You are on page 1of 30

DOKTRNER DNCE VE DN ETM:

ANLAMLI RENME VE BREYSEL MANEV


TECRBE BALAMINDA BR DEERLENDRME

HASAN MEYDAN*

Doctrinaire Thinking and Religious Education:


An Evaluation in the Context of Meaningful Learning
and Individual Spiritual Experience
Abstract: The aim of the article is to discuss the role of meaningful learning and individ-
ual spiritual experience as basic characteristics of a sense of religious education
which will not lead to doctrinal thinking by handling doctrinal thinking that started
to become a phenomenon increasingly identified with religious education in the
today's society in the terms of Islamic knowledge and sense of education. In this
context, we have referred to framework defined by David Ausubel as a part of a
cognitive constructive learning tradition for meaningful learning and for individual
spiritual experience, the concept of peak experiences of Abraham M aslow as the
founder of the transpersonal and humanist psychology tradition and Charles
Ondokuz Mays niversitesi

Glock's concept of religious experience. The impact of highlighting two aspects in


2016, say: 40, ss. 85-114.
lahiyat Fakltesi Dergisi,

the religious education process to the formation of doctrinaire religious thinking


has been evaluated with respect to psychology and educational science perspective
and as a result we have concluded that taking meaningful learning and individual

* Yrd. Do . Dr., Blent Ecevit niversitesi lahiyat Fakltesi, Din Bilimleri ABD.
[hasanmeydan77@gmail.com].

OMFD| 85
HASAN MEYDAN

religious experience in religious education into consideration can be functional for


preventing the development of doctrinaire thought.
Keywords: Doctrinaire Thinking, M eaningful Learning, Religious Experience, Religious
Education.


z: Bu almann amac gnmz toplumlarnda giderek din ve eitimi ile zdelet i-
rilen bir olgu haline gelmeye balayan doktriner dnceyi slam bilgi ve eitim
anlay asndan ele alp doktriner dne yol amayacak bir din eitimi anla-
ynn temel nitelikleri olarak anlaml renme ve bireysel manevi tecrbenin din
eitimindeki yerini tartmaktr. Bu balamda anlaml renme iin bilisel yap-
landrmac renme geleneinin bir paras olarak David Ausubelin tanmlad
ereve; bireysel manevi tecrbe iin ise hmanist ve bentesi psikoloji gelenei-
nin kurucusu Abraham M aslow un doruk deneyimler ve Charles Glock un dini
tecrbe kavramsallatrmalar referans alnmtr. Din retimi srelerinde bu iki
hususun n plana kartlmasnn doktriner dini dnce oluumuna etkisi psikolo-
ji ve eitim bilimsel adan deerlendirilmi ve sonu itibariyle din eitiminde an-
laml renme ve bireysel dini tecrbeyi dikkate almann doktriner dnce geli-
imini nlemede ilevsel olabilecei kanaatine varlmtr.
86 Anahtar S zckler: Doktriner Dnce, Anlaml renme, Dini Tecrbe, Din Eitimi.
OMFD

Giri

Sekler toplumlarda modernizm ile karlaan dindarlar ve dini yaplar


farkl tutumlar gelitirme yoluna girdiler. Dindarlar ya bireysel alana
ekilip, gettolam gruplar halinde kendi ilerinde dini yaama eilimine
yneldiler ya da sekler toplum ile din vicdan arasndaki akl kabul
edip toplumdan kendilerine zg ayr bir stat talebinde bulundular.
Dier bir grup dindar ise sekler topluma da hitap edebilecek ekilde
dini ve retilerini yeniden yorumlamaya alt 1. Dier faktrler ile bir-
likte bu tavr al biimlerinin, kar taraf oluturan devlet tarafndan
nasl alglandna bal olarak dinin ynetsel ve toplumsal dzlemde
temsiline dair farkl modeller ortaya kt 2. ncelikle bat toplumlarnda

1 Bkz. Kristina S toeckl, Knowledge About Religion, And Religious Knowledge In S ecular
S ocieties: Introductory Remarks To The Future of Religious Education In Europe , (Ed.)
K. S toeckl, In The Future of Religious Education In Europe, Italy: ReligioWest, 2015, s. 1-6.
2 S ekler toplum idealinin ortaya kt ve bir medeniyet deeri olarak gl bir ekilde
savunulduu bat toplumlarnda bu modelleri grupta deerlendirmek mmkndr:

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

ortaya kan bu modeller dnyann farkl blgelerindeki milletler taraf n-


dan da taklit edilerek yaygnlk kazand. Bu modeller dini gruplarn t a-
nnmas, ibadet meknlarnn stats, dini hizmetlerin finansman vb.
alanlarda etkili olurken belki en ok devletlerin eitim sistemlerinde di-
nin varlna baknda kendini gsterdi.

Seklerleme ile birlikte eitim sistemindeki arln kaybeden


dindar birey veya gruplarn seklerleme karsndaki tavrlar ve kar
tavr allar din eitim ve retimine ilikin durular da belirledi. Dini
gettolam bir tarzda yaama veya yaatma eilimine girenler kendi
iine kapal confessional/mezhebe dayal/ mevcudu korumaya ynelik bir
din eitimi anlayna yneldiler. Din vicdan ile modern dnya aras n-
daki akl fark edip kendine zg bir statye ulamaya alanlar ise
sekler toplumla atan veya ona alternatifler retmeye alan bir din
eitimi kurgulamay tercih ettiler. nc gruptakiler ise dini ve sekler
toplumu birlikte anlamaya ve yorumlamaya ynelik bir din eitimi anl a- 87
yna taraf oldular. lk iki eilim esas itibariyle ortak bir zafiyete sahipti. OMFD
Bir yandan bu gnn insanna dini retip onu giderek artan sekler
eldiricilerden korumaya alrken dier yandan da o insann dnce
ve duygu dnyasn oluturan gncel paradigmay dikkate almaktan
imtina edilmekteydi.

Sz konusu iki eilimin bir dier zafiyeti ise psikoloji ve eitimdeki


davran paradigmann bir uzants olarak bireyi eitimsel telkinler

Anayasal monarinin olduu Protestan ngiltere ile Danimarka ve Ortodoks Yunanistan


gibi lkelerde her ne kadar toplum seklerlemi olsa da devlet ile kilise birbirinden ay-
rlm deildir. Avusturya, talya, spanya ve Almanya gibi lkelerde kilise ile devlet
arasnda dostane bir ayrm sz konusudur. Devlet kilise ile partner olarak alr, onun
organize ettii faaliyetleri destekler. nc model ise devletin dnyeviliini vurgula-
yan ve dnyevilemeyi bir devlet politikas olarak yrten Fransa modelidir ki bu mo-
delde devlet sk bir laiklik politikas uygulamakla birlikte kilisenin faaliyetlerine kamu-
sal alan dntrmeye ynelik olmad srece mdahalede bulunmaz. Her mode-
lin birbirine gre din adna avantajl ve dezavantajl ynleri bulunsa da modelden
hi birisinin din ile gncel hayatn arasndaki akl azaltma anlamnda ba arl oldu-
unu sylemek mmkn deildir. Modellere ilikin ayrntl bilgi iin bkz. M. Emin
Kkta, Avrupa Birlii S recinde Din ve Mslmanlar, (Ed.) Kadir Canatan, Avru-
pa da sla m iinde (11-37), stanbul: Beyan Yaynlar, 2005.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

karsnda pasif bir nesne olarak konumlandrmalardr. Oysa eitimin


insan zerindeki etkisini yadsmamakla birlikt e onun tamamen pasif bir
varlk olduunu iddia etmek de mmkn deildir. nsan dini hayata aktif
bir formda kendi iradesi ile katlan bir varlktr. nk onu dindarla
ynlendiren esas etkenlerden birisi hayatn anlam hakkndaki manevi
araydr. Bilgin 3in de dikkat ektii zere insan hem bedensel bir varlk
hem de bedendeki srr, manay arayan bir varlktr. Bu zellii onu Al-
lah arayan varlk klmaktadr. Bu manevi yan organik bnyeye yn v e-
rerek, onu dizginleyerek g kazanr. Organik glerin b ir ksmn mane-
viletirerek, ideletirerek varln ortaya koyar. nsan mana ve idealler
uruna maddi varlndan geirebilen yn de ite ondaki bu manevi
yndr.

nsann kendine zg manevi dnyas onunla ilgili muameleler i-


mizde, zellikle de onun kiiliine mdahale etmeye kalktmz eitim
88 srelerinde her insan kendi bana bir evren kabul etmeyi gerektirir.
OMFD nsan kendi bana bir evren olarak kabul etmek ise onu bir ara olarak

deil de ama olarak grp eitimin amalarn onun isel doasnda n


yola karak belirlemekle olur. Oysa gnmz eitim anlay kendine
ama belirlerken byk oranda i gc, rekabet edebilirlik, toplumsal
endieler gibi arasal beklentilerden yola kmakla eletirilmektedir. Din
eitimi anlaylarmzn da bundan uzak olduunu iddia etmek kolay
deildir. Zira din eitimi srelerimizde de bireyin anlam dnyasndan,
manevi tecrbelerinden ok bireyi topluma feda eden ekilci bir anlay -
tan kurtulduumuzu sylemek mmkn grnmemektedir. Oysa Jack-
son 4un da belirttii gibi insan ama olarak ele alan eitim; anlamay ve
iselletirmeyi salamay, bireyin isel tecrbelerini dikkate almay gerek-
tirir.

