Professional Documents
Culture Documents
BLG YAYINEV
Merutiyet Caddesi, No: 46/A, Yeniehir 06420 / Ankara
Tlf : (0-312) 434 49 98 - 434 49 99 - 431 81 22
Faks: (0-312) 431 77 58
BLG KTABEV
Sakarya Caddesi, No: 8/A, Kzlay 06420 / Ankara
Tlf : (0-312) 434 41 06 - 434 41 07
Faks: (0-312) 433 19 36
BLG DAITIM
Narlbahe Sokak, No: 17/1, Caalolu 34360 / stanbul
Tlf : (0-212) 522 52 01 - 520 02 59
Faks: (0-212) 527 41 19
web: www.bilgiy ay inevi.com.tr
1890-1973
Kendisi, kendini bildi bileli denizci olmak istiyordu. Ama ailesinin srar zerine
ngiltere'nin Oxford niversitesine gnderildi. Orada "Yakn alar Tarihi" blmnde
- renim grd. Bu arada, Oxford'un nl kitaplndan yararland.
(*) Meydan Larousse (XI / 710 - a ) "Resmo kumandan..."; Osmanl Tarihi (Enver
Ziya Karal, VIII /143) "komiser"diyor.
Akamleyin gne karki Kalimnos Adasnn arkasnda batarken oban Veli, srtna
vurmu olduu bir pars derisiyle evine yanayordu. Karsnn karnn inmi, buna
karlk srtnda ise koca bir kambur peyda olmu olduunu uzaktan farketti. "Kz m,
erkek mi?" diye bard. Kadn, "erkek" deyince yz gld. Pars derisini evinin nne
atarak, "unu tuzla" dedi ve yukarki mahallede Hsamettin'i grmeye gitti.
Hsamettin yetmiini am bir, deniz gazisi idi, altm yl nce korsanlara karmt.
nk leventlie kabul edilmemiti. Leventler, yar resmi bahriyelilere ayrlm olan
Gelibolu, Eriboz, Lepanto, Midilli, Kocaeli ve Mezestre (Morada) sancaklar
halkndan idiler. Onlarn sancak beyleri tarafndan toplanrlard. Karada sipahiler
neyseler denizde leventler de o idiler. Venedikliler onlara "Doudan" anlamna gelen
"di levente" derlerdi. Bunlar asl resmi (miri, yani beylik) bahriyeye mensup olan
stanbul'daki azeplere kyas, yar beylik denizci saylrlard. Hsamettin, binlerce
yllardanberi denizci yetitirmi olan Ege'nin gney kylsyd. Ne var ki, leventlerin
toplandklar sancaklarn halkndan olmad iin levent olamamt.
Onlar ki sapl durduklar yerlerinde yava yava kopup kmek kdrlar, yatak
araflarna ve kefenlerine varsn sk sk tutunsunlar. Onlar soluk soluk ardnca
ruhlarn tketirlerken, biz bir kl ak, bir top aleviyle bir tek ac ve 'Allah!'
nidasyla bir srayta gvdelerimizden frlar kurtuluruz. Varsn onlar dar mezarlar ve
kelli felli mezar talaryla iftihar etsinler. Bizim okyanustur mezarmz, engindir
kefenimiz" anlamna gelen trklerinde seslerini kapp, koyuveriyorlard.
Yirmi yl nceki bir deniz savanda Hsamettin'in sa kolu toptan ate edilen bir
zincir parasyla uurulmutu. Kendisi yaman bir topu idi. Kolsuz olduu halde
korsanlardan ayrlmamt. Onun iin, "top banda olduka, tek bacayla bir taburu
Tataraas gibi yaya brakr" derlerdi. Fakat on yla varmadan sol bacana devrilen bir
seren pestile evirmiti. Ban sallam, "Bizim sonumuz lmd, fakat anasn
sattmn lm, bize tenezzl etmedi. Kt bir rastlant kolumu, bacam alp
gtrd. st tarafm da le gibi ortada brakt" demiti. Akdeniz'in en cra sularn kan
ile boyadktan sonra, deniz rzgryla dolu, bombo para kesesi, gm savatl iki
pitovu, ksa ve enli bir deniz palas ve bir deniz drbnyle yurdu, Sralovaz'a
dnmt.
Kr Ali memlekete dndkten sonra birka ay sonra zararsz bir deli olan Emine
kadnla evlenmiti. Arasra, "zavallnn ldrmaya hakk var. Neyse akl benden, gz de
ondan. Tencere yuvarlanp kapan buldu" derdi.
Emine'nin evi teki evlerden ayrca, hayvan allarnn yanndayd. Sen Jan
valyeleri yirmi yl nce sr, spa almak zere yaptklar bir gece basknnda
Emine'nin evine uramlard. Yaz olduu iin o gece evin ak braklan kapsndan bir
spanyol askeri girmi ve Emine'nin uyumakta olan erkeinin ban bir sava baltasyla
yarmt. O srada annesiyle bir kede yatmakta olan bir yandaki Turgutca adl
ocuu uyanm ve ac ac alamaya koyulmutu. Asker onun da ban yarmak zere
baltasn havaya kaldrnca Emine bir pars gibi atlayarak iki eliyle baltann sapna
yapm ve geceyi kam gibi yrtan bir lk salmt. Adam kadndan daha gl
kuvvetli olduu iin sol eliyle baltay tutmakta devam ederken, sa eliyle -annesinin
alvarna yapan- ocuun iki ayak bileklerini kavrayabilmiti. Olanca g- cyle
yavruca havaya kaldrarak ban duvara arpm ve beynini datmt. te o zaman
Emine analnn btn hrs ve hncn dileri ve parmaklarnda toplayarak herifin
grtlana ylesine yapmt ki, herif onu bir trl gsnden silkememiti. mdada
koanlar Turgutca'nn anasn askerin zerinde ve yerde grmler. Herifin zaten
koparp skm olduu grtlan, "Turgutcam!" diye inleyerek dileriyle daha da
paralamaya devam ediyormu. te artk ondan sonra Emine'nin akl pek de yerine
gelmemi. Arada srada "Turgutcam!" diye sylenirmi. Kr Ali kye gelince kadna
acm ve onunla evlenmiti.
oban Veli "Tahtabacak'" grmek zere sokak denilen bir kayala trmanrken bir
aralk yukarya bakt. htiyar deniz kurdunun ta tepede bir akbaba yakaryla koltuk
deneine dayanmakta ve elindeki uzun deniz drbnyle Aripel ve adalar gzden
geirmekte olduunu grd. Bana krmz fes zerine "Kafesi" bir sark dolamt.
Kuana iki pitov taklmt. Yannda ise atal palas sarkyordu. "Alkanlk bu ya!
Onlar taknmazsam anadan doma rplak geziyormu gibi utanp sklyorum," derdi.
oban Veli aadan "Hsam Amca bir olum oldu. Gel de adn tak!" diye bard.
teki, "Dur geliyorum" dedi. Drbn gdk kolunun altna sktrarak kayalardan
indi. Evine giderek aptes ald. Veli de beraber aaya doru inmeye baladlar. Yolda
Tahtabacak: "Bugn Halikarnas'a vardm. Kaledeki valyeler kzdrlm eekars
yuvas gibi vzr vzr alp bedenleri, burlar onaryorlard.
Tam Kr Ali'nin evinin nnden geerlerken ieriden Emine kadn, "Turgutcam!" diye
bard. Hsamettin Veli'ye dnd. "Yahu oluna ne ad takacaksn?" diye sordu.
Veli'nin evinde, Hsamettin ocuu dizinin stne koydu. atal palasn kabzasndan
syrarak ocuun karnna yatrd. Ezan okuduktan sonra ocuun sa ve sol kulana
kere "Turgutca!" diye seslendi. Sonra ocuun anl anl bir deniz kurdu olmasna da
dua etti. Tam o srada, esmekte olan hafif bir bat rzgr, Leros Adasnn Sen Jan
valyeleri kalesinden atlan bir topun sesini Sralovaz Yarmadasna ve bu arada da
Karaba kyne getirdi. Yarmadann pars ve kurt yata o heybetli dalar cevap
veriyorlarm gibi grlediler. "Tahtabacak" yaln klcn yava yava knna koyarken
"bayraklarn indiriyor ve selam topunu atyorlar. imdi Rumunu da, Trkn de dimdik
ayakta durmaya zorluyorlar. Biz gremezsek inallah bu yavrucaklar onlarn bu
topraklarnn arkalarna takldn grrler," dedi.
Kr Ali'nin evinin nnden geerken, "A Ali! Bizlere artk eski gnleri gevelemekten
baka yapacak i kalmad. Gel de onlardan dem vuralm," diye seslendi.
OCUKLUK
Yllar geiyordu. Ya drd bei bulan Turgutca afak sknce babasyla beraber
kalkar, koyunlar, keileri ya daa veyahut deniz kysna srerdi. Da yolu tutulursa
ocuun yz sarkar; denizden yana gidecekse ocuk sevincinden havada iki kere
dnerek taklalar atard.
Tahtabacak yolda durup, "Sen bilmezsin, denizciye kyas da keisi veya aaca
turmanc maymun bile camuzlar ve kzler kadar hantaldrlar. Evet yalnz kol, bacak
atiklii yetmez, ba ve dnce eviklii de gerek, " demiti.
Tahtabacak Amca da "ne olacan sen ben deil Allah bilir, fakat biz akamlar kr
Ali ile dertleirken onun nasl kulak verdiine, gzlerinin nasl parl parl parladna
dikkat etmedin mi? Ben gnn ne olacan afandan, denizciyi de ocukluundan
tanrm" diye karlk vermiti.
Denize varnca Turgutca karabatak gibi denize batar kard, yleki, yrmeyi de,
yzmeyi de hemen hemen ayn zamanda rendi. Baz akamlar Tahtabacak'la Kr Ali,
Veli'nin evine gelirler ve her denizci gibi denizde balarndan geenleri birbirine ve
dinleyenlere anlatmaktan holanrlard. Bir akam Kr Ali kardelerinden yle sz etti:
Her krekte drt kii idik. Benim bir yanmda bir talyan, teki yanmda bir spanyol
vard. kisi de katildiler. O forsa kouunun lo nda karde birbirimizin yzn
bulamaz, tanyamaz olduk. Birbirimizinden uzaktk, fakat yreke birliktik. Seslerimizle
birbirimizi teselli ederdik. Fakat gnler getike bazen umutla ve bazen de umutsuzlukla
sylediimiz bir trkdeki seslerimizi, bizim deilmiler gibi tanyamaz olduk.
Venedik doju Pietro Monenigo'nun komutas altndaki hal filosu Trk kylarn
yaksn, Hristiyanla yardm etmiyor diye erkek, dii ve oluk ocuk masum halk
boazlasn, btn kyy yama edip yaksn ve kz kzan tutsak edip Venedik ve Cenova
tutsak pazarlarnda satsn diye! Daha hl kadrgann (cigali) k kasarasnda kaza
oturtulan erkeklerin ve kadnlarn lklarn hatrladka tylerim rperir."
oban Murat, "Yahu, Ali Amca, kaza oturtulmak nedir ki?" diye sordu.
Kr Ali:
Sava iin yaratlmt. Fakat zincirde erimek iin deil ha! Zincirlerin akrts onun
kartal ruhuna ar gelirdi. O, dalarda pars ve kurt avlar, denizde kpek balklaryla
savard. Vardiyann kams onun tarafndan saklad zaman benim kendi srtm
yarlyor, clk yaralar kanyor gibi olurdu.
te ilk nce ortancamz ld. Kendisine verilen kuru galetay yiyemezdi. Fena
bulduu iin deil.. Sanki zgr olduumuz eski gnlerimizde kuru ekmekten daha
iyisini mi yiyorduk. Kardeim o mayadan yaratlm ki, ona gre hrriyeti alndktan
sonra sarayn bile forsa kouundan fark olmazd. Fakat sz neye uzatalm? lp gitti!
Ben uzaktan grdm, ama son soluunda bile yanna varp soumakta olan elini
tutamadm, bir yudum su olsun veremedim. Zincirlerini zdler. Onu denize attlar.
ls bari o zgr engini ve gnei buldu.
Fakat hepimizin iei, en gencimiz yok mu? Onun belki ezgisini hafifletirim, onu
yaatarak bir gn zgrle kavumasna yardm ederim diye yaamaya gayret
ediyordum. Onun da yznn nuru gkkua gibi yava yava bulutlarn karanlnda
snp gitti. O vakitsiz lmnden bir kez olsun yaknmad.
Neden bilmiyorum? Ben lmedim. Ondan sonra bana neler olduunun da farknda
olmadm. Gzlerim snd. zerinde krek ekmekte olduum tahta, pangaa vard ya?
Biz ona oturak diyoruz. te sanki tpk onun iin bir tahta pangaaydm.
Benim iin artk ne gn vard, ne gece, ne deniz, ne forsa ve ne de ses, renksiz bir
boluk iindeydim. Yalnz oturduum pangaay, tuttuum krek topacn ve srtma
yediim kamy duyuyordum. Kr ve sardm artk! Ne umudum ve ne de bir amacm
vard. O anda zincirlerimi zselerdi bile neye yarard? Bana zincirli olmak veya
olmamak hep birdi. Zincirlerim zleydi, forsa kouundan ve kamsndan artk
evimden ve evimin her gnk hayatndan ayrlyormuum gibi olurdum. Aylar m, yllar
m geiyordu? Kimin haberindeydi. Gnn birinde denizin sesi yava yava kulama
gelmeye koyulmutu. Belki denize atlm olan kardelerim, denizin sesiyle bana bir
eyler anlatyorlard. Daha sonralar denizi de grr gibi olmaya baladm. Keke
grmez olaydm. Gzlerimi kouta gezdirince, kouun btn boluu ezici bir arlk
gibi stme kt. Gitgide iyiden iyiye grmeye ve iitmeye baladm, iimde de
zincirlerimi bile eritecek bir ate harlyordu."
Kr Ali biraz durdu ve bir su istedi. Gne oktan 'batmt. Yldzlar parlyordu.
Veli'nin evinin eiinde birka ocuk Kr Ali'yi dinlemek zere yanyana oturmulard.
Bunlarn iinde Turgutca dnda hepsi uyumutu. Turgutca, kara gzleri fal talar gibi
alm dinliyordu. Bir aralk Tahtabacak, Veliyi drtt ve "bak senin spa nasl
dinliyor?" dedi. Veli ile oban Murat bir azdan" Vazge be Hssam Amca, byle diye
diye olan ayartacaksn," dediler. Dinleyicilerin biri:
Kr Ali, "Hayr deil!" dedi. "Gzlerim forsalktan kurtulup korsan olduktan sonra
byle oldu."
- Kime gsterdimse yok, dedi. Demincek size, iimde bir ate harlyordu dedim a.
te ondan sonra daha iki sene kadar krek ektim. K gelince, gemiyi Barselona
limanna gtrrler. Zincirlerimizi zp bizi zindana atarlard.
Kurtulduum yl idi. ki gali, yani sizin anlayacanz, iki kadrga ile denize aldk.
Bizim galinin ad, "Madre Dolorose" idi. Komutan da Kastil ya da Aragon
asilzadelerinden Don Guzman Gonzales Maria Simenez de Soto adl bir kefereydi.
teki galinin ad "Santa Katerina" idi. Onun da kumandasnda bizimki gibi uzun adl bir
spanyol keferesi vard. Bizim kadrgadakiler, forsalar birka beyaz Portekizli hari
hepsi de Afrika zencilerindendiler. Scak havada le gibi kokuyorlard. Fakat ben o
zavalllara ok acyordum dorusu. Benim sa tarafmdaki zenci, herhangi drt kiiye
bedel bir izbanduttu. spanyolca biliyordu, bana anlatt. spanyollar onlara o kadar
ikence etmilermi ki, onlarn kabilesi yamyam olmamakla beraber, ellerine bir frsat
geer de bir spanyolu yakaladlar myd onu hemen yava yava atete kzartrlar ve
yalnz yreini kemali afiyetle yerlermi. Onun sylediine gre spanyol yrei kin
badelerinin en gzeli, iindeki kan da kin erbetlerinin en iimine doyulmaz olan imi.
Neyse biz iki gemi birbirimizden epeyce ak olarak borda dzeninde ilerliyorduk.
Yani iki geminin pruvalar ayn yne ve yanlan birbirine bakyordu. le vaktiydi.
Gzel bir bat rzgrna yelken amtk. Alnlarmz, ieriye ekmi olduumuz
kreklere dayam, frsattan istifade biraz uyku kestirmeye alyorduk. Tam Balear
Adalarnn en by Majorka'nn gney burnunu kovano ederken, yukardan
gardiyanlara "krekleri fora!" diye bir emir nlad. Vay anasn! Kamlar yamur gibi
srtmzda akrdamaya koyuldu. Salya krek ettik. Ayn zamanda krek lombozlarn
amaya ve toplan telal telal doldurmaya baladlar. Yukardaysa askerler aceleyle
arkebzlerinin akmaklarn muayene ediyor, okular da oklarn yaylarna dayyorlard.
Lombozdan baktm, bir ey gremedim. Biz mi saldryorduk, yoksa bize mi
saldryorlard? Bilemiyordum! Fakat hemen neredeyse bir ana baba gnnn
bagstereceini anlyordum.
Ben geminin art tarafndaki kreklerin birindeydim. Grandi direi nde idi. Birbiri
arkasna birka topun grlediini iittim. Ses, rzgrla beraber arkamzdan geliyordu.
Ate eden her kimse, gvertemizi bir misket kasrgas ve zincir frtnasyla perdah etti.
Gemimizin k tarafnda da berbat bir atrt oldu. imden, "Galiba bizim dmen
grltye gitti" dedim. Tahminimde yanlmamm ki, gemimiz rzgrn isteine bal
olarak dalgalarn zerinde sendelemeye koyuldu. Bizim topularmz, toplar iskele
omuzluumuza doru evirmeye alyorlard. Demek ki dman m diyeceiz, dost mu
diyeceiz, saldran her kimse arkamzda ve sancak omuzluumuzda idi, k
kasaramzdaki toplar ate etmiyorlard. Demek ki yalnz dmen deil, gemimizin knn
hepsi gm diye patlam bir davula dnmt. Bizleri zindandan karp gemiye
bindirirlerken, geminin knda altn yaldzl Madre Dolorose adn ve kabartma
Meryem Ana tasvirini grmtm. Onlarn ne hle geldiini tahayyl ettim... Derken
bizim toplar konumaya balad. Topular lombarlardan bakyorlard. "Eviva! Santi
Yago" diye barmadklarna gre, ateimizin pek etkili olmadna hkmettim. te
ondan sonra bir grlt koptu. Bu sefer bizim lombozun yanndaki kaburga ve kaplama
tahtalar drt tarafa utu. Artk lombozdan deil de han kaps gibi alan koca bir
gedikten dnyay seyredebiliyordum. Grandi direimiz de btn takm taklavatyla
tepemize ykld. Altn renkli spanyol bayra denizlerde srnyordu. Bizim koutan
on, on be kreki kanlar iinde yerlere serildi.
te o zaman alan gedikten bizim galiden biraz daha kk olan bir kalitay grdm,
bayrak gstermedii iin ne milletten olduunu anlayamadm. imden, "Her ne ise,
durumu kt. Bizim gvurlar iki, buysa tek bana. Hem de daha kk! Fakat
topuluklarna diyecek yok! Yaman herifler" diye dndm ve umutlarm domaya
balad. Derken kk bir kadrga dmen krd. Bizi brakt ve sancak amzdaki
Santa Katerina'nn zerine frlad. O zaman iimden, "Bu bir gemi deil, sanki bir
tmarhane!" dedim.
Santa Katerina imdadmza yetimek zere rota deitirmi, bize doru geliyordu.
Ba taraftaki topun namlu azlar kk kadrgaya doru dnyordu. Isrmaya
hazrlanan bir ylan gibi bataki sivri bastonu ile ke yanayordu. Niyeti bastonu,
yani sivri mahmuzunu ke saplamak, onu delip inemekti. Santa Katerina'nn
omurgas hizasnda batan ka uzanan yksek forsa gzcleri ya da vardiyanlar
kprsnde, vardiyanlar aa yukar kouyorlar, aada iki tarafta kararan forsa ve
kle kalabaln habire kamlyorlard.
Fakat kk kadrga tekinin niyetini anlamakta gecikmeyerek ustaca bir manevra ile
topa gibi yerinde dnd. Sonra da iskele tarafn dmana vererek pupa yelken
Majorka Adasna doru uzaklat. Volta ba dnd. Rzgr sancaktan alarak yldrm
gibi yetiti. Santa Katerina ban hep ona doru evirmeye alyor, kk kadrga ise,
yekesini basarak teebbs elinden brakmyordu. Santa Katerina'nn iskele bordas
alev pskrd. alkantl denizde uzaktan isabet alamazd. Glleler kk kadrgann
sanda ve solunda denizden kpkler kaldrdlar. Kk, imek gibi yanamakta
devam. etti. Herifler lykyla denizci ve nianc ki, istedikleri menzili bulunca
balarndan bir duman bulutu frlad. Santa Katerina ban ona doru dnmekte iken
birdenbire duraklad. Demek ki dmeni uurulmutu. Kk ileriye atlarak olanca
hzyla mahmuzunu Santa Katerina'nn bordasna saplad. Ayn zamanda pitov
menzilinden bataki topunu birden ate ederek spanyolun barsaklarn deti.
Sonra ne yapt, bilmiyoruz, fakat geriye siya etti. te o zaman aakaldm. Bir arnn
inesini, soktuu insanda brakmas gibi kendi mahmuzunu kesmi miydi ne? Bir de ne
grevim? Mahmuzsuz olarak dmandan ayrld. Santa Katerina, bir yana yatyordu.
Fena halde su yapyordu ki, tulumbalarndan kan sular bordalarndan arl arl
akyordu.
- tesi ne olacak? Bizim kadrgada (artk kk kadrgaya bizim demeliyim) ilk nce
bir vnglt oldu. Oklar krlang alay gibi uarak bulunduum spanyol kadrgasnn
gvertesi zerinde takrdadlar. Gemimizdekilerin sinirlerinin bozulmakta olduunu
gryorum. Ben iimden kurtulu saatinin aldn anlyorum. Tam yolla gelen Trk
kadrgasnn ba bizim taraftaki kreklere arpt ve onlar birbiri arkasna atrdatarak
krd. Bizim hlimizi bir grseydiniz? Krek topalar gslerimizi itiyor, biz forsalar,
yn halinde birbirimizin stne dyorduk. Acmasna, gslerimiz adamakll
acyordu. Fakat acnn bylesine can feda! ite o zaman beni bir glmedir tuttu.
mrnde, o acdan gldm kadar hibir eye gldm hatrlamam.
Ben "Kardeler burada bir Trk var!" diye bardm. Leventin biri, elde eki
aaya atlad. "Zavall kardeim!" diye zinciri zd. Bana: "Haydi bizim kadrgaya!"
diyerek kma bir tekme att. Kendimi kendi kadrgamda buldum. Forsalara, "Biz teki
kadrgaya gideceiz. O daha batmad. Siz bu gemiyi temizleyin!" dedi.
Trk kadrgasna gelince beni ambarda bir kede yatrmaya altlar. Fakat yatan
kim yahu? Savaacak halde deilim. Krek banda farknda olmamtm. Fakat
yaralanm ve epeyce kan kaybetmitim.
Bir yana yatm olan Santa Katerina'nn tulumbalar suyu yeniyordu ki, punya
delikleri clz clz rldyordu. Biz ona yaklatk. Rzgr stndeydik. lk nce o ate
etti. Dman glleleri kam yiyen topalar gibi vzldayarak armamzn arasndan
geip, teki bordalarmzdaki denize dyorlard. Gemi bir yana yatmt.
Havaya bakan geminin ateinde, isabet mi olur yahu? Biz ate ettik. Grandi direinin
sahanlktan st taraf (yani gabya ve babafingo) uup keratann bordasna dt.
Gvertesine, birdenbire sallanan ve sarkan, ip, halat, yelken, seren ve ubuk paralan
yld kld. Eer direini ta gverteden kklemi olsaydk, onda bir kadar byk bir
kargaalk yaratamam olurduk, vesselam!
Ne ise ona da rampa ettik. Kadrgamzn reisi, topu ve savalara, "aaya ate
etmeyiniz. nk forsalar arasnda belki bizimkiler vardr, hem de braknz, ilk nce
bize onlar girsinler, burada nasl iftetelli oynandn grrz! Topu, gverte
kaplamalarn (yani tavan tahtalarn) kaldrnz... Kumbara (hambire) kullannz. Bu
gemiden artk hayr yok" diye emirler savurdu. Bizim iki direin sahanlklarndan
dmann zerine kumbaralar atld. ki geminin toplar burun buruna ate ederek
birbirlerine misket ve zincir saanaklar gnderiyorlard. ki gemi zangr zangr
titriyorlar, glleleri iki taraflarn delip deiyorlard. Birdenbire kenetlenmi, akp,
grleyip durur ve bulut bulut duman salarken, kapkara zrhlara brnm spanyollar,
kadrgamza skn etmeye baladlar, fakat kalabalk halinde hcum etmek kaygsyla
arkadakiler ndekileri itiyorlard. Arkadan itilenler kpeteye atlaynca kendilerini
gvertede bulacaklarn sanyorlard. Fakat gverte kaplamalar kaldrlm olduundan,
elde kl kendilerini tepe taklak aada ambarda buluyorlard. Orada zrhl kol, zrhl
bacak, ba, el ve kl kargaalndan ibaret bir kme, habire kalgyp duruyordu.
Denizcilerimiz bu zrh ve kol bacak bulamacndan ekip kardklarn hemen tutsak
ediyorlar ve zincire vuruyorlard. Dman gemisinde hemen hemen kimse kalmaynca,
leventler kancalar kllaryla kestiler. Santa Katerina'dan ayrldk. Onun burnu
yklyor ve k batyordu. Gzmzn nnde yana yana denizlere kaynad gitti. Biz de
arkasndan merhaba dedik.
te o zaman hemen tekisine gittik. Tutsaklar ona geirdik. Onlar zenci forsalarn
muhafazasnda braktk ve Afrika'nn kuzey kysnda Halkulvat'a dmen krdk.
oban Murat, "Zincirler zlnce, onlara tkrmsndr Ali Amca" dedi.
teki, "Hi de deil! Bacamz zdkleri zaman zincirin farslara akl halkasn
da sktm. Zinciri bizim kadrgaya gtrdm. Onu hi yanmdan ayrmadm.
Rastgeldiim ilk usta demircide ondan bir kl dvdrdm. O klc yllarca kullandm"
dedi. Koltuuna sokulan Turgutca'y kendine daha da ekti ve:
" Beni kurtaran kadrgaya gelince," dedi. "te o gemi Monenigo'nun Ege kylarn
yakp yamalamas zerine zmir ve Mentee yal halk tarafndan yaptrlm bir Trk
korsan gemisiydi. Biz oturduumuz yerde insancasna iimizle gcmzle urarken,
Hal sefer yaparak gelir satar, Mslmanz diye bizi keser, bier, ev-barkmz yama
eder, yakar, ykarlar. Bunun zerine kalkp onlara gzel bir dayak atmak zorunda kalrz.
Ktei yeyince, 'Aman vurmayn! Saymz suyumuz yok, gelin de baralm,' derler.
'Pekl' deriz... 'u kadar yl srecek karlkl bir saldrmazlk anlamas imzalayalm,'
derler. mzalarz! Silah brakp iimize gcmze dndmz grnce daha
demincek verdikleri sze ihanet ederek gene Hal Seferi diye bamza tebelle olurlar.
Yurtta patrii, haham, kilisesi, okulu serbest iken, spanya'snda, Sardenya ve
Sicilya'snda kanna gemedik hemen hemen bir Katolik, Protestan ve Mslman
brakmazlar. Eh bu i hayretullaha dokunmaz da neye dokunur? Siz syleyin
Allahakna!
Monenigo'su, papaz, Sen Jan ve Templiye valyesi vurur da bizim ellerimiz armut
mu toplar? imdi de gzlerimin nasl kr olduuna gelelim: Bilirsiniz ya bizim
kadrgalara..." dedi. Fakat boazndan bir hrlt kt ve ba bir yana dt. Herkes
zavall ihtiyara fenalk geldi diye yerinden srad. Ali Amca ta neden sonra kendine
geldii zaman, clz ve harharal bir sesle, "Bilirsiniz ya askerin aziz gelini kltr. Size
anlattm gibi bizimkisi forsa zincirindendir. O sava grm gzelim elii gz yal
bir dul gibi, yabanclarn elinde brakamam. Artk mrm yaadm demektir. ldm
zaman klcm, bu yanmdaki ocuk, Turgutca'nndr," dedi. Su istedi. Turgutca'ya: "Vakit
ge, haydi git yat olum!" dedi. ocuk, iine ylan, yan ve akrep girmez, itlembik
alsnn zerine gidip yatt. Ali Amcann ise koltuuna girdiler ve evine gtrdler.
Zavall adam iki ay kadar hasta yatt.
Veli, Kr Ali'yi evine getirip dndkten ve yattktan sonra, karsna, "Ali Amcann
hakk var. Sanki hayatmz hayat m? Her an baskna urayacaz diye da banda kle
gibi mazgall evlerde yatarz," dedi, durdu. Biraz sonra: "Palasn bizim olana verdi,"
dedi gene durdu. "Ben yam bam bulmu bir adamm. Allah bana bir evlat verdi.
Ondan ayrlmak istemem" yollu sylenerek, derin bir uykuya dald.
Turgutca sylenen szleri pek kavrayamyordu, yalnz o szlerden sezi yoluyla
zamannn halini ve havasn anlyordu. Kendisinin ne istediine gelince, onu hi de
bilemiyordu? Ya altya basnca babas ba edemedii koca srnn keilerini ona
brakarak koyunlarla deniz kenarna inerdi. Denizde boulur ya da kyya yanaan
haydutlara keileri de kendisini de kaptrr korkusuyla Turgutca'ya deniz kysn yasak
etmiti. Turgutca sabahleyin erkenden davarcn, kavaln alr ve da bana kard.
Bir gn koyu mavilerden bembeyaz bir syrlla rlplak ykselen bir doruk
stununun glgesine yan geldi. Ban ge kaldrd. Kar beyaz bir bulutuk, stunun
zerinden geiyordu. Stun sanki uuyor ve gklere gidiyordu. Bilmedi neden, fakat
yerinde sapl kat mermer stunun uuunu grnce iine bir gariplik kt. Gnlnde
iin iin yanan bir gitme zlemi, bir uzaklklar nostaljisi uyand.
Turgutca bilmedi neden, fakat "yerinde serili duran ovay da, ortasnda sapl duran
kuleyi de, u gevi getiren keileri de istemem!" dedi.
Gzleri gene uan beyaz bulutu arad. Buday ovasn da, tarlay tokad, kuleyi de,
demincek zerlerinden gemi gitmi bulut gibi geride brakp unuttu. Gene kavaln
fledi, kavalnn sesinde bir uzaklklar zlemi vard. ocuk o sesteki acy duyuyor,
fakat o sesin ne istediini gene de anlayamyordu.
Turgutca keileri kaldrp dan ta tepesine srd. nnde adalar, epevre peri
halkalar tekil ediyorlard. Binlerce yldr iine, derinliince insan kan akm olan
Aripel'in dalgalar gene masmavi idi. Aadaki kynn nnde kk atal adacklar
sralanyordu. Ondan sonra Sporad adalar geliyordu.
Gnlden trk, dudaktan gl, iekten renk olduu gibi Ege sularndan da bu
leylki, ak mavi ve ak yeil adalar domutu. Bu adalara gnl veren Anadolu, yeil
imenlik ve amlk kollarn aarak onlar barna basmt. Adalar Denizi gerdann
onlara ayna etmiti. Denizde adalar! Adalarda denizler! te Adalar Denizi! Aripel
buydu ite! Turgutca'nn, Sralovaz Yarmadas bat kysndaki Karaba kynn
zerlerinde den sivri "Partipanas", (Yani Tzi Partenas = Bakirenin rts) tepesinden
grmekte olduu manzara buydu.
Ne var ki, bu cennet gibi adalarn barlarnda, cehennem zebanileri gibi haydutlar
barndrdn duyuyordu. Turgutca daha ocuktu, dnyaya masum gzlerle bakyordu.
Yamyamlar, dev aynalar, yedi haramiler, glyabaniler hakknda masallar dinleyip,
Venedikliler, Cenevizliler, valyeler diye masallar duymutu. Kk kafasnda bunlar
insandan ok, yedi haramiler, dev analar kabilinden garip yaratklardan sayyordu.
ocuk, adalar uzun uzun seyre dalmken denizin ak mavisinin zerinden yol yol
koyu mavi rpertiler sren saanaklarn nnde kk ve beyaz bir yelkenli, rzgrn ta
gzne volta vurmaya balad. Turgutca sanki orada braklan bo bir karadan yana
Anadolu'nun dik ve keskin dalar, ekilmi kl ve mzrak kargaal halinde, ar ve
koyu bulutlar deliyorlard. Da ve tepelerinin aralklarnda yamurun brakt yedi
renk emeleri gklerden sarkyordu. Tepeler birbirine fkeyle homurdanyor ve
grltlerini doruktan dorua gnderiyorlard. Gklere meydan okuyan koca bir tepe
teki dalarn kfrlerine fena halde kzd ki, altndakiler! bir imekle cayr cayr
yakt. Dalarn hepsi zangr zangr titreyerek alglandlar. aka deil, Anadolu'nun bu
"Yayla Tepmesi" denilen fkesiydi.
Btn bu grltnn iinde yalnz kalan Turgutca, kavaln karp ate gibi yanan bir
hava almaya balad.
Tam o srada arkasndan, "Ne o Turgutca, kaval aan sen misin?" diye bir ses
duydu. Ban dndrnce Tahtabacak Hssam Amcay grd. Pitovlar belinde, palas
yannda, drbn de elindeydi. Turgutca drbn grnce, tekinin sorusunu
iitmemezlikten gelerek; "u karmzdaki adalar ve onlarn arasnda giden kk
yelkenliyi merak ediyorum da..." dedi.
teki, "Ben de onu merak ettim de buraya ktm. akal adalarnn ardndaki iki
byk aday gryor musun?.. st taraftaki Leros, alt taraftaki Toparlaka, Kayalk Ada,
Kalimnos'tur. O kk dediin yelkenli de koca bir karavelladr. Fakat zerinde top ve
silah yok. Krekleri de yok. Patnos Adasna doru volta vuruyor. Herhalde tahl
tayordur. Ondan bize zarar gelmez. Eer bir korsan gemimiz olsayd kr bile ederdik.
Drbn al da bak!" dedi.
ocuk drbnle bakarak ilk nce grd btn adalarn adlarn sordu. Sra
karavellaya geldi.
Hssam Kaptan ocuun yanna oturdu. Turgutca drbnle bakyor ve bir eyler
soruyor, Hssam drbn alp bakyor ve cevap veriyordu. Tahtabacak her sylediinin
bu iki karlk ocuk tarafndan on kadar hzla anlaldna ayordu. Drbn on, on
be kere el deitirdikten sonra, ocuk karavellann armasnn renmedik ne maestra,
ne gabya, ne kontragabya, ne de kontralaryla floklarn brakmt. Yeni gemicilerin
hatrlarnda yer etsin diye armann her ksmnn ad, aceminin srtna bir halat paras
vurularak ezberletilirdi. Oysa Tahtabacak'n dinleyicisi bu yoksul oban yavrusu, lep
demeden leblebiyi anlayveriyordu.
Bir gn oban Murat, Turgutca'y da banda gene denizde yol almakta olan bir
karavellay seyre dalm bir halde bulmutu. Onun yanna oturunca, Turgutca: "Murat
Amca, u karavellay gryor musun?" demiti.
- Bir ay kadar nce Kalimnos Adasndan Patmos'a zahire tamt. imdi bo olarak
geri dnyor. Rzgr apazlama (arkadan gelme) olduu iin cunda yelkenlerini de
am.
- Fesuphanallah. Ben dodum doal buradan bakar dururum, daha o adalarn adlarn
bilmem. Sen yelkenleri de biliyorsun maallah. Byle eylerle ne urar durursun a
evlat? Sen baba zenaatna drt elle sarl. Deniz ileri bo eylerdir. Yel frr, su
gtrr. Koyunlar kelebee uraynca, ne eit ila kullanlacan ren. Bak ben sana
eytana uyup da denize alan obann bana gelenleri anlataym da akln bana gelsin:
Bir varm bir yokmu. Bu bizim Sralovaz'da bin koyunu olan hal ve vakti yerinde bir
oban varm. Nahack urackta duruyor ve denizi seyrediyormu. Bir gn gelin gibi
bir gemi, atal Adalar arasndan dolu dizgin gemi, onu gren oban iinden,
"obanlk sanki i mi? Koyunu, keiyi satp savp bir gemi almal; hem saa sola mal
tayp para kazanmal, hem de denizin zerinde (gel keyfim gel) gezip tozmal. u
geminin kyaklna baknd bir!" diye dnm ve koyunlarn satnca bir gemi alm,
birka da tayfa bulmu... Gkova'dan incir yklemiler, Msra gtreceklermi. Rodos
valyeleri tarafndan yakalanp soyulmamak iin Anadolu kysn saya saya, su
almak zere Marmaris'e uramlar... Bahriyeli tayfa obann haberi olmadan incirleri
Marmaris'te satmlarm. Oradan ayrlp da denize alnca gece olmu. oban k
altndaki kamarasna inip yatm.
te o zaman tayfa geminin gvertesinin sandan soluna hep birden koarak, gemiyi
sallamaya ve denizden ektikleri kovalar dolusu sular gverteye ve k altna dkmeye
koyulmular. Ayn zamanda "Frtna var! Batyoruz!" diye avaz avaz haykrmaya
balamlar.
Korkan oban kamaradan "Aman kurtulmak iin ne yapmal!" diye sorar dururmu.
Onlar da "Mallar denize atarak canlarmz kurtarmal" demiler. Adamcaz da,
"Atnz yle ise incirleri" diye barm. Onlar da incirleri denize alyorlarm gibi
grltler etmiler.
oban deniz ticaretinden ok zarar edeceini anlam: Gemiyi satm, eskisi kadar
byk olmamakla beraber bir koyun srs satn alm, onlar gene burada otlatrken,
gene masmavi denizlerin zerinden kyak bir gemi gemi. obann gnlnde gene deniz
zlemi depremi. Denize dnerek ona yumruunu skm ve "Gene cann incir istedi
galiba!" diye haykrm.
oban sznn burasnda Turgutca'ya dnerek: "Bak evlat, sana gene syleyeyim.
Atadan babadan kalan sanat brakan onmaz, donar. Bizim gibi yoksul obanlara
leventlik ne gerek?" dedi.
Tam o srada aada bir ayak sesi duydular; dndler. Emine bac biraz hava ve
gne alsn diye Kr Ali'yi bileinden tutmu, yava yava daa kartyordu.
Turgutca'y grnce Emine bac, "Bak, Turgutca'n burada," dedi. Kr Ali de ocuun
yanna oturdu. oban Murat'n masalna hi de kulak asmam, fakat karavelladan
gzlerini ayrmam olan Turgutca, byk bir haber veriyormu gibi Kr Ali'ye bir
karavellann cunda yelkenleri de ak olarak Kalimnos'a gitmekte olduunu heyecanla
anlatt. Kr Ali "Yelkenleri pek seemiyorum, ama mavi zerinde bir aart
seebiliyorum," dedi. Turgutca, "Maestra, gabya, kordelin, kordelasa ve
iskopamaresini de am," dedi.
Kr Ali'nin gzleri fal talar gibi ald. "Bunlar sen nereden rendin?" diye
sordu. Turgutca "Tahtabacak Amca bana retti. Fakat neden bu yelkenlere byle ad
koyuyorlar. Bu iskopamare ne demek?" dedi.
teki "Btn Akdeniz bu adlar kullanyor. Biz de yle... Bunlarn bir ksm
spanyolca, bir ksm. talyanca ve Rumca, biraz da Trkedir. skopamare cunda
yelkenlerinin en aadakisi olduu iin gemi yalpa vurduka bazen denize dokunur.
Onun iin iskopamare, yani sprmekten skopamare denizi sprr manasna gelir, "
diye anlatt.
Vakit durmuyordu. Artk Turgutca on iki yana basmt. Fakat yana gre boyu fazla
uzun ve pazular da fazla kuvvetli idi. Tahtabacak'tan ok, yay ve pitovla iyi nian
almasn renmiti.
Tahtabacak:
"O ackl bir ykdr. Bunlar Tunus sularnda Bn burnunun yannda bir spanyol
gemisini kovalyorlarm. kisi de rzgrsz havada kreklere dayanyorlarm. Fakat
uzaktan uzaa seyrek seyrek grleyen gk, birdenbire ok yaknlam, spanyol kalyonu
mezarlkta dinelen bir selvi aac gibi mil aklarnda kararyormu, derken dou
tarafnda denizin yznde bir kara izgi grlm. Rzgr ha geldi ha geliyor derken
hava adamakll patlam. Serenleri atrdam, ipleri gerilmi ve spanyolun zerine
yrmler. Fakat rzgr gittike artm. Arkadan dahas da geliyormu. Yelkenleri
ksalm demiler. Kr Ali, reise yelkenlerin kslmamas iin yalvarm. Onun zerine
yelkenleri camadana vurmamlar. Fakat rzgr spanyol kpeini de bulmu. Ona bir
mil yaklamlarm. Savaa hazr olmular. imekler gitgide daha yakndan akmaya
balam. Yamurlar da dikine yaan su levhalar gibiymi. imek keskin bir mavi
kvlcm gibi, yamur arasnda srayp duruyormu. Artk deniz kaynayan, tten, beyaz,
yoksul ve ssz bir ova olmu. Top memelerindeki barutlar belki slanmtr diye onlar
atelemek iin demir ubuklarn atete kpkzl kzdrmlar. Bir aralk dman yamur
arasnda gremez olmular. Sonra sancak omuzluklar hizasnda seebilmiler. Herif
nnde slk olduunun farknda deilmi. Kalyonu arptrp tuzla buz etmi. Ali, 'Hey
Allah, avmz neden aldn?' diye barm. te o zaman akan bir imek, pruva
direini babafingo ubuundan gverteye kadar birka paraya yarm. Ali direin
dibinde imi. Ondan sonra grmez olmu," dedi.
Bir gn afaktan nce keileri alp, babasnn uyarsna aykr olarak deniz kenarna
doru gitti. Gne dodu, hava buulu olduu iin onun ate kresini gremedi. Fakat
aradan ok gemeden denizden esen rzgr, sular rten sisleri tel tel szerek vadilere
doldurdu.
Ertesi gn akama doru ocuk be kalitann aksi ynden yol almakta olduklarn
grd. Kdr burnundan sonra gemiler kyy syrarak geliyorlard. Turgutca'nn yrei
azna geldi. nk gemilerin drd aada, Gmlk limanna girdi. Birisi de
karakol olarak, kydan iki mil akta volta vurmaya balad. Artk Turgutca'y
balasalar yerinde tutamazlard.
Keileri nne katnca ky yolunu tuttu. Babas daha gelmemiti. Ona memnun oldu.
nk ondan svmak g olurdu. Yalvarna ise annesi "Hayr!" diyemezdi. Keileri
ala kapaynca, nereye gideceini sylemesiyle beraber, arklarnn yoku aa
patrdamas bir oldu. Annesi ardndan, "Ge kalma!" diye bard zaman ocuk oktan
gzden kaybolmutu.
Yal kenarna vard zaman sular tamamen kararmt... Gemilerden kan leventler
ky boyunca yer yer ateler yakp, onlarn etrafnda halka olmular ve yemek yemeye
koyulmulard. Aralarnda on alt, on yedi yanda delikanllar da, altmlk, yetmilik
ak sakalllar da vard. Bu atelerin birinin yannda otuz yanda bir levent, palasnn
parlakln glgeleyen kana ilgisiz gzlerle bakarak, onu kayktan getirmi olduu biley
tana srtyordu.
Turgutca yirmi, otuz adm tede bir atein etrafnda toplananlarn yan bana giderek,
onlarn dediklerine kulak misafiri oldu.
Orada otuz yalarnda bir adam, gemi bir zamanda deil, fakat pek yaknda geen
bir olay, sca scana anlatanlara zg bir heyecanla konuuyordu.
"Yahu uzaa gitmeye ne gerek? yl nce Lepanto'da, yani bizim nebaht dediimiz
krfezin anda oldu.
ki tane idi. Fakat ne kalyonlard onlar. Onlara biz Kke diyorduk. Uzunluklar yetmi
arnd, enleri de otuz arn. ki bin be yz ton yklyorduk. Gene bana msn
demiyorlard. Sen hi drder arn kalnlnda ana direk grdn m? Direklerin
ortasndaki anaklklar yok mu, onlarda krk sava halka olup arkebz ve ok
atyorlard. Bataryalarndaki toplardan baka, pruvalarnda sekizer byk top vard.
Pilora her biri dokuzar kii tarafndan ekilen yirmi beer krek lombozu sralanyordu.
O nebaht savanda bu iki kalyonun her biri ikier bin sava tayordu... Yahu onlar
gemi deil, fakat deta yzen birer ada idiler. Bu kalyonlarn birine donanmann sancak
frkas kumandan Kemal Reis, tekine de iskele frkas kumandan Burak Reis
binmilerdi. Boazdan karken az m frtna yedik? Zaten otuz yandaym, ben geen o
yln bahar kadar kanck bir mevsim grmedim. Gelin havas gsterir... Yarm saat
sonra kyametler koparr. Ne ise frtna, bora ve kasrgalarla uraa uraa Mora
sularna vardk. ok kr frtnaya bir gemicik olsun kaptrmadk.
Modon ile Spienza Adas arasnda on be yirmi kula sular vardr ya. Oraya demir
attk. Gzn sevdiimin yeri, Allah ne kadar tatl su varsa hep oralara aktm. Oradan
bize aylarca yetecek kadar su aldk ve demir alp, ver elini Kalamata liman dedik. O
yere de Allah, dorusu zeytin balam. Da ta zeytin aalarndan gm renginde.
Donanmann on be mil alargasna gnderdiimiz gzc kalitalar ve krlanglar, yz
elli gemiden ibaret Venedik do- nanmasnn Antonio Grimani'nin komutas altnda
Lepanto krfezinin azna gelip demir attn bildirdiler. Sanki bunlarn yz ellisi yetip
artmyormu gibi birka gn sonra da Kbrs Valisi Pietro Loredano on be tane domuz
gibi gemi ile gelip tekilerinin yanna demir att. Filonun komutasn Loredano ald.
Onun ne yaman bir deniz kurdu olduunu bilirsiniz.
Bizim donanmann banda Hersek Ahmet Paa vard; fakat asl denizcilerimiz Kemal
Reis'le Burak Reis'ti. Ben bir yl nce bunlarla beraber spanya yakasna gitmitim.
Endlsl, Beni Ahmer'in Granada hkmeti yklmak zere idi... Kastil ve Aragon
Kral Katolik Ferdinand yok mu? Endlslleri spanya'dan srmeyi kurmu. Onlar da
bizim Sultan kinci Bayezid Handan imdat istemiler. Donanma ile apar topar spanyol
sularna gittik.
Trk donanmas ise borda dzeninde yarm daire tekil eden bir tek hattan ibaretti.
Bu dairenin ortasna derya kaptan Ahmet Paa, sa koluna, yani sa boynuza Kemal
Reis, sol kanadna ise Burak Reis komuta etmekte idiler. Rzgr Trk donanmasna
uygundu. Arkadan esiyordu. Bundan dolay btn yelkenlerimizi am, olanca hzmzla
dmana saldrmaya balamtk. Burak Reis'in koca kalyonu, sava hattnn biraz
ilerisinde donanmadan biraz ayrlm bulunuyordu. Dmann nc filosunun komutan
Amiral Armenio bu hali grnce Burak Reis'in kalyonunu Kemal Reis'inkine benzetti. O
sralarda an ve san her tarafa yaylm bulunan Kemal Reis'i tutsak edeceini sanarak,
bir kevke (yani kalyon), bir barca ve bir mavna ile Burak Reis'in tek gemisine saldrd.
Bu gemi Burak Reis'i ortalarna aldlar ve onu olanca top ateleriyle dvdler.
Burak Reis ise dmanlarnn armalarna att neftli ve ya' paavralarla dman
yelkenlerini tututurup yakt. Rzgr atei iyi krklyordu.
Ben bizim sava hattnn ortasndaki bir kadrgada idim. Gemilerimizin hepsi trampet
ve davullarn alyordu. Dman da yle. Amiral Armenio'nun savalar ve
denizcileri, tutuan yelken, seren ve direklerle urarken, Burak Reis'in o na kadar bir
mezarlk gibi sessiz duran kalyonu birdenbire her tarafndan dumanlar ve alev dilleri
pskrd. Spienza Adas ile ky dalar anglanarak uzun sre grlediler. Amiralin
koca barasyla, toparlak kl mavnas, bacaklar krlm rdekler gibi bir yana
yatarak abalamaya baladlar. nanr msnz bilmem? Bu barann punya deliklerinden
denize kanlarn aktn grdk. O iki gemi batt.
Amiral Loredano bu hali grnce kendi byk kalyonu ile Armenio'nun imdadna
kotu. ki dman amirali, toplarla bir i gremeyeceklerini anlam olacaklard ki,
Armenio'nun batmam olan kalyonu ile Loredano'nun kalyonu, Burak Reis'e rampa
ettiler. Arkebz patrdsn duyuyor ve dumanlarla kllarn ve yataanlarn prltsn
gryorduk. Orada adamakll boazlayorlard. Biz daha top menziline girmemitik.
Burak Reis savaa tutualberi tek bana drt gemi ile uram, ikisini de batrmt.
Geride kalan iki gemi ise sancak ve iskele bordalarna rampa etmi bulunuyorlard.
Burak Reis ok telefat vermiti. Ne var ki sancan alaa ederek teslim olacak
adamlardan deildi. Son are olarak brlerine yapan iki gemiyi neft ile atee verdi.
ki gemiden alevlerin ve kara dumanlarn ykseldiini grdk. Hl da ilerinde yaka
paa boazlayorlard. Dman gemilerinin ikisi de yand. Burak Reis kendi gemisini
bunlarn arasndan kurtaramad... Bir aralk gklere kapkara bir duman stunu ykseldi.
Gemisini kurtaramayacan anlayan koca denizci, sanki iki dman amiralini de
grtlaklarndan tutup havaya uurmutu. Deniz onlarn mezar oldu. te bundan sonra
Spienza Adasna Burak Adas adn verdik.
Loredano'dan sonra rtbesi en byk olan dman Grimani idi. Bittabi o amiral oldu.
Fakat Burak Reis olayndan sonra dmann diz ba zlm, gzleri iyiden iyiye
ylmt. Amiral olarak Grimani'nin ilk emri boca alabanda ederek kamak oldu.
Doruca Lepanto'nun yolunu tuttu. Amac ak denizde karlayamad Osmanl
donanmasn, hi olmazsa nebaht'nn dar boazndan ieriye sokmamakt.
Donanmasnn arta kalanyla gidip boazn azn tkad ve hatta karaya top kard.
Biz artk herifin ardn m brakrdk? Hemen peinden davrandk. Boaza varnca,
herif bize bir cehennem ateidir at. Bizim topular yamand dorusu. Dman ateine
bin beteriyle cevap verdi. Dman yarp ikiye bldk. Flandra ve sancaklarmz
rzgrda yapraklanyordu. Davullarmz gmbrdeterek boazdan ieri daldk. Grimani
toplarmzn art nesi varsa tezelden toparlayarak, kuyruklar bacaklarnn arasna
skm ylgn kpekler gibi dmen krp gitti. mdadna Franszlar ve Sen Jan
valyeleri yetitiler. Fakat aznn tadn bir kere almt. Artk byle bir ie bir daha
karr myd?.
Sonra iittik. Venedik'e gider gitmez herife zincir vurmular ve senatoda mahkemeye
ekmiler, sonra da lnceye kadar Chiasso Adasna srgn etmiler. Adam sanki neye
srgn ediyorlard? Kendileri gelip savasaydlar ya?."
Levent, sznn burasnda durdu. Halkada bada kurmu olanlarn arasnda krk
yalarnda bir denizci, "Sen o gnleri unut. Devlet baba Venedikliler ve tekilerle bar
yapt. Artk donanma kp savamaz. Baksana biz bile Antalya'da yaplan iki beylik
kadrgay alp stanbul'a gitmek zere denize aldk. Bize, yabanc gemi grrseniz
sakn ha satamaynz, diye sk sk emirler verilmedi mi?" dedi.
Beriki, "Ne bar be yahu? Grmyor musun, spanyollar bir Trk, bir Mslman
yakalaynca, hemen zindana atyorlar, orada onlara eit eit ikenceler ediyorlar... Ne
bileyim, trnaklarn skyorlar, alktan lecek hle getiriyorlar, forsa diye kree
zincirliyorlar, ya da fe-da-auto diye cayr cayr yakyorlar? Apak savatan daha kanl
ve daha ackl ya?" diye sylendi.
teki, "Oras yle! te onun iin korsanlar da kendi balarnn aresine bakyorlar.
Ben onlara hak veririm. Ben Midilli kylerindenim. Bir karm, iki ocuum vard. Eh,
birka inek, biraz da tarla ile idare oluyorduk. Bir gece kente gittim. Kye dnnce, onu
yanm buldum. Btn kylleri yere yatrp koyun boazlyorlarm gibi boazlarndan
kesip, balarn gvdelerinden ayrmlar. Yanaklarn delerek enelerinden bir ip
geirmiler. Kafa demeti halinde aalara asmlar. te o demette, karm ve iki kk
ocuumun balarn da buldum? Dnya tepeme ykld. Gidip ikyet ettim. Bana 'Bu
halt ileyen Venedik ve spanyolllar deil, korsanlar... Korsanlar byle yaptlar diye
sultanmz teki devletlere sava m asn?' dediler? aakaldm. oluk ocuum
ldrldkten sonra ve evim de yandktan sonra ben artk orada ne duracaktm?. Hemen
gidip aydn uaklarnn bir kadrgasnda korsan oldum. Benim imdiki leventliim ok
sonradr. Yenieri olsun, sipahi ve biz leventler olalm, sava zamannda sefere
gideriz... Sonra dner, bacak bacak zerine vurur, keyiflerimize bakarz. Oysa serhad
halk ve bir de biz korsanlar rahat yz grmeyiz. Yenieri, sipahi ve leventlerin
babayiit olduklarn inkr etmek istemiyorum.
Benim Midilli'de tanm olduum Yakup adnda bir kyl vard. Rahmetli ld,
ortada drt erkek ocuu brakt. shak, Oru, lyas ve bir de en kkleri Hzr
(Sonradan Barbaros). shak, Midilli'de yayordu. Fakat teki karde tarlalarn
tokatlarn satarak 20-30 tonluk bir yelkenli peydahladlar. Bunlardan Oru, skenderun
ve Msra, Hzr'la lyas da Selanik ve Serez'e ileyen yk ve ticaret gemilerinde
tayfalk etmi olduklar iin ora kylarn iyi biliyorlard. Hzr, kardei lyas'la Msra
gitmek zere gemilerini Rodos ve Smbeki adalarnn arasndan geirirken, Rodos
valyelerinin bir gemisi, zerlerine saldrr. lyas'la Hzr, daha on , on drt yanda
ocuklard. Ceviz kabuu kadar gemiciklerinde top yoktu. Gene de teslim olmadlar.
Ellerindeki bir tfek ve iki klla, yaralanp yere yuvarlanncaya kadar dvtler.
lyas ehit oldu. Hzr', Rodos'ta zindana attlar. Bu i, senin anlattn Lepanto sava
sonrasnda oldu. Hzr bir yolunu bulup Rodos'tan kat. Antalya'da ehzade Korkut yok
mu? te Hzr'a o yardm etti de ona halis Antalya kerestesinden on dokuz oturakl bir
perkende yaptrp verdi. Oru ve Hzr onunla Rodos valyelerine ait birok gemi ele
geirdiler.
Ne var ki, Yavuz Sultan Selim geen yl tahta knca, Sultan Korkut ortadan
kayboldu. Hzr'la Oru, kendilerini korumu olan ehzadeyi kaybettiler. Yavuz Sultan
Selim de Osmanl korsanlarnn Trk sularnda gezmelerini yasak etti.
Otuz yandaki levent, "E?... Top, barut, glleyi nereden buluyorlar?" diye sordu.
Turgutca, ateli gzlerle dinliyordu. Bu iittikleri bir taraftan houna gidiyor, bir
taraftan da cann skyordu. Bu gemilere kap denize almak vard. Fakat levent ya da
azep olarak gidip limanda yatacak olduktan sonra babasndan, anasndan ve u sevdii
Sralovaz'dan ayrlmak neye yarard? Yabanc korsan korkusundan ta da bandaki drt
duvar mazgall evlerde obanlk ederek mi ihtiyarlayp lecekti?... ocuk derin derin
iini ekti. Artk leventlerin yannda pek gecikemezdi. Yoksa babasndan pek esasl bir
papara yerdi... Ky yolunu tuttu. Ta evlerinin kapsini kapal buldu. Babasn
uyandrmaktan korkarak, ahra gitti. Gkte ne gzel bir ay vard. Ahrda drt inek
yatyordu. Gzleri karanlkta parlyordu. Bir yana sarkan dudaklarndan salyalar
sunuyordu. Meraksz iri gzlerini Turtgutca'ya evirerek baktlar ve onlar krptlar.
