You are on page 1of 203

CAN

Malcolm Bowie
Lacan

Malcolm Bowie
(1943)

Malcolm Bowie, Oxford niversitesinde


Marshall Foch Fransz Edebiyat profesrdr. Sussex ve
Edinburgh niversitelerinde renim grd. 1969-1976 yllar
arasnda Cambridge niversitesinde ders verdi. Ardndan
Londradaki Queen Mary Collegen Franszca blmnn
bakanln yrtt. Berkeleydeki California niversitesinde
konuk retim grevlisi olarak bulundu. Frerch Studies dergisinin
genel yayn ynetmenidir. imdiye dek yaymlanm eserleri arasnda
Henri Michaux: A Study of his Uterary Works (1973), Mallarme and the
Art o f Being Difficult (1978), Freud, Proust and Lacan:
Theory as Fiction (1987) ve Psychoanalysis and the
Future of T/eor^ (1993) saylabilir.

D
Bovvie, M olcolm
Lacan
ISBN 9 7 8 -9 7 5 -2 9 8 -2 8 1 -9 / Trkesi; V. Pekel ener / Dost Kitabevi Yaynlan
ubat 2 0 0 7 , Ankara, 2 0 7 sayfa.
Ruhbilim-Psikanaliz-PsikanalizFelsefesi-Koynoko-Dizin
La ca n

Malcolm Bovie

DOST
kitabevi
ISBN 978'975-'298-281'9

Lacan
MALCOLM BOWIE

Malcolm Bowie, 1997

Bu kitabn Trke yayn haklar


Akal Telif Haklan araclyla
Dost Kitabevi Yaymlarna aittir.
Birinci Bask, ubat 2007, Ankara

ngilizceden eviren, V. Pekel ener

Teknik Hazrlk, Mehmet Dirican - Dost ITB

Bas/a ve Ct, Pelin Ofset Ltd. ti.


Mithatpaa Caddesi 62/4 Yeniehir06420Ankara

Dost Kitabevi Yaynlan


Merutiyet Cad 37/4, Yeniehir06420, Ankara
Tel (0312)4359370 Fax: (0312)4357902
vi.com bgi@dostya}inm.com
indekiler

Teekkr ^

1 Freud ve Lacan 9

2 Beni Kefetmek 25

3 Dil ve Bilind 51

4 Sembolik, mgesel, Gerek... ve Hakiki 89

5 Fallusun Anlam 1 19

6 Sonu Olmayan Kuram 153

Sonu Deerlendirmeleri 189

Kronoloji 195

Kaynaka 203

Dizin 205
Teekkr

Bu kitabn yazlmas srasnda beni bilgilendiren, bana telkinlerde


bulunan, hatalarm dzelten, beni cesaretlendiren ve destekleyen
tm dostlanma, niversitedeki meslektalarma, psikanalistlere ve
lisansst rencilerine samimi teekkrlerimi sunarm. Ksa bir
kitabn giriine uzun bir teekkr listesi koymak doru deilse de,
kiisel olarak saysz kiiye teekkr borluyum ve hepsini itenlikle
anmsyorum. Konukseverlikleri ve bu metnin son safhalarnda sa
ladklar destekten dolay zellikle New Yorktaki CUNY Graduate
enter personeline, bir taslaktan basl bir cilde doru ar ar yol
alrken trl inceliklerle yolumu aan Alison Finch, Philip Gwyn
Jones, Frank Kermode, Dinora Pines, Stuart Proffitt ve Lindsay
Watersa bilhassa minnettarm.
1

Freud ve Lacan

Arzu tam da dile getirildii iin dile getirilemez. (804;302)' La-


can, kuram diline amaz bir dmanlk gden bir insan tutkulan
kuramcsdr. Psikanalizin ura konusu arzudur; ancak, analist
onun hakknda yazmaya kalktnda bir ey srekli darda kalr.
Sayfasnn stne bir daha kalkmayacak bir glge dmtr. Ana
list istedii kadar arzuyu dile getirmeye -szgelimi, onun kuramn
yapmaya- urasn, o hep cmlelerin, emalarn ve denklemlerin
dna taacaktr. Ancak Lacan srarldr: Kuramlar kavraylarn
dan kaan eyler hakknda suskun kalmamaldr.

1) Ana metinde verdiim sayfa numaralar aksi belirtilmedike Ecritsye aittir (Seuil,
1966). eviriler mmkn olduunca Alan Sheridann Ecrits. A Selecaon (Tavistock
Publications/Norton, 1977) evirisinden alnmtr; Sheridanm genelde mkemmel olan
evirisinin kimi yerlerinde deiiklikler yaptm. ki ayr sayfa numarasnn verildii
yerlerde bunlardan birincisi Franszca baskya, kincisiyse ngilizce baskya aittir. Tek
bir sayfa numarasyla gsterilen ve E crits. A Selectionda yer almayan almalardan yaplan
alntlarn evirisi bana aittir.
10 LACAN

Aada Lacanm kuramnn bir zetinin yan sra onun gelenek


sel kuramsal yazma kar giritii ayrntl kavgann bir deerlendir
mesi yer alyor. Bu iki ii kk bir kitabn snrlar iinde anlalr
biimde yerine getirebilmek iin nemli birok konuyu darda
brakmak zorunda kalacam. Darda braktm iin zellikle
znt duyduum bir konu var, o da Lacan efsanesi. izleyen sayfa
larda Lacanm Freudla olan ilikisi geni bir yer tutacak, ama onun
genel anlamda kamuyla ve meslektalaryla olan ilikisine pek az
yer verilecek. Bu hayflanlacak bir ey, nk Lacan hakknda
ykler anlatlan bir yazardr ve bu hikyeler gelimi elektronik
kltr ortamnda sylenti ve folklorun hl sahip olduu gc gster
mek bakmndan ilgin bir mek-olay almasna zemin tekil edebi
lirlerdi. Yine de, esas iime koyulmadan nce, bu efsanenin bir zellii
hakknda birka ey syleyeceim, zira bu zellik, Lacanm kuramnn
ieriine deilse bile en azndan onda grlen tipik kararszla iaret
etmek iin iyi bir ibre vazifesi grebilir. Bu [geen] yzyln banda
kendisi tarafndan ilk kez ortaya konduunda Freudun retisinin
yaratm olduu skandal u tr sorularla ifade bulmutu - hl da
bulur: Nasl olur da, hangi cesaretle (zihnin yaps, cinsellik, aile
hayat hakknda) bunu der? Lacanm skandalim iyi yakalayan ifade
lerse u trden sorulardr: ne demek istiyor? ya da bu biimde yazp
da anlaml bir ey demesi nasl mmkn olur? Freudu beenmeyenler
genelde onu anlalr ama hatal bulurlar; Lacanmkilerse genelde
onun anlalmaz olduunu ve bu yzden de, hatal olmaktan da
beteri, tehlikeli ve sapkn olduunu dnrler.
Lacanm yazlarnn ou ilk okumada gerekten de olaanst
zordur ve hatta daha sonraki okumalarda bile, stelik modern imge
sel yaznn okanlaml rntleriyle ba edecek donanma fazlasyla
sahip olanlar iin dahi zorluu deimeyebilir. Dahas, Lacan, hre
tinin bu zellii hakknda yazarken, genelde meydan okur biimde,
kendini kutlayan bir eda taknr. rnein, The agency o f the letter
in the unconscious or reason since Freud balkl yazsnn nispeten
kolay anlalan konuma slubunu tantrken, okurunu neyi bek
lememesi gerektii konusunda uyarr:

Yazy ayrt eden metnin yaygnldr; bunu sylemin bu unsurunun


burada kazanaca anlamda kullanyorum. Bu unsur, okura, metnin
FREUD VE LACAN 1 1

iine giden ve zor olmasn tercih ettiim yoldan baka k yolu


brakmamak iin istediim trde bir sklatrmay mmkn klar. O
anlamda, bu, yaz olmayacaktr (493; 146).

Bir yandan bilindnn yapsndan zgrletirici bir k yolu


olmaya; te yandan da ayn yapnn iine giden daraltlm bir
giri yolu olmaya alan zor yaz, psikanalitik gelenekte srad bir
eydir. Elbette, zor anlalr biimde yazm baka birok psikanalist
olmutur ve bunlardan birka -rnein, D. W. Winnicott ya da
W. R. Bion gibiler- muhasebelerini ilemek iin psikanalizin yavan
beynelmilel slubunu yetersiz bulduklarnda riskli bir iirsel ifadeye
bavurmulardr. Ancak, belirsizlie srekli olarak olumlu bir deer
bien ve bilind zihni inceleyenlerin yazar olduklarnda zor olmaya
ahlaken mecbur olduklarn ileri srmekte Lacan neredeyse tektir.
Ne var ki, Lacann yazsnn, gerek onun kendini nedametsiz
ve dvmeye hazr bir barok slupusu olarak tarifinde ve gerekse
adal sz dokusuyla Ecritsnin [Yazlar] yol at fkeli konuma
larda yer almayyla bilhassa dikkat eken bir zellii vardr: Ha
trda kalr biimde basit olabilme yetenei. Lacan, kaynan bilin-
dndan alan ve bilindm konu eden yaznn heterojen ve oul
olmaktan baka seenei olmad grn benimsiyor olabilir,
ancak bu retiyi yerletirmek iin bavurduu yazm tarz sk sk
retinin kuraln ihlal eder:

Bilind dil gibi yaplanmtr.


Bilind Otekinin sylemidir.
Mektup daima adresine ular.
En bozucu rahatlk entelektel rahatlktr.
Cinsel iliki diye bir ey yoktur.

Bu tr cmleler, Lacann almalarn tantc sloganlar olarak,


yeniyetme Lacanclar arasndaysa parola gibi kullanlmtr; her
iki halde de zlerine ciddi biimde ihanet ediliyor deildir. Elbette,
bunlar tam anlamlarn ancak Lacanm zellikle ne yaptn bilen
kuramnn btnsel balam iinde kazanrlar. Fakat bu balamdan
kartldklarnda bile zel trde bir etkiyi muhafaza ederler: bunlar,
tamamen anlalr ve aktarlabilir bir psikanalitik kuramn neye
12 LACAN

benzeyeceinin anlk grnmleridir; eitimli evrelerde kolayca


elden ele dolamalar da tam bir zneleraras iletiim mantnn
mmkn olabilecei ann bir provasdr. Psikanaliz bu konuma eri
tiinde, kuramsal devlerini yerine getirebilmek iin yaznsal slu
bun inceliklerine ya da mulaklklarna -esasen hibir sluba-
ihtiyac kalmayacaktr. Freudun deyimiyle diferansiyel matematik
gibi tarafsz bir ara haline gelmi olacaktr (XX, 36) .2
Lacann almalarnda bu tr bir gelecek mantn rnekleyen
aksiyomlar kurma ii stnkr ve sohbetimsi bir biimde srd
gibi, ok daha zenle allm ve formel biimlerde de aralksz
devam eder. Lacann matematikten alnm modelletirme arala
rna ve sembolik manta dknl ou zaman bir amatrlk
iareti olarak deerlendirilmitir. Bu, denmitir, entelektel bir
muhterisin kuku gtrr yetkinliini gizlemek iin bavuraca
yoldur. Ancak, bana yle geliyor ki, bu tr yarglar Lacanm ku
ramsal projesinin genel havasn gzden karyorlar. Zira, Lacan,
bir taraftan anlamsal eitlilikle dolup taan bir dilde ancak mm
kn olabilecek psikolojileri dlerken, te taraftan yalnlk ve ak
l amalayan bir dilde de bir psikolojiyi, yani doru olacak yegne
psikolojiyi dlemektedir.
Freud ve Lacanm yazarlk ve yayn kariyerleri 1920lerin sonun
dan itibaren on iki yl boyunca rtm ve 1938de olaanst bir
birleme noktasna ulamtr. O yl, Freud, kuramsal almalanna
bir sonsz olmann yan sra, benimsemeyi srdrd grlerin
inanl bir tekrar olan son kitab An Outline o f Psycho'Analysisi
yazmtr (XXIII, 144-207). Lacan ise, ayn yl, The Family [Aile]
zerine uzun bir ansiklopedi makalesi yaynlam (bugn Family
Complexes in the Formation o f the Individual olarak tekrar yaynlan
mtr)3 ve orada sadece birtakm temel psikanalitik ilkeleri klasik
Freudcu biimlerde tekrarlamakla kalmam, ayn zamanda ileriki

2) Freuddan yaptm alntlar iin bkz. The Standard Edition o f the Complete
Psychological Works (Almancadan James Stracheyin ynetiminde evrilmi 24 cilt; Hogart
Press ve Insitute of Psycho-Analysis, 1973-74). Metindeki referanslarda cilt ve sayfa
numaralar belirtilmitir.
3) Les ComplexesfamHiawcdanslaformationdelindividu. Essaidanalysedunefoncdonen
psychologie (Navarin, 1984). Bu eserin ngilizce evirisi yoktur henz. Lacann makalesi
ilk kez Encyclopedie franaisein (Larousse, 1938) sekizinci cildinde yaynlanmtr.
FREUD VE LACAN 13

yllarda kendisini megul edecek temalara ilikin ayrntl bir alma


tasla sunmutur. Freudun emekliye ayrln bildirdii, Lacanm
ise iba ars yapt bu eserlerde, insan zihninin yapsnn yara
tld temel etki alan, arena ve laboratuvar olarak ailenin nemine
ortak bir vurgu yaplrken, zihinsel yapnn kuramsal olarak dile
getirilmesinin neyi ierdii konusunda Freudla Lacann ok bariz
biimde ayrldklar grlr.
Freudun kitab hl biyolojinin tesiri altndadr. Freuda gre
biyoloji nemliydi ama sadece ruhsal aygt inceleyenlere bu aygtn
canllar dnyasyla olumsalln tesinde bir ilikisi olduunu hatr
latmas bakmndan deil; daha ok, zihinsel hal, davran ve eilim
leri bilimin gr alanna sokmaya alanlara kesinlik konusunda
bir ders verdii ve ikna edici bir bilimsel ussallk modeli sunduu
iin nemliydi. Psikanaliz her ne kadar kendine zg kuramsal ve
klinik yordamlaryla biyoloji bilimlerinden bamszlaacaksa da,
bu iki disiplinin gnn birinde btnleik bir insan biliminin iinde
etkin bir ortaklk erevesinde birlikte yer alacann hatrdan
karlmas kabul edilemezdi. te yandan, Lacanm eserinde daha
ilk paragraflardan balayarak gl bir biyoloji kartl kendini
hissettirir. Biyoloji, zihin bilimcisi iin gvenilir olmayan bir model
salamakla kalmaz, sorgulamasnn esas nesnelerini yanl anlama
sna davetiye karr. Eer insan zihnini insan zihni yapan eyi incele
mek niyetindeyse, doal deil kltrel olarak belirleyen glere
eilecek, igdleri deil karmaalar,4 bedensel istekleri deil
yaplan dikkate alacak, en yakn alma arkadalan arasnda biyo
loglardan ok antropolog ve sosyologlara yer verecektir.
Lacann sz geen almada ele ald aile karmaalarndan
ilki memeden ayrlma karmaasdr ve bu karmaaya insan bireyinin
geliimiyle ilgili anlatsnda hem mantksal hem de zamansal bir
ncelik verilmitir: Memeden ayrlma kopartt biyolojik ilikinin
insan ruhunda kalc bir izini brakr. Bu yaam krizi ruhsal bir

4) gd ve karmaa terimlerinin ksa ve karlatrmal bir psikanalitik tartmas


iin bkz. Beyond the reatity principle (1936, Ecrits, 88-89). Laplanche ve Pontalis karmaa
terimini ksmen ya da tamamen bilind olan, byk duygusal etkiye sahip, dzenli bir
grup dnce ve an olarak tanmlamtr. Karmaalar ocuklukta geen kiileraras
ilikiler temelinde oluurlar; ruhun her dzeyini yaplandrmaya hizmet edebilirler:
duygular, tutumlar, uyarlanm davran (The Language o f Psycho-Analysis, 72).
14 LACAN

krizde kendini tekrarlar; hi kukusuz, bu [ruhsal kriz], zm


diyalektik bir yapya sahip olan ilk krizdir. (Family Complexes, 27)
Anneyle ocuk arasnda var olan baml yaam ilikisindeki bu
kopu Freud iin de son derece nemlidir: [ocuk] annenin meme-
sinden ne kadar uzun sre beslenmi olursa olsun, memeden kopar
tldktan sonra onda hep bu beslenmenin pek ksa ve pek az olduu
inanc kalacaktr. (XXIII, 189) Memeden ayrlma btn tutkulara
bir geri salnm, umarszca gemie dnk bir ynelim vermitir.
Ancak, Lacan bu an olduka farkl bir biimde canlandrr: ayrl
may kabul ya da reddetmek henz yeni olumakta olan insan zih
nine onun mstakbel urann ilk ciddi parasn verip onu sonu
gelmez bir isel diyalektie sokar. Biyolojik alandan zihinsel alana
gei, bireyin yaamnda ancak fantezide geri evrilebilen kesin
bir kopuu belirtir. Lacanm daha sonra tartmak iin ayrd kar
maalar - ihlal (instrusion)5 ve Oidipus karmaalar- bu durumu
ancak daha da ktletirebilirler. Bunlar bireyin kaybettii emzikli
gnlerinin dnyasna geri dn yolunu kapatr ve bireyi srekli
ikircimlerin ve atmal tutkularn boy gsterdii zihinsel bir kar
maa evirirler.
Lacan gemie dnk zlemlerin ve Cennet Bahesine geri dn
me fantezilerinin insan zihninden basite sklp atlamayacan
teslim etmeye en az Freud kadar hazrdr; ancak psikanalistten
mesleki otoritesini kullanrken bunlarn sinsice deien ekim g
cne direnmesini bekler. Zihni biyolojikletiren aklamalar bu tr
bir fantezinin rndr: bir biimde geri getirmenin ya da taklit
etmenin mmkn ve arzulanr olduu ilksel bir birlik koyutlamak-
tadrlar. Bu tr aklamalara daha ba gsterdikleri anda kar
koymak gerekir. Lacanm bu ksa, erken dnem almasnda yer
alan gl, kltrelci polemik meslek yaamnn sonraki yllarnda
genileyip eitlenecektir. Ne de olsa, elzem olan, insan zihni ku
ramclarnn ocuksu aklama alkanlklarndan kopmas deildi
yalnzca, onlarn yeniden bamllk ilikisine dmelerini engelle
yecek etrafl tedbirlerin de alnmas gerekiyordu.

5) hlal karmaas ilkel znenin genellikle bir ya da birden fazla akrannn onunla
ayn ev iindeki ilikileri paylatn -yani kardeleri olduunu- anlamas deneyimidir
(Family Complexes, 35-36).
FREUD VE LACAN 15

Daha Family Complexesden [Aile Karmaalar] itibaren Freudun


dnceleriyle ihtilafl bir uzlamann btnsel rnts grnr
durumdadr. Freud haklyd, ama yeterince hakl deildi; ya da
haklyd da pek gerektii biimde hakl deildi. Lacann argman
Freud adna, ama ayn zamanda Freuda kar yrtlr. Lacanm
bu aamadaki kltr kavraynn ne denli zayf bir biimde temel
lendirilmi olduunu gz nne alrsak, onun bylesine kendinden
emin bir tonla yazmas epey artcdr. Bu almasnda ikincil
rollerde grnen iki kavram (dil ve bilind) , ileriki yllarda
dncesine temel tekil edecek, kltrel konulardaki tartmala
rna insan davran ve konuma alanndan salam bir dayanak
kazandracaktr. Lkin, 1938de, Lacann kltr ve insan dzeni
kavraylar sonsuz deiikliklere akt ve o deiikliklerin gzlem
lenebilecei iyice belirlenmi bir dolaymdan yoksundu (Family
Complexes, 23). Sonunda, dil ve bilind bu dolaym salayacak
ve Lacann sregiden mcadelesi srasnda bunlarn karlkl etki
leimine srekli gndermeler yaplacaktr. Nitekim, daha sonraki
kimi ifadelerinde bilind ve onun yapsal benzerlik gsterdii
dil, bizatihi insan dzeni -onun tamam- olmu kmtr.
Family Complexesde, Lacan, daha imdiden ustasn sollam bir
tilmiz, henz destekleyemeyecei kadar byk savlar ileri sren ba
msz kafal bir dnrdr. Ancak, Freuda derin bir ball vardr
ve peinde olduu zgnlk, esinlenmi ve adanm bir okurun, yani
ancak bir bakasnn metninin iine girerek verimli ekilde dnebi
len bir okurun zgnldr. Aadaki blmlerde bir dizi psikanali-
tik konuyu aa yukan Lacann yazlarnda ortaya ktklan srayla
ele alacam. Her aamada, Lacanm iar edindii Freud metinlerine
gndermelerde bulunacak ve onun zgl ve bamsz nermelerinin
dahi temelinde yatan Freudla olan kesintisiz diyalogun belli kesimle
rini zetleyeceim. Bunu yapmamn pratik bir nedeni var: Freud
hakknda az bilgisi olan ya da hi olmayan okurlar, Lacann alma
snn byk blmn anlalmaz bulacaklardr. Ancak bu son derece
karmak ilikiyi ayrntl biimde incelemeye gemeden evvel yol
gsterici birka genel nokta tespit etmek istiyorum. Zira, Lacanm
meslek yaamnn her evresi deiik Freud metinlerini ne kanyor
olsa da, iki yazar arasnda anlama ve anlamazlk noktalarndan
bazlan nceden gz atmaya deecek bir sklkta karmza kar.
16 LACAN

Bu ksa taramaya, Freudun Birinci Dnya Sava srasnda


Goethenin ansna derlenmi bir esere katk olarak yazd On
Transience' balkl az bilinen bir denemesiyle balamak istiyorum.
Freudun bu denemesi ksa bir ykyle kuramsal kestirim hakknda
ksa bir para ierir. Ksa yk, savatan nce bir arkada ve bir
airle birlikte yapt bir kr gezintisi srasnda Freudun grd
manzarann gzellii karsnda kapld sevinci airin paylaanla-
yn anlatr: Btn bu gzelliin yok olup gitmeye yazgl olduu
dncesi onu rahatsz ediyordu (...) aksi halde sevecei, beene
cei her ey, bir mukadderat olan geicicilik yznden ona deerin
den soyulmu gibi geliyordu. (XIV, 305) Freuda gre, doann
fani grntsne verilebilecek tatminkr olmayan iki karlk
vardr: o gen refakati gibi yeise kaplmak ya da narin grnl
bu gzelliin, bulank biimde sezinlenmi baka bir boyutta bozul
madan kalacana kendini inandrmak. Daha sonra, bunlara mis
liyle yelenecek nc bir karlk nerilir. Freuda gre, gzel
bir nesnenin zevali onun byleyiciliini azaltmayaca gibi, tersine,
glendirebilir de: bir geceliine aan bir iek, bu yzden daha
az gzel grnmez bize (XIV, 306). iein manzaras karsnda
yeise kaplanlar, onun leceini ngrerek kendilerini zamansz
bir mateme sokarlar. Freudun bu ykye ekledii kuramsal ksm,
yeni tamamlad ama iki yl sonra yaymlayaca Mouming and
Melancholia' (XIV, 243-58) balkl denemesine dayanmaktadr:
Arzu duyulan kii ya da nesne ldnde veya yok olduunda, o
nesneye balanm olan libido tekrar bene geri ekilir. Her iki
denemede de fazla aklamasna girilmemi nedenlerden tr be-
nin [libidoyu] tekrar sourma sreci acl bir sretir. Ben, libido
nun bu geri akna direnir ve eski ballklarn umutsuzca srdr
meye alr.
Bu anlatda Freudda tipik olan ama Lacanda hibir biimde
yank bulmayan ey, Freudun ykm arifesindeki nesneye aklk,
tamlk ve yapsal btnlk atfetmi olmasdr. On Transienceda
Freudun byk hayranlk duyduu Leonardo gibi kendisinin de
dnem dnem ekimine kapld genel afet manzalarndan biri
yer alr. Fakat imgeleminde en ktye, kyamet gnne vanp gitme
den nce, dnyann nesneleri alabildiine asude ve incelenmeye
hazrdr. Leonardo iin olduu gibi Freud iin de tekil iek, hem
FREUD VE LACAN 17

ayrlabilir paralarnn oulluu hem de onlar bir arada tutma


gc asndan betimlenebilirdi; iki betimlemede de iek yaknda
leceine dair kehanetvari hibir alamet gstermezdi. Bir kale gibi,
drt ba mamur, mstakil, dengede ylece duruyordu felaketin
karsnda. Yine Freuda gre, psikanalizin ura konusunu olutu
ran zihinsel nesneler fiziki dnyadaki basit btnlklere ne kadar
ok benzerlerse, aklama arac olarak o kadar faydal olurlard.
Kuramlar, zihinsel srelerin nedensel yapsn aklamaya al
tklar iin onlarn da tpk maddi nesneler gibi birbirinden ayrla
bilir paralara ve tutunum gcne sahip olmalan beklenirdi: kuram
lar doann felaketli altst olularna dayanamayacak kadar narin,
gelip geici uzlamalard, ama dalmayp ie yaradklar o ksack
zaman aralnda gz alc deimez sabitlerdi. Gerekten de, psika-
nalitik klgda bunlar ancak bireysel tutku, drt ve isteklerin
anlalmasna k tutan kararl bir birey-st nedensellii temsil
ettikleri lde faydal olmulardr.
Lacanm kuramsallatrma slubu, geicilii psikanalizin insan
zihni anlayna tekrar yazma abas olarak grlebilir. Bir gecelik
iein iinde sevimlilik kazand duyu alglar dnyas, Lacana
gre bir yanlsama dnyasdr; mgeselin6 alandr; yani, insann
dnyann seilmi paralaryla zdeleip alglanan eyin grn
teki btnlnde benin muhayyel btnlnn yansmasn bu
larak kendine teselli arad alandr. Lacana gre, gelecekteki
bir felaketi hayal etmek, fiziki nesneye ya da psikolojik kurama
yaklaan paralanmay hatrlatmak gereksizdir, nk arzunun nes
nelerinden felaketli kopuu zaten oktan gereklemitir. nsan
varlnn dile ve kltre girebilmek iin farknda olmadan dedii
bedeldir bu. nsan zihninin her rn kendi lmnn kurukafa
iaretini tar zaten; yitmek, eksilmek, yetmemek, geri kalmak ve
vakti gemek onlarn doal ihtisasdr. stek, tatmin edilebilir; arzu,
tatmin edilemez: o doyumsuzdur, nesneleri srekli firardadr. La
can, btn bunlar sylerken, genel olarak insan bilimlerine seslen
mektedir. imdiye dek ne kadar yanlm, ne kadar aklanmzdr;
tamlkla, kendilikle ve btnlkle ilgili szlerimizin boluu konu

6) Bu kavramn daha geni aklamas iin bkz. aadaki tartma.


18 LACAN

sunda nasl da bir derse ihtiyacmz vardr. nsan arzusunun manza


ras nasl da inciticidir...
Psikanalitik kuramn metafizik ortamndan kavramsal ieriine
getiimizde, Freudla Lacan arasndaki karlatrma basit olmak
tan kar. Yeni Freud aratrmalan, psikanalizin kurucusunu, a
nn geni dnsel gerilimlerine yazlarnda gl bir ifade kazandr
m bir kuramc olarak resmeder. Freud, hem bio-enerjik insan
zihni modellerinin yaratcs, hem de bir insan sylemi aratrmacs
dr: insan zihnini, basn ve younluklarn szsz bir etkileimi bii
minde tarif etmeye alrken, ayn zamanda, her hastann konuma
sndaki rtk anlamlar kavramaya alr. Psikanaliz akkanlar
mekaniiyle anlambilim arasnda ortada bir yerlerde kendi sesini
bulmaya balar. Freudun sadece sylemi incelerken bile iki ynde
hareket ettii grlebilir: hem Victoria tarznda bir karlatrmal
betikbilimci, hem de prototipik bir yapsalc dilbilimcidir. Kurduu
yeni disiplini insan bilimlerinin genel alan iinde bir yere yerletir
meye alrken yeni bir ikilik daha ortaya kar. Bir yandan, psika
nalizin genel olarak insanbilimlerini dikkatle takip etmesi gerekir,
nk, aksi halde, hastann konumasnn kltrel titreimlerini
seemeyecek ve bu srete saaltm imknlarn karacaktr. te
yandan, bilindnn bilgisi psikanalizi sui generis bir yorumlama
sanat klmtr ve yle kalabilmesi iin kuramsal ve klgsal yordam
larnn muhafazas gerekir. Freuda gre, dinleme ve konuma psi
kanalitik tedavi her zaman budur- srf kltrel almalardan
ibaret olamaz.
Lacanm katksna balang olarak basitletirici bir biimde gz
atldnda, onun gerek altklar bilimin ura konusunun ne
olduu konusunda, gerekse komu entelektel disiplinler arasn
daki yeri konusunda Freuddan daha net olduu sylenebilir. La
cana gre, psikanaliz her eyden nce insan konumasn anlamakla
ilgilidir ve dilbilim, retorik ve iir onun vazgeilmez mttefikleridir.
Freud doa ve insan bilimleri arasnda tereddtte kalrken, Lacan
kalmaz. nsan bilimleri deyiminden holanmaz; onun yerine daha
yerinde bir betimleme olarak kestirimsel bilimleri nerir;7 ancak,

7) Lacanm insan bilimleri tabirine ynelik itirazlan Science and Truthda zetlenmitir
(Ecrits, 855-77, zellikle bkz. 859). Kestirimsel bilimler iin bkz. XI, 44; 43.
FREUD VE LACAN 19

ne isim verilirse verilsin, psikanalizin kavramsal tutarln kazana


bilmesi iin bu disiplinlere bakmaya balamas gerekir. Psikanalizin
biriktirmi olduu gzlem malzemelerinin dzenlenmesi ve idaresi
iin Lacana, 1950lerde, dilbilim zellikle donanml grnmtr,
baka zamanlardaysa ayn ynde deiik teknik yollar izlemitir.
Ancak hikyenin tamam bundan ibaret deildir. Zira, daha Lacan
Freudcu dnceyi, Freudun da yakasn brakmam olan kimi
nemli belirsizliklerden kurtarmaya giritii anda, yeni bir belirsizlik
bu kez onun almalarna sirayet etmeye balar.
Lacann bir kuramc olarak karsnda duran ey, bir okyanus
dalgas gibi kabaran, dilden doan ve dille tanan kltrel rnler
dir. Bu bitimsiz ak eninde sonunda yakalayacak bir mantn
peindedir. Bu srada, Lacanm kuramsal ifadeleri ayn anda iki
ayr yne ekilir: bir taraftan, vaat edilen manta, br taraftan,
tekrar, insan konumasnn anlamlandrma srecinin karmaasna;
bir taraftan, matematiin biimsel diline, br taraftan, tekrar,
arzulayan bilindmn onu anlamayan samalamalarna. Lacana
gre psikanaliz kltrel almalardan baka bir ey olamaz; ancak
psikanaliz namna bu grev tahsisini kabul etmekle bir sorun yaratr.
Snrlanmam konuma ve kltr alanlarn kendine inceleme
alan olarak almas halinde, kuramlatrmay nerede ve ne zaman
brakacan nereden bilecektir?
1950lerin banda, Lacan, kulland kuramsal dilin anlatt
bilindm andrmas ya da hi deilse klinik klgnn arlamaya
mecbur olduu o esrarengiz misafirden bariz bir iz tamas gerektii
grne varmtr. Lacana gre, dier her sylem biimi gibi ku
ram da bir zincir, bir yn yuma, bir beyit, birbirine bal anlam
yaratc elerin oluturduu bir rgdr; melezletirmeden doar,
zamanda yer alr, srekli deiim halindedir. Nkte, ironi ve mu
laklk onda ikin olarak vardr. Onu kullanrken, kendi dilinden
bir hamlede syrlmaya kalkan -ya da bu dil iinde kendine temelli
bir kavramsal yuva kurmaya alan- analist ya bir arlatandr ya
da avanak. Lacanm, emsal olarak retme, psikanalitik kuramclar
arasnda avanak olmayan bilge olma abalar, btn projesinin o
her frsatta ballk bildirdii Freudcu fikirlerden uzaklam grn
mesine neden olur. Yazarlk bakmndan bu ikisi arasnda gze
arpan bir sr farklln iinde en arpc olan udur: Freud
20 LACAN

fikirlerini sunarken bir berraklk gelitirir, Lacan ise bulanklk.


Ancak, Freudun erkenden fazla ak konumu olmamak iin bile
rek ikircimli bir syleyi kulland yerlerde, hi ak gelmeme riski
ni gze alm biri olarak, Lacan, genelde bir yolunu bulup yazsnn
kalabalk dokusu altnda en lsndan bir aikrlm ilemekte
olduunu dndrmeyi becerir. Sanki yle der gibidir: bunlar
bilinmeye deer hakikatlerse, zaten oktan bir anlamda biliniyor
olmaldrlar; ve onlarn szcs olacaksam eer, onlarn mulak
olduu kadar sradan da gelmelerini salamann bir yolunu bulma
lym. Lacann kafa bulandran szleri, bir bilicinin geleneksel eda
syla, dinlemeyi bilene ayan beyan sz diye sunulmaktadr.
Lacanm fikirlerinin onlarca yla uzanan geliim srecini izlemek
isteyenlere yardmc olmak bakmndan belki burada onun retori
inin bir dier zellii daha belirtilebilir. Dndm zellik, La-
canm hi de Freudculua uymayan bir biimde abart sanatna
dkn olmas ve fikirlerine srekli an bir biim aramasdr. Birka
rnee gz atalm. Baba ad kavram, 1950lerin banda ilk kez
ortaya atldnda, insan sznn ve arzusunun yasa-baml nitelii
nin simgesiydi: babann ad ensest tabusunu srdrebilmek iin
bavurulmas gerekmi olan ve yasak arzulan klk deitirerek dil
zerinden yapacaklan dolambal yolculuklara gndermi olan ey
di.8 Ancak, 1960lann ortalanna gelindiinde kavram olduka hey
betli bir hal alr: artk basite aile, toplum ve cinsel iliki balamnda
betimlenemeyecek olan baskn bir metafizik gce, Baba-Adna
dnmtr ve konumann gzlemlenebilir bir esi olmaktan
ok, insan dilinin kkeni ve her yerde kaim nkoulu olmutur.
Ayn ekilde, Lacann dncesinin sonraki evrelerinde bilind
da yapya sahip zihinsel bir blge ya da alan olarak resmedilmekten
kp usuz bucaksz, topografi terimleriyle kolayca resmedilemeyen
yapnn kendisi olmutur; la langue ise, btn tekil konuma edim
lerinden bamsz olarak kavranan, dili temellendiren bir sistem
olmaktan kp, lalangue, yani, btn olas dil etkilerinin karmak,
dolak ve denetlenemez toplam olmutur. Ancak, Lacanm nemli

8) Lacan The function and field o f speechte yle der: Tarihin balangcndan beri
kendi ahsn yasa figryle zdeletirmi olan baba adnda sembolik ilevin dayanan
gnneliyiz (278; 67).
FREUD VE LACAN 21

kavramlarnn tarihinin basite tedrici ya da ani lek deiimi


eklinde, balangta epey mtevaz fikirlerin abartl bir byltme
srecinden gemesi biiminde ele alnmas durumunda bu tarihin
nemli bir boyutunun gzden kamas muhtemeldir. Hem Lacann
ar biimler aray onu Freuda zg kuramlatrma slubundan
bir hayli uzaklatryorsa, szn ettiim boyut onu tekrar Freudun
olduka yaknma getirir.
Lacann kuram zaman iindeki geliimi srasnda kendini zet
leyerek ve yeniden yaplandrarak ilerler. leride greceimiz gibi,
Freuda gre zihinsel nedensellik onu doann geri kalanndan ayrt
eden bir zgllk tayordu: zihindeki imdi, gemii deitirebi
lirdi.9 Zamanca sonraki bir olay nceki bir olaya ilikin yeni anlar
ortaya kartabilirdi; yeni bir arzu veya ukde zihnin kendi tarihnce-
sini yeniden yazmasna neden olabilirdi; bireyin eilimleri yeni bir
dzenleni -terapi srecinde, rnein- kazanp bireyin o ana dek
srd hayata ilikin algsn tamamen dntrebilirdi. Bunun
ayrt edici bir Freudcu tema olduuna ilk dikkat eken yorumcu
Lacan olmutur ve Lacanm kuramnn inasnda da byle gemie
amil bir nedenselliin iledii grlebilir. Lacanm balangtaki
kavram ya da igrlerinden pek az, kendilerinden daha vurucu
ve kapsayc igrler ortaya kt diye basite bir kenara atlr:
bunlar tutulur ve sonra da yerine getirmek iin arldklar yeni
kuramsal i tarafndan dntrlrler. Her ne kadar i tutarllk
Lacanm zellikle deer verdii bir erdem deilse de, nceki gr
lerini sonrakilerle btnletirmekte ylesine yeteneklidir ki yazlar,
kolaylkla, tek bir yaratc olayn etkisiyle yava yava ortaya kan
yekpare bir btn olarak grlebilir. Ayn ekilde, Freud da bunu
yapmakta ustadr ve entelektel zyaam yks trndeki dene
melerinin ounun ortak zellii, kuramn imdiki halinin, gemi
teki hallerinin daha tam ve eksiksiz bir biimde dzenleniinden
baka bir ey olmadn ve, buna paralel olarak, kuramn getii
yolda hata, kmaz sokak ve tersyz olulann pek az olduunu d
ndrmeleridir. Kuramsal imgelemin bu btnletirici faaliyeti,
her iki yazarda da fevkalade iler baarr. Freudun zihinsel aygta

9) Freudun NachtrgUchkeit kavramnn daha geni bir tartmas iin bkz. aada s,
170.
22 LACAN

ilikin ikinci -id, ben ve stbenden oluan- modeli, grnte


olduka ayr duran birinci modeli -bilinncesi-bilincin ve bilind-
nn kendilerine zg mant olan birbirine kart iki ayr sistem
gibi durduu- neredeyse tmyle iine alr. te yandan, Lacanm
bilindn bir gsteren zinciri olarak deerlendiren kuram, dn-
cesinin daha nceki bir evresinin -bilind kavramnn neredeyse
hi yer almad bir evre- kanlmaz sonucu olarak sunulur.10
Lacann kuramsal almalarnn retoriiyle bunlarn genel kav
ramsal slubu hakknda buraya kadar sylediklerim, onun psika
nalizi alp atmosferin ince tabakalarna, hem insan kltrnn
dnyevi zenginliklerinin hem de gerek insanlarn yaamlarnn
tesinde, zihinlerin zihinleri modelletirdii, kuramlarn kuramlar
zerine dnd bir yere gtrm olduu gibi bir izlenim vermi
olabilir. Lacann gndelik deneyim dokusuna Freud kadar sklkla
ve dorudan deinmedii doruysa da, bu tr bir izlenim yanl
olur. Freudda, psikanalizin zerinde alt gzlemlenebilir ve
dilbilimsel adan ilenebilir malzemenin ana gvdesini ryalar, fan
teziler, sakarlklar, nevrotik belirtiler ve her eit davransal garip
likler oluturur; Freudun kuramnn mercei altnda bu dk ve
sradan malzemenin, karmak anlamlarn taycs olduu ortaya
konabilmekteydi. Dahas, Freuda gre, insan, rya grrken ya
da kuram yaparken bile zerine motor gereler ve haz-ynelimli
organlar ilitirilmi bir barsak torbasndan ibarettir. Freudla bu
terimler zerinden yarmaya kalkmamakla birlikte Lacann da
dnyevi insanla ilikin gl, kendine zg bir gr vardr.
Her frsatta sze vurgu yapan bu grte insan varlyla ilgili temel
gnlk olgular unlardr: birbirlerine hitap eder ve syledikleriyle
birbirlerini etkilerler; ayn anda hem kastettiklerini hem kastetme
diklerini sylerler; ne elde ederlerse, hep ya daha fazlasn ya da
deiiini isterler; ve herhangi bir anda ne istediklerinin ancak
bir blmnn bilinli olarak farkndadrlar. Bu bakmdan, psika
naliz sradan eylerin -arzunun taycs olan szn, dorudan konu
ulabilir olan arzularla konuulamaz olan arzular arasndaki ba-
lantlann, konumaclarn karlkl olarak birbirleri zerinde uygu

10) Freudun ikili bir zihinsel topografiden l bir topografiye geiiyle ilgili bkz. s.
87; gsteren zinciri kavramyla ilgili olarak bkz. aada s. 67.
FREUD VE LACAN 23

ladklar basknn- bilimidir.11 Psikanalizin bir kuram taps olmak


ne kelime, insan trnde en has biimde insani olan eyi, yani
konuan znenin bakalaryla iliki iinde kuruluunu incelediini
syleyecektir Lacan: nsann insan olduu an tanmlamak gere
kirse, o ann, onun az da olsa sembolik bir ilikiye girdii an oldu
unu syleyebiliriz. (I, 178: 155)12
u halde, Lacann zihin bilimine yaklamyla Freudun yaklam
arasnda sk sk beliren farkllk ve benzerliklerden bazlar bun
lardr. Ne var ki, bir Freud okuru ve yeniden kefedicisi olarak
Lacanm meslek yaam elli yl srm ve son derece olayl gemitir.
Bu meslek yaamn be ana evreye ayrdm ve imdi bunlardan
birincisine dnyorum.

11) Lacan analitik srele ilgili bu gre meslek yaamnn ilk dnemlerinde
ulamtr. Psikanalitik deneyimin grngbilimsel betimlemesini yapan ayrntl bir
deerlendirme iin bkz. Beyond the reality principle (1936), Ecrits 82-84-
12) Lacanm Seminerinin yaynlanm ciltlerine yaptm gndermelerde nce cilt,
sonra sayfa numaras belirtilmitir. ki ayr sayfa numaras verilen hallerde birincisi
Franszca zgn baskya, kincisi ngilizce eviri baskya aittir. Tek sayfa numaral
gndermelerde sz konusu olan cilt ngilizceye henz evrilmemitir ve evirisi bana
aittir. Jacques-Alain Miller, Entretien sur le Seminaired e notlan yayma hazrlamaktaki
roln anlatr ve hangi bakmlardan yaynlanan ciltlerin ortak yazar saylabileceini
tartr.
Beni Kefetmek

3 Austos 1936da, leden sonra saat 3:40ta, Lacan, Marienbadda


ondrdncs yaplmakta olan Uluslararas Psikanaliz Kongresine
The Looking'Glass Phase [Ayna Evresi] balkl tebliini sunmaya
balamtr. Ecritsnin ilk basksnn sonundaki kaynaka notuna
zaman ve yerle ilgili bu tr ayrntlarn dlm olmas, bunun
olaanst tarihsel nemi olan bir olay olduunu dndrr.13
Kimi alardan, tebliin nemi kuku gtrmez. Zira, bu vesileyle,
Lacan, ileriki yllarda meslek evrelerinde tartlacak olan ve d
ncesindeki etkinliini meslek yaammn sonraki blmnde yeni
ve deiik biimler altnda srdrecek bir insan kendilii gr

13) Lacanm sunduu tebli, The International Journal o f Psycho-analysis dergisinde


(say 18, blm 1, Ocak 1937, 78) The Looking'Glass Phase" balyla duyurulmutur.
Daha fazla ayrnt iin bkz. Dor, Bibliographie des travaux de Jaajues Lacan, 42. tebliin
Remarks on psychic causality (1946; basm 1950) ve Agressivity in Psychoanalysiste (1948)
ksa zetleri yer alm olmakla birlikte 1949a kadar basl bir rnei kmamtr.
26 LACAN

ortaya atm ve psikanalitik harekete resmen giri yapmtr. Ancak,


bu balang anna ok fazla vurgu yaplmas halinde, Lacann
erken dnem psikanalitik yazlarnn zgl karmakl gzden ka
abilir. 1936-49 arasndaki yazlar, Lacann bir sr entelektel
tartmaya girdiini ve dlleyici etkilere maruz kaldn gstermek
tedir.14 Ayrca, Lacan, ileride byk lde skartaya kartaca,
mkellef bir metafizik sistemin vaktinden evvel gelimi mucidi
olarak gsteriyorlard.
Lacann benin oluumuyla ilgili izdii yeni resminin ekillen
dii yazlar unlardr: Beyond the reality principle (1936), Family
Complexes in the Formation o f the lndividual (1938), Remarks on the
psychical causality (1946), Agressivity in psychoanalysis (1948) ve The
mirror stage as formative of the function o f the I (1949). Bu yazlarda,
Lacann daha imdiden kendinden emin ve gsterili bir edas
vardr: hesap gn gelip atmtr; yalnzca klinik psikiyatri, ar
mc psikoloji, Avrupa felsefesindeki Kartezyen gelenek ve psikana
lizdeki bir sr revizyonist akm iin deil, bizzat kendi ilk igrleri-
nin skandal yaratan gcnden rkm, ekinmi grnd lde
psikanalitik akmn kurucusu Freud iin de hesap gn gelmitir.
Pepee gelen bu yazlarda, bakalarnn hatalaryla dolu geni bir
katalog yer alr. Sz konusu hata, bazen yeni, mahdut ve abucak
dzeltilmeye elverilidir; bazense, kadim olmakla birlikte, Avrupa
dncesiyle fazla i ie gemi olduu iin, insan aklnn deimez
bir eilimi gibi durmaya balar. Bu ikinci tr hata psikoloji bilim
lerinde kolaylkla ba gsterebilir; bu bakmdan, zihinsel srele
ilgili her yeni kuramn bunu aklamaya almas mutlak bir aciliyet
gsterir. Freudun kendisi zel bir biimde hataya dmtr. Bene
kullanmak iin gerekli donanma sahip olmad g ve sorumlu
luklar atfetmi ve byle yapmakla bilinli tekil akla ar deer
verme hatasna dm, yani Avrupann bu klasik hatasn tekrar
ve tescil etmitir. Freudun hatas sradyd, nk bu hatay d
zeltebilecek bir kurama yalnz o sahipti.

14) Lacanm dnsel yaam yksnn en kapsaml anlatsn Elizabeth


Roudinesconun L a Bataille de cent ans. Histoire de la psychanalyse en Francem m sekizinci
cildinde bulmak mmkndr (zellikle bkz. 116-61). Keza, David Maceyin Lacan in
Contexti arkaplana ilikin bir sr bilgi vermektedir.
"BEN ' KEFETMEK 27

Bu dnemde, Lacan, Freudun Ben ve dine (1923) zel bir yer


verir. nk, Lacann dediine gre, bu eserde erken Freudun
nermi olduu bir muammaya ge Freud ayartc ama yanl bir
zm sunmaktadr. Freud, Ryalarn Yorumunda (1900), ona elik
eden dil srmeleri ve akalarla ilgili almalarda, Three Essays
on the Theory o f Sexualityde (1905) ve belli bal vaka tahlillerinde,
insan znesinin blnn ortaya koymutur. Zihnin bilin ve bi-
lind ksmlarn ayran silinmez fay hattn karsnda bulan
Freud, zihinsel betimlemesini bilinli betimlemesiyle zdeletiren
ve istenli bireyin bilincinin kiinin insanlna resmi ikametgh
ve gven mektubu saladn kabul eden, derine koksalm bir
anlaya meydan okumutur. imdi, psikanalizin zihinsel olan iin
nerdii alabildiine genilemi alanda bilin nereye yerletirilecek
ti? Dahas, psikanalizin zihinde ayrt ettii blge, sistem ya da amiller
iinde insan kendiliinin nerede mstakilen ve hakkyla ikamet
ettii kabul edilebilirdi? Lacana gre, Ben ve dde Freudun bu
sorulara vermi olduu yantlar tehlikeli bir basitlik arz eder: Haki
katen, Freudun Beni organizmann gereklik ilkesine uyum sa
lamasna yarayan aygtlarn toplam olan alg-bilin sistemiyle z
deletirmi olduu bilinmektedir.15 Klasik psikolojinin bu gr
nn minnettar mirass Freud, Benin gereklie verdii karlklar
da bilgisizlik ya da arptma olan her eyi ya bilmezden gelir ya da
arptr (116; 21-22). te yandan, Freudun kitabna ynelik yinele
nen bu sulamalar, aslnda, onun kukulandrc slubunu ve ner
dii bir dizi alternatif zihin modelini arptmaktadr. Ben ve din
girift kavramsal dokusunda Ben ksmen bilind olarak karmza
kar ve Tanr biliyor onun ne kadar nemli bir ksm olduunu
der Freud (XIX, 18). Freudun yeni Ben-id kartl glenirken
bile ayn zamanda belirsizleir ve ortalarda ihtilafl bir yer kazanr:
Ben, idden keskin bir biimde ayrlm deildir; alt ksm ona
[id] katr (XIX, 24).
Lacanm Freudun dncesine yapt en olaand basitletir
me, ondaki zamansal boyutu kaldrmasdr. Freuda gre, Ben, bire
yin terk edilmi ballklarnn -baka insanlara ve dnya nesnele
rine olan- bir keltisi olarak dnlebilirdi, ama analitik tedavi

15) Bu tipik ifade Remarks on psychical causalityde (Ecrits, 151-93) gemektedir.


28 LACm

srasnda bu kelme sreci tersine evrilebilir ve o ballklarn


tarihi okunur hale gelebilirdi (XIX, 28-39). Freudun kulland
imgeler okuru kimyasal etkileimin anlk dnyasndan kanp tarih
ve arkeolojinin zamansal dnyasna gtrr: Ben hem nokta hem
sretir; burada ve imdide mstakil bir yap olarak bulunur ama
durmadan kendi gemiini zetleyerek tekrar eden bir yapdr. Fa
kat bu ifte Ben betimlemesi onun btnletirici gcne ya da
zihinsel yaamda alg-bilin sisteminin merkeziliine basit bir vg
olarak tasarlanm deildir. nk id ve stben de birer keltidir;
onlar da gemie doru izi srlebilen anlk yaplardr. stelik bun
lar benin yitik ya da klk deitirmi nceki varolularnn bileim
leri olduundan bunlarn ben zerinde uygulad basklar ok daha
sinsicedir: kaltmsal olabilen idde saysz ben varoluunun kalnt
lar barnr; ve ben idinden karp stbenini kurarken, belki de
sadece nceki benlerin ekillerini canlandrp onlar tekrar dirilti
yor olabilir (XIX, 38). Freudun zihnin olas evrensel yaplaryla
ilgili kuramsal tefekkrnn bu noktasnda, ben, zihinsel evrenin
temel yapta halini alr: Benin srekli, atekessiz bir mcadele
iinde ekitii etmenler bir zamanlar mevcut olan benlerin ekel
mi kalntlardr.
Lacanm Freuda getirdii eletiri onun Ben adna dile getirdii
gayeleri hedef ald lde tutarl ve isabetlidir. Freud, savnn
anafikrini zetlercesine, kitabnn sonunda, [P]sikanaliz Benin
idi derece derece fethetmeyi baarmasna yardmc olacak bir ara
tr demitir (XIX, 56). Bu tr aralar gereklidir, nk kendi
haline brakldnda, ben, krlgan ve kuatlmtr. Dolaysyla,
Freudun Ben ve Idde ahlak merakls biri olarak gsterdii atelilii
dhiyane kuramsal tasarmnn yaratm olduu felaket hissiyatna
balamak anlaml grnyor. Freud, klasik psikolojiden btnleik
bir kendilik gr alp benimsemek yle dursun, insan zihnini
aka kendi iinde blnm ve ihtilafl bulmutur. Onun zihin
modelleri, keskin hatlar olan deneysel varsaymlar olmaktan uzak
olup, kolayca muammalara ve paradokslara ayrmlardr. Btn
leik, kendinden honut biimde hedeflerinin peinde koan, ha-
smlarn geri pskrten bir ben kavraynn sahip olduu g ne
gzlemlenebilir bir olgunun ne de mantksal bir zorunluluun gc
dr; yalnzca bir dilein, bir midin, bir temenninin gcdr.
"BEN KEFETMEK 29

Lacan Ben ve di bu temenninin bir karikatrne indirger ve


Freudun savlarnn ayrntlarna dikkat etmez. Byle yapmasnn
nedeni ahlaki bir duru belirten veya kuramlatrmalarna manevi
bir ykseli havas vermeye alan psikanalistleri onaylamadndan
deildir; bilakis, ileride greceimiz gibi, kendisinin beyan edecei
olduka farkl bir ahlaki duru vardr ve o duruu mmkn oldu
unca nispeten kkrtc olan erken dnem Freudunun ortaya
koyduu ncllere dayandrmak istemektedir. Lacann beninin
(moi) blc ve kesinlikle dengeleyici olmayan bir kavram olaca
nn iareti, en ok bilinen erken dnem yazsnn balnda sapta
nabilir. Ayna evresi (stade du miroir) basite bireyin tarihinde bir
a deil, iinde insan znesinin savann srekli devam ettii bir
vehedir (stade). Lacanm burada yapt sz oyunu ve bunun balat
t eretileme cambazl (97-8; 5), ilk bakta, zaten ne yaptn
bilen, oyunbaz bir slubun gelip geici etkileriymi gibi grnr.
Ancak, bu sz oyununun gerisinde byk ihtiraslar yatmaktadr:
insann yaam dilimi iinde bireyin insanlnn btnyle bir sorun
halini ald bir ilk ura yakalamak ve psikanalizin ahlak dra-
masma yeni bir balang noktas bulmak. Lacann aynasaF urakla
ilgili anlats, Bene, ona zg bir yaradl ve D syleni kazan
drr.
Lacanm, benin psikanalitik anlatsn yeniden kurarken k
noktas alm grnd ampirik gzlem, aynada kendi imgesine
bakan veya kendi davranlarnn bir yetikinin ya da bir baka
ocuun yknmesel hareketlerinde yansdn gren alt ya da
sekiz aylk bir ocuu konu alr. ocuun birdenbire kutlanacak
bir bulu yapm grnd, kabaca da olsa ben uyum, u benim
nermelerini tasarlayabildii andr. Lacan ocuun sevinli hava
sna, imgeden byleniine ve tepkisinin oyunculuuna dikkat e
ker. Btn bu alardan, ocuk, ayn yataki bir empanzeden farkl
davranmaktadr: [22]

ocuun durumunda, bu davran, maymunda olduu gibi imge


zerinde bir kez denetim salanp da onun bo olduu anlaldnda
tkenmek yle dursun, derhal ocuun bir dizi hareketiyle oalarak
devam eder. Bu davranlaryla, ocuk, imgesinin ald hareketlerle
aynada yansyan ortam arasndaki ve aynadaki karmakla oram
30 LACAN

oaltt gereklik arasndaki -ocuun kendi bedeni ve etrafndaki


kiiler, hatta eyler arasndaki- ilikiyi oyun halinde deneyimler.
(93; 1)

Ancak, sevin ve oyun, Lacanm iyi haber namna pek az ey ieren


anlatsnda aslnda nemsiz bir rol oynarlar. Ayna uranda bir
ey dnyadaki ilk kvlcmn gsterir. ocuk, yiyecei, gvenlii
ve rahat iin hl yetikinlere bamldr ve kendi bedensel hare
ketleri zerindeki denetimi hl kstldr; oysa, imdi, burada, ay
nann karsnda ilk kabataslak biimleriyle bireyin mstakbel
zerklii ve denetimi durmaktadr. Ayna imgesi, yeni doan benin
sadeletirilmi bir ifadesidir. Bu olduka snrl gzlemsel veri kayna
na dayanarak, benin ileriki geliimine umutla bakmak ve daha
uzak bir ufuk izgisinde kaba hatlaryla yetikin beni, kendini-
yaratan insan ve toplumsal baary sezmek mmknd. ocuun
keyifli maskaralklar oyunbaz ve merakl bir yetikin zeksn mj
deler grlebilirdi. Ancak, bu tr yreklendirici ihtimaller Lacanm
bu erken dnem yazlarndaki urann bir paras olmaktan y
lesine uzaktr ki Marienbad Kongresini izleyen on yl boyunca
benin oluumuyla ilgili fikirlerinin ounun basl olarak deil de
sylentiler halinde dolamasna izin vermekle Lacanm hangi akla
hizmet ettiini sorgulamadan edemiyor insan. Bu fikirlerin tamam
nn yaynlanmasndan sonra dahi, dikkatli okurlarn bile onlar
yanl anlamas mmkn olmutur: szgelimi, D. W. Winnicottun
Playing and Realitysinde (1971) ya da Lionel Trillingin Sincerity
and Authenticity'sinde (1972) grlen ayna evresi Lacanm gyabnda
Lacandr.16
Geirdii saysz yeniden ifadelendirmelerde, Lacann anlatsn
da ounlukla filtrelenip atlan ey, aynann nnde gln bir
eyler olduu duygusudur. Maymun ayna imgesinin epistemolojik
bir kofluk olduunu kabullenip dikkatini baka yere evirirken,
ocuk tuhaf bir iradeyle aldan srdrr. Gerek bedeniyle yans
yan imge arasndaki ve bir de aynadaki bedeniyle etrafndaki ortam

16) Winnicottun deerlendirmeleri Playing and Realityd eki Mirror-role o f Mother


and Family in Child Development'ta (1967; 130-38), Trillingin deerlendirmeleriyse Sincerity
and Authentcityde (25) yer alr.
"BEN KEFETMEK 31

arasndaki yakndan balantl uzamsal ilikiler ocuun dikkatini


celbeder (capte); ocuk tutsa olmutur bu ilikinin (captive). Fakat
Lacanm her iki iliki iin de yeledii ve bunlarn toplam ifade
gcn boyunduruk altna soktuu terim ahlaki ve yasal ele geir
me (captatior) terimidir: beden, ortam ve aynann oluturduu kar
mak geometri, birey zerinde bir hile, bir aldatma, bir dolandrma
olarak iler. Grnte ocuk iin son derece yattrc ve faydal
olan ayna, bir kapan ve bir yemdir (leurre). Ortada sorumlu fail
olarak dnlebilecek birinin yokluunda bile, yalan ve hilekr
ln benliin ilk oluum yllarnda bir biimde kk sald dncesi
Lacann ilk yazlarnda bir nakarat gibi yinelenir. Bu yazlarn neeli
bir yreklendirme tonu vardr: daha nceki psikanalistler egonun
drst bir ey olduunu dndler, ancak onlara yle gelmitir
ve imdi onu ifa etme vakti gelmitir. nsan aynada yansyan imge
sinin gerekdlnn gerekliini kabul ederek onun bysn
bozmak zorundadr. Hakikate doru bir ilerleme salanacaksa eer,
aynann tesine aynann parltsz olan, ona zerinde hibir eyin
yansma olmad bir yzey sunan tarafna gemelidir (188).
Syleyisel yzeyle yakndan ilgilenen okur, muhtemelen, La-
cann 1936-49 arasndaki yazlarnda aka dile getirilen ve onla
rn genel bir toplum iinde zihin felsefesine deil de psikanalize
katk olarak yazlm olduklarn belirten iddia karsnda allak
bullak olacaktr. Bilind ve bastrmann temel Freudcu terimler
olduunu dnen okur, Lacann tartmalarnda bunlara sadece
kstl bir yer verilirken yabanclama gibi daha nce zel bir psikana-
litik arl olmam bir terime geni yer verilmesine aracaktr.
Bu terim, klinik psikiyatri, genelgeer delilik kavraylar, Hegelci
metafizik ve Marksist toplumbilim gelenei arasnda nazik kprler
kurmaya olanak salar. Yanlsamal/aldanl bir benlik kurma kari
yerine atlm olan ayna sersemi ocuk tmarhanelik delilie (alie-
nation) hkm giymitir: Lacan ocuu bu hainliklerden esirgemez.
Fakat, tpk yabanclama teriminin hukukta (haklar ya da mlki
yetle ilgili olarak) kullanlan fera, feragat etme anlam nasl yaban
clamaya bir hukuki formalite havas veriyorsa, Franszcaya aliena-
tion olarak evrilen, Hegelin ve Marksm kullandklar Ertfremdung
kavram da ocuun biare durumuna belli bir felsefi itibar kazan
drr. Lacann bu terimi ve hsmlarn ele aln tartrken kav
32 LACAN

ramsal zden ok syleyisel yzeyden sz edip durmamn nedeni,


o yzeyin bu erken evrede bile fevkalade aynntlandnlm ve dei-
ken (volatile) olmasdr. Alienation szcnn deiik anlamlar
yle bir biimde birbirlerine kar kullanlr ki yabanclama duru-
mundan basite bir k olmad, yabanclamay giderici bir ree
tenin bulunmad dndrlr. Ancak, terimin yararll, byk
olaslkla, bu tr anlamsal deiimlere yatknlndan ziyade, dzen
lemeye yardmc olduu olgusal malzemenin eitliliiyle deerlen
dirilecektir.
Szgelimi, Lacann terimi kullan Marksm Ekonomi ve Felsefe
Elyazmalar ya da Grurndrissedeki kullanndan keskin bir farkllk
gsterir. Marksta bireyin emeinden ve emeinin rnnden ya
banclamas, dier btn yabanclam ilikilere (insanla doa,
bireyle toplum, bireyle kendi bedeni arasndaki) bir prototip tekil
etmekle kalmaz, ayn zamanda yeniden btnleme yolunun nere
den getiini de aka gsterir. Terimin bir dzlemden dierine
gemesi, Marksm hem olduka geni bir insan toplumu haritas
karmasna, hem de inandrc bir siyasi mesaj retmesine yardmc
olur. Oysa, Lacana bakldnda, ayna evresinde ortaya kan pro-
totipik yabanclamann toplumda geliigzel yol tutturduu gr
lr. Varsaymn onun dzenleyici gcn test edecek klinik veri
lerden yoksun brakr; ne bir harita ne de bir mesaj ortaya koyar:

Bylece, her ne kadar motor ileyii pek az bilinebiliyorsa da,


dourganlnn insan trne zg olduunu kabul etmek gereken
bu Getalt, grnmnn bu ikili boyutuyla ayn anda hem Benin
gidecei yabanclama menzilini haber verir, hem de onun zihinsel
kalmlln simgeler; yine [bu Getalt], Beni, kiinin kendini yan
stt modelle birletirecek eletirmelere, ona hkmeden haya
letlere, kendi kurduu dnyann belli belirsiz bir ilikiyle gerek
lemesine yarayan otomata gebedir. (95; 2-3)

Tm insanlar, diye hatrlatr bize Lacan, vaktinden erken doarlar.