3 Beyza Bilgin, oc uun Manevi Eitimi, Din retimi Dergisi, Ankara: Milli Eitim
Basmevi, 1986, s. 30.31.
4 Robert Jac kson, Inclusive Study of Religions of Other Worldviews In Publicly Funded
S c hools In Democratic Societies, (ed.) K. Stoeckl, In The Future of Religious Education n
Europe, Italy: ReligioWest, 2015, s. 11.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

zellikle gelimi toplumlarda bir dnem dini kurumlar ve din ei-


timi ortamlarnda bulunmu ancak devamnda bu tr kurumlar dan uzak-
laarak kendi bana bir dindarlk kurmaya kalkm insanlarn says gi-
derek artmaktadr 5. Bu insanlarn neden dini yaplardan ve din eitimi
kurumlarndan uzaklatklarna dair saha aratrmalar dini kurumlarn
bilgi ve eitim anlayna ilikin doktriner bak ann ve bireysel dini
tecrbeyi dikkate almayan yaklamlarnn olumsuz etkisine iaret etmek-
tedir. Dini kurumlarn eitim srelerinde sabit fikirli ve kontrol edici bir
tutuma sahip olmalar; dini trenlerde kullanlan ritel ve uygulamalarn,
dua ve ilahilerin itenlik ve anlamllktan uzak retorikler eklinde ret i-
me konu edilmesi; kutsal metne ilikin bireyin anlayamad hususlarda
anlamay gelitirmeye almak yerine kmseyici veya dindarl sor-
gulayc bir tavr taknlmas; din adamlarnn kendi anlatlar dnda
yorumlamalara izin vermemeleri gibi faktrler bireyleri dini yaplardan
uzaklatran etkenlerin banda gelmektedir. 6 89
Dini naslarn kendisinden gerekten ne istedii konusunda kafa y o- OMFD
ran, bireysel dini tecrbeler inin ve i muhasebelerinin farkna varp onla-
rn gnlk hayatn ynlendirmedeki etkisini sezebilen, dini naslar ile
kendi isel dnyas ve iinde yaad dnyann etkileimini kavrayab i-
len bireyler yetitirmek dini daha derinlemesine yaayan bireyler yet i-
tirmektir. Dini naslarn lafznda taklp kalan, dini yaamada bireysel
tecrbenin ve balamsal etkilerin yerini dikkate almayan bir din eitimi
anlay sonu itibariyle doktriner bir din anlaynn gelimesine neden
olur. Bu anlaya sekler toplumlar karsnda giriilen korumac ie ka-
panmalar da eklenince din-hayat ve modern insan-dinin manevi dnyas
arasndaki aklk giderek artmaktadr 7. Giderek dinin aleyhine bir sarmal
haline gelen bu durumdan kn yolu ise kanaatimizce din eitiminde

5 lgili verilerin derli toplu bir zeti iin bkz. Hasan Meydan, Din Eitiminde Manevi Boyut,
stanbul: Dem Yaynlar, 2015, s. 172-177.
6 David Hay, Kate Hunt, Understanding The Spirituality Of People Who Dont Go To Church,
A report on the findings of the Adults S pirituality Pro ject at the University of Notting-
ham, 2000, s. 21-25.
7 Modern insann hayatndaki dinin anlam ve maneviyat kayna roln zayflatan fak-
trlere ilikin geni kapsaml bir deerlendirme iin bkz. Meydan, 2015, s. 152 -177.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

doktriner dnceye dayal bir anlay deil anlama ve bireysel manevi


tecrbeye dayal bir anlay n plana kartmaktr.

Bu almada doktriner dncenin nitelii; slam bilgi ve eitim a n-


lay asndan doktriner dncenin oluumu; anlam ve bireysel m a-
nevi tecrbeyi n plana kartan bir din eitimi anlaynn doktriner
dncenin olumasn engelleme potansiyeli ele alnacaktr. almam-
zn amac gnmz toplumlarnda giderek din ve eitimi ile zdeletirilen bir
olgu haline gelmeye balayan doktriner dnceyi slam bilgi ve eitim anlay
asndan ele alp doktriner dne yol amayacak bir din eitimi anlaynn
temel nitelikleri olarak anlaml renme ve bireysel manevi tecrbenin din eiti-
mindeki yerini tartmaktr. Bu balamda anlaml renme iin bilisel ya-
plandrmac renme geleneinin bir paras olarak David Ausubel 8in
tanmlad ereve; bireysel manevi tecrbe iin ise hmanist ve bentesi
psikoloji geleneinin kurucusu Abraham Maslow 9un doruk deneyimler
90 ve Charles Glock10un dini tecrbe kavramsallatrmalar referans alnm
OMFD ve din retimi srelerinde bu iki hususun n plana kartlmasnn

doktriner dini dnce oluumuna etkisi psikoloji ve eitim bilimsel a -


dan deerlendirilmitir.

slam Bilgi-Eitim Anlay ve Doktriner Dnce

1920li yllarda Amerikal Protestanlardan bir grup modernizmin sekler


etkileri karsnda giderek dejenere olduklarn iddia ettikleri dindarlar
yeniden zlerine davet etmeye baladlar. Militan bir Evanjelik hareket
olarak vasflandrlan bu hareketin ngrd ilkelerin banda ze d-
n iin temel ilkelere kat bir ballk, anlama ve anlamlandrmaya mesa-

8 David, P. Ausubel, The Acquisition and Retention of Knowledge: A Cognitive View, ABD:
S pringer S cience+Business Media Dordrecht (e -book version), 2000.
9 Abraham Maslow, Religions Values and Peak Experiences, Penguin Books Limited, (PDF
version by: D33k0n57r0k7d), 1964.
10 Charles Y. Glock, On The S tudy of Religious Commitment, Religious Education: The
Officia l Journal of The Religious Eduction Association, 57 (4), 1962, s. 98-104.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

feli duru gelmekteydi 11. Fundamentalizm olarak adlandrlan bu hareket;


insan, metin ve balam ilikisine bakta yorumdan kanan, metn in zahi-
rine bal kalan doktriner bir dn biimi gelitirdi. Zamanla doktr i-
ner dn ve fundamentalizm birbiriyle zde, en azndan birbirini
tamamlayan olgular olarak kabul edilmeye baland. ki olgu arasndaki
yakn iliki fundamentalizm kavramnn Trkedeki karl olan kk-
tencilik kelimesinin tanmlannda da net bir ekilde ortaya konmakt a-
dr. Trke szlkte dini kktencilik temel alnan mukaddes kitabn
yalnzca metin anlam gz nnde tutularak ilmi, felsefi veya tarihi hibir
yorumu kabul etmeyen gr 12 olarak tanmlanmaktadr.

Sz konusu duru dini bilginin anlalmas ve retilmesi anlamnda


nemli sonular dourma potansiyeline sahiptir. Nitekim derin d n-
me, anlama, balama gre yorumlama, gncel bilgi ile geleneksel bilgiyi
birlikte deerlendirme gibi dnce faaliyetleri bu gruplarda ho gr l-
memekteydi13. Kutsal metinleri radikal bak asyla yorumlayan dini bir 91
alg ekli olarak fundamentalizm, dini metinler ve onlarn aklamalaryla OMFD
ilgili teorik tartmalara girmemekte, dini metinlere derinden ve sorgusuz
bir ballkla yaklaarak onlarn harfiyen yerine getirilmesini savunma k-
tadr. Anlama ilikin tartmalar sz konusu olduunda srekli tekrarl a-
nan cevap genellikle u minval zeredir: tanr mesajlarn net bir bii m-
de ifade etmitir; dolaysyla mesele mesajn anlalmas deil; hayata
hkim klnmasdr14.

Kktencilik olgusu asndan slam tarihine baktmzda ise bu sfa-


tn en nce ve en ok Hariciler iin kullanldna ahit oluruz. Haricilerin
dini bilginin anlalmas ve retilmesine ilikin grlerine baktmzda
da Kur'an- Kermin kesin kanunlar olarak tevil veya tefsire ihtiya gs-

11 Halil Aydnalp, ntihar Eylemleri Ekseninde Din ve Terr likisi, Marmara niversitesi
S BE, Doktora Tezi, stanbul, 2008, s. 75. Karen Armstrong, The Battle For God, New York:
Alfred A. Knopf, 2000, s. 6.
12 lhan Ayverdi, Misalli Byk Trke Szlk 1-4, Kubbealt Neriyat, C.1, stanbul 2005, s.
981.
13 Armstrong, 2000, s. 6.
14 Aydnalp, 2008, s. 80.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

termeksizin lafzi hviyetiyle temel referans kayna olarak alnmasn


nerdiklerini grrz 15. Onlar dini metinlerin yaanlan artlar iinde ne
anlama geldiini, mevcut bireysel ve toplumsal artlar iinde Yce Al-
lahn muradnn nasl en doru ekilde gerekletirilebileceine dair
aray kfrle itham edecek kadar ileri gitmileridir. Netice itibariyle
slam dncesi ve Batdaki rnekler fundamentalizmin bir dn ve
davran biimi olduunu gstermektedir. Bu anlamda fundamentalizm
insann yaad her corafyada, insan kitlelerinin mensubu olduu her
din ve mezhepte, her siyasi ve ideolojik gelenekte grlebilen temelde
doktriner dn biimine dayal bir sosyolojik olguyu ifade etmektedir.
Kktenci dnceyi tehis eden temel nitelikler, mensuplarnn kabul
ettikleri inan veya ideolojinin temel metinlerini anlama ve eitimini
yapma srelerindeki doktriner bak alar ile yakndan ilikilidir.

Doktriner dnce ncelikle dorunun teklii anlayna dayanr.


