Professional Documents
Culture Documents
http://www.fortunecity.com/meltingpot/sanjacinto/708/
Bu site'nin amaci, tarih boyunca ezoterik akimlarin dsnce, kavram ve inanlarini nesnel olarak
incelemek ve bu konu ile ilgilenenleri bilgilendirmektir. Ilke olarak, site'de yer alan yazilar hibir
siyasi grs ya da inancin propagandasini yapmadigi gibi, kesinlikle herhangi bir kurumun,
grubun, dsnce ve inan toplulugunun karsisinda da degildir. Site'nin temel ilkeleri nesnellik ve
zgr ifadedir.......
1
Ezoterizm
Ezoterizm, asil gereklerin yalnizca anlayabilecek yetenek ve bilgide olanlara bildirilebilecegi grs
zerine temellenen bir greti sistemidir. Genel olarak, Arapa ve Eski Trkede Batiniyye, Fransizcada
Esotrisme ve Ingilizcede Esoterism ya da Esotericism karsiligidir. Bu szcgn Trkede yeni
kullanilan karsiligi Irekiliktir.
Ezoterizm znde, bilgi ve grglerin kapali bir topluluk iinde ve asamali olarak verildigi bir alisma ve
greti sistemi olarak tanimlanabilir. Bu tanimda dikkat edilmesi gereken en nemli unsur, ezoterizmde
aktarilan bilgiler ve grglerin ister bilimsel, isterse tresel-dinsel nitelikte olabilmesidir. Ezoterizm bir
greti sistemidir ve bu sistemle aktarilan greti bilimsel ve agdas olabilecegi gibi, tresel ya da dinsel de
olabilir. Ne var ki, Ezoterizmin bu zelligi ogunlukla gz ardi edilir ve hemen her zaman Ezoterizmi,
Gizemcilik (Mistisizm) ya da Gizlicilik (Okltizm) ile karistirma yanlisina dslr.
Ezoterizm szcg, kken olarak Yunancadaki esoterikos sifatindan tremistir. Ezoterik biiminde yaygin
olarak kullanilan bu sifat, irek yani disa kapali ve kendi iine dnk ya da apaik olmayan anlamlarina
gelir ve bir topluluk ya da bir rgt, bir yntem ya da sistemi, bir yazi ya da konusmayi nitelendirmek iin
kullanilabilir. Ezoterik sifati, genel ve herkesin olabilen anlamina gelen eksoterik (disrak, Ingilizcede
Exoteric, Fransizcada Exotrique) teriminin karsitidir. rnegin dinler eksoterik, Gizemcilik ezoteriktir.
Antikagin gizemci dsnr Pisagor, grencilerini esoterikos ve exoterikos diye ikiye ayirir, gizli gretisini
yalnizca birincilere aktarirmis.
Ezoterik sifatinin tanimi geregi, bir greti sistemi olarak Ezoterizmin temel zelligi vardir:
gretiyi alacak kisilerin zenle seilmelerinden sonra, inisiyasyon yntemiyle topluluga kabul edilip yine
ayni yntemle ilerletilmeleri;
Grldg gibi, Ezoterizm bir sistem olarak aktarilan gretinin znden bagimsizdir ve temelde biimsel
bir isleyisi nitelendirmektedir.
Ezoterik greti sisteminin dogusu, Insanoglunun doga yasalari zerinde dsnmeye koyulmasi ve
doganin ve evrenin gereklerini arayip bulmaya baslamasi kadar eskidir. Ulasilan gerekleri, insanlarin
byk ogunlugu ya anlayamamis, ya tepkiyle karsilamis, ya da bunlari kendi ikarlari iin ktye
kullanmaya kalkismislardir. Bu durum, gereklerin arastirilip dogrularin aktarilmasinda, kapaliligin insanlar
ve Insanlik iin daha yararli sonular saglayacagi dsncesini yaratmis ve bylece Ezoterizm ortaya
ikmistir. Ezoterizmde, herkese duyurulmasi sakincali grlen bilgilerin, yalnizca belirli bir kltr dzeyine
erisen kisilerce anlasilabilecegi gerekesi kapaliligi zorunlu kilmistir. Bu anlamda Aristoteles gretisi de
ezoterik sayilmalidir; Aristoteles sabahlari sekin grencilerine ders verirken, aksamlari halka ders
verirmis ve grettikleri de ayri ayri bilgilermis.
Ezoterizm uygulayan topluluklarin byk ogunlugu, ulastiklari gereklere iliskin bilgi ve bulgulardan
yalnizca kendi yelerinin yararlanmalarini ngrmez; kendi dislarindaki toplumu ve tm Insanligi da
gzetirler. Ne var ki, yeterince uyumlu bir ortam saglanmadika, gereklerin gelisigzel bir biimde ortaya
dklmemesini ve sakli tutulmasini yararli ve hatta gerekli bulurlar. Bu yaklasimin dogal sonucu olarak,
gereklerin topluluk disina yayilmasi, Insanliga maledilmesi gecikebilir.
2
Her us byk gerekleri kavrayamaz. ogunluk ya aptal, ya ktdr. Aptalsalar, gerek karsisinda
akillarini bsbtn yitirirler. Ktyseler, bu geregi ktye kullanarak, bsbtn ktlk ederler. Geregi
gizlemekten baska yol yoktur. Bulmak, bilmek, susmak gerek...
Her bilgi kendi mertebesinde haktir. Gerekler halka daha isin basinda sylenirse, ya yollarini saptirirlar,
ya da geregi syleyeni sularlar. Halk ve hak, orta bir yolla ve ayri ayri gzetilerek birbirine alistirilabilir.
Ama herhalde halk, hak ve hakikate alistirilmalidir...
Ezoterizmin islevi, bazilarinca bilinen bir takim gereklerin, bilemeyenlere aktarilmasindan ibaret degildir.
Ezoterizmin islevleri arasinda, topluluk yeleri arasinda uyumlu bir iletisim saglamak olgusu da vardir. Bu
iletisim sayesinde, bilgileri gelistirmek, derinlestirmek, yenilemek, genisletmek ve olgunlastirmak iin
olumlu bir yapi saglanir.
Ezoterizmin temel kurali geregi, bilgiler yalnizca yeterli dzeyde anlayis yetenegi olan ve bu yolda ilerleme
zelligi gsterebilen kisilere aktarilmalidir. Ezoterik sistemde alisan bir topluluga katilan kisiye bilgilerin
tm bir anda yklenmez, kisi belli dzeylerde sinanarak daha ileriye gitme yeteneginin olup olmadigi
anlasilmalidir.
zellikle dinsel ve tresel nitelikte olan bilgiler aik ve belirgin bir kesinlikle verilmemeli, bylece gretiyi
alacak kisilerin kendilerine gretilenleri putlastirmalari nlenmelidir. Ezoterik sistem iinde bilgileri
grenmeye baslayan kisi, yalnizca kendisi iin grenmekle yetinmemeli, bilgilerini birlestirip
olgunlastirarak baskalarina da yararli olmaya alismalidir.
Ezoterizmi benimseyip uygulayan kuruluslar ve topluluklar, kendi gretileri kapsaminda ogunlukla din,
tre, bilim ve sanat gibi konulari bir btn biiminde isleyip, gretilerine gre yorumlamislardir.
Bununla birlikte, salt bilimsel, salt dinsel-tresel ya da salt sanatsal Ezoterizmden de sz edilebilir.
Salt bilimsel Ezoterizm, yalnizca dogal ve evrensel gereklerin, bunlarin yasalarinin ardina dsmstr.
Salt sanatsal Ezoterizm, bireyler arasindaki iletisimin gelismesinde znelligi ne alarak, duyumsal
algilamayi gelistirmeyi ngrr. Salt dinsel-tresel Ezoterizm ise, dinlerin akil ve mantiga uymayan
gelerini ayikladiktan sonra, Tanri
buyruklarindan isel anlamlar ikarmak yoluyla Gizemcilige yaklasir; eger akil ve deney yoluyla ulasilan
bilgilerin tesinde, sezgi yntemi ile saglanabilen bilgilere ncelik verilirse Gizlicilik ile bagdasir. Genel
olarak dinsel Ezoterizmde, usa-aykiri dinsel dogmalarin, usa-uygun bir yoruma kavusturulma abasi da
bulunmaktadir. Ne var ki, kimi ezoterik yorumcular, bu yorumlarda bsbtn usa-aykiriliga dsmekten
kainamamislardir.
Ezoterizmi benimseyen topluluklar, kendilerine zg bir alisma yntemi ve gretisi olan, yesi olmayan
kisileri alismalarina almadigi gibi, gretilerini kendi yelerinden baskasina amayan rgtlenmelerdir. Bir
ezoterik toplulugun bu zelligi, onun bir gizli rgt olmasini gerektirmez. Zira ezoterik bir toplulugun ya
da kurumun varligi, amalari, ilkeleri, yelerinin kimler oldugu, alismalarinin nerede yapildigi, nasil
alistigi herkese bilinebilir. Bir ezoterik toplulugun gizli olarak nitelendirilebilecek tek yn, yelerinin
kendi aralarinda yaptiklari toplanti ve alismalarin ierigidir.
Kaynaklar:
3
Ezoterik rgtlerde Inisiyasyon
4
kisiligin yokedilmesidir.
Inisiye olan kisi zerinde olusturulan ruhsal etki, esas olarak, Inisiyasyon treninin haricilere aktarilamaz
olan temel niteligidir. Aristoteles, Eleusis Gizemlerinden szederken, grenmek yerine hissetmek
diyordu. Inisiyasyon sirasinda da, aktarilan bir greti yoktur, yasanan yogun duygular vardir. Ama, bu
duygular, ilerde gretinin serpilecegi uygun topragi yaratmaktadir.
yleyse inisiyasyonnin gizemi, dile getirilemez, szcklerle anlatilamaz bir gizemdir; ancak riteller
araciligi ile yasanir, ilesi ekilir, hissedilir. Gerekten, tm ritelleri en ufak ayrintisina kadar hariciler
tarafindan bilinse bile, ezoterik rgtlerin gizemleri tam olarak zlemez ve zlemeyecektir. Zira bu
gizemler ancak kisisel olarak yasandigi zaman duyumsanabilir. Tm ezoterik rgtlerde bulunan ve
stnkr incelendiginde anlamsiz grnen ritellerin, aslinda, ister korkutucu, ister yadirgatici olsun,
inisiye olan kisiler zerinde bir tr psikanalitik tedavi etkisini andiran tinsel yankilanmalari vardir.
Bu durumda, inisiyasyon yoluyla, birey kendi kendini gereklestirmekte, yetkinlesme srecine ilk adimi
atmakta, kendi znde sakli olanlari kuramsaldan eylemsele yneltmektedir. stelik bu durum bir kez
kazanilinca, bir daha yitirilmeyen bir niteliktir. Inisiyasyon olgusu artik srekli bir durumdur. Inisiye olmak
bir daha geri alinamaz bir zelliktir.
Sonu olarak; ezoterik inisiyasyon:
A) Kisinin nceden belirlenen egilimleri ve zellikleri zerine yapilandirilan,
B) Belirli bir ruhsal etki yaratarak, kisinin bilinaltina ynelen,
C) Bireyin kendisinin tamamlamasi gereken bir sakli zn gereklestirilmesi abasindan olusan l bir
sretir.
5
gretinin dogmatik aiklamalari olmaktan ok, inisiye olan kiside bir dirilis, bir yeniden dogusla
talanan bir lm duygusu yaratmaya ynelik trenler, riteller ve teknikler dizisinden olusmustur.
Nereden Geliyoruz? Kimiz? Nereye Gidiyoruz?. Insanoglu, sinirsiz kudrete ve Tanriya ulasmaya
duydugu susuzlukla, hep bu soruyu soragelmistir kendine. Bu kesin ve eksiksiz bilgiye aliktir. Ister
dini, ister felsefi, ister mistik ya da isterse Gizlici (Occult) olsun, tm ezoterik rgtleri besleyen ana
kaynak bu aliktir.
Gizlicilik (Occultisme), evrenin gizli geregine ancak dogast ve bysel islem ve yntemlerle
varilabilecegi inancidir. Teosofik inanlar ve Hermetik Bilimler (Astroloji, Simya, Terji, Fal, Kehanet,
6
By ve Sihir gibi islemler) bu kapsamdadir.
Ezoterizm ve Din
Tarihsel olarak degerlendirildiginde, ezoterik rgtlerle dinlerin eski aglarda hemen hemen tmyle
(rnegin Misirda Hermetizm, Yunanda Eleusis, Dionysos Misterleri ve Orfizm, Yahudilerde Kabalacilik ve
Essenliler, Ortadogu ve Akdeniz evresinde Mithracilik, Manicilik, Hristiyanlikta Gnostikler, Katarlar,
Sovalye Tarikatlari, Islamda Batini Tarikatlar), yakin aglara kadar da kismen iie olusup gelistiklerini
grebiliriz. Bu gn bile, ezoterik rgtlerden bazisi belirli bir din erevesi iinde kendini srdrme
abasindadir.
Yapisal aidan degerlendirildiginde, ezoterik rgtlerle dinler arasindaki benzesim ve ayrimlar kolayca
ortaya ikar. Her iki kurumda da, inanlar ve/veya gretiler, belirli ayin, tren, riteller araciligiyla
pekistirilmekte; ve bunlar belirli bir hiyerarsinin gzetim ve denetiminde gereklestirilmektedir. Gene her
iki kurum da, esitli simgeler, mitler, efsane ve allegorilerden genis boyutlarda yararlanmakta; olumlu
bilimlere ancak kendi ilkelerinin koydugu sinirlar iinde gz yummaktadir.
Ayrimlara gelince, tek bir temel ayrim bulunur: Dinler, inanlarini yayma abasi iinde olduklarindan,
herkese aik kurumlardir. Diger bir ifade ile, ekzoterik (exotrique)dirler. Oysa, ezoterik kurumlar, ilkesel
olarak, zel nitelikler ve egilimler tasiyan kisilere aiktirlar.
7
Erginlenme eylemi, sonuta, paradoksal ve doga-st bir lm ve yeniden dirilis/ikinci dogus deneyine
indirgenebilir. Erginlenme insanin baska olmak istedigini, dogal dzeyinde kalmak istemedigini, ideal bir
imgeye gre kendini yeniden yaratmaya abaladigini gsterir. Ilkel insan, insanligin tinsel lksne
ulasmaya bylece adim atmaktadir.
Tren, her ilkel toplulukta, adayin ailesinden uzaklastirilmasi ile baslar. Uzakta, ayirin ortasinda ya da
ormanin iinde bir kulbede, bazen bir magarada bekletilir aday. Daha bu ilk adimda lm simgesi vardir.
Yanlizlik, orman, karanliklar lm vurgular. Bazi ilkellerde bir kaplanin gelip adayi ormanin ilerine
gtrecegi inanci vardir. Banda kabilesinde adayin bir canavar tarafindan yutulmus oldugu varsayilir.
Aslinda kulbe ana rahmini simgelemektedir. Burada adayin lm ve cenin durumuna geri dns sz
konusudur. Gen adaylar sinavlarinin bir kismini burada vermekte, kabilenin sirlarini burada
grenmektedirler. Bu asamada lm simgeciligi alabildigine abartilir. Bazi toplumlarda, adaylar yeni
ailmis mezarlara gmlrler, l gibi hareketsiz kalirlar, lye benzemek iin vcutlarina beyaz toz
srerler. Dis skme, parmak kesme gibi islemlerin yani sira snnet, dvme yapma, deride iz ama bu
asamada uygulanir.
lm simgeciligi, her zaman, yeniden dogus simgeleriyle iiedir. Adaylar, erginlenmeden sonra baska
adlar almakta (Dede Korkut Masallarinda ad kazanmaya alisan genler), nceki yasamlarina ait herseyi
unutmus sayilmakta, ayinin pesisira bebekler gibi baskalarinca beslenmekte, kollarina girilerek
yrtlmektedirler. rnegin; Bantu larda adayin yataga yatip bebek gibi aglamasi zorunludur.
Erginlenen kisi, yanlizca lp, yeniden dogan olmayip, ayni zamanda, metafizik dzeyde aiklamalar
edinen, bilgilenen, sirlari grenen kisidir. Kabilenin tanrilarini, onlarin gerek adlarini, dnyanin olusumuna
ait efsaneleri grenmistir. Erginlenen kisi, bilen kisidir. Bu nedenle, erginlenme, bilinc krlg veren dogal
durumun asilmasi anlamina gelir. Adayin varolusunun gerek boyutlarini kesfe, insan sorumlulugunu
stlenmeye agridir.
Simgesel Aiklamalar
Ilkellerdeki erginlenmelerde rastlanan bazi uygulamalarin simgesel anlamlari asagida ailanmaya
alisilmistir:
A)Katilma Kulbesi:
Simgesel olarak, mezar ya da ana rahmini belirtir. Dogum, yasam, lm ve yeniden dogum evriminde
baglanti noktasini olusturur.
B)Dar Kapidan Geis:
Bir varlik durumundan digerine, bir varolus srecinden baskasina dnsm, yani dogum olayini simgeler.
Kapi ya da sika grldg zere tehlikeli geit, kpr olgusu, disari ile ieri arasindaki sinirlamayi
oldugu kadar, bir durumdan tekine geisi de simgelemektedir. Bu geis olayi aslinda varolussal bir
siramadir. Bir kopusu ve bir askinligi vurgular. esitli mitler ve dinsel geleneklerde yeralmaktadir.
rnegin: Yunan mitolojisinde Hadesin kapisi, kapida duran Kerberos, geilmesi gereken Styx irmagi, Iran
mitolojisinde Cinvat kprs, Islam inancinda Sirat kprs, Ortaag efsanelerinde Kutsal Kse Graali
arayan Lancelotnun getigi sularla rtl kpr ve sato kapisi, Iskandinav mitolojisinde cehennemin
zerinden geen kpr.
Kutsal Kse Graal, Isanin son yemekte kullandigi ve sonradan iine kaninin toplandigina inanilan kutsal
tasa verilen addir. Inanisa gre bu kase, Bati Avrupaya Arimetheali Joseph tarafindan getirilmis, fakat
kaybolmustur. Bir ok Breton efsanesinin konusu ve zellikle Kral Arthur Efsanelerinin eksenini Graalin
aranisi olusturur. Graal bu efsanelerde, insanligin evrensel mutlulugunu ya da gerek bilgiyi simgeler.
Yitirilmis Bilgelik kavramina denk dser.
D)Sivi Simgeciligi
Ilkel topluluklarda, erginlenme sirasinda adayin su, yag, sidik ya da kan ile yikanmasi, vcudunun
ovulmasi en sik grlen uygulamalardandir. zellikle tm vcudun suya batirilmasi dikkat eker. Bu
uygulama bir yandan Hristiyanlarin vaftiz islemini animsatirken, diger yandan bir ok ezoterik rgtte
8
yapilan su ritellerine denk dser. Sivi simgeciligi hem adayin sivi iinde bulunan cenin durumuna
dnerek yeniden dogusunu vurgularken, hem de suyun aritici niteligi sayesinde nceki yasamin
pisliklerinden kurtulusu amalar.
F)Toprak Simgeciligi
Toprak Ana (Terra Mater) en ilkel toplumlarda bile rastlanan, temel imgelerden nde gelenidir. Bu imge
tm kltrlerde, sayilamayacak kadar ok biim altinda grlmstr. Insanlarin toprak tarafindan
dogurulmasi evrensel yayginliga sahip bir inantir (Ademin topraktan yaratilmasi inanci). En genel
anlamiyla, toprak insanoglunun kozmik anasi olarak degerlendirilir. Ana ve dogum kavramlarinda oldugu
gibi, lm ve mezar kavramlari da, toprakla btnlesmektedir. Bu nedenle, lm ve ikinci dogum
simgeciliginde bas rol toprak oynamaktadir.
Ekzoterikten Ezoterige
Evrensel dzeyde, her ilkel kltrde rastlanan herkese aik, ekzoterik Erginlenme olgusu, nasil olmus
da, ezoterik bir yapiya evrimlenmistir?
Bu degisimin temelde iki ayri nedeni gzlemlenmistir. Ilki; tektanrili dinlerin gelismesi ile bagdastirilabilir.
Bu dinler, bir yandan panteistik inanlari trplerken, diger yandan insan iradesini hor gren bir
niteliktedirler. Dogaya aik, doganin iinde onurlu bir konum sahibi olan ilkel insani, bu durumundan
uzaklastirip, kul dzeyine indirgemisler, kader olgusu ile zgrlgn yoketmislerdir. stelik, pagan
inanlarla kiyasiya savasim vermisler, insanoglunu tanrilastiracak her trl yaklasim ve dsnceyi
sapkinlikla sulamislardir.
Diger neden, ezoterik rgtlerin, smrge olus kosullarinin zorlamasiyla, ilkel anlayisin uygar anlayisa
karsi kendini savunma gds geregi, siyasal nitelik kazanmalarina baglidir. Ama, uygarligin karsisinda
sarsilan eski gelenek, rf ve inanlari pekistirmektir. Afrikada Ngui-Goril adamlar, Nkee-Pars adamlar,
Bwiti ve Poro, Malenezyada Duk-duk ve Iniet, Orta Amerikada Kakek, Kuzey Amerikada Didewiwin,
Hamatsa ve Kaina bu tr ezoterik rgtlerdir.
Son Sz
Ezoterik yaklasim erevesinde, inisiyasyon olgusu bir sretir. Ister en ilkel uygarlik dzeyinde, isterse
en gelismis teknoloji toplumlarinda olsun, yapilan trenler, bu srecin simgesel olarak baslangicini temsil
ederler. Hangi uygarlik dzeyinde olursa olsun, inisiyasyon sreci, mevcut kltr ve retim biimlerinde,
belirli bir rasyonalizm (akilsallik) geregini ngrr. Burada sz konusu olan rasyonalizm, temel olarak,
insanin doga ve toplum iinde kendi zgnlgnn ayrimina varmasi demektir. Bu farkindalik kavrami,
ezoterik anlayisa gre bilinlenme anlamina gelir.
zetle, ezoterik rgtlerde inisiyasyon; insanin kendi zgnlgnn bilincine varmasi srecidir. Bu da,
temel kltr kavramlarinin yorum ve kiyas yoluyla, enine boyuna irdelenmesini gerektirir. Bu nedenle,
kltr kavramlarinin zmsenmesi dogrudan bilinlenme, inisiyasyon srecinin kendisini olusturur.
Simgeler ise, kavramlarin billurlasmis hali, somutlanmasidir. Somut olarak yasananlarin soyutlanmasi
kavramlari, soyut kavramlarin yeniden somutlanmasi da simgeleri olusturur. Fakat, inisiyasyon abasi
iindeki her birey iin, somut simgeler o bireyin kendi soyut yorumunu yaratacak, soyut yorum da, bireyin
yasaminda somutlasacaktir. Iste, toplumun kltr yapisindan bireyin yasamina uzanan inisiyasyon sreci
budur. Her simge ve temsil ettikleri her kavram, uzun bir tarihsel srecin rndr. Ne simgeler, ne
kavramlar, ne de bilinlenme-inisiyasyon, insanligin kltr tarihinden bagimsiz olamaz.
9
EZORETIZM NASIL DOGDU?
Ezoterizm'in Gelisim ve Evrimi zerine Bir Kuram........................Yazan: Thamos (GEOMETRI)
Tm topluluk yelerine aik olan, ekzoterik "Erginlenme" yani "Geis Ritleri"nin temel asamada
gereklestirildigi belirlenmistir:
(1) Eski durum ya da statden kopma,
(2) Iki durum arasindaki esik ya da statszlk durumu ve
(3) Yeni durum ya da stat ile btnlesme.
Antropologlarin zel nem verdikleri durum, "liminarite" (esiksellik) diye adlandirdiklari, geis ritine tabi
olan kisinin statszlk durumudur. Bu esiksellik evresinin trdeslik, esitlik, anonimlik, mlkszlk, dis
grnse nem vermeme, servete bagli ayrimlarin olmamasi, cmertlik, boyun egme, yalinlik, aci ve
istirabin kabul...gibi zelliklerle belirlenen bir "communitas" (yoldaslik) durumu oldugu belirlenmektedir.
Bir tr toplumsal stat yitimi olan bu communitas durumunun ezoterik yapinin gelismesinin temel tasi
oldugu savunulmaktadir. Diger bir syleyis ile Ezoterizm bilinli olarak srekli olarak "esiksellik" durumunu
srdrme abasidir.
Bu asamada sormamiz gereken soru sudur: Evrensel dzeyde, her ilkel kltrde rastlanan herkese aik,
ekzoterik "Erginlenme" olgusu, nasil olmus da, ezoterik bir yapiya evrimlenmistir?
Bu soruya yanit arayabilmek iin ok eskilere dogru bir zaman yolculugu yapmak gerekiyor. Vardigimiz
dnemde yapacagimiz tarihsel zdeki gzlemlerin temelini ekonomi, sosyoloji ve antropoloji
olusturmali.
10
olunca, ekzoterik yapi toplulugun tmn kapsiyor.
Bizim iin esas degisim, ezoterik bir uygulamanin bilinli olarak yrrlge sekinler (ynetici ve ruhban
sinifi) tarafindan konulmus olmasi.
11
olmayanlar da inansal, siyasal ya da ekonomik amalarla, kendi ezoterik rgtlenmelerini kuracaklar ve
yapi bylece katli bir rgtlenmeye dnsecektir.
Ekonomik amali olanlar toplumsal yapi iinde gerekli ve verimli bulunacak; oysa siyasal ya da inansal
nitelikli olanlar sapkin damgasi yiyerek baski altina alinacaktir. Toplumun tmne yayilan, ekzoterik
nitelikli byk tektanrili dinler de iste bu baskaldiran ezoterik yaklasimlardan kaynaklanacaktir.
Son Sz
Ezoterik yaklasim erevesinde, inisiyasyon olgusu bir sretir. Ister en ilkel uygarlik dzeyinde, isterse
en gelismis teknoloji toplumlarinda olsun, yapilan trenler, bu srecin simgesel olarak baslangicini temsil
ederler. Hangi uygarlik dzeyinde olursa olsun, inisiyasyon sreci, mevcut kltr ve retim biimlerinde,
belirli bir rasyonalizm (akilsallik) geregini ngrr. Burada sz konusu olan rasyonalizm, temel olarak,
insanin doga ve toplum iinde kendi zgnlgnn ayrimina varmasi demektir. Bu farkindalik kavrami,
ezoterik anlayisa gre "bilinlenme" anlamina gelir.
zetle, ezoterik rgtlerde inisiyasyon; insanin kendi zgnlgnn bilincine varmasi srecidir. Bu da,
temel kltr kavramlarinin yorum ve kiyas yoluyla, enine boyuna irdelenmesini gerektirir. Bu nedenle,
kltr kavramlarinin zmsenmesi dogrudan bilinlenme, inisiyasyon srecinin kendisini olusturur.
Simgeler ise, kavramlarin billurlasmis hali, somutlanmasidir. Somut olarak yasananlarin soyutlanmasi
kavramlari, soyut kavramlarin yeniden somutlanmasi da simgeleri olusturur. Fakat, inisiyasyon abasi
iindeki her birey iin, somut simgeler o bireyin kendi soyut yorumunu yaratacak, soyut yorum da, bireyin
yasaminda somutlasacaktir. Iste, toplumun kltr yapisindan bireyin yasamina uzanan inisiyasyon sreci
budur. Her simge ve temsil ettikleri her kavram, uzun bir tarihsel srecin rndr. Ne simgeler, ne
kavramlar, ne de bilinlenme-inisiyasyon, insanligin kltr tarihinden bagimsiz olamaz.
Tarih, aslinda, aralarinda bir tinsel bag bulunan olgu ve kavramlardan meydana gelir. Olgu ve kavramlari
birbirine baglayan tinsel bag tarihsel yorum dur. Bu nedenle, tarihsel yorum degistike, tarihin anlami da
degisir ve farkli izmler ortaya ikar.
Tarihsel yorumlama, aslinda bilinlenme iin gerekli olan akilsal, kavramsal yapidir. Bu yapi; zemin,
yntem ve erek olmak zere l bir dizge tarafindan belirlenir. Zemin, bu l dizgede, yorumlamanin
temelini ve yapinin zn olusturan gizil zne durumundadir. Yntem ise, tarihsel yorumun evresini
olusturan iliskiler ve kosullar sistemi; structure anlamindadir. Temelde kavranmasi gereken bu l
dizgedeki i bagintilardir. Zemin, yntem ve eregi belirlerken; ayni zamanda yntem de eregi
sekillendirmekte, diger yandan bylece olusturulan erek zemini etkileyerek, evrimi tamamlamaktadir.
stelik bu karsilikli etkilesimler bir sarmal gelisim gstermektedirler.
rnek olarak; ilkel toplumlar; zemine dogayi, ynteme de doga insan iliskilerini koyup, erek olarak insani
tanimayi almislar ve bylece ilkel bir metafizik aydinlanmaya ulasmislardir. Bu dizge en basit dzeyde bir
varlikbilim (ontoloji) ailimidir. Bir baska rnek de; zemine Tanriyi, ynteme dinsel kurallari (vahiy)
oturtup, erek olarak da ahlaksal ve sosyal dzen (etik) alinirsa ortaya ikan din kurumudur.
Tampliyeler
Tampliyelerin yks - I
Tampliye Svalyeleri Tarikatinin Kurulusu...... Derleyen: Thamos (GEOMETRI)
Bu yazi byk lde Underground Streams sitesinden alinmistir.
Ortaag Avrupasinda, ynetici sinifin ahlak anlayisi Nibelungenlied efsanesi ile eski Izlanda sagalarindaki
ahlak ilkelerine bagli kalmisti. Onuncu yzyila kadar, Jom-Vikingler adi verilen bir pagan dinsel rgt
Iskandinavyada etkinlik gstermisti. Bu rgt, ok siki bir disiplin altinda yasayabilen, cesaretleri
kanitlanmis mthis savasilardan olusuyordu. Savas alaninda can vererek, Valhallaya gitmek ve orada
12
Wodene (Odin) kavusmak en byk arzulariydi. Normanlarin Ingiltereyi fethetmeleri ile sonulanan
Hastings Savasinda kendilerini pek kanli bir biimde kanitlayan Carles Birliklerinin kurucusu da, eski bir
Jomsburg kardesligi komutani olan Kral Sweyn Forkbeard idi. stelik, bir ok Avrupali soylu Norman kani
tasiyordu. Onikinci yzyilda, bu kuzeyli savasilarin anilari hala ok canliydi ve bir tr kahramanlik siiri
olan chanson de gesteler bu savasilarin pagan lklerini dile getirmeye devam ediyordu: fizik g,
yagmacilik ve intikam hirsi.
Chretien de Troyes
Sagalar zamanla yerlerini Kral Arthur romanslarina birakti, ilgin Galyali Amadis giderek Don Quixoteye
dnst. Roma Imparatorlugunu isgal eden barbarlari uygarlastirma ve Avrupa ile kaynastirma isinde
Katolik Kilisesinin uygulamalarindan bir rnekti bu. Ancak, bu kltrel islem yzyillar srebilirdi ve daha
acil, daha hizli bir zm gerekiyordu.
Bu gerilim Papalikta bir devrime yol ati. Gregory VII (1073-85) papalik kurumunu, bati hristiyan
dnyasinda tam bir yargi ve nder konumuna ykseltti. Tipki yasam sresince, ruhun bedene bagli
oldugu gibi, dinsel iktidarin da askeri bir gce bagli olmasi gerektigini ileri srerek, bir papalik ordusu,
Militia Sancti Petriyi olusturdu. Avrupa artik bu kral-papalari daha saygi ile dinliyordu.
1095 yilinda, Papa Urban IInin, 683 yilindan beri mslmanlarin elinde olan Kuds kurtarma agrisi
olaganst bir heyecanla karsilandi. Isanin kentinin inansizlarin elinde kalmasi Tanrinin buyruklarina
aykiriydi. Aslinda, Kutsal Savas, barbar kani tasiyan soylularin yikici enerjilerini harcayabilecekleri bir
firsatti.
Norman kani tasiyan soylular, bu agriyi hem Tanriya asker olarak hizmet etme sansi, hem de, daha
nce Ingilterede ve Gney Italyada oldugu gibi, yeni topraklar ele geirme firsati olarak degerlendirdiler.
Tm Avrupa Deus li volt (Tanri istiyor) igliklari ile inledi. Vexilla regis prodeunt (Kralin sancagi nde
gidiyor) ilahisini syleyerek, hemen her siniftan savasi-hacilar Kutsal Topraklara dogru yola iktilar.
13
tm nfusu, yahudiler ve mslmanlardan olusan, erkek, kadin ve ocuk tam 70.000 kisi gn sren bu
toplu ilginlikta yasamlarini yitirdiler. Kentin bazi sokaklarinda askerler dizlerine kadar ykselen kan gl
iinde yrmek zorunda kaldilar. Bu sanli (!) fatihler, gzyaslari iinde Kutsal Mezar Kilisesinde yalinayak,
aglayarak dua ediyorlar ve sonra tekrar yagma ve katliama katilmak iin disari kosuyorlardi.
Sonradan, Kutsal Topraklarda kalip yerlesenler, ogunlukla geride birseyleri olmayan fransiz
servencilerdi ve kendi bildikleri feodal dzeni aynen Filistinde de kurdular.
Kral, altin islemesi bir cppe ile keyfiye takiyor, toplantilarda hali zerinde bagdas kurup oturuyordu.
Soylular, Fransanin yn ve krkten olusan giyim tarzini terkedip ucu yukari kivrik terlikler, turbanlar,
ipekliler, sam isi muslinler ve pamukluluar giyiyorlardi. Avlulu ve esmeli villalarda oturuyorlar, divanlara
uzanip, ut dinliyor, dans eden kizlari izliyorlardi. Avrupanin hi tanimadigi sekerlemeleri, narenciye
rnlerini ve kuyuklarda sogutulmus kavunlari yiyorlar; kadinlar da kozmetik ve ayna kullaniyorlardi.
Kalabalik pazarlara, kadinlarina pee taktirmaya ve cenazelerde profesyonel aglayicilar bulundurmaya
alismislardi. Paralarinin zerinde arapa yazilar bile vardi... Kisa ama firtinali kislar ile uzun, bogucu
yazlardan olusan iklim, olduka gelismis arap tip bilimine karsin, Filistinin yeni sahiplerinin hastalik ve
lm oranlarini ykseltiyordu... Halkin ogunlugu mslmandi.... lm, iskence ve klelik tarafindan
srekli glgelenen yasam, ancak zdenetim sahibi gl insanlarin ayakta kalmasina izin veriyordu.
Tampliye tarikati, ilk Hali Seferi sonrasinda Kudste kuruldu. 12. yzyilin baslarinda, Kudste bulunan
bir grup dindar asker Sleyman Tapinaginin Fakir Svalyeleri Tarikatini kurdu. Kutsal Topraklari ziyarete
gelen hacilari, liman kenti Yafa ile Kuds arasindaki tehlikeli yollarda yapacaklari yolculuk sirasinda
korumak grevini stlendiler. St. Augustine tarikatinin dinsel kurallarina bagliydilar ve Kudsteki Kutsal
Mezar Kilisesinden yardim ve dinsel rehberlik sagliyorlardi.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
Toplantidan hemen sonra, Hugues de Champagne Kutsal Topraklara yollandi. 1108 yilina kadar
Filistinde kaldi. 1114 yilinda, bir kez daha kisa sreli bir yolculuk yapti ve Champagnea geri dnd.
Clairxuaxdaki malikanesini St. Bernarda bagisladi. Bundan drt yil sonra, Champagne Kontunun hem
vasali ve hem de akrabasi olan Hugues de Payens nderliginde, Andr de Montbard ve yedi arkadasi
grevlerine basladilar. 1125 yilinda, Hugues de Champagne da tarikata katildi ve bylece, kendi vasalinin
emri altina girdi.
14
John J. Robinson, Born in Blood
Yeni tarikatin tam ismi Pauperes Commilitones Christi Templique Solimanis (Sleyman Tapinaginin ve
Isanin Fakir Askerleri) idi. Ilk grevleri, Kuds yolunu korumakti ama, kisa bir sre sonra gnll bir polis
gcne dnstler.
William of Tyre
Kral Baldwin, savasi-rahiplere, kendi sarayinin dogu kismini, eskiden Sleyman Tapinaginin bulundugu
yerin tam karsisina dsen ve sonradan insa edilecek olan El-Aksa Camiinin yaninda bulunan bir blgeyi
bagisladi. Kutsal Mezar Kiliseisnin ahirlari da atlarina tahsis edildi.
Tampliye Svalyelerinin ardinda, onlari askeri ve idari subesi olarak kurmus bulunan bir gizli rgt
mevcuttu. esitli isimler altinda varligini gnmze dek srdren bu rgtn en ok taninan adi Sion
Birligi (Prieur de Sion)dur. Prieur sz, dinsel birlik ya da topluluk anlamina gelmektedir.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
Baigent, Leigh ve Lincoln, Sion rgtn de kapsayan (bir ok yerde Our Lady of Sion ya da Notre
Dame de Sion diye de geer) ve Champagne blgesinden ok sayida aileyi de iine alan, bir komplonun
kanitlarini ortaya ikardilar. Onlara gre, Tampliyelerin kurulusunun ardinda bile bu komplo mevcuttu.
Olaylarin ardindaki asil dzenleyici, Tampliye tarikatinin kurulmasini saglayan ve sonradan 1125 yilinda
kendisi de Tampliyelere katilan Champagne kontu Hugues idi. Bazi tarihiler, Hugues de Champagnein
Hugues de Payensin akrabasi oldugunu ileri srerler, ancak bu konuda belgeler kesin degildir. Kesin
olan, Hugues de Payensin Hugues de Champagnein vasali olmasidir.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
Johannit mezhebinin basrahipleri Christ adini tasirlar ve Vaftizci Yahyadan bu yana hi aksamadan
sregelen bir zincir olustururlar. Tampliye tarikatinin kurulusu sirasinda (1118 yilinda), basrahip olan
Theocletes, Hugues de Payensi yakindan taniyordu. Ona Johannit gizemlerini gretti, ayricalikli
davranarak, kisa srede rahiplik ve st dzey yneticilik nerdi. En sonunda, Hugues de Payensi kendi
yerine geecek kisi olarak belirledi.
15
niteliklerin sahibi olan Theoclet isimli bir sahis Hugues de Payensi bu szde kilisenin gizemlerine ve
umutlarina ortak etmis, rahiplik ve yneticilik vaatleri ile kandirmis ve sonunda da, onu kendi yerine
basrahip olacak kisi diye saptamistir.
1099 yilinda Halilar Kuds aldiklarinda, kentte az sayida kalan yahudilerden Kutsallarin Kutsali
hemen orada, Dome of the Rockda (Kubbet-s Sahrada) bulundugunu grendiler. Ancak Halilar,
yanlislikla islam yapisi olan Kubbet-s Sahrayi Sleyman Mabedi sandilar.
16
Kudste sarayin diger yanina Tampliyeler yeni bir bina insa ettiler. Bu yeni binanin eni, boyu, yksekligi,
bodrumu, katlari, merdivenleri ve atisi o yrede bulunan binalardan ok farkliydi. Gerektende, binanin
atisi o denli yksekti ki, yksekligini sylesem dinleyenler bana inanmazlar.
Theoderic (1174)
Tamplyelerin mimari ustaliklari neredeyse dogast bir gelismislikte olup, zellikle kavisler ve sivri
atilarla dikkat ekmektedir...Sivri atilar ve kavisler, ayni zamanda gotik mimari dzeninin ayirt edici
zelligi olup, 12. yzyilda insa edilen Chartres ve diger fransiz katedrallerinde belirgindir. Bu yapilari,
bilimsel anlamda, o dnemin mimari bilgilerinin izin verdiginden ok daha stn olarak degerlendiren
uzmanlar vardir.
Kutsal hizmete bas koyan her kardes, cehennem korkusuyla, stada mutlak itaat gstermelidir. Isa
Mesih iin, itaatten daha aziz bir davranis yoktur ve eger, stad ya da onun yetkilendirdigi bir kisi
emrederse, sanki Tanridan gelen bir emirmis gibi hemen yerine getirilmelidir...Kendi zgr iradenizden
tmyle vazgemelisiniz.
17
almisti.
St. Bernard
St. Bernard, Tampliyelerin Tanriyi hosnut eden dinsel yasantilari ile diger svalyelerin, zina, yagma,
hirsizlik ve diger birok gnahla dolu ahlaksiz yasantilarini kiyaslayarak, genleri Tampliye rgtne
katilmaya agiriyordu. Isaya kendini adamak, dua ve erdemlerle dolu bir yasam, inansizlara karsi
savasirken lebilmek; tm bunlar, nceden islenmis gnahlardan arinmak iin yeterliydi. Bu bakimdan, St.
Bernard tm ruhunu ktlk sarmis katilleri ve tecavzcleri Tampliyelere katilarak, ruhlarini kurtarmaya
davet ediyordu. Aforoz edilmisler iin bile bir ikis yolu, bir af olanagiydi bu. Tampliye yemini kiliseye
bagliligin kesin kanitiydi, gerek ha ugruna savasla geecek bir yasam da Tanri hosnutlugunun
garantisiydi.
St. Bernard
Tarikatin bir baska insan kaynagi, at ve silah alacak olanaklari olmayan fakir svalyelerdi (iyi bir savas
atinin fiyati yaklasik 400 gnlk tarim isisi cretine esitti). Tarikate girislerinde, tm bunlarin yanisira,
hizmetkar ve seyislere de sahip olabiliyorlardi. Yeterli besin ve yatacak yer garantisi vardi...nceden ne
lde azalmis olursa olsun, kendilerine olan saygilari kisa zamanda ykseliyordu.
Adaylarin tarikate kabul treni haftalik toplantilarda yapilirdi. Kardeslerin ogunlugu uygun bulursa, aday
toplantiya getirilir, kardesler tarafindan sorgulanirdi. Verdigi yanitlar tatmin edici bulunursa, en nemlisi pi
18
degilse ve eger soylu ve zgr bir kisiyse, stadin huzuruna ikartilirdi...
Cistercian tarikati (St. Bernardin kendi kurdugu tarikat) tzgne gre herseyden nce temel yemin
gelir; erdem, yoksulluk ve itaat yeminleri. Bu yeminleri aynen kabul eden Tampliye tarikatinda, erdem
kuralina gre, hibir svalye, annesi ve kizkardesi de dahil, asla bir kadina dokunamaz. Kadinlarla
konusmak bile sakincalidir, ogu zaman da yasaktir. Tampliyeler hibir durumda ikarmalarina izin
verilmeyen kuzu derisi klotlar giyerler. Klot ikarma yasagi, cinsel eylemleri engellemek amaciyla
konmustur. Tampliye tzg kardeslerin yikanmalarini bile yasaklamistir. Hi kimse, zellikle bir diger
kardes, bir Tampliyeyi iplak grmemelidir. Manastirlar da dahil olmak zere, sadece erkeklerden olusan
topluluklarin srekli problemi olan escinselligi engellemek maksadiyla, yatakhaneler geceleri de daima
aydinlatilmis olmak zorundadir.
19
John J. Robinson, Born in Blood
Sessizlik zerinde nemle durulurdu. Yemekhanelerde, konusma yasagi nedeniyle sadece isaretle
iletisim kurulurdu. Talimler ve ayinler disinda, kardesler daima sessizce dua eder gibi dolasirlardi. Gnde
iki kez, bir kardes Incil okurken (zellikle Jozhua ve Makabiler blmleri) hi konusma olmadan yemek
yenirdi. Oru tutarak zayif dslmemesi iin, tm kardesler esler halinde birbirini denetlemek
zorundaydilar. Her yemekte sarap bulunurdu ama et haftada sadece kez yenirdi. Tm yasam savasin
gereklerine gre dzenlenmisti. Her svalyenin tane ati vardi. Aslan avi disinda, avlanmak da tzk
geregi yasakti. Salar her zeman kisa kesilmeli, mutlaka sakal birakilmaliydi. Hristiyanlik tarihinde ilk kez,
askerler rahipler gibi yasamak durumundaydilar.
Tampliyelerin yks - II
Kan ve Ates ile Sinav...... Derleyen: Thamos (GEOMETRI)
Bu yazi byk lde Underground Streams sitesinden alinmistir.
Tampliye svalyeleri askeri mimarlikta da ok basariliydilar. zel olarak insa ettikleri, Filistin ve
evresindeki kalelerinin fethedilmesi neredeyse olanaksizdi. Bu nemli kaleler arasinda en nde geleni
Atlit kalesi (Chateau Pelegrin - Hacilar Satosu) idi. Bu kale, 1218 yilinda Tampliyelerin onikinci Byk
stadi William of Chartre tarafindan insa ettirilmisti...
20
Ciddi ve manevi degerlere ok saygili kisiler olan Tampliyeler, yitik bir yetkinlik biimini eskilerde arayip,
duygusal ve nostaljik bir svalye dzeni lksn gereklestirmek amacindaydilar. Kendi cesaret, baglilik
ve dini emellerinin bilincinde olan bu kisiler, Hasisilerin yntem ve amalarini kendilerine yakin bulmazlik
edemezlerdi. Hasisileri ve Tampliyeleri olusturan benzer bir insan kaynagi vardi: din disi yasamda bir
etkinlik stlenme firsatlari olmayan, asilzadelikten uzak, tasrali alakgnll toprak sahipleri. Basarilari,
her iki tarikatin da baskici hiyerarsik yapisi ve kati kurallari altinda, kendi kisisel ve dinsel kimliklerini israrla
aramalarindan kaynaklanan, yeni tr maceracilardi bunlar.
Tampliye rgtndeki, birader, avus ve svalye siralamasi, Hasisilerdeki lazik, fedai ve refik
dzeninin esiydi. Tampliye svalyelerinin, kirmizi hala bezenmis beyaz pelerinlerine karsilik, onlarin
Hasisilerdeki esdegeri olan refikler beyaz zerine kirmizi izgileri olan bir pelerin giyerlerdi.
Iki tarikatin yksek dereceleri de, dikkat ekecek kadar benzesmekteydi. Tampliyelerin prior (nder), bas
prior ve stad nvanlari, dai, byk dai ve seyh derecelerine denk dsyordu. Bu bakimdan,
Tampliyelerin tzgn St. Bernard hazirlarken, hiyerarsik yapinin sonradan ve ok farkli bir kaynaktan
aktarildigini gzden kairmamak gerekir.
21
serefle can vermeyi ben de istiyorum. Ne Kutsal Ha, ne de Onun adi, bizleri bu lanet Trklerden
koruyamiyor. Aslinda, Tanrinin Trkleri destekledigi asikar. Tek bir saldiri ile Kayseriyeyi aldilar. Gl
Arsuf kalesi de dst. Tanrim, ne zor bir yola saldin, Arsuf duvarlari arasinda sikisip kalan svalyeleri. Ne
yazik! Suriye kralligi yle bir yitip gitti ki, eski gc darmadagin oldu.
Trklerle savasmak ilginlik, Isa bile onlara karsi ikmiyor. Franklari, Tatarlari, Persleri ve Ermenileri yok
ettiler. Ve her gn bize yeni yenilgiler tattiriyorlar. Bizim koruyucu Tanrimiz uykuda ve Muhammed
(Bafometz) Sultan iin tm gcn kullaniyor.
Ricault Bonomel
(2) Akkanin Dss
...1291 Yili Mart ayinda, 160,000 piyade ve 60,000 svariden olusan muazzam bir Memlk ordusu Akka
zerine yrd. En gelismis silahlara sahip mslman ordusunda, en az 100 kadar mancinik da vardi.
Savunmadaki Akkanin tm sivil ahalisi 50.000 kisi kadardi ve yalnizca 14,000 dz asker ile 800 svari
savasi mevcuttu.
Trk mhendisler srekli surlarin ve kulelerin altina lagim kazip, mayin dsyorlardi. Bitmez tkenmez
mancinik salvolari nedeniyle surlarda yer yer gedikler ailmaya baslamisti. Ayrica, kent iine dogru
devamli Rum atesi ve ok yagmuru vardi. Henri III anlasma yollarini denedi, ama el-Esref kosulsuz
teslimden baskasina yanasmadi. 15 Mayisa gelindiginde, ilk siradaki surlar ve tm savunma kuleleri
tmyle yerle bir olmustu. Ikinci surlarin nndeki hendegi kum torbalari, at ve insan cesetleri ile dolduran
Memlkler kentin ana kapisina ulastilar. Develere binmis 300 davulcunun srekli aldiklari davullarla
cesaret bulanlar kente girmeyi basardilar. Kentin dar sokaklarindan at stnde saldiran Tampliye ve
Hospitalye svalyeleri bu ilk dalgayi geri pskrtmeyi basardi. Ancak, aksama dogru, gn boyu sren
saldirilardan umutlarini yitiren Franklar i kaleye siginmak zorunda kaldilar. Ertesi gn, kentin limanindan,
tm kadin ve ocuklari gemilere bindirip, Kibrisa gndermek istediler, fakat ne yazik ki, firtinali hava
denize ailmaya uygun degildi.
18 Mayis Cuma gn, safaktan hemen nce Sultan el-Esref genel saldiri emrini verdi. nce tek bir byk
davul almaya basladi, sonra ona katilan yzlerce davul, borular ve zillerin rpertici ezgileri saldiri emrini
herkese ilan etti. Okular ve manciniklar, lanetli kenti srekli ates altinda tutuyordu. Neft yagli oklar
yagmur gibi yagarken Memlk intihar timleri dumandan yararlanarak kentin iine sizdilar
Akka artik kesin olarak yitirilmisti. Korku iindeki halk; kadinlar, ocuklar ve yaslilar aresizce limana
kostular. Kral Henri III oktan denize ailmisti ve limanda pek az sayida gemi kalmisti. Kalabalik
sandallarda itis kakis basladi; yk fazla olanlar sulara gmldler. Tm bu felakete bir yenisi eklendi ve
mthis bir firtina basladi. Memlkler bu sirada rihtima ulasip geride kalanlari kilitan geirdiler.
Sag kalan Tampliye svalyeleri, deniz kiyisinda kendilerine ait olan bir kaleye ekildiler. ok sayida kadin
ve ocuk da Tampliyelerin kalesine siginmayi basarmisti. Tampliyeler bu zavallilari, kendi gemilerine
bindirip, Kralin filosuna yetismek zere yolcu ettiler. Herkes yetecek kadar yer olmadigi iin, tm
svalyeler, hasta ve yarali olanlar bile geride kaldilar. Son gemilerin yola ikisina tanik olan bir kisi,
sonradan sunlari kaleme almistir: Gemiler kiyidan uzaklasip, yelken amayi basarinca, geride kalan tm
Tampliyelerden bir sevin igligi ykseldi... Bir ka gn sonra, Sultan el-Esref pek uygun kosullarla bir
baris nerisi gnderdi. Tarikat marsali Pierre de Sevrey, kalede bulunan tm insanlarin, mal ve mlkleri ile
birlikte Kibrisa gitmesine izin verilmesi karsiliginda, kaleyi Memlklere teslim etmeyi kabul etti. Sayilari
yz bulan Memlk askeri, hazirliklar iin kaleye alindi ve Sultanin hilalli sancagi burlara asildi. Ancak,
ieri giren Memlkler tamamiyle disiplinsiz davrandilar ve hristiyan kadinlara saldirdilar. Buna ok kizan
svalyeler, kale iindeki tm Memlk askerlerini kilitan geirdiler. lnceye kadar direnmeye yemin eden
Tampliyeler, Sultanin sancagini indirip yerine Beau Seanti ektiler. Gece bastirinca Pierre de Sevrey,
tarikatin komandani Thibaut Gaudin ve bir ka yarali kisi ile tarikat hazinesi ve kutsal esyalari bir kayikla
Saydaya gnderdi. Ancak, ertesi gn, el-Esref kendi askerlerinin hatali oldugunu ve layik olduklari lm
bulduklarini syleyerek, ok uygun kosullarla baris nerisini yineledi. Pierre ve bir ka svalye
grsmelerde bulunmak zere kaleden iktilar. Henz Sultanin adirina kadar ulasmadan, yakalandilar ve
derhal idam edildiler. Kalenin duvarlari zerinden olanlari gren Tampliyeler kapilarin ardina esya yigarak
mcadeleye devam ettiler, fakat mslman lagimcilarin surlarin altina kadar ilerleyen byk bir lagim
kazmalarini engelleyemediler. 28 Mayis gn, kelenin kara tarafindaki cephesi kmeye basladi. Ikibin
Memlk askeri ailan gedikten kaleye daldilar. Zaten kmekte olan temele bu agirlik fazla geldi ve tm
bina byk bir grltyle yerle bir oldu. Memlkler ve Tampliyeler yikintinin altinda kaldilar.
...Isanin Fakir Svalyelerinin son ugrasi olan, Kilisenin tefecilik karsisindaki tutumunu degistirme
22
abalari tam anlamiyla ekonomikti. Kapitalizmin dogusuna, Tampliyelerden baska hibir Ortaag kurumu
bu denli katki gstermemistir. Ancak, tm bunlara karsin, Tampliyeler, finans uzmanlari olarak
animsanmaktansa, Akka kahramanlari olarak belleklerde kalmaya layiktirlar. Isa adina, tm o agdaki
Hristiyanligi bile huzursuz edecek kadar olaganst bir biimde lme atilan kardesler olarak
animsanacaktirlar.
Desmond Seward, The Monks of War
Tampliyeler byk bir servet biriktirmeyi basarmislardi. Batinin yalnizca en byk askeri gc olmakla
kalmiyorlar, ayni zamanda en etkin bankerleri olarak da gze arpiyorlardi. Ayrica, katedraller insa
ettiriyorlar, uluslararasi iliskilerde arabuluculuk yapiyorlar, hatta Avrupanin tm saraylarinda mabeyincilik
grevini de stleniyorlardi.
Noel Currer-Briggs, The Shroud and the Grail - A Modern Quest for the True Grail
Tampliyelerin feodal yasalara karsi isledikleri sular aslinda o gnlerde hemen herkesin isledigi
sulardan farksizdi. Basindan beri yagmaya biraz fazla hevesli olmalari bile diger feodal beylerin
tutumuna benziyordu. Hospitalyelerle birlikte, mslman ve Hasisi yneticilerden aldiklari yksek tutarli
haralar, olagan feodal yntemlere ve Kutsal Topraklardaki uygulamalara paraleldi. Ancak, bir konuda
Tampliyeler tm feodal kavramlarin karsisina dikiliyorlardi: mevduat toplama ve nakit kredi
verme...Aslinda rsvet uygulamalarina da pek yabanci sayilmazlardi. Onurlandirmak istedikleri kimselere
verecekleri armaganlarin degerleri bile zel kurallarla belilenmisti.
23
yetistirmislerdi. Temizlik ve saglik aisindan neredeyse modern ilkelere yaklasmislar, yara tedavisinde kf
kullanarak, antibiyotikler konusunda nclk etmislerdir. Kendi dnemlerinden ne denli ilerde olduklari,
sara hastaligini, seytanin insani ele geirmesi olarak degil de, kontrol altinda tutulabilecek bir hastalik
olarak kabul etmelerinden anlasilabilir.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
Kutsal Topraklarin yitirilmesiyle, kilise karsiti hareket neredeyse evrensel bir dskirikligina ugradi. Bu
kosullar altinda, Batiya dnen, issiz gsz ama servet ve ayricalik sahibi Tampliyeler ve Hospitalyeler,
ikiyzl ve asalak rahipler sinifina yeni ve rahatsiz edici bir ilaveymis gibi kabul edildiler.
24
Barberin kendisi de, Philipin 1305 gibi erken sayilan bir tarihte bile, Tampliyelerin davranislari hakkinda,
rettigi dedikodulari Aragon Krali II. Jamese pazarlamayi basaramayan Esquieu de Floyran gibi adi
muhbirlerden raporlar aldigini belirtmektedir. Aragon kralinin aksine, Philipin bu dedikodulara ilgi gsterip
deger vermesi, karisi Jeanne de Navarrein 1305 Nisaninda lmn izleyen gnlerde, kisisel
davranislarinda dinsel egilimin artmasi ile aiklanabilir. Karisinin lm Philipi ok sarsmis ve hem
kendini, hem de kralligini kutsal ve aziz bykbabasi Saint Louisnin imajina uygun olarak yenilemek iin
fanatik bir arzuya kapilmisti.
Sonuta, kanitlar, Philipi ynlendiren olgunun para hirsi degil de, dinsel tutuculuk ve kisisel duygular
oldugunu ortaya koymaktadir; Bu durum ise, dsnce zgrlg ve tekdzen karsitligi iin Barberin
ekindiklerinden ok daha tehlikelidir.
Gabrielle M. Spiegel
(2) Fransada Toplu Tutuklamalar
1305 Yilinda, kral Philipin huzurunda ta giyen Papa V. Clementin yasadigi kent Avignondu...1307
Yilinda, tm hristiyan topraklari zerinde yasayan Tampliyelerin tutuklanmasi emrini veren de Papa V.
Clementdi.
...Philipin, Tampliyelere karsi olan bu eylemi, yaklasik bir yil ncesinden, yani 1306dan beri planlamakta
oldugunu ve bu plani Papa ile birlikte dzenlediklerini ortaya koyan kanitlar mevcuttur.
25
Papa VII. Boniface ile Fransa krali Gzel Philipi karsi karsiya getiren mcadele, Kilise ve Devlet
arasinda olduka eskiden beri sregelen bir ekismeden kaynaklaniyordu. Guillaume de Nogaret adinda
sivil bir fransiz grevli, emrinde bulunan zel bir askeri birlikle Papayi Italyada tutuklamaya kalkismisti.
Amaci Bonifacei Fransaya gtrmek ve fransizlar tarafindan kontrol edilen bir kilise konsilinde
yargilamakti. Ancak, planin bu son blm yrmedi ve bir ka gn iinde, taraftarlarinin bir karsi saldirisi
sayesinde Papa zgrlgne kavustu. Ancak, VII. Boniface, yenik ve gzden dsms olarak, olaydan bir
ka hafta sonra, 12 Ekim 1303 tarihinde hayata veda etti. Saldirganlara gelince, tm otomatik olarak
kilise yasalarinca afaroz edildiler.
Dogrudan Fransa kralina karsi kilise tarafindan konulan yaptirimlar ise, bir sre sonra kaldirildi. Oysa,
sonraki yillarda Fransa basbakanligina kadar ykselen Guillaume de Nogaretin aforoz cezasi, Bonifacei
izleyen Papalar tarafindan asla iptal edilmedi. Fransa ynetimi ise, kendi payina hazirladigi koca bir
dosya ile, lms bulunan Papayi bir sapkin, inansiz, byc ve sihirbaz olarak sulamaktan geri
kalmadi. Byclk konusunda, ileri srlen en etkin iddia, Bonifacein seytanlarla konustugu, onlari
yardima agirdigi ve hatta seytana taptigi seklindeydi.
Tampliye davasinin en ironik taraflarindan biri de, onlari sulayan bassavci Guillaume de Nogaretin
aslinda kilise tarafindan afaroza ugramis bir kisi olmasindadir.
Sulama Maddeleri
...Tam aksine, St. Bernard, ruhsal yetkinligin asamalarini simgeleyen kutsal l ps simgesini
kullanirdi...
Tampiyelerin giris treni ve onun bir blm olan szde psme uygulamasi konusunda ok seyler
uyduruldu. Aslinda, Tampliyelerin psmesi, o dnemde sik sik uygulanan, bir derebeyi ile vasali
arasindaki bagi saglayan homage trenindeki psmeden farkli degildi. Vasal dizker, kavusturdugu
ellerini efendisinin elleri arasina koyar ve Efendim, artik senin adamin oldum der, sonra da baglilik andi
ierdi. Derebeyi bunun zerine vasali ayaga kaldirir ve trensel olarak birbirlerini perlerdi. Artik, bu
trenden sonra vasal, efendisinin sevdigini sevmek, nefret ettiginden nefret etmek, ne szle ne de kilila
efendisini yaralamamak taahhd altina girmistir.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
Tapinak Svalyeleri Tarikatina karsi ailan sorusturmanin maddeleri sunlardir:
26
ncelikle, Papalik makami tarafindan usulne uygun sekilde onaylanarak kurulmus olmasina karsin,
tarikata yeni yelerin girisinde ve giris sonrasinda, asagida siralanan sapkin eylemler bir ok kez
uygulanmistir:
Esas olarak, herbir tarikat kardesi, giris treni sirasinda ya da daha sonradan uygun bir firsat ikar
ikmaz, diger eski kardeslerin ynlendirmesiyle, Isayi ya da Hai ya da Tanriyi ya da Kutsal Meryem
Anamizi ve kimi zaman da Tanrinin tm azizlerini reddetmislerdir.
Madde- Bunu (bu eylemi) kimi zaman giris treninden sonra yapmislardir.
Madde- Isanin gerek Tanri olmadigini aiklayip, yenilere gretmislerdir.
Madde- Isanin yalanci peygamber oldugunu ileri srmslerdir.
Madde- Isanin aci ekmedigini, aslinda insanligin kurtulusu iin degil de, kendi sulari yznden
ldrldgn sylemislerdir.
Madde- Kurtulusa Isa sayesinde ulasacaklarina inanmadiklarini sylemislerdir.
Madde- Yeni kardesleri, Haa ya da Isanin resmine tkrmek zorunda birakmislardir.
Madde- Hai ayaklar altina almislar, tekmelemislerdir.
Madde- Hain stne isemisler ve bunu kutsal Cuma gn yapmislardir.
Sulama Maddeleri
(4) Her Trl Iskenceyi Yapin
Elde edilen itiraflarin birbirlerine olaganst benzerlik gstermesi, yapilan sorgunun ne kadar
standartlasmis oldugunu gstermektedir. Daha nceleri bir ok cadi davasinda basarisi kanitlanmis bu
standart sorgu yntemi, ayrintilarda bile dikkati eken bir benzerligi garanti etmekteydi.
Gabrielle M. Spiegel
Aslinda, Fransada sorgulanan 138 kisinin 123nn en igren sulari bile kabullenmeleri hi de sasirtici
sayilmamali. Zira, ortaagda, insanlarin baski ve iskence altindayken yeminler ederek itiraflarda
bulunmalari ve daha sonra, kendilerini gvende bulduklari zaman, yeminlerinden vazgeip itiraflarini
reddederek, gnahlarinin bagislanmasini istemeleri (absolution), olagan ve yasalarca kabul edilmis bir
durumdu. Absolution dinsel bir uygulama olarak ok yaygindi.
En basta, hirinlikla reddettigi escinsellik sulamasi ile asagilanan Jacques de Molay bile sonradan bu
stratejiye siginmisti. Byk stadin itiraflari, her ne kadar politik bir taktik eseri olsalar da, kardeslerini pek
kizdirmisti. Kendisine yneltilen her suu kabullenen, gnll bir isbirligine girerek, puta taptiklarini bile
itiraf eden tarikat hazinecisi Fra. Hugues de Peyraudnun tutumu ise tm Tampliyeleri korkuya
dsrmst. Carcasonneda iki kardes Baphomet adini verdikleri bir puta taptiklarini kabul etmisler;
Floransali bir baska Tampliye de bu putun adinin Mahomet oldugunu ileri srmst. Bir baskasinin
itiraflarinda da, putun uzun sakalli ama gvdesi olmayan bir heykel oldugu ileri srlmst. Kraliyet
ajanlari, byk bir heyecan iinde, adi geen bu putun gesine dsmsler ve tarikatin kutsal esyalari
arasinda metal kaplamali bir kafatasi bulmuslardi.
27
Aslinda, tm bu puta tapma itiraflari, sonsuz aci ve umutsuzluk altinda, insanlarin ne akla hayale sigmaz
seyler uydurabildiklerini gstermis, bylece iskence altinda saglanan diger kanitlarin da degersizligini
aiga ikarmistir.
Gabrielle M. Spiegel
Ingilterede Tampliyeler, kilisenin kendilerine yneltigi sulari yani kendi sapkinliklarini yeminle kabul
ederek ve sonradan gnehlarinin bagislanmasini (asbolution) talep ederek, az bir ceza ile kurtulacaklarini
ve kilise nezdinde affedilerek yeniden zgr olacaklarini biliyorlardi. Bu reddedilmeyecek bir firsatti ve
Ingilteredeki tm Tampliyeler bu sansi degerlendirdiler. Kamu karsisina ikarak itiraflarini yaptilar,
absolution talebinden sonra cezalarini ekmek iin manastirlara kapatildilar. Ceza sresi dolunca, bir
ogu Hospitalyelere katildi; digerleri ,kilisenin bir rahibin yemek ve giyimi iin tahsis ettigi asgari gelire razi
olarak, dinsel yasama devam ettiler.
Templiyelerin Hali Seferleri esnasinda, nasil lm gze alarak dvstkleri dikkate alinirsa, onlarin
masum olduklarina inanmak pek zor olur...En keskin sulamalarin Albi blgesinden gelmesi elbette basit
bir rastlanti degildir; Nogaret Provenceli, Esquiu ise bir Katalandir. Bu blgedeki yerel Tampliye rgt,
Katar sapkinliginin zirveye iktigi bir nceki yzyil boyunca, kendi kumandanliklarini birer Katar hcresine
dnstrmekten ekinmemislerdi. Katarlarin son kalelerinin 1244 yilinda dsmesinden hemen nce
ortadan yok olan Katar hazinesini ele geirmek amaciyla, Tampliyeler kaak sapkinlari kendi aralarina
kabul etmislerdi. 1307 yilina gelindiginde, aslinda Katarizm tmyle yok edilmis bulunuyordu. Ancak,
Tampliyeler arasinda Katar inanci ve anilari hala canliydi. Iste btn bunlar, Tampliyelere yneltilen
seytana tapma, gizli ayinler yapma, escinsellik gibi sulamalara kaynaklik etmis olabilir, zira bu ayni
sulamalar zamaninda Katarlara da yneltilmisti.
28
Ispanya ve ta uzaklardaki Kibristan, Tampliyelerin susuz olduguna dair haberler Ingiltereye ulasiyordu.
Ingiliz kraliyet sorguculari da onlari susuz bulmaya baslamisti. Elde bulunan elli kadar Tampliyenin
sorgularindan hi bir kanit elde edilemedi. Papanin istegi ile 1310 yilinda yapilan ikinci bir sorgu da sonu
vermedi. Sonunda Papa, Ingiltere krali II. Edwarda iskence kullanimini emretti. Edward, bu buyruga karsi
ikmadi ama organ koparma, yara ama ve siddetli kan akitma olmayacak kosullarini ileri srd.
14 Mart 1314 gn, Tampliyelerin drt byk sorumlusu, haklarinda verilen mr boyu hapis cezasini
ilan edilmesi iin, Notre Dame kilisesinin nne getirildiler.
29
adada, agir agir yanan kmr atesinde canli canli yakildilar. Izleyen kalabalik, onlari son demlerinde bile
susuz olduklarini iddia ettikleri iin, din sehidi olarak kabul etti. De Molayin krali ve papayi lanetliyerek,
Tanri karsisinda son ve gerek yargilama iin yanina agirdigi seklinde bir sylenti yayildi. Papa bu
olaydan sonra bir ay iinde, kral ise sonbaharda ld. De Molayin lanetinin, kralin oglunun da gen
yasta lmesine neden olduguna halk inandi.
Tampliyelerin yks - IV
Tampliyelerin Gizemleri...... Derleyen: Thamos (GEOMETRI)
Bu yazi byk lde Underground Streams sitesinden alinmistir.
Baphomet
(1) Sylentiler ve Sulamalar
Baphomet adini verdikleri bir put araciligiyla seytana tapmakla sulanmalari, Tampliyelerin halkin
gznde degerini yok etmisti. Baphomet, ynlendirilmis irade gcn temsil eden ve fallus ibadetine
dayanan gnostik ayinlerin bir simgesiydi. Kei sakalli ve kei ayakli, cinsiyeti belli olmayan bu put, eski
aglarin boynuzlu tanrisi Mendes keisi ile bagintiliydi.
30
Sulama Maddeleri
...Bir ok yerde, fiziksel zellikleri farkli sekilde tanimlanan bir puta tapiyorlardi. Bu puta Baphomet adini
vermislerdi. Bu sz, etimolojik olarak, eski Fransizcadaki Muhammet sz ile ayniydi (sorgu sirasinda
bazi Tampliyeler dogrudan Muhammet adini bir ka kez kullanmislardi). Daha nce kovusturmaya
ugramis olan bir ok sapkin topluluk gibi, Tampliyelerin de gizli toplantilarini geceleri yaptiklari ileri
srlmst.
Tampliyelerin, Muhammet peygamberin adini tasiyan bir puta tapma uygulamasini Dogudan edinmeleri
olanaksizdi. Ismailler ve Drziler gibi, en u sapkinliktaki Mslmanlar arasinda bile, byle bir put asla
varolmamisti. Mslmanlarin puta taptiklari dsncesi de, Batili Hiristiyanlarin Doguyu kk gstermeye
abalayan iftira sisteminin bir parasidir.
Koskoca sakalli bir adam kafasi. Tm tasra kararghlarinda bu puta saygi gsteriyorlar, tapiyorlar. Fakat,
btn tarikat yeleri bunu bilmiyorlar; sadece Byk stat ve kidemliler biliyorlar.
Philipin Talimatlari
1307 Yilinda, Tampliyelerin yargilanmasi sirasinda, Fra. Jean de Taillefer su kanitlari ortaya koydu:
Tarikata Champagne kararghina bagli blgeden biri olan Mormantta katilmisti. Inisiyasyon treninde,
sunaga bir adam kafasini temsil eden bir put konuldugunu syledi. Bir baska Tampliye, Burgundyli
Hugues de Bure, sapelde yapilan toplantida, bir dolap ya da sandiktan bir kafa ikarildigini, uzun sakalli
bir adam heykeli olan bu putun, altin ya da gmsten imal edilmis oldugunu anlatti. Fra. Pierre dArbley
putun hem nnde hem de arkasinda iki yznn bulundugunu syledi. Akrabasi Guillaume dArbley ise,
putun yalnizca byk toplantilarda sergilendigini ve sadece zel durumlarda kidemli svalyelere
gsterildigini belirtti.
Tarikatin Paris hazinecisi Jean de Turn, byk toplantilardan birinde, boyali bir kafatasi biiminde bir puta
taptiklarini itiraf etti.
Neredeyse tm aiklamada bulunan tarikat kardesleri, putun uzun sakalli ve uzun sali oldugunda
birlesiyorlardi. Ayrica, baskaca bir nedeni olmasa bile, o agda ogunlugun dsncelerine uygun olarak,
uzun sai, kadinsiligin bir belirtisi olarak kabul ettikleri iin, sasirtici buluyorlardi.
Noel Currer-Briggs, The Shroud and the Grail
...Gerek bir insan basi byklgnde, sakalli ve hasin ifadeli...
Jean de Tailleferin Sorgusu
Tam olarak tarif edemeyecegini, ama kirmiziya alan bir rengi oldugunu sandigini aikladi.
Stephen de Troyes
Aika anlasiliyor ki, kopyalari inceleyenler, altin ya da gms kutulardan, kafanin zerinde tutuldugu
ahsap panellerden sz ederler; halbuki, gerek put, yani kutsallarin kutsali olarak kabul edilen
Paristekiydi. Orada yapilan trenler de, tipki eski Bizans kilisesi trenlerine benzemekteydi.
31
Ian Wilson, The Shroud and the Grail
Byk olasilikla, bu put, Tampliyeler tarafindan ne lde saygi ve sevgi ile anildigi dsnlrse, Vaftizci
Yahyanin kesik basini simgelemekteydi. Tampliyeler, 1203-1204 yillari arasinda yapilan 4. Hali
Seferinde, Bizansin yagmalanmasina istirak etmislerdi. Robert de Clari, aralarinda Vaftizci Yahyanin
kesik basinin da bulundugu iddia edilen, Istanbuldaki Boucoleon sarayi sapelindeki sayisiz kutsal
emanetleri etraflica anlatmistir. (Boucoleon sarayi bugn Tekfur sarayi olarak bilinmektedir, sarayin sapeli
ise byk olasilikla Kariye olmalidir).
Baphometin kimligi hakkinda bir baska ipucu da, Yuhanna Inciline gre, Isanin cenazesine baharat
getiren Nicodemusla ilgilidir. Evangelum Nicodemide (Nicodemus Incili, 4. Yz yil), Isa lehine taniklik
eden Yahudilerin yneticisi olarak da adi geer Nicodemusun. Chretienin Perceval isimli eserinin birinci
devam extrapolationunda Arimatheali Josephus ile Nicodemusun beraberce Ingiltereye kaislari
anlatilir.
32
Tampliyelerin, bir tr kafa ile baglantili gizli trenler yapmalari sulamasinin dayandirildigi tartisilmaz
kanitlar bulunmustu. Gerekten de, Engizisyon kayitlarinda agirlik tasiyan en nemli konu byle bir
kafanin varligiydi...Paris kararghinda el konulan esyalar arasinda, kadin basi biiminde garip bir l
kalintisi da vardi.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
Dvlms gmsten mamul, byk ve pek gzel bir kadin basi. Bu gms kafanin iinde, kirmizi ve
beyaz ynl kumaslara sarili olarak duran iki adet kafa kemigi vardi. zerinde CAPUT LVIIIm yazili bir de
etiket takiliydi. Kemikler olduka ufak tefek bir kadina aittiler.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
Von Hammere gre, Tampliyelere ait bir kadeh zerinde yazili olan bir slogan syleydi: Tm varliklari
tomurcuklandiran ve ieklendiren Meteye vgler olsun. O bizim kkmzdr. Bir ve yedidir. Sekizli
isimdir. G. Massey ise, Metenin Baphomet ya da Anne anlamina geldigini ileri srer.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
Bir zamanlar yalnizca Tanri vardi. Gc sinirsizdi ve tek basinaydi. Yalniz olmaktan hosnut degildi, bu
yzden bir es yaratmak iin kendini ikiye bld. Dzen ve Mantik gelerini kendinde tutarken, Cosku ve
Kargasa gelerini esine verdi. Esinin adini Yse koydu. Yse, yaratilisi sirasinda, ylesine sevgi ile dolmustu
ki, Tanri onu ilk ptg anda, sonradan Seilmis Yanit diye adlandirilacak olan, bir tepkide bulundu.
Evrende, bir kadin ile bir erkek arasinda olusan ilk etkilesim ve ilk onaylamadir Seilmis Yanit, insanligin
en byk gizemi ve bilmecesi olan Kutsal Ksedir (The Holy Grail).
33
Baigent, Leigh & Lincoln, The Messianic Legacy
Schonfield, Ibran Atbash sifresini Baphomet szcgne uyguladiginda, disil bilgelik anlamina gelen
Sophia szcgne ulastigini aiklamistir. Plutarkos ise, Sophianin Isisi simgeledigini belirtmistir.
Plutarkos, Isisi bilgiyle es tutarken, Typhonu cehaletle birlestirir. Aydinlanan kisinin ruhunu isiklandiran
gizli gretinin karsitidir Typhon. Gerek Bilgi kadar degerli baska hibir tanrisal armagan yoktur.
34
Ean Begg, The Cult of the Black Virgin
Tampliyelerin yks - V
Tampliye Tarikatinin Mirasi...... Derleyen: Thamos (GEOMETRI)
Bu yazi byk lde Underground Streams sitesinden alinmistir.
Tampliyelerin Mirasi
(1) Afrikanin Derinlikleri
1145 Yilinda, alman piskopos Otto von FreiSign, Chronicon adli tarihinde, ok sasirtici bir yazismadan
sz eder. Papa, o gne dek varligi hi bilinmeyen, Hindistanin Hiristiyan hkmdarindan bir mektup
almistir. Bu kral, mektubunda, Cennet Irmaginin kendi lkesinde bulundugunu bildirmektedir. Mektup,
aslinda Suriyenin Akdeniz kiyisinda bulunan Gebal kentinin piskoposu araciligiyla Romaya kadar
ulastirilmistir. Hiristiyan hkmdarin adi Yasli John (Yuhanna) ya da ayni zamanda bir rahip oldugu da
ileri srldg iin Vaiz John olarak geer. Dediklerine gre, bebek Isayi ziyaret eden Magilerden
birinin soyundan gelmektedir. Iranin tm Mslman hkmdarlarina boyun egdirmis, Dnyanin diger
ucunda, gelisen bir Hiristiyan kralligi kurmustur.
Steve Sharper
Piskopos Ottonun Vaazci Johnun varligini ve lkesinde bulunan Cennet Irmagini aiklamasinin
zerinden pek fazla zaman gemeden, Papa resmi bir bildiri ile Hali Seferlerinin yinelenmesi agrisinda
bulundu. Iki yil iinde, 1147de, Alman Imparatoru Conrad, diger derebeyleri ve bir ok soylu ile birlikte
Ikinci Hali Seferini baslatti.
Halilarin talihlerinin ykselip alalmasina uygun olarak, Avrupada zaman zaman Vaazci John hakkinda
sylentiler belirip kayboluyordu. O dnemin tarihilerine gre, 1165 yilinda, Vaazci John Bizans
Imparatoru, Kutsal Roma Imparatoru ve diger krallara gnderdigi yeni bir mektupla, pek yakinda, ordulari
ile Kutsal Topraklara ulasacagini haber veriyordu. lkesini yine pek satafatli bir tarzda anlatiyor, bu kez
sadece Cennet Irmaginin degil, ayni zamanda Cennetin Kapilarinin da lkesinde bulundugundan sz
ediyordu.
35
Mysteries of the Past
Kardesi Lalibela tarafindan tahttan indirilene kadar Habesistan hkmdari olan Harbayin efsanev
Vaazci John olabilecegi saniliyor.
Portekizde, Tampliyeler kisa sren bir sorusturmadan sonra aklandilar ve yalnizca adlarini Isanin
Svalyeleri seklinde degistirerek, varliklarini 16. yzyila kadar srdrdler. Denizcilik alanindaki kesifleri
tarihe geti: Vasco de Gama bir Isa svalyesiydi, Denizci Prens Henry ise (Dom Enrique) tarikatin Byk
stadiydi. Gemilerinde hala Tampliyelerin kizil hai ile desenli yelkenleri kullaniyorlardi. Colombun Yeni
Dnyayi kesfetmek zere Atlantiki asan gemisinde de Tampliye halari dalgalaniyordu. Zaten Colomb,
tarikatin Byk stadinin kiziyla evliydi ve kayinpederinin haritalarina ve evraklarina bakma firsatini
bulmustu.
36
ve keskin zek sahibi, nemli ve yce eylemleri basarmak iin olaganst ihtirasli bir kisilikti.
1394 Yilinda dnyaya gelen Henry, 1415 yilindan itibaren etken olarak denizcilikle ugrasmaya baslamisti.
En byk ihtirasi, kendisinin aika itiraf ettigi gibi, Vaazci Johnun lkesine denizden ulasabilmekti.
Dnemin tarihileri kadar modern tarihiler de, yasaminin byk blmn bu amacin ardinda
geirdiginde hemfikirdirler.
Kendini kozmografi, matematik, astroloji arastirmalarina adamisti. evresi devamli olarak, gk bilimciler
ve Yahudi bilim adamlariyla doluydu.
37
ne imparatorun ne de maiyetindekilerin Vaazci Johndan hi haberlerinin olmadigini grendiler.
1381 Yilinda, Ingilterede meydana gelen Kyl Ayaklanmasindan nceki son bir ka yil sresince,
asagi ruhban sinifindan ds kirikligina ugramis bir grup rahibin, kyleri tek tek dolasarak, zenginler
aleyhine ve kilisenin yozlasmasi hakkinda vaazlar verdikleri bilinmektedir. Baskaldirinin tam ncesinde,
son bir ka ay iinde de, Orta Ingiltere blgesinde bir ok gizli toplanti dzenlenmistir. Ayaklanma
bastirildiktan sonra, yakalanan asi elebasilari, Londrada bulunan byk bir gizli rgtn ajanlari
olduklarini itiraf etmislerdir.
Bir baska esrarli olay ise, bu ayaklanmalar sresince, St. Jean Hospitalye Svalyeleri Tarikatinin (Malta
Svalyeleri) bir ok gaddarca saldirinin hedefi olmalaridir. Asiler, Hospitalyelere ait mlkleri yakip
yagmalamakla yetinmemisler, tarikatin Byk Egitmenini Londra Kulesinden zorla ikartip, Canterbury
piskoposu ile birlikte idam etmislerdir. Kesilen kafalar, ilgin kalabaligin sevin igliklari arasinda Londra
Kprsne asilmistir. Sonradan, yakalanan bir elebasina isyanin amaci sorulunca, verdigi
yanit:Hospitalyelerin yok edilmesi olmustur. Unutulmamalidir ki, Ingilteredeki bu isyandan tam yetmis yil
nce, Papa V. Clement, Tampliyelerin tm varliklarinin Hospitalyelere devredilmesini emretmisti.
William the Tyler, Kyl Ayaklanmasinin tartisilmaz lideri olarak, esrarengiz bir sekilde ortaya ikip,
38
Ingiltere tarihine bir bomba gibi dstgnde, tarih 7 Haziran 1381 Cuma gnyd. Tyler, ortaya iktigi
kadar ani bir biimde tarih sahnesini terk etti; topu topu sekiz gn sonra, yani 15 Haziran 1381 Cumartesi
gn, yakalandi ve kafasi kesildi. Bilinen bu sekiz gnlk sre disinda, Tylerin yasami hakkinda hi bir
bilgi yoktur. Adinin bile gerek olmadigi tahmin edilmektedir, zira masonlukta tyler deyimi, loca
koruyucusu, muhafiz anlamini tasimaktadir.
William the Tyler tarafindan boynu vurdurulan Canterbury piskoposunun yerine geen ve bylece
Ingilterenin dinsel lideri olan piskopos Courtenay, 1382 baharinda, yani ayaklanmadan bir yil kadar
sonra, isyani krkleyen bir Lollard grubunun varligini ortaya ikardi. Onlari Oxforddan srd ve bu
hareketi tmyle yok etmeye alisti. Ancak, Lollardlar yeraltina inerek, yikici faaliyetlerini tm lkeye
yayilan bir hcre sistemi ile ve gizli toplantilarla srdrdler. Her nasilsa, aristokrasinin bazi yelerinin,
zellikle svalye sinifinin destegini elde etmeyi de basarmislardi.
O dnemde (1307 yilinda) Iskoya ile Ingiltere arasinda savas vardi. Karisikliklar nedeniyle, yasal
nlemlerin alinip uygulanmasina firsat bulunamadi. Bylece, Tampliyeleri ortadan kaldiran Papalik
kararnameleri Iskoyada asla yrrlge konulamadi. Teknik olarak, Tampliye rgt Iskoyada varligini
kesintisiz srdrd.
16. Yz yil sonunda, Hospitalyelerin dzenledigi listelerde, Iskoyada tam 519 adet bagimsiz Tampliye
mlknn (Terrae Templariae) varligi belirtilmistir.
Bir ok Ingiliz ve bilindigi kadariyla Fransiz Tampliye svalyesi Iskoyaya sigindi. 1314 Yilinda yapilan
Bannockburn muharebesine, Robert Brucen yandasi olarak, nemli bir Tampliye birligi de katilmistir.
Sylentilere gre (sylentileri destekleyen aik kanitlar da vardir), Tampliye tarikati Iskoyadaki varligini 4
yz yil daha devam ettirmeyi basarmistir.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
1424 Yilindaki, kanli Verneuil savasinda, Fransiz ordusuna bagli Isko birlikleri byk cesaret ve
fedakarlik gsterdiler. Ancak, komutanlari John Steward ile birlikte, neredeyse tmyle yok edilmekten
kurtulamadilar. Charles VII tarafindan 1445 yilinda kurulan yeni Fransiz ordusu, her biri 660 kisiden
olusan 15 alaydan meydana gelmekteydi. Bu birliklerin arasinda, Isko Muhafiz Alayinin (Compagnie des
Gendarmes Ecossais) zel bir konumu, askeri bir nceligi vardi. rnegin, tm geit trenlerinde ilk sirayi
onlar aliyorlardi. Isko Alay komutani da, Fransiz Svarileri Birinci stadi unvanina sahipti.
1474 Yilinda, bu Isko birliginin sayisi yeniden belirlendi: bir komutan ynetiminde 77 kisi Kraliyet
Muhafiz Birligini olustururken, bir diger komutan ynetiminde 25 kisi kralin zel korumasini stlendi. Isko
muhafizlarin tm komutan ve subaylari, her zaman iin ve hi eksiksiz olarak, St. Michael Tarikati
39
yesiydiler. Bu tarikatin bir kolu sonradan Iskoyada da kuruldu.
Isko muhafizlar, aslinda tam bir neo-Tampliye kurulusu olarak, Dizbagi, Yildiz ve Altin Post gibi diger saf
svalye rgtlerinden ok stndler. Muhafizlari olusturan soylular, Tampliye geleneklerinin mirasisiydi.
Bu gelenekleri Fransaya geri getirip, iki yz yil sonra meyve vermesi iin tekrar ekenler onlardi. Guise ve
Lorraine hanedanlari ile srdrdkleri yakin iliskiler de, onlari Fransanin bir diger ezoterik gelenegiyle
temasa getiriyordu. Bu ezoterik gelenekler, Marie de Guisein Isko krali James V. ile evlenmesi
vasitasiyla, Isko topraklarinda da gelisme zemini bulmuslardi. Diger taraftan, Fransadan lkelerine
dnen bazi muhafizlar da, bu inanlarin Iskoyaya yayilmasini sagladilar. Sonu olarak, ortaya ikan
amalgam, ilerde dogacak yeni bir rgtn, Masonlarin ekirdegini olusturuyordu.
Fransada, Tampliyelerin insa edip kontrol ettikleri yol sebekesinin haritasina bakildiginda, tm uzun
menzilli yollarin tek bir noktada kesistikleri hemen gze arpar. Bu nokta Atlantik kiyisinda bulunan La
Rochelle liman kentidir. Bir krfezin iinde yer alan kent, tam bir dogal liman grnmndedir. Savunmasi
da kolaydir. Tarikatin ilk yillarindan itibaren, La Rochelle Tampliyelerin ilgisini ekmis, rgtn buraya
slenmesiyle de hizla gelismistir. Tampliyeler La Rochellede ok sayida gemiden olusan bir filo
bulundurmaktaydilar. Kuzeye dogru, Ingiltereye ve Gneye dogru, Akdeniz ve kutsal topraklara yapilan
seferlerin baslangi noktasi hep La Rochelle limani olmustur. Halbuki, La Rochelle cograf konumu
aisindan, Filistine yapilacak seferlerin baslangi noktasi olarak fazlasiyla kuzeyde kalmakta, ayni
sekilde, Ingiltere yolculuklari iin de, fazlasiyla gneye dsmektedir. Aslinda Britanya adalarina hizli ve
kolay ulasmak iin, kuzey Fransada ok daha uygun limanlar bulunmaktadir.
Bu bakimdan, La Rochelle limaninin Tampliyeler iin, ok daha zel bir anlami olmasi gerekir. Liman
kenti, basit bir Tampliye kararghi olmaktan ok, rgtn tasra merkezi niteligindedir. Yillar boyunca,
nfus hizla artmis ve kent dikkati eken bir gelisme gstermistir. Eger, ne gney ve ne de kuzeye yapilan
seferlere pek uygun degilse, La Rochelle hangi yne yapilmasi dsnlen gemi yolculuklari iin en msait
konumdadir? Kentin cograf konumu nedeniyle bu soruya en akla yakin yanit olarak su geliyor: Tampliye
gemileri La Rochelleden yola ikarak batiya dogru, Amerika kitasina gidiyorlardi.
1809 Yilinda, Napoleon ordulari Romayi isgal edince, Vatikanin gizli arsivlerinden alinan bazi belgeler
Parise geri gtrld. Bu belgeler arasinda, Tampliyelerin yargilanmalari ile ilgili sorusturma tutanaklari
da vardi. Bunlardan bir tanesi, Nemours blge kararghindan Jean de Chalonsun itiraflari, zellikle dikkat
ekiciydi.
Jean de Chalons
(6) Mason Kardesler
Diger Byk statlar gibi, Jacques de Molay da, belgeleri imzalarken Magister Templi (Tapinak stadi)
unvanini kullanirdi. Sleyman Tapinagindan adini alan bu yeni tapinak, Tampliye statlarinin ldrlmesi
nedeniyle tamamlanamadi. statlari sonunda ldren, ama ldrmeden nce sirlarini alabilmek iin
iskence eden katil vardi. Jubelo, Jubela ve Jubelum (Sleyman Mabedinin mimari Hirami ldren
katiller) degildi bunlar; bu katiller, IV. Philip, V. Clement ve Hospitalye tarikatiydi.
40
General Albert Pike, Morals and Dogma
Tampliye svalyeleri tarikati, baslangicindan itibaren, Romanin tiarasina (Papanin giydigi baslik) ve
krallarin talarina karsi ikma davasina kendini adamisti. Tm tarikat yneticileri sapkin kabalaci gnostik
inanlara sahiptiler. Zaten, gnostiklerin babasi Yuhannanin kendisi degil miydi? Isanin Kelm oldugunu
reddeden kendi mezhebini korumak iin yazdiklari, Incilin ruhunu tmyle yanlis anlayip yorumladigini
ortaya koymaktadir. Kaba bir tahminle kkenleri Dionysos isilerine ya da alman tas ustalarina
baglanabilen Masonlar, iste bu nedenle, Incilci Yuhannayi kendilerine pir olarak kabul ederler. Ancak,
Romanin kuskularini uyandirmamak iin, Incilci Yuhannayi Johannit sapkinliginin basi Vaftizci Yuhanna
ile bagdastirarak, kendilerini hem kabalacilarin hem de Essenelerin evldi olarak iln ederler.
Pio Nono, Against Free Masons
Saint Bernard
Tampliye Svalyelerinin Koruyucusu Byk Gizemci Saint Bernard...........Derleyen: Thamos
(GEOMETRI)
41
Bernard, yogun gizemcilik ile olaganst liderlik glerini ve bir de kisisel rnek olusturma zelligini
kendisinde toplayabilmisti. Cistercian tarikatinin 12. yzyilda kaydettigi hizli gelisme tmyle St. Bernard
sayesinde gereklesmisti. Bu bakimdan St. Bernard, ortodoks yaklasimin gl bir savunucusuydu.
...Cistercian ve Benediktin kesisleri el emegi ile geinirlerdi (zellikle Ingilterede yaban araziyi tarima
kazandirmakla dikkat ekmislerdir).
42
Walter Nigg, The Warriors of God
Grn Onu! Paavralarla kapli, baglardan morarmis, tkrklerle kirletilmis, lm solgunluguyla benzi
atmis
43
Masonluk
Ritelde Tarih
Masonlar, masonluk tarihine iliskin temel bilgilerini dogrudan kendi ritellerinden edinirler. esitli trenler
sirasinda, Kudste Sleyman Tapinaginin yapimini, orada alisan irak ve kalfa duvarcilari, onlarin
basindaki usta Hirami, mason gizlerini aiga vermek istemeyen Hiramin ldrls yksn grenirler.
Ritellerde ortaya konulan tarih, masonlugun Hz. Sleyman zamaninda (I 950) varoldugu ve o
gnlerden beri yasayan bir sistem olarak sregeldigi biimindedir.
Oysa, ritellerin amaci tarihsel gerekleri ortaya koymak degil, masonlugun ilke ve gretilerinin aktarildigi
dramatik bir yk sunmaktir.
Anderson Yasalari
Resmi anlamda ilk mason tarihi, 1723 yilinda James Andersonun ilk Byk Loca iin kaleme aldigi
Temel Yasanin bir blm olarak yazilmistir.
Andersonun alismasi, cennet bahesindeki Hz. Ademden baslayarak, 1717 Ingiltere Byk Locasinin
kurulusuna kadar sren, genis bir masonik sylenceden ibarettir.
Bu tarih yorumu nedeniyle Anderson sert elestirilere ugramistir. Ancak, onun bir tarihi olmayip, o
dnemde yeni olarak dsnlebilecek bir kuruma onurlu bir gemis kazandirmaya ugrastigi animsanirsa,
bu elestirilerin haksizligi anlasilir. stelik Anderson, zgn bir alisma yaptigini da savunmamis, yalnizca
Gotik duvarci yasalarini yeniden dzenledigini belirtmistir.
1738 Yilinda, Anderson Temel yasasinin yeni bir baskisini hazirlar. Sinirsiz ds gcnn egemen oldugu
yeni bir tarih yorumu yaparak, Ingiliz masonlugunun 10. yz yildan 1717 yilina kadar ayrintili bir tarihini
verir. Kral Edwinin 926 yilinda York kentinde dzenledigi byk toplantiyi Byk Locanin ilk bir araya
gelisi olarak ileri srer. Ve bu toplantilarin dzenli bir biimde 1700lere kadar yapildigini savunur.
Mimarlari ve insaat meslegini uygulayanlari korumus olan tm Ingiliz soylularini ve bilinen tarihi kisileri
byk stat olarak listesine alir.
Ilk baskida hak ettigi hos gry, ikinci baskida yer alan ayrintili ancak kanitlanmasi olanaksiz savlar
nedeniyle yitirir. stelik Andersonun Eylemsel masonlukla Dsnsel masonluk arasinda hi ayrim
yapmamis olmasi da nemli bir eksikliktir.
Andersonun yapiti Byk Loca adina yazildigi iin, sonralari neredeyse kutsal bir nitelige ulasmis, ierdigi
44
tarih yorumu uzun sre tartisilmamis, masonlarin kendi tarih anlayislarini derinden etkilemistir.
45
Daha sonraki dnemlerde, Orta Avrupa lonca sisteminde ve mimar-duvarci-tas yontucu mesleklerinin
rgtlenmesinde Collegialardan esinlenilmis oldugu dsnlebilir.
Anadoludaki Ahi lonca rgtlenmesinde, Bizans yoluyla aktarilan Roma Collegialarinin etkisinin olup
olmadigi ayri bir inceleme konusu olabilir.
b)Manastirlar
Yaklasik olarak 8 yz yilla 12. yz yillar arasi Avrupada, insaatilik alismalari manastirlarin atisi altinda
srdrlmstr. Eylemsel masonlugun en parlak dnemini yasamasini saglayan Gotik mimari stili de
manastirlarda ortaya ikmistir. Muhtesem Gotik katedralleri insa eden masonlar, manastirlarda olduka
huzurlu bir yasam ve alisma olanaklari bulmuslardir. Roma Kilisesinin manastirlar zerinde giderek artan
baskici denetimi ve Gotik mimarinin etkisini yitirmesi zerine, bu masonlar zamanla manastirlardan
bagimsizlasmislar ve Collegialardan rnek alarak kendi rgtlerini olusturmuslardir.
c)Fransiz Compagnonagelari - Alman Steinmetzenleri
Ortaag sonrasinda Fransada olusturulan meslek birliklerine genel olarak Compagnonage denir. Szlk
anlami birliktelik olan bu rgtler ekonomik kriz dnemlerinde meslektaslar arasi dayanisma olusturmak
ve gvence saglamak amacindadirlar. Birer nc sendika niteliginde olan bu kuruluslar, zamanina ne
devlete desteklenmisler ne de kilise tarafindan korunmuslardir. Duvarcilarla birlikte diger meslek
gruplarindan kisileri de barindiran Compagnonage rgtlerinin amblemlerinde gnye ve pergel
bulunmasi olduka anlamlidir.
Yine Ortaag sonrasinda, bu kez Orta Avrupada, zellikle Almanyada rgtlenen eylemsel masonlar
Steinmetzen yani tas ustalari olarak adlandirilirlar. 12.Yz yildan baslayarak, manastirlarla tm
baglantilarini koparan duvarci rgtleri, 13-17. yz yillar arasinda tm Avrupaya yayilmislardir.
Steinmetzenler 14. yz yilda Strasbourg kentini s edinen bir merkezi rgtlenme olusturmuslar ve 1452
yilinda da bir anayasa dzenlemislerdir.
Ancak, hem Compagnonagelar hem de Steinmetzenler zerinde yapilan arastirmalar dsnsel nitelikte
bir alismanin varoldugu hakkinda herhangi bir kanit ortaya ikaramamistir.
Bu topluluk 16. yz yilda Almanyada ortaya ikmistir. Kurucusu, gerekten yasayip yasamadigi
bilinemeyen Christian Rozenkreutz isimli bir kisidir. Bu rgt 17. yz yilda Fransa ve Ingiltereyi de
kapsayan genis bir alana yayilmayi basarmistir. Ilk bakista hem localar, hem de dereceler aisindan
masonlukla byk benzerlikler gstermektedir. Gl-Ha rgt znde gizemci bir topluluktur. Evrenin ve
46
yasamin gizlerini tmyle gizemci bir yaklasimla, hermetizm ve kabala gibi uygulamalarla tanimaya
alismaktadirlar.
Masonlugun hemen her ritinde bulunan Gl-Ha Svalyesi derecesi nedeniyle, dsnsel masonlugun
Gl-Halardan kaynaklandigi sika ileri srlmstr. yle ki, Ingilteredeki ilk dsnsel masonlar
arasindan bazilarinin ayni zamanda Gl-Ha rgtne ye olduklarinin bilinmesi, dogrudan bir baglantinin
kaniti olarak sunulmustur. Bazi savlar masonlugun, Gl-Halarin Ingilteredeki subesi oldugu noktasina
kadar vardirilmistir.
b) Tampliyeler
47
dogurmustur.
Romantik Kuramlar
Dsnsel masonlugun kaynaklarina iliskin diger bir byk kuramlar toplulugunu, genel olarak romantik
kuramlar olarak adlandirmak olasidir. Bu kuramlar su ana akimlara indirgenebilir:
a)Irek Yaklasim
Bu yaklasim mason ilkelerinin, ritlerin, simgelerin ve ritelik terimlerin, diger irek rgtlerdeki unsurlarla
olan benzerliklerinin irdelenmesi ve bulunan benzerliklerin rastlantisal olmayip kasdi oldugunun
savunulmasi ve bylelikle diger irek rgtlerle gelenek baglarinin kanitlanabilecegi savlarina dayanan
yaklasimdir.
Bu anlayista, ilke ve ogu simgelerin evrensel olabilecegi gz nnde tutulmadan, tm inisiyasyon treni
araciligi ile girilen rgtlerin, gerek ya da zorlama benzerlikler araciligiyla, dsnsel masonlukla
baglantisi oldugu dsnlmektedir. Bu tr irek rgtler arasinda Isis-Osiris kltleri, Gnostik tarikatler,
Pisagorculuk, Mitracilik, Orfizm, Kabalacilik, Simyacilar, Gl-Ha rgt gibi topluluklar bulunmaktadir.
b)Gizemci Yaklasim
Masonluk mesleginin, dsnsel geleri ile birlikte, ezelden beri sregeldigini, znde Hiristiyanlik
degerlerini ieren bir kurum oldugunu, Orta agdan itibaren lonca sistemi ile btnlestigini, dereceler
biiminde rgtlenme ve nesiller boyu mason gizlerinin aktarilmasi gibi unsurlar nedeniyle gizemci bir
sisteme dnstgn savunan bir yaklasimdir.
Bu yaklasimin bir hareket noktasi da simgelerdir. Mason simgelerinin esitli dinler, tarikatler, gizli rgtler
ve gizemci kurumlarin simgeleri ile karsilastirma ve iliskilendirme yolunu tutar.
c)Geleneki Yaklasim
Anderson gelenegini srdrerek, dsnsel masonlugu cennet bahesine ve Ademe kadar geri gtrr.
Kesin belge ve kanitlarin bulundugu dnemlerde bile, masonlugun degisim ve gelismelerini yadsiyarak,
ritelin tm ayrintilari ile ezelden beri uygulana geldigini savunan, tam anlami ile dogmatik bir anlayistir.
Sonu
Dsnsel masonlugun kaynaklarina iliskin kesin bilgi ve belgelerin bulunmamasi, bu konudaki
yaklasimlarin esitliligini arttirmistir. Masonlukta, merkezi denetime bagli tek bir ritel ve standart bir ritel
yorumlamasi bulunmadigi iin, her mason toplulugu kaynak konusunda kendine ait ayri bir tarih yorum ve
anlayisi gelistirebilmistir. Bugn iin, tm mevcut loca ve eski meslek rgtlerinin kayitlari gzden
geirilmis olmasina karsin, dsnsel masonlugun gerekten nereden kaynaklandigini kanitlamak olasi
degildir. Ancak mason tarihini arastiranlar, henz kilise ve zel aile arsivlerini incelemek olanagini elde
edebilmis degildirler.
Mason tarihi
Modern Masonlugun Kurulusu (Eski Ykmllkler ve 1717 Ingiltere Byk Locasi)...... Derleyen: Thamos
(GEOMETRI)
Bu yazi byk lde Underground Streams sitesinden alinmistir.
Eski Ykmllkler
(1) Operatif Masonluk
Masonlugun hem islevsel (operatif), hem de dsnsel (speklatif) kkenleriyle baglantili kanitlar olarak
kabul edilen bazi eski belgelere, nceleri Andersonun deyimiyle Gotik Yasalar, simdi ise Eski
Ykmllkler adi verilmektedir. 113 Adedi bugn elde bulunan, 127 degisik versiyonun izi
bulunabilmistir....Eski Ykmllklerin tm benzer sekilde dzenlenmistir:
a)bir ailis duasi
48
b)Incile baglanan bir baslangitan, Ingilterede kurulusuna kadar, efsanevi bir Masonluk tarihi
c)statlar, kalfalar ve iraklar iin, mesleki uygulamalari ve ahlak ilkelerini ieren kurallar dizgesi
d)katilimin zorunlu tutuldugu, genis boyutlu blgesel toplantilarin dzenlenme esaslari
e)kurallara uymayanlar iin yargilama ve cezalandirma prosedrleri
f)nceden hkm giymemis olan yeni yelerin kabul esaslari ve bir baglilik andi
Tarihsel olarak, Eski Ykmllkler grupta toplanabilir. Ilk grup, en eski iki versiyondan, 1390 tarihli
Regius ve 1420 tarihli Cook belgelerinden olusur...Ikinci ve en genis grup, 25 Aralik 1583 tarihli Byk
Loca No. 1 belgesi ile baslayarak, 1717 yilinda ilk Byk Locanin kurulusuna kadar olan tm versiyonlari
iermektedir. nc grup ise, 1717 yilindan itibaren tm elyazmasi ve basili versiyonlari kapsamaktadir.
49
yasaklamanin nedeni, masonlarin Isi Nizamnamelerine (The Statutes of Labourers) aykiri
davranmalariydi. Masonlar, bu karara, diger meslek yeleri kadar kendilerinin de kanunlara saygili ve
bagli olduklarini belirterek karsi iktilar. Yasaklama karari hi bir zaman gerek anlamiyla yrrlge
konmadi ve 1562 yilinda resmi olarak feshedildi. Belki bir rastlandiydi, ama Reform ncesi Eski
Ykmllklerin ilk versiyonlarinin ortaya iktigi dnem de bu yillara denk geliyordu.
Brother J. R. Clarke, The Old Charges (A New Look at the Oldest of Them)
Masonlar birligi, diger bir deyimle zgr-masonlar, eski ve saygin bir kurum olarak, birbirini seven
kardesler gibi, esitli zamanlarda, iten ve candan toplantilar yaparlardi. VI. Henrynin refah dolu
hkmdarliginin on ikinci yilinda, 1434te de, byle bir toplantiya katildilar.
William Preston, Illustrations of Masonry (1804)
Islevsel (operatif) baglamda, zgr-mason niteligi, freestone (kolay islenebilen bir tr tas) mason
deyiminin bir yadsimasidir...zgr-mason deyiminin ilk kullanilisi, 1536 yilinda yayinlanan The Pilgrimage
of Perfection (Yetkinlige Hac Ziyareti) isimli eserdedir. Bu eserin yazarinin William Bonde oldugu
genellikle kabul grmstr.
Dnyanin en byk kitapliklarindan biri olan Oxforddaki Bodleian kitapliginda yaptigim arastirmalar
sonucunda, kesinlikle emin olarak aikliyabilirim ki, Masonluk Ingilteredeki ortaag duvarci loncalarindan
gelmemektedir, zira Ingilterede ortaagda duvarci loncalari hi bir zaman mevcut olmamistir.
Masonlukta kullanilan deyimlerin kklerinin fransizca olmasi, Masonlugun kkeninin Fransada oldugunu
ve on drdnc yz yilin ilk yarisinda var oldugunu gstermektedir...
50
Abiff: biffer (yok etmek, vurmak, kirmak) Masonlukta: Hiram Abif: yok edilen, ldrlen Hiram.
Intrant: entrant (giren) Masonlukta irak, yeni giren.
Masonic Initiation
Bir diger Eski Ykmllk, yerel locadan kendisine kefil olacak bir kardesi tarafindan refakat
edilmedike, ziyareti bir kardesin asla kentte yalniz dolasmamasi gerekir demektedir (o dnemde
kentlerin yerel yetkilileri, isi bilinmeyen yabancilari tutuklama hakkina sahiptir).
...nc derece stat masonun ykselme treninde...aday, gizlilik andini bozdugu takdirde, bedeninin
yarilip, bagirsaklarinin atese atilmasina razi oldugunu bildirir. Bir duvarci loncasindaki bir tas isisinin
yeminini bozmasi karsisinda pek agir bir ceza degil mi bu? Oysa, gnler, haftalar sren zincirli, kirbali,
kizgin demirli iskenceler ve hatta diri diri ateste yakilarak ldrlme tehlikesini tasiyan insanlar iin, ihanet
karsiliginda verilecek bir ceza iin garip gelmiyor.
La Rochelleden kamayi basaran on sekiz Tampliye gemisinden, ne Fransa kiyilarinda, ne de Ingiltere
limanlarinda hi bir bilgi kirintisi bile yoktur...Tampliye gemilerinin ogunlugu kadirgadir ve kadirgalar
korsanlik iin en uygun gemilerdir, nk rzgara diger gemiler kadar fazla gereksinme duymadan yol
alabilirler.
stat derecesine ykselen mason iin yapilan inisiyasyon treninde okunan bir blmde, yeni stada bu
dereceye ykselerek artik korsanlarin da kardesi oldugu bildirilir. Ortaag duvarci ustalarindan gelen bir
topluluk iin bu cmle pek anlamsiz kalmaktadir.
51
Modern Masonlugun kurucusu niteligini, herkesten ok hak eden kisi William Schawdir. Sarayla yakin
iliskileri olan bir toprak sahibinin oglu olan Schaw, mimariye byk bir ilgi beslemis ve 1583 yilinda
Iskoya krali VI. James tarafindan, kraliyet bas mimari olarak atanmistir...Kraliyet muhafizi ve bas mimari
olarak Schaw 1598 ve 1599 yillarinda iki ayri nizamnane hazirlamistir. Bu nizamnamelerde, mason
mesleginin localar halinde organize olmasini saglayan ve uygulamalarini dzenleyen kurallar yer
almaktadir.
Ilk bakista, Schaw nizamnameleri, masonlarin, yalnizca meslek kurallarini ve organizasyonlarini
dzenleyen kurallar olarak belirmektedir. Ancak, derinlemesine bir inceleme, Schawin, bir rnesans
atmosferi iinde, ortaag Masonlugunun tren ve mitlerini canlandirdigini ve gelistirdigini gsterir.
Iskoyadaki ilk masonlar, byk bir olasilikla, dinsel uygulamalari kendi localarina sokmak istememislerdi.
Bunun nedeni, kilisenin dinsel tekeline karsi ikan bir duruma dsmekten kainmak ve bylece kilise ile
dogrudan bir srtsmeye meydan vermemek arzusuydu. Ancak sonradan, localarda gelisen din disi
ahlak, hosgr arayan deist egilimli kisiler iin Masonlugu ekici duruma getirdi.
Gerry Rose, The Venetian Takeover of England and Its Creation of Freemasonry
Soylu bir rgt; dogudaki savas yararliklari kadar, batida elde ettikleri varliklarla da nl olmuslardir...Akli
basinda olan herkes, Tampliyelerin gerek sularinin, byk zenginlige ulasmalari oldugunu bilir.
Elias Ashmole, Institutions, Laws and Ceremonies of the most Noble Order of the Garter (1672)
Masonluk ylesine moda olmustu ki, on yedinci yzyil boyunca, kabul edilenler (operatif mason
olmayanlar) mason localarinda ogunlugu ele geirdiler. rnegin, 1670 yilinda, Aberdeen Locasinda, 39
kabul edilmise karsin, yalnizca 10 operatif mason kalmisti.
Ingilterede, politik bilince sahip kisileri birlestiren tek bir ana dsnce vardi: 1642-1651 yillari arasindaki
isavasta elde edilen haklari yitirmemek ve kralin gcnn sinirlandirilmasi.
Localardaki resmi ve tatsiz alismalar sona erdikten sonra, toplanti yerlerinin (genellikle tavernalar)
52
sagladigi gizlilik iinde, ok iki iilir, ok yemek yenir ve ayni zamanda, bir ok konuda tartismalar
yapilirdi. Konusmalar ne denli gzel, tartismalar ne denli heyecanliysa, loca o lde iyi kabul edilirdi.
Makbul olan, localarda pahali ve savurgan agirlamalardi.
Kraliyet Derneginin kurulusu, nceden bilindiginden daha eski bir tarihte gereklesmistir. 1640 Yilinda,
Ingilterede bir dizi gizli toplantilar yapildi. 1640 yili aslinda Ingiltere tarihinde ok nemli bir yildir, nk
Uzun Parlamento (Long Parliament) ayni yil greve baslamistir. Hem Comenius, hem de Samuel Hartlib,
bu parlamentoda grevliydiler. Bohemya asilli bir kisi olan Comenius ile yakin dostu olan Samuel Hartlib,
Gl-Hali yillarda Palatinateda yasiyorlardi. Yenilgi sonrasinda, her ikisi de, farkli yollardan Ingiltereye
katilar. Uzun Parlamentonun ilk kuruldugu gnlerde, aniden ortaligi Gl-Ha kitapiklari ve oskulu bir
Gl-Ha edebiyati doldurdu. Bu eserlerden birini, nl Macaria Kralliginin Anlatimi (A Description of the
Famous Kingdom of Macaria) adli kitabi Hartlib kaleme almisti. Bir yil kadar sonra da, Comenius Isik
Yolu (The Way of Light) adli kitabi yayinladi. Her iki eserde de Grnmeyen Kolej adli bir rgtten sz
ediliyordu. Aslinda, Grnmeyen Kolej Gl-Halarin kod adiydi.
1645 Yilinda, doga bilimlerinin tartisilmasi amaciyla bir toplanti dzenlendi. Bu toplantiya, Palatinatetan
Theodore Haak ve Dr. John Wilkins de katilmislardi. Aslinda Wilkins, sonradan 1660 yilinda Kraliyet
Dernegine dnsecek olan Oxford toplantilarini dzenleyen kisiydi. Kraliyet Derneginin bir diger kurucusu
olan Robert Boyle da, mektuplarinda bir Grnmeyen Kolejden sz etmisti. Wilkins, 1648 yilinda adi
Matematik Bys (Mathematical Magic) olan bir kitap yazdi. Bu eserde, zellikle Gl-Hatan sz
ediyor ve gizlibilimci Robert Fludd ve John Deeye gndermelerde bulunuyordu.
Ancak, Kraliyet Derneginin Gl-Ha geleneklerine baglanmasinda anahtar roln stlenen kisi Elias
Ashmoledur. Ashmole, 1654 yilinda yazdigi bir mektupla, Gl-Ha Kardesligine katilmak arzusunda
oldugunu bildirmisti ve sonradan da aika bir Gl-Ha oldugunu ekinmeden sylemekteydi. Ashmoleun
bilimsel eserleri, John Deenin alismalarinin bir savunmasi biimindeydi. zellikle, Deenin Monas
Hieroglyphicas adli kitabindan etkilenmisti. Ashmole, bu esere dayanarak yazdigi ve tm Ingiliz
simyacilarini yazilarini bir araya getirdigi 1652 tarihli Theatrum Chemicum Britanicum adli eserinin giris
blmnde, bir Gl-Ha yesinin, Norfolk Dknn czzamini nasil iyilestirdigini etraflica anlatir.
Ashmole ile birlikte, Kraliyet Dernegi resmi kurucularindan olan, bir baska Gl-Ha yesi de Isaac
Newtondu. Newton, Gl-Ha kitaplari olan Fama ve Confessionun birer kopyasina sahipti ve stelik
Ashmoleun Theatrumunu elinden dsrmezdi.
De Quincey, Masonlugun Gl-Ha Kardesliginden ne eksigi ne de fazlasi oldugunu, Ingiltereye gelisinde
pek az degisime ugradigini ve sonradan Avrupanin diger lkelerine, gerisin geri Masonluk adi altinda
ihra edildigini bildirir. De Quinceye gre, Gl-Ha Kardesligini Ingiltereye getirip, yeni bir isimle yayan
kisi Robert Fludd idi.
Gerry Rose, The Venetian Takeover of England and Its Creation of Freemasonry
Londra, Oxford ve Cambridgede gizlice toplanan bilim adamlari, bu yrelerde bulunan mason localarinda
Grnmeyen Koleji olusturdular. Ilk gizli toplantilari, Galileonun lmnden sadece yil sonra, 1645
yilinda yapildi. 1660 Yilinda, II. Charlesin protestan egilimleri sayesinde kendilerini yeterince gvende
hisseden bu kisiler, krala basvurarak resmi bir izin talebinde bulundular. Kraliyet izni 1662 yilinda verildi
ve bylece Dogal Bilginin Gelismesi iin Londra Kraliyet Dernegi resmen kurulmus oldu.
Gerry Rose, The Venetian Takeover of England and Its Creation of Freemasonry
1717 Yilinda, Masonluk herkese grenildiginde, Kraliyet Derneginin Masonlugun bir yan kurulusu
oldugu ortaya ikti. Dernegin tm kurucu yeleri ve neredeyse tm yeleri masondu.
53
John J. Robinson, Born in Blood
(3) Yeni Byk Loca
1717 Yilinda kurulan yeni Byk Loca sistemi baslangita sadece bir tek inisiyasyon derecesini
ieriyordu. Kurulustan bes yil sonra, iki yeni derecenin eklenmesi ile sistem dereceli sekle dnst:
irak, Kalfa ve stat dereceleri. Bu dereceye genel olarak Mavi Dereceler adi verilir, zira simgesel
olarak mavi renk bu dereceler iin btk nem tasir.
Gelenekler
(1) Hiram Abifin ldrlmesi
Masonluk, yelerine duvarcilik mesleginin tekniklerini greten bir kurulus degildir; aslinda, ortaag
masonlarinin gerek operatif alismalarini, insanin moral gelisimi iin bir model olarak kullanmaktadir. Bu
nedenle, bugn Masonlukta kullanilan simgeler, eski tas ustalarinin kullandigi tanidik aletlerdir; mala,
tesviye, pergel, gnye ve cetvel gibi...Tm bu aletlerin Masonlukta simgesel bir degeri vardir. rnegin;
tm masonlarin tesviyede bulusmalari deyimi, btn masonlarin, sosyal stat, kisisel zenginlik, locada
54
ya da loca disi yasamlarinda bulunduklari mevki gibi farkliliklar gzetilmeksizin, kardes olduklari anlamini
tasir. Diger mason aletleri iin de benzer simgeler bulunmaktadir.
18. Yzyil sonlari ve 19. yzyil baslarinda, Avrupalilar Ortadoguyu yeniden kesfettiler. Orada, eski gizem
dinlerini hala uygulayan kltrlerin kalintilarini buldular. zellikle, masonlar, dsnsel bir yaklasim iinde,
bu eski gelenekler ile kendi rgtleri arasindaki benzerliklerin farkina varmakta gecikmediler. rnegin;
Mithra tapinaklarinda yer alan merdivenler gibi, es simgeler kullanildigini grdler. Bu durum, Masonlugun
bu eski ritlerle dogrudan bir baginin bulundugu dsncesini glendirdi.
Eski gizem dinleri ile Masonluk arasinda genel bir baglantinin varligi kabul edilse bile, dsnsel ve
simgesel gelerin nasil aglar boyunca aktarilmis oldugunu aiklamak olanaksizdi. stelik, Engizisyon
baskisi ile geen karanlik aglarda, byle bir gelenegin nasil olup da gizli kalabildigini anlayabilmek daha
zordu.
55
W. Kirk MacNulty, Freemasonry - A Journey through Ritual and Symbol
Masonluk, kendi gizlerini; Bilgeler, Yetkinler ve Sekinler disinda herkesten saklar. Yanlis yollara sevk
edilmesi gereken kisilerin karsisinda, masonlarin adina Nur (Isik) dedikleri Geregi gizlemek iin, ya da o
kisileri Nurdan uzak tutmak iin, simgelerin sahte yorumlarina ve uydurma aiklamalara basvurmaktan
asla kainmaz.
Royal College of Arttan Profesr Cornford, inceledigi tm eski ustalarin resimlerinin dikdrtgenin
geometrik ya da aritmetik alt blnmelerine dogrudan ve sasmaz biimde uyumlu oldugunu ileri sryor.
Eski ressamlar bunun iin iki ayri yntem kullanmislar. Ilk yntem, Platonun Timaeusunda anlatilan ve
Albertinin on ciltlik Mimarlik isimli eserinde (Floransa 1485) aktarilan, yaratilis tanimina uyuyordu. Hem
planlama ve hem de insaat sirasinda kullanilan bu yntem, Rnesans ve izleyen dnemlerde ok ragbet
grms olup, Ortaagin eski mason geleneklerine bagli mimarligi ve sanati bagdastiriyor, ayrica hmanist
bir bilgeligi de ieriyordu. Dahasi, uygulanan kutsal sayilara bagli hesaplamalar, bu yntemle izilen yapi
planlarini ve resimleri, bir tr tanriya yakari halinde, ilk yaratilisin mikrokozmik bir yinelenmesi biimine
sokuyordu.
Digeri ise, tam anlamiyla, masonik - geometrik bir yntemdi. Cornforda gre, megalitik kltrde ve Eski
Misirda da uygulanan bu yntem digerine nazaran ok daha eskiydi. ogunlukla bir klt gizliligi iinde,
Albertinin agina kadar etkin olan bu yntem, sonradan zamanla silinmistir...
Yost, i, 411
Yaraticiyi, evrenin mimari olarak gsteren en eski tanimlama Platonun Timaeus adli eserinde
bulunmaktadir. Yaratici, bu eserde, tekton (yapici, usta) olarak adlandirilir. Arche - tekton sz,
bylece, byk yapici ya da ustabasi anlamina gelir. Platona gre, Arche - tekton kozmosu geometri
ile yaratmistir.
56
Baigent & Leigh, The Temple and the Lodge
Masonluk, her adayin Tanriya olan inancini teyit etmesini gerekli bulmaktadir. Buna ragmen, sonradan
bu konunun zerine yogunlasilmaz. Din ve uygulamalari tmyle bireyin kendi kisisel yaklasimina birakilir.
Sonu olarak, her tr dinsel inanca sahip kisiler, Masonlugun ahlaki ve felsefi ilkelerinin grenimine
katilabilirler.
Eski Misirda, byk mimari projelerde alisan mhendis, mimar, ressam ve tas isilerine zel bir
ayricalik taninmisti: bu kisiler sekin loncalar biiminde rgtlenmislerdi.
Bu zel loncalarin varligi hakkinda kanitlar, nl arkeolog Petrienin Libya lnde 1888 ve 1889 yillarinda
yaptigi kazilarda elde edilmisti. Petrie, lde bulunan bir kent harabelerinde, bir dizi papirs gn isigina
ikartti. Belgelerin bir blm I 3000 yillarinda, ezoterik toplantilar yapan bir loncadan sz ediyordu.
alisma saatleri, cretler ve is kurallarinin tartisildigi bu toplantilar kk bir mabette yapilmis olup, lonca
tarafindan sikinti eken isilere, dul ve yetimlere yardim eli uzatilmisti. Papirslerde belirtilen bu rgte
iliskin grev dagilimi, bugnk Masonlugun stat ve kalfa derecelerinin grevlerine byk benzerlik
gstermekteydi.
Tren ve Giysiler
(1) nlkler
Misir tapinaklarinda bulunan duvar resimleri tanrilari nlkl olarak gsterir. Bu nedenle, rahipler de,
tanrilara olan bagliliklarini belirtmek ve yetkilerini simgelemek iin nlk takarlardi.
57
Bob Brier, Ancient Egyptian Magic
En Eski tren nlkleri sade ve ssszd. Zamanla, nlklere gizemli simgeler ve sslemeler eklendi.
Belki de, nlklerde en nemli degisim, Eski Ahitte pek yce bir degere sahip olan Kenan krali
Melchizedekin hkmdarligi dneminde gereklesti. Melchizedek sekin bir rahipler topluluguna
baskanlik ediyordu. I 2000 Yillarindan baslamak zere, Melchizedek rahipleri tren nlklerini kuzu
derisinden imal ettiler. Beyaz kuzu derisi nlkler, masonlarca da kabul edildi ve o gnlerden bu yana
kullanildi.
Duncans Guide to the Three Symbolic Degrees of the Ancient York Rite
Eskiden masonlar, zerinde hi ss bulunmayan kuzu derisinden yapilma nlkleri ggslerine
baglarlardi. Bu nlkler masonlar iin, safligin ve masumiyetin simgesidir. Benzer biimde, Tampliye
tarikati yelerine de, koyun derisi giysi disinda, tm sslemeler yasaklanmistir. Tampliye svalyeleri, saflik
ve masumiyet kavramlarini da ieren erdem yeminlerini daima akilda tutabilmek iin, ggslerine kuzu
derisinden yapilmis bir kusak sararlardi.
Adayin locaya kabul edilmesi ile kazandigi irak niteligi, Ham Tas ile simgelenir. Masonlukta,
Degismez Mcevher diye tanimlanan, temel simgenin birincisi Ham Tastir. Ham Tas, yapida
kullanilacagi yere uygun olarak henz biimlendirilmemis yapi tasi anlamini tasir.
Duncans Guide to the Three Symbolic Degrees of the Ancient York Rite
Ilk dereceyi olusturan gereler, iragin kendisine ve kendi ruhuna daha derinlemesine bakmasina yardim
ederler. Zaten kisinin mason olmasinin nedeni de bu olmalidir. Ancak, kendini henz buna hazir
bulmayanlar, byle bir sorumlulugu stlenmeye zorlanmamalidir.
S- Nasil hazirlandiniz ?
C- Tm metallerden arinarak, ne giyimli ne de iplak, ne pabulu ne de yalinayak, gzlerim bagli ve
boynumda iple; iste bu kosullar altinda, sonradan kardesim olacak olan bir dost beni loca kapisina getirdi.
S- Gzleriniz bagliysa, bir kapida oldugunuzu nasil anladiniz ?
C- nce direnle karsilasip, sonra ieri kabul edilince.
S- Nasil kabul edildiniz ?
C- dzenli vurusla.
S- Ieriden size ne dendi ?
C- Kapidaki kim ?
S- Yanitiniz ?
C- Uzun zaman karanlikta kalip, simdi isiga ikmak isteyen, bu saygideger locanin hak ve yararlarindan
pay almayi arzu eden, tm kardeslerimin be meslektaslarimin benden nce yaptiklari gibi, Tanriya
ynelen ve St. Johnlara (Vaftizci Yuhanna ve Incilci Yuhanna) kendini adayan, ben Mr................
Duncans Guide to the Three Symbolic Degrees of the Ancient York Rite
(3) York Riti
58
York Riti, tipki Isko Riti gibi, Masonlugun organlarimdan biri olup, Mavi Localarda yer alan ilk
derecenin zerinde bazi ilave derecelere sahiptir. Mark stadi, Gemis stat, Pek Yetkin stat (bu
derecelere Royal Arch Sapitri adi verilir), Kraliyet stadi, Seilmis stat, En Yetkin stat (bu derecelere
rtl Dereceler ya da Sekin statlar Konsili denir), Kizil Ha Svalyesi, Malta Svalyesi ve Tampliye
Svalyesi (bu derecelere Mabet Dereceleri denir) unvanlari York Ritinin derecelerini olusturur.
York Ritinin en yksek derecesini olusturan ve adina Temple (Mabet) dereceleri denen, st dereceler
tmyle Hiristiyan dininin etkisi altindadir. En azindan, bu dereceler de iilen and tam olarak bir Hiristiyan
yeminidir. Kisi Hiristiyan olmasa bile, bu yemini etmek zorundadir. Diger derecelerde dinsel agrisimlar
pek daha azdir.
Bilerek ya da isteyerek, su anda burada stlendigim ykmllkleri igner ya da onlara karsi ikarsam,
nasil tm dnyanin gnahlari Kurtaricinin basina yklendiyse, iste bu kurukafanin tm gnahlari da, benim
gnahlarina eklenerek basima yklensin...yleyse Tanri yardimcim olsun.
szlerini sylerler. kez defa kollarini sallayip, sag ellerini serte sol ellerinin altina indirirler. Sonra,
sag ellerini baslarinin hizasina kadar kaldirip, fisiltiyla ve her heceyi sirayla tekrarlayarak: Jah-bu-lun,
Jeho-vah, G-o-d szlerini sylerler...
Duncans Guide to the Three Symbolic Degrees of the Ancient York Rite
...Yceltme treninde, Evrenin Ulu Mimarinin adi JAH-BUL-ON olarak aiklanir...
Bu dile getirilmeyen isimde bulunan her hece, lemenin bir kisiligini temsil etmektedir:
59
JAH=Jahweh (Yehova), Ibranilerin Tanrisi
BUL=Baal, eski Kenanda bereket tanrisi, sehvetli by trenleri ile bagdastirilir.
ON=Osiris, Eski Misirin yeralti tanrisi
Duncans Guide to the Three Symbolic Degrees of the Ancient York Rite
Slaleler devri Misir gnes tanrisi Ranin klt merkezi Annu kentiydi. Annuya, Ibraniler On, Yunanlilar
Heliopolis derlerdi , bugn ise Kahire denilmekte.
60
meyve veren bu asayi, Musa kanit olmasi iin Ahit Sandigina koymustu.
Duncans Guide to the Three Symbolic Degrees of the Ancient York Rite
Gnmzde Masonluk
Tarih, Masonlugun, totaliter rejimlerde daima yasadisi ilan edildigini gstermektedir. Nazi katliamlarinda
yaklasik 200.000 masonun yasamini yitirdigi sanilmaktadir.
Hem Ingiltere Kilisesi, hem de Baptist Kilisesi, geenlerde yaptiklari arastirmalarin sonucunda,
Masonlugun kendileri iin tehlikeli olmayip, sadece siradisi bir rgt olarak kabul edilmesi gerektigini
aiklamislardir.
61
Shrine, 1870lerde New Yorkta aktr William Florence tarafindan kurulmustur. Fransa gezisi sirasinda,
bir Arap diplomatin davetine katilan Florence, dogu greneklerine hayran kalmis ve bylece Shrinei
kurma dsncesine varmistir.
Masonlar ve Politika
Masonlarin Politik Eylemleri ya da Politik bir G olarak Masonluk...... Derleyen: Thamos
(GEOMETRI)
Bu yazi byk lde Underground Streams sitesinden alinmistir.
Isko Riti
(1) Svalye Andrew Ramsay
On drdnc yz yilin sonlari yaklasirken, Ingiltere ile Iskoya arasinda, sert mcadeleler cereyan
etmekteydi. Bu olaylara bagli olarak, Iskoyanin kltrel ynelimi bu dnemden itibaren Kita Avrupasina
dogru kaydi. Meydana gelen bu perspektif degisimini, o dneme ait Isko mimarisinde aika gzlemek
olasidir. rnegin, Melrose Abbey, ok belirgin biimde Fransiz mimarisinin etkisini tasimaktadir. Bu
binanin yapiminda, Fransiz masonlarin uygulamalari ve dsnceleri olduka aik bir tarzda grlebilir.
62
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
Ramsayin 1736 yilindaki mdahalesinden kisa sre nce kurulmus bulunan Fransiz Masonlugu,
baslangicindan itibaren, her zaman en st dzey aristokrasi tarafindan himaye edilmisti. Bu durum, ilk
Fransiz localarinda statligin hep Jacobit Isko soylularinca stlenilmesinden kaynaklanmisti.
Masonlugun, operatif tas ustalarindan gelmekte oldugu ileri srlmekteydi, ancak Ramsay, soylulardan
olusan bir kitleyi ynlendirmek iin, dogal olarak, siradan esnaflardan daha saygin bir kken arayisina
girdi. Bylece, ortaag halilarindan bazilarinin, hem tas ustalari, hem de ayni zamanda, savasi
svalyeler olduklarini ileri srerek, Masonluga uydurma bir hali svalye kkeni armagan etti.
Ramsay, Fransiz masonlarina yaptigi nl zgr ve Kabul Edilmis Masonlardan zr adli
konusmasinda, masonlarin en eski aglarin bilgeligine sahip olduklarini iddia etti. Bu bilgelik, kismen Incil
kkenli olup, Eski Ahitteki din ulularina ve Sleyman Mabedinin insaat ustalarina, kismen de Eski Misir ve
Yunan gizemleriyle, pagan aglarin gizlerine baglaniyordu.
...Hali dnemlerinin masonlarindan, alakgnll zanaatkrlar olarak degil, en yce tapinaklari insa eden
ve insanligi aydinlatan bilgelige sahip, din ve savas lordlari olarak sz ediyordu. Sleyman Tapinagi
hakkinda daha nceden syledigi, yalin anlatimlari bir yana birakip, karakter ve amalarda soylulugu ne
ikartan bir metaforu benimsiyordu.
Kirmizi Masonlukta bulunan ezoterik olgular, mavi Masonluga nazaran ok daha belirgindir. Isko
Masonlugu ya da kirmizi Masonluk, sosyal dzen ve hiyerarsi aisindan, daha geleneki yaklasimlara bir
dns olarak kabul edilebilir...Diger taraftan, Isko Masonlugunda bulunan yksek dereceler, son tahlilde,
esitlikilik ilkesinden kismen de olsa vazgeildigini ortaya koymaktadir. Yksek derecelerin varligi, alt
derecelerin bagimliligini gerektirmekte, ayrica alt derecelerdeki masonlarin, yksek derecelerdeki bilgelik
hakkinda cahil kalmalarina yol amaktadir.
63
William Bramley, The Gods of Eden
...Biz, Charles Edward Ingiltere, Fransa, Iskoya ve Irlanda krali, H. Sapitrinin Byk stadi, Kartal ve
Pelikan Svalyesi unvaninin sahibi...
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
1745 Ayaklanmalarinin bastirilmasindan sonra, Jacobit Masonluk, belirli politik ynelimi ve Stuart soyuna
olan bagliligiyla, giderek etkisini yitirmeye basladi ve sonunda eriyip yok oldu. Yine de, bu Masonlugun
kimi varyasyonlari, politik ieriklerinden arinarak ve Ingiltere Byk Locasinin abalari sayesinde
ehlileserek, varliklarini srdrdler. rnegin, Irlanda Byk Locasinin uyguladigi yksek derecelerde
yasamaya devam ettiler. Ancak, Isko Ritinin mirasini stlenen akimlar arasinda en nemlisi, von Hund
tarafindan biimlendirilen Strict Observance (Kesin Itaat) riti oldu. En yksek derecesinin adi Tampliye
Svalyesi olan Strict Observance Riti kisa sre iinde tm Avrupaya yayilmayi basardi.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
(3) Eski ve Kabul Edilmis Isko Riti
Bu gn varolan, otuz dereceli biimiyle, Eski ve Kabul Edilmis Isko Riti on sekizinci yz yil
sonlarinda, Gney Carolinanin Charleston kentinde, sayilari yarim dzineyi asmayan bazi atilimci
masonlar tarafindan dzenlenmistir.
Charles Sotheran (1877)
Eski ve Kabul Edilmis Isko Riti, mavi localarin bir parasi olmayan, ama Masonlukla siki sikiya iliskili,
ayri ve bagimsiz bir yapidir. Bu rite katilacak kisinin, mavi localarda stat derecesine ulasmis olmasi kesin
kosuldur. Eski ve Kabul Edilmis Isko Riti, 4. dereceden 33. dereceye kadar olan asamalari kapsar. Her
stat mason, bu rite katilmaya hak kazanir.
Eski ve Kabul Edilmis Isko Ritinde, zel bir onursal derece bulunmaktadir; 33. derece. Bu derece,
yalnizca, Masonluga, topluma ya da tm insanliga olaganst bir katkida bulunmus kisilere verilebilir. Bu
dereceyi almak ya da hak etmek, ritin diger tm derecelerini almaktan ok farkli bir anlam tasir. 33.
Derece, nadiren bagislanan, byk hayranlik uyandiran, zel bir onurdur.
64
Masonlukta, Tampliyecilik (Templarism) olarak adlandirilan yaklasim Almanyada dogmustur. Geleneksel
Masonlugun esitliki ve akilci egilimlerine diren gsteren eski tarzda sinif egemenligine bagli bir toplum
anlayisi vardir Almanyada. Bu nedenle, Almanlar, muhafazakr doktrinlere ve gotik yasam tarzina daha
uyumlu bir Masonlugu talep etmektedirler.
