elini ve iki ayagini
kinaya boyayip hal ve tavri kadina benzeyen ve kadinlara temayul edecek erlik hissi
bulunmayan bir kimse idi. Bu cihetle kadinlarin oldugu yere girmesinde bir sakinca
gorulmezdi. Soylendigine gore bir gun Umm-i Seleme'nin erkek kardesine:"Tanri yarin size
Taif'in fethini muyesser kilarsa sana gereken kizini yakalamaktir. O kiz ki (semizlikten karni)
dort buklum karsilar, sekiz buklumle de arkaya doner." demistir. Bu sozlerden anlasilan odur
ki, Muhannes bu kiza iyice bakmis ve onun sekli semalini aklinda tutmustur. Iste bu sozler
Muhammed'e nakledildiginde Muhammed fena halde kizar ve derhal onu huzuruna cagirarak
"EY Allah'in dusmani! O kizcagiza bu derece baktin ha!" diyerek azarlar ve onu tenha bir
yere "nefyeder" olarak surer. Bk Sahih-i... X s 332 ve d. Hadis No 1630)

Kiskancliklarinin tezahuru bazi hallerde cok daha farkli ve korkunc sonuclara ulasmistir. IFK
olayi dolayisiyla Ayse ile kususmesi, ve olayda adi gecen kisilerden Hamne ile Hasan'i
olduresiye dovdurtmesi, Mistah'i kor etmesi ve Safvan'i da savaslardan birine gondererek
savas alaninda olmesine vesile olmasi; ya da cariyesi MAriya'nin sucladigi Hasan'i, hic
arastirma yapmadan oldurtmeye kalkmasi (Bk Taberi, II s 528 ve d; al-Sati s 89 ve d), ya da
Musluman kadinlar aleyhinde siirler yazdi diye Ka'b Ibn-i esref'i en feci sekilde oldurtmesi,
verilebilecek nice orneklerden sadece bir kacidir. (Ka'b'i oldurmesinin asil nedeni, bu unlu
sairin kendisini hicveder sekilde siirler yazmis olmasidir. Fakat Muhammed bir yandan
Ka'b'in Mekkelileri kendi aleyhinde kiskirttigini soylerken diger yandan musluman kadinlara
laf attigi bahanesine yer vermistir. Ifk olayina ayrica deginecegiz.)

Hic kuskusuz bu ve buna benzer olaylar yuzundendir ki Kur'an'a erkeklerin kadinlara ve


kadinlarin de erkeklere bakmalarini yasaklayan hukumler koymustur:

"Ey Muhammed! Mu'min erkeklere soyle; gozlerini bakilmasi yasak olandan cevirsinler.."
(Nur/24:30)

"Mumin kadinalara da soyle; gozlerini bakilmasi yasak olandan cevirsinler.." (Nur/24:31)

Bu sinirsiz kiskancligi nedeniyledir ki once kendi karilarini giyim kusam ozgurlugunden,


baskalariyla temastan yoksun kilmakla ve evin duvarlari arasina kapamakla ise baslamis, ve
ayni seylerin tum musluman kadinlara uygulanmasi yolunu acmistir. Kur'an'in Ahzab
suresinin 33, 53, 55 ve 59uncu ayetleriyle Nur suresinin 31inci ayetleri bu konuda
verilebilecek orneklerden bazilaridir.

KADINLARIN HIC TANINMAYACAK SEKILDE ORTUNMELERINI ONGOREN


"HICAB AYETLERI" (Ahzab 33, 53, 59 ve Nur 31)

Kadinlari hic taninmayacak sekilde olmak uzere yuzlerini ve her yerlerini kapamalari ve
erkeklerle bir arada bulunmaktan kacinmalari, ve zaruret olmadikca evden cikmamalari
konusunda Kur'an'da yer alan ayetlere "Hicab Ayetleri" adi verilir ki bunlar genellikle Ahzab
suresinin 33 ve 53, 59uncu ayetleriyle Nur suresinin 30 ve 31inci ayetleridir. Bunlara
eklenebilecek diger ayetler yaninda Muhammed'in vahy ile indigini soyledigi pek cok hadisler
de vardir.

Kadinlari, daha pek kucuk yaslardan itibaren adeta zindan alemine tikarcasina ortunmeye
zorlayan bu hukumlere gore kadinin her seyi "Avret" sayilmistir. "Avret" sozcugunun lugavi
anlami, kadinin dince gorunmesi haram sayilan yerleridir ki sacindan ayak tirnagina varincaya
kadar vucudunun tumunu kapsar; su amacla ki iyice ortunmus olsunlar da hic kimse onlari
taniyamasin.

Bununla ilgili olarak Ayse'nin bir rivayeti soyledir:


"(Suna ant icerim ki) Resulu'llah... (sabah namazini) kilardi da mu'minatdan kadinlar
(baslarini ve bedenlerini) mirtlari ("Mirt" sozcugunun basa ortulup butun vucudu kaplayan,
yunden, tiftikten, kildan vs yapilmis ve kadinlara mahsus bir ortunun adi olarak kullanildigi
bildirilmekte. Sahih-i...II, 311-2) ile orterek hazir bulunurlar, sonra evlerine donerlerdi,
(henuz ortalik agarmamis ve kendileri iyice ortunmus olduklari icin) onlari kimse
taniyamazdi.

(Sahih-i II, 311 Hadis No 242)

Ahmed Ibn-i Hanbel ve Malik ve Safii gibi Islam ustadlari ve mezheb kuruculari, kadinin
ayaklarinin dahi "Avret" oldugunu kabul ettikleri icin; "Ayaklari ciplak olarak namaz kilan
kadin, namazi iade etmelidir" demislerdir. (Her ne kadar Ebu Hanife ile Sevriye'nin: "Eger
kadin, ayaklari ciplak oldugu halde namaz kildi ise namazin iadesi gerekmez" seklinde
konustuklari soylenirse de, Ebu Hanife'den olan rivayetin ikili oldugu, ve bir rivayetinin
"Namazin iadesi gerekir" seklinde bulundugu anlasilmaktadir. Ikrime ve Ibn-i Abbas ve diger
temel kaynaklarin bildirmelerine gore kadinin vucudunun hic bir yerinin gorunmemek uzere
ortunmesi gerekir.

Bununla beraber Ebu Davud'un Musned'inde rivayetine gore kadinlar, elleri ve yuzleri acik
olarak namaz kilabilirler, cunku guya Muhammed, bir def'asinda Esma'ya:"Kadin buluga
erince ondan gorulmesi caiz olan a'za ancak sudur" demis ve derken de Esma'nin elleriyle
yuzunu isaret etmistir. (Hanefi mezhebinin inanisina gore kadin taniklik yaparken ya da
nikahta yuzunu acabilir, eline kina surebilir, yuzuk takabilir. Sahih-i...VI, 56)

Islam kaynaklarinin bildirmesine gore ortunme ile ilgili Hicab ayetleri, guya uc defada ve "uc
mertebeyi natik" olmak uzere inmistir ki birincisi soyledir:

"Ey peygamber! Eslerine, kizlarina ve Mu'minlerin kadinlarina, disari cikarken ustlerine ortu
almalarini soyle; bu onlarin taninmamalarini) saglar." (K 33 Ahzab 59 - (Diyanet islerui
baskanliginin cevirisinde "Bu onlarin taninmasini ve bundan dolayi incitilmemelerini saglar"
seklindedir. Golpinarli cevirisinde de soyledir:"Bu onlarin taninip incinmemelerini daha iyi
saglar.")

Goruluyor ki emredilen sey kadinlarin taninmayacak sekilde giyinmeleridir. Hem de oylesine


taninmayacak sekilde giyinmeleri emredilmistir ki, hem ellerinden gayri yerleri
gorunmemelidir, ve hem de "vucudlarinin karaltisindan kim olduklarinin anlasilmamasi"
gerekir. (Bk Sahih-i... I s 140 ve d. ; Ayrica bk Sahih-i..VI s 156 ve Sahih-i..II s 312)

Ote yandan bu emirler hem Peygamber eslerine ve hem de tum musluman kadinlara samildir.
Bu itibarla bazi kimselerin "Kuranda musluman kadinlara ortunmesi emredilmemistir" ya da
"ortunme emirleri sadece Peygamber esleri icin getirilmistir" seklindeki iddialari temelsizdir.

Ikincisi kadinlarla erkekleri birbirlerinden uzak kilan, her turlu temastan yasaklayan ayetlerdir
ki "Harem ile selamligi" ayirmak anlaminda olmak uzere "Irha-yi hicab" diye anilir. Ahzab
suresinin 53uncu ayeti buna ornektir:

"Ey inananlar!..Peygamber eslerinden bir sey isteyeceginizde onu perde arkasindan isteyin.."
(33 Ahzab 53)

Ucuncusu ise kadinlarin zaruret olmadikca evlerinden cikmalarini ya da baskalarina


bakmalarini ya da ziynetlerini ve suslerini kendi yakinlarindan gayri kisilere gostermelerini
yasaklayan ayetlerdir. Ornegin Nur suresinde soyle yazilidir:

"Mu'min kadinlara da soyle: gozlerini bakilmasi yasak olandan


cevirsinler...Suslerini...acmasinlar. Bas ortulerini yakalarinin uzerine salsinlar. Suslerini
kocalari veya babalari, veya kayinpederleri, veya ogullari...veya cariyeleri, veya erkekligi
kalmamis hizmetciler veya kadinlarin mahrem yerlerini henuz anlamayan cocuklardan
baskalarina gostermesinler.." (24 Nur 31)

Ahzab suresinin 33uncu ayetinde de soyle denmistir:

"Evlerinizde oturun, eski cahiliyyede oldugu gibi acilip sacilmayin" K33:33

Bu ve benzeri hukumleri Muhammed, hic kuskusuz kendi kiskanclik duygularinin


kabarmasina vesile olan olaylar vesilesiyle koymustur ki bu olaylar arasinda Hicret5inci
yilinda Zeydin esi Zeyneb'e asik olup onunla evlenmesi ve daha sonra esi Ayse'nin Safvan bin
Muattal adinda bir delikanli ile sevistigine dair halk arasinda dedikodu yapilmasi (yani IFK
olayi), ve bu orada karilarinin "Kazayi hacet" maksadiyla evlerinin disina cikmalarinda
sakinca bulunmasi gibi olanlari vardir.
Hele Ahzab suresindeki "Ey mu'minler....Peygamberin eslerinden bir sey isteyeceginizde onu
perde arkasindan isteyin." (K 33:53) seklinde hukmu koyarken Zeyneb ile olan iliskilerinin
isigi altinda hareket etmistir. Bilindigi gibi ogullugu olan Zeyd'in karisi Zeyneb'e asik olusu
Zeyd'i ziyaret icin evine gittigi sirada vukuubulmustur. Zeyd evde olmadigi icin Zeynep,
kapida asili bulunan perdeyi acmis fakat aceleye geldigi icin libasini giymeden Muhammed'e
gorunmustu; Zeyneb'in bu yari ciplak hali Muhammed'in hosuna gitmis ve o an ona asik
dusmustur. Ve iste bu tur bir olayin kendi basina gelmesinden korktugu icindir ki
yukaridakine benzer hukumler yerlestirmeyi gerekli gormustur.