92 Dorunun tek olmas demek onu temsil eden grn de tek olmas a n-
OMFD lamna gelir. Dolaysyla doruyu temsil eden gr ve yorum dndaki

btn gr ve yorumlar yanl, hatta batldr. Oysa Acar 16n da belirttii


gibi ontolojik manada Mutlak Hakikat tektir; ama bir de insan zihninin
manevra yapmak zorunda olduu greli gereklikler dzlemi vardr.
Mutlak anlamda Hakikat tek olsa bile, grnts okludur; stelik gr eli
gereklikler leminde tek bir hakikat deil, hakikatler sz konusu olabilir.
Kald ki, hakikat tek bile olsa onun insanlar tarafndan grn, algl a-
n, anlalmas ve yorumlanmas ok farkl ekiller alabilir. Bu balamda
mutlak gerein olduu gibi kavranmas ancak Mutlak Varlkn elinde-
dir. Bu gereklii daha geni bir perspektiften aklayan Hkelekli 17nin
ifadeleriyle belirtmek istersek Din kayna bakmndan ilahi, yaa n-
mas ve uygulanmas bakmndan ise insani bir gerekliktir. lahi va h-

15 Bkz. Ethem Ruhi Flal, Hariciler, T.D.V. slam Ansiklopedisi, C.16, stanbul 1997, s.
169-175; Azmi M. S alihi ve Mustafa z, Hariciler: Kltr ve Edebiyat, T.D.V. slam
Ansiklopedisi, C.16, stanbul 1997, s. 175-179.
16 Mustafa Ac ar, Radikal S elefi Zihniyete Bir Reddiye , Muhafazakr Dnce, 2 (6), 2005,
s. 165-166.
17 Hayati Hkelekli, Editrn S unuu, Dindarlk Olgusu (Sempozyum Tebli ve Mzakerele-
ri) i inde (9-10), Bursa: Kurav Yaynlar, 2006, s. 9.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

yin ihtiva ettii retinin anlalmas, yorumlanm as ve hkm haline


getirilmesi; ona muhatap olan ve buna karlk veren kiilerin yaay ve
davranlarnn anlalp aklanmas da sistemli bir abay gerektirir.

Dorunun tek olduu, teki btn alter natiflerin yanl ya da batl


olduu anlaynn doal uzants olarak, doktriner dnce hakikatin
yegne temsilcisinin kendisinin olduu iddiasn gndeme tar. Benmer-
kezci bir anlayla her bilginin kendi bak asna gre yorumlanmasn,
hatta yoruma ihtiya bulunmadn, zaten yorumun kendisi veya daha
ncekiler tarafndan yapldn iddia eder. Yeni renme pozisyonunda
olanlarn yapmas gereken anlamaya almak deil, kabul etmektir. By-
le bir ortamda insan geliiminin ve eitimin zn; anlama deil, taklit
etme oluturur. renci, gereklii kuku gtrmez olan bilgileri, kendi-
ne sunulduu biimde aynen almal, ezberlemelidir.

slam dncesinin doktriner bir yap oluturma potansiyeli zerine,


93
Kuran merkezli bir alma gerekletiren Vahid 18, slam dncesinin
OMFD
zde analitik ve eletirel dnceye engel tekil etmediini belirtir. Aks i-
ne slami dnce, eletirel dnmeyi gelitirir. nk eletirel dnce
dini epistemolojinin de derin aratrma, tefekkr ve analizler sayesinde
anlalmasn salamaktadr. Oysa doktriner dnce ou zaman tarihi
ve sosyal artlarla badamayan, kesin, eletirilemeyen ve statik kabull e-
re dayanr. Bu ise Kuran- Kerimin indii dnemin toplumunda izale
etmek istedii dn biiminin ta kendisidir. Bunu yaparken Kuran,
inanmayanlara kendi akla uygunluu zerinden meydan okuyacak kadar
ileri gider. Hl Kur'an zerinde gerei gibi dnmeyecekler mi? Eer
o, Allah'tan bakas tarafndan gelmi olsayd onda birok tutarszlk
bulurlard.19 ayeti bu meydan okumay en st perdeden dile getirir.

18 Yusuf Vahid, slam Eitim Felsefesi Mutlaka Doktriner Dnceye Yol Aar m?,
( ev.) A. Kemerli, slami Sosyal Bilimler Dergisi, 3 (4), 1995, s. 59-68.
19 Nisa S uresi 4/82, ayrca bkz. Muhammed S uresi 47/24, Kamer S uresi 54/17.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

Kuran pek ok ayetle insanlar hakikatin bilgisine ulamaya davet


eder ve bunun nasl yaplacan, yani metodolojisini retir 20. Bu meto-
doloji iki temel ayak zerine kuruludur: Hakikatin bilgisine iaret eden
ayetleri, izleri, alametleri aramak ve akl kullanarak onlar yorumlamak
ve anlamak. Bir ynyle Kuran iz, iaret ve alametleri arama, grme ve
onlardan sonular karma; yani geree en yakn bilgiyi retme konus u-
nu akl ve onun ilevleri zerinden iler. Bu ayetlerde slamn bilgi ve
eitim dncesinin temel kavramlarn oluturan ve anlama, aratrma,
derin dnme, analiz etme gibi anlamlarda kullanlan tedebbera, faki-
ha, tefekkere ve akale kelimeleri hep fiil halleriyle kullanlmtr. Hakika-
tin bilgisini retmeye ynelik bu kelimelerin hepsinin fiil halleriyle gel-
mi oluu dikkat ekicidir. deta insana ince anlaya sahip olmak ve
bilgiyi retmek iin fiziki ve bilisel hareketin lzumu ihsas edilmekt e-
dir 21. nsan aratrmaya, incelemeye, kefetmeye, analiz yapmaya, tez ve
94 anti tezlerle bilgiyi donuklatrmadan srekli gelitirerek yenilemeye
OMFD davet edilmektedir.

Doktriner dnce statiktir. Dorunun teklii kabul, dnceye


statik olmay ve doru kabul edilenin tenkit edilemeyecei konusundaki
srar getirir. Fakat slamn bilgi ve eitim anlay yeni bilginin elde edi-
lebilmesi; artlara bal olarak zel yorumlarn ve uygulamalarn aran-
mas gereini kabul etmektedir. slam bilgi ve eitim anlaynn bu es-
nek duruunu Hz. Peygamberin Muaz b. Cebeli Yemene vali olarak
gnderirken aralarnda geen talimat konumasn anlatan mehur hadi s-
te ak ekilde grmekteyiz. Hz. Peygamberin meseleler karsnda nasl
hkm vereceini sorduu Muaz ncelikle Kuran ve Allah Resulnn
snnetine bakacan belirtmi; Hz. Peygamber adeta bu ikisinde do-
rudan karln bulamayaca meselelerle karlaacan haber verirc e-

20 phesiz gklerin ve yerin yaratlmasnda, gec e ile gndzn birbiri peinden gelme-
sinde, insanlara fayda veren eylerle ykl olarak denizde yzp giden gemilerde, A l-
lah'n gkten indirip de l haldeki topra canlandrd suda, yeryznde her eit
c anly yaymasnda, rzgrlar ve yer ile gk arasnda emre hazr bekleyen bulutlar
ynlendirmesinde dnen bir toplum iin birok ayetler vardr (Bakara S uresi, 164).
Ayrc a bkz. Csiye S uresi 13, Nisa S uresi 81 -82, Muminun S uresi 68.
21 Vahid, 1995, s. 63.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

sine - ya bunlarda bir hkm bulamazsan dediinde en geerli zm


retmek iin kendi abasna gveneceini beyan etmi ve onay almtr 22.

Doktriner dnce literal okumaya bal olarak metinlere hkm -


karma perspektifinden yaklarken, anlamay merkeze alan bir metodol o-
ji hikmet aray perspektifinden yaklar. Burada eletirel dnceden
maksat ou zaman yanl anlalmalar sonucunda zannedildii gibi
kutsal metni eletirmek deildir. Kutsal metni anlama srecinde diyalek-
tik bir yaklamla 23 srekli tez ve antitezler kurarak kendi tutarlln
eletirmek ve en doruya ulamaya almaktr. Bunu slami bir kavra m-
sallatrma ile ifade etmek gerekirse dini metinlere hikmet merkezli bir
yaklam olarak ifade edebiliriz. Dini metinlere hkm merkezli yakla -
mak onu indii dnem, uygulanaca balam ve iinde bulunduu met-
nin anlam btnlnden kopararak okumaktr; hikm et merkezli meto-
doloji ise metin ve balamlar arasnda diyalektik bir yaklam uygul a-
maktr. Bu diyalektik yaklam neden, niin, hangi amala, hangi niyetle, 95
hangi nitelikler, ne ile balantl vb. sorularn sorar. Sonuta literal oku- OMFD
ma kabir ziyareti yapan herkesi kfrle itham edecek bir hkme varr-
ken 24 hikmet arayn merkeze alan bir metodoloji anlaml renmeyi
salar 25.

