Professional Documents
Culture Documents
DIN SOSYOLOJ S
XLVII
DIN SOSYOLOJ S
tsb'
\t .
fi)
Tarih boyunca bir ok de erler din kurumu iinde kalm t. Zamanla bir
ayrmlama olmu ve sras gelince ahlak, hukuk, iktisat siyaset ve e itim
bamszla kavu arak dinden ayrlmlardr. Kendi z alanna ekilen din
III
ise, insanln i lemini i lemek, sslemek ve zenginle tirmek yolunu tut-
mutur.
Bizim iin oldu u kadar dnya bilim evreleri iin de yeni olan bu alanda
eksiklerim olabilir. Okuyucular byk bir bilimseverlik ve ho grrliikle k-
k kusurlar balar ve nemli yanllar dzeltme yoluna giderlerse
yalnz bana de il, dolaysiyle yurt kltrne ve insanlk lksne de, hizmet
etmi olurlar. nk yazarn iten dile i tannmak, fayda sa lamak veya
bilim evrelerinde n salmak de il, yalnzca yararl olmaktr.
Ankara 1-12-1963
IV
B R KA SZ
Kitap bu uzun Giri 'ten sonra dinler ilmi ve din sosyolojisinin mnase-
betlerini inceleyerek hedefine yakla yor. Yazar burada da terimlere ait tarif
serileri ve detayl snflamalarna devam ediyor. Yorum nazariyesi, dini tec-
rbe, din sosyolojisi grlerine ait zetler veriyor. Din sosyolojisinin ncleri,
kurucular , son geli meleri, bugnk durum balklarn tayan blmler bir
hayli ykldr. Konunun zne ancak bundan sonra din sosyolijisinin Ana
Problemleri ile giriyoruz. phesiz, her eyden nce metod meselesi ele al n-
maldr. Burada da yazar byk bir itina ile bu konuda her ne sylenmi se
kitap dnda brakmamaya al yor. Din sosyolojisinin, onca, asl alan din
ve toplum mnasebetidir. Art k dorudan do ruya meselemizin iindeyiz.
Seilmi metodumuz Max Weber'den ba hyarak Troeltsch, J. Wach, Mensc-
hing'de gelien anlayc metod, ideal tipler metodudur Dinin toplum ve dnya
kars ndaki tutumu, iman, doktrin, ibadet kavramlar birer birer inceleniyor.
Din ve toplum mnasebetlerinde a rhk merekezini, kitab n plnna gre
baka ksmlarn aleyhine olarak biraz fazlageni lemi bir halde, din ve devlet
mnasebeti te kil ediyor. Burada eski hukuku (Madrid niversitesinden hu-
kuk doktoru) alkanlklarna hkim olamam ve belki de problemin aktel
neminden dolay ba ka bahislerden fazla onun zerinde durmay tercih
etmitir. Din ve devlet mnasebetlerinde birer ayr alt-blm halinde devlet,
devletin tanm, balangc, kurucu unsurlar , siyasi ve tarihi grn , dinle
mnasebetleri bakmndan devlet ve liklik meseleleri birbirini takip ediyor.
Ondan sora islmda devlet, hilfetve buna dair ba lca islami yaynlar zerin-
de duruluyor. Din ve devlet mnasebetleri dolay sile yazar yeniden tipolo-
jilere dnyor. Burada tamamen Joachim Wach'tan mlhemdir ve onu
Mensching'in din sosyolojisi ile tamandamaktadr. Bu bahsin tabii gelimesi
halinde son ve en uzun ksm liklie ayrlmtr. Bu konu etrafndaki Trke
yaynlar gazete makelelerine var ncaya kadar zikredilmi tir
Taplamacolu konusu ile uzaktan yak ndan ilgili malzemeyi toplama bak -
mndan an gibi al an bir yazard r. Bu malzemenin nceden haz rlanm
petek (kaneva) iine nas l yerletirildi ini gryoruz. Din sosyolojisi bizim
sosyoloji tarihinmizde de, kendisinin syledi i gibi, yeni ve az i len-
mi bir bahistir. Bundan dolay yazarn daha nce ve burada getirdikleri
bu iliile ura anlar iin her bakmdan faydal olacaktr. Din sosyolojisine
dair Trkiye iin teferratl , hatt bas lmam kitap ve ders notlarm zikre-
decek kadar titiz bir tarihe verirken baz eyleri unutmu grnyor:
Mehmet Karasa lhiyat Fakltesi dergisinde kan Din Sosyolojisi maka
lesi, benim Anadolu tarihinde dini ruhiyat m ahedeleri (Anadolu dergisi
1922), Din Sosyolojisi (Felsefe ve itimaiyat dergisi 1927) adl makale serilerim,
ayn dergide Potlaa dair bir yaz ile din sosyolojisi ile ilgili Heyecan ve Te
heyyciyet adl yazlarm, son yllarda kan Din ve itimai Yap hakkndaki
makalem (Sosyoloji dergisi, 1960) ve 1958-60 aras nda stanbul Edebiyat
Fakltesinde okutmu olduum ve talebe tarafndan Teksir Makinesile ba-
slan ders notlar m bunlardandr.
VI
semi grnyor. Hatt bir yerde Marx, Comte ve Freud'un adlar n bir
arada zikr ederek "bu byk ve iddial grleri bir yana b rakp biz daha
mtevaz hareket edece iz" derken bu semesini, kar tarafa ait tart ma
ve tenkitlere girmeksizin, yapmay tercih etti i anla lyor.
VII
lanarak hemen senteze ula ma sabrszlim gstermeyen tahlilci almalara
getii btn dnyada gze arpmaktad r. Yukarda zikretti imiz metodlar
yerine gre kullanmak ve onlar birbirlerile tamamlamak zere, memleketi-
mizin bilhassa muhtac oldu u bu tahlilci aratrma yolunun tutulmas zamam
oktan gelmitir. Taplarnaculu din sosyolojisine ait bir monografi deneme-
sile bu yola hazrlandm gsterdi 3 Olaylarn karakteristik tetkikine girmek
.
iin bu yolda ilerlemesi, doktrin tart malarndan nce, daha nemle bekle-
diimiz bir nokta olacaktr.
28,X.I963
* Bu baln yazar Ord. Prof. Hilmi Ziya I.J1ken lisede bana ders vermi , yetireme
emek harcam ve bilimsel tleriyle bana k tutmutur. Dil, bibliyografya ve anlay
metodunun Din Sosyolojisindeki nemi konusunda benimkilerden farkl olan grlerine
teekkr ederim. Yazar
VIII
IINDEKILER
BIRINCI BLM
GIRI
SAH FE
I. GENEL BILGILER 1
II. SOSYOLOJ 7
1. Sosyoloji Nedir?
Cemaat 15
Menfaat Cemiyeti 17
Egemenlik Cemiyeti 19
Zmre Cemiyeti 24
Snf Cemiyeti 26
Yatay Hareketlilik 27
Dikey Hareketlilik 29
A. Yorum Teorisi 34
B. Dini Tecrbe 36
C. Din Sosyolojisi 38
IX
IV. D N SOSYOLOJ S N N TAR HES (43-58)
KINCI BLM
NC BLM
(D N VE TOPLUM MNASEI3ETLER)
I. DEVLET (94-104)
A. Devlet Sz 95
B. Devletin Ba langc 97
C. Devletin Tanm 98
D. Devletin Kurucu Unsurlar 99
E. Devletin Siyasi ve Tarihi Grn 99
F. Dinle mnasebetleri bak mndan Devlet ekilleri 103
XI
4) Kamu hizmetlerinin lyikle mesi 161
5) Genel Bteden din iin bir yardm yaplmamas 161
IIX
DIN SOSYOLOJ S
Birinci Blm
GIRI
I GENEL BILGILER
Din Sosyolojisi F. 1 .
lar arasndaki bant ve balantlar ele almyor ve toplumsal tutum, ekono-
mik artlarn bir sonucu saylyordu. Btn bu sylenenler, Dinler Tarihine
uygulanacak olursa, dini olaylar n kendisi bile tarihi belirti ve de iiklik-
leriyle toplum artlarna, ihtiyalara ve ekonomik zaruretlere indirilmi
ve onlarn altnda anlalm olur. Bu yolda yap lm toptan bir te ebbs
yoksa da para para denemeler vard r. Hrstyanhn yorumu, bunun ok
ak bir rne idir. Kautsky sosyalist teorinin en ok tannm bir temsilcisi-
dir. Sosyalist teori dini, ekonomik artlarn ortaya kard snf farklarma
bal grr. Kautsky, 1908 ylnda yaynlad Hrstyanhn Menei
adl eserinde Tarihi Maddecilik metotlarn izliyerek Hristiyanhn, bir
proletarya hareketinden ba ka bir ey olmadn ispata yeltenmi tir.
Yazara gre daha sonra varhkh s nflar kendi karlarn dnerek bu ilkeleri
karlayan imn ve ahlak ynnden bir takm deiiklikler yapmlardr.
Mauren Brecher de buna benzer fikirler ortaya atm tr. Bu yazar da tpk
Kautsky gibi Hrstiyanh, ynlar n proleter psikolojisinden km gibi
gstermektedir. Tarihi bakmdan tamamiyle yanl olmakla beraber her
iki grteki ana fikir, dinin toplumsal art ve etkenlerin bir anlat m ve
fonksiyonu oldu u yolundadr.
2
2) Genel ve Sistematik Din Sosyolojisi (Sociologie Religieuse G& ,ftale et
SysMmatique)
a) Dinin aile, kabile, millet, devlet ve benzeri tabii topluluklar kar sn-
da zorunlu olarak ald bir durum ve taknd bir tutum ardir. Dinle tabii
topluluklar aras ndaki mnasebetlerin s zmlenmesi, Sistematik Din
Sosyolojisinin ba ta gelen bir grevidir.
c) Bir yandan tabii toplulukla dini grup aras nda, te yandan toplumla,
ya ayan din arasnda, incelenmesi gerekli zel mnasebetler.
6 Ernst Troeltsch Die Soziallehren der Christlichen Kirchen und Gruppen, 91?
7 Max weber, Gesammelte Aufsatze zur Religionssoziologie, 1920
8 Reuben Levy, Social Structure of Islam, (Cambridge, University Press 1957).
8 Joseph Chelhod, Introduction 'a la Sociologie de l'Islam. (Editions Besson-Chant- emerle
1958.)
ikinci kkn rnei ise Islam dininin kendi bnyesinde yer alan mevlevi veya
kacliri tarikatna kar ald tutumdur.
Max Weber :
Ernst Troeltsch :
Joachim Wach :
4
birletirici grevi, dinle toplum mnasebetleri zl bir ekilde ele alnmtr.
Yazarn Dini Tecrbe Tipleri 14 ve. Dinlerin Kar latrmal Etd 15 adl
eserleri de dolaysyla Din Sosyolojisi konularn inceler.
Giistav Mensching :
Glenn M. Vernon :
A. nsan Bilimleri
19 Burada verilen bilgiler s rf sistematik din sosyolojisi eserleri ve yazarlarma ili kindir.
Tarihe ksmnda baka ynden bu konuda tamandapc bilgiler verilecektir.
20 Almancada yine ayn anlamda olmak zere Naturwissenschaften, Geisteswissensch-
aften, Religionswissenschaften terimleri kullanlr. Islamdaki ilimler tasnifi bsbtn ba kadr:
Ilimler ilknce AKL ve NAKLI olmak zere ikiye ayrlr. AKL ilimler NAZAR/ ve AMEL
olarak iki kesimdir :
NAZAR kesim, Ilhl, riyazi, tabii ilimleri, Ameli kesim Ahlk, Tedbiri Mezil (ev idaresi
veya ev iktisad), tedbiri Mdn (medineler veya belediyeler bilimi) bilimlerini ihtiva eder.
Nakli ilimler de Aliye ve Aliye (aletle ilgili) Aliye (yksek) kesimlerine ayr lr:
Ali ilimler : Lugat, Sarf, Nahive, Maani, Bedi ve Beyan, iir ve nat, Aruz, Tarih ve mu-
hadarat gibi bilimleri ihtiva eder
Ali ilimler : Tefsir, hadis, keliim ve akait ilimlerini kapsar.
6
SOSYOLOJ
I. SOSYOLOJ NEDIR?
21 Durkheim Sosyoloji Metodunun kaideleri adl eserinin 14. sayfas nda Toplum olaylar-
n yle tanmlar : Est Fait social, toute maniere de faire, fix& ou non, susceptible d'exercer une
contrainte sur l'individu.
7
hangi sosyal artlar alt nda ortaya ktklarm ve ne gibi etkiler yapt kla-
rm tesbitle yetinir.
Georg Simmel'e gre Toplumsal olaylarn bir ekli birde muhtevas vardr:
eklini sosyoloji; muhtevasm ise zel toplum bilimleri inceler. Toplumsal
olaylar tedenberi muhtevalar olan ekonomi, hukuk, sanat, dil, din olarak
sistematk bir ekilde zmlenmektedir. Bu durumda sosyolojinin bu muh-
tevalar birer birer ele almas , hash tahsil kabilinden, bo bir tekrarlama veya
ansiklopedik bir ara trma olabilir; fakat hibir vakit sosyoloji in bam-
sz varln hakl gsteremez. Sosyoloji, tamamen farkl bir grten ha-
reketle kltr kurumlar na do ru uzamayp ortakla a yaaya, te kilat
ve grupla ma ekillerine doru ynelir. Georg Simmel bylece toplumsal
olaylarn niuhtevalar olan kurumlarla onlar n bir ekli olan toplumu bir-
birinden ayr ve ba msz grmektedir. 0 kadar ki toplumsal ba lantlardan
doan e ekiller, trl kltr kurumlar n aratrrken de nmze karlar.
Mesela hukuk aratrmalarnda kln, kabile ve site ekilleri karmza kar.
Ekonomi sistemini ara trrken yine bu ana ekiller kar mza karlar. O
halde hukuk kurumu klan, kabile veya siteye gre e itlendii gibi din ku-
rumu da klnda, kabilede ve sitede ba ka ba kadr. Drbnn te tarafn-
dan bakacak olursak bu ekillerin de iik muhtevalar ta d aka gr-
lr. G. Simmel'e gre bu durumuyla sosyoloji, SOSYAL EK LLERN
SISTEMATIK TEORISI OLARAK BA IMSIZ B R B L MD R. O halde
sosyoloji, grup mnasebetlerini, toplumsal ayrmlama (Diffirenciation) ve
tabakalama (stratification) y ve toplumlar n ekil kanunlarn", muhtevalarna
dokunmaks z n inceler. Yazarn syledi i gibi sosyoloji tarihi bir geli me-
nin geometrisidir.
9
Toplum incelemelerinde, toplumu somut bir gerek olarak ele almak
gerekir. Onu diledi imiz ekilde deitirmeye yetkili de iliz. Toplum her
,vakit objektif bir olay, de imez bir gerek ve zorlay c bir dzen olarak
karmza kar. Bu durumu ile toplum bizi ba lyor, hareketlerimizi s nr-
lyor, bizi zorluyor, belirli yer ve do rultulara yneltiyor ve btn bunlar-
dan kanmak istedi imizde bamz sert kayalara arp yor. Toplumsal ger-
ek bir dinin kurulmas , bir siyasi sistemin alnmas ve bir iktisadi faaliye-
tin yrtlmesinde de Demokles'in klc gibi bamzn stnde durmak-
tadr. Bu gere i tanmak istemeyen bir din kurucusu, bir siyaset pehliva-
m, bir ekonomi uzman ve bir ahlak havarisi ancak ve ancak hstanla kar-
lar. Ba ar ise yalnzca bu gereklere uymakla sa lamr. Unutmamak ge-
rekir ki toplumsal gerek ferdi arzulardan ok daha kuvvetlidir.
10
lini ayn saymak veya sadece demokrasi ad n ta yan popler demokrasi-
lerle svire demokrasisisini bir saymak gibi hatal grlere vardr.
Bu ana kadar sosyolojiyi normatif bir bilim de ildir eklinde ele aldk.
imdi mspet olarak sosyolojinin yaln zca olay ve olgularla ilgili mes'ele-
lerle u ramaa yetkili olduunu syleyebiliriz. Burada sadece falan top:
hm dzeni acaba hangi yap kanununa gre kuruhnu tur ? Byle bir toplumda
aile, din ve devlet nasl bir rl oynar ? Te kilat ekillerinden hangisi n plana
alnmtr (Babaahlk, anaahlk v. s.) ? Gruplardan hangisi egemenli i elde
tutmaktad r ? gibi mevcut 'durumu tesbit eden sorular yan nda falan top-
lumun gelimesi hangi do rultudadr ? Hangi toplumsal yap , kurum ve ku-
rulular yklmaa, zlme e veya ekil de itirme e yz tutmu tur ? Han-
gileri yeniden kurulma a, gelimee ve yaylmaa elveri lidir? gibi sorular
sosyologa sorulabilir Fazla olarak bir biri zerine tesir eden toplum dzen-
lerinden hangisi hangisinin zerinde daha ok etki yaparak bir bnye de i-
ikliine yol aar ? eklinde sorular da sorulabilir. ek kere grnrde kaza-
nanlarn yendikleri toplum bnyesinde eridikleri ve gerekte yenildikleri
ok rastlanan rneklerdendir. Selden Demokrasi ad tayan bir ynetimin ger-
ekte koyu bir zorlama rejimi oldu u ok grlmtr. Bu sebepten e yann ger-
e ini aramak gerekir.
12
bir otorite sistemi kadar fertlere zgrlk, e itlik ve kardelik tamyan bir
toplumsal sistemi de e it ve objektif llerle incelemelidir. Her iki dzenin
yap kanunlarn ve gelime e ilimlerini objektif bir gzlem szgecinden gei-
rerek birini ktleyip, tekini alk lamadan olduu gibi aksettirmelidir.
Bu sonuca varmak iin uzun y llar gemitir. Kurucular bu cihete i aret et-
milerdir. Buna ra men aradan bir ok yllar gemi, fakat bir trl sosyo-
loji deer yarglarndan yakasn kurtaramamt. E. Durkheim, V. Pareto
ve M. Weber gibi devrin stn ve nl bilginleri toplumda olup bitenleri
bilimsel bir szgeten geirerek sosyolojiye bilim de erini kazand rmlar-
dr. Durkheim toplumsal olaylarn eya gibi incelenmesi, Pareto sosyolojiye
neopozitivizmin uygulanmas ve Weber ise deer yarglarndan uzak kaln-
mas tezlerini savunmu lardr.
Daha nceleri bu bilimi teorik kadrolar iinde ele alanlar ve felsefe iin-
de inceleyenler olmu tu. Fakat 19. yzyln sonunda hi bir pheye yer ver-
meyecek ekilde sosyolojinin tecrbi niteli i ortaya kmtr.
13
Herhangi bir yap p in ai bir tarzda kurmaya kalkmak, bu toplum yap-
sn yalnzca tek ynden grmektir. Bu ise o yap da sakh olan byk de ime
yetene ini hie saymak olur. Toplumsal gere i btn zenginlii ve deime
ihtimalleriyle birlikte kavramak ise ampirik bir yoldan gitmekle mmkndr.
Bundan dolay gerek ve olumlu bir bilim haline gelen sosyoloji ayn zamanda
bir deney bilimi olmak zorundadr.
14
2. TOPLUMSAL YAPI (Structure sociale)
Cemaat (Communaute") :
Bu tip topluluk ilkel toplumlarda yer alm tr. Konu ile en ok Ferdi-
nand Tnnies u ramtrr. Yazar Cemaat ve Cemiyet (Gemeinschaft und
Gesellschaft) adl eserinde cemaat yap sn iyiden iyiye incelemitir. Bu tip
15
topluluk ilk zamanlara z bir gruplanma olmakla beraber bugn de bu
trlsne bir ok yerlerde rastlan r.
16
lem.esi ve cemaatin belli ba l tabakalarma girmesi gerekir. Bylece bir insan
yn, bir cemaat haline gelebilir. Bunun en gzel rne i dini bir grupta m -
terek kutsallklara inananlarn kurduklar topluluklardr. Bunlarn yeleri
ortakla a inan, ortakla a tapnna ve ortakla a bir dini ya ay sonucu
o kadar skca birbirlerine ba lanr ve birle irler ki, bu birlik karsnda ser-
vet, meslek, toplumsal durum gibi farklar tamamen nemlerini kaybeder-
ler. Mekkeden Medineye g eden mslmanlarla medineliler o kadar bir-
birlerine yakla mlard ki bu hal ancak btn mminler karde tir
( ) szyle anlat labilir
Bunun gibi ortakla a bir ara trma yapan, birlikte senelerce yan yana
kalarak derslerini haz rlayanlar aras nda da byle iten gelen grupla malar
olabilir. Mlkiyeliler derne i, stanbul liseliler derne i byledir. Bu' birlikte
farkl yetenekteki yelerin birlikte yer alm olmas, birlii bozucu de il,
kuvvetlendirici bir etki yapar
24 Bk. Mehmet Taplamaelo lu, Genel Sosyoloji, Be eri Gruplar, sayfa 24 ve devam (Ankara
niversitesi Basmevi, Ankara, 1961)
Bk. Dr. Hans Freyer, Sosyolojiye Giri , sayfa 73 ve devam (Ajans trk Matbaas , Ankara,
1957.
Din Sosyolojisi F. 2 17
yalmzca tek bir mnasebette birlik vard r ve fert m tek ama di .-
da tamamen serbesttir. Kader birli i, kltr birli i ve tinsel bir birlik Kuran
insanlar btn varhklar yla birleirler. Mesela cemaat eklinde birleen bir
ssz adada yelerden biri kp ben yalnz balk avlarm, fakat yang n 'fela-
ketine veya su bask mna kar kolumu kprdatmam diyemez. fela-
ketleri ortakla a paylamak zorunlu u vardr. Halbuki menfaat birliklerinde
mesela madenciler birli i sadece madenleri karp, satmak ve kar payla -
mak iin; Tarm Kooperatifinde ise rnleri' elde edip satmak ve bundan
bir menfaat sa lamak iin birleme vardr. Bunun dnda Madenciler Birli-
i yesi tamamen serbest ve Tari ortaklar ise btn ilerinde zgr insan-
lardr. O halde Menfaat Birli inin Cemaattan ikinci fark snrl bir birleme
olmasdr.
18
dr. Bir lonca bir sendika, bir mte ebbisler birli i Menfaat Birliklerine r-
nektir. Bunlar bir geli me srecinden geerek bir cemaata dnebilirler. Lonca
kuruluunda buraya girecek ustalar n menfaatlarm korumak, rakhk ve
ustaliklar bir dzene koymak iin kurulmu bir menfaat birli i olduu halde
zamanla bu lonca yeleri aras ndaki dini, kltrel, aileyi ve psikolojik baz
yaknlklar daha ileri bir kayna ma meydana getirir. Loncadaki raklar
ustalarnn kzlariyle evlenir veya dini bir tak m ilgiler, yeleri daha skca
birbirine kenetleyerek bunlar bir btnn kopmaz paralar haline getirir. O
kadar ki art k bu yeni eklin Rd cemaat olmak gerektir. Sendikalarda daha s k
i mnasebetler, e itim ve kltrel yak nlklar daha ileri bir kayna maya
yol vererek onu cemaata evirir. Byk bir fabrika, i ileri iin baz -te-
sisler yapar; ocuklar m okutur, kurdu u sinema ve tiyatrolarla kendileri-
ni elendirir; yeler aras nda kooperatifler kurarak onlar n kltrel yakn-
lm sa lar ve btn bunlar fabrikada bir cemaat uuru yaratr.
19
lamaktadr. Bu yazara gre egemenlik fiili bir durum olup ancak uygulama
tarz na gre me ru veya gayri me ru olabilir.
20
tn varlklara ve ba arlarna inanarak onlar n ynetimini tanr ve kabul
eder. Bunun en gzel rne i bir din nderinin veya peygamberin inanan-
lar ve bazan btn bir toplum veya milleti arkas nda toplamas 've rk-
lemesidir. Burada hkmdar, nder, halife veya peygamberin gerekten
bu zelliklere sahip olmas art de ildir; ona ba l olan grup yelerinin bu
olaanst zelliklere inanmas ve onlara itaat gstermesi Idifidir. Hz. Muham-
medin mminler zerindeki etkisi, Napolyonun zaferden zafere ko turduu
Fransz ulusu zerindeki nfuzu; Fatih, Yavuz ve Kanun rnin milletleri
zerindeki geleneksel karizmatik etkileri; Atatrk'n Kurtulu Sava ve
onu takip eden zamanlardaki ola anst prestiji byle bir egemenli in gzel
rnekleridir.
21
Birinci A amada topra ileyen kimseler rnlerini toplamak zere
bir kara paras na yerle irler. Burada da nk ve savunma g ve yeten-e-
inden yoksun bir toplum hayat yaarlar. Bu rnler onlar ele geirmek
iin pusuda yatan gebeleri harekete getirir. Asl nda bu gebe o-
banlar birincilerden ok daha evik ve sava drlar. Tam rnlerin ahnaca
bir srada gebeler verimli topraklara sald rrlar. Bu olay bir egemenlik
deil, birok kez tekrarlanan bir ya madr. Bununla beraber bu durum, ege-
menliin ekirdei saylr. Oppenheimer'e gre bu day ve yiyecek tedariki
iin iki yol vardr: Bunlardan biri ekonomik yol yaniemek sarfiyle bunu elde
etmek; ikincisi siyasi yol yani dzenli olarak bu rnleri sahiplerinden zorla
almak ve ya ma etmektir. Bu ise siyasi ve askeri stnlk sayesinde ba -
kalarnn ekonomik i ve eme ini smrmek demektir.
Bir anla ma ile birinciler her yl rnlerinin belirli bir k smn ikincilere
verecek; buna kar lk ikinciler zor kullanmaktan vaz geeceklerdir. Bu trl bir
anlama her iki taraf iin yararl olacak ve yaratt karlkl ba ntlardan
dolay devamh bir dzen kurulacakt r. Oppenheimer bu aamaya Bal Top-
lama Safhas diyor. Bilindii gibi arc, petekler dolunca bahn belirli bir
ksmn alr; buna kar lk kovana dikkat edip onu korur. Bunun gibi egemen
grup ald cizye kar l cizye veren grubu ba kalarna kar korur. te
yandan gebeler alacaklar n salama ba lamak iin yerli halkn ekonomik
gelimesine yard m eder ve onlara gz koyan yabanc yamacs lara kar on-
lar korurlar.
22
Drdnc A amada iki grup kesin olarak kayna mtr Bu kayna ma
sonunda hoinojen bir birlik yerine, buyuranlarla bu buyruklara boyun e en-
,
lerden ibaret iki tabakal bir egemenlik birlii meydana gelmi tir. Bu suretle
iki grup yeleri aras ndaki evlenmeler, nemli baz ara tabakalar ortaya
karm ve her iki tabaka aras nda araclk yapacak aileler do mutur. Bu
yap antropolojik ynden de geli erek millet ad verilen bir toplum trnn
domasna yol amtr. Bylece drt a amadan meydana gelen sre
sona ermi bulunmaktadr. Ksacas drt a amann sonucu egemen bir
birliin ortaya krnasdr. Bu srec yaln z ilkel toplumlarda de il, ayn
zamanda ileri medeniyetlerin ba lang ve temelinde grlmektedir.
23
Zmre Cemiyeti (Societe des etats)
Zmre Cemiyetinde, zmreler aym ana yap iinde tpk e itli katlarda
ya ayanlar gibi farkl hukuk durumlar dolaysiyle teki tabaka veya kat-
lardan ayrlan ksmi gruplardr. Byle bir cemiyet yesinin, binan n btn kat-
larnda yaayan insanlarla payla t baz haklar vardr. Fakat onun asil
davran ve ya ay artlarn belli eden hukuki durumu mensup oldu u zm-
renin yani aym katta ya ayanlarn aymdr. Zmreler aras ndaki hukuki du-
rumlar birbirinden ok farkl olursa daha iyi durumdaki zmrenin haklarna
imtiyaz ad verilir. Bu takdirde her zmre iin bir alt veya st tabakave-
ya kattan sz a labilir.
30 Bak. Hans Freyer, Sosyolojiye Giri , N. Abadan evrisi, (Ajanstrk Matbaas , Ankara
1957)
31 Daha geni bilgi iin ayn eserin sayfa 73 ve devanuna Bak.
24
snf imtiyaz' yerine a a snf ve zmrenin imtiyaz vardr: Baz toplum
faaliyetleri ve bir tak m iler yksek zmrenin yapmay bir a alk sayd
eylerdi. Mesela ticareti ve para i leriyle u ra rnay soylu, asker veya rahipler
a alatc grmekte ve bunlar a a snflara b rakmakta idi. yle ki, bir
bakma, bu gibi i ve grevler bu a a zmrenin imtiyazlan aras nda idi.
Birinci Sre: Zmrelerin tekelci olmas dr. Bunun byle olmas pek
tablidir. nk tekilerden daha ok imtiyaz' olan zmre bu durumu devam
ettirmek iin tekilerin bu imtiyazlan renmesini istemez. Zmreler ara-
sndaki snrlarn keskin izgilerle kapal tutulmas na allr. Blmler su
szmayacak derecede kapal olduu yerlerde bir KAST (Caste) sistemi mey-
dana gelir. Hindistandaki durum bu sistemin tipik bir rne idir. Bir
kasttan tekine gemek tamamen imkns zchr.
Zmreler aras nda yer alt faaliyetleri vard r. Yani a lmaz gibi grnen
snrlara ra men zmreler aras nda baz kaymalar vard r.
te yandan yukar zmreler kay plar telfi veya egemenli i elde tut-
mak iin devaml olarak a a zmrelerden takviye grmek ve a darnalarla
dip diri kalmak zorundad r. Yaln z bu a lama veya takviye edilme olay
bir taktik ve metot i idir. Burada bir yandan yukar zmrenin kapal lk ve
imtiyazlanna halel getirmemek, te yandan yararli olan her eyi iine al
mak gibi ikili bir ama gdlr. Bunun rne ini Eski Romada Patriilerin
Pleblerden aldklar takviye ve a ilamalarcla grmek mmkndr. Burada
gzetilen nokta bu a damalann zmreyi sarsmamas ve gev etme nesi, ter-
sine perinlemesidir.
25
faaliyet, zmre btnl n korumak artiyle yukar zmrenin imtiyaz-
larn' suurlamak abas dr. st zmrelerin direnmeleri o u zaman kanl
savalara yol aar.
,
26
larnn srekli temaslar sonucu fiat ykselmeleri kar snda i ci bir takm
zel hesaplamalarla kendi payn almaktadr. Hayat endeksleriyle Dev-
let te i ci gndeliklerini, dengeli ve geim artlarna uygun bir seviyeye
getirmitir. Ayrca gelir miktarlar, e itli yollarla, birbirine yakla maktadr.
Bir retmenle kalifiye bir i inin gndelii a a yukar ayndr. Bylece
st ste gelen s nf tabakalarndan a a snftan orta snfa do ru kuvvetli
bir akn balam ve buda genel olarak s nflar bir piramide benzeten ekonomi
bilginlerini artarak bir yldz emas meydana getirmi tir.
Yukar Snf
Orta Snf E
Aa Snf -3-
Bundan bir iki yzyl nce insanlar n hareket alan ok dard. Btn
hareketlilik ehir surlari iinde yahut surlar d nda atla yap lan bir gezintiye
inhisar ediyordu. ehirler aras geziler pek seyrek, yabanc lkelere gitmek
33 Bu kesim Prof. Dr. Hans Freyer'in eserlerinden yaralan larak yaz lmtr
Dr. Hans Freyer, Sosyolojiye Giri (N. Abadan evrisi) sayfa 73-109
Dr. Hans Freyer, Introduccion a la sociologia ( spanyolca) sayfa 146-160
27
ise ola an st bir hldi. Bu devirlerde E yamn hareket alam da suurhyd .
Gerek ham madde gerekse i lenmi eya ehir surlar iinde veya surlar n
en ok 25-30 kilometrelik evresi iinde bir hareketlilik gsteriyordu. ehirler
aras ve bugnk anlamda uluslar aras bir de iim sistemi akla gelmezdi.
Bu dar evreli hareketlilik devirlerinin ula trma aralar da ona gre idi.
Karada at, araba, ka n, deve ve benzeri; denizde krekli gemi ve sandallar
kullanlmakta idi. Bugn bu alanlarda artan bir hareketlilik gze arpmakta-.
dr.
11.::,tJketlilik srecinde birinci yeri byk ehirlere yap lan aknlar tutar.
kinci sre sanayile me ve fabrikalarn nfus ekeaesidir.
28
Bu konuda zet olarak yatay hareketlilik probleminde byk ehirlerin
geli mesi ve endstri blgelerinin kurulmas ok byk nem ta r. Trafik
,
ve ikamet ve i yerleri aras ndaki mekik hareketleri ise ikinci derecede belir-
tilerdir.
29
bulunduklar tabakadan d m, soluu Denizcilikte almlardr. Zira harp tekni-
gittin de imesiyle gere inde ar silahlarla donanm bir yenieri nizam bunlar
lzumsuz Unu ve o u yerde yenieri askerinin hcuma kalkmadan azaplar
ileri srerek harcad ve Onlarn cesetleri zerinden hcuma geti i grlm -
t/. Bu durumu anlayan padi ahlar onlar Deniz kuvvetlerine vermek suretiyle
Yenieri;azap at masm nlemilerdir. Ekonomi alannda da sk sk byle
deiiklikler olur. Kleliin yasak edilmesi zerine Amerika Birle ik Devlet-
lerinde zenciler tabaka de i tirmilerdir.
A B C
A grubu 38 39 23
B ,, 4 61 25
C ,, 4 25 71
30
Bu takdirde A grubunda 38 ki i babasnn meslekinde kalm, 39 tanesi
B grubuna 23 tanesi de C grubuna gemi tir. O halde burada % 62 bir hareket-
lilik vardr. Bu rakkam yaln z A grubundaki hareketlilik olup di er gruplarn
da hareketlilik ls alnabilir. 34
Joachim. Wach'a gre Dinler bilimi felsefi de il, ampirik bir bilimdir.
Wach, C. P. Tiele'nin din bilimleriyle Din felsefesi aras ndaki snrlar ortadan
kaldrm Olmasna takmtir. Tielenin eserinde, Din Felsefesi, dar anlam y-
la, Dinler biliminden ba ka bir ey de ildir. Yazara gre bilim derlenmi ,
dzenlenmi ve blmlenmi bilgiler zerindeki felsefi bir gr tr. Wach,
Chantepie de la Soussaye'nin de Dinler bilimi ile din felsefe ve tarihini ayn
seviyede grd kansndadr.
Wach'n stad Ernst Troeltsch yaln z Din Felsefesi ile Dinler bilimi
arasndaki snrlar silmekle kalmam, ayn zamanda Dinler biliminin mahiyeti
ve grevi zerinde de hi bir vakit a k konnmantr. Ona gre Dinler bilimi
normatif bir bilimdir.
34 Genel Sosyoloji ile- ilgili rnek dkil ve fikirleri yazarken sayn Hocam Ord. Prof Hans
Freyer'in eserleri esas tutulmu tur. Genel olarak bu kesimde a adaki eserler ayd nlatc ve
grlmesi yararldr :
Dr. Hans Freyer, Sosyolojiye Giri , Dr. N. Abadan evrisi (Ajans Trk Matbaas , Ankara
1957
.
Dr. Hans Freyer, Einfhrung in die Soziologie 1931
Dr. Hans Freyer, Soziologie als Wirklichkeitlehre 1930
Dr. Hans Freyer, Introduccion a la sociologia F. G. V. mn Ispanyolca evrisi, Madrid 1951
Ord. Prof H. Z. -Diken, Sosyolojinin problemleri, stanbul, 1955.