Fakat butun bunlari yaparken ayni zamanda musluman erkegine de hem kendinden ornekler
ve hem de ogutler verirdi. Nitekim inanan erkeklere, bir yandan kiskancligin dinsel bir gercek
oldugunu belirtir ve "Kiskanc olmayan kimsenin kalbi terstir" ya da "Tanri ve ben her ikimiz
de kiskanciz" der ve diger yandan da sunu soylerdi:

"Kiskanc olmamak icin, kadini yabanci erkeklerle temas ettirmemeli, sokaklarda gezmesine
izin vermemelidir; tepeden tirnaga kadar ortunmesine, ortunurken dahi kotu-cirkin giysilere
burunmesine dikkat etmelidir (cunku boyle giyinirlerse erkekleri cezbetmezler, erkekler de
onlara bakmaz)."

Muhammed;in bu sozlerini kendisine siar edinen ashab-i kiram'dan Omer soyle eklerdi:

"Kadinlarinizin sokaklarda gezmesini istemiyorsaniz onlara sevimli (guzel) elbiseler


giydirmeyin. Cunku onlar (kadinlar) guzel, sevimli olmayan elbise ile gorunmek istemezler."
(Gazali, -1975- II, 122)

Goruluyor ki kiskanclik yuzunden erkegin huzursuz olmamasi icin Muhammed'in buldugu


care, kadini erkegin hodgamligina feda etmektir. Bundan dolayidir ki eski Arap yasamlarinda
zaten uygulana gelmekte olan gelenegi, temsilcisi bulundugu erkek sinifinin mutlulugunu
saglamak maksadiyla daha da katilastirarak uygulamak istemistir. Boylece Seriat yasamlari
icerisinde bu gelenek, kadinin kisilik yitirmesi, erkek sinifinin yabanilesmesi ve iki cinsiyetin
birbirleriyle temassizligi yuzunden ruhen, fikren ve ahlaken geri kalmasi sonuclarini
yaratmistir.

Daha baska bir deyimle Islamin, kadini carsafa tikmak, eve kapamak ve erkekten
uzaklastirmak icin ongordugu kurallarin, sanildigi ve iddia olundugu gibi kadini korumaga
matuf mantiki bir nedeni yoktur; ornegin Medine'ye goc etmis musluman kadinlarini
sarkintilktan korumak ya da genel olarak kadina seref ve haysiyet kazandirmak icin
konmamistir. Eski bir gelenegin Muhammed tarafindan pekistirilip duygusal sartlara
oturtulmasi sonucu olmustur.

Her ne kadar "cahilliye" diye tanimlanan donemde ve ozellikle col bedevisinin yasamlarinda
kadinlarin yuzlerini ortmeyip erkeklerle bir arada bulunduklari gercek ise de, kentlerde durum
bundan farkliydi: Bir nevi ortunme gelenegi vardi. Muhammed'in kendi kabilesi Kureys'te bu
gelenek oldukca siki bir bicimde uygulanirdi. Fakat yine de aileler, kizlarina damat ve
kolelerine alici bulabilmek icin onlari sokaklarda yuzleri acik dolastirirlardi.

Kocaya vardiktan sonra kadinin ortunmesi ve muhafazakar sekilde giyinmesi gerekli olmakla
beraber pece ve carsafa sarinmasi diye bir sey yoktu. Daha dogrusu Arap kadini, islami
uygulamalardan once yuzunu, ellerini vs ortmez ve fakat hayasiz bir sekilde dolasmazdi. Bu
yasam tarzini Hicret'ten sonra da korudugu anlasilmaktadir. Nitekim Sakif halki kadinlarinin
Hicret'in sekizinci yilina kadar bu sekilde dolastiklarini gosterir ornekler bulunmaktadir.

Bilindigi gibi Muhammed, Sakif'lerin putlarinin yok edilmesini Mugira'ya emrettiginde


Sakifli kadinlar, yuzleri acik olarak onun karsisina cikmislar ve uzuntulerini siirler okuyarak
aciga vurmuslardir. (Ibn ishak -1980- 616). Tarihi gercek odur ki, Muhammed kadinin
taninmayacak sekilde ortunmesi geregini Medine'ye hicret ettikten sonra yerlestirmistir. Daha
baska bir deyimle, peygamberligini ilan ettigi tarihten sonraki 15 yil boyunca kadinlarin
ortunmeleri konusunda bir sey dusunmemistir. Bunun boyle oldugunu Ayse'nin beyanlarindan
anlamak mumkundur. daha henuz Medine'ye hicret tarihleri sirasinda anlattiklarina gore o
zamana gelinceye kadar Arap kadinlari arasinda kapanan yoktur. Gercekten de o tarihlerde
Muhammed ile birlikte Medine'ye gelen muslumanlar, bu sehirde hukum surmekte olan
humma hastaligina yakalanmislardi; onlari ziyaret ederek hatirlarini soran ve bu arada
babasinin azad etmis bulundugu kole Bilal'i goren Ayse soyle der: "O zamanlar (biz
kadinlara) carsaf (ve pece) gibi giysilere burunme (ve kapanma) zorunlulugu yuklenmemisti"
(Ibn Ishak, 280, 458). Demek istedigi sey Muhammed'in daha henuz o tarihlerde Arap
kadinina bu tur giysileri emretmemis olmasiydi. Neden o zamanlar emretmemisti?

Cunku o tarihlere gelinceye kadar buna kendi bakimindan gerek gormemisti. Hatice ile evli
bulundugu surece esasen boyle bir emir veremezdi; Hatice'den cekinir ve onun boyle bir
zorunluluga boyun egmeyecek kadar haysiyetli oldugunu dusunerek bunu teklif etmeye
cesaret edemezdi.

Ote yandan hatice, nispeten yasli bir kadindi, onu kiskanmak icin de gerek yoktu. Fakat
Hatice'nin olumunden sonra durum degismistir. Evlendigi kadinlar genc ve guzel kadinlardir.
Kiskanclik duygularini kabartacak durumlar dogmustur artik. Hic kusku edilemez ki, kadini
taninamayacak kiliklara tikan carsaf ve pece felaketine mahkum kilan bizzat Muhammed
olmustur. Ve o bunu, herseyden once kendi kiskancligini tatmin icin yapmistir. Bunun boyle
oldugunu ve kadinin ortunmesinin Hicret'in 5ci yilindan itibaren uygulanmaya baslanmis
olmasindan anlamak kolaydir. O zamana kadar boyle bir giyim zorunlulugu olmadigini
Sakifli kadinlar orneginden gayri Ayse'nin Hendek gazasindan sonra bir vesile ile
soylediklerinden de cikartmak mumkundur. (Ibn ishak 457). hatilanacagi uzere Hendek gazasi
Hicret'in 5inci yilina rastlar. Ne ilginctir ki Muhammed'in Zeyneb'e (yani ogullugu Zeyd'in
esine) asik olup onunla evlenmesi de bu tarihlerdedir. Daha once gordugumuz gibi Zeyd'i
ziyaret vesilesiyle evine gittiginde kapiyi Zeyneb acmis ve Zeyneb'i libasiz bir sekilde gormek
Muhammed'in aklini basindan almisti. Ve iste buna benzer olaylar vesilesiyle yaptiklarinin
muhtemelen kendi basina gelmesini onlemek maksadiyla tedbir almayi dusunmustur. Bunun
icindir ki eski Arap gelenegini kotulemis ve o donemlerin giyim tarzini daha da kotu
gostermek icin Kur'an'a: "(Ey kadinlar)...eski cahilliyede oldugu gibi acilip sacilmayin..." (33
Ahzab 33)seklinde hukumler koymus ve ortunme gelenegini olmadik boyutlara ulastirmistir.

Ulastirirken de bunun bir ahlak gelenegi oldugunu, zinayi onlemenin toplum huzurunu
saglamanin ancak kadini ortmekle, taninmayacak kiliklarda dolastirmakla ve erkekten uzak
tutmakla mumkun olacagi kanisini yerlestirmistir.

Bazi yazarlar Zeyneb olayinin buna sebep olmadigini, hatta ortunme zorunlulugunun tum
musluman kadinlara degil fakat sadece peygamber karilarina yuklendigini soylerler.
(Muhammed H. Haykal, Hayatu Muhammed - Kahire- 1965- s 350) Ornegin sarih Ayni'nin
Kadi Iyaz'dan nakline gore, Kur'an'in Ahzab suresindeki Hicab ayeti (33:59), peygamberin
kadinlarinin el ve yuz dahil hic bir yerlerinin gorunmeyecek sekilde kapatilmasini ongorur;
sair kadinlara gelince onlar icin bu derece kapanmak gerekmez. (Sahih-i Buhari...XI, 158)

Bu soylenenler dogru degildir; cunku ortunmeyi ongoren Kur'an hukmu Zeyneb olayini
izleyen gunlerde konmus olup sadece peygamber kadinlarini degil fakat "muminlerin
kadinlarini" dahi kapsayacak sekildedir ve soyledir:

"Ey peygamber, eslerine, kizlarina ve muminlerin kadinlarina, disari cikarken ustlerine ortu
atmalarini soyle; bu onlarin taninmasini ve bundan dolayi inciltilmemelerini saglar" 33 Ahzab
59

Zeyneb olayini izleyen IFK olayinin da bunda rolu oldugunu belirtmek mumkundur.

Daha baska bir deyimle Muhammed, kadinlara ortunme zorunlulugunu Zeyneb olayindan (ki
Hicret'in 5. yilina rastlar) sonra yukleyip, bu zorunlugu Beni mustalik gazasi sirasinda olusan
Ifk olayindan (ki Hicret'in 6. yilina rastlar) sonra pekistirdigi soylenebilir; cunku bu gaza
sirasinda Ayse gerdanligini kaybettigi icin geride kalmis, Safvan bin Muattal onu tanimis ve
devesine bindirerek Medine'ye getirmistir. Bu vesile ile Ayse'nin soyledigi soyledir:

"Ben gerdanligimi bulduktan sonra ordugaha dondum. Fakat ordugahta ses seda yoktu. .. Ben
uzanmis bir halde bulundugum vakit Safvan bin Muattal Sulemr yanimdan gecti... benim
yerde yattigimi gordugunde yanimda durdu. Cunku (o tarihlerde), kadinlar hicab altina
alinmadan once oldugu icin yuzumu goruyordu... O bundan sonra devesini bana yaklastirdi...
O arkaya cekilde, ben deveye bindim... Biz ancak sabah vaktinde askerin arkasindan
yetisebildik."