Turgutca nlerine birer ikier tutam saman koyarken onlara:
"Sanki sizinle benim srdm hayat arasnda ne fark var? Hep ayn boyunduruk
altnda alyoruz," dedi. nekler samanlar yava yava ineyip
hohluyorlard.Turgutca ay ile nurlanm Sralovaz Yarmadasna ve gm bir
araf gibi yaylan Aripel'e bir gz gezdirdi.
Ertesi gn, Sralovaz'n o vahi doruklarnn ardndan afak skerken oban Veli
evinden kt; inek alnn yannda Turgutca'nn dimdik durmakta olduunu, uyku dolu
gzlerle grd.
"Hava scakt. urada aln yannda yattm. Bugn keileri aaya, kyya
sreceim."
"Bak olum sen..." demesine kalmad, admlar biraz nce evin ardndan duyulan Kr
Ali ile Emine bac keyi dnerek grndler. Ali:
Veli raz oldu. Turgutca, Kr Ali'nin bileinden tuttu. Yal kysnn zmrt dzl
yer yer beyaz elbiseli levent kalabal ile noktalanmt. Akta ise Sporad Adalar
grnyordu. Ak, temiz ve lk bir gnd. Bu adalar da szmona o masum denizin
ocuklarydlar.
"Ali Amca, bu yabanclar niye kanmza bu kadar susam bulunuyorlar?" diye sordu.
"Senin yanda iken ben de bu hale aardm. Galiba dinimiz ayr da ondan, derdim.
Evet sebebin bir ksm bu! Fakat hepsi deil, nk Hristiyanlar birbirlerini de
kryorlar.... Haydi bunu da mezhep fark iin yapyorlar, diyelim. nk onlarn bir
ksm Katolik, bir ksm Protestan, baka bir ksm da bilmem ne. Fakat galiba tamamen
bu da deil. nk birok denizcileri, kendi mezheplerinden, kanlarndan ve
milletlerinden olan erkek, kz veya ocuklar yakalyor azlarna bez tkayarak sk fk
balyor ve gemi ambarlarna atp denize alyorlar. Uzak limanlara varnca onlar
oralarda satyorlar. ngiliz gemicilerinin ngiliz ocuklarn byle kapp Amerika'daki
ngilizlere sattklar ok grlmtr. Bana yle geliyor ki, yaradllarndan olan bu ie
sonradan din fark, min fark diye bir kulp takyorlar. Ben bu gerei reninceye kadar
babamla iki kardeimi kaybettim ve bizlerden oklarnn kaybolduklarn grdm. Bu
nedir biliyor musun? Bakasnn hayatna mal olsa da kazan salamak hrs... Biz artk
dersimizi aldk. Ne yapalm? Dnyamz byle!" dedi ve iini derin derin ekti.
htiyar leventin birisi, Tahtabacak'a nerede gazi olduunu sordu. Levente, Kr Ali
cevap verdi:
"Arkadam yaman topudur. Onun iin kolu ve baca topu att. Fakat o ok dmana
topu attrmtr. O anlatmasn pek sevmez. Size ben anlataym bari. Selman Reisi
tanrsnz. u eski Selman Reis, Hssam Kaptan onun kadrgasnda topubayd. Bir
gn Pantelaria Adasnn gney anda, iki kuvvetli barann himayesinde tepesine
kadar ykl bir gemiye rasgelmiler. Dman pek fazla kuvvetli olduu iin, onu
grmezlikten gelip, svmaya karar vermiler.
Fakat kreklerde topu topu on be yirmi forsalar varm. Paralar uygun rzgrla,
Selman Reisin kadrgasna yetimiler. Biri kadrgann sa, teki sol tarafna rampa
etmeye kalkmlar. te bizim topu arkada tam o srada ustaln gstermi.
ok eskiden kullanlan tatan oyma havan toplar yok mu? Anlatmakta olduum bu
olaydan iki hafta evvel Sicilya kylarna yaptklar bir aknda toplardan iki tanesini
bir ky kenarnda otlar arasnda bulmular. Onlar bu arkadam gemiye almak istemi.
Selman Reis artk kullanlmayan bu toplarn gemiye alnmasna engel olmaya kalkm.
Fakat arkadam hibir ie yaramaz olsalar da gemide bari safra diye
kullanlabileceklerini iddia etmi. Onun iin gemiye alnmalarnda inat etmi. Selman
Reis, 'Geri bunlar, gnleri gemi eski toplardr. Fakat sakla saman gelir zaman.
Bunlar gemide kumanya yemez, su imez. Varsn bir kenarda durakoysunlar,' demi.
htiyar bir levent, "Ben o toplarn kullanldklar gnlere yetitim. Onlar yava
fitillerle ate edilirlerdi. nk atelendikten sonra topularn uzaklap saklanmalar
gerekirdi. Fakat gemilerde kullanldklarn hi grmedim," dedi.
Ne var ki dmann biri daha nce yanat. Onun tarafndaki havan topunu ateledim.
Topun alevleri gklere parlad. Kulaklarm dakikalarca nlad. Sanki bir yanarda alev
samt. Sonra dumanla kararan gkten o ar mermiler yle bir iddetle dtler ki,
dman barcasnn yalnz gvertesini deil, birok yerinden teknesinin altn da
deldiler. Bizim teknenin de kpetesi gitti. Gvertedeki kalabaln stne den hurda
demirler de ok iyi i grdler. Arkadalar kasaralara saklanmamlard. Onlarn
arkebz ve ok yaylm, birbirine karan dmanda artk savaacak hal brakmamt.
Kendimi toplayp dndm. Bir de ne greyim? teki taraftaki para hemen neredeyse
rampa kancalarn bize atacak. Sancak bordamzdaki topu biraz daha dzelttim. abuk
ate alsn diye fnyasn ksalttm. Kibriti dedirdim. Ondan sonrasn da bilmiyorum.
Kendime geldiim zaman sa kolum da parmaklarmn ularna kadar ac ac szlyordu.
Dnp koluma baktm. Kolum yok! Bizim havan topundan kan bir zincir paras,
kolumu paralayp gtrm. Bizimkilerden de birka kii yaralanm. Dman neye
uradn bilmeyerek teslim olmu.
Leventin birisi, Tahtabacak'n yannda durarak dinlemekte olan Turgutca'y iaret etti
ve "Olunuz da sizin gibi bir nianc olur inallah," dedi.
Kr Ali, "ocuk olum deildir. Fakat bize belki de olumuzdan da yakndr," dedi.
Ok yayna ip takmakta olan on alt yalarnda bir levent Turgutca'ya, "Atar msn
amca olu?" diye sordu. Turgutca glerek, "Evet," dedi. Dalm bir su varilinin kn
elli adm kadar teye diktiler. Turgutca'ya ipi taklm yay ve bir de ok verdiler. ocuk
yay ekti. p vngldadi; ok vzldad, trak diye tahtann ta ortasna sapland. Aferin,
diye baranlar oldu. Fakat birka kii (ve bu arada yayn sahibi gen levent) "Yahu bu
denk gelmitir. Bir daha at," dediler ve Turgutca'ya ikinci bir ok verdiler Turgutca
arkl kk ayaklarnn birini ne att, geilmesi pek g olan sarp ve yksek bir da
amaya hazrlanyormu gibi, kuruyan dudaklarn diliyle slatt. Onu seyredenler,
"Becereceinden emin olmad iin korkuyor," diye dndler. Turgutca bir an
nefesini tuttu, sonra oku salverdi. Uan ok, saplanm olan iki okun arkasna vurarak
onu ucuna kadar ikiye bld. Seyredenler atlar.
Ok sahibi gen levent, Turgutca'nn adn sordu. Kendi adn da "Eribozlu Murat,"
diye verdi. Sonra hemen gidip okla balk avlamalarn teklif etti. Turgutca rzgrn
ktn ve balklarn rpntl denizde grlemeyeceklerini, balklar ve zellikle
kefallarn afakleyin deniz cam gibi durgun ve berrak iken avlanabileceklerini syledi.
Ertesi gn afaktan nce birlemeyi szletiler.
Leventlerle yal iki korsan gemiten ve gelecekten uzun uzadya sz ettiler. Bir ara
gemilerin birinin odabas (ikinci kaptan) Turgutca hakknda:
"u ocuk ok istidatl. Bizim reise sylesek de onu azeplere, acemi olanlara
kaydettirse," dedi.
Murat o yksek yerden koyun sularna bakakalmt... Koy deil, maaralar, kayalar,
imenleri ve aalaryla deniz sularna dolanan mcevher bir gerdanlkt. Koyun
ortasnda kk bir adack vard. Dalga geldike ikiye ayrlyor, adann zerinden kar
beyaz kpklerle aaya sarlyordu. Murat sulara bakarken, onlarn dibinden hzla
giden bir aartnn yze doru geldiini grd. Sar sal bir kadn ba kpklerden
kt.
Sonra knndan kan dalkl kadar parlak, Gmlk kynden Gll kzn gvdesi
apak frlad. te o zaman Murat Turgutca'y durdurdu.
Kz, ate renkli slak salar aaya sarkarak, omuzlarn rtyor ve denizde
salnyordu. Amma da apak bir eydi. Gerdannn beyazl ve sert memeleri ksmen
grnyordu. Arta kalan ksmn ise habbelerle buulanan sular rtyordu, fakat
Murat'n gzlerinden gzellik hazinelerini gizleyen o sular, onun hayalini
durduramyorlard. Gzleriyle grd gzelliklere doyamayan Murat'n hayali, cam
krmadan geen bak gibi buulu sular arasndan yasak gzelliklere eriiyor ve sonra
geri dnp onlar delikanlnn i arzusuna anlatyordu. ki ocuk ondan sonra balk
avlamadlar.
Delikanl leventte on iki altn duka vard. Bu, o zaman iin byk bir para idi. Gll
kz, yal anasyla birlikte ta evlerinde bir bana yayorlard. Tek bacakla Kr Ali, o
gn akama kadar leventlerle ihtiyar kadn arasnda gidip geldiler? En sonunda o akam
Murat'la Gllnn nikhlarnn kylmasna ve dnlerinin yaplmasna karar verildi.
Kalitalar stanbul'a dndkten sonra zaten Murat serbest kalacak ve Sralovaz'a gelip
oturacakt. Murat'n sevinten etekleri zil alyordu. Turgutca'ya, "Adama nerelisin?
diye sormular, adam da karmn kyndenim, diye cevap vermi. Bak Turgutca, artk
hemeri olduk," diyordu.
Murat on sekiz yanda iken baba olmutu. Artk Turgutca da on drt yanda idi. Sk
sk buluup konuuyorlard. Bir akam bir burunun zerine kmlar, Turgut yksek bir
taa oturmu, Murat da topraa uzanmt. Daha gece olmamt. Ay , denizi gurubun
kzll ile paylayordu. Aripel saf saf dalgalarn, uzak enginlerden getirerek, yeil
ve altn lleler halinde koyup kumlarna yuvarlyordu. Sanki deniz Hzr ve Oru Reis
gibi Aripellilere ait haberleri, kendi yurtlarnn kylarna tayarak yava yava
ekiyordu.
O anda btn yaradl, iki gencin baklarnn nne, o gnk sava, bou
dnyasna ok yabanc ve uzak bir masumluk ve gzellikle yaylyordu. Geici bir
rzgr denizin yeil billuru zerinde krklar yrtyor ve yabani gl petaln bir
kelebekmi gibi havada prldatarak uurduu zaman, sanki cennet ellerinin
yelpazeleyileri imi gibi i ayor ve yalnzla zevk katyordu. O saatte btn da
yamalarnn iekleri gklerin kendilerine glmseyerek verdikleri ballar ve gzel
renkleri, gzel koku olarak ona geri veriyorlard ve o da karlk olarak en iri
yldzlarnn parlts, en koyu mavisi, en serin i ekileriyle o elleri mutlu ediyordu.
Murat yava yava, "Burasn byle grdke bazen kendi kendime denize almasam
da olur, diye dnyorum, eer yeryznde cennet varsa herhalde burasdr!" dedi.
ocuklar sanki her tarafa yaylan durgunluu ve sessizlii bozmamak iin hemen
hemen fsldayarak konuurlarken birdenbire havada bir ok vzldad. Anlalan
sessizce yanaan bir korsan kay Turgutca'ya nian almt. Okun topraa
gmlmesiyle beraber durumu kavrayan Turgutca, teslim oluyormu gibi iki elini havaya
kaldrd ve Murat'a yavaa "Sen grlt patrd etmeden sv. Git haber ver,
eytanderesi'nde pusu kursunlar. Ben her kim iseler bir saate kadar oraya getiririm,"
diye fsldad. Murat, "Yok olmaz, tehlikeye girersin," filan dedi ise de Turgutca'da
sylediine itaat ettirir bir hal vard.
Murat ayrlr ayrlmaz Turgut alayc bir sesle ve talyanca, Sicilyal bir ocuk
olarak kk yanda Kr Ali adnda bir adam tarafndan tutsak edildiini ve
hatrladna gre adnn Bernardo olduunu syledi. On alt, on yedi ift krekli bir
frkatayla gelmi olan krk kadar korsan, bu sr, spa hrszl aknlar iin ky
kyleri hakknda bilgi edinirlerken, Tahtabacak ve Kr Alinin kimler olduunu
renmilerdi. Az bir kukudan sonra ocua inandlar ve ky baskn ve zellikle
hayvan allarnn soyulmasnda kendilerine klavuzluk etmesini istediler.
Dalarn baheli, merali, yemyeil etekleri uzun bir dzlkle deniz kylarna
yaylyor ve koylarla dantelalanyordu... Fakat daha yukarda kayalk yamacn dikletii
yerler, seyrek allar, sakz, defne, santral aalaryla rtlyordu. tede beride dereler
oymu, onlarn dibine ta, akl ve kum kmeleri ymt.
Btn memleket, yamalarda yaylarak uyuyan hafif sisler kadar sessizdi. Szmona
Sicilyal Bernardo, tepeden trnaa kadar silahlanm olan krk korsan o derelerden
birine soktu. Turgutca korsanlarn reisinin yannda yryor ve kyllere silahlanp
toplanacak vakit vermek iin, "Aman yava yryelim, patrt yapmayalm. nk
kyllerin nbeti gzcleri vardr... Srlar aldktan sonra beni de gtrecek ve
anama babama iade edeceksiniz deil mi? Beni Trkler yakalarlarsa ldrrler,"
diyordu.
Yalnz Turgutca'nn babas deil, fakat anas da eline bir balta alarak gelmi,
alyordu. Tahtabacak, "Olana bir ey olmasn, aman dikkat ediniz," diye rpnyor,
arkebzn sehpasn dzeltiyordu. Sonunda, derenin pek dar bir yerine geldiler. Buras
yarmar insan boyunda kaba saba merdivenlerden yaplm bir yerdi. Bunlarn zerinde
ancak er drder kii durabilirdi. Fakat imdi otuz kadar korsan kmt. nlerinde
boalan kntya Turgutca ile korsan reisi knca, ocuk artk iaretini vermek saatinin
aldna hkmetti: "Davrann!" diye barmasyla korsan reisinin arkasna geip
kollarn kavramas bir oldu. Bu durumda reislerini vurmamak iin, ne yukarya km
olanlar, ne de alt basamaklarda kalm korsanlar ate edebilirdi.
Issz dere birdenbire silahlarla canland. Hrsz alay, aslan azna ba sokmu gibi,
dar geidin kayalk dileri arasna girmiti. Sanki dan barndan yamur suyu yerine
bir savalar seli akyordu. Yalnz erkekler deil, fakat onlarn karlar, kz kardeleri
ve kzlar da gelmiti. Korsanlarn geldiini duyunca, un eleklerini duvara asmlar,
beikteki ocuklarn ihtiyar ninelere brakmlard. Gece baykuun tn duyunca
korkudan damarlarndaki kanlar donan kzlar, imdi pala ve yataanlarn imekler gibi
aktklarn korkusuz gzlerle seyrediyor ve elde bak, ller zerinde sava Tanrlar
gibi yryorlard. Onlarn bu halleri yreklerinin katlndan ileri gelmiyordu.
Yuvalarnn yavrularna, kuularn uzattklar souk elleri kumrular kanatlaryla arpar
ve gagalaryla vururlard ya, erkeklerini ve ocuklarn vurmaya gelenlere kar bu
analarn ve kzlarn saldrnda da o kumrularn iddeti vard.
Aradan on, on be dakika geince derenin iinde bir diri korsan kalmamt.
Turgutca'nn anas olunu, alaya alaya barna basyordu. Fakat Turgut, "Dur hele
anne, iimiz bitmedi. Yahu bunlar getiren gemi aada bekliyordur. abuk gidip onlar
ele geirelim!" diye bard. Oradakiler koar adm, ky yolunu tuttular. Fakat arkebz
seslerini iitmi olan hrsz frkas (fregat) ne olur ne olmaz diye kydan ok ve arkebz
menzili dna alarak bekliyordu. Ne Turgutca'nn, ne bakalarnn talyancas onlar
kyya yanatrabildi. Turgutca birka kii ile frkataya yavaa yzmeye kalkt, fakat
onlara babalar da, Tahtabacak da "Bugnlk yeterli ders aldlar," diye engel oldular.
Frkata da yelkenleri ap atallara doru yol ald.
Emine nine "Haydi yavrum, aa mahalleye git de Ali Daynn ldn bildir,"
dedi. Turgut, elinde kl, zgn olarak aaya indi. Ali Daynn ldn bildirdi.
Tahtabacak ve birka erkek cenazeyi beklemek iin yukarki mahalleye ktlar.
Turgutca, evde tuhaf bir manzara ile karlat. Evin bir kesinde on kat frenk
elbisesi, on ift izme ve kundura, on dokuz kl, iki gm savatl pitov, yedi savatsz
pitov ve kubur, iki gm savatl kama, on bir savatsz kamay yl buldu. Babas
oktan uykuya varmt. Annesinin ise sevinten gzleri parlyordu. Turgutca'ya "Bunlar
hi! Bak sana ne gstereceim," dedi ve bir kese aarak ocuun avucuna on sekiz altn
duka sayd. Sonra "Bunlarn hepsi de senin. Blrlerken Tahtabacak, asl ii senin
grm olduunu ve ganimetin yarsnn sana verilmesi gerektiini, kim gerekmez derse
koltuk deneini onun banda kracan syledi. Kyller, 'Haklsn amca!' diye
bardlar. Bana da koca bir gm hac verdiler. Fakat ben gvurun han patn putunu
hi eve sokar mym? Eee... istemem ben onu dedim. Eh Turgutcam, imdi bir sr inek,
koyun alabiliriz," dedi.
Turgutca, dikenli itlembik als dallarndan ibaret deine uzandktan sonra, akl
bir Kr Ali'ye ve onun verdii ar palaya, bir deinin etrafndaki ganimete ve bir de
oban Murat'n masalndaki deniz obann denize dnerek "Gene cann incir
istedi," diye barmasna gidiyordu.
Ta neden sonra uykuya varan gzleri, kapanp da hayali dlere alnca, kendini
denizle kar karya buldu. Deniz mavi gzl, mavi yzl ve mavi sal bir gzeldi.
Turgutca'ya "Ben incir deil, seni istiyorum," diyordu. Bunu duyan ocuk bard.
Uyanan annesi "Turgutca, ne istiyorsun?" diye sordu. ocuk dn kaybetmemek iin
gzlerini hi amadan, "Hibir ey istemiyorum. D gryordum da..." dedi ve
uyuyormu gibi derin derin nefes alarak az sonra gene uykusuna dald.
Bu olaydan be alt ay sonra bir gn btn Aripel bat rzgryla kryordu. leye
doru yakc gne nda denizin ta ufuklara kadar kaynaan ate levhasnn stnde
karavella biimi kapkara bir gemi grnd. Da banda Tahtabacak, hemen hemen
gzlerini rten atk kalarn yukarya doru silerek uzun deniz drbnn gzlerine
getirdi. Yannda duran Turgutca'ya: "Dman desek byle gpegndz yanamaz. Dost
desek ne flandra, ne de sancak gsteriyor. una bir de sen bak," diyerek drbn uzatt.
"nk seren cundalarn mantelyalar araclyla karga ediyorlar. Hah! Hah! Hah!"
Turgutca, "galiba bol bol su da yapyor. Arasra bordalar gnete parlyor. Herhalde
tulumbalarla ekilen sularn punyalardan akarken gne yla parlamalarndan
olacak. imdi anlald. Ya armozlar ak, ya da teknesi delik. Cunda yelkenlerini acele
kyya yetimek iin ayor. Nah ite, hele Gmlk'n azn grebildi. Dmen
kryor. Gidip karlayalm," dedi.
Deniz kenarna vardklar zaman gemi oktan Gmlk'e demir atmt. Tahtabacak
ile Turgutca'nn da bandaki tahminleri doru kt. Gemi Kerim Aa adndaki
emeli bir tccar tarafndan Sakzl bir tccardan alnmt. Geminin 40 kii tayfas
vard. Fakat bunlarn ancak yedisi (o zamann deyimiyle ehli bahir) denizden akar
gemici idiler. Gemi sahibi Kerim Aa, kaptanlk ediyordu. ok iyi yrekli bir adamd...
Fakat geminin pruvasn kndan ayrt edemiyordu. Gemi kullanmakta ondan cahili
bulunamazd. Durup durup yaka silkiyor ve "u Rodos korsanlarndan bktm usandm.
Beni mahvettiler yahu! kidir skenderiye'ye gnderdiim mal yama ediyorlar. Ben de
bu gemiyi alp silahlandrdm. Barutumuz, gllelerimiz, kumbaralarmz bol ama,
gemicimiz kt... Tekne kalafat istiyormu, ben ne bileyim? kmazdan nce sylemediler
ki. Sakz anda burnun birini dnnce karmza Venedikli kk bir perkende kt.
Bizi grnce kamaya kalkt.
Tahtabacak, "ki kii yetmez. Hem de gemiyi karaya ekip iyice kalafatlamal. Ben
Halikarnas'a vararak bir iki kalafat ustas ve gemici getireyim," diye cevap verdi ve
ertesi gn de usta getirdi.
Bu arada Turgutca, kendisinin denize almasna raz olmas iin annesini kandrmaya
alyordu. Ona, on sekiz altn dukann dokuzunu inek satn almas iin brakacan,
kllar ve pitovlar skenderiye'de satacan, denizde belki de ganimet bulup eve
dneceini yalvara yalvara syledi. Geri dneceine sz verdikten sonra gitmesine izin
alabildi. Babasna ise, denize almakla kendisine obanlk etmekten daha fazla yardm
edebileceini anlatt durdu. Babas Veli de znle arlaan, yank bir sesle, "Peki, git
yavrum!" dedi.
Bu arada Tahtabacak, karaya ekilmi olan toplarn banda, Turgutca'ya onlarn nasl
doldurulacaklar, onlarla nasl nian alnaca hakknda uzun uzadya dersler ve tler
veriyordu. Sonunda gemi onarld ve denize atld. Artk Turgutca'nn denize alaca
gn gelip atmt. O gn annesi, babas ve yurdundan (Turgut Reis'in Sralovaz' ne
kadar sevdii, sonra orada yaptrd emeler, camiler, mektep ve medreseler gibi
hayrattan bellidir) ayrlaca iin, iinde bir zn vard. Fakat bu znts, denize
altan doan tatl bir sz idi.
Turgutca on be yann iinde iken bir sabah babas gene her gnk gibi afakleyin
uyand. zgnd, ama zntsn belli etmemeye altndan yz sanki ta
kesilmiti. Turgutca'ya krk bir sesle, "Haydi olum, inallah yaknda sa salim
dnersin," derken, "Ne gezer? Olan bir daha grmeyeceim iime douyor," diye
dnd ve ii kan alad.
Turgutca elini pt; hatta onunla beraber da bana kadar gelmek istedi. Fakat
babas, annesiyle kalmasn syledi. Adam hi arkasna bakmadan yrd ve artk
grnmeyeceine emin olduu bir yerde durup, patika kenarndaki bir taa yorgun argn
oturdu. Gzleri slakt.
Kurun gememesi iin yazdrp da olunun gerdanna takm olduu muskann orada
olup olmadn eliyle yoklad. Olunun -srtnda denk- patika dnemecinin arkasnda
kaybolduunu grnce, dnya gzlerinde ac bir boluk kesildi.
Yoksul evinin eiine kerek avularn salarna koydu. znle kalnlaan bir
sesle, "Olum! Olum!" diye hkra hkra alad.
Olunu alan denize yumruunu skmak iin mi, yoksa deniz kysnda Allah'tan,
olunun frtna ve lmden korunmasn yalvarmak iin mi, her gn gen korsann anas,
deniz kenarna gelir saatlerce aklarda yal gzler gezdirirdi.
ocuk ayrldktan on, on be gn sonra idi. Akamzeri kadn gene yal kenarna
gitmiti. Bir mum alevini saklayacak kadar rzgr yoktu. Dalgalarn grleyii, deil
yalnz kydan, fakat ta Karaba kynden bile duyuluyordu. Bu dalgalar, frtnann
pitarlar idi. Dalgalarn saldr binlerce araba tekerleinin dnmesini, yry
halindeki kalabalk ordularn admlarn hatrlatyordu. Bir ya da iki gn sonra bu
dalgalar, akl talarn ihane tfeklerinin kurunlar gibi karaya frlatacaklard.
Kadn, gece oluncaya kadar kyda kald. Gece stanky ve Kalimnos arasndaki ak
denizden, imeklerin aktn gryor, her aktan ok sonra bouk bir grleyi
duyuyordu. O kzl n top alevi ve homurtunun da top sesi olduunu anlar gibi
oluyordu. Acaba ana yrei o toplarn, Turgutca tarafndan atlmakta olduunu ve gen
Turgut Reis'in artk Akdeniz'e km olduunu ilan ettiklerini seziyor muydu?
TURGUT'UN TOPLARI,
AKDENZ'DE GRLYOR
"Yaraya en etkili ila kantoron iei yadr. Ben Emine bacya toplattrdm ve kendi
elimle kaynattm. Dikkat et de, gemi yalpa vururken, ie krlmasn. Unutma! Yalpada
nian al, gverte dmdz olunca kibriti fnya deliine dedir" diye, bir trl dn ve
szn arkasn getiremiyordu.
On, on be dakika sonra demir alma iareti verildi. Bir "Heyemola!" naras ykseldi.
Tahtabacak acele ile ekilen sandaln iinde karaya gtrlyordu. Kalar hl atk,
sakal titriyordu. Bir deniz trksnn temposunda demir locaya alnp balanyor, gemi
umak zere olan bir kuun kanat rpmas gibi yelkenlerini silkip ayordu.
Rzgr kydand. Yarm saat sonra Sralovaz arkadaki ufka alak bir da kalabal
halinde sindi. Turgutca yaradlnn zgr g altnda serbestti.
Dnya artk onundu. Tuzlu rzgr, ak burun deliklerinden derin derin iine
ekiyordu. Pupa yelken atal'lar, Leros'u atlar. skenderiye'ye doru volta vurmaya
koyuldular. Fakat rzgr, kesildi. Gemi, denizde bir gemi resmi imi gibi gnlerce
kmldamad.
Turgutca, nbeti olmad zaman batan ka geziyor, her topu, her kaplama tahtasn,
her iskarmozu ayr ayr muayene ediyordu. Bu arada gemidekileri de tanmt. Kendisi,
Eribozlu Murat, Halikarnasl ve evvelce gemide bulunan yedi tayfayla on iki
denizci oluyorlard. Topubalar denizci deil, fakat kara topusu idi. Gemi bir
ambarl idi. Bata ve ktaki drt byk toptan baka her bordasnda onar topu vard.
Bu toplardan baka kaykta on be kadar arkebz vard. Herkesin oklar, yaylar,
kllar ve bazlarnn fazla olarak baltalar, topuzlar, kulakl bak ve yataanlar
vard. En ar sava aleti, Halikarnasl Koca Yunusun lobuduydu. Bu silah, iki ucu ar
topuzlu bir zincirdi. Yunus zinciri orta yerinden tutuyor ve iki topuzu bann zerinde
ark ettiriyordu. Fakat bu aleti kullanmak iin Koca Yunus gibi iki buuk arn boyunda
bir dev olmal idi.
Denize aldklarndan on gn sonra kble rzgr almaya balad. Gemi gene gneye
doru voltaya kt. le vakti ufukta bir gemi grld. Yanalnca onun Sen Jan
valyeleri tarafndan zaptedilmi olan ve imdi kendileri tarafndan kullanlan hem
krek hem de (kadrgalar gibi Latin yelken deil) tam yelken kullanan bir gemi olduu
anlald. Kerim Aa, on iki denizcisini kamarasna ard ve gemiye saldrmak
fikrinde olup olmadklarn sordu.
Koca Yunus hemen ortaya atlarak kendisi gemide bir bana da olsa hemen hcum
edip evvel Allah kfirin kayn batracan o tok sesiyle ilan etti. Kendi dediklerine
tamamen inand da syleyi tarzndan besbelliydi. Onun meydan okuyucu heyecannn
rzgrna tutulan sekiz denizci de hemen ondan yana ktlar. Turgutca, geminin boyuna
gre, iinde birka yz sava olacan, imdi kt rzgrla hem yelkenlerini, hem de
kreklerini kullanarak Kerim Aann kayndan daha gzel manevra edebileceini
syledi. Bu taraflarda ve bu mevsimde kble rzgrnn aksama doru sertlemesi
ihtimalinin pek byk olduunu, bu takdirde Rodoslu geminin, kreklerini
kullanamayacan ve alt ambarda, su kesiminden az daha yksekte olan borda
toplarnn lombarlarndan dalgalar girecei iin onlar da kapal tutmak zorunda ve
bundan dolay da bordalarnn alt toplarnn muattal kalacan syledi. Bu duruma gre
dmana, olabildiince ge vakit, uzak menzilden top ateiyle dvldkten, direkleri ve
krekleri krlp da alaa edildikten, savas oksa, onlara da ar zayiat verildikten
sonra rampa edilmesi gerektiini syledi. Bu sefer btn denizciler bir azdan ona hak
verdiler. Turgutca:
Turgutca, "unu bunu iplerle balayarak, arkamzdan denizde srkleriz. Kayk bizi
oktan grmtr, eer bize saldrmak niyetinde olsayd hemen yol bozar, stmze
davranrd. Dman savamak istemiyor, belki de savalar az," diye anlatt.
ki gemi, yani Sen Jan valyelerinin hal bayran tayan nde ve Kerim Aa'nn
sancak gstermeyen yelkenlisi yedi mil arkada, stanky'n gneyinde, bin yz metre
yksekliindeki yaln dalarn eteklerini kylayarak batya doru gidiyorlard.
Gerekten Sen Jan valyeleri bekr kalmak yeminini alyorlard. Fakat bu bekrlk
andlar, srf valyelerin tarikata vakfettikleri emlaklarnn miras olarak evlatlarna
gememesi iindi. Ne var ki Sen Jan valyelerinden nce Templiler valyelerini
ykm olan sefahat, imdi Sen Jan'llarda yaylmaya balamt. Bata "Grand
Maitre"ler, hemen hemen hepsinin birok metresleri ve bir sr de pileri vard. Piler,
babalarn "amca" diye, babalar da pilerini "yeenim," diye anyorlard.
le vakti idi. valye en geni kamarasnn bir yanna uzanm, Maria del Piore ise
uzun sar salarn zm, ayakta duruyordu. valye:
"Bu scak havada neden elbisenle, rahatsz oluyorsun gzelim? Soyunsana!" dedi.
Tam o srada kap alnd. valye, her ne sebeple olursa olsun rahatsz
edilmemesini sk sk tembih etmiti. Hangi edepsiz alyordu? valye, Meryem
Anaya ve dii veya erkek ne kadar havari ve azize varsa topuna da bast kfr, sonra
kadna "Siz rahatsz olmaynz, ben teki odamn kapsndan konuurum," dedi.
Dar knca geminin ikinci subay, ne milletten olduu belirsiz bir geminin
arkalarndan pupa yelken gelmekte olduunu syledi. valye dilerinin arasndan kfr
ede ede yukarya kt ve iki tayfann drbnlerle direk ularna kmalarn emretti.
Gemiciler diree trmandlar. valye yukardaki gemicilere iki avcunun arasndan
bararak, geminin ne milletten olduunu sordu. Ta yukardan bir ses:
"Bayra ne?"
"Grnmyor!"
valye, "Bu fena ite!" dedi. Sinirli sinirli imdi klcnn sapndaki srmal
saaklar, sonra byk ve zmba sakaln ekitirdi. Sonra yanndakilere, "atacaz
galiba!" dedi. Yukarya, "Yolu nasl?" diye sordu. Yukardan, "Bizden yollu" diye cevap
verildi. Cunda yelkenlen de dahil, ne kadar yelken varsa hepsinin almasn emretti.
Yelkenler alnca direkleri ne eildi. Gemi sulara daha fazla yasland. Biraz sonra
arkalarndan gelen gemi iyiden iyiye gzkmeye balad. valye, "Amma da yollu ey
yahu! Dvmek zorunda kalacak gibiyiz. Toplar hazrlaynz, herkes yerine," diye
emirler vermeye balad.
Her topun bana drder topu, ikier barut tayc topland. Gemi marangoz ve
marangoz raklar, krlp atlayacak yerleri onarmak zere aletleriyle yerlerine
geldiler. Savalar, sava gvertesinde toplandlar, sekiz dokuz kii de ellerindeki kum
dolu kovalardan gvertelere kum serpiyorlard. Bundan ama gemiciler plak ayakla
koarken ayaklarnn, dklen kanlar dolaysyla kaymamas idi.
valye Renato aaya indi ve Maria del Piore'ye, "Ah dostum, ksa bir sre iin
top sesleriyle rahatsz olacaa benziyorsunuz. Fakat nemsiz bir i, yarm saat iinde
hallediveririz; ondan sonra denizde sevimenin, karadakinden daha ho olduunu
birbirimize ispata devam ederiz," dedi.
Halis Milano eliinden yaplma zrhlarn giydikten sonra gene darya kt. Fakat
pelerindeki kayk pek arkalarnda kalmt.
valye yanndakilere:
Kerim Aa'nn karavellasnn yksek k kasarasndan Turgutca, ilk avna bakan gen
kartal gibi kara ve derin gzlerini Rodoslu gemiden ayrmyordu, iindeki deniz kurdu
yava yava uyanyordu. Zeks ve duygusu, o Rodoslu gemiyi zaptedeceini kendisine
mjdeliyordu.
"Herif bizden korkuyor. Cunda yelkenleri fora etti. Rzgr da gitgide koyuyor. Bu
gemi, ya Leros Adasndaki veya Patmos'daki kalelere gidiyordu. stanky burnunu
dolar dolamaz dalna binmeliyiz," dedi.
Gnein batmasna bir buuk saat kalnca Rodoslu, stanky'n bat burnuna bir buuk
mil kadar yanamt. Kerim Aa'nn gemisi ise onun iki buuk mil arkasndan
geliyordu. Turgutca, Kerim Aa'dan denizde srklenmekte olan arlklarn yarsnn
kaldrlmasnn rica etti. Kerim Aa'ya:
"Rodoslu burnu dolar dolamaz artk bizi gremez, o zaman geri kalan arlklar da
kaldrrz. Herif burnu dolatktan bir eyrek saat sonra biz de ona yakn mesafede burnu
dolar ve meydana kar ve birdenbire ate aarz," dedi.
Biraz sonra Rodoslunun pruvas kuzeye doru dnd. Turgutca, "Rzgr gitgide
canlanyor. imdi o burnun karantisine decek. Yolu kesilecek, biz ise tam yolla
gideceiz," dedi. O srada Rodoslu burnu dnd. O zaman geminin kndaki btn
arlklar kaldrld. skele k omuzluundan rzgr alan geminin ba sancak omuzluu
kpklere gmlyordu. Turgutca bir topularn bana, bir Kerim Aa'ya ve bir de
serdmenin yanna kouyordu, deta geminin can olmutu. Serdmene:
"Burnun ucuna varr varmaz yekeyi birdenbire sancaa bas. Ben dodum doal
Sralovaz'dan dikkat ederim. Burun sivridir. imdi de burnun iki yannda dou rzgr
esiyor. Burnu bir de kavano edersen, burnun alt tarafnda rzgrdan aldmz hzla
yrr, burnun st tarafndaki rzgr kaparz. Oysa adann karantisi burnun ana
vurur; Rodoslu da mutlaka o karantinin rzgrszl iindedir. nk burnu aktan
doland," diyordu. Serdmen bu gen korsann dediini doru buluyordu: Ona "Sen
merak etme, yle yaparz, yalnz topularmzn nianclna pek bel balayamyorum,"
diyordu.
Aradan ok gemeden burna varld. Serdmen tam istendii gibi dmen kulland.
Rodoslu birdenbire grnd. Grnmesiyle beraber Kerim Aa'nn ba kasarasndaki
toplar ate at. Fakat bu atete isabet yoktu. Turgutca hemen ba kasaraya kotu. Topu
-elinde yanm kibrit,- yamak, rak ve savalara:
"Sen, gndzn gzlerinin iyi grdn sylyordun. imdi ispat et bakalm," dedi.
Top dolu idi. Turgutca nian ald. Daha gemi burnun st tarafndaki rzgr
alamamt. Fakat rzgrsz dalgalarn zerinde ar ar sallanyordu. Turgutca top
lombarlarndan dikkatle dmana bakarak, elindeki kibriti yava yava topun falya
anana yanatryordu. Herkes pr dikkat, gz kapaklarn bile kprdatmyordu.
Uyumakta olan koca top nerede ise uyandrlacakt. Turgutca kibriti dedirdi. Topun
azndan ta uzaklara alev srad. Koca top geri tepti ve zincirlerini akrdatarak tartt.
Havay yldrm gibi yarp uan zincirler, Rodoslunun grandi direini gvertenin biraz
stnden alaa etti. Gabya sereni, denize drken kreklere arpp sancak
kreklerinin ounu saman p imiler gibi krd. Bunu grenler bir mucizeyi
seyretmekte olduklarn sandlar. Topu hngr hngr alayarak Turgutca'y alnndan
pt. Turgutca glerek ve ortadaki topun yan balarndaki iki topa iaret ederek,
"Bunlar hazr m?" diye sordu Hazr olduklarn duyunca onlarn da bana geti.
raklar, azndan hl duman kan topu temizleyip silmeye koyuldular. Turgutca gene
kibrit elde nian alyordu ve nian yalnz gzleriyle deil, gnl ile ve btn varl ile
alyordu. yleki; gzlerini kapasayd bile dman hemen hemen gnl arzusu ve o
arzunun aray ile vuracak gibiydi. Toplardan gene alev dilleri frlad. Bu sefer pruva
direinin st ubuu denize utu. Turgutca oradakilere:
"Siz doldurunuz. Gemi dnyor, ben iskele bordasndakilere koup geleceim," diye
bard.
Gne batt. Top atei, sisler ve denizin dalgalar zerinde fiekler gibi aksediyor;
zerlerini kpkzl aydnlatyordu. Her grleyiin aksinde, etraftaki dalar bir bir cevap
veriyorlard.
O gece uzakta, Karaba kuylarnda Turgutca'nn anasnn iitip de, frtnada imek
sand grltler, Turgut Reis'in kendi eliyle dmann zerinde birbiri arkasna
boaltt gllelerdi.
Gne battktan iki saat sonra karavella, Rodoslunun rzgr stnden gelerek,
byk atrdyla onu rampa etti. Rodoslularn maneviyat bozulmutu. Fakat
karavellann yanamakta olduunu grnce sancak alabandalarnda cesaretle toplandlar
ve gemi yananca hcuma kalktlar. Top sesi kesilmi, artk oklar slk alarak
umaya, arkebzler de patlamaya balamlard. ki taraf boazlarken, yukarda gkte
baka bir olay oluyordu. Kopmu olan direk ucundan sarkan iplerin ular direk
sahanlna alnmt. Turgutca ile dokuz denizci (ehit olduklar takdirde gemiyi
kullanmalar iin iki denizciyi geride brakmlard) ve evikliklerine gvenilir birka
da sava, bu iplerin ularna tutunarak ve sahanln kenarna bir tekme vurarak, saat
rakkasnn ucundaki arlkm gibi sallannca, aada dven dmann balar
zerinden geip onlarn arkasna, yani Rodoslunun gvertesinin iskele tarafna dtler.
Anunziata gemisiyle toplar, glleleri, barutlar, yedek yelkenleri ve iki sandal hep
Kerim Aa'nn payna dyordu. Ganimetin arta kalan gemi sahibi, kaptan,
savalar ve denizcileri arasnda paylalacakt. Kerim Aa yararll dolaysyla
Turgutca'ya -teki savalar ve denizcilere kyasla- daha byk bir pay ayrmak
istiyordu. Turgutca biri byk top ve on varil barutla, harita, pusula ve pergelleri ihtiva
eden sand istedi ve asl ganimetten pay almalar reddetti. Kerim Aa, "Bu toplar
nereye gtrecek ve ne yapacaksn?" diye sorunca, Turgutca da:
Gece ortas sona eren savamn ertesi afa kuvvetli bir kuzey rzgr almt. O
sularda beklemek tehlikeli olurdu. nk top sesleri stanky ve Halikarnas'taki
Petronium (sonradan Bodrum) kalelerinde duyulmu olabilirdi. Bu takdirde oralarda
sava gemileri bulunuyor idiyseler, onlarn kefine kacaklar muhakkakt. Dier
taraftan Yavuz Sultan Selim, Avrupa deniz kuvvetleriyle bar halinde olduu iin
Osmanl sularnda korsan gemilerinin gezmelerini pek ho grmyordu. te bundan
dolay Anunziata'daki toplar, malzemeler ve forsalar arabuk karavellaya tand.
Dman gemisinin yedek yelkenleriyle karavellann yelkenleri onarld. Anunziata
gemisi gayrimeskn Pserimo Adasnn kysnda on kula suda batrld. Sonra Rodos'un
bat aklarna dmen tutuldu. On iki saat sonra Rodos Adas karavellann iskele
anda ufukta eriyip kayboldu. Fakat kuzey rzgr kesilerek deniz cam gibi dmdz
kald. Be gn be gece rzgr beklenildi. Bu esnada hibir taraftan yelkenli grlmedi.
Biz iki karde Bilinsiye'de deniz haritalar ve 'Beytibrah'lar, -Siz onlara Trke
pusula diyorsunuz- yapyorduk. Bizim yaptmz haritalar dnyann en gzellerindendi.
Hatta Vasco do Gama adnda biri, adam gndererek bizden Hindistan'n haritalarn ald
ve oraya gitti. Haritalarda tl ve arz hatlar sk sk gsterilmiti. Evet, bu harita ve
pusulalar satmak iin yapyorduk. Fakat asl amacmz bilgimizi oaltmak, aratrmak,
her an ortaya daha mkemmel eserler koymakt. Bulularmz Tetuan'daki Bahriye
Mektebine bildiriyorduk. Maddeten sknt ekiyor idiysek de, gene iimizden zevk
alyorduk. Fakat spanyollar ehri ele geirdiler, birok kadn, oluk ocuu
gzlerimizin nnde kestiler. Geceleri ehir varolarna akallar ve kpekler uluyarak
geliyorlar ve insan kafataslarn ktr ktr yiyorlard. Bizi -yani ben ve kardeimi-
ldrmediler, bize, siz haritalar, pusulalar yapacaksnz, dediler. Keke ldrselerdi.
Fakat Hristiyan olacaksnz, dediler. 'Kabul edemeyiz. Biz dinimize inanyoruz, nasl
olur da inanmyoruz deriz?' dedik. Bizi damla ikencesine koydular. Balarmz tra
ettikten sonra, dimdik olarak bir duvara baladlar. Bamza ksa aralklarla bir su
damlas damlyordu. Yarm saate varmazdan nce her damla, sanki tepemize indirilen
ar bir balyoz gibi, bamz artyordu. Keke balyoz vursalard, bir vuruta lr
kurtulurduk. Ben dayandm, fakat kardeim ldrd, bara bara ld. Sesi hl
kulamda.
Ondan sonra bana baka baka ikence aletleri tatbik ettiler. Baknz din kardelerim.
te hl utanyorum. Siz beni balayn. te ondan sonra hayatmn tek amac
spanya'dan kamak oldu. Be ay sonra idi. Yaralarm henz kapanmt. Osmanl
korsanlar bir akn yaptlar. te o zaman yakay kurtardm. Onlara harita yaptm.
Onlarn da Piri Reis tarafndan yaplm haritalar vard. Be alt yl beraberce
denizlerde gezdik. Kemal Reis'in bir kalitasnda odaba (ikinci kaptan, haritay
pusulay kullanr) idim. Cebelitark' ap Atlas Okyanusuna daldk. Kanarya Adalarna
vardk. On drt gemi olarak dnyorduk. Korkun bir frtnaya tutulduk. Birbirimizi
kaybettik. Bizim gemi Portekiz kylarna arpt. Birka kii kurtulduk. Fakat tutsak
olduk.
Portekizli San Jan valyelerinin birisi beni forsa olarak Rodos'a gtrd. te imdi
buradaym. Odabaya ihtiyacnz varsa, size hizmet edeyim. Bu suretle kumanyanz
bou bouna yememi olurum," dedi.
Bunlar sylerken Maria del Piore, nceleri fahielik etmi olduunu gizlemiti.
nk kendisine gre, valye Renato ile evlenebilmesi ve bylelikle talya'nn en
onurlu bir sigortas olabilmesi iin bir kadnda varl elzem olan btn vasflara
malikti.
Ne var ki kont, Koca Yunus'un lobudundan dolay ar yaral olduu iin ambarn
yannda bir eit kiler gibi kullanlan ve imdilik bo duran bir kamaraya konulmutu.
Kendisine baksnlar diye yanna da (yaradan, bereden akar olduklarn ileri sren)
Escarmuccio ve Graffiacan adl iki forsa verilmiti. Maria ieri girer girmez,
Graffiacan'n gzleri hayretten yuvalarndan urar gibi olmutu.
Kadn ufak bir sarsntdan sonra kendini toplam, Escarmuccio'nun yanna sokularak,
'beni bu caniden kurtarnz!' diye yalvarmt. riyar ve gl kuvvetli bir adam olan
Escarmuccio bu gzel kadnn gelip de scak scak gsne sokuluundan pek holand.
Kadn, onun koltuunun altna snrken, szmona korkudan gelen bir farkna
varmazlkla, kalkm olan etekliini indirmeyi ve bembeyaz kalalarn rtmeyi
unutmutu. Graffiacan Escarmuccio'ya:
'Sen bunun ne tehlikeli bir orospu olduunu biliyor musun? Cenova lamlarndan
kma bir genelevde iken oraya gelen denizcilerin parasn ald iin birka kere
hapishaneye girdi. Ben o sralarda hapishane gardiyan idim. Sonra ii bytt. Bir gece
geneleve gelen bir tccar ldrp parasn alp kat. Fakat yakalayp hapishaneye
getirdiler. Birka gn sonra muhakeme edilecekti. Her gece gardiyanlar iinden birimiz
hapishanede nbeti kalyorduk. Nbeti olduum bir akam, bana ardan arap
almam syledi. Parasn ver dedim. Bana bolca para verdi. Eh, malum ya, zengin
deiliz. arab alp ona getirdim. Gene gece nbetisi olacam bir gn, beni hcresine
ard. Bana geen hafta getirmi olduun arap hi iyi deildi. Bugn daha iyisini
getir, hem de bana ipekli bir elbise al, dedi. Ben, pein paray skl dedim. Bana, ne
merak ediyorsun, parasn veririm, yalnz sana bir diyeceim var. Sana bunca para
verdikten sonra deimde tahtakurusu bulunmamal, deil mi? dedi. Kan tepeme
srad. Ben hrsz mym yahu? araflarn evde ykatp getiriyordum. Tahtakurusu
olamaz, ilte yepyeni, araflar kar gibi beyaz, tiril tiril, dedim. O zaman ne yapsn
istersin? Tahtakurusu olmasa kanr mym? Bak srdklar yerleri sana gstereyim
dedi. araflarn altndan ayan, bacan, budunu kard ve kalasnn i tarafn
gstererek muayene etmemi syledi. Eh! Ben de haremaas deil, erkeim a.
Kalasnda ne tahtakurusu , ne de pire sr grmedim!... Hele biraz daha kaldr da bir
bakalm, srk var m? dedim. Fakat kaltak bir silkinite etekliini indirdi. Bana, sen
gremiyorsun ama, ben kanp duruyorum. Sen bol bol arap, bir de elbiseyi getirirsen
ben sana borcumu derim, dedi. Kanm tepemde frl frl dnyordu. Fakat kendime,
akln bana topla Graffiacan, yoksa hap yutarsn, dedim. Ama ite bacan o zaman
bana gsterdii gibi imdi de sana gsteren u kaltaa, sen ilk nce paralar say.
Hapishanede veresiye yoktur. Burann tresi byle, dedim. Ondan sonra sana elbiseleri
alrm, dedim. Dorusunu sylemek gerekirse bu kadnn ne demek istediinden emin
deildim. Ondan neler umduumu da belli etmek istemiyordum. Bana getirdiklerinin ilk
nce deerini deyeceim, zaten bugn keyfimce demenin itahlsym. Birka da
erbetli pastalar getir. Burada gece bile sinekler eksik olmuyor, pastalar duvarlara
arparz da sinekler zerlerine toplanrlar. Bizi rahatsz etmezler. arap bol olsun,
unutma ha! dedi. Eh! Neelendim dorusu. Tok tok gldm. Ne eekmiim. Ben de tpk
vzldayarak ekerli bir lokmadan ayrlmayan sinee benziyordum. Ona istediklerini
getireceimi ve akam btn hcreleri kilitledikten sonra kendisine urayacam
syledim. Ayrlrken arkamdan gene, arab iyisinden al! Elbiseleri de unutma! diye
bard. Gece olunca btn koular kilitledim. Bunun hcresine vardm. tik,
elendik. Hakikaten de ok iyi bir arap almm ki, bir aralk kendimden gemiim.
Eyvah ku kafesten umutu. te bu kaltak, beni sarho edip szdrdktan sonra,
belimden anahtarlar alm, getirdiim elbiseleri giymi. Kapdaki nbetiyi de
aldatm. Bu sefer onun yerine ben mahkemeye ktm. Yediim daya bir ben bilirim,
bir de Allah! Beni on sene forsala mahkm ettiler. Be yldr krek ekiyorum. imdi
de kurtulduk mu sanki? Kim bilir bu Trkler bizlere neler edecekler? A kaltak, madem
ki kaacaktn, beni de uyandrsaydn ya! Birlikte kaardk," diye ateli ateli
anlatyordu. Maria'nn btn derdi, bu szlerin yaral kont tarafndan duyulmamas idi.
deta, onu kendinden geecek bir surette yaralayana kar kran duyuyordu.
O gece hava scakt. pince bir yeni ay bat ufkuna yava yava batmt. Aada
scaktan bunalan baz korsanlar ve savalar, deklerini alp gverteye ktlar.
Halikarnasl Ate Yaar dimdik dmende idi. Birdenbire Koca Yunus'un yatt yerin
altnda bir kadnn, "imdat, namusuma tecavz ediyorlar, canma kyyorlar!" diye
l geceyi kam gibi biti.
Koca Yunus, "Bu ne? Bu kadn ne sylyor?" diye ayaa frlad. talyanca bilenler
tercme ettiler. Koca Yunus'la birok sava, aaya davrandlar. Kadnlar
Escarmuccio'yu tutarak Kerim Aa'ya gtrdler. Tatl uykusundan uyandrlan Kerim
Aa, onlarn Endlsl odabaya gtrlmesini, neler yaplacan onun bildiini
syledi.
nde Koca Yunus, arkada birka kiinin arasnda Maria, onun da arkasnda birok
savann arasnda Escarmuccio, odabann kamarasna doru yrdler.
"Ben tam ambar kapaklarm (gz kapaklarm) kapamtm ki, gvur zennesinin sesi
'Alesta tiramola! Diria bomba!' gibi lk sald.
Maria, heyecanl bir sesle "tam uykuya vardm zaman", Escarmuccio'yu gstererek,
"ite bu adam namusuma tecavz etmek zere stme davrand." Bunu duyan
Escarmuccio, kfrler ederek, "yalan sylyor. Ben, herifi ldr de sana teslim
olacam, dedi ben de ldrdm," diye bard. Maria, "Hayr, bu tecavz etti.
Graffiacan beni korumaya kalkt. O zaman bu adam ona kamasn saplad," dedi.
Endlsl, Koca Yunusa "Kontun kars olduunu ileri sren bu kary gene kocasnn
yanna gtrn. Ona baksn. Bu herifi de zincire vurup teki esirlerin arasna koyun.
Bunlarn arasndaki namus ve cinayet davalar bizi ilgilendirmez," dedi. Sonra
Escarmuccio'ya dnerek talyanca "bak, buradaki dzeni bir daha bozarsan, hemen
seren ucunda sallanrsn. Sana deil, seni asmakta kullanlacak ipe acrm" dedi.
Oradakilere "gtrn bunlar!" diye emretti. Gene Turgutca ile birlikte haritalarn
zerine eildiler.
Ertesi gn sabahleyin rzgr kuzeyden mavi mavi esmeye balad. Anunziata'nn
yedek yelkenlerinin bezi ile onarlan karavellann donanm gnete prl prl
parlyordu. Gemi skenderiye yolunu tuttu. Gemiye Turgutca komuta ediyordu. Bir aralk
Endlslye, "Bu ustal sizin sayenizde elde ettim," dedi. Oda:
"A olum, anladma gre Anunziata ile sava sen ynetmeseydin, ben daha hl o
geminin forsa kouunda krek ekmekte olacaktm," diye cevap verdi.
Her ne kadar Kerim Aa'nn ileri bitmi ve gemi de yklenmi bulunuyor idiyse de,
artk tamamen iyileen Kont Renato di Castel Fidardo ile Maria'nn fidyei necatlarnn
(kurtulu akalarnn) skenderiye'ye varabilmesi iin bir buuk ay kadar beklemek
zorunda kaldlar? Sonunda kontun kurtulu paras da gelip pay edilince sert bir
keileme yeli ile Anadolu kysna dmen tutuldu. Yolda ta Marmaris aklarna kadar
hibir gemiye rastgelinmedi. Yalnz Marmaris aklarnda kk bir krlangca
rastladlar. Karavelladan kamak istedi. Fakat canl rzgrda karavella ona kolayca
yetiti. Bir gomin mesafeden, gemi borusu ile ona orsa alabanda etmesi ve yelkenleri
mayna etmesi emri verildi. Krlang bunun ne demek olduunu pek abuk anlad.
Karavellann bordasndaki bir sra top namlularnn kara azlar pek korkunlatlar.
Bir tek borda ateiyle kk krlangcn bin para olmayan bir tek tahtas kalmazd.
Teslim oldu. Esirler karavellaya alndlar. Kk gemiye Halikarnasl Sar Hamdi Reis
ve teki denizcilerden de kii tayfa tayin edildi. Krlang, karavellann dmen
suyunca yarm mil arkadan geliyordu.
Yoluna devam eden karavella, Krio burnunu dolap da Gkova krfezine girince,
Data Yarmadasna kylad. Yirmi mil ilerledikten sonra kuzeye dmen tuttu? nk
Halikarnasl Koca Yunus ile Ate Yaar, her tarafn ezbere bildikleri Orak Adasna,
Turgutca'nn top, glle ve barut varillerini kardlar. Drt tonluk sandalla bu i
kolaylkla baarld. Gemiler, demir alev ve Halikarnas'ta Petronium (Bodrum)
kalesinden, bir de stanky atosundan grnmemek zere gneye rota tuttu. stanky
Adasnn arkasndan dolat ve bu ada ile Kalimnos Adas arasnda Sralovaz'a vard.
Turgutca, Koca Yunus ve Ate Yaar'la Eribozlu Murat, Gmlk limanna ktlar.
Geminin kyya yanamakta olduunu gren halk kyya mt. Turgutca'nn annesi
ve babas, Murat'n kars Gll bunlarn arasnda idiler. Turgutca kalabaln arasnda
Tahtabacak' aram, fakat grememiti. htiyar deniz kurdu, bir ay kadar nce birka
apulcu tarafndan yaplan bir aknda ehit olmutu.
Turgutca, Sralovaz'a dnd zaman, elinde yirmi drt dukat altn para vard.
Sralovaz baskn dolaysyla ald paradan dokuz dukat da (on sekiz dukatn dokuzunu
inek, koyun, kei almalar iin babas ve annesine vermiti) bu toplama eklenince paras
otuz dukat buluyordu.
ON YED YAINDA
FIRKATA (FREGAT) RES
*
* * *
Camdan bir denizin zerine, gne ate yadryordu. Teknede ne bir krek, ne
yiyecek bir lokma, ne de iecek bir damla su vard. epevre ufuklara adalar
serpilmiti. Bunlarn en yakn otuz mil uzakta idi. Denizin ssz yznde, bir yelken
olsun grnmyordu. Gkten denize, denizden ge yansyan ate iinde iki denizci
yanyor ve kanter iinde kalyorlard. Arasra deniz suyunu yzlerine, gslerine
arpyorlar ve byle yaparak serinlemeyince denize girip tekneye tutunuyorlard.