Ren6 Maunier; Introduction a la Sociologie, Paris, Lib. Felix Alacan, 1929
Armand Cuviller, Manuel de Sociologie, 2 tomes, Paris, P. U. F. 1958.
Mehmet Taplamaco lu, Genel Sosyoloji, Ankara 1961
Macver, Encyclopedia of Social Sciences'deki Sociology maddesi.
Paul Fauconnet ve Marcel Mauss, Grande Ancyclope'clie'deki Sociologie maddesi.
Max Bonafus ve Necmettin Sad k, timaiyat, stanbul 1927
31
Son zamanlarda Din filozoflan aras nda Felsefe ile Dinler b;limini a kca
birbirinden ayran tek yazar, Max Scheler'dir. Bu yazar, pozitif Din
bilimi ve Dinin asli Fenomenolojisi aras na, birle tirici bir tema olarak, dini
eya ve eylemlerin somut fenomenolojisini koyar. Max Scheler'in kendi deyi-
miyle, bu aratrma bir veya bir ok dini tasavvurlarn muhtevas n mmkn
olduu kadar tam olarak anlamaya al r.
Dinler Biliminin grevi tarihi yerlerin anla lmasrdan ibaret olup metot
ve usulleri bu sonucu sa lamak zere ayarlanm tr. Byle bir btn iinde
dinler biliminin sistematik grevi ampirik veriler aras nda mnasebetler
kurma a inhisar eder. O halde dinler biliminde dinlerin iyice anla lmas
iin Tarihi konular (Objets Historiques) sistematik tasanlar (Projets- Syste-
matiques)'n her ikisi de kesin olarak gereklidir.
Wach'm kanaatna gre ilahiyat larla felsefeciler belirli din veya doktrin-
leri savunduklar halde din bilgini veya dinler bilimi uzman deer yarglarna
32
dayanan beyanlarda bulunmak zorunda de ildir. Prensip bakmndan l
dinler dahi, hi olmazsa tarihi ynden, ayn ileme tabi tutulmal dr. Bununla
beraber amprik ara trclar subjektif olarak bir tak m pein felsefi fikirler-
den uzak kalamazlar. Bu sebepten bu kimselerin subjektiflik ve nazarilik
tehlikesine kar dikkatli bulunmalar gerekir.
c) Bilgiler btn iinde olaylar bir dzen ve s raya koyar. (Dinin tarih,
Felsefe ve metafizi i)
Bununla beraber bu tip mnasebette ampirik ara trma ile Feisefi ara -
trma arasnda ki fark hi bir ekilde kapanamaz. 'Bundan dolay J. Wach
ampirik ara trmalardan evrensel geerlikte normlar karan tarihile le
ihtilaf halindedir. Wach' n taknd bu durum, kendisinin Din konusunda,
genel ve evrensel tarihten kard metot ve ilkelere engel olmam tr
35 Une norme relative qui 'a pas violenter l'heterogenetie des phenomenes au nom d'une
preconeeption)
Din Sosyolojisi F. 3 33
Klasik sznden menfi olarak ah bu olaylar da anla lr. Gerekte
klasik ad verilen olaylar bir tak m tipik eyleri gsterir. Dini hayat ve dini
tecrbe kar snda bu olaylar bireysel olarak ta dklar anlamdan ok daha
stn anlamlar ta rlar. Maitre Eckhart 36 Gazali ve Shankara 37 klasik mis-
,
36 Maitre Eekhart (1260-1307) alman filozofudur. .Papa onun mistik teorilerini mahkum
etmitir.
37 Shankara, bir hint filozofudur.
38 Infra-kritik bir kimsenin zel felsefe ve teolojideki seme yetene ine bal takdiri bir
haldir.
39 Das Verstehen, Grundzge Einergeschichte der Hermeneutiscben Theorie im 19. Jahrhun-
dert. 1933. Tbingen. J. C. B. Mohr.
34
Schliermacher ve bir ka ba ka yazardan sonra Giri ksmnda Wach Din
kadar Sanat ve Edebiyat n da tam uygun bir yorumu olup olmayaca n
ara trr. Kutsal Kitaplar (criture Sainte) n trnde tek (Suigeneris) ol-
malar zel bir yorumu gerektirince yazar, byle bir eseri inceleyen bir disiplinin
hangi anlamda bir bilim saylabilece ini a atrr. nc Cilt, tarihilerin
yorum teorilerine ayr lmtr. Bunlarn belli bahlar Ranke ile Droysen'in
teorileridir.
3) Snflandrma teknii
35
Bunun gibi beyan tarz (Elocution) d nceyi yapan organ olarak tan m-
lanabilir. Dil, onu yaratan milletin zeka ve zihniyetinin bir d grndr.
Filoloji'nin Dinler Bilimindeki nemi bundan ileri gelir. te yandan Wach
her vakit Humbolt ve Dilthey ile birlikte ferdi anlay zerinde durur.
36
allmam bir derinlik ve stn de erde bir dini duyarlk kavram getirmi -
tir. J. Wach stadnn bu k noktasn benimsemitir. Ahlak, estetik ve
benzeri tecrbelerle olan ba ntsna ra men yine dini tecrbe, di er tecrbe
trlerinden ayrlr. Rodolf Otto bunun iin latince Tanr gc, tanrsal an-
lamna gelen Numen ve numineux terimlerini kullanmtr. Din alan kutsal
alandr; ba ka bir deyile din alan kutsahn ta kendisidir. Bu bildiri ve a k-
lama, sanld gibi, gereksiz bir tekrar (tautologie) olmad gibi sylenmesi
gereken son sz de de ildir. E er Otto dini tecrbe olay nda mevcut objek-
tiflik vasfnm ispatn k noktas yapsayd bu konuda pek ok yanlmalar
nlenmi olurdu.
40 P. Tillich, Systematik Theology, (tome I, Chicago, Uni. Of Chicago press, 1951) adli
eserinin 215-216 sayfalar nda yle deniliyordu: Rudolf Ottonun klasik olan The Idea of Iloly
(kutsal fikri) adl eseri, kutsahn fenomenolojik deskripsiyonu, kutsal, anlam yla tanrsal anlam
arasnda karlkl bir bagmlasmasm(interdependance) ve bunlar n da sonsuz bir varh a bal
kaldm gstermektedir.
37
Wach'n en byk hizmetini dini tecrbenin anlat mlarn teorik, pratik
ve sosyolojik diye alanda toplam olmasnda aramak gerekir.
Temel tecrbede veya onun ilk anlat mnda teori ile pratik, teoloji ile
ahlk arasnda bir ayrm yapmak gtr.
38
lojisi, insann dier faaliyetlerine ili kin olarak sosyoloji ile baz problemleri
payla r. Bu arada dini tecrbe ve anlat mlarnn zel mahiyetine ba l ken-
dine z problemleri de vardr 41 .
Wach, Max Weber'den ilk olarak din sosyolojisini ortaya atm bir bil-
gin olarak bahseder. Max Weber, eserinde kalvinizme byk bir yer ay r-
mkakla sistematik din sosyolojisine yapt byk hizmetleri glgede b rak-
m tr. Fazla olarak Max Weber bir ok konular eksik brakmtr. Mesela,
ilkel dinleri, islam dinini ve bir ok nemli dinleri Dinler emasna sokma-
mt r. Bunun gibi din olaylarnn temel anlamna kar gsterdi i dikkatin
yetersizli i yznden s mflamalar tam ve memnunluk verici de ildir.
41 1961 ylnda yaynnladim Din Sosyolojisine giri adl eserinin nc blmne bak.
39
iinde kald. Bu iki bilginin durumlar kardatrdrsa Max Weberin da-
ha ok toplumsal bilimlerde; Ernst Troeltsch' n teoloji ve felsefede uzman
olduklar grlr. Her ikisi de bo teorilere, ki isel dnce ve meta-
fizik grlere saplanmayarak dini anlamdaki toplumsal olaylar ,
zmlerne ve vas fla:mada tarafs z kalmasn bilmilerdir. Bu tutum, gelece in
din sosyologlarna tlenmeye de er bir rnektir. Bu byk bilginlerin
tuttu u tarafs zlk yolunu halefleri kendileri kadar titizlikle izleyememi -
lerdir.
40
arasnda ibirlii yaplarak din sosyolojisinin zel kategorileri olumlu bir
ekilde meydana karlr. Wach bu konuda u ynleri belirterek yorum ilke-
lerinin nemine i aret eder :
c) Dini bir evrede bu terimler iin yap lan somut, bireysel ve teolojik
e, e ,4e4 o- n. P e 1 "4",e,(4,_ ri Q
yorumlar. n 42,wc eR, :AL4
Wach'a gre byle bir sosyolojinin iki trl inceleme alan vard r :
Sistematik bir din sosyolojisi, ideal olarak, gnn veya gemi in btn
din gruplarn, soysal (etnik), kltrel ve siyasal nitelikleri olan tabii
grupla mnasebetleri bak mndan ele almak zorundad r.
41
Wach Din sosyolojisi (Sociology of Religion) adl kitab nn nsznde
Din ve toplum bilimlerinini birbirinden ay ran ukurun zerine bir kpr
kurulmasn ok uygun buldu unu a klamaktadr. Yazar bu konudaki hiz-
met ve yard mn eksiksiz bir envanterden daha ziyade mtevazi bir sentez
denemesi saymaktadr.
Ayn yazar kitab nn son ksmnda unlar syliyecek derecede ileri gidi-
yor :
B BL YOGRAFYA:
42
IV. D SOSYOLOJSNN TARHES
Din sosyolojisi, bu anlamyla pek yenidir. Fakat din zerindeki ara tr-
malar ok eskidir. Toplum ve din olaylar iizerinde d nme ve ara trma
en az 'tabiat olaylar kadar eskidir. Bunun kaynaklar ilk a Yunan felsefe-
sine kadar kar. Manevi bilimlerin ba langc ilk yunan sofistlerinde grlr.
Fakat onlardan nce tabiat bilimlerinin kurulma a ba lad sralarda
din hakknda bugnklerine ok yak n dncelere rastlan r. Bunlar aras nda
Kolophan (Colophan) lx Ksenophanes, (Xenophanes) ile Efesli Herakleitus
tan bahsedilebilir. Birincisi ok tanr l (Polytheiste) dinlerdeki iman konusu,
tekisi ibdet ve din trenlerini bilimsel ynden incelemi ve ele tirmitir.
Dinler kadar tanr ve tanr kullarmn e it ve kar tl zerinde durmu ,
zamanndaki inanlarn gerek din ve tanr anlayna aykr olduunu gster-
erek, felsefi bir sezi le tek tanr cl savunmutur. phesiz onlarn tanrlar/
ve tanr gr daha ok bir teoloji ( lhiyat-kelm) meselesidir." Bu fikirleri
savunmak iin zaman n dinlerini ve,bu dinlerin toplum zerindeki etkilerini
inceleme, genel olarak dinler bilimi, zel olarakta din sosyolojisi bak mndan,
yararl olmutur.
43
sk mnasebetlerini en ufak ve ince noktalar na kadar gstermitir. Efltunda
'felsefenin hareket noktas sofistlerin dayand klar ilkenin tam kar tdr.
Sofistler her eyin ls insand r (Homo-Mensura) diyordu. Eflatun
"Her eyin ls Tanrd r" diyor. Aristo felsefe, ahlak ve siyaset sistemlerini
kurduktan sonra btn bunlar din zerinde temellendirmek istiyordu. nk
tasarlad toplum dzeninin dinsiz yaayamaca ma inanyordu. lk byk
,
Aristo sosyolojinin ilk nclleri aras nda saylabilir. Fakat din hakkndaki
grleri daha ok psikolojik ve metafizik temellere dayan r. Aristodaki
Tanr anlaynn gerek Yunan gerekse Hristiyan ve islam dinlerindeki tesir-
leri bilinmektedir. Ortaa n Mslman, Yahudi ve H ristiyan Teologlar
Aristo'dan byk lde yararlanm lardr. Fakat din sosyolojisi alannda
yazarn genel grlerden ileri gitti ini sanmak yersizdir.
44
Eflatun ve Aristodan sonra bir yandan skender saldrs yznden
Eski Yunan Sitelerinin ykld, te yandan yunanl larla dou milletlerinin
karmasndan yeni bir lemin belirdi i grlyor. Romallarndou lkeleri-
ne saldrmasndan Hristiyanln yaylmasna kadar sren zamana tarihte
Helenistik a denir. Bu devir dinler tarihi kadar dinler bilimi ynnden
de ok ilgi ekicidir. Zira bu devirde klasik yunan dini, bir yandan kendi
iinde beliren felsefi okul ve ak mlarn .dinin yerini almak iin harcad klar
abalarla, te yandan ran, srail ve Msr gibi do ulu dinlerin etkileriyle
zelliklerini kaybederek tarihi bir din olmaya ba lamtr. Aydnlarn felsef9yi
kendilerine bir din edinmeleri, tarihi yunan dininin efsaneleri ve toplumun
tuttu u din ve tandklar tanrlara kar uyanan ilgiler e itli ve geni bir
din edebiyatnn domasna sebep olmutur. Kutsal efsane, takvim, dini tren,
din hukuku, ibadet, s r, bayram, kurban, khin, tap nak, tanr eceresi ve
benzeri konular zerinde zengin bir din edebiyat bu devrin ezellikleri arac n-
dadr42.
42 Le 0.6ie Grec dans la Religlion. 1. Blm, II. bahis sh. 842 Louis Gernet et Andre. Bou-
langer.
43 Elimizde bulunan en eski Tevrat metinlerinden biri, Isa'dan nce 3. yzy lda yeti-
mi Ibrani alimi tarafndan Iskenderiyede yazlan Yunanca bir metindir.
45
bir yandan dnce lyilde iyor, te yandan din bilgileri, zenginle iyordu.
Bu hareketin bir ok sebepleri vard r . Fakat ba lca sebep a da bilmin
domas ve gelimesidir. Genel olarak bilim ve bilimsel d nce ba mszlk
kazannca her alana uzan r. Din de zorunlu olarak onun ara trma alanndan
uzak kalamazd. Fakat henz a da bilim domadan nce hal savalar
hristiyanhkla islmh kar karya getirdi i gibi yeni kara paralar nn
kefi de mevcut dinlerden ba ka dinlerin varln retiniti. Amerika yerli-
lerinin dinleri kadar, e itli Asya dinleri de inceleme ve kar latrma konsu
olmutur. Bu e itli dinleri birbirleriyle ve H ristiyanlkla kar latrma,
din bilimi denilen genel bir disiplinin ba langc olmutur. Fakat bu bilim
almalarr zamann toplumsal gereklerine cevap veren bir felsefe hareketini
dourmutur ki buna tabii din (Religio Naturalis) anlay denir.
44 Bu felsefenin din meselesi ile ilgili alan nda balca mmessillleri ingilterede. John Locke,
Herbert of Cherbury, Barkly ve David Hume, Almanyada Leibnitz ve Wolff, Fransada Voltaire
ve Rousseau'dur. Bunlar hakk nda phesiz felsefe tarihi eserlerinde geni bilgi vardr. Trkiye
de bu konu . zerinde olduka geni bir bilgi veren ve aydnlk felsefesi hakknda trkede ilk
yazlm eser olarak stanbul -niversitesi Profesrlerinden Macit Gkberk'in Kant ve Herder'in
Tarih Felsefesi zerine denemesini gsterebiliriz.
46
B. Din Sosyolojisinin kurumlar
19. Yzyl ve onu temsil eden pozitivist felsefe 18. yzy l akliyeciliinin
bir tepkisi olarak ortaya kyor. Toplum meselelerini, olaylar n objektifinden
grmek isteyen 'bu felsefenin ba lca mmessiii Aug. Comte, ba ka alanlarda
olduu gibi,, toplum konusundada tecrbe metodunu gaye ediniyor : Bu
maksatla sosyoloji kadar, Din sosyolojisinin de kurucusu olarak grnmek
istiyor. Aug. Comte sosyolojiyi iki temelli blme ay nyor : Statik Sosyal,
Dinamik Sosyal. Statik Sosyal bir toplumu yapan ve ya atan temel unsurlar
inceliyor ve. birbirleriyle mnasebetlerini tesbit ediyordu, yani bu statik
bir toplum dzeninin bilimi idi.
Dinamik sosyal ise temel unsurlar n tarih boyunca geli mesini inceliyor-
du; dolaysyla bu da toplumsal ilerlemenin bilmi idi. Gerek Statik sosyal
gerekse Dinamik sosyalin temel unsuru dindi. Ona gre toplumu meydana
getiren temel vard r : Aile, Devlet ve Din. Bunlar olmadan bir toplum
kurulamaz. Toplum dzeninin tam veya eksik, iyi veya kt olmas bunlar
arasndaki dengeye ba ldr. Bylece Din, Aile ve Devlet gibi, insan n tabia-
tndan kan ve toplu halde ya ayan insan iin gerekli bir kurumdur. Nere-
de insan toplumu varsa orada bir din vard r. Bylece Aug. Comte, kurmay
tasarlad pozitif toplumun pozitivist bir dini olaca m ileri srerek bir
"Pozitivist 45 bile yazmt. Bu ilmihal bugnk anlamda bir din
kitab saylabilir. nk, onda, toplum ve din mnasebetleri, dinin tarifi,
toplum hayatndaki rol inceden inceye ele al nmtr
teolojik dnce ile pozitif d nce aras nda geici bir ya ay tarz olduuna,
ve pozitif a n da ondan sonra kurulaca na gre, tarih boyunca insanh a
hakim olan dnce kayna n dinden alm oluyordu. Ona gre, metafizik
a aa yukar klasik Yunanla ba lyor. Halbuki Yunanhlarda byk ve
kuvvetli bir mistiklik do duu ve Felsefe sistemlerinin zamanla dini ekil
alarak Hristiyanhkta sona erdi i bilinmektedir. Orta a ise, tarihin tand
en byk dinlerin 'do duu ve yayld bir aelr. Dolaysiyle pozitif a a
kadar geen zaman boyunca, insanl n aln yazsnda din en nemli bir rol
oynar. O halde, Dinamik sosyal, bir Felsefe ve din tarihi olarak ortaya kyor.
Belli dnya grne, belli din gr leri tekabl eder. Bylece, Aug, Comte
ilk olarak dinlerin evrim ve geli mesi kanununu ortaya koymu oluyor. Orada
47
Fetiizm'den politeizm'e ve oradan Monoteizm'e gei in genel bir kanununu
buluyor. Aug. Comte'un Frans z sosyolojisi zerinde brakt etki bu gne ka-
dar devam edegelmi tir..1) hal kanunu insan bilgisinin geli me,si kanunudur.
48
manen ve ahlkan ykseltmektir Dinin gerek grevi yaln zca bizi diindr-
mek, bilgimizi zenginle tirmek deil, bizi harekete getirmek ve ya amamza
yardm etmektir. Hayat n glkleri artt ka mmin kendini daha gl
hisseder. mann birinci art kurtulua inanmaktr. Bu duruma gre dini
kuvvetler insani, ve ahlaki kuvvetlerdir 5.
Aug. Comte'tan beri dinin toplumsal kk ve grevi hakk nda ileri sr-
len fikirler en byk ve en kuvvetli tenkidi Bergson'dan grm tr. O, Dinin
Din Sosyolojisi F. 4 49
yalmz toplumsal sebeplerle aiklanamayaca m, daha derin sebeplerin ara tr-
lmas gerektiini ileri sryor. Durkheim'in kollektif uuru ve Levy-Bruhl'un
ilkel zihniyeti ile dini a klamaa imkn olmadn sylyor. Dinin psiko- -
biyolojik bir izahn verdikten sonra, ilkel dinlerden ileri dinlere do ru din
anlayl= nasl gelitiini gsteriyor. Statik ve dinamik diye dinleri ikiye
ayrdktan sonra, ilkel dinleri birinci kategoriye, yksek dinleri de ikinci
kategoriye koyuyor. Sonra bu iki trl dini kar hyan iki trl ahlak, iki
trl hukuk gr nn varln belirtiyor. Bu gr n orjinal taraf ilkel
dinlerle ileri dinler yahut eski a dinleriyle yeni dinler aras nda, sosyolog-
larm bir trl gsteremedikleri fark belirtmi olmasdr. Insanh n btn
stn kavram ve duygular insan haklar, demokrasi, e itllik, karde lik,
insana sayg hep dinden geliyor. Hatta bugnk tekni in, bat medeniyetin-
deki btn nimetlerinin dinden geldi ini, en inandrc bir dille a klyor.
50
olmutur. ngiltere, Fransa gibi, bir devrim memleketi olmasada, orada da
bir takm toplumsal meseleler, sosyalizmin ve onunla birlikte sosyololojinin
domasna sebep olmutur. Fakat ngiliz muhafazakrl osyolojiyi daima
phe ile kar lamtr. Bunun iin Ingilterede Fransada oldu u gibi bamsz
sosyoloji akmndan ziyade toplumsal meseleleri inceleyen zel toplum bilim-
lerinin gelitii grlr. Bir bakma genel sosyolojinin bir kolu olan din sosyo-
lojisi iinde hal byle olmutur. Din sosyolojisinin grece i iler, inceleyece i
konular ve uygulayaca metodlar Almanya ve Fransada oldu u kadar ak
ve sistematik bir ekilde tayin edilememitir. Onun iin sosyolojide n salan-
lar saf sosyolojiden daha ok sosyolojinin yard mc kollarnda alanlar
olmutur. Bunlarn da bamda etnolog ve etnograflar gelir. Ba hcalan Frazer
ile Taylor'dr. Birincisi Totemizm zerindeki al malaryla tannmtr
Totemizm ve d evlenme 62 Altn Dal 63 en mhim eserleridir. kincisi ipti-
,
dai kltr 64 adl eseri ile n salmur. Fakat din Bilimi gibi din sosyoloji-
sinde de en nemli rol oynayan yazar Max Mller'dir. Bu dnrn dinler
zerinde karlatrmal etdnn genel din biliminin kurulmas nda byk
yarar olmutur 65 .
51
ylnda Almanyada geli en siyasi olaylar dolaysyla Amerika Birleik Devlet-
lerine gitmi ve 1944 ylnda en nemli eseri olan Din Sosyolojisini ingiliz-
ce olarak yazmtr 7 Max Weber ile Joachim Wach'tan sonra ikinci derece-
.
52
Emile Durkheim, Bronislav Malinowski, Max weber, ve Ernst Troel-
tsch ile Din Sosyolojisinin Alt n Devri ba lamtr. Durkheim hem ras-
yonalizmi hemde Max Mller natralizmini a arak bnyesinde dinin ilkel
eklini, m ahede etti i totemcilikten hareket ederek toplumu yaln z ba na
hem dinin kk hemde konusu olarak inceledi. Buna kar hk Tanr ve Kut-
sal, toplumun sembolleri ve grup dayan malarnn kiiletirilmesi olarak
ele ald. Toplum, dini sembollar ve daha nce toplumsal olarak yap lmakta
olan trenleri dinin mihrak olarak kullanr. Btn bunlar Durkheim'a gre
kollektif tasavvurlar (Representations Collectives) in ekirde i olan kollektif
ve kltrel devinim kurallar n anlatmak iin yap lr. Bu duruma gre dinin
esas toplumsal birle me ve kayna ma (integration) dar.
53
yetersiz bularak reddetmektedir. Merkezi inan doktrinlerinin etkisi alt nda
Kalvinizm bir gruba has iktisadi zelliklerin geli mesine vesile olmu tur. Bu
da a da kapitalizme esash etkiler yaparak onu geli tirmitir.
Harp aras devirde din sosyolojisi nemli bir ilerleme yapamam tr.
Bu sre iinde en ok sz edilmeye de er tartmalar Weber'in tezi zerinde
olmutur. Bu arada Erha Tawny'den sz a labilir. Bu yazara gre Weber,
kalvinist protestanl n ve kapitalist iktisat zihniyetinin do masnda dinin
rolunu olurundan daha byk gstermi tir. Gerek J. Wach' n gerekse
G. Mensching'in Din sosyolojisi eserleri sistematik din sosyolojisinin ilk ve
esasl denemeleridir. u kadar ki bu denemelerin kar latrmal Dinler
Bilimiyle olan yakn ilgileri su gtrmez bir gerektir.
Fransada treyen bir tak m yeni bilginler pastoral bir do rultuya saparak
din sosyolojisi grnden ayrlmlar ve Gabriel le Bras' n etrafnda toplana-
rak Din Sosyolojisi Grubu iindeki yerlerini alm lardr. Bunlarn fikirlerini
Dinler Sosyolojisi Arsivlervi (Archives de la Sociologie des religions) adl
dergi yayar. Amalar daha ok teorik ynden kilise elemanlar zerin-
de ara trmalar yapmakt r. Kullandklar metotlar Genel Sosyolo-
jinin metotlar olmakla beraber mnferit dinlerin sosyolojisi ve nihayet
e itli dinlerin genel bir din sosyolojisini kurmaya al maktadrlar. Bu yeni
dorultunun belirgin zelli ini 1948 , ylnda toplanan uluslar aras Dinler
Sosyolojisi konferans nn 6. inci Kongresinde bulmakta-pz 74. Bu konferans
1959 ylnda polonyada toplanmtr. Bunun yannda 1958 plndanberi Din
54
Sosyolojisi enstitlerinin Milletler aras federasyonu yer almaktad r. Bu
kurulu un fikirlerini yayan Social Compass yani toplumsal pusula adl dergidir.
D. Bugnk durum :
Gnmzn Din Sosyolojisi, dini art k Aug. Comte rne ine gre bir kltr
gecikmesi (Retard de Civilisation) tipi olarak almamaktad r Dinin douunu
tek bir sebebe ba lamak isteyen (Monocausal) her te ebbs art k bir kmaz
yol olarak kabul edilmektedir. Din bugn iin daha ok toplumun fonksi-
yonel bir n art olarak d nlmekte ve dinle toplum aras ndaki karlk-
l etkiler zerinde nemle durulmaktad r. Bu mnasebetle belirtelim ki, ge-
rek dini tam olarak tan mlamak ve gerekse onun toplumun fonksiyonel n
art olduunu ispat etmek olduka gtr.
Bir zamanlar yeni ekonomi sistemlerinin esas itibariyle din etkisi al-
tnda bulunmalar na karlk bugn bu sistemler geni lde dini ba lardan
kurtulmu ve din de kendi kabu una ekilmi veya zel alemine itilmi tir.
Bylece tersine dnen bu trl sreci bir ok alanlarda izlemek mmkn
olmutur. Burada dinler genel niteliklerdeki grevlerini kaybetme kar l
zel (specifique) bir alana ekilmi tir. Bu arada din ba lar= gittike gev-
emekte oldu u sylenebilir. Bunun bir ok sebepleri vard r: nendileri un-
lardr: bir defa Devletin din zerindeki deneti kalkm ve bu suretle Devletin
bu konudaki ald rszl karsnda yurtta lar dinle ilgilenmez olmu lardr.
kinci sebep, toplu glerdir. Gler, gruplarn toplumsal kklerinden kopa-
rak ehirlere yerle mesine, sosyalizmin yaylmasna ve dolaysyla din
balarn gevemesine yol am tr. Bununla beraber geri kald iddia olu-
nan dini te kilat (Avrupa kilise te kilat) bu toplumsal de imeler iinde
ulusal niteli ini korumaa almtr.
56
gruplarnn merkezin basklar ndan kurtulmas, atmalar bir kat daha
arttrmtr. Bu durum kar snda byk dini kitleye mensup bir okla-
r imtiyazlarm kaybetmek endi esine derlerse byk anla mazlklar or-
taya kar ve bu da at malar alevlendirir.
57
kinci Blm
D N SOSYOLOJ S N N
ANA PROBLEMLERI
I. GENEL B LG LER
zellikle gen bilimlerde, konular tek tek ele almadan nce metot, alan,
ve ama zerinde durmak gerekir. Son yzy ln insan bilimleri ve din bilim-
lerinde meydana getirdi i mutlu sonulardan biri de Din Sosyolojisi denilen
yeni bir disiplinin msbet bilimler aras nda yer alm olmasdr. Fransz dev-
riminden nce toplum konusundaki sorular klasik disiplinlerden teoloji ve
din felsefesi cevapland ryor ve o zaman n bilim alemi bu cevap ve a kla-
lamalarla pekala yetiniyordu. Devrimle beraber bu iki klasik bilim dal haya-
tn binbir eit olaylarn ve onlarn de iik grns,lerini a klayamaz oldu.
Bu Eski Bilimlerin olaylara verdi i anlam ve a klamalar, yetersiz say lmakla
kalmam , birok kimselerin alay ve e lenmesine bile yol amt. Klasik bi-
limlerin dnya olaylarn aklan adaki yetersizlikleri ve yeni durum ve ku-
rumlarn gerekleri, yeni bir bilimin do masna sebep oldu. Bu yeni bilimin
ad Sosyolojidir. Ancak yeni disiplinin bir dinsizlik tohumu saaca ndan
korkan kimi bilginler dini korumak ve sosyolojinin ta knlklarm nlemek
iin bir denge aryorlard. Denge fikri, phesiz, eskiye dnmek veya sz
geen klasik bilimlerden yard m beklemek eklinde ortaya kmad.Bir
dan, sosyolojinin dine kar taknd sert durum yumu arken te yandan
teoloji ve din felsefesi, msbet bir nitelik ta yan dinler tarihi, din psikolo-
jisi ve din fenemonolojisini iine alan Dinler bilimine yakla maya ba lad .
Birbirine kar t saylan bu iki sistemin uzla t ve birle ti i noktada Din
Sosyolojisi ad verilen ba msz bir bilim do du. B bakmdan yeni bilim,
toplum ve din bilimlerinin gnll ve tatl bir birle iminin mutlu bir sonucu
saylabilir.
58
nunda Din Sosyolojisi, szn tam anlam yla, bu ba mszla hak kazan-
mtr. Bu bakmdan bu bilimin metot, alan ve amac na bir gz atmada b-
yk bir nem ve fayda vard r.
1, qa 1 k rfN e 4
TO e'k k`:
A. DN SOSYOLOJSNDE METOT:
- Tc kal
Dinler tarihi ve din Psikolojisi zerine ok gzel eserler yaz lmtr. Fa-
kat dini tecrbenin anlat mlarm inceliyen sistematik ve kar latrmal ett-
ler ok azd r. Ara trclarn pek o u efsane, reti (doktrin) ve inak (dogma
-nas) gibi dini tecrbenin teorik anlat nz, zerinde nemle durmaktad r. p-
hesiz, Dini Tecrbenin bu trl anlat mlar nemlidir; fakat bir tap nma
ve tren eklinde beliren Dini Tecrbenin pratik anlat m da bir o kadar
nemlidir. Dini tecrbenin reti (doctrine) ve trenleri yani teorik ve pra-
tik anlatmlar dnda toplumsal bir alan daha vardr ki, bu ancak son za-
manlarda gereken nemi kazanm tr. Dini tecrbenin bu son anlat m, dini
grupla ma, din karde lii, din birli i, din derne i ve benzeri ekillerde gze
arpar. te dini tecrbenin toplumsal veya sosyolojik anlat m olan bu top-
luluklarn tipolojik ve kar latrmal etddr ki Din Sosyolojisinin ba lca
konularndan birini te kil eder. Ba ka bir deyile Din Sosyolojisi byle bir
etdn ana izgilerini belirtmek amac ndadr.
Burada sosyolojik ynden inceleyece imiz eitli dinlerle, ilgili tarihi geli -
melerin nceden bilindii farzedilerek ie balamaktadr. Dinler tarihi-
sinin yardm olmadan din sosyologu ba arl bir alma yapamaz. Fakat
bunlardan hibiri tekinin yerini tutamaz. Dinler tarihi geli menin yatay
izgileriyle ilgilendii halde Din sosyolojisi bu geli imin dikey kesiti ile u-
rar. Sosyologun mit ve iste i, kategorileri olduka verimli k larak tarih-
inin belgeleri dzenlemesine yol amakt r
44Vv);.59
ot-ii-tierirrele oldu u gibi ekonomi ve dinin karmak olan kar hkl mnase-
betleri , dinle btn toplum taaityetier - aras ndaki ba lantlarm genel
ye, -1
etdnde byk anla m1~~61,r. Fakat dinle ekonomi mnasebetlerini in-
celemek hibir suretle din sosyolojisi demek de ildir 2 .
Tpk bunun gibi, Max Weber'in tesiri, Leopold Von Wiese'nin sosyo-
loji ile birleerek Howard Becker'in ilgisini dinin sosyolojik ynlerine ek-
1 Din sosyolojisi ve tarihesi almanca yay nlanm olan Die Religion in Geschichte und
Gegenwart adl ansiklopedide Joachim Wach tarafndan zetlenmitir.
2 Yazarn balca eserleri, Ekonomi ve Toplum (Wirtschaft und Gesellchaft) ve Din sosyolo-
jisi dergisi (Gesammelte aufstze zur Religionssoziologie) dir.
3 Ernst Troeltsch'n en nemli eseri, H ristiyan kilise ve gruplar nn sosyal teorisi (Die
Soizallehren der Christlichen Kirchen und Gruppen) dir.
4 H. Richard Niebuhr, mezheplerin toplumsal kaynaklar (The social Sources of Denomina-
tionalism) New York, Henry Holt and Co. 1929.
60
mitir 5. Sosyolog olan Max Weber ile teolog ve filozof olan Ernest Troel-
tsch dini nitelikteki toplumsal olaylar incelerken ahsi gr, anlay ve
teorilerini bir yana b rakarak objektif bir yol tutmu lard. Daha sonra gelen
bilginler nl kurucularn ahklar bu mutlu yolu her vakit izleyememilerdir.
fonksiyonu olarak ele alm ; Freud ise din hayat n bir nevroz olarak ince-
lemiti. ka.4t<1..)
5 Howard Becker, sistematik sosyoloji (Systematic Sociology) New York, John Willy
and Sons 1932
6 Durkheim'a gre ilkel insanlarda mevcut olan sava ma (lutte), meyva toplama veya
mal edinme (cueillette) ve birle me (rut) i gdleri dini heyacanlar ve dini vecitleri mey-
dana getirmitir.
7 Willam James, Dini tecrbelerin de iiklikleri (the Varieties of Religious experience)
London and New York, Longman, Green and CO. 1929.
61
Din Sosyolojisi, gerekte, din fenomenolojisi, din psikolojisi ve dinler
tarihini tamamlar. Fakat hibir suretle onlarm yerini tutamaz; hele teolo-
jinin yerini ise asla tutamaz. Ya ay ve davram larmuza klavuzluk eden
dini kural ve deerlerin anlatmm teolojiye (lmi Kelm'a) brakyoruz.
Sosyolojide metot vas flayc (deskriptif), oldu undan varlacak sonular
hibir vakit akademik ve teorik olamaz. Tarafs z bir gzlemci din ve toplum
mnasebetlerindeki karma khk ve eitliliin farkna varr. Dinin haiz ol-
duu olagan st bir birle tirme ve isteklendirme gc bu gzlemcinin gz-
lerinden asla kamyacak ve onu uzun uzun d ndrecektir.
62
anlamak, onun vasflarc (deskriptif) olan gerek de erine kar byk
bir saygszlk olur.
Din konusunda ba arl bir aratrmann baka bir art da din olayla-
r= anlam ve zelli inin tam olarak anla lmas ve de erlendirilmesidir.
63
Ara trc konusunu sevmeli ve ele ald belgeleri,bir yaknhk duyarak yorum-
lamaya alk olmaldr.