Hatirlatalim ki bu olay uzerine Ayse'nin Safvan ile sevistigine dair halk arasinda dedikodu
cikar ve bunu duyan Muhammed fena halde kizar. Bir sure Ayse ile konusmaz. Fakat Ayse'ye
zaafi bulundugundan fazla dayanamaz ve Tanri'dan ayet geldigini ve ayete gore Ayse'nin
sucsuz oldugunun anlasildigini soyleyerek onunla barisir. (Taberi, II s 530 ve d.; Ibn Ishak
457, 494; Sahih-i Buhari..VI 922, 929 Hadis No 910)

Goruluyor ki Muhammed, kendisini Peygamber ilan ettikten sonra on bes yil boyunca
ortunme zorunlugu koymak diye bir sey akil etmemistir. Fakat ne zamanki kiskanclik sorunu
yaratan olaylarla karsilasmistir, iste o zaman kadinlari ortmenin erkeklerin cikarlarina daha
uygun olacagini dusunmustur.

Nitekim Beni Mustalik gazasindan sonra ciktigi diger seferlerinden her birinde yanina aldigi
karilarinin iyice ortunmelerine dikkat etmis ve ortusuz kadinlara bakmanin erkekler icin
gunah oldugunu soylemistir.

Tabuk seferinden dondugu sirada basina gelen bir olay bunun guzel kanitlarindan bir
digeridir. Bu sefere cikarken Muhammed, Safiye Bint-i Huveyy'i yanina alir. Lihyan
ogullarina karsi giristigi Usfan savasinda donerken, devesinin arkasina Safiyye'yi bindirir.
Kafile yururken devesinin ayagi bir seye takilir, surcer ve bu nedenle Muhhammed ve
Safiyye, her ikisi de birden deveden duserler.

Muhafizlarindan Ebu Talha hemen Muhammed'in yardimina kosar, -'Sen kadina ihtimam et'
diyerek Safiyye'yi yerden kaldirmasini ister. Safiyye yere duserken ortusunu kaybettigi icin,
Ebu Talha, hemen elindeki 'Hamisa' denilen ortuyu Safiyye'nin ustune orter. Boylece kadini
devenin ustune bindirirken yuzunu gormemis olur. (Enes Ibn-i Malik'in rivayetine dayali bu
hadis icin bk Sahih-i..>VIII s 429 ve d Hadis no 1286)
Kadinlarin hic taninmayacak sekilde ortunup kapanmalari zorunlulugu, birazdan
deginecegimiz gibi Sevde olayi vesilesiyle oldukca gulunc denebilecek raddeye getirilmistir.
Zira bu olay sirasinda Muhammed, biraz da Omer'in israrlarina kanarak, kadinlarin
"vucudlarinin karaltisindan kim olduklarinin anlasilmasina imkan vermeyecek sekilde
ortunmeleri" geregini ongormustur. (Sahih-i..XI s 155 ve d; ayrica bk Sahih-i...I, s 140-1)

Nur suresinin 30-31. ayetlerinde kadinlarin ziynetlerini gostermemeleri belirtilirken:

"...ve irzlarini muhafaza etsinler, ziynetlerini acmasinlar. Ancak zahir olan mustesna. Bas
ortulerini yakalarinin uzerine atsinlar..." 24 Nur 30-31 diye eklenmistir.

Bundan anlasilmak gereken sey elleri disinda hicbir yerlerini gostermemeleridir. Nitekim Ebu
Davud'un Musned'inde Muhammed'in bir gun Esma'ya: "Ey Esma 'Kadin buluga erince ondan
gorunmesi caiz olan a'za ancak sudur' diyerek onun iki eline isaret ettigi yazilidir. (Sahih-i..VI
56) diyerek "zahir" sozcugu ile sadece kadinin ellerini kasdetmis oldugunu ve bunun disinda
kadinin hic bir yerinin gorunmemesini istedigini anlatmistir. (Nur suresinin 30-31 ci
ayetlerinde gecen "Himir" sozcugu "ortu" anlaminda olup "basortusu" seklinde de cevrilebilir.
Cunku maksat kadinin taninmayacak tarzda ortunmesidir.)

Denilebilir ki tarih boyunca hic kimse Muhammed'in giristigi olcude kadini kisiliginden
siyiracak sekilde taninmaz ve cirkin kiliklara tikmamistir; kendini Peygamber olarak kabul
ettiren hic kimse, onun asiriliklari icerisinde kadini "toplum duzeni icin tehlike" saymamistir.

Genellikle Ayse'nin rivayetine dayali hadislerden ogrenmekteyiz ki Muhammed, kadin


denilen yaratigin "tirnagina kadar avret oldugunu" ve hicbir yerinin gorunmeyecek sekilde
ortunmesinin sart bulundugunu soylemistir. "Resullullah...(salat-i) fecri kilardi da muminattan
kadinlar (baslarini ve bedenlerini) mirtlari ile orterek hazir bulunurlar sonra evlerine
donerlerdi ki (henuz ortalik agarmamis ve kendileri iyice ortunmus olduklari icin) onlari
kimse tanimazdi." (Sahih-i...II, 311 Hadis No 242) "Mirtlari" deyimi bir cins futaya verilen
adtir ki aba gibi yunden ya da keten ve yunden mamul, kadinlara mahsus bir ortudur. Bu
hadis, Buhari tarafindan kadinlarin kac parca "Libas ile sahih olabilecegine" tanik olmak
uzere ele alinmistir. Ikrimi'nin rivayetine bakilirsa Muhammed, kadinlarin baslarini "car" ile
orttukten sonra vucudlarindan hicbir sey gorunmemek uzere nburunurlerse kildiklari namazin
"sahih" olacagini bildirmistir. Ibn Abbas ya da Ahmed Ibn-i Hanbel ve Ibnu'l-Munzir gibi
unluler kadinlarin kac parca giymeleri gerektigi konusunda Muhammed'e atfen gorusler ileri
surmuslerdir. Malik ve Safii gibi kimseler kadinin ciplak ayakla namaz kilmasi halinde
namazini iade etmesi gerektigini bildirmislerdir. Biraz once degindigimiz gibi Ebu Hanife
gibi "kademi" (Ayaklari) avret saymayip ciplak ayakla kilinan namazin iadesini gerekli
gormeyenler de vardir. Fakat ittifak olunan sey sudur ki kadinlar, hic taninmayacak ve hicbir
yerleri gorunmeyecek sekilde ortunmelidirler. Ihtilaf daha ziyade "Sabah namazi kilmak icin
kadinlar, ortaligin iyice aydinlanmasindan onceki vakti mi beklemelidirler, yoksa aydinliga
kadar gecikmeli midirler?" gibi sorunlardadir. Ote yandan hic taninmayacak sekilde ortunmus
olsalar dahi kadinlarin cemaatla namaza cikmalari hususunda ihtilaf vardir. Kimisi genclerin
cikmasini gunah sayar, kimisi (ornegin Ebu Hanife) oglen ve ikindi namazlarindan maadasi
icin sadece kocakarilarin cikabilecegini soyler, kimisi de (Sarih-i Buhari Ayni gibi), "Fesad ve
fitne olur" korkusu ile Muhammed'in genc ve ihtiyar tum kadinlari namaza cikmaktan
alikoydugunu ekler. (Sahih-i..II, 318 ve d) Anlasilan odur ki Muhammed'in istedigi sey
kadinin taninmaz kilik icerisinde dolasmasidir, cunku ancak bu suretledir ki kadindan dogma
"fesad ve fitne" onlenebilecektir.

Kadini bu sekilde ortunmeye zorlamasinin ve tehlike saymasinin baslica nedeni "erkek


kullarini" iradece zayif, karakterce zayif ve ic gudulerine kapilarak kadina saldirmaya hazir
bir yaratik seklinde gormesindendir. Insan varligina ve insan aklina karsi besledigi
guvensizlik onu, egitim yolu ile insanlarin uygarlasabilecegi ve ornegin kiskanclik ya da
sehevilik gibi duygulara "hakim" olunabilecegi fikrine yabanci kilmistir. Kadini kapamakla,
carsafa sarmakla ve erkekten uzaklastirmakla, kisiyi uygarlastiramayacagini ve kiskancliktan
kurtaramayacagini ve hayvandan farkli kilamayacagini hesaplayamamistir.

Dusundugu tek sey, kisa vadeli tedbirlerle, erkegi (ve herkesten once kendisini) kiskancliktan
uzak tutmak ve rahata kavusturmak olmustur. Onun bu dusuncelerini Gazali: "Kiskanc
olmamak icin kadini yabanci erkeklerle temas ettirmemeli; sokaklarda gezmesine izin
vermemelidir." diyerek acikliga kavusturmustur. (Gazali, (1975) II, 121).

Zira Muhammed'in dusuncelerinde yatan sey kadinlarin erkeklerle bir arada bulunmamalari
geregidir. Nitekim Ukbe Ibn-i Amir'den rivayete gore bir hutbesinde:

"Ashabim (yaninda mahremi bulunmaksizin) kadinlarin yanina girmekten sakininiz" diye


konusurken dinleyenlerden birinin: "Ya erkek akrabasina ne dersiniz?" diye sormasi uzerine:
"Onlarla halvet olumdur" demistir. (Sahih-i..XI, 323-5, hadis no 1826)

"Halvet" sozcugu:"Yaninda nikah gecmez bir mahremi olmayan bir kadinla bir erkegin bir
arada yanliz bulunmasi" anlamina geldigini goz onunde tutan din ustadlari kimlerin buna
dahil edilebilecegi konusunda tartismislardir. Genellikle kayinpeder ile buyukbaba ve ogullari
disinda kalan erkek akraba ile kadinin bir arada yalniz basina kalamayacagi gorusu hakimdir.
(Hadis metninde yer alan "Hamiv" sozcugunun hangi yakin akrabayi kapsadigi hususunda
tartismalar icin bk Sahih-i... XI, s325, 325)
Sunu belirtmek yerinde olacaktir ki Muhammed, kendi cevresindekileri ve ozellikle
Sahabe'yi, kendisinden de daha kiskanc durumlara sokmasini ve onlarin bu konuda son derece
bagnaz davranislarini hos karsilamasini bilmistir. Omer Ibn Hattab'in "Hicap ayeti"nin
inmesiyle ilgili tutumu, verilecek orneklerden biridir.