Tam bir motor denetim salamalar ve baanyla istemli hareketlerde
bulunma yeteneine erimeleri uzun zaman alr. Bir Ben serab
olan ayna-imgesi, bireyin gizil egdmleme yetisinin zamanla ger
ekleeceini vaat eder ve, gerekten de, bu yetinin geliimini
"BEN KEFETMEK 33

tetikleyen bir role sahiptir. Buraya kadar gayet iyi. Ancak Benin
yabanclatrc menzili yle bir eydir ki birey srgit kendisiyle
uyumsuzdur: Ben hi durmakszn dondurulamaz bir znel sreci
dondurmak, insan arzusunun hareketli sahasna durgunluk getir
mek gayretindedir.
te yandan, insan trnn giderilemez yabanclamasnn yk
s sadece melez bir felsefe diliyle deil, Gotik bir masal andran
bir tonda anlatlr. Pregnarce (g, potansiyel, anlam ya da ima
ykl olma) szc -ngilizce pregnancy [gebelik] szcne bula
arak olsa gerek- dourmakla ilgili bir ey olup kmtr. Daha
kendisi yeni domu olan ocuk bir canavar dourur: bir model,
bir otomaton, yapma bir ey. Freudcu kuram egonun kurulmulu-
undan, onun kurulduu yer olarak atmak bir gler alanndan
ve korunmas iin gerekli savunma aygtndan uzun uzadya sz
etmiti; fakat burada o szler Dr. Frankensteina tandk gelecek
terimlerle ilenerek sunulmaktadr. nsan znesinin iinde, yedek
paralardan mamul, kendine zg kt alkanlklar ve ykc bee
niler gelitiren zrhlarla donatlm, mekanik bir yaratk retilmek
tedir. Freuda gre ilk kez ryalarda aklk kazanan bireyin z-
blnml imdi Lacan tarafndan yeniden dnlmekte ve
stelik bir kbus olarak tasavvur edilmektedir.
Psikanalizin mutat dilinden daha keskin bir kopuu, Lacann
paralanm beden (corps morcele) kavramn ileyiinde grmek
mmkndr. Bireyin ilk fiziksel uyumsuzluk algsnn hatrasn
canl tutmaya ara olmas bakmndan, bu fantezinin benin yaban-
clatnc kimliiyle belirgin bir yapsal ilikisi vardr. Bir kere par
alarna ayrlm, darmadan bir halde grlm olan beden ve
bu annn artrd endie, bireyin gvenli bir bedensel benin
sahibi ve mukimi olma arzusunu ateler. Bene ynelik bu tasarmlar
srekli olarak geriye bakl, paralanmaya dnk bir ekimin teh
didi altndadr; benin zrhnn sertlii birey zerinde bir zorlama
olarak ileyip onun disjecta membrasn [paralarm] darmadan
edebilir. Lacan burada sz konusu olann, gerek bedensel uzuvlarla
ilgili basit bir anlar kmesinden ok, fantezinin Janus-yzl yaps
olduunda srarldr. zne ister ileriye, yani bene doru, isterse
geriye, yani corps morceleye doru ynelmi olsun, dnd ey
bir inadr - deiik aamalaryla hep ayn ina. Fakat Lacan bu
34 LACAN

yapsal karlkl bamll betimlerken bile iin ounu imgelere


ykar. Beden morcele [paralanm] haldeyken paralarna ayrlan
ey, bir fiziksel organizmadan ok, deiik paralardan oluan bir
manken, Barok tarzda bir oyuncak bebek, kollar bacaklar olan
bir ganimettir (Family Complexes, 60). Dr. Frankensteina Profesr
Spalanzi katlmtr - E. T. A Hoffmannm The Sandman masalnn
lgn oyuncaks Profesr Spalanzi.17 Lacann burada bir araya
getirdii tuhaf szel figr metne sapkn bir haz \jouissance] havas
getirir: sade bir kuramsal kavram, karanlk bir arzu nesnesi olarak
kendini gstermitir.
Lacana gre, paralanm beden hibir yerde Hieronymus
Boschun resimlerinde olduu kadar unutulmaz biimde resmedil-
memitir; insan imgelemini taciz eden bedensel felaketlere ilikin
Lacanm szl anlatlar da - hadm etme, iktidarszlama, yarala
ma, uzuvlarn kopmas, yerinden kmas, barsaklarn deilmesi,
bedenin yutulmas ve patlayarak iinin dna kmas imgeleri
(104; 11)- bilinli olarak Boschun resim motiflerini yanklamak
tadr:

Bu paralanm beden -bu ayn zamanda kuramsal referans sistemi


mize kattm bir terimdir- analizin ak srasnda belli bir dzeyde
saldrgan bir zlmeyle karlald noktada ve genellikle ryalarda
kendini gsterir. Kanatlanp uan, barsak demek iin silah kuan
m kopuk uzuvlar ya da eksoskopide resmedildii gibi byltlm,
yerinden km organlar, tpk hayalperest Hieronymus Boschun
onbeinci yzyldan modem insann imgeleminin doruuna kn
resimlerinde kalc biimde sabitletirdii eyin ta kendisi olarak
grnrler. stelik, bu biim, daha elle tutulur bir biimde, fantezinin
anatomisini tanmlayan krlganlama hatlanyla, histerinin izoid
ve kaslmak belirtilerinde grld gibi organik dzeyde de gsterir
kendini. (97; 4-5)

17) Lacanm corps morcele betimlemelerinin Hans Bellmerin 1936da Minotaureda


yaynlanm olan DoUs balkl fotoraf dizisinden etkilenmi olmas mmkndr. Bu tr
imgelerin tarihsel ve ikonograftk arkaplan hakknda bkz. Rosalind Krauss Corpus Delicti
(L'Amourfou. Photography and Surrealism, yay. haz.: R. Krauss ve J. Livingson, 57-100).
Freudun, Hoffmannm The Sandman masal ve masalda yaygn biimde yer alan mekanik
bebek figrleriyle ilgili grleri iin bkz. The Uncanny (1919), XVII, (219-52).
"BEN KEFETMEK 35

Boschun resimlerinde cehennemin gzenekli bir yaps vardr: tek


tek azap ve ikence sahneleri bir mozaik halinde bir araya getirilir
ve bir st anlatyla deil de resim motiflerinin iyi tasarlanm bir
karlkl etkileimi sayesinde btnletirilir. Lacann tmyle sal
drganla ayrd bir yazsnda, paralanm beden insan ykcl
nn balca timsali haline gelir ve birok deiik balamda tama
men yeniden tasavvur edilir. Histeriin muhayyel bedeni, ocuk
oyunlarnn sembolizmi, dvme, snnet, vcuda kesik atmak gibi
ilkel riteller, btn bunlarn yan sra modann ekle emale soku
cu [Procrustean] keyfilii, btn bunlarn bu rahatsz edici ve
derine koksalm fantezi asndan anlalmas gerekir (105;' 11).
Ancak, bu klinik ve toplumsal olgularn sunumunda tartmaya
yer verilmez. Ne dengeleyici herhangi bir bulgu ne de alternatif
aklama yntemleri deerlendirilir: temel ruhsal btnleme ve
paralanma diyalektii Lacann tartmakta olduu fantezilerin
aynn okurda harekete geiren gzenekli bir imge rgsn destek
ler. Bu da Lacanm Dnyevi Zevkler Bahesidir. Aldatc btnlk
ve cehennemi paralan arasnda skp kalm olan ben bahtsz
bir hayat srer. Bene olaan neesini veren ve kiinin bir plan
yapp uygulamas gibi basit eyler yapmasna olanak tanyan her ne
varsa kuramsal resmin kenarlarna itilmitir.
Lacann bu yazlarndaki iirsel imgelem, geni bir felsefi ierime
sahip olup klinik ve toplumsal olann tesine geerek evrensel bir
Uyumsuzluk grne ynelir. Gerek Freud, gerekse Lacan kuram
larm Sokrates-ncesi filozoflarn kozmolojik kurgularnda oktan
belirtilmi eyler olarak sunar. Freud, Analysis Terminable and Inter-
mirable (1937) balkl almasnda Empedoklesten alnt yaparak
kendi ileri srd ilksel gler olan Eros ve lm igdsnn
Empedoklesi atan ilkeler Sevgi (OA,a) ve Kavga (vsixo) olarak
(XXIII, 246) zaten bilinen eyler olduunu teslim ederken, Lacan
Kavgamn ncelliini ilan etmi biri olarak Herakleitosu anar (116;
2 1 ).18 Kendi fikirlerini desteklemek iin Antikadan kehanet
deerinde kantlar arayan Lacan iin Empedokles de pekl ve
belki ok daha iyi i grebilirdi. nk, Empedoklesi fizik siste

18) Lacan, Freudun Empedoklesi nasl kullandn 'The function and field ofspeechte
tartr (318-20,102-4).
36 LACAN

minde, canllarn nce bir morcellement [paralanma] srecinden


getii evrimin ilk aamas imgeleri bakmndan Boschun dnya
syla artc bir benzerlik iindedir: te boynundan kopup frlam
nice yzler, omuzlarndan ayrlm dolaan kollar ve almlann yitir
mi, yerinden uram gzler.19 Bylesi imgelerin Antik dnyann
yazlarnda yer almas pek kuku gtrmeyen bir eyi, yani para
lanma fantezilerinin farkmdal olan uzuvlu her canlnn tad
bir yk olduunu ve insan bedeninde yaayan herkesin o bedenin
iine krlganlama hatlar ektiini dorulama eilimindedir.
Ayrca, Lacann yazlarndaki evrensellik ynelimi, yalnzca res
me, edebiyata ve felsefeye yapt gndermelerle deil, bilimin kesin
terminolojisinden yararlanmasyla da kamlanmaktadr. rnein,
insann temelindeki yaamsal bir yanlmadan (116; 21) ve organiz
mann kalbindeki belli bir yarktan, ezeli bir Uyumsuzluktan sz
etmektedir (96; 4). Bu Sokrates-ncesi felsefecilerin kastettii,
yalnzca artk evrenin her tarafnda faaliyet gstermekten kp
insan soyunda yerelletirilen Kavgadr. Ama yanlma -bitkibilimde
tohum haznelerinin yarlp almas [dehiscence] - lhomo sapiensi
betimlemek iin kullanlrken bile bizi insanlktan uzaklatrr: zne
nin kendine yabanclamas, bitkilerin remesi kadar doal ve
kanlmazdr. Doabiliminin dilinden ald eretileme gcne
gem vuruun daha geni lekteki bir benzeri de Lacann balarda
imago terimine gsterdii zel dknlkte grlebilir. Lacann
ilk kulland sralarda terim oktan psikanalitik szdaanna yerle
mi ve zgn biyolojik anlamn byk lde kaybetmiti.20 imago
bir zihinsel nesne, ocuun ilk yaam deneyimlerine dayanan bir
bilind prototipti ve bu haliyle bcek geliiminin sonul evresine
yalnzca silik bir gnderme yapyordu. Lacan, Freudun dncesinin
biyolojikletirici eilimini iddetle reddederken dahi, terimin bu
bcekbilimsel anlamndan yararlanmaktadr. Remarks on psychical
causalityde imago terimine merkezi bir yer vermektedir: Galileonun
maddenin eylemsizlik noktas kavram nasl fizie temel tekil ettiy

19) The Presocratic Philosophers, yay. haz.: G. S. Kirk ve J. E. Raven, 336.


20) 191 l de Jungun tantt imago terimini Freudun nasl kullandn grmek iin
bkz. XV, 181, XIII, 100, 102; Laplanche ve Pontalis The Language o f Psycho-Analysis, s.
211.
"BEN KEFETMEK 37

se, biz de ayn lde psikanalizin gerek nesnesinin imago kavra


mnda bulunabileceini dnyoruz (188). Bu terimlerle yeniden
tanmlanmasyla, psikanalitik proje olaanst bir ykselme kuvveti
kazanmtr. Biyolojinin dilini eretilemekte, aklamalarnn basit
lii ve taml konusunda fizik bilimiyle ak atmakta ve Doamn
eksiksiz bir portresini karmaya donanml olduu izlenimini ver
mektedir. Psikanaliz nevrotik bozukluun bilimi olarak balad
mtevaz k noktasnn tesine ve stne kp yeni bir kozmolo
jiye uzanmaktadr.
Lacann erken dnem yazlarnda tartmay dengeleyici temel
izlek zdeleme kavramna ayrlmtr. Lacann bu konuda syle
diklerinin ou alakgnll bir dille ifadelendirilmi ve Freudun
kendi anlatsnn tartmaya yol amayacak bir deerlendirmesi
biiminde sunulmutur. Ancak, greceimiz gibi, bu szel tedbirlilik
hi de snr tanmayan felsefi bir ihtirasla el ele gitmektedir. La-
cann bu konudaki kuramsal aratrmalar, ona psikanaliz d ev
relerde hret kazandrm olan 1950 sonras yazlan kadar karmak
ve geni sonular olan bir nitelik tar.
zdeleme (Idendfizierung) Freudcu sz daarcnn hem gn
delik sylemlerle hem de felsefeyle paylat bir dizi terimden biri
olmakla birlikte, zgl psikanalitik ilevi byk lde snrldr.
Ben bileenleri olan ve kendisinden daha ufak ve daha basit yap
maddelerine ayrabilme eilimindeki bir yap olarak dnlebi
lirse eer, ocuun ilk zdeleimleri bu bileenleri oluturur. Bir
kimsenin kendini baka bir varlkla zdeletirmesi devamllk gs
teren bir kendilik anlaym mmkn klan srecin ta kendisidir
ve yaygn olarak benlik ya da kiilik olarak adlandrdmz ey
baka insanlarn zelliklerinin art arda zmlenmesiyle kurulur.
Group Psychohgy and the Analysis o f the Egoda (1921) zdelemeyle
ilgili grlerini zetlerken bu srecin ncelliinde srarldr:

Her eyden nce, zdeleme bir nesneyle duygusal ban ilk biimi
dir; ikinci olarak, gerilemeli bir biimde, sanki bir bakma nesnenin
benin yapsna dahil edilmesi araclyla, libidinal bir nesne iliki
sinin ikamesi halini alr; nc olarak, cinsel igdnn nesnesi
olmayan bir baka kiiyle paylalan ortak bir zelliin her yeni alg
lanyla birlikte ortaya kabilir. (XVIII, 107-8)
38 LACAN

Freud zdeleme ile libidinal nesne ilikisi arasndaki fark teknik


olmayan bir dille betimlemitir. ocuun babasna ynelik hislerini
rnek vererek u forml sunmutur: ocuk iin babas birinci
durumda [zdeleme durumu] onun olmak istedii ey, kincisin
deyse [libidinal nesne ilikisi durumu] sahip olmak istedii eydir
(XVIII, 106). Sahip olmak ile olmak arasndaki kartlk olduka
makl geldii gibi, ok sayda klinik bulgu da zdeleimsel oluun
bireyin arzularnn tarihinde kesinlikle nce geldiini ileri sren
ve zdelik duygusal ilikinin en bata gelen ve zgn biimidir
(XVIII, 107) diyen varsaym destekler grnmekteydi.
Ancak aratrmac Oidipusu dneme uzanr uzanmaz o arzula
rn haritasn karmak karmak ve g bir i olup kmtr. Zira
nispeten daha kolay grnen erkek ocuk rneinde -annesini
arzulayan ve babasyla zdeleen erkek ocuk- bile birbiriyle ilikili
bir dizi unsur hayret verici bir alternatif haritalar silsilesi ortaya
koyabilmekteydi: tm insanlarn iki-cinsiyetli olarak yaplanm ol
duu, Oidipusu durumun l niteliinin her eit diyalektik
tersine dne izin verdii, ocuun tutkularnn en kesif olduu
noktada olmak arzusu ile sahip olmak arzusunun her zaman birbi
rinden net biimde ayr tutulamaz (XIX, 31, 176) olduu gibi. Kz
ocuklarnn durumunda resim ok daha karmaktr, ilk arzu nes
nesi olanlar ve kzlar iin benzer biimde annedir. Olanlar bu
nesneyi brakmazken, kzlar ya tamamen ya da ksmen babann
lehine brakr. Nasl ve niye? (XIX, 251) te, Lacan bu noktada
mdahale eder. Bilindii gibi, Freudun kzlardaki Oidipus karmaa
syla ilgili olarak kendi sorusuna verdii yant penis kskanl
kavrayyla idi edilme endiesinin diilere zel bir uyarlamasndan
oluur. Lacanm Freudun anlatsna itiraz feminist bir itiraz deil
dir: kzlarn ikincil, boyun een, erkeklik organnn grntsnden
fazlaca etkilenmi bir biimde resmedilmesine deil, Freudun mo
delinin gerektirdii fazlasyla ayrntl neden-sonu mekanizmasna
kar kmaktadr (Family Complexes, 59).
Freud iin olduu gibi Lacan iin de zdeleme psiik aygtn
ana zembereidir dinamizminin kayna ve bireyle tekiler arasn
daki bitimsiz arpc etkileimlerin tetikleyicisi. Ancak, Lacan bu
mekanizmann hatr saylr bir aklama gc olabilmesi iin en
bataki prototipik halinde gzlemlenmesi gerektiini ileri srmekle
"BEN KEFETMEK 39

Freuddan ayrlr. Oysa, Oidipus karmaasnn balangcna varld-


mda, ocuk, yalnzca zdeleme ilkesine dayanan aklamalara
hantal ya da anlamsz kalmaktan baka seenek brakmayacak ka
dar bym, kz ya da olan ocuun zdeleimsel manevra ola-
naklan da bir o kadar genilemitir. Lacan bizi Oidipus safhasnn
at rekabet ve isim taknma etkileimlerinin ncesine bakmaya
ve iinde bireyin yalnzca tek bir arzu nesnesine ve tek bir takma
isme -kendisi- sahip olduu o nceleyen dnyay grmeye arr.
Lacanm burada Freudla olan anlamazlnn rnts,
Freudun kendisinin aina kld bir rntdr. Her ikisi iin de
ben-kuram, insan yaantsnda ilksel olann, kken urann, in
san znesinin ona gre varlk kazanp dnt indirgenemez ilke
nin aratrlmasdr. Lacanm Freuda ynelik dzeltmeleri bu ilk-
sellik anlayn yeniden canlandrma ve insan znelii iin yeni
k noktalan ortaya atma giriimleridir. Freud genel olarak Oidi-
pus safhasnn zdelemelerini birincil -ve yetikinlie doru adm
attka birey iin potansiyel olarak felaketli sonularla ykl- gr
mekle yetinmiken, Lacan bunlar ikincil, yattrc ve normalleti
rici ileve sahip bir biimde sunar (116-17; 22-23).21 Lacanm skan
dal yaratc ve altst edici nitelikteki birincil zdeleimi ayna evre
sinde gerekleir.
Bu nceliklerin yeniden sralannn bir benzeri de Lacann,
Freudun Paul Ncke ve Havelock Ellisten alp zel bir psikanalitik
anlam vermi olduu narsisizm terimini ileyiinde grlecektir.
Gerekten, Lacan zdeleme ve narsisizmi birlikte ele alm,
yeniden biimlendirmitir ve bunlar sk sk birleirler. Freud insan
larn erotik yaamlarnn geliimi kapsamndaki narsisistik tutkuya
ilikin olarak birbirinden olduka farkl ve ikier evreli iki deiik
tarih sunmu ve her ikisinde de ilk evreden birincil narsisizm olarak
sz etmitir. On Narcissism: An Introduction'da (1914), ilk evre,
ocuun kendisini besleyen kadna duyduu sevgiye paralel olarak
var olan ocuun kendilik-sevgisi evresiydi. Bu tutkunun bu ilk
iki eidi daha sonra bir yandan narsisistik trdeki, dier yandansa
ballk ya da bamllk trnde nesne-tercihlerine temel tekil

21) Freudun birincil zdeleimler tabirini -nadir biimde- kullanmasyla ilgili


olarak bkz. Laplanche ve Pontalis, The Langmge ofPsycho'Analysis, s. 336-37.
40 LACAN

ederdi (XIV, 87-90). Ancak, daha sonraki almalarda, birincil


narsisistik durum, ocuun d dnyay kefinden nce gelen, nes
nesiz bir kendi iine gmlme ya da kendine yeterlik durumu ol
mutur. Lacanm, baka konularda olduu gibi, buradaki tercihi
de ge deil erken Freuddan yanadr.22 Erken Freudda birincil
narsisizm, deiik trde bir sevgiyle elenerek, tam anlamyla yapsal
bir dnce olmu ve znenin sonraki seimlerinin ve zdeleme
lerinin rntsne anahtar tekil etmiken, ge Freudda hibir
yere gtrmeyen -basite byyp iinden klm, terk edilmi
olan- mest edici bir hemhal olu olmutur.
Lacanm erken dnem Freuduna geri dn elbette an sad
kane ya da harfiyen bir geri dn olmamtr. Lacan, Freudun
kk ocuun kendilik-sevgisiyle anne figrne ball arasnda
kurduu bakm bozar ve Narkissos mitine tamamen kendine ait
iki vurgu bindirir. Lacan iin Narkissosun trajik yks yalnzca
aldatc (delusional) bir kendine hayranl anlatmaz, zira kahraman
yanstan yzeyin tuhaf gcne esir olur ve kendini helak edecek
derecede yansyan imgesinin cazibesine kaplr. Lacann bu miti
kuramsal dzlemde yeniden anlat, zgn kronolojiye yer yer uy
makla birlikte, bambaka bir al sahnesi ierir: nsan bireyinin
kendi beni diyecei bu tutku rgtlenmesinin kaynandaki enerji
ve biim, onun kendisini kendinden yabanclatran bir imgede
sabitledii bu erotik ilikide yatar (113; 19). Bylece, yaplanm
olan ben, son kertede uruna kendini feda etme noktasna kadar
tutkusunun peinden gider.
Ancak, baka yerlerde bu iki-evreli tarih arpc bir biimde
ksaltlmtr ve znde yabanclam kabul edilen ilksel Ben ile
znde intihar eilimli grlen ilkel kurban olu arasnda bir ba
nt kurulmutur (187). Lacanm zihinsel yaamda balatc/al-
sal ve indirgenemez olan aray onu tek bir patlama an ve birbirine
bal kuramsal fikirlerden oluan tek bir dm noktas kurmaya
gtrmtr: intihar eilimli narsisistik saldrganlk (187). lk z
deleme edimi ayn zamanda ilk narsistik bildirimdir; benin ykm

22) Narsisizm meselesi hakknda erken ve ge Freud birbirinden birka ylla ayrlr.
Her ne kadar ikinci model tam olarak ancak Group Psychology and the Analysis o f the Ego
(1921) (XVIII, 130-31) ve Ben ve dd e (1923) (XIX, 30)da yer almsa da, balca esaslarn
oktan lntroductory Lecturesda (1916-17) (XVI, 416) bulmak mmkndr.
"BEN KEFETMEK 41

daha batan onun kuruluunun iine rlmtr; yabanclamadan


tek ka yolu yabanclama halinin arlatrlmasdr. Daha sonra
znenin bana gelenler ancak bu zgn ilksel dmn zaman
iinde yeniden zlp yeniden dmlenmesi eklinde kavra
narak anlalabilirler. Bu ilk yazlarda, sk sk, Lacanm Benin en
uzak gemiine ilikin gr ayn zamanda onun geleceine ilikin
acmasz bir grtr; nk, Lacana gre, birincil narsisizm tm
insan arzularnn ileyiini belirleyen kanlmas imknsz bir yapsal
zorunluluktur: Burada insann tabi olduu -hem de Kartezyen
anlamda btn bedensel tutkulara tabi olduundan ok daha fazla
biimde- o temel yanlsama, insan olmak iin duyulan bu tutku,
ruhun bu baat tutkusu, kendi yapsn en yceltilmi olanlar da
dahil btn arzulara dayatan tutku, narsisizm kendini gsterir (188).
Lacanm titiz ve ll kuramsal dersleri zmsendiinde, onun
bu gibi pasajlarda grlen kehanetvari tonunun ve bir fikir tiyat
rocusu olarak gsterdii olaanst becerinin nemsizleecei syle
nebilir. Bu gr benimseyenler onun ok deiik becerilerinin
aka yer ald almalarn, rnein var olan retinin olduka
ak bir serim ve zetini ieren ve kolektif kuramsal abaya kendi
katksn deerlendirirken Lacann vgye deer bir hassasiyet
gsterdii Family Complexes almasn rnek gsterebilirler.
Ayrca, Jean Laplanche ve J.-B. Pontalisin The Language o f Psycho'
Analysis (1967) adl eseri gibi, Lacann yeni kavramlarn ve var
olan kavramlar yeniden biimlendiriini genel Freudcu tartma
alan iinde titizlikle yerli yerine oturtan sentez almalara da
iaret edebilirler. stelik, elbette hakldrlar: kesinlikle psikanalize
katkda bulunan bir Lacan vardr. Ancak benim kendi grm
ondaki kabna smazlk ve azamet muhafaza edildiinde kuramnn
bizde ok daha ciddi biimde ilgi uyandrddr. Lacanm bir yazar
olarak sk sk beliren hedeflerinden birisi kuramlar dengelerini
kaybedecekleri noktaya kadar iirip bytmek, onlar bir daha
hibir yararlar ya da uygulamalar olamayacak derecede youn
bir anlam yklemesine tabi tutmaktr. Adeta Lacan btn bunlann
ne faydas var? sorusunu sormak iin kuramn kendi deliliini ikrar
etmesini bekler.
Yerel ayrntlar dzeyinde bile Lacanm yazs azamet etkisi arar
ken mesleki sagrnn dizginlerini zorlamaktadr. Daha nce gr
42 LACAN

dmz gibi, kkenbilgisel kelime oyunlaryla evre, stadyum olu


verir: stade szcnn ifte anlam zaman mekna, yansmay m
cadeleye, tesadfi bir karlamay ritellemi bir rekabete dnt
rr. Benzer bir ileyi aynann optik ieriini boaltr: miroir \fr.
ayna] basbaya duyusal imgelerden ok seraplar (mirages) retir
(95; 2). Yine, Lacan, herhangi bir savunma ya da aklama sunmak-
szm, kendi speculaire terimini spectaculaire olarak geniletebilmek-
tedir (112-14; 18-20). Kelime oyunuyla, birdenbire, ayna grntye,
grmenin zgl bir kertesi geni anlamda grmeye dntrlm
tr. Btn bu rneklerde kkenbilimin Lacandan yana olduunu
ve Latincenin onun kurmaya alt balantlara zaten vkf bu
lunduunu syleyebiliriz. Ancak, mesele u ki, Lacann kelime
oyunlar savlarnn nne gemekte ve savlamaya akl kt ve ruhsuz
bir grnm vermektedir. Er ge aklk kazanr ki, speculumdan
spectaculum'a giden olduka emin bir Lacanc gzergh vardr.
Ayna evresinde znenin iinde almaya balam olan zdeleme
mekanizmas, o andan itibaren onun her grsel alg edimini etkileye
cektir. Kendiyle zdelemeye ynelik ilk itki aynann gerisindeki
dnya zerinde sresiz biimde etkili klnmtr: Yansmal (specu-
lar) imge grlr dnyann eii gibidir. (95; 3) Ayna ve gr
nm Lacanm sonradan imgesel dzen olarak adlandraca eyin
ikiz snr kuleleridir; ancak bu ilk yazlarda bunlarn balantsnn
byk lde karsanmas gerekmektedir.
Bu erken gelimilik duygusu Lacanm Freudcu kuramn btn
adna yapt iddialarda ok daha belirgindir. zellikle yeniden
biimlendirilmi olan zdeleme kavram, bilim ve bilgikuramna
ilikin yeni bir eletirel kavrayn anahtar olarak sunulmaktadr.
rnein, Beyond the reality principle (1936) armcl -ada
psikolojik retiler iinde en saygn ve akademik olan- yntemle
rinin yanllyla yzletirir. Ayna evresine geni kapsaml bir e
tekil eden bu alma, armcln eletirisiyle balar. Bu eletiri
yakc tonu ve dorudan saldrya tenelii bakmndan Lacanm
paranoya hakkmdaki doktora tezinin (1932) banda klinik psi
kiyatriye ynelik olarak yapt genel deerlendirmeye benzetile
bilir. Dahas, bu kendinden emin iki polemik performansn saldr
d bir dizi ortak hedef vardr: znenin deneyim hakkmdaki bildiri
mini hie saymak, znenin sznde anlam tanmamak, zihinsel et
"BEN KEFETMEK 43

kinliklerin geni bir oylumunu keyfi bir biimde zihin bilimi saha
sndan karmak.
armc psikolojinin ktl, srekli olarak benzerlik fikri
zerinden i grmesidir. Gerekten de, zihin modelleri kurarken
benzerlik fikrini her amaca hizmet eden bir tutunum teminat ola
rak kullanr, ancak bu fikrin icap ettirdikleri hakknda ciddi her
hangi bir kavray yoktur. (75-76) Bu dn olgucu kimliini ilan
ettiinde bile nitelii itibaryla derinlemesine idealisttir: zdeleme
edimini kutsallatrr ama bunu niye yaptn bilmeksizin. Oysa,
psikanaliz niye olduunu bilir ve bu bilgi artk herkese aktr: her
biimiyle zdeleme ocuksu bir narsisistik aynnn tekrardr. An
cak, ocuk en azndan kontrol edemedii bir blnmeyi tahrik
etme meziyetine sahipken, yetikin bilgi avclar -psikanalistler
diyelimkendi aldatc kkenlerini maskelemeye alan zdele-
imsel uygulamalar mekanik bir biimde tekrarlar durur. Kendisi
nin de anmsatt gibi, bilim ve bilgikuram tam olarak Lacanm
gndeminde deildir, ancak yine de bir yap varsaymann ayn za
manda geliimsel bir gzergh varsaymak anlamna geldiine dik
katleri ekilebilir. (88-89) Bireysel znenin tarihinde olduu gibi,
bir bilimsel rn tarihinde de ilk zdelemeler reym halinde
bir yazg, gelecek iin bir yap plandr. Kabul edilmemi (unacknow-
ledged) bir deliliin kabul edilmemi kaynadrlar. Psikanaliz de
delidir ama en azndan benzerliin ayartmalarna toyca boyun eme-
meyi bilmesi gerekir. Kendini ilikisel, greliki -birbiriyle iletien
insanlar arasnda gelien- bir bilim olarak kurmal ve kendi delili
inin bilgisini yordamsal bir dstur yapmaldr.
nsan dncesine ikin olan delilik, Lacana en muazzam keha-
netimsi temalardan birini verir. nsan zihni iin yle bir felaket
tablosu canlandrr ki akran zihin bilimcilere ynelttii paylama-
lann da, bir kltr eletirmeni olarak Freudun kendi karamsarl
nn da tesine geer. Bu zihne zg felaketin ona tam tamna
uygunmu gibi gelen klinik bir ad vardr: paranoya.23 Benin para
noyak bir yaps vardr (114; 20); yansmal benden toplumsal bene

23) Paranoya: Referans fikirlerin baskm olduu, ama ne idrakta bir zayflama ne de
genel olarak ktleme eilimi gsteren, az ok sistemlemi yanlsamayla ayrt edilen
kronik psikoz (Laplanche ve Pontalis, The Language ofPsycho-Analysis, s, 296).
44 LACAN

gei beraberinde paranoyak bir yabanclama getirir (98; 5); bir


saaltm yntemi olarak psikanaliz, insan znesinde denetimli bir
paranoya tahrik eder (109; 15); bilginin kendisi her haliyle iflah
olmaz biimde paranoyaktr. (94; 2. 96; 3. 11; 17. 180)
nsan zihninin mizacn simgeletirmek iin bir kronik psikozun
seilmesi ilk bakta Lacan namna kendi pozisyonunu baltalayan
tuhaf bir admm gibi gelebilir. Paranoya tezindeki ana hedefle
rinden biri olduka yaygn etkiye sahip bu psikiyatrik kategorinin
gizemini bozmak ve bu tr kavramlara vaktinden nce bavurmann
klinik tabloyu nasl kstlayp yoksullatracan gstermektir. Daha
zgl olarak, sadece paranoyann balang ve geliiminin hasta
bireyin kiiliiyle tutarl bir ilikisi olduunu deil, ayn zamanda
paranoya teriminin bu kiilikten kopartld lde anlamsz bir
betimleyici yaftaya dneceini gstermeye girimitir. Lacan zihin
sel sreci tartrken pusulann her ynnden tek bir klinik terimin
tekrar boy gstermesine izin vermekle psikiyatrinin dilini yeniden
gizemletirmiyor mu? Aslnda, Lacanm psikiyatri akmna girmesin
den nceki on yl iinde terim zaten daha az uzmanlam bir anlam
kazanmaya balamtr. Freud Some Neurotic Mechanisms injealousy,
Paranoia and Homosexualityde (1922) paranoyann sradan zihinsel
etkinliin altyapsn gstermeye yardm eden hastalkl bozukluklar
dan biri olarak dnlmesini mmkn klmtr (XVIII, 223-32)
ve Lacan tezinde bu izi takip etmitir: sorun terimin kendisinde de
il, psikiyatrinin onu nasl kulllandnda yatmaktadr. Hasta -en
dar teknik anlamyla- paranoyann penesinden kurtarldnda
bu durumu yeniden kefedecektir, ama akran insanlarla eit koul
larda.
Geri Salvador Daliyi bir fikir tarihisi olarak anmakta insan
tereddt eder ama onun Unspeakable Confessions (1973) adl al
masna bu noktada bavurmakta yarar var:

Lacan adalanmzn ouna karanlk gelen bir grngye -tabir:


paranoya- bilimsel bir k tutmu ve ona gerek anlamn kazandr
mtr. Lacandan nce psikiyatri paranoya hezeyannn sistematikle
mesinin vakadan sonra gelitii ve bu grngnn bir muhakeme
delilii vakas olarak deerlendirilmesi gerektii iddiasnda bulun
makla olduka kaba bir hataya dmtr. Lacan bunun tersinin do
"BEN KEFETMEK 45

ru olduunu gstermitir: hezeyann kendisi bir sistematikletirme-


dir. Doutan sistematik olan, gereklii kendi g izgisi etrafnda
ynlendirmeye kararl etkin bir unsurdur. Ryann ya da bir Yaamn
harekete geiriciliine nisbetle edilgen kalan ryann ya da otomatiz
min tam tersidir. Paranoyak hezeyan kendini dayatr ve fetheder.24

Dali ve Lacanm bu srada ve bu hususta birbirlerini etkilemi olma


lar mmkn grnyor. Dalinin 1920lerin sonlarnda duyurmaya
balayaca paranoyak-eletireP yntemin kapsaml iki evresi var
dr: ncelikle, kiinin bilind armlarnn hezeyan sistemi ele
tirel yorumlamaya tabi tutulur. Ancak, bu tr yorumlama ikinci
aamada ok daha zorlu bir hedefe gtrmtr. Eletirinin para-
noyann stne bindirilmesinden yola kan sanat -beklenebile
cei gibi- deiik zihinsel tutanaklarn birinden dierine srekli
bir salnm oyununa deil, eksiksiz ve itiraz edilemez bir dnya
bilgisine ulamtr: Paranoyamn mutlak yapnn bir ifadesi, onun
ikinliinin [immanence] kant olduuna inanyorum. Benim de
ham kozmik ruhla dorudan iliki iinde olmaktan ibaret.25 Bu
iddialarla kyaslandnda Lacanm bilginin doutan paranoyak
olduu gr alakgnll grnr; byle bir bilgi araynn elbet
te muzafferane bir sonucu olmaz. Ancak, Lacan, tpk Dali gibi,
insan dnyasnn ikin bir yaps olduundan sz eder. nsan bilgisi
bir yanlsamayla balar -bir yanl anlama, bir aldanma, bir ayartlma,
bir kanma- ve ardndan kanlmaz bir zerk sistem kurar. Psikanaliz
znenin kkensel hezeyann tekrarlayarak slah eden bir eletirel
yorumlama sistemidir. Dalinin paranoya-eletirisinden [paranoia-
criticism\ farkl olarak, srekli olarak zihnin tutanaklar arasnda
gelir gider, ancak bunun sistem stne sistem ve yanlsama stne
yanlsama bindirme oyunu insanlarn ulaabilecekleri hakikate en
ok yaklaandr.
Lacann insan kiiliinin oluum aamalarm betimlerken delilik
szdaarcna bavurmas psikanalizde yeni bir ey deildir. Freud
sk sk seven kiiden -ocuk ya da yetikin- bir lgnln pene

24) The Unspeakable Confessions o f Salvador Dali, s. 140-41. Lacanla Dali arasndaki
iliki iin bkz. Roudinesco, Histoire de la psychanalyse en France, II, s. 125-7.
25) Unspeakable Confessions, s. 143.
46 LACAN

sinde olan biri olarak, onun sevgi nesnesine ar-deer verm esin'
dense kelim enin tam anlam yla aldatc bir ey olarak sz etm itir.
M elanie K lein zaten ocuklarda ben oluumuna ilikin gzden gei-
rilm i F reu d cu m o d elin i kurm aya, sad ece e retilem e dzeyinde
psikiyatriden dn alnm olmayp yetikin psikozunu aklam akta
rem el tekil etm i terim ler k u llan arak balam tr. M od elin d ek i
paranoid-izoid durum , ocu u n ilk drt ayndaki geliim evresi
o lm akla b irlikte, sonraki yaam boyunca belli koullarda tekrar
ortaya km as bek lenebilecek bir nesne ilikileri durumuna karlk
g elm ek tey d i. K k o cu u n doum dan itib a re n maruz kald
blc ve cezalandrc endie anne memesiyle -arzu la rn tatm in
ettii lde kkensel iyi nesne, engelledii lde kkensel k t
nesne olarak deneyim lenen anne m em esi- iddetlenm itir. A n cak,
K lein m szn ettii paranoid-izoid durumla onunla kartlatr-
d d epresif durum o ld u ka geni bir ak lay clk potan siyelin e
sahip o lm ak la b irlik te, g erek kendisi gerekse p ein d en g elen ler
genellikle klinik alann tesine adm atm aya ekinm ilerdir.26 Y e
niden m odelletirdikleri Freudcu ben-oluum u kuranm tem el ala
rak yeni bir bilgikuram ya da yeni bir insanlk bilim i kurmaya ise
kesinlikle pek az ilgi gsterm ilerdir.
Oysa, Lacan getirdii kavram sal yenilenm enin psikanalitik ala
n n tesinde dorudan geni apl yanklar olm asn beklem ektedir.
A ada A gressivity in psychoan alysisten alntlanan paragraflar al
ma grubu usulndeki bir psikoloji tartmasyla hom o sapiense ta n
rsal bir h ey betle tep ed en bak an bir gr tipik biim de i ie
g eirm e k ted ir:

Jan et, cezalandrlma hislerinin anlamn sosyal davrantaki grn-


gsel uraklar biiminde hayranlk verici bir biimde gsterdi, ancak
bunlarn ortak zelliini, yani tuhaflklar bakm ndan hareketin
orta yerinde birden duran bir film karesindeki aktrlerin yzlerinin

26) M e l a n i e K l e i n n S om e T h e n r e tic a l C o n c lu s io n s r e g a r d m g th e E m o t io n a l L ife o f the


I n fa n t ( 1 9 5 2 ) b a l kl a l m a s p a r a n o i d - i z o i d d u r u m l a d e p r e s i f d u r u m ar a s n d a k i
kar l kl e t k i l e i m i o k zl bir b i i m d e b e t i m l e m e k t e d i r ( E n i n 1a n d G r a t it u d e a n d O t h e r
W o r k s , 1 9 4 6 - 6 3 : 6 1 - 9 . 3 ) . K l e i n n fi k i r l e r i n in geli i m i h a k k n d a bkz. H a n n a S e g a l , K le in
( 1 9 7 9 ) v e T h e S e le c t e d M e la n ie K le in , yay. h az.: J l i e t M i t c h e l l ( 1 9 8 6 ) .
"BEN KEFETMEK 47

ald tuhaf grnme benzeyen bu hislerin, ayn biimde, bu urak


lardan birinin duraksamaya uramasyla meydana geldiklerini de
erlendirmedi.
te, bu biimsel duraksama insan bilgisinin en genel yapsyla
benzerlik gsterir: beni ve nesnelerini kalclk, zdelik ve maddilik
keyfiyetleriyle, ksacas deneyimin, hayvansal arzunun hatlaryla
uyum iinde genileyen, deiken zeminde ayrt etmemizi salad
Getaltlardan ok farkl olan varlk ya da eylerle kuran bilgi yapsna
benzerlik gsterir.
Bir organizma olarak kiiyle onun Umvelti [evre] arasnda belli
bir uyumsuzlua, bir dzlem kmlmasna yol aan bu biimsel sabit-
leme, insan nesnelerine onlarda grlen okdeerlikli arasall ve
sembolik okseslilii ve aynca savunma kalkan olma potansiyelini
kazandrarak insann dnyasn ve gcn snrszca genileten ko
ulun ta kendisidir.
Demek ki, paranoyak bilgi dediim ey, az ok arkaik biimleriyle,
insann zihinsel yaradlnn tarihine damgasn vuran ve nesnelle
tirici zdeleimde her biri bir evreyi temsil eden kritik uraklara
karlk gelmektedir. (111; 17)

Ben-yaps ile insan bilgisinin en genel yaps arasndaki iliki pasaj


ilerledike birtakm deiikliklere urar. rnein, kalclk ya
da duraksama ben alannda deneyim akntsndan basite bir geri
ekilmeyi, hareket-halindeki-arzunun istemli bir reddiyesini anlatr
ken, baka yerlerde dncenin zorunlu aralar olarak tekrar kar
mza karlar: duraksamaya hazrlkl deilsen eer, kendi anlam
dnyann sembolik oksesliliine eriimin olmayacaktr. Fakat
genel olarak msamahasz ve isyan ettirici bir koutluktur bu: hem
benin hem de bilginin yaps grnte itiraz kaldrmaz ve iflah
olmaz izlenimi veren bir yabanclama istenciyle, peine dlm
bir delilikle simgelenmitir. Bu tr yazda, psikanalizle komu kes-
tirimsel bilimler arasnda tamamen karamsar bir yank gidip gel
mektedir.
Lacanm ihtirasnn bu evredeki ap gz nne alndnda zel
likle dikkat ekici olan, Freudu yeniden yazmakta fazla ileri gitme
mi olmas ve daha sonra psikanalizin temel kavramlar diye nite
lendirecei bilind ve aktarm kavramlarnn kendi anlatsnda
48 LACAN

tabi bir rol oynamasdr.27 Psikanalitik saaltmn iletiimsel ve yz


yze iliki gerektiren nitelii Lacanm incelemekte olduumuz
almasnn banda ksaca (102; 9) ve Beyond the reality principle
adl almasndaysa biraz daha uzunca (82-83) betimlenmi olmakla
birlikte bu tr bir saaltmn ierdii zneleraras konuma henz
geni bir bilgikuramsal arlk tamamaktadr. Ayrca, gerek
Freudun, gerekse ge Lacanm tam anlamyla yapsal bir mefhum
olarak kabul ettikleri ve kuramsal kurgularn daimi tetikleyicisi
olan bilind kavram yine bu evrede atl ve tasavvur edilemez
bulunur (182): psikanaliz bene ve imgesel dzene aittir.
nsan, ilk bata, Lacann bu almalarda basite Freudun mi
rasnn belli ksmlarn gzden geirdiini ve psikanaliz akm iin
retinin yaptalar olan ksmlar dokunmadan getiini sanabilir.
Ancak, aslnda, olan bitenin bylesi bir ihtiyatllk ve saygyla alakas
yoktur. Lacann kendi dnya-tablosunun merkezine yerletirdii
yapay ve yamlsamal ben ylesine iddial bir iddetle resmedilir ki
psikanalitik dnme tarzn -o an iin- batan aa dntrr.
Psikanalizin bir araya getirdii btn klinik, ahlaki ve bilgikuramsal
sylemler dntrlerek yeniden canlandrlr; ancak tek bir bak
asndan. Bu erken dnemin Lacan, Wallace Stevensn deyiiyle,
tek bir fikrin delisidir ve deiik birtakm yar-teknik kisvelerdeki
o fikir delilik fikridir. Lacan Barok bir tavan ressamna benzer:
gk maviye boyad kubbenin, onu evreleyen revaklarn, stun
larn, saaklarn gerekmi gibi grnmesine btn emeini har
cayp da sonunda bu g doldurmaya ne kafa ne de kol enerjisi
kalan bir ressam. Yaratt genel etki bir zek parlakl, ihtiam
ve boluk etkisidir.

27) Aktarm: Psikanaliz asndan bilind isteklerin gerekleme sreci. Aktarm


belli birtakm nesneler kullanr ve bu nesnelerle kurulmu belirli bir iliki erevesinde
iler. Analitik ortam aktarmn gerek balamn tekil eder. Aktarm srecinde ocukluk
dneminden kalma prototipler tekrar ortaya kar ve iddetli bir dorudanlk hissiyle
yaantlanrlar. Kural olarak, psikanalistler aktanmdan sz ettiklerinde kastedilen, tedavi
esnasndaki aktarmdr. Klasik olarak, aktarmn verili bir analizdeki belli bal tm sorunlarn
kendilerini gsterdikleri zemin olduu kabul edilir: kurulmas, kipleri, yorumu ve zm
lenmesiyle, aktarm, aslnda tedaviyi tanmlayan eydir (Laplanche ve Pontalis, The
Language o f Psycho-Analysis, s. 455). Lacann Seminerinin XIinci cildinde tartlan drt
temel kavram, bilind, tekrar, aktarm ve drtden oluur.
"BEN" KEFETMEK 49

Onu dnceden ekip kartan bo dzlem, akn bir soyutlama


olmayp insan arzusunun tasavvur edilemez doutanldr (114;
20). Lacanm oktandr arzu-alan olarak dnlebilir olan Freud-
cu bilindn yeniden ifade etmesine ve kendine mal etmesine
olanak veren bir dil yoktur henz. Ancak, yaknda iler deiecek
tir. Vaktiyle bo olan gkkubbe yaknda birbiriyle aynntl biimde
etkileen figrlerle dolup taacak ve insan dzeninin -Lacann
dil ve bilind anlatsnda- bir tr uhrevilemeye yneldii gr
lecektir.
Dil ve Bilind

T.t.y.m.u.p.t.: Bu harfler Lacann The agency o f the letter in the


unconscious or reason since Freud (1957) balkl almasnn so
nunda ifreli bir imza gibi karmza kar. Sonunda, bunlarn anla
mn at zaman, yaznn sonu paragrafndaki vn dolu dilden
ok uzak bir i dk kodladklar ortaya kmtr:28 Tu ty es
mis un peu tard (ie koyulmakta geciktin biraz). almann kapa
n szleri insan dncesi tarihinde Lacanm kerametli mesajnn
gecikmiliinden dem vururken kendine hitaben koyduu bu son
ibare, Lacanm kendi yaam yks iinde bir gecikmeden sz et
mektedir. Ryalarn Yorumu krk yandaki bir adamn eseridir, oysa
Lacana gre r aclk bakmndan Freudun kitabyla karlat

28) Bkz. Omicar? say 24, Gz 1981,37. Jacques Alain Millerin bu makalesi Lacanm
lm zerine Encyclopedia Umversalis iin 1979da yazlm ksa dnsel yaamyksnn
tpk basmdr.
52 LACAN

rlabilir gte almalar karmaya baladnda ya elli ikiye da


yanmtr. Psikanalizi yeniden yaratma iinde gecikmitir ve, yle
anlalyor ki, Lacan u sralar vakti tkenmeden bu ii tamamla
mann aciliyetini hissetmektedir.
Lacann sistemini tam olarak ifade ettii ge gelen iki almas
The agency of the letter ile ondan drt yl nce gelen The function
and field o f speech and language in psychoanalysis olmutur. Her iki
alma da karmak ve kinayelidir. Bunlardaki ifade, devreler ha
linde, kh eksiltili kh zengin, kh bilmecemsi kh ak, kh ciddi
kh nktedan, kh sirke gibi keskin kh baldan tatldr. Lacann
metninin oyunbazlnn ve ifade tonundaki cesaret kran dalgalan
malarn altnda son derece nemli bir kararszlk durmadan sarpa
saran bir yol izer kendine. Bu kararszlk Lacanm Freudun abidevi
kuramsal baarsna bal kalmay hangi biim ve llerde kabul
edebileceiyle ilgilidir. Freudcu metinleri alntlayp aydnlatan
ama zgn bir katk yapmaya almayan minnettar bir mez ola
bilirdi ya da psikanaliz mesleinin dndan gelecek saldr ve ar
ptmalara kar bir Freud savunucusu, ge Freuda kar erken
Freudun bayraktar, Freudun retisini yumuatp kurumsallatr
m meslektalara kar saf Freudcu mesajn taraftar veya retiyi
btnyle mkemmelletirecek bir Freud ardl olabilirdi. Lacan
yer yer bu rollerin her birini stlenir ve durup da bir rolden dierine
geiini duyurduu ya da gerekelendirdii pek nadirdir. stelik,
zaman zaman yeni bir usta beliriverir: Freud, Lacanc kelamn yal
nzca bir habercisi ya da artk Lacanmki yannda snk ve khne-
mi kalan bir kuramn yaratcs olup kar.
Bu noktada birtakm durumsal unsurlar Lacann deiken he
def ve saiklerini aklamaya yardm eder. Freudcu ben anlatsn
yeniden yazaym derken bir saaltm yntemi olarak psikanalizle
genelde olduka zorlama bir ilikisi olan yeni bir kuramsal yap
kurmu ve bylece amaza dmtr. adalarnn ounun
Freudun lmnden sonra kuramsal dncenin ana ura konu
su olduuna inandklar eitim ve teknik gibi meselelerde La-
cann erken dnem almalarnn genel uyar ve yol gstermeler
dnda sunduu pek bir ey yoktu. Nitekim, 1953te kendini Ulus
lararas Psikanaliz Derneinden atlm bulmasna neden olan
da Lacanm ksa seanslar kullanmas gibi byk lde teknik
DL VE BLNDII 53

bir meseleydi.29 Lacanm psikanalizin klinik urayla sk biimde


ilikilendirilebilecek ve bir kliniki olarak kendi yntemlerini ak
layp gerekelendirebilecek yeni bir kuramsal durua gereksinimi
vard. The function and the field o f speech zerine sylevini Romada
verdi ve bugn bile bu alma yaygn biimde Roma Sylevi ba
lyla anlmaktadr. Lacan Freudun eserlerinde zel bir sembolik
yer edinmi Romay kendine k noktas yapmakla isabetli bir
seim yapmtr. Roma, bilgi ve iktidar fantezilerinin -hem de tm-
gllk ve tmbilirlik fantezilerinin- zgrce beslendii, eylerin
bir arkaik dzeni olduu fikrinin sonu gelmez hararetli tartmalara
konu olduu bir kentti. Romann kentsel ehresini gnden gne
deitiren gm ve kazlar, psikanalitik gzlemciye mesleine dair
gururlandrc bir boyutlu alegori sunmutur. Freud kendini
lmsz Kente giren yeni bir Hannibal olarak tasavvur etmiti.
Lacan ise Romada yapt konumada genelde muzafferane bir
ton taknr. Ancak Lacanm hayranlk ve kskanlna konu olan
ve mstakbel fatihi olmay hedefledii kent talardan deil sz
cklerden kuruludur: srgn ve dlanma tehditleri ortalkta dola
rken Lacann gmden karp kurtarmaya, onarmaya ve sahip
kmaya alt ey Freudun eserleridir.
Fakat almann oluturulduu dsal koullar ne Lacann yeni
kavramsal kurgusunu anlamakta ne de metninin rgtleniini d
zenleyen oksesli ilkeleri kavramakta fazla uzaa gtrr bizi. Lacan
bunlar nszde Freudun Romayla ilgili imgelerine belli bir szel
alm katarak aklamaya balar:
Gerekten de, hatrladm ki, dnyann en ululanm tahtnn
ihtiam oraya yerlemeden ok nce, Aulus Gellius Noctes At-
ticaesinde Mons Vaticanus denilen yerin szck kkeni olarak
konuma ncesi ilk gevelemeler anlamna gelen vagire'yi gster
mitir.

29) Lacanc psikanalizin ayrntl bir kurumsal tarihi iin bkz. Elisabeth Roudinesco
Histoire de pscyharudyse en France (1953teki ihra hakknda bkz. II, 236 vd.). Daha ksa
anlatlar iin bkz. Sherry Turkle, Psychoanalytic Politics (1979); David Macey, Lacan in
Contexts (1988). Lacanm ksa seanslarn ve eitim ve teknikle ilgili meseleleri anlatan
tarihsel ve kuramsal bir deerlendirme iin bkz. Moustapha Safouan, Jaccjues Lacan et la
questionde laformation desanalystes (1983).
54 LACAN

u halde, olur da benim konumam bir vagitustan, ocuk zrlt-


sndan ileri gitmeyecek olursa, hi olmazsa bu sz disiplininin dilden
ald temelleri yenilemek iin hayrl bir vesile tekil edecektir.
stelik, bu yenileme tarihten yle ok anlam devirir ki bana
gre raporu derlemeyle sentez arasnda bir yere koyan geleneksel
sluptan ayrlarak ona disiplinin temellerini kknden sorgulayan
alayc bir slup vermekten geri durmam mmkn deil. (238; 31)

Roma, konumann yeni glerinin kefedilecei ve psikanalizin


bu gler nezaretinde yeniden temellendirilecei yerdir. Lacan,
yeni biliminin ocukluk gevelemesini, onun en oturmu ve olgun
ifadelerini nceden haber veren bir edayla duyurur. Vatikan burada
geen dlemsel iktidar oyununa dair bir eyler antrmaktadr.
Nasl papalk Romanm pagan kltrn ieriden dntrp iine
almsa, psikanalizin yeni konumasnn da disiplinin imdiye dek
yetinmek zorunda kalm olduu szel biimleri aynen yle yeniden
biimlendirmesi beklenebilir. Bu sahiden bir gevelemeyse eer,
kendine daha imdiden fazla bir deer bimitir. Biraz daha etimo
lojiyle Aulus Gelliusun yolundan gidersek, diyebiliriz ki, Lacanm
vagitusu daha imdiden bir vaticinatioyu [kehanette bulunma] an
drmaktadr: psikanaliz bir kez daha kendi mtevaz kkenlerinden
kp heybetli, kehanetimsi kelama doru meyletmektedir.
nszn sonraki bir yerinde, Lacan, analizin niin kendi sz
dknln ve konukanln ciddiye almas gerektiine dair
tek tek bir sr neden sralar. Psikanaliz, bir saaltm yntemi ola
rak, konuulan sz boyutunda cereyan eder; bir kuram olarak grevi
olumlu ve olumsuz saaltm etkilerinin szel dolaymda nasl retil
diini aklamaktr; rgtl ve kurall bir meslek olarak da bu
etkileri retmeye veya onlardan kanmaya yarayabilecek teknik
leri gzetmek ve gelitirmekle ykmldr. Dilsel dolaym ve kar
lkl konuma rn olmak bakmndan analistlerin yapt kuram
sal nermelerin, klinik bulumalarn etkileim alannda gidip gelen
nermelerden aa kalr taraf yoktur; nitekim, kuramsal syleyi
zel birtakm tedbirlere ihtiya gsterir: Alkanlkla kullanlarak
canlln yitirmi olan kavramlarn gerek tarihlerini inceleyerek
gerekse znel temelleri zerine kafa yorarak yeniden kazanacaktan
anlam aa karmann acil bir grev olduunu dnyorum.
DL VE BLNDII 55

(260; 33) Uygulaycnn ncelikle ve her balamda aklda tutmas


gereken ey, bilindnn onun kullanmna ancak dil zerinden
msait olduudur. Kukusuz, bu olguyu rtbas edip bilindm bir
yer, bir g, bir sistem, sessiz drtlerin ve daha sze dklmemi
dnce ve fikirlerin bir toplam gibi dnmek ayartcdr. Ana
listler iin daha da ayartc olan, btn meseleye gevek bir tavrla
yaklap bilindm baka trl aklanamam davransal etkileri
pek gzel aklayveren akkan bir varsaymsal mefhum olarak
dnmektir. Ancak, bu aamada, Lacana gre dil, psikanalizin
ve psikanalize zg btn kavramlarn iine doduu ve asla kur
tulmay umamayacaklar bir labirenttir. Aksini reten analistler
disiplinlerinin onlara tehis etmeyi retmi olmas gereken trden
yanlglara kaplmlardr.
Bu terimlerle konutuunda, Lacan, sanki kendini psikanalitik
akmn resmi zabt katibi yapm, onun zgn igrlerini zgn
halleriyle korumaya kendini adam bir szcsym gibi bir izlenim
verir. stelik, sk sk Freuda balln Freudun aka ortaya
koyduu dil temelli inanca ballk gerektirdiini ileri srer. Freud
konuma ilevlerinin kurduu disiplinde merkezi bir yer tuttuunu
aka grmtr, ancak bu alan son zamanlarda bo braklm,
analitik sylem yozlam, meslee girite izlenmesi gereken yol ve
yordam, dilbilimsel bilgi ve farkmdaln ateiyle tututurulmaynca,
bo trensel usullere dnmtr (244; 36-7). Bu Lacanc iddia
larn Freudun retisinin nemli bir boyutuna dikkat ektii ve
Freudun yaznsal ifade zenginliine hak ettii payeyi verdii ancak,
buna karlk, Freudun savlarnn ayrntsn dpedz arptt
sylenebilir.
Kukusuz, Freud, meslektalaryla kendisinin izledii trden psi
kolojinin bir model kurma ura olduunu ve psikolojik modellerin
ksa mrl dil yaratlar olduunu teslim etmeye hazrd. The
Question o f Lay Analysis'te (1926), Freud, [psikolojide] eyleri
ancak rneksemeler yardmyla betimleyebiliriz. Bunda ayrks bir
ey yoktur; bu her yerde byledir. Fakat biz bu meksemeleri srekli
deitiririz, nk hibiri bize yeterince uzun sre dayanmaz (XX,
195) demitir. Ancak, bunu sylemek hi de dilsel biimlerin psika-
nalitik alan tka basa doldurduunu ve sorgulamalarn szler ze
rinden yapan analistin araynn sonunda szlerden baka bir ey
56 LACAN

bulmay umamayacan sylemek demek deildir. Freuda gre


dil, kuramcy ve terapisti baka bir dnyann eiine getirmek
gibi stn bir gce sahiptir ve bu dnya - bilind bu dnya iin
elverili bir kestirme tabirdi- insan arzusunun dilsiz, engellenemez
ve dindirilemez ie dnkln ierdii iin nemliydi. Bilind,
psikanalitik dncenin membasyd ve herhangi bir biimde ka-
musal grnm alr almaz szel nitelikteydi. Ancak, dsal
etkilerinin sylemsel nitelikte olmas, kendisinin bir sylem olduu
ya da ancak yleymi gibi ele alndnda tasavvur edilebilecei
anlamna gelmezdi. Freudun bilindna dair iddialarn en asgari
ama fazla mtevaz olmayan biimleriyle aldmzda, bilindmm
insann konuma ve eylemini srekli olarak anlalr klmaya ya
rayan bir aklama arac veya taktii olduunu, ancak bu ilevi
baaryla yerine getirebilmesi iin bilindmm bizatihi konuma
olmas ya da konumaya ok benzer olmas gerekmediini syle
yebiliriz.
Freudun yazlarndaki bilind teriminin uzun ve karmak
bir tarihi vardr. Yine de, Freudun metapsikolojik incelemesi olan
The Unconsciousm (1915) bu tarihte zel bir yer tuttuu dn
lrse, sz nerede biter? sorusunun Freudun psiik aygt modelle-
tirme abalan asndan merkezi nem tad kuku gtrmez.
Bu alma, Freudun Ryalarn Yorumundan (1900) itibaren ge
litirdii kuramsal gr zetleyerek yeniden biimlendirir ve, hi
kukusuz, en can alc noktasna ulat yer szck-temsilcileriyle
(Wortvorstellungen) ey/nesne-temsilcileri (Sachvorstellungen)
arasndaki ayrma ilikin tartmadr. Freud alma boyunca srarla
bilindyla nbilin-bilin/bilinoncesi-bilin arasndaki sreksiz
lii vurgular ve iki sistem arasndaki snr ok byk bir dikkatle
gzetir. Bilindna bir sr deiik nitelik ykler: Bilind, dier
eylerin yan sra, igdsel saiklerin ebedi diyardr; hibir reddiye,
hibir kuku, hibir greli kesinlik tanmaz ve bireysel saiklerin
birbirinden etkilenmeksizin, beraberce, yan yana ve (...) ortak e
likilerden bak biimde var olmasna olanak verir. (XIV, 186)
Ancak, btn bunlarn stne kan zellik, bilindmm bilinn-
cesi-bilinci dzenleyen terimlere dorudan tercme ya da ikamesi
nin asla mmkn olmamasdr. Yaz ilerledike, zihinsel gler ara
sndaki bu srarl ayrm bir sr deiik eretilemenin kisvesine
DL VE BLNDII 57

girer karken, eretileme ancak zenle gelitirilmi bir akl yrt


menin sonuna doru ortaya kan bir olguyla bir kenara atlr:

Bilin temsilcileriyle bilind temsilciler arasndaki fark artk hep


ten anlar gibiyiz. Bu ikisi, sandmz gibi, ayn ieriin deiik psiik
mevzilerdeki deiik kaytlan deildir, ayn mevzideki libidinal yat-
nmn [cathexis] deiik ilevsel biimleri de deildir; tersine, bilin
temsilcisi, ey temsilcisiyle ona ait sz temsilcisinin toplamndan
oluurken, bilind temsilci yalnzca eyin temsilidir. Bd. [bilind]
sistem nesnelerin ey-yatnmlarn, yani ilk ve gerek nesne-yatrm-
larm ierir; Bb. [bilinncesi-bilin] sistemi bu ey-temsilcisinin
ona karlk gelen sz-temsilcileriyle bamtlanmasyla ar-yatrm-
lanmas [hypercathexis] sonucunda meydana gelir... Yine, aktarm
nevrozlannda bastrmann reddedilen temsilciye neyi yasakladn
da aka ifade edecek konumdayz artk: temsilciye yasaklanan ey,
onun nesneye balanm kalacak olan szcklere tercmesidir. Sz
cklere dklmemi bir temsil ya da am-yatmmlanmam bir psiik
eylem, o noktadan itibaren Bd.de bastrlm olarak kalr.