64
lerde. bir de iiklik olmu ve dini, yalnzca toplumsal ve kltrel kuvvet
ve e itimlerin bir mahsl gibi yorumlama temayl ba gstermiti. Konuyu
bu trl ele almann anlamlar zerinde sylenecek ok eyler vardr. p-
hesiz bu alanda ilgi eken sonulara var lmtr. Bu sonular dini dn
ve davrann toplumsal ve ekonomik varsay lar (faraziyeleri) zerindeki
bilgi alammzn genilemesine yardm etmilerdir. Ama, te yandan, tek
ynl bir ara trma ile avunmak ta yersizdir. Daha nce grld zere,
Din Sosyolojisinin Kurulu una herkesten ok hizmet etmi olan Max Weber,
sosyolojik ve ekonomik materyalizmin tek ynl gr n protesto eden-
lerin ilki olmutur. nl bilgin dini bir 'davran ta ayrdedici nitelii sadece
bir tabakan n toplumsal artlarnn bir fonksiyonu sayan materyalist yorumu
kesin olarak, reddetmi tir. Sz konusu gr Karl Marx'n Komnist Beyan-
namesinde (Le Manifeste Communiste) yer alm olup Sosyolojik incelemeler
zerinde ok byk etki ve tepki yaratm tr.
brani dini zerinde, devrimizin birinci snf uzman olan Lduis Finkelstein
srail geleneklerinin, yoksullarla bunlara i kence eden byk toprak sahip-
leri aras ndaki srekli kltr sava nn bir sonucu olarak incelenmesi gere-
ini ortaya atmtr. Yazar yan gebe obanla yerle ik ifti aras ndaki
ilkel karnlk (muhalefet) ve da lk blgelerin kk kyliis ile dz ovala-
rm varhkh ve mutlu ekincisi aras ndaki atma zerinde durmaktadr. e-
hirlerdeki tccar ve kk sanat erbab yla asilzde ve saray mensuplar : ara-
snda beliren karnhm da Romadaki patriilerle plebler aras ndaki temelli
farklara benzetilebilece i ve bu iki olayn zde (ayn) olduu zerinde diren-
,
C. DIN VE TOPLUM
Din Sosyolojisi F. 5 65
Dini tanmlamak amacmz dndadr o. Bununla beraber en iyi tanem,
ksa ve sade olmak niteli ini tar: Rudolf Otto, Din Kuts4 n Tecritbesidir
(La religion est l'experience du sacre) diyor Dinin bu 'anlay , din zerindeki
aratrmalarn objektif mahiyetini a ktan aa ortaya koyar. Bu ise ant-
ropologlar arasmda teden beri moda oldu u zere psikolojik teorilerde sz
konusu olan dinin srf subjektif anlayna zt bir grtr. Asl bu objek-
tif anlaytr ki din etdne olanca zenginli ini verir. 18. ve 19. yzy llarda
sbjektivizm akmna kaplan ve o u protestan olan teolog ve kilozoflar
dinin bu zengin anlamn reddetmi lerdir. 19. yzyldan 20. yzyla geince
taknlan tutumda bir de iiklik olmutur. Robert Ranulph, Marett, Nat-
hansoederblom, Wilhelm Schmitt ve Rudolf Otto gibi din uzmanlar nn eser-
leriobjektivizm hakknda ada felsefi temayllerle, her vakit uurlp ol-
masa bile, gerekten uzla m halindedir. France Brentano, Alexis Meinong,
Edmund Husserl gibi yazarlarn temsil etmekte olduklar Alman ve Avus-
turya Fenomenolojik okulunun Psikoloji aleyhtar tutumu, Romano Guar-
dini, Max Scheler, Jacques Maritain ve ba kalarnn ortaya att klar Din fel-
sefesince payla hmtr. Otto'nun dini tecrbeyi, byk bir incelikle, KOR-
KUTUCU VE BUYIYLEYICI SIR (Mysterium tremendum et fascinosum)
eklinde nitelendirmesi, onu vasflama, zmleme ve anlam n bilimsel ola-
rak kavrama yolunda yaplacak her trl te ebbse meydan okumaktad r.
Her gn yeni ve daha iyi gerekle me amac gttnden dinin yarat c ener-
jisi sonsuzdur. Dini tecrbe ilk bak ta aka ve dolaksz olarak ifade edi-
leniez. Fakat bu tecrbenin anlat mlar sayesinde karSkterini tam olarak
izmek ve anlamak mmkndr. Dini sbjektif ynden incelemeye al an-
larn hepsi de u FASIT DAREYE dmlerdir tecrbenin anla lmas,
objektif anlatnun yorumu ile mmkndr; Fakat bizzat bu yorumun an-
lalabilmesi de her eyden nce dini tecrbenin i anlam n kavramaya ba -
ldr.
9 Dinin e itli ynlerden tanm iin, tarafmdan yaynlanan. Din sosyolojisine giri adl
kitabm 36-52 sayfalar na bakmz. (Resimli posta matbaas , Ankara, 1961)
66
bakmndan, ada adaptasyon ve yorumlar izleyerek, teknik ba ar, eko-
nomik sistem, sanat ah malar, hukuk ve dn sistemleri gibi insan n
kltrel rnlerini objektif kltr sistemleri olarak ele almak mmkndr.
phesiz bu objektif kltr sistemleri aile, arkada hk ve akrabahk gruplar ,
dernek ve devlet gibi toplumun her trl organizasyonundan farld dr. Tek-
nik baar, ekonomik sistem, sanat ahmas, hukuk ve dn sistemleri
kltrn objektif sistemleri olarak sosyolojiyi ancak dolay syla ilgilendi-
rebihr. Dini tecrbenin anlat mma gelince bunu birinci kategoriye bir hayli
tereddtle sokabiliriz. nk bu tecrbenin z ve esas tam bir objektifle -
meye yer vermez. Bu ise o u zaman dini tecrbenin yorumunu ayd nlatacak
yerde gle tirir. Bir dini reti, bir tap nma veya bir dini tren, bir kanun
veya endstri rnrden daha az objektifle mitir. Belirli bir grubun eko
nomik, artistik ve hukuki kurumlaryla dini kurumlar arasndaki, mnase-
betlerin etd kadar toplumsal grupla dini geli meler arasndaki bahla -
ma (Correlation) zerindeki incelemeler de bir tak m glklerle doludur.
Hegelin ardndan Dilthey hukuk, sanat, bilim ve din gibi objektif kltr
sistemleriyle toplumun kabile, Devlet, millet mmet eklinde grlen orga-
nizasyonlar arasnda bir mnasebet oldu unu aka ispat etmi ti. Bylece
Dilthey, Hegel ve Lazarus'un metafizik in alar (Constructions m&taphy-
siques) ile Steirtharm Halk Psikolojisi (Volker-Psychologie) ne cephe al-
m oluyordu. Amma Dilthey bile ekinmeden dini, objektif kltr sistemle-
rinden biri gibi grmeye olurundan fazla meyletmi ti. Dilthey'in manevi
bilimler felsefesi (Philosophie der Geisteswissenschaften) nin parlak bir be-
~kid) sini yapm olan Baillie, tpk Dilthey gibi, dini, sadece kl-
tr anlatmlarmn bir e idi saymakla yandmitr
67
rafi birlikte bile uygulama bak mndan byk farklar bulundu unu gste-
riyor. Bu trl ara trmalarn en baarls Ruth Benedict'in Kuzey Ameri-
kada koruyucu ruh kavram adli parlak bir monografisidir 10. Bu kavramn
eitli amerikan kltr evrelerinde ald eklileri gzden geiren Benedict,
geleneklerin pasif bir ekilde halk tarafndan olduu gibi uygulanmasndan
tutun da onda yarat c deiiklikler yaplmas na kadar giden e itlenmeleri
aka gstermitir. Bylece eserde, dinler tarihi boyunca ferdi tecrbenin
ok karmak bir yorumu ile gleneksel ifadesinin e itli ekillerini buluyo-
ruz. Btn bunlar dinde pasif elemanlarn yannda dinamik elemanlarn
da yer aldn gsterir.
10 Ruth Benedict (The Concept of the Guardian Spirit in North America) american Anth-
ropological Asssociation. Memoirs yol. XXIX. 1923.
68
hevesinden ileri gelir. Dinde duyu ve gdye nem verilmesi zihniyetei-
liin (intellectualism e) eseridir. Oysa ki dinin d nce ile ayn ey saylmas
onda akla smayan ve akl d kalan (irrationalisme) unsurlar hie saymak
olur. Kutsalin tecrbesi diye tan mlanan dini tecrbe e itli anlatm ekil-
lerine brnmii tr.
"Dini tecrbenin teorik anlat m olan imanla, pratik anlat m olan iba-
det (tap nma) ten acaba hangisi daha nemli ve nceldir ?"
Ve yine
"Efsane ve tren, iman ve mel, itikat ve ibadet aras ndaki kar lkl
miinasebetler nelerdir ?"
Bu trl sembollerin niteli ini iki byk alman airi gzelce anlatm -
lardr. Schiller'e gre ; akl n olgunla mas srecinde ancak yzyllar getikten
sonra anla lan eyler, ocukluk a ndaki insann kafasnda ok daha nceden
ilham ve vahiy olarak yer almtr. Goethe (Gte) ise, gerek sembolle tirme
yle bir haldir ki orada hlya ve hayalet de il, fakat henz ke fedilmemi
nemli ve canl bir vahiy ve ilham olarak zel, geneli temsil eder, der.
69
Dini tecrbenin teorik anlat mn iyice anlyabilmek iin din kavram=
geliime srecini incelemek gerekir. Bu geli me ekil ve muhteva bak mn-
dan ele alnabilir :
Dini tecrbenin zihni anlat mnn sistemle mesi srecinde birinci basamak
Afrika ve Polinezya mitolojileridir. Babil, M sr, Meksika, in ve Yunan
dinleri ikinci basamakt r. Bu ikinciler ba msz iman ilkelerinde grlen
birleme ve kanunla ma temayl ile birincilerden ayrlrlar. Yahudilik,
Hristiyanlk, islndk, Zerd tlk, Manieizm, Budizm, Jainizim, Hinduizm,
Konfuyanizm ve taoizm gibi kitaph dinler ok iyi geli mi inaklaryla (nass)
70
-nc basama tekil ederler. Btn bu dinlerin temel ilkeleri zerinde
yaplan tartmalar ise felsefenin do masma ve gelimesine yardm etmitir.
Dini tecrbenin teorik anlat m zel bir nem tayan konu etrafnda
dner : Tanr , Dnya ve nsan... Bunlar karlayan bilim dallar srasyle
Teoloji, Kozmoloji ve Antropoloji (ilahiyat, Kevniyat ve be eriyat) veya
Tanr bilimi, evren bilimi ve insan bilimidir. Bu kavramlar sreklice efsane,
reti ve inak, ba ka deyile mitos, doktrin ve do ma ekilleri altnda evrim
geirmilerdir. Tanr, Tanrlarn douu, yetiek veya ba langc "Teogoni" 11
larn nitelikleri, dnya ile olan mnasebetleri ve bunlar n isbat Tanr
"Teodise" 12 gibi konularn tm teoloji iinde anlatlm ve gsterilmitir.
Kozmoloji, dnyann balangc, geliimi, eitli evreleri ve sonucu ile ilgili-
dir. Teolojik anlamdaki antropoloji ise kurtulu teorisi (Soteriologie) 13 ve ,
71
Dinin teorik anlat m ile pratik anlatm smsk birbirine ba hdr. Fakat
zamanla teori prati e bal kalr. Bylece insan din konusunda daha ok
ilgi toplar ve yava yava ahlak ve teoloji kleli inden kurtulmu olur. Ba -
langtan din felsefesinin kurulu una kadar giden bu geli me yunan dininin
tarihi dnemlerinde izlenebilir. Yunanistan Theoria'y 16 buldu. Aristo da
bilgi rgtnn bir tablosunu yapt . Bu yalnzca bilimsel veriler zerine
kurulmu teori ara trmalar= ba langcn aydnlatr. phesiz, Kahramanl k
a ve onun mitolojik grn nden ilhiyatlarm hikmet a na ve oradan
stoaclarn rasyonel ve metodik ansiklopedisine varmak iin olduka uzun
bir yol vardr 17 .
16 Theoria : Tanrsal srlar grme, bilme ve renmedir. Vahiy unsurlar tar. Sonralar
bilimsel bir anlam kazanm tr.
17 Stoik felsefe akldan baka hibir d belirtiye nem vermeyen bir sistemdir.
18 z trke ile iman veya akideye inan; ibadet ve amele ise tap nma denmektedir. nan-
ta efsane, reti (doktirin) ve inak (do ma ve nass) dahildir. Tap nma dil, fiil ve baz ekimser-
liklerle gerekle ir.
19 Bk. Evelyn Underhill, ibadet (Worship) (N. y and London, Harper and Bros. 1937
72
nutr 2 Underhill tapnma eylemlerini drde ay rr : Dini trenler (Les
.
almalar yapm olan Walter Eicrodt ile birlikte tap nmann geici bir olay
deil, ,dinin temelli ve gerek bir anlat m olduu ve insan hayatnn tmn
kaplad sylenebilir. Dinin zihni anlatm ile onun temel, tabiat ve grevini
birbirine kartrmaktan ileri gelen yanlma, __teorinin dinde en anlaml
veya en esasl bir ilke olmadm kabul etmek suretiyle nlenmi olur. Ger-
ekte tap nma olay o kadar nemlidir ki, bir dinin onsuz devam edebilece i
bile phelidir. eitli dinlerde tap nmann inanla karlkh mnasebeti ok
kez tartma konusu olmu ve birbirinden ok farkh zm yollar na balan-
mtr.
20 Gerardus Van der Leeuw Din fenomenolojisi (Phenomenologie der Religin) adl eseriyle
fenomenolojiyi dine uygulamtr Aslnda fenomoloji bir kimsenin dorudan do ruya edindii
tecrbenin deskriptif bir etddr. 1933 y hnda yaynlanan bu eser kar latrmal dinler etdn
de nemli bir yer tutar. zel olarak din fenomolojisi din olaylar olarak dini yap ve onun dayan-
d temel tecrbe ve belirtilerini ke fetmeye alr. Bunu yaparken de tarihi ve yersel eleman-
lardan soyutlamr.
21 Din trenleri eski dilde Mensek ve Bat dillerinde ise Rite diye geer. Ve Din tren-
lerindeki sra, ekil ve yalvarma (dua) lar gsterir. Bu tren s ralarn aklamak zere yaz lan
kitaplara Rituel denir.
Litrji (Liturgie) : Dini otorite tarafndan saptanm olup dua ve treulerin s rasn bildirir.
Semboller (les symboles) soyut bir kavram somut ekillerle anlatmak iin kullan lan iaret-
lerdir. Bu iaretler mminlerce bilindi i halade yabanclarn anlayamyaca ekilde dzenlen-
mitir. Hrstyanhk ilk devirlerinde (i kence ektikleri srada) bu sembolle1rden yararlanmtr.
Mesel Hrstiyanlkta ha, Hz. say ve btn hrstyanlig gsterir. kenarh e it bir ken
iine izilen daire e it kutsal' yani teslisi (Trinite") gsterir. Gvercin kutsal ruhu (Saint-Esprit)
temsil eder. slamiyette ehadet parman kaldrma tanr birliine Hz. Muhammedin hak resul
olduuna iarettir.
Kutsallama trenleri (Les sacrements) Hr stiyanlkta kutsal bir ruh veya kavram n kutsal
bir eylem olarak dar aksetmesidir. Hrstiyanlkta yedi kutsallama treni vard r: yaftiz, kon-
firmasyon (belirli bir ya a gelen ocuklar papazn duasiyle aai rebbaniye katlmas), Aai
rebbani yini (eucharistie) bunlar aras ndar.
lar
73
den birine tekinden daha ok nem ve ncelik tan nmasyla ortaya kan
anla mazlklar sami dinlerin tetkikinde de nmze kar. Robertson Smith
tapnma konusuna gereken ilginin gsterilmeme3ine fkelenerek sami dinler
(Religion of Semites) adl eserini kaleme alm t Mazmurlarn yorumu zerin-
deki at malar, Mowinckl'in teorisinde son kertesine varm ve, dinin ihadetle
ba lad sonucunua varlmtr. Ilkel tap nmalar konusunda deerli bir uzman
olan Daniel Brinton, Dini eylemlerin btn dinlerin kayna olduunu ileri
sren Otto Gruppe'nin teorisine kar koymutur. Brinton ayn ekilde efsane-
lerin din trenlerinden km olduunu syleyen Robertson Smith'in gr -
lerine de takarak dinde eylemin efsaneye dayand n savunmutu.
74
Beeri mnasebetler niyyet ve iradeye dayand klar nisbette ykselir ve asil-
leirler. Her eye ra men, yksek bir din de toplumsal mnasebetlerin dini
ynden muhafazas tabii ba lar kuvvetlendirdii kadar onlar kolaylkla
yokedebilir. nk manevi birlik, tabii birli in sadece bir devam deildir.
anlaml olan u yorumu yapyor : tek ve toplu tap nma aras ndaki ncelik
ve stnlk problemi bir kenara b rakhrsa pratik hayatta her ikisi de birbirini
tamamlad, kuvvetlendirdi i ve denetledi i grlr. Scheler dinde her
ilemin ayn zamanda bireysel ve toplumsal i lem olduunu ve tek bir hris-
tiyan asla hristiyan de ildir (Unus Christianus nullus Christianus) sznn
geni anlamda btn dinlere uygulanaca m syledii zaman phe yok ki
tm ve btnyle katolik felsefesini yans tyordu. Yazar kiliseyi mminler
birlii olarak ald ve bu birlik hakknda derin bir gr olmad halde
tmyle dinin bireysellii ve ferdin do rudan do ruya tanrya kar sorumlu
olduu konusunda nemle durmu tur. Bununla beraber protestanl kta bile
ferdin din konusundaki rol ve nemi zerinde gr ayrlklar vardr. Burada
eitli mezhebi gruplarn gr ve anlaylarna gre ferdin dindeki rol ve
ve nemi birbirinden farkl dr. Bu gr ler bir dini toplulu un gelime safha-
larma gre deiebildii gibi ayn alanda da de iik grler olabilir. Mesela'
protestanlk Dou katoliklikten daha ok fert zerinde durur. Bunun gibi
her ikisi de protestan oldu u halde Metodizm (Methodisme) anglikanizmden
daha ok bireye ve bireysel de erlere nem verir 22 te yandan Luther mezhe-
.
22 Metodizm : 1729 da Ingilterede Weseley karde ler tarafndan kurulmu bir protestan
mezheptir. -1:1-yelerinin ahlak kurallar na olurundan ok nem vermeleriyle tekilerden ayr -
hr.
75
19. yzyln sonuna do ru, bir ok bilginler dini geli menin yava yava
fakat, de i mez ve dnmez bir ekilde kollektivistlikten fertili e doru iler
ledii sonucuna varm lardr. Bu evrensel gidi te Hristiyanlk putperestli e,
protestanhk katolikli e, liberal protestanhk klasik protestanl a kar stn-
lk ve ncelik salamak suretiyle rnekler vermi tir. Geen 50 yl iinde
ayrn,th ve karlatrmal tarih biliminin gelimesi ve hrisyanlk eitleriin
tmne kar byk bir ilginin uyanmas bu trl erken genellemelere phe
ile bakmay retmitir. Mistisizm, rasyonalizm ve spritalizm gibi baz
dini tutumlar birbirinden olduka ayr ve aral kl dnem ve devrelerde u
veya bu ekilde tekrar ortaya km ve tek kiinin toplumla olan mnasebetini
tayin etmitir. e itli hristiyan gruplar nda grlen bu tutumlar Ernst
Troeltsch tarafndan sosyolojik ortanUar iinde incelenmitir. Bilginler a da
dnyaya z olan bu geli melerin daha ncede Eski Yunan ve Orta a toplum-
larnda rnek vermi olduunu ispat etmilerdir.
ster fert isterse bir grup olsun, dinin temel sjesi zerindeki gr lerin
pek ok de itii grlr. Eski a n Site dinlerinde ifadesini bulan dini bir-
lik kavram a da dinlerdekinden ok farkl idi. Onlar toplu tap nmala-
rma nem vermi ve bireysel tap nmay geerlii olmayan bir soyutlama
olarak almlard. lkel dinler bu konuda daha da ileri gitmi lerdi. Yunan
,dini ferdi olmadan nce aile, kabile ve devlet dini gibi toplumsal bir nitelik
tamakta idi. Roma topraklarnda bireysellik (ferdiyat) kavram n-in gelimeEi,
toplumsal d nn olaanst ilerlemesi yznden ge kalm t Fert
sadece aile, klan ve Devletin yz suyu hrmetine var say lyordu. Japon
toplumu aile kavramna kutsal bir anlam verir. Fert, ailenin ortakla a yaa-
y iinde geici de il, fakat srekli olarak erimi ve yutulmutur.
Daha stn nitelikteki ferdiyeti dinin geli mesinde iki nemli etken
gze arpar: Biri kltrel ve toplumsal ortam n etkisi. altnda ferdin yava
76
yava zgrlne kavu mas , tekisi toplum ve uygarlkta devaml bir
ayrmla ma (Differenciation) srecinin gerekle mesidir 24. Bu ifte srece
ilkel toplumlarda bile rastlan r. Lowie, Amerika yerlilerinden Crow (Karga),
Yeni Gine yerlilerinden Kai ve. Eskimo gibi bir ok ilkel toplumlardaki ml-
kiyet kavram n gzden geirdiklen sonra ba ka yerde rastlanmayan bu ko-
mnist toplumlarda bile ferdi motiflerin bsbtn ortadan kalk nad sonu-
cuna varmtr. Bu temayl Do uda daha ak olarak kendini gsterir. Fakat
Bat medeniyetleri ferdiyetili in zirvesine varm bulunmaktadr. Tek ba -
na klasik medeniyetin gelenekleriyle haz rlanan bu ferdiyetilik yneli in
yahudilik, Hristiyanlk ve slamlk gibi evrensel dinler derinle tirmitir.
Helenistik devir bir yandan ayn geleneksel nitelikteki rgtleri (te kilat)
eritmek; te yandan yeni tipte bir dindarl k yaratmak ve bu yeni tiplerle
birlikte din derneklerinin kurulmas na yardm etmekle dinde lsz etkiler
yapmtr. Dini ferdiyetili in geli mesinde sosyolojik bakmdan ok nemli
bir yn, dini cemaatlarla tabii gruplar n gn getike birbirinden ayrlmas
yani Lyiklik ilkesinin uygar ve a da toplumlarda reva bulmas dr. Konu-
muza ilikin olmas bakmndan yukarda yaplan aklamalara hristiyan-
hktaki ferdiyet kavraniiyle ilgili bir sz daha eklenebilir. Ba langcnda kut-
sal kitaplara dayanan ve byk din slahatlarnca (Reformateurs) yorum-
lanan ferdiyet kavram , paskal, Kant ve Kierkegaard felsefelerinde stn
bir rol oynarlar. Bir din sosyologu olumlu bir ilgi ta mamakla beraber,
Soeren Kierkegaard teolojisi, ferdin (der einzekne) sosyolojik ve dini ynden
temel kategori oldu u konusunda varlan en son mantki sonular gsterir.
ada felsefe ve protestan teolojisinde benzeri fikirlere rastlan r Mesela
Alfred Nortl Whitehead dini, insann i hayatnn sanat ve teorisi olarak
tanmlar ve bu do rulamayn dinin her eyden nce bir toplum olay olduu
grnn aktan aa bir reddiyesi sayar. Bu yazar Din olay m ferdin
yalnzl ve yalmzllyla yetinnesi olarak zetler. te yandan dindeki kol-
lektif eylemleri ise dinin ssl psl bu d yn olarak alr. ada psikolog
Floyd Allport'a gle Kiisel din, ferdi, dinden ayrmakla kalmaz, ayn -za-
manda ba kalar ile her trl muhabere ve temas engeller. Hristiyan wez-
hepili i (Sectarianisme Chretien) ve budist teolojisine hite yabanc olmayan
bu grten dolay dini . tecrbenin imkan, me ruiyet ve din birli i snrlar
problemi ola an st bir ciddiyet gsterir. Dini tecrbeyi yaln zca kiisel
bir i sayanlar kilisenin rgt, disiplin ve yasas n ret ve inkr edenlerdir.
Dinleti tarihi boyunca ferdin geli me ve zgrln tehlikeye koyan sistem-
le e kar ferdi tecrbe ve te ebbs adna srekli bir itiraz n ykseldii gr-
lr. nceden mevcut olan geleneksel bir toplum iinde gerekle nek zorunda
kalan din kavram , ya bamsz olarak dini olgunlua gtren etkenleri bir-
24 Robert M. Mac iver Society : ts stucture and ehances (N. Y : Farer and Ihn hart
1937)
77
letirir; ya da mevcut herhangi bir topluluktan ba msz bir cemaatin do-
acak olan iman birliine ynelmesini sa lar.
Burada din sosyolo unun ii, dini topluluk (cemaat) konusunda bir-
birinden ayr kavramlardan kan ve tipolojik ynden farkl olan dini yap -
lar dikkatlice incelemek ve s nflamakt r. Yine bu bilgin yaplarn tarihi
geli melerini izmek ve her yer ve zamanda rastlanan e itli din karde lii
kavramn aramak zorundad r.
Koyu sofuluk (Ascetisme radical) bu tutumun tipik bir rne idir. Bu-
dizm ve baz islam tarikatlar, bozguncu yobazhk, ke ilik (monachisme),
ilecilik ve benzerleri bu s radadr. Burada din topluma kar menfi
bir durum taknmtr.
Dini cemaat tiplerinin kar latrmal bir etd, zorunlu olarak onlar n
kurulu sebeplerini, zel anlamlar n ve yleri zerinde yapt etkileri in-
celer. Ba ka bir deyi le, yalnzca sosyolojik olan bir ara trmay grubun ken-
78
dini yorumlamas olan ideoloji ve yaps zerindeki incelemelerle tamamla-
mak gerekir. Burada ideoloji sz, sbektif ve s nrl olarak dar anlamda
de il, teorik bir a klama ve grubun kendini vas flama ve a klamas olarak
genii anlamda alnmaldr. Yalnzca psikolojik veya yalnzca sosyolojik olan
bir yorum tek ynl ve eksiktir. Bu trl yorum, bir ekil veya grubun at
ve yapsn anlamaya yol yerse bile tek ba na onu btn ynleriyle a k-
layamaz ve muhtevas m ortaya koyamaz. Bir grubun ileri s d dini de-
erlerin psikolojik veya sosyolojik zmlemesi, grup zerinde etki yapan
deerlerin ancak bir ba langc olarak alnabileceini gsterir. Grup iindeki
ortakla a tecrbe ye onun anlat mlan ok etkin bir birle tirme ve kayna -
firma gc olarak etki yapar. Grubun korunma ve kurulma ihtiyalar , ye-
lerin birbirlerine kar dayamma duygularnn oluma ve gelimesinde nem-
li bir rol oynar. Bu, bir gruptaki resmi inancm zorunlu olarak, ba langtaki
toplumsal ve psikolojik artlarn tam i dadesi gibi ele alnmas gere ini gster-
mez. Din kurucusu, din nderi veya haleflerinin yan lma paylarn ve kar-
latklar hayal knklklann hesaba katmak gerekir. Mezhepilik zih-
niyeti (Sectarianisme) nin tarihi, bu konuyu ayd nlatan baz rnekler verir.
Kavram ve. ekillerin gerek ynn, bilin alt anlamn ve nedenlerini yo-
rumlama iinde psikoloji, psikososyoloji ve psikopatolojinin ok de erli
yardmlar olabilir
O halde sosyolojik ynden dinin iki trl etkisi vardr: Her yeni din,
yeni bir lem ve yeni bir dnya gr (Weltansehaung) yarat r. Bu yeni
lemde, eski grler, bayatla n ve gn gemi kurumlar varl k sebeple
rini kaybederler. Burada tabii guruplardan gelen gr ler ortadan kalkar, es-
kiler silinir ve yeni bir e ya dzeni kendini gsterir. phesiz bu de imeler
devfimei de olabilirler. Btn mesele, geleneksel elemanlar n bu yeni gr -
le yaplan yorumlarmn geniliine ba ldr. Yeni bir dinin demeleri, vaaz
ve kitaplar, bu din evrensel nitelikte olsa bile, ilk olarak az ok dzenli bir
gruba ynelir. Kltr yksek ve sosyal yap s ayrml toplumlarda ihti-
dalarm iinde cereyan etti i ortam o u zaman tecansten yoksundur.
79
o
Huy ve soy, dnce ve kltr bakmndan bu kadar tutars z olan ele-
manlarn din etkisi alt nda nasl tek dzen ve tek para bir gurup meydana
getirdiklerini incelemek, Din Sosyolojisinin ilgin bir konusudur.
Bu durumda, daha kk, daha kesif bir din hayat yaayan sekin
bir dini grup (elite religieux) kurulmu olur. Dinler Biliminde buna cemaat
iinde cemaatcik (Ecelesiola in Ecclesia) denir. Bu kk topluluk yeleri
herkese a k bulunan dini cemaattakinden daha derin tecrbeler, daha s k
kurallar veya daha s k rgtlerle birbirlerine ba hdrlar. Yeni grubun ye-
lerini daha skca birletiren d alemin tepkileri de bir kenara b raklmayacak
derecede nemlidir.
Din karde lii (Fraternite religieu e) incelenirken kar lkl bir sre
veya mnasebeti unutmamak gerekir. Bu srele bir dini cemaatin zihniyet
ve tutumunu, o cemaatin yeleri yarat r. Blna karlk gurup yelerinin
tutumlar ferdi kavramlar zerinde geni lde etli yapar. Cemaat iinde.
zel terimlerin yerle mesi, ahlk ve detlerin geli mesi bylece gurubun et-
kisi altnda gerekle ir. Bu karhkh uyarma ve isteklendirme dil ve di er
yaratc faaliyetlerin etdnde de kendini gsterir. Dil felsefesinin bugn
bile en byk temsilcilerinden biri olan byk Wilhelm Von Humboldt ok
nemli olan u ilkeyi savunr. Gurup konuarak dili, dil de sras gelince
gurubu yatr. Yazara gre kutsal dil ile din mnasebetlerinin, dil sosyolojisi
ile din sosyolojisi arasnda olduu gibi, ilgi eken bir ok benzerlikleri vard r.
80
B. man ve retinin birletirme gc (Le Pouvoir integrant de foi
et doctrine)
Konu dinin cemaat yelerini birle tirip kayna trarak tek para bir
btn yapmas n ve bunu kolaylatran ve gle tiren art ve aralar inceleme
olduuna gre, dini tecrbenin e itli anlatmlarmm (iman, ibadet ve cemaat)
ne dereceye kadar bu birle me ve kayna maya yardm ettikleri sorulabilir.
Kesin anlamdaki dini tecrbe, kutsal terimlerle buyrulmu ve bildirilmi,
tapnma trenleriyle anlat lm ve son olarak pratik alanlarda uygulanm -
tr. Baka deyile dinin z, buyruk, kulluk ve topluluktur.
Din Sosyoiojisi F. 6 81
cevheri (Triratna bouddhiste) 25 Islamn ehadet ve aments, Yahudili in
,
man duas (Shema Juif) 26 ve trann itiraflar inak, nas veya do mamn uy-
gulanma alanlardr.
25) Triratna : Sanskirit dilinde ta veytt cevher anlam ndadr. Terim Budizmde
Buda, Dharma ve_.:=2c222.Lbaret l bir inanc gsterir. Bu ise Buda, Budamn ki-
tab ve Buda cemaat]. anlam ndadr.
jruLti
26 Sit'e' (Yahudi amast) Yahidilerin gnlk trenleri s rasnda syledikleri
be kutsal kitaptan seme iman konusundaki dua ve ehadet szleridir.
27 Gnose veya Gnosticisme : Etimolojik olarak gnostik bilgi demektir. Gerekte ibadetin
zel bir tipini gsterir. Bu yle mutlak ve btn kaplayan bir bilgidirki bu sayede tanr , dnya
ve insana ilikin felsefi ve dini problemlerin zm mmkn olur.
28 Evelyn Underhill, ibadet (Worship) N. Y. and London: Harper and Bros) 1957 (Prin-
ciples Of Corporote Wership)
82
ayn merkezi tecrbeye dayanan kimseleri birbirine ba lar ve birle tirir 29 .
29 W. E. Hocking, The Meaning of God in Humen experience (New Havan: Yale niversity
press, 1912.
30 George Herbert Mead, Self and Society, 1934
31 Panteon (Panthe'on) sznn ayr anlam vardr :
a) Yunanl ve romahlann btn tanr lan iin ayrdklan tapnak anlammad r Roma pante-
onu isdan 27 yl nce yaplm olup ilkin btn Roma Tanrlarna Sonra Meryem Anne ve
azizlere tahsis edilmi ti.
b) Bir memlekette tap lan tannlann tm anlammad r.
c) Memleket bykleri iin ayr lan mezarlk anlamnadr Paris panteonu ve Londradaki
Westminister Abbey byle birer panteondur.
83
devamhl bu popler trenlere ba ldr. Tarmla ura an toplumlarda ve
genel olarak, kyller aras nda teorik din bilgisinin az ve k t olmasna kar-
lk ibadet konusundaki ilgi ve eylemleri gze arpacak kadar belirgindir.
Tapma eylemleri zamanla daha ince ve karma k bir hal ahnca byk
lde bir uzman ihtiyac ba gsterir. Bylece ilke ve uygulamada bir
takm tapnma eylemlerini ba kalarndan ayrmak ve baz menseki ve litr-
jik grevleri yerine getirmek zere din adamlar ndan kurulmu bir heyet
meydana gelir. Bu kimseler gn getike Diyanet i lerini fiili inhisarlar
altna aldlar. Bu suretle yava yava Ruhban (Sacerdoce) denilen bir s nf
teekkl eder.. Bunlar srail, Msr, Yunan, Meksika, in ve Japonya'da oldu u
gibi balangta aile babas (Paterfamilias), nder, ba kan, memur ve k ral-
larn yapmakta olduklar dini ilem ve grevleri zerlerine al rlar. Ibade Ile
ilgili nemli grler ve fe di dorudan do ruya grupla mnasebete getiren
an ve zamanlar zerinde durulur. Bunlar aile iin do um, erginlik, ev-
__ ve toplu alma iin blug a ve gruptan ay-
lenme, sava , av ve benzeri, tek
rlmak iin de lm olaylardr. Ilkel insann hayat nda hibir i ve eylem
yoktur ki din damgasn tamasm. phesiz din btn toplumlarda en
nemli bir etkendir. Din her trl toplum ve aile mnasebetlerine, en basit
al malara ve gnlk i lere kadar girer. K sacas ilkel insann ya aynda
her ilem ve eylem dini mensek ve yasaklarla az ok s radanm
ve denetlenmitir. Tapnma ilkel toplumlarda birinci derecede bir bir-
letirme etkeni ve birli i anlatma konusunda ba ta gelen bir faktrdr. Bu
gr kltr gelimelerinin daha yksek seviyelerinde bile do rudur. sra-
il, Yunan, Roma, Hint, in, Meksika ve Eski Do unun ehir devletlerinde
zel ve genel tap nmalar iman ve doktrinden daha ok ya ay ve davran
birlii saliyordu. Bugn e er Dou Roma, ngiliz Katoliklii, Budizmin
Mahayana kolu 32 Hinduizm, Parsizm, Yahudilik ve slamhn baz dallarnda
,
dinin ibadet ynlerine nem veriliyorsa bunu k smen tapnma yahut din
trenlerinde sald birletirme gcnn anla lm olmasna yormak
gerekir. Bu kan ve anlay btn din kurucularnda layk olduu ifadeyi
bulmutur. Bunun en tipik rne i, Konfuyus'ta ve onun konu malarn
saptayan seme eserler (Analectes)inde bulunur 33 .