Bylece drt gn kzl gnein altnda pitikten sonra, beinci gn Hamdi'nin arkada
Hamdi'nin yalvarmasna ramen, dayanamayp deniz suyu iti.
ki saat sonra Hamdi'nin omzunu tutup sarsarak, "te! te! Karavella geliyor!"
diye bard ve ufkun bir noktasn eli ile gsterdi. Hamdi hemen dnp bakt. Bir ey
gremedi. "Yahu! Bir ey yok!" dedi. teki Hamdi'ye kzarm vahi gzlerle bakarak
gene "Karavellay grmyor musun? te orada! Baksana!" diye haykrd. Gsterdii
yerde deniz ve gkten baka bir ey yoktu. Hamdi ses karmad, fakat denizci,
yuvalarndan uram gzlerle hep ayn noktaya bakarak bir kahkaha salverdi ve
"grmyor musun? Gvertede gemiciler dolu! Bize glyorlar ve geliniz diye iaret
ediyorlar," diye barmakta devam ediyordu. Sar Hamdi bir ey sylemedi, ne var ki
aklndan bir sr korkun ihtimaller geiyordu. htiyar gemiciler, tayfalar denizde
boulmu denizcilerin hortlaklarndan oluan lm gemilerinden sz ederlerdi. lm
ehinah Azrail, gemilere reislik ediyordu... Gemiyi lecek olan denizciler
grrlermi. Hamdi bunlar dnrken, teki delice glerek "imdi dmenin nnde
ak sakall kaptan gryorum. Ne duruyoruz? Haydi onlara kavualm," diyerek
kpetenin zerine kt. Hamdi onu tutmak istedi, fakat ldran denizci Hamdi'yi
srmaya kalkt. Hamdi gerileyince, teki kendini denize att. Yze geldi. Gene batt...
Birka kere batp ktktan sonra ar ar dibe gitti.
Hamdi'yi yoksa ben de mi delireceim diye bir merak ald. Fakat delirmedi.
Akamleyin, dalarn zmrt yamalar, beyaz koyun srleriyle noktalanm bir adann
kenarna vard. Deniz kysnda annesi onu bir testi buz gibi su ile bekliyordu. Annesi
ona bardak bardak su vererek lmden kurtard... Hamdi bundan sonrasn
hatrlamyordu.
Artk Sar Hamdi gzlerini aralamt. Kz ayaa kalknca, ondan epey uzun boylu
olduunu grd. Alnnda bir sra altn vard. Salarnn bilek kalnlnda rgleri
arkasnda sarkyor ve uzun boyuna ramen, ular topuklarn dvyordu... Duruundan
ve teki kadnla konuuundan emretmeye alkn olduu grlyordu.
Kzn salar kumrald, fakat gzleri lm gibi kapkarayd. Kirpikleri de ayn renkte
idi, fakat yelpazeler gibi yukarya doru kvrlmyorlar, ama yatay duruyor ve gz
ularnda birbirine karyorlard.
O kirpik kalabalnn kapkara evresinin ipek glgesinden, bak yle bir kuvvetle
parlayp frlyordu ki (gen korsann dediine gre) ona ok bile yetiemezdi. Kzn
belini prlantal bir kuak saryordu. Baldrlar ve ayaklar plakt, fakat ayaklarnda
sahtiyan terlikler vard. teki kadnn elbisesi de pek farkl deildi; fakat daha kaba bir
dokumadand, kuanda da elmaslar yoktu.
Babas ona bycek bir drahoma paras ayrmt. Ne var ki; kzn o tatl
glmsemelerine kyas drahomas bir hi kalrd.
Kza talip olanlar (daha da iyisi kar diye) babas hep reddedegelmiti. Kz o
akam gnein batmasna yakn uurumun altndaki kumsalda hizmetisiyle gezintiye
kmt. te orada Sar Hamdi'yi yar boulmu bir halde bulmutu. On yedi yandaki
kz, onu hemen hemen plak grnce fena halde sarslmt. Fakat ne de olsa, bu
yabancdan elinden gelen yardm esirgememeliydi. Kz, gencin bir korsan olduunu
tahmin etmedii iin, bir korsan olan babasnn evine gtremezdi... Bundan byle, ona
hizmetisinin yardmyla maarada bakmaya karar vermiti. Gen denizci sonunda o
masmavi gzlerini anca da kzn merhameti bsbtn artmt.
Kz ite o zaman, delikanlya dek olsun diye evden krklerini getirmi ve ona
giydirecek baka bir elbise bulamad iin kendisinin ve hizmetisinin st fistanlarn
vermiti.
O akam kz, babasnn evine dnceli olarak dnd ve hizmetisi Klio'ya bu ii bir
sr olarak tutmasn tembih etti. Klio, kzdan be on ya daha byk olduu iin bunun ne
demek olduunu hemen anlad.
Ertesi sabah afak henz gn mjdelerken, Sar Hamdi hl l gibi uyumakta idi.
Fakat Angeliki daha gzn yummu deildi. Yatanda bir taraftan bir tarafa dnm
durmutu. Gkteki ilk aart ile beraber gidip hizmetisini uyandrmaya urat. Klio
homurdanarak bir trl uyanmadka, kz kalkp giyinmesinde srar etti. Angeliki gne
doar ve batarken pek tatl renkler yarattn, iylerle buular rts altnda uyumu
olan dalar ve denizlerin, geceyi bir yas giysisiymi gibi bir tarafa atmalarn
seyretmenin pek ho olduunu hizmetiye anlatt. Nihayet Klio kalkp giyindi. Hanm ve
hizmeti darya knca, deniz ufkundan domakta olan gnele yzyze geldiler. Fakat
gen kzn kzar gneinkinden ok daha krpeydi. Ada gzeli, uurumu hzl
admlarla inerek maaraya geldi. Delikanl korsann bir ocuk gibi uyumakta olduunu
grd. Ona hzla, fakat ayn zamanda ekingenlikle yanat.
Sabahn serin havasnn tmemesi iin onu iyice rtt ve zerine sessizce eilerek
delikanlnn hafif soluunu deta iti. Bu esnada Klio, sepette getirdii yumurta, yourt,
tereya, kahve gibi eyleri orackta yakt bir atete piiriyordu. Hanm gibi k
olmad iin habire esniyor ve havann serinlii dolaysyla atee sokuluyordu.
Kahvalt hazr oldu, fakat gen kz, delikanly uyandrmamasn syledi, ite bundan
dolay Klio bir posta daha yumurta piirmek zorunda kald.
Aripel'de bat ufkunun bazen pembe mzii uzaktaki karl dalarda snmeye gecikir
a. Halikarnasl korsann zgn yanaklarnda da ylece hafif bir kzart vard. Tuzlu
salar daha hl nemliydi. Kz zerine eildi. Delikanl ana kucandaki bir ocuk gibi
uyumakta devam ediyordu. Gzlerini at. Yorgunluu, biraz daha uyumay kendisine bir
zevk edecekti. Fakat grd glmser yz, gzlerini tekrar kapamasna engel oldu.
Kz konumaya balad ve yanaklar kzara kzara saf bir Jonia ivesiyle (gzleri,
szlerinden ok daha fazlasn anlatyordu ya) onun pek yorgun olduunu,
konumamasn, fakat bir eyler yemesini syledi. Gen korsann iittii sanki bir ku
cvlts idi. Acaba bir d m gryorum? diye dnd. Fakat ne var ki, Klio'nun
piirdii taze yemeklerin kokusunu, ayn zamanda da iinde sanki yemekle dolmayacak
bir itah duydu. te bunlar d deildi.
Yabanc bir dili (hele renen de, retici de gen olurlarsa) dii gzlerden ye dii
dudaklardan renmek pek ho oluyordu. renen yanl yapmaynca, renen de
retici de birbirine yle gzel glmsyorlard. Yaplan yanllara da yle iten
glyorlard ki; tadna doyum olmuyordu.
te bundan dolay kz her sabah erkenden maaraya geliyordu. Fakat niyeti masumdu.
Yavrusunu yuvada grmekten holanan bir ana kuun duygusuydu bu. Delikanly uyur
bulunca salarn okuyor, zerine eiliyor, serin yaz melteminin gller zerine estii
gibi korsann gzel yzne soluyordu... Sar Hamdi'nin gn getike grbzl yerine
geliyordu.
Oras dalga ura ve denizalt, vahi bir ada idi. Dar kumsallarn zerinde gklere
deen uurumlar ykseliyordu... Bunlarn nndeki slklar ve bankolar gemilerin
yanamasna sert ekiyorlard. Adann iki koyu vard. Bunlar sanki birer minyatr
cennet idi. Onlarn tesinde ise okyanus ufuklara renk, mavi bir alkant ve prltyd.
Uzun yaz gnleri idi. Yunus balklarnn dnp batlar, martlarn arlar, esiz
denizler, mavi gklere kadar ssz ve sessizdi. ki gen kylar boyunca geziyorlard. Bir
gn parlak akl talarnn, kumlarn ve deniz bcekleri kabuklarnn zerinde, epeyce
yrdkten sonra, yorgunluklarn gidermek zere, ince kum demeli derin bir
maaraya girdiler.
Uzakta mavileen dalarn ardnda tostoparlak ve kpkzl bir gne batmakta idi. ki
gen kumlara oturarak krmz krmz ldayan denize baktlar. Sonra bir ayn douunu
seyrettiler... Daha sonra birbirinin gzlerine k veren gzlerine baktlar. Dudaklar
yaklat ve iee p takla kalan arlar gibi dudak dudaa kaldlar. O anda
yrekleri yrek deil, fakat sanki koynunda bal yapan ieklerdi.
Dnde deniz kysndaki bir maarada idi. Oras tam fok balklarnn gelip
yuvalayacaklar esrarengiz bir deniz iniydi. Sanki gz bebekleri kadar iri gzyalar,
salkm salkm donmu stalaktik halinde tavanndan sarkyorlard. Ayak ucunda da Sar
Hamdi (slak, souk ve cansz) l alnnn etrafn saran deniz kpkleri kadar solgun
uzanyordu. Ne kadar gayret edip ovuyorsa da onun bir trl yreini canlandrp
arptramyordu. Rzgr da katla katla alarcasna esiyordu. Angeliki fal talar gibi
alm gzlerle Hamdi'ye bakarken, yava yava delikanlnn yz bir buuymu gibi
belli belirsiz oldu... Kz sarslarak uyand. Ne var ki, karsnda Hamdi'yi deil, fakat
babasnn yzn grd. Onun gzleri pr dikkat kendilerinin zerine dikilmiti. lk
salarak ayaa srad ve gene bir lk salarak yere dt.
"Bu adam babamdr. kimizi kutsasn," dedi, fakat babasnn dik dik bakmakta
olduunu grnce ona dnerek, "Sen bana istediini yap, fakat bu delikanlya dokunma"
diye uyard. Adam kzna bakt, fakat ona cevap vermedi.
Gen korsana bakt. Sar Hamdi kl elde oalacaklarn bildii, muhakkak bildii
silahrleri karlamaya hazr bulunuyordu.
Paho gene, "delikanl, o silah teslim et," diye tekrar etti. Gen korsan: "Bu silah
teslim edilmek iin yaratlmamtr," dedi. Paho belinden pitovunu ekti, horozu
kaldrd ve akmak tana bakt. Be adm kadar uzaktan Hamdi'nin gsne doru tuttu.
Fakat araya Angeliki atld, "Su varsa benimdir. Bu delikanl kylarmz arayp
bulmu deildir. Dalgalar onu diriden ok l bir halde buraya atmtr. Senin ok elik
iradeli bir adam olduunu bilirim. Fakat imdi kznn da karar vermekteki kuvvetini
sana gstereceim," dedi. Biraz nce hep ocuk, hep gzya, hep yalvar ve ah ve
vahtan ibaret olmu olan kz, bir ta heykel gibi sert ve dik, kurunu bekliyordu. Kz
babasna, babas kzna meydan okuyordu. Paho tabancasnn namlusunu yava yava
indirdi ve beline soktu. Kzna uzun uzun bakt ve:
"Ben bu genci kendisine ktlk etmek niyetiyle aram deilim. Fakat onun bana
yapt hakareti lmle cezalandrmaktan vazgeecek insanlar azdr. Fakat silahm bana
geri vermeli, yoksa ba bir glle gibi yuvarlanr," dedi. Biraz durdu, sonra bir slk
ald.
Birdenbire tepelerinden trnaklarna kadar silahlanm otuz krk kii ieriye daldlar.
Paho yandan beklenmedik bir atiklikle kzn kollaryla sk fk sararak bir kenara
ekti. eri giren kalabalk onunla gen korsann arasna girdiler. Kz bou bouna
babasnn ellerinden kurtulmaya abalad. Onun kollar byk bir ylan gibi kz dolam
dolam sarp skyordu... Sar Hamdi'nin elindeki klsa lm felfelei gibi
arkediyordu. Ne var ki, delikanl gsnden ve omzundan derince yaralanmt. Tam o
srada arkasna geen birka silahor, onu arkasndan vurdular, denizci al kanlar iinde
yere serildi. Kz inledi ve babasna kar abalamas da durdu. nk baylp babasnn
kollar arasnda ba, yamurla dolmu bir zambak gibi sarkakalmt... Sar Hamdi,
Paho'nun emriyle, Paho'nun perkendesine (brigantinine) tand.
Kzsa gnlerce hareketsiz uzand. Nabz pek seyrek ve zayf atyordu. Fakat lmedi.
te ondan sonra can dman imi gibi nne gelene lklar salarak saldryordu. O
da geti. Bu kez zerine bir durgunluk kt. Fakat babasn grmek istemiyordu. Onu
grnce ban dizlerinin arasna gmyor, tirtir titriyordu... te o srada gzleri uykuya
kapanmyordu. Bir hafta kadar gece gndz gz yummad ve bir gn, onlar bir daha
amamak zere yava yava kapad.
Paho byk perkendesine attrd Sar Hamdi'nin yaralarnn abuk iyi edilmesi iin
emir zerine emirler yadryordu. Onun lmemesini istiyordu. Yaralar iyi olur olmaz,
onu gemisinin forsa kouuna zincirletti. Gemi seferde deil, fakat limanda demirliydi.
Her gn gider gen korsan kendi eli ile kamlard. Ona akla hayale gelmeyen
ikenceler hazrlyor ve "yava pien kin a, daha tatl olur," diyordu.
*
* * *
Aylar gemiti, artk ali Adasnda yaplmakta olan frkatann teknesi hemen hemen
tamamlanmak zere idi. Yalnkl gibi keskin bir tekne idi. Memleketlerine gitmi olan
on be denizci ve sava teker teker geri dnmlerdi. Gkova krfezinde Orak
Adasnn maaralarnda braklm olan toplar, glleler ve barutlar, drt tonluk sandalla
ksm ksm ali Adasna tand. Gece gndz kl, arkebz, top kullanma, nian alma
eitimleri yaplyordu. Toplarla ate eitimi yapmyorlard. nk onlarn grlts
btn krfezi sarsacak ve herkesi, "ne oluyoruz?" merakna drecekti. ki ay iinde
en abuk top salya edenler, en ustalkla yelken kullananlar, en gzel krek ekenler ayrt
edildiler. Turgutca sanki heybetli bir donanmaya komuta ediyormu gibi seviniyordu. En
sonunda tekne kalafatland, boyand ve denize srld. Oralarda grgen aac yoktu,
fakat amlar, hi de grgenden aa deildi.
Krfez kylarnn kylerinin birkanda kadnlar ve kzlar, frkata iin acele ile
yelken bezleri dokuyorlard. te bu kz m, gen kadn m, her ne ise onlardan biriydi.
Kzn salarnn iki kapkara rgs yerlerde srnyordu. Beli amma da inceydi, Musa
iinden, "bu taraf iyi, acaba n taraf nasl ki? Maallah lortalarna (sa rglerine)
diyecek yok... Skut'tan ok kaln halata benziyorlar," diye dnrken, kz yerden bir ey
almak zere bir yana dnd. Yz, o peri masal lkesinde insan tatl kokusuyla
byleyen taze am bir yaban gl gibiydi. Kara gzleri de vahi gazal baklyd.
Musa iinden "eytana uyup zenneye bak kaydrmamal" dedi ve drbn gene ufka
evirdi. Fakat bombo ufku seyretmekten bkt.
Ne var ki, ii ektiyse de inat etti ve drbn kzdan tarafa evirmedi. Ona bakmakla
sanki hrszlk ettiini sanyordu.
Baba kz, kendinden gemi olan Musa'y eve getirdiler. ki kemii km ve baca
da krlmt.
Artk ayrl gn yaklayordu. Musa'yla Nuh evleneli bir ay oluyordu. Yeni evlenen
kzlar, erkeklerin sergzetlerine katlarak denize almalarna engel olan cinsiyet
farkna lanet ediyorlard. Nuh frkatada krekilie ayrlmt. Nimet'in babas balk
olduu iin, gen kadn mkemmel krek ekebiliyor ve a ryordu. Nuh'a:
"Kyl genlerini Turgutca frkataya kabul ediyor... Ben erkek elbisesi giyerek
gemiye gelemez miyim sanki? Seninle birlikte krek topacna bir asldk myd,
alimallah gemiyi uururuz," diyordu.
teki:
"Brak sen de, sen beni deli mi sanyorsun? Frkatada kadnn ne ii var? Gvurlarla
dalatmz zaman kan gvdeyi gtrr. O zaman lklar salarsn. Fare delii bir
paraya olur..." demesine kalmadan, kz:
"Erkek deil misiniz? Dnyada kendinizden baka kabaday yok sanrsnz. Ben
tehlikede olsam sen nasl yardma koarsan, sen tehlikede olduun zaman da ben korku
nedir tanmam. Da bandaki kulelerimizin mazgallarnn arkasnda gece gndz
tehlikede deil miyiz sanki? Ben bu yamda be baskn grdm. lkinde annemin
ateledii pitovlar iki elimle doldurmaya yetiemiyordum. Kzgn namlular ellerimi
yakyordu. En iyisi seninle birlikte gelmek," diye anlatyordu.
Nuh:
Kz:
"Niye kesecekmiim? Bama dolam dolam rekler, stne de sark sararm, yer
bulursak gece zer bana yastk yaparm," dedi.
Musa ise Suna'nn gelmek iin yalvarmasna hep ayn kesinlikle "hayr, olmaz" diyor
ve baka bir ey demiyordu. Suna'nn babas avc idi. Babasnn urada burada ii kp
da ava gidemedii zaman ihanesini Suna alr ve avlanrd.. Onun iin kk toplarn
birisine komuta eden Musa'ya raklk etmek istiyordu. Ona Musa "yahu Eribozlu
Murat' grmyor musun? Kars Glly hi yannda sefere mi alyor?" dedike teki:
"Gll nasl gider? drt yanda bir, emzikte bir ve bir de karnnda ocuu var,
nasl gider?" diyordu.
Musa: "Koy ki seni aldm. Yahu u kadar ay sonrasnda pruva ambarn (karnn)
iince ne yapacaz?" diye soruyordu. Ald cevap:
Murat, "hi yle ey mi olur? Sen hemen gel, biz ona syler, kandrrz," dedi.
Suna "sen onu bilmezsin. Aabeyim ok dik kafaldr, dedii dedik, koduu koduktur.
Siz onu kandramazsnz. Benim gelebilmemin tek aresi, geleceimi onun bilmemesidir.
Tam kalkacamz zaman gizlice gemiye girer de, gemi kydan iyice ayrldktan sonra
ortaya karsam, o artk ister istemez gelmeme raz olur," dedi.
Murat, "dorusu Musa byle bir oyunu hak etti" dedi... Orackta bir plan
kararlatrdktan sonra Suna ekilip gitti.
Frkatann demir kaldraca gn geldi. Demir dipte takl kaldka gemi bamsz bir
deniz yarat olamyordu... nk onu karaya balayan gbek ba kopmad demekti.
Turgutca frkatann gndz denize almasna taraftar deildi. Gece kacaklard.
Emirler verildi. Krekler salya edilerek hep birden fit diye denize daldrld. Gemi
ileri atlnca iki tarafa nurdan bir yakamoz sald. Gk sanki ta ykseklerde duran bir
okyanustu. Onun enince ve boyunca k takmadalar, yanp snp prldryordu.
Frkatann zerindeki iki gnlk ince bir ay, sanki pruva direine taklmt. Gklerden
denizlere yansyan yldz takmadalar arasnda sanki frkata ift kuyruklu yldzd. Gemi
bylece karanlk Kalimnos'un uurumlarn at. te o zaman ak denizlerin rzgrna
girdi. Turgutca herkesin iinden gelen sevinci krmamak iin k kasaradaki fenerlerin
yaklmasna ve lombarlarn almalarna izin verdi. Fenerler ve lombar azlar da
krmz krmz yeniyorlard. ien yelkenler ilerini o kadar sessizce gryorlard ki,
nbetilerin birbirlerini armalar olmasa, ortada bir t bile olmayacakt. stanky de
bylece ald. Sancakta Nisires, iskelede Tillos Adalar geride brakld. Artk
Mandalyat krfezine dnmek mmkn deildi.
"Sana bir topu yama vereceimi, fakat onun kyde ii olduu iin gemiye ancak
son dakikada gelebileceini sylemitim ya," dedi. Sonra elini rparak "Mehmet, gel!"
diye bard. Musa, Murat'n bu ileri muziplikle glen gzlerine bakarak bu hali neye
yoracan ard.
Suna'dan ayrl ackl olmutu. Suna'nn rengi kire gibi atm ve gzlerinde bir
korku peyda olmutu. Musa, kadnn bu halini korsanlk hayatnda kendisinin
karlaaca tehlikelerin kadn rktmekte olduuna vermiti. Ayrldktan sonra hatta
"keke izin verseydim de gelseydi" diye dnmt. Denize aldka ayrln acs
denizde bulunmann sevinci tarafndan yeniliyordu. Fakat ne de olsa iin iin bir szs
vard.
Eribozlu Murat'n kendisine ho bir azizlik etmek zere olduunu sezmiti. Murat,
"Mehmet gel! deyince, faltalar gibi alm gzlerle bu Mehmet her kimse, onun
gelecei ambar azna doru bakmt. Bir de orada kimi grsn? Sunay... Haspaya
erkek elbisesi amma da yakmti; Musa'nn erkek kardeini arm olduunu sanan
Murat, Musa'nn budalalaan yzn grnce bir glmedir tutturmutu. Musa'ya:
Musa ise, iinden "sanki iyi halt ettin," diye dnyor ve Sunaya baktka
fkesinden btn kan ban ve yzn harlyordu. Musa'nn yz kzardka, Suna'nn
rengi atyor ve gzleri de korku ile doluyordu. Musa onun yabanc bir yerde, bunca
erkein arasnda yapayalnz kaldktan baka, bir de (urunda bunca fedakrl sevine
sevine gze alan) bu kzn, stelik kendisinden korkmakta olduunu grnce yrei
merhamet ve ac ile paralanr gibi oldu. Kollarn aarak, ta can evinden, "gel kardeim
Mehmet!" diye haykrd.
Nimet, "Baksana Nuh, eer biz de bunlar gibi karde olsaydk, bylece kucaklardk.
Ne yazk ki karde deiliz," diyordu.
teki, "Karde deil miyiz? Bak sana syliyeyim, bu sefer bitinceye kadar kar koca
deil, fakat iki karde kalacaz. Bunu bylece bil," dedi.
"Nasl sklmasn? Senin yanmda bulunman, benim gnl ferahl ile dvmeme
engel olacak."
"Hi de deil, ben clz ve zebun bir kadn deilim, nasl senin yannda oturup krek
ekiyorsam, gvurlarla (al takke ver klah) boazlatn zaman gene ylece
dvrm... Allah gstermesin, ehit olursan, benim de seninle birlikte ehit olmama
kim engel olur?"
Yannda duran serdmen, onun bir kaya paras gibi durmakta olduunu grnce, "Bu
gen denize ne sorar? Ve deniz de bu gence ne cevap verir?" diye merak ediyordu.
Gzc, serenin cundasna (ucuna) balandktan sonra seren hissa edilerek kazk direk
dibine basld. Serenin cundas bylece bir direk boyu daha yksee kaldrld.
Perkende volta balarnda dndke, adann tmsei zerinden gzetleyen gzc,
geminin dndn aaya bildiriyordu. Frkata da onun gittii ynn tam aksine
giderek gzkmemeye alyordu.
Ne var ki, perkende adaya bir mil kadar yananca rzgr ld. Artk yabanc gemi
durgun sular zerinde ekerleme kestiriyormu gibi tembel tembel yzyordu.
Kreklerini sald... Turgutca artk adaya yetimi gibiydi.
Yabanc geminin adadan uzak gemesi olasln gz nnde tutarak, daha fazla
beklememeye ve meydana kmaya karar verdi. Amac perkendeye hemen saldrmak
deil, fakat kendi yoluna devam ediyormu gibi kreklerle aheste aheste ilerlemek, tam
yanndan geerken dnp ona saldrmakt. Savamak niyetinde olduunu karsndakine
sezdirmemek zere seren ve direklerini indirmedi.
Adann arkasndan ktlar. Perkende onlar grnce direk, seren indirmek gibi bir
harekette bulunmad, dmen de krmad. Turgutca'nn yannda olanlar, karsndakinin
hibir eyden kukulanmadn sylediler. Turgut Reis:
Turgutca gneye ve perkende kuzeye doru giderken iki gemi de top menzili iine
girdi. te o zaman perkendenin bordasndan bir duman frlad. Sonra da durgun sular
zerinden bir adadan baka bir adaya giderek ufuklara varan bir top sesi grledi.
Frkatann bir gomina kadar tesinde, deniz on, on be adm uzunluunca yarlarak, sular
iki tarafl ykseldi. "Uyuyor dediimiz kfir uyand," diyenler oldu.
Turgutca, "Herif amma da korsan, bizi tanmadan ate ediyor. Demek ki kendisinden
olsak da saldracakt. Herhalde Osmanl deil. Hem glle ile su kesimimize nian
alyor, ate etmeyin, dayann kreklere," dedi.
Dman gemisi de ona doru geliyordu. Turgutca kayk dnnce topularn karki
geminin top lombarlarna nian almalarn, fakat toplarn ate etmemelerini syledi.
teki gemi birbiri arkasna btn toplarn ateledi. Bir mermi su kesimini deldi ve
omurgann zerindeki sotropo tahtasn krarak orada kald. Gemi yaplrken Turgutca
bu gibi olaslklar gznnde tutarak kaburgalarn sk sk yaptrmt. Delik kk
olduu iin arabuk tkand. Bir baka glle, krek lombozlarnn birisinin kenarn
krd ve kar taraf delerek denize gitti. Glle, beraberce krek ekmekte olan Nuh'la
Nimet'in yanndan gemiti. Nuh, Nimete bakt. Kzn benzi atmt. Nuh, "Korktun"
dedi. teki kzararak ve glerek "Senin iin korktum," dedi. O srada btn g ve
kuvvetleriyle krekleri ekmekte olanlara krekleri havaya kaldrarak ylece durmak
emri verildi. nk krek hamlelerinden dolay geminin ba kalkp iniyordu. Turgutca,
bu durumun nian bozacandan korkuyordu. Krekler durunca kayk ald hzla
dmdz yzeyin zerinde kayp gidiyordu. te o zaman iki iskele toplarna ate emri
verildi. Toplarn azndan duman frlayp bulut zerine bulut halinde ylp yayld.
Toplarn ate etmesiyle birlikte dmen yekesi basld. skele kreklerine ileri,
sancaktakilere ise siya emirleri verildi. Duman yatncaya kadar, gemi hzl
manevrasyla topa gibi dnerek perkendeye kar sancak bordasn verdi. Gene
"krekleri kaldr!" emri verildi. Ayn zamanda da sancak bordasndaki toplara ate
etmeleri sylendi. Btn adalar yeni batan gmbr gmbr grlediler. Bu srada
iskeledeki toplara, azlarna kadar akl talar dolduruldu. Turgut dumanlar iinde
ayn manevra ile dnd ve dnerken de ba topunu boaltt... Perkendenin drt iskele
bordas toplarnn lombar azlar kapkara maaralar halinde esniyorlard. Turgut Reis
oralara karglarla yangn karc paavralarn atlmasn syledi. Amac, gemiyi
tututurmaktan ok, gemi tayfasnn bir ksmn yangnla uramak zere ambara
indirerek rampa srasnda dman savalarnn saysn azaltmakt. Bunu kendi
adamlarnn cesaretlerinden kukuland iin deil, fakat ne kadar olabilirse o kadar az
kayp vermek iin yapyordu. nk Turgut Reis o gen yanda bile, kendilerinin zek
ktlklarn, emirlerindeki askerlerin kann dkmekte cmert davranarak gidermeye
yeltenen komutanlardan deildi.
Artk iki gemi eni konu yanamlard. Turgut Reis savalarla kararmaya balayan
dman gvertesine aklta dolu toplarn perev atei makamndan boaltt.
Dmann iskele bordasndaki toplar susmutu. Turtgutca gene dnd. Bu sefer teki
bordasnn akllarn boaltt ve krekilere on be kadar hamle yaptktan sonra
krekleri ieri alma emrini verdi. Frkata sanki kanada bindi. Krekler ieri alnnca,
gemi alm olduu hzla perkendeye yanayordu.
Dman tfek ve ok atmaya balad. Turgut Reis, hzla fakat hi ses karmadan
yanayordu. ki gemi arasndaki uzaklk yirmi adma inince d slak, fakat ii yal bir
paavra balyas ta direk ucuna arabuk isa edildi.'Balyann her taraf ttyor, yalnz
ortas alev salyordu. Dman gvertesindeki savalar, bu balyada bir hile sezerek
balarn kaldrmlar, ona dikkatle bakyorlard. O zaman Turgutca oklarn atlmasn
emretti. Oklar slklar alarak utular. Gvertede yukarya bakan ve hi korunmayan
birok dman yaralanarak ya da lerek sava d oldu. Balya arabuk aaya
indirilerek, frkatadan olabildiince uzaa, denize atld.
Paho, Turgutca'nn frkatasna rastgelmeden bir hafta nce bir Ceneviz ve bir de
Venedikli gemiye rastgelmi, onlar zaptetmi, ilerindeki ipekli kuma ve uhalar,
kumanyalar, cephaneliklerindeki barut ve baka sava gerelerini aldktan sonra onlar
batrmt. Fakat Paho'nun onlara atmasna sebep, aylarca nceki gibi talan istei deil,
fakat ldrmek ve zellikle lmek zleyii idi. Karn ackann her gn u kadar n
yemekle karnn doyurmaya kalkmas gibi, o da her gn hncn gidermek iin kamy
eline alyor ve forsa kouunda zincirlenmi olan Sar Hamdi'yi kan revan iinde
brakncaya kadar kamlyordu. Ne var ki, Hamdi gk demedii iin almann
bylesinden hi haz duymuyordu. Paho'nun tutsak dmesinden be gn nceydi, gene
kam elde ve gzleri kinle kararm bir halde Sar Hamdi'nin yanna gelmiti.
Onun gznde kznn lmne sebep Sar Hamdi'ydi, fakat unu da duyuyordu ki,
lmnden yeryznde iddetle zlm olan iki kii varsa, birisi kendisi, teki Sar
Hamdi idi... te bundan dolay Hamdi'ye kar bir i yaknl duyuyor ve duyduka da
ona fena kzyor ve bu kzgnl dolaysyla Hamdi'ye kamy daha ve daha kuvvetle
vuruyordu. O gn kamy indirdike, gcrdayan dileri arasndan:
Paho, elindeki kamy atr utur krarak yere arpt, yumruklarn srd ve "sana
zaten sylemitim. Ben seni burada kamlamak iin arayp bulmu deilim. Senin bana
yapm olduun ktl, yeryznde lmle cezalandrmayacak bir adam daha yoktur,
ite sen hl dirisin ve bana meydan okuyorsun!" diye bard.
Hamdi, elik gibi bir sesle "ben sana ne ktlk ettim?.. Dalgalar beni senin o adann
kylarna kendimden gekin halde att. Angeliki bana bakt. Sen geldin, kz sana 'bizi
evlendir,' dedi. Sen beni ldrmeye kalktn, onu da ldrdn. imdi de beni
ldrmeyerek gelip gelip kamlam olduunu bana bir ltuf diye sunmaya
kalkyorsun. Ben sana sorarm, sen kzn babas isen, ben de btn evren karsnda
onun erkeiyim. Sen onu niye ldrdn? Beni lmle tehdit etmene gelince, haydi beni
ldr be! Bre adam! Sana ve buradaki klelerine, ldrm olduun kznn kocas olan
ben, nasl olunduunu retirim!" dedi.
Paho'nun rengi kire gibi att. Hamdi'ye "Sen lmn ne olduunu biliyor musun?
Yan ban ka ki bilesin? Onu iyice bilmek iin benim gibi yaam olman gerek!"
dedi.
evrede duranlarn birka birbirine, "Nasl dvecek? Ayakta duracak hali yok!"
anlamna gelen szler sylediler.... Paho lgn bir halde, "yahu dvsn diye deil,
klc, beni ldrsn diye verdim. Bu adam silahsz bir insana kar silah kullanmaz da
onun iin klcm ektim," diye haykrdktan sonra Hamdi'ye dnerek, "lm nedir bilir
misin? Ben sana reteyim" dedi ve kzgn bir sesle: "lm artk pek eskimi, ezgin ve
bezgin bir masal bitirmek demektir" diye sylendi... Burada yutkundu ve titredi. Biraz
durduktan sonra kendini toplayp irkildi, elindeki klc byk bir hrsla denize
frlatarak, "Delikanl, eer sende zerrece acma varsa, u elindeki klc abuk gsme
sapla! Unutma! Karnn cn alman gerek. Ben insan ldrdm. Fakat hibir insann
yzne tkrmedim. Eer o klc bana saplamazsan alaksn!. Senin suratna hakl
olarak tkreceim," diye bard. Gen korsan elindeki klca dayanarak ayaa kalkt.
Onun ucunu Paho'nun gsne doru uzatt. ki adm ileriye sendeledi. Klcnn ucunu
Paho'nun gsne dayad. Klc saplamak iin btn kuvvetini toplad. Fakat gzleri
yalarla doldu. Hkrd ve klc saplayacak olan kuvvetini, onu denize frlatmakta
kulland... Sonra baylp yere yuvarland.
Onu duyan Koca Yunus ve Ate Yaar'in akllar balarndan gitti. Paho'nun tutsak
olduunu Hamdi'ye syledikten sonra, hemen perkendenin serenini gidip indirdiler ve
ona da insan asmakta kullanlan yal ilmii taktlar. Paho yukarya karld. Hi ses
karmyordu. Turgutca, teki denizciler ve savalar gvertedeydiler. Paho'nun
boynuna ilmii taktlar. Koca Yunus, "Ben cellat deil, askerim. Ama bylesinin ipini
ekmek iin kipti olmaya gerek yok!" diyordu? Ne var ki, Turgutca'nn yznde bir
ikircim vard, "Dur!" dedi. Sesinde bir orduyu durduracak bir kesinlik vard. Eliyle
Paho'ya hl rampa olmu duran frkatasn gstererek:
"Koy ki, bunun bir Osmanl gemisi olduunu uzaktan akmadn, fakat herhalde
yaklanca anlamsndr. Neden onu zaptetmeye altn?" diye sordu.
Adamn bunu deyiinde yle bir kuvvet vard ki, Koca Yunus ne yaptn bilmeden
ipe sarld.
"Dur!" Bu emir gene Turgut Reis tarafndan veriliyordu. Turgut, "bu adam benim
payma der. Sandal ona veriniz. erisine ne kadar kumanya isterse koyunuz," sonra,
iinde sekiz altn dukat bulunan kesesini kuandan kartarak, "bunu da sandala
koyunuz ve onu hemen imdi serbest braknz. Tecrbeli denizciler, bann aresine
bakar," dedi.
Paho'nun yz kpkrmz kesildi. "Ey gen reis, senin adn bilmiyorum. Fakat
alnyazm tarafndan senin seren cundanda aslmaya mahkm olan eski bir denizciye bu
hakareti mi reva gryorsun?" diye haykrd ve kendi ipini, kendi eliyle ekmek zere,
onu Koca Yunusun elinden koparmaya savat.
Turgut Reis, "Paho, ben seni ldremeyeceime gre baka ne yapabilirim. Biz
sefere kyoruz. Seni burada tutamam, lme de mahkm edemem. Yapacam bu
kadardr," dedi.
Paho, "seferde lm de vardr. Beni beraber alnz. Ben Ortodoksum, fakat bu yurdun
ocuuyum, im eskiden beri sizlere kaynard. imdi Mslmanla kabulm iin ne
yapmak gerekse yapnz, bana bir teselli olur, yalnz senden ricam var. Beni kree
vur!" diyerek dizst dt ve mrmde belki de hi yapmad gibi alad. Turgut Reis
yanndaki Endlslye, "u ihtiyar askeri ba kasaraya gtrp avundurun," diye
fsldad. Onu oraya gtrdler.
Tutsaklara gsterilen davran dolaysyla gemide baz kimselerin "biz ehit verdik,
tutsaklar serbest brakld. Adalet mi bu?" diye ileri geri fiskos ettikleri duyuldu. Bu
szler Turgutca'nn kulana gitti mi, gitmedi mi bilinmedi. Fakat kara azllar
Endlsl arp, "adalet mi bu?" demeyiniz. stedikleri iin deil, fakat talihin att
zar bu adamlar bizimle dvmeye yneltti. O zar talih hanginize yle atsayd, zara
gre oynayacanz oyun da onlar gibi davranmak olurdu. Srf adalet gaddardr. Eer
herkes srf adaletle yarglansayd, yeryznde diri namna kimse kalmazd.
Zaten kendilerine kar gsterilen insaf dolaysyla bu adamlarn ileri bizlere
snm, bir i scakl duymular ve bizimle olmak zere ayn dinden olmay kabul
etmilerdir. Eer verdiimiz ehit imdi konuabilselerdi, bu iin bu surette
halledilmi olduuna mennun olduklarn bildirirlerdi. Gerekten cesur olanlar
merhametli olurlar. Aman diyene kl vurulmaz, sonra bir sorun daha var. Bunlar
tutsak olarak alkoysaydk, gemi halknn kumanya payn bou bouna ksmak lazm
gelecekti. ldrlmeliydiler, diyeceksiniz. Bunu yapmakla taklit etmi olacak, onlarda
durup dururken bize kar bir kin uyandrm olacaktk. Oysa, onlar artk imdi
bizdendirler. lnce ehit olurlar. lnceye kadar da, bugn yaptmz iyilii
unutamazlar," dedi.
Yanndaki delikanlnn bu derece zgn olmas Sessiz'in yreini biti. Kendi derdini
unutup onu teselliye kalkt ve "Bak olum, sizin aranzda ve sizin gibiyim de yreim
rahat ediyor," dedi. Yutkundu. "Bir atma olursa, size ok yararm olur. Hep muzaffer
olacamza eminim," diye ekledi. Bir damlayd bu, fakat durgun bir havuzun ortasna
den bir damlann etrafa halkalar yaya yaya kenarlara kadar tesir etmesi gibi, sempati
de bir bak, bir sz ve bir i ekiiyle adamdan adama geerek btn koua yayld.
Sabahleyin birbirinin yabancs ve kanl bakl dman olanlar, o akam birbirinin
artk hi de yabancs deillerdi. Hatta fiskos etmi olanlar bile artk bu adamlar
kendilerinden sayyorlard. O gece frkatayla perkende rota deitirerek, yan yana
kuzeye yol alyorlard. Turgut kamarasnda, nne defterlerini am, kandil nda o
gnn hesaplarn yapyor, ganimetleri kaydediyordu. evresinde, bada kurmu olan
Endlsl, Eribozlu Murat, serdmen ve yelken avuuna "yz yirmi balya ipek. Otuz
balya uha. Dorusu Mehmet'le adamlar Venedikliyle Cenevizliyi iyi vurmular, onlara
da pay ayracam," dedi.
Eribozlu Murat, "Hi olur mu? Daha bu sabah dvtk, bunlar onlardan ganimet"
diye kar koymaya kalkt.
Turgutca gld, "Murat! Reislikten vazgeip onu sana brakasm geliyor. Onlar
aramza aldk. Herhalde ilerinde bir yabanclk duyuyorlar. Onlar bizlere sndrmak
varken, niye soutmal. ki buuk akelik bir payla hibirimiz zengin olmayz, fakat o
payla bir gnl kazanm oluruz. Eer gerekten habis bir adam olsayd, bakasna
brakmaz, ben kendi elimle onu ipe eker, onu serende sallandrrdm. Adam zincir
kemiine, iliine kadar sadk! O adam benim anladm adamsa, payn ya gizli gizli
Sar Hamdi'ye harcayacak, ya da krekilere datacak. Dur, onun payn ben kendi
paymdan ayracam. Sanki biz denize zengin olmak iin mi ktk? Tut ki, byk bir
ganimet ele geirdik, karaya varp yan gelecek ve lnceye kadar pekmez, baklava,
brek yiyip iecek deiliz ya," dedi.
Murat itirazndan utand, "Yok yok olmaz! Sen kendi payndan ayrma!" dedi.
Turgutca ses karmad. Bu, olacan olmu olduunu gsteriyordu. Murat, keke dilimi
eek ars srsayd da ses karmasaydm, diye dnd. Yelken avuu o gn gemiye
alnanlarda ne deer grlmekte olduunu merak ederek "siz bu adamlarda ne deer
gryorsunuz?" diye sordu.
Turgut, "Askerlikleri o kadar yok, fakat adamlar mkemmel gemici. imdi gemiler
iki. Bir gemi iken bile mrettebatmz tamam deildi. imdi her zamandan ok adam,
hele gemiciye ihtiyacmz var. Bu adamcazlar kendilerini can ve yrekten bize
verdiler ve aramza itenlikle kartlar. Gemilerde bir ikilik yokken her neden olursa
olsun, yle bir eyi kkrtann ilk dman ben olacam... O, maallah altm alt f
barut. Bu mkemmel. Acaba iyi barut mu? Hemen birisini gnderin, birazn abuk
buraya getirsinler. Bin iki yz glle! Ha anlald. Onun iin zavall Mehmet sabahleyin
zerimize bol keseden glle savuruyordu. Ha! avuum sana bunlarn askerliklerinden
sz ediyordum. ok kaba bir askerlikleri var. Bunlar ancak sayca ok stn olduklar
zaman yenebilirler... Cesaretleri yok deil, fakat oynaklklar yok.
Bilmem meramm anlatabildim mi? Ha barutu getirdiniz mi? Birazn avucuma dkn
bakaym. Bir kibrit verin. O! Mkemmel perdahl barut! Bu barutla on iki karlk toplar
on alt karlklar kadar srer. Yahu perkendenin krek sesleri geliyor. Arkamza
dmt, demek ki kble rzgr ald. Haydi avuum, yelkenleri atr. Sar Hamdi'yi
arn. Epeyce dinlenmitir. Dur bakalm. On varil bezir ya. Aaya haber verin,
koulardaki kandilleri ift deitirsinler. Drt f zift. Ha, geldin mi? Bak kardeim
Hamdi; bu adam, seni bir baba gibi seviyor. Sana kzmt. Fakat kz seviyordu diye
seni seviyor ve belki acsna byle bir teselli aryor. Belki de Mslman olmas sana
daha ok yaklamak iindir. Biliyorum sknt ektin, fakat uzun etme, o cefay, srdn
saf ay a say. Bizi sevenlere kt davranrsak, bizden nefret edenlere ne muamele
edeceiz? Sen bir gayret et, zaten lm olan zavall kza sen de o da acyorsunuz..."
yollu konuuyor, defterlere kayt kouyor, hem de gemileri ve iindekileri idare
ediyordu.
Endlsl kamaradan karken Turgut iin Murat: "Bu ocuk bu yanda byle olursa,
otuz krk yanda ne olmaz? O daha ocukken, insanlar ak sakallym gibi anlyor. Ben
ak sakallym, bu ocuu anlyor gibiyim," diyordu.
Ertesi gn afakleyin iki geminin de nbetileri, kuzeyde Osmanl bandral bir gemi
grldn bildirdiler. Frkata ve perkende de bayraklarn ekerek yollarna devam
ettiler. Yarm saat sonra, teki gemiyle Turgut Reis'in iki gemisi borda bordaya
gelmilerdi. teki gemi, iri yar bir karavellayd. Hemen orsa alabanda ederek bir
sandal indirdi. inde krekilerden baka kii vard. Perkendeye gelerek Turgut
Reis'in karsna ktlar ve ona reisi grmek istediklerini sylediler. Turgutca reisin
kendisi olduunu syleyince ardlar. Denizde komutan ve subaylara, "Baba" diye
hitap edildii halde, de Turgutca'nn dedesi olacak yata olduklar iin, ona kzara
kzara:
"Reis Baba evladmz, biz Selanik'ten, Mentee ilinin Gkova iskelesine buday
gtrmekteyiz. Denizde, gelenek olduundan size hediyelerimizi getirdik. Gemilerin
subaylar iin otuz tane kaput, mrettebata helva iin de on uval un, bir varil ya ve iki
f da pekmez," dediler.
Turgutca bunlar kabul etmeyecek oldu. Gelen ihtiyar -biri gemi reisi, ikisi tccar-
"Yok, olmaz, bunu dost ve yurtta armaan say. Biz kfir gemisine rastgelince bile
bunlar veriyoruz. Siz olunca byle eyler azdr, ama gnlden kopuyor. yi ki sizler
varsnz da bu denizlerde kffar korkusu da olsa gidip gelebiliyoruz. Donanmamzdan
bizlere o kadar hayr yok. Onlar ksa ksa yazn kp sonra stanbul'a dnyorlar.
Onlar ekilince de kffar, denizlerde cirit atyor. Bizim yzmz gldren sizlersiniz,"
dediler.
Onlar ayrldktan sonra Turgutca yoluna devam ederek Selanik'e vard. Yolda baka
hibir gemiye rastgelinmedi. Selanik'te ipekler ve uhalar iyi fiyatla satld. Perkende
karaya ekilerek onda deiiklikler yapld. ki teknenin altlar yaland.
Selanik'te satlan ganimetlerin tutar pay edildi. Turgutca frkatadaki byk payn
terketti. Btn mrettebat birleerek ona perkendeyi hediye ettiler. Bu suretle Turgutca,
on dokuz yanda iken bir perkendenin sahibi ve perkende ile frkatann reisi oldu.
Perkendenin odabalna Endlsly getirdi. Frkataya Eribozlu Murat kaptanlk
ediyordu.
Gzel bir temmuz sabah idi. ki gemi Selanik'ten ayrlarak gneye rota tuttular. ki
gn sonra bir akam Mora Yarmadasnn kuzey dousundaki bir burnun arkasndan,
birdenbire ykl iki gemi kakoydu. ki yannda muhafz olarak iki Ceneviz kalitas
(galeas) gidiyordu. Ykl teknenin geni ve derin olduu belliydi. de borda
nizamnda -yani pruvalar ayn yne yneltilmi ve bordalar birbirine bakar durumda-
ilerliyorlard. Turgut Reis, bir dakika kaybetmeden, hemen saldrya geti. nk
kalitalar teker teker avlamak istiyordu. Fakat kalita da saldrya uramay beklemeden
Turgut'a saldrmak ve onu mahmuzlamak zere btn kreklerini salya etti. Turgutca
onun dmenini krmak ve direini kklemek zere iki gemisinin btn ateinin nndeki
kalitann zerinde toplanmasn emretti. Hatta perkendenin ba toplarnn ateinin nasl
idare edildiini grmek zere toplarn bana gitmekle kalmayp, kendi nian ald. O
kadar usta bir topu idi ki, kendisine meleklerin ve cinlerin yardm ettikleri, kendisinin
de bir evliya olduu sanlyordu.
Cenevizli menzile iyice girip girmediine dikkat etmeden atee balad. Bordasndan,
frtna ykl bir buluttan imekler akyormu gibi alevler srad. Fakat pruvalarn
zerine tnemi martlar rktp havalandrmaktan baka bir sonu vermedi. Gne
batyor ve Turgut acele ediyordu. Menzile girdiini grr grmez, btn ba ve iskele
toplarnn arlyla cevap verdi. Perkendenin atei ardsra frkatann toplar dile
geldi.
Cenovalnn dmeni parampara olmutu. Pruva direi kklenmi, fakat adamakll
zedelenmiti. Turgut Reis'in perkendesine mahmuz vuracakken yklenen kuvvetlice bir
saanak, direi atrdatt ve gverteden bir insan boyu daha yksekteki bir noktadan
krd. Ondan sonra sancak bordasna, darya ve hafif arkaya doru devirdi.
Arma aralar, yani ipler, yelkenler ve seren gverteye yld. Sancaktaki krekler
ilemez oldular. Bu takm taklavat kalabalndan kurtulmadka Cenevizlinin manevra
edemeyecei artk belliydi. Turgut Reis akl perevi, zincir ve gllelerle ona borda
ateini bir ve bir daha tekrarlad. Frkata ise vakit geirmeden perkendeyi taklit
ediyordu. Turgut Reis tehlikeli bir surette yaralanm olan dmanna yanap rampa
etmeyi dnd. Fakat teki kalita imdada kouyordu.
Artk karanlk olmutu. Yaral dman yalnz iki topu ile karanlklar
klandryordu. Turgut atei kesti ve teki Cenevizliye doru yol ald. kinci Cenevizli
btn yelkenlerini kullanarak yaralnn yanna yanayordu. Forsalarn srtnda kamlar
aklatlyor ve krekleri hzlandryordu. Bu Cenevizli, yaral olandan megafonla,
zararnn ne olduunu sordu. Rzgr onun sorusunu da yaralnn cevabn da Turgut
Reise getiriyordu. Turgut Reis'in ateini yemi olan gemi tekine, "durumumuz ok kt,
yana ve bizlerdeki askerleri al da perkendeye abuk rampa et, onu oyala ki, biz en
tehlikeli hasarlar onaralm," diyordu. Demek asil filo reisi o gemide idi.
Turgut Reis hzl bir manevra ile hemen iki Cenevizlinin arasna girdi. Perkende ve
frkatann alev dilleri sanki gecenin barna, parlayan hanerler saplyordu. Ar kkrt
dumanlar geceyi daha da koyulatryordu.
O devirde iki tarafn da payzenleri -yani forsalar- kar taraftan alnan tutsaklardan
olduklar iin, onlara -byk bir zorunluk olmadka- ate edilmezdi. Dier yandan,
zafer neye mal olursa olsun, pek pahalya elde edilmi saylmazd. Turgut Reis, btn
toplarn sancak (krekilere deil) kreklerine yneltilmesini emretti. Bir kyamettir
koptu. Borda ateinin zincirlerinin ou krekleri buldu. Krlan kreklerin topalar da
krekilerin gslerine arparak, kaburga kemiklerini ktrd.
Cenevizli kalita bir baca krlan kuu gibi yan yatp hareketlerinde savsalanmaya
balad.
te o zaman Turgut Reis rampa emrini verdi. Perkende bir taraftan, frkata da teki
yandan yanatlar. Fakat Cenevizlinin savalar, Turgut Reis'inkine kyasla bire t.
Arkebz ve yayl zemberekli ok atclar say itibariyle pek stnd. Byle bir atee
kar koymak byk kayp vermek demekti. Turgut Reis bu durumda zeksn gsterdi.
Onun verdii emirle hem perkende, hem de frkatadaki btn denizci ve savalar,
gvertelerin bir yanna kotular.
On be mil yol aldktan sonra, direkteki gzc douya doru iki geminin direklerini
grdn bildirdi. Biraz sonra bunlarn birisinin yeni zaptedilmi olan kalita, tekinin
de kaan ykl Cenevizli gemi olduu anlald. Rzgr kuzeydendi. Btn gemiler
apazlama -yani arkadan gelen- rzgrla uuuyorlard. Biraz sonra ta uzaktan frkata da
gzkt. O da Turgut'un perkendesi gibi dosdoru gneye doru gidiyordu.
Perkendede yelken ipleri, tambura telleri gibi gergindiler. Akama doru rzgr
kesildi. Kayklarn de yelkenlerini sara ve kreklerini salya ettiler. te o zaman
perkende sanki kanada bindi. Savalarn ou da kreklere dayand. Gemi deta saatte
on drt deniz mili yapyordu. Yldzlar krekilerin balarnn zerinden kvlcmlar
gibi uuyorlard. Kpkrmz bir gne batda batarken, perkende ve Cenevizliye bir
"Dur! " emri grledi. Ykl kayk birdenbire durdu. Ondan sonra bir emir daha, "btn
gemi mrettebat k kasarann zerine toplansn," bu komutaya hemen uyuldu. Perkende
hemen Cenevizliye rampa etti. erisindeki az buuk insan tutsak alnd ve krekteki
Trkler kurtarld. Gemide be bin top uha ve 60 bin Osmanl altn deerinde baka
eya vard.
Musa'nn kars Suna, topular arasnda Hasan Efe diye anlyordu. Onun topu
yama olarak yararlln herkes takdir ediyordu ve bir iki sene sonra mkemmel bir
topu ustas olaca syleniyordu. Yalnz anlamadklar bir ey varsa karnnda
peydahlanan urdu. Onun iyi olmas iin neler yaplmas gerektii hakknda fikrni herkes
uzun uzadya sylyordu. Hem de daha tuhaf, baka bir ur da Mehmet Efe'nin (yani
Nimet'in) gbeini iiriyordu. Bu urlardan bahis alnca Antalyal Musa'nn da Hasan
Efe'nin de yzleri, salarnn diplerine kadar kzaryordu. Kalitann Mandalyat
krfezine gnderilmesine karar verilince Hasan Efeyle Mehmet Efe, o gemiye tayfalk
etmek istediler. Onlarn bu arzular kabul edilince Musa'yla Nuh derin bir soluk aldlar.
Ne var ki kalita, Kllk'e varmadan bir gn nce Hasan Efe'nin uru birdenbire
kayboluverdi, ayn zamanda da nurtopu gibi bir erkek ocuunun alamas duyuldu.
Btn kay "Hasan Efe bir erkek ocuu dourdu" diye bir gltr sard. Bu erkek
ocuunun babasnn Musa olduu duyulunca k kasaradaki kamara Sunaya ayrld.
Ganimet ve bu arada yk kay satldktan sonra Turgut Reis gene denize ald. Bu
sefer payzenlerinin ou tutsak ald yabanclardand. Kurtarm olduu Trklerin ou
da tayfa ve sava olarak gemide kalmlard. Son atmalarda yitirmi olduu on, on
be kiiye karlk iki yz kadar denizci ve savas vard. Asl derdi Msrla stanbul
ve Anadolu kylar arasnda gidip gelen, Trk gemilerine gz atrmayan Rodos Sen
Jan valyelerini vurmakt.
Turgut Reis, hemen ndeki burna sandalla birka gzc gnderilmesini ve onlar
araclyla burnun tesinde nelerin olup bittiinin renilmesini syledi. Onlar geri
dnnce iki Rodoslu Sen Jan kadrgasnn (galisinin), bir Trk ticaret gemisini
sktrmakta olduunu bildirdiler.
Turgut Reis birka yllk deniz savalarnda birok eyler grm ve renmiti.
valyelerin asalet ve rtbeleri, onlarn emirlerindeki denizcilerle dostluk ba
balamalarna engeldi. Onlarn denizcileri -o zamann btn Avrupa uluslarnca da
byle idi ya- onlarn kleleri saylrd. Oysa Turgut Reis'e gre, kendi denizcileri kendi
arkadalar idi. Bir kayk karaya ekilecei zaman Turgutca, palamar ipini kendi
denizcileriyle birlikte ekerdi.
Turgut Reis'in frkata ve perkendesi top atelerine ve dumanlara sarl olarak, hzla
gelip San Filipo'ya sal sollu rampa etti. Bu kadrgadakiler aknlk iindeydiler. Bu
kadrgann btn askerlerinin zrhl olmasna karlk, Turgut Reis'in korsanlar hemen
hemen bellerine kadar soyunmulard. Bir sava nce, Eribozlu Murat, dmandan
alnm zmrt ve yakut kakmal fildii sapl bir klc reise vermiti. Turgut, "bunu
kullanrken, zerindeki elmas ve zmrtler, elimin yanna dokunuyorlar, onu serbeste
kullanmama engel oluyorlar. Sen u Kr Ali'nin atal kulak palasn ver" dedi. Kl,
Turgut iin de korsanlar iin de hem saldr hem de savunma silah idi. Onlar
kendilerini ele avuca smaz hz ve eviklikleri ile korurlard. Ondan dolay zrh
giymiyorlard. Hem deniz savalarnda denize dnce yzebilmeli ve denizde de
dvebilmeli idi. Oysa, zrhlarla insan kurun iskandili imi gibi tepetakla dibe
gidiyordu.
Santa Magdelana kreklerinin btn hzyla San Filipo'nun imdadna yetitii zaman,
bu kadrgann kar koymas hemen hemen sona ermiti. Santa Magdelana perkendenin
zerine rampa edince btn korsanlar perkendeye getiler! O geminin, zincir ve maden
paralaryla doldurulmu olan altm libre apndaki kariye topunu dmann suratna
ate ettikten sonra korsanlar ellerinde yalnkl Santa Magdelana'ya daldlar. Burada
daha byk bir direnie rastladlar. Sava grleyerek akama kadar srd. Kadrgann
n kasaras tutumu yanyordu. Gne cam gibi bir denize batarken artk sava
grltleri tamamen dinmiti. Santa Magdelana'nn yksek direkleri yana eilerek
perkendenin direine takld. pler atrdad. Magdelana'nn iindeki forsalar da
kurtarlmt.