Freudun sz-temsilcileri ve ey-temsilcileri ayrm olduka zgl


bir kuramsal amaca hizmet eder ve basite iki deiik trde any
-bir yanda arlkl olarak btnsel nesnelerin grsel kalntlarn
dan, te yanda arlkl olarak szckleri gsteren iitsel kalntlar
dan oluan- ierdii sanlmamaldr. Temsilciler (Vorstellungen)
ykl paracklara, szcklere ya da eylere ya da arzu tarafndan
younlatrlp harekete geirilebilen szck-eylere blnebildik
leri lde andr. Freudun nesneleri grngsel btnlyle veya
onlann mevcut ya da olas biimlerinin oulluunu kapsayan bir
biimde ele almak gibi bir iddias yoktur; dilbilime olan ilgisi bir
dilbilgisi uzmannn, bir betikbilimcinin ya da bir szlkbilimcinin-
kinden ok farkldr. Her ne kadar Yunanca olan cathexis ve
hypercathexis szckleri insan tutkularnn gndelik yaantsndan
uzak grnse de, Freudun zgn metnindeki Besetzung ve Uber-
besetzung terimleri bu tutkulann gndelik ileyilerine ve an be an
gelien diyalektik ilikilerine gnderme yapar.
Ancak, Freudun bu pasajdaki vurgusu, nceki almalarnn
genelde vaat eder grnd trden, olaan bir vurgu deildir.
5 8 LACAN

Bilindm bilinncesi-bilinten kendi usulnce topografik olarak


ayrp, bilindna zel ve aklayc ayrcalklar vermeyi srd
rerek, szcklere ve eylere arzu alannda farkllaan, birbiriyle
etkileen ve karlkl olarak birbirine mdahale eden bir varolu
tanyabilirdi. Katmanl psiik aygtn hangi dzeyinde ortaya kar
larsa ksnlar, bu szck ve ey temsilcilerinin girift ve istikrarsz
olduunu tasavvur etmenin kaybettirecei hibir ey olmadna
kolayca hkmedilebilir. Szck-ey ilikilerinin deikenliine gere
ince yer vermekle Freudun zaman zaman kartlatrd iki zihin
gr de (bilindna ncelik veren, aadan-yukarya modellen-
mi grle, bilince ncelik veren, yukardan aaya modelletiril-
mi zihin gr) yoksullamak yerine zenginlemez mi? Ancak,
Freud ilgin bir biimde durumu byle grmeye yanamaz. Bir ayrm
zorunludur ve Ryalarn Yorumunda bilindna atfedilmi artc
eitlikteki szel oyunlar bilindnn ileyiinden karm olmak
gibi yanl bir izlenim vermek pahasna da olsa bu ayrmn korunmas
arttr. The Unconsciousm temel bir iddias -yukanda alntladm
pasajda en can alc noktasna ulatm belirttiim iddia- sadece
zihnin srekli olarak kendine zg bir suskunluktan yine kendine
zg bir konukanla gei yapt deil, bilindna zg bu n-
suskunluun btn psikanalitik yaklamn kalesi olduudur.
Bilind ister temel drtlerin alan olarak isterse bilincin kabul
edilemez bulduu anlarn depoland ilek bir ambar olarak d
nlsn, bu kuramsal toparlama noktasnda Freudun deil konu
mann, onun hayaletimsi suretinin bile bilindna dalmasn iste
medii aktr. Burada ok ey okkann altna gidebilir. Gerekten
de, Freudun yeni disiplini adna yapt ciddiyet iddias bu tr
ayrmlara baldr. nk, Freuda gre, psikanaliz doayla kltr
arasndaki snr blgelerinin vakur bekisidir. Drtler onun al
ma konusunun temel bir blmn tekil eder ve bunlar kltrel
alanda dolambal ve ketlenmi biimlerde boy gstermezden ok
evvel doaya aittirler, igdsel enerjinin birikip boald bedensel
sreler bilimsel itibarlarm koruyacaklarsa ayet, bunlarn kltrn
tecavzlerinden korunmas gerekir; psikanaliz zaman iinde btn
leik bir insan bilimi iinde tekrar biyolojiyle birleecekse eer,
drtler ketum, esrarengiz, kuru, sze gelmez olmaldr. Bireyin
dile vasl olmas ve arzusunun kiileraras konumada srekli biim
DL VE BLNDII 59

deitiriyor olmas psikanalizi bir saaltm yntemi olarak mmkn


klmt, ancak onun canllar bilimiyle balantlarn salam olan
arzunun nceleyen suskunluu muhafaza edilecektir.
Freudun bu iddialarnn cephesinden bakldnda, Lacan bi
lind bir dil gibi yaplanmtr (XI, 23; 20) diye ilan edip bunu
bkmadan tekrar etmekle basite psikanalizi harcamaktadr. Zihinsel
yapy kavrayp ifade etmekte kullanlan masum bir mekseme arac
olmaktan ok uzak olan Lacann bu slogan ve zetledii proje
dile baat bir rol vermektedir. yle ki, Freud kendi zihinsel model
lerinde dile kar engeller dikerken, ilk bakta Lacan dilin her
eii ap dolu dizgin komasna izin verir grnr. Ancak, te
yandan, Lacann The function and field o f speech ve The agency of
the letter balkl almalarnda analistler iin izdii dile dayal
alma programnn entelektel iddialar bakmndan Freudun-
kinden aa kalr yan yoktur. Psikanalize yeni bir dizi rgtleyici
hedef konacaktr ve bunlar etin hedeflerdir. stelik, Lacan, psika
nalizin en eski metinlerini -bilhassa Ryalarn Yorumu, The Psycho-
pathology o f Everday Life (1901) ve Jokes and their Relation to the
Unconscious (1905)- cretkr bir yeniden okumaya tabi tutarak
1915teki meta-psikoloun brakn tevecche layk grmeyi, psika
naliz dilinden konutuuna bile pek ihtimal vermeyecei bir kuram
sal proje iin Freuddan destek alr.
Geri, Lacanm yeni program bir Freudu doru anlamak zaru
reti biiminde sunulmusa da, giri blmnde Freudun temel
kitabna yapt gndermeler geliigzel ve bulanktr:

Ryann bir cmle ya da -eserin lafzna sadk kalrsak- daha ziyade


bir resimli szck bulmacas yapsna sahip olduunu anmsamak
iin tekrar bakn Freudun Traumdeutunguna [Ryalann Yorumu];
demek ki, rya bir eit yaz yapsna sahiptir, ocuun grd rya
onun ilksel ideogramn verir ve bu da yetikinde elerin ayn anda
hem sessel hem de sembolik kullanmlarn yeniden retir; bu biim
gerek eski Msrm hiyerogliflerinde gerekse inde hl kullanlmakta
olan yaz karakterlerinde de tespit edilebilir. (267; 57)

Bu paragraf Freudun ryalar ve dil arasnda kurduu birka rnek-


semenin stnden geerek tekrar eder, ancak bir karlatrma
6 0 LACAN

teriminden dierine byk bir hzla geer. Freuda gre, rnekseme


merceini ayarladka ya da deitirdike her defasnda rya-eseri-
nin yeni unsurlar gr alanna girerdi; ryalarn bir cmle yapsna
sahip olduunu sylemek de onlarn resimli szck bulmacasnn,
yaznn veya hiyeroglif ya da sessel yaz dzeninin yapsna sahip
olduunu sylemekle edeer deildi. Lacan ok daha byk bir
sratle Psychopathologynin derslerini baarsz her edim baarl
bir sylemdir (267; 58) biiminde formlletirerek, Jokesu ise dilin
tm zihinsel srelere getirdii mulakla dzlm bir methiye
olduunu syleyerek zetler. Her iki rnekte de Freudun eserleri
zoraki, kendilerinin de zaman zaman yararlandklar trden dilbi
limsel imgelerle kuandrlmlardr. Lacan ustalkla zetler. Ne
var ki, Freudun dille ilgili anlatsnn inatla sreksizlik gsteren
tutanaklara sahip olduu ya da Freudun kulland imgelerin bir
ounu onlardan bekleneni karlayamayacak kadar ereti bulmu
olduu yahut dilbilimsel olmayan, baka modelletirme gerelerinin
de Freudu ekmi olup onu psikanalizi hepten bir konuma-bilimi
olarak tasarlamaktan alkoyduu hususlarna ilikin hibir canl
algya rastlanmaz Lacanm zetinde. Lacann Freudun teknik dilini
dilbilimsel terimlere tercme etmesi salt sz bysyle ilerleyebilir.
rnein, Freuda gre psikanalizle geleneksel tehis tbb ara
snda faydal bir kpr kurmu olan belirti kavram kaygszca elden
geirilir:

(...) Belirtinin dil zmlenmesinde zld zaten bellidir, nk


belirtinin kendisi dil gibi yaplanmtr; nk o konumann kendi
sinden kurtarlmas gereken dildir. (269; 59)
Burada belirti znenin bilinci tarafndan bastrlm bir gsteri
lenin [Fr. signifie] gsterenidir [Fr. signifiart]. Tenin kumuna ve
Mayamn peesine yazl bir semboldr o; oluumundaki -daha nce
vurgulam olduum- anlamsal mulaklkla dile katlr. (280; 69)

Bu tr ifadelerin sorunlu taraf analitik deneyimin tekil bir zelli


ini bir grup dier zellie ok yakndan benzer klyor olmasdr:
bir dil gibi yaplanm belirti bilindm andrr ve ikisi de birey-
st ve devinimini kendinden alan, insan aclarnn yaand ger
ek yerler ve zamanlarla alakal ya da alakasz olabilecek bir sreci
DL VE BLNDII 61

andrr. Szel gsterge bariz bir teknik kesinlikle gsteren ve gste-


rilene ayrldnda bile son derece geni bir alana a atar. Hasta
bireyin konumasnda gzlemlenen dar anlamyla szel belirtileri
yakalad gibi psikanalizin uramak zorunda olduu davransal
ve bedensel vakalar da yakalar. Uygulaycya grevini yaparken
etkisi altnda olduu zgl szel zaruretleri anmsatt lde La-
canm bu tr ayrmlara kaytszlnn kendi bana hayrl olduu
dnlebilir. Belirtiler ister uluorta sylenmi, isterse insan bede-
nine ilenmi olsunlar, okunup yorumlanabilirler ve analist pekl
yorumsal sorumluluklarnn tam kapsamnn hatrda kalacak biim
de anahatlanyla ortaya konmasna ihtiya duyabilir. Lkin, belirti
nin oluturduu yaz kum zerine ya da Lacann bavurduu
ilgin Greko-Hint figr Mayann peesine yazl olunca baka
trl bir kaytszlktan sz etmeye balar. nsan isteklerinin beyhu-
delii ve hastayla analistin paylat nihai aresizlik, tutarl bir
kuramsal dil arayn luzumsuz ve safdilce gsterecek bir biimde
tartmaya dahil edilir.
The function and field o f speechte, byle anlarda, Lacanm mes
lektalar ancak dikkatle uygulanan bir dilbilim uzmanl sayesinde
geilebilecek dar bir geidin azna getirilir, sonra da izlenimsel
ve rahatlatc bir Sz metafiziine raz olmaya tevik edilirler. Sk
sk modem dilbilimden sz alr ancak daha psikanalize snanabilir
birtakm modeller sunmasna frsat kalmadan stn bir gcn
gerisine der. Bu basite yeni yetien bir sper-bilimdir, sembolik
olann sper-bilimi. Tpk alntladm son pasajda belirtinin gste
ren dzeyinde tutulu kalmayp sembole dnmesi gibi, psikanalizin
kavramsal bnyesi de dilbilimle Freudun nceden sylemi olduu
yksek bir istikamete doru itilecektir:

Freudun kefi, sembolik dzenle ilikilerin insan doasnda yaratt


etkiler alannn ve bu etkilerin anlamnn gerisin geriye en kkl
sembolletirme etmenlerine doru izinin srebileceinin kefidir.
Bu sembolik dzeni grmezden gelmek Freudun kefini unutulmaya,
deneyimi iflasa mahkm etmek demektir. (275; 64)

Freudu sembolik dzenin habercisi olarak adlandrmak, beraberin


de sadece teknik ifadelendirme dzeyinde kalmayan sorunlar geti
6 2 LACAN

rir. nk Freud sembolizmden ve sembolik olandan sz ederken


neredeyse her zaman kastettii istikrarl ve iki-terimli bir ilikidir.
Onun sembolleri temel insan deneyimlerinden doan donmu
anlamlard ve bunlar byk lde bir birey ya da kltrden die
rine tanabilirdi. Kimi zaman, Freud, analistin rya-iinde [dream-
work; Traumarbeit] bu tr sembollerle karlatnda ne olup bitti
ini anlamak iin hastann zel armlarna bavurmasna gerek
olmadn syleyecek kadar ileri gitmitir: aile ilikileri, ac ve
lm korkularyla birlikte beden ve cinsellik evrensel meselelerdi
ve bunlar sembolletirmek zihnin doal bir etkinlii olup oktan
ekillenmi doal ilikiler bu sayede srekli olarak yeniden ha
rekete geirilmekteydi. Elbette, analist bireysel yaamlarn szel
ve deneyimsel dokusuna yaklat andan itibaren ok daha ince
likli dnmek zorundayd. O noktada artk sembolik ilikilerin
basit ve sabit olmasn bekleyemeyeceinden iin iindeki anlamlan
drma srelerini laykyla ayrt edebilmek iin bir sr deiik
kavram kullanmak zorundayd.
Freudda temel bilind zihinsel ileyi biimleri -younlatrma
ve yer deitirme30- anlam retim ve dnmnde birbirini ta
mamlayan eksenlerdi ve baka trl tarifsiz bir zihin aknts olarak
grlebilecek bir alandaki yapsal dzenlilikleri alglamasn sala
mlard. Bu iki biim, gsterdii sreler bakmndan ne ok kat
ne de ok akkan olan ve birey arzularnn anlamlandnc dokusu
nu ayrt etmeyi salayan bir sistem oluturuyordu. Ancak, Freud
bu sisteme sembolik demek ya da ona gre mantksal bakmdan
farkl ilikilerin oluturduu bir diziye tek bir etiket vermek iin
bir neden grmemitir.
Lacanm Freuddan fark baka hibir yerde sembolik olanla
ilgili sylediklerinde olduu kadar apak deildir. Bu kategorinin
Lacan iin nemli olmasnn nedeni, bilakis, kullanl ve kapsayc

30) Younlatrma: Bilind srelerin temel ileyi kiplerinden biri: tekil bir fikrin,
kesime noktasnda yer ald birden ok armsal zinciri temsil etmesi durumu. Yer
deitirme: Bir fikrin vurgusu, ilgisi ya da younluunun ondan ayrlabilir ve balangta
pek younluu olmayan ama bir armlar zinciriyle o ilk fikre bal olan baka fikirlere
geebilir olmas (Laplanche ve Pontalis, The Language o f Psycho-Analysis, s. 82, 121). Bu
mekanizmalarla ilgili Freudun ilk ayrntl deerlendirmesi Ryalarn Yorumunda yer
alr (IV, 279-309).
DL VE BLNDII 63

olmas ve tek bir hamlede birbirinden ayr bir dizi anlamlandrma


pratiine birden iaret edebilmesiydi. Bu kategori, bilind zihinsel
sreler dnyasn konuma dnyasna, bu iki dnyay da toplum
ve akrabalk yapsnn daha geni dnyalarna, hem de tutarllk
ve sreklilik vaat eden bir tarzda balamaktayd. Ellisini yarlam
Lacana gre, sembolik olan, klinik adan bakldnda ancak
bireysel konumann dolaym olarak kavranrsa ilginlik kazanan
kii-st bir yapsal dzendir; tutkunun iednklyle tatmin
arayan bu tutku zerine arln koyan ey, toplumsal izin ve tertipler
arasnda srekli akan bir gidi geli trafii dourur. Ancak, garip
olan udur ki, Lacanm yeni sembolik biliminde insan dili -olu
turulan tm dier yap eitlemelerinin ana modeli olmak bakmn
dan- bir gerek koul, bir sine qua non olmasna ramen, analistleri
sistem anlamnda yeni bir sembolizm kavrayna tevik etmeye ko
yulduunda yardm iin bir dilbilimciye deil bir antropologa dner:

Sembolik ilevin uygulayclan olduumuz halde onu derinlemesine


incelemekten geri durmamz, hem de bu ilevin bizi u sralar antropo
lojinin yeniden sorgulanmasyla birlikte yeni bir bilimler dzeni kur
makta olan hareketin tam kalbine yerletirdiini gremeyecek lde
geri durmamz hayret vericidir...
Levi-Straussun dil yaplannn evlilik balar ve akrabal dzen
leyen toplumsal yasalarla bantsn ileri srmekle tam da Freudun
bilindn konumlandrd alan fethediyor olmas arpc deil
midir?
Bundan byle, genel bir sembol kuramn yeni bir bilimler snflan
drmasnn ekseni yapmamak olanak ddr; bu snflandrma iinde
znellik bilimleri olarak insan bilimleri tekrar merkezi konumlanna
oturacaklar. (284-85; 72-73)

Freudcu kefin gerek bykln kavram biri olarak Claude


Levi-Straussa defalarca paye verilmekte, lkin Levi-Straussun en
bata antropolojik grlerini ortaya koyarken borlu olduu dilbi
limcilerin ad anlmamaktadr. Roman Jakobsonun seslem [phonem]
ve Ferdinand de Saussuren gsterge tanmlarndan defalarca ya
rarlanlm, ama sanki bunlar oktan herkesin bildii eylermi gibi
anonim biimde kullanlmlardr. Bu aamada, aka edinilen
6 4 LACAN

izlenim, Lacanm dilbilimsel kavramlar yeterince nemli bulmad,


dilibilimiyse konumann ufak ayrntlarna adanml bakmndan
fazla limane bulduu izlenimine kaplr. Levi-Strauss sayesinde
kendini btn sistemlerin bulutuu bir kavakta konumlandrabil-
mekte ve o noktadan yap-arayan insanln ba dndrc hare
ketlerini tarayabilmektedir. Mantk, say kuramlar, her tr mate
matik ve kombinasyon ilemleri, ksacas zihinsel yordamlar iinde
sekin, soyut ve g anlalr olan ne varsa her eyi yeniden konu
mann ierdii ilksel sembolik dille ilikilendirir. Lacana gre,
yksek sistemleri yapanlar ve iletenleri alp tekrar nizami geveze
liin iine daldrma abas faydal bir amaca hizmet eder. Zira dil
deki zgn sembolizme dn yolculuu insan olmann ne demek
olduuna dair yeni bir bilgi verir: nsan konuur... Ama insan
insan yapan sembol olduu iin (276; 65).
Bu biimlerde yeniden tanmlanan Freudcu sembolizm, ortaya,
insan zihnine ait olmakla birlikte, daima onu aan, birbiriyle balan
tl dnmsel srelerden oluan usuz bucaksz bir alan kartr.
Lacan sembolik dzeni betimlerken, onun basite geleneksel kural
larla deil, deimez yasal zorunluluklar, imknszlklar, yokluklar
ve dlamalarla ynetildiini srarla belirtir. Ancak, verili bir sistem
den dierine geerken yeni yapsal ilkelerin, yeni dlama kurallar
nn gndeme geldiini sadece ylesine belirtir geer; sistemler ara
snda gei ya da tercmenin glkler kartabileceine bir an
olsun deinmez. Bunun yerine, mantksal nitelikteki farkllklar
sadece lafla geitiren yar-kuramsal tarzda bir sz bysne ba
vurur.
rnein, btn dillerin dayand sembollerden oluma [bir]
birincil dil tasarm yaparken bu baskn sembollerin neler olduunu
sylemeye yanamaz. Tanm arayan okuyucuyu iinden tanm
kartlmas imknsz olan civar paragraflara gnderir:

Histerinin hiyeroglifleri, fobinin armalan, Zvangneurosenin [saplan


tl nevroz] labirentleri, iktidarszlk tlsmlan, basklama muamma-
lan, kayg kehanetleri, kiilik nianlan, kendini cezalandrma m
hrleri, sapknlk kisveleri, bunlar, parmenin st ste binmi yaz
larnn aa kanlmasndan esrann zmne ve konumann ihsa
nna uzanan srete hapsolmu anlam kurtanrken yorumumuzun
DL VE BLNDII 65

zd mhrlenmi eler, niyazmzn datt belirsizlikler, diya


lektiimizin aklad yapntlardr. (281; 69-70)

Fevkalade zekice ve maksatldr btn bunlar. Lacan psikolojik


bilimlerin uramak zorunda olduu kimi kaba gerekleri sralar
ken, dikkatleri yazsnn olgu kakn sz bysne yneltiyor. And
zme, datma ve aklama sreleri hem analistin izlemesi gere
ken birtakm vlesi, zgeci hedeflerdir, hem de yazara elence
veren bir avadanlktr. Nasl bir derstir bu cokun listenin vermeye
alt? Batan sona ana vurgu zlebilir ifreler, zm olan
problemler ve sonunda baaryla talanacak meakkatli okuma
abalar zerinedir. Analist balca istikrarl gsterge sistemleriyle
i gren, ifre zm ve ifrelemek konusundaki becerileri sayesin
de eski el yazmaclar, ifre zcler, simyaclar, soyktkleri
ve gizem dnrlerinin oluturduu olmayacak bir disiplinleraras
grubun iinde saylan biri olarak resmedilmektedir. Buna belirgin
tezat tekil eden bir biimde, doal dilin muammalaryla uraan
larn becerileri sadece stnkr bir ekilde zetlenmitir; halbuki,
Lacanm szn ettii labirentler, kehanetler ve mphemliklerin
daha ok ynl bir anlam kipini davet ettii aktr. Analitik diya
logun getii dilin hareketliliini ve ok katmanllm resmetme
iine gelince, bunu anlatmann esas yk belli bir rneksemeye
deil, listenin genel ak ve ritmine biner. Lacan bir bakma analitik
diyalogu skalamaktadr, nk byle alelacele ve kalabalk biim
de yan yana konduklarnda istikrarl gsterge sitemlerinin dn
drmeye balad ey, ifreci zeknn azp zvanadan kmas ve
denetlenemez bir anlam fazlaldr.
Bu gibi pasajlarda, Lacan, nemli bir Freudcu temay anmsatp
yeniden ifadelendirirken, Freudun o temadan kard iyimserlii
bir kez daha snar.31 Freuda gre, analist, yitik anlam dzenlerinin
kifi ve onanmcsyd; keiflerinden yeni bilgiler ve saaltm iin
yararl sonular kaca umudundan destek alr, yorumlar hasta
nn dnyasna yeniden anlam verir ve bylece hastasna tatmine

31) Freudun yorumuyla ilgili Lacanm en iyimser deerlendirmesini onun


bilinaltndan hayatmn anlamszlkla iaretlenmi ya da yalanla gemi blm diye
sz ettii nl paragraflarda bulmak mmkndr (259, 50); bu paragraflarda, ayrca,
Freudun tipik arkeolojik ve yazarca eretilemelerinin parlak bir zetini verir.
6 6 LACAN

uzanan nazik yolu yeniden am olurdu. Lacanm yazs bu trden


bir baarl Freudcu yorumun d izgilerinin stnden geer. An
cak, Lacanm yapt anmsatma hesaplanm biimde kusurludur
nk, aslnda, Freudun arkeolojik ya da paleografik inceleme
yaparm gibi bir havaya girerek azaltm olduu iki tehlikeye dei
nir: bir taraftan, analistin setii yorumlama erevesinden taan
ar bir anlam bolluu, dier taraftan, analitik ynteme ikinmi
izlenimi veren etkin bir anlam yadsmas - anlam ktl deil. The
function and field o f speechte bu tehlikeler girite verdii vecizelerle
duyurulur ve bir lde Lacann yer yer bouk yer yer akc bir
anmsallk tayan yazsnda canlandrlr. Ancak, henz bunlar
ikna edici biimde bir kuram iine oturtulmu deildir.
Hikyeyi olduka basitletirerek, Lacanm bu almada ifreci
nin kk dnyasyla sembol bilimcinin yeni oluan ama imdiden
olduka heybetli olan dnyas arasnda fazla kolayca gidip geldii
sylenebilir. Fakat semboliki oluturan ve grne gre birbiriyle
uyumayan yapsal dzeyler arasnda ngrd nihai uyum, en
iddial psikanalitik kategorilere bile olduka hantal bir grnm
verir; klinik psikanalizde mebzul olan keskin sreksizliklerin izini
yeterince tamaz. Lacann sembolik bilimi, eldeki sembolik eleri
yeni btnlkler halinde bir araya getirdii lde tuhaf biimde
diyalektik-d bir hadisedir. yle ki, gerek kulland gstergelerin
kararll ve gerekse i uyumsuzluktan annml bakmndan da
ha ziyade soy/arma ktklnn veya (el) falcln yahut freno
lojinin metafizik adan iddial bir uyarlamasna benzemektedir.
Lacann sonunda sembolikle ilgili anlatsn anlamlandrma ve
sistem kurma konusundaki inat sorular kapsar hale getirmesini
salayan kuram, yani Saussuren Genel Dilbilim Derslerinde32 ortaya
att dilbilimsel gsterge kuram imdiden elinin altnda olmas
na ramen, bu aamada ondan yararlanmamay semitir. Gereince
iyi ileyen bir sembolik dzen uyarlamasna giden yol Lacan The
function and field o f speechte aceleyle pas gemi olduu dilbilimsel
ayrntlara geri dndrd.

32) Bu r aan eser ilk kez Charles Bally ve Albert Sechehaye tarafndan 1916
ylnda yaynland. Hazrladklar bask Saussuren Cenevre Universitesinde 1906-07,
1908-9 ve 1910-11 yllarnda verdii derslerde tutulan notlara dayanmaktadr.
DL VE BLNDII 67

Lacann Freudun kuramyla Saussuren kuramm dlleme


yolundaki en ustaca denemesi The agercy o f the letter (1957) al
masdr. Bunun ilk blmnde psikanalitik kavramlar yalnzca sessiz
sedasz bir biimde grnrler, Lacanm drt temel kavram arasn
da primus irter pares konumunda olan bilind kavramysa nere
deyse yok denecek kadar az geer.33 Saussurec malzemelerden
yararlanarak psikanalizin benimseyebilecei bir dilbilim yaratmak
iin epey uzun zaman harcar ve bu aba Saussure, Dersleri dz
biimde anlayan birok okuyucunun itiraz edecei bir ekle sokmay
ierir. Lacanm Saussure bir gsterge uzmandr ama bu sadece
gsterge kakn ve tehdit altnda olan cinsten anlamlar eklemledii
lde geerlidir. Freudla birlikte Saussure, insan dncesini
bklmez bir erevenin snrlar iinde geici ve eksik kalmaya
mahkm eden, evrensel bir zihinsel eilimin kifidir.
Lkin, Saussure dz okumanm salk verilecek ok yan vardr.
Gstergeyi iki terimli olarak tanmlam olmas iki tr zihinsel sreci
ve mantksal olarak birbirine orantl iki mefhumu bir araya getirir:
bir iitim imgesi olan gsterenle bir kavram olan gsterilen. Gster
gede gsterenle gsterilen arpr ve birbirine balanr. Aralarn
daki iliki keyfi bir ilikidir ancak bu balanma gerekleir gerek
lemez gsterge bir sabit oluverir ve verili bir dilin genel sistemi
iinde keyfilikten uzak bir konum igal eder. Saussure, kendi bala
rna ele alndklarnda ses ve dnce alanlarnn akkan ve farkl
lamam alanlar olduunu syler ve bu usuz bucaksz iki alan
ayran hareketli snrda, yani ylesine elverisiz bir zeminde anlam
tayan istikrarl bir paracn olumas fikri karsnda duyduu
aknl belirtir. Gstergenin bileenleri bakml ve birbirine
baml olarak dnlmektedir. Lacann almasnda daha Saus-
suren ad bile anlmazdan nce bu bakm bozulmutur:

Dilbilimin douunu kesin olarak saptamak iin, diyebiliriz ki, mo


dem anlamdaki btn bilimler gibi, onun doumu da temeli olan
algoritmann kurucu kuvvetinde sakldr:

ss

33) Bu kavramlar yukarda sralanmtr.


68 LACAN

Bu yle okunur: gsteren [S] bl gsterilen [s]; buradaki bl


iki kerteyi birbirinden ayran engele karlk gelmektedir. (497; 149)

Lacanm Saussuren modem dilbilime katksnn verimli bir hulasas


olarak sunduu S/s algoritminin, ayn zamanda, onu Saussuren
ekseninin dna karma eiliminde olan deiik birtakm ifade
glerine sahip olduu grlr. Lacann gstereni st konuma
yerletirmesinin matematik yordamla pek bir alakas yoktur: byk
harf ve Latince karakterle belirtilmi olmas da gz nne alnd
nda, bu konum, gsterenin iddiaya gre her yerde sahip olduu
basknlk zelliine riayet etmenin bir yoludur. Gsterileni cebirsel
izginin, gsterenin altna yerletirmesi, basite topografik olmak
tan ziyade, ahlaken bir aa olma durumunun sz konusu olduunu
dndrr: gsterilen aada bir konuma ekilir, bzr, kk
harfli olur ve eik yaz karakteriyle snmlenir. Saussure ilk
yeniden formle ediinde Lacann dilbilim yaklamnn esas vur
gusu ses bulur: burada tek bir byk harfle sembolletirilmi olan
gsterenin iktidan, daha sonra nice hayranlk bildiren deerlendir
melere ve vg dolu anlatlara konu olacaktr.
Lacanm gstergede hkm sren oranszla ilikin aklamas
balca iki tema tar ve bunlar dorudan badatnlabilir nitelikte
deildir. Birinci tema gsterenler arasndaki ilikinin dier dilbilim
sel ilikilerden ok daha fazla nemli ve bilgilendirici olduudur:
anlam, farkllam elerin oluturduu kapal bir dzen iinde
cereyan eden bir birletirici faaliyetten kaynaklanr, o zaman da
ancak kavranmas g bir sirayet edi biiminde gerekleir, yoksa
ayrp yeniden birleebilen bir dizi mefhum biiminde deil. Gs
terenin alan bamsz ve zerktir. Anlam kaynanda ya da temel
biimlerinde aramaya girien kiinin dilde yolculuk etmekten baka
seenei yoktur ve bu yolculuun her annda eitli biimlerde
ilikilenmi gsterenler drt bir yandan ufka yaylrlar. Gsterilen,
nihayet erime menzilindeymi gibi grndnde, gezginin bir
dokunuuyla derhal daha ok sayda gsterene ayrr. Szn gste
ren zinciri bir kolyenin halkalarn oluturur; bu kolye de halka
lardan oluan baka bir kolyenin halkasdr (502, 153).
Lacann ikinci temas, gsterenin basite kendiyle snrl bir
sistem olmaktan ok uzak olup gsterilen zerinde etkin, smrge
DL VE BLNDII 69

letiren bir gce sahip olduudur. Gsterileni nce grp, nce


davranr, onun alanna tecavz eder ve iine girer. Verdii rnek
ler itiraz edilemeyecek denli kk apl ve sradan rneklerdir:
Ben asla... ya da Yine de durum u ki... tarzndaki bo cmle
allar, tpk bir zellii olmayan ama szcnn siyah ama
k ya da yoksul ama drst ve benzeri deyilerde btn bir deer-
sistemini gz nne getirmesi gibi, daha cmlenin devreye sokaca
ana terimler ortaya kmadan nce anlam yaratmaktadrlar (502;
153). Fakat, Lacanm genel iddias rneklerinin dndrdn
den daha genitir. Saussurec gstergenin bu gzden geirilmi
ikinci uyarlamasnda anlam artk gsterenin gayr ahsi ileyile
rinden korkuluk gibi kmaz, tersine, gcn, yerel karakterini
ve Lacann srar diye betimledii niteliini bunlardan alr. Anlam
retme sorumluluu artk gstergenin birbiriyle etkileim halindeki
bileenlerinin her ikisine birden deil, yalnzca bir bileene, muazzam
biimde glendirilmi bileene der.
ayet meseleyi burada brakm olsayd, bu grler arasndaki
ayrlk Lacan iin zarar verici olabilirdi. Psikanalitik dil yorumuna
yeni bir g kazandrmaya abalad ve Saussure balca kuramsal
dayanak olarak kulland bir esnada Saussuren kuramn yanl
anlam -stelik birbiriyle badamayan iki biimde- grnmek
talihsizlik olurdu. Ancak, Lacanm asl yapmakta olduu ey Saus
surec syleyii yaratc bir biimde kullanma sokarak kendisine
bu birbiriyle elien yorumlan diyalektik biimde kar karya geti
rebilecei zel bir kavramsal alan belirlemektir. Dilin, psikanaliz
iin eit biimde nemli olmakla birlikte o zamana kadar birbiriyle
uyumlatnlmam olan iki zelliini birleik bir ekilde betimleme
nin bir yolunu bulmas gerekiyordu. Bunlardan birincisi, dilin inat
ve gayr ahsi sistemsel etkisi; kincisi, dilin dourganl, bireylerin
konumalarnda sahip olduu oullatrc anlamsal gcyd.
Gsteren zinciri eretilemesi bu amalar iin zellikle kullanl
grnmektedir. Bu amalara uygun den cezalandrc ve slah
edici bir havas vardr: zincir konumacnn zgrln kstlayan
eydir; halkalarnn birbirine balanysa konumacnn mdahale
etmekten aciz olduu kat bir nedensel dzeni dile getirmektedir.
Ama, te yandan, zincir ayn zamanda hareketli, kvrml ve dnp
kendi zerine ilmeklenebilir niteliktedir; halkalarndan her biri
70 LACAN

dier zincirler i in birer balanm a n o ktas oluturabilir. L a ca n o k


seslilii ve iiri, d ilin srd bu ik ili yaam a k la m a k ta ilave
m od eller o larak k u llan lm tr:

(...) Analizin konumann dil tutanaklannda oluturduu kompozis


yonun oklu partisyonlannn hepsini almak demek olduunu, st-
belirlemenin buna bal olduunu, zira bu dzenin dnda stbe-
lirlemenin hibir anlam olmadmm anlarz. (291; 79)
(...) Bir oksesliliin duyulabilmesi iin, her sylemin bir partis
yonun deiik porteleri usulnce dizildiinin aklk kazanmas iin
(...) iire kulak vermek yeter.
Gerekten de, hibir gsteren zinciri yoktur ki ilikili balamlann,
sanki zincirin her bir biriminin vurgulamasna ilitirilmiesine ve
adeta o noktadan dey olarak asl duran btnsel bir eklemleniini
banndrmasm. (504; 154)

Bu modellerin iyilii, bir gl gz nne getirmeleridir. Szn


dey ya da yatay bir hadise olduu, bir an ileri gidip dierinde
sabit kald veya bir urakta kural baml dierinde zgrce yara
tc olduu gibi bir dil anlay sunmazlar. Verdikleri ders, gmme
leriyle, girinti kntlaryla gsterenin buyurgan sisteminin34 ko
numacnn seilmedik ama kanlmaz yurdu yuvas olduudur.
Analistin psikanalizin tevik ettii eksiksiz ya da doru sz aray,
tpk air veya mzisyenin, setii dolaymn amanszca dayatt ya
psal kstlar iinde, zgnlk ve ifade zenginlii aramasna benzer.
The agency o f the lettern ilerleyen satrlannda Lacann edebiyat
karsndaki tutumunun karmakl belirmeye balar. lk bakta,
rnt olduka basittir: edebiyat hoca, psikanaliz rencidir. An
cak, gelitirilmi bir kuram ve edebiyat eletirisi gezintisinden sonra
dr ki, bu almada Freud tartmas tekrar balatlr ve Lacanm
tartmay aarken edebi meselelere ncelik vermi olmas birok
edebiyat uzmannda uralarna gururlandrc biimde yksek bir

34) Lacanm gsterene bir sistem olarak vurgu yapmas onu Saussureden epey
uzaklatrr, zira Saussuree gre dil sistemi paroledan [sz ya da konuma] (dilin
konumada kullanm) farkl olan langueda [dil] (tabandaki dilsel kod) yer alr; langue
genel bir gstergeler sistemi olarak dnlebilirdi ama bileenleri (gsteren ya da
gsterilen) tek tek ele alndnda gstergeler sistematik niteliklerini yitirirlerdi.
DL VE BLNDII 71

deer biildii kansn uyandrmtr. Lacan Victor Hugonun Booz


endormi (Booz Uykuda) iirinin mehur bir dizesini alntlayp uzun
uzun zmler. Gerekstclerle eretilemeyi kavraylar ve oto
matik yaz zerine tartmaya girer ve aa (arbre) szc zerine
yapt ustalkl bir doalamay, Valery'nin Au Platane (nar
Aacna) adl iirinden yapt perinleyici bir ift alntyla bitirir
(503-9; 154-9). Grne gre, btn bu rneklerde verilmek iste
nen mesaj, airlerin, her gn kapsn aldklar iin, sembolik dze
ne zaten aina olduudur. Onlarn deiik derecelerde de olsa
oktan gsteren ustalar olduklar, nazizmin okanlaml dokusunu
zmleyen eletirmenlerinse -daha psikanalizin retecei metin-
sel dersleri almadan bile- her anlamlandrmann bir gstergeler
hapishanesine dm olma bahtnn sonucu domu olduunu an
ladklardr. Anlam asla zincirlerinden kurtarlamaz, yine de dur
makszn kendini tazeler. Bu mesaj daha etkili klmak iin, Lacan,
yazarln ne karr ve dikkatle dnlm sz oyunlar, nk
teler, tumturakl szler, bilgece imalar ve umulmadk kkenbilgileri
dktrerek yeteneini kantlar.
Ancak airin sanatyla ilgili bu coku dolu sayfalarda dahi duyu
lan bir baka ses daha vardr ve bu ses edebiyatya pek de o kadar
yreklendirici bir tonda hitap etmez. Lacanm bu ikinci bak as
na gre yazabilir olmak -iyi ya da kt, ok ya da az, byklenmeci
ya da alakgnll bir kuramc edasyla yazmak- marifet deildir.
Gsteren yazann alandr ama ayn zamanda herkesin alandr da.
stelik, yerel dzeydeki ileyi biimlerine gre altblmlere ayr
trlr da; buna gre, iki eimin (511; 160) ya da Lacann -R o
man Jakobsonu izleyerek- eretileme ve dzdeimece35 olarak
adlandrd iki syleyi eiliminin yenimeci bir karlkl etkileimi
olarak dnlrse, onun dpedz kamu mal olduu ve hibir
yazann onun zerinde zel bir hak iddia edemeyecei iyice aklk
kazanr. Lacanm bu terimlere getirdii tek heceli yeni tanmlama

35) Lacan bu borcunu The agency o f the etterda (495; 176) anmtr ve borcun sz
konusu olduu eser Jakobson ve Morris Hallenin birlikte yazm olduklan The Fmdamentds
ofLanguagem (1956) ikinci blmdr. Two Aspects of Language and Two Types of
Aphasic Disturbances baln tayan bu blm sk sk yeniden baslmtr; en yaknlarda
Jakobsonun Language in Literatrem da (yay. haz.: Krystyna Pomorska ve Stephen Rudy,
95-114) baslmtr.
72 LACAN

lar, onlar szn geer akesi olma konumuna salamca oturtur:


eretileme bir szcn yerine baka bir szck [word-for-word]
gemesi, dzdeimeceyse gsteren zincirinde szckten szce
[word-to-word] balantlarla ilgilidir (506-7; 156;7). Edebiyatn iyi
lii bize bu ve dier syleyi tekniklerini laboratuvar ortamnda,
hem de allmadk derecede younlam biimleriyle inceleme
olana vermesidir. Syleyiin buna karlk gelen meziyetiyse edebi
yatn tesine -analistin odasnda ya da sokakta duyulabilen haliyle
insan tutkusunun ortak diline, lingua francasna- bir kez daha
bakmamza olanak vermesidir.
Dilbilim ve edebiyatla yaplan bu n hazrlk denemesi, birden
bire bilindmn tekrar ortaya getirilmesiyle kesilir. The agency o f
the letter'm geri kalan ksm psikanalizin bu merkezi kavramn dilin
armdnc deryasna salar. Ecritsnin bir ekirdei -Lacanm temel
retilerinin en arpc ve emek isteyen biimlerinin bulunabilecei
bir ekirdei- olduu sylenebilirse ayet, bu ekirdek muhtemelen
burada, yani Lacanm yeniden biimlendirdii dilbilim kavramlar
nn olaanst bir g ve kararllkla Freudun ruhsal aygtna
kenetlendii bu sayfalarda yer almaktadr. Balangta, bu ilem,
Freudun yazlarnn baat bir zellii zerine kafa yorarken Lacann
kendini ar derece geri plana ekmesini ierir:

Freudun klliyatnn her sayfasndan biri betikbilimsel gnderme


lere, her iki sayfasndan biri mantksal kanmlara ayrlmtr ve her
yerinde diyalektik bir deneyim kavray bulunur; bilind daha
dorudan biimde iin iine girdike dil zmlemelerinin oran art
gsterir.
Nitekim, Ryalarn Yorumunm her sayfas sylemin harfi dediim
eyle, onun dokusuyla, kullanmyla, nmzdeki meseleye ikinli-
iyle ilgilenir. nk Freudun almas bilindma giden emin
yolunu bu eserle amaya balar. stelik, Freud bize bunun haberini
vermitir; bu yzyln ilk gnlerinde kitabn ortaya atarken aknlk
la at sr sonuna kadar aka gsterdii eyi dorular: yani, buluu
nun btn yazgsn mesajnn bu temel ifadesine balamtr. (509;
159)36
36) Freudun dilbilimlerine olan borcuyla ilgili vazgeilmez bir eser John Forresterin
Language and the Origirs ofPsychoanalysis (1980) balkl almasdr.
DL VE BLNDII 73

Freud tamamen Ryalarn Yorurmtndan, bu eser de btnyle


Freudun dilbilimsel malzemeleri sadakatle kullanmasndan ibaret
tir. Bu yoruma, betikbilimci ve metin serimleyici Freudun ayn
zamanda ve aynca sessiz drt ve arzularn da aratrmacs olduunu
ve onun istisnasz btn rya-metni yorumlarnn ayn ekilde sessiz
olarak koyutlanm bir gizil rya-dnceleri dzenine bal oldu
unu ne srerek itiraz edecek olanlara bu evredeki Lacan basite
yle yant verirdi: Freudun ryalara dayanak yapmaya alt
szde biyolojiye deil, tartt ryalarn yaplarna bel balayn.
Bunu yapabilenler ayn anda hem lrya-ileyii[nin] gsterenin yasa
larn izle[diini], hem de ryalann eriim salad bilind alanda
gsterenin kurucu [bir] rol olduunu grecektir. (512; 161-2)
Lacan ryalarda gzlenen anlam retici ve anlam dntrc
srelere ilikin bu szleri sylerken, gerekten de, Freudun izin
den gitmektedir. Zira, Freud zihinsel blge ya da dzeyler arasn
daki hareketleri betimlerken tercme etmek, uyarlamak [bir kayt
baka bir kayta], kaydetmek ve amlamak gibi kavramlar rahata
kullanm; rya-iinin (dream-work) iki temel mekanizmas iin
setii daha genel terimlerse -Verdichtung (younlatrma) ve Ver-
schiebung (yer deitirme) terimleri- kulland teknik sz daar
cnn dilbilimsel eilimine pek uygun dmtr.37 Lacan sadece
bu eilimi glendirmekle kalmayp onu yeni bir uyum ilkesi olarak
psikanalizin genel diline sokmaya alr. Btn mesele Freudun
zihnin yaps hakknda mulak ve yan-mecazi bir slupla konumu
olduu yerlerde onu dz anlamaktan ibarettir. Rya-ii bir anlam
landrma alanyd ve onun davrann modelletirmeye sra geldi
inde dilbilimsel ve retorik terimler gibisi yoktu:

Verdichtung ya da younlatrma [veya sktrma] gsterenlerin ste


ste bindirili yapsdr; bu da eretilemenin stlendii alandr ve
isminde Dichtung [iir] szcn sktrm olmas da bu mekaniz
mann doasnn iirle nasl iire zg geleneksel ilevi iine alacak
kadar ortak olduunu gsterir.
Verschiebung, yer deitirme, dzdeimecelerce grdmz an
lamlandrmann baka yne evrilmesi dncesine daha yakndr

37) Bu terimlerin tanm iin bkz. yukarda dipnot 30.


7 4 LACAN

ve Freudda ilk ortaya kt gnden beri bilindnn sansr


delmekte kulland en has ara olduu sylenir. (511; 160)38

Bu terim aprazlamasnn faydalan ortalama bir analiz ortamndan


bir kesiti gzmzde canlandnrsak aklk kazanr: hasta bir rya
anlatmaktadr, ryann ilk akla gelen armlarm dile getirmekte
ve seans boyunca bunlara ek armlar karmaktadr; analist
sorular sormakta, yeniden anlatmakta, yeniden ilikilendirmekte,
hastann malzemelerinin stne yaplar oturtmakta, gerilimler, ge
cikmeler, konudan uzaklamalar ve diyalogdaki ekimeler ze
rinden bir yoruma gitmektedir. Burada geen can alc nemdeki
btn olaylar dilde gerekleir; dekor, atmosfer, bedensel jestler
gibi evresel eler ancak diyaloga ek malzeme sunduklar lde
nemlidir. Her eyin snrszca, hem de yerleik bir saaltm ilkesinin
gerei olarak dilsel dolayma tabi olduu bu dnyada, btn
sylemsel dzeylerde ve dzeyler arasndaki btn arayzeylerde
geerli olacak bir teknik dil arayndan daha uygun bir ey olabilir
mi?
Lacanm eretileme ve dzdeimece kavramlar, genellikle
zevkle sralad daha aa mertebeden mecaz ve benzetmelerle
birlikte bir rpda analitik diyalogun genel yapsyla diyalogun s
tnde durabilecei rya-malzemesinin yaps arasnda balantlar
kurulmasna olanak verir. Analitik konumadan bu biimde bahset
mek ayn zamanda bilindnn gizemliliini zmeye hizmet eder:
Bilind bir gizem vasf ya da bir kara kutu deil, tersine, rya ve
sohbetlerin metnini anlalr klmak iin gerekli farazi bir alt-metin-
dir. Bu grte artk bilind bir dil gibi yaplanm deildir,
nk ne dil dnda bir varoluu ne de dilin saladnn dnda
bir yaps vardr. Bilindnn bilinli dnce, sz ve eylem zerin
de uygulad basn ya da baskya gelince, Lacan, tpk Freud
gibi, bunun aralksz ilemekte olduunu dnr. Ancak, Lacana
gre, zihnin bir akkanlar mekanii sz konusu deildir: onun bas

38) Eretileme ve dzdeimece terimlerinin dn alnd Jakobson kendi


terimleriyle Freudunkiler arasnda olduka farkl bir edeerlik rnts ne srmtr:
yer deitirme ve younlatrmanm ikisi de dzdeimece niteliindedir; zdeleme
ve sembolizm ise eretileme niteliindedir (bkz. Language in Literatre, 113).
DL VE BLNDII 75

klar bir anlamlandrma dzeniyle dieri arasnda gelien mda-


hale-rntleri olarak tasarlanrsa ancak tutarl bir biimde betim
lenebilir. Analitik amalar asndan insan konumasnn gerisinde
ya da altnda yatan herhangi bir biyo-enerji santral yoktur; ne de
sonunda ortaya kp gsterenlerin akna eki dzen vermeyi bek
leyen gizlenmi bir gsterilen vardr: Bilind ne ilksel ne de
igdseldir; temele dair bildikleri gsterenin elerinden teye
gitmez. (522; 170) Gsteren zincirinin dey bamllar (515; 164)
kurgusal imgelemin inebilecei kadar aalara, zihinsel srecin
gizli dnyalarna uzanrlar. Anlamlandrmann son snr karakolu
nun tesinde hi ama hibir ey yoktur; ya da, daha dorusu, Freud
dahil birok psikanalitik yazarn igdler ve biyolojik zorunlukla
ilgili heyecanl szlerle kamaya alt usuz bucaksz ve dile
gelmez boluk vardr.
Lacanm bilindvmm yapsna dair nermeleri, deyimlenileri
bakmndan mutlak olmakla birlikte, getirdikleri yapsal fikirler
bakmndan sadece tahmini nermelerdir. Bu sonuncu niteliin,
Saussure ve Jakobsonu cannn istedii gibi kullanm olmasnn
bir bedeli olduu dnlebilir. nk her iki dilbilimcinin eserle
rinde bir araya getirdii sistem-kurucu eler kolaylkla ayrtrlp
yeniden birletirilebilir elerdir ve zellikle Saussurec sistemin
Freudcu kurama ok deiik ekillerde aktarlmas mmkndr.
Dilbilimin nota perdeleri zerinde becerikli icatlar yapmann ola
naklar bu denli geniken asl artc olan, Lacan bunlardan baz
larn neredeyse tmden reddederken bulmaktr. rnein, sorunlu
gsterilen kategorisini daha kesin ve sorunsuz bir kullanma ak
olacak biimde tasarlamak mmknd. Bilindii gibi, psikanaliz
bastrlm anlara zel ayrcalklar tanr. Bu tr anlar, ister anmsa
yan zihnin gndelik ileyileri iinde bir dizi kendi iine kapal
tkalar olarak, ister bilincin tm etkinliklerinin altnda yatan
kesintisiz bir zihinsel alan olarak dnlsnler, belirtilere yol
aarlar. Analistin bu belirtileri ortadan kaldrmas ya da rahatlatmas
bu anlara konan zihinsel yasa kaldrmakla mmkn olur.
Saussuren iki paral gsterge kavramn devreye sokup zihnin
bastrlm ieriklerini kelimenin tam anlamyla gsterilenin dzeni
olarak ve hastann konumasnn hareketli yzeyinin altnda yatan
anlam yata olarak tasarlamaktan daha kolay ne olabilirdi?
76 LACAN

Ancak, Lacan, zaman zaman bu tr ifadeler kullanmakla birlik


te,39 gsterilen eittir bastrlan denklemini fazla ileri gtrmeye
yanamaz. Bastrlm olana bylesi bir g tannacak olsa, Lacann
S/s algoritminde stte yer almaya hak kazanrd: gsterenin alanna
tecavz etme ve onun yapsn etkileme gc olurdu. Psikanalitik
alana esrarengiz bir keyfiyet yeniden girmi olur ve cismi olmayan
isel bir kuklacnn eline konumann en azndan ksmi denetimi
verilmi olurdu. Lacanm bu konudaki dncesinin tm derdi
sistemlerin sistematik kalma hakkn korumakla ilgilidir. Oysa, kimi
dilbilimsel kategoriler -szgelimi, eretileme ve dzdeimece-
dier kategorilerin gsteren nezdinde ciddi biimde inedii bu
haklar koruyup gelitirirler. Gsterilen bu ihlalci grup iinde en
tehlikeli olandr. Eretileme ve dzdeimece gsteren zincirinin
balant kipleri ve yap ve tutunum ilkeleriyken, gsterilen belir
sizliin ve pathosun gizli ajandr.
Bu, Lacann gsterileni hepten tablodan kard anlamna
gelmez elbette, nk en esnek Saussure uyarlamalarnn bile ona
ihtiyac vardr. Ancak, kuramsal tabloya ciddi kstlamalar altnda
girer. Esas olarak, gsterenin neredeyse tam bir baaryla kovduu
ey olarak karmza kar ve en tipik iaretleri srme, kayma,
tereddt etme, kama, bitme, dalma ve ortadan kaybolmadr.
Keza, kimi anlamlarn buna ramen sahip olduktan artc dayan
ma gcn ve bu tr anlamlann insan yaamlarn bir arada tutma
ya da mahvetme yeteneini teslim edecek olduunda Lacann sz
n ettii ey, her naslsa gsterenin vesayetinden kurtulmu gsteri
lenler deil, gsterilenle gsterenin birbirine dmlenme derece-
sidir. (III, 303) Byle anlarda, Lacan, okuyucusunu psikanalizin
temel trajik temasna geri yollar: ocuklukta braklm dnce
rntleri, yetikin bireyi taciz edip ketlemek zere geri dnerler.
The Psychoses balkl seminerinde kulland balca rnekleri ger
ek bir trajediden, Racinein Athaiiesinden, almakla birlikte, gste
renle gsterilen arasmdaki i ie gemeler iin bulduu terim atlye
ve ev alannn gndelik dnyasna ait bir terimdir. Sz edilen

39) rnein, belirtiyle ilgili yukarda alntlanan anlats ve analitik tedavinin yitik
anlam dzenlerinin onarm olduunu syledii eitli betimlemeler (bkz. yukarda
dipnot 31).
DL VE BLNDII 77

sabitlenmi anlamlar points de capitordur: deme dmeleri ya


da yorgann iindekiler kolayca saa sola kaymasn diye yorganc
inesinin sk-diki yapt yerler.40 ayet bu dmler ok sk atla
cak olursa bireyi umutsuzlua ve hayatndan vazgemeye srkleye
bilirler; yok eer ok az ya da ok gevek olurlarsa kiiyi delilikle
tehdit ederler:

Saysn bilmiyorum ama gsteren ve gsterilen arasnda en az


ka temel balant noktasnn -yerlemedii ya da koptuu
zaman psikoza yol aan- bir insann normal saylabilmesi iin
gerekli olduunu gnn birinde birilerinin bulup karmas
imkansz bir ey deil. (III, 304)

intihar ve psikoz ular arasnda sradan yaamlarn dokusu yer


alr - zgrce seilmi szcklerimiz zerine arln koyarak onlan
zapteden dilin gayr ahsi yaplan, sz demesi. Ancak, bu yelpaze
zerinde Lacanm nereye gz dse gsterilen hl zavall bir ey
dir. Anlatm gstergenin iki bileeni arasnda denge kurar gibi
grnse de esas vurguyu daima konuan yaratklan esaret altnda
tutan ve onlarda gerekleen sz dizgesinin gcne yapar.
Lacanm psikanalizin diliyle ilgili anlatsnda felsefi bir polemik
ilemektedir ve dilbilimden ald yapsal kavramlarn tamam bu
daha geni apl seferberliin emrine verilir. Davasnn balangcn
ikinci blmde grmtk. Lacana gre, psikanaliz akm kendi
temel igrleriyle hibir ekilde badamayan kendilik kavray
larna kar batan beri fazla ak olmutur. Daha zgl olarak,
kendiliin ya da benin kiisel kimliin yata olduu fikrine yersiz
bir itibar gstermitir. nsan bireyinde paralanma ve atmann
sreenliini grm, sonra da ban evirmitir. Sanki rahatsz
edici hibir ey dikkatini ekmemi gibi bene birtakm kendi ken
dini dzenleyici ve onarc gler atfetmi, kendisine de bunalm
ya da rahatszlk anlarnda bu gleri verimli bir ekilde kullanabil
mesi iin bene yardmc olma grevini bimitir. Ben doal dnya
da bir sabitlik ilkesi, bireyin davrannn, duygusal eilimlerinin

40) Lacann points de capitonla ilgili balca deerlendirmesi The Psychosesin daha
nce gnderme yaplan kesitinde bulunabilir, ayrca bkz. Ecrits, 503; 154.
78 LACAN

ve entelektel yatknlklarnn gzlemlenmesini salayan dengele-


yici bir gzlkt. Grnte zihne isel olan ykc gler elbette
yaamn bir gereiydi -tpk frtnalar, tufanlar, hastalk ve lm
gibi- ve bunlar benin btnletirme yetilerine zorlu gndelik ta
limler sunuyordu. Pasif bir ben hayranlna kaplm, ahkam
yrten analistin bir znellik retisi gelitirmeye kalktnda o
glere dair syleyecek pek az eyi olduunu grmesi iten bile
deildi. Psikanaliz en mkemmel ifadesini sosyolojinin zerk ben
gzellemesinde bulan dorucu bir akm olma tehlikesiyle kar
karyayd. (523; 171) Lacan btn bu iyicil, benin gcn artrc
szlere dn vermeyen biri olarak sunar kendini. Ona gre, znel
liin ayrt edici izleri, bireylerin deiik bireimlerle sahip olduu
g, yeti, yatknlk ve eilimlerde deil, paras olduklar anlamlan
drma srelerinde bulunur. nsan znesine ilikin felsefesi, bilinli
bir biimde zayf, bo ve arlkszdr. Konusal ierii olmayan bir
zne icat eder.
Gsteren -Lacann ona verdii zel, geniletilmi anlamda-
yzyllarn khnemi psikolojik kurgulamalarn sprp atacak
yeni bir sprgedir.

Freudun kefettii ve durmadan artan bir aknlkla kefetmeye


devam ettii eyin bir anlam varsa ayet, o da gsterenin yer dei
tirmesinin, zneler arasnda karakter ve cinsiyet gzetmeksizin ve
doutan yeteneklerine ve toplumsal kazanmlanna bakmadan, eyle-
yilerinde, ksmetlerinde, reddedilerinde, grszlklerinde, akbet
ve yazglarnda onlan belirledii ve psikolojinin harc diye dnle
bilecek -ineden iplie- ne varsa her eyin gsterenin yolundan git
tiidir. (30; French Freud, 60.)

Lacanm Poenun alnan Mektup yks zerine 1955te verdii


nl seminerden alnma bu paragraf, temel Freudcu mesajn
Freudun yazd asl szlerle balantsn koparmak gibi incelikli
bir i yapar. Gsterenin iinde deiken bir topolojik uzama, La-
cann bo znesine yeni gzerghlar izmeye yarayan bir gerece
dnt saysz kavramlatrmalardan biridir bu. zne bundan
byle niteliklerle donatlm bir tz ya da boyutlar olan sabit bir
ekil, yahut deneyimin salayaca bir sr deiik ierikle dolmay
DL VE BLNDII 79

bekleyen bir kap deildir: dilin iinde geen bir olaylar dizisi, bir
dndrmeler, benzetmeler ve bknlemeler alaydr. Birka yl son
ra, Lacan, gsteren, zneyi bir dier gsterene temsil eden eydir
(819) diyecektir. Nasl tavuk yumurtann yumurta retme biimiyse,
ayn ekilde, kii olmaya ya da kiilie sahip olmaya ynelik tipik
duyarllklar da gsteren zincirini iteleyen tkenmez zorunluluktan
ileri gelir.
Lacanm anlamlandrmaya ilikin jargonunun en belirgin avanta
j, zihinleri, zihinsel sreleri veya aygtlar sahneden kaldrmasdr.
Gsteren ve soydalar sadece daha nce zihinsele ayrlan alan
tamamen kaplamakla kalmaz, ayn zamanda hayati nemdeki bi-
lin-bilind ayrmn yeniden canlandrr ve konuan zneyle top
lumsal dzen arasndaki ilikilerin en azmdan kabataslak bir zetini
verir. Lacanm zneyle ilgili yeni anlats bir yandan Freuda, bir
yandan da -Lacanm genelde Descartesta kiiletirdii- Freudun
da yer yer uysal bir ballk gstermi olduu Avrupa felsefe gelene
ine bir dzeltmedir.41
Lacan, Kartezyen cogitonun tanmay baaramad dilbilimsel
boyuta yerlemeye koyulur. zne dilde ve dil tarafndan iflah olmaz
biimde blnmtr; ne var ki, modem insan hl bunu anlam
deildir. Descartesm yapt sadece kendi kukularndan arnmaya
almakken, modem insan phe ve terreddtlerini merasime
kard iin zehir gibi zeki zanneder kendini; oysa, anlamaz ki,
dile duyduu inan, pheleri konusunda gevezelik ederken bile,
dorudan cogitonun soyundan gelir. Artk, Freuddan sonra, d
nyorum yleyse varm ya da onun modern trevleri olan ben
benim deyiinde varm ya da kaybolmu ama yine de varm trn
den varolusal nermeleri temellendirebilecek tek bir dnce
yoktur. Lacandan sonraysa uygun bir psikanalitik kar-nerme
gelitirmeye elverecek tek bir gsteren dzeyi yoktur. Nitekim,

41) Lacanm bu konudaki Freud eletirisi elbette onun dncesindeki yalnzca tek
bir eilimi hedeflemektedir. Freud bir yandan Kartezyen bir ben modeline bal kalm
-v e savunmutur- bir yandan da, ada Avrupa kltrnn tad bu modelin tek
bana en arpc eletirisini sunmutur. Ve Freudun eletirisi, Lacanm bize hatrlatt
gibi az ok ilgin, blnm kiilik vakalar ile deil (523; 171), btn insan znelerinin
blnmlyle ilgilidir.
8 0 LACAN

cogito mutlak olarak reddedilmemi, terimleri ve nerme yaps dei


ik birtakm komik taklitler biiminde yeniden retilir:

Olmadm yerde dnyorum, yleyse dnmediim yerde vanm.


