Professional Documents
Culture Documents
GEREK YAYINEV
100 SORUDA
LKELLERDE DN, BY, SANAT, EFSANE
Prof. Dr. Sedat Veyis rnek
100 SORUDA DZS: 25
95.34.Y.0091.50
100 SORUDA
LKELLERDE DN, BY, SANAT, EFSANE
GEREK
/ SI YAYINEV
istikll Caddesi, Kotu Han, No. 386, Kat 5
80050 Beyolu - stanbul
N SZ
5
G R
A. G EN EL AIKLAMALAR
7
anldn gryoruz. A slnda bu deyimler, yukardakile-
rine bakarak daha insaflysa da, yerinde deildir. nk
yeryznde kltrsz hi b ir halk, hi bir topluluk yok
tur. Ancak kltrn gelime basam a ve derecesi sz
konusu edilebilir.
Yksek kltrlerin dnda y aayanlar iin en ok
kullanlan deyim, ilkel Primitive deyimidir. Bununla be
raber, bu deyim de, yerini, bugn artk daha yumuak
ve doru deyimlere brakm akta, etnolojik literatrde ya
zy bilmeyenler, yazy kullanm ayanlar ( Schriftlosen-
vlker), doal halklar (N aturvlker, Naive pcuple,
N ative peoble) diye gemektedir. Bu deyimlerin henz
lkemizde yaygnlamam olmas nedeniyle, bu. k itap ta
imdilik ilkel deyimini kullanacaz.
B ir topluluu ya da halk ilkel olarak niteleyen ba
lca zellikler unlardr:
a) Doaya sk skya ballk,
b) Doaya egemen olmak iin kullanlan ara-ge-
relerin ve tekniin ilkellii ve yetersizlii,
c) Yaznn bilinmemesi,
d ) Terbiye ve eitimde gelenein nemli rol oyna
mas,
e) Politik rgtlenmenin akrabala dayanm as,
f) Kollektif dnce tarz.
Genel olarak, Kuzey ve Gney A m erika yerlilerine,
Eskim olara, A frika zencilerine, O kyanusya adalarnda
yaayanlara, Kuzey Asya etnilerinin kim ilerine ilkel di
yoruz. 17. ve 18. yzylda Batl lkelerle iliki kuran
ilkellerin bir blm teknie ve modern yaam a biimine
ayak uyduram adklar iin ortadan yokolup gitm ilerdir
(rnein Tasm anya adasnda yaayan yerliler gibi. Son
Tasm anyal 1876 ylnda lm tr).
8
lkel diye nitelenen halklarn ve topluluklarn byk
b ir blm ise bugn artk eski durum larndan uzakla
arak uygarba ayak uydurm aya alm aktadrlar. ok
ilkel basam akta olan ve geleneksel hayatlarn h l s r
drenlere rnek olarak A frik ada yaayan Pigmeleri, Bu-
m anlan, A vusturalya yerlilerini, Filipinlerde yaayan
A etalar, Malaka adasnda yaayan Semanglar, Kuzey
K utbunun i ksm larndaki Eskim olar, A te toprakllar
ve Gney A m erika yerlilerinden kim ilerini gsterebiliriz.
Soru 2 lkellerde din, by, sanat ve mitolojiyi
konu edinen Etnoloji nasl bir bilimdir?
9
Ethnologie, ngilterede *Social Anthropology, Ameri
k ada Cultural A nthropology ad lan altnda okutulm ak
tadr. Ingilterede gelien Sosyal A ntropoloji daha ok
toplum sal yapya arlk vererek, ilkellerin toplumsal ku-
rum lann ve rgtlerini inceler; b u n lan n sistem atik ve
karlatrm al aratrm alan n yapar, birbirleri arasn
daki fonksiyonel ilikilerini inceler. A m erikada gelien
K ltrel Antropoloji ise, kltr ve k lt r malzemesini
inceler ve kimi durum larda prehistoryay, arkeolojiyi,
fizik antropolojiyi, paleantropolojiyi ve etnolojiyi de ii
ne alr.
E tnolojinin yararland balca bilim d allan un
lard r: P rehistorya, A rkeoloji, Fizik Antropoloji, Sos
yoloji, Psikoloji, Tarih, Corafya, Biyoloji, Lengistik,
Folklor ile Din, Hukuk, S anat ve Mzik E tnolojisidir.
lkemizde E tnoloji bilimi A nkara (Etnoloji ve E t
nografya), stanbul (Etnoloji ve Sosyal Antropoloji) ve
H acettepe (Sosyal A ntropoloji) niversitelerinde okutul
m aktadr. ilerinde en eskisi A nkara niversitesi Dil ve
Tarih, Corafya Fakltesindeki Etnoloji ve Etnorafya
krssdr.
10
tem li bir biimde tesp it ederek, bunlar b ir eserinde an
latm tr. Bu iki yazara ayn ada yaam olan T u k i -
t i d e s ' i (M.. 460-400), P l i n u s u (24-79) ve T a c i -
t i t u s u (55-116) da ekleyebiliriz.
O rta a, etnolojik aratrm alar bakm ndan bir d u r
gunluk adr. Bu ada, her eyin Incil'de akland
kabul edilerek, her eit kltrel a ratrm a dinsel inan
ta n uzaklam a olarak grlm tr. M a r c o P o l o
(1254-1323) uzun yllar A syada k alarak, B atllara o ra
d ak i halklarn yaaylar ve detleri hakknda bilgiler
verm itir. Antik an zenginliinin kaybolup gitm esi
ni nleyen, Eski Y unann ve B izansn m irasn koruyan
Islm bilginleridir. slm dininin ok geni b ir alana y a
ylm olmas, tek bir kltr dili konuulmas Islm bil
ginlerinin uzak yerleri aratrm alarn ve bu aratrm a
lardan zengin etnorafik malzeme toplam alarn kolay
latrm tr. Arap bilginleri iinde zellikle 1 b n u
H a l d u n (1332 -1406), eserleriyle etnorafyaya nemli
k atk da bulunmutur.
Diaz n (1450 - 1500) V a s c o d e G a m a nn
(1469-1524) ve K. K o l o m b un (1451-1506) keif ge
rile ri etnolojiyi nemi) bir dnm noktasna getirm itir.
A m erika yerlileri arasnda bulunan F ransz misyo
neri J. F. L a f i t a i (1681 - 1740), onlarn sadece k a
rakterlerini, detlerini, inanm alarn incelemekle yetinm e
mi, ayn zamanda bu det ve inanm alarn E ski adaki
izlerini aram , bunlar A syadaki halklarn det ve inan
m alaryla karlatrm tr. Byle bir alma Etnoloji ta
rihinde K arlatrarak Aklama yntem inin ilk dene
mesidir.
Etnoloji ile ilgilenen bir baka yazar da M o n t e s
q u i e u ^dr (1689 - 1755). M o n t e s q u i e u , kltr e t
kileyen faktrlerin banda iklimi kabul etm itir Coraf
evreden gelen ve fizik yapy etkileyen faktrler ruhsal
11
yapy d a etkilem ektedir. M o n t e s q u i e u , evre teo
risi nin babas saylm aktadr.
J . J . R o u s s e a u (1 7 12-1778), O kyanusya adalarn
d a yaayan yerlilerin h ay atn d an etkilenerek, o n lan n y a
am alarm alabildiine vm, Doaya Dn diye b ir
Bogan o rtay a atm tr. R o u s s e a u , y erlilerin hayatm
b ir cennet hayat olarak kabul etm itir.
ngiliz K raliyet donanm as kaptan olan J. C o o 1c
(1728-1779), P asifik adalarna yapt geziler srasnda,
oralarda yaayan yerliler hakknda geni bilgiler topla
m, yannda getirdii etnorafik malzemeyle k talar e t
nolojisine nemli k atkd a bulunm utur. A lm an a ra tr
clar baba - oul F o r s t e r ler ( J . R. F o r s t e r [1729 -
1789], G. F o r s t e r [1754-1794] ) gezip grdkleri
yerler hakknda tu ttu k la r n o tlarla etnolojiye ve etnog
rafy aya yararl olm ulardr.
lk Etnoloji dem ekleri, 1832 -1842 yllar arasnda
Londra, P aris ve A m erikada kurulm utur. Gerek anlam
da ilk etnoloji mzesi ise A. B a s t i a n n abasyla 1868
ylnda Berlinde kurulm utur.
C. D a r w i n in (1809-1882) aratrm alar etnoloji
yi de etkileyerek etnolojide evrimci okulu g elitirm itir.
Isvireli J. J. B a c h of e n (1815-1887), A m erikal L.
M o r g a n (1818 - 1881), ngiliz E. B. T y l o r (1832-1917)
J.G . F r a s e r (1854-1917), A .C . H a d d o n (1885-
1940), Alman A. B a s ti a n (1826-1905') ve F in li E.
W e s t e r m a r c k (1862-1939) dinin, bynn, ailenin,
devletin, sanatn kkenini ve gelim esini evrim ci adan
ele alarak ilemilerdir. Alm an corafyacs F. R a t z e l
(1844 -1904) ile rencisi L. F r o b e n i u s (1873 -1938)
ile daha sonralar onlar izleyen F. G r a e b n e r (1877-
1934), W. S c h m i d t (1868-1954) ve W. K o p p e r s
(1886-1961) evrimci okula kar karak, k lt rlerin
gler araclyla tem asa geldiklerini ve b iribirlerini et-
12
nlediklerini ileri srm ler; yeryznn eitli yerlerin
de k lt r evreleri te sp it etm ilerdir.
In g ilterede A. R. R a d c l i f f e - B r o t e n (1881 -
1955) ve B. M a l i n o w s k i (1884-1942) gerek evrimci,
gerekse tarihsel okula kar karak fonksiyonalist okulu
kurm ulardr. A m erik al R. B e n e d i c t (1887-1942)
ile Alman R. T h u r n w a i d (1869 -1954) fonksiyonalist
okula bal iki nemli etnologdur.
S ora 4 : E tn o lo jin in balca k onulan nelerdir?
Genel E tnolojinin balca be nemli aratrm a alan
v a rd r: a) Madd k lt r ve teknoloji, b) Ekonomi, c) Top
lum sal rgt, d) Din, by, mitoloji, e) Sanat, oyun ve
mzik.
Madd k lt r ve teknoloji alanna besin elde etmek
iin gerekli olan h er t rl a ra - gere, konut yapm ve
tipleri, kab - kacak yapm , i yerleri, ta t aralar, si
lhlar, av aralar ve teknikleri, giyim - kuam, ss e
yas vb. girm ektedir.
lkel ekonomi ou zaman madd k lt r ve teknoloji
ile yanyana ele alnm aktadr. Oysa ilkel ekonomiyi mad
d k lt r ve, teknolojiden a y n gzetmek gerekm ektedir.
Bu alana ekonomi ve coraf evre; evrenin ekonomiye,
ekonominin evreye etk isi; ekonomi ve toplum; retim ,
doal i blm, teknik i blm, toplu lm a, elii
( z a n a a t); tketim , paylam a, dei - toku, ticaret; mal-
mlk, serm aye, pazarlar; retim , retim aralar, bu
aralarn kullan; ekonomi ve m anev k lt r; ekonomi
nin m anev kltre, m anev kltrn ekonomiye etkisi
ile obanlk, avclk, toplayclk vb. gibi ekonomi ekil
leri girer.
Toplumsal rgtn kapsam na, temelinde belirli ve
karlkl birtakm grevlerin yatt insancl ilikiler gir
m ektedir. B unlar gelenek, grenek, rf, det; sosyal al
kanlklar, kanunlar, aile tipleri, akrabalk gruplan, yal
13
la r grubu ile toplumsal snflar, politik, Bosyal, ekonomik
ve dinsel kurum lardr.
Din, by ve mitoloji alanna doast gler, bu
glerin nitelikleri, etki alanlar; yce varlk kavram ;
bycler, am anlar, rah ip ler ve kutsal kiiler ile bunla
rn toplumun dier yeleriyle ilikileri; dinle by a ra
sndaki benzerlikler ve ayrlklar; dinin ve bynn top
lumun dier kuram larna etkisi; dinsel ve m ajik ritlerin
tasv iri ve tanm lanm as; ilkellerin m itik dnyas, m itle
rin, ayinler ve trenler srasndaki nemi vb. girer.
Beinci aratrm a alan plastik sanatlar, edebiyat,
iiri, dram , ritel ve profan oyunlar iine alr.
teki bilimlerde olduu gibi, E tnolojide de, belli
alanlar iin uzm anlama sz konusudur.
14
metinler, ibadet ve trenlerle ilgili lhiler, a r
klar, trkler, iirler;
d) badet ve her t rl klt iin kullanlan yaplar,
tapnaklar, gizli dernek evleri, m aaralar, me
zarlklar ;
e) Dinsel ve toplum sal trenlere, gei ritlerine,
bayram lara, klt dram larna a it filmler, foto
raflar, resim ler, eskizler;
f) ibadetlerde, trenlerde kullanlan h er t rl k u t
sal ara - gere.
Din etnologunun ya da yukarda saydmz malze
menin tespitiyle uraan kimsenin aratrm a yapt y er
deki yerli dilini iyice bilmesi, aratrm a yerinde uzun
sre kalarak yerlilerle ayn hayat yaam as, aratrm a
yntem lerini ok iyi bilmesi gerekm ektedir. B ir baka
nemli nokta da, aratrcnn rehberini ve klavuzunu se
erken ok dikkatli olmasdr. R ehberin konuulanlar,
sorularn cevaplarn, herhangi bir tren y a da klt arac
hakkndaki aklam alar kendinden b ir ey katm akszn,
sylendii ve anlatld gibi aktarm as gerekm ektedir
(Haekel, 1953, s. 40-41).,
15
Sosyolojik yntem : nan h ayatyla toplum arasn
daki karlkl etkileri; elinle bynn toplum u ne derece
gelitirdiini y a da engellediini aratrr, nem li tem
silcileri J. W a c h ve W. O o o d e dur.
Psikolojik yntem: nan hayatm n etkenlerini ve
psiko - m ental koullarm ; bu hayatn dnce, duygu ve
ilem zerindeki etkilerini; bilin d ve bilinalt durum
larn rollerini; bunlara bal olarak rya, vizyon, ken
dinden geme, mistisizm gibi fenomenlerle allmn d
ndaki ruhsal gleri aratrr, nem li tem silcileri C.G.
J u n g , K. K e r e n y i , L. L i v y - B r u h l , R. T h u m
ut a l d, W. W u n d'tur.
Filolojik yntem: Belli szcklerin arkasnda kalan
inan ieriini kavram ak am acyla zmlemeler yapar.
K utsal term inolojinin renim i ve incelenmesi bu ynte
min nemli b ir ksmm tekil eder. Balca temsilcisi
W. H a v e r s dir.
Fonksiyonel yntem : A y n a y n kltrlerdeki inan
hayatm n form larnn hangi ilkelere gre yneldiini ve
btnlk kazandm, biribirleriyle ilikilerini ve bunla
rn kltrn tm iindeki rollerini ara trr, nem li
tem silcileri B. M a l i n o w s k i ve R. B e n e d i c t tir.
Tarihsel yntem: K ltr tiplerini gznnde bulun
d urarak inan ekilleri arasndaki benzerlikleri tarihsel
ynden a ra trr ve bunlarn tarihlerini Din Etnolojisi
asndan yaklak ve greli yalarna balam aya alr.
nemli tem scileri W. 8 c h m i d t , W. K o p p e r s , V.
V a n B l u c k , P i n a r d d e l a B o u l l a y e, H. B a n
m a n , K. i r k e t - S m i t h v b.
Genel olarak, Din E tnolojisini ilgilendiren konular
da en iyi sonular sadece tek b ir ynteme ve gr a
sna balanarak deil de, eitli yntem lerin eletirisi ya
pldktan ve ortak b ir gr asna v arldktan sonra al
n r (Haekel, 1953, s. 41-42).
16
B. LK EL DNCE TARZI VE L K E L ZHNYET
17
kavram lar, bizimkilerden farkl olup, bundan dolay ilem
ler de farkldr. Prelojik zihniyet, esas olarak bileiktir.
(...) B aka bir deyile, tasarm larn balayc ilikileri,
kural olarak tasarm larn kendileriyle birlikte verilir. Bu
rad a da bireim ler ilkel olup (. . ) hemen hemen ayrm aya
tabi tutulam azlar. Bu da, ilkel zihniyetin niin birok du
rum larda yaantdan etkilenmediini ve elimeye kar
duyarl olmadn aklar. Kollektif tasarm lar, ilkelin
zihnini ayr ayr etkilem ezler; ilkel zihin, bunlar zmle
yip m antksal sraya gre dzenlemez; h er zaman n alg
larla, n ilikilerle baldrlar ve bylece, ilkel zihin mis
tik oluundan dolaydr ki, ayn zam anda prelojiktir.
(L v y -B ru h l, 1926, s. 106-107).
lkel zihniyetin birinci k arakterini prelojik olarak
tespit eden L v y - B r u h l , ikinci k arak teri olarak da
itirak kanununu (loi de participation) ne srm tr.
Bu kanuna gre: lkel dnce iinde objeler, varlklar,
olaylar ayn zam anda kendileri ve kendilerinden baka
t rl olabilirler. Bizim iin g olan bu durum, itirak
kanunu ile idare edilen zihniyet iin glk gstermez.
rnein, Trum ailer kendilerini suda yaayan hayvan ad
dederler; B ororolar krmz papaan olm akla vnrler.
B urada kastedilen herhangi bir akrabalk deildir; bir
zdelik bahis konusudur (ner, s. 43-44).
L v y - B r u h l , ilkel zihniyetin nc karakteri
olarak, m istik yaant zelliini gsterm ektedir, ilkel
lerin zihni bizim yaant ve olaylarn doal dzeni dedi
imiz eyden etkilenmeye hazr deildir. Tersine, zihin
leri, nceden bir sr kollektif tasarm larla doludur; bun
dan dolay, canl varlklar, cansz v arlk lar ya da insan
yaps eyler onlara daim a m istik zelliklerle dolu gr
nr. Bunun sonucu olarak da, zihinleri sk sk objektif
ilikilere ilgisiz kald halde, zmn,, ya da fiil,, mis
tik balantlara ok nem verilir. Bu nceden edinilmi
18
balantlar, imdiki zamann yaantlarndan karlm
olmayp, yaant bunlarn karsnda gszdr (Levy-
Bruhl, 1926, s. 75-76). Demek oluyor ki, nedenler her za
m an m istik bir karakterde olup, nedenle sonu arasnda
bir iletken yoktur.
L e v y - B t u h l , ilkellerin nedensellik ilkesi zerin
de de durmu, bu konuda birok rnek vererek ilkeller
iin raslant diye bir eyin sz konusu olmadn, za
man ve meknn da nedensellikte rol oynamadn b elirt
m itir. Bu konudaki grn desteklemek iin, kitabn
da, eitli rnek olaylar gsterm itir. Bunlardan biri L.
P e c h u e l L o e s c h e'den ald rnektir: Katolik
misyonerler geldikten sonra yam urlar azald, kuraklk
balad. Yerliler buna, din adam larnn, zellikle bunlarn
giydikleri uzun cppelerin sebep olduuna inandlar. n
k daha nce hi byle cppe grmemilerdi (Levy -
Bruhl, 1926, s. 71). B ir baka rnek olay F. S a g a r d
m Kuzey Amerika yerlileri hakknda anlattdr: Bir
akam , lkenin hayvanlan hakknda konuulurken, F ra n
s a da tavanlarla yavru tavanlarn bulunduunu an lat
mak iin, atein nda duvara glgelerini drerek
onlara gstermek istedim. E rtesi sabah salt bir raslant
sonucu her zamankinden daha ok balk tu ttular. Buna
duvarda yaptm glge resim lerin sebep olduuna inan
dlar ve her akam ayn eyi yapaym diye yalvardlar.
Bu samala uymay kabul etmeyince de, glgelerin n a
sl yapldn onlara retmemi istediler. (L ev y -B ru h l,
1926, s. 73).
Bylece L e v y - B r u h l , ilkel zihniyetin zellikle
rini balca noktada toplam oluyor:
a) lkel zihniyet prelojiktir.
b) ilkel zihniyet itirak kanununda temellenmek
tedir.
19
c) Nedensellik, zaman ve mekn anlaylar fark l
dr ve m istik bir gre balanm aktadr.
20
L e v y - B r u h Fde tepe noktasna karlm aktadr. l
kellerle bizim dncemiz arasnda esasta b ir fark ke
sinlikle sz konusu deildir (Birket-Sm ith, 1946, s. 35-
36).
' A vusturyab etnolog J. H a e k e l , L e v y - B r u h T -
n prelojik kavram na deinerek, modern alan a ra tr
m alarnn prelojik grn reddettiini belirttikten son
ra, uygar insanla ilkel dediimiz insam n ru h ve zihniye
tinde nemli bir fa rk bulunduuna, am a bunun esasta ol
mayp derecede olduuna iaret ediyor (Haekel, 1958,
s. 43).
Esasen, L e v y - B r u h l de sonradan m antk konu
sunda yanldn kabul etm itir: M antn yaps b
tn insanlarda ayndr. Ve ilkeller tpk bizim gibi, eer
elimenin farkna v arrlarsa, reddederler. F ak at doas
tnn geni alannda elimeyi farkedemezler demekte
dir (Levy-Bruhl, 1949, s. 73).
21
aram akta, dolaysyla som utlam aya, kiiletirm eye daya
nan bir dnce tarzy la belirm ektedir. K ritik ve dik
k atten yoksundur. R aslant zaman ve y er bakmndan
biribirine bal olan, ark a ark ay a ya da yanyana ortaya
kan iki belirti, nedensiz bir beraberlikle biribirine ba
lanr ve bu balant gelecek iin de kabul edilir. lkel
dncede arm sadece benzerlik ilkesine dayanma-
yp, ayn zam anda ztlk ilkesine de daynm aktadr.
C o n t r a r i a c o n t r a r i s ilkesine gre, bir ey zd-
dnnn arm na yol aar. Bu nedenle insan m utlulu
unu vmemeli, aksine ktlem elidir; yoksa mutluluk
mutsuzluu g etirir (Bach, s. 475, 483, 484).
lkel ya da gelimemi dncenin b ir baka zellii
de, zmleme yeteneinden yoksun oluu, olaylar bir
btn olarak ele aldr. Bylece, nedensel dncenin
temel ilkesi onlar tarafn d an benzer nedenler, benzer so
nular dourur (Spranger, s. 119) eklinde bilinmekte
ve yorum lanm aktadr. lkel insan evresini ve bu evreyi
dolduran eyleri ya arzulad ya korktuu ya da gelenek
sel y ararlarn a gre alglar (Zucker, s. 15). Bylece z
nel b ir dnceyi tem sil eder.
F H c m p l e r , eitilmemi halk dncesinin eksik
yann, byk lde, halkn olaylar biribirine balayp
sonuca varm a tarznda bulm aktadr. H c m p 1c r'e g re:
Eitilmemi, ham muhakeme ve sonu bizim dnce
mizden kuvvetli bir ekilde ayrlm aktadr. Alglamak,
grmek ve farkna varabilm ek iin halkn kavrayc man
tksal dncesi eksiktir. (...) K ategoriler gelimemitir.
A olaynn sonucu B olduu gibi, ayn olay B nin nede
nidir; bazen de hem nedeni, hem sonucudur. Ksaca, halk
inanm as; koul, neden yerine sadece kark, dalgal bir
arm tanyp bilmektedir (s. 65).
Gelimemi dncede da ait eyler nemli rol oy
nar: Renk, koku, allmn dndaki biimler, sesler vb.
22
Gze arpan eyler zerinde d u ru lu r; eya ve olaylar da
ait no k talara gre snflanr ve sralanr. Kuvvet ve mad
de, ilkel dnceye gre, biribirinden ayrlm az bir b irlik
tir. lkel insan, yedii eyin iinde v a r olan kuvveti de
kazanm olabileceine inanr. Keskin bir gzlem yete
nei, p ratik bir yatknlk ve ou kez iyi b ir bellek ilkel
lerin dnce faaliyetlerinin olumlu yanlarm tekil e t
m ektedir (rnek, 196, s. 13-14).
lkel ya da az gelimi dncenin zelliklerini yle
zetleyebiliriz:
a) Genellikle kritikten yoksundur.
b) B ir meselenin ayrntlar zerinde gerei kadar
durmaz.
c) Somutlama ve kiiletirm e eilimindedir.
d) Neden ve sonu balants ou kez arm a
dayanr.
e) zneldir.
f) Maddeyi ve z ayrmaz.
unu da eklemek gerekir ki, bu dnce tarznda, sz
konusu toplumun ya da halkn evreden, corafyadan,
dinden, rktan, toplumsal kurum lardan, ksaca temsil e t
tii kltrden1ve bu kltrn seviyesinden ileri gelen b ir
takm kaym alar, sapm alar ve dereceler vardr. Ancak, bu
nanslarn ve kaym alarn dnda, ana izgi hep ayndr
(rnek, 1966, s. 14).
23
Birinci Blm
D N
I. Animizm
24
rinden baka bir ey deildir; yani ruhudur. Aym durum
lm iin de sz konusudur, len birinin hi bir yaam a
belirtisi gsterm eden yatm asnn nedeni, o kimseye can
llk veren ey in, yani ruhunun bedeni terketm esidir.
Ancak ruh, ryada, inam belli b ir sre, lmde ise ta
mamen terketm ektedir. ilkel insan, r y a ve lmn d
nda vizyon, kendinden geme, ateli hastalk lar gibi
ru h sal ve fizyolojik yaan tlarla da ru h kavram na v ar
m, bunu bedenden ay r ve canl bir ilke olarak tasan m -
lam tr.
T y l o r , insanlarn, yukardaki yaantlardan sonra
evresindeki eyleri de canlym gibi grmeye baladk
larn a deinerek, anim istik dnya grnn giderek ani-
m a tistik dnya grne dntn ileri srm tr.
A nim istik tasarm la, anim atistik ta sarm arasndaki ay
rm , birincinin, ruhun varlna inanm asna; kincinin ise,
insann tpk bir ocuk gibi evresini ve doay dolduran
eyleri canlandrma sna, canl grm esine dayanm a
sdr.
lenlerin, ldkten sonra da, ru h lar araclyla h a
y atlarm srdrm eleri inanc a ta la r ve ller ibadetini
(manizm) dourm u; bu inantan cin, peri, dev inancna
geilm i; birtakm iyi ya da kt, b aka b ir syleyile
y ararl ve zararl ru hlarn belli yerleri, aalar, kovuk
lar ve nesneleri tu ttu k la rn a inanlarak fetiizme varl
m tr. Doal elerin (su, deniz, ay, gne, yldz, or
m an vb.) y u k ard k i basam aklar aarak nem kazanm a
lar politeizm i (ok Tanrclk) dourm u, bu dnemden
de giderek animizmin son dura olan monoteizme (Tek
T anrclk) varlm tr. Bylece, T y l o r , dinin balan
g ve geliimini aklam aya alan kuramm, rasyla:
Animizm, ta b iat inanc, manizm, fetiizm ...politeizm ve
monoteizm dnemlerinden geirmi oluyor.
Animizm kuram bugn artk geerli deildir. Baz
25
yanlar, hakl olarak eletirilm itir. Etnolojik alanda ya
plan eitli aratrm alar, ru h kavram ve inancndan yok
sun, fak at Yce Varlk, Tek Tanr inan ve tasarm
n a sahip ilkel toplum larn varln gsterm itir. Evrimci
bir k arak ter tayan bu kuram n geerli yan, ilkel insa
nn ruh kavram na varn ok gzel aklam asdr.
26
lerde (Kuzey Asya) insan yaatan beden ruhu kalptedir
(Paulson, s. 122). A frik adaki S othalarda m o e a denilen
beden ruhunun yeri y a kalp ya da badr (Dam mann, s.
10). G ilyaklar (Kuzey Asya) bir kk, bir de byk r u
h a inanm aktadrlar; kk ruh bata, beyin iinde, b
yk ru h ise bedende bulunm aktadr.
Serbest ruh ya da glge ruh, beden ruhunun tersine
zgrdr ve lmden sonra baka b ir varlk eklinde kal
m aktadr. K am erundaki Ekoiler glge ru h hakknda y
le dnrler: Glge ruh insan hayatnda varolduu s
rece kck bir eydir ve gste elemektedir. F ak at
bir kez zgrlklerini setiler mi, hangi insann iine gi
rerlerse girsinler, o insann beden bykln ve bii
mini andrarak bymekte ve incelmektedirler (Hermann,
s. 17). Eski EndonezyalIlar, glge ruhun lmden sonra
tepelerin stnde, kk adalarda ya da uzak yerlerde
yaadna inanm aktadrlar. Bu ru h lar yaayanlarla h er
zaman iliki kurabilirler (Tischner, s. 83). Melanezyallar,
bedeni terkeden glge ruhun ylann, farenin ve kuun ii
ne girdiine inanm aktadrlar. Bu ruh, insan uyurken de
bedeni terketm ekte, sonra geri dnmektedir. Samoalarda,
bir lnn glge ruhunun bir hayvana gideceine inanl
m aktadr. Maoriler (Yeni Zelandada) b ir beden ruhuna,
bir de glge ruhuna inanm aktadrlar. Glge ruh, sahibi
bayld ya da uyuduu zaman, onu terkedebilm ektedir
(Nevermann, s. 13, 79-80). O styaklarda, W ogullarda (A s
ya) serbest ruh ya da glge ruh lmden sonra yer al
tndaki ller dnyasna gitm ekte ve orada sahibini ay
nen tem sil etm ektedir. Ayn durum Tunguzlar iin de
sz konusudur (Paulson, s. 115, 121).
Glge ruh tasarm na yksek kltrlerde de rasla-
nlm aktadr. Baz m asallarda glge ru h m otifi grlm ek
ted ir: CJamissonun Glgesiz Adam, H. von H offm ann-
sta h lm Glgesiz Kadn gibi... Iran llar arasnda, Gl
27
gen eksilmesin! eklinde sylenen selm d a glge ruhun
nemini belirtm ektedir (B irket - Smith, 1946, 3. 380).
Baz ilkeller insann ikiden fazla ru h u olduuna ina
n rlar. rnein K araib Taulipanglar insann be ruhu ol
duunu iddia etm ektedirler. Bu ru h lar insann ayndr,
fa k a t grnmezler; tpk glge gibidirler. B unlardan
lmden sonra kargaya dnmektedir. Drdncs yer
yznde kalm akta, beincisiyse sam anyoluna gitm ekte
dir. K araib adalarndaki yerliler de birok ruhun varl
na inanm aktadrlar. B u h lan n en nemlisi kalpte bulu
n u r ve lmden sonra te dnyaya gider. tekiler bir s
re deniz kysnda eleerek gemilerin paralanm asna se
bep olurlar. B ir blm de orm anlara giderek kt cin
lere dnrler (Zerris, s. 345). Endonezyada yedi sekiz,
Laos triblerinde ise otuza yakn ruhun varlna inanl
m aktadr.
II. Dinamizm
28
Kimi hayvanlarn uabilme, yzebilme, derinlere dalabil-
me; abukluk, arlk, sessizlik vb. gibi yetenekleriyle in
sanlardan stn olma niteliklerinin fark n a da gzlem
leri sonucu varm lardr. nsanlar, hayvanlarda, bitkiler
de, doal elerdeki bu stnlkleri kendi cinsleri a ra
sn d a da farketm ilerdir. rnein ilkel toplum lardaki ba
z kim selerin, eflerin, yallarn, am anlann, bycle
rin, savalarn, avclarn toplum un dier yelerine ba
k arak iyi konuma, fizik yap, cesaret, parapsiik, m ajik,
hiptonik vb. gibi yetenek ve zelliklerle sivrilmeleri, bun
larn evrelerinde sadece korku ve sayg uyandrm alar
sonucunu dourmam , ayn zam anda bu gibi kimselerde
bakalarnda olm ayan birtakm olaanst kuvvetlerin
varolduu grn ve tasarm n da dourm utur.
Bu grte niteliklerin, etkilerin ve kuvvetlerin an
lam ok yksek olarak deerlendirilm itir. Canl varlk
la ra zg olduu sanlan bu eit nitelik, etki ve kuvvet
ler giderek doay ve doay dolduran eleri de iine
alm tr. Bylece doal kuvvetlerden doast kuv
vetlere geilmitir. E er yetenekli b ir avc bir hayvan
avlayam az ya da ldremezse, birok ilkel toplumda ras-
lanld gibi sz konusu hayvann sz konusu avcdan
d ah a stn ve gl blduu fikrine varlm tr (Hermann,
s. 31).
Bu kuvvet tasarm n a her yerde raslam ak mm
kndr. E er bir insan, b ir hayvan, b ir bitki ya da ba
ka b ir doa esi yetenek, nitelik, biim vb. ile allm
n dnda kalyorsa, bu, ancak onun dinamik ve m istik
b ir kuvvete sahip olm asndan ileri gelmektedir, insana,
etkili, dinamik, yaratc ve yetkin grnen her ey hep
bu kuvvet ile ykldr ve bu kuvvet in eseridir.
Doada varolduuna inanlan; zellikle belli nesne
lerde, bitkilerde, hayvanlarda ve insanlarda daha belir
gin olan, dinamik ve m istik kuvvetle ykl bulunma ina-
29
cna d i n a m i z m denm ektedir. Bu terim in asl Yunan
ca d y n a m i s = (kuvvet)'den gelmektedir. Dinamizm
terim i ilkin, 1907 ylnda F ransz folklorcusu A. van
G e n n e p (1853-1957) tarafn d an kullanlm tr.
Baz bilginler dinin balangcn dinam ist dnya g
rnde aram lardr. rnein R. R. M a r e t, dinamiz
min insanlar ilkin bysel ritlere sev k etti in i; bu rit-
lerden de dinin gelitiini ve byse! szlerden de duamn
meydana geldiini ileri srm tr. K. D i t t m e r ise,
dinin balang ve gelimesinde dinam ist dnya gr
nn yerinin nde olduunu belirttikten sonra, bynn
dinam ist dnya grnde temellendiini ileri srerek,
gelimenin teki dnemlerine gem ektedir (D ittm er, s.
77). Ancak byle bir geliim izgisi tarih sel adan tant-
lanam am aktadr. Geri dinam ist dnya grnn dinin
gelimesine etkisi olm utur. Ancak bunun yan sra ba
ka dinsel tasarm lara da y er vermek gerekm ektedir.
30
lk lan ya da yaban domuzlan, ifal bitkiler, ularna bol
ca balk taklan oltalar ya da hedefine isabet eden silhlar
hep mana ile ykldrler (Nevermann, s. 12).
M anamn younluu, gc ve etkisi iinde bulun
duu insana, bitkiye ya da nesneye gre deimektedir.
Ayn durum ta n rlar iin de sz konusudur. rnein Po-
linezyada bir zelzele ya da sel tanrs byk bir m ana
gc ve etkisi ile yklyken; yldz, gne ya da ay ta n
rlarnda bu g daha azdr. Polinezyallar gne ta n r
sndaki manay ok aa derecede deerlendirirler. n
k, onlara gre, gne sadece gnlk dou ve batn
yerine getirm ektedir (Nevermann, s. 12).
Mana, kapsad anlam bakmndan ok az ayrm lar
gznnde bulundurulmazsa, baka ilkel toplumlarda da
grlmektedir. Irakualarda (Kuzey Am erika) bu kuvvet
kavram nn karl Orenda dr; Algonkinler buna Ma-
nitu ya da M anito dem ektedir; tiru - Pigmelerinde
(A frikada, tiru nehrinin kysnda) Megbe dir; Kon
golular EZima dem ektedirler; Eskim olarda Sila, Sio-
auxlarda (Kuzey Am erika) W akonda dr.
Mana ya kuaktan kuaa geer ya da eitli dinsel
ve bysel pratiklerle sonradan elde edilir. Polinezyal-
larda soylu, snfn efleri, tan rlarn kuandan gelen
kim seler olarak kabul edildikleri iin, bunlarn ou za
man byk ve zel bir mana ile ykl olduklarna ina
nlm aktadr. E. A m i n g Havvaili efler, lmeden n
ce kemiklerini dostlarna ve hizmetilerine vasiyet etm ek
teydiler. Bylece, onlar bu kemiklerden yaptklar
olta ve zokalarla bolca balk avlayabileceklerdi di
ye yazm aktadr (Arning, s. 50). Maorilerin (Yeni
Zelandada) inanlarna gre, soylu kiilerde bu
lunan mana babadan oula gemektedir. B akala
r ise bu kuvvet i belli birtakm ritlerle elde eder
ler. M aoriler, ban ve salarn mana ile dolu olduunu
31
kabul ederler. Mana sahibi, birinin ban srm akla, m a
nann s n lana geeceine inanlr. M anay elde etmenin
b ir baka yolu da m ana ile ykl olduu bilinen bir e
fin ya d a bir din adam nn soluunu iine ekm ektir
(Hermann, s. 36). O kyanusyadaki kelle avclnn tem e
linde de m ana tasarm yatm aktadr. A vlanan kelle, av
cnn atalarnn k afataslarn n bulunduu yerlere konarak,
onlarn m analarm artrm ak amac gdlr (Tischner,
s. 287). Kanibalizm (insan eti yemek) deti de m aha ta
sarm m ierm ektedir; eti yenilen kim senin belli organ
larnda varolduu, sanlan m anamn yiyene y a da yiyen
lere geeceine inanlm aktadr. A yrca bu m istik, m ajik
ve dinsel gcn kanda, menide, nefeste bulunduu inanc
da olduka yaygndr.
tu ri Pigmelerinde Megbe denilen m ana, b ir etnik
grubun en yal yesinde bulunm aktadr ; bu kimse, meg-
be'y tecrbelerine dayanarak totem hayvanlarndan her
zaman elde edebilir ve bysel ilemlerle bakalarna ile
tebilir.
