Professional Documents
Culture Documents
ISBN: 975-343-122-8
KAY NAK YAYINLARI: 183
ANALZ BASIM YAYIN TASARIM GIDA
TCARET VE SANAY LTD. T.
Merutiyet Cad. Kardeler Han No: 12 Kat: 3-4
34430 G alatasaray-Beyolu/ stanbul
web adresi: www.kaynakyayinlari.com
e-posta: iletisim@kaynakyayinlari.com
Tel: (0212) 252 21 56 - 252 21 99 Faks: (0212) 249 28 92
NDEKLER
KAYNAKA 141
EK: KONUYLA LGL SUMER BELGELER 143
BU YKLERN BULUNUP
BR ARAYA GETRLME YKS
7
Bunun aklanmas ok uzun yllar srd. nk bu para bulunduktan
sonra, onun ele getii yerlerdeki ehir kalntlarna ilgi balamt. An-
cak, oralar bir yandan korkun scaklktaki 11erle, dier yandan her tr
hastal getirecek bataklklarla kaplyd. Bir de yerlilerin saldrsna u
rama korkusu vard. Bu koullar iinde kaz yapmay dnmek bile b-
yk bir cesaretti. Btn bunlara ramen 1 merakl bir ngiliz arkeo1ogu, kor-
kun bataklklar sandalla geerek byk bir ehir kalntsna ulat. Ama
yerliler, "gavur" diyerek ona yaklamadlar. Bu yzden kazy yaptrmak
iin gerekli iiyi bulamad. O arada adamcaz ar bir bataklk hum-
masna tutulunca, kendisini lkesine zor att. Ondan tam 30 yl sonra, ayn
yerde kaz yapmak zere, her zorluu gze alan bir Amerikal grup geldi.
Bu kez de kabileler ve aileler arasnda bir sava kt. Bir hrszlk yzn-
den kan atma, Amerikallarla yerliler arasnda savaa dnt. Yer-
liler, Amerikallarn nesi var nesi yoksa hepsini yakp yktlar, alp gtr-
dler. Bu durumda onlar da lkelerine geri dnmek zorunda kald.
Fakat zorluklardan ylmay nleyen aratrma ak, onlar canlan pa-
hasna da olsa, geri getirdi. Arkeologlar ve dilcilerden oluan bu grup bir-
ok gle gs gererek kazy srdrd. Bugnk ad Niffer, eski ad
Nippur olan bu yerde, tapnaklar ve birok yap kalntsyla birlikte on bin-
lerce iviyazl tablet buldular. Bunlarn byk bir ksm, bir mahalle ha-
linde yan yana yaplm evlerde bulunmutu. Grne gre btn bu ev-
lerin kitaplklar vard. Bu yzden buraya "Bilginler Mahallesi" adn
verdi kazarlar. Daha sonra ayn yerde ve dier birok ehir kalntsnda
yaplan kazlarda bulunan tapnak ve saraylardan yine pek ok tablet ve
para e]e geirildi. Bunlarn ou, ilk bulunan tabletin dilinde, Sumerce
yazl idi. Bulunan belgeler dnyann eitli lkelerindeki mzelere dal
d. Bu arada, Sumer dilinin zlmesi zerine youn almalar yapl
yordu. almalarn nda, ilk bulunan parann zerindeki yazlar
anlalmaya balad. Tabletin baz yerleri krk olmasna ramen bir bay-
ram treni ile ilgili grnyordu. yi korunmu son satrnda ak olarak;
"Ludingirra'nn Yaamyks
11
Tablet 20
altyazsokundu. Bunun bir Sumerlinin yaamyks olduu artk ke-
sindi. Fakat "Tablet 20" yazldna gre, ba ksmnn yazl olduu en
X
az 19 tablet daha olmalyd. Acaba son ksm da var myd? Varsa, daha
ka tableti kapsyordu? Bunlar nerede olabilirdi? Toprak altnda m?
Yoksa mzelere mi dalmt? Bu dalan yz binlerce tablet arasnda
nasl bulunacakt dier ksmlar? Neler yazl idi onlarda? Bundan 4 000
yl nce, bir Sumerli neler grm~. neler geirmiti yaamnda? te ju-
merologlar gn getike heye<.:an ve meraka dren ey, bu sorularn
yantn bulmakt. Fakat okunacak belge ok, Sumerologlar ise pek azd.
Buna karn onlar, bir elin parmaklar kadar da olsalar, geen yzyla ka-
dar hi bilinmeyen bir tarihi ve kltr aydnlatmak, ayn zananda ken-
dilerine ilk ilgiyi ektiren hu yknn dier ksmlarn buJup karmak
amacyla, dnya mzelerine dalnw: bdgcleri okumaya ve onlar ya-
ymlamaya alyorlard. ~iirler, tk'stanlar, efsaneler, szlene]er, mah-
keme tutanaklar, ila reeteleri. sll.hkltr gihi. akla gelebilecek her konu
yazlmt bunlara. Fakat asl pe~ind.n ko~tuklan. i.ini srdkleri yk-
y bulmaya alyorlard. Bu, yle zor hir i~ti ki ...
eitli mzelere dalm tablet lcr arasnda hu kormya ait olabile-
cekleri saptamak, bir uval saman iindt hir int aramaktan daha zordu.
i bununla da kalmyordu. Bulunanlar kopya halinde yaymlayarak di-
er Sumerolog]arn almalarna sunmak. htpsini bir araya getirip. evi-
risini yaparak koskoca bir yaamyksn ortaya ,karmak i<;in byk
bir sabr, iyi bir dilbilgisi, bkmadan al~ma. c.:andan hir zveri gerek-
liydi. te bu yzyln Sumerologlar bunlar yaptlar. Birou bu yolda
yaamlarn yitirdi. Fakat sonunda byk hir ha~arya ula~tlar. Adm
adm birinci tabletten yirmi nc tablete kadar huludu. Bunlardan ikisi
olduka btnd, fakat dierleri en az 50-60 para hirk~tirilerek mey-
dana karlmt. Bu paralarn bir ksm Amerika. Avrupa. bir ksm da
stanbul Arkeoloji Mzelerinde bulunuyordu. Bu yzden birletirmeler,
tamamlamalar kat zerinde yaplabiliyordu. Bir tablette 100 satrdan
1 000 satra kadar yaz vard. Acaba bu yknn tm 23 tablet zerine
mi yazlmt? Daha bakalar var myd? Sumerologlar, bulduklaryla
yetinip gerisini aramaktan vazgetiler. Belki de onlar, toprak altnda kal-
m~ gen arkeologlar, yeni kazlar bekliyorlard.
lgin olan, ayn konuya ait birok par\ann eitli eski ehir kaln
tlarnda bulunmu olmasyd. Bu da yknn. daha kendi anda bir
edebi eser olarak kabul edilmi ve kopyalarnn yaplp, dier ehirlerde
ki okul ve kitaplklara gnderilmi olduunu gsteriyordu.
Daha ilgin olan, yk yazarnn annesi iin yazd iirin hikaye-
sidir. iirin yazlndan 500 yl sonra, Sumerlilerin tmyle ortadan kalk-
m olduu bir zamanda, Anadolu'da yaayan Hititler, Suriye'de bulunan
Ugaritler, bu iiri edebi bir yapt olarak lkelerine getirtip kendi dillerine
evirisini yapmlar ve ktphanelerinde korumulardr. Oralarda yaplan
kazlarda bunlarn bulunmas, iviyazs uzmanlar iin byk bir srpriz
oldu. Daha o alarda, iyi yazlan eserlerin deeri bilinmi, yzlerce yl
saklanm ve bir lkeden dier lkeye getirtilerek evirisi yaplp kitaplk
larda korunmutu. nanlacak gibi deildi; fakat, bunun, byk bir uygar-
ln elle tutulur bir kant olduuna da kuku yoktu.
Bu yknn baka ehirlerde bulunan kopyalar, aslnn krk ve
bozuk olan yerlerini tamamlamakta ok yararl olmu ve konunun t-
myle ortaya kmasn salamtr.
Bundan binlerce yl nce var olup da, daha sonra ad san unutulan,
fakat uygarlklarnn izleri zamanmza kadar ulaan bir kavimdi Su-
merliler. Eer onlar, bugn "iviyazs" diye adlandrdmz yazy icat
edip rmeyen kil tabletler zerine yazmam olsalard, kendilerinin ve
Yakndou milletlerinin bin yllk tarihi ve yaam hakknda hibir
bilgimiz olmayacakt. Bu yaamn yksn yazan Sumerlinin de, iir
lerinin ve yazlarnn kendisinden ok sonra bile uzak lkelerde okunma-
sndan, zamannn nl bir yazar ve airi olduu anlalyor.
Ad "Tanrnn adam" anlamna gelen Ludingirra, bu yky ya
llnda yazmaya balam. Anlattna gre, o zamanlar artk Sumer
krallar deil, yabanclar ynetiyormu lkeyi. Bu yzden yeni idarecile-
rin, Sumercedcn ok baka olan dilleri konuulmaya balam vatanla-
rnda. Dilleri, uygarlklar, zellikle kendi soydalar tarafndan unutula-
cak diye zlyormu yazar. Bunun iin kendi yaamn yazarak, bildik-
lerini, grp geirdiklerini daha sonraki kuaklara aktarmak istemi.
Bunda da ok baarl olmu dorusu.
Bu yklerde, o, kck bir ocuk iken gittii Yeni Yl bayramn,
renci ve retmen olarak okulda geirdii gnleri, yaad olaylan,
ilk akn, annesine olan sevgisini, babas ve karsnn lmlerini, onlar
iin duyduu aclar; yaad ehrin, mahallenin, iinde mr srd
evinin zelliklerini; arkadann seks sorununu nasl zmlediini, ulu-
10
sunun yklerini, krallarna ve Tanrlarna ilikin hikayeleri, dinledii iki
daval bir mahkeneyi, fakir bir adann belediye bakanndan ald c,
tapnaa seks iin nasl gittiini, sava an lan n yaln bir dille yazm.
Ayrca, bu yklere kendi iirlerini, baka ~airlcrin iirlerini eklemeyi
ihmal etmemi. Onlar okurken binlerce yl nceyi deil de, bugn ya
yormu gibi oluyor insan.
Kendinden 4 000 yl sonra, yazdklarnn. ne denli zorluklarla bir
araya getirilip bugnk dillere evrileceini bilseydi. kim bilir ne den-
li mutlu olurdu bu Ludingirra isimli yazar!
Onun yerine, yazdklarn okuyabilmemiz i,in yllar<.5a uraan
Sumerologlarn almalarna karlk aldklar en byk dlleri ol-
du bu mutluluk.*
17Nisan1996
Muazze. iim iye
Sumerolog
* Geen yzyldan beri Sumer dilini zmeye. belgeleri hugiinkii clilkn: evirmeye
alan eitlimilletlerden baz bilim adamlarnn adlarn vcriyonm: Ernst de Sar-
zec, de Leon Heuzey, Francois Thcora-Dangin, Henry de Gl'nmillac. _ V Hilprccht.
Arno Peobel. A.H. Says, Friedrich Delitzch. C.J. Gadd, Anto I kid. Benno Laml-
sberger, Stephen Langdon. Adam Falkenstein, Edward Chil'ra, Thorkild Jocobsen.
Bunlarn son kua S.N. Kramer. 1930 ylndan ld Jl)l)() ylna kadar 60 yl
yalnz Sumer edebiyat zerinde alt. O, Amcrika'daki. Avnpa'daki mzelerde bu-
lunan Sumer edebiyatna ait tabletleri buldu ve yaynlad. F.Lt onun en nemli
alma yeri, Sumer edebiyalna ait tabletlerin te hiriin bulunduu stanbul Ar-
keoloji Miizeleri'nin "ivi yazl Belgeler Arivi" oldu. 1laicl' Kzl yay ve Muazzez
lmiye ile birlikte alarak hemen hemen hiiiin mctilcrin yaymlanmasn ve
yeni konularn meydana kmasn salad.
11
BU YKLER NEDEN YAZIYORUM?
Ben bir Sumerli retmen. air ve yazarm. Yam yetmi bei bul
duundan retmenlii braktm oktan; fakat airlik ve yazarlm ln
ceye kadar srecek herhalde.
Bu yaamykm daha ok gelecek kuaklar iin yazmaya bala
dm. Bizim ulusumuz, dilimiz, geleneklerimiz, sosyal yaantmz, sanat
mz unutuluyor artk.
Bu gzel ve uygar lkemize her taraftan gz diktiler. Gklere uzanan
basamakl kulelerimizin, grkemli tapnaklarmzn. an gibi ileyen ar
larmzn, her tarafa ulaan kcrvanlarmzn, dmdz uzanan yollar
mzn, bol rn veren tarlalarmzn. nehirlerimizde ve atmz kanal
larda salna salna yzen teknelerimizin, dolup taan iskelelerimizin, her
tr bilgiyi veren okullarmzn n uzak lkelere kadar yayldndan;
ilkel olan bu lkelerin halk kskand bizi. Frsat bulduka zerimize sal
drdlar. Kentlerimizi yakp yktlar. Biz yaptk, onlar yktlar; biz yaptk,
onlar yaktlar. Halkmz, hatta krallarmz tutsak oldu. Ailelerimiz da
ld. Tarlalarmz, bahelerimiz bakmszlktan kurudu; hayvanlarmz
alktan ld ve bylece kk binlerce yl nceye dayanan ulusumuz yo
ruldu, dayanamayacak hale geldi ve iimize yava yava szp bizi yiyen
yabanclarn kucana brakverdi kendini. Onlar ynetiyor bizi imdi.
Topraklanmza ilkel geldiler; sayemizde uygar olmaya baladlar. Ne
yazdan, ne tarmdan, ne sanattan, ne dinden, ne okuldan, ne attan, ne ara
badan, ne aydan, ne yldan haberleri vard. Hepsini bizden rendiler.
Sonra da "biz yaptk, biz bulduk" diye vnmeye baladlar. Hep kor
kuyorum, bir gn gelecek, admz da uygarlmz da unutulacak. Biz ne
yaptk, ne baardysak hepsini onlar stlenecekler.
Bu durum beni yllardan beri zyordu. Ben kk bir adamm,
bunu nlemek elimden gelmez diye yaknyordum. Bir gn birdenbire
12
aklma geldi. Ben bir yazar oJduuma gre; ulusumuzun bulduklarn,
baardklarn, gemiimizi, geleneklerimizi, ne kadar uygar olduu
muzu, gerek Sumerliliklerini unutmaya balayan genlerimize, gerek
daha sonra gelecek kuaklara neden yazlanmla bildirmeyeyim dedim
ve yaamykm yazmaya karar verdim. Bylece her tarafa. herkes(l,
her aa ulaacam umut ediyorum.
ocukluumdan bugne tm yaantm anmsamann, ulusumuzun
binlerce yllk gemiini karp hepsini bir araya toplamann pek kolay
olmayacan tahmin edersiniz herhalde. Fakat ben bu yaa kadar birok
olaya tank oldum. Ariv ve kitaplklarda aratrma yaptm. Byklerim-
den, evremden bilgiler topladm. imdi, bu biriken bilgilerin altn
da, yaamma ait hatrlayabildiim anlarmla birlikte ulusumuzun ba-
ndan geen ac tatl olaylar, gelenek ve greneklerimizi, inanlarmz,
Tanrlarmz size tantmaya al~acam. iirlerimizden. destanlarmz
dan, masallarmzdan rnekler vereceim. Bunlar, sizi sknadan okuta-
bilirsem ne mutlu bana!
Bizim uygarlmz belki hinlcn.:e yl sonra yaayan insanlara da gee-
cek. Bizim attmz temeller zerine yenilerini koyacaklardr. Ah! Onlar
da bizi hatrlayp braktmz kltr miraslar iin teekkr edebilseler!..
l ,udingirra'nn Yaamyks
Tablet l
13
Y AADIGIM EHR NPPUR
1-l
Atalarm hemen kollarn svam, oluk ocuk, kadn erkek deme-
den btn gleriyle almaya koyulmular. ki rmak arasna kazma-
larla su yollar, kanallar aarak bataklklar kurutmular. Kuruyan batak-
ln topra da yle verimli olmu ki, ne ektiyseler tutmu ve bym.
Burann havas ok scak olduundan, kanallarn almas yle hes 9p-
lanm ki, hem topra kurutmaya, hem de sulamaya yarayacak. Ksa za-
manda her yer tarlalar, balar ve bahelerle kaplanm. Bu arada evleri,
tapnaklaryla kentler kurulmaya balam.
Bizim inancmza gre, Tanrlarmz, bu kentleri; yollar ve eitli ku-
rumlaryla yapp hazrlamlar. Sonra biz insanlar yaratp "b.uyurun kent-
lerinize !" demiler. Sz aramzda, ben buna hi inanmyorum dorusu.
Fakat Tanr tarafndan seilmi bir ulus olduumuzdan ku~kum yok. Hat-
ta atalarmzdan gelen bir sze gre, biz Sumerlilcr "yeryznn tuzu"
imiiz. Niin "tad" demediler de "tuzu" dediler, pek zemedim.
Benim ehrim Nippur'u, btn Tanrlarm. bahas ve kral olan
yce Enli) kurmu. Biz "Karaballar"n bir ksmn buraya yerle
tirmi. Geri kalanlar da teki Tanrlarm.n kcnlerine dalm. Her
kentimiz bir Tanrnn denetimi ve korumas altndadr. "Biz Karaba
llar" deyince ardnz herhalde; haklsnz kwkusuz. Biraz garip bir
ad, bir ulus iin. Neden kendimize hu ad vermiiz diye yaptm ara
trmalar ve sylentilerden kardm sonuca gre, atalarmn buralara
g etmeden nceki oturduklar yerlere komu topraklarda sar sal,
mavi gzl insanlar yayormu. Herhalde onlardan kendilerini ayr
mak iin bu ad koymular. Sar sal, mavi gzl insan nasl olur, bir
trl gzmde canlandramyorum; pek ho olacan da dnemiyo
rum. Benim lkemde byle birini hi grmedim. Biz kara sal, kara
gzlyz, fakat sakn derimizin de kapkara olduunu sanmayn. Biraz
buday rengine benzer tenimiz.
Nippur'a deiik birok insan doldu. Hepsi de "Nippurluyum" diye
vnmek iin geliyor. nk Nippurlu olmak, burada yaamak byk bir
gurur kayna lkemi.de. O, Sumer'in bata gelen kenti; fakat onu sakn
bakent olarak dnmeyin. Hibir zaman bakent olmad Nippur; hi-
bir kral yaamad burada. Ancak krallar ta giymek iin gelirler Nippur'a.
Bylece, bata yce Tanrmz Enli) ve saygn ei Ninlil olmak zere, di-
er byk Tanrlarmz tarafndan Ekur Tapna'nda kutsanr ve Tan-
15
rsal hediyelerini alr
krallar. Bu hediyelerin neler olduunu. sizi merakta
brakmadan yazaym: Tanrsal bildiriler olan me1erin topland bir taht;
uzun srecek bir ta; halk denetleyecek bir asa; an ve erefli bir ad;
mutlu bir yaam; lkemize takn nehirler, verimli topraklar ve dlya-
taklar; Eni il babamzn deeri i tapna Ekur iin uzak yakn lkelerden
getirilecek bol hara. Ne nemli hediyeler deil mi? Ne yazk ki, birok
kralmz bu hediyeleri gereince kullanmasn bilememi; bu yzden de
gcn abuk yitirmi. Sonuta ne olduysa, milletimize olmu.
Krallar Nippur'a yalnz ta giymek iin deil, kentimizde yaplan bay-
ramlar ve lenlere katlmak zere de gelirler ve bizlere. byk eref ve
kvan, Tanrlarmza bol kurban getirirler.
Babamz yce Enlil, Nippur'dan btn lkeyi gzler; dier Tanrla
rmza yapacaklar iler iin emirler verir buradan. Tanrlarmz bir konu
zerinde karar alacaklar zaman, Enlil babamzn bakanlnda Nip-
pur'da toplanrlar. Enlil babamzdr; yeryzn, gkyzn meydana ge-
tiren. ok ok eskiden, her yer, her taraf dipsiz bucaksz, Tanra Nammu
adyla bir denizmi. Gnlerden bir gn Tanra bu denizden koskoca bir
da douruvermi. Bunu gren yce Enli) hemen onun arasna girerek
da ikiye ayrm. Onun st ksm gkyz, alt ksm da yeryz ol-
mu. Gkyzn, ad "gk" anlamna gelen Tanr An alm. Yeryz de
"yer" anlamna gelen Tanra Ki ile Enlil babamzn olmu. Ki yery-
znn topra, ta; yce Enli! de soluu nefesi, havasdr. Zaten ad da
"havann beyi" anlamna geliyor ya! Hava olmazsa soluk alabilir, ya-
ayabilir miyiz? Onsuz hi ama hibir cani yaayamaz. Bize gre yce
Enlil'siz ne kentler kurulur, ne yerlemeler olurdu. Ne ahrlar, ne allar
yaplrd; ne kral olur, ne rahip doard. Denizin balklar kamla yu-
murtlayamaz, kular yuva yapamaz, bulutlar suyunu brakamazd. Ne-
hirlerin kabaran sulan tamaz; bitkiler, aalar byyemez; tarlalar tahl
ile dolmazd.
Enli) babamzn bykln, bizim iin ne kadar deerli oldu-
unu, bilmem yeterince anlatabildim mi?
Tanrlarn kral Enlil'in evresinde dier Tanrlarmzn topland
gibi, Sumer'in bilginleri de onun yaknnda bulunmak istemiler ve
bylece ok eskiden beri Nippur'a yerlemeye balamlar. Gelenler,
16
hem bir arada olmak, hem de bilgin olmayanlarn iine karmamak
iin kentin dousunda ayr bir mahalle oluturmular. Bu mahalle git-
tike bym, imdi ayr bir kent gibi buras. Ben de bu mahallede
oturuyorum. Evim dedemden kalma. Bizim aile, babamn dedesinden
beri hep okur yazarm. Zaten, yce Enlil'imizin buyruuna gre, her 1
ocuk babasnn yolundan gitmeli, onun mesleini almal imi.
Bilginlerin Nippur'da toplanmasyla Nippur, btn Sumer'de her
trl renimin yapld bir kent haline gelmi~. En iyi, en derin
renim yapmak isteyenler buraya kouyor. Okullar iin kitaplar burada
yazlp, kopyalar dier kentlere gnderiliyor. Bylece her kentte te-
mel eitimin ayn dzeyde yaplmas salanyor.
te bizim Nippur'umuz, birinci olarak yce Tanrmz Enlil'in yeri,
ikinci olarak da bir bilim ve eitim oda olmas nedeniyle Sumer'in
kutsal kenti ve gzbebei. Bu yzden herkes buraya ko~ayor, burada
yaamak istiyor.
Yalnz, buraya gelenler unu bilirler ki, Nippur'umuz vnenleri; y-
zne baka, arkasndan baka konuanlar; bask, hainlik, kstahlk, ks
kanlk yapanlar; sznden dnenleri; anlamay bozanlar; verilen ka-
rarlara kar gelenleri asla barndrmaz.
nsanlar buraya doluup oaldka yeni evler yaplyor, tapnaklara
yeni tapnaklar ekleniyor ve kentimiz gittike grkemleiyor.
Bu kalabalktan en ok yararlananlar; onlar iin yiyecek, giyecek, kul-
lanlacak eya retip satan sanatlar, tccarlar oldu. retim ve Hiketim o
kadar oald ki, dier kentlerden, hatta komu lkelerden ynla alc
ve satc, teknelerle, arabalarla, eek kervanlaryla Nippur'a doluyor. Bu
arada birok akgz de, bulunduklar yerlerin deiik mallarn satmak
zere buraya tayor.
Bylece Nippur; yce Tanr lan, bilginleri, tccarlar, sanat lan,
byk tapnaklar, gzel evleri, dzgn yollar, akarsular, iskeleleri,
park ve baheleriyle alar boyu en grkemli bir yer olmu ve hakl
olarak "Yaam Kenti" unvann almtr.
Nedense bu kentte hibir kimse, kral olup brn kentleri kendime ba-
ml yapaym diye dnmemi. Burada yaayanlarn kimisi dinle, ki-
misi bilimle, kimisi sanat ve ticaretle uram ama asla politikaya gir-
memi. Ona karn baka ehirlerde kral olanlarn ilk ileri, kendilerini
17
yce Enlil'in kral olarak setiini ve krallklarnn Tanr buyruu olduunu
kantlamak amac ile Nippur'a el koymak oluyor. Bu yzden kentimiz bir
kraldan dier krala geiyor. Bu, bir bakma kentimiz iin yararl ol-
maktadr. nk her yeni kral, yce Enlil'imize ve onun kentine ne derece
nem verdiini kantlamak iin ya yeni tapnaklar, binalar yaptrmakta
veya eskimi, yklm olanlar onartmaktadr.
Nippur'umuzu, krala bal bir bakan (ensi) idare eder. O, ehrimize
ait btn ilerden sorumludur. O, yce Tanrmzn kentini ynettii iin,
dier btn ehirlerin bakanlarndan byk sayg grr. Hepsi birok
hediye ve kurbanla onun ayana gelir. Fakat o, kendisini kltmemek
iin hibirine gitmez.