84
ibadetin birle tirme gc, geici veya srekli bir te kiltn kurulmas
ile gerekle ir : ilkel toplumlar arasnda ve Yunanistanda yer alan s r cemiyet-
Teri ( ocietes Mystres) ve gizli dernekler, Romamn karde lik dernekleri
btn dnya dinlerinde zel ve genel tap nma grevlerini yerine "getirmek
zere kurulmu olan Lonca, Tarikat, Ahilik, Ftvvet gibi ad ta yan der-
nekler ve bir merkeze b alanm olan grup, kabile ve siteler konfederasyonu bu
.
rika Yedilerinden Zuni uru unda ev yapma eylemi Hasat dolay syla yapl-
makta
, olan din trenlerinin bir paras dr. Bu vesile ile yap lan tren zengin-
,lerin toplumsal devlerini yerine getirme ve toplumu birle tirme ve kay-
natrma mekanizmas olan mal ve mlk da tm iin bir frsattr 35 Bu gibi .
Bilindii zere sanat dini ilham sayesinde beslenir ve geli ir. Tezyin
sanatlar gibi grnrde dini san lmayan bulularn bile kk ve ba langc-
nn dini ilhamda olmad m ispat etmek ok gtr. Gzellik ve dansta hi-
bir eye irca edilemeyen bir zevkin varl inkar edilemez; ancak SANAT
SANAT ND R (l'Art pour Part) nermesi ok ge var lan bir sonutur.
85
Ilkel 36 ve doulu dinlerin epik, dramatik ve lirik edebiyat nda resim,
mimari, mzik ve dansn tapnma ile ilgili bir ba lang ve anlam tad
aka farkedilir. Burada "sanat sanat iindir" anlat m nisbeten kk
bir rol oynar. Bat Aleminde sanatn balang artlarndan, yani din etki-
sinden kurtulmas Rnesansla ba lar. Sanat n yaratclk nitelii balang-
,
taki amalarn muhafaza etti i mddete bunun dini gruplar zerindeki
birletirici ve kayna trc etkisi lsz denecek derecede byktr. Bunu
anlamak iin Dionizos s rlarnn yorumunda Yunan Dram nn oynad rol,
islmda Alevilerin elem ve ac larn dile getiren ia dramnn roln, Hint
ve Yunamn byk kahramanlk destanlarm, in, Tamil 37 ve Iran liriz-
mini dnmek kfi gelir. Bu konuda birde sanat yap laryla pratik olarak
btn ileri dinlerdeki tap nma yerlerinin (Havra, kilise ve camiler gibi tap -
pnaklar) artistik yap ve dekorasyonunun yaratt etkiye ve klasik kilise
mziinin Hristiyanhkta oynad birletirici rol ve tad anlam ve neme
i aret edilebilir. Bylece bu trl faaliyetlere yard m etmek ve onlar geli-
tirmek amacn gden te kiltn ok e itli olduu meydana kar. Bunlarn
din ve kltr hayat zerinde byk etkileri vard r.
36 P. Radin, Social Anthropology (Newyork and London, Mc. Grow-Hill Book Co 1932)
37 Tamil' veya Tamil Hindistamn Gney k smmda ve Seylan adasnda oturan etkin
bir gruptur Madras ve Seylan beyli i adn tar.
86
benin olduka geni bir birlik ve mbadelesine temel te kil etmesi ok g-
tr. Dini tecrbe kendili inden karakteristik durum ve tutumlar n gelimesi-
ni isteklendirir. Daha nce a kland gibi sras gelince bu durum ve tutum-
lar duygu, dnce ve eylem olarak belirli ve billurlu bir ekil alrlar. Kuru-
cularnn ya ad kutsaln gerek tecrbesinden kayna n alan hristiyan,
slam, Budist ve Hindu, durum ve tutumunu tan mlamak imkansz deil-
8e bile ok gtr. Her dinin ruh ve z bu durum ve tutumda sakl bulun-
maktadr. Bu durum ve tutumlar bir dindeki fikir, norm ve kurallar n bu-
gnk davramlara uygulanmas n dzenlemi ve gerektirmi tir. Spekla-
tif metot bugnk ku aklar ;in ok ilgi ekici de ildir. Fakat Hegel'in Tarih
ve Din Felsefesinde byk dinler hakk nda yapt tavsifler bugn bile fay-
dal bir ekilde okunabilir niteliktedirler.
retinde ve bundan k sa bir sre sonra geirdi i dini tecrbenin bir sonucu
olan durumun incelenmesi yahudilerin, hayat, toplum ve dnyaya kar
davranlarn anlamak iin elimize bir anahtar verir. Japon intoizmi ze-
rinde yaplacak benzeri bir ara trma, bu dinin hayat, tabiat, devlet ve dnya
karsndaki tutum ve davrann anlamay mmkn klar. Bu misallerin
faydas, dini tecrbedeki, e itli faktrlerinin anla lmas ve badamaz gibi
grnen fikir ve fiilleri tek bir merkezi sebeplik ilkesine ba lamasdr.
Bu normlar her dine z bir dnya ve toplum fikrini tan mlar. Tarihi
ve sosyolog bu dinlerin gelimesini, bu dinlerin zel iddialar nda ince-
lemek zorundad r.
87
mtr. Bu ayrmn temeli dinidir; fakat bunun ahlaki ve manevi anlamlar -
da vardr. Esasen dnya iyi ve e leneelidir. Fakat efsane ve teolojide a k-
lanan baz sebepler bu iyilii belirli bir alana lasretmi , onu =dam ve
bozmutur. Daha geli mi dinlerde de mes'ele byledir, de imez.
40 Gnostisiz nKatma bir dini felsefi sistemidir. Hinstlyanl ktan nce birok farkl elemen-
lan tek bir sistemde toplanm tr. Bu elemenlar Babilonyamn mitolojisi, Kabalist yahudilik,
hann ikili sistemi ve Yunan felsefesiydi. Hristiyanlk doduktan sonra karma k bir hale gel-
mitir. Bu dini saf bir halde bulmak gtr, ba ka dinlere karmtr.
41 Mancleizm. hann batsnda ve Babilonyamn gneyinde yrrlkte olan bir dindir.
Samsara. Hindu dininde durmadan dnen hayat ark anlamnadr Devir, doum
ve tekrar do umdan balayarak sonuna kadar gider. Buna ruhlarm g veya tenahsuhu denir.
88
dular eit artlar altnda karlarlar. Burada ktlk kuvvetleri inat , hi-
lekr ve gldr. Bir ok defa d mamnn kalesini ele geirecek gibi olur.
Fakat btn sava lar iyiliin zaferiyle sonulan r
fikri bunu gsterir. Herder, Kant Schelling ve Hegel gibi a da felsefe ta-
rihilerinde ve e itli hristiyan Rus yazarlar nda bu tesiri grmek mm-
kndr. Byk tarihi Von Ranke tarih felsefesinde Eski ran grn y-
le aksettirir :
89
Dinlerin sanat karsndaki tutumlar, bu dinlerin temel ilkelerine gre
deiir. Hristiyanlkta bu konuda trl kanaatlarn bulunmas bu de iik
tutumun bir delilidir. Genel olarak Do u, Roma ve ngiliz katolikliinin
her de sanat korur ve savunurlar. Ltl er kilisesi baz artlar alt nda
sanat kabul eder.__ Kalvinizm ise hi olmazsa balangta bunlara iyi bir gz-
le bakmaz. Mzik, Dans, tiyatro ve heykeltra lk konusunda btn dinlerde
deiik tutum ve yorumlara rastlan r. Islamn ana kayna olan Kur'anda
srf putperestlii nleme amacyla baz hkmler 47 bulunduu gibi ikinci
ti
(Size sava aanlarla Tanr yolunda dvn, ar gitmeyin ; Gerekten Tanr ar giden sal-
drganlar sevmez. 41h:A I L i bm;
47 Kuranda Maide suresinin 90. ayeti yledir
Ey inananlar' iki, kumar, putlar ve fal oklar , hi phe yokki, eytan ii pisliklerdir;
esenlie kavumak iin onlardan ka nmz : j j.-$ ,
Lel I Lt
48 Sahihi Buhari, Babttasvir (Cilt 7 /4 sahife 64, 65, 67) de rastlanan hadislerin bir k sm
aadadr :
a) Kim bu dnyada suret yaparsa kyamet gnnde ona ruh ver diye kendine bir teklif
yaplacak; Fakat o ruh verecek durumda de ildir.
_,./11 ili ;ji,
b) Kyamet gnnde Tanr katnda nastan en iddetli azaba arp lacak olanlar suret yapan-
lar (musavvirler) dr : r ,
90
Yenileyin dini gr lerin ekonomi gibi alanlardaki etkileri zerinde
bir ok parlak eserler yaz lnutr. Max Weber yahudi, H ristiyan, Hindu,
Parsi, Buda Konfuyus ve Toa dinlerinin i , ticaret, mlk, para ve tefecilik
karsndaki tutumunu zmlemi tir. Weberin eseri Werner Sombart, Ernst
Troeltsch, Kraus, Tawney, Niebuhr, Hyma ve h ristiyan mezhepleriyle u -
raanlar tarafndan maharetle ele tirilmi ve tamamlanm tr. Temel beefi
tutumlarm dini sebepleri iin pek ok misaller verilebilir. Muhtelif kltr
ve medeniyetlerin ok soyut kavramlar bile dini ilke ve temellere gre de-
iik grntedirler.
Dinin dnya ile ilgili grleri dinin toplum olaylar karsndaki tutu-
muna hasredildi inden imdi sra bu farkl tutum ve olaylar birle tiren ana
fikirleri inceleme e gelmitir. ilkel toplumlarn bir ounda rastlanan zen-
gin ve tekilth mitolojik sistemler genel olarak, normatif elemanlar ihtiva
ederler. Evrensel, dnyevi, ahlki ve dini dzene ili kin ilkeler bu dzeni
umm olanlara bir tak m klfetler ykler. Devinim kurallar (hatt hareket
kaideleri) ve ahlk ilkeleri sistemli bir zihniyet iin bazen eli ik gibi grnr.
Fakat bunlar tanrsal dzeni anlamak, gere i bir dzene gre ayarlamak
ve bylece varhk ve mutlulu un ba li bulunduu sistemin ilemesini sa-
lamak basndan baka eyler de ildir.
50 Bk. Jane E. Harrison, A study of Social Origins of Greek Religion (Gambridge Uni-
versity press, 1912)
91
Eski an toplum sistemi, teaml ve kanunlarla snurhd r. Kanun (lex),
teaml (Mos) ve hukuk (Jus)'a dayanarak anlat lm ve dsturla mtr.
Eski Yunanda Themis 51 adaleti ve dnya dzenini temsil ederdi. Bu dzen
toplumda zorlayc bir nitelik ta rd. te yandan Themis, ba langta yay-
gn, kapak ve basitti; daha sonra kollektif uuru, toplumsal meyyideyi ve
toplumsal buyru u kiiletirirdi. Bu ilkeler, kanun ve adalet olarak belirli
szleme ve rflerde billurlu bir ekil almtr Medeni hukukla ceza hukuku
veya kanunla teaml ve rf aras nda kesin farklar ancak son zamanlarda
kendini gstermitir. Medeniyetin ilerledi i nisbette hayat ve hareket lks
forml halinde ifade edilmi tir Bu da pek az bir istisna ile dindeki temel
grlerin (mitoloji veya teolojinin) ay rdedici niteliklerini muhafaza etme-
sine imkan vermi tir. Hindin Manu kanunlar, Tevrat ve Kur'an n ortaya
koyduu hukuk sistemleri, zerd t ve konfucius yasalar bu temayln gze
arpan rnekleridir. Belgeler aras nda dinle hukuku birbirinden ay rmak ok
gtr. Gerekte hukuk dinin bir paras dr.
Doktrin ilerledike ahlak, kanun ve rften ayr lr. Fakat bir ahlak sis-
teminin do duu yerde bile bu ahlaki fikirlerin men e'i, sebep ve olu u kesin
bir dini tecrbeye dayanr. Pratt btn tarihi _ dinlerde din nderlerine
kar takndan tutumla hayat n gidii zerinde etki yapan retim siste-
mini ayrdetmektedir. Yazar bunlar n birbirine ba l olduunu ve pratik
51 Themis, Eski Yunanda adaleti temsil eden bir Tanr a idi. Adalet mensuplarnn kul-
landklar terazi sembolu ondan kalmad r.
92
olarak aralarnda bir ayrm yapmann imkansz olduunu syler 52 . Felsefi
ahlak sistemleri ancak stn seviyelerde ve zel artlar iinde geli ebilir.
Yunan felsefesi bu konuda belki de en ok dikkati eken rne i verir.
52 Harry Ranston, The old testament Wisdom book and their Teaching (London 1930.)
53 H. E. Barnes and H. Becker, Social Thought from Lore to Science (Boston, 1938.)
54 Pratt, Religious Consciousness
93
nc Blm
DN VE TOPLUM MNASEBETLERI
3 Dinin kendi blmleri ile veya mezhep, tarikat ve benzeri alt grup-
larla olan mnasebetleri.
Birinci Kesim
DN VE DEVLET MNASEBETLER
Din Sosyolojisi zerine yaz lan eserlerin biro unda Din ve Devlet mnase-
betlerinden nce dinin e itli toplum ekilleriyle olan mnasebetleri zm-
lenir. Fakat henz konusu oturmam , ilkeleri yerle memi ve zel terimleri
1 . To study the interrelation of religion and society and the forms of interaction Which
take place between them (J. Wach, Sociology of Religion, sayfa II)
94
saptanmam olan bu alanda, al lm ve bilinmi terim ve olaylardan uzak-
lamak tehlikelidir. ok ey bilip engin alanlarda kaybolmaktansa, az ve
z bilmeyi ve ak olmay stn tutmak gerekir. Bu sak ncalar gznnde
tutarak bu kesimde yaln zca u konular ele alnacakt r.
I. DEVLET (Etat)
I DEVLET
A DEVLET SZ
95
Yunanllar buna Polis ( no?\.tg ) Romahlar ise Res publicum veya
Civitas 3 derler. Dikkat edilirse ayni terimler hem devleti hemde ehri
.
gsterir. Zira o devirlerde devletin lkesi sitenin geni lemi bir ekli
saylyordu. Bodin buna Republique, demi ti.
Siyasal bir kurul anlam nda bat dillerindeki Etat terimi ilk olarak tal-
ya'da Stato diye kullan lmtr. Machiavelli ister Cumhuriyet, isterse Mutla-
kiyet olsun devlete ilk olarak bu ad vermitir 4 Ingilterede ayni kkten
.
3 Yunancada Polis ehir ve devlet anlamna geldii gibi politis kelimesi de ayni kkle
ilgili olarak yurtta anlammadr. (Bk. Prof. Sinano lu Yunanca-Trke szlk.) Latincede civitas
kelimesi vatanda lar birlii devlet ve milletler toplulu u (Civitates aut nationes) anlam nda
kullamlmaktadr. (BK. Cassell'a Latin Dictionnary)
4 Machiavelli, prince, kesim 1.
5 George H, Sabine E. S. S. Cilt 14 S, 328 State maddesi State is an History regarded
at as the halt)
96
larn birliine iaret saylmaktadr. Devletle milletin ayni . ey olmamasna
ramen srarla ileri srlen bir inan a gre milli birlik, siyasi birliin bir
temelidir. Bundan dolay hi olmazsa siyasi ideal bakmdan milli devletlere
modern tip ,tevletler denebilir. Bununla beraber milliyetili in devletin fiili
yaps zerindeki yanklann ok geni tutmak ve bunu sihirli bir maymuncuk
saymak yersizdir.
B DEVLETIN BA LANGICI
MacLeod,
.._ devletten nce gelen iki te kilat tipini incelemektedir Bunlar-
dan birisi Kuzey Amerika yerlilerinden Yurok kabilesinde uygulanmakta
Din Sosyolojisi F. 7 97
olan anar i (Anarchie), tekisi do u Afrika Kabilelerinden Bantular aras nda
rastlanan ihtiyarlar idaresi (Gerontocratie) d r. Bunlara benzeyen Kuzey
Amerika'nn tannm rokva (rouquois) lar birli ine veyahut Natschez
tekilatna devlet sfatn vermeyi hakl gsterecek bir sebep yoktur. Fakat
gerek Aztek ve gerekse Peru hkmdarl klarna pekla devlet ad verilebilir.
C DEVLETIN TANIMI
Devlet sznn siyasi te kilat gsteren bir terim olmas , Devletle hk-
met arasnda kesin bir s mrlamay gle tirir. Mutlak . hkmdarhklardan
daha do rusu Mutlakiyet devrinde, Devletin e emenlii hkmdarm ahsnda
toplandndan devletle hkmet ayrm o kadar nemli de ildir. O devirde
lke ve lke zerinde ya ayan halk hkmdarn mameleki (Patromoine) say-
lr& 8 Bununla beraber byle bir ay rm yaplmas, Devletin, hukuki anla-
.
98
D DEVLETN KURUCU UNSURLARI VE
DEVLET GCNN NE OLDUU
Bir insan topluluunun bir lke zerinde yerle mesi devletin bir balan-
gc saylabilir. Fakat devletin kurulmas iin toplumun hcreleri saylan
birliklerin bir amac gerekle tirme u runda kayna malar ve mertebeler
dzenine ba lanmalar gerekir. Bu ise ancak devlet gc denilen e emen
bir erkin (iktidarm) varl ve basks ile olur. O halde devletin en nemli
unsuru, bu kayna may salayan ve mertebeler dzenini kuran e emen bir
devlet gcdr. Bu temel unsur yan nda ikinci dereCede bir takm unsurlar
daha vardr. Bunlara VAHDET ve DEVAMLILIK denir. Bir lkede yerle en
insanlar arasnda bu unsurlar yani devlet kudreti, VAHDET ve DEVAMLILIK
varsa orada zorunlu olarak devlet vard r.
99
Denilebilirki asl bu ehir devleti iinde siyasi devlet nazariyesi ba lamtr.
Bu tip devletin zelli i kkl ve siyasi ya aynn itenliidir. Baka
bir deyile iten (Samimi) ve etkin bir ynetimin kurulabilmesi lke s nr-
larmn ok dar olmas ve Yunanistanda oldu u gibi dar ile ticari ve siyasi
mnasebetleri salayacak derecede halkn savac olmasna bahdr. zgr
yurtta anlay kuvvetten daha ok i birliine dayanan zgr ynetim anla-
ynun kanlmaz bir gere i idi. Bu bakmdan Yunanistan' n Yurtta hk
gr hukuki olmaktan daha ok ahlki ve e itimsel idi. Zira Yunan dnr-
leri devleti, iinde yksek medeni ya ayn salanabilecei, bir olay gibi
grmekte idiler. Fakat idealim son derece zengin olu u bu alan sekin ve
kk bir snfa z klmtr.
100
artmas n gerektirmi ve bundan da en ok kira! faydalanm tr. ngilterede
bu hal parlamenter geli me ile ba da m tr. Bu memlekette snflar temsil
eden bir meclisten (Assembly of Estates)ulusal nitelikte bir yasaman meclis
(Natoinel Legislative) do mutur. Bu meclis ise genel oyla seilen yasaman
meclisin asli rne ini (Prototype) vermektedir. Bu rnek say lan yasaman
meclisin de dahil bulundu u ngiliz sistemi, geirdi i saysz deiikliklerle
bugnk demokrat ve liberal devletin tipik bir rne i olmutur l.
4) Modern Devlet olarak son zamanlarda yeni tipte baz devlet ekillerinin
gelime halinde olduunu sylemek do ru olsa bile bu ana kadar ngilterede
gelien demokrat tipin yerine geecek daha stn bir devlet eklinin bulunmu
olduu iddia edilemez. Mesela bugn mutlakiyete dayanan bir sistemin ngil-
tere iin uygun bir ynetim oldu u ileri srlemez. Britanya Milletleri Toplu-
luu (British Commonwealth of Nations) nun varl ve parlamento egemenli i
hkmdarl hukuki bir faraziyeye irca etmi tir. Yani Ingilizler, mutlakiyet
eklinin btn klk ve kyafetini muhafaza etmi , ancak onun iinden sanki
bir rnga ile btn eskilikleri atarak yerine ok yeni fikirleri zerk etmi
gibidirler. Bu konuda ekil ve grn e aldanmamak gerekir. Zira bugn
ngiliz meclisinin farazi olarak yapamayaca birey varsa oda kad n e kek,
erkei kadn yapmakt r ki baz dnrlere gre meclis hukuk bak mndan
bunu da yapabilir. S k bir uluslar aras sisteminin kurulmas ulusal egemen-
lik ve ba mszhklar daha farazi bir hale getirebilir. Yahut toplumsal ve
ekonomik mnasebetler ba mszlk nazariyesine ayak uydurmak iin k lk
kiyafet de itirmek zorunda kalabilir. Devlet ynetiminde mlk sahiplerinin,
i ilerin ve tketicilerin karlar bakmndan ticari, iktisadi, mali ve hatta
siyasi baz dzen ve tedbirlere ba vurulmas nne geilmez bir zaruret
haline gelmi tir. Di er taraftan, yasaman meclislerin meseleleri z-
mede gsterdikleri yetersizlik kimsenin gznden kamamaktafbr. Bu alan-
da genel dzenleme ve denetleme gr , seim ile kurulan meclislere bira-
klmak suretiyle hkmet ve idare dzeni iin gerekli organlar kurmak gibi
temsili bir mahiyet arz eden hkmet ekli kaldrlarak s k .snurlamalarla
otoritenin daha ok merkezile tirilmesi de d nlebilir. kinci kta yani
temsili hkmetin kaldrlarak sk snrlamalar gerektiren merkezile me
sistemine talya ve Almanya'da kurulmu olan fa ist idareler misal te kil
ederler 12 . Devletin totaliter anlay olan bu doktrine gre, devlet yaln z
hukuki anlamda egemen olmakla kalmaz. Toplumsal ya ayn btn b-
101
lmlefini dzenlemek grevini de zerine alr. Eitim, din ve sanat ka-
dar, sermaye, i ve ulusal ekonominin tm devletin dzenleme, ynetme,
denetleme ve mdahele alan na girer. Rusyada 20. yzylda yerle mi olan
Komnist devlet anlay, sonular bakmndan bu grten ok farkl de-
ildir. Rusya'daki sistem i i snfnn karlarn korumak zere kurulmu
bir diktatrlk oldu u halde Fa izm ve Nazizm a ka itiraf edilmedi i halde
kapitalist diktatrlkten ba ka birey deildir. Yani spanyollarn dedii
gibi birisi kzl, di eri beyaz birer diktatrlktr. Fakat her ikisi de bir dik-
tatorya idaresidir. Her iki sistemde de (Yani Fa izm ve Komnizmde) mu-
halefet partileri kald rlm ve parlamento asli cevherinden yoksun kalm tr
Bununla beraber her ikisi de ba hcas reciler konfederasyonu olmak ze-
re baz organlar vastasyla TEMSIL ESASINI, muhafaza ettiklerini srar-
la iddia ederler. Muhalefet, Demokrasi ve Parlamento rejiminin bir temel
unsuru oldu u halde Fa izm ve Komnizmin kurdu u bu organlan sistem
ve temel unsurlardan saylamy\-aca artk anla lnutr. Bu tecrbelerin
yeni bir devlet tipine i aret sayldn sylemek g ve hatta imkns zdr.
Yalnz Rusya meselesinde Komnizmin memleketin iinde bulundu u zel
artlara uygun d mesi mmkndr. Ba ka memleketlerde ayn artlarn
bulunmay, dier devletlerin Komnizm sistemini ayn dorultuda geli-
tirebilmeleri ihtimalini bertaraf eder. Bunun gibi. talya ile Almanya mese-
lesinde Fa izmin yeni bir devlet tipimi yoksa modern bir k ha brnm
eski bir diktatrlkm oldu unu kestirmek bir hayli gtr. Fa ist devlet-
lerin kurulmas ve bu ekildeki bir devlet anlay munn geici de olsa reva
bulmu olmas ksmen toplumsal knt ve sefaletten do an psikolojik
telfiye, ksmen de bu sistemin milliyetilik, Hegelcilik (Hegelianisme ve Mak-
yavelcilik (Machiavelisme) ile kar k bulunmasna atfetmek gerekir 13 .
13 Bk. Prof. E.Z: Karalm devrim ve laiklik yaz s S. 67 Laiklik adli anonim eseri, (Birinci
cihan harbinden sonra Laik idealini inkar eden, nsan ahsiyetini ham madde gibi kullanmak
ve israf etmek isteyen Fa izm ve Komnizm rejimleri ortaya kt . Lyik de erleri ihtiva eden
Demokrasi nizam na, ayr cephelerden, taarruz ederek bu nizam bsbtn kaldrmak istediler.
Fakat ikinci cihan harbi ile tasfiye edilen zihniyet Fa izm zihniyeti oldu. Bugn ayakta tutun-
maya alan Komilnizme gelince : Korkuya, zulme dayand iin ve yalmz maddeye k ymet
verdiinden insanlk iin bir iddia de ildir ve olamaz. Fa izm'in urad akibetten kurtulmas
da, bu sebeple ne mmkndr, nede muhtemeldir. Bu k sa aklamada gsteriyorki medeni
dnyann ideali ve istikameti Lik devlet nizanud r.
102
Geleneksel Devlet Felsefesi, her devletin gerek kendi uyru una kar,
gerekse ba kalarna kar uygulamakta oldu u zorlama gcn (Contra-
inte) ahlki ynden hakl gstermek yolunu tutmu tur. Eski toplumsal sz-
le me (Contrat social) veya Tanr sal hukuk (Jus divinum) nazariyeleri bugn
modadan d mtr. Fakat bu iki nazariye aras nda mevcut olan esasl fark
devam etmektedir. Her iki nazariyenin de devletin haiz oldu u zorlamay
hakl gstermek zere ortaya at lm olduklar izahtan varested r.
103
1. Teokrasi (Theocratie)
2. Bizantinizm (Byzantinisme)
4. Lyiklik (Laicite)
104
II. SLAMDA DEVLET (HILAFET)
A. Genel Bilgiler
Terimler ve anlamlar
105
Halife ve Hilafet sz Arapa 13 alefe ( ) kknden gelir.
Kur'anda Halife hakk nda, islmi anlamda bir hkm yoktur. Bu, by-
le olmakla beraber Kur'an n muhtelif yerlerinde Halife szne rastlanmak-
tadr. Arap dilinde tad tarihi anlamlan ve hilafet sz iinde gizlenmi
zellikleri belirtmesi bak mndan bunlar incelemek yerinde olur.
14 Abbasi Halifelerinden Mansur mekke'de irad etti i bir hutbede kendisinin Allah' n
yeryznde tayin etti i bir Sultan oldu unu sylemitir. Bundan Tanr'nn yeryzndeki gl-
gesi il j; manas karlmaktadr. Bu gr yanhtr.
106
Tanr, Hazreti Davud'a: "Ey Davut seni yer yznde halife k ldk
Yeter ki insanlar aras nda hak ve adaletle hkmedesin." 19 Burada Hazreti
Dvut, Tanr'nn halifesidir. Fakat bu halifelik hak ve adaletle hkmetmek
artma ba ldr. Adaletin yerine getirilmesi eski bir deyimle Hakk n ihkak
ve batln iptali demektir.
107
byledir. Suri hilafet ise yukarda temel ilke diye sayd mz esastan birinin
(seimin) eksik olmas dolaysiyle ancak eklen hilafet saylr. Emevilerin,
Osmanllarn hilafeti bu trldr.
rf adet: Bu terim aslnda iki kelime oldu u halde tek bir anlam vardr.
O da, halkn yapt hukuktur. Kelime Bat dillerinde kullanlan usage, Co-
utume gibi tabirlerin karh olmakla beraber Frans zcada Les us et coutu-
mes terimi nas l iki kelimeden yap ld halde bir tek anlam ta yorsa, hukuk-
ular= da halen bu iki kelimeyi yukarda belirttiimiz anlamda kullan-
maktadrlar. Halbuki gerekte iki kelime sz konusudur. Bunlardan biri
rf, tekisi dettir. rf, irfana dayanan bir kurald r. Bilginlerin, arif olanla-
rn koyduu bir esastr. Fakat adet sznde bu yksek anlam belirtilmi
deildir. Zira batl ve kt eyler de adet olabilir. M terek olan yn, her
ikisinin de toplumda yayan ve yaz l olmyan kurallardan olmasdr. kisi
arasnda umum ve hususu mutlak mnasebeti vard r. Yani her rf bir adet-
tir; fakat her adet rf de ildir. Islami tabiriyle rf ( ) det ( ) d r.
B. H LASET MESSESESI
Gerek hilafet, lksel biim ve niteli ini ancak ilk drt Halife devrin-
de koruyabilmi daha sonra grnrde hilfete (sri hilfete) dnm tr.
Gerek hilafet zellik ta yan nemli bir inceleme konusudur. Buna kar lk
hilafeti siiri'ye diye an lan bozuk ekil eine her yerde rastlanan bir anayasa
konusu olmaktan ileri gidemez. Terim k smnda sz geen Sadru eriamn
Tadill Ulihn adli eserinde gerek hilfete Hilafeti Nbiivvet deniliyordu.
Bu konuda Peygamberin bir hadisi oldu u sylenir. Peygamber, bu ha-
diside, gerek hilafetin ancak 30 y l devam edece ini ve bundan sonra bu
ynetimin src bir saltanata dnece ini bildirmitir 26 .
108
Gerek hilfetin iyice anla lmas, u iki cihetin incelenmesiyle mm-
krdr :
1 Mslman olmak
4
2 Bamsz olmak
4 Erkek olmak
8 Yiit olmak
11 Bilgin olmak
12 yi ahlakh olmak
13 - Doru olmak
109
bulunduundan hi bir zaman gerek Hilafet sarlmam tr Yine bu art
son zamanlarda, M sr Krallarma, hilafetin verilmesine engel olmu tur.
Halife olacak aday n bilgin olmas artna gelince, snnet ehlinin bir
o u Halifenin sadece, bilgin olmas n yeter sayarlar. Snnet ehli bilginlerinin
bir ksm da adayn sadece bilgin olmas n yeter grmezler; ayr ca adayn
hukuk biliminde doktrin sahibi yani mtehit olmas n da gerekli sayarlar.
Hanefiler sadece adayn bilgin olmasn yeter bir art sayarlar.
cevabn verdi. Buna gre Halife ve mam tayini zalimin zulmuiln def'
29 .
etmek iindir. Ebubekir ilk hutbesinde "Ey nas... Ben sizin zerinize veliy-
ylemir oldum. Halbuki ben hepinizin en hay rls deilim. Eer iyilik edersem
bana zahir olunuz, e er fenahk edersem beni do ru, yola sevk ediniz. Do ru-
luk emanettir ; yalanc hk hiyanettir. Kaviniz indimde zay ftr ki andan ma-
durun hakkm istihsal ederim" 19 lk drt Halife bu artlar yerine
getirmilerdi. Bundan sonra Hilafet kurumu Peygamberin szyle src
bir saltanata dnm tr. Bu saltanat dini anlamda Hilafet saymak yanl
olur. Verilen ad ne olursa olsun bundan sonra gelen Devlet ekillerini srf
renme merak mz giderme ve slamdaki ynetim ekillerini tesbit etmek ba-
km ndan sz konusu yapmak gerekir Snnet ehlinden olan islam bilginlerinin
hepsi bu kamdadrlar. ia mezhebi ne mensup bilginler Hilafetin, Peygamberin
damad olan Ali'nin nesline ait olmas gerekti inde israr ederler. Hariciler
bu grn kar kutbunu tekil ederler. slam mezhepleri iinde ok de-
mokrat olan bu mezhep, ehliyet artlarndan tamamiyle vazgeerek her-
hangi bir mslmann Halife seilebilece ini ileri srer 31 .
110
b Hilafet Makam na Gelme Tarz (seim)
Ebubekir, sakife-i Beni Saide'de yap lan bir toplant srasnda mmetin
ileri gelenleri tarafndan seilmi ; daha sonra halk ona Mat etmi ti. Halife
mer, Halife Ebubekir tarafndan aday gsterilmek suretiyle i bana gelmi
olmasna ramen halk kendisine biat etmi olduundan durumu mera bir hal
almt. te bu ekle veltiyeti ah t ve gsterilen adaya da veliaht derler. Halife
Osman ile Ali de yine seimle iktidara gelmi lerdir. Yalnz Hazreti Ali Mekke
gurubunun oylaryla iktidara gelmi olup btn mslmanlar bunu onayla-
mamlardr. Bu yzden slam alemi kanl arpmalara sahne olmutur.
Fakat gerek E nevi, gerek Abbasi, gerekse Osmanl Hilfetinde bu iki temel-
den hi biri nazar itibara alnmamtr Bu ynden, bilginler bunlar Suri
Hilafet diye vas flandrrlar. Esasta Hilafet bir Vekalet olduuna gre bu
Vekalet ya mutlak olur, yahut s nrh olur. Birinci halde Halife mutlak yetki-
lere maliktir kinci halde ise Halife me ruti bir hkmdard r. Bu sonuncuya
en ak rnei son zamanlardaki Osmanl meruti idaresi vermektedir.
Bat hukukunda Devletin haiz oldu u stn hakkn kayna n bir szle -
meye balayanlar bulunduu gibi 35 bunda Tanrsal zellik grenler veya
Duguit'de oldu u gibi Devlet olaym ynetenlerle ynetilenler aras ndaki
bir ayrmlama (Differenciation) gibi grenler de vard r 36 .
Babann ocuk zerindeki velayetinin bir velayeti zatiye oldu unu sy-
ledik. Birde bakasnn bir kiiye yetki vermesi hali vard r. Bu trl velayete
de Velyeti tafviz derler. Vekil, vasi, mtevelli, Vali, Hakim; Kumandan ve
B. M. Meclisi ve hakemlerin haiz olduklar velayet byle bir velayeti tafviz'dir.
te Halifenin de haiz oldu u velayet, byle bir Velayet-i Tafvizdir. Zira
hi bir kimse kendi iradesiyle veya irsen Halife olamaz. bnhman Halife
olmak tasarrufu amme (kamu yetkisine) istihkak demektir diyordu. Bu istih-
kak millet tarafndan bir kimseye tasarruf-u am vermekle meydana_ gelen
bir Vekalettir. Kamu i leri halkn mterek ileridir. Bir memleketin idaresi
bir kamu ii olup, o memleket, ahalisinin Kendi i i ve hakkdr. Halk, bu hakk
kimseye vermedike, hi kimse o hakka malik olamaz. Bil sebepten dolay
38 I Ja
39 L31 J L J;111
40 Bak, Seyyit bey, HiLafetin mahiyeti er'iyesi sh. 30 ve devam ,
112
slam Hukukular , hilCfet, milletle Halife aras nda yaplm bir Veldilettir
derler. Siyasi cepheden hilafet, Hkmet demek olup, amac , memleket ve
milleti adilne ve gzelce ynetmektir. imdi hatra bir soru gelebilir. Acaba
Halife veya mamn tasaruflar nas l oluyor da nafiz 41 oluyor ve kayna
.
b Halifenin Grevleri
41 Bu yaznn muhtelif yerlerinde mnasebet d tkce temas edece imiz hilafet, terim
bahsinde izah etti imiz gibi, dini otorite olan mamet ve siyasi otorite olarak Devlet Ba kanl
gibi ift yetkiyi ifade eder.