Kimi zaman da m anann te dnyadaki y a da uzak
lkelerdeki nesnelerden geldiine inanlm aktadr. rne
in Polinezyallar bir balta ok gzel keser ve p aralar
sa ya da bir kayk denizde ok gzel yzer, dalgalara da
yanrsa te dnyada ya da uzak lkelerde bunlara ben
zer bir balta ve kayk vardr, mana da onlardan gelmek
tedir diye dnrler (Nevermann, s. 27).
H er baar m anaya sahip olmakla aklanrken, her
baarszlk da m ana kaybnn bir sonucu gibi yorum lan
m aktadr. E er nl b ir avc artk avdan eli dolu dnm
yorsa, bu durum, avcnn m anasn kaybetm i olmasyla
aklanr.
M anann olumlu, insan ve toplum y ararn a beliren
yanlan olduu gibi bunun tersi de sz konusudur; yani
tehlikeli yanlar da vardr. Bu b ir yan ile olumlu bir
32
yan ile olumsuz olan allmn dndaki kuvvete sa
hip olmak, ondan yararlanm ak ya da onun zararndan
kurtulm ak iin birtakm kanm alara dikkat etmek, b ir
takm ilem ve uygulam alar yerine getirm ek gerekm ek
tedir.
33
pis olarak kabul edilmesi dncesini de katm ak ge
rekm ektedir.
Belli kimseler, nesneler, yerler m ana ile ykl kabul
edildikleri iin bunlarla konumak, bunlara dokunmak ya
da b u ralara baz ritel ilemleri yerine getirmeden g ir
mek insana zarar getirir. Y a bu t r eylemlerden kan
mak ya da belli birtakm ritel kurallar yerine getirdik
ten sonra sz konusu kimseler, nesneler ve yerlerle iliki
kurm ak gerekm ektedir. Dinsel alandaki tabularn bal-
calannm iine din adam lar, bycler, eitli dinsel ara-
gereler, ata heykelleri, maskeler, erginlik trenleri, gizli
dem ekler, tapnaklar, ayinlerin yapld koruluklar, r
mak kylar, tepeler, m ezarlklar vb. girm ektedir.
T abular ya sreklidir ya da belli bir sre iin ge-
erlidir. Srekli tabular daha ok k rallar ve kutsal kii
lerle bunlarn adlan, yiyecekleri, baz srlar, adalar, or
m anlar vb.dir. Kimi eylerse balangta tabudur, gide
rek tabuluunu yitirirler. rnein M adagaskara ilk ge
tirilen atla r yerli halk tarafndan tabu olarak kabul edil
mi, fa k a t atla n n nasl birer hayvan olduklar anlal
dktan sonra tabuluklar kalkm tr. Ayn ekilde bir mis
yoner tarafndan adaya sokulan tavanlar, yeni yiyecek
ler, illar vb. balangta tabu olarak kabul edilmiler
dir (Eliade, 1954, s. 38).
Tabu kurallarnn en yaygn olduklar yerler Polinez-
ya adalanyd. Polinezyallar krallarm , byk eflerini
tan rlarn soylarna baladklar iin, onlar eitli tabu
larla evirmilerdi. rnein Tonga adasnda kutsal kral-
larn evinde kimse yemek yiyemez, uyuyamaz, bir ey ie
mezdi. E er kral bir yabancnn evinde yatarsa, o ev
srekli olarak tabulard. Kral, cinsel ilikide bulundu
u kadnlan da tab u latm rd (Hermann, s. 37). Polinez-
yallann byk ve kutsal krallar o derece kuvvet ile
ykl olarak kabul edilirlerdi ki, glgelerinin dt
34
yerler bile tabulard. M aorilerin efleri, yiyeceklere ve
ieceklere elleriyle dokunam azlard (Tischner, s. 295);
onlar hizmetileri doyururdu.
K rallara mahsus tabu hakknda yle bir efsane v a r
d r: cKila adl gen bir prens, bir zam anlar Tahiti ada
snda hkm srdkten sonra Hawai adasna g eder.
Kila, bir gn yeniden T ah itiye dnp babasnn dm an
laryla arpm ay aklna koyarak yola k ar ve babas
zam nnda tabu olarak bilinen bir limann yaknna gelir.
Ve prensin kay lim ana doru yaklat zaman ada
halk kydan Bakn! Bakn! Herde b ir kayk var. Yak
layor ite... K rabn tabusundan hi b ir korkusu yok
diye barm aya balar. E er kayktakiler gerekten' b
yk bir kudrete sahipseler, tabuyu inemekle balarna
gelecek olan felketten de k u rtu lab ilirler... Prens, tu
fanla ve med-cezirle uzun b ir mcadeleye giritikten, bu
arad a iki yiit ve gzpek adamn da kaybettikten scnra
adaya kar. Bylece iki kiiyi kaybetmek pahasna lima
nn tabusunu bozmu olur (Hermann, s. 38).
K rallarn, kutsal kiiler olarak bakalarna tabu ol
m alarna sadece ilkellerde deil, yksek k ltr ve dinler
de de raslanlm aktadr. rnein 1874 ylnda Kamboya
kral arabasndan yere dp bayld zaman, korkudan
ve saygdan hi kimse k rala yardm edememitir. 1800
ylnda, Kore kralnn srtn d an kan b ir bana ayn ne
denle kimse dokunmaya cesaret edememi ve kral bu
bandan lm tr (B irket - Smith, 1946, s. 406). B ir za
m anlar, Japon krallarnn gnein olu olarak kabul
edilmeleri onlar birtakm tabu kurallaryla sk skya
balamt.
35
Bir eyin pis kabul edilmesi o eyi tabu-
1atrr m? Yksek dinlerde de grlen
tabularn temelinde hangi duygular yat
maktadr? 'Adn da tabula olur mu?
36
birok kurallara dikkat etmek gerekm ektedir. Bu k u ral
lar temizlii ve orucu iine alm aktadr. Bahe ve bostan-
larla gnlk uradan sonra tabu'yu bozmak iin elleri
ykam ak ve ate stne tutm ak gerekm ektedir. Ancak* bu
ilemlerden sonra yemek yenilebilir (Hermann, s. 39).
Totemizmin grld yerlerde, totem hayvannn ya da
bitkisinin baz zel durum larn dnda yenilmesi ke
sin bir ekilde yasaktr.
Kimi tabular da pislik dncesinde temellenmekte
dir. Ay halindeki kadnlar ou zaman bakalaryla ye
mek yemezler, belli birtakm yiyeceklere dokunmaktan
kanrlar; srlardan, av hayvanlarndan uzak durm a
ya alr ve gnlk ilerini tek balarna grmeye al
rlar. Ayrca kzlar ve kadnlar ay halindeyken zel ku
lbelerde kalrlar ve erkeklerle cinsel ilikilerde buluna
mazlar. Ay ba kulbesinin bulunmad yerlerde, evin
ya da odann bir ksm hasr rtlerle blnerek bu i
iin kullanlr. Burada kalan kz, yukarda gsterdiimiz
kanm alarn yan sra sk sk ykanr, ttslenir ve be
denini boyar. H astalar, lohusalar, cesetler de tabu kural
laryla evrilmilerdir. Seksel tabularn temellerinde, er
kein nemli bir ie balam adan nce ava kmak, sa
vaa gitmek vb. gcn yitirmemesi endiesiyle, pislen
me korkusu yatm aktadr.
Yksek dinlerde raslanlan kimi tabularn temelinde
de korku-sayg ve pislik dncesi grlmektedir. rne
in, H indular inein kutsallna inandklar iin, etini
yem ekten kandklar gibi ona dokunmaya bile cesaret
edemezler. te yandan, inanc btn bir mslman do
muz yemekten kesinlikle kanr. nk domuz mslman-
larca pis bir hayvan olarak kabul edilmektedir.
A yrca adlarla ilgili tabular da vardr. Adn, kiilii
oluturan, nesneleri niteleyen nemli bir zellik olduu,
sahibindeki mistik ve m ajik kudreti sembolledii dn
37
lrse, adla ilgili kanm alarn nedeni anlalr. rnein,
Zulular korktuklar ya da sayd k la n b ir kimsenin, bir
olayn ya da bir nesnenin adn ak ak syleyemez, onun
yerine baka bir ey sylerler (Dammann, s. 95).
III. Totemizm
38
Totem ler daha ok hayvanlardan olur. Kimi zaman
d a sz konusu hayvan yerine onun bir paras (kuyruu,
dili, penesi, ty vb.) totem yerine geer. Hayvan to
tem leri en ok avclkla geinen ilkel toplum larda gr
lr. H ayvanlardan sonra ikinci sray bitki totem leri al
m aktadr. D aha seyrek raslanlm akla beraber eitli nes
neler ile frtna, ebem kua vb. gibi meteorolojik olaylar
d a totem olurlar. A yrca eitli nesnelerden de totem ler
vardr.
Totemizm hakknda eitli bilginler a ra trm a la r yap
m lardr. Bunlarn banda J. G. F r a z e r gelmektedir.
F r a z e r , drt ciltlik Totem ism and E xogam y, 1910
adl eserinde konuyu btn boyutlar ile ele alm tr. A.
L a n g, B. A n k e r m a n n , R. T h u r n w a 1 d, TV.
S c h m i d t , A. R a d c 1 i f f e - B r o w n, A. G o l d e n -
w e i s e t , F. G r a c b n e r, TV. W u n d t, J. H a e k e l vb.
gibi etnolog ve sosyal antropologlar da totemizmin eitli
yanlarn aratrm lardr. E. D u r k h e i m , J. F. Mac
L e n n a n , R. S m i t h dinin balangcn totemizmde a ra
may denemilerdir. te yandan totemizmin dinsel ve to p
lum sal yanlar hakknda da durulmu, bu konuda farkl
grler ortaya atlm tr. ok ynl ve olduka kark
olan totemizm tasarm/ balca ekilde grnr: Grup
y a da klan totemizmi, birey totemizmi ve cinse bal to
temizm.
39
triine duygusal bir akrabalk ve dinsel - bysel b ir
inanla balandr. Bu eit totem ciliin k arak teristik
yan sz konusu klann yesi ile totem inin o rtak bir a ta
dan geldikleri inancnda grlm ektedir. Bu ata, m itik
bir atadr. Bylece totem leri ayn olan kim seler birbirle
rine akraba gzyle bakarlar. Grup totem ciliinin tipik
zellikleri en ok klanlarda grlr. Klan, ayn toteme sa
hip olan kimselerin oluturduklar bir topluluktur. B ir kla
nn yelerinin ritleri ayn m itik gelenekler ile biimlen
m ektedir. Klan ile totem i arasndaki sk iliki ve ba
la n sembolleyen zellik, kendini ilkin adda gsterir. Klan,
adn toteminden alr. nk, totem in adnn, totemde
gerekte varolan ya da varolduu sanlan her eit y ete
nek ve zellii de ierdiine, bunu klann yelerine geir
diine inanlm aktadr. Bu bakmdan totem in ad ve bii
mi eitli aralara ilenir. Totem figrleri b ir amblem, bir
iaret olarak gerek kltik, gerekse prof an trenlerde t a
nr. Totemi ya da klan atasn; bunlar ile ilgili sembolle
ri ve efsaneleri canlandran oymal byk direklerin y a
plmas ve yerlerine dikilmesi ritel trenleri gerektirir.
Bu totem direklerine en ok A m erikann kuzey - bat ky
larnda yaayan yerliler ile Okyanusya adalarndaki y er
lilerde raslanlm aktadr. Evlerin ve tapnaklarn nlerine
dikilen totem direklerinin stne klann arm as ve zel
iaretleri de oyulur.
Klan yeleri totem hayvanlarnn penesini, tylerini,
kem iklerini vb. zerlerinde tar, totem lerinin seslerini,
hareketlerini ve yeteneklerini ta k lit etm ee alrlar.
A vustralyadaki kanguru klanlarnn, kangurunun h are
ketlerini canlandran danslar ok nldr. Totemi k u rt
olan bir klann yeleri de trenlerde k u rt postuna b r
nerek hayvann ulumasn ve hareketlerini ta k lit ederler.
Genellikle totem hayvann ldrmek ve yemek yasak
olduu iin, hayvann ty, penesi, gz, kemii, postu
40
vb., totem i baka hayvan olan bir klandan tem in edilir.
Klan yeleri, klann totemi olan hayvana ya da bitkiye
k ar ok saygl davranrlar, onu ldrm ek ve yemekten
kanrlar. Ancak, ritel am alarla totem hayvannn ya
da bitkisinin yenildii de olur.
Grup totemciliinde, grup yelerinin birbirleri ile ak
rab a olduklar inanc, ayn atadan (totem den) geldiklerine
ve totem in m ajik gcn tadklarna dayanr. Bu g
klanin ya da grubun en yal yesinde bulunur. Totemcili
in grld yerlerde yallarn sz sahibi olm alarnn
bir nedeni de budur. Klan kuran kimse totemin m istik
ve m ajik gcn ondan alarak tekilere, iletm itir. Grup
totemciliinde totem ve totem ile ilgili her eit inan
geleneksel olarak babadan oula geer.
Grup totemciliinin b ir-baka zellii de, ayn klan
yelerinin birbirleri ile evlenme yasadr. Ayn atadan
geldiklerine inanan klan yeleri birbirleri ile akraba sa
yldklar iin, kendi aralarnda evlenemezler. Dtan ev
lenme (ekzogam i) denilen bu kural, totemciliin tipik
zelliklerinden biridir.
Grup totemciliinin dinsel ya da toplumsal yannn ar
basm as eitli blgelere gre deimektedir. rnein
A vusturalya ve Melanezyada totemcilikle iligili olarak,
ibadet ve yinler de gelimi, bir eit klt - totemizmi
dom utur; totem atalar iin dzenlenen trenlerde efsa
neler anlatlr, kutsal arklar sylenir. Bu iler, iin k u t
sal yerleri, klt aralar, kaya resim leri, ilk totem leri can
landran dram atik oyunlar vardr. Ayrca, totem lerin
bysel gcn arttrm ak iin eitli trenler de dzenle
nir. Bununla beraber grup totemciliinin daha ok to p
lum sal yan gelimitir. Etnolojide grup totemciliine kol^
lektif totemcilik de denmektedir.
41
Sora 18 Birey totemciliinin zellikleri nelerdir?
42
Birey "10161111 erginlik anda edinilir. Bunda, grup
totem ciliinde olduu gibi, totem ile grup arasndaki ak
rabalk sz konusu delidir. Birey totem ciliinde totem ;
o kim senin koruyucusu ye yardm csdr. Kii, totem ini
babadan oula geen b ir m iras gibi bulmaz, onu eitli yol
la r ile kazanm aya alr.
43
olarak kabul ederler: Sen bizim hepimizi ldrdn! Ve
sonunda bata evli kadn olmak zere ana - babas, k a r
deleri ve grubun teki yeleri kendilerini keserler. H at
ta kk ocuklar bile ldrlr (H erm ann, s. 54).
Kuzey A m erika yerlilerinde hayvan alter egosu e-
it yollarla elde edilmektedir. Kendine koruyucu bir hay
van kazanm ak isteyen kimse uzun gnler oru tu ta r; bu
sre iinde ryasnda grd hayvan onun alter egosu
olur. Eskiden, A m erikadaki yksek kltrlerde bir o
cuun burcuna baklarak, koruyucu hayvann saptam ak
iin bir byc arlrd. Ayrca ocuun doduu yere
kl, kum serpilir, bunlar zerinde hangi hayvann ayak
izi grlrse o hayvan alter ego olarak kabul edilirdi.
ou zam an da ocuun doumu srasnda y a da dou
mundan sonra grlen hayvan, alter ego olurdu. A lter
ego pratiinde hemen her zaman bir hayvan sz konu
sudur.
A lter eponun bir bitki olduu seyrek durum larda ise
en ok h ay at aac ile balantl tasarm lara raslanlr.
rnein bir ocuun doumu srasnda bir aa dikilir;
bu aaca zenle baklr; aacn boy atm as, gelimesi ve
bymesi dikkatle izlenir; nk aala ocuk arasnda
sk bir ba olduu kabul edilmektedir. Aacn yaralan
mas, kesilmesi, kurum as ocuun saln ve yazgsn
da etkileyecek diye korkulur (Hermann, s. 57).
Din etnolojisinde alter ego yerine N agualizm te
rimi de kullanlm aktadr. N agualizm Azteke n a u a i l i
= (gizli, rtl, kapal bir e y )den gelmektedir. Tpk
alter ego gibi, bir insanla bir hayvan arasndaki yazg
ban anlatm aktadr.
V iyanal etnolog J. H a e k e l nagualizm yerine
Tonalizm terim ini nermektedir. Terim in asl da Aztek-
eden gelmekte, birinin ruhu, birinin yazgs anla
mn karlam aktadr (Haekel, 1953, s. 33-49).
44
E n ok O rta A m erika yksek kltrlerinde, Kuzey
A m erika yerlilerinde, Gney A syamn baz ilkelleri ile
Endonezya yerlilerinde grlen birey totemciliini kimi
bilginler grup totemciliinin ilk basam a olarak kabul
ederken, kimileri de bunun grup totemciliinin bozulma
sndan domu oluduunu ileri srm ektedirler.
45
IV. Fetiizm
46
buna karlk Khonde ve Mpezo - fetileri ktlk geti
rirler. En nl fetiler ivili fetilerdir; deiik malzeme
den yaplan bir figrn her yanm a ivi aklr. Fetile
rin zerine ivi aklmas deiik biimlerde aklanmak-
ta d r: H astann neresi aryorsa, fetiin o ksm na ivi
akarak analoji bys uygulam a; ivilerle fetii gzel
letirme amacnn gdlmesi; feti iindeki cine ondan is
tenileni hatrlatm a... iviler b ir byc tarafndan ak
lr, istek yerine geldikten sonra da karlr (Van Baa-
ren, s. 123-124). Grlyor ki, fetiizm dinsel bir k arak
terden ok byse] bir k arak ter tam aktadr.
H erkes feti yapamaz. Bu i, toplum iinde dinsel
bysel yeri olan ya da m ana gcyle ykl bulunduuna
inanlan kimseler tarafndan yapbr. B at A frikann d
nda fetiizm en ok Kuzey A syada grlmektedir.
V amanizm
47
l bulunm aktadr. Gerekten de E sk i H indistanda,
inde, ra n da ve Skilerde (H indistanda b ir ta rik a t) a-
manizmin izlerine raslanlm aktadr (Paulson, s. 125-126).
Trk kavimlerinde am anlara kam denilmektedir.
A bdulkadir i n a n , am ana eski Trkede kam de
nildiini; aman ve bak terim lerinin yabanc dil
lerden geldiini iaret etm ektedir. Ona gre, K rg z -K a
zaklarn bak ya da bakss da Buda dini araclyla
gelmi olan yabanc bir kelimedir (inan, s. 75).
amanizm, tran s durum una geebilme yeteneindeki
kim selerin, yani am anlarn, doast varlklarla iliki
ler k u rarak onlarn glerine sahip olm alarndan; bun
lar toplum adna kullanm alarndan ve bu amala yap
lan dinsel - bysel p ratik ve trenlerden ibarettir. a
manizm ne kendine zg b ir din, ne de m ajinin bir bii
m idir; her iki alan da ilgilendiren yan lan bulunan, e
itli din ve dnya grlerini birletiren b ir inan ve tek
n ik tir (rnek, 1971, amanizm maddesi).
amanizm hakkndaki alm alaryla isim yapan A.
O h l m a r k s , amanizm i kutup blgesine zg k arak
te ristik bir belirti olarak kabul etm ektedir. Ona gre;
karanlk k gnleri, aydnlk yaz geceleri, iddetli souk,
sessizlik, arazinin monotonluu, seyrek yerleim, yetersiz
ve tek yanl beslenme, sk sk yaanlan alk kuzeydeki
kutup blgesinin ve kutup altnn tipik zellikleridir. Bu
ortam iindeki yaam a zorluklar insanda sk sk is
te rik tepkiler meydana getirm ektedir. O h l m a r k s bu
nun adna Kutup isterisi dem ektedir (Ohlmarks, s. 81,
82). Ne v ar ki, amanizm, O h l m a r k s tn iddia ettii
gibi sadece kutup ve kutup alt blgesine zg dinsel -
m ajik bir fenomen deildir. Kuzey Asya, O rta Asya ve
Dou A sya; Kuzey ve Gney Am erika ile E skim olann
yaad blgeler amanizmin yayld balca yerlerdir.
Daha deiik biimlerde O rta ve Yakn Douda ve daha
48
d a r anlam da da yeryznn eitli blgelerinde amaniz-
me raslan lm aktadr.
49
T anrlardan ve cinlerden ackl ark larla yardm dileyen,
kendisine sataan cinlerin ve kt ruhlarn ac vermeme
lerini, rah atsz etmemelerini istiyenler ru h sal yap bak
mndan am anla elverili kimseler olup, b ir onulmaz
derde dmlerdir. Bunlar geceleri korkun dler gr
mekte, gndzleri kendilerini izliyecek olan cinlerin biri-
birleriyle konutuklarn duym aktadrlar. Bylece uzun
bir sre oradan oraya dolaan kimse, sonunda tannm
bir bakaya (am ana) giderek ondan ilerde uygulayaca
mesleinin srlarn renmeye balar (Findeisen, s.
35-36).
E l i a d e de bu durumu hayaller grmek, uykuda
ark lar sylemek, tenha yerlerde dolamak, barp a
rm ak, acaip sesler karm ak eklinde tanm lam akta
dr (Eliade, 1957, s. 25).
A ltaylarda, aman adayn gemi k a m - atalarnn
ruhundan biri, kam olm aya zorlar. Bu durum a A ltayllar
ruh basyor derler. A ta ruhu basan kimse bundan k u r
tulm aa alr; amanl kabul etmemekte s ra r ederse,
deli olur. am anlarn hepsi sinirli, melankolik kim seler
dir (nan, s. 76). n a n , tan rlar tarafn d an seildiine
ve em rinde ruhlarn bulunduuna inanan ka m , hayali
geni, m istik ve yaradltan zeki bir adam olarak ta
nmlyor. Tabiattaki baz srlara da vakftr. Kam (a
man) olacak adam kklnden beri ok dnceli olur;
vakit vakit can sklr; ta b an airdir, irticalen iirler,
lhiler syler (nan, s. 79).
Bu konuda, btn aratrclar hemen hemen aym
noktalarda birlem ektedirler. aman hastal denilen
bu psiko - patolojik durum genellikle bul anda ken
dini gsterm ektedir: hastala yakalananlar ac ekmek
te, kukulu ve tedirgin davranlarda bulunm akta ve sk
sk baylm aktadrlar. Bu durum, ou zaman birka yl
srmektedir.
50
Soru 24 : Mistik paralanma ne demektir?
51
tr: Onlar ilkin bam kesip, y u r tun (daha ok O rta
A syada kullanlan bir adr tipi) kereveti stne koy
dular. Sonra kemik srasn a gre, bedenimi p aralara
ayrdlar. Kesip aldklar h er e t parasn dokuz kazk
stne gerdiler. Sonra hepsi b ir aray a gelip etleri ye
meye baladlar. Derken danalara h astalk getiren cce
bir cin ahrn o rta direinden kt ve teki cinlerin ye
diklerinden a rta kalan kem ikleri toplayarak az nce so
yulmu taze kayn aac kabuklarnn stne koydu. Bun
dan sonra canm yeniden bedenimin iine girdi, beh de
ayaa kalktm (s. 142).
am anlar genellikle bu safhay yle an latm ak tad r
lar: Cinler ilkin ba keserler; sonra kesik ba bir so
paya geirirler Bylece ba kendi gzleriyle evresinde
olup bitenleri grebilir. yle ki, biz onlarn bedenimizi
nasl kesip bitiklerini grebiliriz. Sonra bedenimizden
kestikleri paralar lm ve hastalk getiren yollarn a ra
sna pay pay ederler . (s. 153).
Btn bunlar olup biterken am an aday baygnla
benzeyen bir durum da tenha b ir yerde y atm ak ta ve do
ast yaratklarn bedende giritikleri operasyonu duy
m akta ve gzleyebilmektedir. Mistik paralanm a ritel
inisiyasyonun en nemli basama olan lp dirilme
m otifini sembolize etm ektedir.
Bu lp dirilme m otifi kimi zam anda hayvanlarla
ilintili olarak grlm ektedir. rnein Dou G rnlandda,
u sta bir amann yannda eitim gren am an aday tran s
durum una geince, denizden kan b ir ay tarafndan ye
nip yutulm akta ve geriye amann sadece iskeleti kalm ak
tadr. F a k a t aman aday hemen dirilm ekte ve yeniden
etine brnm ektedir (H ultkranz, s. 357).
52
Soru 25 : aman aday bir eitim ve renimden
geer mi?
53
sndan cinlerin eitlerini, dillerini, tra n sa geebilme ye
teneini, dm anlarn ktlklerini uzaklatracak by
leri, davulun ve teki ritel aralarn kullanln re
nir. A yrca cinlerle bulutuu zaman syleyecei arklar
ve byl szleri de renir (H ultkranz, s. 400).
U sta am anlar raklarna yukarda saydklarmzn
y ansra zellikle tran s durum una gemeyi salayan ok
etin altrm alar yaptrrlar. Bylece aday tran sa gee
bilme yeteneini elde eder. Gittike arta n ve zamanla
sklatrlan bu t r altrm alarla gelecein aman ya
va yava amacna ulam olur. A dayn am an oluu
ou zaman bir trenle kutlam r; bu trende ona en nem
li iki arac, aman davulu ve aman giysisi verilir.
aman, am anistik ilerde ok gerekli olan trans
durum una geebilme yi renicilii srasnda elde ettii
alkanlkla salayabildii gibi, gerekirse bir an nce
vecd e gelebilmek iin eitli narkotik maddeler de kul
lanabilir.
U sta aman rana her eyi retm ekle beraber,
adayn asl ustas, onun koruyucu cinidir.
54
ta d r. Bunun yansra, birtakm cinlerin insanlarn iine
g irerek onlar h asta ettii inancn d a belirtm ek gerekir.
am an ise, yukardan beri anlattm z gibi gerek deiik
ruhsal yaps, gerek renimi ve gerekse bu i iin ta n
rla r y a da ulu ru h la r tarafndan seilmi olmas nede
niyle h e r zaman iin iyi ve kt cinlerle ilikilidir.
aman, zararl cinlerin etkisiyle bedeni belli b ir sre
iin terkeden ruhu bularak onu yeniden hastann bedeni
ne koym aya urar ya da h astah a sebep olan cini h as
tad an uzaklatrm aya abalar; bu ileri yapm ak iin
tra n s durum una geer ve bylece doast varlklarla
ilikiler kurar.
Tunguzlarda am ann kendinden geerek hastay sa
altm as u evreleri izlemektedir:
1. aman ilkin kendi koruyucu cinine bavurur. Bu
cin onun iindedir.
2. Bu koruyucu cinin yardm yla hastaln asl ne
denini rendii gibi, h astalk nedeniyle h a sta
nn bedeninden uzaklaan ruh u n eletii yeri de
bulur.
3. aman, buyruundaki eitli cinleri ararak
hastann kaan ruhunu yakalar.
4. Baha toplad cinlerin araclyla h astay a so
kulmu olan cini kovalar.
5. H astann uzaklam olan ruhunu yeniden h a sta
nn bedenine sokar.
6. Cinlere yardm larndan dolay teekkr eder (Fin-
deisen, s. 131).
Trenle hastay a arlan am an, kendine m ajik ve
m istik gc salayacak olan giysisini srtn a geirdikten
sonra, yardm c cinlerine bavurur. H astann yam na yak
laan am an, tekdze ark lar sylemeye balar. Ayn za
m anda da elindeki davulunu alm akta ve oynam aktadr.
am an giderek kendinden geer ve tam bir tran s duru
55
muna der. Bu durum da iken insan artan , korku
tan eitli eyler yapm akta, gerek h astay, gerekse orada
bulunan bakalarm etkilem ektedir.
Bu evreleri daha ayrntl biimde gznne sermek
iin, O h l m a r k sn S e r o e v s k i j den ald b ir a
man seansn ksaltarak verelim:
H asta iin arlan am an en iyi yere buyur edilir.
aman salarn zp da tr ve hkrm aya balar; giy
silerini giyip, sslerini ta k a r... ubuuna doldurduu t
tnden ekmeye b alar... Gittike s a ra rr; titrem esi ve
hkr gittike a rta r; y u rtun o rtasn a b ir a t postu se
rilir. am an biraz su itikten sonra, adrn ortasna gi
dip, d rt rzgr ynne doru eilip, azndaki suyu
drt b ir yana serper. Bu srada hi kimseden ses k
m am aktadr. Ocaa beyaz a t kllar a tlr ve ate sn
drlr... Gneye ynelen aman, davulunu bir kalkan
gibi tu ta r... B ir eyler m rldanr ve hkrr. Kesin bir
sessizliin egemen olduu srada g rltl bir biimde
geirir. Y u rtun bir yerinden ya b ir atm aca ya da bir
m art lklar atm aya balar. Derken o rtal a yine bir
sessizlik ker. Sonra aman usuldan usuldan davulunu
alm aya balar, tpk bir sivrisinek gibi sesler k artr;
giderek davulun sesi glenmeye balar, b ir gkgrl-
ts hlini alr... Buna uygun olarak kular, atm acalar
barm aya balarlar.. Davulun vurular iyice artar, zil
ve an sesleri biribirine karr, deta ses tonlarndan b ir
su alayan hlini alr. Birden her ey susar. Yeniden
davuldan sivri sinek vzltsna benzer sesler kar ve
grlt gittike a rta r; bu biimde srp giden grlt
srasnda aman bysel ark lar syler, yerin kudretli
kzn, stepin beyaz atn, ate cinini vb. a
rr. am an ark syleyerek yardmc ciniyle dier ko
ruyucu cinlerin yanm a gelmelerini rica eder ve onlardan
yardm ister; onlara birtakm sorular so rar ve karlk
56
lar alr. Sorduu sorular da kendisi cevaplandrr. By-
lece arlan cinler gelmi olurlar. yle ki onlarn birden
o rtay a kndan, korkun baklarndan korkan ve a r
plan am an yere der Kendi koruyucu cini amann
iine girdii zaman, am an yeniden kendine gelip, do
ru lu r ve balar oynamaya, sram aya... H areketleri g it
tike abuklar. O kad ar ki, onu tu tm ak isteyenler b
yk aba harcarlar. aman bir deli gibi oynar da oynar
Sonra sakinleerek yum uak bir lh alar ve syler
Sonunda ne bilmek istemise, hepsini bilmi olur: H as
taln nedeni nedir ya da kim dir? Sonra da cinlerden,
hastal saaltm as iin kendine yardm edeceklerine
d air sz aldn syler. Ve birden canhra bir fery at
ykselir bylece hastaln nedeni olan cini uzakla
trm olur. H astann aryan, szlayan yerini emmeye
balar. Bu arada kutsal cinler iin nasl bir kurban veri
leceini de renir. H astaln nedeni uzaklam, k u r
ban kabul edilmi, dua duyulm utur (Ohlmarks, 185-
187).
am anlarn saaltm a seanslar ve uyguladklar yn
tem ler iklim koullarndan ekonomik ve ekolojik etken
lerden gelen baz eitlemelerin dnda ana izgileriyle
ayndr. Alman etnologu Th. K o c h-G r n b e r g , Gney
A m erika'm n kuzey-batsndaki Taulipanglardaki b ir has
tann saaltlm asm ve amann bu srad a geirdii de
iiklikleri, bavurduu cinlerin zelliklerini yle anlat
m aktadr:
Saaltlacak olan hasta karanlk b ir kulbede y a t
m aktadr. Hayvan biiminde yaplm b ir iskemlenin s
tne oturm u olan am an, h astay a yakn bir yerde bu
lunm aktadr. amann sol elinde yeil dallardan yaplm
b ir dem et vardr. Elindeki dal dem etini kulbenin tab a
nna v u rarak tekdze bir biimde syledii arkya usul
tu tm aktadr. Uzun b ir sigaradan ektii kuvvetli dum an
57
lar hastann bedenimde ikyet etti i yerlere doru lif
lemektedir. Ttn suyu nemli bir n arkotik yerine ge
tii iin, bu sudan g arg ara yaparcasna yudum lam akta,
bylece ruhunun bedeninden ayrlp ykseklere km as
n salam aya alm aktadr. aman bir da banda top
lanm cinler lemine gitm ekte, oradan ounlukla lm
bir am ann kendisine yardm edecek cinini alp gelmek
tedir. Bundan sonra am an, sesinde insann kolay kolay
inanamyaca eitlem eler meydana getirm ekte, vantrlog
(karnndan konuan) gibi orada bulunanlara cinler dn
yasndan bilgiler verm ektedir; yukardan indirilen cin, a
man araclyla bouk bir sesle konum aktadr. aman
cinin kpeini de birlikte g etirtm itir; nk odann iin
de grnmez bir kpein hrlad iitilm ektedir. Giderek
bir sr cin odaya toplanm akta ve k aran lk ta konu
m aktadrlar. Bu cinlerin iinde H ayvanlarn efendisi
olan cinle, Su anas cini de hazr bulunm aktadr. Cin
ler sadece amanla deil, biribirleriyle ve odadakilerle de
konum akta, sorulara cevap vermekte, gelecek hakknda
bilgiler verm ektedirler (Jensen, s. 258).
am anlar, saaltm a srasnda ve l ruhuna elik
ettikleri zaman gkyzne ya da yeraltna yaptklar yol
culuklar kurban hayvannn stne binerek yaparlar. Ki
mi zaman da canl hayvan yerine, onu sembolleyen bir
hayvan figr kullanlr. aman, bu yolculuklar srasn
da belli yerlerde mola v erir; oyunun kesilmesiyle mola
verildii anlalr. O ynarken bir sre- duran am an, ye
niden oyununa balar. Bu molann bitm i olduunu ve
yolculuun srdn gsterir. E er oyun srasnda yere
dp kalrsa, bu da yolculuun yeraltna yneldiini gs
te rir (Ohlmarks, s. 185-188).
58
lan trk, lhi ve dualar nasl bir z ta
rlar? Birka rnek verebilir iniyiz?
59
te tekdze arkm b itti benim.
E s szlere ileteceklerimi bana syledi ite.
Onun bana syledii, benim halkm a syleyeceimdir.
Ulgukin-cinleridir bunlar, k i bana elik ederler.
am an yolunda her ey adm adm ilerler.
Y eryzne baktm zaman neden yle titriyorum . ki ?
B u lu t byklnde bir Ulgukin-cini yaklayor
bana.
K zaklara binmi kadnlarn orman grmesi gibi
gryorum imdi.
Yeniscy kysnda dursunlar.
Ve gne yukardan ar nlarn gndersin size
Isn ortalk her zaman fecir gibi.
A z m dr btn bunlar sizin iin ?
im diye dek yardm ettim size hep,
Benim erkek adamlarm ve dostlarm.
Tanr sz itibar grr ve yaar bylece!
im di yukarda, dnyada
im di yukar dnyada durup, aalara bakyorum.
K am a dandaki Kn cininin evinden kan duman
grnmektedir.
Bulunduum yerde dnm eye baladm artk.
B alan karla rtl bir sra da grnmektedir.
K k bir ocuk, beie belenmi, yukarya, bana
bakyor.
Benim bulunduum yeri dnyor da dnyor.
Bana gel ocuum, yanma gel.
Ben size yardm edecek olanm.
T a n n sz yardm edecek nasl olsa sana!
(Findesien, s. 128-130).
A ltay aman dualarndan bir rnek: Bu dua soyda
ruhlar arrken, okunm aktadr:
60
A y ve gneim (ola n ) ulm uslar, bulut gzl Bura
H akan! Buz ayakl bey kii! bulut gzl tay Bura!
Mukaddes ve hepsi biribirine m savi (olan) yel-
bis! len adam (bulunan) eve girm eyen, ayaz sem a
ya ekil veren, basamakl bay K art! A ltn k e
narl A k Y aygm ! boynuzlu kara kaya A ltaym !
St-Gln kara boras! aaran gkte yldz.
A k 'atamdan dklm ektedir. Ala ahin tam nmde
barsak, boz kartal iki omuzumda barsn, boz kar
tal ik i omuzumda seslensin! Yezim ( dandan) uza
nan uyuk (k a m ) Ebege ve Kadil bykl kkl
iki hemire (ka m la r)! Ala (da) ile Kem dik (d a
na) dayanmlar. Ebedi gklerin kenarlarnda k
larn geirmiler / Am cam kam Sanzaka/ m avi
ayaz ad verilm i, tanrl (lhi ka m ) denilmi, ata
burkan denilmi.
Abu-kan (dana) dayanm, altn glde ykanm
amcam Sangzak!
Y ezim (dana) basm, Sm er dana yas
lanm, ak lbrek (aput) yelpaze edinmi, ak
yalagas (klahndaki ku t y leri) dklm,
ay ve gnee dua etm i benim m barek daym Ser-
yey (Sem enek)!
Dolatn bu yu rt rahat olsun! Hi bir za
man fena (ruhlar) yaklatrm a, iyi olsun!
Hem ben tanrsna ibadet ederek (ham layarak) dua
ettim . (B ylece) kendi obama dneyim diye dn
yorum. Yerstnde (yznde) ne kadar halk varsa
o kadar iyilik versin. imdi (obam a) dnyorum.
(Bu dua A.V. A nohin tarafndan tesp it edilmi ve
A. inan tarafndan trkeletirilm itir. nan, s. 132).
Son rnek olarak bir Kazak am anm n (baksa) sa-
61
altm a srasnda kendine yardm edecek olan ruhlar ve
cinleri nasl ardn grelim:
nce Tanr cin yaratm
Biribirinden bol yaratm
Cinin ilk atas K ent Buga
Cin atas Sar Azban
Avare klm a sen Azban!