Belirttigimiz gibi Hicab ayeti, Ahzab suresinin 59. ayeti olarak kadinlarin "taninmayacak"
sekilde ortunmelerini emreden ayettir. Buhari ve Muslim kaynaklarinda yer alan hadislerden
anlasilmaktadir ki kadinlarin ortunmeleri konusunda Omer b. Hattab, bircok vesilelerle
Muhammed'in dikkatini cekmeye calismis ve ornegin "Huzuru saadetinize hayirsiz kimseler
giriyor, kadinlariniza ortunmelerini emretseniz" seklinde muracaatlarda bulunmustur.
Soylendigine gore onun bu devamli ikazlari sayesindedir ki Muhammed, sozunu ettigimiz
ayetlerin inmesini saglamistir. (Bundan dolayidir ki evlenme umidi kalmayan, ihtiyarlayip
oturan kadinlari "taninmayacak" sekilde ortunme zorunlulugundan muaf kilmistir. Dis
esvaplarini cikarmalari halinde onlara sorumluluk yuklenmeyecegini, fakat cikarmamalarinin
daha iyi olacagini, ancak her halukarda suslerini aciga vurmamalarini bildirmis, Kur'an'a
ayetler koymustur. Ornegin bk 24 Nur 31 ve 60; 33 Ahzab 33 ve 59)

Fakat Omer, peygamberin kadinlarinin "car ve carsaf" giymelerini kafi bulmamistir. Onlarin
diger kadinlardan daha fazla "muhadder" (kapali) olmalarini istemistir; yani golge ve
karartilarini da erkeklerin gormesini asla uygun bulmamistir. Bundan dolayidir ki onlarin hic
bir vesile ile evden disariya cikmalarina izin verilmemesini beklemistir. Yine bundan
dolayidir ki Sevde'nin "hacet" gormek icin evden cikmasina karsi itirazda bulundugu olaya
sebebiyet vermistir. Olay sudur: Yukaridaki ayetin "nazil" olmasindan sonra bir gun
Muhammed'in karilarindan Sevde, "bir luzum ve ihtiyac" uzerine evden cikar.

O zamanlar evlerde "hela" olmadigi ve bu ihtiyac disarda bir yerde gorulur oldugu icin,
herkesin yaptigi gibi o da isini bitirmek istemis ve uzerine carsafini giyerek kendisine bir yer
aramis. Sevde iri yapili bir kadin oldugundan carsaf icinde bile olsa endamiyla onu tanimak
kolaymis. Nitekim Omer Ibn Hattab onu gorunce, evin disina cikmasina itiraz etmis ve: "Ya
Sevde, iyi bil ki, Vallahi sen bizce taninmamis degilsin...ne cesaretle evinin disina
cikiyorsun?" diyerek kadincagizi daha isini gormeye vakit birakmadan eve dondurmus. Olayi
anlatan Ayse soyle der: "O sirada Resulullah, benim odamda aksam yemeginde idi. Elinde de
etli bir kemik vardi. Bu halde iken Sevde girdi ve -'Ya Resulullah! Bazi hacetim icin evimden
cikmistim. Omer bana soyle soyliyerek itiraz etti', diye sikayet eyledi. Bunun uzerine (Tanri)
Resul-i Ekrem'e vahiy gonderdi. Vahiy asari (peygamberden) kaldirildiktan sonra ve elinde
tutmakta oldugu et (kemik) parcasini yere koymaksizin Sevde'ye soyle cevap verdi:-'Siz
kadinlarin luzum ve ihtiyac uzerine (mesture olarak) evlerinden cikmalarina izin verildi'
buyurdu." (Sahih-i Buhari...XI, 155, Hadis no 1723)

Goruluyor ki Omer, zavalli kadinlarin "hacet" icin dahi olsa evden disariya cikmalarina izin
verilmemesi taraftaridir. Boyle bir durumda kadinin muhtemelen evin icinde bir yere pisligini
yapmasi gerekecektir ki bu da evi oturulmaz hale sokmaya yetecektir. Bununla beraber
kadinlarin evden cikmalarina esas itibariyla karsidir. Bunu farkettigi icindir ki Muhammed,
ortunme geregi yaninda bir diger tedbir olarak onlarin ortaliklarda fazla gorunmemelerini
uygun bulmustur. Ahzab suresine yerlestirdigi:

"...Ey peygamberin hanimlari...edali konusmayin...evlerinizde oturun; eski Cahilliyede oldugu


gibi acilip sacilmayin" (33 Ahzab 32-33) ayeti ile bu sorunu da halledivermis ve boylece
Omer gibi kisileri tatmin etmistir. Fakat bunu da yeterli gormemistir; kadinlarin disari cikma
heveslerini iyice yok etmek uzere her seyi dusunmustur. Bir kere kaslarini inceltmelerini, yuz
tuylerini almalarini, ziynetlerini gostermelerini ve buna benzer seyleri yasak etmistir. Ote
yandan, hic bir kadinin cirkin kilikta kendini teshir etmeyecegini bildigi icin, kadinlarin guzel
ve goz alici giysilerle dolasmalarini onlemeye calismistir. Onun bu dusuncelerine vakif olup
aciklayan Omer soyle der:

"Kadinla(riniza), evlerinin kapisinda oturmamalari icin, yeni elbise yaptirtmayin. Cunku


elbiseleri (guzel ve yeni) olursa kalblerinden disari cikmak (dolasmak) arzusu gelir." (Gazali,
Kimya-i ... (1979) 178)

Gazali bu dusunceleri daha da acikliga kavusturarak soyle ogut verir kocalara:

"Kadinlarinizin sokaklarda gezmemelerini istiyorsaniz, onlara sevimli elbise giydirmeyin."


(Gazali, Ihyau...-1975- II, 122)

Cunku Seriatciya gore makbul olan kadin, sokaga cikmayan, baska erkek gormeyen ve kendi
erkeginin icini boyle rahat ettiren bu tip kadinlardir. Ve cunku Muhammed, bu tip kadinlari
tasvip eder oldugunu pek cesitli vesilelerle ortaya vurmustur. bir hadis soyledir:

"(peygamber bir gun) kizi Fatima'ya...buyurdu ki - 'Kadinlar icin ne daha iyidir?'. Dedi ki -
'Hic bir erkegin onlari gormemesi (Bu cevap) Peygamber efendimizin hosuna gitti, kizini
kucakladi ve -'bazilarinin zurriyeti bazilarindandir' buyurdu." (Gazali, Kimya-i..-1979-, 178)

Bundan dolayidir ki kocalara dusen dinsel gorev, evlendikleri andan itibaren karilarinin giyim
ve kusamina goz kulak olmak, onlari taninmayacak cirkin kiliklarda dolasmaya birakmak ve
mumkun mertebe az dolasmalari icin yeni ve guzel giysilerden yoksun kilmaktir. (Gazali,
Ihyau...-1975, II, 123; Tusi, 163)
Fakat butun bunlar yaninda koca, bir de karisinin yabanci erkek gormesine engel olmalidir.

Her ne kadar Kur'an'da, Nur suresinde:

"Mumin erkeklere soyle harama bakmaktan gozlerini sirgesinler...Mumin kadinlara da soyle


onlar da helal olmayan erkeklere bakmaktan gozlerini sakinsinlar." (24 Nur 30-31) yazili ve
bunu garantiye baglamak icin de: "Allah yaptiklarindan suphesiz haberdardir"

diye kayit bulunsa da (Kadin ve erkegin bir arada bulunmamalari ve birbirlerine bakmamalari
konusunda bk Sahih-i Buhari..VI s 55-6; ayrica bk VII s 381 Hadis 1260; ayrica bk XII 170-
1) asil sorumluluk kadina yuklenmistir. Bu sorumluluk kadina olan guvensizligin asiri
sonucudur. Ancak ne var ki Muhammed butun tehlikenin kadini ve erkegi, iki ayri dunyanin
insanlari haline getirmekten dogabilecegini hic bir zaman anlayamamistir. Kafasinda yer eden
tek dusunce kadini mezara tikar sekilde eve kapamak, erkekten kacirmak ve ona baktirmamak
olmustur. Sanki kadin erkege baktigi an dunyanin sonu gelirmis gibi!

Ebu Hureyre'nin rivayetine gore Muhammed bu hususun kocalar tarafindan titizlikle


izlenmesini emretmistir. Bu nedenledir ki Ashab-i Kiram, kendi karilarinin pencere ve kapi
araliklarindan disari seyretmelerini ve erkek gormelerini onlemek uzere evlerinin
pencerelerini ve deliklerini siki siki kapatirlar, su ya da bu sekilde disari bakanlara dayak
atarlardi. (Gazali, Ihyau..s.122) Yine bunun gibi, kocasinin izni olmadan bir kadinin, herhangi
bir erkegi (velev ki bu erkek kendi akrabasi olsun) eve almasi, onunla gorusmesi kesinlikle
yasaklanmistir. Cunku Muhammed, musluman bir erkegin "huzurunun" varligini, karisinin
beska bir erkekle gorusmemesine bagli oldugunu soylemistir. (Riyazu's..-1972- I, 324),
soylerken de baska erkek goren kadinlarin, kocalarini onlara kiyaslayacagini ve belki de
begenmeyip kucuk gorecegini belirtmis ve bunun ise "ne bu dunyada ve ne de gelecek
dunyada hayirli sonuclar dogurmayacagini" bildirmistir (Gazali, Ihyau...-1964- 168; Tusi,
163-4)

Bundan dolayidir ki musluman bir kocanin yapmasi gereken seylerden biri de karisini eve
kapatmaktir; hem de oylesine kapatmak ki hic kimse kendisinin "guzelliginden," "tabiatindan"
haberdar olmasin ve kendisini baska erkeklerle kiyaslamasin.
Her ne kadar erkegin yabanci kadinlara bakmasi haram olmakla beraber, kadina yuklenen bu
cehennemi kisitlamalar erkek icin soz konusu degildir. (Gazali, Ihyau..-1964- 168)

Goruluyor ki kadin icin evlilik demek, omrunu evinin dort duvari arasinda gecirmek demektir;
evin tarasinda dolasmak, balkonundan asagi bakmak, pencereden komsularla konusmak dahi
yasaktir. Hava almak icin ya da ahbaplarini ziyaret etmek uzere kocasindan izin istemesi dahi
uygun degildir. Istemis olsa dahi koca icin bu izni vermemek gereklidir. Izinsiz olarak sokaga
cikan kadini melekler kotuleyecegi gibi, evine donunceye kadar da ona lanet ederler; boyle bir
sey yapan kadin Tanri indinde itibarini yitirir ve seytan ile basbasa kalir.

Ote yandan, kocasinin iznini alarak sokaga cikmis olsa dahi sanki evden hic cikmamis gibi
davranmalidir; basini onune egip kimsenin yuzune bakmamalidir, kalabaliga karismamalidir,
erkeklerin bulundugu yerlere yanasmamali, herkesin dolastigi sokaklardan uzak durmalidir ve
daima tenhalik yerlerden yurumeli ve isini bir an once bitirip evine donmelidir. (Gazali,
Ihyau..-1975- II, 120; Tusi 164)

Ibadet etmek uzere camiye gitme hususunda da kadin, benzeri yasaklara baglidir.