Yedi Yil Savaslari dneminde, Almanlarin eline esir dsen bir Fransiz, sonradan Samuel Rosa takma
adini benimseyecek olan bir Alman rahiple ortaklasa bir alisma iine girmis, Alman mason localarinin
gereksinimlerini karsilayacak bir Tampliye mitini beraberce uydurmuslardir.
Uydurduklari ykye gre, Tampliye tarikatinin Byk statlari, gizemci bir Yahudi mezhebi olan
Essenelerden miras aldiklari, zel bir ruhsal aydinlanma gizine sahiptiler. Bu giz, Kudsteki Kutsal Mezar
Kilisesinin rahiplerince yz yillar boyunca korunmus ve sonunda Tampliyelerin eline gemisti. Son Byk
stat de Molay, Sleyman Mabedinin ldrlen mimari Hiramin adini kendine mason kimligi olarak
semisti.
Aldatilan ve sonunda yakilan de Molayin cnn alinmasi dsncesi, tapinak mimari Hiramin ldrlmesi
ve Sleymanin sekin statlari intikam almaya gndermesi miti biimine dnserek, Masonlugun
ortodoks ilkeleri arasina bylece oturtulmustu.
Kililar, iskeletler, kafasi kopuk mankenler gibi bazi localarda kullanilan takim taklavatin yeterince
korkutucu olmasina karsin, baslangita, bu szde cinayetin ve alma tutkusunun ardinda, herhangi bir
politik baglam bulunmuyordu.
Masonlukta bulunan intikam derecelerinin ierdigi z, aydinlanmis kimselerin (ki her aydinlanma
asamasi yeni bir derecenin amacini olusturmaktadir) Hiramin ldrlmesi ile islenen kfrn cn almaya
kendilerini adamalaridir. rnegin, otuzuncu derece, ortaag adaletini uygulayacak bir yargi roln
stlenen Kados Svalyesi adini tasir. Hiramin, Jacques de Molay ile zdeslestigi dsnlrse, mason
svalyelerin de, Tampliye tarikatinin cn Fransa tahtindan almak iin kendilerini adadiklari belirlenir.
Alman Tampliyeciliginin en basarili organizatr ve bir dnem tm alman Masonluguna egemen olma
durumuna ulasan kisi, Kuzey Dogu Saksonya blgesinden bir toprak sahibi olan Karl Gotthelf von Hund
idi. Hund, kendilerini n plana ikarmaya abalayan Rosa ve Johnson gibi sarlatanlardan zde ok farkli
bir kisilikti. Neredeyse tm yasamini bir uyurgezer gibi geirdigi sylenen, tam anlamiyla kendi kendini
inandirmis bir fanatikti. Masonlukla ilgilenmeye Fransada kaldigi sre iinde baslamis, Tampliye
yklerinin ortaligi doldurdugu dnemde, o da kendi mitini uydurmus, sonra da uydurduklarina kendi de
sonuna kadar inanmisti.
Hundun yarattigi rgtn en st noktasinda, kimlikleri asla bilinemeyen Unknown Superiors (Bilinmeyen
stnler) adinda bir otorite bulunuyordu. Bu esrarli, ama gerekte var olmayan komiteye tam ve sorgusuz
bir itaat gerekliydi (zellikle simyaya iliskin bilgilerin yayginlastirilmasi konusunda).
Hund, btn kalbiyle, kendi rgtnn basinda bulunan kisinin Charles Edward olduguna inanmaktaydi.
Oysa, bilindigi kadariyla, Charles Edward hem Strict Observance rgtnn, hem de von Hundun
varligindan habersizdi. Ayrica, von Hundun Bilinmeyen stnlerden oldugunu belirttigi ve gnlden itaat
etmeye kendini adadigini syledigi Clermont Kontu da, ne Hunda ne de rgtne hi nem vermemisti.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
1782 Yilinda, Brunswick Dk, Hessendeki Hanau kenti yakinlarinda bir konferans (ya da mason deyimi
ile konvan) dzenleyerek, tm kuskulardan arinmaya karar verdi. Aristokrat kkenlerine bagli kalan Strict
Observancein bu son toplantisi tam bir soylular geidi gibi oldu. Ancak, ds kirikligi ve rmslk
egemendi. rgtn basariyla saklanan gizemleri, sikici trenlerden baska bir sey retememisti. Simyacilar
buluslar yapamamislar, Tampliyelerin varliklari geri alinamamisti. Uzun sredir gizli kalan Bilinmeyen
stnlerin kimliklerinin aiklanmasini zaten kimse beklemiyordu. Gizemci aydinlanmaya olan susuzluk
sregeliyordu, ama bu susuzlugu Tampliye pinarinda giderme umudu artik sona ermisti.
Peter Partner, The Murdered Magicians
65
Devrim
(1) Ideal Politik Yapi
1830larda, Ingiliz Masonlugu, Byk Loca ynetimi altinda kltrel ve sosyal yapilanmanin merkezi
durumuna gelmisti. nl masonlar arasinda Desaguliers, Pope, Swift, Hogarth, Boswell ve hatta ilerde
Avusturya Imparatoriesi Maria Theresanin kocasi olacak Charles de Lorraine de bulunuyordu.
Ingilterede Byk Loca, giderek hem dinsel etkilerden, hem de politikadan uzaklasiyor; zamanla bir
ilimlilik, hosgr ve esneklik ruhu kazaniyordu. stelik, sik sik Anglikan kilisesiyle isbirligine girebiliyordu.
Bir ok kilise mensubu, her hangi bir baglilik eliskisi yasamaksizin, Masonluga girebiliyordu.
Oysa, diger tarafta, Katolik Avrupada, Masonluk militan bir kilise dsmanliginin ve dzen karsitliginin,
giderek devrimci duygu ve eylemlerin deposu haline dnsmst...rnegin Fransada, Marki de
Lafayette, Philippe Egalite, Danton ve Sieyes gibi nde gelen masonlar, mason ilkelerine uyumlu
davranarak, 1789 olaylarina ve bunu izleyen tm gelismelere ilk devinimi veriyorlardi. Bavaria, Ispanya ve
Avusturyada Masonluk otoriter rejimlere direnmenin odak noktasini sagliyor ve 1848 devrimleriyle zirveye
ikan sosyal hareketlerin basini ekiyordu. Italyanin birlesmesini saglayan tm olgular - on sekizinci
yzyilin sonundaki devrim hareketlerinden Mazzini ve Garibaldiye kadar her sey- temel olarak
Masonluktan kaynaklanmisti.
1738 Yilinda, Papa XII. Clement masonlari Roma Kilisesinin dsmanlari olmakla sulayan ve aforoz eden
bir emirname yayinladi...Bu metinde, Mason dsncesinin sapkin inanlar temeline dayandigini ve
masonlarin Isanin tanriligini inkr ettiklerini bildirdi. Ayrica, Masonlugu yneten dsnce ve ruhun,
Lutherci reformlari kiskirtan dsnce ve ruh ile ayni oldugunu da aikladi.
66
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
1740 Yilinda, Malta Svalyelerinin Byk stadi Papa XII. Clementin emirnamesini adada yayinladi ve
tm mason toplantilarini yasakladi. Bunun zerine, bazi svalyeler ve yurttaslar Maltadan ayrildilar. 1741
Yilinda, engizisyon Maltada masonlari kovusturmaya basladi. Mason toplantilari dzenleyenlere agir
cezalar verildi, alti svalye mason toplantilarina katildiklari gerekesi ile yasam boyu srgne gnderildi.
Commander Gourdin
1826 Yilinda, William Morganin ortadan yok olduguna dair haberler duyulunca, Kuzeybati New York
yresinde yasayanlar kisa srede tepkilerini dile getirdiler. Aslinda, ds kirikligina ugramis bir mason olan
Morgan, yazdigi bir kitap ile mason sirlarini herkese aiklamisti. Masonlarin Morgani ldrdkleri
dedikodusu hizla yayildi. Bu olaylar karsisinda, Mason rgt kayitsiz kalmayi ve sessizligi tercih etmisti.
Ancak, yerel politik organizasyonlar bir tepki kampanyasina basladilar. Anti-Mason Partisi adinda yeni
kurulan bir rgt, Masonluga ve diger gizli rgtlere dsmanlik besleyen kisileri kisa srede yanina ekti.
Parti, kisa srede gelisti ve yayilma alanini Bati New Yorktan Pennsylvania, Ohio, New Jersey,
Massachusetts ve Vermonta kadar genisletti.
Masonluk karsiti bu hareketin hizla bymesi, olaylari baslatan nedenin silinmesine yol ati ve ne
Morganin kaderi, ne de Mason rgtnn sululugu bir kesinlik kazanmadi. Onun yerine, yeni ve liberal
Anti-Mason Partisi giderek, yoksul vatandaslarin varliklilara karsi ykselen sesi (masonlar halkin gznde
hep varlikli kisiler olarak grlmst), muhafazakrlarin Unitarianlara ve diger liberal din rgtlerine karsi
szcs durumuna dnst. Parti yalnizca gizli rgtlere ya da gizli hkmetlere karsi ikmakla kalmiyor,
bor nedeniyle tutuklanmalara ve kura ile askerlik uygulamalarina da muhalefet ediyordu.
Ancak, parti glendike daha sag fikirlere kaymaya basladi: yerel sanayiin korunmasi iin ithal mallar
zerine gmrk vergisi konmasini, mallarin etkin dagitim kanallarina kavusmasi iin dzenli ulasim
olanaklarinin saglanmasini desteklemeye basladi. Bu haliyle, politikacilarin kendi amalari iin kullandiklari
Anti-Jacksoncu bir hareket durumuna dsmst. Thurlow Weed ve William Seward gibi politikacilar,
partiyi Martin van Burenin Albany Regency adindaki demokratik hareketini engellemek iin alet ettiler.
Thad Stevens ise sadece kisisel gcn artirmak iin partiyi kullanmaktan kainmadi. Artik, parti,
Jacksonculara karsi, Ulusal Cumhuriyeti Parti (National Repuclican Party) ile birlikte hareket ediyordu.
1834 Yilinda, Anti-Mason Partisi tmyle saga kaydi ve Whig Partisinin kurulusuna destek verdi. 1836
Yilinda da, Whig Partisine katilarak politika sahnesinden ekildi.
67
gazetesi Osservatore Romanoda yer alan bu animsatmanin, temelde Amerika Birlesik Devletlerindeki
Katoliklere ynelik oldugu saniliyor. Bilindigi gibi, Kilise tarafindan kisa sre nce yapilan bazi aiklamalar,
ABDde, mason olmayi yasaklayan 247 yillik kararin gevsetilmesi olarak yorumlanmisti. 25 Kasim 1983
tarihinde yayinlanan yeni Kilise Yasasinda, mason rgtlerine ye olmak, otomatik aforoz gerektiren
eylemler arasindan ikartilmisti.
United Press International
Sherlock Holmes
Sherlock Holmes, Karindesen Jack ve Masonlar...... Yazan: C. DeForrest Trexler ....eviren: Thamos
(GEOMETRI)
68
ykmllklerine bagli kilmaktir. Mason olan kisi, kendine gsterilen gvene ihanet etttigi takdirde
simgesel cezalara tabi tutulmayi kabul ederek, verdigi kardeslik gvencelerinin saglamligini
dogrulamaktadir. Mason kurallarinin hi bir yerinde, sulari ne olursa olsun, mason olmayanlara ceza
uygulanmasi yer almamaktadir. Bu bakimdan, filmdeki Sherlock Holmesin mason ritelleri zerine
yaptigini iddia ettigi arastirmalarin pek yzeysel kaldigi grlmektedir.
Ikinci olarak, Karindesen Jack cinayetlerinden birinin yakininda bir duvara tebesirle Juwes biiminde
sifreli bir mesajin yazili bulunmasi dikkat ekmektedir. Mason baglantisinin varligini savunanlar, bunun
genellikle sanildigi gibi Musevi aleyhtari bir slogan olmayip, Hiram yksndeki katile gnderme
oldugunu ileri srmektedirler. te yandan, eger bu cinayetleri bir mason islemis olsaydi, masonlugu
thmet altinda birakacak bir ipucu birakmasinin ve bunu bes cinayetin yalnizca bir tanesinde yapmasinin
ne mantigi olabilirdi ?
nc husus, sonusuz kalan cinayet arastirmalarinin sorumlulugunun hemen tm aktif birer mason
olduklari bilinen polis yetkililerinde bulunmasiydi. Mason olduklari gereginden hareketle, bu polislerin
katili yakalamakta basarisiz olduklari, zira kendi mason kardeslerinden birini koruduklari sonucuna
ulasmak olasi mi? Ortak bir ilgi alani ve dostluktan, byle bir cina fesat rgt ikarsamasi yapmak akla
yakin mi? Bu sorular, cafcafli bir ifadeden teye bir anlam tasimiyor. Zira, son yillarda Britanya polis
teskilati zerindeki mason etkisinin yarattigi tartisma, bir ok kisinin byle bir olasiliga inanmasina yol
amistir.
Polis zerinde masonlarin sinsi etkisi, Stephen Knightin 1976 yilinda yayinlanan Jack the Ripper: The
Final Solution (Karindesen Jack: Son zm) adli kitabinda ele aldigi bir konudur. Knight, bu kitabinda,
The Ripper File dizisinin isledigi incecik ipularindan yola ikar ve sonuta ylesine bir rg yaratir ki,
mason entrikasi artik kanitlanmamis bir kuram olmaktan ikar, reddedilemez bir gerek biimine gelir. Ne
fayda ki, Knightin ilgincasina mason karsiti olmasi, tm inanirligini yitirmesine yol aar. Knightin tutarsiz
imalari arasinda, Wolfgang Amadeus Mozart ve William Morganin da masonlarca ldrlms olduklari
yer almaktadir.
Ne yazik ki, televizyon prodktrlerince pireyken deve yapilan mason baglantisi yksn, Knight gerek
olarak kabul etmistir. 1985 Yilinda, beyin tmr nedeniyle erken yasta hayata veda edene kadar, bu
saplantisinda israr eder. Knightin lmn de bir mason komplosu olarak dsnenler bulunmaktadir.
Byk olasilikla Stephen Knight ve benzerlerinin, Karindesen Jack cinayetlerinin aiklamasi olarak mason
komplosu kavramini ele almis olmalarinin altinda yatan ama mason karsiti kiskirtmaydi. Onlarin gerekte
ilgilendikleri cinayetlerin zm degildi. Onlarin asil derdi, iktidarin zellikle adaletin, gizli bir topluluga
olan bagliliklarini, kamu grevlerinden n planda tutabilecek bazi kisilerin elinde toplanmasinin yol
aacagi sorunlardi. Geen yz yilda Amerikada ykselen mason karsiti alevleri krkleyen de, William
Morganin ortadan kaybolmasindan ok, benzer bir anlayisin yayilmasiydi.
69
Yine de Doyle, okurlarinin heyecanina katilmadi. Kisa srede Holmesten bikti, zira aslinda tarihi
servenler yazmak istiyordu. Bylece, 1893 yilinin sonunda, Isvire Alplerinde geen bir servende,
Holmesi en byk dsmani Profesr Moriartye ldrterek, ondan kurtuldu. Holmesin lm halkin
protestosuna yol ati. Okuyucular, aboneliklerini iptal ederek, bunun acisini The Strandtan ikardilar.
Zamanla Doyle yumusadi. 1901 Yilinda Sherlock Holmesin en nl serveni olan Baskervillelerin
Kpegini kitap olarak yayinladi. 1903 Yilinin sonlarina dogru da Holmes, The Strandin sayfalarinda
yeniden hayat buldu.
Katolik yetisme tarzina karsin, ya da belki de bundan dolayi, Doyle genliginde kurumlasmis dine karsiydi.
Katolikligin kati dogmalarindan ve ara bozuculugundan tiksinmisti. Kilise yerine doga ile kendini insana
aiklayan, evrensel ve hayirsever bir Tanriya inaniyordu. Belki bu yaklasimi nedeniyle, belki de inancini
yeniden tanimlamak arzusuyla, Conan Doyle mason oldu. 1893 Yilinda, Portsmouthta 257 No.lu Phoenix
locasinda inisiye edildi. Masonluk deneyimleri, onun gereksinimlerini tmyle karsilamamis olacak ki,
sonralari kendisini saygili bir agnostik olarak nitelendirerek, spritalist deneylere katildi.
Doyleun kaleme aldigi bes ayri Sherlock Holmes yksnde masonlarin sz gemektedir. Ancak,
bunlarin hi birinde masonluk, yknn temel rgsn olusturmaz.
A Scandal in Bohemia(Bohemyada Bir Skandal) The Strandda yayinlanan ilk Holmes yksdr ve
Poenun The Purloined Letter (alinan Mektup) yksnn bir benzeridir. Zaten, Poenun dedektifi
Dupin, Doyleun kahramaninin edebi ncl olarak kabul edilmektedir. ykde, bilgi almak ugruna bir
damat roln stlenen Holmes, Watsona at yarisi meraklilari arasinda bir masonluk vardir diye bir
aiklamada bulunur. Burada sz edilen, dogrudan bir kurum olarak masonluk degildir. Doyle, burada
masonluk szcgn, bir dostluk ve beraberligi nitelendirmek iin kullanmistir.
Diger drt yknn tmnde, Holmesin dikkati, tasiyanin mason oldugunu belli eden, takilarin stnde
toplanmaktadir. Ancak, Holmes bu takilara bir kez dikkat ettikten sonra, konunun zerinde daha fazla
durmamaktadir. Yine de, bu masonik referanslarin nemsiz ve siradan oldugunu dsnmemek gerekir.
Zira, Doyle her zaman Holmesin kisilerin dis grnmleri ile ilgili ilk izlenimlerine byk nem vermistir.
nl dedektif, edindigi ilk izlenimlerden hareketle, kisilerin egitimi, karakteri, gdleri hakkinda
degerlendirmeler yaparak, cinayetlerin zmnde nemli adimlar atabilmektedir.
Kizil alismada cinayet kurbani olan Enoch Drebber, basik alinli, koca burunlu ve ikik
eneli...maymuna benzer grnml, olaganst karanlik bir kisidir. zerinde bir mason isareti olan
yzk takmaktadir. yknn devaminda Drebblerin, karanlik grnmyle uyumlu ktlkleri yznden,
lyik oldugu bir intikam sonucu ldrldgn greniriz. Romanin byk bir blm, Utahtaki Mormon
yerlesimlerinin ilk gnleri sirasinda geen olaylari anlatmaktadir. Doyle, dinsel dogmatizme ynelik
sulamalarini, Mormon ilahiyatinin asiriliklarini kullanarak, melodramatik bir biimde vurgulamaktadir.
Mason olmadan alti yil nce yazdigi bu ykde Doyle acaba masonlugu, Drebberin gizli sulari ile mi,
yoksa kurumsal dinde buldugu ktlkler ile mi ayni kefeye koymaktaydi?
The Red-Headed League (Kizil Kafalar Dernegi) The Strandta ikan ikinci Holmes yksyd. ykde,
rehinci Jabez Wilson, her gn aldatilarak dkkanini terk etmek zorunda birakiliyor ve bylelikle caniler
yakinda bulunan bir bankayi soymak iin bu binayi kullanma zgrlgn buluyorlardi. Wilson, sisman,
kendini begenmis ve kalin kafali olarak betimleniyordu. Yipranmis ve pek de temiz olmayan giysileri
zerinden dklyordu. Wilsonun da, taktigi pergel ve gnyeli bir igne sayesinde, mason oldugu
anlasilmaktaydi. Yine, mason olmadan nce yazdigi bu satirlarda Doyleun, masonluk hakkinda pek de iyi
yargilara sahip olmadigi sezinleniyor.
The Adventures of the Norwood Builder (Norwood Insaatisinin Serveni) adli ykde ise, masonlugun
olduka farkli bir grnm yansitilmistir. Vasat mali durumu olan bir avukat, John Hector McFarlane,
varlikli bir msterisini ldrmekle sulanmistir. Bu ykde Holmes, dedektiflik yeteneklerini sonuna kadar
zorlayacak ve en sonunda, pek ustaca tasarlanmis bir tuzakla, szde kurbanin kendi lmn dzenledigi
ve yillar nce evlenme teklifini reddeden McFarlanein annesinden bylece intikam almak istedigini ortaya
ikaracaktir. Tm kanitlar McFarlanenin aleyhindeyken, Holmesi avukatin masumiyetine ikna eden
neydi? Ilk karsilasmalari sirasinda Holmesin dikkatini eken gen adamin taktigi mason saati buna neden
olabilir mi?
Son olarak, The Adventure of the Retired Colourman (Emekli Boyacinin Serveni) isimli ykde, Holmes
pek sik yapmadigi bir ise kalkisir ve Baker adinda bir diger dedektifi ver. Hatta, Bakerin kendine rakip
olabilecegini bile kabul eder. Bu arada, Bakerin kravat ignesi onun bir mason oldugunu ortaya
koymaktadir.
Doyle, kahramaninin bir mason olup olmadigini okuyucularina asla sylemez. Cinayet Karari filminde
70
pek inandirici olmadan ileri srldg gibi, Holmesin mason ritellerini inceleyip incelemedigi de bize
aiklanmaz. Kendisi bir mason olan Doyle, parasal kazan ugruna, masonluk hakkinda bildiklerini ya da
rgtn gizlerini aiklamaktan kainmis olabilir. Yine de, Holmesin kendi ikarsama tekniklerini
kullanarak, usta dedektifin masonluga ye olmadigini akla yakin bir kesinlikle syleyebiliriz. Doyle, ogu
kisinin Sherlock Holmese uygun buldugu hayranlik veren imaji hi bir zaman amalamamistir. Pagetin
izimlerini fazlasiyla mkemmel bulmus ve kamunun olumlu tepkisine olduka sasirmistir. Holmesin
yasam tarzi ok iine kapalidir, aliskanliklari tuhaftir. davranislari ters ve ogu zaman baskicidir,
tutumunda asiri burnu byk olmasa da, pek kibirlidir. Ilgisini saplantiya varan lde ynelttigi tek bir
ugrasi vardir: cinayet sorusturmasi. Sonuta, toplumdan, hemcinslerinin gnlk kaygilarindan ve insanligin
genel yararlarindan uzak duran byle bir kisinin bir mason locasinin kayitlari arasinda adina rastlanmasi
pek olasi degildir.
71
arasinda su kisiler bulunuyor: Sultanin Basyaveri Rauf Bey, Basmabeynci Cemil Bey, Zabita Nezareti
Mfettisi Abdurrahman Hilmi Bey, Sakiz Valisi Mehmet Remzi Efendi, eski Kuds Valisi Izzet Pasa,
yksek rtbeli birok subay, ticaret mahkemesi yargilarindan drd, on bes kadar memur. 1868 Yili
iinde locanin en nemli kazanimlari, Devlet Sursi Baskani Ibrahim Edhem Bey ile Gen Osmanlilarin
nderi Prens Mustafa Fazil olmus.
Locanin 1870lerin basinda bir araya topladigi bu kadro, reformlarin gereklesmesinde rol oynayan aydin
kisilerin ancak pek kk bir blmn olusturabilir. Ne var ki, locanin yeleri arasinda yer alan bu
kisilerin Osmanli kent toplumunu pek belirgin biimde temsil ettiklerini sylemek gerekir.
yelerin sosyal kkenlerinin de ortaya koydugu gibi, ordu ve brokrasi mensuplari reform taraftarlarinin
nemli bir blmn olusturuyor. Pek sasilacak bir konu degil bu. Kamu ynetimindeki devlet daireleri ve
kislalarin Tanzimatin laboratuvarlari olduklari zaten biliniyor. II. Mahmud dneminden baslayarak, Bati
dillerini bilen egitimli kamu grevlilerinin yetistirilmesine ve Batili uzmanlarin yol gstericiligine birakilmis
bir modern ordu kurulmasina ncelik verilmisti. Bu ugraslar sonu vermekte gecikmediler. 1870 Yillarinda
yksek dzeyde tipik bir Osmanli brokrati, olduka iyi bir Fransizca bilgisi ile Bati yasam tarzina ve
dsncelerine kendini uydurabilme yetenegini sergilemektedir. Tipki brokratlar gibi, subaylar da yalnizca
niforma degistirmekle yetinmediler ve neredeyse yeni bir kisilige brndler. En yeni asker teknoloji
bilgisi ve bilimlerle donatilmis olan subaylar Osmanli modernlesmesinin nc gc olarak belirirler.
Aslinda bir bakima yikici etkileri olan bir yenilesme akimi szkonusudur. Tanzimatin savasilari olarak
Voltaire ve Rousseau okumus kisiler, gelecekteki devrimlerin de kapisini aralamaktadirlar.
Asker ve brokrat kadrolarin yani sira, hemen bir diger grup ne ikmaktadir: tccarlar ve bankacilardir
bunlar. Neredeyse tmyle azinliklardan olusan bu kisiler, geleneksel olarak pek iyi bildikleri bir rol
srdrrler. Bu rol, Avrupa ile Osmanli Imparatorlugu arasinda ayricaliklara sahip bir araciliktir. Mal alis
verislerinin ve sermaye akimlarinin uzmani olan bu kisiler, kendi yasam tarzlarini, en yeni teknikleri ve
dnya grslerini de yaymaktadirlar. Bir diger islevleri de, lkedeki degisime finansal destek vermektir.
Osmanli Devleti, yenilesme akiminin simgesi olan saraylari, okullari, kislalari bu kisilerden sagladigi
fonlarla kurar. Ordunun modernlestirilmesi ve ekonomik kalkinma iin gereken altyapi yatirimlarinin
yapilmasi iin gereken borlanma furyasini pompalayanlar ve bylece byk varlik edinenler de bu
kisilerdir.
Reformlarin yayginlasmasina katkida bulunanlar arasinda esitli serbest mesleklere mensup kisiler de
vardir. Bunlar gazeteciler, hekimler, eczacilar, mhendisler, avukatlardir. Aslinda bu meslekler varliklarini
zaten Batilasma akimina borludurlar. Ister Avrupada, isterse Istanbulda egitim grms olsunlar, bu
meslek mensuplarinin tm Tanzimatin yeni atmosferine itenlikle katilirlar ve yenilikiligin en atesli
savunuculari arasina girerler. Giderek kentlesen bir evrede, modern olgularin gndelik yasama girmesi
iin, bu meslek mensuplarinin bir ka yillik abalari yeterli olacaktir.
Yenilikilerin bir kesimi de, sahip olduklari meslek bilgilerle kendi lkelerini terk ederek Osmanli
Imparatorlugu topraklarina yerlesmis Avrupalilardir. Ayakkabici, Fransadan belli bir modeli ve atmosferi
getirmistir. Paris niversitesini bitirmis bir eczaci, kimya formlleri elinde ikar gelir Istanbula. Berlinde
yetismis bir mhendis, proje dolu dosyalari ile grnr. Bu Avrupalilardan ogu ortama uymakta zaman
yitirmezler. Tm, yanlarinda getirdikleri atesin sorumlulugunu stlenmeye hazir grenciler ya da iraklar
yetistirerek, Osmanli lkesinde birok yeniligin baslaticisi olurlar. Avrupadan Doguya dogru bu beyin
gnden en ok yararlanan Osmanli hekimleri olmustur. Abdlazizin son yillarinda, belli basli Osmanli
kentlerinde, alismalarinin en son bilimsel buluslara uyumlu srdrme kaygisi tasiyan, Avrupadan gelmis
onlarca hekim vardir.
Dikkat eken sonuncu grup din adamlaridir. LUnion dOrient locasinin yeleri arasinda pek az
sayidadirlar. Oysa, lkenin drt bir yaninda Tanzimatin gereklesmesi iin aba gsteren olduka
kalabalik bir din adami toplulugu vardir. Baskentteki kurumlarin ogunda, Tanzimat hedeflerine ulasilmasi
amaciyla Bab-i Alnin yerlestirdigi ulema bulunmaktadir. Abdlmecid dneminden baslayarak meydana
gelen degisikliklere karsin, temelde adaletin isleyisini saglayan hala ulemadir. Okullarda, hatta laik bir
nitelik gsteren okullarda da, ulema etkindir. Dahasi, yerel ynetimlere ve bazi bakanliklara yine ulema
egemendir.
Din adamlarinin Tanzimatin uygulayicilari arasinda nemli bir kesim olusturmalarini nasil aiklamali? Akla
gelen ilk yanit syle: Osmanli Devleti, Tanzimatin yarattigi tm yeni grevleri stlenecek yetismis laik
kadrolara sahip olmadigi iin, dogal olarak, ynetim ve bilginin geleneksel unsurlarina, yani ulemaya
dayanmak zorundadir.
Ancak, ayrica belirtilmesi gereken bir nemli olgu da, Tanzimatin ne dine, ne de ulemaya karsi olmadigi
konusudur. Tam tersine, Osmanli reformculari ogunlukla Islma bagliliklari ile biliniyorlar. Din adamlari
72
da, yenilikleri gemisin degerlerinin restorasyonu olarak algiladiklari iin, reformlara karsi degillerdi. Bu
kosullar altinda, din adamlarinin reformculara katkida bulunmalari pek de garip gelmemelidir.
Sonu olarak, Imparatorlugun etnik ya da dinsel unsurlarindan hi biri Tanzimati kendi tekeline almaya
kalkismamistir. Mslman ulema, Ermeni tccar, Yahudi hekim, Rum gazeteci ve Paristen g etmis
saati, hep birlikte, en eski zamanlardan beri Dogu Akdeniz kiyilarinda yer alan geleneksel ok irkli ve ok
dinli devleti korumaya abalamislardir.
1173 Canterbury'de insaatilar arasinda William of Sens'in "Magister" (Usta - stad) unvaniyla agrilmasi.
1187-1199 Coventry Katedrali insaati sirasinda William the Englishman'in "Magister" unvanini alamasi.
1189-1200 Lincoln Katedralini insa eden Gaudfridus de Noiers'in "Magister Nobilis Fabricae Constructor"
unvaniyla agrilmasi.
1212 "Sculptores Lapidum Liberorum" (zgr Tas Yontuculari) deyiminin ilk kez Londra cret Yargi
Cetvellerinde (Assize of Wages) kullanimi.
1230 Londra Belediye Ynetmeliklerinde "iraklik" uygulamasinin dzenlenmesi.
1257-1260 III. Henry tarafindan John of Gloucester'e "King's Mason" unvaninin verilmesi.
1268 Etienne Boileau'nun "Le Livre des Mtiers" (Meslekler Kitabi) adli kitabinda, Paris'li masonlar (tas
isileri) rgtnn yer almasi.
1275 Alman tasilarinin "Steinmetzen" ilk kez Strasbourg'da toplanmasi.
1277 - 1278 "Logias" (Vale Royal Abbey, Ingiltere): "Loca" teriminin toplanma yeri anlaminda ilk kez
kullanimi.
1283 "Logia" (Notre-Dame de Paris Kayit Defteri): "Loca" teriminin Paris'li "Operatii" (Isiler) iin toplanti
yeri olarak kullanimi.
1351 III. Edward tarafindan onaylanan "Statutes of Labourers" (alisma Yasalari): "mestre maon de
franche peer" biiminde kullanilan terim "zgr tas mason ustasi" anlamina geliyor.
1356 Londra'da, Ingiltere masonlarinin meslek rgt olan "Mason's Company"nin kurulmasi.
1360 cretlerin dzenlenmesi iin ikarilan yasada, masonlar iin zel hkmlerin yer almasi.
1376 Londra'da "Freemason" teriminin ilk kez kullanilmasi.
1377 Merton Colledge, Oxford'da "Magister Operis" unvanli bir "Free Master Mason"un grevlendirilmesi.
1388-1395 Henry de Yeveley'in Westminister Kilisesi iin "Master Mason" olarak grevlendirilmesi.
1390 "Ms Regius" belgesi: "Constituciones Artis Gemetriae Secundum Euclydem", bugne dek bilinen en
eski mason belgesi, "Old Charges" (Eski Ykmllkler) hakkinda siir.
1397 "Steinmetzen" iin Trves Yasalari.
1410 "Ms Cooke" belgesi: "The History and Articles of Masonry" (Masonluk Tarih ve Makaleleri), Eski
Ykmllkler hakkinda dzyazi.
1423 "Steinmetzen" iin Erfurt Yasalari.
1444 Bir "Frank Mason"un cretinin yasa ile belirlenmesi.
1459 "Steinmetzen" iin Rastisbonne Yasalari.
1462 "Steinmetzen" iin Torgau Yasalari.
1472 Tm masonlar rgt ve birlikleri adina "London Mason's Company"e "Arms" (arma - rozet)
verilmesi.
1475 Edinburgh'da yayinlanan "Chapter of Incorporation of the Freemen-Masons and Wrights of
73
Edinburgh" (zgr-Masonlar Kurulusu ve Edinburg Haklari Yazisi).
1490 Wells Katedrali iin ikarilan yasa ile "freemason" olarak nitelendirilen M. Atwood'un katedral
insaatina atanmasi.
1532 Isko masonlarina "Seal of Causes" (yasal haklar) taninmasi.
1537 "London Mason's Company"nin ayni zamanda "The Company of Free Masons" (zgr Masonlar
rgt) olarak nitelendirilmesi.
1539 Fransa Krali I. Franois'nin tm kardeslik birliklerini kapatma karari.
1550 Iskoya'da "Mason Word"un (Mason Sz) dzenlenmesi; gizli isaret, davranis ve parolalar
derlemesi.
1563 "Steinmetzen" iin Strasbourg Yasalari ve "Brother Book"un (Kardeslik Kitabi) yazilmasi.
1564 Almanya'da "Steinmetzen"in son toplantisi.
1578 Corpus Christi College'in insaat kayitlarinda "rough" (kaba, sert, kati) ve "free" (zgr, yumusak)
masonlarin ayri tutulmasi.
1583 "Grand Lodge Ms No.1" belgesi: Eski Ykmllkler hakkinda dzyazi.
Dundee, Iskoya'da "Saint Mary's Lodge" adli bir locanin varligi.
1590 Iskoya Krali VI. James tararindan "Warden and Justice over the Art and Craft of Masonry"
Masonluk Sanat ve rgtnn Adalet ve Nezaret) grevi Edaucht Laird'i Patrick Cuipland'da verilir.
1598 Bilinen en eski masonik ynetim islemleri: "Saint-Mary's Chapel Lodge - Edinburgh". Kayitlar,
iraklarin inisiyasyon ncesi kabul islemlerini ve kalfa derecesine ykselme ritelinin varligini
kanitlamaktadir.
1598 - 1599 "Schaw Statutes": Iskoya masonlarinin yasalari. Bu yasalarda, "Lodge" terimi bir kente bagli
belirli bir grup masonu ifade etmektedir. Schaw'un grevi "Master of King's Work and General Warden of
Masons" (Kraliyet alismalari stadi ve Masonlarin Genel Naziri) olarak belirtilmistir. Bu yasalarda
"Killwinning" locasinin "Ana Loca" olarak nitelendirilmesi ile Edinburgh'taki "Saint-Mary's Chapel"
locasindan nceligi vurgulanmistir.
1600 Edinburgh "Saint-Mary's Chapel" loca kayitlari bu tarihe kadar geri gider ve dnyanin en eski loca
kayitlari olma niteligini hak eder. Bu loca kayitlarinda, ilk kez operatif mason olmayan bir kisinin,
Auchinleck'li John Boswell'in loca toplantisina katildigi (8 Haziran) yer almaktadir.
Ocak ayinda, Iskoya St. Andrews'da bir masonlar konvansyonu toplanir.
1604 Oxford kentinde "The Company of Freemasons"un kurulmasi.
1619 - 1620 Londra'da "Mason's Company"nin bulunabilen en eski kayit defterleri: Kayitlarda, bir
"Acception" (Kabul) locasinin varligi belirtilmektedir.
1620 Glasgow locasinin kayitlari bu tarihe kadar geri gitmektedir.
1634 Sir Alexander Strachan, diger operatif olmayan kisilerle birlikte "Saint-Mary's Chapel" locasina ye
olur.
1640 "Sloane" Ms. 3329 belgesi.
1642 "Kilwinning Ana Locasi"nin en eski kayitlari bu tarihten baslar.
1646 Elias Ashmole, tmyle "Accepted" (kabul edilmis) masonlardan olusan bir locada mason olur
(Warrington, Lancashire 16 Ekim).
"Sloane" Ms. 3848 belgesi: Edward Sankey tarafindan hazirlanan yasalar.
1655 "The Company of Freemasons" adini "The Worshipful Company of Masons" (Masonlarin
Saygideger rgt) olarak degistirir.
1658 Iskoya'da "Scoon and Perth" locasina Kral VI. James'in ye olmasi. Loca kayitlarina gre,
Iskoya'da "Kilwinning" locasi birinci, "Scoon" locasi ikinci ailan locadir.
1662 Ingiltere Krali II. Charles'in, 1646'dan beri etkin olan "Royal Society"nin kurulusunu onaylamasi. O
dnemdeki tam adi "The Royal Society of London for the Improving of Natural Knowledge by
74
Experiments" (Doga Bilgisini Deneylerle Gelistirmek iin Kraliyet Dernegi).
1663 "Roberts Family Ms. Constitutions" belgesi: Yasalara yedi adet yeni kural eklenmesini kanitlayan
belge.
1665 "Kilwinning Ms. Constitutions" belgesi: Kilwinning Yasalari.
"Harl 2054 Ms. Constitutions" belgesi: Bu belgede mason parola ve isaretlerinin masonlar disinda
herkesten gizlenmesi kurali vurgulanmaktadir.
Londra'da "Mason's Company"de sayim yapilmasi. Envanter listelerinde Yasalarin esitli kopyalari ile
"Accepted Masons" (Kabul Edilmis Masonlar) olarak nitelendirilen bir ye listesi de yer almaktadir.
1670 Iskoya'da "Aberdeen" Locasinda, operatif masonlarin azinliga dsmesi.
"Ancient Stirling" locasi kayitlari bu tarihten baslamaktadir.
1671 Durham Piskoposu tarafindan ikartilan bir ferman ile kentteki tm meslek rgtlerini bir araya
toplayan bir birlik olusturulur. Fermanda yer alan meslekler listesinde masonlar ilk sirada yer almaktadir.
Bu yeni kurulan meslek rgt, her yil "St. John the Baptist" (Vaftizci Yahya) gnnde bir araya gelecek
ve biri kesinlikle masonlar arasindan olmak zere kendilerine drt nazir seeceklerdir.
1674 "Melrose" locasinin ilk kayitlari.
1675 "Dunblane" locasinin ilk kayitlari.
1678 Rahip Georges Hickes'in "Mason's Word" (Mason Szcg) Babil Kulesi kadar eski bir "gizli sinyal"
olarak nitelendirmesi.
1686 Robert Plot'un "The History of Staffordshire" (Staffordshire Tarihi) adli kitabi yayinlanir. Kitapta,
Staffordshire kentinde herkesin ok saygi duydugu bir mason derneginin varligi belirtilmektedir.
1687 "Dumfries" locasinin ilk kayitlari.
1688 "Trinity College, Dublin": Irlanda'da ilk operatif olmayan locanin kurulusu.
1691 "The Goose and Gridiron" (Kaz ve Izgara) locasinin kurulmasi.
Saint Paul Kilisesinde bir mason konvansiyonunun toplanmasi (18 Mayis).
1693 Saint Thomas hastanesinde, hastanenin yeniden insasi iin Sir Robert Clayton baskanliginda geici
bir loca ailmasi.
1696 "Trinity College Ms" belgesi: Irlanda'da Eski Ykmllkler hakkinda dzyazi. Ilk kez "Master
Mason" (stad Mason) derecesinin grlmesi.
"Edinburgh Register House Ms" belgesi: Bilinen en eski mason din bilgileri.
"Dunblane" locasi kayitlari operatif masonlarin azinliga dstklerini gstermektedir.
1717 Drt operatif olmayan loca tarafindan dnyada ilk kez bir Byk Loca'nin, "Londra Byk Locasi"nin
kurulmasi ve Anthony Sayers'in Byk stadliga seilmesi (24 Haziran - Vaftizci Yahya gn).
Bu kronolojide yer alan tm tarih ve bilgilerin geregi yansittigini savunmak dogru degildir. Ancak,
olanaklar el verdigi lde kesin kanitlara dayanan ve farkli kaynaklarin karsilastirilmasi ile denetlenen
bilgilerin listelenmesine zen gsterilmistir. zellikle, sylencesel ve kuskulu bilgilere yer vermekten
kainilmistir. Yine de, bazi hatalar ve eksikler olabilir. Dikkatinizi eken hata ve eksikleri, ltfen kaynak da
belirterek, thamos@fcmail.com adresine e-mail ile bildirirseniz, gerekli dzeltmeler yapilacaktir.
Kaynaklar:
A New Encyclopedia of Freemasonry, Arthur Edward Waite
The Royal Masonic Cyclopedia, Kenneth MacKenzie
La Franc-Maonnerie, Histoire et Initiation, Christian Jacq
Histoire, Rituels et Tuileur des Hauts Grades Maonniques, Paul Naudon
Masonluk, Paul Naudon
75
Mason Tarihi Kronolojisi II
(1717-1800 Yillari Arasi)
1717 Drt operatif olmayan loca tarafindan dnyada ilk kez bir Byk Locanin, Londra Byk Locasinin
kurulmasi ve Anthony Sayersin Byk stadliga seilmesi (24 Haziran).
1718 - 1719 Byk Locanin ikinci Byk stadi George Payne. Bir ok eski yasanin incelenmek zere bir
araya getirilmesi.
Masonlugun bu yildan baslayarak Fransaya aktarildigi ileri srlmektedir. Ancak, bunu kanitlayan
herhangi bir belge yoktur.
1719 -1720 John Theophilus Desaguliers, anglikan katolik rahibi, Londra Byk Locasi nc Byk
stadi.
1720 - 1721 George Payne in yeniden Byk stad seilmesi. General Regulationsun (Genel Kurallar)
olusturulmasi. Birok eski elyazmasinin yabancilarin eline gememesi iin yakilmasi.
Dunblane locasi kayitlarinda, bir masonun gnyeden pergele getigi, irak derecesinden kalfaliga
ykseltildigi yer alir (27 Aralik).
1721 - 1722 Montagu Dk John, Londra Byk Locasinin besinci Byk stadi ve ilk soylu Byk
stad seilir. Toplantida on iki loca temsil edilmektedir.
1723 Anderson Yasalarinin ilk yayimi (17 Ocak). Anderson hazirladigi Yasalarin ilk baskisini Byk
Locaya sunar. Toplantida yirmi bes loca temsil edilmektedir. Byk Loca toplanti tutanaklari bu tarihten
itibaren dzenli olarak saklanmistir.
Londrada mason gizlerini aiklayan ilk kitap A Masons Examinationun (Bir Masonun Incelenmesi)
yayinlanmasi. Bu kitapta Arch ve Mark derecelerinden sz edilmektedir.
1723 - 1724 Dublin Byk Locasinin (sonradan Irlanda Byk Locasi adini alacak olan) kurulmasi.
Ingiltereye bagli olmayan bu dnyanin ikinci Byk Locasi, Anderson Yasalarini uygulamaktadir.
Byk stad Rosse Kontu Richard.
1724 Jacobit egilimli Gormogon Tarikatinin kurulusu. Hizla gelisen Masonlukla rekabet etmeye
alisan bu rgt byk olasilikla Wharton tarafindan kurulmustur.
1725 1705 Yilindan beri Yorkshirein esitli kentlerinde toplanan bir rgt York kentinde Byk Loca
niteligini kendine verir. Grand Lodge of All England at York (Tm Ingilterenin Yorktaki Byk Locasi)
adini alan bu rgt, Ingiltereden bagimsiz nc Byk Locadir. 1792 Yilinda kapanacaktir.
Londra Byk Locasi kayitlari altmis drt locayi iermektedir.
nc derecenin Ingilterede yayginlasmasi ve bu dereceye ykselme treninden ilk kez sz
edilmesi.
76
1726 Ms Graham belgesi: Mason dinsel bilgiler derlemesi.
stad derecesine ykselme treni uygulamasi hakkinda en eski kanit: Dumbarton Killwinning Locasi,
25 Mart.
Irlandada Munster Byk Locasi hakkinda ilk kanit. 1731 Yilinda, bu locanin Byk stadligina, daha
sonra Dublin Byk Locasi ve Londra Byk Locasi Byk stadligini yapacak olan olan Kingston
Lordu James seilir. Dublin ve Munster Byk Localari 1733 yilinda birlesirler.
Fransadaki ilk mason locasi Saint Thomas Pariste Ingiliz soylusu (Lord Charles Radcyffe,
Heguerty ve Maskelyne) tarafindan kurulur.
1728 Lord Kingston, Londra Byk Locasi Byk stadi seilir.
Wharton Dk tarafindan Ispanyada ilk loca Madridte ailir.
1729 Londra Byk Locasi kayitlari elli drt locanin varligini belirtmektedir. Bu localarin kirk drd
Londrada, on biri tasra kentlerinde ve bir tanesi de Madridtedir.
Kesin kanitlari bulunmamasina karsin, Pragda The Three Stars ( Yildiz) locasinin bu tarihte
aildigi ileri srlr.
Tmyle operatif olmayan yelerden olusan ilk Isko locasi Edinburgh Kilwinning adi ile kurulur.
1730 Londra Byk Locasi ilk iki derecenin tanitma szcklerini dzenleyerek ritellerde degisiklik
yapar.
Norfolk Dknn Londra Byk Locasi Byk stadi seilmesi.
Samuel Prichardin Masonry Dissected (Incelenen Masonluk) adli kitabinin yayimi. Bu kitap, 1738
yilinda La Rception Mystrieuse (Gizemli Kabul) adiyla Pariste yayinlanir.
Dublin Byk Locasinin John Pennell tarafindan hazirlanan yeni yasa kitabi. Kitabin girisinde Saint
Trinity (Kutsal Teslis) duasi yer almaktadir. Bu yasalar 1741 ve 1751 yillarinda iki kez resmi olarak
Edward Spratt tarafindan yayinlanacak ve 1756da Ahiman Rezon adini alacaktir. Bu yeni yasalardan
Dublin Byk Locasinin iki derece zerinde alistigi anlasilmaktadir.
Kalktada bir mason locasinin ailmasi. Bu loca Avrupa disinda ailan ilk locadir.
1731 Napoli Kralliginda bir mason locasinin ailmasi.
Lorraine Dknn aydinlanarak, hanedan yesi ilk mason olmasi.
Kingston Lordu, Dublin Byk Locasi Byk stadi seilir.
Amerika, Philadelhiada ilk locanin kurulmasi.
1732 Londra Byk Locasi Pariste Louis dArgent Locasini kurar (3 Nisan).
Fransada Bordeaux kentinde Loge Anglaise (Ingiliz Locasi) kuruldu (27 Nisan). Bu loca daha sonra
Londra Obediyansina baglanacaktir.
Ilk kurulus patenti Dublin Byk Locasi tarafindan bir askeri locaya verildi.
1733 Londra Byk Locasi kayitlarinda ilk kez bir Scotch Masons Lodge (Isko Mason Locasi)
teriminin grlmesi. Bu drdnc derece (Scotch Mason ya da Scotch Master) Ingilterede Royal
Arch derecesine dnsecek ve 1758de kaybolacaktir.
Bostonda Saint John locasinin kurulmasi.
Henry Pricein New England, Amerika Blge Byk stadi seilmesi.
Lord George Sackvillein Floransada bir loca kurmasi.
Hamburgta ilk locanin kurulmasi. Loca stadi Earl of Stratmore.
1734 Anderson Yasalarinin ilk Amerika yayimi.
1735 Fransa masonlarinin yillik Byk Loca toplantisi. James Hector Mac Leane yeniden Byk stad
seildi. Bu kanitlardan hareketle Fransa Byk Locasinin daha nceki bir tarihte kurulmus oldugu
anlasiliyor.
Londra Byk Locasi Andersonun yeni bir yasa dzenlemesi yapmasini buyurur (31 Mart).
77
Hollandada Hague kentindeLondra Byk Locasi patenti ile Le Vritable Zele adli bir locanin
kurulmasi. Ayni yil, Masonluk Hollandada yasaklanir.
Stockholmda ilk locanin kurulmasi.
Gney Carolina, Charlestonda Solomon locasinin kurulmasi. Ayni isimle bir diger loca da Georgia,
Savannahda kurulur.
Lisbonda ilk locanin kurulmasi.
1736 Iskoya Byk Locasinin Edinburghta kurulmasi (29 Kasim). Ingiltereden bagimsiz drdnc
Byk Loca. Bugn yasayan, Ingiltere ve Irlandadan sonra nc en eski Byk Loca. Ilk Byk
stadi Rosselynli William Saint-Clair (Sinclair). Toplantida otuz loca temsil edilmektedir.
Svalye Andr Michel de Ramsay, Louis dArgent locasinda nl konusmasini gereklestirir (26
Aralik). Bu konusma, Fransada Ecossismein (Isko Riti) resmi grs biimine gelecektir.
Derwentwater Kontu Charles Radcyffe Fransa Localari Byk stadi olarak seilir.
Cenevrede ilk locanin kurulmasi.
1737 Fransa Byk stadi Isvete localar ama yetkisini Baron Scheffere verdi.
Kardinal Fleury, Fransada mason toplantilarini yasaklar.
Cenevrede Londra Byk Locasina bagli bir Blge Byk Locasi kurulmasi.
New England Blge Byk stadligina Robert Tomlinson getirilir.
Galler Prensi Frederick mason olur.
1738 Yeni Anderson Yasalarinin basimi. Bu yayinda York, Irlanda, Iskoya, Fransa ve Italya Byk
Localarinin bagimsizligi onaylanmistir.
Londra Byk Locasi resmen Ingiltere Byk Locasi biimine dnsr (25 Ocak).
Edinburgh locasi kayitlarinda Master (stad) derecesinin ilk kez grlmesi.
Masonlugun Papa tarafindan ilk kez mahkum edilmesi: XII. Clemensin In Eminenti Apostolatus
Specula fermani (24 Nisan).
Prusya veliaht prensi Frederick, Brunswickte Mother German Lodgeda (Alman Ana Locasi)
aydinlanir (14 Agustos).
Hollandada Masonluk zerinde baskilarin artmasi.
Isvete Masonlugun yasaklanmasi.
Dresdende The Three Eagles ( Kartal) locasinin kurulmasi.
Maltada Secrecy and Harmony (Gizlilik ve Uyum) adli bir locanin kurulmasi.
Izmir ve Halepte mason localarinin kuruldugu ileri srlmektedir.
1739 Ingiltere Byk Locasinin tutumunu onaylamayan ve ritellerin degismesine karsi ikan bazi
yeler ayrilirlar ve York Obediyansindan bazi yelerle birleserek Londrada yeni localar kurarlar.
Kendilerine Eski York Masonlari adini verirler. Ingiltere Byk Locasini Modernler olarak
nitelendirirler. Ingiltere Byk Locasindan ayrilan bazi localar da bunlara katilirlar ve Grand Lodge of
Freemasons of England, according to the Old Constitutions (Eski Yasalara gre Ingilterenin zgr
Masonlar Byk Locasi) adi ile yeni bir obediyans olustururlar.
Antin Dk Louis de Pardaillan de Gondrin, Fransa localarinin ilk Fransiz Byk stadi olarak seilir.
Varsovada, Papalik fermani nedeniyle bazi localar kapanir.
Floransada Engizisyon masonlari kovusturur.
Sardinyada ilk locanin kurulmasi.
1740 York Byk Locasi yirmi yil sre ile uyku dnemine girer.
Ingiltere Byk Locasi ile Iskoya Byk Locasi arasinda ilk kez iletisim kurulmasi.
Berlinde The Three Globes ( Kre) locasinin ailmasi.
78
Fransada mason toplantilarinin yeniden baslamasi ve masonlarin tutuklanmasi (Nisan).
Ingiltere Byk Locasina bagli Hamburg ve Asagi Saksonya Blge Byk Locasinin kurulmasi.
Ingiltere Byk Locasina bagli Rusya Blge Locasinin Kurulmasi. Blge Byk stadligina General
Keithin atanmasi.
Ispanya Krali V. Philipin Masonluk karsiti bir emir yayinlamasi.
Malta Svalyeleri Byk stadinin Maltada Masonlugu yasaklamasi.
1741 Virginiadaki ilk loca Norfolkda Cornelius Harnett tarafindan kurulur.
The Three Compasses ( Pergel) adli Alman locasi kurulur.
Almanyada Leipzig ve Bayreuth kentlerinde yeni localar ailir.
1742 Frankfurtta Union (Birlik) adli bir loca ailir.
Viyanada ailan ilk loca: The Three Firing Glasses.
Histoire, Obligations et Statuts de la Tres Vnrable Confraternit des Franc- Maons (Pek
Saygideger Masonlar Kardesliginin Tarih, Grev ve Yasalari) Frankfurtta yayinlandi. Fransada bir ok
baski yapacak olan bu yapit, Anderson Yasalarinin ilk Fransizca evirisini ve Ramsayin konusmasini
iermektedir.
1743 Kraliyet kanindan gelen Clermont Kontu Clment-Louis de Bourbon-Comd Fransa Localari
Byk stadi olarak seilir.
Iskoyadaki The Stirling Rock Royal Arch Chapterin tutanaklari bu tarihten baslamaktadir.
Iskoya Byk Locasi ilk kez bir askeri loca iin patent verir.
Kopenhagda ilk loca: Saint Martin locasi.
Portekizde Kraliyet buyrugu ile Masonluk baski grmeye baslar.
Baron Karl von Hunda gre Rite of Templar Strict Observance bu yil kurulmustur. Ancak bunu
kanitlamak olanakli degildir.
1744 Dublinde ilk kez Royal Arch derecesinin ortaya ikisi.
Gabriel-Louis Calabre Praunun Le Secret des Francs-Maons (Masonlarin Gizi) adli kitabi
yayinlanir ve halk arasinda byk ilgi eker.
Fransa Byk Locasi, patent vererek tasrada bir ok loca ailmasini saglar. Fransada ilk askeri localar
ailir.
Varsovadaki The Three Brothers ( Kardes) locasi kendini Byk Loca ilan eder.
Berlinde bulunan The Three Globes ( Kre) locasi Royal Mother Lodge (Kraliyet Ana Locasi)
adini alir ve Prusya Veliaht Prensi Frederick Byk stad seilir.
Kopenhagda Zerubbabel locasi ailir.
Fransada ritellerde ilk kez Adonhiram adina rastlanir.
1745 Fransada Bordeaux kentinde Etienne Morin tarafindan Saint-Jean de Jrusalem locasinin
kurulmasi. Fransada ilk Maitre Ecossais (Isko stad) derecesi.
Fransada Toulouse kentinde, Jean de Barnewall tarafindan Saint-Jean Ancienne locasinin
kurulmasi.
Tm Kuzey Amerika Blge Byk stadligina Thomas Oxnard seilir.
Norvete ailan ilk loca: Saint Olaus locasi.
1746 Salisburydeki Old Lodge kayitlari bes yenin Scots Mason (Isko Masonu) yapildigini ierir.
1747 Fransada Pariste Antoine de Feuillard tarafindan ilk kalici Isko locasinin kurulmasi. Bu loca
adini Souverain Conseil de la Sublime Mere Loge dEcosse du Grand Globe Franais (Byk Fransiz
Kresinin Yksek Ana Isko Locasi Hakim Konseyi) adini alacaktir.
Lord Byron Ingiltere Byk Locasi Byk stadi olur.
79
1749 Benjamin Franklin Pennsylvania Blge Byk stadi olur.
Masonlugun Macaristana ilk kez girisinin bu yil gereklestigi ileri srlr.
1750 Chevalier de lOrient ou de lEpe (Dogu ya da Kili Svalyesi) derecesi Paris ve Bordeauxda
ilk kez ortaya ikar.
Transylvaniada ilk mason locasinin bu yil ailidigi ileri srlr.
Pennsylvania Blge Byk stadi olarak William Allen seilir. Benjamin Franklin yardimciliga atanir.
Berlinde Friendship (Dostluk) locasi kurulur.
1751 The Most Ancient and Honourable Society of Free and Accepted Masons (zgr ve Kabul
Edilmis Masonlarin Pek Eski ve Saygideger Dernegi) adli bir komite kurallar yayinlar. Bu Anciens
(Eskiler) komitesine dahil bazi localarin olusturdugu bir federasyondur ve Modernler olarak nitelenen
Ingiltere Byk Locasina karsi ikmaktadirlar.
Fransanin Marsilya kentinde, George Duvalnons adli bir Isko Saint-Jean dEcosse locasini kurar.
Papa XIV. Benedict, Masonluga karsi yeni bir ferman ikarir.
Ispanya Krali VII. Ferdinand masonlari lme mahkum eder.
1752 Lord Carisford Ingiltere Byk Locasi Byk stadi seilir.
George Washington, Virginiada Fredericksburg locasinda aydinlanir (4 Kasim).
Hindistan, Madrasta bir loca ailir.
Fransa Byk Locasi patenti ile Stockholmde Saint Jean Auxiliaire locasinin Knut Karlsson Posse
tarafindan kurulmasi.
1753 Eskiler federasyonlarini bir Byk Loca biimine dnstrerek ilk Byk stadlarini seerler:
Robert Turner (5 Aralik).
Ilerde 1756 Yilinda Templar Strict Observancei kuracak olan Baron Karl von Hund Almanyada
dsncelerini yaymaya baslar.
Isve Krali Masonlugun Koruyucusu ilan edilir.
New York Blge Byk stadligina George Harrison seilir.
Frederiksburg locasinda Royal Arch derecesine ait en eski tutanaklar bu tarihte baslar.
1754 Viyanada ikinci loca ailir: The Three Hearts ( Kalp).
Berlinde Eintracht locasinin kurulmasi.
1755 Saint-Jean de Jrusalem locasi tarafindan hazirlanan 44 maddelik yeni Yasa.
Virginiada The Port Royal Kilwinning locasinin ailmasi.
1756 Anderson Yasalarinin John Entick tarafindan gzden geirilmis nc basimi.
Carnarvon Markisi Ingiltere Byk Locasi Byk stadi seilir.
Lord Aberdour Iskoya Byk Locasi Byk stadi seilir.
Eskiler Byk Locasi, Laurence Dermottun gzden geirdigi yasalari Ahiman Rezon adiyla kabul eder.
Hollanda Byk Locasinin on drt loca tarafindan kurulmasi.
Templar Strict Observancein (Tampliye Siki Baglilik) Almanyada kurulmasi.
1757 Speklatif teriminin ilk kez Dr. Thomas Manningham tarafindan kullanilisi.
Carnarvon Markisi istifa edince, Iskoya Byk Locasi Byk stadi Lord Aberdour Ingiltere Byk
Locasi Byk stadligina da seilir.
Ingiltere Byk Locasi bir mektupla Hollanda Byk Locasini Isko dercelerini kullanmamak
konusunda uyarir.
1758 Irlanda Byk Locasinin Eskiler ile iliski olusturmasi.
Fransada Byk stad Clermont Kontu, Sainte-Trinit locasi stadi Jacques Lacorneu kendi yerine
80
geecek kisi olarak belirler.
Martines de Pasqually Chevaliers Maons Elus de Coens de lUnivers (Evrenin Seilmis Coen
Masonlari Svalyeleri) rgtn kurar.
Bombayda bir loca kurulmasi.
1759 Ingiltere Byk Locasi patenti ile Qubecte localar ailmaya baslar.
1760 Pariste bulunan yirmi kadar loca stadi, Lacorneun yetkilerine karsi ikarak ayrilirlar ve Saint-
Martin locasi stadi Martin Penyi Byk Loca Baskani olarak seerler ve yeni yasa ve kurallar
hazirlarlar.
Isve Byk Locasinin kurulmasi. Byk stad Baron Scheffer.
Isvirede Strict Observancea bagli localarin ailmasi.
Fransada ilk Rite dAdoptionun ortaya ikisi.
Bostonda Saint Andrew locasinin kurulmasi.
1761 York Byk Locasinin uyanisi.
Fransada kargasayi gidermek isteyen Clermont Kontu, yerine geecek kisiyi Antoine Chaillon de
Jonville olarak degistirir.
Fransa Byk Locasi ile Yksek Dereceler Dzenli Localari Byk Konseyi birlikte, Amerikada
yksek dereceleri yaymasi iin Etienne Morini grevlendirirler. Morine Fransiz localari mfettisi
patenti verilir.
Fransada Metz kentinde Grand Inspecteur Grand Elu Chevalier Kadosh (Byk Seilmis Byk
Mfettis Kados Svalyesi) derecesi ortaya ikar.
Fransada Souverain Prince Rose-Croix (Hakim Gl-Ha Prensi) unvaninin ortaya ikisi.
Viyanada Royal Militaire adli yeni bir locanin kurulmasi.
1762 Ingilizlere esir dsen Morin, Modernlerin Byk stadi Ferrers Kontu tarafindan kurtarilir ve
Amerikadaki Ingiliz kolonilerinde yksek dereceleri yaymak iin grevlendirilir.
Fransada bir Isko Locasi Byk stadi olan Pirlet Conseil de Chevaliers dOrientni (Dogu
Svalyeleri Konseyi) kurar. Kendisi Grand Empereur de lOrient (Dogunun Byk Imparatoru)
unvanini alir.
Marsilyada Saint-Jean dEcosse locasi kurucusu ile arasi bozulan Alexandre Routier Mere Lodge
Ecossaise de Marseillei (Marsilya Isko Ana Locasi) kurar.
Dresden Byk Locasi bir karar alarak Strict Observancea katilir.
1763 Fransa Byk Locasi yeniden birlesir.
Fransa Byk Locasi ileri gelenleri Souverain Conseil des Chevaliers dOrient de Parisi (Parisin
Dogu Svalyeleri Hakim Konseyi) kurarlar.
1764 Lord Blayney Ingiltere Byk Locasi Byk stadi olur.
Eskilerden aldigi patentle Pennsylvania Blge Byk Locasi kurulur.
1765 Tschoudy Baronu Theodore-Henry, Metz ve Pariste Saint Andr dEcosse derecesi kolejlerini
kurar. Amaci bu dereceyi Kados derecesi yerine koymaktir.
Ingiltere Krali III. Georgeun kardesi York Dk Edward Berlinde The Three Doves locasinda
aydinlanir.
Strict Observance Rusyada kurulur.
Hamburg Blge Byk locasi Strict Observancea katilir.
Danimarka Blge Byk Locasi Strict Observancea katilir.
Charles Tollmann Isve Blge Byk stadi olur.
1766 Ingiltere Byk Locasi ile Fransa Byk Locasi arasinda konkordato yapilmasi.
81
Fransa Byk Locasi grevlilerinin seimi sirasinda ikan olaylar nedeniyle, on loca stadinin
masonluktan ikarilmasi.
Fransa Byk Locasi ile Souverain Conseil des Chevaliers dOrient birlikte ikardiklari iki teblig ile
tasrada bulunan ana localari ve Kados derecesini iptal ederler.
Pirletnin rgt Souverain Conseil des Empereurs dOrient et dOccident (Dogu ve Batinin
Imparatorlari Hakim Konseyi) adini alir ve Fransa Byk Locasina birlesme teklif eder. Bu teklif kabul
edilmez.
Amerikada, Boston disinda Ingiltereye bagli localarin sayisi otuza ulasir.
Ingiltere Byk Locasi Frankfurtta bir Blge Byk Locasi kurar.
Almanyadaki localarin ogunlugu Strict Observancea gemistir.
Macaristanda Pressburg kentinde Taciturnitas locasi kurulur.
1767 Anderson Yasalarinin drdnc basimi.
Fransa Byk Locasi hkmetin emri zerine alismalarini durdurur.
Amerikada ilk Isko yetkinlesme locasi, Morinin bir delegesi tarafindan New York, Albanyde kurulur.
Ispanya Byk Locasi kurulur.
1768 Cenevrede Union des Coeurs (Kalplerin Brligi) locasi kurulur.
1769 Mark Mason derecesinin ortaya ikisi (Portsmouth, 1 Eyll).
Almanyadaki Strict Observance ynetimi Bayreuthdan Auspacha tasinir.
Bagimsiz bir Cenevre Byk Locasi kurulur.
Kont Augustus Moczyuski Polonya Byk stadi olur.
Bostonda Iskoya Byk Locasina bagli bir Blge Byk Locasi kurulur.
St. Andrew Royal Arch Chapteri Excellent Mason (Yetkin Mason), Super-Excellent Mason (Pek
Yetkin Mason) ve Knight Templar (Tampliye Svalyesi) derecelerini kullanmaya baslar.
1770 Belikada Namur kentinde Primitive Scottish Ritein (Ilkel Isko Riti) kurulmasi.
Zinnerdorf tarafindan Berlinde Grand National Lodgeun (Byk Ulusal Loca) kurulmasi.
Ingiltere Byk Locasi Isvete tek masonik yetkili olarak Isve Byk Locasini tanir.
1771 Clermont Kontunun lm zerine Fransa Byk Locasi alismalarina yeniden baslar. Byk
stadliga Chartres Dk Louis-Philippe-Joseph dOrlans (Philippe Egalit) seilir.
Isve Krali III. Gustavus ve iki kardesi mason olurlar.
1772 William Prestonun Modernlerin Genel Sekreteri olarak seilmesi.
Chartres Dk, Souverain Conseil des Empereurs tarafindan Souverain Grand Maitre de tousles
Conseils, Chapitres et Loges Ecossaises du Grand Globe de France (Fransa Byk Kresinin tm
Konseyleri, Sapitrleri ve Isko Localarinin Hakim Byk stadi) olarak ilan edilir.
Fransa Byk Locasi ile Souverain Conseil des Empereurs birlesirler.
Brunswick Dk Fredinand Strict Observancein Byk stadi olur.
Strict Observance Templiere adini Rite Ecossais Rectifi biiminde degistirir.
Rusyaya Blge Byk stadi olarak bir Ingiliz gnderilir.
Polonyanin paralanmasi zerine bir ok loca kapanir.
Joseph Warren Amerika Kitasi Byk stadi olur.
1773 Iskoya Byk Locasinin Eskiler ile iliski olusturmasi.
Fransada Monmorency-Luxembourg Dk tasra localarini Grand Loge Nationale de France (Fransa
Ulusal Byk Locasi) adi altinda birlestirir. Kimi zaman Clemont Byk Locasi adiyla da anilan bu
yeni Byk Loca, Fransa Byk Locasina baglidir. Bu nedenle Fransa Byk Locasi adini Grand
82
Orient de France (Fransa Byk Dogusu) olarak degistirir. Grand Orient de Francein Byk stadi
Chartres Dkdr.
1774 Fransanin Lyon kentinde Jean-Baptiste Willermoz tarafindan Rite EcossaisRectifinin
kurulmasi.
Grand Orient de France bir Rite dAdoption kurar.
Zinnendorf Almanya Byk Locasi Byk stadi seilir.
Hirvatistanin Varasd kentinde The Three Dragons locasi kurulur.
1775 Charles-Pierre-Paul Savalette, Fransada Philalethes ritini olusturacak bir komisyon kurar.
Louis-Claude de Saint-Martinin Le Philosophe Inconnu (Bilinmeyen Filozof) ve Des Erreurs et de la
Verit (Yanlislar ve Gerek stne) adli yapitlari yayinlanir.
Iki Sicilya Krali IV. Ferdinand mason olmayi lm cezasini gerektirecek bir su olarak duyurur.
1776 Anderson Yasalarinin William Prestonun giris yazisi ile birlikte besinci basimi.
Adam Weishaupt tarafindan Bavyerali Illuminatinin kurulmasi (Ingolstadt, 1 Mayis).
Grand Orient de France ile Lyon, Bordeaux, Strasbourg ve Montpellierde bulunan Rite Ecossais
Rectifi ynetimlerinin birlesmesi.
Luxembourg locasinin kurulmasi.
Royal Arch derecesi Modernler tarafindan kabul edilir.
1777 On iki dereceden olusan Isve Ritinin kurulmasi.
Londrada Grand Chapter of Royal Archin kurulmasi.
Virginia Byk Locasinin kurulmasi (6 Kasim).
1778 Lyon konvaninda, Stricte Observance Templierein tasra rgtleri LOrdre des Chevaliers
Bienfaisants de la Cit Sainte (Kutsal Kentin Iyiliksever Svalyeleri Tarikati) adini alir.
1779 William Prestonun Modernlerden ayrilarak Grand Lodge of England South of the River Trenti
(Trent Nehrinin Gneyinde Ingiltere Byk Locasi) kurmasi.
Rite Ecossais Rectifiye bagli Grand Prieur Indpendante dHelvtienin (Isvire Bagimsiz Byk
Birligi) kurulmasi.
Rusyada Ulusal Byk Locanin kurulmasi. Byk stadliga Prens Gagarin seilir.
1780 Fransada Philalethes ritinin dzenlenmesinin tamamlanmasi.
Chefdebien dAigrefeuille tarafindan Narbonneda Rite Primitifin (Ilkel Rit) kurulmasi.
Avusturya Masonlugu Strict Observancea geer.
Ispanya Byk Locasi adini Ispanya Grand Orienti biiminde degistirir.
Madras Byk Locasinin kurulmasi.
Goethe mason olur.
1781 New York Byk Locasi kurulur.
1782 Rite Ecossais Rectifinin evrensellestirilmesi amaciyla toplanan Wilhelmsbad konvaninda,
Masonlugun Tampliye kkenleri onaylanir.
1783 Iki mason, Franz Anton Mesmer ile Nicolas Bergasse La Societ de lHarmonieyi (Uyum
Dernegi) kurarlar.
Amerikada Maryland Byk Locasi kurulur.
The Three Globes locasi Strict Observancedan ayrilir.
Hamburg Byk Locasi karar alarak Strict Observancedan ayrilir.
1784 John Noortouck tarafindan gzden geirilmis ve dzeltilmis olan Anderson yasalarinin altinci
basimi.
83
Bavyerada Illuminati rgt dagitilir.
Avusturya Byk Locasi kurulur.
1785 Philalethes ritinin ilk konvani toplanir.
Cagliostro adiyla taninan Guiseppe Balsamo Pariste kurdugu Rite Egyptien (Misir Riti) ile byk
basari kazanir. Bu rit Belika, Hollanda, Polonya, Almanya, Ingiltere ve Isvireye kadar yayilacaktir.
1786 Eskiler ve Modernler Madras Hindistanda birlesme karari alirlar.
Avusturya Imparatoru II. Joseph tim mason localarini kapatir.
Amerikada Georgia Byk Locasi kurulur.
New Jersey Byk Locasi kurulur.
Grand Orient de France yedi dereceli Fransiz Ritini kurar.
1787 Philalethesin ikinci konvani.
Gney Carolina Byk Locasi kurulur.
1788 Modernler tarafindan The Royal Masonic Institution for Girlsn (Kizlar iin Kraliyet Mason
Enstits) kurulmasi.
1789 Prestonun Grand Lodge of England South of the River Trent adli Byk Locasinin Ingiltere Byk
Locasi (Modernler) ile birlesmesi.
Fransada Clermont Byk Locasinda kopmalar.
Connecticut Byk Locasinin kurulmasi.
New Hampshire Byk Locasinin kurulmasi.
Maltada Secrecy and Harmony (Gizlilik ve Uyum) locasinin yeniden ailmasi.
1791 Fransada Clermont Byk Locasi uyku dnemine girer.
Danimarkanin Odense kentinde Maria of the Three Hearts ( Kalbin Mariasi) locasinin kurulmasi.
Rhode Island Byk Locasinin kurulmasi.
1792 York Byk Locasinin yok olusu.
Bostonda Eskiler ve Modernler birlesir.
1793 Chartres Dk, Byk stadlik grevinden ayrilir (5 Ocak), sonradan giyotinde can verir (6 Subat).
Grand Orient de France uyku dnemine girer.
Isve Krali IV. Augustus mason olur.
1794 arie Katerinanin istegi ile Rusyada tm localar kapanir.
Vermont Byk Locasi kurulur.
1795 Clermont Byk Locasi uyanir.
1796 Grand Orient de France uyanir ve Byk stadliga Roettiers de Montaleau seilir.
1798 Eskiler tarafindan The Royal Masonic Institution for Boysun (Oglanlar iin Kraliyet Mason
Enstits) kurulmasi.
Prusya Byk Locasi kurulur.
1799 Clermont Byk Locasi tmyle Grand Orient de France ile birlesir.
Amerikada Grand Chapter-General of the Royal Arch kurulur.
1800 Portekiz Byk Locasi kurulur.
Kentucky Byk Locasi kurulur.
Bu kronolojide yer alan tm tarih ve bilgilerin geregi yansittigini savunmak dogru degildir. Ancak,
olanaklar el verdigi lde kesin kanitlara dayanan ve farkli kaynaklarin karsilastirilmasi ile denetlenen
84
bilgilerin listelenmesine zen gsterilmistir. zellikle, sylencesel ve kuskulu bilgilere yer vermekten
kainilmistir. Yine de, bazi hatalar ve eksikler olabilir. Dikkatinizi eken hata ve eksikleri, ltfen kaynak da
belirterek, thamos@fcmail.com adresine e-mail ile bildirirseniz, gerekli dzeltmeler yapilacaktir.
Kaynaklar:
A New Encyclopedia of Freemasonry, Arthur Edward Waite
The Royal Masonic Cyclopedia, Kenneth MacKenzie
La Franc-Maonnerie, Histoire et Initiation, Christian Jacq
Histoire, Rituels et Tuileur des Hauts Grades Maonniques, Paul Naudon
Masonluk, Paul Naudon
85
Kaynak: Casanova Giacomo, Memoirs, 3 vols. Paris: Gallimard, 1958.
Eric Ouellet, Was Casanova a Mason?, Masonic Universal Bulletin.
Encyclopedia Brittanica.
86
Grldg gibi, Misraim ritinin 1814 yilindan nceki dnemlere ait tarihi olduka karisiktir. Ne var ki, 1811
yilindan kalma, Italyanin Abruzzi blgesindeki Lanciano kentinde verilmis bir diplomanin geenlerde
ortaya ikarilmasi, Misraim ritinin kkenlerine ait arastirmalara isik tutmus ve ritin kuruculari arasinda
nem kazanan yeni bir isim ortaya ikmistir: Charles Lechangeur.
Renzetti adli bir masona 66. dereceyi veren bu diplomanin zerinde, ritin o dnemdeki nde gelen
yetkilisinin, tm 77. dereceden mason olan Lasalle, Marc Bdarride ve Charles Lechangeurn imzalari
bulunmaktadir.
Yapilan arastirmalar, Misraim ritini Fransaya getiren ve sonradan Belika, Irlanda ve Isvireye yayan
kisilerin yalnizca Bdarride kardesler olmadiklarini, Lechangeurn de nemli katkilarinin bulundugunu
belirlemistir.
Misraim ritinin Pariste yeni ortaya iktigi dnemde, nl mason Thory tarafindan kaleme alinmis olan su
satirlar olduka ilgintir:
Fransada bir ka yillik gemisi olan bu rgt, 1814 devriminden nce Venedik ve Iyon adalarinda
olduka etkindi. Apulia ve Abruzzi blgelerinde de bir ok Misraim locasi mevcuttu. Bu ritin 87.
derecesinde bulunan nderleri, rgtlerini tehdit edecek kargasa ortamini nceden sezerek, merkezlerini
Parise naklettiler ve yeni Byk Localarini 21 Mayis 1814 tarihinde atilar.
Misraim sz Ibranicede Misir anlamina gelmektedir.
Eski Ahitte Misraim, Misirlilarin atasi olan Samin ikinci oglunun adidir. Gl-Ha rgt sylencelerine
gre, Misraim kutsal gelenekleri Misir lkesine gtren kisidir. Marc Bdarridein hazirladigi Misraim Riti
ritellerine gre ise, bu Eski Ahit kahramani rite kendi adini veren gerek kurucudur.
Bir mason riti iin ilk kez ne zaman Misraim adinin kullanildigi bilinmiyor. Sir Martin Folkes tarafindan 1740
yillarinda Romada kurulmus olan mason ritinin bu adi tasidigi saniliyor. Renato Sorigaya gre, Misraim
adi verilen ilk rit, Napoli prensi Raimondo di San Severo tarafindan kurulmustur. XIX. Yz yil sonunda
Italyadaki Misraim ritinin Byk stadi olan Giambattista Pessina, ritin 10 Aralik 1747 tarihinde Napolide
kuruldugunu ve 1805 yilinda yeniden dzenlendigini yazmistir.
Misraim ritinin kurulmasinda etkin rol almis olan Bdarride kardesler ile Vitta Polaco ve Parenti gibi ileri
gelenlerin hemen hepsi Yahudiydi. O dnemde Yahudiler, Masonluga kolaylikla kabul edilmiyorlardi.
Bdarride kardeslerin, inanlarina daha uygun oldugunu hissettikleri bir ritel biimine baglanmalari
dogaldi. Diger taraftan, bazi belgelerde Misraim ritini Fransada 1782 yilinda kuran kisinin Ananiah adinda
bir Yahudi din nderi oldugu biiminde iddialar yer almaktadir. Bu kisi byk olasilikla, Orta Dogu kkenli
nl kabbalaci Hayyim Joseph David Azulai olabilir. Bdarridelerin, Misraim ritinin 69. Ve 76.
Derecelerindeki gizemci uygulamalari dzenlerken, Azulainin gretilerinden yararlanmis olmalari pek
uzak bir olasilik degildir.
Misraim ritinin gelisme gsterdigi evrenin, Napolon ynetimi sirasinda Italyanin isgal altinda bulunan
blgelerindeki askeri localarda olmasi dikkat ekicidir. Yerel halktan ve zellikle kendi ie
kapanikliklarindan siyrilmak isteyen Italyan Yahudilerinden bu localara ok sayida katilim olmustur. 1796
Yilinda Livorno kentinin Fransiz garnizonu subaylari tarafindan kurulmus olan Les Amis de lUnion
Parfaite (Yetkin Birligin Dostlari) adli loca bu durumu yansitan iyi bir rnektir. Bu baglamda, Kabbala ve
Masonlukla ili disli olan Italyan Yahudilerinin ortamina aliskin Bdarride kardeslerin, gizemci dereceleri
filizlendirecek uygun topragi bylece bulmus olduklari da varsayilabilir.
Marc Bdarridein Yahudi geleneklerine verdigi nem De lOrdre Maonnique de Misraim (Misraim
Mason Dzeni Hakkinda) adli yapitinda daha belirgindir. Marc Bdarride, bu kitabinda Misraim
Masonlugunu Eski Ahitin en eski din nderlerine kadar geri gtrmekte, zellikle Samin oglu MisraimI
israrla vurgulamaktadir. Ancak, bu kitapta Isadan hi sz edilmemis olmasi da ilgin bir noktadir.
Marc Bdarridee gre, dinler tarihinde Samin oglu Misraimin bir diger adi da Menes olarak geer.
Aslinda Menes, Osiris, Adonis ya da Serapis adlari altinda tapinilan hep ayni tanridir. Bu sz geen
Misraim (ya da Menes), dnemin diger mason sylencelerinde ve zellikle XVIII. yz yilin Gl-Ha rgt
ritellerinde de yer almaktadir.
Ne var ki, yine Marc Bdarridee gre, Masonluk daha da eskidir ve ilk locayi ocuklari ile birlikte Adem
kurmustur. Marc Bdarridein, Habil ve Kabil arasindaki rekabet sorununu nasil zmledigini grenmek
de ilgin olacaktir. Ortodoks Yahudi inanlari, Yahovanin yetkisine boyun egen gmen-oban Habilin
yandasidir. Oysa Masonluk, Kabilin soyundan gelenlerin tm sanat ve teknikleri bulanlar oldugunu ileri
srerek, tarimci ve insaati Kabilin yaninda yer alir. Marc Bdarride, bu sorunu dogrudan ggslemek
yerine, evresinden dolasmayi seer; Kabilin zaten tvbe ettigini ve Ademin iki oglunun soyundan
87
gelenlerin Tubal-Cain dneminde baristiklarini ileri srer.
Marc Bdarride, Babil Kulesini insa ettiren Nemrutun gnahkar girisimine de karsidir. Bylelikle, Misraim
Masonlugunun, Eski Ahitte elestirilen tm kisileri (Kabil, Nemrut, Esav vs...) yceltme egilimindeki Kabilci
gelenekle ilgisi bulunmadigini kanitlamis olur.
Gastone Venturanin ileri srdg belgelere dayanarak, Venedik Cumhuriyeti ile bagli Iyon Adalarinda,
XVIII. yz yilin sonlarinda Misir kkenli oldugunu iddia eden ve yksek derecelerde etkinlik gsteren bir rit
ya da Misraim adli bir loca bulundugu dsnlebilir. Bu varsayim, 1788 yilinda Venedikte Cagliostrodan
patent almis bir Misraim riti uygulamasi oldugunu belirten Robert Ambelainin grslerine de uygun
dsmektedir. Ancak Venedikliler, Cagliostronun Kabbala ve by karisimi ritini uygulamak istemeyip
Tampliye Siki Izleyis ritinde alismayi semis olmalidirlar. Bu durumda ortaya ilgin bir sentez
ikmaktadir: Cagliostronun isigi altinda, Tampliye gelenegi ile damgalanmis, Ingiliz Masonlugunun ilk
derecesi ile Alman Masonlugunun yksek derecelerinin bir karisimi.
Sonu olarak, arastirmalarin bugn ulastigi dzeyde, Misraim ritinin zgn kkeninin Venedikte
bulundugu ve Napolon dneminde Italya isgali sirasinda Napoli Kralliginda bulunan Fransiz-Italyan
localarinda gelistigini sylemek olanaklidir. Misraim ritinin nde gelen kuruculari ve destekileri olarak
Parenti kardesler, Cesar Tassoni, Charles Lechangeur, Pierre de Lasalle, Theodoric Cerbes, Vitta Polaco
ile Gad Bdarride ile iki oglu Marc ve Michel Bdarride sayilmalidir.
Kaynak: La Grande Loge de Misraim (Misraim Byk Locasi) Internet Sitesi: http://www.misraim.org.
GIRIS
Masonluk, Royal Art, yani Sahane Sanat, sifatindan anlasildigi gibi, fikir, tefekkr ve tefsir sanatidir.
Masonlugun eklektik felsefesin gelmis gemis inan sistemleri ve fikir akimlarinin, hedefi insan olmak
sartiyla, ortak paydalari olusturur. Gnmzn Masonlugu, Rnesans ve Reformla baslayan Aydinlanma
agina zg bir fikir ve zihniyet styapi kurumu olarak Bati Uygarligi iinde dogmus ve gelismistir. Her ne
kadar, Masonlugun zndeki ortak paydalarin byk blm, Anadolu dahil Ortadogu kltrlerinin Eski
Misterlerinden muhtelif vesilelerle Batiya aktarilmis olsa bile; Masonluk Avrupada kurulmustur. Masonluk,
yurdumuz dahil, diger lkelere Batidan ithal edilmistir. Bu nedenle, masonik terminolojinin iinde Bati
dilleri kkenli ok sayida, kelime, kavram ve terim yer alir. Bunlardan bazilarinin yerine, gnmze gre
eski kalan Osmanlica kelimeler uyarlanmissa da; bazilari tutmus ve bazilari tutmamistir. Tutmayanlar,
Avrupadan geldikleri zgn hliyle kullanilmaya devam edilmistir. Bir blmne, yeni Trke
denilebilecek agdas karsiliklar bulunmustur. Bylece, Trk Masonlugunda, kompozit ve kendisine zg
eklektik bir masonik terminoloji gelismistir. Bu terminoloji dogal olarak pek de kimseyi rahatsiz
etmemektedir. Daha sonra, arasira, eski dilden veya yabanci dilden olanlarin yerlerine yapilagelen
uyarlamalar, tepki gstermezse tutmakta ve masonik terminolojiye yerlesmektedir. Ancak, yine de bir
blm terimler yurdumuza girdigi dildeki sekliyle devam etmektedir.
Bunlar rneklenirse, en belirgini Mason terimidir. Resmen yabanci dilden olmasina ragmen, hi kimse
Mason yerine Duvarci veya Dlger demek iin pek de israrci olmamistir. Ama, Freemason veya bir
zamanlarin modasi Farmason tutmamis; yerine Hr sifatinin getirilmesiyle Hrmason gibi yari Trke-yari
yabanci birlesik isim tretilmistir. Benzer olarak, Loca ve Rit de aynen kullanilmaktadir. Obediyans ve
Jridiksiyon, zaman zaman, degistirme abalarina ragmen, yerlerine ikme edilenler pek tutmadigindan
Trk Masonlugu terminolojisine yerlesmistir. Son yillarda gndeme gelen Order kelimesinin nasil
Trkelestirilecegi konusu kesin zme varamamistir.
Bu incelemenin amaci, basliktaki terimlerin yazara gre- yorumlanmasidir.
OBEDIYANS NEDIR ?
Obediyans; Latince Obedientia, Fransizca Obdience, Ingilizce Obedience, Almanca Obdienz
kelimelerinin, Fransizca okundugu sekilde, Trk Masonluguna alinmistir. Kelime, en eski kullanisi
bakimindan, klenin efendisine kayitsiz sartsiz boyun egmesi ve tam itaat etmesi; Hiristiyan aidan
bagli olunan din kuruma itaat ve baglilik anlamindadir. Siyasal olarak tebnin, monarsa veya devlete
88
bagliligi bu kelime ile tanimlanir. Bylece, genel anlami itibariyle, obediyans, bir otoriteye veya mercye
itaat etmek; yasalarina ve kurallarina veya emirlerine ve kisitlamalarina uymak ve bagli olmak ve boyun
egmek anlamina gelir. Obediyans terimi, hem iten ve hr irade ile baglilik hlini yansittigi gibi; hem de,
bunlarin olmadigi hllerde, zorlayici bir yaptirimi gsterir.
Obediyansin Masonluktaki anlami, bu ereveyi kapsamak zere, daha genis ve ok daha zeldir. Bir
rnekle aiklanirsa: yedi Masonun bir araya gelerek bir loca kurabilecegi masonik gelenektir. Locayi kuran
masonlar, olusan yeni locanin kazandigi tzel masonik kisiligi ile obediyansin birinci asamasini
olustururlar. Yani, kurduklari locanin dogan tzel kisiligine ve mevzuatina itaat ederler. Bu yeni loca ya
bagimsiz kalabilir; ya mevcut bir obediyansa katilabilir; ya da yeni obediyans kurma girisimine baslayabilir.
lkede, bu yeni locada yapilacak tekrislerle artacak mason sayisina gre, ayni sekilde, yeni yeni diger
localar da kurulabilir. Bylece, kurulan her bagimsiz loca iin, ayri bir yeni bagimsiz obediyans erki ortaya
ikar.
Bir lkede ok sayida locanin birbirinden bagimsiz alismasi masonik kaos yaratir. Localarin ahenk ve
nizam iinde masonik uyum saglayabilmeleri iin, aralarinda birlik kurmasi, hatta kendilerinin ynetimsel
aidan bagli olacaklari bir ynetimsel kurum ve hatta merkez birim olusturarak esgdm saglamasi,
operatif dnemden yansimis olan bir speklatif masonik yntem, hatta jargondur.
Masonluktaki kurallasmis bu gelenege gre, memlekette kurulan localarin sayisi buldugu veya astigi
zaman, bu loca (veya daha fazla loca), kendi arzu ve hr iradeleriyle, kendi aralarinda federatif olarak
rgtlenerek, bagimsiz bir merkez ynetim birimi kurarlar. Bu merkez birim, Muntazam Masonlukta
Byk Loca, zel hllerde Byk Dogu (Grand Orient) adini alir. Byk Loca merkez ynetimin
kurulmasiyla beraber; Byk Loca, onu kuran localar ve masonlar bagimsiz bir obediyans teskil eder. Ayni
zamanda, localar ve masonlar, merkez ynetim biriminin hkim ve nzim otoritesi altinda Byk Locanin
obediyansini olustururlar. Bylece, o lkedeki Masonluk artik tzel kimlik kazanarak; ulusal ynetimi, hatta
kamu nezdindeki kanun ve resm temsil stats belirlenir.
Byk Locayi kuran localar, kendilerini idare etmek, masonik alisma yapmak, yaptirmak ve denetlemek
yetkisini Byk Locaya biraktiklarindan; Masonlar-Localar-Byk Loca dizisi, alttan ste, tabandan doruga
dogru bir obediyans; yani, hiyerarsik itaat piramidi olusur. Bu sistem, o lkenin Byk Locasinin
obediyansi veya lkedeki Masonlugun obediyansi gibi adlar alir. Mesel, Trkiye Byk Locasi denilince,
Trkiyede ynetim ve denetim egemenligi altindaki localarin ve masonlarin bagli olduklari, uyduklari ve
itaat ettikleri federatif ynetim biriminin obediyansi anlasilir. Buna benzer olarak, Trk Masonlugu
denilince de, ilk planda, bu lkedeki masonik obediyansin hkim ve nzim otoritesi Trkiye Byk Locasi
akla gelir.
Masonik obediyansin asil zelligi, hr ve mstakil olmasidir. Mevcut localar vasitasiyla federatif olarak
bizzat kendi kendini kurmustur. nk, masonik ilkelere gre, Byk Loca kurmak yetkisi olan baska hi
bir kurumsal veya kisisel kudret ve kuvvet yoktur. Yksek Sra veya baska bir masonik otorite tarafindan
bir obediyans kurulmasi, yani jridiksiyonu iinde kurdugu localar vasitasiyla Byk Loca rgtlenmesi;
Muntazam Masonlukta ok nemli olan bagimsizlik, kurulus ve kken meseleleri nedeniyle, geerli
masonik ilkelere ve kurallara uymaz.
Bu nedenle, byle kurulmus Byk Localar, kendilerini kuran masonik birimler tarafindan daha sonra
bagimsizlik verilmis olsa bile, kken ve kurulus ynnden kuskulu obediyanslar seklinde tanimlanir ve
dnyadaki diger muntazam obediyanslar tarafindan taninmalari sorun ikarir. Byle bir Byk Locanin,
Muntazam Masonluk camiasi tarafindan taninabilmesi iin bir takim islemlerin yapilmasi ve kkensel
kanitlarin bulunmasi gerekir. rnek olarak, aslinda 1909 yilinda kurulan Trkiye Byk Locasi, 1956
yilinda bagimsizligini da kazanmasina ragmen, ancak 1965 yilinda tamamlanan masonik islemlerle
Muntazam Masonluk lemi tarafindan taninabilmistir.
Diger taraftan, federatif olarak tesekkl etmis bir masonik birim, bagimsiz, yari-bagimli ve hatta bagimsiz
bile kurulmus olsa, eger sonradan, baska bir Byk Locadan berat alir veya baglanir veya himayesine
girerse; veya konfederatif bir birlik olusturursa veya mevcut bir konfederasyonun yesi olursa; her
ahvalde, az veya ok istikllini kaybedeceginden; ister istemez, emir komutasi hline girerek tebsi
olacagindan, adi Byk Loca bile olsa, artik hr ve mstakil sayilamaz. Kaldi ki, ulus-devlet modelinde,
hr lkeye yakisir Masonluk jargonu, hr ve mstakil bir Masonlugu temsil eden Byk Loca olmakla
mmkndr.
Yeni kurulan bir Byk Loca, ayni devlet gibi, hr ve bagimsizdir. Ancak, masonik ilkelerin
evrenselliginden dolayi, genel ynelim, bu Byk Locanin dnyadaki kendi esdegeri diger Byk
Localarla masonik iliski kurmasidir. Bu iliski, karsilikli Tanisma olarak, ayni devletlerin esit dzeyde
birbirlerini tanimalari seklinde kurulur. Yoksa, bir digerinin himayesine girmek veya hrriyetine glge
89
dsrecek sekilde baglanmak, hem temsil ettigi masonik sistemi hem de kuruldugu lkenin istikllini risk
altina sokacagindan asla sz konusu olamaz. Bu nedenle, her Byk Loca kendine zg temel ilkeleri
veya Tanisma Kurallarini kendisi belirler. Bunlar, Muntazam Masonlugun ana ilkeleri ve landmarklariyla
uyumludur. Taraflarin belirledigi kendi ilkelere karsilikli mutabakat saglandigi ve ayni ilkelere uyuldugu
takdirde Byk Localarin arasinda Tanisma saglanir. Teesss eden Tanismada, hi bir ast st iliskisi veya
birbirlerinin i islerine karismak yoktur. Her bir birim, ulusal, hr ve bagimsizdir. Mill Obediyansin esasi ve
teminati budur.
Bu ilke, hem kurulus, hem de sonraki sre iin geerlidir. Muntazam olarak tesis edilmis bir obediyansin
iine, baska obediyanslardan alinacak patentlerle derece eklentisi yapmak, hem olusum ilkesine hem de
milllik sifatina glge dsrr.
Bu arada, Byk Loca ile Byk Dogu arasindaki farki belirtmek gerekir. Byk Loca, Craft
Hrmasonlugun sadece irak, Kalfa, stad Mason dereceleri olmak zere sembolik derece ile yapilan
masonik alismalari iin kurulan, genel olarak sadece bir rite gre veya kendisine zg uyarladigi bir
alisma Modeli (Working)ne gre alisan ve daha ok Muntazam Masonlukta geerli olan bir masonik
ynetim merkezidir. Rit ve alisma Modeli (Working) terimleri, ismen farkli bile olsa, aslinda ayni seydir;
Working kavrami, Rit terimini sevmeyen Anglosakson Masonlugu tarafindan tercih edilir.
Dnyada, birden fazla ritte alisan ve sifatlari muntazam Byk Localar da istisna olarak vardir. Ancak,
Muntazam Masonlukta, Byk Loca ve obediyans denilince, akla dereceli Sembolik Masonluk, yani
Craft Hrmasonluk erevesinde alisan localarin kurdugu federatif bir masonik ynetim birimi akla gelir.
Buna karsilik, Byk Dogularin zelligi, sembolik derecenin yaninda yksek derecelerin de
alisilmasina imkn vermesidir. Yani, Muntazam Masonluk ynteminin aksine olarak, Byk Dogu, hem
ilk Craft Hrmason derecesinin hem de seilen Ritin yksek derecelerinin alisma ve alistirma
yetkisini ve denetimini stlenir.
Ama, Muntazam Masonluk camiasinda da, bazi yksek dereceleri sembolik dereceli Craft
Hrmasonluga syle veya byle ekleyen Byk Localar da vardir. Mesel, Ingilterenin Royal Arch;
Irlandanin, nceki stadi Muhterem, Mark, Royal Arch; Iskoyanin, Mark derecelerini dahil etmesi gibi...
Localarin federatif rgtlenmeyle Byk Loca kurmalarinin sebebi, lkede masonik alismalarin
dzenlemesi, gerekli yasa ve tzklerin ikarilmasi; zetle, yasama, yrtme ve yargi erklerinin tek bir
elden yapilmasinin temini iindir. nk, her locanin kendisine zg kararlarla ynetilmesi, lkede gerekli
masonik birligi ve ahengi saglayamaz. Kaos olur. Kaos, amaci ve ortami Kozmos olan, Masonluga zarar
verir. Bunun iin, bir tek merkez ynetim ve denetim birimi sarttir.
Byk Loca, kurulusunu takiben, kendisini kuran localar ve masonlar zerinde ve kendisine masonik
mevzuat ynnden bagli olunan tek ve esiti olmayan yegne hkim ve nzim masonik otorite sifatini
kazanir. Bylece, Byk Loca, ona bagli localarla birlikte bir obediyans olusturur. Bu obediyans, hem
localar olarak kurumsal hem de localardaki masonlar aisindan bireysel olarak vardir ve geerlidir.
Bu nedenle, localar kendileriyle ilgili yasalarin ve tzklerin dzenlenmesini, ynetimlerin belirlenmesini
ve denetlenmesini, haric dnyayla veya resm kurumlarla iliskilerinin saglanmasini ve genel masonik
konularin zmlenmesini, teorik olarak kendi hr iradeleri ile olusturduklari obediyansin tzel kisiligine,
tabi pratik olarak obediyansin, yani merkez ynetim biriminin, olusturulan kurullarina ve organlarina
devretmis olurlar.
nk, Byk Loca obediyansi soyut bir tzel kisilikten ibarettir. Kurumun ynetim ve denetim islevinin
soyuttan soyuta ikmasi, yasamayi stlenen Genel Kurul, yani Konvan gibi; ynetimi stlenen Ynetim
Kurulu, yani Byk Grevliler Kurulu gibi; yargiyi stlenen Yargi Kurullari gibi organlarla mmkn olur.
Kurulan her obediyansin, kuruldugu lkenin ulusal sinirlari iinde masonik obediyansi vardir. Bir lkede bir
obediyans mevcut oldugu takdirde veya tesisinden sonra bagli localardaki masonlarin kuracaklari her yeni
loca, masonik mevzuata gre, obediyansin yetkili kararlarinin izni ve denetimi altinda kurulmak anlaminda,
obediyansin merkez ynetim birimi Byk Locadan berat almak zorundadir. Ancak, bu sekilde kurulan
bir loca muntazam sayilir.
Aslinda her lkenin ulusal sinirlari iinde o lkenin masonlugunu temsil eden bir Byk Loca, yani
obediyans olmasi, Muntazam Masonlugun geregidir. Ama, Muntazam Masonlukta bile bu gerege pek
uyulmamaktadir. Mesel, ABDnin ynetim sisteminin farkliligi nedeniyle, ayri ayri cograf blgeler teskil
eden her eyalette ayri bir Byk Loca vardir. Avustralya kitasindaki, Kanadadaki, hatta Almanyadaki
mstakil Byk Localar oklu obediyans rnekleridir.
Ingiltere basta olmak zere bazi lkelerde, adi Blge Byk Locasi veya Vadi Byk Locasi oldugu hlde,
90
aslinda obediyans olmayan masonik ynetim birimleri vardir. Ancak, bu gibi Byk Localar, lkede ayri bir
obediyans niteligi tasimaz. Bu Byk Localar bagli olduklari veya subeleri olduklari asil Byk Locanin
obediyansi kapsamindadir. Ancak, uzak ve kalabalik localarin oldugu vadilerde, byle bir idar
uygulamaya gidilerek, blgesel olarak, mesel, kendi Konvanlarini yapmak veya asil Byk Konvanda
gsterecekleri adaylarin arasindan kendilerinin Blge Byk stadini veya Byk stad Yardimcisini
semek kolayliklar saglayan sistemler de vardir. Ancak bu uygulama, bir zamanlar yurdumuzda da oldugu
gibi, her blgede bagimsiz, niter birer Byk Loca seklinde ok baslilik degildir; her blgede, merkez
Byk Loca obediyansi altinda alisan, birer Blge Byk Locasi vardir.
Bazi lkelerde, adi Byk Loca ve/veya Byk Dogu olan birden fazla merkez masonik ynetim birimi
varsa da, bunlardan sadece biri Muntazam Masonlugun o lke iin tanidigi Byk Loca; digerleri masonik
intizam disindaki camiaya ait olusumlardir.
zetle, gnmz Masonlugunda obediyans denilince, Craft Hrmasonluk, yani Sembolik Masonluk
derecesi ile alisan localarin federatif bir rgt olarak, tabandan tavana dogru federatif olarak kurduklari
bir Byk Loca otoritesine bagli masonik sistem veya masonik evrim anlasilir. Daha da zetle,
Muntazam Masonlukta, obediyans esittir Byk Loca demek mmkndr.
Yazar, ana dilde ayni olan obediyans teriminin kullaniminin Trk Masonlugunda aynen
srdrlmesinden yanadir.
JRIDIKSIYON NEDIR ?
Masonlukta obediyansla birlikte veya ayri olarak kullanilan Jurisdiksyon veya okunus olarak Jridiksiyon
veya Juridiksyon terimi, Fransizca ve Ingilizcede Jurisdiction, Almancada Jurisdiktion olarak yazilir. Asli,
Latincede yasa, kanun anlaminda jus ve juristen; sylemek, telffuz anlaminda dico kelimelerinden
meydana gelen jurisdictiodan tremistir. Anlami, bir grevlinin, otoritenin, resm makamin, mercinin veya
adaletin etkinlik gc ve hem de bu gcn etkinlik alanidir.
Jridiksiyon, Masonlukta bir masonik ynetim biriminin, greti, uygulama ve denetim alanlarini kapsamak
zere, hem masonik alisma yaptirma, hem de kendisine bagli yeni masonik birimler kurma yetkisi ve
egemenligi anlaminda kullanilir. Ayrica, bu yetkinin ve egemenligin alaninin sinirlarini da belirler.
Masonik ynden jridiksiyon, hem bir yetki ve otorite tarifi; hem de ayri bir masonik kurumlasma
biimini aiklamak zere iki ayri anlamda kullanilir. Hatta, bu iki anlam bir yerde zitlasir. Bu itibarla,
jridiksiyonun, hem obediyansla birlikte geerli anlamini; hem kendine zg anlamini incelemek gerekir.
Her obediyansin, yani Byk Locanin veya merkez ynetim biriminin kendisini olusturan localar
zerindeki masonik alisma yaptirmak, ynetmek, yasa kullanmak, yargilamak hak ve yetkilerinin tmne
birden jridiksiyon denir. Bu hak, daha aik bir ifadeyle, obediyansin jridiksiyonudur. nk localar
kendi aralarinda bagimsiz fedaratif rgt olarak Byk Loca kurmak suretiyle bir obediyans olusturduktan
sonra, ynetimsel haklarini bu otoriteye devretmislerdir. Yani, masonlardan localar ve localardan Byk
Loca olusumu seklinde, demokratik, hatta Byk stadin kimliginde meritokratik bir sistem kurulmustur.
Ancak, bundan sonra, merkez otorite Byk Locanin obediyansi zerinde, yani kendisini olusturan
localarin ve masonlarin zerinde jridiksiyon hakki baslamistir. Bu islev, baska bir deyisle, tabandan
tavana dogru kurulan obediyansin, tavandan tabana dogru inen jurisdiksiyon olarak aiklanir. Bu nedenle
her obediyansin, sorumlu oldugu ulusal veya cograf sinirlar iindeki Masonluk zerinde jridiksiyonu
vardir.
Ancak, yukarida deginildigi gibi, obediyans kavrami dereceli Sembolik Masonluk iin geerli bir terim
oldugundan, burada aiklanan jridiksiyon da sadece Byk Locanin obediyansiyla sinirlidir. Bir
obediyans iindeki localar, dis islerinde tamamen Byk Locaya bagli, i islerinde Byk Locanin
belirledigi yasa, tzk ve kurallar dogrultusunda alisan zerk masonik birimler veya yasal aidan
kollardir. Bir locanin bagli oldugu obediyansindan ikmasi mmknse de; rnekleri, mesel bir zamanlarin
Azim Locasi vakasi gibi, ok nadirdir. nk, bagimsiz bir locanin masonik yasami ok sinirli ve kisitlidir.
Bir obediyansin jridiksiyonu altindaki bir locanin beratini, yasada yazili gerekelerle geri almasi, yani
pratik anlamda masonik yasama yetkisi ile kapatmasi jridiksiyon hakkidir.
Yukarida aiklanan tanimlamadan daha baska anlam ifade eden, farkli masonik strktr gsteren baska
bir jridiksiyon tanimi ve kullanimi vardir. Bu ikinci tanimlama bir yetki tanimlamasi oldugu gibi, ayni
zamanda, zellikle, bir rgtlenme ve bir kurulus tanimlamasidir. Syle ki, bazi masonik birimler federatif
olmamalarina ragmen, yetki gcn kendilerinin yasa ve geleneklerinden alarak, kendilerine bagli baska
masonik birimler kurabilir ve btn bunlarin zerinde jridiksiyon hakkini kullanirlar. Bundan dolayi, bu tr
masonik birimlerin hem olusum tarzi, hem yetki sekli jridiksiyondur. rnek olarak, Sembolik Masonlugun
91
genellikle ilk derecesinin tesindeki yksek dereceler dizilerinden olusan Ritler ve ogu Orderlar, bu tr
jridiksiyonlara rnektir. Merkez birimin ana kurulusu, daha nce kurulmus bir ana masonik kurulustan
berat almak seklinde olur; ve adi mesel Yksek Sra veya Sprem Konsey olan bu en yksek merkez
birim veya otoriter organ nce kendi kendisini kurar ve sonra da geregine ve ihtiyaca gre kendi altindaki
birimler, siniflar ve derecelerden olusan rgtn olusturur; bu sistem zerindeki, yasama, ynetim ve
yargi yetkisini dogrudan kullanir. Dolayisiyla, kurulus ve yetki olarak, otokratik tarzda kurulan ve isleyen bu
tr masonik sistemler tam bir jridiksiyondur. Mesel, Sko Riti veya York Riti gibi...
Ancak, jridiksiyonun yntemleri ve tarzi her ritte ayni degildir. Farklidir. Mesel, Sko Masonlugu tarzi
ritlerde, bir lkede jridiksiyon kurmak hakki bir beratla 33li bir kisiye verilir. O, bir digerini 33ye
ykselterek sayiyi ikiye ikarir. Sonra ikisi birden 33ye ykselttikleri bir nc ile sayiyi e ikarir.
Bylece, Yksek Sra teskili iin gereken 33li dokuz mason sayisina ulasilarak, jridiksiyonun dorugu
olan merkez otoriter ynetim birimi tesis edildikten sonra, bu birimin arzu ve iradesine gre rgtlenilir.
Bu itibarla, bir tek kisi tarafindan kurulup rgtlenmeyi mmkn kilan bu otokratik merkez sistem, her ne
kadar demokratik degilse de; kurulus ve isleyis ynnden, daha abuk, daha hizli ve daha etkilidir.
Bundan dolayi, yayilimi abuk ve etkin bir sekilde kisa zamanda gereklesir.
Halbuki, York Riti dahil, Anglosakson tarzi masonik rgtlenmelerde, daha demokratikmis gibi grnen bir
anlayisla, yeni bir olusum iin yeterli sayida dzenli masonun bir araya gelerek; nce, belirli sayi ve
dzeyde derecelerden olusan bir birim olusturmalari; daha sonra, daha ileri yksek dereceleri ieren diger
birimlerin kurulmasi; en sonra da, btn bu birimlerin ok merkezli ve ok basli olarak bir araya
toplanmalariyla yeni bir sistem veya rit olusturmalari seklinde isler. Mesela, York Riti, bylesi ok sayida
rit ve orderin bir araya gelmesinden meydana gelmistir. Bu nedenle, sistem, her ne kadar daha
demokratik olsa da; masonik uygulama aisindan, olusum ve yayilimi fazla zaman gerektirdiginden
gelisme imknlari sinirlanmakta ve hem de birimlerin arasinda ikan ynetimsel sorunlar masonik isleyisi
zorlastirmaktadir.
Obediyans ve jurisdiksiyon arasindaki masonik temel fark basit bir kural olarak syle aiklanabilir: Her
obediyansin jridiksiyonu vardir; ama, her jridiksiyonun obediyansi yoktur. Bu kural lkemizden
rneklenirse: Trkiye Byk Locasi, daha nce kurulmus localar tarafindan federatif olarak olusturulmus
bir obediyanstir ve kendisine bagli localar zerinde jridiksiyonu vardir. Bu tarz, obediyansin
jridiksiyonuna rnektir. Halbuki, Eski ve Kabuledilmis Sko Riti Trkiye Yksek Srasi, daha nce
kurulmus bir Sko Riti merkez otoritesinin verdigi yetkiyle nce kendi kendisini olusturduktan sonra
jridiksiyonunu kurmustur ve bu jridiksiyon alani iinde jridiksiyon yetki ve egemenligini kullanmaktadir.
Bu olusum ve isleyis tarzi da, dogrudan jrisdiksiyonun varligina, jridiksiyonun obediyansi olmamasina
rnektir. Iki kurulus arasindaki konkordatoya gre, Trkiye Byk Locasinin obediyansininin jridiksiyonu,
kendisini olusturan ve kendisinin olusturdugu localardaki dereceli masonik alismalari ieren Craft
Hrmasonluk iin geerli; Trkiye Yksek Srasinin jridiksiyonu nc derecenin tesindeki Sko Riti
dereceleri iin geerlidir.
Bu rneklerden anlasilacagi gibi, obediyans terimi Craft Hrmasonlugun ynetimini stlenen Byk
Localar iin, jridiksiyon terimi zellikle Ritler ve kismen Orderlar gibi yksek derecelerle ilgili birimler iin
geerlidir. lkemizde obediyansi, Sembolik Hrmasonluk ve Trkiye Byk Locasi; jridiksiyonu Eski ve
Kabuledilmis Sko Riti ve Trkiye Yksek Srasi temsil eder. Byk Loca obediyans, Yksek Sra
jridiksiyon statsn ve islevlerini rnekler.
Obediyanslarin jridiksiyonlari, stten alta, yani tavandan tabana dogru farkli boyutlar ve isimler alir.
Byk Localarin, biri ulusal ve digeri de localar zerindeki kurumsal olmak zere iki ayri jridiksiyonu
vardir. Ulusal jridiksiyon, bir Byk Locanin masonik hak ve yetkilerini kullanabilecegi lke veya blge
sinirlari olarak tanimlanir. Ilk akla gelen ulus-devlet modelinde, her lkede bir tek Byk Loca vardir ve
egemenlik haklari lke sinirlarina kadar uzanir. Ancak, her zaman iin kural geerli olmamistir. Bazi Byk
Localar, lke sinirlari disinda kalan kolonilerde, hatta bagimsiz lkelerde bile kendi obediyanslarina bagli
localar kurmak yoluyla obediyans ve jridiksiyon alanlarini genisletmislerdir. ogu zaman, Masonlugun
kurulus ve gelisme dnemlerinde grlen bu uygulama, siyasal bagimsizliklarin kazanilmasiyla gitgide
ortadan kalkmis denilecek kadar azalmissa da, bu yntemi srdren bazi obediyanslar vardir.
Ancak, genel olarak, her bagimsiz lkede o lkenin bagimsiz Byk Locasinin jridiksiyonunun olmasi ve
bu hakkin baska hi bir yabanci Byk Loca veya masonik otorite ile kismen veya tamamen
blslmemesi ok degerli ve vaz geilemez bir ilkedir. Bu itibarla, bir Byk Locanin baska bir lkenin
Byk Locasina tanisma protokoluyla saglanan dostluk iliskisinin disinda, berat veya baska bir suretle
bagli olmasi masonik haysiyet yaninda, lkenin istiklli ve hrriyeti ile asla bagdasamaz. Trkiye Byk
Locasi, bir zamanlar yasadigi bu sikintilarin bedelini bagimsizlik savasimi ile demis tamamen ulusal ve
hr bir masonik kurumdur. Dnyada hibir masonik kuruma, dogrudan veya dolayli kanun, idar, mal
92
bagimliligi yoktur. Zaten jurisdiksiyonun anlami da budur. Baska, bir obediyansa veya jridiksiyona bagli
olan bir Byk Locanin masonik hrriyeti olmadigindan, jridiksiyonundan sz edilemez. nk, bir
obediyansin baska bir obediyans zerinde jridiksiyonu olamaz.
Bu ne demektir? Trkiye Byk Locasi, antimasonik karalamalarda iddia edildigi gibi, kk disarida degil
demektir. Yurtdisinda yabanci hi bir masonik birime bagli degil demektir. Hi bir yabanci lke masonik
kurulusunun Trkiye Byk Locasi zerinde egemenligi ve yaptirimi yoktur ve de olamaz demektir. Trk
Masonlugu mill ve mstakildir demektir. Nitekim , milllik ve mstakillik vasiflari titizlik tesi kiskanlikla
korunur.
Byk Localarin localar zerindeki jridiksiyonunun bir altindaki ikinci asama, localarin cograf veya
masonlar zerindeki jridiksiyonudur. Aslinda, bazi obediyanslarda localar iin belirlenen cograf sinir
kisitlamalari her lke iin geerli bir ilke degildir. Ancak, bazi obediyanslardaki zellikle vadi localarinin
jridiksiyonu kendi cograf sinirlari iinde yasayan masonlarin zerindedir. rneklenirse, Yakacik vadi
sayilirsa, localari sadece kendi cograf alanlari Anadolu yakasinda isi veya evi olanlardan ye
alabilecekler, buna karsilik Rumeli yakasindan ye almayacaklardir. Gnmzde gerek loca gerek mason
sayisinin sorun yaratamamasi nedeniyle bu husus hi nemli degilmis gibi grnrse de, ilerideki yillarda
Kadiky merkezinin faaliyete gemesi durumunda, Yakacik ve Kadiky arasinda bir cograf jridiksiyon
sinirinin belirlenmesi gerekli olabilir.
Localarin masonlar zerindeki masonik jridiksiyonu, Trkiye Byk Locasi Tzg ve Localar Genel
Tzgnn baglayici hkmleri yaninda localarin I Tzkleri ve teaml, gelenek, rf gibi yazili olmayan
kurallari ile izilmistir. Dolayisi ile, her locanin matriklndeki Kardesler zerinde kesin bir jridiksiyonu
vardir.
Yazar, masonik terminolojide ok nemli bir yeri anlami olan jridiksiyon teriminin, ayni obediyansta
oldugu gibi, bu hliyle kullanilmasindan yanadir.
RIT NEDIR ?
Masonlukta ok yaygin bir terim olan Rit, Latince Rithus kelimesinden gelir; Fransizca ve Ingilizcede Rite,
Almancada Ritus yazilir. Rit, yasa, gelenek, det olarak tesbit edilmis ilh veya kutsal bir hizmetin
uygulanma sekli veya kutsal veya dinsel tren iin bir uygulama veya uygulamalar dizisi veya dinsel
ayin treni veya kisaca kutsal ayin ve dinsel tren sekli anlamina gelir. Diger bir anlami, belirli ama
iin belirlenmis bir belirli yoldur. Iki anlamin bir araya gelmesiyle; Rit teriminin Masonluktaki belirli bir
ama iin belirlenmis bir belirli yoldaki derece ve trenler sistemi seklinde zel anlami ortaya ikar. Yani,
rit, pratik olarak, belirli dereceler dizisiyle Masonlugun yorumudur.
Masonlukta farkli yorumlarin mmkn hatta gerekli olmasi nedeniyle, ritin iine tefekkr ve tefsir,
dolayisiyla felsefe girer. yleyse ritler, farkli yol, yordam ve felsefelere gre, masonik isigi yorumlayan
zel masonik birimlerdir. Ayni, dinin farkli yorumlari olan mezhepler ve tefsir fraksiyonlari tarikatlar gibi!
Bu nedenle ritlerin zelligi, amalarinin ayni olmasina ragmen; aralarinin, yani gretilerinin ve
yntemlerinin niteliksel ve niceliksel olarak, farkli olmasidir. Mezheplere esdeger ritler gsterildigi gibi,
tarikatlari temsilen orderlar verilebilir.
Eski dinsel trelerden, erken dnem Masonluga aktarilan trensel uygulamalar seklinde Ritler de vardir.
Bunlar, Kutsal Yere Girerken Ayakkabi ikarma (Discalceation) , Bir Kutsal Yeri Tavaf
(Circumambulation), Vaftiz (Purification- Lustration), Tekris (Initiation), nlk Kusatma (Investure)
Ritileridir. Bu Ritler, daha sonra, Speklatif Masonluk ritellerine trensel pratikler olarak alinmistir.
Hrmasonluktaki irak, Kalfa ve stad Mason dereceleri, bir bakima, mstakil ritler olarak sayildigi gibi;
ayni zamanda, global olarak Hrmasonluga, Sembolik Rit ve hatta Hrmasonluk Orderi da denir.
Sembolik Ritin devami, Masonluga baglanan temalar aisindan, Hiramik Rit, Kapitler Rit, Kriptik Rit,
Svalyelik Riti vb olarak siralanir. Bunlar, birbirini izleyen bir ritler dizisi olarak tanimlanir. Hatta, bazilari,
yazar da bu grstedir- ilk Craft Hrmasonluk derecesine Kapitler Ritin dorugu olan Royal Arch
derecesinin eklenmesinden olusan Ingiltere Masonlugu Sistemine zg Working adi verilen zel alisma
tarzina Ingiliz Riti demeyi uygun bulurlar.
Ritlerin, bugnk anlami ve sekline gre, Masonluga girisi 18.yy ortalarindan itibaren Fransada baslayan
Sko Masonlugu Yksek Dereceler furyasi ile olur. Rit kavraminin bu hliyle Masonluga ilk girisi 1738
yilidir. Bylece, Ritlerin tren sekli ve dizisi olan eski yapisinin yerini; bir otorite tarafindan ynetilen ve
denetlenen bir dereceler dizi tanimi alir. Daha sonra, 19.yya kadar gitgide artarak ve yayilarak
gnmzdeki ritlerin hemen hepsi kurulur. Son yillarda kurulan yeni pek rit yoktur. Ama, bazi eski ritler
degisik adlar altinda yeniden canlandirilmaya alisilmaktadir.
93
Masonlukta ilk Rit, 1736/37 nutuklari ile Sko Masonluguna ivme kazandiran Svalye Ramsay tarafindan
(veya adina izafeten) Fransanin Bouillon sehrinde kurulan Eski Sko Riti veya diger adiyla Ramsay
Ritidir. Bu Rit, sembolik 3 derecenin zerine eklenen 3 yksek derece ile toplam 6 derecelidir. Ilk Riti
takiben binden fazla farkli derecelerden olusan dizilerle, yzlerce (bazilarina gre 600) rit kurulmussa da,
bunlarin arasinda gnmzde aktif olanlarin sayisi 20den az; nemlileri belki 10 kadardir.
Masonluk tarihinde, 1762 yilinda Fransada kurulan 25 dereceli Perfeksiyon (Olgunlasma) Riti, kurumsallik
ve yapilasma aisindan ilk belirli ve nemli Rittir. Bu Rit, daha sonralari, Sko Masonlugundaki diger
ritlerin de esin kaynagi olmasi yaninda, Eski ve Kabuledilmis Sko Ritinin temelini teskil etmistir.
Perfeksiyon Ritini, Sko Masonlugu tarzinda kurulan ok sayida rit izlemistir.
Sko Masonlugu tarzindaki en nemli rit, 1786 yilinda Almanyada, Perfeksiyon Ritinin 25 derecesine,
diger ritlerden aktarilan 8 derecenin eklenmesiyle olusturulan Eski ve Kabuledilmis Sko Ritidir.
ABDindeki Sko Riti alismalari da 1801 yilinda ilk Yksek Sranin Charlestonda kurulmasi ile
sonulanmistir. Bylece, biri Avrupa ve digeri Amerika olmak zere ift kitada kurulan Sko Ritinin
merkez ynetim otoritesi niha derece 33li masonlardan olusan Yksek Sralardir.
Ritler, belirli bir dereceler dizisinden olusur. Bir merkez birim tarafindan ynetilir ve denetlenir. Merkez
birim, bizzat kendi kendini olusturur. Sonra, kendisine bagli dereceler dizisini kurar. Iste bu sistemin adi
jridiksiyondur. Bu nedenle, Masonlukta, rit, bir merkez otoriteye bagli olarak alisan, sembolik
derece zerinde belirli sayida yksek dereceden olusan juridiksiyon sistemi olarak tanimlanir.
Obediyanslarda alisilan Sembolik Masonlugun Craft Hrmason derecesi, istisnalar disinda, ritlerin
temel derecesini teskil eder. Bu temelin zerine, ritin zel greti yntemine gre belirledigi yksek
dereceler dizisi eklenir. Sko Riti, btn bu alt birimlerin dogrudan bagli oldugu, Yksek Sra tarafindan
temsil edilen tek basli, yani otokratik, bir ynetim mekanizmasi sergiler. Yksek Sranin otoriter
jridiksiyonu, alismalari Byk Localara birakilan ilk 3 sembolik derecenin zerinde kalan, 4 ile 32yi
kapsar. Ritin dorugunda tek bir yksek merkez otorite olmasina ragmen, gretim ve idare kolayligi
aisindan, dereceler dizisi siniflara blnerek birer yari-zerk alt birime baglanir. Mesel, Sko Ritindeki,
Olgunlasma Locasi, Hkim Sapitr (veya Konsey ve Sapitr), Konsistuvar, Yargi ve Danisma Divanlari gibi!
Ritlerin merkez ynetim birimi standarti, zamanla, ihtiyalara ve pratiklere gre revize ve modifiye
edilmektedir.
York Ritinde, Sko Ritindeki otoriter merkez ynetimin zitti olan ok basli ynetim sistemi geerlidir. York
Ritinde, derecelerin olusturdugu siniflarin ynetim ve denetimi, birbirinden bagimsiz ve zgr ynetim
merkezlerindedir. Bu yetkili merkezler, Sapitr, Konsey ve Komandrlktr.
York Riti, Dereceler, Ritler ve Orderlar karisimidir. York Ritinde, 1 irak, 2 Kalfa, 3 stad Masondan
olusan birinci birime Sembolik Rit adi verilir. Sembolik Rit, Byk Localarda alisilir. Ikinci birim, 4 Mark
stadi, 5 nceki stadi Muhterem, 6 En Mmtaz Mason, 7 Royal Arch Masonu, 8 Yce Mmtaz
Mason olmak zere 5 dereceden olusur; Royal Arch Masonlari Sapitri veya Kapitler Rit adi verilir. Bu
ikinci blmn mstakil merkez otoritesi Sapitrdir. nc birim, Kriptik Rit adini alir ve 9 Royal stad
ile 10 Seilmis stad derecelerinden olusur; merkez otoritesi Konseydir. Drdnc birim, Svalyelik Riti
veya Svalye Masonluk Orderlaridir. Merkez otoritesi Komandrlktr. Svalyelik Riti, ynetimsel olarak
Komandrlk birimine yari bagli olmakla birlikte, aslinda, birbirinden bagimsiz 3 ayri Svalyelik
Orderindan olusur; bunlar: 11 Kizilha Orderi, 12 Malta Svalyesi Orderi, 13 Tampliye Svalyesi
Orderi dir. Yani, York Ritinin niha birimi olan rit bile, mstakil orderdan olusur.
zetle, Sko Ritinde tek bir merkez otorite olmasina karsilik; York Ritinin ynetimi ok baslidir. Her sinif
bagimsiz bir merkez ynetim birimidir. Bu anlamda York Riti demokratik bir rittir. nk, ok merkezli,
yani birbirinden ynetimsel olarak bagimsiz ve rit denilen birimlerin bir araya gelmesinden olusmustur. Bu
birimlerin jridiksiyonlari, sadece kendi derecelerine smildir. Ritin dorugundaki ayri orderli
Komandrlgn jurisdiksiyonu bile kismdir; nk, her order zerktir.
Ritlerde derecelerin gretileri farkli kaynaklardan seilmistir. Ama, Kitabi Mukaddes kaynakli veya diger
dinsel lejandlara ve kismen pagan efsanelerine dayanan gretiler egemendir. rnek olarak, hemen btn
ritler, Simyacilik, Apokaliptik, Mimar, Nuh Tufani, Astroloji, Svalyelik, Operatif Masonik, Hali, Hiristiyan,
Kriptik, Sko, Seilmis, Sleyman Mabedi, Ikinci Mabed, Enos, Hiram, Tarih, Sihirli, Asker, Dokuzuncu
Kubbe, Noasit, Mistik, Kriptik, Okkultik, Rosikrusiyen, Felsef, Ycelmis, Sembolik, Tampliye tarzi
derecelerin bir dizi seklinde bir araya gelmesi ile olusmustur. Ritlerdeki derecelerin tarzi, kaynagi veya
kkeni ile ilgili bu tesbiti, Trkiyede mevcut yegne rit oldugu iin, Sko Ritinden, ama York Riti ile
karsilastirmali olarak vermek, yararli olur. nce Sko, sonra York derecelri verilmistir.
Tekris: Sko 1; York 1
94
Meslek veya Sleyman Mabedi: Sko 2,6,8,12; York 2,4,5,6
Hiramla ilgili ve Seilmis: Sko 3, 4, 5, 9, 10; York 2, 4, 5, 6
Kriptik, Sko, Royal Arch, Okunamaz Isim: Sko 13,14,20; York 7, 9
Tarih, Mteferrik: Sko 21, 22; York 10
Ikinci Mabed: Sko 15, 16; York 11
Hiristiyan, Svalyelik, Asker: Sko 27, 29; York 12, 13
Hiristiyan, Svalyelik, Felsef: Sko 18, 26, 30; York -
Mistik, Felsef: Sko 17,19, 23, 24, 25, 28, 31; York -
Siyas, Idar: Sko 7, 11; York -
Asker, Siyas: Sko 32; York -
Anlasilacagi gibi, derece esitligi ve zenginligi ynnden Sko Riti, York Ritine oranla daha zengin bir
btndr. Rit derecelerinin kompozisyonu veya dizisi zamanla ortaya ikan ihtiyalara gre modifiye
edilerek derlenmis; esitli siniflar veya birimler altinda tekli veya ok basli jridiksiyonlar olusturmuslardir.
Zaman zaman, bir Ritten digerine derece transferleri olmustur. Mesel, York Ritinin Kriptik dereceleri olan
9 Royal stad ve 10 Seilmis stad, aslinda, Sko Masonlugunun yan dereceleri olmalarina ragmen,
daha sonradan York Ritine aktarilmislardir.
Baska bir ilgin nokta, mesel Royal Arch gibi ok zel bir gretinin, farkli ritlerde degisik dzeylerde
incelenmesi ve tarihsel takdim tehire, hatta masonik anakronizmaya hi dikkat edilmemesidir. Bu rnek,
Sko Ritinde Olgunlasmanin dorugu olarak 13de islenen ve 14de ikmal edilen Royal Archin,
dayandigi allegori farkli olsa da, York Ritinde 7 olarak islenmesinden sonra; ayrica ikmali iin de 8nin
ve hatta 9-10Kriptik derecelerin tipik bir anakronizma ile Rit bnyesine dahil edilmesidir.
Sko Riti ile York Riti arasinda syle bir karsilastirma yapilabilir:
Sko Riti, Iskoyada Sko Masonlugu olarak tohumlanan, Fransada byyen, Almanyada gelisen,
ABDnde erginlesen bir Rittir. Bu nedenle, kita Avrupasi ve Amerikan kltr izlerini tasidigi iin miks ve
heterojendir. Doktriner olmaktan ziyade, lkelere gre degisebilen ve uyum saglayan fleksibl yapisi
nedeniyle daha ok yayilmistir.
York Riti, Ingiltere-Yorkda, York Masonlugu olarak dogmus ve dogrudan aktarildigi Amerikada byyp
gelismis ve olgunlasmistir. Zaten, bir adi Amerikan Ritidir. York Riti, sembolizma aisindan zengin; ancak,
Mistik, Felsef, Siyas, Idar ve diger felsef esitlilik ve masonik sosyal pratikler aisindan eksiktir.
Sko Ritindeki doruga yakin menzil olan Svalyelik dereceleri, York Ritinde niha order olarak dorugu
olusturur. York Ritinde, Areopaj ve Konsistuar gretilerinin olmayisi, felsef dsncenin farkli bakis
ailariyla btnlenememesi ynnden dezavantajdir. York Ritinin agir doktriner Israiliyat veya Hiristiyan
muhtevasi ve diger inanlarin temalarina yer verilmemesi, laik bir masonik ortama ve greti yntemine
ters dstg iin tek tarafli ve tutucu sayilir. Bu nedenle, gelisimi, ABD, Latin Amerika, Orta Amerika,
Anglosakson lkeleri, bazi Ingilizce konusulan lkeler ve bir iki Avrupa lkesi ile sinirli kalmistir.
Ancak, Sko Ritinin din inan kriterinin her zaman liberal olmadigini, lkeden lkeye degistigini; mesel,
Ingilterede sadece Hiristiyanlarin Rite ye olabildigini de belirtmek gerekir. Ama, bazen Hrmasonluk iin
de ayni sey geerlidir. rnek olarak, Isvete Hiristiyan olmayanlar Mason olamazlar. Olamazlarsa,
Masonlugun bagnazligin tamamen kalkmasi ve evrensellik ilkesinin yerlesmesi iin yapacak daha ok isi
vardir.
Ritlerle ilgili bu genel aiklamada sonra, gnmzde aktif olarak alismakta olan ritler ve adi rit olmamakla
birlikte rit gibi alisan diger yksek dereceli masonik kurumlar syle siralanabilir:
Eski ve Kabuledilmis Sko Riti: 33 derece; tm dnyada yaygin
York Riti: 13 derece; ABD, Orta Gney Amerika, kismen Avrupa
Fransiz Riti (Modern Rit): 9 dereceli; Fransa, Frankofil masonik lkeler
Isve Riti: 10 derece
Schroeder Riti: 3 sembolik dereceli Alman yorumu; Almanya
95
Swedenborg Riti: 6 derece; Iskandinav lkeleri
Rektifiye Sko Riti: 7 derece; Fransa, Isvire
Iskoya Eski Byk Riti: 47 derece; Iskoya
Reforme Rit: 5 derece; Isvire, Ingiltere, ABD
-------------------------------------------
Burada akla nemli bir soru gelebilir: Trkiye Byk Locasi hangi Ritte alismaktadir?
Trkiye Byk Locasinin, bu konuda, resm beyani yoktur. Bilindigi gibi 1965 Reformuna kadar Trkiye
Byk Locasinin derece ritelleri ve alisma tarzi Sko Ritidir. Dnya Muntazam Masonlugu
tarafindan taninma abalari kapsaminda, loca alismalarinin ve dolayisiyla ritellerin Anglosakson
modeline gre uyarlanmasi sirasinda, Sko Riti ritelleri ve tarzi yrrlkten kaldirilmistir. Bunlarin yerine,
nce, dogrudan, Iskoya Byk Locasi tarafindan kullanilan Modern Scottish Ritualin tam evirisi ikme
edildigi gibi; mabetlerin yapisi da degistirilmistir.
Bylece, Byk Locaya bagli dereceli sembolik localarda Sko Riti ritelleri ve alisma tarzi terk
edilmistir. Bundan sonraki srete, resmen baska bir Rit de benimsendigine gre, Byk Locanin
alismasi hibir Rite gre degil, uygun grdg Sembolik Masonluk veya Craft Hrmasonluk tarzina gre
devam etmektedir. Bu tarz Emulation Working de degildir. nk, 1965den sonraki yillardaki revizyon ve
modifikasyonlarda, Modern Sko Ritelinden, yapi ve anlam olarak, ok seyler ikarilmis veya
degistirilmistir. Yapilan eklemeler, eski dnemin aliskanliklariyla, daha ziyade Sko Ritinin ilk derece
ritellerinden ve Schrder Ritelinden aktarilan; mesel kili gibi, Tefekkr Hcresi gibi, ayna vb. zel
nanslar ve esprilerdir. Bylece, Modern Sko tarzinin Anglosakson hamuruna Kita Avrupasi Masonlugu
mayasi eklenerek, Trk Masonluga zg yeni bir eklektik ritel modeli ve alisma tarzi ortaya ikmistir.
Trkiye Byk Locasinin resmen kullanmakta oldugu bu yeni riteller ve alisma tarzi acaba, adi henz
konulmamis olsa bile, bir Trk Ritinin veya Anadolu Ritinin en azindan mjdecisi olamaz mi?
Yazar, masonik styapi rnleri niteligindeki derece ritellerinin kesinlige kavusturulmasindan ok nce,
ritellerin oturacagi masonik altyapinin, yani sistemin, yani ritin veya alisma tarzinin kesin olarak
belirlenmesi gerektigi dsncesindedir. Kaldi ki , tek bir rit seilmesi kurali yoktur; masonik zenginlik
aisindan, Fransa Mill Byk Locasi rnegi gibi, birden fazla ritte alisilmasi da mmkndr.
ORDER NEDIR ?
Trk Masonlugunda, Order veya esdegeri bir resm terim yoktur. Ama, Masonlukta, rit disinda yaygin
diger masonik birim adi orderdir. Latince, ordo, ordinis kelimelerinden trer. Fransizca Ordre, Ingilizce
Order, Almanca Orden yazilir. Order, incelenen konu aisindan, toplumda ayri bir sinif insan, ayni
meslekten insanlarin olusturdugu bir grup, toplumda ayricaligi olan bir sinif, toplum iinde kendine zg bir
kurum, din kardeslik grubu, tarikat, ayni nvanlari tasiyanlarin olusturdugu bir sinif, farkli dereceden
insanlarin grubu, kutsal nitelikli din adamlarinin ye olduklari bir rgt, svalyelik tarikati, manastir tarikati
anlamlarina gelir.
Din trdeki manastir kurumlari Benedikten ve Augustiyen tarikatlari ile asker trdeki svalyelik kurumlari
96
Hospitaliye, Tampliye ve Ttonik tarikatlari, ilkinin operatif meslek benzerligi ve hatta patronaji ynnden
operatif; ikincinin kaynak birligi ve iliskisi ynnden operatif ve speklatif yansimalari, Masonik Orderlarin
dogdugu ve yararlandigi ana kaynaklardir.
97
Order teriminin pek karsiligi degildir.
Kimileri, order iin Nizam karsiligini nerir. Nizam terimi, yazara gre, orderin mot a mot anlamdasi
degildir. Nizam, Masonlugun bir blm iin degil, tm iin geerlidir. Mesel, Hrmasonluk Nizamdir.