Cin A ta s Berdi-Bay;
Cin parolas: E kev, ekev!
G kteki binbe pirim ,
K rk bak saldrp,
Bana krk ine batrp,
Tepeme sa braktrp,
Cine boyun edirip,
A rzu etmediim i yaptrp
K urum u aaca yalvarttrp
A k sakaldan fatiha (dua) aldrp,
A k sar bal koyun kestirip,
Be ocuk be azl tay
Eve sokturdu,
nat ettii yere hastalk koym u,
Cin olup balanm,
Baars olup dolanm,
(Radloff tarafndan derlenmi ve A. Tem ir ta ra fn
dan Trkeye evrilmitir. Radloff, Sibiryadan, s. 71-72).
62
diinyaya gtrm ektir. nk inana gre, te dnyaya
giden yol eitli engeller ve tehlikelerle doludur. lnn
ruhu bu tehlikeleri tek bam a atlatam yaca iin, b ir
am ann ona elik etmesi, yol gsterm esi gerekm ektedir.
nk am an hem te dnyadaki (te dnya ou za
man yeraltnda ya da gkyznde tasarm lanm aktadr)
doast varlklarla ilikilidir, hem de te dnyaya g i
di iin gerekli olan trenin nasl dzenleneceini bil
m ektedir. Kim lsnn evinin evresinde uzun boylu
dolap durm asn istem iyorsa, hemen b ir am an ara
rak ondan lnn ruhunu te dnyaya gtrm esine y a r
dmc olmasn ister. aman bu hizmetine karlk l
sahibinden eitli hediyelerle lnn geride brakt e
yasndan birounu alr.
F i n d e i s e wJin i m k e v i e dayanarak an latt
bir treni zetleyelim:
aman, len birinin ruhunu, Buni denilen ller dn
yasna gtrm ek iin, b ir kaya binerek gelmek zorun
dadr. enlikle arlan am an, giysilerini giyip, kendi
sini aranlarla birlikte b ir kaya binerek trenin y a
placa eve doru harek et eder. K yya yaklap kayk
tan indii zaman, l sahipleri, aman, dizlerine kapa
narak k arlarlar ve pirin raks sunarlar. Eve giren a
man, lnn giysilerinden yaplm bir modelini bulur.
Bu modelin yanna da lenin koruyucu cininin aatan
yaplm bir figr konur. Ailenin by, herkese bir
kk anak iinde iki sunar; onlar da lye duyduk
lar saygy gsterm ek iin, ikileri yere dkerler. Bunun
zerine am ann eline stlan, stld iin de iyice ge
rilen davulu verilir. Ayn zam anda evin ortasndaki oca
n iine, ortala gayet gzel kokular salan kurumu
yap rak lar atlr. aman, konuklar selm lam ak iin a r
dan ardan bir trkye b alar... K adnlarn evi terket-
meleri iin verilen bir aradan sonra esas tren iin bir
63
adr hazrlanr. Bu adrn bir k yeri, b ir de giri
yeri vardr. Giri yeri bu dnyay, k yeri de teki dn
yay sembolize etm ektedir. aman, adrn nne gelerek,
adrn giri yerine dokuz kez v urur ve bylece zararl
cinleri rktm olur.
B ir sra kk kk baka seremoniden sonra, a
man lenin ruhunun nerede bulunduunu n lar ve ad
rn nne gelerek, l sahiplerine, lnn ruhunda bul
duu zelliklerin lye benzeyip benzemediklerini sorar.
Onlar da evet anlam na balarn sallarlar. Yine araya
giren bir sra seremoniden sonra, am an, b ir ucundan ken
dinin, br ucundan da l sahiplerinin ve trende hazr
bulunanlarn tu ttu u lnn giysisine bal ipi k o p an r;
bylece lenin ruhu iyi dileklerle te dnyaya gnderil
mi olur.
Bu trenler srasnda am an, aa yukar on sekiz
durak yeri geerek lenin ruhunu, te dnyada oturaca
yerine ulatrm olur. Yol boyunca raslanlan g
lkler srasnda, bir nehrin stnden gemek, gerek a
man gerekse elik ettii ruh iin ok nemlidir (Fin-
deisen, s. 122-127).
64
nn, bu ku resminin yardm yla te dnyaya uabile
cei eklinde yorum lanm aktadr.
N i o r a d z e bu konuyla ilgili olarak unlar yaz
m ak tad r: aman giysisinin neyi sembolize ettii soru
nu sz konusu olduunda, am anlarn giydikleri h rk a
larn btn itibariyle koruyucu bir cini sembolize ettii
fikrini ileri sren aratrclarla ayn fikirdeyiz. aman,
hrkasn giyer giymez, hrkann stndeki cin resim le
rinin kuvvet ve kudretlerinin etkisi altnda kalm aktadr.
aman giysisisinin stne ilitirilen ya da eteklerine as
lan insan ve hayvan kemikleri, ku kanatlar ve tyleri,
eitli aratrclar, giysinin sembolize ettii koruyucu
ruhun ya da cinin insan ve ku olduu fikrine g t r
m tr (s. 84).
am an giysilerindeki bu resim lerin kkeni hakkn-
daki grler deiiktir. Kimi aratrclar bu resimleri
totem izm e balarken, kim ileri de giysinin bir zamanlar
insanlar korkutm ak iin bir maske gibi kullanldn,
fa k a t zam anla giysiye dntn ileri srm ektedirler.
am an giysisi de dier klt aralar gibi kutsaldr;
birtakm yasaklarla evrilm itir. Bu bakmdan herkesin
grebilecei ya da eli altnda bulundurabilecei yerlere
konmaz, adrn ya da ^ulbenin ykseke bir yerinde
saklanr. rnein Tunguzlar, bysel ara - gerelerinin,
eitli maddelerden yaplm olan cin figrlerinin yan
sra am an giysisini de gnlk ilerde kullanlmayan bir
rengeyiine ykleyerek korum aktadrlar. Gerek aman
giysileri, gerek am an davulu, gerekse cin figrleriyle
cin resim leri kirlenmesin diye (kadnlar, kk ocuklar
bunlara dokunursa onlarn kutsallklarna zarar gelece
ine inanlm aktadr) zenle korunm aktadrlar. Aksi hal
de bunlarn glerini kaybedeceklerine inanlr (Paulson,
s. 132).
E er b ir aman u ya da bu nedenle mesleini ter-
65
ketm ise ya da lmse, giysisi, davulu ve dier klt
aralar ya ormandaki b ir aacn zerine asb r ya da di
er eyasyla birlikte m ezara konur.
aman giysilerinin gerek biimlerinin, gerekse zer
lerindeki resim ler ve te - berilerin bilinen bir hayvan
sembolize ettii anlalm aktadr. Bu hayvan yaayan ve
gerek bir hayvan olduu gibi, bir masal, b ir m it hay
van da olm aktadr; ve am ann koruyucu hayvan ola
rak kabul edilmektedir. am an giysileri en ok ku, ren-
geyiini, daha seyrek olarak da ayy sembollemektedir.
Ku biimini andran am an giysilerine Y akutlarda, Tun-
guzlarda ve Gney Sibiryada raslam lm aktadr. Giysi han
gi hayvan sembolize ediyorsa giysiye o hayvann tyle
ri ve kemikleri taklr. Tunguzlarda bir am an giysisi
hrka, gslk, barts ve eldivenden oluur. uki-
lerde, K oryaklarda ve Samoyetlerdeki am an giysileri
Tunguzlarnkine bakarak daha b asittir (Paulson, s. 132-
133).
66
davuluna da doast kudretlerin, cinlerin bulunduklar
ve eletikleri canl bir ara gzyle baklm aktadr.
Baz blgelerde am anlar davullarn bir binek h ay
van olarak kullanm akta; y eraltn a ya da gkyzne yap
tk lar yolculuklar davullarnn stne binerek yapm ak
tadrlar. Bu tasarm a uygun olarak davulun derisinin ze
rinde birtakm kozmik resim ler bulunm aktadr ki, bun
la ra bir eit m itik dnya haritas gzyle bakm ak ge
rekm ektedir. Davullarn zerlerini ssleyen bu mitik-koz-
mik resim lerin hepsinin dinsel ve bysel anlamlar v a r
dr.
D avullarn zerlerindeki aa m otifleri dnya a a
c n sembolize etm ekte, merdiven resm i gkyzne t r
m anm ak iin kolaylk salam akta; a tla r uzun mesafeleri
alm ak iin kullanlm akta; eci-bc biimdeki cinler e
itli iler grmektedir. Bylece davul, am ann, iini y a
parken elinde bulundurduu en nemli ara niteliini k a
zanm aktadr. am anlar, davul tokm aklarn davullarn
alarken, kimi zam anda falclkta, yitikleri bulm akta kul
lanm aktadrlar.
67
teyen sin ir hastalaryd (Findeisen, s. 162). B aka b irta
km aratrclara gre de bunlar izofrenik hastalard.
E 1 i a d e, am anlarn basit birer h a sta olmadkla
rn ileri srm ektedir. Ona gre, am an, h er eyden nce
kendi kendini saaltan bir hastadr. Geri am anlar b ir
takm psiko-patolojik belirtiler gsterirlerse de, bu belir
tileri, onlarn normalin stndeki sin ir yaplarnn gc
n saptam ak iin giritikleri birtakm denemeler olarak
kabul etmek gerekm ektedir. Onlar, bir ey zerine, sra
dan herhangi bir kimsenin hi bir zaman baaram ayaca
derecede konsantre olabilme yeteneine sah ip tirler (Eli-
ade, (a) 1957, s. 38).
E l i a d e, amanlm sadece b ir ekstaz (kendinden
gem ek) olayndan ibaret olmadna deinerek, aman-
la n n nrotik yapdaki bir kimse iin dayanlm as ok zor
olan teorik ve p ratik bir eitim den gemek zorunda ol
duklarn da sylyor. amanlar, bycler, btn me-
dizinmanler gerekten epileptik ve isterik durum lara
dm kim seler olsun ya da olm asnlar; biz bunlara hi
bir zaman basit birer hasta gzyle bakam ayz; nk
bu psiko-patolojik yaantnn iinde teorik bir ierik sak
ldr (Eliade, (a) 1957, s. 41).
am anlarn basit birer hasta olm adklar, normal bir
kimsenin kolay kolay ezberleyemeyecei binlerce dizeyi
ezberlemelerinden; yesi bulunduklar triblerin kltik
trenlerinin tm inceliklerini akllarnda tu tu p uygula
m alarndan da anlalm aktadr. A yrca am anlar dinsel-
m ajik uralarnn yan sra yaam alarn srdrm ek
iin gerekli olan her eylerini de kendileri salam ak zo
rundadrlar. Bylece tribnn teki yelerine bakarak d a
ha gl ve daha yetenekli kim seler olmalar gerekm ek
tedir. am anlar bazan toplum larnm politik efliini de
zerlerine alm aktadrlar.
68
Gerek am anlar nk seyrek de olsa bu iin a r
latanlm yapan kim selere de raslanlm tr insanlarla
ve toplumla sk bir iliki iindedirler. aman, baz n ite
liklerinden yararlanlarak, sinirsel-ruhsal yeteneklerini
kendi kendini ipnotize edecek b ir durum a getirm ek iin,
sk bir eitimden geirilen ve toplum iin yararl olarak
y etitirilen kimsedir. nk toplumun am ana ihtiyac
v ard r (Langen, s. 31).
69
B. YCE VARLIK TASARIMI
70
Yce V arhka Yce Tanr da denm ektedir. Yce V ar
lk inancn Tek Tanr inancyla kartrm am ak gerekir.
nk en ksa tanm yla m onoteizm : Dnyay yaratan
ve yneten tek bir tanr inancdr. Byle tek bir tanr
inancna ilkellerin pek aznda raslanlr. lkellerde grlen
Yce V arlk kavram n, teolojik ve hiyerarik olarak r
gtlenm i dinlerdeki ta n r kavram ndan ayr dnmemiz
gerekm ektedir. Bu dinlerde tan r kavram gerek dogma
tik, gerekse lojik ynden iyice ilenerek, belirgin bir du
rum a getirilm itir; ilkellerdeyse ayn durum sz konusu
deildir. Onlarda tanr kavram akc, oynak ve deiken
olup, daha ok duygusaldr (Hermann, s. 97).
Yce V arlk inanc lkellerin daha ok mitlerinde g
rlr. Duada ve kurban sunm adaki rol olduka snrl
dr. Yce Varlk tasarm nn yansra baka tanrlar, mi-
tik atalar, kahram anlar vb. vardr. Kimi zaman bu ikincil
kudretler, Yce V arlkn grevini zerlerine alm grn
m ektedirler.
71
leri (A frikada) Yce Tanr'm n da yeryzndeki hayata
benzer b ir hayat srdne inanrlar. yle ki, onun da or
man, av hayvanlan, bir ya da birden ok kars vardr.
Kimi zam anda bu varlk insan gibi dnlm ekte
dir. rnein Yeniseyliler Gk Tanrs E si yal bir adam
olarak tasarlam aktadrlar. yle ki, Tanr Es de kendileri
gibi giyinm ekte, bir de k ara sakal brakm aktadr. te
yandan bir aratrc da Gk Tanrs E sn grmezliine
deinerek Hi bir kimse E s i grm em itir; Es grlmez,
eer onu gren olursa, grd yerde kr olur demek
tedir (Paulson, s. 41 - 42).
Evreni, insanlar, hayvanlan y aratan ; genellikle l
mn ve hayatn m utlak egemeni olan Yce T anr; cinaye
ti, hrszl, gereksiz yere hayvanlar ldrmeyi, bitki
leri yoketm eyi yasaklam (Andaman adalarndaki Neg-
r ito la rd a ) ; rf ve detleri geerli k u rallara balam tr
(Assom'daki K onjag-N ogolarda). Yce V arlk genellikle
iyilikle doludur; insanlara yiyeceklerini gnderir (Ate
Topranda yaayan Y am an alard a); kt de olabilir: Ga
na'daki Aantilerde, Sudandaki illuklarda ve Rodezya
daki Lam bolarda iyi olduu kadar ktdr de; insanlar
eitli hastalk ve felketlerle cezalandrr.
Yce Varlk ou zaman gk, gne, ay ve yldzla
balantl olarak dnlr; frtna, imek, yldrm, gk
grlts, ebemkua, bulut ve yam ur gibi atm osfer
olaylaryla da kendini gsterir, isteklerini bildirir. rne
in Gney Andaman adalarndaki N egritolarda kendini
rzgrla, imekle ve yldrm la belli eder; Kuzey K alifor
niyadaki Eski Yukilerde ebemkua ve yldrm la sk
bir ilikisi vardr; P reri yerlilerinden olan Pavnelerde ku
tup yldz ile balantldr; ayn durum ukilerde de
(Kuzey-Dou A syada) grlmektedir.
Gk grlemesinin Yce T anrnn fkesinin bir be
lirtisi olduu inanc da yaygndr. M alayadaki Semang-
72
larda Yce V arlkla gk grlts ayn ad tam ak ta
d rlar; her ikisine de K aray denmektedir. Ve gk grle
dii zaman, insanlarn ta n r buyruklarndan birini ine
diklerine, tanrnn da grleyerek onlar cezalandrdna
inanlm aktadr (Hermann, s. 6 6 ).
Gk grlts gibi, atmosfere ilikin dier belirti ve
olaylar da ayn ekilde anlam landnlm aktadr. Gk g rl
tsn, Yce V arlklar Palugamn sesi olarak kabul eden
A ndam anllara gre, r zg r da onun nefesidir. Paluga
imek aktrarak buyruunu ineyen kim seleri ceza
landrr. Klim ancaronun yaknnda yaayan C aggalar da
imee Yce T a n n nn baltas gzyle bakm aktadrlar.
Y am ur ve ebemkua da Yce T anr'nn belirtileri ola
rak kabul edilmektedir. H otantolarda Yce T an rya ya
m ur anlam na gelen Tusip de denmektedir. lkellerin o
u yam ur yad zam an O yayor (Yani Tanr) ya
da Tanr yadryor demektedirler. Ebem kua kimi
zaman Yce V arlkn yay, kimi zaman da kendisidir. r
nein Kuzey-Dou Rodezyada konuulan b ir lehede Y
ce Tanr hem imek, hem de ebemkua diye gem ekte
dir (Hermann, s. 67).
Gkyz ve bulutlar da Yce V arlkm eletii y er
lerdir. Tunguzlar, onun bulutlar zerinde, ok uzaklarda
oturduuna inanrlar, fapulara (Yeni B ritanya A dasn
da) gre de, Yce V arlk, bulutlarn zerinde o turm akta
dr.
Yce Varlk ayrca gne, ay, ku hayvan vb. ile
balantl olarak da dnlmektedir.
73
kavram deiik biimde adlandrm akta, onu eitli zel
liklerine gre nitelendirm ektedirler. lmszl, kud
reti, yaratcl, lm ve h ay at zerindeki egemenlii,
bulunduu yer vb. onun niteleniinde balca rol oynayan
etkenlerdir. Baz rnekler verelim: E m eski, lmsz,
Kdir, Ycelerin Ycesi, Babamz, G kteki ld
rc (Gney A m erikadaki Y am an alar); Her zaman
orada olan (Yeni Zelandadaki M aoriler); Gkyznde
eleen, Gkteki, lm sz, Her eyi bilen, Kud
retli, Yaradan (Ate Adasndaki S elknam lar); Yara
dan, nsan balta ile yontarak yaratan (A frikadaki
K am bolarda); Yapan (H erorolarda); Bltren
(A frikadaki Z ib alard a); Yamur (A frik adaki Mas-
sa y la rd a ); T a n n tanrdr (Merkez A frik adaki Banya-
R u an d alar); Eski baba (Eveler, A frik a 'd a ); Kendi
kendine olan, Gn sahibi (Y o ru b alar); Byk m a
nevi yaratk, Byk yaratk, Yaratcm z, Yapc
mz (Kuzey A m erikadaki P enebescotlar); Yukardaki,
Yksekliin ustas (Kuzey Asyadaki K oryaklar), Dn
yann tanrsal yaradan, Gk (Aynular, Uzak Dou-
d a ) ; Ycelerin Ycesi, Kudretli, Her zaman varo
lan, Her eyi bilen (Baykal T unguzlar); Dnya,
Akl (Eskim olar).
A yrca Yce V arlka, ondan yardm istenirken e
itli biimlerde seslenilir. Bu durum daha ok kuraklk,
hastalk ve byk felketler srasnda sz konusu olmak
tadr. teki tanrlardan, tanralardan, m ltik atalardan
artk yardm gelmeyeceine inanld zam an son are
olarak ona bavurulur ve eitli y akarlarla yum uatl
maya allr.
Bu yakar ve seslenilere de birka rnek verelim:
iyilikle dolu babam, ac bana bugn, Yukardaki, g
lendir yreim i, kr baha acd bize, ben babam
dan m em nunum (Y am alar); Ey gkyzne egemen
74
olan babamz!, Ey benim babam, ey benim anam!, Se
nin kudretine hi bir kudret benzemez, Verse de, tken
m eyenim (Gallalar, Ku Habe h alk n d an ); Sen ey
yukardaki! Alma ocuumu, o daha kktr (Selknam-
la r); Ey! kr borlu olduumuz gk! K uraklk b
yk. Y am ur yadr, topra tazele, ta rlala r verimli
kl! (Ew eler).
75
Yeni Ginenin i ksm larnda yaayan ve bir Papua boyu
olan K ailarda Yce Tanr dnyay ve ilk varlklar y a ra t
tk tan sonra insanlardan uzaklam, dnyay yazgsyla
babaa brakm , yeryznn kysna g itm itir; oradan,
dnyann sonu geldii zam an yeryzn yok edecektir
(Konig, s. 367-368). Selknam larda Yce V arlk yldz
lara ekilmeden nce dnyay yaratm , ancak m itik a ta
lar bu yaratl tam am lam lardr. Bu tan r, onlara gre,
imdi teki atalardan pek farkl bir ey deildir. Ne hey
keli, ne resmi, ne de adna i grecek bir din adam, v ar
dr. Sadece hastalk srasnda ona dua edilir (Eliade, 1957,
s. 72). M elanezyada Yce Varlk tasarm o k a z geli
m itir. B u tasarm n grld yerde onun dnyay ya
ra ttk ta n sonra, grevinin sona erdii kabul edilir. Ken
disine ibadet edilmez; sadece kimi d ualarda ad geer
(Nevermann, s. 89).
A frika yerlilerinin ounda da ayn durum sz ko
nusudur. Yce Varlk dinsel h ay atta nemsiz b ir rol oy
nam aktadr. Ona; sadece zorda kalnd zam an seslenilir.
rnein Y orubalarn Yce V arlk sadece dnyann y a
ratlna balam akla yetinm i, gerisini aa basam ak
taki baka ta n rlar tam am lam lardr. Bu varlk, dnya
dan ve dnya ilerinden elini ekm itir; ne tapna, ne
heykeli, ne de adna i gren din adam lar v ard r (Eliade,
1957, s. 72).
H ererolarn Yce Tanrlar da insanlardan uzakla
m ve insanl ikinci, nc derecedeki ilhlara b rak
m tr. Y erliler N iye ona kurban verecekm iiz? Bizim
ondan korkum uz yok ki... diyerek bu pasif ta n ry a kar
tutum larm aklam aktadrlar. Eweler sadece kuraklk
zam anlarnda Yce Tardan yardm isterler. B antular
Yce V arh k n insanlardan uzaklamasn ve pasifliini
yle dile getirm ektedirler: Tanr insan yarattktan
sonra, bir daha onunla uramad. Ayn ekilde Negril
76
halklar: T ann bizden uzaklat dem ektedirler. E kvato
ral blgede yaayan avc halklarda yle b ir ark v a r
dr:
Tanr yukarda, insansa aada,
Tanr tanrdr, insan da insan,
Herkes kendi kendine, herkes kendi evinde
(Eliade, 1954, s. 73)
Bu saydklarm zn ve bunlara ekleyeceimiz baka
yerlilerin dinsel hayatlarnda Yce V arlk aktalitesini
kaybetm i grnm ektedir. O, ancak, btn olanaklar de
nendikten, her areye bavurulup da b ir sonu alnam ad
zaman yardm istenilen bir kudret niteliini tam ak
tadr. Onun evresinde ya da yam banda kmelenen, onun
panteonunu btnleyen teki tanrlar, ta n ralar, k a h ra
m anlar, atalar, kutsal saylan ller, doast kudretler,
insanlara yardm etmeye yetmezse, son are olarak ona
seslenilm ektedir: Biz hepsini ve her eyi denedik, ama
ybc de senden yardm bekliyoruz (Eliade, 1957, s. 72 -
73).
77
C. BADET
78
badeti oluturan ana fikrin evresinde kmelenen
asal eler dua, kurban, yin, tren, dinsel ierikli dram,
oyun ve mziktir. A yrca ibadet; tapnaklar, toplant ev
leri ni, gizli dem ekleri, kutsal olarak bilinen alanlar,
tepeleri, m aaralar, nehirleri; belli zam anlar (ekin ve
rn alm a mevsimleri, ylba, kutsal kiilerin doum ve
lm gnleri, yam ur mevsimi, kuraklk zam anlan, fel
ket gnleri, gnein douu ve bat, v b ) ; ibadet arala
rn (urunga, maske, a ta heykeli, totem heykeli; idol,
kutsal ta, dua tekerlei vb) ve bir cem aati, ve cem aati
ynetecek dinsel bir lideri de gerektirm ektedir.
79
kayalklar, tepeler ibadet yeri olarak kullanlr. rnein
Dou A frik a daki Bondeiler, Mlinga dan a ta ruhlarnn
bulunduu yer diye kabul ederler (Dammann, s. 134).
A vustralya yerlilerinin m itik konulan canlandran resim
lerle ssledikleri kayalklar, ayn zam anda ibadet yerle
ridir. M ezarlar, zellikle eflerin, din adam lannn, nl
savalarn mezarlar da ibadet iin kullanlm aktadr. r
nein Tongoda (Pasifik Okyanusu) eflerin mezarlar
ayn zam anda ibadet yeriydi. Polinezyallarm tatan ya
plma, zerlerinde tatan ya da aatan ahu denilen idol-
lerinin bulunduu ibadet yerlerine ayn zam anda efler de
gmlmekteydi. Megalit kltnn grld yerlerde ky
mezarl hem dinsel, hem de toplumsal h ay atn m erke
zini tekil etm ektedir. B um anlar ve B ergdam alar (Gney
A frika) k utsal atein etrafn evirerek, burasn ibadet
alan yapm aktadrlar.
A ta figrlerinin, idollerin, ibadet aralarnn, m as
kelerin korunduu zel kulbeler; evlerde ocan ve ate
in bulunduu yerler de kutsal saylm aktadr (Kuzey ve
O rta A sya etnilerinde). Irak u alar nl uzun ev lerin-
den ibadet yeri olarak da yararlanm aktaydlar. Pueblo
yerlilerinin Kiva denilen, yuvarlak y a da d rt keli ola
rak yeraltna yaptklar ibadet odalarnda ayn zamanda
erginleme trenleri de yaplrd.
80
sa n la r arasnda araclk yapm aktr. Ancak ilkellerde o
u zam an din adam yla bycnn i alan birbirine g ir
m ektedir. B aka b ir syleyile, din adam ayn zamanda
byc, falc, doktor vb. olabilmektedir. Bu ileri yr
ten kimselere E tnolojide M edizinmann (hekim ) ya da
am an denmektedir. Bu gibi kimselerin seimleri, dinsel-
bysel ileri ynetme iin grevlendirilmeleri, geliig
zel olmaz. badeti ve yinleri ynetenler, bu meslei ya
dinsel-bysel glere sahip olduklar iin, ya da bu am a
la bir eitim ve renimden getikten sonra elde ederler.
Bunun en tipik rnei amanizmde grlr. aman ola
bilmek iin hem doast kudretler tarafn d an seilmi
olmak, hem de sk bir eitimden gemek gerekm ektedir.
M edizinmann n cem aat iinde nemli b ir yeri vardr;
din adamln, bycl, doktorluu kiiliinde topla
m tr. Bu durumu, onu, toplumsal dzenin korunmas
hakknda da sz sahibi yapm aktadr. ou zaman atalar,
ller ve tan rlarla ilgili ibadetleri dzenlemek, dualar
okum ak, kurban ve- adaklar sunmak, bayram ve tren
zam anlarn bildirmek klan efine der. Asal klt cema
ati olan klanda, klan yallar, cem aat yeleriyle yce
k udretler arasnda araclk yaparlar; nk atalarn din
sel ve bysel glerinin klann en yal yesine getiine
inanlm aktadr. En kk ibadet topluluu olan ailede ise,
ibadeti, baba ya da bykbaba ynetir.
Klan, fra tri ve trib gibi snrl toplymsal kurulu
larn dnda byk toplum larda ou zaman dnya i
lerini yneten liderin yannda bir de dinsel ileri yneten
lider bulunm aktadr. rnein eskiden Kongoda kraln
yan sra dinsel bir ef vard. Bu ef eitli dinsel ilerle
birlikte atalar ibadetini yneten kimseydi. Polinezyada
da, zellikle Hawai adasnda, tan rlarla insanlar arasnda
araclk yapan ve Tohunga denilen din adam lar byk
k u d ret ve prestij sahibiydiler.
81
Kimi zaman da dinsel ve siyasal kudretleri kiiliin
de toplam olanlarn kendileri klt objesi olm ulardr. Bu
durum zellikle yksek kltrlerde grlm ektedir: Kut
sal Prensler, Kutsal K rallar ya da Tanr-Krallar.
Eski M srda, A frikada, O rta ve Gney A m erikann
yksek kltrleriyle, Polinezya'da, kutsal krallara, efle
re ve prenslere ya tanrnn olu, ya yeryzndeki tem sil
cisi ya da tanrnn kendisi gzyle baklm, bunlar ta n
rsal kudretlere zg birtakm yeteneklerle nitelenmi
lerdir.
82
g) ibadetle kurbann ve duann yansra dans, m
zik ve ritel ierikli oyunlarn da bulunmas gerekir.
h) zel klt aralarnn bulunmas ve kullanlmas
gerekir (idoller, maskeler, urungalar, mzik aletleri vb.).
i) ibadetin blmlerinden olan ritlerin belli kural
lara balanarak, dondurulmas ve kapal bir sistem ieri
sinde ilemesi gerekm ektedir.
83
Ey oradaki yldz,
Bana bir yabankeisi gster!
E y oradaki yldz,
E lindeki u denekle
Karnca yuvas kazdr bana.
E y oradaki yldz,
Yreim i sana sunuyorum ,
Sen de bana sun!
E y oradaki yldz,
Yarn bir toprak kurdu grm ek istiyorum ,
ldr kpei de
Doyur beni.
Karrhm doyur ki,
Y atp yuyabileyim (Dammann, s. 118).
84
Skntsz yaayalm.
Tarlalardaki rnleri byt ki,
Sokanlarmz olsun (Dammann, s. 119).
Kimi zam anda bu t r dualar:
Erob, Erob, Erob!
Susuzluktan lyoruz,
Su ver bize! gibi yaln, fak at arpc bir an
latm kazanm tr.
K urban da gerektiren yam ur duas iin, A frik ada
ki Nyamwezlerden aadaki rnei verelim : Y am ur
yam ad zam an biraz un, biraz ham ur, b ir kei ve ko
yun hazrlanr.- Davul alnarak eflerin m ezarlarna gidi
lir. E er bu m ezarlar yklm sa onarlr y a da yeniden
yaplr. H er ey hazr olduktan sonra, duay yneten ef,
kurban kulbesine girer ve atalara seslenir:
85
lir. K urban yemeine efin dnda herkes katlr (Dam-
mann, s. 124).
Fin halklarnn nemli gruplarndan olan W otyaklar,
orman tanrs iin aa dalna bir para ekmek koyarak
yle dua etm ekteydiler: Orman tanrs! Bana orman
hayvanlar, sincap, tilki, ay ver. A r da ver, onlar ar
kovanm a sok. Sen bunlar yaparsan, ben de sana sunuda
bulunurum (Paulson, s. 176). Ate topranda yaayan
Selknam lar (Gney A m erika), oka k ar yad zaman,
bir kadn bir para odun kmr alarak havaya a ta r ve
yle der: A ttm ey senin olsun, bize ac da, gzel bir
hava ver! (Hirschberg, s. 324). Buradaki kmr para
s, tan rn n gnln ho etmek iin, b ir kurban yerine
gemektedir.
kran dualar, istenilen ey elde edildikten sonra
yaplr. rnein Bum anlar yam urdan sonra:
.Tanr, Tanr, T ann!
Yam ur yad, yam ur yad!
Yamur, su, yam ur, su.
A rtk su iebiliriz, yad yamur.
Tanr! T ann! Tanr!
A rtk su iebiliriz! (Dammann, s. 121) diyerek
kranlarn bildirirler.
Tanrlardan ya da yce kudretlerden istenilen eyler
olmazsa, o zaman dualarn yerini knam alar alm akta, in
sanlar fkeyle tan rlara kar km aktadrlar. rnein
A frikadaki Pongalarn istekleri yerine gelmezse ta n r
lara yle seslenirler: te yaramaz tanrlar sizi! Keder
verdiniz bize. Kurban sunduk size, ama sesimize kulak
vermediniz. Soyulup sovana evrildik. Kinle dolu iimiz!
Bizi varlkl klmyorsunuz. Ayn ekilde Zululu bir ef
de, yardm diledii atalarndan yaknarak kendilerine, bol
yiyecek yerine hastalk verdikleri iin, onlar hi ekin
meden knam aktadr (Dammann, s. 121).
86
Akam yaplan dualar genellikle hem kran, hem
de ertesi gne sa-esen kmay dile getirm ektedirler.
A m erika yerlilerinin dualarndan biri yledir: E y da
larn ve vadilerin tanrs, ey aalarn tanrs, ey sarm a
klarn tanrs, senin ayaklarnn dibinde, ellerinin altn
da uyuyacam ... Gn doacak ya n n , gne yeniden par
layacak... Nerede olacam bilmiyorum. A nam da, babam
da sensin. Beni gryorsun, beni tm karanlklardan, en
gellerden koru, yolum u aarsn... E y tanr, Tanrm , da
larn ve vadilerin Tanrs... (Heiler, 1919, s. 93). H abe
is ta n daki Gallalarn akam dualar da iyi geen bir gne
k ran duyulduunu ve gecenin de iyi gemesini dilemek
te d ir: Ey T ann, gnm iyi geirttin, gecemi de iyi ge
irt, ey ycelerin ycesi Tann! (Heiler, 1919, s. 93). Ta-
h itili bir aile bakan da yatm adan nce tan rsn a yle
y ak arm ak tad r: Koru beni, koru beni. B u tanrlarn ge
cesidir. Yaknm da ol da, gzet beni, T a n n m ! Beni kara
byden, birdenbire lm ekten, kt davrantan, iftira a t
m aktan ya da iftiraya uram aktan, hileden ve snr ka v
galarndan koru! Bize iyilik bala! nsann grnce,
salarnn dim dik olduu fkeli savann fkesinden ko
ru beni! Beni ve ruhum u yaat, bu gecemi iyilikle doldur,
Tanrm! (Nevermann, s. 12).
87
bam d rt g ru p ta toplayabiliriz: a) stenilen eyi elde et
mek iin sunulan kurbanlar; b) elde edilen eye teekkr
iin sunulan ku rb an lar; c) bir gnah, bir kusuru balat
mak iin sunulan kurbanlar; d) k rnden, ilk avdan vb.
Yce V arlka sunulan hak kurbanlar.
K urbanlar, kanl ve kansz olmak zere balca iki b
lme ayrlr. Kanl kurbanlara h er eit hayvan girdii
gibi insam n bedeninin bir yerinden kard kan da girer.
rnein M alakkadaki Semanglar, frtnal havalarda y a
ratc Yce Tanrlarn yattrm ak iin, baldrlarn kes
kin bir eyle birazck keserek birka dam la kan kartr,
kam b ir saz parasnn iindeki suyla k a rtra ra k to p ra
a dkerler. Buna kan kurban denir (Hirschberg, s.
324). Kuzey A m erikadaki Preri yerlileri koruyucu kud
retin onuruna bedenlerinin bir yerinden kan karrlar. Ke
silerek sunulan kurbanlarn banda koyun, kei, at, do
muz, rengeyii, ay, horoz, tavuk vb. gelir. Kansz sunu
larsa, her t rl yiyecek, iecek ve deerli eyadr.
K urbam sunma biimleri de, sunulann niteliine g
re deimektedir. Genellikle hayvanlan ritel biimde kes
mek kuraldandr. Yiyecek, iecek gibi eyler m ezarlara,
sunaklara ya da kutsal bilinen yerlere braklr. Gk ta u n
larna verilecek kurbanlar iin, yksek yerler seilirken,
yer ta n n la n iin topran st ya da ii yalanr. Deniz
tanrs iinse en uygun yer denizdir.
lgin bir kurban ekli olan hak kurbam , hemen he
men btn ilkellerde grlm ektedir. Elde edilen ilk rn,
ilk av. onu insanlara gnderen Yce V arlkn hakkdr.
Bir eyin ilki, tanrlara, ata la ra ya da teki doast kud
retlere sunulduktan sonra, dierleri insanlar tarafndan
yenilir. Bu da bir yinle k utlanarak olur. A yrca ilk elde
edilen rn, nce, toplum da kral, ef, rah ip vb. nemli
yerleri olan kimseler yerler. rnein A ngalarda yeni ta
hldan yorulan ham uru ilkin din adam yem ektedir (Van
88
B aaren, s. 190 - 191). Avc kavimlerde hayvanlarn ta n r
sna avlanan hayvanlardan bir para sunm ak olduka sk
rastlanlan bir dettir. oban halklarda yeni domu h ay
van y a v ru la n ; st ve s tten yaplm a yiyecekler ta n n la ra
sunulur. H abeistandaki G allalarda kei ve koyun k u rb a
nnn yam sra gk tanrsna yemek de sunulur.
lkeller, sunulan canh ve cansz kurbanlarn, yce
varlklar, atalar ve manev kudretler tarafn d an sadece
znn abndm tasarm lam aktadrlar.
Kimi zaman da deerli olan bir eyin yerine gemesi
dileiyle deersiz bir ey de sunulur. rnein M sr Su
danndaki Nuelerde kz yerine bir h y ar sunulur. Bu
rad a sembolik bir kurban ve iyi niyet sz konusudur. B ir
kz kurban edemeyecek kad ar yoksul olan N ueli, ta n
rnn, kendine sunulan sembolik kurban kabul edeceine
inanm aktadr (Van Baaren, s. 188).
rn alma srasnda dzenlenen lenlerde ok say
da sr ve domuz kurban etme, asl am acnn dnda da,
yani ta n rlar ve atalar honut etm ekle beraber, len
sahibinin te dnyada iyi b ir yer kapm asna da yardm
eder.
K urban ve adak, Ben sana veriyorum , sen de bana
ver, ilkesine dayanr.
89
totem heykelleri, klt direkleri, hayvan figrleri, amu-
letler, vm ltl ta h tala r, kaynana zrltlar, eitli mzik
aletleri, idoller, talar, am tta la r (m egalit), dua deir
menleri, dua denekleri vb. gelmektedir.