Burada hakl olarak yle bir eletiri gelmesi muhtemeldir. Bir din
olarak slamn inanlmak ve uygulanmak zorunda olan ilkeleri yani

22 Tirmizi, Ahkam 3, 1327, 1328.


23 Din eitiminde diyalektik-ideoloji eletirel yntem iin bkz. Cemal Tosun, Din eitimi
Bilimine Giri, 7. Bask, Ankara: Pegem Akademi, 2012, s-83-84. Ayrca din eitiminde
mutlak hakikatin varln kabul edip insann ona yaklaabilmesi iin eletirel bir tavrla
srekli hakikat aray iinde olmas esasna dayanan eletirel maneviyat pedagojisi
neren A. Wrightn grleri iin bkz. Andrew Wright, Spirituality and Education, Lon-
don: Routledge Falmer, 2000.
24 Benzetme Diyanet leri Bakan S ayn Prof. Dr. Mehmet Grmez Beyefendiye aittir.
TRT Haber Televizyonu, Canl Yayn, Tarih: 14.01.2016.
25 Dini emirlerin ahlaki boyutunu anlama ve hayata aktarma konusunda bir deerlendir-
me i in bkz. Hasan Meydan, Dinin ngrd Ahlak Yaamada Ahlaki Tefekkr ya
da Hikmet Araynn nemi: Klli Kaidelerin Ayaklarn Yere Bastrmak, Akademide
Felsefe Hikmet ve Din inde, (Ed.) B. Ali etinkaya, Ankara: Blent Ecevit niversitesi
Yaynlar, 2014, s. 307-319.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

doktrinleri vardr. Dolaysyla slamn doktriner olmadn iddia etmek


bounadr. Kanaatimizce byle bir eletiri doktrinlere sahip olmakla
doktriner dnceyi ve renmeyi dayatmak arasndaki byk fark
grmezden gelmektedir. slam doktrinlere sahiptir, ancak doktriner d-
nmeyi dayatmaz. slam doktrinlere, ilkelere sahiptir. Allaha inanm a-
nn gereklilii, ibadetin farz oluu, ahlakl davranmann gereklilii gibi<
Fakat slam, inananlardan bu doktrinleri anlayarak, iselletirerek, hiss e-
derek hatta severek uygulamalarn ister. ten gelmeden riyakrca da v-
ranlar makbul saymaz. Bunlarn iten gelmesi ise onlarn anlalmas,
bireyin anlam dnyas ile ilikisinin kurulmas ile olur. Birey slami dokt-
rinlerin her birisinin ardndaki anlam dnyasn kavradka, o doktrinleri
kendisine ulatran Peygamberin dini tecrbelerine benzer tecrbeleri
kendi i dnyasnda yaadka o doktrinleri kabul eder. slami doktrinl e-
rin Mslman tarafndan kabul ve yaanmas ancak bu ekilde m m-
96 kn olur.
OMFD Dini doktrinlerin ardnda binlerce yllk yorum, tartma, dn ve
tecrbe vardr. Fakat doktrinlerin ardnda yatan derin anlam dnyasn
tecrbe etmemi, yaamam sonraki kuaklarn ve kiilerin bu doktrinl e-
ri gerek anlamda anlamas, tecrbe etmesi mmkn olmaz . Din eitimi-
nin ii dini doktrinlerin znde barndrd geni anlam dnyasn ve bu
doktrinlere ilikin olarak peygamber ile takipilerinin yaadklar bireysel
tecrbeleri muhataplarna hissettirebilmektir. Zira dinin znde var olan
esiz manevi tecrbeyi aktarmak iin oluturulan ifadeler bir mddet
sonra tadklar z unutulmu doktrinler haline gelirler. Oysa dini dokt-
rinler basit ve dorusal bir formda kolayca ifade edilemeyen karmak ve
ok boyutlu gereklerin ifrelenmi halleridir. Ayn olguyu bilimsel konu-
lar ifade eden bilimsel kanun, forml vb.de de grrz 26. Onlarn da
arkalarnda pek ok tecrbe, tespit, tartma ve eylem vardr, fakat btn
bunlar atlanarak birka kelimede sonu forml eklinde ifrelemitir.
Nasl ki ezberci olmayan bir eitimde matematiki veya doa bilimcisinin

26 Benzetme Walacha aittir. Harald Walach, Secular Spirituality The Next Step Towards
Enlightenment, S witzerland: S pringer International Publishing, 2015, s. 29 -33.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

esas ii bilimsel kanunlarn ardndaki geni anlam dnyalarn muhata p-


lar ile buluturmak ise din eitimcisinin de ii dini doktrinlerin ardnda-
ki geni anlam ve duygu dnyalar ile muhataplar arasndaki engelleri
kaldrmak olmaldr.

Anlaml renme

Anlaml renme (meaningful learning) kavram eitim literatrne J.


Piagetin almalarna dayal olarak bili zerine almalar yapan Am e-
rikal Psikolog David P. Ausubel 27 tarafndan kazandrlmtr.28 Ayn
isimle bir renme teorisi gelitiren Ausubel bireyin anlaml bir ekilde
renebilmesi iin nceden renmi olduu konu ve kavramlar yeni
kavramlarla ilikilendirmesi gerektiini belirtir. Yeni konu ve kavramlar
rencinin mevcut bilisel yaplar ile et kileime gemeden anlaml -
renme gereklemez. Bu nedenle renme rencinin verilenleri takip
ettii pasif bir sre deil, renme materyali ile rencinin bilisel yap-
97
lar arasnda ok ynl etkileime ak bir sretir. renme ancak yeni
OMFD
anlamlar kurulabildiinde gerekleir. Sz konusu anlamlar, retim
materyalinde yer alan potansiyel anlamlar ile rencinin zihninde apa
grevi grecek fikirler arasndaki etkileimin rnleridir. Sre sonunda
retim materyalinde yer alan potansiyel anlamlar, apalara balanarak
bilisel sistemin birer paras olurlar. Ausubel, anlaml renme kavr a-
mnn karsna ezberci renme (rote learning) kavramn koyar. Ezberci
renme bilgi ve kavramlarn hafzaya alnp orada kalc olmalarn sa -

27 Ausubel, 2000.
28 Anlaml renme her ne kadar son dnem renme anlaylar ile n plana kmaya
balayan bir olgu olsa da geleneksel slam eitimcilerinin de anlaml renmenin e i-
timdeki yeri zerinde nemle durduklarn grrz. slam eitim geleneinin en nemli
isimlerinden olan mam Burhaneddin Zernc derse rencinin anlayabilecei miktarla
ve anlayabilecei basit konulardan balamay, bir dersi anlamadan bakasna gememe-
yi tavsiye eder. Ona gre anlamadan ezberlemek zihni kreltir. Bu nedenle renci bir
konu veya ifadeyi ne sylemek istediini tam olarak anlayncaya kadar defterine kay-
detmemelidir. ki kelimeyi anlamak iki deve yk kitab ezberlemekten daha iyidir.
Burhaneddin Zernc, 2010, Tliml Mteallim, (Trc.) Yunus Vehbi Yavuz, stanbul: Fe-
yiz Yaynlar. Bu bilgi, 126-128, 221.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

lamak iin yeterli olurken onlarn yeni durumlara transfer edilmesini


salamak iin yeterli deildir.

Anlaml renmenin gerekleebilmesi iin bilite unsurun t a-


mamlanmas gerekir. (i) rencinin mevcut bilisel yaplarndan hangis i-
nin potansiyel anlam dolu materyaller ile en ideal ekilde eleeceine
dair bilisel bir deerlendirme< (ii) Mevcut bilisel yaplar yeniden y a-
plandrmak: yani yeni renilenler ile mevcut kavram, fikir ve nermeler
arasndaki benzerlik ve farkllklar kavramak, gerek veya grnteki
ztlklar zmlemek... (iii) renme materyalini rencinin kendine
zg kelime hazinesi ve ftri entelektel altyapsna gre yeniden yap -
landrmas 29. Ausubelin izinden giderek anlaml renme kavram z e-
rine almalara devam eden Mayer, Ausubelin ezberde tutma ve trans-
fer etme kavramlarn genileterek anlaml renmeyi aklamaya alr.
Ona gre eitimin temelde iki gayesi vardr. Hatrda tutma (retention) ve
98 transfer etme< Hatrda tutma bilgileri renildii zamanki gibi bir
OMFD mddet sonra da hatrlayabilme becerisidir. Transfer ise rendiklerimizi

yeni problem ve sorulara cevap verebilmek veya yeni konular renmek


iin kolaylatrc etkileim faktr olarak kullanabilmektir. Hatrda tu t-
ma ve transfer birlikte olursa anlaml renme gerekleir. Tek bana
hatrda tutma, anlaml renme salamad gibi hatrda tutma olmaks -
zn transfer de gereklemez 30.

Mayer, anlaml renmeyi; renmeme (no learning), ezbere ren-


me (rote learning) ve anlaml renme (meaningful learning) kavramsa l-
latrmalar ve bu kavramsallatrmalar arasnda karlatrmalara dayal
olarak olduka somut bir rnekle anlatmaya alr. Ona gre renem e-
me bir metni, modeli, anlaty vb. yzeysel bir ekilde okuyan, dinleyen,
gz gezdiren rencinin durumu iin geerlidir. renci bir metni gz

29 Ausubel, 2000, s. 5. Anlaml renmenin oluumu iin ayrca bkz. Joseph D. Novak, A
Theory Of Educaton: Meaningful Learning Underlies The Constructive Integraton Of
Thinking, Feeling, And Acting Leading To Empowerment For Commitment And Re-
sponsibility, Meaningful Learning Review, 1(2), s. 1-14, 2011.
30 Ric hard E. Mayer, Rote Versus Meaningful Learning , Theory Into Practce, 41(4), 2002,
s. 226-232.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

ucuyla, stnden tozunu alr ekilde okur; sonrasnda temel kavramlar,


fikirleri, ilikileri hatrlayamaz ve aklayamaz. Burada renmenin temel
iki gayesi olan hatrda tutma veya transfer etme yoktur. Sradan/ezbere
renmenin gerekletii bir renme srecinde ise renci dikkatli bir
ekilde metni okur, dinler, inceler ana noktalar ve anahtar kavramlar
ezberlemek iin tekrarlar yapar. renme sreci sonucunda renci der s-
teki nemli kavramlar ve konularn byk bir blmn hatrda tutmu-
tur ileri bir zamanda ayn ekilde aktarabilir. Ancak rendiklerini kull a-
narak problem zmek, yeni sonular ve dnceler retmek; yeni -
renmeler gerekletirmek iin onlar kullanamaz. Burada hatrda tutma
gereklemi fakat transfer gereklememitir. Anlaml renme dze-
yinde ise renci renme srecinde grd konu ve kavramlar sadece
hafzaya almakla kalmayp bu bilgileri problem zmek, yeni konu ve
kavramlar anlamak iin kullanabilir 31.