Trk ticaret gemisinin yal kaptan ve sahibi Modon Trklerinden Saraylat Salih
Aa idi. Turgut Reis'e teekkr etmek iin kk oluyla birlikte geldi. Sava daha yeni
sona ermiti. Turgut Reis kan ve ter iindeydi. Klcnn kann bir beze silmekle
urayordu. htiyar o sabah iki byk olunu kaybetmiti. Turgut'u grnce dizst
kp, onun ayaklarna kapanmak istedi. Fakat Turgut brakmad. Onu ayaa kaldrd.
htiyar ak sakallarn gen reisin gsne dayayp hngr hngr alayarak:
"Olum; kadrgalara sabah erkenden rastgeldik. Sert bir rzgr vard. Hemen orsa
alabanda ederek gelenek olduu zere onlara hediyelerimizi gtrdk. Kabul etmediler.
Bize teslim olmamz sylediler. Benim gemimde olum, bir de onlarn k kzm
vard. Niyetleri hepimizi tutsak etmekti. Yalvardm yakardm. Dinlemiyorlard. Yanmda
olan zavall byk oullarmn biri:
Kayktakilere danp cevap vermek zere gemiye dndm. Teslim olmamaya karar
verdik. ocuklarm ve gemidekilerle helallatm. Topumuz yoktu. Birka arkebzmz
ve yayl oklarmz vard. Onlarla cephanemiz tkeninceye kadar dvecektik. Yalnz
son kurunumu dmanlarn eline dmemesi iin kzm ldrmekte kullanacaktm.
Sonra, dile trnakla boazlaarak canlarmz pahalya satacaktk. Onlar bir cevap
vermemizi beklemeden top atei aarak zerimize saldrmaya koyuldular. Biz de
dayanmaya baladk. Bir saate varmadan cephanemiz tkendi, iki olum ehit oldu. Ben
artk son kez olarak pitovumu doldurup kz aramaya koyuldum. Kzm elinde kl
buldum. Bana, 'Baba, beni ldrmen ne de olsa sana zor gelir. Brak beni, ben de sizler
kadar canm pahalya satmasn bilirim,' dedi. yle deyince onu ldrmeye elim
varmad. Tam o srada sen burnun arkasndan grndn. Kurtulanlarmzn hepsi
canlarn sana borludur olum."
htiyarn en kk olu Hamza, Turgut Reisle kalmak istedi. Onu Turgut Reis kabul
etti. On, on be yl sonra, Hamza'nn kendi enitesi olacan Turgutca o anda nereden
bilecekti?.
O mevsim sonunda Turgut Reis, son batrd kadrgay defterine yazdktan sonra,
defterinin zaptedilmi ve batrlm teknelere ait ksmn gzden geirdi Orada unlar
yazlyd;
Zaptedilenler: Bir kadrga, bir kalita, bir perkende ve bir ticaret gemisi."
TURGUTCA,
ORU RES'E KAVUUYOR
O yln ilkbahar gelince, Turgut Reis Mandalyat krfezinde bir kadrga, bir kalita,
bir frkata ve bir perkendeyle denize ald. Yavuz Sultan Selim douyla uramak zere
btn Batllarla bar halindeydi. Bu sebepten Osmanl sularnda korsanlarn
hareketlerine kt gzle bakyordu. Bundan dolay da Turgutca, Sralovaz kylarna
sessiz sedasz, gizlice gelir giderdi. Ama bu seferki denize alnda ky Karaba' ve
Sralovaz' top ateiyle selamlad. nk artk Afrika kylarna ve Oru Reisin yanna
gidiyordu.
Babasn yannda gtrmeyi istemiti. Fakat adam hasta olduu iin istemedi. Babas
gitmeyince de anas kyden ayrlamad. Onlar gelip grebilirdi, ya da daha iyisi sonra
aldrabilirdi. Eribozlu Murat, ocuklaryla birlikte kars Glly, Musa Sunay, Nuh
Nimet'i ve denizcilerden evli olanlarn epeycesi de karlarn, ocuklarn, baba ve
analarn yanlarna aldlar. Bunlarn niyetlen Afrika'da yerlemekti. O sularda dmanla
diledikleri gibi arpabilirlerdi. Saraylat Salih Aa, Turgutca nereye giderse ondan
ayrlmayan olu Hamza'yla birlikte gitmek istiyordu. Onun iin Modon'daki maln
mlkn satp kz Selime'yle gmenler kafilesine katld. Btn kadnlar ve ihtiyarlar
frkataya bindirildi. nk btn gemilerin iinde toplar en az olan oydu. Yolda
savamak zorunda kalnrsa, frkata yoluna devam edecekti. Frkatann svariliine
Endlsl getirilmiti. Endlsl, kadnlara, oluk ocua bakarak, "Tam Nuh'un
gemisine benzedik. Her eitten insan var," diye glyordu.
Koca Yunus, Sar Hamdi, Ate Yaar, Nuh, Musa ve Sessiz Mehmet (eskiden Paho),
teki gemilere serpilmilerdi. Turgutca kadrgada idi ve yannda Saraylat Salih Aa'nn
olu Hamza ve gemiye alnmas iin alaya alaya yalvarm ve alnmayacan
anlaynca baylm olan on bir yalarnda bir ocuk, Ulu Ali vard.
Turgutca, "siz daha iyisini bilirsiniz ama, lokma inenmeyince yutulmaz. Gzn
budaktan saknmayanlar davranrsa neden alnmasn?" dedi.
Oru Reis, "Evet seme insanlar olmal. Sen git seninkilerden se de gel. Ben de
arkadalarm toplarm, sizleri de grm olurum," dedi.
Gemide Oru Reis'in koluna kzgn ya dkld, ne var ki, kolu bir trl iyi
olmuyordu. Gemilerde hekimlik eden Kara Sleyman, kolun kesilmesine karar verdi.
Oru Reis glerek:
"Ne duruyorsunuz? Solak deilim ki, sol kolumun deeri olsun, kl kullanmakta sa
kolum neme yetmez?" dedi. Birka gn nce kzgn ya dkerken Oru Reis'in kln
bile kprdatmadn gren Kara Sleyman, baklaryla kol kesme iine giriti. Fakat
bu ii yaparken Kara Sleyman'n renginin kire olduunu, alnnda boncuklanan souk
terlerin, burnundan pr pr damladn gren Oru Reis ona:
"Sen ok sknt ekiyorsun. Sana bu kadar strap vermek doru deil, sen ver ba
bana," diyerek ba kapnca, kendi kolunu bir vuruta kesip drd ve Kara
Sleyman'a "imdi sen de, ben de kurtulduk," dedi.
Oru Reis'in koluna tekrar kzgn ya dkldkten sonra, sarld. Bu esnada Oru
Reis'in emriyle kendi gemileri ve Turgutca'nn gemileri bat kuzeye doru rota tutmu
bulunuyorlard. Yolda savala bir byk spanyol baras ve birka Avrupal korsan
gemisi zaptedildi. Bunlar, Turgutca'nn ve ikisi de Oru Reis'in olan be geminin
gzetimi altnda, Tunus'a gnderildi. Oru Reis, teki drt gemisiyle Balear adalarnn
en by Majorka Adasna vard ve orada birka kule ele geirdi ve birka da ky
kent ve kyn yama etti.
Ama neye yarar! Deniz ak, baka her trl dnceye ve arzuya yer brakmayacak
bir ekilde Turgutca'nn gnln kaplamt. Sonra domu olduu an koullar onu
ister istemez bir sava adam yapmt.
Enginlerin ve frtnalarn bu ocuu, mahmur bir menekenin kokusunu, bir "ah" ile
burnuna gnderdi diye hemen "vah!" edip gz szenlerden deildi. Bu byle olmakla
birlikte onu bu eit kkrtmalara kar tamamen ilgisiz brakan bir neden daha vard. O
da Saraylat Salih Aa'nn kz Selime'ydi. Rodoslu Sen Jan valyelerinin
kadrgalarnn saldrsna uradklar zaman gen kz eline bir kl alp, baba, karde
ve yurttalarnn yannda amma da cesaretle savaa koyulmutu. Fakat baknd imdi bu
prensese, savamay deil, fakat kendisini batan kartmay gze alyordu... Turgutca
sert ekilde:
"Aln unlar aaya! Topunu da ambara koyun!" diye grledi. Btn tutsaklar palas
pandras aaya srldler.
Evet o iki Sen Jan galerisiyle sarldnn akam, onu bir aralk gvertesinde
grmt. Turgutca'nn yreinde yer eden ey, onun boyu, pou, endam, upuzun kara
salar deil, fakat gznn nnde uzanmakta olan iki ehit kardeine gzleri deince,
sanki "ne haksz dnyaym bu!" diye ac ac lklar salan o bakyd. Eribozlu
Murat'n kars Gll, Musa'nn kars Suna ve Nuh'un Nimetle frkataya binmek zere
geldii zaman Turgut Reis onu bir defa daha grmt. Oru Reis artk Tunus'a
dnecekti. Turgutca ise kz bir daha grmenin aresini dnyordu.
O gnn aksam ufuktan drt byk karart peydahland. Gemiler glyabanisi idiler.
Gemilerin hepsi de Halkulvat'a dnd. Orada Oru Reis (ya da arkadalar ve astlar
tarafndan anld gibi Baba Oru) kardei Hzr Reis'e kavutu. Hzr Reis, kardeini
kolsuz olarak grnce alad. Oru Reis kzarak "Ne alyorsun? Sa kolum var a!
Fakat sa kolum olmasa bile, sana sa kolumun yerini tutacak olan birisini getirdim. Bak
una," dedi ve Turgut Reis'i gsterdi. O asrda Borgia ve Dunois erkek gzeli
insanlard. Fakat talyan kroniklerine gre onlarn ada ve yzyln en byk
denizcisi Turgut Reis, onlardan da yakkl idi. Oru Reis szne devamla, "Ben bu
yama vardm fakat imdiye kadar denizde tilkinin zeksn, arslann cesaretiyle bu
kadar iyi kartran bir denizciye rastgelmedim. Bak Hzr, bu delikanl gznn bebei
olsun. Onu savata grdn zaman ne demek istediimi daha iyi anlayacaksn," dedi.
Turgut Reis'i grr grmez Hzr Reis'in (sonradan Barbaros Hayrettin Paa) zaten kan
ona snmt. Byk kardeinin insan kolay kolay beenmediini, hatta vmediini
biliyordu. Turgut'a dnp sarlarak, "Aabeyim ne kadar kardeimse, seni de bir karde
sayarm" dedi.
Oru Reis, Hzr Reis'e "burada be on gn dinleneyim, kolum iyilesin, sonra gene
denize kacam," dedi.
Hzr Reis, "aabey sana nasl itaat ettiimi iyi bilirsin. Fakat yle be on gn deil,
birka ay dinlen. ki nedenle bunu yapman iin sana yalvaryorum. lkin kolunun
tamamen iyilemesi iin, ikincisi de ben burada, karada otura otura neredeyse
hamladm. Bir gemiye binsem, nerdeyse sancan iskele bordasndan ayramayacam.
Biraz biraz da (Turgut Reis'i gstererek) biz uraalm. Emir ve ferman senin olsun. Sen
burada otur, bize emret. Emirlerin, istediinden iyi yerine getirilmezse, ceza olarak beni
lnceye kadar karada oturmaya mecbur et, ilk emrini ver, yarndan tezi yok, denize
almamz emret!" dedi.
teki gld. Turgut'u gstererek, "yahu yurttan daha yeni geldi. Bir kayk dolusu
oluk ocuu buraya gndermi. Onlar bir grsn, yerletirsin. Aradan yle drt be
gn gesin. Buras Turgut Reis iin de, yurttan gelenler iin de yeni bir dnyadr.
Salarn sollarn tansnlar hele. Sonra alrsnz..." dedi.
Hzr Reis, "Ben Endlslnn kaptanlnda gelen gemiyi hemen kabul ettim, oluu
ocuu yerletirdim. Fakat madem ki yle istiyorsun, yle olsun," dedi.
Turgutca liman ve kenti gezdi. Limanda boy boy, eit eit gemiler vard. Bazlar
yelkenlerini am, demir alyor, bazlar da limana girmek zere volta vuruyor,
baralar, perkendeler, kalitalar, krlanglar, karaya ekilmi kalafatlanmakta, raspa
edilmekte olan bir sr gemi vard. Baz sandallar, kadrga ve baka gemilerin
kreklerini brbirine balamlar, onlar sandaln yedeinde, denizin stnde
srkleyerek karaya getiriyorlard. Bunu yapmaktan amalar forsalarn gece kreklere
dayanp gemileri alp gtrmelerine engel olmakt... Kayklardan denizciler birbirine
iaret veriyor, birbirine baryorlard. te uradaki bastarda u kadar top tayordu;
orada demirli duran borton u kadar tayfa ile kullanlyordu... Turgut Reis bunlar
gzden geirdike iyi alyordu. Kendi gemileri de onlarn arasnda idi. Denizcileri,
onlar ok gzel demirlemilerdi.
Liman ve kenti dolandktan sonra Oru ve Hzr Reis'lerin yanlarna vard. Bunlar
ona bir ev gstermek istediler. Fakat kentin bu skk halinde, kendisinin kendi
gemisinde yatmay tercih edeceini syledi.
Turgut Reis bu gezisinden sonra Hzr Reis'e dnd. Hzr Reis "yahu Turgutca Reis,
getirdiin korsanlarn bir ksm evli. Onlarn elerini de getirdiine iyi ettin. Fakat
bunlarn hibirinin ila olsun bir bekr kzkardei yok. Biz korsanlarn karada bir
bamz olmamas bir bakmdan iyi, ama bir bakmdan da kt," dedi.
teki "neden olacak? Biz Midilli'de iken yallar konuurlard da, adama 'nerelisin?'
diye sormular, adam da 'karmn kylsym' diye cevap vermi, derlerdi. Evet, biz
korsanz fakat burada, karada tutunmak istiyoruz. Gelgelelim, korsanlar yerli Arap
kzlarna pek o kadar iltifat etmiyorlar. Evlenenler, oluk ocuk sahibi olanlar yok deil.
Fakat denizcilerin bete ya da drtte biri, spanya'dan kurtardmz Endlsl kzlarla
evleniyorlar. Tutsak ettiimiz Frenk kzlarn Mslman edip evlenenler ise en az.
Zaten onlar tutsak edince gzelliklerine deil, fakat kfirlerin elmas ve mcevharat
nerelerine sakladklarn merak ediyorlar. lk ileri onlar soyup yoklamak oluyor. lk
nceleri biz bu ii yasak ettik. Fakat sonradan grdk ki, yoldalar, kendi hayatlarn
tehlikeye sokmak pahasna ellerine geen ganimetlerin en kymetlilerinden yoksun
kalyorlar. Bir tanesini bilirim, kadndan hemen hemen yarm okka prlanta, zmrt,
yakut ve inci kt. Eh, ondan sonra yasa masa ortadan kaldrdk. Gnah bizim
boynumuzda deil, fakat ganimeti o yolda saklayanlarda..." dedi.
Hzr Reis "Bana kalrsa Sicilya, Sardenya ve Balear adalar arasndaki denizlere.
nk o denizler kanal saylrlar... spanya'dan talya ve dou sularna, dou
sularndansa bat ve spanya sularna gidip gelen gemiler mutlaka bu adalar ortasndaki
denizlerden geecek. Bana kalrsa btn Akdeniz'i elinde tutabilmek iin, bizi bu sulara,
buradan yelpazemsi aacak. Herhalde yaplacak iin en iyisini o bilir," dedi.
O anda Turgut Reis'in akl hemen Selime'ye gitti. iinden, "ister misin, korsann
birinden biri Selime'ye talip ksn?" diye dnd. i yand. Fakat Selime ile yalnz
birka kez gz gze gelmi olmalarna ramen, birbirine dnyalar ve sonsuzluklar kadar
eyler anlatmlard. Kendisine bir talip karsa onu kabul etmeyeceini anlyordu. i
rahat etti.
Hzr Reis'e "yaplacak iin en iyisini biliyor diyorsunuz... Ben de btn gnlmle bu
sznz dorularm. Fakat yanld bir nokta varsa o da on, on be gn karada
dinlenmemizdir. Buna dinlenmek denmez, yorulmak denir. Gidip kendisine yalvarsak...
Ne dersiniz?"
teki "ok doru sylyorsun, imdiden tezi yok, gidelim, ellerine sarlalm. Bize
izin versin alalm," dedi. Turgut Reis'in gzlerinde siftah olarak grecei adalar,
kylar ttyordu. Admlarn sklatrdlar ve Baba Oru'a vardlar.
Biri gen, teki daha yal iki reisin yalvar o kadar ackl oldu ki, Baba Oru izin
vermezlik edemedi.
Kartajena kylerinden gelen bir ihtiyar, Oru Reis'in huzuruna kp, "zaten zengin
Endlsller safahate dalmlard. Onlar Endls', halk, yurdunu dnmezler.
Dertleri gnleri para ve paralarn kurtarmakt. Onlarn ykte ar neleri varsa (emlak
ve arazi gibi) hepsini altna ve mcevherata evirerek Cebelitark'in karsndaki Afrika
kylarna kapa attlar. Biz yoksul halk bir bamza braktlar. Biz gene tarlalarmz
srmekte devam ettik, ama bu kez kylerimizi basmaya, ldrmeye, rza, namusa
gemeye koyuldular. stelik Engizisyon mahkemeleri de geldi. Btn ky
Mslmanlar kan alyor. Bizleri brakp kaan szm ona eraf ve muteberandan
bizlere bir hayr ve yardm gelmez. Vadilerde, byk kentlerden uzak da balarnda ve
kynn sapa yerlerinde oturan bizlerin btn bu ilerden haberi yoktu? Bize yardm
gelse, siz dindalarmz Osmanl denizcilerinden gelir. Onun iin ihtiyar, gen, kar,
kzan hepimizin gzleri sizlerdedir. Biliniz ki, gelmekte geciktiiniz her gn yzlerce
dindanz Engizisyon mahkemeleri tarafndan cayr cayr yaklmakta, aslp kesilmekte
ve rzlarna tecavz edilmektedir," dedi.
Oru Reis, adamn adn ve nereli olduunu sorduktan sonra yanbanda duran bir
korsann kulana bir eyler fsldad. O korsan acele darya kt ve bir ihtiyar
spanyal Arabi yanna getirdi. Oru Reis gmeni gstererek "bunu tanyor musun?"
diye sordu. teki tandn ve nerede oturduunu syledi. Oru, gmene "korkmayn,
imdadnza yetieceiz," dedi. teki spanyal Mslmana da "Bu dinda bir yere
yerletiriniz," diye emretti.
Orada ikimizi de iine alabilecek byklkte bir tekne yaptk. Fakat ivileri akmak
iin her eki vuruumuz sanki yreimize vurulmutu. nk ekilerin sesi duyulacak
diye rkyorduk. Kaplama tahtalarnn aralklarn ziftle kapadk. Yirmi gn sonra aysz
bir gece tekneyi deniz kysna tadk. Tam szmona kay denize sreceimiz zaman,
uzakta ky boyu gelmekte olan fenerliler grdk. Baba oul btn g ve kuvvetimizle
kay denize srmeye uratk. Fakat ha kaya dayanmz, ha kayaya. Oluma, 'haydi
yavrucam, ben ihtiyarm, artk mecalim kalmad, daha kuvvetli yklen,' dedim. kimiz
de birden ittik. 'Eer kay yrtemezsek, yakalanr yaklrz. Daha da davran,' diye
inledim, ikimiz de ittik, ayaklarmz kumlara diz boyu gmld. Kayk kmldamyor da
kmldamyordu. Olan 'baba sen bin! Hafifsin, ben srtmla iteceim,' dedi. Ben de
dedii gibi yaptm... Srtn kayn arkasna vurdu. Kayn aynasn iki eli ile
kaldryor ve itiyordu. Fenerler pek yaklamt. Ha gayret, diyerek can havliyle
urarken, kayk yerinden oynayp akllarn zerinde grlamaya balad. Suya deip
yzd zaman, fenerlilerden bir arkebz patlad. ocuumun dalan kafasnn
kanlarnn yzme sradn duydum. Ondan sonra ne yaptn bilmiyorum. Kendimi
kaykta yapayalnz, ak denizde buldum.
Bir Osmanl krlangc grnd ve beni ald. Bu korsanlar oraya giderken ben de
birlikte gidip onlara, o fenerlilerin mensup olduklar San Diego kyn gstermek
isterim. Beni alrlar deil mi?" dedi. teki "evet" dedi. kisi konua konua uzaklatlar.
Artk Baba Orutan izin alnmt, acele hazrlklar yaplyordu. reis denize
alyordu (Hzr, Turgut ve Murat Reis'ler). Her biri, ikier kalta ve er perkendeye
komuta ediyorlard. Bunlardan baka gzc olarak krlang vard. Halk kyya
dklmt. Krlanglar bir saat nce limandan ayrlp almlard. Ta alargada
kck nokta halinde seilebiliyorlard. te o zaman alt kalita ile dokuz perkende
kreklere dayandlar. Deniz cam gibi durgundu. Krekler sert bir fsrt ile denizi
dvyorlard. Gemilerin ba gardiyan payzenlere (krekilere) tempo veriyordu. Deniz
sanki ak mavi zerine koyu mavi yol kilimleri serilmi gibi birbirine kout dmen
sularyla yol yol oluyordu. Gemiler btn fors flandra ve bayraklarn ekmilerdi.
Bunlar gemilerin hz ile arkaya doru prl prl yapraklanyordu. Kylardan "Yaa!
Selametle! Gazanz mbarek olsun!" diye bir alk ve temenni grlts koptu.
Bo sular seyretmekten usanan Hzr Reis, bir gn reisleri kendi kalitasnda toplad.
Hzr Reis nispeten ak deniz saylacak enginlerde gemilerin neden gzkmediini
akmt. Toplantda, "herifler o kadar korkuyorlar ki, ak denizde kestirme yoldan
gideceklerine, yollarn uzatyorlar ve kylar syrarak seyahat ediyorlar. Biz bu
meydanlk denizlerde onlar bouna bouna bekliyoruz.. Sizler ne tarzda hareket
etmemizi tlersiniz?" diye sordu. Bir ksm talya kylarna doru gidilmesi
fikrindeydiler. nemli bir ksm ise (ki bunlarn banda Turgut Reis vard) spanya
yakasna doru gidilmesini neriyorlard. Turgut Reis, "gerek gzclerimiz, gerekse
spanya'dan kaan Mslmanlar, spanya'nn bat limanlarnda gemilerin yklenmekte
olduunu sylyorlar. Bana kalrsa o tarafa doru gitsek fena etmeyiz. Sizler daha
iyisini bilirsiniz ya," yollu konuuyordu. Zaten Hzr Reis de bu fikirdeydi.
Ebu Hasan'a kzlln grnd yerde ne gibi kyler ve limancklar olduunu sordu.
Ebu Hasan, ky boyu birok kk Mslman kylerinin bulunduunu ve ky girintili
kntl olduu iin iki gemi barndrabilecek limanlar mevcut olduunu syledi. Turgut
Reis'in sormas zerine, Mslman kylerinin arasnda Hristiyan kylerinin, hatta
kzlln iki mil kuzeyinde San Diego Hristiyan kynn bulunduunu anlatt.
Zehra, spanyal gen bir kadnd. Kartajena'nn drt mil kuzeyinde, deniz
kenarndaki bir Mslman kyndendi. Fakat kocas Ali baka kyden olduu iin
Zehra da, iki kzkardei ve bir erkek kardeini kendi kylerinde brakarak, buraya, yani
kocasnn kyne gelmiti.
Gnn birinde, kye yaya olarak on dakika uzaklkta olan bir koya iki kara gemi
geldi. Akamzeri gemilerden yzlerce sarho asker kt. Hepsi de tepeden trnaklarna
kadar silahlydlar. (Quercmos mjeres Mohamedanos!) "Mslman kadnlar isteriz!"
diye naralar atarak kye saldrdlar.
Ali, ta yapl tek odal evlerinin kaln kapsn kapayp srgledikten sonra,
Zehra'nn, kendisine dourmu olduu ocuu kk beiiyle birlikte odann kurundan
en korunakl kesine ekti. Evceizlerinde ne kadar silah ve cephane varsa (yani iki
klstr pitov ve biraz barutla kurun) hepsini yere koydular.
Zehra pitovlar dolduracakt, Ali de odann mazgall iki penceresinin birinden birine
koarak ate edecekti. Bunlar yaparken pek kurtulu umutlar yoktu. Ah Halkulvat'daki
Trk denizcilerinin haberleri olsayd, derhal imdatlarna koarlard. Heyhat, imdi kim
bilir ne kadar uzak bir yerdeydiler!
Ali, bazen de Zehra, saatlerce akmak aldlar. Fakat arkebz, pitov ve baltalarla
silahl elli altm kiiye kar dayanacak yerleri mi vard? Bir aralk Ali, alnndan
vuruldu... Topa gibi yerinde dnd, dnd dt. Kadn hem pitovlar dolduruyor,
hem de ate ediyordu. Barut ve kurun almak zere ban dndrnce, kede beikteki
ocuunun banda kan grd. Beie kotu. ocuk tepesinden, bann yumuak
yerinden vurulmu ve lmt. Kadn bunu grnce, dolu pitovu ile gene mazgallarn
birine kotu. Ate etti. ekildiler. Fakat aa ktklerinin arkasndan arkebz atei
ayorlard.
Zehra artk cinsiyetinden km, bir sava melei kesilmiti. Pencereden pencereye
kouyordu. Sonunda bir atmlk barutu kald.
Son fiske barutu acele ile pitova boaltt. Horozdaki akmak tan muayene etti. Ta
iyi idi. Kadn ocuunun beiine doru kotu. Onun kanl ban kaldrarak, dudaklarn
dudaklarna basarken, pitovu da kendi bana doru kaldryordu. te tam o srada
bayld ve ocuunun zerine yld.
Akl bana geldii zaman, kendinin bir patika zerinden gtrlmekte olduunu
grd. evresine baknd, tand. Kyden ayrlrken arkasna bakt. Kocasnn ve
ocuunun llerinin serili bulunduu beyaz badanal evinden, bakn bir trl
koparamyordu. Mutlu gnlerinde, hatta o sabah "beyaz evceim, turun ieim"! diye
bir trk mrldanarak orda ev ilerini grmt. O trk beyninde ac ac nlyordu.
Mosmor dudaklar ta kesilmiti! Gzlerinde bazen ancak delilerde grlen vahi bir
ate parlyordu. Fakat onu gtrmekte olan askerler onu tekmeliyorlar, arkebz
dipikleriyle itiyorlard. Onu kydeki byk kadrgann birine gtrdler. Geminin
ambarna indirdiler.
Orada bir sr sarho askerler, onun evresinde halka tekil ettiler. Baz gemicilerin
kaln kemerlerinde ikier pitov vard. Ona bir Bayie del Kardil oynamasn
emrettiler... spanya, Mslmanlarn elinde iken ramazandan nce kandil geceleri, kzlar
ve kadnlar evlerde dans ederlerdi. stedikleri oydu ite. Kadnn keder, kapkara
gzlerini bsbtn ukurlatryor, yznn evresinde insan st ve esrarengiz bir
gzellik hlesi yaratyordu.
nceleri baba, ana, hsm, akraba iin kyde oynad Kardil rakslar, uyumlu bir
anlamn en temiz gidiini ve izgisini buluyordu. Gneiyle yanan kurakl ile kavrulan
spanya'da mthi bir enerji ile yaayan insanlar tarafndan idi ki, Avrupa uygarlna
temel tekil edecek keifler yaplmt. Danslar da o enerjilerinin bir grnts idi.
Kzn oynay hayatn bir yorumu ve tercmesi deil, fakat dorudan doruya kendisi
oluyordu.
Seyircileri, baba, ana ve hsm akraba ile e dostu ve yurdunun masmavi g idi.
Kadn onlara hizmet, yardm, ocuk, ksacas her eyini veriyordu. Bu verdikleri kendi
gzlerinde az olduu iin onlara bir de raksediyordu. Bu raks gnlnden kopuyordu.
Fakat imdi i baka idi. Gen kadnn saln ve krta krta belini bk, btn
gvdesinin ylankavilere kayp dolan, seyircileri tahrik ediyordu. Kadna daha yakn
sokuluyorlar, kadn, onlarn frn azndan kyormu gibi kan soluklarn, byk bir
tiksinti ile deta yznde duyuyordu. Evet, ireniyordu, fakat ocuunun o km kanl
ba gznn nne geldike sebat ediyordu. te ambarn yanndaki cephane kilerinde
barut flarn, hatta bir iki fnn kapaklarnn ak durduunu gryordu. Ah, el
abukluu marifet, u nndekilerin birinin tabancasn belinden kapnca, frlayp o
varillere bir ate edebilseydi. Ne var ki, ya pitovlar dolu deilse? Zehra o anda yanan
kk bir ra, bir kmr paras veya bir kibrit iin cann, vermeye raz idi. Neydi o
l ocuunun gzlerindeki bak?..
Kadn, artk etrafnda iki ve istekle kan anaklarna dnm ylk ve yapkan
gzler grd. Kafas hzla iliyordu... Seyircilerin olabileceince oalmalarn ve
yanna yaklamalarn istiyordu. Tam bu srada, gemide yksek rtbeli olduu, teki
askerlerin saygyla ayaa kalkmalarndan anlalan bir adam ieri girdi. O da zil zurna
sarhotu. Zehra'ya ate dansn oynamasn syledi. Zehra onu oynamasn bilmiyordu,
fakat ne olduunu iitmiti. Jitanalar (ingene kzlarn) rlplak soyuyorlar,
bacaklarnn arasna byk kt paralar sktryorlar, onun ucunu tututuruyorlard.
Bu dans oynayanlar, alevden kan duman, oynaya oynaya gvdelerinin evresine
dolandryorlard. Ate tenlerine yaklanca, kimi seviyorlarsa ona sndrtyorlard.
Zehra, bu dansn teklif edildiine ok sevindi. Nihayet zledii atei bu sayede ele
geirebilecekti. Gen kadn anadan doma soydular. Bacaklarnn arasna ktlar
koydular. Kdn ucunu tututurdular. Artk btn kalabalk birbiriyle sndrme
yarna giriiyordu. nk, kadnn gvdesi gerekten gzeldi. Kadn oynuyor,
sndrtmyor, duman ve alevi gvdesinin etrafna doluyordu.
Byk kadrga korkun bir tarrakayla gklere utu. spanya dalarndaki akallar
rkerek uzun uzun uludular, kartallar da havaya kalkt. Uan kadrgann yannda yatan
teki kadrgadakiler prtela gverteye ktlar. Koca Pinta galisinin yanmakta olduunu
grdler. Deniz, l ve yarallarla alkalanyordu.
*
* * *
Turgut Reis'in uzaktan grd alev ve yangn Pinta'nn berhava olmas ve sonradan
yanmas idi. Artk gne iyiden iyiye kalkm, deniz de bir ate deryas kesilmiti.
Turgut Reis'in iki kalita ve perkendesi ve bir de mil kuzeyindeki krlangc,
denizin bu gz alc zemini zerinde esrarengiz ve kapkara seyrediyordu. Turgut Reis
emirlerini ksa ksa veriyordu. "Biz imdi yedi mil aktayz. Karadan grlmzdr.
Fakat bizim Trk korsanlar olduumuz onlarn pek hatrlarna gelemez. Bizi ky boyu
giden ticaret gemilerinden oluan bir kafile sanrlar. Ben kuzeye doru rota tutacam.
Her yedi sekiz milde birer sandal brakacam. arn Sessiz Mehmet'i. Yanna dokuz
kii sesin. Peksimet, su, arkebz ve yay ile ok alsnlar. Onlar kendilerini aktrmadan
bu yangn yerinin biraz stne kp keifte bulunsunlar. Sonra mil akta beni
beklesinler. Zorda kalmadka silah kullanmasnlar," dedi.
Sessiz Mehmet ve dokuz arkada bu emri hemen yerine getirdiler. Turgut Reis
leden bir iki saat sonraya kadar Kartajena ile onun yetmi seksen mil kuzeyindeki
Villajoyosa aklarna dek ykseldi. Bu uzakln her be on milinde onar korsan tayan
be sandal brakt.
Akama doru Villajoyosa'nn drt mil anda, en son brakm olduu Sar
Hamdi'yi kalitasna ald. San Hamdi alt arkadayla kynn ssz bir yerine kmt.
allarn arasndan yrm ve ihtiyar bir obana rastlamt. Adam yakalamlard.
Adam ilk nce Hristiyan olduunu sylemi, fakat korsanlar tanynca Mslman
olduunu, cann kurtarmak iin Hristiyan gibi geindiini itiraf etmiti. Ondan aldklar
bilgiye gre Alikante'nin etraf kylerinden kadn, erkek, gen Mslmanlar toplanarak
kentin tepesindeki bir eski kaleye tklyorlard. Amerika'da spanyollar topraklarn
kzl vahilere srdrtp ektiriyorlard. Fakat Avrupa hastalklarna baklk
kazanmam olan Kzlderililer bir taraftan spanyollarn getirdikleri hastalklara, te
yandan spanyollardan grdkleri kt muameleye dayanamayarak hemen hemen hepsi
de lmlerdi. Klelik etmek zere Amerika'ya, Afrika kylarndan zenciler
gtrlyordu. Fakat bu ii grebilmek iin gemiler yollarndan kyorlard.
spanya'daki Mslman ifti halkn tamak daha kolay olduu iin, bunlardan din
ve grbz olanlar Alikante kalesine tkmlard. Bunlar be spanyol galisi
gtrecekti. Galilerin bei de Alikante limannda rhtmda yanyana bal idiler.
Bunlardan baka limanda talya'ya gtrlmek zere mal ykletilen barca bal idi.
obann sylediine gre bunlar aa yukar on, on be gn sonra yola kacaklard.
nk daha ok Mslman klesinin toplanlmas isteniyordu. Bundan baka daha on,
on be gn srecek olan yortunun sonu bekleniyordu. Gerek galilerin, gerek baralarn
forsalar spanya Mslman halkndan, zencilerden, bir de Rodos valyeleri tarafndan
balanan Anodolu ky halkndan idiler. htiyar oban, kei srs ile birlikte sandalla
filoya alnmasn istemiti. Fakat sandal kkt. Kendisine Sar Hamdi, Alikante
limanndaki sekiz para gemiye tek sandalla saldrlamayacan, kendisinin Afrika
yakasndan geldiini ve gene oraya dneceini sylemiti.
Daha gneyde, yani Alikante'nin aasna karlan sandal sadre ifa verir bir haber
getirmedi. Onlar deniz kysnda bir kulbenin iinde iki genci bulmular, onlar sk fk
balayp kalitaya getirmilerdi. Bunlar, Mslmanlara ikence edildiini ve bu
sralarda Engizisyon mahkemeleri yelerinin gelip birok Mslman ve Yahudileri
mahkemeye gtreceklerini duyduklarn sylediler. ki gen sorguya ekilince fena
halde rkmlerdi. Fakat kendilerine kt davranlmad, krekilerin yanna verildi ve
imdilik kendilerine zincir taklmad.
Turgut Reis bu ikinci sandal iin, "hepsi de Sar Hamdi'nin sandal gibi mjdelerle
gelmez ya. Bazlar da byle bo kar," dedi.
"Torrevieja" taraflarndan gelen sandal ise, krk yanda bir tutsak getirdi. Herif o
taraflarda arazi sahibi imi. Asl merak ettii ey, kendisinden ne kadar kurtulu paras
istenecei idi. Ondan alnan bilgiye gre Torrevieja limannda bir kalyonun yatmakta
olduu idi. Her ayda bir, bir kalyon gelir ve kk kalenin aylk erzakn ve
askerlerin aylk maalarn getirirmi. Bu adam Turgut Reis'te iyi bir izlenim
brakmad iin, fidyei necat sonradan saptanmak zere forsa kouuna zincire
vurulmasn emretti.
Beinci sandalda Ebu Hasan da vard. O sandala Eribozlu Murat kumanda etmiti.
Murat, Turgut Reis'e "hi grnmeden kyya ktk, sada solda millerce uzanan kumsal
ky gzkyordu. n cin top atyordu. Yamalar da hemen hemen tepelere kadar
rlplak. nsan olsayd grrdk. Neyse bu Ebu Hasan bizi San Diego kyne
gtrmeye kalkt. Bize, 'yakndr, hzl yrrsek on saatte varrz' dedi. 'Deli misin?'
dedik. Biz buraya 'dil' (kendilerinden bilgi almak iin tutsak edilenlere 'dil' denirdi)
almaya geldik. Sabaha kadar taban tepmeye deil, dedik. Da trmandk, kimsecikler
yoktu. Bizim trmandmz tepenin yanbandaki bir tepede bir yeldeirmeni grdk.
Oraya varp deirmenin iine hcum ettik. Doksanlk bir Hristiyan deirmenci ile
kars vard. Kars korkudan bayld. Herif de bizleri eytan m sand ne,
durmamacasna okuyup bize flyor ve ha karyordu. Neyse karsn aylttk, ihtiyara
da okuyup flemekle bizi defedemeyeceini anlattk. Eer blbl gibi konumazsa ve
bildiklerini eksiksiz, kusursuz ortaya dkerse kendisine bir ey yapmadan
ayrlacamz syledik... Herif kendisinin hi deirmenden ayrlmadn, Mslman
olsun, Hristiyan olsun evreden herkesin eeklere, katrlara buday ve arpalarn
ykleyip tmek iin getirdiklerini ve ne biliyorsa onlardan rendiini syledi.
Onlardan duyduumuza gre Torrevieja'nn on mil kadar gneyinde, Velez de Palos
adndaki ufak bir limanda Murcia (mersiye), Corregidoru (valisi) Don Jose de
Texada'nn kzn Sicilya'ya gtrecek olan bir barca bekliyormu. htiyardan
topladmz bilgi bundan ibaret."
Turgut Reis, daha gneye inerek Sessiz Mehmet'i de ald. Mehmet de grdklerini
anlatt. Karaya knca karlarna sarsc gzellikte bir kz km. yle bir gzellik ki,
kayna yalnz gz, burun, dudak gibi eylerin dzgnlnde deilmi. Kzda deta
dna bir hle salan iddetli bir canllk varm. Hem de kz, tpk Sessiz Mehmet'in
lm olan kz Angeliki'ye benziyormu. O kadar ki, onu grnce Mehmet'in baylas
gelmi. Bir mucizenin karsnda bulunduunu sanarak, kza Rumca, "aman kama,
hayelet misin nesin kzm? Kama, seni Sar Hamdi'ye vereceim, o da dnya ahiret
benim olum olacak," diye barm. Kz glm ve "Siz Mslman deil misiniz?"
diye sormu. Onlar da, evet demiler, o zaman kz, kynn baslacan ve
biroklarnn Engizisyon mahkemelerine srkleneceklerini sylemi ve kendilerini
kurtarmalar iin yalvarm.
Turgut Reis bu son kafilenin yaptn pek beenmedi. Fakat gen yana ramen her
eyin tamamen tasarlanm olan plana gre gidemeyeceini renmiti. Ne ise, iki hafif
yaraldan baka zayiat yoktu. Heyeti umumiyesine baklrsa, seksen, doksan mil
uzunluundaki bir kynn kefi de fena gitmemiti.
Turgut Reis gelen bilgiyi aklndan yle toparlamt. Alikante limannda be byk
gali ve ticaret eyas ykl ve barca, kale iinde de birok Mslman esiri.
- Velez de Palos'da valinin kzn tayacak olan bir gemi (ne eit gemi olduu belli
deil).
- Kartajena'nn birka mil imalindeki bir koyda Santa Martha adl bir kadrga. Yani
ky boyunca serpilmi; on bir para gemi. Turgut Reis o delikanllk devrinde bile
ayrntnn iyice organize edilip tayin edilmesiyle zaferin drtte nn salanm
olacan pek iyi biliyordu. Elbette hesabn evde yaplp da arya uymayan ksm iin
de geni bir pay ayrrd. Niyet btn kuvvetiyle ilk nce Alikante'yi vurmakt.
Ne var ki, valyelerin insanlk ve insaftan ne kadar uzak kalm cellatlar olduklarn
iyice bilen bir gney Anadolu ky evlad iin Alikante'de kaleye kapatlm olan
Mslmanlar, kzanlar kurtarmak istememesi mmkn deildi. Fakat eer Alikante'de
sekiz gemi olsayd, birbirinin stne ydrlarak koca kadrgaya tklacak olan
tutsaklar, kendi be kk gemisine nasl sdracakt? ite bundan dolay Alikante'de
sekiz teknenin bulunmasn Allah'n bir inayeti sayyordu. Sonra da baka yerlerde
bulunan gemileri de almak istiyordu. Fakat rnein Alikante'yi vurduu zaman daha
gneydeki limanlarda demirli olan gemilerin felaket haberini almam olmalarn
istiyordu. Onlarn haber almamas iin, btn bu gemilerin yirmi drt saat iinde
fethedilmeleri gerekiyordu. Bu artlar altnda en ziyade baar olasl yksek olurdu.
Fakat bir dou rzgr esiyordu. Kendi bindii kalitasnn pruvasn kuzeye evirdi.
teki drt gemiye iaret verdi. Onlar da "Kol nizam" ile, yani gemiciler tarafndan
"deve katar" diye anlan dzenle -dmen suyunca- birbirinin peine dtler. Bylece
Alikante'ye yol alrken, teki gemilerden adlaryla yirmi be kii istedi. Onlara yle
konutu: "Ben sizi iki sandalla Alikante'nin bir iki mil gneyindeki bir noktaya
karacam, gizlice kacaksnz, en klstr sandal seiniz. nk onlar kyda
gizleyin, batrn, velhasl grnmemeleri iin ne yapmak gerekirse yapn. Sizin ilk
iiniz, hi etrafa sezdirmeden yirmi be binek at bulmaktr. Artk onlar, ehir
kenarnda, birer ikier mi, yoksa krk elli hayvan barndran bir ahrdan m bulacaksnz,
oras sizin bileceiniz itir. Siz Alikante'de bir grlt olduunu duydunuz mu, hemen
atlara bineceksiniz ve hzla deniz kysndaki yollarda gneye doru gideceksiniz.
Arkanzdan bir atl gelirse, onu hemen tutsak edeceksiniz. Maksadm Alikante'de olup
bitenlerden aadaki limanlarn haber almamasdr. Eer beceremeyeceinizden
pheleniyorsanz, size klavuzluk edebilecek olan birini esir ediniz. Yannza ok, yay
ve arkebz almaynz. Yalnz yeterli barutla beer altar pitov alnz. Yannzda kama
da bulunsun. Sonra sava icap ederse karada, yani arma ipi, kpete kntlar ve
gverte vr zvr gibi takntlarn mevcut bulunmadklar bir yerde savaacanz iin
kllarnzn en uzunlarn alnz. Torrevieja'ya vardnz zaman, kaleye en yakn ve
kale evresinden grnmeyecek bir yere gizleniniz. Bizim gemileri grnce atlarnz
drt nala srp, btn selsireleri ve borular alp byk bir grlt yaparak kalenin
iine daln. Bir ey beklemedikleri iin kaplar ak bulursunuz. eri girer girmez ate
an. Mukavemet edeceklerini sanmam. Ederlerse biz hemen imdadnza yetiiriz.
Etmezler de teslim olurlarsa, akllarn balarna toplamazdan nce silahlarn alnz ve
onlar hemen bir delie tknz. Ondan sonra ne yapacanz, Allah ksmet eder de sa
kalrsak size bildiririm," dedi. Turgut Reis bunlar sylerken gzlerinde bir inan ve
gven parlyordu. Onu dinleyenler, onun iddetli ruh akkanlna uram olduklar
iin mi ne, yirmi be ift gz, sevinle alev alev parlyordu. Turgutca'ya gelince, bir iki
saat sonra ban aslan azna sokacak olan bu delikanl, dn gecesi zifaf odasna
girmek zereymi gibi mutlu ve ftursuzdu.
Bir aralk, elik gibi metin yrekli olduu Turgutca tarafndan bilinen ihtiyar bir
denizci yolda ona yanaarak yavaa, "Turgut Baba (kendisi Turgut'un babas olacak
yata olduu iin bu szleri sylerken dudaklarnda hafif bir glmseme peydahland)
sakn delikanllna kaplp tedbirsiz bir ie girimeyesin? Dmann karnca ise ona
deve imi gibi hareket et," diye fsldad.
Turgut Reis de darack kamarasna ekildi. Oraya teker teker ve ifter ifter birok
denizciyi arp onlarla uzun uzadya konutu. Onlar yerlerine dnnce, "ne oldu? Ne
yapacaz? Nereye gidiyoruz?" yollu sr sr soruyla karlatlar. Cevap olarak bir
ey sylemiyorlard, fakat gzleri sevin ve gvenle parlyordu. O kadar ki, aradan
ok gemeden ikier, er olarak bir aa bir yukar gverteyi tepenler olsun, aada
bada kurup halka tekil edenler olsun, baka baka eylerden konuuyor idiyseler de,
zet olarak birbirine syledikleri ya da bildirmek istedikleri ey uydu: Byk olaylarn
ncesindeyiz. Emin olun arkadalar ki, o byk vakalar yapacak olan bizleriz. Bunu
tam imanla, dilimle ikrar ve yreimle de tasdik ediyorum.
afaktan nce svarilik edecek olan elli kiiyi iki sandalla denize braktktan sonra;
nceden szleilmi olduuna gre fener iaretiyle krlangc ard. Villajoyosa'ya
gidip kente saldracakm gibi hareket etmesini, hatta arkebz atei amasn, karlk
grnce uzaklamas ve gene geri dnmesi ve bu manevray be alt saat sresince
tekrarladktan sonra gneye doru gelip kendisini aramasn tembih etti. Kendisi douya
doru rota evirdi. Hl dou rzgr esiyordu. Turgut Reis ksa zikzaklarla orsa
alabanda volta vuruyordu. afak sknce, panayr halinde olan Alikante kenti nndeki
deniz sahasn ve deniz ufkunu her trl gemi ve tekneden temiz gryor ve ikilsiz,
mutlu, "i bade sev gzel, var ise akl uurun, dnya ya var imi ya ki yok imi ne
umurun?" diye sevgilisinin krmz dudaklar gibi krmz Alikante arabn verip
veritiriyordu. Ufkun biraz tesinde, yedi bela, kara topuz Turgut Reis'in beklemekte
olduunun farknda deildi. Hatta onun adn bile bilmiyordu. Ve bilmiyordu ki, aradan
on sene gemezden nce, "Turgut" diye adnn telaffuzunu beceremedikleri iin adn
"Dragut"a evirecekleri o denizci, (gene adn beceremedikleri iin Barbarossa'ya
evirdikleri) teki denizciden ok imparatorluklarnn temelini sarsacakt.
Fakat defedin u sava mava fikirlerini! Bu akamn harb parolas engigne, raks
ve krmz araptayd. "Gelsin arap! Gitsin arap! Gkten araplar yasn! Sokaklardan
araplar aksn!" Don Gonsalez, mahmur gzlerini koca salonu doldurmakta olan
subaylarnn zerinde gezdirdi. Onlara, "Nasl, iyi deil mi? Gelsin arap gitsin arap!
Bir de bana air deilsin derler," dedi. Salonda hazr olanlarn hepsi de bir azdan,
"Efendim, byle bir msra bercestenin altna Homer, Hesiod ve Horace yalnz
mhrlerini deil, kalplarn bile basarlar," yollu szler sylediler. Don Gonsalez,
"Endlsl garimedler gelsin!" (Garimed, mitolojide ilahlarn sakisidir) diye el rpt.
Odann iine, ellerinde arap bardaklar tutmakta olan birok Mslman kzlar girdi.
Hepsi de glmsyorlard. Ne yapsnlar? Balarn omuzlarnn zerinde tutmak
istiyorlarsa, bu ekilde arap bardaklarn tamaktan holanyorlarm gibi
glmsemeleri gerekti.
"Efendim korsanlarn sylediklerine gre Sardenya ile Tunus arasnda bir gidi geli
yapacaklard. Oralarda bir ey bulamazlarsa Lampedusa'ya gidip orada be on gn
ganimet bekleyeceklerdi. Ondan sonra Villajoyosa'ya kp Alcoy kentini basmay
kuruyorlard. Herhalde imdi Villajoyosa'ya doru yolalmaktadrlar."
Rahip bu szleri syler sylemez, Don Gonsalez Nuno de Lara hiddetle ayaa frlad.
Fakat ayaa frlamasyla birlikte koltua dmesi bir oldu. Rahibe, "Yalan sylyorsan,
seni diri diri yaktracam. Bunu bil!" dedi. Orada bulunan birka yksek rtbeli subaya
dnerek, "biz burada daha ok bekleyemeyiz. Bizim yolumuz Amerika'dr. Kumanyalar
yklemi bulunuyoruz. Kale muhafzna selamm bildiriniz. imdiden tezi yok, hemen o
kpeklerin hepsini (yani kalede kapal olan Mslman tutsaklar) rhtma indirsin. Git
syle" dedi.
Don Gonsalez'in fkesi sarholuk fkesi olduu iin parlamasyla snmesi bir
olmutu. Orada oturan Alikante corregidoruna (valisine) "eer yanlmyorsam ekselans,
Villajoyosa sizin kazalarnzn biridir. Zatlileri, bittabi daha iyi bilirler, fakat buradan
oraya bir miktar takviye kuvveti gnderseniz fena olmaz gibi geliyor. Ah senyor
corregidor! u iler! nsann oturup da rahat rahat bir bardak arap imesini devrimiz
ok grr. Galiba size yarn veda etmek teessrnn zebunu olacaz. Size bu acm por
la boca de mi herida, yreimin yarasnn dudaklarndan sylyorum," dedi.
teki, "doru sylyorsunuz senyor comandante, fakat vakit var, yarn takviye
kuvvetinin gnderilmesini dnecek vaktimiz bulunur," dedi.
Don Gonsalez, corregidora akl retmenin iyi bir etki yapmadn anlad iin ona
bir, "hakknz var," dedikten sonra gene rahibe dnd ve ondan "Bu Barbaros'larn
emirlerinde ka gemi vard?" diye sordu.
Rahip bu sz syleyince salonun enince ve boyunca bir kahkaha selidir akt. Don
Gonsalez "Dur bakalm papaz karde! Herkes burada cmb ederken, senin a
kalmakln doru deil," dedi. Kapdan tarafa, "yemek ve arap getiriniz!" diye bir
emir grletti. Gene rahibe dnerek, "Hele karnn doyur da, sana soracaklarm sorarm.
Ha, bir ey daha var, sana bir Mslman garimed (mitolojik saki) getirsinler. Hem sana
arap sunsun." -Senyor comandante sznn burasnda rahibe apknca gz krpt- "Ne
diyordum? Hem arap sunsun, hem de kiraz dudaktan bir pck," dedi.
Rahip, ikiyzll gze batan bir tavrla "Biz ruhaniyetli San Fransesco di
Ascoli'nin tarikatnn mensuplar kadn yzne bakmayz," dedi.
teki, gevrek gevrek gld, "Uzun etme! Hem Mslman diiler insandan ve
kadndan saylmazlar. Tarikatnzn yasa onlara amil deildir," dedi. Elini rpt,
kapya doru "Yahu bir Mslman garimed getiriniz dememi miydim, hani ya?" diye
bard. Birka ses birden acele ile, "geliyor efendim," dediler. Bir iki dakika sonra
ieriye, yzne baklamayacak kadar gzel bir kz getirdiler. Kz, hi de almad, zil
zurna sarho erkeklerle dolu olan o salona girince salarnn diplerine kadar kpkrmz
kzard ve aalad. Onu rahibin yanna getirip "abajoj pero!" (k be kpek!) diyerek
yere arptlar. Kz, rahibin neredeyse dizlerinin zerine yuvarlanacakt.
Tam o srada corregidorun nne gelip selam veren bir subay, "Villajoyosa'dan gelen
iki svari hemen sizi grmek istiyor, ne emir buyurursunuz?" dedi.
Corregidor, "gelsinler," buyurdu.
eriye, mahmuzlarn ngrdatarak kan ter iinde iki svari girdi. Selam verip put
gibi durdular.
Corregidor, "syleyiniz!" diye grledi. Svarinin biri, ezberlenmi olan bir dersi
okuyormu gibi hzl hzl "efendim bu sabah saat ona doru krmz zemin zerinde bir
kuru kafa ve onun altnda kl tutan bir kol resmi tayan bir bayra ekmi olan
kocaman bir dman gemisi Villajoyosa kentini topa tuttu. Yksek noktalarda nbet
bekleyen gzcler, ufkun boylu boyunca dizili duran kara noktalar grdler ve bunlarn
dman gemileri olduklarna hkmettiler. Plaza Comandantesinin emriyle buraya gelip
size keyfiyeti bildirmek erefine nail oluyoruz," dedi.
Corregidor sarho sarho gld, "Yksek bir eref dorusu!" dedi. Sonra Alikante
askeri kuvvetlerinin komutanna dnerek, "gryorsunuz ya? Sizi rahatsz etmek
istemezdim. Fakat -emir deil ya- btn kuvvetlerinizle hemen imdi yola kp zorlu
yrylerle Villajoyosa'ya yetimeniz gerekiyor," dedi ve kp gitti.
Don Gonsalez subaylarn birine, "git hemen bak! Kaledeki kpekler rhtma
getirildiler mi?" dedi. Subay selam verince darya frlad. Don Gonsalez, rahibe
dnerek, "ak olsun sana, ge getirdin ama bizlere doru haberler getirdin," dedi.
Boazn temizlemek iin birka kere ksrdkten sonra gene rahibe "ne duruyorsun?
Byle bir frsat her zaman ele gemez. Sktr u kfiri, sk bakalm yanaklarn, iyice
sk! Hah yle! Yana skann da yanan skldn seyredenlerin de houna gider bu,"
dedi.
Rahip kzn yanan skarm gibi yaparken, ak szleri syleyecekmi gibi kulana
doru eildi ve yavaa "korkma kzm, ben Mslmanm, sabret, belki de kurtulman
yakndr," dedi. Kzn rengi yle att ki, kire gibi bembeyaz kesildi.
Don Gonsalez ile Corregidor rahibe, hemen hemen ikisi de birden "ah gidi kfir, hele
bak etkili ak szleri sylemesini ne de iyi biliyorsun. Hemen nerede ise kz baylp
auuna decek," dediler. Bu arada kentte borular tt. Birka kii, pencerelerden
darya bakarken birbirine, "Plaza komutan kente dalm sarho askerlerini yle
boru ile davulla kolay kolay bana toplayamaz. Ne olacak, gelenleri alr, hayrls ile
yola kar. Gelmeyenler yakalanmamak iin ke bucak saklanrlar," diyorlard.
Aradan bir eyrek saat getikten sonra kentten grltler gelmeye balad. "Ha? Ne
oluyor?"
te o zaman rahip birdenbire ayaa frlad. Dinsel kisvesini bir tarafa frlatt.
Comandante karsnda, yaln yataan bir korsan grd. Korsan bir ifrit gibi saldrd.
Yataan havada bir ark etti miydi, dairenin yars mavi, yars krmz oluyor ve
oradakilerin birinden biri yere dyordu. Yataann bu al, onu grenlerde sava
umut ve olasln kknden uuruyordu.
Darda vahi bir karklk, yanan iki galinin gklerdeki kara dumanl kzll,
korku yaygaralar, kl akrtlar ve pitov gmleyileri, kyasya bir savan
habercileriydi. Salonda Mrsel Aa'nn (sabk rahip) yataan yan vurup hayrls ile
yalman karyordu. Hele Mrsel Aa'nn kza yavaa vermi olduu kama, szmona
bir dii parsa, di trnak olmutu.
te o zaman bir kanad ak olan kap, erevesiyle birlikte paldr kldr ieriye
devrildi, birka pitov patlad. Dmanlarn arasndan dalkl birka korsan frlad.
Mrsel'in tek bana bir aslan gibi arpmakta olduunu grnce, kllar imekler
gibi akt.
Korsann biri, "kapy tutun!" diye bard. Tavandaki kandilli avize, takmyla
tavandan koptu. Yerde angr ungur snd. Perdeler ve masa rtleri tututu. Korsanlar
birden yzgeri ederek kap dar frladlar.
Darda kadn lklar duyuluyordu. Olanca seslerle ehadet kelimesini
tekrarlyorlard. Sava grltsn tnmayan korsan yrekleri, bu, imdat isteyen kadn
sesleriyle burkuldu. Duman ve alevler iinde, yukar mahalleden birka korsan gecikmi
olan esirleri rhtma doru sryordu. Ne var ki, aknla urayarak dizinin ba
zlen ve klcn atp kaan dman, kovalanmadn grnce kan yavalatt,
biraz sonra durdu, ayak direyerek savunmaya ve sonra da saldrya geti. Artk dman,
kendisine saldranlarn bir avu korsandan ibaret olduklarn biliyordu. Baskn
dolaysyla uradklar paniin kendilerine ne byk telefata mal olmu olduunu
gryor, ilemi olduklar hatadan utanyor, fkeleniyor, kin duygusu ile kudurarak al
takke, ver klah dvyorlard. Korsanlar, yanmam olan galiye ve ticaret
gemisine, rhtmda toplanm olan tutsaklar acele bindiriyor, galilerden kurtarm
olduklar forsalarn da yardmyla oluk ocuk kalabaln etrafnda bir savunma
halkas oluturuyorlard.