Aslinda camiye hic gitmemesi daha uygundur. Soyle ki: Ilk baslarda Muhammed, kadinlarin
mescitte namaz kilmalarina pek ses cikarmaz gorunmustur. Fakat bu isi Abdullah b. Omer'in
rivayetine gore, kocalarin iznine baglamistir:

"Kadinlariniz sizden (gece olsun, gunduz olsun) mescide (gidip ibadet icin) izin
istediklerinde, kendilerine izin veriniz." (Abdullah Ibn Omer'in rivayetine dayali bu hadis icin
bk Sahih-i Buhari..II, s 944, Hadis 477. Bu iznin gerek mescide ve gerek diger bir yere gitmek
icin olduguna isaret edilmistir)

Her ne kadar burada emir sigasi kullanilmis gibi bir hava varsa da, koca bakimindan izin
verme zorunlulugunun bulunmadigi anlasilmistir. (Bu husus icin bk Sahih-i Buhari.., II, s 945,
not 1)

Nitekim al-Hattab'in rivayetine dayali bir hadiste, kadinlar icin evde namaz kilmanin, camide
namaz kilmaktan cok daha hayirli oldugunu soylemis ve soyle kandirici bir formule
baglamistir:
"(Kadinlar icin) evin avlusunda yapilan ibadet, camide yapilandan daha degerlidir; evin
odasinda yapilan ibadet, evin avlusunda yapilandan daha hayirlidir; ve hele evin cunbasinda
yapilan ibadet, her seyden daha hayirlidir." (Buhari Kitabu'n-nikah, Bap 118; ayrica bk
Muslim, Kitabu'l-Salat, 134-140)

Goruluyor ki sirf kadinlari sokaga, disariya cikmaktan alikoymak ve erkeklerden kacirmak


icin, ibadeti bile nerede ise yatak odasinda yaptirtmak hevesindedir. Evde namaz kilmanin
kadinlar icin sevap sayilacagini soylemek suretiyle onlari, bir evin dort duvari arasinda, tek
baslarina ibadete zorlamak gibi kurnaz bir yol bulmustur. Hem de oylesine bir kurnaz yol ki:

"Cemaatla kilinan bir namaz, tek basina kilinan 27 namaz gibidir"

seklindeki emriyle erkeklere sagladigi avantajlardan kadinlari yoksun kildigini belli etmez
gorunmustur. (Gazali, Kimyau..-1979-105) Boylece camide namaz kilan erkegi, evde tek
basina namaz kilan kadina nazaran 27 kez fazla sevap isler duruma sokmustur. Tabii butun
bunlari, kadinin safligindan yararlanarak ve hic bir seyi farketmesine olanak birakmayarak.
Kadinlar icin kocalarinin ya da babalarinin izni ile mescitte (camide) namaz kilma olanagini
tamamen yok etmemekle beraber, erkeklerin gerisinde, arka saflarda namaza durmalarini
emretmistir. Emrederken de bir baska kurnazliga basvurmustur ki o da sudur:

"Melekler, Allah'in huzurunda, birinci saftan itibaren saflari tamamlayarak dururlar. ERKEK
saflarinin en hayirlisi, BIRINCI saftan itibaren baslar, en az fazilet en geriye kalir. KADIN
saflarinin en hayirlisi ise EN GERIDEN baslar; en az hayirlisi on safa kalir. (Bu hadisler icin
bk Diyanet gazetesi, Mart 1966 s 17; ayrica bk Riyazu's-Salihin, cild 2, Hadis no 1062)

Ve iste bu formule uygun olarak kadinlari camide en arkada, yani erkeklerin geri safinda
ibadete zorlamis ve bu emrini de etkili kilmak uzere kadinlari arka saflara atmak suretiyle
kendinden ornekler vermistir. Mescidde giris cikisi dahi bunu saglayacak sekilde ayarladigi
anlasilmaktadir. (Ummu Seleme'nin ve Nesi'nin rivayetlerine dayali hadislerden
anlasilmaktadir ki Muhammed, kadinlarin Mescid'te namaz kilmalarina engel olmadigi
zamanlar, namazini bitirince ayaga kalkmadan once biraz beklermis, kendisiyle birlikte diger
butun erkekleri de bekletirmis; kadinlar onceden cikip gitsinler diye. Bk Sahih-i...II s944
Hadis 463) Nitekim Enes b. Malik'in rivayetine dayali hadislerin bildirdigine gore
Muhammed, kadinlarin arka saflarda, cemaatin tamamen arkasinda namaza durmalari, ya da
'iktida' etmeleri (yani uymalari) hususunu onemli bir Islam kurali olarak yerlestirmistir.
(Kadinlarin arka saflarda namaz kilmalariyla ilgili hadisler icin bk Sahih-i Buhari...II, s944 ve
d. Ayrica bk Sahih-i Buhari serisinde 87, 209, 217, 242, ve 338uncu hadislere bakiniz) Ve bu
kural uygulanirken kadinin yasli ya da genc olmasina bakilmaz; ihtiyar kadinlar dahi
erkeklerin arkasinda durmak ve kalmak zorunlulugundadirlar.
Erkek cocuklar, diger erkeklerle birlikte on saflarda durabildikleri halde, kadinlar, velev ki
yasli olsunlar, erkek cocuklarinin dahi gerisinde yer almak durumundadirlar. Enes b. Malik'in
rivayet ettigi hadis bunu acikca ortaya vurmaktadir. Hadisten anlasildigina gore bir gun
Enes'in buyuk annesi Muleyke, Muhammed'i bir yemege cagirir. Yemekten sonra namaz
kilinir:"Enes der ki:

-'Yetim ile beraber ben de ardindan bir (saf) olduk. Kocakari da arkamizda durdu.'" (Sahih-i
Buhari... II, 325, hadis no 248)

Enes'in 'yetim' diye belirttigi yetim cocuk Ebu Zumeyre'nin ogludur. 'kocakari' diye zikrettigi
kimse de kendi buyukannesidir. Hadisin anlatmak istedigi sey kadinlarin, namaz kilarken
erkeklerin arkasinda, ayri bir safta duracaklaridir. Boylece ihtiyar kadinlar bile erkek
cocugunun gerisinde durmak zorundadirlar. (Sahih-i Buhari, II, 326 Hadis no 248 ve 327 not
1)

Ote yandan bu konuyla ilgili oalrak Kur'an'da da su ayet yer almistir:

"And olsun ki, sizden one gecenleri biliriz...Geri kalanlari da biliriz.." 15 Hicr 24

Her ne kadar bu ayetin cesitli anlamlara geldigi ve ornegin insanlarin dunyaya farkli
zamanlarda gelip farkli zamanlarda gitmeleriyle ilgili bulundugu, ya da savas sirasinda
musluman askerlerin geride kalmayip on saflara gitmelerini saglama amacina yonelik oldugu
soylenirse de, esas itibariyle Muhammed'in kiskanc tabiatiyla ve Tanri'yi da kiskanc imis gibi
gosterme cabalariyla ilgili oldugu kuskusuzdur. Bunun boyle oldugunu, Beyzavi'den
ogrenmekteyiz. Zira yukaridaki ayetin yorumu vesilesiyle Beyzavi, kadinlarinm camiye
gitmelerine henuz ses cikarilmadigi siralarda bazi erkeklerin, sirf guzel kadin seyretmek ve
onlar arasinda namaz kilabilmek icin camiye erken geldiklerini, ya da camiden gec cikan
kadinlari gormek amaciyla geride kaldiklarini ve iste bunu onlemek uzere soz konusu ayetin
indigini soyler ki dogrudur. Bundan dolayidir ki Muhammed, kadinlarin camiye gitmelerini
yavas yavas onlemeye baslamis ve kadinlar bakimindan evde kilinan namazin camide
kilinandan daha hayirli olduguna dair yukarida belirttigimiz hukumleri koymustur. Fakat onun
koydugu yasaklar daha sonralari, ornegin Ashab-i Kiram zamaninda gevsemis ve kocalarin
izniyle camiye giden kadinlarin sayisinda artma gorulmustur. Bu durum Seriatcilari rahatsiz
etmeye baslayinca, yukardaki yasaklarin uygulanmasina yeniden ozlem duyulur olmustur.
Nitekim Ayse bile:
"eger (Tanri elcisi) hayatta olup, bu kadinlarin camiye gittiklerini gorseydi, buna mutlaka
engel olurdu."

demekten kendini alamamistir. (Gazali, Kimya-i -1979- 178. Ibadet sirasinda kadinlarin
erkeklerin arkasina gecmelerini ongoren hadisler icin bk Buhari Kitabu'l-Ezan 164; Muslim,
Kitabu'l -Salat 132; Tirmizi Mevakitul-Salat 59) Ayse'nin bu sozlerini kendisine dayanak
yapan Gazali: "kadinlari camiye ve meslislere ve erkeklerin bulundugu yerlere gitmekten
men'etmek (dinsel) gorevdir (farz'dir). Sadece eski elbiseler giymis ihtiyar kadinlari bundan
istisna etmek gerekir."

diyerek hortlayan Seriatci zihniyetin temsilciligini yapmistir. (GAzali)

Aradan yuzyillar gecmis olmasina ragmen bugun hala durumda degisen bir sey yoktur.
Kadinlarin ibadet etmek uzere camiye gitmeleri, musluman ulkelerin hic birinde caiz
gorulmez. Bu vesile ile laik T.C. devletinin resmi organlarindan biri sayilan Diyanet Isleri
Baskanliginin su fetvasini belirtmek ilginc olacaktir:

"Hanefiyye'nin kavl-i muhtarina gore genc kadinin iydeyn ile cuma ve sair namazlar icin
mescide cimasina cevaz yoktur. Ihtiyar kadinlarin cikmalari caiz ise de cikmamalari efdaldir.
Bayram namazina cikanlar Ebu Hanife'den bir rivayete gore salat-i iydi kilarlar, diger rivayete
gore ise kilmazlar. Hayiz olanlar ise musalanin haricinde kalip yalniz duaya istirak ederler."
(Sahih-i I, s 224-5)

Herkesin anlayamayacagi bir dil ile Diyanet'in soylemek istedigi sey, genc olsun ihtiyar olsun
kadinlarin, mescide cikmalarinin dogru olmadigidir.