Bir gn, "ehrimizin neresinde ne olduunu gsteren bir haritas
yaplabilse ne iyi olurdu" dncesi aklma geldi. Hemen bu dncemi
tarlalarn, arsalarn haritasn izmekte uzman olan arkadalara syledim.
Hepsi son dere(;e ilgilendi. Olduka uzun almalar sonucu onu lml
olarak bir tablete izdiler. Bylece ehir plan yapma iinde de ncl
Nippur ekti. 1
Ludingirra'nn Yaamyks
Tablet 2
l lgin olan, bu haritann kazlarda bulunmas. Kitabn sonuna, haritann tablete izilmi
asl ile elle yaplm kopyasnn fotoraflar konuldu. Haritada iviyazsyla ne olduklar
belrtlen yerler, kopyada numaralanarak akland. Bylece kitapta ad geen yerlerin ne-
rede olduu bulunabilecek.
18
I
!9
yordu. Benim de onlar yle houma gitmiti ki, kahkahalarm olabildi-
ince salverdim. Ne kadar eleniyordum bilemezsiniz. Derken avlunun
ortasna tahtadan bir yataklk getirildi. Onun zerine bembeyaz araf
laryla bir yatak kondu. Yatan etrafna serpilen ttslerden ii bayltan
kokular geliyordu. Ben, ne olacak diye merakla bekliyordum. Yanmdaki
byklerin konumasn dikkatle dinlemeye baladm: "Bu sene Yeni
Yl bayrammz gzel geecee benziyor; baksanza hava ne kadar gzel.
Gne Tanrmz Utu da bizim sevincimize katlm, alabildiine l
dyor. Tanrmz Dumuzi yeraltndan kp sevgili Tanramz nanna ile
bir evlensin; tarlalarmza, ahr ve allarmza nasl bir bolluk gelecek!
Btn rnlerimiz oalacak, hayvanlarmz yavrulayacak, tavuk ve ba-
lklarmz bol bol yumurtlayacak" diyorlard.
Tanrmz yeraltndan nasl kacak, gzmzn nnde topraa m
yarp kacak diye beklerken, tapnan i merdivenlerinden ok gzel
giysiler iinde bir kadn ve erkek inmeye baladlar. Yine yanmdakiler,
"Kralmz ile rahibemiz geliyor" diye byk hir heyecana kapldlar. Her-
kes onlar grmek iin birbirini itiyordu. Biri, "Bu yl Tanramz yerine
geen rahibe ok gzel deil mi?" diye sordu yanndakine. teki, "Tan-
rmz yerine evlenecek Kralmz irkin mi? Onun yznn tatllna,
kalbi aan gzel azna, konumann ss olan dudaklarna, fidan gibi
boyuna baksana!" diyordu.
Kraln banda prl prl parlayan altndan bir ta vard. Giymi ol-
duu omzundan tutturulmu uzun bir elbise onu daha grkemli yap
yordu. Kralmz ayandaki sandallara kadar incelemitim.
Onlar avluya inince ieklerle sslenmi bir taht zerine yan yana
oturdular. Birden herkes ta gibi hareketsiz ve sessiz oluverdi. Derken
bir rahibenin harp eliinde tatl bir sesle syledii, insann iini titre-
ten bir ark avluyu sarc.h. Onun arkasndan bir rahip balad arkya.
Karlkl syledikleri bu arklarla birbirlerine olan sevgilerini dile
getiriyor gibi idiler.
Ben olup bitenleri, konuulanlar anlayacak ya~ta deildim ki~ beni
yalnz grdklerim ilgilendiriyordu. arklar bitince kralmz ile ra-
hibe yataa girmesinler mi? Meer orada Tanrmz ve Tanramz ye-
rine evleniyorlarm.
:o
Biraz sonra halk yava yava dalmaya balad. O kalabalkta an-
nemi zor bulabildim. Bu enlik gn gece srd. Sokaklar, baheler
alg sesleri ve arklarla inledi. Evlerde gzel yemekler piirildi; bereket
ve bol1uk gelsin diye daha ok yumurta ve yumurtal yemekler yapld.
Herkes nee iindeydi, mutluluktan adeta uuyordu. 1
O trende o kadar elenmitim ki, ondan sonra her yl hi karma
dm onlar.
Biraz byynce Yeni Yl bayramnn yksn merak etmeye, ara
trp soruturmaya baladm. Okulda konuyu daha ayrntl rendim.
Onu iir halinde yazlm olarak defalarca bkmadan okudum d~ycbilirim.
Bu arada unu sylemeden geemeyeceim; biz ozan ruhlu hir milletiz
herhalde ki, her konuyu iir eklinde yazmaktan ok ho~lamyoru..
Yaptm aratrmaya gre bu bayramn balangc, hi. Sumerlilere
dayanyormu. yks yle:
Sevgili Tanramz nanna dilbad2 yldzndan gel mi~ veya onnla hir
ilikisi varm. Biz o yldz ok ok scak olarak biliyoruz. <> kadar sll'ak
yldzn scakln atalarm nasl bilmi, anlayamyorum. t lakikaten
scak m? Onu da bilmem olanaksz. nancmza gre, yld1. scakl
Tanramza byk bir atelilik ve cinsel g veriyormu~. Bu ytizdln ona
"Ak Tanras" ad verilmi. Sevgiyi, sevmeyi rett'n o hi.e. \yn ,.a-
manda nefretimiz, hrsmz, saldrganlmz da ondan gdiyornu~. Her
savata krallarmzn nnde koan, onlara zaferi sai~,latan hep o. Tan-
ramz nanna hem ok gzel, hem de alabildiine l'kici ii~. Ona ak
olan pek okmu. Fakat bunlarn iinde en atc~lisi (ohan Tanrmz Du-
muzi olmu. Bizim ok ok eskiden Dumuzi adnda hir kralmz varm.
Kra11armz kendilerine "oban" derler. ~ 'obanlar hayvanlar gttkleri
gibi, biz de insanlar gdyoruz, diye d~nyorlanl hdki. Kral Dumuzi
ulusumuz tarafndan ok sevilen hiri. \caha halkmz onu ok sevdiin
den mi ona Tanr gzyle bakt veya hakikaten 1>unnzi bir Tanr myd,
bilemiyoruz. Tanraya fi~k olanlardan biri dt ~ 'ifti Tanrs Enkimdu.
kisi de Tanraya kendilerini beendirme yar~na girmiler. Biri rn-
lerinden st getirirken, dieri hira getiriyor. Biri koyun verirken, teki giysi
getiriyor. Biri peynir verirken, dieri fasulye yadryor. Tanrann gnl
2 Vens yldz.
:2 1
daha ok Enkimdu'da. Fakat Dumuzi ne yapyor yapyor, araya Tanra
nn erkek kardei Gne Tanrmz Utu'yu da koyarak, gzel Tanram
zn gnln kazanp evleniyorlar.
Tanramz gnlerden bir gn yeralt kraliesi olan kz kardei Ere
kigal'i grmek iin yeraltna gitmeye kalkar. Galiba asl amac yeralt
kralieliini de ele geirmekti. O, yeraltna gidenin bir daha kamaya
can biliyor, ama kendisi bir Tanra, kardei de orann kraliesi ol-
duuna gre kabileceini umut ediyor. Fakat yine de veziri Tanra
Ninubur'a, "Eer gn iinde yeraltndan kmazsam, Tanrlarmzn
toplantsna git ve beni kurtarmalar iin rica et!" diyor.
Tanra en gzel elbiselerini giyiyor, ne kadar taks varsa takp ta-
ktryor, bana ugurra tacn koyuyor, boyanyor, srnyor, srt-
nyor ve yeraltna yollanyor. Yeraltnn birinci kapsndan tam ieri da-
laca srada. kapc ortaya kyor ve "Nereye byle?" diyor. Tanramz
"Grmyor musun? Ben A~k Tanras nanna'ym. Sizin kralieniz olan
kardeimi grmeye geldim" yantn veriyor. Kapc, "Kim olursanz
olun, yeraltna gelenin burann kurallarna uymas gerek, karn zeri-
nizdekilerden birini!" diyerek ilk giysisini alyor. Yeraltnn yedi kapsn
dan geerken zerindekilerden biri karlyor. Son kapy getikten sonra
Tanranz rlplak kalyor. O haliyle kardeinin yanna gtrlyor.
Kardei onu grnce byk bir kzgnlkla, "Niin geldin buraya? Bil-
miyor musun buraya gelen bir daha kamaz" diye ac bir bakla bakar
bakmaz Tanramz, iviye asl ceset gibi kaskat oluveriyor.
Aradan gn gece geiyor; veziri bekleyedursun, ne gelen var ne
giden! O hemen Tanrlar Meclisine koar, Tanrlara birer birer yalvarr;
hibiri aldr etmez. Hatta babamz Enlil, onun bykbabas olduu hal-
de "Gitmese idi, ne ii vard orada?" der, yardm etmeye hi yanamaz.
yi ki, bizim Bilgelik Tanrmz Enki var. O hemen Kurgarra ve Kalaturra
adl iki cini yaratr, ellerine yaam suyunu, yaam yiyeceini vererek ye-
raltna gnderir. Onlar Tanrann zerine ellerindekini serper serpmez,
Tanra dirilir ve hemen yeraltndan kmak iin davranr. "Dur hele, bu-
radan yle kolay klmaz, yerine birini brakman gerek" der oradakiler.
Hemen kimi brakacak Tanra! "Ancak yeryzne gidince birini gn-
derebilirim" der. Tanra, yannda korkun grnl yeralt cinleriyle
yeryzne kar ve yerine gnderecek birini aramak iin kent kent
do]amaya ba1ar. Her gittii kentte Tanr1ar, Tanra]annn yok o]uu
na z]m, uva] giysiler i~inde bulur ve hibirini vermeye kyamaz.
En sonunda kocas Dumuzi'nin oturduu Ku11ab kentine gelir. Bir de
ne grsn, kocas en gze] ve grkem]i e]bise]erini giymi, bana tacn
koymu, tahtna kuru]mu oturuyor; umurunda deil karsnn yok o1u- 1
25
LK AKIM
26
kinci kez parka gittiimde, birdenbire gzlerimin onu aradn fark
ettim. Aramam beyhude idi, gelmedi o gn. Ondan sonra parkta onu sk
sk grmeye balamtm. Ya ben onu grmek iin parka gitmeyi skla
trmtm veya hakikaten o sk geliyordu. Her gn deiik bir giysi vard
zerinde. O gzel salarna bazen renkli bir bant takar, bazen onlar te-
pesine toplard. Aradan bunca yl getii halde, bugnm gibi anmsyo_
rum hepsini. Bu rastla~malarda yava yava gz gze gelmeye baladk.
Daha sonra glmsedik birbirimize. Bu arada arkadalarn durumu fark et-
melerinden ekmiyordum, ;nk beni hemen alaya alacaklarn biliyor-
dum. Yanndaki kzlarn ona seslenmelerinden adnn Nindada olduunu
rendim. yle ekici, yle tatl bir hali vard ki, iimden koup ona sarl
mak, bol bol pmek geliyordu; fakat bende hi ama hi cesaret yoktu, yak-
lamaya bile. Onun yerine, eve gidince onun tatll ve gzelliini, benim
zlem, sevgi ve isteklerimi dile getiren ili iirler yazyordum.
Bir gn her naslsa, konu~may baarmtm; baarmtm ama i
iten gemiti. Bana nianlandn, yaknda evleneceini syleyiverme-
sin mi; birden beynimden vurulmu~a dndm. Ne diyeceimi bilemedim,
sanki dilim tutulmutu. Byk bir hayal krklyla yanndan ayrldm.
Aslnda ben evlenmeyi hi aklma geirmemitim. Hem daha yam k-
k, hem de okulum vard. Baban da okuldaki btn bilgileri renme
den ayrlmama hi izin vermezdi.
Eve byk bir znt iinde geldim ve hemen onun iin yazdm o
gzel iirlerimi krp krp toz haline getirdim ve tozlarn da savurdum
baheye.
Hep zlrm, o ilk iirlerimi yle apaka krp yok eiime. nsann
ayn duygu iinde iirler yazmasna olanak yok veya ben yapamadm.
zntm o kadar oktu ki, gnlerce parka gidemedim.
Ah, u genlik! Bugn ne kadar yaln gelen o olaylar, zamannda ne
heyecan veriyordu insana! O gnlerin zlemini zaman zaman ekiyorum;
fakat yine de tekrar o gnlere dnmeyi, ya~adm bunca ac tatl yllar
tekrar yaamay istemiyorum nedense!
l .udingirra'n n Yaamyks
Tablet 4
27
SEVGL BABAM
Babamn arda bir dkkan vard. Kapsnn zerine aslm bir kil
levhada yle yazl idi: "DUBSAR NANNA." Anlam, "Yazc Nanna".
Dkkanda yalnz yaz satard o. Yaz satlr m diye glmeyin yle! l
kemizde yaz bilen az olduundan, bir ey yazdrmak isteyenler babama
gelirlerdi. Dkkanda anak mlek yaptmz, fakat zel hazrlanm
yumuak bir kil yn bulunurdu. Babam yazaca konuya gre eline bir
para kil alr, ona dikdrtgen ekli verir ve sylenenleri yazard. oun
lukla mektup yazdracaklarla szleme yaptracaklar gelirdi ona. Baz
gnler ben de dkkana gider, babamn ii oksa yardm eder veya oturur
gelenleri izlerdim. Onlar izlemeye baylrdm. nk ok gln olaylar
geerdi zaman zaman. Bazen karsna kzm bir koca, bazen kocasna
kskn bir kadn, bazen de orta parasn batrm bir tccar gelir; btn
kzgnlklarn sanki babamdan karacaklarm gibi, konuyu anlatmaya
balard. Zavall babam onlarn anlattklarn derleyip toparlayp anla
lacak gibi yazmak iin bir yn ter dkerdi. Bir keresinde hi unutmu
yorum; bir adam girdi dkkana, yz allak bullak olmu, belli ki, bir
eye ok kzmt. Babama, "Aman, Bay Nanna, karma acele bir mek
tup yazdrmak istiyorum!" dedi. Aklmda kaldna gre yle yazdrd:
"Karya syle, Maritar diyor ki, benimle kavga ettiin, beni dar att
n gnden beri ne kadar yaygara yaptn! Niin Hununi'ye dmansn?
Niin grltye neden oldun? Seninle evli olduum halde baka bir
kadn aryorum. Beni bu hadde kadar sylettin. Senin denginde bir kadn
geliyor; sevin artk! Oh! Senin yaknmalarndan, drdrndan kurtulaca
m ite!" Zavall adam! Hakikaten baka bir kadn getirdi mi eve, yoksa
bunu karsna gzda vermek iin mi yazdrmt? "Tanrlarmz byle
bir kadn bir erkek bana vermesin!" dedim o gn. Bir ataszmze
2X
gre "evde huzursuz bir kadn cinlerden fena" imi. Yalan deil bu; ha-
kikaten kadnlarmz iinde cinlerden fem 1 otanlar yok deil. Baz er-
kekler de onlardan aa kalmaz ya!
Babama yazdrlan mektuplarn ou i mektubu. Arada bir byle
zel konulu olanlar kyor. Sahi. imdi aklma geldi; biri de arkadana/,
yaad kentte bulunan nl hir falcya, kendi gelecei ve kznn ge-
lecei hakknda fal baktrp ona hildirnesini yazdrtmt. Bizde fala ok
inanlr. Bu fallarn banda hayvan cierine bakp onu yorumlamak ge-
lir. Krallarmz savaa kacaklar zamann uygun olup olmadn cier
fal ile saptarlar. Ayrca suya ve yldzlara baklarak gelecek hakknda
bilgi alnr. Tapnaklarmzda falclk grevi yapan rahiplerimiz var.
Sevgililerine mektup yazdrmak isteyenler de olurdu arada. l latta biri
ben orada iken gelni~ti. Hatrladma gre delikanl sevgilisine biraz
gcenmi; ama hem onu kzdrmamak, hem de sitem etmek istiyordu.
Babam onu yle gzel ya.n~t ki, armtm. Bizim iin yaln1. yaz
renmek yeterli deil, anlatlmak istenileni de dzgn ve anla~lr e
kilde yazmak gerek. Ben onun zorluunu ok iyi bilirim. Okulda yazy
olduka rendiim yllarda, komularmzdan Nine.lada ve Kubatum
teyzeler, baka kentlere alveri iin giden oullarna mektup yazd
rrlard bana. yle g gelirdi ki, onlar yazmak. Kendileri de ya1.drmak
istediklerini doru drst anlatamazlard. Fakat bylece yazm ve ko-
nuyu toplama yeteneimi gelitireceimi dnerek katlanrdm bu g-
le. Bana yazdrmalarnn nedeni, ok ucuza geldii iindi. Hah<selerin-
den getirdikleri kk bir sepet meyve beni mutlu ederdi, sanki hizim
bahemizde yokmu gibi. ocukluk ite!
Bir gn de hizim kentin parknda tandm Dada adl bir ocuk, an-
nesine onun azndan bir mektup yazmam iin yle yalvarmt ki; daya-
namam, hemen babamn dkkanna gidip yumuak kili ve karn ala-
rak parka gelmitim. ocuk, babamn yannda yazdrmak istemiyordu,
ben de ne yazdracak diye meraklanmtm. Parkn tenha bir kesine
oturduk; o syledi, hen yazdm. O mektubu mrm boyunca unutama-
dm. Meer ocuun annesi de Nippur'da oturuyormu. Onun yzne
kar istediini sylemeye ekindii iin, mektupla iini dkmeye karar
vermi: "Bizim evde ynla yn ve iplik var, yine de bana ylda bir kez
elbise yapyorsun. Komunun olu evlatlk olduu halde annesi ona hi
durmadan yeni giysiler dikiyor. Sen de bana yap ve sevindir beni" diye
yazdk. Daha sonra ocuu grnce ilk iim, mektubun iyi sonu verip
vermediini sormak oldu. O da bana zerindekini gstererek, "te sonu-
cu. gzel mi?" dedi. Hatrladma gre etekleri kat kat saakl, olduka
gsterili bir giysi vard zerinde.
Yazclktaki bir zorluk da hem Akadca hem Sumerce bilmek gerek-
mesidir. Akadca, zaman zaman bizi ynetenlein dili. Onun iin gittike
yaygnlamaya balad. imdi lkemizde iki dil birden konuuluyor.
Ak~dllar kendi aralarnda Akadca; Sumerliler ise Sumerce yazyorlar.
Babam Akadcay, Sumerce kadar iyi biliyordu; fakat evde hi Akadca
konuturmazd; kendi dilimizi unutacamzdan ok korkuyordu.
Babama szle~me yazdrmaya gelenler de baka bir alemdi. Bizim
kanun ve geleneklerimize gre her szk~me belirli kurallar iinde yazl
maldr. Yazl olmayan szle~111elcr i~in hibir hak ileri srlemez ve
mahkemeye de ha~vurulamaz. Bu yzden ev, tarla, bahe, kle, hayvan
satmak, kiralamak, bor alp vermek, mirasn lmeden bltrmek, o-
cuunu evlatlktan karmak veya evlatlk almak isteyenler, yanlarnda
tanklar, boyunlarnda mhrleriyle babama gelirlerdi. Evlenecekler de
tanklar nnde, evlenme koullarn, boanma olduu zaman kimin ne
alabileceini belirleyen bir szleme yapmak zorundalar. Eer yazl bir
szlemeleri yoksa, evli saylmaz evlenenler. Kurallarmz kesindir. Ken-
timizde yalnz szlemeleri yapan kamusal bir kurulu olarak Burgu!
var; fakat babama da bakanmz tarafndan zel olarak izin verilmi. O,
ok sevilen, drst bir kimseydi.
Szlemelere nce konusu, sra ile koullan, tamklarn adlar, yemi-
ni, gn, ay, yl yazlp iki tarafn mhrleri baslr. En nemlisi de sz-
leme yazldktan sonra yazlann zerine yeniden yumuak kil kaplan-
mas ve zerine iindekilerin tekrar yazlmasdr. Bylece szlemenin
st krlrsa, ii salam kalr, hem de yazlanlar deitirilemez. Biliyor
musunuz btn bu kurallar biz Sumerlilerden km.
Yazmay unutuyordum; babama gelenler, Tanrya, istediklerini ver-
mesi iin yalvaran mektuplar da yazdrrlard. Sonra onu istedikleri Tan-
rnn tapnana gtrp brakrlar. Tapnaklarn arivinde bu tr yaz
larla dolu birok nektup vardr.
Ludingirra'nn Yaamyks
Tablet 5
<>(iRI '.N( 'l ,i" YIi J .ARIM
1
ele alarak btn lkemizi, hatta birok komu lkeyi idare etmeye ba~la-
m. O zamandan beri Akadllar lkemize gelip yaylyorlar. Amalan
topraklara tamamyla konup Sumerlileri yok etmek. Bunu da lia~aryorlar.
Dil renmek iin, isim, sfat, fiil gibi gramer terimlerini, eitli cmle
trlerini kapsayan kitaplarmz vard elimizde. Ayrca Sumerce ke-
limelerin, Akadca; Akadca kelimelerin Sumerce kar~lklarn gsteren
szlkler de yaplmt. Akadcay renmek pek zor gelmedi bana. Su-
merceyi de benim kadar iyi bilen azd aramzda. Buna neden, ailemize hi
Akadl karmam olmas, evimizde de yalnzca Sumerce konuulmas.
Babam asla izin vermezdi Akadca konumaya, ama kendisi ok iyi bilirdi.
Sumerceyi unutacamzdan korkard. Ben de yle yapmaya alyorum,
ama ortam deiti. Genlerimiz Akadllarla arkadalk ediyor, onlarla ev-
leniyorlar. Bunu nlemek olanaksz imdi. Sumerliler kendi lkelerinde
gittike aznlk olmaya balad. Ne korkun bir durum ulusumuz iin.
35
Bir gn baretmen, baz arkadalarla beni odasna ard. Bunun
altnda nemli bir haberin yattn anlamtm. Bize byk bir sevgi ve
itenlikle bakarak, "Artk retilenlerin hepsini biliyorsunuz saylr. Son-
suza dek bilginin dura ve kayna o1an bu okula gzleriniz kapal gel-
diniz, imdi gzleriniz alm, grleriniz ok genilemi olarak ka
caksnz. Ne mutlu size" dedi. Anlaldna gre okuldan ayrlma zama-
n gelmiti. Buraya girerken duyduum o tatl heyecan ve sevin daha
derin olarak sarmt beni. Fakat tam ayrlabilmemiz iin bir snavdan
gememiz gerekti, bu da yle kolay deildi. Yllardan beri rendiimiz
btn bilgileri bize soracaklard.
ok gemeden okul avlusunda toplanm okul yelerinden ve tanma
dmz, fakat bilgin olduunu tahmin ettiimiz kimselerden oluan bir
kurul nne kardlar bizi. kmadan nce haretmen gelerek, "Yeterli
derecede glsnz. Snav diye heyecanlanmayn, zln1eyin, aksrp
ksrp durmayn, etrafnza bakmayn, sakn ha snav iin fena szler
syleyip kfrleri savurmay" diye nce t, sonra da "yaz sanatn
renebilmek ansna ve mutluluuna kavu~tunuz, her zaman yannzda bir
koruyucu meleiniz olacak, saraylardan aranacaksnz" eklinde moral
verdi bize. Daha sonra kurulun nne ktk. Sorulacak sorular byk bir
tablet zerine yazlmt. Sonradan rendim ki, ayn sorularn kopyalar
dier ehirlerdeki okullara da gnderilmi ve yllardan beri ocuklara aa
yukar ayn sorular soruluyormu. Bugn de yle.
Bana ilk sorulan soru "yaz sanatn ilk iareti nedir?" oldu. Ben de
ba gen eklinde bir izgi olduunu, tam 6 tr okunuu bulunduunu,
ayn zamanda 60 saysn gsterdiini anlattm. Bu, bana ok kolay gel-
miti. Ondan sonra aklmda kaldna gre, Sumerce kelimelerin anlam
n, Akadca karlk1arn; mektup yazarken kullanlacak Sumerce veya
Akadca terimleri; Sumerce fiillerden, zamirlerden bazlarn; kuyumcula-
rn, sr obanlarnn, gemicilerin, mhr yapclarn deiik dillerini;
eitli arklar ve mzik aletlerini; matematik ve geometrideR baz i
lem ve problemleri; Sumer gzel yazlarndan baz konulan sordular.
Hepsini ok doru olarak yantladm biliyordum. Son olarak bir mek-
tup yazdrarak zerine zarfn da yaptrdlar.
Fakat arkadalardan biri, birka soruyu bilemedi. Kendisini hakl
karmak iin onlarn retilmediini sylemez mi? Bir retmen birden-
bire ok kzd ve "Kendin niin aratrp renmeden buraya geldin; kos-
koca delikanl olmusun, geriye dnemezsin, yal bir kz gibisin ye-
niden retilemezsin, bozulmu tahl gibi zamann karmsn, bu du-
1
rumda bir bilge kii ile konuamazsn' diye kmaz m. Hi unut-
muyorum, ocuun yz kpkrmz oldu ve retmenin zerine isyanla
atlacakm gibi bir ifadeye brnd. Tam o srada retmenin biri araya
girdi ve daha yumu~ak bir sesle ha~ka sorular sorup doru yantlar
alnca durum deiti ve hepimiz rahatladk.