Dncemin oyunca olduum yerde yokum.
Dndm dnmediim yerde ne olduumu dnyorum.
(517; 166)

Bu, psikanalizin genel anlamnn Kartezyen dile alayc bir tercmesi


olduu kadar, gsterenin gcne yaplm tipik bir Lacanc vgdr:
Descartesm forml, sonsuzca uzatlp sslenebilen ksa bir anlam
landrma dilimidir. Bilind, herhangi bir dilden, yahut en az iki
ayrt edilir unsur banndran herhangi bir sylem kesitinden tekrar
tekrar oluturulabilen bir dildir. Descartes, Hegel veya Heidegger
tarafndan ortaya atlm felsefi nermelerin ya da Shakespeare,
Gngora veya Hugo tarafndan ortaya konmu iirsel ifadelerin
bilind nezdinde hibir zel konumu yoktur. Bilindnn rnle
rini yorumlayacak kii, bir sanat ve tefekkr ansiklopedisi olduu
kadar sk bir Fliegende Bltter [Freudun rya yorumlarnda da gn
derme yapt nl bir Alman mizah dergisi] okuru olmaldr (521;
169), bilind modelleri kuracak kiiyse insan sesinin duyulduu
-bir ocuun deiik tonlamal alamalarnda olduu kadar okhe-
celi yetikin sohbetlerinde de- her yerde iitilir olan yapnn ar
sna kulak vermelidir. Freudun Haz lkesinin tesindede belirttii
gibi, bir ocuun dnml biimde kard fort ve da nlemleri,
psikanalize, baka eylerin yan sra, kuramsal tutumluluk konusun
da bir ders verir. Kar karya konan bu sesli jestlerde btn yapla-
trc gleriyle bilindnn imas bulunur. uncacktan bunca
ok ey.
u halde, demek ki, Lacann Genel Dilbilim Dersleri'ni ele aln
da temel bir paradoks yer alr. Saussuren ayklayp dzenlemi
olduu haliyle dilbilimin teknik dilinin cazip bir ekonomisi vardr;
Lacan, Saussuren terimlerini geliigzel kullanarak istismar etse
ya da bile bile anlamlarn deitirse bile, onun gsterge, gsteren
ve gsterme/anlamlandrma terimleri psikanalizin ahenksiz szl
ne yeni bir ahenk getirir. Ancak, gsteren bir kez baskn merte
besine ktnda, dier pek ok kavram gaspetmi sreten gee
DL VE BLNDII 81

rek, kendini bir utan bir uca gkkubbeye yaymas kabil olur. Zira,
Lacanc gsteren yle sradan bir teknik terim deildir: tm dier
terimlerin iine g eder, onlara g verir ve grevlerini yerine
getirmeleri iin sessizce iteler onlar. Lacan gsteren yasasndan
sz eder ve bunu yaparken szcn tamlayan durumunun [genitif
halinin, yani gsterenin -in halinin] belirsizliinden yararlanr:
sz edilen hem gsterenin iinden tredii yasa ve hem de sras
geldiinde gsterenin kendisinin arzulayan zneye uygulad ya
sadr. Bir biimde kuramc olan zneler de az ok ayn lde dier
insanlar kadar bu yasaya tabi olup gsterenin bahsettii zel ltuftan
neredeyse ayn lde nasiplenir: bu, hkmran tarafszlkla btn
konumalar iin geerli olan, uymamann olanaksz olduu bir ya
sadr. Hem balar, hem zgrletirir; hem arzuyu kstlar, hem de
onu sonsuz bir yolculua karr. Lacann kulland haliyle Saus-
surec jargon, btn teki dillerin eiinde bekleyip kuramcy
ieriye buyur eder. Bir kez ahenkletirici grevini yerine getirdi
mi, psikanaliz dilinin hem iinde hem de tesinde yeni bir ierim
bolluunu -bir tr kromatik bolluk denebilir- olanakl klar. Ana
list, szckler dnyasnn Don Kiotu oluverir; gittii her yerde
cebelleecek yeni bilind modelleri bulur.
Belirttiim gibi, Lacann The functior and field o f speech ve
The agency o f the letter almalarnda kendine bitii dev Freudcu
giriimi tamamen yeniden betimlemek ve onun kkl dilbilimsel
niteliini gr odana sokmaktr. Ancak, bu devi yerine getir
mek bakmndan Saussurec kavramlarn, bilindma ses kazandr
makta gsterdikleri kullanlla karn, baka yerlerde ciddi bir
snrll olduunu dnr. nk psikanaliz birbirinden kopuk
zihinlerin deil, birlikte bulunan, karlkl etkileim halindeki zi
hinlerin bilimidir; inceledii konuma bireyler arasnda cereyan
eder ve aralarndaki atmalarn iaretlerini tar. Gsteren bir
anlamda tamamen kamusal -bireylerin iinde yaad ve bireylerde
yaayan kapsayc bir toplumsal dzen- olmakla birlikte, gnlk
yaam megul eden ve analitik saaltmn tasarlanm ve younla
trlm biimde yeniden sahnelendirmeye alt zneleraras ya
antlar hakknda syleyecei pek az eye sahiptir. Dilbilimsel pro
jesinin bu olay dolu ksmna uygun gereleri bulabilmek iin, La-
cann hepten dilbilim kuramnn dna kmas gerekti.
82 LACAN

Hegele ve tekine gitti. Ama oktandr analistlerin tekinin


varoluundan ve tekilik duygusundan bilgece sz etmelerini ve
rollerini hastalarnn tekisi olmak olarak tanmlamalarn salam
olan, yaygn olarak bilinen seyreltilmi Hegele gitmemitir. La-
cann Hegeli, Lacan ve ayn kuaktan biroklarnn Alexandre
Kojeve ve Jean Hyppolitein bilimsel almalar sayesinde tan
tklar Tinin Grngbiliminin (1807) yazar Hegeldir. Bir baka
deyile, bilince musallat olan ve kamusal alanda sonsuz yank ve
rnekler bulan bir tekiliin o fevkalade donanml airi Hegele
gitmitir. te, bu Hegel Ecritsnin tartmalanna iki ayr biimde
girer. Bir yandan, bireyler arasnda geen arzulayc etkileimlere
ve teki insanlarn, znenin oluumunda ab initio oynadklar ku-
rucu role ilikin bir sr dikkate deer nermeyi esinler:

Nitekim, kii, kendi imgesel varln bir teki iin yeniden kurmak
amacyla giritii bu aba srasnda, onu [kendi imgesel varln]
bir teki gibi kurmaya zorlayan ve [imgesel varlnn] hep bir
teki tarafndan ondan alnmasna hkmetmi olan temel yaban
clamay yeniden kefeder. (249; 42)
(...) nsann arzusu anlamn tekinin arzusunda bulur; teki
arzu nesnesinin anahtarn elinde tuttuu iin deil, daha ziyade
teki tarafndan tannmann ilk arzu nesnesi olmas yznden
byledir bu. (268; 58)

Bu gibi cmlelerde zne-teki karlamas dilde deil, arzunun


parlamas ve geri-parlamas srecinde gerekleir; Lacann yazs
tam da ylesine kibirli ve kendinin ayrdnda oluuyla bize dili ve
onun ok ynl eyleyi kiplerini anmsatr. te yandan, zne ve
tekinin Hegelci diyalektii, sylenmi ve sylenmemi szel ierii
zerinden dile getirildiinde daha dorudan bir biimde anmsatlr:

Konuurken peinde olduum ey tekinin cevabdr. Beni bir


zne olarak kuran ey benim sorumdur. teki tarafndan
tannmak iin sadece ne olacann muhasebesinden kan eyi
sylerim. Onu [tekini] bulmak iin, onun bana karlk vermek
iin benimsemesi ya da reddetmesi gereken bir isimle annm
onu. (299; 86)
DL VE BLNDII 83

Dolaysyla, teki, o iiten zatla konuan benin kurulduu


yerdir; birinin syledii [sorusu] oktan yanttr, tekiyse o biri
konumu olsun olmasn onu iitmeye karar verendir. (431; 141)
(...) Bu teki, yalanmn bile iinde yaad hakikatin bir
teminat olarak bavurduu tekidir. (524; 172)

Sz -doru ya da yanl beyanlar, sorular, yantlar, isimler- arzunun


zorunlu ve kanlmaz dolaym, znenin ve tekinin birbirinin
basks altnda birlikte mevcudiyet kazand yer olmutur artk.
Lacanm Hegelci tavr, bir bakma, basite Freudun eserlerinde
zaten var olan fikirleri ekici klmaya hizmet eder. Freud asla insa
nn kar karya kald, kiinin kendiyle olan ilikisinin radikal
d-merkezliliinden [ex-centricity] ya da insann iinde yank gibi
alan radikal yaderklikten sz etmezdi (504; 171-172), ama kendi
liin bireyin tekilerle ilk zdelemelerinden douunu, ocukluk
andaki tekilerin etkisinin bireyin sonraki yaamnda devam etti
ini, zorlayc bir toplumsal grup karsnda kendilik duygusunu ayak
ta tutabilmek iin zorunlu olan incelikli savunma tedbirlerini sabr
ve itidalle belirtmitir. Diyebiliriz ki, merkezsizlik/d-merkezlilik
ve yarderklik Freudun tabirleri olmamakla birlikte onun temalandr.
Ancak, Lacan sadece Freudun retilerinin kimi yanlarnn
hayret verici ve aklda kalacak biimde veciz bir yeniden ifadelen
dirmesini gerekletirmekle kalmyor, daha nce birbirinden ayr
dm analitik konular yeniden birbiriyle ilikilendiriyor. rne
in, bilind tekinin sylemidir (379) derken, insan znesi
blnmtr, bilind dilbilimsel bir yapya sahiptir, teki zneyi
mesken tutar, psikanaliz bir nevi konumadr gibi teker teker
gl bir dizi koyutlamay bir muamma halinde birbirine dmle
mektedir. Ayrca, burada, baka yerde uzun uzadya gelitirdii
dil ve znenin yaplarnn akrabal dncesine gnderme yap
maktadr. Buna gre, her ikisinde de sz konusu olan farklln
eklemleniidir; ikisinin de merkezi yoktur; her ikisi de saysz yer
deitirmeler ierir; ikisinde de ne bir btnlenme ne de bir atalet
an vardr. Lacan bylesi veciz ifadelerde Hegeli zellikle gl
bir kestirme anlatm arac olarak kullanmaktadr. Szdizimlerinin
krplmlna ramen bu ifadeler karmak bir kuramn btn te
fekkr uultularnn duyulmasn salar.
8 4 LACAN

te yandan, bunlar karmaklktan bir ka da salarlar. ocu


un fort'da [gitti-geldi vs.] oyunundan bahisle, Freud, Demek
ki, der, btn numara buydu, gzden kaybolma ve geri dnme.
(XVIII, 15) Lacanm slubunun bilmece ve sslemelerinin altndaki
btn numaras da kyaslanabilir basitlikte bir ritme sahiptir: te
kiyle kuatlm znenin art arda kaybolma ve geri dnme, var olma
ve olmama, mana ve manaszlk, younlama ve dalma, bulunma
ve gm olma yazglar dnda bir yazgs olamaz. znenin dili
bu ritmin gecikmi ve tesadfi bir vastas deildir; zira, dil, bireyin
zneliinin koulu olarak bandan beri oradadr ve onun varlk
olarak btn servenlerinin temelini oluturan kararsz rnty
temin etmektedir. Elbette, dil soyut bir sistem olarak yorumlanabilir
ve bu amala kiisel ieriinden ayntrlabilir. Ancak, dil, konu
ma biimini alr almaz yeniden zneleraras niteliine brnr: z-
nenin ve onun tekisinin yaratld, zld ve yeniden yara
tld durmakszn hareketli bir mekn, bir nc yer (525; 173)
olur.
Lacanda teki bklgen ve kimi zaman da kafa kartran bir
kavramdr. Nitekim, kh diyalektik zne-teki kilisinin bir ele
man, kh bu ikilinin kendilerini iinde bulduu snrsz alan ve
baskn kouldur: bakalk, tekilik durumu. rnein, Lacan
tekinde eklemlenmesi gereken gsterenin kendisidir (551; 195)
derken terim aka bu ikinci anlamda kullanlmaktadr. Yine,
ayn derece de aktr ki, az nce alntladm formlasyonlarn
ounda terim birinci anlamda kullanlmaktadr. Bilind te-
kinin sylemidir trnden cmlelerin kehanetimsi gc, byk
lde, okurda bu uzun ve ksa tanmlamalardan hangisini seecei
konusunda uyandrdklar tereddtten kaynaklanmaktadr. Cmle
ne anlama geliyor? Bilind tekinin bir igal kuvveti ya da bein
ci kol gibi en karanlk ilerini grd yerdir mi demek isteniyor,
yoksa bilindnn dpedz tekilik olduu, bilinli dnce ve
eylemimizi srekli glgeleyen bir br sahne olduu mu?42

42) Lacan bu topografik eretilemeye defalarca ba vurur (belirgin bir rnek iin bkz
548; 193). Lacan bu eretilemeyi Freuddan, Freud ise G. T . Fechnerden dn almtr.
Freudun anderer Schauplatz eretilemesi iin bkz. The Interpretation ofD ream s (IV, 48 ve
V, 535-6) ile ntroductory Lectures (XV, 90).
DL VE BLNDII 85

ster bu iki anlamdan birinde isterse iki anlama birden gelecek


ekilde kullanlsn, teki, Lacanm kuramnda son derece nemli
bir yer tutar. Zihnin devinimselliini savunan herkes gibi Lacanm
da eyleri hareket ettirecek bir eye ihtiyac vardr. Harekete gei
rici bir enerji olarak doay dayanak almaktan kendini iddetle
men etmitir: insan arzusunu tartrken igdlere hibir aklayc
g atfedilmemi ve insan dnyasyla insan-d dnya arasnda
kurulan doal rneksemeler srekli aalanmtr. Doa, igd
ve sinirsel uyarmlar deil, tekidir devinim veren. teki, srekli
bireyle bireyin arzu nesneleri arasnda kendini ima eden, o nesne
lerde dolanp durarak onlar istikrarszlatran, arzunun hedefini
srekli yerinden oynatarak arzuyu doyumsuz klan eydir. Dil, arzu
nun yeri yurdu -arzunun retim ve dnmnn, her tr uyarann
baat mekanizmas- olduu iin, tekinin kendine bitii hareket
sahas da dildir. Doal rneksemeler ve bunlara dayal sembolizm,
anlamlandrma srecinin sonunda gerekleecek bir tamamlanma,
doluluk, bakm ve dinginlik vaat etmesine karn, teki, gstereni
srekli olarak hareket halinde tutar.
Lacann psikanalizde dilin nemine ilikin anlats, tartmak
iin setii birbiriyle balantsz konularn abartl eitliliini gz
nne alrsak, olduka etkin ve ekonomik bir anlatdr. stelik,
etkili bir biimde, meslektalarn bir mesleki sorumluluk duygusuna
geri dnmeye davet etmektedir: klinik verilerinizin ana kayna
ve balca saaltm aracnz dil olacaksa eer, onunla ilgili bo
inanlarnzdan syrlmanz ve onun etkisini anlamaya almanz
gerekir. Ancak, bakalarnn nne koyduu bu dilbilimsel ykm
lle kendisinin uyma biimi, en azndan bir nemli adan insan
hayrete drr. Poe zerine olan seminerde gsterenin znedeki
stnlnden ve gsterenin zneye egemenliinden sz eder (20,
39; French Freud, 50, 70) ve baka yerlerde de ayn hususu belirtmek
zere geni bir yakn anlaml szckler stoundan yararlanr. Gste
renin gerek bireylerin yaamnda gerekse o dnyann tesinde
ncelii, ncellii, nce gelirlii, evveliyat, direkenlii, ziyadelii,
zerk gc vs. vardr. Lacan, insan ilikilerinde ilksel olana -klinik
aklamalarn dayandrlaca ilk ekillendirici olaylara, kolayca son
suz sayda sonular dizisi karmaya elverecek ilk zihinsel nedenlere-
ynelik psikanalitik aray sk sk alaya alr; dahas, gsteren zinciri
8 6 LACAN

kavramm fevkalade incelikli nedensel tasarmlar mmkn kld


iin tavsiye eder; gelgelelim, gsterene dzlen bu biteviye vgde
kendini yeniden, hem de olduka pervasz bir biimde dayatt
duyulan ey gene ilkselliktir.43 Nereye gitseniz, ne yapsanz gsteren
oktan oradadr. Bireylerin ve gruplarn sahip olduu gcn arka
sndaki gtr o. Amanszdr. Boyunduruundakilere zgr hareket
hissi tattrrken bile aslnda onlar zerindeki kontroln perinle
mektedir; otoritesini ihtiyat ve kurnazlkla kullanmakla otoritesin
den bir ey kaybetmez. Lacanm banazca srtaran Ben-deil-gste-
ren nakarat tehlikeli bir biimde onu kktenciliin diline ve insan
st gce biat etme noktasna yaknlatm; byle bir ey ne Freudcu
okula ne de psikiyatri pratiine sacak gibidir.
Gsteren kesinlikle kullanl bir kestirme tabirdir. Lacan
1950lerdeki yazlarnda bu tabiri insan dilinin grlts iinde
temel dzeyde bir yaplanma olduunu ve bu yapdan yola karak
toplumsal ve kltrel biimlerin oul iekleniini anlamann
mmkn olabileceini ne srmenin bir arac olarak kullanyordu.
Sembolik de en alttan en ste kadar btn bu dzeyleri ve bunlarn
birbirleriyle iletiimini salayan ortak yapsal ilkeleri anlatmak iin
ayn derecede elverili bir aratr. Lkin, Lacanm tartmas srekli
tekdze ve szde-teknik bir sesin tehdidi altndadr. Gsteren ve
Sembolik, bir de bunlarn tatbik etmeye alt yap kavram,
zaman zaman tamamen metafizik dilin, sylemin ya da szn
glgesine girer. Lacann retorii btn bu terimlere yalnkat bir
cokuyla sarlr; bylece, gsterene atfettii baskn g de ona bal
dier kavramlara cmerte yaylr.
The function and field o f speectiin son paragrafnda psikanalizin
ortaya kard yeni Kelama Lacann dzd en kapsaml ulula
mayla birlikte, onun kendini akn bir gle zdeletirmek ynn
deki en marur giriimi yer alnaktadr:

Bhrad'ranyaka Upanishadm beinci dersinin ikinci Br/manasmdan


okuyoruz: Devalar [ilahlar], insanlar ve Asuralar [iblisler] Praja-

43) Bilind ilksel deildir, diye Lacan srarla belirtir, zira onun temel babndan
bildii eyler gsterenin unsurlarndan teye gitmez (522; 170); bir dier deyile, ilksellik
gzde analiz kavramlarnn birinden alnp bir dierine, gsterene, atfedilmektedir.
DLVEBLNDII 87

ptinin yanndaki mezliklerini tamamlarken ona niyaz ettiler:


Konu bize.
Yldrm tanrs Prajapti Da dedi ve sordu: ittiniz mi beni?
Ve Devalar yant verdiler: Bize yle buyurdunuz: Damyata, kendinize
hakim olun. Yukardaki glerin szn yasasna boyun edii anlam-
na gelen kutsal metin.
Da dedi, yldrm tanrs Prajapti, iittiniz mi beni? Ve insanlar
yant verdiler: Bize yle buyurdunuz: Datta, verin. nsanlarn birbir
lerini kendilerine bahedilmi konuma yetenei sayesinde tandn
syleyen kutsal metin.
Da, dedi yldrmlarn tanrs Prajapti; iittiniz mi beni? Ve
Asuralar yant verdiler: Bize yle buyurdunuz: Dayadhvam, merha
metli olun. Yeralt glerinin szn niyazna yank verdiini syleyen
kutsal metin.
Ve kutsal metin, devamla, ite, diyor, kutsal sesin yldrmda du
yulur kld ey budur: ittaat, ihsan, inayet. Da, Da, Da.
Nitekim, Prajapti hepsine birden yant verir: Beni iittiniz.
(322; 106-107)

Rutin biimde insan arzusunun sefaletiyle ve o arzunun konutuu


rselenmi dille ilgilenen analitik ura iin kendini yasasna tanr
larn bile bal olduu sylenecek derecede ululanm bir gcn
temsilcisi olarak bulmaktan daha talihli bir sonu olabilir mi?
Bir adan bakldnda, Lacann bu kapan szleri T. S. Eliotun
orak lke (1922) iirinin ayn Sanskrit metinden yararlanan son
sayfalarna mit vaat eden bir itiraz tekil eder. Sanki gsteren
yasasnn szn kullanclar zerindeki etkisini yumuatmak gibi
iyicil bir gayesi vardr. Lacan meslektalarna ate pskrr ama
ayn zamanda onlara gven verici, pratik bir nasihat sunar. taat,
ihsan, inayet analitik klavuzdur ve bunlar kulaa yapc gelen
biimlerde geniletilebilirler: dilin analitik diyaloga dayatt snr
larn direngen erevesini kabul etmelisiniz, hastanzn olabildiin
ce tam, akc ve istekleriyle orantl olacak konumay kazanmasna
yardmc olmalsnz, ona efkatle davranmalsnz rneklerinde
olduu gibi. Ancak, Lacan-Prajaptinin mesaj ayrm gzetmeksizin
herkese inmektedir. nsanlar, ister dinlesinler ister dinlemesinler,
ister iyi dinlesinler ister iyi dinlemesinler, onu iitmeden edemezler.
88 LACAN

Bu da da da, basite byk erdemi aklda tutmaya yarayan bir


ezber gereci deildir: bu, dilin emm-umm, kem-km haline geldi
inde kard ses, kozmik srete geip giden bir mrltdr. Bir
oyuncak at (un dada [Fr.]) ya da tm biimleriyle hiyerariye d
man (Dada) olup km dildir. Her eyden nemlisi, Lacann
Roma Sylevinin dorudan ilikili balamndan bakldnda, Haz
lkesinin tesindedeki fort/daya verilmi bir karlktr. Lacan daha
demin Freudun temel sembolik ikilisinin yaplandrc gcn
ve sunduu anlamlandrma modelini tartmaktayd. Oysa, imdi,
fort ve danm zt seslerinin gl ritminin karsna yan-grltden
ibaret da da danm zayf ritmini koymaktadr. Bu, nihai bolua
ynelmi kehanet dilidir.
Bu hareket tipik olduu gibi, Lacanm bu ufuk ac metnine
salad sonu da beklenen mulaklktadr. Sembolik bir yandan
srekli insan deneyimini nceden belirleyip dzenler, ama br
yandan da deneyimi bozar, fesheder. Anlam yaratr ama ayn zaman
da anlam geri eker. Canlandm ama ayn zamanda dumura ura
tr. Lacana gre dil gibi yaplanm bilind son derece tehlikeli
koullarda varlk srer ve sloganna ilitirdii daha kapsaml dersler
genelde son derece rahatsz edici trdendir. The agency of the
letterda, psikanalizin gerek skandali ve bandan beri kamuoyu
nun ona gsterdii direnci tahrik eden unsur, der, dncenin
kendini bolukta duyurmas gerektii dncesiyle alveren
boluktur. (522; 170) Ancak, greceimiz gibi, psikanalizin bizi
dnmeye mecbur kld bu dipsiz alan yle basite her dilin
stnden getii nihai anlam yokluu anlamnda boluk deil, Sem
bolik dzene yazl ve onun tm ilevlerinde bulunan bir lm-
cllktr.
4
Sembolik, imgesel, Gerek... ve Hakiki

Freud 1923te yeni bir l zihin yaps nerdiinde yeni tr bir


kuramsal glk yaamaya balad. Balangta zihnin id, ben ve
st-ben olarak ayrtrlmas zihinsel hareketler kuramnda bariz
bir ilerleme kaydetmiti: bilind ile bilinncesi-bilin sistemleri
blmlemesi Freudun zihnin isel ileyiiyle ilgili tartmas zerin
de daraltc bir etki yaratmt; oysa, bu yeni l yap btn tabloyu
yeniden glendiriyordu. nceki zihinsel g ya da etkenlerin
mutlaka koyutlanm sistemlerden44 birine ait olmas gerekmiti;
imdiyse ok daha esnek olmak mmkn olduu gibi ana g
blgesine uygulanacak ngrl bir altblmleme ve yeniden birle

44) Freudun ilk modeli sistem -bilind, nbilin ve bilin- ayrt etmesi
anlamnda l bir modeldi, ancak bilindndan keskin biimde ayrlm olan nbilin-
bilinci hep bir btn olarak deerlendirmitir. Freudun birinci topografiden kinciye
geiinin ayrntl bir tarihi iin bkz. Laplanche ve Pontalis, The Language o f Ps^cKo-
Analysis, s. 449-53.
90 LACAN

tirm e sayesinde aralarndaki iletiim e dair bir dizi karm ak iletim


h a tt ortaya koymak olanaklyd. A n cak id, ben ve stben arasn
d aki b a la n tla r i in d e n k lm az b iim d e ay rn tl bir h a l a la
bilm ekteydi; bilhassa imdide ve buradaki zihnin eyleyiinde onun
geliim sel tarihinden alnp tekrarlanan kesit ya da aam alarla ilgili
balantlar sz konusu olduunda grld gibi. Freudun B en ve
d 'de giritii l terim lerle dnm e d enem esi, o zam ana dek
psikoloji yaznna eg em en o lan ikili terim ler zerinden dn
geleneine gre bariz birtakm stnlklere sahip olm akla birlikte,
en basit betim lem e ilerine bile kuatc bir karm aklk havas g eti
riyordu.
Freudun bu karm aklatrm aya verdii karlklardan biri, iirsel
ve dokunakl bir n itelik tayordu. Yaplm as gereken en bandan
beri psikanalizde yer alm olan kim i basit im geleri yeniden kullan
m akt. A nalitik kuram n yaps tam am en onun aratrm a nesnesinin
ne olduuna dair bata verilen tek bir karara dayanm aktayd: Usuz
bucaksz doal sre evreni iinde, Freud, dikkatini insan canlsna
ve o canl iindeki zihinsel diye bilinen yaplara odaklam tr. Eer
bir yerlerde evrenin gizem lerinin zel bir younluk kazand, bilim
insannn aklam a abasn zellikle hak eden bir n o kta varsa, o,
doa dnyasndan deneysel am alarla yaltlm bireysel zihindeydi.
Kii, Freudun yeni bilim inin aratrm a nesnesini oluturm u, kiinin
psiik aygt ise daha genel doa ve toplum dnyalarnn yeniden
[kuram sal tabloya] giri yaptk lar tem el n o k ta h alin e gelm itir.
F reu d un bu so n raki zihinsel m o d elin in d ou rgan ln d en etim
altn d a tu tm a a b a la n g en ellik le bu ilk odak n o k tasy la sk bir
uyum iin d e olm utur: zihni huzursuzca bir arada yaayan ya da
aka atm a halindeki bir kiiler grubu gibi tasarlayarak zihinsel
s rece d air kayda d eer im geler olu tu rm ak m m knd. G eri,
gayr ahsi bir etki ya da kuvvet [force] dili -s z gelii, niceliklendiri-
lebilir uyarm ve boalm kiplerinden sz eden bir d il- bilhassa psi
kanalizin gnn birinde kesin bir bilim olabilecei vaadini tamas
bakm nd an hl ekiciydi; an cak i zihinsel s recin grngbili-
m in e g eld i in d e ta r t m a k g erek sizd i: zih n i oyun k a ra k te rle ri
[dram atis personae] olarak bl m lem ek kuram sal ad an an lam
lyd, nk zihin sahibi olm ann yaratt hissiyat bylesi bir bln
m lkt.
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 91

Ben ve din (1925) Benin baml ilikilerine aynlm olan ola


anst nitelikteki son blm, T he Dependent Relationships o f the
Ego, bylesi oyun karakteriyle doludur. rnein, melankoliyi tart
rken Freud unlar yazar:

(...) Bilin zerinde denetim kazanm ar derecede gl stben,


adeta sz konusu kiide mevcut ne kadar sadizm varsa hepsini ken
dine mal etmiesine acmasz bir iddetle bene fke kusar. Sadizmle
ilgili grmze uygun olarak, tahripkr bileenin kendini stbende
tahkim edip bene ynelmi olduunu sylememiz gerekir. Artk
stbende egemen olan sanki katksz bir lm igds kltrdr
ve nitekim ben delilie kayp da bandaki despotu zamannda
sepetlemezse beni lme srklemeyi baarr. (XIX, 53)

stben burada bene kar bir Atilla ya da Timurlenk gibi davranr


ken, ben genelde daha mtevaz rollerde tutulur. Onay olmadan
yasa karlamayan ama parlamentonun getirdii herhangi bir
dzenlemeye veto koymadan nce uzun sre tereddt eden meruti
bir krala, yacl seven, frsat dkn ve yalan syleyen bir
siyasetiye, analitik tedavi yapan bir doktora, itaatkr bir kleye
benzer (XIX, 55-7). Yani, ben, her ne kadar yerine gre daha ok
ya da daha az grkemli roller oynasa -bir ar uta Erosun temsil
cisi olarak idin rolne soyunabilirken, dier ar uta yarattklar
rmenin rnleri tarafndan yok edilen tek hcreli canllarla
benzerlik gsterebilir- bile, benin olaan gleri, zaaflar, ikilemleri
bu sradan insan tiplemeleriyle resmedilir. Neticede, Freudun sz
n ettii karmak zihinsel dinamikler iinde kiiler barndran
kii figryle basitletirilir ve buna paralel olarak bireyin kendinden
daha geni dnyalarn iinde olduu ierimi yeterince belirtilmeden
kalr. alkantl ve tehditkr id, benin ikinci d dnyasdr ve
Freudun dikkati kolayca gerek d dnya ya da onu dolduran
arzulayan konuan znelerden ok bu ierideki darya kayar.
Lacan, 1950lerde, kendi l dnce tarzn gelitirdi. Byk
lde Freudunkine tamamlayc bir katk olarak grlebilecek
bu dn, psikanalitik tartmay tamamen zneleraras boyuta
tamaya ynelik bir abayd. Sembolik olan, imgesel olan ve Gerek
olan, model-kurucunun tasarlad i sahnede kiiletirilebilir
9 2 LACAN

zihinsel gler deil, her biri bireyi onu batan baa kesen bir kuvvet
alannda konumlandrmaya yarayan dzenlerdir.45 Dzen terimi
Lacan asndan nemli birtakm yan anlamlara sahiptir. Bitkibilim
ya da hayvanbilim snflandrmalarnda olduu gibi hiyerarik bir
snf dzenlemesinin sz konusu olduunu, bir gruba aidiyetin grup
ii benzerlik ve uyum ilkelerince belirlendiini, snflandrmann
st kademelerinin daha stn bir bilisel konuma sahip olduunu,
tespit edilmemi bir kaynaktan kuramc iin bir dizi emir ya da
komut kmakta olduunu dndrr. Her ne kadar Lacanm
l dzeni sk sk doa biliminden onay almaya alyormu gibi
grnse de, bunlar Freudun etmeni gibi kesin biimde zihin
olaylarna odaklanmtr: deiik biimlerde birbiriyle ilikili olan
bu dzenler ancak zihinleraras etkileim srecinde aklayc bir
derinlik kazanmaya balarlar.
Lacanm Sembolik, imgesel ve Gerek dzenleri, yine, tpk id,
ben ve stben gibi, gizlenmemi bir iddiallk havas tarlar. Ger
ekten de, bunlarn insan dnyasndaki yetkilerine herhangi bir
snr konmamtr. Her eidinden ve her kouldaki erkekler ve
kadnlar arasndaki atmalarn kaynan tehise yarayabildikleri
gibi, olaan zihinsel ileyiin aratrlmasnda da en az nevroz ve
' psikozun tedavisinde olduu kadar rahata kullanlabilirler. Ve
nasl bir fiziki San Franciscoda iyi ileyip de Los Angelesta ileme
yen ya da Dnyada iyi ileyip de Neptnde kt sonu veren bir
sicim kuramndan (theory of superstrings) memnun kalmazsa, ayn
biimde, Lacan da lemesinin deiik kompozisyonlarnn insanl
n her eit snf, toplum ve kltr iin aydnlatc olmasn bekle
mektedir. Dahas, bu dzen kimi zaman insanla ilikili aman
dralardan hepten kopup muazzam bir kozmolojik alegorinin atan
ilkeleri olup karlar.
Tek bana ele alndnda bu dzenlerin her birini olduka
ak seik terimlerle tanmlamak mmkndr. Dahas, bu dzen
lerin her birinin Lacanm meslek yaamnn ilerleyen yllarnda,
stelik gsteren kuramnn sunduu anlam kaydrma davetine ra
men, korumay baard salam bir ekirdek anlam vardr. Gerek
mgesel, gerekse Sembolik dzen fikrine farkl kuramsal kurgulama

45) dzenin ortaya k hakknda bkz. David Macey, Lacan in Contexts, s. 228-9.
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 93

larla geen uzun dnemlerin sonucunda varlmtr ve her ikisi de


kendilerine kaynaklk eden gebelik srecinin tek kelimelik birer
zeti yerine geerler. Bu sreleri ikinci ve nc blmlerde
srasyla incelemitim. mgeselin dzeni, ayna-imgeleri, zdeleim-
ler ve karlkllk dzenidir. Bireyin deneyiminde basite Otekini
teskin etmeye almayp onun ei ya da sureti haline gelerek kendi
tekiliini datmaya alt boyuttur. Birey ImgeseFin sayesinde
bene mevcudiyet kazandrm olan kkensel zdeleim srelerini
d dnyadaki insan ve nesnelerle ilikileri arasnda tekrarlar ve
tahkim eder. mgesel, bireyin ne ise o olmak ve yle kalmak iin
kendisinde hep daha ok aynlk, benzerlik ve z-yanslama misalleri
toplamaya alarak mitsizce verdii sannsal abann getii sah
nedir; narsistik deal-benin [dealich; moi ideal] doum yeridir.
Bylelikle i ve d ynelimli zihinsel eylemler arasnda bir kpr
kuran Lacanm mgeseli, gndelik dilde bu szckle kastedilen
isel nesnelere olduu kadar dsal alg nesnelerine de gnderme
yapar. Terimin gl bir yerici etkisi vardr; znenin kastl olarak
ve ayplanmay hak eden bir biimde kendini oluun akndan
karmaya altn anlatr.
Buna karlk, Sembolik dzenden genellikle beeniyle sz edilir.
O bir sabitlik deil hareketlilik, benzerlik deil eitlilik alandr.
O, dilin, bilindmn ve teki kalan tekiliin alandr. O, benden
farkl olarak znenin varlk kazand, daha ak bir deyile, hep
kopuk ve sreksiz bir tarzda varlk kazand dzendir. Sembolik
dzende her ey varsayd bir yokluk [absence] temelinde var olur,
bunun dnda var olan hibir ey yoktur. Her ey ancak var olmad
lde vardr (392). Boluklar, doluluklar kadar anlamlandrc
gce sahiptir ve biri olmadan dierinin byle bir gc yoktur. m-
geseli mesken tutan, bakalarmn dnyasna onu dondurmak, bu
damak ve kendine katmak iin atlrken, Sembolikin mzmin bir
znelerarasl ve sosyallii vardr. Hibir yesinin kendi olmas
na, kendi kabuuna ekilmesine ya da tesindeki eyleri kendi
suretinde yaratmasna izin vermeyen bir res publica, bir kamusal-
ilktir.46

46) Lacan bu kartl en ak biimde Freuds Papers on Techniquein XVII. blmnde


gelitirir (1,233-44; 208-9).
9 4 LACAN

Bir bakma, Sembolik ve mgesel birbirine kart ve baml bir


ikilidir: Ecrits ve Semimrda ok defa biri dierinin yeniden tanmla
nna sokulmutur. Dahas, bu iki dzenle ilikili moral nitelikler
de kutuplatrlmtr ve ou kez kategorik bir erdem-ktlk ayr
mna oturuyorlarm gibi grnrler. ster bir zihin bilim isterse bir
saaltm yntemi olarak deerlendirilsin, psikanaliz asndan byle
bir kategorik ayrmn deeri kukuludur. Ancak, bu iki dzen bu
vesilelerle bakml bir hal aldka kendi yazarlan nezdinde gveni
lirliklerini yitirirler. Zira, yazar sadece ikici dnce kalplarna
kyasya dman olmakla kalmayp mgesel olan kavramn tam da
bunlar boa karmak iin icat etmi gibidir. Fetiizm zerine bir
likte yazdklar bir yazda, Lacan ve Wladimir Granoff, [b]tn
iki-ynl ilikiler hep imgesel tarzn damgasn tar (1956) diye
belirtirler.47 Elbette, bu kadar geni biimde tanmlannca imgesel
tarz dnsel uratan kolayca skp atlabilecek bir ey olmaktan
kar; nitekim, Lacan da zaman zaman bu tarza dm grrsek
amamalyz. Sembolik dzenin barnda bile mgesel salam bir
mevkiyi elinde tutabilir. rnein, Lacan bilind, znenin kendi
ne ait olan ama unuttuu mesaj vaat edildii gibi ama ters yz
edilmi bir biimde ald sylemdir derken (439) burada hafife
gizlenmi bir bakml ve parazitsiz telekomnikasyon tasavvurunun,
bir btn olarak aforizmann ayntc Sembolike tahsis ettii alann
hi olmazsa bir blmn mgesel namna geri talep ettii grlr.
Ancak, bu tr tabirlerin tahrikine kaplmak pek akllca olmaz.
nk, Lacan bu trden envai eit atallanma ve uyumsuzluu
kendi szde ikiciliine bizzat sokar, sonra gzpek biimde ikili
tarzdan l tarza geer. nc bir dzen, bu iki dzenden birine
yedirilemeyecek olan bir nc yer, ikisinin arasnda kalc bir
uyumsuzluk etkeni olarak koyutlanr. Gerekin Sembolik ve mge-
sele uygulad ekim kuvveti yle gldr ki aralarndaki iliki
nin aprak ve istikrarsz olmaktan baka ans yoktur.
Lacanm Gerekle ilgili anlats baka yazlarnda olmayan ciddi
yette bir syleyile ayrt edilir. Kii istedii kadar gsterenin hareli
glgesinde dans etsin, istedii kadar slubunun tylerini kabartp
seyran ettirsin, yine de hepten ve hi telafsiz biimde anlamlandr

47) Fetishism: the Symbolic, the Imaginary and the Real (1956), s. 274.
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 95

ma boyutunun dnda kalan bir dnya vardr. Konuan znenin


szlerinin abes dmemesi iin bu dnyadan ona uygun terimlerle
sz etmek gerekir: Zira onu nasl bir altst olutan geirirsek geire
lim, gerek daima yerli yerindedir; topuuna yapp onu oradan
srmeye yeltenen eyi umursamazlkla tar (25; French Freud, s.
55). Gerek hep ayn yere geri dnendir (XI, 49, 49) sz, uygun
bir forml olmakla birlikte, Lacanm kavramnn psikanalizde genel
likle anlald anlamyla gereklikten ne denli ayr olduunu
yeterince anlatmaz. Freuda gre, gereklik insan zihninin dn
daki dnyadr; gereklik ilkesi ise bireyin arzularnn peinden
giderken bu dnyann ona snrlar koyduunu tanmasnda yatar.
Buna karlk, Lacana gre Gerek sembolik srein dnda kalan
eydir ve zihinsel dnyada olduu kadar maddi dnyada da bulunur.
rnein, denetlenemezlik ve simgeselletirilemezlik bakmndan
bir travmann maddi nesnelerden geri kalr yan yoktur. Dilin Ger
ek zerinde etkileri vardr:

eyler dnyasn yaratan szckler dnyasdr; kendi somut varln


onlarn zne ve kendi heryerdeliini daima olagelmie {yzrjjio. s
as) katarak eyler dnyasn -varolu bulma srecinde, her eyin
imdi ve buradal [hic et nunc] iinde balangta birbirine karm
olan eylerin dnyasn- yaratr. (276; 650)

Ancak, Gerekin yapsnn ilkel, farkllamam bir Her eyin zemi


ninde ortaya ktn kabul etmek, onun adlandnlabilecei, sem
bolik ilemden geirilebilecei ve kiinin onu kendi amalarna
gre kullanabilecei anlamna gelmez:

Nitekim, gerek beklemez, hele zneyi hi beklemez nk o szden


hibir ey beklemez. Ama oradadr, varoluuyla zde, iinde her
eyin duyulabildii bir grlt olarak, her patlak veriinde gereklik
ilkesinin d dnya ad altnda onun iinden kurduu eyi rtmeye
hazr biimde oradadr. (388)

iinde her eyin duyulabilecei bu grlt, insanlarn asla zaptu


rapt altna almay baaramayaca yzey olarak muzafferane biimde
tekrar beliren Her eydir. Bir dier deyile, Gerek, Lacann Sem
96 LACAN

b o lik e bitii old u ka h atr saylr gc de aan snrsz, ylmaz


gtr. u halde, L a c a n a gre G erek an lam ca ta rif ed ilem eze
ya da im knsza yakn der; ama bu, L acan ona kar ylgm ya
da teslim iyeti yaklam lar benim sem eye gtrm ez. T a m tersine,
kullanl bir analitik aratr o. Kavram n nem i yalnzca Sem bolik
ve m geseli kapal bir sistem iinde yerine getirm eye zorlad ilave
alm ada deil, ayn zamanda ylgnlk yaratm psikanalitik mee-
lelerle ilgili tartm aya yapt katkd a yatar.
Kavram n yararlarn ve L acan m l dzen tasarm lar ereve-
sinde gndeme getirdii karlkl etkileim ler silsilesini daha yakn-
dan incelem ed en n ce burada ne tr bir l dnceyle ilgilendi
imize ak lk getirm eliyim . O ku r, L a ca n m ou eserinde altta n
alta ilerleyen H egelci eilim i fark ettiinde, L a ca n m psikanalizin
grece hain retilerin i yum uatm ak arzusunda olduu kansna
varabilir. Freu d a gre kusursuz z-d enetim e dair b t n um utlar
bounad r; id, ben ve iist-b en arasndaki m eselelerin tem elli bir
zm e kavum as asla beklen em ezd i. F reu d un -p a ra h zihin
anlay, tpk daha n ceki iki-paral anlay gibi, atm ay k an l
maz doal koul olarak kabul etm iti. Zihnin elbette btnletirici
yetileri vard ve yetenekli bir terapist tedavi srasnda bunlarla ibir
lii edebilirdi. A n cak , insan znesiyle onun yol arkadalarn yolcu
luklarnn sonunda hazr bekleyen ve iinde btn zihinsel hayaletle
rin ve cinlerin nihayet ebediyete intikal ettirilm i olduu asude bir
diyar filan yoktu. A naliz bu tr yanlsam alarn dmanyd ve l
m n zaten vaat etm i olduu kurtuluun dnda, zihne kendi sonu
gelmez isel diyalektiinden baka herhangi bir kurtulu sunmazd.
L acan srarla psikanalizin bir idealizm olm adn ve asla da o la
m ayacan vurgulam tr (X I, 5 3 ; 5 3 ). N asl olur da bu reddiyeyi
srarla srdrm ek bak m n d an d nlebilecek gelm i gem i en
olm adk isimlerin banda gelen H egel ona yardm c olabilirdi? y
le ya, H eg elin G r n g b ilim i tem sili bir bireysel b ilin cin , k end i
nam na ve kendi zerinde gerekletirdii son d erece baarl bir
btnletirm e serveninin yksdr. Bu bilin cin kaydettii ilerle
me m utlak bilince ynelik yukarya doru sarmals bir h areket b ii
m inde tasvir edilmitir. H areketli ve kendi iinde eitli biim lerde
blnm olan b ilin cin ylmakszn yneldii istik am et b asite bir
nihai kapsayclk durumu, yani onun gelmi gem i ve potansiyel
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 97

btn hallerinin uyum iinde varlklarm srdrecekleri bir durum


deil, nihayet eritii bir btn olarak Tin ile vard mkemmel
birliktir. Kukusuz, bu ilerlemenin olaan arac ve Hegelin Grn-
gbimindeki btn byme ve gelime felsefesinin anahtan diya-
lektik lemedir. Dahas, nceden birbirine kart durum ya da
koyutlamalarn sentez noktasna erime sreci de kendine zg
bir -biraradalk arz eder. Temel diyalektik ileyi, ztlarn aufge-
hoben geirdikleri, yani ortadan kaldrlrken ayn zamanda muha
faza da edilerek bir st dzeye kartldklar bir ileyitir. Bu
biimde eriilen, en sonuncusu hari her zlm ura, diyalektii
bir st dzeyde tekrar balatr ve ykselen sarmala bir burgu daha
ekler. Bu tr bir metafizik projenin psikanalize idealizm bulatrmas
ve onun atan etmen veya dzenlerine uzlama dorultusunda
yukan ynelen aldatc bir yol sunmas kanlmazm gibi grnr.48
Lacann Position ofthe unconsciousta (1960) Hegeli ayn zaman
da hem kabul hem de reddettii grlr. Bu eserdeki bir pasajda
Freuda sadakat belirttii baka nice ifadelerinden tandk gelecek,
yce bir ift-deerlik havasyla yle der:

(...) Hegelin grngbilimini kullanmz onun sistemine ballktan


deildi, sadece bariz zdeleme olgulanna kar kabilmek asndan
rnek olarak telkin edilmiti...
Bunun tesinde, Hegelci ifadeler, kendimizi sadece onlarn met
niyle smrlasak bile, her zaman bir Oteki-eyi sylemek iin bire
birdir. Bir yandan bu ifadelerin zdelemeleri btn aldatclyla
ortaya koyma gcn muhafaza ederken, ayn zamanda onlarn dsel
sentezlerle balantlann gideren bir Oteki-ey.
Bu, Hegelin kendi kiisel yanlsamas olan Aufhebungunu dn
tren, onu bir idea ilerleyiinin ve ilerleyi atlmlarnn yerine bir
eksikliin servenini ayrt etme vesilesine dntren bizim kiisel
Aufhebungumuzdur. (837)

Bu deerlendirmede Hegel imgesel dzenin zdeleim mekaniz-


malannn hem eletiricisi hem de kurban konumundadr. Bir yan

48) Grngbilim'in anlat yaps zerine bkz. M. H. Abrams, Natural Supematuralism,


s. 225-37.
9 8 LACAN

dan, Grngbilimin ilk blmlerini dolduran mutsuz ve yabanc


lam bilinle ilgili anlatlar, insann budalalna dair ar sulama
lardr ve t dolu bir ders barndrrlar: rnein, gzel gnl
(schne Seele, belle me), yreinin yasasn Doa yasasyla zdele
tirir ve bu yzden sama sapan kibir veya kendini beenmilik ku
runtularna kaplmaya balar.49 Geri, genel olarak, Hegelin kita
bnn dramatik yaps bilincin bu tr aamalardan -bunlar onun
zorunlu imtihanlar, uramas gereken istasyonlardr- gemesini
gerektiriyor olmakla birlikte, bunlar tarif edii hi de anlayl ve
balayc bir ton tamaz. Hegel, asla olduundan baka trl
olamayann acmasz bir hicivcisidir, sonra gelen ve daha stn
farkndalk koullarnn salad gr asndan bakp Tinin diya
lektiinin ve onun sre iinde vesile olduu yceltmelerin onlarsz
mmkn olamayaca, nce gelen ve daha alt dzeydeki farkndalk
kiplerine saldrr. Fakat, te yandan, zdelemeleri btn aldatc
lklaryla aa karan bu Hegelin kendisi de yerdii ayartmann
hkm altndadr: diyalektiini harekete geiren l Aufhebung
karlkl olarak birbirini yanstan, birbirini teyit eden kiliye hafiften
meydan okurken diyalektiin dlemsel sentez araclyla kurduu
balant srasnda zdeleme ilkesi zvanadan km bir marur
lukla kendini yeniden dayatr. Hegel tekiliin ve onun heryer-
deliinin birinci snf airi olabilirdi, ne var ki, cretkrl fos k
mt. Sembolikin boluk ve eksikliklerle dolu yapsn kavram
olduuna dair her tr grnm vermi, ancak kendi igrsne
ihanet edip mgeselin aldatc eksiksizliinin peine dmtr.
Sonu olarak, bireysel zihne nihai olarak glerini takviye etmek
ya da kusurlarn gidermek gibi bir vaatte bulunmakszn insan
alann tamamen kapsamaya almas bakmndan Lacanm -
lemeli slubu Hegelinkine deil, Freudunkine benzemektedir.
Sembolik, imgesel ve Gerek durmakszn birbirini sktrr ve ara
larnda ksa sren atekesler olsa da analitik bulumann iinde ya
da dnda kapsayc bir sentez dzeninin olumasna izin vermezler.
Bu dzen birlikte insan zihninin tipik dzensiz ileyilerinin

49) Hegelin schne Seele hakkmdaki balca tartmalar iin bkz. Phenomenolog} o f
Sfririt (1807), ev.: A. V. Miller, 221-8, s. 397-409; Lacanm kavram yeniden kullan
iin bkz. Ecrits, s. 172-75; s. 292 (Sheridan: 80) vb.
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 99

zerinde haritalandrlabilecei karmak bir topolojik alan olutu


rurlar. Tamla ya da dolulua Hegelci tarzda olduu gibi diyalektik
sentezin giderek iddetlenen iddial atlmlaryla deil, Sembolik,
imgesel ve Gerek arasndaki, insan olmay tanmlayan mdaha
leleri iyice okuyarak, gidimli biimde yaklalacaktr.
Aralarndaki bariz miza ve yaznsal slup farkllklarna ramen,
Freud ve Lacan l modellerini benzer biimlerde iletirler. Her
ikisi de merkezinde zihin sistemleri bulunan birer dnya sistemi
sunar bize; belli konulan ele alrken ikisi de cretkr bir sistemsizlik
gsterir. Her ikisi de ahlakdr - ama yle kla tarz bir ahlaklk
deil, zihin yaplaryla ilgili incelemelerinden birtakm yaam ilke
leri kmasn bekleyen insan davran uzmanlarnn ahlakl.
Keza, her ikisi de kendine gereince biimlendirilebilen teknik
bir dil seer. Freudun Es, leh ve ber-ich terimleri, sonradan birok
ngilizce eviride onlarn yerini alan id, ego ve super-egodan [id,
ben, st-ben] farkl olarak, ama Lacannkilere benzer biimde,
gnlk dilin ifade olanaklarndan yararlanrlar ve her an, stelik
yer yer kayg uyandran bir kolaylkla, teklifsiz gr ve tlerin
arac haline gelebilirler.
Lacann modelinin tam kapasite alrken nelere kadir olduu
nu tartmaya gemeden nce biraz durup onun psikanalitik tart
maya yapt nispeten yerel katklarn birkan gzden geirmek
istiyorum. te, ksa rnek: (i) imgesel yanlsamayla ayn ey
deildir, nk imgesel dzeni oluturan fantezisel yaplar son dere
ce dayankldr ve bunlarn Gerekte etkileri olabilir. Yanlsama
olmalar halinde bile, bunlar ok salam yaplanm ve tmyle
etkin yanlsamalardr. Analist bunlan nasl tehis edeceini bilmeli
ve analiz grenin bunlar sembolletirme srecine sokmasna yar
dmc olmaldr, (ii) Her ne kadar Sembolikin mgesele ncelii
varsa da, birinciye ieriini veren ve ona i karan kincisidir.
Analitik diyalog, imgesel dzenin sahte sabitliklerini harekete zor
lamann bir yoludur ve uygulayclarn kulland teknikleri gze
tenlerin imgesel yaplarn bu tekniklere tekrar nfuz edebilme bo
yutu konusunda srekli uyank olmas gerekir, (iii) Sembolikin
bata gelen vasflarndan biri lmn ona ikin olmasdr: sembol
her eyden nce eyin ldrlmesi ya da helak edilmesi biiminde
kendini gsterir ve bu lm znede arzunun lmszletirilmesine
100 LACAN

temel olur. (319; 104) lm, Gerekin nihayetinde galebe almas


demek olmakla birlikte, kk dozlar halinde ve belirtik [sempto-
matik] olarak konumada oktan mevcuttur. ayet analitik klg
balca arl mgesele ve beni desteklendirmeye verecek olursa,
lm korkularn ve lm arzularn etkinliklerinin kapsamndan
karm olacaktr. En kt ihtimalle, analiz grenin bo ve kl
tc bir lmszlk anlay gelitirmesine yardaklk edecektir.
Oysa, Sembolike arlk vermek, bireyin lmllnn konuma
sna ve konuulmasna olanak verir; onun arzusunda yanlsamasz
olmasn ve bir sre iin Gereke kar kmasn salar.
lemenin bu ve dier deiken sralanlar, mevcut bir mesleki
tartmaya yaplan mdahalelerdir. Lacanm dncesinin izgileri,
zaman zaman, ayn anda psikanalizin hem kuramn yeniden yap
landrmay, hem klinik gndemini yeniden belirlemeyi, hem de
ahlaki ykmllklerini yeniden tasarlamay amalayan bir yazda
bir araya gelir:

(...) tekiyle kurulan yansmal iliki analitik deneyimin aa kar


d btn fantezisel etkinlii baaryla denetimi altna alabilir. Bunu
ancak yakn tarafla, yani zneyle, uzak taraf, yani teki arasna,
yani gerekten de konumann onu soktuu yere girerek baanr; ko
numaya dayanan varolularn tmyle szn vefasna kalml nis
petinde dorudur bu.
Her k oluun (Verliebheit) temelden narsistik yap tadn
sonunda -Freudda grlebilecek tarzda bir kesinlikle- kabul etmi
bir klg ve retinin miraslar, bu iki ifti birbirine kartrm
olmalan sayesindedir ki genital ak denen hayaleti ona adaksal bir
deer atfetmeye varacak kadar ululatrabilmilerdir ve bu da terapide
pek ok sapmalara yol amtr.
Ayrca, tedaviyi imgesel iftin topik bir slahna indirgemek iin
zneleraraslm sembolik kutuplanna yaplan btn gndermeleri
hepten rtbas etmekle bugn yle bir uygulamaya vardk ki onda
nesne ilikileri yaftasnn altnda ikmal edilen ey samimiyet sahibi
insanlarda ancak irenme duygusu uyandrabilir. (53-4)

alman Mektup seminerinin devamnda yer alan bu pasaj, Sembolik


olann aslanyla imgesel olann tek boynuzlu at arasnda geen
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 101

grltl bir turnuvay sahneye koymaktadr.50 Psikanaliz akm


iindeki koca bir neslin yapt hatlar, istisnasz biimde, sembolik
boyutun kuramda ve uygulamada iinin boaltlmasn ve mgesel
iftin -o k eitli ama birbirini pekitiren biimlerde- korkun
bir arlkla tevik edilmesini iermitir. nceleri, zneleraraslm
dili anlmadan geilirdi, o kadar; oysa, imdi nesne ilikileri ku
ramclar onu hepten ortadan kaldrp imgesel zdeleimleri
doktrinlerinin klt nesnesi yapmaya kararllar.51 Cinsellik, imgesel
iftlere ve onlar takdis eden genital iftleme eylemine indirgenmi
tir. Lacann btn bunlara verdii yant, Sembolikin gz ard edilen
haklarn aka dillendirmenin yan sra, zneleraras atma his
siyatna metinsel bir biim kazandrmaktadr. Bu, betimledii ey
-grkemle tekrar dirilmi, eski ve yeni szcklerle donanm, teknik
tartmay alayclkla tatlandran ve szdiziminin lgn kaslmala
ryla sfli ama becerikli mgesel avn kskvrak yakalayan bir Sembo
lik dzen- olmak isteyen yazdr. Her cmle ayn zamanda bir pa
ragraf, her paragrafsa mstakilen iddial bir hamle ve Lacann sav
nn minyatr bir provasdr.
Bu iki dzen arasnda ustaca sahnelenen arpmalar izleyen
okur, Tamam, muhteem... Ama sava m oluyor? diye sormadan
edemez. Kutuplatrma fazlasyla baarldr; hakim ton fazlasyla
bir risalecininkini andrr. Analitik projenin glklerine ve para
dokslarna harcanabilecek enerjiyi Lacan bonkrce kendi stn
igrsnn narsistik yceltmesine harcamtr. Daha nce belirtti
im gibi, Lacan, ikicilikle yapt bu dellodan kendini mnasip
asilikteki bir nc terimi araya sokarak kurtarr. Bu nc

50) Mehlmann evirisinde (French Freud, 38-72) yer almayan bu pasaj, ksmen,
Lacanm L emas zerine bir yorumdur; bu ema aada verilmi ve tartlmtr.
51) Nesne-ilikisi: znenin dnyasyla kurduu iliki kipini anlatmak iin gnmz
psikanalizinde olduka yaygn biimde kullanlan terim; bu iliki zgl bir kiilik rgt
lenmesinin, u ya da bu biimde fantezilenmi nesnelerin tahayylnn ve zel birtakm
savunma tiplerinin oluturduu karmak sonucun toplamdr. Belli bir znenin nesne
ilikilerinden sz edebildiimiz gibi, ya gelime urana (rnein, oral nesne ilikisi) ya
da psikopatolojiye gnderme yaparak (rnein, melankolik nesne ilikisi) nesne-ilikileri
tiplerinden de sz etmek mmkndr. (Laplanche ve Pontalis, The Language o f Psycho-
Artalysis, s. 277-78.) Nesne ilikilerinden sz ettiinde, Lacan, genelde Melanie Klein ve
onun izleyicilerine gnderme yapmaktadr.
102 LACAN

terim, yani Gerek terimi, keskin bir paradoks duygusuyla -gerek-


ten de, dnlemez olann dnld duygusuyla- ilenir.
Lacanm eserlerinde Gereki kl krk yaran bir yaratclkla
tartt balca yer The Four Fundamental Concepts o f Psycho-
Analysisin (1964) beinci blmdr. Tartma szcn kul
lanmakta tereddt ediyorum nk sz konusu blmn sahip ol
duu benzersiz etki, geni lde Lacann kavram srekli yeniden
kurarak Gereke atfettii arlk ve tekrarlama zelliklerini ar
tekrarlarla kendi metninde cisimletirme becerisinden ileri gelir.
Blme verdii Tuche and Automator baln Aristotelesten alr
ve bu zt kavramlarn yardmyla psikanalizin karsndaki en ciddi
gl yeniden ifade etmeye koyulur.
Her ne kadar Fizikin ikinci kitabnda geen vo/r ve avtofiazov
terimleri deiik biimlerde -rnein, baht ve ans ya da ans
ve kendiliindenlik biiminde- evrilmilerse de, Aristotelesin
bunlar arasnda yapt temel ayrm aktr: tuche ve onun sonucun
da olanlar genel olarak ahlaki biimde eyleyebilen ve iyi bahtli
olmaya yetkin kimseler iindir;52 daha geni bir terim olan automa-
ton ise, genel olarak, doadaki kazai olaylara iaret eder. lk bakta,
Lacan bunlar tersinden anlam gibi grnr, zira tuche'yi gerek
olanla karlama ve automaton'u ise gsterenler a (XI, 51; 52)
olarak amlar: gerek burada doa gibi bir izlenim vermekte,
gsterenler ise bir insan znesinin bulunduunu dndrmek
tedir. Aristotelesin doada tespit edilebilecek neden ve nedensellik
kiplerini sralamay tamamladna hkmettikten sonra, acaba
talih ve ans bunlar arasna katlabilir mi katlamaz m diye sorgu
lamaya getiini, yani Aristotelesin bu terimleri bir tr baars
olarak grm olduunu anmsarsak, Lacanm Fizike ba vurmas
ve Aristotelesin terimlerini eretilemeletirmesi iyice yersiz ve teh
likeliymi gibi grnr. Fakat, bu balamda, Lacan iini bilen bir
eretilemecidir, zira anlamlandrma mekanizmasnn genelliini,
doann genelliine uygun decek terimlerle tarif etmek, gerekle
karlamay da znenin bana gelen ama zneyi tanmlayan gste
renlere indirgenemeyecek talihli ya da talihsiz bir tesadf olarak

52) Basic uorks o f Aristotle, yay. haz.: Richard McKeon, s. 246. Lacann terimleri
nasl evirmeyi nerdiine ilikin olarak ayrca bkz. Ecrits, s. 39 (French Freud, s. 70-71).
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 103

tarif etmek Lacann amalarna uygun dmektedir: Gerek auto-


matonun tesindedir; gstergelerin geri dnnn, geri geliinin,
bize haz ilkesi tarafndan ynetildiimizi dndren srarnn
tesindedir. Gerek daima automatorun ardnda yatan eydir (XI,
53-4; 53-4). Lacanm tuchesi bir bakma olduka basittir: yoldan
geenin kafasna den kiremittir, geliiyle o yaratc vecdi bozan
Porlocktan gelen adamdr* [S. T. Coleridgein Kubla Khan iiriyle
ilgili yksne atf yaplmaktadr] ya da, Lacann kendi rnek-
lerinden birini verirsek, ryay blen kap vuruudur. Her ey iinde
varlmz srdrdmz gsterenler andan ibaret deildir ve
geri kalan ne varsa ans her an onu bamza getirebilir.
Den kiremitler psikanaliz iin hepten alakasz eyler deildir;
ayrca, analistin hastann fantezilerine Porlock ynnden gelip gir
mesi gerekir. Ancak, psikanalizin ilgilerinin merkezinde yatan st
rap veren tecavz baka trdendir. Belirtmi olduum gibi, bu, en
az insan vcuduna sokulmu yabanc bir cisim kadar anlamlandr
maya dsal ve haz arayna yedirilemeyecek olan, tam anlamyla
travmatik vakadr:

u halde, tecrbemiz bizi bir soruyla kar karya getirmektedir. Bu


soru travmann bize kendini hatrlatmak ynndeki srannm birincil
srelerin tam ortasnda srdrldn grmemizden kaynakla
nyor. Travma kendini burada tekrarlar, hem de genellikle apak bir
halde. Nasl olur da znenin arzusunun taycs olan rya, travmann
tekrar tekrar ortaya kmasn salayan eyi -onun kendi yzn
olmasa bile bize onun hl arkasnda olduunu gsteren perdeyi-
retebilir?
Buradan, ne kadar gelimi olursa olsun, gereklik sisteminin ger
ee ait olann nemli bir ksmn haz ilkesinin ilmeklerine tutsak
brakt sonucuna varabiliriz. (XI, 55; 55)

Bu travma gr, Freudun Haz lkesinin tesindede - bu eser


Lacanm The Four Fundamental Concepts almasnn ilk kesiminin
anahtar metnidir- ortaya koyduu grten belirgin biimde fark

* Enfes bir bitmemi iir olarak bilmen Kubla Khan iirinin yarm kaln, Coleridge,
Porlocktan gelen esrarengiz bir adamn kapy alp yardm istemesi zerine ilham
perilerinin kamasyla aklamtr, (.n.)
104 LACAN

llk gsterir. Freuda gre, dsal travma organizmada muazzam


bir savunma ve onarma faaliyeti balatr ve haz ilkesinin o an iin
ilevsiz kalmasna neden olur (XVII, 29.) Ayrca, bilindmn ku
rucu ilkesi olan ayn haz ilkesinin belli bir rya snfnda da kendini
askya alnm bulabileceini teslim etmitir, iinde ruhsal ocukluk
travmalarnn tekrarland bu ryalar analiz tarafndan tahrik edile
bilecei gibi analiz dnda da ortaya kabilirdi. Bunlar, haz ilkesinin
bir tesi olduu, onun kuralna kalc istisnalar bulunduu gr
n destekleyen kantlarn balca kaynan oluturmutu. Lacanm
bilindm travmalatrdn, Freudun istisnalann kurala evirdi
ini sylemek fazla basit kaar ama Freud iin sadece belirli klinik
kullanmlar olan bir terime son derece geni bir uygulama alan
izdii de phe gtrmez. Haz ilkesinin ilmeklerine ya da gste
renlerin ana yakalanan sert ve dayankl travmatik kalntlar
rastlantsal bir avdr, kimse onlar avlamaya almamtr, bir ie
de yaramazlar, kimse onlardan bir a remez. Ama Gerekle bu
teklifsiz ve keskin karlamalar bir zihin kavray gelitirmek iin
esastr. Bunlar bana buyruk, yoldan karc ve iinde kar kon
maz zorunlulukta bir gidiatn bir anlna gze atnabilecei trden
olaylardr. Zihin bu olaylarda kendi gcnn smrlanyla, yani kendi
yapsnn yaplandrmayaca eyle temas kurar.
Lacann bu snfa girebilecek olaylar arasndan setii balca
rnek, Freudun Ryalarn Yorumunda tartt yanan ocuk rya
sdr. Bitiiindeki odada olunun cenazesinin bulunduu bir odada
baba uyuyakalr. Cenazenin banda beklemek iin braklm yal
adam da uyuya kalr ve bu esnada den mumun yorgan ve ocu
un kolunu yakmaya baladn fark etmez. Baba ryasnda olunu
yatann baucuna gelip grmyor musun, yanyorum, baba? diye
sitemle fsldarken grr. (V, 509) Freud, yanyorum sznn o
cuk hastayken atelendii srada edilmi olabileceini ileri srer
ve Lacan da bu deyiin byle stbelirlenmi olabilecei fikrine kat
lr. Ancak, ryann Lacana gre esas dokunakl taraf Freudun
betimledii btn senaryonun iki gerek arasna yerletirilmi ol
masdr: bir yanda den mumun kard ses, te yanda, ocuun
dlemsel sesi. Uyuyann esas isteinin uyumaya devam etmek oldu
unu syleyen ve dier bakmlardan olduka yzeysel olan Freudcu
grte dikkate deer bir ey olduunu geici olarak kabul etmemiz
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 105

halinde, der Lacan, gerek olann gl ve zayf biimlerini ayrt


edebilmenin makl bir yolu bunlardan hangisi rya greni uyan-
dracak gtedir? diye sormaktr. Sz konusu minyatr dramanm
kahraman iinde bu testten ak farkla gerek olarak kan
kii l ocuktur:

Herkes uyurken, yani azck dinlenmek istemi olan kii, cenaze n


beti srasnda dayanamayp ii gemi olan kii ve byk ihtimalle
iyiniyetli herhangi birinin baucunda durup sanki derin bir uykuya
dalm gibi demi olabilecei kii uyurken ve bizim bu kii hakknda
bildiimiz tek ey bundan ibaretken, bu tmyle uykuya dalm dn
yada bir tek Baba, grmyor musun, yanyorum? sesi duyulmaktadr.
(XI, 58; 59)

Fakat bu rya-sesi sadece uyanan babann zerinde yaratt fiziksel


etki yznden deil, btn akl, keskinlii ve acmasz tesiriyle
kaybedi ann tekrarlad iin dikkate deerdir: bir kazay, telafi
edilemez kayb anlatan indirgenemez bir gerek kesitini, kesin ve
acmasz olmakla birlikte artk ryalar dnda bir daha asla gerek
leemeyecek bir karlamay tekrar eden bir kazadr. Gerek ieri
de midir, yoksa darda m? Bir boluk mudur, yoksa doluluk mu?
nsann riske ettii onunla karlamak mdr, yoksa karlamamak
m? Lacanm Freudun bu ok bilinen rya-anlatsn yeniden oku
masnda Gerek kavramnn karar verilemez nitelii titizlikle mu
hafaza edilmektedir. Gerek zne iin geilmez bir eiktir, yle
analitik karlama esnasnda bertaraf edilebilir cinsten deildir:
Bizim etkinliklerimizi her eyden ok dzenleyen gerek budur
ve onu bize psikanaliz gsterir. (XI, 59; 60)
Lacann Gerek kavramnn eitli klinik kullanmlar daha
1950lerdeki The Psychoses (1955) seminerinde ve On a question
preliminary to any possible treatment o f psychosis (1958) balkl sk
savlanm manifestosunda aka grlmekteydi. Bir bakma, bu
eserler Lacanm paranoya zerine olan doktora tezinde (1932) ba
latt atlm genileterek srdrrler.53 1930larn balannda, La-

53) De la psychose paranoaque dans ses rapports avec la personalite (Kiilikle ilikileri
bakmndan paranoyak psikoz zerine) ilk kez Le Franois tarafndan 1932de, daha sonra
da Seuil tarafndan 1975te yaynlanmtr.
106 LACAN

can, klinik psikiyatrinin psikozu ele alrken yapt en zc hatann


bireyin kiiliini sorgulama alannn dnda brakmak olduunu
ne srmtr: hasta ou zaman bildik bir psiik srecin ya da
birtakm psikolojik zelliklerin verili bantlarnn konuland
alelade bir yerden ibaret kalmtr. Paranoyak, aile ilikileri, duy
gusal gemii, ihtiraslar, maksatlar ve dnsel yetenekleri olan
bir kii olarak deil, u ya da bu tipolojik ya da karakterbilimsel
kategorinin cisimleniinden ibaret grlmtr. Lacann tezindeki
hedefi psikoz tartmasnda eksik olan karmak bir boyuta hak
ettii yeri vermekti ve kendi tartmasnda bir hastasnn bu boyutu
ortaya koyan nitelikteki yazlarndan geni lde yararlanmt.
Bu aamada elinde bulunmayan ey kiilik yapsn dilbilimsel ya
pyla devaml olarak ilikilendirebilecek ya da srf yaznn nasl
olup da yksek bir tank mertebesine eritiini aklayacak bir ku
ramd. 1950lerin ortalarna gelindiinde, Lacan, bunlarn her ikisi
ni de yapabilecek ve delilii bir anlam kipi olarak, yani ondan
mustarip bireyin esiri olduu gstergelerin eklemlenii olarak suna
bilecek duruma gelmiti.
Sembolik, imgesel ve Gerek tartmann bu yeni safhasna vaz
geilmez bir kavramsal ereve sunar. Lacanm On a question preli-
minary to any possible treatment o f psychosiste ve onunla balantl
yazlarda getirdii balca yenilik forclusion (karma) fikridir.54 Bu,
ksmen, Freudun Venuerfung (reddetme, karma) kavramna La-
cann verdii Franszca karlktr; bununla birlikte, bu Franszca
terim ksa srede Lacann dncesinde hibir Almanca terimin
Freudun dncesinde edinmedii kadar istikrarl bir yer edine
cektir. Venuerfung ile Verdrngung (bastrma) terimleri arasndaki
fark her iki yazar asndan da aktr. karma verili bir kavray,
dnce, imge, an ya da gstereni bilindmdan atmaya alrken,
bastrma onu bilind tutmaya alr. Bastrma zihnin olaan ile
yiinin bir paras olup belli baz koullarda engelleyici nevrotik
sonular yaratabilirken, hatrdan karma sembolletirmenin id
detle reddedilmesidir ve son derece ykc sonulan vardr. Psikoza
nevrozdan farkl bir yap kazandran bir sretir.