42 ( c:5" )
43
44 Erklerin bu l blmlemesine son zamanlarda birok yazarlar tak mtr. Bu konuda
Jose Ma Cordero Torres'in Consejo de Estado en Espana adli eserinde yeteri kadar a klama
vardr. (Madrid 1944).
Din Sosyolojisi F. 8 1 13
a Yasama Erki
b Yarglama erki
2 Hukuki anlamazlklarn zm
3 Sularn cezalandrlmas
45 slm dininin bir gnl dini olmas , dinde zor kullanmann kabul edilmemi olmas
ve Kur'anda herkesin dini kendine denmesi (Kur'an Kafirun suresi 6. ayet) cihadm yalmzca bir
meru savunma arac olduunu gsterir. Bu konuda ikinci blmdeki a klamalara
baklmaldr.
46 Margouliouth, slamismo, sayfa 65-94 (El Estado Islamico)
114
In DIN VE DEVLET MSASEBETLERi VE TPOLOJLER
Dinlerde tipoloji denemeleri g bir i tir. Ulusal ve evrensel diye ayr lan
dinlerden birini rnek tip sayarak di er dinleri bu kadro iinde incelemek
hemen hemen imkanszdr. Mesela her ikiside ilkel din oldu u halde animizmle
totemizm asla bir tipeirca edilemez. Bunun gibi evrensel dinlerden rnek alarak
bir din tipolojisi yapmak bo bir hevestir. Fakat, mutlak olmamakla beraber,
din ve devlet mnasebetleri konusunda, baz tipolojiler yapmak mmkn-
dr. Biz burada tipoloji tesbit etmekle yetinece iz. Birinci tipoloji dinle
devletin bir olmas halidir. kincisi yeni din, nciis evrensel dinlerdir.
Birinci Tipoloji
a) lk safha
b) kinci Safha
45 Shogun veya Shoganat Japonyada muhtelif zamanlarda hkm srm bir ynetim-
dir. Burada ifte grev ayn kimse zerinde, toplanmaktad r.
115
yolunda kiisel kavgalara s k sk rastlanr. Bu merhalade devlet ve din asl n-
da evrensel (universel) bir nitelikte de ildir. Bu devrede standardizasyon
ve birlie do ru bir temayl grlr. Efsanevi gelenekler toplan r ve bundan
sistematik bir teoloji do ar. Din trenleri zorunlu bir devinim kural
olarak yerle ir; Ibadet e itli ekiller alr. Mahalli idareler bir araya gelerek
merkezile irler. Bu durum toplumsal geli me sonucunda oldu u kadar impara-
tor veya fatihlerin ani bir hareketile de gerekle ebilir. Dini kurumlar dei en
artlara uymak zorundad rlar. Dini kurumlar n yeni duruma gre ayarlanmas
ok kez ba taki hkmdarm prestijini artt rmak amac yla yaplm olabilir.
Askeri ve siyasi geli melere ba l olarak imparatorluk dini (Reichsreligion)
kurulur. Bu yolla meydana gelen din, devletlerin veya imparatorluklar n
muhtelif ksmlarm birbirine benzetmiye ve kenetlemeye hizmet eder. s-
rail, Hitit, Roma, Meksika, Peru, in, Eski M sr imparatorluklar nda durum
byledir.
116
alr ve onlarn kendilerini yaln zca dini almalara vermelerini isteyebi-
lir. Bu te ebbs ileride dinle devlet ayr mna giden yolu aar.
lk bir de site devleti olarak do upta engin lkelere yaylm devlet tipleri
vardr. Bu hale Roma ve Asur devletleri iyi birer rnektir. Bu trl devlet-
lerde ayrmlama iin daha byk bir alan var demektir. Bunlar din ve kl-
tr bakmndan hazan ok ve hazan az mtecanistirler. Bu ise devletin dine
kar taknd durumun tabii bir sonucu saylabilir.
Bir devletin snrlar iinde iki ve daha ziyade dinin bulunmas yeni
bir durum yarat r ki burada ihtimal vard r: 1) Eski ibadet ve din tren-
leri, eski gelenekler uyar nca devam eder. 2) Yeni ibadet ve trenler meydana
kar; 3) ibadet ve tren ekilleri d ardan gelmi olabilir. Bunun gibi bu
e itli dinler, ya eski dinle ba da acak trden olur yahut her biri di erine
kar mutlak ve tekelci bir durum tak nr. Bu son ekilde yani dinlerin ya-
rmas halinde, devlet ya byle bir yar ma (rekabet) ya kar ilgisiz kalr,
yahut bunlardan birini tutar. Bu cihet devletin din konusundaki genel poli-
tikasna ba l bir meseledir. Bazan ve hatt ok defa tesadf edilen hal, dev-
letin bir dine inhisarl ve imtiyazl bir hak vermi olmas halidir. Bu takdirde
devlet, genel politikas gereklerine gre bir dine inhisar vermi ve dier din-
leri kaldrmaya karar vermi demektir. spanyada hrstiyanla tekelci bir
nitelik vererek engizisyonlarm yok etti i mslmanlk ve yahudilik bunun
en yakn bir rne idir. Devlet yerli ve mensup oldu u rkla ilgili bir dini be-
nimseyebilir. Burada yap lan yorum politika gereklerine gre bir elestikiyet
kazanr nan ve trenler her hangi bir yerden al nabilir. Romallarn yaban-
c tanrlar daveti (EVOCATO)ve ehir yaknnda din iin ayr lan yerleri (Po-
47 Dk. Mehmet Taplamac olu Din Sosyolojisine giri, ulusal dinlerin belirli nitelikleri.
Sayfa 77 ve devam, Ankara 1961.
117
meriun) nin geniletilmesi ve buralara yabanc tanrlarn getirilmesi bu amaca
hizmet etmitir.
118
Zerdtln devletle olan mnasebetlerine gelince Ardair tarafndan
Sasanyan slalesi kurulduktan sonra Zerd tlk rann ulusal devlet dini
olarak yeniden canland rlmt 50 ran tarihinin bu
.
,
ikinci byk dev-
rinde yksek rgtl bir ynetime rastlan r. Hkmdar tanr sal nitelikte
saylmakta ve cihan umul bir din ve ahlak kitab olan Asha (Tanr= ezeli
kanunuLa Loi Etenrnelle de Dieu) ya gre tek para say lan bir lkeyi y-
netmektedir. Bu s rada randa Zerdt dini hiyerariye dayanan stn te -
kilat bir ruhban heyeti meydana getirmi ti. Rahiplerine mecus (Mage), tap -
naklarna ate gede (Temple du Feu) ad verilirdi. Gerekte Sasanyan devrinde
zerdtlk bir devlet dini olmu , bu sfatla her trl imtiyaz ve muafiyetten
yararlamm t. Din Bugnk deyimiyle devlet dini statsne ba l idi. Mem-
leket iinde din bak mndan baz aznlklar vard. Nesturi hristiyanlar, Mani-
4isler (Manicheistes) bu arada idi. Bu az nlklar devlet zerdtl (Zoro-
astrisme d'Etat) nn tekelci zihniyeti ile yok edilmi lerdi. Zerd tln
randa ulusal devlet dini olarak devletle sk mnasebetleri vard . 641 y-
lnda mslman araplarn istilas zerine ran imparatorlu u tamamen k
m t. Bundan sonra zerd tlk devletle ilgisi olmayan bir dini cemaat ha-
linde yabanc lkelere g etmeye ba lad.
Shinto, 1945 ylnda, Amerikan i gali -zerine Mac Arthur'un emrile dev-
letten ayr lncaya kadar Japonyan n resmi devlet dini say lmakta idisl.
Shinto kelimesi ince Kami no michi tabirinden gelme olup buda tanr lar
yolu (Voie des dieux) demektir. Shinto dininde stn bir varl k fikri yoktur;
sadece tanr lar, yar tanrlar ve kahramanlar vard r. Shinto panteonuncla
tanrlatrlm imparatorlar, ulusal kahramanlar, dag, akar su, a a v. s.
tanrlar' yer ahrlai. Burada ne kutsal kitaplara ne gnah karma nede orto-
doks (gerek din) sistemlerine rastlan r. Misyonerlik diye bir ey bilinmez.
nk ancak anadan do ma Japon olanlar bu dine kat labilirler. lk imparator
milli destanlara gre gne tanras nn torunudur. Tenno veya mikado slale-
sinin ceddidir. Bu soydan gelmi olan imparatorlar tanrsal saylrd. Dini
inanlar ne olursa olsun btn Japonlar devlet' shintosuna kat lmak zorunda
idiler. Zira bu trl shinto, tanr evleri (Jijas) denilen tap naklarn etrafnda
Japon milletinin toplanmasn sembolize etmekte idi. Bunlar n giderlerini
devlet verirdi. Ziyaret ve tavaf yeri Ise idi.
119
vicdan dini idi. Bu din evelkisi gibi yurtta larn imparatora ba lanmas ve
tapnmas deil, dorudan doruya kiisel bir din ve ibadetti. Bununla ilgili
giderler din mensuplar tarafndan denirdi. O halde Japonyada s rf yurtta
olmak dolaysyla btn Japonlarn katlmak zorunda olduklar resmi bir
ibadet veya din ekli yannda kiisel bir vicdan dini olup giderleri mensup-
la' tarafndan denen bir mezhep Shintosu vard . te asl kelm (Theolo-
gie) bu mezheplerde geli mitir. Resmi tap nakta yap lan ibadete kar lk
bu mezheplere ait tap nak ve nihrapta yap lan ibadet ve tap nma ekli daha
iten ve daha ki iseldi. Mezhep Shintosunda gelitirilen kelam, Peygamberi
olan tek tanrc dinlere ok yakla r 52 Shinto dininin devletle olan mnasebet-
leri geici safhamn tipik bir rne idir. Aslnda bir kabile dini (Religion tri-
bale) olan Shinto imparatorlu un kurucusu olan hanedan n siyasi baa-
rlar dolaysyla ulusal bir, geerlik kazanmtr. Buddizm, Konfuyaniztn
gibi yabanc inan ve retilerin Shinto dinine girmesi, bu dinin ufuklarn
geniletmi ve onu e itli dinlerin bir btn (Ryobu Shinto) haline getir-
mitir 53.
3) slmiyet (slamisme)
52 E. Royston Pike, Dic Des Religions P. Eni 954 ; S. 287 Shintoisme maddesi -Grande
Encylop6die Shinto- G. W. Kux, the Development of religions in Japon 1905.
,
120
gibi, kur'anda sekiz yerde islam kelimesi gemektedi 54 Kelimenin ifade
.
ettii gerek anlam "Allaha mutlak itaatt r". Bu insann kendi iradesin-
den vazgemiye mecbur oldu u sonsuz ve tm kapsayan Tanr gc
nnde duydu u ballk (Dependance) duygusudur. Schleier-macher'in
dini, ballk eklinde ifade etmesi 55 ve Lactantius'un dini ba lanmak anla-
mnda yorumlamas 56 islm esaslarna uygun dmektedir. Bu dine mensup
olanlara arapa muslim denildi i gibi genel olarak din mensuplar kendi-
lerine mslman derler. Yabanc yazarlarn sk sk kullandklar Muhammedi
deyimi islmlar aras nda reva bulmamtr.
Islam dini, bugn gksel (semavi) dinlerden biri (Di er ikisi Hrstiyan-
lkla Museviliktir) olup evrensel dinlerin nemlisidir. Halen yz milyondan
fazla bir mslman toplulu u vardr. Islmiyet arap yarmadasnda do du-
u halde hemen ilk yzy lda eski dnyann ktasna yaylmt Bir ucu
Atlas okyanusuna di er ucu Hint ve ine dayanmt. Gney Fransa ve IE. -
panyadan islmiyetin gerilemesi s rasnda Trkler Avrupann gbeine do-
ru saldrmaa ba lam ve ispanyada islm n u rad yenilgiyi ksmen te-
lafi etmilerdi. Bugnk durumu ile islmiyet, dnyada byk insan kt-
lelerinin dini saylmaktadr. Hele 20. yzylda uyanan islm alemi bugn
eski dnyann bir ok yerlerinde ba msz veya yar bamsz devletler ha-
linde ve bir ksm da aznlk olarak muhtelif Avrupa lkelerinde bulunmak-
tadrlar.
121
slamda imal= temeli ehadettir: yaln z bir Allah vardr ve Muhammed
onun resuldr 57 Tek tanrya ve Muhammedin onun resul oldu una iman
Islam akaidinin temelidir. Fakat iman bu kadarla bitmez. Daha ba ka
iman konular da vardr.
57 Franszlar bunu yle ifade ederler : l n'ya qu'un Dieu et Mahomet est son Prophete;
ngilizler ise yine ayn anlamda There is no God but God and Mahommed His Prophet.
58 Bk. Kitab mukaddes, k (exode) XI, 1, 2, 3.
122
birde Ruhban Smf ortaya kt. Buna kar lk islmiyette dnya i leri (Em-
r Dnya) ile br dnya i leri (Emr ahiret) birbirinden ayr lmamtr.
Yine insanla ilgili olarak Ahiret (La vie future) inanc vardr. nsan l-
dkten sonra hemen ilk anlarda sorguya ekilir E er gerekten tanr nn
iyi bir kulu ise K yamete kadar tedirgin edilmez. kt bir insan ise Ze-
bniler tarafndan d lr. Ruhlar n bekledikleri yerlere berzah derler. ( n-
sanlar tekrar hayata kavu unca savap ve gnahlar na gre yarg lanr ve
sonra Srat Mstakimden geerler. Bu, iyi ruhlu kullar iin basit bir geit
olduu halde kt ruhlu kullar iin k ldan ince kltan keskindir. Neti-
cede bu kpry a amayan kt insanlar cehennemin ate lerinde yanacak-
lardr. Gerek mslmanlara peygamber klavuzluk ederek bu kpry gei-
recektir. Cennetin rmaklar, yeillikleri, sa lad rahatl klar ve hurileri her
mslman dine ba layan ola an st bir inan kayna dr. Buna kar lk
cehennem zebnileri, k zgn ateleri ve ya drd felketler ktleri
rkten bir deh et konusudur.
Ahiretle ilgili inanlar slmda eski bir deyimle Mebde've Mead anlay
(Eschatologie) ad altnda toplanr. nsann, ba langc ve sonu yahut geldi i
yer ve gidece i yol slmiyetin metafizik temelidir. slmiyette bu konu
zerindeki literatr ok zengindir.
123
Osmanl imparatorlu una en ldrc darbeyi yine mslmanlar vurmu -
lardr.
Bu konuda yap lan bilimsel' bir ara trma cihadn bir savunma arac
olduu ve islmda ikna yetene inin klca kat kat stn oldu u yolunda-
dr 59 Hr stiyanhktaki hah seferler gibi cihat kavram nn saldrgan emel-
.
59 Bk. H. Ziya lkem isllun D ncesi, cihad bahsi. Bak ikinci blm cihad.
60 Bk. E. R. Pike, Dic. Des. Religions Paris, 1954 islm maddesi s. 165-168. Grande
Encyclopdie, slm maddesi.
124
arap olmasna ve arap halkna demete bulunmas na ra men mmin, gayri
mmin, din ve dinin yaylmas hakkndaki gr kuruluunu hedef tut-
tuu cemaatin s nrlarn soy ve toprak, rk ve mlk guruplarmdan daha
geni ve daha byk tuttu unu gstermektedir 61 Bir ok bilginler Hazreti
.
Muhammedin son yllarndaki islam cemaati ile ilk drt halife devrindeki
cemaata teokrasi yani din egemenli ine dayanan ynetim demektedirler.
Balang ta bu cemaat kur'anda beyan olunan er'i erife ve ilk yz y llarda
byk imamlarca geli tirilen hadise dayanmakta idi. Daha sonra islmiyet-
ten muhtelif cemaat ve guruplar peyda olmu tu. Bunlar ilk kaynaklarn
kenlilerince stn say lan kurallarna uyarak cemaat n kurulu ve yaplarn-
da bir takm deiiklikler yaptlar. Ebu Bekir'in gsterdi i titizlie ramen
hkmdarlar kendilerini yer yznde tanr nn halifesi (HalifetulAllah)
sayarak dinin koruyuculu u iddiasnda bulundular 62 Kadlarda kendilerini
.
de olursa olsun er'i erif geerlikte idi. Snni mslman teolojisine gre
doru yol tutan ve bir mslman devletin ynetiminde ya ayan halk, gerek
mslmandr. Snni mslmanlar hilafet kurumunu, siyaset nazariyesinin
mihrak sayarlar. Hilafet meselesi son zamanlarda ok trt lm ve bu uur-
da pek ok mrekkep harcanm tr. lk ayrlma hareketi (Sehisme) hilafet
meselesinden do mutur. "Hariciler, Alinin hilafethn kabul etmemi lerdir."
61 Devlet blmndeki hilafet bahsi, Philip K. Hitti, History of the Arabs (London, 1937)
62 Ebu Bekir Halifetullah tabiri i kabul etmemi ve sadece halife'i Resullullah s fatyla
yetinmitir Burada fark, yoruma ihtiya gstermiyecek derecede, a ktr.
63 Sir Thomas Walker Arnoid the Caliphate, Oxford 1924, s. 123
64 Louis Massignon, Hseyin ibn Mansur Al halladj
125
aznlklarn yok edilmesi gerekirken Osmanl, Mool ve slm Trk devlet-
lerindeki uygulamalar ok yumu ak ve msamahal olmutur 65.
ada islmiyet biri birinden farkl iki yol tutmu tur: Msr, Suudi
Arabistan, Trkiye, Suriye ve Yemen ayr ayr ele alnrsa bu ikilik kendini
gsterir. Mslmanlarn devlete kar tutumu, devletin mslim veya gayri
mslim olmasna baldr. Bunun gibi din ile devlet aras ndaki mnasebet-
le de idare eden hanedan n veya hkmdarm snni veya ii olup ol-
mamas her iki tarafn karlkl durumlarnda byk bir rol oynar. S rf bu
ynden islmiyet, devletle dini ayn sayan tipolojinin geici bir safhas olarak
incelenmitir 66 .
kinci Tipoloji
65 Adolph Louis Wismar'A Study in tolerance, as practiced by Muhammed and his immi-
diate successors (Contribution to oriental History and Philology cilt XIII (New york ; Columbia
university Press, 1927)
66 Bk. J. Wach, aym eser. sh. 303-306
126
deimelerle ilgili rneklere Romada imparatorluktan nceki devrin tarihin-
de, Msr, Babilonya, Cermen, Kelt ve Slav dinlerinde raslanabilir. Geleneksel
ve kollektif bir konu olan din uruk (kabile), blge ve ulusla ilgili bir kurum
olarak birle tirici bir rol oynar. Byle bir dinin te kilat bal bulunduu
dnyevi cemaatin ya tamamen ayn dr yahut onun ok benzeridir.
Bu aamada bir devlet iinde din say snn artmas kadar dinlerin bir tek
din olarak birle mesi de fetih, g, siyasi de iiklik ve buna benzer d etki-
lerden ileri gelir. Btn bunlar kuvvet ve ilham m yaratc nderlerden alan
yeni grubun kurulmas ile tamamen de iebilir. Byk bir dinin do -
mas, aklanmas g srlardan biridir. Bu durum insanln kltr bakmn-
dan ykselmesi ile birlikte gerekle mitir. Dini te kilat incelenirken ilkel
ve ileri toplumlarda baz derneklere rastlan r Bu bize ahsi tercih ve kararn
dini hayatta oynad rol gsterir. Bu dernekler, yeni bir dini te kilat olarak,
gizliden gizliye veya' a ka geleneksel ve resmi kurumlara meydan okurlar.
Bunlara gizli dernekler denir. Bu guruplar genel olarak varhklar n byk ev-
rensel dinlerin do mas na yol aan te ebbslere borludurlar. Bu dinlerin
meneine ait bilgiler bazan ok az ve da nk olduu halde bazanda yeni dinin
douunu evreleyen olaylar bu dinlerin ili kin-bulunduklar toplumun m-
terek hat rasnda yer- alm bulunur. Byle bir gruplanmamn gerekle mesi
ve bymesi din ve devlet mnasebetlerinin geli mesinde yeni bir safhaya
iaret sayhr ki bu tam anlam yla evrensel dinler safhas dr. Gizli ve srh
ifadelerinin de pekala gsterdi i zere bu gruplar kerldilerini ana gruptan
ayrmak e ilimindedirler. Devletle olan mnasebetlerine gelince burada ayr l-
ma ve inzivadan tutun da fiili muhalefet ve hasmne te ebbslere kadar varan
eitli mnasebet tarzlar gze arpar. Fiili muhalefet hkmete veya h-
kmdarn ahsna kar olduu gibi bir prensip meselesi de olabilir. Bu son
k yani ayaklanmann prensip ynnden olmas arzidir. Pek az hallerde
dini sebeplere dayanan bir at ma ve anar i ortaya kar. Bunlara ili kin
rneklere Roma imparatorlu unda (Collegia illicita), islmiyette ( ii, batn
hurafiler v. s.) ve indeki gizli cemiyetlerde prastlamr. Devlete fiilen kar
koymann sebep ve saikleri muhteliftir. Bu sebep ve saikler devletin gtt
zulm ve i kence politikas na kar bir tepki halinde kendini gsterir ve ne-
mi ikinci derecede kalr Yahut dini grubun teolojik, ideolojik ve politik na-
zariyesinde ifadesini bulan ilkelere dayan r. Son eklinde yani grubun dini,
fikri ve siyasi teorisindeki ilkelere dayand takdirde zorlama, iddet kul-
lanma ve harp gibi devlet mekanizmas nn tabii zorlama alet ve aralar yla
karlar. Yahut bir devletin kimli ini gsteren teori ve pratik engeller
ne kar. Bu trden olmak zere, Roma devleti, Yunanistan, Kk
Asya, Msr, Suriye ve randan gelen dini gruplar n hcumuna u ra-
mt. Snni mslman devletleri de ii, harici, ihvan safa, bat ni ve kar-
mati gibi e itli gruplarn muhalefetine u ramlard . Hindistanda da ayn
127
ekilde dini gruplar vardr. Hindistan yalnz bu dini gruplarn yurdu ol-
makla kalmam ayn zamanda evrensel dinlerin de be ii olmutur 67.
Nnc Tipoloji
EVRENSEL DNLER
128
Orta Asyada devlet dini olmu tur. Uygur devletinde Idu -U gibi inde de
gvenli bir durum sa lam ve en son inde u rad ikence ve kovu turma
yznden dalnut. Konfuys dini (Confucianisme) devrinde i kence gr-
m daha sonra olgun bir devlet dini olmak s rrma ermi tir. Halbuki inin
halk dini olan Tao dini (Taoisme) hi bir vakit zerindeki pheyi gi-
deremedii gibi baz hkmdarlarm bu dini korumalar bile ikence ve ko-
vuturma siyasetini nliyememiti.
Bu ksa aklama, devletin yeni evrensel dinlere kar taknd ilk durumu
zamann akna uyarak s k sk deitirdiini, bazan da bsbtn tersine bir
durum takndn gsterir. Hristiyanlk, islmiyet, Manieizm, Budizm,
Konfyanizmde oldu u gibi en nemli merhale Dinlerin do duklar yerden
baka yerlere g etmeleri, hanedan n dmesi, yneten snf veya
hkmetin de imesi, devletin kmesi ve yeni bir devletin kurulmas
ve benzeri olaylar din ve devlet mnasebetlerinde dnm noktas saylrlar.
Btn bu deimeler dini guruplarn geli mesine etki yapar. Tarih alan nda
giriilen bu ksa geziden sonra s ra temel konu olan tipoloji ara trmalarna
gelir.
A. GENEL BILGILER
1) LAYK SZ
130
Hristiyanln ilk zamanlarnda kilise adamlarna yunanca Klerikoi
ve latince Clerice, mminler topluluuna ise yunanca Laikoi ve latince LA-
C denirdi 1 . Franszcadaki Laicit, Laic ve Laicisme szleri bu kkten ge-
lir. Bu anlamda Bat dillerirde ve zellikle ngilizcede SECULAR SM ve
Secular terimleri vardr. Bu terimlerin ingiliz dilinde bugnk anlam yla
kullaruh 1848 ylnda ba lar ve bu konu ile u ram olan Holyoak'a mal
edilir 2 .
kullanlr.
2 LAIKLIIN TANIMI
bir ruhban snf olan dinlerde bu znre dnda kalan kimselere Lyik denir.
1 Bak. Dr. Suat Sinano lu, Laiklik adl anonim eserde Laik kelimesini etymonu ve anlam-
lar.
2 E. R. E. (Din ve ahlk ansiklopedisi) Seucularism maddesi.
3 Cassel's Latin dictionnary Secularis kelimesi
4 E. Z. Karal osmanl Tarihi 5. cilt, Ankara, 1954 sh. 146-149 (Cevdet Paa, Fransz elisi
Marqui de Montier ile bir mlakatmda, elinin u szlerine muhatap olur. Napolyon Bonapart.
Eer ben bir din ile mtedeyyin olsam mslman olurdum. Zira din-i slam da ruhbanhk yoktur.
Dermi. Halbuki bir mddet stanbulda e lendim. Ulema s nfnn clerg6 tarznda olan merati-
bini rendim. te siz de bu tarikatn en ileri mertebesinde bulunuyorsunuz. Napol-
yon, buralara gelmedii cihetle hakikati hale muttali olmamt; der. Bunun zerine
Cevdet Pa a da Napolyon Bonapart bu meseleyi tahkik eylemi ve gzel sylemi , filhakika
Islmda clerge yoktur ve 1.31,11 .) )1 diye bir hadis-i erif vardr. Grdnz
sarkllar clerg6 deillerdir. Zira onlarda bir s fat- resmiye-i ruhaniye yoktur.
Clergenin tevaif-i seviye haklarnda icra ettikleri hkmet-i rubaniye gibi s k muamele-
lere slamiye tahamml edemez.
5 Prof. E. Z. Karal; Lyiklik adli anonim kitapta Devrim ve Lyiklik adli yaz.
131
Nahit Tendar, Prof. Hilmi Ziya lken'den mlhem yazsnda Layikli-
i, din ve dnya ilerinin ayrlmas, i ve d aleme ayr deer ve grev veril-
mesi eklinde tanmlar 6 Lyiklik dini inan ile dn ayrm diye
.
132
ge bakarak bekledi i eylerin gelece ine inanmak; man, yani mtemadi
sa'y ve gayretin nihayet galebesine kaani olmakt r 8."
Batda din ile bilim, din ile sanat, din ile devlet ay rm rnesansla ba -
layan ve i blmnden ilham alan bir kavramd r. Gerekten matbaan n
kefiyle bilim, sanat ve Devlet teorisinde o kaadar byk ilerlemeler olmu -
tur ki bu olaylar, btn gcn inak (Do ma) lardan alan din kal plar iin-
de zmeye maddeten imkan kalmam tr. Bu durum, sz geen konular n
birer birer dinden ayrlmasn gerektirmi tir. Zira din ile Devletin ba l bulun-
duklar disiplinler baka bakadr. Ke if ve bulular ve bilimsel veriler kar-
snda artk Galilee'yi susturmak, sanat de i mez dini kalplarda hapsetmek,
Devlete ve devlet hizmetlerine dini bir nitelik tan mak savunulmas g bir
hal almt. Ne yazk ki bu yolda harcanan abalar a rlk yznden bo a
km ve lyikle me bazan dinsizlik veya tanr szlkla birle erek sonunda bir
ok bozuk ekiller ortaya kmtr Aklla nakl arasnda verilmi olan kanl
savalar, devrilen saltanatlar ve yap lan ikenceler bir yana brakhrsa layik-
lik ilkesi hi te mantn inkr edece i bir ey de ildir. Lyiklik bugnk
anlamyla dinsizlik de ildir. Aksine insanlk lksne kar bir saygnn ifa-
desidir.
8 Bu tanm laiklik adndaki anonim kitapta Naz m Poroy'un anales de la jeunesse laique
den yapt evirmeden olduu gibi, alnmtr (Bak. s. 37-38)
9 Prof. Enver Ziya Karal, Laiklik anonim kitab , Devrim ve Liklik makalesi, Sayfa
67 (Liklik)
133
vardr. Btn bu artlar layiklik ilkesinin kurulmasna ve Devletle din kurum-
larnn bamszlklarn salamaya hizmet etmitir. Do uda bu artlarn
bir ksm yoktur:
134
lanmas da mmkndr. Byle yap hrsa din kurumu kendi mali kay-
naklarna dayanarak daha verimli almak yolunu bulur. Sosyolojik bakm-
dan dinin en nde gelen grevi, toplum fertlerini birbirine yakla trmak,
ve birle tirmek oldu una gre bu kurum memleketteki az nlklara kar
ve hatt ba ka dinlere kar daha tatl davranabilir. Bylece toplumumuzda
ayine', krc ve inkarc bir dini tutum yerine birle tirici, ho grc ve insan-
hk lklerine ba l bir din hayat balar. Ksacas, memleketimizde layik-
ligin iyice yerle mesi iyi ve yeterli din adamlar yetitirmeye ve bunlar yeti-
inceye kadar hafif bir devlet denetinin devam na, dini retim, yaym ve
ir atlar gzelee ayarlamaya ve din kurumunu ve kutsall ve yceliiyle
oranth mali imkanlara kavu turmaya baldr.
B BATIDA IYIKLIK
135
karar ald 10. Ayrca btn mezhepler birle erek Hristiyanlk devlet dini
haline geldi. /inann temel artlar Iznik sembol (Symbole de Foi de Ni-
cee) ad altnda topland ". Bu konu malar sonunda imparator hem dinin
hem de devletin ba kam oldu. Bu ekle Anglosaksonlar CAESARO-PAP SM,
Franszlar ise BYZANT N SME derler. Bizantinizm deyimi dinin devlet
hizmetinde olmas anlamndadr. Fikrin zorbahk etkisi alt nda kararmas
da bu terimle anlat lr. Dikkat edilirse burada bir otokrasi ile teokrasi Kay-
serin ahsnda birleerek Bizantinizm denilen sistemi meydana getirmi tir.
Fikir ve din konusunda yap lm olan bu bask baz tepkiler uyand rd.
Genel din meclisleri (Concile oecumeniques) kar snda baz muhalif gurup-
lar belirdi. Mesela, Suriye ve Mezapotamyada 6. yzy lda Monofizit (Mo-
nophysite) olan Jakobit (Jacobites) mezhebi kurulmu tu 12 Yine 4. yz- .
136
Kilise insanlarn i hayatn temizlemek zere zaman zaman onlar gnah
karmya a ryordu. Bu gnah karma veya itiraflar (Confessions) kk
odacklarndan balyarak 5. yzylda ya am olan St. Augustin ve 18. yz-
ylda ya am olan Rousseau da en yksek eklini almtr Gnah karmann
esas sa'nn havarilerine verdi i demeten karlmaktadr. Gerekten sa
havarilerine: "Gnahlarnz kime verirseniz onda kalacakt r" demiti. Bu
durum ile katolik kilisesi i alemi ilemek yolunda almalarn, devlet oto-
ritesinden uzak olarak gerekle tirmitir 14 .
Byk devrime kadar Fransada Bourbon soyu devam etmi tir. Bu devir-
de mlki blntler kilise blntleri in ayn olduu gibi, her yerde yarg lama
yetkisi din mahkemelerinin elinde idi. Kilise evrensel nitelikte olan dini ka-
nunlarn dnya mnasebetlerinde uygulanmas n istemekte idi. Roma im-
paratorlu unda katolik dininin resmi din olarak tan nmasn ve St. Pierre'in
papa olarak tan nmasnda/1 sonra kilise imparatorluk kanunlar yerine
kendi kanunlarn' uygulamaya kalkm ve dnya i lerine kar mak iin
frsat karmam idi. Kilisenin bu byk hayalini gerekle tirmeye yar-
dm eden bir sebep te Avrupada feodalite sisteminin yay lm olmasdr. Sen-
yrler karsnda kendilerini zay f bulan krallar, nfuzlar n artt rmak iin
kiliseden yardm beklediler. Byle bir durumda vicdan zgrl aramak,
rasyonel olan bilgiyi do matik olan kilise hukukundan ayrmak ve dinle
devlet ayrmndan bahsetmek yersiz olurdu. Bereket versinki bir sre sonra
bu karanl yaran ve insanlk tarihine an veren iki byk hareket olmu tur.
137
Bunlardan biri reform teki ise rnesanst r. Rnesans daha ok sanat ve bi-
lim hayatnda bir uyanmadr. Yani bununla fikre vurulan s k pranga ve
ba lar sklm ve kltr ya ay karanlktan nurlu ufuklara ynelmi tir.
Reform'un amac siyasi ve dinidir. Refarm'un amac siyasidir; nk ka-
tolik kilisesinin fikir, vicdan ve dnya i lerinde insanl n boynuna geirmek
istedii boyunduru a atmak hedefini gder. Dinidir; nk dinde yerle en
yanl grleri gidererek dini normal s nrlarna getirmek amac n gt-
mtr. Bu iki hareket de ok abuk yay lm tr.
Barbar sald rsndan sonra ilk ef Clovis idi. Bundan sonra Pepin le B ef
gelmi , bunu da o lu arlman (Charlemagne) takibetmi ti.
16 Bir din nderi ile bir devlet ba kannn anlamasna devletler hukukunda "Kon-
kordato" (CONCORDAT) derler.
138
ya ilerinde Kralln da sz sahibi olmas n salamakt. Fakat krallarm
bile bu devirde ok H ristiyan (Roi tres chretien) ad ve s fatm ta dklar
d nlrse Konkordatonun vicdan zgrl n sa lad yolundaki kana-
atn yanhl anlalr.
Papazlara imtiyaz verece iz. Fakat buna kar lk iman konusu dnda
kendi topra mzda hkim olaca z. Ba Papazlar ben seece im. Papazla-
r da bu ba Papaz seecektir. Papa da bunlar tastik edecektir. Disiplin ve
Ynetim bakmndan bunlarn hepsi benim emrin altnda olacakt r) 17 .
Onbeinci Lui (Louis 15) nfus kayd na msaade eden 1787 tarihli fer-
man nda hi bir yolla vicdan zgrl n aklna getirmemi ti. imdi durumu
ayd nlatmak zere bu fermandan biraz okuyahm
"Yalnz katolik dini genel dinin eref, hak ve imtiyaz na maliktir. Kato-
lik olmyan di er teb'anuz devletimizde kurulmu dzen iinde her trl
tesirden yoksun olacakt r. Bunlarn krallmzla beraber olmak kudre-
tinden her zaman iin uzak olduklar nceden bildirilmi olup kendileri
alelade inzibat kaidelerine ba l tutulacaklard r. Kanun onlara di er
139
tebeamz gibi, medeni haklardan istifade iin tabiatla reddedemedi i hak-
lardan ba ka bir hak tammyacak, yani onlarn yalmz doumlarma, evlen-
melerine, lmlerine ba l haklardan ba ka haklar olmyacaktr 18... Gr-
lyor ki burada vicdan zgrl nden, lyiklikten, din ve devlet ay rmn-
dan sz etmek yersizdir. Buna kar lk Ingilterede din zgrl Fransada-
kinden baka bir yol tutmutur. Elizabeth'in devletin Kilise i lerinde stn
bir rol oynamas esasna dayanan politikas , resmi Kiliseye gelmek isteme-
yenlerin zel ibadetlerine msaade eden ve onlar medeni haklardan yoksun
brakmayan geici bir anla ma ile sonuland. 17. yzylda din dman-
larmn artmasiyle Roma Katolik Kilisesi ile Anglikan Kilisesine ba li ol-
mayanlara (Noncorfomist) byk bir pe ile bakhyordu. Bunlar yaln z
Anglikan Kilisesi iin de il, ayn zamanda devlet dzeni iin de tehlikeli sa-
yhyorlard. Katolikler Papa taraftan, Nonkorformistler ise mutlak doktrin-
ler aleyhtardr. Cromwell'in 1647 ylnda yapt anayasa bu konuda bir
dnm noktas saylr. Bu anayasa, kanun erevesinde Protestanlara tam
bir zgrlk verdi i halde Katoliklere kar en ufak bir musamahada bulun-
muyordu. Fakat zulm ve ikence politikas nn artk bayatlam olduunu
ve bundan byle skmiyece ini kinci Charles'in 1672 ylnda yaynlad
sular ba lama bildirisi ( ndulgence) daha a k olarak belirtmekteydi.