Maskelerin, lm atalar, m itik k ah ram an lan , de-
monlar, ruhlar tem sil ettiklerine inanlm aktadr. Mas
keleri tak an lar da belli bir sre onlann kiiliine dn
mekle bu stn yeteneklere kavum aktadrlar. Bu bakm
dan, m askeler hemen h er t rl ibadet ve yinde, hem
kutsanan obje, hem de ara olarak nemli ro l oynarlar.
lerinde koruyucu bir gc barndrdna inanlan k
k m askeler stte ta n r ve tayan zararl d etki
lerden koruduu sanlr. Erginlem e trenlerinde ve er
kekler derneine girm ek iin dzenlenen ritlerde de m as
keler byk nem ta rlar. Mitik olaylarn canlandrld-
ve temelinde ibadetin yatt klt dram larnda da m as
keler nemli bir aratr.
Ayn durum a ta ve totem heykelleri iin de sz ko
nusudur. A talar canlandran bu tatan , aatan, ya da
baka malzemeden yaplm a heykeller, a ta la r ve ller
ibadetinin kanlmaz aralarndandr. Bu heykellerin
iinde a ta ruhlarnn eletikleri kabul edilir; onlara k u r
banlar kesilir, adaklar sunulur ve dualar edilir.
M askeler ve heykeller gibi, birtakm mzik aralar
da ibadette nemli rol oynarlar. zerleri eitli ekil ve
resim lerle sslenmi kavallarn, davullarn, sazlarn, bo
razanlarn vb. manev y aratk larn seslerini sembolize e t
tiklerine inanld iin, bunlara kltik ara lar gzyle
baklr ve ibadetlerde kullanlr. B ir de vnltl ya da
grltl ses karan ara lar v ard r ki, bunlar arasnda
kaynana zrltlarn, zellikle A vustralya yerlilerinin kul
landklar urungay belirtm emiz gerekir.
Pueblo yerlileriyle (Kuzey A m erika) bunlarn kom
ular olan Navaho ve Hopilerde zerlerine dualar okun
90
duktan ve m sr unu serpildikten sonra ta n rla ra adak
olarak sunulan ubuklar sz konusu yerlilerin bayram
larnda maskelerle birlikte nemli rol oynarlar. Aynula-
rn Inaolar da dua ubuklar gibi kullanlr.
zerlerine dualar yazlm ve bir el deirm enini an
d ran dua deirmenleri de zellikle Tibetlilerde gerek ki
isel, gerekse toplu ibadetlerde kullanlan nemli b ir ara
tr. zerlerine Om Mani Padme Hum sznn yazld
rulo k tlar deirm enlerin iine y erletirilir; bu deir
menleri elle eviren kimse duay yzlerce kez te k ra rla
m olur. Ayrca bunlarn rzgrla ve suyla evrilenleri
de vardr.
Bu saydmz ibadet aralar hi bir zaman gnlk
ara - gere ilemi grmez. Gizli yerlerde, tapnaklarda,
erkekler evinde saklanr; erginleme ritlerinden gememi
ocuklara ve kadnlara gsterilmez, onlarn dokunmala
rn a ve kullanm alarna izin verilmez.
91
kullanlm aktadr. Bu aracn E ski M sr (hastalk tedavi
sinde) ve E ski Y unanistanda da kullanld bilinm ekte
dir. Erginlem e trenlerinde ve ritel zl bayram larda
kullanlan bu kutsal ara kadnlara ve ocuklara tabudur.
92
Soru 44 ller ibadeti nasl bir dnceden do
mutur? Dinin balangcn ller ibadetin
de arayabilir iniyiz?
93
yesine ynelmi olmakla beraber, toplum sal ve dinsel
rtbeleri bakmndan sivrilm i kimselerin bu konuda da
ha ok nem kazandklar grlmektedir. Kabile efleri,
nl savalar ya da am anlar ldkten sonra da byk
sayg grrler. Bu nokta atalar ibadetine gei kpr
sn de tekil etm ektedir (Konig, s. 520).
ller ibadetiyle a ta la r ibadeti ou zaman i ie
girm i grnmekle beraber; ller ibadetinin, yeni lm
kimselere ynelmesi, a talar ibadetinden ayrld balca
noktadr. Oysa atalar ibadetinde, adndan da anlalaca
gibi ok eskiden lm bulunan atalar sz konusudur.
H. Spencer dinin kkeninin manizm (ller ve atalar
ibadeti) inancnda yattn ileri srm, sosyologlar bu
gre katlm lardr. Etnologlar ve din tarihileri bu
gr paylam am aktadrlar. nk alak k ltr basa
m aklarnda bulunan ilkellerde manizm az gelim itir.
94
toplum lar iin byk ve nemli iler grm lerdir. On
lar tekilerden ayran insanst yetenekleri lmlerin
den sonra da kaybolm am aktadr. B irtakm m istik glerle
dolu bulunan bu gibi kim selerin gnllerini ho tutm ak,
anlarn tazelemek, kurban ve adaklarla anmak yoluyla
bitkilerin, hayvanlarn oalmasn salam ak mm kn
dr. Bu am ala atalarn figrleri ve m askeleri yaplm ak
ta, adlarna bayram ve trenler dzenlenmektedir. zel
likle m askeler; atalarn, erginleme trenlerinde ve kltik
zl oyunlarda insanlarn arasna katlm alarn salam ak
tad rlar. A talar ibadeti kafatas kltn de dourm utur.
H ay at gcnn kafatas iinde bulunduu inanc, len
lerin kafataslarnn k utsal yerlerde saklanm as detini
de yaygnlatrm t^ zellikle M elanezyallarda iyice ge
lim i bir kafatas klt grlm ektedir.
A talar, dinsel ve toplum sal buyruklarn, gelenek ve
detlerin koruyucular olarak kabul edilirler. Bunlarn
yerine getirilm esi onlar honut ettii gibi, tersi de f
kelendirm ekte, klann ya da tribnn bana birtakm
felketlerin gelmesin'e sebep olm aktadr.
Kabilenin, boyun ilk kurucusu ata saylr ve olaan
st yeteneklerle nitelenir, doast varlk larla balan
tl grlr. Kimi zam anda gerek anlam da bir kabile
atas yerini m itik b ir ataya terketm ektedir. rnein
A vustralya yerlilerinin ou her eit k lt r zenginliini,
k u rum lan, bilgileri, yiyecek ve iecekleri m itik k arak
terdeki klan atalarn a borlu olduklarna inanrlar.
A talar ibadetinin grld toplum larda Yce V ar
lk inanc ya ikinci plana dm ya da tmden nemini
yitirm itir.
E n ok A frikann, O kyanusyann, Gney ve Dou
A sy ann tarm la uraan yerlileri ile, Gney A m erika
nn Amazon blgesinde grlen ata la r ibadeti, yksek
95
kltrlerde de (in, E ski Roma ve Y unanistan) bilin
mektedir.
96
lirler; bu a ta ruhlarna seslenmenin en son eklidir (Van
B aaren, s. 88-89). Gney H indistanda, N ilgiri dalarn
da yaayan Todolann dinsel tasarm lan s r evresinde
toplanm tr. Kylerdeki kutsal s t evlerinde m andalar
zel yinlerle salr.
ou ilkellerin mitlerinde, dinsel inanlannda karga,
k arta l, horoz, atmaca, aakakan vb. k ular; bukalemun,
kertenkele, ylan gibi srngenler atei yeryzne geti
ren,, insanlar kurtaran, dnyay y aratan ya da dnyann
yaratlm asna yardm eden hayvanlar olarak rol oyna
m ak ta ve kutsanm aktadr. rnein kartal Kuzey Ame
rik a yerlilerinin ounca, N ijery adaki bibiolarca, Bur-
yatlarca, Yenisey O stiyaklannca, A m erikann eski yk-r
sek kltrlerince doast kudretlerle nitelenen bir ku
tur. Mitolojide, inanlarda, san atta gkyznn temsilci
si olarak byk b ir rol oynayan k artala ayn zamanda
gelecekten haber veren, ruhlar te dnyaya gtren,
gkle yer arasnda araclk yapan kutsal bir ku gzyle
baklm aktadr. Srngen hayvanlarn ierisinde, zellikle
ylann byk bir nemi vardr. Deri deitirmesinden
dolay lmezlik dncesini sembolleyen ylann mitolo
jide, ibadette, byclkte ve san atta oynad rol ev
renseldir. zellikle A frik ada korku ve saygyla kark,
gelimi bir ylan klt/grlr. O rta A m erikann eski
kltrlerinde ylan ou zaman yce varlklarla ayn
tu tulm utur. A m erika yerlileri yeralt kudretlerini ylan
biiminde tasarm larlar. Ylan; lmszl, gc ve
dnyann yaratlm sembolleyen b ir m otif olarak da
ilkellerin sanatnda ok sk yer alm aktadr.
H ayvan kltnn tipik rneklerinden biri de kuku
suz totemizmde grlr. Totem hayvan ile klan yeleri
arasndaki ba hem akrabalk, hem de m istik bir ilikiyi
ierm ekte ve bu ilikiden b ir klt dom aktadr. Hayvan
da insan arasndaki sk ilikinin bir kader birliine, mis
97
tik ve m ajik bir balantya dnm olmas totemizmin
deiik b ir biimi olan birey totemizminde ya da br
adyla teki ben inancnda ok ak seik grlm ekte
dir (Bkz.: Soru 18). Bu konuyu totemizmle ilgili soru
larda akladmz iin, burada zerinde durmayacaz.
A yrca at, bizon ve ay evresinde olumu kltler de
vardr. At, daha ok O rta Asyada kutsanan b ir hayvan
dr. . Bizon, P reri yerlilerinin (Kuzey A m erika) dinsel
dnyalarm byk apta etkilem itir; yinlerde, m itlerde
nemli b ir yer alan hayvann adna dinsel trenler d
zenlendii gibi, onu oaltmak amacyla da bysel p ra
tik ler yaplm tr. Ay ise balbana b ir klt olutur
m utur.
98
tla n la n n alamas, etinin paylatrlm as, kem iklerinin
bysel ilemlerle gmlmesi gibi evrelerden ibarettir.
O stiyaklar ve Vogullar ldrlm aynn evresinde onun
h areketlerini ta k lit ederek oynarlar. A ynular ve Gilyak-
lar, ibadet amacyla yakaladklar gen aylar bir yere
k ap atarak zenle beslerler. Birka gn sren tren ve
enliklerden sonra ay ldrlr. Ancak aynn ruhunun
kendilerinden alaca korkusuyla ondan zr dilenir;
bu arad a kadnlar alarlar. E tinin yenm esi iin ky
halk arlr. Aynn yzlm postu ve kellesi lenin
verildii odaya aslr; bylece aynn da lene katlm a
snn salanm olacana inanlr.
Ay kltnn grld kimi h alklarda da ay t r
l oyunlarla ipinden kartlp ldrldkten sonra, t
renin ve bayram n yaplaca yere getirilir. Ancak, ay
nn uyurken ldrlmesi hi iyi saylmaz. Onun iin ay
uyandrlr ve ininden dar kmas beklenir.
Evenklerde (Tunguzlar) aynn yakalanm asndan,
onun yenilmesine, kem iklerinin gmlmesine kadar uza
yan sre ana izgileriyle aadaki gibidir:
Aynn bulunduu ini kefeden avc, ini ve dn yo
lunu iyice aklnda tutm ay a alarak barnd yere dner.
O raya yaklarken k arg a gibi barm aya balar. Bunu
duyan yal ve tecrbeli avclar kulbelerinden dar
frlay arak ayn ekilde barrlar, in i bulan avc k a r
gann hareketlerini ta k lit ederek, taygada bulduu av
haber v erir; tekiler buna ayn hareketlerle karlk ve
rirler, bylece bir pandomim balam olur. Bundan son
ra ayy bulan avcnn barnanda toplanlarak i b
lm yaplr. E rtesi gn sabahleyin avlarn gagala
mak iin taygaya doru uarak yerlerini terk ederler.
O nlar orm ann iinde iyice kaybolmadan, arkalarndan
baklmaz. Geride kalanlar birtakm bysel kanm alara
99
dikkat etm ek zorundadrlar: Salarm taram azlar, elle
rini ykam azlar, ellerine keskin bir ey almazlar.
M aaradaki aynn ldrlmesi ok ince bir teknii
gerektirm ektedir. En yal avc, ine yaklap ayy d
arya kartm ak iin grevlendirilir; bu avc ayya yal
varr, onu komik jestlerle gldrerek d ary a karm a
ya alr. Ay, inin deliinden ban gsterdii zaman,
avclar hep birden yava yava dedecik, ninecik! diye
barrlar. Ay ldrldkten ve ininden darya srk
lendikten sonra da, pandomim srer. K arga sesiyle
ran avclar kurtlarn, tilkilerin, kunduzlarn lezzetli ay
etinden tatm ak iin tplanacaklann, bylece aynn ru
hunun da kendini bu hayvanlarn ldrdne inanarak
avclardan almayacan sanrlar. Pandomimden son
ra yal avc aynn azn aarak, boazna on santim
uzunluunda bir denek sokar ve dedecik, esnesene!
der. Bylece hayvann ruhu bedenini terketm i ve derisi
yzlrken ruhu zedelenmemi olur. H ayvann derisi y
zldkten sonra, ayya nerede yaad, ne yedii, ki
minle cinsel ilikide bulunduu vb. hakknda sorular so
rulur. Bu sorular avclardan biri cevaplandrr. Bun
dan sonra, avnn dadan yuvarlanarak ld sylenir;
avclar yznden deil de, kendi dikkatsizlii sonucu
bana bu iin geldii hakknda kandrlm aya allr.
Eer ay bunlara inanmazsa, o zaman kendini ldren
lerin onlar olmad sylenir. Bu konum alar srasnda
belli kurallara gre hayvann kam yarlr; karn derisi
iki yana alr. Ava katlm her avc, sray a girerek,
kk bir yin yayyla aynn iki yana alm derisine
oklar atar. len gn srer, ilk gn gece yarsna
kadar dans edilir; ikinci gn glp elenerek yenir ii
lir ve aynn gzleri gmlr; nc gn aynn ba
ormana gmlerek tren sona erdirilir (Rudy, s. 79-81).
100
Soru 48 Ta, aa ve su klt ne gibi zellikleri
iermektedir?
101
rol oynam aktadr. M elanezyallarn oalma ile ilgili rit-
lerinde belli ta la r kullanlm aktadr (Schlesier, s. 225-
226). A vustralya yerlileri dllenmede ve ocuklarn do
um unda ilerinde ocuk ruhlarnn bulunduuna inan
dklar talard an hem korkar, hem de onlar sayarlar.
rnein ocuk istemeyen kadnlar, delikli ta la n n yann
dan geerken bana gelme, ben yal kadnn biriyim,
ya da ta n nne oturarak iindeki ocuk cinine bir
sr gen kadn var, hadi onlarn iine gir! derler. Kimi
zaman bu ocuk cinlerinden k ara dilekler iin de yardm
istenm ektedir. rnein A randal (A vustralya) b ir erkek
karm beni terkedip, baka bir erkekle ald att; hemen
git, iine gir, onu lohusa deinde ldr! dem ektedir
(Worms - P etri, s. 206).
Ta, yksek kltrlerde de nemli b ir rol oynam ak
ta, ou zaman ibadet yerini tekil etm ektedir. rnein
Eski Y unanistandaki Hermclcr, Rom allarn snr talar;
Islm iyetteki Haccr-i Esved (K arata); Yahudilerde
Y a kubun ta gibi. T alarla ilgili klt ve inanlardan bir
sr rnek vermeye yerimiz elverili olmad iin, bu
konuya ilgi duyanlara H ikm et Tanyu'nun Trklerde
Tala lgili nanlar, lh iy at Fakltesi Y aynlar, A nka
ra 196S adl aratrm asn salk veririz.
Ta kadar olm amakla beraber, aa da, ilkellerin
dinsel ve bysel hayatlarnda nemli b ir rol oynam ak
tadr. Aacn yeillenmesi, meyve vermesi, kurum as,
lp dirilmenin sembol olarak grlm, dinsel zl t
renlerde klt aac olarak kullanlm asna yol am tr.
Aa, dnyann yaratlyla ilgili ilkel efsanelerde ok
kullanlan bir m otif olarak grlr (Dnya aac m otifi).
Ayn ekilde hayat aac motifi de yaygndr. Efsane ve
m asallarn dnda, h a y a tta da, aala ilgili m istik ta s a
rm lara yer verilm ektedir. Bunun tipik rnei, yeni doan
ocuklar iin dikilen aalardr. yle ki, bu det ocukla
102
aa arasnda bir yazg birliini sembollemekte, ocu
un bana gelenin aacn; ya da tersinin, yani aacn
bana gelenin ocuun da bana gelecei inancn pe
kitirm ektedir. Bu durum alter ego (teki ben) inancnn
bitkisel alandaki bir eitidir.
Belli talard a olduu gibi, belli aalarda da mana
gcnn, atalarn, cin ve perilerin eletii inanc, gide
rek koruluklar ve orm anlar da kapsam , zellikle o r
manlk blgelerde yaayan yerlilerin dinsel hayatlarnda
grlen birok orman tanrs nn temel dncesini
oluturm utur.
zellikle yal ve byk aalar; tek aalar, ile
rinde kovuk bulunan aalar tekilerine bakarak daha
ok dikkati ektii iin, ilkeller bu eit aalara deiik
b ir gzle bakm aktadrlar. Ayrca hurma, incir, ekmckaa-
c gibi kimi aa trleri de zellikle kutsal olarak kabul
edilmektedirler.
Aa, A frikal zenci sanat iin sradan bir malze
me deil, tersine canl b ir varlktr. O, aac keserken,
yontarken ve ilerken aacn ruhundan zr diler (Leu-
zinger, s. 29). A atan, byclkte de amulet olarak
y ararlanlr. rnein A frik ada, K am erunun orna bl
gesinde amulet aac1denilen bir aa v ard r; bu aa
ta n am ulet yapmak iin kabuk alnaca zaman ona dua
edilir ve kara bir kpek kurban edilerek kan aacn k
kne srlr (Dammann, s. 51). Aa A vustralya yer
lilerinin efsanelerinde ve ibadetlerinde de nemli bir yer
alm aktadr. rnein Ganai yerlilerinin erkekieri kutsal
aalar srtlarnda ta rlar; yeni inisiye olmu ocuklar
d a kutsal aalarn zerine binerek oynarlar, bylece
aacn iinde v ar olduuna inanlan kutsal gc kendi
lerine geirm i olurlar (Worms - P etri, s. 167)
Tan ve aacn yan sra su da ibadette nemli bir
y er alm aktadr. Suyun artc nitelii, bollukla ilikisi,
103
tam as vb. su kltnn douunda rol oynayan nemli
etkenlerdir. Denizleri, glleri, rm aklar, kaynaklar, e
meleri ve yam uru da iine alan su kltnde; su, kimi
zam an kendisine ibadet edilen bir obje, kim i zaman da
klt aracdr. Burada sayam ayacam z k ad ar ok say
daki dinsel ve bysel pratiklerde, det ve inanm alarda
su nemli bir ara olarak grlm ektedir.
Kk derelerin, rm aklarn, kaynaklarn yan sra,
k u tsal saylan birok da byk nehir vardr. Nil, F rat,
Dicle, G anj vb. gerek efsanelerde, gerekse gerek ha
y a tta dinsel dnn, duyuun ve ibadetin vazgeilmez
eleri olarak grlm ektedirler.
104
D. BADETN SOSYAL YANI
105
ileme uymak zorundadr. Doum ve lohusalk saysz de
tin, inancn, bysel pratiin hcumuna uram tr. Ko
numuzu snrladmz iin, rneklerimizi ilkellerden ve
receiz. (lkemizde doumla ilgili det ve inanm alarla,
bunlarn baka lkelerdeki benzerleri iin Orhan Acpa-
ya m lnn Trkiyede Doumla lgili det ve nanm ala
rn E tnolojik Etd, Erzurum niversitesi yaynlan,
1961 ile Sedat Veyis rnek'in Sivas ve evresinde H a
y atn eitli S afhalanyla lgili B tl nanlarn ve B
ysel lem lerin Etnolojik Tetkiki, Dil ve T arih - Coraf
ya Fakltesi Y aynlan, 1966 adl aratrm alarn a bak
labilir).
Doum ve lohusalkla ilgili tipik rneklerden biri
.erkek lohusal denilen dettir. Kuzey ve Gney Ame
rik a da, O kyanusyada, Gney H indistanda grlen bu
dete gre; koca, doum ncesi, doum sras ya da do
um dan sonra ocuu douran kendisiymi gibi dav ra
nr ve lohusanm yerini alr. rnein H indistann kimi
yerlerinde, kadn doum sanclan tu ttu u zaman, kocas
kadn giysisi giyerek karanlk b ir odada y atar, szlan
m aya ve barm aya balar. Doumdan sonra da ocuun
yatandan kmaz. Kimi yerlerde erkek y a oru tu tarak
ya da belli eyleri yem ekten kanarak, doumun yapl
d evde ya da yakm nda bulunarak bu grevi yerine
getirm eye alr. Erkein bu davrannn temelinde, o
cua ve anneye satam ak isteyen kt ruhlar ve cinleri
yanltm ak abasyla ocukla baba arasndaki ilikiyi pe
kitirm e istei yatm aktadr.
Anneyi ve ocuu zararl d etkilerden korum ak, o
cuu erginlik dnemine kad ar sa-esen getirebilm ek iin,
doum ncesi, doum sras ve doumdan sonra uygula
nan bysel - dinsel nitelikteki pratikler, yaplan yin
lerle ilgili binlerce rnek vardr. ocuun erginlik dne
mine girii de nemli bir geit durum udur ve erginleme
106
trenleriyle kutlanr. Bu treni, bundan sonraki soruda
aklayacaz.
H ayatn ikinci nemli dnemi olan evlenme de ge
rek kz, gerekse erkek iin birer geit sayldndan, ev
lenmenin evreleri olan nianklk, dn ve zifaf ayr ayr
olarak deiik tren ve yinlerle kutlanr. nk gelini
ve gveyi zellikle gei srasnda ok tehlikeli olan
zararl glerin ktlklerinden korum ak gerekm ektedir.
Bu inanladr ki, her evlilie bir sr dinsel, bysel
p ratik, yin ve tren elik etm ektedir. (lkemizde ev
lenmeyle ilgili geit ritle ri ve trenleri iin, Nerm in Er-
dentuun Trkiyenin K aradeniz Blgesinde Evlenme
Grenekleri ve Trenleri, A ntropoloji Dergisi, A nkara
1969, s. 27-58 adl m akalesiyle Sedat V eyis rn e k 'in
Sivas ve evresinde H ayatn eitli S afhalaryla ilgili
B tl inanlarn ve Bysel ilem lerin Etnolojik Tetkiki,
D.T.C.F. Y aynlar, 1967 A nkara adl aratrm asn a ba
klabilir).
lenin bu dnya ile te dnya arasndaki ilikilerini
dzenlemek, te dnyaya geiini kolaylatrm ak, ce
setle, gmmeyle, l yemeiyle ilgili bir sr pratik uy
gulam ak l ritlerinih balcalarm dandr. ou toplum-
larda ancak cesedin geleneklere uygun olarak gmlme
sinden sonra sz konusu kim senin lm toplum ta ra fn
dan kabul edilir. lmn hayatn sonu olmad inanc,
lenlerin te dnyaya gei lerini kolaylatrm ak, on
lar eitli tehlikelerden korum ak iin yinler ve trenler
dzenlemeyi gerektirm ektedir.
Yksek kltrlerde de grlen gei ritleri, doumun,
evlenmenin ve lmn dnda, meslek seiminde, dernek
lere giride, zellikle ocuklarn erginlik durum una ge
ilerinde kmelenmektedir.
te yandan bir avdan baka aya, b ir mevsimden b a
k a mevsime ve bir yldan tekine geiler de yin ve t
107
renlerle kutlanr: Yeniay, gn dnm ve ylbanda ol
duu gibi (Van Gennep, s. 375-376).
108
olan bu eitim ve retim ; yallara sayg, cem aat h a
yatna uym a, hediye alp vermenin kurallar, tabular,
avlanma teknikleri vb. gibi konulan ierir. Dinsel h a
yatla, efsanelerle, ibadet aralan y la ilgili aklam alarn
ve bilgilerin yansra, ocuklar cinsel konularda da ay
dnlatlrlar. Bu arad a ocuklarn salar kesilir y a da
yolunur; burun k a n a tla n delinir, diler trplenir ya da
krlr; bedende y aralar alr ve snnet edilir. ocuklar
hem bedenen, hem de ruhen glendirmek, aym zam anda
onlarn yrekliliini ve gzpekliini denemek iin eitli
snavlar dzenlenir: Ak havada nlplak uyumak, sa
bahn erken saatm da buz gibi suda yzmek, oru tu t
mak, tek bana kalm ak, ate zerinden atlam ak, sus
mak, uyank kalmak, aalara trm anm ak, sram ak, a t
lamak vb. Btn bunlar yaplrken, adayn szlanmamas,
alamamas gerekm ektedir. Tam anlam yla ergin bir de
likanl olabilmesi iin, onun hem bedensel, hem de ruhsal
aclara katlanm ay renmesi gerekm ektedir. Dinsel zl
erginlemenin en nemli evresi, lp dirilme ile ilgili ola
ndr. A day ya da adaylar sembolik olarak lp dirildik
ten sonradr ki, yeniden domu bir insan saylrlar. Bu
pratik y a tren atas, ya da m itik b ir hayvan ta ra fn
dan yenip, yutulm ak biiminde olur. Eer, mi
tik hayvan bir tim sah ya da b ir ylansa, ocuk,
bu hayvann, bu i iin aatan, ottan yaplm
olan byk bir benzerinin azndan ieri g irer ve
kar. Bu srada trende bulunanlar barrlar, ellerindeki
mzik ara lan y la rktc sesler karrlar. Kimi za
man da bu i tren alanndaki ukurlarn, m ezarlarn ii
ne girip km akla yerine getirilir. Eski adn brakp, ye
ni bir ad alan ocuk bylece yeniden dnyaya geliini ta
m amlam olur.
Ayn dnemde erginlenen ocuklar bir ya grubunu
olutururlar. Ayn ya grubunda olanlar yaam lar bo
109
yunca biribirleriyle sk b ir biimde arkadalklarn s r
drrler.
E rkek ocuklarn erginlenmelerine bakarak kzlarn
ki daha sadedir. Kzlar, evlerinden alnarak yal, gr
m geirm i kadnlarn yanm a verilir. ou zaman bu
iler iin zel olarak yaplm kulbeler vardr. B uralar
da onlara cinsel konularda bilgiler verilir, ev kadnl,
ocuk bakm vb. hakknda aklam alar yaplr; snnet
pratiinin uyguland yerlerde de snnet edilirler. Bun
lardan sonra kzlar artk evlenebilecek durum a gelmi
saylrlar.
Trenler boyunca ark lar sylenir, iirler okunur,
oyunlar oynanr. nisiyasyon evreleri derece derece o
cukluk, delikanllk, olgun erkeklik dnemlerini de iine
alm aktadr.
Erginlem e ritleri, ocuu, anasnn evresinden ko
parp, ona yeni bir benlik kazandrarak topluma katm a
amacn gtm ektedir. Bedensel ve ruhsal deiimlerden
geirilen, geleneksel, dinsel ve toplumsal bilgilerle dona
tlan, kutsanan kimse artk cem aatn geerli bir yesidir;
evlenebilir, savaa ve avlara katlabilir. E rkekler der
nei ne, gizli derneklere girmek iin de birtakm ritler
gerekmektedir.
Bugn artk erginleme trenleri ok seyrek olarak
yaplm aktadr.
110
B ir cem aatn yetikin erkeklerinin kltik am alarla
oluturduklar erkekler dem ei daha ok ana hukuku
toplum dzenine kar kan b ir grup niteliini tar. Bu
birliin yeleri toplant ve ritlerine kadnlarn ve ocuk
larn katlm alarna izin vermezler. R itler dzenlemek, iba
det aralarn korumak, toplum dzeniyle ilgili tedbirler
almak, bu tedbirleri uygulam ak dem ein grevlerinden
dir. Olduka yaygn bulunan bu derneklere Gney Asya
ile Endonezyann Kuzey ve O rta A syann baz blgele
rinde raslanlm az. E rkekler dernei, toplant evleri y,a
da erkekler evi denilen yerlerde faaliyet gsterir. in
de eitli toplumsal ve ritel toplantlarn yapld, bay
ram larn kutland, konuklarn arland, kutsal ara
larn sakland, erginleme trenlerinin dzenlendii,
nemli kiilerin gmld erkekler evine kadnlar ve
ocuklar giremez. Yeryznn deiik blgelerinde eitli
adlar altnda (bekrlar evi, dans ve ibadet evi vb.) g
rlen erkekler en O rta ve Kuzey A syann, H indistan
n, Kuzey ve Gney A m erika'nn kimi yerleri ayr tu
tu lu rsa, yeryznn a rta kalan teki blgelerinde, ama
en ok O kyanusya adalarnda grlr. E rkekler dem ei
ne girm ek iin belli birtakm ritlerden ve snavlardan
gemek gerekm ektedir.
E rkekler derneine bakarak ok daha seyrek gr
len kadnlar dernei, gizli erkekler dem einin b ir ta k
lidi olarak grlm ektedir. Bat A frik adaki Bundu B ir
lii (S ierra Leonede) A frik adaki en gl ve en byk
derneklerden biridir. A yrca Njem.be B irli ine on iki y a
ndaki kzlar girebilm ektedir. Birliin koruluktaki tren
kulbelerinde dernek yelerine eitli bysel srlar
retilir.
Gizli kadn dem eklerinin zel kulbeleri dnda, ev
lenmemi kzlarn yatp kalktklar evler de vardr. K
yn dullan ve yal kadnlannn gzetimi altnda bulunan
111
kzlar buralarda dinsel ve toplum sal konularn yan sra
cinsel konular hakknda da aydnlanrlar. Bu eit ev
lere Dravidlerde, O kyanusya A dalarnda, Filipinlerde, in
Hindinde ve Dou A frik ada raslam lr.
112
B alangta dinsel b ir gizli kurulu olan ve toplum
s a l dzeni koruyan, olumlu am alara ynelen Dk-Duk
B irli i (Yeni rlanda ve Gazelle Y anm adasnda) zam an
la bu grevinden sap arak yldrc bir nitelik kazanm
tr. B irlik yeleri krm z renkli ve klaha benzer m as
keler takm aktaydlar. Yine Gazelle yarm adasnn ky
blgelerinde yaayan Melanezya yerlilerinin bir baka
gizli birlii de lniet - Birlii'yi. Dinsel ve bysel ilerle
u raan birliin yeleri yanlarnda m aske yerine tadan,
am urdan insan y a da hayvan heykelcikleri bulundurur
lard. Bu figrlerin iinde birliin lm yelerinin ru h
larnn eletiklerine inanlm aktayd. B irliin mal olan
bu heykeller gizli yerlerde saklanr, bakalarnn grme
lerine ve dokunm alarna izin verilmezdi. Bysel bilgileri
ve p ratik leri tekellerinde tu tan birlik yeleri, genlerin
erginlem e trenlerini de dzenlerlerdi.
Kuzey A m erikann kuzey-bat kylarnda yaayan
K vakiutlarn H amatsa denilen gizli birlii kanibalist bir
nitelik tam aktayd. B irliin yeleri m askeler tak arak
dansederler; bu danslar sonucu kendilerinden geerek ii
ansan eti yemeye k ad ar vardrrlard.
Hopi ve Zunilerin (Pueblo yerlileri) Kaina denilen
gizli birliinin oyuncular dinsel bayram larda atalar can
landran m askeler ta k arlar, bylece onlarn da trene ka
tlm alarn saladklarna inanrlard. B irlik yeleri o
cuklarn dinsel eitim ini de zerlerine almlard.
Kuzey A m erikann Dousunda yaayan Algonkinle-
rin geleneksel gizli birliklerinin ad Didewiwin'dir. Din
sel nitelikteki birliin deiik nemde basam aklar v a r
d r; bu dereceler ya nemli demeler karl ya da e
itli inisiyasyon ritleriyle elde edilir. Birlik yesi sem
bolik olarak lp dirilm ek zorundadr.
113
A frik ada, Gabundaki Bapincilerin B w iti denilen giz
li birlii hemen hemen cem aatn btn erkeklerini iine
alm aktadr. Erkekler birlikte yemek yemek, olaylar hak
knda grm ek ve ata la r ibadetini dzenlemek iin Bvoiti
evine ekilirler. Sierra - Leone evresindeki Poro dernei
dinsel ve bysel karakterin in yan sra toplumsal ve po
litik yannn da ar basm asyla dikkati ekmektedir.
Dernee giren yenin, yrekli ve korkusuz olmas
gerekm ektedir. ye, dem ee alnmadan nce bu konuda
eitli denemelerden ve snavlardan geirilir. Sonunda
dem ee alm an yeye dem ein srla n aklanr, ye bu
srlar kendine saklam ak zorundadr; saklam azsa lece
ini bilir.
114
E. TE DNYA LE LGL TASARIMLAR
115
am acm gtm ektedir. Ehil kadn da ayn dnceyle ha
reket etm ektedir: Yzn boyar, am urlar ya da pee
ta k a r; bylece, kocasnn geri dnnde kendisini ta n
m ayacana inamr.
lye gsterilen sevgi, sayg ve ballk duygusu so
nucu da ilemler yaplr: Ceset ykanr, sslenir. Bo
yanr, m um yalanr; te dnyaya gidiini kolaylatrm ak
ve oradaki yaantsn gzelletirmek iin mezarna yi
yecek, iecek, ss eyas, silh, av aralar, para, min
y a t r kayk (ller rm an gemek iin) ve m inyatr
m erdiven (gkyzne trm anm ak iin) konur. Kimi yer
de de (Melanezyada) llere balln bir belirtisi ola
rak k afataslar saklanm akta ve onlardan zel yardm lar
beklenmektedir.
lnn geride braktklaryla ilgili ilemler de v a r
dr. B unlar lenin eyalar, hayvanlar, kars, ocuklar,
hizmetileri ve klelerini iine alm aktadr. l gm lr
ken kiisel eyas da m ezara braklr y a da yaklr, k
rlr, ok seyrek olarak da suya atlr ve yksek b ir yere
aslr; hayvanlar mezarnn zerinde kurban edilir; k
leleri ldrlr, kars kendiyle birlikte yaklr (Acpa-
yaml, 1963, s. 245-247).
lnn topraa gmld yerlerde ceset ya tabuta
konur ya da toprakla ilikisini nleyecek b ir eye sarlr.
Gmlmeden nce ceset boyanr, sslenir, giydirilir ya
da olduu gibi braklr. Kimi halklarda da te dnya
tasarm lar su akntlaryla balantldr; lenin te dn
yaya gidebilmesi iin bir kaya ihtiyac vardr. Bu ama
la ceset bir kaya konarak ak denizlere braklr. Bu
durum da kayk ayn zam anda ta b u t yerine gemektedir.
Seyrek grlen bu det Okyanusya adalarnn ounda,
ukilerde ve Kuzey A m erikann Kuzey - Bat kylar
yerlilerinde uygulanm aktadr. Cesedin dorudan doruya
suya atld da olur. Ancak bu i iin geliigzel yerler
116
kullanlmaz. zel yerler seilir. Ceset rtye ya da bir
hayvan derisine sarld gibi, plak olarak da suya at
lr. Cesedi yksek tepelerin, aalarn zerine, platform
lara brakm ak da olduka yaygn bir dettir. Bu durum
da da l ya tabut iine konur ya da bir eye sarlr.
ly evin iine ya da yaknna (avluya, baheye) gm
mekse, ona gsterilen yaknln ve saygnn bir belirti
sidir. Kimi yerlerde de ceset kk bir dam altna, bir
kulbeye ya da bir ev gmlr. Bu eit gmlmede ya
cesedin btn ya da sadece kemikleri sz konusudur.
Yeryznn ok snrl kimi yerlerinde de, zel
likle H indistanda, ceset yaklr, klleri ya gmlr ya
da havaya savrulur. Kllerin zel kaplar iinde ibadet
yerlerinde sakland da olur. lenin karsnn da kendi
siyle birlikte yaklmas deti bugn artk uygulanm am ak
tadr. l gmme biimlerinden biri de, lenin iki kez
gmlmesidir. Bu ilgin dete gre, ceset gmldkten
bir sre sonra, kem ikler karlr, a rta kalan etlerinden
iyice temizlenerek ikinci ve son kez ya gmlr ya da
ykseke bir yere braklr. Kemiklerin yansra k afata
snn sakland da olur. Bu det, ruhun kemiklerde, zel
likle kafatasnda yaam asn srdrd inancna dayan
m aktadr.
117
gelimesiyle de, giderek, ruhlarn gkyznde eletikleri
inanc olum utur.
te dnya genellikle yeraltnda, yeryznde ve gk
yznde canlandrlm aktadr. Denizlerin dibini, dalarn
tepesini, zerinde yaanlan topran snrlarm , bat y
nn (gnein batm asyla ilgili), orm anlar, kayalklar,
bataklklar, m aaralar ve adalan llerin eletikleri
yerler olarak sayabiliriz.
Eskim olar genellikle iki te dnya tasarm lam ak ta
drlar; bunlardan biri gkyznde, br de yeryzn-
dedir. A laskada, Bering Boaznda yaayan Eskim olara
gre, ller ya yeme imenin ok bol olduu gkyzn-
deki aydnlk bir dnyaya ya da l sahiplerinin m ezar
lara koyduklar yiyeceklerle karnlarm doyurduklar yer
alt dnyasna gitm ektedirler. Eskim olar yeralt dnya
sn scak bir yer olarak tasarlam ak tad rlar (Hultzkranz,
1962, s. 408).