54) Lacanm Edouard Pichonun uyarlad bu hukuk terimini uyarlaycyla ilgil


olarak bkz. Roudinesco, Histoire de la psychanalyse en France, I, s. 316-5-16 ve II, s. 127.
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 107

Freud Psycho-Analytic Notes on an Autobiographical Account o f


a Case o f Paranoia adl -bu kez venuerfen kavramn kullanmad-
almasnda Schreberin sanrlaryla ilgili olarak unlar sylemitir:
sel olarak bastrlm algnn dar yanstldn sylemek hatal
olmutur; iin dorusu, grdmz gibi, isel olarak ortadan kaldrl
m olan eyin dardan geri geldiidir. (XII, 71) Lacann buna
verdii karlk iki aamaldr. nce soruyu younlatrp kendi terim'
lerine evirir: Sembolik olanm na kmam ey gerekte ortaya
kar. (388) Ardndan, bu meseleye ilikin ilerideki dnceleri
asndan belirleyici olacak bir adm atarak, sembolletirmeden ka
m ya da kanlm bir eyin er ge psikotik sonular boandracak
gte olduunu sylemitir. Zira ykma yol aan ey reddedilmi
herhangi bir gsteren deil, Baba Addr [the Name-ofthe-Father]
- Lacann balangta Hristiyan ayinine ve orada geen nl le
meye aka yollu bir antrma erevesinde kullanm olduu bu tabir,
ksa zamanda kuramnn nemli bir mihenk ta olmutur.
Baba Ad ayn zamanda hem yasa koyucu hem de cezalandrc
olan bir otoritenin sembolyd. Sembolikte Semboliki mmkn
klan eyi -ocuun arzusuna gl kstlamalar koymu ve koyduk
lar yasann ihlalini hadmla cezalandrma tehdidinde bulunmu
btn milleri- temsil ediyordu. Yasay ilk balatan mil o olduu
gibi, gsteren zincirine sahip olduu hareketlilii ve bklgen ek-
lemlilii veren de oydu. Bu temel gsteren kartldnda btn
gsterme sreci altst olurdu:

Psikozun tetiklenmesi iin hi teki konumuna eriememi olan,


yani karlm ya da reddedilmi, veruorfen Baba Adnm zneye
kar sembolik muhalefete geirilmesi gerekir.
Baba Adnm o konumda bulunmay, bu yokluun gsterilende
at boluk sayesinde, gsterenin alayan gibi n kesilmez biimde
srekli yeni biimler almasna yol aar, bunu mgeselin giderek iddet
lenen ykm izler, ta ki gsterilenle gsterenin kuruntusal eretileme
de dengelendikleri dzeye varsn. (577; 217)

Baba Ad, sembolletirmeye ikin olan ve bir btn olarak ereti


leme srecini etkin klan babalk eretilemesi olup zne iin temel
bir dayanak noktasdr. O olmazsa eretileme sesler ve grsel san-
108 LACAN

nlar biiminde zneye dardan ullanr, yani tamamen kuruntusal


olmakla birlikte etkisi bakmndan dayanlmaz somutlukta bir Ger-
ekten gelir. Baba Adnm eksiklii sembolik evrende bir delik
aar -bu imge Lacanm anlatsn srekli megul eder- ve bu delii
kapatma abas psikotik bunalm dnemlerinde trmanan bir dizi
talihsizlie neden olur.
Lacanm burada ve The Psychoseste uzun uzadya inceledii
Schreber malzemesi balamnda zaten her zaman mkl olan Sem
bolik, imgesel ve Gerek arasndaki ilikiler akl almaz bir uyu
mazlk boyutuna varr. Dizginlerinden boanm olan gsteren,
bir anlam bolluu deil, imgesel varlklardan oluan grltc bir
kabile dourur. Diyebiliriz ki, sembolik boyuttan onun buyruk ve
eimlerine uymadan geen imgesel gerek olur. Schreberin ger
ee yapt snr tanmayan yolculuk ibret vericidir: o bir kozmolog
deil, dnyalarn mucididir, akrabalk yapsn inceleyen biri deil,
ylmaz bir nfuslandrc gtr. Hezeyann nedenlerini zne ile
Otekinin en bandan yanl konumlanm olmasna balamak
mmkndr: gsteren zincirine ikin olmas gereken teki onun
dnda bir konuma tanmtr. nsann konumasnda yasa koyucu
otoritesini sessizce ve grnmeden -iki dudak arasnda ya da az
dan kan iki hece arasnda- uygulamas gerekirken, teki kendini
konumann tesine, znenin hilafna, Gerekin iine yerletir
mitir. Orada, adli ceza tehdidini canl tutan bir yasa koyucu deil,
hikmetinden sual olunmaz bir biimde dilediince ceza kesen ya
da esirgeyen bir tiran olup kar.
Grld gibi, Lacanm tuchesinin temel belirsizlii daha psi
kozla ilgili anlatsndan itibaren ortadadr. Baba sembolnn kar
tlmasnn psikotik zneyi maruz brakt zgl kayg, Gerekle
srekli kar karya gelmesine ramen ona yabanc kalmann kay
gsdr. Gerek, gsterenler ann tesinde yer almakla birlikte,
onda denetlenemez bir altst olua neden olur. Kat ve inatdr
ama zneye yapt basknlar (intrusions) ne ngrmek ne de nn
almak mmkndr. zne asndan Gerek, yeryzndeki her ey
den daha etkili olmakla birlikte, dlemsel, s ve arzidir. Btn
bunlar, bir bakma, Lacanm 1930lann banda psikotik hasta adna
am olduu mcadeleyi glendirmek zere yapt ustaca bir
giriimdir. Bu kez akl hastalnn gereklii hakkmdaki iddasn
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 109

gelitirirken bir klinik betimleme arac olarak kii kavramn tekrar


hak ettii yere oturtmakla yetinmeyip alkanlkla fiziksel alann
gerek, llebilir ieriklerine zglenmi terminolojiyi sanr ve
hezeyann mahrem alanlarnda i grmek zere kullanmaktadr.
Gerek ayn anda hem isel hem de dsaldr; ayrm gzetmeksizin
hem salim kafa hem de delilik iin geerlidir. Her haliyle, dilin
mdahalelerine baaryla direnmektedir.
Burada sz konusu olan, delinin hakkn savunmak adna yapl-
m iyiliksever bir abadan ok fazla bir eydir. Nitekim, Lacann
psikoz uzmanlarna sunduu nhazrlk sorusunun ok daha geni
bir kitleyi ilgilendirdii gsterilir. Sonu deerlendirmelerinde, La-
can, tandk ama pek zerinde durulmayan bir soruyu tekrar gnde
me getirir: analitik tedaviyi oluturan iki kiilik sembolletirme
dnyasnda psikotik hasta iin ne yaplabilir? Psikoz Sembolik d
zende feci bir bozukluk demekse, hekimle hasta arasndaki aktanm-
sal diyalogun olumlu sonular elde etmesi hangi aralarla mmkn
olabilir? Byle ar koullarda tek bana diyalogun acy hafifletmesi
mmkn mdr? Ayrca, Lacann dzeni arasndaki karlkl
etkileim -klinik haritann belli kesimlerini yeni bir kesinlikle belir
lemek iin kullanlrken bile- yeni bir insan biliminin temeli olarak
sunulmaktadr. Freud paranoyann nedenlerini tartrken bastrl
m ecinsel arzulara gl bir vurgu yapmken, Lacan ecinsellii
bir neden olmaktan ok bir sonu olarak sunar: tam anlamyla
nedensel, belirleyici urak karma ediminin kendisindedir. Bir
dier deyile, Lacan, meslektalarnn ilgisini hastann kuruntular
nn beyan edilmi ve -psikanalizin bulmay rettii- gizil ierikle
rinden ekip bu tr kuruntular tetikleyen ve yaplarn belirleyen
Sembolik, imgesel ve Gerekin ald ekillere yneltir. Baka yer
lerdeki deyimlendirmelerinin ounda bu trden bir eilimi rtk
olarak bulmak mmkndr: bu dzen insan dnyasdr ve ayet
gereken incelikte sra konur, birbiriyle balantlandrlr veya ayr
trlrsa, bunlar ileyen zihnin btn hikyesini anlatacaktr. nha-
zrlk sorusuyla adamakll yzleildiinde, her daldan kestirimsel
bilimcinin payna birtakm yantlar -hepsi yreklendirici olmayan-
dmeye balayacaktr.
zgl zihinsel bozukluklarn aratrlmasna teknik bir katk
olma iddiasndaki bir savn stne byle iddial bir insan felsefesi
110 LACAN

bindirmek Lacanm takn dnsel slubunun bir zelliidir. Ayr


ca, bilgi dallan arasnda geiler yapmakta gsterdii yatknlk bak
mndan da Freuda benzemektedir. Her iki yazarn almalarnda,
yeni bir antropolojiye konu olabilecek zihin tipleri, insan trleri
ve alt-trleri ou zaman doa bilimcisine yaraan bir tarafszlkla
betimlenmektedir. Hakikat -mesele edilirse ayet- nerilen snf
landrmalarn yerinde, ekonomik ve kapsayc oluunda yatar.
nemli olan, insan dnyasnn nelerden mteekkil olduunu sy
lemektir; onu oluturan her ey clz ama pratik bir anlamda doru
dur, hakikidir. Lacanm dzeni, bilhassa bunlarn ortak ileyii
snflandnc bilim geleneklerine gre modelletirildiinde, hakikat
sorusuna tarafsz kalrlar: Sembolikin imgesel ya da Gerek olandan
daha hakiki olduunu sylemek pleyistosen ama ait olann eosen
ama ait olandan yahut srngenler ailesinin Memeliler ailesinden
daha hakiki olduunu sylemek kadar anlamszdr. Hem zaten,
bu dzenin hibiri -brakn Hakikatin gvencesi olmay- onun
bakcs olacak donanma bile sahip deildir. Mstakbel hakikat
araycs, imgesel, Sembolik ve Gerekte, pekl Hilekrlk, Yok
luk ve mknszlk olarak adlandrlabilecek habis bir teslis bula
caktr. Ancak, bu engellere ramen ve stelik zihinsel yaplarn
ayrntl bir ekilde betimlenmesi ve tasnifi ayrca bir hakikat testi
gerektirmedii halde, Hakikat, yine de, Lacan iin son derece
nemlidir: Hakikati tanmak, saymak ve sylemek, ona gre bu
davranlarn erdemlilikte ei yoktur. Dahas, Lacanc anlamdaki
Doru ne geliigzel biimde baka mefhumlara katlr ne de onlan
tamamlamaya ya da uzaktan onlar muteber klmaya yarar. Zira,
onun sunduu, tamla giden ayn bir yolu vardr. Ait olduu dnya,
bilimci asndan neyse o olan dnya deil, konuan zne asndan
olmu, olan ve olacak olan dnyadr.
Lacanm verdii zel anlamyla Hakikate ilikin en kapsaml
deerlendirme dnrn The Freudian Thing (1955) adl alma
snda yer alr. Bu alma olduka parlak bir yaznsal baardr;
olduklar haliyle zaten ar olan kuramsal konumlar burada ar
glendirilmi ve iddetlendirilmi bir mbalaa sanatyla ifade
bulur. lk hali Freudun baarsnn ansna adanm bir sylev olan
bu yaz, Freudun kefini yeniden ifade edip Lacanm ona yapt
katklar toparlamak, psikanaliz mesleine ihanet etmi olanlar
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 111

sulayp yerden yere vurmak, derinlemesine merak uyandrc ol


maktan hi geri kalmayan bir retiye bal kalacaklara bir nota
anahtar seslendirmek gibi devasa bir programla ykldr. Btn
bunlar ufak bir yere sdrmak iin Lacanm sratle ekilden ekile
girmesi gerekmitir. Tarihi olmaktan kp kuramc, kuramc ol
maktan kp pepee aklaban, aman, meddah ve infaz savcs
olur. Yaznn ortasnda bir yerlerde, bu okbiimli anlatc, Eras-
musun Delilie Ovgsnn geniletilmi bir benzerini sergilerken,
Hakikat -onun szcs ya da savunucusu deil, cisimlemi hali-
oluverir. Erasmus nl vgsne deli syler diye balamtr, Lacan
ise yle balar: insanlar, dinleyin, size srr veriyorum. Ben, hakikat,
konuacak. (409; 121)
Uzun bir alnt bu yaznn delilik snrlarna yaklarkenki lezzetini
hissettirecektir:

ster hileyle kan benden ister beni hataya dm bir halde faka
bastracanz sann, ben sizi o karsnda kaacak hibir yeriniz olma
yan yanl anlamada yakalanm. Orada en kl krk yaran dnce bile
hafif bir tereddt gsterir. te, alenen duyuruyorum ki, orada hyanete
yer yoktur; o andan itibaren, ister iyi ortamda, hatta isterse kt
ortamda olsun, hibir ey olmam gibi davranmak marifet ister. Ama
kendinizi daha iyi kontrol etmek iin paralanmanz bouna. Zira
nezaket ve siyasetin ortak buyruklar bana dair kendini yle gayr
meru biimde sunan ne varsa kabul edilemez ilan etse bile kolayca
paay kurtaramayacaksnz benden. nk niyetlerin en masumu
bile, en baansz edimlerin aslnda kiinin en baarl edimleri olduu
ve baanszln aslnda kiinin en mahrem arzusunun gerekleme
sinden baka bir ey olmad gereini gizleyemeyince bozulur. Peki,
yleyse, benim, yani kendi iinize deil de bizatihi varln iine
yerletirerek kontrol altna aldnzdan o kadar emin olduunuz
benim o kalenin hapsinden ilk kap kurtulan olmam, yenilginize
hkmetmeye yetmez mi? Ben sizin z itibanyla hi hakiki addetmedi
iniz eylerde gezinirim: ryada, en ssl benzetmelerin, en garip
kelime oyunlarnn anlamszlnn anlama meydan okuyuunda,
talihte -onun yasasnda deil olumsallnda- gezinir dururum; dn
yann ehresini deitirmek iinse, ona Kleopatrann burun profilini
vermekten daha fazla bir ey yapmam asla. (410; 122)
112 LACAN

Buradaki delilik, bilindmm bir ikametgh ya da yaanacak bir


yer olmadn bile bile onu mesken tutmak isteyen bir konuma
cnn deliliidir. Hakikatin ait olduu herhangi bir yer ya da ey
varsa eer o da bilinddr - psikalanalitik dncenin btn
dokusu bize bunu telkin etmeye alr. Fakat, tam da bu nedenle,
ona ancak ksmen, deiik kisveler altnda ve geici olarak sahip
olmak mmkndr. Bu pasajda, Lacan, Freudun ryalar, dil sr
meleri ve akalarla ilgili kitaplarnn etkisini zet bir ekilde yeniden
kurmaktadr. Hakikat her tr hata ve yanl anlamada, samalkta
ve sz oyununda, anlamn rya-iinin labirenti iindeki gezintile
rinde bulunur. Bireysel hal ve dncelere ikin olamayaca gibi,
ancak ksaltlm ve nbetler halinde nkseden biimde var olabilir.
Bileik ve heterojendir, zne ile tekinin ortak alandr ve eylerin
oluuna ilikin drst insan bildirimlerinden olduu kadar kolaylk
la yalan ve aldatmacalardan da kurulabilir.
Yalan sylyorum ya da seni kandryorum gibi ifadeler bile
znenin konumasnn hakikat ynelimli olduunu gsterir. The
Four Fundamental Concepts o f Psyckoarudysiste, Lacan, yalan syl
yorum szne yalan sylyorum dediinde hakikati sylyorsun,
dolaysyla yalan sylemiyorsun eklinde karlk vermenin olduka
yanl olduunu belirtir. nk byle bir karlk aslnda izinden
eser bulunmayan btnleik bir konuan zne var sayar (XI, 127;
139): Ben yalan sylyorum sz, tpk Descartesm dnyorum
sz gibi, onarlmaz bir biimde bildiren zneyi bildirilen zneden
ayrr. Ancak, yine de, hastann seni kandryorum szne analis
tin, bu szn retimindeki kendi roln teslim ederek, hakikati
sylyorsun diye karlk vermesi mmkndr: znenin ba vur
duu kandrmaca yolu zerindeki analist bu hakikati sylyorsun
karln verebilecek konumdadr ve benim yorumum ancak bu
boyutta anlamldr (XI, 128; 140). Bunu Lacanm o dnemdeki
dilbilimsel daarcna evirirsek, hakikatin bir btn olarak
anlamlandrma srecinin bir rn olduunu, yani nerede ortaya
karsa ksn -ister bir edebiyatnn dourgan monologlarnda,
ister analitik diyalogda olsun- onun zneleraras ve konumaya
ait olduunu ve verili herhangi bir gsterenler ya da belirtiler dizisi
ni /hakiki klan eyin bilindmm dil zerindeki etkisi olduunu
syleyebiliriz. Hakikat, bu anlamda, kesin bilimlerin kesinliiyle
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 113

ztlar: o bir kurgusal dzenlenie (17; French Freud, 46), bir


kurgu yapsna sahiptir (451, 808; 306); onun deiken hatlarnn
izini srecek hakikat araycsndan elik gibi bir disiplin ister.
(365)
The Freudian Thing trnden almalarda retiyle yaznsal
baarnn her zaman birlikte gittii sylenemez. En azndan g
rnte, Lacann vurgusu Sembolik dzeni oluturan eksiklik ve
sreksizlik zerinedir ve onun anlalmaz bir biimde hakikat ve
zaman mefhumlarn gndeme getirmesi okurda anlamn her an
feshedilme tehdidi altnda olduu hissini canlandrmay amalar
gibidir. The Funcdon and field o f speectite ortaya atm olduu ilkeyi
uygular gibi grnmektedir:

Histerik biimde aa kan gemiin mulakl, ieriinin imgesel


ile gerek arasnda gidip gelmesinden tr deildir, nk o her
ikisinde de yer alr. Yalanlardan olutuu iin de deildir. Asl neden
bize hakikatin konumada doduunu gstermesi ve bu suretle bizi
ne doru ne de yanl olan gereklikle yz yze getirmesidir. Nitekim,
sorunun en dndrc yn de budur. (255-6; 47)

Hakikat hakiki-olmayandan, mevcut ise mevcut olmayandan olu


ur. Artk hakikate tezat tekil eden sahteliin ya da yalanlarn
olmad bir noktada doruyu syleme becerisi sz alanna giren
her eyin melezletiini kabul ederek szn ierdii blnmlk
ve eksiklikle uzlamaya varma isteinden kaynaklanr. Bu, analistle
rin benimsemesine -kendi dillerinin noksanln grmelerini sa
layp onlan ezbere bir irfanla hastalarn stne gitmekten alkoymas
bakmndan- elverili ve uygun bir reti olsa bile, Lacanm haki
katle mest olmu yazlarnda bu retiye her zaman riayet edildii
sylenemez.
Lacann Delilie vgye yknmeci bir tarzda dzd methiye
bu hususu ortaya koyar. Bu methiye, Lacanm The agency o f the
letter'da Erasmus hakknda yapt deerlendirmeleri okuyan birinin
pek bekleyecei bir ey deildir. Bu yazda hatrlatld kadanyla
Erasmus unu kavramtr: insanla gsteren arasndaki ilikiyi de
itirerek tarihin seyrini deitirebilirsin. Hicvinin tarihsel nemi
de o ana dek mukayese kabul etmez grlen iki anlamlandrma
1 14 LACAN

sahas arasndaki -yani, deliliin diliyle akim dili arasndaki- ortak


zemini gstermi olmasnda yatar. (527; 174) Bu sayede, Ryalarn
Yorumunun yaynlanna tank olan devrimsel ura nceden gr
mtr. Buna karn, The Freudian Thingde Lacanm en ok rabet
ettii Erasmusu nitelik mebzuliyettir; nitekim, Lacann hakikat
anlats genellikle her eyi sylemeye alan bir tarzdadr; bir dier
deyile, tekmil her eyin yaramaz ve ele gemez birer av olduunu
iddia eden retiye gz kapal bal kalmaktansa, her eyi syle
meye alr. Bu yaznn takn niteliini ve her eyi sayp dkme
eilimini dikkate alrsak, hakikati sylemenin dnyann olas
biimlerini gereki biimde tasvir etmekten ibaret olduu anlalr.
Aranan, mest edici bir ziyadelik duygusudur. Her tr boluk ve
aralk doldurulmaldr. Lacanm byle anlarda hsm belledii kiiler
arasnda, Erasmustan baka, Rabelais, Aitm Eekin yazan Apuleius
ve Finnegans Wake in yazar Joyce bulunur; yani, insan kimliinin
dnmlerini sonsuzca oyuncakl ve kendi kendini dntren
yaznsal metinlerde yakalamaya alan, szel yeteneklerinin vaat
eder grnd o en yksek ziyadelik anna doru pervaszca atlan
yazarlar.
Bu r umulmadk yerlerde Lacandan vg grr. Lacanm
psikozlarla ilgili anlatsnda nemli bir unsur, daha nce grdmz
gibi, bu durumlarn beraberinde getirdii dil bozukluudur. Akll
da deli de ayn kapsayc Kelamda yer alsa da, deliler bakalarnn
ancak tahmin edebilecei trden cezalarla kar karyadr. Dilleri
katlanlmaz derecede bozulmu ve dalmtr. Ama onlar namna
konuan Lacan bu hasarl dili sihirli bir onanm srecine sokar:

Daha da tesi, babann bu yasayla olan ilikisi kendi iinde deer


lendirilmelidir, zira baba figrnn tahripkr etkilerini gsteren pa
radoksun nedeni o ilikide bulunacaktr. Bu etkiler, babann gerek
ten de bir yasa koyucu olarak ilev grd ya da yleymi gibi bbr
lendii vakalarda bilhassa sk grlr; baba kendini sahiden yasa
koyucu tiplerden biriymi veya yle deilmi gibi ya da imann kalesi,
drstlk ve sadakat timsali, erdemli biri olarak veya hner sahibi
biri, kurtulua erdirecek bir iin, herhangi bir eyin ya da onun yok
luunun, milletin ya da kanndaln, gvencenin ya da esenliin,
vasiyetin ya da yasalln, safn, kirlenmiin ya da imparatorluun
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 115

hizmetkr olarak sunsa da, tm bu idealler ona kusurlu, yetersiz,


hatta sahtekr konumuna girmesi ve, uzun szn ksas, Baba-Adn
gsterendeki yerinden dlayan bir konumda olmas iin haddinden
fazla olanak sunar. (579; 218-19)

Ceremelerin saylmas ii ondan beklenen semerenin kendisi oluve


rir; yle ki, daha psikotik hastann mustarip olduu rahatszlklar
sralarken bile yeni bir bolluk peyda olur. Lacan nutkuna son verir
ken bu liste son bir sz oyunu dalgasyla uzatlr ve sslenir: Yerli
[the native] ile doutan olann [the natal] doaya [nature], doa
la [the natural], doacla [naturism], hatta doallatrmaya [na-
turalization] vard, erdemin [virtue] badnmesi [vertigo], mira
sn [legacy] fersah [the league], kurtuluun [salvation] hoplayp
zplama [saltation] oluverdii snrlar geilmi kabul edebileceiz.
(581; 220) Elbette, bu yaz, ksmen, psikozlu hastaya tam ve tutarl
dile geri dn yolunu gstermeyi amalayan iyi niyetli bir abadr;
fakat, ayn zamanda, kendi tamlk-olarak-hakikatini arayan ve en
ufak bir tahrikte zengilere aslmaya hazr olan bir yazar manzaras
sunmaktadr.
Bu biimde kavranan hakikat, mptelalarndan srekli olarak
alayslamal ve matrak iltifatlar bekler. Mmkn olan kuru kuruya
listelenecek olsa, hakikati sylemek metelik verilmeyecek bir dava
olurdu. Hakikat, mmkn olann tasvir edilen hallerinden biriyle
dieri arasndaki mesafeyi lp o mesafenin tadna varabilecek
muzip bir zekyla tava getirilmelidir. Lacan bu davete itenlikle
katlr. nce Proteus* olur, sonra da Prokrustes.** Hakikat onun
hem asil bir hayalperest hem de bir soytar olmasn ister. Engin bir
hakikatin szcs ve hakiki bir kitabn yazar diye niteledii
Freudla zdeletirir kendini (527; 174); aynca, yakn dnem Avru
pa uygarlnn sunabilecei en muazzam zdelemeyi yapmaktan
da geri durmaz. Hakikati kiiletirdii demlerden birinde, Pascalm

* Yunan mitolojisinde deniz srlerine yol gsteren ve istedii ekle girebilen tanr,
(.n.)
* * Yunan mitolojisinde kurbanlarn mahsus boylarna uymayan yataklara yatrarak
ayaklarndan ekip uzatmak ya da kesmek suretiyle yatan boyuna uydurmasyla nl
dev haydut, (.n.)
116 LACAN

Dncelerinde saya izafe ettii szleri alntlayarak yle der: Beni


oktan bulmu olmasaydnz, beni aramazdnz. (298; 85) Lacan,
bunun azametinin sonularndan yakay syrrm der gibidir, n
k ben -hele bir bakn bana- yalnzca Kurtanc deil, ayn zaman
da hem laf geveleyen sefil bir olan hem de az laf yapan bir satc
ym. Hakikat beni herkes olmaya ve her dilden konumaya mecbur
ediyor.
Science and Truthta (1965), Lacan, The Freudian Thingin ba
langta yaratm olduu etkiyi anmsayarak o yazsna verilmi kar
lklardan birinin yle bir soru olduunu belirtir: Niye bize hakikat
hakknda hakikati sylemiyor? Lacan, cevaben, onun hakknda
sylenebilecek her eyi oktan sylemi olduunu belirtir, zira bir
stdil yoktur... Hibir dil hakikat hakkmdaki hakikati syleyemez;
nk hakikat, hakikatin konutuu gerei zerinde temellenir;
onun kendini temellendirmesinin baka bir yolu yoktur. (867-8)
Yazsnn ilerleyen satrlarnda, Lacan, tek bir szcn, neden szc
nn cinasllyla oynar: bilind, hakikatin nedenidir [cause]
(ona neden olur, meydana gelmesini salar) ve analizin yegne
devi hakikat davasn [cause] (onun karlarn, itibarn) savun
maktr. Kendinden emin bir biimde yrtlen bu sz oyunu etimo
lojiden de destek alr. Latince causa szc her iki anlam da
tamtr ve stelik The Freudian Thingde zerinde zenle oynanm
olan ey (chose) szcne de kaynaklk etmitir. Peki, bu cinas
onun tutarszln m sergilemektedir, yoksa onu rtmekte midir?
Psikanaliz sohbetlerinde [causerie] causeun iki anlamnn ayn anda
ve edeer roller oynamas pek nadirdir. Zira, Lacanc perspektifin
btn titizliiyle tanmlandnda bilindnn himayesindeki haki
kat hibir savunucuya ihtiya duymaz; ayrca, temiz havadan, kara
somundan veya evrensel oy hakkndan farkl olarak herhangi bir
siyasi programa temel de oluturmaz. Gerekten de, konuan zne
nin kanlmaz yazgsdr o: szn her yerinde ve her daim hazr
bulunur - konumann bo olmas halinde bir vaat olarak, doluysa
duyulur bir zafer olarak vardr.
Daha nce, Lacann hakikat kavramnn onun dzeninden
herhangi birine bal ya da ikin olmadn belirtmi ve onun Lacan
iin tamamlanma ve kapsayclk hedeflerine giden alternatif bir
yol temsil ettiini ne srmtm. Dzenlerin srekli gensel hari-
SEMBOLK, MGESEL, GEREK... VE HAKK 1 17

talar izerek baardn hakikat anlk varsaymla yapmaya alr.


Ancak, bu iki dnce tarz arasnda ok daha yakn bir iliki
vardr. Zira, Sembolik, bilindmn dzenidir ve onsuz hakikat
mmkn deildir. Lacanm l dncesindeki baskn eilim,
Imgeselin dorudanlyla ar biimde nksedip duran Gerek
arasna skm olan Semboliki kanlmaz bir eksiklik ve dolam-
ballk alan olarak gstermek ynndedir; bu alann tam olarak
tannmasnn, sembol ykl ve sembol (e) doan zne [symbol-
bom(e)] zerinde hayrl etkileri olaca muhakkaktr. zetlediim
iki kavrayn dar kapsaml olannda, hakikat, Sembolik dzenin
rahatsz edici mahrem hakikati olarak var olur: bize kayplarmzn
nereden kaynaklandn syler ve onlar snrlayacak tedbirler ne
rir. Azamiletirici ve btn boyutlar kapsayc kavrayta ise haki
kat Sembolike bir yanttr; velutluu ve muzipliiyle Semboliin
at hasarlar onarmaya alr; cokun szdr o. Psikanalizin ku
ram gelitirmeye soyunanlara tledii olumsuzdan geen yolda
-via negativa- epeyce yolculuk edip uzun bir raklk evresini ta
mamlam olan kuramc artk mkafat hak etmitir. Lacanm duru
munda, mkafat, yazar olmak ve yazlarnda Hakikatin yamalarn
deil lgn doruklarn kefetmektir.
Lacan tamlk-olarak-hakikat kavrayyla Hegele ok yakn d
er. Hegel Tinin Grngbilimi'nin nsznde yle der: Hakiki
olan, bylece, katlanlarn hibirinin sarho olmad Bacchusu
enliktir; lkin, cmbten ekilen annda yklp dt iin
cmb bir o kadar berrak ve yaln bir dinginliktir.55 Daha nce
grdmz zere, Grngbilimin dramatik yaps saysz diyalek
tik safhadan geen ve ancak pe pee gelen her uran glkle
riyle cesurca yzleilmesi halinde baarl olabilecek uzun ve meak
katli bir bilgi arayn yanstr. Hileye msamaha yoktur. Lkin,
kitabn kahraman sorgulayan bilin, ileriye bakmadan edemez ve
nihai tamamlann neye benzeyeceini nceden bilir. nsz daha
hikye balamadan hikyenin tmn zetler. Lacanm cmb,
benzer biimde, hem sabrszlkla beklenmi ve epeydir ertelenmi
olan bir sonuca nihayet erilmi olmasn kutlayan bir ark hem de
o sonucun vaktinden nce ele geiriliidir. O hem zamanda ve

55) Phenomenology ofSpirit, ev.: A . V. Miller, s. 27.


118 LACAN

yaznsal metinde gerekletirilen olasln dansdr hem de hareket-


sizletirilmi ve dingin bir halde resmedilen ayrk figrlerden
oluan bir duvar sslemesidir. Nasl baklrsa baklsn, Sembolikin
lm dansna -danse macabre, Tten-tanz- bal bana bir yanttr
o. Lacan, Hegelin Grngbilimde vaat ettii bilisel tatminlerden
kendini alkoyar ve kendi Sembolik, imgesel ve Gerek lemesinin
Hegelci biimde diyalektikletirilmesine izin vermez. Yine de,
Hegelin haber verdii trden bir Hakikat karr iine ve bir anl
na da olsa onu daima bir teki-eyi [an Other-thing] syleme
zorunluluundan kurtararak yazsna hissedilir bir vecd havas ka
tar.
Fallusun Anlam

Lacann 1950lerdeki yazlar genellikle soyut ve dnyevilikten uzak


bir dilde yazlmtr. Freudun eserleri gibi bunlar da cinsellik hak
knda olmakla birlikte, Lacan cinsel eilimleri aklamak ve snf
landrmak meselesiyle Freudun olduundan ok daha az ilgilidir.
Cinsel varlklarn ne yapt hakknda ayrntl bir aklama gelitir
mek yerine, modelletirme aralar mantk, retorik ve topolojiden
tretilmi, erotikletirilmi bir anlam bilimi ortaya koyar. Lacanm
Erosu birincil ifadesini ne fiziksel duyularda, ne zihnin arzulu halle
rinde, ne de dier cinsellik kuramclar nezdinde haz arayn insan
vcudu zerinde haritalandrmaya ve takip etmeye olanak salayan
organlarda ve cinsel alardan duyarl blgelerde bulur. Gerekten
de, Erosun vasflar genellikle olumsuzdur: igd deildir, yar-
biyolojik bir libido deildir, deiken bir sinirsel enerji veya heye
can dalgas deildir, itah deildir, itahlarn gizli kayna deildir,
ge Freudun ngrm olduu gibi yaam ilkesi de deildir. La-
120 LACAN

cann btn bu olumsuz vasflarn karsna koyduu tek olumlu


vasf ilk bakta olduka zayf ve bo grnr: arzu -Lacanm Erosu
adlandrmak iin baka terimlere yelemekte karar kld terim-
gsteren zincirini hareket ettiren eydir. Her sz edimini, her konu
may reddedii ve bilinli ya da bilind her zihinsel temsili srk
leyen, her yerde faal, hi durak bilmeyen dinamodur.
Arzunun bu tarifi ok sayda kuramsal gerein karlanmas iin
yeterliydi. Zihnin dnmsel mekanizmasn besleyen -gerek fikir
ler arasndaki younlatrma ve yer deitirme, gerekse gsterenler
arasndaki eretileme ve dzdeimece ilemini srekli ayakta tu
tan - doyumsuz bir g olarak koyutlanmt ve ona daha baka
nitelikler atfetmenin bir faydas yoktu. Analiz asndan bakld
nda, dnmler, tm zihinlerde ortak olan o itici gten her
durumda hem daha ilgin hem de daha ak bir klinik neme
sahiptiler. Yine de, vcut ve organlar vard; organlarn hepsi eit
olmad gibi hepsi cinsel de deildi; cinsel ve fiziksel ihtiya ve
itahlar analitik tedavinin aa kard incelikli erotik manevra
lardan ayrt etmek nemli grnyordu. Lacana gre bu yaam
olgular iki kuramsal soru ortaya koyuyordu: organlar nasl oluyor
da anlamlandrma gc edinebiliyorlard; homo significarsm arzusu
nu dier hayvanlarla paylat ihtiya, itah, itki ve itiyaklardan
nasl ayrt edilebilirdi? Bu sorular birka yazda ele alnm ve birbi-
riyle ilikilendirmise de, en dhiyane biimde ilendikleri yer, z
gn Almanca metni Mnihteki Max Planck Enstitsnde sunul
mu olan The mearing o f the phallustur (1958).
Bunlardan birincisi, verilecek her yantn yeni kuramsal glk
ler dourmasna msait, son derece belal bir sorudur. Bir kere,
Sembolik boyut sadece sembolleri ierebilir. Dikkate deer olsun
olmasn, organlarn, tpk dier fiziksel nesneler gibi, bu boyuta
girebilmeleri sembolletirilmeleri halinde mmkndr. Bir kez sem-
bolletirildikten sonraysa, hibir gsterenin tek bana var olamaya
can ve her gsterenin komularnn basks altnda istikrarsz ve
ok biimli bir varoluu olacan buyuran sistemik yasaya tabidirler.
Organn istikrarnn Sembolik boyutta korunup geerli klnabil
mesi iin, yasaya bir lde direnecek ve akranlan arasnda imtiyazl
bir konuma sahip olabilecek bir gsterene ihtiya vardr. Fallus,
Lacann bu role uygun grd tek ciddi adaydr. Ancak, te
FALLUS'UN ANLAMI 121

yandan, Lacan bununla penisi deil, antik fallus simgesini ve onun


saysz modern ardllarn kastettii konusunda srarldr:

Zira, fallus bir gsterendir, analizin zneleraras ekonomisindeki i


levi onun gizemlerde grd ilevi aa karmak olan bir gsteren.
Zira, o, gsteren olarak bulunuuyla gsterilenin etkilerini koullad
iin gsterilenin etkilerini btnyle belirlemekle ykml olan gs
terendir. (690; 285)

Freud da fallustan sz etmitir ve, Lacanm iaret ettii gibi, bu


sembolik aygtn antikliinden heyecan duymutur. stelik,
Freudun ortaya att birbirini izleyen libidinal rgtlenme evrele
rinde penis bylesi iltifat gren tek organdr: az, gs, ans ve
vajina, bildik kibar kullanma uygun biimde anlm ve herhangi
bir kltrel veya tarihsel deer halesiyle evrelenmemitir. Yine
de, iki yazar arasnda nemli bir fark vardr. Freudda fallusun
ncelii cinsel gelimenin son noktasna yerletirilmi deildir: fal-
lik dnem ocuk erotizminin anal ve oral dnemlerinin yerini
almaktayd ve kendisi de, yetikinlikte, yerini bir bakma tamamen
dpedz heteroseksel birleme dnemi olan genital olgunluk
dnemine brakmaktayd.56 Bu zemin zerinde baklnca, Lacann
fallusu btn gsterilenleri boyunduruk altnda tutan bir gsteren
olarak resmetmesi basite bir gerileme ya da henz almam o
cuksu bir tutkunun iaretiymi gibi grnr.
Ayrca, erkeklik organnn anlam yaratmakta olduka zel bir
gce sahip olabilecei bir anlna kabul edilse bile, sembolik fallus-
tan ayr olarak gerek penisin iddialar hafife alnm gibidir:

Denilebilir ki, bu gsteren seilmitir, nk cinsel birlemenin


gereinde en ok ne kan ey o olduu gibi, terimin dz (tipogra-
fik) anlam bakmndan (mantksal) balacn edeeri olmas

56) Three Essayse (1905) 1924te ekledii bir dipnotta Freud fallik dnemle ilgili
olarak yle yazar: Genital diye betimlenmeyi fazlasyla hak etmi olan bu dnem, bir
cinsel nesneyle ve bu nesne zerinde belli lde toplanm cinsel itkiler gsterir;
ancak, cinsel olgunluun nihai rgtleniinden temel bir adan farkllk gsterir. Zira,
tek bir eit genital tanr: erkek/eril olan. (VII, 199-200)
122 LACAN

nedeniyle en sembolik olan da odur. Yine, ikinliine istinaden


onun reme srecinde aktanlan dirimsel akntnn imgesi olduu
da sylenebilir. (692; 287)

Burada penis cinsel ilikiyle mantk arasnda bir atlama ta olmak


ta, ancak, te yandan, onun zellikleri -meni boaltmak gibi dpe
dz organik bir zellik bile- fallusa geirilmektedir. Bu erkeklik
organn kuatan gndelik belirsizliklere ne demeli? Bunlar hatrda
tutacak olursak, umut verici bir Lacanc senaryo ortaya kmaya
balayabilir. Penis sert ya da snk olabilir ve her iki hal de vakitli
ya da vakitsiz bir anda zuhur edebilir. Boalmas erken ya da sresiz
biimde gecikmi olabilir. Boyu ksaysa daha uzun, uzunsa, daha
ksa olmas arzulanyor olabilir, iftiharla sergileniyor ya da utanla
saklanyor olabilir. radenin arac da, kendine has bir iradesi varm
gibi de grnebilir; korku, tiksinti, beeni, kskanlk vs. nesnesi
olabilir... Bu nceden belirlenmi snrlar iinde deiiklik gstere
bilme zellii onu tam bir diyalektiki, anlamlandrma frsatlar
asndan bir balant noktas, her biimiyle Freudcu f ort/danm
halis bir rnei klar gibidir. Bunlarn srf bir organn zellikleri
olmas gerei, o organn Sembolike katlmasna mani olmaz. Zira,
gsteren olmak bakmndan penis szcnn phallus szcnden
aa kalr taraf yoktur; nispeten kltrel itibardan yoksun olmas-
mnsa asla elitist olmayan gsteren zinciri dnyasnda nemi olamaz.
Gelgelelim, Lacan bu umut vaat eden bak alarm benimse
meyi reddeder ve phallus terimini kullanmakta srar eder. Bunu
yaparken iki ama gder: bir yapnn tutarlln muhafaza etmek
ve (biraz paradoksal bir biimde) cinsiyet rolleriyle ilgili meselelerde
o yapnm yanszln ileri srmek. Bu izlenceyi gelitirirken, Freudun
Oidipus ve hadm edilme karmaalarndan unsurlar dn alr ve
psikanalitik yaklamn bu iki temel tam tmyle birbirine uyumlu
klmaya alr. Bilindii zere, Freuda gre ocukla ana-baba ara
sndaki l iliki, bireyin yetikinlie varan byme sreci zerin
de ok byk bir belirleyici etkiye sahiptir: ocuun ila be
yalar arasnda yaad atan tutkular ve skntl z-blnme
bir sorun yaratmt ve o sorun tam zlmeden ya da hi zlme
den kaldnda ocuun hayat zerinde trajik izini brakabilmek
teydi. Ancak, bu erken evre, basite, ocuun anasna ya da baba
FALLUS'UN ANLAMI 123

sna besledii sevgi ve saldrganlk arzular erevesinde anlalma


malyd: haz organ bizzat olayn merkezinde yer alyordu ve hadm
edilerek cezalandrlma fantezisi ocuun sadece cinsler arasndaki
anatomik farkll deil, ayn zamanda cinsel tatmin arayna kon
mu ar yasal kstlamalar anlama abalarnda da son derece
nemli bir rol oynuyordu. Baka analistler hadm edilme korku ve
tehdidini, bunlar pek dz anlamyla almayarak -rnein onu her
insann doumuyla birlikte balayan kayp ve ayrlk tarihesinin
yalnzca bir safhas olarak gstererek- hafifletmeye almlarken,
Freud hadm edilme kavramna olaanst ve indirgenemez bir
aklayc g atfetmitir.57 Hadm edilme karmaas olanlarda
gelecekteki muhayyel bir olay etrafnda dnerken, kzlarda bu olay
oktan yaanm olarak tahayyl edilmekteydi. Olanlar ve kzlar
balangta her iki cinsin de penisi olduu grnde uzlamaktayd.
Anneler bihakkn sahip olduklar eyi ya kaybetmilerdi, ya ona
hl sahiptiler ya da bir abide gibi onu btnyle kendi ahslarnda
cisimletirmilerdi.
Lacan, sorunlu bir kavram olan penis kskanlna kar belli
bir mesafeyi korumakla birlikte, Freudunkine benzer, fallus mer
kezci bir duru benimser: Demek ki, Freud fallusun bu imgesel
ilevinin, cinselliin her iki cinste de hadm edilme karmaas tarafn
dan bir soru iareti yaplmasn tamamlayan sembolik srecin kilit
unsuru olduunu ortaya koymutur. (555; 198) Sanki sradan
Freud zetleriymi gibi geen bu tr ifadelerde Lacann yapt,
gerekte, fallusa olduka farkl ve nemli bir rol vermektir. Freud
iin Oidipus ve hadm edilme karmaalarnn o kadar nemli olma
snn nedeni, belirtmi olduum gibi, bunlarn bireyin ileriki yaa
mnda hayati sonulan olmasyd; bunlarn tatminkr biimde
zmlenmesini salayacak gelime gzerghlarn tasarlamak olduk
a nazik bir kuramsal iti. Lacann almasndaysa, bu iki karmaa,
yapnn ilksel bir antrmas olarak bir araya getirilmi ve yeniden
nitelendirilmilerdir. Bireyin gemesi gereken evrelere ilikin ak
seik bir normatif rnt vermek yerine, karmak, dolambal ve

57) Freudun hadm edilme karmaas ve onun psikanalitik dnceye merkeziliiyle


ilgili en etrafl deerlendirmesi Inhibitions, Symptoms and Am ietyd e yer alr (1926) (XX,
87-156).
124 LACAN

sonsuzca genileyebilen bir diyalektik kurar. Dier tm yaplar ba-


langtaki bir yapdan trer. Fallik urak, bireyin asla geride bra
kamayaca bir dizi anlamlandrma pratiini ve birletirimsel ilem
leri balatr.
yi de yap bunun neresinde? diye hakl olarak sorulabilir. Gr
ne baklrsa, Lacan, hafiften armsal bir biimde birtakm
ocukluk deneyimlerini -kiinin kendi reme organlarn kefi,
bakalarnnkileri kolaan etmesi, cinsel farkllk konusunda akl
yrtmesi, erotik araylarnda kendini gvenli ya da gvensiz his
setmesi- zetlemektedir. Ancak, bu ocukluk zelliklerinin toptan
bir alklayclk gc olabilmesi iin ocuun cinsel arzularnn
dnda dier arzularla ilikili olarak dnlmesi gerekmez mi?
yle ya, ocuk acdan kanmak, fiziksel olarak gvencede olmak
ve hayatn srdrmek iin gerekli gday almak ister. Bunlar da
bedenin tutkulardr ve gz ard edildiklerinde ya da engellendikle
rinde huzursuzluk, kayg ve fke dourabilirler. Byle itirazlara
Lacan bu eit igdsel isteklerle, ocuun cinsel dnyasnda
oktan tam anlamyla yerini alm olan arzu arasndaki iki temel
ayrmn stnde durarak yant verir.
Birincisi, istekler karlanabilse de, cinsel durumda yle bir ey
vardr ki doyum sanlabilecek halin ortasndayken bile doyumsuz-
luu anlatr. ocuun mnhasran arzulad bir ey yoktur; potan
siyel olarak doyum verici nesneler kalabalyla kar karyadr ve
nndeki deiik haz seenekleri arasnda maliyet-fayda analizi
yapmasna el verecek kadar kendi cinsel gayelerini bilebilmesiyse
asla mmkn deildir. kincisi, en iddetli cinsel haz, erkek ocuk
larn durumunda, bedenin da kk ve ayrlabilir bir parasndan
alnmaktadr. Fallus bu eit bir kkene sahip olan, en azndan
fantezi dzeyinde tmyle vcudun d yzeyinde olan ve isellik-
ten mahrum bir organda kaynan bulan tek gsterendir. Fakat,
ayrlabilirlik zellii, bunun barndrd varlk ve yokluk bileimi,
onun bir yap oluturabilmek iin bir baka gsterenin avdetini
beklemek zorunda olan alelade bir gsteren olmadn anlatr:
birbirine tezat tekil eden sahip olu ve olmay hallerini bir araya
getirdii lde, o zaten kendi iinde bir yap eklemleniidir. Fallus
bir organ tarafndan rgtlenmi anlamn taahhddr ve ayn
biimde srekli nceden haber verilen anlamn kayb ya da iptalidir.
FALLUS'UN ANLAMI 125

Hangi cinsiyetten olurlarsa olsun, ocuklar iin, o, insan arzusunun


onun iinde ve sayesinde biim kazand, yalnzca szn gelii
erkee zg olan bir simgedir. Zaman geldiinde klitoris kk
kz tarafndan kefedilir ve ona kendine mahsus bir gsteren ilevi
verilir, ancak bir birincil gsteren olamaz, ikincil bir gsteren olarak
kabul ve rabet grr, bunun da tek nedeni ona giden yolu fallik
saplantnn hazrlam olmasdr. Balangta yalnzca tek bir organ
anlam ifade edebilmektedir.
Lacanm fallus terimini kullan ilgin bir fikre dayanr. Embriyo
lojide fallus, sre iinde penisi ve klitorisi oluturacak olan ilkel
yapdr. Lacanm retisindeyse, o, eril ve diil organlann Sembo-
likte birlikte srecekleri ayrmam bir ahiret hayatdr (690; 285):
fallus gene bir ilkel yapdr, ancak bu noktada artk anatomiden
evrensel anlambilime terfi etmitir. Vaktiyle cinsiyetsizdi; bir zaman
insan bedeninden geerek o arada cinsel farkll yaratm, imdi
yeniden cinsiyetsiz olmutur. Lkin, bu erilin ve diilin tesine yol
culuk hikyesi geliigzel bir biimde anlatlm ve ou kez eliki
lerle sakatlanmtr. Freud da, Lacan da Priaposun* himayesine
ba vurmu ve onun sihirsel glerinden hayasz bir evkle sz etmi
lerdir. Ryalarn Yorumunda, Freud, ereksiyon olgusundan bahisle,
insan imgeleminin srekli etrafnda dnp durduu, yerekimi
yasalarna aka meydan okuyan (bu balamda bir karlatrma
iin bkz. eski adakilerin kanatl fallus figrleri) bu harikulade
olayn etkileyici olmamas mmkn deildir (V, 394) diye yazar.
Ne var ki, doa yasasn aka hie saymak bakmndan gkkua,
hortum ya da gne tutulmasna benzeyen bu harika nesne seyre-
denlerine ayn koullarda sunulmaz. O kimilerinin sahip olduu
eyler arasnda gelir, kimilerininse sahip olmad; kimilerinde bu
harika ey bedenin bir parasdr, kimilerindeyse deildir.
Lacanm phallusu kanatlanp entelektel alann ycelerine uar
ken, bir yandan da adeta tpk Descartesn beyin epifizi mefhumu
gibi dnceyle beden arasndaki balca buluma noktasn olu
turur. Tabii, Descartesn kastettii nokta her ne kadar beynin

* Yunan mitolojisinde ba ve bahelerin koruyucusu olarak bilinen ve en belirgin


zellii fallusunun neredeyse kendi boyunca uzun ve kalkk olmas olan ve bu niteliiyle
ayn zamanda fallus timsali olarak kabul edilen bereket tanns. (.n.)
126 LACAN

nc oylumunun iinde saklysa da, herkeste ortak olan bir nok


tayd. Lacannkiyse grgl incelemeye son derece elverili olmakla
birlikte, bu tr bir umumilikten ciddi biimde yoksundur. Lacan
bu olumsuzluun stesinden gelmek zere klasik bir Freudcu ma
nevraya ba vurur: olguda bulunmayan fantezide vardr. Fallus,
kadnlarn istedii eydir ve dlemlerinin tesinde onu elde etme
lerinin somut yollar vardr: ya cinsel birleme srasnda erkek orga
nn bedenlerinin iine alarak dorudan ya da bebek yaparak, yani
vajinal kanal boyunca penisin tersi istikamette yol alan ve hare
ketinde yerekimi yasasna uyan ikame bir fallus yaratarak dolayl
biimde. Dolaysyla, kadn bedeni baat bir sembolizm kayna -ve
baat bir korku, tiksinti, hayranlk ve kskanlk nesnesi- olmak
bakmndan izilen dnya resminin dnda tutuluyor diye, izilen
resim eksik deildir. Falliin ilksel yapsnn sahip olduu iaret
edicilik gc sayesinde, vulva, rahim, meme, st ve det kanamalar
ne bamsz birer sembolik sese sahiptir ne de sahip olmalarna
hacet kalr. Zengin durumsal dilleriyle, onlar, fallusun zaten syle
mi olduu eyi bir daha sylerler. Lacan, Freudun fallus merkezci
liini canla bala onaylar. Hatta psikanaliz klliyatnda belki de
baka hibir rnek yoktur ki bilimsel zihin yaps modellemesi ya
parken dnemin egemen cinsellik grne Lacanm fallusun an
lam almasnn bu paragraflarnda olduu kadar itaatkr biimde
boyun esin.
Elbette, koullu ve aldatmacal bir Priapos tapsdr bu. Ne Freud
ne de Lacan basite erkeklik gc ve retkenliine dair geleneksel
kamlar tevik eden kuramlar kurmak derdindedir: her ikisi iin
de erkeklik organ ancak bak glgesi altndaysa faydal bir kuram
sal gere olabilir. Ne zaman ki tehdit altna konur ve bir yok varlk
ve var yokluk nianesi haline gelir, ite o vakit onun snrsz bir
aklayclk gc olduu iddia edilebilir. Gerekten de, ge ocuk
luk dneminden itibaren btn insan yaants, ak ya da rtk
biimde, fallusla biimlenmi (phallomorphic) olarak dnlebilir.
Lacan zaten onlarca yldr srmekte olan bir tartmaya taraf olmak
tadr.58 Otto Rank, Emest Jones, Melanie Klein ve Karen Homeyin

58) Bu tartmann tarihiyle ilgi olarak bkz. Juliet Mitchell ve Jacqueline Roseun
vazgeilmez almas Feminine Sexuality (1982).
FALLUS'UN ANLAMI 127

karsnda ve Freudun yannda saf tutmakta, kadn cinselliiyle ilgili


kart grleri olan btn bu kuramclann (her biri kendi usulnce)
zaman iinde itiraz etmi olduklar Freudcu bir ilkeyi Lacan kendi
terimleriyle ifadelendirmektedir: fallus, gsterilenin etkilerini bir
btn olarak belirlemekle ykml gsterendir (690; 285).
Bu blmn banda, Lacann arzuyla ilgili olumlu grnn
biraz clz olduunu sylemitim. Lacan, arzuyu insanlar dnce,
sz ve edimlerinde harekete geiren doal bir g, kabna smaz
bir hayvani enerji olarak tasarlamann yararl olaca grn id
detle eletirir ve bu esnada ona ilikin kendi kavraynn ne oldu
unu ehemmiyetsiz bir bilmem ne \je ne sais quoi] olarak darda
brakmakta eletirisi asndan bir saknca grmemitir. Kendi ta
nmlarm etraflca ortaya koymaya giritiindeyse, arzunun deiken
ve ok-biimli kalmas nem kazanmtr. Psikanalitik dncenin
ounlukla tevik eder grnd kurun gibi ar igdselcilik
akmnn karsnda Lacanm desir [arzu] kavram civann ls ol
malyd. Bylece, birbirini tutmayan, yanardner yar-tanmlar saye
sinde btn deikenliiyle sunulan bu kavram, Erosun daha nce
ki psikanalistlerin hakknda suskun kaldklar bir niteliini kuram
latrma olana vermitir Lacana.
Lacann artk hzla gelien kuramnda kendisine salam bir yer
verilmi olan arzu kavram onun 1958in ilk aylarnda yapt
incelemede tarif bulur: The meaning o f the phallus; The direction of
the treatment and the principles o f its power; A remark on Daniel
Lagaches report Psychoanalysis and the structure o f personality. Bu
inceleme kmesi iinde, Lacan, baka bir yazardan gelse -daha az
aykrlklarla dolu bir yazardan- tuhaf ve yakksz kaacak bir i
baarr: erkeksiletiren kuramsal seriminin orta yerinde yle bir
arzu gr ortaya atar ki bu gr sadece tm cinsiyet rolleri ayrm
larn bir tarafa atmakla kalmaz, onlar hepten dnlemez klar.
Greceimiz gibi, bu, hem zarif hem de bir o kadar zorlayc kavram-
latrmalar yapaym derken ylesine kaplnm bir tereddt deildir.
Hele Lacanm tartmal bir siyasi duruu gizlemek iin att hesapl
bir adm hi deildir. Alternatif grlerin byle birbirinin iine
yerletirilmesi, kesinlikleriyle her zaman fazlasyla iftihar eden La-
canc psikanalizin zemeyecei bir meseleye daha gelip atm
olduunun iaretidir.
128 LACAN

Kuramc, davetsiz ieri ullanan biyolojik terim ve nkabulleri


kendi arzu tanmlarnn dnda tutmay nasl salama alacaktr?
Lacanm genelde ba vurduu basit bir tedbir, gsteren zincirinin
nemli ve iyi temellendirilmi bir analitik kavram olduuna zaten
inanm olanlar asndan, arzuyu ikincil bir koyutlamanm yahut
bilgece bir eklentinin tesine gitmeyen bir ey olarak nitelendir-
mektir. Bylece, arzu, btn anlamlandrma srelerinin hareketli
tahrikisi, dilin sonu gelmez zincirleri boyunca ileyen ve ii ima
larda bulunmak olan bir cin olur:

Arzunun doa felsefesinin karsna koyar grnd muammalara


-sonsuzluk gayyasn lgnca taklit edii, onunla girdii gizli ittifak
sayesinde bilmenin ve tahakkmn hazzn zevkle kucaklay-
gelince, bunlarn arz ettii igdsel bozukluk, dzdeimecenin
(ilelebet baka bir eyin arzusuna doru uzayan) raylar arasna skp
kalmaktan baka bir ey deildir. Onun, gsteren zincirinin tam as
kya alnd noktada, yani bellek filtresinin hareketsizletii ve by
leyici feti imgesinin talat noktada sapka sabitlenmesi de
bundandr. (518; 166-7)
Doa felsefecisinin igdden sz ettii noktada, psikanalist,
doal olmayan, retilmi, bklmez olan eyden sz etmek durumun
dadr. rnein, bir demiryolu sisteminden. Dzdeimece arzuyu ray
lar zerinde tutar ve onu hep yeni bir var noktasna doru srkler;
eretilemeyse snrsz bir kavaklar, evrimler, makaslar bolluu su
nar. Bu her yere uzanan bir adr ve arzulanan yere gtrmek bakmn
dan gvenilirlii ne kadar az olsa da yolcularn onu kullanmaktan
baka seenei yoktur. Bilimci dnyalarn, yaam biimlerinin ya da
alarn sonsuz oulluundan sz edebilir, ancak arzu aratrmacs
nn dizginlenemez tekilikle ilgili kendine has bir gr, kendine
zg bir sonsuzluk gayyasn lgnca taklidi vardr. Dzdeimece
ilevinin ksmen tutulmas, gerisinde yitik bir ocukluk ansnn yat
t bir perde-an ya da yitik bir organn yatt bir feti yaratr; ancak,
bu hareketsiz, heykelimsi biimler reddedilemezi reddetmek (szn
ayn anda her yerde mevcut arzulayan hareketini reddetmek) y
nnde sapkn bir abadan baka bir ey deildirler.

Lacanm buna benzer pasajlardaki yazm tarz, kendi kendini kant


FALLUS'UN ANLAMI 1 29

layan kuramsal ifade tarzdr. Aka nerdii udur: ayet dil hak-
knda sylediim doruysa, benim dilim onu kamtlamaldr; izlei
arzu olan cmlelerde arzunun mecazi yer deitirii grlr ve duyu-
lur olmaldr. Kimi yerlerde kuramsal yaznn dilin arzulayc zarurc-
tinden byle iki kez geirilii neeli bir sz ustalyla gerekletirilir.
rnein, Tedavinin Ynelimi adl almasnda kabaca yle de-
yimlenebilecek bir soruyu sorup aadaki biimde yantlar: Ara
trmasna yardmc olacak bir Saussure ortada yokken, Freud dilin
yapsn nereden buldu?