Duman bulutu kalknca Alikante limannda yanmakta olan iki galiden arta kalan odun
paralarndan baka, gemi yoktu. Don Gonsalez Nuno de Lara, atalarnn Tark Bin
Ziyad'a kar" Keres de La Frontera'da savam olduunu ileri srerdi. Onu
hizmetileri salonda, bir taraf yanmakta olan masa rtsnn altnda, "Az kald
ekselans kebap olacaktnz!..." diye kurtardlar. Kendine gelince, "klcm getirin! Ben
o kpeklere gsteririm!" diye bard. Kpek dedii, Sralovazl oban Veli'nin olu
Turgut Reis, birka saatin iinde iki emperiyal galiyi yakm, emperiyal galiyi ve
ticaret gemisini de yedekte ekip gtrmt. Kaledeki btn tutsaklar kurtarm ve
emperiyal Alikante ehrinin de hi olmazsa te birini yakmt.
Ama gllelerde isabet yoktu. Bazlar deniz kenarnda toz duman, bazlar da
kalyonun evresinde kpk ve yksek su stunlar kaldryorlard. Turgut Reis'in de
gemileri (vurmamak, fakat korkutmak zere) ate atlar. ki ate arasnda kalan kalyon,
ok gemeden teslim bayran ekti. Kaleye tanm olan tahllar ve kalede kurtulu
paras verebilecek spanyollar, kalyona tandlar. Kaledeki barutun byk bir ksm,
top, glle ve baka silahlarn hepsi Turgut Reis'in filosuna tand. Karada braklan
barutlarla kale duvarlarna, lamlar hazrland ve Torrevieja kalesi takmyla havaya
uuruldu. Turgut Reis, kalyonu da Halkulvat'a gnderdi. Svarilere ky boyu gneye
gitmeleri emrini verdi. Btn bu iler bir buuk saatte tamamlanm bulunuyordu.
Donanma gene gneye yolland. Gemiler artk korkmuyorlar, kynn bir mil anda
Palos burnuna doru dalgalar yaryordu. Karadan ise svariler hzla ilerliyorlard.
Palos burnunun kuzeyinde Murcie (Arapa Mersiye) Corregidoru (valisi) Don Jose de
Texada'nn kzn Sicilya'ya gtrecek olan gemiye karadan ve denizden saldrd. Gemi,
hi kimsenin burnu kanamadan zaptedildi. Fakat corregidorun kz ortada yoktu. Zaten
ellerine orada topu topu dokuz ba dii gemiti. Bunlar da "Senyorita Kandida, acaba
nerede?" diye salarn balarn yoluyorlard. Korsanlar kendilerinden kmelice bir
kurtarmalk almay umduklar Senyorita Kandida'nn ortada bulunmamasna hem
atlar, hem zldler, ah vah eden dokuz kadn ise senyoritann hizmetileri ve ayn
zamanda genceizin yreinin sesine uyarak, bir delikanlya yreini kaptrmamasna
dikkat edecek olan yal bal dennalardan ibaretti. Gen korsanlar, "Bu kartalolar,
bu uyuz tavuklar neyliyelim? Asl pilici kardk galiba?" diye yaknyorlard.
Turgut Reis, zaptedilen gemiyi Ate Yaarn emrine verdi ve kendisi, (rzgr
kesilmiti) kreklerinin btn hzyla Santa Martha kadrgasn da ele geirmek zere
gneye dmen tuttu.
Svarilerin onu, on bei, halis muhlis gemici olup svarilie alk olmadklarndan,
at zerinde dalaklarnn fena acmakta olduundan yakndlar. Bunlar gemilere alnd ve
onlarn yerine gemidekilerden binicilii becerebilenler seilerek karaya gnderildi.
Bunlarn arasnda Sar Hamdi ile Sessiz Mehmet de vard.
Murcie Corregidoru Don Jose de Texada'nn kzn gtrecek olan Nina gemisi yola
kal birka saat olmutu. Turgut Reis'in uyars zerine Ate Yaar tutsaklar mevki,
rtbe ve servetlerine gre tasnif ediyordu. Fakirlerden pek az bir ey alnyor, bazen
hibir ey alnmyor, onlar serbest braklyorlard.
Ate Yaar bylece, otuz krk tutsa sorguya ekip, adlarn, doduklar yerleri,
verecekleri kurtulmalklar kaydettikten sonra bu kez sra iyice giyinmi sal sakall bir
gence geldi. Bu delikanl odaya getirildii zaman korkudan beti benzi atm, tirtir
titriyor ve alnndan boncuk boncuk terler akyordu.
Ate yaar ona "senin adn ne?" diye sorduu zaman, sert bir tokat yemi gibi sarsld.
aalad ve ne dediini bilmeden "Kandida!" dedi. Bunu sylerken enesindeki sakal
yere dt. te o zaman gen, az kalsn baylp yere devrilecekti. Ate Yaar bir adm
ileri atarak, kibarca "Msaade edersiniz deil mi?" diyerek bir eli ile gencin
dudaklarna basarken, teki eli ile byklarn ekip kard (nk takma sakaln
ardndan, gerekten de gzel bir kz yz kmt).
Ate Yaar, pek alayc ve ar biimde vc bir tavrla kza, "Yanlmyorsam Don
Jose de Texada'nn kz Senyorita Kandida'nn nnde bulunmak onuruna eriiyorum.
Fakat ister mcevherlerinizi bizlere kaptrmamak iin olsun, ister kurtulmalk vermemek
iin olsun, neden erkek kyafetine girmek zahmetine katlandnz? Gzel yznz
arkadalarmn birisine gstereydiniz onlar sizin kurtulmalnz rahatlkla derlerdi.
Mcevherlere gelince, sizi grdkten sonra artk mcevherlerin yzne mi baklr?"
dedi. Kzn btn kan, utancndan yzne harlamt. Ne syleyeceini ard. Alay
edildiinin farkna vard. Birdenbire bir ocuk gibi hkra hkra alamaya balad.
Yaar daha fazla srar etmeyerek birisini ard ve: "Kz yandaki kamaraya alnz,
orada biraz dinlensin. Eer birisiyle grmek istiyorsa bildirsin," dedi.
Aradan ok gemeden, kzn Petruccio adnda bir ihtiyar grmek istedii anlald.
htiyar bulup kza gtrdler. Kz onunla konutuktan sonra Petruccio, Ate Yaar'
grmek istedi.
Ate Yaar da zgnd. htiyara, "kurtulmalk olarak vermek istedii bin altn dukat
ile mcevherler, deniz yasalarna gre bizim savaarak elde etmi olduumuz
ganimetlerdendir. Onlar zaten bizim malmzdr. Fidyei necat olarak onu kabul etmek
demek, kendi malmz (ki onda btn mrettebatn paylar vardr), kz kurtarmak iin
gene kendimize vermek demektir. Bu samadr ve olamaz. O dukatlar ve mcevherat,
deniz kanunlarna gre, onda haklar olanlara datlacaktr. Bu yasalar biz koymadk,
siz koydunuz ve onlar bizim uyguladmzdan bin kez daha gaddarca uyguladnz ve
uygulamaya devam etmektesiniz. Bu ite son sz, elbette reisimiz Turgut Reis'e aittir,"
dedi ve iini derin derin ekti. Petruccio ban edi ve Dona Kandida'nn bulunduu
kamaraya dnd.
Ate Yaar ihtiyar kamara kapsna kadar hazin gzlerle izledi... inden, "Bende bu
acma nereden dodu? Arkadalarn elencesi olacaz?" diye dnyordu. te bu
yrek yufkaln gidermek iin nlerine bir spanyol paras mdr, kalyonu mudur,
karavellas mdr ne karn ars ise, onlarn birisi kmal idi. Ne zalim heriflerdi
onlar. Sen ipirin kz manastra sokmaya al, sonra da kzn bu gelecekten kendisini
kurtarmaya almasn byk bir su say. nsan mydlar u spanyollar? te ya!
spanya'da yakmadklar kz, kzan, silahsz insan kalmyordu. Kza kar, kendisini
gaddarca davranmak zorunda brakanlar gene onlard. Ah ne olurdu, ufukta bir tanesi
gzkverseydi? Dvmek iin kan scak scak kabarrd, gnln kabzasndan
frlayan klc gibi acnn iinden azat ederdi. imdi ise ii szlayp duruyordu. Sanki
darack ve kasvetli dar bir yerin duvarlar arasna skm gibi idi. O duvarlardan
darya atlp kurtulamyordu. Ufuklar bombotu. Bu acma duygusu da nereden
gelmiti? Ne iin iini byle actp duruyordu. Onu bomal idi.... Kalarn att. Kza
birka sz sylemeli idi. Gen kanyla atan damarlar, orsada yapraklanan flok yelkeni
gibi gm gm atarak kzn oturmakta olduu kamarann kapsna vard. Kz kapya geldi,
ikisinin de gzleri bulutu.
Ate Yaar bir cehennem zebanisine yakacak atk bir suratla, ancak cennet
meleklerinin syleyebilecei tatl szler syledi. htiyar bir korsan, "hey gidi genlik
hey, ifte kumrular gibi sevimeye koyuldular. kisi de alabora oldu," dedi. Onun
yannda duran bir gen, "Ne seviiyorlar yahu? Ate'in suratn grmyor musun?
Provezza frtnas gibi kararyor," diye cevap verdi. htiyar glmseyerek, "Arabn
surat gibi kararmas, kendini elin gnn karsnda ele vermek istemeyiindendir. Hem
de belki sevdiine kendi kzyordur. A avanak, frsat varken dolu gnlle laka skuta
sev gitsin. Benim gibi tohuma kap da akal (ihtiyar) olduun zaman ak ka para
eder?" dedi. Gen "iyi ama, kz spanyol!" demesi zerine ihtiyar, "sevgi geldi miydi
snr mnr m dinler?" diye cevaplad.
Bir baka kmede korsanlarda'n biri, "Ben bahis koarm. Ate abay adamakll
yakt. Yahu bizim paymz vardr diye kzn altn dukatlarn kabul etmedi. Sanki biz
denizlere zengin olmak iin mi ktk? Kim payn istiyor ki?" dedi. Karsndaki "Bak
Nedim, bu ite karar vermek Turgut Reis'e der. Onun da ne karar vereceini bilmek
iin keramet sahibi olmak gerekmez. Yaar mutlu olsun diye stelik para da verir yahu!"
dedi.
Bylece bir saat nce ad Nina olan gemi Halkulvat'a doru dalgalan krarken iinde
hem cennete, hem de cehenneme ait olaca sanlabilinecek sahneler geiyordu.
Turgut Reis hi vakit geirmeden gneye rota tutmutu. Kartajena'nn birka mil
kuzeyindeki kk koyda Santa Martha'y grd. Hemen be gemisinin pruvalarn
gemiye doru evirerek btn hzyla stne davrand. Santa Martha'nn pruvas kara
tarafnda idi. Kndaki toplar byk olsa bile be geminin pruva ateiyle baa
kamazd. Santa Martha bir ok bile atlmadan zaptedildi. Turgut Reis dalardaki
kylerde belki kamak isteyen Mslman vardr diye, yirmi otuz defa kuru sk top att.
Kartajena Dalar anglanarak inlediler. Turgutca, "Yaptm i biraz tehlikelidir. Belki
top sesi Kartajena'dan duyulur, orada kuvvetli bir filo varsa stmze gelir. Geri,
gelse de nce Allah, haklarndan geliriz. Fakat niye bou bouna yolda kan dkmeli.
Burada bir saatten fazla duramayz." (Bu szleri sylerken gemi kasarasndan, deniz
kysndaki beygirleri grd. Atlar kiniyorlard. Boyunlar eik, yeleleri uuyordu.
Azlarndan beyaz kpk kyordu.) "Karaya haber veriniz. Oradaki yoldalar atlarn
iyilerini seip biraz ot ve samanla (ellerine ne geirebilirlerse) birlikte Santa Martha'ya
yklesinler, tekileri serbest braksnlar," dedi.
Bu haberi karaya gtrenler orada ancak krk svari buldular. teki onunu Sessiz
Mehmet peine takm ve slam kylerinin bulunduklar dalara doru ilerlemeye
koyulmutu. Sar Hamdi'yi de yannda gtryordu ve yolda "Allah vere de kzn bana
bir felaket gelmemi olsa. Bana kardelerini almaya gideceini ve geleceini
sylemiti. Hi de yalan syleyecek bir kz deildi. Artk bu yama geldim, insan
yznden hi akmaz olur muyum? Hatta ne olur ne olmaz diye, bize gece bir iaret
vermesi gerekirse feneri be kez yakp sndrmesini tembih etmitim. Bu iaret
biiminde mutabk kalmtk. Ah grsen Hamdi, tpk Angeliki. Sanki Tanr Baba
yreime acm, zavall yavrucam bana gndermi. Eer o yavruca bulamazsam
dnya bana zehir zemberek olacak... Fakat nedense iimden bir ses, bana hep
'Bulacaksn bre Sessiz! Bulacaksn Bre Sessiz!' diye tekrarlayp duruyor. Gzlerimde
kzm ttyor, u dadan gelen ard allarnn kokusu yok mu? Sanki bana yavrumun
kokusunu getiriyor. Acaba peygamber oldum da yavrumun kokusunu, Yusuf'un kokusunu
alan Hazreti Yakup gibi mi alyorum dersin? Ah! Sen ister iste, ister isteme, onunla
evlenecek ve benim damadm olacaksn. Eer Angeliki olan o kzla evlenmek niyetinde
deilsen, bundan tezi yok, ek klcn burada dvelim," diyordu. Sar Hamdi, Sessize
"Sen babacm, artk enikonu bunamsn. Elbette yallk bu. Hi Angeliki olur da
gnllerimiz birbirimize akmaz olur mu?" diye cevap veriyordu.
nlerinde bir trt oldu. kisi de balarn yukarya kaldrdlar. Birdenbire Sessiz
Mehmet, "Ha ite!" diye bard.
Sar Hamdi gerekten karsnda Angeliki'yi grmekte olduunu sand. Fakat beti
benzi atm, daha henz mezardan km bir Angeliki. Pek gen ve gzeldi. Sar
Hamdi'ye, dpedz bakmaya alkn gzle bakt ve baklar Hamdi'nin iini aratrd.
"Sen Mslman msn?" diye sordu. Sesi de yz gibi idi, onda g ve uyum vard. Bir
de sr. Sessiz ortaya atld. "Elbette Mslman, ben, Koca Sessiz, seni bir kfirle mi
aramaya karm?" dedi.
Kzn bakna demincekkinden fazla bir scaklk ve tatllk kayd. Bir bakla
Hamdi'ye bin bir ey anlatyordu. Hamdi kzdaki o dimdik vakara at. Hamdi deta
tepesinden trnana kadar som mutluluk kesilmiti.
Gelin naz, kzarmas, utanc deil, fakat vahi, gen, esrarengiz bir arzunun
aklanmas ya da daha dorusu karsndakine sezdirilmesiydi. Kendisinin oracktan
alnmasn bekliyordu. Sar Hamdi bunu gzlerinden okudu. Fakat bundan baka da
kzda, kendisini vermeyi kendisine yasak eden bir ey vard. Sar Hamdi'nin Angeliki'ye
kar duymu olduu btn o gemiteki ak, bu yeni ak ile beraber harlad. Delikanl
ate kesildi. Kendini tutabilmek iin yumruklarn skt. Fakat dileinin gene geleceini
Hamdi de, kz da pek iyi biliyordu. Kz, bu bilgi ile daha da zlyordu. Bu bilgi
ikisinin de arzularna kam oluyordu. Gzlerinde dnyay deitiriyordu. Hamdi,
Sessiz'e dnerek, baknda ta znden kopup gelen bir yalvarla, "Sessiz Amca, sen
bizi yalnz brak," dedi. Sessiz neye uradn ard. Fakat "Peki! Peki!" diyerek,
tekilere iaret etti ve ayrldlar.
Sar Hamdi ile kz, yani Hamra, birka saniye ne diyeceklerini bilmeyerek,
birbirlerine garip garip baktlar. Sar Hamdi "Yryelim, hem de konuuruz," dedi.
Szler boaznda tkand. Yoku yukarya yrmeye koyuldular.
Sari Hamdi'nin sesi sanki bir frtnann kara bulutundan frlayan sert bir saanak
gibiydi. "Seni seviyorum. Gemilerimiz aada, beraberce gideriz. Orada bu akam
nikhmz kyarlar," dedi. teki hazin hazin glmsedi. Sonra gene hazin bir sesle,
"Ben seninle nikhlanmay byk bir mutluluk ve eref sayarm. Fakat spanyollar
tarafndan cayr cayr yaklan ihtiyar anam ve iki ablamn cn almadka ben dnya
evine giremem. And itim. Beni ldrsnler veya ldrmesinler, ilk nce bunu
yapmalym. Eer sa kalrsam kendimi sana vermeyi bu dnyada nasip olacak en byk
mutluluk sayarm," dedi. Kzn sesinde itiraz kabul etmez bir kesinlik vard. Kz iini
ekti. Eli ile etraf gsterdi ve "u cennet gibi dnyada ite bize byle
cehennemdeymiiz gibi zorluklar yaratrlar. Bu hakszln peini sen, ben ve hi kimse
kovalamazsak, bu dnya daha da nelere benzemez? ncelikle kendime ait olan bir i
var. Onu yapacam. Onu bitirince (eer sa kalrsam) kendimi sana ziyafet diye
ekeceim, seni de kendime bir ziyafet olarak kabul edeceim" diye ekledi.
Bylece yrrken, karlarna biri pek ihtiyar, biri orta yal, ikisi de gen drt kii
kt. Bu drt kii birdenbire durakladlar... En ihtiyarlar (biri dii, biri erkek) bu ifte
dikkatle bakt. tekilere "korkmaynz, bunlar da Mslman, bunlar mutlaka Baba
Oru'larn gemilerine gidiyorlardr," dedi. tekilerin yreklerine serin serin su
serpilmi oldu. htiyar adam Hamdi'ye, "Bu senin karn m?" diye sordu. Hamdi ne
karlk vereceini ararak evet anlamnda ban sallad. htiyarn kaln ve cmert
kal gzleri, bir anda Hamdi'nin beynini ve srrn bir buz gibi delip, geree vard ve
birdenbire "Gelin nme; nikhnz kyacam!" dedi.
Sesinde yle bir katiyet vard ki, iki gen deta sarsldlar ve yryp nne geldiler.
htiyar, Hamra'ya "Sen bu genci kocan diye kabul ediyor musun?" dedii zaman kzn,
Hamdi'ye gzlerinde yle yalvarc, ekici ve btnn verip vdedici bir bak vard
ki, Hamdi'nin damarlarndaki kan gene ate kesildi. Kz dnyaya meydan okuyucu ve
duygusunu ilan edici bir sesle, "Evet, bu erkei kocam diye kabul ediyorum," dedi. Arzu
edilmek, insan daha atlgan, daha boylu poslu, daha muzaffer ediyordu. Kz ylece
Hamdi'nin baknda ve Hamdi de kzn baknda ykseliyorlard.
htiyarla yolda ksa bir dua okuduktan sonra, "Mutlu olunuz," dileiyle ayrldlar.
Hamdi'nin iinden sanki cierleri kopuyordu. "Haydi Hamra, vazge u intikamdan, gel!
Ne bekliyoruz? Tunus kylarna (oras artk yurdumuzdur), yurdumuza gidelim," dedi.
Hamra, "Israr etme Hamdi, nk srar edersen, ben seni dinlemem, nikhmz da bo
olur. Bak! Artk hibir yerim sana nmahrem olamaz," dedi ve byk bir iddetle
elbisesinin gerdann rten ksmn yrtt. Orada, iki gsnn sivrilikleri arasnda koca
bir altn ha yatyordu. "Bak kocam! Ben Hristiyanl kabul ettim. te, u gsmdeki
ha benim ikencemdir. Onu oradan gereince kaldrmak grevimdir. La Forka
Ariveki, Engizisyon heyetiyle kymze kadar geldi. htiyar anama tekme ata ata diz
ktrdler. Ay gibi bir papaz nne dikildi ve pmesi iin ha dudaklarna bast.
Zaten hasta idi... Orackta kan kustu. Haa tkrd diyerek diree dimdik baladlar ve
gzlerimin nnde cayr cayr yaktlar. Alevler ayaklarndan yukary, o kuru kemik
bacaklarn yalarken, amma da ac ac bardyd. Sra, ablama geldi. Annemin o halini
grnce akl bandan gitmi gibiydi, tirtir titriyordu. Onu da, bana, brne vura vura
ve yaralya yaralya diz ktrmeye altlar. Diz kmek deil, kle halinde yere
yld. Balanmakta olduunun farkna bile varmad. Fakat atei duyunca yle haykrd
ki, ldrmamak iin kulaklarm tkadm, gzlerimi yumdum. Sonra sra kara sal
kk ablama geldi. Onu dvyorlard. Diz st dm yalvaryordu. Biri azna bir
tekme vurdu. Duda enesine kadar yarld, kanlar akt, gzleri salarm gibi oldu.
Srtna vurulan tekmeler, gsn gm gm ttryor, vurduklar tokatlarla yere
arplan slak amar gibi saklyordu. Gzlerimi atm zaman byk ablamn sar
salar yanm, bandan kara duman halinde havaya uuyor, gzleri akyordu. Gz
yuvalar iki karanlk ukurdu. Oradan aaya doru bir et ve kan bulamac szyordu.
Eriyen yalar ise cazr cazr yanyordu. Saydam ve pembe bir alevin ardndan
grdm onun yz, hi aklmdan gitmeyecek gibi! Yzlerine kara maskeler takm
olan Engizisyon yarglar, bu manzaray seyrettike; karnlar tka basa kokmu
kadavralarla dolu olan srtlanlar gibi, dilleriyle dudaklarn zevkle yalyorlard. En
kk ablam da kvrana kvrana yand. Ben kendimden gemitim. Gnahkr olsaydm
gya cehenneme gidecektim. Gnahkr deildim, fakat cehenneme ta kartan beter bir
yerdeydim. Bana gelince, ben Arivek'in houna gitmitim. O kara maskesinin ardndan
gzleri ispirto alevi gibi mavi mavi yanyordu. Bana, ite bu altn ha ptrdler,
adm Maria koydular ve ite bu altn ha Arivek'in armaan olarak gsme
taktlar..." Hamra burada, akl ve uurun snrlarn aan (yar lk, yar kahkaha) bir
glle etraf nlatt. Hamdi'ye biraz daha yanat. Rengi uuk yzne kan harlamt.
Tan iinde gizli olsa ta atlatacak bir samimiyet iddeti ve vahetiyle, "Sana yemin
ediyorum kocam! cm alacam ve bunu yaparken senin hakkn olan yaradln bana
armaan ettii bu gvdemi lmden de Arivek'ten de koruyacam. Yaradl buyruu,
bu gvdem ve iimdeki canm benim deil senin saydm iin onlar koruyacam, bu
gr kalalarmdan sana erkek, kz nurtopu gibi ocuklar douracam ki onlarn
(spanyollarn) ldrm olduklarn yerine koymu olaym. Seninim, fakat o sylediim
ana kadar yanama bana kocam! nk yeryznde greceim mrvvet, yanan
kardelerimin hayalleriyle zehirlenecek. Git, ben her zaman sana nerede olduumu gece
be k, gndz be beyaz bez sallaysyla bildiririm. Sen de nerede olduunu bana
bildir. Beni merakta brakma. Belki bilmiyorsundur. Ben erkek gibi ok atar, balk gibi
de yzerim. Git erkeim," dedi. Kzn baknda hayret, korku, cesaret, gven, zn ve
ldrtc bir sevin vard. Hamdi ona doru bir adm att. Kz arabuk, bir o kadar
ekildi. Hamdi'ye, "Sen de benim kadar duyuyorsundur ki, birbirimize parmamzn
ucuyla bile dokunsak, ne yapacamzn tesini pek kestiremeyiz! Brak korsana yakr
kadn olaym," dedi. Hamdi'nin cannn, aklnn, fikrinin, etinin, iliklerinin arzusu, onu
orackta kucaklayp, kaldrp gemiye gtrmekti. Ah, fakat Hamra'nn gzndeki gven,
yani Hamdi'nin bu tasarladn yapmayaca hakkndaki gveni yok mu, ite Hamdi'nin
belkemiini kran asl oydu. Birbirine dokunmadlar. Baktlar. Akam oldu, artlarna
bakmadan ayrldlar.
Sar Hamdi, kendisini beklemekte olan sandala atlayp gemiye knca, karsnda
Turgut Reis'i buldu. fkelenmi miydi, fkelenmemi miydi hi belli deildi. Sanki
dnyadan ayr gklerde dinelen bir heykeldi. Hamdi bandan geenleri anlatt... Turgut
Reis dinlerken gzn bir kez olsun krptrmad... Hamdi bandan geenleri, hatta
evlenmek iin gecikmi olduunu anlatp bitirdikten sonra, Turgut Reis bir bardak su
istiyormu gibi olaan bir sesle, "Ceza olarak her gece bir vardiya yerine iki vardiya
idare edeceksin!" dedi. Dinlemekte olan deniz yoldalar, 'Yaa Reis!" diye gkleri
grlettiler, ayn zamanda btn gemilerin yelkenlerini zdler. Kartajena, Alikante,
Villajoyosa sektrnn baskn bylece tam baaryla sona ermi bulundu.
Turgut Reis kamarasna girer girmez ban sallad. "Fesuphanallah!" dedi. Kendi
kendine ksaca gld. "Byle bir yerde nikh treninin tamamlanmasn bekleyeceksek
iimiz i," diye dnd. Biraz sonra yavaa kendisine seslenerek "Sanki sen kendin
k deilsin ha? Hem de dorusuna bakarsan Hamdi'ninki her gnk olaan ilerden
deil. Neyse hayrlsyla!" diye ekledi. Krlang kaptanna Majorka Adasnn Palma
limann gzetleyip ve olana varsa Palma'nn gney veya kuzeyinden dil
(kendilerinden haber alnmak zere tutsak edilenler) alp filoya, Majorka'nn gneyinde
kk Kabrera Adasnda kavumas iin uyarda bulundu. Filoyu ise Formentara ve
biza Adalarnn arasndan geirerek Kabrera'ya gtrd... Santa Martha'y orada
Halkulvat'a gnderdi.
Birka gn sonra krlang geri dnd zaman Palma limannda hi gemi grmedii,
kalenin pek kuvvetli olduu bildirildi. Demek ki, hi olmazsa imdilik Palma'da
yaplacak bir i yoktu.
Bu sralarda Sevil kenti saraylar, saygnl ve altnlar ile nlyd. Byk Sevil
Katedralinin te ikisi ina edilmiti. Bu yapda Mslmanlara kam altnda ta
tatlyordu. Yap balayal seksen yl olmutu. Tamamlanmas iin daha yirmi yl
gerekliydi. Byk borsa binas, La Lanja da tamamlanmt. Bu bina kral tarafndan
yaptrlmt. Bundan baka La Torre del Oro vard. Amerika'dan gemilerle Kadiz'e
getirilen altnlar buraya tanyordu. Bu kentte bir de Alkala (Arapa Elkal'dan)
dukalklarna ait Pilate saray vard. Kuds'te Hazreti sa'y haa germi olan Roma
Prokonsl Pontius Pilatin'in, Kuds'teki saraynn tpatp bir kopyas saylrd.
Endls Mslman hkmdarlarnn Alkazar (Elkasrzzehra) saray daha elan spanya
krallar tarafndan saray diye kullanlyordu.
Kral, yaz iin Alkazar'a inmiti. spanya kysnn talana uramakta olduunu
duyduka, "u Andrea Dorya ne yapyor? Biz, gidip Cenova'da ekerleme kestirsin diye
mi ona btn Akdeniz kuvvetlerinin komutanln verdik?" diye kplere biniyordu. Bir
aralk Turgut Reis gene spanya'nn kysna dnmeyi ve Malaga'yla Almeriya arasna
bir baskn yapmay aklndan geirdi. Fakat bu ii be kk gemiyle yapamazd.
Mevsim gemeden nce Halkulvat'a acele varp Alikante'de zaptettii kadrgalar
arabuk dzelttirmeyi ve kadrga olmak zere sekiz para gemiyle Palma kalesine,
hem de spanya kysna saldrmay tasarlad.
Halkulvat halk, be beyaz yelkeni ta uzaktan semiti. Deniz sert bir rzgrla apak
kpk kesilmiti. Ky boylu boyunca bir hrt ve dalga kalabal idi. Turgut Reis
btn yelkenleriyle limann azna geldi. Onu kydan seyretmekte olan kalabalktan bir
mrlt ykseldi. Turgut Reis'ten baka kim olsa yelkenleri mayna eder ve liman aznn
o rzgrda oluturduu pek tehlikeli geitten yava yava kreklerle geerdi. Fakat
Turgutca gemilerini de, tayfasn da iyice tanyordu. Byle gemiler ve byle tayfalarla
da ne yapp ne yapamayacan iki kere ikinin drt ettii gibi hesap ediyordu. Onun bu
ekilde limana girmesi biroklarna gre tehlikeli bir gsteri ve gereksiz meydan
okumayd. Bu fikirlerini, bir balkondan seyretmekte olan ve arasra azndan hayret
nidalar karan Baba Oru'a tlattlar. Baba Oru, "Asla! Yapt manevra, uzun
yllarca yaplan eitim ve kesin bir hesap neticesidir. Dorusu delikanl yaman bir deniz
yavrusu. Benim atm cihet, bu kadar gen yanda bylesine talimi ve tecrbeyi
nasl edindiidir," dedi. Gz yelkenleri arabuk sarld ve limann en mnasip bir
yerine demirler atld.
Turgutca karaya ayak basar basmaz dosdoru Baba Oru'a gitti. Oru Reis onu
grnce ayaa kalkp ona sarld ve alnndan pt. "Akolsun sana olum! Anlatmana
gerek yok, gnderdiin gemilerden rendik, dars bizim Hzr'n ve tekinin bana,
onlardan bir haber yok, benim kolum iyileti, hayrlsyla onlar bir arayaym diyorum,"
dedi. Turgut Reis'in ne niyetle gelmi olduunu dinledi. Ve "Hay hay! Sen kadrgalar
istediin gibi onart, ustalar hep bota" dedi. Biraz dnd, sonra glerek, "Biliyor
musun olum, benim kk bir suum var, sen onu ihtiyar bir denizciye bala! Son
gnderdiin Santa Martha'dan nce Nina adl bir gemi gnderdin ya. Ha, ite ondan
kaptan Ate Yaar'la tutsaklardan (dnya ahiret kzm olsun) Kandida mdr, Kandrd
mdr ad her neyse, bu gen kz birbirine abay yakmlar. Kz nceleri psrk
davranm, bocalabanda kam, fakat buraya demir attklar zaman, ikisi de bana borda
dzeninde ktlar.
Turgut Reis, sadan soldan diller (haber almak iin tutsak edilenler) topladktan ve
kalenin yaps ve limandaki gemiler hakknda bilgi aldktan sonra bir gn sabahleyin
erkenden ehre taarruz etti. ehri alp yama etti. Orada eline geirdii Arivek de
dahil, tutsaklarn kurtulmalklarn topladktan sonra kenti brakp kt. Arivek ile
manastr rahipleri ve papazlarnn paralarn Papa verecekti. nk Arivek yannda
para olmadn ve Papa'dan isterse arabuk verileceini, bu iin kendisinin
Halkulvat'a tanmasndan daha abuk olacan sylemiti. Papa'ya haber gndermeye
giden papazlar talyaya bir perkende tad. Turgut Reis kendisine en ufak bir oyun
oynanmaya kalkld takdirde, elindeki btn tutsaklarn balarn hemen uuracan
bildirmiti.
Bu esnada Sar Hamdi'yle, Sessiz Mehmet krlangla spanya kylarna gitmeyi rica
ettiler. Alikante, Kartajena basknnn, spanyollarda ne gibi bir tepki uyandrdnn
anlalmas iin bu iki denizcinin spanya'ya gitmelerine izin verildi. Onlar dndler.
spanya kylarnn belli bal yerlerinde salam kalelerin ina edilmekte olduu
haberini getirdiler. Gerek Hamdi, gerek Mehmet pek umutsuzdular. Geceleri srayla
nbet beklemiler, fakat geceleyin ne bir fenerin be kez yanp sndn, ne de
gndzn beyaz bez sallandn grmlerdi.
Turgut Reis, Palma'dan ayrldktan sonra Minorka Adasna dmen tuttu. Orada Mahon
limann vurdu. Sonra Minorka ile Cezayir arasnda mekik dokudu. Mahon seferinden
bir ay kadar sonra otuz paradan ibaret pek kuvvetli bir spanyol filosunun Almeriya'da
hazrlanmakta olduunu, bu filo ile Barbaros'larn Alikante, Kartajena basknn yapm
olan filosunun kovalanarak ortadan kaldrlmasnn dnldn rendi. Demek ki
kendisinin kim olduu tannmyor, yapm olduu seferlerin Barbaros kardeler
tarafndan yaplmakta olduu sanlyordu. Krlang araclyla Almeriya'da yaplan
hazrlk hakknda dzenli haber alyordu.
Perkendelerin birini douya doru gnderdi. Maksad, Hzr Reis'i veyahut tekini
bulup, onlarn imdadna komalarn salamakt. On be para gemiyle otuz paraya
saldrmay gze alyordu. Fakat perkende gnlerce denizleri arayp taradktan sonra
Hzr Reis'i bulamad haberini getirdi. Sonunda spanyol filosu Almeriya'dan kalkt.
lk nce biza, sonra da Majorka'ya urad. Turgut Reisi bulamamlard. Turgut Reis
spanyol filosunun Majorka'ya uradn duyunca dosdoru Almeriya'ya gidip kenti
bast. spanyol filosu iki ay Bat Akdeniz'de krebe oyunu oynad, fakat Turgut Reis'i bir
trl bulamad. Erzak almak zere Barselona'ya yneldi.
spanyol filosu Barselona'da iken, gzc olan krlangca komuta eden Sessiz Mehmet
ve Sar Hamdi bir gece Palma'nn nnden geiyorlard. Arasra evreye gz
gezdiriyorlard... Her baklar karanla sorulan bir sualdi. Birdenbire Hamdi,
Sessiz'in omzunu iddetle sarst. mil uzaktaki Palma'y gstererek, "Bak!" dedi.
Sar Hamdi bu sz sylemezden bir dakika nce Palma'da bir k yanp sndn
grmt. Acaba yldz m? Yanl m gryorum. Yoksa bana m yle geliyor? diye
yrei gsn gm gm yumruklamt. Ik yand, snd, gene yand snd. Tpk bir
deniz feneri, bir ate bcei gibiydi. Hamdi saymaya balad: Bir! ki! !.. Fakat tesi
gelmedi. Kan deta yreinden ekildi. Kendi kendine, "A canm, Hamra Palma'da ne
gezer? Zaten n yanp sndn grmek istediim iin aylardan beri gn btn
yldzlar kprdadka Hamra'nn bana cennetlerden iaret vermekte olduunu
sanyorum. Ah ne delilik ettim de onu braktm. Onu zorla kaya srklemeliydim,"
diye dnyordu. Ne var ki k gene yand. Bir! ki! ! Drt! Be!.. Bu noktaya
gelince Hamdi az ak ve merak iinde, n bir daha yanmasn bekledi. te artk
k kprdamyordu. Ik durmutu, susmutu. In durmasyla birlikte iinde, gnn
douundan daha apaydn bir sevin uyand. te gene yanmt. O zaman Sessiz'in
omzunu kavrayp sarsmt.
Bu kez ikisi de birlikte saymaya koyuldular. Ik be kere yanp snd, durdu. Yeni
batan be kez krpt. Hi ses karmadan Hamdi'yle Sessiz birbirini kucakladlar ve
gverte kaplamalarn davul gibi gmbrdeterek, birka kez birlikte hopladlar. Hemen
kk bir sandal indirilerek krekiyle Palma'ya doru gidildi. Sessiz, krlangta
kald. Palma'dan iki mil akta dou rzgrnda volta vuruyordu. Kaykta Sar Hamdi
gzlerini ktan ayrmyordu. Kaya ald feneri be kez kpeteden aa indiriyor,
be kere de yukarya kaldryordu. Bu ii iki kere yaptktan sonra, Palma'da yanp snen
k daha abuk kpramaya balad. Hamdi gnl kulayla kendisine, "Gel Gel!" diye
barldn iitiyordu. Arkadalarna, "Aman hzl ekin!" diye yalvaryordu. Onlar da
kreklerin palalarn skarmozlara kadar gmyorlard. Salamastralar atrdyordu.
Hamdi'ye gre o bir buuk, iki millik ara, Atlas Okyanusu kadar uzun geldi. Bir trl
bitmiyordu.
Sonunda karanlkta liman ve bir byk geminin hayal meyal siluetini seebildi. O
zaman kaya "Durun! Beni burada bekleyin!" dedi ve denize atlad. Btn kuvvetiyle
kula stne kula atarak karanlkta kayboldu.
*
* * *
ki, iki buuk ay nce Palma'ya girdii zaman kilise yanmt. asker teselli iini
eni konu baaryorlard. Arivek: "Ne olacak, katedrali tamir iin gene para gerek!
Gene Papa Hazretlerine ricalarda bulunacam. u doann gzelliine baknz: Gne
batyor. Her taraf altn sars oldu. deta dalgalar bile geminin, yann yalarken 'Altn!
Altn! Altn!' diye fsldyor. Elbette Hazreti Tanr, kfirler tarafndan yklan kiliseler
iin gereken paray gnderir. (Hamra'ya dnerek) Kzm Mariya, Don Pedro'nun
bardan doldur. Hazreti Meryem'in kollar uzundur. Elbette tapnma yerlerini
eskisinden daha iyi yaptracak paray gnderir," dedi. Biraz nce davetliler Arivek'i
teselliye urarken, imdi Arivek onlar teselli ediyordu.
Arivek kza, "Sen ekselans Don Sebastian'n bardan doldur," dedi. Sonra
tekilere dnerek:
"Ha, ne diyordum, dnyann en byk ktl altndr. Ne var ki, imdi bu
soyulmu, soana dnm halimizle Hazreti Sleyman'n kular kadar her tehlikeden
salimiz," dedi.
Don Pablo, "Ey ruhaniyetli ekselans, her konudaki derin bilginizden yararlanabilir
miyiz? Bizi aydnlatmak ltfunu bizden esirgemeyiniz. imdi Hazreti Sleyman'n
kular diye yaptnz imaj ltfen bize aklar msnz?"
Arivek, "Hay hay! Sevil'de kadnlarn o mini mini iskarpinlerinin arasnda yukar
aa koan kular bilirsiniz deil mi? Hani ya kimyon renkli tylerden tepeleri vardr.
Onlara Hupes deriz. Klasik dilde adlar Uyaya'dr. te senyrler, bir zamanlar bu
Hupesler, balarnda altn talar tarlarm; ondan dolay da hi rahat braklmazlar,
hep avlanrlarm. Zavalllar pek Katolik majeste Hazreti Sleyman'a gidip
balarndaki altn talarn kaldrlmas ve onlarn yerine tyden tepeler konulmas iin
yalvarmlar. (Sznn burasnda durarak Hamra'ya dnd) Mariya kzm, senyr
komandantenin bardan doldur. te onu diyordum. Biz de soyulduktan sonra pek
Katolik majeste Sleyman'n kularna benzedik," dedi.
Don Pedro de Castro, "Efendim, duvarlarn tamiri iin hi olmazsa drt be sene
gerek. O zamana kadar her korsann hava ve hevesine az. imdi dokunmuyorlarsa
soyulacak yerimiz kalmadn biliyorlar da ondandr," dedi.
Kilise ve manastrn kurtulmalklar olaca kimin hatrna gelir? Mecbur olduk, gene
Papa Hazretlerine bavurmaya... Evet, ok kr, benim de kurtulmalm Papa
Hazretleri verdi. Fakat benim soyulmadk yerimi brakmadlar ki. htiyarlm iin
diten, trnaktan arttrp ayrdm ne varsa utu gitti. Eer Santa Cruz Markizi bana
nceden haber vermi olsayd, paralar vaktiyle saklardm. Herif btn mcevherat ve
paralarma: 'Bunlar kurtulmalk olamaz. nk ganimettir,' dedi. Ald gtrd. te
bakalarn dnrken mesela u yeni Hristiyan olmu ocuu (burada Hamra'y iaret
etti) karmtm. Kendimi bsbtn unuttum," dedi.
Kafasn iyice ttslemi olan kalyon kaptan Don Sebastian, "Santa Cruz Markizi
ister haber vermi olsun, ister vermemi olsun, (dorusunu sylemek lazm gelirse) bu
kadar mkemmel bir daya yemek ve kaleyi de kaptrmak bize yakr eylerden
deildi. Hem de kimden dayak yedik? Bir avu korsandan. Ayp oldu dorusu," dedi.
Arivek sze karmak istedi, "Bu ite eytann parma var. eytan elbet kendi
kullarna yardm eder," diye araya birka laf kartrd. "Hem ben Engizisyon
mahkemesinde birok Mslmanlar yakp intikam aldm," dedi.
Arivek, Hamra'ya "Yatam hazrladn m?" dedi. Kzn, evet makamnda ban
sallamas zerine konuklarna dnerek: "Pek anl senyrler, benim artk khnemi
gvdeme ve yamn ilerlemi olduuna balayn. Yatmak ve sizlerden ayrlmak
zorunda olduum iin ok mteessirim," dedi. Hepsi ayaa kalkarak ekilmek iin izin
istediler. Gmrkler mdr, hi sz sylememi, fakat sk sk Hamra'ya bakmt.
Odada ayakta duran iki papaza dnerek Arivek, "Rahiplerin gemide dinlenmelerini
saladnz m? Dikkat ediniz de ruhaniyetli hemirelerimiz askerlerin yattklar yerlere
yakn bulunmasnlar, eytanlarn insanlar her an gnaha sokmaya hazr olduklarn
bilirsiniz. Haydi geceniz hayrl olsun," dedi. Onlar da ekildiler.
Salonda yalnz kalnca Arivek, Hamra'ya "Tesbihimi ve sandm getir kzm," dedi.
Kz istenilenleri getirmek zere yrd zaman arkasndan "Ha unuttum! Senyora
Bovadilla bana kk bir ey gnderecekti, gndermedi mi? Mesela hatra olarak kk
bir ey, bir altn ha, bir zmrtl yzk filan?"
"Hayr, gndermedi!"
Arivek, kza apkn apkn glmseyerek, "Sana altn bir ha vermitim. Sandna
bakalm da, belki o gzel ellerine yakacak bir prlanta yzk buluruz, olmaz m?"
dedi. teki cevap vermeden darya kt. Arivek ka atarak ban sallad. Hamra,
Arivek'in kamarasndan mkellef bir altn kutu getirdi.
Kz grnce Arivek umursamaz bir tavrla, "Dnyevi eylerle pek ilgim yok. Servet
mervet falan demek istemiyorum. Hah! Sand getirdin mi," dedi. Gzleri ald.
Hamra, sand herifin dizlerinin stne koydu. Arivek, kutunun iindeki mcevherleri
adamakll cimrilemi bir ihtiyarn snk ve tamahkr baklaryla seyredip birer birer
ellemeye koyuldu ve sonra kendi kendine, "Neredeyse kardinalliin krmz apkasn
satn alacak kadar olacak. Belki de bu ii bu sefer Roma'da beceririm" diye mrldand.
Yava yava yerinden kalkt, sand Hamra'ya tatp, kamarasndaki yatana,
yastnn altna koydurdu. Hamra'ya kmasn sylemedi. Fakat kz, hemen dar kt
ve salonun tesindeki kamarasna gidip yzn lomboza dayad.
DENZ ADALET
Palma kenti, kendi dalarnn kucanda, karanlk ve derin uykusuna dalmt. Arivek
kamarasnda mkemmelen horluyordu. O uyumaya bakmal idi. Gemi gece karanlnda
kalkacakt.
Bir vakitler Engizisyon mahkemelerinin yarglarndan olan Arivek, kalyon
kalkarken ve demir alrken, kendisinin olabileceince rahatsz edilmemesine
zenileceini biliyordu. Kamarasnda Hamra, gzlerini denizden ayrmyordu. Byle
bakarken kap usulcack alnd. Kz kendini o kadar denize vermiti ki, korkuyla
sarsld. Kapy yavaa at. nnde Palma gmrk mdr duruyordu. Kza, "Uyuyor
mu?" diye sordu. Kz, "Evet" dedi. teki yar emir, yar rica, "yleyse kutuyu getir,"
dedi. Kz "Kutu yastnn altnda, ba da yastnn stnde," diye cevap verdi. Herif
gsnden sivri bir kama karp Hamra'ya verdi. "Git ldr!" dedi. Kz ban sallad.
Herifin eli kzn boazna sarld.
Yukarda nbetilerden biri, "Quien vive?" (Kimdir o?) diye sordu; bir baka ses
"Carramba," dedi. Gvertede bir iki ayak patrts oldu. Gmrk mdr kzn boazn
skaym derken, korkun kuvvette bir baka el herifi ensesinden kavrad. Kzn boazn
skan el gevedi. Bir ses, "Sen Hamra msn?" diye sordu. Kz, "evet" dedi. Ona adn
soran ses ykseldi. "Korkma kzm, kalyonu tereyandan kl ekermi gibi kolaycana
elimize geirdik," dedi. Ayak sesleri duyuldu. Fenerler getirildi. Sar Hamdi, birka
kiiyle kamarann kapsna geldi. Yanndaki bir genci gstererek "te bu reisimiz Turgut
Reis'tir. Papaz nerede?" diye sordu.
Hepsi birden fenerlerle salona girdiler. Turgut Reis "Palamar ve zinciri kesiniz,
yelkenleri kaldrnz!" dedi. Bir korsan, yanbandakine, "Avlarmz denizde mi
yolacaz acaba?" diye sordu. teki, "Vallahi bilmiyorum. Herhalde yle yapacaa
benziyor. Aferin be, tam bir deniz ahini gibi konuuyorsun", baka biri, "Allah vere de
bu kmesin ii tavuk dolu olsa," dedi. Bir ses ona; "Var! Var! Gemiye yanarken
grmedin mi? Gemi tavuk ykyle neredeyse top lombarlarna kadar denize gml,"
diye cevap verdi. Korsann biri, "Tam ykn alm. Be yz kafadar varm," dedi.
Uyandrlan Arivek, bu srada uyku sersemi bir halde salona getirildi. Turgut'u grnce
hemen hemen yere kadar eilerek, "Senyor Dragut, ziyaretinizle bizleri gene
ereflendirdiniz, bahtiyar ettiniz. Emirlerinizi her zaman ifaya hazrm," dedi. Turgut
Reis hi cevap vermedi. Salonda ts yoktu. Korsanlar prsilah kalabalk halinde boylu
boylarnca dikiliyorlard. Arivek'in benzi kire gibi att. "Beni ne yapacaksnz?" diye
bard. Turgut Reis, "Seni muhakeme edeceiz. Sen bir sr masum insanlar cayr
cayr yaktn! Onlar ne iin yaktn?" dedi.
Arivek, "Ben mi, ben mi yaktm?" diye kekeledi. "Ben Arivek olmaklm
dolaysyla Engizisyon tarafndan verilen hkmlerin isteksiz bir ahidinden baka bir
ey deildim... Engizisyon, kilisenin cismani koludur. Ben onun ilerine karamam.
Papa'nn ilerine karmadm gibi. Zaten iimden gece gndz Papaya lanet ederim.
Aman Allah'm ne yapacaksnz?" diye bard.
Turgut Reis, Hamra'ya "leri gel!" dedi. Ona, "Bu adam insan yakt m?" diye sordu.
Kz, "Evet, annemle iki kardeimi gzlerimin nnde yakt. spanya'da bakalarn da
yaktn grdm. Beni de yakacakt. Fakat beni gzel buldu ve kullanmak iin
yakmad." Kz, batan aa titriyordu. Gsndeki ha karp Arivek'in nne att,
Turgut Reis'e, "te bu altn ha da gnlm etmek iin verdiydi," diye ekledi. Turgut
Reis pek sakin bir sesle Arivek'e: "Bu doru mudur?" dedi. Arivek, alayc bir sesle,
"Bana ne yapacaksnz?" diye sordu.
Turgut Reis, "Seni imdi astracam!" dedi. Durdu. "Eer senin gibi bir spanyol ve
bir papaz olsaydm seni, bakalarn nasl yaktnsa yle yaktrrdm," dedi. Arivek,
"Astracak msnz?" diye lklar salmaya ve acma dilenmeye balad. Turgut Reis,
"Sana deil, seni serene asmak iin kullanlacak ipe acrm, aka deil, bou bouna iki
kula kaluma kaybedeceiz," dedi. Ondan sonra oradaki korsanlara dnd, "Aln unu,
serenin ucuna sallandrn!" dedi. Arivek, "Asmayn beni, bana forsa diye krek
ektirin!" diye baryordu... Turgut ona, "Ruhun cennete mi, cehenneme mi nereye
gidecekse oraya giderken stanbul'a doru bir bak. Siz spanya'da masum insanlar
atete yakarken orada Ortodoks olsun Yahudi olsun herkesin hr olarak kendi kilisesi,
okulu, medresesi olduunu bir gr," dedi. Korsanlar onu darya gtrrlerken "Bak
hele kei efendi, biz denizde dvr, lr veya ldrrz. Fakat insan kaldrp
asmayz. Sen bizi cellatlk da yapmak zorunda braktn iin yle bir kzyoruz ki.
Yahu, insan atete nasl cayr cuyur yaklr?" diyorlard.
Arivek karlrken, Don Sebastian ile Don Pedro getirildiler. kisi de gslerini
kabarta kabarta ieri girdiler.. "Senyor Don Dragut, size yenilmek bir onurdur. te size
kllarmz sunuyoruz," dediler. Turgut Reis hi ses karmadan, kllarn alp denize
att. "Gtrn bunlar, kurtulmalklarn versinler," dedi. Onlar gittikten sonra, "Yahu bir
koyundan iki post alnmaz derler, fakat galiba biz yaadka bunlar da habire
kurtulmalk verecekler," dedi.
Bu sefer iki papaz getirdiler. Turgut Hamra'ya "Bunlar tanyor musunuz?" diye
sordu. Hamra, "u kara yzls Engizisyondayd, tekini de grmtm. O mahkeme
yelerinden deildi," dedi. Turgut, "u karasn da sallandrn!" dedi. Mahkeme
yesinden olmayan papaz, yzn avucuna ald ve alad. Esmer papaz gaddarla
alkn bir adamd. Tutuculuunda demir gibiydi. Belli ki ikenceye dayanmaya, ikence
etmeye olduu kadar hazrd. Turgut Reis'e "izin verin de gnahlarm itiraf edeyim,"
dedi. Turgut, "Ne itiraf mitiraf? Allah her eyi bilir," dedi. Esmer papaz, teki papaza
dnerek, "Ey Gerundo karde, benim ruhum iin dua et, mahvoluyorum. Param gitti.
Gnahlarm affedilmedi. Bir kpek gibi lyorum!" dedi. Uzakta gneli Kastil
yamalarnda kk bir ba olduunu, onun kzkardeine verilmesini tembih etti.
Korsanlardan birisi, "Bu herif, uzak Endlsn gneli yamalarnda yaayan kim bilir
ka masum insan atete yakmtr," dedi. Onu da gtrp serene ektiler.
Sar Hamdi'yle Hamra bir kede lombozun yannda duruyorlard. kisi de dar
bakyorlard ve km olan ayn yldzlamakta olduu dalgalar seyrediyorlard. Kzn
yzne kan harlamt. Fakat Hamdi, "Artk alma szn dinlemem..." deyince
Hamra'nn yzne bir hzn kt, atete yanan anasyla kardeleri mi gznn nne
gelmiti ne? Elini Hamdi'nin elinin zerine koydu. Hamra sanki solmu... hayr solmu
deil, uzaklam, incelmiti. Dudaklar bembeyaz kesildi. Bak da vahileti.
Uykusunda yryenler gibi sanki bir noktaya bakakalm ve dalakalmt. Hamdi'ye
"Ayn zerindeki kk bulutu gryor musun?" "Evet!" "te imdi senden isteyeceimi
yapacan o bulut geinceye kadar vdet." "Nedir o?" "Zifaf odamzda yerde,
Arivek'in kesilmi kellesi bulunacak," dedi. Hamdi buluta dikkatle bakarak, "Vazge
Hamra," dedi. Kz cevap vermedi, o da zgn zgn buluta bakyordu. Bulut geecei
anda Hamdi, "Kellesini getireceim," dedi. Bulut geti. Dnya apaydn oldu. Kz
titreyen dudaklarla iitilir iitilmez, "Affet beni, ama ben ancak yle rahat edeceim!"
dedi.
KI SEFER
Turgut Reis Palma'dan kar kmaz, kalyonu Halkulvat'a gnderdi. Sar Hamdi'ye
son uyars uydu: "Erkeklik ve insanlk hali bu ya. Arkadalarn bazlar belki de
rahibelere gz kaydrrlar. Onlar sava adamlardr, gemi de sava gemisidir. Ne demek
istediimi anlyorsun deil mi? Onlarn yreklerini krmadan kendi nefislerine hkim
olmalar gerektiini kendilerine anlat." Ne var ki, manastrn sert ve kapal
disiplininden birdenbire kendilerini kurtulmu bulduklar iin mi veya deniz
yolculuunun her zaman insanlarda uyandrd sergzeti ruhtan m, ya da bunlarn
ikisinin de etkisi altnda kalm olmalarndan m? Her ne ise Sar Hamdi, korsanlar
deil, fakat asl rahibelere nefislerine hkim olmay telkinde byk zorluklar ekti ve
kalyon Halkulvat'a vard zaman, ancak grevinin yzde yetmiini baarabilmi oldu.
iinden: "Reis, asl yoldalar deil, fakat rahibeleri kastederek, insandrlar,
rahibedirler, onlara syle de nefislerine hkim olsunlar, diyecekti," diye dnd.
Turgut Reis, komutasndaki gemileriyle gene Hzr Reis'i aramaya kt. Bu sefer
ans ona yardm etti. Sicilya Adasnn kuzeyinde kck Ustica Adacnn yanndan
geiyordu... Artk eyll ay idi. Ka giri, yani geceyle gndzn denk olduu
stlimanlk ve frtnalarn mevsimi idi. Akdeniz, ufuklara kadar ezilip tuzla buz edilmi
ayn paralarndan ibaret ldrtc bir kntyd. Gk, duruluk ve safln olanaksz
kisvelerini bile amt. Turgut Reis kla yanmakta olan gklerde ve denizlerde
baklarn gezdirirken, yurdu Sralovaz' hatrlad. Acaba onu grr mym diyerek
douya baknca, on be paradan ibaret bir filonun yelkenlerinin, mavi ufkun zerinde
beyaz bulutlar halinde aarmakta olduklarn grd. Birdenbire "Hzr Reis," diye
bard. Yannda duran bir yolda, "Nereden bildin?" diye sordu.
Bu sual Turgut Reis'e tuhaf geldi. Bir sandalyeye gz atlr atlmaz, insan sandalyenin
sandalye olduunu bilirdi ya?... te karsndaki filonun da kim olduunu Turgut Reis
ylece (anlam deil) grmt. Hzr Reis de Turgut'un gemilerini grnce onlar ayn
hzla tanm ve "Turgutca geliyor," demiti. ki filo birleti. Sicilya'ya doru dmen
tutuldu. Orada on, on be ky kasabas ziyaret edildi.
Havalar akt. Rzgrlar sert olmamakla beraber havada bir frtnaya hazrlanma
belirtileri grnyordu. Hzr Reis ve Turgut Reisin pruvalarnda yeil ve beyaz kpk
halinde dalgalar atlyorlard. Kayalk Sicilya kylar, ge kar ustura ile przsz
olarak kesilmi kadar kesin idiler. ki reisin ambarlarnda bu kadar bol tutsak
olmasayd, frtnay karlamak kolay olurdu. Sonra u da var ki, gemilerin onarm
gerekliydi. Yelkenlerin ou misket atei ve perevlerden kalbura dnmt. Yamalar
glnt, her renkten yama vard. Gverteler glleler dolaysyla alm delikler,
atlaklar ve sivri tahta paralaryla doluydu. O kadar ki, onlarn zerinde yaln ayak
yrnemiyordu. Marangozlar, sk sk yaplan atmalar, rampalar dolaysyla bunlar
dzeltmeye yetiemiyorlard. Bir limana girip gemilere adamakll bir eki dzen
vermek gerekti.
O anda her geminin ii kendine yetip artyordu. Gene de bir gemi teki gemiden
ayrlmamaya abalyordu. Topalar gibi dne dne yetien saanaklar, denizden
emdikleri sular paavralar gibi savuruyorlar, krleyerek geliyorlar, hazin uluyularla
birbiri ardnda gidiyorlard. Turgut Reis dmene geti. Arkadan gelen bir dalga azman,
kadrgann kn havaya frlatt. Kadrgadakiler Turgut Reis'i, elde yeke, havada uuyor
gibi grdler. Yznde yle bir vakar, skn ve metanet vard ki, deil yalnz korsanlar
fakat kreklerdeki forsalar bile "Yaa Reis!" diye bardlar. imeklerle parampara
olan gk ve deniz geceleyin gndzknden bin beter oldu. Fakat donuk bir afak
skerken, tan gene Turgut Reis'i dmen banda buldu. nlerinde Halkulvat liman
gzkyordu.