Kaldi ki, Nizamdan treyen Intizam kelimesine karsilik kullanilan Dzen veya Dzenli esdegeri Nizam
kelimeleri, Masonlukta nemli bir belirleyici stat karsiligi geerlidir. Bu nedenle, masonik aidan nizam
veya dzenli olmayan orderlar da var oldugundan, Orderin karsiligi Nizam degildir. zgn terimin aynen
Order olarak kullanilmasi belki daha dogrudur. Rit kullanildigina gre, Order neden olmasin ki!
Orderlarin Masonlukta ne olup ne olmadigini anlamak iin uygulamadaki bazi gncel rnekleri incelemek
gerekir.
Gnmzdeki en nl order, Ingiliz Masonlugundaki Holy Royal Arch Order of Jerusalem, yni Kuds
Kutsal Royal Arch Orderidir. Holy Royal Arch Order, Ingilterede Craft Hrmasonluk kapsaminda stad
Mason derecesinin tamamlayicisi olarak kabul edilmistir. Yani, bir order, bir Craft derecesine eklenmistir.
Olur mu? Olur! nk, Ingiliz Masonlugu kendine zg bir Sistemdir. Irlandada, yine Holy olan Royal
Order, Craft Hrmasonluk kapsaminda nceki stadi Muhterem derecesini ve Mark stadi derecesini
izleyen ayri bir derecedir. Iskoyada Holy sayilmayan Royal Arch, Craft Hrmasonluktan mstakil olarak
Sapitr kapsaminda alisilan bir yksek derecedir. ABD Masonlugunda, Royal Arch bir Order degildir; York
Riti-Kapitler Rit dizisinin 7sidir.
Ingilteredeki diger Orderlar: Sir Katibi (Secret Monitor) Order; Iskoya Royal Order, Mttefik Masonik
Dereceler Orderi; Masonik ve Militer Kizil Ha, Kutsal Mezar ve Aziz Mjdeci St.John Orderlari; Din,
Asker, Masonik Tampliye ve Kuds St.John, Filistin, Malta, Rodos Svalyeleri Orderi; Kutsal Royal Arch
Tampliye Rahip Svalyesi Orderi; Baldwyn Ordugahinin Bes Kutsal Svalyelik Orderi; August Nur Orderi;
Eri Orderi; Kuds Iyiliksever Svalyelerinin Kutsal Orderidir. Bunlarin tm Hiristiyandir. Ancak, Hiristiyan
Masonlar ye olabilir.
ABDde, tam bir furyasi vardir. En byg, Masonlarin ye oldugu 640 bin yeli amasonik Shrine
Orderdir. Ayrica, Mason eslerinden olusan Dogu Yildizi Order, Amaranth Order, Nil Kizlari Orderi; Mason
kizlarinin Eybn Kizlari Orderi, Gkksagi Orderi; erkek ocuklarin olusturdugu DeMolay Orderi, ko-
masonik ve amasonik orderlar olarak nemlidir. Ayrica, masonik orderlar olarak, Birlesik Masonik
Dereceler Konseyi Orderi, Gms Mala Orderi, Svalye Masonlar Orderi, Yksek Khin Orderi, York
Seref Hai Svalyeleri Orderi, Konstantin Kizil Hai Svalye Kompanyonu Orderi, Irlanda Svalye
Masonlari Evrensel Ahenk Orderi, Argonotlar Orderi, Oriental Palmiye Orderi ve Masonlukla iliskili daha
onlarca order sayilabilir.
zetle orderlar, dnya masonlugu portfynde, Byk Localarla temsil edilen Craft Hrmasonluk tesinde
yksek veya yan derecelerin sistemli organizasyonlari olan ritlerin yaninda veya kapsaminda yer alan;
fakat, uygulamasi rahatlikla masonik alan disina da tasabilen, belirli bir masonik veya masonlugun da
yararlandigi temayi isleyen inisiyatik-ezoterik tarikat tr kurumlardir. Orderlar, Masonlugun ssleridir.
Kaynaklar
AYAN Tamer, EKSR Olgunlasma
AYAN Tamer, ift Basli Kartal
AYAN Tamer, Iskoya Royal Order, Mimar Sinan
AYFER Murat zgen, Mason Szlg
AYFER Murat ZGEN, Masonluk Nedir ve Nasildir
BAYNARD Samuel, Scottish Rite Freemasonry
COIL Henry, Masonic Encyclopedia
COIL Henry, Freemasonry Through Six Centuries
DRAFFEN George, Royal Order of Scotland
GOULD Robert, The Concise History of Freemasonry
HAWKINGS, E.L., A Concise Cyclopedia of Freemasonry
JACKSON Keith, Beyond the Craft
JONES Bernard, Freemasons Guide & Compendium
MACKEY Albert, Encyclopedia of Freemasonry
NAUDON Paul, Historie, Rituels et Tuileur des Hauts Grades Maonniques
PICK Fred. & KNIGHT Norman, The Pocket History of Freemasonry
STEVENSON David, The Origins of Freemasonry
VOORHIS Harod, The Story of The Scottish Rite
WAITE Arthur Edward, A New Encyclopedia of Freemasonry
98
THE HIRAM KEY - HIRAM ANAHTARI
SUNUS
Bu alisma, Christopher Knight ve Robert Lomas adli yazarlarin, ilk baskisi Century yayinevi tarafindan
1996 yilinda yayinlanan The Hiram Key adli yapitlarinin ok kisa bir zetidir. Her ikisi de mason olan
yazarlar, bu yapitlarinda Masonlugun kklerini arastirmaktadirlar.
GIRIS
Kitap Masonlugun kkenini, inisiyasyon ve ykselme trenlerinin simgesel ve allegorik yapilarinin altindaki
gerek anlami ve bunlarin gemisle baglantilarini arastirir. Masonlugun odak noktasi sayilan, Hiram Abif'in
kimligine ulasabilmek iin ikilan yolda, baslangi noktasi 4000 yil nce Misirda uygulanan Kral-Yapmak
(King-Making) ritelidir. Bunu I.. 1570 yilinda Misirda islenen bir cinayetin yks izler (8.Blm). Teb
ve Kuds kentlerinin baglantisi...Bu baglantida Musanin rolEsseneler Tampliye SvalyeleriVe bu
sre iinde Masonlugun olusumu...
Kitabin yazarlari, Bati uygarliginin gizli bir sistem biiminde varligini srdren, ok eski bir felsefenin
stne kurulmus aldugu inancindadirlar.
Cinayetler islerler.
Tm bunlar, masonlara, disardan atfedilen samaliklardir. Masonluk hakkinda ne kadar az bilgi varsa, o
kadar ok sey onlara maledilir.
Masonluk, yeleri arasinda yksek ahlak degerlerinin yerlesmesine agirlik verir. Fakat, gizemli el
sikismalari ile birbirini tanimak iin parola ve isaretler kullanan bir toplulugun, iyilikten ok ktlg akla
getirmesine, pek de sasmamak gerekir. Eger geregi gizlemiyorlarsa, bu yntemler niye? Gizlenecek bir
sey yoksa, bu gizlilik niin? Masonlugun disindakilere gre, o kiyafetler, seanslarinda okunan o anlasilmaz
metinler, o garip riteller, ylesine aptalca seyler ki, bunlarin altinda baska mel'un maksatlar aranmalidir.
Byk olasilikla yoktur. Ama bir seyin olmadigini, yani olumsuzu kanitlamak, ok zordur.
99
Bu satirlar da ayni gazeteden. Bu kez tarih 1995.
Masonlugun kapisi, yirmibir yas zerinde, vcut ve ruh sagligi yerinde ve Tanriya inanan herkese aiktir.
Aristoktat, zengin ve gl olanlara biraz daha aik oldugu da bir gerek. Inisiyasyon ve ykselme
ritelleri, ogu masonlar tarafindan bile bilinmeyen ve anlasilmayan garip trenler yumagidir. Unutulmus,
baslangici ve evreleri bilinmeyen ayinler: Hiram Abifin Sleyman Mabedinde sirrini vermemek iin lme
razi olusu; Iki stun; Jachin ve Boaz adlari ile anilan, dzen ve gcn simgesi olan iki stun; Stunlarin
birlesmesi ile dogacak istikrar; stad mason derecesine ykselme ritelinde sahnelenen simgesel lm
ve dirilis.
Altin Psteki ve Roma Kartalindan da eski oldugu ileri srlen bu rgt nerede, ne zaman, nasil dogdu?
2.BLM: ARASTIRMA
Masonlugun baslangici, Sleyman Mabedinin yapilisi ve tamamlandiktan sonra, orada geen trajik
olaylardir.
Masonluk, Ortaag tas isilerinin kurduklari loncalarin, sonradan speklatif bir biime; etik degerleri
yceltme amacina ynelik bir rgt haline dnsmesi sonucudur.
Ilerdeki blmlerde grlecegi gibi, mabetlerin konu ile yakin iliskisi vardir. Drt ayri mabetten sz etmek
gerekir. Sleyman Mabedi. 3000 yil nce efsane kral Sleyman tarafindan yaptirilir. Ikincisi, peygamber
Ezekiel'in Babil srgnnde dsledigi ve gereklesmemis olmasina karsin Yahudi tarihinde derin izleri
olan hayali mabet. ncs, Babil srgnnden dnste kral Zerrubabbel tarafindan yaptirilan mabet.
Sonuncusu da, Isa zamaninda, kral Herod'un yaptirdigi ve I.S. 70 yilinda Romalilarin yiktigi mabet.
Sleyman mabedinin yapiminda Sur krali Hiram, hem malzeme verir, hem de yapinin mimarini gnderir.
Mimarin adi Hiram Abif'tir. Bu yk, Masonlugun Holy Royal Arch derecesine ykselme treninde
ayrintilari ile canlandirilir. Mabet aslinda, Sleymanin hareminden daha kk ve bin yil ncesinde
yapilmis Smer tapinaklarinin yaninda bir hayli snktr. Bir kilise, cami ya da sinagog anlaminda bir
tapinak degildir: Orasi Tanri Yahwehin evidir. Gnmze kalmis hibir izi yoktur. Belki o gnleri ok sonra
anlatan yazarlar, bu altin kaplamali mabedi kendileri yaratmistir. Mabedin ifte stunlu kapisindan sonra
daima kapali tutulan karanlik bir odaya girilir: Kutsallarin Kutsali diye tanimlanan yer. Burada, Tanri ile
yapilan antlasmanin (Arc of the Covenant) saklandigi sandik vardir. Tanri Yahweh de sandigin iindedir.
Tampliye Svalyelerinin iki bin yil sonra kazi yapacagi yer, burasi degil, Herod mabetinin kalintilaridir.
Ama onlar, Sleyman mabedinin bekileri olarak bilineceklerdir.
Birinci Hali Seferinden sonra, Kudste ilk Hiristiyan kralligi kurulur. 1118 yilinda, Hugues de Payen isimli
bir Frank soylusu, kraldan kendisi gibi birer svalye olan sekiz kisi ile birlikte yeni bir rgt kurmak iin izin
alir. rgtn adi: Isa'nin ve Mabedin Fakir Svalyeleridir. Avrupadan gelecek hacilar iin, kiyidan
Kudse uzanan yollarin gvenligini sagliyacaklardir. Dokuz svalye, dokuz yil boyunca rgte hibir yeni
ye almadan, yollarin gvenligini saglar (?). Saray kayitlarinda haklarinda en kk bilgi yoktur. Bir baska
ama (?) iin orada olduklari kesindir. Bu amacin ne oldugu bu gn biliniyor: Herod mabedinin altinda kazi
yapmak. 1128 Yilinda Papa'nin resmen tanimasi ve kurallarinin belirlenmesi ile rgt, kisa srede hizla
gelisir, yarim yz yil sonra Hiristiyan evreninin en byk gc haline gelir. rgt 1307 yilinda, Fransa Krali
ve Papanin ortak girisimi ile ortadan kaldirilir. Engizisyonun onlara ykledigi sapkinlik sulamasinda, gizli
ayinler ve Kilise gretisine aykiri dsnce ve uygulamalari en nemli yeri tutar. Kiliseyle uyusmayan bir
felsefe ve o felsefeyi yansitan riteller nereden geliyordu? Kazilarda bulduklari bilinen yazitlarin, rgtn
sekillenmesindeki rol neydi?
Yukari Misirda, Nag Hammadide, 1947 yilinda bazi yazitlar bulunur. Gnostik Incil olarak bilinen yazilardir
bunlar. I.S. 350-400 yillarinda yazilmis olduklari kabul edilir. Vatikanin inan kavrayisina karsi,
100
Gnostisizmi ne ikaran bir felsefenin rndrler. Kilise, Isanin dirilis yksn maddi anlamda kabul
eder. Gnostik Incil, bunun, bir yasarken dirilmek oldugu tezini savunur. Tipki Masonlukta nc
dereceye ykselme treninde canlandirilan dirilis gibi. Gnostiklerin, Vatikan tarafindan sapkin ilan edilmesi
son derece normaldir. Byle bir akim, Kilisenin temel tasini yerinden oynatacak, hiyerarsik otoritesinin
sonunu getirecektir.
cra bir ksede, bir bakireden dogmak, ilelerle dolu bir yasamdan sonra, halkinin kurtulusu iin kendini
kurban etmekBu mitin insanlik tarihi kadar eski olusu Kilisenin en ciddi sorunu olagelmistir. Isa bu mitin
tek ve ilk kahramani degildir. Sonuncusu da olmamistir: Budha ( I.S. 600), Dionysos (suyu saraba
dndren Yunan tanrisi), Quirunus (Romanin kurtaricisi), Attis (Frigya tanrisi), Indra (I.S. 700), Adonis,
Krishna (I.S. 1200 Hint tanrisi ), Zerdst (I.S. 1500) ve Mithra (I.S. 600)...Hepsi bir bakireden dogma. Ne
ok gen kiz, tanrilardan gebe kalip tanri dogurmus. Firavunlardan beri, krallarin tanri soyundan geliyor
olmasi her kltrde grlen bir gelenek. Bu yetkenin en yksek yere dayandirilmasi gereksiniminden
kaynaklanmistir. Isa da, kendisi hakkinda Tanrinin oglu (Son of God) deyimini kullaniyordu.
armihta len kimdi? Isa ile Barabbas yks? Iki bin yillik bilmece Isanin armihta len kisi olmadigi
pek ok Hiristiyanin ve Mslmanlarin paylastigi bir inantir. Bu ilgin konuya ilerde, dnlecektir.
I.. ve I.S. I. Yz yillarda, Kudste grup Yahudi yasamaktadir: Saddusiler, Farisiler ve Esseneler.
Saddusiler dinsel nderlik ve brokrasiyi ellerinde tutan, statkoyu kabullenmis, Romanin dmen
suyunda, her lkede, her zaman ynetici kadrolarin olageldigi gibi bir sinif. Farisiler, ortodoks Yahudiligin
uygulayicilari ve bekileridirler. Esseneler, 1947 yilinda l Deniz kenarinda bulunan ve l Deniz
Yazitlari (Dead Sea Scrolls) diye bilinen yazilardan sonra gn isigina ikan bir azinliktir. Diger iki gruptan
onlari ayiran zellik, topluluklarina dogustan gelen normal srele degil de, kisinin istegi ve bazi inisiasyon
kurallari ile giriliyor olmasidir. Yazitlarin, Hiristiyanligin temelleri ve felsefesine; dolayisiyla, Bati
dsncesine getirdigi yenilikler ve Kiliseyi sarsan yeni-eski gerekler, bir baska inceleme konusu
olusturur. Topluluga giris ve ykselis trenleri, beyaz giysileri, kisisel hibir maddi varlik edinmemeleri,
sirlarini saklama antlari ile Tampliye Svalyelerine ve masonik usluba uzanan yolun basindaki insanlardir
Esseneler. Isanin da iinde bulundugu, ancak nderi olmadigi bir topluluk.
Isanin aile yapisi da tartisilagelmistir. Kardesleri oldugu, Incilde (Matta 13:55-56) yazilidir. Bu kardesler
Yusufun bir nceki evliliginden olan ocuklari midir? Isanin kuzenleri midir? Ya da diger Meryemin
(bakire Meryemin kizkardesinin) ocuklari midir? Bu sonuncu sav neredeyse glntr: Iki kizkardes ve
ikisinin de adi Meryem.
Isaya, Nasirali (Isa of Nazareth) denildigi Incillerde ne srlr: Nasirali Isa. Oysa o gnlerde Nasira
diye bir yer yoktur. Isanin Nasoren/Kumran/Essene toplulugunun bir yesi olmasi ok daha mantiga
uygundur.
Bu gn Gney Irakta varligini srdren Sabii tarikati Nasoren/Essenelerin devamidir. Sabiiler, Isayi degil,
Vaftizci Yahyayi temel figr olarak kabul ederler. Onlara gre Isa, kendisine verilen sirlari disariya aan
bir sapkindir. Arkon Daraulun yaptigi arastirmalar, Sabiilerin gnostik felsefeye bagli, inisiyasyon ve zel el
sikismalar gibi ritelleri olan bir toplum oldugunu ortaya koyar. Yeni yelerinin simgesel lm ve dirilmesi
trenlerinde sessizce dua ederler. Ayni stad masonlarin, simgesel mezarlarindan kaldirilirken,
kulaklarina fisildanan sihirli szckler gibi. Acaba Isanin aikladigi gizler bunlar miydi?
Sabiiler Yahudi-Yunan-Kelt-Essene karisimi bir kltr yasatirlar. Batida, uzak denizlerin tesinde, ancak
iyi insanlarin grp yasayabilecegi bir yer oldugu inancini srdrrler. Parlak bir yildizin altinda, ilahi bir
yerdir bu. Yildizin adi ise Mericadir.
1307 Yilinda Tampliye rgt, ugradiklari baskinla ortadan kaldirilirken, bir kisminin kaip kurtuldugu
101
biliniyor. Uzaklara, bilinmeyen bir yerlere, Mericaya gittiklerine dair ok kanit var. Bu yeri nasil
biliyorlardi.? Herod mabedindeki kazilarinda bulduklari yazilar onlara bu bilgiyi vermis miydi? Bu konuya
ilerde dnlecektir. Masonluk, Tampliye Svalyeleri, Nasoren/Essene toplulugu...Bu zincirin daha da
ncesi nerelerde, hangi tarihlerde baslar ?
Insanlar konusmaya, nerede ne zaman basladi? Bu bilinmiyor. Ilk yazi I.. 4000 yillarinda Smerde
ortaya ikar. Uygarligin besigidir Smer. Kentlerde yasayan, yksek binalar ve stunlar yapabilen, sulama
kanallari ile ziraat yapan, metalleri isleyen, cam kullanan, parayi bilen, okuyup yazan ve tekerlegi icad
eden inanilmaz bir toplumdur Smerler. Tanri fikri ve Yaradilis dsncesi de Smerin insanliga
armaganidir. Yahudilerin tanrisi Yahweh Smer tanrilarindan yzyillar sonra dogmustur. Nuh Tufani Eski
Ahitten ok nce Smerin kil tabletlerinde anlatilmistir. 50.000 nfusu ve ay tanrisi Nannaya adanan
muhtesem ziggurati ile Ur Smerin en byk kentidir. Tanrilarini ihmal etmeleri sonucu I.. 2000
yillarinda Elamlarin istilasina ugrarlar. Kisisel tanrilar giderek diger tanrilarin nne geer. Babadan ogula
intikal eden, kisiye zel, koruyucu bir tanrisi vardir her ailenin.
Smerler zaman iinde, etrafa yayilip uygarliklarini da tasimislardir. n Asyanin gebe insanlarina, birer
tanri gibi grnms olmalidirlar. Smerden ikip gidenlerden biri de Abramdir ( soradan Ibrahim):
Yahudiligin baslangici ve byk dinin babasi Ibrahim. Kendi tanrisinin ona ve ondan geleceklere
vadettigi topraklari bulup yerlesmek zere yola ikar Ibrahim. O topraklar elbette bos degildi. Eski Ahitte
anlatilan o kanli savaslar, yagmalar, katliam ve tecavzler hep tanri Yahwehin vaadi, izni ve yardimi ile
olur. Yahweh tam bir savas tanrisidir.
Ibrahimin oglu Ishakin kurban edilmekten kil payi kurtulusunda, bir tr dirilis izi olabilecegi dsnlse bile,
bu baglamda Masonlugun kklerini daha da gerilerde aramak gerekecektir. Ibrahimin kisa sre, Musa ve
Yusufun daha uzun yasamis olduklari eski Misirda...
Misirda firavunlar agindan ok nceleri, tanrilarin da insanlar gibi dogup yasadigi ve sonunda ldg
inanci vardi. Belki de, gebe halktan ok tede bilgi ve beceriye sahip bir gurup insan onlara tanri gibi
grnms ve o inanci dogurmustu. Sonradan her kentin bir tanrisi olur. Heliopolisin Rasi ile Memphisin
Ptahi en byk tanrilardir. Ra ya da Ptah, sanat ve bilimlerin, zellikle yapiciligin kaynaklaridir. Firavunlar,
bu tanrilarin ogullaridirlar. ldklerinde babalari ile birlesip tek olurlar ve cennete giderler. Bu, tanri-ogul
dngs Osiris ile baslar:
Gk tanriasi Nut'un bes ocugundan en byg olan Osiris hem insan, hem de tanridir. Kiz kardesi Isis
ile evlidir. Sag kolu durumundaki tanri Thothun da yardimi ile lkeyi ynetmektedir. Kiskan kardes Set,
Osirisi ldrp paralarini Nil nehrine atar. Osirisin ocugu olmadigi iin krallik Sete kalacaktir. Isis,
kocasi Osirisin paralarini toplayip bir araya getirir ve kisacik bir yasam solugu fleyerek hemen onunla
birlesir. Isis artik hamiledir. Osiris, yildizlara karisip ller diyarinin kralligini stlenir. Isis, bir oglan dogurur:
Horus. Bu ocuk byr ve babasinin katili Seti delloya davet eder. Horus, Setin testislerini kesip atar.
Ancak kendisi de bir gzn kaybeder. Ama galiptir ve kral olur. Artik, her kral, tanri Horus olacak,
ldgnde Osirise dnsecek ve onun oglu yeni Horus olacaktir.
Smer iin stunlar ve zigguratlar ne idiyse, Misir iin de piramitler ve stunlar odur. Insanlarin
dnyasindan gkteki tanrilara uzanan yapilardir bunlar. Asagi ve Yukari Misir, iki ayri krallik halindeyken,
Heliopolis ve Tebte iki kralligi temsil eden iki stun vardir. Bu iki stun, gk tanriasi Nutun gksel kemeri
ile birlestiginde, Jachin-Boaz-Denge lemesi ortaya ikar.
Misir tarihi incelenirken firavunlarin, vezirlerini Ma'at kurallarina uymalari konusunda uyardiklari grlr.
Ma'at? Dzgn, dengesinde, simetrik anlamlarini ieriyor bu szck. Ama bu baglamda ifade ettigi
dogruluk, gerekilik ve adalettir.
Masonlugun daha kisa, daha iyi bir tanimi her halde yapilamazdi. Bati, en genis anlami ile esitlik ve
dengeyi yaratabildigi gn Ma'ati yeniden kesfedecektir.
Masonlar, 4000 yillik gemislerinden bahsederken, buna kendilerinin de ne kadar inandigi tartismaya
deger. Eski Misir ile olan baglar gn isigina ikarilirsa, bu byk gemis kanitlanmis olacaktir.
102
len firavun arkasinda bir ogul birakmamissa, yeni firavun seiminde tanrilarin yardimina bas vurulurdu.
Elbette karar tanrilardan degil, insanlardan gelirdi. Bir Kraliyet Locasinin setigi aday, inisiyasyon
tamamlanip firavun derecesine getirilince, o artik Horustur. Iktidari tartisilamaz.
Tahta ikis, eski kralin lmnden hemen sonra olmasina karsin, ta giyme treni belli bir sre sonraya
birakilir. Kral yapma (King-making), Unas piramidinde, gece sabaha kadar sren, bir trenle ve elit bir
toplulugun huzurunda gizlice gereklestirilir. lms olan kral yeni kralin kisiliginde dirilir.Yeni kral trenin
yapildigi salonda, tm lkeyi simgesel olarak dolasir. Krala bir serbet iirilmistir; bu, onu sabah yildizi
dogana kadar, derin bir uykuda tutar. Uyandiginda, yildizlardaki yolculuk bitmis; baba, orada kalmis;
kendisi, tanrilarin arasina karismis, yeni Horus olmustur. Misirin gemisi ile birlesmis bir tanri-kraldir.
Yukardaki blm, bir varsayimdir. Tam bir gizlilik iinde, birka sekin din adaminin huzurunda yapilan ve
eski Misirin en byk gizi olan bu trenler hakkinda, herhangi bir kayit olmamasi ok dogal. Acaba o
sihirli serbet, gerekten kullanildi mi? Neden kullanilmasin?
Osiris-Horus efsanesine dayali tanri/kral dirilis ritelleri; iki stunla sembolize edilen g-dzen-istikrar
gelenegi; Sabah yildizi ve Toth-Hermes; Maat kavrami; Dirilis ritellerinin saray disinda da kullanimi ve bu
baglamda bir gizli rgtlenmenin varligina dair bilgilerBtn bunlarin, Masonluk tarafindan sonradan
kopya edilmis olmasi olanakli degil zira, bu bilgileri ieren hiyeroglif metinler Rosetta tasinin
bulunmasindan sonra okunabilmistir. Masonlugun, resmen ilan edilisi ise ( 1717 ) bundan bir hayli
ncedir.
stad mason derecesine ykselmis masonlar, ykselme treni iinde bir olayin (!) canlandirilmasinda,
kendilerine verilen rol oynarlar. Olay, Sleyman Mabedinin mimari Hiram Abifin ldrlmesidir. Yapinin
sirlarini vermemek iin lm yegleyen Hiram Abif...Eski Ahitte bu olayla ilgili en kk kayit yok.
Misir, I.. 1780-1570 yillarinda Suriye ve Filistin civarindan gelen gebe insanlarin istilasina ugrar.
Bunlar Hyksos'lardir. Sami kkenli bir topluluk. Misirin Habiru (Ibrani? Hebrew?) adini verdigi insanlar.
Hyksos-Misir birlikteligi, baslangita sorunsuzdur. Iki taraf da birbirinden bir seyler grenir. Zamanla
Hyksoslar, egemen taraf olur. Tebdeki Misir kralligi, Hyksos krallarina hara vererek varligini srdrr
hale gelir. Ve Hyksos krallari, Misir krallarinin gcne ulasmak ister: Tanrisal Krallik. Bunun iin de
Misirin byk gizini grenmek gerekir:
Kral-Yapma.
Artik, gnlk yasamlarinda istilacilarin isteklerini kabullenmis olan Misirlinin, gkteki ve yerdeki tanrilarina
da el uzatilmasina gz yummasi beklenemez. Hyksos krali Apepis kendisini asagi ve yukari Misirin krali
ilan eder ve tanri Ranin oglu unvanini da takinir. Simdi sira, Tebdeki Misir krali Seqenenre Tao'dan, tanri
kralligin gizlerini grenmeye gelmistir. Apepis, baskenti Avaristen Seqenenreye ''Sarayindaki hipopotam
havuzunu yok et, grlt beni rahatsiz ediyor mesajini gnderecek kadar kstahlasmistir. Oysa aradaki
mesafe 400 milden fazladir. Bu mcadele Seqenenre Tao'nun ldrlmesi ile noktalanacaktir.
Misir-Yahudi iliskileri, Eski Ahitte uzun uzun anlatilir. Ibrahim-Ishak-Yakub-Yusuf-Musa zinciri iinde
masalimsi bir tarzla anlatilan olaylarda, zellikle Yusuf ve Musanin nemli yerleri vardir. Exodus ve diger
bazi belgelerden Apepis, Seqenenre Tao ve Yusufun ayni tarihlerde yasadigi, bu arada Yusufun Hyksos
sarayinda ok yksek bir yere kadar geldigi anlasilmaktadir.
Olaylarin gelisimini ve varilacak sonucun gerege yakinligini gstermek iin yine Eski Ahitten bir ayrinti:
Yakubun (sonradan adi Israil olacaktir) on iki oglu vardir. Bunlar, sonradan Yahudilerin 12 kabilesinin
reisleri olacaktir. Genesis 49:6, Yakubun lm dseginde son szlerini syle yazar: ''Gizlerini
grenemediniz. Bunu yapamadiginiz gibi, kendinize hakim olamayip onu ldrdnz. Her seyi berbat
ettiniz. Dnyayi basimiza yiktiniz. Bu szleri Simeon ve Levi adli iki ogluna syler. Kimdi bu ldrlen?
Ve elegeirilemeyen giz neydi?
Hiram Abif, Sleyman Mabedinde yapinin gizlerini elegeirmek isteyen kisi tarafindan ldrlr. Mason
ritellerinde canlandirilan bu olayda, Hiram Abifin basindan aldigi darbe ile ldg anlatilir. Ve bir kez
daha vurgulamak yerinde olacaktir: Eski Ahit bu konuda hibir sey sylemez.
103
Hyksos krali Apepis, tanri-kral olmaga kararlidir. Bu gizin Seqenenre Taodan alinmasi isini, veziri Yusufa
verir. O da, kardesleri Simeon ve Leviyi grevlendirir. Iki kardes Tebe gelirler. nce gen bir din adami
ile temas kurulur. Masonik gelenege uyarak bu gen adama Jubela diyebiliriz. Jubela, onlari mabede
gtrr. nce, en yksek derecedeki iki rahip ldrlr. Sonra, gizini vermemekte direnen Seqenenre,
basina nn birlikte vurdugu darbelerle lr. Jubela yakalanir. Seqenenre ve iki rahip ldrldg iin,
artik Kral-Yapma gizi yok olmustur. Yeniden kurulacak kral-yapma ritelinde kardes katili Setin roln
stlenecek en uygun aday Jubeladir. Testisleri kesilir ve diri diri bandajlanarak tabuta konulur.
Mumyalanmasi daha sonra yapilacaktir.
Bugn Kahire mzesinde kral Seqenenrenin mumyasi 61051 katalog numarasi ile grlebilir. Basindaki
darbenin, kafatasinda biraktigi izler aika bellidir. Misir krallari iinde trajik bir biimde len tek kisidir
Seqenenre. Yine ayni mzede 61023 katalog numarasi ile belirlenmis, gen bir adamin mumyasi vardir.
Testisleri olmayan, byk iskencelerden getigi anlasilan bir yari mumya: Jubela.
Masonlugun nc derece (stad Mason) ritelinde, simgesel mezarindan kaldirilan biradere fisildanan
anlamsiz szckler var : Ma'at-neb-men-aa, Ma'at-ba-aa . anlami, eski Misir dilinde Masonlugun stadi
byktr; Masonlugun ruhu byktr Bu eviride kk bir degisiklik yapilmis, Ma'at yerine Masonluk
konulmustur. Ma'at szcgnn ifade ettigi gerek, iyilik, adalet, uyum ve etik degerleri topluca
karsilayacak, tek szck ancak Masonluk olabilir.
Bu szler, bu ritele nereden, nasil, ne zaman girmistir? Bunun yanitini, yine eski Misirda, Musa
dneminde aramak gerek.
Misir, Seqenenrenin lmnden kisa bir sre sonra Hyksoslari lkeden kovar ve yeniden eski gnlerine
dner. Simdi lkede bir yabanci dsmanligi baslamistir. Habirular bir tr esaret yasaminda madenlerde ve
yapicilik islerinde alisirlar. Eski Ahit Misirdan ikisin (Exodus) II. Ramses zamaninda oldugunu (I..1290-
1224) anlatir. Son arastirmalar, olayi Hyksoslarin kovulmasiyla ayni zaman dilimine koyar.
Musa adli birinin yasadigi hemen hemen kesindir. Bir Misirliyi ldrp kaan, lde Medianilere siginan,
sonra Misira geri gnp Habirulari Vaadedilmis Topraklara gtren bir nderdir Musa. Misir sarayinda
yetismis yetenekli bir ynetici ya da bir asker de olabilir. Acts 7-22de syle bir kayit var: Musa, Misirin
tm bilgilerini grendi. Bu bilgiler arasinda Kral-Yapma treninin de olmasi byk olasilik.
Kenanda (Vaadedilmis Topraklar) yerli halklarla yillar sren savaslar; Hakimler (Judges) dnemi; Sonra
krallar dnemiKral-yapma gizi, Musadan Hakimlere, onlardan da Israil krallarina gemistir. Davud ve
Sleyman, peygamber krallardir. Masal-gerek karisimi bu dnemde, Israil tarihinin en parlak gnlerini
yasar. nl Mabet yapilmistir. Tanri Yahweh seilmis kullarinin kendisi iin yaptirdigi iki stunlu evine
kavusmustur. Dirilis ve tanri/kral yaratmanin gizleri, Musa ile Misirdan Israile tasinmis ve sonra Isa ile bir
kez daha su yzne ikmistir.
Sleymanin lmnden sonra lke ikiye ayrilir. Tanri Yahwehi unuttuklari, ihmal ettikleri iin felaketler
birbirini izler. nce Israil, Asurlular (I.. 721); sonra da Judah, Babilonya tarafindan (I.. 597) ortadan
kaldirilir.
Babil srgn...Babil, asma baheleri ve stunlari ile Mezopotamyanin en grkemli kenti. Yahudiler yeni
yasama uyum saglamakta gecikmezler. Fakat, Yahwehe ihanetin ne belalar getirdigini unutmayan
fanatikler, Nabukadnezar'in yiktirdigi Mabedin hayalinden vaz gemez. Peygamber Ezekiel, Yahvehten
kopusta eski Misir geleneklerinin srdrlms olmasinin etkisini allegorik bir uslupla dile getirir. Ezekiel,
yapilacak yeni mabedin fikir babasidir ve Seqenre Taonun vermemek iin ldg sirri, Hiram Abif
kisiliginde, Sleyman Mabedinin mimarina maleden de odur.
104
Babil srgn dnsnde, yeni mabet kral Zerrubabbel tarafindan yaptirilir. Yahwehin emirleri daha da
dnsz bir sekilde uygulanmak istenir. Ama, Yahwehi Misir ve Babilden daha gl bir tehdit
beklemektedir: Byk Iskender ve onun srkledigi Helenizm
Misir, Iskenderi tanri ilan etmekte gecikmez. Iki kralligi temsil eden ifte stunlar, artik Toth'u degil, onun
yerini almis olan Hermes'i temsil eder. Diaspora helenistik dnyanin cazibesine kapilir. Sinagoglar
Mabetten daha toleransli yerledir.
Hristiyanlik, Isanin lm ve dirilmesi varsayimi rtldg anda, temelini kaybeder. Kilisenin kendi
onayi disindaki her trl dsnce ve belgeyi yok saymasi dogal kabul edilebilecek bir gayrettir. Din,
elbette akil degil, inan isidir. Ama dogmalari aklin stne ikartmak da, herhalde Tanriyi onurlandirmaz.
1947 yilinda ortaya ikarilan l Deniz Yazitlari, Hiristiyanliga farkli bir boyut getirmistir. Kumranda ilk
kilisenin kuruculari Esseneler tarafindan yazilmis olan ve bilinen en eski metinlerden bin yil ncesine ait
belgelerdir bu yazitlar.
Essene toplulugunun, I.. 150 civarinda olustugu kabul edilir. Kumranda manastir kurallarina yakin bir
yasam tarzi srdrrler. grup biiminde rgtlenirler: Israel, Levi ve Aaron: yani yeler, alt dzey din
adamlari, ve st dzey din adamlari. Topluluga girmenin ilk kosulu Tanriya inanmaktir. Bu gnn
Masonlugunda oldugu gibi. Her kademede bir bekleme sresi ve ykselmek iin bir sinav gereklidir.
Toplulugun, titizlikle saklanan son gizlerine ulasilmasinda, tipki stad Masonluga ykselme treni gibi,
riteller uygulanir. Toplulugun ortak degerleri ve uyulmasi sart olan kurallar gnmz masonlarinin
normlarindan pek farkli degildir: gerek, dogruluk, iyilik, adalet, alakgnlllk ve kardese sevgi. Eli
ayagi tutmayan, yarali bereli, sagir, dilsiz, kr, topal ve asiri yaslilar topluluga alinmaz.
Esseneler, varliklarini 250 yil kadar srdrrler. Toplulugun Isa zamanindaki nderi, ilk kilisenin kurucusu
ve bas rahibi Jamestir (Isanin kardesi). Isanin etken oldugu son bir yil sresince, iki kardesin toplulugun
istikrari ve kurtulusu iin gerekli iki stunu ( Jachin ve Boaz ) temsil ettikleri dsnlebilir.
Esseneler, Romanin artan baskilari ile kainilmaz sonun geldigini bildikleri iin tm yazilarini gizli bir
yerde saklamaya karar verirler. En uygun yer, mabetin iinde, Kutsallarin Kutsali olarak bilinen blmdr.
yle yaparlar. Roma, I.S. 70 yilinda Kudus ve Mabedi yerle bir eder. Daha nce oraya gmlms olan
gizler bin yil sonra Tampliye Svalyeleri tarafindan bulunacaktir. Misirin gizleri Musa-Esseneler kanali ile
Svalyelerin eline geecek ve baskalarina da devrolacaktir.
Isa hakkinda yapilan arastirmalar ve yeni bilgilerin isiginda ortaya ikan yeni Isa imaji pek ok kisiyi
rahatsiz edebilecek nitelikte olabilir. Ama gerek gerektir. Onun hakkinda sylenecek ilk sey gl ve
etkili bir insan oldugudur. Vaazlari, sadece bir yil srmstr: Vaftizci Yahyanin lm ile kendi lm
arasinda geen bir yil. evresi ile, zellikle Ilk Kilisenin nderi James ile devamli srtsme halinde olan,
Kumran toplulugu ve ailesi ile anlasamayan ve Incillerin syledigi kadar popler olmayan bir adamdir Isa.
Zamanin kisaldigi ve sonun yaklastigi inanci ile sert ve radikaldir. Iki stunun glerini kendisinde
birlestirmek iddiasi ve yolundadir. Suyu sarap yapmasi, lleri diriltmesi, Kilisenin empoze etmege alistigi
gibi birer mucize degil, alismalarinin simgesel ifadesidir. Su ve l, iinde bulundugu toplulugun
disindaki inansizlar; Sarap ve Diri ise Yahwehin vaadettigi kurtulusa ve sonundaki mutlu topluluga
inananlardir. Yakin evresine fanatik mcadele taraftari olan Zealotlari toplar. Kk topluluklarina yeni
yeler bulmak amaciyla ve para toplayabilmek iin herkesle temas kurar. Hasta, sakat, gnahkar, kadin,
hatta orospulari bile yanina alir. Btn bu insanlar, Isaya gre kazanilmasi ve kurtarilmasi gereken
potansiyel yelerdir. Aile baglarindan kurtulmayi savunur. Kavgasi Romayi kovmak ve Yahudileri mutlu
sona tasimak iindir. Baris ve iyiligi Yahwehin yardimini sagliyabilmek iin nerir. Tm abasi, insanliga
degil, iinde yasadigi topluma yneliktir.
Kudse bir esek sirtinda girisi Zachariah 9:9da mjdelenen kurtaricinin anlatilan girisidir. Bu, artik
Yahudilerin Krali olmak iddiasinin aika ortaya vurulmasidir. Mabede girip masalari devirmesi ve
gnahkarlari tehdit etmesi ok etkili bir sovdur. Bu sov, Romayi ve onun dmen suyundaki Yahudileri,
Essene toplulugunun artik bastirilmasi geregine inandiracak ve Isanin sonunu getirecektir.
105
Pontius Pilatusun karsisinda yargilanan iki Isa vardir. Biri Yahudilerin krali olmak iddiasindaki Isadir.
Digeri Jesus Barabbastir (Tanrinin Oglu). Barabbas aslinda Jamestir. Yargilanan iki kardes...Pilatus,
halkin galeyanini yatistirmak iin birini susuz bulmayi yegler. ogunluk, daha popler olan Jamesin affini
ister ve sonuta Isa, armiha gerilir. Ufak tefek, kambur bir insanin (o gnlerin tarihini grerek yazan
Josephus, geen yzyil ortaya ikan slavca bir yazisinda Isayi byle tanimlar) armihta, kisa srede
lmesi dogaldir. Isanin, bu tarifle helenistik dnyaya yakismayan bir imaj vermesini istemeyen ilk
Hiristiyanlarin, Tanrinin bu irkin ogluna biraz rtus yapmis olmalari byk olasilik.
James ve Isanin isaretleri, ya da Yahudiligin simgesi olarak kabul edilen Davud Yildizi rtsen iki
genden olusur. Biri, tabani yerde gge uzanan; digeri, gkten yeryzne uzanan iki Mesih. Tamami da,
Davudun soyunu simgeleyen sabah yildizi. Her iki genin de tabanlari silinirse, geriye kalan sekil,
Masonlugun simgesidir. Yildiz, iki geni ile, Isada birlesen dnyasal ve tanrisal gc temsil ettigine gre,
Hiristiyanligin simgesi olmalidir.
O zaman, Yahudiligin simgesi nedir? Ha ! Musa, Misirdan kaip Medianilerin yanina sigindigi zaman, T
seklindeki ha, yani Tau isareti, Yahwehin simgesi idi. Hamursuzda kapilarin zerine konulan isaret de,
Isanin gerildigi armih da o idi. Hristiyanligin kabullendigi ha, zerinde ikintisi olan bir T dir. Hiyeroglif
yazisinda o seklin anlami, Kurtaricidir. Yahudi dilinde Joshua, Yunancada Jesus. Yani, Isanin gerildigi
ha, onun simgesi degil, ismidir.
James ( Adil James-Isanin kardesi) Ilk Kilisenin bas rahibi olarak, basina Mitre (bu gn hala piskoposlarin
giydigi yksek baslik) takiyordu. Bu baslik sekli, hiyeroglif yazisinda, Tebin yaratici tanrisi Amen'in
simgesidir. Teb, Seqenenre Tao'nun kenti. Dirilis treninin sihirli scg Amen...Bu gn hala, byk
dinde de, dualarin sonunda, tanri Amen yardima agirilir.
Isanin lm ile baslayan alkantili gnlerde, ortaya yeni bir isim ikar: Tarsuslu Paul. Bir Roma
vatandasi. Diasporadan bir Yahudi. Tutkulu bir serven adami. Ilk Hiristiyanlara karsi hareketlere karistigi
asilsizdir. O gnlerde henz, Hiristiyanlik yoktur. Paul, Romanin hizmetinde, Essenelere karsidir.
Damascus'a (Sam degil, Kumranin diger adi) gelip, James ile tanisir. Yeni hareketin iinde, kendine bir
yer aramaktadir. Toplulugun iinde bir yil kalir ve yeni bir senaryo yaratir. Bu senaryo iinde yeni bir Isa ve
yeni bir akim dogar.
James, Ilk Kilisenin basrahibi olarak Mabede girmek ister. Kutsallarin Kutsalini yilda bir grmeye hakki
oldugunu dsnr. Ancak yanilmistir. Lin edilir. Kendisine atirilan mezarina yatirilip, karninin stne
byk bir ashlar (insaat iin hazirlanmis blok tas) konulur ve taslanarak ldrlr. Mason localarinda, bu
gn kuzeydogu ksesine byle bir tas konulur.
Jamesin ldrlmesi bardagi tasiran damla olur ve Romaya karsi isyan baslar. I.S. 67-70 yillarinda kan
gvdeyi gtrr. Roma, sonunda Kuds ve Mabedi yikar. Son Kumranlilar Massadada toplu intihar ile
yok olur. Ama byk miras, mabedin altina gmlmstr. Bin yil sonra Tampliyelerin bulacagi yazilar ve
hazine..
Aradan geen bin yillik boslugun doldurulmasinda, 33. Derece mason ritelinin ve bu baglamda, Iskoya
kilisenin ve Isko krali Robert Brucen rolleri ne olabilir?
I.S. 70 yili felaketinden kurtulanlar, Ebionim tarikati halinde varliklarini srdrr. Misirda ve Ingiliz
Adalarinda Jamesin gretisi dogrultusunda, Isayi lml bir insan olarak algilayan ve dogal olarak Kilise
tarafindan sapkinlikla sulanan bu tarikata gre, bir insana Tanri ya da Tanrinin oglu diyen Vatikan gerek
sapkindir. Zamanla Irlanda, Iskoya, Galler ve Kuzey Ingiltereye yayilan bu Jamesi Hiristiyanlik, Kelt
kilisesinin cra yerlerdeki manastirlarinda etkili olur. Bakire Meryem, Tanri Isa, Ilk Gnah gibi kavramlari
reddeden, Yeni Ahitin Eski Ahiti geersiz kilmasina kari ikan bu tarikat, 664 yilinda Whitby Sinod'unda,
Kelt kilisesinin Vatikana baglanmasi ile silinir.
1915 yilinda, Royal Arch Masonlugu hakkinda yazilmis eski bir kitapik bulunur. Bu kitapta Holy Royal
Arch riteli zgn biimi ile yazilidir: Bu trende aday, ikinci mabedin Kutsallarin Kutsali blmne kadar
simgesel olarak iner. Oraya, yanina gelmis olan iki kisinin tuttugu bir halatla inmistir. Vardigi yerde,
mermer zerine kazilmis, kutsal yaziyi grr. Simgesel olarak zaman, gnesin tepe noktasina vardigi gle
106
saatidir. Seqenenre Taonun Amen-Ra iin son duasini yaptigi zaman...Mermer zerindeki yazi sudur:
Ben, gkteki Tanri ve herseyin Babasiyim ve yle kalacagim. Yazittaki yer alan Jah-Baal-On, byk
tanrinin (Misir, Kenan ve Yahudi) toplam adidir. Ayni tanrinin degisik isimleri Masonlugun Amentsdr.
Yukarida anlatilanlar, Zerrubabbelin Babil srgnnden sonra yaptirdigi mabette gemis gibi nakledilir.
Ancak, harsiz kemerler Romadan nce bilinmedigine gre, yer Herod mabedidir.
Masonluk bu riteli bir yerden aktarmis olmalidir. Tampliye Svalyeleri, Herod mabedinin altinda dokuz yil
boyunca kazi yapmistir. 1894 Yilinda ayni yerde kazi yapan bir Ingiliz ekibi, Tampliyelerin izlerini
bulmustur.
Svalyeler, bulduklari yazilarin ne oldugunu anlamak iin ilerinden ikisini, Fransaya gnderir. Lambert
adinda yasli bir papaz yazilari okur. Bu arada, Ilahi Kuds taslaginin da bir kopyasini ikarir. Bu izimde,
Kudsn Essenelerin hayalindeki tasarimi vardir. Tampliyeler, bulduklari hazine ve edindikleri yeni
bilgilerle, kisa srede, Avrupada, Masonlugun operatif ve speklatif uygulayicisi olurlar. rgte girilirken
yapilan inisiyasyon riteli, giz saklama yeminleri..Bir yz yil iinde, Fransada, 80 muhtesem katedral ve
500 civarinda manastir insa ederler.
XIII. Yz yil sonlarina dogru, Kutsal Topraklarin kaybedilmesi ile Tampliye rgt, prestij kaybina
ugramaga baslamistir. Avrupada sayisiz gayrimenkul, gl bir savas kadrosu, iyi bir donanma, Kk
Asyadan Ingiltereye uzanan bir ticaret ve bankacilik agi ve masalimsi hazinesi ile rgt, yine de Hiristiyan
dnyasinin en byk gc grnmndedir. Yasadiklari yerlerin, siyasi otoritelerinden bagimsiz, sadece
Papaya sorumludurlar.
rgtn, artik sorgulanmaya basladigi bu dnemdeki Byk stadi, 1292 yilinda seilmis olan, Jaques de
Molaydir. Ayni tarihlerde Fransa tahtinda gen, haris ve bor iinde bir kral vardir. IV. Philip. Daha ok
bilinen adiyla Gzel Philip. Tampliyelerin maddi gcn ele geirmek iin, Papa'nin sapkinlikla
sulanmasindan, zehirlenmesine kadar, her trl yntemi kullanacak kadar kararli ve pervasiz bir kral.
13 Ekim 1307 Cuma sabahi, ok iyi organize edilmis bir baskinla Fransada yasayan, on bes bin Tampliye
svalyesi, tutuklanir. Jacques de Molay, byk iskencelerden sonra Engizisyonun istedigi tm itiraflari
yapar. Iskence, sonradan de Molayin zerine rtlen beyaz beze, onun resmini neredeyse aynen izer.
Turin Shroud olarak bilinen, yz yillarca Isanin armihtan indirildikten sonra sarildigi kefen olarak kabul
edilen ve bezdeki grntnn de Isaya ait oldugu iddia edilen Turin Shroud... 1988 Yilinda, bez zerinde
yapilan karbon testi, bu gizemli kefenin, I.S. 1260tan eski olamayacagini ortaya koyar. Grnt Isaya ait
olamaz. Bu yapitin yazarlarinin, ikinci kitabi olan The Secod Mesiahta (Ikinci Mesih) ileri srdkleri gibi,
bezdeki grnt Jacques de Molaya aittir ve onun kisiliginde Dirilis yenilenmistir.
Tampliyelerin bir kismi kaip kurtulur. Donanmalarinin bir blm, o sabah bilineyen bir yne yelken
amis ve bir daha izlerine rastlanmamistir. Bayraklari, yz yillarca dalgalanmaga devam edecektir: Bir
kuru kafa ve iki apraz kemik. Gemilerin bir kisminin Portekize, bir kisminin da ok uzaklara, Amerikaya
gittigi kesin gibidir. Tampliye Svalyeleri, Herod Mabedinin altinda bulduklari yazilardan, Batida parlak bir
yildizin (La Merica) altinda, bir yer oldugunu grenmislerdi. Bugn, Massathusettte Westford
kasabasinda, kayaya oyulmus bir svalye resmi var. Kilicinin kabzasi Avrupa svalyelerininkilerle ayni. Ve
kalkaninda bir resim: Bir yildizin rehberliginde, Batiya yelken amis bir gemi.
Tampliyeler, rgtleri dagildiktan sonra, Iskoyada, gvenli bir siginak bulurlar. Isko krali Robert Bruce,
Papa tarafindan aforoz edilmistir. Tampliyeler, bitmez tkenmez Ingiliz-Isko savaslarinda Iskolarin
yaninda yer almislar, 1314 Bannockbrun savasinda, St. Clair komutasinda Iskoyanin kaderini
belirleyecek kadar nemli bir rol oynamislardir. Papa, sonunda Robert Bruce'u bagislar, ama St. Clair
ailesi, hala iyi bir siginaktir.
Bugn Iskoyada, ok iyi korunmus bir yapi, bu kitaptaki savlarin reddedilmez kaniti olarak ayaktadir:
Rosslyn Chapel!... Bina, William St. Clair tarafindan yaptirilmis, 1480 yilinda tamamlanmistir. Yapi,
Tampliyelerin Herod Mabedinin altinda bulduklari, Ilahi Kuds tasariminin bir kopyasidir. Binanin planinda,
Masonlugun Royal Arch treninde verilen tariflere uygun, ayrintili bir sembolizm aika grlr. Jachin ve
107
Boaz stunlari belirgindir ve komsu stunlarla birlikte l Tao'yu meydana getirirler. Diger stunlarin
bazilari, uygun izgilerle birlestirildigi zaman, Sleyman Mhr (Davud Yildizi) ortaya ikar. Bu yildizi
meydana getiren iki genin merkezinin tam stnde, tavanda bir ikinti hazinenin gml oldugu yeri
isaret eder(?)
Binada, karanlik bir odanin girisinde kk bir figr: Elinde de bir anahtar! St. Peter olabilir mi? Hayir!
nk, elindeki anahtar tek ve bir gnyeye takili! Oda yazitlarin gml oldugu tonozun girisidir ve
anahtar ise Hiramin Anahtaridir.
Ingiliz i savasinda Cromwell, pek ok kraliyet ve kilise malini yakip yikar. Rosslyn'e dokunmaz. Kendisi
bir masondur. 1650 yilinda general Monk, St. Clair satosunu yikar ama Rosslyn'e o da dokunmaz.
Rosslyn Chapel'in tavan ve stun sslemelerinde, Amerika kkenli bitki motifleri var. Amerikanin kabul
edilen kesif tarihi 1492dir. Binanin tamamlanis tarihi ise 1480! Birileri, Amerikayi Colombus' tan nce
bulmuslardi...
Tampliyelerin Herod Mabedinden getirdigi yazilar ve hazine, Rosslynde gml m? Rosslyn, bir gn
ailip da gizler ortaya ikinca; Isa, agdaslari ve Hiristiyanligin ilk gnleri hakkinda bilinenler herhalde ok
degisecektir. Rosslyn'in duvarlarinin birinde Latince birka satir var: Sarap gldr; Kral daha gldr;
Kadin daha da fazla. Ama gerek, hepsinden gldr.
Savas ve Baris romaninin bas kisilerinden Pierre Bezuhovun St. Petersburg kentinde bir mason
locasinda aydinlatilmasini anlatan asagidaki blmler, eserin Constance Garnett tarafindan evrilmis
Ingilizce metninden tercme edilmistir. Tolstoy, bu eserini 1862-1867 yillari arasinda kaleme almistir.
Romandaki olaylar 1810-1820 yillari arasinda gemektedir.
III. Blm
...Locanin bulundugu byk evin bahe kapisindan arabayla getiler; karanlik bir merdivenden iktilar; pek
byk olmayan sofaya girip, usaklarin yardimi olmadan, paltolarinin ikardilar. Sofadan baska bir odaya
getiler. Kapida tuhaf giyimli bir adam belirdi. Villarsky, adama dogru yrd, alak sesle Fransizca bir
seyler syledi ve kk bir dolabi ati. Pierre, dolabin iinde o gne dek hi grmedigi esitli giysiler
grd. Villarsky dolabtan bir mendil aldi ve onunla Pierrein gzlerini bagladi. Mendile arkadan dgm
atarken, Pierrein salarini sikistirarak canini yakti. Sonra Pierrei kendine ekti, pt ve elinden tutarak bir
yere gtrd. Salari dgme sikistigi iin Pierrein cani yaniyordu; yzn burusturuyor ve belirsiz bir
utanla glmsyordu. Kollari yanina sarkmis, burusturdugu yznde bir glmseyis, kocaman
gvdesiyle gvensiz ve rkek adimlar atarak Villarskynin ardindan yrd.
Villarsky, onu on adim kadar yrttkten sonra durdu.
Basiniza ne gelirse gelsin, dedi, aramiza girmeye karar verdiyseniz, hepsine cesaretle dayanmalisiniz.
(Pierre, olumlu anlamda basini egerek karsilik verdi.) Kapiya vuruldugunu duyunca, gzlerinizdeki bag
zersiniz. diye ekledi Villarsky. Size cesaret ve basarilar dilerim. Pierrein elini sikan Villarsky ikti.
Yalniz kalan Pierre ayni biimde glmsemeye devam ediyordu. Iki kez omuzlarini silkti, elini zmek
istiyormus gibi mendile gtrd, sonra tekrar indirdi. Gzleri bagli olarak geirdigi bes dakika ona bir saat
108
gibi geldi. Kollari uyusuyor, dizleri kesiliyor, bitkinlik hissediyordu. Karmasik ve eliskili duygular iindeydi.
Olacaklardan korkuyor, korkusunu belli etmekten daha ok korkuyordu. Basina gelecek olanlari, kendisine
aiklanacak gerekleri merak ediyordu; ama herseyden ok, Osip Alexyevitch ile karsilastigi gnden beri
hayalini kurdugu, kendini yenileyecegi ve erdem dolu bir yasama atilacagi anin gelmis olduguna
seviniyordu.
Kapi serte vuruldu. Pierre, gz bagini zd ve etrafina bakindi. Oda zifiri karanlikti: yalnizca bir yerde,
beyaz bir seyin iinde yanan kk bir kandil vardi. Pierre yaklasti ve kandilin aik bir kitabin bulundugu
siyah bir masanin zerinde durdugunu grd. Kitap Incildi: iinde kandilin yandigi beyaz sey ise, gz
oyuklari ve disleriyle bir kafatasiydi. Incilin ilk szlerini okudu: Baslangita Sz vardi ve Sz Tanri ile
birlikteydi, Pierre, masanin etrafini dolasti ve birseylerle dolu byk, aik bir sandik grd. Bu ii
kemiklerle dolu bir tabuttu. Grdkleri onu hi sasirtmadi. Yepyeni, eskisinden tmyle farkli bir yasama
baslamayi umdugu iin olaganst, hatta grdklerinden daha olaganst seyler bekliyordu. Kafatasi,
tabut ve Incil, hep ona bekledigi seylermis gibi
geliyor; bunlardan fazlasini umuyordu. Kendinde dinsel duygular uyandirmaya abaliyarak evresine
bakindi. Kendi kendine Tanri, lm, ask, insanlarin kardesligi diye syleniyor, bu szlerini bir biimde
belirsiz ama sevinli beklentilere bagliyordu. Kapi aildi ve ieri birisi girdi. Solgun ama artik gzlerinin
alistigi isikta Pierre, kisa boylu bir adamin yaklastigini grd. Herhalde isiktan karanliga girdigi iin adam
durakladi; sonra dikkatli adimlarla masaya dogru yrd, deri eldivenler iindeki kk ellerini masaya
dayadi.
Kisa boylu adam, ggsn ve bacaklarinin bir blmn rten beyaz deri bir nlk giyiyordu; boynuna
gerdanliga benzer bir sey takmisti, gerdanligin altinda, asagidan gelen isikla aydinlanan uzun yzn
evreleyen dik beyaz bir dantelli yaka grnyordu.
Ieri giren adam, Pierrein ikardigi hafif bir hisirti zerine ona dogru dnerek Buraya niin geldiniz? diye
sordu, Geregin isigina inanmayan, o isigi grmeyen siz, buraya niin geldiniz? Bizden ne istiyorsunuz?
Bilgelik mi, erdem mi, aydinlanma mi?
Kapi ailip o tanimadigi adam ieri girince, Pierre ocukluk gnlerindeki gnah ikarmalar sirasinda
duyduklarina benzer, korku ve kutsal bir heyecan hissetmisti: yasam kosullari altinda kendine tmyle
yabanci, ama insanlarin kardesligi bakimindan ise yakin bir insanla basbasa oldugunu duyumsuyordu.
Nefesini kesen bir yrek arpintisi ile Pierre, Rhetora dogru dnd (kardesler arasina katilmak isteyenleri
hazirlayan kisiyi masonlar byle adlandirirdi). Biraz daha yaklasinca Rhetorun tanidik biri oldugunu
farketti: Smolyaninovdu. Ama gelen kisinin tanidik biri oldugunu dsnmek ona utan verici bir sey gibi
grnd: o, bir kardesten, erdem yolunda bir nderden baska biri degildi. Pierre uzun sre sesini
ikarmayinca, Rhetor sorusunu yinelemek zorunda kaldi.
Pierre glkle konustu:
Evet, ben...ben...herseye yeniden baslamak istiyorum.
Peki dedi Smolyaninov ve hemen ekledi, Amaciniza ulasmaniz iin kutsal rgtmzn size nasil
yardim edecegi konusunda bilginiz var mi? Bu szleri sakin bir tavirla ve hizla sylemisti.
Pierre, heyecandan ve soyut konularda Rusa konusmaya alisik olmadigindan, titrek bir sesle:
Ben...yardiminizla...nderliginizle...kendimi yenilemeyi umuyorum dedi.
109
Simdi, size rgtmzn temel amacini aiklayacagim. Eger bu ama sizinkine uyuyorsa, aramiza
katilmanizda yarar vardir. rgtmzn ilk ve en byk amaci, zerinde ykseldigi ve hi bir insan
gcnn yikamayacagi temel, nemli bir gizin korunmasi ve kusaktan kusaga aktarilmasidir...Bu giz, en
eski aglardan, hatta ilk
insandan bizlere kadar gelmistir ve belki insanligin kaderi bu gize baglidir. Ancak, bu yle bir gizdir ki,
uzun bir sre kendini arindirmayan hi kimse onu grenemez ve ondan yararlamamaz. Hi kimse bu gize
kisa srede ulasmayi beklememelidir. Bu yzden, ikinci bir amacimiz vardir; bu da elimizden geldigince
yelerimizin yreklerini yenilemek, o gize ulasmak iin aba harcamis olan kisilerden bizlere gelenekler
yoluyla aktarilmis yntemleri kullanarak zihinlerini temizlemek ve aydinlatmak, bylece onlari o gizi
anlayabilecek duruma getirmektir. yelerimizi arindirarak ve yenileyerek, nc bir amaca, tm insanligi
gelistirme amacina da yneliyoruz. yelerimizin iyilik ve drstlgn rnek olarak insanliga sunuyor,
bylece tm gcmzle dnyaya egemen olan ktlge karsi savasiyoruz. Bunlarin zerinde dsnn,
yaniniza tekrar dnecegim dedi ve odadan ikti.
Pierre, Dnyaya egemen olan ktlge karsi savasmak... diye yineledi ve bu ynde ileride
gereklestirecegi isleri hayalinde canlandirdi. Sanki karsisinda iki hafta ncesine kadar kendisinin
bulundugu durumda olan kisiler vardi ve onlara gtler veriyordu. Kt ve mutsuz insanlara szleriyle ve
davranislariyla yardim ettigini, aci eken kurbanlari zalimlerin elinden kurtardigini dslyordu. Rhetorun
aktardigi ama arasindan sonuncusu, insanligin reformu, Pierrein zellikle ilgisini ekiyordu. Rhetorun
anlattigi o bilinmeyen byk giz merakini uyandiriyordu, ama elle tutulur bir gerek gibi grnmyordu;
kendini arindirmak ve yenilemek olan ikinci ama ise Pierrei simdilik o denli ilgilendirmiyordu, nk zaten
o sirada kendisini nceki ktlklerinden tamamen kurtuldugunu ve yalnizca iyilik yapmaya hazir
oldugunu hissettiren bir mutluluk duygusu iindeydi.
Yarim saat sonra Rhetor, Sleyman Tapinaginin yedi basamagina karsilik dsen yedi erdemi bildirmek
iin geri dnd. Her mason kendini bu erdemlere gre egitmeliydi. Bu erdemler sunlardi:
1) Suskunluk, mason gizlerini koruma,
2) Yksek mason yetkililerine itaat,
3) Ahlak,
4) Insanligi sevme,
5) Mertlik,
6) Cmertlik,
7) lm sevgisi.
Yedinci olarak, sik sik lm dsnmeye abalayin dedi Rhetor, bunu dsne dsne, yle bir duruma
gelin ki, lm size korkulacak bir dsman gibi degil, bir dost...bu zorlu yasamin iinde erdemli olmak iin
irpinan ruhunuzu bir dl ve teselliye ulastiran bir dost gibi grnsn.
Rhetor, bunlari syledikten sonra Pierrei yalniz basina dsnmeye birakti. Pierre, Evet, byle olmali
diye dsnd, byle olmali, ancak ben hala o denli zayif bir insanim ki, anlamini ancak simdi yavas yavas
zmeye basladigim yasamimi ok seviyorum. Fakat, parmaklariyla saydigi erdemlerden sadece besini
animsayinca,
kendi ruhunda mertligi, cmertligi, iyi ahlakliligi, insan sevgisini ve en ok da itaat etmek istegini
duydugunu hissetti. Hatta itaat etme, ona bir erdem gibi degil, bir mutluluk gibi geliyordu. (Simdi artik eski
basibos yasaminin arzularindan siyrilmak, iradesini o saltik geregi bilen kisilere bagli duruma getirmek,
onu o kadar sevindiriyordu ki!) Yedinci erdemi unutmustu, bir trl animsayamiyordu.
Rhetor, nc kez ok gecikmeden Pierrein yanina dnd, ona kararinda azimli olup olmadigini,
kendisinden beklenenlere uyup uymayacagini sordu.
Pierre, Her seye hazirim dedi.
Size sunu da belirtmek zorundayim dedi Rhetor, rgtmz gretisini aiklamak iin yalniz szlere
degil, gerek bilgeligi ve erdemi arayanlara szlerden daha ok etki yapan baska arelere de basvurur.
Bu tapinak ve iinde grdkleriniz, yreginiz gerekten aiksa, sizi szlerden daha ok etkilemistir.
Ilerledike sizi aydinlatacak baska trenler de greceksiniz. Bizim rgtmz, gretilerini hiyerogliflerle
aiklayan eski aglardaki derneklerin izinde yrr. Hiyeroglif, herhangi bir nesnenin simgesine verilen
isimdir; duygularla anlasilmaz ve o simgenin benzeri olan nitelikleri tasir.
Pierre, hiyeroglifin ne oldugunu pek iyi biliyordu, ama konusmaya cesaret edemiyordu. Hi sesini
ikarmadan Rhetoru dinliyor, btn benligiyle biraz sonra sinavlarin baslayacagini anliyordu.
110
Rhetor, Pierree yaklasarak, Eger kararinizda azimliyseniz, sizi giris trenine hazirlamaliyim. Cmertlik
isareti olarak zerinizdeki tm degerli esyayi bana vermenizi rica ederim dedi.
Pierre, sahip oldugu herseyi vermesini istediklerini sanarak, ama, zerimde hi bir sey yok! dedi.
zerinizde ne varsa: saat, para, yzk...
Pierre acele ile czdanini, saatini ikardi, ancak zn sre kalin parmagindan nikah yzgn siyiramadi.
Bunu da basarinca mason, Itaate hazir oldugunuzu gsteren bir isaret olarak, soyunmanizi rica ederim
dedi. Pierre ceketini, yelegini ve sol izmesini Rhetorun syledigi gibi ikardi. Mason, Pierrein gmleginin
sol ggs tarafini
ati; egilip, pantolonunu sol dizine kadar siyirdi. Pierre, hemen sag izmesini de ikarip sag bacaginda da
pantolonu sivamak ve bylece tanimadigi bu kisiyi zahmetten kurtarmak istedi; ama mason bunun gerekli
olmadigini belirtti; sol ayagina geirmesi iin bir terlik verdi. Pierre, elinde olmayarak dudaklarinda
ocuka bir utangalik, endise ve iinden kendisiyle alay ettigini gsteren bir glmseyisle, kollarini asagi
sallandirmis, bacaklarini amis, Rhetor biraderin karsisinda, yeni emirler bekleyerek duruyordu.
Son olarak, itenliginizin kaniti olarak, sizden en byk tutkunuzu bana aiklamanizi rica ederim dedi
Rhetor.
Pierre, Benim tutkularim o kadar ok ki! diye yanitladi.
Btn tutkulariniz arasinda, erdemli olmaniza en fazla engel olani soruyorum diye aikladi mason.
Pierre, bir yanit arayarak sustu. Sarap mi? Oburluk mu? Aylaklik mi? Tembellik mi? Hemen fkeye
kapilma mi? Kizginlik mi? Kadin mi? diye iinden sayiyor, hangisinin daha agir bastigini bulmaya
alisiyor, ama hangisine ncelik verecegini bilemiyordu.
Hemen hemen hi duyulamiyacak bir sesle, Kadin dedi. Rhetor, bu karsiliktan sonra uzun sre hi bir
sey sylemedi; kipirdamadi bile. Sonunda Pierree yaklasti, masanin zerinde duran mendili alarak
Pierrein gzlerini bagladi.
Size son olarak sylyorum: tm dikkatinizi kendinize evirin, duygularinizi zincirleyin ve mutlulugu
tutkularda degil, yreginizde arayin. Mutlulugun kaynagi, disimizda degil, iimizdedir...
Pierre kendinde, varligini arindiran mutluluk kaynagini oktandir duyumsamaya baslamisti bile. Bu kaynak,
Pierrein ruhuna sevin ve tatli bir heyecanla doldurmustu.
IV. Blm
Kisa bir sre sonra karanlik odaya Pierrei almak iin daha nce grstg Rhetor degil de, ona kefil olan
Villarsky geldi. Pierre, onu sesinden tanidi. Kararinin kesin olup olmadigi konusunda sorulan yeni soruya
Pierre:
Evet, evet kabul ediyorum diye yanit verdi. Parildayan ocuka bir glmseme ile, tombul ggsn
amis, ayaklarindan biri iplak, digeri izmeli, ekingen bir tavirla ve birbirine uymayan adimlarla ilerledi.
Villarsky kinindan ikardigi kilicini Pierrein iplak ggsne yaslamisti. Odadan ikip koridordan getiler.
Ara sira ileri geri
evirip duruyorlardi Pierrei. Sonunda loca kapisina geldiler. Villarsky ksrd, ierden masonlarin eki
vuruslari duyuldu, nlerindeki kapi aildi. Kalin bir ses (Pierrein gzleri hala bagliydi) ona kim oldugunu,
nerede ne zaman dogdugunu sordu. Sonra Pierrei yine gzlerinin bagini amadan bir yerlere gtrdler.
Bu yrys boyunca ona hep simgeler kullanarak, bu yolculugun zorluklarindan, dostlugun kutsalligindan,
evrenin lmsz yaraticisindan, glklere ggs germek iin gstermesi gereken cesareten sz ettiler.
Yolculuk devam dereken Pierre, kendisinden bazen arayici, bazen aci eken, bazen de talep eden
diye sz ettiklerini, her seferinde de kililarla ya da ekilerle ayri ayri sesler ikararak bir yerlere
vurduklarini farketti. Kendisini bir yere yaklastirdiklari zaman, yneticilerinin arasinda bir kargasalik ve bir
telas sezdi. evresindekilerin aralarinda fisildayarak tartistiklarini, birinin onu ne oldugunu bilmedigi bir
halinin zerinden geirilmesi iin israr ettigini duydu. Ondan sonra sag elini tutup bir seyin zerine
koydular, sol eliyle de kendisine verilen bir pergeli ggsne bastirmasini sylediler; sonra da ona
baskasinin okudugu ve mason kurallarina sadik kalacagini gsteren andin szlerini yinelettiler. And
okunduktan sonra mumlari sndrdler. Pierrein kokusundan ispirto oldugunu anladigi bir seyi yakarak
ona ok solgun bir isik gredegini sylediler. Gzlerinin baginin zdler. Pierre, dsteymis gibi,
111
ispirtonun lgn isiginda Rhetorda grdgne benzer nlkler takmis birka kisinin karsisinda
durdugunu, ellerindeki kililarin da ggsne evrilmis olduklarini grd. Aralarinda beyaz, kanli gmlekli
bir adam duruyordu. Pierre, bunu grnce kililarin ggsne saplanmasini istiyormus gibi ne dogru
ilerledi. Ama kililar geri ekildiler. Hemen sonra gzlerini yeniden bagladilar.
Simdi kk isigi grdn dedi birinin sesi. Mumlari tekrar yaktilar ve ona byk isigi gstereceklerini
sylediler. Gzlerini bagini yine zdler ve on kisiden fazla insan sesi duyuldu: Sic Transit Gloria
Mundi.
Pierre, yavas yavas kendine gelmeye, bulundugu odayla oradaki insanlara gz gezdirmeye basladi. Siyah
bir rtyle kapli uzun bir masanin evresinde on iki kisi oturuyordu. Tm daha nce grdkleri gibi
giyinmislerdi. Bazilarini Petersburg sosyetesinden taniyordu. Baskanlik yerinde, boynunda ha biiminde
zel bir nisan olan hi tanimadigi gen bir adam, sagda iki yil kadar nce Anna Pavlovnada grdg
Italyan rahip vardi. Ierdekiler
arasinda nemli bir devlet adami ile eskiden Kuraginlerde oturan Isvireli bir gretmen de bulunuyordu.
Herkes byk bir ciddiyet iinde susuyor, elinde eki tutan baskanin szlerini dinliyordu. Duvarin bir
kismi oyulmus, iine yanan bir yildiz yerlestirilmisti; masanin bir yaninda, yerde, zerinde esitli sekiller
bulunan kk bir hali, diger yaninda zerinde Incil ve kafatasi bulunan mihrap gibi bir sey vardi. Masanin
evresinde kilislerdeki samdanlara benzeyen yedi adet samdan duruyordu. Mason biraderlerden ikisi
Pierrei mihraba yaklastirdilar, ayaklarini yanyana dik ai yapacak biime getirdiler ve locanin kapilari
nnde yere kapanmasini sylediler.
Masonlardan biri, Daha nce ona malanin verilmesi gerekir dedi.
Bir baskasi, Aman, yeter artik ltfen diye sylendi.
Pierre, saskin miyop gzleriyle, sylenenleri yerine getirmeden evresine bakiniyordu. Birden iinde bir
kusku uyandi: Neredeyim ben? Ne yapiyorum? Bu insanlar benimle alay etmiyorlar mi? Sonradan bunlari
animsayip utanmayacak miyim? diye dsnd. Ama bu kusku sadece bir an srd. Pierre,
evresindekilerin ciddi suratlarina bakti, o ana kadar olanlari dsnd ve artik yari yolda durmanin
olanaksiz oldugunu anladi. Duydugu kuskudan tr dehsete kapildi, yine ayni tatli heyecani duymak iin
kendini zorlayarak locanin kapilari nnde yere kapandi. Gerekten eskisinden gl, tatli bir heyecan
iini kapladi...
Pierre, bir sre yerde yattiktan sonra ona kalkmasini sylediler, zerine digerlerindekine benzer beyaz
deri bir nlk geirdiler. eline bir mala, ift de eldiven verdiler. O zaman baskan ona dnd; karakter
saglamligini ve temiz yrekliligi simgeleyen bu nlge hibir leke srlmemesine alismasini syledi;
sonra mala ile yregini kusurlardan temizlemesini, baskalarinin kusurlarini da alakgnlllk gstererek
rtmesini ekledi. Kendisine ilk verilen eldivenin anlamini henz bilemeyecegini ama onu kaybetmemesini,
ikinci ift eldiveni toplantilarda giymesini syledi. nc ift eldiven iin syle dedi, Sevgili Kardesim, bu
kadin eldiveni size ayrilmistir. Bunlari herkesten ok saygi duydugunuz kadina veriniz. Bu armaganla
kendinize arkadas olarak seeceginiz
kadini yreginizin temizligine inandiriniz. Baskan bir sre sustu ve devam etti, Aman dikkat, sevgili
kardesim, bu eldivenler kirli elleri sslemesin.
Bu son szleri sylerken, Pierree baskan sikiliyormus gibi geldi. Pierre daha ok sikildi; ocuk gibi
kipkirmizi kesildi. Gzleri yasarmisti. Huzursuzluk iinde evresine bakmaya basladi ve odada sikintili bir
sessizlik oldu. Bu sessizligi masonlardan biri bozdu ve Pierrei haliya yaklastirip bir defterden halinin
zerindeki simgelerin anlamlarini okumaya basladi. Orada gnes, ay, eki, sakul, mala, yontulmamis kp
biiminde bir tas, stun, pencere ve bunlara benzer sekiller vardi. Sonra Pierree yerini gsterdiler,
locanin diger simgelerini grettiler, sonunda oturmasina izin verdiler. stad ynetmeligi okumaya basladi.
Ynetmelik ok uzundu. Pierre de sevinten, heyecandan, utancindan okunani anlayacak halde degildi.
Yalnizca ynetmeligin son szlerine kulak verdi, bu szler aklinda hep kalacakti. stad, Biz
mabedlerimizde iyilikle ktlk arasindaki basamaklardan baska basamak tanimayiz diyordu. Esitligi
bozacak herhangi bir ayrim yapmaktan ekin. Kardeslerinin yardimina kos, kim olursa olsun! Yoldan
ikmis olani dogru yola ynelt, dseni kaldir, kardeslerine karsi hibir zaman kin ve dsmanlik besleme.
Sefkatli ve nazik ol. Tm yreklerde iyilik atesini yak. Insanlarla mutlulugu paylas, bu temiz zevki hibir
zaman kiskanlik bulandirmasin. Dsmanini bagisla, ondan intikam alma, ona verecegin tek karsilik iyilik
olsun. Bylece yce kurali yerine getirerek, yitirdigin eski yceligini yeniden kazanmis olursun.
Szlerini bitirdi, kalkarak Pierrei kucaklayip pt. Pierre, gzlerinde sevin yaslariyla bakiyor, onu
saranlarin kutlamalarina ve yeni kurulan dostluklara nasil karsilik verecegini bilemiyordu. Artik baska
dostlara gerek yoktu, tm bu insanlari elele vererek sabirsizlikla ise koyulmak istedigi birer kardes olarak
112
gryordu.
stad ekiciyle vurdu, herkes yerine oturdu ve kardeslerden biri neden alakgnll olmak gerektigi
konusunda bir ders okudu. stad son grevin yapilmasini istedi; nemli devlet adami yerinden kalkarak
kardesleri dolasmaya basladi. Pierre, bagis listesine zerinde ne kadar para varsa tmn yazmak istedi;
ama bununla gzteris yapmis olmaktan ekiniyordu. Bu yzden digerleri ne kadar yaziyorlarsa, o da o
kadar yazdi.
Toplanti bitmisti. Pierre, eve dnnce yillarca srms uzun bir yolculuktan dnms gibi bir duygu iinde
kaldi. Sanki bambaska biri olmus, eski aliskanliklarindan, yasaminin eski dzeninden uzaklasmisti.
PRIEURE DE SION
Giris
Michael Baigent, Richard Leigh ve Henry Lincoln tarafindan hazirlanan kitap 1982 yilinda nce
Ingilterede, sonra Amerikada yayinlanir ve Vatikan zerindeki etkisi, neredeyse bir Coup dEtat olur.
Birmingham Piskoposu kitabi bir seks smrs olarak niteler. Oysa, tmn okumamistir bile. Sonra,
saldirisini yumusatir ve yapitta 79 tarihsel hata belirledigini syler. Bu hatalarin yalnizca drdn kanitlar.
Saldirilar inan noktasinda dgmlenir. Varilan sonular iin yeterli kanit gsterilemedigi iddia edilir.
Isanin bir bakireden dogdugu, su stnde yrdg, lleri dirilttiginin kanitlari aranmaz Bir
peygamberin gretisi, mucizelerle desteklenmemis ise, o greti ya yanlistir, ya da inananlarin imani
zayiftir.
Saldirilarin hemen tm Protestanlardan gelir. Vatikan sessizdir. Kitapta varilan sonularin olabilirligi
resmi olmayan bir biimde kabul edilir; hatta Isanin evlenmis olabilecegi varsayiminin dince
reddedilmeyecegi belirtilir.
Tarihilerin elestirisi, kitabin akademik yntemlerin disinda kalmis olmasina yneliktir. Oysa yazarlar,
tarihilerin ortodoks tutumunun, bir ok olay ve olgunun ayrinti kabul edilip geregince ele alinmamasi
sonucunu dogurdugunu ne srerler. Ezoterik akimlar, Astroloji, Kabala, Tarot, Simya, Tampliye
Svalyelerinin serveni, Gl-Ha rgt ve Masonluk Bunlarin tarihin akisi iindeki yeri ve o akisa
etkileri ne olmustur?
Henry Lincoln, 1969 yilinda yayinlanan kk bir kitap okur: Grard de Sdein Le Trsor Maudit (Lnetli
Hazine) adli kitabi. Bir ky papazi, kilisesinde gizlenmis bazi sifreli yazilar bulur. Onlari desifre eder.
Bunun zerine, yasaminda byk degisiklikler olur. Byk paralarla oynarKitapta gerek isimler
kullanilmistir. Henry Lincoln sezgilerine uyarak arastirmaya baslar. BBC iin alismaktadir. Iki tane kisa
metrajli film yapar: Kudsn Kayip Hazineleri ve Papaz, Ressam ve Seytan. Arastirmalar kisa srede,
tek kisinin altindan kalkamayacagi boyutlara varir. Michael Baignet ve Richard Leighin katilimi ile kurulan
ekip alismaya koyulur.
Bir ky papazi, kilisesinde bir sey bulmustur. Bu kisa zet o seyin yksdr.
Rennes-le-Chteau
1885 yilinda Fransanin gneyinde (tarihte Languedoc olarak bilinen blgede) Rennes-le-Chteau
kyne bir papaz atanir: Brenger Saunire. Kk kyn evresi kanli Orta ag tarihinin kalintilari ile
dolu Papaz, bir ka yil sonra, kilisesini restore etmeye girisir. Bir kolonun iinden drt parsmen ikarir.
Sifreli yazilar: Bu hazine, burada yatan kral II. Dagobert ve Siona aittir. Sifresi zlemeyen iki adet
mesaj Papaz yazilari bir stne gtrr, oradan da Parise gider Pariste eksantrik bir gen din adami,
Emile Hoffet ile tanisip birden kentin renkli ortamina girer. Mallarm, Maeterlink, Debussy ve Emma
Calv. Emma ile bir gnl iliskisi olur. Kyne dnerken reprodksiyon tablo satin alir. Bunlardan biri
ressam Nicholas Poussinin bir tablosu: Les Bergers dArcadie(Arcadia obanlari). Kilisesini bastan
asagi restore eder. Yeni bir kule ilve edip kitapligi oraya tasir: Magdala Kulesi (Incilde adi geen Mary
Magdalena). Yeni bir villa yaptirir: Bethania (Isanin, Marynin agabeyi Lazarusu dirilttigi yer). Yollar
yaptirir. Kyn yakininda eski bir satonun kalintilari vardir: Blanchefort Satosu. Bertrand de Blanchefort
113
XII. yz yil ortalarinda Tampliye Svalyelerinin drdnc byk stadi olmustur.
Papazin byk bir servet ele geirdigi kesindir. Avusturya Imparatorunun kuzeni Arsidk ziyaretine gelir
ve hatiri sayilir tutarda para verir. Piskopos, bu saibeli servetini aiklamasini istediginde, Saunire
reddeder. Durum Vatikana kadar akseder. Ama Papa, papazi temize ikarir. Saunire 1917 yilinda
aniden hastalanir. lm dseginde, gnah ikarmasi iin gelen din adami, ok kisa srede odadan ikar.
arpilmis gibidir. lye son hizmeti reddeder. Saunire lr. Tabutu bir hafta ncesinden ismarlanmistir!
Vasiyetinde tm varligini hizmetisi, siradisi bir kadin olan Marie Denarnauda birakmistir. Kadin 1946
yilina kadar bolluk iinde yasar. Bu tarihte Fransanin aldigi Yeni Frank karari ile meteliksiz kalir.
Bethania villasiini satar. Sattigi adama, lmeden nce byk bir sir verecegini syler. Insani, yalniz zengin
degil, ok gl yapacak bir sir. 1953te Denarnaud da, papaz gibi, ani bir hastalikla lr. Sirrini
syleyemeden
Papazin, 1960larin Fransasinda bilinen yks budur. Zaten Rennes-le-Chteau bu tr senaryolar iin
ok uygun bir yerdir. Bir zamanlar Vizigotlarin merkezi olmustur bu yre. Romanin Kuds yiktiktan
sonra, Sleyman hazinesini Romaya tasidigi, ayni hazinenin Romayi yikan Vizigotlarin eline getigi
tarihe biliniyor. Katharlarin da bir hazinesinden bahsedilir. Ayrica, Tampliye Svalyelerinin bir hazineyi
sakladiklari yaygin bir sylentidir ve Tampliyelerin byk stadinin satosu, Rennes-le-Chteaunun hemen
yakininindadir.
Papaz, bu hazineyi, ya da onun bir parasini mi bulmustu? Buldugu, altin ya da elmasin tesinde bir sey
miydi? Arsidkn verdigi para, Papanin korumasi nasil aiklanabilir? Marie Denarnaudun insani yalniz
zengin degil, ok gl de yapacak olan sirri neydi? Saunire, grendigi bir seyi aiklamamasi iin mi
servete bogulmustu?
Ekibe, BBC iin yaptigi ilk filmden (Kudsn Kayip Hazineleri) sonra nemli bir mektup gelir. Mektuba
gre hazine, altin ya da kiymetli taslar degildir; Isanin armiha gerilis yksnn tamamen uydurma
oldugunun ve onun I.S. 65 yilina kadar yasamis oldugunun reddedilemez kanitidir. Mektubun yazari yeni
bir isim vermekle yetinir: Lilley. Lilley, 1940 yilinda lmstr. Pariste, Katolik Modernist Hareketi iinde
olmus ve Emile Hoffet ile tanismistir.
Bir baska ipucu bulunur: Ressam Poussin 1656 yilinda Romada iken, Paristen bir ziyaretisi gelir. Gelen
XIV. Louisnin hazinedarinin kardesidir. Sonradan agabeyine yolladigi bir mektupta Poussinin asirlarca
zlemeyen ve zlmeyecek bir sirri, bize krallarin bile kiskanacagi bir g verecek diye yazar. Ancak,
hazinedar kisa sre sonra tutuklanir. Hapiste, kimseyle grstrlmeden lme terkedilir. Mektuplarina el
konulur. XIV. Louis, Arcadia obanlari isimli tablonun orijinalini buldurup zel dairesine astirir.
Resimdeki mezarin aynisi, Rennes-le-Chteaunun 6 mil, Blanchefort satosunun 3 mil uzaginda
bulunmaktadir. Mezar tasindaki yazilar anlamsiz gibidir: Et In Arcadia Ego (Arkadyadaydim). Harflerin
yeri degistirildiginde, yeni bir cmle ikar: ekilin! Tanrinin sirrini gizliyorum
Katharlar
Olaylarin biraz daha baslangicina dogru, ayni blgeye (Languedoc) XII. yz yilda bakildiginda, burasi,
halkin kendi aralarindan ikmis soylular tarafindan ynetildigi bagimsiz bir yredir. Kltr ve sanat Bizans
dzeyinde, hatta stndr. Hiristiyanligin, Roma Katolik modelinin disinda bir algilanisi ve uygulamasi
vardir. Kabala gretisinden izler tasiyan Katharism (ya da diger adiyla Albigenism) ok yaygindir.
Katharlar, asiri dalist bir akimdir. armiha inanmazlar, Haa ibadet etmezler, din adamlari sinifini
tanimazlar. remeyi tesvik etmezler ama cinsel yasami reddetmezler. Her seyi kaynagindan saf hali ile
grenmeyi (Gnostisizm) yeglerler. Romaya gre tam bir sapkinliktir bu akim
Din sapkinligi, Orta agi niteleyen kavramlarin belki de en nde gelenidir. Roma Kilisesine gre sapkinlik,
dine ynelik en byk tehdittir. Sapkin, grnste inanli, fakat gurur ve kibiri yznden, Tanri szn
birakip Seytanin yolunu semis insandir. Sapkinlik, gizlilik ve kfrdr. Tipki ilk Hiristiyanlarin Roma
penceresinden grns gibi. Tm Orta ag byc, cadi ve sapkin avi ile doludur. Soylular, krallar hatta
Papalar bile bundan kurtulamaz.
Katharlar da bu avin penesine dsecektir. 1165 Yilinda, Albi konseyinde Roma bu akimi mahkum eder.
Albigenism ismi buradan gelir. Bir yandan, egemenliginin tehdit edildigini gren Roma Kilisesi, diger
yandan blgeyi yagmalamak isteyen Kuzeyli baronlar. 1209 Yilinda 30.000 kisilik bir ordu Languedoca
girer. Kirk yil srecek bir katliam baslar. Ordunun iindeki Roma temsilcisi Papaya, insanlarin sapkin olup
olmadigini nasil anlayacaklarini sordugunda, cevap ok insancildir! Hepsini ldrn. Ayirimi Tanri
yapacaktir. Ve yle olur. Katillerin dl nceden belirlenmistir: Tm gnahlarindan arinmak; cennette iyi
bir kseyi garantilemek ve sinirsiz yagma Katharlarin sonu gelmistir.
114
Sonraki dnemlerde grlecek pek ok dinsel akim Katharismden etkilenmistir. Katharlarin son direnme
noktasinin Montsgur oldugu biliniyor. Kathar hazinesinin bu kalede oldugu ve kusatma sirasinda
kairildigi byk olasilik. Kaledekiler sonunda teslim olmayi 15 gnlk bir n sre kosulu ile kabul ederler.
Bu sre verilir. Sre sonunda bir festival yapilir ve festival sirasinda drt kisi, iple uuruma sarkitilip
kairilir. Beraberlerinde bir seyi de kairirlar. O festivalde bulunmasi yasamsal nem tasiyan bir sey
O gnleri anlatan masalimsi yklerde, Katharlar ile Montsgur derebeyi bir arada anilir. Montsgurun
halk arasinda adi Grail Satosudur. O gece Montsgurdan kairilan sey at sirtinda yarim gnlk yoldan
Rennes-le-Chteauya mi getirildi? Papaz Saunirein buldugu, o sey miydi? O reddedilemez kanit? O
seyi sonradan kimler korudu?
Tampliyeler
Bu noktada, yz yillar boyu gizemini korumus bir olgu ile karsilasiyoruz: Tampliyeler, yani Tapinak
Svalyeleri Hain ve Isanin kahraman svalyeleri. Iki yz yil boyunca Ingiltereden Kudse kadar her
olayda parmagi olan muhtesem rgt. Krallari bile rkten magrur sarhoslar. Kilise ve devletin birleserek
ortadan kaldirdigi, Hiristiyanligi oktan asmis din sehitleri. Bu tanimlardan hangisi onlari en iyi anlatiyor?
Hepsi birden mi?
1118 Yilinda, Hugues de Payen, Kuds krali Baudouinden sekiz yoldasi ile birlikte bir rgt kurma izni
alir. Dokuz yil sresince rgte baska kimseyi almazlar. Kuds Sarayinin bir kanadi onlara ayrilir. Bu
blm Sleyman Mabedinin kalintilari zerindedir. Grnen amalari, denizden Kudse uzanan ha
yollarinin gvenligini saglamaktir. Yoksulluk, itaat ve baglilik rgtn temel ilkeleri olarak belirlenmistir.
Hizla gelisip Avrupada yayilirlar. 1128 Yilinda Saint Bernardin vglerini kazanirlar. Troyes konseyinde,
Hugues de Payen Byk stad nvanini alir. 1139 Yilinda Papa, rgtn yalnizca kendisine karsi
sorumlu olacagini iln eder. Avrupanin soylulari rgte katilabilmek iin siradadir. 1146 Yilindan
baslayarak beyaz giysilerinin zerine kirmizi ha konulur. Varliklari, krallara bor verecek dzeyi de
gemistir. Tm Avrupa ve Yakin Doguda para ve mal akimini kontrol ederler. ek kullanirlar. Arap ve
Yahudi dnyasi ile yakin iliski iindedirler. Hasisileri de kullandiklari rivayet edilir. Tip, mhendislik,
denizcilik bilgileri Avrupa dzeyinin stndedir. Savas ve ticaret filolari, zel hastaneleri vardir. Isanin
yoksul svalyeleri, dnemin el verdigi en byk olanaklara sahiptir
1187 Yilinda nce Hattin Savasi ve sonra Kuds Araplar tarafindan geri alinir. rgt sorgulanmaya
baslamistir. Bir yz yil daha geer. 1297 Yilinda Akk da dser. rgt, merkezini Kibrisa tasimak zorunda
kalir. Artik, varlik nedenleri ortadan kalkmistir, ama Avrupadaki gleri hal yerindedir. Languedocta bir
devlet kurup yasamlarini orada srdrmek uygun grnr. Bu sirada Fransa tahtinda IV. Philip (Gzel
Filip) vardir. Philip iin oktandir aklina koydugu darbenin zaman gelmistir. Tampliyeleri ortadan kaldirmak
iin harekete geer. nce Papayi yanina almasi gerekir. Bunun iin en yetenekli adami Nogareti
Romaya gnderir. Nogaret Papayi (VIII. Boniface) esir alir. Fransaya gtremez ama hakkinda bir dosya
hazirlar: Papa bir sapkindir. Seytani ayinler yapar, tefecidir, homosekseldir. Papa bir iki hafta iinde lr.
Yeni Papa XII. Benedict, Nogareti afaroz eder. Fakat, o Papanin mr de bir yil iinde biter. Papa V.
Clment ise Gzel Filipin adamidir. Nogaretin afaroz kararini kaldirmaz ama onunla grsr.
13 Ekim 1307 Cuma sabahi tm Fransada ayni saatler iinde, Tampliye kararghlari basilir, ele geenler
tutuklanir. Engizisyon mahkemeleri islemeye baslar. Izleme ve yargilamalarda bas rol oynayan kisi
Nogarettir. Kilise ile afaroz edilmis bir adam uyum iinde Tampliyelerin sonunu getirir. Engizisyon kayitlari
gnmze kadar gelmistir: Iddialara gre, Svalyeler Baphomet isimli bir puta taparlar. Sapik ayinler
yaparlar. Isayi tanimazlar. Haa tkrrler. 1312de Papa, rgt resmen lagveder. 1314 Yilinda, son
byk stad Jacques de Molay Pariste agir ates zerinde kizartilarak ldrlr. Bylece Avrupa, komplo
reten bir rgtten kurtarilir.
Voltairee gre bu komplo, iktidarin farazi dsmanlarina karsi uyguladigi bir zulmdr. Sullanin
Yahudilere, Bizansin Manicilere, Kuzeyli soylularin Katharlara, Ispanyollarin Azteklere, Gzel Filipin
Tampliyelere ve nihayet Hitlerin Yahudilere uyguladigi yok etme politikalari gibi
Tampliyeler varliklarini degisik isimler altinda ve gizlilikle srdrr. Portekizde Isa Svalyeleri olarak
grnrler. Kristof Kolomb bu svalyelerden birinin damadidir. Kayinpederinden bir seyler grenmis
olmalidir. Vasco de Gama bir Isa Svalyesidir. Prens Denizci Henrique de yle. Kolombun, Amerikaya
dogru atigi yelkenlerinde Tampliye hai vardir.
Tampliye efsanesi srer gider. Sihirli bilgilere dayali gizli gleri vardir. Jacques de Molay ateste
kizarirken, Papa ve Gzel Philipin kisa srede kendisi ile bulusacagini syler. Her ikisi de kuskulu
biimde bir yil iinde lr. XIII. Yz yil basinda yazilmis Parsival, Tampliyelerin Grail satosunu, Grail
ailesini ve Kutsal Graili korudugunu anlatir. Yz yillar boyu her gizli rgt bu svalyelerin devami
115
oldugunu syler. Masonlar da kklerini onlara dayandirir.
Tampliyelerin baslangicina dnp olaylara degisik bir aidan bakildiginda yeni bir resim grlebilir. Onlar
hakkinda bulunabilen ilk kaynak, rgtn kurulusundan yarim yz yil sonra yazilmistir. Kurulus yillarinda
(1118) Kuds sarayinda resmi bir tarihi vardir. Onun kayitlarinda rgte dair tek szck yoktur. Sarayin
bir blmn isgal eden bir rgtten saray tarihisinin haberi yok! Dokuz kisi, dokuz yil, ha yollarini, hi
bir yeni ye almadan koruyacak! Mantigi zorlayan bir durum
1104-1128 yillari arasinda Fransa-Filistin arasinda dikkat eken bir trafik var. Champagne Lordunun
sponsorlugunda Brienne Joinville, Chamont soylulari, Andr de Montbard, yegeni Saint Bernard.
Toplantilar ve yolculuklar birbirini izler. Tampliye rgt kuruldugunda, Champagne Kontu da katilir.
rgtn basindaki de Payen Lordunun vasalidir. Bu soylular toplulugu, Kudste bir seyin gizlenmis
oldugunu biliyorlarsa, bulunmasi iin bir rgt kurup grevlendirmis olamazlar mi? Yz yillar sonra ortaya
ikan l Deniz Yazitlarinin birinde (Bakir yazit), tapinagin altinda, byk bir hazinenin ve de baska bir
seyin Romalilardan gizlendigi yazilidir.
Tampliyeler engizisyona pek ok seyi anlatmis ama o masal hazineden bir sey ikmamistir. O byk
baskinda sadece Bzu kararghi kurtulmustur. Rennes-le-Chteau yakininda, Blanchefort nderliginde
(1153-1170) kurulmus bir kararghtir bu. 13 Ekim 1307 gn burada, takviye svalyeler vardir.
Baslarindaki kumandan: Seigneur de Goth. Bu isim Philipin kukla Papasi V. Clment in gerek adi ile
ayni. Papanin annesi de Ida de Blancheforte. Niin o sabah Bzuda takviye svalyeler bulunmaktadir?
Bzu o gn neden korunmustur? Blanchefort ailesi bir gizemin bekisi mi idi? Papaz Saunirein buldugu
yazilar, o gnlerde Bzudan kairilmis olamaz mi? Btn bunlar bir raslanti olabilir miydi? Ya da gizli bir
g m olaylara yn vermisti?
Prieur de Sion
1956 yilindan itibaren Fransada, Rennes-le-Chteau ile ilgili yazilar pespese ortaya ikar. Takma isimler,
sahte adresler. Yazilarin ogu Paris Ulusal Kitapliginda bulunabilir. Casusluga karismis isimler, kaybolan
antalar, ldrlen ajanlar. Kizil Yilan isimli kitabin altinda imzasi olan kisinin ardarda kendini asip (!)
intihar etmesi ilgintir. Kizil Yilanda, Rennes-le-Chteau, Tampliyeler, Blanchefort ailesi, ressam
Poussin, Arcadia obanlari, Papaz Saunire ve Merovenj hanedani anlatilir.
Arastirmalarin bu asamada vardigi sonular syle zetlenebilir:
Tampliyelerin arkasinda gizli bir rgt vardir. esitli isimler arasinda en ok bilineni Prieur de Siondur.
Prieur de Sion yz yillardir Batinin yasam ve kltrnde iz birakmis olan byk stadlar tarafindan
ynetilmistir.
Merovenjler VIII. yz yilda tahti kaybetmis, fakat hanedan silinmemistir. Dagobert II., oglu Sigisbert ve
evlilikler yoluyla Godfroi de Bouillona ve Blanchefortlara ulasmistir
Degisik dokmanlar Prieur de Sionun, 1100 yilinda Kudste Sion tepesinde bir Bizans kilisesi
kalintilarinda kuruldugunu syler: Notre Dame de Sion kesisleri. Bir baska olasilik: 1070 yilinda
Calabriadan gelen bir kesis grubu Boullion ailesinin topraklarinda bir manastira yerlesir. Bu insanlar
sonunda topluca ortadan kaybolur. Aralarinda bir Hermit vardir. Muhtemelen I. Hali seferinin nl Pierre
LHermiti. Godfroi, Filistine ayak bastiginda onu karsilayan birileri vardir. Kuds zaptedince onu kral
seen yine o birileri
XII. Louisnin II. Hali Seferinden dnerken, 62 Prieur de Sion yesini beraberinde gtrdg resmi
kayitlarda var.
1187 Yilinda Kudsn dsmesi ile Prieur de Sion Fransaya tasinir ve Prieur de Sion ile Tampliyelerin
yollari ayrilir. O tarihe kadar iki rgt tek byk stada bagli iken artik ayrilirlar. Prieur de Sion ismi de bu
tarihte baslar. O zamana kadar rgtn adi Ordre de Siondur. Ikinci bir isimle daha anilir: Ormus. Bir
adi daha var: Ordre de la Rose-Croix Veritas
116
1308 yilinda engizisyon mahkemesine, tevkif sirasinda buldulari bir delili (yaldizli bir kadin basi) veren
kisiden biri Guillaume de Gisors, o tarihte Prieur de Sion nun byk stadidir. Tampliyelerin sonunu
Prieur de Sion mu hazirlamisti? Bir ikinci olasilik, tevkiflerde Tampliye hazinesi ve dokmanlarinin
bulunmayisini Gisors, nceden haber vererek, saglamis miydi? Yoksa iki tarafli mi oynamisti?
Bu sorular hi bir zaman yanitlanamayacak. XII. Yz yildan gnmze varan yazilar, zellikle Prieur de
Sion dokmanlari ve gizli dosyalar, Prieur de Sionun Tampliye rgtn kurdugunu ve gnmzde de
yasadigini gsteriyor. Krallar, soylular, filozoflar, bilginler, artistler rgtn iinde yer almis ve byk
stadligini yapmis. Btn byk stadlar halef-selef olmadan tanismis, hepsi de bir lde ezoterik olgular
ile ilgilenmis. Iste byk stadlardan bazilari: Iolande de Bar (Ren DAnjounun kizi), Boticelli, Leonardo
da Vinci, Isaac Newton, Robert Boyle, Victor Hugo, Claude Debussy, Jean Cocteau, Charles Nodier...
1976 Yilinda Italyada, Papa XXIII. Johnun yazdigi iddia olunan bir kitap yayinlanir. nsznde, Papanin
bir Rose-Croix Veritas yesi oldugu yazilidir. Prieur de Sionun diger adi Papa XXIII. John, Prieur de
Sionun byk stadligini ve papaligi ayni zamanda mi yrtmst?
Prieur de Sion bin yila yaklasan varligini, yeni kosullara uyum ve kesin gizlilik ilkeleri ile srdrebilmistir.
1614 Yilinda Almanya ve Ingilterede Rosicrucian manifestolari anonim bir sekilde yayimlanir: Insanlik yeni
bir agin kiyisindadir. Ren dAnjoudan baslayip Rnesansla mjdelenen bir agdir bu. Doganin gizli
armonisi ile btnlesip, ruhun zgrlge kavusacagi bir yasam tarzi. Kiliseye ve Kutsal Roma
Imparatorlugu kalintilarina bir baskaldiridir. Manifestolarin bir Alman din bilgini Johann Valentin Andrea
tarafindan yazildigi kesin gibidir. Andrea, 1637-1654 yillarinda Prieur de Sionun byk stadidir.
1619 Yilindan itibaren Prieur de Sion adi hi bir yerde gemez. Kardinal Mazarin, Kardinal Richelieu, XII.
Louis ve XIV. Louis dnemlerinin Fransasinda bu gl isimleri iktidardan dsrmeye alisan bir sirket
vardir. Fransayi on yil tehdit eden i savaslar ikar: Tarihte Fronde adiyla bilinen ayaklanma.
Frondeurlardan bazilarinin adi Prieur de Sion dokmanlarinda geer. Sirket Prieur de Sionun bir yan
kurulusu ya da degisik bir isimle kendisi olabilir mi?.
Saunirein komsusu (bazi dokmanlara gre, Sauniree aktarilan paralarin aracisi ve olaylarin
ynlendiricisi) papaz Henri Boudetin yayinlanmis bir eserinde gizli bir politik dernek anlatilir. 1873 Yilinda
kurulan bu dernegin adi: Hieron du Val dOr. Trans-Hiristiyan bir kurulus. Hiristiyanlik ile diger inanislarin
(pagan dahil) ve gizemlerin karistigi yeni bir Kutsal Roma Imparatorlugu, daha dogrusu Birlesik Avrupa.
Daha silik bir Vatikan, daha tanrisal krallar. Tipki Misirin tanri-krallari gibi. I. Dnya Savasi ile yikilip giden
hayaller. Val dOrun, yani Prieur de Sionun yeleri I. Dnya Savasindan sonra ne oldu?
20 Temmuz 1956 tarihinde Fransanin haftalik resmi yayin organi Journal Officielde bir baslik: Saint
Julien en Gnvois Prieur de Sion yelerine toplanti duyurusu. Konu: yeler arasi karsilikli
yardimlasma
13 Subat 1973 tarihli Midi Libre gazetesi, Prieur de Sion hakkinda uzun bir arastirma yayinlar. Prieur
de Sion, Merovenj hanedaninin 20. yz yil uzantisi ile iliskilidir. Hanedanin o gnk temsilcisi de aiklanir:
Alain Poher. II. Dnya Savasi kahramanlarindan, iki kez Cumhurbaskan vekili ve yazinin iktigi tarihte
Senato Baskanidir. Fransa tahtinin (!) gerek hak sahibi. Prieur de Sion dokmanlari esitli biimlerde
Fransiz basininda yer alir. Izlenen ana tema sudur: Merovenj hanedani olmasa Prieur de Sion da
olmazdi; Prieur de Sion olmasa, Merovenjler silinip giderdi.
1979 Yilinda Prieur de Sion dokmanlarinda en sik geen isimle iliski kurulabilir: M. Plantard. Bu kisi,
Alman isgalinde bir sre hapis yatmis, Direnis iinde nemli rol oynamis, De Gaullen ykselisinde byk
yardimi olmus ve Malrauxnun da yakin dostudur. Prieur de Sionun sadece tarihi hakkinda konusur.
Verdigi nemli haber sudur: Yakinda Fransada byk degisiklikler olacak ve Merovenj hanedani iktidara
gelecektir. Kuds hazinesi ellerindedir ve zamani geldiginde sahibine verilecektir.
20. Yz yilin sonlarinda, 1300 yil nce iktidari kaybetmis bir hanedani yeniden Fransanin basina
geirmek! Sagduyu sinirlarini zorlayan bir gayret. Ama ciddi Neredeyse iki bin yildir varligini ve
iddiasini srdren gl bir rgt. Nedir bu Merovenj hanedanini bu derece vazgeilmez kilan sey?
Merovenjler
Orta ag kilisesinin okuma yazma zerindeki siki tekelinden sizabilen masalimsi bilgiler: Merovenjleri ve
Kral Arthuru ayni zaman dilimine koyar. Ilk Merovenjin annesi hem bir insandan, hem de bir deniz
yaratigindan (?) hamile kalmistir. Bu kandan gelen krallar dogustan bir isaret tasir: ggs ya da sirtlarinda
bir ha yahut bir gl lekesi. Doga st yeteneklere ve her trl ezoterik bilgi ve beceriye sahiptirler. Uzun
salari onlara Samsonun gcn verir. Tanrisal iradenin somut simgesidirler. Isa gibi
117
Franklar Hiristiyanligi kabul ettigi zaman, hanedanin kurucusu Merovenin torunu Clovis kraldir. Kilise ile
Clovis arasinda bir anlasma imzalanir. Kilisenin Avrupada srdrecegi 1000 yillik tartismasiz egemenlik
baslamistir. Bu pakt tipki Tanri ile Davut arasindaki anlasma gibidir.
Merovenjlerin son krali II. Dagobertnin yasami tarihsel kayitlara dayali masalimsi bir servendir.
ocukken kairilir, lmden kurtulup Iskoyaya geer. Bir Visigot prensesi ile evlenir. Languedocta,
Rennes-le-Chteauda glenip tahtini yeniden ele geirir. Sonra ldrlr
Orta aga ait kayitlarda Dagobertin adi gemez. Ne o, ne de oglu Sigisbert sanki hi yasamamistir.
Ancak 1655 yilindan sonraki resmi kayitlarda anilirlar. Bir evre israrla, Merovenj soyunun tkendigini
kanitlamaya alisir. Bu kandaki korkulan, ayni zamanda hep aranan sey neydi?
Isa
Bu ok arpici varsayimi biraz daha amak iin Hiristiyanligin temelini ve bir bakima da blnmslgn
doguran ana temaya dnp bakmak gerekiyor: Isanin yasami ve lm ve de dirilmesi
Drt Incilde de, Isanin ailesi, dogumu, ailenin maddi durumu ve oturdugu yer, armiha gerilis gn ve
armihtaki son szleri gibi ok nemli bilgiler farklidir; hatta eliskilidir. Btn Incillerde bazi eklemeler,
bazi ikarmalar ve bazi degisiklikler yapildigi da kesinlikle biliniyor. Isa dnemindeki Filistin, Romanin
boyundurugunda, kukla krallar ve din adamlari ynetimindedir. Bir kurtarici Mesih beklentisi doruktadir.
Incillerde bu atmosfer yansitilmamistir. Yansitilamazdi da Btn Inciller Romanin egemen oldugu bir
ortamda yazilmistir. Roma sulanamaz. Isanin lmnn sorumlusu Roma degil, Yahudilerdir.
Bu drt Incilden, Johnun(?) Efeste(?) yazdigi sonuncusunda, satir aralarida nemli bilgiler vardir.
Canaada yapilan bir dgn anlatilir. Dgnde sarap biter, annesi oglu Isaya Misafirlerin sarabi bitti, bir
seyler yap der. Isa, ilk mucizesini gsterir. Sarabi ogaltir. Bir baskasinin dgnnde bunca isgzarlik
niin? Yoksa damat kendisi miydi?
Btn Incillerde, iki Maryden bahsedilir: Magdali Mary ve Bethanili Mary (Isanin dirilttigi Lazarusun
kardesi). Isa ile beraber grnrler. Ayaklarini ve armihtan sonra vcudunu pahali yaglarla ovarlar. Ama
her defasinda biri vardir. O gnn Filistininde aiklanmasi g bir yakinlik. Bu iki Mary ayni kisi ve de
Isanin karisi olamaz mi? Incillerde, Lazarus hep en sevilen havari olarak geer. Bu ayricalik niin?
armiha gerilme olayi da karisiktir. Infaz, Roma kanunlarina gre yapilmamistir. Isanin infazdan sonra iki
saatte lmesi pek olasi degildir. Susadigi zaman kendisine uzatilan sngere emdirilmis sivinin ne oldugu
118
bilinmez. Ve sonunda cesedin Joseph of Arimatheaya verilisi Btn bunlar dsnlnce, Isanin
armihtan, lmeden indirildigi sylenebilir. Ya da armiha gerilen o degildir. Joseph of Aramathea, zengin
ve nfuzlu bir Sanhedrin yesidir. armih sovunu bilmezden gelebilecek tek kisi de Roma valisi Pontius
Pilatedir. Her trl rsvete aik bir kisi
Isanin Davutun kanindan geldigi ve Yahudilerin Rabbi-Krali oldugu inanci halk arasinda yaygindir.
Beklenen Mesihtir o. Suu Yahudilige karsi degil, Romaya karsidir. yle olmasaydi, lm kararini
Sanhedrin meclisi verebilirdi. Oysa hkm Roma valisi Pilate vermistir.
Barabbas yks de dsndrcdr. Valinin, iki suludan birisini badislamak iin halkin oyuna
basvurmasi gibi bir uygulama yok. Barabbasin bir hirsiz olusu da, Mary Magdalenanin fahise olusu gibi
bir kilise klisesi. Kayitlar ve olaylar Barabbasin bir Zealot oldugunu gsteriyor. Incillerde yazilan tam ismi,
Jesus Barabbas. Orijinalinde Jesus Bar Rabbi olabilir. Rabbinin oglu Jesus. Isanin babasinin bir Rabbi
olmadigi biliniyor. Bir baska olasilik: Isim, Jesus Bar Abba olabilir. Babanin oglu veya Jesusun oglu. Bir
an iin iki mahkumdan birisinin affi kuralini gerek kabul eder ve halkin Barabbasin affini istedigini
dsnrsek, olay neydi? Halk, Pilateden Barabbasin bagislanmasini isterken, kralini feda edip, soyun
devamini mi kurtariyordu
Isa armiha gerilmedi ya da armihta lmedi ise ne oldu? Bu, hi bir zaman bilinmeyecektir. Kesmirde
grldg, Masada kalesindeki toplu intiharda ldg, Iskenderiyede yasadigi sylentileri var.
Isa, sahneden, su ya da bu biimde silinir. Mary Magdalena byk olasilikla Joseph Arimathea ile
Filistinten kaar, Avrupaya (Fransa? Ispanya?) siginir. Beraberinde, Davutun kanindan szlp gelen
seyi de getirir: Holy Grail!
Hiristiyanlik, Irenaneus (Lyons I.S. 180) ile teolojik, Constantin (I.S. 300) ile de politik kimligini
saglamlastirmistir. Kilisenin dogma ve kabullerinin disindaki her dsnce sapkinliktir. Acimasizca
cezalandirilmalidir. Yine de, degisik sapkin akimlar Kiliseyi hep tehdit etmistir. Maniciler, Katharlar. Bu
akimlar iinde en ciddi ve uzun tehdit Arianizm (Arius, Iskenderiye I.S. 350) olmustur. Isayi normal bir
insan olarak kabul eden dalist bir akimdir bu. Merovenjlerin hkm srdg gnlerde, Fransadaki
piskoposlarin hemen hepsi Ariancidir. Vizigotlar, Ostrogotlar, Lombardlar, Vandallar gibi kavimlerin tm
Arianci Mary Magdalenanin buraya gelip, Vizigotlar ve daha sonra Franklarla olacak evlilik baglarini
baslattigi ve Merovenj soyunu ortaya ikardigi atmosfer!
Bu kuramlari dogrulayacak bir tarihi kanit elbette yok. Fakat, Merovenjlerde pek ok Yahudi isminin olusu,
salari ile gleri arasinda bir baginti oldugu inanci (Samson) bir Yahudi kkeni dsndrr.
Septimaniada (Fransa ve Ispanyanin gneyinin bir kismi) bir yz yil kadar yasayan kk bir yahudi
kralligi vardir. Kral Guillem de Gellone, Merovenj soyundan gelir ve bir Yahudidir. Davutun kanindan
geldigi Papa, Bagdat halifesi ve Karolenjler tarafindan kabul edilen bir Yahudi.
Isa, Judah kabilesinden yani Davutun soyundan gelir. VIII Yz yilda Septimaniada (Magdalenanin Holy
Graili getirdigi yer) bir Yahudi kral var ve Davutun soyundan geldigi biliniyor. Ayni zamanda bir Merovenj.
Volfram Von Eschenbach, nl eserinde, bu kralin Holy Grail ile iliskisini anlatiyor. Godfroi de Bouillon (I.
Hali Seferinde Kuds fatihi ve sonra da Kuds krali), uzun ve karisik bir soy agacinda, Gellonenin
kanindan gelir
Bu tablo, tm ile bir varsayimdir, kanitlanamaz. Ama, Prieur de Sionnun elinde, Aksi iddia
edilemeyecek kanitlar olduguna inaniliyor.
Sonu
zetle: Isanin karisi Mary Magdalena, ocugu ile Fransaya gelir. Buradaki Yahudi toplumuna siginir.
Evlilik baglari ile ok sonra Merovenj soyu ortaya ikar. Kilise 436 yilinda bu soydan kral Clovis ile bir akit
imzalar. Byk olasilikla, Merovenjlerin kkenini bilerek. Bu kan bagi Dagobert II., Sigisbert, De Gellone
zinciri ile Godfroi de Bouillona uzanir. De Bouillon, Kuds kralligini kuran adam. Bin yil nce, Yahudilerin
Krali Isanin elinden zorla alinan krallik
Holy Grail! Isanin kanini barindiran kse. Isanin kani. Bu kani tasiyan Mary Magdalena. Belki de I.S. 70
yilinda tapinak yikilip talan edilirken kairilip Pirenelere getirilen hazine veya daha da nemlisi,
dokmanlar. Isanin dogum, evlilik ve babalik sertifikalari. M. Plantard, hazinenin bu gn Prieur de
Sionnun elinde oldugunu sylemistir. Tampliyeler, o hazineyi bulmak iin kurulmustu. Bulduklari ve
Rennes-le-Chteau civarinda bir yere gizledikleri byk bir olasilik. Papaz Saunire ve kalfa kadin Marie
Denarnaud, sirlarini mezara gtrmslerdir. Bulunan sifreli drt kagittan ikisi aiklanmistir. Diger ikisi?
Bilinen tek sey, Londrada Lloyds Bankin bir kasasinda muhafaza edildikleridir. Papaz Saunirein
119
kullandigi byk servetin, ona Abbe Henri Boudet tarafindan verildigi biliniyor. O servetin kaynagi neydi?
Habsburg hanedani mi? Prieur de Sion mu? Ya da Vatikan mi? Bu sir zlmemistir
Pek ok giz ve olasiliklarin altinda, kesin gibi grnen sonu sudur: Merovenj hanedaninin kkeninde Isa
vardir. Bu hanedani Fransa, hatta Avrupada egemen kilmak iin en az bin yildir alisan bir rgt var:
Prieur de Sion
Bu arastirmalar sonunda ortaya ikan Isa, Roma Kilisesinin Isasindan ok farklidir. Hiristiyanligin
temelinde, Isanin insan biiminde Tanrinin ta kendisi oldugu inanci yatar. Bylece Tanri, insani daha
yakindan taniyacaktir. Isaya atfedilen cinsel safiyet, onu eksik bir insan yapmaz mi? Evlenmis ve ocuk
sahibi olmus bir Isa, daha tam insan olmaz miydi? O tam insanin bedenindeki Tanri, insani daha tam
tanimis olmaz miydi?
Prieur de Sionnun, gl insanlar toplulugu oldugu kesin bir gerek. 1956 Yilindan bu yana, ye adedini
drde katladigi da biliniyor. Bu dnem iinde, varligini duyuracak yayinlar da yapmis.
Bu yz yil baslarinda, insanlara, mutluluk ve gven vaadeden, ideoloji, sistem, kurum ve politikalar; ve
zellikle de bunlarin vitrindeki temsilcileri, derin bir hayal kirikligi yaratmistir. Insanlik, yeni bir inan, yeni
bir yol, yeni bir Kurtariciya susamis grnmektedir. Bu gn insanligin getirildigi noktada, artik Kiyamet
dsncesi de somut bir ifade bulmustur: Nkleer Yokolus
Dnya, Prieur de Sion gibi bir rgtn varligini ve amacini arar hale geldigi bir boslugun iine itilmis
gibidir. Bir Mesihin ikinci gelisi iin ortam uygun gibi grnyor olabilir
Prieur de Sion - I
Gizemli bir rgt, Defineler ve Krallar...... Derleyen: Thamos (GEOMETRI)
Bu yazi byk lde Underground Streams sitesinden alinmistir.
Rennes-le-Chteau Definesi
1885 Yilinda, Katolik kilisesi Saunire adinda bir rahibi Rennes-le-Chteaudaki kk bir ky kilisesine
tayin etti. Saunire otuz yasinda, tasrali olmasina karsin iyi egitim grms ve olduka yakisikli bir
adamdi. Yeni rahibin ilk isi, altinci yzyildan kalma, kutsal addedilen bir Vizigot harabesinin zerine insa
edilmis olan kyn kk kilisesinin restorasyonuna baslamak oldu. alismalar sirasinda, sunak tasinin
altinda, ortasi bos bir Vizigot stununun iinde, gen rahip bir dizi parsmen buldu. 1244 ve 1644
yillarindan kalma iki adet soy agaci ile birlikte, kilisenin 1780 yillarindaki rahibi, Antoine Bigou tarafindan
dzenlenmis bazi belgeler de bylece ortaya ikti.
Baigent, Leigh ve Lincolne gre, Bigounun dzenledigi belgelerde bir ok sifre ve kodlamalar vardi.
Sifrelerin bir blm, bir bilgisayari bile zorlayacak kadar karmasikti.
Saunire, bulduklarini Carcasonnedaki piskoposa gtrd. Piskopos ise, din bilginleri tarafindan
incelenmesi iin Saunirei belgelerle birlikte Parise gnderdi. Nispeten basit olan sifrelerden biri
zldgnde sunlar ortaya ikti: Bu define kral II. Dagoberte ve Siona aittir ve o burada lmstr.
(Burada lms oldugu sylenen kisinin kimligi anlasilamamistir).
120
Bu szlerin, zerinde yapilan esitli yorumlar sonucunda, Dnya cennetinde (Arkadya) bile, ben (lm)
varim anlamini tasidigina ogunlukla inanilmistir.
Ilgin olan, Rennes-le-Chteau yakinlarinda, kirlik bir yrede tablodaki mezarin neredeyse bir esinin
bulunmasidir. Ayrica, Saunire in kk kilisesinde gerekten bir ifrit heykeli vardir. Bu heykelin,
Tapinagin yapimi sirasinda Kral Sleymana yardim eden Asmodeus isimli cini temsil ettigi sanilmaktadir.
Diger bir gariplik ise, kilisenin camlarindan ieri yansiyan glen isiklarinin, yrede adina mavi elmalar
denilen bir optik olay yaratiyor olmasidir.
Arkadya temasi, Elizabeth dnemi Ingiliz edebiyatinda sika rastlanan bir olgudur. Edmund Spencer, Sir
Philip Sidney ve hatta Shakespearein eserlerinde Arkadya szne Altin ag anlami yklenmistir.
Rennes-le-Chteaudaki ky kilisesi 1059 yilinda Marie Magdalene adina kurulmustur. Kilisenin kapisinin
zerinde olduka garip bir kitabe bulunmaktadir: Terribilis est locus iste (Burasi korkun bir yer). Kapinin
hemen yaninda Asmodeus isimli cinin heykeli adeta nbetilik yapmaktadir. Kilisenin duvarinda bulunan,
Isanin hai tasimasiyla ilgili resimlerde de tuhaf tutarsizliklar mevcuttur. Resimlerin birinde ekose desenli
kumasa sarinmis bir ocuk vardir. Bir baska resim Pontius Pilatusu pee takmis olarak gsterir. Bir
digerinde, Isanin bir ikiz kardesi oldugunu syleyen eski efsaneyi hatirlatir sekilde St. Joseph (Yusuf) ve
Meryemin kucaklarinda birer ocuk tasirlar. Diger resimler genellikle batin egilimleri olan bazi azizleri
alisilmadik pozlarda gstermektedir. St. Roch yarali uylugunu isaret ederken, St. Antoine elleri arasinda
kapali bir kitap tutmaktadir, St. Germaine nlgnden bir demet gl ikartirken ve Marie Magdalene de
kucaginda bir vazo tutarken resmedilmistir.
Bir sre sonra Saunire kaynagi belli olmayan ykl tutarda bir servet sahibi oldu. Oysa 1885 yilinda o
denli yoksuldu ki, geinmek iin kyllerin yardimina muhtati. Bu serveti ky kilisesini yenilemek ve
blgede bir ok yapi insa etmek iin kullandi. Yaptirdigi binalardan biri de Tour Magdala (Magdalene
Kulesi) idi.
Kral Soyu
(1) Savasi Krallar
Vizigotlar, Isanin tanrisalligini reddeden Ariusu sapkin bir mezhebe bagliydilar. Onlarin soyundan
gelenler Merovenj hanedanini kurup Galyayi II. Dagobertin lmne kadar ynettiler. Merovenjlerin
hkmdarlik haklarinin damarlarindaki Royal Bloodtan (Sang Real-Kral Kani) geldigi sylenirdi.
Sangreal geleneksel olarak Kutsal Kse (Saint Grail-Holy Grail) diye yorumlanir. Efsaneye gre, Marie
Magdalene Kutsal Kseyi gney Galyadaki Ibrani Kralligina getirmisti (Rennes-le-Chteau da bu
blgededir). Gizli bir inanis ise, Marie Magdelenein Isanin karisi oldugunu ileri srmektedir. Fransa ya
getirdigi de bir kse degil, rahminde tasidigi bebek yani Davud un kral soyudur.
121
Steve Mizrach, The Mysteries of Rennes-le-Chteau and the Prieur de Sion
Baigent, Leigh ve Lincoln, Isanin soyunun devam ettigine dair bir teori ortaya atmislardir. Buna gre;
Isanin soyundan gelenler, Fransanin gneyine yerlesmisler, Franklarin kraliyet soyu ile evlenerek,
gizemli Merovenj hanedanini olusturmuslardir. yleyse, Tampliyelerin ve Sion Birliginin asil grevi
yalnizca Halilarin definesini degil, ayni zamanda Graili de korumaktir. Grail, ortaag metinlerinde
Sangraal ya da Sangreal biimiyle yer alir; bu szcg, Baigent ve ekibi, Gerek Kan ya da Krallik
Kani olarak yorumluyorlar. Diger bir deyisle, aika, Isanin Hanedani anlamina geldigini ileri
sryorlar.
Son zamanlarda, kopan firtinalarin kaynagi Pierre Plantard de Saint-Clair adina bir kisidir. Paris Ulusal
Kitapliginda yaptiklari arastirma sonucunda, Baigent, Leigh ve Lincoln, Merovenj hanedaninin son krali
Dagobert IIyi Pierre Plantarda baglayan bir soy agaci kesfettiler.
Paristeki Ulusal Kitapligin gizli dosyalarinda, adina Sion (ya da Zion) Birligi denilen gizli bir rgte ait ok
ilgin referanslar da vardi.
Lincoln ve arkadaslari, Fransiz yetkililere basvurdular ve gerekten gnmzde de varligini srdren ayni
isimde bir rgtn varoldugunu grendiler. stelik, bu rgtn genel sekreteri olarak adi geen kisi, Pierre
Plantardtan baskasi degildi.
122
Lynn Prickett & Clive Prince, Turin Shroud
Sion Birliginin kkleri, Ormus adinda bir kisinin nderligini yaptigi bir tr Hermetik ya da Gnostik rgte
kadar gitmektedir. Bu kisinin Hiristiyanlik ile pagan inanlarini bagdastirdigi ileri srlmstr. Ancak, Sion
Birligine tarihte ilk kez ortaagda rastlanmistir. 1070 Yilinda, Prens Ursus adinda bir kisinin ynetiminde
bir grup Calabriali kesis, Fransada Ardennes blgesinde Stenay kenti yakinlarinda Orval Manastirini
kurmuslardir. Iste bu kesisler, 1099 yilinda Godfroi de Bouillon tarafindan olusturulan Sion Birligine
katilimislar ve birligin temelini olusturmuslardir.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
Sylenceye gre, Godfroi de Bouillon, Merovenj kani tasiyarak Grail ailesinin bir yesi ve bylelikle
Davud soyundan geldigi iin de, Kudsn gerek krali sayiliyordu. Godfroinin tm bunlarin farkinda
oldugu asikrdir. Hali seferi iin yola ikarken, tm varliklarini satmis olmasi, Kutsal Topraklarda temelli
kalmaya niyetlendigini ortaya koyar. stelik, Godfroi de Bouillon, hem Champagne kontunun, hem de
Hughes de Payensin yakini olup, zellikle kardesi Baudoin Tampliyelerin kurulusuna katkida
bulunmustur.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
1979 Yilinda, M. Plantard, bizlere Sion Birliginin Sleyman Mabedinin hazinelerine sahip oldugunu kesin
bir biimde aiklamisti. Kudste bulunan bu hazineler, I. S. 66 yilindaki ayaklanmalar sirasinda Romali
askerler tarafindan yagmalanmis ve sonuta Gney Fransaya, Rennes-le-Chteaunun yakinlarina
getirilmis. M. Plantard, zamani gelince bu hazinelerin Israile geri verilecegini de szlerine ekledi.
123
Baigent, Leigh & Lincoln, The Messianic Legacy
Yaklasik olarak bir yzyil boyunca, Tapinak Tarikati (Tampliye Svalyeleri) ile Sion, grnrde ayni
liderler tarafindan ynetilmislerdi. Ancak, 1188 yilinda, Gisorsda Kara Aga Kesimi Olayi nedeniyle iki
tarikatin yollari ayrildi.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
Ister 16. yzyilin entrikalari ve din savaslari olsun, isterse 17. yzyildaki Fronde ayaklanmasi ya da 18.
yzyildaki Mason komplolari olsun, hep ayni ailelerin pespese gelen nesillerinin, istikrarli ve ortak bir
gidise uygun davranarak, tm bu olaylara bulastiklari grlyor.
...1619 Yilindan kalan belgelerde, Fransa Krali XIII. Louisnin hismina ugrayarak, Orleansda bulunan
merkezlerini bosaltmak zorunda kalmistir Sion Birligi. Kral, bu merkezi Cizvitlere bagislamistir. Bu tarihten
sonra, 1956 yilinda Fransa Resmi Gazetesinde tescil kayitlari yeniden grlene kadar, Sion Birligi, en
azindan bu isim altinda, tarih sahnesinden kaybolmustur.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Messianic Legacy
Prieur de Sion - II
rgtlenme ve Byk stadlar...... Derleyen: Thamos (GEOMETRI)
Bu yazi byk lde Underground Streams sitesinden alinmistir.
Gizemli Baglantilar
(1) rgtlenme
Sion Birliginin etkin oldugu yrelerde, Arcadia, Siyah Madonnalar ve Maria Magdalena gibi konulara
dikkat ekecek kadar ok sayida rastlaniyor. Ayni biimde, bu konular, Sion ile baglantisi oldugu ileri
srlen ozan, yazar ve ressamlarin eserlerinde de sika kullanilmislar. Bu yinelenen temalarin bir
ezoterik inancin yeralti akintisinin gstergesi oldugu dsnlebilir.
124
2-Croices (Halar) 2187 ye (27 komutanliga bagli olarak)
3-Preux (Yigitler) 729 ye
4-Ecuyers (Seyisler) 243 ye
5-Chevaliers (Svalyeler) 81 ye
6-Commandeurs (Komutanlar) 27 ye
7-Connetables 9 ye
8-Senechaux 3 ye
9-Nautonnier 1 ye
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and Holy Grail
Ilk Byk stad, 12. yzyilda Norman svalyelerinden Jean de Gisors idi. Bu Byk stadin, II. Jean
adini almis olmasi, I. Jeanin kim oldugu sorusunu akla dsrmektedir. Vaftizci Yahya mi, Incilci Yahya mi,
Kutsal Yahya mi?
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and Holy Grail
Tampliye svalyelerinin ilk Byk stadi Hugues de Payensin, Vaftizci Yahyayi peygamberleri olarak
kabul eden Johanniteler tarikati tarafindan grevlendirildigi ileri srlmstr. Sion gizli dosyalarina gre,
Birligin Byk stadligina seilen her kisi sirayla Jean (Yuhanna ya da Yahya, Ingilizcede John), adini
almaktadir. Listede bulunan Byk stadlardan biri olan Leonardo da Vinci, Vaftizci Yahyaya eserlerinde
zel bir nem vermistir. Bir diger Byk stad, Sir Isaac Newton, Incilci Yahyaya atfedilen Incildeki
Apocalypse blm ile pek fazla mesgul olmustur.
Sion gizli dosyalarina gre, Byk stadlar arasinda su isimler bulunmaktadir:
Nicholas Flamel (1330-1418) - Simyacilarin en taninmis olani. Pariste bir noter olan Flamel, dsnde
gizli bilimleri anlatan bir kitap grr. Gerekte, bu sifreli kitabi bulmayi basardigi ve Kabala adi verilen
gizemli Ibrani yazilarini taniyan bir Yahudi bilgin sayesinde kitabin sifresini zmledigi ileri srlr. 1382
Yilinda, Byk Amaa ulastigini, yani simya ile altin yapmayi basardigini aiklamis; bu tarihten sonra ok
zengin olmus ve kiliselere byk lde bagislarda bulunmustur.
Encyclopedia Britannica
...Modern bilim adamlari tarafindan pek iyi bilinen bir simyagerlik simgesi, basinin arka kisminda aynaya
bakan gen bir kadin sekli olan sakalli ve yasli bir adami gstermektedir. Nantes Katedralinin dis
125
cephesinde bu grnmde bir heykel bulunmaktadir. Chartres Katedrali kapisinda da, Saba Melikesini
betimleyen bir heykel, kadin bedenine sahip sakalli bir kral biimindedir.
...Hermafrodit (ifte cinsiyetli varlik) simya simgelerinin en safidir. Hem Byk Ama iin saglanmasi
gereken yetkin dengeyi, hem de bizzat simyagerin tinsel ve bedensel olarak ulasmasi gereken yetkin
varlik durumunu simgelemektedir. Bu durum, adanmislikla arzulanan bir tkenistir ve bugn anladigimiz
anlamda seks ile bir ilgisi yoktur. Byk Ama, gizemli arayisin somutlastigi ve gizilgcn bir patlama ile
gerege dnstg andir. Simyagerler asagida ne varsa, yukarida da o vardir derler. Bu sre, ruhu
maddeye dnstrdg gibi, bir maddeyi de baska bir maddeye dnstrebilir. stelik, insanoglunu
tanrilastirir.
...Newton gibi kisilerin saygi besledigi Flamel, Yahudi Ibrahimin Kutsal Kitabini kesfetmistir. Bu kitap
Bati ezoterik geleneginin en nl eseridir.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and Holy Grail
Sanat ve edebiyati himaye etmesi ve bilginin yayilmasina olan katkilari ile Ren dAnjou, Rnesansin
filizlenme dneminin en nemli kisilerinden biridir...Dogrudan dogruya onun etkisiyle, Cosimo de Medicis,
eski metinleri toplayarak Neoplatoncu ve hermetik dsnceleri canlandirma abalarina kalkismistir.
126
dsncesidir. Sonradan, Masonluk isimiyle diger Avrupa lkelerine ihra edilmistir. De Quicey, Gl-Ha
akiminin yeni adiyla Ingiltereye yerlesmesini saglayan kisinin Fludd oldugunu belirtir.
Gerry Rose, The Venetian Takeover of England and Its Creation of Freemasonry
Johann Valentin Andrea (1637-54)- Andrea, yari gizli Hiristiyan topluluklarinin kurucusu ve Tampliyeler ile
Kutsal Kse sylencelerine baglanan, hermetik bir alegori niteligindeki Gl-Ha manifestolarini kaleme
alan kisidir. Onun Byk stadligi dneminde, Lorraine hanedaninin zayiflamasi zerine, Sion Birligi
Stuart hanedani ile isbirligi iine girmistir. Zaten, Stuartlar, Palatinateli Frederickin Ingiltere krali I.
Jamesin kizi Elizabeth ile evlenmesiyle giderek daha gl bir konuma ulasmaktaydilar.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and Holy Grail
Frederick, merkezi Heidelbergte bulunan yeni bir Gl-Ha devleti kurmustu.