Onu gsteren akntsnda [flux] buldu. Bu akntnn gizemi uradadr


ki, zne nerede onun dzenleyicisiymi gibi yapacan bile bilmez.
Orada kendini arzulayan olarak bulmak zorunda kalmak, kendini
o arzunun znesi olarak kabul ettirmenin tersidir; zira arzu deresi
gsteren zincirinin bir trevi olarak akar ve znenin kendi geribildi
rimlerini yakalayabilmesi iin bir kprden yararlanmas gerekir.
(623; 259)

Freudun kefettii gsteren aknts bizatihi ryann, ryann uya


nkken uyandrd armlarn ve btn bu malzemelerin iinde
biraz daha ayrmtlandrlabilecei hasta-analist diyalogunun ortak
dolaymn tekil eder. zne, bu aknty denetlemek ya da dzenle
mek yle dursun, ona mahkmdur; onun [znenin] arzusu, onun
deildir. Arzu znenin salad sinirsel ya da duygusal bir hammad
de deil, tersine, znenin tabi olduu ikincil -soyut, karsanm,
tretilmi- bir eydir. Ru [kk akarsu, kanal, dere] tedavlden
kalkm ve grnte uygun olmayan bir terimdir: nasl olur da
durmadan akan bir sel basit bir akntya indirgenebilir? Ama court
le ru [kk dere] tabiri beraberinde misafir olarak courir les rues
[sokaklar arnlamak] tabirini getirir: arzu meydanda dolamak
tadr, her kebamda rastlanabilecek kadar sradan bir eydir.
Dahas, bu olduka ilgin ve trafii ykl kanala bal bir dier
yol vardr ki, bu bir cadde ya da suyolunun deil bir demiryolu
ann parasdr. Voie de bretelle [stten ya da yandan geit yolu]
yan yana duran iki ray birletirir. Peki ya analitik bulumada kiinin
kendini bir anlna kendi arzusunun rayndan kartabilmesini
mmkn klan ey terapistin vobcs [sesi] deil de nedir? Dere/yol
130 LACAN

[ru(e)] olan bir aknt, ray olan bir dere/yol; bir geri-besleme devre
siyle birleen bir stgeit. Sudan, yoldan, sibernetik devreden geen
arzu srekli gei halindedir ve yaz da onun en olayl gzergh
larndan biridir.
Ancak, eer arzu hakknda yazmak ok fazla nakil (transport)
ierecek olursa, Freudun retisinin trajik ve yola gelmez ieriiyle
balantsn kaybetmeye balayacaktr. Keza, ayet arzunun ana
tomisi tek bir sz ustasnn marifetlerine fazla yakndan bal olursa,
sadece bir avu yetenekli kiiyi, alk ve rkek ahalinin adm atmaya
korktuu yerlere atlan cinsten karizmatik kiileri ilgilendiren bir
meseleymi gibi grnmeye balayacaktr. Lacan, bir yazar olarak,
yani aracl sayesinde senin ve benim arzumun ak halinde gr
lebilecei rnek bir sze dkc vasta olarak dikkatleri kendi
stne eker; fakat, te yandan ve yine ayn almalarda, bir dizi
kiisel olmayan model kurmakla ve bunlar kendisince batan aa
yavan ve kendini nemsizletiren bir edayla tarif etmek suretiyle
dikkatleri kendinden baka ynlere de eker. Bu modeller, biyolo
jiye saldrmaya devam etmekle birlikte, ok daha dorudan bir
yntem izlerler. Bunlar, igdy temel alan Eros anlatlann kaba
gsteren ince bir entellektel baary n plana karmak yerine,
biyolojik anlatnn stnden giderek onun snrllklarna iaret
ederler.
Burada sz konusu olan kolay bir i deildir. Zira, daha nce de
belirttiim gibi, bu i, Lacan, kendinden ncekilerin her ne kadar
benzer trde olgular incelemeye adanm olsalar bile uramaya
demez bulmu olduklar evrensel bir zihinsel olguyu tarif etmeye
sevketmitir. Dierlerinin onu grmeyi baaramam olmas deildir
sz konusu olan: onu tartmamay yelemilerdir. Arzunun glk
karan taraf onun mecazi yer deitirmeleri deildir; zaten bu
Freudun ou zaman gayet iyi tespit etmi olduu bir eydi. Freud
biyolojikletiren slubuyla bunu libidonun ekillendirebilirlii
(plasticity of libido) olarak adlandrm (XVI, 345)59 ve yapt
rya zmlemelerinde ve vaka almalannda onun izleyebilecei
yollarn rneklerini zetlemitir. Lacanm aklmdakiyse arzunun ihti

59) Bu nitelik ve kartyla -libidonun yapkanl- ilgili bilgi iin bkz. Laplanche
ve Pontalis, TheLanguageofPsycho-Analysis, s. 319,12-13.
FALLUS'UN ANLAMI 131

yatan ayrt edilebilmesini salayan o paradokslu, aykr, kararsz,


acayip, hatta rezalet karan (scandalous) niteliidir (690-286).
Meslektalarnn hatas basite bu gzlemlenebilir nitelikler hakkn
da konumay reddetmekte deil, hem kuramc hem de analist
olarak arzuyu ihtiyaca indirgeme eilimlerinde yatmaktadr. Sorgu
lamadklar modelleri bir bedensel itah modeliydi. Bu modelin
tamamen gerekletirilebilir olan hedefi, rahatszlk veren bir fiziksel
gerilimin haz verecek biimde giderilmesinden ibaret olan tatmindi.
Sanki bu modele pratik adan hi uymayan istekler yokmu gibi
konuuyorlard. Oysa, insann arzulaynm her zaman ve hatta baat
olarak byle olmadm grmek iin psikanalizin -ders kitaplarnda
oktandr salam bir yer edinmi- klasik vaka malzemelerine bir
kez daha gz atmak yeterliydi. Gerekten de, psikanalize i d
yorsa eer, bu yalnzca tutkularn aykr, kararsz ve acayip olmala
rndan kaynaklanyordu: hep deil ama genel olarak hastalan hasta
ya da tatminsiz olmay arzularken bulmak mmknd; baarl bir
konumdayken kendi baarszlklann arzulayabilir, bir hedefin pe
inde koarlarken onunla badamayacak bir dier hedefe taklp
kalabilir ve aknlk iinde ayn anda her ikisine birden ulamaya
alabilirlerdi.
Daha da beteri, diye belirtir Lacan, ihtiyac haddinden fazla n
plana karan kuramclar, Freudun temel bir igrsn bastrrlar.
Sanki bireyin tatmininin anahtar baka insanlarn elindeymi de
onu verip vermemeye onlar karar verebilirmi gibi konumann hi
bir manas yoktur. Bakalar, elbette, bu tr bir gce sahiptir. rne
in, a ocua meme verilebilecei gibi bu ondan esirgenebilir de;
bir kere verildikten sonra ya tam vaktinde, ya vaktinden ok evvel
ya da vaktinden ok sonra geri ekilebilir. Bize frtnadan ncesi
ya da frtna srasnda barnak sunulabilecei gibi, hepten yamur
altnda kaderimize de terk edilebiliriz. Fakat, bu ihtiya ynelimli
zneyle tatmini salayabilecek ya da esirgeyebilecek olan teki
arasndaki ilikide her zaman ileyen bir baka ey daha vardr. Bir
sevilme talebi sz konusudur. Blnm, yokluk ve eksiklikten
madur olan zne, tekine basite ihtiyalarnn tatmini iin bak
maz, kendisine koulsuz bir evet ltfetsin diye bakar. ayet bu kii-
leraras karlamalarda sz konusu olan sade ihtiya olsayd, pekl
bir emzirme makinesi ya da bir umumi emsiye hizmeti de arac
132 LACAN

kii kadar bireyin ihtiyacn grebilirdi. Lkin, her yardm dileme


durumunda grlebilecek paradoks ve terslik udur ki, talebin mu
hatab olan teki asla onu koulsuz biimde yantlayabilecek ko
numda deildir. O da blnm, o da madurdur ve her ne kadar
yksek sesle sylenmi olursa olsun, onun eveti olsa olsa gizlenmi
bir belki veya bir dereceye kadar olabilir ancak.
Arzu, ihtiyala sevilme isteminin denkleememesinden ve talep-
lele talebin muhatabnn onu karlama gc arasndaki ayn dere
cede ar farktan kaynaklanr. Lacan bu paradigmay ortaya atarken
geni lde tek bir geometrik figrden yararlanr. Bu figr en
de ve au del gibi ayn zamanda edat (en de de, au del de) ve
isim (lau-del ile analoji kurarak te, ahiret anlamna gelecek
biimde len-de ismini tretmek mmkn) olarak da kullanlabi
len Franszca zarflar yardmyla muntazam biimde ifade edilmitir.
ngilizceye aktarlnca her ey bu kadar muntazam olmaz; yine de,
bu kart anlaml Franszca tabirlerin ngilizcedeki kabaca edeeri
olan berisi/tesi, altnda kalan/stne kan ve hatta llebilir
younluklardan sz edilirken kullanlan altnda/stnde gibi ta
birler onlarn ifade gc hakknda belli bir fikir verebilir.
te, size Tedavinin Yneliminde geen ve insan tutkularnn
bu terimlerle meknsallatrld pasaj:

zne gsteren zincirini eklemlerken [olunmak ya da olsun] istenenin


yan sra -szn mekn olan tekinin ayn zamanda bu mahrumi
yetin de mekn olmas halinde- tekinden iltifat grme isteini
de aa vurduu lde, arzu, talebin kendi beraberinde [berisinde,
en de de] at bolukta ortaya kan eydir.
Bu surette, tatmin etsin diye tekine arz edilmi olan ey, fakat
kendisi de varlktan yoksun olduu iin onun da sahip olmad ey,
ak denilen eydir ama o ayn zamanda nefret ve cehalettir de.
O, ayrca, herhangi bir talebin dile getirdii ihtiyacn tesinde
[au-del de] uyandrd ve kukusuz istemde dile getirilen ihtiya
tatmin edildii lde znenin bir o kadar daha yoksun kald eydir.
(627; 263)
Arzu talebin tesinde [Vau-del] oluur; nk talep znenin yaa
mn kendi koullanna uygun olarak dile getirmekle ihtiyac o yaam
dan kopartr. Lkin, arzu, ayn zamanda talebin berisinde [son en-
FALLUS'UN ANLAMI 133

dea] bir boluk olarak alr, nk koulsuz bir varlk ve yokluk


talebi olarak talep, [olunmak ya da olsun] isteneni, sevgi isteminin,
tekinin varln bile yoksayan nefretin ve bilmeden talep edilen
eydeki aza alnmaz unsurun temelini oluturan hilie dair tasav
vurun nezaretinde tezahr ettirir. (629; 265)
Arzu, hep talebin iinde tezahr etmesine ramen (...) yine de
onun tesindedir [au del]. Altnda kald bir baka talep daha vardr
ki, bu istemde, tekinin meknnda yanklanmakta olan zne, bir
karlk anlamas yaparak bamlln gidermekten ziyade, tam da
nermeye geldii varl sabitletirmektedir. (634; 269)

Her bir durumda, balangta tanmm arayan bir terim olarak sunu
lan arzu, tanmlama srasnda itinayla gr alanndan karlr: o
bir hal ya da hareket deil bir alandr ve yekpare deil, tersine,
yarlm ve eri br bir alandr. htiya ve talep onun iki yoldadr
ama bunlarn egdmn salamak olanakszdr. O, iinde zne
nin hep ya fazla ileri gitmi ya da yeterince ileri gidememi olmaya
yazgl olduu, iindeki her bir yukarnm hep yeni bir aa olduu,
beklenen her bolluk ya da doluluk urann beraberinde yeni bir
boluk getirdii bir boyuttur. Arzu sadece deiken ve znenin
haritalandramayaca bir alan deildir: o daimi bir ykm alandr.
Modem an dnsel bilimleri arasnda bu ykm kuramlatracak
kavramlara sahip olan bir tek psikanaliz olduu halde, o, ou
zaman, bunu yapmak yerine, kendi keiflerini de hie sayarak, sabit
bir Eukleidesi bahecilik urama girimitir.
Bu en de ve au del geometrisi The meaning o f the Phallusta
tekrar karmza ktnda hayaletimsi bir tarihsel eksen kazanr.
ocukla anne arasndaki ilksel ilikide talep, balangta ihtiyacn
beri yanndadr - nk ocuk, birincil vazifesi orada bulunmak
olan ve ancak ikincil olarak ihtiyalar karlama erefine nail
olmak zere arlan bir teki kurar. Daha sonra, kesin olarak
belirtilmemi bir anda, talebin te yannda bir ey tekrar belirir.
Bu, ihtiyacn karlanmas bir sevgi deliline dntrldkten sonra
geride kalan tatminsizliin kalntsdr: mutlak yoksunluk etkisi
bir yokoluun geride brakt kalntdan doar (695; 287). Tabii
ki, arzu, len ihtiyatan sonra hayatta kalan bu mutlak yoksunluk
etkisinin bir baka addr. Ancak, bu noktaya varncaya dek mekn
134 LACAN

sal modeller yle hzl oalr, arzu yle dallanr budaklanr ki artk
en bariz gereklii, yani her gn amanszca drtp duruu gzen
kaybolma tehlikesindedir. Bu yaznn en kesif noktasna vard
bir yerde, Lacan, anaokulu aritmetiine geri dnerek kendi marifet
lerinden kamaya alr:

(...) Arzu ne tatmin istei ne de sevilme talebidir, yalnzca birinciyi


kinciden kartnca kalan farktr; tamamen onlarn yanlarak birbi
rinden aynlmas (Spaltung) olaydr. (691; 287)

Acayipletirilmi bir geometriden dierine srklendiimiz yksek


semalardan artk yere iniyor, abakse konuyoruz: ihtiyatan talebi
kar, geriye arzu kalr. Balam iinde ele alndnda, bu forml,
yle tek bana okunduunda grnd kadar basit deildir; zira
Lacanm bahsettii basit karma ilemi oktan ve kelimenin tam
anlamyla devre d braklmtr. htiya ve talep ancak biri dieri
nin profiline uyar ya da dierini kendinin mahlas olarak kullanr
biimde dnlebilir. Ancak, yine de, cmlenin yaratt gven
duygusu olduka gldr: arzu herkesin zaten bildii eydir. ocu
a, yetikine, kadna, erkee, Don Juana, Bob Cratchite aittir.
nsan yaantsnda ancak dolambal ve gelip geici biimlerde -
bir bolukta, bir teet noktasnda, bir kalnt olarak- ortaya ksa
da, yine de, daima oradadr; atlatlmas, bir kenara kaldrlmas
veya sklp atlmas mmkn deildir. Her eyden nemlisi, arzu,
sonsuzca biimlendirilebilir olmakla birlikte, paralanamaz ve yok
edilemez. Zira, Lacana gre tek bir arzu vardr; tpk Freud iin
tek bir libido olduu gibi.
Lacanm belirleyici tanmnn sonunda yer alan Spaltung terimi
bizatihi aydnlatc bir terim olup onun tutkularla ilgili anlatsndaki
nemli bir gle iaret etmemize yardmc olur. Zira, bu onun
baat szde-teknik inceliklerinden biridir ve savlarnn arasnda
artc bir rahatlkla gezinir durur. Terim, sahip olduu dier
birok niteliin yan sra, Lacana -zaman zaman aslnda olduka
farkl bir dnce izgisi izlemesine ramen- Freuda bal kaldn
iddia etme frsat verir. Freud Spaltung (yarlma, blnme) terimini
meslek yaamnn ilk yllarnda insan zihninin kendi iindeki bln
mln anlatmak zere yer yer kullanmtr, fakat terimin
FALLUS'UN ANLAMI 135

teknik bir grnm almas ancak daha sonralar -o zaman da olduk


a uzmanlk gerektiren tartmalar kapsamnda- gereklemitir.
Benin d dnyaya kar iki ayr tavr -kabul ve inkr- glkle
de olsa beraber gtrebildii fetiizm ve psikoz durumlaryla ilgili
kuramlarda, Ichspaltung veya ben yarlmas zellikle nem tayan
bir mekanizmayd.60
Lacanm Spaltung'u, Freudun kullanndan yanklar tamakla
birlikte, her bakmdan daha iddial bir kavram olup aka metafizik
bir arlk tar. nsan znesinin ilksel hali/kouludur. Lacan, zne
nin ancak konutuu lde zne olabildii iin urad yarlma
dan (Spaltung) (643; 269) ve anlamlandnc Spaltung tarafndan
blnm olan zneden (693; 269) sz eder. Lacanm daimi nakara
tna gre, balangta yark vard. Bunu tarif etmenin de iki yolu
vardr: kulland dille birlikte konuan znenin bana gelen bir
yarlma olarak ya da insan tutkularna ikin olan ve ortaya k
her birey iin dil kazanmndan ncesine gtrlebilecek bir yarlma
olarak. Emzikliyken ihtiyala talep arasnda meydana gelen Spal-
tungun kiiyi sonraki yllardaki blnm zneliine mahkm etti
ini kabul etmemiz beklenmektedir.
Metafizik bir ilke olarak Lacanm Spaltung ya da refente [yarlma]
kavramlar Freudun Analysis Terminable and Interminableda (XXIII,
246) Empedoklesten dn ald Kavga (vexo) kavramna ben
zerlik gsterir. Ancak, Empedokles Kavgay Sevginin (OAia) kar
sna, Freud ise Thanatosu Erosun karsna -sonu gelmez bir kozmik
bir mcadelenin muharipleri olarak- yerletirirken, Lacan Spal-
tunga tek bana balatc (inaugurating) bir g atfeder. Arzu
onun hasm deil, bilakis trevidir. Erosa ve zneler olarak kendi
mize dair bilebildiimiz her ey halihazrdaki blnmlmzden
onun ilk bataki haline doru azim ve tutkuyla yolculuk edebilme
becerimizden gelir. Lkin, Lacana gre bu geriye bakl yolculukta
derinden memnuniyetsizlik verici olduu kadar ayn derecede ba
tan karc bir ey vardr. Mesele de ilksel Kavga urana yolculuk
srasnda grnte birbirinden bamsz olan iki gzergh bulun

60) Freudun Ichspaltung tartmas balca u eserlerde yer alr: Fetishism (XXI, 152-
57), Splittingofthe Ego in the Process ofD efence (XXIII, 275-78) ve An Outline ofPsycho-
Analysis (XXIII, 144-207).
136 LACAN

mas gereinde yatar. lk bakta bu bariz bir fayda getirirmi gibi


grnr. Eer plak tutkularn diyalektiiyle dilde eklemlenen
znellik diyalektiinin kkensel yarlmadan beri ard arkas kesilmez
bir dizi altst olutan geerek, asla gerekleemez bir hedef olan
arzuya son verme ynndeki ayn gelecek ynelimli hareketi iki
kez icra ettii gsterilebilirse, kii bir bakma insan znesinin yapsn
iki misli daha iyi kavram olmaz m? Ama ihtiya, talep ve arzu
ibareleri pek az dilbilimsel ierik tamaya baladnda Lacan
ikillenir. Onunki, u kendi zihninin sessiz hal, edim ve eilimlerine
dorudan eriimi olduuna vehmeden iebak psikolojisi bezirgan-
larnn dilini andrmamaldr bile. Gsteren zincirini krp kendini
kurtarmaya veya hl hareket etmekte olan sz treninden atlamaya
yeltenmek gibi de grnmemelidir. O halde, Urspaltunga giden
iki gzerghn yalnzca paralel olmasna ya da onlar temellendiren
yaplarn yalnzca trde olmasna msaade edilemez. Arzu diyalek
tiinin kendi usulnce bir gsteren diyalektii halini almas gerekir
ve bunun olabilmesi iin de bir stgeit ve bir noktalar kmesi
gerekir.
Bu rol fallus yerine getirir. Ne de olsa, fallus, ihtiya, talep ve
arzunun szl-olmayan ve ilenmemi bir sembol olarak hazr dur
makta ve insan bireyleri arasnda geen sessiz arzu alverileriyle
dolu dilsiz bir dnya tasarlamamza imkn vermektedir. Ancak,
grm olduumuz gibi, Lacana gre, o, ayn zamanda ve ok daha
gz dolduran bir biimde, hem bir gsteren hem de sndrlebilir
bir yapsal fikirdir. Gelgelelim, fallusa bu stgeit roln verip
de bunun dengi bir rol baka hibir gsterene vermemek olduka
sorunludur. Daha nce belirttiim gibi, T he meaning o f the phal-
lusta iki ayr arzu gr vard, 1950lerin sonlarna gelindiin
deyse Lacanm dncesinin genel ak bundan daha da tuhaf
ve kararsz bir hal almtr. Fallus ve onun bu sayfalara sald
erkeki sylem, cinsiyet meselelerinde belirgin bir tarafgirlii ol
mayan daimi hareket ve eksiklik tasarmlarndan sadece birine
deil ikisine birden ters der. Lacann analizinde dilde ve dil
tarafndan blnm olan zne (terim Franszcada hasbelkader
eril cinsiyet tasa da) tam anlamyla cinsiyetsizdir (daha nceki
dnemlerde gzde olan kii ve kiilik terimleri de ayn rastlant
sonucu diildiler). htiyala talebin olanaksz kavumasndan doan
FALLUS'UN ANLAMI 137

arzu da ayn biimde cinsiyetsizdir. Lkin, iki gr birbirine ba


lasn ve onu zne iin gstererek zneye [znenin] kendi arzusunu
versin diye arlan mil aknlatrlm erkeklik organdr. Baka
gnll kmamtr.
Lacann T he meaning o f the phallustaki kapan cmleleri,
Freudun (1905) Three Essays on the Theory o f Sexualityde anlatt
eril ilkeye ilikin bir gr onaylayp geniletmektedir. Freud
Erkekler ve Kadnlar Arasndaki Farkllama balkl blmde unlan
yazmtr: ayet eril ve diil kavramlanna daha ak bir arm
atfedebilecek olsaydk, ister erkekte ister kadnda olsun, nesnesinin
erkek mi kadn m olduuna bakmadan libidonun daima ve zorunlu
olarak eril bir doaya sahip olduunu ileri srmemiz bile mmkn
olurdu. (VII, 219) Oysa, Lacan, Freudun hem bu noktayla ilgili
olarak ana metninde yer alan tereddtlerini, hem de 1915te ona
ekledii uzun dipnotu gz ard ederek ok daha ileri gider:

Bununla balantl olarak, [Freudun retisindeki] daha nce hi


aklk getirilmemi ve bu bakmdan bir kez daha Freudun sezgisinin
derinliini gsteren bir zelliin nedeni, yani metninden doasn
eril olarak kavrad anlalan libidonun tek olduu grn ileri
srmesinin nedeni bir anda gze arpar. Fallik gsterenin ilevi bu
noktada en derin balantsna deer: Eski Yunanllarn Nov ile
Aoyou iinde somutlatrdklar balant. (695; 291)

Fallusun byle ilahlatnlmasnda gzkara bir ey vardr. Zihinle


Sz arasndaki ilikiyi muhayyel bir anda tek bir e etrafnda dner
biimde dnmek elbette makldr, lkin okur herhangi bir kav
ramn (ya da organ veya semboln) byle bir erefi hak ettiine
ikna olmak iin Freudun sezgisinin derinliine yaplan bir sitayi
ten daha fazlasn bekler.
Lacan, Freudun non sequitur veya mantk gtrmez karmn
yorumsuz tekrarlar: arzu tekse, ayn zamanda eril de olmas gerekir.
te yandan, yaznn bu son sayfalarnda ok daha hatrinas bir
raklk ilikisinin de iledii grlr. Freudun Three Essaysinde
savnn byk bir ksm dorudan cinsel tiplerin ya da yaplanma
larn erkek-kadn, karcinsel-ecinsel, sadist-mazohist ya da nor-
mal-sapkn gibi basit kutuplamalar biiminde deil, birbirine bal
138 LACAN

geni bir diziler silsilesi biiminde dnlmesi gerektii grne


gtrr. Ne var ki, kitap, buna ramen, Kadn ve Erkeke ve onlarn
her birinin doal eilimlerine dair bir sr basmakalp imgeyle
doludur. Cinsellik tartmasna balarda getirmi olduu btn diya
lektik inceliklere ramen, sonuta, Lacan da benzer biimlerde
konuur. Erkeklere kyasla kadnlar arzuda ikin olan Verdrngunga
[bastrma] daha az tabidir; sadakatsizlik erildir; kadnlar sslene
rek kendilerini arzu gsterenlerine dntrrler: yoksunu olduklar
fallus olmaya alrlar; maske ve yapmacklk diildir ve bu ne
denledir ki erkeklik gsterisi kadmslam bir davran biimi
olarak alglanr (694-5; 289-90). Byle devam eder gider. Bunlar
cinsel farkllk kuram diye yutturulan rastgele toplumbilimsel gz
lemlerdir. Cinsellikle ilgili yaygn fikirler szl sanlabilecek bu
eye bir yap, uyum, ekonomi ve incelik kazandrmay vaat eden
ey, artk baka yarlmalarn ondan tredii ana Spaltung olarak
kavranan fallustur. Lacan, cinsel tip ve eilimlerin Sembolik dzen
de kurulduklarn, fizyoloji ya da geni anlamda doa tarafndan
insanla bahsedilmi olmadklarn, fallusa dair uygun giriftlikte
bir kuramn oluan bu kuruluu grmemize olanak salayacan
iddetle vurgular. Bunu teslim ettikten sonra, Lacanm toplumsal
olarak kurulmu cinselliklere ilikin tipolojisinin birok kategoride
doa kitabna kaznm temel bir diilik ve erkeklik olduunu
dnenlerin gryle akan, olduka allagelmi bir tipoloji
olduunu grmek hepten artcdr.
Lacanm kadm cinselliine dair btn yazlarnda fallus-merkezli
fikirler ne srlm ve rtk biimde de olsa eletirilmitir. Gste
ren fallus, kh her tr insan cinsellii kavraynn anahtardr,
kh kestirimsel psikanaliz biliminde deiik ekillerde kullanlabilen
nde gelen yapsal bir modeldir sadece. Bu blnm kuramsal
yaklamn zellikle dourgan bir baka biimi Lacanm bu blmde
incelediim almalaryla ayn ylda yazd Guiding remarks for a
congress on feminine sexualityde bulunabilir. Sz konusu kongre
1960ta Amsterdamda toplanmtr; Lacanm sunduu yaz da ilk
kez 1962de yaynlanmtr. Bu deerlendirmeler gelecekteki psika-
nalitik aratrmalar iin bir mfredat tasla eklinde olup ok eitli
kuramsal ve klinik konulan -Freudun koyutlad evrensel psiik
biseksellik, deiik cinsel haz yreleri olarak klitoris ve vajina,
FALLUS'UN ANLAMI 139

mazohizm, fetiizm ve yokluu, cinsel soukluk, kadn ecinsellii,


cinselliin toplumsal balam- kapsar.
Bir anlamda, yaznn tamam insan zneliinin kuruluunu serin
kanl biimde ve ahkm kesmeden dnmeye ynelik bir ardr.
Freudun son derece ustalkla gerekletirdii bu tr dnn
psikanalitik gelenekte iki ana dman vard: kademeli insan
geliimi tasarmlaryla zne bireyle ilgili zc grler. Lacan iin
bunlar entelektel rezilliin diklsyd ve bunlarn kadn cinsellii
tartmalarna verdii zarar muazzamd. rnein, kadnlarn ma-
zohizminden ve pasifliinden ok sz edildii gibi, kadnca etkinlik-
lerin hadm edici, yutucu, altst edici ve aptallatrc etkilerinden
de sz ediliyordu (731; MR, 92) .61 Bu iki gr arasndaki tutarszlk
-o da fark edilirse ayet- tartlmaya layk grlmemiti. Bu eylem
kiplerinin ikisini birden anlalr klacak bir modele ihtiya vardr.
Ancak o zaman eril fantezinin kadn mazohizmi mefhumunu ya da
baka herhangi bir asli kadm zelliini yaratp srdrmekte oyna
m olduu role dair ciddi sorular sormak mmkn olacaktr.
Benzer bir ilem Melanie Kleinn kuramnn belli ynlerine
uygulanmtr. Lacan bu kuram zellikle kafasna uygun bulma
makla birlikte, Klein yle kolayca ihmal edilmeye ya da maskara
edilmeye gelmeyecek bir muhalif olarak grr. Balca hatalar ak
tr: fallusun glerini anne bedenine atfetmekte ve byle yapmakla
Oidipus srecinin tarihini ilk ocuklua doru geriye atmaktadr;
ileri srd iyi ve kt para-nesnelerinin birbiriyle etkileimini
dzenleyen ilkelerin temel yapsn aklamaya yanamamaktadr.
Ancak, geliime ilikin anlatlarnn ierdii yer deitirmeler ve
ikameler onu farknda olmadan bir diyalektiki yapar ve muhteme
len onun isel nesnelerle ilgili verimli betimlemelerini mgeselden
Sembolik boyuta kaydrarak nemli ilerlemeler salamak mm
kndr. Kadn cinsellii tartmas Kleinm -v e onun ardndan
Ernest Jonesun- brakt yerin tesine gtrlecekse, nasl olup

61) MR ibaresinden sonra gelen sayfa numaralan Juliet Mitchell ve Jacqueline


Roseun Feminine Sexualitysine aittir. Bu eserde Lacan ve arkadalarnn kadn cinsellii
tartmasna yaptklar dier katklarn yan sra Lacanm aadaki yazlarnn evirisi
yer almaktadr: The Mecming o f the phallus, Guiding remarks for a congress on feminine
sexuality, Seminar XX (Encore) dan baz ksmlar.
140 LACAN

da btn arzu nesnelerinin ortaya knda fallusa denklik ilevi


yklendiini aklayacak bir kuram gerekir (729; MR, 91).
Bu grten aka anlald zere, fallus, eril-olmayan [un-
male] biiminde, her iki cinsin yer ald bir alan ve onlarm saysz
mterek belirlenimleri asndan kilit bir nokta olarak kavran
dnda ancak, ona atfedilen olaanst yaplandnc ve diyalektik-
letirici rol hak edebilir. Lacann klinik bir konuyla -cinsel souk
luk- ilgili en uzun tartmasnda fallik gsterenin bu varsaymsal
cinsiyetsizlii analitik tedaviyle ilgili iyimser bir gre zemin salar:

Kimi zaman kazara ama her zaman ocuksulatran engellenme


diyalektiine, yani mahrumiyet diyalektiine sdrlamayacak
bir aktanm ilikisiyle [cinsel soukluu] harekete geiren sadece
analizdir. Bu balamda bir temel ilkeyi anmsamak yerinde olur.
Basite ifade edilebilecek bir ilke: hadm edilme yalnzca
geliimden karsanamaz, zira o [hadm edilme] yasasnn yeri
olarak Otekinin znelliini n varsayar. Bu yabanclamayla
cinselliin tekilii de doal niteliklerinden uzaklar. Erkek
burada bir alter veya dntrc olarak iler, bu sayede kadn
onun iin u teki olduu gibi kendisi iin de bu teki olur.
Bu anlamdadr ki, aktarmda sz konusu olan tekini aa
karmak sembolik olarak giriilmi bir savunmay biimleyebilir.
Bununla kastettiim, bu rnekte, savunmann ncelikle te-
kinin bulunuunun cinsel rolnde serbest brakt gsteri boyu
tunda kavranmas gerektiidir. (732; MR, 93-4)

Cinsel soukluk -baka yntemler fena halde yetersiz kalrken-


analizle tedavi edilebilir, nk durumun ierdii hazdan vazgeii
en kkl biimiyle kavrayan analiz olmutur: hadm biiminde,
haz veren organn yok edilmesi tehdidi olarak. Cinsel soukluk
vakasyla karlatklarnda bakalar cinsel ihtiyatan ve onun
engellenmesinden sz ederken, Lacan, uursuz bir zevk almayacak
sn buyruunun elerden birinden brne aktarld zneleraras
bir sreten sz eder. Aktanm srasnda, tekinin yasa koyan ve
hazz men eden gc aa karlabilir ve art arda yaplan aa
karma, tekrar gizleme denemelerinin sonucunda bu silsilenin ken
disi kiileraras cinsel zevke dnn bir yolu haline gelebilir. Geri
FALLUS'UN ANLAMI 141

Lacan bu ballo in mascheray [maskeli balo] zellikle kadn cin


selliiyle ilikilendirir ama yapsal modelinin cinsel alann baka
yerlerine de pekl uygulanabilecei aktr. Aktarmn cinsel so
ukluu olan kadna verdii umut, eit koullarda iktidarsz erkee
de verilir. Bu tr bir gr asndan baklnca, fallus sahiden de
cinsiyetsizmi ve erkek bedeniyle sadece arzi biimde ilikiliymi
gibi grnmeye balar. Cinsel fark hesaba katmaya yarayan vazge
ilmez bir teorik ara -bir organ deil bir yap, erkeklik iktidarnn
bir iareti deil yeni bir birletirimsel bilimin temeli- haline gelir.
ayet Lacanm diyalektik savunusu onu ayn zamanda kadn
bedenine anlamlandrc bir g tanmay saplantl bir biimde
reddetmeye gtrmemi olsayd, btn bunlara itiraz edilmezdi.
Modelini pekl kurgusal biimde kadn bak asndan ve ak
layc gcnden hibir ey kaybetmeksizin yeniden uyarlamak mm
knd: barollerde meme, klitoris, vajina ve rahim olsayd, sahiplik
ve mahrumiyet, varlk ve yokluk, vaat etme ve tehdit dramasm
sadece muhafaza etmek deil, belki gelitirmek bile mmkn olur
du. ayet bu organlarn da birer gsteren olmasna izin verilseydi,
yeni ve daha uygun biimlendirilmi bir en de ve au del geometrisi
ortaya kabilirdi; birbirine paralel tutku ve anlamlandrma dn-
yalann balayan kprler iin de daha aynntl ve daha aklayc
bir model elde edilmi olurdu. Ancak, Lacan kadna bu tr bir
sembolik g aktarmann sapknlk olacan, Sembolik dzenin
kendisini ykmn eiine getireceini bizzat defalarca ne srm
tr.
Daha nceleri yazsnda eletirmi olduu Kleinn grlerinden
canavarca bir kavramlatrma diye sz eder ve bu garip biimde
ar niteleme ilk zetinde kullanm olduu kimi tabirlerle uyum
salamaktadr. Kleinn kavramlarnn mthi gaddarlndan ve
Kleina gre kt memenin tabi olduu fallus-yeme fantezisin
den62 bahsetmitir. Bu yazda besbelli bir dehet rpertisi vardr.
Freud, Female Sexuality (1931) denemesinin mehur bir paragra
fnda, kzlarda Oidipus ncesi bir dnemin umulmadk kefini bir
baka alanda yaplan bir kefe, Yunan uygarlnn gerisindeki

62) Kleinn meme ve fallus eitlemesi iin bkz. Envy and Gratitude and Other Works,
(1946-63), s. 79,199 vs.
142 LACAN

Minos-Miken uygarlnn kefine benzetmiti (XXI, 226). Klein


da Lacan antik gemie doru benzer ama Lacan iin tahamml
edilmez bir imgesel yolculua karr ve onu kadn cinselliinin
labirentinde gerek bir canavarla kar karya brakr: ayn zamanda
fallus olan meme. Bu melezletirme canavar Minotaurosun ah
snda ar-gl bir erkeklik sembol yaratmken, Kleinn
fantezisinde hadm edici bir g kazanmtr. Meme/fallus kk
ocuun yamyamca tutkusunun nesnesiydi, ama onu icat edip sa
dece eril olabilecek gleri kadn bedenine devretme cretini gs
termi olan psikanalisti gden ey kendi intikamc fallus-yeme fan-
tezisiydi. Lacanm Kleina yant onun kuramnn lirinin tellerinde
almak istedii bir sorular listesi eklinde dzenlenmitir. Burada,
Gerard de Nervalin sonesi63 zerinden, eceli Trakyal kadnlarn
elinde para para edilmek olan o gzel sesli arkc, adanm k
Orpheusu yad etmektedir...
Demek oluyor ki, kadnlarn cinsellii fallik boyut iinde kav
ranacaktr; onu baka trl dnme abalan, muhtemelen, yutan
ve hadm eden bir kadnln i banda olduunun iareti olarak
yorumlanacaktr. Fakat, Lacanm dncesinde bununla hi uyu
mayan bir taraf vardr. Kadnlar ona arzu hakknda baka trl
kuramnn habersiz kalaca bir eyi gsterirler. rnein, lezbiyen-
likle ilgili tartmasnn sonunda geleneksel erkek roln benim
seyen lezbiyenlerle ilgili olarak unlar yazar:

Transeksel erkein hezeyanl tarzndan farkl olarak, bu tr kadn-


lann kendilerindeki erkek olma vasfna seslenilerindeki doallktan
yine de bir ders karmamz gerekir. Belki de, bu, kadn cinselliinden
bizzat arzuya giden yolu gstermektedir.
[Sz konusu] davrann edilgenliinin bu arzuya karlk gelmesi
gibi bir durum kesinlikle sz konusu olmayp kendi btnleikliine
sannm bir jouissancen [zevk] (her tr snnet bu yekpare rtnn
sembolik yrtln temsil eder) hadm edilmenin [sembolik idiin]
ona fallusta [arzunun] gsterenini salayp erkekte salverdii arzuyla
rekabet halinde gerekleme abas olarak grnr. (735; MR, 97)

63) Genellikle Nervalin Les Chimeresinin ilki olarak baslan 'El Desdichadosunda u
dize geer: Modulart tour tour sur la lyre 'Orphee'.
FALLUS'UN ANLAMI 143

Yzeyden baklnca, bu szler, fallus eksenli mesaj olduu gibi


muhafaza ediyormu grnr: Bu tr kadnlar erkekleri taklit edip
fallusa sahip olanlarla rekabete girmekle arzunun etkinlik oldu
unu ve etkinliin de eril olduunu teyit etmi olurlar. Ancak,
kendi snrdalaryla btnleikliine sarnm zevk yle basite
cinsel eylemin kalk noktas, znenin orgazma eriebilmek iin
krmas gereken bir ember deildir: o, btn cinsel znelerin
peinde olduu arzunun mutluluk veren ertelenii, dolaysyla hep
sinin yolculuk ettii yerdir. Genelde kadnlar -onlarn nc kolu
olarak hizmet gren lezbiyenler deil sadece- erkeklerden farkl
olarak oktan sahip olduklar bir eyin peine derler.
Lacann snnete yapt gnderme tartmaya erkek cinselliini
dokunakl bir kar tema olarak katar. Geri bu uygulamann her
eidinden sz ettiini syler ama, aktr ki, kastettii ey, Batl
yorumcularn sakil bir hassasiyetle kadn snneti olarak betimle
meyi yelemi olduklar gerek hadm etme vakalanndan ok, peni
sin sembolik olarak idi edilmesidir. Erkekler hadm edilme kor
kusundan g alr ve cinsel hazza giden tek yol olarak fallik yolu
bilirlerken, kadnlar hazz yaadklarnda kendileriyle btnleik
biimde ieriden glenirler. Onlar kendi vecdlerini retmeye
programlanm daimi motorlardr. Kadnlann kendilerini -erkeklerin
de kadnlan- ikame tatminlerin peinde sonsuza dek komaya mah
km penis yoksunlan olarak grd dncesinden epeyce uzakla
m bulunuyoruz. Lacan bu paragraflarda neredeyse bu algy tersine
evirecek, fallus kulluundan kurtulmu kadnlarn, erkeklerin hep
can atacaklan eye oktan sahip olduklanm iddia edecek noktaya
gelmitir. Kadnlar oktan erkeklerin varmak istedikleri yerdedir.
Byle erkek/kadm ve eril/1diil gibi kavramlarn sonu gelmez
karlatrmalardan kapsaml bir cinsellik gr oluturma aba
snda kasten isyan ettirici bir taraf vardr. Zaman zaman Lacan bu
oyuna ara verir. Aktr ki, bu almalarda yazdklarnn ou,
cinsiyet rolleriyle ya da sradan anlamyla cinsel farkllkla deil,
znenin kuruluuyla ve cinsel znelerin eriebilecei hazzn deiik
ritim, younluk ve tarzlaryla ilgilidir. Yapt cinsiyet rolleri da
lmnda kaba ve keyfi olduu teslim edilen birok ey vardr: gste
riilik kadnca olmakla birlikte erkekler de bunu yaparlar; erkek
arzusunun binlerce nesnesi kadnlarn nnden de salnarak geer.
144 LACAN

stelik, Freudun koyutlad evrensel biseksellik bu tr tanm'


lamalara srekli bir bulanklk vermektedir.64 Yine de, Lacanm
bu meselelerde basite zorlantl bir cinas olduunu veya cinsel
likle ilgili meselelere ar bir grelilik getirmek iin geleneksel
cinsiyet rol kavraylaryla oynadn sylemek olduka yanl olur.
Yanltr nk yazlarnda devaml bir cinsel kutuplama iler;
nk bir erkek olarak konumak, eylemek ya da zevk almakla
ayn eyleri bir kadn olarak yapmak arasndaki fark, bu kutuplu
luu odakta tutmak iin esiz bir frsat sunar.
Lacanm zel ve indirgenemez bir kadn cinsellii kurmaya yne-
lik en esasl abas Seminerinin yirminci cildini oluturan Encoreun
ana blmnde yer alr. God and the Jouissance o f the Woman ba
lkl bu blm (XX, 61-71; MR, 138-48) youn biimde imal ve
kendi kendine atf yapan bir sz icrasnn yazya dkm olup daha
balndan itibaren okuyucuya ve evirmene olaanst glkler
kartr. yle ki, yapt tartma -t r olarak ilmihal, bilmece
kitab ve Pindaros tarz lirik iir arasnda yalpalayan bir metin iin
byle denebilirse tabii- bir dizi kelime oyunu etrafnda rgtlenmi
tir; bunlar arasnda en ak olanlanysa, her ne kadar etki braksalar
da, en mkellef olanlar deildir. Szgelimi, an itaatkr takipile
rinden ve onlarn gsteren eksiklii ya da gsteren, eksikliinin
gstereni gibi deyimlere olan dknlnden sz ederken ca-
fouillage [teklemek] ve bafouillage [bo laf etmek] tabirlerini kul
lanr: bunlannki bocalayan, bo bo geveleyen yknmeci bir dildir
ve Lacanm retisine bal kalmak iin Lacanc syleyiten kopmak
veya onu krmak gerektiini anlamazlar. Lacanm sz oyunu bu
yumuak bal taklitileri konumaya cesaret edemedikleri bir dile
itiyordu. Nitekim, ona kalrsa vajinadan eitli hassasiyet blgeleri
olan bir ey olarak sz etmek ii sersemlie ya da samala ve
kanckla dkmek demektir. Kadn cinselliini uyaran ne varsa
sarsmakla (secouer) feraha erdirmek (secourir) arasnda bir yer
lerde bulunur. Lacann bu tr rneklerdeki mstehcenlii, kadns
lk dman bir alayclkla kadnlar bedensel vecd sanatkrlar
olarak yceltmek arasnda bir kararszlk gsterir.

64) Freudun biseksellikle ilgili grlerine ksa bir rehber olmas bakmndan toplu
eserlerin XIX. cildine (Ben ve d) dipnot olarak konmu editr notuna baklabilir.
FALLUS'UN ANLAMI 145

Ancak, Lacann sz konusu blmnn esas kkrtmalar on-


daki tek heceliler girdabndadr. Kadn bir tm [ali] ya da bir
Tm deildir. O hi de tm deildir. O bir Bir deildir, yalnzca
birden azdr ve birden oktur. O ayn zamanda bir stelik, bir daha-
sdr. O bir evrensel deildir ve bu noktay vurgulamak iin Fransz
cada kadn iin kullanlan harf-i tarif, yani la onu bir evrensel
yapmasn diye kaldrlmtr [Lacanm yazsnda]. Gerek kadnlar
ve gerekse erkekler iin kadn sonu gelmez bir yanstmalar ve
uydurmalar silsilesidir. Peki nedir o halde kadn cinsellii eer
Kadn yoksa, ona mabetlik edecek ebedi bir kadnlk yoksa? o
alan sz oyunlarnn bize sylediine gre, fantezinin en ilkel
dzeyinde, o, penisin yokluunda, tamamnn orada olmaynda
bulunur. Ancak bu eksi ayn zamanda bir artdr, zira fallik ilevi
tanmlayan kk harfle tme sahip olmamak, dalgalanan, dolup
taan eitlilik, durdurulamaz deiimin sevin ve cokusu demek
olan daha byk tme eriimi olmak demektir. Sokrates-ncesi
dnemden Yeni Platonculara dek btn birlik ve okluk felsefeleri,
Lacanm sonu gelmeyen bo gevelemelerine yakalanmtr. Sildii
Kadm tartmak iin, Lacan, hem oturakl hem cafcafl, hem va
kur hem haar, hem sylen yaratc hem de yalan yanl barndrma
yan bir dil uydurmutur.
Bununla birlikte, btn bu nutuun bandan sonuna grlen
ok daha ak yrekli bir taraf vardr. Lacan kadn orgazm diye
bir ey olduunu ve onu fallusun tesine koymak gereini duydu
unu bildirirken samimi bir aknlk sergiler. Peki bu nasl olur?
yle ya, fallus tesi olmayan tek gsterendir ve insan cinselliinin
etrafna tesine geilmez bir snr eker. Lacan bu gre -ka
yldr kendinin olan bir gr- kar bir gr gelitirmektense, bir
dizi birbiriyle balantsz kar nerme sunar. Bunlar Bernininin
Azize Teresasm anarak tamamlanr ki and eyin kayda deer
tek yan syleyecek nemli bir eyi olmamasdr:

(...) Onun hi kukusuz [orgazma] gelmekte olduunu derhal anlamak


iin gidip Bemininin Romadaki heykeline bir bakmanz yeter. Peki
nedir onun zevki \jouisscmce], neredendir onun orgazma gelii? Ak
tr ki, mistiklerin verdii balca tant orgazm yaadklan ama hak
knda hibir ey bilmedikleridir. (XX, 70-71; MR, 147)
146 LACAN

Lacan, Bernininin Comaro Mabedinin sunduu sylemin ayartma


larna direnmektedir. Barok dnemin bu aheserine incelikli veya
zengin bir dille yknmeyi reddeder ve zellikle onun erkeklii
karmak biimde ekillendiriine dair hibir ey sylemez. [Syle
diklerinde] kenarda diz km duran hibir Comaro erkei, hibir
bamelek, sahneyi dolduran hibir ilahi k yoktur. Teresa Lifemda
[Yaam] bamelekten yle bahseder: Elinde altndan bir mzrak
grdm ve demir ucunun bitiminde ateten bir nokta grr gibi
oldum. Bernini de tasarmnda mzra bir kargya dntrmekle
bu silaha baat bir yer verir.65 Lacan dikkatleri vecdolmu Teresa
figr zerinde younlatrr ve onun esrik hareketlerini mistik
boalmlar [jaculations] olarak tarif eder. Fallusun ortadan kald
rl ancak bu kadar ileri gtrlr: boalmalar [ejaculations] sz
c [e] nekinden kopartlm ve hem kar-cinsel iliki hem de
erkek orgazm iin temel olan ierisi-dans ayrm kaybolmutur.
Teresa ve benzeri mistikler sebepsiz, kayna tespit edilemeyen ve
tarifsiz bir haz nbetine karlmtr.
Lacan devamla der ki, Charcot ve ayn nesilden bakalar misti
sizmin tamamen bir boalma meselesi olduunu dnmlerdir.
Ama hayr, hi de deildir. Lacanm diil demeyi tercih ettii tr
den Zevk, kaslarda, dncede, yazda -anlamla hazzn birleik
rn olan significarcem [nem, deer, mana] ortaya kt her
yerde- bulunur. Kendinden zevk almak ve bundan bihaber olmak
bir bakma kadmcadr ama bu, erkeklerin cinsiyetlerinin onlarn
bu hallere erimesini engelledii anlamna gelmez. Kadn cinsellii
nin cinsler arasnda g edip durduunun tartlmaz kant Jacques
Lacann Ecritssinin kendisinin mistik bir atm [jaculation], bir
JacqueS'ulation olmas olgusunda yatar. Kitap gevezelik ve laf
kalabal gibi gelse de, aslnda daha salam bir malzemeden ya
plmtr: bedenin hazz ve zihnin hazz (XX, 71; MR, 147).
Her ne kadar Lacanm bu [Theresa] betimlemesini dramatik
bir ters yz edi olarak grd aksa da, onun nceki yazlarn

65) RobertT. Petersson, T heA rtofEcstasy. Saint Teresa, Bernini and Crashav (1970)
almasnda, Teresann Lifemdan ilgili pasaja ve Crashawun A Hymn to the Name and
Honour o f the Admirable Saint Teresasma yer vermekte, Comaro Mabedini de fotografk
ve betimsel ayrntlarla anlatmaktadr.
FALLUS'UN ANLAMI 147

bilenler muhtemelen buna pek armazlar. Kadnca olanla zdele


me daha ilk yaynlarndan itibaren gzlenmektedir. Gerekten de,
Papin (kz)kardeler zerine Srrealist dergi Minotaurea yazm
olduu makale66 ve bir kadn hastas (Aimee) hakknda doktora
tezinde geen uzun tartma, onun daha o zamandan sradan kadn-
larn alelade bir gzlemcisi olmayp onlarn deliliklerini paylamak
isteyen bir gzlemci olduunu gstermektedir. T he Freudian
TTungdeki Diana, Poenun alman Mektup yksndeki kralie
ve Marguerite Durasm Lol V. Stein -L acanm kitap zerine
deerlendirmesinde- hep ayn ecerede yer alrlar.67 Onlar arln
ve anlalmazln koruyucu azizeleridir. Encore un bu blm bir
bakma sadece bu serideki en son ve en byk zdelemedir ve
dierlerinden tr deil derece olarak farkllar: dierlerinden daha
maniktir ama Kadm Lacann farknda olmadan eril olarak tasar
lad, mantkl dnen, bilgi arayan ve sistem kuran zeknn
nnde engel olarak mitletirmeyi srdrmektedir. Lacanm iinde
uzunca bir zamandr iki dnsel tarz ya da duyarllk arasnda bir
tartmann srp gitmi olduu ve imdi nnn zirvesinde bir
matre-'penser [dnce ustas] olarak kendini bu tartmay
hayran bir kamuoyunun nne aka koyabilecek gte hissettii
sylenebilir.
Ama bundan ok daha ilgin bir ey daha olmaktadr ve balk
taki Tanr ibaresi bize bu konuda bir ipucu vermektedir. Blmde
Tanr ayn anda iki eye karlk gelmektedir: Erkek cinselliinin
buyurduu ve psikanalizin Hristiyan ilahiyatyla geici bir ortaklk
yaparak sonsuz eitlilikteki insani balamlar iinde aa karmay
baard Birdir. te yandan, o, ayn zamanda, dar anlamyla cinsel
iliki denemeyecek malum bulumalarda eler arasna giren Ote-
kidir: Materyalist diye tabir ettiimiz kiiler benim bu ak ilikisine
nc ahs olarak tanry -neden olmasn- sokmama niye bozu
luyorlar? yle ya, menage troisy [ak geni] hi mi bilmezler,
hi mi balarna gelmemitir? (XX, 66; MR, 141) Bu esnada, Lacan

66) Bu makale De la psychose paranoaquea bir ek olarak yeniden baslmtr (Seuil,


1975, s. 389-98).
67) Catherine Clement, Vies et ligendes de]acques Lacan (1981) adl kitabnda Lacann
eserlerindeki kadn eceresinin izini srmektedir (zellikle bkz. s. 217-27). Lacanm
Hommage fait Marguerite Duras, du ravissement de Lol V. Stein 1965te kmtr.
148 LACAN

tekrar tekrar belirtir: cinsel iliki diye bir ey yoktur; nk her ne


kadar her e tekinin Otekisi karsnda zne roln oynamak
taysa da, bu rol tertibi asla bakm ya da karlkllk retmez; dil
onlar arasnda her zaman kontrol edilemez ve kurtulunmaz fazladan
bir tekilik yk, Tann denebilecek kadar her yerde hazr ve nzr
ve tmgl bir nc ahs yaratr. Kadn zevkinin zgl avantaj
bu her iki tanrya da galebe almasdr. O daima hem Biri tamam
laycdr hem de onun onuruna dikilebilecek her sistemin dma
ndr; ayn zamanda kendilerinden geerek Otekilikten ve onun
fenalklarndan uzaklarlar. Orgazmdan nadiren byle ar bir fel
sefi yk kaldrmas istenmitir.
Bu tartmay evreleyen ilahiyat glgesinden daha da srad
olan, gerek tartmann esas vurgusunun ve gerekse onun saysz
polemik eklentilerinin Lacann kiilii etrafnda dnmesidir. B
lm, Jean-Luc Nancy ve Phillippe Lacoue-Labarthem Le Titre de
la lettre (Harfin Bal) balkl ve Derridac yapskm perspekti
finden Harfin etkenliini eletiren kitabna bir karlkla balar.
Lacanm verdii karlkta ne kitabn yamaklar diye nitelenen
yazarlarnn ne de Derridanm ad anlr. de Lacann okuduu
rahmetin isimsiz muhatabdr:

Daha nce, sizi ak amac beni gzden drmek olan bir yorumu
paylamaya tevik ederken bir ya da br anlamdan yana kmak,
aktan ya da nefret denen eyden yana olmak konusunda duraksa
dm, geri durduumu, tereddt ettiimi grdnz; byle bir yoru
mun, itibar etmemekten baka bir eyden sz etmeyen, bundan daha
azn amalamayan birini yldrmas pek gtr. (XX, 64; MR, 139)

Bu analistin hastann konumasn dinlerken gstermesi gereken,


nizami biimde askya alnm ilginin ykseltilmi bir eididir.68

68) Nizami Askya Alnm Dikkat: Freuda gre analistin analiz greni dinlerken
taknmas gereken tavr: znenin syleminin hibir vehesine a priori olarak zel bir
nem vermemelidir; bu, analistin kendi bilindmn olabildiince serbeste ilemesine
izin vermesi ve genellikle dikkatini ynlendiren saikleri askya almas gerektii anlam
na gelir. Bu analiste verilen bu teknik t, analiz gren zneye konan serbest ar
m kuraln tamamlamaktadr. (Laplanche ve Pontalis, The Language o f Psycho-Analysis,
s. 43.)
FALLUS'UN ANLAMI 149

Le titre de la lettreden yara alp onun saf kurban olduktan sonra,


imdi, Lacan, akla nefretin zerinde atmalarn sergileyecekleri
bir kamusal sahne oluvermek zere ehitliin tesine uzanmaktadr.
Varsn ustayla yamaklar garez dolu hicivler yaynlasnlar, naslsa
burada onlar bulacak kiisel olmayan bir intikam ve onlar o sefil
halleriyle barna basacak koulsuz bir ak var. Lacan oktan Tan-
nvari bir pozisyona kaymakta ve kendini Teresac son aama olan
z-Tanrlatrmaya hazrlamaktadr. Nitekim, blm batan aa
bu minvalde kurulmutur: karmzda Ben deme cretini gsteren
ve her an yarelerini gsterip kehanet kabilinden otoritesini perin-
lemeye hazr bir kuramc durmaktadr.
Gelgelelim, bu yarelerin en ok actanlar eletirmenlerinin
atklar deildir. Bunlar byle bir yazann kendi kendine ettikleri
yannda minik inelemelerdir. Bir sistem yaratmtr ve artk onunla
balantsn koparmak istemektedir. Gsteren, fallus ve dierle
rinden oluan bir jargon icat etmitir, ama artk o jargondan bahse-
dilmesine bile dayanamamaktadr. Hepsinden nemlisi, kendisinin
de teslim ettii gibi, insani olmayan diye nitelenmesi yanl olma
yacak, alabildiine korkutucu bir dnya manzaras izmitir (827;
324): zne en bandan beri ve sonsuza dek blnmtr; arzu
imknsz bir hedefin umutsuz takibidir; fallusun saltanatysa kayg
ve korku zerine kurulu bo bir gsteritir. imdi bir k yolu
bulmas gerekmektedir. Farkl bir gr iin hazza dner. Daha
nceki almalarnda ok defa ayartc biimlerde boy gstermi
olan jouissance artk balca kurtarc kavramdr:

Kiinin deneyimleyip de hakknda hibir ey bilmedii bu jouissance


bizi varoluta-srar [ex-sistence] yoluna koyan ey olmasn? Hem
niin Otekinin bir yzn, yani Tann yzn kadnn zevkine yas
lanr biimde yorumlamayalm? (XX, 71; MR, 147)

Kendi kuramnn iddetinden kurtarmas iin ltufkr bir gce


ba vurulmaktadr. Crashawun Azize Teresa iin yazd nl ilahi
de dedii gibi, Lacann yaralarnn da aladka derdine derman
merhem saldn syleyebiliriz; bu ila niyetine edebiyattan daha
iyisi de beteri de yoktur. Kadnlar varolu-srarlanyla onun tekrar
metnin hazlarna dnmesine klavuzluk ederler.
150 LACAN

Lacanm mbalaal Kadn gr fallus iktidarnn dardan


devriliini mi, ieriden baltalann m, yoksa takma bir isim altnda
srp gidiini mi gstermektedir? Lacan kadn cinsellii dedii
eyi didiklemeyi braktnda ortada kadn bedeni namna pek bir
ey kalmamtr. O beden Bemininin deil, Brancusinin elinden,
organlarn dzletirip belirsizletiren, d yzeylerini parlatp ondan
erkekler iin bir ayna daha karan Brancusinin elinden gemitir.
Kadnlar onlarn [erkeklerin] vecdi, esrikliidir ve bu yzden onla
rn kskanlna maruzdurlar; ama esriklikleri getiinde ne
yaptklar doru drst bir ey vardr, ne de syleyecek szleri.
Lacan gibi deil yani. nk o, ne zaman yazar oluun ve kadn
oluun grkemli doruklarndan aa inecek olsa, kendini yine ya
cinsiyetsiz ya da eril olan ilksel yaplarn, yarlmalarn veya yrtl
malarn sahibi olarak bulur. Bunlarn cinsiyetsiz olmas -taleple
ihtiyac ayran Spaltung durumunda olduu gibi- ve gsteren yete
neine haiz olmalar iin bunlara bir cinsiyet verilmesi gerektiinde
bakmaya deer tek bir yn vardr: fallus. Baknz lingamdan
yoniye* kayacak olursa, bir yapdan dierine deil, yapnn kendi
sinden onun tarifsiz ve bitimsiz au'del'sna [te yanna], yani u
yokluu evreni nafile klan (819; 317) zevke kayacaktr.
Freudun trajedi anlay genellikle psikanalize Sophoklesi gr
n mirass olmaya layk yzlerce yllk bir grnm verirken,
cinsiyet rolleriyle ilgili kurgulan psikanalizin gen, oyunbaz ve otur
mam grnmesini salar. Three Essays on the Theory o f Sexuality'de,
kendisini cinsel hurafelerle dolu karanlk adan yeni bir aydn
lanmaya yolculuk eden biri olarak sunar. Peki ne kadar yol alr?
Cinsel zelliklerin kltrel rnler olduunu ve onlarn ideolojik
dayanaklarnn zmlenebileceini aka grr, ancak ataerkil
erkek cinsellii merak uyandran bir biimde sorgulamaya direnir.
Srekli olarak dier cinsel ynelimlerin kendisine gre tasnif edilip
deerlendirildii zmlenmemi bir koordinat olarak dner gelir.
Birok ynden muhalif olan Lacan, soruturmann bu alannda ka
rarl biimde ustasna sadktr. Gerekten de, cinsel farkllk zerine
yazdklarnn ou Three Essays ile Freudun daha sonraki alma-

* Lingam ve Yoni, Hinduizmde, srasyla, tanr iva ve tanr aktinin sembolleri


olarak tapnlan fallus ve vulva figrleridir, (.n.)
FALLUS'UN ANLAMI 151

lan olan Femininity (New Introductory Lee tures, XXII, 112-35) ve


Feminine Sexuaiity (XXI, 225-43) eserlerinin karmak bir yeniden
biimlendirmesidir. Ancak, Lacanc-Freudcu fallus tapsnda
gln bir taraf olsa bile, onun baarsn akldan karmamalyz.
Bat iin insan cinselliini dnlebilir, zamanla hakknda tutarl
ve kapsaml bir kuram kartlabilecek bir konu klmaya yardmc
olmutur. Bir sonraki neslin kuramclar -cinsel farkllk tartmasn
nihayet karanlk adan karmakta olan feminist dnrler- iin
vazgeilmez bir mukaddime ve ibret yks olmutur.
6

Sonu Olmayan Kuram

1960lann bana gelindiinde, Lacann kuram en azndan iki an-


lamda tamamlanm vaziyetteydi. Bir yandan, Freudun retisinin
tutarl bir dnmyd. Bu dnemde, Lacanm Freuda geri d-
n ya ilk metinlere benzersiz bir sadakatle harfiyen bal kalma
abas olarak ya da bambaka bir amac -Freudunkine rakip yeni
bir psikanaliz kurma amacn- gizlemek iin tasarlanm basit bir
slogan olarak anlalabilirdi. Ancak, o vakte gelindiinde artk iki
grn taraftarlar iin de apakt ki, Lacan, Freudun gzerghn
da yer alan belli bal her noktay gzden geirmi ve temel psika-
nalitik meselelerin hepsini yeniden kavramsallatrmt. Bir dier
deyile, Lacanm kuram ilgili hibir eyi darda brakmam olmas
anlamnda tamamd. te yandan, harici hibir snr olmamas anla
mnda da tamamd: insan deneyimi kapsamnda olup da hakknda
ilke gerei susmak zorunda olduu hibir ey yoktu. Her havada
yolculuk edebilir, her dereden avlanabilir ve her masaya oturabi
lirdi. nk o, her insann iinde yaayp ld arzulayan konu
154 LACAN

mann kuramyd. stelik, yle komularyla dosta syleen kuram


lar arasnda bir kuram da deildi. Bir btn olarak insanln sy
leisine kulak kesilmis bir dinleme istasyonu, tasarm halinde bir
insan dnyas modeli, eylerin olduklar gibi resmedildii ok n
anst bir portresiydi.
Anglo-Amerikan psikanaliz geleneinden insafl bir gzlemci bu
noktada yle derdi: Btn bunlar iyi gzel de, bizim iimiz hastalarla.
Sizin arzulayan konuma ve diyalektik zneleraraslk kavramlannz
sizin klinik deneyiminizden ktysa, bana ltfen benim iin bunlardan
beklenen klinik sonularn neler olabileceini syleyin. Lacan oku
masnn neticesinde benimle hasta arasndaki konuma biimine ne
gibi deiiklikler getirmeye almalym?69 Lacann 1960-1975 dne
minde yaynlanm almalan bu tr sorulara ak bir yant iermez.
Nitekim, bunlar, Lacanm daha az deil daha ok kuramsal olma
eilimde olduunu, oktan tamamlanm olan modeline bir sr
alt mekanizma eklemekte olduunu gsterir. Arzuyla ilgili grn
daha da gelitirmekte ve yeni bir gayretle birka yldr atl kalm
iki konuya -psikanalizde nesne ve insan zamansallnn yaps konu
larna- tekrar el atmaktadr. Bu blm Lacanm kuramsal imgele
minin bu sonuncu srad maceralarna aynp muhayyel gzlemcimin
sorduu sorulara ancak kapan deerlendirmelerimde az ok aynntl
bir yant vermeye alacam.70
Yine de, uras peinen aklk kazanacaktr ki, genelde sreksizlik
ve blnme terimleri zerinden dnen Lacan, kuramlatrmay ve
klinik uygulamay birbirinden ayr grmez. Kuramlann karmakla
mas, psikanalizin ilenmemi malzemelerinin batan karmak olma
sndandr: Analiz, bizi, nemsiz varlklarn bunca incelikli ve karma
k bir diyalektikle dolu olduunu grmeye altra; bu hal egonun
kusurlan arasnda banalliin en sonda geldii gereiyle de aklana
bilir. (733; MR, 95) Lacanm dili de bize srekli olarak analistin saf
znelik mantndan sradan konumann boluklarna, fazlalklanna

69) Lacarm klinik almalar Stuart Schneidermanm Retuming to Freud. Clinical


Psychoanalysis in the School o f Lacan (1980) kitabnda incelenmitir. Bu kitap Lacan dahil
olmak zere eitli Lacanc analistlerden alnan vaka materyallerini bir araya getirir.
Rosine Lefortun Naissance de lAutreu (1980) ise Lacanc perspektiften yaplm iki
ayrntl rnek vaka almas ierir.
70) Bkz. aadaki tartma.
SONU OLMAYAN KURAM 155

ve karklklarna doru her gn yapmaya hazr olmas gereken yolcu


luklar hatrlatr. Argolar, ataszleri, sloganlar, nidalar ve akalar
eklindeki bu tr bir konuma Lacanm kuramsal yazsna yaylr ve
her sapakta bizi analistle hasta arasnda cereyan eden szl cebelle
meye gnderir. Gerekten de, bundan daha da ileri gidip konuma
dilinin kuramm hafifletilmi diline zel bir stnl olduunu ve
bu stnl kuramc yazsn sokak diliyle enilendirdii zaman
da srdrdn syleyebiliriz. Lacana gre kuramn herhangi bir
eyi oldurmas, kotarmas ya da kimi eyleri dierlerinden daha nemli
klmas sz konusu deildir. Kuram ne kadar eksiksiz olursa o denli
gszleir. Kuram kurucu kolayca kendi baarsnn kurban olabilir:
balangta belirli birtakm mahdut meselelerden evke gelip sonuta
aslsz bir szel evrenin talihsiz sahibi olarak bulabilir kendini. Ortada
savunulacak davalar, aa vurulacak samalklar, hafifletilecek ac
lar ve peine dlecek hazlar olduuna dair her tr anlay kaybe
debilir. Kuranm sesi kasvetli bir gnde kurumu yapraklarn kard
hrt kadar mahzun olabilir. Byle bir zemin zerinde, konuma
parlaklar: bahse konu olan znedir ve lm bir heceden dierine
an rerken bile jouissance kagelir sakland yerden. Konumada
her ey oynanmak iin hazr bekler. O, halinden honut kuramcnn
kaybettii honutsuzluk diyandur. Lacanm kuramnn imdi deinece
im ve genelde hayli soyut eklentilerinin hepsini, dolambal yollar
dan yeniden katlmaya altklar kiileraras iletiimsel etkinlikle
ilikilendirerek anlamak gerekir.
Dayanacam almalarn ou Ecritsnin son blmnde toplan
m olanlar: The subversior o f the subject and the dialectic o f desire in
the Freudian unconscious (1960), The position o f the unconscious
(1960-1964), On Freuds Trieb and the desire o f the psychoanalyst.
Freudun Trieb kavram ve psikanalistin arzusu zerine yazdklar
(1964) ve Science and Truth (1965). Bunlarn yan sra Seminerin
XXII. kitabna (RSI) gnderme yapacak, XI. ve XX. kitaplara,
yani The Four Fundamental Corcepts o f Psycho-analysis ile Encorea
da dneceim. Arzu ve Nesneleri -bu iki terimin ve bunlar birle
tiren eksenin tipik istikrarszlna ramen- bu almalar iin uygun
bir toplu balk olabilirdi.
Lacanm arzu kavramn daha da inceltmek iin yapt alma
larn ou bal bana betikbilimsel bir nitelikte olup yaratt so
156 LACAN

nular bakmndan arzu nesnelerine ilikin anlatsna gre daha


dar kapsamldr. Lacan, Freudun kimi teknik terimlerinin eviri
ve aktarma srasnda anlam deitirdiklerinin akademik dnyada
bu anlay moda olmadan ok daha nce bilincine varm ve bu
tr deiimlerin ima ettii rtk ideolojik kaymalar tespit etmekte
uzman olmutu. Freudun Trieb [drt] kavram bu konuda zellikle
ilgin bir rnekti. Standard Editionun yaynclar onu instirct [igd]
olarak evirmeyi yelemi ve bylece insan zihninin dinamiklerine
dair bir terim olan T rieb ile zoolojiye ait bir terim olan 1rstinkt arasn-
da Freudun yapm olduu kesin ayrm karmlard. Lacana gre
byle yapmakla terime bir dizi sahte kimlik kart vermi olduklar
gibi onu olduundan ok daha biyolojik bir eymi gibi de gstermi
oldular. Drive [gd, saik] ve onun Franszcadaki yaklak karl
olan pulsion kavram tercihe adaydlar, ama her iki tercihte de
Freudun kavramnn muhalif zelliini korumak iin ilave ted
birlerin alnmas gerekirdi (543). Lacan, Tton ve Roma dilleri
arasnda sz oyunu yaparak Derive szcnn -drive-derive-derive
[srme-srklenme-treme]- doru bir Franszca karlk olduunu
ileri srer (803; 301 ve VII, 132, XX, 102). Bu terimin uygun bulun
mamas halinde kanksanm Franszca pulsion teriminin ok dik
katlice kullanlmas gerekecektir. [Yirminci] yzyln balarnda
Freudun Trieb terimini evirmek zere impulsion [itepi] szcn
den tretilmi olan bu terimin olaan mesleki kullanm asndan
bariz bir kusuru vardr: insan arzusunun birtakm istikrarl tiplere
ya da elere -h er birinin bedensel kayna, amac ve o amac
tatmin etmek iin kullanlabilecek nesne veya nesneler arasndaki
yine benzer biimde istikrarl birtakm ilikilere gre ayrt edile
bilecek elere- ayrtrlabilecei kansn vermektedir. Freud
Three Essaysin ilk (1905) basksnda bu tr eleri -Partialtriebe
ya da ksmi itkiler olarak- birbirinden ayrmaya almt.71 Fakat,