Hzr Reis, Turgut Reis ve teki filonun gemileri er drder gelerek, ancak bir
haftada Halkulvat'ta toplanabildiler. Frtnada hibir gemi kaybolmamt. Bu frtnadan
sonra k mevsimi geinceye kadar gemilerin limanda bekleyecekleri tahmin ediliyordu.
Fakat ne gezer? Hemen onarma iine hz verildi. O yaz mevsimi btn filo, yani
amiral, 3800 esir, 20 para gemi ve birok ganimet elde etmilerdi. Reislerin hibiri,
paylarna den ganimetleri almadlar. Yalnz, aralarnda gemileri paylatlar.
Gemilere eki dzen verilince, k olmasna ramen gene denize acilindi. Hzr Reis,
Turgut'a, "Hepimiz bu mevsimde filo halinde gider ve frtnaya atarsak, her gemi kendi
bann aresine bakmak zorunda kalr. Bana kalrsa, herkes bir gemi alsn ve kendi
bana hareket etsin," dedi. Turgutca, "Evet, sylediiniz dorudur. Yalnz dikkat
edilmeli de gemiler birbirinden yz, iki yz mil ayrlmal ki, filo byk bir saha
kaplasn. Bu takdirde av bulmak ihtimali oalr sanrm," dedi ve bylece hareket
edildi.
Hzr Reis yedi gemisini ayrmazdan nce talya'nn bat kylarna giderek Belvedere
kentine bir baskn yapt. Oradan ald tutsaklar, iki gemiyle Halkulvat'a gnderdi.
teki gemileri saa sola datt. Tutsaklar bin iki yz altn kurtulmalkla salverildiler.
Belvedere'den yalnz olarak giderken, gece yakt fener dolaysyla peine drt barca
takld. Hzr Reis bunlar afak sknce grebildi. Tek gemisiyle drdne birden
hcum ederek drdn de zaptetti. Bunlarn ilerinde sekiz bin top kuma vard.
Asl bu k seferindedir ki, gerek Hzr Reis'in gerek Turgut'un adlar, btn Avrupa
kylarnda anlmaya balad. Artk Barbaros kardeler ve onlarn korsan arkadalarnn
yaptklar savalar, devlet donanmalarna bile hayret vermeye balad.
Sicilya'ya haber zerine haber, emir zerine emir geliyordu. Palermo garnizonu
komutan, bu emirler zerine iki kadrgasyla (galisiyle) Turgut Reis'i bulmak iin
denize almt. Hi k havasnda denize mi alnrd. Garnizon kumandan, "Efendim,
bunlar denizci deil, tmarhane kakn! Ben bu ak sakalm denizlerde ve askerlikte
aarttm. K geldi miydi, gemiler limana girer, yaza hazrlk yaplr; onarlr, dzeltilir,
yaz gelince denize alnr ve savalr. Kn frtna ile mi dmanla m savaacaksn?
Neyse susaym," diyordu. Denize alyor, frtnay yiyor ve limana dnyordu. Bir gn
byle dnlerinin birinde, kasrgadan direi krlm kazazede bir korsan krlangcna
rastgeldi. Korsanlarn barutlar slanm ve ok yaylarnn balar bile sudan gevemiti.
"Teslim ol!" emrine kllar ekerek cevap verdiler. Birou ehit oldu. Yarallar da
tutsak edildi.
Rzgr dolaysyla Palermo deil, fakat onun batsndaki bir koya demirlemek
zorunda kalan komandante, gece olup da kafay Marsilya sarabyla iyice ttsledikten
sonra kadrgasnn k kasarasnn gvertesine kt. Fener getirttirdi. ki kadrgann da
subaylarn toplad. Esirlerin hepsinin getirtilmesini emretti. Yedi yaraly nne
getirdiler. Reislerinin kim olduunu sordu. Ak sakall bir korsan getirdiler. Komandante
ona, "Sen bizi ya Dragut'un sakland yere klavuzluk eder gtrrsn, ya da ayaklarna
birer top gllesi balatr, seni denizin dibine komutan tayin ederim," dedi.
Yanndakilere dnerek, "Bu limanda ka kula su var?" diye sordu. Birka ses birden,
"On kula senyor," diye cevap verdi. Komandante, ihtiyara dnerek, "iitiyorsun ya!"
dedi.
"Ben burada bir kolumu braktm, gerekirse teki kolumu, hatta kellemi de brakrm.
lmden korkan, canna acyan varsa ekilsin gitsin. Bana sadk yolda olanlar korkup
kamazlar," diye bard. Saldrnn drdnc gn kalenin duvarlarna iviler soktular.
Onlarn zerine basarak kalenin bir ksmnn iine girdiler. Kalenin teki ksm
zaptedilmemiti... Fakat yoldalarn cephaneleri tkendi. Tunus hkmetinden cephane
istediler. Fakat o hkmet mhimmat vermedi. Gemiler bir ayn iindeydi. Sular
ekilince gemiler karada kald. Tam o srada iki yz para gemiden oluan koca bir
donanma kageldi. Bunlar kaleye imdat kuvveti olarak on binden fazla bir savay
karaya kardlar. Oru Reis, aydaki gemileri yaktrd ve be yz tutsa da
brakmayarak karadan altm millik yol yrd.
O zaman Yavuz Sultan Selim Kahire'deydi. Kemal Reis'in ele geirdii birka gemi
dolusu tutsak ve ganimetleri Hzr Reis, sultana gnderdi. Yavuz, Kemal Reis'e Hzr ve
Oru Reis'lerin shhatlerini ve ne durumda olduklarn sordu. Kemal Reis cevaben
Akdeniz'de sultan hangi yeri uygun grrse oraya seksen gemi ve on bin sava
gnderebileceklerini bildirdi... Yavuz Sultan Selim hediye olarak tersaneden iki byk
kadrga ve Midilli'den bir gemi gnderdi. Bu haber eel'e varnca Oru Reis'le Hzr
Reis ok sevindiler.
Hzr Reis bu gemiyi karlamak zere Tunus'a doru ald. Oru Reis ise yanna
Turgut Reis'i alarak on sekiz byk ve otuz kk gemiyle Cezayir'e vard ve kenti
Salim Bin Sumi'den ald.
Salim Bin Sumi, Cezayir emiri saylmakta idiyse de, Cezayir'i 1569'da zaptetmi olan
spanyollarn bir klesiydi.
Cezayir'in Oru Reis tarafndan zapt, spanyollar fena halde zd, fakat Araplar
spanyollardan da fazla zldler. Tlemsen hkimi bni Hamun, spanyollarla birleti.
spanyollar krk ektirme ve yz seksen gemiden oluan koca bir donanma ve o zaman
Avrupa'nn en mthi zrhl piyadesi olarak n salm ve birok sava meydanlarndan
zafer zerine zafer kazanm spanyol askerlerinden on be bin kiiyle Cezayir'in
ufuklarnda grnd. Onlar denizden hcum edecekti. Krk bin Arap da karadan
saldracakt. Araplar, spanyol donanmasnn yola km olduu haberini alnca, hemen
hcuma getiler. Turgut Reis, o akam arkadalarna "szmona savatk, pelerinden
koa koa yoruldum. Bugn yaptmz bir komaca yar idi. Eh, dorusunu sylemek
gerekirse bu yar Araplar kazand," diyordu. O srada Oru Reis Araplarn brakm
olduklar on iki deveyi savalar arasnda paylatrverdi.
Son gnler hava bunaltc, durgun ve scakt. Gndzleri kalenin zerine top
dumanndan peydahlanm lo ve toparlak bir bulut kyordu. Geceleyin bir serinlik
esiyor, denizin zerinde krklar yrtyor, ar duman perdesini frp datyordu.
Artk duvarlarn birok yeri duvar deil, bir yn ta haline gelmiti. Kale savunucular
gece sabaha kadar talar gene duvar tertibi birbirinin stne istif ediyorlard.
Kurtulabilenler, artan esen bir rzgrla tyleri ters dnm tavuklar gibi kaarken,
gemidekiler cokun sava selinin deniz kenarna varnca orada durmayarak gemilere
hcum edeceini anladlar. Hemen acele demir alp aa uzaklatlar. Kyda kalan
sandallara binmi bulunan kaclara yetien tek tk Trk savalar bel ve omuz boyu
suya dalarak elleriyle sandallarn kpetelerine yapyorlard. Bunlarn bir ksmnn
bilekleri, sandaldakiler tarafndan klla kesiliyordu. O zaman onlar sandallarn
kpetelerine dileriyle tutunuyorlard. Birok sandal bylece denize alamaz oldular.
Bu yenilginin havadisi spanya'da Madrit'teki Eskuriyel'e varnca, saraya gnlerce yas
kt. nk yenilmez sanlan spanyol piyadesinin pek usturuplu bir dayak yemi
olmas, onun Avrupa'deki prestijini fena halde sarsacakt.
Bu zaferden biraz sonra Cezayir'e drt nala yetien svariler, Tlemsen hkimi bni
Hamun'un Tenez kalesini ele geirdiini bildirdiler. Oru Baba'dan, gelip kendilerini
kurtarmasn yalvardlar. Oru Reis, bni Hamun'u kastederek: "Baz erkekler vardr,
arda, pazarda her rastgeldikleri erkekten dayak yerler, sonra eve gider ve karlarn
dvmekle, yedikleri dayan acsn karrlar. u bni Hamun da yle," dedi. Cezayir'in
doksan mil batsnda, deniz kenarnda olan Tenez'e hcum etmesini Hzr ve Turgut
Reis'lere emretti. Orada bni Hamun'dan alnan develer ok ie yarad. Birok korsanlar
develere binmi olarak, birbiriyle konuup akalayorlard. "Bakalm bizi deniz tutmaz,
fakat develer kt yalpalyorlar. Bizi deniz tutmuyor, fakat sakn u develer tutmasn?"
diyorlar, sevin iinde glyorlard.
bni Hamun, Tenez kalesini ele geirebilmiti, nk kalede asker yoktu. Kum
lnn ufkunda Hzr Reis'in develeri gzknce, spanyollar kale dndaki
adrlarn alaa edip, pl prtlarn toplayarak tezelden kaleye kapa attlar. Hzr
Reis, savalarn bir gece istirahat etmeleri fikrindeydi. Oysa savalar topluca reisin
nne karak hemen hcuma balamas emrini vermesini yalvardlar ve "Deveye
alkn deildik. Asl develerin etkisi yarn meydana kacak. Galiba birka gn yeni
snnet olmuuz gibi bacaklarmz birbirinden aralk olarak gezeceiz. O halimizle nasl
sekebilir ve nasl duvara trmanabiliriz," dediler.
Hzr Reis, "stediiniz gibi olsun" dedi. Korsanlar hemen hcuma getiler. Fakat
onlarn saldrya gemesiyle birlikte Araplarn ortadan sr olmalar bir oldu. Bu sefer
kale sarld... Sava iki gn srd. ikinci gn akam, spanyol kumandan bir eli
gndererek Hzr Reis'e teslim olduunu bildirdi.
Tenez'in alnmasyla Oru Reis'in ynetimi altna giren yerler (yani Tunus'tan tutunuz
da Tenez'e kadar olan yer ki, bu kt'a Cezayir Beccace'ye ve bunlar gibi) be byk
kaleyi ieriyordu. talyan Yarmadas kadar bir lkeydi.
Oru Reis bir gn kardeleriyle, Turgut ve teki belli bal reisleri ard. Onlara,
"Biz bu yerleri artk korsan dzeniyle ynetemeyiz. Sr sr insanlarn refahlarn
salamak gerek. Burada mutlaka bir mlki ynetim kurmalyz. Sorumluluumuz var,"
dedi. Bu toplantlarda alnan kararlara gre Cezayir'in bat tarafn Oru Reis, dou
tarafn da Hzr Reis ynetecekti. Hemen bu lkenin nfusu kaydedildi. Cezayir'de
byk bir bahriye okulu ald. Para basld. Gerek Oru Reis, gerekse Hzr Reis,
emirleri altndaki askerlere bir dzen verdiler. Yenieri ortalarnda olduu gibi on
kiiyi ynetene onba, yz kiiyi ynetene yzba unvanl subaylar atand. Donanmay
da, deniz savalarnda deer gstererek birok zaferler salam olan kaptanlara teslim
ettiler. Donanmann en byk ksmna Turgut Reis komuta edecekti. Ynetim iine
gelince, o i iki bakann bakanlk edecekleri bamsz bir yoldalar "Genel Kurultay"
tarafndan grlecekti. Bu suretle Oru Reis'le Hzr Reis, birer vali olarak kaldlar.
Geri iki karde (Oru Reis'le Hzr Reis), birisi batda ve teki douda olmak zere
birbirinden ayrlmlard. Fakat ileri izin verdike Cezayir'de buluuyorlard. Oru
Reis, Hzr Reis'in byle bir ziyareti srasnda, reisleri de toplayarak, onlara baz
niyetlerinden sz etmiti. Onlara, "Dnyaya zengin olmak iin gelmedik. Ne de otlakta
besiye ekilmi inekler gibi kavram peydahlamaya! Biliyorsunuz ki, Kristof Kolomb
adndaki bir denizci, bat yolundan Hindistan'a vard. Vasco de Gamay, Vasco Nunez
de Balbao'yu da duydunuz, bu yl Magellan denize ald. Bizim denizciliimiz
bunlardan stndr. drt koldan batya doru gidelim. Yeni yeni yerler kefedelim.
Orada altn da doluymu. Hep bu Akdeniz'de mahpus mu kalacaz?" dedi ve bu konu
zerinde saatlerce konutu. Orada bulunanlar saatlerin ne abuk gemi olduunun
farknda olmadlar. Onu, deta d gryorlarm gibi dinlediler... nk Oru Reis'in
szleri her birinin i arzusuna tercman oluyordu.
Daha ertesi gn ve onu izleyen gnler iinde bu konuda baka bir yerden
konuulmad. Hatta bu uzak deniz seferlerine kimlerin, ka gemi ile gidecekleri
saptand. Hzr Reis, memnun olarak douya, yani kendi iline doru ayrld. Gemilerde
hazrlklar yaplyordu.
15 YIL SONRA
Turgut Reis, Cirbe Adasnda gemilerinin birkan karaya ektirmi, altlarn raspa
ettirip, yalatyordu. Artk krk bir, krk iki yandayd. Bir kadrgann k kasarasna
uzanm batan gnee bakyordu. O son on be yl amma da grltler ve patrdlar
iinde gemiti. Bu zaman sresince ne ac ve ne tatl gnler yaamt. O seneleri
dolduran olaylar karsnda, gurup nda bilinmezlere giden krmz bulutlar gibi bir
bir gznn nnden geiyorlard. lk nce Oru Reis'in ehit olmas ne ac olmutu.
Tlemsen hkimi, bana akrabalarn toplayarak Fas'a ve oradan da Tlemsen iskelesi
olan Vehran'a gitmilerdi. Orada arlken (Beinci Sarl) ile savamlar. Mslmanlarn
yakcs tek Katolik imparatorunun kulu klesi olmak iin ona yalvarp yakarmlar ve
gelip Trkleri oralardan karmasn istemilerdi.
arlken bunun zerine, Marki de Gomarez'in emrine ilk kafile olarak bin be yz
tfeki gndermiti.
Hkim de on be bin Arap askeri toplayarak Tlemsen'e doru yollandlar. Hzr Reis,
kardeine hcum edileceini duyunca Cezayir'den, kardeleri shak Reis'le kendisi,
Turgut Reis'i ve bir miktar da askeri Oru Baba'ya imdat olarak gnderdi... Turgut Reis,
dn imi gibi hatrlyordu. Tlemsen'e akamzeri varmlar ve kaleye girmilerdi.
Ertesi sabah dman grnm ve hemen kaleyi sarmt. Ne kalabalkt o! deta yirmi
otuz kiiye kar bir kii olarak savaacaklard. Oru Reis hemen en gvendii
yoldalar yanna alarak kaleden kp dmana saldrd. O savata yedi yz dman
ldrm, yz de tutsak almlard. Sonra kaleye dnmlerdi. Aradan henz be gn
gemeden, on bin spanyol askeriyle, yirmi bin Arap askeri gelmiti. Top ateiyle
duvarlar paldr kldr yklp yerle bir edilirken, birok savalar ate altnda
duvarlar durmamacasna onaryorlard. Turgut hatrlyordu. O gediklerin nnde,
yamurlardan sonra ukurlarda biriken sular gibi kan birikintileri oluuyordu. Bazen
ayaklar ayak bileklerine kadar daha taze taze tten, ya da phtlam olan kanlara
batyordu. Bylece tam yedi ay dayanmlar, dmana ayak bastrmamlard. Sonunda
ellerinde ne cephane, ne de silah kalmt. Gnlerden beridir eski deri ve gderi
paralarn kaynatarak ve azlarnda ineyerek alk bastrmaya uramlard. Yedi
ay sonra bazlar teslim olmaya taraftar kt. ounluk ise, kale vermek nemli bir ey
deil, kale denilen, toprak ve tatan ibaret yapdr, gelgelelim, insan hl diriyken
teslim olmak, insann arna gidiyor, demi ve bunun zerine bir sre daha dayanlmt.
te byle savarken idi ki, Turgut Reis alm olduu yaralardan dolay kendinden
gemiti. Ne kadar sonra olduunu bilmiyordu. Fakat parmanda bir ac duydu.
Gzlerini at zaman gndzd. Kendisini bir sr dman leinin altnda buldu.
Parman actmt. Fena halde susuyordu. Glkle ayakta durabiliyordu. Le
kmesinden sendeleyerek ayrlmt. Kum ovas, gnete gzalc bir kla ufuklara
kadar parlyordu.
Yerden ge ate harlyor, gkten yere yayordu... Ah, bir yudum su iin ne
vermezdi? Biraz tede, yedi sekiz upuzun hurma aac, bir kme oluturmutu. Onlara
doru srnmt. Oradaki sessizlik korkuntu. Sonsuzluk her taraftan insann ruhuna
temas ediyordu. Arasra uzaktan uzaa duyulan yrtc kularn kanat grltleri dnda
ortada bir ts yoktu.
Turgut Reis, o hurma aalarnn birisinin gvdesine, sanki yoldalarnn birisi imi
gibi sarlmt; sonra hurma gvdesinin dar ve uzun glgesinin siperine girmek suretiyle
srtn hurmaya dayamt.
O adn kendi yreindeki yanks dnda sesi hibir tarafta hibir yank
uyandrmamt. te urada ocukluunun yurdu Sralovaz', hararetin o tirtir titreyen
buusunun arasnda grr gibi olmutu. Dereleri ve akan sular ve Aripel'in mavi ve
serin esintilerini hatrlad.
Hurmalar yedikten sonra derin bir uykuya dalmt. Uyand zaman yldzlar parl
parl parlyordu.
Devenin zerinde giderken mutlaka ehit dm olacan sand Oru Reis'in nasl
edip de cn alacan aklnda evirip evirip duruyordu. aka deil, ona z babas
imi gibi balanmt.
Turgutca Cezayir'e vard zaman Hzr Reis'ten Oru ve shak Reis'lerin ehit
olduklar haberini alm, yrei acyla biilmiti. Yznde bet beniz kalmamt. Hatta
reisler onun yaayacandan hemen hemen umut kesmilerdi. O derin kederi, o kederden
daha da korkun bir fke kovalad. Hatta azndan hi afur tafurlu sz kmam olan
Hzr Reis, iki kere ikinin drt etmesi kesinlii ile "Btn Frengistan kltan geirsem,
kardelerimin ve yoldalarmn cn alamam," demiti.
Duyduu znten midir nedir? Turgutca bir krlangca atlayarak ta Halkulvat'a gitmi
ve Saraylat Salih Aa'y grm ve bu arada Selime ile grmt. Salih Aa, "Bizim
kz bir eyi tutturur, ne var ki, stesinden de gelir. Ok atmakta, arkebz ve pitov
atmakta birinci oldu. imdi de yaralar iin merhem hazrlamakta usta oldu," demiti.
Selime, yaralar iin Turgutca'ya kutu kutu merhemler vermiti.
Ertesi yl ilkbahar olunca yz yetmi para gemi ve yirmi bin askerle Heran'a gelmi,
oradan drt bin asker daha alm ve Cezayir'e doru dmen kullanm, ayn zamanda
da Tlemsen hkimi de byk bir kuvvetle karadan yrmt. O zaman Cezayir'de
korsan olarak alt yedi yz Trk vard... Hzr Reis, Cezayir halkn bana toplam ve
onlara dobra dobra, "te karadan ve denizden dman geliyor. Bizde savunacak kudret
yok. Haydi gidiniz ve Tlemsen beyini selamlaynz. Ne kadar olsa gene de
Mslmandr. Belki de sizi ezmez. Biz burada, alt, yedi yz arkadam ve yoldamla
kanmzn son damlasna kadar cenk edeceiz," demiti. Halk cevap olarak Tlemsen
hkimini istemediklerini ve kendisiyle beraber savaacaklarn barmt. Tam o srada
da yirmi bin kadar Arap askeri gelmi ve Hzr Reis'i alklamaya koyulmulard.
Durum kapkara iken, birdenbire aydnlanvermiti... Hzr Reis ok sevinmiti. Cezayir
kalesinin iinde de bu iler olurken, duvarlardaki nbetiler spanyol donanmasnn
grndn bildirmiti. Hzr Reis hemen sava durumu ilan etmiti. Kendisine, yani
Turgutca'ya kalenin denize bakan ynn savunmasn havale etmiti. Yz yetmi para
geminin gr...r...r diye hep birden demir at, gk gibi grlemiti. Fakat Turgutca'nn
damarlarnda kan, sava arzusuyla daha da gr arpyordu. Filo komutan hemen kaleye
bir eli gndererek kalenin teslimini istemiti. Hzr Reis "Buyursunlar, alabilirlerse
alsnlar. Kendilerine elimizden geldii kadar hararetli bir karlama treni hazrladk,"
diye cevap verince, dman hemen karaya asker dkmeye koyulmutu. Dman bir
miktar asker karnca hemen zerine hcum edilerek, karlan asker, ktklarna da
kacaklarna da bin piman edilmiti. Dman apar topar gemilerine kamt. Ertesi
gn Tlemsen hkimi Kuzey Bat Afrika'nn eli silah tutar erkeklerini ardna takarak
Cezayir'e yetimiti. te o gnk sava, bir gn ncekini ocuk oyunca lsnde
brakacak korkunlukta olmutu. gn sren o savata, deil yalnz korsan, fakat
Cezayirli Araplar ve hatta karlar, ldrtc bir cokunlukla savamlar, "ancak sava
meydannda erkek olduunu gsteren karsna kavumaya layktr," diye barmlard.
Tlemsen hkiminin ordusunda korkudan ldranlar oldu. spanyollardan ancak
gemilerine can atabilen drt be bin kii kurtulabilmiti. Gemilerine kapa
atamayanlar, beygirle ve yayan olarak alataban, Tlemsen hkiminin Arap askerlerine
katlmlard. Bozulan dman ylesine kam ve kovalayanlar da ylesine
kovalamlard ki, korsanlar ta Tlemsen'e varp kaleyi bile ellerine geirmilerdi. Kale
savunmaclar kendi askerlerinin kap gelmekte ve arkalarndan kahkahalar sala sala
korsanlarn gelmekte olduunu grnce, kalede kalmaktan korkmular, onlar da batya
doru firar yolunu tutmulard.
Ne var ki, kalede yedi yz Arap ve bini spanyol olmak zere bin yedi yz
kii bulunmutu.
Bunlara Hzr Reis, "Sizi asker saymak askerlie hakaret olur. Savata insan ya lr,
ya ldrlr. Kardelerimin nasibi ehit olmakm, bunun iin size kzamam. Fakat
kalenin teslimi artlar birer birer iki tarafn rzasyla kda dklp altna imza
konulduktan sonra silahlaryla birlikte kaleden ekilen kahramanlara kahpece saldrmak
askerlik deildir. Onun iin sizi dpedz kaatil ve cani sayyorum ve yle saydm iin
de imdi cezanz bulacaksnz" demi ve hepsini de kltan geirtmiti. Kaabilenler
Tenez kalesine snmlard.
Hzr Reis Cezayir'e dndkten biraz sonra spanya Amirali Ferdinand'n emrinde
yz on para sava gemisinden oluacak kalabalk bir donanma, bir gn apanszn
liman bastrmt. Hzr Reis hemen limanda yatan donanmaya girip kadrgalarn
kumandasn kendi eline alm ve kalitalarla perkendeleri Turgut Reis'in emrine
vermiti. Dmann sava hatt para para edildikten sonra boazlama balad ve
biraz sonra da dmann diz balar zlmeye balamt. Ferdinand'n svarisi
bulunduu bastarda (Amiral gemisi) bir sla oturmutu. Gemi kuatlnca amiral,
saym suyum yok diye alt yz savasyla teslim olmutu.
Bu savatan sonra Hzr Reis'le konuurken, kendisi (Turgut Reis) Hzr Reise "Ne
talihimiz varm! Aabeyin ak denizlere keif seferleri yapmay tasarlyordu. Nasibi
ehadet oldu. Biz o seferleri yapalm, diyoruz, gelgelelim bu sefer dman rahat
vermiyor," dediini ve ak denizler hasretiyle iini ekmi olduunu hatrlyordu.
Lakin Andrea Dorya, Hzr' aramaya kacana, tersine Hzr Reis, Dorya'nn
vermi olduu sz iitince hemen onu aramaya kmt. Dorya hep kamt. Hatta bir
defasnda yakalanmamak iin Cebelitark'tan okyanusa kmt. Bylece seneler geti.
Yavuz Sultan Selim ldkten sonra tahta Kanuni Sultan Sleyman gemiti. Onun
Rodos'u zaptetmek iin hazrlklar yapmakta olduunu duymulard. Gelgelelim
Cezayir'den ayrlamyordu. nk Cezayir'den ayrlnca, o kylar savunmasz kalacak
ve spanyol hcumuna urayacaklard.
Bunlar duyduka Turgut Reis, Hzr'a "Biz burada ne bekleriz? Bizim de yardmmz
dokunsun, gidelim!" demiti. Fakat Hzr, "Dur hele Turgutca, onlar, nasl olsa Rodos'u
alacaklar, biz burada kaldka Rodos valyelerine imdat gitmesine engel oluyoruz.
Bu itibarla burada kalmakla Rodos'un zaptna, oraya gitmekten daha byk bir
yardmda bulunuyoruz. Hem biz gidersek spanyollar buralar zaptederler," demiti. te
o sralarda Trkler, stanky Adasn ve kendi vatanlar Halikarnas' zaptetmilerdi.
Sonradan iittiine gre Hzr Reis'le on sekiz korsana, saray grg kurallarndan
akmaz denizciler olduklarndan dolay sultann nne kmazdan nce, onlara nasl
kacaklarn, nasl diz bkeceklerini ve el peceklerini retmilerdi.
Hzr Reis bu eitimlerin kendisine, kendisinden on misli daha kuvvetli bir dmanla
arpmaktan daha zor geldiini sylemiti. te bu stanbul'u ziyareti srasnda Sultan
Sleyman Hzr Reis'e "Hayrettin" adn takmt. O zaman kendisi (Turgut) kendi ismini
hi deitirmeyeceini ve lnceye kadar ad san ile oban Veli'nin olu Turgutca
kalacan dnmt.
Bu ziyaretten ok gemeden eski Hzr Reis, Barbaros Hayrettin Paa adyla ilk nce
Cezayir Beylerbeyi, sonra da talya sularnda Andrea Dorya'y fena halde hrpaladktan
sonra Barbaros Hayrettin Paa adyla Kaptan- Derya atanmt.
spanya'ya yaplan kurtarma aknlar bitmiti. yice hatrlyordu. Gene byle bir
akamd. ine bir gariplik, bir yalnzlk kmt. Gndzden Saraylat Salih Aann
evine gitmiti. Selime'yi grmt. Onu e olarak istemeyi tasarlamt. O gn
Turgutca'nn Salih Aa'y ziyareti srasnda, Salih Aa'da bir baka konuk olmu olsayd
ve Turgut Reis'in ziyaretinin nasl getiini grseydi, mutlaka o gn Turgut Reis'in
ekingen bir hali olduunu, Salih Aa ile isteksiz undan bundan konutuunu,
Selime'nin kahve getirdiini, onunla da ksaca havadan sudan sz ettikten sonra Turgut
Reis'in kalkp gitmi olduunu anlatrd. Fakat o ziyaret bunlardan ibaret mi kalmt ya?
Turgut Reis, o gnm gibi hatrlyordu. Selime'den uzak kalmak kendisine bir
ikence oluyordu. Arkadalarndan ayrln daha da ac ac duyuyordu. Onun iin gidip
Selime'yi Salih Aa'dan istemeyi tasarlamt. Evet kendi gitmez, bakasn
gnderebilirdi. Fakat bakasn araya koymakla Selime'yi tahkir etmi olacan
sanyordu. Ne var ki, Selime'yi grnce btn syleyeceklerini unutmutu. Dudaklarna
sama sapan szler gelmiti. Fakat Selime onlara kendi gnlnn sesini dinliyormu
gibi kulak vermiti. Turgut Reis deta kendine fkelenmiti. Neden duygularna hkim
olamamt? En korkun sava ve rampalarda yalnz kendisine deil, fakat baka
yzlerce ve binlerce insana hkim olduu halde, hatta onlar savan en tehlikeli yerine
sevkedebildii halde neden duygularn sz haline getirip onlar sevk edemiyordu. te
Selime'nin kara gzlerinin o yumuak vard. O k ayn yava douu gibiydi.
Onlar rzgrsz havada iri iri soluanlar arasnda beiklenen ay gibiydi, yar
sessizlik, yar ateti. Yz gklere ve yldzlara ayna olan ve hi fsldamayan, Aripel
denizi gibiydi. Onu byle grdke iinden, sanki usuz bucaksz bir afak douyordu
ve konuamad iin de yakc bir fke. Ne var ki, sylememesine ramen kzn
baknda, btn sylemek istediklerini bir anlamlk, kendi gnlnde bir duymuluk
hali vard. Evet, Turgutca hemen hibir ey sylememiti. Fakat bakmlard ya.
Birbirine bakrlarken birbirlerinin gzlerinde grdkleri binlerce iaret, duyan
yreklerde gzlerden binlerce cevaplama salyordu. Esrarengiz bir anlay peyda
olmutu. Turgut Reis, Salih Aa'dan sakin ve msterih bir yrekle ayrlmt.
Ne var ki, ondan ayrldktan sonra o baklarn anlamlar hakknda aklnda kukular
uyanmt. Acaba gerekten mi yle bakmt, yoksa ona m yle gelmiti. Asl iin
garibi, bu kuku ile beraber iinde bir inan vard. Selime'nin o gece mutlaka
geleceine inanmt. Denizde salnan perkendesi gibi yrei "evet" ile "hayr" arasnda
bir inmi, bir kmt. imdi kendisini onun koynunda, imdi de onu en cra
yldzlardan uzak sanmt.
Kentin biraz tesinde kyda kayalklar vard. Gidip onlarn zerinde dimdik, tek ve
tenhada kapkara dinelmiti. Ufuklara gz gezdirmi ve denizlerden imdat beklemiti, ii
sanki, "Al beni deniz!" diye haykrmt. Sular kararmt. Gene iine bir gven gelmiti.
Evet, bu dakikada belki Selime boluklar yoklaya yoklaya kendisine doru geliyordu.
te bu akam nda Cezayir kenti, ne munis ve cana yaknd. te kararan sular, ak
mavi glgeler halinde sokaklara kayyordu. yle bir boluk ki, gece deildi, fakat
gndz de deildi. Ak bornozlu Cezayirlileri gryordu. Fakat kim olduklarn
seemiyordu. Onlar beyaz hayaletlere benziyorlard. te pencerelerden tek tk klar
grnyordu.
ylece beklerken, kendi kendine, "Deli miyim ne? Kz hi kalkp da bana gelir mi?
Hem de gece vakti?" Gndz da bsbtn snmt. Ay km, rzgr da sert
esiyordu. Turgutca denize; "Ben senin ve frtnann ocuu deil miyim?... Gzlerim
senin kpklerine almam myd? O andan itibaren seni yurdum saymam mydm?
Dnceli sessizliimin dev arkada sen deildin de kimdi?" diye barmt.
Fakat gene iinden baka bir ses, "o ay bakl Selime sana doru geliyor,
yreinin arplar sandn, onun sana yaklaan admlardr, senin nnde irkilen dev
kayalar kpklere meydan okuyor, onlarn tepelerinden denizler kar ve gm
alayanlar gibi akyor, fakat o durmayan sular bile bazen koylarn koynuna girip ay
nda sessiz ve durgun uyumasn sevmezler mi? Kprme ey deli gnl, seni de
kucaklayp dinlendirecek insan, sana doru gelmekte!" diye avzesine cevap vermiti.
Hibir tkrt, fslt duymad halde, sebepsiz olarak ban kaldrmt. Ve karsnda
Selime'nin ay nda aarmakta olduunu grmt. Kzn bak, ay nda parlyor
ve deta onu koynuna ekiyormu gibi oluyordu. lerine dinginliin tm tatllyla
doan birliklerini, ses ve szle bozmamlard. Doruca Salih Aa'ya gidip
nikhlanmlard.
te ertesi gn Selime ona, "Ben her meltemin saanan seni kahredecek frtnann
ncs sanarak, geceleyin belki liman seemezsin diye sana yksek kayalardan meale
sallardm. Her yldz senin fenerin sanarak, doan yldzlar gzleye gzleye afa
bulurdum. Sabah olurdu, fakat sen hl uzaklarda bulunurdun. Bakardm! Bakardm!
Gzyalarmn dl olan yelkenin grnmezdi. Bazen grnr, Allah hey, ite seninki
derdim. Fakat ne gezer? O da kayar geerdi. Sana yardmm dokunur diye ok atmasn,
arkebz ve pitov atmasn rendim. Sen denize alnca, gene eskisi gibi merak
etmeyecek miyim? Biliyorum, gene yle olacak? Fakat hi olmazsa kendimi sana vermi
bulunuyorum!" demiti. 9 ay sonra bir kz ocuklar olmutu. Cezayir ky kumlar
zerine krpe izler brakmt. te o ocuk imdi bymt. Turgut Reis'in onu ve
Selime'yi gresi gelmiti. Onlar Cezayir'den alarak, s diye kullanmakta olduu Cirbe
Adasna getirmeye karar verdi.
Turgut Reis onu denizde bekledi. Kavutular. Barbaros, Turgut Reis'e kendisiyle
birlikte talya kylarn ziyaret etmek niyetinde olduunu syledi. lk nce boazn dou
kysnda ve talya Yarmadasnn oluturduu izmenin tam ucunda bulunan Reggio
kalesine uradlar. Fakat kale mdafileri birka gnden beri Barbaros'u beklemekte
olan Turgut Reis'in bir aa bir yukar volta vurmakta olduunu grnce, balarna bir
bela geleceini anlayarak, kaleyi boaltp kamlard. Barbaros ve Turgut, lamlar
kazdrarak kaleyi uurdular.
Filo ertesi sabah Santa Lucia kalesinin nne vard. Hemen top atei at. kindi vakti
top atei kesildi ve kaleye hcum edildi. Buradan yedi bin sekiz yz tutsak alnd.
Ondan sonra donanma gene ky boyunca ilerlemeye devam etti. Citraro kalesinin nne
geldi. Donanmann Citraro'nun gney burnundan gzkmesi o kadar ani oldu ki,
limandaki on sekiz kadrga leva demir edip kaacak vakit bulamadlar. Demirli
bulunduklar yerde k toplaryla ate etmeye kalktlar. Fakat Barbaros'un kar
ateiyle hepsi de tutuup yand, alevler, kydaki evleri tututurdu. Bunun sonucu kent de
kl oldu. Citraro'nun halk tmyle tutsak edildi.
Barbaros'la Turgut, gene ky boyunca ilerlerler. Bir gece ve bir gn aralksz krek
ekilir. Ertesi gece Fondi kalesinin nne gelinir. Sevgililerine mandolin alan birka
talyan dnda kent tamamyla uyumaktadr. Donanmay oluturan gemiler teker
teker, kara heyula ve glgeler gibi Fondi kalesinin nnde sessizce toplanrlar.
O gece, ondan nceki gnler ve geceler gibi hava durgun ve bunaltc bir surette
scakt. Napoli'nin yannda Fondi'deki sayfiyesinde, gzellii Avrupa'ya n salm olan
Kontes Ciyulca Gonzaga, elbiselerini bir bir karp atmt. Lamba, odaya donuk ve
mahmur pembe bir k yayyordu. Artk kontes anadan doma soyunmutu. Duvara
yaptrlm Venedik ii gmten bir boy aynas vard. Orada kendi gvdesini
seyrediyor ve "Ak Tanras Afrodit, sabah yldz gibi Aripel'in mavi dalgalarnn
kpnden doarken, olas deil, benim kadar gzel deildi" diye aynada kendi yzne
glmsyor ve birbiri ardnca tavrlar alyordu. Bir kolunu, ok atyormu gibi uzatp,
bir bacan kouyormu gibi arkasna kaldryor, "te Ay Tanras Artemis," diyordu.
Dimdik duruyor, yzne ciddi bir eda veriyor, bir memesini skyor, "te tanralar
kraliesi unon - Hera, geceleyin semavatn tesinde duran oluna st fkrtyor," diye
mrldanyordu. Sonra kollarn kavuturuyor, yryormu gibi bir bacan ne koyuyor,
"te Demeter," diyordu. Fakat Demeter'in byle rlplak olamayacan dnerek
beline ince bir mavi tl balad. Gerekten de kocas e diye kendisini semeklene zevk
sahibi olduunu ispat etmiti. nk, eski Tanrlarn birer eleri olmalarna karlk,
kendisini e diye semekle btn Olemp'in ilahelerine toptan olarak koca bulmutu. Ne
var ki, Gonzaga hanedannn reisi Vespasian Gonzaga, byk bir zevk sahibi olduktan
baka da byk bir asalet sahibi idi. Yalnz bir kusuru vard.
O da karsndan elli ya daha bykt. Asaletli kont hazretleri, yan da zevki ve
asaleti gibi bir stn nitelik sayyor ve gen karsn, ekilmez bir cefa ile eziyordu. te
bunun zerine Kontes Ciyulca da bir sr arzu, umut, korku, isyandan sonra temizlik ve
saflna, olaan ayrl yalarn dkerek bilinen frsatlar kollamaya koyuldu. Kendisi
bu kadar gzel olduu iin frsat ktlna uramasnn olasl yoktu. Zamannn en
byk ressamlar portrelerini boyuyor, parmakla gsterilen ozanlar, gzelliini anlatan
iirler yazyor, heykeltralar heykellerini yapyorlard. Ne heykeltra, ne air, ne de
ressam olanlar da, delikanllk ve yakkllklarna gvenerek sanatkrlarla rekabete
giriiyorlard. yleki, Roma, Paris, Londra ve Vatikan mzeleri, kontesin portreleri ve
heykelleriyle; iir kitaplar da kendisi hakknda yazlm vglerle zenginleti...
Mzeler ve iir kitaplarnn bu surette zenginlemekte olduu oranda erdemli Kont
Gonzaga'nn aln ve asaleti, dall budakl sslerle donanyordu. Hatta baz talyan
denizcileri "Bu kadar seren ve direk kalabalna baklrsa adamn ba yalnkat Latin
deil, fakat ta kontra kontrinine kadar btn drt keli yelkenleri kaldrr," diyorlard.
Ama kontesin garibine giden cihet, asl byle sslere en ziyade layk ve sahip olanlar
idi ki, onlarla en az vnyorlard. te bundan dolay kendisi gzlerini drt ap
tedbirli davranmak zorunda kalyordu.
Kontes bunlar dnrken kap (nazikne deil) gmbr gmbr alnd. Dardan
yirmi yalarnda bir delikanl olan hizmeti Cicetto'nun sesi, "abuk olunuz kontes,
Trkler ehri bast. Villaya doru geliyorlar, ilk seddi getiler bile, arka ahrda atlar
var. abuk olunuz! abuk! abuk! abuk! Geliyorlar, ite, yakalanacaksnz!" diye
baryordu. Gencin sesindeki heyecan, deta bulac idi. Geri yakalanrsa da zarar
yoktu. Kontun istenecek kurtulmal verecek kadar paras vard. Fakat kskan kont bu
sefer de, "Bir de koleksiyonunda Trk leventleri eksikti. Galiba koleksiyonunu
tamamlamak iin yerinden kprdamyorsun," diye tutturacakt.
Villa, talyan slubunda yaplmt. Batya doru bakyordu, yksek bir kayann
zerine ina edilmiti. seddi vard. Villann da setlerinin nnde deniz yaylyordu.
Leventler birinci mermer parmaklkl seddi amlard. nlerine byk bir havuz
kmt. Havuzun kenarna heykeltra Gorgone Della Flaggiola tarafndan yaplm bir
driyad, ya da su perisi melmiti. Havuzun sularndan ban karm bir satirin
alm azna bir anafordan su dkyordu. Havuzun kenarna gelince leventler,
alacakaranlkta canl imi gibi grnen driyada, "Bu ne?" diye bakarak duraklamlard.
te asl bu duraklama, Cicetto'ya kontesi karmak frsatn balamt.
Barbaros, Fondi halkn tutsak ettikten sonra yoluna devam ederek Gaeta krfezinde
uzun bir burnun ucunda ykselen Spina Longa kalesine doru dmen tuttu. Turgut Reis'e
de gidip Napoli'nin karsnda Ischia Adasna bir akn yapmasn emretti. Turgutca
grnmemek iin talya kysn izledi. Ischia hizasna gelinceye kadar gneye indikten
sonra batya rota tuttu. Adann kente yakn ssz kysnda karaya kt. Maksad, imkn
olursa kan dkmeden kaleyi ele geirmekti. Korsanlar kalenin drt kapsn ak
buldular. Asl tuhaf kale kaplarnda nbetiler yoktu. Turgut Reis, bu kalenin de
Reggio gibi boaltlm olduundan kukuland. Korsanlar kapdan girdiler ve btn
gvenlik tedbirlerini alarak dar sokaklardan yava yava kent meydanna doru yol
aldlar. Bir direnie rastgelirlerse Turgut Reis'in (sesini bildikleri) selsiresinin
(ddnn) iaretini duyunca silah kullanmaya balayacaklard. Sokaklarda ve evlerde
kimsecikler yoktu. Kampanalar alnmam olduuna gre kentte halk varsa korsanlarn
gelmi olduklarndan haberleri yok demekti. Kentin geni meydanna varnca orada
tuhaf bir manzara ile karlatlar. Btn ehir halk orada toplanmt. Adamn biri, biri
kadn tekisi erkek iki kiiyi yarglyordu. Cellatlar da ellerinde satr hazr
duruyorlard. Korsanlar kalabaln epevre kenarna sokuldular. Herkes hkim ve
sulularla urayordu. Turgut Reis'in selsiresi tmediine gre, korsanlar hazr bir
durumda (kendilerine gre alesta olmu bir halde) kulak veriyorlard.
*
* * *
Yldzlar, yava yava ykselen on be gnlk kocaman bir ayn nda eridiler.
Konini'nin ei, villasndan ay n seyre ve korudaki blbl dinlemeye kyordu...
Bahede idi. Bir ayak sesinin sk yapraklar arasndan yaklamakta olduunu duydu,
rengi utu ve gs heyecanla kalkp indi. Sevgilisi yanna gelmiti. Artk dnyann
deiiklikleri umurlarnda deildi. Mezardakiler kadar evrelerine aldrmasz idiler.
Suu iledikleri o yerden az sonra ayrldlar. Delikanl Konini kendi yatana varp
yatt.
Kadnsa ban kocasnn yastna yaslad. Fakat hl sevinle dnen ba, dnde
yine o demincekki ateli anlar yayordu ve yatakta dnerken sevgilisinin adn
sayklyor ve sevgilisi diye kocasna sarlp onu barna basyordu. Uyanan kocas ise,
onu uykusunda bile seven sadk karsna vnle bakt. Karsn okad ve onun
dudaklarndan heyecanla kesik kesik kan szleri can kula ile dinledi. Fakat
birdenbire koca bir akrep tarafndan sokulmu gibi yerinden srad. Kadnn uykusunda
fsldad ad kendi ad deil, fakat olunun ad idi. Evet; delikanll anda sevdii
zavall bir fukara kzdan domu olan olunun ad. Yataktan kalkt. Hemen elmas kabzal
hanerini kapt. Bir elinde lambay, bir elinde haneri tutuyordu. Lamba adamn
yuvalarndan uram olan gzlerini ve alnnda boncuk boncuk toplanan terleri
aydnlatyordu. Uykusunda bu kadar gzel olan, bu kadar da masum grnen bir yarat
ldremezdi. Haneri kabzasna sokup sabah olmasn bekledi.
Turgut Reis, kent meydanna geldii zaman ihtiyar Konini, "Daha henz dn bir eim
ve bir olumla vnyordum. Bugn o gzel dten eser kalmad. Hele bu gne
akamleyin batnca ne karm, ne de olum olacak. u dnya havasn soluyan bir insan
daha yoktur ki, benim demincek vermi olduum hkm vermesin," diyordu. htiyar
ban edi, durdu. Ban tekrar kaldrd. Oluna, "te papazlar seni bekliyor, sonra da
cellat!" dedi. Kadna dnerek ona da "Fakat sen ey alak kadn, onun bann nasl
dtn greceksin. Onun kann ben deil, sen aktm oluyorsun," dedi.
Delikanl gsn doldurdu ve "Evet sana haksizlik ettim. Fakat yazgm bana, benim
sana davrandmdan bin kere daha haksz davrand. Siz biliyorsunuz. Bugn einiz olan
ve eli bal olarak yanmda duran kadn, bana e olarak verilmek zere bu adaya
getirilmiti. Birbirimizin yzne baktk. O bende gelecekteki kocasn, ben de onda
gelecekteki karm grdm ve yreklerimiz birbirimize baland. Siz de onu grdnz
ve gzelliini kendinize mal etmek istediniz ve istediinizi de baardnz (ite bu da
sizin ilediiniz cinayettir). Benim bir pi olduumu ve onun kollarna layk olmadm
kendisine sylediniz. Neden? Needeeen?. nk adnzn meru varisi deildim. Fakat
mrm birka yl daha vefa etseydi, atalarmdan kalan ad deil fakat kendi adm,
btn atalarnzn nn snk gsterecek kadar ykseltirdim. Altn kakmal olmasa da
klcm vard, onu da kullanacak kol ve kafam vard. te bunlar btn Konini
hanedannn miferlerinin tepelerinde parlam olan aile armasndan daha anl
olabilirdi. Bu szlerim, eninde sonunda toprak olacak olan bu gvdeye (dilencilik ve
yalvar bedeli) birka yl daha mr balamasn salamak iin sylenmi deildir.
Ne o? Ey hkim? Niye sendeliyorsun? Neden benzin uuyor?... Ruhumda ben bir pi
deilim. Hayr!! Ne ise defedin gemii, gelecei! Defedin onu da, biraz sonra gemi
olacak. Fakat keke o bin lmle muhataral sava gnlerinden beri yaamasaydm... ya
da doacak idiysem, sizin ocuunuz olarak deil, fakat sizin gibilerle savaan o
Cezayir korsanlarndan olsaydm. Utanlacak bir durumda dnyaya geldim... Utanlacak
bir durumda dnyadan gidiyorum," dedi ve ac ac glerek: "Bu iin ba, sonu birbirine
pek denk geldi. nsanlarn gzlerinde benim suum seninkinden ar! Fakat
hangimizinkinin daha ar olduuna Tanr hkmetsin," dedi ve sustu.
htiyar Konini, beti benzi kl olmu bir halde drt tarafa korkulu gzler gezdirerek,
Abate Cirolamo'nun kulana, "Biliyorsun ya. Bunun annesini Sicilya'da tanmtm.
Oradan bir i iin bir buuk yl ayrlmtm. Ben oradan ayrldktan bir yl sonra kenti
Berberistan korsanlar bastlar. Dokuz ay sonra da bu ocuk dodu. ocuum yoktu.
Evlatlk diye bytmtm Size havale ettiim bu srr, konfessiyon (gnahlarn itiraf
edildii kafesli yer) mahallinde aklanm gibi saklayn," dedi.
Fakat birdenbire Turgut Reis'in o mahmur sesli selsiresi tt, ayn zamanda da on, on
be pitov patlad ve bata cellat olmak zere, ortada duran on be kii dt. Kuvvetli
bir ses: "Kprdamayn, hepiniz sarlm bulunuyorsunuz. Kprdayan vurulur!" diye
bard. Bundan sonra tutsaklar art arda sraya koyulup kurtulmalk verenler serbest
brakld. Kurtulmalk veremeyen kz, ocuk ve ihtiyar elli kii vard. Onlarn
kurtulmalklarn Turgut Reis, kendi cebinden verdi. Zavalllar Turgut Reis'in ayana
kapanmak istediler. Fakat Turgut Reis "Bana hi teekkr etmeyin. Sizin iin verilen
kurtulmalklar, biz zenginlerinizden topluyoruz. Bize de artyor," dedi. Hisarn topu,
tfei ve cephanesi gemilere tand. Karada yalnz hisar uurabilecek kadar barut
brakld. O i de bitince gemiler demir ald.
alkantl denizde Ischia'nn yirmi otuz mil kuzeyine knca, kuzeyden gneye doru
gelmekte olan Barbaros Hayrettin Paa donanmasnn krmz fenerlerinin gzktn
nbetiler bildirdi. Btn gemilere, teki donanmaya kavumak zere volta vurmalar
emri verildi. Gece yarsndan biraz sonra iki filo kavumutu.
Barbaros, Spina Longa hisarn silip sprdkten sonra gneybat ynn tutmutu.
Turgut Reis'e kavuunca Sardenya Adasna gideceklerini syledi. Ischia'nn kuzeyinden
batya dmen krdlar. Rzgr gittike koyuyordu. On be yirmi mil yol aldktan sonra
gneyde ta uzakta, Ischia'nn hl yanmakta olan kale ve ambarlarla kale duvarna yakn
evlerin kzlln grdler. Sken afak, donanmay Tirren Denizinin ortasnda buldu.
talya kylar dou ufkunun tesinde kalmt. Sardenya ise gzkmyordu. Deniz ge
ve gk denize snr olmutu. O gn ve o gece donanma yol ald. Ertesi gn dou
denizinden kalkan gne, donanmann pruvalarnn nnde, ta uzaklarda Sardenya'nn
Gennargentu Dalarn aartyordu. O gn ikindi vakti Arbotax'a varm bulunuyorlard.
Gemilere sara yelken ve salya krek emri verildi. Donanma deta kyy syrarak
gneye doru hzla iniyordu. Payzenler hi sknt ekmiyorlard, nk rzgr salta
burina arkadan geliyordu. Sanki Sardenya Adas kttand da donanma onun kenarlarn
ky boyunca yakp tututuruyordu. Karbonara burnu kavano edilince donanma, rzgr
sancak ba omuzluundan almaya balad. Krekiler iki postaya ayrldlar.
Yorulmasnlar diye nbetleerek krek ekiyorlard. Bylece Kagliari liman basld.
Hafiflemi olmakla birlikte hl yldz rzgr esiyordu. O mevsimde Akdeniz'in
batsnda bu rzgrn gnlerce esmesi bulunmaz bir frsatt.
Dman filosu yaz mevsiminde Halkulvat kalesine geldi... Kaleye giden boaz dar ve
uzunca olduu iin Barbaros acele ile karaya krk top kartp tabya etti. Amac filoyu
boazdan geirtmemek idi. Fakat dman siper kazdrarak kaleyi yz yirmi topla sard.
Bir ay gece gndz karlkl top atei devam etti. Barbaros, birok defa dmana
saldrd ve alt binini kltan geirdi. Fakat dman, den bir kiinin yerini iki kii ile
dolduruyordu. Barbaros ise hibir yerden yardm grmyordu. Artk Halkulvat yahut
Goulette kalesi bir yn ta ve molozdan ibaret kald. Duvarlar gazilere siper olmaktan
kt. Barbaros, Tunus'a ekildi, kaleye yerleti. Fakat dman yetiti. Gaziler
Tunuslularla birlikte dmana hcum ettiler. Dman tabana kuvvet kat, Barbaros da
pelerine dt. Tam bu srada Tunuslularn yars dmanla elbirlii ettiler, geri kalan
da kaleye kat. Dman bu hali grnce yzgeri ederek saldrmaya balad.
Barbaros'la Turgut Reis kaleye girmek istediler. Fakat kaledekiler kapy yzlerine
kapadlar, bundan baka da ierdeki drt bin tutsa salverdiler. Barbaros iki yz
Trkle Cezayir'e doru ekildi... Cezayir'de otuz iki gemi toplad, Majorka Adasna
dmen tuttu. Yolda birka gemi zaptetti. Tamir edilmi olan kalesini ele geirip yeni
batan ykt ve sonra stanbul'a rota tuttu. Turgut Reis ise Cirbe Adasna dnd.
ki filo birletikten sonra kardaki talyan kysn yakmaya koyuldular. Fakat iki
filonun harekta baladklarnn onuncu gn Fransz filosunun barutu tkendi.
Barbaros'tan srekli olarak barut isteyip alyorlard. Barbaros'un bu hale can
sklyordu. Yanndakilere, "gemilerine arap dolduracaklarna barut alsalard ya," diye
dert yand. Otranto'da Napoli hkmetine ait Kastro kalesini yalnz Barbaros'un toplar
dvebildi. Kale alnd ve toprakla bir edildi. Papa Paul'un emriyle Andrea Dorya,
Barbaros'un zerine gitti, harbi gze alamad, geri dnd. Barbaros talya'ya gelip de
kendisiyle birleecek olan Fransa Kraln bekledi. Gnler ve aylar geti. Kral gelmedi.
Hayrettin Paa da stanbul'a dnd.
Bir yl nce babas, Turgut'un yannda ehit olmu olan bir kz satlmakta idi. Onu
kent meydannn yanndaki tahta kulbelerde mterilere gsteriyorlard. Onu tutsak
diye satan Beni Hfs'lardan Hasan'n bir subay kza, "Bak seni alacak Senyor Pablo,
seni plak grmek istiyor, soyun" demiti. iek yzl kzcaz, birer birer giysilerini
karmt. te o zaman kyamet kopmutu. Bu baskna, kendi isteiyle slamiyeti kabul
etmi olan Konini de katlmt. Eribozlu Murat, kzn plak halini grnce, hemen
giyinmesini ve nenin nesi olduunu anlatmasn istemiti. Kz syleyince, kza "Seni
satan bu herifler ve seni satn almak isteyen u herifler imdi senin tutsaklarndr. Onlar
istediin gibi sat," demiti. Arttrmaya birok korsan katlarak, kz para kazansn diye
tutsaklarn fiyatn arttrmt.
Konini de ileri atlm, kza ve orada bulunanlara, "Ben satn alacam, fakat para
ile deil, yreimle. Kz da beni satn almak istiyorsa satn alsn, fakat o da yreiyle
alabilir. Eer beni tutsak etmek istiyorsa, arn dua etmesini bilen birini hemen burada
nikhmz kysn!" diye ilan etmiti. Btn korsanlar glm ve hepsi de bir azdan
"Biz nikhn tanklaryz," diye barmlard.
Bilinir ya, her yerde denizciler karaya knca biraz neeli ve cmbl olurlar.
Fakat on binlerce Mslman kadnn spanya'dan kurtarm olan Turgut Reis'in
korsanlar, kadnlara kar gsterdikleri fedakrlktan dolay onlardan minnettarlk
beklemezlerdi. Onlarn hayatlarn kurtarmak, onlarn korkularn dindirmek iin kendi
hayatlarn tehlikeye koyan bu deniz adamlar, kadnlar kurtarmay, onlara hrmet
etmeyi, dindalar olan o kadnlarn bir hakk sayarlard.
Turgut Reis, Tetuan'dan Septe'ye kadar geldi, hatta burnu dolanarak Atlas
Okyanusu'na kt. Sert bir dou rzgr uuldayarak esiyordu. Salta burina (arkadan)
gidiliyordu. Btn yelkenler rzgrla gebe bir halde iiyorlard. Gne, bembeyaz
yelkenlerden daha beyaz okyanus kpklerinde akyordu. Turgut Reis'in okyanusa bu
frlay, bir av aramak iin deildi. Fakat birka saat iin olsun, cokun gnlne bir
boan ve sonsuz bir yaylm vermek iindi.
Bindii kadrgada silah arkadalar kollar kpetede (ve hep ayn duygunun tesiri
altnda olarak), gzleri de okyanus ufuklarnda yava yava konuuyorlard. Forsalar da
konuuyorlar ve lombarlarla lombozlardan bakyorlard. Krek topalarn baladklar
iin kadrga, kalita ve perkendelerin krek palalar hep dizi dizi havada idi. Krekler
de yelken, yani skopamare devi gryorlar ve tekneleri bsbtn, kanatlarn am
deniz kularna benzetiyorlard. Btn filo akama kadar bylece batya doru ilerledi.
Akam gnei batarken Turgut Reis'in iinde derin bir keder vard. Kendi kendine sanki
gnele konuuyormu gibi, "Ben sizinle gidecek, bilinmez lkeleri aacak insandm.
Fakat bahtm beni yalnz Akdeniz'e balyor. Koy ki her eyi affettin. Fakat ak denize
boanp almama engel olan dmanlarma ite bu yaptklarn, son soluuma kadar
onlara balamayacam," dedi. Nemli gzlerini sildi. Ancak ge vakit rota
deitirilmesi ve douya doru volta vurulmas emrini vererek arzularna gem
vurabildi.