Camiye gitmeyi ya da sokaga cikmayi onleyen yukaridaki yasaklar nedeniyle musluman


toplumlarda kadin, bugun hala mezarda yasar gibidir. Ve ne hazindir ki erkegin
kiskancliklarina cozum yolu buluyorum diye kadini boylesine zavalli yasamlara mahkum
eden Muhammed, butun bunlari kadinin hayrina yapiyormus gibi gorunmek icin:

"Kocasinin izni olmadan sokaga cikan kadini melekler kotuler, lanetler ve bu durum kadinin
eve donmesine kadar devam eder."
seklinde konusmustur. Ibn Abbas'in rivayetine dayali bu ve benzeri hadisler ile kadinlarin
evden cikmamalarinin onlarin lehine bir sey oldugunu, cunku boyle yaptiklari takdirde
Tanrinin ve meleklerinin kendileriyle birlikte olacaklarini, aksi takdirde Tanri indinde
itibarlarini yitireceklerini ve seytan ile basbasa kalacaklarini anlatmistir. Fakat yine tekrar
edelim ki bunu yaparken onlari, "cemaat ile kilinan namazin nimetlerinden" yoksun
birakmayi da unutmamistir. (Gazali, Kimya...-1979-, 105)

KADINI KAPATMAK VE ERKEKTEN UZAK TUTMAK, KISILERIN VE


TOPLUMLARIN FIKREN VE AHLAKEN GERI VE ILKEL KALMALARI SONUCUNU
DOGURMUSTUR

Insanlik tarihinin ortaya vurdugu gercek sudur ki, kadini kapatan erkekten ayiran ve kaciran
sistemler, sadece kadin sinifini hak ve ozgurlukten yoksun kilmaya degil fakat ayni zamanda
erkek sinifini da fikren ve ahlaken ilkel tutmaya sebep olurken, kadina serbestlik taniyan
toplumlar her alanda uygarlasmislardir. Eski caglarin en buyuk uygarligini yaratan Misir'da
kadinlarin yuzlerini gozlerini ortmeleri, erkekten gizlemeleri diye bir sey gorulmemistir. Eski
Yunan uygarliginin parladigi donemlerde kadin, her ne kadar kocasina sadakatla bagli ve
evinde kapali sekilde yasamakla beraber, hicbir zaman erkegin somuru araci haline
sokulmamistir. Aristo, Yunan toplumunun "barbar" toplumlara ustunlugunu ele alirken, baska
yerlerde oldugu gibi kadinin erkegin kolesi durumuna getirilmedigini, kocasinin arkadasi ve
yardimcisi sayildigini siralar. Roma'da kadin, evin en serefli insani kertesindedir; sofrada bas
kosede yer alirdi. Romalikocalar, her gittikleri ziyafete eslerini de beraberlerinde gotururlerdi.
Tarih uzmanlari, boyle bir gelenegin Yunan uygarligindan daha ustun oldugunu soylerler.
(Lecky, II, 301; ayrica bk Raineville, Le Femme Dans L'Antiquite -Paris 1865-, 144)

Hic kusku edilmemelidir ki Bati uygarliginin olusumunda kadin-erkek iliskileri gelismesinin


buyuk rolu olmustur. Bati rasyonalizmi, Hristiyanligin kadini arka plana atan ve kadini
kotuluk kaynagi sayan ilkelerine karsi savas acmakla ve egitim sayesinde kadin erkek esitligi
zihniyetini olusturmakla ve erkegin kafa yapisini bu gelismeye alistirmakla en verimli
urunlerini verir olmustur. Kadini "kotu" ve "seytan" niteliginde bilen ve erkegin bastan
cikmasina "sebep" kabul eden ve bu nedenle kapali tutan ve toplum yasamlarindan
uzaklastiran zihniyet, bugun artik sadece geri kalmis ulkelerde ve ozellikle Seriat ulkelerinde,
gecerliligini koruyabilmistir. Cunku bu toplumlar hala "ahlakiligin ve toplum duzeninin",
dogustan "kotu" sanilan kadinin, erkekten ve "kem gozlerden" uzak tutulmasiyla, carsafa
sarilmasiyla, eve kapatilmasiyla saglanabilecegi yalanlarina saplanmislardir. (Ali, 904, 1126-
7; Buksh, 1912, 253-9) Ancak ne var ki bu zihniyet, erkegin "yabani" ve kadinin ise "zavalli"
ve her iki cinsin de fikren ve ahlaken geri kalmasi ve musluman ulkelerinin de yeryuzunun en
az gelismis ulkeleri seklinde yasamalari sonucunu yaratmistir. Ne ilginctir ki bu ulkeler
arasinda Islam dinini en koyu ve ozune en sadik sekliyle uygulayanlar ornegin Suudi
Arabistan, Yemen, Pakistan, Banglades, vs gibi ulkeler, Turkiye gibi (ya da Arnavutluk
ornegi) laiklik esasina yonelen ve kadin-erkek esitligine yer veren ulkelere oranla her
bakimdan cok geridirler.
Bunlari Misir, Cezayir, Fas gibi Bati etkisiyle din sorunlarina ilimli bir cozum getirmeye
calisan ulkelerle dahi kiyaslamak bu konuda fikir edinmeye yeterlidir. (Musluman ulkeler
arasinda Turkiye'den sonra pece, carsaf ve cok karili evlilik sistemini kaldiran tek ulke
Arnavutluk olmustur. 1829 tarrihli Anayasa, 4 muftuden olusan bir kurula genis yetkiler
vermis ve bu kurul soz konusu degisiklikleri yapmistir. Bkz Wayne S. Vucunich 'Islam in the
Balkans' (in Religion in the Middle East), Ed. by A.J.Arberry, Cambridge, England 1969,
s.243) Seriat ulkelerinin toplumsal gerililiklerinde kadin sorununun dahli buyuktur. Cunku
erkegin kiskancligini yatistiracagim ve onu rahata kavusturacagim ve guya ahlakilige
dogrultacagim diye toplum nufusunun yarisindan fazlasini olusturan kadin sinifini egitimden
ve calisma gucunden uzak tutarlar. Sosyal ve ekonomik gerilikler icerisinde cirpinmalari
bundandir; ahlakilige degil fakat ahlak yoksunluguna saplanmalari da bundandir.

Ote yandan bu zihniyet erkegi de kucultucu durumlarda tutar. Cunku erkek denilen varlik,
karakter bakimindan ne kadar zayif ve kendisini kontrolden ne kadar aciz ve icgudulerine
suruklenmede ne kadar bicare olmalidir ki kadini carsafsiz, pecesiz gordugu an kendisini
kaybetsin, vahsilessin ve kadina saldirsin ya da kiskancliklarina kapilip kadin icin cinayetler
islesin. Sayet erkegin bu ilkelliklerinden ve bu seviyesizliklerinden ancak akdini carsafa
sokmakla kurtulacagi dusunuluyorsa, bu herseyden once Tanri'ya ve ayni zamanda insan
varliginin kutsalligina hakaret sayilmalidir. Boylesine olumsuz ve insan varligina boylesine
guvensiz bir tutuma dayali bir din kurulusunun, kisiyi fikren ve ahlaken gelistirmesi mumkun
degildir. Bindortyuz yillik Seriat uygulamasi sunu kanitlamaktadir ki, kadini kapatmakla,
erkekten kacirmakla hicbir olumlu sonuca varilamamaktadir. Bilakis, kadini orttukce kisi
ilkellesmektedir. (Sena, -1979- 434 ve d) Carsaf ve pece nedir bilmeyen ve kadini "kem
gozlerden" gizlemeyen Bati ulkelerinde erkek sokakta yanindan gecen yari ciplak kadina
satasmaz, cogunlukla basini cevirip bakmaz bile. Kiskanclik yuzunden suc diye bir sey hemen
hemen kalmamistir. Oysaki ahlakiligi ve toplum duzenini saglama bahanesiyle kadina zindan
hayati yasatan Seriat ulkelerinde erkek, kadinla yan yana bulundugu an ic gudulerine kapilip
kadina saldirmaktan, kiskancligini sondurmek icin olmadik asagiliklara dogrulmaktan
kacinmaz. Kadina karsi saldiri ve saygisiz davranislar ve kiskanclik yuzunden islenen
cinayetler bakimindan Seriat ulkeleriyle yarisabilecek bir ulke bulmak kolay degildir
yeryuzunde.

KADININ "KURTULUSUNUN" CARSAF VE PECE KOLELIGINE SON VERMEKLE


SAGLANABILECEGI
Kahire'de evvelce El-Hadid istasyonu meydaninda dikili iken sonradan Universite avlusuna
nakledilen bir heykel vardir ki bir eliyle yuzundeki kara peceyi kaldirip atan ve diger eliyle
Sfenks'in basina dayanan modern Misir kadinini canlandirir. Misirli heykeltras Mahmud
Muhtar'in guzel anlamli bir yapitidir bu. Heykelin tabanina cakili bir plakada: "Misir'in
Kurtulusu" satirlari yazilidir. Bu heykel ve bu yazi, Misir'in kalkinmasinin ve gelisen dunyaya
ayak uydurmasinin ancak kadini ozgurluge kavusturmakla, serbest kilmakla, pece ve carsaf
koleliginden kurtarmakla mumkun olabilecegini anlatmaktadir. Bilindigi gibi Sfenks, Misir'in
Islam oncesi donemlerdeki muhtesem uygarligini temsil eder. O donemlerde Misirli kadin,
imrenilecek bir ozgurluge ve devlet yonetebilecek ustunluge sahip bulundugundan, soz
konusu heykel, Seriat belasindan kurtulmanin ve kadina deger vermenin mutlak bir kosul
oldugu anlamina gelmektedir.

Cunku Seriatin zorladigi giysilerden ve daha dogrusu carsaf felaketinden kurtulmak demek,
kadin icin bir bakima "kisilige ve ozgurluge" kavusmak demektir. Kendisini taninmaz hale
getiren kiliktan ve bu kiligi Tanri emridir diye zorlayan Seriat baskisindan uzaklasmakla hic
kuskusuz bagimsizligina ve insanligina kavusmasi demektir.