Bu bildiri Katoliklerle Anglikan Kilisesinden ayr lan protestanlar n men-
faatlanna uygundu. Bylece dini zulm ve i kencenin ortadan kalkmas
gerek i gvenlik ve gerekse ticari gereklere uygun grlyordu. Zira tc-
carlarn byk ounluu Non Korformistler aras nda olup bu alandaki etkileri
ok nemli idi. II. Willam'n 1689 ylnda yaynlad hogrme yasas
(act of toleration) bu d ncenin mantki bir sonucuydu. Bu yasa kanun
erevesi iinde ve katolikler mstesna olmak zere herkes iin gerekten
ho grrl temellendirmi bulunuyordu 19 .
18 L'diklik 1. ayn eser Nazm Poroy'un makalesi s. 29.-Bk. Bartelmi, hukuku idare (M.
Atf tercilmesi) s. 477.
19 Bk. E. S. S. cilt 13 S. 243
- 140
emada oldu u gibiydi. Layikliin gelimesi bakmndan 18. yzyln ikinci
yars ok ilgi ekicidir. Burada lyiklik konusunda biri Amerika, tekisi
Fransada patlak veren iki byk devrimden sz amak gerekir. Rnesans n
sanat ve bilimde, Reformun ise din ve siyasette yapm olduu deimeleri
bu iki devrim siyaset ve Devlet anlar uda yapm ve amzn kutsal bir
ilkesi saylan Lyiklik en kuvvetli destek ve kayna n bu iki olaydan almtr.
imdi bunlara ksaca bir gz atal m:
3) Amerikan kongresi hibir zaman bir dini hakim din olarak ilan
edemez ve herhangi bir din mensuplarnn ibdet ve dini trenlerini serbeste
yapmalarn yasak eden bir kanun yaynlayamaz. (Bu son madde Jeffer-
son'un tesiriyle konmutur.)
141
ise de Toplum ve siyaset alan nda dnya lsndeki de imeleri frans z
Devrimine borluyuz. Devrimden nce devlet k ralc, hkmet dinci ve memle
ket anayasas zd. Kiral yetkilerini Tanr dan aldn savunur ve ruhbana
dayanrd. Baz krallar devlet benim (L'Etat c'est moi) diyecek kadar a r
iddialara giri milerdi. Devlet otoritesinin kar snda en gl rgt papaz-
,
larn kurdu u din dernekleriydi. Bu derneklere bat dilinde Congregation
(Kongregasyon) derler. Bunlar medeni hukukta rastlanan cemiyet ve dernek-
lerden farkl idi. Bu derneklere giren yeler ba ka dereklerden farkl
olarak bir adak (Voeu) adarlard . ye derne e girmekle ya iffet, ya fakirlik
yahut ba llk nezrederdi. Zengin derne e girmekle yar n younu ona b rakr;
yoksul ise btn varlyla derne e balanr ve kilisenin bir klesi olurdu.
Bu yol derne i hem zenginle tirir, hem de onua gl klard. Bylece
devrim ncesi Fransada kar t kuvvetler olarak K ralhk ve Din Dernekleri
bulunmakta idi.
Meclis her eyden nce memlekete bir ana yasa vermek amac nda idi.
Bu sebeple kurucular meclisi (Assemblee Constituante) ad n ald. Meclis
anayasadan nce 3 kas m 1789 tarihli insan ve yurtta haklar beyannamesini
(D eclaration des droits de Phomme et du citoyen) yay nlad. Bu beyanna-
menin bir ok ynleri vardr. Bunlardan biri de bizi ilgilendiren din konusu-
dur 21 .
20 Mirabeau haberciye yle sylemiti : Allez dire votre maitre que nous sommes
ici par la volonte du peuple et nous n'en sortirons que par la force des baionnettes.
21 Bk. Petit dictionnaire de droit Dalloz, "De'claration des droits de l'homme et du cito-
yen" maddesi.
142
(Nul ne doit etre inquiete pour ses opinions, meme religieuses, pour vu que
leur nanifestation ne trouble pas l'ordre puplic etabli par la loi).
Fransadaki bu hareket iki cepheli idi. Bir yandan k ralla kar bir ayak-
lanma, te yandan ruhbana ve dolay syla papaya ve onun nfuzuna kar
bir rest ekmekti. K ral bu durumu hi bir yolla nliyemedi i gibi kaarken
de yakaland . Devrim sras nda bir ok susuz kimselerin kanlar akt .
Devrimciler bu s rada baya kana susamlard, 0 kadar ki bunlardan birisi
mezar ta na u szleri yazd rmt : "Yolcu benim lmme a lama; nk
ben sa olsaydm sen lecektin." (Passant ne pleure pas ma mort, si j'etais
vivant tu serais mort.)
22 Ballk veya Sadakat yemini syle idi : Je reconnais que Funiversalite des citoyens
franais est le souverain, et je promets obeissanee et soumission aux lois de la Repoublique.
(Fransz yurtta lar btnl nn egemen oldu unu kabul eder ve Cmhuriye kanun-
larna itaat etme e ve ba l kalmaya sz veririm.
143
ryordu. nl bir general bu durumdan yararland . Napolyon ilk nce
papalk makamyla anla arak 1802 tarihinde bir konkordato imzalad . Bylece
Napolyon ilk meclisin att adm geri alm ve nfuzunu artt rmak
amacm gtm t kinci a amada Napolyon kendine uygun bir anayasa
yaptrd. Fakat art k durumun de itiini kendisi de anlam olacak ki yap lan
anayasada Fransann resmi dini katoliktir" cmllesi yerine "Fransada o un-
luun dini katoliktir" maddesini koydurdu. Napolyonun bu davran
gerici ve geriletici bir hareket olarak vas flandrlabilir.Konkordato rejimi Fran-
sada din ve kilisenin ayr lmas hakkndaki 1905 tarihli kanuna kadar devam
etmitir. Napolyondan sonra yine tahta Burbon hanedan ndan XVIII. Louis
gelmiti Fakat durum o kadar de imiti ki eskiye dnmeyi ne memleket
hazmedecek durumda idi ne de byle bir ey meclisten geebilirdi. Nitekim
Napolyon anayasas yerine yap lan anayasada dinin katolik olaca aklan-
makla beraber ayni anayasan n beinci maddesinde herkesin dinini e it bir
zgrlkle ta yaca ve tren yapmak iin ayni himayeyi grece i belirti-
liyordu. O kadar ki X. Charles'dan sonra gelen Orlean soyundan Louis
philipe yeni anayasadan devlet dini ile ilgili szleri bile karmt.
Bylece lyiklik anlay ve vicdan zgrl artk kattan kalplere dklm
ve benimsenmiti.
4) 1905 Kanunu
144
M. Loubet'nin Romaya yapaca geziyi protesto etmesi, ikinci sebep,
papaln iki Fransz papaz n istifaya zorlamas dr 23 .
Bir ok tartmalardan sonra bu tasar mn bel kemii olan iki ilke kabul
edildi. Birinci ilke, kamu dzenine ayk r olmamak artyla cumhuriyetin
din, vicdan ve tren zgrl n garanti etmesidir. kinci ilke, Cumhuriyetin
hi bir dini tanmamas, hi bir dine yardm etmemesi ve hi bir dine btesin-
den denek ayrmamas dr.
Kanun ktktan sonra papa, 11 ubat 1905 tarihli iddetli bir bildiri
yaynlad. Bu bildiride u esaslar vard : Din ve devlet ayrm en byk
hatadr. Bu ayrm tanrya hakaret saylr. Bu ayrm tanrnn kurmu
olduu dzeni altst eder. Ve son olarak bu ay rm dnyevi cemaata byk
zararlar verdirir 24 . Kanunun getirdii yenilikler yle sralanabilir:
I Devlet hi bir din tan maz. (La republique ne reconnait aucun culte)
2 Din ile ilgili her trl kamu te kilat kaidrdmtr. (Toute organis-
ation publique des cultes est supprimee)
3 Kanun kar snda herkes gibi birer fert olan din adamlar (hademe-i
hayrat) genel hknrdere ba ldrlar. (Les ministres du culte, simples parti
culiers au regard de la ki, sont soumis au droi t commun)
146
Btn bunlar zetlemek gerekirse 1905 kanunu ile Fransa ;
Doudan kast, din bak mndan bal bulundu umuz islm lkeleri, Trk
ulus ve lkeleriyle memleketinizdir. Bu sebeple misaller islmiyetten, Trk
dnyasndan, Osmanl mparatorlu undan ve Trkiye Cumhuriyetnden
alnacakt r. Bugn Trkiyede uygulanmakta olan lyiklik ise, kanun
hkmlerine dayanlarak incelenecek ve bu konudaki fikir ak mlar gzden
geirilecektir. Son olarak, Do u ve Bat daki uygulamalarn birle tikleri
ve ayrldkl'ar noktalar a klanacakt r.
147
I SIAMDA DN ve DEVLET MUNASEBETLER ve LYKLK ILKESI
Bizantinizmde devlet dine hkim olur ve onu istedi i gibi ynetir. Teok-
raside ise din kurallar dnya ilerini ynetir. Ksacas , teokraside din kurallar
ve dini makamlar dnya ilerini ve devleti ynetmektedir. Dini makamlar
sadece terimleri de itirerek dnya i lerine uygulanan kurallarna dini renk
verirler. Mesela yasak olan eye haram, su olan eye gnah deniyordu.
Kur'amn ilk hkmleri Mekkede inmi ti. Bunlarn o u iman, vicdan, fazilet
ve ahlkla ilgili hkmlerdir. Kur'a= Medinede inen hkmleri ise daha
ok dnya i leri ve kurulu halinde bulunan islam devletinin ileyiine, hukuka
ve pratik bir nitelik ta yan ahlaka ili kindi. Ana izgileriyle birinciler dini
ve ahlaki hkmler, ikinciler toplumsal ve siyasal hkmlerdir. Bu cihet
Hz. Muhammed'in hayat incelendikte daha iyi anla lr. Gerekten Hz.
Muhammet ilk nce tam manas yla gnllere hitap eden bir din kurucusu
idi. Fakat Medineye gten sonraki y llarda bir devlet ba kan oldu. Ordulara
komuta ediyor, hukuki anla mazlklar' zyor, uluslar aras szlemeler
yapyor, ksacas cemaatin dnya i leriyle urayordu. Bu hkmler de er-
lerin farkhla mas bakmndan ele ahmrsa, Peygamberin arap yar madas nda
gerekle tirmeye koyulduu toplumsal ilkeler, zamana gre ok ileri ad mlar
saylabilir. Zira Arap Yarmadas, o zamanki medeniyet dnyas nda bir veba,
bir ktlk ve bir gericilik yuvas idi Cihann en byk komutanlar buralara
girememi ve srekli bir egemenlik kuramam t Medeniyetin, kltrn
ve cihangir ordular n giremedi i bir yerde Muhammedilik btn nlaryla
parlam ve Peygamber'in lmnden henz 25, 30 yl gemeden btn kuzey
Afrika, Orta Do u, Hint ve Sind'e kadar olan yerler Muhammedin do mayan,
dourmayan ve her eyden stn olan tek Tanrsmn bayra i altna ge-
miti. Alemlerin efendisi ve yarat cs olan tek ve ulu Tanr karsnda b-
tn yerli inanlar km ve slamiyet yeni bir medeniyet me 'alesi ile
Doudan Batya kol salmt.
148
da ok byk imparatorluklar n kurulmasna yol amt. Daha dorusu islam
dini mutasavvflar elinde bir vicdan dini olmu tu. Mutasavvflarn doktrini
vicdan zgrlne yer vermekte, ince bir sezi ve derin bir dnya grne
dayanmakta idi. Bunlar kendilerine gre bir ahlak sistemi kurmu , cz'i
irade (Libre Arbitre) ile tanr iradesi arasndaki mnasebeti tesbit ederek
stn de erde olan ahlak ilkelerini ortaya at mlard. Baka ynden
giden mam- Azara ilk kelnu yazarak buna F kh- Ekber adm vermiti.
Deerlerin farkhla mas yolu ile Fkh Ekberden kelm, felsefe ve tasavvuf
ayrlarak yalnz er'i hkmler kalmt ki bu geri kalan ksma islam hukuku
anlamnda fkh denir. Bilindii zere islmda er'i kaynaklarn banda
Kur'an vardr. kinci kaynak hadistir. nc kaynak icma'd r. Bu kaynak
yannda itihat sahibi hukukcularn (fakihlerin) geli tirdikleri bir drdnc
kaynak ortaya kt. Buna bilginlerin itihad (tihad- ulem) veya kyas
fukaha deni,. Fakihlerin o u devlet memuru olmad gibi hi bir vakit hilafet
makamnn buyruklarna bal de illerdi. Zaten islamiyet ba langta haneda-
na bali bir sistem de ildi. Bugnk demokrasi tekni ine gre baz eksiklerine
ramen bir cumhuriyet idi. Halife bir ;cma sonuncu iktidara getirdi. Bu ise
bugnk anlamiyle bir referandum veya kamu onam (Consensus) gibi bir
eydi. cma, bir konu zerinde islam ulular nn vard bir gr birlii idi.
"mmetim yanl yolda icma etmez ( Abk,..11JI (9%1 C, s y) demek suretiyle
Peygamber icmaa nem vermiti. slam aleminde en nemli iler icma'la
yaplrd. Yaln z bunu olurundan fazla bytmek do ru olmaz. Zira icma s -
nrl ve belirli insanlarn vardklar bir gr birliidir. Yoksa bugn halkn sesi
hakkm sesidir." (Vox populi vox dei) anlam nda bir demokrasi kayna sayl-
maz. Hilafet kesiminde sylendi i gibi iktidar iin sadece bu seimyetmezdi.
Bu seimi bir nevi sadakat yemini (Sermenst d'Allegence) olan biatla tamam-
lamak gerekirdi. Dikkat edilecek olursa biat bile yine kk bir zmrenin
onam demekti. Byk bir imparatorlukta bu i lere karar verenler bir
avu insandan ibaretti. lk drt halifeden sonra hilafet bir saltanata dnm
ve tam olarak bir bizantinizm ba lamt. Hele osmanh devrinde serbest
kadhk yerine devlet emrinde eyhul islanhk kurumu do mu ve bylece
padiah sadaret makam yolu ile otoriteyi ve eyh'ul islamhk yolu ile de dini
nderlii ahsnda tophyarak esiz bir otokrasi kurmu tu. Bu ise Teokrasiden
daha ziyade bir bizantinizm say lr. Esasen bu devirde saltanat n manevi
cephesini skolastik zihniyet krletmi bulunuyordu. tihat kaps ise oktan
kapanmt 27 .
149
kinci soru: Lyiklik ilkesinin temeli olan din ve vicdan zgrl s-
lamda ne ekilde anlalmt ?
3) Lyiklik bir bakma bilimle vicdamn, aklla naklin, pozitif bilgi ile
nssm, bilile inann ayrm olduuna gre islamda akl (Ratio) ile iman
(Credo) in birbirinden ayrld ve hatt akla her vakit stnlk tarand
grlmtr 3 .
150
2. TRK ve 'SLIM DNYASINDA RASLANAN LYIKLIK
RNEKLELER
151
ligin iddetle reddi ve baz yerlerde kitaplar mn yaktrlmas eklinde grlr.
Ayn hal Endls ve Kuzey Afrikada Murabtin ve Muvahidin devletleri
zamanlarnda grlr. Bu devirde Yusuf bin Ta fin gibi kimseler filozof-
lar koruyorlard. Onun zamannda bn-R d gibi nl bir bilgin ve filozof
yetimitir. Fakat ondan sonra taassup dalgas kuvvetlenmi , bnR d
takibata u ram ve Kuzey Afrikada mutaass p tarikatlar ve en dar teokrasi
zihniyeti hkm srm tr. Islam leminde teokrasi daha do rusu Bizan-
tinizmin kuvvetlenmesi din sava lar ile ilgilidir. Hallara kar uyanan
tepki, bir trl varl savunma i gds ile, islam devletlerini kuvvetle
dine ba lamt. Hintte Kuzey Afrikada ve Kanuniden itibaren Osmanl -
larda Tanr szn yce klima (4ul Z.IS" ) her eyin ba nda ve stnde
geliyordu. Bu ise hogrrl yok ediyor ve taassubu artt ryordu.
33 Bk. Ahmet Rasim, Osmanl tarihi. Cilt 1, Sh. 178 ve devam - smail Hakk Uzunarh-
o lu, Osmanl Tarihi, C. 2, Sh, 6 ve devam.
34 Engin Osman Trk tarihinde evkaf, belediye ve patrikhaneler. stanbul, Sh. 70.
35 Konu din ve devlet mnasibetleri olduuna gre dini az nlklara kar yaplan muame-
lelerin tesbitinde faide vard r.
152
lah) hereyin banda geliyor, tesamh fikrini yok ediyor, ve kuru
taassubu alabildi ine ate liyordu. Kabiz ( ) Mlhit diye tannan
ve eyhul slam Ebussuut efendi fetvasile ldrlerek derisi yzlen Muris
Es'ad efendi bilgin bir kimse idi. Bu zat n Hristiyan ve slam ahlklanm kar-
latrrken sa da ahlk ki iliinin stnlnden sz amas , kfir sayl-
masna ve idam edilmesine yol am tr. Halbuki Avrupada Luther yeti -
mi ve Rnesans ta bundan yzyl nce ba lamt. Geri bu devirde Avru-
pada engizisyonla StBarthdemy'ler grlm ve Kalven ve Zwingli elinde pro-
testanhk korkun bir silah haline gelmi ti. Fakat Bat da bir ok fikir ak m-
lar, ayn zamanda geli mi ve birbirini kovalayan etki ve tepkiler fikir ve
din zgrlne ve bunun temel dayana olan vicdan zgrl ne giden yolu
hazrlamt. Douda ise yaplan tek tk itiraz n derhal bo ulmas ve bu
trl fikir hareketlerinin hi bir dayanak noktas bulamamas Kanuni-
den sonra devletin bir fikir ve vicdan kleli i kurmas ile sonulanmt.
153
meye altlar. Buna kar lk Msrda Muhammed Abdo (1849-1905), Pan-
islamizme ilham vermi olan Cemaleddini Afgani (1839-1891), Pakistanda
Muhammed kbal (1873-1938) ve tatarlar aras nda Musa Carullah slmiyeti
modern bir gr le yorumlamlard 37 .
a) Tanzimat.
Tanzimat devrinde hemen her alanda bir ikilik gze arpar: Mektep
yannda Medrese, Bilim karsnda skolastik ve onun de imez kalplar,
Nizami Mahkemeler yan nda eriat Mahkemeleri, Yenilik kar snda Gerilik,
Sadaret kar snda eyhl islmlk vard ; ksacas her sektrde eski ve ye-
nilerden, ilerici ve gericilerden kurulmu bir eli iklik gze arpmakta idi.
Toplumsal durum t pk Zerd t dininin Hrmzle Ehriman arp mas gibi
bir hal almt .
154
Durkheim yolunda yryen Ziya Gkalp doktrin alan nda konu ile
ilgili baz yaynlara balamt. Gkalp bu arada er'iye Mahkemelerinin
kalkmasn, kanunlarn lyikle mesini istiyor ve halifenin dini i lere kar -
masna uygun bulmuyordu. Bu ise a ka dnya i lerine dinin karmamas
tezini savunmakt. Grlyor ki Ziya Gkalp'n bu yaynlar yeni Trkiyede
lyiklik hareketinin nclk ve bayraktarh ndan baka bir ey de ildi.
155
Tanzimat, Birinci ve kinci Me rutiyet devirleri devleti, dini nitelik-
lerden ayramamt. Bu arada din ve dnya i lerini ayr ayr dzen-
liyen bir takm kanunlar karlm ve baz yenilikler yap lm ise de yarg -
lama ve retim gibi kamu hizmetleri din bilga ve din kal plar iinde bulunu-
yordu. Bundan ba ka hlifenin seti i eyhl slm bakanlar kuruluna
girerek yer yznn hlife ad na kamu hizmetlerini din bak mndan denet-
liyordu. Yarg ve ulusal e itim ileri bu makama bal idi. Geri bu arada
baz nizarni mahkemeler de a lm ve okullar n bir ksm da yeni kurulan
Maarif Vekletine ba lanm t. Fakat mahkeme ve medreselerin byk o-
unluu hep eyhl slmba ba l kalm lard .
Madde 4 Zat hazreti padi ahi, dini islmn hmisi ve bilcmle tebaai
Osmaniyenin hkmdar ve padi ahdr.
1) Biri er'i teki rfi iki hukuk ve ynetim yerine Myik temele dayanan
tek bir hukuk ve ynetimin yerle mesi.
156
2) Kuvvetler ayrlna dayanan ve hkmdarl k eklinde grnen bir
devlet sistemi yerine kuvvetler birli i ve grev ayrdna dayanan cumhu-
riyet eklinin devlet sisteminde yer almas
Burada devletin temel ni' elikleri yan nda demokrasinin temeli olan
lyiklik ilkesine, yeni idarede gereken nem verilmi tir.
Cumhuriyetin layik bir ekil almasna engel olan kanuni mevzuat 3 mart
1924 tarihinde kabul edilen kanunla tamamen ortadan kalkmi tr. Bu
kanunlara gre:
157
dini kanaat inanma veya hibir eye inanmama zgrl n de ifade gitti-
inden emay tamamlar.
1) 3 Mart 1340 (1924) tarihli ve 430 say l retimi birle tirme (Tevhidi
Tedrisat) kanunu
158
6) 1 Kasm 1928 tarih ve 1353 say l Trk harflerinin kabul ve tatbiki
hakknda kanun;
159
veya dine inanmak veya hi bir dine inanmamak zgrl dr. zgrl n
bu yn manevi varhmza bal bulunduundan kanunlar bu i hayat -
mza giremez. Nitekim anayasan n 19. maddesinin birinci bendi herkesin
vicdan ve dini inan ve kanaat hrriyetine sahip oldu unu ve nc bendi
ise kimsenin dini inan ve kanaatlar ndan dolay knanamayaca n belirtir.
Bu i leme kar ma yolunda yaplan en inat savalarn bile sonusuz kal-
dn tarih bize gstermi tir. Gerekte isel ve ruhi konular kanun ve hukuk
dnda kalrlar. Vicdan zgrlnde kanunlarn tanmak zorunda kald k-
lar baz ilkeleri ksaca incelemekte fayda vard r:
Zira vergi yolu ile paray verenler din mensuplar kadar muhalif dinde
bulunanlar veya hi bir dine mensup olmayan kimselerden de olabilirler.
Yurtta larn bir ksmn kendi vicdani kanaatlar na aykr bir yolda yk-
ml klmak demokrasi, e itlik ve lyiklikle bada amaz.
160
4) Kamu hizmetlerinin lyiklesmesi
Bte e itli din ve mezheplere mensup btn yurtta larn vergi yolu
ile verdikleri paralardan meydana gelir. Bu trl bir para, ancak e it
olarak, genel hizmetler iin harcan r. Bunun, bir dine yard m akesi olarak
kullanlmas lyiklik ilkesine aykr der. Genel olarak yat l okullarla,
hastahane ve hapishanelere yap lan yardmlar bunun dnda kahr". Mem-
leketimizin zel durumu bu konuda baz tedbirleri gerektirmi tir. Msl-
man yurtta larn ileride dindalarnn faydalanmas iin braktklar vakflar
vard. Evkafa ait mal ve mlk bugn devletin genel btesi iinde grnyor.
Bundan baka yine slam dininin bir zellii olmak zere ruhban s nf yoktur:
( ). Layikli in siyasal ve toplumsal anlam din ve dev-
let ayrm olduuna gre devletin dinden elini ekmesi ve fazla olarak,
din derneklerine ait olmas gerekli giderlerin genel btede yer almas ,
dinin memleketteki durumunu zy flatmt. Dini koruyan bir kurumun
bulunmay ve dinin maddi imkanlardan da yoksun b raklmas stelik
konusu din olan cemiyetlerin kurulmas nn yasak olmas din ve dev-
let ayrmnda dengeyi bozar. Bozulmu olan bu dengeyi yeniden kur-
mak iin genel ve zel olarak bir ok yollara ba vurulmutur. Di-
yanet leri btesinin kuvvetlendirilmesi, radyoda dini ve ahlaki konu -
malar, Ilahiyat Fakltesi ve mam-Hatip okullarmn yeniden almas, istee
bali olarak ilk okullara din. derslerinin konmas gibi tedbirler srf bu dengeyi
yeniden kurmak iindir. Bu almalar bazlarnn ileri srd gibi lyiklik
ilkesine aykr ve gerici tedbirlerdir 43 Fakat layikliin ahenkli olarak
.
Genel olarak e itli yerlerde belirtti imiz gibi dinde birbirinden ayr
iki a ama vardr. Bunlardan biri, bir takm kutsal ilke ve varlklara inan ;
tekisi o kutsal varlildar n yardmn sa lamak ve fkesini gidermek iin yap lan
eylemlerdir. Tek ba na inan bir felsefe olabilir. Fakat bunun bir din haline
gelmesi tekrarlanan eylemlerle mmkndr. Yeni anayasan n 19. maddesinin
birinci bendinde "Herkes vicdan ve dini inan ve kanaat hrriyetine sahiptir"
dernekle vicdan zgrl n; ikinci bendinde "Kamu dzenin veya genel
ahlaka veya bu amalarla karlan kanunlara aykr olmayan ibadetler,
dini yin ve trenler serbesttir" demekle Kanun ibadet, yin ve tren zgrl-
n korumutur. Ayin, ibadet veya dini tren dedi imiz ey bu gnk evrensel
din erevesi iinde dnyay yaratan ve yneten kutsal vafl kla temas sala-
mak iin yaplr. Bylece kul tanesi ile temasa gelir ve ondan yard m ve
dilekte bulunur. Vicdan zgrl ile tren yapma zgrl arasnda bir fark
vardr. Vicdan zgrl dtan anla lmas g bir durum veya bir mazruf
olduu halde tren, yin ve ibadet onun zarf veya d grndr. Bu fark
tren yapma zgrl nde kamu dzeni, genel ahlak ve kanun yasa gibi
kaytlar gerektirmitir.
Bir an iin anayasada yin, ibadet ve tren yapma zgrl iin byle
bir hkm olmad dnlse bu dini trenlere ya cemiyetler kanunu veya
eski deyimle itimaat- umumiye (toplant ve gsteri yry) kanununu
uygulamak gerekecekti. ki halde de birtakm glklerin ortaya kmas bek-
len ebilir. Cemiyetler kanununa gre bu trenlere Cemiyet yesi olmayanlar n
katlmas mmkn olmayaca gibi din, mezhep, tarikat esas na dayanan
ce niyetin kurulmas da kanunen yasak edildi inden ibadet, ayin ve dini
tren denilen kurum i lemez bir hale gelecekti. Bu trenlerin eski itimaat
umumiye, yeni adyla toplant ve gsteri yry hrriyeti hakkndaki
dzenini korumak iin kanunla sm rldr. Her iki ekilde de glk oldu u
aikardr. Bu sebepten anayasan n yukarda' sz geen hkm koya-
mas ok yerinde olmu tur.
Bu konuda tekkelerin kapat lmas ile ilgili 20 kasm 1341 tarihli kanuna
ilimek gerekir. Srf memleketin gvenli i gz nnde tutularak 1925 yl-
nda tekkelerde tren yap lmas yasak edilmi tir
45 171 numaral Toplant ve Gsteri Yry Hrriyeti hakkndaki kanun, 10. 2. 1963
tarihinde kanunlamtr.
46 Sheyp Derbil, dare Hukuku 1949, Cilt 11 Sh. 462 ve devam .
47 13k. ve kar latr. Nazm Poroy, Lyiklik, anonim eser, 1954 stanbul. Sh. 53.
163
F TRKYEDE LkY/KLIK KONUSUNDAKI BAZI GR AYRI-
LIKLARI.
164
feda edemedii gibi kanuna veya adab- umumiyyeye mugayir surette tak -
yit dahi edemez demektir. (M. K. madde 23)
49 Cemiyetler Kanunu madde 9-E fkras. (Din, mezhep ve tarikat esaslar na dayanan
cemiyetler kurula naz.)
165
son verilmesi dine sald rma de il, kalkndrma saylmaktadr 5 Bununla
.
Devrim ve lyiklik bize erkin bir irade ile iki kanaat getirmi tir. Bu
kanaatlardan biri, d nce zgrl ; - br vicdan zgrl dr. Erkin.
irade dnce zgrlne dayanr ve vicdan zgrl ile ykselir ve hava-
lamr Gerek anlamda bilim ve din gereklerine ancak ve ancak hr ve zgr
bir iradenin bu kanatlar ile ula hr 52 .
166
ve Bat kiliseleri aras nda bir ayr lma (Schisme) hareketi ba gsterdi 53 .
lna. dnmtr. Bundan dolay bazlar layikliin din aleyhtarl ile ikiz
53 Bu ayrlma hareketi Ltin kilisesi ile Rum Ortodoks kilisesini bir birinden
aprntr. Bu harekete Fotyiis izmas (Schisme de Photius) derler. Ltin kilisesi orta a boyun-
ca Arianizm, put k ranlar (lconoelastes), Mutezile mezhebinden olan Vodvalar (les Vaudois)
la uramtr. Bu hareket Hristiyanlk iin bir zaaf olmu tur.
54 Bk. Nahit Tendar, aym eser,
167
gitmedike besinsiz, kaynaks z ve cl z kalaca yolunda baz iddialar
ortaya atmlardr 55.
Islamiye t. te kul ile tanr arasna ruhban denilen bir arac zmrenin bulun-
mamas teokrasi ile yaplan sava n hi de dinsizlik eklinde olmayacam
gsterir. Layiklie engel olan teokrasi ve onun temsilcisi olan hilafetinkul-tann
mnasebetine karmaktan vazgemesidir ki gerek dindarl meydana getir-
mitir. sizin dininiz size, benim dinim bana (,:e J j (Kur'an,
Kfirun -6. ) - Ameller ancak niyetlere gredir ( ) , dinde
zor olmaz ( Li 0 I j5-1 y) ( Bakara 255 ) gibi ilkeler islamiyeti bir gnl
dini olarak ebedile ti mitir. 56 Byle bir gnl dininin (Religion du coeur)
.
ilerine karmasn nleyen lyiklik dini inkr etmek veya onun aleyhinde
bulunmak de il, aksine onun kitsallm dorulamak' ve ona kendi alannda
ba mszlk vermek demektir. Yaln zca kendi karn dnecek kadar
klmeyen bir dindarn layik olmas gerekti i basit bir mantk iidir.
Bizde byle olduu gibi Batda da byle, hatta Uzak Do uda da into dini
mstesna yine byledir. K sacas Avrupada lyiklik Rnesansla ba layan
ve demokrasi ile sonulanan hiirriyet . savalarnn bir safhas olup top-
lumun iinden kmtr. Daha ileri giderek layikli in demokrasi siste-
minin kopmaz bir paras ve hatta bu sistemin dayanaklar ndan biri olduu
burada tekrarlanabilir. Bizde ise lyiklik Avrupahla na, bilimsel dnn
yerle mesi, millileme ve Peygamber ve gerek hlifeler devrine dnme
akmlaryla beslenmitir
168
SZLK
A
Adaptasyon (Adaptation)
Buna trkede intibak ve yenileyin uyarlama denilmektedir. Bir yarat n fiziki bir ev-
reye uygun bir duruma getirilmesidir. Asl nda biyolojik olan bu terim o u zaman psikolojik
ve sosyolojik anlamlarda kullan lr Bunun yerine toplumsal anlamda zndeme, ayarlama
veya toplumsal klma terimleri kullan lr.
Bir eserin ba ka ortamlara uygulanmas da bu terimle anlatl.r.
'Adem (Adam)
Yahudilik, Hristiyanlk ve isiamda ilk insamn addr. Hikayesi Tekvinde anlat lmakta-
dr. Hristiyan gr ne gre Ademin suu btn insanlara yay lmaktad r. Kur'anda (Bakara
34 ve baka yerlerde) -Iblis mstesna- btn melekler Tanr nn buyruuyla ona sayg gster-
milerdir. G, dnya yarat klarnur yneticisi ve ilk peygamberidir.,
Agni
Vedalarda sz geen Ate Tannsdr. lkin ocak ate ine, sonra kurban ate ine bal kal-
m ve bylece insanlarla Tanrlar arasnda khinlik yapan, Iannlara insanlar n kurbanlann
sunan ok nemli bir tannsal varhk olmu tur.
Afrodit (Aphrodite)
Aganasyon yalnzca baba tarafndan olan akrabal a denir. Eski Romada ailenin bir erkek
atas vard ki buna Agnati ad verilirdi.
Cognasyon ise, kadn tarafndan olan akrabahkt r. Bu deyimler agnat ve Cognat eklinde
ve sadece baba veya ana taraf ndan kan akrabal olarak kullamlular.
q.
Agnostisizm (Agnosticisme)
Buna eski 'Trkede Laedriyo, yeni Trkede bilinemezcilik denir. Agnostik, bilmeyen
kimsedir. Bunun kar l Gnostik, bilen kimse anlamndadr Bu kimse ne dinsiz, nede mmin-
dir. Yaln zca unlar dorular: 1) Insan zekasnn aamayaca baz sn..rlar vardr. nsan mut-
lak ve sonsuza ancak gerek bir bilgi ile varabilir. 2) Byle bir bilgiyi getirece ini iddia eden
teoloji hi bir gvenilir temele dayanmaz. Agnostisizm ok say da doktrinin mterek addr.
Mesela Kantin izafiyecili i (i.eletiYisme), Auguste Comte' n pozitivizmi, Herber Spence'r'in
tannmamazlk (ineonnaissuble) doktrini ve benzeri byledir. Kelime 1869 y lnda T.
H. Htudey tarafndan bulunmutur. Bu yazarn kendi anlatna gre (Agnostisizm sadece olay-
larn gerisinde olan bilmiyoruz deye bir sistemdir). Bu ad Huxley'e ilham eden aulus'un Ati-
na suna (kurban kesilen yer-Autel) zerinde grd Agnosto Theo (mehul bir tanr ya)
yazl bir yazt olmutur. Terim genel olarak, Tannn n var olduunun, niteliinin ne olduunun
ve evrenin nereden geldi inin bilinmediini ileri sren bir reti anlanndadu.
Ahimsa (ldrmenek)
Eski Hindistanda bir zahitlik buyru udur. Her varln tenash lonucu zel bir ruhu
ve deeri mevcut oldu undan onu ldrmek yasaktr. Ahimsa buyru u Jainizmde budizm-
den daha fazla sayg ile karlanmaktadr. Hinduizmde- de bunun nemi byktr.