Eskim olarn inancna gre, stnde yaadklar dn
yann altnda scak ve ho bir yeralt dnyas vardr;
lenlerin ou bu yeralt dnyasna gitm ekte ve burada
hayat andran bir biimde yaam aktadrlar. Kimi E ski
molar da ller lkesinin gkyznde olduuna inan
m aktadrlar. Gkyzndeki ller lkesi kimi triblere
gre ok gzel bir yer olarak kabul edilirken, kimilerine
gre de bunun tersidir. Bat G rnlandllarda buras so
uk ve ssz bir yerdir. Netsilik Eskim olrysa, bu iki
dnyadan baka, yer kabuunun hemen altnda nc
bir dnya daha olduuna inanm aktadrlar.
Y eniseyle Ob nehri arasndaki Selkuplar (Ostiyak
S am oyatlar), insann lmnden sonra zgr kalan ru
hunun yeryzndekine benzer bir h ay at srm ek iin, y er
alt dnyasna gittiine inanrlar. T undra Y ukagirlerine
gre, lenin bedenden ayrlan ruhu, yeraltndaki ller
dnyasna gider; buna karlk ayn insann nefes ruhu
118
d a gkyzne kar. Tavgi Sam oyatlarnn inanna g
re, lenin ruhu, doan b ir ocukla yeniden dnyaya d
ner; beden ise te dnyadaki varlklarn yaadklar so
uk ve karanlk b ir yeralt dnyasnda k alr (Paulson,
s. 115, 117, 121).
Kuzey A m erika yerlilerinden V ailakiler, llerin gk
yznde eletiklerine inanrlar. ieklerle bezenmi bu
dnyada ru h lar ekmek ve palam ut orbasyla karnlarn
doyurm aktadrlar. A lgonkinler ve P atv in ler (Kuzey Ame
rik a) te dnyay B atda bir yerde dnm ektedirler.
F o x lara gre de llerin dnyas B atda, yerin altnda
dr. Ayn ekilde Yuki gruplarnn ou llerin ele
tik leri yeri yeraltnda tasarm lam aktadrlar. Gney Si-
y am da, lnlerin ruhlarnn ilkin B atya iderek gkyzne
ktna, sonra da yeryzne inerek ller adasna g it
tiklerine inanlm aktadr (Schmidt, V., s. 96, 145, 642).
M aoriler (Yeni Zelandada) birisi ld zaman, ru
hunun ller dnyasna gideceine inanm aktadrlar. F a
k at bu dnya hakknda ak seik b ir tasarm lar yok
tu r.
Endonezyada ve Filipinlerde yaayan yerlilerin bir
blmnce llerin eletikleri yer yeryznn stnde
ya da altnda kabul edilirken, bir blmnce de bir adada
ya da yksek bir dan tepesinde dnlmektedir. r
nein Kuzey Borneoda, orann en yksek da olan Ki-
nabalunun tepesi llerin eletii y erd ir (Sthr, s. 189).
119
den yol, ounlukla etin ve tehlikelerle dolu olarak can
landrlm aktadr.
Ruhun te dnyaya gidebilmesi iin, bir nehirden
ya da bir kprden gemek zorunda kalm as yaygn bir
inantr. rnein Algonkinler ller lkesine giden yo
lun bir nehir olduuna inanm aktadrlar. Bu nehrin ze
rinde insann gvenemeyecei rk aa kknden y a
plm bir kpr bulunm aktadr. Yine Kuzey Amerika
yerlilerinden olan O jibvalar ve Foxlar lenlerin ru h lar
nn bir nehir boyunca bir kprden geerek ller lke
sine gideceine inanm aktadrlar (Schmidt, V., s. 761).
Endonezyadaki K ainler ve D ayaklarda da ayn motif
grlm ektedir. te dnyaya gitm ek iin, zerinden ge
ilmesi gereken bir kpr vardr. Bu kpr eri bir aa
ktnden, ince bir sazdan, b ir ylandan ya da keskin
bir kltandr. Bu dnyada yerine getirilm esi gereken
tren ve ritleri yapm olanlar kprden rah atlk la ge
ip, te dnyaya gidebilm ektedirler. Ancak ktler kp
rden geerken ii kaynar suyla dolu b ir kazana ya da
kaynar bir gle dm ektedirler. Bu t r tasarm larn
yksek kltrlerden (Hint ve slm) etkilendikleri an
lalm aktadr.
Eskim olar, te dnyaya gitmek iin bazen buzdan
bir kprden gemek zoruluu olduuna inanrlar. Bu
kprnn her iki ucunda saldrgan bir kpek beklemek
tedir.
lenin ller lkesine gitmeden nce b ir snavdan
geecei inanc da yaygndr. Endonezya ve Filipin yer-
lileri te dnyaya gidilerinde birtakm engelleri amak
ve baz snavlar vermek zorundadrlar. Bu snavlarn
kazanlm asnda, lenin salnda tem iz b ir lay at s r
m olmasnn byk bir pay v ard r (Sthr, s. 189). Ay
rca yaplmas gereken belli trenler, ritler, p ratikler;
yce kudretlere sunulan kurbanlar da bu snavda rol oy
120
narlar. rnein. Bomeo adasndaki K ayanlar dvmelerini
gstererek iyi bir kelle avcs olduklarn ta n tla rla r (Jen-
sen, s. 332).
H er eyden nce, te dnyann kapsnda bekleyen
ve genellikle insan ya da hayvan biiminde dnlen
nbetileri gemek gerekm ektedir. Bu nbetileri kan-
drabilm ek iin, ruhlarn te dnyaya girmeye hak k a
zandklarn tantlam alar gerekm ektedir. Bu da ou za
man onlara rnein sedefler, inciler, yiyecekler vermekle
olabilmektedir. Onun iin lenlerin m ezarlarna eitli
eyler konur.
lnn ruhunun hemencecik ller lkesine gitm e
dii inancna da ska raslanr. Ruh bir sre evinin ev
resinde dolamakta, cenaze treninden sonra da te dn
yann yolunu tutm aktadr.
121
zey A m erika yerlilerinde de ayn durum sz konusudur.
O nlara gre, te dnya, her an avlanabilecekleri bir yer
dir (Ankermann, s. 143).
N agadju - D ayaklan te dnyay iinde rm a bu
lunan gzel bir k ara paras gibi dnrler; tarlalard a
kt rne raslanlm az; sular balklarla, orm anlar av
hayvanlaryla doludur. H er ey bu dnyadakinden daha
gzel ve daha tasaszdr; cinayet ilenmez, hrszlk y a
plmaz. Bu dnyada bulunan her ey orada da vardr. A n
cak bunlar tersinedir. rnein sa, sol; yukar, aa;
ak, karadr. H att l ruhlarnn dilleri de te rs anlam
ldr (Sthr, s. 188). Kuzey A m erikadaki Selishler ba
tda, yerin altnda tasarlad k lar ieklerle donanm, has
taln ve lmn bulunmad, scak bir lkede glp
oynayarak, ark syleyerek yaayacaklarna inanm ak
ta d rlar (Schmidt, II., s. 352).
Kimi tasarm larda te dnyadaki h a y a t o kadar bu
dnyadakine benzemektedir ki, ller de evlerde y aa
m akta, tarlalarn ekmekte, geleneksel b a b a m la rn k u t
lam akta, evlenmekte, ocuk sahibi olm akta, yalanm ak
ta, h a tta lerek bir baka ller dnyasna gitm ektedir
ler (Jensen, s. 331)
Kuzey A m erikada K aliforniyadaki K atolar insan
larn ldkten sonra yabanclatklarna ya da cinlere, de-
monlara dntklerine inanm aktadrlar. Bu ller da
larda yaam akta, gndzleri uyuyup geceleri de alm ak
ta d rlar (Schmidt, V., s. 35-36). A nular ller dnyasn
cennet ve cehennem olarak dndkleri gibi sade bir
dnya olarak da dnmektedirler. Onlara gre de, len
ler buradakine benzer bir h ay at srm ektedirler. Orada
da buradaki gibi doanlar, evlenenler ve lenler vardr
(Paulson, s. 125).
te dnyadaki hay atn bu dnyadakine benzerlii
Amusunda rnekler istenildii kad ar oaltlabilir. te
122
yandan ilkellerin ller lkesi hakkndaki dncelerinin
her zam an olumlu, aydnlk ve ra h a t olmad da bir
gerektir. Kimi tasarm lard a da te dnya bu dnyaya
bak arak daha etin, skntl ve birtakm glklerle do
ludur. yle ki, ru h lar a ra ara bu dnyay zlemekte ve
geri dnmek istem ektedirler. Onun iin, ruhlarn, geride
braktklarna kar duyduklar zlemi, daha dorusu k s
kanl gidermek am acyla onlara k u rbanlar sunulm ak
tadr.
123
y a t sreceklerine inanlrd (Rerm ann, s. 24).
nana gre, doal b ir lmle lmeyenler, ya te
dnyada kt bir yere gitm ekte ya da bu dnyada kal
m aktadrlar. rnein Endonezya ve Filipinlerin btn
eski h alk lan kza sonucu, kellesini bakasna vu rd u ra
rak, zorla, in tih ar ederek, lohsa deindeykcn lenle
rin genellikle bu dnyada kalarak kt cinlere dntk
lerini kabul etm ektedirler. Onun iin bu gibi kimselere
zel l yinleri yaplr (Sthr, s. 189).
Merkez Borneodaki Kenya - K ajan B ahauar, o tu r
duklar yerde, akrabalarnn yannda lmeyen; lrken
yannda din adam bulunm ayan kimseleri kt cesetler
olarak nitelerler (Sthr, s. 189). Dou Endonezyadaki
yerliler sav ata lenlerin ru h larn a zellikle sayg du
y arlar; nk, inana gre, bu ruhlar, ller dnyasna
gitmeyip, yeryznde kalm aktadrlar. E skim olar alk
tan lenlerle, lohusa deinde lenlerin, ra h a t bir biim
de lenlerin gittikleri dnyadan ayr bir dnyaya gide
ceklerine inanrlar. Suda boulanlarsa ya ilk gruba, ya
da b ir baka zel gruba girerler (H ultkranz, s. 408). G
ney A syada zor ya da allmn dndaki bir lmle
hayat terkedenlerin ruhlarnn ounca, hastalk sonucu
len kim selerin ruhlarnn gittii yerden avr bir yere gi
deceine ya da kt cinlere dnerek yeryznde ora
dan oraya dolaacaklarna inanlm aktadr. ocuk dou
rurken len kadnlar, boulanlar, yldrm arpanlar, bir
felket sonucu lenlerle vah bir hayvan tarafn d an p ar
alananlarn ruhlar kt cinler olarak yeryznde dola
p dururlar. Onun iin, y u k ard a belirttiim iz biimde
lenlerin akrabalar uzun ve etin temizlik yinleri ya
parlar. Uzakdoudaki G ilyaklarda boulan kim selerin du
rum u ok nemlidir, inan a gre, boulanlarn beden
lerinin ve bedenlerinde eleen ruhlarnn (G ilyaklar in
sann ikili bir ruhu olduuna inanrlar) sulardan korun
124
m alar ve her ikisinin birlikte topraa gmlmeleri gerek
m ektedir. Yoksa lnn rah at edemeyeceine ve geride
braktklarna tehlikeler getireceine inanlm aktadr
(Paulson, s. 125).
125
rine de baldr. Gelenee uygun gmlme treni de l
nn teki dnyada iyi b ir yere gitmesi bakm ndan b
yk kolaylk salayabilm ektedir.
insann salnda yapm as gereken ritleri nemse
memesi, tabular inemesi, kanm alara zen gster
memesi, onun te dnyadaki hayatn olumsuz b ir biim
de etkilem ektedir. rnein Netsilik Eskim olar ritel ya
sak lara uym ayan kim selerin alk ekecekleri ve phe
iinde kvranacaklan bir dnyaya gideceklerine inanm ak
tadrlar.
ilkellerin te dnya ile ilgili tasarm larn u nokta
larda toplayabiliriz:
te dnyadaki hay at ok az ayrm larla tpk bu
dnyadakine benzemektedir. lenin te dnyadaki yaz
gs, bu dnyadaki tutum , davran ve toplumsal yeriyle
belirlenmektedir. lm biimi, gmme trenleri, ritel ya
saklar vb. lenin yazgs stnde nemli rol oynam akta
drlar. Yksek dinlerin eskatolojilerinde (te dnya, ah
ret) grlen kimi kat ve ar cezalara ilkellerin ta s a
rm larnda genellikle raslanlm am akta; buna karlk yk
sek dinlerden alman kimi m otiflerin (srat kprs) kul
lanld grlm ektedir. Ayrca m isyonerlerin ilkeller a ra
snda uzun yllar kalm alar da, onlarn te dnya ile ilgili
inan ve tasarm larnda deiiklikler yapm alarna yol a
mtr.
126
F DNN BALANGI KURAMLARI
VE D NLERN DAILIMI
127
uygulanmas sonucu anim atizm (doaclk y a da doay
canlandrm a) inanc domu; giderek m onizm 'e (ller
ve atalar ibadeti), fetiim z'e, politeizm e (ok tanrclk)
ve en sonunda da m onoteizm 'e (tek tan rclk) geilmi
tir (A yrntl bilgi iin 10. Soruya bkz.). Bu kuram,
evrimci ngiliz Etnologu E. B. T y l o r tarafn d an or
tay a atlm tr. Bu kuram bugn artk geerli saylm a
m aktadr.
Dinin balangcn aklam ay deneyen ikinci nemli
kuram dinam izm 'dir. Bu kuram a gre, dinin balangc
srl, kiisel olmayan b ir gc tasarm n d a sakldr.
Preanimizm (ruhuluk ncesi) de denilen bu kuram n ze
rinde durduu gc inanc zam anla nesneletirilmi ve
kiiletirilm itir. Kuram o rtay a atan R. R. M a r e t e
gre, dinamizm inanc insanlar ilkin bysel pratikleri
uygulam aya gtrm ; bu pratiklerden din gelimi, b
yl szlerden de dualar dom utur.
B unlara ters den nc etnolojik kuram ur-mo-
noteizm dir (en eski tek tanrclk). Bu kuram a gre,
dinin gerek kayna animizm ve dinamizm inancnda
yatm ayp, bugn de kimi ilkellerde grlen b ir ilk y a
ratc inancndan dom utur. P. W. S c h m i d t , bu
fikri geerli klmak iin durup dinlenmeksizin alm,
Tanr Fikrinin Kkeni adl 12 ciltlik b ir yapt yaym
lam tr. S c h m i d t e gre, tek bir tan r ya inanma di
nin balangcdr. Fakat bu inan zamanla bozulmu ve ye
rini bysel pratikler ve politeizm alm tr. Bu durum
/ . s a nn ortaya kna kad ar srm tr. S c h m i d.t,
bugn ok aa kltr basam aklarnda bulunan Pigm e
ler, Bum anlar, Gney-Dou A vustralya ve A te Topra
yerlileri gibi en eski halklarda grlen tek bir tanr
inanc ile gelimi dinlerin kutsal kitaplarndaki kimi
szleri grne dayanak yapm aktadr. Bu kuram da b ir
ok yanlaryla eletiriye uram tr.
128
Dinin balangcn aklam a denemesine, yukandaki-
lerden baka bilginler de girim ilerdir. nemlilerini y
le sralayabiliriz:
A. C o m t e, 1830 Fetiizm - Politeizm
- Monoteizm.
J. L u b b o c k, 1870 Ateizm (dinsizlik)
Fetiizm T ote
mizm amanizm
Antropomorfizm
Y aratc Tek Tanr
nanc.
H. Spencer, 1876 Manizm (ller ve
ata la r ibadeti) - F e
tiizm - H ayvanlara,
bitkilere ve doaya
tapm a lhlara i-
nanma.
R. S m i t h , 1885 Dinin ilk biimi to
tem ciliktir.
J. G. F r a z e r , 1890 Btn dinlerin k ay
na bydr.
A. L a n g, 1898, 1909 B alangta T y l o r '
un anim islik k u ra
m nn ateli bir s a
vunucusu olan Lang,
sonradan kendi a ra
trm alarn a dayana
rak u evreleri ne
srm tr: A ni
mizmden nceki Ya
ratc Tanr Baba
inanc - Animizm ve
bozulmu dier din
biimleri.
129
K. B e t h, 1914 By ve din ncesi
dnem - Kiisel ol
mayan bir kudrete
inanma - Din ve b
y.
N. Sderblom, 1916 Mana inanc - Ani
mizm - Yce Tanr.
R. Pett ezoni, 1922 Mitik ncesi dnem -
Politeizm Monote
izm.
R. Thurnvoald, 1951 Therionizm (Hayvan
inanc) - Totemizm -
Animizm, dev inanc
ve tan rlatrm a
Yce Tanr inanc
Politeizm Dinsel
gereklerin felsef
adan alglanmas.
Dinin balangc sorunu bugne dek henz herkesin
kabullenecei bir zme kavuturulam am tr.
130
Budizm 150.310.000
lkel Dinler 121.150.000
Taoizm 50.000.000
intoizm 30.000.000
Yahudilik 11.000.000
A yrca daha kk din cem aatlarndan olanlarla,
dinsizlerin ve hangi dine bal olduklar bilinmeyenlerin
saylar da 402.450.900dr.
lkel dinlere bal olanlarn k talara gre yayl
da aadaki gibidir:
A frika 75.000.000
A sya 45.000.000
Gney A m erika 1.000.000
Kuzey A m erika 50.000
O kyanusya 100.000
Dinleri, kendilerine bal olanlarn yeryzndeki da
llarna, ta n n kavram larna, kurucularna vb. gre b ir
takm gruplara ayrm a denemeleri de yaplmtr. Bunlar
dan b ir blm unlardr:
1)
a) Kabile dinleri:, (ilkellerin dinleri).
b) Halk y a da ulus dinleri: (E ski Msr, Yunan,
Roma, Cermen dinleri; Yahudilik, intoizm vb.).
c) Dnya dinleri: (Mslmanlk, H ristiyanlk, Bu
dizm, in dinleri vb.).
2)
a) ok tanrl dinler: (Daha ok A ntik adaki
dinler).
b) Tek tanrl dinler: (Mslmanlk, H ristiyanlk,
Y ahudilik).
3)
a) Doa dinleri: (ilkellerin dinleri).
131
b) Ayinsel - K urum sal dinler: (Eski Hint, ve Eski
A m erika dinleri).
c) K anun dinleri: (Yahudilik).
d) V ahiy dinleri: (Mslmanlk, H ristiyanlk).
132
kinci Blm
BY
A. BY LE LGL AIKLAMALAR
133
tantlanm , gvenilir teknik bilginin snrlarm am ak
tad r (Lehmann, s. 11). F r a z e r in de belirttii gibi:
...doa yasalarnn gerek d bir sistem idir; yanl bir
bilim ve verimsiz bir sanattr (s. 15-17). Zorlaycdr;
nesneleri ve doay znel b ir gr asndan yorum lar,
kendi kar iin kullanr. Bencildir. k noktas olarak
insan alr. O rta bir yolu yoktur; olumlu ula olumsuz
u, akla k a ra arasnda i grr.
Dilimizde; by, sih ir ve tlsm kelimeleri ounca
e anlam da kullanlm aktadr. A rapadan gelen sihr, b
y karlnda kullanlan isim dir (zn, s. 64). Osman
lIca Trke Szlke gre, sih rin ikinci anlam by
kadar etkili ey, fettanlk tr. nc anlam da iir
ve gzel sz syleme gibi insan balayan sanat tr. (s.
644). Tlsm kelimesi de A rapadr: are, olaanst
etki anlam na gelm ektedir (s. 729). Osmanl Tarih De
yimleri ve Terimleri Szlkne gre de tlsm : Sihir
nevilerinden biri yerinde kullanlr bir tbirdir. Sr h as
talklarn sirayetini nlemek maksadyla olduu gibi in
sanlarla hayvanlarn fetlerden korunm as iin yaplrd,
(Pakaln, cilt III., 494). Ayrca afsunculuk, frklk
ve bakclk terim leri de ou zaman bycl k a r
lam aktadr.
T rkede olduu gibi Bat dillerinde de by iir,
deiik terim ler vardr. rnein Alman dilinde by iin.
Magie ve Zaubcr terim leri kullanlr. Ancak B atl a ra
trclar Magie ile Zauber arasnda fenomenolojik ynden
bir derece farkna iaret etm ektedirler. yle ki, Magie,
dar anlamda, olaylar ve doann gidiatn etkilemek
ve ynetmek, ayn zam anda trenler araclyla yce
kudretleri yam ur duasnda olduu gibi toplumun
y ararn a zorlam aktr. Zauberei, yani byclk ise daha
ok bireysel olan, elden geldiince gizli yaplan, kiisel
am alara ynelik uygulam alardr (Haekel. s. 57).
134
Bilinen yollarla salanam ayan eyleri elde etmek,
birine zarar vermek ya da zarardan korum ak iin b ir
takm gizli gleri kullanarak doay ve doa y asa
larn zorla etkileme amacm gden ilemlerin tmne
by denir.
135
m ak iin, alnan tedbirler insan bysel pratiklere g
t rm tr.
A nim ist ve animatist dinsel dnya gr sonucu,
insanlar, canl ve cansz varlklar ikili b ir tutum la iyi
ve kt ya da zararl ve zararsz diye ayrm aya
balam tr. lkel insan, b ir yandan doast glerin
zararl etkilerinden korunm aya alrken, te yandan da
bu gleri kendi buyruunda kullanm ak iin zorlam;
belli bir teknii uygulayarak bunlar kendi yararna ve
bakalarnn zararna evirmeye alm tr (Stoll, s. 13).
A nim ist gre bal olarak gelien cin, peri, dev vb.
inanc da byy hazrlajmn dncenin nemli bir y a
nn oluturm utur.
Bu dinsel dnya grlerinin yan sra birtakm psi
kolojik nedenler ve psikomental olaylar- da bynn o r
ta y a knda ve yaygnlam asnda rol oynam tr. Ge
erli bir bilimden ve modern b ir teknikten yoksun olan
ilkelin doal olaylarla felketler karsndaki aknl
n ve aresizliini giderecek tek yol; bu felketlerin ne
deni olarak kabullendii doast gcleri yum uatm a,
onlarn gnln alma yoludur. Bu da ounca bysel
ilemlere bavurm akla gerekletirilm eye allr. H a t
ta kimi durum larda tek yol bydr.
lkel dncede, ou zaman, istekle gerein ay rt
edilememesi, insan salt istekle bir bakasna zarar v er
meye ya da istedii eyin benzerinin gerekte de ola
cana (Bach, s. 303) inandrm tr. lkel insann i
ve d dnyas, dnmeyi ve istemeyi a y rt edemeyecek
k ad ar beraberdir. H a tta denilebilir ki, bu istek ve d
nce gerein kendisidir (Hempler, s. 15).
te yandan evvelce bir raslant sonucu bir araya
gelmi olan kimi olaylar ve benzerlikler, armlar,
analojik sonulara varm a gibi psiko-m ental y aan tlar
la (rnek, 1966, s. 24-25), doay ve doa yasalarn:
136
bilmeme ile batl inanlarn kuramsal durumlardan uy
gulamaya geii (Thurnwald, s. 11-12) gibi nedenler de
by inancn ve uygulamalarm oluturan etmenler ara
snda saybr.
137
b) A yrlklar:
1. By edimleri bilindii gibi ta n rla r stne z
layc bir etki yapabilmek abasndadr. Oysa ibadet edi
mi ta n rlar yum uatarak, onlar memnun etmek amacn
gtm ektedir (Lehmann, s. 11). 2. P ratik by sanatnn
snrl ve belli bir teknii vardr: Bysel szler, tren
ve bycnn durumu, bynn daima bilinen lsn
tekil eder. Dininse kark ynleri ve am alar ile byle
basit bir teknii yok tu r (Malinowski, 62). 3. By
nn cem aat yoktur. Din h er eyden nce cem aat ister
(Ksemihal, s. 113). Jf. Din yasaklar bozulunca gnah
ilenmi olur; oysa by bozulunca bir gnah ilenmi
oimaz (Ibid., s. 133). 5. Din herkese aktr, by k a
paldr (bid., s. 144). 6. Dinde boyun eme, balanma
vardr. Byde ise self-determ ination ve kontrol vardr
(Goldonweiser, s. 217). 7. Bynn, teknik uzm anlar ya
da bu ii meslek edinmi kiiler yetitirm e eilimine k a r
lk, din, rahiplere ve dinsel nderlere ramen, herkes
iin ve herkese aktr (bid., s. 217). 8. Din yakarr,
by ou kez zorlar. 9. Din genellikle byy ve by
sel ilemleri reddeder. Oysa by, amacna varm ak iin
gerektiinde dine, onun kutsal kitabna, peygamberlerine
ve azizlerine bavurur, onlarn yardmn salam aya a
lr.
13S
m alarnn ve edimlerinin ayn biimde ileyip, ayn so
nular dourduunu ileri srerek: Bynn dayand
esaslar modern biliminkinin ayndr; byc ayn neden
lerin ayn sonular douracana inanm aktadr demek
ted ir (s. 48).
By ile bilim arasndaki iliki zerinde duran
G o l d e n w e i s e r, F r a z e r in by ile bilim benze
tim ini uygun grdn syledikten sonra, onu yle
eletirm ektedir: Bu tanm bynn z olan, yani, b
yse] edimin akl-d ya da doast gcn ve bysel
edimi kontrol eden iradeyi, yani bycnn iradesini kap
samyor. stelik, herhangi bir bysel edimin baarsz
la uram as, byye, h a tta baarszla urayan b
ysel edimin etkisine olan inanc etkilem iyor. B aar
szlk, bir bakasnn yapt, ilk edimin etkisini yok
eden daha gl b ir by ile aklanyor. B aka bir sy
leyile, bysel edim, deneylerin rettiklerinden etk i
lenmez ve baarszlk sonucunda herhangi bir deiikli
e uramaz. Durum byle olunca, by ile bilim arasn
daki analoji de ortadan kalkar. Bilimsel deneylerde, bi
lim adam, zt deneylerden yararlanm aya, tam bir b aa
rszlk, ya da eksik bir baarnn altnda tutum unu
deitirm eye hazrdr, Bylece, sonunda istenen sonuca
ular. Demek ki, by ile bilim arasnda, her ikisinin
de kesinlii bakm ndan bir benzerlik vardr. Ama bu ben
zerlik gerekte olm aktan ok grnrdedir. Bycnn
kesinlii, by reetesi, kutsallatrlm b ir rutinden
baka bir ey deildir. Oysa, bilim adamnn kesinlii
doruluu, lmeyi ama edinmitir. Sonra, byc, y a
antnn etkilemedii, hi deimeyen bir ara kulland
halde, bilim adamnn kulland ara varsaym ya da
deneyim esnektir; yaantnn gerektirdii yerde dei
meye hazrdr.:- (s. 216).
139
u halde, bilim, sistem atik olarak dzenlenmi, do
ruluu belgelenebilen iddialarn btndr; bu ididalarn
p ratik kullanlna da teknik denir (Lehmann, s. 4-'5).
Oysa by, tekniini doru gzlemlere dayam ad gibi,
baarszlklar sonunda bu teknii deitirm eyi de kabul
etmeyip, y a baarszhk nedenini baka eylerde arar, ya
da biim ynnden eitlemelere bavurur.
140
B. BY ETLER VE ARALARI
141
iin biribirlerine* sem patik kalm alardr. Birinciye home-
opatik y a da ta k lit bys, kinciye de kontajiyz ya da
temas bys denm ektedir (s. 15).
Analoji bys de denilen ta k lit bysnn esas,
adndan da anlalaca gibi taklide dayanm aktadr. He
men hemen btn toplum larda raslanlan bu yaygn b
y eidi taklit yoluyla istenilen sonucu m eydana ge
tirm e; benzer ilemlerle istenilen eyi ya da olay ne
alma, bylece o olayn yakn bir gelecekte gerekleme
sini zorlama denemesidir. Bunu yaparken benzer ben
zeri y aratr ilkesinden hareket edilmi olur. Benzer
olarak da gze grnr d benzerlikler, tutum ve dav
ran benzerlikleri ya da dncenin arm zincirle
rinden kan bysel zellikler geerlidir (D ittm er, s.81).
Taklit bys ilemlerinde en ok grlen pratik
yakma, kesme ve paralam ayla ilgili olanlardr. Bu b
y eidinde en ok kullanlan malzeme de zarar ya da
lm istenilen kimsenin resmi, aatan, am urdan, bal-
mumundan vb. yaplm figrdr. rnein P eru yerlile
ri holanm adklar y a da korktuklar birinin ya ve t a
hl karm bir maddeden yaptklar resmini, sz konusu
kimsenin geecei yolun stnde y ak arlar; buna da onun
ruhunun yanm as derler. M alayada, ta k lit esasna daya
nan bir by de yledir: Dmann bedensel yapsn
ve kiiliini temsil etmeye yetecek kadar trn ak , sa, k ir
pik, ka vb. alnr. Bunlar balmumu stne yaptrlr.
Bu figr yedi gece lam ba stne tu tu larak Yaktm
ey mum deil; cierini, kalbini ve tkrn yaktm
filancadr denilerek yava yava yaklr. Yedinci gecede
balmumu figr tam am en erir ve yanar; bylece o kii
nin leceine inanlr (Frazer, s. 18-19). A m erika yerli
lerinin kimi boylan bir insan ya da b ir hayvana zarar
vermek istiyorlarsa, onun resmini ya da figrn yapa
142
rak, kalbin bulunduu yeri keskin b ir arala izerler (Ne-
gelein, s. 165).
T aklit y da analoji bysnn uyguland belli
bal alanlardan biri de avclktr. A vlanacak hayvann
yaralanm ya da vurulm u biimde resm ini yaparak onu
bylemek inanc ok yaygndr. Geimlerini avclktan
salayan topluluklarda kaya ve m aara resim lerinin o
u, av sahnelerini konu edinmekte ve bysel b ir ama
gtm ektedirler. Av bys, kimi zam anda, avdan nce
belli kanm alar ve kurallar yerine getirm eyi g erek tir
m ektedir. Avdan eli dolu dnmek iin bavurulan bu p ra
tiklerin ou bysel am aca yneliktir. rnein Kame
ru n un orman blgesinde yaayan yerliler ava kmadan
nce ykanr, rnga vurdurur, bysel illar kabndan
taracak kadar kaynatr, bedenlerini b oyatr ve salar
n zel b ir biimde kestirirler (H irschberg, s. 204).
T aklit bysndeki yanl k noktas, esas ile
benzeri biribirinden ayrm akta ou zaman glk e
ken ilkel dncede yatm aktadr.
143
birinin sana sahip olan ya da trnak, kirpik, elbise p a r
as, di, pislik, id rar vb. gibi eylerini elde eden kimse,
sz konusu olann zerinde olumlu ya da olumsuz by-
sel b ir etki gcne sahip dem ektir. Temas bysnn en
ok bilinen ve en yaygn olan rnei b ir insanla, o in
sandan ayrlm olan parann, rnein sann ya da
trn ann arasndaki bysel sem pati uygulam asdr.
B unlar bir zam anlar bir arada bulunduklar, biribirleriyle
tem as durum unda olduklar iin, biribirlerine sempatiyle
b aldrlar ve bu sem patiyi biribirlerinden ayrisalar iile
srdrrler. Temas bysnde sa, trnak, kirpik, di vb.
fizyolojik elerin yan sra, insann giyim kuam ve
gnlk hayat iin kulland eylerin de etkiyi ve gc
iletici nitelie sahip olduklar kabul edilmektedir. Bir in
sanda varl tasarm lanan m ajik gc; menisinde ve k a
nnda da bulunm aktadr. B unlardan biri stne yaplacak
k ara by, sahibini de etkiler. te yandan m ajik gc
ile dolu bulunduuna inanlan b ir eyin yenmesi, yakl
mas ya da iilmesi etkileyici bir rol oynar. Gelimi
kltrlerde de grlen bu pratiklerde bysel szler
okunmu maddelerin yenilmesi ya da zerleri yazl
kk tabletlerin, kt paralarnn yutulm as, obje ile
bysel gc tem asa getiren bir ilem biimidir.
Z ararl bir hayvann zararndan korunm ak iin, o
hayvana ait herhangi b ir eyi tam ak ok eskiden beri
uygulanan sempatik bir by eklidir. Y erliler zellikle
hayvanlardan gelecek tehlikeleri uzaklatrm ak iin, e
kindikleri hayvanlarn boynuz, di, pene vb. eylerini on
la ra kar birer korunma, birer sem patik by arac ola
rak kullanrlar. rnein bir Zululu, tim sahlarla dolu bir
nehri geecei zaman bir para tim sah pislii iner ve
eLne serper (Webster, s. 67).
Gerek -aklit, gerek tem as bys p ratik te ou kez
biribirlerine karrn^H adu Temas bys, ta k lit ilkesini
144
gerektirdii gibi, taklit bys de temas ilkesini gerek
tirmektedir.
145
yaptn teki bozmaya urar. H er iki by de taklit
ve tem as ilkelerine gre ilemektedir.
146
btn srngenleri yakalayp yiyen leylekle etkilemek
gibi.
147
toplamak, krk gn ykanmak gibi... Genellikle 3, 7,
9j JfO, Jfl, 99 gibi rakam larda bysel ve m istik bir gc
olduuna inanlm aktadr. Bunlardan 3 ve 7ye olan inan
ok yaygndr.
Tpk ad ve say gibi kimi renklerin de bysel
gcle ykl olduklarna inanlr. Bu inanta renklerin
parlakl, arpcl, gz alcl ya da tersine donuk
luu rol oynam aktadr. te yandan bysel gc ile
dolu olduuna inanlan kimi maddelerin; bu gc, para
ile btn, zle biim arasndaki sem patik tem as yoluyla
rengine de geirecei dnlmektedir. zellikle mavi,
krmz, siyah ve s a n byclkte ok kullanlr. M sr
da, ra n da, H indistanda ve Pencapda ktl ve na
zar! uzaklatrm ak iin en ok kullanlan m ajik renk
m avidir (Seligmann, s. 247). Mavi rengin lkemizdeki b
ysel gc herkes tarafn d an bilinmektedir. Mavinin yan
sra krmz da nem tam aktadr. Mavi ve krmz ok
eskiden beri kullanlan m ajik renklerdir; imein, g
nein ve kann renginin bu inanmada rol olduu sy
lenm ektedir (bid., 247-248). Krmz ise inde, H indis
ta n da ve A vrupada nazara ve kt ru h lara kar kul
lanlm aktadr.
148
Doay dolduran canl ve cansz nesnelerin parlaklk,
salam lk, kuvvet vb. gibi arpc nitelikleri karsnda
kimi zaman aran, kimi zaman da korkan ilkel insan,
felketinin ya da m utluluunun bunlarn iinde sakl ol
duuna inanarak onlarla bark olmay ve onlar kendi
hizmetinde kullanmay dnm tr. V ah hayvanlarn
kuvvetinden ylan ilkel, rnein arslann penesini, kap
lann tylerini, ylann dilerini zerinde bulundurm akla
hem bu hayvanlarn niteliklerini kendine geirme, hem
de onlarla bysel ynden bir yaknlam a amacn g t
m tr.
Am uletler (m uskalar) fonksiyonlarna gre iki ana
gruba ayrlrlar: Z ararl d etkileri ve tehlikeleri uzak-
la tran la r ile iyilik getirenler. Bir eyin amulet olabil
mesi iin, ilkin onun z ve biimi gznnde bulundu
ru lu r: Garip biimdeki ta la r; hayvan kemikleri, pene
leri, dileri, gzleri, derileri; tatan, aatan, madenden
yaplan eyler; yzkler, bilezikler, kolyeler; meyve ve
bitki tohum lar; kt, deri, kemik vb. stne izilmi
bysel ekiller, yazlm kutsal szler Amuletin, sah i
bini ktlkten, hastalktan, felketten, nazardan koru
duuna inanld gibi; onu, bedensel ve ruhsal bakmdan
glendirip, yetenek vp becerisini de artrdna inanl
m aktadr. Amuletlerin koruyucu, tehlikeyi uzaklatrc
gc ve nitelii, hayvanlar, ev-bark, mal-mlk vb. iin
de geerlidir.
E n yaygn am uletler el ve gz biiminde olanlardr.
Mslmanln ve H ristiyanln yayld blgelerde
Fadime A nann Eli, Meryem Ana Eli, Abbasn Eli
ad lan altnda kullanlan am uletler ounca dinsel kay
nakldr. Gz biimindeki am uletler kuvvete kar kuv
vet ilkesince kt gze kar kullanlm aktadr. lkemiz
de gerek el, gerek gz, gerekse baka biimlerdeki amu-
letlere genellikle nazarlk denilmektedir.
149
Am ulet olarak kullanlan yapma nesnelere korku ve
saygyla kark bir ta v r taknma, onlar feti durumuna
dntrr.
Taycsna iyilik, talih akl ve uur getiren nes
nelere de uurluk denir. Uurluun am uletten fark, za
rarl etkileri uzaklatrm aktan ok, taycsna m utlu
luk ve baar getirecek bir uur eyas olmasdr. B ir
nesnenin uurluk olarak kullanlmas ou kez bir ras-
lantya baldr. rnein ilkel bir balk sabahleyin r
mak kysna gidip de suyun iinde gerek rengi, gerekse
biimi bakmndan tekilerden farkl bir ta grp, bi
rine hediye etmek iin sudan alr, sonra da he.-gnkn-
den ok balk tutarsa, bu sevindirici olay ta a balar ve
ta uurluk diye saklar (Zucker, s. 61 j. U urluklarn
ou kimi amulet eitlerinde olduu gibi ss eya
sna dnmtr. Zaten birok aratrc ss ehasnn
balangcn amulet dncesine balam akla, uurluklar
estetik anlamdaki m ajik z diye tanmlamak! d r (Ne-
gelein, s. 169).
Gerek amuletler, gerekse uurluklar pasif by ala
nna girm ekte ve pratrk kullanlarnda ou zm an biri-
birinden ayrt edilememektedirler.