Sonunda bizleri tekrar topladlar oraya. Ba~retmcn kalkp, ' 0kulun
1
37
GRETMENLK YILLARIM
Okula retmen olarak ilk gittiim gn, yllar nce rencilie bala
dm gnk heyecan vard iimde. ocuklar, retmeyi ok seviyorum.
yle olduu halde, baarl olup olmayacam korkusu muydu beni he
yecanlandran; yoksa sevdiir, istediim bir meslee girmemin mutlu
luu muydu? Cialiha her ikisi de etkendi bunda. Bu kez babam gtr
myordu beni, fakat evden karken baarmn ve retmen olmamn se
vinci ve gururu okunuyordu yznde. Yaznn ve renimin koruyucusu
olan saygn Tanramz Nidaha'ya, yce E11lil'iize, Tanramz Ningal'e
dualar yaparak beni kapd;n uurlad.
Kolay deildi bir ocuu okutmak. Yiyeceklerimiz ve giyeceklerimi
zin dnda bir de okul paramz vard. lkemizde retmenlerin geimi
yalnz rencilerden salanr. O yzden onlar zengin olamazlar. Ona kar
n kendilerini okumaya, renip retmeye adam kimselerdir. ocuk
larn okutabilenler de yazclar, denetleyiciler, tapnak yneticileri, kap
tanlar, rahipler, yksek vergi memurlar, valiler, doktorlar gibi hali vakti
yerinde, zengin kimselerdir.
Bu arada unu da sylemeden geemeyeceim; ailelerinin durumu
pek iyi olmayan, okumaya merakl ocuklar da bo zamanlarnda tarlada,
bahede alarak hem babalarna yardm ediyor, hem de okulun masraf
larn karlayabiliyorlar. Ona karn babas her giderini karlayp, a
lmas iin tarlaya, baheye gndermedii halde ocuun okuldan kat
, tembellik yapt da oluyor.
Hi unutmuyorum; byle haylaz bir ocuun babas bana gelip ocu
u iin, "ocuuma hi tarlada, bahede alp geimimi sala demedi
im halde, derslerini, okulunu durmadan asyor. Halbuki akrabalarmz
iinde hem alp ailesine yardm eden, hem de okulda ok baarl
olanlar var. Benim suum, herhalde, ocuumun her isteini karlayp
onu altrmamam oldu, ne dersiniz?" diye dert yanmt.
Ben Sumer dilini ve gzel yazmay retecektim. Bununla birlikte
aratrma yapmay, geen gnlerin yklerini yazmay, Sumer dilini
daha kolay retebilmek iin yeni yi>ntemler bulmay amalyon.Jum.
Bu arada okul anda baladm ~iir yazmay da srdrecektim.
Eiteceim ocuklar okula ilk girenler deildi. Yazy olduka ren-/
mi, baz temel bilgileri aln~ olanlard. Kck bir renci iken girdi-
im odaya, retmen olarak gircn ne hyk mutluluktu benim iin.
Baretmen ve dier retl'nkrk daha nce tantmdan yabanclk
ekmeyecektim. Biri olduk,; ikrkmi~. dieri daha geri olan ocuklara
ayrlm iki odada ders vcrecl'kti111.
lk olarak geri olanlarn od;snda hld kendimi. ocuklarn y-
znde, korku ile merak ;rasnda, lll'ni nasl hir retmen okluumu
aratran bir ifade sezdim veya hl'n dl' vaktiyle ayn duygular tattm
iin bana yle geldi. Bu havay ho.ak vt onlar kendime sndrabilmek
amac ile "ocuklar imdi size hir hihll'n' sykyl'ceim, bakalm kim
nce bilecek ne olduunu" dedim. Birdl'nhin hl'psi dikkat kesildi:
Gkte grnen bir sahan gihi,
st bezle kapl bir bakr ka::.a gihi,
Bir taban zerinde duran kaz gihi,
dedim. ocuklar hep birden "okul", "okul" diy. ha1irdlar. Aramzda he-
men bir snma balam grnyordu. Arkasndan ksa bir hayvan fk
ras syledim: "Bir gn aslan yolda giderkl'n hir tu.ak ,ukuruna dm,
o srada bir tilki yukardan geiyormu~. Aslan o halde grnce alayla,
pabularn getireyim mi?" diye sonu~. deyinn ,ocuklar glmeye ba
ladlar. Artk aramzda retmen ve renci ha olumu saylrd.
Ona ramen onlar konuturmak amac ile bildikleri hayvan ykle-
rini anlattrdm.
Son olarak da "Tanramz Nidaba'y vcn bir ark syleyebilir
misiniz" diye sorunca aadaki ilahiyi hep hir azdan okumaya
baladlar.
39
Ey Hatunum Nidaba,
Yaz kam ile anlaan sensin,
Enlil'in kalbini kvandran sensin,
An 'n evini besleyen sensin 1
40
Dudu adl bir ocuk vard, o kadar gzel iir yazard ki ... Onu bir daha
ne grdm, ne de nerede olduunu duydum. Halbuki onun, bir gn nl
bir air olacan dnrdm.
iirlerimizin ou Tanrlarmz, tapnaklarmz, krallarmz vmek
amac ile yazlmaktadr. Bunlar kutsal gnlerde, trenlerde eitli a}-
glar eliinde ilahi olarak sylenir. Daha nce de belirttiim gibi, biz
air ruhlu bir milletiz. iir, bizim iin ~arklann kalbi, gz alabildiine
uzanan mavi sular ile kafamzdaki skntlar alp enginlere gtren, ha-
fif hafif esen rzgarn okamalar ile bize huzur veren bir deniz kys gi-
bidir. Ayrca biz, iiri; bilgileri reten, onlar kuaktan kulaa aktaran
bir ba olarak da grrz. iirlerimizin birou, daha ya.nn bilinme-
dii alarda ozanlarmz, saz airlerimiz tarafndan yaratlarak az
dan aza zamanmza kadar gelmi ve yazya gemi olanlardr. imdi
de onlar tapnaklara, saraylara atanm airler veya retmenler tara-
fndan yazlmaktadr.
ocuklar ykleri, destanlar okumaktan ok ho~lanrlard. <">yklcri-
mizin ou Tanrlarmzla ilgilidir. Bize gre, Tanrlarm. insanlardan
stn, lmszdr; istediklerini yapabilirler; fakat yine de insanlar gibi
sever, sevilir, zlr, ac eker, yaralanr, hastalanr, k.ar, ,; alr. hatta
kendileri tarafndan iyi saylmayan sular ilerler. Onlar hakknda yaz
lan ykler de kendi duygularmz yansttndan okuyanlara ,;ok ekici
gelir.
Ben, ocuklara okul kitaplarnda bulunmayan, fakat aileleri veya ev-
relerinde duyduklar ykleri renip yazmalarn dev olarak verirdim.
Bazen yle ilgin ykler getirirlerdi ki. Ayn uygulamay atasi>zlerimiz
iin de yaptm. ok eski yllarda bilginlerimiz veya n.tmcnlcrimizden
bazlar ataszlerimizi toplam, konularna gre gruplamlrm ve hep-
sini bir kitap halinde yazmlar. Kukusuz daha yazya ge,;memi olanlar
vardr, diye dnyordum. Gerekten yepyeni ataszleri bulmulard o-
cuklar. Baz hayvanlarla ilgili masallar bile getirmilerdi. Eskilerle bunlar
yeniden yazdm ve dier okullara gnderilmek zere kopyalarn yaptr
dm. ocuklara ataszlerini yazdryor, ezberletiyor. uygun yerlerde nasl
kullanlacan retiyordum. Bylece Sumerceni renilmesi daha ko-
lay oluyordu. lk ataszlerimizi Kral uruppak, Tufan kahraman olan olu
Ziusudra'ya retmi. O zaman yaz bilinmediimlen azdan aza gel-
mi. Yazmz bunlar yazabilecek duruma gelince bilginlerimiz toplayarak
yazm. Benim zamanmda bile yazya gememileri bulabildik. Yeni bu-
lunanlardan bazlarn size de yazaym, belki ilerinden sizlere kadar ula-
anlar vardr:
ok yiyen uyuyamaz.
Ak aza sinek girer.
Kalpte olan dmanlk getirmez, dildir dman eden.
Bir kez .,vahn sylersen, doruyu sylesen de ina11lnaz.
Yrrken ayan sk has.
Arkadalk bir giin srer, akrabalk sona dektir.
iyi giyinen kimsenin iide herkes eilir.
Kpeksiz. kyde tilki bekidir.
Zanunu boa geirdin ne ie yarad?
Mademki biliyorsun, neden ijretmiyorsu?
Okulda zaman zaman kavgalar, tartmalar da olurdu kukusuz. Ba-
zen ileri giderek yumruk yumrua dvenler de vard; fakat okulda di-
siplin ok kuvvetli olduundan, hakl veya haksz. kavgaya karanlarn
hepsi, disiplinden sorumlu retmenden iyi bir dayak yeneceini bildii
iin elden geldiince buna meydan vermemeye alrd.
Bir gn okulu bitirmek zere olan Girniiak ve Enkimansi adlarnda
iki delikanlnn tartmas, daha dorusu az kavgasna tank olmu,
birbirlerine syledikleri ve onlarn azlarna hi yakmayan, aala
yc szlere ok zlm ve utanmtm. Aklmda yanl kalmad ise,
ilk sze balayan Enkimansi idi. Arkadana "Ahmak, okul vebas, cahil,
yazn berbat! Yaz kamn do.ru tutamaz, syleneni doru yazamazsn.
Bir de kalkm yazc olduunu ileri sryorsun!" deyince arkada, "Ne
demek ben yazc deilmiim, asl sen ne bir mektup, ne de bir belge ya-
zabilirsin! Bir mlk paylatramaz, bir tarlay lemez, bir iviyi elinde
tutamaz, yarglk yapamazsn, iki kardei birbirine drrsn. Ne ie
yaradn biri syleyebilir mi?'' karln verdi. teki de: "Ben senin
sylediklerinin hepsini yaparm, fakat sen yazclarn en tembeli, en dik-
katsizisin. lecein yerlerde uzunluu, genilii kartrrsn. Drtgen,
gen, daire gibi ekilleri doru drst bilemezsin. rencilerin kalbi de-
ilsin sen !' Dieri atlarak: "Seni alene'. Ne demek istiyorsun, ren-
1
42
cilerin ka]bi dei]miim diye? Sensin beceriksiz. Sen bir tab]ete ekil ve-
remezsin, hatta kili gereken yumu~aklkta tutamazsn, bir satr gereince
gzel yazamazsn, seni akll grnen aptal! imdi kalkm benden daha
iyi Sumerce bildiini ne sryorsun!"
"Aman Tanrlarm!" dedim bunlar duyunca. kisi de ne kadar fena,
szler sylyorlard birbirine, olacak gibi deildi. Birdenbire yle kzm
tm ki ... O arada baretmen de duymu onlar, kageldi ve bana. "is-
tediini yapabilirsin" anlamnda ban sallaynca hemen aralarna at]
dm. Yaptklarnn ok ayp ve terbiyesizce olduunu syleyerek bir gzel
payladktan sonra, "Sizin bu durumda hak ettiiniz ceza, adamakll bir da-
yak ve ayaklarnza bakr zincir geirerek iki ay dar kmamak zere
okula kapatmakt. Fakat koca delikanl olmusunuz; dayaklk, cezalk a-
nz oktan gemi. Hi~ olmazsa szlerim size gereken etkiyi yapmtr"
diyerek salverdim onlar. Ba~lan eilmi, utanm grnen bir halde ay-
rldlar yanmdan. Fakat bu olay bana yle dokunmutu ki, hemen yazya
geirdim onu ve byle hir durun karsnda ne gibi bir ceza hak edildiini
de eklemeyi unutmadm \ocuklara ders olsun diye.
Okulda tank olduum olaylan yazmaktan ok holanyordum. Yok
olmaya balayan Sumerl il ijiimizle birlikte, okullarmzdaki yaam, ret
tiimiz bilgiler, retme yntcnl:riniz de unutulup gidecek. Bu yazlarn
kitaplklarda saklanarak daha sonraki kuaklara bizden haber ulatra
bileceini dnyorum. Fakat eer Sumercemiz tamamyla unutulmazsa!
Yalnz beni umutlandran hir dunn var: Yava yava bizim gzel yazla
rmzdan bazlarnn Akadcaya evirisi yaplmaya baland. hem de satr
satr evriliyor. Bazlarnda stteki satr Sumerce, altndaki satr onun
Akadcas oluyor. Ayrca bizler, kelimelerin, deyimlerin Sumerce ve Akad-
ca karlklarn gsteren Iistclerle yaz iaretlerinin listelerini yapyoruz.
Bunlar varlklarn koruyabilirse, Sunercemiz konuulmasa bile, onlarn
okunabilmesi mmkn olur. Bir de yazdm kitaplarn kopyalarnn ba
ka ehir kitaplklarna gnderilmesi, bunlarn daha kalc olmasn sal
yor demektir. Birindeki yok olsa, dierindeki bulunacak.
Hi unutmuyorum, bir giin okulda byk bir dedikodu alp yrmt.
Szde, retmen Addakalla, rencisi Nurdada'nn yazsn, okumasn
beenmiyor, arkadalarnn yannda ona boyuna kltc szler syl-
yormu. Buna ok zlen ocuk. babasna, retmenin kendisine haksz-
-13
lk ettiini, retmene baz hediyeler verirse belki byle hareket etmeye-
ceini syleyerek, onu evlerine davet etmesi iin yalvarm, yakarm.
Baba kabul etmi bunu. retmeni evlerine davet etmi, onun yannda
babas olunun .durumunun o kadar fena olmadn gstermek iin, tab-
letten, okutmu, yaz yazdrm. Arkasndan da retmene biral ve a
rapl byk bir ziyafet vermi, parmana altn yzk takm ve zerine
de gzel bir elbise giydirmi baba. Bundan sonra retmen, Addakalla
ocuun her yaptn beenmeye, ona iyi davranmaya balam. Bu ola-
cak gibi deildi! Biz retmenler iin byk bir yz karas idi bu olay. Son
derece armtk ve zlmtk. Eer doru ise nasl bakacakt ocuk-
larn ve retmenlerin yzne? Bu olay yznden biz retmenler de le-
kelenecektik, saygmz yitirecektik. Hep Tanrlarmza dua etmiimdir,
bu uydurulmu bir dedikodu olsun diye. Yazk ki. hepsinin doru olduu
anlald ve o hemen okuldan uzaklatrld. Bizler de bylece aklanm
olduk. Ben bu olay da hemen yazm, kitaplmza koymutum. Her ko-
nuya ait yazdm tabletin bir kopyasn okul kitaplna, bir kopyasn da
evimin kitaplna koyuyordum. Arkadalar tarafndan beenilenlerin
kopyalar da, dier ehirlerin okullarna gnderiliyordu.
45 yl srd retmenliim. Bu arada baretmen oldum. Pek ok
renci yetitirdim. Bunlarn bir ksm saraylara, tapnaklara, hatta zel
kiilerin yanna yazc olarak girdi. Dier ksm da retmen, ehrin
bakan, valisi, hekim. mfetti, yksek vergi memuru gibi mesleklere
yneldiler. Onlarn zaman zaman beni ziyaret etmeleri, gereinde her-
hangi bir konu zerinde tartmak veya fikirlerimden yararlanmak iste-
meleri beni son derece mutlu ediyor.
Oretmenlikten ayrldm zaman "yaammn sonu geldi" diye bir-
denbire byk bir umutsuzlua kaplmtm. Biraz sonra toparlandm ve
kendimi brakmamaya, elimden geldiince almalarm srdrmeye
karar verdim. Bu yaamykm yazmaya balamam, adeta yeni bir kan
getirdi damarlarma. Bunu bitirmeden hi ama hi lmek istemiyorum!
Ludingirra'nn Yaamyks
Tablet 7
l1
MUSAKKATM KAPISINA GD 1
45
mizde yle bir kalabalk ve grlt iine dtk ki, sormayn. nk bu
kapnn biraz ilerisinde, darda Frat nehrinin en byk iskelelerinden
biri bulunuyor. Btn teknelerle, gemilerle, Nippur iin getirilen ykler ve
insanlar burada boaltlr ve baka yerlere gidecekler buradan bindirilir ve
yklenir. O gn belki de birok tekne birden iskeleye yanamt veya her
zaman yle idi buras. Koca kapdan acele ile, bir yere yetiecekmi gibi
koanlar, srtlarndaki ar ykler altnda iki bklm olmu insanlar, iki
yanlarnda alabildiine dolu kfelerle eekler birbirlerini itercesine
kyorlard. Tam kapnn i ksmna boydan boya uzanan bir pazar ku-
rulmutu. Dardan !!etirilcn mallarn bir ksmnn hemen orada satla
karld anlalyordu. Saclar, kimi Akadca, kimi Sumerce olarak
bararak sattklar mallar all'.lara bildiriyorlard. Bir taraftan grlt ve
kalabalk, dier taraftan neler satlyor merak beni serseme evirmiti.
Birdenbire Kalla kolumdan ;eki, ''Az ak budala gibi ne duruyorsun,
haydi yolumuza!" dedi. Birbiiizi o kalabalkla kaybetmeyelim diye, el
ele tutuarak. kalabal yara yara yrmeye devam ettik. Mah Kaps'na 3
ulancaya kadar epeyce yol aln~k: ben de olduka yorulmutum. Yor-
gunluktan biraz geride kalnca. Dudu hemen, "Srtnda yk olan yorgun
eek gibi iki tarafr yalpalayp durma!" diye beni uyard. "Bu deyimi de ne-
reden rendin, yoksa sen mi uydurdun?" diye merakla sorduumda. ks
ks glerek, "Bilmem birden azmdan dklverdi" dediini ok iyi hatr
lyorum. Aslnda Dudu pek uydururdu byle deyimleri. Daha dorusu ken-
dinden deyim uyduruvediini hepimiz bilirdik. Dudunun uyars zerine
yrmeyi hzlandrdk. Biraz nceki kalabalk azalmaya balam, yol
iyice tenhalamt. Birden arkadalar, "te yaklayoruz Musakkatim
Kaps'na" dedikleri zaman ileride bir hareketlilik gze arpyordu. Ne g-
receimizi merak ediyordum, bir trl syletememitim onlara. Sorduka
kkr kkr glyorlard. Kapya yaklatka ssl psl gen kadnlar ile
acayip klkl gen erkekler belirmeye balad. Tam yaknlarna geldii
mizde hepsini ak seik grdk. Kadnlarn yanaklar, dudaklar krm
zya, gzl" rinin etraf siyaha boyanmt. Uzun salarn bir bantla bala
mlard. U~ Jn etekli, ksack etekli; omuzlan ak veya kapal; rengarenk
giysiler vard zerlerinde. Birka tanesinin elbisesi yle ince, hatta kafes
kafes delikli idi ki, kalalan, gsleri olduu gibi grnyordu. Bazlm1-
nn da erkee benzer halleri vard, ama kadn gibi giyinmilerdi. Meer
3 Harita. No. 1 l.
-H
bunlar sokak kadnlar ile ecinsellermi. Normal giyinmi birok erkek
de vard aralarnda. Bunlarn ounun kyafetlerinden gemici olduu anla-
lyordu. Bazlar itiip kakyor, bazlar da kadnlarla sarna dola
pyorlard. Karlkl duran bir erkekle kadnn yanlarndan geerken
kadnn, "Yann gin 4 gm islerim"~ erkein de, "ok pahal sana ancak
drtte bir g verebilirim" dediini duydum. Bunlar beni o kadar a111- '
mt ki. bugn bile aynyla anmsyorum konuulanlar. Bunda benim
belleimin de etkisi ok olmal. nk rendiklerimi ve duyduklarm
kolay kolay unutmam. Tam kapnn hizasna gelince daha da ilgin grn-
tlerle karlatk. Sur ok geni olduundan, kap iinde olduka byk,
kapal bir boluk vard. <>rada kadnlan erkeklerle yerlerde, kimi yan yana,
kimi st ste yatm bir durumda grmeyeyim mi! Biraz lo olan ksmda
sanki insanlar rlplakm~ gibi geldi bana. Birdenbire korkmaya bala
dm. "Babam buraya geldiimi duyarsa bana ok kzacak, belki de dve-
cek" diye dndm. 1>ier araftan onlara bakarken hem tiksiniyor, hem
de iimde anlayamadm bir duygunun kprdadn hissediyordum. He-
men arkadalara "Ne olur geri dnelim!" diye yalvarmaya ve onlan e-
kitirmeye balamtm. Onlar da korkmu~lard herhalde, hep beraber ko-
a koa oradan ayrlarak evlerimize dndk. Meer bu yzden o kapya
Akadllar "seks bakmndan kirli" anlamna gelen Akadca "Musakkatim"
adn koymular. bizim zavall Bar Kaps ne hale gelmi! Bar yerine
seks kaps olmutu. Bu kapnn hala ayn grevi yapn duyuyorum;
ama ben bir daha oraya ayak basmadm. skeleler ok yakn olduundan,
ounlukla gemiciler ve Tanrlarmza deer vermeyip apnaklarmza
kurban getirmeyen, dinsel trenlerimize katlmayan veya bizim dinimizden
olmayan yabanclar cinsel gereksinimlerini orada giderirler.
Eve dner dnmez bu olay anneme sylemeden duramamtm, o da
hi sesini kannamt. ok daha sonra babama, onunla arkada~ gibi ko-
numaya baladmz zaman, orada nasl tiksindiimi, na~l korktuumu
anlatnca o glmeye balam ve daha o zaman annemin olay kendisine
bildirdiini sylemiti. Bu suumu bu kadar anlayla karladklar iin
ne byk bir sevgi ve minnetlik duymutum onlara, anlatamam. Glgeleri
kvansn!
Ludingirra'nn Yaamyks
Tablet 8
4 1 gin gm. 8 gramdan biraz fazla.
ULUSUMUZUN YKLER
~o
onun te biri insan, te ikisi Tanryd deniyor. Onun, kral olur olmaz
ilk ii kenti Uruk'u dmandan koruak iin etrafn kaln duvarla
evirtmek olmu. O duvar hlii sapasalam duruyor.
Glgan duraksz bazen dl' acmasz bir kralm. Erkeklerin elinden
karlarn, babalarn elindl'n k.larn alrm. Kentin halk ok bkm~
bu durumdan. Tanrlarza yalvar~tr: "Ne olur kralmz biraz us-
landrn!" Onlar da dsniis, tasns ve onun hakkmdan gelmesi ve
' ' ' ~ '-'
- 1
" 1
ldrmeyi, ne yapp yapyor arkadan kandryor. Yalnz arkadan da
deil, kentindeki gl ve istekli delikanllarn da onlara katlmas iin,
"annesi olan annesine, kars olan karsna gitsin, kimsesi olmayan gen-
ler gelsin bizimle" arsnda bulunarak 50 genci topluyor etrafna. G-
ne Tanrmzn gnln ve iznini almak iin de kurbanlar yapyor. Bu
arada bronzdan ve tahtadan balta, grz gibi silahlan yaptrmay unut-
muyor. Gerekli olanlar hazrlandktan sonra kyorlar yola. Fakat yol-
larnda almas g olan 7 da var. Bunlar gece gndz demeden yr-
yor, yryorlar. Tam yedinci gn daa geldiklerinde birdenbire istedikleri
o byk sedir aalar ormann grmezler mi! Glgam hemen aalar
kesip devirmeye, yanndakiler de dallarn ayrp ymaya balyorlar.
Bunu fark eden Huvava son derece kzyor, zerlerine saldrmyor ama
Glgam' derin bir uykuya daldryor. yle bir uyku ki, bir trl uyan-
mak bilmiyor. Arkada~lar bakyorlar beklemekle olmayacak, onu zorla
uyandryor ve "Glgam ne yapyorsun, boyuna uykudasn, vazgetin
mi Huvava'y ldrmekten, beklemekten bktk artk!" diyorlar. Glga
m ne kadar geciktiklerini anlaynca birden kzyor ve annesi Tanra
Ninsun ve babas Lugalbanda'nn zerine yemin ederek bu canavar ister
insan, ister Tanr olsun ldrmeden Uruk'a dnmeyeceini sylyor.
Fakat Enkidu hep korkuyor ve "Ben bu korkun canavar grdm bunun
saldrsndan kimse kaamaz, ne olur geri dnelim!" diye yalvaryor, ama
Glgam onun bu szlerine kulak asmyor. "Korkma, ikimiz bir olunca
onun hakkndan geliriz!" karln verip onu sakinletirdikten sonra,
"haydi bakalm yolumuza devam!" diyor. Huvava, onlar sedir evinden
gzetliyormu meer. Glgam'n yanamamas iin elinden geleni
yapyor; fakat o ylmyor ve Huvava'nn evinin iine ulamak iin 7 sedir
aacn kesiyor, arkadalar da dallarn ayrp demetler yaparak dan
eteine yyorlar. O arada kahraman Glgam, Huvava ile kar kar-
ya geliyor ve aralarnda byk bir dv balyor. Kralmz o kadar
gl imi ki, canavarn yzne, burnuna att yumruklarla bile onu alt
edip smsk balayvermi. Huvava, kendisini kurtarmas iin Gne
Tanrs'na yalvarm; Glgam'n ayaklarna kapanm zgr brak
mas iin. Glgam nedense canavara acmaya balamaz m? Enkidu'ya,
"Gel unu brakalm" diye iaret edince Enkidu mthi kzm, "Sen de-
li misin, yakalanan ku nasl yuvasna dnmezse, yakalanan sava an-
nesinin gsne nasl geri gelmezse, onu brakrsan sen de seni douran
annene ve yaayacan kente dnemezsin" demi. Bunun zerine cana-
varn boynunu kesip kafasn torbaya koyarak yce Enlil'imize gtr-
yorlar. Fakat Enlil, dalan ve ormanlar koruyan bu yaratn ldrl-
mesine, nce ok kzm ve onlar, "Bundan sonra kzgn gne altnda
dalarda ve ovalarda dolap durasnz" diye lanetlemi ama sonra ne~
dense bu sznden vazgeerek Sumer'in 7 Tanrsal olan melam'
Glgam'a hediye etmi.