Sz konusu modellemeyi Hz. Peygamberin bir hadisi zerinden din 99


retimi srelerine uyarlamaya alalm. Hz. Peygamber Kim u mes- OMFD
cidimize bir hayr renmek veya retmek iin girerse, Allah yolundaki
mcahit gibidir. Baka bir ey iin mescidimize gelense kendisinin olm a-
yan bir eye bakaduran kii gib idir.32 buyurmutur. Mayerin modelle-
mesi ile dnrsek hadisi alt/alr gibi grnd halde ren e-
meyen kii ne hadisin metnini ne de anlatlmak istenenleri bir mddet
sonra tekrar syleyebilir. nk odaklanmadan yzeysel okuma yapm -
tr. Ezbere renen kii ise dikkatlice hadisi okumu, tekrarlayarak ezber-
lemi; bu sayede bir mddet sonra hadisi, iinde hangi kavramlarn ge-
tiini vb. hatrlayabilmitir. Anlaml renme dzeyinde renen kii ise
kendi bilisel yaplar, bireysel ve manevi tecr beleri, kelime hazinesi,
yorum gc, perspektif al biimlerine gre hadisi yeniden yorumlayp
tarihi ve gncel olay ve olgularla ilikili bir ekilde kullanabilir hale gel-
mitir. rnein sz konusu hadisle mescit kavramnn tarihsel ve gncel
balam, ilim kavram ve ilim renme meknlar, cehaletle ve cahiliye ile

31 Mayer, 2002, s. 227.


32 bn. Hanbel, Msned, II, 350.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

mcadelede ilmin yeri, cihadn farkl boyutlar, ilim renme niyeti, fa y-


dal ve meru ilim, malayani ile itigal, ilme ve okumaya ynlendiren
motivasyonlar ve bu motivasyonlarn sorgulanmas vb. pek ok yeni an-
lam dnyalarna almak mmkndr.

Kanaatimizce Asusubelin anlaml renmenin gereklemesini ak-


lay biimi din eitiminde anlaml renme ile doktriner dncenin
geliimini nlemede noktaya dikkat ekmektedir. ncelikle rencinin
bilisel yaps kendine zgdr. Bu nedenle her renci kendi anlamn
kendine zg biimde kurar 33. Birey kendine zg olan bilisel yaplarna
paralel biimde renmeye ve anlam dnyasn ina etmeye devam et-
mektedir; bireyin anlam dnyas ile ilikilendirilemeyen renmeler y-
zeysel, kolayca maniple edilebilecek sonular dourmaya msait sl o-
ganvari renmelerdir. Zira byle bir retim bireyin hayata dair temel
anlamlandrma biimini kendisinin iselletirerek oluturmasna imkn
100 vermez. Dolaysyla hayatn anlamna dair dinin getirmi olduu cann,
OMFD maln, neslin, akln, dinin muhafazas gibi temel ilkeler bireyin hayat

anlamlandr sistemi arasnda yer almaz. nk hayatn btnne dair


bu ilkelerin her birisinin bu gnk uygulamalar ile dini bil gi arasnda
iliki kurmak yzeysel renmelerle gereklemez. Yzeysel, tahkike
dayanmayan renmeler ise yeni yzeysel etkilerle kolayca ma niple
edilebilir.

Anlaml renmeye ilikin deerlendirmelerden din eitimi ve dokt-


riner dnceye dair kartabileceimiz ikinci nemli sonu ise anlaml
renmeyi salayamayan, rencinin rendiklerini yeni durumlara
transfer edemedii iin eski renmeleri, her durumda ie yarayan mut-
lak zmlermi gibi aynen tekrarlayp duran bir anlaya evirilecei
gereidir. Dini bilginin doasnda var olan kutsala referans yapma zel-
liinin yanl yorumlanmas ile daha da glenen bu anlay, sonu itib a-
riyle insanlara deien artlar iinde dini yaamada farkl alternatifler
sunmak yerine hayatn kanlmaz gerei olan deiimi tersine evirme-
ye alan bir yapya dnr. Byle bir din eitimi dini metin ve ilkelerin

33 Ausubel, 2000, s. 1.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

gnn artlarnda en ideal uygulamasn kestiremedii iin iine kapanan


veya atmac bir dindar ve toplumsal yap retir. Oysa Hkelekli 34nin
de belirttii gibi dinamik bir dini dncenin gelitirilmesi, dikkatlerin
dini metinlerden biraz da yaanan aa, iinde olduumuz toplumsal ve
kresel olgulara, gnmz insannn zihniyet, dnce ve kltr dny a-
sna evrilmesine baldr. nk dini metin ancak toplumsal, zamansal
ve meknsal bir balam iinde anlam bulur. Mmin iin dini metinlerde
yer alan hkmlerin doruluu phe gtrmezdir. Ancak nasl ki m -
kemmel ve ok etkili bir ilac hastaya verecek doktorun ncelikle hastann
artlarnn o ilac kullanmaya uygunluu, vakann o ilala tedaviye cevap
verip vermeyeceini tetkik etmesi gerekliyse din eitimcisi de sadece
hkmn doruluk ve etkililiine bakamaz. Hkmn her bir birey, top-
lum ve dnem ierisinde vakaya karlk gelme durumunu ayrntl bir
ekilde incelemek durumundadr.

nancn bilinli dindarla dnmesi anlaml renme sayesinde 101


gerekleir. Birey imann gerei olan davranlar ancak anlaml renme OMFD
ile fark eder ve farkl durumlara uyarlama yetenei kazanr. Aksi halde
sadece inanc ifade eden kalp szler ve rutin ibadetlere sdrlm bir
dindarlk grnm ortaya kar ki bu tr bir dindarln dinin sosyal
fonksiyonlarn yerine getirmesinde ok da fazla ilevsel olmad gr l-
mektedir. Yavuz 35un ilmihal dindarl eklinde tanmlad bu dindarlk
biimi modern toplum ile dindar gruplarn arasn giderek ama potans i-
yelini de iinde barndrmaktadr. Zira bir yandan dindarlarn hayat
okumasn engellerken dier yandan da toplumun dier kesimlerinde
dine kar n yarglar krklemektedir. Oysa bir Mslmann sadece
klasik ibadetlerle, lafzi zikir ve nafilelerle dindar olamayacan; gnlk
alma hayatnda iin en iyisini, en gzelini, en adilini yapmann, d -

34 Hkelekli, 2006, s. 9.
35 Yunus Vehbi Yavuz, Al Konumalar, Dindarlk Olgusu (Sempozyum Tebli ve Mza-
kereleri) i inde (17-20), Bursa: Kurav Yaynlar, 2006, s. 18. Dindarlk kavramna benzer
bir yaklam iin bkz. Mustafa Tekin, Dindarlk Balamnda Amel-i S lih Kavramna
S osyolojik Bir Yaklam, Dindarlk Olgusu (Sempozyum Tebli ve Mzakereleri) iinde,
Bursa: Kurav Yaynlar, 2006, s. 49-63.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

nce ve bilim retmenin, dnenleri ve ilmi desteklemenin, toplumu


her adan glendirmenin dindarln bir paras olduunu bilmek du-
rumundadr. Bunu bilmenin yolu ise dini, doktriner bir yaklamla ilm i-
hale hapsetmeden geni perspektiften anlayabilmekten gemektedir.

Din eitimi, anlaml renmeyi salayabilmek iin sorular sormal-


dr. Ancak bu sorular din dersi retmenlerinin veya dini yaplarn gel e-
nekten devralarak sorduklar sorular olmaktan ok ocuklarn bu gnk
problemlerinden yola karak sorulmu sorular olmaldr. 1960l yllarda
Almanyada kutsal kitap merkezli bir anlayla ilenen din derslerinden
rencilerin yksek oranda muafiyet talebinde bulunmasnn nedenlerini
aratran baz aratrmaclar 36 rencileri muafiyete ynlendiren sebep-
lerden birisinin ocuklarn sorularndan yola kmayan, kendi sorduu
sorulara hazr cevaplar dikte etmeye ynelik bir din eitimi anlaynn
etkili olduu sonucuna ulamtr. Oysa nihai anlamda gerekten anl a-
102 maya ynelik bir sorgulama kendi iinde bakalar tarafndan sunulan
OMFD hazr cevaplara katlmama hakkn da ierir. Hlbuki sorular rencinin

gemi ve bugnk yaants ile balantl bir ekilde sorulabilir ve y o-


rumlanabilirse rencilerin sorular olabilirler.

Doktriner dini dnce ve anlaml renmeye ilikin aklamalarn


bizi gtrecei bir dier nokta bireysel manevi tecrbenin din eitimin-
deki nemidir. Anlaml renmenin gerekleebilmesi iin bireyin bilisel
yaplar ile renme materyallerindeki potansiyel anlamlar arasnda etki-
leim nasl gerekliyse bireyin duygusal, manevi dnyas ile yeni ren-
meler arasndaki ilikinin dikkate alnmas da ayn ekilde gereklidir.
Zira kiilik bir btndr, insann bilisel ve duygusal boyutu birbirinden
ayr dnlemez. Bu iliki dier bilgi trlerine gre bireyin manevi b o-
yutu ile ok daha gl bir iliki iinde bulunan din i bilginin renilmesi
srelerinde ok daha nemlidir. Bireyin dini bilgiye dayal bir hayat

36 lgili aratrmalar iin bkz. Joachim Willems, 2015, Religious Education and The S tu-
dents Fundamental Right to Freedom of Re ligion Some Lessons And Questions From
Germany, (ed.) K. S toeckl, In The Future of Religious Education n Europe, Italy: Religi-
oWest, s. 33-34.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

grne ulaabilmesi iin kretmekle iman arasndaki ilikiyi, ima n-


dan gelen vefa duygusunu, gnahtan saknma ile Rabbini tanma aras n-
daki gl ba tefekkr etmesi gerekir. Bu tefekkr yaln bir rasyonalit e-
ye dayanmaz; dini, manevi tecrbe ile btnleen bir tefekkr olmas
beklenir. Kii iman ve ibadetlerle gelen duygusal deneyimleri yaadka;
rkun, secdenin srrn zdke; Rabbinin nimetlerindeki hikmetleri
kavradka duygusal cokunluu artar, akl ile kalp birlikte secde eder.