71) Parcialtrieb (bileen igd ya da drt): Psikanalizin cinsellii ayrtrmakta


tespit edebildii en temel unsurlarn her birini ifade eden terim. Bu nitelikteki her
element bir kaynakla (rnein, oral drt, anal drt) ve bir hedefle (rnein, dikizleme
drts, domine etme drts) belirtilir. Bileen nitelendirmesi basit biimde bu
drtlerin bir cinsel drtler snfnda yer alan mnferit tipler olduklarm anlatmaz,
terimin her eyden nce geliimsel ve yapsal bir anlamda deerlendirilmesi gerekir:
bileen drtler evvela bamsz olarak ilev grr, deiik libidinal rgtlenmelerde bir
araya gelip kaynama eilimi gsterirler.
SONU OLMAYAN KURAM 157

Lacan, Freudun bir yandan drtlere ilikin psikanalitik kuramn


bir sylenbilgisi olduunu teslim etmi olmasna ramen bu tr
tasnifleme abalarn, tevik etmekte oynad rol olduundan daha
az gstermektedir (XXII, 95).
Lacann Trieble ilgili betikbilimsel irdelemelerinin altnda yatan
olduka genel bir ama vardr: arzunun tarihini onun en uzak ky
larndan, onun imknszlklanmn gr asndan yeniden yazmak
(852). Triebin Instinkt tarafndan ilhak edilmesine izin verenler
kendilerine bir gvenlik a -arzulayan insanla igd-ynelimli
canllar arasnda doal bir kar ortakl- kurarlarken, Lacan,
Freud okuyucularn kkensel bir beance'm [yank/aklk] savunma
sz uurumuna geri getirmektedir. Bu uuruma geri dn yolculu
unun gizemli bir taraf yoktur; btn mesele Freudu onun dz
anlaml konumu olduu yerde dz anlamyla almaktan ibarettir:
Arzunun zerine kurulduu eksiklii yaratan hadm edilme varsa
ymdr. (852) Arzu, kaynak, ama ve nesne bir araya geldiinde
deil, oktan arzulayan tekinin hayr demek iin mdahale
ettii anda meydana gelir. Hadm edilme varsaym hem bu Ote
kinin yasasna boyun emek, hem de onun arzusunu kskanlkla
kendine mal etmek demektir; dolaysyla, daha ortaya kt an
dan itibaren bir imknszlktr.
Arzu elbette sabitlemeye urar ve onun grece sabit biimlerini
ayn ayr isimlendirilebilir drtler olarak dnmek kimi alardan
psikanalizin amacna gayet iyi hizmet edebilir. Ancak, Lacanm
imdiye kadar tercih etmi olduu bak as, resmin orta yerine
eksiklii ve yasa yerletirip drtleri onun etrafnda dndrmek
tedir. Tekil olarak dnlrse veya dnldnde her drt
imknszln izini tar: her biri doygunluk noktasn arayan ve
bulamayan arzudur. Bu noktay bulmay baaramaynca kendini
yok etmeye urar ya da ksmen urar: her drt gerekte bir
lm drtsdr (848). Lacan daha baka birok balamda olduu
gibi burada da Freudun Todestrieb (lm drts) kavramn,
onun etkinliinin sadece gsteren zincirine ikin olduuna hkme
derek, basitletirmektedir.72 zne gsteren tarafndan ketlenmi

72) Freud bu terimi 1920de (Haz ilkesinin tesinde) ne srm ve meslek yaamnn
sonuna dek kullanmaya devam etmitir (XVIII, s. 38-41 vs.).
158 LACAN

ve dolaysyla iine bir lm anlay zerkedilmi olarak ortaya kar.


stelik, bu bir alanma olmaktan ok bir zehirlenmedir. lm
zevki znenin deneyimle edindii veya aresizce son bir defa alna
cak zevk diye yneldii bir ey deildir, zira gsterenin tehlikeli ve
reddedilemez bir armaan olarak batan beri oradadr. Drt, var
ln oyulmu merkezinin etrafnda dnp durduka darya, tatmin
vaat eden nesnelere doru ekildii gibi, ayn zamanda ieriye,
zaten bildii bir kaybn en tam biimine doru ekilir.
Lacanm bu ar fikri ortaya atma cretini gstermiken niye
arzunun zerinde iledii nesnelerin kaba bir emasndan baka
bir ey eklemeye gerek duyduu ilk bakta ak deildir. Zira bu
biimde nitelendirilmi olan arzu kelimenin tam anlamyla bir zihin
olgusu olmutur: arzu nameyi almaya balaynca her eit ve du
rumdan nesne, rengrenk ama kuramsal ekicilii olmayan bir
dansa katlmak iin akn eder. Zaten Lacan da Freud ve onun ilk
izleyicilerinin bu konuda gelitirdikleri gre pek de itiraz edebile
cek bir konumda deildir. Bu kiilerin nesneden ve nesnelerden
sz ederken kastettikleri, birtakm farkllam ama yine de temel
bir ortak zellii srdren varlklard. Nesne, drtlerin yneldii,
ak veya nefret duygularnn baland ya da bireyin isteklerini
nemsizletirecek kadar -alg ve bili alanlarnda- ayr bir varolua
ve istikrarl niteliklere sahip olan ve nesnel olarak orada durabi
lecek ey biiminde dnlebilirdi. Psikanalitik gr asndan
ortak zellik iselliktir: alg nesnesi bile ancak bireysel tutku ve
duygulanmn i sahnesinde boy gsterdii lde ilgi konusuydu.
Analistler isel nesnelerin -ksmi ya da btn, gerek ya da d-
lemsel- disiplinleri iin vazgeilmez bir aratrma konusu tekil
ettiinde genel olarak hemfikirdiler. Bunun tesinde, isellik ke
simlerinin nasl tasnif edilebilecei ve sralandnlaca konulannda
ayr dmekte elbette serbesttiler. Bu vakte kadar temel Freudcu
terminolojinin ok geni bir ksmn yeniden tanmlamay baarm
olan Lacan pekl nesne meselesine dokunmadan da edebilirdi.
Baka bir yol seti. ayet arzu srklenme, sapma, yoldan kma
ve acayipliktiyse, nesne -karlkl olarak birbirini teyit eden gele
neksel anlamlan iinde- bununla uyumaz bir tezatlkla asudelik
ve dzen akla getiriyordu. Gerekten de, pek zararsz grnen alg
nesnesi, sistematik biimde yanltc olan at bir mefhum, psika
SONU OLMAYAN KURAM 159

nalizle felsefe dilleri arasnda gvenilmez bir kpr olarak dn-


lebilirdi. yle ya, alg felsefecileriyle psikologlar ne zaman maddi
dnyay temsil edici unsurlardan rnek vermek zorunda kalsalar
ounlukla ba vurduklar orta ebat manifaturalar andran baka
ne vard Freudcu hanede? Neredeydi onun masalar, sandalyeleri,
fincanlar, fincan altlklar? Bu eyann zihinsel imgeleri ve art-
imgeleri neredeydi? Psikanaliz asndan bunlar sadece arzunun
ana takldklar lde vard ve bir kere takldklarndaysa onlarn
o nadide vasflar -kararllk, sreklilik, btnlk ve ayrklk zel
likleri- dalmaya balard.
1960lardaki yazlarnda, Lacan, hem nesne tartmasn kabaca
alglayan-alglanan modeli denebilecek tasavvurdan korumak hem
de nesneyi sahip olduu deikenlik zelliiyle ayrt edilir klmak
ynnde byk aba harcamtr. Teknik dilinde zaten buna uygun
ve ok ynl genel bir terim - teki- yer alyordu, fakat gsteren
bahsi gibi teki bahsi de kolayca kaba ve hantal bir hal alabilir ve
nesnenin Lacanm kovmaya alt zelliklerini hafif Hegelcileti-
rilmi bir biimde tekrar ieri sokabilirlerdi. teki teki olarak,
nesne de deiken olarak tutulacaksa eer, yeni bir retorik -La-
cann arzu nesnelerinde grd evrensel bozulma eilimini ku
ramsal bir uraktan dierine geerken tekrar bulup karmasn
salayacak bir syleyi- gerekliydi. Bu amala, zel trde bir me-
mento mori [lm ya da lmllk andac] aramaya koyuldu. Yo-
rickin kafatas* uygun kamazd, ne de Poussinin Et in arcadia
ego [Ben de Arcadiadaym] ** tablosundaki -Louvredaki versiyonu-
o obanlarn karsna kvermi grnen mezar uygun olurdu.

* Shakespearein Hamlet oyununda (V. perde) geen saray soytars Yorickin


kafatas, (.n.)
* * Fransz ressam Nicolas Poussinin (1594-1665) Arcadial obanlar adyla da bilinen
ve iki deiik versiyonu bulunan nl tablosu. Arcadia, Yunan mitolojisinde Peloponnesos
Yanmadasnm ortasndaki dalk blgede yer ald ve zerinde tanr Pana tapman
obanlarn nympha ve satyrlerle birlikte tasasz ve elenceli bir kr hayat srdkleri
rivayet edilen efsanevi bir lkedir. Poussinin tablosunda ise stnde Et in arcadia ego
yazl bir mezarn etrafnda aknlkla toplanm bir grup Arcadial oban tasvir edil
mektedir. Ben de Arcadiadaym ya da Arcadiada bile varm eklinde evrilebilen bu
ksa Latince yazt resmine bu biimde yerletirmekle Poussinin adeta lmn kendisini
konuturarak Arcadia gibi bir yeryz cennetinde bile lmden ka olmadn anlatmak
istemi olduu sanat evrelerinde yaygn bir grtr, (.n.)
160 LACAN

Her konumada bulunan ve artk kuramn kendi metnine girme


sine izin verecek kadar cretkr olduu trden bir kurukafa olma
lyd. O gerek Poussinin tablosundaki Arcadialnn mezartama
kazl uursuz hitabede, gerek oradaki obanlarn yaznn anlamn
skme abasnda, gerek hastann konumasnda, gerekse terapistin
yorumlayc mdahalelerinde bulunan bir lmllk imasyd.
Bu biimde kavranan nesneye bir isim verilmitir: objet a, kk-
teki-nesne: kk a, Autreun [Franszcada teki] kk harfli
biimini [autre] simgeliyor. Bu isim zamanla gcn kaybedince
Lacan ve izleyicileri ondan yan cebirsel bir tarzda a diye sz etmeye
baladlar. Bu terime zamanla atfedilegelen snrsz ifade gcne -
insan deneyiminin oktan lm denen sonla [omega] damgalanm
bayd [alpha]- ramen, Lacannki bir bakma talihsiz ve kafa
kartnc bir tercihti. Zira ok nceleri de bir kk-teki-nesne-
den sz etmi ve bundan olduka farkl bir ey kastetmiti. Bu a
hi de teki olmayan tekiydi, nk daima dnl, birbiriyle
yer deitirebilen bir iliki iinde bene balanmtr (II, 370; 321).
Sembolikin deil mgeselin eseriydi. Seminerin Freudun Kuramnda
Ben ve Psikanaliz Tekniine ayrlm ikinci kitabm [The Ego in
Freuds Theory and the Technique o f Psychoanalysis] (1954-5) megul
eden balca sorun Ben-Benin Muadili kilisinin an basit ve mutlak
grnmesini engellemekti. Zira yansmal ilikide taraflar yle ben
zerin benzere karlkl bakyla meydana gelmezdi: ikisi arasndaki
alan aktarma istasyonlaryla ve alternatif aktanm yollaryla doluydu.
Bu ilk a genel anlamda dnyayd, tabii ne kadar aynasallatmlabi-
lir ya da imgesel bir eksene daltabilirse o kadanyla dnya. Diya
lektik zne-teki kilisinin de kaba taslaklk dknlnden
bir ayrntnn mdahalesiyle kurtanlmas gerekiyordu. Her ne kadar
sonraki a da birbiriyle ztlatrlan taraflarn arasnda kalm ve
yine geni anlamda dnyaya karlk gelmise de, seyri epey farkl
olmutur: dilin iinde skp kalm ve kendisinden geen tm
mesajlar arptan bir aktarm istasyonu olmutur.
Demek ki, obje t a, daha nceki kk teki gibi her ey olabilir,
fakat yine de dlama kurallaryla iler. Arzunun dedii her ey
veya herhangi bir eydir ve arzunun olmad yerde olamaz. A re-
mark on Daniel Lagaches report (1958-60) yazsnda, Lacan, terimin
hem kapsaml hem de dar oluuna deinir:
SONU OLMAYAN KURAM 1 6 1

a veya arzu nesnesi, modelimizin onu yerletirdii balang nok


tasnda ilev gstermeye balar balamaz arzu nesnesidir. Sz konusu
olan para-nesneyse eer, onun, bu noktada bedeni tasavvur eden
aygtn basite bir ksm ya da kopuk bir paras olmad, tersine, daha
ilk andan itibaren bir yap esi olduu ve yapnn iinde ve -de
yim yerindeyse- kt oyununda devam eden bir elde datlan k
tlar gibi bulunduu anlamma gelir. Bedenin eklentileri arasndan
bir arzu indeksi olarak seilmi olduu nispette, onu oktan ycelten
bir ilevin, hem de daha ilevi yerine getirmeden nce ycelten bir
ilevin temsilcisidir - bir yoklua ynelmi iaret parmann ilevi
gibi; [parman sorduu] est-ce [bu mu] sorusunun sz konusu yok
luun nereden konuuyorsa oraya ait olduunu sylemenin dnda
syleyecei hibir ey yoktur. (682)

Lacann burada szn ettii ey optik bir modeldir ve a bu modelin


anlalrln srekli olarak baltalayan eydir. nsan bedeni ister
btn olarak isterse paralar halinde ayna gibi yanstlabilir, ancak
onun belli blgeleri daima aynann kavrayndan kaar. Bedenin
eklentileri, fallus ile onun ikame ve trevleridir ve bunlar hem
arzu gstergeleri hem de arzu nesneleridir. Bunlar bir yapnn iine
skm kalm bir halde orada dolanr dururlar ve bu yerinde dur-
mazlklar yznden hibir optik aygtn bunlar yakalamas mm
kn deildir. Lacanm paragrafnn sonundaki mecaz, yalnzca bu
motifleri bir araya getirmekle kalmaz, kendi iinde objet ay olu
turan aynasalln reddiyesini de canlandrr. Rnesans resimlerin
de ok sk grlen ve son derece belirgin bir ikonografik ama
tayan kalkk iaret parma burada kararszca sallanmaktadr.
rnein, Raffaellonun Atina Okulu resmindeki Platon figr yu
karya ynelmi parmayla baka bir dnyadaki idealar alann
gsterirken, Lacanm metninde bir eklenti, hem kendi krlganl
na hem de kendi arzulama jestinin iinde gerekletii dnyevi
yokluk ve yitim hallerine iaret etmektedir. Yine ayn cmlede
daha nce sk sk kullanm olduu bir kelime oyununa yeni bir
boyut ekler.73 S, yani es olarak telaffuz edilen ve imdiden zne,

73) rnein bkz. The Ego in Freuds Theory and in the Technique ofPsychoanalysis (II, s.
370; 321).
162 LACAN

sembol, gsteren ve das Es, id anlamna gelen S burada ilaveten bir


de bilgikuramsal bir tin kazanmaktadr. Parman soru soran bir
biimde kaldrrsan, yant olarak kendi sorundan, yani est-ce?ten
[(bu) mu?] baka bir ey bekleyemezsin: kendi Esinin alacakaran
lnda olduundan baka trl veya baka bir yerden konuamazsn
ve bu seni zorunlu olarak soru kipine mahkm eder.
Lacanm objet a betimlemeleri bir karnaval havasnda dzen
lenmitir ve ou zaman insan hayrete drebilen kural tanmaz
bir arszlk ve atelilik gsterir. rnein, Subversion of the subject
balkl yazsnda, Lacan, iinde objet a y stn gelen son para
olarak sergiledii hayali bir anatomi mzesi kurar. Lacan nce ilan
eder: dudaklar ve cinsel ynden duyarl dier erojen blgeler bede
nin kenarlarnda -yani bir yarn [coupure] ya da kesintililiin
gzlemlenebilecei yerlerde- bulunur. Yark ayn zamanda psi-
kanalitik kuramn genelde birbirinden ayr tuttuu para-nesneleri
meydana getirir. Ancak, Lacan cinsel ynden duyarl blgelerin
ve temsili para-nesnelerin [meme ucu, dk paras, fallus (imge
sel nesne olarak), i] standart listesine kendinden, hem de en
kabasndan bir kesik daha katp her tr mantksal uygunluk anla
yna ters der grnen bir baka liste daha ekler: sesbirim, bak,
ses - yokluk (817; 315). Edebi sanatlar arasnda saylan kategori
hatasdr [galat] bu. Lacan hatalarnn yava yava beliren dzelt
melerden geermi gibi grlmesini salayacak olan eksik kate
goriyi sonradan sunup da dudak, dk, meme ucu, bak ve hilii
birbirine balayan kesintisiz bir yol atnda bile onun bu listeleme
ileminin vahilii hl dizginlenmi deildir.
Btn bu nesnelerde ortak olan ey, der Lacan, hibirinin ay-
nasal bir imgeye sahip olmamasdr. Ancak kendi listesiyle nceki
psikanalitik tartmalarda hazr bulup kullandklar arasnda bariz
bir kopukluk vardr. Kendi listesinde yer alan unsurlar ayn anda
hem aynaya drlemez nesneler snfnn birer elemandrlar
hem de sembolik olarak bizatihi bu snfn temsilcisidirler. Ses ve
bak denetlenemez bir objet a 'Iar yndr, Lacanm listesini tum
turakl biimde kapatan hilik ise bu tr nesnelerin iinde belirdii
genel durumdur. Bu formlletirmede zne artk kendi dnda
uzanan bir dnyaya gnderme yapmaya yahut bir biimde onunla
balant kurmaya gc olmayan bir gsteren zinciri boyunca serilmi
SONU OLMAYAN KURAM 163

deildir. nk artk Lacan gndermesellik hayaletinin kendi tasa


rmna girmesine izin vermektedir. zne arzulad dnyann gz
den kaybolan kenarlaryla, yrtk prtk kalntlaryla donar donatr
kendini; objet a lar tam da bilincin znesi olarak kabul edilen zne
nin kuma ya da, daha dorusu, onun astardr - asla ters-yz
anlamnda astar deil tabii (818; 315).
Lacann nesne hakknda psikanalizde bilinen en uzun ve en
can alc anlats The Four Fundamental Corceptste yer alr ve bu
almada bakma edimine, bilhassa resimlere bakma edimine rnek-
leyici bir konum verilmi gibidir. retme amacyla grsel dene
yimden yararlanmann kukusuz birok yolu olduu gibi, Lacanm
anlalmas g kavramlarn yeniden olaan deneyimin na sok
maya yardmc olabilecek bir sr de resim ekol vardr, izlenimcilik
nesneyi deiken bir grsel alanda hareket halinde gsterebilirdi;
gerekstclk zararsz grnl gndelik manzaralarda altan
alta ileyen paradokslu yapy ortaya koyabilirdi. Gelgelelim, Lacan,
bir dizi deiik ressama -Arcimboldo, Caravaggio, Cezanne, Drer,
Goya, Leonardo, Matisse- ksaca atf yapmakla birlikte, yine de,
yeni nesne kuramnn sunar grnd estetik gezinti arsn
kabul etmez. Lacanm resim anlay, bir yandan, uzun uzadya tar
tmak iin setii rnekler bakmndan ciddi biimde kanaatkar,
te yandan, o rneklerden yola karak genel olarak grsel deneyime
ve hatta topyekn deneyime dair kard sonular bakmndan
bonkrdr.
Belki bu hususu en iyi biimde, onunkiyle dorudan paralellik
tayan bir rnekle gsterebilirim. Grmek ve grmemekle ilgili
aadaki deerlendirmeler Amerikal nl ressam Frank Stelladan
alnmtr:

Resmin bu ksa mrl nitelii orada olmayan, tam bulamadmz


eyin, nl resimlerin hep vaat ettii ey olduunu hatrlatr. O halde,
sanatnn gzleri ak olduu her vakit onun daima snrl olan gr
alannn iinde olup da tam olarak gremedii, ondan kaan, onun
kafasnn arkasna ilikin grn oluturan karanlk noktada bir
ey var diye kayglanmas bizi artmaz. Bu ele gemez eyi biraz
alkanlktan biraz da sinirden aramaya devam eder durur. Etrafa
baknrken aslnda arad eyin glgesi altnda olduundan son dere
164 LACAN

ce emin olsa bile arar. Onun, kendisinin bilemeyecei, asla gremeye


cei ey olduunu umar; yine de, nereye gitse peinden gelen ama
grlemeyen glgenin basbaya kendi lmllnn, o eli kulan
daki bellek siliniinin kasvetli varl olduu inanc deimeden kalr.
Ressamlar, insiyaki olarak, lm bandan defedebilmek, inat
zamann dik bakndan kanabilmek umuduyla rahatlama bulmak
iin aynaya bakarlar; ama sonu hep umut kincidir. Yine de, denemeye
devam ederler.74

Stellanm bu pasajn yer ald Working Space (1986) adl almas


hem Caravaggiodan gnmze Bat resminde meknsallm ateli
bir tarihini hem de sanatnn kendi atlyesinden derlenmi birta
km notlan ierir. Stella ile Lacan arasndaki benzerlik, aralannda
grne gre hibir dorudan etkilenme olmad dnlrse,
artcdr. Stellanm imknsz bir gr tanrlna erimeye alan
ve aralklarla aynalarn tesellisine sman, lmn aman vermedii
ressam, Sembolik ve Imgeselin diyalektiine canla bala dayan
maktadr. Stellanm o sralar zerinde almakta olduu parlak
renklerle boyal ve ok dzlemli devasa yaplar, kesiin ve kenann
erotik gcne birer methiyedir. ster batan aa tek bir renkle
kaplanm, ister geometrik desenlerle ya da rastgele noktasal fra
darbeleriyle boyanm olsunlar, onun sathlar enerjilerini olutur
duklar saysz kenar izgilerinden ve kesiimlerden alr. Yapnn
boyutu, bir btn olarak, nce dzlemin iki boyutuna, ardndan
da ayrm izgisine yklr gider. Ama bu sre her an tersine de
evrilebilir: izgiler genleip dzlemlere alr, ta ki ok dzlemli,
tek bir noktada sabitlenemez bir yap olutursunlar. Bu eserler,
grn kumasnn onun iinden yeniden uydurulduu birer yn
tdr. Sanatnn huzurunda olup da gremedii eye -yani, La-
canm diyecei gibi, objet a - iinde kap duraca ok boyutlu bir
labirent verilmitir.
Lkin, Lacan bu biimde uygulamaya kalktmzda, stelik
bunu ona epey yakn den bir sanat zerinden yapsak bile, kar
mza kan bir sorun vardr. Lacana gre arzu labirentinin oktan
insan alannn her yerinde var olduunu ve metalik, elyaf ya da

74) Working Space, s. 6-9.


SONU OLMAYAN KURAM 165

sentetik olsun hibir dhiyane boya terkibinin onu deitirme ans


olmadn kendimize hatrlattmzda, Lacanm kuramyla Stel-
lann sanat arasmdaki yaknlk su koyvermeye balar. Sorun tan
dktr. Geni kapsaml arzu mefhumlar, arzunun saysz gelip geici
nesnesinin cebirsel sembolleri; btn bunlar iyi gzeldir de, bunlarn
tek tek eserlerin dokusuyla ve rengiyle yakndan ilgilenen trden
sanat eletirisi asndan deeri kukuludur. te yandan, geni
anlamyla arzu en bandan beri pskanalitik kuramn ura konusu
olarak seilmitir. Kuramla eletiri arasnda bir tercih yapmak zo
runda kalacak olsa, Lacan kuramdan yana olur. Sahip olduu par
mak srtan eletiri becerisi u ya da bu sanat eserini oransz biimde
dierlerinden daha ilgin klmaya baladnda, Lacan derhal eleti
riye gem vurur: arzunun genelliinin muhafaza edilmesi gerekir.
Lacann The Four Fundamental Corceptste yer alan objet a olarak
bak tartmasn bir trl rahat brakmayan ey, bu terimlere
dklm bir kuramn bir daha uygulanma ans olur mu? soru
sudur.
Semmerin bu ksmnda, Lacan, bir resimle -Holbein kardeler
den kk olannn yapt ve genelde Sefirler diye bilinen iki kiilik
portre- zellikle ilgilenir; ancak eseri tantrken bir mesel verece
ini umduu iin ona eildiini de aka belirtir:

Bak, Lacanc cebirde znenin dt objet ay barndmyor olabilir


ve bak alanm zgl klan, baka zg tatmini yaratan eyse zne
nin dnn, yapsal nedenlerle, daima alglanmadan kalmasdr,
zira sfra indirgenmitir. Objet a olarak bak, hadm hadisesinde
ifade bulan temel eksiklii sembolize etme noktasna gelebilir ve
yaps itibanyla bir nokta ekline, ksa mrl bir ileve indirgendii
iin grnenin tesinde ne olduu konusunda zneyi cehalette bra
kr; her tr dnsel ilerlemeye mahsus olduu iin, bu, felsefi ince
lemeyle oluturulan yolda vuku bulan bir cehalettir. (XI, 73; 76-77)

Burada tasarlanan ey son derece cretkr bir projedir: psikanalizin


metnine onun imknszlnn terim ve koullarn sokmaya al
mak. Felsefeciler kendi cehaletlerini bilmezden gelmek ya da d
nsel ilerleme adna ona gz yummakla berbat bir icraat sunmu
larken, Lacan iinde cehaletin ve hatta ondan da beterinin ser
166 LACAN

beste dolaabilecei ve ak a adnn konabilecei bir kuram kur


m aya a lm a k ta d r. z n e n in a lg la n a m a z dm l - y a n i
hadm edilm enin zneye bitii kanlm az eksiklik ve y oksu n lu k-
kuram sal tabloya tekrar girecektir; psikanalizin hedefi, zihin bilim
lerini kendi kurduklar tam lk ve kurtulm a veya kefaret m itlerin
den kurtarm ak olm aldr. H o lbein m tablosu grsel alana yaplm,
benzer biim de c retkr bir giriim -resm ed ilem ez olan resm etm e
ve b ak a n n grm esini eng elleyen eyi grm esini salam a a b a s -
o larak sunulur.
Bugn L o n d radaki National Gallery'de bu lu nan A mbassadors
[Sefirler] tablosu 1533 ylnda ngilterede yaplmtr ve bugn gerek
eserin konusuna gerekse yapm koullarna ilikin o k ey bilinm ek
te d ir .75 H o lb ein , Je a n de D in te v ille ve G eorges de S e lv e i F ra n
sadan ngiliz sarayna ayr vazifelerle eli olarak atanm olduklar
srada resmetmiti. Bunlar nazik grevlerdi -d n em , V III. H enrynin
A n n e B o ley n le evlendii ve H ristiyan dnyasnn krizde olduu
bir d n em d i- ve H olbein resimde meslein hareketliliini ve diplo
m atik grn ihtiyatllm anlatm aya zen gsterm itir, ikisinin
de oda sabit olm ayan birer ift gz, bunlarn arasndaysa, stnde
dini, gzel sanatlar ve lm bilim lerini simgeleyen birtakm n es
n eler yayl olan iki katl bir masa durm aktadr. M asa [figr] iki
adam birletirirken, stndekiler ayrm aktadr: H o lb ein m ortaya
derledii R n esan s daarc o kadar o k bak as ve o kadar
o k kesien dzlem barndrr ki on u n civarnda vuku bu lacak h e r
hangi bir grme edim inin basit, n et ve dolaysz olm as imknszdr.
T asarm n tm sahne arkasnda olup b iten olaylara ynelik m a
nidar antrm a ve ayrntlarla doludur: teli krk bir saz [lut], yars
gizlenmi bir arm h, Luther evirisi bir Veni Creator Spiritus [ayn
adl bir ilah i k itab ] ve bir yerkre. R esim de g ee n bir sr ey
olm asna karn L acan d ikkatini yalnzca bir ayrntda toplar. Ciddi
yorum ce lb e d en tek n esn e, eik bir m rekkepbal kabuu gibi
yer dem esine abanm duran o m ehur kafatasdr. O zam anlar
re v a ta o la n anamorphosis te k n i i - o p t i k b ir im g e n in sistem li
biim de arptlarak gsterilm esi- kullanlarak ok edici bir yapnt

75) J o h n R o w lan d s, ta b lo n u n ta r ih s e l i e rik v e b a lam y la ilgili b u g n m e v c u t b ilg ileri


d e e rle n d irm e k te d ir : H o lb e in : th e P a in tin g s o f H a n s H o lb e in th e Y o u n g er ( 1 9 8 5 ) , s. 8 5 - 8 7 .
SONU OLMAYAN KURAM 167

y a ra tlm tr.76 G ayr ahsi m a tem a tik y asalarn n ta tb ik i, A v ru


pan n en bildik lm sim gesinden bir erkeklik simgesi ortaya k ar
m tr; ii bitirilm i adem olunun fallik yapsna yeni ve acayip bir
fiziksel biim verilm itir. A yn zamanda, resm e bakan kii iin de
bir amaz yaratlm tr: im genin gerek lm cllnn alglanabil
mesi, resim deki dier ieriklerinin gz ard edilmesiyle mmkndr
ancak. R esm in genelini brakp da yanlam asna asl silindirik figre
teped en baklrsa a n cak onu n esrarengiz ifadesi gzle grlr o l
m aktadr. L a ca n a kalrsa, H olbein, fallusun kaderini yeni oluan
bir znellik bilim inin kaderiyle balantlandrm tr:

Btn bunlar gstermektedir ki, Holbein znenin ortaya kt ve


geometrik optiin bir aratrma konusu olduu bir dnemin ortasnda
bize bir eyi grnr klmaktadr, o da imha edilmi haliyle znedir;
daha kesin sylersek, bize gre arzularn temel drtler sistemi ara
clyla dzenleniini btnyle ortaya koyan hadm edilmenin sim
gesi m inuS'phinin [-cp] cisimlemi imgesi olmas bakmndan imha
edilmi zne. (XI, 83; 88-9)

L acan H o lbein m ayrntsn bylece m ecazlatrdktan sonra, artk


resimde geri kalan her ey usulca bir kenara atlabilir. nsan gr
nn ev ren sel a n a h ta r bir kez ele g eirild ik ten sonra, resim deki
dier kurgu ve m uam m alarn, yzey ve k en ar arasnd aki yaratc
etkileim in , ren k ve d oku nun h erh an g i bir n em i y oktu r. G eri
bu resm in yeni bir rnesansm kapmzda olduunu bildirm ek gibi
yabana atlm ayacak faydalar olm utur am a ortaya kard belir
leyici yap bakm nd an baka herhan g i bir resim den fark yoktur.
B tn resim ler baka bir tuzaktr; tpk btn baklarn ileyiinin
anlksal ve arpc ve apak (spread out) olm as gibi (X I, 8 3 ; 8 9 ).
O bjet a grsel alanda allmam derecede belirgin bir ekil iinde
bulunabilir, ama o baka her yerdedir de. T p k bak gibi znellik
de anam orfik ve lmldr.
L a c a n m ig r lerin i ait old u klar e re v e n in dna k arm a
alk an l bu k u ram n uygulam alar olur m u soru suna y a n tn
olumsuz olacan dndrr. G enellem eler yapmak ynnde s

7 6 ) i e rd i i te k n ik le r i in bkz. Ju rg is B a ltr u s a itis , A n a m o r p h ic A r t ( 1 9 6 9 ) .


1 6 8 LACAN

rekli gl bir zorlama vardr ve eserlerinin en uygulamal grnen


kesimlerinde bile bu gzlenir. Yine de, sorunu bu terimlerle ifade
etmek yanltcdr, nk bu terimler Lacann yazsn, konumasn
ve onlarn -Lacanm nesne kuramn yeniden olutururken dahi
srdrd- zenle eitlendirilmi heterojen niteliini dikkate
almaz. Objet a zaman zaman kuramsal imgeleme inanlmaz derecede
przsz bir zemin salar ve kuramcnn yazdklarna her an toto-
lojiye kayacakm gibi bir hava verir. Lkin, Lacann 1960larla
1970lerin balarndaki almalarndan psikanaliz iin kan pratik
bir ders vardr ve bu dersin en iyi biimde anlalabilmesi iin onun
niye objet ann prizmasndan yazlm olduunun gerekelerine
bakmak arttr.
Aadaki pasaj, Lacanm Encoreda uzun uzadya Borromeo d
mnn77 vasflarn anlattktan sonra birdenbire gndelik insan
tutkusunun dmllne dnd noktada karmza kar:

Daha nceleri niye Borromeo dmn getirip onun iine soktum?


u forml evirmek iindi: senden talep ediyorum -neyi?- reddetmeni
-neyi?- sana sunduum eyi -niye?- nk bu o deil - o; onun ne
olduunu biliyorsunuz, objet a. Objet a kesinlikle [belirli] bir varlk
deildir. Objet a benim istemimin n gerektirdii boluun bir par
asdr; bu boluk paras dzdeimece yardmyla, yani cmlenin
bandan sonuna dek korunan kusursuz sreklilikle konumlandml-
mas sayesinde bizim hibir varla dayanmayan arzunun nasl bir
ey olacan tahayyl etmemizi mmkn klar. Dmlerden tre
yenin dnda hibir tz olmayan bir arzu. (XX, 114)

Galiba, burada en ilgin olan ey, Lacann yazsnn ele ald insan
lar arasndaki sz muammasn tekrar sahneleyiidir. nsan ilikile
rinin kendine zg birtakm kr noktalar ve anamorfik arptmalar
vardr ve bunlarn bireyler arasndaki en basit ilikiye bile katabildii
zmszlk niteliini verebilecek konuma dilinden bir forml
bulunmutur: Sana sunduum eyi reddetmeni istiyorum nk
bu o deil. Bir baka deyile, sunduum, ne senin gerekten iste
diin ne de benim sana gerekten vermek istediim ey. Fakat bu

77) Borromeo dmnn psikanalitik adan faydalan aada tartlmaktadr.


SONU OLMAYAN KURAM 169

forml yle doruca deil, ritmik kesintilerle verilir: a, amn


betimlenmesinde bile faaliyet gsteremez. Bu nokta, bitmek bil
meyen cmlede geen cmlenin sonu ibaresiyle bir kez daha vurgu
lanr. Her szde szn yakalayamayaca bir ey geer. Arzunun
kusursuz srekliliini yazda muhafaza edebilmek, cmlenin
nerme yapsn daimi bir kuralszla srklemekle mmkndr
ancak. Lacan, en i karartc olanlar dahil her tr gsterme ilemi
nin tevik ettii sahte iyimserlie srekli meydan okuyacak bir
slup arar. Bu yazm biiminin ne yaptn bilen niteliine ramen,
Lacan, yaznsal metnin yetersizliklerini veya alnm gzelliklerini
konu etmez. Sradan nermesel szdiziminin kendi kendini do
rulayan dngselliiyle baa kmak iin edebiyatn kendine zg
yollan olduunu elbette bilir. Psikanalitik konumaya yeni bir an
lamsal aklk ve eitlilik yolu gstersinler diye gemite birok
defa yaznsal metinlere ba vurmutur. Seminerin dier ciltlerinde
olduu gibi Encoreda da konumann konuma olarak yeniden tam
etkinliine ulaabilmesi iin sk bir yaznsallk imtihanndan gei
rildiini grrz. Lacann ele gemez yeni nesnesinin -stelik
kendi boluk ya da imknszlna bir anlamda tutsak kald zaman
bile- bu yenileyici giriime hi umulmadk somut bir katks vardr.
Umulmadk diyorum, zira Lacanm objet a s genellikle insan
haysiyetinin sfr noktas olarak methedilir: Analitik deneyimin
bize gsterdii ey, ister normal ister anormal durumlarda olsun,
her durumda arzuyu idare edenin hadm edilme olduudur. (826;
323) nsan tutkularnda rezalete doru yerleik bir eilim vardr
ve her bireyde ilk kaygsnn ve zavalllnn vuku bulduu olay
mahalline geri dnme ynnde nostaljik bir istek bulunur. Okurlar
doutan gelen sefaletlerini gzden karmasnlar diye, Lacan bir
de bu tema zerine tiksindirici bir nesir-iir yazar. p, mucur,
moloz, bok, psr, paavra, dknt ve sprntdr hepimizin bah
tna den: Onun ilk elencelerinin iinde gerekletii bokun,
pisliin arasnda yerini bulan ey, stndeki paavra deil, tersine,
insanldr. (582; 225) Hepimiz ie yaramaz birer mirasyediyiz ve
aslnda domuzlarn safndan ayrlmaya hi mi hi uygun olmayan
varlklarz. Yine de, Lacan bedensel atklar konusunda Freudun
retisini yakndan izlemekte, bunlarn deerini tersyz edip dur
maktadr. Nasl kk bir ocuk iin dk bir dl, bir armaan
170 LACAN

veya bir gvenlik timsali olarak muamele grebiliyorsa, zneyi


astarlayan naho kalntlar da Lacana gre birden bire zellii
olan nesneler olup kabilirler. Subversion o f the Subject'te tekrar
tekrar gsteren hzinesinden -baka trl elde edilemeyecek olan
ve ancak Otekinden bir armaan olarak gelen zenginliklerin i
gcklayc bir n tad olarak- bahseder.
Kurmaca dnyasnn grnmnden Lacanm analitik pratik iin
kard ders aktr. Arzunun nesnesinin ona dier kuramclarn
yalan yere atfettikleri sabitlik ve tamlk niteliklerinden arnmasna
izin verildiinde, analist baka trl bir nesnellik benimsemek zo-
runda kalr: analistin arzulanan eylerin havams cisimsizliiyle
yzlemesinden salam bir mesleki namus anlay doar. Objet a,
zneliin astan olduu gibi, analitik diyalogun sahneye koyduu z-
neleraras karlamann da ifte astardr. O diyalogda daima iki
arzu sz konusu olmakla birlikte, analistin yansz olma ve hastann
arzusu kendi arzusunu harekete geirirken ona yanda ya da kart
olmama ykmll vardr. Dinlerken teki kiinin ortaya dk
tkleriyle birlikte srklenip gitmelidir. Hastann daha bir an nce
sine dek batan aa zayi ve harap grnen manzarada gsteren
hzinesini kefetmesi ancak bu koullarda mmkndr.
Objet ann nesnelliinin analitik uygulama iin yar-teknik bir
baka ierimi daha vardr ve Lacan bunu kuramsal terimlerle ak
larken arzuya ve Sembolik dzene ait olan bu a ile imgesel ilikinin
a s arasndaki ayrmn kl kadar ince olduu gereinden yine
alayc bir biimde yararlanr. Adn hak eden a bir anlamda tama
myla kontrol d ve uandr ve onun terapiste gvenilir bir mttefik
olabileceini dnmek zordur. Ancak, onun deeri, mgesele kar
uygulad reddetme gcnden kaynaklanr. Analitik diyalog
asla klinik olarak arndrlm bir zne-teki ilikileri ortamnda
gereklemez; her tarafn muhatabn iinde yeniden konumlandr
d dil, gsteren yasasna kar koyan bir baka boyutla bitiir ve
kesiir. Bu, iinde egonun kendi geleceini tecrbe ettii fantezi
dir. Burada eitli eyler yapabiliriz: ideal bir e veya ilahi bir otorite
figr veya dileklerin gerek olduu bir topya tahayyl edebilir,
Otekine kendi taleplerimizle mucizevi biimde tpatp uyan istekler
atfedebilir, Otekini saadetimizin anahtarn elinde tutan ya da
aradmz hazz ahsnda cisimletiren bir biimde canlandrabiliriz.
SONU OLMAYAN KURAM 171

Benzer biimde, fantezi zalimlik ve lm etrafnda dnerse, ken


dimizi katksz bir acnn, kat bir cezann, sonu gelmez bir
ikencenin ya da ok iyi hesaplanm lmcl bir darbenin alc ya
da vericisi konumunda dleyebiliriz. Bir dier deyile, znellie
egemen olan mutlak karlkszlk koullar iinde fantezi bize bir
zdelik, bakm ve tersine evrilebilirlik ryas kurar.
Lacan fanteziden esnek ama uzatlamayan bir zincir olarak sz
eder (826; 323). Bu niteliklerden birincisiyle gsterene benzer, kin
cisiyle ondan ayrlr: biri uzatlamazken dierinin uzatlmamas
mmkn deildir. Lacan meseleyi byle bir anlk dikkatsizliin
grnmez klaca bir ayrm koyarak ifade etmekle yine okuyucuyu
itaha getirmektedir. Analizin baars ay a'dan, zinciri de zincirden
ayrmakta yatar. Fantezi analitik bulumadan karlp atlamaz,
fakat onu ilemek ve karmaklatrmak mmkndr; anlamlandr
ma bir kez baladnda, objet a bireyin gizli topyalarnn latif nes
neleri arasndan kagelir. Lacan, diyalektiinin bu deiken ifa
delerinde deimeyen bir polemii srdrmektedir. Fantezi alp
veren ve benin savunmalarn tahkim eden analize sava aar yine.
Ge Lacana gre analiz aba ve dikkat gerektiren bir konuma
sanatdr ve bu sanatta insan isteklerinin beyhudelii batan varsa
ylr ve nesnenin deikenlii yanlsamasz ama iten bir szlemenin
temeli olur.
Bilindmda zaman neyi gsteriyor? ok mu erken, yoksa ok
mu getir? Bireyin duygusal tarihinde bir olay bir dierinin nedeni
olarak dnldnde, arada geen zamann bir nemi var mdr
yoksa ardk mantk ilemlerinin arasndaki boluk gibi bo mudur?
u ana dek sylediklerimin ou, bu tr sorularn Lacann dnce
tarzyla bir alakas olmadn dndrecektir. Freudun ko-
yutlam olduu belirli zaman olmayan bilind kavray Lacanm
bir sr mutat ii yerine getirmesine gayet iyi hizmet etmitir; bir
vaka yksnn geliimi pekl her biri bireysel zihnin eitli et
menlerinin geici olarak dndrld suskun bir dizi canl tablosu
gibi dnlebilir.78 Ayrca, Lacan kuramsal almalarnn ounda

78) Freudcu bilindnm belirli zaman olmayan nitelii iin bkz. The Unconscious'
(1915) (XIV, 187). John Forrester, Lacanm Freudun zamansallk anlayna yapt
geniletmeleri Dead on Timeda deerlendirir (The Seductions o f Psychoanalysis, s. 168-
218).
172 LACAN

esremlilii savunur. Grm olduumuz gibi, geliimsel znellik


tasarmlarn ve igdsel olgunlama mitolojisini (263; 54)
iddetle eletirip onlarn yerine anlk bir yapdan dierine ilerleyen
bir vezinleme yntemi koymaya alr. Yapnn ileyii yaanan
zamanda deil mantksal zamanda gerekleir. Onun aklayc
gc, ezamanllk hallerinin birer birer, srayla ve karmak biimde
eklemleniinden gelir ve ayet kuramc boluklan u ya da bu trden
yaam-yksel anlatlarla doldurmaya kalkacak olursa bu g art-
mayacak, tersine, azalacaktr.
Dahas, Lacana gre, yaplar ilediinde, btn hikyeyi verir;
analistin kalkp da bunu genelde yle olur ya da muhtemelen
yle olmas beklenir trnden destekleyici masallarla sslemesinin
alemi yoktur. Lacanm ok sk ba vurduu birbirine balanma
fikri ayarlanm bir zamansal boyut aar: bilindmn diliyle sradan
konumann dilini tanm itibaryla kapsayan gsteren zinciri her
zaman arzulanan bir gelecee doru hareket halindedir ve bu da
Lacann zne kuramna hi deilse bir artsremlilik havas -bir
tr oluum halindeki bir bireysel tarih hissi- verir. Ancak, anlam
landrmann ileri atlm, genellikle onun zamansallm garip bir
ekilde przsz ve niteliksizmi gibi gsteren bir biimde, kusursuz
yer deitirme, kusursuz sreklilik, nne geilmez akclkta bir
ileri doru kayma ya da gei biiminde betimlenir.
Yine de, Lacan, znelliin ve analitik bulumann zamanndan
sz ederken, bir yandaki esremlilikle dier yandaki zayf artsrem
lilik arasnda bir tercih yapmak zorunda grmez kendini. Zamansal-
lk sorular 1940larn ortalarndan itibaren Lacan cezbetmitir ve
daha The function and field o f speechten (1958) itibaren Freudun
konu hakkmdaki dncesinde ounlukla ihmal edilmi bir alana
dikkat ekmitir. Freudda kefettii ey, zamann travmatik va
kayla arptlm ve krplm olduu, zihinsel nedenselliin de onu
doann kalan ksmndan aynyormu gibi grnen kalc bir para
doksla evrili olduuydu. Daha sonraki kuramn megul eden soru
travmatik art oktan renilen derslerin ne denli geniletilebile
cei sorusu olmutur. Hastalkla ilgili malzeme tartldnda, yeni
bir zaman ve yeni bir nedenler dizgesinin normal zihinsel ileyi
onun yerini alncaya kadar ortaya ktn, sonra tekrar kayboldu
unu dnmek, Freudcu dncenin tabiatna aykr grnmtr.
SONU OLMAYAN KURAM 173

Lacana gre, Freudun da dnd gibi, btn zihinsel vakalar


iin geerli olan tek bir kurallar manzumesi bulunduunu ve has
talkl vakalarnsa geni anlamyla znelliin yapsn incelemeye
yarayan mercekler olduunu dnmek ok daha anlamlyd.
Lacanm Freudun klliyatnda ayrt ettii en nemli zamansal
ve nedensel kavram Nachtrglichkeit (geciktirilmi ya da ma
kabline amil eylem [etkisi gemiini kapsayan eylem]). Bu kava
ramn daha nce ok az tartma bulmu olmasnn nedeni, Almanca
terimin ve soydalarnn ngilizce ve Franszcaya tutarsz biimlerde
evrilmi olmasyla ksmen aklanabilir. Freud srekli tek bir terim
kullanmken, evirmenler alakas hi de ak olmayan deiik
birtakm terimler kullanmlardr. Lacan, Freudun Almanca terime
verdii olaanst gcn Kurt Adam vaka-yksnde gzlem
lenebileceini syler (XVII, 7-122). Freud, ok kk bir ocukken
anne-babasn cinsel birleme esnasnda grm olan hastasnn
olayn ansn ilk kez drt yandayken, ikinci kez de yirmili ya
larnn ortalarnda geirdii analiz srecinde iki kez yeniden ilem
den geirmi olduunu varsaymlar. Genellikle bu tr ilksel sahne
lerin ansnn erken ocukluk dneminden ergenlik dnemine ka
dar gizli ya da atl kaldn, ergenlik dneminde bunlarn yeniden
yorumlanp yeniden cinselletirilerek belirtilere yol aabildiim
dnrz. Her iki [yeniden ilemleme] durumda da ne belirtinin
erken bir tarihte retilip saklanm olmas ne de bahse konu eyle
min, kelimenin tam anlamyla konuursak, geciktirilmi olmas
sz konusudur: bireyin yeniden dirilen cinsel duygusu tetikleyinceye
dek ortada eylem filan yoktur ve bu tr bir sonradan gelen eylem,
gemie amil bir biimde, yani kiisel gemiin arzu ykl bir yeni
den yaplandrlmas biiminde gerekleir. Lacan, Freudun dei
kenlik gsteren bir yap tarihini, olay dolu bir zel yaam tarihine
yelemekle gsterdii cretkrla hayrandr:

Freud ilksel sahnenin tarihini saptamak meselesinde tamamen somut


delillere dayanlmasn ister, ancak olayn znenin kendini yeniden
yaplandrd her dnm noktasndaki etkilerini aklayabilmesi
iin gerekli grnen btn yeniden znelletirililerini peinen kabul
etmenin -olayn sonradan, kendi deyiiyle, nachtrglich, yani ne kadar
yeniden yaplandrmas gemise onlar varsaymann- tesinde bir
174 LACAN

ey yapmaz. Dahas, neredeyse umursamazla varan bir cretkrlkla,


sreleri analiz ederken olayn znede gizil kald zaman aralklarn
atlamay meru bulduunu syler. (256; 48)79

Analiz, tabii ki, benzer bir atlama yapmak zorunda deildir; hastann
zyaamyksyle ilgili malzemeleri zenle eleyip irdelemek ii ana
listin seanslardaki balca ura haline gelebilir. Ancak, ortaya kan
olumlu saaltc etkileri, znellikte meydana gelen ve her zamanki
gibi mdahale ve araclk eden bir Otekinin refakatinde cereyan
eden yeni bir yapsal dnm olarak grmek gerekir. Lacan Freudun
geciktirilmi eylem grn bu terimlerle ifade ettiinde, onun genel
bir fiziki zaman kuramna zemin hazrlamakta olduu aktr.
Gelgelelim, bu nachtrglich perspektifi tamamen kabul edildi-
inde, kayda deer bir paradoks iermeyen kesintilendirme kalr
elimizde. Bu noktaya kadar zetlediim grte fiziksel zaman do
al zamandan farkldr, nk imdiki zaman gemi zaman deiti
rebilir. Bunlarn olaand geldiine kuku yok. Bu, szgelimi, bire
yin basite hayatnn daha nceki muhtelif dnemlerini yeniden
yazmas ve izleyen her versiyonu kabaran bir zihinsel arivde tutmas
gibi bir durum deildir, nk her yeniden yazmda retilen yeni
gemi kendinden ncekileri siler. Yalnz, bu ilemler herhangi
bir gelecek tasarmyla bulandnlmamtr. Freudun almasnn
bir boyutu olduu gibi Erinysler sylenini yeniden canlandrmak
tadr: bireyin gemii bir dizi iddetli saldryla gelip intikam alr;
geleceiyse, tabii varsa eer, ancak bunlarn bir uzants olarak ve
laneti ortadan kaldrmak ynnde umutsuz bir arzunun srdrl
mesi biiminde tasavvur edilebilir. Gemie amil kip tek bana
ilerken geriye dnk bir umut, tahamml edilebilir bir gemi
yaratma istei retir. Freud, bir terapist olarak hastalarnn ona
niyet, ama ve hrslarnn yan sra ac veren anlarn da getirdikle
rinin derinden farknda olmakla birlikte, bir kuramc olarak sadece
olas olan dnyalara nedensel bir g tanmak istememitir. ple
ekilen olaylarn imdiki zaman zerinde nemli herhangi bir etkisi

79) Lacann szn ettii cretin arpc bir rnei Kurt Adam vaka-tarihesinde
yer alan uzun bir dipnotta grlr (XVII, 45); bu not, ayn zamanda, Freudun geciktirilmi
eylemle ilgili en uzun betimlemelerinden birini iermektedir.
SONU OLMAYAN KURAM 175

olmazd; onlardan bir n-etki ya da n-ok kmazd ve herhangi


bir eyi tetiklemi deillerdi. Lacan, psikanalize onda olmayan bir
gelecek zaman kipi vermeye almakla Freudcu gelenein dna
kmtr. Bunu yaparken de ounlukla Heideggere ve onun in
sanlarn Varlna atfetmi olduu Zuknftigkeit veya geleceksellik
fikrine ba vurmutur.
Lacan 1945te kaleme ald ve ilk kez Les Cahiers dArtda yayn
lanm olan Logical Time [Mantksal Zaman] (197-213) hakkmdaki
yazsnda bakml ve tanr Jarus gibi bir yz gemie br yz
gelecee bakan iki yzl bir oluum-halinde-zne tablosu izmitir.80
zne gemile gelecek arasna konmutur ve gelecei grme yete
nei, znenin davranlar zerinde uygulad bask bakmndan
hatrlama yeteneinin eiti ve kartdr. Bu yazda, mantksal za
man, aralarndan hangisini salvereceine karar vermek iin
mahkmun nne bilmece koyan bir hapishane mdrn anlatan
bir yanltmaca zerinden irdelenir. Lkin, bu rekabeti akl yrtme
hikyesi arzu ve niyetlere geici de olsa zamansal bir harita sa
layacak bir biimde anlatlmtr ve bu hikyenin sadece belirli bir
tr znellie deil, her tr oluum halindeki znellie kinaye olarak
nerildii daha batan aka bellidir. Lacan bu erken dnem al
masnda geen mecazi anlamlar The furction and field o f speech
yazsnda yle zetler:

Bu satrlann yazar, insan eyleminin zamansal kaynaklann bir yanlt


maca mantnda gstermeye almt. Kendini tekinin eylemine
gre dzenledii lde, insan eylemi, bu zamansal kaynaklan sayesinde
tereddtlerinin aralklanndan kesinliinin zuhur ettiini grr; teki
nin eylemiyle belirlenmi -ve o noktadan itibaren onu da ieren- bu
eylem, gemiten treyen sonulanyla, henz gereklememi anlamn
[meaning-to-come] da kendini sonulandran kararda bulur.
Bu makalede [The function and field of speech], sonulandrma
ann hzlandran telala, tekinde znenin kendi devinimini yanl

80) Ayn dneme tarihlenen ayna evresi yazsnda, Lacan, sadece zne iin karma
bir zamansallk tarif etmekle kalmaz, ayn zamanda ngrsel kipe zel bir vurgu yapar:
Bu gelime, bireyin oluumunu kararl biimde tarih olarak kuran zamansal bir diyalektik
eklinde yaantlanr. Yani, ayna emesi, isel itilimi yetersizlikten gelecek ngrsne
doru gtren bir dramadr... (97, 4)
176 LACAN

ya da doru klan karan belirleyen anlama zamannda zne tarafndan


ncelenenin kesinlik olduu gsterilmitir. (287;75)

Lacanm mantksal kurgusunu, rnein iki n ayrlmasyla ilgili


bir anekdotla sunarsak, burada tarif edilen eyin sradanl kolayca
grlebilir. Nihai karar anna kadar olan heyecanl tahmin dne-
minde elerin her biri ikier konum igal eder. En azndan iki zne
ve iki tekinin dahil olduu bir durum sz konusudur ve bu
drtlnn her elemannn bir gemii ve bir de niyetlenilmi gelecei
vardr: anlama sresi ile sonulandrma an birbirlerine benzer,
nk her ikisinde de bir yanda zne ve teki, te yandaysa gemi
ve gelecek ayrlmaz bir biimde birbirlerine balanmtr. Elerden
her biri bir eylem biimi tutturup kiileraras bir dmn iinden
karak ayr bir gelecee atlr. Mahkmlar ve klar elbette heye-
can uyandran znelerdir, ama Lacann temeldeki modelinin me-
lodramatik bir taraf yoktur; oturmu sessizce camdan bakan biri
de pekl bu modeli somutlatrabilirdi.
Dikkatle ilenmi ve farkl konumlar farkl zaman boyutlaryla
ilikilendiren bu szdizimi, bize imdiden Lacanm zamansallkla ilgili
ileriki tartmalannda dilin oynayaca zel role ilikin bir ipucu verir.
Dil, son tahlilde, bu modele g veren, onun anekdottan bamszl
n salayan eydir; konumada gemie dnk ve gelecek ynelimli
jestlerin birlikte yer almas daha nce deinmi olduum paradoksu
yaratr: zne geri getirilemeyecek bir gemile ulalamayacak bir
gelecein kesitii noktada varlk kazanr; onun yaps, geip gitmi
olanla henz meydana gelmemi olan arasnda dilde yaplan srekli
bir apraz-dikilemenin yapsdr. Paradoksu nispeten daha geni me
knsal terimlere evirecek olursak, znenin bulunduu yerde olmas
nn srekli baka yerlerde olmasndan, yani ayn anda iki ayr yerde
olmasndan tr olduunu, verili bir yerle ilgili olarak sahip olduu
ikamet imtiyazlarnn o yerde oturamamasndan ileri geldiini, onun
ancak evden uzaktayken bir evi olduunu syleyebiliriz.
Lacann dilbilimsel kavramlar, betikbilimsel ya da dilbilgisel
irfan krntlarn savlarna sokuunda -sanki bunlarn ierdii ders
oktan belliymi ve nemli bir tartmaya konu deilmi gibi- bir
tezcanllk vardr. Gemie amilliin cmlelerde etkin biimde
grlebilebileceini, zira cmlelerin ancak son szckleri veril
SONU OLMAYAN KURAM 177

dikten sonra nihai anlam etkilerini kazandklarn anmsatr bize.


rnein, Winston Churchille izafe edilen T his is the sort o f English
up vith tvhich I will not put gibi cmleler, konuma dilinde her
yerde karlalan bir sreci iyice abartmaktadr. Sylem, der Lacan,
etkililiini gsterenin gemie amil ileyii sayesinde kazanr (839).
Ayrca, her cmle iitenin nsezi yetisiyle ibirlii yapar ve nitekim
ou cmle daha sonlanmadan kesinlemi anlam etkileri kazan
maya balar: rnein, bitkin dm yolcular nihayet gidecekleri
yere vardlar cmlesini iiten ou kimse iin, cmle, daha drdn
c szce gelindiinde kastettii anlam kazanmaya balayacaktr.
Lacan bu nceden belirtme mekanizmasn her ynyle deerlendi
rir, ancak bunu yaparken olduka farkl bir dilbilimsel yol izler.
Cmlenin yapsndan deil zaman kipinden sz eder: zne, kendini
ancak -mili gelecek zaman kipinde duyurur - zne olmu olacak
tr (808; 306). Kk bir zaman kipinin byle yksek bir mertebeye
atandn grmek hotur. Dil renenlere son derece g gelen
ve yetkisi her durumda olduka snrl grnen -mili gelecek
zaman, arzunun ve mstakbel insan imgeleminin ideal zaman kipi
olarak karmza kar. Henz tam olarak balatlmam olan oktan
tamamlanm gibi tasavvur etmemize olanak vermekte ve bizi im
diden daha ulamadmz hedefin tesine yerletirmektedir. Ara-
y-halindeki-arzu ile oluum-halindeki-zne, gsteren zinciri iinde
aka belirlenmi eklemlenme noktalarna tanmlardr.
Lacan, znenin her ann, durdurulamaz bir anlamlandrma sre
cine tutulmu bir gemi geleceksellik ve gelecek gemisellik
olarak dnme noktasna geldiinde, dilbilimin sunabilecei ak
ve net derslerle aklk ve netlik konusundaki derslere olan ilgisini
yitirmitir. 1960larda Lacanm zamansallkla ilgili grlerini dilbi
limsel yaplar kullanarak pekitirmenin en az yolu vard. Sz-
dizimi, zaman kipi ya da retorik konusunu ok dikkatlice ele alp
bu alanlardaki dilbilimsel aratrmalarda yaygn biimde yinelenen
yapsal motiflerden kendi savlar iin nemli dayanaklar karta
bilirdi. rnein, birbiriyle kartlatrlan prokpsis [n deyi] ve ana-
lepsis [art deyi] gibi syleyi sanatlan, cmle yapsna ufak biimde
yazlm bir gerilimin syleme byk biimde yazlmas olarak
grlebilirdi. Ne var ki, Lacann bo, devingen ve merkezsiz-
letirilmi zneyle ilgili en kkrtc ifadelerini hazrlamakta olduu
178 LACAN

u aamada artk dilbilimin onun projesine uygun decek trde


altst edici dayanaklar sunmas mmkn deildir. Lacann ge
dnemdeki almalarnn dilbilimsel ierii genelde blk prk
ksa notlar dzeyine inmitir. Bunlar, mevcut bir kuramn geneline
atf yapp -onu geniletmeye almakszn- geer; tutarl herhangi
bir aratrma program nermez ve dilbilimlerine Freudcular bak-
mmdan sregiden bir zenginlik atfetmezler. Bir zamanlar bu bilim
lerin ok nemli bir rol vard; ne de olsa psikanalizin bir anlam-
landrc yasa dizgesi olarak yeniden biimlendirilmesi bu bilimler
sayesinde olmutu. Fakat, imdi bu yasann ilan ve savunusu dilbi
limcilere braklamayacak kadar incelik isteyen bir mesele haline
gelmitir. ayet bilind dil gibi yaplanmtr anafikri koruna
caksa, mealenin baka -ama srekli baka- ellere gemesi gerekir.
Dile dayal daha gelikin bir zaman-iinde-zne fikri arayanlarnsa
kendilerini hayalkrklma hazrlamalar gerekiyor.
Topoloji ve bilhassa da dmler kuram 1960lann balarndan
itibaren Lacanda zel bir ilgi uyandrm, deiik trden grafik
emalar yaz ve seminerlerinde belirgin bir yer tutmutur. Daha
nceleri, diyagramlarn sadece bir zetleme ya da hatrlama arac
olarak snrl bir rol oynayabileceinde srar etmi ve bunlara fazla
bel balanmamas gerektii konusunda uyarmt. rnein, On
the possible treatment o f psychosis yazsnda uzun uzadya tartt
bir emaya ilikin olarak yle der: Eer bu ema -dier biroklar
gibi- dayand analizi sezgisel bir imgenin iine gmp unutulmaya
sevkedecekse, onu p kutusuna tkmak daha doru olur. (574;
214) En ok bilinen ilk diyagramlarndan biri olan L-emasyla
ilgili olarak koyduu bu kurala bal kalmtr. Bu emann Ecritsde
grlen iki biiminden daha ayrntl olan aadaki gibidir (53):
SONU OLMAYAN KURAM 179