Bu hikaye, yakn zamana kadar ozanlarmz yoluyla azdan aza gel-
mi, sonra airlerimiz biraz daha ssleyerek onu iir halind~ yazmlar
zaman zaman. Ben bu yzylda yazlan iirden baz satrlar merak eder-
siniz diye size yazacam. mit ederim hounuza gider.
Glgam'n Gne Tanrmz Utu'ya kararn bildiri~inc ve kendi-
sinden izin isteyiine ait:
Enkidu:
"Efendim sen lkeye git,
Ben kentime dneceim,
Annene cesaretini anlatacam,
Kahkahalar atsn,
Sonra da lmn bildireceim.
Ac gzyalar dksn."
Glgam:
"Benim iin kimse lmeyecek,
Dolu gemi batmayacak,
katl giysisi kesilmeyecek,
Duvarda kimse yok olmayacak,
Ev ve kulbe yanmayacak,
Bana yardm et, ben sana yardm edeceim,
kimiz bir olunca bize ne olabilir ki!
11
56
gm ne de kymetli talar kyor. Bunlarn hepsi oradan gnderiliyor-
nu bize. Bir de bizim iin ok deerli olan lacivert renkte zagin ta da
oradan geliyormu. Eskiden mhrlerimiz, heykellerin gzleri, birok ss
eyamz zaginden yaplr veya onunla sslenirmi. imdi o kent yok ol-
duundan herhalde, bu ta gelmiyor artk. Eskiden gelen ve tapnak 9e-
polarnda saklanm olanlardan azar azar kullanlyor, o da ok gerekli
olduu zaman.
Ben de sz nereden nereye getirdim. Halbuki Uruk kenti kral kah-
raman Enmerkar ile Aratta beyleri arasnda yaplan g yarndan sz
edecektim. Neyse, her iki taraf da bazen azla, ba.cn yazyla, birbirleri-
ne, "Ben senden daha stnm. Sen bana baml olacaksn" diye haber
gnderirlermi.' Ama her defasnda Aratta beyi yenilgiye urayarak En-
merkar'a baml olmay kabul eder, tapnaklarmz ve iilkemiz iin ge-
rekli olan btn deerli talar, altn ve gm gnderirmi~. C)nlara kar-
lk Enmerkar da ona bol bol tahl gndermi. nk \ratta dalk ol-
duu iin tahl yetimiyormu. Halbuki bizim lkemiz 1am tahl lkesi.
Bir keresinde de Uruk'a yabanc Martular saldrmaya ha~laynca Enmer-
kar, kahraman Lugalbanda'y gnll olarak Aratta'dan yardm istemek
iin gndermi. Bu yolculukta Lugalbanda'nn ba~na gelmeyen kala
m. Bu servenler imdi destan oldu. Ozanlarmz, airlerimiz onlar t-
renlerde alar, sylerler. Biz de onlar dinlerken, bugnk durumumuza
zlmeyi brakr gemiimizle vnerek kendimizi avutmaya alrz.
Bizde kahramanlarn sayg grmesi kadar annelerinin de korunmas ata-
szlerimize gemitir: "Kahramanlarn annesinin lokmas yaa batm
tr" veya "Kahramann annesinin orbas yal hall olsa da (len olu
iin) alamadan duramaz" gibi.
lkemizde ilk olarak btn kentleri birletirip byk bir devlet kuran
ve Ur ehrini bakent yapan, Meannapadda adl biri olmu ve tam 80 yl
kral kalm. Bunun ocuu ve torunlarndan olan 4 kral 177 yl lkemizi
ynetmiler. Fakat kentler yeniden zgr olma abasna girmi ve bu yz-
den devletimiz gszlemeye balam. Bundan yararlanan doudaki
Elamllar saldrm zerimize. Kentlerimizi yakp ykp ynetimi ellerine
almlar.
Burada beni ok zen ve artan bir olay yazmadan geemeyece-
im. Ur kenti krallarndan birinin ok sevgili kars Kralie ubat lm.
':-.7
Anlatldna gre ok grkemli bir l gmme treni yaplm. Ona, ya-
ad zamanki giysilerinin en gzeli giydirilmi, bana altndan yaprak-
larla ssl bir ta konmu, kulaklarna upuzun altndan kpeler taklm,
boynuna en deerli talardan oluan bir kolye geirilmi. Bylece onu
drt tekerlekli bir kz arabasna yatrmlar. Arabann nnde sarayn
algc ve arkclar harp ve fltlerin eliinde ackl lm arklar ala-
rak, syleyerek yryorlarm~. Arabann arkasnda kralienin yardmcla
r, hizmetileri ve askerler onu izliyormu.
Siz imdi bana, "Ne var bunda, bir kralienin lm iin bundan daha
doal bir tren olamaz" diyeceksiniz! Durun hele, sonunu bekleyin! Ur'da
len krallar iin, yerin altnda birok oda ve salondan oluan l gmne
yerleri yaplm, kralie de oraya konulacak. Kralie iin de, st kubbeli
odalardan oluan byk bir yer hazrlanm. Odaya nce mzisyenler
girmi; sra ile kralienin arabas, onu arkasndan gelenler izlemi. Krali-
enin yanna altn, g kaplar iinde birok yiyecek ve iecek kon-
mu. Orada bulunanlarn hepsine, insanlar tatl dler iinde yaatan,
arapla kark ikiler sunulmu. alglar eliinde sylenen ackl lm
arklar ve ikilerin etkisiyle herkes tam kendinden geerken kaplar ka-
panvermi, kimse bir daha dar kamam. Onlar, eer ikinin etkisi
getikten sonra ldlerse, kim bilir ne ac ekmilerdi!
Bu masal deil, tamamyla doru. Ur kentine gittiimde, krallar mezar-
lna gtrdler beni. Doal olarak ben onlarn iine giremedim, fakat bu
olay zerinden yzyllar getii halde hi unutulmam. Krallar da ldk-
lerinde ayn yntemle yerlerine konulmu. Ben bunu ilk duyduumda o
kadar fena oldum ki, sanki o diri diri gmlenler iinde ben de varmm
gibi dehet iinde kaldm, hala aklma geldike tylerim diken diken olu-
yor. Bereket, bu gelenek hemen braklm ve bir daha len ister kralie,
ister kral olsun, kimseyi onunla canl canl gmmemiler.
Hep dnyorum, acaba bundan yzyllar sonra buralara giren olur
mu? Giren olursa, deerli ne kadar ok eya ve sanat eserimizi bulacak-
lar, deerlerini bilseler keke! 1
Ur kentinde ikinci kez tm Sumer'i iine alan bir devlet kurulmu ve
onu, 4 kral I I 6 yl ynetmilerse de tekrar dzen bozulup ehir beylik-
1 Bu yzyln banda Ur'da yaplan kazda, burada yazlanlarn hepsi bulundu. Bkz.
Woolley, The Sunerian, New York, 1965.
lerine dnm. Bunlar arasda Ki~ ~ehri, hanc bir bayan olan Kubau
tarafndan nc kez dzgiirliiliii ka.a ~ ve Kubau kralie olarak I 00
yl Ki i ynetmi. Onun bir katl olarak ok uzun sre ehrini y-
1
dr, kraln lkesi yok olacak" Vl'y; noral oltayan bir doumda saray-
11
dan biri lkeyi idaresi altna alacak Vl'Ya o 1-. ala isya l'tlilecektir" eklide
fena olarak yorumlanm ve yonlaal-.Jad. Kuhau'un olu 25 yl,
torunu Urzababa ise tam 400 yl k\i ynl'ts. Bir isa 400 yl yaa
yabilir mi? Aklm ermiyor. Bl'lki tll' huJ; y;.;lar yal~ yazd?
Bundan sonra biz Sumcrlill'. dptlplin. \1-.alllar; k,pt rdk.
Asln ararsanz, bizim suumuz ,o.. huda. Kcntll'I ii. d l'll' verip g-
lerini birletirseydi, bunlar ba~ 1111 a J'l'l uy,uk i "Bt daha hyiik ola-
cam. ben daha ykselecci" diyl'II ~;111 ,.,. ~c,ll'l dti~ktmi ycill'liciler
lkemizi paraladlar, dmanlarlla hii v, yaptl;. Nl' an d,f il 111i? 1
Ynetimin Akadllara ili-. ge,i~i a,,J old h hil . . ci! Ki,'ll' 1-.rali,e
olan Kubau vard ya, ite ou 100 yl k allk yapl(1 1 yal;m o 1.luu sa-
raynda, iki datcl yapa Sapo ;dda hiri va 1111~. \dat sarayda
alrken yalnz iki iiyle vakii ~'.t\i 111,11 : ili, Stl' lill'I i ;sl-.l'rlik
tekniini, politikasn, g<;lerin a.,l yitidil-.k ii inILti~. 1-.lndi ulu
sundan olan kimseleri erafa opla~ Vl' on i,imll' ,al~t saray
eline geirmi, sonra da Stl'r 1-.lk im hiw hll't idal'~ alma alaya
balam. Derken etraftaki uluslar; da saltl al-.ta kl'dii ;laam ve
kendini kral yaparak Smer dl'vk i h'll'llt i ii, iw koca hir \kw I dev-
letini kurmu. Kurmu ama hall-.111 hlly.. 1-.s Sul li. olan darltma
mak ii kendine, "Dr Brn:a~.111. Sull' v, \1-.ad' Kral'' unvan ver-
mi. Agade ad altnda yepyl'II hir ha~~l'III ku u~. Saldrd yerlerden
yama ettii altn. gii~k dl')'l' li t;~la \gadl'ye yj!~. Bu zengin ve
grkemli kente kendi cisindl' ol;l; ;l-. l'li~. (iinl-. herkes rahat ve
zengin yaamaya ba~la~ orada. M;;a. Mduhla gibi ok uzak l-
kelerde bile deerli ll' varsa gL'llrle ta~~ \~adc'ye. Sumerlileri da-
rltmamak ve bu krall~ hakl olara.. aldg ~slen11ck iin kanma gre,
bir neden de hazrlam. BL hma ait dyl-.liyti o..u kitaplmzda bulu-
~l)
nan bir tablette okudum. Krall nasl eline geirdiini anlatmas bak
mndan ok ilgin gelmiti. Aslnda bu yk daha ge ada yazlm ya-
zsna gre. Fakat bana kalrsa, Sargon, kralln Tannlanmzn da onay-
ladn gstermek iin kendisi yazdrm olmal. Daha sonra arivcinin
biri bunun kopyalarn yaparak kitaplklarda ve arivlerde saklanmasn
salam herhalde.
Bu tablette yazlanlara gre. vaktiyle Kral Urzababa, Ki kentinin ze-
rine bir gne gibi domu. Onun zamannda kentte byk bir zenginlik
varm, halk mutlu bir yaam sryormu. Fakat her nedense yce Tanr
mz Enli) ve Gk Tanrmz An tarafndan bu rahatlk ve bolluk baka ta-
rafa gtrlm. Kral hastalanm, ii kanla kark bir halde bacakla-
rndan aa akyormu. Zavall adam, "tuzlu suda rpnan balk gibi"
abalayp duruyormu. Bunu frsat bilen akgz Sargon bir taraftan sa-
raya getirilen ikileri alrken, dier taraftan kral gibi ileri stlenip yrt-
meye balam. Urzahaba bundan phelenip korkmu, ama durumu
kimseye anlatmaya nedense l:esarct edememi.
O sralarda Sargon, Ezina Tapna'nda rya grmek iin uykuya yat-
m. Ryasnda sevgili Tanramz nanna'nn, kralmz kan nehri iine
attn grm. Szde bundan ok korkan Sargon, barp arp yerle-
ri trmalamaya balam.
Bunu duyan kralmz, Sargon'u arm ve "Nasl bir rya grdn,
ok mu korkuntu, yle barp ardn?" diye sormu. Sargon, "Kralm,
ryamda gk kadar yksek, yer kadar geni bir gen kadn bir ehir du -
var dibine temel koyuyordu ve benim iin sizi bir kan nehrine atverdi"
deyince kralmz byk bir korkuya kaplarak dudaklarn srmaya ba
lam; nk o gen kadnn Tanramz nanna olduunu ve Sargon'un
tarafn tuttuunu anlam. Bunun zerine hemen Uruk'ta kral olan Lu-
galzaggesi'ye bir mektup yazarak kendisinden Sargon'a kar yardm is-
temi. Fakat o zamanlar mektup yazlan tabletlerin d ksmn, okunma-
sn diye zarflamay bilmiyorlarm. Herhalde Sargon mektupta yazlanlar
renmi ve Lugalzaggesi'nin yardm etmesini nlemi olacak. O, yap-
tklarnn, Tanramz nanna tarafndan salandn belirten bir de iir
yazdrtm. Bu iirden, Agade'nin o zamanlar ne kadar zengin olduu ve
halknn nasl mutlu yaad anlalyor. Onu size de gstermek iin bu-
raya yazmadan geemeyeceim.
60
inanna Agade'yi, kendi evini altnla doldurdu.
Parlak evini, kendi evini gmle doldurdu.
Onun depolarn nasl da bronz, mavi tala doldurdu!
O, yal kadnlara danlma hediyesi verdi,
O, yal erkeklere nerilerinin alnmas hediyesini verdi. 1
Gen kzlara dans etme hediyesini verdi,
Delikanllara silah kullanmay verdi.
Kklere kalp sevinci verdi.
Onlarn dadlar tambur ald.
ehrin iinde harp sesleri ykseliyordu,
ehrin dnda flt ve davul sesleri yanklanyordu.
Tekneler grkemli grnyordu.
Btn lke gvenlik iinde idi,
Halkn grd hep gzelliklerdi.
(d
gibi rahibelerin ocuu olman1as gerekir, nk onlar Tanr'nn ocuu
saylr. Annesi onu bu yzden suya brakm olmal. Hakikaten bir yerde
annesinin rahibe olduunu da okumutum.
Sargon'un kzna gelince: Ad Enheduanna, o da benim gibi bir air
mi. iirleri bizim zamannuza kadar geldi. Neredeyse 700-800 yl kadar
olmu onlar yazal. Ah! Benim iirlerim de o kadar uzun sre sonra oku-
nabilse! Onun kendine zg bir yaz ekli var. Baz iirlerinde ad
y2zlmasa bile onun yazdn yine de anlarz. Bizde genellikle airler,
~iirlerinde adlarn yazmazlar. vnmek gibi olmasn diye belki. Fakat
ben iirlerimde adm yazyorum dorusu. Enheduanna'nn sevgili Ak
Tanramz nan1a iin yazd iirlere hayranm. O bir Akadl olduu
halde, Sumerce. hem de Suncrcenin kadn dili ile yazm iirlerini. Bizde
iirler yksek dil. kibar dil gibi ~-e~itli dillerde yazlr. Kadnlar da kadn
dilinde yazar onlar. llata bir l'rkek. kadn azndan iir yazmak isterse,
onu kadn dilinde yazmas ~erek. l ladmlar da kadn dilinde konuur ve
yazarlar.
Enheduanna ayn zamanda, Ur kentinin koruyucu Tanrs olan Ay
Tanrs Nanna'nn Ekinugal adl tapnanda barahibe olup btn tap
na idare etmi. Tapnak deyince dua yaplacak kck bir yer sanma-
yn. zellikle byk Tanrlarmzn tapnaklar; Tanr yontulan olan dua
odalar, ak odalar, tapnak personelinin oturma odalar, okulu, kitapl,
bata dokuma olmak zere eitli sanat atlyeleri, rahip ve rahibelerin
manastr, byk avlular, basamakl ok yksek kulesi ile neredeyse bir
kent kadar byk. Bir de bunlara tarla ve bahelerin ektirilmesi, kiralan-
mas gibi ilerini eklersek tapnak ynetiminin yle kolay olmayaca or-
taya kar. Sargon ok akll adamm. Kzn Sumer okullarnda okuttu-
rup veya ok iyi retmenlerden ders aldrp bu tapnaa barahibe yap-
makla Sumerlilerin hem gnln almak, hem de onlar kendine dn1an
etmemek istemi herhalde. Hakikaten ona bakaldran olmam bizler-
den. Kz da babas gibi akll imi ki, hem tapna ynetmi, hem din-
cilerin ba olmu. Bu arada ok gzel iirler yazarak airler arasnda
bakeyi alm. Ondan sonra da kral kzlarnn tapnaklarda barahibe
olmalar bir gelenek haline gelmi.
Ludingirra'nn Yaamyks
Tablet 10
I
ULUSUMUZUN YKLER
64
Yabankeileri, bcekler, ylan, da akrepleri olduundan hibir
insan yryen1esin !
Kalbi sakinletirici bitkilerin byd ovalarnda kam ve di-
kenden baka bir ey yetimesin!
Agade! Tatl akan sularn yerine ac su aksn!
Kim bu ehirde yerlemek isterse yerleecek yer hu lamasn!
Kim Agade de yatacam derse, uyuyacak yer hu lamasn!"
1
65
nemlisi de erkeklere verilen cretin yarsn alan kadn iilere erkekler
gibi tam cret verilmesini salam. Halkna tam bir zgrlk vermi.
Yaptklar btn bu ileri de unutulmasn diye yazdrtm.
Fakat ne yazk ki, yaplan bu deiiklik ok ksa sryor. 1Oyl sonra
komu olan Umma kentinde kral olan Lugalzaggesi, Laga'n karmaa
sndan, gszlnden yarnrlanarak saldryor ve onun kutsal yerlerini
yakp ykyor, yama ediyor.
Okuduum bir belgede Lugalzaggesi'nin Laga'a yaptklar bakn na-
sl anlatlm: "Ummallar, l ,aga' atelediler; deerli talar, gmleri
yama ettiJer. Sarayda ve Tanrmz Enlil, Tanramz Bau'nun tapnaklar
ile dier tapnaklarda kan gvdeyi gtrd. Bu yaplanlarda kralmz
Urukagina'nn hi gnah yok. Bu gnah, Ununa Beyi Lugalzaggesi'nin
kiisel Tanras Nisaba a~yor." Bazen yle kzyorum ki, kendilerinin
yapt fena ileri Tanr veya Taru;alarmz zerine atp kurtuluyor-
lar. Niin Tanrlarmz bizi birbirimize dLi~rsn. Onlar bize akl vermi.
Fakat baz insanlarmzda yle nl olma istei var ki, kendi soydalar
ile birleip glenecekleri yerde onlarn lleri zerine basp ykselmeyi
yeliyorlar. Korkun! Bakn Lugalzaggesi de kendini hakl gstermek
iin nasl vnm: "lkelerin kral Enlil. bana ulu Tanrmz An'n ra-
hipliini, Tanra Nisaba'nn peygamberliini, Umma'nn valiliini ve-
rerek beni Uruk'un ve lkenin kral yapt."
Lugalzaggesi, Urukagina'y yenip Laga' yakp yktktan sonra, Su-
merli ozan Dingiraddamu, 1 Laga'n Tanras Bau'ya yle yaknm:
"ehiriin eyvah yreim yanyor!
Kentim Girsu (Laga'n bir blgesi) iin eyvah yreim
yanyor!
Kutsal Girsu'da ocuklar ac iinde,
Grkemli tapnan iini yama ettiler,
Kralieyi tapnandan attlar,
Ey terk edilmi kentimin hanm ne zaman dneceksin?"
Bylece Urukagina'nn ve Laga'n sonu geliyor. Fakat ksa bir sre
sonra Akadl Sargon ona saldryor. Ald btn yerleri kendi ynetimi-
ne geirdii gibi Lugalzaggesi'yi de boynunda bir boyunduruk ile Nippur
67
"Banda Tanrsal tac, aslan bal kuun kanatlan ile alt ksm tu-
fan dalgas gibi olan ve iki tarafnda aslanlar bulunan o yce erkek,
kardeim Tanr Ningirsu'dur. Sana Eninnu Tapna'n yapman
neriyor. Ufukta parlayan gn, kendi Tanrn Ningizida'dr. Altn
kalem tutan ve elindeki tabletten, gkte yazlanlar okuyan deerli
Yaz Tanramz Nidaba, yldzlara gre bir bina yapman sylyor.
zerinde yap plan izilmi mavi bir levha tutan kahraman Mi-
marlk Tanrs Nindup, sana yapacan tapnan plann gsteriyor.
indeki kader tulas ile tula kalb, Eninnu Tapna'nn tulala
rna iarettir. Sepet de tapnan tan, topran tamak iin. Te-
pinen soylu eek, tapna yapmak iin sabrszlanacak olan sensin."
Gudea arkasndan bir rya daha gryor. Bunda Tanr Ningirsu, ona
Eninnu Tapna i\'.n gerekli keresteyi, ta ve her eit malzemeyi, hal-
knn tayacana ve kendisinin Laga'a bolluk ve bereket getireceine
sz veriyor.
Bunun zerine Gudea kollar svam ve tapnan yaplmas iin d
lkelerden keresteler, tahtalar, altn, gm, kalay, bakr gibi madenleri,
diyorit ve mermer gibi deerli talar, karadan kervanlarla, denizden, ne-
hir ve kanallardan teknelerle getirtip Laga'a ymaya balyor. Btn bu
saydklarmn hibiri bizim lkemizde bulunmuyor. Biliyorsunuz bizirn
lke iki byk nehir arasnda kalm dmdz topraklardan oluuyor. Bu
yzden bize, Amanus dalarndan kereste, Ebla dalarndan mermer ve
kireta, Hahhum'dan altn, Meluhha'dan gm, doudaki Elam'dan
bakr, kuzey dalarndan bazalt getirilir.
Gudea, tapnaJn yaplmasna balamadan nce Laga' btn pis-
liklerden, ktlklerden arndryor. Ahlakszlar, byc kadnlar e
hirden uzaklatryor. Getirttii deerli malzeme ile tapnak ksa zaman-
da bitirilmi. Onun yaplmas iin zellikle Elam lkesindeki sanatlar
bile arm Gudea. Halbuki, bizim halkmz da sanat zerine ok baa
rl ve yetenekli. Neden kendi insanlarmza gvenmemi de onlar ge-
tirtmi bilmem? Belki de vnmek iin. Ama hakikaten ok grkemli ol-
mu yap. Bakn, grenler neler yazm onun iin:
69
dokundu. Bu ykntlar arasnda gezerken, dmanlar tarafndan yaklan,
ken yaplarn grltsn, binalarn altnda kalan veya dman silah-
lar ile can veren insanlarn haykrlarn duyar gibi oldum ve bir an n-
ce oradan uzaklamaya baktm. Oradan ayrlrken kendi kendime, "Ne-
den biz insanlar bu kadar fena, bu kadar acmasz, bu kadar vahiyiz?"
diye dndm. Hayvanlar bile yapmyor bizim yaptklarmz. Byk
emekler ve zevklerle meydana getirilen o gzelim yaplar yerle bir et-
mek, sevgi ile bytlen insanlar ldrp kana bulamakla ne kazanlyor
ki? Arkasndan ayn sonu onlar yapanlara da geliyor, "Dmana sal-
drrsan, o da sana saldrr" ataszmzn dedii gibi. Ama yine ders ala-
myoruz i~te.
Bu tablet de bitti. ben hcnii. ulusumun yklerini tamamlayamadm.
Szde ok ksa yazmaya al~yordum. Bir de bildiklerimin hepsini yaz-
maya kalksam daha ka tablet dolar kim bilir. Onlar da okumak sizlere
zor gelirdi herhalde.
l .udi ngi rra'n n Yaamyks
Tablet 1
!
ULUSUMUZUN YKLER
71
olarak bir kanun karmas olmu. O tarihten sonra Sumer'in btn mah-
keme kararlan bu kanuna gre uygulanmakta. Urnammu'nun bu kanunu
byk bir ta zerine yazdrarak Gne Tanrmz Utu'nun tapnana koy-
durttuu syleniyor; ama Ur'a saldran dmanlar onu paralam olmal
ki, imdi ortada yok. Bizim Gne Tanrmz adaletin koruyucusudur.
"Doruluun gemisi rzgarda gider, Tanr Utu ona bir liman bulur.
Fenaln gemisi de rzgarda gider, fakat o kylara srklenir" atasz-
mz onu ok gzel aklar. Bu yzden Gne Tanrmzn tapnana kon-
mas doal. Fakat Urnammu, onu yalnz taa yazdrmakla kalmam,
ayrca kil zerine de yazdrtarak, ynetimi altnda olan ehirlere, yarglar
ona gre karar versinler diye gndermi. Daha sonra okul kitaplklarna
da, onun kopyalar konulmu~. Bizim okulun ktphanesinde de var.