Francis Yates
Yatesin tarih alismalari sayesinde, o dnemde Avrupada Gl-Ha dsncelerinin ne denli etkinlik
kazandigini greniyoruz... Fredrick, bir ok kisinin sabirsizlikla bekledigi, Kilise ve Devlet reformlarini
gereklestirecek olan kahramandi ve tm ezoterik dsnrler Bohemyada onun etrafinda toplanmislardi.
127
Graham Hancock, The Sign and the Seal
...Newton, byclerin en sonuncusuydu, Babillilerin, Smerlilerin en sonuncusu. Etrafina, onbin yil
ncesinden beri, insanligin entelektel mirasini yaratanlarin gzleri ile bakmasini becerebilen son dahiydi.
Newton, tm evrene ve evreni dolduran tm varliklara, bir bilmece gibi bakiyordu. Kimi gereklerden
hareketle saf mantik uygulayarak ulasilacak bir giz, ezoterik kardesler iin dzenlenmis bir tr define avi,
Tanrinin dnya zerine sakladigi bazi mistik ipulari olarak algiliyordu evreni. Bu ipularinin, bir
blmnn cennetin gereklerinde bulunabilecegine, ancak diger kisminin ise, ilk sifreli vahiyden beri, bir
zincir gibi nesilden nesile aktarilan geleneklerde ve yazilarda yer aldigina inaniyordu.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and Holy Grail
Charles de Lorraine (1746-80) - Charles de Lorraine, Kutsal Roma Imparatoru Franois de Lorrainein
kardesidir. Franois, mason olmayi kabul eden ilk avrupali prenstir. Franoisnin Viyanadaki sarayi,
Masonlugun Avrupadaki baskenti olmustur.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and Holy Grail
Charles Nodier (1801-1844) - Nodier, aralarinda Victor Hugo, Balzac, Delacroix, Dumas, Lamartine,
Musset, Theophile Gautier, Grard de Nerval ve Alfred de Vignynin bulundugu, tm de ezoterik ve
hermetik geleneklere bagli olan, mthis bir neslin hasmetli gretmeniydi. 1793 Yili dolaylarinda,
Philadelphesin iinde ayri bir grup olusturarak, Napolona karsi entrikalara girismistir.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and Holy Grail
Jean Cocteau (1918-) - Andre Malrauxnun alisma arkadasi olan Cocteau, Alman isgaline karsi Direnise
katkilarindan dolayi, Legion dHonneur nisani kazanmisti. Kraliyet taraftari katolik evrelerle iliskileri
oldugu bilinse de, Cocteaunun katolikligi pek siradisi zellikler gsterir ve dekore ettigi kiliselerde bir ok
Gl-Ha simgelerine rastlanir.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and Holy Grail
Sion Birligi her zaman, Fransada ortaya ikan kraliyet karsiti hareketlerin merkezinde bulunmustur. 17.
128
Yzyilda, Guise ve Lorraine hanedanlarinin taraftari olan Compagnie du St. Sacrement hareketi ile 18.
yzyildaki Fronde hareketlerinde rol almistir. Daha sonra, 19.yzyildaki Sionun basini ektigi, Hieron du
Val dOr eylemleri, Habsburglari tm Avrupanin imparatorlari haline getirmek isteyen bir girisimdir.
Richard Woof, A Sketch of the Knight Templars and the Knights of St. John of Jerusalem
1796 Yilinda, Napoleon, Fransayi yneten devrimci Direktuarin yesinden biri idi. Bir diger Direktuar
yesi Abb Sieyes idi...Sieyes, Napoleonu Josephine Beauharnais ile evlenmesi ve kadinin nceki
evliliginden olan iki oglunu evlt edinmesi iin tesvik etmisti. Josephine, Merovenj soyundan geliyordu ve
ocuklari da bu eski kral kanini tasimaktaydi.
...1798 Yilinda Napoleon, Misir Seferine giderken yolunu degistirip Maltayi ele geirdi ve Malta
Svalyelerinin hazinelerine el koydu.
Isa, Masonlar, Uzaylilar, Zrih Cceleri, Siyah Yahudiler ve Mavi Elmalar...... Derleyen: Amadeus
Bu yazi byk lde Anton Wilsonun bir makalesinden derlenmistir.
Giris
Baigent, Lincoln ve Leigh tarafindan yazilip, 1981 Yilinda yayinlanan Holy Blood, Holy Grail (Kutsal Kan,
Kutsal Kse) isimli kitap dnya kamuoyuna Sion Birliginin (Prieur de Sion, The Priory of Sion) varligini
ilk kez aiklamisti. Kitap, ylesine heyecan uyandiran ve ylesine uuk speklasyonlarla doluydu ki, bir
ok okuyucu, kitapta yazili olan hibir seye inanamadi. Bazilari, kitabin ana konusunu olusturan ve 800
yasinda bir gizli rgt olan Sion Birliginin var oldugundan bile kusku duydular. Digerleri ise, Kutsal Kan
Kutsal Ksede yer alan her konuyu kusku duymadan kabullenecek kadar Okltizm (Gizlicilik)
heveslisiydiler. Gnmzde, kitapta ileri srldg gibi, Isanin Mary Magdalena (Mecdeli Meryem) ile
evlendigine, onlarin soyundan gelenlerin Avrupa kraliyet ailelerinde bugn de yasamakta olduklarina ve
bu kutsal soyun dost ve destekilerinin Sion Birliginin belkemigini olusturduguna cosku ile inanan genis
bir alt-kltrn varligi asikrdir.
Aslinda, bu yeni sapkin gizli rgtle ilgili verileri bir irpida onaylamak ya da reddetmek pek dogru
129
olmamali. Aristo mantiginin kesin tavri, duyumsal ve varolussal evrenin gereklerini elde etmek iin
yetersiz kalabilir. Bu nedenle, Kutsal Kan, Kutsal Kse adli kitabi toptan dogrulamak ya da toptan
iskartaya ikarmaktansa, kitapta yeralan bilgilerden hangilerinin kanitlanabilir, hangilerinin ise rtlebilir
oldugunu, ya da en azindan hangi verilerin geici olarak, tipki kararsiz quantum paraciklari gibi, belki
dogru olabilir durumunda bulundugunu arastirmak gerekir.
Kutsal Kan Kutsal Ksenin tarihsel altyapisi ele alinirsa, bunun byk bir kisminin belki kategorisinde
yer aldigi anlasilir. Bunun anlami, bilimsel yntem uygulamaya alisan tarihilerin kullandiklari hi bir
teknigin, kitapta bulunan speklasyonlari kanitlamaya ya da tam tersine rtmeye olanak vermemesidir.
Elbette, bu bilgiler arasinda bir blm yksek olabilirlige sahipken, diger blmn olabilirligi olduka
dsktr. rnegin; Avrupa kraliyet ailelerinin birbirleri ile olan evlilikleri yz yillardan beri titizlikle
belgelendigi iin, von Hapsburg hanedanini ya da Hollanda Prensi Bernhardi karanlik aglardaki
Merovenj krallarina baglayan soyagalarinin dogru olma sansi yksektir. Ancak, nl Sir Isaac Newtonun
Sion Birligine ye olmasi rneginde oldugu gibi, kitapta ileri srlen bir ok savin kanitlanma olasiligi pek
dsktr. Baigent, Lincoln ve Leighin tezleri kesin olmadigi gibi, ogu zaman akla yatkin da degildir.
stelik, zaman iinde daha geriye dogru giden, yani Merovenj krallarindan Isaya kadar olusturulan soy
baglari ok daha dsk olasiliga sahip, neredeyse ilginca varsayimlardir.
Daha fazla bilgi toplayarak, tm yknn el yordami ile uydurulup uydurulmadigini anlamak iin, Sion
Birligi gizemi ile ilgili diger kitaplari karistirmak gereklidir. esitli kaynaklar zerinde yapilacak bir
arastirma, Sion Birliginin gerekten var oldugunu ortaya kesinlikle koyacaktir. Ancak, bu rgtn 800 yillik
gemisi ve Isa ile bir baginin olup olmadigi konusunda, diger kaynaklar da kesin kanitlara sahip degildir.
Zrih Cceleri
Yalnizca Kutsal Kan Kutsal Kseyi okumus olan kisilerin tahmin edemeyecegi kadar ok sayida Sion
Birligi hakkinda yayinlanmis kitap vardir. Dahasi, bu eserler birbirlerinden olduka farkli yaklasimlar
iermektedir. esitli yazarlar, Sion Birligini farkli kuramlarla ortaya koyma ve aiklama abasina
girmislerdir. Hatta, bazi kitaplarda ileri srlen grslere kiyasla, Isa/Magdalena soy agaci yks olduka
agirbasli kalmaktadir.
ok ok ok gizemli (!) ve ilgin speklasyonlarla dolu, stelik mantik disi kitaplara dalmadan nce, ele
alinmasi gereken ilk kaynak, kuramsal ve gizemli ancak olduka akla yatkin ve karamsar bir eser olan,
1973 Basel basimi Les Dessous dune Ambition Politique (Siyasi bir Ihtirasin Perde Arkasi) adli kitaptir.
Isvireli bir gazeteci olan Mattieu Paoli tarafindan kaleme alinmis olan bu kitabin konusu, kimi tekin
olmayan deginmeler disinda, olduka siradandir. Paoli, Fransiz aydinlari ve aristokratlarindan olusan bir
tr gizli rgtn varligini ortaya ikarmistir. Bu gizli toplulugun dergileri, pek sinirli bir biimde, yalnizca
Isvirenin en genis ve en etkin mason kurulusu olan Alpina Byk Locasi yeleri arasinda dagitilmaktadir.
Komplo meraklilari arasinda, Alpina Byk Locasinin byk shreti vardir. En gayretkes arastirmacilarin
bile, Alpina Byk Locasinin uygunsuz ya da yasa disi bir tutumunu kanitlayamamis olmalarina karsin,
genel kani bu toplulugun, Isvirenin en varlikli kisilerini bir araya getiren bir tr grnmez hkmet ya da
en azindan, kendi ikarlarini kollamak iin olusturduklari bir g birligi oldugu biimindedir. Genel bir
bakisla Alpina Byk Locasi, Ingiltere eski Basbakani Harold Wilsonun bir zamanlar Zrih Cceleri diye
nitelendirdigi, Avrupadaki tm hkmetlerden daha gl olan bir bankerler ve finans yneticileri
rgtdr.
Alpina Byk Locasi hakkinda ikartilan bir diger dedikodu da, tam bir su ve fesat rgt olan P2
(Propaganda Due) ile isbirligi yaparak, Vatikan Bankasina sizmis olmasidir. P2, 1970li yillarda Italyan
Gizli Polisini denetimi altinda tutan, hem CIA ve hem de KGBden para alan (ve anlasilan ikisini de
dolandiran), Italya devleti iinde 900e yakin yesi bulunan bir mason locasidir. Daha nemlisi, P2 mason
locasi, banka sahtekrliklarindan, cinayet ve terorizme; Mafianin uyusturucu paralarini Vatikan
Bankasinda aklamaktan, fasist darbe planlamaya kadar akla gelebilecek her trl suu islemis bir
rgttr. Alpina Byk Locasinin Vatikan Bankasina sizdigi ve P2nin pis islerine destek oldugu savlarinin
kaynagi, David Yallopun In Gods Name (Tanri Adina) adli kitabidir. Bu kitap genelde olduka tutarlidir.
Ancak, yine de dogrulugu kanitlanamayacak bir ok aiklama kitapta yer almaktadir. Zira Yallop,
yasamlarini tehlikeye atmamak iin, bilgi kaynaklarinin isimlerini ifsa etmemistir. Bu bakimdan, Yallopun
yazdiklarinin byk blm de ister istemez belki kategorisinde kalmaktadir.
Bu noktada, Masonluk hakkinda bazi aiklamalar yapmak gerekiyor. Genel kaninin tersine masonlar, tek
bir greti ve ritele bagli global bir kardeslik rgt degildir. Dnya zerinde, diger mason localarini
gerek masonlar olarak tanimaya yanasmayan, bir sr farkli mason locasi mevcuttur.
Masonlar arasinda iki tr blnmslk sz konusudur. Blnmenin ilk tr tam anlamiyla politiktir ve tm
130
mason rgtlerinin Kilise karsiti ve radikal (yani mutlak monarsileri yikip, yerine anayasal monarsi ya da
demokratik ynetim kurmaya egilimli) olduklari Fransiz Ihtilli dnemlerinden kaynaklanmaktadir. Bu
radikal anlayis, Ingiliz masonlarinin Kita Avrupasindaki localari fazlasiyla solcu bularak, en azindan
Ingilterede Byk stadin kraliyet ailesine mensup kisilerden seilmesini saglamalari ve bylece bir
lde muhafazakr bir yapiyi korumak istemeleri sonucunda blnmeye ugradi. Kita Avrupasinda
bulunan localarin byk kismi (rnegin; Fransa ve Italya Byk Dogulari) radikal tutumlarini gnmzde
bile srdrmektedirler.
Masonlar arasinda ortaya ikan ikinci tr blnme metafizik kkenlidir. Masonlarin bir blm, pratik
amalarla rgte katilmis olup, Masonlugun mistik amalarina pek aldiris etmezler. Oysa, diger bir
blm, eski Gizem Dinleri, Gnostisizm ya da Tasavvuf rgtlerine benzer bir inisiyasyon sistemini bilinli
olarak uygulamaktadirlar. Isleri daha da karmasik duruma sokan bir baska olgu da, bazi masonlarin,
ritelleri giderek Panteizme (Kamutanricilik) ya da bir tr askin Hmanizme kayan bir yapida grmelerine
karsilik, diger masonlarin ritelleri geleneksel Teizme, hatta Teokrasiye egilimli olarak
degerlendirmeleridir. Bu bakimdan, Sion Birligini dogrudan bir mason rgt ya da Masonlugun bir trevi
olarak grmek, Birligin isel geleneklerini anlamak iin yeterli degildir.
Vatikan, bir ok kez Masonlugu mahkm etmis ve tm masonlari da afaroz ettigini duyurmustur. Iskoya
Presbiteryen Kilisesi de, hi kimsenin ayni anda hem mason hem de Hiristiyan olamayacagini geenlerde
iln etmistir. Asiri tutucu olanlarin bu davranisi kendi i mantigi erevesinde hakli grlebilir. Zira
Masonluk, zgn olarak, tm dinlerin aslinda tek gerek inancin nemli lde bozulmus kalintilari
oldugunu ileri sren bir gretiye dayanmaktadir. Gerek inan, her kisinin ayri ayri yasamasi gereken isel
deneyim ile, yani Gnosis sayesinde, yeniden kesfedilebilir. Tipki ?amanlar, Sufiler, Tibet Budizmi ve
Gurdjieff tarikatlerinde oldugu gibi, Mason ritellerinin amaci da, arpici dramatik sahneler sayesinde bu
Gnosisi ynlendirmektir. Hiristiyan lkelerde bulunan muhafazakr localar, hala Incili and krslerinin
ana unsuru olarak kullanmaktadirlar. Orleanist localar ise, Gnostik gelenegi tersine evirmisler ve tam
anlamiyla Agnostizme (Bilinemezcilik) dnmslerdir. Bu localar, and krslerinde sayfalari tmyle bos
olan bir kitap bulundurmaktadirlar.
131
Uzaylilar ve Kurbaga Yagmuru
Yine 1973 yilinda Gerard de Sedenin La Race Fabuleuse (Mthis Irk) adli kitabi yayinlanir. Bu kitap,
ister inanin ister inanmayin, Circuitin kapaginda yer alan Davud Yildizi ile uzay gemisine bir aiklama
getirmektedir. zetle, La Race Fabuleuse, von Daniken ve Velikovskinin kitaplarini seven kisilerin
hayran olacaklari trden bir eserdir. zellikle adi belirtilmemesine karsin kitabin konusunu gizli bir rgt
olusturmaktadir. De Sede sonradan, Kutsal Kan Kutsal Kse kitabinin yazarlari olan Baigent, Lincoln ve
Leighe, konu ettigi gizli rgtn Sion Birligi oldugunu itiraf etmistir. La Race Fabuleuse, Fransa tarihinin
zlmemis gizlerini arastirmakta, okurlarina yeni savlar ile akil karistiran yeni bulmacalar sunmaktadir.
rnegin; armasinda bir seytan basi resmedilmis olan Stenay kenti dolaylarinda sik sik kurbaga yagdigi
raporlanmaktadir. Eger bu tr aiklamalardan heyecanlaniyorsaniz, Sion Birligi gizemlerini zmek iin de
Sede tam aradiginiz kisi olabilir. Kitapta yer alan diger acaip bilgiler arasinda; Merovenj krali II.
Dagobertin 23 Aralik 689 tarihinde Ardennes ormaninda faili mehul bir cinayete kurban gittigi,
Ardennesin adinin tas devrinden kalma bir ayi-tanrianin adindan geldigi, eski Yunandaki Arkadianin da
aslinda bir ayi-tanrianin adindan tretildigi, nl Nostrodamusun adinin Bakire Meryem anlamina
geldigi bulunmaktadir. Kitapta koskoca bir blm, Nostrodamusun kehanetlerinin aslinda, gelecege ait
ngrler olmayip, gemiste gerekten olmus ve ancak resmi tarihin disina atilmis nemli olaylarin sifreli
aiklamalari oldugunu anlatmaktadir. De Sede, Demir Maskeli Adam hakkinda ileri srdg yeni bir
kurami yarida birakip, birdenbire neden XV. Louisnin Poussinin tablolarina merakli oldugu arastirmasina
dalmakta, Poussinin Arkadia obanlari isimli tablosu ile yeniden ayi-tanria konusuna dnmektedir. Bir
sre sonra okuyucu, de Sedein aslinda hi bir seyi aiklamayip, dzinelerle farkli ynlere ailan yeni
ipularini etrafa satigini anlamakta ve tm kitabin karmasik bir muziplik oldugu kuskusuna kapilmaktadir.
De Sede, bu bilgileri elde ettigi kaynagin adinin ne yazik ki gizli oldugunu ve onu yalnizca B. Markisi
unvani ile kitabina alabildigini aiklar. Halbuki, B. Markisi zaten tm bu yazilanlari dogrulayacak durumda
degildir, zira tipki II. Dagobert gibi Ardennes ormaninda, rastlantiya bakin ki yine 23 Aralik gn, ancak bu
kez 1971de faili mehul bir cinayete kurban gitmistir. Her neyse, eger hala inatla bu yaziyi okuyorsaniz,
Dagobert ile Markinin aslinda gizli bir rgte ye olduklari iin ldrldklerini grenmenizde yarar var.
Bu gizli rgt, eski Filistindeki Bnyamin Kabilesinin soyundan gelen kisiler tarafindan olusturulmusmus.
stelik, bu kabilenin mensuplari yle siradan Yahudiler degilmisler. nk, Sirius yildizindan gelen
uzaylilarla evlenmisler, bylece hepsi birer spermen olmuslar ve sonra, ilk nce Yunanistana, oradan da
Fransaya g etmisler.
Sunulan acaip bilgilerin isiginda byle bir mavala inanip inanmamakta zgrsnz ama, La Race
Fabuleuese kitabinin daha kafa karistiran zelligi, bu Yahudi-Uzayli-Fransiz soylularina ikna olsaniz bile,
bu kuramin kitapta yer alan tarihi gizemlerin sadece bir blmn aiklayabilmesidir. Stenayda gkten
yagan kurbagalarin aiklamasi yoktur. Neden her iki ormanin da adi bir ayi-tanriadan tremistir? Bizim
spermenleri ldrp duranlar kimdir? Spermenler neden kendilerini korumakta bu denli basarisizdir?
Kitap bunlarin hi birini aiklamaz, ama okuyucuyu pek hasin ve yogun dsncelere (!) salar.
132
Bu ykde gerek oldugu kanitlanan tek unsur, parsmenleri bulan Peder Saunirein bilinmeyen bir
biimde ok byk servete kavusarak, yaklasik olarak yz yildir, tm komplo meraklilarini ve bulmaca
dsknlerini mesgul eden Rennes-le-Chteaunun Gizemi konusunu yaratmis olmasidir.
133
Kutsal Kan, Kutsal Kse - II
Isa, Masonlar, Uzaylilar, Zrih Cceleri, Siyah Yahudiler ve Mavi Elmalar...... Derleyen: Amadeus
Bu yazi byk lde Anton Wilsonun bir makalesinden derlenmistir.
(Yazinin baslangici Kutsal Kan, Kutsal Kse - Ide yer almaktadir.)
134
Bankacilar, Anarsistler ve Oyuk Dnya
Kutsal Kan, Kutsal Ksenin 1981 yilinda yayinlanmasindan sonra, BLL 1986 yilinda The Messianic
Legacy (Mesih Mirasi) adli bir kitap daha yayinladilar. Bu kitap, Isa/Magdalena kuramini, ogu speklatif
olsa da, yeni kanitlarla desteklemeye abalayan bir eserdi. Dogal olarak, bu ikinci kitap olaya yeni
lezzetler katiyordu. Pierre Plantard de Saint Clair, bizim yorulmak bilmeyen arastirmacilarimiza yeni
grsmeler yapma olanagini tanimisti. Elbette, bu grsmeler sirasinda yaptigi aiklamalarin tm
olduka rtl ifadelerden olusuyordu. En sonunda da, kaba bir tarzla, artik kendisinin Sion Birliginin
byk stadligindan ayrildigini, yerine geen kisinin adini veremeyecegini bildiriyordu.
Kapi arastirmacilarimizin yzne kapanmisti. M. Plantardin sinirli aiklamalari ellerinde, ne yapacaklarini
bilmez biimde kalmislardi. Ancak, grsmelerden elde ettikleri bir ipucu, Sion Birliginin yalnizca Fransa-
Isvire ile sinirli olmayip, Ingiltere ve ABDde de gl kollari bulunan ve bankacilik endstrisinin esitli
blmleri ile baglantilari olan bir kurulus oldugunu inandirici biimde belgelemelerini sagladi. Bu durum,
dogal olarak Paolinin ortaya ikardigi banka baglantilarini animsatmakta ve pesinde kosulan gizemli
rgtn olduka karanlik ve pis iliskiler iinde oldugunu dsndrmektedir.
Uluslararasi bankacilik komplolarini modasi gemis bulanlar iin, Michael Lamynin kaleme aldigi Jules
Verne: Initiate et Initiateur (1984) adli kitabi ilgin bir alternatif olusturabilir. Lamye gre, Jules Verne
yalnizca Sion Birliginin bir yesi olmakla kalmaz, o ayni zamanda Illuminati rgtnn de mensubudur.
stelik, Sion Birligi de, bir ok bakimdan, Illuminati rgtnn yeni bir olusumundan baska bir sey degildir.
Lamy, Sion Birliginin politik yaklasimini Nietzschevari bir aristokrat-anarsist politika olarak nitelendirir.
Bunu anlamak iin Vernenin kitaplarindaki kahramanlara bakmak yeterlidir. Lamynin sundugu gerek
eglence Rennes-le-Chteau gizemleri ile ilgilidir.
Rennes-le-Chteaunun gerek gizemi - hazir misiniz?- dnyanin oyuk olmasidir ! (Hep bundan
kuskulanmamis miydiniz zaten?). Rennes-le-Chteauda bulunan kk kilisede, bu yeralti dnyasina
giden bir kapi mevcuttur. stelik, yeraltinda yasayan lmsz spermenlerden olusan bir irk vardir.
Grdnz m? Vernenin eserlerinde bunun bir ok ipucuna rastlamak mmkndr.
Lamynin szn ettigi kilise gerekten mevcuttur. Henz hi kimsenin yeraltina giden kapiyi bulamamis
olmasina karsin, Hiristiyan dnyasinin en garip kilisesidir. Bir ok sasirtici zelliginin yanisira, kilisenin
kapisinda Burasi Korkun Bir Yer yazilidir. Isanin armiha gerilmesi ile ilgili resimlerin bir tanesinde,
ekose kumasa brnms bir kk ocuk hai tasiyan Isayi seyretmektedir. Diger bir resim, bir takim
adamlari geceyarisi Isayi mezarindan tasirken gstermekte ve bylece Resurrection (Dirilis) inancini
bosa ikarmaktadir. Bu garip kilisenin Mary Magdalenaya adanmis olmasi kuskusuz durumu daha ilgin
biime sokmaktadir.
Lamynin yazdiklarina gre, Rennes-le-Chteau kilisesinin bu Vatikan-karsiti dekorlarini yaptirtan
Saunire, Pariste Hermetik Isik Kardesligi adli bir gruba yedir. Gerard Encausse ve Aleister Crowley
de bu grubun yelerindendir. Eserlerini Papus adi ile imzalayan Encausse en etkileyici Tarot kitaplarini
yazan kisidir. Sonradan Rusyaya gitmis ve orada Rasputin ile bir arada olmustur. Crowley de, Tarot
hakkinda pek etkileyici bir kitap yazmis, ayrica Ordo Templi Orientis (Dogu Mabedi Tarikati) isimli bir
gizli rgt kurmustur. Garip ama, bir ok yorumcu Sion Birligi ile O.T.O. arasinda baglantilar oldugunu,
ayrica bu iki rgtn de Tampliye ?valyeleri Tarikatindan tredigini savunmuslardir.
135
ya da isterseniz tmne kusku ile bakin farketmez; von Hapsburglarin tam 800 yil boyunca Kuds Krali
onursal unvanini tasidiklari bir gerektir.
Bugn, von Hapsburg ailesinin basi olan Dr. Otto von Hapsburg Avrupa Birlesik Devletleri Liginin
baskanidir. Bu rgt, Avrupa Parlamentosunun kurulusunda nemli rol oynamis olup, son gnlerde
Avrupa lkeleri arasinda daha siki bir birligin olusmasi iin abalamaktadir. Dr. Otto von Hapsburg ayni
zamanda - nefesinizi tutun ! - Bilderberg rgtnn yesidir. Hollanda Prensi Bernhard da her iki rgte
yedir. Bilderberg rgtnn hem kurucusu, hem de nderi olan Bernhard, Baigent, Lincoln ve Leighin
soyagaci tablolarina gre, Merovenj krallarinin soyundan gelmekte ve bylece hem Isa, hem de Siriuslu
uzaylilar ile akraba olmaktadir.
te yandan, Dr. Otto von Hapsburg atesli bir komnizm dsmani oldugu gibi, ayni zamanda bir Malta
?valyesidir, yani Katolik rgtlerinin arasinda en sagci kurulus olan Sovereign Military Order of Malta
(Egemen Malta Askeri Tarikati) yesidir.
SMOMnin diger nl yeleri arasinda Franz von Papen (Hitlerin Sanslye olmasi konusunda
Hindenbergi ikna eden kisi), William Casey (Irangate sorusturmasi sirasinda len CIA baskani), General
Richard Gehlen (Hitlerin istihbarat baskani olup, sonradan CIA adina Sovyet Rusyada gizli operasyonlar
dzenleyen kisi), General Alexander Haig, Alexander de Marenches (Fransa eski istihbarat servis sefi),
William F. Buckley, Licio Gelli (CIAnin ynettigi Latin Amerika diktatrlerinin kokain parasini aklayan
Cisalpine Overseas Bank vasitasiyla P2 locasinin kurucusu), Roberto Calvi (Banco Ambrosiano ile
Cisalpine Bankin sahibi, Londrada bir kprye asilmis olarak cesedi bulundu) ve Michele Sindona
(Mafianin avukati, Vatikanin ABDdeki finansal islerini yrten kisi, New Yorkta banka sahtekrligindan
ve Romada bir banka mfettisini ldrmek suundan mahkm oldu, P2nin bombali saldirilari nedeniyle
yargilanmayi beklerken hcresinde ld) gibi kimseler bulunmaktadir. Ingiliz gazeteci Gordon Thomas,
The Year of Armageddon adli kitabinda, Malta ?valyelerinin Vatikan ile CIA arasinda kurye hizmeti
grdklerini iddia etmektedir.
En safdiller bile, tm bun olan bitenlerin Katolik kilisesi ve diger muhafazakr ikarlari bir araya getiren ve
politik-ekonomik hedefleri gereklestirmeye ynelik akilci bir paradigma olusturdugunu sezinleyebilirler.
Isin ilgin tarafi Vatikanin, SMOM disinda, ise karisan diger tm rgtlere karsi olmasi ve sik sik bu
rgtleri resmen mahkm etmesidir. Illuminati, O.T.O, Hermetik Isik Kardesligi, P2 ve Sion Birligi gibi
rgtlerin tm, Vatikanin Masonluga karsi yayinladigi mahkmiyet listelerinde bulunmaktadir. Ayrica,
siralanan bu rgtlerin hepsinin Vatikan tarafindan sapkin olarak nitelendirilen ezoterik dsnce
sistemlerine bagli oldugu asikrdir. Dahasi, bu incelemede sz edilen tm kitaplarda, bu gizli kuruluslarin
Roma Kilisesi yerine, Gnostik dsncelerle yogurulmus bir tr mistik Hiristiyanlik amaladiklari
aiklanmaktadir.
Siyah Meryem
Ean Beggin yazdigi The Cult of the Black Virgin (Siyah Bakire Klt) adli kitap okuyucularini ok daha
koyu karanliklara ekmektedir. Her seyden nce, kitabin arka kapagi bizlere Ean Beggin eskiden
Dominiken tarikatina bagli bir rahip oldugunu ve artik Jung ekolne bagli bir psikoterapist olarak yasamini
srdrdgn bildirmektedir. Yazarinin egitimi, bugne dek yayinlanan Sion Birligi kitaplari arasinda
felsefe bakimindan en doyurucu kitap olabilecegini dsndrmektedir. Begg esas olarak, Avrupa
arkeolojisinin ve Katolik kilisesinin bugne dek zmlenmemis olan en byk gizemine parmak
basmaktadir. Bu gizem, Avrupanin esitli kiliselerinde bulunan ve sayilari 400 askin olan, siyah renkli,
rahatlikla zenci olarak nitelendirilebilen, Kutsal Bakire Meryem heykellerinden kaynaklanmaktadir.
Elbette, Marcus Garveyin mritleri ve Rastafarianlar, Isa ve yakinlarinin (hatta tm eski Israilogullarinin)
siyah olduklarini ileri srmektedirler. Ancak, bu Madonna heykelleri Rastafarian propagandasi
olamayacak kadar eskiler. Avrupa kiliselerinde bulunan bu Siyah Meryemler yz yillardir biliniyor ve
hatta bazilarinin neredeyse Hiristiyanligin dogusu kadar eski olduklari tahmin ediliyor. Uzaylilar ve oyuk
dnya tezlerinden sonra, Ean Beggin bu heykelleri, Sion Birligi ile bagdastirmasi dogal olarak kimseyi
fazla sasirtmayacaktir.
Neden Sion Birligi yeleri etrafi dolasip, Isanin annesinin zenci olduguna dair kanitlar sasinlar ki? Eger,
bir takim Rastafarian yandasi irki gretileri yaymak ve Tanrinin sekin halkinin zenciler oldugunu
duyurmak amacinda olsalar, Isayi, Yusufu ve tm Havarileri de siyah olarak gstermezler miydi? Begg,
bu sorulari yanitlamiyor. Aslinda hi bir soruya yanit vermedigi gibi, yeni sorular ile daha fazla akil
karistiriyor. Siyah Bakire heykellerinin Misir tanriasi Isisi temsil ettigi hakkinda, pek bilinen iddialari ileri
srmekle zaman yitiriyor. Bir ok heykelin Misirdan getirilmeyip, dogrudan Avrupada yapildigi kesin
oldugu iin, bu yaklasimin gizemin zmn saglayamayacagini biliyor.
136
Begg kitabinda bizlere, Jungun Anima (her erkegin ruhunda bulunan ideal disi imgesi) kuraminin duyarli
bir uygulamasini gsteriyor ve Isis ile Mary Magdalenanin, aslinda Animanin farkli grntleri oldugunu
aiklayip, bu dsncesini dogrulayan eski sylenceleri anlatiyor. Aika olmasa da, Magdalenanin Isanin
esi oldugu konusunda ipulari veriyor. Srekli olarak Siyah Bakirelerin, aslinda bakire olmayip
Magdalenanin, yani Animanin grntleri oldugunu yineliyor. stelik, Animanin Batili erkegin kafasinda
bakire kavramindan ok daha nemli bir arketip oldugunu vurguluyor. Konunun disina ikarak, pek ok
yerde Tarottan sz ediyor ve okuyucularini Tarotun Sion Birliginin en gizli ynleri iin bir rehber
olabilecegine ikna etmeye abaliyor.
Ne yazik ki, Begg okuyucularini Ali Babanin magarasinin kapisina kadar getiriyor, ama ieri sokmuyor. Iki
nemli izlenim ya da ipucu edinmek mmkn bu kitaptan: nce Jungu anlamamiz gerekli, sonra da
tasavvuf dncesini. Jung zaten kendini bir tr Gnostik olarak gryor. Tasavvuf ise, bazilarinin
savundugu gibi, Gnostizmin Dogudaki uygulamasi olarak, hem Siyah Madonnalarin, hem de Sion
Birliginin gerek anahtari durumunda. Kitapta yer alan bir ok ipucu, Beggin bir harici olmayip, Sion
Birliginin gizemlerine inisiye olmus bir kisi oldugu kuskusunu yaratiyor.
Sonu Olarak
Sonu olarak, Sion Birligi hakkinda kamu oyuna yapilan tm kitap ve aiklamalarda olduka yksek bir
masal, hatta palavra zelligi grlmekte. Sion Birliginin ne oldugu hakkinda bes ayri alternatif kuram
tasarlanabilir ve tm bu kuramlar, tmyle inandirici olmasalar da, mantikli grnebilir.
1. Sion Birligi, Illuminati gelenegine bagli bir ezoterik-oklt gruptur. Amaci, Vatikanin politik gcn
silmek ve Gnostik Hiristiyanligi yeniden kurmaktir. Uzun vadeli planlari belirsizdir. Gnostik bir klt
olarak, dinsel aristokrasiden totaliter bir rejime, ya da Dionysosu anarsiye bile kaymalari olasidir.
2. Sion Birligi, tipki Italyadaki P2 gibi, Malta Svalyelerinin bir cephesini olusturmaktadir. Amaci,
Vatikanin gizli polisi roln stlenmektir. Kendilerini mason gibi gstermektedirler. Eger herhangi bir
su islerken yakalanirlarsa, tm pisligi masonlarin zerine atabileceklerdir. (Bu plan Italyada aynen
uygulanmistir. P2nin tm nderlerinin Gelli, Calvi, Sindona Malta Svalyesi olmasina karsin,
konuyu etraflica arastiranlarin disinda hemen herkes P2yi bir Mason Komplosu zanneder.)
3. Sion Birligi gerekten Baspiskopos Lefebvre ve Katolik Gelenekilik akiminin bir kurulusudur. Amaci
liberalizmi, sosyalizmi ve modernizmi yok etmek olup, dnyayi Ortaag karanligina ve Papaligin mutlak
egemenligine geri gtrmektir. Bylece ortalikta hi bir din sapkini kalmayacaktir.
4. Sion Birligi, tmyle aydinlanmis kisilerden olusmaktadir. Bu kisilerin tm aslinda zengin bankerlerdir;
sanat severdirler ve sanatilari korurlar. Isleri gleri, kendini aydinlanmis zanneden ama gerekte
aydinlanmamis kisi ve gruplari dalgaya almaktir.
5. Sion Birligi, bir ok ticari komplo gruplarindan bir tanesidir. Farkli zelligi, Avrupanin sanat ve kltr
yasami ile hasir nesir olmasidir. Cocteau ve Debussynin Sion Birligi yelikleri belgelenmistir. Malraux,
Pierre Plantard de Saint Clair ile paylastigi ofiste neler dndgn bilemeyecek kadar saf olamaz.
137
Genel olarak, Avrupali politikacilar ve is adamlari, Amerikali meslekdaslarindan ok daha aydin ve
kltrldr; dostlari arasinda sanatilarin bulunmasini, Amerikalilar gibi tuhaflik olarak kabul etmezler.
Amerikanin, sanatsal/dsnsel ilgileri kadinsi bulan saplantisi Avrupada bulunmaz. Eger Amerikalilar,
en ufak bir entellektel davranisin onlari yumusak olarak gsterecegine inanmiyor olsalardi,
Bohemya Kulb Sion Birliginin bir esi haline gelebilirdi. Kisacasi, Sion Birligi zengin, gl, tarihsel
ve gizemli oyunlardan zevk alan kisilerin olusturdugu bir gruptur.
Hangi kurami seerseniz sein, hatta isterseniz bir kuram da siz ortaya atin, tm bu Sion Birligi efsanesi,
Ishmael Reedin nl szlerine srrealist bir lezzet katmaktadir: Dnya tarihi, gizli rgtler arasinda
yapilan savaslarin tarihidir.
GIZEM KLTLERI
138
Eleusis trenlerinde gizliligin nedenleri olarak, bazi dsnrlerce, egemen Grekler tarafindan yerel halkin
dinsel baski altinda tutulmasi sonucunda kltlerin gizlilige siginmasi biiminde aiklanmasi agirlik
kazanmistir. Gerekten, Giritte Grek gizem trenlerinin benzeri tmyle aik olarak uygulanmakta olup,
hibir gizemli yn bulunmuyordu. Ayrica, Eleusisteki Telesterion (gizem treninin gereklestigi tapinak)
Minos-Miken mimari tarzinda olup Eleusis adinin bile byk olasilikla Grek ncesi bir kkeni oldugu ileri
srlmstr. Gerek Eleusis ve gerekse diger Gizem Dinleri trenlerinde Grek ncesi bir ok unsurun
yasamaya devam ettigi kesinlikle saptanmistir.
Bu dsnceye karsilik, Gizem Dinlerinin tanrilari arasinda kesin olarak Grek oldugu bilinenlerin (Demeter,
Kore gibi..) bulunmasi, ritellerin yerel dinlerin kalintisi olmadigini dsndrmektedir. Bu trenlerin, ogu
zaman soylu ve nde gelen aileler tarafindan dzenlenmesi ve trenlerdeki by uygulamalarinin varligi
gizliligin nedeni olarak ileri srlebilir.
Gizem Dinleri tanrilarinin tm, birer toprak ya da yeralti tanrisi (chtonian) niteliginde olup, her ne kadar
koruyucu ve iyiliksever olsalar da, dogalari geregi yanlarina yaklasilmasi tehlikeli olan varliklardir. Bu
bakimdan, herhangi kritik bir anda dogabilecek bir soruna yer vermemek iin, trenlerin bir gizlilik rts
altinda yrtlmesi ve bylece arinmamis kisilerin uzak tutulmasi yoluna gidilmis olmalidir.
Attis-Kybele, Isis ve Dionysos Sabaziusa bagli ve sonradan Yunanistan ile Roma Imparatorlugunu istila
eden Dogu Gizemleri, Eleusis trenleri ile bir ok ortak zellikler tasimaktadirlar. Ancak, Dogu
Gizemlerinde katilanlarin kendinden geisleri (vecd) ok daha siddetli, stelik tanrilarla btnlesme
arzusunun yarattigi psikolojik gerilim ok daha tehlikeliydi. rnegin, bas rahibin tanrinin adini tasidigi Attis
tapiminda inisiyeler kendilerini hadim ederlerdi. Tanri ile btnlesme, ya boga kurbani (Taurobolium)
sirasinda kana bulanma, ya da sunak zerinde kendi kollarinin biakla kesilmesi ile saglanirdi. Ayrica bir
kutsal evlenme treni dzenlenir ve inisiye byk tanria ile cinsel iliski kurardi. Frigya gizemlerinde,
dramatik olarak ifade edilen, Attisin lm ve dirilmesi ok belirgindi. Bu trenlerin gereklestirildigi
Hilaria (sevin ve nese) bayrami ilkbahara rastlardi.
Eleusis gizem trenleri de, Boedromion ayinin son yarisinda, yani yaz sonunda gereklestirilirdi. Bu
yrede hasat zamani, kuzey iklimlerine gre daha nce gelir, gizem trenleri uygulandigi gnlerde
harmandan elde edilen taneler oktan toprak altina gmlms olurdu. Trenlerin baslangicinda Kore
(Persephone = tahil bakiresi) kesin olarak yeraltina g etmistir. Mevsimin en yagissiz ayi olmasi
nedeniyle, tarlalar bos ve kuru grnmdedir. Ancak, gz yagmurlari baslayip tarlalarin srlmesi ve ekim
zamani gelince Kore geri dnecektir, yani hasat olacaktir. Trende, Korenin yeraltina kairilisi temsil
edildikten sonra, ritelin yarattigi heyecan doruga vardigi anda, biilmis bir bugday basagi katilanlara
gsterilirdi.
Bu kltlerin ogunda inisiyeler, aci ekmisler ve sonunda zafer kazanarak tanriyla btnlesmislerdir; bu
dnyada tanrinin sevgisini kazanmakla kalmayip br dnyada da mutluluklarinin garanti altina alindigi
inancini tasimaktadirlar. Inisiye olanlar, tanri ile birlesirler, onun yasamini ve lmn kendilerinde
gereklestirirler. len ve yeniden yasama dnen tanri gibi, gerek lmden sonra da sonsuz yasama
kavusacaklarina inanirlar. Gizem Dinlerinin inisiyeleri, eski yerel-ulusal dinlerin sinirlarini asip, artik daha
kisisel ve daha derin bir kurtulus dinine girmislerdir.
Simdi Yunan ve Roma uygarliklarinda etkili olan Gizem Dinlerini birer birer inceleyelim:
Dionysos
Tm Grek kentlerinde Dionysosa (Bacchus) tapan erkek, kadin ya da karma zellikte esitli kardeslik
rgtleri vardi. Dionysos, genelde bir bereket ve bitki tanrisi olmakla birlikte, znde sarap tanrisiydi.
Dionysos adina dzenlenen ve adina Dionysiac ya da Bacchanalia denen senlikler, topluluk yelerinin
gndelik yasamin dngsnn disina ikmalari iin bir firsat olustururdu. Bu senlikler, yalnizca sarap
imeyi ve cinsel eylemleri iermekle kalmaz, ayni zamanda korolar ve pandomim gsterileri gibi Grek
uygarliginin degerli kltr etkinliklerini de kapsardi. ogu kez, yalnizca inisiye olanlarin bu trenlere
katilmasina izin verilirdi. Ancak, zaman iinde topluluktaki hemen tm bireylerin inisiye olmasi saglandigi
iin, Dionysos kltne giris, ilkel kabilelerin inisiyasyon trenleri ile paralellik gsterir. yle grnyor ki,
bireyin cinsel yasaminin baslangici ile Dionysos kltne girisi ayni anda gereklestirilirdi. Ne var ki cinsel
reme eylemi, asla lm dsncesinden tmyle ayri tutulamadigi iin, Dionysosa tapanlar lms atalari,
yasayan nesil ve toplulugun gelecekteki yeleri arasindaki gizemci birlikteligin bilincindeydiler.
Eleusis
Tahil tanrisi Demeter (Ceres) ile kizi Kore (Persephone) adina kurulmus en nemli tapinak Attikada, Atina
139
ve Megara arasinda yer alan Eleusis kentindeydi. Adina Byk ve Kk Eleusis Gizemleri denilen ve
tahilin ekim, filizlenme ve biim dnemlerinin kutlandigi nl dinsel tarim senlikleri Eleusis kentinde
yapilirdi. Kore mitosunda dile getirilen tahilin yasam dngs ile insanin yasam dngsnn paralel
olduguna inanilirdi. Homerosun yazdigi Demetere Agitta yer alan bu mitos, kendine bir es arayan yeralti
tanrisi Hadesin (Pluton) Koreyi topragin derinliklerine kairisini anlatmaktadir. Gnler boyu kizini arayan
anne Demeter, Eleusise varir ve tahillarin bymesini durdurur. Sonunda Hades, Koreyi dnyaya geri
gndemeye razi olur. Kore, tahil bakiresi olarak aydinliga dner ve oglu Plutusu dogurur (Kore, bakire,
Pluton, zengin olan, Plutus, bolluk anlamina gelmektedir). Oysa Kore, dogum ve lm simgeleyen
narlardan yemistir ve bu yzden karanliklardan tmyle kurtulamaz; bir orta yol bulunur, yilin te birini
kocasi ile yeraltinda geirecek, kalan srede annesi ile birlikte olacaktir. Bu zme sevinen Demeter,
tahillarin yeniden bymesine izin verir ve Eleusis halkina kendi ritlerini gretir. Eleusis senliklerinde,
Demeter ve Korenin tm yks titizlikle yeniden canlandirilir. Tipki mitosta Korenin yeraltina kairilmasi,
Hades ile evlenmesi ve Plutusu dogurmasinda oldugu gibi; ayni biimde, tahil da yeni bir yasam vermek
zere topraga ekilir. Tipki topraktan fiskiran, biilen ve hem insanoglunun ekmegi biimine dnsen, hem
de tohum olarak yeniden kullanilan tahil gibi, Korede annesinden kopartilir ve yeni bir yasam dogurmasi
iin bakireligi yok edilir. len insanlar da, yasamin yenilenmesi dngsne mistik anlamda katkida
bulunmak iin topraga gmlrler. Eleusisin mesaji budur: her mezardan yeni bir yasam fiskirir. Bu
nedenle inisiyeler, lmden sonra ulasilacak lmszlk iin umut beslemelidirler.
Tm Grek kentlerinde Eleusis senliklerinin yapilmasina karsin, gerek Eleusis Gizemleri yalnizca Eleusis
kentinde kutlanmaktaydi. Baslangita Demeter klt yerel bir inanti ve bu klte inisiyasyon, kisisel degil,
topluluk ya da kabile dzeyindeydi. Eleusis Gizemlerine katilan birey, bagli oldugu toplulugun tam bir
yesi oluyordu. Bu dzen, I.. 600 yillarinda Eleusisin Atina topraklarina katilmasina kadar srd. Bu
tarihten sonra, toplumsal stat saglama yntemi olarak nemi azalan inisiyasyon, giderek tmyle dinsel
bir tren biimine dnst. Tm Atinalilar Eleusis Gizemlerine katildilar ve kisa sre iinde gizemler tm
Grek dnyasina yayildi; bylece Eleusis senlikleri uluslararasi bir nitelige kavustular. Ancak, inisiye
olmak isteyenler yine de Eleusise gitmek zorundaydilar. Eleusis gizem riti artik bir kabile treni olmaktan
ikmisti. Her birey, katilip katilmama konusunda kendi kararini kendisi veriyordu. Bu gelisim ancak, byk
bir kent olan Atinanin, din de dahil olmak zere, kisilere kendi yasam biimilerini seme hakkini taniyan
farkli bir kltr yapisina sahip olmasiyla saglanmisti.
Hem Dionysos, hem de Eleusis Gizemleri genis bir anlam ierigine sahiptiler. Bu gizemlerin z, hi bir
yazili kaynakta yer almaz; yalnizca toplulugun kutsal gnleri olan senlik dnemlerinde yasanarak
grenilirdi. Yine de katilanlarin byk ogunlugu, trenlerin sadece yzeysel ynlerini taniyabilirler ve
hosa zaman geirmek iin bir firsat olarak degerlendirilerdi. Ancak, trenlerin daha derin anlamlari da
bulunmaktaydi; ama bu gizler, herhangi bir teoloji ya da inan dizgesi ile aiklanmaz, dogrudan dinsel
eylemin yasanmasi ile aktarilirdi. Bu bakimdan, inisiye olmamis kisilere gizemleri szlerle aiklamak
olanaksizdi. te yandan, gizli danslari yabancilara anlatmak bile dinsel ihanet sayilirdi.
140
Orpheus
Topluluk inisiyasyonlarinin yani sira, daha derin dinsel deneyimler yasamak isteyen bireyler iin de
trenler mevcuttu. Bu trenler Orpheus Gizemleri adini tasimaktaydilar. Orpheus, insanst mzik
yetenegine sahip olan ve gizemli yazilar kaleme aldigi ne srlen bir mitos kahramaniydi. Orphic
Rapsodiler adiyla bilinen bu yazilar, lm sonrasi ve ruhsal arinma gibi konulari islemekteydiler. Bagimsiz
bir Orpheus kltnn asla varolmamasina ve Orpheusu kk topluluklarin gretilerinin birbirinden
olduka farkli olmasina karsin, sz konusu bireysel inisiyasyon uygulamalarinin ortak bir yapisi oldugu
grlmektedir.
Orphic diye adlandirilan Orheus Gizemlerine bagli kisilerin gnah ve su kavramlarina iliskin gl
duygulari oldugu sanilmaktadir. Insan ruhunun tanrisal zellikleri olduguna, ruhun bedene esir dstgne
ve insanin asil grevinin ruhunu kurtarmak olduguna inanirlardi. Kurtulus, ancak Orphic bir yasam
srmekle saglanabilirdi: yani et, sarap ve cinsel iliskiden kesinlikle uzak durmak gerekliydi. lm
sonrasinda, ruh yargilanacaktir. Eger kisi dogru bir yasam srdyse, ruhu Elysiumun ayirlarina gitmeye
hak kazanacak; ancak kisinin yasami ktlklerle doluysa, ruhu esitli cezalara ugrayacak, hatta belki de
cehenneme gidecektir. dllendirme ya da cezalandirma dneminin sonunda, ruh yeni bir bedende
yasama dnecektir. Bu dngden, yalnizca kez stste dindar bir yasam srdren ruhlar
kurtulabilecektir.
Pisagorcular
I.. VI. yz yilin baslarinda Gney Italyada ortaya ikan Pisagor kardeslik rgtnn temelinde Orphic
inanlar yatmaktaydi. Pisagorcular, kimi zaman politik egilimlere de sahip olan aristokratik nitelikli bir
kardeslik rgtlenmesiydi. Yine de temel basarilari mzik, geometri ve astronomi alanlarinda
gereklesmisti. Bu alanlarda yer alan esitli olgularin, sayilar ya da orantilar sayesinde anlasilabilecegini
ortaya ikarmislardi. Kendi buluslari ile Orphic eskatoloji (lm ve lmden sonrasinin dinsel anlamda
incelenmesi) arasinda bir btnlk saglamislar; mzik, geometri ve astronomiye dinsel degerler
yklemislerdi. gretilerine gre, insan ruhunun zgn yuvasi yildizlardaydi. Ruh, yildizlardan yeryzne
dsms ve bedenle birlesmisti. Bu bakimdan, insan aslinda yeryzne yabanciydi ve bedenin baglarindan
kurtularak gklerdeki yuvasina geri dnmek iin irpinmaktaydi.
Platoncular
Platonun (I.. 428 - 348) felsefesi, gizem kltleri ile baglantilarin dogrudan bir sonucudur. Platon, eski
Grek dininden, zellikle Pisagor kardeslik rgtnden ve Eleusis topluluklarindan bir ok dsnceyi dn
almistir. Kendisi de, felsefesinin gizem dinlerinden tredigini belirtmistir. rnegin, Eleusis Gizemlerinde
pek nem verilen arama ve bulma kavramlari Platon felsefesinde de bas kseyi tutmaktadir: filozof,
geregi arayisina asla ara vermemelidir. Buna karsin Platondan sonraki Gizem Dinleri, diyaloglarin
zengin dsgcnden yararlanarak, Platonun dsncelerini dn almislar ve bylece Platonculuk ile
derinden kaynasmislardir.
Evren kuramini sergiledigi Timaeus adli eserinde Platon, ayrica bir de ruh kurami gelistirmistir. Yeryz,
yedi gezegenin olusturdugu kreler tarafindan evrelenmistir; sekizinci kre sabit yildizlarin bulundugu
kredir. Sekizinci krenin tesinde tanrisal lke yer almaktadir. Tanrisal gle devinen sabit yildizlar
kresi degismez bir hizla saga dogru dnmektedir. Bu saat ynnde devinim, saat ynnn tersine
devinen diger kreleri etkilemektedir. lmllerin kreleri gezegenler dzeyinde baslamaktadir. Her ruhun
zgn mekani sabit yildizlardan biridir. Krelerin devinimi nedeniyle ruhlar krelerden ayrilip, bedenlerle
btnlesecekleri yeryzne dogru dsmektedirler. Bu dss sirasinda ruhlar esitli gezegenlere zg
nitelikler kazanmaktadirlar: Saturnden miskinlik, Marstan kavgacilik, Vensten cinsellik, Jupiterden
sehvet ve Merkrden agzllk. Sonuta, her ruh bagli oldugu bedenden ayrilarak, ait oldugu yildiza
geri dnmeye abalamaktadir. lmden sonra ruh, kendi yildizina geri dner, tipki inisiye olan adaylar gibi
edindigi tm niteliklerden siyrilir, gndelik degerlerden arinarak kutsal mekana girmeye hazirlanir.
Platon; krelerin mzigi, ruh g, ruhun kendi gksel kkenini animsamasi, dogrunun dllenmesi ve
ktnn cezalanmasi gibi bir ok baska geleneksel inanlari da yinelemektedir. Daha sonra gelisen
Gizem kltleri ise bu aiklamalardan derinden etkilenerek, Platonun pek gzel ifade ettigi bu kavramlari
benimsemislerdir.
Helenistik Dnem
Byk Iskenderin Asya kralliklarini Inds nehrine kadar ele geirmesi ile Grek dnyasinin sinirlari byk
141
lde genislemis oldu. Ne var ki, Yunanistanin ve Iskender Imparatorlugunun Bati blmlerinin dinsel
dsncelerinde degisim ok yavasti, zira zaten dnyanin hakimi olan Greklerin herhangi bir degisimi
gereksiz grmeleri pek dogaldi.
Bu dnemde de Gizem kltlerinin etkinlikleri srmekteydi. rnegin, Messenia blgesinde bulunan
Andania kentinde Demeter ve Persephone onuruna gizem senlikleri kutlanmaktaydi. I.. 92 yilindan
kalma uzun bir anlati, Andania ritlerinin uygulamasini olduka kapsamli biimde anlatmakta, ancak dogal
olarak inisiyasyon treni sirasinda olan biten hakkinda hi bir ayrinti vermemektedir.
Bir diger rnek; Samothrace adasinda uygulanan gizem ritleridir. Cabeiri (esitli bereket tanrilari)
onuruna dzenlenen bu senlikler, o dnemde byk dikkat ekmektediler. Cabeiri, denizcilerin yardimcisi
olduklarina inanilan tanrilardi ve bu gizemlere inisiyasyon, genelde her trl felakete, ama zel olarak
deniz kazalarina karsi koruyucu olarak kabul edilirdi.
Dionysos Gizemleri, senlik ve cmbsleri ile, tm Grek tarihi boyunca srp gitti. Grek uygarliginin bir ok
zelligi ile birlikte, bu klt de Italyaya tasindi. Dionysos Gizemleri daha ok alt-orta tabakadan kentlilerce
kutlaniyordu ve gizliligin altinda kaba seks partileri ve siddet ieriyordu. I.. 186 yilinda, Bacchanalia
(Dionysos senliklerinin Latince adi) ile baglantili bir rezalet Romalilari ylesine olumsuz etkiledi ki, Senato
ikardigi bir karar ile bu klt tm Italyada yasakladi.
Helenistik dnemde, Gizem kltleri ile ilgili en nemli gelismeler Yunan kltr ile Dogu dinlerinin karsi
karsiya geldigi Dogu lkelerinde meydana geldi. Grek uygarligi ile temas, okur-yazarligin yalnizca bir ka
rahip ve katibin ayricaliginda bulunan Dogudaki yasami tmyle degistirmisti. Iskenderin fetihlerinden
sonra toplum yapisi nce dagildi ve daha sonra yeni izgilerde gelisim gsterdi. Dinsel dsncede de
degisim kainilmazdi. Bunu Dogu geleneklerinin Grekleri etki altina almasi izledi. Geri, degisim sreci
olduka yavasti ve ancak bir ka yz yil sonrasinda kendini aika belli etti.
Halbuki, Krallik kurumu aisindan Dogu-Bati kaynasmasi pek hizli gereklesmisti. Eski Yakin Doguda
krallik kutsaldi. Suriye ve Misirda yeni ortaya ikan Grek kralliklarinin halki, Makedon krallarina yari tanri
gzyle bakiyorlardi. Yunanlilarin kendileri de, kisa sre iinde bu politik ve dinsel karisima uyum
sagladilar. Kutsal-kral biresimi, toplumsal yapinin devlet ya da ulus biiminde soyutlanmasini
kavrayamayan ve ancak politik yapinin birligini kralin kisiliginde bulabilen Suriyeliler ve Misirlilar iin pek
dogaldi. Kral, gvenligin bir simgesiydi ve bireylerin dzenli bir toplumda yasamasina yardim etmekteydi.
Byle bir ortamda gelisen ve adina Kraliyet Gizemleri (Royal Mysteries) denen riteller zellikle Misirda
ok etkiliydi. Geleneksel Misir dinine gre, egemenlik sren firavun gnes-tanri Horusun yeniden yasama
dnms biimiydi. Firavunun karisi gkler kraliesi Isisi, bir nceki lms firavun da bereket tanrisi Osirisi
simgelemekteydi. Helenistik dnemde Osirisin adi, Zeus ve Apis isimlerinin bir sentezi olan Serapis
olarak degisti. Tm Misir tanrilari Grek tanrilari ile esdeger biime geldiler: Isis, Demeter ile Aphroditein,
Horus, Apollon ile Heliosun, Serapis de hem Dionysos, hem Hades ve hem de Zeusun yerini tutuyordu.
Grek ve Misir mitoslari tm bu tanrilara uyarlandi.
Misirin Byk Iskender tarafindan kurulan yeni baskenti Iskenderiyenin mahallelerinden biri Eleusis adini
tasimaktaydi ve burada Eleusis Gizemlerinin Misira uyarlanmis bir biimi uygulanmaktaydi. Dionysos
Gizemleri ise, Misirda ok daha genis bir uygulama alani bulmustu. Firavunun yeniden yasama
kavusmus Dionysosu simgeledigi Bacchus senlikleri o denli sik dzenlenmekteydi ki, saray halki bile
kargasa iine girmisti. Pisagorcu ruh g kavrami da aktarilarak, Horusun hkm sren firavun olarak
yeniden dogusu ile ilgili geleneksel Misir inanci ile harmanlanmisti.
Ne var ki politika ve dinin ii ie gemesi, Gizemlerin Akdeniz dnyasina yayilmasi iin bir engel
olusturuyordu. Misir ve Suriyede yasamakta olan Grekler bile, tanri ile insan ayrimina dayanan
geleneksel kavrami korumaya alistilar ve ancak Gizem kltlerinin politik ynleri silindikten sonra, dinsel
unsurlar kendilerine ait bir bagimsizliga kavusabildiler. Delos adasinda bulunan yazitlar bu durumu pek iyi
aiklamaktadir. Delos adasina Serapis tapimi, adanin Grek kkenli firavunlar tarafindan bir deniz ss
olarak kullanildigi dnemlerde girmisti. Ada zerindeki Misir etkisi hafifledike, Sarapis klt gelisti ve yeni
doruklara ulasti. Delos adasi, daha sonralari Romalilarca Dogu Akdeniz ticareti iin serbest bir liman
olarak kullanildi ve bu sayede Sarapis ve Isis tapimi, tm Grek limanlarina, Napoli krfezine ve Romaya
kadar yayildi.
Kral tapimi ile Gizem kltleri unsurlarinin karisimi, Dogu Anadolu topraklarinda bulunan Kommagene
kralliginda da aika gze arpar. Kommagene krallari, byk paralar harcayarak tm lkeyi devasa
tapinaklarla doldurmuslardi. Bu tapinaklarda her yil, krallarin tahta ikis gnleri tanrilar onuruna
dzenlenen senliklerle kutlanmaktaydi. Tapinak kalintilarinda bulunan yazitlar, Gizem kltlerinde kullanilan
mitas ve dualarla arpici benzerlikler gstermektedir.
142
Roma Imparatorlugu Dnemi
Gizem Dinlerinin en sanli dnemi, Romalilarin tm Akdenize kendi barislarini kabul ettirmeleri ile
baslamaktadir. Dionysos dernekleri Imparatorlugun her yaninda, Yunanistanda, Ege Adalarinda, Kk
Asyada, Tuna boylarinda ve zellikle Italya ve Romada yeserdiler.
Romada Porta Maggiore (Byk Kapi) yakinlarindaki yeralti bazilikasinda oldugu gibi, kimi topluluklarda
Orheus ve Dionysos kltleri birlesmisti. nl Orpheus Agitlari da bu tr bir karma kltn rndr.
Genellikle Anadoluda grlen bu karma kltlerin yeleri geceleri toplanir ve mesaleler altinda tapinirlardi.
Ritelde kansiz bir kurban treni uygulamasi da vardi; dualar, agitlar sylenir; ttsler yakilirdi.
Eskiden beri bilinen Gizem kltlerinin yani sira, Dogu halklarinin ulusal dinlerinin Greklesmis uyarlamalari
da yayilmaya baslamisti. Bu dinleri saran hafif ekzotik atmosfer, Romalilar ve grekler iin pek ekici
gelmekteydi. Dogu Gizemleri iinde en yaygini Isis kltyd. Hiristiyanligin dogus yillarinda, Augustus
zamaninda Isis klt Romada modaydi. Gerek Roma dinsel geleneklerini yeniden geerli kilmak isteyen
Augustus, Dogu etkilerinden nefret ediyordu. Ancak, evresindeki gl ve saygideger kisiler Isis
Gizemleri iin pek gl bir egilim beslemekteydiler. Ask tanriasi Isis, kibar sarayli hanimlarin da
gzdesiydi. Isis klt, Italyada I.S. I. ve II. yz yillarda iyice yayginlasti. Bir bakima, Roma Imparatorlugu
topraklarinda Hiristiyanligin yayilmasi, Misir kltlerinin ayyilmasiyla ayni dneme dsmektedir.
Diger bir nemli etki de Anadolu kkenli kltlerden kaynaklanmaktaydi. I.. 200 yillarinda Byk Ana
Kybele (Magna Mater) ve sevgilisi Attis, Roma pantheonuna girmislerdi ve artik birer Roma tanrisi olarak
kabul ediliyorlardi. Kybele-Attis klt zellikle Imparator Claudius dneminde pek yaygin biime ulasti.
Magna Mater evrensel ana niteligi ile ne ikiyor ve zellikle yabanil doga zerindeki egemenligi
simgeliyordu. Gizem trenleri, sevgilisi Attis ile olan iliskisi arasiligiyla, Toprak Ananin ocuklari ile olan
baglantisini vurguluyor; inisiyeler zerinde, zel bir yntem sonucunda, Kybele ile btnlestikleri hakkinda
znel bir inan durumu yaratmaya yariyordu. Bu klt de, lmden sonraki yasam hakkinda gl bir umut
unsuru belirgindi.
Perslerin Isik tanrisi Mithra daha ge bir dnemde, byk olasilikla I.. II. yz yilda yayginlasmaya
basladi. Mithra klt, yasamin baslangicini Mithra tarafindan yakalanan ve kurban edilen kutsal bogaya
baglamaktaydi. Pers kaynaklarina gre, kutsal boga lm ile gklerin, gezegenlerin, yeryznn, bitki ve
hayvanlarin dogumunu saglamisti; bylelikle Mithra yasamin yaraticisi durumuna ykseliyordu.
Suriyeden de esitli kltler Batiya dogru yayildilar; Jupiter Heliopolitanus (Heliopolisin -modern Baalbek-
kentinin tanrisi) ve Jupiter Dolichenus (Dolichenin -modern Dlk- kentinin tanrisi) en nde gelenleriydi.
Byblos kentinin bitki tanrisi Adonis, uzun sreden beri Greklere asinaydi ve genellikle ritleri ve mitleri pek
benzer olan Osiris ile baglantili kabul ediliyordu. Adonisin disi esdegeri Greklerin Aphrodite ile ayni kabul
ettikleri Atargatis idi.
Imparator Marcus Aureliusun egemenlik srdg yillarda, I.S. II. yz yilin sonlarina dogru, Paflagonyali
Iskender adli bir sahte-peygamber, Glycon adli kutsal bir yilana tapmak zere yeni bir Gizem klt
gelistirmis ve ok etkili olmayi basarmisti.
Suriye etkisinin doruga vardigi dnem, I.S. III. yz yilda, Sol Invictus adli Suriye gnes tanrisinin
neredeyse Roma Imparatorlugunun bas tanrisi durumuna ykseldigi yillardir. Bu klt I.S.220 yilinda,
kisisel olarak Imparator Elagabalus tarafindan Romaya tanitilmis ve I.S. 240 yilindan baslayarak Sol
onuruna dzenlenen Pythia senlikleri baslamistir. Imparator Aurelianus (270-275), Solu en yce tanri
dzeyine ikarmis ve Imparatorlugun drt bir yaninda Sol tapinaklari insa edilmistir. Imparator Byk
Constantine bile, uzun sre Sol ile Isa arasinda tereddt geirmis, her iki dinin birlikte hkm srmesine
izin vermistir. Sonunda, Constantinein girisimi ile Hiristiyanlik Romanin resmi dini olmustur.
Farkli Gizem Dinleri zaman iinde birbirinden esinlenmislerdir, ancak her bir Gizem Dini farkli bir
sosyolojik gruba ynelik olmustur. Grek ve Roma kentlerinin orta sinif halki Dionysos topluluklarini
seerken, Isis liman kentlerindeki orta tabakayi ekmistir. Magna Materin izleyicileri ogunlukla zanaat ve
meslek rgtleri olmus, Mithra askerleri ve memurlari etkilemistir. Kleler iin ayri inan topluluklari
olusmamis, isteyen kle istedigi klte toplumsal statsn korumak kosulu ile baglanabilmistir. Yalnizca
senlikler sirasinda kleler, zgr yurttaslar ile esit kabul edilmislerdir.
GIZEM KLTLERI - 2
143
Gizem Kltlerinde Inanlar ve Trenler................................Hazirlayan: Thamos (Geometri)
Hiristiyanligin ilk yz yillik gelisme dnemi sresince, Roma Imparatorlugu topraklari zerinde esitli
Gizem Kltleri yan yana varliklarini srdrmslerdir. Tm bu kltler, ulusal ve yerel inanlardan
kaynaklanarak gelismisler ve sonradan kozmopolit ve uluslararasi niteliklere kavusmayi basarmislardir.
Ne var ki, tm Akdeniz dnyasinin Romalilar tarafindan birlestirilmesinin yarattigi yeni toplumsal kosullar
olusmamis olsaydi, Gizem Dinleri asla ulastiklari gelisim ve yayilma dzeyini saglayamazlardi. Byk
kentlerde ve limanlarda, Imparatorlugun en uzak yrelerinden gelen halklar toplaniyordu; bir ok insan
alismis olduklari evreden uzaklasmak zorunda kalarak yalnizlik iine itilmisti. Bu kisiler, tanidik bir evre
iinde zmsenme gereksinimi duyarak, yalnizca bir topluluga ait olabilmenin saglayacagi gvenligi
aramaktaydilar. Roma Imparatorlugunun getirdigi ekonomik ve politik kosullar da, Gizemlerin gelisimini
hizlandirmisti. Bir Gizem toplulugu yeleri birbirine destek oluyordu. Bir zanaatkar, bir tccar ya da bir
hukuku iin Gizem topluluguna ye olmak basarinin yolunu aabiliyordu. stelik, monarsi tarafindan
ynetilen bir toplumda, kisisel girisimlerin basari sansi olduka azdi. Imparatorluk yapisinin stnlg
karsisinda girisimleri hsrana ugrayan kisi, daha iyi bir gelecek iin umut baglayabilecegi bir topluluga
ynelmekteydi. Gizem dernekleri, bylelikle hem bireyselligin zevkini, hem de kardeslik ortaminin
yararlarini bir arada saglamaktaydi. En azindan, ilke olarak Gizem topluluklarinda herkes esit kabul
ediliyor, toplumsal stat ve ulusal kkenine bakilmaksizin herkes kardes olarak grlyordu.
Aslinda, Gizem topluluklarina katilmak bir kisisel seim konusu oldugundan, propaganda ve misyonerlik
kainilmazdi. Isis ve Mithra kltlerinde, misyonerlerin gayretleri asikardi; bu Gizemlerin izleyicileri Romayi
kendi kltlerinin merkezi olarak kabul etmekteydiler. I.S. II. yz yilda yasamis olan yazar Apuleiusa gre,
Romaya Sacrosanta Civitas (Kutsal Kent) adini vermekteydiler.
rgtlenme
Genel olarak Gizem Kltlerinin rgtlenmesi olduka gevsekti. Dionysos Gizemlerinde rahipler,
Yunanistanda her zaman oldugu gibi, varlikli kisilerdi. Romada Magna Mater Kltnde Galli olarak
adlandirilan ok sayida rahip grev alir; baslarinda Archigallus denilen bir bas rahip bulunurdu. Ayrica,
salarini uzatan, kadin giysileri giyen ve kokulu yaglar srnen bir hadimlar grubu da bulunurdu. Bu
kisiler, Magna Mater kutlamalari sirasinda, vahsi bir mzik esliginde ilginca dans ederler, osku ve
heyecanin doruklarina ulasinca kendi kendilerini kamilar ve yaralarlar, sonunda bitkin dserlerdi.
Rahiplerin disinda, rahibeler ve ok sayida siradan grevliler de bulunurdu. Kltn tm yeleri, ritelik
geit treni sirasindaki islevlerine gre rgtlenmislerdi: Dendrophori (Aga Tasiyanlar) ve Cannophori
(Kamis Tasiyanlar) gibi.
Isis Gizemlerinde yksek dereceler, mutlaka Misirin rahipler sinifina mensup ya da bu soydan gelen
kisilere aitti. Aslinda, soy olarak rahipler sinifina mensup olmak, daima yetenek ve ustaliktan nce
gelemekteydi. Bu durum, rahiplerin sayisini sinirli tutmakta, buna karsilik diger dinler ile rekabette ciddi bir
engel olusturmaktaydi. Ancak, Yunan ya da Roma kkenliler iin dinsel toplulugun iinde ykselmenin
ikinci bir yolu daha vardi: Misirda adina Pastophori (Kutsal Sandik Tasiyanlar) denilen bir grup din
adami mevcuttu ve bunlar rahipler sinifinin en alt dzeyini olusturmaktaydilar. Halbuki, Yunanistan ve
Romada Pastaphori Misir soyundan rahipler sinifinin yerini almislar ve tm dinsel topluluklarin nderi
durumuna ulasmislardi.
Ritler ve Senlikler
Gizem kltlerine giris trenlerinin ncesinde bir hazirlik dnemi geirilirdi. rnegin, Isis kltnde giris
treni ncesinde et, sarap ve cinsel birlesmeden kainilmasi gereken on bir gnlk bir sre geirilirdi. Klt
merkezinde bulunan kutsal blmde Hagneuontes (Erdemli Yasayanlar) diye adlandirilan adaylar
herkesten uzak tutulurlardi.
Tm Gizem Dinlerine giriste adaylar mutlaka bir gizlilik andi imek zorundaydilar. Isis Gizemlerinin andinin
kayitli oldugu papirs gnmze kalmistir. Inisiyasyon ncesinde adaylarin gnahlarini itiraf etmeleri
istenirdi. Adaylar ogu zaman, trenin bir blmn olusturan Vaftiz islemine kadar gemis olan tm
yasamlarini, isledikleri gnahlarla birlikte anlatmak durumunda kalirlardi. Adaylarin itiraflari tm topluluk
yelerince dikkatle dinlenirdi. Vaftiz uygulamasinin adaylarin gemisteki tm gnahlarini silecegi ve o
andan baslayarak adaylarin kurtarici tanrinin hizmetinde daha iyi bir yasama baslayacaklarina inanilirdi.
Mithra Gizemlerinde yedi derece vardi: Corax (Kuzgun), Nymphus (Damat), Miles (Asker), Leo
(Aslan), Perses (Pers), Heliodromus (Gnesin Habercisi) ve Pater (Baba). En alt derecedeki yeler,
ritelin en nemli trenlerinden bir olan kutsal ekmek ve su treninde tm topluluga hizmet etmekle
ykmlydler.
144
Inisiyasyon trenleri her zaman lm ve yeniden yasama dnsn bir taklidiydi. Bu trenler olasi en
arpici biimde canlandirilirdi. Kimi uygulamalarda adaylar topraga gmlrler ya da byk kplerin iine
sokulurlar; hatta kimi zaman simgesel olarak i organlarinin ikarilmasi (tren iin bir hayvanin i organlari
nceden hazirlanirdi) ve mumyalanmalari bile taklit edilirdi. Baska bazi uygulamalarda ise, adaylarin
kafalarinin kesilmesi ya da suda bogulmalari temsil edilirdi. Orpheus kltnde, Dionysos Zagreus mitinin
temsilinde, bir ocuk kalbi simgesel olarak pisirilir ve katilanlarin yemesi iin dagitilirdi.
ogunlukla ilgin etkinliklere sahne olan Vaftiz uygulamasi, suyla oldugu gibi atesle de olabilirdi. Vaftiz
treni sirasinda kkrtl mesaleler yakilir; yanan mesaleler suya daldirilir ve izleyenleri hayrete dsrerek,
sudan ikartilan mesaleler yanmaya devam ederdi. Bir baska sasirtici uygulama, karanlik bir odada
nceden hazirlanmis bir yazinin aniden duvarda parlayarak grnmesiydi. Treni yneten rahibin basinin
evresinde nasil hale olusturulacagini (bu islem Nimbus etkisi olarak bilinir) anlatan talimatnameler bu
gne dek kalabilmistir. Rahibin basi tras edilir ve koruyucu bir yag ile sivanir, daha sonra basin arka
kismina ii az miktarda alkolle dolu bir metal kap baglanirmis; karanlik bir odada alkol yakilinca, kisa sre
iin istenen Nimbus etkisi saglanabilirmis. Dionysos ve Isis Gizemlerinde, inisiyasyon treni ogunlukla
bir Kutsal Evlilik yani kutsal iftlesme riti ile noktalanirdi.
Inisiyasyon trenleri genellikle mzik ve dans esliginde uygulanirdi. Bu trenlerde ok sayida aktr rol
alirdi. Dionysos topluluklarinda, mimik gsterileri iin zellikle ayrintili alismalar yapilirdi. Kutsal rollerin
isimleri yreden yreye farkli olurdu. En ok rastlanan roller Dionysos, Ariadne (Dionysosun esi, bitki
tanriasi), Palaemon (bir deniz tanrisi), Aphodite (ask ve gzellik tanriasi), Proteurythmos (mzikte ritmi
bulan tanri), Kore, Demeter, Asclepius (tip tanrisi), Pan (obanlar tanrisi), Curetes (uzun sali genler),
Nympheler (doga tanrialari), obanlar, Silenler, Satirler (yari insan yari hayvan vahsi yaratiklar),
Maenadlar (Dionysos kltnde gece eglentilerine katilan kadinlar), Kentaurlar (yari insan yari at
yaratiklar) ve Magaranin Bekisi rolleriydi.
Trenlerde her zaman Imparatorun sagligi ve esenligi iin bir dua yer alirdi; tm Roma Imparatorlugu iin
de ayrica bir hayir duasi yapilirdi. Aslinda, siyaset ve din ylesine i ie gemisti ki, zaman zaman
kullanilan Emperyal Gizemler ifadesi hi de sasirtici degildi. Bu bakimdan, zellikle Dionysos klt iin,
trenlerin uygulamalari yelerin sosyal statlerine gre farklar gstermekteydi. Varliklilar iin ve st orta
sinif iin, senlikler sosyal etkinlikler olarak grlrd. Bu topluluklarin yeleri, Imparatorun kendilerine
sagladigi baris, gvenlik ve iyi yasam firsati iin mtesekkirdiler; Roma Imparatorluguna sadakatle
bagliydilar ve bu duygularini trenlerde belirtmekteydiler.
Dionysos, ayni zamanda aktrlerin de koruyucu tanrisiydi. Uluslararasi aktrler toplulugu kendi
toplantilarini Dionysos Gizemlerine uygun biimde kutlamaktaydi. Roma Imparatoru seyahate iktigi
zaman, esitli kentlerde Imparator onuruna dzenlenecek olan senlikleri hazirlamak sorumlulugu bu
aktrler birligine aitti. Imparatorun gezi programi nceden belirlendigi iin, yolculuk Gizem trenlerine
yakindan benzeyen bir cafcafli festivaller dizisine dnsrd.
Gizem topluluklarinin toplantilari, birlikte yenilen yemeklere gre adlandirilirdi. Dionysos Gizemlerinde
toplantilarin adi Stibas (Saman) idi; zira yeler yemeklerini saman demetlerinin zerinde oturarak
yerlerdi. Attis Gizemlerinde yemekli toplantinin adi Kline (Sedir) idi; zira yemekler sedirlerde uzanilarak
yenirdi.
Mevsimsel Senlikler
Dionysos, Demeter, Isis ve Magna Mater kltlerinde bir tr dinsel takvim dzeni bulunmaktaydi. Bu takvim
dzenine gre gereklestirilen mevsimsel festivaller, bagbozumu ve tahil ekim-hasat zamani ile yakindan
baglantili olan eski kabile trenlerinden miras kalmisti. Senliklerin zamanlamasi, Gizemlerin kaynaklandigi
lkelerin mevsim ritlerine verdigi neme ve cografi kosullara gre degismekteydi. Dionysos senlikleri drt
mevsimde de kutlanirdi; ama en nemlisi bagbozumu senlikleriydi. Dionysos kltnde, Demeter inanlari
ile yakindan iliskili oldugu iin, tahil ekimi ve hasat zamani senlikleri de kutlanirdi. Magna Mater kltnde
ise, yasamin yenilenmesini temsil eden bir bahar senligi kutlanmaktaydi.
Isis senlikleri, Nil nehrinin dngs ile baglantili olan mevsime (taskin, ekim ve hasat) gre
ayarlanmisti. Her yil yaklasik olarak 19 Temmuzda, tm lke sicaktan kavrulmus durumdayken, tipki bir
mucize gibi, Nilin sulari ykselir ve taskin baslar. Iste Misirlilar iin kutsal yilbasi olan o gn, gnes
dogmadan nce, Isisin yildizi olan Sirius ufuktan ykselerek, taskin mevsiminin ilk habercisi olur. Nil
taskini senlikleri eski Misirin en byk senlikleriydi. Ayrica, ek,m ve hasat senlikleri de vardi. Ancak Misir
takvimi, artik yil hesabi gzetilmeden dzenlenmis, 365 gnlk bir gnes takvimi oldugu iin, belirli bir
tarihe baglanan senlikler her drt yilda bir gn geri gider ve bylece ciddi bir karisiklik ortaya ikardi.
Romalilar, artik yil uygulamasini getirerek, Misir takvimini yeniden dzenlediler. Roma Imparatorlugunda,
145
Isis senlikleri 25 Aralik, 6 Ocak ve 5 Mart tarihlerinde kutlaniyordu.
ELEUSIS GIZEMLERI
146
Arinma uygulamasinin ardindan gelen bir ka gn sresince evrede bulunan kk tapinaklarda esitli
kurbanlar sunulur, dualar edilirdi. Senliklerin asil baslangici byk kalabaliklarin Atinada Akropolde
toplanarak Eleusise dogru yryse ikmasi ile gereklesirdi. Mritler beyazlar giyinmis olurlar, mesaleler
ve Hiera adi verilen kutsal esyalar tasiyarak yol boyu sarki sylerler ve dans ederlerdi. Geit, Eleusiste
bulunan Telesterion denilen byk tapinakta son bulurdu.
Greke konusmayanlar ve kan dktkten sonra arinmamis olanlar Eleusis ritlerine asla kabul edilmezlerdi.
Mystes adi ile agrilan her yeni adaya, ogulukla Eleusisin nde gelen ailelerine mensup Mystagogos
denilen deneyimli bir nder ilk bilgileri verir ve yol yordam gretirdi. Ezoterik bilginin daha yksek
dzeylerine ulasmak amaciyla, ikinci kez trenlere katilanlara ise Epoptes adi verilirdi.
Byk tapinakta bir araya getirilen adaylara nce kutsal bir iki sunulur ve sonra da Demeter, Persephone
ve Hadesi canlandiran aktrler tarafindan bir drama gsterisi izlettirilirdi. Tm senlik tarimda bereket
temasi zerinde yogunlasmisti; bolluk yeraltindan kaynaklanir dsncesi egemendi. Oynanan dramada,
biilen tahil lmekte ama verdigi tohumlar yeniden bymektedir. Bu dng insan ruhunun da servenini
aktarmaktadir. Bylelikle adaylara, lmn aslinda kt degil, iyi bir olgu oldugu dsncesi asilanmaya
alisilmaktadir. Sonunda adaylar, gelismeye ve daha ok bilgi almaya layik bulunurlarsa, Anaktoron adi
verilen gizli ve kk tapinaga alinirlardi. Burada, byk bir gizlilik iinde kutsal ritel uygulanirdi.
Eleusisteki tapinagin merkezinde Plutonion adi verilen bir magara bulunmaktaydi ve bu magarada
Omphalos (Gbek Deligi) tasi yer almaktaydi. Omphalosun tm yeralti ve yerstnn enerjilerini bir
araya topladigi farzedilirdi. Bylece tm Grekler iin Omphalos, bereket ve retkenligin kaynagi olarak
topragi gsteren bir simge biimini almisti.
Gizli trende neler olup bittigi bilinmiyor. Ancak Eleusis Gizemlerine inisiyasyonun ruhsal bir yeniden-
dogum ve bireyin tm varliginin yenilenmesi anlamini tasidigi dsnlmektedir. Bu trenin bir diger anlami
da, bireysel varligin kozmosun tanrisal gc ile btnlesmesi arayisi, yani trene srekli eslik eden ve
belki de tm uygulamanin gerek degerini olusturan bir bilinlenme sreci olmasidir. Ne var ki, tm bunlar
bir tahminden teye gidememektedir, zira edilen lmcl yeminler sayesinde gizlilik tam olarak
saglanmistir ve adaylara nelerin aiklanigi bugn kesinlikle bilinememektedir. Arkeologlar ve tarihiler bu
gizemler zerine ok sayida tahminler yrtmslerdir, ama Anaktoronda neler olup bittigini hi kimse
ortaya ikaramamistir.
Senliklerin sonunda katilanlar, ller iin zel trenler uygulardi. Ttsler yakilir, topraga kutsal sular
dklrd. Artik glerinin sonuna gelmis olan mritler kk gruplar halinde ya da tek baslarina Atinaya
dnerlerdi. Senliklerin bitisinde dzenlenmis zel bir tren yoktu; artik herkesin yalniz kalip yasadiklari
zerinde dsnmelerinin zamani gelmis olurdu.
Mithra Gizemleri
Irandaki Kken
Mithra ayinleri, zamanla Dionysos-Sabazius gizemlerinin yerini alirken, Mithranin magaralari da,
Babilden Ingiltereye kadar yayilan bir alanda, eski tanrilarin yeralti tapinaklarinin yerine geiyordu.
147
Richard N. Frye, The Heritage of Persia
Mithra klt, eski Arilerin Ahura-Mazda tapimlarindan tremis ve yaklasik olarak I on besinci yz yilda
eski Iranda ortaya ikmistir. Mihr (Mithranin Farsa karsiligi) yalnizca gnes anlamina gelen bir
szck olmakla kalmaz, ayni zamanda dost, arkadas anlamini da tasir. Bu pagan tanriya zgn tapimin,
yani hem gnes tanrisi, hem de sevgi tanrisi olarak tapilmasinin, asil nedeni belki de bu anlamlardan
kaynaklanmaktaydi. I nc yz yil baslarinda, Pers Imparatorlugunun Bati sinirlarinda bulunan askeri
ynetimler Mithraya ilahi savasi olarak tapmaya basladilar. Mithra, artik sevgi dolu gnes tanrisi
olmaktan ikip, gcn dostu, askerlerin yenilmez tanrisi haline gelmisti.
Klt Uygulamalari
Diger gizem dinlerinin aksine, Mithracilik yalnizca erkeklere aikti. Bu nedenle, hi bir bakimdan evrensel
bir inan olarak degerlendirilmesi olasi degildir. Mithra, yenilmeyen ve hi bir zaman da yenilmeyecek
olan gnesi (sol invictus) temsil etmekte ve askerlerin cesaret, basari ve zgvenini simgelemekteydi.
Kltn etik degerleri, bir asker iin gerekli olan zdenetim ve benzeri erdemleri iermekteydi. Bu degerler,
Mithraciligin Roma ordusunda yayginlasmasinin ana nedeniydi. Imparatorlarin koruyuculugu da olduka
etkin olmustu. IS Ikinci yz yildan baslayarak, Roma Imparatorlari invictus unvanini takinmislardi.
148
Ninian Smart, The Religious Experience of Mankind
Mithracilik, tanrisal bilginin yedi derecede dzenlendigini kabul ediyordu. yelerin bir dereceden bir
sonrakine gemeleri, her dereceye zg zel bir inisiyasyon treni, cesaret ve dayaniklilik sinavlari ile
gereklesmekteydi. Yedi bilgi derecesi, yedi gezegene karsilik geliyor, dereceleri tirmanmak ruhun
gezegen katmanlarini asarak cennete dogru ykselmesini simgeliyordu.
149
An Encyclopedia of Archetypal Symbolism
Gnmzdeki gizli rgtlerden bazilarinin kkeninde bulunmasi olasi olan Mithraciligin, bu tr rgtlerin
esasini olusturan bir ok geyi ierdigi grlmektedir. Mithra klt, mensuplarinin zerinde, yce bir
varlikla gerek ya da kurgusal bir iliski kurma deneyimini yaratmaya abalayan bir egitim sistemidir.
Insanoglunun gcn asan bazi olaylari saglamak iin birtakim szcklerin kudretine inanmak,
Mithracilikta bulunan bysel yn gstermektedir.
...Dinin gizli gretisi, kendi bedeninin zerinde kudret kazanmak iin kendini fiziksel olarak dizginlemekti.
Cinsel arzuyu psisik alanlara ynlendirme egitimi znde Mithraciligin da, tm mistik akimlarda bulunan
disiplin sayesinde tinsel g kazanma yntemini izledigini gstermektedir. Bu bakimdan Mithra klt, tm
tapimlari ayrim gzetmeyen cinsel dsknlk ve toplu ahlaksizliktan ibaret olan, daha ilkel ve daha
nemsiz akimlardan kesin izgilerle ayrilmaktadir.
Arkon Daraul, Secret Societies
Mithracilik ve Hiristiyanlik
Mithra dini ve ayinleri hakkinda yeterince bilgimiz olmamasina karsin, Pauln mektuplarinda kullandigi
anlatim tarzinin, Incillerden ok Mithra kltnn terimlerine yakin oldugunu aika grebilmekteyiz.
E. Wynn-Tyson, Mithras
Mithracilikta kiyamet, yargi gn, dirilis ve Mithranin bizzat ktlk ilkesini alt ettigi ikinci gelisi dinsel
gerekler olarak kabul edilmistir. Bir magarada dnyaya gelen Mithraya obanlar hizmet etmisler ve
armaganlar getirmislerdir.
Markos 14:22-26
Matta Incilinde, Isayi Mithra ile esitleyen son yemek sahnesi yer almaktadir, ancak rahiplerin Baba ve
basrahibin de Babalarin Babasi biiminde adlandirilmasiyla ilgili Mithraci adet reddedilmistir.
Matta 23:8-10
Mithracilarin Kutsal Babasi (basrahip) kirmizi baslik ve giysi giyerdi, yzk takar, bir oban degnegi
150
tasirdi. Hiristiyanlarin basi da, ayni unvani aldi ve ayni biimde giyindi. Hiristiyan rahipler, ayni Mithra
rahipleri gibi, Isanin kesin yasaklamasina karsin, Baba (peder) adini kullandilar.
...Mithra rahipleri, grevlerinin simgesi olarak, uzun bir baslik takarlardi. Hiristiyan rahipler de bu basligi
benimsediler. Mithracilar, gnes-tanrinin ykselisini anmak iin, mizd adi verilen, zeri Mithra hai
kabartmali, gnes biiminde bir rek yerlerdi. Bu rek de Hiristiyanliga uyarlanmistir. Katoliklerde,
mayasiz ekmek gnes biimini hala korumaktadir.
Julius Caesardan Gratianusa kadar tm Roma Imparatorlari tanrilarin pontifex maximusu (byk rahip,
papa) unvanini tasimislardi. Theodosius, bir Hiristiyan olarak bunun kendi statsne uygun olmadigini
dsnd ve unvani reddetti. Bunun zerine, Roma baspiskoposu bu unvani kendisine aktardi.
William Harwood, Mythologies Last Gods: Yahweh and Jesus
Mithracilik ve Masonluk
Mithraciligin masonlar iin byk nemi vardir, zira bu eski gizem dini, masonlugun simgelerinin bir
ogunu iermektedir. Mason bilgeliginin bazi ynlerinde Mithraciligin katkisinin bulunmasi pek olasidir.
Harry Kenison, The Mystery of Mithra
Mithracilik mukaddes masonluktur.
Sir Samuel Dill, Roman Society in the Last Century of the Western Empire
Mason yazarlar, masonlukla Mithracilik arasinda bir ok benzer noktalar bulundugunu aiklamislardir. Bir
keresinde, Albert Pike, Masonlugun eski gizem dinlerinin modern mirasisi oldugunu sylemistir. Bu
benim pek onaylamadigim bir iddiadir. Eski gizem dinleri ile bizim kardesligimiz arasinda benzerlikler
vardir, ancak bu benzerliklerin ogu yzeysel niteliktedir ve ierikten ok, rgtlenme ve rit uygulamalari
gibi dis zelliklerdedir
...Yine de, masonlukla Mithracilik arasinda bulunan benzerlikler sasirticidir.
Meslek rgtleri
Roma Kolejleri
Roma Imparatorlugunda Meslek rgtleri...... Derleyen: Thamos
151
Giris
Modern Masonlugun kkeni, esitli belgeler ve diger tarihi kayitlar vasitasiyla, Orta agdaki insaati
topluluklarina (Builder Guilds) kadar geri gtrlmstr. Yapisal olarak tam anlamiyla esdeger
olmamalarina karsin, bu topluluklar Osmanlidaki lonca teskilati ile benzerlik gstermektedirler. te
yandan, Orta ag insaat rgtlerinin, ok daha eski meslek rgtlenme biimlerinden tremis olduklari
da kanitlanmistir. Bu bakimdan, Masonlugun nasil ortaya iktigini arastiran tarihiler, modern Masonlugun
kaynaklandigi insaati topluluklarinin byk olasilikla atasi olan Roma Kolejleri (Collegia Romanum)
zerinde dikkatlerini yogunlastirma geregini duymuslardir.
Eski Romada Kolej (Collegium) adi verilen topluluklar, genellikle ekonomik, sosyal ya da dinsel bir ama
iin bir araya gelen en az kisinin olusturdugu yasal rgtlenmelerdi. Kolejlerin kendilerine ait bir toplanti
yerleri bulunur, her kolej kendi i kurallarini kendisi belirlerdi. Roma Hukuku aisindan, her kolej bagimsiz
bir tzel kisilige sahipti. Tzel kisilik kazanmis olmalari, Kolejlerin kendi mal varliklarini edinmelerini
hukuksal bir temele baglar, Kolej yneticilerinin eylemleri nedeniyle yasal sorumluluk stlenmelerini
gerektirirdi. Bu rgtler, diger bir ok lkede de yaygin olmalarina karsin, en gelismis dzeylerine Roma
Imparatorlugu zamaninda ulastiklari iin, genel olarak Roma Kolejleri olarak adlandirilirlar.
Eski Yunanda, siyasi etkinlikler de genellikle Kolej rgtlenmesine uygundu. zellikle, yoksul kesimlerde
ya da liman kentlerinde yerlesmis olan yabancilar arasinda Kolej biimli siyasal rgtlenmelere sika
rastlanirdi. Pericles dneminde Atinada, siyaset yapan Kolejlerin bulundugu ve bunlarin karisikliklar
ikardiklari bilinmektedir. I.. 413 yilinda, bazi Kolejlerin demokratik ynetimi devirmek iin eylemler
yaptiklari tarihsel kanitlariyla ortaya konulmustur. Yunanistandaki Kolej rgtlenmeleri, az sayida ve pek
gsz olduklari iin, Romada ulastiklari gelismislik dzeyinden olduka uzaktilar.
I.. birinci yz yilda Kolejler, Misirda da olduka revataydilar. zellikle Isise tapanlar arasinda pek
yaygindilar. Apuleius, I.. 79 yilinda byle bir rgtn var oldugunu bildirmisti. Misir Kolejlerinin byk
ogunlugu llerin gmlmesi ve cenaze trenleri alanlarinda etkinlik gstermekteydiler. nl Fayum
blgesinde I.. 67 yilinda, benzeri Kolejlerin var oldugunu kanitlayan arkeolojik bulgular ele geirilmistir.
Kk Asyada da, Kolejlerin varligina iliskin esitli kanitlar bulunmustur. zellikle Thyatira kenti, tm
diger kentlerden daha fazla sayida Kolej barindirmaktaydi ve bu kentin demirci Kolejleri tm dnyada n
kazanmisti.
Romada Kolej biimi rgtlenmeler o denli eskidir ki, sylencelere gre Kolejlerin kkeni ikinci Roma krali
Numa dnemine kadar eskiye gider. Bu rgtler I.. birinci yz yil baslarina kadar hi bir engelle
karsilasmadan gelistiler. Ancak bu dnemde Romali yasa koyucular arasinda Kolejlere karsi bir muhalefet
basladi ve I.. 64 yilinda dinsel nitelikli olanlar haricindeki Kolejler yasaklandi. I.. 58 yilinda ikarilan bir
yasa ile yeniden etkinliklerini srdrmelerine izin verildi. Fakat bu kez de, siyasi olaylara pek fazla
karistiklari bahanesiyle Julius Caesar tarafindan yasaklandilar. Bu dnemde faaliyetlerine izin verilen
yegne Kolej dinsel nitelikli bir Musevi rgtyd. Augustus imparator olunca, tm mevcut Kolejleri kisisel
korumasi altina alarak, hukuk dayanaklarini olusturan bir imparatorluk yasasi ikardi. Kolejlerin gelmis
gemis en byk dostu ve koruyucusu ise imparator Marcus Aurelius oldu.
152
Bu genel Kolej yasalarina yeni eklemeler yapilmayarak, Neron imparator olana dek Kolejler kendi
hallerine birakildi. Ancak Neron dneminde ikartilan yeni statler sayesinde Italya yarimadasinda
bulunan tm kentlerdeki Kolejler denetim altina alindi. Imparator Trajan dneminde de, bu uygulamalar
tasra kentlerine dek yayginlastirildi. Zamanla Kolejler o denli nem kazandilar ki, devlet mekanizmasinin
vazgeilmez dislileri durumuna geldiler.
Kolejlere yelik mirasla devredilmeye basladi. Bir Kolejden digerine geis yasaklandi. Kolejlere mensup
kisiler iin alisma zgrlg (ya da alismama zgrlg) kalmadi. Kolejlerin bas roln stlendigi
sanayi, devlet denetiminde bir tekel biimine dnst, alisanlar askeri sikidzen iine girdiler. Son yz
yillarinda imparatorluk sistemi, Kolejlerden sagladigi gle ayakta kalabildi; askeri ve siyasi
rgtlenmelerin yani sira imparatorlugun dayandigi nc temel dayanak Kolejler oldu.
ok sayida yasa ve kisitlayici kurallara, ayrica kurallara uymamanin getirecegi ciddi yaptirimlara karsin, bir
ok Kolej resmi statleri ihll eden yapi ve amalara sahiptiler. Bazisi dinsel, digerleri de siyasi
karakterdeki bu yasadisi Kolejler, gnmz anlayisiyla, birer yeralti rgt niteligini tasiyorlardi.
Yakalanmalari halinde, yasadisi Kolejlerin yneticileri agir para ve hapis cezalarina arptiriliyorlardi.
Kolejlerin ne denli yaygin oldugunu gsteren istatistikler pek sasirticidir. Imparatorlugun 175 kentine
dagilmis 2500 Kolej bulundugu tarih belgelerinden anlasilmaktadir. Yalnizca Roma kentinde, dinsel
nitelikli olanlarin disinda, 80 meslek grubunun Kolej biiminde rgtlendigi bilinmektedir.
Kolejlerin bir ogu, yelerine tatminkr bir cenaze treni dzenlemek amaciyla rgtlenmis zel
kuruluslardi; bunlar Teuinorum Collegia (Gm Koleji) adiyla anilirdi. Bu tr Kolejlerin her biri kendilerine
ait toplanti salonlarinda dzenli olarak, yelerinin dogum gnlerini kutladiklari senlikler ya da len bir
yenin onuruna siirler okunan yas toplantilari tertip ederlerdi. Ayrica, her Gm Kolejinin sahip oldugu bir
de Columbarium mevcuttu. Szck anlami olarak gvercinlik demek olan Columbarium, gerekten de
soylularin kus yetistirdikleri zel yapilara olduka benzeyen gmtlklerdi. Yari yariya toprak altinda
bulunan karanlik odalardan olusan Columbariumda, her biri ancak bir vazo sigacak kadar genis olan bir
ok girinti bulunurdu. Girintilere yerlestirilen vazolar lms yelerin klleri ile dolu olurdu. Gm
Kolejlerine mensup her yenin, bir girinti ile kllerinin saklanacagi bir vazoya hakki bulunurdu.
Romalilar iin lm pek korkulan bir kavramdi. zellikle yoksul kisiler, gerektigi gibi gmlmeyenlerin
yalnizlik iinde ve mutsuz bir ruh olarak sonsuza dek acilar ekecegine inanirlar ve lmden fazlasiyla
korkarlardi. Yasami sresince her Romali, ruhunu byle bir sondan kurtarmak iin, para biriktirirdi. Zengin
Romalilar kendilerine anit mezarlar hazirlatirlardi. Oysa, kleler ve yoksullar ihmal edilirler, genellikle bir
fiinin iinde toplu mezarlara gmlrlerdi. Cesetler, kent disinda ailan byk ukurlara hi bir tren
yapilmadan doldurulurdu. Bylesi bir dehsetten kurtulmak isteyenler her trl zveride bulunmayi gze
alirlardi. Bu bakimdan, yeterince zengin olmayan Romalilar iin tek are, gerektigi gibi gmlmek iin para
biriktirmek ve bir Gm Kolejine ye olmakti. Sir William Ramsey, The Church in the Roman Empire
(Roma Imparatorlugunda Kilise) adli eserinde ilk Hiristiyan kiliselerinin de, yetkililerin gazabindan kamak
amaciyla birer Gm Koleji biiminde rgtlendigini ileri srmttr.
Oysa Kolejlerin byk ogunlugu, daha gndelik ve dnyasal amalarla kurulmuslardi. Hemen her
meslek, sanat ve ticari etkinligin, imparatorluk statlerine uygun ayri bir Kolej rgtlenmesi mevcuttu.
rnegin; pler, terlik reticileri, balikilar ve peruka reticilerinin bile ayri birer Koleji vardi. Tarih
belgelerinde kaydi bulunan en eski Kolej, I.. 200 dolaylarinda varligi kanitlanan bir asilar Kolejidir.
Bir ok mason tarihi, duvarci-insaati-mimar Kolejlerinin ayri bir konumu bulundugunu ve zel bazi haklar
ve ayricaliklardan yararlandiklarini ileri srmstr. Ciceronun mimarligi pek onurlu bir meslek olarak
degerlendirdigi dogrudur. Diger bazi Romali yazarlarin da insaatilik mesleginin yararlarini vdkleri
bilinmektedir. Ancak bunlarin disinda, yapicilik meslegine bagli Kolejlerin, mason yazarlarin ileri srdkleri
lde ayricalikli bir konumu bulundugunu kanitlayan bir belge yoktur.
Kolejlerin rgtlenmesi
153
Her Kolej schola ya da curia adi verilen bir toplanti salonuna sahipti. Kolej baskanlari magistri,
curitarius, quinquennales ya da perfecti praesides gibi unvanlar tasirlardi. Baskan yardimcilarina
decuriones denilirdi. Ayrica, meslek etkinlikleri yneten factor unvanli yneticiler bulunurdu. Resm
statlerinin yani sira her Kolejin kendine zg kurallari, i ynetmelikleri vardi, bunlara genel olarak lex
college denilirdi. yelerden toplanan aidat ve yardimlar arca adi verilen bir sandikta birikirdi. Bu ortak
fon, hayir islerinde kullanildigi gibi, ogu zaman slenlerin dzenlenmesi ya da toplanti salonunun bakimi
iin harcanirdi. Varlikli yeler ldklerinde, ya kendi adina slen dzenlenmesi amaciyla, ya da rgtn
genel kullanimi iin ykl tutarlara ulasan miras birakirlardi. Kolejlerin ogunun soylu bir koruyucusu
bulunurdu. Genellikle kadin olan bu koruyucular, destekledikleri rgt tarafindan her firsatta
onurlandirilirlar, bunun karsiliginda Kolejlerin giderlerinin karsilanmasi iin para verirlerdi. Devlet ise,
Kolejlerin etkinliklerini denetlenebilmek iin, yksek siniflara mensup olan bu koruyuculardan yararlanirdi.
Bir tr kast sistemine benzeyen Roma toplumsal dzeni, Kolejlerin yapisina da tam anlamiyla yansirdi.
Kolejlerde yeler arasi toplumsal derecelenme titizlikle gzetilir, soylu ailelere mensup olan yeler daima
zel ayricaliklardan yararlanirlardi. Sahiplerinden izin almalari kosuluyla kleler de Kolejlere kabul edilirdi.
Ancak, yelerin byk ogunlugu zgr Romalilardan olusurdu. Kolejlerin dzeni; rgt yapilari,
yneticileri, derecelenme sistemleri ve yayildiklari alan bakimlarindan tipik Roma kent ynetim modelinin,
yani o dnemin ideal politik rgtlenmesinin bir yansimasiydi.
Kolejler ve Masonluk
Bilinen ilk izlerinden bugnk durumuna kadar Masonlugun evrimini inceleyenler iin Kolejlerin tarihi pek
nemlidir. Bu eski rgtlerin tam anlamiyla birer mason locasi olduklari ve Masonluk tarihinin bu sayede
I.. 1000 yillarina kadar geri gtrlebilecegi biimindeki heyecan verici yaklasimin kesinlikle terkedilmesi
gerekir. En dar anlamiyla bile Kolej rgtlenmeleri, sonunda agdas Masonluga kadar ulasan toplumsal
gelisim zincirinde yalnizca bir halka olusturmaktadir.
Roma Kolejleri ile modern Masonluk arasinda mantiksal bir devamligi irdeleyen bir ka kuram vardir. Bu
kuramlardan ilki Dionysos Yapicilari (Dionysiac Artificers) kuramidir. Sz konusu kuram, Hyppolito
Joseph Da Costa tarafindan 1921 yilinda yayinlanan The History of Dionysian Artificers (Dionysos
Yapicilari Tarihi) adli kitapta ortaya atilmistir. Da Costanin kurami ve grsleri, Iskoya Byk Locasi
tarafindan hazirlanan The History of Freemasonry (Masonluk Tarihi) adli kitapta yinelenmistir. Kuramin
z, Dionysos Yapicilarinin Sleyman Tapinaginin insasinda alismis olduklari ve buradan elde ettikleri
mimar gizleri koruyarak, sonradan yapicilik meslegi ile ilgili bir Roma Kolejine aktardiklari biimindedir.
Bu atamada ikinci bir kuram; pek iyi bilinen Comacine kurami devreye girmektedir. Leader Scottun
Cathedral Builders (Katedral Mimarlari) ve Ravenscroftun Comacines - Their Predecessors and Their
Successors (Comacineler - nclleri ve Ardillari) adli eserleri Comacine kuramini ayrintili olarak
aiklamaktadir. Bu kurama gre; Romanin son dnemlerinde barbar istilsindan kaan insaati Roma
Koleji yeleri Kuzey Italyada Como gl (Comacine sz Comolu demektir) yakinlarina siginmislar ve
kosullar dzelip Avrupa yeni bir uygarlik atilimina hazir olana dek mimarlik bilgilerini nesilden nesile
aktarmislar. Barbar akinlari son bulup, yeniden kentler ve yollar yapilmaya baslandigi zaman, Comolu
ustalar insaattan insaata gezerek okullar kurmuslar, Avrupanin esitli lkelerinde tipki birer misyoner gibi
alisarak mimarligi yetenekli kisilere gretmisler.
Masonluk ile Roma Kolejlerini ilitkilendiren nc kuram Gouldun The Concise History of Freemasonry
adli eserinin ilk cildinde yer almaktadir. Gould, bu kurami enine boyuna irdelemis ancak herhangi bir
biimde yandasligini yapmamistir. Bu nc kurama gre, Kolejler muzaffer Roma ordulari ile birlikte
Britanya Adalarina kadar ulasmislar ve burada kprler, yollar, kiliseler ve binalarin insaatinda etkin
olmuslardir. Adalardaki Roma egemenligi son bulunca, Kolejler varliklarini bir lde degistirerek de olsa,
Guild adi verilen meslek rgtleri niteliginde srdrmeyi basarmislardir. Bu meslek rgtleri zamanla,
nce operatif (eylemsel) mason localarini, daha sonra da spekltif (dsnsel) mason localarini, yani
bugnk anlamiyla Masonlugu dogurmuslardir.
Kimi tarihiler bu kuramlari toptan reddederken, digerleri desteklemektedir. Ancak, gelecekte bu kuramlari
destekleyecek daha ok kanit bulunacagini umarak, simdilik hi bir kuramin yeterince saglam olmadigini
154
belirtmek gereklidir. Ileri srlen kuramlar yeterli kanitlarla desteklenmedike, Roma Kolejleri ile Masonluk
iliskisi konusunda kesin yargida bulunmayi ertelemek dogru olacaktir.
Bu belirsizliklere karsin Kolejler, Masonluk tarihini inceleyenler iin daima nemli bir konu olmayi
srdrecektir. Zira Kolejler, Masonluk benzeri bir kurumun, insanin dogasindan nasil ve neden filizlendigi
hakkinda iyi bir rnek olusturmaktadirlar. Roma Imparatorlugu zamaninda, yasam giderek daha zor ve
karmasik hale gelmisti. Bu nedenle bireyler yasam mcadelesinde kendilerini yalniz hissediyorlardi.
Bylece bireyler tek baslarina beceremedikleri mcadeleyi, kendi tekil glerini dostlari ve
meslekdaslarinin kaynaklari ile birlestirince basardiklarini kesfettiler. Paralarini, bilgilerini, etkilerini ve iyi
niyetlerini birlestirince siradan insanlarin da, kocaman ve gl dnyayi sirtlayabildiklerini anladilar.
COMO USTALARI
GIRIS
Barbar istilalarinin sona ermesi ve Avrupanin nispeten sakin bir ortama kavusmasiyla gelisme firsati
bulan Ortaag uygarligi ile Roma Imparatorlugunun klasik kltr arasinda bir kpr grevi gren
Comacine (Comolu) insaat rgtlerinden, daha nceden Roma Kolejleri ile ilgili blmde sz etmistik.
Haklarinda pek ok sz edilen bu rgtlere zel bir dikkatle bakmak ve onlari daha derinlemesine
incelemek zamani geldi.
Como Ustalarindan sik sik sz edildigini duyan bir mason rahatlikla syle dert yanabilir: Su Como
Ustalarindan da, Masonlugun nasil bu rgtten kaynaklandigini ve Ortaag boyunca atesi sndrmemeyi
nasil basardiklarini dinlemekten de biktim...stelik bu rgt hakkinda hemen hi bir bilgimiz yok.
Aslinda bu szler tam olarak dogru sayilmaz, zira Como Ustalari hakkinda olduka yeterli bir bilgi
birikimine bugn sahibiz. Ancak, gereklerin ortaya koydugundan daha fazlasini Como ustalarina mal
etmeye kalkisan heveslilere tahamml edilmemesini de hakli grmek gerekir. Ne var ki, bu sorunu su ya
da bu biimde zmlemek bizim buradaki amacimizi asmaktadir. Bilinen olgulari ortaya koyarak
Masonluk tarihindeki Como Ustalarinin katkilarini ifade eden nl kurami aiklamak su anki
gereksinimlerimizi karsilayacaktir.
Como Ustalari kurami ilk kez, Leader Scott takma adiyla yazilar yazan ve gerek adi Lucy Baxter olan
bir hanim tarafindan, 1899 yilinda Londrada yayinlanan The Cathedral Builders: The Story of a Great
Masonic Guild (Katedral Insaatilari: Byk bir Mason rgtnn yks) adli eserde ortaya atilmistir.
Bu eseri 1910 yilinda yayinlanan ve W. Ravenscroft tarafindan kaleme alinan, topu topu seksen sayfalik
bir kitapik izlemistir: The Comacines: Their Predecessors and Their Successors (Como Ustalari:
nclleri ve Ardillari). Bazi tarih kitaplarinin ve ansiklopedilerin disinda, bu iki kitap masonlarin elindeki
Como Ustalari ile ilgili yetersiz kaynaklardir, ancak Italyancada konu ile ilgili genis bir literatr mevcuttur.
155
(Como Ustalari) szlerine ilk kez Lombard Krali Rotharis (636-652) tarafindan dzenlenen yasalarda
rastlanmaktadir. Bu yasalarin 143. ve 145. maddelerinde Como Ustalari; kendi serf, isi ve alisanlarina
sahip, her tr yapi isleri iin kontratlar ve alt-kontratlar yapmakta tam ve sinirsiz yetkili, mimar ve yapi
ustalarindan olusan bir meslek ya da kardeslik rgt olarak anilmaktadir. Rivoiraya gre Como
yresinde yapi etkinlikleri hi bir zaman kesintiye ugramamis, evrede bulunan ok sayida tas ve mermer
ocaklari ile kereste atlyeleri isi ekmeye devam etmistir.
Riccinin History of Italian Architecture (Italyan Mimarisi Tarihi) adli kitabinda, Como Ustalarinin
Ortaagda geerli kisitlamalardan uzak tutulduklari ve zgrce dolasim hakkina sahip olduklari
belirtilmektedir. Ancak, yogun arastirmalara karsin, ne Papalik fermanlarinda, ne Karolenj Krallarinin
yasalarinda, ne de dnemin diger belgelerinde bu aiklamayi kanitlayacak bir ipucu bulunmus degildir.
Como Ustalari da, diger meslek rgtleri gibi, yeni yelerin katilimi ve yeni yapi kontratlari sayesinde,
diger kentlerde localar aarak etkinliklerini ve etkilerini yayginlastirmislardir.
Italyan vakanvislerine gre, Papa II. Gregory tarafindan Almanyaya misyoner olarak gnderilen Saint
Boniface yaninda yapi sanatinda ustalasmis ok sayida rahiple birlikte, onlara yardimci olmak zere laik
mimarlar da gtrmst. Ayni kaynaklar, 598 yilinda Ingiltereye misyoner olarak giden Saint Augustinein
de yaninda yapi isileri oldugunu; daha sonra Saint Augustinein manastirlarin ve kiliselerin yapimi iin
daha ok adam gnderilmesini Papadan talep ettigini kaydetmektedirler. Leader Scott, her iki rnekte de,
gnderilen laik yapi usta ve isilerinin Como Ustalarindan olduklarini ileri srms ve bu dsncesini insaat
yntem ve biemlerine dayandirmistir. Benzer biimde, Como Ustalarinin yntemlerini Gney Italya,
Sicilya ve Normandiyada bulmak olanaklidir. Italyadaki Como kentinden baslayarak evreye yayilan
Como Ustalari kardeslik rgt, Avrupanin hemen tm lkelerinde kendi zgn yapi sanatlarini
uygulamislardir.
Byk lde Merzarionun yazdigi I Maestri Comacines (Como Ustalari) adli kitaba dayanan Leader
Scott, Como Ustalarinin tarihini bir zet olarak syle ifade etmektedir.
Italya Barbarlarin istilasina ugrayinca, tm Collegia rgtlenmesi sindirilmisti.
Romada bulunan mimarlar koleji Comum Cumhuriyetine (Comoya) tasinmisti.
Erken Orta ag dneminde, Avrupadaki en nemli yapi rgt; yasalari, yntemleri ve alismalari ile tam
olarak Roma sanatinin izlerini tasiyan ve bu bakimdan Roma Collegiasinin devami niteliklerini gsteren
Como Ustalaridir.
Italyan vakanvisler, mimar ve yapi ustalarinin Saint Augustinei Britanya Adalarindaki misyonunda
izlediklerini kaydetmisler ve diger Italyan tarihiler bu grs yinelemislerdir.
O dnemde, yapi islerinden anlayan rahiplerin bulunmasi olagandi ve Como Ustalarina bagli bir rahipler
grubu mevcuttu; manastir rgtleri iinde de nitelikli mimarlar bulunmaktaydi.
Augustinein Britanya misyonu hakkinda Bedenin aktardiklari, misyona bagli mimarlarin bulundugunu
kanitlamaktadir.
Papanin Britanya misyonu iin, eski Roma insaat geleneklerine bagli Como Ustalari arasindan mimar
semis olmasi gl bir olasiliktir. Britanyadaki alismalarin belgeleri de, bunun dogru oldugunu ortaya
ikarmaktadir.
Saxon mimarisinde de, tipki Como Ustalarinda oldugu gibi, esitli kus, canavar ve hayvan oymalari sik
rastlanan ssleme tekniklerindendir. Fizyolojistler, Saxon mimarisindeki oyma konularinin Latin kkenli
olduklarini ileri srmektedirler.
Britanya misyonunu anlatan Bedenin ve Hagustaldli Richardin yazilarinda kullanilan bazi tmce ve
terimlerin, aynen Kral Rotharisin yasalarinda yer almakta olmasi, bu yazarlarin Como Ustalarinin yapi
terimlerine asina olduklarini ortaya koymaktadir.
Eger bu siralanan varsayimlar dogruysa, karanlik aglar boyunca yitirildigi sanilan uygarlik ve sanatlarin
aslinda Como Ustalari rgtnn isi ve sanatilari tarafindan nasil korundugunu belirleyen ok nemli
aiklamalara ulastigimiz sylenebilir. Como Ustalari, yalnizca insaati olarak dsnlmemelidir; onlar,
heykeltraslik, resim, mozaik, aga isleri ve oymacilik gibi bir ok farkli sanati, hatta mzik ve edebiyati da
bir arada uygulamayi biliyorlardi. Iinde birok dost geminin yok oldugu azgin bir denizi asar gibi, Como
Ustalari rgt, Avrupadaki firtina kesilip de, Barbar kavimler baris ve toplu yasam iin hazir duruma
gelene dek, uygarlik gemisini yzdrmeyi basarmislardi. Eger mimarlik tarihinde sreklilik hi
aksamamissa ve daha yakin zamanlarin yapi rgtleri kendi sanat, gelenek ve greneklerini eski aglara
baglayabiliyorlarsa, bu devamlilik karanlik aglar sresince zinciri koparmamayi basaran Como
156
Ustalarinin sayesindedir.
Ancak tm bu varsayim ve aiklamalar henz yeterince dogrulanmamistir ve Como Ustalari kurami hala
yalnizca bir kuramdan ibarettir. Her zaman titizlik gsteren Rivoira, tm bunlari kabul etmekte ekingen
davranmakta ve Como Ustalarinin rgtlenmesini ve kullandiklari terminolojiyi yeterince bilmedigimizi
vurgulamaktadir. Ancak yine de, onlarin rollerinin pek nemli oldugunu dsnmekte, yalnizca eski collegia
ile bir baglanti halkasi olusturmakla yetinmeyip, Gotik Mimari ile ieklenen Rnesansin yollarini da Como
Ustalarinin dsedigini varsaymaktadir:
Como Ustalarinin ya da Lombard yapi rgtlerinin, rgtlenme biimi ve ne tr dis etkilere aik olduklari
tam olarak bilinmese de, Lombard Kralliginin son bulmasina kadar varliklarini srdrdkleri kesin olarak
kanitlanmistir. zgrlklerin ilk esintisi ve yeni zanaat rgtlerinin ortaya ikisi ile birlikte, Como Ustalari,
kendilerini zamanla gelistirerek yavas yavas bir Ortaag kurumuna dnsmslerdir. rgtn yelerinin,
kendilerini daha yetkin bir duygu ve dsnce birligi, daha yogun bir rgtlenme iinde bulmus olmalari
gerekir. Bu durum onlara, Italyadaki en yetkin yapi islerini gereklestirmelerini saglayan stnlklerini
koruma kosullarini getirmistir. Bundan fazlasini sylemek olanakli degil. Ancak, tm gelenekleri bir yana
biraksak da, yapilar ve anitlar sylediklerimizi dogrulamaya yeterlidir.
Rivoira kadar titiz davranmayan Merzario, benzer bir taniklik sunmaktadir:
Tm Italyayi kaplayan bu karanlikta, yalnizca bir tek kk lamba isik samayi srdrd ve genis Italya
mezarligininda parlak bir kivilcim olarak kaldi. Bu, Como Ustalarinin isigiydi. Onlarin tek tek adlarini
bilemiyoruz ama, ruhlarinin esintisini yz yillar tesinden duyumsayabiliriz. Rahatlikla syleyebiliriz ki, 800
- 1000 yillari arasinda gereklestirilen tm sanat eserlerinin byk bir kismi Como Ustalari kardeslerinin
eseridir. Bilgili kisilerin yetki ve yargisi bu iddiayi dogrulamaktadir.
Agostino Segredio da ayni kaniyi tasimaktadir:
Insaat rgtlerinden ve onlarin kiskanlikla sakladiklari gizlerinden sz ederken, Como Ustalarindan
kaynak bulan ve Ortaagin en gl, en byk rgt olan Masonlugu unutmamak gerekir. Como
Ustalari, Alpleri asarak Avrupaya yayildi. Papalar bu rgt kutsadi, krallar korudu; gller bu rgtn
saflarina katilarak onurlandilar. Yapi isleri ile ilgili sanatlari byk bir kiskanlik ile korudular, kati yasalar
ve siddetli cezalar ile baskalarinin yapi sanatini grenmelerini engellediler. Istekliler, uzun ve zorlu
sinavlardan sonra rgte katilabildiler. gretileri ve toplantilari gizemlerle doluydu. Kendi kklerini
Sleymanin Tapinaginda buldular.
Leader Scott ise konuyu syle zetler:
Gnmz Masonlugunun iinden iktigi gerek kaynagin Como Ustalari oldugu hakkinda kesin bir kanit
bulunmamasina karsin, Como Ustalari rgtnn Roma Collegiasi ile Ortaagin meslek ve sanat rgtleri
arasinda bir baglanti halkasi oldugunu kabul etmemiz gerekir.
Joseph Fort Newton da bu yorumu desteklemektedir:
Romayi terk etmelerinden sonra, Mimarlar Collegiumunu izlemenin pek g oldugu bir dnem
baslamaktadir. Ne mutlu ki, yakin zamanda gereklestirilen bazi arastirmalar bu abayi olduka
kolaylastirmis ve herseyi tmyle grenmek olanakli olmasa da, servenlerinin byk bir blm aydinliga
kavusmustur. Bugne dek mimarlik tarihinde, Romanin klasik sanati ile Gotik mimarinin baslangici
arasinda bir bosluk oldugu dsnlmekteydi. Ayni biimde mimarlarin yksnde de, Roma Collegiasi ile
katedral yapicilari arasinda benzer bir kesinti oldugu saniliyordu. Bu bosluk tam anlamiyla doldurulmamis
olsa bile, Leader Scottun yazdigi, hem bir sanat yapiti ve hem de yetkin bir arastirma kitabi olan The
Catherdral Builders sayesinde nemli asamalar katedilmistir. Scottun kurami, yitirilmis baglantiyi Como
Ustalarinda bulmaktadir. Bu mimarlar rgt, Roma Imparatorlugunun yikilmasiyla, Como gl zerinde
bulunan bir adaya tasinmis ve karanlik aglar sresince klasik sanatin geleneklerini yasatmayi
basarmistir. Italyan mimarisinin farkli biemleri dogrudan bu rgtten tremis ve nihayet Como Ustalari,
kendi mimarlik uygulamalarini Fransa, Ispanya, Almanya ve Ingiltereye gtrmslerdir. Byle bir kuram
olduka zor kavranir ve kesin kanitlardan yoksun olabilir, ama Scott olabildigince dogru bir yaklasim
iindedir.
Diger yandan, Como Ustalari kardeslik rgtnn varligini bile kabul etmeyen ya da Ortaag
mimarisindeki etkilerini pek nemsiz bulan yazarlar da vardir. R. F. Gould asagidaki satirlarda bunu
aika ifade etmektedir:
XIII. Yz yilin baslarinda tm lkelerde birer insaati Collegiasi bulundugu ve bunlarin Papaligin
kutsamasi ve korumasi altinda tm yeteneklerini dinsel yapilarin insa edilmesine ynelttikleri biiminde
gnmzde genellikle kabul edilmis bulunan dsnce tmyle sinirsiz bir ds rndr. Pek nl, ancak
157
olduka hayalci bir yapit olan Historical Essay on Architecture (Mimarlik zerine Tarihsel bir Deneme)
adli kitabinda Hope, Magistri Comacini diye adlandirilan bir grup gezgin mimarin Ortaag boyunca
Avrupada etkinlik gsterdigini belirtmektedir. Bu dsnce geenlerde Leader Scott tarafindan yeniden
canlandirilmis ve Como Ustalarinin aslinda Roma kolejlerinin bir devami oldugu, Comoda yerlestikleri,
Lombard krallari tarafindan grevlendirildikleri, gl ve iyi rgtlenmis bir meslek kurulusu biimine
geldikleri ve tm Ortaag mimarisine egemen olduklari ileri srlmstr. Ancak byle bir kuram, olasi olsa
bile, Ortaag mimarisi zerindeki karanligi gidermeye yeterli degildir. O dnemde mimarlikta karsilikli
etkilenmeler sika grlen bir zelliktir; yine de yerel ekollerin alismalari ylesine kendine zg izgiler
tasimaktadir ki, varligi kuskulu olan merkezi bir meslek rgtnn etkisi grlmemektedir.
Diger yandan George Edmund Street, Como Ustalari kuramini tmyle hatali olarak degerlendirirken;
Wyatt Papworth, byle bir rgtn hi bir zaman var olmadigini belirtmektedir.
Byk olasilikla, bu karsi ikislar Como Ustalari kuraminin abartilmasina gsterilen bir tepkidir. Oysa
Leader Scott, Como Ustalarinin Avrupa uygarligini kurduklarini ya da Gotik mimariyi yarattiklarini iddia
edecek kadar ileri gitmemistir. Ileri srlen yalnizca, Como blgesinde bir mimarlar rgtnn uzun yillar
boyunca varligini srdrdg ve yaygin bir etki yarattigindan ibarettir. Scott, Como Ustalarinin diger
lkelere olan etkisi konusunda titiz davranmis, bir ok konunun henz aydinlatilmadigi hakkinda
okuyucularini uyarmistir. Como Ustalari rgtnn Roma Collegiasi ile olan baglantisini kesin bir kanit
biiminde degil, bir olasilik olarak sunmustur.
158
ayni gruplasmanin Roma Collegiasinda da bulunmasi olduka ilgintir. Sleyman zamaninda rgtn en
basta gelen simgeleri Sleyman Dgm ya da Sonsuz Dgm ile Judah Aslaniymis.
Anonim yazarimiz, Masonlugun gnmzdeki tinsel anlamiyla ikinci kez canlanmasinin, herkesden ok,
Oliver Cromwell sayesinde gereklestigini sylyor. Tanimladigi mason tren ve uygulamalari Ortaag
batil inanlarini, ocuk oyunlarini, kanli yeminleri ve gizemli bir gizliligi yansitiyor. Tm mason isaretleri ve
tm ahlak degerlerinin, mimari bir grnm altinda, mason locasi tarafindan simgelenen el
dokunmaksiniz insa edilen tapinak dsn maskeledigini sylyor. Asil nemli olan husus, tm trensel
uygulamalar ve mason amblemlerinin, rgtlenme ve terminoloji aisindan, ok uzun zaman nce
varolmus bir geregi, Como Ustalarinin alisma dzenini isaretlemeleridir. Tm mason gizlerini aiklayan
bizim isimsiz Italyan yazarimiz, her locanin biri iraklar, digeri kalfalar ve sonuncusu stadlar olmak zere
gruba ayrildigini belirtiyor. Nerede ve ne zaman olursa olsun Como Ustalarinda da bu l
dzenlemeyi bulmak olanakli: iraklar iin Schola, kalfalar iin Laborerium ve stadlar iin Opera ya
da Fabbrica.
Tm rgtn basinda bir Gran Maestro ve her locanin basinda da bir Capo Maestro bulundugunu
sylyor anonim yazarimiz. Ayrica yine her mason locasinda iki Soprastanti, bir hazineci ve bir katip
bulundugunu da belirtiyor. Bunlar tam olarak Como Ustalarinin rgtlenmesinde de yer almaktadir.
Gnmz Masonlugunun iinden iktigi gerek kaynagin Como Ustalari oldugu hakkinda kesin bir kanit
bulunmamasina karsin, Como Ustalari rgtnn Roma Collegiasi ile Ortaagin meslek ve sanat rgtleri
arasinda bir baglanti halkasi oldugunu kabul etmemiz gerekir.
Iki rgt arasinda yukaridaki blmde dile getirilen benzerlikleri gelistirmek olanaklidir. Como Ustalarinin
localari, Byk stadlari, gizleri, LArcano Magistero adli gizli bir kitaplari vardi; nlk giyerler, kendi
aralarinda para toplarlar, dsknlere para yardimi yaparlar, tanitma isaretleri kullanirlardi. stelik
gnmz Masonluguna ok yakin gelen simgeleri de vardi: J ve B stunlari, pergel, gnye, mozaik
dseme gibi...Ne yazik ki, Como Ustalarinin inisiyasyon trenleri hakkinda her hangi bir veriye sahip
degiliz.
Bu alanda arastirmalarini srdren Ravenscroft, bazi eski mason geleneklerinin ve zellikle Sleyman
Tapinagi ile ilgili olanlarin, Como Ustalari tarafindan korunarak bizlere kadar ulastigini sylerken belki de
haklidir. Gelecekteki buluslar bu byleyici kurami dogrulayabilir. Ancak, kisisel kanima gre, nemli bir
olgu bu kurami tmyle yanlislayabilmektedir. Bu olgu, Gotik mimarinin filizlendigi meslek rgtleri ile
Gotik mimarinin hi bir zaman yerlesmedigi Italyada alisan Como Ustalari arasinda hi bir bagintinin
bulunmamasidir.
Masonlukla bagintili oldugu kadariyla Como Ustalari kurami, henz havada kalmis ya da yalnizca
emeklemekte olarak nitelendirilebilir. Tm dikkatlerini Ortaag tarihine ve mimarisine ynelten gnmz
arastirmacilarinin bu ilgi ekici konu ile baglantili olarak gstermeleri gereken ok aba var.
Kaynaklar:
Leader Scott, The Cathedral Builders
W. Ravenscroft, The Comacines
A. E. Waite, A New Encyclopedia of Freemasonry, Vol. I
R. F. Gould, A Concise History of Freemasonry
G. Fort, A Critical Inquiry Into the Condition of the Conventual Builders
G. Baldwin Brown, From Schola to Cathedral
G. T. Rivoira, Lombardic Adventure
Ricci, History of Italian Architecture
Merzario, I Maestri Comacine
J. Ferguson, Handbook of Architecture
Thomas Hope, Historical Essay on Architecture
Jameson, Sacred and Legendary Art
J. A. Symonds, Renaissance of Art: Fine Arts
Millman, A History of Latin Christianity
Staley, Guilds of Florence
Moller, Memorials of German Gothic Architecture
Porter, Medieval Architecture
J. L. Mosheim, Ecclesiastical History
C. L. Stieglitz, Dictionary of Architecture
C. A. Cummings, A History of Architecture in Italy
159
GILDLER
Bu yazi H. L. Haywoodun The Builder dergisinde 1923 yilinda ikan Freemasonry and The Guild
System adli yazisindan evrilmistir.
GIRIS
Sakson ve Angl boylari, g ederek Britanyaya yerlestikleri ilk dnemlerde, askeri rgtlenme biimlerini
titizlikle korumuslardi; bylece her geici yerlesim birimi bir esit askeri birlik olusturmaktaydi. Ancak
zaman geip de, yerlesim birimleri kalici bir nitelik kazandika, giderek belirli bir sivil toplumsal dzen
evrimlesti. Bu sosyal dzenin ilk adimi, aralarinda kan bagi olanlarin savunma ve birbirini desteklemek iin
olusturduklari, hem bireyin hem de ailesinin karsilikli sorumluluk tasidiklari, akrabaliga dayali
rgtlenmelerdi. Zaman iinde dzeni saglamak, bireyi ve toplulugu korumak ve benzer amalar tasiyan
bu gnll olusum, giderek yalnizca kan bagi olanlari degil, ayni yerlesim birimine dahil tm bireyleri de
kapsayacak biimde genisledi. Dogal olarak nitelendirilen kan bagi ortakliklarinin tersine Yapay olarak
nitelendirilen ve yerlesim birimini temel alan rgtlenmeler Britanyadaki ilk Gildler olarak
degerlendirilirler.
Tipki yz yillar ncesinde ortaya ikan, Helenlerin Thiassoi ve Romalilarin Collegia rgtlenmeleri gibi,
Gildler de dogal kosullara ve toplumsal gereksinimlere yanit olarak kendiliginden gelismislerdir. Roma
Collegiasi ile Ingilteredeki Gildler arasinda tarihsel bir sreklilik ok gl bir olasilik biiminde gvenilir
uzmanlarin genellikle savunduklari bir kuram olmasina karsin, dnemin tarihsel bulgulari, bu konuda
kesinlik saglayamayacak kadar sinirlidir. Bylesi bir tarihsel srekliligin, Collegia rgtlenmesinin uzun
sre ayakta kaldigi ve diger tm Avrupa lkeleri gibi kendi Gild sistemine sahip olan Italyada
gereklesmis olmasi daha gl bir olasiliktir.
Gild (ya da farkli bir yazim ile Guild) szcg, etimolojik olarak da bir muamma olmaya devam etmektedir.
Kuzey Almanlarda para anlamina gelen Geld szcg vardir. Danimarkada Gilde tanri Odin adina
dzenlenen bir dinsel festivalin adidir. Anglosaksonlar iin Gild belirli taksitlere baglanmis deme biimi
anlamina gelir. Bretonlarda Gouil bir bayram ya da festival adidir. Gal dilinde Gmylad yine bir festivalin
adidir. Sonralari Gildler tm Avrupaya yayildiklari zaman, Kuzey Almanlar Gild szcgn, Gney
Almanlar Zunft szcgn, Fransizlar Metier ve Italyanlar Arte szcklerini kullanmislardir. XVI. Yz
yildan baslayarak Ingilterede, Gild szcgnn yerine ogu zaman company (sirket) ya da corporation
(kurum) szckleri de kullanilmistir. Ayrica bir de Gild yerine kullanilan mystery szcgne rastlanir ki,
bu szck Latince ministerium (ticaret) kkeninden tremis olup gerekte gizem anlami ile iliskili
degildir.
Ilk Gildlerin Italyada ortaya iktigi sanilmaktadir. Buna karsin, Fransada ilk kez 779 ve 789 tarihli
Karolenj Yasalarinda sz edilen Gildler, Charlemagne dneminde olduka gelismislerdi. XI. Yz yilda
ise, hem ticaret hem de zanaat Gildleri Fransa, Hollanda, Norve, Isve ve Danimarkada pek yaygindilar.
Bilinen en eski ordinans (bir Gildin ynetimi ile ilgili yazili kurallar) XI. yz yil Ingilteresinden kalmistir.
Gild sistemi ve ilkeleri, o denli basarili olmus ve uygulamalari ylesine farkli alanlara yayilmistir ki, XII. ve
XIII. yz yillarda Avrupanin ekonomik ve sosyal yasaminin nde gelen zelligi durumuna gelmistir.
Gild uygulamasinin en eski ve yaygin rnegi, VI. yz yilda Kuzey Avrupada ve VII. yz yilda Ingilterede
grlen ve Ine Yasalarinda da sz edilen, Firth (Baris) Gildleridir. Bu Gildler, eskiyalik ve korsanlik
girisimlerine karsi ortak savunma amaciyla biraraya gelen gnlllerden olusuyordu. Amalari, ulusal
hkmetlerin henz bilinmedigi bir dnemde, yerlesim birimlerinde yetki eksikligi oldugunda ve yasalar
yetersiz kaldiginda, bir tr polis gc olusturarak toplulugu korumakti. Vigilanteler, bu uygulamanin ilk
rneklerinden biridir. Yurttaslarin korunmasi ve yasalarin yrlg iin gelismis dzenlerin varligina karsin
bugn bile, bazi topluluklarda sabirsiz kisilerin benzer yntemlerle, kendilerince yasa koymak ve
alistirmak istediklerine tanik olmaktayiz.