"Geceleyin" yaplan ie, "gndz" glermi denirdi. Turgut Reis bu szn yarsn
kabul etmiti. Yani avuca geirme iini okluk gece yapard. Fakat hesaplayp kitaplama
ve kurtulmalk sorunlarn gndze brakrd. te bundan dolay sokak sokak tellallar
gezdirerek, halk gece rahatsz ettii iin zr dilediini, fakat kendilerini grmek
zleyiine dayanamayarak gece geldiini, kent kuatlm ve evler gzetim altnda
olduu iin herkesin hi korkmadan ml ml uyumakta devam etmelerini, grlecek
hesap varsa, onun gndz gzyle rahat rahat grlebilmesi iin ok zaman olduunu,
kim evinden karsa onun, pitov kurunu klnda cinler tarafndan arplmas tehlikesi
olduunu ilan ettirdi.
Bunlar gibi tatl szler Turgut Reis tarafndan gelince, onlara boyun emenin en
ihtiyatl bir tedbir olduunu defalarca denemi olan ahali, dikkatle kulak kabarttktan
sonra balarn (kaplumbaa ba misali) gene yorganlarnn altna ektiler... Yalnz drt
bei hari...
Szgelimi, bir gen iftin diisi erkeine, "u korsanlarn geldiine o kadar memnun
oldum ki, deme gitsin. Gkte ararken yerde bulduk. Yok sen bana layk deilmisin, yok
sen zrtmsn! Ne olursan ol, ben seni seviyorum a. Amcam gidip papaz fitler,
papaz da nikhnz kyamam der. Ben seni, sen beni seviyoruz, bu ie amcamla papaz
ne karyorlar? Biz yarn onlarn nne kalm, teslim olalm. Bizi Cezayir'e
gtrsnler. ittiime gre gzel bir yermi. Orada nikhmz kysnlar, mademki
Hristiyanlk bizi birbirimize kavuturmuyor, Mslmanlk bizi kavutursun, deil mi ya
canm?" diye seviniyordu. Baka bir iftin erkei, "Boyuna kulama zr zr da zr zr,
evlenemezsin, papaz olacaksn, derler. Szmona aile kendini bildi bileli hibir kii
ruhani kisveyi giymemi. Onun iin papaz olmaklm lazmm. Aileye kar
borcummu. Allah belasn versin byle borcun. Ruhum da, ruhani kisvem de sensin
vesselam. Buraya gelenler korsan deil, imdadmza cennetten yetien melekler. Papaz
olmayacam efendim, zorla m bu?" diye iini dkyordu. Baka bir binann iinde
gen bir kadn; yannda yatan bir ihtiyar herife alayla bakarak, "yi ki u adamlar
geldiler. Bunun kahrn ekip, ayaklarnn altnda inenmektense, bir korsana kle
olmak iyidir," diye dnyordu. Baka bir evde clzca bir erkek, pancar gibi krmz
iri yar bir kadna, "Hani ya o biber gibi dilin? Ha, greyim seni, yaygaray bassana?
Neden birdenbire dilin tutuldu? Ne duruyorsun? Annemden emdiim st fitil fitil
burnumdan getir. Beni yarn tutsak diye gtrsnler de o zaman kymetimi anlarsn,"
diyordu.
Kentin yukar kenarndaki ahrlarn birinde on iki yanda Aluzzo adnda bir ocuk,
samanlarn zerinde yatyordu. Babas, anas ldkten sonra amcasnn eline kalmt.
Cimri herif ocua yedirdii bir lokma kuru ekmei burnundan karyordu. Her Allann
gn eeklerle, da ilerindeki kk kasabalara unu bunu tatyordu. Ancak eekleri
denizde ykad zaman gnl alyordu. ocuk o zaman yeryznde deil, fakat engin
sevincinde yayordu. Zaten doutan bu dnyaya ait deilmi gibiydi. Denizle kar
karya gelince, yaradla dalgn kalr, zaman da, mekn da, kendini de unutur giderdi.
Dalga ardnda dalga, mavi ardnda mavi ufuklara kadar dayanan o enginin nnde
zaman, mekn m kalrd. Akam olurdu ocuk farkna varmaz oturur, tekdze bir mrlt
tuttururdu. Gzyle grd bir gece masalnda havada uan kilim devi grr, onu
uzak denizlere gtrrd..
Fakat bir souk el, okluk arkasndan boazn skard. ocuk abalaynca yumruk
ardna yumruk yerdi. lk nce canlarna kylanlara zg olan lklar, bana srtna
yumruklar indike, ocuun ac bir canllkla tiz lklar yava yava bitkin bir inilti
halini alrd. te onu byle dven amcasyd. Bu dayaktan sonra ocuu omuzundan
kavrar ve bir paavra paras gibi srkleyip gtrrd.
ocuk o ince sesiyle, "o o Aluzzo!", "Ben! Aluzzo!" dedi ve durdu. Yanna kule gibi
kapkara bir glge geldi. Eilip ocua bakt. ocuun gzleri karanlkta sevinle
parlyordu. Koskoca kara glleye, "Ben de sizinle geleceim, beni aln!" diye cyak
cyak yalvaryordu. lk glgeye bir ikinci glge yanat. Birincisine, "Ne o Muhsin?"
diye sordu. Muhsin denilen adam, "Grmyor musun u pi kurusunu? Bizimle gelmek
istiyormu. Ne yapacaz? Karanlkta az kalsn ocuu vuracaktm. Elimi Tanr
durdurdu. Ama imdi ne yapacam?" dedi. teki, "Yaplacak i yok. Ver bana. Turgut
Reis'e gtreyim. Ne yapacamz o sylesin," dedi.
ocuu sandala bindirdiler. ocuk ellerini denize sokuyor, sevincinden katla katla
glyordu. Kadrgann kasarasna ktlar. ocuu Turgut Reis'in nne getirdiler.
ocuk, onunla birlikte denizleri gezmek istediini, ne kadar ar olursa olsun denizde
grecei iin kendisine bir sevin olacan syledi... Turgut Reis ocuu dinlerken
Sralovaz'da kendi ocukluu hatrna geldi. Ne yazk ki, bir olu olmamt. Selime ona
iki kz dourmutu. ipirin eylerdi. Fakat bir de erkek ocuk kt olmazd, ite u
yavrucak kendisine Tanr armaan idi... Turgut Reis, ocua, denizci hayatnn
tehlikelerini abartarak pek kara renklerle tanmlad. Ne var ki Turgut, renkleri
kararttka ocuun gzleri parlyor ve denizcilik arzusu kabaryordu. Sonunda Turgut,
"Pek iyi olum, bizimle birlikte kalacaksn. Haydi git de gemiyi dilediin gibi gez!"
dedi... ocuu gtrrlerken Turgut Reis yanndakilere, "Yanlmyorsam byynce
mkemmel bir denizci olacak. (Bu ocuk sonradan Ulu Ali diye anld. Daha sonra
'Kl Ali Paa' diye tarihe geti.) Onu bizim Cezayir'deki denizcilik okuluna veririz,"
dedi.
Turgut Reis, Kastelvetrano'da iini bitirip kenti yaktktan sonra ky boyu gneye
inerek, kyya yakn Memfi kentini, Sciacca limann ve Agitgento kentinin srasyla
hesaplarn grd. Ondan sonra bat lodos rzgryla Pantellena Adasn sancak
bordasnda brakarak Malta'ya doru rota tuttu. Artk bu adamakll k rzgr idi,
yelkenlere ar basyordu. Hem de koyduka koyacakt. Gerekten de yle oldu.
Yelkene ka kat camadan vurulursa vurulsun, fayda etmiyordu. Gemiler kuru direkle
gidiyorlard. Turgut Reis, kendi bindii kadrgann dmenine gemiti. Donanma onu
her hareketinde taklit ediyordu.
Gn snerken, frtna bir siklon iddetini ald. Artk rzgr tamamen arkadan
almaktan baka are yoktu. Artk kapkara bir karabasann ortasnda gidiyordu. Artk her
gemi kendi kara kaderine braklmt. Saanaklar ve kpkler bir lm dans
tutturmulard. stlerinde gk deil, sanki zindanlar yarlyor; o ters kepe dnm
karanlk uurumlarn azlarndan alevler frlyordu. imekler gkyzn
paralyorlard. Arasra kasrgann lklar, insan lklarn andryordu. Acaba
gemilerin bir ya da birka m batmt? yle ya! Havann bylesinde devrilmek de
boulmak da vard. Tayfa avula, parmakla, trnakla, dile ve yrekle abalyordu.
Gece ortasndan biraz sonra, bir eyrek saat sren bir kyamet koptu. Grlt, insan
sar edecek gibiydi. Ardndan, sanki gk yarld ve yukardan grkemli alayanlarla
birlikte iri iri dolu taneleri boand. Rzgr bak gibi kesildi. Yalnz iri yar soluanlar
karanlklarn iinden zngldayp geliyorlar ve sendeleye sendeleye karanlklarda
kayboluyorlard. imek ve gkgrlts uzaklamt. Frtna gemi, fakat teki
gemilere ne olmutu? Yamur bir saat sonra dindi. Yldzlar ykanmlar gibi berrak
berrak prldyorlard. Fakat gemileri grmenin olana yoktu.
Sabah yldz afa mjdeledi. Biraz sonra dou g hafife aard. Aartnn
nda, en yaknda olan be alt gemi grnd. Aydnlk oaldka, saylan gemilerin
says artyordu. Fakat herkesin yreinde "Yalnz o kadar m?" diye ac bir soru vard.
Tan yeri adamakll kzarnca, iki gemi eksikti... Gnn domasyla birlikte onlar da ta
ufukta seilebildiler. Krekler salya edildi ve Lampedusa Adas ancak bordada
braklarak Cirbe yolu tutuldu.
Turgut Reis Tetuan'da Kastelvetrano'da urar ve frtnalarla savarken, stanbul
tersanesinde kzaa konulmu yzlerce kadrga, mavna ve bastarda teknelerinin
tamamlanmasna hzla allyordu.
Turgut Reis Cirbe Adasna vard zaman, bu kadrgalarn bitimine tahminen bir ay
kalmt.
O yln ilkbaharnda Barbaros iki yz seksen kadrga ve bastardayla yola kt. Byle
bir filonun kt duyulunca, Fransa dndaki btn Avrupa donanmas Andrea
Dorya'nn emrine verildi. Trk donanmas gene Avlonya'ya geldi... Barbaros donanma
iin gerekecek kumanyay salimen getirmek zere altm kadrga alp Msr'a gitti.
Donanmann kara askerleri bakomutan Ltfi Paa idi. Bu zat, Apulya kylarn
vurmaya koyuldu. Andrea Dorya, filodan Barbaros'un ayrldn grnce cesaret ald.
Fakat donanmaya saldrmak iin Toronto'da bulunan teki gemilerine kavumak gerekti.
Barnmakta olduu psokorfo'dan (Korfu Adasndan) Toronto'ya doru yol ald. Yolda
Ltfi Paa ile karlatlar, ksa bir top dellosu oldu. Fakat Dorya, filosunun teki
ksmna kavumadan savamak istemiyordu. leri de gidemiyordu. Gene Korfu'ya dnd.
Bir iki gn sonra Ali Reis, iki kadrgasyla Gelibolu'dan geliyordu. Donanmaya
kavuacakt. Fakat Korfu nnde Dorya filosuna mensup on kadrgann hcumuna
urayarak ehit oldu.
Korfu Adas Venediklilerin elinde idi. Venedikliler ise Osmanl devleti ile bar
halinde idi.
Nelerin olup bitmi olduu anlald. Ltfi Paa Korfu'ya hcum etti, fakat alamad.
Donanma stanbul'a dnd, fakat Barbaros altm kadrga ile denizde kald ve Turgut
Reis'i ard.
Barbaros ise Skarpantos (Kerpe), Harki (Barbaros, forsalar yorgun olduu iin onlar
bu adada bir sre dinlendirdi) ve Stampalya ile Piskopi adalarn ele geirdi.
Bylelikle Venedikliler iin ok nemli olan otuz kadar ada alnd... Venedik senato
azalar yaygaray basyor, salarn balarn yoluyorlard.
Mahkm olanlar asil iseler, onlar para karlnda kendi yerlerine krek ekecekleri
buluyorlard. Krallara, papalara, dine ve havarilere kfredenlere zincirler takp
taktrlyordu. Ne var ki cezalar verilmezden nce sulular, anadan doma rlplak
ediliyorlard. nk krekler kuvvetli kollar istiyordu. Kol, gs ve bacaklar salam
olursa herif hemen cezay yiyordu.
Alelade kadrgalarn krekleri onar metre uzunluunda oluyordu. Onlar beher oturaa
oturan be kii tarafndan ekiliyordu. Kapitanalar ve bastardalarda her oturakta alt
yedi kii otururdu. On yedi metre uzunluundaki krekleri dokuz kii kullanrd.
Turgut Reis, yldrm gibi giderek, henz donanma Modon'da iken grdklerini
Barbaros'a bildirdi. Donanma aheste aheste Kalamata'ya urayarak oradan su ald,
sonra kuzeye doru ilerledi. Kefalonya'nn dousundan geerken o kyda ne varsa,
yakp ykt. Preveze'ye vard. Andrea Dorya tarafndan muhasara edilirken, kalenin baz
yerleri yklmt. Barbaros onlar onartt.
Barbaros, Preveze'de iken, Turgut Reis'in gnll filosundan iki hzl krlang
ayrlarak dman kylarna gnderildi. Krlanglarla birka nefer tutsak edildi ve
dmann sava kuvveti hakknda bir hayli bilgi edinildi. Andrea Dorya, alt yz sava
teknesine komuta ediyordu. Bu kuvvet u gemilerden oluuyordu:
Kastilli, Aragonlu, Portekizli, Italyal ve daha baka memleketli bir hanedan yoktu ki,
asil ocuk ve bireylerinden birini ya da birkan bu filoya gndermi olmasn.
Toplant devam ederken, dman filosunun bir ksm karaya asker karmak niyetiyle
kyya yananca, kydan ate ald. Barbaros, Turgut, Gzelce, Mehmet ve Sadk
Reislere, bu dmana hemen saldrmak emrini verdi. Dman deil ekilmek, fakat apar
topar kamay uygun buldu.
Bir iki gn sonra dmann birka kadrgas, limann azna gelerek, oradan Trk
donanmasna ate etmeye koyuldu. Barbaros leva demir emrini verdi.
Barbaros, donanmada bir korku mevcut olduunu biliyordu. Onun iin dinlenmeye
ekildi. Gece yars uyanarak pek gzel bir d grdn ilan etti ve hemen leva demir
emrini vererek Korfu'ya doru yol ald.
Ertesi sabah Parga zerinden doan gne, Parga'nn karsndaki Paksos Adasn
kpkzl ederken, direklere km olan gzcler, dman donanmasnn direk ularnn,
Ayamavra Adasnn ncirli limannn karsnda grlmekte olduunu bildirdi.
Dman Lepanto krfezine girmeye alyordu. Barbaros bir ayak nce yetierek,
onlar krfeze girmeden nce yakalamak istedi. Bunun iin Trk donanmas gneye
doru gitmeye koyuldu.
Dman grr grmez Trk donanmas, balca drt frkaya ayrld. Bunlardan
gnll frkas Turgut Reisin kumandasnda, ihtiyat kuvveti saylarak sava safna
alnmad. Ne var ki bu frkaya, gerektike zayf noktalara yetimek ve frsat dtke
yandan ve arkadan vurmak gibi ok g bir vazife verildi. Turgut Reis kendisini, yirmi
kadrga ve kalita, yz ksur top ve bin denizcinin banda buldu. Geriye kalan
ksmn ortadakini dorudan doruya Barbaros, sadakini Salih Reis, soldakini Seyit Ali
Reis ynetiyordu. Ksacas, Barbaros'un donanmas yarm eme oluturdu (Kavisin iki
ularna boynuz deniyordu). Donanma bu saflamay o kadar dzgn ve abuk yapmt
ki, bunun deniz stnde bir manevra deil, fakat kt stne mrekkeple izilen bir
plan olduu sanlabilirdi. Arkebz kurunlarna siper olsunlar diye denizcilerin ilteleri
sarlarak alabandalara sralanmt. Ayaklar, dklen kanlar zerinde kaymasn diye
gvertelere kum ve tala serpilmiti. Yelkenler mayna edilmi, direkler kartlm,
tenteler sara edilmi, sancaklar kndelere ekilmiti. Gemi balarnn kabartmalar ve
altnlar gnete prl prl parlyor, krekler fsldyor, pruvalarda kpkten beyaz
byklar meydana geliyordu.
Dman, Barbaros'un zerine gelmekte olduunu grnce, burun krd, denize doru
almaya balad. Hal filo eit eit teknelerden olutuu iin sra borda nizam
ald.
Fakat Barbaros hi zlmedi, iki Ayeti Kerime yazarak geminin iki tarafna ast.
Rzgr hemen kesildi.
Akdeniz'in her kesinin iklimini, mevsimine gre esen rzgrlarn adamakll bilen
Barbaros, tayfann manevi kuvvetini ykseltmek iin bu bilgisinden yararlanmtr.
Rzgrn kesilmesi dman rktt. Fakat iki filo, nerede ise top menziline
giriyorlard. iten gemiti artk.
Birdenbire bir top grledi, grlts kydan kyya, adadan adaya yank yaparak
uzaklarda, talya'ya doru kayboldu. Artk tarihsel Preveze sava balamt. Trk
sava safnn arkasnda yer alan gnll filosu ikiye ayrlarak, bir ucundan teki ucuna
kadar hemen hemen iki, iki buuk mil tutan Trk cenahlarndan ileri frlam ve
kalyonlardan oluan dmann ilk safnn cenahlarna ate savurmutu. Andrea Dorya'ya,
usul ve dzen tutkunu akademik kafal amirale gre Trklerin bu hareketi, deliliin en
balanmayanyd. Yoksa... yoksa bir tuzak hazrlanyor da, tuzan iine mi
dmekteydi? ok ihtiyatl davranmas gerekti... Hal filosu amiralinin iine bir ate
dmt.
Savan ta banda Andrea Dorya'nn aklnda hasl olan kukular ve sorularnn etkisi,
savan sonuna kadar devam etti. Onda bir ikircim hasl olmutu. Bu ekimserliin
telkini ve etkisi altnda, btn hareketleri kesin olmaktan ok uzak kalyordu. Trklerin
ilk hareketi, dman amiralini beyninden vurmutu. Kalyonlar ilerlerken, toplarn
karsndaki Barbaros'a yneltmiti. Halbuki ate (ate eden gnll eskadron pek zayf
olmakla beraber) yanlarndan geliyordu.
lk top atldktan sonra kyametler koptu. Barbaros, btn sava safnn enince ate
amt. Kalyonlar cevap verdi, fakat toplarnn menzilleri ksa olduu iin dman
atei Osmanl safnn nnde, minare gibi su stunlar kaldrmaktan baka bir ie
yaramad. Trk glleleri ise kalyonlar kalbura eviriyorlard. ki saf birbirine gitgide
yanayordu. Trk safnda bir boru, davul, nakkare ve nefir grltsdr koptu...
Onlarla beraber "Allah!... Allah!" nidalar ykseldi.
Turgut Reisin gnll filosu, bozguna urayan kalyonlarn zerine hzla saldrmaya
balad. Onun kalitalarnn biri yanayor, azlarna kadar doldurulmu olan toplarn
btn demirini, dmann gvdesine boaltyor, ondan sonraki kalyona geerken
toplarn dolduruyor, bu sefer ardndan gelen kalita ise ilk kalyonun iine, alev ve demir
kasrgalar savuruyor, onun ard sra bir nc kalita yetiiyordu.
Artk, sert kkrt kokan top dumanlarnn zerinde, dumana saplanakalm gibi
kalyonlarn direk ular grnyordu... Bunlar ilk nceleri bir orman olutururken,
zaman getike seyrekleiyorlard.
Bilinir a, arkebz kurunu, oklardan daha etkili oluyordu. Fakat Trk okular, bir
arkebz dolduruluncaya kadar otuza yakn ok atabiliyorlard ve genellikle altm yetmi
metre mesafeden hedeflerine tam isabet salayabiliyorlard. Onun iin Trk oklar
dmann zerine yamur gibi yamaya balad.
Barbaros ilk kalyon hattn kolayca yard. Yararken de bir kalyon batrd. Asl
burada, yani merkezde Trk cengverleri mucizeler yaratyordu. lenlerin ve
yaralananlarn inleyilerini, top ve arkebz sesleri ancak rtebiliyordu. Bu srada
rampalar da oluyordu. Rampalarda iki taraf forsalar da oturaklarn altna yatmak
zorunda braklrd. Forsalardan biri ban kaldracak olursa, bana ya bir pitov
kurunu yer, ya da bir kl ahsyla kellesi uard. Barbaros kalyon hattn yararken, bir
Portekiz kalyonu bir Trk kadrgasna birka kumbara (hambire) atmt. Kadrga
kaptan yangn sndremeyeceini anlaynca, ard sra kalyona atarak onu gzelce
kancalad, kendi kadrgasyla birlikte kalyonu da yakt.
Barbaros ilk kalyon hattndan sonra kadrgalara da hcum etti. Burada da atmalar
ve rampalar korkun oldu. Bir saat kadar sren boaz boaza bir savatan sonra,
dman ektirmelerinin zaptolmam ya da batmam olanlar, Epir kylarndan esmeye
koyulan ky rzgrndan yararlanp tiramola ederek sava alanndan svyorlard.
Artk yaplacak baka bir i yoktu. Onun iin Andrea Dorya da kamakta olan
ektirilerinin peine dt. Barbaros ve Turgut Reis bunlar hayli kovaladlar; hatta
birka kadrgay da tutsak ettiler. Fakat karanlk basyordu. Yanan kalyon ve
kadrgalarn, evresi dnda her yer, zindan gibi karanlkt. Top dumanndan yldzlar
bile gzkmyordu. Dman bu muharebede, yz yirmi iki sava gemisiyle birlikte
Akdeniz'deki egemenliini de yitirmiti.
Tarihte, Preveze savana kadar filo denince, kara askerlerini aktaracak askerler
topluluu anlalr ve denizde yaplan sava da deniz st bir kara sava saylrd.
FORSALIK
Preveze savann ertesi gn iki denizci birbirlerini zafer sevinci ile kucakladlar.
Barbaros Turgut'a teekkr edecek sz bulamyordu. O gn Turgut Reis, Barbaros'tan
ayrld. Epir'i kylayarak kuzeye doru kt. Amac Cirbe Adasna bo dnmemekti.
nk bir gn nce sava srasnda zaptetmi olduu gemiler kendisinin deil, fakat
Osmanl devletinin mal oluyordu. Issz denizlerde gz gezdirirken, Paksos Adas
nndeki denizin, be tane beyaz nokta ile sslenmi olduunu grd. O be gemiye
uzun uzun bakt. te kartal da ta aada, ovada szlen karacalara byle bakard. Fakat
be beyaz nokta, be tane masum karaca deil, be tane kocaman Venedik kadrgas
idiler. Rzgr kydan esiyordu. Halitalarn pruvalar birdenbire rzgrdan ald.
Turgut Reis, tam yolla bocalabanda kadrgalarn zerine davrand. Fakat kadrgalar da
onu grmlerdi. Kayorlard. Ne var ki Turgut uuyordu. Yarm saat iinde, Epir
Dalar arkadaki ufukta eridi. Fakat Turgut artk top menziline girmiti. Kadrgalara
orsa alabanda etmeleri ve teslim olmalar emrini verdi. Bir gn nce yemi olduklar
zlgdn tad Venediklilerin hl azlarnda idi. Teslim oldular. Gemilerde pek az barut
bulundu. Fakat buna karlk safralar boldu. Turgut Reis, safrasz kalitalarna safra ald.
Kadrgalar Cirbe'ye gnderdikten sonra, Malta kanalna doru yol ald. Sicilya'y
dolaarak talya'nn bat kysnda Amantea'nn nne vard. Orada koca bir spanyol
kalyonuna rastgeldi. Turgut'un barutu azd. Preveze savanda, asl top ateiyle i
grmt, teki kalitalardan kendi kalitasna savalar alarak, hemen rampa etti.
Kalyonun gvertesini kolaylkla ele geirdi. Ne var ki spanyollar n ve k kasaralarda
toplanmlar, oralardan ate ediyorlard. Pitov ve arkebzler, kamaralarn kaln
duvarlarn delemiyordu. Ah bir top olsayd! Kalitadan top tayacak vakit yoktu. Turgut
korsanlara emretti. Koa koa gidiyorlar ve yataanlarn toplarn azlarna
sokuyorlard. Sonunda iki dolu top bulundu. Gllenin nne demir paras olarak
ellerine geeni tktlar. Direklerden ve mataforalardan siper alnarak k kasaraya
yanald. Ate edildi. Top ylesine dolu idi ki grleyince, geri tepti, kpeteyi
paralayarak denize dt. Fakat kasarann bir yan da han kaps gibi almt. Onu
zaptetmek artk iten deildi. kinci topa gerek kalmad. n kasara da ele geirildi.
Kalyonda istenildii kadar barut bulundu.
Turgut Reis, Amantea'nn aklarnda (ky boyunca giderek) gneye pruva tuttu. Sra
ile Kosenza, Belvedere, Palermo ehir ve limanlarnn nnden geerek Kapri
Adasyla, onun karsndaki Sorrento burnu arasndan Napoli'nin nne vard.
Bu gezinti srasnda eline on drt kadar gemi geti. Gemileri zaptettike barut
buluyor, barut ve cephane bulduka da kuvveti artyordu. Ele geirdii gemilerde, Bat
Anadolu'nun kylarndan tutsak edilerek forsalk zincirine vurulmu Trkler kurtulduka
Turgut Reis'e gnll olarak forsalk etmek istiyorlard.
Turgut Reis, Napoli'nin nnden, deta koca bir donanma olarak geti. Ondan sonra
Gaeta, Terracina, Littoria nlerinde grnd ve ivitavekya'ya geldi. Orada karaya
kt ve on be kilometre kadar ieriye girdi. Papaya, Turgut Reis'in Roma zerine
yrmekte olduu haberi getirildi. Papa, aceleyle Vatikan'dan karak Rieti'ye kat.
Turgut Reis, talya Yarmadasnn oluturduu izmenin ucundan ta Roma hizasna kadar
Apenin Dalarnn zincirini, toplarnn sesiyle, boylu boyunca anglandrmt. Fakat
Turgut Reis'in fikri Roma'nn zerine yrmek deildi. Toplarnn grleyiini daha
kuzeyde Argentario burnu, Elbe Adas, Piombino krfezi, Cecina, Liverno, Pisa, Massa,
Spezia limanlan duydu. Ondan sonra Cenova'nn nne geldi. Oradan Cirbe'ye dnd.
Turgut Reis'in seferde olduu srada Cirbe Adasndaki enliklerin ard arkas
kesilmemiti. Turgut Reis'in ele geirdii gemiler limana girerken btn bayrak, sancak,
flandra ve forsalarn takyorlard. Zaptedilen geminin, limana gelin gibi sslenmi bir
halde girmesi gelenek olmutu.
Sonra Turgut Reis her ne kadar zaptettii gemilerin barut ve cephanesini alyor idiyse
de, tutsak gemilerin, yolda dmana rastgelerek savamak zorunda kalmas olasln
da gznnde tutuyor ve gemide bir miktar cephane brakyordu. Gemiler limana
girerken barutlarn, kenti selamlamakta kullanyordu. Gemiler byle geldike de btn
halk kylara dklyor ve gemileri alklyorlard. Gemiler demir attktan sonra
krekleri birbirine balyorlar ve yedee alarak kyya getiriyorlard. Bundan maksat,
gemi komuta kurulu ve savalarn gemide bulunmadklar srada spanyol esirlerinin
kreklere dayanarak, gemiyi alp kamalarn nlemekti.
Turgut Reis Cirbe'de az durdu. Gemilerine eki dzen verir vermez k demedi,
denize ald. Kn frtnal gecelerde beylik filo stanbul'da karaya ekilmi uyurken
Turgut Reis, Akdeniz'in zerinde kular gibi uuyordu. spanya, talya, Sicilya ve
Sardenya'ya yapt hareketlerde hareket ss diye kulland Tetuan, Elari, spanya'da
Formentara Adas, Korsika'da Bonifaiyo boaz, Strumbul ve Lipari adalarnn
arasnda mekik dokuyordu. Bat Akdeniz'in her kysndan yaknmalar ykseliyordu.
Bu yaknmalar zerine ilkbaharda, (1540) Andrea Dorya elli be kadrga ile srf
Turgut Reis'i aramak iin Cenova limanndan ayrld. Onu arlken, Madrit'te Eskuriyel
sarayna artmt. Bizzat kendisine Turgut'u l ya da diri, mutlaka yakalamas emrini
vermiti. mparatorun fkesinden sakal titriyordu. Yahu Avrupa'nn belli bal krallar
onu, u korsan kadar tehdit edememilerdi. mparator, Andrea Dorya'ya; "mparatorluk,
bu herifin yznden bizar kalyor. Bu adam yakalamak iin size sonsuz yetki veriyorum.
Eer Preveze'de muvaffak olsaydnz, imdi rahat ederdik," demiti. Bu szler u
demekti ki, imparator onu Cenova dukalndan ve Cenova'y da bamszlndan
yoksun etmekle tehdit ediyordu.
Turgut Reis'i aramaya kan yalnz Andrea Dorya deildi. Onun kardei Tomassa
Dorya'nn byk olu Gianettio Dorya da amcas gibi, Turgut'u bulup ldrmek ya da
tutsak etmek zere on Ceneviz kadrgasyla denize ald. Sicilya'da Messina'da Dk
Alkala ve byk komandr Don Branje de Requezensin mavnalardan (mavnalar,
kadrgalardan daha byk sava gemileri idi) ibaret kuvvetli filosuna katld. Bu
donanma, Sicilya Adasnda, Palermo ve Tranapi limanlarnda Turgut Reis'i arad.
Buralarda Trk korsanlarna dair bilgi elde edemedi. Sardenya Adasnn denizlerini
kolaan eden kiflerine, Korsika'dan haberler gndermeye koyuldular. Bunun zerine
Gianettio Dorya, Korsika Adasna yolland.
*
* * *
Turgut Reis yle dnerek, Kalvi ile Bastiya'nn arasndaki Girallana koyuna girdi.
Tayfalar, yalama iini arabuk bitirerek denize almak hevesindeydiler. Turgut Reis,
gemilerin yarsnn yalanmasn ve yarsnn her olasla kar beklemesini istiyordu.
Fakat denizcilerin yalvarlarna dayanamad. Filosunun hemen hemen hepsini karaya
ektirdi.
Tekneler karaya ekileli birka gn olmutu. afak ancak skmeye balamt. Turgut
Reis az uyur erken kalkard. Geceleyin krlanglarnn bir tanesine liman aznda,
karakol devi grdrrd.
Hafif kayk, yelken stne birka mil saa, birka mil sola gider, gelirdi. O sabah
rzgr denizden kyya esiyordu. Krlang iki mil ayrldktan sonra Girallana'ya doru
dnerken, byk bir donanmann da limana doru hzla ilerlemekte olduunu hayal
meyal grd. Krlangcn, donanmadan nce limana yetimesine olanak yoktu. Hemen
kyya yanap, ayana abuk olan iki tayfa kard. Kendisi limana doru yoluna
devam etti. Fakat ok gitmeden, Girallana'ya donanmadan nce varamayacan anlad.
Artk btn umudu, limana doru koarak gidenlerdeydi. Ah yolda bir veya iki beygir
bulabilselerdi?
Artk dou ufku al bir renkle uyanyordu. Liman saran aa ve allarn arasndan
kular, keklikler tmeye koyuldu... Turgut Reis, kamarasndan gverteye kt. ou
karada bulunan tayfas da uyanmt. Bazlar namaz klyorlar, bazlar ate yakp sabah
kahvalts olarak tarhana orbas piiriyorlar, bazlar ise kl ve yataan biliyor ya da
pitov yalyorlard.
Turgut Reis, o gr ve uzun kalarnn altnda zek ile parlayan gzlerini denizde
gezdirdi ve btn ufku tarad. Yakn ya da uzak enginde gemi deil, fakat bir tek deniz
kuu bile yoktu.
Turgut Reis'in toplar ancak bir kere ate edebildi. Pupa yelken gelen birok kadrga,
limana girmilerdi. Zaten darack olan yerde, bir iki geminin bile manevra edebilecei
yer yoktu...
Toplarn ate etmesiyle birlikte Turgut Reis'in, yarp geerim umuduyla yetmi byk
gemiden ibaret dman donanmasnn zerine kalitayla yldrm gibi saldrmas bir
oldu. Direk bana korsan bayran ektirmiti. Krekler, drt forsann kollar ile
suyun arl arasnda krlacaklarm gibi atrdyorlard. Kalitann sancak ve iskele
omuzlarnda kpkler, karlar gibi kabarp fldyarak yklyordu. Ne var ki; karsnda
yaklacak bir sava gemisi dizisi deil, fakat bir tekne kalabal vard. Turgut Reis'in
kalitalar atp atrdad.
Dman kalabal onun gemisini her taraftan sardlar ve rampa ettiler. Artk yze
kar bir orannda bir savaa balanmt. Zrhl spanyol piyadesi, Turgut'un kalitasna
her taraftan bir elik alayan halinde akyordu. Turgut Reis, klcn knndan bir
imek gibi ekti ve "Yoldalar, hepimiz ehit olacaz, bu durumdan baka bir kurtulu
yolu yok, kendinizi pahalya satn!" dedi. Girallana koyunu saran yksek dalar yaratld
yaratlal beri duymadklar sava grltleriyle titrediler. Bir fareyi ldrmek kolay
olurdu. Fakat pars ve kaplan leceini anlaynca, diiyle, trnayla savaarak ortada
diri adna kimseyi brakmamaya abalard.
Turgut Reis'in kalitas her taraftan sktrldktan baka, yava yava koyun dibine
kadar itiliyordu. O ana kadar korku ve heyecan iinde susarak hi ses karmam olan
kk kalenin toplar da, Turgut Reis'in zerine ldrc bir ate at.
arpanlarn arasndaki byk say farkna ramen sava iki saat srd, bir aralk
Turgut Reis'in bir kalitas, kendi cephanesini atee vererek havaya utu ve berhava
olurken, iki yanna yapm olan iki dman teknesini de parampara etti. Havaya
frlayan kara buluttan koyun sularna, yamur gibi insan kol, kelle, bacaklar ve serenle
gemiye ait paralar yad. Devlerin korkun boumas sona erdii zaman, zaten birok
yerinden yaralanm olan Turgut Reis son olarak, bana den koca bir seren paras
dolaysyla kendinden gemi, yere yklmt. Onu diri olarak ele geirmek,
ldrmekten daha ho olacakt. Onu aylttlar, btn valye ve savalar, Turgut
Reis'in tutsaklk halini grmek zere gverteye mlerdi. Ne olur ne olmaz diye
Turgut Reis'e zincirleri, tamamen aylmazdan nce takld.
Amiral, kendi bastardasnn ve Turgut Reis'in kalitasna rampa etmi olan teki
mavna ve kadrgalarn subay ve savalarnn, bastardasnda divan taburu olmalarn
emretti. Gianettio Dorya, zppe ve kibirli bir ocuktu. Gemisinin k kk zerinde,
altn srmal ve yaldzl krmz kadife koltuuna kuruldu. Turgut Reis'in huzuruna
getirilmesini emretti. Preveze savanda amcas Andrea Dorya'y yenenlerin bata
gelenlerinden olan u Dragut'a (Turgut'a) kendisini gsterecekti. Turgut Reis ise
Gianettio gibi bir delikanlya deil fakat sa sakal denizlerde aarm olan Andrea
Dorya'ya esir olduunu sanyordu. Gianettio'nun nne, zincirler iinde getirilince ve al
koltuk zerinde, stun zerine konmu bir ant gibi kurulan, duda henz bykla
glgelenen genci grnce hayret ederek, "A! A! Demek ben bir ocuun tutsa oldum
ha?" diye barmaktan kendini alkoyamad. Turgut Reis'in szleri Gianettio'ya tercme
edilince, delikanlnn btn kan fkesinden yzn harlad. Tabur olmu subaylar ve
savalar nnde koca amiral byle bir hakareti karlksz m brakacakt. Hemen
yerinden frlad ve Turgut Reis'e bir tokat atmak zere elini kaldrd. Fakat Turgut Reis
zincirli eliyle gencin bileini tutarak, onun tokat atmasna engel oldu. Gianettio geriledi
ve Turgut Reis'i ldrmek zere klcn ekti. Turgut Reis hi alt olmu deildi. Fakat
savatan yorgundu. Elan solumakta olduuna ve kendisinden ok daha mutlu ehitlerin
arasna karp gitmemi olduuna zlyordu. Aram olduu lmden ve hakk olan
ehitlikten yoksun edilerek kendisinin zincirler iinde yaamakta deil, fakat her an bin
bir ac ile kahredilmek zere, lmemekte devam etmesine gayret edeceklerdi, onu,
alma duygularnn bir amac olarak koruyacaklard, yle mi? Varsnd u zppe klcn
saplasnd. Turgut Reis'in kollarndaki zincirler angrdad. Reis kollarn kavuturdu.
Sanki durduu yerde boyu uzuyordu. Olana, alayclnn ve vekrnn doruklarndan
bakyordu. Onda bir tutsan deil, fakat bir muzafferin umursamaz tavr vard.
Divan taburu olmu olanlar arasnda salar, sakallar etin savalarda krlam
yksek rtbeli askerler vard. Bunlarn bir ksm, vaktiyle Turgut Reisle kl klca
atmlard. te karlarnda duran koca korsan, savata kendilerine korkunun ne
olduunu retmiti. Bu adamlar, onu kesinlikle tahkir etmiyorlard.
Fakat Turgut Reis'i skt iinde, gizli bir hayranlkla seyrediyorlard. Gen amiralin
irkin hareketini grnce, onu alaka bir hareketten alkoymak zere, hemen
ilerleyiverdiler ve gsterebildiklerince sayg gstererek kollarn tuttular. Gianettio,
hrsn yenemiyordu. Turgut Reis'in, forsalar arasna forsa olarak zincirlenmesini avaz
avaz bararak emretti.
Turgut Reis'in tutsak olduu Cezayir'de duyulunca, onu kurtarmak iin btn Trk,
Arap korsanlar toplandlar. O vahi kurultayda cokulu ve hazin szler sylendi.
Aylar geiyordu. Andrea Dorya ksa aralklarla imparatoru grmek iin spanya'ya,
ya da Papa ile grmek zere Anzio ve ivitavekya'ya, bir de Sicilya'ya uruyordu.
Her yapt seferde Turgut Reis, bastardasnda krek ekiyordu.
Malta grandmaitre'i olduktan sonra bir gn Lavalette, Andrea Dorya spanya'ya doru
giderken onun bastardasna rastgeldi, selam toplar atld ve Lavalette, Dorya'y ziyarete
geldi. Dorya kendisine, Dragut'un forsa olarak krek ekmekte olduunu bildirdi.
Lavalette hemen vardiyanlar kprsne giderek Turgut Reis'i krekte grd. Ona
"Sinyor Dragut, bu savan bir tresidir," diye bard.
KURTULU
1543 ylnn k idi. Barbaros Hayrettin Paa, Fransa'nn Tulon limannda klyordu.
Cezayir ocaklar, Turgut Reis'i kurtarmak iin giriimlere ara vermiyorlard. Bu
giriimlerden Barbaros haberdar ediliyordu. Barbaros, bunlarn temsilcileriyle son
grnde, onlara, "yi! Var kuvvetinizle aba harcyorsunuz, fakat aradan sene
getii halde Turgut Reis hl krek ekiyor, ya da zindanlarda ryor. Siz biraz durun
da, ben bir giriimde bulunaym.
Cenova'dan Tulon'a tam on alt saatte varld. Tulon'un alargasnda karakol grevi
gren krlanglar, Turgut Reis'i getirmekte olan kalitay Hiyer Adasyla kara arasndaki
boazda grnce, hemen Tulon'a gidip, Turgut'un gelmekte olduunu Barbaros'a
bildirdiler. Barbaros Hayrettin Paa hemen filoya demir kaldrtt ve gemilerin iki saf
olarak sralanmalarn emretti. Turgut Reis'in binmekte olduu kadrgaya, Cezayir
ocaklarnn forsu ekilmiti. Barbaros Hayrettin'in bastardas, iki saf olmu gemilerin
oluturduklar geidin ta sonunda yer almt. Barbaros'un verdii emirle btn maiyet
beyleri, kaptanlar, subaylar ve savalar bastardasnda tabur olmulard, kendisi de
aralarnda idi. Kalita limana girerken, onun gnderinde Cezayir ocaklarnn forsunu
grd. Kendi genliini, kardelerini, Oru Reis'i ve Turgut'un daha ocuk denecek
an hatrlad, gzleri doldu.
Kalita iki saf oluturan gemilerin arasna girince, gemiler Turgut Reis'i top atyla
selamlamaya koyuldular. Btn gemiler, mehterlerini sallyorlar ve nbet vuruyorlard.
Kalita, sal sollu top ateleri ve dumanlar arasnda, btn bayraklarn takm azametle
ilerliyordu. Saflarn sonuna gelince Turgut Reis sandala bindi, sandal bastardann k
kasarasndaki merdivene yananca, Barbaros Hayrettin Paa bizzat merdivenleri inerek
Turgut Reis'e el uzatt. Turgut da, Barbaros da orada bulunanlarn hepsi de heyecan
iindeydiler. Kasaraya knca iki eski deniz, silah ve zafer arkada kucaklatlar. Artk
ikisi de gzyalarn tutamadklar gibi, oradakiler de ocuklar gibi aladlar. Bir aralk
Barbaros, Turgut Reis'ten iki adm kadar ayrlarak, onu orada toplanm olanlara eliyle
gsterdi ve "Bu deniz olu, hatta benden de stndr," dedi. nk Turgut'un Preveze'de
ettii hizmet, unutulur eylerden deildi.
O akam Turgut Reis, Barbaros'un konuu olarak kald, iki deniz kurdu uzun uzadya
dertletiler, eski gnlerden sz ettiler. Barbaros, Turgut Reis'e kendi byk yedek
kadrgasn armaan etti. Turgut Reis bir kz olduundan, Barbaros da bir olu
olduundan sz ettiler ve hemen o gece kz o olanla kavuturmaya karar verdiler.
Artk birbirlerinin ocuklarnn kaynbabalar olacaklard.
Turgut Reis forsa iken Selime ok dvnrd. Kz ise, "Anne bu halin ne? Sen
Turgut Reis'in karssn, byle mi edecektin. Bak bana, iim hi olmazsa senin kadar
yanyor. Fakat ben Turgut Reis'in kzym, diimi skyorum. Biraz sabrl ol. Nasl
olursa gelir, bizi bulur," dedike Selime, "A kzm, senin yandayken ben kl, pitov
kullandm. Baban beni ilk kez elde kl, dman gemisinde savarken grdyd.
Gelgelelim, hani ya o genlik? im yanyor. Sanki derdim azm gibi iimdeki atei
iimde saklayarak patlayaym m? Ben de biliyorum gelecek. Ama ne zaman? Baksana
aka deil, nerdeyse yl olacak. Of, artk uzun srd. Sa selamet bir gelse," diyordu.
Kz bir ii bahane ederek duvardan taraf dnyordu. Annesi grmedii iin gzyalarn
tutmuyordu. Gen yanaklar slanyordu. Birdenbire kentte bir patrt, grlt oldu.
Cezayir ocaklarna mensup bir perkende, limana sessizce girmiti. Sicilya kanalnda
gezerken Tulon'dan Tunus'a doru yol almakta olan bir krlangca rastgelmilerdi.
Krlangtakiler perkendedekilere, Turgut Reis'in kurtulduunu ve koca bir kadrga ile
Cirbe'ye doru yol almakta olduunu bildirmilerdi. Perkende bunu duyunca, mjdeyi
acele yerine ulatrmak zere rota evirmiti. Krlangcn verdii bilgiye gre Turgut
Reis'in birka saat sonra Cirbe'ye varmas olasl olduunu iddia ediyordu. Bu haberi
duyann sevinten etekleri zil alyor, grtla da "Turgut geliyor!" diye bangr bangr
baryordu.
Selime ise sevin gzyalaryla eriyordu. Hkran kzna, "Dile kolay! sene bu!
Artk yetti de arttyd. Sana sylemiyordum, ama canevime tak ediyordu. Byk sz
sylemeyeyim ama, yreim nerde ise atlayacakt," diyordu.
Turgut Reis gelip de Cirbe'de kaldktan sonra bir kadrga (Barbaros'un verdii) ve
kalita (Cezayir ocaklar yoldalarnn verdikleri) ile denize ald. O yln sonuna kadar
zaptettii gemilerle bu donanmasn yirmi drt kadar kalita ve kadrgaya karmt.
Ayn zamanda da talya ve ispanya kylarnda ziyaret etmedii kent hemen hemen
kalmam gibiydi. Cenova'ya fena haberler geldike, Andrea Dorya senato yelerine,
"Ben size sylemedim miydi?" szlerini tekrar ediyordu. Bir kere mucize kabilinden
Turgut'u ele geirmilerdi. Artk bundan sonra o kendini yakalatr myd hi?.
Turgut Reis bunu duyunca "Galiba, Tanr bunlar cezalandrma iini bana
brakmayacak" dedi.
MEHDYE KALES
Cirbe'de st tuttuktan sonra Turgut Reis Bat Akdeniz kylarn dolarken Tunus
hkmdar Sultan Hasan merakndan rahat uyku uyuyamyordu. Kendisi yal bir
adamd. Uda, mzie ve latif denilen cinse kt. Kendisi bir altn madeni kadar
zengindi. Ona Sleyman'mz Belks'larn sk sk yeniler ve saray macuncularna her
gn daha kuvvetli macunlar yapmalarn emrederdi. Kendisi boyuna yeni cariyeler satn
alr ve yeni yeni trkler syletirdi. Fakat son sralarda ne Belks'larndan, ne de
trkc ve engilerinden zevk alyordu. u habis Turgut Reis, Cirbe Adasna, babasnn
mal imi gibi oturmutu. Onun Cirbe Adasyla yetinecei ne bilinirdi. Mutlaka bugn
yarn Tunus'a alc gzlerle bakacakt. te Sultan Hasan', uykusunu karrcasna
kayglandran bu dnceydi. Son sefer bamacuncu, o rastkl gzlerini sze sze ve
dudaklarn en saygl glmsemeyle bze bze, ii ate renginde bir macunla dolu koca
bir kavanozu sultana "Efendim, size afiyet bal olsun," diye sununca, Turgut Reis'i
dnmekte olan sultan, "Onu sen ye!" diye kavanozu itip krmt.
Gran Metrin verdii cevapta, sultana gidip bizzat arlken'i grmesi nerilir. Sultan
Hasan, imparatordan yardm istemek zere talya'ya geer, fakat arlken, Almanya'ya
gittii iin onunla gremez. arlken, sultan'a, kendi yerine, Sicilya kral naibine
bavurmasn tlemiti. Sicilya naibi Don Juan de Vega, sultan merasimle kabul etti,
fakat sultana uzun vadeli vaatlerden baka bir ey vermedi.
Maltz Stolosunu zaptettikten sonra Turgut Reis, (Sultan Hasan, olu ile boazlarken
ve k olduu iin de dman donanmalar frtnalardan korkarak limanlarna tklrken)
kalita ve perkendelerini peine takt ve Tunus sultanna tbi, fakat spanyollar tarafndan
Akdeniz'in frtnalar imparatoru, provezza kasrgasndan daha korkun bir hzla
ulland. Bunlarn n de, st ste spanyollarn elinden koparp ald. Artk Tunus'un
gneyindeki Bon burnundan itibaren gneye doru dizilen kaleler arasnda alnmadk bir
Mehdiye kalesi kalyordu. Buras Turgut Reis iin ok cazip bir nokta idi.
Turgut Reis'in canna en yakn batak (k olsun yaz olsun) Akdeniz'in dalgalar idi.
Fakat koca korsann baz gayeleri vard. talya kylarn ziyaret etmekten amac
soygunculuk deildi. O bu ileri asl daha mhim bir gayeye hazrlk olsun diye
gryordu. spanya'y, Afrika kylarndan ve Sen Jan valyelerini Malta'dan atmak
istiyordu. Bu kalelere onun iin hcum etmiti; Fakat yalnz bu kaleleri ele geirmekle
iinin bitmi olmadn pekl biliyordu. Yaz gelince Avrupa birleecek ve denizle
kara kuvvetlerini toplayarak zerine yklenecekti. Bu kale byle bir saldra
dayanacak kuvvette deillerdi. Mehdiye kalesini de olabileceince abuk ele geirmeli
idi.
Kale, bir yarmada zerinde yaplmt. Drd toparlak drd drt keli olmak
zere sekiz kulesi vard. Limann az iki kule ile savunulur. Limann az yksek bir
kemerdir. Kemerin altndan en yksek direkli gemiler bile geebilir. Bu kemerin
zerinde bir mermer ve bir de demir direk aslyd. Bu direkler boalttrlnca gemiye
arparlar ve onu batrrlard... Duvarlarn zerinde atlarna binmi alt svari yanyana
gidebilirdi.
ki yz ksur yl nce Napoli Kral Alfonso Dragon da kaleyi ele geirmek iin
kalenin nne gelmiti. Fakat kalenin ne kadar salam olduunu grnce ona hcumdan
vazgemiti. Aradan yzyldan fazla zaman geti. Dk do Burbon'un kumandasnda bir
hal ordusu topland. Bu orduda Kont do Verniye, Lord de Kursi, Jan ve Viyen (son iki
asker, Yldrm Bayezit zamannda Nibolu savanda ldler) ve Henri Bokur gibi
asrlarna an san salm askerler de vard. Bu ordu iki yz kalyon ve yz yirmi
kadrgaya bindirilerek Mehdiye'ye geldiler. Ky, nlerinde ay eklinde yaylyordu.
Bunun ortasnda da kale byk bir heybetle gklere doru ykseliyordu. Fakat bu
manzarann karsnda valyeler cesaretlerini kaybetmediler. Sen Magdelan yortusu
idi. valyeler Yunan ve Malzemi araplaryla iyice kztktan sonra, savunucular
tarafndan hibir kar koymaya rastlamadan karaya ktlar... Anl anl valyelerin
her biri kale dnda kendisine tahsis edilen hcum noktasna adrn kurmu ve
kendisine zg bandra ve flandralarn adrn nne dikmiti. Cenova okular sa
kolu tutmulard. Fakat "Floissart'a gre iin airane ve kahraman ksm da bu noktada
sona ermiti. Hallar bu tarihten sonra dokuz hafta kalmlard. Kale muhafzlar
kaleden kp akta savamyorlard.
1510 ylnda ise Mehdiye, pek Katolik spanya Kral Ferdinand'n ba amirali Pedro
Navarro'nun hcumuna urad. Amiral ehri sard, fakat alamad. te Turgut Reis bu
kaleyi ele geirmeyi aklna koymutu.
Sultan Hasan spanya'nn himayesine girdikten sonra Mehdiye kalesi, kentin ileri
gelen ahalisinden (yani eraf ve muteberanndan) seilme be kiilik bir meclis
tarafndan idare ediliyordu.
Bu ilk ziyaretten sonra Turgut Reis birka kez bazen iki, bazen drt kalita ile gelip
limanda birka gn konuk kald ve sessiz sedasz gitti.
Turgut'tan ayrlnca brahim Berat evine dnyor, odasna girip kapy arkasndan
kilitliyordu. Duvardaki gizli dolab yavaa ap, hi patrt etmeden paralarn
sayyordu. te iki bin u kadar altn dukat vard. Eer Turgut Reis'e kulak verirse,
bunlar bir rpda iki misline karabilirdi. aka deil, herif korsand, "Elime ne
geerse yar yarya yaparz, pein olarak da iki bin be yz dukat veririm," diyordu.
brahim Berat odasnda yavaa "nisfn li, nisfn lek", (yars benim, yars senin) dedi.
Aznn suyu akt. u Turgut Reis'in szlerini yabana atmamahyd dorusu. Koca reisin
dudaklarndan sz deil, her halkas bir dukattan yaplma bir altn zincir kyordu da
brahim Berat'n varln tatl tatl saryordu. brahim Berat bunlar yar dnr yar
mrldanrken, titreyen alt dudandan aaya bir salya eridi sundu.
Buna mukabil u babacan Turgut Reis'in istedii ok bir ey miydi, fahri hemerilik
istiyordu, yani Mehdiye halknn sahip olduu haklara ve yetkilere sahip olmasn
zlyordu. brahim, elinden geleni yapacana Turgut'a sz verdi. i gidip kent ayan
meclisine at. Hepsi de kplere bindiler... "brahim, sen akln m oynattn? Turgut'u
ieri aldk myd Ceneviz, spanyol hatta Venedik donanmasnn hcumuna urarz.
Durduumuz yerde, bamza sunturlu bir bela sararz." diye barp arp frtnalar
kopardlar. brahim neye uradn gidip Turgut'a syledi. Onu dinledikten sonra Turgut
Reis, yava yava bir eyler fsldad. Turgut fsldadka brahim'in yznde ho bir
glmseme yaylyordu. O gece Turgut Reis Mehdiye'den ayrld.
Aradan birka gn geti. Karanlk bir gece idi. Eer Mehdiyelinin birisi o gece
kentin gneyinde fsldayan deniz kysna gidip de karanla doru gzlerini drt
asayd, be byk glgenin hi t etmeden deniz zerinden Mehdiye'ye doru
kaymakta olduklarn grrd.
Karanln iinde karanlk heyulalar gibi giden bu be glge, deniz tarafnda brahim
Berat'n korumakta olduu koca kuleye yavaa yanat. nceden anlalm olduu gibi
brahim kulenin kapsn ak brakmt. Kayn tekil ettii koca glgeden daha ufak
glgeler karak kuleye girdiler. Sonra t etmeden hayaletler eklinde kentin
noktalarna gelerek durdular. Sabah rzgr esmeye balaynca, gn aard. Horozlar
tyorlard. te o zaman ahalinin banda afak att. Silaha sarlalm dediler. Biraz kan
dkld... Denizcilerle baa klamayaca anlalnca silahlar teslim ettiler. te
spanya'nn egemenlii bylece Mehdiye kalesinden koparlp atlm oldu. Napoli
Kral Alfonso Dragonun hallar ordusu komutan Dk do Burbon'un, Katolik Majeste
Ferdinand'n filosunun baarl olamad yerde Turgut Reis, hemen hemen kurun
atmadan baarl olmutu.
Turgut Reis, Sfaks, Susa, Monasir ve Mehdiye kalelerinin tamir yerlerini acele ile
onartt. Bu kalelerde yeter sayda muhafz brakt. Mehdiye komutanlna karde olu
Kale Reis'i getirdi. Ona brahim Berata itimat etmemesini, kaleyi kendilerine nasl
teslim etti ise, yarn para iin bakalarna da teslim edeceini anlatt. Kendisi gemileri
alnca denize ald.
Bir gece, karanlktan yararlanan Andrea Dorya, Mehdiye kalesine yaklat. afak
sker skmez Kapitana gemisi ate at. Kaleden bir imek akt. Bir glle
Kapitana'nn gvertesini deldi. Kaleden iki alev dili daha parlad. Be on kreki l
olarak yere dtler, epeyce de asker yaraland. O zamann glleleri tuhaf eylerdi.
Kendileri dorudan doruya tahribat yapmyorlard. Fakat tahtaya ve zellikle taa
arptklar zaman, etrafna frlattklar tahta ya da ta paralaryla, patlayan bir arapnel
etkisi yapyorlard. Dorya arabuk demirini kaldrp top menzilinin dna kt. Orada
sava kurulunu toplad.
Sava kurulunda her kafadan baka trl bir ses kt... Meclis, bir karar almadan
dald. Herkes birbirine kserek kendi kadrgasna ekildi. Aradan birka gn
getikten sonra herkes birbirine surat etmekle bir sonuca varamayacaklarn anlad. Bir
sava kurulu daha topland. Andrea Dorya, muhasara silahlar ve aletle edevat
olmaynca bir i grlemeyeceini syledi. Orsini, "Ne yapalm yle ise, eyamz
toplayp gidelim mi? Ben hibir i yapmadan Floransa'ya dnemem!" diye bard.
Sonunda bu delikanllara bir i yaptrm olmak iin Manastr kalesine hcum karar
verildi.
Bulut ayn yzn rttkten sonra kaln ve sk bir yamurdur tutturdu. Bu yamur,
sanki kuatma ve zapt plan tebeirli bir kara tahtann zerinde yazlm gibi, plan
ykayp zindana evirdi. Kaleyi sa taraftan evirecek olan sa kol, kahramanca bir
yryle yamur altnda denize gitti ve slak olduklar iin denize girdiklerini ancak
bellerine kadar suya girince anladlar. Karanlkta kalenin sol tarafn kuataak olan sol
kol, kaleyi eviriyorum diye kendi merkez kollarn evirdiler ve onun evresinde
birka kez dolatktan sonra (yoruldular m ne?) yerlerine mhlanp kaldlar. Merkez
kolu ise (asl hcumu bu yapacakt), kalenin hendeine daha varmadklarn sanarak,
ellerinde tadklar merdivenlerle beraber hendee yuvarlandlar. te bundan sonra
rzgr deiti... Bulut dald ve ay da parlayarak, yapt marifete "Hah! Hah! Hah!"
diye gld.