Bu kanunun ba ksmnda, Urnammu'nun yapt iler, arkasnda da
kanun maddeleri var. Size onlardan bir ksmn yazmak istiyorum. nk
Akadllar bir gn kendi dillerinde bir kanu yapacaklardr. O zaman "ilk
kanunu biz yaptk" diye vnebilirler. Bunu unutmayn, ilk kanunu da biz
Sumerliler yaptk. leride onlar, bizim kanunumuzu rnek alarak, kendi
grenek ve geleneklerine gre yenisini yazabilirler.
Kanun kitab yle balyor:
"Dnya yaratldktan sonra Tanr An ve Tanr Enli), Ur Krall'n
Ay Tanrs Nanna'ya verdi. Bir gn Urnammu, Ur'da Tanr temsil-
cisi olarak seildi. O, snr komusu Laga ile sava yapt ve onun
valisi Namhani'yi Tanr Nanna'nn gc ile ldrd. (Bu Namhani,
Gudea'dan sonra Laga' yneten son vali olmu. Ama Gutilerle
birleerek Sumerlilie kar km ... ) Ur'un snrn eski haline
getirdi. Uzunluk ve arlk llerini namuslu ve deimez yapt.
ksz, yetimi zengine ezdirmedi. Dulu, glnn eline brakma
d ... Yoksulu, zenginin eline drmedi."
7~
Eerbir adamn kars iin birisi, ''Ba~ka adamla yatyor" derse
kadn nehre atlacak. Eer Nehir Tanrs 01111 temize karrsa, suu
atan kadna te bir mana gm vercl'L'k.
Eer bir adam kendi dzeyinde hir adam aya11. silahla krarsa
10 gin gm deyecek. .
Eer bir kimsenin klesi evin hanm gibi davrap heye veya
hanma kfrederse, o.:un az bir l tu.Ja ovlar;k.
Eer bir adam bir adamn klesinin k.lg "dii~alk olsun"
diye bozarsa, sahibine 5 gin deyecek.
Bir adam kz olarak ald eini boarsa 1 "''"'" gii,ii~ deye-
cek. Eer dul olarak ald eini boarsa ya 1111 "'""'' gimi~ ve-
recek. Eer evlendiklerini kantlayacak bir sc',h~L' hLl, .lsi yoksa,
1
7J
ne gittike kaybolmaya yz tutan Sumerlilii ldrmemek ve onu canl
tutabilmek iin okullara, sanata ve mzie ok nem vermi ve onlarn
tam koruyucusu olmu. Okullarn ve eitimin nemini halkna anlatabil-
mek iin olsa gerek, sarayda zel dersler alabilecei halde, okula gidip
btn bilgileri renmi. Bakn, bunu kendisi nasl anlatm:
"Genliimde okula gittim.
Orada Sumer, Akad dillerini, yaz sanatn rendim.
Hibir gen benim gibi kile yazamazd.
karmay, toplamay, aritmetii, hesaplamay,
Tam sonuna kadar bitirip rendim.
Tanra Nidaba, gzel Ninibgal tarafndan
Bana bilgelik ve anlay~llk verildi.
Ben kimsenin yctiemeycl'.ei usta bir yazcy m."
ounlukla krallarmzn yaz bilmedii sylenir. Bu, ne kadar doru
bilemiyorum. Belki saraylarda devaml yazclar olduu iin renme
miler veya yazclara istediklerini yazdrdklar iin onlar yaz bilmiyor
zannediyoruz.
Kralmz ulgi'yi ve yapt ileri ben ne kadar anlatmaya alsam,
kendisinin yazd iirler kadar aklayabileceimi sanmyorum. O ne-
denle bu iirleri yazaym da, siz onlara gre kendisini tanyn daha iyi. Ba-
z yaztlarda onun ok yakkl olduunu okudum. ok gzel az, se-
vimli bir yz varm. Krallk tahtna oturduu zaman, tacndan ayan
daki sandallara kadar giydikleri, krallna tam olarak uyuyormu. O, iir
ler yazyor, bu iirleri ark olarak alglarla alp syleyebiliyormu.
"Her algy alabilirim, fakat flt almaktan hi holanmyorum. nk
onun sesi bana hzn veriyor, lm hatrlatyor" dediini bir yerde oku-
mutum. Bana da yle geliyor desem yalan olmaz dorusu.
ulgi'nin kendisini tantt iirini bakalm nasl bulacaksnz?
,-
,'."!
"Adm uzak gnlere ulasn, azlardan dmesin,
lkenin her yerinde vleyim, diye
Ben koucu gcm topladm, Nippur'dan Ur'a yneldim,
Aray 'bir ift saat'mi gibi ama}'a karar verdim.
Gc bitmemi bir aslan gibi ahlandm.
Bir kuak sardun belime,
Kollarm ylandan kaan bir kumru gibi atm,
Gzlerini daa kaldrn Anzu kuu gibi dizlerimi atm.
Kurduum ehirlerin halk etrafnna toplandlar,
Karabal halkm, saysz koyun gibi atlar bana.
Utu yzn evine evirmeden,
15 'ift saatlik' yolculuu bitirdim.
Sag-ur-sag rahibim aknlkla bana bakt.
Bir gnde e~\e~\ bayramn Ur ve Nippur'da kutladm."
Bir gnde birbirinden o kadar uzak iki kente nasl gitni kralmz,
pek aklm alnyor, fakat gitmi ite!
Bir de bizim ~airlcrinizin onu tanlan ~iirlcri var; ama korkmayn ben
onlar yaznayacan. Yalnz ~imdi aklma geldi, onu eklemeden geeme-
yeceim. Kralmz sava~ sevmediini. lkemizi bar iinde yaattn
da u dizelerle belinni:
"Yaptklarmn yazld gnlerde.
Ozanlar, benim tarafmdan ne bir ehir ykldn,
Ne ehir duvarlarnn delindiini,
elimsiz bir kam gibi herhangi bir lkenin
Yerle bir edildiini yaznayacaklar."
Kralmz byle yazm, ama yine de bakaldran milletlerle, Sumer'e
saldran devletlerle savaarak onlar ynetimi altna alm; hatta onlar Su-
mer ehirlerine ne gibi bir ktlk yapmlarsa, o da aynsn yapn. Bir-
ounu yama ederek, aldklar ile lkemizi zenginletirmi. Bu nedenle
olacak, onun zamannda lkemiz bolluk ve rahatlk iinde ini. Yazld
na gre, btn Sumer gece gndz arklar ve danslarla elenirmi. Ba-
bas gibi o da lkede adaleti, doruluu srdrm. Gl, gsz eze-
nemi. Anne, oluna iyi szler; oul, babasna doruyu sylemi. Ne
gzel bir yaamm deil mi?
76
Bakn yine tablet doldu. Yazmak istediim daha pek ok konu var, fa-
kat sizleri, bizim yklerimizle daha fazla yormak istemiyorum. Yalnz son
olarak, yaadm yllarda siyasal yaammzda grdmz gerdgmz
olaylar da yazmay istiyorum. Bunu yapabilmem iin, son zamanlarda bo-
zulan salm dzeltmesi iin Tanr Ningizida'ya dua edyorum.
Ludingirra'nn Yaamyks
Tableti 2
77
ARKADAIM EDADA1 NIN ERKEKLN YTRMES
78
dualarla durumu akladm. Kendisini annem olarak, zel Tan-
rm olarak kabul ettiimi. benim i(in ondan yardm isteyecek hi-
bir Tanry araya koymadp syll'dir. l Jykusuz geirdiim ge-
celerdeki iniltilerimi duyup derdiml' bir ~:arc bulmas iin yakar-
dm. Ona; 1
79
)ardaki etiketlere, zerlerindeki tabletlere bakmaya balad. Epeyce bir
sre sonra elinde ok byk bir tabletle yanmza geldi ve onu gstererek,
'Bunda, sizin hastalnz gibi cinsel hastalklarn trleri ve onlarn iyi
olmas iin neler yaplmas gerektii yazl. Sizin anlayacanz bu, bir
tr katalog" dedi ve "Hastaln nasl iyi olabilecei bundan renilebilir.
Yalnz bu durumun hangi ayda baladn bana syle" diye konumas
n srdrd. cdada hemen "Nisan aynda" yantn bast. Aakalla tab-
leti bir sre inceledikten sonra, ''te bu ksm ona iyi gelecek birka yn-
temi kapsyor. Onlarn hepsini size okuyacam, hangisinin iyi geleceini
ancak denemekle anlayabilirsiniz" dedi.
Tableti yava yava okumaya ba~lad: "Eer bir adamn erkeklii
nisan aynda yok olursa, bir t.rkek keklik tutulup boulacak. Tyleri
yolunduktan sonra iyice dvlerek yassltlm.:ak, tuzlanp kurutulacak ve
sonra dalarn dadau otu ile birlikte dvlcrek bira iine kartrlp
iilecek."
Bu iyi gelmezse, "iftlemeye hazr bir keklik boulup kurutulacak,
dvlecek, suya konulup damda bir gece brakldktan sonra o su ii-
lecek." Bu da olmazsa. "bir erkek kekliin kafas koparlarak kan suya
aktlacak. Kanl su, gece damda brakldktan sonra sabahleyin gne
dounca iilecek. Ayrca kekliin kalbi de yutulacak." Bir de u var:
'Dikdikku kuu yolunup da bitkisi ve tuzla svanp kurutulucak. Dvp
kavrulmu arpa unu ile kartrlp bira ile iilecek." Bunlardan biri ha-
zrlandktan sonra bir harp teli ele alnarak zerine "rzgar essin, aalar
sallansn, bulutlar toplansn, nem dsn, benim gcm alayan olsun,
erkeklik organm bir harp teli gibi gerilsin!" szleri okunarak dm
atp sa ve sol ele balanacak.
Aakalla tablete biraz daha gz gezdirdikten sonra, "Bir tane daha var-
m onu da okuyaym" diyerek balad: "Manyetik demir filizi dvle-
rek toz haline getirilecek. Pur, yanda kartrldktan sonra, aadaki
by, zerine 7 kez okunup gbeine srlecek:
'Heyecanlan, heyecanlan, dikil. dikil,
Bir geyik gibi co, bir boa gibi dikil,
Bir aslan seninle birlikte dikilt.
Bir ylan seninle birlikte dikilt.
Hissiz olan hislendir!"'
~o
"Bunlardan birinin iyi geleceine eminim" dedi, Aakalla.
Arkadann olduka keyiflenmiti. Konumalarndan, bunlarn
iyi geleceine inann olduu anlalyordu. "Sen buna inandktan
sonra, Tanrlarmz da sana yardun edecektir" diye teselli ettim onu.
Biliyorsunuz, ben renneye ok meraklymdr. Aakalla'ya, 1
Ludingirra'nn Ya~anykiis
'Jblct 13
Si
BZM MAHALLE
82
Maha11emizde bir de oturup bira i,ilen, ierken sohbet edilen bira evi
vardr. Buras yzyllardan beri anadan kzna ge~erek sregelmitir. Biz-
de bira evlerini kadnlar ynetir. Kadn erkek, herkese aktr oras. Yalnz
yksek dzeydeki rahibeler giremez. Onlar ne bira evi aabilir, ne de orada
I
bira iebilir. ehrin iinden baka, iskelelere yakn yerlerde de bira evleri
bulunur. skelede olanlara gemiciler gelir. Biralarn ierken yorgunluk-
larn, susuzluklarn giderir, baka kentlerde gelen arkada~lan ile konu-
ur, oralardan bilgiler alrlar. Bazen bunlarn arasna haydutlar, uygunsuz-
lar da karabilir. Sahibi kadnn bunlar hemen ~ehrin st yneicilerine
veya saraya bildirmesi gereklidir. Eer kadn onlar bildii halde yakalat-
mazsa lm cezasna arptrlr. Bizde, bira, susuzluumuzu giderecek
balca ikidir. Bu nedenle lkemizde biraclk nemli bir ticarl'l kayna-
dr. Bira yaplan byk iyerlerimizde hazrlanan biralar mlck kap-
lara, testilere, kplere doldurulur. Azlar kilden kapaklarla sn.;k kapa-
nr. Kapaklarn zerine o gnn tarihi yazlarak mhrlenir. Bira imek is-
teyenler iecek kimsenin saysna gre bir mlek veya testi aar. Biralar
genellikle kamtan, sazdan veya bakrdan yaplm borularla veya c~ili
kupalarla iilir. Bira, gmle satn alnmaz, herkes deeri kadar arpa ver-
mek zorundadr. arap da ieriz, ama bira kadar deil. kiler Tanr"a Ni
kasi'nin sorumluluundadr.
Bo~ zamanlarmzda baz arkadalarla bira evimize gider, yeni alan
bir mlein ii ne batrdmz kam borularla biramz ierken. e~itli
konularda tartr, birlikte iirler yazardk. Artk benim ya~ndakiler
hemen hi kalmad, hepsi yeralt dnyasna g etti. Eski arkada~larmn
yokluu bana ok ac geliyorsa da, onlarn yerini almaya ,al~an genler
etrafm sarnca, ne kadar mutlu oluyorum bilemezsiniz. imdi oraya bir-
iki gn gitmezsem, hemen beni aramaya balyorlar ve ne yapp yapp
beni evden alp gtryorlar. Ben yalym, deneyimim ve bilgim ok
diye bu genlerin kimi akl sorar, kimi bilgi.
Bizde yallara akl sormak, onlarn nerilerini alak hir gelenektir.
Hemen her kral baa geince, ilk ileri bir bildiri "kanaktr. Bu bil-
dirilerde her zaman yal kadn ve erkeklerin nerilerinin dinlenmesi, on-
lara sayg gsterilip akl danlmas, anne babaya sayg gsterilmesi, o-
cuklarn dvlp svlmemesi nplanda gelir.
Azmdan kanlar can kula ile dinleyen ve nerilerime ilgi gste-
ren bu genleri o kadar seviyorum ki ... Onlara bildiklerimi, grdklerimi
aktarmak bana byk, ok byk bir zevk veriyor. "75 yllk bilgi birikimi,
benimle birlikte yok olup gidecek" diye zaman zaman zlrm. Sonra da,
ne yapalm herkes bir gn yok oluyor, benden sonra geleceklere de ne b
rakabilirsem o da bir yarar diye elimden geldiince anlatmak ve yazmakla
kendimi tesel1i ediyorum.
Ayrca genlere evimdeki kitaplm am, "stediiniz zaman gelip
istediinizi okuyabilirsiniz" demitim. Ona yle seviniyorlar ki. .. Evi-
mizde birikmi pek ok yazl helge var. Dedemin babasndan beri ayn
evde oturuyoruz. Ailede htn kuaklar okumaya merakl kimselerden
olumu. Hepsi ellerine ne getiyse kopyasn yapp saklamlar. Ayrca
gelen mektuplan, yaplan her tr szlemeyi de biriktirmiler. retmen
olduum ilk yllarda, unlar bir derleyip toparlayaym. Hepsini gzden
geirip, elimizde ne var ne yok reneyim dedim. Evin bir odas yllar
dan beri onlara ayrlmt. Odann duvarlarnda sra ile raflar, zerlerinde
de geliigzel konmu tabletler vard. Onlarn hepsini gzden geirmek
aylarca srd. Birok iiri, dinsel yky, fal ve sihri, hatta oradan bu-
radan rendikleri ilalar hep yazmlar byklerim. Babam anlatrd:
Baka bir kente gezmeye gitti mi, ilk ii talarn, yontularn zerindeki
yazlan kopya edip eve getirmekmi. Bunlarn ou oralarda geen tarih-
sel olaylan yanstyor. nk onlar yaptran kral veya bakanlar, ken-
dilerini daha sonraki kuaklara bunlarla tantmay; yaptklar savalar,
kazandklar zaferleri, halk arasnda kurduklar dzeni anlatmay ama-
lamlar. Bugn de ayn gelenek sryor. Krallar bunlar ya tapnak ile-
rine, ya meydanlara veya saraylarna koyduruyorlar. Byklerim gibi, ben
de herhangi bir yere gitsem, bilmediim, bizde kopyalar olmayan yazt
lar kopya etmeye alrm.
Evimizde olan yzlerce tableti konularna, varsa tarihlerine gre ay
rarak raflara koydum. Hangi konunun nerede olduunu bulabilmek iin
de raflarn kenarna etiketler astn. Bu etiketler yle hazrlanr: Kile
drtgen ekli verilerek zerine bir delik alr ve konunun ad yazlp ku-
rutulur, alan delikten bir ip geirilerek raflarn veya kplerin zerine
aslr. Bu yaztlarn aynca listelerini yaptm. Bu listeye sra ile her ko-
nunun ilk satr yazlr. Bylece kitaplkta ne gibi konularn bulunduunu
hemen renmek mnkn olur. Her kitaplkta bu yaplr.
x..
Genler geldiklerinde, okuyamadklarn veya tam anlayamadklarn
sormak iin, beni yanlarndan ayrnak istemiyorlar. Mahallemizdeki ev-
lerin hemen hepsinde bir kitaplk ve aile arivi bulunmaktadr. Bizim aile
arivini kpler iine koymular. Kplerde, hangi yla ait belgelerin ol-
duu, zerlerine aslm etiketlerde yazl. Bunlar incelerken ailemizle il-
gili birok bilgi edindim. Babamn dedesinden hu yana satn alnan, sat- 1
85
NDE DOUP BYDGM EVMZ
Bira evine olduka yakn olan bizim eve; gneye bakan, iinde bir
hayli aacn bulunduu geni hir bahenin kapsndan girilir. Kar
tarafta boydan boya s rala11111 . klclcrin oturduu, nleri sundurmal
odalar ile eitli tahllar, kuru yiyecekler, arap, bira gibi iecekler ve
bal kpleri hulunan odalar griinr. Onlarn sa tarafnda koyunlar,
srlar ve ccklcr i,in bir byk ahr ile tavuk kmesleri bulunur.
Bahenin bir kcsindc iki tekerlekli hir araba grrsnz. Bu bizim
tarlalardan tahl tamamza yarar; hir eek koulur ona.
Bahenin sol tarafnda, alt ksmlar tuladan, st kerpiten yapl
m evin iki katl blm gze arpar. Burada ailemiz oturur. Eve ol
duka geni bir kapdan girince, kendinizi yeri tulayla denmi bir so
fada hulursunuz. Kirli ayaklarla ileri gidemezsiniz. Hemen kapnn ya
nndaki kocaman bir kpten, sapl bir anakla suyu alp yanndaki delikli
tata ayaklarnz ykamalsnz. Biz, temizlie ok nem verdiimizden
bol bol ykanrz. Tapnaklara asla ykanmadan gitmeyiz. Atalarmz ok
ok eskiden odun kl ve yadan oluan ve su ile kprp kirleri te
mizleyen bir madde yapmlar. Temizlikte hep onu kullanrz. Giri ka
psoa asl, kilden yaplm bir cin kabartmas, evimize girecek k
tlklerden bizi korur. Sundurmamzn etraf odalarla evrilidir. Bun
lardan ikisi bizim iin ok kutsaldr. Birisi dualarmz yaptm1z kk
bir tapnak yeridir. Odann kapsnn karsndaki duvarda bulunan bir gi
rintide ailemizin Tanrsnn yontusu, onun nnde bir sunak bulunur. "Ai
lemizin Tanrs" deyince bilmem ardnz m? nancmza gre her aile
nin, hatta bireylerin koruyucu bir Tanrs vardr. O dualarmz, istekleri
mizi byk Tanrlara ulatrr. kinci kutsal odamz lleri gmme yeridir.
Eskiden ailede lenler evin iindeki bu odaya gmlrm. Gmlen yer
:-< (
gereinde alacak gibi yapldndan, her len ayn yere konurmu. im
di bu gelenek yok. ller kentin dndaki bir mezarla gtrlyor. Bu
odada babamn dedesinin babas ile annesi gml imi. Oraya zaman za-
man yiyeceklerimizden, ieceklerimizden birer para koyarz.
nancmza gre bunlar verilmedii zaman, llerimizin glgeleri yer-
yzne kp sokaklarda, evlerde babo dolarlar ve nlerine gelene
saldrrlar. Dua odasnn yanndaki oda kitaplmzdr.
Bu katta bir oturma ve misafir kahul etme odamz ile iindeki ocakta
yemek piirilen mutfak en ok kullanlan yerlerdir. Yukar kata kan mer-
divenin altnda, tula deli, ortasnda hyke hir delik hulunan hela var-
dr. Pislikler, knkler yoluyla ba~ka hir yerde toplanarak baz yntemlerle
zararsz duruma getirilir. st katta etrafta odalar, odalarn nnde kenarlar
parmaklkla evrilmi, ortas ak epevre sundurma bulunur. Odalar,
kaplardan, tepeden veya duvarlara alm drt ke deliklerden
alr. Siz imdi, "bu deliklerden souk gelmez mi?" diye sorabilirsiniz. Bi-
liyorsunuz bizim lke souk olmaz. Gneimiz ok parlak ve scaktr. Ev-
lerimiz ok scak olmasn diye damn sazlar, kamlarla kalnlatrrz.
Bizde. ok scak ve daha az scak olmak zere, "yaz" ve "k" diye isim-
lendirdiimiz iki mevsim vardr. ok rsek delikleri hayvan postu ile ka-
pat veriiz. Odalarmzn bembeyaz sval oluu fazla k aratmaz.
Evimizde eitli eyalar bulunur. Sundurmada yemek masamzla ar-
kas yksek, apraz bacakl sandalyeler ilk gze arpan eyalardr. Oda-
larda oturmak iin minderlikler duvarlarn etrafna yerletirilmitir. Ynle
veya saman ve otla doldurulmu yataklarla yerde veya tahtadan yaplm
karyolada yatarz. Ben. ok sevdiim yatam yllarca nce evleneceim
zaman marangoza yaptrmtm. Drt ayak stne, iine ipler geirilmi
tahta bir ereve oturtulmu ve onun zerinde de yatam bulunuyor. Ay-
rca iek ve ku resimleriyle ssl tahtadan bir ba ksm var. Bu yatakta
sevgili karmla geirdiim ak ve sevgi dolu gecelerin hatrasna sarlarak
uyumak zorundaym, ne yazk!
Baz odalarda kamtan yaplm hasrlar serili, bazlar ise tula
deli. Tula, odalarn daha serin olmasn salyor.
Kilden, bakrdan, bronzdan yaplm kaplar; sazlardan, kamtan rl-
m sepetler; tahllar, yiyecekleri korumak iin kpler, anaklar, testiler;
balta, krek gibi gereler evimizin eyalarn oluturur. Bahemizin bir
X7
kesinde sabanmz ile kazmamz yan yana durur. Kazma ile saban de-
yince onlarn kavgas geldi aklma. "Kazma ile sabann az yok ki, nasl
kavga edebilirler?" diye bana glmeyin! nancmza gre her ikisini yce
Tanrmz Enlil var etmi, onlara ayr ayr grevler vermi. Onlar grevle-
rini yaparken ikisi de kendisini tekinden daha stn grp birbirleriyle
kavgaya balamlar. Sonunda kavga yle bym ki, hangisinin daha
stn olduuna karar vermek Enlil babamza dm. Bir airimiz de her
zaman olduu gibi bu olay iir haline getirip yazm. Bu iirde ikisinin
toplumumuza ne gibi yararlar salad anlatlyor. Size bu iiri ya-
zacam. Yaptklar ilere gre hangisinin daha yararl olduunu dnp
siz de karar verin! Bakalm kararnz Enlil babamznkine uyacak m?
Kazma:
"Hey saban! ben bytrm, sen neyi bytrsn?
Ben geniletirim, sen neyi geniletirsin?
Ben su oalrsa onu bentlerim.
Hey saban! Sepeti toprakla dolduranazsn sen.
amuru karanaz, tula yapamazsn sen,
Saygn adamn atsn dzleycnezsin sen,
Yollar dz yapanazsn sen!"
Saban:
"Hey kazma! Ben saban yce Tanr yaratt,
Ben, Enlil babann soylu iftisiyim.
unumun aynda tarlada bayram kutlanrken,
Kral benim iin kz, koyun kurban eder.
Tatan kaplara bira dker.
Davullar, dmbelekler alar.
Btn saygn kimseler yanmda yrr.
Halk nee ile bakar bana.
Atm arklar krlar ssler,
Tahl, hasat edildikten sonra,
Ambarlar doldururum.
Yetimler, dullar, yoksullar,
Kam sepetleri alr,
88
Dalm baaklar toplarlar.
Tarlaya salan samanm
Sumugan'n hayvanlar gelince
Halka tattrrm.
Hey kazma! Miskince hendek aan kazma!
I
amurda alan ve yuvarlanan kazma,
mrn pis amurda geiren,
Prens eline yakmayan,
Sapn ancak kle tutan,
Ac szlerle bana saldran sen,
Kendini benimle karlatran sen,
imdi defol krlara! Seni yeterince grdm!"
Kazma:
"Hey saban! Kaml su basnca
Gel de gr beni!