Bunun daha basitletirilmii olan aadaki emay yorumlarken


Lacan okurlarna burada gsterilen zneleraras diyalektiin dilin
bir yarats olduunu ve ancak meakkatli bir dilbilim ainaln
oktan kazanm olanlara anlalr geleceini hatrlatr.81
S

Her iki ekilde de, zne fikri son derece dzgn bir biimde ayrt-
rlmtr. zne rastgele drt bir yana datlmam, tersine, birbiriyle
balantl drt noktaya ya da blge veya alana yaylmtr. ekillerin
her biri, bakalksz znelik olabilecei dncesinin ve bir yanda
katksz bir kendilik dier yanda ben ile nesneleri arasnda kusursuz
bir karlkllk olduu tahayylnn her znel srecin kklemi
bir unsuru olmasna ramen, bakalksz znellik olmadm
belirtir. zne ile teki arasndaki alveri daima benden gemek
ya da ben ile nesneleri arasndaki imgesel ilikiyi kat etmek zo
rundadr. Her ne kadar iki ekil de drtl dzenlemenin asla bir
ekirdei ya da z olamayacan vurgularsa da, ikinci ekil bi
rinciyi hem basitletirir hem de glendirir. Birinci ekilde ayn
anda iler biimde gsterilen ilikiler -dorudan ya da dolayl, tersi
ne evrilebilir ya da evrilemez ilikiler- kincide zikzakl bir imek
izgisine indirgenmitir. Bu imek ne kadar srer? Lacann drt
keyi tanmlay znenin bir zaman ekseni olduuna dair hibir
iaret barndrmaz:

S, onun tarif edilemeyen, sama varoluudur; a, onun nesneleri, a ',


onun beni, yani onun biiminden nesnelerine yansyan ey, A ise
varoluu sorusunun ona takdim edilebilecei yerdir. (549; 194)

81) Lacanm bu emann daha dolu olan biimi hakkmdaki deerlendirmesi yukanda
alntlanm tr.
180 LACAN

znenin zamansal boyutunu anlamaya balamann bir yolu, iki e


may kar karya koyup ezamanllkla an hzl devinim arasndaki
fark aa karmaktr. Lacana gre zneyle ilgili her tartma
bilindmn nezaretinde gerekletii gibi, bilind sylemin ke-
sintililik ve ritimliliinden kurtulmas da olanakszdr. Bir al,
bir vuru, dnml bir mas edi (838) bilindmn alameti fari
kasdr. Onun akl ebedi kapann akldr; onun iyz
ieride durmayacak malzemelerden oluur; zaman ise daima eli
kulanda olan kapanma zamandr. Positior o f the unconsciousta
(1960-1964), Lacan, onun turistlere hi hitap etmeyecek bir yer
olduunu belirtir (838). znelliin zaman asla katksz bir ezaman
llk ya da katksz bir srahlk olamaz ve ona ilikin her emann
ne yapp edip zamansal bir tempoyu yerletirecek bir yer bulmas
gerekir. deal ema, bir yandan ematik imgelemin beylik zamansz
lm ve iki-boyutluluunu mkemmelen bertaraf ederken, bir yan
dan da sradan analitik sz ya da yazya gre ok daha anlaml
gelecek bir emadr. Dil artk dilin dayatt zaman yaplarn model-
letirmenin tartmasz en iyi arac deildir.
Lacan, Subversion o f the Subjectte, arzunun dnml olarak
mas ediliini canlandran ve ne ezamanl ne de sral olan bir za
mann okunakl biimde iine yazl olduu bir grafik oluturmaya
almtr. Grafik, bir balang biiminden tamamlanm biime
doru giden drt aamadan geerek ilerler; fakat gemie amil
eylem ve gelecei ngrme paradoksu daha ilk aamadan itibaren
cretkrca ve zekice ortaya konur. Bundan byle birbiriyle uyumsuz
iki nitelikten birini semek deildir mesele, ne de bunlarn bo
biimde birbirine toslayp durmalanna izin vermektir; bilakis, mese
le, iki zamansallm dinamik biimde birbirine baml olduunu
resimsel terimlerle kaydetmektir. Lacanm emas bize kronometrik
olmayan ama taksimlenmi -zamansal noktalarn dorusal-olmayan,
ardk-olmayan bir dalm- bir zamana baml znellik gster
meye alr. Freudun hastann duygusal gemiindeki birbirinden
olduka kopuk dnemleri tarayp birbirleriyle balantlandrmas-
na temel olmu olan NachtragUchkeit ilkesi, imdi insan zamannn
her annda, znelliin yaratlp dntrld minyatrletirilmi
mhendislik sreleri iinde yeniden karmza kmaktadr (805;
303):
SONU OLMAYAN KURAM 181

[S.S'] vektr gsteren zincirinin vektrdr ve tek ynldr;


[A.S] vektr ise arzulayan znenin vektrdr ve iki ynldr:
burada geriye doru hareket eden biimde gsterilmitir ama as
lnda (gemie amil eylemle) geriye doru olduu kadar (gelecek
ngrsyle) ileriye doru da hareket eder.
Bu grafik bir bakma gsteren zincirinin zahmetsiz ve engellen
memi bir anlam ak olarak ilerlemeyip, tersine, demirleme nokta
larnn bulunduu ynndeki bir bakma saduyusal gr dile
getirir. Bu noktalar iki vektr arasndaki gei ya da kesime nokta
lardr ve Lacan bunlardan points de capiton diye sz eder. Baka
bir ifadeyle, zincirin raptedilmesi artk kimi gsterenlerle kimi gste
rilenler arasnda gerekleen biimde grlmeyip zincirin geliimin
de yer alan nceki ve sonraki anlar arasnda gerekleen biimde
anlalmaktadr.82 Lacan daha sonra ok daha gsterili grafiklere
kaynaklk edecek olan temel niteyi tartrken bile bu geileri
ayrntl biimde yeniden yorumlar. Gei noktalanndan birincisine
A, kincisine s (A) demekle zne-teki ilikisini zincirin iindeki
andan ana balantlara dair yapt betimlemenin stne bindir
mektedir; byle yapmakla da geileri yine karlatrlamaz klmak
tadr: Birinin, ki bir mahaldir (uzamdan ziyade yer), dierine, ki
bir andr (sreden ziyade bir ritim), olan bakmszlna dikkat
edin. (806; 304) A, gsteren hzinesinin bulunaca yerdir: A,

82) Points de capiton ile ilgili olarak bkz. yukardaki not 13. Bu eretilemenin zamansal
boyutu daha nce b e Psychosesda ksaca tarif edilmitir (III, s. 303-4).
182 LACAN

znenin onunla ilikili olarak ve onun iinde meydana geldii


yer olarak kavranan tekidir. s (A) ise bu surede retilmi, te-
kinin izini tayan, tekinin korumu olduu altn kpyle sv
maya alrken bile onun peinden gelen ayak seslerini duymakta
olan znedir. Burada, Lacan balangtaki grafik tasavvuruna an
lam ykleyip indirirken iki ey olmaktadr: zne ve teki arasn
daki diyalektik, yle gerektii anlalan titreimli tarzda zamansal-
latrlmaktadr; uzam ve zaman kategorileri ksr bir atma iine
sokulmulardr.
Sorun topoloji olarak sunulan grafiin gerekte yeterince topo
lojik olmamasdr. Yapt bir paradoksu evreleyip kapatmaktan
ziyade iinden sebil gibi paradokslarn aktlabilecei sonsuzca yeni
den yorumlanabilir bir simge ya da anda sunar. Mnasip karma
klkta bir anlam olmas iin bir metinle -betimlenen, hakknda
yazlan, tartlan ya da heyecanla sz edilen bir metinle- destek
lenmesi gerekir. Ama bu metin bir kez ortaya konduunda, grafiin
kendisi hantal ve gereksiz grnmeye balar. Bu tr grafikler geici
bir tedbirdir. Lacanc kuramn nndeki en zorlu grev, Freudcu
bilindnm en sorunlu halleriyle ba edebilecek bir uzam-zaman
gr oluturmaksa eer, topolojinin mevcut kapasitesinden daha
iyi yararlanmak gerekir. Yani, topolojiyi uzayla zaman srekli birbi
rine bal biimde modelletirmeye yarayacak bir yordam olarak
kavramak gerekir. Ne de olsa, psikanalizin sorduu nemli zaman
sorular, asla bilindnda vakit ne?, verili bir yapnn mr nedir?
ya da bir yapdan dierine gitmek ne kadar zaman alr? gibi srf
kronometrik sorular deildir. znenin zamansall u tr sorulan
tahrik ettii zaman analist iin nem kazanmaya balar: nasl oluyor
da verili bir psiik yapnn devam eden ileyii imdi -herhangi bir
varsaymsal gemi ya da gelecek anda deil de imdi- bir kriz, bir
k ya da bir tedavi yaratyor? veya nasl oluyor da analitik
diyalogun geliigzel alverileri ve bo tekrarlar birdenbire etkili
olabiliyor?
Lacan Thefunction andfield ofspeech'in son sayfalarnda topolojik
bir kavramdan olduka ilgin, yar-eretilemesel bir biimde yarar
lanmt. Yazda dil ve lm arasndaki ilikiyi tartm ve kendi
kendine sormutu: tmden isellik olmayan bir ieridelik halini
ve tmden dsallk olmayan bir dardalk halini temsil edebilecek
SONU OLMAYAN KURAM 183

meknsal emalar neler olabilir? Dilin ve Sembolik dzenin kkn


de bir lm algs vard, ancak lmn bunlarn merkezinde oldu
unu sylemek durumu sulandrmak olurdu:

Bu lmcl anlamn dilin dnda bir merkezin varlm konumada


aa kardn sylemek eretilemeden fazla bir eydir, bir yapy
ortaya koyar. Bu yap, kimilerinin yaayan canlyla evresinin snr
larn emalatrd dairesel ya da alansal meknlatrmadan farkldr,
daha ziyade sembolik mantn topolojik olarak bir halka [annulus,
emerkezli iki dairenin evreledii ve onlann arasnda kalan alan
da ieren simit ya da halka biiminde bir figr] olarak gsterdii
ilikisel bir gruba karlk gelir.
Buna sezgisel bir tasvir getirecek olsam, herhalde, bir alann yzey
boyutundan ok, boyutlu halka [torus] eklini kullanrdm, zira
halkann evre dsall ve merkez dsall sadece tek bir blge
oluturur. (320-321)

U boyutlu halka [torus], en yaln haliyle, bir halka oluturacak


biimde iki ucu birletirilmi bir silindirdir; merkezinde daima bir
boluk vardr ve halka arptmaya maruz kaldnda bu deliin
ebad, ekli ve konumu da deiir. Bu figr karar verilemezlie
belirgin bir biim kazandrr. Konumayla evrelendii iin lm
konumann iindedir, ama ayn zamanda dndadr da, zira ko
numa kesintisiz bir silindirik halka figr olarak dnldnde
bu figrn artk kendi oylumu iine den bir noktay merkez al
mas, o noktaya odaklanmas mmkn deildir.
Lacan, bu gibi anlarda, topolojiden psikanalize sezgisel tasvirler
sunan bir disiplin olarak bahseder. Fakat iki disiplin arasndaki
ilikiyi olduka farkl bir biimde ifade etmek, sezginin topoloji
daha sahneye kmadan ok nce devreye sokulmu olduunu ve,
dahas, topolojinin, bir kez yerletikten sonra, bir bakma sezgiden
bir ka olduunu sylemek pekl mmkndr. Halka figryle
gsterilip canlandrlmaya allan nerme - sembollerin doumun
da ilksel olan eyi lmde buluruz nermesi- dil-iinde-lm tema
syla ilgili olarak Ecritsde yer alan ve birbiriyle rten ve birbirinin
yerine geebilen saysz nermeden biri olup bal bana cretkr
bir sezgisel tasvirdir. Hegel, Freud ve Saussure geninden alaca
184 LACAN

karanlkta seyreden bir vecizeler alay, yokluk ve lm zerine


cmlelerle dolu mzmin bir uultu retilmitir. Meslek yaamnn
ilerleyen yllarnda, Lacan, bunlarn mebzuliyetinin ve bulank ya
znsal niteliklerinin karsna deiken, boyutlu ekillerin olaan
st akln ve anlalrlm koymaya balar.
rnein, Moebius eridi dilden ayrlm retorik bir figr olarak
ilem grr: bir paradoks olmakla birlikte uzayda yer kaplayan ve
sessizce el deitirebilen bir paradokstur. Moebius eridi yapmak
iin erit biiminde kesilmi dikdrtgen bir kdn bir ucunu ters
evirip dier ula birletirmek yeterlidir. Bu ilem iki-yzeyli bir
nesneden tek yzeyli bir nesne yaratr: balangtaki dikdrtgenin
n ve arka yz esintisiz bir yzey oluturacak biimde bir araya
gelmitir. Bu ekil tek boyutlu mu, iki boyutlu mu, yoksa boyutlu
mudur? U boyutsal olarak yer kaplad sanld halde, ana vasfla
rnn dzlemsel bir izimde tatminkr biimde resmedilebiliyor ol
mas ve topolojik adan bu zelliklerden sadece birinin -tek yzey-
lilik- nemli olmas olduka artcdr. Ka boyutu var? sorusuna
kesin bir yant vermek olanakszsa da, eridin asl tuhaflnn, yani
bizim alldk uzam algmza meydan okuyuunun ancak eridi ila
veten bir de zaman boyutuna yerletirince anlalabilecei aktr.
Parmam onun yzeyi boyunca gezdirdiimde ilk turun sonunda
tekrar baladm noktaya kdn yanl, yani ters yznde varrm.
Doru yzde ayn noktaya varmak iin bir tur daha atmak gerekir.
te, asl acayiplik buradadr - elle tutulabilir bir figr var ve bunun
uzamsal nitelii ancak zaman iinde dnldnde kendini gs
teriyor. Dil gibi yaplanm olan Lacanc bilind, hi de dil gibi
olmayan bir benzer bulmutur. Bir bakma, Lacan, basite, bilind
sizin sandnzdan daha tuhaftr ve bu ilgin nesne onu kavrama
nza yardmc olacak demektedir. Ancak iki iddias daha vardr:
bilindnm yapsnn ancak onun zamansallmn terimleri iinde
anlalabilecei; bu zamansallm yegne taycs olan dilin bu ii
tek bana tamamlayamayaca.83

83) Bu yllarda, Lacan, Moebius eridinden sk sk sz eder; rnek olarak bkz. The
Four Fundamental Corcepts (XI, s. 143, 156 ve 213; 235). Matematiksel temeliyle ilgili
olarak bkz. Jeanne Granon-Lafontun paha biilmez almas La topologie ordinaire de
Jaajues Locan (1985).
SONU OLMAYAN KURAM 185

Bilind iin gerekli olan, hem tmyle anlalr olacak, hem


de psikanalizde genelde ona uygun bulunmu olan ya / ya da tar
zndaki dnce biimine tmyle tahvil edilemeyecek trde bir
modeldir. Bilindn doru anlamak, ierisiyle dars, nceyle
sonra, uzamla zaman, duraanlkla hareket arasnda tercih yapma
meselesi deildir; ne de bu kategorileri ihtiyatla birbirine kattrma
meselesidir. Bilindmm kavramlamazlm kavramann bir yolunu
bulmak gerekir ve bunun iin kategorileri titizlikle birbirine ilmek
lemek, st ste binilerini haritalandrmak ve bunlarn dzenli ama
bozulabilecek bir kararszlk iinde birlikte bulunmalarna olanak
vermek gerekir. Ge Lacana gre bunu yapmann kabaca iki yolu
vardr: yein biimde okdeerlikli yazyla ya da topoloji ressaml
yla. Zaman zaman, bu sonuncusu, Lacanm tahminlerinin aksine,
onun tmyle dilin tesine bakp sonra da sanki baka bir gezegen
den bakarcasna ulvi bir aknlk iinde dnp dile ve dilin bi-
lindna bakmasn salar.84
Lacanm ge dnem yazlar iinde bu temponun en ak biimde
grld yer 1974-75te verdii Gerek, Sembolik ve mgesel ko
nulu seminerdir. Genellikle RSI [Reel, Symbolique, Imaginaire] olarak
anlan ve Omicar? dergisinde85 yaynlanm olan bu seminerin met
ni, halkal Borromeo zincirine ya da, daha yaygn bilinen ama
pek isabetli olmayan adyla, Borromeo dmne geni bir yer
verir. Lacanm lemesine ilikin ilk anlatlarndan itibaren akt
ki, lemenin her terimi dier iki terime gre tanmlanmak zorun
dayd;86 lkin, dzen arasndaki zel yapsal bamllk sadece
kabataslak bir biimde kuramlatrlmt. RSIde dzenin daha
nce tatminkr biimde tanmlanm olduu varsaylp bu kez onla
rn birbirleriyle ilikilenme biimine merkezi bir yer tutmaktadr.
Borromeo zinciri, iki ayr halkann bir nc halka tarafndan
birletirilmesiyle oluur ve bunlar yle bir biimde birleirler ki ba

84) Lacan, en srad yazlarndan biri olan L Etourditde [Scilicet, 4 (1973), 5-52]
kendisinin (ve Freudun) toplam baarsn topolojinin salad gr asndan
deerlendirir.
85) RSI, O m icar? (1975, No. 2-5).
86) Lacanm R-S-I lemesiyle ilgili nceki formlletirmeleri IV. blmde ele
alnmtr.
186 LACAN

lantlardan birinin kopmas halinde zincir tmyle dalr. Lacann


Gerek, Sembolik ve mgeseli bu biimde birbirine balayarak
yeniden betimlemesi, bir bakma, onun ikiliki dnceye kar
bildik polemiine yeni bir ivme katmaya yarar: anlamlandrma s
recinden dlananla anlaml olan bir btn oluturur; arada araclk
eden bir nc olmakszn iki etkenin, niteliin veya koyutlamanm
birbiriyle elenmesi ya da kartlatrlmas mmkn deildir. Var
olan her ey [exists (Lat. existere: ex~+sistere)] kendi dndaki
eyle ilikisi sayesinde var olur [ex-sists]* ve ikilikler veya tmle-
meler bu kurala istisna tekil etmez. Tipik bir Borromeo formlyle,
Lacan, Danda duran (existent) direken olan (consistent) ters
yz edip bir mesafe yaratan eydir, der.87 Ancak, burada sz konusu
olan, kavramsal bir yntemde kat edilmi bir ilerlemeden daha
fazla bir eydir. Zira Gerek, Sembolik ve imgesel, varln tmdr
ve bunlarn balantlarn tasavvur etmek kozmolojik bir altrma
dr. Bakalar dnyay bir kitap, ktphane, labirent, dev bir ylan
ya da kutsal bir dibudak aac olarak tasavvur etmiken, Lacan,
topolojiden esinlenen bu sayfalarda onu bir bukle, yn ilesi, saak
ya da dantela gibi delinip mimlenerek olumu bir insicam olarak
tahayyl etmitir. Hl bir gsteren zinciri olsa da, artk kendinden
baka belirli bir eyi ya da kendi srekliliinin tesinde hibir eyi
gstermez. RSInin giri blmnde, Lacan, okuyucusunu izleyen
sayfalarda bulacaklarnn bo ya da zayf grnebilecei konusunda
uyarr:

Bu, her dnemete -belirtmek lazm ki, istemeyerek- karlatm


bir sorun; ne var ki, konuuyor olmamn etkilerini lme faaliyetinin
benim konumamn tonunu deitirmesi kanlmaz. Buna ek olarak,

* Lacanm Gerekteki varoluu (ex-sistence) Sembolikteki varolutan (emtence)


ayrt etmek ve onlar ilikilendirmek iin kulland exsist szc, etimolojik olarak
Latince exsistere ve Yunanca ekstasis szcklerinden tremedir. Ancak ekstasis (Alm.
Ekstase) szcnn Heideggerin Dasein felsefesinde nemli bir yeri olduu hatrlanrsa
Lacanm exsistence szcn kullanrken etimolojisinin olanaklarndan yararlanmann
tesinde, onun felsefi ierimlerini de deerlendirdii aklk kazanr. Bu konuda ayrntl
bir deerlendirme iin bkz. Bruce Fink The Lacardan Subject: Betueen Language andjouissance
(Princeton Univ. Press: N. ]., 1995) s.122. (.n.)
87) Omicar?, 1975,say 3,102.
SONU OLMAYAN KURAM 187

konumann basmakalpl bizi onun hakknda gr oluturma so


rumluluundan kurtarmaz, bilakis, Seminerde atlanan bir devreyi ta
mamlamak iin bir kenar notu dmek gerekiyor, geri burada sonu
suz olan, ayrntl ileyi deil, tersine, daha nce vurgulam olduum
gibi, zihinselin kendisidir, byle bir eyin var olmas [ex-sists] nis
petinde. 88

Buradaki hzn, aradm bulup da bulduu eyden pek de honut


kalmam ya da dnyann musikisini duyduktan sonra imdi sessiz
lie can atan birinin mahzunluudur.
Bu blmde gzden geirmi olduum Lacanm ge dnem al
malarnn iki ana alannda, kuramm iki deiik yazgs olduunu
grrz. Birincisinde -devaml firar halindeki objet ttyla ilgili olan
da- kuram, kendi ilerleyiini tuzaa drlemez bir av kovalamak
ta grr ve, kolaykla, sonu gelmez bir bilmece-buldurmacaya dn
ebilir. kincisindeyse -kesintili zaman-iinde-zneyle ilgili olanda-
analitik klgnn ortaya kard yapsal paradoksu yakalamaya en
yatkn grnen aralar kuramcy kuramn uultusunun tesine
ve derin bir tefekkr haline gtrr. nnde topolojik emalar
uzanr; hem gsterili, hem kesin, hem de manasz olan emalar.
Gerisinde daha nice modellerin sra sra ufka kadar dizildii bir
modeller alayna bakar. Her iki durumda da, kuram kendi imknsz
lnn eiine getirilmitir.
Sanrm Lacanm son yazlaryla onlar arasna serpitirilmi izim-
lerini kuram ii maceralar olarak adlandrmak hakszlk olmaz.
Zira, bunlarda karlalan tehlikeler, acayiplikler, talihin terslikleri,
onlar Jule Verneinki gibi olaanst bir yolculua evirir. Ama
macera illa darya kp nceden bilinmeyen bir dnyaya gitmek
demekse, bundan o kadar emin deilim. Lacan, bir bakma, Freudun
miras brakt psikanalizin iinde kalr ve o alandaki belli noktalara
yeni gzlem aygtlar diker. Elbette, bu aygtlarn yapt basite
olan biteni kaydetmek ya da mevcut kavramlar baka biimlerde
kullanmaktan ibaret deildir. Bunlarn hepsi Freudun eserinin
allmamln savunup kararszln muhafaza etmenin aralar

88) Omicar?, 1975, say 2, s. 88. Bu pasaj, ayrca, J. Granon-Lafontun La topologesinde


de yer alr.
188 LACAN

dr. Baka Freudcular kendilerini zgn kuramsal metinlerin ak


layclar, tashihileri veya devamclar tayin ederken, Lacan o
metinlerin balangta yarattklan oku srekli hissetmek ister. Ona
gre, psikanalizin bana gelebilecek en kt ey, ihmale ya da
karalamaya maruz kalmak deil, onun kusursuz, geliimini tamam
lam, kendine yeterli veya tartma gtrmez zannedilmesidir.
Analitik konuma ve analitik kuram birbirleri iin elzem olan birer
dar temin ederler: tutarll reddetmenin ve bir mesafe yarat
mann bir yolu. Ve kuramn iinde Lacann ge dneminin model
leri ayn tr bir role sahiptir: Freudcu olmay bitmez bir greve,
tkenmez bir hayret ve kzgnlk kaynana evirirler.
Sonu Deerlendirmeleri

Aalkl dik bir vadinin yamacndan aaya, Pasifik Okyanusuna


doru bakyorsunuz; ufukta bir tek o var. Kusursuz kubbesiyle mavi
gk sarp sarmalyor sizi; lk rzgar okalipts kokular getiriyor.
Bir an esrikliinizi dnyorsunuz ve muhtemelen o srada aa
daki aalardan bazlarnn kurumu ve krlm olduunu, koku
larnda uursuz bir aclk olduunu fark ediyorsunuz. Alglarnz
harl hani iliyor. Neredeyse adeta sizin yerinize dnyor ve manza
ray kendi lm imalanyla boyuyorlar. Her durumda, olan biten o
denli karmaktr ve o denli ok sayda ve deiik younlukta gr,
dn ve hissiyat iermektedir ki onlarn hepsini bir srf...e indir
gemeye kalkan bir dnr, bir anlna da olsa, vahi izlenimi verir.
Schopenhauer, The World as Will and Representation balkl
eserinin (1819) nc kitabnda, Kanaatimizce, grnen dnyann
tm iradenin nesnelletirilmesinden, aynasndan ibarettir ve kendi
bilincine ve hatta, greceimiz gibi, kendi kurtulu olanana doru
190 LACAN

ona elik eder, diye yazar.89 Vakti gelince, Schopenhauerin grnen


dnyas sanat tarafndan kurtulanlacak ve aydnlatlacaktr. Ancak,
o dnyaya basite gzlerimizi ap da daha grnrde bir kurtulu
yolu da ortada yokken kendimizi orada ylece terk edilmi buldu-
umuzda, o artk kesintisiz, dz bir sathtr ve bezgin bezgin tek bir
mesaj yayar durur. Yaptmz ince duyusal aynmlann -bu maviyle
u mavi ya da ya aala kuru aa arasnda- dnsel bir arl
yoktur. Lacanm mgesel dzeni de buna benzer bir izgi ekme tavr-
mn rndr ve grenin gzne kendi dz sathn gsterir: grnr
dnya benin aynasdr ve onda yansyanlar benin zdelik dleridir,
insan organizmasnn duyarl ve alabildii isel ve dsal uyaranlar
silsilesi, gerekten de, kuramsal adan hi ilgin deildir. Bu, dnya
nn rengrenkliliini ve younluklarnn karlkl etkileimini yitir
mesi anlamna gelmez elbette. Lacanm kurammda olan ey, farklln
durmadan mgeselden Sembolike, grdmz dnyadan konu
tuumuz dnyaya, duyulardan anlamlandrmaya aktarlmasdr. Sem
bolik farkllk yara izleriyle azna kadar doldurulup mutlak mte-
kabiliyetsizliit yata haline geldikten sonra, artk sembol bilimcinin
biraz ltfedercesine duyu-deneyimi dnyasna gidi dn yolculuk-
lan yapmas mmkn olur. Gsteren gerek dnyada kmklar aar
(550; 194) ve gsteren zincirine bukle bukle rlm, kafes kafes
ilenmi yokluklar, eksiklikler sayesinde, grnen dnya devaml
bir yitme dnyas oluverir. Okalipts aalarnn orada yolunda
gitmeyen bir ey olduunu hissetmen, duyularnn ya da dnsel
anlann ileyiinden deil, dilin sessiz mdahalelerinden kaynak
lanr: bnyende yerleik, her trlsnden ince snmlenme meka-
nizmalan olabilir, ancak bunlar endeki fanilik duygusunu ne retir,
ne de etkilerler. Bu duygu tamamen iine dtn Sembolike atfe
dilebilir.
Lacanm ayrc Sembolik boyuta srekli yapt vurgunun zaman
zaman zayflad, zaman zaman da lgnca abartld anlar vardr.
ster 1950lerdeki belli bal yazlarnda olduu gibi dili dorudan
ele alnda olsun, isterse daha sonraki matematikletirilmi yazla
rnda olduu gibi dili ve bilindm temellendiren bir mant bu
lup karmaya almasnda olsun, daima ok sayda soruyu ok

89) The World as Will and Representation, ev.: E. F. J. Payne, cilt I, s. 266.
SONU DEERLENDRMELER 191

abuk yantlama riskine -yle ki, sorgulamasnn etkisi bile daha


tam olarak hissedilmeden- girer. Her ne kadar Lacana gre zne
bir kesintililik yasasyla ynetiliyorsa da, bu yasann yaantlanabi-
lecei son derece tandk bir hal resmin kenarlarna itilmitir. Dilin
eitli derecelerde acele ve srarla hayatmz etkileyiinden sz
ediyorum. Zaman zaman suskunluu -cokuda, acda, fiziki id
dette, lm korkusunda- yeniden kefedip daha sonra kaybedilmi
bir sz gcnn tekrar geri geliini hissetmek biz konuan yara
tklarn kaderidir. Kii gsteren yasasnn byle grnte askya
alnd halleri tmyle gsterenin bir armaan olarak grmeye
raz olsa da, yine de, bunlarn zel trde olaylar olarak bir biimde
ayrmlanmasn ister. Pasifik Okyanusuna derinden bir bak bir
an suskun, br an konukan olabilir. Dil bize kh bedensel duyar
lklardan uzaklama frsatn, kh onu zenginletirerek ustaca idare
etmenin bir yolunu sunar. Gelgelelim, Lacanm kuram bu ayrmlara
kar kararl bir kaytszlk gsterir.
Bununla birlikte, insan dzenini deiken ve ok-katmanl
anlamlandrma olarak deerlendirdii anlats, en azndan iki alan
da fevkalade sonu verir. lki, kuram dilini arzulatmdr. Balar
ken, Lacann psikanalizdeki geleneksel kuram diliyle mr boyu
srm kavgasna deinmitim. Freud hari, Freudcular arzu zeri
ne yazarlarken arzudan uzak durmaya almlar ve kendini yavan,
sade, ak seik ve iyi niyetli olarak tantan bir sluba raz olmu
lard. Kendine can damarlarnda arzu olan bir kuram yaratmaya
alrken, Lacan, gemiteki birtakm yazarlardan ders almtr:
sylencesel sluptaki Platonu, Gracin, La Rochefoucauld, Lichten-
berg, Hegel, Kierkegaard, Nietzsche ve Heideggeri. Her rnekte
sekin ncellerinin anlamla kumar oynama yrekliliklerine hayran
olmu ve ksmen de yknmtr. Lacana gre, bir nerme sahip
olduu abartl arlnn altnda kalp ktnde ya da daha
sonraki bir nerme tarafndan baltalandnda hibir ey fena de
ildi, her ey yolunda gitmekteydi. Ancak, byle yazmak, psikanaliz
diline yeni eit bir parlaklk ve keskinlik kazandrma meselesi
deildi sadece. Psikanalizin sylem kuram bir arzu biliminden
baka bir ey olamazd ve kuramsal yazarlk yapan bir psikanalist
iin kuramlatrmasnn beraberinde getirdii arzu dnmlerinin
farknda olmak vicdan yk yaratan bir eydi. Skc bir ekilde
192 LACAN

bunlar belirtip sradaki dier ie gemenin, hele kuramsal metin


seyir halindeki arzunun hareketli bir sureti -bir karnaval, bir maskeli
baloolabilecekken, ne alemi vard?
Lacann yazlan muzipe taklp batan karmaya alr. Aldat
macalar, bahaneler, kaytarmalar ve taklitlerle doludur. Kastettik
lerini bir paragrafta aar, brnde tekrar gizler. Hoyrat olduunda
bile, bu, istemeden deil, ortalama halkn adab- muaeretine duy
duu trden bir kaytszlktan trdr, bizi buna inandrmak ister.
Lacan inanlmaz derecede becerikli bir yazardr; geri, bu, onu
bilhassa memnun edecek bir vg deildir. Kendini szl deil
yazl dilin ustas olarak grmtr ve ayartmalarnn en mehurunu
da ge dnem ders ve seminerleri srasnda Parisli aydnlar stnde
gerekletirmitir. Yine de, geride brakt kitaplar dolusu yazlan
yaznsal imgelemin sekin bir baansdr. Verimlilii, arzulayan insan
konumasnn traji-komikliini metin halinde gzler nne sermekte
kulland muzip ve uyank zeks bakmndan yirminci yzyl Fran
sasnda bir tek Proustla karlatmlabilir.
Az nce belirtmi olduum iki alandan kincisiyse, klinik psika
nalizin -grd iin, konutuu dilin- alandr. Lacan, analistle
analiz grenin konumas olgusuna yeni ve rktc bir rahatlk
getirir ve szleerek bir araya gelmi bu sz icraclanna, ayet birbir-
leriyle kar karya geldiklerinde ne olup bittiini anlamak istiyor
larsa, ok emek vermeleri gerekeceini hatrlatr. Lacann mesleki
katksn, aktarm dnmenin yeni bir yolunu ortaya koyduunu
syleyerek zetlemek mmkndr. Btn psikanalistler, aktarmn
analitik tedavinin gerekletii ana evre olduunda hemfikirdir
ve birou youn biimde zneleraras ve diyaloga dayal olan bir
klinik yntemin dier disiplinler iin potansiyel olarak olduka
retken bir entelektel inceleme modeli sunduunun oktandr
farkndayd. Lacan aktarmsal karlamann kendine zg gcn
ierdii arzu ykl konumaya tamamen uygun den terimlerle
yeniden tanmlamaya alr; dikkatli retorik konuma gevek duy-
gulandnc konumann yerini alacaktr; analistle hasta arasndaki
doalama niteliindeki sz alverileri mantksal bir yap ser
gilemeye balaynca kuramcnn bunu dile getirme devinden geri
durmamas gerekir. Yalnz bu tr bir tetkiki kendi ilemlerine sok
mu olan doktorlar ehildir kendi modellerini komu disiplinlere
SONU DEERLENDRMELER 193

ihra etmeye. Geen blmn banda aknln andm Anglo-


Amerikan gzlemci, niin Lacan okumal? sorusuna mmkn olan
en kesin yant bu klgsal neriler kmesi iinde bulacaktr: La-
cann Freudcu kuram yeniden biimlendirii, konuma krne
deiik bir tr ifade kazandrd gibi, analiz icra eden ve psikanaliz
loncalarnn koyduu kural ve teknikleri sistemletiren anlamlan
drma zanaatlarna da dnmek iin mebzul miktarda malzeme
salar.
Ancak, bu meselelerde ustalk kazanmak gtr. Bir btn ola
rak deerlendirildiinde, Lacann yapt kuramla klinik uygulama
arasnda tatminkr bir balant sunar grnmemektedir. Bilhassa
kuramsal konumasnn fikri karmaasnn sradan insan aclarnn
iinde ses bulduu harcalem ifade tarzlarn bomas iten deildir.
Vaka malzemeleri, birok analist iin, lsz kuramsal beceriye
kar dengeleyici bir arlk olarak i grrken, Lacan iin pek az
nem tayan bu tr malzeme, ok nadiren delil olarak gndeme
getirilir, getirildiindeyse Lacan oktan muayenehanenin dnyaya
akl ilerinin ycelerinde dolarken bulur. Klinik vaka konu
mas genelde skc, bn, uyuuk, tekdze ve tekrarlarla doludur
ve btn bu sefaleti sabrla ve onu vaktinden evvel biimde zengin
letirmeye kalkmakszn ileme beceri ve iradesi Anglo-Amerikan
psikanaliz geleneinin zgl deerlerinden biridir. Buna karlk,
Lacan annda kehanete giriir ve tedavi mahiyetindeki geliigzel
konumay tasvir ve kinayelerle rl yle muhteem bir urbayla
donatr ki bir adan bakldnda bu dpedz hastann strabn
aalamaktr.
Hem mantk Lacanda hem de gizleri ak eden Lacanda en
die veren bir cokuya kaplma eilimi vardr. Bu iki karakterin de
lm, yoksunluk, snmlenme, beance [yarlp alma], Spaltung
[yarlma, blnme] ve veixo'a [...] dair syleyecek ok eyi olmas
gerei onlarn eitli uydurma teselliler datma olasln azalt
maz. lm, gsteren zincirinde kol gezer ve insan znesinin yaps
da hep bir ykm yapsdr: mantk yle der, okanlaml yaz da yle
der. ]aculation [atma, frlatma, fkrtma] ve jouissance [zevk] anlam
landrma yasasnn iddetinden anlk bir mola salarlar, ama onlar
da gsterenin eseridirler ve bilinen Lacanc yoldan geerek kadnn
ve erkein hayatna kendi lm rpertilerini getirirler. Btn bun
1 9 4 LACAN

lar analistin dikkatini analitik konumann ihmal edilen sorumlulu


una -hastann kendi lmn anlamlandrmasna, sembolletir
mesine ya da (Lacanm mesajn kiisel yardm klavuzlarnn diliyle
ifade etme cretini gstererek sylersek) ona bir anlam verip onunla
birlikte yaamasna olanak verme sorumluluuna- dikkat ektii
lde iyidir, hotur. Ancak, kendilerini tam tekmil felsefi bir lm
gr olarak sunmaya baladklar anda, bu tr nermeler muhte
melen s grnecektir. Diyelim ki, lmn insan konumasnn
her yerde ve her zaman geerli koulu olduunu, lmlle hayr
diyebilmek iin sahip olduumuz tek ansn zayf da olsa szde ve
onun tahrik edebilecei eylemde yattn bir anlna kabul ettik.
Elimizdeki hl orantsz ve inandrcl olmayan bir kuramdr.
Zira, gsteren zinciri iinde ldmz gibi, onun dnda da lrz.
lmlerimizden evvel defalarca lrz ama lmlerimizde de lrz
ve bakalarnn da kendi lmlerinde ldklerini izleriz. Canl
olarak lrz, yurtta olarak lrz. lm belirli herhangi bir yerde
nceden saptanamayacak kadar karmak, biyolojik ve toplumsal
bir olgudur. Lacan her ne kadar lmn bizi konuan szlere hem
isel hem de dsal olduunu gstermek iin gelikin bir topolojik
tasarm kullanyorsa da, ou zaman o szlere ve onlarda yatan
eylere akl almaz imtiyazlar tanmaya hazrdr.
Lacan takipilerini bekleyen acil grev, btn karmakl ve
iflah olmazlyla klinik vakalan tekrar psikanalitik aratrma alan
na geri getirmektir. Ac ve lme daha fazla arlk verilmesi -ses
sizce, Gerek iinde- ve bunlarn Lacanm giderek uzmanlat
yattrc sz-bysyle matematik-bysnden kurtarlmas gerek
mektedir. Bilhassa Lacanclarn kendilerini Lacan sylencesine
daha az kaptrmalar, ksr miras devralma kavgalarna daha az
rabet etmeleri ve Lacanm en kayda deer miras olan sylen
zc zekya daha fazla duyarl olmalar gerekmektedir. Lacan
yirminci yzylda (yirmi birinci yzyl iin herhangi bir ngrm
yok) dnsel baarlar Freudunkiyle herhangi bir biimde
karlatrlabilir olan tek psikanalisttir. Bu baarnn fevkaladelii
Lacanm koulsuz hayranlarnn gevezelikleriyle karartlacak olursa
ok yazk olur.
Kronoloji

1900 Freud: The Irterpretation ofDreams [Ryalarn Yorumu].


1901 Jacques-Marie Emile Lacan 13 Nisanda Pariste doar. College
Stanislasta ve Paris Tp Fakltesinde renim grecektir.
1905 Freud: Jokes and their Relation to the Unconscious [akalar ve Bi-
lindyla likileri], Three Essays on the Theory of Sexuality [Cin
sellik Kuram zerine U Deneme], Fragment o f an Analysis o f a
Case of Hysteria Dora) [Bir steri Vakasnn Analizi (Dora)].
1906Saussure genel dilbilim zerine ilk dersini Cenevre niversite -
sinde vermeye balar.
1909 Freud: Analysis o f a Phobia in a Five-year-old Boy Little Hans) [Be
Yasnda Bir ocukta Fobi Analizi (Kk Hans) ] ve Notes upon a
Case o f Obsessional Neurosis [Bir Saplantl Nevroz Vakasna dair
Notlar (Fare Adam)].
1911 Freud: Psycho-Analytic Notes on an Autobiographical Account o f a
Case ofParanoia (the Schreber Case) [Bir Paranoya Vakasnn z-
yaamyksel Aklamas Hakknda Psikanalitik Notlar (Schreber
vakas)].
196 LACAN

1913 Saussure lr.


Freud: Totem and Taboo [Totem ve Tabu].
1914Freud: On Narcisism [Narsisizm zerine: Bir Giri].
1915 Freud: The Unconscious [Bilind].
1916 Freud: Introductory Lectures on Psycho'Analysis [Psikanalize Giri
Dersleri].
Saussure: Cours de linguistic[ue generale [Genel Dilbilim Dersleri],
1918 Freud: From the History of an lnfantile Neurosis (The W olfMan)
[Bir ocukluk Nevrozunun Tarihinden (Kurt Adam)].
1920Freud: Beyond the Pleasure Principle [Haz lkesinin tesinde].
1921 Klein: The Development o f a Child [Bir ocuun Geliimi].
1923 Freud: Ego and Id [Ben ve d].
1925 L Evolution psychiatrique dergisi kuruldu.
1926 Lacanm ilk ortak yazarl yaym Revue Neurologitfuete kt. Societe
Psychanalytjue de Paris (SPP), Rene Laforgue, Marie Bonaparte,
Rudolph Loewenstein, Edouard Pichon ve dier alt kii tarafndan
kuruldu. Freudun Ryalarn Yorumunun Franszca basks I. Meyer-
sonun evirisiyle La Science des reves balyla kt.
1927 Lacan psikiyatrist olarak klinik eitimine balar.
Freud: The Future of an Illusion [Bir Yanlsamann Gelecei].
Heidegger: Sein und Zeit [Varlk ve Zaman].
1930 Lacann ilk mstakil yaym Annaks Medico-Psychologiqueste kar.
Freud: Civilization and its Discontents [Uygarlk ve Skntlar].
1931 Winnicott: Clinical Notes on Disorders ofChildhood [ocukluk Bo
zukluklarna dair Klinik Notlar].
1932 Lacan doktora tezi De la psychose paranoaque dans ses rapports avec
lapersonnaliteyi [Paranoya Psikozu ve Kiilikle Balantlan] yayn
lar, bir kopyasn da Freuda gnderir, Freud bir tebrik kartyla
karlk verir.
Klein: The Psycho-Analysis o f Children [ocuklarn Psikanalizi].
1933 Lacann srrealist dergi Minotaureda iki makalesi ve Le Phare de
Neuillyde de bir sonesi yaynlanr. Kojevenin Hegelin Grng-
bilimi zerine dersleri Ecole des Hautes Etudese balar (ders serisi
1939a kadar srecektir).
1934 Lacan SPPye aday ye olarak katlr ve tam yelik iin ba vurur.
Bu esnada Lacan Rudolph Loewenstein ile analiz srecindedir.
1936 Lacan Uluslararas Psikanaliz Demeinin Marienbadtaki ondr-
dnc kongresine ayna evresiyle ilgili tebliini sunar (3 Austos).
KRONOLOJ 197

Au'del du principe de realite [Gereklik lkesinin tesinde].


Anna Freud: Ego and the Mechanisms of Defence [Ben ve Savunma
Mekanizmalar].
1937 Freud: Analysis: Terminable and Interminable [Sonlandrlabilir ve
Sonlandrlamaz Analiz].
1938 Lacan SPPye tam ye olur ve aile zerine ilk uzun makalesi
Encyclopedie Franaisede yaynlanr. Freud Naziler tarafndan
Viyanadaki evinden srlr ve Paris zerinden Londraya yolculuk
eder.
1939 kinci Dnya Sava srasnda psikanaliz Naziler tarafndan nere
deyse tmden bastrlr. Lacan, igal altndaki Pariste askeri bir
hastanede alr; bu dnemde hibir ey yaynlamaz. Freud yln
balarnda Moses and Monotheismi [Musa ve Tektanrclk] yayn
ladktan sonra 23 Eyllde Londrada lr. Jean Hyppolitein He-
gelin Grngbilimi evirisi yaynlanr.
1940 Freud: An Outline of Psycho-Analysis [Psikanalizin Anahatlan].
1941 Jakobson: Child Language, Aphasia and Phonological Universals [ocuk
Dili, Szyitimi ve Sesbilimsel Evrenseller].
1943 Sartre: LEtre et le neant [Varlk ve Hilik].
1945 SPP toplantlarna yeniden balar. Lacan sonbaharda be haftay
sava yllarndaki psikiyatri uygulamalarn aratrmak zere ngil
terede geirir.
Le temps logique [Mantksal zaman].
Merleau-Ponty: Phenomenohgie de la perception [Algnn Grng-
bilimi].
1946 Lacan tekrar mesleki yazlar karmaya balar. Jean Hyppolite,
Hegelin Grngbilimi zerine yazd doktora tezini yaynlar.
Propos sur la causalite psychique' [Psiik nedensellik hakknda deer
lendirmeler] .
1947 Lacan, ngiltereye yapt geziyle ilgili bir rapor yaynlar.
Kojeve: Introduction la lecture Hegel.
Levi-Strauss: Les structures elementaires de la parente [Temel Ak
rabalk Yaplan].
1948Lagressivite en psychanalyse [Psikanalizde saldrganlk].
1949 Lacan SPP iin bir eitim programm planlamakta nemli rol
oynar.
Le stade vrroir comme fonmateur de la fonction dujE [Ben ilevinin
oluturucusu olarak ayna evresi].
198 LACAN

1950 Irtroduction theorique auxfonctiors delapsychanalyse en criminobgie


[Psikanalizin kriminolojideki ilevine kuramsal bir giri].
1951 Lacanm ksa seanslar kullanmas SPPde tartlr.
Intervention sur le transfert [Aktanm hakknda bir mdahale].
1952 SPP, nstitut de Psychanalyse de Parisyi kurar, Sacha Nacht enstitnn
mdr olur (Haziran). Lacan, Nachtn yerini alr (Aralk).
1953 Lacan, SPPnin bakan olur; Nacht, Enstittnn bana geer
(Ocak). Enstitnn eitim program alr (Mart). Lacanm rol
ve tekniiyle ilgili ciddi i anlamazlklar neticesinde analist
SPPden ayrlp Societe Franaise de Psychanalysei (SFP) kurar. Lacan
SPPden istifa edip SFPye katlr (Haziran). Uluslararas Psikanaliz
Demei (IPA), SPPden -Fransada resmen tannan tek psikana-
litik topluluk- ayrlmasyla birlikte Lacann dernee yeliinin
geici olarak dtn bildirir. Lacan SFPye Le Symbolique,
llmaginaire et le Reeli sunar (8 Temmuz) ve Romada Fonction et
champ de la parole et du langage en Psychanalyse' [Konumann ve
dilin psikanalizdeki ilevi ve alan] sylevini sunar (26-27 Eyll).
Kasm aynda ilk kamuya ak seminerini (Freudun teknikle ilgili
yazlan zerine) vermeye balar. Bu yllk seminerler serisi yirmi
yedi yl srecektir.
Barthes: Le degre zero de lecriture (Yaznn Sfr Derecesi).
1954 Introduction au commentaire de Jean Hyppolite sur la Vemeinung de
Freud [Jean Hyppolitein Freudun Vemeinung kavramyla ilgili
yorumuna giri] ve Reponse au commentaire... [JHnin (...) yo
rumuna yant].
Seminar I (1953-4): Les ecrits technques de Freud [Freudun Teknikle
lgili Yazlar].
1955 'Variantes de la cure-type [Tipik saaltmn eitlemeleri].
Le Seminaire sur La lettre volee' [alnan Mektup zerine seminer].
La chose freudienne ou sens du retour Freud en psychoanalyse'
[Freudcu ey ya da psikanalizde bir Freuda dn eilimi].
Seminar II (1954-5): Le moi dans la theorie de Freud et dans la technjue
de la psychanalyse [Freudun Kuramnda ve Psikanaliz Tekniinde
Ben],
1956 Lacan La Psychanalyse dergisi iin Heideggerin Logosunu evirir.
Situation de la psychanalyse et formation du psychanalyste en 1956
[1956da Psikanalizin durumu ve analistin oluumu].
Seminar III (1955-6): Lespsychoses [Psikozlar].
KRONOLOJ 199

Jakobson ve Halle: Fundamentals of Language [Dilin Temel Un


surlar] .
1957 La pyschalanyse et son enseignement [Psikanaliz ve retisi].
Linstance de la lettre dans linconscient ou la raison depuis Freud
[Bilindnda harfin etkenlii ya da Freuddan bu yana akl].
D'une question preliminaire tout traitement possible de la psychose
[Psikozun olas tedavisine balang niteliindeki bir soru zerine].
Seminar IV (1956-7): La Relation dobjet et les structures freudiennes
[Nesne ilikileri ve Freudcu yaplar].
Klein: Envy and Gratitude [Kskanlk ve Minnettarlk].
Winnicott: The Child and the Family [ocuk ve Aile] ve The Child
and the Outside World [ocuk ve D Dnya].
Chomsky: Syntactic Structures [Szdizimsel Yaplar].
1958 Jeunesse de Gide ou la lettre et le desir [Gidein genlii ya da edebiyat
ve arzu].
Die Bedeutung des Phallus' [Fallusun anlam].
La direction de la cure et les principes de son pouvoir [Tedavinin yn
ve gcnn ilkeleri].
Remarque sur le rapport de Daniel Lagache: Psychanalyse et
structure de la personnalite [Daniel Lagachen raporu zerine
bir inceleme: Psikanaliz ve Kiiliin Yaps].
Seminar V (1957-8): Les formations de linconscient (Bilinaltnn
Oluumlar).
1959 SFP, IPA ile balantlanma talebinde bulunur.
A la memoire dEmestJones: sur sa theorie du symbolisme [Emest
Jonesun ansna: Onun Sembolizm Kuram zerine].
Seminar VI (1958-59): Le desir et son interpretation [Arzu ve Yoru
mu].
1960 Propos directifs pour un congres sur la sexualite /eminine [Kadn cin
sellii zerine bir kongre iin yol gsterici deerlendirmeler].
Subversion du sujet et dialectique du desir dans linconscient freudien
[znenin ykl ve Freudcu bilindnda arzunun diyalektii].
Position de linconscient [Bilindmn konumu]
Seminar VTI (1959-60): Lethique de la psychanalyse [Psikanaliz Etii].
1961SFPye IPA tarafndan alma Grubu stats verilir; Lacan
SFPnin eitim programndan ayrlncaya kadar tam tannma ve
rilemeyecektir.
Seminar VIII (1960-61): Le Transfert [Aktarm].
2 00 LACAN

Foucault: Histoire de lafolie [Deliliin Tarihi].


1962 Kant avec Sade [Sade ile Kant].
SeminarlX (1961-2): L'idenfication [zdeleme].
1963 Lacan Ecole Pratike des Hautes Etudese yan zamanl okutman olarak
atanr, Edition du Seuil yaynevinin Champ freudien dizisine editr
olur; SFPden istifa eder.
SeminarX (1962-3).
1964 Lacan Ecole Freudienne de Parisi (EFP) kurar.
Du Triebde Freud et du desir du psychanalyste [Freudun Triebi
ve psikanalistin arzusu].
Seminar XI (1964): Les quatre concepts fondamentaux de la psychamlyse
[Psikanalizin Drt Temel Kavram].
Barthes: Elementi de semiologie [Gstergebilimin eleri].
Althusser: Freud et Lacan [Freud ve Lacan].
1965 SFP feshedilir.
Hcrmmage fait Marguerite Duras, du ravissement de Lol V. Stein
[Marguerite Durasa Sayg, Lol V. Steinn esriklii zerine].
La science et la verite [Bilim ve Hakikat].
Seminar XII (1964-5): Problemes cruciaux pour la psychamlyse
[Psikanaliz in Hayati Sorular].
Althusser ve Balibar: Lire e Capital [Kapitali Okumak].
Chomsky: Aspects o f a Theory of Syntax [Bir Szdizim Kuramnn
Veheleri].
1966 Lacan Ecritssini [Yazlar] yaynlar, semelere nszler ve sonszler
halinde yedi yeni para eklenmitir; Baltimoredaki Johns Hopkins
niversitesindeki konferans serisinde konuur.
Seminar XIII (1965-6): Lobjet de la psychanalyse [Psikanalizin Nes
nesi] .
Foucault: Les mots et les choses [Kelimeler ve eyler].
1967 EFP kendi eitim programn aar.
SeminarXIV (1966-7): Lahgiquedufantasme [FantezininMant].
Laplanche ve Pontalis: Vocabulaire de la psychanalyse [The language
of Psycho-Analysis (Psikanalizin Dili)].
Derrida: Lecriture et la difference [Yaz ve Ayrm], La voix et e pheno-
mene [Konuma ve Grngler], De lagrammatologie [Yazbilimze
rine].
1968 EFP, eletiri dergisi Scilicetyi yaynlamaya balar. Lacan Mays
olaylarndaki renci hareketini desteklediini belirtir. Vincenne
KRONOLOJ 201

niversitesinde Lacanm izleyicileri tarafndan bir psikanaliz


blm alr.
Seminar XV (1968-9): Lacte psychanalytique [Psikanalitik Eylem].
1969Seminar XVI (1969-70): Dun Autre lautre [Bir tekinden
tekine].
1970 Seminar XVII (1970-71): Lenvers de la psychanalyse [Psikanalizin
Gizli Yz].
Barthes: S/Z.
1971 Seminar XVIII (1971-72): Dun discours qui ne erait pas dus semblant.
1972Seminar XIX (1972-3): ...O u pire [...Ya da daha kts].
Deleuze ve Guattari: LAnti'CEdipe [Anti-Oidipus].
1973 Seminar XX (1973-4): Encore [Yine].
1974 Vincennesdeki blm Le Champ freudien olur, Lacan bilimsel
direktr, Jacques-Alain Miller de bakan olur.
Seminar XXI (1974-5): Les non'dupes errent.
1975 Lacan Yale ve MITte ders verir.
Seminar XXII (1975-6): RSI (Reel, Symbolique, Imaginaire) [Gerek,
Sembolik, mgesel].
1976 Seminar XXIII (1976-7): Le sinthome.
Foucault: Histoire de la sexualite I [Cinselliin Tarihi I].
1977 Seminar XXIV (1977-8): L'insu que sait de lune beuve saile mourre.
1978 Seminar XXV (1978-9): Le moment de conclure.
1979 Seminar XXVI (1979-80): La topologie et le temps [Topoloji ve Zaman].
1980 Lacan EFPyi (protestolar arasnda) feshedip La Cause freudiennei
oluturur; Karakastaki uluslararas bir konferansa katlr.
Seminer XXVII (1980): Dissolution [Dalma].
1981 Lacan 9 Eyllde lr.
Kaynaka

Lacan: Balca yaynlar

Lacanm bugne dek yaynlanm yazlar iin en kapsaml rehber kaynak Joel
Dorun Bibliographie des travaux de Jacques Lacan (Paris: InterEditions, 1983)
almasdr. Lacan ngilizceden okuyacaklar iin David Maceyin Lacan in
Contexti (Paris: InterEditions, 1983) zellikle faydaldr. Aada Lacanm
atf yaptm btn yazlan ve birka ek okuma nerisi sralanmtr. Aksi
belirtilmedike, Franszca eserlerin yayn yeri Paristir.

Les Complexes familiaux dans la formation de lindividu. Essai d'analyse d'une


fonction en psychologie (Navarin, 1984) [ilk basks: La Famille Encyclopedie
franaise (Larousse, 1938), VIII, 1938].
D e la psychose paranoiaque dans ses rapports avec la personnalite (1932);
peinden Premiers ecrits sur la paranoa (Seuil, 1975).
Desire and the Interpretation of Desire in Hamlet, Yale French Studies, 55/
6, 1977, 11-52 [VI. Seminerden, James Hubert tarafndan evrilmi bir ksm].
Ecrits (Seuil, 1966).
Ecrits. A Selection, ev.: Alan Sheridan (Londra ve New York: Tavistock
Publications/Norton, 1977).
LEtourdit, Scilicet, No. 4, 1973, 5-52.
20 4 LACAN

T he Ego in Freud.s Theory and in the T echnique o f Psychoanalysis (T he


Seminar, B ook II), yay. haz.: Jacques-Alain Miller, ev.: Sylvana Tomaselli,
John Forresterin notlanyla (New York: Norton; Cambridge: Cambridge Uni-
versity Press, 1988).
Fetishisra: the Symbolic, the Imaginary and the Real (W . Granoff ile
birlikte), Perversion: Psychodynamics and Therapy iinde (New York: Random
House, 1956).
T he Four Fundamental Concepts o f Psycho-Analysis (The Seminar, Book XI),
yay. haz.: Jacques-Alain Miller, ev.: Alan Sheridan (Londra: Hogarth Press
ve Institute of Psycho-Analysis, 1977).
F reuds Papers on Technique (T he Seminar, B ook I), yay. haz.: Jacques-
Alain Miller, ev.: John Forrester (New York, Norton; Cambridge: Cambridge
University Press, 1988).
Hommage fait Marguerite Duras, du ravissement de Lol V. S tein, Cafiers
Renaud-Barrault, No. 52, 1965, 7-15.
L e Seminaire, 27 yllk (1953-1980) diziden aadakiler yaynlanmtr:
I: Les ecrits techniqu.es de Freud (Seuil, 1975).
II: Le moi dans la theorie de Freud et dans la technique de la psychanalyse
(Seuil, 1978).
III: Les psychoses (Seuil, 1981).
VI: Le desir et son interpretation (Omicar?, 1981-83, No. 24-27).
VII: L'ethique de la psychanalyse (Seuil, 1986).
XI: Les quatre concepts fondamentaux de la psychanalyse (Seuil, 1973).
X X : Encore (Seuil, 1975).
XXII: RS1 (Omicar?, 1975, No. 2-5)
XXIII: Le sinthome (Omicar?, 1976-77, No. 6-11).
XXIV: L insu que sait de lune bevue saile mourre (Omicar?, 1977-79, Nos.
12-18).
XXV : Le moment de conclure (Omicar?, 1979, No. 19)
XXVII: Dissolution (Omicar?, 1980-81, No. 20-23).
Television (Seuil, 1973).
Seminar on the Purloined Letter, Yale French Studies, 48, 1972, 38-72
[Ecritsden Jeffrey Mehlmanm evirisi, 11-41].
O f Structure as an Inmbung of an Othemess Prerequisite to Any Subject
W hatever, T he Structuralist Controversy iinde, yay. haz.: Richard Macksey
ve Eugenio Donato (Baltimore ve Londra: Johns Hopkins University Press,
1970,186-200).
Dizin

Althusser, Louis 200. Cezanne, Paul 163.


Apuleius 114- Charcot, M artin 146.
Arcimboldo, Guiseppe 163. Chomsky, Noam 199-200.
Aristoteles 102. Churchill, W inston 177.
Aufhebung (Hegel) 98. Clement, Catherine 147.
automaton (Aristoteles) 102. cogito (Descartes) 79.

Balibar, Etienne 200. Dali, Salvador 44-45.


Barthes, Roland 198, 200-201. Deleuze, Gilles 201.
Bellmer, Hans 34. Derrida, Jacques 148, 200.
Bernini, Giovanni Lorenzo 145-146, Descartes, Rene 79-80.
150. Dinteville, Jean de 166.
Bion, W . R. 11. Duras, Marguerite 147, 200.
Borromeo zinciri (veya dm) 168, Drer, A lbrecht 163.
185.
Bosch, Hieronymus 34-35. ego, leh, moi 78, 99.
Eliot, T . S. 87.
Caravaggio, M ichelangelo 163-164. Ellis, Havelock 39.
206 LACAN

Empedokles 35, 135. Macey, David 26, 53, 92.


Erasmus, Desiderius 1 1 1 ,1 1 3 . Marks 31, 33.
Matisse, Henri 163.
fallus 123, 140, 143. mazohizm 137, 139.
.Forrester, John 171. Miller, Jacques-Alain 23, 51, 98, 117,
Foucault, M ichel 200-201. 201 .
Freud, A nna 197. M itchell, Juliet 46, 126, 139.
Moebius eridi. 184.
Goethe, Johann Wolfgang von 16.
Gongora, Luis de 80. N acht, Sacha 198.
Goya, Francisco de 163. Ncke, Paul 39.
Gracin, Baltasar 191. narsisizm 39, 41.
Granoff, David 94. Nerval, Gerard de 142.
Guattari, Felix 201.
Oidipus 14, 39, 122-123.
Hegel, George W ilhelm 31, 80, 82, 96- orgazm Oouissance) 142, 150, 193.
98, 117-118, 183, 191, 196.
Heidegger, M artin 80, 175, 191, 196, teki 108, 170.
198.
Herakleitos 35. Pascal, Blaise 115.
Hoffmann, E .T .A . 34. psikanaliz 9, 12-13, 18-19, 22-23, 25-
Holbein, Hans (kk) 165-167. 27, 2 9 ,3 1 ,3 3 ,3 7 ,4 1 ,4 3 - 4 5 ,4 7 - 4 8 ,
Homey, Karen 126. 52-55, 58, 60-61, 66-67, 69-73, 78,
Hugo, V ictor 7 1 ,8 0 . 80, 85, 90, 9 4 -9 5 , 101, 116-117,
Hyppolite, Jean 82, 197, 198. 131, 133, 147, 150, 156, 159-160,
191, 196-201.
id 36-37. psikoz 44, 77.
imago 36.
Rabelais, Franois 114.
Jakobson, Roman 71, 74, 197, 199. Racine, Jean 76.
Jones, Em s 126, 139, 199. Rank, O tto 126.
La Rochefoucauld 191.
Kierkegaard, S0ren 191. Rose, Jacqueline 126, 139.
Klein, Melanie 46, 101, 139, 141-142, RSI 155.
196, 199.
klitoris 125, 138, 141. Sartre, Jean-Paul 197.
Kojeve, Alexandre 82, 197. Saussure, Ferdinand de 63, 66-69, 75-
Krauss, Roselind 34. 76, 80, 129, 195-196.
Schneiderman, Stuart 154.
Lefort, Rosine 154- Schopenhauer, Arthur 189.
Leonardo da V inci 16. Segal, A nna 46.
Levi-Strauss, Claude 63, 197. Selve, Georges de 166.
libido 119, 130. Shakespeare, William 80.
Lichtenberg, Georg Christoph 191. Stella, Frank 163.
DZN 207

Stevens, W allace 48. Venverfung 106.


Vorstellungen 57.
Todestrieb 157.
travma 172. W innicott, D. W . 11, 30, 196, 199.
Trilling, Lionel 30
yabanclama (Entfremdung; alienation)
Valery, Paul 71. 31, 41.
Verdichtung 73. yanlma (Spaltung; refente) 134, 193.
Verdrngung 106, 138.
Verschiebung 73. zamansallk 21, 1 7 1 4 7 2 , 177, 184.
la ca n

Malcolm Bovie
Trkesi: V Pel<el ener

I eorisyen o lduu kadar uygulam ac bir psikanalist olarak


K 9 da bilinen Lacan, Freud hakkndaki nc nitelikteki m aka
lelerini 1 9 3 0 'lu y lla rd a y a y n la m a y a balad. A rdndan, 1950'li
yllarda Paris'te balayan entelektel canlanm ann en g zd e ve
en ok tartlan kiiliklerinden birine dnt. Dilbilim te m e
lindeki yapsalc teoriler nda yen iden yo rum lad Freud
zerinden dil ve tu tku arasndaki ilikiyi zm ledii arpc
yap tlar kalem e ald. Lacan zerine yapt titiz aratrm asnda
t m bu tem el k noktalarn aklkla gzler n n e seren
Bow ie, tartm asn indirgeyici bir basitletirm enin ya da em a
latrm ann tuzaklarna dm eden, yo unluklu am a anlayc
bir dille ortaya koyuyor. Bugn de tartlan bir entelektel
figr olarak Bat dnce sahnesindeki arln koruyan
Lacan zerine yaynlanm zellikli m onografilerden biri.

psikoloji
9 789752 982819
p sika n a liz , p sika n a liz felsefesi

You might also like