169
Ahura-Mazda
Zerd t dininde iyilii ve hayra temsil eder. Est re gre Zervan'm o lu, Ehrimamn karde-
idir. Ahura Mazda btn unsurlar iine alan dnyay kapsayan bir varliktr. te yandan Dn-
yay yaratan bir tanr dr
Akademi (Acadamie)
Belli bir bilim dal ma gelime ve ilerlemesini sa lamak zere m terek almalarda veya
serbest retimde bulunan yetkili kimseler toplulu udur.
Eski Yunanda Efltunun kurdu u okulun add r. Aristonun kurduu okul ise lise (Lyc fr)
idi.
Animatizm (Animatisme)
Btn tabiat olaylar na tannsal g ve nitelik tamyan ilkel bir din sistemidir ki buna
natrizm dahi denir. Burada tabii kuvvetler ve tabiat olaylar tannlatnlmtr.
Animizm (Animisme)
Animizm ilkel bir dindir. z insan bedeninden ayr lan ruhlann gklere ktktan sonra
ervah (Esprits) haline gelerek Tanr'sal bir nitelik kazanmas ve bylece insanlar ynetmesidir.
Antropomorfizm (Anthropomorphisme)
Insanlarda mevcut olan ekil, ihtiras ve blmlerin Tannya atfedilmesidir. Tekvinde "Tan-
r insan imgesine gre yaratt" denilmektedir. brani Edebiyat Jehovann antromorfik tasvir
ve tavsifleriyle doludur. Yunan Tanr ve tanralar' idealize edilmi insani varhklard . Xanop-
hane, 6. yzylda yle yazyordu: Fniler, tannlar mn kendileri gibi do duklanna, ses ve
viicutlarmn insanlara benzedi ine; mesela habe annlarmn rengi kara ve burunlar /1m bask,
Trakya Tanrlarmn ise kzl sal ve mavi gzl olduklarna inamrlar" K sacas bu sisteme
gre insanlara z btn fizik, psikolojik ve toplumsal nitelikler Tannlarda da var san k':
Antropojeografi (Anthropogaographie)
Kuatld corafi artlarla olan miinasebetleri bak mndan insan, tarih ve kltrnn
bilimsel bir etdiidr.
Apollon
Arius ve Arianiz
'
hann kiilii zerinde yaplan tartmalarda Arius Isamn Tannsal babas na benzediini
ileri srm tr. (Babann balangc yoktur; o lunun balangc vardr. Logos Tannnn bir ya-
ratdr). Iznik Konsili tarafndan 325 ylnda reddedilen bu gr , Arius taraftarlar saye-
sinde Cermen a iretlerine kadar yay lm ve orada yzyllarca hkm srm tr. Arius bir ka
yl srgn kaldktan sonra tekrar piskoposluk grevine a nlmtr. Kendisi ilknce Antakya
piskoposu idi.
Aristo (Aristotales)
M. . 384-322 yllar arasnda ya am bir yunan filozofudur. Atinada yerle erek Eflatun-
dan ders almtr. Bir sre Atinadan uzakla m fakat rencisi olan Byk iskender'in i leri
ele almas zerine tekrar Atimya dnmt. Orada Lise (Lyceum) denilen okulda retime
balamtr. Ayakta dola arak dersleri anlatt iin felsefesine yrilyiic anlamnda Me aiyun
170
(136ripateticien) felsefesi denir. Bu s ralarda Aristo en nemli eserlerini yazm t. skenderin
lm zerine Sokratm u rad ac sonutan kendisini kurtarmak d ncesiyle Atinadan
uzaklat. Bu uzakla mamn sebebini soranlara "Atinahlan felsefeye kar ikinci bir suikast
zahmetinden kurtarmak iin bu uzakla may kararlatrdn" sylyordu. Ar&mage mah-
kemesi kendisini lme mahkm etti ve ayn yln austos aynda ld.
Aristo bilim ve felsefe tarihine s mayacak kadar stn ve nlii bir filozoftur. e itli alan--
olan fikirlerinin bir k sm kendisinin z mal ve buluudur. Bir ksm bilgisi ken- larsepim
dinden nce gelenlerin b raktklar mirastr. Bununla beraber gerek kendi bulu u ve gerekse
aksettirdii fikirler yzyllar boyunca gittike artan par ltlarla insanlia k tutmu ve kendi-
sinin gerek bilgin ve filozof oldu unu gstermi tir.
Bugn bile bilimsel alanda anatomi, fizyoloji, mant k, tarih, felsefe, din bilimleri bir ok
ana ilkelerini Aristoya borludurlar. Aristo'nun toplum konusundaki fikirleri stad olan
Eflatundan ok daha olgun ve aktr." Tanny "DNCELERIN D NCES" (La
pense de la Pense) diye tan mlar Eserleri grupta toplan r:
1) Metafizik, fizik, zooloji
2) Siyaset, iktisat ve ahlk
3) iir (Poetique), Belagat (Rhaorique), Mnazara (Dialectique).
Aistonun eserleri, araplar Tuleytulede kurduklar MTERCMLER OKULU tarafndan
latinceye evrilmitir. Ortaa n hristiyan bilginleri ve bu arada SaintThomas bunlar
skolastik sistemine temel yapm tr
Aristokrasi (Aristocratie)
Aerei Mbeere:
Atman
Hindistanda ki isel ve evrensel hayat ilkesi olarak ahnmaktad r. lmden sonra ya amaya
devam ederek tenasuhta ki isel niteliini muhafaza eder. Upanishad felsefesine gre her var-
ln ruhu Brahma ruhunun ayndr. Bu birlii gerekle tiren rif, lmnden sonra ezdi
ve ebedi Brahmanda kaybolarak tenasuhta kurtulur.
171
olarak kendini tamtnut . Yazd eserlerin says 1.030 kadar olup bunlar 252 cilt tutmu tur.
En nemlileri Tanr Devleti (Civitas Dei), Nkl (Retractaciones) ve Itiraflar (Cofessions) d r.
Ayata'.
Avesta
17 ve 18. yzyllarda Bat Avrupada yer alan bir felsefi alkund . zellikle akla da-
yanan bu felteri sistem, insan eski domatizmden kurtarmaya al m, teolojide Deizm
fikirlerini benimsemi ve Antropolojide ise insann esas itibariyle iyi olduunu iddia etmitir.
Ingilterede geli en bu. cereyan Fransada devrim haz rl olarak byk bir rol oynamtr. Al-
manyada felsefe alan nda bu devrin en nemli yazar Leibnizdir. Ayd nlanma devrinin bir
baka zellii de Avrupada yeni tam maya ba layan yabanc dinlere kar gsterilen ilgi ve
teoloji alannda rastlanan byk bir ho grrlkt.
Sosyolojik kanunlarn en nemlisi olmak bak mndan Bahlama kanunlanm biraz ak-
lamak yerinde olur. Ba hlamay, bat dillerindeki Correlation karl almaktayz. Islm le-
minde Correlation'a tezayf ve Correlatire de mutezayif denmi tir.
bn Sina'nn, Necatnda tezayf bir babm ad dr. Brhan Gelenbevi tercmesinde (cilt I, sal.
101) de bvvet Bnvvet gibi Herbirinin Taakkulne Nisbetle Olan'Illeveudeyn Beyninde Te-
zayf Vard r deniliyordu. Bu gr bugnknn ayndr. Belot'un szlnde Yan Yana Bu-
lunmak, Iki eyin Yekdi erine zafeti, Nisbeti Denilmi tir. Bu da, Zayf sznn
yan anlamna gelmesinden ileri gelir. Tabii Kanun, Iki Hadise Aras nda Nisbeti Sabite Demek
olduuna gre bugnk manay anlamak bakmndan bu aklamalar yararldr. Biyoloji ve fizik-
te de bu kanunlarclan faydaland r. Boyla arln, i blm ile nfus kesafetinin nisletleri
de bu kanunla ilgilidir. Bu ka vramm en z' tar m= Franszca'da bulmaktayz
Petit Larousse'da Corrfflation iin mant kan biri dierini aran (gerektiren) iki nermenin
bamts, Correlatif iin kar lkl bir nisbeti gsterir: Baba ile o ul, hkmdarla tebaa
korelatif nermelerdir diyor. Bizim kulland unz bahlama terimi ksahk ve yorumlama
amacn gder.
Baptistler (Baptistes)
Ingilterede 17. yzylda ortaya kan, ocuk vaftizini kabul etmeyen ve yaltnz bykleri
en eski hristiyan geleneklerine gre vaftiz yapan bir cemaatt r. Byk bir ksm Amerikaya
gmtr. Almanyade Baptist mezhebi 1834 ylnda yerlemitir. Baptistler, kilise kanun ve
. a Eski ve Yeni Szlemelerin otoritesine inamrlar.
ynetimini tanmaz yalnz C
srail ogullarmn milttan nce 597-586 y llarndan sonra Babil blgesinde geirdikleri
172
tecrbedir. Bu, Yalandili in gelimesinde ok nemli bir rol oynamtr. Eski ibrani dilinin ye-
rine rmi dili yerle mitir, Srgn s rasnda peygamberlerin yerini khinler alm tr.
Bu kavram n allm terimleri taassup ve mutaass ptr. Bir fikre veya bir inam a kr
krn ba lanip ondan, bakasm dnmemek anlam nda taassup ve bu davran taki kim-
seye mutaassp derler.
529 ylnda Saint Benoit ad nda Nursiali bir papaz tarafndan kurulan bir tarikattr.
Litrjide ok mahirdir yeleri ''setilderi manast ra ba llk nezrederek nefislerini slah etme
ve temiz kalma yolunu tutarlar. Ferdi mlkiyetten feragat, dnya i lerinden el ekme,
gnlk yinlere katlma, tarla, atelye ve bilim yolunda al ma ve manastr banda bu-
lunanlara jtaat Benediktinlerin asl grevlerindendir.
Beeri Gruplar,
Barbar dahi olsa, hi bir toplum yoktur ki bir ok gruplar iine alm olmasn. Durkheim
173
toplumun bu organlanna alt gruplar (Groupes secondaires) ad m veriyordu. Hi bir toplum
yalin deildir. 'Ilkel toplumlar bile e itli gruplardan meydana gelmi tir. En kk bir
topluluk bile karmakar k bir lemdir. Cezayirliler a iretleri harnup a acmn yemilerine ben-
zetirler. Kei boynuzu da dedi imiz yemilerde ok sayda tanecikler bulunur. Onlara gre
bu tanecikler toplumdaki aileleri gsterir. Ilkel toplumlarda durum byle olunca ileri toplum-
larda da byledir. Bu sonuncularda ok say da grup ve alt gruplara rastlan r. Aileler, kyler,
blgeler, ehirler, iller, loncalar, tarikat ve dernekler sarma dola olarak i ie daireler
yaparlar. Bylece bir insan ayn zamanda, bir ailenin yesi, bir tarikat n mensubu ve bir der-
nein yneticisi olabilir.
nsan topluluklar trl ekillerde olur. Bunu Halep ehrinde 10. yzy lda eserlerini yaz-
m olan Trk filozofil Farabi daha o zaman sezmi bulunuyordu. nl filozof topluluk trleri-
ni sebep ve kaynaklar bakmndan snuflamt. Yazar, istek veya zor, do um veya kom uluk,
birlikte barnma ve birlikte gezmenin gruplmmadaki roln belirtmektedir. Sosyolojide
Beeri Gruplar ba l altnda incelenen kesindere baz yazarlar yap aratrmalar derler. Bu
ara trmalar Rene Maunier'e gre rnek kategoride toplan r: Biyolojik veya kan gruplar ,
Corafi veya toprak gruplar , Sosyolojik veya igii gruplar.
Bir papa anla bir budayn ayn ey sandmas demektir. Bunlar ayr ayr eyler olduklar
halde ayn cevherden gelmeleri itibarile ilkel insanlarca ayn ey saylmlardm
Bodin (Jean)
1530-1596 yllar arasnda yaam bir Fransz yazardr. Kendisi hakim, filozof ve ikti-
satcdr. En nemli eseri Cumhuriyet (Republique) olup gerek bir ansiklopedi niteligi ta r.
Burada Etats G6eraux'nun yrtmekte oldu u mutedil bir kraliyetin ilkelerini a klairmk-
tadr. Yedi kiinin konumas (Heptaplomere) n tasvir etmektedir. ktisada ve dier konu-
lara ait eserleri bunlar kadar nemli de ildir.
Bralma
Hindlilere gre dnyay yaratan kuvvettir. Ayr ca mistik bir Teslisin ilk kiiliidir. te-
kileri ise Vinu s' ve Sivadr. Brahma, dnyann yaratcs, tanrlarm ve btn, varl klarm
Tanr m olduu halde Vinu, koruyucu. Siva (iva) ise y kcdr.
Brahman
Mana gibi kendiliinden etkin olan ve dnyay yaratan bir g olarak tanmmakta-
dr. Bu szle ayn zamanda hint khinleri anlat lmak istenir.
1709-1777 yllar arasnda ya am bir fransz sosyolo udur. Feti Tanrilara Tap nma
(Le culte des dieux fetiches) adli nl bir eser yaymlam tr.
Buda (Bouddha)
Burjuvazi (Bourgeoisie)
Bu terim ba langta aristokrat ve ii snuflar arasnda kalan orta snf 'gsteriyordu. Ka-
pitalist rejimin gelimesi ve Aristokrat snfn ortadan kalkmas zerine bu terimin anlam geni-
ledi. Bugn terim, karlar retim aralarna sahip olanlarla zde olan btn grup ve fert-
174
leri kapsar. Yalnz byk toprak sahipleri, sanayici, bankac ve tccarlar de il serbest meslek
tutarlar, memurlar, kk sanat erbab ve genel olarak btn mlk sahipleri burjuvazi terimi
iinde yer alrlar. Dorudan do ruya veya dolaysiyla kapitalizm hizmetinde bulunan bu grup-
mensuplar bilerek veya bilmeyerek bugiingii ekonomik rejimi tutma ve korumaya al makta-
drlar. Ekonomik, eitimsel ve mesleki seviyeye gre saymaca olarak Burjuvazi, kk burjuvazi,
orta burjuvazi ve yksek burjuvazi, blmlerine ayr lmaktadr.
810-870 yllar arasnda yaam bir islam ilabiyat sdr. Sahip adm tayan derleme ese-
ri 7275 szden ibaret olup Sahibi Buhari ad yla bilinir. Peygamberin szlerini ihtiva eden bu
eser Islam aleminde kur'andan sonra en nemli bir beigedir.
1917 yl ndan bu yana Roma kilisesinin btn hukuk maddelerini iine alan resmi eriat
dergisi
Cemalettin Efgani
1838-1897 yllar arasnda yaam ileri grl bir bilgin ve din yeniletioisidir. Kaldin
ve dilini islam davalarna vakfetmi tir. ki byk ama giitmekte idi: biri islam alemini uya -
d rmak, iyiletirmek ve, ona uygarl k ve zgrlk yolunu gstermekti; tekisi mslman lkele-
rini, Avrupahlann siyasi ve iktisadi etkisinden kurtararak onlar liansz klmakt.,
yetilik akmlanna kar deildi. Milliyeti ve doum yeri de kesin olarak belli de ildi.
Trke, Farsa ve arapadan ba ka Bat dillerinden bir kauu bilirdi. Afganistanda renim
yapm, Hindistan, Msr N, e Istanbul'da bulunmu tur. Istanbul Darlfmmunda edebiyat, ah-
lak, hukuk iktisat, sanayi, tarm, 'co rafya, arkeoloji, jeoloji, t p, psikoloji, astronomi, tabiat ve
toplum bilimlerine deinen konferanslar vermi tir. Cemaleddin Efgani ileri fikirleri y-
znden iddetli tenkitlere u ram, tekfir edilecek derecelere d mtr. Aslnda kendisi is-
lamn en ileri gelen yenileticisi, aydn ve ilerici bir bilgini idi. Btn varln bu uurda harca-
m ve bu rlu sonular gremeden stanbul surlar arasnda gzlerd hayata kapam tr.
evre artlar anlamndadr. Insam kuatan be trl evre vard r: Fizik evre (iklim,
toprak ve benzeri), Biyolojik evre (yabani bitki, bakteri ve tohumlar da iine alan hayvan-
lar), Fizikososyal evre (Bina, yol ve her trl i lenmi maddeler), Biyososyal evre (evcil bitki
le' hayvanlar) Psikososyal evre (davran, adet, kanun, dil ve benzer*. Ingilizcede environ-
ment ve bununla ilgili teoriye Erivironmentalism ad verilir.
ifte Balta:
zellikle Girit--Miken uygarh nda kutsal bir ara ve koruyucu bir sembol olarak kulla-
nlan baltadr.
fhtte Alghieri
1265-1321 yillar aras nda ya amtr. italyann ve belki de btn Bat Dnyasnn orta
175
ada yetien en nl, en derin airidir. Tannsal komedisi (Divina Lomedia) olduka gzel bir
iir olmaktan baka zamannn hemen hemen btn teolojik bilgilerini de iine almaktad r.
Deccal (Antchrist)
ncile gre Dnyamn sonundan az nce gelerek yer yzn cinayet ye dinsizliklerle doldur-
duktan sonra Hz. saya yenilece i sylenen kimsedir, Hz. sa bunu yenerek dnyaya dzen
verecektir. Luther'e gre Papa Deccal n bir rneidir.
Islmiyete gre Deccal dnyann sonundan nce hkm srecek ve insanlar batan ka-
rp felakete atacak olan bir kimsedir. Yine Islam inanc na gre . Mehdi bunu ldrerek dnya
dzenini yeniden kuracakt r. Trkede buna teccal denir.
Deizm (Disme)
Btnyle vahyi inkar ederek yaln zca Tanr varlna ve tabii dine inanan kimselerin
kurduklar sistemdir. Jean Jacques Rousseau deizmi savunmu tur. Deizm, teizmden farkl dr.
nk Teizm vahye dayanr ve iladeti kabul eder.
Demeter (Dmter)
Demokrasi (Dmocratie)
Asl anlam halk ynetim ve egemenliidir. Son zamanlarda uygulanmakta olan siyasal
bir rejimdir. Bu rejimin anahatlar serbest seim, gizli oy, muhtar niversite, zgr bas n,
teminath muhalefet, yasa ve anayasa hakimiyeti, ba msz mahkeme ve insan haklar na ola-
anst sayg ile zetlenir.
Derebeylik (Fodalit)
Orta a da 9. yzyl ortalarnda 13. yzyln ilk yarsna kadar zellikle -Bat ve Orta Av-
rupa siyasal ve toplumsal dzeninin dayand ynetim sistemi ve buna ili kin;kanun, rf 'ye
adet gibi hukuk kurallarnn tmn anlatan bir terimdir.
Despotizm (Despotisme)
Tek kiinin istek ve karlarna uygun olarak kurdu u bir ynetim eklidir.
Devrim (Rvolution) -
176
bunlara yakn bir anlam ta yan Islahat ise Devlet eliyle toplumda ve devlet mekanizmas nda
yaplan baz yenilik ve de iiklik demektir.
Dharma
D Evlenme (Exogamie)
Ilkel toplumlarda bir kiinin Klan ve kabilesi iinden evlenememesidir. Bu det zellikle
totemcilikte vardr. Bunun kar t i evlenme (endogamie) dir.
Diaspora
Dante'nin 13. yzyln teolojik, mistik ve bilimsel verilerini iinde toplad bir eserdir.
Bu eser herbiri 33 blm olmak zere Tamu (cehennem-Penfer), Arafat (Purgatoire), Cernet
(Paradis) blmlerine ayrlr. Bu eser, Orta a n en derin, en etkin bir teoloji ve iir dergisidir.
Budizmin kabul etti i drt necip ilkedir. S rasiyle: 1) Hayat ve e yamn devaml akna
bah olarak ac duyma, 2) Ac duymamn sebebi olan arzu; 3) Arzunun yok edilmesi iin ge
ilmesi gereken a ama: do ruluk, nefsini mrakabe ve hikmet; 4) bu a amadan sonra
kurtulu ve esenlik aamas olan Nirvanaya vardr. Genel olarak bu ilkeler strap, strabm
sebebi olan arzu, arzunun yokedilmesi ve nirvanaya kavu ma eklinde zetlenir.
1270-1308 yllar arasnda yaam skoyah bir Fransiskan rahiptir. Akinali Tomas
(Saint Thomas D'aquin) fikirlerine muhalif olan bir sistemi savunmu tur. Buna gre irade
(Volonte), akl (Intellect) dan stndr. Bu sebepten yarad l sadece Tanrsal Iradenin bir
eylemidir. Tanr nsz ve sonsuz gereklerin stndedir. ok ince fikirleri dolay siyle kendisine
ince dnen bilgin anlamnda Doctor Subtilis derlerdi. Onun yolunda gidenlere Skotist
(Scotistes) derlerki bunlar Thomas taraftarlar olan Tomist (Thomistes) lere kar . ttrlar.
lmnden sonra, brakt eserler toplanm ve 12 cilt olarak yay nlanmtr
Dibezii (Druse)
Suriye halkndan olup amn gneyindeki Cebeli Drz; Horan, Lbnan ve Anti
Lbnann muhtelif yerlerinde ya ayan bir dini gruptur. Islmn sapk bir hizbi sayd.r. Aslnda,
mslman, yahudi ve heterodoks h ristiyanl k fikirlerile Sufi mistisizmin kuvvetli bir kar -
amdr. arap ve ttn imezler; ok kadnla evlenme detleri yoktur. Kadnn cemiyetteki
nemi byktr. Drzler korkun sava drlar.
Efltun (Platon)
Atina yaknlarnda M. . 429 ylnda domu ve 347 ylnda lm bir Yunan filozofudur.
Ehriman (Ahriman)
Ekber ah
1452-1605 yllar arasnda yaamtr. Hindistanda btn dinlere kar byk bir ho g-
rrlk gstermi tir. Bu hkmdara gre btn dinlerin birle erek senkretist ve msamahal
bir dinin kurulmas gereklidir.
Ekldesia: (mmet)
Hristiyan dnyas mmet anlamnda Ekklesia'y ve bugnk ekli ile Eglise szn ay-
n dine bal kimseler toplulu u olarak kullanr. Kilisenin bu anlamdaki kar l Hristiyan
tapna deildir. Kilise ancak maddi anlamda tap naktr.
nsanlarn toprak zerindeki da lmn ve bu dah tayin eden karlkl etkilerin bilimsel
bir etddr. Toplumsal ekoloji, toplumun biyolojik ve sembiyotik (symbiose) grn lerinin
etdyle snurldr. Yani yarma ve hayat sava ile nev'in devama inhisar eder. Toplumsal
ekolojinin ba lca konulan aras na Demografik olaylar, i blmn, stnl (domi-
nance), ekolojik istila ve irsiyeti de koymak gerekir.
Eksarhhk (Exarchat)
Osmanl egemenli i altnda yaayan Bulgarlarm Rum Patrikhanesi ile aralar nda kan
anlamazlklar zerine ondan ayr larak kurduklar dini - ruhani kurumdur.
Ekiimenik (Oecumenique)
Eski anlamda insanlarn oturduklar blgelere kadar uzanan kilise temsilcilerinin yapt k-
lar ilk konsiller, yer yzndeki btn katoliklerin a rs ile yapld iin genel anlamnda
ekmenik konsil adn almlardr. Iznik, Efes ve Halkedonya konsilleri byledir. Gnmzde
ekmenik hareket btn kiliseler aras ndaki mnasebetleri kuvvetlendirip i birliini isteklendi-
ren ve byk sava la balayan etkin bir ak m anlatmaktadr.
Emanasyon (Emanation)
178
Emirl mminin (Commandeur des croyants)
slam hilfetinin iki deste i vardr. Bunlardan biri dini nitelikte olan imamettir ki bu ynden
halife imaml mslmindir. teki destek siyasi bir nitelik ta r. Buna da Emirlmminin derler.
Empedokles (Empedocle)
Engizisyon (nquisition)
Eskiden katoliklerin din inanlar na kar gelenleri aratrm cezalandrmak zere kurduk-
lar kilise mahkemelerine verilen add r. Orta a da hristiyanln dmanlarn yok etmek
zere meydana gelmi tir. Eski kilisede bu trl ki isel ekimeler ruhani silahlarla
yaplyordu. Augustin'in tehlikeli ve kilise d nda kalmak istiyenleri kiliseye zorla sokmak
(Cogite ntrare) zere kilise taraf ndan merhametsizce uygulanan i kence sistemiclir. 12. yzyl-
da Atinah Thomas gibi bilgin teologlar bile Zaldk ve kafirlerin ate te yaklmasm (Autos da
fe. ) do rulanutr. spanyada tarihin kaydennedii i kence ve zorlamalar bu kurumun bir ese-
ridir. Burada Devlet mahkemelerle el birli i yaparak byk cinayetler i lenmitir. Genel olarak
Mslmanlar, yahudiler ve reformatrlere kar bu gibi uygulamalar e itli zaman ve mekan-
larda yaplmtr. Torquemada ve Ximenes bu uygulanlarda ok merhametsiz davranm lardr
Enkarnasyon (Incarnation)
Esas itibariyle Tannsal gcn grnm dnyas na girmesi, sonra Tanrnn insan eklinde
ortaya kmas ve insan ekline girmesi (hulid) dir. Hinduizmde Avatara kavram Vinunun
byle bir enkanrasyonunu iddia etmektedir; Enkanasyona inan Hristiyanln temelidir. Bu
retiye gre insan o kadar suludur ki yaln z Tann tarafndan krtarlabilir. Bu kurtulu yalnz
bir insan tarafndan yaplabilir. Bunun iin sa da hem tannsal hemde insani tabiatn var olmas
insanlarn kurtuluu iin arttr.
Epikr (Epicure)
M. O. 341-270 yllar arasnda yaamtr. Felsefi bir akmn kurucusudur. Eski yunan
dinini tenkid eden ve ondan kurtulmak isteyen Epikr, Tanr ruhlarnn atomlardan yaml-
dklann, keder ve skntlardan uzak, zgr olduklar n ve dnya ynetimine bakmaks zn
ya adklarn sylemi tir. Insanda iyilik yapmak ve manevi zevkleri aramakla tannlannkine
benzer bir hayat srer.
Ers (Ak)
Eski Yunanl" ak tanrs ve Afroditin o ludur. Gen bir ocuk veya kanatl ve gzleri
bal bir kimse olarak tasarlamr. Ers Efltuna gre dnya ilkesidir. yi, gzel ve do ru olana
erimeyi hedef tutan ezdi bir zlem ve a ktr. Dinlerde Ers anlam ile ilgili birok inan
ve eylemler vard r.
Eskatoloji (Eschatologie)
Buna slam Men:Mide Mebde ve mead fikri denildi i gibi br dnya ile ilgili bilgiler de
denir. Bunlar Alemin gelece i ile ilgili tasardar. Bu gibi fikir ve tasar lara en ilkelinden ba-
layarak hemen btn toplumlarda rastlan r. Dnyann sonu, ou zaman bir tabii felaketle
gelecek gibi tasarlamr. (Bazan byle bir felaket dnyay yok etmekle beraber biraz sonra
yeni bir dnya ayn artlarla tekrar kurulur. Bylelikle hayat n sonsuz tekerle i btn bu olay-
179
lara ramen dnmeye devam eder.) Bir ok milletler eskatolojik tasavvurlan yaln z kendi lke-
leri iin kabul etmilerdir. Eski srail peygamberlerinin eskatolojik vaizler vermelerine ra men
yalnz israilin sonunu d nmlerdir. Sonra bu fikirler ba ka milletlere bakarak geni letil-
mitir. Hemen her eskatolojik eserde dnya im sonu, kyameti bildiren olaylardan
saylmaktadr: Yer sars nts (Bk. Zelzele suresi), Tufan, gklerin, y ldzlarn yok olmas bazan
da yer yznde olagelen etin sava lar (eski Iran eskatolojisinde ve semavi dinlerde teccal
ile yaplacak sava ) bu dnyann sonunu takip eden durum ezelde mevcut olup cennete
benziyecektir. Bu Fikir zellikle yahudilikte geli mitir. Hristiyanlkta ise isnn gelmesi
eskatolojik bir olay olarak alnmtr. Gsterdii mucize tanrsal egemenliin insanlar
arasmda mevcut olmas na bir iaret saylmtr. Bylece H ristiyan teolojisine gre Isa'nn
gelmesiyle eskaton (ahir zaman) imdiden gereklemitir. Isaya inanan insan imdiden bu yeni
dnyada ya amaktadr. Ishim dininin sa hakkndaki dncesi de bu arada sylenebilir.
Ethos
Baz yazarlar bu terimi, belli bir gruba ay nc bir fizyonomi veren kltr nitelik-
lerinin tmn gstermek zere kullamrla'.
1 Etnoloji, sosyoloji gibi bir bilimdir, Sosyoloji bugnk toplumun kar latrmal bir et-
ddr. Etnoloji ise bugnk kltr derecesine varmanu olan ilkel toplumlarn tetkikidir. Burada
yaayan veya snm olan ilkel toplumlarn medeniyet ve kltr seviyeleri kar latrmal bir
inceleme konusu olur. Etnografya ise kltr antropolojisinin bir kolu olarak ilkel veya snm
bir toplulu un tasviri bir etddr.
Fakirizm ( Fakirisne)
7 Farabi (Alfarabi)
Bat leminde Alfarabius (Alpharabius) diye tan nmt r 870 ylnda Trkistanda Farab
ehrinde bir Trk aileden do mu ve 950 ylnda amda vefat etmi tir. Ba datta, arapa, tp,
felsefe matematik tahsil etmi tir. Bir aralk Harran'a gelerek orada me hur Yuhanna'dan ders
grd de sylenmektedir.
Farabinin fikirleri Yeni Efltunculuk (N6oplatonisme) dan mlhem olup bn Sina (Avi-
cenne) ve bn Rd (Averro6s) felsefelerine byk etkiler yapm ve Aristoyu araplara tamt-
180
mtr. Kendisinin Bat ve Do u leminde haiz oldu u hreti dolaysyla kendisine Mual-
limi Sanl denildiini hatrlatmak bu nl Trk bilgininin bilim ve felsefe alan ndaki kuvvetini
gstermeye kafidir. Bilhassa Eflatun ve Aristonun toplumla ilgili fikirlerini islmi esaslarla
uzlat rma ve ba datrma yolundaki gayretleri sosyolojiyi yakndan ilgilendirir.
Fenomenoloji (Phe'nome'nologie)
Her trl yorum, a klama ve evrim kan tlanyla birlikte gerekten var olan olaylar n bilim
sel vasflamasdr. Bu vasflama. bu olaylarn soyut ve de imez kanunlanna veya belirtisi
olduu deney st gereklere kar t olarak zaman ve mekn iinde ortaya kan olaylarla ilgili
bulunmaktad r. Fenomenoloji bir ok yerlerde kullanlr Metot olarak, bir eyin zn yani l-
ksel anlamn karmak veya bulmak zere harcanan bir abad r.
Ferguson (Adam)
Adam Ferguson (1723-1816) skoyal bir tarihi ve filozoftur. Sivil Cemiyet tarihi zerinde
deneme (Essay on the History of Civil Society) ve benzeri eserler yazd . Baz yazarlar ken-
disini sosyolojinin kurucusu sayarlar.
Not : Ferguson (1723-1816) yllarnda yaamtr. Halbuki bundan daha derli toplu bir
sosyolojisi olan nn Haldun 1332-1416 tarihlerinde ya amtr. Taraf t tmayarak denebilirki
sosyoloji veya tarih felsefesinin kurucusu bu islam bilginidir.
Feti (Faiches)
Insanlarn yapt klar mana gcyle dolu etkin bir let yahut bir ok eyden meydana
gelmi bir nesnedir. ifte balta, amanlann kudm veya sepetleri byledir. Feti sz frans z
bilgini Brosses'm 176 ylnda yaynlanan bir eserinde (Dieux faiches) ilk olara kullan lmtr.
Fides
Fidye-i-necat (Ranon)
Bir kimsenin esirlikten veya ba na gelen bir belklan kurtulmak iin kendisi veya kendi
adna bakas tarafndan verilen para ve benzeridir.
skenderiyede do mu yahudi soyundan bir yunan filozofudur. Felsefesi Efltun ile Tev-
rtm bir karmudr. Bu da srasyla neoplatonizm ve H ristiyan edebiyat na etki yapmtr.
Freyer (Hans)
Theorie des objektiven Geistes (Objektif Ruh Teorisi), Der Staat (Devlet), Soziologie als
Wirlichkeitswissenschaft (Gereklik Bilimi olarak Sosyoloji) Einleitung in die Soziologie (Sos-
yolojiye Giri), Herschaft und planung (Egemenlik ve planlama), Sosyolojiye Giri (Nermin
181
Abadan evirisi) nemli eserleri aras ndandr. Trkiyede Dil Tarih ve Co rafya, Siyasal bilgiler
ve illliyat fakltelerinde misafir profesr olarak ders vermi tir.
Fotios (Photios)
Roma ve Bizans kiliseleri aras nda ilk ayrlmay (schisme) gerekle tiren ilhiyatdr. Kendi-
si stanbul patriki idi. Aym zamanda yazar ve politikaelyd . 867 ylnda kilise ayrln' ger-
ekle tirmitir.
Gandhi
1869-1948 yllar arasnda yaamtr. Hintli bir hukukuclur. Gney Afrikada Hintlilerin
kurtulu u iin uranu ve Hindistana siyasal zgrl kazandrm bir nderdir. Fikirlerinin
temeli eski Hint zahitli i olan Ahimsa (yani ldrmemek) ilkesi idi. Kendisini Buda, sa ve
Muhammedin rencisi olarak tan tan Gandi tipik bir Hindu kalm tr e itli smflar arasn-
daki suur kaldrmaya ah mtr. Fakat Hinduizmde byk bir rol oynayan bir anlay a gre
nee gsterilen saygy muhafaza etmiti. nk inekte insanlk d tabiat kutsallnun gzel
bir semboln grmt. Avataralara inan " Gandiye her dinin temsilcilerine sayg gstermeye
imkn vermitir.
Gangster (Gang)
Anerikada haydutlara verilen add r. Asl anlam (Gang) denilen bir ete grubuna mensup
kimsedir
(Gang) yeleri birbirine s k bir dayanma ile ba l ilkel bir gruptur. Kelime daha ok
kt anlamda kullanlr.
Gebr (Mecusi)
Islmlk ran'a girince, Zerd tlk paraland . Iran'da kalanlara Gebr veya
Mecusi; Hindistan'a g edenlere de Parsi denir.
Toplum ve medeniyetten devral nan adetlerdir. Gelenek gemi le ilgili olduu halde gre-
nek moda anlamnda gnn adetleridir. Bu iki trl bask insanlarn toplum iinde birbirine
benzemesi sonucunu do urur.
Gdgames (Gilgamesh)
Eski Asur ve Babilonya destanlarmda ad geen bir kahramandr te ikisi tanr te biri
insand. Assurbanipalin kitapl mda rastlanmtr. Hikayesi M. O. 2500 yllarna kadar kar.
En nemli nokta glganun hayat suyunu aramas ve dnyay kaplayan Tufandan bilgi edin-
mesidir. Eski Dou Edebiyatnda baz yanklar' ve dnya edebiyat nda etkileri grlm tr.
Snrl sayda yelerin katld kapal bir gruptur. Bu gruplar o u zaman bilinmeyen
kiiler tarafndan kurulmu tur. Genel olarak, gizli derneklerde sihir veya din d nceleri
hkimdir Fakat bu dernekler kendilerini gizli tutarlar; nk bunlar kuatan toplum onlar
sulu grr ve ulusal birli e zararl sayarak faaliyetlerini nleme e alr.
nsann Tanny tanmak yoluyla kurtulu a varacan ileri sren fikir akunland r. Eti-
182
molojik olarak bilgi demektir. Gerekte ibadetin zel bir tipini gsterir. yle mutlak ve b-
tn kaplayan bir bilgidir ki bu sayede Tanr , dnya ve insana ili kin felsefi ve dini proplemle.
rin zm mmkn olur.