Nehir ve kanal yol deitirince,
Sular oarak aknca,
Her ey bataa dnnce,
Ben, kazma onun etrafna set yaparm,
Onu gney, kuzey rzgar ykamaz.
ayrlkta su ekilince,
Islak toprak ilenecek duruma gel ince,
Hey saban! Ben senden nce girerim tarlaya.
Onun tabann setlerim, kenarlarn temizlerim senin i,;n.
Tarlann otlarn yarm senin iin,
Kkleri ve saplar toplarm senin iin.
Senin tarlada altrdklarn,
6 kz, 4 adam bir de sen on bir edersiniz
Yetenekli iiler tarla iinden kaar.
imdi kendini benimle karlatr hakalm !
Benden sonra tarlaya girdiinde,
Kkler, dallar birbirine dolanca,
Senin diin krlr, onarlmak ister.
in nefretle, 'u saban bozuk' der.
89
Sonra senin iin marangoz tutarlar,
Koun yapanlar kaba postu hazrlar,
Pis deriyi bana geirinceye kadar urar dururlar!
Benim alma srem on iki aydr,
Fakat sen, saban drt ay alabilirsin,
Sekiz ay da bo oturursun.
Ben, kazma, ehirde yaarm.
Benden ok saylan biri yoktur.
Sahibime ev ve ahrlar yaparm.
Ahrlar bytr, allar geniletirim.
Kili kar~trr tula yaparm.
Teclleri kazar l'vlcri yaparm.
Surlarn altn tcmi.lerim.
Saygn adamn \'.at sn hava girmez yaparm.
Tanrmz111 tapnan hl'n yaptm,
Onu krmz kil, sar kil. \'.Ok renkli kille ssledim.
Beninlc alan i\'.iler.
yi yaplm evlerde serinlerler.
Atein nnde yan gelirler.
Fakat sen, saban onlarn partisine giremezsin.
Onlar yerler, ierler, cretleri deir.
Bylece onlarn kar ve ocuklarnn geimlerini salarm.
Ayrca gece, gndz tarlada alan iiler iinde
ehirdeki gibi oturup dinlensinler diye
Nehir kysnda bir kule yaptn."
Kazma bunlar syledikten sonra ikisi birden yce Tanrnz Enlil'e
giderek, "nsanlk iin hangimiz daha yararlyz?" diye soruyorlar. Tanr
nz, kazmay daha yararl bulmu. Saban buna ok zln; ama ne
yapsn, Tanr karar kar gelinemez ki. ..
Bu yky ilk duyduun zaman, "Yce Tanrmz neden kaznay
daha yararl bulmu; saban da insanlar besliyor, a yaanmaz ya!" diye
dnmtm. Sonra, "Saban yalnz karn doyurmay; buna karn kaz-
ma, evleriyle, grkemli tapnaklaryla, dzgn yollaryla, evsiz barksz,
yiyeceksiz braklmayan iileriyle koskoca bir uygarl simgeliyor. u
halde Tanrmz yalnz tahl ile karn doyurmaktan ok uygarl, insanla-
rmzn uygar olmasn ngryor" demi ve Tanrmz yanl bir karar ve-
remeyeceine gre, onu nas I ele~tirneye kalktm diye kendi kendime ok
kzmtm. Herhalde siz de ayn seimi yapmsmzdr! nk tahl ye-
rine doada birok yiyecek bulunur. fakat uygar olmak kolay deil. nsan
larn akl ve yeteneklerini birletirip olaa yn vcrmck gerek. Bu da ku-
kusuz ksa zamanda olamaz. '
nancmza gre Tanrlarm. uygar olman. satlamak iin Tanrsal
g olan me leri hazrlamlar ve onlarn konas saygn Bilgelik
Tanrmz Enki'ye brakmla
Bir gn sevgili Tanr\a inan na. hu w'll'ri kl'ndi chri_ Uruk'a g-
trmeyi aklna koymu. 1,.aka onlar Ta Ln~ i'i l'lindl'n almak yle
kolay deilmi. "Klndim. l :ridu'ya 1idip l :nki hah~y kandrarak onlar
belki elinden alabilirim" diyl' dstins.
... ' 1h'ln ha"na , Su,ura tacn
\
l) 1
Bunlar, me lerin ancak bir ksm. Tannamz hepsini gk teknesine
doldurarak oradan ayrlm. Enki babann sarholuu geip aylnca etra-
fna bakm ve vezirine me'lerin nerede olduunu sormu. Veziri, "Kra-
lm onlar siz kznza verdiniz" deyince akl bana gelmi ve "Hemen
yanna yardmclar alarak onu yakala" emrini vermi. Veziri yanna En-
kum, Uru, Lahama, Kugalgal gibi yaratklar alarak onlar izlemeye bala
m. Eridu ile Uruk arasndaki yedi duran her birinde tekneyi yakala-
mlar. Fakat Tanramzn veziri Ninubur, her defasnda onlardan kur-
tulmay baararak Uruk'un Ningalla Kaps'na yanamlar. Bu arada uy-
garln kendi kentlerine gelmesinden dolay halk byk bir sevinle kur-
banlar kesip, davul ve dmbeleklerle enlikler yapmlar. Bylece uygar-
lk, btn lkemize ve bizden de komu lkelere dalm.
Evimizden sz ederken laf nerelere getirdim anlayamadm. Kusura
bakmayn, ne yapaym, bildiimi anlatmaktan ok holandm syle-
mitim size!
Dedemden duyduuma gre bizim evin yaplmas. bundan yz elli yl
kadar nce, Kral lJrnammu tarafndan Ur bakent yaplarak btn ehir
krallklarnn birletirilmesi ile ndi kez byk ve son bir Sumer dev-
leti kurulduu zamanlara rastlyormu~. O dnemde Kral Urnammu, ul
gi, oullan Amarsin, usin, hatta zavall bbisin bile birok ehirde, zel-
likle Nippur'da yeni yaplar yaptrm veya eskilerini onartm. Nip-
pur'un surlarndaki bozuk yerlerin de Elamllar girmesin diye, Kral bbi
sin tarafndan onartldn ben hatrlyorum. Byk dedemiz de galiba
onlar rnek alarak bu evi yaptrp bize brakm. O zamandan bu yana
Elamllar, Martular gibi dmanlarn saldrsna urayan lkemizle bir-
likte, Nippur'da da ykntlar olmu. Bizim evin de baz yerleri yklm,
onarlm, ek binalar yaplm. Benim yaamm sresinde de bunlar
devam etti.
inde ac tatl anlarla yorulduum bu baba evini ok seviyorum.
Bunlar yazarken, gemite kalan gnlerimin yaants gzlerimin nn-
de canlanyor.
Ludingirra'nn Yaamyks
Tablet 15
92
I
SEVGL ANNl:M
93
ninin ok eskiden, Kral ulgi'nin zamanndan beri sylendiini rendim.
Kraln kars Kralie Abisimti ilk olarak hasta ocuu iin sylemi bu-
nu. Sonra da, herhalde saray airlerinden biri yaz1ya geirmi, kopyalar
da kitaplklara datlm. u bizim millet, ne duyarsa, ne grrse yazya
geirmeden duramam. Fakat onlarn byk bir ksm da u veya bu ne-
denden krlm, yok olmu ya! Zavall kralie ninninin sonunu u sz-
lerle bitirmi:
"Sen ac iindesin,
Ben skntdaym.
Dilim tutulmw~ yldzlara bakyorun,
Yeni doan ay y.mL' parlyor.
Kemi ki erin duvara di :i h:l'.L'k,
Duvarn adam SL'nin i,in g:ya~ dkecck,
Alayclar lirlcrinin tellerini sei i,in koparacak,
Uznt ekenler senin iin zlecek,
Keder saanlar, senin iin keder saacak."
Kralienin hasta olu lm. Kim bilir ne ac ekmi~tir onun iin!
Doal olarak anneler ninninin bu ksmn sylemezler. Dier dizeleri
de azlarndan hi dmez.
Laf nereden nereye gtrdm. Annemi anlatrken araya bir ninni
yks giriverdi, ho grn ne olur!
Annemi tanmanz ok isterdim. O her yn ile stn bir kadnd.
Koca evin iinde hep bir glge gibi dolar, evin ynetiminin dzenli gi-
dip gitmediini gzetler dururdu. Kleler, ocuklar veya bakalar ara-
snda ufak bir srtne olsa annem onu nasl duyard, nasl anlard bi-
linmez: hemen onlarn yannda belirir ve orada olan anlamazl derhal
iyi bir sonuca balard. Dedeme, nineme, babama ok saygl idi. Dinsel
grevlerini hen1en hi aksatmadan yapard. ocuklara, hatta klelere b-
yk bir efkat ve sevgi ile yak!ard. Hemen hi barp ardm
duymazdk. Byk kk herkes de onu severdi.
Yam bydke annemi o kadar gzel bulmaya balamtm ki ...
Hibir yerde ondan gzeli yok gibi gelirdi bana. Fidan gibi bir boyu,
fildiine benzeyen bir rengi, upuzun siyah salar vard. Onlar bazen
omuzlarna drr. bazen de bir ba ile tepesine toplard. Uzun kirpikli
kocaman siyah gzlerine bakmaya dayanamazdm. Adnn atitar olma-
sndan, zaman zaman bir Akadl 1.annederlenli. Halbuki o tam bir Sumerli
idi. Akadllar glendik~e Sumerliler arasnda, ocuklara onlarn adlarn
vermek moda haline gelmeye ba~lam~. Annemi de modaya uydurmular!1
Anneme olan sevgimi, hayranlm herkese s<)ylemck, aklamak is-
terdim; ama ne olursa olsun tam anlatamazdm. Ba. kimselerin de, beni
dinlemek istemediklerini hisseder, ok zlrdm.
retmen olduum sralarda bakentimiz si'e gitmi~tim. Amacm
oradaki okullar, saray grmek, retmenlerle tanmakt. Orada kald
m srece hep annem aklmda idi. Nedense onu bir daha grmeyecein1
gibi gelmiti. O sralarda bende iir yazma merak artm~t. Kendi kendi-
me, "anneme olan sevgimi, zlemimi bir iir halinde aklayarak. hu his-
lerimin kalc olmasn salamalym" dedim ve sin de, gezmeden kalan
zamanmdan yararlanarak, annemi her yn ile tantan lam 53 satrlk
mektup eklinde bir iir yazdm. O, bana gre ok gzel olmutu. Ar-
kadalara gsterdiimde, onlar da beenmi olacaklar ki, hemen, "okul ki-
tapl iin kopyasn yapalm ve rencilere okutalm" dediler. Orcn
cilein de onu beendiklerini, gelip gidip "Anneniz iin yazdnz ~iir ne
kadar gzel! Galiba imdiye kadar anne iin ilk kez byle hir ~iir ya1.1l-
m" eklinde vmelerinden anlamtm. Akadca ders veren arkada~lar
da, hemen Akadcaya evirmilerdi. stelik dier ehirlerdeki okullara da
kopyalarn gnderdiklerinde, iirimin bu kadar deerlendirilmesine yle
ok sevinmi, yle gururlanmtm ki ... Annemi, istediim kadar lm-
szletirdim sayyordum kendimi. Bunu size de yazacam. Bylece hem
annemi tanmanz, hem de iir yazmadaki yeteneim hakknda bir Jikir
edinmenizi istiyorum:
Sevgili Anneme
Yola kan kraln habercisi,
Seni Nippur'a gndereceim, bu haberi gtr!
Uzun bir yolculuk yaptm,
Annem zntde, uyuyamyor,
Odasna skntl bir sz girmeyen o,
Btn yolculara salm soruyor,
Benim selam mektubumu eline ver!
Eer annemi bilmiyorsan, onu sana tantaym:
Onun ad atitar'dr.
Prl prl grn ile
Bir Tanra holuu, tatl bir gelindir o,
Genliinden beri kutsanmtr o.
Kaynatasnn evini gayretle yneten,
Kocasnn Tanrsna hizmet eden,
Tanra nanna'nn yerine bakmay bilen,
Kraln szn yabana atmayan,
Sevilen, sevgi ile yaayan,
Kuzu, iyi kaymak, bal, kalpten akan tereyadr o?
Annemin ikinci tanmn vereyim:
Annem ufukta parlayan bir k, bir da geyii,
Ildayan bir sabah yldzdr o.
Deerli bir akik, Marha~i'den bir topaz,
Cazibe dolu bir prens miicevheri,
Nee yaratan bir akik,
Bir kalay.yzk, demir bilezik,
Bir altn ubuk, parldayan bir gm~,
i eken bir fildii heykelcik,
Mavi tatan bir taban zerinde duran alabastar bir melektir o.
Annemin nc tanmn vereyim:
Annem mevsiminde yamur, ilk tohum iin su,
Zengin bir bahe, meyveyle dolu.
Kozalaklarla ssl, bakml bir kknar aac,
Yeni ylda ilk ayn rn,
Sulama yerlerine bereket getiren bir kanal,
Aranan en tatl Dilmun hurmasdr o.
Annemin drdnc tanmn vereyim:
Annem bir bayram, nee dolu bir kurban,
Prenseslerin olgusu, bir bolluk arks,
Neesi tkenmeyen, seven, sevilen bir kalp,
Annesine dnen bir esirin mjdesidir o.
Annemin beinci tanmn vereyim:
Annem am aacndan bir araba, imirden bir tahtrevan,
Parfmle kokulandrlm gzel bir giysi,
Kendisine tam uyan, iekten bir tadr o.
Sana verdiim bu tariflere gre annemi tanyacaksn,
lamalara sahip olan o ho kadn ite benim annemdir.
Benden haber iin kulak kesilen ona, I
Haberi nee ile gtr,
"Sevgili olun Ludingirra'dan selam" de ona!
Haberciyi bu tanmlamalarla gnderseydim, annemi bulabilir miydi?
Kukusuz bulamazd. Onlar yalnz kendim iindi. Annem, sevgisi ve ef
kati zerimizden hi eksilmeyerek uzun yllar yaad. Glgesi kvansn !
Ludingirra'n n Yaamyks
Tablet 16
97
ACILARIM
98
Ben Ludingirra, yanan kalbimle yazyorum bunlar:
Ey bir saldrda len babam!
Ey eytanca bir tuzakla teki dnyaya gen Nan na!
Karn imdi dul kald.
O douran biri gibi ac lklar atyor. I
99
nasl olduklarn, okula gidip gitmediini sordum. Okula az bir sre git-
mi, okumay yazmay biraz biliyormu. "stersen, daha ok renmen
iin sana evde ders verebilirim" dedim. Yz birdenbire aydnland ve
"ok istiyorum ama annem, babam bilir, onlara sormam gerek" dedi. Bu
teklifime ok sevindii her halinden belliydi. Ailesine durumu anlata-
can syleyerek ayrld.
Bizde, genellikle kzlar okula gnderilmez. Fakat aydn ailelerin oku-
maya merakl kzlar ya okulda veya zel retmenlerle eitilir, okutulur.
Byle okuyan kzlardan ba.lar saraylarda veya zel kimselerin yannda
yazc olarak alrlar. ki gn sonra Navirtum'un babas geldi. stersem
kzna ders vcrl'hikccii. fokat hana uygun creti deyemeyeceini
aklad. Bir rctml'in crl'ti, l'n iyi sanat\ya verilen cret ile ede
erdir. Daha nce de syl..dii !:!ibi. hi.dc ya. yazmak, sanatlarn en
zoru olarak kabul l'dilir.
Ben, Navirtu ile olacamdan yle mutlu idim ki, hi cret almadan
da ders verchileceimi syledim. Bylece haftada iki gn ders vermek
zere evlerine gitmeye baladm. ok akll idi. Ne okutursam hepsini er-
tesi derste olduu gibi anlatyordu. Ta, hayvan, bitki, adlarn ieren
uzun listeleri, iirleri kelimesi kelimesine ezberden tekrarlayabiliyordu.
Gn getike, konumalarmz ilerledike ona kar sonsuz bir sevgi ve
hayranlk duymaya baladm anlyordum. Ders gnlerini byk bir
sabrszlk ve heyecanla bekler olmutum. Bir gn nasl olduunu an-
layamadn bir cesaretle ellerini avucumun iine alarak okamak is-
tediimde hi kar koymadan brakverdi bana. yle mutlu olmutum
ki, hemen pmeye baladm ellerini. Birden kendime gelip yaptmdan
utan duydum. O da ne olduunu anlamam gibi donmu kalmt san-
ki. Kendi kendime, "Fazla ileri gitme, sen bir retmensin, yaptn ok
ayp." imdi "Gnlnn setii kadnla evlen!" ataszmze gre, Na-
virtum'u tan anlamyla gnlm semi grnyor, u halde onunla ev-
lenebilirim diye o anda karar verdim. Ona hemen, "Navirtum benimle ev-
lenmek ister misin?" diye sordum. Kz bir taraftan utanm, bir taraftan se-
vinmi bir hal ile ban nne edi, yzme bakmaya utanyor gibi idi.
Yavaa enesinden tutarak yzn bana doru kaldrdm ve sorumu tek-
rarladm. Hafif bir sesle, "Babam annem bilir" derken yanaklar al al ol-
mu, gzlerinin ii sevinten parlyor gibi gelmiti bana. Eve dner dn-
100
mez anne ve babama durumu akladm. Benim kararmdan ok memnun
olmulard. Kzn ailesi iyi olarak tannn bir Sumerli idi. Onlar da kz
larna, modaya uyup Akad ad koymu~lard. lcme annem, babam gidip
kzn annesi ve babas ile konutu. Biz erkl'k taraf olarak, yalnz evlenme
harcamalarn karlayacaktk. Eer bir Akad k. ile evlenmeye kalk-
saydm, onlar kz satar gibi bir balk paras ;sll'rknli. Bizde byle ilkel
1
l 01
Uzun sredir onlar aklma gelmemiti. Bu anlar yazarken, sisler
iinde kalm gemi gnler gzlerimin nnde canlanyor.
Nereden nerelere getim. Navirtum ile szlememiz biraz deiik ol-
du. Nedense babas yle istedi. O, kzna, eyizi yannda 19 gin gm de
verdi. Bu, hemen hemen bir elma arlnda gmtr ve bununla iyi bir
ev satn alnabilir. Szlemenin koullarn da onlar koydu. Bana biraz ga-
rip gelmiti, ama Navirtum ile evleniyordum ya, nemli olan o idi. Szle
me hep aklmdadr. Aynca bir kopyas da doal olarak bizim arivde du-
ruyor. Szlemeyi size de yazmadan geemeyeceim: "Nanna'nn olu Lu-
dingirra, Kakua'nn kz Navirtum'u kan la ald. Navirtum, 19 gin gm-
kocas Ludingirra'ya verdi. Eer kocas ona 'sen benim karm deilsin'
derse, ald gm ve iki katn karsna verecek. Eer Navirtum koca-
sndan ayrlmak isterse, getirdii gm kocasnda kalacak, aynca onun
iki kat gm de verecek" diye kraln adna yemin edildi ve tanklarn
adlan ile birlikte btn szlc~mc yazlarak mhrler basld. Bana yle
geldi ki, bu szlc~mc ile Navirtum'un babas, her ne olursa olsun kznn
benden ayrlna..;m istemiyordu. Fakat ben ondan aynlmaya kalkarsam,
kznn geinini salam olacakt. O da akll adamd. Grld gibi
bizim szleme kannla tamamyla eit koullan kapsyordu.
Navirtum'un evimize gelmesi byk bir sevin kayna olmutu. Onu
yle seviyordum ki, bazen yzne bakmaya kyamyordum. Ev halk da
ok sevmiti onu. O zaman dedem henz sad. Babam, annem, iki erkek
ve bir kz kardeim vard evde. Klelerimizi altrmak; yiyecek ve giye-
cekleri dnmek; alnacak verilecekleri, yaplacak ileri bir dzene koy-
mak ounlukla annemin greviydi. Navirtum, zamanla onlan renmi
ve annemin ilerini zerine alvermiti. Sorumluluunu tam anlam ile
kavramt. Btn bu ilerin arasnda neesi, efkati. hogrrl, an-
layll hi eksilmemiti. Benim almalarmdan anlamas, zaman za-
man bana nerilerde bulunmas beni ok etkilerdi. Ona btn kalbimle
balanmtm. ki erkek, bir kz ocuumuz oldu. ki ocuumuz doar
domaz, biri de bir yanda lmt. ocuklarmzla mutlu. yaarken, o
sapsalam grnen, hi hastalk nedir bilmeyen karm, Navirtum'u bir
gn eve geldiimde byk sancllar iinde kvranrken buldum. Ne oldu-
unu anlayamyorduk. Komular toplanmt; hepsi bir eyler neriyor,
kimisi de hastalklar iyi eden Tanra Bau'ya dua ediyordu. Ben hemen
"Durun ben Hekim Lulu'yu araym, bize bir are bulur" dedim. Lulu,
102
Nippur'da olduka nl bir hekimdi. Aslnda bu isimde ok ok eskiden
pek nl bir hekim varm. O deneyip, yapt ilalan yazm. Onlar by-
lece zamanmza kadar ulam. Onun yazd byle bir tablet kitapl
mzda var. Yalnz yazd ilalann hibirinde hangi hastalk iin kulla-
nlaca gsterilmemi. Acaba "bakalar renmesin" diye mi yazmad?
yle olsayd ilalar da yazmamas gerek deil miydi? Nedenini bilmek
1
olanaksz imdi.
Lulu'nun nllne zenen ve ocuklarnn onun gibi hekim olmasn
isteyen baz ana ve babalar ocuklarna Lulu adn koyuyorlar ama, ilerin-
den ka tanesi onun gibi olabilir ki... Bizim Lulu'yu getirdim. Kann uzun
uzun inceledi ve "Ona vereceim ilac evde hazrlayacam. Akama do
ru gel al" dedi. O gider gitmez komular karmn vcuduna giren cinleri
karmas iin, sihir yapacak bir kadn bulup getirdiler. Kadn, ii su dolu bir
anak getirdi. ine lgn aac dallarn atarak sular karnm zerine s
ratt. Bir kap iinde tts yapt ve etrafnda k gezdirdi. Arkasndan da
bir bronz ile korkun sesler kartarak, "Korkun cinler hastay hemen b
rakp gidin! Fena uduk, fena Ala, kt hortlak, kt eytan, kt Tann,
kt az, btn hastalklar Navirtum'dan uzaklasn~ kn, kn onun
vcudundan kn!" diyerek dualar yapyordu. Ben Hekim Lulu'nun evine
gitmek iin acele ediyordum; fakat zaman bir trl gemek bilmiyordu. Ni-
hayet koarcasna yola koyulup verdii ilalan alp eve getirdim. O, bira
ile iilecek bir ilala karnna srlecek bir merhem vermi~ti. Hemen onlar
yapld. Bir mddet olduka sakinle~mi~ti; ama gnler ilerledike hastalk
bir trl gemiyordu. ZavaJi yiyip iKkten kesilmeye, yz saranp sol-
maya ve zayflamaya balaynca ne yapacam bilemedim. Bu kez yce
Enlil Tapna'nn hekimini getirdim. ( )nun verdii ila~Iar yapld. Tapna
n sihir rahibini ardm. Ne yaptksa ho~a gidiyordu. Nihayet bir gn
canm kadar sevdiim, sevgisine doyamadm Navirtun, bir daha ama-
mak zere gzlerini dnyaya kapyven.li. Bir trl inanamyordum. "Nasl
olur, nas!I olur bu kadar erken beni brakr gider!" diye rpnyordum;
ama o bir daha aramzda olmamak zere bizden ayrlmt. Hepimiz a
kna dnm, perian olmutuk. Evimiz gnlerce akraba ve dostlarla dol-
du tat. Onun iin gzyalan sel gibi akt, kadnlar salarn datt. Ak-
lma getiremediim, dnemediim bu felaket beni kolsuz kanatsz b
rakm, can evimden vurmutu. Onu ok byk bir trenle, Nippur'un
103
Nergal (lm Tanrs'nn ad) Kaps'ndan 1 kararak, oraya yakn, lle-
rin gmld yere gtrrken hi dayanamayacam, ben de yollarda
leceim zannetmitim. Fakat Tanrlar istemeyince lnemediini o anda
anlam bulundum. Navirtum iin duyduum o derin ac ile azmdan d-
klen dizeleri yazdm, uzun bir at oldu, ama yine de byk zntm
tam anlatamadma inanyorum. Onu size de yazacam, bakalm nasl
bulacaksnz?
104
Ben, karmn btn sevgisini kzm Nindada'ya verdim. GzeIJii, iyi
huyu, alkanl annesine benziyor. Onu hem okula gnderdim, hem
kendim eittim. Mzie, ark sylemeye ok dknd. Bu yeteneini
anlaynca ona bir alg almaya karar vermitim. Bizim davul, dmbelek,
tef gibi vurularak: flt, kaval gibi flenerek alnan alg1lar ile harp, 1~
gibi telli alglarmz var. Kzma "Bunlardan hangisini alaym?" diye so-
runca hi dnmeden, "harp" karln verdi. Buna pek sevinmitim.
nk ben de harpn sesine hayranmdr. Ondan kan melodiler bana
sularn kr kr akn, damla damla dn, kularn cv I cvl
tn hatrlatr. Hemen ona ucunda boa ba olan kocaman bir harp
aldm ve bir de almasn retecek retmen tuttum. Mzik bizde okul-
da da renilir. Hemen hemen yllk bir eitim yaplr. Fakat, ben
kzmn evde eitim grmesini istedim. algda karlacak sesleri an-
latan iaretler vardr yazmzda. O iaretlere gre arknn sesleri bu-
lunur. Fakat benim kzm bunlara bakmadan duyduu arky, hemen
harpta almaya balad. Hatta benim yazdm baz ilahileri kendi ken-
dine yle gzel seslendirmi ki ...