150
nc Blm
SANAT
151
yokoluunu aratrm ak da tarihsel san at etnolojisinin g
revi iine girm ektedir (Haselberger, s. 9).
S anat etnolojisinin aratrm a alanlarnn kesin snr
larm izmek olduka zordur. Baka disiplinlerde olduu
gibi, san at etnolojisinde de birtakm yan dallarn ara
trm a alanlarna giriim ler olm aktadr. Bunlarn bal-
calar san at tarihi, prehistorya, san at felsefesi, estetik,
san at psikolojisi ve din etnolojisidir. S anat etnolojisi, -is
te r istemez bu saydmz dallardan yararlanm ak zorun
dadr. zellikle din etnolojisi, san at etnolojisinin en ok
yararland bir daldr. lkellerin toplum sal yapsnn din
sel k arak teri gznnde bulundurulursa, bu i birliinin
kanlmaz gereklilii kendiliinden o rtay a kar. lkel
toplum larda sanat eserlerinin birer ss, birer estetik e
ya olm aktan ok, belli fonksiyonlar karlam alar; bu
fonksiyonlarn da dinsel nitelik tam alar, din etnolojisi
ni san at etnolojisinin en nemli yardmc disiplini haline
getirm ektedir. Ayrca sanatnn geleneksel toplum d
zeni iindeki yeri, sanat rn ile toplum dzeni a ra
sndaki balantlar da teki etnoloji dallarna bakarak
en ok etno-sosyolojiyi ilgilendirmektedir. Btn bunlar,
sanat etnologunun, etnolojinin teki dallaryla sk ili
kiler kurm asnn kanlmazln gsterm ektedir.
Son olarak bir noktaya daha deinmek gerekm ekte
dir: lkeller yeryznde tek balarna, baka kltrlere
kapal olarak yaam am lar, aksine zaman zaman yk
sek kltrlerden etkilenmilerdir. Bugp ilkel sanat eser
lerinde grlen birok m otifin ve formun yksea k lt r
lerden alnd ispat edilmi durumdadr. Bu bakmdan,
evresinde yksek kltrlerin bulunduu birtakm ilkel
halklarn sanatnn tam bir deerlendirmesini yapabilmek
iin, san at etnologlarnn sz konusu yksek kltrleri
de iyi bilmeleri gerekm ektedir.
152
Sora 72 tikel sanatn aratrlmasna ne zaman
balanmtr? Bu konuya katklar olan
etnologlar kimlerdir?
153
t, yakt ve yokettii san at eserleri byk b ir yekn
tutm aktadr.
Bununla beraber, m isyonerlerin fark n a varm adan
ilkel sanatn hepten yokolup gitmesini nleyen birtakm
olumlu davranlar da vardr. uras bir gerektir ki,
misyonerler, buralara ilk gelen servencilere bakarak,
yerlilere daha insanca davranm lardr. O nlarn tek am a
c yerlileri kendi dinlerine ekmek olm utur. Y erliler H
ristiyan olduktan sonra, te berilerine pek dokunulm a
m; h a tta onlarn yontm a ilerini, aptalla ve sam a
la kar kazanm olduklar manev savan bir sembol,
bir ans olarak saklam lar ve beraberlerinde getirm i
lerdir. Bylece birok san at eseri yok olm aktan k u rta
rlm tr. 19. Yzyln ilk yarsnda toplanm olan p ar
alar, denizcilerin h a tra eya diye getirdikleriyle b ir
likte, ilkellerin sanat hakknda bilgi veren en eski ve
en gzel paralar tekil etm ektedirler (D. Frazer, s. 11).
19. Yzylda etnologlar henz kaybolmam ei
etnografik malzemeyi toplam aya giriirken, ilkel sanatla
pek ilgilenmediler; nk onlara gre ilkel sa n a t eserleri,
ilkel kltr daha iyi deerlendirm ek iin henz geerli
birer ara olarak kabul edilmiyordu.
Bununla beraber kimi etnologlar tek yanl da olsa
bu konuya eildiler. F R a t z e l , 1891 ylnda eitli
maskeleri snflandrm aya giriti. rencisi L. F r o b e -
n i u s da, 1898 ylnda, A frik adaki m askeler ve gizli
dernekler hakknda resim li b ir eser yaymlad.
lkellerin sanatna kar duyulan ilgi giderek artm ,
h a tta bu eserlerin niversite reniminde kullanlm ak
iin el altnda bulundurulm asna balanm , bu sanatn
mahiyeti ve amac hakknda da eitli grler ortaya
atlm tr. Evrimciler, ilkellerin sanatna evrim in ilk ba
sama gzyle bakm lardr. te yandan, F. B o a s,
m imar ve sanat kuram cs G. S e m p e r in grlerine
154
dayanarak zellikle malzemenin, icra ve yntemin, bir de
sanat tarafndan gzetilen amacn zerinde durmu,
oylece bu etkenlerin formu, ornem antal nak ve desen
leri, h a tta estetik btn meydana getirdiini ileri s r
m tr.
20. Yzyln balangcndan sonra ilkel san at hakk
da eitli eserler yaym lanm aya balam tr. W o e r -
v a n n, E.v. S y d o w, A. S p r i n g e r , H. W e i g e r t ,
A. B a s t i a n , R e a d , D a l t o n , F.v. L t s c h.a n,
A. C. H a d d o n vb. ilkel sanat gerek blgesel zellik
leri. gerekse genel ilkeleriyle konu edinen kitaplar y a
ym lam lardr.
155
ka sanatlar da izlemi; bunlar esinlenmelerini yeni kl
t r blgelerinde aram aya balam lardr.
Bununla beraber, ilkel san ata kar duyulan ilgi ba
langta, yani Yirminci Yzyln balam asndan nce, y
zeyde ve duygusal bir planda kalm tr. Ancak modern
sanatn gelimesinden sonradr ki, bu ilgi artm ; V a -
m i n c k (1876-1958), P i c a s s o (1881- ), D e r a i n
(1880-1954), B r a q u e (1882-1963), M a t i s s e (1869-
1954), M o d i g l i a n i (1884-1920), K i r c h n e r (1880-
1938), N o i d e (1867-1956) vb. gibi san atlar ilkel sa
nat deta yeniden kefetmilerdir. lkel sanat byk
bir cokunlukla ven bu sanatlar, kendi estetik eilim
lerini ilkellerin yontm a eserleriyle dorulam aya alm
lar; A frik ann maske ve heykelciliindeki anlatm gcn
den kendi sanat yaratm alarnda esinlenmiler, h a tta bun
lar bilinli olarak ta k lit etmeye balam lardr (Hasel-
berger, s. 18; D. Frazer, s. 13).
E stetik deeri zerinde hi durulm adan teki etnog-
rafik malzeme ile birlikte etnoloji mzelerinde geliigzel
sergilenen ilkel sanat eserlerine kar ilgi artm aya bala
ynca sanatlar, sanat eletirm enleri ve zel koleksiyon
cular ie girierek, mzelerde sadece ilkel san at eserle
rini iine alan zel sergiler dzenleyip, deerlerini ortaya
karm aya alm lardr. Bu durum ou zaman mze
lerdeki bilim adam laryla sanatlar arasnda tartm a
konusu olmutur.
1919 ylnda, P a riste, A frika ve O kyanusya yerlile
rinin sanat, eserlerini tam am en estetik adan ele alan
b ir sergi alm ve byk ilgi grm tr.
ilkel sanat eserleri o zam anlar kiisel kolleksiyon-
larda bulunuyordu. svirede, Alm anyada, Belikada,
Ingilterede ve A m erika'daki zel kolleksiyoncv.lar, ilkel
sanat eserlerini eitli yollardan toplam lard. Bunlarn
ou, sonradan ya sahiplerinin ba ya da p ara k ar
156
l satn alnarak etnoloji mzelerinde toplanm tr.
lkel san ata kar duyulan ilgi kolleksiyonculuu da
gelitirm i, koleksiyonculuk giderek m oda olmu ve P a
ris, Londra, New York, Berlin vb. gibi dnyann byk sa
n a t merkezlerinde bu eserlerin alm -satm nn yapld
antikac dkknlar ve pazarlar o rtay a km tr. Daha
F r o b e n i u s un, A frik adaki gizli dernekler ve m aske
ler stne yazlm resim li kitabnn yaym ndan bir yl
nce, yani 1897de ngilterede bir antikac kalalogunda
b ir sr ilkel san at eyas zikredilm ekteydi (Menster-
berger, s. 10). 1910 ylnda, Berlinde A. F l e c h t h e i m
modern san at eserleriyle Okyanusya yerlilerinin sanat
eserlerini birlikte sergiledii bir galeri am tr. Ayn
ekilde L ondrada ve P a ris de byk ak artrm a salon
lar ilkel san at eserlerini de satm lar ve bu ite san attan
anlayan uzm anlar kullanm lardr (H aselberger, s. 19).
Bugn de dnyann eitli byk kentleriyle A fri
k a da, Okyanusya adalarnda ve A m erika yerlilerinin ya
adklar blgelerde ilkel san at eserleri tu ristik am alar
la satlm aktadr. Ancak bunlar eskilerin birer taklidin
den teye gidememektedir.
157
durum daha ok cem aat almasn gerektiren Toplant
Evleri nin ve sava kayklarnn yapmnda grlr. Eser
yapm nda sanat zel b ir yer alm olsa bile, ona her
zaman meslekten biri ya da bu i iin ustalam kimse
denemez; nk o da bu iin dnda geimini salam ak
iin gnlk ilerle uram ak zorundadr. Modern san at
nn tersine, ilkel sanat yapt eylerden pek az ya
rarlanr. A frikadaki kimi triblerde sanatlk, iftili
in yan sra uralan iden baka b ir ey deildir.
Yam ur yamad, tarla, ba-bahe ileri durduu za
m anlar, sanat eitli eyalar yaparak, buniar baka
eylerle deitirir. Bazen de sanatnn bakmn, yesi
bulunduu cem aat zerine alr; bylece sanat da ken
dini btnyle iine verme olanan bulmu olur.
Sanatnn nemsendii toplumlar da vardr. A fri
k ada heykellerin deeri byktr. Balubal heykelciler
onur belirtisi olarak balarnda bir iaret tarlard. Bel
ika Kongosundaki Buschongolarda sanatnn yeri ef
ten sonra gelmektedir. Sanatnn toplum iindeki verini
belli eden zel bir iaret ve rtbe tad birok tribii
vardr (M ensterberger, s. 39).
A frik ada demircilerin durumu ilgintir. Demircinin
atele uram as, onun bysel gc sahibi olduu inan
cn pekitirm itir. Bundan dolay demirci ou zaman
medizin mann, ef, byl figrlerin yapcs vb. gibi
i grm ektedir. Demircinin kars da anak-mlek ile
rini ynetir. Bat A frika zencilerinde ve E k v a to run g
neyindeki B antularda demirciye byk sayg gsterilir
Buna karlk Bat Sudann kimi blgeleriyle Senagalde
demircilr kmsenmekte, h atta bunlar bir kasd ieri
sinde izole edilmektedir (Leuzinger, s. 25).
Kimi sanatlar da sadece belli ileri yaparlar. rne
in A frik ada belli bir iin tamamen bir ailenin yakn
larnn tekelinde olduu grlmektedir. Bundan dolay
dr ki, ocuklar ailelerinin yaptklar ii renmekle y
km ldrler (D. Frazer, s. 21). Yeni G inenin Papua k r
fezi blgesinde m askelerin yapm, ellerinde babadan ou-
la geen geleneksel maske rneklerini bulunduran kimse
lere a ittir (M ensterberger, s. 39). Ayn ekilde, gizli
derneklerin kltik am alarla kullanlan objeleri sadece
dernek yeleri tarafndan yaplr.
Sanatnn eitim i ve yetitirilm esi de bal bulun
duu toplum a gre deim ektedir. Genellikle sanatlar,
sanat ailelerin ocuklarndan olm aktadrlar. Baba, sa
nat, iini srdrm esi iin, olunu ya da yeenini seer;
ona, aralarn kullanln ve sanatnn srlarn retir.
Bylece sanatnn srlarnn bakalar tarafn d an ren
mi olmasn nlemi olur. rak, ustasndan, eli altnda
bulunduraca ara-gerecin yapmn, bunlarn kullanl
n ve daha nce yaplm eserleri ta k lit etmeyi ren
meye alr.
E er bir delikanl 'yontm a iinde yetenek gsterirse,
renim iin, tannm ve olgun bir sanatnn yanna
verilir. B urada da eitim in esasn eitli tem rinler ile
deiik tipteki eserlerin taklitlerini yapm ak tekil eder.
rak, tek bana alacak durum a geldii zaman bile,
birka yl ustas adna alr.
Kimi zaman da sanat olarak seilen ve bu amala
yetitirilen kimselerin daha kkken, h a tta doarken
birtakm bysel zellikler gsterm i olmasna dikkat
edilir. rnein Yeni Ginedeki M undugumorlarda gbek
balar boyunlarna dolanm olarak doan ocuklarn
sanat olacana inanlr ve bu ocuklarn tm tehlike
lere kar bakl olduklar kabul edilir (D. Frazer,
s. 21).
Sanatlarn gerek eitim leri, gerekse eitimlerinden
sonra sa n a t eyas yaptklar srada birtakm ritel ku
rallara, kanm alara dikkat etmeleri gerekm ektedir. n
159
k onlarn yaptklar i sradan bir ey olmayp, tersine,
dinsel, bytisel ve geleneksel b ir z tam aktadr. Sa
nat hem yapt eyin zararl etkisinden korunmak,
hem de onun dinsel ve bysel gcn artrm ak iin
eitli yasak ve kanm alara dikkat etm ek zorundadr;
ritel temizlik, baka insanlardan uzak durm ak, kendini
btnyle iine vermek, tan rlar ve atalar gcendirecek
eylemlerden kanmak vb. bunlar arasndadr.
ilkel sanat toplumun em rindedir ve geleneksel ola
n srdrm ek durum undadr. Kendine sipari edilen eser
leri, daha ncekilere benzeterek yapmak, yani onlar b
yk lde ta k lit etmek balca grevidir. Bununla be
rab er sanat, eer kiisel yetenei elveriliyse, eserlerine
esas bozmayan bir incelik, bir estetik grn de ka
zandrm aya alr. H er ne kad ar ilkel sanat gelenekseli
bozmak, deitirm ek zgrlne sahip deilse de, yine de
isterse geleneksel olana kendinden, sanat yanndan bir
eyler katabilir, ilkel sanatnn, yesi bulunduu toplu
mun deerlerine bakaldrm as dnlemez, ilkel sanat
dan deiik ya da toplumun geleneksel yapsna ters d
en eserler istenemez. Byle bir durum ancak gelimi
lkelerin sanatlarna vergidir.
161
ilkel sanatnn amacyla toplumun amac ayndr; san at
nn kendi isteine gre san at yapmas pek sz konusu
deildir. Sanatya sipari verenler de aile reisi, kabile
efi, din adam ya da gizli dernek yeleri gibi toplum
iinde belli bir grevi yklenmi kiilerdir. Bu da gs
teriyor ki, ilkel sanat kiisel am alardan nce, kurumsal
ve toplum sal am alara hizmet etmektedir.
ilkeller m itik atalarn, llerin, kutsal hayvan ve b it
kilerin, olaanst glerin ve doast varlklarn in
sanlarn hayatlarm olumlu ya da olumsuz ynden etki
lediklerine inanm aktadrlar. rnein rnn bol oluu,
bir savan kazanlmas y a da ktlk oluu, savan kay-
bedilii ou zaman insanlarn yukarda saydmz kud
retlerle bark olup olm am alaryla aklanm aktadr. S
rasnda iyik gnderen, srasnda ktlk yadran bu
kudretleri honut etmenin, onlarla bark olmann e
itli yollan, uygulam alan vardr. Kurbann, duann d
nda, onlar adna trenler dzenlemek ve anlarn canl
tutm ak ilk akla gelen arelerdir. Bu da atalarn heykel
lerini, maskelerini, bstlerini yapmak, onlar kutsam ak
eklinde kendini gsterir. Sanat, atalarn, tanrlarn,
totem hayvanlarnn vb. amblemlerini, sembollerini, fi
gr ve m askelerini yaparak onlarla barkl salam aya
yardm eder; bylece yesi bulunduu cem aatn madd
ve manev ilerinin dzenli gitmesine nemli bir katkda
bulunmu olur.
162
bu konuda etnologlarla sanatlar arasnda gr ayrl
dom utur.
Etnologlar, yerlilerin san at eserlerini, onlarn bal
bulunduklar kltrn btn iinde ele alm akta ve de
erlendirm ektedirler. E tnologlara gre, san at da tpk
teki kltr unsurlar gibi ilkel toplum un yapsna k a t
kda bulunm aktadr. Bu bakmdan herhangi bir san at
eserini bal bulunduu kltrn dnda bir bana ele
almak ve deerlendirmek doru olmaz. Sz konusu sanat
eseri ya da eserleri ancak bal bulunduu kltrn tipi,
zellii vb. gznnde bulundurularak deerlendirilirse
doru bir i yaplm olur. Etnolog, h er eyden nce bir
san at eserinin nasl ve hangi am ala yapldn; kim
tarafndan sipari edildiini ve kltrn btn iinde
ne gibi b ir fonksiyonu bulunduunu, anlam aya alm ak
tadr. nk ilkeller iin, baka bir syleyile yazy bil
meyenler iin san at en doal bir ifade aracdr; yani her
kesin anlayabilecei o rtak bir dildir; bir tribnn ge
miini, efsanelerini, atalarn, mitik kahram anlarn can
landrr ve anlatr. Ritel bir am aca yneliktir; dirile,
detle, gelenekle beslenmektedir. Bu nitelikleri bakmn
dan da. gerek gnlk hayatta, gerekse kutsal h ayatta
nemli bir fonksiyonu vardr. u halde etnolog, sz konu
su bir san at eserinde estetik bir deer aram aktan ok,
onun kltr iinde oynad fonksiyonel rol saptam ak
ve aklam ak zorundadr.
Buna karlk sanatlar ve sanatseverler, ilkel bir
sanat eserinde gzeli, estetik deeri aram lardr. Sanat
severi herhangi bir sanat eserinin hangi am ala yapld,
nasl ve nerede kullanld, ksaca fonksiyonunun ne ol
duu deil de, o eserin san at kalitesi ilgilendirmektedir.
Bylece, sanat ya da sanatsever ilkel san at karsn
daki tutum unu sanat san at iindir ilkesine balam
oluyor. u halde ilkel san at ile yksek kltrlerin sanat
163
arasndaki fark, birincinin h er zaman p ratik bir amaca
ynelmi olmasndan ve hi b ir zaman sanat sanat iin
dir ilkesinden hareket etmemesinden ibarettir.
Bu durum da ilkel san ata hangi adan bakmamz ge
rekm ektedir? Bu sorunun karln M e n s t e r b e r -
g e r hakl olarak yle verm ektedir: ilkel sanatn do
ru bir deerlendirmesini yapabilmek iin, alkanlklar
mz bir yana brakp, ilkel sanatnn evresine, bu ev
renin m ahiyetine anlayla bakp, sanatnn yararlan
mak iin eli altnda bulundurduu' malzemeyi lleri
mizde deiiklik yaparak anlam aya almalyz. E er
yerli k lt r ve sanatn kavram ak istiyorsak, sanat eser
lerini, bulunduu ve yaratld evre ierisinde maha-
de etmemiz ve deerlendirmemiz gerekm ektedir. Gzel
lik ve estetik hakkndaki yarglarm z da rnein sa
nat san at iindir ilkesini bir yana brakm ak zorunda
yz ya da baka bir syleyile k noktam z yapm am a
lyz. Geri bir ilkel sanatnn eseri kendi kabilesinde-
kiler iin estetik bir duygu da uyandrabilir; am a ilkel
bir san at eserinde genellikle estetik daha az rol oyna
m aktadr. lkel sanatn deerlendirilmesinde estetik g
zellii deil, aksine o san at eserinin yaratld evredeki
nem ve fonksiyonunu l olarak alm ak zorundayz
(s. 19).
164
gileyeeek nitelikteydi. Bu eserlerin estetik deer asn
dan sergilenii daha ok zel ekilde toplanm koleksi
yonlarda grlmekteydi.
Bugn artk durum deimitir. Tam amen ilkel sa
nat eserlerine ayrlan ve bunlar estetik gr asndan
deerlendiren mzelerin yansra, baz blmlerini ilkel
san at eserlerine ayran mzeler de vardr. Ayrca ilkel
sanatn eitli dallarn ve konularn ieren olduka zen
gin bir literat r etnoloji kitaplklarnn raflarn doldur
m aktadr.
Gerek galerilerinin tm n, gerekse bir ksmn ilkel
san at eserlerine ayran mzelerin balcalar unlardr:
A m erika: Museum of Primitive A r t (New Y orkta ),
Museum of African Art (W ashingtond a ) , A rt Insti
tute (Chicago), Department of Primitive A r t Museum
(New Y ork), Museum of the American Indian (New
York) ile Field Museum of Natural History (Chicago)
mzelerinin yerli san at eserlerini sergileyen blmleri
vardr. ;<Museum of Navajo Ceremonial A r t in Ranta Fe
mzei Kuzey Amerika yerlilerinin ilgin san at eserleriy
le doludur. P rer sanatnn deerli paralarn Peabody
Museum de (Cam bridgede ve M assachusettsde) grmek
mmkndr.
K anada: Muse National de lHomme (Ottowada).
Bu mzede Kuzey A m erikann kuzey-bat^ kylarndaki
yerlilerinin sanat eserlerini grmek mmkndr. Ayrca
Royal Ontoria Museum of Archaeology and Ethnology
(Toronto) mzesinde de yerli sanatnn nemli rnekleri
sergilenm itir.
F ran sa F ran sada yerli sanatnn eitli koleksi
yonlar teki A vrupa lkelerinde olduu gibi genel etno
loji mzelerinin belli blmlerinde toplanm tr. Bunlar
ierisinde Muse de lHomme daki (P aris) Muse des
A r t Africains et Ocaniens blmn sayabiliriz.
165
Belika: Brkseldeki cMusee de lAfrique Centrale
Kongo-Leopoldville Cum huriyetinin en gzel eserlerine
sahiptir.
ngiltere: British Musum da Ife ve Benin sanat
eserleriyle, G anamn altn ileri; J. Co o J c an Kuzey
A m erikann kuzey-bat kylarndan ve Polinezyadan ge
tirdikleri nemli bir yer tutm aktadr. A yrca Oxforddaki
Pitt Rivers Musum da Benin sanatnn en gzel eser
leri bulunm aktadr.
svire: Baseler Musum fr Vlkerkunde de A.
Bkler tarafndan toplanm olan Endonezya sanat
eserleri ile dnyann eitli yerlerinden toplanm olan
kum a paralar da bu mzenin nn artrm ak tad r.
D anim arka: Kopenhagdaki Etnografisk Samling
de A frika heykelleriyle Endonezyann N ias adasndaki
san at eserleri ve Eskim o sanatnn en nemli rnekleri
bulunm aktadr.
A vusturya: .Wiener Musum fr Vlkerkunde Be
nin bronz heykelleri ve C o o k'un O kyanusyadan top
lad byk bir koleksiyonu ile tannm aktadr.
H ollanda: Leidendaki Rijksmuseum voor Volken -
kimde Endonezya sanatnn en gzel eserleriyle doludur.
A lm anya: H am burg'daki Musum fiir Vlkenkunde
un d Vorgeschichte dnyann her yanndan getirilm i,
zellikle Kuzey A syadan toplanm ilgin eserlerle n
yapm tr. Berlindeki mzede ilkel sallatn nemli bir
koleksiyonu vardr; ancak 2. Dnya savanda Benin sa
natyla ilgili birok eser kaybolmutur. S tu ttg a rtdaki
Lindenmscum Melanezyadan getirilm i olan sanal
eserleriyle ok eski Kuzey Amerika yerli sanatnn kolek
siyonunu saklam aktadr. Leipzigdeki Musum fiir Vl
kerkunde Melanezya, Kamerun ve Brezilya sanatnn
rnekleriyle doludur.
R usya: Leningrat, Moskova. K rasnoiarsk mzeleri
16
Kuzey ve Bat Asya sanatnn eitli eserlerine sah ip tir
ler.
A vustralya: Sydney, Quensland, V ictoria mzeleri
k tann yerli sanat eserleriyle doludur.
Polinezya: Honoluludaki Bemice Bishop Musum
d a Hawai adalarnn san at eserlerini saklam aktadr. Wel-
lingtcndaki' Dovinion Musum da ise Maori sanatnn
en nemli eserleri bulunm aktadr.
H indistan: K alktadaki mill mze H indistan yerli
halknn; Bangkoktaki Royal Siam Society ile Tav-
landtaki Tribal Research Institutr Chicn-mai da in
Hindi eserleri sergilenm ektedir (Haselberger, s. 22-26).
167
B. Y ERL SANATININ BLGESEL ZELLKLER
168
yaayan yerlilerin ta ta n yaplma zengin bir m im arleri
vardr. E traf ta duvarlarla evrili, ksmen basamakl
ta piram itlerden m eydana gelmi, marai denilen tap
naklar, ta m ezarlar ve kaleler bu m im arnin gzel r
neklerini tekil ederler. Ta mimarye bakarak daha y a
kn bir zamanda yaplm olan yaplarda ta yerine ah
ap malzeme kullanlm tr (Samoa ve Tonga adalarnda).
Tropikal iklimin dnda kalan Yeni Zelanda adasnda ya
ayan M aoriler kn kendilerini souktan koruyacak sa
lam evlere ihtiya duym ulardr. Bunlarn yan sra b
yk bir zenle ef, toplant ve danm a everi yapm
lardr. Bu evlerde sarm al bezemeli zengin bir aa ii
lii gze arpm aktadr. Ayrca evlerin eitli yerlerine
oyulmu kutsal motiflerle bu zengin iilik bir kat daha
artrlm tr.
Polinezyallarda aa yontmaclm gzel rnekleri
de grlm ektedir. Banda grkemli bir mifer bulunan,
oval gzl, gergin azl, yz hatlar iyice stilize edilmi
sava tanrs Ku (H aw ai); atalarn mumyalam vcut
larn canlandran, kam burca, kaburgalar belli, uzun ku
lakl iskelet figrleri (Paskalya adas); byk ve deirmi
gzleri, dilin ortadan ikiye bld geni az ile Tiki
k lt figrleri (Markiz adi.) Polinezya sanatnn tipik r
neklerindendir. 1
Ta plastiklere gelince, bunlarn en nemlileri P as
kalya A dasnda grlr. Boylar bazen yirpi m etreyi bu
lan ve atalar canlandran bu heykeller volkanik ta la r
dan yaplm lardr. Derin gz ukurlu, karanlk bakl,
uzun ve geni kulakl bu heykellerin balklar krmz
ta ta n yaplm tr. Yeni Zelandadaki Maorilerin sert ve
ilenii ok olan n efrit tandan yaptklar nl, kk
stilize Hci-tiki figrleri bodur gvdeli, yana eik bal,
yrek biiminde alm azl ve iri gzldrler. Boyuna
ss olarak taklan yeilim trak renkteki bu heykelcikler,
169
muhtemelen ilk insann, ilk atann embriyo halini canlan
drm aktadrlar.
Polinezyada dvmecilik de ok gelim itir. Dvme
sanat zellikle Markiz ve Yeni Zelandada ok yetkin bir
izgiye ulam tr.
Polinezya sanatnda zerinde durulm as gereken zel
liklerden birisi de t y sslemeciliidir. H aw aide t-enkli
ku tylerinden yaplan, kabile efleri ile soylu kiilerin
giydikleri pelerinler zevkli b ir renk uyumunu yanstm ak
tadrlar. Sava tanrs Kukdilimoku'nun yz de krmz
ve sar tylerle kaplanm tr.
ncir, dut ve akkavak aalarnn kabuklarndan y a
plan, zerleri renkli olarak sslenen ya da sazdan y a
plma dam galarla desenlenen kum alar da ok nldr.
Tapa denilen bu kum alar Polinezya adalarnn hemen
hepsinde yaplmakla beraber, en gzel rnekleri Havvai
ve Samoa adalarnda grlr.
170
k avallar ve havan elleri onlarn san at sevgisini ve yete
neini belli eder niteliktedir. Bu blgede yaayan yerli
lerin ata la r ibadetinde kullandklar deiik boydaki aa
heykellerin gaga burunlar dikkati ekm ektedir. Burun
ou zaman eneye, gse, h a tta cinsel organlara kadar
uzam aktadr. Kimi heykellerde de yzn kuu andrm a
s ya da ban zerinde b ir'k u bulunm as, len birinin
ruhunun te dnyaya gidiine bir kuun elik ettii ya
da ruhun kua gt inancyla aklanm aktadr.
Yeni rlandada Malanggan bayram larnda (l bay
ram lar) teki klt aralar yan sra kullanlan m aske
ler ve heykeller insan, balk ve ku izgileriyle baka
b irtakm sembolik ekilleri de canlandrm aktadr. Yeni
rlan d ann i ksm larnda kullanlan aatan yontm a
heykellerin tipik rnei Uli figrleridir. Bu figrler UH
Trenlerinde kullanlrd; bunlarn daha ok efleri ve
kahram anlar canlandrdklar kabul edilmektedir. Erkek
gcn ve enerjisini ifade eden bu heykellerin biimsel
zellikleri kollarn yukarya doru kalkk oluu, gs
lerin ve cinsel organlarn iyice belirtilm esi, bir de ayak
larn altnda ikinci b ir heykelin bulunuudur. Yeni Kale-
donyada grlen yzleri cidd, karanlk, h a tta grotesk
bir ifade tayan heykeller kaliteli bir iiliin eserleridir.
eitli maskelerin yansra gnlk h ay atta kullan
lan aa kaplar, havan elleri; kayklar, krekler, topuz
lar, kalkanlar, davullar zengin bir oymacln ok gzel
rnekleridir.
171
ok el zanaatlaryla uram lar, gnlk h a y a tta kullan
dklar te beriyi gzel b ir form da yapm aya ynelmi
lerdir.
P rehistorik ta yaplar, basam aklar, yollar, teraslar,
kanallar, m ezarlar ve platform lar zellikle M arian ve Ka-
rolin adalarnda konnabilm ilerdir.
P alau adas yerlileri, erkek evlerinin aa oyma
larn krmz, sar, siyah ve beyaz renklerle sslemiler,
evlerin atlarna m itolojik resim ler yapm lardr. Say
lar az olan aa figrlerde ince b ir form gze arpm ak
ta d r; bunlarda vcudun ksm lar keskin biimde belir
tilm ekten kanlm, detaylar pek ilenm em itir.
Dou Karolin ve M aral adalarnda yerlilerin muz
aac liflerinden yaptklar kum alarla, sedef ve hindis
tancevizi kabuklarndan yaptklar kolyelerini anm ak ge
rekir. B ir de, zellikle M aral adallarnn adalar, ky
lar, akntlar, ynleri vb. gsteren aa dallarndan ya
plma kk deniz haritalarnn sz edilebilir.
172
tatraca, bitki ve hay v an lan oaltaca inancyla bu
resim lerin renkleri yenilenirdi.
Yerlilerin ritel amal san at uralarndan biri de
kum lann zerlerine izdikleri resim ler, iaretler ve sem
bollerdir. Bunlar genellikle rnn, hayv an lan n oal
m alar, insanlarn m ajik glerinin artm as iin dzen
lenen ayinler vesilesiyle yaplm aktadr. Aa kabuklar
zerine totem hayvanlann ve klan m itolojisinin sembol
lerini izmek, bunlar trenlerde ritel am alarla kullan
mak eski bir gelenee dayanm aktadr. A yrca nemli bir
klt arac olan urungalar da sembolik ekillerle sslen
mekteydi.
173
kadnlarnn ie bkk bellerini ve gelimi kalalarn
belirtecek kadar ay rn tlar zerinde durm asn bilm itir.
Av hayvanlarn, avclar, sava sahnelerini, m itik y a ra
tklar ve m anzaralar iine alan bu alabildiine gereki
resim lerde insan figrleri hayvanlara b ak arak daha ha
reketlidirler.
Buman m aara resim leriyle Gney F ran sa ve Ku
zey p an y adaki eski ta devri m aara resim leri arasnda
benzerlikler grlm ektedir. zellikle av sahneleri bu ben
zerliin tipik yanm tekil etm ektedir. Dou Ispanyadaki
m aara resim lerinde koar, avlanr durum daki insan fi
grlerinin Buman slubunun k arak teristi i olan ayn
sert ve atak harekette olduu grlm ektedir. A yrca Tan-
ganikada ve Merkez S ah rada bulunan prhistorik kaya
resim leri; A vustralyada A rnhem landt'daki kaya resim
leri ile dnyann eitli yerlerinde grlen kaya resim
leri B um anlannkiyle benzerlikler gsterm ektedir. rne
in Bat A vrupann m a ara sanatnda. Gney A frika
Buman sanatnda ve P atag o n y ada raslam lan negatif el
izi Yeni Ginede de grlm ektedir. Bu benzerliin bir kl
t r ta rih i beraberliinden kp kmad, henz aklan
mam bir sorun olarak kalm aktadr.
174
lerle sslenm itir. Bu yerlilerin hayatnda aa nemli
bir malzemeydi; aatan yaplan flar, sandklar, tabak
lar, kaklar, kayklar ve maskeler gelimi b ir el zanaa
tnn olgunluunu gsterm ektedir. Evlerinin nlerine dik
tikleri uzun totem direkleri mitolojik atalar canlandr
m aktadr; direklerin stne kartal, ay, kunduz, bayku,
kurbaa, k u rt vb. hayvanlar k abartm a olarak ilenmi
tir. Kuzey-Bat A m erikann kuzeyinde yaayan tribler,
zellikle Tlingit ve H aidalar stilizasyonu yelerken, bl
genin gneyindekiler n at ralist yontm acla yksek bir
anlatm gc kazandrm lardr.
P re ri yerlilerinin deri ileri ok nldr. Ty ss
lerini saklam ak iin deriden torbalar, yuvarlak kalkan
lar; yum uak deriden t t n keseleri, av antalar ve zel
likle ok gzel giyim eyas yapm lardr. Bizon deri
sinden yaptklar adrlarn, kalkanlarn ve giysilerini
renkli resim ve desenlerle sslemilerdir. Bunlarn geo
m etrik ekilleri kadnlar tarafndan yaplm aktayd. zer
lerinde eitli savalar canlandran resim li yazlarn bu
lunduu deri manto ve pelerinler gz alc bir gzellik
tedir!
Resim yazs Doudaki halklarn kimilerinde ve P re
ri yerlilerince grlm ektedir. D akotalar, M andanlar ve
H id atsalar deri eya zerine m itik olaylar, sava k ah ra
m anlklarn ve triblerin bandan geen nemli olayla
r resim yazsyla anlatm lardr.
Kuzey Amerika yerlilerinin kum resim leri de nem
lidir. Pueblolarn ve N avaholarn renkli kum resimleri ok
nldr. K aliforniyada, Oregonda ve N evadada ok sa
yda prehistorik kaya resim leri bulunm utur. Bugn bile,
ok seyrek olmakla beraber, ritel am alarla geometrik
ekillerin izildii kaya resim leri yaplm aktadr.
Sepetilik, zellikle Gney K aliforniyada gerek te k
nii, gerek eitli form lar, gerekse zengin ssleriyle cok
175
yksek b ir dzeye erim itir. Bu blgede yaplan, ty
ve sedeflerle sslenen sepetlerin ok gzel grnmleri
vardr.
Pueblo yerlilerinin dokumalar, sepetleri ve seram ik
leri ok nldr. zellikle Hopi ve Zunilerde grlen se
ram ik eyalar belli bir san at izgisine varm tr. Kuzey-
Bat kylarndaki yerlilerin figratif desenlerle ssl do
kum alar ; zellikle chilkat denilen rtleri, battaniyeleri
gerekten ok gzeldir. Bunlar kadnlar dokum akta, e r
kekler de resimlemektedir. Ayrca, yine bu blgede k ara
tatan yaplma, azlk balarn, dakeisi boynuzundan
yaplma, saplar ilemeli k aklan da saym ak gerekir.
176
Tropikal kularn arpc renkteki tylerinden yap
lan grkem li ty ssler en ok Chaco, Dou Brezilya ve
zellikle Amazon blgesinde grlm ektedir.
Sslenmenin yan sra, beden boyamay da ileri bir
izgiye eritirm i olan Gney A m erika yerlilerinin bu i
iin en ok kullandklar renkler krmz ve siyahtr. e
itli nedenlerle boyanan bedene, geom etrik ekiller izi
lir.. Bu ekillerin ou sembolik anlam tarlar.
Amazon havzasnda yaayan yerliler trenlerde kul
landklar maskeleri, davullar ve teki mzik aralarn
geom etrik ekillerle sslem ilerdir. A atan, aa kabu
undan, ot saplarndan yaplan m askeler dem onlar, doa
cinlerini, atalar ve hayvanlar canlandrm aktadr.
Gney A m erikada tan grld h er yerde kaya
resim lerine raslanlr. A yrca tropik orm an blgesinde ev
lerin duvarlar da renkli resim ler ve geom etrik ekillerle
sslenm ilerdir.
177
ou ya is ve ya kanm bir maddeyle cilalanr ya da
birka gnlne am ur banyosuna yatrlr, ilenecek
aacn stne otlardan ve yapraklardan elde edilen sv
srlr, daha sonra da aa is ve tozla k arartlr. E n ok
kullanlan aa cinsi abanoz ve m aundur. Heykellerin
gvdesi ve ba genellikle yekpare b ir aatan karlr.