Zaman iinde Gildlerin sayisi artti ve akla gelen her trl ama iin uygulanmaya baslandi: dostluk, iki
arkadasligi, cenaze trenleri, ibadet, av, yolculuk, sanat ve bankacilik ve daha bir ok alanda Gildler
ortaya ikti; rahipler, kesisler, denizciler, tccarlar, oduncular, obanlar rgtlendiler. Erkekler iin,
kadinlar iin, hatta ocuklar iin bile Gildler vardi. Zenginler ve fakirler, kyller ve kentliler Gildlere
160
katildilar. Gnmzde devlet tarafindan yerine getirilen ordu, okul, hastane gibi hizmetler ile dkkan,
depo, fabrika, sendika gibi toplumsal yapinin farklilastirdigi sayisiz islevler, o dnemde hep Gildler
tarafindan gereklestiriliyordu.
Tipik bir Gild, len yeleri iin cenaze treni dzenler, dul ve yetimlere destek olmak iin ortak bir yardim
sandigi olusturur, dnemsel toplantilar ve ziyafetler dzenlerdi. yelige ant ierek girilirdi. dentiler
toplanir, etkinliklerin dzeni iin tzkler olusturulur, uygunsuz davranan yeler cezalandirilir, kent
ynetimi ve ulusal ynetim ile isbirligine gidilirdi. Bu Gildlerin ogu kk topluluklardi. Kayitlara gemis en
yaygin olani, York kentindeki 15.000 yeli Corpus Christi Gildi idi. Bazen yakin yrelerdeki Gildlerin
birlestigi grlrd, ama lke genelinde bir birlesme asla gereklesmemisti. Londra kentinde, 1130 yilinda
bir, 1180 yilinda 18 ve 1422 yilinda 110 Gildin var oldugu belgelerle kanitlanmistir. III. Edward dneminde
tm Ingilterede 40.000 Gild oldugu kayitlidir; 1389 yilinda yalnizca Norfolk kentinde 909 Gild
bulunmaktadir. Bu hizli artis, ilk duraklamayi Reformasyon dneminde VII. Henrynin tm dinsel Gildleri
yasaklamasiyla yasamistir. Kapitalist sistemin gelisimi sonucunda Gildler geen yz yilda tmyle ortadan
kalkmislardir. Fransada 1789-91de, Ispanya ve Portekizde 1833-40da, Avusturya ve Almanyada 1859-
60da, Italyada 1864de, Iskoyada 1846da ve Ingilterede 1835de Gildler yasaklanmistir.
Gild sistemi en parlak dnemini yasarken kilise ile yakin iliskiler iindeydi; bu baglanti o denli sikiydi ki,
bazi yazarlar Gildlerin kkenini kilisede aramislardir. Hemen her Gildin kendine ait bir koruyucu azizi
bulunur ve azizin heykelinin ya da resminin nnde srekli mum yakilirdi. Gildlerin bir ogu, ya
kendinelerine ait kiliselerin bakimi iin ya da dogrudan Gild bnyesinde grevlendirilen rahipler iin para
biriktirirlerdi. Zaten Gildler genellikle dinsel amalarla rgtlenmistiler. Ingilterede 1547 yilinda, dine dayali
Gildler yasaklandilar; din disi olanlarin da kiliselere bagista bulunmasi yasa ile engellendi.
znde din disi amalar tasiyan bir ok Gild, kilise ile olan dayanismalarinin sonucunda, gnmz
tiyatrosunun ncleri olan, drama gsterilerine, yani gizem-mucize oyunlarina (mystery-miracle plays)
katilmaktaydilar. Konulari daima dinsel olan bu gizem-mucize oyunlari bayram gnlerinde, kentin bir
ucundan digerine yol alan vagonlarin zerinde oynanirlar, her zaman byk heyecan ve ilgi yaratarak
kalabaliklari ekerlerdi. Oyunlarin giderlerini de Gildler stlenirdi. rnegin; kumasilar ve tuhafiyeciler
dnyanin yaratilisini, bakkal ve manavlar Cenneti, demirciler Davud ile Golyatin dvsn, marangozlar
Nuhun Gemisini, terziler Kralin yksn temsil ederlerdi. Bazi oyunlarda Mason Gildlerinin de rol
aldiklari kayitlara gemistir. Hiram yksnn asli da, byk olasilikla, Mason Gildlerinin bayramlarda
sahneledigi eski bir gizem-oyunu olabilir.
Ortaagda, Gildlerin ynetimi ile kent ynetiminin ayni oldugu ve kent ynetim rgtlenmesinin Gildlerden
alindigi biimindeki uzun zamandir geerli grlen dsnce bugn artik terk edilmistir. Kent ynetimi ile
Gildler arasinda daima yakin bir iliski sregelmistir, ancak bu iki yetke, bir ka ihmal edilebilir rnek
disinda, birbirinden tmyle farkli olmustur. Genellikle, bir kisinin yurttas olarak kabul edilmesi, bir Gilde
ye olmasi n kosuluna bagli olmustu; ama Gildlerin tzkleri kent yasalari arasinda daima ikinci planda
kalmisti.
Ilgi eken bir olgu, Gildlere ye olarak kabul edilenlerin mutlaka Gildin meslegini uygulayan kisilerle sinirli
olmamasidir. Bir ok Gild, ya onurlandirmak ya da zel bir ayricalik elde etmek iin, ya da yalnizca
desteklerini kazanabilmek amaciyla, meslek disindan olanlari da ye olarak almaktaydi. Konunun en nde
gelen yetkililerinden E. Lipson, Gerekte, Londradaki bir ok sirkette (companies) yelerin bagli olduklari
sirketin uyguladigi meslekle genellikle pek ilgileri yoktu diye yazmaktadir. Bu olgu, meslekten olmayan
kisilerin nasil olup da eski Mason localarina ya da Gildlerine ye olduklarini anlamayi kolaylastirmaktadir.
rnegin, Ingiltere krallarindan IV. Henry, VI. Henry, VIII. Henry ve III. Edward, esitli Gildlere ye idiler. Bu
bakimdan, dnemin nl ve gl kisilerinin, operatif masonlarin arasina katilmak istemis olmalarinda
sasirtici hi bir yn yoktur.
TICARET GILDLERI
Genel olarak Gild sisteminin iki byk gelisme dnemi ierdigi belirtilmektedir. Bunlardan ilki, tm
kentlerde alis verisi ve ticareti denetlemek ve ynetmek iin rgtlenen kurumlar olan Ticaret Gildleridir
(Merchant Guilds). Byle bir kurum, belirli bir ticaret alaninin tmn, mal sahiplerinden cretlilere kadar
herkesi ieren bir rgttr. Ama, tccarlarin ellerinde tuttuklari tekelci yapiyi korumak ve tm mallarin
akisini denetleyen etkin bir rgtlenme saglayabilmektir. Bu rgtler, hizla geliserek glenmisler ve
zamanla Ingiltere ticaretinin ncs olmuslardir; Ingilterede yzden fazla, Irlanda ve Gallerde yetmis
dolayinda kent bu tr rgtlere sahiptiler. XII. Yz yilda Ticaret Gildleri gelisimlerinde doruga vardilar, XIV.
yz yilda kaybolmaya basladilar ve XV. yz yilda Zanaat Gildleri (Craft Guilds) tarafindan tmyle
ortadan silindiler.
161
Ticaret Gildleri, ister zel isterse kamusal alanda ylesine esitli etkinliklerde bulunmus olduklarindan
dolayi, bu rgtleri tam anlamiyla tanimlamak olduka zordur. Islevleri arasinda en nemlisi, esitli
mallarin ithalat ve ihracatinin denetlenmesi gelmekteydi. Ayrica, ithalat ve ihracatta belirli kotalar
uygulamak, cret ve fiyat dzenlemeleri yapmak, mallarin standardizasyonu ve kalite denetimi nde gelen
islevleri arasindaydi. Ticaret Gildlerine ye olanlar Scot adi verilen genel vergiyi demek, yasa ve
tzklere uymak iin and imek ve yillik dentilerde bulunmak zorundaydilar; yeligin ayricaligi olarak da,
ticari islemlere girisme ve pazarlik yapabilme haklarina kavusurlar, topluluk iinde ok arzulanan bir
statye sahip olurlardi. Hastalandiklarinda tedavi edilirler, lrlerse ailelerinin bakimi Gild tarafindan
stlenilirdi. Issiz kaldiklari zaman yeni bir is kurmalarina yardimci olunur, ugradiklari haksizliklar karsisinda
Gildin destegi eksik olmazdi. Ticaret Gildleri, bir Alderman (Elder Man, yasli adam) ve ya da drt
yardimcisi tarafindan ynetilirdi. Her Gildin kendine ait bir kasasi ve tzkleri bulunurdu. Gildler, kendi
yelerini yargilama ve cezalandirma haklarina da sahiptiler.
Sanayi gelisip karmasiklastika, bu Ticaret Gildlerinin kendi tekelci durumlarini korumalari giderek daha
g hale geldi. Zamanla, eski sistemin yerini alacak olan ve adina Zanaat Gildleri denilen yeni bir
dzenleme dogdu. Bu yeni sistemin temel degeri ticaret degil, zanaat idi. Belirli bir sre iin, Ticaret
Gildleri ile Zanaat Gildleri arasinda bir savasim yasandi, ancak XV. yz yilda eski sistem tmyle yok
oldu.
ogunlukla ileri srlms olmasina karsin, aralarinda organik bir baglanti olmadigindan dolayi, Zanaat
Gildleri Ticaret Gildlerinin bir devami degildir. Bunlar, ekonomik degisimlere bagli olarak, Gild kavraminda
olusan iki, benzer ama tmyle farkli, gelisimdir.
ZANAAT GILDLERI
Zanaat Gildlerinin nde gelen amaci, bir meslegi srdren herkesin zerinde denetim olusturacak
btncl bir sanayi sistemi olusturmakti. Londradan en kk kylere kadar hemen her yerde yeseren
Zanaat Gildleri, esitli sanayi dallarinin farkli paralarini ayri birer bagimsiz birim olarak rgtlenmesine
dayaniyordu. rnegin; Ticaret Gildleri deri sanayiini bir btn olarak rgtlerken, Zanaat Gildleri deri
sanayiini uzmanlik alanlarina ayiriyor, bylece tabakilar, sepiciler, eyer yapimcilari, kosum takimlari
yapanlar, ayakkabicilar, terlikiler, izmeciler ayri birer Gilde sahip oluyorlardi. Bu yksek dzeyli
uzmanlasma sanatlari, sosyal yasami, egitim ve eglenceyi de kapsayacak kadar genislemisti; ylesine ki,
rnegin bir kilisenin bnyesinde, rahipler iin ayri, mzisyenler iin ayri , korolar iin ayri ve mystery plays
iin ayri Gildler bile olusmustu. Hatta, kilisede bulunan altarin bakimi iin bile ayri bir Gild mevcuttu.
Herhangi bir zanaata adanmis olan Gildler sasirtici sayida ok ve farkli islevi bir arada yerine getirmekte,
her ye iin, sosyal bir evre, is yeri, sendika, okul, bakimevi, hastane, korunak, is bulma brosu, hatali
davranislarindan sorumlu tutulacagi bir mahkeme, davranislarini denetleyen bir yasa koyucu, bir tr saglik
ve yasam sigortasi, kisacasi tam anlamiyla bir aile evresi olusturmaktaydilar. Bu bakimdan, mason
yazarlar arasinda eskiden beri sregelen, Ortaagdaki operatif mason Gildlerinde speklatif unsurlar
bulunup bulunmadigi tartismasi olduka yersiz kalmaktadir; zira grldg gibi, her Gildde bir dolu
speklatif unsur mevcuttur.
Economic History (Ekonomi Tarihi) adli eserinde Lipson sunlari yazar: Bir ok dilbilgisi okulu Gildler
tarafindan kurulmus ve alistirilmisti. Bu okullar, Ortaaglardaki baslica egitim ocaklarini olusturuyorlardi
ve zellikle bir Gild, Cambridgedeki Corpus Christi Gildi, kendisi ile ayni adi hala tasiyan nl koleji
kurarak adini anitlastirmistir. Iste bu yolla, Gildler egitimin yayilmasina katkida bulunmuslar ve
zanaatkarlarin gayretleri bilgi isiginin srekliligini saglamistir.
Bir ok yazar, zanaat Gildlerini Ortaagin sendikalari biiminde tanimlamislardir, ancak bu tanimlama
ok hatalidir. Sidney ve Beatrice Webbin History of Trade Unions (Sendikalar Tarihi) adli grkemli
yapitlarinda belirttikleri gibi, Gildler ile sendikalar arasinda stnkr bir benzerligin disinda hibir baglanti
yoktur. Zanaat Gildleri, yari-kamusal birer rgttr ve kent ynetimi ile ylesine ili disli olmuslardir ki, bazi
yazarlar ister istemez Gildler ve sendikalari birbirine karistirmislardir. Gildler, sendikalar gibi alisanlarin
ikarlarini korumak amacinda olmayip, ticaret ve retimi denetlemek amacindadirlar; bir meslegi yapmak
iin Gildlere ye olmak, yerel ve ulusal yasalarla zorunlu hale getirilmistir; Gildlerin yeleri arasinda hem
isverenler hem de isiler birlikte bulunurlar; cretlerin, alisma saatlerinin ve genel is kosullarinin
dzenlenmesinin yani sira Gildler, yukarida da aiklandigi gibi, meslekle dogrudan ilgili olmayan sosyal
nitelikli bir ok etkinligi uygulamislardir.
Tipik bir Gildin st ynetiminde, ogu zaman topluluk tarafindan seilen, nadir olarak da belediye
tarafindan atanan, iki ya da drt Warden (Nazir, Muhafiz) bulunurdu. Wardenlerin bir yil sreyle
yrttkleri grev, Gild tarafindan srdrlen isleri denetlemek ve belirlenmis standardlara uyulmasini
162
saglamakti. Tm Gild yeleri en az yilda bir, ama genellikle yilda drt kez bir araya gelirlerdi. yelik,
derece biiminde dzenlenmisti: Master (Usta), Journeyman (Kalfa) ve Apprentice (irak). Bir ok
Gilde kadinlarin ye olmasi dogaldi.
Gildlerin en hayranlik uyandiran tarafi, genlerin bir meslek iin egitilmesinde henz daha stn
bulunmamis bir yntem olan iraklik sistemidir. Bu sistemde irak, bir ustaya belirli bir sre iin baglanir;
bu sre bir yil ile on yil arasinda degiskenlik gsterebilir (1563 yilinda tm Ingiltere iin iraklik sresi yedi
yil olarak kabul edilmistir). Usta, iraga yatak ve yemek verir, teknik egitim saglardi; kimi zaman kk bir
cret deyebilir ya da iragi okula gnderirdi; usta, iragin velisi yerini tutar ve davranislarini denetlerdi.
Bunlara karsilik irak, kendi sagligina dikkat eden sadik bir isi olmali ve ustasinin ikarlari kollamaliydi.
Baslangici 1260 yillarina dayanmakta olan bu sistem, XIII. yz yilda ekonomik yasamin en can alici
zelligi durumuna ykselmistir. iraklar, kent ynetimi tarafindan kayit edilirler ve topluluk iinde ayri bir
sosyal statye sahip olurlardi.
iraklik sresinin sona ermesiyle gen, artik bir meslek sahibi sayilir ve kalfa derecesine ykselir, bu
andan baslayarak meslegin tm hak ve ayricaliklarindan diger meslektaslari ile esit dzeyde
yararlanabilir. Bu derece ykselmesi, yani irakliktan kalfaliga geis, Wardenlerin denetimi altinda bir
beceri sergileme biiminde gereklesen bir sinav sonucudur. Avrupada her gen kalfa, evre kentleri
tanimak ve diger yrelerde mesleginin nasil uygulandigini grmek iin bir tura ikar. Ingilterede bu
gelenek pek fazla uygulanmamis olup, kalfalar genellikle bir ustanin yanina iki ya da yil sre ile cretle
girerler. Bu srenin sonunda, kendi dkkanlarini aarak usta olurlar, mesleklerini yanlarina yeni kalfalar ve
iraklar alarak srdrrler.
Zaman iinde para ve g kazanan ustalar, kural ve tzkleri kendi ikarlarina gre degistirmek istediler.
Buna karsin kalfalar da, dzenli cret kazanan bir kitle olusturmaya baslayinca, kendi ikarlarini korumak
iin esitli girisimlerde bulundular. Isveren konumundaki ustalar ile isi konumundaki kalfalar arasindaki
ekisme giderek yogunlasti. Kalfalar, yetkililerin karsi ikmalarina ragmen, kendi Gildlerini kurdular. Kalfa
Gildleri XV. yz yilda olagan hale geldi. Avrupada, zellikle sanayilesen blgelerde ve Almanyada,
ustalar ile kalfalar arasindaki eliski giderek sertlesti, kavgalar kan dklmesi ile sonulanmaya basladi.
Ingilterede mcadele daha sakin geti. XVI. Yz yilda kalfa Gildleri, giderek daha oligarsik bir nitelige
ulasan ustalar karsisinda boyun egmek zorunda kaldilar. Byk kentlerin tmnde, ustalar denetimi
kesinlikle ellerine aldilar ve zamanla, retim tekniklerinin gelisimi, kapitalizmin ve ulusulugun ykselmesi
sonucunda, Gild sistemi bozuldu. XVIII. Yz yilda ise, Gild sistemi neredeyse tmyle yok oldu. Kimi
zanaat Gildleri, ayakta kalmak iin mcadele ettilerse de, tm hak ve ayricaliklari, 1835 yilinda
Parlamento tarafindan resmen kaldirildi.
Gotik Mimari
Gotik Nedir ?
Gotik szcg, herkeste genellikle gzel agrisimlar uyandirir: katedraller, kiliseler, sivri kuleler, eski tarz
bir dekorasyon. Oysa, bu szcg ilk kez kullanan Rnesans dnemi Italyan sanatilari iin Gotik terimi
olduka degisik bir anlam tasimis ve klsik biimlere karsi ikan Kuzeyli barbarlarin, zellikle Cermen
kkenli halklarin kltrn simgeleyen bir szck olarak geerlik bulmustur.
Gotik szcg ilk nceleri Rnesans olgusunun disinda kalan tm barbar kltr ifade etmek iin
kullanilmisti. Ancak sonradan, bu kltr daha iyi anlasilip, takdir edilmeye baslaninca daha dar bir
anlamda, yalnizca mimari bir biimi belirtmek amaciyla kullanilir oldu. Daha yakin dnemlerde ise, halk
dilindeki anlamiyla, tmyle dinsel yapilarla, zellikle katedraller ile bagdastirilan bir terim haline geldi.
New English Dictionary (Yeni Ingilizce Szlk) Gotik szcg iin su tanimi vermektedir:
Bati Avrupada XII. yz yildan XVI. yz yila kadar yaygin olan mimari stil iin kullanilan terim. Stilin temel
163
zelligi sivri kemerlerdir. Ayni zamanda mimari ayrintilarda ve sslemede de uygulanmistir.
Aslinda bu tanim yeterince kesin degildir. Mimarlik tarihi uzmanlarindan bir ogu, Gotik stilin temel
zelliginin sivri kemerler oldugunu kabul etmeyip, farkli kuramlar ileri srebilirler. Ayrica, Gotik stili
yalnizca mimarliga zg olarak kullanmak da pek dogru degildir. Zira Gotik yalniz yapilar iin degil;
mobilyalar, giysiler, sslemeler, hatta mutfak aletleri ve davranis biimleri iin bile geerli bir kavramdi. Ne
var ki, gnmzde kilise yapilarinin disinda Gotik stilden geriye hemen hi bir sey kalmamistir.
Konunun uzmanlari, rnegin Medieval Art (Orta ag Sanati) isimli eserinde Lethaby, Gotik stili tm Orta
ag sanati ile zdes tutmakta, stelik renkli cam sslemelerini, el yazmalarini, siirleri bile Gotik
kapsamina sokmaktadir. Uzmanlar, XIX. yz yilda De Caumont nderligindeki arkeologlar tarafindan
Gotik szcgnn dar anlamda (yalniz mimarlik iin) kullanilmaya baslandigini belirtmektedirler. Arthur
Kingsley Porter, Medieval Architecture (Orta ag Mimarisi) adli yapitinda Gotik szcgnn, Rnesans
dneminde tm Orta ag yapilari iin uygulanan genel bir terim oldugunu, ancak XIX. yz yilda De
Caumont ve diger arkeologlarca sivri kemerli yapilari Romanesk denilen yuvarlak kemerli yapilardan
ayirabilmek iin kullanilmaya baslandigini sylemektedir. te yandan, bazi yazarlar Gotik szcgn
kullanmaktan zellikle kainmislardir. rnegin Rickman Ingiliz Mimarisi, Britton da Hiristiyan Mimarisi
terimlerini tercih etmitlerdir. History of Freemasonry (Masonlugun Tarihi) adli kitabinda Albert G. Mackey
Gotik Mimari, tam anlamiyla Masonlugun mimarisidir demektedir.
Gotik ortaya ikana dek Bati Avrupadaki tm yapi biimlerinin temelini olusturan Romanesk mimarlik
olduka basit bir ilkeye bagliydi ve zn eski bazilika insaatlarindan almisti. Bu ilke, drt duvar zerine
oturtulan dz bir atidan ibaretti. Eger ati kubbeli ya da ikintili olursa, yan agirliklari tasimalari iin
duvarlarin kalinlastirilmasi gerekliydi. Bu nedenle, genis i meknlar gerektiren byk yapilarda duvarlar
fazlasiyla kalin yapiliyordu. Duvarlarin yeterince saglam olmasi iin ise pencerelerin pek kk olmalari
gerekiyordu. Sonu olarak, Romanesk yapilar bodur ve hantal grnml, i meknlari karanlik ve
hznl yapilardi.
Gotik mimarlar, i meknlarda yeterli genisligi saglayan sivri ve yksek kemerler kullanarak, Romanesk
yapilarin uygunsuz kosullarindan kurtulma aresini bulmuslardi. stelik kemerli payandalar kullanarak yan
agirliklari desteklemesini de biliyorlardi. Bu sayede, duvarlarin zerindeki byk yk azaltilmis oluyordu.
Ailan byk pencereler ve kullanilan renkli camlar i meknlarin tatsiz karanligini ve hznn yok
ediyordu. Zamanla, yapiyi olusturan esitli geler; kemerler, payandalar, stunlar ve duvarlar, tipki bir
makinenin gerekli paralari gibi, btn halinde uyumlu bir sistem biimine dnst. Yapinin esitli
gelerini uyumlu bir biimde rgtleyen bu btncl sistem Gotik stilin zn ve Romanesk stilden
ayrilmasini saglayan ana niteligini olusturdu. Kemerler, payandalar, stunlar gibi teknik zellikler stili
belirlemede ikinci plana dst.
Violet-le-Ducn nl Gotik tanimina gre; tmyle Romanesk stilden ayri evrimlesmis olan Gotik stilin
ayirt edici zelligi, yapinin tm karakter ve grkeminin titizlikle rgtlenmis ve itenlikle uygulanmis bir
sisteme bagli olmasindadir.
Mooreun tanimlamasina gre; Gotik mimari kisaca, payandalar ve ayaklar tarafindan tasinan bagimsiz
bir kemerler agi ile bunlarin zerine oturtulmus bir atinin olusturdugu bir yapi sistemidir. Yapinin tm
dengesi, agirlik ve karsi-agirliklar sayesinde saglanmistir. Tm sistem, mimari kosullara ve sanatsal
formlara uygun, konularini dogadan alan yontularla bezenmittir. Gotik, dinsel inan ile esinlenmis, ulusal
ya da yresel tutkularla uyarilmis laik zanaatkrlarin rn olan yaygin bir kilise mimarisidir.
Moore, Gotikin anahtarini payandalarda bulur. Diger uzmanlar farkli kuramlar sunarlar. Portera gre
temel nitelik kemerli atidir. Phillips sivri kemerlerin tm sistemin z oldugunu ileri srer. Gould iin, en
stn deger tas atilardadir. Oysa Lethaby, Gotik stilin zn bu tr teknik zelliklerden ok, yapinin genel
Orta ag karakterinde bulmaktadir.
164
Gotikin nerede ve ne zaman basladigi konusunda mimarlik tarihileri arasinda byk grs farkliliklari
vardir. Gotik stili yaratma onurunu kendi lkelerine mal etmeyi arzulayan Ingiliz yazarlar, ilk rnegin
Durhamda 1100 yillari civarinda ortaya iktigini ileri srmektedirler. Oysa ayricasiz olarak tm Fransiz
yazarlar, Gotikin baslangicinin Paris ve evresinde gereklestigini savunmakta ve ilk Gotik anitin,
yapimina 1140 yilinda baslanan Saint Denis Manastir Kilisesi oldugunu sylemektedirler. agdas
yazarlarin byk ogunlugu Fransiz kuramini kabul etme egilimindedirler. Porter, yeni stilin 1063 yilinda
Pariste basladigini ve doruk noktasina 1120 yilinda Amiens nefi (orta sahini) ile ulastigini belirtir.
Roman and Medieval Art (Roma ve Orta ag Sanati) adli kitabinda Goodyear, Gotik stilin baslangici ve
gelismesi hakkinda sunlari dile getirir: Gotikin erken, orta ve ge dnemleri oldugu belirtilir. Oysa, bu
dnemler arasinda kesin sinirlarin bulunmadigi bilinmelidir. Genel olarak XII. yz yilda Gotik Fransada
baslamistir ve diger lkelerde XIII. yz yil ncesinde bu stile rastlanmaz. XIII. ve XIV. yz yillar Gotik stilin
yetkinlige ulastigi dnemlerdir. XV. yz yilda ise greli olarak gerileme grlr. Hem Almanya ve hem de
Ingilterede Gotik XIII. yz yilda ortaya ikmistir. Halbuki Italya, Gotiki asla tmyle kabullenmemistir.
Ingiltere, Gotik stilde en yogun yerel ve ulusal uygulamalarin yapildigi lkedir ve bu nedenle Ingilterede
Gotikin ikinci el olarak, bir taklit biiminde uygulandigi asikrdir. Biimsel gzellik ve genel ekicilik
aisindan Ingiliz katedralleri diger tm lkeler ile yarisabilirler; ancak Gotikin ortaya ikip gelismesi
aisindan ncelik Fransizlara ait olmustur.
Bu konuda da, ok sayida farkli kuramlar mevcuttur ve pek akli basinda savlarin yani sira olduka sama
olanlara da rastlanabilir. Lascelles, mimarlarin sivri kemerleri Nuhun Gemisinden grendiklerini ileri
srmstr. Stukeley, yeni yapi ilkelerinin Druidlerin magaralarini taklit etmeye abalarken kesfedildigini
savunur. Rankinge gre Gotik stil, temelde Gnostik bir karakter tasimaktadir. Christopher Wren, Gotikin
Araplardan alindigini sylemistir. Findele gre, Gotik sanati bulma onuru Cermen kkenli halklara aittir.
Scott bu kurama katilmakta, ancak Fransa ve Ingiltereye yayilmasini Comacine Ustalarina
baglamaktadir. Lewis, bu denli aik ve kesin ilkelerin ancak tek bir kisi tarafindan olusturulabilecegini
dsnr ve Gotik sanatin kesfi onurunu Fransa krali Sisman Louisnin basbakani Sugere verir. Pownall,
Gotikin aga oymaciligindan tredigini belirtir.
Gnmz sanat tarihilerinin genelde birlestikleri kuram, Gotikin zamanla ve ustadan iraga szl egitim
ile evrimlestigi, kainilmaz olarak dnemin mimari ve toplumsal kosullarindan etkilendigi biimindedir. Bu
kurama Gould da su szlerle katilir: Gotik, bir taklit ya da alinti degil, zgn bir stildir. Avrupanin esitli
yrelerinde hemen hemen eszamanli olarak belirmis ve zamanla gelismistir.
Gotik stilin dogdugu dnemde mimarlik da dahil olmak zere tm sanatlar manastir tarikatlerinin denetimi
altindaydi ve ancak byk katedrallerin yapimi sirasinda mimarlik laiklerin denetimine geti. Dogrudan
insaat islerinde alisanlar hakkinda tarihsel kayitlarin ok az sayida olmasi, hemen her zaman kiliseye
bagli kisiler tarafindan tutulan dnemin kroniklerinde, laik yapi ustalarindan sz etmeye tenezzl
edilmemis olmasindan kaynaklanmaktadir. Bu yapi ustalari, dnemlerindeki tm diger zanaat mensuplari
gibi, lonca benzeri meslek rgtlerinde (Guilds) toplanmislardi. Meslek rgtleri, zaman ve mekn
bakimindan birbirlerinden ok farkli yapida olmalarina karsin, yine de ortak bazi nitelikler
gstermekteydiler. Her rgt kendi toplumu iinde, ilgili meslegin ticari tekelini elinde tutan yerlesik bir
dzene ve mensuplarini baglayan yasalara sahipti. Bir meslek rgt bir baska meslek rgt zerinde
herhangi bir denetim yetkisi kullanamazdi. Tm bu meslek rgtlerinin ortak olarak uygulamak zorunda
olduklari; iraklarin egitimi, hammadde saglanmasi ve satis kosullari gibi konular hakkinda belirli kurallari
vardi.
Sanatlarindaki zellikler nedeniyle, katedral yapimini stlenen meslek rgtleri bir ok nemli konuda
diger meslek rgtlerinden olduka farkli bir duruma ykselmislerdi. Bu farklilik, katedral yapimi ile
ugrasanlarin iinde bulunduklari alisma kosullarinin dogal bir sonucu idi. Kentlerin bir katedrale sahip
olma lksn gze almalari sik rastlanan bir durum degildi ve bu yzden katedral yapiminda alisanlarin
165
her zaman is bulmalari olanakli olmazdi. stelik, pek alisilmadik meslek gizleri grenme ve elde tutmayi
gerektiren bu sanat olduka zordu. Zamanla katedral yapim sanatinin essizligini anlayan yetkililer, bu
meslek mensuplarina bazi zel ayricaliklar ve bagisikliklar tanidilar; rnegin bir kentten digerine zgrce
dolasabilmek hakkini verdiler. Bu ayricalik, kendi kent sinirlari disinda is grmesine izin verilmeyen
yerlesik meslek rgtleri ile gezgin katedral yapimcilarini ayiran en nemli nitelik oldu. Bir ok yazar, Orta
agin alisilmis kisitlamalarina karsin saglanan bu seyahat zgrlg nedeniyle, bu tr Mason (yapi
ustasi, insaati) rgtlerinin zamanla Freemason (zgr mason) biiminde adlandirilmaya baslandigini
ileri srmektedir. Pownall, Papanin bile bu tr insaat rgtlerine zel ayricaliklar tanidigini yazmistir;
ancak Vatikan arsivlerinde sonradan yapilan arastirmalarda benzeri izin belgelerine rastlanmamistir.
Eski mason tarihilerin ayricasiz tm, sz konusu Orta ag masonlarinin; Londra, York ya da Paris gibi
bir merkez tarafindan tek elden denetim altinda tutulan bir byk birlesik kardeslik rgtne bagli
olduklarina inanirlardi. stelik ayni yazarlara gre, bu byk kardeslik bazi nemli sayilabilecek ama
kkten olmayan degisimlerle gnmze kadar sregelmisti ve gya bugnk Masonluk aslinda Orta
agdaki meslek rgtnn devamiydi.
Oysa, History of Freemasonry adli kitabinda R. F. Gould sunlari aiklamaktadir:Tek bir gd ile ve tek
bir slba uygun olarak, belirli bir ynelim iinde alisan evrensel ve kozmopolit bir rgtn varligi...ancak
bir mit olabilir...Evrensel bir kardeslik birligi kurami tarihin bu konudaki mutlak sessizligi ile eliskilidir.
Masonlugun tarihsel sorunlarina aldiris etmeden yalnizca bir mimarlik tarihisi kimligi ile arastirma yapan
A. K. Porter da bu yaklasima katilmaktadir.
Gould, Gotik mimarlarin kardeslik rgt kuramini reddeden yaklasimini tmyle yapilarin mimari
tanikligina dayandirmakta ve arastirmacilarin dsncelerinde yanilabileceklerini ama yapilarin yanilgiya
dsmelerinin olanaksiz oldugunu belirtmektedir. Goulda gre, yapilar sunduklari ihmal edilemeyecek
yerel zellikler nedeniyle tek bir byk rgtlenmenin rnleri olamayacaklarini kanitlamaktadirlar.
Gouldun neredeyse bir anit niteliginde olan yapitinin sagladigi en grkemli basari, esitli lkelerdeki Gotik
mimarinin incelenmesi ve bu yapilarin tek bir rgtn ortak rn olmadiklarinin kanitlanmasidir. Orta ag
mimarisi konusunda alisan agdas tarihiler de Gouldun grslerine katilmaktadirlar.
Gotikin evrimi ile ilgili olarak bilinen her olgu, bu stilin zaman iinde gelistigini ve tm Gotik mimari
gizemlerini elinde tutan tek bir rgtn var olamayacagini kanitlamaktadir. Sivri kemerler, kemerli ati,
payandalar ve Gotike zg diger teknik zelliklerin, birbirinden bagimsiz biimde, aci veren deneyimler
sonucunda grenildigi anlasilmaktadir.
Porter, payandalarin Gotik stilin ortaya koydugu yeni bir mimarlik ilkesi oldugunu belirtmektedir: Gotik
stilin dogumunu isaretleyen en nemli bulus, kemerli atilarin zaferini olanakli kilan payandalardir. Bu
bakimdan byk olasilikla, payandalarin yarattigi olanak ve yararlar baslangita hemen fark edilmemistir.
Ilk dnemlerde, payanda kullanilmadan insa edilen olduka byk yapilarin varligi bilinmektedir. Ancak,
atinin kme tehlikesi karsisinda payandalarin sonradan eklenmesi sik rastlanan bir uygulamadir.
Bu aiklamalardan anlasilacagi gibi, Gotik stili olanakli kilan payandalar ancak zamanla edinilen bir
deneyimin sonucudur ve mimarlar payandalarin sagladigi yararlari yavas yavas deneyerek grenmislerdir.
Eger mimari bir teknik ya da bir giz olarak payandalar tek bir rgt tarafindan nceden biliniyor olsaydi, bu
zorlu ve yorucu evrime hi gerek kalmayacakti.
Benzer aiklamalar, Gotikin temel unsurlarindan biri olan sivri kemerler iin de yapilabilir. Bir yapim
unsuru olarak kemer olduka eskilerden beri, Halilarin Kuds ele geirmelerinden ok nceleri
kullanilmaktaydi ve Gotik mimarlar tarafindan benimsenmesi zamanla ve zorunluluk nedeniyle gereklesti.
Baslangita Gotik mimarlar uzun sre eski tr yuvarlak kemerleri kullanmakta israr ettiler. Ssleme
amaciyla kullanimi ise daha sonralari ortaya ikti.
rnekleri ogaltmak gereksiz. Zaman zaman mimarlik sanati ve zellikle Gotik stil ile neredeyse
166
anlamdas olarak kullanilan Geometri aslinda o gnlerde asla soyut bir bilim dali degildi; sayisiz abalar
ve deneme/yanilma ugraslari sonucunda zamanla pratik olarak grenilmis bir bilimdi. Ayrica, Orta
agdaki insaat girisimlerini elinde tutan ve Geometri bilimine tmyle egemen olmus bir byk kardeslik
rgt hakkinda herhangi bir tarihsel kanit da mevcut degildir. Gotik yapilarda yer alan Romanesk
sslemeler benzeri bir yky aiklamaktadir, zira tmyle Gotik nitelikte sslemeler ve renkli cam
kullanimi da, tipki sivri kemerlerde oldugu gibi zamanla yavas yavas ortaya ikmistir.
Sanat tarihi, yapilarin sundugu bu kanitlari dogrulamaktadir. Gotik, alisilmis tarzlardan hareketle, dnemin
kosullarina bagli kalarak ve nceden var olan kosul ve aliskanliklar arasindan, zaman iinde
evrimlesmistir. Bugn evindeki rahat bir koltukta oturup, tipki bir film izlemisesine tarihe bakan birisi iin
Gotik stil birdenbire ortaya ikmis gibi grnebilir. Oysa olgularin daha dikkatli bir incelemesi, tmyle yeni
bir sanat ve kltr insanliga bagislayan bir byk kardeslik rgt kuraminin yalnizca tatli bir hayalden
ibaret oldugunu kanitlar.
Bu konuda, tarihin sessiz kalmasi da kanitlayici bir tez olarak ileri srlebilir. Eger Gotik sanat, tek bir
rgtn egemenliginde olsaydi, bu sasirtici rgt ayni zamanda kprlerin, yollarin, surlarin, zel
konutlarin ve kalelerin yapimini da stlenmeli ve herkesin nasil giyinecegini, evlerini nasil ssleyeceklerini
de gretmeliydi. Zira, daha nce belirtildigi gibi, Gotik yalnizca katedrallerin yapimi ile sinirli kalan bir
mimarlik tr olmayip, aslinda tm bir kltr simgelemektedir. Hatta, bylesi bir bilgelikle donanmis bu
varsayimsal rgtn, Avrupadaki her byk kentte bir merkezinin bulunmasi, o dnemdeki Katolik Kilise
rgtlenmesi kadar evrensel olmasi ve tm bunlara bagli olarak, olduka kapsamli tarihsel belgeleri
artlarinda birakmasi gerekirdi. Ancak, gerekte bu tr belgeler yoktur ve israrci arastirmalara karsin,
dogrudan katedrallerin yapimina katilan kisiler hakkinda bile kayitlar yeterli bilgiler vermemektedir.
Katedralleri insa edenler hakkinda bilgi edinmek isteyenlerin yolu sasirtici olarak daima karanlikta
kalmaktadir.
Dnemin Kosullari
Gotik mimari, tek bir grubun abalarinin rn degil XII., XIII. ve XIV. yz yillarda Avrupa ve Ingilterede
yasayan bir ok grubun ve rgtn eseridir. zellikle Ingilterede, II. Henry ve Magna Cartayi imzalayan
Yurtsuz Johnun hkmdarliklari sirasinda toplumsal yapinin ne denli karmasa iinde ve halk yasaminin
ne denli enerjik oldugunu animsamak gerekir. Bati Avrupada durum pek farkli degildi; Capet hanedanini
devirenler Frank topraklari zerinde, Paris ve evresinde eski Roma ile mukayese edilebilecek bir
imparatorluk olusturmuslardi. Kentlerin zgrlestigi, feodal soylularin blc yaklasimlari karsisinda
krallarin giderek glendikleri bir dnemdi bu. Papalik gcn tm Hiristiyan dnyasina yaymis ve
neredeyse ahlk ve din bir btnlk olusturmayi basarmisti. Bu birlik ok gemeden Kuds almak iin
Filistine ordular gnderecekti.
Porterin Medieval Architecture (Orta ag Mimarisi) adli eserinden alinan su satirlar, Gotikin gelisme
dnemindeki kosullari aiklamaktadir:
Gotik katedrallerin en sasirtici tarafi retildikleri agdir. Eskiya baronlarin kargasasi, ekisen hiziplerin
grlts ile Kilisenin bilgisizlik ve bosinanlari arasinda, bu alabildigine entellektel, lksel ve sevimli
sanat aniden filizlenmistir. Kargasa dolu Orta agda Gotikin dogusu adeta bir zamanlama hatasi gibi
grlebilir. Dneminin ruhuna kesin biimde karsit gibi grnen Gotik mimari, aslinda dnemin
kosullarindan derinden etkilenmistir ve ancak o gnlerin siyasal, dinsel, ekonomik ve sosyal kosullari
dikkate alindiginda Gotikin z anlasilabilir. XII. yz yil, kendinden nceki yz yillardan ok daha ileri bir
dnemdir ve Fransiz Rnesansi diye adlandirilmasi hatali olmaz.
Bu entellektel devrim, pek kkl bir ekonomik atilim ile birlikte olusmustur. Uzmanlar, bu dnemin
getirdigi degisiklikleri XIX. yz yildaki gelismelere yakin bulurlar. Kentlerde alisanlar serflikten
kurtulmuslar ve zgr rgtler altinda birlesmeye baslamislardir. Benzer bir gelisme kylerdeki serfler iin
de gndemdedir. Byle bir ekonomik zgrlesmenin yararlari muazzam olmustur. Hac yolculuklari,
Fransiz svalyelerinin Avrupanin her yanina dagilmasi ve hepsinden ok Hali Seferleri, ticari yasam iin
nceleri hayal bile edilemeyecek yeni etkinlik alanlari yaratmistir. Giderek glenen ve sayilari artan
meslek rgtleri, Normandiya ile Ingiltere arasinda gelisen ticari iliskiler, Montpellier ve Marsilya
167
kentlerinin ikiye katlanan refah dzeyi, pazarlarin ogalmasi, panayir ve fuarlarin artan nemi, tm bu
degisen kosullar halkin maddi yasamindaki kkl gelisimi aiga koymaktadir. alisanlarin yasami
kolaylasmis, kentlerin ekonomik retimleri artmis, yeni kprler ve yollar yapilmaya baslanmistir. Ticaret,
bolluk yaratmistir.
Bu yeni yasam tarzi, yeni dsnsel atilimlarda da kendini gstermistir. Felsefe, hukuk, politika ve sanat
konularindaki cesur fikirlerinden tr bir ok kisi Kilise tarafindan yakilarak kurban edilmistir. Yeni bir
yasam filizlenmis ve bu zenginligin iinden, tipki birer tomurcuk gibi Gotik katedraller dogmustur.
Dnyanin blk prk oldugu, lkeler arasi iletisimin pek zor gereklestigi byle bir dnemde, Gotik
sanatin tm Avrupada sagladigi btnlgn mantikli aiklamasi nedir? Aslinda Gotik becerinin tekilligi, bu
becerinin rnlerinin her yerde ayni olmasindan kaynaklaniyordu. zel Gotik yapim teknikleri, mimarlar
iin kendine zg tek bir yntemi zorunlu tutuyordu. Eger bir harita zerinde, Fransadaki tm Gotik
katedraller isaretlenirse, yapilarin basta Paris civarinda yogunlastigi ve sonra ember biiminde tm
lkeye yayildigi fark edilir. Bu durum, merkezde grenilen yeni mimari yntemin zamanla evreye
dagildigini gstermektedir.
Bu tr bir teknolojik ilerlemenin ok sayida rnekleri var. Bugn dnya zerinde sayisiz ve pek esitli tipte
makina var, ama hi kimse bu makinalarin gizinin belirli bir kapali rgtn tekelinde oldugunu
dsnmyor. rnegin, dnyada binlerce tip egitimi veren kurulus var; bunlar ayni mesleki terimleri (bir tr
gizli dil !) ve ayni aygitlari kullaniyorlar, benzer kurallari bulunuyor ve asil nemlisi, buralardan mezun olan
kisilerin egitimleri dnyanin her yerinde resmen geerli kabul ediliyor. Ancak, biliyoruz ki, tip egitiminin bu
birligi hi bir zaman bir byk kardeslik rgtnn titizlikle saklanan sirlarina bagli olmamistir. Bu tekillik,
tip biliminde kullanilan yntemlerin dogasi geregi saglanmistir. Bu durum Gotik sanat iin de geerlidir.
Avrupanin her tarafinda birbirini andiran Gotik yapilarin ykselmesi, gizlere egemen olan merkezi bir
rgtn degil, Gotik sanatin uyguladigi zorunlu teknik yntemlerin bir sonucudur.
Orta agdaki mason rgtleri iin de benzer bir yaklasim geerli olmalidir. Bu rgtler de, kainilmaz
biimde ve gereklestirdikleri retimin dogal geregi olarak, bir btnlk olusturmak durumundaydilar. Her
tarafta yapilan alismalar birbirinin hemen ayni oldugu iin; aralarinda ye degisiminde bulundular,
mesleklerine ait etik kurallar gelistirdiler ve bagimsiz kalmasina titizlikle zen gsterdikleri bir z-ynetim
biimi gelistirdiler. Gsterilen abalarin dogasindan kaynaklanan bu birlik, zamanla konulan yasalar ve
gelisen gelenekler sayesinde netlesti. Ve en sonunda bu birlik, XVIII. yz yil Ingilteresinde, meslek
rgtlerinin (localarin) alisma kosullarinda olusan byk degisimler sonucunda, bir Byk Locanin yetki
ve sorumlulugu altinda resmi bir birlik biimine dnst. Katedral yapimcisi rgtlerin ilk ortaya iktigi XII.
yz yildan, Masonlugun resmen rgtl bir topluluk haline geldigi 1717 yilina dek, tarihsel sreklilikte asla
bir kesinti olmadi, ama ok nemli evrimsel degisimler meydana geldi. Yasal ve teknik anlamda Masonluk
1717 yilinda Londrada dogmustur, ancak daha genis bir bakis aisiyla ve tarihsel perspektifle, XI. ya da
XII. yz yilda Avrupada ortaya iktigini belirtmek hatali olmaz. te yandan unutulmamalidir ki, o ilk
gnlerde bile, mimarlar herseye en basindan baslamak zorunda kalmadilar. Omuzlarina basacaklari
nclleri, atalari vardi ve sanatlarini nceki birikimleri temel alarak gelistirdiler.
Ezoterik rgtler
RosiCrucianlar
Christian Rosenkreutz ve Gl-Ha rgtnn Gizemleri...... Derleyen: Thamos (GEOMETRI)
Bu yazi byk lde Underground Streams sitesinden alinmistir.
168
giris trenlerini andiriyordu... Dante, Cehennem ukurundan, basinin ve ayaklarinin yerlerini degistirerek,
yani Katolik gretinin tam tersini uygulayarak kurtuluyor ve Seytani bir merdiven gibi kullanarak yeniden
isiga dogru ykseliyordu. Faust da, yenilmis Mephistophelesin kafasina basarak cennete ulasmamis
midir? Tm bildikleri Cehenneme sirt evirmek olan kisiler Cehennemden kurtulamazlar. Onun
zincirlerinden ancak Cehenneme yzyze bakma cesareti sayesinde kurtulabiliriz.
Aslinda, Dantenin Cehennem tablosu negatif bir Araf grntsndedir. Cenneti ise, ayni Ezechielin
Pentaclei gibi, bir ha tarafindan blmlenen Kabala emberlerinden olusmaktadir. Bu byk hain tam
orta yerinde bir gl amaktadir. Bylece, Ilahi Komedya ile Gl-Ha stadlarinin byk simgesi ilk kez
herkese sergilenmekte ve kesin bir biimde aiklanmaktadir.
Gl-Ha stadlari iin gl, evrensel uyumun canli ve gelisen bir simgesidir. Bu simge gzellik, yasam,
sevgi ve zevkleri kendinde birlestirir. Yahudi Abrahamin Kitabinda Flamel, gl simyacilarin Byk
Yapitinin simgesi olarak gstermistir.
Gl ve hai bir araya getirebilmek, yksek aydinlanma derecelerinin asil hedefidir.
Robert Eisman and Michael Wise, The Dead Sea Scrolls Uncovered
Dantenin sundugu Cennetin Ilahi Glnn parlak grnts ile Galahadin tanik oldugu gizemli Grail
grnts aynidir.
Joseph Campbell, Creative Mythology
Gl-Ha Manifestolari
Gl-Ha, eski aglardan beri aktarilagelen ezoterik bilgelige sahip oldugunu ileri sren dnya apinda bir
kardeslik rgtdr. rgtn adi, gl ve hatan olusan en nemli simgelerinden tretilmistir. Gl-Ha
gretisi, farkli dinsel inan ve uygulamalari yansitan oklt unsurlardan olusur.
Bazilari, 1541 yilinda len Isvireli simyager Paracelsusun, rgtn gerek kurucusu oldugunu kabul
etmektedirler. Digerleri, 16. ve 17. yzyildaki gelismelerin rgtn yeniden canlanmasi oldugunu; aslinda
Gl-Ha gretilerinin eski Misirda filizlendigini ve Platon, Isa ve Iskenderiyeli Philo gibi, siradisi din ve
felsefe nderlerinin de rgte ye olduklarini ileri srerler. Ancak, rgtn tarihini 17. yzyildan daha
eskiye dayandiracak hibir kanit mevcut degildir.
Encyclopedia Britannica
Kabalanin bir arketip olarak psikolojik gc, zgn Gl-Halilar tarafindan 17.yzyilda ortaya
konulmustur. Kim olduklari bilinmeyen bu kisiler, atesli yazilar ve brosrlerle, grnmez mevcudiyetlerini
ilan etmislerdir. Bir rgt olarak varliklari hi bir zaman tatmin edici bir biimde kanitlanamamistir. Ancak,
varliklarina olan inan Avrupada bir histeri dalgasi yaratmaya yeterli olmus ve Francis Yatesin belirttigi
gibi, 17. yzyilda dsn, kltr ve politik kurumlarin gelisiminde hayati bir rol oynamislardir.
169
Ancient Wisdom and Secret Sects
Fama, Gl-Ha rgtnn kurucusu olan nl Christian Rosenkreuzn gezilerini anlatir. Rosenkreuzn
1378 yilinda dogdugu ve tam 106 yasina kadar yasadigi ileri srlmektedir.
Encyclopedia Britannica
Rosenkreuz, grnse gre tipta ve insanlari iyilestirmekte byk hnerler gstermis ve bylece kentteki
bilge kisilerin dikkatini zerine ekmis. Bu bilgelerin bilim, matematik ve diger nemli konulardaki
bilgilerinden ilham almis. Gen Rosenkreuz hi gecikmeden ilk planlarini bir yana birakmis ve Arap
bilgeligini kaynagindan grenmeye karar vermis. Sam bilgeleri onu Damcar adli bir kente gndermisler.
Damcarin neresi oldugu bugne kadar belirlenmemistir ve bir ok kisi bu kenti mitolojik bir kent olarak
kabul etmektedir. Famada anlatilanlara gre, Damcarda bulunan doganin gizini bilen bilge kisiler, bu
erken olgunlasmis genci bir yabanci gibi degil, oktandir beklenen biri gibi karsilamislar, matematik, fizik,
simya gretmisler ve aralarinda M Kitabi diye adlandirilan bir gizli eser de dahil bir ok gizemi
gstermisler. Bazilarina gre tam adi Liber Mundi (Dnyanin Kitabi) olan bu hazine, tm evrenin gizlerini
aiklamaktaymis. Gen Rosenkreuz bu kitabi latinceye tercme etmeye karar vermis; bylece Avrupaya
dnnce bu gizleri baskalari ile paylasabilecekmis.
Damcarda geen yil sonunda, Rosenkreuz Misira gemis. Misirda doga tarihi ile efsanevi Misirli bilge
Hermes Trimegistusun metafizik eserlerini incelemis. Daha sonra, Fasin Fez kentine gitmis. Orada da,
sihir ile Kabalayi grenmis.
Encyclopedia Britannica
Rosenkreuz 1484 yilinda ld...ve gizli bir mezara gmld. rgtn ilk yelerinin tm yasama veda
edince, mezarin yeri unutuldu. Ancak, nc nesilden stadlar, gizli bir toplanti yeri hazirlarken, mezari
rastlantiyla buldular.
Fama
Mezar odasinda bulunan simya kitaplari, V. Fredericki ven yari politik eserlerdi. Tm bu olanlar, simyaci
bir protestanligin uyanis yks olarak etrafa yayildi... Famanin greti olarak, Deenin Hieroglyphic
Monad isimli eseri ile benzerligi sasirticidir. Anlasilan o ki, Deenin bu eseri, Gl-Ha yazilarina model
olusturmustur.
...Famaya gre, kitaplarin arasinda, nl Isvireli fiziki ve simyager Paracelsusun Vocabularium adli
yapitinin da bir nshasi vardi. Oysa, gerek adi Theophrastus Bombast von Hehenheim olan Paracelsus
1493 yilinda dnyaya gelmistir ki, bu tarih Rosenkreuzn lmnden tam on yil sonradir.
Fama
Christian Rosenkreuzun Kimyasal Dgn adindaki kitap bir yil sonra Strasbourgta ortaya
ikti...Alegorik ayrintilarla dolu olan yk, ayni zamanda kozmolojik, simyaci, astrolojik, bysel ve hatta
170
svalyelikle ilgili simgeler ile ssl idi.
yknn baslangicinda Rosenkreuz bir kutlama trenine hazirlanmaktadir. Ancak, kutlamaya katilana
kadar bir ok sinav, deneme ve garip aydinlanma trenlerinden gemesi gerekir. Tinsel gelisimi
simgeleyen bu zorlu sinavlarin tmn basarir. Sonunda hedefine ulasir ve onur konugu olarak kutlamaya
katilir. Bylece Altin Tas Svalye Tarikatinin yesi olur. Altin Tas simgesi, simyada asal maddelerin
altin ve gmse dnstrlmesini saglayan Filozof Tasina aik bir gndermedir. Eser, Altin Tasa
ulasan Rosenkreuzun asil amacinin tinsel bir degisime ulasmak oldugunu etraflica anlatir.
Gerry Rose, The Venetian Takeover of England and Its Creation of Freemasonry
Apology (zr) isimli yapitinda Fludd, Gl-Hailari gerek hiristiyanlar ve Hermes Trimegistusun tinsel
izleyicileri olarak tanimlamaktadir. Kendisinin de, rgte ye olmamakla birlikte, bir mrit olarak kabul
edilebilecegini sylemistir. Hatta, Gl-Hain biimsel bir rgt olmayip, ayni tinsel ve felsefi amalara
sahip kisilerden olusan bir akim oldugu kanisini benimsemistir.
Fludd, geometri, cebir, aritmetik ve optik dahil olmak zere tm matematik bilimlerinde genis bir reform
yapilmasi gerektigini ileri srmstr. Ayrica ahlak, politika, hukuk, dinbilimi ve ekonomi alanlarinin erdemli
kisilerce dikkatle incelenerek, daha uyumlu biime getirilmelerinin gerekligini de belirtmis ve bunun Gl-
Hai bir lk oldugunu sylemistir.
171
temelde cinsel nitelikli olduklarini vurgulamak iin elinden geleni yapmistir...Gl-Ha felsefesinin
dayanaginin Tantrik seks oldugu konusunu srekli isleyen Jennings, bir mason simgesi olan Sleyman
Mhrnn iie gemis erkek ve kadin genler biiminde yasami simgeledigini aiklikla belirtmistir.
Peter Tompkins, The Magic of Obelisks
ILLUMINATI
Gizemli Kken
(1) Islm ile Paralellik
Suf tarihi Idris Sah, Illuminati (Nurlananlar, Aydinlananlar) adini, Kuranda yer alan ve isildayan bir
yildizdan sz eden bir sreye kadar geriye gtrr.
Meydan Larousse
Bayazid Ansar Pr Rosan, genliginde ehl-i snnet mezhebine siki bir surette bagli oldugu halde, gittike
vahdet-i vcd meslegine kayarak, nihayet Allahtan baska hibir seyin bulunmadigi ikrarina vardi ve
seriatin ahkmina ehemmiyet vermez oldu. Kendisinin Pr-i Kmil oldugunu ilan ederek, gsterdigi yolda
gidecek olanlarin necata ereceklerini syledi.
Islm Ansiklopedisi
Tarkatin tarihinde sz edilen ilk kisi Afganistanli Bayezid Ansardir. Bayezidin soyunun dogrudan,
Muhammedin Mekkeden hicretine yardim eden Ensarlerden (yardimcilar) geldigi ileri srlmektedir.
Kendi savunusuna gre, atalari bu hizmetleri sayesinde, dinsel gizemleri ve Ibrahimin Kbeyi insa ettigi
dnemden kalan ezoterik egitimi edinme hakkina kavusmuslardir.
Kuzeybati Pakistanda bulunan Pesaver yakinlarinda, Bayezid kk bir okul aarak, bildigi dogast
bilgileri zenle seilen mritlerine aktarmaya basladi. Her aday, adina halvet (yalnizlik) denilen ve
meditasyonla dolu bir deneme sresi geiriyordu. Basarili adaylar, bu srenin sonunda, Yce Varliktan
yayilan Aydinliga kavusuyorlardi.
Tccarlar ve askerler seyhlerinin geimine, giderleri yksek askeri ve siyasi casusluk rgtne cmerte
katkida bulunuyorlardi. Bu basarili dnemde, Bayezid artik genellikle inanilan tarzda bir lmden
sonrasinin bulunmadigini, yasam sona erince ne ceza ne de dl olmayacagini, yalnizca dnya yasamina
172
hi benzemeyen bir ruh durumuna girilecegini vaaz etmeye basladi. Eger, mritler ruhlarini tarkate teslim
ederlerse, dnyasal zevkleri tatmayi hep srdrecekler, yiyip iip keyif sreceklerdi...Tarkat disinda hi
bir bagliliga gerek yoktur. Gizli isaretimizle kendini tanitamayan herkesi ldrmek hakkimizdir.
Afganistanda Rsen tarikatinin son dini-askeri liderinin lmnden kirk yil sonra, ayni isimde bir rgt
(Illuminatiler) Ingolstadt niversitesinde kilise yasasi profesr olan Adam Weishaupt tarafindan
Almanyada kuruldu. Tarihlerin yakinligi ve gretilerin benzerligi, Bavyerali Illuminatileri
Afganistandakilere baglamaktadir.
Geregin baskilarina boyun egip, kendini sinirlarina hapsetmektense, onsekizinci yzyil insani hayaletlere
siginmayi yegledi. zlemlerini, sahtekrlar ve byclerin sundugu mucizelerle tatmin etmeye kalkisti.
Maddeden kaarak, kendi varolusunu inkr etti...Tm bir kltr yerle bir oldu.
173
karar verdi... Bundan sonra, Johann Bode adinda bir masonun da yardimi ile rgt hizla gelisti ve Gney
Almanya ve Avusturyadan sonra Fransa ve Kuzey Italyaya yayildi. Goethe, Mozart, Schiller ve Herder
gibi entellektelleri saflarina ekti.
Thomas Jefferson
Sonunda Illuminatiler i ve dis huzursuzluklar ile kusatildilar. Weishaput, Von Kniggenin hazirladigi
ritellerde yalnisliklar buldu ve dzeltilmesini buyurdu. Bunun zerine, cani sikilan Von Knigge 1784
yilinda rgtten istifa etti. Cizvitler basindan beri rgtle mcadele ediyorlardi, neredeyse tm din
adamlari Illuminatilerin dsmaniydi ve ylesine yogun bir aba gsterdiler ki, Bavyera Elektr 22
Haziran 1784 tarihli bir ferman ile rgt kapatti. yelerin byk kismi tutuklandi ve Weishaupt dahil diger
bir kismi da lkeyi terk etmek zorunda kaldi...Ayni ferman 1785 Agustosunda da yinelendi... Yalnizca
Illuminati rgt degil, Masonluk da Bavyerada bylelikle silindi ve bir daha asla eski durumlarina
kavusamadilar. 18. Yz yilin sonunda, Illuminatiler tmyle yok olmuslardi.
174
Illuminatilerin kesinlikle karsit olduklari Gl-Ha localarinda srdrlen anlasilmaz aristokratik trenler
Alman soylularinin muhafazakr akillarini iyice karistiriyordu. Oysa din karsiti, radikal ve bilinli bir biimde
kentsoylu olan Bavyerali Illuminati rgt Alman ruhunun yalin bir yansimasiydi.
II-Simgesel Masonluk
1-iraklar
2-Kalfalar
3-stadlar
a-Major Illuminatus (Byk Aydinlanmis)
b-Illuminatus Dirigens (Ynetici Aydinlanmis)
III-Gizemler
1-Kk Gizemler
a-Rahip
b-Prens
2-Byk Gizemler
a-Magus (Byc)
b-Rex (Kral)
Jeff-Jorczak@vos.stratus.com
Aika politika yapan ve kraliyet karsiti olan Illuminati rgt, Mavi Dereceleri tamamlayan masonlara,
yksek derecelere ulasma olanagi tanimaktaydi. Illuminati rgtnn gizli Byk stadi Eski stn Isko
unvanina sahipti.
175
ynetmek iin krallara gerek duyulmasinin bir safsata oldugu sonucuna variyordu.
Arkon Daraul, Secret Societies
Tampliyelerin c
(1) Komplo Tehditleri
Bavyerada baslarina gelenlerden sonra, Illuminati rgt, degisik isimlerde etkinlik gstererek yer altina
ekildi. Fransiz Devrim Klb bu durumun bir rnegidir. Bu rgte radikallerin hizla katilmasi sonucunda
daha genis bir toplanti salonuna gerek duyuldu ve Jacobin Birligi salonu kiralandi. Artik, rgt Jacobin
Klb olarak bilinecektir.
Gizli toplantilar dzenleyen Jacobin Klb hizla gelisti ve sayilari 1300e ulasan yeleri arasina
Fransanin en iyi egitim grms ve en etkin kisileri katildi. Jacobinlerin lks, tm kurumlari ve kralligi
ortadan kaldirarak, adina Yeni Dnya Dzeni ya da Evrensel Cumhuriyet dedikleri bir dzen kurmakti.
...nl byc ve oklt uzmani Cagliostro, 1783 yilinda Illuminatilere katilmisti. Yillar sonra, kendi katilma
trenini katolik rahiplere anlattiginda, trenin Frankfurt yakinlarinda bir yeralti siginaginda yapildigini
syledi.
176
Edward Burman, The Assassins - Holy Killers of Islam
Eliphas Levi, Fransiz Devriminin Tampliyelerin 14. yz yilda ektikleri acilarin intikami oldugunu ileri
srmstr.
177
geirdiler: nfus azaltilmasi.
Ama Fransanin yirmibes milyona ulasan nfusunu onalti milyona indirmekti. Robespierre, nfusun
azaltilmasini kainilmaz buluyordu.
PAFLIKYANLAR (PAULICIANS)
Ermeni Kilisesi
Ermenistanda Hiristiyan inanci, II. ve III. yz yillarda hizla ilerlemis ve III. yz yilin sonlarinda (287 yilinda)
ya da IV. yz yilin basinda (301 yilinda), Hiristiyanlik resmi din olarak Ermeni ulusunca kabul edilmisti.
Hiristiyan inancina bagli akimlar, Kuzey-Bati ynnden Helen Tipi ve Gney-Bati ynnden Suriye Tipi
biimlerinde Ermenistana girip tm IV. yz yil sresince yanyana var olmuslardi. Ayrica pagan inanlar da
Hiristiyanligin kabul edilmesinden ok sonralarina kadar etkisini srdrmeyi basarmisti. teden beri
sregelen Zerdst ve Mazdeist kurum ve gelenekler de bir anda sklp atilamamisti.
Hiristiyanligin tm kltrel, sosyal ve politik gerekleriyle birden kabul edilmesinden sonra, Ermenilerin
Batiya ynelmeleri kainilmaz olmustu. Hiristiyan inancinin korunmasi iin eski inanlar zamanla Batili bir
yaklasima dnstrlmst. Bu dzeni srdrmek iin Ermenistanin gl Hiristiyan komsulari sik sik
Ermeni Kilisesinin yasam alanina mdahale etmisler, dogmatik ekismelerde esitli gerekelerle kendileri
iin elverisli olan zmleri saglamak iin baski uygulamislardi.
Bu gelismelere ragmen, Ermeniler arasinda artan Hiristiyan etki dalgasini dengelemek zere politik ve
dinsel akimlar ortaya ikmisti. Bir akim, pagan inanlarinin yeniden canlanmasi iin harekete geerken, bir
digeri, Hiristiyanligi denetimi altina almak isteyerek, Hiristiyan inanlarinin en koyu bir biimde
savunmasini yklenmisti.
Ermeni Kilisesinin baslangi tarihi, ok sayida dinsel akimla birlikte, ruhban sinifi karsiti ekismeler ve
aralarindaki iliskilerin belirlenmesi ok zor olan tarikatler karmasasini ierir. Bu tarikatlerin egilimleri ya
Hiristiyanligin ahlak gretisini asan, arpitan ve bu gretiye karsi duran, ya da kilise uygulamalarindan
daha fazla bir tutuculugu ieren asiriliklara ynelmekteydi. Maniciler, Messalianlar, Montanistler,
Tondraklar, Borboritler ve Paflikyanlar gibi esitli tarikatler Ermenistanda verimli bir ortam bulmuslardi.
Helenizm ve Gnosis
Hiristiyanlik, Kudsn I.S. 70 yilinda yikilmasindan sonra kendini Yahudi etki alanindan kurtarmis olarak,
ancak evresindeki Helenizmin inan ve dsnceleriyle eliski iinde bulmustu. Bu yeni olgu, Hiristiyan
inancini bozabilecek tehditler ieriyordu. Ilk yillarin Hiristiyan Kilisesinin ilk girisimi, kendini Helenizm
ruhuna kolayca teslim etmemek iin abalamak oldu. Hiristiyanlik, Yahudi kalibinda kalsaydi
yayilamayacakti. Kolaylikla Helen
kltrn benimsemis olsaydi, yine gnmzdeki durumundan ok farkli bir konumda olacakti.
178
Gereklesen gelisim, erken Hiristiyan inanciyla Helenizm arasinda beliren bir sentezdir.
Helen dnyasinda olduka yaygin olan Gnostisizm, I.S. 80 ile 150 yillari arasinda Hiristiyanligin gizemci
uygulamalari iin kullanilmis bir ad olup, aslinda Hiristiyan Kilisesinin en korkulacak rakibi durumundaydi.
Gnostik akimin yandaslari, Kilisenin basit inancini hie sayan gizli bir bilginin (Gnosis) sahibi olduklari
saviyla ortaliktaydilar. Yeni-Platonculuktan, Helenlesmis Zerdst inancindan ve Yahudilikten aktarilmis
sistematik bir
greti durumuna ulasan Gnostisizm, bir tr kozmolojik yaklasim ortaya koymustu. Bu yaklasim, tinsel
unsurlarin maddenin tutsakligindan zamanla kurtulmasi grsn ieriyordu. Bu dsnce, Basilides ve
Valentinusun kurdugu Gnostik gruplarda, Isanin insan biiminde belirmesini reddetmeye kadar
vardirilmisti.
Gnostisizm, Ermeni tarikatleri zerinde de nemli bir etkiye sahip olmustu. rnegin Messalianlar,
Gnostisizmin etkisinde kalmis bir dilenci tarikatiydi. nerdikleri kktenci inan biimi, dnyadan tmyle
koparak, insanin kurtulusu sorunun zmlenecegi yolundaydi. Messalianizm, tam anlamiyla bu dnyaya
ait her trl alisma ve etkinlik biimlerinin inkarina dayanan bir dinsel akimdi.
Paflikyanlar
Manicilikten tremis dalist sapkin bir Ermeni tarikatidir Paflikyanlar. Paflikyan (Pavlikyan, Bavlikyan) ya
da Paulician adinin kkeni karanliktir. Gibbon, bu adin Aziz Pavlusun grencileri anlamina geldigini
belirtir. Paflikyanlarin bu havari iin besledikleri zel ilgi ve tm Paflikyan nderlerinin Aziz Pavlusn
grencilerinden birinin adini almalari bu grs desteklemektedir. Ancak, Paflikyanlarin dsmanlari
tarafindan kullanilan biimi ile
Paulikianoi adi olduka ilgintir ve bu terimin Samsatli Pavlusun izleyicileri anlamina geldigi ileri
srlmstr. Oysa Samsatli Pavlusun gretisi ile Paflikyanlarin hibir baglantisi yoktur. Photiusun
aktardiklarina gre ise, Samsatli Kallinice adli Manici bir kadin Pavlus ve Yohan adli iki oglunu bu gretiyi
yaymak zere Ermenistana gndermistir ve Paflikyanlarin adi iste bu Pavlusden gelmektedir. Ancak,
bunun sadece bir yk oldugu ve bu kisilerin gerekten var olmadiklari tarihiler tarafindan ileri
srlmstr. Konunun
uzmanlarindan Ter-Mkrttschian, Paulician adinin Ermenicede kk Pavlusun izleyicileri anlamina
geldigini belirtmekte, ancak bu kk Pavlusun kim oldugu konusuna bir aiklik getirememektedir.
Paflikyan adi ilk kez, 719 yilinda Ermeni Kilisesinin Duin Sinodunda kullanilmis ve bu Sinodda hi kimse
Paflikyan denilen kt sapkinlarin evini ziyaret etmeyecek biiminde bir kural konulmustur.
Paflikyanlarin Tarihi
Kendi adini Silvanus olarak degistiren Mananalili Constantine, Colonia yakinlarindaki Kibossada ilk
Paflikyan toplulugunu bir araya getiren kisidir. gretisini yaymaya 657 yilinda baslamistir. Kendisi kitap
yazmadigi gibi, tm grencilerinin sadece Incili esas almalarini istemistir. Constantineden sonra
Paflikyanlarin nderligini Symeon-Titus stlenmistir. Aslinda Bizans tarafindan Paflikyanlari yok etme
grevi ile gnderilen
Symeon, Constantinei 684 yilinda ldrdkten sonra inancini degistirmis ve Paflikyanlara katilmistir. Ne
var ki, 690 yilinda Symeon-Titus da, Bizans grevlileri tarafindan ldrlmstr. Bundan sonra ciddi bir
bocalama dnemi geiren tarikat, 715 yilinda Pavlus adli bir kisinin nderliginde Phanaroea yakinlarindaki
Epispariste yeniden toparlanmistir. Akimin adinin bu Pavlustan kaynaklandigi da ileri srlmektedir.
Pavlus lnce iki oglu,
Gegnesius-Timothy ile Theodore, nderlik iin kavgaya tutusmuslar ve Gegnesius, 717 yilinda Istanbula
giderek imparator III. Leo ve patrik I.Germaniusu kendisinin bir ortodoks olduguna inandirmis, bir
imparatorluk birligi ile Mananaliye geri dnerek Theodoreu yenilgiye ugratmistir. Paflikyanlarin basina
geen Gegnesius bir sre sonra lms, bu kez de onun iki oglu, Zachary ve Joseph-Epaphroditius
arasinda kavga ikmistir. Kisa
zaman sonra Zachary ve izleyenleri Mslman ordulari tarafindan yok edilince, tm Paflikyanlar yine
Josephin nderliginde birlesmislerdir.
Joseph, tm Anadoluda Paflikyan topluluklari olusturmayi basarmistir. Ne var ki, Josephten sonra basa
geen Vahan zamaninda tarikat hem sayica ve hem de etki olarak gerilemistir. Bu dnemde ortaya ikan
Sergius-Tychius adli bir kisi, Vahandan ayrilarak, Paflikyan tarikatini glendirmek ve reforme etmek iin
harekete gemistir. Paflikyanlar, Vahanitler ve Sergitler olmak zere ikiye blnmstr. Sergitler, kisa
179
sre iinde basarili olmuslar ve rakiplerini neredeyse tmyle ortadan kaldirmislardir. Bu dnemde
Paflikyanlar, Bizans Imparatorlugunun bazen baskisi, bazen de korumasi altinda kalmaktaydilar. IV.
Constantine ve II. Justinian, Paflikyanlara siddetli bir baski uygulamisti. III. Leo ve onu izleyen Ikona
Kirici (Iconoclast) imparatorlar ise, genellikle Paflikyanlara sempati beslemislerdir. I. Nicephorus,
Paflikyanlari Phrygia ve Lycaonia yrelerinde asker olarak kullanmak istemistir. I. Michael, yeniden
Paflikyanlara karsi siddet uygulamasina baslamis, zellikle V. Leo, kendisinin de bir Paflikyan oldugu
iddialarini yalanlamak amaciyla, mthis bir Paflikyan avina ikmistir. Bu dnemde bir ok Paflikyan,
Bizanstan kaarak Mslmanlara siginmistir. Sergius 835 yilinda ldrlmstr. Imparatorie Theodora
zamaninda da baski srms, Karbeas ynetiminde isyan eden Paflikyanlar kitle halinde Mslman
topraklarina g etmislerdir.
Artik Bizansin kanli dsmani durumuna gelen Paflikyanlar, Mslmanlar tarafindan desteklenmislerdir.
Tephrikede (Divrigi) bir kale kuran Paflikyanlar, srekli olarak Bizans topraklarini yagmalamislar, giderek
etkilerini arttirarak politik bir g durumuna ykselmislerdir. Imparator I. Basil zamaninda, Paflikyan
ordusu Anadoluyu boydan boya geerek Efese kadar gelmis, Izmiti isgal ederek neredeyse Istanbulun
karsi kiyilarina kadar ulasmistir. Ancak sonunda yenilgiden kurtulamamislar ve 871 yilinda Tephrike kalesi
yerle bir edilmistir. Bu durum tarikatin askeri gcn yok etmistir. Paflikyanlar Anadolunun esitli
yrelerine dagilmislardir. V. Constantine ve I. Johannes, Paflikyanlari kitleler halinde Trakyaya, zellikle
Filibe kenti ve evresine ge zorlamislar ve Slavlara karsi askeri g olarak kullanmislardir. Dokuzuncu
ve Onuncu yz yillar sresince Bizans ynetimi ve Kilisesi, Anadolu ve Trakyadaki Paflikyanlar ile
ugrasmis, onlari Ortodoks inancina ekebilmek iin srekli aba harcanmistir.
Ermenistanda Paflikyan hareketi, dokuzuncu yz yilda Smbat adli bir kisinin kurdugu Tondrak tarikati
biiminde varligini srdrmstr. Trakyada ise zamanla yok olmuslardir. Alexius Comnenus tarafindan
1081 yilinda Ortodoksluga dnmeye ikna edildikleri ileri srlmstr. Onuncu yz yildan sonra, tarih
sahnesinden ekilmislerdir. Ancak, gretilerinin izleri bir ok yerde grlmstr. Bulgaristandaki Bogomil
tarikati Paflikyanlarin devamidir. Bogomiller, Ortaag boyunca Batiya dogru gretilerini yaymislar,
Katharlar (Albililer) ve diger Manici akimlari etkilemislerdir. Ermenistanda da Paflikyanlardan treyen
benzer tarikatlerin gnmze kadar varliklarini srdrdkleri kabul edilmektedir.
Yz yillar sonra, 1717 yilinda Lady Mary Wortley Montagu, Istanbula gelirken Filibede durakladiginda,
aynen sunlari yaziyor: Filibede kendilerine Paulin adini veren bir tarikat buldum. Bunlar eski bir kiliseyi
gstererekAziz Pavlusun burada vaaz verdigini sylyorlar. Pavlus, bunlarin en makbul azizleridir...
Paflikyanlarin gretisi
Paflikyan gretisinin temel grs, maddi dnyayi yaratan ve yneten Tanri ile tapilmasi gereken, ruhlari
yaratan gklerin Tanrisi arasindaki ayrimdir. Paflikyanlara gre tm maddi varliklar ktdr. Bu yaklasim
Paflikyanlarin, Manicilikten etkilenen akimlardan biri olarak kabul edilmeleri gerektigini ortaya koyar.
Ancak, Paflikyan gretisinde gl bir Marcionist etki de vardir. Eski Ahiti kabul etmezler, Isanin
yeniden dogacagina inanmazlar; Paflikyanlara gre Isa Tanrinin dnyaya gnderdigi bir melektir ve
gerek annesi gklerdeki Kudstr; Isanin tm eseri yaydigi gretisidir; Isaya inanmak insani son
yargidan kurtarir; gerek vaftiz Isanin szlerini duymakla olur. Paflikyanlar haa deger vermezler,
yalnizca Incilin bir kismina inanirlar; Isayi reddettigi iin Aziz Petrusun mektuplarini dikkate almazlar;
yalnizca Luka Incili ve Pavlusun mektuplarina deger verirler.
Tm resim ve heykellere karsidirlar. Maddi dnyaya ait herseyin sadece simgesel bir degeri vardir. Bu
bakimdan, Paflikyanlar Kiliseyi de, Kilisenin geleneklerini, dogmalarini, kurumlarini, ruhban sinifini da
reddemislerdi. Onlara gre, herkes kutsal metinleri okuyup yorumlama hakkina sahiptir.
Paflikyanlar kendilerini kabul ettirmek iin ok siddetli bir misyoner etkinligi gstermislerdi. Ayrica korku
duyulan savasilar olup, bu nitelik kuskusuz bulunduklari blgenin cografyasindan kaynaklaniyordu. Zira
Paflikyanlar, dinleri ve uygarliklari ayiran bir sinir zerinde yer aliyorlardi. Akimin bu militan grnm,
toplumsal alanda da radikal bir ideoloji ile kosuttu. Yeryznde tm tinsel yetkeyi reddetikleri iin,
dnyasal iktidar ve politik haklarin varlik nedenini de inkar ediyorlardi. Bylece, dinsel dzeydeki
esitlikilige, toplumsal dzeyde de bir esitliki anarsizm eklenmekteydi.
Paflikyanlara gre, tm Kilise hiyerarsisi ktdr, ayni biimde tm ayinler ve kutsal esyalar da
reddedilmelidir. rgtlenmelerinde en nde gelen kisiler, tarikatin farkli yrelerdeki kurucularidir. Bu
kurucu azizler, genellikle adlarini Aziz Pavlusun grencilerinden alirlar ve onlarin yeniden dnyaya gelmis
ruhlarini tasidiklarini ileri srerler. Azizlerden sonra, bir konsil olusturan synechdemoi (yoldaslar) ile
toplantilarda dzeni saglayan notarioi gelir. Toplantilarini kiliselerde degil, proseuchainde (dua evleri)
yaparlar. Baski altindayken inanlarini saklamanin ve hatta reddetmenin dogru olduguna inanirlar. Bu
180
nedenle, disardan Kiliseye bagli bir grnm sunarken, gizlice
Paflikyan inanlarini srdrebilmislerdir. lkleri, tm irk ayrimlarini giderecek olan inananlarin tinsel
birligine ulasmaktir. Dsmanlari Paflikyanlari srekli ahlaksizlikla sulamislardir. Hatta dua evlerinde bile
ahlaksiz davranislarda bulunduklari ileri srlmstr. Kendilerinin Hiristiyan adindan baska bir adla
agirilmalarindan hi
hoslanmazlar. Harnacka gre Paflikyanlar, Katolik ve Ortodoks Hiristiyanligi reddeden, hiyerarsi karsiti
dalist Puritanlardir.
Gibbondan beri Paflikyanlar, ilk ve saf Hiristiyanligi srdrmeye alisan, dsmanlari tarafindan baski ve
istirap altinda yasamak zorunda biraktirilmis, Incile bagli iyi insanlar olarak kabul edilmektedirler.
Conybeare, Paflikyanlari Adopsiyonistlerin devami olarak nitelendirir. Adeney ise Paflikyanlari
Protestanliktan nceki Protestanlar olarak degerlendirir.
Kaynaklar:
Encyclopedia Britannica
The Catholic Encyclopedia
Burhan Oguz, Trk Halk Dsncesi ve Hareketlerinin Ideolojik Kkenleri II, Simurg Yayincilik, 1997.
BOGOMILLER
X. Yz yildan baslayarak Bizansta bulunan din adamlari, Bulgaristanda Bogomiller adi verilen yeni bir
dinsel akimin gelismekte oldugunu farkettiler. Akimin kurucusu Bogomil (Tanrinin sevdigi) adinda bir ky
papaziydi. Yaklasik 930 yillarinda papaz Bogomil yoksulluk, alakgnlllk, dua ve tvbe ile geen bir
yasami vaaz etmeye koyulmustu.
X. Yz yil ortalarinda Bulgar ariesi Maria-Irenanin amcasi Istanbul Patriki Theophilaktes, damadi
Bulgar ari Petrodan iki endise dolu mektup alir. Bu mektuplarda ar, Bulgaristanda ortaya ikmis yeni
bir dinsel, ama Kilise karsiti akimi anlatmakta ve bu akimla nasil basedilmesi gerektigini sormaktadir.
Konuya egilen Patrik, bu akimin Paflikyanlarin yeniden canlanmasi olduguna karar verir. 954 Tarihli
yanitinda, bu akimi iyi bildigini ve bu kisilerin Kilise gretisine geri agrilmalari gerektigini yazar. Ancak
Patrikin yaniti, bu akimi alisilagelmis bir sapkinlik olarak aiklamasina karsin, bunun Bulgaristanda yeni
ortaya ikisina sasirdigini ve bundan pek etkilendigini aika sergilemektedir.
Bogomilizmden ikinci kez szeden kisi bir Ortodoks Bulgar papazi olan Kozmastir: ar Petronun
zamaninda Bulgaristanda Bogomil adli bir papaz yasiyordu. O, Bulgaristana sapkinligi eken ilk kisiydi.
Kozmas, bu satirlari ieren ve 977 yilinda kaleme aldigi risalesinde, Bogomilizmin yesermesine olanak
saglayan Ortodoks Kilisesinin tembellik ve savurganligina atmaktadir.
Bogomile gre dnya ktyd, nk Isanin kardesi ve Tanrinin diger oglu olan Satanael (Seytan)
tarafindan yaratilmisti; Seytan, Eski Ahitteki kiyici Tanri Yehovadan baskasi degildi. Byk olasilikla
Bogomil, VI. ile X. yzyillar arasinda Anadoluda yaygin olan Paflikyanlarin ve Messalianlarin dalist
inanlarindan etkilenmisti. Bogomil akiminin inanislarina gre Ortodoks kilisesinin trenleri, kutsal esyalar
ve ikonalar, aslinda Seytan tarafindan yaratildiklari iin anlamsiz ve yararsizdilar; Hatan da nefret etmek
gerekliydi, zira Isa hain zerinde iskence ekmis ve ldrlmst; Geerli olan tek dua, gece ve gndz
drder kez yinelenmesi gereken Bizim Babamiz duasiydi.
Bogomillerin kozmolojik ilkeleri arasinda Baba ile iki oglu nde geliyordu. Baba sperkozmik yrelerde,
Isa gklerde, Satanael adli byk ogul dnyada egemendiler. Satanael adi, Tanriya karsi gelen
anlamina geliyordu. ogu Dalist topluluklar her iki oglu da, kgn sevgiden bygn ise korkudan,
yceltiyorlardi.
Paflikyanlarin Seytani Tanrinin byk oglu olarak grdklerine dair bir kanit yoktur. Bu nedenle
szkonusu gretinin kkeni dogrudan Bogomillere dayandirilir. Dogal olarak Bogomiller, hi kuskusuz
Seytanin ktlk ortaklari olarak toprak agalarini ve soylulari gryorlar; yeryznn tm mallarini ve
zenginliklerini reddediyorlardi. Eger iyi bir Tanri varsa, ktlkler nereden geliyor? Iste Bogomillerin yanit
181
bulmaya abaladiklari soru buydu.
Bogomil inancinin sosyo-politik temeli, Bulgar kylsnn toprak agalarina karsi gelisen tepkisi olmustur.
Bu tepki yadsiyici, olumsuz, bozguncu bir tepkiydi ve hi kuskusuz ar Petro ve ogullarinin dnemlerinde
Bulgaristanin gerilemesine yol amisti. Kozmasin risalesini yazdigi dnemde Bogomilizm yeni gelisen bir
akimdi ve kisa sre nce Bizans Imparatoru Yohan Tzimises, Philippopolis (Filibe) civarindaki yrelere
Paflikyanlari ge zorlamisti. Bu baglamda, hosnutsuzluk yaratan ekonomik durumun ve yrede aniden
ortaya ikan dalist Paflikyan inanlarinin Bogomilizmin temelini olusturdugu dsnlebilir. Genel kural
olarak Bogomil gretisi, Gnostik akimlardan aktarilmis dalizm ile olabildigince tam uygulanmasi istenen
Hiristiyan gretisinin arasindaki gizli ya da aik karsilastirmalarda belirginlesiyor. Bir akimin ilerleyip
gelismesi, yalnizca dis etkiler ve yelerinin atesli abalariyla aiklanamaz. Ortam elverisli, insanlar
etkilenmeye hazir olmalidir. Bu kosullar, o dnemde Bulgaristan ve Bosnada yeterince bulunuyordu.
Ortodoks inanlarina bu denli karsi ikan bir gretinin, ister istemez blgenin sosyal yasaminin tm geleri
zerinde nemli yankilari olmustu. zellikle Kilise ile Devlet ikarlarinin bylesine iie oldugu bir
dnemde Ortodoks inancinin reddi, kainilmaz olarak yasalara bir baskaldiri ve toplumsal dzenin tmne
yneltilmis bir meydan okumaydi. Bogomiller halki sivil itaatsizlige agiriyorlardi: efendilerine itaat
etmemeyi, zenginleri hor grmeyi, ardan nefret etmeyi, ara hizmet edenleri alak olarak
degerlendirmeyi, soylulari gln duruma dsrmeyi, her irgata agasi iin alismayi reddetmeyi
gtlyorlardi. Bu sosyal anarsizme karsi Kilise, siyasi yetkenin kutsalligini ileri srerek karsi ikmaya
abaliyor, ar ve soylularin Tanri tarafindan grevlendirildiklerini ileri sryordu.
Gnll yoksullukla birlikte, alismanin Bogomiller tarafindan hor grlmesi, gezgin kesis tipini ortaya
ikarmistir. Bu nitelik, Paflikyanlardan ok Messalianlara zgdr. Bogomillerin edilgin tutumlari, onlari
Paflikyanlardan ayiran en nemli zellikleridir. Bogomillere verilen diger bir ad olan ve Trke torba
szcgnden tremis olan Torbeshi, gezgin Bogomil kesislerinin omuzlarina astiklari ve iine aldiklari
sadakalari koyduklari torbadan kaynaklanmaktadir. Gnmzde Torbeshi adi, Makedonyanin Mslman
Bulgarlari olan Pomaklara verilen bir addir.
Bizans Imparatoru II. Basilin 1018 yilinda Bulgaristani fethinden sonra, birok Bulgar soylusu zorla
Istanbula yerlestirilmisti. Bu soylular ve hatta bazi Bizansli papazlar tarafindan kabul edilen Bogomilizm
kendi teolojisini gelistirme abasini srdrd. Ne var ki, bu teolojik abalar sonunda Bogomil akimi ikiye
blnd. Seytanin yetkesini kabul ederek, onu ezeli ve mutlak bir tanri olarak grenler Dragovitsa
Kilisesi adiyla rgtlendiler (Dragovitsa, Trakya ile Makedonya siniri zerinde bulunan bir kyn adiydi).
182
Seytani Isanin kt kardesi olarak gren eski Bogomiller ise Bulgarlar adini aldilar. Dragovitsa kolunun
mutlak bir dalizmi, Bulgarlarin ise ilimli bir dalizmi savunmalarina karsin, iki grup birbirine hosgr ile
bakmaktaydi. Bu dnemde Bogomilizm hizli bir atilim gsterdi; yelerinin sayisi artarken, Anadolu ve
Balkanlarda yeni topluluklar olustu.
X. Yz yil sonlarina dogru Bogomil topluluklari iinde hiyerarsik bir yapi gelismeye basladi: rahipler ve
inananlar birbirinden ayrildi. Dua ve oruc, kesinlikle uyulmasi zorunlu uygulamalar haline geldiler; giderek
trenlerin sayisi ve ayrintisi artti. Bir kyl hareketi olarak baslayan akim, XII. yz yil sonlarinda, ayrintili
trenleri ve Hiristiyanliktan giderek uzaklasan dalist egilimleri olan bir manastir tarikati biimine dnst.
XII. Yz yilin baslarinda, Bogomilleri baski altina almak amaciyla Kilise rgtlenmeye koyuldu. Bunun
zerine Bogomiller Balkanlarin kuzeyine ekildiler. Buradan yola ikan Bogomil misyonerleri Dalmaya,
Italya ve Fransaya kadar yayildilar. Bazi dnemlerde Bogomilizm, devlet dzeyinde de basarilar kazandi.
rnegin; XIII. Yz yilin ilk yarisinda Ban Kulin (1180-1214) ynetimi sirasinda Bulgaristan ve Bosnada
resmi din olarak kabul grd.
Bogomilizmin tm tarihi boyunca srdrdg bir baska belirgin zelligi ise, degiskenlik ve kosullara uyum
saglama yetenegidir. Bu bagdastirmaci nitelik, onlara agri etkinliklerini srdrebilme ya da baskilari
atlatabilme firsatini tanimaktaydi. Bogomiller, diger dinlerle ya da din disi akimlarla bagdasmaktan
ekinmezlerdi. Bu egilim zamanla daha belirgin biime dnst ve XIII. Yz yildan baslayarak Bogomilizm
daha sik olarak Paganizm, by ve batil inanlar ile iie geti. Bu durum, herhangi bir sapkinligi
Bogomilizm olarak damgalayan Ortodoks egilimini hakli duruma getirdi.
XIV. Yz yilda Bogomilizm giderek etkisini yitirdi ve Osmanlilarin Bulgaristani (1393) ve Bosnayi
fethetmelerinden sonra (1463) Bogomillerin byk ogunlugu Islam dinine geti.
Oysa Bogomilizmin dinsel etkileri uzun sre devam etti. Gneydogu Avrupada bazi Bogomil inan ve
kavramlari Apokrifalar (gizli ya da asli olmayan Inciller) araciligi ile yayilmayi srdrd. Ortaag
sresince bu blgede bir ka Apokrifa, Jeremias adinda bir Bogomil papazinin adi ile baglantili biimde
elden ele dolasmaktaydi. Ne var ki, bu kitaplarin hibiri aslinda Jeremiasa ait degildi. rnegin; tm
Ortaag Avrupasinda iyi taninan The Wood of the Cross (Hain Tahtasi) adli Apokrifa, Gnostik kkenli
Nicodemus Incilinden alinmaydi. Isa Nasil Rahip Oldu adindaki bir diger Apokrifa, Bizanslilarca uzun
zamandan beri biliniyordu. Bogomiller, bu eski metinlere dalist unsurlar eklemislerdi. Hain Tahtasi adli
Apokrifanin Slovence evirisi Tanri dnyayi yarattigi zaman, yalnizca kendisi ve Satanael vardi diye
baslamaktaydi. Bu kozmogonik motifin ok yaygin oldugu bilinmektedir, ancak Gneydogu Avrupadaki
Slavca uyarlamalarda Seytanin rol alabildigine abartilmisti. Kimi Gnostik tarikatlarin modelini izleyen
Bogomiller, Seytana verdikleri nemi abartarak, dalist yaklasimlarini glendirme yolunu semislerdi.
Benzer biimde Adem ve Havva adindaki Apokrifaya da Bogomiller, Adem ve Seytan arasinda
gereklestirilen bir anlasma hakkinda bir blm eklemislerdi. Bu anlasma uyarinca, dnyayi yaratan
Seytan oldugu iin, Adem ve soyundan gelenler, Isanin gelisine kadar Seytana ait olacaklardir. Bu
temaya bugn bile Balkan folklorunda rastlanmaktadir.
Bu Apokrifalari yorumlama yntemi Interrogatio Iohannis adli tek otantik Bogomil metninde
aiklanmaktadir. Isa ile Incilci Yahya arasinda geen bir konusmayi ieren szkonusu metin engizisyon
grevlileri tarafindan Gney Fransada Latinceye evrilmistir. Konusmanin konusu dnyanin yaratilisi,
Seytanin dss, Enochun gge ykselisi evresinde geer. Aslinda metinde yeralan bir ok blm diger
Apokrifalardan ve Incilci Yahyanin Sorulari adinda XII. yz yila ait Slavca bir yapittan alinmistir. Halbuki,
anlatinin zndeki teoloji tmyle Bogomil inanlarini yansitmaktadir. Yine de bu metnin zgn bir
Bogomil yapiti mi, yoksa Yunancadan bir eviri mi oldugu hakkinda kesin bir yargiya varilamaz. greti
aisindan bu yapitin byk olasilikla eski Apokrifalardan yola ikilarak Bogomiller tarafindan derlendigi
sylenebilir.
nemli olan Bogomil Apokrifalarinin birka yz yil boyunca halkin dinsel inanlari zerinde oynadigi
roldr. Bogomilizmde Seytana verilen nem, Tanrinin edilgenligi ve anlasilmaz aldirissizligi tm bu
unsurlar ilkel dinlerde de sika grlen Deus Otiosus motifinin ifadesi olarak dsnlmelidir. Bu
inanislara gre, dnyayi ve insani yaratan Tanri, Yaratilisin sonulari ile ilgilenmez, cennete ekilir ve
yapitinin tamamlanmasini bir dogast varliga, yani Demiurgosa birakir.
XI. Yz yilin baslarindan itibaren Italya, Fransa ve Gney Almanyada Bogomil misyonerlerinin etkinlik
183
gsterdikleri biliniyor. rnegin, bu misyonerlerin Orleansta birok soyluyu ve hatta rahipleri bile kendi
inanlarina ekmeyi basardiklari tarih belgelerinde yer aliyor. Ne var ki, Fransa krali Robert bu sapkinlari
ortaya ikarmakta ve yargilamakta gecikmedi. Batinin ilk dalist sapkinlari 28 Aralik 1022 tarihinde ateste
can verdiler. Yine de akim yayilmasini srdrd. Bu kez Italyada yerlesmis olan Bogomil temelli Kathar
(Yunanca Katharos saf, temiz- anlamina gelen bu isim 1163 yilindan itibaren kullanilmaya baslandi)
inanci Provence ve Languedoc yrelerine, hatta Pirenelere kadar misyonerler gndermeye basladi.
Provence blgesindeki topluluklar drt piskoposluk altinda rgtlendiler ve 1167 yilinda Toulouseda bir
konsil toplandi. Bu konsile Istanbul Bogomil piskoposunun katildigi ve bu firsattan yararlanarak Gney
Fransada birok kisiyi kendi kkten dalizmine ynelttigi biliniyor. Iste bylelikle Bogomil gretisi zaman
iinde benzer dalist geleri ieren Kathar gretisine dnst.
Kaynaklar:
Burhan Oguz, Trk Halk Dsncesi ve Hareketlerinin Ideolojik Kkenleri, Cilt II.
Mircea Eliade, A History of Religious Ideas, Volume III.
Fasizmin Kkenleri
Fasizmi anlayabilmek ve aiklayabilmek iin, dogrudan maddi ve ekonomik ltlere bagli birok
degerlendirme yapilmistir. En azindan bu degerlendirmeler kadar ok sayida olan, olagan sosyo-
ekonomik olgularin tesini irdelemeye ve Fasizmin siradisi kkenlerini arastirmaya kalkisan diger
yntemler de ele alinmistir. Sorun, tipki Komnizmde oldugu gibi, Fasizmde de zaman zaman birbirleriyle
elisen birok farkli uygulamanin bulunmasinda yatmaktadir. rnegin, Alman Nazilerini etkiledigi
dsnlen pan-Cermenizm ve neo-paganizm gibi akimlar, Katolik kklerden filizlenen Italyan, Ispanyol ya
da Gney Amerika fasist akimlari zerinde hibir etki yaratmamistir.
Bu gne dek, Nazizm birok degisik perpektif altinda incelenmistir. Wilhelm Reich, Nazizmi halkin cinsel
doyumsuzlugunun sonucunda ortaya ikan kitlesel silahlanma olgusu olarak degerlendirmistir. Norman
Cohn, Nazizm ile Ortaagdaki Lollardlar benzeri anti-Semit, eskatolojik ve Binyilci (Milleranian)
akimlarin arasinda kosutluklar bulmustur. Tarihiler, Fasizmi avularina almakta ciddi sorunlarla
karsilasmaktadirlar, zira Fasizm olduka genis bir siyasi akimlar yelpazesine, zellikle bilgisiz karsitlari
tarafindan, yapistirilan bir etikettir. Fasist akimlarin bir kismi kollektivist ya da korporatist iken, digerleri
kktenci bir bireyciligi savunmakta; bir blm asiri Priten iken, digerleri tm ahlak sinirlarini
reddetmekte; bazilari emperyalist iken, digerleri iednklg semektedirler.
Nazizm, zellikle Fasizmin benzersiz bir rnegi olarak yakindan incelenmeli, taninmali ve Nazizmin
tarihsel soyagaci belirlenmelidir. Iki Dnya Savasi arasindaki dnemde varligini srdren Germanorden,
Thule Gellenschaft, Ariosophy ve Neo-Tampliyeler gibi Gizlici rgtler gerekten Alman Nazizminin
en nemli kklerinden birini olusturmustur.
Helena Blavatsky
Ne yazik ki, Nazizm zerine yapilan arastirmalarin ogu, Nazizmin ok esitli Gizlici ya da Gizemci
kklerinin hepsini Helena Blavatsky adli zavalli yasli bir Rus kadinin kapisinin nne yigmislardir. Gizlici
Alman rgtlerinin bazi teozofik dsnceleri zmsemis olduklari bir gerektir. stelik ayni hevesle
Nietzschenin bazi gretilerini de arpitmislardir (Alman ulusulugunu bir budalalik uurumu olarak
nitelendirdigi ve anti-Semitizme karsi iktigi blmler, Nietzschenin kendi kizkardesi tarafindan titizlikle
ayiklanmistir). Nietzsche, stn Insandan sz ederken, onun Ari irktan ya da Alman olacagini asla
sylememisti. Benzer biimde, Blavatskynin Alti Kk Irk gretisi Astral, Hyperborean, Lemurian,
Atlantean, Ari ve Gelecegin Irki de, Ari irka pek fazla nem vermiyordu. Blavatskye gre, tm var olan
irklar ve uluslar arasindan mutant bir nesil gibi ykselecek olan Altinci Irk, digerleri gibi Arilerin de
yerini alacakti. Unutulmamalidir ki iktidara geen Naziler, aynen Masonluga uyguladiklari gibi, Almanyada
184
bulunan Teozofik localarin ogunu ve sayisiz Gizlici ve Gizemci Dernegi de kapatmislardir.
Blavatsky disinda, Gizlici rol dagiliminda sik sik adi geen baska kisiler de vardir. rnegin Jung, mitolojiye
olan ilgisi, irksal bilinalti zerine alismalari ve zellikle baslangita, Tton ayinlerini ve gizemci
dsnceyi canlandirma abalari nedeniyle Nazilere destek olmasi yznden en ok sulanan
kisilerdendir. Ne var ki, 1930 yilinda hastalarinin grdkleri dsler zerinde yaptigi alismasinda Jung,
dslerde beliren byk sarisin hayvan arketipini gelecege ynelik bir uyari olarak kullanmistir. Jung
Nazizmi, nderinin Hitlerin- bilinaltinin arketipleri tarafindan elegeirilmis oldugu bir kitle psikozu
biiminde nitelendirmistir.
Gurdjieff ve Crowley de, olasi Nazi destekileri arasinda sz edilenlerdendir. Ancak, her ikisinin de
Fransadaki direnis hareketinde gizlice alistiklari hakkinda kanitlarin bulunmasi, bu savi tmyle
anlamsizlastirmaktadir. Prieur de Sion gibi bir ok gizli rgt, Nazi Partisi izgisinde grnmekle
birlikte, mttefiklere bilgi sizdirmaktan geri kalmamislardir. Yine de, Vichy Fransasi gibi yerlerde Gizlici
rgtlerin Nazi taraftari olarak grnmekten baska arelerinin bulunmadigini da vurgulamak gereklidir.
185
Aslinda tarih boyunca yinelenen bir olgudur bu: esitli komplocu rgtler, gerek ya da hayali diger
komplocu rgtlere karsi durmak iin ortaya ikarlar. Bunun en arpici rnegi Kutsal Vehm rgtdr.
Ortaagda Almanyadaki gizli rgtlerden biri olan Kutsal Vehm yeleri, kimliklerini gizlemek iin kesis
basliklari takarlar ve devlete baskaldirdiklarini varsaydiklari komplocu din sapkinlarini ve cadilari
ldrrlerdi. Hitler, bazi yazilarinda Kutsal Vehmden vgyle sz etmistir.
Akildisinin Zaferi
Akildisi dsncelerin nc Reich ynetimi sirasinda ne lde glendigini belirten bir ok arastirma
vardir. Oyuk-Dnya kuramlari ve Buz-Dnyasi kozmolojileri gelistirilmis; devler, cinler ve kozmik
savaslarla ilgili garip inanlar yayilmistir. 1930larda, tmyle Atlantis ve diger kayip kitalari arastirmaya,
Kuzey halklarinin kkenini Atlantiste araymaya adanmis dergiler yayinlanmistir. Hitler, aiktan aiga
kendini burjuva aklinin
dsmani ilan etmis ve kan ile dsnmek kavramini ortaya atmistir. Ayni yillarin Lebensraum (Toprak
Reformu) hareketi modern endstri, teknoloji ve kentlesme egilimlerine siddetle karsi ikmis; basit, saf,
soylu kyl yasamini kutsallastirmistir. Kentleri terk edenler, kylerde komn yasamina kalkismislar ve
ekoloji, folk mzigi, dogal yasam, iplaklik olgularini yceltmislerdir. El sanatlari, alternatif tip, meditasyon
ve hatta hayvan haklari bile gndemdeki konular olmustur.
Ne var ki Nazizmi, yalnizca bilimsel zdekilik ve modernlesmeye karsi bir tepki olarak grmek hatali olur.
Naziler, bilimin Prometheusu gcnn bilincindeydiler ve Peenemundede bulunan V2 ssn Alman
biliminin zaferi olarak yceltmislerdi. Atom enerjisi ve radar zerinde mttefikler kadar aba harcamislardi.
Daha saglikli nesiller yetistirme bilimi ve uygulamali sosyal Darvinizm 1930larda Almanyada byk
ragbet grmekteydi. Birok saygideger saglik kurulusu, alt sinif yelerini ve zrlleri zorla kisirlastirma
programlari ngryor, Gney ve Dogu Avrupalilarla evlikleri yasaklamayi planliyordu. Nazilerin, kitlesel
kiyimlari bile endstriyel ve bilimsel yntemler aisindan en etkin kesinlikteydi. Nazilerde eksik olan zeka
degil, sefkat ve insanlikti.
nc Reichin gizli tarihine merak duyanlarin zel ilgi alanlarindan biri de, Hitlerin Spear of Destinye
(Kader Mizragi) olan dsknlgdr. Longinusun mizragi olarak da bilinen bu silah, Avusturya
Impartorluk Mzesinde bulunmaktadir ve iddialara gre armihtaki Isanin bgrn desen mizrak budur.
Bu mizragi tm Avusturyali Kutsal Roma Imparatorlari yanlarinda savasa gtrmslerdir. Walter Stein,
Hitlerin bu silah tarafindan adeta bylendigini ve Longinusun mizragina sahip olunca Nazilerin dnya
egemenliginin ve Hiristiyanlik zerindeki zaferlerinin kesinlesecegine inandigini yazmaktadir. Bu silahin
Hitler iin ne denli nem tasidigi belli degildir, zira sonunda mizrak Nazilerce ele geirildiginde Hitler, en
azindan herkesin arasindayken hibir ilgi ve sevin gstermez. Nazilerin kayip kutsal esyalara, zellikle
Hiristiyanliga ait olanlara, zel ilgi besledikleri bilinmektedir.
Edilgenlik, esitlige inan gibi Bati uygarligini yozlastirdiklarina inandiklari tm degerlerin yabanci ve
Dogulu bir din olan Hiristiyanlika Ari irka zorla yutturuldugunu dsnen Nazilerin, Hiristiyanlik karsiti bu
gdleri gz nne alininca, Hiristiyanligin kutsal esyalari iin bu ilgileri olduka sasirtici duruma gelir.
Diger taraftan Hitlerin kendi SS birliklerini, Cizvitler, Tampliyeler ve diger Hali tarikatlerinin modellerine
uygun rgtledigi asikardir. 1937den kalma nl bir poster Hitleri bir Tampliye svalyesi kiliginda, kutsal
zirhi kusanmis olarak, seytanla savasa hazirlanirken gstermektedir. Nietzche, ierdigi hastalikli Hiristiyan
svalye lkleri nedeniyle, Wagnerin Parsifal operasindan nefret etmisken, Nazi kadrolari bu yapiti
byk osku ile karsilamislardir. Otto Rahn, 1938 yilinda Gney Fransada Holy Graili (Kutsal Kase)
aramaya koyulmustur. Ne var ki, Isanin soyundan gelenleri ya da Son Yemekte kullanilan bir sarap
kadehini aradigini unutmus grnmektedir, zira Kahna gre Grail, tanimlanmasi olanaksiz byklkte bir
g kaynagidir. Nazilerin gerekten Ahit Sandigini arayip aramadiklari ise bilinemiyor, ancak Yahudilerin
bu kutsal esyasini ele geirmek iin Kuzey Afrika ve Misirda arastirmalar yapmak zere planlar
hazirladiklari hakkinda kanitlar mevcut.
Parapsikoloji ve Paranormal
Naziler, esitli paranormal olgulara byk ilgi duymaktaydilar. Albert Speer, aika Geomancy (toprakla
ilgili bir tr falcilik) ile ilgilenmis, Almanyada bulunan kutsal yreleri listelemisti; Speerin bazi mimari
yapitlari, onun Nmeroloji (sayilarla ilgili bir fal tr) ve gizemci geometrinin ilkeleri hakkinda bilgi sahibi
oldugunu ortaya koymaktadir. Vril rgt ise, topragin derinliklerinde gizemli bir enerji bulundugu ve
Alman halkinin bu enerjiden yararlanabilecegi dsncesini israrla yaymaya abalamisti. Hitlerin askeri
harekatlar ncesi falcilara danistigi ok bilinen bir zelligidir. Naziler arasinda, bir casusluk yntemi olarak
parapsikolojiden yararlanma konusu da ok ilgi ekmekteydi (bu yntem savas sonrasinda CIA ve KGB
186
tarafindan yogun biimde kullanilmistir). Ayrica Naziler, yerekimine karsi durabilen (anti-gravity) aygitlarla
da ugrasmislardi; bir Nazi bilim adami olan Viktor Shauberger tipki bir uandaireyi andiran bir hava tasiti
dizayn etmisti.
Ancak, Hitlerin en ok zerinde durdugu konu Hipnotizmaydi. Nuremberg mitinglerinin taniklari,
gsteriye katilan bir ok kisinin trans durumuna girdiklerini, cam gibi gzler ve aik agizlarla
kalakaldiklarini aktarmislardir. Hitlerin, eski nderlerin gizemli karizmatik glerini incelemis oldugu ve
Cizvitlerin dikkati odaklama teknikleri hakkinda arastirmalar yaptigi ileri srlmstr. Goebbelsin azami
propoganda iin, isik, ses ve tonlama, kitle
psikolojisi gibi toplumsal denetim tekniklerini titizlikle uyguladigi kuskusuzdur. Trevor Ravenscrofta gre,
Naziler yalnizca usta propagandacilar degillerdi, onlar ayni zamanda binlerce insanin iradesini ele
geirebilen gerek byclerdi.
Komplolar ve Devrimler
Illuminati rgtnn, 1917 Rus Devrimi ile doruga ikan Avrupa devrimci akimlarinin gelismesine hi de
azimsanmayacak bir katkida bulundugu ileri srlmstr.
187
koymaktaydi. stelik, Napoleonun devrilmesi de dahil olmak zere, bir ok tarihi olayin gereklesmesi
gizli rgtlere baglanmaktaydi.
Baigent, Leigh & Lincoln, The Holy Blood and the Holy Grail
19.Yz yil baslarinda, Charles Nodier ve Filippo Buonarotti gibi kisiler tmyle hayal rn olan bazi gizli
rgtler hakkinda kendi uydurduklari bilgileri yayinlama girsiminde bulundular. Zaten Buonarotti,
Bakuninin bile hayranlik besledigi nl bir komplocu idi. Bu sahte bilgiler ylesine inandiriciydilar ki, bir
ok masum kisi varolmayan bu gizli rgtlere ye olmakla sulanarak zulme ugradi. Byle bir baski
karsisinda, kurbanlar kendilerini koruyabilmek amaciyla, gerekten gizli rgtler kurma yoluna girdiler.
188
adi verilen satanist bir mason rgtnn faaliyetlerini ortaya ikardigini bildirdi. rgtten ayrilmis olan
Sophia Walden isimli bir kadinin anilarini yayinlamaya basladi. Iki yil sreyle, bu yayinlar tm Avrupada
anti-masonik bir histeriyi canli tutttu. Hatta Papalik, kimselerin grp tanimadigi Sophia Waldeni kutsadi.
Bir ka yil sonra, Leo Taxil pes etti ve herseyi kendisinin uydurdugunu itiraf etti. Ilgintir ki, bu olaylardan
yzyil sonra bile, Leo Taxilin yarattigi sahte bilgilere dayanan ve masonlarin ocuklari kairip kle olarak
kullandiklarini ileri sren ykler yayinlaniyor.
TRIADLAR
189
temsilcilerini; ziraatilari, tccarlari, politikacilari, askerleri, din adamlarini ve hatt dilenciler ile hirsizlari
bile bir ati altinda toplayan sayisiz gizli topluluklari barindirmistir.
rnegin; 1674 Yilinda Ming Hanedaninin dssnden sonra, tahta ikan Ching Hanedanini devirmek ve
Mingleri yeniden basa geirmek amacini tasiyan gizli rgtler byk aba iine girmisler, bunun iin
sokak serserilerini bile bir araya getirdikleri Ko Lao Houei (Ihtiyar Kardesler) rgtn kurmuslardir.
Serseriler, hkm sren hanedanin asla kuskulanmayacagi bir toplum kesimiydi. rgtn Ching
Hanedanini devirmek olan hedefi ok gizli tutulmustu. Bir sre sonra, tm sokak serserileri devlete karsi
eylemlerde bulunan birer eskiya haline dnsmst.
Diger bir gizli rgt ise, jonk (bir tr yelkenli baliki teknesi) ve sampan (alti dz bir kayik tr)
kullananlari bir araya toplamaktaydi. Ta Kong Pao adli bu rgtn kurallari genelde deniz ve nehir
tasimaciligi ile ilgiliydi. yeler birbirine kardeslik baglari ile bagliydilar. rgt iinde pek sert bir disiplin
uygulamasi yrlkteydi, rgte karsi su isleyenler olduka siddetli cezalara arptilirlardi. Tm yeler
birbirine esitti ve yeler arasinda kesinlikle riayet edilen bir aiklik ilkesi geerliydi; hi bir yenin
digerlerinden gizledigi bir sirri olamazdi. En nemli ahlk ilkesi sebatkrlikti. yelerin birbiriyle kavga ve
alay etmesi kesinlikle yasakti. rgt yeleri, toplum iinde su isleyen kardeslerinin korunmasini da
saglamakla sorumluydular. Koruma talep eden kardes, salarindan bir tutam keserek sag koluna baglardi,
ayrica sol gzn silermis gibi bir isaret yaparak da siginacak bir yere gerek duydugunu aiklardi.
in Tarihine Etkileri
Gizli rgtlerin etkinlikleri dikkate alinmazsa, in tarihindeki bir ok nemli olay tam anlamiyla
anlasilamaz. Geen yz yilda gereklesen Tai Ping ayaklanmasi ya da inin en nde gelen gizli
rgtnn adiyla anilan Triad savaslari bu duruma iyi bir rnek olusturur. 1849 Yilindan 1864 yilina dek
tam on bes yil sren bu ayaklanma, Hong Sieou-tsiuen adinda olaganst bir kisinin nderliginde
gereklesmistir. Ayaklanmanin nderi olan Hong, kendini Ming Hanedaninin yeniden kuran kisi olarak
iln etmistir. nceleri gizli tuttugu amacini, Triad rgtnn (diger adiyla Hong rgtnn) erginlenme
trenlerinden alinan su sloganla aiklamistir: Chingleri indirin ve Mingleri yeniden tahta geirin.
Ayaklanma hareketinin diger adi olan ve Gksel Imparatorluk anlamina gelen Tai Ping szleri de,
Hong rgtnn ritellerinden alinmistir. in tahtina ikacak olan yeni hanedanin adi Tai Ping Tien Kuo
yani Evrensel Barisin Gksel Imparatorlugu olacaktir. Bu ayaklanma on bes yillik bir sre iinde, on alti
eyalette alti yz kentin yikilmasina ve milyonlarca insanin yasamini yitirmesine yol amistir.
17 Temmuz 1864 tarihinde, Tai Pinglerin son kenti olan Nankin muhasara edilmistir. Hong Sieou-tsiuen,
kentin sokaklarinda kan gvdeyi gtrrken, ksknn bahesinde byk bir eglenti dzenler ve tm
karilarini bir araya toplar. Kendini gklerin krali ilan etmis olan Hongun bir isareti zerine bahenin drt
ksesinden askerler belirir. Hongun btn karilari askerlerin nnde diz kerler ve hepsi bir anda,
askerler tarafindan ipek esarplarla bogulurlar. Degerli halilara sarilan cesetler kskn byk toplanti
salonuna ikartilirken, Hong Sieou-tsiuen ve yandaslari zel olarak hazirlanmis altin yapraklarla bezeli
kadehlerden zehir imektedirler. Bir sre sonra, alevler ksk yakip yerle bir etmistir.
26 Aralik 1911 gn, in Cumhuriyetinin ilk baskani olan nl devrimci Sun Yat-senin, Sanghayda
karaya iktiginda, gereklestirdigi ilk halka aik eylem Hong gizli rgtnn geleneklerine saygi gstermek
olmustur. Muazzam bir kalabaligin gzleri nnde, Minglerin anitmezarlarini ziyaret etmis ve atalarina,
yz yillarca sren mcadele ve fedakarliklarin sonunda, zorba Manularin soyundan gelen Ching
Hanedaninin yikildigini ve in Imparatorlugunun yeniden inlilerin ve Isigin Ogullari olan Honglarin
eline getigini bildirmistir (Hong szcg, bir ok simgesel anlaminin yanisira, esas olarak su baskini, sel
anlamina gelmektedir).
Gnmzde de, Formoza adasinda bulunan Taiwan ynetimini destekleyen Honglar, hala Kizil indeki
komnist ynetime karsi mcadele etmektedirler. Ayrica, Taiwan ynetimi zerindeki gerek etkilerinin ne
denli derin oldugu bilinmemektedir. Tm Gney-Dogu Asyada oldugu gibi Malaya, Filipinler, Afrika,
Ingiltere ve Amerika Birlesik Devletlerinde bulunan inli nfus zerinde, esitli degisik isimler altinda
rgtlenen Honglarin gl bir etkisi mevcuttur. in Komnist Partisi bile, tam anlamiyla bir gizli rgt gibi
organize olmustur. Yapisinin karmasikligi, bu rgt dnya zerinde mmkn olan en gizemli ve en kapali
organizasyon haline getirmistir. te yandan, in Komnist Partisini degerlendirirken, Tai Ping isyan
birliklerinin 1850lerden baslayarak savundugu yasamda oldugu gibi, lmde de birlik olmak ilkesini ve
tm zel mlkiyetin artik kamunun malvarligina eklendigi grsn dikkate almak ve bylece komnist
kuramin, inde zafer kazanmasindan yaklasik yz yil nce, Hong rgt tarafindan pratige konulma
girisimini unutmamak gerekir.
Bu olgular, Hong rgtnn gerek amalari zerine fikir yrtmeyi pek zor, hatta neredeyse olanaksiz
190
duruma getirmektedir. Byk olasilikla, Honglar kendi anlayislari erevesinde amaladiklari bir tr
evrensel baris iin, ini ncelikle bir basamak olarak degerlendirmektedirler.
Tm geleneksel gizli topluluklarda oldugu gibi Triadin, yani Hong rgtnn de kkeni bilinmiyor, ancak
efsaneler disinda en akla yakin kani, Ching Hanedaninin baslangicinda kurulan muhalif gruplardan
tremis olmasidir. Chinglerin, kurulduklari 1674 yilindan, iktidari kaybettikleri 1911 yilina kadar, srekli
olarak gizli rgtlerce kiskirtilan ayaklanmalarla ugrasmak zorunda kalmis olmalari, bu kaniyi
glendirmektedir. Triadin ilk politik eylemi 1787 yilinda Formozada gereklesen bir isyan sayesinde
ortaya ikmistir. Zaten, daha ncesinde, 1747 ve 1786 yillarinda yayinlanan Imparatorluk fermanlari,
Honglari kusku duyulmayacak biimde isyankr bir odaklasma olarak nitelendirmistir.
1911 devriminden nceki yillarda Triad, milliyeti fikirlerin zaferi iin yogun bir mcadele vermistir. Sun
Yat-sene gre, Honglarin baslangitan beri, serserileri ve toplumun dsk gelirli kesimlerini
rgtlemelerinin gerek nedeni, Chinglerin olusturdugu iktidar yanlisi diger bir gizli rgte karsi durmak
abasinda aranmalidir. Chingler tarafindan ustalikla organize edilen bu rgt Pou Hio Kong Tse (Derin
Bilginin Sinavi) adini tasiyor ve bnyesinde bilginler ile edebiyatilari bulunduruyordu.
191
Inisiyasyon Simgeleri
Hong rgtnn inisiyasyon treni asamadan olusmaktadir: hazirlik asamasi, etkinlik asamasi ve
arzulanan sonularin elde edildigi bitis asamasi. ncelikle, tren baskani tarafindan trenin cereyan
edecegi meknin kutsanmasi gereklidir. Bunu saglamak iin, altarin zerine bazi ritelik esyalar
yerlestirilir. Bu esyalar yedi kollu bir samdan, bir kili, beyaz renkli bir yelpaze, kirmizi renkli bir lamba, bir
terazi, bir ayna, bir makas ve iinde kirmizi pirin bulunan bir lekten ibarettir. Kirmizi pirin, yasam
ilesi anlamina gelen ve Yang adini verdikleri atesi simgelemektedir.
Bu simgesel esyalarin arasinda en nemli olan pirin legidir. Bu lek, Hong geleneklerine gre Teou
adi verilen Sgtler Kentini simgeler. Aslinda, Teou tmyle astronomik bir simgedir, zira Byk Ayi
takimyildizi da Teou ya da lek adini tasir. Ayrica, bu takimyildiz Teou Mou adiyla bilinen ve
Taocular tarafindan kutsal kabul edilen Kutup Yildizini bnyesinde bulundurur. Taocu evrenbilime gre
Kutup Yildizi, Tien Kang adli otuz alti gksel yildizin evresinde dndg bir eksendir. Bunlarin etrafinda
da, Ti Cha adi verilen yetmis iki yildiz daha vardir ve evrensel fenomenleri yaratan kutsal varliklar bu
yildizlarda oturmaktadirlar.
Taocu evrenbilimde byk nem tasiyan 36, (36+36=) 72 ve (36+36+36=) 108 sayilari Hong ritelinde en
sik karsilasilan sayilardir. Zira ilk sekiz sayinin toplami 36 ettigi gibi, ayrica ilk sayinin kblerinin toplami
da (13+23 +3 3 =) 36ya ulasmaktadir.
Ritel
Kutsal mekna girmeden nce, adaylarin hazirlanmasi ve arinmasi gereklidir. Adaylarin salari zlr ve
sa rgleri kesilirmis gibi yapilir. Bu islem, hem dis dnyadan kopusu, hem de isgalci Manularin zorunlu
tuttugu sa biimine karsi ikmayi simgelemektedir. Bundan sonra, adaylara uzun beyaz giysiler giydirilir.
Beyaz renk, bir yandan Ming hanedani iin tutulan yasi simgelerken, diger yandan karanliklarin ve
Chinglerin rengi olan Siyaha karsit olmaktadir. Ardindan, adaylarin yzleri Yesil ve Mavi Ejder adi
verilen bir havuzda yikanir. Bu havuz, dogan gnesi ve sabahi simgelemektedir. Nihayet, adaylarin
gndelik ayakkabilari ikartilir ve tmne samandan yapilma sandaletler giydirilir, zira ritelde yoksullara
kimse dikkat etmez denilmektedir. Bu isler tamamlaninca treni yneten, rgtn kurulusunu ve dzenini
ayrintilariyla anlatan geleneksel efsaneyi adaylara okur. Efsanenin okunmasi, Triad rgtne giris
ritelinin hazirlik asamasini sona erdiren islemdir.
Trenin ikinci asamasinda adaylar, yelerin tuttugu kililardan meydana getirilmis bir kemerin altindan
yrtlrler. Kemeri olusturan kililarin yarisi demirden, diger yarisi da bakirdan yapilmadir. Bundan sonra
adaylar, iinde korlar bulunan bir hendegin zerinden atlarlar ve ilk kapinin nne gelirler. Bu ilk kapida,
her aday kendi adini bildirmek ve yirmi bir sapek (eski in parasi) demek zorundadir.
Ikinci kapinin adi Itenlik ve Adalet kapisidir. Bu kapinin nnde, adaylara Hong rgtnn amalari
gretilir, kendi zerlerine dsen grevlerin neler olacagi ve eger kardeslerine ihanet ederlerse,
ekecekleri cezanin ne oldugu bildirilir.
rgtn uyguladigi cezalar hakkinda, Ward ve Stirling, 1925 yilinda Londrada yayinlanan Hong rgt
adli eserlerinde gerek bir olayi anlatirlar. Penangda yapilan bir giris treninde, kardeslerden biri diger bir
kardesi ldrms olmakla sulanir. Olay hemen incelenir ve itham edilen ye sulu bulunur. Sulunun
boynuna bir kement geirilir ve iki kisi birer ucundan ekerek katili bogar. Yerde bulunan gizli bir kapak
ailir ve cesed asagi atilir. Bina, denize ailan bir kanalin zerinde bulunmaktadir. Bir sre sonra, dalgalar
elleri ayaklari bagli ve boynunda kement olan cesedi kiyiya srkler. Cesedi bulan yre sakinleri, korkun
Hong rgtnn bir kez daha, bir haini cezalandirdigini bylece grenirler.
nc kapi Gk ve Yerin emberi adini tasimaktadir. Bu kapidan geen adaylar, rgtn ileri
gelenlerinin nnde saygi ile selm dururlar. nderler, baslari kirmizi bir rt ile kapali olarak, kapinin
ardinda oturmaktadirlar. Adaylar, bir kez daha deme yapmak zorundadirlar. Parayi deyen adayin
sirtina, kilicin keskin olmayan tarafi ile vurulur.
Adaylar, her kapidan geiste, treni yneten kisinin syledigi szleri yinelerler. Bu szler, bir araya
getirilince Hong rgtnn bir baska efsanesi ortaya ikar: Honglar kraliesinin sekiz cini ile karsilastik.
Sonra bir gemiye bindik. Gemide yirmi bir yolcu vardi. Geminin eni otuz alti adim, boyu yetmis iki adimdi,
seftali agacindan yapilma omurgasina yz sekiz ivi akilmisti. Gemiyi ynetenler, Drt Dogunun Budaci
bekileriydi. Ykmz kirmizi pirin, silhlar, bir kizil bayrak ve degerli bir inciydi. Nehirin birlestigi
yerden getik, Byk Baris arsisinda kiyiya yanastik. Yakinda bir krfez ve bir ada bulunuyordu. Adaya
ikmak iin bir kpr gemek gerekiyordu. Kpry Hong kardesler koruyordu. Kprnn basinda,
zerinde otuz alti seftali bulunan bir seftali agaci ie yetmis iki erik tasiyan bir erik agaci vardi. Kprnn
192
ortasinda Buda vardi. Sonunda ise, Honglara bes renkli seftaliler satan bir ihtiyar duruyordu.
Seftalilerin tanesi yirmi bir sapekti. Budalara olan saygimiz nedeniyle kpry gemedik. Ama, nehiri
yryerek geip adaya ulastik. Nehri islanmadan gemek iin, gen biiminde dizili kirmizi tasin
zerine bastik. Adada, Sgtler Kentine girdik. Bu kentte uyum, adalet ve baris hkm sryor, tm
karsitliklar birbirini btnlyordu.
Inisiyasyon treninin son kisminda, Honglarin isigini simgeleyen kirmizi bir lamba ile birlikte gezegenleri
simgeleyen yedi kollu samdan yakilir. Adaylar ellerinde, er tts ubugu tutarken, tren yneticisi uzun
bir dua okur. Iilecek olan andi tanrilarin kabul etmesi iin yakarir. Dua bitince, ttsler sndrlr ve tts
ubuklari yere atilarak zerlerine basilir. Bu sirada adaylar hep bir agizdan Iste byle yokolsun hainler!
diye bagirirlar. Sari bir kagida yazili olan andlar imzalandiktan sonra, dogu kapisinda yakilir. Bir testi yere
atilarak kirilir ve bu islem sirasinda da Yalan yere and ienlerin kemikleri iste byle kirilsin! diye
seslenilir. Adaylarin sag ellerinin orta parmaklari gms bir igne ile delinir. Bir horozun kafasi kesilir ve
adaylarin kani ile horozun kani karistirilir. Bu karisima ayrica, sarap ile biraz nce yakilan kagitlarin klleri
karistirilir. Adaylar ortaya ikan bu karisimi imek zorundadir. Artik, inisiyasyon treni tamamlanmistir.
Adaylar, yalnizca tm Hong yeleri ile degil, itikleri karisim sayesinde, evreni olusturan temel varlik ile
de btnlesmislerdir; zira kller mineralleri, sarap bitkileri ve horoz ise hayvanlari simgelemektedir.
Giris treni tamamlanan iraga, giderlere katilma payini dedikten sonra, bir tzkler kitabi ve bir yelik
belgesi verilir. Ayrica tm yeler, birbirini tanimaya yarayan drt adet Hong sapegine sahip olurlar. Hong
kardesleri birbirlerini diger isaret ve parolalar ile de taniyabilirler. Bu parolalarin arasinda en nemlisi, bagli
bulunduklari locanin gizli kod numarasidir. rnek olarak, Fukien byk locasinin isareti 1 x 9 olarak
belirlenmistir. zellikle yemek sirasinda uygulanan kimi zel isaretler mevcuttur. Hong rgt yelerinin,
sofrada sarap kadehlerini yerlestirmeleri, ay fincanlarini tutuslari ya da ttn ime biimleri bile degisiktir.
Bunlarin disinda, diger Honglardan ivedi yardim talep eden zel umutsuzluk isaretleri de
kullanilmaktadir. yelerden bazilari, evlerinin kapisina kare biiminde kesilmis ve zerinde Hong Kia
(Hong Ailesi) yazili kirmizi bir kumas parasi asarlar.
Honglarin kendi aralarinda kullandiklari bazi zel terimler vardir. rgte yeni katilan iraklar genellikle
tay olarak adlandirilirlar. Daha eski yeler ise at olarak nitelendirilirler. Toplantilarin adi ise Fang
Madir (Atlari Kosturmak). Kendi aralarinda kullandiklari rgte zg terimlerden olusan zel dil, atlarin
konusmasi diye adlandirilir. Bu dil bir tr gizli ya da inisiyatik lisan olusturur.
Benzesimler
Triad hakkinda en kapsamli arastirmayi yapmis olan Ward ve Stirling, Hong rgtnn inisiyasyon riteli
ile Masonluk arasindaki benzerlikler karsisinda saskinliga dsmslerdir. Her iki ritelde de, insan ruhunun
lmden sonra yaptigi yolculugun, moral, allegorik ve mistik yorumlarinin bulundugunu ileri srmslerdir.
Ward ve Stirling, gereklestirdikleri incelemede Hong rgtnn ezoterik niteliklerini nemsemisler ve
rgtn politik niteligini ikinci plana itmislerdir. Oysa, Honglarin gizli tutulan ihtilalci amalari ok nemlidir
ve ritelde sik sik, Ming hanedaninin yeniden tahta ikmasina ynelik bir ok blm yer almaktadir.
Ming szcgnn, bir ok farkli anlaminin yanisira, isik anlamina da geliyor olmasi dikkat ekmektedir.
stelik, Ming hanedanindan hi bir yenin hayatta kalmamis olmasi da tarihsel bir gerektir. Konuyu
arastirmis olan B. Favre, Ming ve Ching szcklerinin, sirasiyla aydinlik ve karanlik anlamlarina
geldigini zellikle belirtmektedir. Bu bakimdan, in inanlarindaki Ying (olumsuz) ve Yang (olumlu)
ilkelerini animsamak yerinde olur. Bylelikle, ritelde yer alan Minglerin yeniden tahta ikisi biimindeki
ama, daha derin bir anlam kazanarak, rgt yelerine olumsuz karanliklari yok ederek olumlu aydinligi
yaymalarini bildiren bir forml biimini alir.
Triad gizemlerini arastirdiktan sonra Schlegel de, 1866 yilinda yayinlanan eserinde, tipki Ward ve Stirling
gibi, in ezoterik rgtleri ile Masonluk arasindaki benzerliklerden etkilenmistir. Schlegel, insan soyunun
ortak gemisi dsnlrse, kardeslik duygularini glendiren her tr rgtte bu gibi benzerlikler, yani ortak
kkenin anilari bulunabilir diye yazmistir. Schlegele gre belki de Masonluk da Asya kkenli olup iki kola
ayrilmis, bir kol Batiya diger kol Uzak Doguya giderek, kendilerine verimli topraklar bulmuslardir.
Bu dsnce olduka ekici bir varsayim olarak degerlendirilebilir. Ancak, ister Ren Gunon gibi, tm
geleneksel inisiyasyon trenlerinin metafizik birligi grs savunulsun, isterse C. G. Jung gibi, insan
ruhunun degismez modelleri olan arketiplerin varligi kabul edilsin, byle bir varsayimin kesinlikle
dogrulanmasi gereklidir. Batida oldugu gibi Uzak Doguda da, inisiyasyon rts altinda her yerde ayni
olan tek bir ezoterik bilginin gretilip gretilmedigi sorunu geerligini srdrmektedir. Belki ezoterik
rgtlerin kkeni tarih bilimi tarafindan aydinlatilamayacaktir. Oysa, inisiyasyon geleneginin nesnel
incelenmesi ile, bu ortak kkeni dsnsel olarak belirlemek mmkn olabilir.
193
Essenelerden Kalan Miras
194
Garibaldinin kurdugu Italya birligi, Vatikani Romaya hapseder.
Vatikan, drt yandan gelen saldirilari karsilamak zere sekin bir grup yetistirmeye karar verir. Bu grup
kiliseye ynelik saldirilari etkisiz hale getirmek zere hazirlanir. Bylece Katolik Modernist Akimi dogar.
Vatikanin emirleri ile hareketin dsnsel forumu olarak Ecole Biblique, peder Lagrange tarafindan kurulur.
Modernistler gerekten iyi yetistirilirler. Kisa srede kilisenin dogmalarini sorgulayacak dzeye gelirler ve
baskaldirirlar. Modernizmin dsnsel ekirdegi olarak kurulan Ecole Biblique, baskaldiri hareketini
bogmak grevini stlenir. Ve ironik bir sonu: Modernistlerin kitaplari, Vatikanin yasak yayinlar
katalogunda bas kseyi alir. Papa Leo XIII, 1903te Pontifical Biblical Commisionu kurar. Komisyon
Tanrinin szlerinin (!) her trl hata ve kt dsnceden korunmasi ile grevlidir. Peder Lagrange,
komisyonun yesidir. Ecole Bibliquein sonradan gelecek baskanlari da komisyonun yesi olmustur. Ecole
Biblique tarihi ve arkeolojik bulgularin, katolik doktrinine uygunlugunu kanitlamak gibi bilimsel (!) bir ugras
iindedir. Komisyonun doktrindeki otoritesini sorgulayacak hi bir arastirma-sonu-gretiye izin yoktur.
Komisyonun bu gn (1992) baskani olan kardinal Joseph Ratzinger, ayni zamanda Congregation For the
Doctrin of the Faith enstitsnn de basidir. Bu nstit, 13. asirdan beri varligini srdrmektedir. 1542deki
adi Holy Officetir. Daha nceki adi ise Holy Inquisitiondur (Kutsal Engizisyon). Bylece kardinal
Ratzingerin, gnmzn Byk Engizitr oldugu anlasilir.
Yz yillar iinde kklesmis bir ikar hiyerarsisi. Yaygin, etkin ve gl. Din adamlari iin bu hiyerarsik
yapiya karsi gelmek, o sekin evreye girebilme sansini ldrmek veya bulundugu pozisyonu yitirmek
demektir.
l Deniz Yazitlarinin emanet edildigi Ecole Biblique ve International Teamin genel erevesi budur. Bu
iki kurulus her zaman birlikte anilir ve Vatikandan ayri dsnlemez. Ecole Bibliquein baskanlari (De
Waux, Milik, Starcky, Strugnel...) bir Katolik Dominiken zinciri halinde, yazitlar zerinde tam bir tekel
kurar. Israil, 1967 savasi sonunda Rockfeller mzesi ve Ecole Bibliquei fiziki olarak ele geirir. Ama bu
uluslararasi gc ve hele arkasindaki Vatikani karsisina alacak yere henz ulasmamistir.
Ecole Biblique ve International Team, l Deniz Yazitlarini, kendi amalarina uygun biimde ele almistir.
Inceleme, yorum ve yayinlamada hedef, gerekleri aramak degil, gereklerin kilise doktrinine uydurulmasi
olmustur.