Bireysel Dini/Manevi Tecrbe

Hmanist psikoloji ekolnn kurucusu Maslow 37a gre salkl bir insa-
nn temel zellikleri arasnda gereklii alglamada stnlk; kendisi,
dier insanlar ve doa ile bark olma; duygusal zenginlik; gelimi bir
z farkndalk ve sk doruk deneyimler yaama bulunmaktadr. nsann
en yksek dzeyde mutluluk ve doyumu yaad anlar olarak tanml a-
nan doruk deneyimler en sk olarak varolu sevgisi ile birlikte yaanr.
103
Psikolojik birikimin aklamada yetersiz kald bu sevgi trn ilahiyat,
OMFD
estetik ve felsefe yazarlar daha iyi ifade edebilmektedirler. Varlk sevgisi
deneyimine ulaan kii sevdii varlkta dierlerinin gremedii zellikler
grr. Sevdii kii ya da nesneyi yarar, kar ve erek ilikilerinden b a-
msz olarak bir btn olarak grme eilimindedir. Dindar kiinin ya a-
d ilahi ak deneyimi veya manevi tecrbeleri, dnsel i grleri,
estetik alglamalar, yaratcln dorua kt anlar bu doruk deneyim-
lerin bir paras olarak deerlendirmek mmkndr 38.

Dinler ounlukla dini veya manevi tecrbe olarak adlandrlan bu


doruk deneyimlere dayanrlar. Peygamber veya kurucu figrn yaad
vahiy veya aydnlanma tecrbesi 39; mminin iman, ibadet veya duasnn
makbul olduunu; Allahn, kendi talep ve durumuyla ilgilendiini; ken-
disine nem verip onu kurtulua ynlendirdiini hissetmesi ve vecd ha l-

37 Abraham Maslow, nsan Olmann Psikolojisi, (ev.) Okhan Gndz, stanbul: Kurald
Yaynlar, 2015, s. 31-32.
38 Maslow, 2015, s. 78-79.
39 Maslow, 1964, s. 11.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

leri dinlerde yer alan doruk deneyimlerin nemli ksmn oluturur. 40 lk


olarak peygambere ait olan bu tecrbeleri takipiler kendilerine zg
biimde ve farkl tonlarda yaayp benimseyerek dindarlklarnn temel i-
ni olutururlar. Sre iinde dindarlklar ya dini tecrbe ve doruk den e-
yime dayal ya da tm dini sembolleri ve metaforlar somuta indirgeyen;
szel formllerin gerek anlamn unutarak ezberleyen iki farkl yap
arasnda bir sarka gibi farkl tonlarda ekillenir. Bazen dini ifade ve
sembollerin gerek anlam ve hikmetleri, manevi derinlikleri unutularak
ekilci bir dindarlk biimi ortaya kar. Bu tr dindarlk biimini Ma s-
low 41, brokrasi iinde iin zne vakf olmadan ekil artlarn yerine
getirerek ykselmeye alan rgt adamlarna benzetmektedir.

Bireysel manevi tecrbelerin dindarln oluumundaki yeri ne ili-


kin benzer grleri Charles Glockun dindarln boyutlarna ilikin
mehur yaklamnda da bulmak mmkndr. Ona gre dindarln da
104 vurulu biimi konusunda dnya dinleri arasnda detaylarda byk far k-
OMFD llklar olsa da genel alanlarda dindarln ifade edili biimine ilikin

dikkate deer bir konsenss vardr. Be genel alan, dindarln merkez


boyutlar olarak deerlendirilebilir: dini tecrbe (tecrbi), ibadet (ritel),
inan (ideoloji), bilgi ve amel (sonusal/salih amele dnme) 42. Bu boyut-
lardan dini tecrbe bireyin akn gerekliin bilgisine ve ona ilikin du y-
gulara kendine zg biimde dorudan ulaacan ifade eder. Dini gel e-
nekler dini olgular nasl tanmlarsa tanmlasnlar o olgularn birey tar a-
fndan kendine zg biimde anlamlandr lma ve duygusal olarak ya-
anma biimi dinin tecrbe boyutunu oluturur 43. Dini tecrbe sayesinde
mmin Allahn alamet, iaret, tezahr ve delillerini sezgisel alglama,
vastasz dorudan doruya kavrama, kutsal ve ilahi kudretle sezgisel ve
duygusal iliki kurma tecrbesi yaar 44.

40 Hayati Hkelekli, Din Psikolojisi, Ankara: Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, 1998. s. 132 -
137.
41 Maslow, 1964, s. 13.
42 Gloc k, 1962, s. 98-99.
43 Gloc k, 1962, s. 99.
44 James, 1908: 32 akt. Hkele kli, 1998, s. 131.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

Dini tecrbenin en nemli zellii onu yaayan kiiye has olmas ve


bakalaryla paylalamamasdr. Tpk ilmi tecrbede olduu gibi bili m-
sel bulguya ulaan bilim insan o bulguya ait anlamn her ynyle fa r-
kndayken onun takip ettii sreleri, deneyleri yaamam birisi iin
ulat sonu karmak birtakm ifadelerden ibarettir. Ancak dier birey-
ler onun bulgularnn gidi yolunu, srelerini rendike sonular daha
anlaml bir ekilde yorumlayabilirler. Ayn ekilde dini t ecrbe sahibi de
ncelikle kendisi ile ayn yollardan gemi kiiler tarafndan anlalabilir
ve ifadeleri anlamlandrlabilir 45. Peygambere has bir tecrbe olan vahiy
de ancak bakalarna ulap genellendike etkili olmaya balar. Her m -
min vahyin ve onu getiren rehberin gsterdii usulleri takip edip kendisi
de benzer fakat daha alt dzeyde bir tecrbeye ulat ve onu kendisi de
yaad iin vahiy tecrbesi genelleebilir olur. Esasnda bakalar iin
anlam belirsiz olan dini tecrbe benzer ekillerde bakalar tarafndan da
yaanmaya baladka her birey tarafndan tek tek anlamlandrlr. 105
Dini tecrbenin zellikleri ve dindarln oluumundaki yerine ili - OMFD
kin aklamalarn din eitimi ve doktriner dncenin oluumu asndan
anlaml sonular ierdii kanaatindeyiz. ncelikle dini tecrbenin bireye
zg bir olgu olduunu din eitimi kabul etmek ve bireylerin kendilerine
zg dini tecrbelerinin niteliklerini anlamaya almak durumundadr.
Birey iin kendi dini tecrbesi din eitimcisi bunu kabul et mese de
tartmasz dorudur. Dolaysyla din eitiminde eitimci, muhataplar -
nn dini tecrbeleri kendisi gibi yaadklarn veya ksa yoldan onlarn
kendi dini tecrbesi ile ayn dzleme geleceini varsaymamaldr. Eer
muhataplarn dini tecrbesinde dinin genel ilkeleri asndan sorunlar
varsa bunlar muhatabn bilisel ve duyusal adan kendini ikna etmes i-
ni salamadan dzeltemeyeceini bilmelidir.

Burada ikinci nemli husus dini tecrbelerin ancak yaanarak payl a-


labilir oluudur. Din eitimcisi eer muhataplarnn kendisi ile benzer
dini tecrbeleri yaamasn istiyorsa bunun szel anlatlarla gereklem e-
yecek kadar derinlikli bir olgu olduunu da bilmesi gerekir. ster krs -

45 Hkelekli, 1998, s. 151-153.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

de, ister okulda muhataplarn kalbi mutmain olmadka ekil artlarnn


yerine getirilmesi ile din eitiminin amalar gereklemi saylmayaca k-
tr. Dolaysyla din eitimi yzeysel kazanmlarn deil isel dindarl
oluturacak kalbi kazanmlarn peinde olmaldr. Byle bir anlayn din
eitiminde dnce ve davranlarn ardndaki farkl motivasyonlar
grerek pein hkml, doktriner dn biiminden kanlmas na
imkn vermesi beklenebilir.

te yandan din eitiminde dini tecrbeyi gelitirici almalara daha


fazla yer vererek doktriner dn ve onun uzants olarak ortaya ka-
bilecek radikal tutumlarn geliimine engel olunabilecei ne srlebilir.
Zira dini tecrbe tanryla yaknlk duyma, her an onunla ilikili olduu-
muzu bilme gibi geleneksel tasavvuf eitiminde mchede, murakabe,
ihsan vb. isimlerle yer alan nefis terbiyesi yntemlerini gelitirici fonksi-
yona sahiptir. Eitimde bu yntemlere ilikin farkndaln artmas ise
106 bireyin ahlaki, vicdani geliimi asndan deerlidir. nk ahlaki ve
OMFD vicdani geliim bireyi kendi eylem ve yarglarn daha fazla muhakem e

szgecinden geirmeye zorlar. Ayn zamanda bu durum anlaml ren-


me ve bireysel dini tecrbe arasndaki iliki asndan da deerlendirileb i-
lir. Zira bireyde din eitiminin arzu ettii iman, amel ve ahlak boyutlu
dnm ancak bireyin dini metinlerin ona syledii ifadeleri kendi ma-
nevi dnyasnda yaayp iselletirmesi ile mmkn olur. man veya dini
yaay ancak dini tecrbenin bizzat bireyin kendisi tarafndan yaanm a-
s, dinin bireydeki manevi potansiyelle bulumas suretiyle kemale er-
mektedir.