Heykel ve maskelerin sslenmesinde gerek sa, hayvan
dileri ve boynuzlar, kuma, ty, sedef, zincir vb. kul
lanlr: Diin ve boynuzun bysel gc tadna inanl
d iin, bunlarn birer ss esi olm aktan da teye ma-
jik bir deeri vardr. Figrlere ve m askelere bakr ve
pirin levhalar aklr. Seyrek de olsa altn ve gm
gibi m adenlerin de sslemede kullanld grlr.
A aca bakarak ta, zenci sanatnda, gerek fig ratif
sanatta, gerekse mimarde seyrek olarak kullanlm tr.
F ig ratif ta plastiklerin merkezi S ierra Leone ve Gney
N ijeryadr.
Yumuaklndan ve kolay ilenmesinden dolay a
nak, kupa ve kap yapm nda su kaba kullanlmtr.
M assailar ve Fullarn s t kaplar kabaklardan yaplm tr.
Sertliine ve ileniindeki zorluuna ram en fildii
de ok kullanlan bir malzeme olmutur. Sa tokasndan
maskeye, ngraktan amlete kadar deien eitli e
yann hammaddesi olan fildii, ayn zam anda b ir gc sem
bol de saylm aktayd. Bugn artk fabrikasyona dn
en ve ihra maddesi olarak yaplan fildii ilerin gele
neksel iilikle ok az benzerlii v ard r. A yrca eitli
hayvan kemii, boynuzu ve dii de ham madde olarak kul
lanlm tr.
Demir ok eskiden beri bilinmekte ve kullanlm ak
tayd. Demirin yan sra gm, pirin ve altn gibi m a
denler de bst yapmnda kullanlyordu zellikle dkme
maden ileri stn bir dzeye erim iti. Bu dkme ii
liin teknii yledir: Mumdan yaplan modelin st a
178
m urla kaplanp, am ur iyice kuruyarak sertletikten son
ra altndaki balmumu e ritilir ve balmumunun kalplad
sertlem i toprak kabn ierisine kzgn maden dklr.
Modelin biimini alan madeni ilemek ve sslemek iin
toprak kap krlr.
Deri, oban ve avc halklarn kulland hammadde
lerin banda gelir. H am deri, yalanarak yum uatlr.
M assailar deriden yaptklar kalkanlarm soyut m otif
lerle sslemilerdir. M assai kadnlar deri pelerinlerini
bitki saplar, sedefler ve inci-boncuklarla sslerler. Deri
cilik en ok Bat-Sudanda gelimitir. D eriler kk boya
syla boyanm aktadr.
Bo zam anlarn ii olan rgclkte eitli bitki sap
lar, taze aa dallan ayr vb. kullanlr. E n ok da h a
sr, sepet, al, elek, anta, kalkan, yastk vb. rlmek-
tedir.
A frika zenci sanatnda en ok kullanlan renkler k r
mz, beyaz ve siyahtr. Bu renkler kolayca elde edildik
leri iin yelenirler. Madenlerden ve bitkilerden elde edi
len bu renklerin ayn zam anda sembolik anlamlar da
vardr. Beyaz; kireten ve yank bitki kllerinden elde
edilir. Doast kudretleri, tehlikeyi ve lm sembol
ler. Siyah; isten, kmrden elde edilir ve topra sem
boller. Krmz ise enerjinin, canlln ve sevincin sem
boldr (Leuzinger, s 38).
180
C. DANS, MZK, DRAM, R
182
inektedir. Bu t r danslarn en bilineni am an Dansdr.
aman, gerek hastalk saaltrken, gerekse lenin ru h u
nun te dnyaya gidiine elik ederken, dans ederek tam
h ir trans durum una gemeye alr. am an Dans, a-
m anlk mesleinin gerektirdii nemli b ir aratr.
D anslar; zlerine, biimlerine ve am alarna gre de
iiklik gsterm ekle beraber, balca iki g ru p ta toplanr
la r: K utsal ve kutsal d danslar. K utsal d danslar e
lenmek, bedensel yetenek ve becerileri gsterm ek am ac
n gtm ektedirler.
D ansa genellikle mzik ve ark elik eder. lkelle
rin mzii de dans gibi ana izgisiyle dinsel k arak ter
dedir ve ibadetin nemli b ir blmn oluturur. Bu ba
km dan mzikilere ve arkclara ou zam an dinsel ve
bysel yetenekleri olan kim seler gzyle baklr.. Ayn
durum mzik aralar iin de sz konusudur. rnein:
aman Davulu (Bkz.: Soru 30) ya da vm lth ses karan
urunga (Bkz.: Soru 43) kutsal aralar olarak kabul
edilmi ve tabularla evrilmilerdir. Bu pek bilinen iki
aracn dnda, eitli tipteki kavallara, davullara, saz
lara, borulara vb. de deiik gzle baklr.
183
tik tem sillerin esasm oluturur. Bu oyunlarda oyuncular
canlandrdklar kiileri sembolleyen m askeler tak arlar.
arknn ve dansn elik ettii bu olaanst olaylarn ye
niden canlandrlmas sz konusu toplum iin byk b ir
nem ta r ve ancak belli zam anlarda olur. M itler genel
likle kutsal sayld iin, bunlarn canlandnl da k u t
sal bir olay saylr. Onun iindir ki, m itleri anlatm aya
ve canlandrm aya ancak belli kim seler yetkilidir. D ram a
tik nitelikteki bu oyunlar kltik zldr ve dinsel alana
girerler.
lkellerin iirleri, ark ve t rk gibi sylenir. Melo
dinin ritm iyle balantl olan kafiyelerin sk sk tek rar
dikkati ekmektedir. L irik trdeki ocuk arklar, sava
arklar ve a tlar olduka yaygndr.
Eskim olar, teki ilkellere bakarak, gerek salt iir,
gerekse talam a ve yergi iirlerinden ok gzel rnekler
verm ilerdir. Eskim olarn bir zellii de, kim i durum
larda, su ileyeni alayl arklar, talam alar ve yergiler
le cezalandrm alardr. Sulu, kendine yneltilen alayl
arklardan utanarak, kimi zaman, yesi bulunduu top
lumu terketm ek zorunda bile kalr.
Eskim o iirinden iki rnek:
B A B A N IN TRKS
Koca ,
Yaklam a buz evime.
Karmla drt yavrum
Seni zengin m i edecek sanki?
Gl ,
Clz evimden ge git.
Varm youm uyuyor orda,
Uyandrma.
184
Uursuz ,
Y en i kurdum yuvam , rzgrdan uzak,
Yanl yerdeyse su benim mi?
D uy sesimi, koca , da banda.
A gzl ,
E zip boacak baka ey m i kalmad?
Buzlar stne k,
T alan, sarp kayalar gm.
B ir tanecik ,
K anm la drt ocuum, dnyada varm youm ;
B en hepsini yitirsem sen ne kazanrsn?
E sirge yuvam , , doruunda kal.
(Trkesi: Talat S ait Halm an)
K BKLM OLMU B R N N E Y L E
KOCASI LM LERN A R D IN D A N
S Y L E N E N Y A S TRKS
Nerdesiniz yavrular?
A y , yay, yay.
Y avrulanm z gitti,
Dostlarmz kald.
A y , yay, yay.
185
Geri gelin, yeenler,
Gelin, zledik sizi.
A y , yay, yay.
186
D. SSLENME VE TEKNKLER
187
deki yerini belirleyen, kadnlarn cinsel olgunluunu gs
teren dvme yle yaplr: Dikert, kemik, ta h ta vb. sivri
ulu aralar deriye batrlarak deri y rtlr ve kesilir;
bu ralara o t kklerinden ve isden elde edilen boyalar s
r l r; boya, deri altnda siyaha alan mavi renkte bir
grn alr. eitli rneklere ve modellere gre yaplan
dvmelerin deriye ilenii aylarca, kimi zam an da birka
yl srer. Dvme yaplrken trenler dzenlenir; ayra.
dvmeyi yapan birtakm dinsel ve bysel kurallar ye
rine getirm ek zorundadr. Dvmecilik en ok Okyanusya
A dalarnda, zellikle Markiz, Yeni Zelanda, Geselschaft
ve Samoa adalarnda gelim itir.
Bedeni sslemenin bir baka yolu da, bedende ya
ra la r am aktr. Deriyi sivri aralarla y rta ra k atktan
sonra, alan yerlere kl, balk ve odun km r srlr,
bylece y ara yerleri iyice belirtilir. eitli rneklere g
re gste, srtta, yzde ve kollarda alan bu yaralarn
izleri bedeni ssler. Bu t r ssleme deti A vustralya yer
lilerinde, b ir zam anlarn Tasm anyallarnda ve Merkez
A frika yerlilerinde grlm ektedir.
lkeller ku tylerini ss arac olarak ok kullanr
lar. rnein H aw aide renkli ku tylerinden yaplm
pelerinler ok gzeldir. A yrca ba, aln, yakalar, kollar,
ara-gere, ok ve yaylar tylerle sslenir. Ty ssleme
nin en yaygn olduu yerler Okyanusya A d alan ile Ame
rik a dr. Ty ssleme dinsel trenlerde nemli rol oynar.
K iinin toplum iindeki yeri de ou zam an ku tyle
rinden yaplan ssleri tam akla belirlenir.
189
Drdnc Blm
EFSANE
190
detlerin, kuram larn, trenlerin, teknik bilgilerin kken
lerini de konu edinmektedir.
Efsanelerin ou aklayc k arak terd ed ir; yani b ir
eit bilim ncesi bilim niteliindedir. Aklayc ni
telikteki efsaneler nasl sorusunu karlarken, ara ara
niin sorusuna da cevap vermeye alrlar.
Efsaneler, ta n rlarn ve kahram anlarn sz konusu
edildikleri olaanst, k u tsal ve deiik b ir h ayat ala
nnda geerler. Bu alan dolduran yce varlklarn ve kah
ram anlarn yaptklar ou akl almaz iler btn ay
rn tlary la anlatlr. Bu anlatm da epik ve dram atik b ir
dil kullanlr.
Efsaneler, anlatldklar toplum larda gerek ve
kutsal olarak kabul edilirler. Onlarn profanlam alar,
yani kutsal d saylm alar yasaklanm tr. H alklarn o
u, ykleri, gerek ve yalan diye iki blme ayr
m tr. Yalan yklerden kesin b ir biimde ayrlan
gerek efsaneler, kabilelerin dinsel hayatlarnda nemli
bir anlam tarlar. Dnyann ve h ay atn durumunu ko
rum as, ancak, efsanelerde anlatlan ilk zam anlara ilikin
olaylarn ibadet ve trenlerde yenilenmesine baldr
(H erm ann, s. 126).
E fsaneler yalnz belli zam anlarda an latlr ve can
landrlrlar. rnein ibadet srasnda, kutsal saylan gn
lerde ve mevsimlerde, erginleme trenlerinde, rn al
nrken ya da ktlk, kuraklk ekilirken... Efsanelerin an
latm ve canlandrlm as da belli k u rallara balanm tr:
rnein ocuklarn, kadnlarn ve yabanclarn bulunduu
yerde anlatlmaz. E fsane anlatlrken kullanlan dile de
ayr bir zen gsterm ek gerekm ektedir. Geleneksel an
latm biimine uymak, iirli b ir dil kullanm ak, gnlk
konum aya girm i szcklerden kanm ak efsane anlat
m nda uyulmas gereken noktalarn balcalarm dandr.
191
Ayn durum efsanelerin canlandrlm asnda da sz konu
sudur.
E fsaneler, ilkellerin evren ve dnya iindeki yerlerini,
davran biimlerini belirleme abalarna yardm c olur
lar.
192
Taaroa tohum dur.
Taaroa aadadr.
Taaroa bilgedir.
Kabuk ve vcut olmas iin Taaroaya
B y k ve ku tsa l HavaVyi
Havai lkesini
O yaratt.
(Moran, s. 27, 28).
193
ada byd, byd, derken dnya o rtay a kverdi
(Schmidt, V., s. 206-207).
Kimi Kuzey A m erika efsanelerinde ise dnyann y a
ratl sadece hayvanlarn yapt olarak anlatlm yor, on
larn yan sra, bir kahram andan da sz ediliyor. rne
in M aidular bu durumu yle anlatyorlar: Yabanl g
vercin, evcil gvercin ve karatavuk dnyay kurm ay de
nerleri O zam anlar yer gk suya kesm itir ve sudan ba
ka b ir ey yoktur ortalkta. B ir kular vardr, bir ulu
su vardr, bir de byk bir ef. K ular da, byk ef de
el k ad ar bir toprak parasnn zerinde barnm aktadr.
Gnn birinde ef, biraz daha toprak bulm alar iin g
vercinleri salverdi. K ular ilk gn Batya, sonra Kuzeye,
daha sonra Douya, en sonra da Gneye doru utular.
lk gn hi bir ey bulamadlar. F a k a t Gneye gel
diklerinde biraz toprak bulabildiler. B uradan bir para
balk alarak efe getirdiler. ef, k aratavua, bu balk
tan bir yer yapmasn buyurdu. K aratavuk da iki gn
ierisinde, su stndeki dzle yeryzn yapverdi
(bid., s. 110).
Su ve toprak motifi, A ltayhlarn yukarda szn e t
tiimiz efsanesinde de gemektedir. Ancak bu efsanede
yaratc durum unda olan tan rd r; ona yardm eden de
kendisine benzeyen bir kiidir. ...K ay ra Kan yeri y a
ratm ak istedi, bunun iin kiiye, suya dalarak derinlik
lerden toprak karm asn syledi ve topra suyun ze
rine serpti (Radloff, II., s. 6).
Dnyann yaratlm asnda nemli rol olan m otifler
den biri de dnya yum urtas dr. Bu yum urta ilk de-
nizin dibinde bulunm aktadr. eitli y aratk lar, ama da
ha ok kular tarafndan denizin dibinden karlan yu
m urta ikiye blnmekte; st gkyzn, alt da y er
yzn oluturm aktadr.
Bir grup efsanede de dnya kendiliinden ya ra tl-
194
m aktadr., Nias adasnda: Balangta karm aa vard,
sis vard ve karanlk vard. K arm aadan dodu ilk ta n
rsal varlk diye anlatlm aktadr. Ayn adann gneyin
de anlatlan bu efsanenin varyant da yledir: Balan
gta ne yeryz, ne de dnya vard. Sadece sis vard.
Sisten ilk ana kt. Derken dnya yaratld. Talar bl-
n v erd i; ta n rla r ve insanlar kt, insanlarn da ocuk
lar oldu (Sthr, s. 72).
Kimi ilkellerin efsanelerine gre de dnya hep varola-
gelm itir. E skim olann ou dnyay kendilerine vekilmi
olarak kabul ederler. A vustralya yerlilerinin ouna gre
de yeryz ve gkyz hep varolagelm itir. Ancak Aran-
dalar (I A vustralyada) yeryznn usuz bucaksz bir
denizden ar ar olutuuna inanm aktadrlar.
195
rincisi, insann tanrsal b ir kudret ta ra fn d an yaratld
grdr. Bu kudret insanlar y aratm ak iin toprak,
aa, delikli kam gibi belli malzemeler kullanm tr.
kinci grse, insanlarn ya gkten ya da yerin altn
daki b ir dnyadan gelmi olm alardr. Kimi zam anda ta n
rsal varln yerini b ir k lt r kahram an alm aktadr.
Taulupoglara gre, ilk insanlar bir kahram an tarafn d an
mum kullanlarak yaplm lar, ancak bunlar gne altn
da eriyince toprakla kurutulm ulardr. Chacolarn kltr
kahram an ise insanlar aatan yontm ulardr. Yontu
larak y aratlan bu insanlar, yaratcnn elinden k u rtu la
rak, lmszln egemen olduu b ir dnyaya gitm i
lerdir. N edir ki, kltr kahram an alrken elini kes
tii iin, artk aa kullanamam, insanlar bu sefer top
rak tan yapm aya balam ve lmszlklerini de ellerin
den alm tr (Grimal, s. 206). M elanezyallarda da ilk
insann aatan yaratldn anlatan efsaneler v ardr:
tpila ilk insan aac yontarak yapt ve ona h ay at ver
mek iin yzn sou ile (hintirm ii) nemlendirdi. Bu
nun zerine insann ilkin gzleri ald, ardndan burun
kanatlar titredi, derken b ir tim sah gibi hzl hzl nefes
alp vermeye balad (Poignant, s. 87). Yine Melanezya-
da Quat adl kutsal varlk insan soyunu yaatm ak iin
b ir aatan erkekle kadn yapm, bunlar koru
luktaki glgelikte saklam tr. Sonra da nlerinde dans
edip, davul alarak onlara h ay at verm itir. Bu arada
Quat'm yaptklarn izleyen Marawa adl b ir yaratk da
onun gibi alarak baka, insanlar ekillendirm ek iste
mise de, canlandrm ay becerememitir (Grimal, s. 229-
230).
nsanlarn dnyaya geliini aklayan efsaneler a ra
snda, yaratc bir kudretten sz etmeyen efsaneler de
vardr. rnein nka halklar kkenlerinin bir m aara
da, dada ya da glde olduu inancndadrlar. A talar
196
nn ktklarna inandklar bu yerleri k u tsal sayarlar.
Kimi Eskim olar ilk insanlarn toprak kovuklarndan k
tk larn a inanrlar. A laskadaki Eskim olarn inancna g
re de ilk canl y a ra tk kargadr; k aran lk ta duran bu
k arg a bir gn kendi bilincine varm, aalar dikm i ve
insan yaratm tr (Birket-Sm ith, 1948, s. 203).
Bir blm efsaneye gre de insan, daha nce varolan
bir insann diz kapandan km tr, zellikle A frik ada
grlen bu tip efsanelerde diz kapandan insanlar do
uran bu kimse hem kadn, hem erkek olabilmektedir.
Gebelik analojisine uyularak genellikle diz kapa i
mekte, bu ikinliin yarlm as ya da patlam as sonucu
da insanlar dnyaya gelmektedirler.
insan soyunun yaratlm as bir ilk ift motifiyle de
aklanm aktadr. Bunlar kar-koca olduklar gibi, bac-
karde de olurlar. Bunlardan doan ocuklar da giderek
yeryzndeki insan soyunu oaltm aktadr.
197
Kadn, akntl yere giderek kum aray (tatl patatesi)
suyun iine dourur. F a k a t kadnn oullan tarafndan
tedirgin edilen kum ara yerin altna giderek zam anla pa
ta tes tarlas haline dnr (Poignant, s. 46). Ayn e
kilde A frika ve A m erikadaki efsanelerde hububatn a
lnarak yeryzne geldii anlatlm aktadr.
insanolu, kimi zamanda, atalarnn acm alar sonu
cu, bitkilere kavum utur. Bu tasarm d a a ta la r ve l
ler ibadetinin rol vardr. Hawai adasndaki bir efsaneye
gre, ilk ekmek aac insanlara bir l tarafndan gn
derilm itir. Ulu adndaki bir adam ktlk srasnda lr
ve yerleim yerinin yaknndaki bir kaynan iine g
mlr. len adamn akrabalar geceleyin ilkin y aprak
larn ve ieklerin, sonra da meyvelerin yere dtn
iitirler. Ve sabahleyin kalktklar zaman I/Zunun taze
mezarnn zerinde kocaman b ir ekmek aacm grrler.
Bylece ktlktan kurtulu rlar (Poignant, s. 46).
A talarn insanlara yiyecek bitkiler vermesiyle ilgili
bir efsane de yledir: Ekoiler (K am erunda) arasnda
anlatlan b ir efsaneye gre kzn biri, ller bayram s
rasnda yeryzne dnm olan ve delikanl suretinde
grnen bir lye ak olur. Kz' ly izler ve onunla
birlikte ller dnyasna gider. F ak at kz kardinin y a r
dmyla oradan kurtulur ve yeniden yeryzne dner.
Dnerken de kardeinin kendisine verm i olduu dom a
tesi yannda getirir. Bylece insanlar dom ates y etitir
mesini renmi olurlar (Baumann, s. 350-351).
Efsanelerin birounda da tanr, toh u m lan ve taneli
bitkileri insanlar yaratt zaman onlara verm itir. H a t
ta kimi efsanelerde hububat ekimini, aray a birini sok-
makszn dorudan doruya ta n n n n in san lara rettii
sz konusu edilmektedir. Kimi bitkiler de, zellikle taneli
olanlar, gkyznden yeryzne dklm olarak anla
tlm aktadr.
198
Efsanelere konu olan bitkilerden kim ilerinin de yuf
k a yrekli, iyilik yapm ay sever b in leri tarafn d an in
san lara verildii anlatlr. Kuzey A m erika yerlilerinde
m snn balangcyla ilgili ilgin b ir yk vardr: Evvel
zaman iinde, Kzlderililer henz yeni yaratlm ken, te
kilerden uzak, bir bana yaayan bir yerli vard: Ate
yakm asn bilmiyordu, kam n aa kabuklar ve fstk
larla doyuruyordu. B ir can yoldann zlemini ekip du
ruyordu. A rtk aa kklerini yemekten de bkmt. Gn
lerce gnein altnda yatp, dler grmeye balad. B ir
gn, uyand zaman, yan banda duran birini grd,
lkin korktu. F ak at yan banda duran konum aya b a
lad zaman, yrei sevinle doldu: Uzun sar sal b ir
kadnd bu! Hem de teki yerli kadnlarna hi benzeme
yen bir kadn! Adam yanm a yaklam asn rica etti, k a
dn gelmek istemedi. Adam ona yaklam ak isteyince de,
kadn uzaklar gibi oldu. O zaman adam, yalnzln,
lesiye yalnzln trkledi kadna, kendisini brakm a
mas iin yalvard. Sonunda kadn, eer syleyecei eyi
yaparsa, hep yannda kalacan syledi adama. Adam
da peki dedi. Kadn, adam, otun aacn kta bulun
duu bir yere gtrerek iki kuru denek almasn, bun
lar biribirine srtp yere dikmesini syledi. Adam sy
lenenleri yapar yapm az b ir kvlcm akt, bunun zerine
o tla r tu tu tu ve hzla yand. O zaman kadn: Gne
b a ta r batmaz, salarm dan yakala, yank toprak boyunca
s r beni! dedi. Adam buna yanam ak istemedi. Kadn:
Beni srdn her yerde b ir eit bitki filizlenecek,
y ap rak lan arasndan da salarm kacak. stelik bitki
nin tohum lar da senin olacak! Bu kez, adam, sylenen
leri yapt. Ve bylece m sr yetimeye balad (Nlle,
1959, s. 80).
H ayvanlann yaratlm as da ou zaman insanlarn
kine benzemektedir: Y a tan r tarafn d an yaratlm akta,
199
ya gkten >aa inmekte, y a da to p rak tan , gllerden,
aalardan, kayalklardan o rtay a km aktadrlar, rn e
in A frik ada anlatlan b ir ykye gre, yeryznn ilk
kral zam annda, -henz inek yokken, tan r, gkyznden
yeryzndeki bir gle birka inek drm tr. Bir ba
ka efsaneye gre de, hayvanlarn dnyaya gelileri belli
bir sray izlemektedir: ilkin leopar, ardndan kartal, da
ha sonra tim sah, derken kk bir balk, kaplumbaa,
k ara leopar, tepeli beyaz balkl, gbre bcei, kei...
(Hermann, s. 144).
H ayvanlarla ilgili efsanelerde, yaratcnn, insanlara
kzd zaman, yaratm olduu hay v an lan onlarn elle
rinden geri ald m otifine de ska raslam lm aktadr.
200
rine muzu yemelerinden dolay lmek zorunda kaldkla
r hakknda bir efsane vardr. Ayn ekilde N iaslan n bir
efsanesinde de, ilk insann nndeki b ir karidesin ylan
tarafn d an yutulm as sonucu muz yemek zorunda kald
anlatlm aktadr (Hermann, s. 140).
lmn gelii, kim i zamanda, insanlarn, tanrnn
sylediklerini yanl anlam alarna ve h atalarn a balana
rak aklanm aktadr. M elanezyaklar insanlarn balang
ta lmsz olduklarna inanm aktadrlar. lm, tan r ad
na b ir elinin ay batsn ve bir daha domasn diyecei
yerde, insanlar lsn ve bir daha domasn demesine
baland gibi; gnn birinde insanlarn ylanlar gibi k a
buk deitirip hep gen kalabilme yeteneklerini yitirm e
lerine, bu yeteneklerinin ellerinden alnm asna ya da ilk
y a ra tk la r arasnda ilenen bir cinayete de balanm ak
ta d r (Nevermann, s. 90-93). Gney A m erikadaki yer
lilerin ou da insanlarn lml olularn ya kendile
rine seslenen elileri yanl anlam alar ya da kutsal buy
ruklar yerine getirm em i olm alaryla aklyorlar. rne
in C ashinaw alara gre: Bir k ltr kahram an gky
zne kp ta oradan oluna derinizi deitirin, derinizi
deitirin! diye seslendii zaman, szlerine iyi kulak
verm elerini sk skyd tembih etm iti. Yine de olu bu
nu yanl anlam tr. Bu da insanlarn ylanlar gibi de:
rilerini deitirerek genlemelerini nlem itir (Grimal,
s. 210).
Efsanelerde, insanlar lml klan ntotifler arasn
da, tu tk u y a da yer verilmektedir. nsanlar, h a tta hay
v an lar tutkularndan ve isteklerinden vazgemesini bil
selerdi, lmszle kavuacaklard. A frik ada, Nupeler
arasnda yle bir efsane anlatlr: Tanr ilkin kaplum
baalar, sonra insanlar, en sonra da ta la n yaratm
tr. K aplum baa tanrdan bir ocuk isterse de, tan r bu
istei yerine getirmez. Kaplumbaa isteini bir kez daha
201
yeniler. O zaman ta n r: ocukla birlikte lm de ve
ririm der. Kaplumbaa da: Yeterki siz bana bir ocuk
verin, ben lmeye razym der. Tanr bu a ra d a insanlara
da ocuk isteyip istemediklerini sorar; insanlar da ocuk
isterler. Ayn soruyu tan r bir de ta la ra so rar: Talar
ocuk istemezler. Ve bylece kaplum baalarla insanlar
ocuk uruna lmszlklerini yitirirlerken, talar da
lmszle kavumu olurlar (H erm arn, s. 140).
Kimi zamanda insanlarn sylenenin tersini yapm a
lar ya da yanlmalar lml hayatn kucana dme
leri iin yeterli saylm aktadr. Gney A m erikada, bu
m otifi ileyen ilgin bir efsane vardr: Eyk b ir byc,
insanlara, eer lmszle kavumak istiyorlarsa, ken
dilerini ziyaret edecek olan bir yabancy dosta selm
lam alarn ve karlam alarn syler. F ak at yerliler, iin
de kokmu et bulunan b ir sepetle gelen adam a yz ver
mezler de, gle, neeli bir delikanly sevinle k arlar
lar. Oysa lmdr bu gelen gle bir delikanl klna
brnp... ite o gn, bu gndr insanlar lmldr
(Grimal, s. 209).
B ir blm efsanede de lm, iki kudretli varln ya
da hayvann biribirleriyle atm alar sonucu yeryzne
gelir olm utur. Patw inler (Kuzey A m erika Yerlileri) Ka-
tit ve Coyotonun ilk varlk lar olduklarna inanrlar. Ka-
tit, insanlara iyilik yapm ak istiyordu: in san lar yalan
dklar zaman yzebilsinler ve bylece bedenlerini yenile-
yebilsinlerdi. Kt huylu Coyoto buna kar karak: Ha
yr dedi, olmaz byle ey. Sonra dnya insanla dolup
taar. K atit de peki dedi. Sonradan Coyoto, olu ln
ce, K a titin nerisini kabul etmek istedi ama, bu kez de
K atit kar koydu onun isteine (Schmidt, V., s. 174)
Yine Kuzey Amerika yerlilerinden olan Ky Y ukulannda
buna benzer efsane de yledir: P anterin olu lm tr
Ama panter olunun yeniden yaamasn ister. F ak at
202
Coyoto buna Kar kar: Bir kii lrse, artk hep l
kalmaldr der. Gn gelir, Coyotonun olu da lr. Ac
dan bunalan Coyoto, olunu h ay ata dnm olarak g r
mek ister. Nedir ki, p an ter bu istee kar karak c
n alm olur (Ibid., s. 43).
Kimi zaman da, lm, lmszl elde etm ek iin
bir servene atlan kahram ann yenik dmesi sonucu in
sanlar v urur olm utur. Polinezyallar, Mauinin yalanan
anasndan lmszln srrn renmek istediini Ep-
latrlar. A nlatya gre, anas, M auiye: Mideni deniz
canavar B orinin midesiyle deitirebilirsen, lmsz
ln srrn elde etm i olursun der. Maui bu ie g iri
irse de, baaram az. Bylece lm, insanlar iin kanl
maz olur. Bu efsanenin M aorilerdeki vary an t da yle-
dir: Maui, bir canavarn azna girerek lmszln a
resini bulmak ister. F a k a t kk bir kuun aptalca g
l canavar uyandrr, canavar da M auiyi y u ta r (Ne-
verm ann, s. 29).
lmn bir raslant sonucu yeryzne geldiini ko
nu edinen m itler olduu gibi, geceleyin, kimseye grn
meden sinsice yaklatn an latanlar da vardr. rne
in Nyamwezilere (A frik ada) gre lm, geceleyin h er
kesin uyuduu bir sla d a gelmitir. E er gndz gzy
le gelseydi, insknlar onu tanyacak ve lme kar bir
ae bulacaklard (Dammann, s. 91-92).
203
fndan insanlara verilmi, ya eitli hayvanlar aracly
la elde edilmi ya da kahram anlar tarafn d an baka kl
t r eleriyle birlikte insanlara retilm itir. A tein gk
ten indii, birisi tarafndan getirildii, ilk insana veril
dii tasarm birok efsanenin ana konusunu oluturm ak
tadr.
A tein yerin altndan g etirild i in i'ak lay an efsane
ler daha ok ekip bime ve toplayclkla uraan toplu
luklarda anlatlr. A tein y er altndan .getirildii gr
nde m anistik tasarm larn byk rol vardr. Bu ko
nuda tipik rnee Fernando Po adasnda yaayan Bubi
lerin bir efsanesinde Taslamaktayz: Bubiler henz atei
bilmez ve yiyeceklerini gne nlarndan y ararlan arak
piirirken, gnn birinde b ir adam, ubukla t t n ien
b ir ruha raslar. Ruh, adam alarak kyne gtrr. Adam
b ak ar ki, ru h lar byk bir atein evresinde toplanm
snyorlar. Adam biraz ate edinmek ister, onlar da pe
ki derler. Ancak buna kar ondan kardeiyle birlikte
b ir de kadn isterler. Adam ruhlarn isteklerini yerine
getirir, atei alr ve kyne dner. Alevler parlayp yk
selmeye balad zaman, atein evresinde toplanan in
sanlar korkup karlar. F a k a t bir sre so n ra dayana
mayp geri dnerler. Adam onlara ate sa ta ra k zengin
olur. O nlar da adam balarna ef seerler (Tesman,
s, 89-90).
Buna benzer bir baka efsane de Dou A frik adaki
K ikuyular arasnda anlatlm aktadr: Avcmn biri m zra
yla yaralad domuzun peine der. Domuz yerin al
tn a girer, avc da ardndan... B ir de b ak ar ki, birtakm
insanlar atein evresine oturm u snyorlar. Avc bir
para ate ister, onlar da verirler. Adam atei alarak
yeryzne dner (Hermann, s. 159). H er zam an atei
yerin altndan alp gelmek o kadar kolay olm am aktadr.
rnein Yeni Zelandada ate, Maui tarafn d an , yeraltna
204
egemen olan atalarn ellerinden zorla alnarak insanlara
verilm itir (Grimal, s. 222).
A tein, zt glerin arpm as sonucu elde edildiini
anlatan efsaneler de vardr. M adagaskarda atein ortay a
k ve insanlarn ondan yararlanm as yle yklen-
m ektedir: Zamann birinde gne, yeryzn korum ak
iin alevlerini gnderir. F a k a t o sralard a gkgrlts
egem endir yeryznde. Alevle gkgrlts kavgaya tu
tu u rlar. G kgrlts alevleri yenmek iin, eski dostu
olan bulutlar arr yardm na. B ulutlar yam urlarn
b o altrlar ve alevler yenilirler. Alevlerin b ir bl da
larn iine saklanrlar, arada bir de dar karlar. te
bundandr volkanlarn oluu.. Bir bl de talarn ve
aalarn iine saklanr, i te bundandr insanlarn ak
mak talarn akarak ya da ta h tala r biribirlerine s r
terek ate elde etm eleri... (Grimal, s. 280).
insanlarn atei hayvanlar araclyla ele geiri
lerini anlatan efsaneler ok yaygndr. Akbaba, k artal,
karg a vb. kular; tilki, tavan, kurt, kaplan vb. hayvan
lar ya bedensel zellikleri ya da kurnazlklar sayesinde
atein bulunm asnda; gkyznden, yeraltndan alnm a
snda; insanlara getirilm esinde nemli rol oynam aktadr
lar. rnein Gney A yerika yerlilerinin anlatlarnda a k
baba yoluk, krm zm trak ba, sinek kuu ldayan k a
natlar, tavan k ara lekeli boynu, A m erikan kaplan de
risinin rengiyle atein elde edilmesinde rol oynayan nem
li m otifleri oluturm aktadrlar (Grimal, s. 208-209). K u
zey A m erika yerlilerinin efsanelerinde de atein hayvan
larla ilikisine sk sk deinilmektedir. rnein Coyoto
dnyay ve insanlar y arattk tan sonra atein olmasn is
tem i, bunun iin de sinek kuunu grevlendirm itir. O
da gidip atei alp gelm itir (Schmidt, V., s. 252). Kimi
zaman da ate yukarda szn ettiim iz hayvanlarn te
kelindedir. Ancak kahram ann biri atei onlardan ala
205
rak insanlara verir. Kuzey A m erika yerlilerinin ou ef
sanelerinde, atei, insanlara hayvanlarn rettii de sz
konusu edilmektedir. Yce V ark atein nasl elde edile
ceini ilkin hayvanlara retm i, onlar da iki denei
biribirine srterek ya da iki ta biribirine v u rarak atei
elde etm enin yolunu insanlara gsterm ilerdir (tbid., V.,
s. 683).
Atein elde ediliinin seks sorunuyla akland ef
sanelere de raslanlr. B unlarda atein o rtay a k cin
sel birleme m otifine dayandrlm aktadr. rnein Yeni
Ginedeki bir efsaneye gre, Aramemb adl b ir yaratk,
Uaba adndaki kutsal b ir totem derneine katlm ak is
temi ve orada bir kadn bulmutur. K adnla sevimek
isteyen Aramemb, kadn oradan uzaklatrm ak iin sars
m, bir o yana bir bu yan a evirmitir. Ve birdenbire,
ortal b ir duman brm , alevler kmaya balam tr.
Bylece de ate ortaya km tr (Hermann, s. 149).
207
ler bunlar Babil'e dayarken, kim ileri de o rtak b ir kay
nak yerine, yerel kaynaklar aram ann daha doru olaca
grn ileri srm lerdir. Bugn bilinen bir ey
varsa, o da, Kuzey A syada, A frik ada, Endonezyada,
Melanezyada ve A m erikada anlatlan tu fan efsaneleri
nin ounun bildiimiz Nuh T ufannn etkisi altnda kal
m olm alardr. Sz konusu halklarn tu fan efsanelerinin
olum asnda H ristiyanln ve M slmanln etki pay
lar byktr.
te yandan, etnolojik malzeme, yeryzn yokeden
tu fan m otifine baka m otiflerin de eklenmesi gerektiini
gsterm itir. Bunlardan biri de yangndr.
208
te n kurtulm ulardr. Bu Byk Ateden sonra Uzun
Gece gelm itir. nsanlar evlerinden kam am , ou a
lktan lm tr. A rauklan n anlattk larn a gre, iki mi-
tik y aratk gnei alp b ir toprak kap ierisine sakla
dklar iin dnya karanla gmlmtr. Yiyecek bula
m ayan kular, gnei saklad yerden salverm eleri iin
bu iki efsane yaratna kadn vermeyi istem ilerse de
istekleri kabul edilmemitir. Neyse ki, b ir dii keklik to p
rak kab krm da, gnei dar karm (bid., s. 213).
A rikenalar, yce varlklar P ttramn buyruklarna kar
gelindii iin bir byk yangnn ktn anlatrlar. F a
k at insanlarn bir blm bu yangndan k u rtu lu rlar (Zer-
ries, s. 285).
T anrlarn buyruunu ineme sonucu insanlarn ce
zalandrlmas m otifi de ok yaygndr. rnein Kurnai-
larda (A vustralya) kimi erkeklerin, erkekler derneinin
srlarn kadnlara am alarna ta n rla r ve ata la r kzm
lar, onlar ate yam uruyla yoketm ilerdir. Kuzey Ame
rik a daki Penobscotlann efsanelerinde, gnn birinde kl
t r kahram anlarnn dnyay yakacaklar belirtilm ekte
dir (Mller, s. 78).
A sya etnilerinde tufanla kyam etin kopacan anla
tan efsanelerin yan sra yangnlara da yer verilm ekte
dir. rn e in Baykal Tunguzlarm da bu konuyla ilgili bir
efsaneye gre, yedi yl srecek bir yangn ortal kavu
rup yeryzn bir deniz haline getirecektir. Bu felket
srasnda bir kartala tu tu n an bir kzla bir olan ge
doru uarak lmden kurtulacaklar. K artalla bir sre
gkyznde dolatktan sonra yeryzne inecekler; der
ken bu iki kiiden insanlk- soyu treyecektir (Paulson,
s. 37). Y urak-Sam oyatlan arasnda da yle bir yk v ar
d r: K utsal bir yerde yedi dall b ir akkayn aac yeti
mi. K urban kesmek iin herkes oraya gm. Gnler
209
den bir gn aacn kkleri (yedi kklym aa) r-
meye balam ve sonunda aa devrilmi. 'O zam an aa
cn kknden kan akm aya balam ; am a bu kan deil
de bir atemi. Bu ate giderek kutsal bir suya dn
m ... Ve kutsal su tm rm aklar tarm ... Felketten
kurtulm ak iin, insanlar b ir sal yaparak, iine de her
eitten birer hayvan alm lar (bid., s. 37). Bu efsanede
su ile ate motifi biribirine kart gibi, T ev ratdaki tu
fan efsanesiyle de paralellik gsterm ektedir.