Yine Essenelerin kimligine dnmek, dogru bir baslangi olabilir. Tarihi Philo ve Josephus ilk bilgileri
vermistir. Konu, Kumran yazitlarinin ortaya ikisindan nce de ele alinmistir. 1770 Yilinda, Byk Fredrik,
Isanin bir Essene oldugunu; 1863te Ernest Renan Hiristiyanligin aslinda Essenizm oldugunu syler. 18.
ve 19. yz yillarda , Isayi bir Essene olarak tanimlayan ve armihtan sonra yasamasini da Essenelere
zg gizli bilgilerden aldigi gle aiklayan alismalar olur. l Deniz Yazitlarina kadar Essene imaji
bellidir: dnyadan el etek ekmis asiri dindar kisiler. Yazitlar onlarin eseridir. Ecole Biblique ve
International Team, bu sakin pasif insan grubunun I.. 100- 130da yasayip o yazitlari yazdigini ve ilk
Hiristiyanlarla bir ilgileri olamayacagini israrla vurgular.
l Deniz Yazilarinin ortaya ikardigi Essene kimligi ile, Josephus ve ona dayali geleneksel kabul
arasinda derin eliskiler var:
Josephusun Esseneleri bekr erkekler toplumudur. Oysa harabelerde ocuk ve kadin iskeletleri
bulunmustur. Ayrica Toplum Kurallari adli yazitta, evlilik ve ocuk yetistirme konulari islenir. Bu
noktada, International Teamin, yazitlarin Secterian (Tarikat ile ilgili) blmn hep gzlerden irak
tutma gayreti animsanmalidir.
Hi bir yazar, Essene takviminden sz etmez. Yazitlarda, Kumranin gnese endeksli bir takvimi
oldugu ortaya ikarilmistir.
Philo ve Josephusun anlattigi Esseneler kurban trenlerini bilmez. Halbuki harabelerde kurban
edilmis hayvan iskeletleri bulunmustur; daha nemlisi, Mabet yazitinda, kurbanla ilgili kurallar
vardir.
Josephus, Essenelerin, Herod Antipas (I.. 20- I.S. 39 arasi Judea Tetrarki) ile iyi geindigini
yazar. Yazitlarda, Essenelerin, bu Roma kuklasi krala karsit olduklari aika bellidir.
Nihayet Josephus ve Philonun anlattigi Esseneler, sakin, pasif, bu dnya ile ilgisi olmayan
kesislerdir. Oysa, harabelerdeki buluntular ve Savas yaziti, Kumran ve evresine yerlesmis bu
insanlarin, geleneksel Essene imajindan ok, o gnlerde blgede, Roma baskisina ve Romanin
isbirlikisi olan Yahudi yasamina karsi baskaldiriyi yrten Zelot tanimina daha ok uydugunu
gsterir.
Burada, l Deniz Yazitlarinin ortaya hangi gerekleri ikarabilecegi ve Vatikanin bunu, Ecole Biblique ve
International Team kanali ile, niin nlemeye alistigini anlamak iin, o gnlerin ve o evrenin atmosferine
195
kisaca bakmak gerekir.
Yahudiler, en basindan beri, dinsel ve laik nderlerin ortaklasa ynettigi bir toplum olagelmistir. Dini
liderler, Levi kabilesinden Aaronun halefleri olan Zadoklardandir; laik liderler, Juda kabilesinden
Davudun halefleridir. Babil srgn ve daha sonra Iskender ile baslayan Helenistik etkilerin
derinlestirdigiyozlasma, politik boslugun tesinde, dini liderligin yapisini ve toplum zerindeki etkisini
bozmustur. Sonunda, I.. 167de, Mattathias Maccabeaus, bir Yunan grevlinin kurban konusundaki
pagan istegine karsi ikarak isyani baslatir. Maccabeaus ilk Zelottur. Oglu Judas inzivaya ekilir (Musa,
Isa ve Muhammed gibi) ve sonra kardesleri ile beraber, Kutsal Topraklarda, yeniden Musa yasasina
uygun dzeni kurar. Maccabeausun yandaslari Makkabiler I.. 76 yilina kadar kontrolu elinde tutarlar.
Sonra yine yozlasma ve Kral Antipas.
Yazitlarin, Biblical ve Secterian olarak iki ana blme ayrildigi, Biblical blmn International Team ve
Ecole Biblique tarafindan n plana ikartilip, Secterian blmn glgede birakildigi bilinmektedir. Kutsal
Topraklarin o dnemdeki havasi ve o hava iinde, Kumran toplulugunun gerek kimligi, yani Essenelerin
gerek yz, Secterian blmlerde verilmistir: Roma Kutsal Topraklara hakimdir. Herod Antipas kukla bir
kraldir. Yahudi bile degildir. Durumunu halka kabul ettirmek iin, bir Maccabi prensesi ile evlenmis,
yeterince glenince de karisi ve kardeslerini ldrtmstr. Dini lider de Romanin uydusudur. Dis etkiler,
i yozlasma, Yahudi toplumunu alt st etmis, Kutsal Topraklardaki yasam Musa kanunlarinin disina
itilmistir. Romayi kovmak ve Musa dzenini yeniden kurmak iin lm-kalim savasi veren insanlar
ikar...Bunlar Zelotlardir...
Bu noktada, Incillerde ve kilisenin yz yillar boyu sregelen arastirmalarinda hep glgede birakilmis bir
isimden sz etmek zamani geliyor: James!.. Isanin kardesi. Ondan sadece Acts (Nebilerin Isleri)
kitabinda, bir iki yerde bahsedilir. Kumran yazitlarinda Jamesin nemli bir yeri vardir ve adi The
Righteus tur (Haksever). Ilk Kilisenin (Early Church) nderidir.
Milat yillari... Kutsal Topraklar... Ilk Kilise veya ilk mabet... zgr bir lke ve Musa yasalari iin lmne
savasan insanlar, Zelotlar. Esseneler, Kumranlilar... Bunlar Ilk Kiliseye ve onun liderine bagli, degisik
isimlerle anilan ayni insanlar. Sadece Kumranda degil, Kutsal Topraklarin tamamina yayilmis yasa ve
Yolun savascilari Geleneksel Essene erevesinin ok disinda bir topluluk, rgtl bir gtrler.
yelerini, yeni yeler bulmak, para toplamak iin grevlendirir. Suikastler dzenler. Isyanlar tertipler,
kaleler kurar, Romayi o tarihte 80.000 kisilik bir ordu gnderecek denli rktrler.
James, bu karisik ortamda bir gn mabette isimsiz birinin baslattigi bir saldirida lin edilir. Ilk din sehidi
olarak bilinen St.Stephen, belki de sadece hayal rn bir kisidir ve Jamesten baskasi degildir. Romaya
karsi baslayan byk isyanla Jamesin lmnn ayni yillar da olmasi basit bir rastlanti olmasa gerektir.
Isyan baslar. Roma, Kuds (I.S. 68), Kumrani (I.S. 70), Masadayi (I.S. 74) yerle bir eder. Zelotlar esir
dsmemek iin lm seer. Yalnizca Masadada 960 kisi (erkek-kadin-ocuk) topluca intihar eder.
Jamesin lmne dnersek... Mabetteki lin olayinda, katilleri seyreden biri vardir. Sadece izleyici
olmadigi bellidir. Acts 9-21de, Ilk Kiliseye saldirilar dzenledigi anlatilan biri vardir: Saul!...
Saul.. Ya da transfigrasyondan sonraki adi ile St. Paul... Adina dnyanin drt bucaginda kiliseler yapilmis
en byk Hiristiyan. Daha dogrusu Hiristiyanligi baslatan, yayan aziz!... Kumran yazitlarindan sonra,
Hiristiyanligin dogus ve yayilisindaki rolnn ne oldugu sorgulanan Saul...
Tarsuslu Saul bir Yahudidir ama ayni zamanda bir Roma vatandasidir. Onu sahnede ilk kez St.
Stephenin (James?) ldrls sirasinda grrz. Bu noktada, Jamese mabetteki saldiriyi baslatan
isimsiz biri nin kimligi de ortaya ikmaktadir. Acts 9-21de Saulun ilk kiliseye saldirilar dzenledigi
yazilidir. St. Stephenin ldrlme nedeni Kanuna karsi gelmektir. Oysa St. Stephen, katillerini Kanun u
ihll etmekle sular. Bu paradoksun mantiksal aiklamasi su olabilir: Katillerin arkasindaki g (High
Priest - Haham Basi) Roma otoriteleri ile isbirligi iindedir, Ilk Kilisenin nderligindeki akimi bogmak
istemektedir. Saul onlarin emrinde, fanatik bir Ilk Kilise dsmanidir. Yeni saldirilar dzenlemek zere,
Sama giderken gklerden Isanin sesi duyulur: Saul! Niin bana karsisin?. Byk degisim
(transfigrasyon) meydana gelir Saul, yeni adiyla Paul artik Isanin bir mrididir. Isayi sagliginda grp
tanidigina dair hi bir kayit yok. Samda yil kalir. Kudse geri dner. Artik Ilk Kilisenin dsmani degildir.
Ama Ilk Kilise Paul pek de kabullenmez. Tarsusa gnderilir. Bir tr srgndr bu... Topluluga yararli
olabilirse iyi. Olamazsa, zaten istenmeyen bir kisidir.
Paul, Tarsusta ve Antakyada vaazlar verir. Bir ara Kudsten bir heyet gelip etkinliklerini degerlendirir.
Isa ve gretisi hakkinda neyi bilip bilmedigi hi bir yazida belirtilmemis olan Paul, Isaya mal ettigi bir akim
yaymaktadir. Seyh umaz, O nu mritleri uurur deyimine gre bir Isa yatari. Tanrinin oglu ve ayni
zamanda Tanri Isa...
196
Kudse geri agrilir. Yedi gnlk arinma ritelini yerine getirmesi istenir. Sylenenleri yapar. Ama Ilk
Kilisenin temel ilkelerinden, Yoldan sapmisligi aiktir. Ona gre inan, Yasadan (Musa Yasasi)
stndr. Yargilanmaktan, belki de linten Roma vatandasi oldugu iin kurtulur. Her Romali gibi, kendisini
Roma Imparatoru nnde savunmak hakki vardir (neye, hangi sua karsi?...). Romaya gider. Pauln
yksnn bundan sonrasi pek belli degildir...
Aziz Paul!... Roma vatandasi Paul! Gl dostlari olan zengin Paul! Kukla hiyerarsi ile yakinligi bilinen
Paul! Kendi insanlari arasinda tutunma sansi kalmayinca, Romali muhafizlarla Romaya gnderilip tarih
sahnesinden silinen Paul! Isayi tanimayan, belki de kendine gre bir Isa yaratan Paul!...
Jamesin liderligindeki Ilk Kilise... Yasayi ve Kutsal Topraklari korumak iin, toplu intiharlara srklenen
dava insanlari, Zelotlar... Paul, bu lm-kalim savasinin firtinali atmosferini Dsmaninizi Seviniz
anlayisina varacak biimde, neden pasifize etmistir? Bu bir yorum farki midir? Yoksa ihanet mi? Romali
Paul, Zelotlarin savasini yozlastirmaya alisan bir Roma ajani miydi?
l Deniz (Kumran) Yazitlari, Ecole Biblique ve International Teamin tekelinden kurtarilip, tarafsiz, yani
Vatikan etkisinden uzak otoritelerce incelendigi zaman, Hiristiyanligin kkenini sarsan sorular ortaya
ikmistir. International Teamin yayinlari skandal olarak degerlendirilmistir.
Pek ok yazitin (belki bilinenden ok) yeralti dnyasinda, antika piyasasinda olduguna, hala kesfedilmeyi
bekleyen magaralarin varligina inanilmaktadir. Bunlarin tm toparlanip, nyargilarin disinda incelendigi
zaman, belki byk dinin temelleri ve ortak yanlari daha iyi ortaya ikacak, bir tek Tanriya inanan
insanlar arasindaki yz yillardir sregelen dsmanligin anlamsizligi daha iyi anlasilacaktir.
Din kurumunun, onu sahiplenenlerin elinde, ne korkun bir silh haline getirilebilecegi de daha aika
ortaya ikacaktir.
Ihvan-s-Saf
Giris
On birinci yz yilin ortalarina dogru (kesin olmamakla birlikte 1047-1048 yillarinda), nceleri Basrada,
daha sonra Bagdatta Ihvan-s-Saf adli uzlasmaci (eklektik) bir dsnce akimi ortaya ikti. Ihvan-s-
Safya mensup bulunanlarin gerek kimlikleri, nerede ve ne zaman yasadiklari hakkinda kesin ve ayrintili
bilgiye sahip olunamadigi iin, bu gizli topluluk gnmzde de ok tartismali bir konumda bulunmaktadir.
Akimin amaci, Mslmanlari bagnazliktan kurtarmak, bilim anlayisini ve doga bilimlerine dayanan felsefeyi
egemen yapmak, toplumu dzeltecek bir aydinlar ahlki yaratmakti. Ortaya ikardiklari kolektif bir eser
olan, bir tr ansiklopedi ile amalarina bir dereceye kadar ulasmislardi. Ihvan-s-Safya Islm
ansiklopedistleri demek yanlis olmaz.
Bu akimin Arapa tam adi Ihvan-s-Saf ve Hillan-i Vef idi. Ihvan sznn anlami, candan ve samim
dostlar, kardesler demektir. Saf sz ise saflik, berraklik, itenlik, arinmislik anlamina gelmektedir.
Hillan, dostlar anlamina gelirken; Vef sz ise baglilik demektir. Bu dsnce grubunun adinin Trke
olarak tam karsiligi Arinmislik Kardesleri ve Baglilik Dostlari olmaktadir.
(Yaptigim incelemelerde, grubun adinin bir ok farkli kaynakta degisik biimlerde yazildigini gzledim.
rnegin; Ihvan-s-Saf, Ihvn-i Saf, Ihvanssafa, Ihvan-s-Saf, Ihvan al-Saf, Ihvan el-Saf, Ihvan-l
Safa ya da Ihvan-s Saf biimlerinde yazildigina rastladim. Hatta, ayni kaynakta farkli yazilislar oldugunu
da grdm. Bu yazilislardan hangisinin dogru oldugunu belirleyemedim. Bu konuda yardimci olacaklara
skran duyacagim.)
Bazi arastirmacilar, toplulugun adinin Kelile ve Dimnede (hayvanlar arasinda geen ykleri ahlki
olarak ele alan Hint masallari derlemesi) yer alan Gerdanlikli Gvercin (el-Hamme el-Mutavvaka) adli
ykden alindigini ileri srmslerdir. Oysa, bu toplulugun bir kardeslik toplulugu olmasi ve gnl temizligi
ile baglilik ve yardimlasmayi kendilerine ilke edinmeleri bu adi almalari iin yeterli bir neden olmalidir.
Ayrica, Kelile ve Dimnede geen yknn z de, toplulugun bu ilkelerine uygun dsmemektedir.
Gnmzde bilindigi kadariyla, etkinlikleri her ne kadar yalnizca dsnsel dzeyde gereklesmis ve
Ihvan-s-Saf zde entelektel bir akim niteliginde kalmissa da, dnemin ortodoks Islm anlayisina karsi
197
ikmalari nedeniyle, rgtsel yapilari tmyle ezoterik zelliklere sahip olmustur. rgte katilacak kisilerin
zenle seilmeleri, toplantilara sadece kendi yelerinin kabul edilmesi ve derecelere bagli bir hiyerarsik
yapi bulunmasi Ihvan-s-Safnin ezoterik karakterini gstermektedir. Hatta, rgtn byle bir gizlilik
iinde alismasi bazi arastirmacilarin onlari mason rgtlerine benzetmesine bile neden olmustur (W.
Barthold, Islm Medeniyeti Tarihi - ev. M. Fuad Kprl, Ankara.1973 s.32; Seyhun Tunasar, Inan
Evrimi Ihvan-s-Safa ve Masonluk, Mimar Sinan Dergisi 32, Istanbul 1979,s.23).
Ihvan-s-Saf mensuplari, kendilerini aydinlanmaya ve ahlk bakimindan arinmaya adamis kisilerdi.
Amalari, o dneme kadar, ortodoks Islmin kesinlikle reddettigi felsefe ve mantik gibi sorgulama ve
irdeleme yntemlerini kullanarak, dinsel inanlari ve entelektel sistemi yeniden yapilandirmak ve en
sonunda toplumsal yapiyi dnsme ugratmakti. Bylece, resm Islmin baskisi altinda gerek inanci
yitirenlere yol gsterecekler, onlari saf dine agiracaklardi. Ihvan-s-Safya gre, seriat yanlis inanlarla
bozulmustu ve felsefe, bilim anlayisiyla temizlenmeli, gerek z meydana ikarilmaliydi.
Ihvan-s-Saf, lmszlgne inandiklari ruhun Tanriya ulasmasini saglayacak bir greti formle etmeye
alismislardi. nerdikleri yol, ortodoks Islmin yanlislarindan kainmak iin, felsefe ile Islm kurallari
arasinda bir uyum saglayacak ve bylece insanlari yetkinlige kavusturacak bir yntemdi. Felsefe ile dinsel
inanlar arasinda sentezi Neo-Platoncu yaklasim saglarken, bir yandan Aristo mantigi, diger yandan
Pythagorasi sayilar bilimi kullaniliyordu. Ihvan-s-Saf gretisi, eski Yunan, Hind ve Iran bilgeliginin bir
karisimi biimindeydi. Bylece olusturulan sistem, Islm inanlari ile, Grek felsefesi, Zerdst dini, Hind
gizemciligi ve Gnostizmden geler tasiyan dikkate deger bir senteze ulasmaktaydi.
Resil
Ihvan-s-Saf, Resil (Risaleler) adi verilen ve elli iki blm ya da risaleden olusan bir tr ansiklopedi
ile gretilerini kaleme almislardi. Resil, sonradan Misirda basilmistir. Bu ansiklopedinin bir ok yazari
vardi. esitli kaynaklara gre, risalelerin yazarlari arasinda; Eb Sleyman Mihrican, Ebul Hasen
Zencan, Eb Maser Belh (Mukaddes olarak da bilinir), Zeyd bin Rufa gibi dsnrler bulunuyordu. P.
Casanova Journal Asiatique isimli dergide yayinlanan bir arastirmasinda, eserde sik sik geen Zodyak
(burlar) takvimine dayanarak, yazilis tarihini 1049 ve yerini de Misir olarak ileri srmektedir. Ancak bir
ok arastirmaci yazilis yerinin Misir oldugunun kabul edilmesi iin bu kanitlari yeterli grmemektedir.
Buna karsilik, konuyu arastiranlarin ogunun, Ihvan-s-Safnin Basrada ortaya iktigini kabul ettigi
bilinmektedir. O dnemin Basrasi, yeni bir takim dsnsel ve dinsel akimlara sahne olmasi bakimindan
Islm dnyasinin en nemli merkezlerinden biridir. Bir ok nemli dsnr Basrada gretilerini yaymis,
Mrcie ve Kalenderiyye gibi tarikatler orada ortaya ikmistir. zetle Basra, yeni olusumlara hem alisik,
hem de potansiyel olarak hazir durumdadir. Bazi kaynaklar, Ihvan-s-Safnin Bagdatta da bir kolu
oldugunu belirtmektedir. Ancak bu konuda ayrintili bir bilgi mevcut degildir. Zaten bu rgtlenme, bir
bakima bir felsefe kulbnn, bir dsnce derneginin gnll yelerinin iten etkinliklerini andirdigi iin,
lkenin her yresinde yelerinin bulunmasi olasidir.
Dsnsel Kken
Ihvan-s-Safnin ortaya ikisi, o dnemin en etkin akimlari olan Ismailler, Batinler, Karmatler arasindaki
politik ve rgtsel iliskiler, Ihvan-s-Safnin da bunlarla greti baglantisinin olup olmadigi gibi konular,
Islm dsncesi tarihinin en zor ve en tartismali sorunlari arasindadir. Ihvan-s-Safnin, Islm
toplumunun hangi dsnce ve inan kesiminden kaynaklandigi konusunda arastirmacilar arasinda bir
grs birligi yoktur.
Ihvan-s-Safdan gnmze kalabilmis tek eser olan Resilin incelenmesi, akimin Batinlik ile, zellikle
Ismail batin akimlarla baglantili oldugunu gstermektedir. Bu konuda, Fransiz arastirmaci P. Casanova
Ismail grslerinin tmnn Resilde bulunduguna eminim diye yazmaktadir. Benzer biimde
MacDonald Muslim Theology (Islm Tanribilimi) adli kitabinda, Ismail mensuplarinin Ihvan-s-Safnin
risalelerini grendiklerini ileri srmektedir. Sonraki dnemlerde, risalelere en fazla Ismailler sahip
ikmislar, hatta Resili Kurandan sonraki Kuran olarak nitelendirmislerdir. Resilde bir ok yerde
israrla yinelenen Tevil kavrami, yani Kuranin ezoterik yorumu, tmyle Si kkenlidir. Ihvan-s-Saf ile
Ismail baglantisi hakkinda asagidaki blm Edward Burmanin The Assassins - Holy Killers of Islam
(Hasisler - Islmin Kutsal Katilleri) adli eserinden alinmistir: Ismailler, tm risalelerin, gizli imamlardan
biri olan Imam Ahmed tarafindan yazildigina inanirlardi. Suriye Hasislerinin basi, Seyh-l Cebel Resid d
Din Sinanin Resilde bulunan felsefi dsnceleri ustaca yorumladigi biliniyor. Diger taraftan Ismaillerin,
Resilin 2.blm 8. risalesinde dile getirilen ideal insan tanimlamasinin Hasan Sabbahi kastettigine
inanirlardi. Resile gre ideal kisi, soy olarak Iranli, din olarak Arap, kltrde Irakli, deneyimleriyle
198
Yahudi, davranislariyla Hiristiyan, dine bagliligiyla Suriyeli, bilimde Yunanli, kavrayista Hindli, yasam
tarzinda Sufi, ahlk olarak melek gibi, bilgide ilh ve kaderde ebed olmalidir (II, 376).
Diger taraftan, Resilde yer alan bazi aiklamalar, Snn bir kkene kanit sayilabilir. zellikle, Halife-i
Rasidinden (Ilk Drt Halife) sz eden risaleler (III, 489 ile IV, 408) ve Hazreti Ayseden sz eden risale (I,
358), eserin Si ve Ismail kkenli oldugu iddialarini zayiflatmaktadir.
Ayrica, Resilde belirgin bir tasavvuf egilimi de bulunmaktadir. zellikle, mahiyet-l ask (III, 269-286) ve
vecd (I, 240) blmleri tam anlamiyla Sufi nitelikler gstermekte ve tasavvuf terimlerini iermektedir.
Ancak, risaleler dikkatlice gzden geirilirse, Ihvan-s-Safnin, dnemindeki inan farklari ve mezhep
ayriliklarindan usanip, bunlara bir son vermek, bu konudaki bagnazligi yikmak amaciyla yola iktiklari
anlasilir. Dsncelerini temellendirmek iin esas aldiklari tm kaynaklari, btn sinirlamalar ve
nyargilardan arinmis olarak, istedikleri gibi kullanmislardir. Onlar iin, Kuran ne kadar nemli ise, Tevrat
ve Incil de o kadar nemlidir. Muhammedin szleri ne kadar nem tasiyorsa, felsefede Sokratesin ya da
Platonun, matematik ve geometride Pythagorasin szlerinin de nemi o kadar byktr. Ancak Ihvan-s-
Saf, Mslman bir toplum iinde yasamasi ve kendilerinin de Mslman olmasi nedeniyle, Kuran ve
Muhammedin szlerine daha fazla agirlik vermis, daha ok alinti yapmislardir.
Ihvan-s-Saf, mezhep tutkusundan uzak olduklarini ve kaynagi ne olursa olsun, dogru bulduklari her
dsnceyi benimseme egiliminde olduklarini syle dile getirir:
Kardeslerimizin, bilimlerden hibirine dsman olmamalari, hibir kitabi hor grmemeleri, mezheplerden
hibirine nyargi ile bakip, bagnazliga dsmemeleri gerekir. Zira, bizim grs ve inancimiz btn
mezhepleri kapsar ve btn bilimleri kusatir. Bizim bilimimiz, baslangici ve sonu, gizliligi ve aikligi
bakimindan hepsinin tek bir ilke, tek bir neden, tek bir evren ve tek bir ruhtan olusmalari dolayisiyla,
duyulan (mahsus) ve kavranan (makul) tm varliklarin incelenmesidir. (IV, 41-42)
Risalelerde, Ehl-i Beytin (Muhammedin akrabalari, ev halki) stnlgn ve Kerbel olayini vurgulamis
olduklarindan dolayi, asiri Si ve Ismail bir grnm vermemelerine karsin, Silikle hi ilgili olmadiklarini
sylemek de olanaksizdir. Onlarin, en azindan Si sempatizani ya da Seyyid Hseyin Nasrin ileri srdg
gibi Sufi egilimli Siler olduklari ynnde bir kani uyanmaktadir. Ancak, her konuda oldugu gibi, bu
konuda da bagnazliktan uzak, her dsnceye aik, yararli olan her fikri alma taraftaridirlar.
Bu aiklikta asiriya giderek, sonuta Islmin ruhuna aykiri dsen bir takim dsncelere sahip olduklari
gerekesiyle bazi Mslman dsnrler tarafindan elestirilmisler, hatta sapkinlikla sulanmislardir.
Ihvan-s-Safnin Resilde kullandigi dil fazlasiyla simgeseldir. Abbas ynetiminin hismindan
korunabilmek iin zellikle seilmis bir tarzdir bu. Resil, ders ikarilacak ok sayida hayvan ykleri
iermekte, bazi blmleri tmyle gizli mesajlar ve kodlardan olusmaktadir. Bu zellik, Ihvan-s-Safnin
terim ve kavramlarini bilmeyenlerin, Resilin ierigini tam anlamiyla degerlendirmesini olanaksiz biime
getirmektedir. Risalelerde gizli etkinliklerin en nemli anahtari olarak agzi sikilik nerilir. Bu zellik,
Tanrinin bahsettigi yetenekleri baskalarina belli etmemek ilkesinden kaynaklanmaktadir.
Islm Ansiklopedisine gre, Resilin ierigi uzlasmaci bir nitelikte olup, gretinin temel noktasini, evrenin
tek ilh kaynagi olmasi ve ruhlarin bu kaynaga, yani Tanriya geri dns inanlari olusturmaktadir. Nasil
tm szckler agizdan ikmakta, isik gnesten yayilmaktaysa, evren de Tanridan kaynaklanmaktadir. Bu
Neo-Platonculuk kkenli kavramin adi Sudr (emanation, yayilma, meydana ikma) inancidir. nce
Tanrinin vahdeti (birligi) ve ondan da derece derece, 2. olarak akil, 3. olarak nefs (ruh) dogar; ruhtan 4.
olarak ilk madde, 5. olarak doga, 6. olarak cisimler ikar; ondan 7. olarak felekler; ondan 8. olarak
elementler evreni, ondan da 9. olarak madenler, bitkiler ve hayvanlar ikar. Bu yayilista her trl ktlk
ve eksikligin kaynagi maddedir. Bireysel ruhlar, evrensel ruhun birer parasidir. Nasil evrensel ruh
kiyamet gn Tanriya dnecek ise, ruhlar da bedenin lm ile evrensel ruha dnmektedirler. Bu
nedenle Ihvanlarin lm Kk Dirilis, evrensel ruhun Tanriya dns Byk Dirilis (Baas--bad
el-mevt) olarak adlandirilir.
Ihvan-s-Saf gretisinde yaratilisin bu biimde dzenlenmis olmasi, rgtlenmenin hiyerarsik yapisini
etkilemis ve bilgilere dereceli olarak ulasma kavramini zorunlu biime getirmistir. Zaten Resil, drt ayri
blmnde, farkli konulari isleyen bir bilimler ansiklopedisi gibi dzenlenmistir. Ilk blmde yer alan 14
risale matematik ve mantik bilimlerinden, ikinci blmdeki 17 risale doga bilimleri ile ilm-i nefsten
(psikoloji), nc blmn 10 risalesi metafizikten ve son blmn 11 risalesi tasavvuf ve sihirden sz
etmektedir. Resilin her blm ayri bir yas grubuna yneliktir. Yas gruplari Platonun Cumhuriyetinden
esinlenerek olusturulmustur. Ilk derecede, gretmenlerin etkisine tmyle aik olan zihinleriyle 15-30 yas
arasindaki genler vardir. 30-40 Yas arasini kapsayan ikinci derecede, varliklarin analojik (benzesimli)
bilgisi ile din disi bilgelik konulari vardir. nc derecede, 40-50 yas arasindaki kisilere evrenin ilh
199
yasasi bildirilir. Nihayet, 50 yas st iin olan son derecede, kisi Gerege ulasir, bylece doga, greti ve
yasalarin zerine ikar.
Ihvan-s-Saf Felsefesi
Genel bir degerlendirme sonucunda, Ihvan-s-Saf felsefesinin uzlasmaci bir yntem izledigi anlasilabilir.
Hilmi Ziya lken, Islm Felsefesi adli kitabinda, Ihvan-s-Saf, matematikte Pythagorasa, mantikta
Aristoya, metafizikte Platona, ahlkta Sokratese ve din felsefesinde Frbiye baglidir diyerek bu
eklektik yapiyi ortaya koymaktadir.
Resil, harfler ve sayilara dayanan matematik aiklamalar ile baslamakta, daha sonra mantik ve doga
felsefesi konularina gemektedir. Ancak, Ihvan-s-Saf genelde tm felsefe yaklasimini nefs (ruh) ve
nefsin niteliklerine dayandirdigi iin, Resil sonunda mistik ve sezgisel bir yorumla marifetullaha
(Allahin bilinmesine) ulasmaktadir.
Temel olarak, felsefe dizgelerinde uzlasmaci bir yntem izlemeleri, Ihvan-s-Safnin, de Boerin
Islmda Felsefe Tarihi adli kitabinda belirttigi gibi, tm uluslarin ve dinlerin bilgeligini bir araya getirmek
amacindan kaynaklanmaktadir. Ihvan-s-Saf, zde ezoterik bir rgtlenme olarak, dinin grnr
kurallarinin siradan insanlara yneldigini, ancak yce ruhlara sahip olanlarin, bu kurallarin tesine
geecek, derin dsnsel kuramlara gereksinme duyduklarini kabul ederler. Asil amacin, bedenin yok
olmasindan sonra insan ruhunun duru bir tinsel yasama ykselmesi oldugunu, bu ayricaliga ancak
yasamlari sirasinda felsefe sayesinde bilgisizlik uykusundan uyanan kisilerin kavusacagini savunurlar.
Kendi felsefelerinin amacinin da, gleri oraninda, insan ruhunu Tanriya yaklastirmak oldugunu ileri
srerler.
Grldg gibi, insan ruhunu dsnce dizgelerinin temeli olarak alan Ihvan-s-Saf, antropocentrique
(insan-merkezli) olarak nitelenen, yani insani tm varliklarin merkezi olarak ele alan bir felsefe anlayisina
sahiptirler. Bu yaklasim, Islm tasavvufunun temel konularindan olan evren-insan iliskisi sorunsalina da
uyumludur. Risalelerde sika rastlanan, insani kk bir evren ve evreni byk bir insan olarak
degerlendirme, yani mikrokozmos-makrokozmos bagintisi tmyle Neo-Platoncu gelenekten
kaynaklanmaktadir.
Neo-Platonculuga gre, mikrokozmos-makrokozmos kavramlari ve bagintisi, ancak bir sudr
(manation, meydana ikma) dsncesi erevesinde kavranabilir. Bu kavram, her seyin tek varliktan
iktigini ve yine ona dnecegini anlatir. Yaratilis, bir meydana ikma ve yine aslina dnsten ibarettir.
Sudr dsncesi, Resilde net bir biimde aiklanmaktadir: Tm varliklarin yaratilisi birbirine bagli ve
siralidir...En asagi evrende olan olaylar, bagli olduklari en st evrenin gksel dzen ve ynetimi geregi
olusurlar. Ihvan-s-Safya gre, bylelikle sudr, Tanridan baslayarak sonsuza kadar dallanan bir
aga gibi, st evrenin tek biiminden yola ikip, alt evrenin oklu biimini olusturmaktadir. Bu konuda
Resilde ayrica Baska evrenlerin varliklari zerinde, bu evrenin varliklari ile benzetme yaparak, akil isigi
ve kalp gz ile, dsnmek gerekir szleri yer almaktadir.
Resilde, insani mikrokozmos olarak nitelendiren temel dsnce syle dile getirilmistir: Bedenimiz bu
evrenin bir parasidir. yleyse, ruhumuz da evrenin ruhunun bir parasi olmaktadir...Evrenin ruhu
varliklari nasil ynetiyorsa, ruhumuz da bedenimizi yle ynetmektedir..Insan ruhunun eylem ve
yetenekleri, Evrensel Ruhun eylem ve yetenekleri ile estir.
Ihvan-s-Saf, mikrokozmos olarak degerlendirdigi insani dalist (ikili) bir yapi iinde ele alirlar. Insanin iki
kisimdan, beden ve ruhtan olusan bir btn oldugunu, grnen maddi kisminin bedenini, grnmeyen
manevi kisminin da ruhunu olusturdugunu sylerler: Ruh ve beden; bir eve ve evin iinde oturanlara, bir
kente ve o kentte bir hkmdar tarafindan ynetilen halka, bir ata ve svarisine, bir gemiye ve gemiyi
srkleyen rzgra vs.. benzetilir.
Beden et, kemik ve kandan yaratilmis bir bilesimdir; topraktan gelen, bozulma ve dagilmaya elverisli,
karanlik, agir, cansiz ve hareketsizdir. Oysa ruh gksel, aydinlik, paralanmayan ve bozulmayan,
dsnen, hareketli ve lmszdr. Varliklarin gereklerini kavrayan, bilgili bir cevherdir ruh. Bylece
Ihvan-s-Saf, insani birbirine karsit, biri maddi digeri manevi iki cevherden olusmus olarak grrler.
Bedenin tm eylem ve etkinliklerini ynlendiren de ruhtur.
Bu bakimdan, bilmek eylemi de ruhsal bir etkinliktir. Insanin bu evrendeki varolus amaci; nce kendini,
sonra evreni ve Tanriyi tanimasi, varliklarin gereklerini kavramasi ve bylece bilgelige ulasma abasidir.
Ihvan-s-Safnin kendi kendini bilmek ilkesi, Platon felsefesine uygun bir yaklasimdir. Resilde,
insanin kendini tanimasi tm bilimlerin baslangicidir; bu olmayinca varliklarin geregini bilmek istemek ve
bilgelige erismeye abalamak samadir...Tanriyi bilmek iin, kendini bilmekten baska yol yoktur diye
200
yazilidir.
Felsefe dizgelerinde, zhir (dissal, grnen, eksoterik) ve btin (isel, gizli, ezoterik) gibi kavramlara da
ok nem veren Ihvan-s-Saf, bu kavramlari, duyumlar/algilar evreni ile akil evreni (akil ile anlasilabilen)
olarak nitelendirmektedir. Tanri, duyumlarimiza yansiyan dis evrende, ancak akil ile anlasilabilen i
evrenin simgelerini vermektedir. Bylece zhir, btini gstermekte, yansitmaktadir. Bu nedenle, kendini
bilmekten sonra, ikinci asama dis evreni arastirmak olmalidir. Ihvan-s-Saf, maddi nesnelerin
bilinmesinin, yani dogal bilimlerin, nemini vurgulamakta, dis evreni kavrayan kisinin, akil evrenine
benzetme yoluyla ulasabilecegini sylemektedirler. Metafizik bilgilere giden yol, fizikten gemektedir zira,
Ihvan-s-Safya gre, bilginin fizik ve metafizik boyutlari birbirini yansitmakta, simgelemektedir.
Ihvan-s-Saf, bilgiye ulasmanin bes ayri yntemi oldugunu aiklar:
1-Duyular yoluyla
2-Akil yoluyla
3-Kanitlama yoluyla
4-Nakiller yoluyla (grenim, iletisim)
5-Vahy ve esin-sezgi yoluyla
Ilk tr, dogrudan bireye bagli bilgilenme yntemleridir ve bunlarda birey etkin zne durumundadir.
Drdnc yol bireyin ulasabildigi iletisim kanallarina baglidir ve bireyin etkin rol azalmaktadir. Son
yntemde, yani Vahy ve esin-sezgi yolunda, birey tmyle edilgendir zira, bu bilgilere kisinin abasi ve
seimi ile degil, Tanrinin sunusu (mevhbe) ile ulasilir. Diger bir anlatim ile, Vahy ve esin-sezgi yntemi,
bireyin belirli bir ruhsal temizlige erismesinden sonra kalp gz denilen, bir isel grs ile metafizik
gereklere varmasi olarak anlasilmaktadir. Sezgi ile bilgiye ulasma, bir ruh temizligini gerektirdigi iin,
temelde mistik bir egilimi belirlemektedir. Burada, znel ve bireysel bir deneyim olan mistik deneyim sz
konusudur.
Ihvan-s-Saf, bilgi kurami aisindan, bilginin dogusu konusunda, duyumsalcilik (sensalizm) ile dogacilik
(natralizm) grslerini birlestirmektedirler. Onlara gre, bilgi duyumlar ile baslar. Ancak, duyumlarin
aldaticiligini da ise katarak, kuskuculuga aik kapi birakirlar. Gerekler ancak ruhun temizlenmesi ile (cil-i
kalb) elde edilebilir. Burada gizemcilikten yararlanirlar. Ihvan-s-Safya gre, bilgide ve gereklere
ulasmada, bir yol gstericiye, bir gretmene gerek vardir. Ancak, bu dsnceyi, batinler gibi, Imam-i
Masum (Masum, Tanrinin ktlkten sakindigi kisi anlamina gelmektedir) dsncesine kadar
gtrmezler ve bilgi kuramini temelde duyumsalci olarak kabullenirler.
Resilde bilimler, basitten karmasiga dogru, bes grupta toplanmistir.
A. Matematik ve mantik: Soyut biimlerin bilimi,
B. Doga bilimleri: Astronomi ve fizik,
C. Zihin bilimleri: Deneysel ve akilsal psikoloji,
D. Tevhid ve kelm: Doganin metafizik ilkeleri,
E. Ahlk: Tm bilimlerin hedefi olan, toplumlari dzenleyen yasalari veren bilim olarak sosyoloji.
Ihvan-s-Safda bir tr evrim dsncesi de vardir. On dokuzuncu yz yilda bazi dsnrler, buna
kapilarak, abartmali bir yaklasimla, onlari agdas evrim dsncesinin nderleri gibi kabul etmislerdi.
Ihvan-s-Safnin, o dneme dek grlmemis bir cesaret ile, doganin tm asamalari arasinda
srekli bir gelisim oldugunu syledikleri dogrudur. Risalelere gre, bitkilerin ilk derecesi, madenlerin
son derecesine, bitkilerin son derecesi de, hayvanlarin ilk derecesine baglidir. Bu srekliligi
belirtebilmek iin, risaleler hayvanlardan insanlara geisi de aiklamakta ve maymunda insana
benzer niteliklerin nasil bulundugunu aiklamaktadirlar. Ancak, bu evrimciler (!), insandan sonra
meleklere, oradan ilh evrene ve mutlak varliga dogru ykselisi anlatmaya devam ettikleri iin,
grslerinin agdas evrimle ilintili olmadigi anlasilmaktadir.
Sonu
Ihvan-s-Safnin felsefe dizgesi, uzlasmaci yapisindan dolayi bazi sikintilar ve eliskiler iindedir. Bazi
dsnceleri tmyle Islmiyete dayanmaktadir. Diger dsnceleri ise, tam anlamiyla felsefe kkenli olup,
Islmiyet ile bagdasmamaktadir. Bu nedenle bir ok yerde belirsiz, mecazli ve anlasilamayan terimler
kullanmak zorunda kalmislardir.
Sonu olarak, Islm ansiklopedistleri olarak nitelendirilen Ihvan-s-Safdan gnmze kalan bilgiler,
201
hemen tmyle Resilde yazili olanlara dayanmakta, akimin rgtsel yapisi ile eylem ve etkinlikleri
ayrintilariyla bilinmemektedir. Risaleler, bu akimin entelektel nitelikte, tmyle dsnceye dayanan bir
aydinlanma srecini hedefledigini ortaya koymaktadir. Ihvan-s-Safnin kendi dneminde ortaya
koydugu dsnsel yaklasim olduka akilci ve ilerici zellikler gstermektedir. Ancak, bu akimin asil nemi,
risalelerde aiklanan gretinin, sonradan gelen bir ok akim, tarikat ve siyasal gruplari etkilemis olmasidir.
Risalelerin ierdigi dsnceleri batin Ismail akimlarda ve Karmatlerde gzlemlemek olanaklidir. Daha
sonralari, Ihvan-s-Safnin bir ok dsncesinin esitli tasavvuf okullarinin gretilerini ve Aleviligi de
etkiledigi bilinmektedir.
Ittihat ve Terakki
Gizlilik Dnemi
Komplocular (Jn Trkler), kisa zamanda etkinlik merkezi Selnikte kurulu diger bir kurulustan,
Masonlukdan, yararlanabileceklerini dsndler...Mason localari bu sehirde, aiktan aiga olmasa bile,
kesintisiz alismaktaydilar ve aralarinda Abdlhamitin devrilmesini sevinle karsilayacaklarin sayisi hayli
kabarikti.
Dolayisiyla, Osmanli Hrriyet Cemiyeti yeleri, Selnik mason localarinin davalari iin biilmis kaftan
oldugunu kisa zamanda farkettiler. Anlasilan Cemiyet, mason localarinin hemen hepsini toplanti yeri
olarak kullanmis, masonlardan oguna kendi davalarini kabul ettirmis ve masonlarin yeni adaylari
denemek iin uyguladiklari yntemlerin ogunu benimsemisti. te yandan, Selnik masonlariyla
karsilasmalari sonucu, Cemiyetin alismalarinin hiz kazandigi da anlasilmaktadir.
E. E. Ramsaur, Jn Trkler ve 1908 Ihtilli
Kesin olarak syleyebiliriz ki, Trk ihtilli, hemen hemen tmyle bir mason-Musevi komplosudur.
202
Nesta H. Webster, Secret Societies and Subversive Movements
1900 Yillarinda Fransiz Byk Dogusu, Abdlhamitin devrilmesine karar verip, gelismekte olan Jn Trk
hareketini bu yne evirmistir.
Ittihat ve Terakkiyi kontrol eden kisiler, kendilerini mason localarinin karmasik ritellerinin perdesi
ardina gizlemekteydiler.
Baskinin arttigi yerde zgrlkler konusunda konusabilmek iin gerekli ortami Masonluk
saglamaktadir. rgtn semsiyesinin altindaki gizlilik ve art dsncelerden arinmis sekilde konusup
dinleme olanagi gven verir. Trkiyede de byle olmustur. Ancak burada, irklarin ve siyasal
hedeflerin esitliliginin mason alismalari iin asilmaz bir engel oldugu saniliyordu...Oysa Masonluk
irk ve din farkina ragmen insanlari birlestirmeyi amaliyordu.
Btn bunlara ragmen, 1903te Makedonyada Sultanin baskisina tepki gsteren Jn Trklerden
bazi masonlar Selnikte partilerinin merkezini kurmayi basardilar. Jn Trk komitesinin
propogandasi Selnikten lkenin her ksesine, vatanseverlikle dolu beyannameler yagdirdi ve
gerek Osmanlilari lkeyi mesruti bir rejime kavusturmak iin savasmaya agirdi....Ve sonunda 24
Temmuz 1908de ihtill patlak verdi.
203
adiyla yeniden aildi ve her inantan insanlari iinde topladi. Ittihat ve Terakkiye yataklik eden loca
budur.
Ittihat ve Terakki ile Masonlugun bagini kuran ve bunda nemli rol oynayan kisinin yasam
yklerini incelersek, belki bu bagin niteligine bir isik tutabiliriz. Bu kisi, sonradan sadrAzm olan
Talt Pasa, Emanoel Karasso ve Manyasizade Refik Beylerdir.
... mason-Ittihati nc arasinda,...Masonluga en ilkesel yaklasima sahip olanin Manyasizade
oldugu sylenebilir. Ancak devrimciliginin eylemci niteligi, masonlugunu ok ikinci planda
birakmistir. Talt, kuskusuz herseyden nce devrimciydi, onda Masonluk Manyasizadeden de geri
kalir. Karasso ise ncelikle masondu, ama kendi locasini Ittihatilara yataklik iin amakla o da ilk
ikisinin izgisine gelmis oldu.
204
Paul Dumont, 20. Yzyil Baslarinda Selnikteki Fransiz Obediyanslarina Bagli Masonluk
Jn Trkler Makedonya garnizonlarindaki subaylar arasinda yandaslar bulmaya ve bir rgt kurmaya
baslayinca, ...nl Emanoel Karasso efendinin tavsiyesiyle Yahudi localari onlara kapilarini atilar. Talt,
Cavit, Dr. Nzim, Bahattin Manastirli ve daha bir sr nemli Jn Trk bylece farmason oldular ve gven
iinde, ismen Italyan ya da Ispanyol olan evlerde suikastlarini hazirladilar.
Ingiliz Arap Brosu Raporu, Arap Bulletin No.23 (26 Eyll 1916), Notes on Freemasonry
Cemiyetin yeler arasi isaret ve parola sistemi ile ye giris treninin mason rnegini andirdigi ileri
srlmstr. Gz bagli gtrls, simgesel davranislar, karanlikta mesaj veren sesler, maskeli insanlar
mason tekris treninden esin almis olabilir. Ya da birbirini tanimak iin sag eli ggse koyup hill isareti
yapmak da ...Masonlukla baglantili grlebilir. Ancak iki kurumun hedefleri arasindaki byk farki gz ardi
etmek olasi degildir. Birinin teorik olarak evrensellik iddiasina karsilik, Cemiyet vatanseverligi n planda
tutmustur. Giris yemini, bayrak stndeki Kuran ve tabancaya el koyup vatani kurtarmak ve ykseltmek
iin icabinda hayatini feda etme szn ierir. Ayrica, yine Masonlukla bagdasmayacak, yeminden
dnmenin cezasini kabul sarti vardir. yeler, hainler hakkinda Cemiyetin verecegi kararlari infazi ve
kendi haklarinda verilebilecek karara da kanini hell etmeyi bu yeminle pesinen kabul ederler. Bunlar
kanitliyor ki, Cemiyet localardan tamamen farklidir ve onlari belirli bir ama iin kullanmaktadir.
Paul Dumont, 20. Yzyil Baslarinda Selnikteki Fransiz Obediyanslarina Bagli Masonluk
Jn Trklerin anayasaya dogru ilerlemesinde, Dogunun kapilarinda yeseren mason localarinin tahrikleri
az rol oynamadi.
Giornale dItalia (31 Temmuz 1908)
...Jn Trklere destek veren Masonluk oldu. Selnikteki mason locasi Jn Trklerin genel merkezi oldu.
Ordunun davaya kazanilmasi, para toplanmasi, Paris, Londra, Isvire, Italya ve dnyaya yayilmis sayisiz
srgnn liderlige gelmesi hep orada hazirlandi...Yazismalar, mcadele kasasi, yeler ve komitelerle
iliskiler hep Selnik locasinin kontrolundaydi. Ittihat ve Terakkinin liderlerinden biri olan Enver Bey haber
ve mektuplarini localardan aliyordu...Selnik locasi, bu tarihi anin temelini ve kiymetli belgesini olusturan
Ittihat ve Terakki arsivini gvenli bir yere yerlestirmekle grevini tamamlamis oldu.
Giornale dItalia (12 agustos 1908)
Artik Ittihati-mason baglantisi sir olmaktan ikmisti. Le Temps gazetesi yazari Jean Rodesin
Manyasizade Refik Beyle yaptigi bir sylesi (20 Agustos 1908) konuya tam aiklik kazandirdi.
205
arzusunu yaratti ve lkede Farmasonluk hi bir zaman rastlanmadigi bir gelisme gsterdi.
Paul Dumont, 20. Yzyil Baslarinda Selnikteki Fransiz Obediyanslarina Bagli Masonluk
9 Martta Yksek Sradan patent alarak, Istanbulda ilk Trk locasi Vatan kuruldu. stadi Aziz Hasan
Pasa idi ve yelerinin ogunlugu da milletvekilleri ve ayanlardi.
206
Abdurrahman Erginsoy, Trkiyede Masonlugun Dogusu
Osmanli Imparatorlugu Yksek Srasi,...Ritin yegane nzim kuvveti olmak selhiyeti ile btn biraderleri
13 Temmuz 1909 Sali gn sabah saat onda Galatada Noradunkyan haninda Viktorya d Berlin Sigorta
Sirketinin mmessili David J. Kohenin yazihanesinde hazir bulunmaya davetle...Istanbulda nizami bir
Masrikin (Dogu, Byk Loca) kurulmasi ile Ritin icabat ve kanunlarinin uygulanmasinin gerekli olmasi
sebebiyle, ayni hissiyat ile mtehassis ve masonik kuvvet iin ok hayirli bir vazife ifasina hakiskr olan
kardeslerin istirak edecekleri bu itimada Osmanli Byk Masrikinin tesisi ve vazifedarlarin seimi
hususlari grslecek olup.....localarin ikiser temsilci gndermeleri icap etmektedir.
Sonu
...Dnyadaki sayilarla karsilastirildiginda, bunun (mason sayisinin) son derece sinirli bir yapi olusturdugu
grlr. Buna karsilik, masonlar isgal ettikleri mevkilerle ok etkili bir kadro olusturmaktadirlar.
Yine de, lke ynetiminin salt bir mason aginin elinde bulundugunu iddia abartma olur...(1908-1913
arasindaki bes yillik srede) Ittihat ve Terakki Cemiyeti ne lke ynetiminde, hatta ne de kendi rgt
zerinde tam bir kontrola sahip degildir....Ittihat ve Terakkinin tam iktidari ...1913ten sonra baslar ve
1918in nc eyregine kadar bes yil srer.
...1908-1913 arasinda, Cemiyetin ynetimi sivil kanadin elindedir. Masonlugun ulusal dzeyde
rgtlenme abalari da bu dneme rastlar, ama bu dnem tamamlanmadan 1912de durgunluga
girer....1912de Balkan savasi ikincaya kadar, Imparatorlugu, esitli unsurlarin (uluslarin) isbirligiyle
(Ittihad-i Anasir ile) ayakta tutmanin mmkn olacagina inaniliyordu...1913-1918 arasindaki tam iktidar
dneminde ynetimde agirlik askeri kanattadir. Isin ilginci, Ittihatilarin iki mason sadrazaminin (Sait Halim
Pasa ve Talt Pasa) araliksiz bes yili doldurmalarina ve yine Cemal Pasa ve Cavid Bey gibi mason
nazirlarin ok etken olmasina karsilik, bu ikinci dnemde Masonluk ok durgundur. stelik, Dnya Savasi
sirasinda, Masonlukla hi bagdasmayan bir eylemin, Cihad-i Ekber ilani ile Panislmciligin doruga
varmasi, ayrica kademe kademe Panturanciliga varacak olan Trklk akiminin doruguna bu yillarda
erisilmesi, Ittihatilarin...hi de Masonlukla damgali olmadiklarini gsterir.
207
Orhan Kologlu, Ittihatilar ve Masonlar
Farmasonlugun, Jn Trk Ihtillinin hazirlanmasi ve uygulanmasinda bir rol oynadigina dair inandirici bir
kanit yoktur. Masonluk, dolayli olarak da ihtilli etkilememis, asil Ittihatilar Masonluktan
yararlanmislardir.
Italyada Mafia, Neo-fasistler, Masonlar, Gizli Servisler ve Kilise...... Derleyen: Thamos (GEOMETRI)
...Vatikanda CIA adina faaliyet gsteren rahipler araciligiyla, Devlet Bakanligina, Vatikan Bankasina ve
Papanin sarayina alti adet dinleme cihazi yerlestirildi. Top atesine bile dayanabilecek kalinliktaki
duvarlarin ardindaki odalarda yapilan konusmalari rahata duyabilecek gte aygitlardi bunlar. Kk
kent-devlete tepeden bakan gkdelenlerdeki rgt evlerine yerlestirilmis CIA ajanlari, Vatikanin planlarina
iliskin pek zel ve pek gizli grsmeleri bu sayede rahata kayit ettiler.
CIAnin gzetim alismalari, 5 Temmuz 1979 tarihinden itibaren birdenbire asiri yogunlastirildi. Bu tarihte
Polonyadaki isi-halk hareketinin lideri Lech Walesa, Papayi telefonla arayarak, gelismekte olan
hareketin adinin Dayanisma (Solidarity) olmasina onay vermesini talep etmisti. Walesa, bu adi, bizzat
Papanin kaleme aldigi Redemptor Homis adli, insanligin kurtulusunu ve sayginligini konu edinen bir
inceleme kitabindan aldigini da belirtmisti. Dayanisma sz, znde birlikte eylem agrisini
208
tasimaktaydi. Walesanin istedigi onayin ne anlama geldigini hem Papa, hem de CIAnin elektronik
kulaklari gayet iyi anladilar.
209
ile iligiliydi.
Pino Arriacchi
Ikinci Dnya Savasinda partizanlara iskence eden, fasist Peronun yakin dostu ve danismani, Italyan
sagini yikma operasyonunu dzenleyen Licio Gelli, bir KGB ajaniydi.
Baslangicindan beri P2 locasi, Italyayi felakete srklemek, NATOnun gney kanadini sarsmak,
komnistleri Italyada iktidara getirmek iin Bati dnyasinin rktmek amacini gden bir KGB
programiydi.
210
Ambrosianoyu, uluslararasi etkinlikte bir banka durumuna getiren Calviydi.
...Bir ka yil sonra, Calvinin Michele Sindona ile olan iliskisi ortaya ikti. Mafia ile baglantisi belirlenen
Sindona, 1974 yilinda Franklin National Bankin ksnde oynadigi rol nedeniyle, dolandiriciliktan sulu
bulunmus ve tutuklanmisti. 1978 Yilinda, Italya Merkez Bankasi, Banco Ambrosianoyu denetime aldi ve
bylece Vatikan Bankasi ile mevcut karmasik ve kuskulu baglantilar aiga ikti.
1981 Yilinda Calvi, yasadisi sermaye ihraci suundan, drt yil hapis ve 11.7 milyon $ para cezasina
arptirildi. Mfettisler ayrica, Banco Ambrosianoda 1.4 milyar $ tutarinda bir yolsuzlugu da ortaya
ikardilar. Bu tutar, Vatikanin sahibi olarak grldg kukla sirketlere aktarilmisti.
Ayni yil iinde, kefaletle hapisten ikan Calvi Vatikan Bankasinin baskani olan Amerikali piskopos
Marcinkusa basvurdu. Marcinkus, tm alacaklilara ve kamuoyuna, kukla sirketlerin arkasinda tm
Vatikanin durdugunu aiklayan ve Banco Ambrosianoyu destekleyen gvenceler verdi.
1982 Mayisinda Italya Merkez Bankasinin baskisi dayanilmaz duruma gelmis ve Banco Ambrosiano
batma esigine ulasmisti. Panige kapilan Calvi, nce Avusturyaya sonra da Yugoslavyaya kati. 18
Haziranda Calvinin cesedi Londrada Blackfriars kprsne asili olarak bulundu. Cesedin cepleri
tuglalarla doluydu ve zerinde 15.000 $ vardi.
211
esas kisi Gelli idi.
212
Edgardo Sogno, Il Golpe Bianco
Daha savas sirasinda, 1944 yilinda Gelli, Amerikan besinci ordusunun istihbarat servisi olan CIC
(Counter Intelligence Corps, Karsi Haberalma Servisi) ile irtibattaydi.
1981de Gellinin kizi Roma havaalaninda 1970 tarihli ok gizli bir belge ile yakalandi. Bu belge,
General Westmoreland tarafindan hazirlanmis olan, Gladio faaliyetlerini dzenleyen Stabilite
Operasyonu Istihbarati belgesiydi...ABD, Italyan sorusturma komisyonuna devlet sirlarini ne
srerek, Gelli dosyasini vermeyi reddetmistir.
Gelli et Kissinger, LEspresso 25/11/90
On Sekizinci Yz Yil Ingilteresinde Seks, Politika ve Din...... Yazan: Daniel Willens .....(eviren:
Thamos)
Ingilterede Kral III. Georgeun hkmdarligi dneminde, mehtapli gecelerde, pek gl hkmet
yelerinin, nde gelen aydinlarin ve etkili sanatilarin hep birlikte Thames nehrinin zerinde bir tekne
iinde West Wycombe civarinda bulunan bir manastir yikintisina dogru yol aldiklari grlebilirdi. Orada,
kesis kiyafetlerine brnen bu saygideger kisiler, kutsalligini yitirmis bu manastirin anlarinin almasiyla
birlikte, her trl ahlaksizliga kendilerini kaptirirlardi. Gece, kendini sefahate adamis bir soylu kadinin
iplak vcudu ile kutlanan bir Kara Ayin ile doruk noktasina ulasir, seytan tapinmalarini tamamlayan ele
baslari Britanya Imparatorlugunun gidisati ile ilgili komplolar kurmak iin cmbse ara verirlerdi.
Halk arasinda Cehennem Kulb olarak taninmis olmalarina karsin, bu gnah tarikati, kendilerini, pek
yerinde bir Gotik zenti ile Medmenhamli St. Francis Kesisleri diye adlandirirlardi. Bu dedikodu dolu
dnemde, toplulugun seytani etkinlikleri hakkinda epey sylenti yayilmisti, hatta 1765 yilinda Charles
Johnstone adli bir yazar Medmenham Kesislerinin gizlerini aikladigi Chrysal isimli bir roman
yayinlamisti.
Ne yazik ki, cinsel meraklarini bir nebze olsun elestirel bir bakis ile hafifletebilenler, aslinda Cehennem
Kulbnn tam olarak kendi shretine yarasmadigini fark ediyorlardi. Aziz Francis ve onun
Medmenham manastirindaki tarikatini ekistiren dnemin yazarlarinin kisisel ikarlari bulunuyordu ve
kulp yeleri ylesine agzi sikiydilar ki, kimi agdas tarihiler tm bu olan biteni hayal rn olarak
degerlendirdiler (1). Ancak belki simdi, iki yz yildan fazla bir zaman getikten sonra, Cehennem
Kulbn, kendi dneminin zeminine yerlestirerek ve szde yce rahip Sir Francis Dashwoodun
esrarengiz niteliklerini kestirmeye abalayarak, degerlendirmeye kalkisabiliriz.
213
Hanim yeler arasinda zellikle bir tanesi dikkat ekmektedir: Whartonun metresi olan nl Lady Mary
Wortley Montagu. Lady Mary, evli bir kadinin kibar yasantisini kabullenmeyen, inati bir kisilikti. Avrupada
tek basina uzun yolculuklar yapmis, dedikodulara bakilirsa, iek asisinin gizini kesfettigi Istanbulda,
Sultanin haremine bile sizmisti (4).
Whartonun grubunun akibeti pek ilgintir. 1720 Yilinda Parlamento Gney Denizleri yasasini kabul etti.
Bu kuskulu yasa Gney Denizleri sirketinin tm ulusal borlari stlenmesini ve zamanla bu borlarin
sirketin krindan denmesini kararlastiriyordu. Bu garip zellestirme denemesi, hisse senetleri borsasinda
kisa sren bir ykselisi mteakip feci bir iflsla neticelendi. Wharton da dahil, binlerce kisi servetlerini
tmyle yitirdiler.
Yasa tasarisina basindan beri karsi ikan Wharton kendini, tek ortak noktalari Lord Sunderlandin
hkmetine karsi fkeleri olan Whig ve Torylerden olusan, rk bir muhalefetin basinda buldu. Wharton
ve onun homurdanan Whigleri dikkate deger bir politik g haline geldiler (5).
Ancak, ogunlugu olusturan hkmet yanlisi Whigler parlak bir karsi saldiri tertiplediler. Lord Sunderland
ve Sir Robert Walpole, dikkatleri Gney Denizleri balonundan ekmek ve Whartonun politik itibarini
mayinlamak iin, Whartonun Cehennem Kulb etkinliklerini Parlamento nnde aikladilar. Bu
ahlksizlik sulamalari tutucu Toryleri ve ilimli Whigleri muhalefetten soguttu ve bylece Whartonun
gc kirildi. Cehennem Kulb yasaklandi.
Wharton, 1722 yilinda Londra Byk Locasinin Byk stadi seildi. Greve getirilme treninde
orkestranin, Jacobit dualarini seslendirmesi tehlikeli bir politik bagliligin beyaniydi.
Jacobitler, Alman kkenli Protestan Hanover hanedanina karsi, Katolik Stuart hanedaninin Britanya
tahtindaki iddialarini destekliyorlardi. Jacobit davasinin yandasi olmak iin, Katoliklere duyulan sempati,
gizemli bir bagimsizlik duygusu, yabanci dsmanligi ve asla Ingilizce grenmeye abalamamis olan kibirli
yabanci Kral I. Georgeun (1714-1727 yillari arasinda hkm srms olan Hanover hanedanindan ilk
Kral) kisiligine olan nefret gibi, pek ok sebep vardi. Dolayisiyla, Jacobitler farkli politik felsefeleri olan ok
esitli taraftarlara sahiptiler. Kisa srede, Jacobit terimi yikici fikirleri olan herkes iin kullanilir hale
gelmisti. Asil niyeti her neyse, Wharton kendini Jacobit lkye adadi ve tahtta hak iddia eden James
Stuarttan Yildiz ve Dizbagi nisanini aldi. Yoksul bir soylu olarak, otuz iki yasinda hayata veda etti.
Acemi Hovarda
Francis Dashwood 1708 yilinda, kendilerini siki alisma, politik ayak oyunlari ve stratejik evlilikler
sayesinde aristokrasinin yksek mevkilerine ikartmayi basarmis namli bir Trk tccarlari ailesinin evldi
olarak dnyaya geldi (6). Dashwood annesini iki yasindayken kaybetti ve bir sre sonra egitim iin Etona
gnderildi. 1724 Yilinda, babasinin lmn grenince, kendisini mahzene kilitledi ve bir hafta sreyle
kafayi ekti.
1726 Yilinda, acemi hovarda Avrupada byk bir geziye ikmak zere Ingiltereden ayrildi. Dashwoodun
kismetine, bu gezinin ona, iyi sarap ve gzel kadinlara beslenen hayranliktan daha fazla seyler esinledigi
sylenebilir. Floransada Jacobit bir Katolik ve mason olan Abbe Nicolini ile tanisti ve oradaki Ingiliz
mason locasina girdi. Bir ka yil sonra, Middlesex Earl bu locanin stadi seilince, olayin anisina bir
madalyon bastirildi. Madalyonun zerinde, yeni baslayan bir agi simgeleyen ve sessizligi gtlercesine
parmagini dudaklarina gtrms bir ocuk grnmnde Misir Tanrisi Harpokratin bir figr vardi (7).
Dashwood, gezisi sirasinda klsik sanat ve mimariye hayran kaldi ve Ingiltereye dner dnmez
Dilettante Dernegini kurdu. Bu neseli topluluk bir yandan yiyip iiyor, diger yandan klsik sanat zerine
tartismalar yapiyordu. Dernek, Britanyada Palladian stili mimarligin gelismesini destekliyordu ve hatta,
Anadoluda yapilacak bir arkeolojik kazinin sponsorlugunu da stlenmisti.
Dashwood Ingilterede ok uzun zaman kalmadi. Dernegin kurulusundan kisa sre sonra, Lord Forbes ile
beraber, St. Petersburga gitti. Orada, kendini Isve Krali XII. Charles olarak tanitti ve dedikodulara gre,
Rus Imparatoriesi Annei bastan ikardi. Oysa XII. Charles o siralarda oktan lmst (8).
Dashwood, 1730larin sonlarina dogru Yunanistan ve Anadoluyu kapsayan yeni bir geziye ikti. Bu gezi
sirasinda Sandwich Earl John Montagu ile karsilasti. Dogu gizemciligi her ikisinin de ortak ilgi alaniydi.
Dashwood ve Montagu birlikte, Trk yasam tarzini tm ynleriyle taklit eden Divan Kulbn kurdular
(9).
1739 Yilinda Dashwood, Abbe Nicoliniyi grmek iin gittigi Floransada, Divan Kulbne katilacak olan
Lady Mary Wortley Montagu ile karsilasti (10). Bu dnemde Italyada masonlarin isleri pek yolunda
gitmiyordu. Papa XII. Clement, engizisyonu mason localarinin zerine saldirtan yeni bir kararname
214
yayinlamisti (11). Ancak, 1740 yilinin baslangicinda Papa ld. Yeni Papayi seecek olan kardinaller
kurulu toplantisi yapilirken, Dashwood Romaya gitti. Masonlarin en byk dsmani Kardinal Ottiboni
kimligine girdi ve halkin nnde maskaraliklar ve svglerle dolu sahte bir ayin dzenleyerek Ottiboni ile
alay etti (12).
Dashwoodun rezil shretini pekistiren yeni muzipliginin sonulari ok daha ciddi oldu.
O zamanlar Kutsal Cuma gnlerinde, tvbekrlarin Sistine Chapelde kendilerini kamilamalari deti vardi.
Belki grntnn erotizminden etkilenerek, belki de mason biraderlerine yapilan baskilardan duydugu
fke ile, kafasi sarapla dumanlanmis olan Dashwood, bu dindarlarin imanlarinin ne kadar gl oldugunu,
zavallilari bir Ingiliz kirbaci ile kamilayarak lmeye kalkismisti (13). Tasavvur edilecegi gibi, bu olay
byk bir heyecan yaratmis ve tvbekrlari seytanin gerekten var olduguna inandirmisti.
te yandan, bu hadisenin Dashwoodun dine dnmesine neden olduguna dair de bir sylenti vardir.
Kaynaklarini belirtmeyen yazar Daniel P. Mannixin anlattiklarina gre, Sistine Chapeldeki olaydan sonra
Dashwood, kaldigi pansiyona dnms ve sarhosluktan sizmis. Gece yarisi, korkun bir feryat duyarak
uyanmis ve pencereden kendisine bakan drt adet parlak yesil gz grnce korkudan dona kalmis.
Cehennemden gelen bir iblisin ziyaretine ugradigina ikna olan Dashwood, kfr dolu marifetlerine tvbe
etmis ve Katolik inancina siginmis. Bu andan itibaren, kilisede ayinlere aksatmadan katilir olmus ve
elinden tespihini hi birakmamis. Bu dogal olmayan davranisini, gezi arkadasinin, ayni grntye
kendisinin de tanik oldugunu ve iblis sandiginin aslinda pencerenin nnde iftlesen kediler oldugunu
sylemesine kadar srdrms. Bu son gelisme, Dashwoodun dinden tmyle kopmasina, Katoliklik
karsiti tutumunun canlanmasina ve kaderinin bir satanist olarak izilmesine yol amis (14).
Her ne kadar bu yknn dogru olup olmadigini sonradan ele alacak ve Dashwoodun Katolik inancina ne
lde bagli olup olmadigini ilerde degerlendireceksek de, kesinlikle gerek olan onun Jacobit davasina
olan bagliligidir. O dnemde Romada bulunan Prens Charles Edward Stuart Bonnie Charlie ile
karsilastigi kusku gtrmez (15). Entrika meraklilari iin bahtsizlik ama, Dashwood Prensin gretmeni ve
Isko Ritinin kurucusu olan, nl mason Svalye Andrew Michael Ramsay ile hi bir araya gelememistir.
Zira o siralarda, Ramsay Pariste bulunuyor ve masonlugun hali seferlerine katilan svalyelerden miras
kaldigini ve Stuart hanedaninin da masonlugun mesru lideri oldugunu ilan ediyordu (16). Dashwood,
Ingiltere tahtinda hak iddia eden gen Stuarttan pek etkilenmisti. O gnlerde, Stuartin Kizil Ty
Svalyesi unvani ile masonik Temple tarikatinin gizli stadi oldugu da etrafta fisildaniyordu (17).
1741 Yilinda, Dashwood nihayet Ingiltereye dnd. Amcasi, Westmorland Earl onu politikaya girmeye
ikna etmek istedi. Ancak, Dashwood Ingilteredeki politik hayati pek sikici bulmustu. Semen sayisi
azalirken, yolsuzluklar artiyordu. 1727 Yilinda tahta ikan Kral II. Georgeun basvekili Sir Robert Walpole,
Gney Denizleri rezaletini tutarli bir aba sonucu unutturmus, rsvet ve politik kadrolasma sayesinde
kendine ok gl bir pozisyon saglamisti (18). Hanoverde bulunan aile topraklarini elinde tutan Kral ise,
Ingiliz vergi gelirleri sayesinde Almanyadaki ordularini besliyor ve Yedi Yil Savaslarina (1756-1763) yol
aacak olan dolaplarini dndryordu. Dashwoodun hosuna giden gelisme ise, Cadi yasasinin 1736
yilinda yrrlkten kaldirilmasi olmustu.
215
Kesislerin gerek eylemlerini grenebilmek iin gerekli belli basli bilgiler herhalde toplanti salonunda
bulunmaliydi. Ancak salonun hem dsenisi, hem de kullanilis tarzi bu gne kadar esrarini korudu.
Sansasyon yaratmaktan hoslanan yazarlara gre, bu salon tam bir satanist tapinakti. Oysa, mason
toplantilari iin kullanildigini varsaymak ok daha akla uygun grnyor. Medmenham Kesislerinin nde
gelen yelerinden biri olan ve ancak kulpten ayrildiktan sonra masonluga giren John Wilkes , eski
dostlarina kara alan bir makalesinde sunlari anlatmisti:Kutsal gnlerde kesislerin bir araya gelerek en
gizli ayinleri yaptiklari ve satafatli trenlerle kutsal adaklari BONA DEA adina sunduklari, bu Eleusis
Gizemleri toplantilarina hi bir gnahkr gz bile bakmaya cesaret edemezdi. (22) Yazar Michael
Howard, bu Bona Dea, yani iyi tanria deyiminden Dashwoodun bir esit druid ayinleri dzenledigi
sonucunu ikartmistir ve 1743 yilinda Dashwoodun An Ulieach Druidh Braithreachas isimli bir druid
tarikatindan atildigini da ileri srmstr (23).
Dashwoodun politik dsmanlarindan biri olan ve kulbe kesin bir tavirla karsi ikan Sir Robert Walpoleun
oglu Horace manastir hakkinda su alayli szleri sylemisti: gretileri ne olursa olsun, uygulamalari tam
olarak pagandi: bu yeni kilisenin senliklerinde hi gizlemeden Bacchus ve Venuse kurbanlar sunarlar,
sarap fiilari ile nymphler girla giderdi. Manastirin evresindeki halk, bu kesislerin ne haltlar ettiklerinden
yeterince bilgi sahibiydi. (24) te yandan, gerekte haricilerin tanik olduklari tek etkinlik, kulp yelerinin
ara sira yaptiklari Thames zerindeki sandal sefalariydi (25). Eger o dnemlerde mevcut idiyse bile,
Medmenham Kesislerinin ye listesi bugn elde degil (26). Ancak, pek byk bir olasilikla kulbe ye
olan kisiler arasinda, Dashwoodun kardesi John Dashwood-King, Sandwich Earl John Montagu, John
Wilkes, George Bubb Dodington, Baron Melcombe, Paul Whitehead ve daha bir ok meslek sahibi kisiler
ve yerel toprak sahiplerinin bulundugu biliniyor. Halk arasinda inanilan Cehennem Atesi Hkmeti pek
olasi grnmyor ama, kamunun gznde skandal sayilacak kadar nemli kisiler bunlar.
Seks ve Politika
Dashwood 1745te Sarah Gould ile evlendi. Uluslarin kaderinin frengiye bagli ilginlik krizleri tarafindan
tayin edildigi ve bir kadin iin toplumda ilerlemenin en gvenli yolunun orospuluk oldugu bir dnemde,
Medmenham Kesislerinin evrelerinde cinsel bir aura yaratmamis olmalari dogal olmazdi dogrusu.
Sylentiler, kesisleri sadomazosist alemler dzenleyen ilginlar olarak resmediyor. Lady Mary Wortley
Montagu ve Divan Kulb hakkindaki dedikodular ise, isin iine Dogunun cinsel bylerinin de karismis
oldugunu dsndrtyor.
Kesisler mutlaka dzeysiz eglencelere dskndler. yelerden biri olan yergi yazari George Selwyn,
Popeun Essay on Man (Erkek zerine Deneme) adli eserine yazdigi Essay on Woman (Kadin zerine
Deneme) adli nazirede, Sandwich Earlnn cinsel basarilarini vmekteydi. John Wilkes, bu nazirenin on
iki adet kopyasini bastirmis ve Medmenhamlilara dagitmisti (27).
Cehennem Atesi Kulbnn yeknesak bir politik grs olmadigi biliniyor. yelerinin ogunlugunu
Whiglerin olusturmasina karsin, sonradan Amirallik Dairesi Birinci Lordu olan Sandwich Earl aika
Tory egilimli idi. John Wilkes ise en nde gelen halki radikaller arasindaydi. Kulbn Rabelaisden alinan
sloganina bakilirsa, tm yelerin, insanoglunun tepeden inme yasalar olmaksizin kendini ynetebilecegi
konusunda ortak bir grs paylastiklari varsayilabilir.
Dashwoodun kendisi ise, politik olarak tam bir bagimsizdi; bir partinin grslerine bagli kalmaktansa, her
durumda kendi vicdaninin sesine gre oy kullanmanin daha dogru olduguna inaniyordu. Uzun ve
tartismali politik kariyeri sresince, Parlamentonun her iki kanadinda da bulunmus, hem genel posta
mdrlg, hem de Maliye Bakanligi yapmisti. zellikle sosyal projeler ve Fakirlere Yardim Yasasi iin
aba harcamisti. Srekli olarak ulusal milis gleri kurulmasinin geregini vurgulamisti. Bu yolla kralin
iktidarini rtl biimde zayiflatmak isteyen Dashwood, ulusal milis gleri sayesinde srekli bir ordunun
ve parali Alman askerlerinin gereginin kalmayacagini savunmustu.
Dashwood, II. Georgeun grnrdeki tek varisi olan Prens Frederickin ekim alanina kapilmisti.
evresinde bir ok Jacobit bulunduran ve ayni zamanda bir mason olan Prens Fritz Dashwoodu
kendine sirdas olarak semisti. 1751 Yilinda Prensin lm, Dashwoodun politik kariyerinde bir
gerilemeye yol ati (28).
Bonnie Prens Charlie 1744 yilinda, Fransiz-Isko destekli glerle Ingiltereyi isgal edip, tahti yeniden ele
geirmek iin akibeti hsran olan ikartmayi gereklestirdigi zaman, Avam Kamarasi bir yurtseverlik
cinneti geirdi. II. Georgea Baglilik Yemini zorunlu tutuldu; Dashwood, hkmdarin yurttaslarin
zgrlklerini ihll etmemesi gerektigini savunarak, bu baglilik ilnini degistirmek istedi. Bu abasi, onun
bir Jacobit olarak damgalanmasina neden oldu.
1770 Yilinda Dashwood, mason biraderi Benjamin Franklin ile birlikte, Britanya ile Kuzey Amerikadaki
216
huzursuz kolonileri arasinda bir mutabakat plani zerinde alisti. Ancak bu girisim grmezlikten gelindi ve
kolonilerde malm sonular meydana geldi.
Tm Medmenham kardesleri arasinda, politik olarak en basarili olan John Wilkes oldu (29). Devlette
grev alma istegi reddedilen Wilkes, ikardigi North Briton adli bir haftalik hiciv dergisi ile, sinirini
Basbakan Buteden ikardi. Derginin 45. sayisi bir dizi halk ayaklanmasina yol ainca, 1763 yilinda Wilkes
hkmete karsi halki kiskirtma suu ile tutuklandi. Kadin zerine Deneme adli eseri Lordlar
Kamarasinda okununca, bir de aik saik yayin yapma ile de sulandi. Medmenhamli dostlari ise onu terk
ettiler.
Porno yayin suundan hkm giymesi Wilkesi yildirmadi. Avam Kamarasi seimlerine katildi ve kazandi.
Seim sonulari alindiginda Wilkes Kings Bar hapishanesindeydi. Parlamentonun bir hkmlnn ye
olarak kabul edilemeyecegini aiklamasi ve seim sonularini iptal etmesi zerine, bir anayasa krizi bas
gsterdi. Bu da yeni ayaklanmalara ve politik karmasaya neden oldu. Sonunda, Wilkes Londra Valisi oldu.
Bu durum, kent ynetimi ile kraliyet arasindaki iliskileri zorlayan bir dizi yeni srtsmeye yol ati.
Sik sik bir firsati olarak elestirilmesine karsin, Wilkes basin zgrlg iin ok abaladi, oy hakki ile ilgili
kurallarin gzden geirilmesini sagladi ve zgrlk isteklerinde Amerikan kolonilerine esin verdi (30).
Din
1770 Yilinda, Dashwood ve Benjamin Franklin Ortak Dua Kitabini (Book of Common Prayer) yenilediler.
Bu, satanist oldugu ileri srlen bir kisi iin olduka garip bir etkinlikti. Byk olasilikla bu iki nl mason,
Anglikan Kilisesi ile mason deizmini bir hizaya sokma abasindaydilar. Eserin giris kisminda Dashwood,
Ingiltere Kilisesine bagliligindan kusku duyulacak biimde, toplum iin kilisenin ne kadar yararli oldugunu
vurguluyor ve Isanin gretilerini tekrarliyordu. Dua Kitabinda gereklestirdikleri degisikliklerin hemen
tm, Eski Ahit ile ilgili referanslari yok etmek ve tekrarlari elemekten ibaretti. Bu kitap, bugn bile
Amerikadaki bazi Protestan tarikatlerde kullanilmaktadir (31).
Dashwoodun bugne dek yarattigi etkinin tam merkezinde din sorunu vardir. Onun bir satanist oldugu
hakkindaki popler inanci kabul ederek, tesine aldirmayabilirsiniz, Oysa, daha derinlemesine bir bakis,
zellikle cinsel byler, manastirda bulunan kabala kitabi, her firsatta ortaya ikan Harpokratin resmi,
Dashwoodun masonlarla olan ilintisi ve Medmenham Manastirinda bulunan Theleme slogani gibi
unsurlar, Cehennem Atesi Kulbnn erken bir Crowleycilik oldugunu dsndrmektedir. ok daha
ciddi bir yaklasim ise, Dashwoodun mason bagintilarinin zerinde durarak, manastirin toplanti salonunun
bir mason mabedi oldugunu, byk olasilikla isabetli olarak, ileri srebilir.
Dashwoodun tm mason dostlarinin Katolik Jacobitler olmasi olduka anlamlidir. Olduka yeni bir
asilzade olarak Dashwood, kkl bir nesil sahibi olamamanin eksikligi ile, Jacobit Tampliye tarikatlarinin
svalyevari ekiciligine kapilmis olabilir. Bunu akilda tutarak, Dashwoodun Romada dine dnsn
yeniden ele almak gereklidir. Zaten Wilkes, manastirda yapilan Roma Kilisesinin matrak ayinlerinin sahte
kutlamalarindan sz etmistir (32).
Wilkesin her seyi ters anlamis olmasi olasidir. XVIII. yz yilin sonuna dek, Katoliklerin Ingilterede ayin
yapmalari yasaktir. Wilkesin dinsel ayinlerin bir parodisi olarak kabul ettigi Kara Ayin, belki de gerek bir
Katolik Ayini idi. VIII. Henrynin, Roma Kilisesinin dinsel yetkesini kendi tebaasindan uzak tutmaya karar
verdigi gnlerden beri, Ingilterede Katoliklik adeta seytani bir inan olarak grlmekteydi. stelik
Dashwoodun dneminde, giderek artan lde popler olan Gotik Romanlarda, seytani kesis pek sik
kullanilan bir motif haline gelmisti. Ingilizler iin, Papaya ait her olgu satanist kabul edilmekteydi.
Manastirdaki Latin Incili, azizler hakkindaki eser, VIII. Henrynin kgit kapli gzleri dsnlrse, nl
satanist Sir Francis Dashwoodun aslinda bir Jacobit mason ve gizli Katolik oldugu sonucuna varmak
olasidir.
NOTLAR:
(1) Betty Kemp, Sir Francis Dashwood: An Eighteenth Century Independent (New York: St. Martins
Press, 1967) ve Mark Blackett-Ord, The Hell-Fire Duke (Windsor Forest, Berks.:The Kensal Press,
1982).
(2) Montague Summers, Witchcraft and Black Magic (London: Rider & Co.: 1946) ve Daniel P. Mannix,
The Hell-Fire Club (New York: Ballantine Books, 1959) bu konuda zellikle saldirgandirlar.
Johnstoneun Chrysali de akil karistirmaktadir.
(3) Wharton hakkinda burada verilen bilgilerin ogunun kaynagi Blackett-Ordtur.
217
(4) Louis Kronenberger, The Extraordinary Mr. Wilkes (New York: Doubleday, 1974) p.228. Aslinda, bu
asi hakkindaki bilgilerini kocasi Bykeli Edward Wortley Montagu ile birlikte Istanbulda
bulundugu sirada edinmistir: Blackett-Ord, p.32.
(5) Onsekizinci yz yil Britanya politikasi, kuruluslari on yedinci yz yilda gereklesen iki partinin
egemenligi altindadir. Bunlar, agdas anlami ile politik partiler haline 1784 yilinda gelmislerdir.
Whig ve Tory szckleri Gal dilinden alinmistir ve sirasiyla at hirsizlari ve eskiyalar anlamina
gelirler ki, partililer tarafindan birbirleri iin kullanilmislardir. Toryler koyu muhafazakardirlar, dinsel
hosgrye karsidirlar ve genellikle krallarin tanrisal haklarina inan beslerler. yeleri genellikle
soylular ve Anglikan hiyerarsisi mensuplaridir. Whigler sayica daha byk bir partidir, yeleri toprak
sahibi aristokrasi ve varlikli burjuvalardan olusur, sinirli bir anayasal monarsi taraflisidirlar, deniz
asiri ekonomik yayilmayi ve o dnemin anlami erevesinde zgrlg savunurlar.
(6) Trk tccari deyimi on yedinci yz yilda, Osmanli Imparatorlugu ile ticaret yapanlari belirtmek iin
kullanilirdi.
(7) Eric Towers, Dashwood: The Man and The Myth (Wellington, Northamptonshire: Aquarian Press.
1986) p.151. Floransa locasinin diger yeleri gibi, Middlesex Earl de Whartonun Cehennem Atesi
Kulbnn yeleriydiler.
(8) Horace Walpole, Memoirs and Portraits, ed. Matthew Hodgart (New York: Macmillan, 1863), p.128.
Walpole, Dashwoodun basarisinin pek nemli olmadigini savunur. Isve Kralinin lm herkese
bilinmektedir. Dashwoodun yks dogru olsa bile, fiziksel olarak pek arzu uyandiran bir kadin
olmayan Imparatorienin gururu, herhangi bir erkegin onu bastan ikarmaya kalkismasi ile
oksanirdi.
(9) Henry Blyth, The Rakes (New York: Dial Press, 1971), p.86 ve Towers, pp. 63-64.
(10) Blyth, p. 120 ve Mannix, p.63.
(11) John J. Robinson, Born in Blood: The Lost Secrets of Freemasonry (New York: M. Evans & Co.
1989) p. 183.
(12) Towers p.76.
(13) a.g.e., p.77.
(14) Mannix, pp. 9-13
(15) Towers, pp.78-79 ve Michael Baigent & Richard Leigh, The Temple and The Lodge (New York:
Lirtle, Brown & Co., 1989), p.234.
(16) Robinson p. 182.
(17) a.g.e., p. 184 ve Baigent & Leigh, p. 194.
(18) Rsvet, politik ilerlemenin kabul edilen bir uygulamasiydi. Oy verme hakkina sahip o denli az kisi
vardi ki, tm bir yrenin semenlerini toptan satin almak olasiydi. rnegin, Parlamentoya iki ye
gnderebilen Old Sarum ilesinde tek bir semen bulunuyordu.
(19) Mannix, p. 19.
(20) Franois Rabelais, 1534 tarihli eseri Gargantua ve Pentagruelde, adi Theleme olan bir tr
hmanistler manastirindan sz eder. Bu manastirdaki tek kural Ne Dilersen Yap kuralidir, zira
oradakiler zgr, soylu, iyi yetismis insanlardan olusan bir topluluktur ve dogal igdleri onlari
erdemli davranislar ile gnahtan kainmaya sevketmektedir ki, bunun adina onur denmektedir.
(21) Towers, pp. 144-151.
(22) a.g.e. p.158.
(23) Michael Howard, The Occult Conspiracy: Secret Societies - Their Influence and Power in World
History (Rochester, Vt.: Destiny Books, 1989), pp. 79-80. Howardin savi ciddiye alinmayacak kadar
tutarsizdir.
(24) Walpole, p. 129.
(25) Kemp, p. 132.
(26) Kulbn tm kayitlarinin yandigi sanilmaktadir.
(27) Kronenberger, p. 47.
(28) Towers, p. 115 ve Baigent & Leigh, p. 205.
(29) Walpole, p. 129.
(30) Buradaki zet Wilkesin Anglo-Amerikan tarihi iin nemini yeteri kadar yansitmamaktadir.
(31) Kempsin eserinde bu proje hakkinda bir ok belge yeralmaktadir.
(32) Towers, p. 232.
CAGOULE
218
II. Dnya Savasi ncesinde Fransa'da Bir Komplo............................Derleyen: Thamos (Geometri)
1937 Yilinin 11 Eyll Cumartesi gn Pariste dzenlenen uluslararasi bir fuarin ailisinda, nl opera
sanatisi Maria Muller sahnededir. Hayran biraktigi sekin izleyicilerine Richard Wagnerin Walkyrie
yapitindaki Sieglinde rolnn aryalarini sunmaktadir. Birden ok yakindan gelen iki patlama sesi duyulur.
Ardindan evrede bulunanlar panik iinde kamaya baslarlar.
Herkes ne oldugunu merak etmistir ama kimsenin durup olanlari anlayacak cesareti yoktur.
Zaten ilerleyen gnlerde de olan biteni aiklikla anlamak olanakli olmayacaktir. O dnemde Fransada
politik durum pek gergindir.
Uluslararasi politik iliskiler de hinla doludur; izme ve silah sesleri, saldirgan sylevlerdir o gnleri
dolduran. Almanya, Italya ve Ispanyada baskici ve sert ynetimler bastadir. Fransada ise, sagin
saldirgan tutumu solun birlesmesini saglamis ve 1934 yilinda Front Populairein (Halk Cephesi) iktidarini
getirmistir. Ynetimin basinda nl sosyalist Lon Blum bulunmaktadir. lke ekonomisi ve subaylarin
tutumlari nemli sorunlar yaratmaktadir.
Patlayan bu bombalar, politik gerilimin daha arttigini ve gelecegin korkun olaylara gebe oldugunu
gstermektedir. Bombalarla birlikte, Fransada ynetimi ve Cumhuriyet rejimini devirerek yerine Krallik
ynetimini getirmeyi amalayan Cagoule olayi patlar.
Bombalardan ilki, Presbourg sokagi 4 numaradaki Fransiz Isverenler Sendikasinin drt katini yerle bir
etmis, ikincisi Boissiere sokagi 45 numaradaki Maden Sanayi Isverenler Birliginin merkezini yok etmistir.
Zarar byk olmus, iki nbeti polis yasamlarini yitirmistir. Gazeteler hi duraksamadan bu cinayetlerin
faillerinin belli oldugunu ileri srerler. Kimler tarafindan dzenlenmistir bu korkun sabotajlar? Kuskusuz
komnistler tarafindan. Isverenlere karsi saldiri dzenleyenler baska kimler olabilir ki! Bir diger olasilik, bu
saldirilarin isavasin srdg Ispanyadan gelen anarsistlerce gereklestirildigi biimindedir. Polis
sorusturmasi da yerinde saymaktadir.
Ancak, hi beklenmedik bir gelisme olur. Bu gelisme, polisi eyleme geirmekle kalmayip baska ynlere
bakmasini da saglayacak ve saldirilarin aslinda sagdan kaynaklanan bir kiskirtma oldugunu ortaya
koyacak yeni bir olaydir. 16 Ekim gn, Isvireli gmrkler Cenevre-Paris yolu zerinde bir aratan
dsms mermi sandiklari bulurlar ve durumu Fransiz meslektaslarina bildirirler. Onlar da Les Rousses
yakinlarinda bir dnemete ayni tr mermiler bulurlar. Yapilan arastirmada mermi sandiklarini tasiyan
aracin sahibinin kimligi belirlenir: Pariste Porte DAuteuilde oturan Jacubiez adli bir nakliyecidir. Jacubiez,
kamyonundaki tm yk Paris banliysnde bir villaya bosalttigini itiraf eder. Polis hemen villaya baskin
yapar ve heryeri bastan asagi arar. Bulunanlar pek sasirticidir: Mahzendeki bir gizli kapi hcrelerden
olusan bir blme ailmaktadir. Ayrica son model ameliyat gereleri ile donatilmis bir de revir
bulunmaktadir. Villanin bekisi tutuklanir ve glk ikarmadan villanin sahibinin adini verir: Dieppeli,
daha nce asiri sagci bir rgtte militanlik etmis olan Anceaux adinda bir mteahhittir.
Anceaux sorgusunda Genel ayaklanmada tutuklulari kapatacak ve yaralilari tedavi edecek biimde
hazirladim villami diye aiklar. Polisler hangi genel ayaklanma? diye sorarlar. Yanit ilgintir: Fransayi
kizillardan, komnistlerin diktatrlgnden kurtaracak olan ayaklanma
Anceauxnun itiraflari yeni bir adrese ynlendirir polisleri. Ampere sokaginda bir dairede ileri bos on iki
byk silah sandigi bulunur ve dairenin kiracisi olan Robert de La Motte Saint-Pierre tutuklanir. Onun
aiklamalari ise yeni bir adresi belirtir: Auteuildeki Juchereau pansiyonu. Pansiyonun mahzeninde drt
yz el bombasi, drt yz kutu dinamit, yz bin esitli apta mermi, on alti makinali tfek, on iki tfek, on
bes tabanca ve Presburg ile Boissiere sokaklarinda patlayan bombalarin benzeri bombalar bulunur.
Ayni gn Rotrou sokaginda bulunan bir antikaci dkkanina yapilan baskin tam bir askeri karargahi ortaya
219
ikarir. Bu kez neredeyse tm bir orduyu donatacak sayida niformalar, botlar, tozluklar ve her trde
askeri malzeme ele geirilir. Tm bu hazirliklarin ardindaki nder kimdir?
Bu aramalar ve baskinlar sirasinda, Pariste bir yerlerde, kirk yedi yasinda bir adam yasaminin uzun yillari
sresince gelistirdigi dsnn yikilmasini izlemektedir. Bu kisinin adi Eugene Deloncledur. ilgin projesi
suya dsmstr ama, bu onun akilsizligindan ya da tembelliginden degildir. Zira Deloncleun sasirtici bir
zekasi, olaganst bir bellegi ve tkenmez bir alisma gc vardir. Hi bir seyi unutmaz, gecede yalnizca
drt saat uyur. Tam anlamiyla karizmatik bir kisiligi vardir.
Politeknik okulunu bitirmis, Yksek Denizcilik okulundan mhendis olarak iktiktan sonra Penhoet
tersanelerinde danisman olarak is yasamina baslamistir. Olaganst alisma gc sayesinde hizla
ykselmis ve byk servet sahibi olmustur. Kirk yedi yasina vardiginda bir ok sirketin yneticisi
konumuna ulasmistir. Siradisi bir rgtleme ve ynetme yetenegine sahiptir. te yandan Deloncle siddetli
bir milliyetidir. Iki is grsmesi arasinda sokaga inip Humanit saticilari ile yumruklasmasi olagan
olaylarindandir. Komnistlerden nefret eder ama, dsnlebilecegin tersine Almanlardan da hi
hoslanmaz. Ona gre iki byk dsmana, komnizm ve Alman ordularina karsi Fransayi koruyabilmek
iin Cumhuriyet pek zayif dsms ve yozlasmistir. Bu nedenle Cumhuriyet ynetimini devirmeye karar
verir. Tm varligini ve gcn bu projenin gereklesmesi iin harcamaya baslar.
Birlikleri, komandolari, silahlari ile tam bir askeri rgt kurar. nceleri evresindekilerin alaylarina hedef
olan Deloncle, Fransanin her yerinde silah depolari ortaya ikinca kimseyi gldrmeyecektir artik. Bu
Fransa siyasal tarihinin en byk komplolarindan biridir.
Bu mthis komplo nceleri basinda, sonralari halk arasinda Cagoule (okunusu: kagul) diye
adlandirilmistir. Szck anlami olarak Cagoule, basi ve yz tmyle rten ve yalnizca gzleri aikta
birakan bir esit kukuletayi ifade etmektedir. Cagoule szcg sz konusu akimin gizli ama ve
eylemlerini vurgulamak iin kullanilmistir. Tarihsel ve siyasal baglamda Cagoule denince, Front
Populaire iktidari sirasinda, eylemci asiri sagin yikici muhalefeti anlasilmaktadir. Tarihsel gerekler yerine
sansasyon pesinde kosan dnemin basin organlari, Blum Hkmetini soyvet tipi bir devrimin hazirliklarini
yapmakla sulayan tm gizli sag rgtlenmeleri Cagoule torbasinin iine toplamaktan ekinmemislerdir.
U.C.A.D. ile yakin iliskide olan Cagoule tr rgtlerin en nemlisi Ihtilalci Eylem Gizli Komitesi
(Comit Secret dAction Revolutionnaire ya da kisaca C.S.A.R .) idi. Bu rgtn ekirdeginde kisi
bulunuyordu: cinayet islemekten bile ekinmeyen, kavgaci ve fanatik Jean Filliol; srekli komplolar
dzenleyen Doktor Martin; ezoterizm ve gizli rgtler tarihine tutkun, komplolar stadi Eugene Deloncle.
C.S.A.R.in amaci, ulusun yararini nde tutan bir tr Masonluk vasitasiyla yeralti eylemleri dzenleyerek
hkmeti devirmekti.
C.S.A.R. tek bir merkezden ynetilen bir gizli rgtler silsilesiydi. Bu gizli rgtler birbirlerinden bagimsiz
ve birbirlerini tanimayacak biimde, hcre tipi rgtlenme ile dzenlenmislerdi. rgte katilim sirasinda bir
simgesel inisiyasyon treni uygulanmakta ve aday sadakat, itaat ve suskunluk andi imekteydi. Bu and
karsiliginda rgte katilan militana askeri egitim ve her durumda koruma garantisi saglaniyordu. Ihanetin
ise tek bir cezasi vardi: lm.
Cagoule, askeri modele gre dzenlenmis brolar halinde rgtlenmisti. rgtn genel ynetiminden
sorumlu Birinci Broda Eugene Deloncle ve en gvendigi adami Jacques Correze bulunuyordu.
Istihbarati saglayan Ikinci Bronun ynetimi Doktor Martin tarafindan gereklestiriliyordu. Georges
220
Cachier ve Franois Mtnier nc Broda eylemleri dzenliyorlardi.
Personel ve malzeme saglamakla ykml olan Drdnc Broyu Jean Moreau de La Meuse ve Joseph
Darnand ynetiyordu.
Deloncle hkmet darbesi yapmanin modern tekniklerini arastirmisti ve ayaklanmayi titizlikle hazirliyordu.
Otomatik silahlarla donatilmis gizli savas gruplari, basta komutan Loustanau-Lacau olmak zere, Fransiz
Ordusunun sempatizan subaylari tarafindan egitilmekteydi. Bu militan gruplarin elinde ordu depolarindan
alinmis ya da yurt disindan satin alinmis silahlar bulunuyordu.
C.S.A.R.in eylem planlarinda ordunun nemli bir rol vardi ve Deloncle, ayaklanma sirasinda ordu
birliklerinin de kendisine katilacagini ve milliyetilerle birlikte iktidari ele geirecegini dsnyordu. Bu
nedenle General Petain ile temasa gemisti, ancak Petain destek vermeyi kesinlikle reddetti. 1937 Yilinda
Deloncle, Franchet dEsperey ile anlasti. Ne var ki, polis oktan Cagouleun iine sizmisti. 18 Kasim
1937de Iisleri Bakani Marx Dormoy, Cumhuriyete karsi dzenlenen byk Cagoule komplosunu
basina aikladi.
Cagouleun elinde tm bakanlarin adresleri, askeri depolarin ve fabrikalarin nbeti sayilari gibi bilgiler
bulundugu anlasildi.
Ayaklanma basladiginda bir grup komando Mont-Valerian silah deposunu basacak, bir diger grup Paris
otobslerinin ve p kamyonlarinin garajini ele geirecekti. Leon Blum ve Vincent Auriol basta, bir ok
politikaci ldrlecekti. Komplocularin elinde Elyseye, Meclise ve baslica bakanliklara ikan yeralti
geitlerini gsteren, Paris kanalizasyon planlari vardi. Parisin enerji merkezlerini gsteren semalar ve
kenti karanliga gmecek eylem planlari hazirdi. Bu planlarda Saint-Germainden Quai dOrsaye giden
elektrik hatlarinin izimi, demiryollari ve metronun elektriklerini kesecek dgmelerin kullanilis biimi,
postanelere gizlice girmenin yollari, gaz fabrikalarinin adresleri ve su boru hatlarinin izimleri de
bulunuyordu.
Pespese gelen tutuklamalar sonucu ele geen Cagoule yelerinin sayisi elli yediye ulasti. Filliol, Martin ve
Correze Fransa disina katilar. Usule uygun bir dava aabilmek iin yeterli kanitlari toplamak aylar srd.
Davaya gelmemis bulunan tm saniklar lm hkm giydiler. Davada bulunanlara esitli hapis cezalari
verildi. Ancak bir sre sonra baslayan Ikinci Dnya Savasi ve izleyen Alman isgali, sorusturmalarin ve
davanin devamini engelledi.
Paralanan Cagoule yeleri savas ve isgal sirasinda olduka farkli seimler yaptilar. Deloncle ve Correze,
yeni bir fasist rgt kurdular: Toplumsal Ihtilal Hareketi (Mouvement Social Revolutionnaire). Loustanau-
Lacau, Martin ve Pozzo di Borgo Fransiz Direnis Hareketine katildilar. Mtnier ise, Petainin kurdugu
hkmette bakan oldu. Komnizm nefreti Darnarda Alman Wehrmacht niformasini giydirdi.
Deloncle, isgal sirasinda giderek Alman karsitligini gelistirdi. 1944te Gestapo tarafindan tutuklandi ve oglu
ile birlikte kursuna dizildi.
Cagoule son bombasini en ok nefret ettigi adama, Cagouleu yokeden Marx Dormoya saklamisti. 1941
Yazinda, eski Iisleri Bakani Dormoy evine yerlestirilen bir bombanin patlamasi sonucu ld.
Cagoule yargilamalari savastan sonra da devam etti. zgr Fransa iin arpismis olanlar bagislandi,
digerleri hkm giydi.
221
Sabetay Sevi
Bu yazi, kendisi de bir Sabetayci olan Ilgaz Zorlunun Sabetaycilar adli sitesinden aynen alinmistir. Ilgaz
Zorlunun sitesinde konu ile ilgili daha ayrintili yazilar bulunmaktadir.
Tarihte yasanmis bazi yle olaylar vardir ki etkileri sadece yasandiklari dnemle sinirli kalmamis ok
uzunca bir sre devam ederek pek ok baska olaya da kaynaklik etmistir. Sabetaycilik veya bilimsel
literatrde genel olarak kullanilan sekliyle Dnmelik hareketi de bunlardan biridir. Fakat bu hareket ne
yazik ki o kadar fazla etkili olmustur ki, yasandigi dnem sonrasindan gnmze kadar sren etkileri
modern Trkiyenin tarihinde belirleyici olmustur. Belki de sirf bu sebeple arastirilmamasi konusunda
daima baskilar olmus, kapatilmasi ve konusulmamasi iin zel bir aba sarfedilmistir. Konuyu arastiran
kisiler daima engellenmis, Trkiye tarihini arastiran shret sahibi bilimadamlari dahi savunduklari bilimsel
arastirma ilkelerinin disina ikarak konuyu grmezden gelmislerdir. Bu yazi Trkiyenin bu ok nemli
hareketini ve bu harekete bagli olarak dogan ve hala devam eden cemaatlerin tarihini konu edinmistir.
Yahudi dinsel sistemi iki ana dsnce zerinde gelismistir. Ilki Torah-Talmud ekol, ikincisi ise Torah-
Kabbala ekoldr. Musaya (Mose) Sinada indigine inanilan ve Trkede Tevrat olarak bilinen kutsal
metinlerin aslinda Musaya verilen kismi bes tanedir ve buna Torah denmektedir. Fakat daha sonra
gelen peygamberlerin yorumlamalarina dayali olan diger kitaplar da vardir ki, bunlar Neviim ve Ketuvim
olarak taninirlar ve Torah ile beraber bunlara Tanah (Tevrat=Ahd-i Atik) denilmektedir. Bu kutsal
metinlerin yorumlanmalari ve gnlk hayata geirilmeleri konusu daima bazi tartismalara yolamistir. Iste
bu dnemde Talmud ortaya ikar. Talmud hahamlarin Tevrat yorumlaridir ve ortodoks Yahudiligin
temelini teskil eden bir kaynaktir. Oysa daha sonralari Ispanya Diasporasinda (altin ag) ortaya ikan bir
diger anonim kaynak daha vardir ki bu da Kabbaladir. Kabbala tamamen mistik Yahudiligin bir
kaynagidir ve kaynaklari konusunda hala tartismalar vardir, dini pratiklerdeki yeri konusu da ok aik
degildir. Yahudiler genel olarak Kabbalanin gizemli ve ekici dnyasindan etkilenmislerse de genelde
korkuyla yaklastiklari da bir gerektir. Bugnk Israil din otoritelerinin de Kabbalizme karsi ok sempati
tasidiklari sylenemez.
Talmudun ve Kabbalanin Toraha karsi bakislari ok farkli olmustur. Talmudist yaklasim Torahi bir
yasaklamalar btn olarak ele alip, Tanrinin insanlari cezalandiran kurallar koyan bir g oldugundan
hareket etmektedir. Talmudistler Tanaha dayanarak ikardiklari Mitzvotlar (uyulmasi gerekli kurallar)
yoluyla insan hayatini sinirlandirmaktadirlar. Onlara gre insan bu dnyaya bir sinav vermek iin gelmistir
ve tamamen Tanrinin gc karsisinda oldugunu bilerek hareket etmelidir. Bu grs ve siki kurallar altinda
bes bin yil boyunca ezilen Yahudi bireyi gettosunda tamamen dis dnyaya kapali ve gizlilik iinde
yasamaya baslamistir. Oysa Kabbala Talmuddan bu ynyle ayrilmaktadir. Kabbala Tanriyi bir enerji
olarak algilar ve insanin yaptigi eylemlerin negatif veya pozitif enerjinin bir parasi olduguna inanir.
Kabbalist, Tanriyi ceza veren ve kurallar koyan biri olarak degil, aksine insani zgr birakan fakat
ktlklere karsi ona tavsiyelerde bulunan bir koruyucu olarak algilamaktadir. Insanin Tanriya yakarislari
(dua) Talmudulukta oldugu gibi bir dev degil, aksine insani rahatlatan bir eylem olarak benimsenir.
Tanridan korkan insan Onu nasil sever sorusunu arkadasini kendin gibi sev felsefesiyle zdes kilan
Kabbalistler Tanriya ulasmaya, Adam Kadmon (stn insan) olmaya gayret etmektedirler. Talmudun
sinirci ve kuralci yaklasimina karsi Kabbala tamamen serbest birakmaktadir bireyi.
Iste bin yillar boyunca ortodokslar ile Kabbalistler arasindaki temel sorun burada yatmistir. Fakat
Yahudiligin kendine zg dekoru iinde bu iki zit dsnce atismamaya gayret etmis, birbirini
dislamamaya alismis, Talmudistler Kabbalistleri daima ihtiyatla fakat reddetmeden izlemislerdir. Ancak
ogu kez yorumlarinda da Kabbaladaki kelime-sayi baglantilarini kullanmaktan da kainmamislardir. Bu
iki dsncenin belki de en temel ortak noktalarindan biri mesih inanci olmustur. Talmudistler direkt olarak
Torahta olmamasina karsin, ayetlere verilen birtakim anlamlar ile Kabbala kaynakli olan mesih dsnceyi
kabul etmislerdir. Kabbala ise kurtulusu tamamaen mesih zerine odaklamistir. Lurianin teorileri ile
mesihilik adeta bir ngr haline gelmistir. O kadar ki, sayisal hesaplamalar ve yntemler hep mesihin
gelis tarihi zerine yogunlasmistir. Daniel ve Isayadaki ayetler gizemli bir yntemle sorgulanmis ve
kurtulus tarihi belirginlestirmeye alisilmistir. Fakat bu abalar ortodokslarin kati kurallarina karsi illegal
olarak yapilagelmistir. Kabbala her zaman gizlidir, gerek szl olan kisim ve gerekse Zohara ve Sefer
Yetziraha dayali olan blmler her zaman gizli bir atmosferde incelenmistir. Kabbalist, Tanrisal gc
kesfetmek iin dinsel kurallara uymak gerekliligine inanmakta ve eger bunlari yapmadan Kabbala yaparsa
222
felketler yasanacagina inanmaktadir. Bu o kadar byk bir gizdir ki hal binlerce yillik metinler sadece
szl olarak Zfatta veya Galilde (Israil) tarikat yeleri arasinda dis dnyaya kapali olarak tartisilmaktadir.
Talmud ve Kabbalanin rekabeti XVI. yz yil sonrasinda doruga ikar. Zfata Polonyadan gelen Rav Izak
Luria Askenazi bu kentte kurdugu Kabalistik egitim veren kolejiyle bir akimin baslaticisi olur. Zfat
Aslanlari olarak kendilerini tanitan bu grup mesih kurtulus doktrinini temel alarak dini bir takim sonulara
ulasirlar. Tzimzum (bzlme), Tikun (tamirat, kurtulus) kavramlari burada nem kazanmaktadir. Luria
yaratilisi bir kirilma teorisi ile zetlemektedir ve tamirat ancak mesihin gelisiyle olacaktir demektedir. Bu
bekleyis tm Yahudi cemaatlerinde hizla yayilir, birbiri ardinca gelen katliamlar ve baskilar mesih
dnemin adeta habercisi olarak kabul edilir. Lurianin lm sonrasinda da bu mit devam etmektedir,
1600l yillara gelindiginde ise had safhaya ulasir.
Sabetay Sevi (Zwi=Sebi) 1622 yilinda o dnemin en nemli Yahudi cemaatlerinden birinin yasadigi
Izmirde dogar. Kk yaslardan itibaren din bir atmosferde byr ve ailesinin isteklerinin tersine din bir
egitim alir. Bu din egitim onu zamanla Kabbalanin iine dogru iter. Kendi ruh yapisinin da elverisli
olmasindan dolayi gen yasta mistik bir hayat tarzini benimsemistir. Sevinin Zohar ile tanismasi ve
ardindan da Lurianin fikirlerini grenmesine paralel olarak gelisen dsnceleri baslarda pek fazla dikkate
alinmaz. O Israil ulusunun dnyanin her tarafinda yasadigi sikintili ve acilarla dolu yasantisini kendisine
mal etmektedir. Ona gre mesih kurtulusun gereklesmesine az bir zaman vardir. Gen Sabetay mesih
oldugu iddiasiyla sinagoglarda vaazlar vermeye baslar. Tamamen Zohara dayanan bazi yorumlar yapar,
geleneksel olan din kurallari hie sayarak yeni dzenlemeler getirir, dogal olarak Yahudi cemaati onu
dislar. Yalniz zellikle Orta Avrupada meydana gelen Yahudi kiyimlarinin yarattigi gerginlik ve korku da
halkin mesih beklentisini kuvvetlendirmektedir. Sabetay Sevinin hayatindaki dnm noktasi Gazzeli
teolog Nathan Levi ile tanismasi sonrasinda olacaktir. Nathan, Sabetay Sevinin beklenen mesih olduguna
inanmaktadir ve Seviyi de buna inandirmistir. Nathan, tm Yahudi cemaatlerine mektuplar yazarak
mesihin geldigini ve mesih dnemin basladigini belirtmektedir. Bu dnemde tm kurallar ortadan
kaldirilacaktir ve mesih, yeni tanrisal kurallar koyacaktir. Bunun ortodoks Yahudilerce kabul edilemez
oldugu muhakkakti ve kisa srede cemaatler ikiye ayrildi; Seviyi mesih kabul eden bazi cemaatler
olmussa da genel olarak Izmir ve Istanbul cemaatleri ona karsiydilar. Fakat Sevinin hareketi beklenmedik
bir hizla yayilmaya basladi, o kadar ki Amsterdamdan Hamburga, Luganodan Kudse Yahudiler gruplar
halinde Osmanli topraklarina gelmeye basladilar. Bu durum karsisinda otoritelerini kaybetme korkusu
iine giren Yahudi liderleri Seviyi ldrmeyi de basaramayinca, areyi onu saraya ihbar etmekte buldular.
O zamana kadar saraydan herhangibir hareket gelmemesine karsilik bir anda kalabaliklarin akini
karsisinda idareciler nlem almak durumunda kaldilar. Sevi tutuklanarak hapsedildi. Ancak bu mritlerini
korkutacagina daha da glendirdi, hcresi bir kralinki gibiydi ve ziyaretilerle dolup tasiyordu. Bu
siralarda siyasi ortam Osmanli lkesinde de karisikti. Mehdi oldugu iddiasiyla ortaya ikan bazi kisiler
vardi ve Sevinin hareketi onlara gre Deccalin isaretiydi, nk Islm inancinda Mehdinin gelisinden
evvel Deccalin gelecegi rivayet olunmaktadir. Bu siralarda, Sevinin agdasi olan Niyazi Misri isminde bir
sairi de dnemin nemli aktrlerinden biri olarak grmekteyiz. Misri, Mehdi oldugu iddiasiyla ortaya
ikmisti ve daha sonralari kaderi de tipki Sevininki gibi olacakti. Bazi kaynaklar bu iki din adaminin
Istanbulda bir araya geldigini yazmaktadirlar. 16 Eyll 1666da Sevi divana ikartilarak lm ve yasami
arasinda bir tercih yapmaya zorlanacaktir; ya mslman olacaktir, ya da ldrlecektir. Sevi, Islm dinini
seer. Sevinin din degistirerek mslman olmasi konusu olduka tartismalara aik bir meseledir.
Tarihiler bunu korkuya bagli olarak algilamislar ve Sevinin hareketinin dsnsel yapisini grmezden
gelerek bunu basit bir sahte mesihlik hareketi olarak yorumlamislardir. Sabetayci kaynaklar bu konuda
olabildigince sessiz kalmislardir, bunun nedeni Sevinin emirlerine dayanmaktadir. Sabetayciligin daha
sonra deginilecek din yapisinda da grlecegi gibi inancin temelleri daima gizlilige dayanmaktadir. Yalniz
Zoharda varolan bir inanca gre mesih kendi cemaati tarafindan kabul edilmeyecegi iin bir baska dine
geecektir ibaresi Sabetayci tefsirlerinde anlatilmaktadir. Isa da yine ayni sekilde Yahudiler tarafindan
mesihligi kabul edilmeyerek lme mahkum ettirilmisti. Fakat Hiristiyan inanci onun ldgn kabul
etmemistir. Sevi, bizzat Nathanin yazdigi bir mektuba gre Yahudi cemaatinin yok edilmesini nlemek
iin bir din degisikligi yapmistir. Fakat bu asla kalben yapilmamistir ve daha sonralari Sevinin
kaybolusundan evvel yaklasmakta olan Kipur bayrami iin Yugoslavya Yahudi Cemaatinden bir dua
kitabi istemis olmasi da bunun en nemli kanitidir. Ben daha evvelki makalelerimde de Sabetay Sevinin
hayati konusunda ayrintili bilgiler verdigimden burada konuyu daha kisa tutmak istiyorum. Ancak
meraklilari iin Gershom Scholemin The Mystical Messiah:Sabbatai Sevi isimli devasa alismasi bu
konudaki basyapittir. Sonuta Sevi kendisine verilen bir paye ile devlet hizmetine alinir (kapicibasi). Fakat
zamanla Sevinin bu dini gerekte benimsemedigi anlasilacaktir ve kendisi Arnavutluka srgn
edilecektir. Onun Arnavutluka gitmesi sonrasinda din prensiplerine inanan bir topluluk ortaya ikmistir.
Bu topluluk onunla beraber degil onun kaybolusu sonrasinda Islm dinine toplu olarak gemislerdir ve
Sabetay Sevinin mesih olduguna inanan ve Kabbalizmin isiginda yepyeni bir Yahudi dsncesini
223
benimseyen Sabetaycilar tarih sahnesine ikmislardir. Sevinin Arnavutlukta bir magarada kayboldugu
inanci vardir. Bu sebeple her sabah Sabetaycilarin deniz kiyilarina giderek mesihi beklemeleri buna
dayanmaktadir. Sevinin ldgne inanmayan mritleri onun tekrar gelecegini kabul etmektedirler.
Seviden sonra Yakov Qerido (kayinbiraderidir) cemaat ynetimine geer. Fakat zamanla cemaat
arasinda bazi din konularda tartismalar yasanacaktir. Cemaat nce Yakov Qeridonun Sevinin halifesi
oldugunu benimseyen Yakubler daha sonra da Seviye bagli kalanlarin olusturdugu Kapancilar ve
Baruhya Ruso isimli bir hahamin Sevinin halifesi olduguna inanan Karakaslar olarak gruba ayrilir. Bu
gruplar zamanla kendi ilerinde yeni bir takim Kabbalistik yorumlar getirmislerdir ve her birinin din
inanlari arasinda farkliliklar olmustur. Fakat Seviye en bagli olan grup Kapancilar olmustur. Bu cemaatler
1924 yilina kadar Selnikte birbiriyle iliski kurmadan yasamislardir. Fakat zellikle XIX. yz yil sonrasinda
toplumsal hayata girmeye baslamislardir.
Sabetaycilarin din inanlarini tahlil ederken gznne alinmasi gereken nokta her cemaatin farkli
zellikler tasimasidir. Genel olarak bu cemaatlere bakildiginda bunlar ite Yahudi, dista tamamen
Mslman bir kimlik iinde olmuslardir. Benzet-benzeme prensibini esas alan Sabetaycilar Selnikte
kendilerine ait din meknlarda dua ederlerdi ve bunlar disaridan farkedilemeyecek kadar gizli evlerdi.
Khal veya Ortaevi denilen bu din merkezlerde Hoca (Kapanci), Ogan (Karakas), Peytan (Yakub)
gibi sifatlarla adlandirilan din adamlari grev yapmaktaydilar. Bu din adamlari cemaatin kendi okullarinda
egitim grmekteydiler.
Kapancilar XX. yz yilin ortalarina kadar sren aktif din yasamlarinda, Khal denilen din merkezleri
kullandilar. Hoca veya Sakalli denilen din adamlari belirli zamanlarda yapilan merasimleri ynetirdi.
Dualar tamamen Yahudilerinki ile ayni olmakla beraber Sabetay Sevi iin okunan siirler mevcuttu ve
bunlarin yanisira Mezmurlar (Tehilim) denilen Tanah blm hergn okunmaktaydi. Cemaat bir
organizasyon olarak birbirine bagliydi, zenginlerden fakirlere dogru isleyen bir yardim mekanizmasi vardi.
Zengin kisiler fakir olanlara yardim ederlerdi. Bu yardimlasma o kadar ileri gitmisti ki Selnikten
Trkiyeye gelinirken her Sabetaycinin gemi cretini o dnemin en zengin kisilerinden olan ttnc Kzim
Emin Efendi demisti. Kapancilar, din geleneklerinde Yahudilige en bagli olan gruptu.
Karakaslar, Sabetay Sevinin halifesi olarak kabul ettikleri Osman Babaya (ya da dede) inanirlardi.
Baruhya Ruso isimli bu kisi zamaninin nemli Kabbalistlerinden biri olarak kabul edilmekteydi. Onun
soyundan gelen kisilerde bir kudsiyet olduguna inanilmaktadir. Bugn hal din yapilarini muhafaza eden
Karakaslar, Sabetay Sevinin prensiplerinden giderek uzaklasmislardir. Daha ziyade Ispanyolca dualarin
agirlikli oldugu din sistemlerinde Osman Babaya kudsiyet ykleyen ifadeler mevcuttur. Bu grubun
kendine ait din adamlarina Ogan denilmekle beraber Hoca lkabi da kullanilmaktadir. Cemaat yeleri
arasinda bir yardimlasma genelde vardir. Din adamlari bugn hal mevcudiyetini koruyan Yesivalarda
egitim almaktadirlar. Hoca olabilmek iin kisinin anne ve babasinin Karakaslardan olmasi ve evli olunmasi
kosulu vardir. Genel inan, mesihin tekrar kendi gruplarindan ikacak biri olacagidir.
Yakubler ilk olarak ana cemaatten ayrilan gruptur ve bunlar genellikle Islm inancina en yakin grup
olmustur. zellikle disa en fazla ailan grup olarak ailelerde nemli lde Avrupalilarla evlenmeler
olmustur. Yakov Qeridoyu mesih olarak bekleyen Yakublerde din yapi bozulmus olmakla beraber
zellikle Izmirde ok nemli bir topluluklari oldugunu bilmekteyiz. Trk siyasi hayatindaki ok nemli
kisiler bu cemaat kkenliydi. XIX. Yx yilin sonundan itibaren Osmanli Imparatorlugunda yasanan
kargasalik Sabetaycilari da yakindan etkilemistir. O dneme kadar tamamen gizli olarak srdrdkleri din
yasantilarina paralel olarak asla entegre olmadiklari devlet sistemine karsi bu tarihten itibaren bir
yakinlasma hissetmeye baslamislardir. Bunun en nemli nedeni belki de Sabetaycilarin da milliyetilik
fikirlerinden etkilenmelerinde aranmalidir. O yillarda herkesin kendi kaderini tayin etme zorunlugunun
ortaya iktigini farkeden cemaatler, ellerinde bulundurduklari servetleri sayesinde politik roller stlenmeye
baslamislardir. zellikle Selnikin merkezden uzak ve kozmopolit yapisi iinde Ittihat ve Terakki,
Masonluk ve Osmanli tarikatlerinde etkili olduklari sylenebilir. O kadar ki bu kurumlarin iindeki nemli
noktalarda Sabetaycilari grmekteyiz.
1924de Trkiyeye yaptiklari zorunlu g sonrasinda Sabetaycilarin ilk anlarda byk bir bosluk
yasadiklari farkedilebilir. O dnemdeki siyasi baskilar sebebiyle giderek dini yapilarda zlmeler
baslamistir. Artan dis evlilikler yoluyla kapancilar ve yakubiler genel olarak asimile olma srecine
girmislerdir. Siyasi hayatta etkinlik kazanan bazi kisilerin Sabetayci kkenleri konusunun Trk basininda
tartisma konusu yapilmasina paralel olarak Sabetaycilik giderek artan bir sekilde hedef alinmaya
baslanmistir. Savas sonrasinin yarattigi milliyeti ortamda Sabetaycilar dnme lkabiyla asagilanmislar,
bu kkenden gelen kisilere karsi hakarete varan ifadeler kullanilmistir. Giderek Almanyadaki nasyonel
sosyalizme paralel gelisen sovenizm Dnme-Mason-Yahudi geni saplantisina kapilarak olaylarin
arkasinda bu sebepleri aramistir. Selnikteki serbest ve birlesik yasam sonrasinda yasanilan dagilma
224
cemaatleri derinden sarsmistir. Baski ve korkular din ritellerin yapilmasini azaltmis, cemaat yeleri genel
olarak kimliklerini gizleme yolunu semistir. Bu siralarda aslini sormadan Kendini Trk kabul eden herkes
Trktr felsefesine dayali Kemalist milliyetilik anlayisi Sabetaycilarin siki sikiya sarildiklari bir ideoloji
haline gelmistir. Kaybettikleri menev oratami da Masonlugun ritelleriyle ikame yoluna gitmisler bylelikle
Trkiye halkinin stne Modern-Atatrk-Batici bir anlayisla egemen olmuslardir. Bugn hal Atatrk
Dsnce Dernekleri yeleri arasinda Sabetayci kkenli kisilerin olmasi bunun bir kanitidir.
Sabetayci kimlik konusu ise olduka muallakta kalmistir. Yaptigim incelemeler genel olarak Sabetaycilarin
zellikle ilk iki kusaginda kimligin tamamen gizlenmesi ve Selnikli oldugunu sylememe seklinde
grlmektedir. Ancak nc kusagin kkenini grendiginde, ailesi ve kendisiyle bir mcadeleye girdigi
grlyor. Bazi gen Sabetaycilar kendilerini Yahudi olarak grmekte, bazilari bu konunun kapanmasi
gerektigine inanmakta, bazilari ise Sabetayci inanlarindan bir kimlik olusturmaktadirlar. Bu konuda
hehangi bir kesin yargiya su an iin ulasilamadigi aiktir. Fakat Sabetayci genlerin bazi kurumsal
hareketleri oldugu da bilinmektedir. Kuskusuz zamanla Sabetayciligin daha fazla arastirilmasi ile en
azindan insanlarin Sabetayci kkenlerinden utanmamayi grenebileceklerini tahmin etmek herhalde ok
yanlis olmayacaktir. Basta Trkiye Yahudi Cemaati olmak zere hibir Yahudi cemaati ve Israil Sefarad
ve Askenaz hahambasiliklari Sabetayciligi Yahudi dininin ve kltrnn bir parasi olarak
grmemektedirler. Sabetaycilarin 1917, 1991 ve 1996 da Yahudi dinine geis istekleri reddedilmistir
zellikle son iki aba Israilde politik olarak algilanmistir. Bugnn Trkiyesinde zellikle devlet ve siyasi
hayatta topluma yn veren nemli kislerin Sabetayci kkenli olmalari ve bunlarin Kemalist bir dsnceyi
benimsemeleri toplumun bazi kesimlerinden tepkilere neden olmaktadir. Bu durumda alinacak bir dinI
kararin Trkiye Yahudi Cemaati iinde bir tehlike yaratilacagina inanilmaktadir. Fakat 1996da Israil
Giyur (din degistirme) hahambasiliginin verdigi bir karar dikkat ekicidir. Buna gre Diasporada yasayan
bir cemaatin Yahudiligi meselesinin Israilde nemli olmadigi belirtilmektedir. Halbuki Falasalar
(Etiyopyali Yahudiler) de lkelerinde yasadiklari dnemde Yahudilikleri meselesi tartisilmisti. Grlyor ki,
bu konudaki kararlar tamamen politik olmaktadir. Ayrica Trkiye Hahambasiligi da iki gncel olay
sirasinda (Halil Bezmenin A. B. D deki demeleri ve Israil gazetelerinde Sabetaycilikla ilgili yayimlanan
yazilar sonrasinda) konuyla ilgili sorular yneten basin mensuplarina Sabetaycilarin Yahudilikle ilgisi
olmadigini israrla belirtmislerdir. Fakat Sabetaycilar kltr olarak Sefarad kltrnn bir parasidirlar.
Gelenekler ve kltr olusturan diger unsurlar (yemekler, mzik, yasam biimi gibi) aisindan Sefarad
Yahudileri ile ayni kltr evrenini paylasmaktadirlar. Bu sebepledir ki, gndelik hayatta bu cemaatle
iliskileri oldugu bilinmektedir. Dolayisiyla bu dislanma sun olarak ortada bulunmaktadir. Zaten giderek
Sabetayci-Yahudi evliliklerinde de son dnemlerde bir artis oldugu gzlenmektedir. stelik zellikle A. B.
D ve Bati Avrupada Sabetaycilarin Yahudi topluluklarina karistiklari da bilinmektedir. Sabetaycilar bugn
genel olarak dinsel aktivitelerini kaybetmislerse de, halen her topluluk iinde de varolan ve geleneksel
yapiyi muhafaza eden aileler oldugu da bir gerektir. zellikle, Karakaslarin cemaati yapiyi koruduklari
bilinmektedir.
Sabetayci kkenli ailelerden gelen kisilerin bugnk Trkiyede ekonomik ve toplumsal ynden nemli
roller slenmis olduklari gzardi edilemez. Her ne kadar bu kisilerin genelde Sabetayciliga yaklasimlari
kendilerini gizleme ve konuyu unutturma seklinde olmaktaysa da, unutulmamalidir ki bu kisileri sahip
olduklari sosyal statye ulastiran etkenlerin basinda Batili bir egitim anlayisinda gelisen ve Sabetayci
kltrn zelliklerine dayali olan aile yapilarinin geleneksel Mslman-Trk aile yapisindan farkli olmasi
gelmektedir. Nitekim gerek toplumda milli gelirden aldiklari pay aisindan, gerek Trkiyenin genel egitim
seviyesinin st sinirinda yeralmalarindan dolayi Sabetaycilar kolaylikla gndelik yasamda bir takim
avantajlar elde etmislerdir. Kimliklerini gizlemelerinin de en nemli nedeni sahip olduklari ekonomik
stnlkleri kaybetme korkusuna dayanmaktadir. zellikle varlik vergisi sirasinda devletin cemaat
mensuplarina karsi takindigi olumsuz tavir ve ayrimcilik byle bir endisenin nedeni olarak algilanabilir.
Benim yapmis oldugum arastirmalarda, ailelerin ellerinde halen ok nemli ilk el kaynaklar oldugu ortaya
ikmistir. Ancak anlamadiklari bir lisanda (Ibranice ve Ladino) yazilmis olan bu aile yadigrlari maalesef
bu korkular nedeniyle gn yzne ikartilmamaktadir. Bu arada yine bana gelen bilgiler dogrultusunda,
sanildiginin aksine Sabetaycilarin sadece byk kentlerde yasamadiklari 1924 mbadelesi sonrasinda
Bergama, Usak, Dikili, Soma gibi Egedeki nemli merkezlere de yerlestiklerini tespit ettim. Bu
merkezlerin zellikle gnmz de Trkiye ekonomisinde tasidiklari deger dsnlrse arastirmalarin ne
kadar yetersiz kaldigi ortaya ikmaktadir. Sonuta bugn btn karsi ikislara ve reddetmelere ragmen bir
Sabetayci cemaatin varoldugu aiktir. Bu cemaat yelerinin farkli bakis aisini bir kez daha belirlemek
gerekiyor. Genel olarak ilk iki kusak Sabetayciligin unutularak tarihe mal olmasi arzusundadir. nc
kusakta da bu fikri destekleyenler oldugu gibi kendini Sabetayci inancin iinde gren ve geleneksel yapiyi
muhafaza etmek isteyenlerin yanisira tamamen Yahudi olduguna inananlar da mevcuttur. Dolayisiyla
Trkiyede yasayan bu gizli ve nemli cemaatin tarihinin bir an evvel antropologlar, sosyologlar ve
zellikle de tarihiler tarafindan ele alinmasi gerektigine inaniyorum.
225
Kabbala
Yahudi Gizemciligi ve Kabbala.Derleyen: Thamos (Geometri)
Giris
Kabbala, XII. yz yildan baslayarak Yahudi gizemciligini tmyle etkisi altina almis olan ezoterik bir
akimdir. Her zaman temelde szl bir gelenek olan Kabbala, Ibranicede szck anlami olarak da
gelenek karsiligini tasimaktadir.
Gizemci deneyimlerin ierdigi olasi kisisel tehlikelerden kainabilmek amaciyla, Kabbala gretisine ve
uygulamalarina inisiyasyon mutlaka bir nderin, bir yol gstericinin gzetim ve denetiminde
gereklestirilmelidir. Her ynyle gizemci bir greti olan Kabbalanin, znde Tanrinin Musaya aktardigi
ilh vahy olan Torahin (Tevrat) yazili olmayan gizli bilgilerini ierdigi ileri srlmstr. Yahudiligin temel
ilkesinin Musa yasalarina uyum olmasina karsin, Kabbalanin insana dogrudan Tanriya ulasma yollarini
sagladigi varsayilmistir. Bu bakimdan Kabbala, bir oklari tarafindan tehlikeli biimde kamutanrici
(panteist) ya da sapkin olarak nitelendirilen gizemci yaklasimlar ieren bir dinsel boyutu Yahudilige
katmistir.
Kken
Kabbalanin kkeni I.S. I. yz yilda Filistinde filizlenen Merkava (ya da Merkabah) gizemciligine kadar
geri gtrlebilir. Merkava gizemciliginde temel ugras, Eski Ahitte peygamber Ezekielin dsledigi ilh
taht ya da araba (merkava) hakkinda derin dsncelere dalmak ve bu sayede osku iinde kendinden
gemektir.
VII. ve XII. yz yillar arasinda uygulama alani Filistinden Babilonyaya kayan ve yogun biimde
Gnostik inanlarin etkisi altinda kalan Merkava gizemciliginde asil ama, Tanrinin tahtini ve gksel
dzeni dsleyebilmektir. Gizemci Merkava yaziminda, osku iindeki ruhun ykselisi, dsman
meleklerle dolu yedi kreyi ya da yedi gk katini asmak iin yapilan tehlikeli bir yolculuk olarak
tanimlanmaktadir. Ruhun bu yolculuktaki amaci, merkavanin zerinde bulunan ilh tahta ulasmaktir.
Tzenuim adi verilen Merkava uygulayicilari, zel ahlk niteliklerine sahip olan az sayida sekin kisilerdi
ve srekli oru tutarak kendilerini gizemci deneyimlere hazir tutmalari gerekliydi. Bu sekinlerin yapacagi
basarili bir dssel yolculuk iin her seyden ok mhr olarak tanimlanan bazi byl szlerin ve
formllerin kullanimi zorunluydu. Bu byl szler, her bir gk katinin kapisinda bekilik yapan melekleri
yatistirmak iin gerekliydi. Hatali bir mhr kullanimi, nemli yaralanmalara, hatt korkun lmlere yol
aabilirdi.
Talmuda gre, Merkava uygulamasina kalkisan drt kisi arasindan biri lms, digeri delirmis, teki dinden
ikmis ve yalnizca Rabbi Akiba ben Joseph gerek bir dssel deneyime nail olmustur. Merkava
uygulayicilari kimi zaman Dogast Dnyanin Gezginleri olarak da adlandirilirlardi. Bu gizemci akimin en
eski iki yazimsal kaynagi; Rabbi Akibaya ait oldugu sanilan Kk ve Rabbi Ishmael ben Elishaya ait
oldugu sanilan Byk metinlerdir. Ayrica, Enochun Kitabi ve Tanrinin olduka abartili antropomorfik
(insan biimli) betimlemelerini ieren Shiur Qoma (Ilh Boyutlar) adindaki metinler de Merkava
gelenegine aittirler.
Sefer Yetzira
Kabbala geleneginde III. ve VI. yz yillar arasinda ortaya ikmis olan ikinci basamak Sefer Yetzira
(Yaratilis Kitabi) adli kitaptir. Sefer Yetzira, by ve evrenbilim (kozmoloji) konusunda bilinen en eski
Ibranice eser olup evrenin, Ibrani alfabesinin 22 harfi ile Sefirot adi verilen 10 ilh rakkamdan
yaratildigini anlatmaktadir. Harfler ve rakkamlar birlikte Tanrinin evreni yaratirken kullandigi gizli bilgeligin
32 yolunu olustururlar.
Sefer Yetziranin, hatali olarak Hz. Ibrahime ait oldugu da ileri srlmstr. Bu nedenle kimi zaman
kitabin adi Otiyyot de Avraham Avinu (Ibrahim Babamizin Alfabesi) olarak geer.
Yetzira, sonraki dnemlerde Yahudiligi derinden etkileyecek olan sefirot kavramini ortaya atmistir. ogul
olan Sefirot szcg Ibranicede sayilar anlamina gelmektedir. Szcgn tekil biimi Sefira ya da
Sephiradir (yani sifre).
226
Yetziraya gre Sefirot, yaratici Tanrinin kendini gsterdigi on ayri olusum ya da g olarak
yorumlanabilir. En Sof adi verilen Bilinemeyen Sonsuz Tanridan yansiyan on ayri asama bulundugu
ileri srlmektedir. Bylece her sefira, Tanrinin ayri bir yaratici niteligini ifade etmektedir. Kabbalaya gre
her sefiranin bir baska sefira ile olan baglantisi yaratilisin ritmini olusturmaktadir. Kabbalada, Sefirotun
gizemci yapisi ve kesin islevi en sik tartisilan konudur. Bu tr speklasyonlarin tmyle sapkinlik oldugu
yolundaki sert elestirilere karsin, sefiralar Kabbalaci gizemciligin temel ilkesini olustururlar.
Sefiralar sirasiyla; keterelyon (yce ta), halhma (bilgelik), bina (zek), hesed (sevgi), gevura
(kudret), tiferet (gzellik), netzah (sonsuzluk), hod (grkem), yesod (temel) ve malkhut (krallik)
olarak siralanirlar. Sefiralara; adimlar, ilkeler, nitelikler, talar gibi baska isimler de verilmistir.
On adet sefiranin iindeki ilk drtl grup evrensel elementleri (Tanrisal Ruh, Hava, Su ve Ates), kalan altili
grup ise ynleri (Sag, Sol, n, Arka, Yukari, Asagi) simgelemektedir. Sefirot ile birlikte alfabenin harfleri,
insan bedeninin esitli kisimlarina denk gelmekte ve bylece insani yaratilisin mikrokozmosu biimine
dnstrmektedir.