Din eitiminde bireysel dini tecrbenin eitim srelerinde dikkate


alnmasn konu edinince sosyal bilimler metodolojisinin temel problem
alanlarndan birisi ile kar karya geleceimizi de hatrlamak gerekir:
isel (insider) ve dsal (outsider) bak alarnn kendine zg snrllk-
lar veya eitimcinin bireyin dini tecrbesini anlayabilmesinin imkn
problemi< Din eitimini sosyal bilimlerin bir paras olarak grme ei-
liminde olan kimi aratrmaclar dardan bakn bile dinin bireyin a n-
lam dnyasn kurma ve manevi ihtiyacn karlama fonksiyonunu a n-

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

lamada ie yarar olabileceini belirtmektedirler 46. Ancak bireyin dini refe-


ranslar takip ederek ve kendi bireysel tecrbelerinden yola karak ku r-
duu anlam dnyasnn benzer tecrbeleri yaamam bireyler tarafndan
kavranabilmesi kolay grnmemektedir. nk yukarda akland
zere manevi tecrbeler bireye zgdr, sz ve davranlarla btn ol a-
rak aktarlabilir deildir. Bireyin dini tecrbelerini ancak bireyin isel
bak as ile samimi olarak aa vurabildii kadaryla anlayabiliriz. Bu
nedenle din eitimi ortamlarmz bireyin kendi manevi tecrbelerine
uygun aklamalar ekinmeden dile getirebilecei, bireysel manevi tec-
rbeyi nemseyen bir anlayla yaplandrlmaldr.

Sonu ve Deerlendirme

nsanolunun, dinin hayata anlam katan ve hayrl davranlar iin mot i-


vasyon oluturan etkisine giderek ok daha fazla muhta duruma geldii
bir dnyada yayoruz. Bu balamda rnein kurumsal dinlerin hayat
107
anlamlandran etkisinin giderek azald gnmz toplumlarnda tke-
OMFD
tim ve elence insanlar iin birer ka yolu olarak ilev grmektedir.
Oysa bunlar hayatn derin sorularna ilikin cevaplar veremedii gibi
insanln sorunlarn daha da derinletirmektedir. Walach 47n tespitle-
riyle sylersek dinlerin anlamlandrma fonksiyonundaki azalma, yerini
1960l yllarda varoluulua dayal snrsz zgrlk ve herkesin diled i-
i gibi seme hakkna dayal bir anlaya brakt. Bu durum bireysel ve
toplumsal huzuru tehdit eden bir sonuca evirildii iin zaman la tepkisel
olarak anlam teleyen ve tekdzelii nceleyen, basit direktiflere dayal,
hayat ve insanlar dar kompartmanlara ayran kktenci anlaylarn
gelimesine neden oldu. Yeniden dinin insanlar iin anlam ve motivasyon
kayna haline gelmesini salamada anlaml renmeyi ve bireysel ma-
nevi tecrbeyi n plana kartan bir din eitiminin katk sunabileceini
ngrebiliriz.

46 Valeria Fabretti, Rethinking Religious Education Sociologically: A Contribution to the


European Debate and Comprasion, (ed.) K. S toeckl, In The Future of Religious Education
n Europe, Italy: ReligioWest, 2015, s. 19.
47 Walac h, 2015, s. 187-188.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

nsann hayat ve eylemlerine anlam katan, ihtiya duyduu anlarda


ona motivasyon salayan bir olgu olarak din hayatn her ynn kuat-
ma potansiyeline sahiptir. Gnlk hayat iinde karlalan pek ok sos-
yal, siyasi, ekonomik, bireysel, toplumsal vb. olay; gncel ve tarihi olayl a-
ra ilikin bak alar kendi iinde ahlaki ve dini ikilemler barndrr.
Btn bu olaylar karsnda bireyin dini formasyonunu etkili ve verimli
bir biimde kullanabilmesinin yolu din ve inan ile ilgili kritik tarihi ve
ada gelimeleri dikkate alan, yerel ve evrensel meseleleri bir arada
deerlendirebilen bir din eitiminden gemi olmasna baldr . Byle bir
din eitimi dinin her bir birey tarafndan yeniden anlalp yaandnn,
paradigmalar srekli dntren bilimsel bilginin farknda olmaldr. Bu
duyarllk rencilerin, velilerin ve eitimdeki dier paydalarn gncel
ilgi ve ihtiyalarna hitap etmeye yardmc olacaktr. Profesyonel sta n-
dartlar salayacak bir din eitiminin zelliklerinin neler olabileceini
108 belirlemeye alan TOLEDO Din retimi lkeleri 48 byle bir eitiminin
OMFD zellikleri arasnda dnme becerisini gelitiren, doru bilgiye dayal,
n yarglardan arnm, gncel ve ok boyutlu meseleleri doktriner bir
bak asyla basite indirgemeden ele alabilen bir din retimini sayma k-
tadr.

Hayatn iinden kan sorulara cevap vermekte, ortaya kan gncel


sorunlara zm bulmakta zorlanmaya, tkanmaya balad zaman din;
fonksiyonelliini yitirir. Bu demektir ki, dzenlenen din eitimi, insanl a-
rn cann actan olaylar, gncel sorunlar yok sayamaz. Bunlar grmez-
likten geldii takdirde din eitimi de ilevselliini kaybeder. Byle bir din
eitimi faaliyeti, bireyde dinin retisi dorultusunda davran deiikl i-
ini salama amacna ulaamaz. Sz gelimi Dorusu Allah, ok tvbe
edenleri ve oka temizlenenleri sevmektedir. 49 ayetini retime konu
ettiimizi dnelim. Kirlilik nedir? Kirliliin kriterleri nelerdir? Temizlik
nedir? Temiz olmann ltleri nelerdir? Nasl temiz olunur? Ve benzeri

48 OS CE, Toledo Guiding Principles On Teaching About Religions And Beliefs In Public Schools,
Poland: S ungraf, 2007, s. 16-17, 40-41.
49 Bakara S uresi, 2/222.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

sorular sorup gncel cevaplarn bulmadan rencinin bu ayeti doru


anlayp bu an Mslman bireyi olarak kendi temizlik anlayn ol u-
turmas ve isabetle uygulayabilmesi pek mmkn deildir 50. Bu nedenle-
dir ki din eitiminde dini metinlerin sadece lafzi bir yaklamla reti l-
mesi salkl bir dindarlk geliimi iin yeterli deildir.

Gnmz dnyasnda yerel ve kresel balamda yaanan gelir ve


mlkiyet dalmndaki adaletsizlikler, enerji, evre ve iklim krizleri, ki m-
lik ve inanlar zerinden yaanan atmalar, suni alglar ve manipla s-
yonlar ile daha ok tkettirmek ve daha ok kazanmak zerine kurulmu
ekonomik hayatn rettii sonular yorumlamak ve btn bunlarn daha
insani bir boyuta evirilmesini salamak, inancn hayat anlamlandrma ve
iyi eylemler iin motivasyon oluturma etkisinden bamsz deildir.
Ancak bu etkinin gerekleebilmesi dinin, insann bilisel ve manevi
dnyasnn derinliklerindeki etkilerini; hem nefsin kvrml yollarnda
hem de d dnyada olan bitenleri okumaya ynelik din eitimi anlay 109
olmakszn mmkn deildir. Birey Ey nananlar! Kendiniz, ana babanz OMFD
ve yaknlarnz aleyhlerine de olsa, Allah iin ahit olarak adaleti gzetin;
ister zengin, ister fakir olsun, Allah onlara daha yakndr. Adaletinizde
heveslere uymayn. Eer eriltirseniz veya yz evirirseniz bilin ki, Allah
ilediklerinizden phesiz haberdardr. 51 ayetinin evde, sokakta, i ye-
rinde, yolculuk ederken; bir arkada, ii, patron, amir, lider, baba vb.
olarak kendisine ne sylediini tek tek szebilecek bir yetkinlik kaza n-
mak zere din eitimi almaldr.

Dini metinlerin bireye her durumda neler sylediini alglamaya ve


bu metinlerin kendisine ykledii manevi sorumluluu hissetmeye yne-
lik farkndalk kazandrmann yolu anlaml renmeyi ve bireysel man e-
vi tecrbeyi nceleyen bir din eitiminden gemektedir. Bireyde anlam
arayn tetikleyen ve manevi adan rabbinin huzurunda oluu , varln
ardndaki kutsal yn vurgulayan bir din eitimi byle bir sonu vereb i-

50 Muhammet evki Aydn, Ak Toplumda Din Eitimi (Yeni Paradigma htiyac), Ankara:
Nobel Yaynclk, 2011, s. 33.
51 Nisa S uresi, 4/135.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

lir. Zira ilk bakta inanmak baz sylem ve davranlara bal bir eylem
olarak grlse de esasnda o, eylemlerin ardndaki manalara ait bir zel-
liktir. rnein Kuran- Kerime inanmak, bu inanc beyan etmek veya
kutsal kitabn lafzn tekrar etmek, hatta aklamaktan te bir eydir. Ona
inanmak onun lafz ile anlattklarnn imanmzla ban kurabilmektir.
Bu ba kurulabildii ve onun ayetleri okunduunda isel manevi tecr -
beler hissedilmeye baland anda kii gerek anlamda mmin olur. Bu
nedenledir ki anlamlandrma ve manevi tecrbeler birbiri ile ilikilidir.
Birey ncelikle anlam fark eder, ardnda sz konusu farkndaln psiko-
lojik etkilerini havf, rec, murakabe, hayet ve vecd gibi manevi tecrb e-
ler eklinde yaar. Bylelikle imann tadn alm olur 52.