210
rihnitir. Kimi zaman tanrnn, tan n o lu n u n yerini bir
kahram an alm aktadr. Yerle gk arasnda gidip gelebilen
bu kahram an, insanlarn arasn a karm akta, onlarla dans
etmekte, ark sylemekte, bu arad a da onlara atei elde
etmenin srrn retm ektedir (Grimal, s. 241).
Snnet detinin, gizli dernekiliin, maskeciliin,
dvmeciliin, erginleme trenlerinin vb. grld ve uy
guland yerlerde bunlarn kkenlerini aklayan ve bun
lar toplum iin geerli klan eitli efsaneler vardr.
211
KK SZLK (*)
(* ) B u r a d a m e t i n i in d e g e e n k im i te r im le r in v e s z c k le rin k s a
a k l a m a l a r v e r ilm i tir . B u k o n u d a g e n i b ilg i a r a y a n l a r y a z a r n
E T N O L O J S ZL (D .T .C .F . Y a y n la r , A n k a r a 1971) a d l
k i t a b n a b a k a b ilir le r .
213
Antropomorfizm: Yce varlklar ve tanrlar insan ek
linde dnme; beeri yetenek, tutum ve davranlar
la niteleme.
A ta figr: zellikle tarm la uraan ilkellerde atalarn
anlarn canl tu ta n ve atalar ibadetiyle ller iba
detinde kullanlan; aa, ta ya da baka malzeme
den yaplan heykel. lm atalarla yaayanlar a ra
sndaki duygusal ba ata figrleriyle sembolize edilir.
Atol: O rtasnda bir deniz-kula bulunan mercan adas.
Bu deniz kula, darca deniz yollaryla Okyanusa ba
ldr.
Baba hukuku: Soy-zincirinin, mirasn, babalk grevinin
baba soyuna gre hesapland ve erkee byk ay
rcalklarn tannd toplum dzeni. Baba hukuku d
zeninin egemen olduu yerlerd erkek ocuklarn k a
rlar, kocalarnn byk ailesine katlm akta, kendi
ailelerim terketm ektedirler.
B tl in a n : Korku, aresizlik, arm gibi psikolojik ne
denlerle beliren; gelecei bilme isteiyle kimi raslan-
tsal benzerlikleri iyilik ya da ktln n belirtileri
olarak deerlendiren; bilimin ve geerli bir dinin red
dettii birtakm doast glerin varln kabul
eden, kuaktan kuaa geen yanl ve bo inanmalar.
Bizon: Amerikan mandas. Kuzey A m erikadaki yerlilerin
ekonomik hayatnda nemli yeri olan bizon, onlarn
dinsel dnyalarn da byk apta etkilem itir.
Cem aat: Dncede, duyguda, urada ortaklk gsteren,
belli bir coraf blgede yaayan, aralarnda a k ra
balk balar bulunan insanlarn oluturduklar grup.
Dolmen: Kelimenin asl Keltedir ve ta masa demek
tir. D rt be dikleme tan zerine konan bir-iki ta
kapaktan ibaret mezar.
Ekoloji: Canllarn yaadklar evreyle ilikilerini ince
leyen bilim.
214
E kzogam i: D tan evlenme. Evlenecek kimsenin, eini,
yesi bulunduu grubun dndan semesi kuralm
esas alan evlik dzeni. Bu t r evlilik daha ok to
tem inancna sahip klanlarda grlr.
E ndogam i: ten evlenme. Evlenecek kimsenin, eini
yesi bulunduu grubun iinden semesi kuraln esas
alan evlilik dzeni.
Endokanibalizm : lm akrabalarn, yakn dostlarn ve
kabile yelerinin etini yeme deti. Bu detin tem e
linde, lenin etini yemek suretiyle onda varolduu
sanlan zel glerin yiyene geecei inanc yatm ak
tadr.
E tnik birlik: Ayn dili konuan ve ayn kltre sahip olan
insan grubu.
F ra tri: Kapal bir yerleim alanndaki klanlarn birlee -
rek oluturduklar toplumsal birlik.
Gelenek: B ir toplulukta kuaktan kuaa geen kltr
m iraslar, alkanlklar, bgiler, treler ve davran
lar. Yazl ve szl olmak zere iki blme ayrlr.
Gelenekler ou zam an toplumun gelimesini engel
leyici niteliktedir ve ok ar deiirler.
Irk : K altsal karakterleri bir birlik gsteren insanlarn
oluturduu doal gruplar.
tdol: eitli malzemeden, daha ok ta tan yaplan, insana
benzer hatlar bulunan tasvir, put, ibadet eyas.
Kanibalizm: nsan eti yeme deti. E ti yenilen kimsenin
bedeninin eitli yerlerinde varolduu sanlan gle
rin yiyene geeceine inanlr.
Kzlderili: Amerikan yerlilerine yanl olarak verilen ad.
Y erler derilerini kzla boyadklar iin, kzlderili
olarak adlandrlmlardr. Yerlilerin derileri aslnda
kahverenginin deiik tonlarn tar.
Klan: O rtak bir atadan geldiklerine inanan, kendi arala
rnda evlenmeyen, biribirleriyle ak rab a birka byk
215
ailenin bir aray a gelmesi sonucu oluan toplumsal'
birlik.
K lt: Yce ve kutsal olarak bilinen varlklara, nesnelere
kar gsterilen sayg, onlara tapn.
K ltr: B ir halkn ya da bir toplumun madd ve manev
alanlarda oluturduu rnlerin tm ; yiyecek, gi
yecek, barnak, korunak gibi temel ihtiyalarn elde
edilmesi iin kullanlan h er t rl ara - gere, uygu
lanan teknik; fikirler, bilgiler, inanlar; geleneksel,
dinsel, toplumsal, politik dzen ve kurum lar; dnce,
duyu, tutum ve davran biimleri; yaam a tarz.
K ltr blgesi: iinde, az ya da ok biribirine benzer
kltrlerin bulunduu coraf blge.
K ltr esi: Belli bir k lt r iinde bulunan, tanm lana
bilen ve zmlenebilen en kk birim.
Maske: Yze taklan, kimi zam anda tm bedeni kaplayan;
atalar, tanrlar, doast yaratklar, lleri ve hay
vanlar canlandran; artc ve etkileyici yzkalb.
Megalit: A ntta. Etnolojik anlamda, toplum iinde nem
li yeri olan kimselerin adna dikilen ta. M egalit ev
resinde gelimi kltler de vardr.
Menhir: nemli bir olay ya da nemli bir kiinin ans
iin dikilmi ta. Menhirler kltik am alar iin kul
lanlr.
N azar: Belli kimselerde bulunduuna inanlan; insanlara,
zellikle ocuklara, evcil hayvanlara, eve, mala-mlke
h a tta cansz nesnelere de zara r veren, baklardan
frlayan arpc ve ldrc g.
R it: Din, tapnm a, by ya da erginleme ve gei d
nemleriyle ilgili geleneksel ilem.
Ruh g: len birinin ruhunun baka bir insana g
t ve onda yaam aya devam ettii inanc.
Tayga: Sovyetler birliinin kuzeyinde, zellikle Sibirya-
216
da geni alanlar kaplayan ve am, kknar, meles a
m gibi ine yaprakl aalardan ib aret orm anlar.
T undra: K utba yakn blgelerde, seyrek ve clz bitkili,
sadece yosunlarla bodur allarn bulunduu bitki
rts.
Toplumsal yap: Bir topluluk ya da grup ierisindeki e
itli toplumsal ihtiyalar ve ilikileri yoluna koyan;
bu ilikilere gre kurulan temel dzen, yap.
Tren: Birok ritin herhangi bir vesileyle bir araya gel
mesi sonucu kurallara uygun bir biimde, dinsel ya
da toplumsal am alar iin dzenlenen toplant.
Trib: Ayn dili konuan, aym kurum lara, geleneklere,
greneklere sahip, o rtak bir yerleme alan olan ve
ortak bir kkten gelen birka klann zerk bir top
rak zerinde oluturduklar etnik birlik.
Y ak: Uzun tyl bir sr cinsi. in mandas ya da kz
denilen yakn ekonomik deeri byktr. Yk hay
van olarak da kullanlr.
Y u rt: O rta A syada gebe h ay at sren toplumlarn ke
eden adrlar.
217
KAYNAKLAR
A c p a y a m k , O. p t id a i le r d e l G m m e le lg ili B a z P r a
t i k l e r v e z a h l a n , D T C F . D e rg is i, A n k a r a
1963
A n k e m a n n , B. D ie R e lig io n d e r N a t u r v lk e r , L e h rb u c h
d e r R e lig lo n s g e s c h ic h te i in d e , T b in g e n
1925
A r n in g . E . E t h n o g r a p h i s c h e N o tiz e n a u s H a w a ii, 1883-
86, H a m b u r g 1931
B ach, A. D e u ts c h e V o lk s k u n d e . H e id e lb e r g 1960
B t-r th o le t, A. W r te r b u c h d e r R e lig io n e n , S t u t t g a r t 1952
B i r k e t - S m i th , K . G e s c h ic h te d e r K u l t u r , Z ric h 1946
B i r k e t - S m i th , K. D ie E s k im o s , Z r ic h 194S
B u d r u s s , G. S c h a m a n e n g e s c h ic h te n a u s S ib irie n , M n
c h e n 1955
a m n a n n . E . D ie R e lig io n e n A f r i k a s , S t u t t g a r t 1963
D i t tm e r . K. A llg e m e in e V lk e r k u n d e . B r a u n s c h w e ig
1954
E liad e , M. Dye R e lig io n e n u n d d a s H e ilig e , S a lz b u r g
1954
E lia d e . M. S c h a m a n is m u s u n d a r c h a is c h e E k s ta s e
te c h n ik , Z ric h u n d S t u t t g a r t 1957
E lia d e ( a ) , M. D a s H e ilig e u n d P r o f a n e , 1957
F in d e ia e n , H . S c h a m a n e n tu m , S t u t t g a r t 1957
F r a s e r , D. D ie K u n s t d e r N a t u r v lk e r . M n c h e n - Z
r ic h
G o ld e n w e is e r , A. A n tr o p o lo g y , L o n d o n 1937
G r im a l, P . M y th e n d e r V lk e r, I I I ., F r a n k f u r t a.M .
1967
H a e k e l, J . R e lig io n , L e h r b u c h d e r V lk e rk u n d e
i in d e , 3. A u fl. S t u t t g a r t 1958
H a l m a n , T .S . E s k im o iirle r i, I s t a n b u l 1969
219
H e ile r, F . D a s G e b e t, M n c h e n 1918
H e ile r, F . E r s c h e i n u n g s f o r m e n u n d W e s e n d e r R e li
g io n , S t u t t g a r t 1B61
H e m p le r, F . P s y c h o lo g ie d e s V o lk s g la u b e n s , K n ig s b e r g
1930
H e rm an n , F. S y m b o lik in d e n R e lig io n e n d e r N a t u r v l
k e r , S t u t t g a r t 1961
H ir s c h b e r g , W . W r te r b u c h d e r V lk e rk u n d e , S tu ttg a rt
1965
H u l t k a r a n z , A. D ie R e lig io n e n d e r a m e r ik a n is c h e n A r k t i s ,
D ie R e lig io n e n N o r d e u r a s ie n s u n d d e r
a m e r ik a n i s c h e n A r k t i s i in d e , S t u t t g a r t
1962
I n a n , A .K . T a r i h t e v e B u g n a m a n iz m , A n k a r a 1954
Je n se n , A d. M y h to s u n d K u l t b e i N a t u r v lk e r n , W ie s
b a d e n 1960
K n ig , F . R e lig io n s w is s e n s c h a f tlic h e s W r te r b u c h ,
F r e i b u r g 1960
K s e m ih a l, N . . D in v e B y P r o b le m in in B u g n k D u r u
m u , S o s y o lo ji d e rg is i, s t a n b u l 1952
L ehm ann, A. A b e r g la u b e u n d Z a u b e re i, S t u t t g a r t 1908
L e u z in g e r , E . D ie K u n s t d e r N a t u r v lk e r , B a d e n - B a d e n
1965
L v y - B r u h l, L. P r i m it i v e M e n ta lity , N e w Y o r k 1923
L e v y - B r u h l, L. H o w N a t iv e s T h in k , L o n d o n 1926
L A v y -B ru h l, L. L e s C a r n e t , P a r i s 1949
M a lin o w s k i, B. B y , B ilim v e D in ( e v .: E . G r o l) , s
t a n b u l 1964
M o r g a n , A. l k e l E f s a n e l e r , s t a n b u l 1961
M u e n s te r b e r g e r , W . P r i m i t i v e K u n s t, M n c h e n 1955
M lle r, W . D ie R e lig io e n e n d e r I n d i a n e r V lk e r, N o r
d a m e r ik a s , D ie R e lig io e n e n d e s A lte n
A m e r ik a i in d e , S t u t t g a r t 1961
N e g e le in , J . W e l t g e s i c h te d e s A b e r g la u b e n s , B a d H a m
b u r g 1948
N e v e rm a n n , H. D ie R e l i g i o n e n d e r S d s e e , D ie R e lig io n e n
d e r S d s e e u n d A u s tr a l ie n s i in d e , S t u t t
g a r t 1968
N io r a d z e , G. D e r S c h a m a n is m u s b e i d e n s ib ir is c h e n V l
k e r n , S t u t t g a r t 1959
N lle, W . V lk e r k u n d lic h e s L e x ik o n , M n c h e n 1959
220
N lle , W . D ie I n d i a n e r N o r d a m e r i k a s , S t u t t g a r t 1959
N lle, W . W r te r b u c h d e r R e lig io n e n , M n c h e n 1960
O h lm a r k s , A . S t u d i e n z u m P r o b le m d e s S c h a m a n is m u s ,
L u n d 1939
n e r, N. F r a n s z S o s y o lo ji O k u lu n a G r e M a n t n
M e n e i P ro b le m i, A n k a r a 1965
r n e k , S.V . lk e lle r d e D in se l T e m e l K a v r a m l a r a G e n e l
B i r B a k , D T C F . D e rg ia i, A n k a r a 1962
r n e k , S.V . S iv a s v e e v re s in d e H a y a t n e itli S a f
h a l a r y l a lg ili B t l n a n l a r n v e B tiy s e l
le m le r in E tn o lo jik T e t k i k i, A n k a r a 1966
r n e k , S.V . E tn o l o j i S z l , A n k a r a 1971
zn, M .N . O s m a n lc a - T r k e S z l k , s t a n b u l 1959
P a k a lm , M .Z. O s m a n l T a r i h D e y im le ri v e T e r im le r i S z
l , s t a n b u l 1954
P a ls o n , I. D ie R e lig io n e n d e r d e r N o r d a s i a t i s c h e n ( s i
b ir is c h e n ) V lk e r, D ie R e lig io n e n N o r
d e u r a s i e n s u n d d e r A m e r in a s ic h e n A r k t i s
i in d e , S t u t t g a r t 1962
P o i g n a n t, R . O z e a n is c h e M y h to lo g ie , W ie s b a d e n
R a d lo ff, W . S i b i r y a 'd a n , I I . ( e v .: A . T e m i r ) , I s t a n b u l
1958
R u d y , Z. E th n o s o z io lo g le s o w j e t i s c h e r V lk e r, B e rn
u n d M n c h e n 1962
S e h le is e r, E . D ie m e la n e s ic h e n G e h e im k u lte , G ttin g e n
1958
S c h im m e l, A . D in le r T a r ih i, A n k a r a 1955
S c h m id t, W . D e r U r s p r u n g d e r G o tte s id e e , V., M n s te r
1934
C c h m itz , C .A . R e lig io n s e th n o lo g ie , F r a n k f u r t a.M . 1964
S e lig m a n n , S. D e r b se B lic k u n d V e r w a n d te s . B e r lin
1919
S p ra n g e r, E. D ie M a g ie d e r S e e le , T b in g e n 1949
S to ll, O. Z u r K e n tn is s d e s Z a u b e r g la u b e n s der
V o lk s m a g ie und V o lk s m e d iz in in der
S c h w e iz , Z r ic h 1909
S t h r , W . D ie R e lig io n e n d e r A l t v lk e r In d o n e s ie n s
u n d d e r P h ilip p in e n , D ie R e lig io n e n I n
d o n e s ie n s i in d e , S t u t t g a r t 1965
T an y u , H. T r k le r d e T a la i lg i l i i n a n l a r , A n k a ra
1968
221
T a p la m a c io g lu , M . D in S o s y o lo jis i
T e s m a n n , G. D ie B u b i a u f F e r n a n d o P o o , D a r m s t a d t
1923
T h u r n w a ld , R . G e iste s v e rfa ssu n g d e r N a tu r v lk e r , L e h r
b u c h d e r V lk e rk u n d e i ln d e , S t u t t g a r t
1958
T is c h n e r , H . V lk e r k u n d e , F r a n k f u r t a .M . 1959
T is c h n e r, H . K u n s t d e r S tld se e, H a m b u r g
V an B a a re n , T h. M a n s c h e n w ie W ir, G u te r s lo c h 1964
V an G ennep, A. D ie b e r g a n g s r it e n , B e lig io n s e th n o lo g ie
i in d e , F r a n k f u r t a.M . 1964
W e b s te r , H . L a M a g ie d a n s le s S o c i t s P r i m it i v e s , P a
r i s 1952
W o rm s , E .- P e t r i , H . A u s tr a l is c h e E in g e b o r e n e n - R e lig io n e n , D ie
R e lig io n e n d e r S iid s e c u n d A u s tr a l ie n s
iinde, S t u t t g a r t 1968
Z e rr ie s , O. D ie R e lig io n e n d e r N a t u r v l k e r S d a m e r i
k a s u n d W e s tin d ie n s , D ie R e lig io n e n d e s
a lt e n A m e r ik a i in d e , S t u t t g a r t 1961
Z u c k e r, K . P s y c h o lo g ie d e s A b e r g la u b e n s , H e id e lb e rg
1948
222
N D E K L E R
S a y fa
N S Z b
GR
A. G EN EL AIKLAMALAR
SO RU 1 i l k e l d iy e k i m l e r n i te l e n i r ? i lk e l le r in b a lc a
z e llik le r i n e le r d ir ? 7
SO RU i l k e l le r d e din , b y , s a n a t v e m ito lo jiy i k o n u
e d in e n E tn o l o j i n a s l b i r b ilim d ir ? 9
SO RU E tn o l o j ik a l m a l a r n e z a m a n b a l a m t r ?
G e li m e s in e b a l c a k i m l e r k a t k d a b u lu n
m u tu r? 10
SO RU 4 E tn o l o j i'n i n b a l a k o n u l a r n e l e r d i r ? 13
SO RU 5 D in E tn o lo jis i n e d ir, n e le r i k o n u e d in ir , n e
le r d e n y a r a r l a n i r ? 14
SO RU 6 D in E tn o l o j is i'n i n y a r a r l a n d y n t e m l e r n e
le rd ir 15
SO RU 7 L . L v y - B r u h l e v e E . D u r k h e im g r e ilk e l
d n c e t a r z n e g ib i z e llik le r t a r ? 17
SO RU 8 E t n o l o g l a r n Lfevy. - B r u h l'e y n e lt t ik l e r i e le
tir ile r h a n g i n o k ta la rd a to p la n m a k ta d r ? ... 20
SO RU 9 E tn o l o g l a r a , f o l k lo r c u l a r a v e p s i k o l o g la r a g re
ilk e l y a d a g e li m e m i d n c e n in z e llik le ri
n e le r d ir ? 21
223
Birinci Blm
DN
I. A n im iz m
S a y fa
S O R U 10 A n im iz m k u r a m n k im o r t a y a a t m t r ? Bu
k u r a m d in in b a l a n g c n n a s l a k l a m a k t a d r ? 24
S O R U 11 lk e lle r d e r u h t a s a r m n a s ld r v e k a e it
ru h v a rd r ? 26
I I . D in a m iz m
S O R U 12 D in a m iz m k a v r a m n d a n n e a n l y o r u z ? D in a -
m s t d n y a g r n a s l b i r g r t r ? 28
S O R U 13 D in a m iz m in y e r li d ilin d e k i k a r l o la n m a n a
in a n c n a s l b ir i n a n t r ? e itli ilk e l to p lu m -
l a r d a k i a d la r n e l e r d i r ? M a n a n n e ld e e d ili i ve
k a y b e d ili i n a s ld r ? 30
S O R U 14 M a n a in a n c n a b a l o l a r a k o r t a y a k a n t a b u
n e d e m e k t ir ? N i in b a z y a s a k l a r a v e k a n
m a la ra u y u lm a k ta d r? 33
S O R U 15 C in s iy e t a y r m n a d a y a n a n t a b u l a r n e le r d ir ?
Y iy e c e k le ilg ili t a b u l a r v a r m d r ? B i r e y in
p i s k a b u l e d ilm e s i o e y i t a b u l a t r r m ? Y k
s e k d in le rd e d e g r le n t a b u l a r n te m e lin d e
h a n g i d u y g u l a r y a t m a k t a d r ? A d n d a t a b u -
l a t o lu r m u ? 35
m . T o te m iz m
S O R U 16 T o te m iz m n a s l b i r t a s a r m d r ? K e lim e n in a s l
h a n g i d ild e n g e lm e k te d ir ? z e l l ik l e r i n e le r
d i r ? T o te m iz m k o n u s u n d a a l r n b ilg in le r
k i m l e r d ir ? 38
S O R U 17 G r u p to te m iz m i n e d e m e k t ir ? G r u b u n t o te m i
ile ili k ile r i n a s l d r ? G r u p t o te m iz m in in d in
sel y a n m , t o p lu m s a l y a n m a r b a s a r ? 39
S O R U 18 B ir e y to te m c ili in in z e llik le r i n e l e r d i r ? 42
224
Sayfa
IV . F e ti iz m
S O R U 21 F e ti iz m n e d ir ? F e ti le rin - e tk ile r i d e i ik m i
d i r ? F e t i le r e n i in iv i a k l r ? 46
V . a m a n iz m
S O R U 22 a m a n k e lim e s in in e tim o lo jis i n e d ir ? a m a
n iz m n e d e m e k t ir ? E n o k y e r y z n h a n g i
b lg e le rin d e g r l r ? 47
S R D U 23 a m a n o la b ilm e k i in g e r e k li n b e ll r t ll e r n e le r d ir 49
S O R U 24 M is tik p a r a l a n m a n e d e m e k t ir ? 51
S O R U 25 a m a n a d a y b i r e itim v e re n im d e n g e e r
mi ? 53
S O R U 26 a m a n , h a s t a l a n n a s l s a a l t r ? 54
S O R U 27 a m a n la r m h a s t a l a r s a a l t r k e n o k u d u k la r
t r k , l h i v e d u a la r n a s l b i r z t a r l a r ?
B ir k a r n e k v e r e b ilir m iy iz ? 58
S O R U 28 a m a n l r u h u n u n te d n y a y a g id i in e n a
sl e lik e d e r ? 62
S O R U 29 a m a n g iy s is in in n e g ib i d in s e l -ve b y se l
z e llik le ri v a r d r ? 64
S O R U 30 a m a n d a v u lu n u n n e g ib i b i r fo n k s iy o n u v a r
d r ? 66
S O R U 31 a m a n l a r a b a s i t b ir e r h a s t a g z y le b a k a b ilir
m iy iz ? 67
225
Y c e V a r lk h a n g i a d la r la n i te l e n i r ? Y c e
V a r l k a n a s l s e s le n ilir ? 73
D in s e l h a y a t t a Y c e V a r lk in a n c v e t a s a r m
n p la n d a m d r ? O n u n y e r in i z a m a n la b a k a
k u d r e t l e r a lm m d r ? 75
C. BADET
b a d e t d e y in c e n e a n l a l r ? b a d e t i o l u t u r a n
n e m li e le r n e le r d ir ? b a d e t n e le r i g e r e k
tirir? 78
N e r e le r d e i b a d e t e d il i r ? B u r a l a r n e d e n i b a d e t
y e r i o l a r a k s e il m i ti r ? 79
b a d e t v e y in le r i k im le r y n e ti r ? B y c y le
d in a d a m k e s in lik le b ir b ir in d e n a y r l r m ?
e f le r a y n z a m a n d a d in se l lid e r o la b ilir le r
m i? D in s e l lid e r in k e n d is i k l t o b je s i o la b ilir
m i? 80
b a d e t in k o u lla r n e le r d ir ? 82
D u a n e d ir ? N e z a m a n d u a e d ilir ? K a e it
d u a v a r d r ? B u n l a r a r n e k le r v e r ir m is in iz ? 83
b a d e t in n e m li e le rin d e n o la n k u r b a n h a n g i
a m a l a r a y n e lm i tir ? K u r b a n l a r k a k s m a
a y r l r ? l k r n , ilk a v k im le re, s u n u l u r ? 87
b a d e t t e k u lla n la n a r a la r n b a l c a l a r h a n
g i le r i d ir ? B u n la r n k u t s a ll n e re d e n g e l
m e k t e d ir ? 89
T ip ik b i r k u t s a l a r a o la n u r u n g a e n o k
n e re d e k u l la n l r ? B i im se l z e llik le ri n e le r
d i r ? K im le re t a b u d u r ? 91
l le r ib a d e ti n a s l b ir d n c e d e n d o m u
t u r ? D in in b a la n g c n l le r b a d e tin d e a r a
y a b ilir m iy iz ? 93
A t a l a r ib a d e ti h a n g i d n c e d e n ' d o m u t u r ? 94
H a y v a n k l t e n o k h a n g i h a lk l a r d a g r l r ?
E n ok h a n g i h a y v a n la r k u ts a n r ? H a y v a n
k l t to te m iz m a la n n a g i r e r m ? ....................... 96
A y k lt n n te m e lin d e h a n g i d n c e y a t-
226
Sayfa
m a k t a d r ? A y k l t e n o k k im le r d e g r l r ?
B u k o n u d a ilg in b i r r n e k v e r il e b i l ir m i? 98
S O R U 48 T a , a a v e s u k l t n e g ib i z e llik le r i i e r
m e k te d ir ? 101
d . b a d e t in s o s y a l y a n i
S O R U 49 G e i r t l e r i n i in y a p l r ? H a y a t n e n o k
h a n g i d n e m le rin i k a p s a r ? E r k e k lo h u s a l
n e d ir ? 105
S O R U 50 E r g in le m e t r e n l e r i v e r i t l e r i h a n g i a m a la
y a p l r ? B i r e r g in le m e t r e n i g e n e l iz g ile
r iy le h a n g i b l m le r d e n o l u u r ? K z la r n e r
g in le n m e s i d a h a b a s i t m id i r ? 108
S O R U 51 E r k e k l e r d e r n e i ile k a d n l a r d e rn e in in
z e llik le ri n e l e r d i r ? U0
S O R U 52 E r k e k l e r b i r li i ile g iz li d e r n e k l e r a r a s n d a n e
g ib i f a r k l a r v a r d r ? n l g iz li d e r n e k l e r h a n
g i le r i d ir ? B u n l a r n n e g ib i g r e v le r i v a r d r ? 112
227
S a y fa
a k l a m a y a a l a n e tn o lo jik k u r a m l a r n b a
l a l a r n e le r d ir ? .............................................................. 127
S O R U 60 lk e l d in le re b a l o l a n l a r n d i e r d in le r e b a
l o l a n l a r a g r e s a y la r n e k a d a r d r ? D in le r
n ite lik le rin e g r e b i r t a k m g r u p l a r a a y r l a b i l ir
mi ? 130
kinci Blm
BY
A. BY LE LG L AIKLAMALAR
S O R U 61 B y n e le ri k o n u e d in i r ? T a n r s a l o la n la ve
te d n y a ile i lg ile n ir m ? B y te r i m le r i
a r a s n d a n e g ib i in c e a y r m l a r v a r d r ? B
y y n a s l t a n m l a r z ? 133
S O R U 62 B y n n te m e lin d e y a t a n d in s e l d n y a g r
ve p s ik o lo jik n e d e n le r n e d ir ? 135
S O R U 63 B y ile din a r a s n d a k i b e n z e r v e a y r n o k
t a l a r n e le r d ir ? 137
S O R U 64 B y ile b ilim a r a s n d a k i a y r l k l a r n e le r d ir ? 138
B. BY ETLER VE ARALARI
SO RU 65 K a e it b y v a r d r ? S e m p a t i k b y d e n
n e a n la l r ? T a k l i t b y s h a n g i ilk e y e d a
y a n r? 141
SO RU 66 T e m a s b y s h a n g i ilk e y e d a y a n r ? U y g u l a
n n d a n e le rd e n y a r a r l a n l r ? T a k lit b y
s n d e n k e s in o l a r a k a y r l r m ? 143
SO R U 67 A k v e k a r a b y n n z e llik le ri n e le r d ir ? 145
SORU 68 A k t i f v e p a s i f b y n n z e llik le ri n e le r d ir ?
A llo p a tik b y n e d e m e k t ir ? 146
SO R U 69 A d , s a y v e r e n k le ilg ili b y le r in z e llik le ri
n e le r d ir ? 147
SO RU 70 A m u le t ve u u r l u k la r n o r t a y a k la r n a sl
a k l a n r ? B u n l a r h a n g i a m a l a r l a k u l la n l
m a k ta d r? 148
228
nc Blm
SANAT
S O K U 71 lk e lle r in s a n a t n k o n u e d in e n s a n a t e tn o lo
jis in in a la n v e g r e v le r i n e le r d ir ? S a n a t e t
n o lo jisi h a n g i d is ip lin le r le i b irli i y a p m a k z o
r u n d a d r ? 151
S O R U 72 l k e l s a n a t n a r a t r l m a s n a n e z a m a n b a
l a n m t r ? B u k o n u y a k a t k l a r o la n e tn o lo g
l a r k i m l e r d ir ? 153
S O R U 73 lk e l s a n a t a ilg i d u y a n m o d e rn s a n a t l a r k im
l e r d i r ? lk e l s a n a t n B a t d a t a n n m a s n a s l
o l m u tu r ? 155
S O R U 74 lk e lle r d e s a n a t n n d u r u m u n a s ld r ? K im le r
s a n a t o la b ilir ? S a n a t o la b ilm e k i in n a s l
b ir e itim d e n g e m e k g e r e k i r ? 157
S O R U 75 lk e l s a n a t y e tk ile y e n b a lc a f a k t r l e r n e
le rd ir? 160
S O R U 76 lk e l s a n a t n b a l c a n ite li i n e d ir ? 161
S O R U 77 lk e l s a n a t h a k k n d a e tn o lo g la r n Ve s a n a t
la r n g r le r i n e le r d ir ? lk e l s a n a t a la n g i
a d a n b a k m a k 'g e re k ir? * 162
S O R U 78 lkel,, s a n a t e s e f le r in in b u lu n d u u b e lli b a l
m z e le r h a n g il e r i d i r ? 161
229
Sayfa
S O R U 84 K u z e y A m e r ik a y e r il s a n a t n n z e llik le r i n e
le rd ir ? 174
S O R U 85 G n e y A m e r ik a y e r li s a n a tn n tl z e llik le r i n e
le rd ir? 176
S O R U 86 A f r i k a z e n c i ^ . n a t h a n g i m a lz e m e le ri k u l la
n r ? z e l l ik l e r i n e le r d ir ? 177
S O R U 87 Z en c i h e y k e l v e m a s k e le r in d e k i y r e k b i im i
y z s lu b u h a n g i b lg e le rd e g r l r ? B u s
lu b u n t a d e v r i s a n a t y l a ili k is i o la b ile c e i
d n l r m ? 179
C. DANS, MZK,.DRAM, R
S O R U S8 lk e lle r in d a n s d in s e l v e b y se ] k a r a k t e r d e
m id i r ? E n o k h a r^ ri o la y la ra - b a l o la r a k
d a n s e d ilir ? M z ik de d a n s g ib i d in s e l b ir
k a ra k te r ta r m ? S
S O R U 8!) lk e lle r in d r a m v e iirin in n ite li i n e d i r ? B ir
k a iir rn e i v e r e b ilir m iy iz ? 183
D. SSLENME VE TEKNKLER
S O R U 90 S s le n m e n in te m e lin d e h a n g i n e d e n le r y a t m a k
t a d r ? D v m e , b e d en y a ra la m l n rsl y a p l r ? 187
S O R U 91 B e d e n s a k a tl a m a , b o y a m a , d i le ri k r m a ve
k a f a t a s n n b i im in i deitirin*, p u t . k l c r i n i
in y a p lr ? 188
Drdnc Blm
EFSA NE
S O R U 9 2 : E f s a n e le r in b a lc a k o n u la n n e le r d ir E fsa
n e le rin a n la t m n d a v e c a n la n d r lm a s n d a n e
le re u y m a k g e r e k i r ? 190
S O R U 93 D n y a n n y a r a t l s a d e c e t a n r l a r n ii m i
m id i r ? Y a r a t l e f s a n e le rin d e su m o tif in in
ro l b y k m d r ? D n y a y u m u t a s ne
230
Sayfa
d e m e k t ir ? D n y a n n h e p v a r o la b ild i in e i n a
n a n ilk e lle r d e v a r m d r ? ................................. 192
S O R U 94 n s a n la r sad ece ta n r la r m y a r a tm tr ? n
s a n n y a r a t l n d a e n o k h a n g i m a lz e m e k u l
la n lm tr? 195
S O R U 95 n s a n l a r b i tk i l e r i n a s l e ld e e tm i l e r d i r ? B u
e ld e e d i te a lm a v e a c m a m o tif le r in in
r o l b y k m d r ? H a y v a n l a r n y a r a t l m a s
n a s l o l m u tu r ? 197
S O R U 96 n s a n l a r b a l a n g t a l m s z m y d ? Y lan
v e y a n l a n la m a m o tif le r i n e d e m e k tir?
T a n r l a r n b u y r u k l a r d ln le n s e y d i i n s a n l a r h e p
l m s z m k a l a c a k l a r d ? l m n o rta y a
k n n b a k a a k l a m a l a r d a v a r m d r ? 200
S O R U 97 A t e n a s l e ld e e d il m i ti r ? .A te in e ld e e d il
m e s in d e h a y v a n l a r d a a r a c l k y a p m l a r m
d r ? 203
S O R U 98 Y e r y z n y o k e d e n t u f a n n n e d e n i n a s l a k -
l a n m a k t a d r ? B u tu f a n , b ild i im iz t u f a n e f
s a n e s in d e n e tk i l e n m i m id i r ? 206
S O R U 9!> S u y u n y a i s r a d n y a y y o k e d e n y a n g n m o
tif i n a s l i l e n m e k te d ir ? 208
S O R U 1(1:: d e tle r in , k u r u m l a n n , t r e n le r in , t e k n i k b ilg i
le r in k k e n le ri ide e f s a n e le r le m i a k l a n r ? 210
KAYNAKLAR 219
231
1 9 2 9 y ln d a Z a r a d a d o a n S e d a t V e y is
r n e k , 1 9 4 9 d a S iv a s L is e s ini, 1 9 5 3 te
A n k a r a n iv e rs ite s i l h iy a t F a k lte s i ni
b itird i. A lm a n y a 'd a , T b in g d n n iv e rs ite -
s in d e , d in le r ta rih i v e e t n o lo ji a la n n d a
d o k t o r a y a p t. A lm a n y a d n A n k a r a
n iv e rs ite s i D il v e T a rih C o r a fy a F a k l
t e s in d e E tn o lo ji a s is ta n (1 9 6 1 ), d o e n t i
(1 9 6 6 ) v e p r o fe s r (1 971 ) o ld u . B ilim
se l a l m a la r d n d a e d e b iy a t d e r g ile r in
d e h ik y e le ri, o y u n la r, e v irile ri y a y m la n
d. D e v le t T iy a tr o la r n d a s a h n e le n e n S u r
D i b i n d e (1 9 6 2 ) a d l o y u n u T. D o rs t'ta n ,
P o l i s l e r (1 9 6 4 ) a d l o y u n u S. M ro z c h 'ta n
d ilim iz e e v ird i. K u r t (1 9 6 4 -1 9 6 5 ), P i
rin ler Y eerecek (1 9 6 8 ) v e M a n d a
G z (1 9 6 9 ) a d l o y u n la r A n k a r a D e v
let T iy a tr o la r n d a , s ta n b u l e h ir T iy a tr o
la r n d a o y n a n d B a lc a b ilim s e l y a p tla
r S i v a s v e e v r e s i n d e H a y a t n e i t
li S a f h a l a r y l a lg il i B t l n a n l a r n
v e H y se l le m le r in E tn o lo jik T et
k i k i (Il(>). I t o l o | i S z l ll/l)
A n a d o lu l lk lo r n d a liin (1 >V 1).
B u d m b i l i m T e r i m l e r i S z l ( 1 0 / i),
Trk H a lk b ilim i (1977), G e l e n e k s e l
K lt r m z d e o c u k (1979) / 1971'
d e y a y m la d m z l k e l l e r d e D i n , B
y , S a n a t , E f s a n e n in k b a s k sn ya
y a n la r k e n . G e re k Y a y n e v i, 1.5 K .s n
1 9 8 0 d e kayb etti im iz, d e e rli b ilim a d a m
P ro f. Dr S e d a t V e y is r n e k 'i s a y g y la
anar
DV dahil ISBN 9 7 5 - 7 5 5 1 - 1 3 - 9