Kzm bir gn bana gelip, "Baba ben tapnakta ark syleyen, alg
alan rahibelerden olrak istiyorum" deyince birdenbire hi aklma ge-
tirmediim hu ise~c. ~a~rp kalmtm. Rahibe olmak, Tanrlarmza
hizmet etmek, en yce giirev; ama ben \znn evlenip oluk ~ocuk sa-
hibi olacan d~lerdir hep. Rahibe ohn<.:a da onun dli.eyindekilcr ev-
lenebilir, ama ocuklar olnaral. Tanr evinde oturduklar ve Tanr ya
ait olduklar iin doan ,oruklar da Tann'nn ,oruklan saylr. ~ocuklar
olmamas iin, bitkilerden yapln~ ._e.~ili ila\lar i,irirkr onlara. Kanra
olan ocuklar, anneleri tarafndan, llrhangi bir ~ekilde saklanarazsa
ldrlrler.
Tapnaklara rahibe olarak )!ilmek iiyh. kolay deil. Fakat kzm o
kadar yetenekli ki, hen de yce Tannrz Enlil'in tapnana alnd.
Onun rahibe olmas mahalleni.de byk bir heyecan yaratt. O gn ra-
hip ve rahibelerden oluan bir grup gelerek ~arklar ve ilahilerle, gzel giy-
siler iinde kzm Tanrya gelin olarak gtrdler. nce uzun boyu; sim-
siyah uzun salar; bol krpkl. dalgn bakl gzleriyle. kzm Tanrsal
bir varlk gibi idi. Sevgili annesinin, daha o kck iken, narin elleri ve
10~
gz nuru ile hazrlad iki sandk eyizini de, arabayla yanlarnda gtr-
dler. Onu gzyalaryla uurlarken, Tanrnn gelini olarak gitmesinin ila-
h heyecan myd, yoksa ondan ayrlmann znts myd beni alatan?
Onu dnecek halde bile deildim o zaman. O gnden beri onu dinlemek
iin, tapnaktaki trenleri hi karmaz oldum. Hele o hapn yalnz a-
larken bu dnyadan uzaklar, hayaller iinde uar, uarm. Bu da ya
llmn zevk ve gurur kark~ en byk elencesi oldu.
Ludingirra'nn Yaamyks
Tablet l 7
106
TAPINAKTA LK KEZ
BR KADINLA BRLKTE OLMUTUM I
107
altrmak iin iiiki gn sonraya brakmt. nk onun da ilk gidii
olacakt. Kararlatrdmz gne kadar hepsini derleyip toparladm ve
akama doru bulutuk arkadamla. kimizin elinde makbuz ykl se-
petler ve bira dolu testilerle tapnan yolunu tuttuk. Nasl heyecanl idim
bilemezsiniz! Elim, ayam titriyor, ayaklarm geri geri gidiyordu. Ar-
kadam da, benim gibi idi; ama ikimiz de birbirimize heyecanmz belli
etmemek iin gayret ediyor, bo laflarla zaman geirmeye alyorduk.
Ne garip, bunlar yazarken bu yamda bile, o gnk korku, merak ve
sevinten oluan hislerimi duyar gibi oluyorum. Tapnan o grkemli ba-
samaklarndan kendimizi sakinletirebilmek iin olsa gerek, ar ar
ktk. Yapnn iine girince etrafmz, bizi Tanramza ulatran ve
yalnz onu d~nerek iimize huzur veren bir tts kokusu ile lir ve harp
alglarndan dklen tatl bir mzik sesi kuatt. Karmzdaki en son
blmede, altnla ssl giysiler iinde Tanramzn yontusu bizi karlyor
gibi idi. Byk salonda oradan oraya giden rahipler ve rahibeler
grlyordu. Bir an a~rdk nereye gideceimizi. Giriin biraz ilerisinde,
kar~lkl iki oda nnde sralanm insanlar duruyordu. Bir tarafta yalnz
erkekler. dierinde kadn l'rkek bir arada idi. Bizim gideceimiz yer "er-
kekler taraf olmal" diye o tarafa ynl'ldik. Bir hayli bekledikten sonra
ieri girme sras bize gelmiti. Girdiimizde kar~lkl oturan iki yazc
grdk. Birine Tanranz iin getirdiimiz bira testilerini verdik. O da
yannda duran kilden kk bir para alarak, zerine ne kadar bira ge-
tirdiimizi, admz, babamrzn adn ve gnn tarihini yazp bir de
mhrn basarak bize uzatt. Birer tane de kendisi iin yazarak yanna
koydu. Bunlar daha sonra gnlk, haftalk ve aylk listeler halinde byk
tabletlere geirilir. Odann duvarlar st ste, zerinde etiketler asl ve tab-
letler bulunan raflarla kapl ici. Dier yazc, getirdiklerimizi raftan ald
koca bir tabletle birer birer karlatrd. Hepsi tamamd; ancak ok uzun
srmt bu iler. Fakat her ikimiz de, tapmakta her zaman seks yapn1a
hakkn kazanmtk artk. Bu arada biraz sakinlemitim. Arkadam da
yle grnyordu. Dar knca yine bana hafif hafif titreme gelmeye
balamt. Bir rahibe, bizi ve biri gen, ikisi orta yal grnen erkei
yanna alarak, iinde yalarn pek tahmin edemediim on kadar rahibenin
bulunduu bir odaya soktu ve ayrld.
Rahibeler sraya dizilmi, bizleri yle bir gzlediler. Aralarnda bir f
sldama oldu ve be tanesi ilerinden ayrlarak bize doru geldi. Her biri,
10~
birimizi seerek elimizden tutup bu iler iin ayrlm ak odalar denen
odalara gtrdler. Ben rahibeleri, kendimiz seeceiz zannetmitim. Hal-
buki onlar sokak fahieleri deildi ki ... Bunlar Tanramzn grevini st-
lenen kutsal fahielerdi, dnememitim o zaman. Onlarn ba Tan-
n'nn gelini saylr ve yksek dzeydeki kadnlardan olur. Dierleri. Tan- 1
r'nn odalklardr. Odaya girdiimizde ilk gzme arpan, tahtadan yapl
m, zerinde bembeyaz keten araf serili bir yatak oldu. O araf bana,
sevgili Tanramz nanna'nn evlenme treninde serilen araflan hatrlatt.
Heyecann yine en st dzeye ulamt. Birdenbire her eyden vaz-
geip eve kamak istedim. Fakat i iten gemiti artk. Rahjbe benim
oturmam iaret etti. Kendisi de karma geti. Yzne bir trl bakam
yorum. Gen miydi, gzel miydi, fark edememitim. Bana ok tatl, sevgi
dolu bir sesle. "lk kez mi buraya geldin, adn ne?" dedi. Arkasndan an-
nemin adn, hahamn adn, okulu bitirip bitirmediimi, bir i yapp yap-
madm sordu. Sorularna yant verirken bir taraftan da onu gzlemeye
alyordum. I krhalde o kadar dikkatle izlemi olmalym ki, yzn hi
unutmadm diyl'hilidin. Boyu benim boyuma yakn, benden daha yal
grnyordu. "\cl'ni olduum iin beni daha deneylisi ald herhalde" diye
dndm. Ba~ hir rt ile sarmt. Yanlarndan siyah lle lle salar
grnyordu. Birdl'n aklma geldi; kutsal fahielerin sokakta balarn rt-
melerinin zorunlu oldupunu hiliyordum. "Demek tapnan iinde de ha~-
lann rtyorlarmf dl'dim i~imden. Yznn rengi biraz esmerce olma-
sna karn yanaklar al ald. \caha o da m bl'nim gihi hl'yccanlanyor?
Olabilir, nk o da toy hirinl' hir tr <.krs vereclkti Vl' bunda ha~arl olup
olmayacan bilemezdi. <>. sorulan sora kl hi taraftan ellerimi tutuyor;
bam, yanaklarm ok~uyordu. 1Jk inin dl'r in Lizerinde scakln
hissettike iime lk lk hir ~l'Y akyor f.ihi o.maya ha~lamt. Bir ara
kendimi tutamam ve btn gdimk una sarlarak rasgl'le pmeye bala
yvermitim. Artk alm~. ll'r ~eyl' ha.r duruma gelmitim. Ondan son-
ras bir rya gibiydi. Zaman hi\ hitml'sin istiyordum, ama her balangcn
bir sonu vard kukusuz.
Daha sonralar oraya bin;ok kez gitmi olmana ramen o ilk gn
belleimde yle derin iz brakm olmal ki, bu yamda bile rya-
larmda o gnk heyecanm ya~adm geceler oluyor.
Ludingirra'nn Yaamyks
Tablet 18
109
KUTSAL NUNBRDU KANALINDA TREN 1
110
Anlatlanlara gre daha insanlar yaratlmadan ok ok nce Nippur'da
yalnz Tanrlarmz oturuyormu. Burann delikanls yce Tanrmz En-
li], gen kz sevgili Tanramz Ninlil ve yal kadn da Ninlil'in annesi
Nunbaregunu imi. Ninlil'in annesi, kznn, btn Tanrlarn ba, her is-
tedii hemen yerine gelen gl Enli] ile evlenmesini ok istiyormu. F,
kat btn Tanrlarn batac olan gururlu, kendini beenmi bu delikanlya
kzn beendirmek yle kolay bir i deil ki ... Kadm dnp tanyor.
en sonunda aklna hir zm yolu geliyor. Kzna, "Kzm Nunbirdu kana-
lna git. Orada soyunup suya gir ve ykan! Enlil seni grp beenecektir"
diye t veri. Kz da kendini beendirmek istiyormu ki. hemen an-
nesinin nerisine..' uyarak kanala gitmi. Soyunup, rlplak berrak sulara
kendini brakm. l lakikaten annesinin umut ettii gibi Enlil onu grm
ve birdenbire..' ~arplm~a dnm. Kza srlsklam ak oluvermi. Ona
dayanlmas olanaksz yle bir istek duymu ki, hemen yaklap, evlen-
meyi falan d~nKdc..n, "(,el seninle yatalm" diye zorlamaya balam.
Fakat kz hu damdan dii~c..r gibi teklife, "Byle bir ey olamaz" diye kar
km. Enlil hak~ ki kz kandramayacak, hemen veziri Nusku'ya,
"Nunbinlu kanalnn hl'rrak suyunda ykanan bir kza grr grmez yle
bir ak oldum ki, onu w yap yap hana getir!" diye emir vermi. Nusku bir
tekne bulup kz kandrarak ona bindirmi. Enlil de arkasndan girmi tek-
neye. O hemen Ninlil't. sa lp onunla zorla yatm. Yatn~ an1a hu uy-
gunsuz hareketi dc..rhal dijkr Tan larn kulana giti~ ve hepsini son de-
rece kzdrm. Enlil onlarn ha~. k.l olduu halde..', "Hnlil dL"fol kentten,
git yeralt dnyasna!" diyc..rtk kov~lar. /,av all l :nli I haha 11111. hyk bir
znt ile yeraltna gitl'k lt. ikl'n. Ninlil dayanaa~ onu yalnz
gndermeye ve o da arkasdan yiiriic..yc.. ha~l:11111~. Yolda Ninlil, Ay
Tanr Nanna'ya gebe oldugum anla. l:nlil duuu rL"nincc, geceleri
dnyay aydnlatacak \y Tars'nn karanlklar i;imlc.. ya~amasna gnl
raz olmam. Onun yerine yl't:ltna yc..ni doi~acak Tanrlar brakarak o
lunu kurtarmak istemi ve hu nc..c.knll' yolun ii.erimlc..ki Nippur ehrinin
kapcs, yeralt nehrinin ada, hilc..ri hu nc..hirde llcr diyarna gtre-
cek kayk ekline girerek karsnn \y Tanrs ndan baka ocuk da-
ha dourmasn salam. ( Bu ~ocuklann adlarn sorarsanz yazaym:
Meslamtae, Ninazu, Ennugi.) Bu arada yce Tanrmz Enlil ile sevgilisi ev-
lenerek yeraltndan kurtulup tekrar Nippur'umuza gelmiler. Oullar Nan-
na da gkyzne karak parlak ile bizi aydnlatmaya balam.
111
Onlarn Nippur'dan kovulularn, byk bir znt ile yeraltna gidi
leini anlatan hznl ezgiler, tekrar yeryzne kp Nippur'a geli~leini
dile getiren neeli arklar yzyllar boyu yazlp sylenmi burada.
Bu yknn doru olup olmadn bilemiyorum~ fakat biz buna ina-
nyoruz. Yalnz aklma yle bir dnce geliyor: Bizim ulusumuz ara-
snda bir kadnla zorla beraber olmak ok fena sayltr. Kanunlarmzda
byle yapanlara ar cezalar var. .. Acaba bunun byk bir su olduunu
halkmza retmek iin mi bu yky sylemiler, yoksa bu yk dola-
ysyla m bu, su saylarak kanunlarmza girmi? Aman Tanrlarm, ben
neler dnyorum, gnaha m giriyorum acaba? nsann hi istemedii
halde bazen neler geliyor aklna!
Bu yk ister doru olsun, ister doru olmasn, bir yandan trenlerle
elenmemize, te yandan bir kadnla zorla yatmann, deil insanlara Tan-
rla bile uygun olmadn gstermek iin bir neden oluyor. Bu hikaye-
den ozanlarmzn yaratm olduklar arklarn birka tanesini, belki me-
rak edersiniz diye size de yazmay dndm. lgileneceinizi umut edi-
yorum. nce Enlil'imizi ozanlarmzn nasl tanmladn gsteren iirler
den rnek vereceim, sonra da ykden birka satr yazacam:
Emirleri uzaklara ula~an, sz kutsal olan Enlil,
Sz dci~tirilemcyen. verdii kaderler deitirilemeyen
lkeyi gzetleyen,
lkenin kalbini arayan bey,
Yer Tanrlar, nnde eilirler,
Gk Tanrlar sayg gsterirler.
Ey Enli]! Kime iyi gzle bakarsan,
O, ayan bast lkeleri kendine balar.
Enlil, deerli oban!
Soluk alanlar ynetecek obanlk iin prenslii yarattn,
Kutsal tac onun bana koydun!
Ey gl olan! Gkte yamuru, yerde suyu tutarsn,
Ey Enlil ! Tanrlarn (doann) yularn tutarsn.
Sen beysin, sen beysin,
Arpay byten beysin,
Asmay byten beysin,
112
Gn beyi, yerdeki bolluun beyisin!
Sz dndrlemeyen,
Akll sz deitirilemeyen sensin!
Enlil Tapna'ndaki tahtnda parlaynca
Bir gk kua gibi g sarar. I
Yzen bir bulut gibi yolunda gider.
O, gn tek prensi, yerin tek bydr.
Onun yce veziri, toplantnn bakan Nusku,
Onun kalbinden geenleri ve emirlerini bilir.
Onlar byk bir sayg ile yerine getirir.
Annesi kznasylyor:
tBerrak suda kz, berrak suda ykan!
Ninlil, Nunbirdu kanalnn kysnda yr,
l~ldayan gzl bey, ldayan gzl,
'byk daf, ~ldayan gzl Enlil baba grecektir seni,
Kararlar dci~meyen oban, ldayan gzl grecektir seni,
Kucaklayacak, opccektir seni"
113
Enlil'i Kiur'da yakalad ve dediler ki,
"Enli 1. lmsz olan sen, defol ehirden,
Nunammir, lmsz olan sen
1
Defol Nippur'dan !'
11 1
FIRAT NEHR 1 KIYISINDA BR GEZNT
115
Balklar taze olarak satlmazsa ya kurutuluyor, ya tuzlanyor veya pi-
irilip bir tr ya iinde satlyor. eitli amalarla kullanlmak zere ba-
lktan ya da karlyor.
Grdnz gibi balk ve balklk, byk hir i ve ticaret alan. Hal-
kmz da balk yemeyi ok sever. Tanrlarmz iin tapnaklara bol bol ba-
lk gtrlr. Onlar Tanrlarmz yiyemez ama, onlar iin grev yapan y
nla tapnak personeli midelerine indirir. Benim en ok sevdiim suhur
bal ile balk yumurtasdr. Onlarn yannda birka soan, ekmek bir de
bira oldu mu tadna doyum olmaz. Bizim bir kentten dier kentte haber,
mektup gtren habercilerimiz vardr. Su kenarndaki ehirlerden gnderi-
lenlere yolda yemeleri iin balk, ekmek, soan ve hira verilir. Balk ve
balklmz sosyal dzenimizi koruyan Saygn Tanramz Nane'nin
sorumluluu altndadr.
Sz balktan a<;lm~ iken ~unu sylemeden geemeyeceim: airle
rimizden hiri. hir halk evi yaptrp iine hirok balk doldurmu. "Bunda
ne var?" diyecl'ksiniz. Doru. fakat bir de kalkm onun iin iir yazm.
Dedim ya. hiz. ~air ruhlu hir ulusuz. nmze ne gelirse ona ait bir iir
yazveririz. ()m okuyunca hir hayli glm~tm: "Balm senin iin bir
ev yaptm, dostlarn da gelsin. sevgilin de gelsin; anan, haban! deden, ka-
rn, ocuklarn, komularn da gelsin. (,ir sevgili olum, gir evine. Orada
tuzlu bir kanal gibi alkanmayacaksn, nehir keltisindcki gibi bozulma-
yacaksn, taan sudaki gibi yatan yaylmayacak. Evine kimse yakla-
amaz, onu bitki ile kapladm. Eiine, srgsne tts koydum. ine en
iyi yiyecekler ile bal doldurdum. Otasna oturacan bir yer yaptm, ora-
da dinleneceksin, kimse seni rahatsz etmeyecek. Kavga etmeyeceksin,
herkes sana hayretle hakacak; gir olum, gir evine."
Ben bunlar dnrken, Lugudu, balklara durmadan "Bunun ad
ne, unun ad ne?" diye sorup duruyordu. Ona "Bil bakalm bizde ka tr
balk var?" diye sordum. yle bir dnd ve "Olsa olsa 15-20 kadardr"
dedi. Ben yzne, "ne sylyorsun?" der gibi baknca hemen, "ok mu,
kusuruma bakma, biliyorsun benim fazla bilgim yok" diyerek zr dileme-
ye kalkt. Ben, "Arkada nereden bileceksin, ben de bilemezdim ne kadar
tr olduunu, fakat bizim eski bilginlerimiz btn halk adlarn toplayarak
bir sra halinde yazmlar, katalogunu yapmlar. Bizim okulun kitapl
nda var. Onlar, ocuklara zaman zaman okutup yazdryoruz. Fakat
116
balklar grmeden, onlarn hangi balk olduunu bilmeleri olanaksz. Lis-
teye gre en az 250 balk tr varm" deyince Lugudu'nn gzleri hayret-
le alm. "nanamam, nereden bulmular o kadar cins bal?" demiti.
Ben de, biliyorsun balklarmzn yaad nehirlerimiz, kanallarmz, gl-
lerimiz, denizimiz gibi eitli ortamlar var. Buralarda sularn cinsine, s
caklk ve soukluuna, ilerindeki bitkilere gre de eitli balklar oluyor."
1
zor olan bir balk gzme iliti. Arkadaa, "Bak bak, u bal tanyor mu-
sun? Onu bir yemee kalksan boazna klk karmadan yutabilsen ok
anslsn" dedim. Arkasndan. "Bu bal yerken kadnn birinin yle can
yanm ki, 'kocam benim iin toplar, olum benim iin yar, ne olur sev-
gilim de, balktan kl temizleyip bana yedirse!' dediini ekledim. Bu
deyim ok hoa gitmi olmal ki, hemen bizim atasz kitabna ekleyi-
vermiler" deyince Lugudu gld, gld, "Kim istemez yle sevgiliyi"
diye karlk verdi.
Deniz kenarnda yaayanlar daha deiik halklar yiyebiliyorlar. Nip-
pur'umuz denizden olduka uzak. Bu yzden orada tutulan balklar, taze
olarak bize kadar ulatnnak zor oluyor. Serin havalarda getirilirse de, az
olduundan biz duyuncaya kadar hemen kaplr.
Lugudu damdan der gibi, "Denizle, balkla ilgili bir Adapa
yks olduu kulama gelmiti, sen bu yky bilirsin, ne olur bana
anlatr msn?" diye sordu. Nasl anlatmam? Bana yeter ki, bildiim hir
ey sorulsun!
"ok ok eskiden deniz kysnda bulunan Eridu kentinde Adapa adl
bir kahraman yayormu" diye sze baladmda aklma geldi: Bu y-
k bizim, ama Akadllar onu alarak yazya geirirken, bizim Tanrlarn
adn kendi dillerine evirip kendilerine mal etmek istemiler. Bu da bi-
zim kltrmze nasl konduklarn gsteren bir rnek. Her neyse, ben
szm srdrdm: "Bu kahraman, bo zamanlarnda balk avlamaktan
ok mutlu olurmu. Bir gn yine kay iinde avlanrken birdenbire g-
ney rzgar kararak kayn batrm. O da, denizde dalgalarla bou
urken gney rzgar utunun kanatlarn krarak cann kurtarm. Bu-
117
mt. Kadnn dedii doru muydu? Doru ise kz olduunu kantlayp
onu geri alabilecek miydi? Kz o kadnn yanna nasl gelmiti? Kadn onu
aln myd, karm myd, yoksa alan birinden satn m almt?
Doal olarak bizim aile iinde de, bunun nasl sonulanaca tart
mas alm yrmt. Btn bunlarn yant ancak Puhrum'un verecei
kararda belli olacakt. lkemizde olaylar, kiiler arasnda zlemezse,
hemen mahkemeye bavurulur. Mahkemede, her iki taraf, ahitlerle ve
yeminle hakl olduunu kantlamak zorundadr.
Bunun sonucunu, Puhnm'da yarg olan amcam Ursatran'a sormaya
karar verdim. Bizde, kti<;k anla~mazlklar ya ehir bakan zmler
veya tapnakta zmlenir. l 'akat byle nemli davalarn, Puhrum'a ge-
tirildiini biliyordum. Am.:am ill' ilk konu~mamda hemen bu konuyu a-
tm ve kadn tarafndan ha~vunnun yaplp yaplmadn sordum. O,
'Henz yaplmad ama yaknda geleceinden kukum yok. Byle iler
kk mahkemelerde zleml'z, mahkeme yaplaca gn seni mutlaka
arrm" dedi. Buna ok sevinmi~tim. Aradan birka gn geince, am-
camn beni ~ardn renerek hemen hize yakn olan evine kotum.
Amcam pek keyilli grnyordu. Bana, "Haydi iin i, sen bir dava din-
leyecektin, fakat ok ilgin olan ikincisi de kt. Yarn gel" dedi. "kinci
sinin konusu ne? Bana aklayabilir misin?" soruma, "bir cinayetle ilgili
dava" karln verdi. Birdenbire akna dnm, byk bir hayretle,
"Bir de cinayet davas ha! Nereden kt bu; kim, nerede, niin, kimi, ne-
den, nasl ldrm?" gibi sorulan birbiri arkasndan sralayvermitim.
Kentimizde bir cinayet! Ne korkun bir olayd bizim iin. "Nippur'da na-
sl bir cinayet ilenir?" Kalbime den byk ac yzme vurmu olacak
ki, amcam hemen, "Merak etme, bizim kentte deil, bakentimiz sin'de
olmu. ldrlen adamn karsnn da, bu cinayette suu olup olmad
na oradaki mahkeme ve kralmz karar veremedii iin bize gndermi
ler. Biliyorsun bizim mahkememiz lkemizin en yksek adalet kurumu.
Burada verilen kararlar kesindir ve kimse ona kar kamaz, deitire
mez. Bu yzden baka ehirlerde sonulandrlamayan davalar bize gn-
derilir" diye durumu aklad.
Ertesi gn iple ektim. Vakit gelince kahraman Tanrmz Ninurta'nn
tapnandaki mahkeme salonunda kendimi buldum. Benden sonra arka
arkaya 11 kii, salona girip hakimin yannda yer aldlar. Bunlar, yarg
122
karar vermekte biraz kukuya dse, oylarna bavurulacak kimselerdi.
Bunlardan bazlarn tanyordum: riyar olan yk tayc ekalla; ince,
uzun boylu, sakall Lukan; orta boylu biraz tknazca olan bahvan Uba
sin ve bir de adn hatrlayamadm, Tanr Ninu1a'nn tapnanda g-
revli bir memur. .. Daha sonra amcam byk bir ciddiyet iinde ieri gi}p
yerini ald. Arkasndan drt kadn, iki erkek ve bir kz getirildi.