Eitimcinin kendi kanaat ve inanlarn, rettii bilgileri dokun u-


lamaz tabular olarak deil de deerlendirme ve eletiriye ak tutmas
snftaki dier fertler iin de nasl davranmalar gerektiine dair ak bir
110 yol gstermedir. Bu tutum kanaat ve deerlerimize dair samimi ve kar -
OMFD lkl saygya dayanan mzakerelere imkn verir; rencilerin kendini

yabanclam veya izole edilmi hissetmelerinin nne geer. zellikle


kendi inan ve dncelerinin snftakilerden ve retmenden farkl ol-
duunu dnerek tedirginlik yaayan renciler asndan bu olduka
nemlidir. Eitiminde dier insanlarn ne dndklerini ve hissettikl e-
rini gerekten anlamak, onlarn bireysel tecrbelerinin zn saygl b i-
imde mzakere etmek empatik (empathetic) eitim olarak adlandrl-
maktadr 53. Empatik eitim din eitimi alannda dnce, bireysel tecr -
beler sonucu ulalan samimi duygularn yzeysel deerlendirmeler s o-
nucu yarglanmasn doru bulmaz. retmen veya renci ncelikle
kavramlarn, ifadelerin szlerin ve davranlarn gerekten neyi ifade

52 Hz. Peygamber (s.a.s)in haslet vardr ki bunlar kimde bulunursa o kii imann
tadn tadar: Allah ve Resuln her eyden fazla sevmek. Sevdiini Allah iin sevmek.
Kfre dnmeyi atee atlmak gibi irkin ve tehlikeli grmek< (Buhr, man: 9) hadi-
sinde yer bulan imann tadn tatmak ifadesini de bu balamda anlamak gerektii ka-
naatindeyiz. Kii imann gerei olan davranlar birer zoraki vazife dncesiyle deil
de hikmetlerine ere ere, iman ile ilikisini gre gre yaptka isel cokusu artar ve
imann tadna varr.
53 OS CE, 2007, s. 46.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

ettiini anlamaya ve hissetmeye, ses veya ekilde varlk bulan anlamlarn


gerekte ne olduunu kavramaya almaldr. Bylelikle pein h kml
yarglamalardan, doktriner dn biiminden korunmu olur.

Netice itibariyle dini metinlerin lafzna taklp kalmadan onu dn ve


bugnle, insan ve toplumla bir btnlk iinde deerlendirebilen ve bu
deerlendirmelerin bireyde olumlu eylemleri destekleyen bir motivasyon
oluturmasn salamaya alan bir din eitiminin iki temel unsurundan
bahsetmek mmkndr. Bunlardan birincisi anlaml renmeyi destek-
lemek, ikincisi ise bireysel dini tecrbeyi dikkate almak ve gelitirmeye
almaktr. Bylece anlaml renmeye dayal, hikmete ulamak iin
soran sorgulayan din eitimi sreleri ile kat bir doktriner dncenin
oluumunun nne geilebilecei gibi; her bireyin dini tecrbesinin ken-
dine zg olduunu dier bireylere gsteren ve bireyde dini tecr benin
farkl trleri olan eyann ardndaki kutsal boyuta ilikin farkndalk,
murakabe, mchede vb. manevi tecrbeleri gelitirmeye alan bir din 111
eitimi ile de bireyin sadece kendinin deil tm varln sorumluluunu OMFD
hissedebilen bir dindar haline gelmesine katk yaplabilir.

Kaynaka
Acar, Mustafa, Radikal Selefi Zihniyete Bir Reddiye, Muhafazakr D-
nce, 2 (6), 2005, s. 164 196.
Ahmed b. Hanbel e eybn, Msned, stanbul: ar Yaynlar, t.y.
Andrew Wright, Spirituality and Education, London: Routledge Falmer,
2000.
Armstrong, Karen, The Battle For God, New York: Alfred A. Knopf, 2000.
Ausubel, David, P. The Acquisition and Retention of Knowledge: A Cognitive
View, ABD: Springer Science+Business Media Dordrecht (e-book
version), 2000.
Aydnalp, Halil, ntihar Eylemleri Ekseninde Din ve Terr likisi, Marmara
niversitesi SBE, Doktora Tezi, stanbul, 2008.
Ayverdi, lhan, Misalli Byk Trke Szlk 1-4, Kubbealt Neriyat, C.1,
stanbul 2005.
Bilgin, Beyza, ocuun Manevi Eitimi, Din retimi Dergisi, Ankara:
Milli Eitim Basmevi, 1986, s. 29-35.
Buhari, Camius Sahih, Kahire: Matbaatus Selefiye, 1400(h).

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

Fabretti, Valeria, Rethinking Religious Education Sociologically: A Con t-


ribution to the European Debate and Comprasion , (ed.) K. Stoeckl,
In The Future of Religious Education n Europe, Italy: ReligioWest,
2015, s. 19-26.
Flal, Ethem Ruhi, Hariciler, T.D.V. slam Ansiklopedisi, C.16, stanbul
1997, s. 169-175.
Glock, Charles Y. On The Study of Religious Commitment , Religious
Education: The Official Journal of The Religious Eduction Association, 57
(4), 1962, s. 98-104.
Grmez, Mehmet, TRT Haber Televizyonu, Canl Yayn, Tarih:
14.01.2016, saat: 20: 30-21: 30.
Hay, David, Kate Hunt, Understanding The Spirituality Of People Who Dont
Go To Church, A report on the findings of the Adults Spirituality
Project at the University of Nottingham, 2000.
(http://www.churchofscotland.org.uk/ da-
ta/assets/pdf_file/0006/3678/ understanding_ spiritua-
112 lity_report.pdf) adresinden 05.12.2014 tar ihinde edinilmitir.
OMFD Hkelekli, Hayati, Din Psikolojisi, Ankara: Trkiye Diyanet Vakf Yaynla-
r, 1998.
Hkelekli, Hayati, Editrn Sunuu, Dindarlk Olgusu (Sempozyum Teb-
li ve Mzakereleri) iinde (9-10), Bursa: Kurav Yaynlar, 2006.
Kkta, M. Emin, 2005, Avrupa Birlii Srecinde Din ve Mslmanlar ,
(Ed.) Kadir Canatan, Avrupada slam iinde 11-37, stanbul: Beyan
Yaynlar.
Maslow, Abraham, nsan Olmann Psikolojisi, (ev.) Okhan Gndz, s-
tanbul: Kurald Yaynlar, 2015.
Maslow, Abraham, Religions Values and Peak Experiences, Penguin Books
Limited, (PDF version by: D33k0n57r0k7d), 1964.
Mayer, Richard E. Rote Versus Meaningful Learning, Theory Into Pract-
ce, 41(4), 2002.
Meydan, Hasan, Dinin ngrd Ahlak Yaamada Ahlaki Tefekkr
ya da Hikmet Araynn nemi: Klli Kaidelerin Ayaklarn Yere
Bastrmak, Akademide Felsefe Hikmet ve Din inde, (Ed.) B. Ali e-
tinkaya, Ankara: Blent Ecevit niversitesi Yaynlar, 2014, s. 307 -
319.
Meydan, Hasan, Din Eitiminde Manevi Boyut, stanbul: Dem Yaynlar,
2015.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


DOKTRNER DNCE VE DN ETM

Novak, Joseph D., A Theory Of Educaton: Meaningful Learning Under-


lies The Constructive Integraton Of Thinking, Feeling, And Acting
Leading To Empowerment For Commitment And Responsibility ,
Meaningful Learning Review, 1(2), s. 1-14, 2011.
OSCE, Toledo Guiding Principles On Teaching About Religions And Beliefs In
Public Schools, Poland: Sungraf, 2007.
Robert Jackson, 2015, Inclusive Study of Religions of Other Worldviews
In Publicly Funded Schools In Democratic Societies , (ed.) K. Sto-
eckl, In The Future of Religious Education n Europe, Italy: Religi-
oWest, s. 7-18.
Salihi, Azmi M. ve Mustafa z, Hariciler: Kltr ve Edebiyat, T.D.V.
slam Ansiklopedisi, C.16, stanbul, 1997, s. 175-179.
Stoeckl, Kristina, Knowledge About Religion, And Religious Knowledge
In Secular Societies: Introductory Remarks To The Future of Religi-
ous Education In Europe, (Ed.) K. Stoeckl, The Future of Religious
Education In Europe, Italy: ReligioWest, 2015. s. 1-6.
Tekin, Mustafa, Dindarlk Balamnda Amel-i Slih Kavramna Sosyolo- 113
jik Bir Yaklam, Dindarlk Olgusu (Sempozyum Tebli ve Mzakere- OMFD
leri) iinde, Bursa: Kurav Yaynlar, 2006, s. 49-63.
Tirmizi, Muhammed bin sa, Snen, (thk.) N. El Albn, Riyad: Mektebe-
tl Maarif, 1997.
Tosun, Cemal, Din eitimi Bilimine Giri, 7. Bask, Ankara: Pegem Akade-
mi, 2012.
Vahid, Yusuf, slam Eitim Felsefesi Mutlaka Doktriner Dnceye Yol
Aar m?, (ev.) A. Kemerli, slami Sosyal Bilimler Dergisi, 3 (4),
1995, s. 59-68.
Walach, Harald, Secular Spirituality The Next Step Towards Enlightenment,
Switzerland: Springer International Publishing, 2015.
Willems, Joachim, Religious Education and The Students Fundamental
Right to Freedom of Religion Some Lessons And Questions From
Germany, (ed.) K. Stoeckl, In The Future of Religious Education n
Europe, Italy: ReligioWest, 2015, s. 27-38.
Yavuz, Yunus Vehbi, Al Konumalar, Dindarlk Olgusu (Sempozyum
Tebli ve Mzakereleri) iinde (17-20), Bursa: Kurav Yaynlar, 2006.
Zernc, Burhaneddin, Tliml Mteallim, (Trc.) Yunus Vehbi Yavuz,
stanbul: Feyiz Yaynlar, 2010.

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40


HASAN MEYDAN

114
OMFD

ONDOKUZ MAYIS NVERSTES LAHYAT FAKLTES DERGS [2016] say: 40

You might also like