Sefer ha-Bahir
Kabbalanin bir diger nemli metni, XII. yz yilda ortaya ikan Sefer ha-Bahir (Parlaklik Kitabi) adli
eserdir. Bu kitabin, ezoterik Yahudi gizemciligi ve genel olarak Yahudilik zerindek etkisi derin ve kalici
olmustur. Bahir, yalnizca Sefiralari yaratilisin ve evrenin srekliliginin aralari olarak yorumlamakla
kalmamis, ayni zamanda Gilgul (ruh g) gibi kavramlari da ortaya atarak yogun bir gizemci simgecilik
katkisiyla Kabbalanin temellerini glendirmistir. Bahir, aslinda Eski Ahitin genis kapsamli bir simgesel
yorumudur ve dayandigi temel motif, Ibrani alfabesindeki harflerin ses ve biimlerinin gizemli anlamlaridir.
Kitabin ilk olarak, XII. yz yilin ikinci yarisinda Fransanin Provence blgesinde ortaya iktigi sanilmaktadir.
Oysa Kabbalacilar Bahirin ok daha eskiden kaldigini ve ilk uygulamalarinin I.S. I. yz yilda Rabbi
Nehunya ben Haqanaya ait oldugunu ileri srerler. Ayrica, kitapta yer alan bazi ifadelerin ise Tannaim
adi verilen III. yz yil Yahudi bilginlerinden aktarildigini savunurlar. Orta agdan kalma el yazmalari
zerinde yapilan nesnel bir degerlendirme Bahirin yazarinin, Dogudan Avrupaya daha nceden gelmis
bulunan bazi gizemci kavram ve metinleri eserine ekledigini ortaya koymustur.
Ibranice ile Aramice karisimi bir dille yazilmis olan Bahir, olduka dzensiz ve genellikle bulmacamsi
yapisina karsin, yogun bir gizemci simgeciligi Kabbalaya ve Kabbala yoluyla da Yahudilige basariyla
sokmustur. agdas Yahudi arastirmaci Gershom Gerhard Scholem, bu gizemci simgeciligi Kabbalanin
Yahudi dinsel dsncesi zerindeki en nemli etkisi olarak degerlendirmistir. rnegin Bahir, evrenin
yaratilmasi ve varligini srdrmesini gizemli bir biimde simgelendiren on adet Tanrisal Olusumun
bilinen en eski aiklamasini iermektedir. Kendi iinde adet st ve yedi adet alt belirtiye ayrilan bu on
sylem (Maamarot), Kabbaladaki nl Sefiralar olarak tanimlanmistir.
Bahir, ayni zamanda, Kabbalaci kuramlar arasina Ruh G (Gilgul) kavrami ile Tanrisal yaratma
gcn simgeleyen Kozmik Aga dsncesini de eklemistir. Ayrica ktlk kavraminin da, Tanrinin
kendisinde bulunan bir temel ilke oldugu da Bahirde belirtilir. Eserin son blm, Byk Gizem (Raza
Rabba) adli eski bir gizemci metinden alintidir. Kabbalacilar, Bahirin ierdiklerini buyruk olarak kabul
ederler; oysa Bahir bir ok Yahudi din adami tarafindan sapkin olarak nitelendirilmektedir.
Sefer ha-Temuna
Ilk olarak XIII. Yz yilda Ispanyada ortaya ikan Sefer ha-Temuna (Imge Kitabi), yazari bilinemeyen
Ibrance bir eserdir. Temuna, Ibran alfabesinde bulunan harflere mistik anlamlar ykler ve Tevratin insan
gz ile grlemeyen bazi blmlerinin oldugunu ileri srer.
Temunanin en nemli katkisi Kabbalaya Kozmik Devirler (Shemittot) kavramini eklemesidir. Buna gre,
her kozmik devir, kendine denk dsen Tanrisal niteliklerle uyumlu ayri birer Tevrat yorumu getirmektedir.
Temunanin ierigi, Tanrinin niteliklerinden kayra, yargi ve insaf tarafindan ynetilen ilk Shemittot
zerinde yogunlasmistir. Sonu olarak, sz edilen her devir ayri birer Tevrata sahiptir ve henz
yargi dnemini yasamakta olan insanlik, Tevrati bir buyruklar ve yasaklar dizisi olarak algilamaktadir.
Tevratin Temuna tarafindan byle greli bir biimde yorumlanmasi, XVII. yz yilda Osmanli topraklari
zerinde ortaya ikan ve mesihi bir akim olan Sabetaycilik dsncesini kuvvetle etkilemistir.
Sabetayciligin temel kurami, Tevratin ancak grnrde oratadan kaldirilmasi ile gerek amacina
ulasacagi biimindedir. Temunadan kaynaklanan bu kuram, Yahudiligi kesin kurallari olan bir din olarak
degil, her farkli devirde ayri kurallari olan bir inan olarak grmektedir.
227
Sefer ha-Zohar
Bazi Kabbalacilar tarafindan Tevrata rakip olacak lde kutsallik atfedilen nl Sefer ha-Zohar
(Grkemin Kitabi) da ilk olarak Ispanyada ortaya ikmistir. Genel olarak, yaratilisin gizemini ve Sefiralarin
islevlerini anlatan Zohar ruh, ktlk ve yaratilis gibi konularda gizemci kavramlar gelistirmektedir.
ogunlugu Aramce olan ve XIII. yz yilda yazilmis olan bu kitap, ezoterik Yahudi Mistisizminin ya da
Kabbalanin klsik metni olarak degerlendirilmektedir. Yahudi dininde, ezoterik gizemciligin I.S. I. yz
yildan baslayarak islenmesine karsin, Zohar geleneksel gizemci yaklasimlara XIV. Yz yildan sonra yeni
bir canlilik ve hiz getirmeyi basarmistir.
Zohar, yedi ayri blmden olusmaktadir. Bu blmlerin en genis olani, Eski Ahitin ilk bes kitabi (Tevrat)
ile Ruth ve Sleymanin zdeyisleri blmlerinde yer alan kutsal metinlerin isel (gizemci, simgesel)
anlamlarini islemektedir. Zoharda, tm Simeon ben Yohai (I.S. II. yz yil) ve grencilerini merkez alan
olduka uzun vaazlar, kisa sylev ve ykler yanyanadir. Zohar, yazar olarak Simeonun adini zellikle
vermekteyse de, agdas arastirmacilar eserin byk bir blmnn Moses de Leon (1250-1305)
tarafindan yazildigina ikna olmuslardir. Yine de, elde bulunan metinde bazi eski mistik yazilardan alintilarin
kullanildigi olasiligini gz ardi etmemektedirler.
Luria Kabbalasi
1492 Yilinda Ispanyadan srlmelerinden sonra, Yahudilerin dnyanin sonu ve mesihin gelisine dair
beklentileri giderek yogunlasti ve bunun sonucu olarak Kabbalaya duyulan ilgi byk lde artti.
Iste byle bir manevi ortamda, XVI. yz yilda Kabbalanin tartismasiz merkezi durumuna, gelmis gemis
en byk Kabbalaci olarak kabul edilen Isaac ben Solomon Lurianin yasadigi, Galiledeki Safed kenti
ulasti.
Arslan (ha-Ari) lkabiyla da anilan Luria, 1534 yilinda Osmanli topraklarinda bulunan Kudste dnyaya
geldi. Yasami hakkinda temel kaynak, yazari bilinmeyen Arinin Yasami (Toledot ha-Ari) adli bir
biyografidir. Lurianin lmnden yaklasik yirmi yil sonra yazilan ve yayinlanan bu yapit, Luria hakkinda
gerek ve hayal geleri rastgele bir araya getirmistir.
Toledota gre Lurianin babasi erkenden lms ve annesi kk oglu ile birlikte Misira, varlikli ailesinin
yanina g etmistir. Luria, nceleri dinsel bir egitim almis ve Yahudi hukukunu (Halakha) incelemistir.
Henz ok gen iken, nl hukuku Isaac ben Jacob Alfasinin Sefer ha-Halakhot adli kitabina yorumlar
kaleme almistir. Lurianin genliginde ticaret ile ugrastigi da bilinmektedir.
Kisa sre sonra Lurianin tm ilgisi Yahudi mistisizmi zerinde yogunlasmistir. Bu dnemde herseyden
elini etegini ekip, amcasinin Nil zerinde bir adada bulunan evinde yedi yil kadar yalniz yasamistir. Erken
dnem Kabbalacilarini inceledikten sonra, zamanla tm arastirmalarini Zohara ynlendirmis, dneminin
en nl Kabbalacisi olan Cordoveronun yapitlarini okumustur. Lurianin ilk yapiti, Zoharin bir blm olan
Gizlilik Kitabi (Sifra di-Tzeniuta) hakkinda yazdigi yorum olmustur. Bu yorum, tmyle klsik Kabbalanin
etkisinde olup, ileride Luria Kabbalasi diye anilacak olan zgn gretisinden hi bir iz tasimamaktadir.
1570 Yilinda Luria, Cordoveronun grencisi olmak iin Kabbalaci akimin merkezi haline gelmis olan
Safede g etmistir. grenciligi sirasinda, kendisi de yeni bir sistemle Kabbala dersleri vermeye baslamis
ve etrafina ok sayida grenci toplamistir. Bu grenciler arasinda, sonradan Lurianin gretilerini yaziya
dkecek olan Hayyim Vital en yeteneklisi olmustur. Lurianin Kabbala gretisi yalnizca ezoterik bir evreye
ynelmisti, arastirma ve derslerine herkesin katilmasina izin vermiyordu. Zamaninin ogunu grencilerinin
egitimi iin harcarken, geinebilmek iin o dnemdede Safedde olduka canli olan ticaret ugrasini da
srdrmekteydi.
Lurianin Safede geldigi ilk gnlerde, Cordoveronun evresinde toplanmis bulunan Kabbalacilar, belirli
ritelleri uyguladiklari farkli bir yasam tarzi gelistirmislerdi. rnegin, Sabbat (cumartesi) gnlerinde kirlara
ikarak Sabbath Kraliesi adiyla kisilestirdikleri gn kutlarlardi. Lurianin gelisiyle, bu gezintilere
Kavvanot (meditasyon) ve Yihudim (birlestirme) gibi yeni uygulamalar eklendi. Aslinda bu riteller,
ruhlarin Mesihin gelisine kadar iinde yasamaya mahkum olduklari kirli kabuktan (Kelipot), yani
bedenlerinden, manev olarak siyrilmayi saglayan bir tr gnahtan arinma eylemleriydi.
Lurianin kisiliginin gl etkisi, Safed kentine yogun manev bir atmosfer, mesihi bir gerilim ve bir
yaraticilik atesi getirmisti. Itenlikle dine baglilik ve dnyadan el etek ekis Kabbalacilarin yasam zellikleri
haline gelmisti. Safedde yasayan herkes, Zoharin yorumundan hareketle, Mesihin 1575 yilinda Galilede
ortaya ikacagina inanmisti.
Safedde yasadigi kisa sre iinde - lmne kadar geen iki yil sresinde - Luria, Yahudi mistisizmine
228
yeni unsurlar ekleyen, ok ynl ve verimli bir Kabbala dizgesi kurmayi basardi. Zoharin ilk blmnn bir
yorumunu ieren olduka kisa bir metnin disinda, kendi gretisini asla kaleme almadi. Luria, 1572 yilinin
Agustos ayinda bir salginda yasamini yitirdi.
Bugn Luria Kabbalasi diye bilinen, Lurianin lmnden sonra Hayyim Vital tarafindan derlenerek yaziya
dklen ve Lurianin gretilerini ieren olduka kapsamli bir kolleksiyondur. Bu yapit, tm Yahudi
mistisizmini etkileyen yeni bir dsnce akimi olusturmustur. Luria Kabbalasi, bir yaratilis kurami ile buna
bagli olarak evrenin giderek yozlastigi dsncesini ileri srer ve zgn uyumu yeniden olusturmak iin
pratik bir yntem nerir. Yaratilis kurami temel kavrama dayanmakyadir: ekilme (Tzimtzum),
kaplarin kirilmasi (Shevirat ha-Kelim), restorasyon, tamirat (Tiqqun). Sonsuz (En Sof) olan Tanri,
yaratilisa yer aabilmek iin, yeni olusan uzaya yayilan bir isik biiminde, kendi iine dogru ekilmistir.
Sonradan bu sonsuz Tanrisal Isik, sonlu kaplarin iine hapsolmus ve gerilime dayanamayan kaplar
kirilarak, evrene ktlk ve uyumsuzluk yayilmistir. Artik dnyayi ktlkten arindirma ve hem kozmosu,
hem de tarihi kurtarmak iin mcadele etmek gereklidir. Tiqqun asamasinda, Tanrinin kralligi yeniden
kurulacak, ilah parlaklik kaynagina geri dnecek, Tanrisal Isigin en yksek formu olarak ilksel insani
simgeleyen Adam Kadmon yeniden dogacaktir. Insanoglu bu srete nemli bir rol oynamaktadir. Zira
dualar sirasinda uygulanan esitli kavannotlar ve szcklerin gizli kombinasyonlarinin mistik sylenisleri,
ilksel uyumun yeniden kurulmasina ve Tanrisal Ismi yeniden birlestirmeye yneliktir.
Luria Kabbalasinin etkisi byk olmustur. Hem XVII. yz yilda gelisen Sabetay Sevi akimi, hem de XVIII.
yz yilda ortaya ikan asiri sofu ve gizemci Hasidizm akimi zerinde nemli bir rol oynamistir.
Sabetay Sevi
(Sabetay Sevinin yasami ve Sabetaycilik akimi hakkinda daha ayrintili bilgi iin Sabetay Sevi adresine
bakiniz.)
1626 Yilinda Izmirde dnyaya gelen Sabetay Sevi, gen yaslardan baslayarak kendini Yahudi
mistisizmine, Kabbalaya kaptirmisti. Bilincini yitirdigi, coskulu dnemler yasiyordu. Gl kisiligi ile
evresine bir ok mrit toplamayi basarmisti. Henz yirmi iki yasinda iken, Kabbalaci yorumlara
dayanarak, kendisinin beklenen mesih oldugunu iln etti.
Gelismelerden huzursuz olan hahambasilik, Seviyi Izmiri terk etmeye zorladi. Sevi nce eski bir Kabbala
merkezi olan Selnike, sonra Istanbula gitti. Baskentte, saygideger ve nl bir vaiz olan Abraham ha-
Yakini ile karsilasti. Yakininin elinde Sevinin mesih oldugunu dogrulayan Kabbalaci bir kehanet belgesi
vardi. Kisa sre sonra Istanbuldan da ayrilan Sevi, nce Kudse ve sonra Misira gitti. Kahirede Osmanli
valisinin hazinedari olan gl ve varlikli Raphael Halebiyi kendi davasina inandirdi.
Mal destek saglamis olarak, yandaslarindan olusan bir maiyet ile Kudse muzaffer bir biimde geri
dnd. Burada, Gazali Nathan adinda yirmi yaslarinda bir grenci, Yahudi geleneklerinde yer alan
Mesihin Mjdecisi roln stlendi. Nathan, cosku iinde, Israil devletinin yeniden kurulusunun ok
yakinda gereklesecegini ve Sevinin zaferi ile dnyanin kurtulacagini herkese duyurdu. Nathan, Kabbala
hesaplarina dayanarak, kiyamet gn iin 1666 yilini bildirdi. Ancak, Kuds hahamlari tarafindan tehdit
edilen Sevi, 1665 yilinda sevinle karsilandigi Izmire geri dnd. Bir ka yillik sre iinde, Sabetaycilik
akimi hizla glenerek Venedik, Amsterdam, Hamburg, Londra ve bazi Kuzey Afrika kentlerine kadar
yayildi.
1666 Yili baslarinda, Istanbula giden Sevi, Osmanli yetkilileri tarafindan tutuklandi. 16 Eyll gn
Edirnede Padisahin huzuruna ikarildi. nceden lmle tehdit edildigi iin, Sevi din degistirerek
Mslman olmayi kabul etti. Padisah, Sevinin adini Mehmet Efendi olarak degistirdi ve yksek bir maasla
kapicibasi grevini verdi. Ancak, bu din degistirme olayi, mritlerinin ogunu hayal kirikligina srkledi.
Zamanla itibarini yitiren Sevi, srgn olarak gnderildigi Arnavutlukta 1676 yilinda ld.
Seviyi din degistirmesine karsin terk etmeyerek etrafinda toplananlardan olusan Sabetaycilik adi verilen
akim, Sevinin dinsel yetkileri hakkindaki asiri iddialari ile sonradan din degistirerek Yahudi inancina ihanet
etmesi eliskisini giderme abasi iindedirler. Sadik Sabetaycilar, Kabbalaci bir yaklasimla, Sevinin din
degistirmesini mesihliginin gereklesmesi iin atilmasi gereken son adim olarak yorumlarlar. Bu nedenle,
nderlerini izleyerek Mslmanliga gemislerdir. Bu dnmeler (din degistirenler) iin, kisinin kendini
kalpten Yahudi hissetmesi nemlidir ve grnrde uygulanan Mslmanligin ve biimsel eylemlerin degeri
yoktur. Zoharin Luriaci yorumundan yola ikarak, bir esit Kutsal Gnah kuramina ulasan Sabetaycilar,
Torahin amalarinin tam olarak gereklesmesinin ancak, manev olmayan eylemler sonucunda Torahin
grnste ortadan kaldirilmasi ile olanakli olacagini ileri srerler.
229
Hasidism
Eger engellenmemis olsaydi, Sabetayciligin Yahudi dininin sonunu getirecegini ileri sren din tarihileri
bulunmaktadir. Sabetay Seviye odaklanan mesihi beklentilerin yaratigi ds kirikliklarina karsin bu akim,
yalnizca bazi ileri grsl din adamlarinin teozofik amalarini yanitlamakla kalmayip, Talmudistlerin kuru
yorumlariyla yetinmeyen ve ynetici siniflarin sosyo-ekonomik baskisindan bunalan Yahudi kitlelerinin
gereksinimlerini de karsilamistir. Benzeri bir durum Litvanya, Belorusya ve Ukrayna topraklarini da ieren
Lehistan Kralligi iin de geerli olmustur. XVIII. Yz yilda ortaya ikan ve Luria Kabbalasini kendi dsnsel
kuramlarinin temeli olarak alan Hasidizm akimi Lehistanda etkin olmustur.
Hasidizm, olasi en dsk dzeyde bir rgtlenme ile yogun biimde propaganda ve vaaz yntemlerini
kullanan, bilgili yelerden olusan kk gruplara dayanan bir kitle akimidir. Sylentilere gre, Hasidizm
akiminin kurucusu Iyi Adin stadi (Baal Shem Tov - Tanrinin dile getirilemez adini bilen kisi) lkabiyla
taninan Israel ben Eliezerdir. Eliezer 1700 dolaylarinda dnyaya gelmis ve 1760 yilinda Gney
Polonyada lmstr. Kendi dneminin ortodoks Yahudiligi hakkinda iyi bir egitime sahip olmamasina
karsin, olaganst manev nitelikleri olan ve yalnizca siradan insanlari degil, entellektel kesimi de
yandaslari arasina alabilen etkileyici bir kisilige sahipti. Hakkindaki efsanelerin yogunlugu, byk olasilikla
hi bir zaman sistemli biime dnstremedigi kisisel gretisi zerine ayrintili bilgi edinmeyi engellemistir.
Dogu Avrupa Yahudiliginde XVIII. yz yilda etkinlikleri giderek yogunlasan gezgin vaizlerin
yntemlerinden esinlenen Eliezer, gretisini yaymak iin, gndelik yasamdan ve folklordan aktardigi
ykleri kullanarak kutsal metinleri yorumlama yntemini benimsemisti. Bu yntem Hasidizmin degismez
niteliklerinden biri olacaktir. Ancak, akimin tm otantik kuramlarinin ve gretilerinin, bu tr yk ve
fikralara yansidigini dsnmek abartili bir yaklasim olur. Temel greti alismalari, Hasidik hahamlarca
Torah zerine verilen haftalik vaazlarda ve ritellerde ifadesini bulur. Neredeyse her haham, kendine
zg ekleme ve yorumlarla Hasidik gretiyi etkilemistir. Bu nedenle, akimin ilk nesli kapsayan
dneminde, Hasidizm gretisi byk lde esitlenmis ve farklilasmistir. Yine de, Hasidizm akiminin
ortak temel izgilerini belirlemek olanaklidir.
Kuramsal olarak, Hasidizmin kkleri Luria Kabbalasindan ikmaktadir. Ancak, Hasidizme zg olan
kavram Tanri ile birlikte olmak (Devequt) kavramidir. Devequt, tm Yahudiler iin bir ama ve degismez
bir grevdir ve her kosul altinda insan varliginin tmyle manev degerlere dayanmasini gerektirmektedir.
Bu gereklilik, Kabbalanin dsnsel kavramlarinin yeniden degerlendirilmesini zorunlu kilar. Tm agirlik,
inanan kisinin i yasamina verilmelidir. Kozmik dramin sahnesi artik Sefiralar evreni degil, insanin i
yasantisidir. Buna ek olarak Hasidizm, Luriaci restorasyon (Tiqqun) gretisinin bir parasi olan diger bir
gerekliligi de toplumsal bir gereklik biimine dnstrr: grubun dinsel yasami ve rgtlenmesinin
merkezine, tartisilmaz bir yetkeyi, dogast gleri olan bir nderi, Tzaddiki yerlestirir. Bylece
Hasidizm, basarili oldugu her yrede, tartismasiz bir manev yenilenme yaratmistir. Oysa madalyonun
diger yz, giderek kisisel kltler biimine dnsen hahamlar arasi ekismelerin varligini, Hasidik
topluluklarin kendilerini evreleyen toplumdan soyutlandigini, bunun yarattigi kt sosyo-ekonomik
kosullari ve kendilerini soyutlayan Yahudilere karsi olusan dsmanligi ortaya koymaktadir.
Ilk gnlerinden baslayarak Hasidizm, Sabetayciligin etkisiyle asiri hassaslasan resm Talmudu Yahudi
yetkililerinden byk diren grmstr. Hasidizm yandaslarinin ritelik kurallara siki sikiya bagli
davranislari, Rakipler (Mitnaggedim) tarafindan kabul edilemeyecek bazi zellikler gstermekteydi:
Tzaddike kosulsuz boyun egmeleri, sinagoglara devamsizlik yaparak kendi aralarinda toplanmalari,
dinsel trenlerin degistirilmesi, gndelik giysilerle dua edilmesi, Talmudun incelenmesi yerine gizemci
meditasyonun yeg tutulmasi bu zelliklerin nde gelenleriydi. Yine de, Hasidizm ile Talmudizm arasindaki
bu ekisme bir blnmeyle sonulanmadi. nesil boyunca sren ekisme yerini, aika dile
getirilmemis, kendiliginden bir uzlasmaya birakti. Ancak, iki taraf da aralarindaki farkliliklarin silinmemis
oldugunun bilincindeydiler. Varilan bu uzlasma, genel olarak Hasidizmin yararina olmasina karsin,
Hasidizmin egitim konusunda bazi tavizler vermesine yol ati.
Hasidik gruplarin i rgtlenmeleri, II. Dnya Savasinin Dogu Avrupa Yahudiligi zerindeki yikici etkilerine
karsin, ayakta kalabilmelerini sagladi. Savas sonrasinda, tm nemli Hasidizm merkezleri Amerikaya
tasinmak zorunda kaldi. Hasidizm, hem ekonomik nedenler ile, hem de Sionizme ve Israil Devletine karsi
neredeyse dsmanliga varan tutumundan dolayi, Filistin yerine Amerikayi tercih etti. Bu gn, Amerikada
Hasidizme bagli en nl ve en etken grup, merkezi New Yorkta bulunan ve Rusyadaki taninmis
Lyubavichi Hasidizm okulundan adini alan Lubavitcherlerdir.
Sonu
agdas Yahudiligin manev yasami ve dsnceleri zerinde Kabbalanin oynadigi rol, eskiye oranla bir
hayli azalmis olmasina karsin, hi de azimsanacak bir dzeyde degildir. Bugn, gerek anlamiyla yasayan
230
bir Kabbalaci akimdan sz etmek olanakli degildir. Yine de, Abraham Isaac Kook (1865-1935) gibi
yazarlarin kisisel abalari hl etkili olmaktadir. Ayrica, iki Dnya Savasi arasi dnemde Batililasmis
Yahudiler zerinde gl bir etki yaratan Martin Buberi (1878-1965) ve dinsel dsncenin reformu
konusunda Hasidizm propagandasi ieren alismalarini belirtmek gereklidir. Polonyali bir Yahudi olan
Abraham Joshua Heschel (1907-1972) de nemli etkinlige sahip kisilerdendir.
Yahudi gizemciligi, Yahudiler disindaki uluslarin dsnsel yasamlari zerinde de etkin olmustur. zgn
amalarindan saptirilan Kabbala, Yahudiligin sinirlarini asmis, Rnesans dneminden baslayarak
Hiristiyan toplumunda da bazi dsnce akimlarinin dogmasina yol amistir. Hiristiyan Kabbalasi, Ispanya
ve Italyada din degistirip Hristiyanligi kabul eden Yahudilerin etkisiyle, XV. yz yilda dogmus ve Kabbalaci
belgelerde Hristiyan inancinin gereklerini buldugunu ileri srmstr. Bylece, bir ok Hiristiyan Hmanist
dsnr, Yahudi gizemciligi ile ugrasmaya koyulmus ve bazilari Kabbala hakkinda genis bir bilgiye
ulasabilmistir. Bu kisiler arasinda Giovanni Pico della Mirandola (1463-1494), Egidio da Viterbo (1465-
1532), Johannes Reuchlin (1455-1522) ve Guillaume de Postel (1510-1581) en nde gelenlerdir.
Reuchlinin kaleme aldigi De Arte Cabbalistica (1517) adli yapit, Yahudi olmayanlarin anlayabilecegi bir
dille yazilmis olan ilk Kabbala aiklama kitabidir.
XVI. Yz yildaki gizlici (oklt) dsnler, XVII. ve XVIII. yz yillardaki doga felsefesi, Masonlugun
ideolojisini renklendiren bazi motifler ve gnmzde yeniden gndeme gelen gizlici ve teozofik kuramlarin
tm Kabbalaya odaklanmislar, gerek anlamini ve ruhunu yakalayamasalar da, ondan aktarmalar
yapmislardir.
HASISILER
...I.S. 632 yilinda, Batidaki Reform hareketinden de byk bir ayrilik Islami paraladi. Islam dinini
olusturan iki byk mezhep bir daha birlesmemek zere ayrildilar. Siiler, Islamin nderliginin
Peygamberin ailesinde kalmasi konusunda israrciydilar ve bu nedenle, Muhammedin lmnden sonra
Peygamberin amcasinin oglu Alinin halife olmasini arzu ettiler.
Ali, I.S. 661 yilinda ldrld. Ancak Sii teolojisine gre, Ali ve onun soyundan gelenler Imamdilar; yani
Tanrisal esine sahip nderler, Tanri ile insanlar arasinda aracilik edebilen Isa benzeri kisilerdi. En
sonuncusu I.S. 940 yilinda ortadan kaybolana kadar tam on iki imam gelip gitmisti. Sii inancina gre,
kayiplara karisan sonuncu imam, genis Arabistan llerinin birinde gizlenmekte ve yeniden ortaya ikip,
adaletli ve ari bir Islam ynetimini kuracagi uygun zamani beklemektedir...Geri dndg zaman imam,
Siilerin yz yillar sonrasinda verecekleri en siddetli kutsal savasi, byk cihadi baslatacaktir.
...Sianin kurdugu en basarili rgtlerden biri Kahirede slenmisti. Aslinda bu rgt, taraftarlarini kutsal
ve ok zel bir greve baglayabilen, bunun iin en sasirtici yntemleri uygulayabilen bir egitim odagiydi.
Amaca ulasabilmek adina, yetenekli egitmenler, Islamin zgn demokratik fikirlerini yikarak, o dnemde
231
Misirda hkm sren Fatimi halifesinin emirlerini yerine getirmeye abaliyorlardi.
Sianin temel gretisi talime, yani disiplinli egitime dayanir. Bu egitimden dogrudan imam sorumludur ve
hibir sapmaya gz yumulmaz. Sii imamlarin Alinin soyundan gelmekle stlendikleri rol ve yetkilerinin
temeli tmyle bu egitim sayesinde gereklesmistir.
...Snniler ile Siiler arasindaki temel ayriliklardan biri de, yetkinin talimden mi, yoksa akildan mi
kaynaklandigi tartismasinda yatmaktadir.
Tasavvufun, en iyi bilinen mistik simgeciliginin byk blm, genellikle mer Hayyamin Rubaileri
sayesinde herkesin grendigi kadari, Ismaililer tarafindan sahiplenilmistir. Sia ile tasavvufu, sasirtici ve
benzersiz biimde kaynastirarak, kendi seyhlerine siki sikiya bagli kapali bir mistik topluluk
olusturmuslardir. Diger taraftan, mistik esriklige ulasmak iin hashas ya da baska uyusturucularin
kullanilmasi tasavvufta olagan uygulamalardandir.
...1074 yilinda, ermeni asilli Akka valisi Bedr l Cemali, halifenin agrisi zerine, ordusuyla birlikte
Suriyeden Kahireye gelir ve kontrolu ele geirir. Bu andan itibaren, halife el-Mutansirin gc tmyle
sinirlanir. Gerek ynetici ordu komutanidir, artik Fatimi halifeleri birer kukla olmaktan teye gidemezler.
...Halife el-Mutansirin 1094 yilinda lmesi zerine, yeni ordu komutani Bedr l Cemalinin oglu el-Efdal,
el-Mutansirin oglu Nizarin halife olmasina karsi ikar ve onun yerine Nizarin kardesi el-Mustaliyi halife
yapar...Doguda, Iranda bulunan Ismaililer bu oldu bittiyi kabul etmezler, el-Mustalinin halifeligini
reddederek Kahire ile tm iliskilerini keserler. Fatimi egemenligine bylece karsi ikan bu grup, Nizara
bagli olduklarini ilan eder. Iste bu sebeple, tarihte sonradan Hasisiler olarak n salacak olan bu yeni
akimin yeleri, ilk zamanlarda Nizari Ismaililer olarak bilinirler.
...Arapada asessen sz koruyucu, beki anlamina gelir. Kimi yorumcular gizlerin koruyucusu
deyiminin gerek kkenini bu kelimede bulur.
Hasan Sabbah, Nizari Ismaililerin yeni gretisini, yani davayi rgtleyen ve uygulamaya geiren
devrimci bir dahiydi. Kahiredeki Fatimi Ismaililerin davasinin yerine, Hasan Sabbah kendi gretisini
koymayi basardi...1060 Yilinda, Tahranin yz elli kilometre gneyindeki Kum kentinde dnyaya gelmisti.
Ince bir zekasi, mkemmel bir teoloji bilgisi, idealini uzun yillar boyunca bikmadan izleyecek olaganst
bir irade gc vardi...Tipki bir zamanlar kendisinin egitildigi gibi, sabirla, dinsel kuskulari ortaya ikarip
yeni bir seenegin olasi olduguna ikna edinceye kadar israrla, Daylamlilari etkisi altina almis ve
232
inanlarini degistirmeye razi etmisti.
Teolojik tartismalari ustaca kullanarak, inati bir mantikla Sia gretisini titizlikle irdelemeyi basarmis,
Ismaililerin fesati dogasi ve geleneksel gizliciligine dayanan, ok gl bir ayriliki topluluk duygusu
yaratmayi bilmisti.
Elbruz siradaglari Damavend yanardagi ile 6000 metrede en yksek noktasina ulasir ve Hazar kiyilari ile
Merkezi Iran yaylasi arasinda asilmasi zor bir engel olusturur. Tahrandan pek uzak olmamasina karsin,
bu daglik ve issiz blge daima ulasimi zor ve gzlerden irak kalmistir. Bu nedenle, bir ok Sii tarikati,
gizlenen Ismaililer ve diger din sapkinlari iin yzyillar boyunca daglik Daylam blgesi bir siginak
olmustur.
...Marco Polonun 1273 yilindaki ziyareti ve bunu daha sonra kitabinda, Daglar Seyhi ve Asisinler
olarak anlatmasi, Hasan Sabbahi ve yksek bir vadide bulunan Alamut kalesini Batida bir efsane
biimine dnstrd.
...Seyhin maiyetinde, gelecekte fedaileri olacak, oniki yas civarinda bir ok gen vardi. Onlara imeleri
iin hashas veriliyor ve gn sreyle uyuduktan sonra drtl, onlu ya da yirmili gruplar halinde, sahane
bir baheye birakiliyorlardi.
Bahede kendilerine gelen genler, cennete geldiklerini saniyorlardi. Etraflari mzik, sarki ve rakslarla
onlari eglendiren, gnllerini hos tutan genkizlarla evriliyordu. Genlerin her trl arzulari aninda yerine
getiriliyordu. yle ki, kendi rizalariyla bu baheden ayrilmayi kesinlikle istemiyorlardi.
Seyh, bir dsmanini ldrtmek isteyince, genlerden birini yanina agirtip cennete geri dnebilmen iin,
dsmanimi ldrmelisin diyordu. Bylece, katiller gidip hevesle, gnll olarak grevi yerine
getiriyorlardi.
Marco Polo, Alamut Ziyareti (1273)
...Bir ok tarihinin uzun yillar tartistigi, ancak bugn kesinlikle kanitlandigi sekliyle, hashas ienler ya
da hashas yutanlar deyimleri, asla Islam kaynaklarinda rastlanilmayan, tmyle yanlis bir adlandirmadir.
Kk dsrc bir anlamda, kt ne sahip kisiler ve dsmanlar deyimlerinin yerine kullanilmistir.
Deyimin bu anlamiyla kullanimi gnmze kadar sregelmistir. 1930lu yillarda Misirda gndelik dilde
Hasisin sz sadece grltc ve huzur kairan anlaminda kullanilmistir. zdenetim sahibi oldugu her
bakimdan anlasilan Hasan Sabbahin uyusturucu kullanmak gibi bir asiriliga kapilacagi hi akla yakin
degildir. Alamut kitapligi ve gizli arsivlerinde dahi, Iran Hasisilerinin uyusturucu kullandiklarini ima eden
tek bir satir bile mevcut degildir.
...Gvenli ve srekli bir sse sahip olmayi basardiktan sonra, Hasan Sabbah dailerini (Ismaili
misyonerleri) Alamut kalesinden drt bir yana gnderdi. Ayni zamanda, topraklarini genisletme politikasi
izlemeye basladi. Yeni kaleler insa ettirdi, propaganda ya da kuvvet kullanarak, baska kaleleri ele
geirdi...Bu dnemde, Alamut ve diger kalelerde yasam, sonsuz bir disiplin ve ciddiyet iinde
gemekteydi.
...Hasan Sabbahtan nce, Islam dnyasinda politik cinayetler yok degildi. Daha eski tarikatler de,
suikasti bir siyaset yntemi olarak kullanmislardi. Hatta, Muhammed bile, dsmanlarinin yasamaya layik
olmadiklarini syleyerek ve inanli yandaslarinin bu imayi anlayacaklarini bekleyerek, rakiplerini yoketme
yoluna gitmistir...
...Hasisi Assassin (katil) sz, Bati dillerinin kelime dagarcigina, Dante tarafindan kullanildigi zaman
katildi. Ilahi Komedya, Cehennem, XIX. Kitapta, Dante kendini, kt assassinin gnahini ikartan bir
kesis olarak betimler.
Io stava come il frate che confessa
Lo perfido assassin...
Eserin bu kisminda, gnah ikartan sulu kafasi asagida olarak canli canli topraga gmlmektedir. Bu
sebeple, mmkn olan en byk suu islemis olmali; yani, zellikle dehset verici bir gnahin sahibi
olmalidir. Ktlk olgusuyla, assassin - katil sz arasinda Dante tarafindan kurulan bag, kesinligi ve
233
berrakligi glendirir ve iste bu anlamiyladir ki, assassin sz tm Bati dillerine yayilmistir.
...1256 yilinda Alamut kalesinin, Mogol komutani Hlagu tarafindan yikilmasiyla, Nizari Ismaililerin bir
ogu Afganistana, Himalayalara ve zellikle Sinde katilar...Bazi gruplar, zaten daha XI. yz yil kadar
erken bir dnemde Hindistanda etkinlik gsteriyorlardi. Burada, Bohralar adiyla bilinen Ismaili tarikati
mevcuttu. Bu tarikatin kurucusu, henz 1067 yilinda, Cambaya g eden ve buradan Gujerata geen,
Abdullah adinda bir Yemenliydi. Bugn de, Bohralar hala bu blgede gizli varliklarini ve glerini
srdryorlar.
...Bir diger byk kol, bugn zellikle Pencapta etkin olan Hocalar tarikatidir. Bu tarikatin geleneklerine
gre, kuruculari kuzeybati Hindistana XIII. yz yil baslarinda gelen, Satagut (gerek isigin gretmeni)
adinda bir daidir.
...Aga Han nderligindeki, agdas Ismaililerin dayandigi temel Hocalar tarikatidir ve dogrudan Nizari
Ismaililerin yani Hashisilerin soyundan gelmektedir.
Bugn, Aga Han, tam olarak Prens Kerim el-Hseyni, Aga Han IV., Ismaililerin, kirk dokuzuncu imami
olup, dogrudan Muhammedin soyundan geldigini ileri srmektedir. Tm dnya zerindeki tahmini yirmi
milyon Ismailinin lideri olup, sadece bagislardan olusan, yillik gelirinin, 1985 yili iin 75 milyon Sterlin
oldugu aiklanmistir.
Devrimci bir dahi olarak kabul edilen Hasan Sabbahin teolojik ve politik grsleri, lkesinin Araplar
tarafindan fethedilmesi ve buna bagli olarak Islam dininin kabul edilmesinden sonra, Irana zg ilk dinsel
ve politik yaratimdir. Bu genis anlamda, Hasisilerin kurucusunun dsnce ve gretilerinin Orta Dogudaki
politik akimlar ve dinsel yasanti zerinde uzun menzilli bir etkisinin bulundugu sylenebilir. Hasan
Sabbahin mirasi, bugn bir yandan Aga Han tarafindan, diger yandan Lbnan ve Iranda bulunan
devrimci gruplar tarafindan paylasilmaktadir.
Genel olarak Ismaililerin, zel olarak da Nizari Ismaililerin asil sorunu, her dnemde resmi Islam
tarafindan sapkin kabul edilerek baski altinda tutulmak istenmeleridir (Misir Fatimi halifelerinin
ynetiminde Ismaili inancinin resmi dinsel grs olarak kabul edildigi dnem disinda). Bu baskinin sonucu
olarak, Hasisi inancinin herkesce anlasilabilir bir aiklamasi hi yapilmamistir. Hasisiler kendi gretilerini
gizli tutmuslar, dsmanlari ise, sapkin olduklari gerekesiyle, inceleme arastirma yapmadan onlari
neredeyse yok saymislardir.
Hasan Sabbah, siradan kisilerin bilgi edinmesine engel olmus, her kitabin tehlikesini ve her yazarin
dagarcigini zaten bilenler disinda, bilginlerin eski kitaplari incelemelerine izin vermemistir. Yandaslari ile
birlikte, teoloji alaninda, Allahimiz Muhammedin Allahidir demekten teye geememistir.
234
Sehrestani
Islam bir mesih dini degildir ve bir kurtarici-mesih kavramina yer vermez. Yine de, byk olasilikla
Hiristiyan etkisi altinda, Islamda Peygamberin soyundan gelen bir kisi ya da yeniden dnyaya gelen Isa
kisiliginde, imanin eskatolojik onarimcisi yani Mehdi (Tanrisal Rehber) kavrami zamanla gelismistir.
Isanin ortaya ikmasiyla, son yargi dnemi baslayacaktir. Iyiler cennete giderken, ktler cehenneme
atilacaklar; cennette dller, cehennemde ise cezalar olacaktir. Bylece ngrlen Sondan nceki
dnem de olduka karamsardir: Kabe yol olacak, Kuran sayfalari bos kagida dnsecek, Kuranin
buyruklari belleklerden silinecek, Allah bile Tanrisal Sz (logos-kelam) terkedecektir. Iste o zaman
kiyamet kopacaktir.
Encyclopaedia Brittanica
esitli duygu ykl isimler altinda, Isadan Kuranda tam otuz bes kez szedilir; Allahin Habercisi ve
Mesih gibi...Ama, Kuranin hi bir yerinde Isa, lml bir peygamberden, Muhammedin yolunu aan kisi
ve tek yce Allahin bir szcs oldugundan daha farkli bir nitelige sahip degildir. Tipki Basilides ve
Maninin syledikleri gibi, Kuran Isanin armihta lmedigini yazar; Onu ldrmediler, onu armiha
germediler, yle yaptiklarini zannettiler. Bu pek de aik olmayan szler disinda baska bir yorum yoktur.
Ancak Islam yorumcularina gre, lmek zere Isanin yerine geen bir baskasi vardir. Her zaman olmasa
da, bu kisinin Sireneli Simon oldugu ileri srlr. Bazi Islam Yazarlari, Isanin bir duvar girintisine
gizlenerek, tipki Nag-Hammadi yazitlarinda da belirtildigi gibi, taklidinin armihta can verisini izledigini
yazarlar.
Yeniden Dogus gretisi, ya da daha dogrusu ruh g kavrami, Iranda genis kabul grms ve
Islamdaki Mehdi inancina evrimlenmistir. Bu gretinin, Ismaili versiyonu iki ayri dsnce okulu biiminde
ortaya ikmistir. Ilki, Ismailin kendisini dogrudan lmsz ve dolayisiyla Mehdi olarak kabul eder. Ikincisi,
Ismailin oglu Muhammedin Mehdi oldugunu ve tm dnyayi fethetmeden nce lmeyecegini ileri srer.
Drziler yeniden dogusu kendi inanlarinin temel ve ayird edici bir ilkesi olarak benimserler. Drziligin
kurucusu Hakimin on ikinci imamin ruhuna sahip olduguna inanirlar. Hakimin tm dinsel yetkisi de bu
olgudan kaynaklanmaktadir. Hasisilere oranla daha fazla bilgi sahibi oldugumuz Drzilerin gretileri
aslinda hemen hemen Hasisilerin gretisiyle estir: tm ruhlar hep bir anda yaratilmislardir, sayilari
sinirlidir. Her ruh bir dizi ruh g ile gelisir ve mkemmellige dogru ykselir.
Insanligin dinsel gelisiminin, her biri yedi yil sren, yedi ayri peygamber dneminde gereklestigi tasavvur
edilmektedir. Bu yedi peygamberin ilk altisi: Adem, Nuh, Ibrahim, Musa, Isa ve Muhammedtir. Bu Tanri
habercilerinin her biri, siradan insanlarin bile anlayip yorumlayabilecegi bir dinsel yasa ortaya
koymuslardir. Buna zahir, yani dis grns denilebilir. Ancak, bu peygamberlerin verdigi her bir mesajin
bir de, irek, gizli gerekleri vardir. Bu irek gerekleri ancak az sayida aydinlanmis kisi anlayip
yorumlayabilir. Buna da batin, ya da irek gerek adi verilir.
Hakaik (irek gereklerin btn), bu yedi peygamberi izleyen birer Vasi (eli) ya da Samit(suskun)
tarafindan aiklanabilir. Bu kisinin grevi kutsal yazilar ve kurallardaki batini izah etmektir. Her bir vasiden
sonra, ayrica yedi tane imam dnyaya gelir. Yedinci imam bu dizgedeki yeni peygamberdir ve bylece
ember tamamlanir. Son dneme damgasini vuracak olan Mehdi, herkese tm irek gereklerin
235
aiklamasini yapacak ve bylece Tanrisal bilgi dnemini baslatacaktir.
Ismaili teolojisi, iste bu denli vahiyci (revelationary) bir nitelik tasir. Insan aklindan askin olup, insanin
anlayamayacagi dsnlen hakaik, aslinda gnostik gretiden tretilmistir. Tmyle Neoplatoncu
degerlerden yola ikarak, maddi ve manevi dnyanin ilkelerini aiklama iddiasindadir. Gnostikler, maddi
dnyanin ikincil bir tanri tarafindan yaratildigini dsnrler. Bu Eski Ahitteki Yahovadir. Yahova, gerek
Tanrinin dnyayi yanlis inanlardan temizlemek iin Isanin bedeninde oglunu gndermesine kadar, belirli
bir zgrlge sahip olabilmistir. Muhammedin gnostik bir grs olan, arhihta len kisinin sadece bir
hayal, Romalilarla Yahudilerin yaralayamadiklari bir grntden ibaret oldugunu Islama uyarlamasiyla,
birok gnostik genin Islama geis yolu aildi.
Ismaili hakaikinin z, Ilk Neden olarak Tanrinin reddedilmesinde ve kendi iinde belirli bir akilciliga
ynelmesindedir. Bu greti ayni zamanda Ismaililerin sapkinliginin temelidir. Onlara gre Ilk Neden
evrensel akilla birlesen Tanrisal buyruk yani Tanri Szdr (logos-kelam). Bu yzden, Ismaililerin buyruk-
dzen-yasa hakkindaki dsnceleri, irek gretilerinin ekirdegini olusturur ve Neoplatoncu felsefe ile
Islamin sentezini gereklestirir. Hasan Sabbahin gc ve fedailerinin bagliligi, Tanrinin askin dogasi
hakkinda Ismaili gretisinin kategorik israrindan kaynaklanir. Bylesi mutlak bir Tanri ve mutlak bir imam,
mutlak bir inan ve itaat gerektirir.
1-Imam (Ali ve Nizarin soyundan)
Tam Aydinlanmislar:
2-Daid-Duat (Bas Dai)
3-Dail-Kebir (Byk Dai)
4-Dai
Yari Aydinlanmislar:
5-Refik
6-Lasik
7-Fedai
Her ne kadar, aydinlanma derecelenmelerinin ayrintilari, 1332 yilinda Drziler hakkinda kaleme alinmis
tarihi bir belgeden aktarilmissa da, Hasisiler ile asil fark, derece sayisinin Drzilerde, belki de dokuz
gksel cisimle uyum saglamak iin, dokuza ykseltilmis olmasindadir.
Adaylar, yasam boyu kendilerini de gretmenleri kadar nemli kilacak olan, ebedi bilgelik ve gizli g
sahibi olacaklarina inanarak rgte katilirlar ve dokuz dereceden olusan bir aydinlanma srecinden
geirilirler.
Ilk Derece
Ilk derecede, gretmenler adaylari, tm nceden grenip kabul ettikleri dinsel ve siyasal dsnce ve
yargilardan kusku duyma durumuna dsrrler. Daha nce kendilerine gretilen her trl bilginin nyargili
ve sarsilabilir olduguna, olasi her esit tartisma teknigi kullanilarak, inandirilirlar. Arap tarihi Makrizinin
aktardigina gre; bunun sonucu, grencilerin her sorunun en dogru yorumunu yapabilen tek gerek bilgi
kaynaginin gretmenleri olduguna inanmalari ve gretmenlerinin kisiliklerine bagimli duruma gelmeleridir.
gretmenler, ayni zamanda, formel bilginin aslinda, hazir duruma geldiklerinde grenecekleri, gerek,
gizli ve gl sirrin sadece bir rts oldugu hakkinda srekli ipulari verirler. Bu akil bulandirma teknigi,
grencinin bir gretmene krkrne baglilik andi iecek hale gelmesine kadar srdrlr.
236
Ikinci Derece
grencilere bu derecede, korunmasi Imama teslim edilmis olan irek bilgiler olmadika, bu irek gretinin
basit birer simgesi durumunda olan dinsel kurallar izlenerek Allahin rizasina ulasmanin imkansiz oldugu
gretilir.
nc Derece
Bu derecede, gelmis gemis imamlarin sayisi ve kisilikleri, yedi sayisinin maddi ve manevi dnyadaki
anlami aktarilir. Artik, kesinlikle Onikiimamci inan ve grslerden uzaklasilarak, son alti imamin saygi
duyulmaya gerek olmayan, manevi bilgilerden yoksun, siradan insanlar olduklari gretilir.
Drdnc Derece
grenciye, yedi Natik (bildiren-peygamber) dnemleri, onlari izleyen alti Samit (suskun imamlar) ve her
yeni natigin kendinden nce gelenlerin dinsel gretisini nasil degistirdigi gretilir. Bu egitim, Muhammedin
son peygamber ve Kuranin da Allahin son vahyi olamadiginin kabul ettirilmesini ierir ki, tm bunlar
grenciyi Islam dininden ikarir. Bu derecede ayrica, yedinci ve son natik, Sahib-ul-Amr (varliklarin
sahibi) Ismailin oglu Muhammedin Eskilerin Bilimini (Ulum-ul Evvelin) tamamlayip, irek gretinin bilimi
olan Tevil bilimini (Allegorik yorum) kurdugu aktarilir.
Besinci Derece
Bu derecede, geleneklerin tm terkedilerek, Sayilar Bilimi ve Tevil uygulamalarinin gretimine
baslanir. Srekli konusulan konu dindir. Kuranin szck anlamina giderek daha az nem verilirken, Islam
dininin tm kural ve kosullari ortadan kaldirilmak istenir. On iki sayisinin anlami ve on iki hucca (kanit)
gretilir. Bu huccalar, imamlarin propagandasina temel olusturan ve onlarin kisisel gretilerini
ynlendiren kanitlardir. Ayni zamanda, hucca szcg, her imam tarafindan, bas dai olarak atanan
kisilere de ad olarak verilmistir. Sonradan, oniki hcce insan omurgasindaki oniki sirt omuru ile
bagdastirilir; yedi kafa omuru (cervical) ise yedi peygamberi ya da yedi imami simgeler.
Altinci Derece
Islam dininin kosullari (namaz, oru, hac, zekat, kelime-i sehadet) ve tm diger ritlerinin allegorik anlamlari
bu derecede grenciye aktarilir. Grnmde uygulanan bu kosul ve ritlerin temelde nemsiz oldugu ve
bilgiye ulasmis kisilerin bunlardan vazgeebilecegi gretilir. nk bu uygulamalar, kurnaz yasa
koyucular tarafindan, cahil ve kaba halki ynetmek iin konulmustur.
Yedinci Derece
Bu ve bundan sonraki derecelere, gretinin gerek yapisi ve amalarini kavrayabilen nde gelen kisiler
kabul edilir. nceden varolan (Pre-existent) ve Sonradan ortaya ikan (Subsequent) kavramlari ve
bunlarin dualist yapisi bu derecede gretilir ve bylece, kisinin Tek Tanri gretisine olan inancinin
yikilmasi amalanir.
Sekizinci Derece
nceden var olan-Sonradan ortaya ikan ikili gretisi gelistirilir, grenci tarafindan derinlemesine
kavranmasina alisilir. Ayrica, en nemlisi, bu iki kavramin da zerinde, ne adi, ne nitelikleri bilinebilen,
hakkinda hi bir bilgi bulunmayan, tapinmak bile mmkn olmayan bir yce Varlik oldugu hakkinda ilk
bilgiler verilmeye baslanir. Bu isimsiz Varlik, Zerdst inancindaki, Zervan Akananayi (Sonsuz Zaman)
andirmaktadir. Ancak, gretinin bu noktasinda, Ismaililer arasinda farkli anlayislar, atisma ve karisikliklar
ortaya ikmistir. Yine de, Nuveyri bu fikirleri kabul edenlerin yeri, dualistlerin ya da maddecilerin yanindan
baska bir yer olamaz diyerek tmn ayni sepete yerlestirmistir. Bu derecede, grenciye peygamber
olmak iin, mucizeler yaratmaktansa politik, sosyal, dini ve felsefi bir sistem yaratip uygulamak kabiliyetini
gstermek gerektigi gretilir. Ayrica, dnyanin sonu, yeniden dogus, cennet-cehennem gibi allegorik
kavramlarin yanisira esitli kiyamet doktrinleri de aktarilir.
237
Dokuzuncu Derece
Aydinlanmanin bu en son derecesinde, tm dogmatik din kurumlarindan siyrilan kisi artik, en saf ve basit
anlamiyla, bir filozof olmustur. Kendi arzusuna ve keyfine uygun dsen, dsnce sistem veya karisimini
istedigi gibi kabul etme zgrlgne kavusmustur.
Edward Granville, St Bards Hospital Journal (Mart 1897)
Yedinci derece Byk Gizin aiklamasini getirir; tm insanlar ve evrendeki tm varliklar aslinda bir
btndr, en basit sey bile bu btnn bir parasidir ve bu btnn yaratma/yoketme gc vardir. Bir
Ismaili olarak birey, kendinde uyanmaya hazir olan bu gc kullanma sansina sahiptir. Bu nedenle, gcn
bir parasi oldugunu kavrayan kisi, insanligin bu muazzam potansiyelinden habersiz olan diger bilgisizleri
ynetebilir. Bu g, Zamanin Tanrisi (Lord of Time) adi verilen esrarli varlik sayesinde edinilmistir.
Sekizinci dereceye hak kazanabilmek iin, kisi tm dinlerin bir sahtekarlik olduguna inanmalidir. nemli
olan yalnizca birey ve bireysel akildir; o da ancak, en byk g olan imama hizmet ederek
mkemmellige erisebilir.
Dokuzuncu derece, inan diye bir kavramin mevcut olmadigi, aslinda herseyin eylemden ibaret oldugu
sirrinin aiklandigi son derecedir. Her hangi bir eylemi dsnp uygulamak da, tm akil ve mantigin
yegane sahibi olan imamin elindedir.
Seyh-l Cebel Sinana duyulan byk sayginin hatiri sayilir bir blm, herkese bilinen telepati ve
durugr gcnden kaynaklanmaktadir. Ebu Firaz tarafindan aktarilan ykde, bahede bulunan bir
kisinin dsncelerini okuyarak, aklindan geirdigi sorulara cevap verebildigi anlatilmistir. Hasan Sabbah
da dneminin taninmis bir simya ustasidir. Hasisilerin gnmzde oklt uygulamalar olarak bilinen,
karanlik konularla ugrastiklari su gtrmez. Zaten, o zamanlar, simya ve astroloji felsefe egitiminin
ayrilmaz bir parasi olarak kabul edilirdi.
Avrupada dinsel ya da din disi, tm gizli rgtlerin olusmasina yol aan temel kavramlar Halilar
tarafindan Ismaililerden alinmistir. Tampliye ve Hospitalye svalyeleri, Loyola tarafindan kurulan Cizvitler
gibi rgtlerin tm davalarina kendilerini adayis biimleri gnmzde asla grlemeyen zveri sahibi
kisilerden olusmustur. Hasin Dominikenler, ilimli Fransiskenler ve tm kardeslik rgtleri, ya Kahireye ya
da Alamuta ulasacak biimde geriye baglanabilirler. zellikle Tampliye Svalyeleri, Byk stadlari,
Priorlari, dinsel adanmisliklari ve hiyerarsik yapilari ile Dogudaki Ismaililerle en gl benzesmeyi
gsterirler.
S. Ameer Ali
DRZILER
Drzilik, Fatimi halifesi Hakim Biemrillahi tanri olarak kabul eden ezoterik bir inan akimidir. XI. yzyilda
Suriyede ortaya ikan bu akimin adini kurucularindan Ebu Abdullah Muhammed bin Ismail Anustegin ed-
Dereziden aldigi ileri srlmektedir. Kimi arastirmacilar Drziligi Islamin Batini akimlari arasinda
saymalarina karsin, Snni seriatiyla oldugu kadar Sii-Batini anlayisla da atisan taraflari vardir.
238
Drziler bugn Lbnan, Suriye, Israil ve rdnde daginik topluluklar biiminde yasamaktadirlar. En yogun
olarak yasadiklari blge Lbnanin daglik yreleridir. Drziler uzun yillardan beri Lbnan daginin gneyi ile
Anti-Lbnan daglarinin batisi arasinda kalan; kuzeyde Beyruttan gneyde Sura ve Akdeniz kiyilarindan
Sama kadar uzanan blgede oturmaktadirlar. Ayrica az sayida da olsa Avrupa, ABD ve hatta
Avustralyada da Drzi topluluklari bulunmaktadir. Dnya zerinde toplam sayilarinin yaklasik 350.000
kadar oldugu sanilmaktadir.
Mslmanlar, Drzileri Mslman olarak grmezler. Oysa Drziler kendilerini Mslman olarak, hatta
mslmanlarin en dogru inanlisi biiminde degerlendirirler. Kendilerini Muvahhidin (Tanrinin birligine
inananlar) olarak adlandirirlar.
Drziligin Kkeni
Drzilerin irk olarak kkenleri konusu tartismalidir ve olduka farkli kken kuramlari ileri srlmstr. Bir
grse gre Drzilerin kkeni Hititlere ya da Galatlara kadar geri gtrlr. Bazi arastirmacilar, eski Iran
kavimlerinden Perslerin ve Medlerin inanlari olan Mazdeizm ile Drzilik arasindaki benzerlikleri kanit
sayarak, Drzilerin bu kavimlerin soyundan geldiklerini ileri srerler. Kimi etnograflar ise Drzilerin
Asurlular tarafindan srgn edilmis barbar bir kavmin devami olduklarini savunurlar.
Drzilerin kkeni hakkinda bir baska grs, bunlari Fenikeliler ile ve zellikle Eski Ahitte I. Krallar 5:6da
sz edilen ve Sleyman Tapinaginin yapimi sirasinda Lbnan daglarindan kereste saglayan Sayda'li
isilere baglamaktadir. Uzun yillar boyunca Lbnanda yasamis olan Haskett-Smith, The Druses of Syria
(Suriye Drzileri) adli yapitinda: Drziler, kendilerinin Sleyman Tapinagini yapanlarin torunlari
olduklarini ileri sryorlar; oysa Eski Ahit ve Yahudi tarihi hakkinda bilgileri pek sinirli diye belirtmektedir.
Drziler, kendilerini Arap irkindan sayarlar. Drzilerin kkeni konusunda en ok yandas toplamis olan
grs, Drzilerin Yemendeki Sryani kkenli Araplar olduklari biimindedir. Bu grse gre Drziler,
byk bir sel felaketinden sonra Yemenden ayrilarak kuzeye g ettiler. Islamin yayilmasi sirasinda bu
yeni dini benimseyerek, Lbnanin daglik yrelerini yurt edindiler.
Drzilerin kkeni hakkinda Batida gelistirilmis olan bir sylenceye gre Drziler, Hali Seferleri sirasinda
Lbnan daglarina yerlesmis olan Dreux Kontu ve adamlarinin soyundan gelmektedirler. Bu toplulugun
torunlari kendi dil ve dinlerini tmyle yitirmislerdir. Drzi szcgnn kkeni de Dreuxden tremistir.
Sylenceye gre, XII. yzyilda yrede kalip, memleketlerine dnemeyen bu Halilar, Mslmanlarin
baskisi karsisinda Comte de Dreuxnn komutasi altinda daglara ekilmisler ve yerliler ile evlenerek ayri
bir topluluk olusturmayi basarmislardir. XVII. Yzyilda bu sylence daha da gelistirilmis ve Drzilerin
basinda bulunan Emir II. Fahreddinin Lorraine hanedani ile kan bagi bulundugu ve bu yolla ilk Kuds
Hali Kralina baglandigi ortaya atilmistir. Fahreddinin 1613-1618 yillari arasinda Floransa ve Pariste
kaldigi, hem Medici hanedani hem de Fransa Krali XIII. Louis ile Osmalilara karsi ittifak kurdugu
bilinmektedir.
Drziligin inansal kkeni Misirdaki Fatimi devletine dayanmaktadir. Arastirmacilar Drziligin tarih
sahnesine ikisini, Fatimi halifesi Hakim Biemrillahin kendisinin tanri oldugunu ileri srdg 1017 yili
olarak kabul ederler. Bu yil Drzilerce takvim baslangici biimde degerlendirilir. Hakimin veziri olan
Hamza bin Ali, Hakimin tanriligina dayanan bu yeni inanci yaymak grevini stlenir ve Hakimin imamligini
ve tanriligini savunan iki risale kaleme alir. Bu risalelerde Allahin yedi imama hulul ederek insan biimine
brndgn, Hakimin znde Allahi bulunduran son imam oldugunu iddia eder. Hamza, Hakimin
tanriliginin yanisira, kendisinin de peygamber oldugunu ortaya atar. Hamza bu yeni inanlari yaymasi
amaciyla Anustegin ed-Dereziyi Suriyeye gnderir. Anustegin, Suriye ve civarinda yaptigi
propagandalarda olduka basarili olur. Diger taraftan 1020 yilinda Hamza, Kahirede bir camide inanlarini
aika duyurur ve bunun zerine Hamza karsiti byk bir ayaklanma baslar. Hamza, bir sre Hakim
tarafindan korunur ve sonra ortadan yok olur. Halife Hakim ise, giderek genisleyen ayaklanma karsisinda
zellikle Fustat kentine karsi mthis bir intikam hareketine girisir. Ne var ki tam bu sirada halife Hakim de
23 Subat 1021 gecesi esrarengiz biimde ortadan kaybolur. Hakim ve Hamzanin yandaslari Misiri
terketmek ve Suriyede Anustegin ed-Derezi tarafindan olusturulan topluluklara katilmak zorunda kalirlar.
Zamanla glenen Drziler, Hali Seferleri sirasinda Ismaililer ile birleserek Islam ordularina karsi
Hiristiyanlarinyaninda yeralirlar. Ancak bu dnemde o yrede yasayan Ismaililer ile Drziler arasindaki
239
iliskiler hakkinda aik bir fikir edinmek olanakli degildir. Bir ok arastirmaci bu iki mezhebi birbirine
karistirmistir. Kesin olarak bilinen her iki mezhebin de Hali Seferlerinin sonuna kadar Hiristiyanlarin
mttefiki olarak kaldiklaridir.
Hali Seferlerinden sonra yrede varliklarini srdren Drziler, Kaysiler ve Yemaniler diye iki kola
ayrildilar. Yemaniler Mercidabik savasinda (1516) Osmanlilarin yaninda yeraldi. Daha sonraki yillarda sik
sik ikardiklari ayaklanmalar ve kargasaliklarla Osmanli Imparatorlugundaki sorunlu topluluklardan biri
olma zelliklerini srdrdler. Birinci Dnya Savasi sirasinda diger Arap kabileleri gibi Osmanlilara karsi
harekete getiler ve Fransiz isgali sonucu (1918) Osmanli ynetiminden ayrildilar. Fransizlar Drzilerin
yasadiklari yrede zerk Cebel-i Drz Emirligini kurdular (1921). Drzi Emirligi 1936 yilinda
kaldirildi ve Drzilerin bir kismi Suriyeye bir kismi Lbnana baglandi.
Drzi Inanlari
Drziligin inansal temeli Hamza bin Ali tarafindan olusturulmustur ve drt temel ilkeye (farz) dayanir.
1. Hakimi Allah Bilmek: Hakim, hem Allah hem de insandir (Lahut-Nasut). Bu iki nitelik birbirinden
ayrilmayacak lde iie gemistir. Allahin tm isleri anlamli ve bilgecedir. Insan akli Onu ve islerini
kavrayip tanimlayamaz. Allah, bir ok kez insan biiminde zuhur etmistir; en son olarak Hakim biiminde
kendisini gstermistir. Ktlkler ve bozukluklar ortadan kalktiginda gizlendigi yerden bir kez daha ortaya
ikacak, Drzileri dllendirip inansizlari cezalandiracaktir.
2. Emri Bilmek: Kaim al-Zaman olarak da adlandirilan emir, Hamza bin Alinin kendisidir. Hamza, Allahin
ilk yarattigi, ilk cevheridir. Evren ve tm diger varliklar ondan yaratilmistir; bu nedenle Hamza, yaratiklarin
en onurlusu ve Allahin elisidir. Dnya ve Ahiret islerini yneten, ceza ve dl veren odur. Allahin z
nurundan yaratildigi iin, imamlarin imami olup, kiyamet gnnde sevap ve ikab onun eli ile yapilacaktir.
Yer, ier, el ile tutulur. Babasi ve anasi vardir. Karisi ve ocuklari yoktur. O, nedenlerin nedeni ve tmel
akildir (Akl-i Klli).
3. Hududu Bilmek: Tanrisal emirleri greten ve yayanlara Hudud denir. Hududun basi Hamzadir ve
onunla birlikte sayilari bese ulasir. Bunlara Vezir de denilir. Hamzadan sonra gelen drt hudud
yaratiklarin en onurlularidir, evlenmedikleri gibi her trl gnahtan uzaktirlar. Bunlar disinda hudud sayilan
grup daha vardir: Dailer, Mezunlar ve Mukassirler.
Dinin nderleri diye adlandirilan hudud aslinda bes tanrisal ilkeyi temsil etmektedir. Bes Drzi nderinde
kisiliklendirilen bu bes ilkeden ilki erkek ilke olan Evrensel Akildir ve Tanrinin ilk yarattigi varlik olan
Hamza bin Ali tarafindan temsil edilir. Ismail bin Muhammed tarafindan kisiliklendirilen ikincisi Evrensel
Ruhtur (Nefs) ve disi ilkedir. Bunlarin ikisinden, Muhammed bin Vehbte kisiliklenen, Sz (Logos)
tremistir. Sz ve Evrensel Ruhtan reyen ve Selame bin Abdullahda kisilik kazanan drdncs ise
Sag Kanat (el-Cenahul-Eymen) ya da Yntemdir. Sag Kanattan ayni biimde reyen ve Bahaeddin
Muktenada kisiliklenen Sol Kanat (el-Cenahul-Yesar) ya da Izleyen besincileridir. Bunlar, ayni on
sefirotun Kabalacilarin gizem agacini olusturmasi gibi, Drziligin dinsel hiyerarsisini olustururlar. Byk
olasilikla Drziler bu kavramlari Kabalacilardan almislardir.
Drzilerin kutsal simgesi bes kseli bir yildizdir. Bu yildizin her bir ksesi ayri renkte olup, bes hududu ve
onlarin niteliklerini temsil eder:
Yesil: Geregin anlasilmasi ve kavranmasi iin gerekli olan Akil dir. Allahin iradesini temsil eder.
Sari: Geregin en yalin ifadesi olan Szdr. Ilk ikisine yardimci olmaktadir.
Mavi: as-Sabiktir. Iradenin dsnsel gcn temsil eder. Sze yardimci olmak ve onu her trl
ktlkten koruyarak, evreni uyum ve dzen iinde tutmak zere yaratilmistir.
4. Vasiyetlere Uymak: Bazi ahlak kurallarindan olusan ve Hasil da denilen vasiyetlere uyulmasi
240
zorunludur. Bu kurallar:
gretileri su sekilde zetlenebilir: Yalnizca tek bir Tanri vardir. O, bilinmez ve bilinemez, tahayyl
edilemez. Yalnizca Onun varligini, varoldugunu dogrulayabilir ya da bilebiliriz. Tanri insan biiminde
dokuz kez grnmstr. Bunlar, bedenlenme (incarnation) biiminde degildir, zira Tanri bir bedene gerek
duymaz, bu belirmeler daha ok bir insanin elbise giymesi gibi Tanrinin beden giymesi tarzinda olmustur.
Drzilerde bilgelige yalnizca belirli bir dinsel egitimi tamamlamis olan sekin kisilerce ulasilir; bunlara
akillilar anlamina gelen Ukkal denir. Bunlar baslarina beyaz sarik sararlar ve kendi aralarinda zel
toplantilar dzenlerler. Drzilikte Ukkalin uygulamakta oldugu dokuz dereceli bir hiyerarsik yapilanma
bulunmaktadir. Inisiyasyonun ilk yilinda deneme sresini tamamlayan aday asil yelige kabul edilebilir.
iraklik devresini tamamlayan Drzinin ancak ikinci yilda inancinin simgesi olan beyaz sarik takmasina
izin verilir ve mezhebin tm gizem trenlerine katilmaya hak kazanir.
ogunlugu olusturan digerleri Drzi inanlarinin yalnizca sinirli bir blmn bilirler ve bunlara da
cahiller anlamina gelen Cuhhal denilir. Bunlar ancak herkese aik ibadet yerlerinde bulusurlar.
Bylelikle iki katli bir inansal yapiya sahip olan Drzilik, kendine zg bir ezoterik yapi ortaya
koymaktadir. Bu tr iki katli inansal yapilarin zellikle Manicilik, Bogomiller, Paflikyanlar ve Batida
Katharlarda bulundugu bilinmektedir.
Drzilerin inansal ilkelerinin yalnizca bir tr inisiyasyondan gemis kendi mezhep yelerine aiklanan
gizler olmasi nedeniyle, inan ve gretileri tam olarak bilinmemekle beraber Musevilik, Hristiyanlik ve
Islamiyet karisimi bir uzlasimci sentez gibi degerlendirilmektedir.
Tapinmalari gizli oldugundan trenleri hakkinda gvenilir bilgilere sahip degiliz. Yksek agaliklar
arasinda veya daglarin tepelerinde gizlenmis kutsal yapilarinda hemen hi ssleme yoktur. Belirli bir
ritelleri ve okuduklari bir dualari da yoktur, ama trenler sirasinda ilahiler syler ve kutsal kitaplari
okurlar.
Son olarak, sanki gizli bir rgte benzerliklerini tamamlamak iin, Drzilerin birbirlerini taniyabilmek
amaciyla benimsedikleri isaret ve sifreler oldugunu ve bunlarin karsilikli olarak alinip verilmemesi halinde
gizemlerine dair tek szck etmedikleri bilinmektedir.
Tampliyeler ve Drzler
Halilarin Kutsal Topraklarda egemen olduklari dnemde, Tampliyelerin karsilastigi Doguya zg birok
gizemci inan akimlarindan biri de Drziliktir. Drzilerin inan sisteminin ve ezoterik uygulamalarinin
Tampliyeleri etkiledigi sika ileri srlen bir savdir. Bu sava gre Tampliyeler, daha sonra Avrupaya
aktarilan ve zamanla Masonluk sistemine yerlesen bir takim inan ve geleneklerinin esinini Drzilerden
almislardir.
Tampliyelerin Drziler ile bagintisinin hem tarihsel hem de geleneksel bir takim kanitlari olmakla beraber,
bunun Masonluk ve Tampliyeler zerinde ne gibi etkileri oldugu konusunda yalnizca varsayimlarda
bulunulabilir.
Leonard W. Kingin Gnostikler ile ilgili yapitinda ileri srdgne gre: Misir halifesi Hakimin mezhebin
kurucusu oldugu ileri srlmesine karsin Drzilerin, Procopiusun VI. yzyilda Lbnan ve Suriyede hizla
ogaldiklarini syledigi Gnostik mezheplerin kalintilari olmalari daha akla yakindir. Komsulari arasindaki
yaygin kaniya gre Drziler, dana seklindeki bir puta tapinmakta ve gizli toplantilarinda Roma dneminde
Ophitlere (yilani kutsallastiran ve ona tapan bir tarikat), Ortaagda Tampliyelere ve agimizda da
Masonlara atfedilen trenler yapmaktadirlar.
241
Bu grsn baska yazarlarca da onaylandigi grlyor. Ancak Kinge gre, nemli ve ilgin olan nokta:
Drzilerin kendi nderlerinin Iskoyada gizlendigine inanmalaridir. Kuskusuz bu, Tampliyelerin o yrede
ok gl olduklari dnemlerden kalma bir inanistir.
HURUFILIK
Giris
Hurufilik, kimi arastirmacilara gre ayri bir din, kimilerine gre bir mezheptir ya da yalnizca bir tarikattir. Ne
var ki tm arastirmacilar Hurufiligin harflere olan zel ilgisi zerinde birlesirler. Zaten bu akimin esitli
yapitlardaki tanimlari dogrudan Hurufilikin bu niteligini vurgulamaktadir. rnegin Orhan Hanerlioglunun
Felsefe Ansiklopedisinde Hurufilik, harflerden dinsel anlamlar ikaran Iran irekiligi (ezoterizmi) olarak
tanimlanmaktadir. Britannicada yer alan tanim da harf ve rakamlarin esitli yorumlanmalari zerine
kurulu bir inan dizgesi biimindedir. Zaten huruf szcg harf szcgnn oguludur. Hurufilik,
harflere olan zel egilimi disinda, ikinci bir zelligi ile de ilgi ekmektedir, o da ireki yani batini
(ezoterik) olusudur.
Bu durumda Hurufilik olarak bilinen bu inan akimini iki temel nitelik altinda degerlendirmek
gerekmektedir: Ezoterizm ve Harfler. Harflerden dinsel anlamlar ikaran her inan akimi Hurufilik ile ilgili
olmadigi gibi, ezoterik nitelikli akimlarin tm harflerin anlamlari ile ilgilenmez. Hurufilik, bir yandan harfler
ve harfler ile baglantili olarak rakamlarla ilgilenmekte, diger yandan bunlarin yardimiyla ve bunlara
dayanarak aiklanan, savunulan ezoterik inanlari islemektedir.
Hurufiligin nclleri
Harfler bizi dogrudan yaziya gtrmektedir. Harf ve rakamlarin yorumlanmasi ve aralarinda esitli zel
iliskiler kurulmasi ve bylelikle grnen amalarinin tesinde anlamlandirilmalari tm eski kltrlerde
grlen ve neredeyse yazinin tarihiyle ayni zamanda baslamis bir ugrastir.
Bu abanin ilk rnegi Pythagorasin gretiler dizgesinde bulunur. Bu dizge, varolus sorunlarinin felsefi
arastirmasi amaciyla olusturulmus bir inan akimi erevesinde gelistirilmis ve nl Pythagoras kurami da
bu dizgenin bir yan rn olarak ortaya ikmistir. I.. 500 yillarinda ortaya ikan Pythagoras dizgesi,
gelistirdigi mzik kurami ile birlikte ele alininca ses, dil, sayilar ve harfler araciligiyla evreni aiklamayi
amalayan btncl bir yapiya ulasabilmistir. Kendisinden nce gelen Misir, Iran ve Hint tekniklerini
kullandigi sanilan bu dizge, daha sonraki harfilerin sik sik basvuracagi temel yntemleri gelistirmistir.
Harfilige tarihsel olarak ikinci rnegi olusturan Kabbala, Hurufiligin amacina pek benzer bir ama
tasimakta, harf ve sayilarin gizemini zerek Tevrati yorumlamayi hedeflemektedir. Kabbalanin
yorumuna gre Tanri kendisini belirli sayida nitelik (Sefirot) biiminde dissallastirarak evreni yaratmistir.
Kabbalanin yaratilis ile ilgili bu savinda yer alan hemen her unsuru, Islam ezoterizminde ve dolayisiyla
Hurufilik ve onun etkisi altindaki Bektasilikte benzer biimde bulmak olanaklidir.
Harfilik ve etkilerinin Islamda ne zaman ortaya iktiklari konusu olduka tartismalidir. Islam harfileri iin
uygun kosullari, Kuranda bazi surelerin basinda birbirinden ayri ve anlamsizmisasina yer alan ve
Huruf-u Mukattaa diye adlandirilan harfler saglamistir.
Yasar Nuri ztrk, Tarihi Boyunca Bektasilik adli kitabinda bu konuda sunlari belirtmektedir: Sunu da
syleyelim ki, bu harf kmelerine muhtelif ve ogu kez esrarli manalar verme isi, sahabiler devrinde
baslamistirHatta Hz. Alinin: Kuran Fatihadan, Fatiha Besmeleden, Besmele Ba harfinden ibarettir.
242
Bense o Ba harfinin altindaki noktayim sz ok nldr.
Islamda Kutsal Metinlere harf dzeyinde yorum getirme abasinin ilk rnegi X. yz yilda Hallac-i
Mansurda grlr. Mansur, Kurana szck anlamlarina bakarak "Yorum" getiren (Tevil) Karmatilerin bir
propogandacisiydi. (Karmatilik, IX. Yz yilda dinsellikle bagdastirilmis, sosyo-ekonomik temelli ezoterik bir
akimdir.) Mansur, divaninda ve Kitab al-Tavasin adli eserinde harfler ve sayilarin gizli anlamlarina
deginen ilk Islam harfisidir. Evreni ve Tanriyi insanda grmenin bir sonucu olarak ilk kez Enel-Hakk
diyen Mansur olmus ve bu sz nedeniyle 922 yilinda idam edilmistir.
Islamda harfiligin ikinci nemli rnegini Endlsl dsnr Muhyiddin-i Arabi (1165-1240) olusturur.
Endlsl Yahudi dsnrlerin ve Kabbalacilarin etkisinde kalarak El-Ftuhat El Mekkiye adli yapitinda
harfiligin bir ok rnegini sergilemistir.
Fazlullah Esterabadi
Gelistirilmis harfi teknikleri kullanan Hurufiligi bir inan sistemi olarak kuran kisi Sihabuddin Fazlullah
Esterabadidir. 1340 Yilinda dogan Fazlullah, gen yasta teoloji ile ilgilenmeye baslamis, on sekiz
yasindayken tasavvufa ynelerek hacca gitmistir. Dnsnde Harezme gelmis ve bir sre burada
kaldiktan sonra Tebrize gemistir. Burada etrafina topladigi kisilerle yaptigi dini sohbetler sayesinde
byk sayginlik kazanmistir. 1386 Yilindan baslayarak Isfahanda kendi sistemini yaymaya baslamis,
daha sonra uzun bir sre iin bir magarada inzivaya ekilmistir. Bu dnemde kendisinin Mehdi oldugunu
ileri srmstr. evresinde yedi kisilik bir ekirdek kadro olusturmus, bu yedi kisinin abalari sonucunda
yeni inan hizla yayilmaya baslamistir. Kisa srede esitli toplumsal kesimlerden kisiler yeni akimin
evresinde toplanmaya baslamistir.
Fazlullahin kendi sistemini yaymaya alistigi ortam bu tr akimlar iin pek elverislidir. Bu yre Mazdeizm
ve Karmatilik gibi bir ok ezoterik akima kaynaklik etmistir.
Fazlullah hakkinda bilgi ieren her kaynak, onun Tanriligini ilan ettigini sylemektedir. Ancak bunu nasil
gereklestirdigini belirtmemektedirler. Bu ilan sadece Enel-Hakk biiminde yapilmis olabilir. Ayni
yrelerde Hallac-i Mansurun olduka tanindigi dikkate alinirsa, en gl olasilik bu ilanin Enel-Hakk
formlne dayanmasidir.
Fazlullah, yarisi farsa ve yarisi da Esterabad lehesi ile yazilmis olan Cavidan-i Kabir adli bir eser ile
adinin Iskendername olmasi olasi bulunan farsa bir manzume kaleme almistir. Ayrica Arsname ve
Muhabbetname adli kitaplari da vardir.
Yeni sistemin yayginlasmasi egemen evrelerde rahatsizliklar yaratir. Timurun ogullarindan Miransahin
buyrugu ile Fazlullah tutuklanir ve hapsedilir. 1394 Yilinda Alincak kalesinde ldrlr; cesedi ayaklarina
baglanan bir iple ekilerek ibret olsun diye dolastirilir. Fazlullahin evresindekiler kovusturmalara ugrar.
Hurufi nderlerinden Ahmed Lurun 1427de Sahruha karsi bir suikast eylemine girismesinden sonra,
mritlerden bir ogu yakalanip ldrlms, hatta cesetleri bile yakilmistir. 1467de ise Karakoyunlu
hkmdari Cihansaha karsi bizzat Fazlullahin kizinin nderliginde bir ayaklanma hareketi siddetle
bastitilmis ve isyanin nderi bes yz kadar taraftari ile yakalanip idam edilmistir.
Bu olaylar zerine Hurufilige bagli kisiler bir ok ayri yne dagilarak, grs ve inanlarini beraberlerinde
gtrmslerdir.
Hurufilerin byk ogunlugunun Anadoluya sigindiklari biliniyor. zellikle Sivas, Eskisehir ve Bati
Anadolunun bazi kent ve kasabalari kisa zamanda kimliklerini ok iyi gizleyen Hurufi propagandacilarla
dolmustur. Hurufiler, buradan Rumeline geerek arnavutlukta, Filibe ve Varna gibi Balkan nemli
kentlerinde eylemlerini srdrdler. Bazi tasavvuf cemaatlerine sizarak, kendilerini gizlemeyi ve
inanlarini yaymayi basardilar.
243
Abdlbaki Glpinarli Hurufilik Metinleri Katalogu ve Fadl Allah Hurufi adli yapitlarinda Hurufiligin
Anadoluda Mir Serif ve zellikle byk Azeri ozani Imadeddin Nesimi tarafindan yayildigini belirtiyor.
Glpinarli, Mir Serif'in Anadolu'ya Fazlullahin eserleri basta olmak zere bir ok Hurufi kitaplari getirdigini,
Fazlullahin nde gelen halifelerinden Nesiminin genis boyutlu bir propaganda yrttgn, hatta bir ara
Ankaraya kadar gelerek Haci Bayram-i Veli ile grstgn sylyor. Anadoluda pek ok yer dolasan ve
uzun sre kalan Nesiminin bir ok kisiyi Hurufilige kazandirdigi kesindir. Bu kisilerin sonradan sistemli ve
etkin bir propaganda yrttkleri, Fatih Sultan Mehmet dneminde Osmanli sarayina kadar girmis
olmalarindan anlasilabilir.
Taskprlzadenin Sakayik-i Numaniye adli eserine bakilacak olursa, Fazlullahin halifelerinden biri
Edirnedeyken gen Fatihi etkileyecek kadar basarili olmus, hatta bazi mritleri ile saraya yerlesmistir.
Durumdan olduka rahatsiz olan Veziriazam Mahmud Pasa ile mft Molla Fahreddin-i Acemi, Hurufilerin
Hull inancina (Tasavufta Hull, Tanrinin yarattiklarinda meydana iktigina inanmak demektir) sahip
olduklari konusunda gen Padisahi uyarabilmislerdir. Fatihin huzurunda yapilan bir tartisma sonunda
Hurufilerin gerekten Hull inancina sahip olduklari kanitlanmis ve bunun zerine Sultanin buyrugu ile
Hurufiler tutuklanmis ve idam edilmislerdir. Edirnedeki Yeni Camide Fahreddin halki Hurufilige karsi
uyarmis, uygulamalarini ve inanlarini anlatmistir.
Ishak Efendi Kasif el-Esrar adli kitabinda, Fazlullahin halifelerinden Ali el-Alanin propaganda yapmak
zere Anadoluda etkinlik gsterdigini, XV. Yz yilin baslarinda Bektasi tekkelerine girdigini ve Haci
Bektasin fikirleriymis gibi Fazlullahin dsncelerini yaydigini belirtir. Bu sav, Bektasi fikirlerinde Hurufiligin
etkisinin bulundugu gz nne alinirsa, dogru kabul edilebilir. Siddetli kovusturma ve baski altindaki
Hurufiler, Bektasilerin arasinda karisarak varliklarini korumayi basarmislardir.
Glpinarliya gre, farkli namazlari ve Fazlullahin ldrldg Alincak Kalesinde yapilan hac trenleri ile
siradisi uygulamalari olan Hurufilik, bir sre sonra bagimsizligini yitirmis, sonradan zellikle Alevi-
Bektasilere ve kismen de diger tarikatlere inanlarini aktararak tarihe karismistir.
Hurufi Inanlari
Hurufilige gre, varligin z sesten olusur. Evren, sesin ortaya ikmasi ile var olmustur. z olusturan
ses, canlilarda eyleme dnk (bilfiil), cansizlarda gizilg (bilkuvve) olarak vardir. Ses, canlilarda istem ve
istekle ortaya ikar.
Tanri gizli bir hazinedir (Kenz-i Mahfi). Tanrinin ilk belirisi Sz (Kelam) ile olmustur. Sz ilk nedendir ve
Tanrinin soyut bir I Konusmasi (Kelam-i Nefsi) niteligindedir. Kesin bir gerek olarak grlen bu soyut
sz, bazi gelere ayrisir ve bu geler biiminde dissal bir nitelik kazanir. Aslinda szn ayristigi bu geler
Arap alfabesinin yani Kuranin 28 ve Fars alfabesinin 32 harfidir. Sz bu dis geleri edinince, soyut
durumunu yitirerek, Sylenmis Sz (Kelam-i Melfuz) biimine dnsr. Sylenmis szn birlesik
grntlerinden duygu ve bilin evreni meydana gelir. Hurufiler, evrenin sonsuzluguna ve srekli
dngsel devinimine, bu devinimden dogal olaylarin olustuguna inanirlar.
Tanri, kendisini insanin yznde sz biiminde grnr kilmistir. Szn gelerinin sayisal bir degeri
vardir. Insan yzndeki burun elif, burnun iki yani lam, gzler de he harflerini verir. Bylece insanin
yznde simetrik yazilmis iki Allah szcg ortaya ikar. Insan yznde ayrica esitli hatlar vardir: iki kas,
drt kirpik ve satan olusan yedi izgiye Ana Hatlar (Hutut-i mmiye) denir ve her insan yznde bu
izgilerle dogar. Bu yedi izginin drt ge (ates, su, hava ve toprak) ile arpimi Arap alfabesinin 28 harfini
verir. Ayrica erkeklerde ergenlikte ortaya ikan yedi izgi daha vardir. Bunlar sag ve sol yanlar ayri ayri
sayilmak zere iki sakal, iki biyik, iki burun kili ve bir ene alti kili olarak toplam yediye ulasir ve Baba
244
Hatlar (Hutut-i Ebiye) adini alir. Bylece yetiskin bir erkegin yzndeki izgilerin sayisi on drde ulasir. Bu
izgilerin kendileri ve bulunduklari yerler (Hal ve Mahal) olarak hesaplanmasi yine 28 harfi verir. Fazlullah,
bu sayiyi 32ye ikartmis ve Fars alfabesindeki harf sayisina ulastirmistir.
Bu konuda Hurufiler syle bir aiklama da yapmaktadirlar: Tanrinin kendisini peygamberler araciligi ile
aiklamasi asamalar biiminde olmustur. Evrenin temel geleri olan harflerin her peygambere giderek
artan sayida bildirilmesi dogaldir. Nitekim Ademe 9, Ibrahime 14, Musaya 22, Isaya 24, Muhammede
28 ve son peygamber olan Fazlullaha 32 harf malum olmustur. Bu peygamberlerden son drdne
bildirilen gelerin sayisi, her birine indirilen kitaplarin yazilmis olduklari dilin alfabesindeki harf sayisi
kadardir. Bunlar Ibranicede 22, Yunancada 24, Arapada 28 ve Farsada 32dir. Bu asamalar nedeniyle
son peygamber Fazlullahin kendisinden nceki peygamberlerin bildikleri herseyin anlamini zecek
anahtara sahip bulundugu asikardir.
Kuranin gizi 29 surenin baslarinda bulunan Huruf-u Mukattaada gizlidir. Bu harfler yinelenmelerin
sayilmamasi durumunda 14 tanedir (elif, lam, re, kaf, hi, ye, ayin, sad, te, sin, he, mim, kef, nun) ve bunlar
anlami aik ve kesin (Muhkemat) olarak kabul edilirler. Arap alfabesinin kalan 11 harfi ise anlami belirsiz
ve yorumlamaya aik (Mtesabih) biimde degerlendirilirler. Asil Tanri sz, Muhkemattan olusan 14
harftir ve bunlar kendilerini insanin yznde gsterirler.
Hurufilere gre evrenin temel dnemi vardir: peygamberlik (Nbvvet), imamlik (Imamet) ve tanrilik
(Uluhiyet). Peygamberlik dnemi Adem ile baslamis ve Muhammedde sonra ermistir. Imamlik dnemi Ali
ile baslamis ve on birinci imam Hasan Askeri ile bitmistir. Fazlullah ile tanrilik dnemi baslamistir. Tm
peygamberler Mehdi olan Fazlullahin habercisi ve mjdecisidirler. Fazlullahtan sonra gelecek olan
Yetkin Insan (Insan-i Kamil) Fazlullaha uymak zorundadir. Fazlullah Musevilerin bekledigi Mesih,
Hiristiyanlar ve Mslmanlarin gkten inacegine inandiklari Isadir. Fazlullah, gkten inmis ve kiyamet
kopmustur, dnya ahiret bir olmustur. Bu nedenle ahiret yoktur. Gerek ortaya ikmis ve tm dinsel
ykmllkler kalkmistir. Bylece Hurufiler tm ibadetleri harfler ile yorumlayarak iptal ederler ya da
degisik biimde uygularlar. rnegin hac, Fazlullahin ldrldg yeri ziyaret etmektir. Seytan taslama ise,
Fazlullahi ldren ve Maran Sah (Yilanlar Sahi) dedikleri Timurun oglu Miransahin yaptirdigi Senceriye
Kalesini taslamaktir.
Hurufiligin uyguladigi sayi ve harf oyunlarinin asil hedefinin inansal oldugu gzden
kairilmamalidir. Hurufilikteama tm o sayi ve harfler arasindan insana, insanin konusmasina,
kendini aiklamasina ve bilinlenmesine ulasma abasidir. Insan, belirli sayidaki harflerle
konusmaktadir. Insan, bu harfler araciligi ile olusturdugu dil sayesinde bir simgesel evren
kurmakta ve bylece Tanriyi bulmakta, var etmektedir. Hurufilikte ulasilan bir nokta da konusan
insana, yaziya baglanmis ve kaydedilmis kutsal metinler karsisinda stnlk tanimaktir. Insan
Konusan Kurandir (Kuran-i Natik), kagida geirilmis Kuran ise Sessiz Kurandir (Kuran-i
Samit). Konusan Kuran her an yenilenir, degisir ve kaliplasmadan yasar. Sessiz Kuran belirli
bir anda kaydedilmis bir metindir. Tm heterodoks dsncelerde oldugu gibi Hurufilikte de kisi,
Zamanin ocugudur (Ibn-l Vakit). Onu sinirli belgeler ve metinlerle kaliplamak ve kutsalligin
sinirlari iinde hapsetmek olanakli degildir. Sonu olarak, Hurufiligin kullandigi harf ve sayi
teknikleri, kaliplastirmayi asma yollarindan biri olarak grlebilir.
Hurufilik ve Bektasilik
Bektasi dsncesine hizla etki eden Hurufilik nedeniyle, bazi arastirmacilar XV. Yz yildan baslayarak
Bektasilikin bozuldugunu ileri srmslerdir. Onlara gre Hurufilik hileli yntemlerle, rnegin Hurufilik
grslerini Haci Bektasin grsleriymis gibi savunarak, Bektasi tarikatinda etkin olmustur.
Oysa amuroglu'na gre, Bektasilik Anadoluya Haci Bektas ile birlikte adim attiginda Aleviler zaten
oktan bu topraklardadirlar. Aleviler, bir heterodoks dervis olan Haci Bektasi esitliligi barindirma
potansiyeline sahip olan bnyeleri sayesinde zmsemisler ve onu bir nder olarak tanimislardir. Bu
bakimdan, Anadoluda heterodoksi denilince akla hemen Alevi-Bektasi gelenegi gelmektedir. Bu gelenek,
esitliligi zmsemesi ve hosgrl yapisi nedeniyle bir ok farkli heterodoks zmreyi de iinde
barindirmis ve tm ezoterik dsncelerin Anadoludaki siginagi olmustur. Tm farkli dsnce ve
245
uygulamalara sahip olan Kalenderi, Haydari, Hurufi, Torlak gibi akimlara bagli olanlar bu genis yelpazeye
katilmis, kendi bagimsiz varliklarini feda ederek, Alevi-Bektasi toplumsal olgusuna kendilerine zg
renkler katmislardir. Alevi-Bektasiler bu durumda bir bozulma grmezler, zira inanlari degisime aiktir.
Tam tersine bu durum onlar iin bir zenginlesme yoludur.
Sonu
1376 Yilindan baslayarak Isfahanda baslayan Hurufiligin, her trl baskiya karsin, inanilmaz bir hizla
Osmanli topraklarina yayilmasinin ve etkili olmasinin nedenleri ok ynldr. Siddetli baski ve zulme
karsin hizla gelisen ve yayilan bu inan sisteminin gelisim nedenleri, hem iinde bydg toplumsal
yapinin zelliklerine, hem de kendi ierik ve dinamigine bagli olmalidir.
Hurufilik ncelikle ezoterik bir inan sistemidir. Dinlerin Irek (Batin) anlamlariyla anlasilmasi gerektigini
ve bunun da ancak zgr Yorumlama (Tevil) ile gereklesebilecegini ileri srmektedir. Hurufilik, ezoterik
yaklasimlar arasinda, kentli nfusa en fazla hitap edenlerden biridir. O dneme kadar kentlerde pek
grlmeyen ezoterik yaklasimin Hurufilikle birlikte hizla kentleri de etkisi altina aldigi grlr. Ortodoks
Islamin simgesel evreni ve kltr, o gne dek dsnce retimine kentlerdeki medreseler ve yazili
belgeler yoluyla egemen olmustur. Hurufilik, yorumlama yoluyla, yz yillardir sarsilmaz oldugu sanilan
yazi ve kutsal metinlerin egemenligini yikmaya koyulur. Harfleri konusturur. Insani kagida yazilmis olanin
zerine ikartir. Belge ve kayitlara gvenen ortodoks sistemin kutsal metinleri, harflere getirilen keyfi
yorumlarla kuru yapraklar gibi savrulmaya baslar. Osmanlilarin ele geirdigi kentlere dogru akan
heterodoks dervisler, yillar ncesinden kentlerde yer bulmus bir Hiristiyan heteroks gelenegi ile karsilasir.
Bu gelenegin en etkin temsilcisi Bogomillerdir.
Biri yazili Incilin, digeri yazili Kuranin kaliplarina karsi mcadele eden iki farkli dinin heterodoks akimlari
dogal olarak yakin iliskiler kurarlar. Islam heterodoksisi Hurufilik olmasaydi bu iliskiyi kurmakta pek
zorlanacakti. ncelikle Fazlullahin kendisini Mesih ilan etmesi bu iliskinin kurulmasinda etkin olmustur.
Fazlullahin yazdigi Cavidan adli yapitin Firisteoglu tarafindan Asikname adiyla yapilan evirisinde sik
sik Yuhanna Incilinden alintilar yer alamaktadir. On iki imamla on iki havari arasinda paralellik
kurulmakta, Israilin on iki kabilesine gndermeler yapilmaktadir. Anadolu heteroksisi Rumeline geerken
de Hurufilikten fazlasiyla yararlanir. Sonradan Bektasilik incelenirken Hurufi etkilerinin en yogun olarak
Rumeli ve Arnavutluk Bektasilerinde grlmesi, Hurufiligin oynadigi roln ne denli nemli oldugunu
gsterir.
Anadolunun heterodoks Islami ya da tm Osmanli topraklarinda Islamin egemen oldugu simgesel evren
iinde yasayan heterodoksi, Hurufilik sayesinde, ayni topraklarda yasayan diger kltrlerden halklari,
uzlastirici atisi altinda toplama yetenegini gelistirerek daha olgun bir biim kazanmistir.
Kaynaklar:
Islam Ansiklopedisi
AnaBritannica
Felsefe Ansiklopedisi, Orhan Hanerlioglu
Islam Inanlari Szlg, Orhan Hanerlioglu
Sabah Rzgari, Reha amuroglu
Zindiklar ve Mlhidler, Ahmet Yasar Ocak
100 Soruda Tasavvuf, Abdlbaki Glpinarli
Hermesilik ve Kkeni
I.S. 390 yilinda Iskenderiyedeki Serapis Tapinagi ve hemen yanibasindaki Byk Iskenderiye Kitapligi
Hiristiyanlar tarafindan yikildi. I.S. 415 yilinda ise nl filozof ve matematiki Hypatia, bir Hiristiyan kesisler
grubu tarafindan ldrld. Bu iki ayri olay, yz yillar sren Misir inanlarinin sona erdigini ve Karanlik
246
aglarin basladigini gsteriyordu.
Ne yazik ki kimi tarihiler bu olaylari, ierdikleri Hiristiyan etkisini grmezden gelerek, Helen akilciligina
karsi Dogu fanatizminin birer bas kaldirisi olarak yorumladilar. Oysa olaylari ikaranlar, Misirli
Hiristiyanlardi ve Misir o gnlerde Roma Imparatorlugunun uzun zamandan beri Hiristiyanlasmis bir
eyaletiydi.
Misir dini, I.S. II. ve III. yz yillarda olaganst bir hizla yok olmus; Misir, diger Roma eyaletlerinden nce
Hiristiyanligi atesli bir biimde kabullenmisti. Aslinda Misir dininin hizli ksnn, firavunlar devletinin ve
Misir ulusunun erimesi ile olustugunu saptamak olanaklidir. Misir, I.. 700den beri ogunlukla yabanci
uluslar tarafindan ynetilmisti. Etiyopyalilar, Persler, Yunanlilar ve Roma Imparatorlugu Misir topraklarini
her zaman zel bir eyalet olarak grmslerdi. Bu yabanci yneticiler, Misir dini ile iyi iliskiler iinde olmayi
lkenin denetimi iin bir nkosul olarak saymislardi. Misir inanlari tm bu dnemler boyunca da gelisip
yayilmasini srdrmst. Ancak, bu olumlu dnem Misir dininin sonraki yillarda ortaya ikan hizli
ksn daha ilgin biime getirmektedir. Zira Misir dininin ks, yabancilarin baskici ynetimine
baglanabilseydi, ksn ok daha nceleri, rnegin Pers ynetimi altindaki I.S. VI. ve IV. yz yillar
arasinda gereklesmesi gerekirdi.
Misiri yneten Makedonya kkenli Ptolemiler, bir taraftan kendilerini Misir uygarligini koruyucusu gibi
gsterirken, diger taraftan Misir uygarligi tarafindan zmsenme tehlikesinin bilincindeydiler. Bu bakimdan
Ptolemiler, kendi kltrlerini korumaya ve Misiri Yunanlilar eliyle ynetmeye kararliydilar. Misirli rahipler
ise, her ne kadar yabanci yneticiler ile iyi geinmeye abalasalar da, kisisel dzeyde ynetimden uzak
kalmaya ve bir lde Misir ulusulugunu korumaya gayret etmislerdi. Ancak, I.S. II. yz yila gelindigi
zaman, drt yz yil sren Yunan ynetiminden sonra, Misirli ve Makedonyali st siniflar ortak bir Helen
uygarligi iinde Misir dini ile kaynasmislardi. Roma ynetimi ise, Misir dinini osku ile uluslararasi nitelige
kavusturmaya abalamis, oysa bu yaklasim Misir ulusulugunu savunan rahiplerin konumunu
zayiflatmisti.
I.S. III. ve IV. yz yillarda Misir dinine karsi olusan dsmanca duygularin belirli bir sinifsal temeli vardi.
Hiristiyanlik, baslangita zenginlere karsi yoksul ve orta siniflari temsil ediyordu. Bu nedenle Misir
tapinaklarinin inanilmaz zenginliklere sahip olmasi ve rahiplerin yoksullari smrmesi tepkilere yol amisti.
Helenlesmis kozmopolit st siniflarin srdrdg Misir dinine karsi, Filistinden gelmis olmasina karsin
uluslararasi bir nitelik tasiyan Hiristiyanlik yoksullari yanina ekmeyi basarmisti.
Bu toplumsal ve siyasal etkenlerin Misir dininin yikilmasinda nemli bir pay sahibi olduklari konusunda
kuskuya yer yoktur. Ancak, bu etkenler hizla gelisen acil sorunlar olmaktansa, yavas yavas byyen,
uzun vadeli gerilimlerdi. Yine de Misir dininin ksnde bas rol oynayan, sasirtici bir rgtlenme
yetenegine ve oskusuna sahip olan, tektanrici ve evrensel Hiristiyan inancinin herkese kolaylikla
ulasabilmesiydi.
Hiristiyanligin giderek daha gl bir biimde yerlestigi I.S. 150 ile 450 yillari arasinda Misir byk bir
siyasal ve dinsel belirsizlikler ve esitlilikler dneminden gemekteydi. Antik Misir inanlarinin bir lde
mirasisi konumunda bulunan Hermesiler, Neo-Platoncular ve Gnostikler, Tanriya bireysel olarak ya da
ezoterik rgtlenmeler sayesinde ulasilabilecegi inancina egilim gstermekteydiler. Bu yollara girebilmek
iinse, gizemli ve etin bir inisiyasyon srecinden gemek zorunluydu. Bu yntemin kilit unsurlarindan biri,
her adayin imek zorunda oldugu gizlilik andiydi. Sz konusu gruplar her trl aikliga dsmandilar; zira
gerek bilgelik ancak ezoterik bir dizge iinde ve uzun bir sre sonunda elde edilebilecegine
inaniyorlardi. Bu rgtler iin en nemli unsur inanlarinin ierdigi gizemlerdi. Bu gizemleri, baskalarina
aiklamak inanlara kkten ihanet etmek anlamini tasirdi. Tm bu gizlilik rtsne ragmen, kimi inan
modellerinin ana izgilerini belirlemek olanaklidir.
Antik agin sonlarinda bir leme saplantisi vardi. Hiristiyanligin lbirlik (teslis) inancinda ve Hermes
Trimegistos ( Kez Gl Hermes) geleneginde bu olgu kolaylikla grlebilir. Hermesiler, Neo-
Platoncular ve Gnostikler arasinda iki temel trden lbirlik uygulamasi vardi. Bunlarin ilkinde, tipki
Hristiyanlikta oldugu gibi, bir baba Tanri, babanin gcn harekete geiren bir ogul ve baba ile ogul
arasinda bir tr kpr islevini gren nc bir g vardi.
Daha yaygin olan ikinci lbirlik ise, yaratici gcn yani Demiurgosun ardinda bir Gizli Tanri oldugu
inancina dayaniyor; bu iki Tanri ya birbirinde tmyle ayri ya da gizemli bir biimde birlesmis olarak
grlyordu. Gizli Tanri yani Platoncu dsncedeki Iyilik ilkesi ya da Ilk Ilke yaratma eyleminin
karsisindaki saf dsnce idi. lbirligin nc yesi byk bir esitlilik gsteriyor, Dnyanin Ruhu,
Tanrisal Akil olarak adlandiriliyordu. Ancak temel islevi, bir yandan lbirligin diger iki unsuru arasinda
kpr grevi grmek, diger yandan da onlari birbirinden ayirmak gibi diyalektik bir islev idi.
247
Aslinda Hermesilik, Neo-Platonculuk ve Gnostisizm iki katli felsefeler idi. Bir katinda kitleler iin
inanlar, teki katinda seilmisler iin bilgi yani Gnosis vardi. Ne var ki, Gnosis akilsal bir bilgi olmayip,
insanin kendini bilmesi gibi sezgisel ve bilinsel bir sreci kapsamaktaydi.
Aydinlanmis azinlik olarak sekinler egitim ile, etik ve dinsel uygulamalar sayesinde Tanriya, kitleler iin
gizli olan Ilk Nedene yaklasabilirlerdi. Kitleler ise Demiurgosun tesinde hi bir seyi gremezdi. Insanin
kendi iine dns, ezoterizm ve sekincilik, insanin fiilen ya da potansiyel olarak Tanrisal oldugu inancini
da birlikte getiriyordu. Bunun kaynagi, len firavunun Osirise dnstg biimindeki Misir inanci olabilir.
Misir dininin ge dnemlerinde bu inan bir biimde demokratiklesmis ve halka ailmisti. Her insan,
kendini adama, iyi bir egitim ve dogru bilgi sahibi olmakla, Osirise dnsme ve bylece lmszlg elde
etme sansina kavusmustu. Misir inancinda Tanri, insan da dahil olmak zere, herseyde var olabilirdi.
Hermesi, Neo-Platoncu ve Gnostik akimlarin formel bir rgtlenmeden yoksun olmalari ve insanin i
dnyasina ynelik byle yntemlerin bireyselligi zorunlu kilmasi, kurumsallasmis Misir dininin ksnden
sonra ortaya ikan kaotik duruma pek uygun dsyordu. Misir dininin kalintilarindan dogan inan akimi
Hermesilik, Neo-Platonculuk ve Gnostisizm idi. Hermesiler, herseye kafa tutarak, Misirli kaldilar. Neo-
Platoncular Helenleserek bagliliklarini Platon dsncesi zerinde yogunlastirdilar. Gnostikler ise
kendilerini Hiristiyan olarak grdler. Kuskusuz bu akim arasinda ayriliklar ve rekabetler oluyordu. Yine
de bu akim birbirlerine yalnizca biimsel olarak benzemekle kalmiyorlardi; aralarinda iliskiler kuruyor ve
birbirlerinin yapitlarindan etkileniyorlardi.
Szn ettigimiz akim arasinda en eskisinin Hermesilik olduguna ve diger iki akimin olusmasi
zerinde dogrudan etkisi bulunduguna kusku yoktur. te yandan, Hermesilik de Helen, Yahudi, Pers,
Mezopotamya ve Misir dinlerinden etkilenmistir. Ancak din tarihileri arasinda bu etkilerden hangisinin en
byk agirliga sahip oldugu konusunda pek atesli tartismalar srmektedir. Elbette bu tartismalar
Hermesiligin yasi sorununu da gndeme getirmektedir. Hermesiligin ve Hermesi literatrn (Corpus
Hermetica) Misir kkenli oldugunu savunanlar akimin tarihini de geriye dogru gtrme egilimini
tasimaktadirlar.
Aslina bakilirsa, Misirlilarca Demotik yaziyla ve Kipti dilinde yazilmis olan Hermeticanin zerinde nemli
lde eski Misir inan ve uygulamalarinin etkisi oldugunu kabul etmek mantiklidir. stelik Roma
dneminde hi kimse Hermesiligin Misirli oldugu dsncesine karsi ikmamistir.
Ancak, Hermesiligin kkeni sorunu grndgnden daha byk neme sahiptir. Sorun, Hermesiligin
yalnizca Gnostisizm ve Neo-Platonculukla btnsel baglantisinda degil, ayni zamanda bir btn olarak
Platonculukla yani dogrudan Helen felsefesi ile iliski iinde olup olmamasindadir. Zira, Hermesilik ile
Yuhanna Incili ve Aziz Pavlusun Mektuplari arasinda yakin bir benzerlik bulunmakta, Hermesiligin
Hiristiyan teolojisini dogrudan etkilemis oldugu belirlenmektedir. Eger Hermetik metinler (Hermetica)
Hiristiyanlik ncesine ait ve Misir kkenli ise, o zaman Hiristiyan teolojisinde, bugne kadar ileri srlen
Helen ve Platon etkisinin disinda, Misir etkisinin oldugunu kabul etmek gerekecektir. stelik, Platon ile
Pythagorasin fikirlerini Misirdan aldigi yolundaki grs reddetmek iyice g olacaktir.
Hiristiyanligin dsnsel temelinde Ari irk disinda bir kkenin bulunmasina siddetle karsi ikanlar,
Hermeticanin tarihlendirmesini I.S. I.-III. yz yillar arasina oturtmaktan ekinmemislerdir. Oysa, Hermetik
metinlerin daha eski dnemlere tarihlendirilmesi gerektigini isaret eden en nemli nokta, Hermesin Misir
Bilgelik tanrisi Thot ile zdes olmasidir. Bu zdeslik konusunda tm bilim adamlari fikir birligi iindedir.
Ayrica Thotun Yazilari dsncesinin ok eski oldugu aiktir. 18. Slale zamaninda revata olan ller
Kitabi iinde Thotun Yazilari sik sik anilmaktadir. Plutharkos da Hermesin Yazilarindan sz
etmektedir. Tm bunlara ek olarak, DHWTY ( Kez En Byk Thot) szcg Yukari Misirdaki Esnada
bulunmus ve I.. III. yz yildan kaldigi belirlenmistir. Ayrica, DHWTY szcg Sakkarada bulunan I.. III.
yz yillara ait Demotik metinlerde de okunmustur. Bu yeni bulgular Hermes Trimegistosu ve Hermetik
metinleri Hiristiyanlik ncesine tarihlendirmektedirler.
Genellikle Thot kltnn en ok Ptolemiler dneminde yayildigina inanilmaktadir. Oysa, bin yil nceki
dneme ait ller Kitabinda Thot son derece nemli bir konuma sahip olan ve en ok dua edilen
tanriydi. Fakat, eski Thot klt ile Hermeilik arasinda kesin bir ayrim izgisi ekilmesinin nedeni,
Hermesiligin soyut Platoncu felsefesidir. nceki dnemlerde Misirlilarin soyut din kavramlari
olusturabilmesi olanakli grlmemistir. Oysa bu kani da yanlistir. I.. II. Bin yila tarihlendirilen Memfis
Teolojisi adli metinler bu kaninin yanlisligina kanittir. Bu metinlerde, tanri Ptah evreni nce kalbinde
yaratmakta, sonra konusma eylemiyle gerege dnstrmektedir. Bu anlayis, Platoncu ve Hiristiyan
Logos (Kelam) anlayisina dikkat ekecek lde benzemektedir. Misir dininde Thot yazinin mucidi,
matematigin baslaticisi, tilsimli szlerin ustasi, Tanrisal konusma eyleminin ve hatta evrenin yaraticisi
olarak grlyordu. Bu son iki zelligiyle Thot, Memfis Teolojisi metinlerindeki Ptah ile zdeslesiyor ve
248
sonradan gelisen Platon felsefesi ve Hiristiyan teolojisindeki Logos kavramina da uygun dsyor.
Thot ya da Hermes Trimegistos, tm farkli ynleriyle, iki katli felsefelerdeki btn nemli rolleri
stlenebilir. Tanrilarin babasi ve yce akil olarak Gizli Tanri olabilir. Harekete geiren g ve Logos
olarak Demiurgos roln alabilir ve nihayet Tanrinin iki unsurunu birlestiren ve ayiran Kutsal Ruh
olabilir. Ancak, sonralari baskin duruma ikan gelenek Hermesi bir filozof ya da ahlak egitmeni olarak
yorumlamaktaydi.
Bu durumda, Hermesin tanriliktan bilgelige dnstrlmesi ile karsilasiyoruz. I.. III. yz yilda Platon
yazinin, sayilarin, astronominin kurucusu olarak Thottan sz etmis, Thotu hem bir tanri, hem de bir bilge
olarak grmstr. Abderali Hekaistos ise, Hermes-Thotu byk bir bilge olarak tanimlamistir. Tanrilarin
zaman iinde lml bilgeler durumuna dnstrlmesi tm dnya inan sistemlerinde grlen bir
olgudur. En nemli tanrilari, Misirin ilk firavunlari olarak gren gelenek I.. XIII. yz yila kadar geri
gitmektedir. Ancak ogunlukla bu gelenek, tektanriciligin ya da tektapimciligin (Monolatria) ortaya
ikmasiyla iliskilendirilmektedir. Bunun nedeni, tekel savina dayanan inanlarin, diger tanrilara hosgr ile
bakamamasidir.
zetlemek gerekirse; Neo-Platonculuk ve Gnostisizm ncelikle Misirda, byk lde Helenlesmis
Misirlilar arasinda, kurumsallasmis Misir dininin yikilmasindan sonra yayilmislardir. Bu akimlarin ve
mritlerinin olusmasinda Hermesi dsnceler nemli bir rol oynamis ve merkezi bir yer tutmaya devam
etmistir. Thot-Hermes klt Misir dininde her zaman nemli olmustur; fakat zellikle I.. II. bin yilin ikinci
yarisinda gittike daha nemli duruma ykselmistir. Hermetik yazilar yani Thotun Yazilari kavrami
olduka eskidir. Ne var ki, gnmze kalmis haliyle bu metinler, bunalim iindeki Misir dinini temsil
etmekte ve Misir disindan aktarilmis dsnceleri de iermektedir. Byk olasilikla Hermeticanin
kapsaminda I.. VI. yz yildan I.S. II. yz yila kadar uzanan bir sre boyunca yazilmis yazilar mevcuttur.
Yine de, greceli olarak ge bir dnemde yazilmis olmasina karsin Hermetik metinler, ok daha eski
dnemlere ait birok dinsel ve felsefi dsnceler iermektedir ve esas olarak Misir kkenlidir. Son
dnemde kaleme alinmis yazilarda Helen etkisinin oldugu kuskusuzdur. Ancak, Hermetizmin kkeninin
Yunanda aranmasi anlamsizdir. Zira Pythagorasi ve Platoncu Helen felsefesi Misir dinine ve
dsncesine ok fazla bagimlidir. Bu da, Hiristiyan teolojisinin kkenini, Ari irktan Helen dsncesine
degil, Misira baglamaktadir.
Kaynaklar:
Martin Bernal, Black Athena-The Afroasiatic Roots of Classical Civilisation, Vol. I.
Encyclopedia Britannica
Hermesiligin Etkisi
Baslangi
I.S. IV. yz yilin sonlarinda Ortodoks Kilisesi, Gnostizmin kkn byk lde kazimisti. Neo-Platonculuk
bir sre daha srms, Misirin 630 yilinda Mslmanlar tarafindan fethedilmesinden nce, o da ortadan
kalkmisti. Bu iki akimin silinip gitmesine karsin, bilginin simgesi olarak Hermes Trimegistos, hem
Hiristiyanlik hem de Mslmanlik iinde yasamaya devam etti.
Hiristiyan Kilisesi, bir taraftan eski pagan tanrilarin yeni inan dneminde de yasamasina izin veriyor,
diger taraftan bunlarin nemini azaltabilmek ve evcillestirebilmek iin, eski tanrilari birer bilgeye
dnstryordu. rnegin, tanria Neit-Athena AzizeCatherine, Horus-Perseus Aziz George ve
Anubis Aziz Christopher olarak Hiristiyanliga katiliyorlardi. Ne var ki Thot-Hermesin, Misir bilgeliginin
simgesi Hermes Trimegistos olarak Kilise disi kalmis olmasi olduka ilgintir.
Islamda Hermes Trimegistos, Idris peygamber olarak insanlastirilmistir. Idris, Kuranda drst bir
peygamber olarak yer almaktadir. Islam geleneklerinde de, Hermes Trimegistos filozoflarin babasi ve
kendisine kere hikmet verilmis kisi olarak gemektedir. Bir diger Islam geleneginde, ayri bilge kisi
olarak yer almaktadir; bunlardan biri Tufan ncesi Misirda, digerleri Tufan sonrasinda Babil ve Misirda
yasamis olarak kabul edilirler. Islamda da Hermes bir kltr kahramani olarak ele alinmis ve tm sanat ve
249
bilimleri icat ettigine inanilmistir.
Yahudilik, ok ncelerden beri, hem ezoterik kltlere, hem de Gizli Tanri ve Demiurgos kavramlarini
agristiran iki katli bir felsefeye sahipti. rnegin, Esseneler kendilerinin, siradan insanlara ve hatta
Kudste yasayan rahiplere bile verilmeyen bazi bilgilerin sahibi olduklarini savunuyorlardi. Esseneler ile
Hiristiyanlik arasindaki kusku gtrmez iliskiler epeyde tartisilmistir. Essenelerin cinsel oru ve ortak
topluluk yasami konusundaki yaklasimlari ile Hiristiyanligin ilk dnemlerindeki manastir kesisligi arasindaki
benzesimler dikkat ekicidir. Hem Esseneler, hem de ilk dnem Hiristiyanlar poplizm, Mesihilik ve
siddet egilimi konularinda birlesmektedirler.
Misirda yasayan ve giderek Helenlesen Yahudiler arasinda ise, Eski Ahit bilgeligini ezoterik ve gizemci
yorumlar sayesinde, Platoncu Misir dsncesi ile btnlestirme yolunda bir egilim vardi. Bu egilim I.S. I.
ve II. yz yillarda Yahudi Gnostizmi diye adlandirilabilecek bir gizemci ve ezoterik akima yol ati. Bu
akim Hermesiligin anahtar unsurlarinin oguna yer vererek Tanrinin Tahti, Gk Arabasi ve Tevrat
metinlerinin ierdigi gizemli ve numerolojik gizler gibi, tmyle Yahudilere zg ilgi alanlarinin yani
Kabalanin gelismesini sagladi.
Kabala, Rnesans dneminde Hermesilik ile iiedir. Gney Fransa ve Ispanyada XII. ve XIII. yz
yillarda grlen Yahudi gizemciligindeki gelismenin byk lde Hermesilik ve uzantilarinin Yahudilik,
Hiristiyanlik ve Islamda yasamayi srdrms olmasiyla aiklanabilir.
Gney Fransa yani Languedoc yresi, Hiristiyanlik ile Islam arasindaki sinirda bulunmaktadir. Bu blge
ayni zamanda Islam ynetimi altinda yasayan Sefarad Yahudileri ile Hiristiyan ynetimi altinda yasayan
Askenaz Yahudileri iin de bir kavsak noktasidir. Avrupa Hiristiyanliginin karsisina ikan en radikal
sapkinlik olan Katharizmin bu blgede ortaya ikmasi bir rastlanti degildir.
Katharizm, iersinde iki ayri sinif bulunduruyordu; bir yandan Credentes adi verilen siradan inananlar,
diger yandan Perfecti, yani yetkinlige ermis olanlar vardi. Perferti, dsnsel evrene ulasabilmek
amaciyla kendilerini maddi evrenden soyutlamaya abaliyorlardi. Katharizm, aika iki ayri inananlar
sinifini ieren bir inan dizgesi idiyse de, temelde bazi Hermetik gelenekleri de bnyesine aliyordu. Ancak,
esas olarak Irana zg Zerdst ve Mani inanlarindan tremis keskin bir dalizme sahipti. Bu dalist
yaklasim Tanri-Seytan, iyilik-ktlk, ruh-beden gibi kozmik glerin srekli ekismesi ve birbirini
dengelemesi zerine oturtulmus bir felsefeydi.
Katharizmin ve Kabalanin hemen ayni dnemlerde, birbirine ok yakin blgelerde gelismis olmalari
arpicidir ve bu blgenin toplumsal ve kltrel niteliklerinde olaganst ynler oldugunu ortaya
koymaktadir. Dogal olarak Katharizm ile Kabalanin birbirlerini etkilemis olduklarini dsnmek gerekir. Iki
akim arasindaki benzerlik toplumsal yapi aisindan da ilgintir. Perfecti sinifinin Credentes tarafindan
desteklenip, sadakatle korunmasi gibi, Kabalaci hahamlar da sagladiklari manevi yararlar sayesinde
Yahudi cemaati iinde korunuyorlardi. Katharlarin kknn Katolikler tarafindan kurutulmus olmasina
karsin, Kabalacilar bylesi bir tehlike ile karsilasmadilar. Kabalaci akim, 1492 yilinda tm Yahudilerin
Ispanyadan kovulmasina kadar, Yahudiligin ezoterik bir unsuru olarak gelismesini srdrd.
Kabala ezoterik bir sistemdir, zira belirli sinirlarin asilmasi ve Eski Ahit metinlerinin derin okunusu sz
konusudur. Bu da, kainilmaz olarak, metinlerin yzeysel okunusundaki tarihselligi ve ortodoks
Yahudiligin akilciligini reddetmeyi gerektirir. Kabala, yogun sezgi ve inceleme ile ulasilabilen bir gizemin
arastirilmasidir. Kabala ayni zamanda Hermesilikte grlen tm kilit dsnce ve kavramlari da ierir.
lbirlik, Gizli Tanri, harekete geiren Logos, Sekiz Gk Kresi ve iyi egitilmis gizemcinin bu
krelerin tesine geebilmesi gibi Kabalaci kavramlarin tm Hermetizmde de vardir.
Rnesans
Rnesansin en belirgin zellikleri, insanin potansiyellerinin sonsuz oldugu inanci ve insanin her seyin
ls oldugu grsdr. Ilgin olan Rnesansin bu dsnceleri Hermetik geleneklerden almis olmasidir.
XV. Yz yil baslarinda, Italyan sanat ve bilim adamlari, canlandirmaya alistiklari eski bilgelikte Hermetik
Metinlerin ne denli agirlikli bir yeri oldugunu artik grenmislerdi. Asklepius oktandir biliniyor ve
okunuyordu; Hermetik Metinler Arapadan Latinceye evriliyordu.
Rnesansta Misir iin beslenen tutku, ncelikle Misirin gizemler ve kutsal inisiyasyon trenlerinin kaynagi
oldugu inancina bagliydi. Misir tm bilimlerin ve sanatlarin kaynagi olarak grlyordu. Rnesans insanlari
gemise ilgi duyuyorlar ve bu nedenle kaynaklarin ardina dsyorlardi. Hiristiyanligin ardinda pagan
Romayi, Romanin ardinda Helen dsncesini ariyorlardi. Giordano Brunonun belirttigi gibi Helenin
ardinda ise Misir vardi.
250
1460 Yilinda Cosimo de Medicis nl filozof, bilim adami ve evirmen Marsilio Ficinodan Yunan
filozoflarinin nl yapitlarindan nce CorpusHermeticumun evrilmesini talep etti. Zira Misir
Yunanistandan eski, Hermes Trimegistos Platondan nceydi. Ficinonun Floransa yakinlarindaki
villasinda olusturdugu yeni Akademide bu yeni eviriler inceleniyordu. Ayni alismalar Italyanin nemli
kentlerinde ve daha sonra Avrupanin her yaninda ortaya ikan Akademilerde de yapiliyordu. Bu
Akademiler, Platonun modeline gre olusturulmuslardi ama Akademi yeleri tipki Misir tapinaklarindaki
kutsal rahipler gibi rgtlenmislerdi. Akademilere giris, Misira dayanan gizemlere ulasma ve lmszlk
kazanma amali inisiyasyon trenleri ile gereklestiriliyordu. Rnesans Akademileri rgtlenme biimi
olarak Neo-Platonculara benzemekle birlikte, Platon ve Pythagoras felsefelerine, bilim, sanat ve byye
hep Misir aisindan bakiyorlardi.
XV. Yz yilin sonlarinda nl dsnr ve gizemci Pico della Mirandola, Neo-Platoncu dsnce ve
Hermetik gelenekler ile Kabalayi birlestirdi. nceden beri iliskili olan Yahudi gelenekleriyle Misir
geleneklerinin yeniden birlestirilmesi abasini XVI. yz yilda Campanella da srdrd. Hiristiyanligin
kati kurallarla dolu evrenini asmakta yaratici Rnesans dsnrleri iin Misir ve Hermetizmden baska
bir alternatif yoktu.
Yalnizca 1471 ile 1641 yillari arasinda Ficinonun Hermetica evirileri yirmi bes, Patritiusun evirileri
alti basim yapti. Asklepius tam kirk kez yayinlandi. Stapulensisin Asklepius yorumlari on bir basima
ulasti. 1400 ile 1700 yillari arasinda Batili gezginler tarafindan Misiri anlatan iki yz elli kitap
yayinlandi.
Bilginin kaynaklarina ulasmak iin Misira seyahat etmis olmak, dogmalara saldirmayi bir lde mesru
kiliyordu. rnegin Paracelsus, byk olasilikla uydurma olmasina karsin, Misira gittigini ileri sryor,
kendi yapitlarini Hermesi olarak nitelendiriyordu. Ne var ki Paracelsus, Newtona kadar srecek olan
bir gelenegin ilk adimiydi. Bu gelenek, Yunan ve Roma tarafindan korunmasi basarilamayan eski Misir
bilgeligini yeniden elde etmek iin deneylere ynelmeyi savunuyordu.
XVI. Yz yilda Hermesilige ve Misira beslenen ilgi kuskusuz Rnesans kltrnn en saygi
duyulmasi gereken ynyd. Hermesiligin o dnemde verdigi en byk rn, bilimin ve arastirma
zgrlgnn ncs Giordano Bruno kisiliginde ortaya ikti. Bruno, kendisinden ncekilerden ve
agdaslarinin tmnden daha ileri gitmis olmasi bakimindan olaganstdr. Tm abalarina karsin
Brunodan nceki Hermesiler, Hiristiyanlik tarafindan izilen sinirlar iinde kalarak, Misir dsncesini
Incilde yer alan bilgilerden daha yukari tasiyamamislardir. Oysa Bruno, Misir bilgeligine ulasabilmek
ugruna, yalnizca Hiristiyanligin degil, Yahudiligin bile tesine gemeye cesaret etmis, stelik bu
abanin hem entellektel, hem de siyasal aidan gerekliligini vurgulamistir. Bruno, Hermesiligi
katiksiz Misirliliga dndrmeye abalamistir; onun iin Hermesi Misir inanlari aslinda gerek dinin ta
kendisidir. Hiristiyanligin sinirlarini asan Bruno, inanlari yznden Engizisyon tarafindan yakilarak
ldrlmstr.
Sonuta, Rnesans dsnrlerinin byk ogunlugu zgn ve yaratici kaynagin Misir olduguna ve
Yunanistanin Misir bilgeligini aktarmada yalnizca aracilik ettigine ikna olmuslardi.
XVII. Yz Yil
Hermesilik ve Misir tutkusu tm XVII. yz yil sresince gelismeye devam etti. Giordano Bruno 1600
yilinda Romada diri diri yakildi. Onun kurban edilmesinin ardindaki ama, Kilisenin dogrudan meydan
okumalardan korunmasiydi. Zira XVII. yz yil Romasinda eski Misir, en etkin entellekteller arasinda
saplanti haline gelmisti.
Bu kisilerden biri de Athanasius Kircher idi. Kirsher astroloji, Kabala ve Pythagoras felsefesi ile
ilgilenen bir Hermesiydi ve Hermes Trimegistosun ok eskilerde yasadigina kusku duymuyordu.
Misiri ilk bilgelik ya da felsefe iin anayurt olarak kabul ediyordu. Kirscher yasamini hiyeroglifleri
zmeye adadi; zira bu yazilari yalnizca bir bilgi hazinesi olarak degil, ideal bir simgesel alfabe olarak
gryordu.
Misir tutkusu yalnizca Katolik lkeler ile sinirli degildi. Protestanlar da Misir ve Hermesilik ile
ilgilendiler. XVII. Yz yilda Almanya, Fransa ve Ingilterede ortaya ikan Glhailar bir tr Gerek
Din kavramini gelistirirken Hermesiligi temel aldilar. Glhailar, toplumun gerek bilgelige ulasmis
sekin bir aydinlar grubu tarafindan ynetilmesi gerekliligini savunuyorlardi. Bylece Misir
rahiplerinden Pythagorasi kardeslik topluluklarina, oradan da Platon Akademisine uzanan ezoterik
zinciri izlemis oluyorlardi.
251
Cromwell dnemi Ingilteresinde Hermesilige ynelik ilgide arpici bir canlanma grld. 1650lerde,
bir nceki yz yilin tmnde yayinlanandan fazla gizemci ve Paracelsusu yapit yayinlandi.
Hermesilik, siyasal ve dinsel alandaki radikal yenilikilik ile bir ittifak kurmustu.1660-1680 Yillari
arasinda gelisen Cambridge Platonculari da Hermesi ve Platoncu evreden geliyordu ve onlar iin
de Helen uygarliginin en byk islevi eski Misir bilgeligini kismen de olsa aktarabilmis olmasiydi.
Cambridge Platoncularinin en nemli grencisi Isaac Newtondu. Newtonun ne lde Hermesi
sayilabilcegi tartisilabilir ama, onun Misir kaynakli bir ilk bilgelik kavramina inandigi kesindir. Newton
Principia Mathematica adli yapitinda, eski Misirlilardan byk bilimciler ve filozoflar olarak hayranlikla
sz etmistir.
Newton aginin ekseni olabilmis bir kisidir; astroloji, simya ve bynn egemen oldugu bir dnyada
dogan Newton, bu dnyaya veda ederken tm bunlar sayginliklarini yitirmisti. Bu degisim, XVII. yz yil
sonlarinda olusan toplumsal, ekonomik ve siyasal dnsmlerin bir sonucudur. Yeni kosullar arasinda
Hermesilige pek yer yoktu ama Misir hala ilgi odagi olmayi srdryordu ve XVIII. yz yilin ortalari
Misir tutkusunun dorugu oldu.
XVIII. Yz Yil
Aydinlanma akiminin nemli kisilerini bnyesinde barindiran Masonlarin ilgi odagi da Misir oldu.
Masonlugun tarihi, zellikle XVIII. yz yilda yeniden rgtlenme ncesi dnem olduka karanliktadir.
Zira Masonluk tarihi, mitolojik bir kken yaratma amaciyla kaleme alinmis yazilardan elde edilen kk
paralar biimindedir. Yine de bu paralardan hareketle bir grs birligine varilabilir: Masonluk
baslangita, Ortaag Avrupasinda katedraller ve diger nemli yapilarda alisan duvarcilarin
olusturdugu kapali rgtlerdi; Reform ve Din Savaslarindan sonra dagildilar; Ingiliz Adalarinda
yasamayi srdren rgt, gentleman (soylu ve burjuva) yelerin girisiyle farkli bir nitelige kavustu ve
Speklatif Masonluk olustu.
Ne var ki, Masonlar XVIII. yz yil ncesindeki bu yeni rgtlenmeden nce de Misira ilgi duyuyorlardi.
rnegin; Ortaagdan kalma bir ok el yazmasinda Masonlugu Euclidein Misirda kurdugu kayitlidir.
Masonlar iin, mimarlikla esdeger olarak grlen ve byk nem tasiyan geometri bilimi, Nilin
tasmasiyla sinir isaretleri kaybolduktan sonra tarlalari lmek iin Misirlilar tarafindan icad edilmisti.
Rnesans dnemi Hermesileri ile Glhailar arasinda nasil bir baglanti varsa, benzer bir baglanti
Glhailar ile Masonlar arasinda da bulunuyordu. Bunun kaniti olarak, bir Glhai olan Elias
Ashmoleun ayni zamanda bir mason oldugunun bilinmesidir. Ayrica, Glhailar ile Masonlar arasinda
bazi hermetik ilke ve dsnce benzerlikleri de vardi: Her iki rgt de, evreni simgelemek iin Sleyman
Tapinagi ve Piramitler gibi yapilarin l ve oranlarini kullanarak daha iyi, daha barisi ve daha
hosgrl bir dnya yaratacak olan bir Aydinlanmislar Grubu olusturma arzusundaydilar.
XVII. Yz yilin sonlarinda Masonlugun Ingilteredeki gelismesi, dnemin elverisli toplumsal, ekonomik
ve siyasal kosullarina baglanabilir. Gelisen kentlesme ve burjuva sinifi, soylu sinifinda olusan
degisimler, Restorasyon ve giderek saray disina kayan politik etkinlikler Masonluk iin olduka uygun
kosullari hazirlamisti. Katolik II. Jamesin hkmdarligi dneminde gereklesen Radikal Aydinlanma
sonucunda, nceki dnemin pritenizmi yerini deizm, panteizm ve ateizm gibi daha agdas
yaklasimlara birakmisti.
Bylece Masonluk, Ingilterede Hermesi ve Glhai geleneklerden yeni, ama en az onlar kadar
radikal bir entellektel g olarak ortaya ikti. Bu yeni akim da iki katli bir felsefeyi savunuyor,
sekinlerin kitlelere zg dinsel grltnn tesine gemesini arzuluyordu. Siyasal ve entellektel g,
gvenli bir biimde Aydinlanmis bir azinligin elinde tutulmaliydi.
Ne var ki, Masonluga John Toland gibi asiri radikaller de dahil olmustu. Toland, yalnizca Glha ve
mason geleneklerini zmsemekle kalmamis, Giordano Brunoyu da okumustu. Brunonun kozmoloji
ile ilgili Hermesi ve Misir kkenli dsncelerini benimsemisti. Bu fikirler ise giderek panteizme hatta
ateizme variyordu. Tolanda gre, teolojik olarak evrenin hibir Yaraticiya ya da Ulu Mimara
gereksinimi yoktu. Politik olarak da Ingilterenin bir krala gereksinimi olamazdi. Tolandin dsnceleri
cumhuriyeti imalarla doluydu. Masonluk iinde, Tolanda karsit akimi Newtoncular olusturuyordu.
Newtonculuk yalnizca bilimsel olmakla kalmiyor, bilimsellige uygun olabilecek politik ve teolojik
gretileri de ieriyordu.
Toland, speklatif Masonlugun kurulmasinda, yk ve ritellerin olusturulmasinda ok emegi geen bir
kisi oldu. Ancak, 1717 sonrasinda bu yk ve ritlerin standartlasmasi sirasinda, Masonlugun nderligi
Tolandin fikirlerinden nefret eden Newtonculara gemisti. ylesine ki, Masonlugun reforme
252
edilmesinde Tolandin oynadigi nemli roln, o dnemde ve sonralari masonlarda uyandirdigi
rahatsizlik, Masonlugun standart tarihlerinde Tolanddan hi sz edilmemesine yol amistir.
Newtoncularin tm abalarina karsin, Radikal Aydinlanmanin iki katli felsefesi ile Neo-Platoncu bazi
ynleri Masonluk iinde yasamaya devam etti. Tipki Hermetizmde oldugu gibi, Masonlukta da yeler
belirli bir standart inanci izliyor, ancak daha yksek derecelere ikabilenler Hiristiyanligi asiyordu.
Hermesilik, XVII. yz yildan beri Glhailigi, XVIII. yz yildan beri de Masonlugun simgesel
ritellerini etkilemeye devam etmektedir. XIX. Yz yil sonunda ortaya ikan Martinizm, Teozofi
(Theosophy), Gizlici Canlanma (the Occult Revival), Altin Safak Hermetik Tarikati (the Hermetic Order
of Golden Dawn) gibi etkin ezoterik akimlarin arkasindaki itici g yine Hermesiliktir. Bu sayilan
akimlar da XX. yz yilda bir tr Pagan Rnesansinin dogmasina yol amislardir. nl psikolog C. G.