Kk bir sessizlikten sonra yarg, "Kznn alndn syleyen
kalksn, adn ve olay aklasn!" dedi. Orta boylu, tombulca, zerinde
maviye alan renkte keen giysi olan bir kadn ayaa kalkt. Olduka skl
gan bir halde kekeleyerek, "Adm Tirannaummi, yl nce kaybolan k
zm, (bir kadn gstererek) onunla birlikte giderken yakaladm. Kzmn
ad Nuduptum idi; onu atlyla arnca dnp bakt bana. Fakat bu kadn
'onun ad Amatilia ve bana aittir' dedi. Benim kzm bir Nippurludur; k
zm ona ne evlatlk, ne gelin olarak verdim, ne de kle sattm. Halbuki o,
kzma bir kle ad vermi." Yarg, "Bunu kantlayabilir ve doru oldu-
una yemin edebilir misin?" diye sordu. Kadn, "Tanklarm var kantla
mak iin, aynca Kahramanlar Tepesi'nin bahesindeki kapda hem kral
mz, hem de Tanrlarmz adna yemin ederim, o benim kzmdr" yant
n verdi. Yarg onu dinledikten sonra, "Kzn kendisine ait olduunu sy-
leyen kalksn, adn ve kzn neden onun olduunu anlatsn!" dedi. Ufak
tefek, yz solgun grnen, kvrck salar dank bir halde omuzlarna
dklm bir kadn ayaa kalkarak, "Adm Tarihim, bu kz ben ne al-
dm, ne de kardm. Onu Kargula'da satarlarken grp satn aldm" diye
karlk verdi. Kargula dedii yer, kentin duvarlarnn dnda, yklm,
imdi kullanlmayan bir iskele idi. Son yllarda kente giremeyen baz fena
kimselerin kaaklk gibi uygunsuz iler evirdiini, zaman zaman ko-
ruyucular tarafndan yakalanp cezalandrldklarn ve onlar orada barn
drmamaya zen gsterildiini duymutum. "Demek doru imi" diye d-
ndm. Yarg iki kadn iki erkekten oluan tanklara dnp, "Bu kzn
Tirannaunmi'nin kz Nuduptum olduuna tank msnz?" diye sordu ve
arkasndan, "Yasalarmza gre yalanc tanklk edenlerin cezasnn lme
kadar gittiini bilin ve ona gre doruyu syleyin!" diye ekledi. Tanklar,
onun, kadnn kendi kz olduunu, yakn komular olduklarndan kz
iyi tandklarn sylediler. Yarg hepsini dinledikten sonra kzn, kendi
annesine verilmesine karar verdiini bildirdi. Yannda yumuak kil bu-
123
lunan yazc,hemen davann konusunu, davaclar ve karar, tanklarn
adlarn bir tablete yazarak taraflarn karar onayladklarn belirleyen
mhrlerini bastlar. Birbirine kavuan anne kz sarma dola, kz elin-
den alnan kadn da, alayarak salondan ktlar.
Onlann arkasndan erkek, bir kadn ieri alnd. Yarg yazcsna,
"Bunlarn davasnn ne olduunu okuyun!" dedi. Yazc okumaya balad:
"Addakalla'nn klesi bahvan Enlilennam, Lusin olu berber Nannasig
ile Kunanna olu Lusin birleerek, Lugalapindu olu niakku memuru Lu-
inanna'y ldrmler. Ayn zamanda klrdkleri adamn kans Luni-
nurta kz Nindada'ya gidip, 'Senin kocan ldrdk' demiler. Bunu re
nen kadn durumu gidip hkmet yetkililerine bildirmemi. ldrenler
yakalanm ve sularn kabul cmi~ler. sin'de, kadnn da ldrenler gi-
bi sulu mu veya susuz mu saylacapna karar verilememi. Sayn kra-
lnz tarafndan bu kararn verlmesi Nippur Yiiksek Adalet Mahkeme-
si'ne braklm."
Yarg, katlna dnerek, "Kocan bu adamlarn ldrdn bildiin
halde, neden gidip ilgililere haber vermedin?" diye sordu. Zayf, uzunca
boylu, omuzlar km, ok yorgun grnen kadn, "Kocam bana hi
bakmyor, geimimi salamyor, eve de istedii zaman geliyordu. Doku-
ma tezgahlarnda, tarlalarda alarak kendime ve evime baktm halde
hep barp anyor ve beni dvyordu. Kendisinden bkmtm. Onun
iin 'ldyse bana ne' diye aldrmadm" dedi. Yarg katillere dnd ve
"Kadnn syledii doru mu, size yardm etmedi mi, sizi zorlamad m?
Niin ldrdnz korkmadan gidip kadna sylediniz?" diye sordu.
Adamlar yine de drst kiilermi. "Bize yardm etmedi, her zaman kad
na acyorduk. Adam hem bakmyor, hem de kansn dvyordu. Kurtul-
duuna sevineceinden bizi ele vermeyeceini biliyorduk" dediler. Yarg
bunlar dinledikten sonra karara yardmc olacak yelere, "Siz ne dersiniz,
bu kadn bu durumda sulu mu, susuz mu?" diye sordu. yelerden doltu-
zu kalkp, "sulu" demez mi? Nedense, "eyvah kadn da cezalanacak" d-
ncesiyle zlmtm. O ara yelerden memur olan ile bahvan Ubar-
sin kalkt ve "Bu kadn asla sulu saylmaz. nk o, kocas ldrlrken
adamlara yardm etmemi, ldrmeleri iin onlar zorlamam. Kendisine
bakmayan, kocalk grevlerini yapmayan, onu dven adamn ldrlmesi
kadn iin bir kurtulu olmu. Onun haber vermesi iin yasal bir zorun-
124
luluk da olmadna gre bu kadn sulu saylmaz" dediler. Btn yeler
aralarnda yava sesle bir mddet konutuktan sonra biri kalkarak, "Ar-
kadalar hakl, kadn susuzdur" dedi. Yarg da, onlara katlnca kadn
susuz bulundu. katilin, ldrlenin sandalyesi nnde ldrlmesine
karar verildi. 1
Beni ok heyecanlandran ve ilk kez tank olduum mahkeme bitmiti.
"Bana bu frsat verdii iin amcama ne kadar teekkr etsem azdr" di-
yordum. Mahkeme sresince btn konuulanlar, yazc tarafndan table-
te yazld. Bir kopyas kralmza gnderildi. Dava ok ilgin olduundan,
ben de bir kopyasn yazarak okula gtrp kitapla koydum. Ayrca
baka kentlerdeki okullara da, birer kopya gndermitik. Onu. okulda za-
man zaman okutup zerinde tartmalar yapardk.
Ludingirra'nn Ya~anyks
Tablet 21
,
_)
-
BELEDYE BAKANIMIZIN BAINA GELENLER
12h
"Anlatldna gre, btn almalarna karn fakirlii bir trl
zerinden atamayan Gimilninurta, birok zaman yiyecek bulama-
dan a geziyormu. Yine byle a olduu bir gn, can ok et is-
temi? Nereye baksa gznn nne et geliyormu. Morali o kadar
bozulmu ki, hi dnmeden pazara giderek -eski psk de olsa-
zerindeki deri giysiye karlk yandaki bir keiyi alp evine
getirmi. Getirmi ama, akl da bana gelmi birden ve drtme
ye balam. Biliyorsun ataszmz: 'Fakir olmaktansa lmek da-
ha iyidir, ekmei olsa tuzu olmaz, tuzu olsa ekmei olmaz, koyunu
olsa eti olmaz, eti olsa koyunu olmaz.' te adamcaz keiyi alm
ama; keiyi kesip piirince. geleneimize gre arkadalarna ve ak-
rabalarna bir ziyafet vermeden olmaz. Fakat bu etin yannda en iyi
cins bira bulunmazsa gelenler kzacaklar, diye dnrken, aklna
kendine gre ok iyi hir zm yolu gelmi~. 'En iyisi ben bunu be-
lediye bakanmza gtreyim. Bylece hem ona iyi bir etki yapa-
rm, hem de onun hazrlattraca ziyafette bana etin en gzel taraf
n, birann da birinci cinsinden verirler' diyerek keinin boynuzundan
tuttuu gibi doru bakann evinin kapsna dayanm. Karsna
dikilen bakann kapcs Tukultienlil'e, 'eri girip bakan gr-
mek istiyorum, hemen git, kendisine haber ver!' demi. Kapc,
bakana, 'Kapda hediyesiyle gelen biri sizi grmek istiyor' deyince
bakan 'hediye' kelimesini duyar duymaz, 'Ne duruyorsun, bir Nip-
purlu bekletilir mi? Hemen ieri al!' eklinde emir vermi. Gimilni-
nurta, kabul edildii iin son derece sevinli olarak, sa eliyle ke-
inin boynuzundan ekerken, sol eliyle de ba~kana selam akm
ve Yce Tanrmz Enli! ile gzel Nippur'umuz, sayn bakanmza
1
1::'7
dar!' diye kolundan tutup karmlar. Halbuki o, kei etinin en
iyi yeri ile birinci kalite bira beklerken~ byle kovulunca son derece
kzm, ayrlrken kapcya, 'Efendine syle, bana yaptnn ka-
tn ondan karacam bilsin' demi. Bunu duyan bakan, 'Bu ap-
tal adam ne yapabilir bana, nasl katn karabilir' diyerek, btn
gn glm durmu. Dorusunu isterseniz ben de, 'gl, her istei
yerine getirilen bakann yaptn, bu zavall adam nasl burnun-
dan getirebilir? diye aklmdan geirdim."
1
130
yknn sonunu byle getirdi Alibani.
Bakann Nippur'dan ayrldn duymutum; demek ki, bu yzden
ayrlm, daha dorusu kam. Bir ynetici halkn diline dmeyegr
sn, oradan kap adn unutturmadan kurtulamaz. stelik ykye bir y
n ilaveler de yaplr~ bundan deyinler, fkralar karlr; ataszleri bile 1
yazlr.
"Haydi arkadalar, bu olay bizi de bir hayli elendirdi. imd gelin
bunu, gelecek kuaklara ders olsun diye yazalm!" dedim ve hep bir-
likte Sumerce olarak yazdk onu. 2
Ludingirra'nn Yaanyks
Tablet 22
2 Bu hikayenin yazld tablet, Sultantepe'de yaplan br kazda j(> 8. y.ytda ya~:~ bir
rahibin arivinde bulundu. 1 000 yl sonra bu hikayenin devam ct. cddll l'Sl'I" olarak
okunduunu gryoruz.
SYASAL K MEKTUP VE ANIMSATTIKLARI
133
Bu arada size unu aklamadan geemeyeceim. Belk leride yn-
tem deiir ve bizin1 yntcn1i11izden haberiniz olmaz. Bizim szleme
lere ay ad. ayn kanc gn olduu ve o yln ad yazlr. Bizin1 bir
yln1z otuzar gnlk 12 aydan oluur. 3 ylda bir, bu 13 ay olur. Yl
ad, o yl iinde kralmzn yapt ilere gre verilir. rnein, Kral
ulgi'nin ...... sava kazand yl, ....... kanal yaptrd yl, ...... ba-
rahip veya rahibe olarak setii yl gibi.
"Sen Ur'da bulunup grseydin asl korkuyu ... " diye, Kakua sz ald:
"Kralmzn yirmi beinci ylndaolanlar oldu. Elan1llar ehrin ka-
plarn, duvarlarn krp daldlar ieri. Ellerine ne getiyse yakp
yktlar. Evlerde ne buldularsa alp gtrdler. Hele koca sarayn, o
gzelim tapnaklarn ge doru ykselen alevlerini: bu alevlere
boyanm gtin kpkl rengini: ~kan dun1anlardan o1aln ge-
ce gib karanl~n: evs: kalanlarn. yangndan 7or kurtulup st
ba~ yanmakta olanlarn lklarr asla unutamyorum. Evleri
yanmayanlar da, d~ar kn1aya ccsan:t edemiyorlard. nk
Elan1llar grdklerini kesip biiyorlard. Sokaklarda. kanlar dere-
ler gibi akt. Bu arada. dmanlarn kralmz srkleyerek gtr-
dklerini duyduk. Bu. hepsinden ac idi bizim iin. Bu olaylardan
sonra yakln yklm, bakentlii elden gitni~, kltr yuvaln
dan kn1 Ur'da oturan1adk ve Nippur'a g etn1ek zorunda kal-
dk. Biliyorsun, kraln1zn bir daha ad san duyuln1ad. ldrld
n1, tutsak olarak 1111 yaad, nerelere gtrld, ne zan1an ld. bi-
linn1edi; ku~kusuz bundan sonra da bilinmeyecektir."
Bir utan bir uca uzanan Sun1er devletini 25 yl ynettikten sonra,
byle bir sonu ik karlan1ak, biz Sun1crlilcr iin byk bir utan ve
yz karas oldu. Fakat daha da nemlis, kraln1zn dedesi Urnarnmu
tarafndan kurulan; babas ulgi'nin bar~ iinde 48 yl. sonra oullar
An1arsin ve usin'n dokuzar yl krallk yapt, yz yln stnde h-
km sren bir slale ile birlikte --nc kez- byk Sun1er devletinin
de sonu oldu. Bunda, vatanda~mz olarak barn1za bastn1z. ken-
dlerine devlet ynetin1inde grevler verdiimiz yabanclarn byk et
kisi olmutu. Buna ak <lrnck de. Kraln111.. An1oritlerden en gvendi-
i biirra'y sine vali yapt halde. onun. daha kraln1z lkeyi yne-
tirken. ''ben kralm" diye ortaya knas.
134
Ben birden bu dncelerden uyanarak Kakua'ya sordum: "Btn bu
zc ve ac anlarn ortaya dklmesine neden olan szn ettiin mek-
tuplar bu arada unuttuk. Onlarn bu konu ile ilgisi ne idi?" "Mektuplarn
ikisi de kralmz bbisin'e yazlm. Birisi sin valisi biirra tarafndan,
dieri Kazallu valisi Puzurnumuda tarafndan. Onlar kendin oku da, o
zamanlar ne dolaplar dndn kendi gznle gr!" diyerek mektubun 1
birini uzatt Kakua. O kadar merak sarmt ki, mektubu elinden kaparca-
sna alarak okumaya baladm. Bu, biirra'nn mektubu idi. Okuduka
heyecanlanyor, ellerim titriyordu. Anlaldna gre kralmz, onu, Ka-
zallu ehrinden tahl alp Ur a gndermesi iin grevlendirmitir. O da,
1
orada tahl fiyatlarnn ok arttn, ancak 72 000 gurluk tahl alp sine
getirebildiini, eer kralmz her biri 120 gur tayabilecek 600 tekneyi
gnderirse ve teknelerin geecei kylardaki kentler ile sin ve Nippu 'un
ynetimlerini tmyle kendisine brakrsa onlar Ur'a ulatrabileceini,
kralmzn korkmamasn, Elamllarn glerini yitirdiklerini ve kendisin-
de saraya 15 yl yetecek tahl bulunduunu yazm. Ne kurnazm vali!
"lkeyi tmyle hana ver, tahl gndereyim" diyor aka. Dier taraftan,
Elamllarn gszletiini, saray 15 yl besleyebileceini syleyerek kra-
lmz uyutmaya alm. O yzden Ur'da, "sin valisi tahl gnderecek"
szleri halk arasnda byk bir beklentiye neden olmutu demek.
"Bundan da sin valisinin ne kadar ikiyzl olduunu gr!" diyerek
ikinci mektubu uzatt Kakua. Puzurnumuda, mektubunda sin valisinin
kendisine gnderdii haberi bildiriyor. Bu habere gre, -henz kralmz
bbisin krallk yaparken- sin valisi, kendisini yce Enlil'limizin kral yap-
tn, nehir kylarndaki btn ehirlerin ve Nippur'un ynetimini ona
verdiini sylemi. Mektubu yazan da, bu adamn kralmza kar d
manla birletiini, birok ehri ele geirdiini, btn valileri ldrd
n, imdi de kendi ehri Kazallu'ya gz diktiini belirtip etraf dman
larla sarl olduu, onlarla savamaya gc yetmeyecei iin, kralmzn
yardm gndermesini rica ediyor. Meer ne dolaplar dnm o zaman!
Aradan elli yl geti. biirra, krall istedii gibi elde etti. Tam 33 yl
krallk yapmay baard. Arkasndan olu, torunu derken, imdi onun s-
lalesinden medagan'a geldi sra. Bu kralmz, Sumerlilere ve Nippur'a
ok nem veriyor. Nippur'dan kle olarak verilen ocuklara zgrln
balad. Sylendiine gre, ok eskiden kuzeyde yaayan Asurlular,
Nippur'a saldrn, burasn da Ur gibi yakp yknlar. O zamandan be-
ri, tam olarak onarlmayan birok yapy, bu kralnz onartyor. Ve yeni
binalar da yapyor. Nippur, yepyeni bir grntye brnd. Bu da, bizi
ok sevindiriyor. Bu arada, Larsa'da da yabanc biri bir krallk kurdu. l-
kemiz yava yava bllyor. Yabanclar aramzda zgrce yaadk
lar halde, nedense rahat batyor kendilerine. lkede, karklklar hep
onlardan kyor. Kendi insanlarmzn da birbirinden stn olma tutkusu
dmanlarn eline iyi bir frsat veriyor.
Biz insanlar bir trl anlamyorum. Ksack yaam gnlerimizi lke-
nize ve insanla yararl iler yaparak geirsek; sen ben diyerek birbiri-
mizi yok etneye, meydana getirdiimiz bu gzel lkeyi ve sanat eserleri-
ni krp dkneye almasak ne olurdu! lkemiz, bugne kadar ac tatl
pek ok gn geirdi. Bundan sonra ne olacan hibirimiz bilemeyiz. "Ar-
tk bizim zananmz ok ksald Kakua. Elimizden geldiince lkenizin
yararna iler yaptmza inanyorum. Yllan:a o kadar insan okuttuk,
eittik; btn dlmz de, onlarn bize teekkr ctnesi, deil mi?"
Ludingirra'nn Yaamyks
Tablet 23
13(1
SONU
I
1
Bizim Sumerli Ludingirra nn ykleri, bylece sona gelmi bulunu
yor. Acaba onun yazdklar bu kadar myd? Veya onlar tamanlayama
dan, Sunerlilerin dedii gibi, "dnlmeyen lkeye" mi gitti veya yazd
son ksmlar henz toprak altnda m? Bugn bunlar yantlayacak du
rumda deiliz.
Yine de, yalnz bu yazdklar ile, 4 000 yl nce ulusunun yaantsn,
inanlarn, Tanrlarn, okullarn, savalarn, alverilerini, hukuk ve
adalet anlaylarn, ataszlerini, iir ve efsanelerini, sevin ve zntleri
ni nmze sermi oldu.
Elimizdeki belgelere gre, Ludingirra1nn zld gibi, Sumerlilik
onunla birlikte hemen yok olup gitmemi; daha 250 yl kadar srm, on
larn siyasal yaantdan ekilmeleri. Bu arada nc kez kurulan byk
Suner devletinin sonunu getiren hilekar biirra'nn, sin'de kurduu ehir
krallnn arkasndan Larsa ve Babil'de de krallklar kuruluyor. Nippur
ehri de, bu krallk arasnda durmadan el deitiriyor. Ludingirra'nn
anlatt gibi, Nippur, Batanrnn ehri. Okullar, akademileri ve kitap
lklar ile bir kltr yuvas. Yksek bilim yapanlar, almalarn orada
srdryor. Yksekrenim yapmak isteyen oraya kouyor.
Nippur'u ele geiren kral, yasal kral olduunu belirtip onlarn kltr
lerine verdii neni kantlayarak, yerli halk kendisine balamak abasn
da. te bu dnemde, Suner yazs ve dili ok gelimi. O zamana kadar
azdan aza gelen eski bilgiler, destanlar, iirler, efsaneler bu yllar iin
de yazya gemi, daha nce yazlanlar kopya edilmi, yenileri yara
tlm. Bunlar oaltlarak baka ehirlerin kitaplklarna, okullarna da
tlm. Bylece bu dnem, Sumer yazl kltrnn en parlak a ol
mutur. sin krallarndan Lipititar, Sunerce yeni bir kanun kitab bile
yazdrtmtr. Fakat Babil'de, nl kral Hammurabi'nin baa gemesi ile
btn ehir krallklarnn sonu geliyor. Hepsi Babil krallnn egemen
lii altna giriyor. lkenin snrlan geniliyor. Sami bir Amorit olan Ham-
...,
1 _,' I
murabi, Sumerceyi dev]et di]i olmaktan karyor ve yerine Akadca ge-
Jiyor. Bundan sonra be]geler iviyazs i]e ve Akadca o1arak yaz1maya
ba1yor. Akadca ve iviyazs gitgide Ortadou u]us]ar arasnda, haber-
Jeme arac haline geliyor. Kral Hammurabi, Sumer kanunlarndan ya-
rarlanarak Akadca bir kanun kitab hazr]attryor. Onu, drt ke diyorit
tatan bir stun zerine yazdrtyor. Yazlarn st ksmna, kendisini G-
ne Tanrs'n<lan kanunu alr durumda gsteren, bir kabartmasn yaptr
yor ve onu Babil ehrinin meydanna diktiriyor. Bunun tabletler zerine
yaplan kopyalar da, dier ehirlere gnderiliyor. Artk Surnerli]er, si-
yasal yaamlarn tamamyla yitirmi]erdi. Fakat yazlar, edebi yapt1ar
ve din]eri yzyllar boyu varln srdryor. Edebi yaptlarnn ou
Akadcaya eYriJiyor.
Bu arada. \nadolu'da Hititler. Hun ilcr iviyazsn alarak kendi di]-
lerini yazmaya ha~lyorlar. Suriyc'dc lJ gari lcr ise, ondan bir harf yazs
oluturuyorlar. Bu ni11ctlcr. ~1czopotamya'dan Sumer edebi eser1erini ge-
ti1crek, onlarn evirilerini yapyorlar. Bunun iin Sumerce, Akadca ve
kendi di11erini kapsayan szlkler ge]itiriyorlar. 8. yzylda, Asur
kral Asurbanipa], saraynda byk bir kitaplk kuruyor. Buna, ]kesinin
btn kitaplk]arndan ve ze] kimselerin kitaphklarndan, en eski Sumer-
ce yazlm tabletleri geti1iyor. Szlkler yaptryor. Yzlerce yl boyun-
ca, deien yaz ekillerini eskileriyle bir arada gsteren listeler hazrlat
tryor. Kraln yazdna gre, kendisi de, Sumerce renerek en zor eser-
leri okumay baaryor. Bylece, Sumer dili; eskiada Yunanca, orta-
ada Latince gibi, varln sa'nn doumuna kadar srdryor.
Son olarak, Persler de iviyazsndan bir harf yazs gelitirmiler.
Onunla Perse, Babilce ve Elamca olmak zere dilde yazlan kitabeler,
bu yaznn ve dillerin zlmesini salamtr.
Bundan sonra, o koca ehirler, grkemli saray ve tapnaklar, kitap-
lklar yaklm yklm. Su kanallar kurumu. Onlarn zerlerini kaln
kum ve toprak tabakalar kaplan. Yeil tarlalar, balar ve baheler birer
kum l haline dnm ve bylece 2 000 yla yakn bir sre bu millet-
ler ile onlarn kltrleri, yazlar ve dinleri unutulmu gitmi.
Geen yzyl balayan kazlarla, btn bu kltrler 011aya kt. Yaz
lar ve dilleri zld. Bu suretle Ludingirra da. Sumerlilerin, "gemi ile
1
bugn arasnda sihirli bir ba' olarak tanmladklar yazlaryla, 4 000 yl
ncesiyle bugn balam oldu.
138
I
KTABIN YAZILII HAKKINDA BR AIKLAMA
140
I
KAYNAKA
1- 1
Kramer Anniversary Yolum, Cuneiform Studies in Honor of Samuel
Noah Kramer, Alter Orient und Altes Testament Band 25, Almanya,
1976.
KRAUS, F.R., Nippur und isin, nach altbabylonischen Rechtsurkunden,
Journal of Cuneiform Studies Volume III.
OPPENHEM, A. Leo, Ancien Mesopotamia, Portrait ofa Dead Civi/iza-
tion, Chicago, 1964.
SANDERS, N.K., The t.JJic of Gilgemesl, Revised Edition Incorporating
New Material, Penguen Books, 1972.
SCHMKEL, Harlmut, /)as Lond Sumer.
The Ancien Near Eas. Relcting o le 0/d Testament, Edited by
James B. Pritchard, Princcton, 1969.
TOSUN, Prof. Dr. Mebrure-YALVA, Do. Dr. Kadriye, Sumer,
Babil, Assur Kanunlar ve Ammi-saduqa Ferman, Ankara, 1975.
WOLKSTEN, Diane ve KRAMER, Samuel Noah, Janna, queen of
Heaven and Earh, America, 1983.
WOOLLEY, C.L., The Sumerian, New York, 1965.
142
B~GHDAD Tel1 Agr0b
1.1 shch0I i
SUMER
Sippo.r~t
.e ,iphon I
Te AND
Umn,
Tell UqQ r AKKAD
, Kuth0 \~~
, Jemde t No.sr
, N i'ppu r
Kisurraa
Fara
11
J
f
147
.,
148
I
,. .
Surnerli Kadn (Lu in
J49
alg alanlar, gre edenler.
150
Sayfa 151: Tanra nanna'nn me leri Bilgelik Tanrs'ndan kar n
anlatan tablet. (Philadelphia niversitesi.)
stte, hukuki bir anlama metni ve zarf (byk olan, zarf).
Altta, Kral Urnammu Tanra Ningal'e bir takdime yaparken .
152