Kadini kapamakla ve carsafa sarmakla ne sosyal ve ne de ahlaksal gelisme olamayacagini


Misirli aydin az cok anlamisa benzer. Nitekim 1950lerde bir Misirli yazar, Halid Muhammed
Halid, oldukca cesur sayilacak su satirlari yazmistir: "Gerici yiginlara biz sunu anlatmak
isteriz ki kadin ancak haklarini kullanma olanagina sahip bulundugu takdirde deger kazanir ve
kendi kendisine sayginlik besler. (Ozgurluge ve bagimsizliga) kavustugu takdirde yok
olacagindan endise ettiginiz iffet duygusu, kadinlarinizi boyunduruk altinda tuttugunuz ve
haklardan yoksun kildiginiz ve efendilerinin (yani kocalarinin) oyuncagi oldugu fikrine
saplandiginiz takdirde zarar gorur. Iffet ve namus duygusunu kadini carsafa tikmakla ve evin
dort duvarlari arasina hapsetmekle degil, fakat onun ruhunda nefs duygusunu yaratmakla ve
sahsiyetinin haysiyetine saygili olmakla saglayabilirsiniz." (Halid M. Halid (1950), 159.
Arapcadan Ingilizceye cevirisi icin bk From Here We Start -1953-, 159)

Fakat belirtelim ki kadini umaci kiliklarindan cikarip sosyal yasamlara sokmanin bir uygarlik
sorunu oldugu bilincine Misir ve diger bazi musluman ulkeleri Turkiye ornegiyle
erismislerdir. (Katibah -1940- 208-9) Ataturk devrimleri, bu alanda da Islam dunyasina
rehberlik etmistir. Ilginc olan sudur ki bu devrimler Turk kadinini, eski Turk geleneklerine
yoneltmek amacina dayanir. Bu gelenekler arasinda kadini kapamak ve erkekten kacirmak ve
carsafa sarmak gibi ilkellikler yer almamistir. Muhammed'in yerlestirdigi hukumlere ve
ornegin kocasi "evde yokken kadinin hic kimseye (velev ki akrabasi olsun) kapi acmamasi
gerekir" seklindeki emirlere karsilik Dede Korkut'un dile getirdigi su asil Turk gelenegi
bunun en guzel kanitlarindan biridir: "Eve bir konuk gelse ve er adam evde olmasa, ol (karisi)
onu yedirir, icirir, agirlar, azizler (ve) gonderir." (Turk Dil Dergisi-1974- sayi 268 s 326) Ibn
Batuta'nin "Seyahatname" adli yapitinda tanimladigi Turk kadininin uygar yasami bir baska
ornektir ki daha onceki bolumlerde deginilmisti.
Kadini ozgurluge ve esitlige sahip bir varlik seklinde degerlendiren eski Turk gelenegi,
Turklerin Islami kabul etmeleriyle giderek zayiflamis olmakla beraber tamamen yok olmus
degildir. Turk kadini carsafa sokulmus olma durumlarina karsi icin icin tiksinti beslerken,
ozgurlugune, giyim ve kusam uygarligina daima ozlem duymustur. Eski Turk geleneklerine
en fazla bagli kalabilen kuruluslarda ve ornegin orduda (ve kentlerden uzak koylerde) bunun
boyle oldugu gorulmustur.

Ataturk devrimlerinden cok once, daha Osmanli doneminde Kahire, Beyrut, Bagdat ve Sam,
hatta daha kucuk yerlerde gorevli bulunan Turk subay eslerinin uygar yasamlari Arap
toplumlarini daima etkilemis, kadin sorunlari konusunda uyandirmaya baslamistir.

Arap yazarlarindan ogrenmekteyiz ki bu subaylarin "beyaz tenli, mavi gozlu eslerinin", sigara
tutturerek, kahve icerek ve modern giysilerle son derece zarif ve "efsunkar" tavirlarla
olusturduklari "sosyetik" yasamlar Arapin gozunde ruya alemleri yaratirdi. (Arsel, Arap
Milliyetciligi ve Turkler, 1977 s 190 ve d.) Yine bir baska Arap yazarinin bildirdigine gore
hemen her Arap insaninin gonlunde bir Turk kadini yatardi. (Katibah, 209)

Arap ulkelerinde kadin haklari icin girisilen cabalarin temelinde bu etkilerin yattigi inkar
edilemez. Nitekim bir Arap yazar soyle der: "(Turk kadininin bu)etkisi aslinda carsaf ve
peceden kurtulmaya dogru en buyuk bir adim olmustur. Musluman kadinin kurtulus savasimi
ile ilgili olaylarin tarihcesi anlatilirken, Istanbul'dan, Edirne'den, Izmir'den...(bu Arap
ulkelerine) gelen Turk subaylarinin (erkekten kacinmak nedir bilmeyen ve herkesin onunde
sigara tutturen ve bacak bacak ustune atip kahve kopurten davranisli) eslerine, ya da kiz
kardeslerine ya da diger kadin akrabalarina, Arap dunyasindaki kadin haklari davasinin
onculeri olarak serefli bir mevki tanimak gerekir" (Katibah, 210)

Subay esleri kadar ayni uygar yasamlara sahip Turk kadin ogretmenlerin de etkisini
unutmamak gerekir. Gerek Cemal Pasa'nin ve gerek Beyrut valisi Azmi Bey'in Beyrut'a
getirttikleri kadin ogretmenler, Arap yasamlarina uygarlik havasi saglayan orneklerdendir.

Halide Edip'lerin, ya da Nigar hanimalrin ve benzerlerinin Arap ulkelerine yaptiklari


ziyaretler, Arap yoneticileri ve Arap aydinlari uzerinde unutulmaz izler birakmistir. Bir Arap
tarihcisi, Muhammed Cemil Beyhum, Turk kadininin yarattigi bu etkiye deginirken ayni
zamanda gerici Arap cevrelerin davranislarini da sergiler. Gercek odur ki Turk dusmanligi ile
sisirilmis bu cevreler Turk kadininin bu tur yasamlarini Islam'a karsi "kufur" olarak
tanimlamislardir. Ornegin Urdun Krali Huseyin 9 Eylul 1919'da yayinladigi bir bildiride,
Arap'in Turk yonetimine karsi ayaklanmasinin nedenlerinden birinin bu oldugunu, ve cunku
Suriye Valisi Cemal Pasa'nin kadinlar icin kongreler tertip ettirdigini, bu kongrelerde
kadinlarin erkeklerle birlikte ayni salonda oturup konustuklarini, bazi kadinlarin bu toplantilar
sirasinda erkekler onunde siirler okuyup demecler verdigini ve toplantinin seref mevkiine
getirildiklerini; oysa ki butun bunlarin Islam dinine ve Arap geleneklerine ters davranis
icerisinde bulundugunu ve bu nedenle Turklere karsi ayaklanmanin dinsel bir gorev oldugunu
belirtmistir. (Arsel, Arap Milliyetciligi ve Turkler, 191, not 187)

Ote yandan carsaf ve pece gibi Islami giysilere karsi nefret, Osmanli toplumunun en
muhafazakar sanilan varlikli ve mevkii sahibi ailelerin kadinlarina da yayilmisti. Ancak ne var
ki koyu taassubun olusturdugu korku icerisinde bu nefret duygularini ortaya vuran
gorulmezdi. Bu ortamdan uzaklasip yabanci diyarlara goc edebilenler ve duygularini aciklama
serbestisine kavusanlar hakli olarak hicnlarini cikarma firsatini ararlardi. Selma Ekrem
adindaki bir genc kizimizin 1930 yilinda Amerika'da yayinladigi bir kitap ilginc orneklerden
biridir. Cocukluk doneminin anilariyla dolu bu kitabinda kendisinden birkac yas buyuk
ablasina ilk kez carsaf giydirilmesi olayini anlatirken duydugu uzuntu nakledilmeye deger:

"...Ablama giydirilen (kara) carsaf, basini ve kollarini (ve her tarafini)kavrayan bir pelerin ve
ayak bileklerine kadar inen bir eteklik seklinde kalin siyah ipek kumastan yapilmis bir seydi.
Yuzune de kalin bir pece gecirilmisti... (Onu bu halde gorunce) salonda bulunan kalabalik
gozlerimin onunden silindui ve karsimda bambaska bir kiliga burunmus bir abla belirdi. Bana
simdi tamamiyla yabanci bu bohcanin kapkara ortuleri, beni (adeta) golge gibi sardi; tipki tum
hayatimi pencesi arasina alip dev gibi buyuyen bir golgeydi bu... Hiddet ve dehset icerisinde
tas kesildigimi hissettim. Ablami kara bir carsaf icerisinde zindana tikilmis gormek
istemezdim... (Diyebilirim ki) carsaf (korkusu) benim yasantima iste boylece, pek zalim bir
sekilde girmis oldu ve o andan itibaren (bu olumsuz etkisiyle) cocuklugum boyunca belli
edecek sekilde zihnimin icine coreklendi. Bu (tiksinti verici) dusunceyi kafamdan cikarmam
mumkun degildi. (Carsafa sokulma dusuncesi) oldurucu bir dusunce olarak o ana kadar tanik
oldugum her turlu korkudan cok daha korkunc bir nitelik tasimaktaydi. Milyonlarca kadin
bunu, benden once giymisti. Gozlerimin onune, kalin kara carsafa burunmus, yuzlerikapali,
hep bu kadinlar gelir oldu. Kara bohcalar seklindeki bu milyonlarin (bilincsiz) teslimiyeti beni
nefessiz birakmaya yeterliydi. Ustume buyuk bir firtinanin coktugunu duyar oldum; fakat
basimi azimle dolu olarak kaldirip bu firtinaya karsi savasmaya ve beni saran bu golgeyi
yirtmaya hazirdim. (Kara bohcalara sarili) milyonlarca insan bana gulebilir; benimle alay
edebilir, beni kucuk gorebilir (beni dinsiz bilebilirdi); fakat ben (her ne olursa olsun) bir
bohca haline girmeyecektim. Ben yasamim boyunca temiz havayi ve ruzgari yuzumde
hissetmek istiyordum. Ruh cokerten bu kara agil beni pencesine alamayacakti. Ne demekti
dinsel emirler ya da benim buyuklerimin emir denen sozleri? Gencligimin verdigi
pervasizlikla butun bunlara karsi direnecektim." (Selma Ekrem, Unveiled; The Autobiography
of a Turkish Girl, New York 1930, 1780180)

Ve iste Turk kadinina bu guzel ozlemi gerceklestirme firsatini Ataturk devrimleri verecektir.
Bu devrimleri bazi musluman ulkeler, ornegin Afganistan izlemek isteyecek fakat Seriatcinin
melaneti ve tepkisiyle cabuk vazgececektir. (Afganistan krali 1927 yilinda, Ataturk'u takliden
pece ve carsafi yasaklamistir. Kraliyet ailesine mensup bazi prensesler, halka ornek olmak
icin sokaga carsafsiz ve pecesiz cikmaga baslamislar, fakat din adamlari bu davranisi
'gavurluk' ilan ederek halki isyana cagirmislardir.) Bu devrimleri tek basina surduren Turk
toplumu ise, Ataturk'un olumunden az sonra kafasini kaldirmaya calisan yedi basli yilaninin
zehiriyle sendelemeye baslayacak ve o eski felaket vadisine dogrulacak ve ilk is olarak kadini
carsafa sokma yollarini arayacaktir.

(Kaynak:Ilhan Arsel, Seriat ve Kadin, 9. Baski, Istanbul 1991, s. 255-279)

lahiyat Profesr diyor ki: "Baryorum, Kuran kadna vcudunuzu rtn demiyor "

Prof. Dr. Zekeriya Beyaz imam, vaiz ve mft olarak alt. Sosyoloji dalnda yksek lisans
ve doktora yapt. Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Dekan. Bir laf etti, ortalk
birbirine girdi. Hem TV ekrannda hem de Islam Ve Giyim Kuam - Barts Sorununa
Dini zm adl kitabnda, Kuran'da rtnmeyle ilgili hkm olmadn syledi. Beyaz, Nur
Suresi'ni ve bu surenin iniine neden olan zina iftiras hikayesini anlatt.