Ertesi gn dinlenildi. Daha ertesi gn byk bir mukavemet grlmeden kent igal
edildi. Kale kolcusu olarak yalnz yirmi otuz Trk vard. Dardaki kuvvet ise birka
bindi. Bu bir avu denizci, i kaleye ekildiler. Onlara iki saat iinde teslim olmalar
iin bir ltimatom verildi. Onlar, "Nafile yere iki saat beklemesinler, biz teslim
olmayz, ne halt yiyeceklerse imdi yesinler," diye cevap verdiler ve helallatlar. Bu
kadar byk bir say stnlne kar baarl bir savunma salayamazlard. Dman
at gediklerden ieri girip de kale iinde kalabalklanca daha elan ehit olmam
drt kii, pitovlaryla barut flarnn iine ate ettiler. Birka tahta binann direkleri
havaya frlad ve alev salarak yar kor halinde yere dtler. Deve dizileri, iplerini
kopararak balarn alp daldlar, evredeki dalarn akallar ac ac uludu. En
uzaktaki akbabalar bile, apanszn kabaran boyun tyleriyle, kayalk yuvalarn
brakarak, gklere doru szldler ve Manastr kalesi bylece dmann eline geti.
Ne var ki, bu savunmadan dolay sefere katlanlarda moralin eseri bile kalmad.
Andrea Dorya yz yirmi be mil tede Halkulvat'a gitti.
Bu srada Sicilya Valisi Don Juan Vega'dan, Andrea Dorya'ya bir mektup geldi.
Mektupta Turgut Reis'in oralarda dolamakta olduundan denize almaktan korktuunu,
yoksa Andrea Dorya'ya oktan katlm olacan, btn gemilerin Tranapi'ye
gelmelerini ve orada birleerek denize kmalarn rica ediyordu. Andrea Dorya,
Sicilya valisinin arzusunu yerine getirdi. Tranapi'ye gitti. Orada tat gemilerine kara
kuvvetleri ykletildi. Hep birlikte denize kld.
Fakat yolda tartma balad. Napoli valisinin olu Don Garcia ile Don Juan Vega bir
senlik benlik davasdr tutturdular. Andrea Dorya bu iki spanyolun arasn bulmak iin
akla karay seti. Sonunda Malta Gran Metri De La Sanglea'nn teklifi zerine, gerek
Napoli'nin, gerek Sicilya'nn kuvvetleri bamsz olarak kendi tarafndan ynetilecektir.
Sava hareketlerine gelince, imparatoru temsilen bir sava kurulu meclisi tarafndan
kararlatracaktr.
spanyollarn Mehdiye nnde grldkleri nisan ayndan beri Turgut Reis, kaleyi
etin savalara kar koyabilecek hale getirmek zere olanca gayretiyle alyordu.
Kaleye erzak ve cephane doldurdu. Gemilerde tayfalk etmi olan drt yz batly da
para karlnda kendi hizmetine ald. Ne var ki; ne kadar kuvvetli olursa olsun, bir
kale dardan imdat grmedike dayanamayacan pekiyi biliyordu.
1550 yl hazirann bir sabah idi. Sabah rzgr afa mjdeliyordu. Sabah
namazna aran mezzinin sesi havaya ykseldi. Uzayan o hazin ar, uzaklara
sindi. Issz lde bir bana seslenen bir ruhtu, tatl bir musikiydi sanki. Bazen rzgr
pencerenin yannda asl duran bir udun tellerine srnr ve geerken sanki bu dnyaya
ait olmayan bir notayla ter. Gnl durur, dinler ve daha hzl arpar. Birdenbire
Mehdiye'nin nnde uyuyan denizi, hain bir hrlt uyandrd. Sefer kuvvetleri gelmi
demir atyordu.
Karaya sandallarla harl harl asker karld. Kaleyi saran tepeler tutuldu. Don Juan
de Vega'nn, Don Garcia de Toledo'nun ve Don Louis de Vargas'n srmal ipek adrlar
kuruldu. Hemen siper ama ve top tabiye etme iine giriildi... Bunlar arlken'in
Avrupa'da en nemli kuatmalarda kullanm olduu ar toplardand. Top uzman
Ludoviko Ferrapolya tarafndan batarya halinde yerlerine sraland. Ar iler grmekte
olan Sicilya ve Yunan forsalarnn srtlarnda habire kamlar sallyordu. Kale iinde
btn eli silah tutan halk kaleye topland. Biroklar Hisar Reis'ten kalenin spanyollara
teslimini istedi. Gen Hisar Reis, "Teslim szn kim azna alrsa, Tanr zerine yemin
ederim ki, onu kendi elimle ldrr ve kenti de batan aa yakarm. Budalalar,
korkaklar! Teslim olmak felakettir. Bin tutsak olacana bir zgr insan olsun.
Hristiyanlar sizleri servetlerinizden istifade de serbest mi brakacaklar sanyorsunuz?
Sizin her eyiniz u anda kale toplarnn fitillerine baldr. mannz, karnz, oluk
ocuunuz, servetiniz iin mutlaka dvmeniz gerek," diye bard. Koskoca dman
ordularna kar bin yedi yz piyade ve alt yz svariyle kalenin savunmasna karar
verildi.
Hisar Reis mdafilerin manevi kuvvetlerini arttrmak iin bir huru hareketine giriti.
yz fedai Trk ve Arap svarisi darya frlad. Bunlar Napoli asilzadeleri
karlad. Kale svarileri kendilerinden kat kat stn kuvvetlerle arpyorlard.
Sava kale surlarndan ve gemilerden seyrediyorlard... Hisar Reis de burlarn
zerindeydi. Kale svarisinin toslayna dayanamayan Napolitenler hemen
dmanlarna art gsterdiler ve metrislere kadar katlar. Fakat Don Garcia'nn rakibi
Don Juan de Vega'yla Malta Gran Metri De La Sanglea, kaanlar kovalayan Trk ve
Araplar pek byk kuvvetlerle karladlar. Kale svarileri kl akrdata akrdata
srt dnmeden kaleye ekildiler. llerin cesetleri, krlm camlar gibi sava
meydanna serpilmiti.
Bundan sonra kalenin karaya bakan surlar, on gn gece gndz ard arkas
kesilmeden bombardman edildi. En sonunda bir gedik ald. Don Vega hcum iin bir
cuma gnn seti. afakla birlikte saldrya geti. Gediin nne geldi. Kimseler
yoktu. eri dald, gene kimse yoktu. Fakat surla asl istihkm arasnda bir grlt koptu.
Her kl savuruluunda bir spanyol askeri kellesiz olarak yere dyordu. Hi
gedikten gerisin geriye darya kan olmad.
Hcumu tekrar etmek telefat arttrmaktan baka bir sonu vermeyecekti. Dmanlarn
morali bozulup gidiyordu. Papalk filosunun komutan Carlos Sforza, Roma'ya yolland.
Papaya gtrd mektupta zetle unlar yazlyd. "Burada sevk ve idare, tecrbesiz
delifieklerin elinde bulunuyordu. Andrea Dorya kst. Artk bastardasndan kmyor.
Sabahtan aksama kadar iskambil oynuyor. En baldrplak spanyol neferi bile,
talyanlar en aalk hizmetlerde kullanmak hakkn kendinde gryor. Siperleri
kazanlar, toplar ekenler, it rmek iin ormanlardan odun kesip getirenler hep
talyanlardr."
Bu arada, gzleri olu tarafndan kr edilmi olan Tunus eski hkmdar Sultan
Hasan spanyollarla birlikte sefere katlmt. Krvanl Seyit Arifle mektuplat.
Krvanlnn sava sonuna kadar binlerce devesi, spanyollarn yeme imesini salad.
Fra Benedetto homerep bir ihtiyarckt. Don Ciyustino'nun szn burackta bir
glle kesti.
Don Ciyustino, "Evet onu diyecektim. Bana da konfessr olarak onlarn gnahlarn
habire affetmek dyor. Ceza olarak be bin Ave Maria, be bin de Pater Noster
dualarn okumalarn emrediyorum. Fakat iin garibi u ki, neredeyse gnah ilemeden
bu dualarn beer binini pein pein okuyacaklar, sonra da gnahn kefaretini biz
nceden dedik, gelsin bakalm gnah, deyip kacaklar. Hep kendilerine
saldrldndan sz ediyorlar. Fakat baka bir ey de var. Gvdelerinde tadklar
ocuklar, imdiden kendi ocuklar imi gibi seveceklerini duyduklarn sylyorlar..."
Fra Benedetto, "Sana aarm kardeim, kendi ocuklar deil de Ruhl Kuds'n m
ocuklar? Elbette kendi ocuklar," dedi.
teki, "Eh, peki, bu gidile nereye varacaz? Korsanlarn bir iki ylda bir
uradklarn bir kez dn. Onlarn her uraylarndan dokuz ay sonra da al sana bir
sr ocuk," dedi.
Fra Benedetto, "Ben fizyoloji, biyoloji gibi eyler okuyorum. Bu iler bizim elimizde
deil. Hayat dediin gzyayla, glle 'pante rey!' (akar hep)" dedi. Sonra iki ihtiyar
sz konusunu deitirdiler (Bu pasaj Klod Farrer'in "Akdeniz'inde rastgelinen u
tmcelerinden esinlenmedir: Fransa'nn, spanya'nn, Akdeniz kylarna ve talya'nn
btn kylarna baklacak olursa, orann insanlarnda yakn arkn ok badem
gzllerine rastgelinir. Elbette, Akdeniz rklar adamakll karmtr. Fakat bu hale
asl yakn ark korsanlarnn neden olduklarna dair kuvvetli belgeler vardr).
*
* * *
Turgut Reis toplayabildii az buuk sava ile gece karanlndan istifade ederek
kalenin ana geldi. ki korsan denize brakt. Bu adamlar drt be mil denizi yzerek,
Turgut Reis'in ne zaman ve nasl dmana saldracan Kale Reis'e bildirdiler.
Bu srada Turgut Reis, kalenin tesinde karaya asker kard. Hcum dzeni ald.
Kaleyi vaktiyle yaptrm olan Elmehdi'nin zeytin aalaryla evrilmi sayfiyesinin
bulunduu tepeye geldi. Buradan dman ordughn seyrederken, ordughtan ayrlan bir
frkann kendisine doru gelmekte olduunu grd. Turgut Reis hemen pusu kurdu. Don
Louis Vargas, bin kiiyle zeytin aac kestirmeye geliyordu. spanyollar pusuya dtler.
Don Vega ile Malta valyeleri, bunlarn imdatlarna kotular. Turgut Reis, pek stn
kuvvetler karsnda ekilmek zorunda kald. Savalar alnca Cirbe'ye gitti.
Hisar Reis, nceden kararlatrlm olan gnden nce savaa tutuulmu olduunu
grnce dman ordughna saldrd. Don Garcia tarafndan karlanan bu saldr,
Turgut Reis'in ekildii anlalncaya kadar devam ettirildi. Savan kzkn bir annda
Don Louis Vargas, tepesine yedii bir arkebz kurunuyla yerlere serildi. spanyollarn
yitii pek ard, dayanamyorlard. Takviye kuvveti getirmek zere Don Garcia
Goleta'ya, Andrea Dorya Palermo'ya ve Carlos Sforza Napoli'ye gittiler.
Elli iki gali, yirmi sekiz tat gemisi, elli byk kuatma topu ve be bin sava
kaleyi teslim alamamt. Bu kuvvetin yars kadar bir imdat kuvveti gnderildi.
Kuatma iki ay daha devam etti. Kale duvarlarna byk apta krk bin ksur glle
savrulmutu. Kale duvarlarnda birka nemli gediin almasndan baka bir sonu
alnamamt. Bundan baka nl mhendis Molino Perez, alnndan yedii bir pitov
kurunu ile teki dnyay boylamt.
Ne var ki, tam bu srada Mehdiye halkndan biri, Don Garcia'ya bavurdu ve kale
surlarnn zayf noktasnn dou tarafndaki deniz cephesiyle kara cephesinin birletii
yerde olduunu gizlice bildirdi. Oralar s olduu iin, gemiler yanasamayacak diye
kuvvetle tahkim edilmemiti.
Don Garcia iki tekneyi birbirine iyice balatarak gvertelerine drt byk top
koydurdu. Gemileri, surun dou ksesinin iki yz adm tesine demirletti. Bombardman
balad ve ard arkas kesilmeden gn devam etti. Eylln onuncu gn koldan
saldracakt.
O gn, gediklerin geniletilmesi iin leden biraz sonraya kadar toplar susturulmad.
Top ateinden kale deta ttyor ve yanyor gibiydi. Surlar sendeliyorlard. evre, top
dumanndan lolamt. Fakat kale savunmaclarnn az ve grtlaklarnda ekmekte
olduklar susuzluk, top ateinden de daha yakc idi. Don Garcia ile Don Vega kara
cephesinde, Malta valyeleri ise dou cephesindeki iki gedie saldracaklard. Sen Jan
valyelerinin en kahramanlarndan olan Alonzo io, bir kar suda koarak Sen Jan
bayran birinci gediin bana getirdi. Fakat bir kurunla devrildi. valye Gonsagaz
di Valencia bayra kapt. Artk valyeler kalabalk halinde gediin nne
yorlard. Ne var ki bayra alan dyordu. Kale Reis "Artk kadn, erkek sras
deil, iki bacakl olan herkes savunmaya komal. Saymz azaldka kale duvarlar ve
gedikleri daralmyor ki," diye bard. Baz Trk korsanlarnn karlar, "Biz imdiye
kadar kocamzla yaadk, kocamzla da lrz," diye kllar ektiler. ehit olan
kadnlar arasnda hamile olanlar bile vard.
kinci gediin stndeki burca, yirmi otuz kadn eli ile itilen bir kaya paras, gedii
amak isteyenlerin bulunduu yere, yani o yerin stndeki burcun ta kenarna getirildi.
Ordan aaya drld.
Fakat ilk gedii savunanlarn durumlar kt idi. Orada ancak birka korsan kalmt.
Elbiselerini omuzlarna kadar syrm olduklar halde, sa kollar da kl kullanmaktan
yorulmu, zaten kllar da testereye dnmt. Ne var ki, bir kar gerilemiyorlard.
Onlarn hepsi orada ehit oldular ve ite o zaman dman, o gedikten girdi ve teki
gediin savunmaclarna arkadan saldrd.
Kale Reis o gedikte idi. Elinde kl, arkadalaryla birlikte, hem nlerindekilerle
hem arkadakilerle dvyordu. Bir aralk arkalarndaki dmann emberini krdlar
ve iki gedikten gelen dmanlarn nlerine aldlar. Artk yava yava, kar kar
geriliyorlard. Kaleyi savunma deil, btn gayretleri kendilerini pahalya satmakt.
Tam bu srada Kale Reis'in gsne rastlayan bir kurun, onu ehit etti. Onun ehit
olduunu grnce batllar silahlarn yere atarak teslim oldular. Fakat, bir avu korsan
hl dvmekte devam ediyordu.
kinci gediin biraz tesinde paralanm gvdeler, yklm talar, kaln ve kkrtl
bir hava iinde bouup duruyorlard. O kaynaan ve vuruan kalabalk ierisinde ayak
dayayacak yer yoktu. Duvarlardan devrilen molozlar, ayaklar altnda inenen llerle
rtld. ukurlar, insan kan birikintileriyle doldu. Artk diri kalan be on korsan,
gerileye gerileye cephanelie yaklayorlard. Onlarn kadrgadaki treleri de bu idi.
Barutu pitov ve arkebze azar azar koyup teker teker ldreceklerine, dmanlar
balarna toplayp, toptan olarak umakt.
Daha ehit olmam birka korsan, gerileye gerileye cephaneliin bulunduu yere
vardlar. Aralarnda pitovu dolu olann biri, onu barut varilinin iine skt. Bir sr
kol, bacak ve ta havaya srad. Orada bulunan birok dman da ehitlerle birlikte
hava fiekleri gibi gklere frladlar. te Mehdiye'nin birinci sonu, (nk yaknda onun
bir de ikinci sonu olacakt) buydu.
Gece ay kalkt. Yanmakta olan birka evin atei, deniz zerinde ay na kararak
kaynaan bir krmz ve gmi prlt peydahlyordu. Fakat sokaklarn urasnda
burasnda, ukurlarda, yamur birikintileri gibi toplanm olan dost ve dman kanlar
zerinde ay durgundu.
Birok insan birok gn alt. O heybetli duvarlarn altna geni ve derin lamlar
kazld. Bunlarn ilerine tonlarca barut istif edildi. Lamlara hep birden ate
verilecekti. Patlama ok korkun olacakt. Ne olur ne olmaz diye donanmay drt mil
alargaya ektiler. Fitilleri ateleyecek olanlar bu ii grr grmez, hafif filikalara
toplanacaklar ve kree kuvvet, o lm yerinden uzaklaacaklard. Donanmann btn
kumandan ve askerleri gemilerin kpetelerine dayanmlard. Fitillere ate verildi.
Yzyllarca devam ediyormu gibi ar ve yrek ezici bir sessizlik vard, gzler hep
orada idi. Gzler krplmyor, hatta tkrkler bile yutulmuyordu. Birdenbire korkun
bir grlt ile da paralar havaya utu. Engin alkaland. Yaya olarak bir gnde
gidilen telerdeki kular sarsldlar ve bararak utular. Gene ta uzaklarda akallar,
yar emzikte feryat eden ocuklarn yaknmalarna ve yar kpek uluyularna benzeyen
hazin ve mtemengiz barlaryla uzun uzun aladlar. Mehdiye, o da paralar
duvarlaryla orada ehit olanlara yakr bir mezar oldu. Bugne bugn kalenin
kalntlar, grenlere hayret verir.
Turgut Reis, Mehdiye'nin acsn Akdeniz kylarn yakarak ald. deta arlken'in
imparatorluunu felce uratyordu... arlken, Papa'nn "nonce'una (elisine) "Bu herif
elime geerse ona forsalk yaptrmayacak, 'Auto da fe' de ra gibi yakacam," diyordu.
Nonce, "Majestenin hakk var!" diye yerlere kadar eiliyordu.
Turgut Reis, ancak Barbaros'a kar besledii sayg dolaysyladr ki, kalenin
sessizliini stanbul'a ve sultana bildirdi... Turgut, Barbaros'un yannda resmi bir grevi
kabulden ekinirdi. Barbaros'tan ekindii iin deil, fakat resmiyetten holanmad
iin. stanbul, Mehdiye'nin sonuna aldrsz kalmad.
arlken'e gnderilen bir mektupta, arada bar varken Mehdiye kalesinin zaptnn
anlamaya aykr olduu bildirildi. arlken, hkmdarlar arasnda imzalanan
anlamalara korsanlarn katlamayaca cevabn verdi. "Turgut Reis, padiahn
himayesinde deildir, ona hcum etmekten baka bir ey yapmadm," diyordu. Kanuni
Sleyman, arlken'i kendi szyle susturmak iin frsat kollamaya koyuldu.
Bu cevap Turgut Reis'in kulana varnca, "O bilmem nerelerin imparatoru ise, ben
de deryalarn imparatoruyum. Ona imparatorluu babasndan kalma. Benimkisi ise
kendi gayretimle yaplma. Sanki dedesinin dedesini arasan ne kar?... Bir ekiya deil
mi? Ben imdiye kadar kendimden zayf kuvvetlerle hemen hemen hi karlamadm.
Talih eseri kree konduum zaman da yaknmadm," dedi.
Mehdiye'nin uurulmas zerine arlken, byk bir danma kurulu toplad. Orada
verilen karara gre, ancak Turgut Reis ldrlerek ortadan kaldrldktan sonra Kanuni
Sleyman'la bar durumunun srdrlmesi mmkn olacakt. Andrea Dorya'ya, hazr
Mehdiye ortadan kaldrlm iken btn kuvvetiyle denize kp Turgut'u mahvetmesini
emretti. Andrea Dorya, Cenova senatosu azalarna, "Ne yapalm? Baa gelen
ekilecek... imdi ktr, denize alacak zaman deildir. Fakat imparatorun emri k
frtnasndan da daha sert" diyordu.
te bylecedir ki, Mehdiye'den daha henz dnm olan Andrea Dorya, Cenova'ya
geldiinin ikinci ya da nc gn gene denize almak zorunda kald. Yirmi yedi
galiyle yola kt. Tunus kylarn krfez krfez, burun burun arayp tarad. Sonunda
Turgut Reis'in Cirbe'de olduunu duydu.
Dorya, Cenova'dan gneye doru inerken, ona katlan gemilerle donanmas seksen
paraya kmt. Cirbe'ye bu seksen gemisiyle geldi. Turgut Reis, adann yksek bir
tepesinde duruyordu. Yannda Sapkolu Reis, Ulu Ali ve baka denizciler vard.
Dorya'nn donanmasn seyrediyorlard. Dorya limann azn abluka edecek surette
demir atyordu. Bu donanma, saysz direk ve serenleriyle bir orman manzarasn
gsteriyordu.
Cirbe Adasnn gney yan, karay kskalamak isteyen bir ay eklindedir. Ayn iki
ular ile kara arasnda iki boaz vardr. Batdaki boaz tamamen slktr. Sn
zerinde srekli olarak kabarcklar, halkalar ve kpkler yaylr. Yazn denizin
serinliiyle yeeren otlardan yararlanmak isteyenler koyun, kuzu ve sr spalarn,
sn diz boyu suyundan geirerek adaya gtrrler. Orada otlar daha ge sner. Ayn
doudaki boynuzu ile kara aras da slktr. Fakat bu sln ortasnda gemilere geit
verebilecek dar ve derin bir kanal vardr. Bu kanala Elkantara ad verilir.
1550 ylnn sonbahar geip k gelince Turgut Reis, Elkantara boazna gelerek
gemilerini onarmak iin karaya ekti... Yannda bulunan drt geminin armalar
sklm ve tenteler karaya ekilmiti. Andrea Dorya'nn kuvvetli bir filo ile Cirbe'ye
geldiini grnce, Korsika'daki Girallana olayn hatrlad. Yannda duran kaptanlarn
bir ikisi, Dorya'ya tutsak dmek tehlikesinden sz ettiler. Turgut Reis dudaklar
glmseyerek fakat kalarn atarak, "Hristiyan kadrgalarnn forsalna son yoktur.
Byk sz sylemeyeyim, fakat bu ellerim bir daha o kreklere dokunmayacaktr," dedi.
Dman donanmasnn boazdan girmesine engel olacak dzeni hemen ald.
Boazn i taraftaki bir noktasnda kk bir toprak kale vard. Oraya kadrga
toplarnn birkan tabiye ettirdi. Ertesi gn Dorya, boazdan ieriye girmeye alt.
te o zaman Turgut'un toplar birdenbire dile geldi. Glleler isabet etmiyor, fakat pek
yakna dyorlard. nk Dorya daha top menziline girmemiti. Dorya, parman
yava yava atee yanatrrken, parmak ucu yannca arabuk elini eken bir adama
benzedi; hemen geri ekildi. Donanmasyla karadaki toplar arasna daha geni bir aralk
koydu. Hemen iki krlangc Sicilya'ya gndererek, Turgut Reis'i kapana sktrm
olduunu, er veya ge onu ele geireceini bildirdi ve oradan kara kuvvetleri istedi.
Turgut Reis'in, bir liman iinde sk fk sktrlm olduu duyulunca, btn Bat
Avrupa kylarnda enlik kampanalar alnd. Haber hzla seyahat ediyordu. (Aradan
hemen hemen be yzyl getii halde, bugne bugn talya ve spanya'da yaramaz
ocuklar korkutmak iin, "Viene Dragutte, Turgut geliyor!" denilir.) Bu habere
zlenler vard. Memnun olanlarn ou ya zengin veya asil olanlard.
Turgut Reis'in tutsak olmas byk bir olay idi. Urbino, Parma, Montova, Milano,
Ferrare ve Savoi, dk, kont, markilerinin birou, karlar des, kontes ve markizlerini
yanlarna almlar, kara kuvvetlerini gtrecek olan kalyonlara binmilerdi. Bunlarn
arasnda Farnese ve Kolonna hanedannn prensesleri de vard. Mevsim kt, fakat
Akdeniz'de okluk rastgelindii zere o k gnleri, gzellikleri dolaysyla daha ok
yaz mevsimine ait idiler. Kara kuvvetlerini Cirbe'ye gtrecek olan donanma an
grltleri, kadnl erkekli nee kahkahalaryla Messina'dan yola kt.
Aradan gnler gemi, kara kuvvetlerinden bir haber kmamt. Andrea Dorya, en
kt havalar hesaba katarak gnderdii krlanglarn ka gnde Sicilya'ya
gidebileceklerini, kara kuvvetlerinin de ka gnde toplanp gelebileceklerini hesap
ediyor ve bu hesaba gre imdat kuvvetlerinin oktan gelmi olmalar gerekiyordu. Kara
kuvvetlerinin bu kadar gecikmi olmalarna ayordu. Btn kayklara, ufukta bir gemi
grlnce hemen kendisine haber verilmesini emretmiti. Buna ramen gndzn
kasaradan drbnyle aklar yoklamaktan kendini alamyordu. Gece ise kendisine bir
ikence oluyordu... Gz yumamyor, yatakta frl frl dnyordu.
En sonunda, gnn birinde ufukta bir gemi grnd. Andrea Dorya, geminin
yanamasn bekleyemedi. Hemen bir krlangca atlaynca ona doru gitti. Gemi kaptan
krlangcn gnderinde amiral forsunu grnce gemiye orsa alabanda ettirerek
merdiveni sald. Dorya, kaptann krlangca gelmesini emretti ve selam sabah bir yana
brakarak, "Yahu kara kuvveti nerede?" diye sordu. tekinin yz hi glmyordu.
"Kara kuvvetleri, Sicilya kapitanas ve drt gemi de geliyordu. Fakat Sicilya'nn yz mil
kadar bat gneyinde Turgut Reis'in donanmasna rastgeldik. Top atei kuvvetliydi.
Hepsini yedee alp gtrd. Biz filonun en byk kalitas idik, kaabildik. Sicilya
valisinin mektubu kaptandayd, Turgut'un eline geti," dedi. Dorya'nn yz kpkrmz
olmutu. inden, "Herif akln oynatt galiba," diye dnd. Kaptana, "Yahu sen ne
diyorsun? Turgut Reis ieride kapanda!" diye bard. teki ne diyeceini ard,
iinden, "ei be grmedik ki, herif gpegndz ahin gibi yetiti, gemileri penesine
almasyla ufukta kaybolmas bir oldu. Ben u ihtiyara amam. Bunu amiral yapana
aarm," diye dnd. Dorya'ya "Turgut Reis'e denizde rastgeldiimize emin
olabilirsiniz. Bayrana inanmasak, onun o manevra ediini denizde baka kimse..."
Kaptan szn burasnda szmona bir ksrk buhranna yakaland... inden, "Allah
cezasn versin, az kald pek kt bir pot kracaktk," diye dnd.
Dorya artk bu deli herifi dinleyemezdi. Krlangcyla soluu doru Cirbe'de ald. Bir
sandala atlayarak limana doru yaklat. Bir topun patladn duysa sevinecekti, ssz
limanda t yoktu. Asl tuhaf ne limann sularnda, ne de karada ila iin olsun bir tekne
vard. Gemiler nereye girmilerdi yahu? Umamlard ya? Filika, bylece dnen
amirali limann dibine doru gtryordu. Limann dibinden kendilerine doru ak
bayrakl bir kayk geliyordu. Kayk yaklanca iinde birka yerli Arap olduu
seilebildi. Ses menziline girilince Dorya, Turgut Reis'in nerede olduunu sordurttu.
Araplarn biri ki Cirbe eyhiydi, Turgut Reis'in birka gn nce gitmi olduunu
bildirdi. Dorya akn akn evresine baknrken ta tepede Dorya ile alay edermi gibi
duran Turgut Reis'in bo adrn grd.
Turgut Reis Cirbe Adasn kar kar biliyordu. Limann darsndaki kyya uzanan
kk bir dere vard. Bu derenin zerinden kk bir sandal yzebilirdi. Fakat bu dere
gemilerin bulunduu yere drt mil tede birdenbire kesiliyordu. Turgut Reis, ite bu
dereden yararland. Buraya aa raylar, kzaklar detti. Btn adamlar ve kendisi,
gece gndz alt. Kzaklar yaland, gemiler kzaklara oturtuldu. Sonunda, insanlarn
ve hayvanlarn aslyla gemiler bylece teki yzdeki denize indirildi. Artk Turgut
Reis gene sevdii denize kavumutu. Gemilerin denize vardklarnn gecesi pfr pfr
esen bir gece rzgryla yelkenler ald. Sabah olunca Turgut Reis Cirbe'den ok
uzakta bulunuyordu. te o gn kara kuvvetlerini getirmekte olan gemileri tutsak etti.
Dorya zgn talya'ya giderken, Turgut Aripel'e doru uuyordu.
BARBAROS'UN LM VE
RSTEM PAA DNEM
Hrvat ve kul, yani tutsak eitinden olan Rstem Paa, sarayda yetitii iin
dalkavukluk sanatnn sembol idi. rnein Kanuni Sultan Sleyman'n her an ne
dndn ve ne dilediini (kavuunun sal sollu iki tuu arasna pek duyarl bir
anten gerili imi gibi) kldan nem kaparcasna anlyordu. te bu sayede sultana damat
oldu. Dalaverecilii ve rvet almaktaki beceriklii sayesinde, ld zaman, tanr
mallarndan baka, bin ksur adet iftlii vard. Barbaros zamannda devletin en ok
gelirine sahip olan Kaptan- Derya'lk mevkiine kardei Sinan Paay getirdi. Bu adam
da Enderundan diploma alm ve Kanuni'nin kz Mihriban'la evlenmiti. Denizden
hibir ey anlamad halde kaptanlk mevkiine getirildi. Hafife alkantl havalarda
bile "Aman, batyor muyuz?" diye heyecanlanrd. Kendisini deniz kt tutar ve ihtiyar
leventlerin aralarnda syledikleri gibi, "Paa, azndan tavuskuu kuyruu" salverirdi.
Buna karlk rza dmanlk ve saldrganlkta bir ei daha yoktu.
Cirbe Adas ve Mehdiye olaylarndan sonra koca Turgut Reis hkmete bavurmak
zorunda kald. Devlete bavuracak hale geldim diye hayflanp duruyordu. Hizmet etmek
istemedii iin deil, fakat grev diye deil de gnlnden koptuu (ve karlnda bir
dl beklemedii) iin yapt hizmetlerin asl kendi gznde deerleri vard. Ancak
bunlar i yararlk zleyiini doyurabiliyordu. imdi ise kran borlusu kalacakt.
Yararllklar gnlden kopmalardan ok uzak, bor demeleri olacakt.
Rodos alndktan sonra arlken Malta Adasn Sen Jan valyelerine, her yl
spanya'ya denecek bir ahin kuu vergi karlnda ihsan etmiti. Bu ahin kuu
sembolik idi. Yani Malta Adas bir ahinler ve atmacalar yuvasna dndrlyordu.
Kanuni bir korsan yuvasn ortadan kaldrmaya karar vermiti.
Ah Barbaros sa olsayd, o zaman daha nice tahkim edilmemi olan Malta Adasn
almak iten bile olmayacakt. Evet (iyi ki kendisi) Turgut Reis vard. Fakat denizden
hibir ey akmayan saray kleleri szlerini dinlemiyordu.
1551 yl ilkbaharnda doksan kadrgaya on bin sava (bunlarn arasnda yenieriler
de vard) bindirildi.
O sabah hava akt. Hafif bir yldz esiyordu. Turgut Reis kk filosuyla limandan
frlad. Sinan Paa filosunu Eriboz aklarnda selamlad. Turgut Reis saray greneini
bilmiyordu. Fakat kk filosunun selam resmi olarak yapt manevralarn ve top
ateinin hz ve yetkinlii, devlet filosunun en deniz bilir leventlerine parmak srtt.
Turgut Reis Kaptan Paal aklndan bile geirmiyordu... Ne var ki, Sinan Paa onu
rakip sayd iin ona kar di biliyordu. Turgut'un filosunun manevrasn ipekli srmal
adrdan seyretmekte olan Sinan Paa'nn kalar gitgide atlyordu. yle manevra
edii ve top atyla Turgut Reis'in filosu, gerekirse devlet filosunu parampara
edebilirdi.
Sinan Paa'nn iini kinle zehir zemberek eden bir ey varsa o da Kanuni Sultan
Sleyman'n fermanna gre devlet filosu komutanlnn, dolayl olarak Turgut Reis'e
verilmi olmasyd. Kanuni tamamyla deilse de Turgut Reis'i ksmen anlyor ve
seviyordu. Turgut Reis'in lksnn Kuzey Afrika olduunu biliyordu. Sinan Paaya
verilen emre gre Turgut Reis'e ok iyi ve vgl muamelede bulunmas gerekti. Sinan
Paa melek gibi glmser ve sevgi ilan ederken, nasl zehir sunulacan saraydan iyice
renmi bulunuyordu. Onun iin ar gibi azndan bal dkerken, ardndan btn gc
kuvvetiyle sokuyordu... Turgut'a, emir uyarnca byk ikramlarda bulunur ve ona
donanmada resmi amirallik (yani derya beylii) teklif ederken ve ayet zapta muktedir
olursa Trablusgarp valiliini sz verirken, "ok tehlikeli olur ve onun hakkndan gelmek
pek g olur..." deyip bir gereini dnyordu.
Mehdiye'nin geri verilmesi talebine cevap olarak, Mesine valisi, spanya ve Trkiye
arasnda bar mevcut olduunu ve bu talebin anlamn kavrayamadn cevaplad. Hi
ses karmayarak filo Sicilya'ya gitti. Augusta'da karaya asker kararak kenti yerle bir
etti.
Ondan sonra ver elini Passaro burnu diyerek Malta yolunu tuttu. Sinan Paa,
Malta'nn iki limann ayran burnun zerine kt. Buradan Sen Anj kalesi grnyordu.
Paa savunaklar szdkten sonra fkesinden gzlerinin akn devire devire reise
dnerek:
"Zapt kolay dediin kale bu mudur? Hibir kartal yoktur ki, yuvasn yapmak iin
bundan sarp ve bundan yksek bir kaya sesin," diye grledi.
Turgut Reis, "Ne yaptlar! Savatlar ve kaleyi zaptedinceye kadar hem ldler, hem
ldrdler," diye cevap verdi. Sinan Paa cbbesinin eteklerini toplayarak hiddetle
soluu bastardasnda ald. Yanna birka kadrga olarak, sanki bir i grecekmi gibi
Malta limanna girdi. Trk gemileri menzile girince susmakta olan kylar top ateiyle
dile geldi. Birok insan bou bouna ehit oldu. Bunun zerine Sinan Paa Malta'ya
saldrmaktan vazgeti. lk Malta baskn byle bitti. Turgut Reis'e kalsayd, ikinci
Malta kuatmasna gerek kalmam olacakt. Ondan sonra Malta'nn yannda Gozo Adas
zaptedildi. Kullanlan sefer kuvvetlerine bakarak bu adacn zapt iin Turgut Reis,
"havan topuyla sere avlamaya benzedi," dedi. Gozo'dan Trablusgarp'a dmen krd.
arlken, Malta ile birlikte Trablusgarp' da Sen Jan valyelerine vermiti. Sinan
Pasa Trablusgarp'n on iki deniz mili dousunda Tacure burnuna geldi. O gnden
itibaren Turgut Reis iin bu burun cana yakn bir yer olacakt. te o gn Malta'dan
dnte o buruna kt. Oysa aradan u kadar yl getikten sonra Turgutca gene bir Malta
dnnde bu burnun nnden geecekti, fakat o sefer ehit olarak.
Kale komutan Gaspar Dvilye'ye yaplan teslim nerisi reddedilince, kalenin zapt
iine giriildi. Fransa Kral kinci Henri'nin spanya'ya gndermekte olduu eli Baron
de Aramon Dlvii, Malta'dan geerken orann Gran Metri Don Juan do Meds
tarafndan konuk edilir.
Gran Metr, sefirin Trablus'un fethinden vazgeirilmesi iin Sinan Paa'ya bavurmas
iin yalvarr. Sefir uygun hediyelerle Sinan Paa'ya bavurur. Fakat Sinan Paa kalenin
zapt iin Kanuninin verdii uygun emri gsterince akan sular durur ve toplar grlemeye
koyulur. Gedikler alr. Kale savunucular direniin bouna olduunu syleyerek,
savamak istemezler. valyeler Malta ve Sicilya'ya gidebilmeleri iin gemi tedarik
edilmesi art ile teslim olacaklarn Sinan Paa'ya bildirirler. Sinan Paa teslim
anlamasn grmek zere valinin gelmesini syler.
Gaspar Dvilye gelir. Fakat valye gelir gelmez paa onun tutuklanmasn emreder
ve ona "Ey kpek yavrular, padiah 28 yl nce Rodos'u ald zaman, haydutluktan
vazgeeceinize ve Osmanl sancana baeeceinize dair verdiiniz sze karlk size
canlarnz balad. Bu sznz siz nasl tuttunuz? Malta'ya yerleip haydutlua
devam ederek, deil mi?" diye bard ve yanndakilere dnerek, "Aln u herifi
hapsedin!" dedi. valye Dvilye'yi, hi de iltifatl olmayan bir tarzda palas pandras
adr dar ettiler. Turgut Reis orada idi. Sinan Paa yerine kendisi olsayd, belki de
byle hareket etmeyeceini dnd. Yine de herifler bu muameleye kat kat
mstehaktlar.
Turgut Reis, ban dnerek glmsemeden kendini alkoyamad. Sinan Pasa onun bu
hareketini gz ucuyla grerek kendisiyle alay edilmekte olduunu sand. Fakat ses
karmad. u Turgut Reis'e oyun edilecek zaman elbette gelirdi.
Turgut arkasna bakp da filodan ayrlarak beyaz kelebekler gibi kendisine doru
gelmekte olan yelkenleri grnce, zld... Bu yoldalar kendisini g duruma
sokuyorlard. Niyeti donanmann dzenini bozmak deil, ban alp zgr deniz
hayatna dnmekti. Hemen arkasndan reisleri toplad, onlara amirlerinin Sinan Paa
olduunu ve ona dnmeleri gerektiini syledi. Onlara sz dinletemiyordu. "Sen nereye
gidersen biz de seninle birlikte gideceiz, ya sen dn, ya dnyann teki ucuna,
cehennemin dibine kadar seninle gideriz," diyorlard. Yaplacak baka i yoktu. Turgut
Reis geri dnd. Geri dnmesi demek, ister istemez Karleli sancak beyliini yani bir
Osmanl amiralliini kabul etmesi demekti, arkadalarndan Sancaktar Reis'e "imdi
Karleli beyi mi, paasrm ne haltsa onu olduk. Bizim zavall Selime bac, kocasn
byle bey ya da paa diye grnce, krk yllk Turgutca'sna nasl muamele edeceini
aracak. Yahut ister misin ki paa kars oldum diye u ihtiyarlnda bbrlenmeye
kalksn da onun o gzelim huyu bozulsun? Yanarm vallahi!" diye dert yand.
Garb Trablus'un alnmasyla Kanuni'nin verdii emir yerine getirilmi bulunduu iin,
Turgut Reis'e kendisinin serbest, fakat donanmann Kaptan Paa'nn emrinde olduu
bildirildi... Fakat donanma subaylarndan biroklar birok ricalarla Turgut Reis'in
gnln ederek onu stanbul'a gitmeye kandrdlar... Turgut Reis sekiz korsan gemisiyle
stanbul'a geldi. Bu gemilerin birine Ulu Ali'nin (sonra Kl Ali Paa) komuta ettii
sylenir, o devrin en seme denizcilerinden olduklar anlalr... Bunlara ulufeler ve
fener tamak, yani Osmanl donanmasnda komutanlk payesi verildi. Turgut Reis bir ay
kadar stanbul'da kaldktan sonra Preveze'ye gitti. Turgut Reis'in seksen iki yllk
mrnce stanbul'a urad biricik sefer ite bundan ibaretti.
Sinan Paa, kardei Rstem Paa sayesinde Turgut Reis'in Garp Trablus Valiliini
grltye getirtmi, Karleli'ne tayini iini becermiti.
Turgut Reis, derya beyliine atanmakla kapana girmi olduunu pek iyi anlyordu.
Rstem Paa'nn niyetinin bir kusur ilemesini beklemek ve kusuru ileyince de kellesini
uurtup koltuuna vermek olduunu seziyordu. Turgut Reis'ten baka kim olsayd,
mutlaka er ge sadrazamn penesinin altnda ezilirdi. Fakat deniz adamnn denizde
tutulur yeri mi olurdu?
Aradan ok gemeden Turgut Reis, o beklenen kusuru szde ilemi oldu. Turgut bir
gn kalita ile Akdeniz'de dolarken bir Venedik ticaret gemisine rastgeldi. Harp
gemilerini grnce ticaret gemisinin (denizlerde tre olduu vehile) yelkenlerini
istinga etmesi ve orsa alabandaya pruva evirerek harp gemisini uygun bir hediye ile
ziyaret etmesi gerekti. Kuvvetli silahlarla donanm olan barca, rzgra ve yelkenlerine
gvenerek hibir trene gerek grmeden yoluna devam etti. Turgut Reis hemen peine
derek bir iki top salvosuyla barann barsaklarn deer ve rampa ederek gemiyi
zapteder.
Bu olaydan az sonra stanbul'dan surat ask bir avu, sert ve souk bir dille yazlm
bir buyrultu getirir. Onda, hadiseye ait tahkikatn yaplmas, sulamalara cevap vermesi
iin Turgut Reis stanbul'a arlmaktadr. Turgut, bu iin nereye varacan hemen
kestirir. Bu gibi emirlere uyarak saltanat merkezine giden bey ve paalarn hi geriye
dnmediklerini bildii iin gemilerine girince, Dersaadet'e (yani saadet kapsna) deil,
fakat Marip illerine dmen tutar. Cebelitark'tan karak uzun sre amiralliini yapm
olduu Fas'a ve Kazablanka'ya gider. Ne var ki, ne de olsa Kanuni Sultan Sleyman,
Trablus ve Malta sularndan Turgut Reis'in uzaklamasnn ne byk bir kayp olacan
takdir eden bir adamd. Onun iin gururunu krarak nemli iler grmek iin haber
gnderdi. Zaten Venedik de ii harbe dkmek istemedii iin olay kapanm sayd.
Turgut Reis de Karleli'ne dnd.
1551 ylnda arlken, Fransa Kral kinci Henri'ye sava ilan etti. Fransa sefiri
D'Aramon, Kanuni'den yardm istedi. Sultan, Barbaros zamannda yaplm olan
seferlerin ne gibi nedenlerle sonusuz kalm olduunu bildii iin ricalara pek kulak
asmyordu. Fakat eli, vezir, paalara hediyeler vererek onlar kazanmay baarmt.
Kanuni de vezir paalar vastasyla kandrld.
Sava haline girilince Turgut Reis, talya'nn Apulya kylarna saldrmaya koyuldu.
Kendisine krk be sava gemisinden oluan bir donanma verilmiti. Bunlarla
spanya'nn talya kylarnda Manfredonya kalesinden yirmi be otuz mil tede olan
Bestie kalesinin evresine adam dkt. Ve kaleyi sard. Kalenin imdadna drt bin
svari ve bin piyade yetiti. Turgut Reis hem kale ile hem de bu kuvvetlerle
savamak zorunda kald. Turgut Reis bir taraftan yetien bu kuvvetleri yenip karrken
dier taraftan kaleyi zaptetti... Ondan sonra birok aknlar yapld ve yedi binden ok
Trk tutsa kurtarld.
Turgut'un zaferlerinin haberi stanbul'a varnca Kanuni pek memnun oldu. Artk byk
denizciye layk olduu mevkii vermenin zaman gelmiti. Cezayir Beylerbeyliinin
eklenmesiyle Turgut Reis'i Kaptan Derya yapt. Rstem Paann etekleri tututu.
Kavuunu bana basnca hemen Kanuni'nin huzuruna kt. "Efendim, Turgut kulunuzu
Kaptan Paa nasb buyurmusunuz. Fakat kendisi bu mesnedi istemiyor. Ben tarada hasl
oldum, diyor. Dergh muallann (belki bir kusur ilerim diye) hizmetinde bulunmay
istemiyor. Karleli sanca bizim nemize yetmez? diyor" diye arzetti.
Saray, Turgut Reis'in umurunda deildi. Turgut Reis'in saray denizdi. Fakat
delikanllndan beri Bat Akdeniz'de gezmeye almt. Asl dman spanya, Bat
Akdeniz'inde idi. Bat Akdeniz'de en gzel hareket ss de Garp Trablus'tu. Sinan
Paa'nn bir oyunu dolaysyla oradan yoksun kalmt. Rstem Paa tarafndan evrilen
dalavereyi duyunca, hemen kalitasna atlayarak Gelibolu'ya geldi. Orada karaya
kmasyla orann en koucu atn satn almas bir oldu. Atna sraynca, o srada sefere
km olan ve Edirne'ye varmak zere olan Kanuni Sleyman' bulmak zere atn
drtnala srd. Nallar tahta kprlerin zerinde grleyerek ve akar sularn iinde
aprdayarak uuyorlard. Turgut Reis kylerin, kasabalarn ortasndan tam hzla
geerken, herkes hayret iinde birbirine "Bu svari acaba kimdir?" diye soruyordu.
Bazlarnca Turgut Reis, Kanuniye Edirne'de yetiti ve uzun uzadya kural ve trenlere
gerek grmeden atndan inince hemen padiahn huzuruna kt. Szlerine gvenilir baz
Trk denizcilerine ve talyan kroniklerine gre ise Turgut Reis, Edirne yolunda
rastgeldii "Grand Turco"nun, yani Kanuni'nin atnn gemini tutar. Her iki sylenti de
Turgut Reis'in seciyesine uygundur... Elli altm yldr denizlerin kahrn ekmi ak
sakall denizci hi ban emeden padiahn nnde durur ve Garp Trablus'u ister.
Resmi filonun Akdeniz'e her knda, donanmann komutan kim olursa olsun
Kanuni'nin verdii talimat hi deimiyordu. O talimat, "Turgut Reis ne derse onu
yapnz?" anlamna gelirdi. te bu nedenle padiah, Garp Trablus'un sancak beyliini
hemen Turgut Reis'e verdi.
Dorya, takmadalardan otuz mil tede iken ortalkta hibir tekne grnmyordu.
spanyol ve Cenevizliler derin bir soluk aldlar. Austosun beinci gn bitiyordu. Gece
ortas idi, tam o sra ay doup da ortal aydnlatt zaman, Turgut Reis'in on iki
kadrgasnn, en arkadaki Granata kadrgasn izlemekte olduu grld. "Don Juan do
Mendoza"nn komutasnda olan bu geminin etraf sarlarak zaptedildi. Bunu gren
spanyol ve Ceneviz filosu bozguna urad. Bata Dorya olmak zere filo, rota
deitirerek Sardenya yolunu tuttu. Turgut Reis hep en arkadaki kadrgaya ya da
kadrgalara saldra saldra filoyu aza alnan bir eker gibi eritiyordu. Son olarak
Barbara Santa galisi kanl bir rampadan sonra alnd. Bu gemide Napoli koruyucu
kuvvetine gnderilen kmeli paralar vard. Dorya, Turgut Reis'in elinden ancak
gemisinin hz sayesinde kurtulabildi.
1554 ylnda Kaptan Derya seilen Piyale Bey, anakkale'den karak Sicilya'nn
gneyinde Turgut Reis'e kavutu. Elbe Adas igal edildi. Trk filosu ayrldktan sonra
Korsika'y igale giden Andrea Dorya, donanmann geldiini duyunca, krk elli
kadrgasyla Cenova'ya kat... Trk ve Fransz komutanlar arasnda anlamazlk kt
iin de Trk donanmas ekilip gitti.
Piyale Paa, her yl donanmayla knda hem Kanuni'nin emri, hem de kendi
arzusuyla Turgut Reis'e kavuur ve o yln seferini birlikte yaparlard. Bylecedir ki
Oran ve Beccaye zaptedilerek spanyollarn Cezayir kylarndan ayaklar tamamen
kesildi. Bu yllarda Sorrento ve Napoli kaleleri yerle bir edildi. Papa, Piyale ve Turgut
Reis'in Roma zerine yryeceklerinden korkarak Vatikan'dan kat. Bir sene sonra
Balear adalar zaptedildi. Bu esnada arlken istifa etti. Olu kinci Filip tahta kt.
Lampedusa Adas yoluyla Cirbe Adasna geldiler, oradan da Trablus nne vardlar.
Burada gemilerde hastalk kt. Fakat hcumu gze alamayarak Cirbe'ye dndler.
Orasn tahkim ettiler. Serda, Conzage, Sen Juan ve Andrea Dorya adlaryla drt byk
savunak ina ettiler. Bunlar, savunma uzman Antonio Conti tarafndan yaptrld.
Mays aynn, scak bir gnyd. Malta'dan Cirbe'ye gelen bir frkata, Trk filosunun
kble lodos istikmetinde Cirbe'ye doru ilerlemekte olduu haberini verdi. spanyol
donanmasn bir telatr ald. Papa filosu komutan Flaminio Orsini ve Jan Dorya hemen
kamak fikrindeydiler. Sipiyone Dorya gemileri kalelerin korumasna ekmek
dncesiydeydi. Don Juan de la Serda, tartmann uzun srmekte olduunu iddia
ederek hemen ricat emrini verdi. Panik balad. Askerler gemilere yetiebilmek iin
filikalarda birbirinin zerine ylyorlar, filikalar alabora ediyorlard. Bir taraftan da
spanyollara taraftar olmu Araplar "cann kurtaran kaptandr!" diye adadan
kayorlard. Gemiler limandan gece ortas bin bir glkle kaabildiler. Serenlerin
ularna balanarak ykseltilen gzcler, afak skerken, "Trkler geliyor!" diye
barp armaya koyuldular. Bir iki saat sonra iki filonun arasndaki mesafe drt mile
inmiti. Trk donanmas hcuma geti. Dman ikiye ayrld ve il yavrusu gibi
dalmaya balad. Gemilerin batrlmayan veya zaptedilmeyenleri pek azd.
Ondan sonra Cirbe Adasndaki savunan alnmas kald. Piyale Paa adaya dnnce
Turgut Reis'i adada buldu. stihkmlar sktrma iine balamt. Adann zapt aylarca
srd. Adann duvarlar nihayet Turgut Reis tarafndan yle ykld. Trk siperleri
dman tabyalarna ylesine yaklatrld ki, tabyalarn temelleri kazlabiliyordu.
Bunlar, hurma ktklerinin yere saplanlmas ve hurma kazklarnn arasnn da talar ve
topraklarla doldurulmasyla yaplmt. Turgut Reis hurma kazklarnn yerdeki ularna
halatlar balatt. Bu halatlara bir iki bin kii "heyemola!" diyerek aslnca, istihkm
uzman Antonio Conti'nin eseri paldr kldr yere yuvarlanverdi. Cirbe Adas byle
zaptedildi.
Cirbe Adasnn zaptndan sonra, Malta Gran Metri Jan Parizo do Lavalet, srann
Malta Adasna geldiini anlad. Zaten stanbul tersanelerindeki hazrlklardan haberi
vard. Eline geen her eyle Malta kalesini tahkim ediyordu. Ayn zamanda gvenini
kazanm olan Komandr Matrin Dolesko do Romegas', Malta filosuyla korsanla
karyordu.
Artk Malta Adas kzdrlm bir ar yuvas gibi uulduyordu. Baka baka rklar,
ulus ve dillerden olan valyeler, Malta'da toplanarak Malta'y bir Babil Kulesine
evirmilerdi.
Malta ve stanbul hazrlklarla urarken, Cirbe Adasnda tutsak edilen Don Juan de
Kadorna'nn yerine Sicilya filosu komutanlna atanan Komandr Kimaraens, Katanya
bapapazn Napoli'ye gtrmek zere Messina'dan kalkt. Kimaraens bastardasna Sen
Jan tarikatnn bandrasn ekmi bulunuyordu. Strumbuli (yanarda) Adasnn yanna
gelince iki Trk kalitas grd ve hcuma geti.
Turgut Reis Cirbe iini bitirdikten sonra Malta'ya gidecek imdat kuvvetlerini yolda
kesmek zere bir bastarda, yedi kadrga ve iki kalita ile denize ald. Gemilerini
Strumbuli Adasnn arkasna gizleyerek iki kalitasn kefe kard. Bir iki gn sonra
Sicilya filosu grnd. Sabahtan aksama kadar devam eden bir savatan sonra filonun
bir ksm zaptedildi, bir ksm da batrld. Geceleyin Strumbuli Yanarda, denizin
zerinde kara kara srklenen gemi lelerini aydnlatyordu.
Malta iin hazrlanan sefer kuvveti artk hazrd. Kara kuvvetleri komutan Mustafa
Paa, donanma komutanysa Piyale Paa idi. Donanmaya birok top (bunlarn arasnda
klverinler ve ahidarpzenler asrn en modern silahlaryd) ve otuz bin asker ykletildi.
lkbahar mevsiminde gemiler stanbul'da Beikta'n nnde leva demir ettiler.
Donanmaya, Beikta'tan Yedikule'ye kadar Vezir Ali Paa elik etti. Sefer
komutanlaryla grt. Yedikule'de donanmadan ayrldktan sonra Sadrazam Vezir Ali
Paa gvendii baz dostlarna Mustafa Paay kastederek "Bizim afyon tiryakisi baz
paalar Malta kalesini helvadan yaplm sanp onu kppedek yutacaklarn sanyorlar.
Bunlarn hareketlerini, fikirlerini ve gidilerini beenmedim, dorusu. Onlara
sylenmedik sz brakmadm, fakat anladm ki bunlara t kr etmez. Allah bu iin
sonunu hayreylesin," dedi. Kanuni'nin uyars her ite Turgut Reise danlmas idi. Bu
uyar ise Mustafa Paa'nn Turgut Reis'i kskanmas sonucunu veriyordu. Mustafa
Paann dncesi, "Dur hele, ben Malta'y kendim zaptedeyim de, Turgut murgut Reis'e
ihtiyacm olmadn grsnler," yolundayd.
1565 yl maysnn 18'inci gecesi Trk donanmas Malta Adasnn kuzeyinde Merse
Sirokko (Keileme) limanna girdi. ki gnde karaya yirmi bin kii karld. Turgut
Reis yetiememiti. Mustafa ve Piyale Paalar kuatmann hangi taraftan balanmas
gerekeceini grtler.
Piyale Paa'nn, "Turgut Reis'in gelmesini bekleyelim. Burasn hepimizden iyi bilir.
Zaten bize verilen emir de ona danmaktr. Turgut Reis nerede ise yetiir," diye
syledii szlere, kendi kafasn pek beenmi olan Mustafa Paa dudak bkerek
"Karada kale zaptetmek, yle denizde hrszlk etmeye benzemez," diye cevap
veriyordu. te bundan dolay Malta'nn can alacak yeri olan ve Burg denilen byk
kaleye hcum edeceine Sent Elm kalesinin sarlma iine balanld.
Hazirann ikinci gn sabah Piyale Paa'nn nceden vermi olduu emirler uyarnca
btn Trk filosu, byk bir selam salvosuyla denizleri titretti.
Turgut Reis gelmiti! Onun dehs her iin can alacak yerini bir bakta akmas idi.
Turgut Reis Sent Elm'e hcumu uygun bulmad. lk nce Vitesvil, oradan da kasabaya
girmek gerekti. Kasaba zaptedilince Sent Elm ve Sen Misel kalelerinin ikisi de teslim
olmak zorunda kalrd. "Fakat imdi ie balanlm bulunuyor. Yanll dzeltmek iin
Sent Elm'in zaptndan baka are kalmyor," dedi.
lk hcuma baland. Yenieriler bir kaleye ve lme doru gidiyorlarm gibi deil,
fakat analarnn koynuna koan ocuklar gibi saldrdlar. Kalenin nndeki yarm ay
eklindeki tabya zaptedildi. Turgut Reis oraya top tabya ettirdi. Kalenin duvarnda
kk gedikler ald. Turgut Reis kadrgalarn serenlerini getirterek ve serenlerin
ularn hendein zerinden srdrerek duvardaki deliklere tktrd. Bylece bir kpr
yaplm oldu. Hcumlara devam edildi. Bu hcumlar eitli aralarla alt kez yenilendi.
Artk Sent Elm kale deil, kaynayan bir sava kazan olmutu. evresi gece gndz
karanlk dumanlarla sarl idi.
Hazirann on sekizinci pazartesi gn sabah idi. Turgut Reisle Mustafa Paa, yeni
almakta olan siperleri tefti ediyorlard. Sent Angelo kalesinden atlan bir glle,
kayalara arpt ve paraland. Byk bir ta paras Turgut Reis'in bana rastlad.
Dostlarnn da, dmanlarnn da saygsn kazanm olan seksen iki yandaki bu deniz
olunun ak sakallar, bandan akan kanlara belendi. Turgut Reis o anda kendisini
kaybetti. drt gn adrnda sayklad. Bazen kendisini bir deniz savan ynetiyor
sanyor, bazen de Sralovaz'daki ocukluunu hatrlyordu. Yaralandnn drdnc
gn Sralovazl Turgutca, ruhunu teslim etti. Cenazesi, kendi mal olan be kadrgann
koruyuculuunda Trablusgarp'a gtrlp gmld.
SON