Jungun insan ruhunun derinliklerini inceleyen yapitlarinin da, ierdikleri Simya simgeleri ve arketiplerle
Hermetik zellikler tasidiklari kabul edilmektedir.
Kaynaklar:
Martin Bernal, Black Athena-The Afroasiatic Roots of Classical Civilisation, Vol. I.
Michael Baigent & Richard Leigh, The Elixir and the Stone
Encyclopedia Britannica
SEYH BEDREDDIN
Osmanli'da bir Ezoterik Baskaldiri...................................Derleyen: Thamos (Geometri)
Seyh Bedreddin ve onun yarattigi akimi anlayabilmek, ancak bu akimin dayandigi dinsel ve sosyo-
ekonomik temelleri grmekle olasidir. Seyh Bedreddin hareketinin, byk lde heteredoks kitlelere
dayandigi aiktir. Bu nedenle nce kisaca Trk-Islam heterodoksisinin Anadolu?daki olusumuna ve bu
heterodoks kitlelerin Anadolu?ya gleri ve bu gler sonrasinda bu kitlelerin merkezi ynetime karsi
ortaya koydugu ilk baskaldiri olan Babailer Ayaklanmasina (1240) dikkat etmek gerekmektedir. nk
Seyh Bedreddin hareketinin, farkli ynleri olmakla birlikte, Babailer isyani ile baglantili oldugunu
bilinmektedir.
X.Yz yil sonlariyla birlikte tasavvuf, dinsel yasamin ve dsncenin farkli bir yolu haline geldi. XI. Yz
yilda hizla yayildi; Horasan ve evresinde bulunan Trkmen gruplari da islamlasma ile birlikte Islamin
bu ilimli akiminin etkisinde kaldilar. Bu ilimli islam anlayisi, yogun poplaritesinden dolayi ortodoks
Islamin yani ulemanin siddetli tepkisini ekti. Anadolu?da Trk-Islam heterodoksisinin olusumunu
anlayabilmek iin Anadoluya gler konusuna kisaca deginmek gerekir. Anadolu?ya ilk byk g
dalgasi Malazgirt Savasi (1071) sonrasi, ikinci ve daha byk bir g dalgasi ise Mogol istilasi
sonrasinda gereklesmisti. Bu g hareketinin nnde ise savasi-kolonizatr dervisler bulunmaktaydi.
Bu dervisler Anadoluda ve Balkanlardaki yerlesim ve kolonilesmenin gereklesmesinde nc rol
oynadilar.
Trkistan, Harzem, Horasan, Azerbaycan, Suriye ve Irak gibi degisik yrelerden gerek fetihlerle
birlikte,gerekse fetihlerden sonraki glerle Anadolu?ya gelen dervisler degisik dinsel mezhep ve
tarikatlere bagliydilar. Kuskusuz XI. yz yildan baslayarak Anadolu?da yasanan gelismelerin sosyo-
kltrel ve dinsel esitlilik, sosyo-ekonomik ve siyasal istikrarsizlik gibi unsurlarin da bu dinsel
akimlarin faaliyetlerini kolaylastirdigi sylenebilir. zellikle, kylerde yasayanlar ve gebe kitleler,
heterodoks Tasavvuf akimlarina bagli seyh ve dervislere ve onlarin tekke/zaviyelerine byk ilgi
gsteriyorlardi.
253
Gebe ve yari gebe kitlelere uygun gelmeyen ortodoks ilkelerin n planda oldugu grsleri yayan
seyhler ve mutasavviflar daha ok kentlerde ve gelismis yrelerde etkinlik gsteriyor, gebe ve yari
gebe kitleler arasinda pek ragbet grmyorlardi. Bu kitleler arasinda daha ok heterodoks tasavvuf
akimlarinin dervisleri etkiliydiler. nk onlar bu kitlelere ok daha uygun gelen basit, anlasilir,
bagdasimci dsnceleri yaymaktaydilar.
Islamin, gebe ve yari gebe Trkmenler arasinda daha ok Tasavvuf ve heterodoks tarikatler
araciligiyla benimsenmesinden de anlasilacagi zere, Islam?in yzeysel ve esnek bir yorumunu yayan
bu akimlarin ne kadar yaygin olduklari tahmin olunabilir. Bu akimlarin temsilcileri olan eski Trk
samanlarini andiran babalar, seyhler ve dervisler, bu kitlelere olduka uygun gelen eski inanlarla da
baglantili bir Islam yorumu sunuyorlardi. Bu yorumu yayan babalar ve dervisler snni seyh ve
mutasavviflarca siddetle elestiriliyordu. rnegin, bu seyhlerin zikir trenlerine erkeklerin yanisira
kadinlarin da katilmasi ortodoks sufilerin ve din adamlarinin byk tepkisini ekmekteydi.. Halbuki bu
zikir trenlerine kadinlarin da katilmasi ve bu trenlerde vecd halinde sergilenen rakslar, Islam ncesi
inanlarin Islami biim altinda srdrlmesinden baska bir sey degillerdi.
Kuskusuz Anadolu?ya gler sonrasi yerli halkin Mslman olmasinda n planda yine heterodoks
seyh ve dervisler vardi. Bu heterodoks seyhler kurduklari tekkeler araciligiyla, esnek Islam yorumlarini,
Anadolu ve Balkanlar'daki yerli dinsel ve kltrel unsurlarla da besleyerek, yerli halklara sunuyor,
onlari yeni ynetim ve gmenlere isindiriyorlardi.
XIII. Yz yil baslarindan itibaren Anadolu?nun her yanina yayilmis bulunan ve devletin etkisindeki
kentlerin ve gelismis evrelerin disindaki kylerde ve gebe asiretler arasinda ok uygun bir etkinlik
ortami bulan bu Trkmen babalarinin Yesevilik, Kalendirilik ve Haydarilik gibi heterodoks tarikatlere
bagli bulunduklarini biliniyor. Senkretist (bagdasimci) dsnceleri yayan bu seyhler, propaganda
yaptiklari kentlerin halkina ve dzenine olduka yabancilasmis evrelerde de zaman zaman siyasal
bakimdan etkili olmaktaydilar.
Anadoluda bunun en nl ve etkili olmus bir rnegi olarak, bu heterodoks babalardan Vefai tarikatina
bagli Baba Ilyas nderliginde Mehdici bir nitelik tasiyan Babai Ayaklanmasi (1240), bu seyhlerin ve
etkiledikleri kitlelerin glerini gstermek bakimindan olduka dikkat ekicidir. Ekonomik ve siyasal
ortamin elverisli olmasinin yanisira, kendisine yabancilasmis bir ynetime (Anadolu Seluklu
Devletine) nefret duygusundan da kaynaklanan bu akim glkle bastirilabilmis, ancak sonuta
merkezi ynetimin gc de tkenmistir. Bu tkenmislik, 1243?te Mogollar?in Anadolu?ya
saldirmalarina olanak saglamis ve Anadolu Mogol egemenligine girmistir. Seyh Bedreddin hareketi de
sosyal/dinsel ideolojisi bakimindan, benzeri nitelikte bir hareket olmus ve Babailer ayaklanmasi ile
birok ortak yanlari tasimistir:
Ayrica Seyh Bedreddinin kendisine karargah olarak setigi Dobruca ve Deliorman blgesinin, Babailer
ayaklanmasinin da hareket alanlari oldugu gznne alinirsa, bu iki akim arasindaki siki iliski daha iyi
anlasilabilir.
254
Bu konuda Hilmi Ziya lken su bilgileri sunuyor:
Tasavvuf bir noktada Siilige, Imamilige yaklasir. Mutasavvifa byk itimat, onun (Insan-i kamil) ve
(Gavs-i azam) olmasindandir. Iste, tasavvuf sisteminin tarihte ok kere heterodoks isyanlar ve ihtilaller
dogurmasi bundan ileri gelir. Selukiler zamaninda Babai Isyani, Bedreddin hareketi, Kanuni devrinde
Kalender Sultan hareketi ve yakin zamana kadar bir ok hareketler bu mnasebetle zikredilebilir.
Grldg zere heterodoks kitleler, sosyo-ekonomik yapilari geregi muhalif karakterleri baskin ve
tahrike msait durumdaydilar. Babailer ayaklanmasindan baslamak zere Anadolu?da irili ufakli
yzlerce toplumsal harekete neden olanlar bu heterodoks kitlelerdir. Ancak burada Anadolu'daki
btn isyanlarin bu kitlelerce gereklestirildigini dsnmek yaniltici olacaktir. Siyasal ve sosyo-
ekonomik nedenlerle Anadolu'da farkli etnik gruplara ve inanlara bagli insanlarin katildigi birok isyan
hareketi gereklesmistir.
Timur ve Osmanli ordulari arasinda meydana gelen Ankara Savasi (1402) sonrasinda, Anadoluya
siyasal istikrarsizliklar ve sosyo-ekonomik rahatsizliklar egemen olmustur. Bu kriz dnemi, Fetret
Dnemi (1402-1413) olarak adlandirilmaktadir.
ncelikle Ankara Savasi ve ncesinde yasananlara kisaca deginmek gerekir. Bu savas ncesi
dnemde Timur ile Osmanli hkmdari Yildirim Bayezid (Bayezid I)in arasi aik durumdaydi.
Anlasmazlik bu iki devlet arasindaki g ve etki mcadelesine dayanmaktaydi. Bu anlasmazligin
yansidigi rnek olaylari Timurun Yildirim Bayezide yazdigi mektuptan anlayabiliriz. Timur 13 Mart
1402de yolladigi mektubunda, kendisine bagli Erzincan (Kemah) Emirine ait olan yerlerin haksiz yere
isgal edildigini, kendisine bagli diger Anadolu Emirlerinin egemenlik blgelerine mdahale
edilmemesini, buna karsilik kendisinin de Sivas, Elbistan ve Malatya gibi yerlere mdahale
etmeyecegini belirtiyordu. Ayrica Ahmed Celayir ve Kara Yusuf gibi sultanlarin Yildirim tarafindan
korunmasini da istiyordu. Yildirimin bu taleplere olumsuz yaniti ve sonrasinda, Timur ordulari nnden
kaan Ahmed Celayirin Osmanli lkesine siginmasi bardagi tasiran son damla olmustu. Bu gelismeler
sonucunda Timur'un ordusu ile Osmanli ordusu ubuk Ovasinda karsilasmis; Osmanli ordusu
yenilmis ve Yildirim esir alinmisti.
Ankara Savasi sonrasinda Timur, Yildirimin ogullari Sleyman, Isa, Mehmed ve Musa elebilere kendi
egemenligi altinda Rumeli, Balikesir, Bursa, Amasya, Tokat, Sivas ve evresi hkmdarliklarini vermis
ve diger birok beylikleri ise yeniden canlandirmisti .
Timurun Anadoludan ayrilmasi sonrasinda Yildirimin ogullari arasinda siddetli bir iktidar mcadelesi
basgsterdi. Bu sirada Osmanli lkesi hemen hemen Murad I. dnemi baslarindaki sinirlarina ekilmis,
ancak u beyleri sayesinde btnlgn koruyan Rumeli, Osmanli Imparatorlugunun agirlik merkezi
255
durumuna gelmisti.Wittekin deyisiyle baskent "Ulema kenti" Bursadan "Gaziler kenti" Edirneye
tasinmisti.
Kardesler arasindaki mcadelede ilk olarak Mehmed elebi ile Musa elebi anlasarak Bursada
bulunan Isa elebiyi ortadan kaldirdilar. Sonra Musa elebi ile Mehmet elebi anlastilar ve Musa
elebi, Sleyman elebiyi yenerek Edirneye girdi. Ancak kardesi ile yaptigi anlasmaya aykiri olarak
Edirnede padisahligini ilan etti. Bunun zerine Mehmet elebi ile Musa elebi arasinda savas basladi.
Musa elebi Edirnede padisahligini ilan ettikten sonra, u beyi Mihaloglunu Rumeli Beylerbeyi, ve
byk fikih bilgini Simavna Kadisioglu Seyh Bedreddini Kazasker yaparak gazi agirlikli bir devlet
idaresi kurdu.
Bylece u beyleri her zamandan daha gl bir sekilde Osmanli devletinin kaderini belirleyebilecek
bir konuma geldiler.
Stanford Shawin da belirttigi gibi Fetret Dnemi i politikasi olduka karmasikti. Mcadele, gazilik
gelenegi ile merkezi unsurlar - ki bunlar, Seluklularin gelismis Islam kurumlarini isteyen Trkmen
beyleri, Kapikullari ve Hiristiyan danismanlar olarak zetlenebilir - arasindaki iktidar mcadelesinden
dogmaktaydi.
Yildirimin ogullari da birbirleriyle olan mcadelelerini sz edilen bu gruplara dayanmak suretiyle
yrtmslerdi. Bu gruplar ikarlari dogrultusunda destek verdikleri g odaklarini
degistirebilmekteydiler.
Musa elebinin sinir unsurlarina ve gazi gelenegine dayali bir ynetsel yapi olusturmustu. Ancak,
kisa zaman sonra Musa elebi bu tavrini degistirdi. U beylerinin (gazilerin) timar ve ganimet yoluyla
sagladiklari serveti kiskanarak, Kapikullari kurumunu canlandirdi; mevki ve timarlari onlara verdi.
Gazilerin akinlarini durdurmalarini emretti. Bu sekilde timarlarin gazilerden alinmasi, bunlarin Musa
elebiden desteklerini ekmeleriyle sonulandi.
Musa elebinin bylece nemli bir g kaybina ugramasi, Mehmed elebi karsisinda yenilmesini
saglayan nemli unsurlardandi.
Mehmed elebi kardesi Musa elebiyi yendikten sonra, Beylerbeyi Mihaloglu Mehmed Beyi Tokata
gndererek hapsettirdi ve Kazasker Seyh Bedreddini ilim ve fazlina hrmeten Iznik kalesine gnderip,
aylik vermek suretiyle burada gzhapsinde bulundurulmasi iin ferman buyurdu.
Seyh Bedreddin hareketi ancak iste bu sosyo-ekonomik yapi anlasilmak suretiyle ele alinabilir. O
dnemin sosyo-ekonomik yapisindan dolayi halk kitleleri ynetime karsi tahrike msait durumdaydi ve
bu nedenle sik sik devlet karsiti toplumsal hareketler meydana gelmekteydi.
Ankara Savasini izleyen Fetret Dnemi (1402-1413) sirasinda, Anadolu ve Rumeli byk bir ekonomik
buhran ierisinde bulunmaktaydi. Bu ekonomik buhranin birbiriyle baglantili unsurlarini su sekilde
siralayabiliriz: Yogun Issizlik, akinlarin durmasinin yol atigi ekonomik sikinti ve nfus baskisi.
Timur ordusunun Anadoluyu yagma ve tahribine, taht kavgalarinin yolatigi i atismalarda eklenince
fetihler tmyle durmus ve bu nedenle devletin gelirleri tkenmisti. Bu siyasal kargasa ortamindan
yararlanan eskiyalar da zaman zaman halka saldiriyorlardi. Bu savaslarin ve taht mcadelelerinin
egemen oldugu istikrarsiz ortamin yol atigi byk g hareketleri ve bu sirada girisilen yagma ve
eskiyalik hareketleri de toplumsal alanda huzursuzluklar yaratmisti. Dnemin siyasal karisikliklari,
siyasal otorite bosluguna yol amis, gmen ailelerin yerlestirilmesi, bekarlara is bulunabilmesi gibi
sorunlarla ugrasilmasi olanakli olmamistir. Ege Blgesinde denizciligin sekteye ugramasi da yogun
issizlige yol amisti. Ayrica Anadoludaki kargasa nedeniyle Rumeliye yigilan akincilar da ayri bir
256
huzursuzluk ve muhalefet kaynagiydilar.
Ayrica Mehmet elebinin iktidari elde etmesi sonrasinda, merkezi iktidarin yeniden kurulup, iki basli
bir aristokrasinin olusmaya baslamasi, halk zerindeki ekonomik ve mali baskiyi artirmaktaydi. Gerek
Rumelideki akincilar, gerek medrese grencileri ile Egedeki issiz bekarlarin, Seyh Bedreddin ve
adamlari evresinde toplanivermeleri, hareketin nderine mehdi veya peygamber gzyle bakacak
kadar bagli mrit olmalarindan degil, iinde bulunduklari zor sartlardan kaynaklanmaktaydi. Seyh
Bedreddinin ideolojisi, iinde bulunulan sosyal bunalimi karsilayacak biimde gelistirilmisti. Bedreddin,
topraklarin ve mlkiyetin ortak kullanimini saglayan bir dzen vaad ederek, bu issizlik ve kargasaliktan
bunalmis kitlelere esitliki bir dzen kurma umudunu veriyor, onlara zm yollari gsteriyor, kendi
yaninda yer almaya davet ediyordu.
Seyh Bedreddin, kaynaklarda Bedreddin Mahmud, Bedreddin Mahmud bin Kadi-i Simavna, Simavna
Kadisioglu Seyh Bedreddin, Bedreddin Simavi gibi adlarda yer almaktadir. Bedreddin?in babasi ayni
zamanda Simavna Kadisi olan Gazi Israil?dir. Bu nedenle Simavna Kadisioglu diye de anilmistir.
Annesi ise Simavna Tekfurunun kiziydi ve sonradan Mslman olarak Melek Hatun adini almisti.
Kaynaklara gre Bedreddinin XIII. yz yilin ikinci yarisi sonrasinda (1358 veya 1365) Edirne
yakinlarindaki Simavna Kalesinde dogmus oldugu anlasiliyor. Daha sonralari zamanin sekin din
bilginleri arasinda yerini alacak olan Bedreddin olduka iyi bir egitim grd. Ilk egitimini Edirnede kadi
olan babasi Israil, Mevlana Sahidi ve Mevlana Yusuftan aldi. Mevlana Yusufun lm zerine nce
Bursada, sonra Konyada mderris Mevlana Feyzullah gibi zamanin nl alimlerinden fikih, mantik ve
astronomi egitimi grd. Mevlana Feyzullahin lm zerine Misirin Kahire kentine giderek (1383)
Seyyid Serif Curcani ile birlikte, mderris Mbareksah Mantiki'nin mantik, felsefe ve ilahiyat derslerine
devam etti. Bu arada Mbareksah ile birlikte Hacca giderek drt ay kadar, Seyh Zili'den dersler aldi.
Sonra yeniden Kahireye dnerek nl bilgin Seyyid Serif Curcani, HekimHaci Pasa ve Sair Ahmedi ile
birlikte, SeyhEkmeleddinBabartinin medresesinde dersler izledi. Ayni zamanda Misirda Memluk
Sultani Berkukun oglu Ferece de ders verdi. Bu sirada Bedreddin, Sultan Berkukun armagan ettigi bir
Habes cariye ile evlendi ve bir oglu oldu. Yine burada Seyh Hseyin Ahlatiye intisap etti, bu seyh ile
dostlugu onu tasavvufa yneltti. Seyh Hseyin Ahlatinin emri ile Tebrize gidip o sirada Timurun
ulema arasinda yaptirdigi toplantilara katildi ve bu toplantilarda byk basari sagladi, n her tarafa
yayildi. Burada alti ay seyhlik ettikten sonra 1405te Halepe, Konyaya ve oradan Tireye gitti. O sirada
Sakiz Adasinin Hiristiyan yneticisinin agrisi zerine Sakiz Adasina gitti.. Daha sonra Aydin ve Izmir
zerinden Edirneye dnerek, anne babasina kavustu.
Edirnede bir sre sakin bir yasam srdkten sonra, yeniden Bati Anadolu gezisine ikti. Ankara
Savasi (1402) yenilgisi sonrasi Yildirimin ogullarinin taht mcadeleleri sirasinda Edirnede
hkmdarligini ilan eden (1411) Musa elebi tarafindan Kazaskerlige getirildi. yila yakin bu
grevde kalan Seyh Bedreddin bu sirada adamlarinin nemli grevlere gelmelerini sagladi. Yildirimin
diger oglu elebi Mehmedin diger kardeslerini yenerek saltanati elde etmesi, Musa elebinin de bu
sirada ldrlmesi zerine Seyh Bedreddin bin ake maasla Iznike srgn edildi (1413). Burada
oturmasi zorunlu kilinarak, gz hapsine alindi. Tm bu nlemlere karsin sosyo-ekonomik durumun da
uygun olusu, Seyh Bedreddinin propagandasina msait bir ortam sagliyordu. Resmi Osmanli tarihisi
Hoca Sadettin Efendi "Tac't Tevarih" aldi eserinde Seyh Bedreddin'in evresindeki insanlarin artisini
syle anlatiyordu: "Seyhi sevenler sayilmayacak kadar ogaldi. Otagiysa gence yasliya durak oldu".
Bedreddinin bas halifelerinden Brklce Mustafa Aydin ilinde, Torlak Kemal ise Manisa dolaylarinda
ayaklaninca (1416), Seyh Iznikten ayrildi. Isfendiyarogullarina sigindi, sonra Sinop zerinden Kirima
geti. Kirimdan Eflak Beyi Mirceanin yanina gitti. Bu bey ile dostluklari Bedreddinin Kazaskerligi
dnemine rastlamaktaydi. Mirceanin da sagladigi hareket serbestisi nedeniyle Silistre dolaylarinda
rgtlenmeye ve yandaslarini artirmaya basladi. Az zamanda evresinde dervisler, timarli sipahiler,
medrese grencileri, akincilar ve devlet ricalinden olusan nemli bir yandas kitlesi toplandi. Karaburun
257
taraflarinda Brklce Mustafa'nin yaninda yaklasik besbin kisi yandasi vardi. Isyan bu yrede basladi
ve ilk baslarda basarili oldu. Dede Sultan olarak anilan Brklce Mustafa'nin zerine gnderilen Izmir
Sancak Beyi'ni ve ardindan gnderilen Saruhan Sancak Beyi Timurtas Pasazade Ali Bey'in bozguna
ugramasi zerine, elebi Mehmed Vezir-i Azam ve Beylerbeyi Beyazid Pasa ile kendi oglu Sehzade
Murad'i byk bir kuvvetle Brklce Mustafa ve yandaslari zerine gnderdi. Brklce teslim oldu;
adamlarini ogu Brklce'nin gzleri nnde ok sert bir sekilde katledildi. Dede Sultan, yani Brklce
Mustafa ise elleri tahtaya baglanmis olarak bir deve zerinde teshir edildikten sonra katledildi. Manisa
taraflarinda ayaklanan Torlak Kemal'in yaninda yaklasik bin kisi bulunmaktaydi. Brklce isyaninin
bastirilmasi sonucunda Torlak Kemal hareketi de kanli bir sekilde Beyazid Pasa tarafindan bastirildi.
Anadoluda Brklce Mustafa ve Torlak Kemal isyanlari basarisizlikla sonulanmisti. Kimi kaynaklara
gre Seyh Bedreddin, onlarin kendisinden habersiz hareket ettikleri iin basarisiz olduklarini ileri srd.
elebi Mehmedin Rumeliye getigini haber alinca Deliormana gitti. Burada yakalanarak Sereze
gtrlerek, ulemadan olusan bir mahkemede yargilandi. Yargilama sonunda Mevlana Haydar
Aceminin verdigi mali haram, kani helal yollu bir fetva zerine, Serezde asildi (1420).
Seyh Bedreddin'in bedeni bir gece daragacinda kaldiktan sonra, kusluk vaktinde alinip, vasiyeti zere
yikanarak mritlerince satin alinan bir nalbant dkkanina defnedildi. Defnedildigi yere onu astiran
elebi Sultan Mehmed'in de engel olamadigi byk bir trbe yaptirildi. Seyh'in mezari Rumeli'nin
yitirilmesine kadar byk bir ziyaretgah idi. Bu blgenin Trkiye topraklari disinda kalmasi sonucunda,
Serezli Ferid Bey ve arkadaslarinca 1924'te kemikleri Istanbul'a getirildi.1961'de ise Sultan Mahmut
Trbesi'ne gmld.
Seyh Bedreddin'in anisina Rumeli'de, zellikle Deliorman blgesinde byk saygi gsterilir. ldg
kabul edilen gnde, anisina "ryanlar Semahi" adi verilen bir semah dnlr. Ayrica yine Rumeli
Alevileri arasinda byk nfuza sahip Bedreddin Ocagi'nin varolmasi da Seyh Bedreddin ve onun
hareketinin biraktigi etkiyi gstermek bakimindan anlamlidir.
Kisa yasam yksnden de anlasilacagi zere Seyh Bedreddin, zamaninin en byk din bilginlerinin
egitiminden gemisti. Aldigi iyi egitimin dogal bir sonucu olarak, kendi dneminin en byk fikih
bilginlerinden bir oldu. Kuskusuz bu konumu ona byk bir n ve etki sagliyordu. yle ki, Musa
elebinin Kazaskeri olmasina karsin elebi Mehmed ona zarar vermeye cesaret edememisti. Hatta
Bedreddinin ynetime karsi ayaklanmasi sonrasinda dahi elebi Mehmedin ekingen tutumu srms,
Bedreddinle ilgili karari ulemadan olusan bir mahkemeye havale etmisti. Bu durum Seyh Bedreddinin
sahib oldugu gc aika gstermektedir.
Seyh Bedreddinin dsncelerinde Muhyiddin Arabinin etkileri grlebilir. Seyh Bedreddin, "Vahdet-i
Vcud" dsncesinin yerine "Vahdet-i Mevcut" dsncesini savunmustur. Doga ve Tanri ona gre ayni
seydir. Ibadetin yapilis sekilleri zerinde durmak gereksizdir, nk ahiret ynnden hepsi ayni yola
ikar grsn savunur Bedreddin.
Bedreddine gre, insan mazhar-i kamildir, yani mutlak varlik, en tam ve en mkemmel tecellisini
insanda bulur. Mizanci Murad Bey, Seyhin Brklce Mustafa araciligiyla su grsleri yaydigini
belirtiyor: Allah dnyayi yaratmis, insanlara bahsetmistir. Servet ve tarim rnleri cmlenin msterek
hakkidir. Insanlar msavidir. Birinin servet toplamalariyla digerlerinin ekmege bile muhta kalmalari
ilahi maksada aykiridir.
Yalniz, nikahli kadinlardan baska dnyada hersey msterek olmali. Tanri, kanunlar vazetmis.
Onlardan istifade iin de akil ve izan vermistir. Kendi aklinin muhiti dairesinde herkes ilahi emirleri
kabul eder.
258
Birinin muhiti, itikadi digerininkine benzememek iddiasiyle zerinde cebir kullanilmasi, ilahi emirlere ve
maktadlarina aykiridir. nk, fikir ve vicdan bir ahenk-i tabiat mhsuldr. Cebrin tesirinden
masndur.
Bunu iin islam, hiristiyan, musevi, mecusi hep Tanri kuludur, birdir, kardastir. Aralarinda muhabbet ve
uhuvvet sarttir. Ihtilat ve muhabbetleri sayesinde hak, batila galebe eder. Hkmet ise zlm ve
tagallb mahsuldr. Anin tecavzlerini hos grmek, Tanrinin maksadina uygun olmayan emirlerine
itaat etmek caiz degildir. Idari heyet, zaman-i saadette oldugu gibi millet tarafindan seilmelidir.
Saray, saltanat, muharebe, asker hep zulmdr. Tekkeler, dervisler, ulema Onlar da zulm ve tagallb
eserleridir. herkes hrriyet-i tamme zre fikir ve meslek-i zatide bulunmali. Komsusunun meslek ve
mezhebine hrmet etmeli...
Seyh Bedreddine gre cennet ve cehennem bu dnyadaki iyi ve kt hareketlerin ruhlardaki aci veya
tatli grnmleri idi. Insani Hakka dogru gtren hersey melek ve rahmandir ve aksine srkleyen ve
insanin damarlarinda dolasan sehvani gler ise seytandir. Bedreddin, ruh ve maddeyi ayni grmekle
diger mutasavviflardan ayrilir. Mlkiyette ortakligi savunmustur ki, en ok tartismali ve zerinde farkli
speklasyonlarin yapildigi yn budur. Bizans Tarihisi Dukas bu konuda su bilgileri sunuyor: O
zamanlarda Iyon krfezi medhalinde kain ve avam lisaninda Stilaryon (Karaburun) tesmiye edilen
daglik bir memlekette bir Trk kyls meydana ikti. Stilaryon, Sakiz Adasi karsisinda bulunmaktadir.
Mezkur kyl Trklere vaiz ve nasihatlerde bulunuyor ve kadinlar mstesna olmak zere erzak, elbise,
hayvanat ve arazi gibi seylerin kuffesinin umumun msterek mali addedilmesini tavsiye ediyordu...
Seyh Bedreddin Varidat'inda su grsleri savunuyordu: "Ibadetin yapilis sekilleri stnde durmak
lzumsuzdur, nk ahiret ynnden hepsi ayni yola ikar... Oyun, eglence ve gzel seslerle Tanri'ya
kavusmaya vesile olan bir seyi haram grmek ve haram oldugunu sylemek helal olabilir mi"
Kuskusuz Anadolu insaninin ogunlugunun bu grslere egilimli oldugu sylenebilir. Onlarin, sosyal
evreleri ve dinsel gemisleri nedeniyle,dinsel kurallarin biim yani zahiri ynlerin zerinde degil;
ezoterik, isel anlamlarin zerinde durduklari bilinmektedir. Bugn de Anadolu Alevileri biimden ok
ze nem verirler.
Bedreddin'in toplumcu dsnceleri srgn olarak gnderildigi Iznik'te filizleniyor. Bu konuda sunlari
belirtmektedir: "Tanri, dnyayi yaratti ve insanlara verdi. Su halde dnyanin topraklari ve bu topraklarin
tm rnleri insanlarin ortak malidir. Insanlar esit olarak yaratilmislardir. Birinin mal toplayip, digerinin
a kalmasi Tanri'nin amacina aykiridir."
Kanuni Sultan Sleyman dneminde Sofyali Bali Efendi, Seyh Bedreddin hakkinda Padisaha sundugu
raporda su grsleri ileri srmekteydi: "Dobruca ve Deliorman vilayeti halki, Allah hepsine lanet
eylesin, adi geen Seyh'ten el alip, emrine itaat edip, kendisini rnek alip ve can- gnlden kabul
edip, her ne zaman ki bir yere gelip, toplanip sohbet ettiklerinde, meclislerinde sarap ve dost, arkadas,
yasli, gen, kadin ve erkek bulunup, kendini begenmis bu dinsiz Seyh ikiden sunar ve elinde kadeh,
sarhos olarak gt vermege basladiginda, bas kaldirip "Cennette sarap dedikleri sarap bu gzel ve
kalbe ferahlik veren saraptir. Ve Kevser dedikleri iste bu dnyadir ki, Hak sofrasidir, tm Tanri nimetleri
259
buradadir. Ahiret isleri, rsum ulemasi'nin (takliti bilginlerin) anladiklari gibi degildir. Bunun, ataszleri
oldugundan habersizdirler." diye nice alayli, anlamsiz ve kfrl szler syleyip, "Sanmayin ki gkyz
yok olacaktir ve mlkn sahibi mlknden disarda olacaktir. O, insandadir. Her kim insani bildi ise
Hakk'i bildi. (Enel-Hak) Ben Hakk'im!" deyince, o yolunu sapitmis, dinden ikmis mritlerin hepsi "Ene'l
Hak!" deyip, o insafsiz Seyh'e secde edip "med anak, beri anak" () olup, Seriat'in kapisini yikip,
Ye'cc ve Me'cc gibi nice fitne ve fesada sebep olur, ne nice temiz, saf kalbli heva ehlinin inanlarinin
bozulmasina sebep olurlar."
Seyh Mahmud Hdayi Efendi de Padisaha yazdigi bir raporda, Seyh Bedreddin olayina dair bilgi
verdikten sonra syle diyordu: "Her zaman fesat ikarmaktan geri kalmazlar. Ve Kizilbas ile birdirler.
nceden beri, aralarinda islem ve anlasmalari vardir. Hatta orada sipahiler Kizilbas seferi oldukta
onlara emir verildikte kimisi timardan vazgemistir ve kimisi mhrleyip gitmislerdir. "Timar hatiri iin
ere kili ekmeyiz" derler ve asla ilerinde Seriat ve Snnet eseri yoktur. Mslmanlardan bir adam
ldrmek, kafir ldrmek kadarinca gaza bilirler. Rafizidirler. Fesat kaynagi ve fitne doguran
kimselerdir. Kalabalik taifedirler. Ve iinde yer yer seyhleri adinda seytanlari vardir. Daima
bozgunculuk ve yoldan azdirmakla ugrasirlar. Ve yer yer isik zaviyeleri vardir. Onlar'da haraptir. Ve bu
taifeye Simavni derlermis, Aika ve gz gre gre ihar'i Yara (Halifelere) sverler. Isik taifesi ve
onlarin fenaliklarini anlatmak zordur. Her zaman Kizilbasligin meydana ikmasini ve yayilmasini
temenni ederlerdi. Elhamdlillah aksi oldu ve hala hak ancalar olmaz, gene firsat Sah'indir derlermis,
Bu esit Rafizilerdir. Ve mlhid ve zindiktirlar. Firsat esiridirler."
Miladi 1613 yilinda, Sivas Sancagi dahilindeki Kadi'lara gnderilmis olan bir genelge olduka dikkat
ekicidir:
"Sivas Sancaginda olan Kadilara hkm ki; selahiyet evrenizde Simavni taifesinden bazi kimseler
ilhad ve dalalet zerine olduklari, seriata aykiri nice hareketlerin sahibleri bulunmakla Kizilbasligi
benimseyip nice Mslmanlarin dahi yoldan ikmalarina sebeb olduklari grenilerek mesele ser'ile
grlp icra-i mesr zere meshur ve mtearef olan kimseler ise meclis-i ser-i serife ihzar edp ona
vechile hak zere teftis edip gresin; Sah tacin geyp tariyk-i seriatdan beri olub mslmanlari idlal
idp zararlari muhakkaksa bize yazip arzeyleyesin ; olmayanlarin ser'ile haklarinda lazim geleni icra
eyleyesiz; amma bu bahane ile kendi hallerinde olani hilaf-i ser' rencide itdrmekten ihtiraz eyleyesiz .
18 za (Zil-hicce), 1022"
SONU:
Seyh Bedreddin hareketi, 14. yzyilin baslarinda Anadoluda varolan sosyo-ekonomik bunalimin dogal
bir sonucu olarak grlebilir. Bu bunalim, Timur ordusunun Anadoluyu tahrip etmesi sonrasi ortaya
ikan i ekismelerin ve fetihlerin durmasindan da kaynaklanan ekonomik buhrandan dogmaktaydi.
Anadolu ve Balkanlarda bulunan heterodoks kitlelerin sosyal-dinsel yapilarinin da etkisi olmakla
birlikte, hareket esas dayanagini belli sosyo-ekonomik ikarlara dayanan gruplardan almaktaydi.
Hareketin ierisinde gayrimslim kitleler de yer almaktaydi. Ekonomik buhranin temelinde yogun
issizlik, akinlarin durmasinin yol atigi sikintilar ve nfus baskisi yatmaktaydi. Bu durum, halk
hareketlerine msait bir ortam sagliyordu.
Seyhin ve propagandacilarinin savundugu grsler bu toplumsal bunalima uygun olarak sekillenmisti.
Seyh ve bas propagandacilari, Torlak Kemal ve Brklce Mustafa, bu kitlelere ok uygun gelen
senkretist ve esitliki grsleri yaymaktaydilar.
Kaynaklar:
Ali Yaman, Simavna Kadisi Oglu Seyh Bedreddin, I..Iktisat Fakltesi Uluslararasi Iliskiler Blm
1997 devi
Orhan Hanerlioglu, Dsnce Tarihi
Burhan Oguz, Trk Halk Dsncesi ve Hareketlerinin Ideolojik Kkenleri, Cilt III.
260
GNOSTISIZM
GNOSTISIZM NEDIR?
Gnostisizmin Olasi Kkenleri.........................................................Derleyen: Thamos (Geometri)
Tanim
Gnostisizm bilgi ile kurtulus gretisidir. Gnosis szcgnn etimolojisine dayanan bu tanim,
olduka tutarli olmasina karsin, Gnostik dsnce dizgelerinin esitli zellikleri arasindan
yalnizca tek bir tanesini dikkate almaktadir. Ne var ki ele alinan bu zellik, Gnostisizmin en
temel niteliklerindendir. Yahudilik, Hiristiyanlik ve neredeyse tm pagan inan dizgeleri, ruhun
kurtulusunun Yce Tanrisal Ge akil ve irade ile boyun egmekle, yani iman ve ibadet ile
saglanacagini ngrmslerdir. Oysa Gnostisizmin dikkat ekici farkliligi, ruhun kurtulusunun
evren gizemlerinin bilgisine "sezgi" ile ulasmakla ve bu bilgiyi aiklayan byl formlleri
grenmekle saglanacagini varsaymasidir. Gnostikler bilen kisilerdir ve bilgileri onlari tm
varliklar arasinda stn kilmakta, bilgisizlere oranla gemis ve gelecekte temelden farkli bir
stat sahibi olmalarini saglamaktadir.
Gnostisizm aslinda kolektif bir nitelendirmedir ve gretileri birbirinden olduka farkli olabilen
ok sayidaki idealist-kamutanrici mezhep ve tarikatleri topluca belirtmek iin kullanilmistir.
Bu gruplar, Isadan nceki dnemlerden yaklasik V. yzyila kadar etkin olmuslardi. Dnemin
bellibasli dinlerinin, zellikle Hiristiyanligin, sylem ve ilkelerini kendilerine uyarlamislardi.
Maddeyi tinin bozulmus biimi ve tm evreni Tanrinin niteliksizlesmesi olarak grrlerdi. Her
varligin temel amacinin maddenin kabaligindan siyrilmak ve Yaratici Tine geri dnmek
oldugunu gretirlerdi. Bu geri dnsn Tanri tarafindan gnderilen bir "Kurtarici" sayesinde
baslayacagini ve kolaylasacagini ileri srerlerdi.
Bu tanimlar ne denli yetersiz olsalar da, Gnostik akimlarin esitliligi, belirsizligi ve karmasikligi
daha anlamli ve tatmin edici bir tanim getirmeye izin vermemektedir. stelik bir ok
arastirmaci, Gnostik akimlara genel bir tanim getirme abasini bosa harcanacak emek olarak
grmektedirler.
Kken
Gnostisizmin kkenleri zerinde uzun sredir tartisilmakta ve arastirmalar hala srmektedir.
Konu derinlemesine arastirildika, Gnostisizmin kkenleri gemiste daha gerilere gitmektedir.
nceleri Hiristiyanligin bzulmus bir tr olarak degerlendirilmesine karsin, gnmzde
Gnostik akimlarin ilk izlerinin Isadan nceki yzyillarda oldugu kanitlanmistir. Hindistan dinleri
ile baglantisi kanitlanmaya alisilmis, anavatani olarak Suriye ve Finike belirtilmis, Mazdeizm
ile iliskileri arastirilmis, Platon felsefesi ve Helen Gizem Dinlerinin etkisinde oldugu ileri
srlmstr. Hiristiyan inanlarinin Helenlestirilmesi biiminde de tanimlanmistir.
Son yzyillarda arastirmacilar Gnostisizmin, Hiristiyanlik ncesi Dogu kkenleri zerinde
yogunlasmislardir. Berlinde 1882de yapilan Besinci Oryantalistler Kongresinde Kessler,
Gnostisizm ile Babil dini arasindaki baglantiya dikkat ekmistir. Ancak burada sz edilen
zgn Babil dini olmayip, Cyrusun fethinden sonra ortaya ikan senkretik Babil inanlaridir.
Benzer yaklasimlar Manicilik iin de ileri srlmstr. 1889 Yilinda Brandtin Manden Dini
Mandiaische Religion) adli kitabi yayinlanmistir. Manden dini ylesine sasmaz bir biimde
Gnostik nitelikler gstermektedir ki, artik Gnostisizmin Hiristiyanliktan nce ve bagimsiz
olarak varolduguna kusku kalmamistir. 1897 Yilinda Wilhelm Anz, Gnostik kuramlar ile
Babilonya Astrolojisi arasindaki benzerlikleri vurgulamistir. Diger taraftan Friedlander 1898
yilinda Gnostisizmin kklerini Hiristiyanlik ncesi Yahudilikte aramistir. Bir ok arastirmaci
Gnostik gretilerin kaynaginin Helen dnyasinda, zellikle Iskenderiyede bulundugunu ileri
261
srmstr. Joel, tm Gnostik dsncelerin tohumunun Platonda bulundugunu kanitlamaya
kalkismistir. Bu yaklasim bir abarti olarak grlse de, Gnostisizmin dogusunda ve zellikle
gelismesinde Helen etkilerinin varligi reddedilemez. Hermetik literatrde Gnostisizme
fazlasiyla yakin dsen zellikler vardir. Bu bakimdan Gnostisizmin kkenlerinin eski Misirda
oldugu da sika savunulmustur. Plotinusun felsefesi ile Gnostisizm arasindaki baglanti ise
1902 yilinda Schmitd tarafindan ortaya atilmistir. Elde bulunan Gnostik metinlerin hemen
tmnn Kipti kaynakli olmasi, Iskenderiyeli Plotinusun dsncelerinin en azindan Hiristiyan
Gnostisizminin gelismesine katkida bulundugunu gstermektedir. te yandan Helen Gizem
Dinleri ile ezoterik Gnostisizm arasinda da bir ok benzerlikler vardir. Ancak Helen Gizem
Dinlerinin ne lde dogrudan Helen dsncesinin rn olduklarini da bilmemiz bugn iin
olasi degildir.
Gnostisizmin kkenleri hala koyu karanlikta bulunmasina karsin, bir ok arastirmacinin
birlesik abalari bu sorunu ylesine aydinlatabilmistir ki, artik su kesinlik tasimayan sonucu
sunabilmek olasidir: ilk bakista Gnostisizm, ilkagdaki tm dinsel dizgelerin zensiz bir
bilesimi gibi grnse de, gerekte derinlerde olusmus ve Gnostisizmin yasayip gelismesi iin
gerekli olan temel bir ilkeye dayanmistir; bu ilke, felsefi ve dinsel ktmserliktir. Aslinda
Gnostikler kendi terimler dizgelerini hemen tmyle varolan dinlerden aktarmislar, ancak bunu
bir yandan varolusun zdeki ktlg hakkindaki dsncelerini aiklayabilmek iin, diger
yandan insanst bir Kurtarici ve byl szler sayesinde bu ktlkten siyrilmayi ngren
amalari iin kullanmislardir. Diger dinlerden dn aldiklari ne olursa olsun, sz konusu
edilen ktmserlik kesinlikle kendilerine zgdr.
Bu ktmserlik, bu evrendeki tm gzellikleri ve soylulugu saygi ile dile getiren neseli Helen
dsncesinden kaynaklanmamistir; ne de te dnyadaki yargi ve cezalandirmalar iin
ngrdkleri ayrintili speklasyonlarin gndelik yasamlarini glgelemesine izin vermeyen ve
evrenin Thothun nc bilgeligi altinda yaratilip gelistigini varsayan Misir dsncesi degildir bu
ktmserligi aktaran.
Diger taraftan Gnostisizmin ktmserliginin kkeni, Ahura Mazdanin saltik stnlgn
vurgulayan ve evrenin yaratilisinda Ahrimana ancak ikincil bir pay taniyan Iran dsncesi de
olamaz; basit ve en saf anlamiyla Kamutanriciligi yasayan ve evreni Tanri ile eliskili olarak
degerlendirmekten uzak olan Brahma dsncesi hi olamaz. Son olarak, Sami inanlari da
degildir ktmserligin kkenini ieren, zira Sami dinleri lmden sonra ruhun kaderi hakkinda
fazlasiyla suskundurlar ve Baal, Marduk, Assur ya da Haddad tapimlarinda uzun ve mutlu
yasamanin pratik bilgeligini sunarlar.
Tm evreni bir bozulma ve bir yikim olarak degerlendiren bu su katilmamis ktmserlik,
bedenden kurtulmaya hummali biimde can atan ve varolusun lanetli bysn bozacak
gizemli szckleri grenmek iin delice bir umut besleyen Gnostik dsncenin temeli
olmustur. Gnostisizm, olsa olsa Budizm ile ayni verimli toprakta yesermis olabilir; ancak
Budizm etik temellidir ve tm arzularin sndrlmesi ile amacina ulasmaya abalar.
Gnostisizm, sahte bir entellektellik ierir ve zellikle sezgisel bilgiye gven duyar.
I.. 539 yilinda Cyrus Babilonyayi fethettigi zaman iki byk dsnce dnyasi birbiriyle
karsilasti ve Iran inanlari ile Babilin eski uygarliginin bilesiminden dinsel senkretizm ilk kez
ortaya ikti. Iyi ile kt arasinda sregiden byk mcadele dsncesi Iran Dalizminin ve
Mazdeizmin ana fikriydi. Bu temel inan ile ruhlar, cinler, melekler ve Devalar gibi araci
varliklari canlandiran imgelem, Sami inanlarinda teden beri yerlesik olan iyimserligi zedeledi.
Diger taraftan astrolojiye olan sarsilmaz gven duygusu, gezegenler sisteminin dnya olaylari
zerinde kaderci bir etkisinin olduguna olan inan Kalde yresinde varligini inatla srdrd.
Kutsal Hebdomad diye de adlandirilan yedi gezegenin Ay, Merkr, Vens, Mars, Gnes,
Jpiter ve Satrn ihtisami, Babilonyanin basamakli kuleleri ile binlerce yil boyunca
simgelendi ve degerini hi yitirmedi. Gezegenlere tapinma sona erdi, ancak yine de gezegenler,
Archontes ve Dynameis biimlerine brnerek, insanoglunun ekindigi karsi konulmaz
gleri temsil etmeyi srdrdler. Uygulamada tanrisal niteliklerini yitirip, Devalar ya da kt
cinler haline dnstler. Fethedenlerin inanlari ile fethedilenlerin inanlari arasinda bir
uzlasma dogdu: Babilonyanin yildiz inanlari dogruydu, ancak yildizlarin tesinde Ogdoadin
sonsuz isigi parlamakta ve her ruh bu tek iyi Tanriya ulasabilmek iin Hebdomadin rakip
etkilerinden siyrilmak zorunda kalmaktaydi. Ruhun, gezegen krelerini asarak yukarilardaki
cennete dogru ykselmesi, rakip kt glere karsi verilen bir savasim olarak degerlendirildi
ve Gnostisizmin ilk ve nde gelen dsncesi biimine dnst.
262
Gnostisizm erken dnemlerde Yahudilik ile karsilasti. Firat vadisinde bulunan gl, iyi
rgtlenmis ve yksek kltr sahibi Yahudi topluluklarinin varligi dsnlrse, Yahudilik ile
Gnostisizmin bu erken iliskisi pek dogal kabul edilmelidir. Belki de Gnostisizmin Kurtarici
(Redeemer) dsncesi Yahudiligin Mesih dsncesinden etkilenmis olabilir. Ne var ki,
Gnostiklerin Kurtaricisi Yahudilerin Mesihinden ok daha fazla insanst nitelikler
tasiyordu. Gnostik Soter, iyi Tanrinin, bir Isik-Kralin, bir Aionun dogrudan belirmesi ya
da grnmesi idi.
Gnostisizm, yeni dogmus Hiristiyanlik ile karsilastiginda, hizla bu yeni inancin biimlerini
kendine uyarlamaya, terimlerini aktarmaya basladi. Isayi evrenin Kurtaricisi olarak
benimsedi; Hiristiyanligin dinsel trenlerini uyguladi ve kendini Isa inancinin ezoterik bir
aiklamasi olarak gsterdi. Hiristiyanlik gelistike, Gnostisizm de gelismesini srdrd;
kendini Hiristiyanligin tek ve gerek biimi olarak nitelendirdi. Ne var ki Gnostisizmin ezoterik
yapisi onu bir sekinler inanci biimine sokmakta, genis halk yiginlarina yayilamasini
engellemekteydi. Gnostisizmi anlayamayan ve benimseyemeyen kitleler Hiristiyanligin daha
hizli yayilmasini ve glenmesini sagladilar.
Helenlesmis Iskenderiyede Gnostisizm, Babil ve Yahudilerden aldigi Sami terimlerini terketti,
Emanaton ve Syzygies gibi Yunanca terimlerle doldu, giderek Neo-Platoncu dsnceleri
ierigine aldi. Eski Misir dini ise Gnostisizmi inan ve ilkeler bakimindan ok, tren ve ibadet
biimleri gibi dinsel uygulamalar bakimindan etkiledi.
Kaynaklar:
Encyclopedia Britannica
The Catholic Encyclopedia
The Gnosis Archive
GNOSIS NEDIR?
Bu yazi byk lde G. C. H. Nullens tarafindan yazilan An Outsider's View of Freemasonry adli
siteden alinarak evrilmistir.
Gnosis, Yunanca'da Bilgi anlamina gelen bir szcktr; insanin tinsel kurtulusunu saglayan bir
bilinlenme tarzidir. Ilk Hiristiyan dsnrlerinden biri olan Iskenderiyeli Clement, Gnosisi Tanri
Bilgisi olarak tanimlamis ve tm olgun Hiristiyanlari birer Gnostik olarak kabul etmistir. Ne var ki,
Clementdan sonraki yillarda Hiristiyan Kilisesi, Gnosisi Isanin gretilerinden bir sapma olarak
degerlendirmistir. Unutulmamalidir ki Gnostizm, Hiristiyanligin ilk dnemlerinde Akdeniz ve evresinde
olduka yaygindi.
Valentinusu Gnostikler, Gnosisi iki biimde tanimlarlar. Ilki, Gnosisin bir z-bilgilenme (self-
knowledge) yani insanin kendini tanimasi oldugunu, ancak ayni zamanda da insanin iindeki ruhun
tvbesi ve kurtulusu anlamina geldigini sylerler. Sonu olarak Gnostikler, insanin kendisini
tanimasinin dogrudan kisinin kurtulusunu ve gnahlarindan arinmasini sagladigini dsnrler.
Ortodoks Hiristiyanlar ise, bu biimde tanimlanan Gnosisin Tanriya iman etme yolunda sapkin bir
inan oldugunu ve kurtulusu yalnizca kendini bilmenin saglayamayacagini ileri srerler.
esitli Gnostik tarikatler, Gnosisin ierigini farkli biimlerde belirlerler, ancak tm insanin dogrudan
kendini kesfetmesinin tanrisal oldugunu, zira Gnosisin kendini bilmek, Tanriyi bilmektir tanimina
odaklandigini ileri srerler. Ortodoks Hiristiyanlar iin bu grs sapkindir, zira insanin kendisi de
263
Tanri'in yaratiminin paralarindan biridir ve bu nedenle, dogrudan Yaratici ile es tutulamaz. Gnostik
kitaplardan biri olan PhilipIncilinde, Gnosise ulasan kisinin artik bir Hiristiyan degil, bir Isa oldugu
yazilidir. Elbette bu grs de, Isanin tek ve benzersiz olduguna inanan Ortodoks Hiristiyan gretisine
karsittir. Tm bunlara ek olarak Gnostikler, kendini Isa ile bir tutan kisilerden beklenecegi gibi,
Hiristiyan Kilisesinin piskoposlarin yetkesi altinda rgtlenme abasina da zellikle karsi ikmislardir.
Gnosisi deneysel dzeye ikarabilmek amaciyla Gnostik okullar, ritel ve meditasyon benzeri bir ok
pratik uygulamalari da kullanmistir. Tinsel zgrlesmeye yalnizca insanin kendini tanimasi ile
varilabilecegi dsncesi, Ortodoks Hiristiyanlik iin sapkin olmakla birlikte, Budizm iin esastir.
Budistler, insanin ektigi acilarin kendi gerek dogasini bilmemesinden kaynaklandigina inanirlar. Bu
aiklama, Gnosisin Hindistandan Batiya I.S. I. yzyilda Budist rahipler tarafindan getirilmis olabilecegi
olasiligini agristirabilir, ancak bu grs destekleyecek hi bir tarihsel kanit yoktur. Bir ok ezoterik
inan sistemi, insanin z varliginin tanrisal oldugunu vurgulamistir. Gnostik akim, tm dnyadaki
manevi dsnce sistemleri zerinde byk etki yaratmistir.
Gnosis, insanin Tanriyi, Onun gizlerini ve yaratilisin gizemlerini tanimasi arzusundan dogar.
Gnostikler, nce kutsal metinler ile, mensup bulunduklari dinlerin kutsal kitaplari ile ise baslarlar ve
ezoterik bir anlam ya da gizli bir mesaj ierip iermediklerini anlayabilmek iin bu metinler zerinde
sifre zercesine abalarlar. Gnostisizm bir tr Hermetizmdir ve Gnostikler, dinsel anlatim ve
yazilarin, ilk bakista grldgnden daha derinlerde, tmcelerin, szcklerin ve metin yapisinin iine
gizlenmis anlamlar ierdiklerine inanirlar.
Gnostikler, kkleri ve gizleri ele geirebilmek iin maddenin zne ulasmayi hedeflerler. Bu onlarin
ktlk ile yz yze gelmelerini saglar. Gnostikler, kendilerinde ve dnyada rastladiklari ktlk ile
mcadele ederler. Kendini tanimak yolundaki yanilgilarin giderilmesi, evreni tanimaktaki yanilgilarin
silinmesine de yol aar. Yobaz ya da sofu degillerdir; onlar, grnmez olsa bile, her zaman varolan
isigi aramaktadirlar. Kendilerini Tanri ile esdeger tuttuklari ileri srlrse de, bu dogru degildir;
Gnostikler yalnizca kendi ilerinde bulunduguna inandiklari tanrisalligi aramaktadirlar. Insanoglunun
kendini gereklestirmek adina, Tanrinin zaferine destek olmasi gerektigini ne srerler. Tanrinin
gizemini aydinlatmanin degil, kendilerini aydinlatmanin arelerini ararlar. Bu aydinlanma yalnizca
entellektel dzeyde kalmayip, ayni zamanda aydinlanarak kutsallasan kisinin bedenine de
odaklanmistir.
Bir tr gizemci varolusuluk olarak, Gnostizm zgrlgn anasidir ve yaratici tanrisalligin destekisi
oldugunu aika ortaya koyar. Insan, ktlkten kurtulmak ugruna, yanilgilarinin stesinden gelmelidir.
zetle insanoglu kendi varliginin, kendi gururunun ve srekliliginin sorumlusu olsa da, ktlgn
kaynagi degildir. Gnostizm, Hermetizmin felsefi temelini olusturur; Evrenin gizlerinin ardindaki arayisin
bir parasidir; mitlerle zenginlesmis, simgeler sayesinde gelismistir; Sevgi ve umutsuzluk arasinda bir
sarka gibi gidip gelmektedir. Gnostik kendinin Tanrinin oglu olmasini arzular; oysa simyaci kendi
yapitinin oglu olmayi istemekte ve herseyi kendine sahiplenmektedir. Inisiyasyon, varolusun bireysel
bir biimidir ve Gnostizm, inisiyasyonun kollektif olarak ortaya konulusudur zira Gnostik, gizemci
inananlar toplulugunun bir alt grubuna yedir.
Genellikle Gnostizmin kkeninin, Yahudiligin bazi etkilerini tasiyan bir tr Paganlik olduguna inanilir.
Gnostizm, nce Babilde ortaya ikmis, oradan Kk Asya ve Suriyeye yayilmistir. Ilk Gnostik
kitaplarin Isadan hemen nceki yillarda yazilmis oldugu sanilmaktadir. Bu durum, bazi uzmanlarin
Hiristiyanligi Gnostizmin bir kolu olarak degerlendirmelerine yol amistir. Bu kisiler Isanin bir Essene
oldugunu, Essenelerin de Gnostik olduklarini ileri srerler. Onlara gre, Incil dnyanin yaratilisini ve
gelecek olan kiyameti anlatan sifreli bir metindir. Maniciler gibi Gnostikler de iyi ve ktnn srekli bir
ekisme iinde olduguna ve Adalet Egemeni figrnn tipki Isa gibi, yanilsamali bir bedende yasayan
bir ruh olduguna inanirlar. Insanin zdeksel ve tinsel tarihini yansitan Gnostizm, diger tm dinsel
inanlarla ayni eski kkenleri paylasmaktadir.
Gnosisin aranisinin baslangicinda adaylar, mthis bir umutsuzluk duygusu ve ayni zamanda gl bir
sevgi patlamasi iine ekilirler. Gnostizmde inisiyasyon, iyilige ynelmek degil, varolan ktlgn
iyilige dnstrlmesini, koyu umutsuzluktan dayanismaya geisi islemektedir.
Gnostikler, politikacilarla dnyevi iktidari paylasmaya da karsi ikarlar, byle bir uzlasmayi da bir tr
ktlk olarak degerlendirilerdi.
Geregin dsler de varolduguna, bilinmezlerin mitler tarafindan aktarildigina inanirlardi. Bu dsnce
tarzi sonucunda, gizemcinin kendini taniyabilmesi karsisindaki engeller Seytanin ta kendisi olarak
grlrd. Meryem gizemcinin eldegmemisligini, Havva disiligini ve armiha gerilme ise
sadomazosizmini simgelemekteydi. Ruh cenneten dsms ve madde iinda tutsak kalmistir;
264
Gnostikler, bylece maddeyi de bir lde kutsallastirip, grnen evreni grnmeyen evrene bagimli
olarak algilamislardi. Gnostiklerin geregi arayisi, ruhun dssnn sorumlulugunu stlenmek ve
kurtulusunu hazirlamakti.
Son yzyilda Gnostiklere ait bir ok elyazmasi bulunmustur; bunlar arasinda zellikle Kumranda
bulunan l Deniz Yazitlari ve Misirda Nag Hammadide bulunan Gnostik Inciller nemlidir. Bazi
arastirmacilar Tampliye Svalyeleri'nin de kimi elyazmalarini Kudste bulduklarini ve bunlari kendileri
iin sakladiklarini ileri srmslerdir. Bu arastirmacilar, agdas Masonlugu da gnostik olarak
nitelendirirler ancak byle bir nitelendirmenin nedeni pek aik degildir.
Gnmzde Gnostik szcg (Yunancada tinsel ya da tanrisal Bilgi anlamina gelen Gnosis
szcgnden tremistir), Hiristiyan Kilisesi tarafindan eskiden sapkin olarak degerlendirilen ve diger
dinsel akimlarin etkisini tasidiklari ileri srlerek Hiristiyan inancina aykiri bulunan belgeler iin
kullanilmaktadir. Bu yargi pek dogru sayilamaz zira Hiristiyan Gnostik belgeleri, Iran ve Hindistan
kkenli gnostik yaklasimlari da ierdigi gibi geleneksel Yahudi kaynaklarinin da etkisini tasimaktadir.
Kimi belgeler ise dogrudan Isaya atfedilen felsefi mesajlardan olusmaktadir. Gnostikler iin, kendini
tanimak, dogayi sevmek ve dogal bilimlere saygi duymak Tanriya giden dogru yolu olustururdu. Bu
nedenle Hiristiyan Gnostikler, Isayi bir tanri olarak degil, Tanriya ulasan yolu gsteren bir insan olarak
kabul ederlerdi.
Gnostik Inciller, Hiristiyanlarin kutsal kitabi olan Yeni Ahit ile yaklasik ayni dnemde yazilmislardir.
Ancak agdas kamuoyu Nag Hammadide bulunan elli iki papirsn evrimi ve basimi sonucunda
bunlari son yillarda tanimak firsatini bulabilmistir. Bu elyazmalarinin ogu I.S. 350-400 yillarindan
kalmadir ancak aslinda bu papirslerin yz yil nce yazilanlarin kopyalari olduklari ortaya
ikarilmistir.
Bu elyazmalarinin arasinda en eskisi oldugu sanilan ve Zrihteki YoungVakfindan Profesr Quispel
tarafindan satin alinan Thomasin Incili de vardir. Digerleri Kahiredeki Kipti Mzesinin malidir.
Nag Hammadi yazmalarinin yaklasik 1.600 yil nce gelismekte olan Katolik Kilisesinin sapkin olarak
grdg Gnostiklerzerinde yaptigi baskilar sonucunda, topraga gmldkleri sanilmaktadir. O
dnemde, Hiristiyanligin en byk rakibi Gnostikler idi. Kilise kendini koruyabilmek amaciyla bu sapkin
akimi yasaklamis ve Gnostik metinleri yok etmistir.
Gnostikler ile Ortodoks Hiristiyanlar, Isanin Dirilisini (Resurrection) iki farkli ve karsit biimde
yorumlarlar. Philipin Inciline gre Gnostikler, insanin varolusunu aslinda ruhun tutsakligi biiminde
grrler ve dirilisi ise geregi aiklayan bir aydinlanma ani olarak degerlendirirler. Byle bir dirilis
kavrami, Masonlugun nc derecesindeki trene olduka benzemektedir.
Ortodoks grse gre ise Dirilis, Havarilerin tanik olduklari biimde, Isanin bedeninin gge
ykselmesi ile tamamlanmistir. Bunun sonucu olarak Kilisenin nderligi Havarilere ve onlarin
izleyicilerine verilen bir ayricalik olmalidir. Gnmzde bile, Papanin yetkisi Havarilerin nderi olan
Aziz Petrustan kaynaklanmaktadir. Isanin dirilisini bir gerek olarak kabul etmekle Kilise, dinsel
yetkeyi kendinde tutma hakkini bulmaktadir, zira daha sonradan bir baska kisi Isaya dogrudan ulasma
ayricaligina sahip olamayacak ve benzer bir iktidari eline geiremeyecektir.
Gnostikler, dirilis hakkindaki bu Hiristiyan yaklasimini ilginlarin Imani olarak adlandirirlar, zira
bylesi bir bedensel dirilise inananlar, tinsel bir gerek ile fiziksel bir olayi birbirine karistirmaktadirlar.
Gnostikler, kendilerine zg ayri bir Havari gelenegine sahip olduklarini ileri srerek Kilisenin iktidarina
ve otoritesine karsi ikarlar.
Hiristiyan Gnostikler arasinda Isanin dirilisini, tipki Masonluktaki nc derece ritelinde oldugu gibi,
yalnizca tinsel bir yeniden dogus olarak degerlendirenler de vardir. Bunun disinda, Masonluk ile
Gnostikler arasinda dogrudan baglantinin bir ok farkli rneginin bulundugu ileri srlmektedir.
GNOSTIK AKIMLAR
265
Gnostisizmin ne disiplin aisindan, ne de greti bakimindan bir merkezi otoritesi mevcut degildi.
Btnsel olarak, Katolik Kilisesinin genis rgtlenmesine benzer bir yapilanmasi da yoktu. ok sayida
tarikatin bir arada kmelenmesinden ibaretti. Yalnizca Marcionizm bir lde rgtlenmeye alismis,
ancak buna ragmen bir birlik olusturamamisti. Temel dsnce egilimlerinin disinda Gnostik akimlari
siniflandiracak baska bir lt yoktur. Gnostik akimlarin geleneksel siniflandirmasi syledir:
(a) Suriye;
(b) Helen ya da Iskenderiye;
(c) Dalist;
(d) Antinomianist Gnostikler (Antinomianizm, inanlari sayesinde bir kisinin tm yasal
ykmllklerden kurtulacagini ileri sren teolojik gretiye verilen addir).
Bati Asya, Gnostik dsncenin dogum yeri olarak kabul grdg iin Suriye Gnostik akimlari
Gnostisizmin en eski dnemlerini belirler. Dositheus, Simon Magus, Menander, Cerdo, Saturnius
Justin gibi kisiler ve Bardesanitler, Sevrianlar, Ebionitler, Encratitler, Ophitler, Nahasseneler,
Sethianlar, Cainitler ve Perataenin bu gruba dahil olduklari ileri srlmstr. Ne var ki bu dizgede,
daha tutarli unsurlar ve sonradan ortaya ikacak Gnostik akimlarin gelismis soyagalari mevcut
degildir. Bu akimlarca kullanilan terimler genelde Sami kkenlidir.
rnegin, yaklasik olarak II. yzyil baslarinda yasamis olan Antakyali Saturnius Justinin gretisi
syledir: Iyi Tanri ile Yaratici ayri tutulmaktadir. Bu ikisi arasindaki karsitlik ebedi ve kozmogonik
olmamakla birlikte, Yahudi Tanrisi Yehovaya siddetli bir muhalefet srdrlr. Yehova, sonsuz ve
ncesiz zdekten evreni yaratan yedi melekten biri olarak kabul edilir. Bu yedi Demiurgos nitelikli
melek, insani da yaratmaya aba gstermis, ancak yalnizca sefil bir solucan yaratabilmislerdir. Yine de
Iyi Tanri bu yaratiga yasam isigini vermistir. Yehovanin egemenligi son bulacaktir, zira Iyi Tanri oglu
Isa vasitasiyla herkesi kendi hizmetine agirmistir. Yce Tanriya itaat, dnyadan el etek ekerek, et
yememek ve cinsellikten uzak kalmakla gereklesir.
Nahasseneler (Ibranice yilan anlamina gelen Nahas szcgnden tretilmistir), bir bilgelik simgesi
olarak yilana tapmaktaydilar. Yehova, yilani insanlardan uzaklastirmistir.
Yilana saygi gsteren bir diger akim olan Ophitler (Yunanca yilan anlamina gelen Ophisten
tretilmistir), sonradan Iskenderiye yresine giderek, Valentianusculukun temel dsncelerini
etkilemisler ve en yaygin Gnostik tarikatlerden biri olmayi basarmislardir. Dogrudan yilana tapmasalar
da, Achamot olarak adlandirdiklari yilani Tanrisal Bilgeligin belirisi olarak grrler.
Sethianlar tm tinsel (pneumatikoi) insanligin babasi olarak Sethi kabul ederler; Kabil, psisik
(psychikoi) insanligin, Habil ise zdeksel (hylikoi) insanligin babasi sayilir.
Peratae akimi iin Baba, Ogul ve zdek (hyle) tarafindan olusturulmus bir l birlik geerlidir. Evreni
bir ember iine yerlestirilmis gen ile simgelerler. l birlikteki Ogul ayni zamanda Havvayi
Hylenin egemenliginden kurtaran Kozmik Yilandir. Tm gizlerin anahtari sayisidir. Bu nedenle
temel ilke vardir: yaratilmamis, kendini yaratmis ve yaratilmis. Kurtaricinin dogasi, bedeni ve
gc bulunmaktadir. Ibranice Peran (gemek, asmak) szcgnden tremis olan Peratae adini
almalarinin nedeni, kendilerini Misirdan kaarak Kizildenizi asan gerek Yahudiler olarak kabul
etmeleridir.
Cainitler, Yahudilerin Tanrisina baskaldiran Judas, Core, Sodomlular, Esau ve Kabil (Cain) gibi
kisilere tapmali nedeniyle bu adi almislardir.
266
Bu akimlarin dsnsel dizgesi, Suriye akimlarina gre, ok daha soyut, felsefi ve tutarlidir. Sami
terimleri hemen tmyle Yunanca terimlere yerlerini terketmistir. Evrendogum sorunu tm boyutlariyla
genisletilmis, ahlaki ynler daha nemsizlesmis ve mnzevi yasam biimi daha az tercih edilir
olmustur. Iskenderiye Gnostik akimlarinin ortaya ikardigi iki byk dsnr Valentinus ile Basilidestir.
Antakyada dogmus olmasina karsin Basilides, kendi akimini I.S. 130 yilinda Iskenderiyede kurmustur.
Oglu Isidorus, babasini izlemistir. Basilidesin dizgesi en tutarli ve en akli basinda Sdur (Emanation,
evrenin Tanridan iktigi ve yayilarak zdeklestigi inanci) dsncesi olarak kabul edilir. Etkisi ok genis
olamamistir. Yine de birka yzyil sresince Ispanyada varligini srdrebilmistir.
Valentinus, nceleri Iskenderiyede daha sonra Romada (I.S. 160) akimini yaymistir. Valentinus,
Sdur srecini bir cinsel dalizm biiminde gelistirmistir; bilinmeyen Tanridan varolan evrene
ulasmak iin birok kisisellestirilmis erkek ve disi Idea iftleri kullanmistir. Basilidesin dizgesinden
ok daha karmasik bir dizge olan Valentinusculuk, evrendogum srecine Sophia kavramini
yerlestirerek Gnostik dsncenin gerek temsilcisi olmak durumuna ykselmistir. znde Suriye Ophit
akiminin Misir versiyonu olarak grlebilir. Isik-bakireleri, kreler, on Aeon, isik-hazineleri,
Heimarmene, sag ve sol kralliklar, Jaldabaoth, Adamas, Mikail, Cebrail, Isa, Kurtarici ve sayisiz
gizemlerle doldurulmus olan bu dizge anlasilamayacak lde karmasiktir.
Hippolytus, Tellurian ve Clemensin yapitlarindan grenildigi kadariyla Valentinusculuk iki ana akima
ayrilmaktadir: Italya ve Anadolu.
Italya akiminin nde gelen dsnrleri arasinda Secundus, Epiphanes, Colorbasus gibileri vardir.
Ancak bu akimin en taninmis ve en nemli nderleri Ptolemy ile Heracleon olarak bilinir. Ptolemy, Eski
Ahitin anlami zerine kaleme aldigi nl mektubu ile bilinir. Sinirsiz hayal gcne sahip bir kisi olan
Ptolemy, kendini Incil incelemelerine vermistir. Clemensa gre Valentinusculugun en renkli ve nemli
dsnr ise Heracleondur. Origen, Yuhanna Incili zerine yorumlarinin byk kismini, Heracleonun
ayni Incil hakkindaki grslerini rtmek iin kaleme almistir. Heracleon, tm varliklarin kaynagi
olarak Anthroposu ne srer; ayni zamanda ruhun lmszlgn reddeder.
Anadolu akiminin ncs I.S. 220 yilinda Antakyada bir Collegium aan Axionicustur. Ayrica, sifreler
ve sayilarla bagintili bir dizge gelistiren Marcus ile Monoimus da bu akimin nde gelen dsnrleridir.
Ne var ki Hippolytus bu iki Gnostik dsnr Pythagorasa yakin bulmaktadir. Valentinuscu Anadolu
akiminin I.S. IV. yzyil sonlarina kadar etkin oldugu bilinmektedir.
C) Dalist Akimlar
Gerekten kimi dalist geler Gnostisizm ile daima iie olmustur, ancak hibir zaman Gnostisizmim
ana egilimi olan Kamutanriciliga tam olarak stn gelememislerdir. Oysa Marcionun dizgesi
alabildigine dalist egilimlidir. Marcion, Eski Ahitin Tanrisi ile Yeni Ahitin Tanrisini tipki iki sonsuz ilke
gibi birbirinden ayirir; ilkini dogru (Dikaios), ikincisini iyi (Agathos) olarak nitelendirir. Saf bir Gnostik
olmaktan ok Maninin ncs olarak degerlendirilen Marcion, bu dizgesini btnyle sonlandirmaz.
Marcionun grencileri Potitus, Basilicus ve Lucanus gretmenlerinin dalist grslerine sadik kalirlar.
Oysa en nde gelen grencisi Apelles, Eski Ahiti tmyle reddederek ve Eski Ahitteki yazilari
esinlendirenin bir tanri olmayip kt bir melek oldugunu savunarak, gretmeninin grslerini asar.
Kartacali Hermogenes ise olduka farkli bir dalizmi ne ikarmakta, gerek Tanrinin karsisina rakip
olarak Yahudilerin Tanrisini degil, tm ktlklerin kaynagi olan Ebedi Maddeyi koymaktadir.
Yahudilerin Tanrisina karsi ikmak bir grev olarak kabul edilirse, Onun tarafindan konulmus etik
kurallara uymamak bir zorunluk olmalidir. Nicolaitler bu dsnceyi savunan bir akimdir. Benzer bir
yaklasim Tellurian tarafindan bir byc olarak sulanan ve Basilidesin agdasi olan Carpocrates
tarafindan da savunulmustur: kisi, ancak zgrce davranarak kozmik glerin zorla kabul ettirdigi
zorunluklardan kurtulabilir; yleyse tm kurallardan siyrilmali ve baslangitaki Kozmik Birlik iindeki
varolus animsanmalidir. Bu tr Antinomianist grsler sonradan Prodicianlar ve Antitactae akimlari
tarafindan srdrlmstr.
267
Kaynaklar:
Encyclopedia Britannica
The Catholic Encyclopedia
The Gnosis Archive
Manicilik
Isigin Oglu Mani ve Dalist Gnosis...... Derleyen: Thamos (GEOMETRI)
Manicilik (Manihism, Manihaism) III. yz yilin son yarisinda Iranli Mani tarafindan kurulmus bir dindir. O
gne dek bilinen tm dinsel sistemlerin gerek sentezi oldugu ileri srlmstr. Manicilik aslinda Zerdst
Dalizmi, Babilonya folkloru, Buddhist ahlk ilkeleri ve Hiristiyan unsurlarin bir karisimindan olusmaktadir.
Bu bilesimde nde gelen anlayis iki ezel ilkenin, iyi ve ktnn, atismasidir. Bu bakimdan din tarihi
arastirmalari, Maniciligi bir tr dinsel Dalizm (ikicilik) olarak siniflandirmislardir. Bu din hem Doguya, hem
de Batiya dogru olaganst bir hizla yayilmis; Kuzey Afrika, Ispanya, Fransa, Kuzey Italya ve
Balkanlarda bin yil sre ile daginik ve sreksiz biimde varligini devam ettirmistir. Oysa, asil gelisimini
dogdugu topraklar olan Mezopotamya, Babilonya ve Iranda gereklestirmis ve Doguda etkisini X. yz
yildan sonralara kadar srdrdg Trkistan, Kuzey Hindistan, Bati in ve Tibete kadar yayilmayi
basarmistir.
Maninin Yasami
Mani (Manys, Manytos, Manentos, Manou, Manichios, Manes, Manetis, Manichus) zel bir isim degil,
bir saygi ifadesi ya da bir unvandir. Mani szcgnn Aramce kkeni olan Mn, isik anlamina
gelmektedir. Mandeen (Sbilik) inancinda bir cin olan Mn Rabba ise Isik Krali demektir. Bu
bakimdan Mani szcgnn tam anlaminin aydinlatan oldugu genelde kabul edilmistir.
Maninin gerek adinin bilinmemesine karsin, babasi ve ailesi hakkinda kesin bilgiler mevcuttur. Babasinin
adi Ftk Bbk (Patekios, Patticius, Paftig, Arapa Futtk) idi ve eski Med baskenti olan Ecbatana
(Hamadan) kkenli bir aileden geliyordu. Karisi, yani Maninin annesi ise soylu Arsak hanedani ile akraba
olan Marmarjamdi.
Mani, 14 Nisan 216 tarihinde Babilonyaya bagli Mardinu kentinde (Mardin?) dnyaya geldi. Ftk gl
dinsel egilimlere sahip bir kisi olmaliydi, zira bir sre sonra Ecbatanayi terk ederek, Gney Babilonyada
bulunan Menakkede (Arapa Mugtasila) adli bir Mandeen tarkatine katildi ve kk oglunu bu inanlara
gre yetistirdi. Maninin babasi da, din reformu taraftari olarak nemli etkinliklerde bulunmus ve adeta
ogluna nclk etmistir. Mani dinsel egitiminin yanisira genlik yillarini nakkaslik grenerek geirmistir.
Maninin iinde bydg bu tarkat hakkinda pek ayrintili bir bilgi mevcut degildir. Bir tr su ile arinma
yani vaftiz uygulamasina sadik olduklari biliniyor. Tarkat yeleri, gnahlarindan arinmak iin hergn
abdest aliyorlar ve yiyeceklerini de su ile temizliyorlardi. Ayrica, et yemiyorlar ve sarap imiyorlardi. Her
ye kendine ayrilmis bulunan tarlada alismak zorundaydi. Tarkatin yerlesik ve tarimsal grnm bir
Yahudi tarkati olan Esseneleri andiriyor. Bu benzesimi glendiren diger bir ge de, kendi dinsel
inanlarini tipki Esseneler gibi Yasa (Nomos) olarak adlandirmalaridir. Diger nemli bir unsur da, bu
tarkatin, bir Yahudi uygulamasi olan Sabbat gnne riayet etmesidir.
Mani, 20 Mart 242 gn Gundesapr kentinde I. Sahpurun tahta geme trenleri iin lkenin her
yanindan toplanmis bulunan kalabaliga gretisini ilk kez iln etti. Nasil Buddha Hindistana, Zerdst Irana
ve Isa Bati topraklarina geldiyse, iste simdi ben, Mani, Babilonya topraklarinda Gerek Tanrinin habercisi
olarak peygamberligimi duyuruyorum. Maninin bir sre sonra lkeyi terk etmek zorunda kalmis olmasi,
nceleri pek basarili olamadigini kanitliyor.
Mani, uzun yillar sresince esitli lkeleri gezerek gretisini yaydi, Trkistan ve Kuzey Hindistanda Manici
topluluklar kurdu. Nihayet Irana geri dndgnde, Sah I. Sahpurun kardesi Pervizi kendi inancina
ekmeyi basardi. Mani, en nemli yapitlarindan biri olan Sahpurikani Pervize ithaf etti. Perviz, Maninin
Sahin huzuruna kabul edilmesini sagladi ve bylece Mani I. Sahpura dinsel mesajini aktarma firsatini
buldu.
Ancak, bir sre sonra Mani tekrar bir kaak olarak yollara dst. Farkli yrelerde kendi inancini yayma
abasini srdrd. Bu geziler sirasinda, gretisini yayan ve glendiren uzun mektuplar kaleme aldi. Bu
268
dnemin sonunda yakalanarak hapse atildi ve ancak 274 yilinda I. Sahpurun lm zerine zgrlge
kavusabildi.
I. Sahpurun yerine geen oglu I. Hrmz, Maniye destek oldu. Ne var ki, I. Hrmzn saltanati yalnizca
bir yil srebildi. 274 yilinda Sahpurun diger oglu Behram tahti ele geirdi. Bu saltanat degisimi
Maninin sonunu hazirladi, zira Mazdeizme bagli olan yeni Sah, her trl yabanci inancin koyu bir
dsmaniydi. Yeni Sah I. Behram, Maniyi armiha gerdirdi. Mani yandaslarini yildirmak amaciyla cesedi
paralandi, derisi yzld, iine saman doldurularak kent kapisina asildi. Maninin lm tarihi 276-277
yillari olarak biliniyor.
greti
O dnemden gnmze kalabilen resm belgeler Maniyi bir din sapkini ve bir sarlatan olarak tanitiyorlar.
Ancak, XVIII. yz yildan baslayarak yapilan arastirmalar Mani hakkinda tm bilinenleri degistirdi. Artik
Mani, kimilerine gre yeni bir din kuran bir bilge, kimilerine gre de esitli dinsel gretilerin, Zerdst
inancinin, Buddhaci ahlkin, Mithra kltnn ve Hiristiyan gretisinin bilesimini gereklestirmis bir
dehdir.
zellikle XX. yz yilda gereklestirilen bazi buluslar, Maninin yasam yksnn tmyle gzden
geirilmesini gerektirdi. Ortaya ikarilan ve Mani tarafindan bizzat yazilmis oldugu savunulan bu yeni
belgeler, Maniyi insanligin kurtulusunu mjdeleyen bir peygamber olarak gstermektedir. Mani, insanligin
dinsel kurtulusunun tarihsel bir akis iinde en nemli asamalarini siralarken, kendi nclleri arasinda
Enochu, Nuhun oglu Sami, Buddhayi, Zerdst ve Isayi saymistir. Mani, bu yazilarda, Isanin
yasaminin belli basli olaylarini zetlemis, Havarilerin abalarini, Paulun misyonunu, Hiristiyan Kilisesinin
yasadigi krizi ve dnyayi dzeltmek iin ugras vermis olan Marcion ve Bardanes gibi gnostikleri anlatmistir
Nihayet, Isanin mjdelemis oldugu Paracletosun, yani bizzat Maninin dneminin geldigini iln etmistir.
Paracletos szcg, Ruhulkudse verilen bir isim olarak Yuhanna Incilinde gemektedir.
Paracletosun din disi anlami sefaat eden, araci, arabulucu biimindedir. zellikle, Isanin veda
konusmalarinda Avutucu, Gerek Ruh ve Kutsal Ruh adi altinda sika yer almaktadir. (Yuhanna
XIV/16,26 - XV/26 - XVI/7)
Manicilikte gerek gizem, kktenci ve evrensel Dalizmdir. Manici inanca gre bu gizem, Maninin ruhsal
ikizi olan Paracletos tarafindan Maniye aktarilmis ve Mani de bu gizemi gretmekle grevlendirilmistir.
Mani, on iki yasindayken ilk kez gksel bir ziyarete tanik oldugunu ve ilk ilhi aiklamalari aldigini ileri
srer. Arap tarihisi en-Nedme gre bu ziyareti yapan et-Taum (ikiz anlamina gelen Nebatce bir
szck) adli bir melektir. Bu melek Maninin ikizi ya da ruhsal esi olup, onu egitip grevine hazirlayacak
olan Paracletostur.
Maniye gre Zerdst, Buddha ve hatta Isanin basarili olamamalarinin nedeni, kendi gretilerini yaziya
geirmemis olmalarinda aranmalidir. Bu dsnce ile Mani, herkese anlasilabilen basit bir dil kullanarak
kendi gretisini yaziya dkmstr. Manici yazilarin halktan grdg yogun ilgi, Maniciligin karsisinda
olanlarin ve zellikle Hiristiyan Kilisesinin neden bu yazilari yok etmeye alistiklarini aiklamaktadir. 279
Yilinda, Roma Imparatoru Diocletianus, Iskenderiye kentinde tm Manici yazilarin yakilmasini
buyurmustur. Buna benzer yok etme abalari yz yillarca srdrlmstr. Halbuki, Isadan sonra II. yz
yilin ortalarinda Iranda dogan Manicilik inanci, henz ilk yz yilini tamamlamadan Dogu ve Batiya
yayilmayi basarmisti ve dogal olarak karsisindaki en byk rakip Hiristiyanlikti. Manicilik ile Hiristiyanlik
arasinda uzun ve sert bir kavga cereyan etti. Hiristiyanlik bu kez karsisinda, akilci yntemleri ve basarili
diyalektik zmlemeleri olan, Hiristiyan Kilisesi modeline uygun rgtlenen ciddi bir hasim bulmustu. Her
geen gn, Manicilik karsiti kilise kurallari, devlet buyruklari ve dalist gretileri ktleyen yapitlar
ogaliyordu. Hiristiyan Kilisesi, Manicilik karsisinda geirdigi korkuyu bir daha asla unutamayacak, yz
yillar boyunca karsilastigi her dalist hareketi Maniciligin bir devami ya da hortlamasi olarak kabul
edecekti. Aradan uzun yillar gemis olmasina karsin Vaudoislar, Katharlar, Tampliyeler Manicilik ile
sulanacakti. Artik, Hiristiyan Kilisesinin gznde her sapkin inan Manicilik olarak yaftalanacaktir. Bu
sulamadan ne Luther, ne de Calvin kendini kurtaramayacaktir. Oysa, Luther kendi yandaslari tarafindan
Kilisenin Manicilige karsi son savunucusu olarak gsterilmistir.
Batidaki Reformasyon hareketinden sonra, her ne kadar Kilisenin dogmatik tutumunda nemli bir
degisim olmadiysa da, Maniciligin arastirilmasi ve daha iyi anlasilmasi abalari basladi. Manici belgelerinin
incelenmesi, Dogu ile Batiyi Zerdst ile Isayi birlestirmeye ugrasmis bir bilgenin varligini gsteriyordu.
Zamanla, eski Iran ve Hind inanlarinin daha iyi anlasilmasiyla, Maniciligin kaynaklarina dair yeni
aiklamalar elde edildi. Maniciligin temel gretisi olan gnostik dalizmin eski Zerdst inanlarinin yanisira,
Hind gretilerinde kk buldugu ortaya ikarildi. Bylece Manicilik; kktenci dalizm, Dogu pagan inanlari
269
ve dogaci dinlerden kaynaklanan, Zerdstten yola ikarak dzenlenmis ve Incil kalibina dklms bir
gnostik Asya inanci olarak tanimlandi.
Assyriolojinin gelisimi Manicilikte yeni nitelikler bulunmasini sagladi. Bylece, Maniciligin en eski
kklerinin Kalde ve Babilonyanin eski inanlarinda yer aldigi anlasildi. Sonuta Mani dininin,
Mezopotamya-Iran dalizmi zerine temellenen ve evrensel bir din niteligine ulasabilmek amaciyla
Buddhizm ve Hiristiyanliktan aktarmalar yapan bir syncretist (bagdastirmaci) inan olarak Doguya ve
Batiya dogru genisledigi belirlendi. Bu genisleme, Hiristiyanligin ilk yz yillarinda tam anlamiyla etkindi ve
ancak Islm tarafindan kesin olarak durdurulacakti. Kisacasi Mani, Zerdst inancinin da kaynagi olan
Kalde-Babilonya potasinda, Buddhist ahlk ilkelerini ve Hiristiyan gretisini harmanlayan bir bilgeydi.
Ortaya ikarilan son bulgularin isiginda, Manicilik bir byk din olarak degerlendirilebilir. stelik kitapli bir
din, bir misyoner dini, rgtlenmis bir din, tm byk dinleri kendinde eritmek isteyen evrensel ve niha bir
din. Ancak tm bu niteliklerden daha nemlisi, herseyin basina iki ezel ve karsit iki ilkeyi, Isik ve Karanligi
yerlestirmis olan ve Isanin gelisini mjdeledigi Paracletos tarafindan gizemleri aiklanan kktenci bir
gnosistir Manicilik. Tm yasami ve tm bilgileri ierdigini ileri sren bir toptanci gizem dinidir. Isa
basarisiz olmus, Aziz Paul ile Marcionun abalari bosa gitmistir. Gerek Kiliseyi yeniden dzenlemekle
grevlendirilmis olan Paracletos-Mani zuhur etmistir.
Gnosis
Hiristiyanligin ilk yz yillarinda, Kilise Babalari ogu zaman pek dikkatli ve titiz olmalarina karsin, temel
teolojik konularda kararsiz duruma dsmslerdi. abalarini Gnahtan Arinma konusuna yneltmisler,
ancak Gnahin asil nedeni konusunda yetersiz kalmislardi.
Oysa, o aglarda Hiristiyanlar iin en nemli sorun gnahti. Iinde yasadiklari, Roma Imparatorlugunun
acimasiz, sefih ve belirsiz dnyasi, hi kuskusuz gnah dolu bir dnyaydi. yleyse, herseye kadir olan, iyi
Tanri tm bu ktlklere ve gnahlara nasil oluyor da izin veriyordu?
Gnostisizmin temelinde bu ktlk ve gnah sorununu zme arzusu yatar. Kilise bu konuda tatmin edici
yanitlar retemeyince, dsnrler kendi z zmlerini aramak zorunda kaldilar ve bu arayisin sonunda
Hiristiyan Dalizmi olustu. II. Yz yilin ortalarinda, Gnostik dsnce, birbirinden alabildigine farkli ancak
zde birlesen Marcion, Valentinus ve Basilides gibi dsnrlerin nderliginde Roma dnyasini sarsti.
Gnostiklerin zm, grnen ve bilinen, zalim ve gnah dolu evreni yaratmis olma sorumlulugunu
Tanridan almak biiminde ortaya ikti. Marciona gre evreni yaratan Ahd-i Atikteki merhametsiz Jehova
(Demiurgos) idi. Gerek Tanri bir baska boyutta, iyilik dolu ve koruyucu olarak daima mevcuttu ve
Jehovanin zalim gretisine, yani Ahd-i Atike karsi ikmak iin, Isayi Incil ile birlikte yeryzne
gndermisti. Bu nedenle, Ahd-i Atik ve Ahd-i Cedid gretileri kesin bir karsitlik iindeydi.
Platon, Timaeus isimli diyalogunda evreni Demiurgosun yarattigini syler. Bu Yunanca szck
zanaatkr anlamini tasimaktadir. Gnostikler, Demiurgosu evreni tm kusurlari ile yaratan, kt, cahil ve
kiskan, ikincil bir tanri olarak degerlendirmislerdir. Gnostizmin ilkelerine gre, siradan insanlar, yalnizca
Gnostiklerin kavrayip taptigi gerek Tanriya degil, bilinsizce Demiurgosa tapmaktadirlar.
esitli Gnostik tarkatlerin birbirinden ne lde farkli olduklarini bugn tam olarak bilemiyoruz. Ancak,
bunlarin tmnde bir inisiyasyon treninin, bir gizeme ulasma ritelinin uygulandigi biliniyor. Tm bu
tarkatler, insanlari ilerinde bulunan Tanrisal zn lsne gre sinifa ayirmislar. Valentinusa gre
bu siniflar su biimde siralaniyor: nce Pneumatikoi (Ruhanler) geliyor; bu kisiler Tanri atesi ile dolu
olup kurtuluslari iin yalnizca gnosisin aiklanmasina gereksinim duyarlar. Ikinci kategoride Psikhikoi
(Psisikler) bulunur; bu kisilerin ruhlarinda Tanrisal z az da olsa bulunur ama kurtuluslari kesin degildir;
kurtulmak iin iyilikler yapmalari gereklidir. Sonuncu kategoriyi Glikoi (Maddler) olusturur; bunlar
ilerinde hi Tanri kivilcimi olmayan kisilerdir ve kainilmaz olarak geldikleri toza geri dnecekler.
Gnostik dsnce bylesine kesin izgilerle belirlenmis bir Dalizmi ierdigi iin, yalnizca iyilik ile ktlg
degil, tm erdemlerin karsitini da ieriyordu. Madem ki, yaratilmis evren gnah doluydu, o zaman ondan
kainmak gerekliydi. ncelikle, herseyden elini etegini ekmek gerekliydi. Dnya zevk ve nimetlerinde
asiriya kamak acinacak bir durumdu, evlenmek ve ocuk yapmaktan uzak durulmaliydi.
Ancak, Gnostik Dalizm giderek daha keskinlesecek, Isik ve Karanlik, Iyi Tanri ile Demiurgos arasindaki
karsitlik daha sertlesecekti. Demiurgos artik aika seytanin ta kendisi olarak dsnlyor ve evreni
yaratanin dogrudan seytan oldugu kabul ediliyordu.
Marcionun temellerini attigi bu inan zamanla ilk byk Hiristiyan Dalist kilisesini olusturdu. Marcionun
dsnceleri o denli etkili olmustu ki, daha sonralari ortodoks Hiristiyanlik, karsisinda buldugu her trl
270
sapkin inanca Marcionist ya da Manihaeist sifatini yapistirdi.
Ancak, Marcionun temelde Hiristiyan olmasina karsin, Mani Hiristiyanlik sinirlarinin disinda kabul
ediliyordu. Mani, bilinen yasam yksne gre, bir sapkin Hiristiyandan ok, bir Zerdst olmalidir.
Maninin kendi yazdiklarina gre, tm din nderleri; Hermes, Buddha, Zerdst, Isa ve hatta Platon onun
nclleridir, ancak Isanin yeri hepsinin zerindedir ve panteistik bir konuma ulasmistir. Maninin inancina
gre, Isa bedenlesmis bir tanrisal varliktir, yalnizca yayilan bir isik degildir, o her yerde vardir; Isa, insanlik
iin aci ekerek insanlarin kurtulusunu saglamistir.
rgt ve Ritel
Maniciligin rgtlenmesinde de Marcion rnek olarak alinmistir. Maniciler iki sinifa ayrilmislardir: gizeme
ulasmis olanlar ile siradan inananlar ya da Maninin adlandirdigi gibi Sekinler (ya da Yetkinler) ile
Dinleyenler. Manicilikte kadinlar da sekinlerin arasina kabul edilirdi. Bir tr ruhban sinifi olan sekinler,
ok zorlu hazirlik dnemlerinden ve etin inisiyasyon trenlerinden geirilirlerdi. Consolamentum
(Teselli) adi verilen inisiyasyon trenine pek nem verilirdi. Bu asamadan sonra, sekinler Tanrisal Isik
ile dolarlar ve artik bu isigi dnyev nesnelerle kirletecek eylemlerden kainirlardi. Evlenmezler, mlk
sahibi olamazlar, et yemezler, sarab imezlerdi. Tarim islerinde alismamali, hatta ekmegi bile
dogramamaliydilar. Gnlk yiyecekleri ve yalin giysileri ile gezgin bir yasam srmeliydi sekinler.
Sekinlerin ilkeleri, Buddhist kesislerin disiplinine sasirtici lde yakindi. Arada bulunan tek fark, Manici
sekinlere yerlesik yasamin yasak olmasiydi. Sekinlerin yasami olduka zordu. Yasamlari mhrle
bagliydi: agiz, el ve gnl mhrleri...Ilk mhr, tm kt yiyecekleri ve kt szleri yasaklardi. Ikinci
mhr, canli varliklarin iinde sakli bulunan isiga verilebilecek her trl zarari engellemek iindi; adam
ldrmek, hayvan ldrmek, hatta meyva koparmak bile yasakti. nc mhr, Manicilik inancina ve
temizligine karsi ikan her trl dsnceyi yasaklamaktaydi.
Dogal olarak, sekinlerin sayisi pek azdi. Tarihte n kazanmis sekinlerin son derece az sayida olmasi da
garipsenebilir. Manicilige bagli olanlarin byk ogunlugu Dinleyicilerden olusuyordu. Bunlar yalnizca
Maninin On Emri ile bagliydilar. Bu on emir sirasiyla puta tapmayi, namussuzlugu, cimriligi, her trl
ldrme eylemini, zina yapmayi, hirsizligi, yalanciligi, byclg, ikiyzllg ve Manicilige ihaneti
yasakliyordu. Siradan inananlarin ilk grevi sekinlere neredeyse tapinma derecesine varan bir saygi
beslemekti. Dinleyiciler sik sik sekinlerin nnde diz kerek kutsanma talep ederler, buna karsilik sebze
ve meyva verirlerdi. Herkes iin geerli olan diger dinsel grevler dua ve orutu.
Dua gle, aksamst, gn batiminda ve gnes battiktan saat sonra olmak zere gnde drt kez
zorunluydu. Gndz dualari gnese dnerek yapilir, geceleri ise aya bakarak dua edilirdi. Ne gnesin, ne
de ayin grnmedigi gnlerde dua yn kuzeydi. Dua etmeden nce uygulanmasi kesin kosul olan bir
arinma riti vardi. Arinma islemi su ile, ya da su bulunmazsa toprak ile yapilirdi. Oru zamanlamasi da tipki
dua gibi dogrudan astronomik olgulara bagliydi. Haftanin ilk gn gnesin onuruna (Sunday?) herkes
oru tutardi. Sekinler, haftanin ikinci gn de (Monday?) ay onuruna oru tutmakla sorumluydular. Ayrica
her yeni ayda, herkes ik gn oru tutardi.
Maniciligin diger rit ve trenleri hakkinda bilinenler pek az. Maninin lm yil dnmnde gereklestirilen
Bema treni Maniciligin en byk kutlamasi olarak biliniyor. Bu trende srekli dua edilir ve kutsal
yazilar okunurdu. Bes basamakla ikilan bir platformun zerine bos bir taht yerlestirilirdi. Bema treninin
diger ayrintilari ne yazik ki bilinmiyor.
Ayrica, Manicilikte vaftiz uygulamasinin oldugu da kesin, fakat bu konuyu ieren kutsal yazilar kayip
oldugundan, Manici vaftiz treninin hibir ayrintisi bugn bilinmiyor.
Dogudaki Etkileri
Hem Roma Imparatorlugunun, hem de Iranda Sasanlerin baskisina karsin, Manicilik hizla yayildi. Iranin
Dogusunda bulunan lkelerde ok basarili oldu. X. Yz yilin baslarinda, Arap tarihi El-Birun Dogu
Trklerinin byk ogunlugu, in ve Tibette yasayanlar ve Hindistanin bir blm Mani dinine baglidirlar
diye yazmisti. Son zamanlarda Turfan kazilarinda ortaya ikarilan Manici resim ve edebiyat bulgulari bu
aiklamayi kanitlamistir. Maninin lmnden bir yz yil sonra, Manicilik Malabar kiyilarina kadar yerlesti.
Kara Balgasunda bulunan ve bir zamanlar Nesturlere ait oldugu zannedilen ince yazitlarin, aslinda
Manici olduklari kusku duyulmayacak biimde belirlenmistir.
Doguda Manicilik, IV. yz yilin sonlarindan baslayarak, Dogu Iranda saglam bir sirama tahtasi edinmis
ve buradan hareketle Ipek Yolu boyunca Afganistandan Tarim Havzasina kadar yayilabilmisti. Manicilik
762 yilinda Uygurlarda devlet dini olarak kabul edilmis ve bylelikle ine dogru genisleme olanagina da
271
kavusmustu. IX. Yz yilda Uygur devletinin yok olmasindan sonra, Cengiz Hana kadar Tarim havzasinda
varligini srdrmst. in iinde ise, Gney kiyilarina kadar inerek, buralarda varligini gizli bir din olarak
devam ettirmeyi basarmisti. inin Fukien eyaletinde XVI. yz yilda bile Manicilige rastlanmisti.
Manicilik Iran ve Babilonyada hi bir zaman egemen din dzeyine ykselemedi, ancak Emevlerin
ynetimi altinda genis bir hosgr ve refaha ulasabildi. Maniciler kimi Emev halifelerinden msamaha
grdler, baskent Bagdatta az sayida olmalarina karsin, Irakin bir ok kyne yayildilar. Ancak,
Emevlere oranla ok daha az dinsel hosgr sahibi olan Abbasler dneminde, Maniciler zindik olarak
degerlendirilip baski grmsler, esitli sulamalar nedeniyle cezalandirilmislardir. Bu sulamalar arasinda
Dalizm, zina, akraba arasi cinsel iliski ve homoseksellik nde geliyordu. Uygulanan baskilara karsin,
zellikle Irakta bulunan Manici topluluk etkinligini IX. yz yila kadar srdrmst. Ancak, devam eden
Abbas zulm, Manicilerin toplu halde nce Horasana ve daha sonra, Maniciligin bir devlet dini oldugu
Uygur lkesine g etmelerine yol amisti.
Maniciligin, Thomas Incili, Addas gretileri ve Hermasin obani gibi Hiristiyan apocryphalarini
(Kilise tarafindan kabul grmeyen Incil metinleri) benimsemesinden dolayi, Thomas, Addas ve Hermasin
Mani dininin ilk byk havarileri olduklari sylentisi dogdu. Addasin Doguda, Thomasin Suriyede ve
Hermasin da Misirda havarilik ettikleri varsayildi.
Manicilik, Maninin lmnden nce bile, Filistinde biliniyordu. St. Ephrem 378 yilinda, hi bir baska
lkenin Mezopotamya kadar Manicilikten etkilenmediginden yakinmaktaydi. Edessada (Urfa) 450 yilinda
gl bir Manici cemaat mevcuttu. Emesuslu Eusebiusun, Laodiceali Georgeun, Tarsuslu Diodorusun,
Antakyali Chrysostomusun, Salamisli Epiphanusun ve Bostrali Titusun Manicilige karsi mcadele
ettikleri biliniyor. Tm bunlar, Maniciligin Bati Asyada Hiristiyanlik iin ne denli byk bir tehlike oldugunu
gstermektedir. Ancak, Maniciligin Hiristiyanliga en fazla zarar verdigi lke Misir oldu. Imparator
Konstantin zamaninda, Maniciligi benimsemis olan Iskenderiye valisi tm Hiristiyan rahiplere grlmemis
bir sertlikle davrandi.
Dogu Roma topraklari zerinde, Manicilik en etkin oldugu dzeye 375-400 yillari arasinda ulasti ve sonra
hizla geriledi. VI. yz yilda bir sre iin yeniden nem kazandi ve toplumun yksek siniflari arasinda kabul
grd. Bu dnemde Imparator Justinianus Manicilikle ciddi bir mcadeleye girdi ve kisa srede Maniciligin
bu canlanma abasi da bastirildi. Ancak, bu abalar Maniciligi tmyle yok edemedi. Bir sre sonra
Manicilik, yeniden canlanarak, Paulicianlar ve Bogomiller adi altinda Bizans Imparatorlugunu istil etti.
Batidaki Etkileri
Batida Maniciligin esas yurdu Kuzey Afrikaydi. Maniden sonra gelen ve ikinci Paracletos olarak
adlandirilan Adimantus da Afrikada etkin olmusdu. Maniligin Afrikadaki en byk nderlerinden biri de,
IV. yz yilin sonlarinda yasayan Mileveli Faustustur. Milevede yoksul bir ailenin oglu olarak dogan
Faustus, genliginde Romaya yerlesmis ve orada Manicilige girmisti. Derin bilgi sahibi degildi, ama
etkileyici bir konusmaciydi. Manici evrelerde n ok yaygindi. 383 Yilinda Kartacaya g ettikten kisa
sre sonra Hiristiyanlar tarafindan tutuklandi, fakat herhangi bir ceza grmeden saliverildi. 400 Yilinda,
Maniciligi ven ve Hiristiyanligi, zellikle Eski Ahidi yeren bir kitap yazdi. Hiristiyan Pederlerinden ve
Maniciligin en nemli dsmani olan St. Augustinus bu kitaba tam otuz ciltlik bir yapitla yanit verdi.
Faustusun daha sonraki yasami hakkinda bilgi mevcut degil. Ancak, St. Augustinusun yirmi yil boyunca
kaleme aldigi sonraki yapitlarinda Manicilikten hi sz etmemesi, bu sre iinde Maniciligin etkisini
giderek yitirdigini gsteren bir kanittir. Vandallarin Afrikayi ele geirmesi zerine, Maniciler son bir
girisimle, Arius mezhebine bagli Vandallari Manicilige ekmeye alistilar. 477-484 Yillari arasinda hkm
sren Vandal Krali Hunericin bu girisime karsi tepkisi ok sert oldu ve Kuzey Afrikadaki tm Maniciler ya
srgne gnderildiler, ya da yakildilar.
Maniciligin Batidaki merkezlerinden biri de Roma kentiydi. 311-314 Yillari arasinda Papalik yapan
Miltiades, Liber Pontificalis isimli eserinde, Romadaki Manicilerden sz etmekteydi. Imparator
Valentianusun 372 yilinda ikardigi bir ferman, Romadaki Manicilerin kovusturulmasini buyurmaktaydi.
384-388 Yillari arasinda da, Romada Martari adinda yeni bir Manici tarkat ortaya ikti. Bu tarkat, zgn
Mani gretisini degistirmeyi amaliyarak, sekinlerin gezgin yasami terk etmesini ve bir tr manastir
dzenine girmesini ngrmekteydi. Martariler en byk direnci Manicilerden grdler.
VI. Yz yildan baslayarak, Manicilik Batida neredeyse tmyle yok oldu. Her ne kadar sagda solda, kimi
gizli topluluklar ve dalist tarkatlar varligini srdrdyse de, bunlarin Babilonyali peygamber Mani ile
dogrudan ya da bilinli bir ilintisi mevcut degildi. Ancak tam bes yz yil sonra, XI. yz yilda Dogudan,
Bizans ve Bulgaristan yolu ile gelen Paulicianlar ve Bogomiller Batiyi etkilediler. Bunlarin dalist
gretileri, Kuzey Italya ve Gney Fransada tohumlanabilecek verimli alanlar buldular ve bylece
272
tarihte ilk kez Hiristiyan topraklarina ynelik Hali Seferlerine yol amis olan Kathar hareketinin
temellerini attilar.
Sonu
Bu denli siradisi bir teoloji ve insanin yazgisindan ok Isik iin ilgi besleyen bir dinsel inancin, bylesine
hizla yayilip itibar grmesi olduka yadirgatici bulunabilir. Ancak, gnostik efsanelerin bollugu, ne denli
akildisi olursa olsun, bu tr yaratilis yklerine inanmaya hazir genis halk kitlelerinin varligini
gstermektedir. Ayrica, III. yz yilda Romanin baskici ve mutsuz dnyasinda, tipki Hiristiyanlik gibi,
herkese kurtulus vaadeden bir inancin yayilma olasiliginin ne lde yksek oldugu Manicilik rneginden
aika anlasilmaktadir.
Maniciligin kisa srede yayilmasi, ne ondan nceki, ne de sonraki dinsel inanlarin yayilmasina
benzemez. Zira Manicilik, diger dinlerin aksine, kabul edildigi lke ve topluluklarda hi bir temel politik ve
sosyal degisim yaratmayi ngrmemistir. Bu durum Manici misyonerlerin grevlerini zorlastirmis, zaten bir
bilesim olarak dogan dinlerini, diger uluslarin kltrel ve toplumsal kosullarina adaptasyon geregini
yaratmistir.
Maniciligin tmyle entellektel dzeyde kalmasi ve toplumsal-politik degisimler yaratmakta iddiasiz
olmasi en zayif zelligiydi. Kisacasi Manicilik anti-sosyal olmasi yznden basarisizliga ugradi. Bu sert ve
savasi aglarda, uygarliklarini barbar saldirilarina karsi koruma endisesindeki yneticiler, bu denli edilgen
bir inanci onaylayamazlardi. Toplumsal kurallari hie sayan, yandaslarina basibos dolasip alismayi
reddetmelerini ve sadaka ile geinmelerini buyuran, hayvanlarin ldrlmesine bile karsi ikan barisi bir
inancin baski ve zulm grmesi kainilmazdi. rgtsel yapilari da, agir baskilardan sonra yasamini
srdremeyecek kadar dayaniksiz ve edilgendi.
Giris
Gnmzde toplam nfuslari ancak 20.000 kisi olan Mandenler, gney Irakta Dicle ve Firat nehirlerinin
birlestigi blgede ve gney-bati Iranda oturmaktadirlar. Araplar tarafindan Sbi (Subbi ya da Subb)
biiminde adlandirilan bu topluluk,kendilerine Mandenler (bilgili olanlar, arifler anlaminda; Ingilizcede
Mandaeans) adini verir. Kendileri iin kullandiklari bir diger ad Nasuralardir (kutsal gretileri koruyanlar
anlaminda; Ingilizcede Nasoraeans). Manden adi tm topluluk yeleri iin kullanilirken, Nasura adi
yalnizca din adamlari, toplulugun ileri gelenleri ve atalari iin kullanilir. Mandenler, ayri bir dil olan
Mandence konusurlar. Sbi szcg ise Mandencede vaftiz olmak ya da suya daldirmak anlamina
gelen sab fiilinden tretilmistir ve Araplar tarafindan, Mandenlerin en dikkat eken ve sik uyguladiklari
ibadetlerinden biri olan vaftiz uygulamasi nedeniyle, bu topluluga bir ad olarak verilmistir.
Sbilerin, Kuranda ayri yerde (Bakara: 62, Maide:69 ve Hac:17) bahsi gemektedir. Bu yerde de
onlardan Allaha iman edenler olarak sz edilmesi, erken dnemden baslayarak Mandenlerin kim
olduklari ve nerede yasadiklari konusunda Islam arastirmacilarin ilgisini ekmistir. X. Yz yila kadar
arastirmacilar, Sbilerin gney Irakta yasadiklarini ve kendine zg bir dinleri bulundugunu
belirtmislerdir.
Bu ilk degerlendirmeler, yzeysel olmalarina karsin, genellikle dogruydu. Ne var ki, Halife Memun
dneminde lm tehditlerinden kurtulmak isteyen Harraniler (Harranli putperestler) kendilerini Sbiler
olarak gsterdiler ve bugne dek gelen bir yanlisin ortaya ikmasina neden oldular. Oysa, Asur-Babil
politeizmini srdren ve putperest olan H arranilerin Sbiler ile hi bir ilgileri yoktu. Sbi adini
almalarindan sonra bir ok Harrani, Bagdat gibi nemli merkezlerde Sbi adini kullanarak nl oldu ve
Sbilik adi altinda kendi inanlarini yayma firsati buldu. Gerek Sbiler ise, ezoterik ilkelerinin bir geregi
olarak inanlarini aiklamamalari nedeniyle unutuldular.
Daha sonralari el-Bagdadi ve Biruni gibi arastirmacilar, Sbileri Harran Sbileri ve VasitSbileri
273
olarak ikiye ayirarak, gney Iraktakileri gerek Sbiler olarak kabul ettiler. Bu arastirmacilar, Harranlilarin
gerek Sbi olmadiklarini ve bu adi sonradan aldiklarini da aikladilar.
Batili arastirmacilar Mandenler ile XVI. yz yildan baslayarak iliski kurdular. Basta Cizvit misyonerleri ve
esitli batili arastimacilar, nceleri Vaftizci Yahya Hiristiyanlari diye adlandirdiklari Mandenlerin kutsal
metinlerini evirmeye ve bu dinle ilgili bilgi vermeye basladilar. Son yz yil iinde olduka ciddi
arastirmalar gereklestirildi ve Manden literatrnn tm esitli Bati dillerine evrildi.
Tarihe
Mandenler, kendi dinlerinin Ademle birlikte basladigini ileri srerler. Aslinda bu din, I.. 200 yillarindan
baslayarak, Filistin-rdn yresinde yasayan heterodoks Yahudi akimlari iersinde filizlenmistir. Bu
dnemde Kudsteki egemen Yahudi anlayisina karsi ikan bir ok topluluk bulunmaktaydi. Bunlar
arasinda en nemlileri Esseneler, Vaftizciler ve Nasuralar idi. Mandenler aisindan bunlarin iinde en
dikkat ekeni Nasuralardir. Zira kendi kutsal metinlerinde Mandenler, Nasuralari Filistindeki kendi atalari
olarak kabul ederler ve Nasuralarin Yahudiler ile yaptiklari mcadeleyi dile getirirler. Ortodoks Yahudi
anlayisina karsi ikan akimlarin iinde Nasuralar en glsyd. Bu yzden Yahudiler, o dnemde
karsilarina ikan her aykiri akimi Nasuralardan olmakla suladilar. Nitekim, Isa ve yandaslari da
Yahudilerce nceleri Nasura adiyla agrilmisti.
Mandenler tarafindan IsikPeygamberi olarak adlandirilan ve byk nder olarak kabul edilen Vaftizci
Yahya, byk olasilikla Nasura toplulugu ile iliski iindeydi. Isanin agdasi olan Yahya bir Yahudiydi,
ancak sonradan resmi Yahudi grslerine karsi ikarak kendi toplulugunu kurmustu. Isa, Yahya tarafindan
vaftiz edilmisti. Yahyanin aykiri inan ve uygulamalari nedeniyle huzursuz olan Yahudiler, blgeye Roma
adina egemen olan Herod Antipasa Yahyayi ihbar ettiler. Bunun zerine Yahya tutuklandi ve esitli
iskencelerden sonra basi kesilerek ldrld. Yahyanin yandaslari baski ve zulum altina alindilar, bir
ogu ldrld. Knight & Lomas, The Hiram Key adli kitaplarinda Nasuralarin I.S. 37 yilinda katliama
ugrayarak g etmek zorunda kaldiklarini sylerler ve bu baski uygulamasinin sorumlulugunu dogrudan
Aziz Pavlusa (Saint Paul) yklerler.
Incilin Habercilerin Isleri 19:1-5 blmlerinde, Aziz Pavlusun Efeste Vaftizci Yahyanin izinden giden
topluluklarla karsilastigi, stelik bu kisilerin Isadan hi haberlerinin bulunmamasina ok sasirdigi kayitlidir.
Kuds ve Efes arasindaki uzaklik gz nne alindiginda, Vaftizci Yahyaya bagli inan topluluklarinin kisa
srede ne lde hizli bir yayilmayi sagladiklari aika anlasilabilir.
G etmelerine neden olan katliama Mandenler kutsal kitaplarinda ayrintili biimde yer verirler.
Katliamdan kurtulanlar kuzey Mezopotamyaya kamislardir. Mandenlerin kutsal metinleri g edenlerin
sayisini 60.000 olarak belirtir. Mandenler, bir sre sonra gney Mezopotamyaya g ettiler. VII. Yz yilda
Irakin Mslmanlar tarafindan fethedilmesi ile Mandenler Islam egemenligi altina girdiler. Mslman
yneticiler Mandenlere Ehl-i Kitap muamelesi yaptilar.
Tm bu tarihsel sre boyunca Mandenler, esitli inan ve kltrlerle iliski iine girdiler ve farkli
geleneklerden etkilendiler. Kendi zgn Yahudi kltrleri zerine Iran dinlerinden, Asur-Babil
inanlarindan ve Hiristiyanliktan aldiklari esitli geleri uyarladilar. Filistinde ugradiklari katliam nedeniyle
Yahudilige karsi bir polemik gelistirerek, zamanla Yahudilik'ten iyice uzaklastilar.
Inanlar
Mandenler, dnya zerinde gnmze kadar varligini srdrebilmis en son gnostik din olarak dikkat
ekmektedir. Vaftizci Yahyayi teolojilerinin en kutsal kisisi olarak kabul etmeleri nedeniyle Vaftizci Yahya
Hiristiyanlari (Christians of Saint John the Baptist) olarak da adlandirilirlar. Oysa Isa hakkindaki
degrlendirmeleri olduka farklidir. Baigent, Leigh & LincolnThe Messianic Legacy adli kitaplarinda
Mandenlerin Isayi bir sapkin, gizli gretileri herkese aiklayan bir isyankar olarak grdklerini belirtirler.
a)Kutsal Metinler:
Pek zengin bir dinsel literatre sahip olan Mandenlerin kutsal metinleri iki ana grupta toplanir: Yazili
metinler ve anak ve tabletler zerindeki giz metinleri.
Mandenlerin kutsal kitaplari arasinda en nemli yeri ayri kitap tutar: Ginza, Drasia d Yahya ve
Qolasta. Ginza (Hazine), yaklasik 600 sayfadir ve Ademin Kitabi diye de adlandirilir. esitli dualar,
274
teoloji, mitoloji, lm ve lm sonrasi gibi konulari ierir.Drasia d Yahya (Yahyanin gretileri), byk
lde Yahyanin yasamini ve gretilerini konu alan bir kitaptir. Qolasta (vg) ise vaftiz, ritelik
yemekler, ibadetlerle ilgili dualar ve esitli uygulamalari ieren bir kitaptir.
Yazili metinler arasinda yalnizca din adamlarinca kullanilmasina izin verilen ezoterik metinler de vardir.
Alf Trisar Suialia (Binoniki Soru), Alma Risaia Rabba (Byk IlkEvren) ve Alma Risaia Zuta (Kk Ilk
Evren) bu kitaplara rnek olarak verilebilir. Bunlar genellikle teoloji ve mitoloji anlayislarini dile
getirmektedir. Ayrica esitli konularla ayri ayri ilgilenen divan, serh ve tefsirler de mevcuttur.
Astroloji ile ilgili yazili metinler, daha ok kehanet, cin kovma, ebced hesabina benzer yntemlerle kisisel
olaylarin yorumlanmasi konusunda bilgiler iermektedirler. Bunlarin en nemlisi Sfar Malvasiadir
(Burlar Kitabi).
Yazili olmayan giz metinleri ise esitli durumlarda hastalik, by, afet ve benzer ktlklere karsi anak,
mlek zerine ya da metal ve papirs sayfalara yazilan kisa muskalardir.
Mandenler, kutsal metinlerinin yaratilista Tanri tarafindan Ademe verildigine inanirlar. Mandenlerin dinsel
literatr zerine yapilan incelemeler, bu metinlerin genellikle I.S. II III. yz yillarda derlendigini ortaya
koymustur.
Mandenlerin kutsal metinleri Aramicenin dogu lehelerinden biri olarak degerlendirilen Mandence ile
yazilmistir. Gndelik yasamlarinda Arapa konusan Mandenler, bu dili anlamadan sadece ibadet dili
olarak kullanirlar. Mandenceyi okuyup yazabilme ayricaligi yalnizca din adamlarina aittir.
b)Tanri Anlayisi
Mandenlerin dinsel anlayislari tmyle gnostik dalizm temeline dayanmaktadir. Bu ikili anlayista, bir
yanda Isik Evreni, diger yanda ise Karanlik Evreni bulunmaktadir. Isik Evreninin yneticisi, Yce
Yasam, Kudretli Ruh ya da Yceligin Efendisi gibi niteliklerle de adlandirilan Malka d Nhuradir (Isik
Krali). Malka d Nhuranin, en stn niteliklere sahip olduguna ve tm eksikliklerden uzak bulunduguna
inanilir.
Malka d Nhuranin evresinde sayisiz Isik Varliklari vardir. Bu varliklar Uthria (Zenginler) ya da Malkia
(Krallar) diye adlandirilirlar. Bunlar da her trl ktlkten uzak varliklardir. Isik Evreni her trl yokluk,
ktlk, eksiklik, yanlislik ve lmllkten arinmistir. Dzen ve verimliligi simgeleyen Hiia (Yasam)
ilkesinden treyen Isik Evreninin kuzeyde olduguna inanilir.
Dalizmin diger ynn olusturan Karanlik Evreni de benzer bir yapilanmaya sahiptir. Bu evrenin basinda,
bir adi da Byk Canavar olan Malka d Hsuka (Karanlik Krali) bulunur. O, sayisiz kt varligin yaraticisi
ve ktlklerin yayicisidir; kt niteliklerin tmne sahiptir. Aslan basli, ejder gvdeli, kartal kanatli ve
kaplumbaga sirtli olarak dsnlen Malka d Hsuka, solugu ile demiri eritir ve bakisiyla daglari sarsar. Yine
de, Malka d Nhuranin karsiti oldugu iin aptal ve sersem olduguna inanilir. Karanlik Evreni yokluk, eksiklik
ve dzensizligi simgeleyen Kara Su (Kaos) ilkesi tarafindan yaratilmistir ve bu evrenin gneyde
bulundugu varsayilir.
Malka d Hsukanin yaninda sayisiz kt varlik, devler, canavarlar, seytanlar ve kt ruhlar bulunur.
Bunlara ek olarak, Karanlik Evrenine dsms ya da kaderin bir sonucu olarak buraya atilmis bazi Isik
Varliklari da vardir. Bunlarin nderi olan Ruha, zellikle evrenin ve insanin yaratilisinda ktlkleri
harekete geiren disi figr olarak Malka d Hsukayi kiskirtan ve bu nedenle Karanlik Evrenine mahkum
olan bir Isik Varligidir. Ayrica Isik Evreni ile Karanlik Evreni arasinda aracilik grevi gren Yusamin,
Abatur ve Ptahil gibi varliklar da mevcuttur.
Hem Malka d Nhura, hem de Malka d Hsuka ezeli ve ebedi varliklardir. Dnyanin sonu gelince tm kt
varliklar yok olacaklar, ancak kaos ilkesi ile Malka d Hsuka kendi evrenlerinde tutsak olarak varliklarini
sonsuza kadar srdreceklerdir.
c) Yaratilis Anlayisi
Mandenler'e gre, evrenin ve insanin yaratilisi iyilik ile ktlgn arasindaki kainilmaz savasin bir
sonucudur. Evren yaratilmadan nce, Isik Evreni ile Karanlik Evreni birbirinden tmyle ayri
durumdadirlar. Yapisi geregi Karanlik Evreni dzensizligi simgeleyen Kara Sudan olusmustur; yasam ve
verimlilik gelerini iermedigi iin orada hi bir varlik yoktur. Bu yzden Malka d Hsuka, kimi Isik
Varliklarini tutsak etmeyi planlamaktadir. Bu durumdan haberdar olan Malka d Nhura kendi elisi olan
275
Manda d Hiiayi (Yasam Elisi) zel grevle gizlice Karanlik Evrene gnderir. Kutsal silahlari sayesinde
Manda d Hiia, Karanlik Kralinin yakalar ve zincire vurur. Ancak bu sirada Isik Evreninde yasayan
Yusamin ve Abatur gibi kimi Isik Varliklari meraktan iki evrenin arasindaki perdeyi aralarlar ve Kara Suya
bakarlar. Iste onlarin bu meraki, Isik Evreninden dsmelerine neden olur. Isik Evrenine geri dnmek
isterler, ancak ilahi kader geregi bu artik olanakli olmayacaktir.
Ikinci Yasam ve nc Yasam olarak da adlandirilan Yusamin ve Abaturun dssleri evrenin ve
insanin yaratilmasi aisindan son derece nemlidir. Bunlar Isik ve Karanlik Evrenleri arasinda sinirda
kalirlar ve kendilerine ait yeni bir evren kurmaya alisirlarsa da basarili olamazlar. Abatur, Kara Suya
bakar ve kendi yansimasini grr. Bu yansimadan Drdnc Yasam olarak adlandirilan Ptahil olusur.
Kara Suyun iinde kendini kurtarmaya abalayan Ptahili daha nceden Karanlik Evrene atilmis olan
Ruha grr. Ruha gider ve Malka d Hsukanin zincirlerini zer. Ikisi birlikte Ptahile dost grnerek
Ptahili maddi dnyayi yaratmasi iin kiskirtirlar. Amalari sonradan Ptahilin yaratacagi bu maddi dnyaya
egemen olmaktir. Bu arada Ruha ile Malka d Hsuka birlesirler ve bu birlesmeden kt varliklar olan yedi
gezegen ve oniki bur dogar. Ptahil, Isik Krali Malka d Nhuraya kurtulmak iin yalvarir. Malka d Nhura,
Ptahile Yasam Isigini verir. Bylece Ptahil dnyayi yaratir. Dnyanin maddi ynleri Kara Sudan, yasam
ve verimlilik tasiyan ynleri Yasam Isigindan olusur. Yaratilis tamamlaninca Malka d Hsuka, Yasam
Isiginin kamamasi iin dnyanin evresine kendi kt ocuklari olan yedi gezegen ile on iki burcu dizer;
dnyayi Ptahilin elinden alir ve cinler, seytanlar gibi kt varliklarla doldurur.
Grldg gibi Mandenlerin inancinda dnyanin yaraticisi Malka d Nhura degil, dsms bir Isik Varligi
olan Ptahildir ve gnostik yaklasimda sik grlen Demiurgos roln stlenmektedir.
Yarattigi dnyanin kt glerin eline getigini gren Ptahil, en azindan dnyada kendisini simgeleyecek
bir varlik bulunmasini arzular ve insani yaratmayi planlar. Ancak kt gler yine ise karisirlar ve onu
kandirmayi basarirlar; yaratilan sadece bedendir; yasam gesinden yoksun oldugu iin cansizdir. Ptahil,
bedene can vermek iin trl yollari dener ancak basarisiz olur. Bunun zerine Malka d Nhuraya
kendisine yardim etmesi iin yalvarir. Bu yakarisa yanit olarak Isik Krali, insanin ruhunu Isik Evreninden
yeryzne indirir ve Manda d Hiia araciligi ile cansiz bedene yerlestirir. Bunun zerine Adem ayaga
kalkar.
Mandenlere gre Adem ilk inanan kisidir. Isik Krali insani kt varliklarin eline birakmamis, ruhun bedene
konulusu ile birlikte, insani egitmesi iin Manda d Hiiayi grevlendirmistir. Insani korumak zere Hibil,
Sitil ve Anus adlarinda muhafiz yollamistir. Bylece yaratilan ilk insan Isik Kralina baglanmistir.
Ayrica Ademin yeryznde yalniz kalmamasi iin Havva yaratilmistir. Adem ile Havvanin evliliklerinden
kiz ve erkek kardes dogmus ve bunlar vasitasiyla insanlik ogalmistir.
e) Kiyamet Anlayisi
Mandenler, Ademin yaratilisindan kiyamete kadar dnyanin 480.000 yil srecegini varsayarlar. Bu sre
276
drde ayrilir. Adem ile baslayan ilk dnem 216.000 yil srms ve sonunda insanlik kili ve hastalik
tarafindan yok edilmistir. Yalnizca bir ift insan hayatta kalmistir. Ikinci dnem 156.000 yil srms ve
insanlik bu kez ates ile yok olmus; yine bir ift insan kalmistir. Bin yil sren nc dnem sonunda
insanlik su ile yok edilmis; sadece Nuh ve ailesi yasamayi srdrmstr. Iinde bulunulan son dnem
Nuh ile baslamis olup, kiyamete kadar 8.000 yil srecektir.
Drdnc dnemin son 2.000 yili, Kudsn kurulmasi ile baslayan, ktlk ve savaslarin giderek arttigi
Ahir Zamandir. Bu dnemde Mandenlere ynelik siddet ve baskilar yogunlasir; kitlik, kuraklik, salginlar
ve dogal afetler artar. Kiyamete dair esitli isaretler grlr. Bu isaretlerin baslicalari bir yildizin okyanusa
dsmesi, yedi denizin sularinin kizarmasi; bu sulardan ienlerin kisir olmasi ve son olarak da byk bir
firtinanin ikmasidir. Bu isaretlerden sonra Prasai Siva (Son Savasi) ikacaktir. Bir anlamda Mehdi
olan Prasai Siva dneminde tm ktlkler son bulacak, savaslar ve tm dogal afetler kaybolacaktir. Bu
dnem bir Altin ag olacaktir. Mehdinin egemenligi kiyamete kadar srecektir.
Kiyamet gn, nce havanin zehirlenmesi ile tm canlilar lecek, sonra gezegenler ve burlar yok
olacaktir. Kiyametten sonra tm ruhlar iin genel hesap yapilacaktir. len insanlarin ruhlari yedi
gezegenden geerek Abaturun terazisine ve oradan da Isik Evrenine ykselir. len kisi eger iyi ve inanli
bir kisiyse ruhu, gezegenleri hizla geer ve Isik Evrenindeki Msunai Kusta adli cennete ulasir. len kisi
gnahkarsa, onun ruhu gezegenlerde kalir ve iskencelere ugrar. Kiyamet gn, gezegenlerde tutulan
ruhlar da Abaturun terazisinden geerek, gnahlarinin son cezasini ekmek zere bir tr cehennem olan
Suf Denizine atilacaklardir. Gnahlarinin cezasini tamamlayan ruhlar Isik Evrenine ykselecektir.
Manden olmayanlar ise sonsuza kadar Suf Denizinde kalacaklardir.
f) Ibadet
Mandenlerin yasantisi dinsel kurallarla siki bir disiplin altina alinmistir. Ruhun kurtulusu iin ibadet sarttir.
Manden ibadetleri arasinda en nemlisi vaftizdir. Masbuta, Tamasa ve Risama biimlerinde esit
vaftiz vardir. Tam vaftiz olan Masbuta bir din adami gzetiminde akarsuya tmyle dalip ikma biiminde
uygulanir ve haftada bir kez pazar gnleri yapilmasi zorunludur. Tamasa ise bir din adami yardimi
olmadan kisinin kendi basina akarsuya kez dalip ikmasi islemidir ve ancak kavga, kfr etmek, yalan
sylemek gibi dinsel bakimdan kirli sayilan eylemler sonrasinda uygulanir. Risama ise Islamdaki
abdeste benzer biimde uygulanan bir vaftiz trdr. Vaftizin kesinlikle bir akarsuda yapilmasi gerekir.
Mandenler, akarsulari Isik Evreni ile iliskili grrler ve onlari Yasam Suyu diye adlandirirlar. Haftada en
az bir kere uygulanan vaftizin disinda dinsel bayramlarda, evlilik, dogum, lm, yolculuk gibi durumlarda
da vaftiz uygulamaktadirlar.
Ibadetler arasinda esitli nedenlerle dzenlenen trenler ve yemekler de nemli bir yer tutar. lm
sonrasinda yapilan Masiqta adli tren, len kisinin ruhunun Isik Evrenine hizla ulasmasi iin uygulanir.
Bu trende din adamlari tarafindan hazirlanan zel yemekler, belirli riteller vasitasiyla yenilir. lm
disinda, rahiplige giris treni (inisiyasyon) ve tapinagin temizlenmesi gibi nedenlerle de ritelik yemekler
dzenlenir. Bu tr ayin yemeklerinden nce din adamlari tarafindan gvercin ve ko kurban edilmesi de
sik grlen uygulamalardandir.
kez gndz ve iki kez gece olmak zere gnn belirli saatlerinde Isik Kralina dua ederler. Bu dualar
yzler kuzeye dnlerek gereklestirilir.
Yilin belirli gnlerini ugursuz kabul ederler ve byle gnlerde is yapmamaya, disari ikmamaya zen
gsterirler. Yilin belirli gnlerinde de bayram yaparlar. En nemli bayramlari, bir tr bahar bayrami olan,
bes gn boyunca kutlanan Panja ya da Parvania bayramidir.
Diger gnostik geleneklerin aksine, Mandenlerde dnyadan elini etegini ekerek bir inziva yasami srmek
biiminde uygulamalara yer yoktur. Her ne kadar dnyanin kt gler tarafindan yaratildigina inansalar
da evlilik, ocuk sahibi olma ya da is kurma gibi olaylara ok nem verirler.
Mandenler tapinaklarina Mandi adini verirler. Tapinaklar, genellikle bir akarsu yakininda, kuzeye bakan,
gney tarafinda kk bir kapisi olan, penceresiz, basik bir kulbeden ibarettir. Bu yapinin akarsuya
baglanan kk bir vaftiz havuzu vardir. Tapinak iinde herhangi bir dseme ya da ssleme bulunmaz,
burada ibadet de yapilmaz. Mandi aslinda Isik Evreninin kk bir modeli, bir simgesi olarak dsnlr.
Mandilere yalnizca din adamlari girebilir. Onlar da sadece belirli zamanlarda girerler. Bu bakimdan
Mandinin bir tapinak oldugunu sylemek bile zordur; zira tapinaktan ok bir klt kulbesi niteligindedir.
Toplumsal Yapi
277
Mandenlerde birbirinden kesin izgilerle ayrilmis toplumsal kastlar mevcut degildir. Bununla birlikte
topluluk iinde dini trenleri yneten bir din adamlari grubu bulunur. Kuramsal olarak bedence saglam,
soyunda bir sapkinlik ya da dinden dnme olmayan herkes din adami olabilir. Ancak uygulamada din
adamligi babadan ogula geen bir meslek gibidir.
Din adami olacak kisiler uzun bir sre bir baska din adami gzetiminde adaylik ve grencilik dnemi
geirirler. Daha sonra dzenlenen bir inisiyasyon treni ile din adami olurlar. Din adamligi drt dereceden
olusan bir hiyerarsik yapiya sahiptir.
Yardimci din adamlarina Asganda adi verilir. Normal din adamlarina Tarmida denir. Ganzibra
derecesi ise yresel bas rahiplik dzeyidir. En st dereceye RisAma adi verilir ve Manden toplulugunun
nderi anlamina gelir.
Toplulugun tm yeleri kutsal elbise olan Rastayi srekli giymek zorundadir. Rasta, uzun beyaz bir
elbisedir. Rastasiz lmek, lm sonrasinda byk cezalar getirecektir. Bu nedenle Mandenler, dis
elbiselerinin altina daima Rastalarini giyerler.
Din adamlari, Rastaya ek olarak, bazi zel esyalar da kullanirlar. Bunlar arasinda en nemlisi sag el
kk parmaginda tasinan altin bir yzktr. Ayrica zeytin dalindan yapilmis bir asa, agzi ve burnu
kapatacak biimde basa sarilan beyaz bir sarik ve salari baglamak iin basa sarilan bir kurdele vardir.
Yalnizca din adamlarinin giyebildikleri bu nesneler, din adaminin lmnde kendisi ile birlikte gmlrler.
Topluluk yeleri iin bir dine kabul treni yoktur. Manden bir aileden dogan herkes toplulugun dogal yesi
olarak kabul edilir. Manden anne ya da babadan dogmamis bir kimsenin topluluga kabulu olanaksizdir.
Her topluluk yesinin bir dnyalik adi, bir de gizli adi olmak zere iki adi vardir. Gizli ad, dogumda din
adamlari tarafindan yapilan astrolojik hesaplar sonucunda verilir. Bu gizli ad yalnizca topluluk yeleri
arasinda ve dinsel trenlerde kullanilir.
Her yenin toplulugun gizlilik ilkesine uymasi en nemli grevidir. Manden dininin herhangi bir kurali ya da
gretisini, Manden olmayanlara aktarmak en byk gnah olarak degerlendirilir.
Arkon Daraul, Gizli rgtler (Secret Societies) adli kitabinda Mandenlerin inisiyasyon trenleri
dzenlediklerini ve Masonluktakilere benzer bazi riteller uyguladiklarini belirtmekle olduka abartili bir
sonuca ulasmaktadir. Ancak Mandenlerin gretilerinin ezoterik niteligi yadsinamaz.
Kaynaklar:
Sinasi Gndz, Baslangitan Gnmze Dinler Tarihi kitabininGnostik Dinler blm.
Sinasi Gndz, "Mitoloji ile Inan Arasinda"
Sinasi Gndz, "Sbiler, Son Gnostikler"
Islam Ansiklopedisi.
The Catholic Encyclopedia, "Nasoraeans" maddesi.
Encyclopedia Britannica, "Mandaeanism" maddesi.
Encyclopedia of the Orient, "Mandeans" maddesi.
Underground Streams, "The Johannites", http://home.fireplug.net/~rshand/streams/scripts/johannite.html
278