Prof.Dr. Zekeriya Beyaz, kitabnda, giyimle ilgili yle diyor: slam giyim-kuam gzel
ahlakl olmak ile birlikte dnlmtr. Kuran- Kerim'den nce hristiyanlarda bir ruhbanlk
inanc vard. Buna gre dnya zevklerinden, dnya gzelliklerinden uzak olmak esast.
slamiyet bunu kaldrd. Kuran- Kerim diyor ki,Allah'n ziynetlerini, ssleri kim haram
kld. Ssler ziynetler, gzel giyinme haram deil' Yce Allah hadislerinde, kullarna vermi
olduu nimeti, onlarn zerinde grmekten honut olduunu gsteriyor. Mslman erkek ve
kadnlar gzel, temiz ve lks giyinmek durumunda. Dnyadaki btn ziynetler, nimetler
ncelikle mslmanlaradr. Hanmlar diiliini deil, kiiliini ne karmaldr. Gzel, asil
ve mzeyyen, ssl alml olmaldr.

Hicretin 6'nc ylnda beni Mustalk kabilesine kar bir sefer dzenlendi. Hz. Peygamber ei
Hz. Aye'yi de beraberinde gtrmt. Seferden dnte, Medine'ye yakn bir yerde
konakland. Hz. Aye, tabii ihtiyacn gidermek zere birlikten uzaklat. Geri dnnde
boynundaki ziynetini, gerdanln drdn farketti. htiyacn giderdii yere gitti.
Aramaya balad. Orada oyaland. Geri dndnde kafilenin gittiini grd. Orada oturdu
bekledi. nk, o zaman kaybolanlar oturduu yerde beklerdi. Derken, uyudu kald.

Bir sre sonra ordunun arts Safvan bin Muattl geldi. Hz. Aye'yi grd, kendi devesine
bindirdi. Orduya ancak sabahleyin ortalk aydnlanca ulaabildiler. Kt niyetli mnafklar,
Safvan ile Aye geceyi birlikte geirdiler diye iftira ettiler.

Hz. Peygamber, zntsnden gnlerce dar kmad. Hz. Aye hastaland ve baba evine
gitti, orada kalmaya balad. Safvan bir iir ile kendisini sulayan air Hassan' kl ile vurup,
yaralad. Hazrec ve Evs kabileleleri az kalsn savaa giriyorlard. Hz.Peygamber yattrd.Hz.
Peygamber, sahabelerin ileri gelenlerine konu hakknda grlerini sordu. Hepsi konunun bir
iftira olduunu sylediler. Yalnz Hz. Ali, Hz.Peygamber'e Hz.
Aye'yi boamasn ima eden tavsiyede bulundu.

Kitaba kelime soktular

30 gn sonra Nur Suresi indi. Nur Suresi, iddialarn bir iftira olduunu anlatyor. Ayrca,
ziyneti, gerdanl yitirme konusu da dahil olmak zere birok meseleyi akla
kavuturuyor. 30 ve 31'inci ayetler nceki ayetlerle birlikte bir btnlk iinde sorunlara
zm getiriyor.

Ayet diyor ki, rtnz veya brtnz - iki anlama da gelir- gs deil, bu yakalarn
zerine rtn, ziynetinizi kapatsn, gerdanl kapatsn, kimse grmesin. Ancak bu
ziynetlerinizden grnenler mstesna yzk gibi kpe gibi. Bunun dnda ziynetlerinizi
gstermeyin.

Nur Suresi 30 ve 31'inci ayetlerin tesettrle ilgisi olmad halde, daha nceki ayetlerden ve
iftira olayndan bamsz gibi ele alnyor ve kelimelerin anlamlar kaydrlarak yanl yorum
yaplyor. Ziynetinizi, yani gerdanlnz rtn anlam yanna 'yerleri' kelimesini ilave
ettiler.

Allah'n kitabna bir parantez iinde soktular. Sokunca da 'ziynet yeri' oldu. Bylece de 'ziynet
yerini rtn' dendi. O zaman da ziynet yeri, ne oldu? Ba, bedeni oldu. Halbuki kastedilen
tamamen ziynet, gerdanlk, taklar, altn ve gmt. Bu ayette ba kelimesi hi yok. rtnn
ziyneti rtmesi sz konusu. (Not: Bu aklama ile bir ilahiyat profesr bile Kuran'n
deitirildiini kabul etmi oluyor.)

Gsleri ak mslman kadnlar

Prof. Dr. Zekeriya Beyaz'n, Haziran aynda yaynlanan 'slam ve giyim kuam' adl
kitabndaki izimler byk grlt kopard. Gsleri ak, mini etekli, iki mslman kadn
cariye iziminin altnda 'Mslman cariye hanm, toplum iinde bu kyafetle gezer ve
namazn bu halde klabilir' yazs tepkilere neden oldu. Prof. Beyaz bu konuda yle dedi:

"Hanefi, afii ve Hanbeli mezheplerine mensup mslman cariyeler, diz ile gbek arasn
rterlerdi. Bu kyafetlerle namaz klar, arda pazarda dolarlard. Maliki mezhebine gre
ise sadece n ve arka edep yerleri rter, yani bir mayo giyerek namaz klar, dolarlard.
Eer Kuran'da kadnlarn ba, kol ve ura buralar yle rtnmeli, byle rtnmeli diye bir
hkm olsayd, bu tip mezhepler byle hkm verir miydi?

Bugn normal mslman hanm byle namaz klamaz. Kadnlarn namaz kyafetlerinde ayn
zamanda ritellik vardr. Bugnk hanmlar da zaten cariye deildir. Bu kyafetle namaz
klmay tavsiye etmem sz konusu deil

slamiyetin ilk dnemlerinde sava esirleri cariye kabul edilirdi. Bunlar mslman olduklar
halde o vasflar devam ederdi. Kuran'da kadnlarn sa ba rtlecek diye kesin ayet varsa,
mezhep imamlar, mslman olan bu cariyelere neden o ayetleri uygulamadlar. Hr
hanmlarn bann bask altna alnmasnn sebebi ise ok evlilik ve cariyelerle nikahsz
yaamadr. Evin beyi cariyelerle nikahsz yaarken, hanmnn, bakasna giderek kendisinden
cinsel intikam alaca korkusu ile ban rttrerek cinsel intikam almaktadr. Burada srarla
altn izdiimiz ey, rfe ballk, halkn kabulne bal olmann esas olduudur. Arap rf ve
adeti yleydi.

Mslman bayanlar evlerde tuvalet olmad iin bu ihtiyalarn ehrin dnda hurmalkta
geceleyin giderirlerdi. Cinsel tacize urarlard. Hz. Peygamberimiz bu cinsel tacizi yapan
saldrganlar buldu. Onlar da, Biz bunlar cariye sanyorduk dedi. Onun zerine, Ahzab
Suresi'nin 59'nci ayeti geldi. Ayette; Mslman hanmlar def-i hacet iin dar knca bir
araf yani cilbas gibi batan aa rtsnler ki, tannsnlar. Cariye olmad anlalsn.
Tacize uramasnlar deniyor. imdi, ne cariye, ne de byle taciz var. Kimsenin rtnmeye
ihtiyac yok.

Kuran'da byle rtneceine dair ak, kesin bir ayet yoktur. Baryorum. Bunun
yokluunun en ak belgesi cariyelerin kyafetidir. Ben bunu 35 sene nce rendim. Oysa,
vaazlarda, ' bir kadnn sann bir teli gzkrse 1000 sene cehennemde yanar' deniliyordu.
Bunu grnce anama ok acdm. 60 yandayd, cehennemde yanacakt. Ancak, islam hukuku
kitaplarn okuyunca byle olmadn grdm. syan ettim. Bu kitaplarda tarif edilen cariye
kyafetini gn gelecek, islam kitaplarnda yaynlayacam dedim."

Kart grler

Ali Eren (Akit yazar):


Cariye meselesini ele alp, oradan hr kadnlarn kyafetlerini rnek gstermeye allyor.
Zekeriya Bey, kt niyetle yapmamtr. Bu kyafetlerle gsn de aabilir diyerek, cemaati
fazlalatrmak istiyor, herhalde. Atatrk bile, Elmall Muhammed Hamdi Yazar'a Kuran'n
tefsirini hazrlatt. Devlet paras ile hazrlanan Kuran da, Ve bartlerini yakalarnn
zerine vursunlar, balarn, salarn, kulaklarn boyunlarn gerdanlarn sinelerini ak
tutmayp, bu suretle smsk rtsnler diyor. Niin byle syleniyor. nk,
Hz.Peygamberimiz zamannda da barts vard. Ba zerine alp, arkaya atlyordu.
Gerdanlar grnyordu. Bunun iin, bart kullanlp, bunu yaka zerine vurmalar, n
taraflarn kapatmalar istendi.

smail Nacar (slamc yazar):


Klasik tefsirler, meallerin tamamnda, ki buna Nur suresi 31'inci ayet de dahil, mmin
kadnlarn baklarn yere indirip, cinsiyet organlarn, rzlarn korumalar, ziynetlerini,
grnen ksmlar mstesna amasnlar gr hakim. rtleri, bartlerini gs
yrtmalarnn zerinde bulundursunlar. lmi hakikati teslim etmek lazm. slam'da Kuran'da
barts gerei var. steyen rter, isteyen rtmez. Laf uzatmaya dolandrmaya gerek yok.

Emine enlikolu (slamc yazar):


Kuran'da sa teli falan gemez. Ama bu konuda ayet var. En nemlisi de Nur Suresi'nin
60'nc ayeti. Tesettr iin mthi delildir. Burada diyor ki, ok yallar iin deniliyor.
Kadnlar d tesettrlerini brakarak, rterek sokaa kabilir. Yani, d kyafetlerini
rtnmeden sokaa kabilir. Alah'n kullarna tavsiyesi bu. Buradan hareketle 'genler
tesettrsz kmamal' diyor. Ahzab Suresi 59'uncu ayet var. Kendisi, hanm, kzn rtmez,
inanmyorsa inanmaz, bu kimseyi ilgilendirmez. Ama, Kuran'da byle bir ayet yok demek, bir
milleti zehirlemektir.

Aye Sucu (Diyanet leri Bakanl Kadn Kollar Bakan)


Barts meselesinde bilim adamlar, ilahiyatlar iki farkl bak asndalar. Bir taraf,
'Barts farz' diyor, dier taraf buna katlmyor. Bilimsel grtr. Her ikisine sayg
duyarm. Sosyal bilimlerde kesin gr yok. Bugnn dorusu, yarn yanl olabilir.
Barts ile ilgili konularda farkl grler ortaya atlabilir. lmi sonuta, islamda siyah ve
beyaz olarak meselelere baklmasna karym, arada gri ve tonlar var.

Kaynak: Hrriyet, 09.12.2000

You might also like