Gonosticisme kelimesinin e itli anlamlar vardr. Genel olarak, kabul edilen anlam , Hris-
tiyanh m ilk devirlerine ait felsefi ve dini bir sistemdir. Temel ilkesi, ferdi kurtulu un iman
ve amelden ziyade Gnosis marifet denilen stn bilgi yolu ile geldi i fikrine dayamr.
Gkalp (Ziya)
Trk Medeniyeti Tarihi, Trkle mek, slamlamak ve Muasrlamak, gibi eserler yannda
saylamyacak kadar makale ve risaleleri vard r. Sosyoloji derslerine ait yazmalar ve din sos-
yolojisine ait notlar vardr. Trk Tresi, Alt n Ik ve Trkln Esaslar en son eserlerin-
dendir.
Bir temel olayn zerine eklenen ve olay n olu ve sonucu zerine hi bir etki ve tepkisi
olmayan ikinci bir olaydr.
183
Gregor lliiminator
Hollandal bir diplomat ve hukukudur. 1583-1645 y llar aras nda ya amtr. Denizlerin
serbestli ini savunmak zere Serbest Deniz (Marc Liberum) adl eseri yazm tr. Devletler hu-
kukunun babas saylr. 1625 ylnda yaynlad Bar ve Sava Hukuku (De jure Pacis et Belli)
adh eseri uluslar aras bir hukuk yasasdr.
Din ve hukuk adamlarnn fikirlerine dayanarak hukuku, Tabii Hukuk (Droit naturel)
ve Szleme hukuku (Droit Contractuel) diye ikiye ay rd. Yazar ayrca anla ma hukukunu
da iki ksma ayrmtr: Bunlar ya Tanr sal hukuk (Ilakkullah ) yahut kul hukuku
(hakkul ibad ) dur. Bu bakmdan szle me insanlarla oldu u kadar Tanr ile de
olur. Dini szle me kadar ahlki ve siyasi szle me de sz konusu olabilir.
Sultan Mecidin Glhane parknda 3 Ekim 1839 ylnda D i leri bakan Mustafa Re it
pa a tarafndan okunup Osmanl Tarihinin TANZIMAT devrini aan fermamn ad dr.
Glhane hattmn esaslar : Yurtta n mal, can ve namusunun gven alt na alnmas, ver-
gilerin dzenli bir sisteme ba lanmas ve toplanmas , askeri i lerin ve askerlik sresinin belirli
kurallarla ynetilmesidir.
Hahamlk (Rabbinat)
Osmanl Saltanat nda memlekette bulunan Musevi cemat nn ilerini ynetmek zere
stanbulda te kil edilen bir makam DER SAADET HAHAMHANES adn ta rd . Haham-
hanenin bandaki kimseye Haham Ba derlerdi.
Hahamhanelerin ruhani ve cismani birer meclisi ile bir de genel meclisi vard . Hahamlik
cemiyetler kanunun 39. maddesiyle, ba ka dini kurumlar gibi bir cemiyet haline getirilmi tir.
Terim olarak halife Peygamberin lmnden sonra mslmanlar n dini ve dnyevi nder-
liini elinde tutan kimsedir. Hilfet ise slmn ynetim eklidir. Burada iki yn birbirinden
ayrmak gerekir: Birinci yn islamn egemenliini temsil eden emirlmmininlik; ikincisi ima-
mlmslminlik O halde Hilafet kurumu slam devletinde din ve dnya i lerinin nderliini
gsteririr.
Hamurabi (Hammourabi)
184
kanunu halkn grebilece i yerlere koydurmu tur. Aslnda bu kanunlar kendisine gne tanrm
amas ilham etmitir
Babil Hkmdar Hamurabinin M. Il 1910 ylnda yrrl e koydu u bir kanundur. Smer-
ler bu tarihlerde Babillilerin ynetimi alt nda olduklar halde bu kanunun kayna Smerlerin
aralarnda geerlikte olan hukuk hkmleriydi. Bu kanunname kaz lar sonunda bulunmu tur.
2,5 metre yksekli inde bir bazalt zerine kaz lm olup usul, ceza ve medeni hukuka ili kin
hkmleri ihtiva eder.
Havra (Synagogue)
Yahudi Tapna anlamndadr. (Sinagok szne hak.) Bugn Yahudiler buna (beyt-
haknesset) derler.
Hayat Tekerlei.
Haymatloz (Heimatlos)
nsan ve Hayvan toplumlar nda toplu yaama ve i blhl gibi benzerlikler, tpk insan
toplumu gibi bir hayvan toplumunun varl na inandrmtr. Gerekten bu gibi kar latrma-
lar bugn iin do ru de ildir. nsan ve Hayvan aras nda olduu kadar bunlarn meydana
getirdikleri toplumlar aras nda da kapatlmas g farklar vard r.
Fizik bakmndan insan dik durur, sesle konu ur, ba parman tekileriyle kar latm,
ve dimann arl hayvanlardan fazlad r. Toplumsal ynden, farklar bsbtn byktr,
yle ki:
a - nsan alet yapar ve onu geli tirir.
b - nsan toplumu, kltr, medeniyet ve ideal yarat r. Millet, memeleket sanat, din ve
bilim idealleri hayvan toplumlarnda yoktur.
e - nsan toplumlarnda din, dil, ahlak, iktisat, devlet kurumlar vardr.
d - nsan toplumu yalrnz insanlarn eseridir; oradaki gelenek ve grenekler, hayvanlardaki
varl ve tr koruma i gds ile kyaslanamaz.
Helal ve Haram
slamdaki haram ve helal kavramlar bilim alannda kaymtlara elverilidir. Helal, kutsal
d sznn karl olabilirki Frenkler buna profane derler. Profane, tap nak anlamn daki
Fanum kknden gelir. Tap nak dnda kalan ksma profanum denilmektedir. Haram sz
iki eyi gsterir, ba ta kirli veya pis olan eyleri, sonra dokunulmas yaplmas, sylenmesi ve
yenmesi yasak edilen eyleri gsterir.
Yunan kltrnn Do u Akmiyle temas sonuncu ortaya kan fikir, sanat ve felsefe akl /i-
ma verilen addr.
Henoteizm (1-UnotUisme)
Max Mllerin ilkel dinleri gstermek zere kulland bir terimdir. Buna gre ayn zamanda
185
birok tanr larn varl tannmakla beraber bunlardan birisi stn tanr veya ulu Tanr diye
kabul edilir.
Heros
Hiyerari (Hierarchie)
Bat da dini tekilattaki mertebeler dzeni anlam ndadr. Burada tabii ve dnyevi cemaat
anlamndadr. Karizmatik te kilat keramete dayanan te kilat ve Hiyerar ik tekilat ise mer-
tebeler dzenine veya gelene e ba l tekilat eklinde dilimize evrilebilir.
Bu terimle rahiplerin mertebeler dzeni anlat lmak istenir. Eski Do unun byk dinle-
rinde pek gzel dzenlenmi ve zincirlenmi hiyerar ler mevcuttur. Katolik kilisesinde sekiz
mertebeli bir hiyerar i vardr ki yksek mertebeleri Diyakon, Papaz ve Piskopostur.
Hiyerar sz ayn zamanda sivil hayatta da kullan hr. Bundan ba ka melekler konusun-
da da byle bir hiyerar vardr. Bu anlamda Trke kar l mertebeler dzenidir.
Hobbes (Thomas)
Leviathan adl eserile toplum incelemelerine girmi tir. Leviathan gerekte mukaddes kitab n
eytan ve mecazi manas yla zlim bir kimse olduu halde Hobbes bunu hkmdar manasma
almtr. nsan insan n kurdudur. (Homo homini lupus) deyen fikir adam insanlarn dier
kurtla= ktl nden korunmak iin byk kurda yani hkmdara s ndn kayt et-
mektedir. Bylece insanlar bir tarafh bir szle me ile kendilerine ait imtiyazlann bir ksmn
hiikmdara brakrlar. Hkmdar buna kar lk kendilerini koruma devini zerine al r.
Homer (Homere)
Hostia
karisti (Eucharistie) de kullan lan mayasz hamurdan yaplm yuvarlak ekmek para-
sdr ki kutsallamadan sonra han n vcudu haline gelmektedir. Rahibeler taraf ndan yaplan
Hostia kutsal bir sembol ile ssldr. Orta a lejandlarna gre kutsallanan Hostialarda bir
ok mucizeler grlm tr.
Farkl fikir, siyasi d nce, din ve milliyeti ve bunlardan do an ayrlklarn tatl ve taraf-
sz karlanmasdr. Ho grrlk fikri bakmdan izafiyecili in ve siyasi bakmdan demokra-
sinin temel artdr.
Kamu ynetimini elinde tutanlarm kamu i lerini kendi istek ve llerine gre de il,
nceden kurulmu hukuk kurallarna bal kalarak yrtmek zere izledikleri ynetim
sistemidir.
186
I-1
Irklk (Racisme)
Baka topluluk ve milletlerle mnasebetlerinde bir hareket kural olmak zere belirli bir
topluluk veya ulusun var say lan fizik ve ruhi baz zelliklerini ortaya atan bir doktrindir.
Irkliu her ekli bir nermeye dayanr: Bunlardan biri, bir rk karakterize eden ey, ge-
netik olarak intikal eden ve yok edilemeyen baz ruhi zelliklerin var saylmasdr. Otekisi, bir
rkn ruhi nitelikleri kopmaz baglarla fizik niteliklerine ba ldr. Bu doktrin biyolojik etkenlerle
kltrel etkenleri birbirine kar trma ve ayn sayma esasna dayamr. Ar bir mitolojik kuruntu
ve bulu olan rkln bilimsel grle hibir ilgisi yoktur.
Islahat Fermam
Ibadet (Culte)
Anlam Tanrya kulluk etmektir. Dini anlam , niyeti; olarak tanrya sayg gstermektir.
Sosyolojik anlam ise dini tecrbenin eylem olarak akseden anlat mdr.
Asl anlam ittifaktr. Bilginlerin bir sziin asil anlam ndan baka bir anlamda kullan lma-
s/Ida sz birli i etmeleridir. Belirtilmesi gereken cihet bir kelimenin iki anlam olduudur. lk
anlam kelimenin lagat manas m ikinci anlam ise bilimsel manasn gsterir ki bu sonuncuya
Istlah manas denir.
bn Haldun:
bn Rt (Averroes)
1126-1198 yllar arasnda Arap spanyada yaam nl bir islam dnrdr. Aristo
187
hakknda yapt yorumlar skolastiklerce o kadar be enilmitir ki, bu kendisini en byk yo
rumc olarak gstermeye vesile olmu tur. Kurtubada do mu ve Fasta Halifenin saray nda
nemli bir grev almtr.
nsan ruhunun s kca beyne bal bulunduunu ve bu organla birlikte ld n ve fakat
insanda lmsz bir ilke saylan akln bulundu unu iddia etmi tir.
Bat lemi Aristoyu ve Hristiyan olmayan felsefeyi ancak bn Rt araclyla ardaya-
bilmitir.
bn Sina (Avicenne)
980-1037 yllar aras nda ya am bir islm bilginidir. randa nl bir doktor ve memur
olmutu. Farabinin ve dolay siyle Aristo ve Neoplatonizmin etkisi alt nda bir ok yorum ki-
taplar yazmtr. Eserleri Orta a hristiyan Avrupasnda byk yanklar yapmtr.
'bn Tufayl
12. yzylda Endls araplar arasnda yeti mi bir filozof ve hekimdir. Grnata yakn-
larnda domu tur. En nemli eseri felsefi bir roman olan Hayy Bin Yakzand r. Yazar burada
tabii evresinden uzakla m bir ocu un zihni geli imini ele almaktadr. Bu eser 1923 ylnda
Mihrap Mecmuasnda Babanzde Re it bey tarafndan dilimize evrilmi tir (Bk. islm Ansik-
lopedisi bn Tufeyl Maddesi)
Lgat olarak iki anlam vardr: Biri azim tekisi oy birli idir. Usul terimi olarak ) metten
bir yzylda gelen mctehitlerin er'i bir hkm zerinde birbirinden haberleri olmaks zn
oy birli ine varmaland . Buna cmai mmet denir. islm hukukunda nc derecede bir
kant (er'i delil) tr. slmda drt er'i delil vardr. Bunlar srasiyle Kur'n, Snnet, icma'i
mmet, kyas fukahadr.
Siyasi ve felsefi bir gruptaki bilginleri gsterir. Condorcet, Laplace, Lamarck, Amper bun-
lardanchr. Bunlar Fransada Konvansiyon devrindeki fikir hareketini temsil ederler. Bunlar n
hepsi insan ruh ve zihniyetinin tahliline koyulmu deildirler. Fakat hepsi de gzlem (m-
ahade) metodunu uygularlar. Bu ise her trl metafizik d iincelerden uzak bulunmaktadr.
deoloji (Idologie)
deoloji, millet, snf, kast, meslek, mezhep, siyasi parti ve benzeri bir grubun karakte-
ristik fikir, inan ve dn tarzlarnn tmdr. Bu ideolojileri, ait olduklar gruplarn co-
rafya ve iklim durumlar , allm faaliyetleri ve kltrel ortamlar artlandrr ve tayin eder.
Bunlar tekelci olmad klar gibi akn da deildirler. Bu ynden ayn ulusa mensup fakat ayr
i g sahibi iki ki i ay ulusal ideolojiyi paylar ve kendi melekelerine ili kin ideolojilerde
birbirinden ayrlabilirler.
konoklast ( conoclastes)
Bunlara slm leminde putluranlar denir. Anlam putlann ( cones) krllmas dr. 8. yz
ylda meydana gelen bir h ristiyan mezhebi mensuplar azizlerin putlar krarlard. Maksat
lar azizlere tap nmay nlemekti. Zira bu gidi in eski paganln puta tapma sistemini yeniden
canlandrmaya yol aaca samhyordu. Bu hareket bir ok h ristiyan sanat eserlerini yok et-
mi ve 2. yzylda sona ermitir.
188
mam-1 Azam
Ebu Hanife Numan ibn Sabit-l Kfidir. slmdaki drt mezhep kurucular ndan biri-
sidir. Kalede do mu ve Badat'ta vefat etmi tir. Kurduu mezhebe hanefi mezhebi derler.
Islm hukukunun ilk kurucusu da yine kendisidir. Bu mezhep, Irak, Iran, Hindistan, Sind,
in Herat, Kbil, Mavera- nehir, Msr, Trkiye ve Balkanlarda yay lm tr. Bugnk msl-
manlarn yarsndan ou hanefidir.
Incil (Evangile)
Yunancada iyi haber anlammdadr. Ismn getirdi i haber daha sonra H ristiyanlarea u-
yulmakta olan Kitab n ad oldu. Esas Havarilerin a zdan aza anlattklar sz, hi-
kye ve hkmlerdir. Ilk yazld dil rmi dilidir. Incil drt kitab ihtiva eder. Hem Isibun
syledii hikmetler, meseller, apokaliptik szler ve H ristiyan inanc zerindeki bildiriler
hemde hann mucize ve vazleri burada yer alr. Is dininin inan ve retilerini kapsayan
bu kitap Isnm lmnden sonra derlenmi tir.
nka (ntas)
iskoltstik (Scholastique)
Orta an 12-14 c yzyllar aras nda Hristiyan Avrupada hkim olan bir d nce tar-
zdr. Bu akm Hristiyan Ortodokslu u ile Efltun ve daha ok Aristo sistemini ba datrma
amacm gder. Baka bir deyile, Efltun ve Aristodan al nan ilkeler kilise anlayma uygulan-
m ve bundan da Iskolastik ad n tayan felsefe, mantk ve teoloji do mutur.
spirthuna (Spiritisme)
llerin lmden sonrada var olmakta devam etti ine inanlan ruhlaryla, baz artlar
altnda haberle menin mmkn olduuna inanan gr ve bu maksatla yaplan denemelerdir.
Ispirtima dnen masa, otomatik yaz gibi vcutlanm ervahtan ileri gelen baz olaylarla urar.
Burada ruhlar, insanlarla ilgilenerek onlarla temasa gelmek isterler. Bu temaslar ya do -
189
rudan do ruya yahut gaypten haber almaya elveri li Medium denilen kimselerin arac -
l ile salamr.
stanbul Efendisi
16. yzyldan sonra stanbul kadsna verilen addr. Sonralar bunun yerine stanbul
kads nvan' konmu tur.
stefan
stihare )
zel bir amala riiyaya yatmakt r. Giriilecek bir iin hayrh olup olmayacan ryadan
anlamak iin abdest alp dua okuyarak uykuya yatmaktan ibaret eski bir adettir. Kelime ha-
yrdan gelir.
Jaina (Jainizm)
Yenen anlam ndadr. Hindistandaki Jaina, dinin felsefesine gre her devirde ortaya kan
kurtarc ve dzeltici gcn ad dr. Bu din Tannsz dinlerdendir. Abimsa yani canl yaratklara
kymamak lksne hakldrlar. Jainizm Budizme ok yak ndr.
Jansenizm (Jansnisme)
Cornlius Jansen tarafndan 17. yzyln bandan itibaren kurulmu bir mezheptir. Tann
iradesine teslimi art koan koyu bir katolikliktir. Bunlar o u zaman Jezvitlerle u ram-
lardr. Papahl makam kendilerini tasvip etmemi tir.
Jezvit (Jesuites)
slamiyetle fikri bir sava amak ve nutezileyi yola getirmek zere gnace De Loyola ( gna
tius) tarafndan 16. yzylda kurulmu bir tarikattr. Hristiyan tarikatlar aras nda en canl
ve misyoner olan dr.
Justinyen (Justinien)
Aa yukar 482-565 yllar arasnda yaam bir Bizans imparatorudur. Kilisenin kurul-
masna hukilk" imkanlar haz rlamtr. Monofizitlere kar iddetli hareket etmi tir
Komutanlar Blisaire ve Narses'in yard myla Vandallar ve ranl lar yenmi , kanun
lar toplatm ve Ayasofya camii i yaptrmtr.
Ka
Msrda lmden sonra insan gvdesinde kalan bir ruh prensibidir. Bunun iin mezarlara
Imzan ka'nn evi denilir.
Kabotaj (Cabotage)
Bir devletin k ylanndaki deniz ticaretinin, limanlar arasndaki ula trmann ve Balk
avnn kendi yurtt.larma ve zellikle kendi bayra n ta yan gemilere sakl tuttu u bir
imtiyazd r.
190
Kahin ve Kehnet (Oracle)
Gaybe ait haber verme iddias nda olan kimseye kahin ve bunun gsterdi i maharete de
kehnet (oracle) derler. Eski Yunan ve ilk a milletleride gelece e ilikin dikenli mes'eleler
Tanrlara sorulur ve al nan cevaplar ilgililere bildirilirdi. Eski Yunanda en nl kehnet
yeri Delf (Delphes) ehrindeki Apollon tap na idi. Romahlar imparatorluk devrinde s k
sk kehanette bulunurlard . Apollon tapna altndaki Cumes khinesi (Sibylle de Cumes)
ve Preneste'nin Fortune tap nanda olan kehnet yerleri ok tan nm merkezlerdi.
Kanon (Canon)
Genel olarak bir dinin kutsal kitaplar nn tmdr. Budizmde palikanon, Hristiyanlk-
ta eski ve yeni szle me byledir. o u zaman belirli bir dini kiilikle ilgili sz, hikye
ve buyruklar kitap halinde toplamr. Bazan da bu kanunlarda tabiat st bir nitelik gr-
lr. Vedalar tanrlarn eserleri veya onlarla birlikte yarat lm kutsal kitaplard r. Tevrat
Tannsal bir vahiydir. Kanon bir dini yabanc etkilere kar koruyan bir duvarda. slamda
ise kur'nda mevcut dnya ile ilgili hkmler bunun bir rne i saylabilir.
Kapitiihisyon (Capitulation)
Dou ve Yakn Dou memleketlerinin tek tarafl olarak Avrupa ve Amerika devletlerine
kar tandklar bir takm imtiyazlardr. Bu imtiyazlar bir devletin ba mszln anlatan
yasama, yarg ve yrtme erkelerini ba lad'ndan kapitlasyonu kabul eden Devletler hukuk
anlamnda tam ba msz bir devlet say lmazlar. Kapitlasyonlar adli, idari ve mali k smlara
ayrlrlar.
Katolik (Catholique)
Gerek anlam evrensel ve geneldir. Roma kilisesi kendisine bu pyeyi vermi tir. Bununla
gdlen ama, btn dnyada var olmas , btn gelenekleri korumas ve btn dini olaylar
kapsamasd .
Kantsky (Karl)
1875-1938 yllar arasmda yaam Avusturyal toplum felsefecisi ve devlet adamdr. Prag-
da domutur. Kendisi sosyalist olup Fr. Engels'in sekreteri olarak 1883-1917 y llar arasnda
Neue Zeit adl marksist dergiyi ynetmi ve kendisini Karl Marx' n yorumcusu olarak tamt-
mtr.
Marksn Ekonomik Teorisi (Karl Marx konomische Lehren), Toplumsal Devrim (Die
Soziale Revolution), Hristiyanhn Kayna (Ursprung des Christientums) belli ba l eserlerin-
dendir
191
Kavram ve Eylem (Notion et action)
Been davrara larda bir i safha vard r ki buna fikir, dnce, kavram, inan denir; i saf-
hann d grnne yerine gre fili, hareket eylem veya mel denir.
Kaat (Caste)
Irs ve i evlenme niteli i tayan bir toplum eklidir. Burada yeler ayn rk, ayn soy,
ayn meslek ve ayn bir dine mensupturlar. Ancak tabakala m toplumlarda kast sistemine
rastlanr. Bir ok toplumlarda e itli tabakala ma ekilleri kastlann kurulmas na yol aar.
yelik vasflar irsidir ve ba ka kastlarm yeleriyle evlenme yasak edilmi tir. o u zaman
bir kasti te kil eden fertler ancak tek bir meslek veya bu mesle e yakn baz meslekleri tuta-
bilirler.
Baz davran , mensek ve dini trenlerin yap lmas kastlardaki birlik ve beraberli i saklar.
Trklerde Do u ve Bat bilimlerine vakf byk bir bilgindir. Abdullah efendi ad nda bir
askerin Mustafa adl ocuudur. Bir taraftan ilim tahsil etmi bir taraftan da muhtelif memu-
riyetlerle Osmanl lkesinde bir ok yerleri gezmi tir. Son olarak stanbulda yerle erek
eserlerini tamamlam tr. Hicri 1067 ylnda lmtr. Eserleri iinde Ke fzznun
I sL I ;J..4.11 Cihannma, gibi de erlileri vardr.
Karizma (Charisme)
Yunanca serbeste ba lama anlam ndadr. Terim ilk nce Petrus taraf ndan incilde
kullanlmtr. Peygamber ve dini nderlerde var say lan olaan st yetenek ve kiisel zellik-
lerdir.
Kelm (TUologie)
Tannsal reti anlam ndadr Tanr ve onun Kainatla olan mnasebetlerinden bahseder.
Teoloji hazan ilahiyat kar l olarak btn din alan n kapsayacak derecede geni tutulur.
Bu terim bilimsel alanda bir dinin savunmas n salayan bir bilim daln gsterir
Kermet (Thaumaturgie)
Kermet vermek anlamnda olan kerem sznden gelir. Baz ermi (veli) insanlann gs-
terdikleri ve yaptklar olaan st olaylar ve yeteneklerdir.
Monofizit kiliselerden biridir. Patriyark skenderiyede oturur. Burada en eski rahip gele-
neklerine hala rastlan r. Dier Monofizit kiliseler s rasiyle Ermeni ve yakubi kiliseleridir.
Ilenen bir suun cezas n eit ve e deer bir zararla gidermek ve cn almakt r Burada
iki zararn e de erde olmas ve saldrgana verdirilen zarar suuyla orant l olmas esastr. Pa-
rolas, gze gz; di e di (oeil pour oeil, dent pour dent) dir.
Her trl ara ve gereleriyle sava ta ulusal ve yabanc ordularn hasta ve yaral lanna
bakmak, bunlar tedavi etmek; bar ta yangn, sel ve yer sars nts gibi musibetlere u rayan
Trk ve yabanclara yardm etmek zere kurulan ve devlete kendisine bir tak m imtiyazlar
tan nan bir demektir. e itli uluslar aras andlamalar sonunda Kzlay dernei uluslararas bir
nitelik almtr. Buna eskiler Hilali Ahmer Cemiyeti derlerdi. K zlay-1n i areti ak zemin
zerinde krmz aydr.
1.92
Kzl ha (Croix - Rouge)
Savata yaralanan ve hastalananlar iin koruma ve iyi etmekle ilgili bir tak m hkmler
koyan 22 A ustos 1864 tarihli Cenevre szle mesinden sonra bir ok Bat memleketlerde
kurulmu olan hayr derneklerine verilen add r.
Ortakla a inan ve trenleri olan ruhani bir nderin ki iliinde geleneksel birli in sembo-
ldr. Bu anlamda kilise sz, muhtelif toplumlarda kullan lr Hristiyanlkta Hz. hann kur-
mu olduu bir kurumdur. Ba kan Petrus'un halifesi saylan papad r. Daha genel ve ruhani
bir anlay a gre mminlerin meydana getirdikleri ruhani topluluktur. Buna Islmdo cem-
aat veya islam cemaat derler.
Klan (Clan)
Klik (Clique)
Amerikan Sosyologlanmn geni bir toplum iinde beliren kk bir gruba verdikleri add r.
Bu kk grubun yeleri kendilerini teki yelere e it sayar ve kar lkl yardmlarla ykml
olduklarna inamrlar.
Kolektivizm (Collectivisme)
Oratakla achk anlamndadr. Bireyciliin kartdr. Genel anlam ekonomi alannda ferdi
mlk ve zel te ebbsn skca smrland, kontrol edildii veya yok edildii bir te ki-
latlanmadr. Burada Devlet te ebbsleri zel te ebbslerin yerini alm tr Terim ayn zamanda
bir doktrini gsterir. Sendikalizm, Sosyalizm, marksizim ve Komnizm adlar altnda e itli
kolletivist fikirler devam edip gider.
1848 de Karl Marx tarafndan yaynlanan ve mensuplann birlemeye aran bir beyan-
n amedir.
Komnyon (Communion)
M. O. 551-479 yllar arasnda inde yaam bir din kurucusudur. e itli grevlerden sonra
retmenlii semi olup zellikle Eski in adetleriyle ilgili eserlere, iir ve mzi e nem vermi -
tir. Daha sonra bakan olmu , siyasi buhranlar yznden yurdunu terketmi tir. Amac, gelenein
Konkordato (Concordat)
Konkordato bir din ndri ile Devlet nderi arasmda yap lan anlamadr. Birinci Fran-
suya ile papa arasndaki anlama byle bir konkrdatod r.
274-337 puan srasnda yaayan Roma imparatorudur. 312 y lnda Hristiyanl impara-
torluun resmi dini olarak tammtr. lmnden bir sre nce Kiffienin de bakan olduunu
ileri srm ve bu ekilde bizantinizmin kurulmasma yol amtr.
Belli bir ferdi korudu u sylenen tabiat st bir varl ktr. zellikle kuzey Amerikada bir
ok yerli, kabilelerde koruyucu ruh, korunan ferdin d leri veya kalp gzleri arachyl varlk
ve faaliyetlerini belli ederler.
Kozmogoni (Cosmogonie)
Ksennfanes (Xnophanes)
Buna dostlar derne ide derler. 1648 ylndan beri Ingilterede ortaya kan bir mistik cere-
yan olup bugn Amerikada nemli bir rol oynar.
Bu mezhebe gre her insann iinde tannsal bir nur parlamaktad r. Her insan Tannun
oludur. samn mistik varl btn insanl kapsamaktadr. badette Tannya skftle teves-
cch edilmektedir. Ban severlikleri dolay syla kuveykirler askere gitmezler. Sava ta ac duyan-
lara her trl maddi ve manevi yard mda bulunurlar.
Ku Kulx-klan
Amerikada Zencilerle u ramak zere kurulmu olan dini ve siyasi nitelikte gizli bir der-
nektir.
Kulturkreis
Bir kltrn yayld yer anlamndadr.
Kurtulu Dinleri
Her dinde kurtulu anlam vardr. nk her din insan bu dnyadan aynp Tannsal bir
geree yneltmek ister. Kurtulu anlam eitli ekillerde grlr. hsam bu dnyamn ac-
lanndan tan bir sknete gtrmek istiyen Upani at mistii, Hinduizm, Janizm bu eit-
194
lerdendir. iranda Zerd t dininin baka unsurlarla kar masndan sonra ortaya kan din sis-
temleri zellikle Manieizm, btn gnostik akmlar, hellenistik sr dinleri bu kavramdad rlar.
Ihristiyanhkta sann lmne inan bu kurtulu kavrairnyla ilgilidir.
Kut ve Alt n k
Sosyologlann Mana dedii eye eski Trkler Kut derlerdi. Kut yayg n bir kutsalhktr.
Hangi eyin zerine konarsa onu kutsal kilar : Kutlu da gibi.
Eski"Trkler kutu, gkten inen bir nur stfmu, bir alt n k olarak tasarlarlard . Bu alt n
k hangi insana, hangi 'hayvant, hangi eye dokunursa onu kutlu kflard . Trklerin bir tabii
ak gecesi vard ki o gece bu nur stunu neye dokunursa onu gebe b rakrd (Z. Gkalp)
Bilinen btn dini inanlar eya ve eylemeleri ikiye aynarlar. Bu blmler kutsal ve kut-
sal d olarak anlat lr. Kutsal eyler szyle yalnzca Tanr veya ruh denilen ki isel varliklar
deil, bir kaya, bir a a, bir kaynak, bir ak l ta , bir tahta paras , bir ev veya herhangi bir
ey UUlalabilir. Bir din- treni niteliini tayan eylemler, szler ve dua formlleri de kutsal
olabilir.
Klliye ;Lis"
Cami, medrese, trbe, hamam ve imaret (a evi) ten kurulmu bir btndr. Genel olarak
arap memleketlerja de fakltenin ad dr. 441 2,15 (Edebiyat Fakltesi) 4 z.1.5"
(Hukuk Fakltesi) (.1 0lJ.5" (Ilahiyat Fakltesi) niversite kar l Ise camia'clr.
(Cami'l-Ezhar gibi).
Amerikan ve Ispanyol edebiyatncla medeniyet kar h olan Civilisation ile kltr aras
daki snr iyice belirtilmemItir. ,
Terim, Ingilizcede Cultural lag ve Ispanyolcada Demora Cultural deyimleri kar hdr.
Trkeye kltr gerilemesi, kltrn gecikme veya geri kalmas diye evrilebilir.
Maddi ve teknik uygarhkla maddi olmayan, manevi ve ruhi uygarlk arasnda gelime
ritminde ortaya kan bir farkur. Medeniyet veya kltrn geri kalmas hzl bir ekilde ends-
trileen toplumlarda sk sk rastlanan bir durumdur. Burada sanayile me o kadar byk bir
hzla geliir ki aile, okul, devlet, din gibi, kurumlar ekonomik te kilatn yeni tipine ayak uydur:
a az bir duruma d er. Bu kurumlarn yapmaya gayret ettikleri grevler art k yeni ihtiya-m
lar karlayamazlar.
Bu terim iki veya daha ok grubun devambea ve do rudan doruya temasa geldikleri zaman
medeniyetlerinde ortaya kan deiiklii gsterir. Bu trl temaslar, genel olarak, maddi ve
gayn Maddi elemanlarn bir toplumdan tekine aktard :hanm yol aar. Bu aktarmadan nce
baz elemanlarn kabul ve bazIanmn da reddini gerektiren bir seim yap lr. ou zaman da ka-
bul edilen elemanlar tadile u ram olurlar. Temsilcilerinin sk sk temaslar sonunda bir veya bir
ka medeniyetin ziild grlr. Bu zlme ve erime toplumsal rgtn y klmasyla
195
birlikte olur. Yeni bir birle me ve kaynama meydana karki buda daha nceki kurum ve kurul-
ularn tamamen veya k smen silinmesini gerektirebilir. Eskilerde mevcut baz elemanlar yeni-
lere geer. Kltrle me srelerinin temas halindeki medeniyetlerede insan dayana n tekil
eden fertler zerine de etki yapaca aikrdr Bu de imelere hedef olan fertlerin ki iliklerin
deki deimelere ilikin olan ksm iin temsil (ziimseme-asimilation) terimi tercihe de er.
Ktb-i Sitte L g)
En tannm hadis kitaplar ktiib-i Sitte ad verilen alt kitaptr. Bu alt kitabn da ieri-
sinde en nemlisi veya giivenileni Muhammed Ibn smail El Buhrinin yazd Sahihi Buhari'
dir. Dier kitaplar s rasyla Mslm, Ebu-Davud, Nesel, Tirmiii ve Ibn Maceninkilerdir.
Lamaizm (Lamaisme)
Budizmin Tibette gelien bir koludur. Aslnda koyu bir teokrasi rne idir. Burada din kural-
lar dnya ilerine uygulanmakta ve onlar ynetmektedir. Tabii bir aymnla ma sonunda
lamaizmin din i lerini, btn sistemin nderi olan Dalay Lama (Dalai Lama), dnya i lerinide
Panen Lama yrtmektedir.
Litrji (Liturgie)
Tapnmada izlenen sra ve dzene hristiyanlarca verilen add r. Litrjide dinin efsane ve
inanlar temsil edilir. Eski ark dinlerinde de litrjiler vard . Bugn zellikle bu terim kilisenin
tapnma dzeni iin kullamhr Bu dzen nc yzy ldan beri bugnk eklini almaya
balamtr.
Locke (John)
Hobbes'da iptidai bir szle me toplumun temeli saylmakta ve Leviathan diye adlandr-
lan hkmdarda zorbahk vasf kabul edilmektedir. Halbuki Locke'da szle me daha makul
seviyeye getirilmi tir. Insanlar anlaamadklarmdan aralarndan birini seip onunla szle me yap-
nu ve ona baz ilerin ynetimini b rakmlarchr. Seilen bu kimse Hobbes'un Leviathan' gibi
kudreti temsil eden bir hkmdar de il, onlar gzelce yneten ve temsil eden bir nderdir.
Burada hkmdar g sahibi olmaktan ziyade uyru rm iyiliini dnen bir yneticidir.
o yalnz szleme koul ve gereklerine gre devleti ynetir.
Logos
Kelm, tanrsal akl anlammdadr. Heraklite gre tanr sal logos dnyann yaratk ve
dzenlenmesinde en nemli yeri alm tr. Gnostik sistemlerde ba msz bir kiilik (hypostase)
haline gelir. Tanr ile dnya arasnda araclk yapan kuvvet odur. Hristiyanhkta Isa ezeli logos
ile birletirilmitir.
Kurtulu sava larnn baar ile sonulanmas zerine 1914-1918 Birinci Dnya
Sava na katlan Devletlerle Trkiye aras nda svirenin Lozan ehrinde imzalanan anla madr.
Bu andlama ile Trkiyenin tam ba mszl tannm, ulusal sn rlar belli olmu, kapitlas-
yonlar kalkm ve Bar imzalayan Devletlerin Trkiyedeki kuvvetleri geri ekilmi tir.
Lucien
Bugnk Urfa ilinin Frat suyu zerinde bulunan Samsat kasabas nda domutur. 125-
192 yllan arasnda yaad sanlmaktadr. Birok gezilerden sonra bir aral k Antakyada avuk-
atlk yapm ve sonra Atinaya yerle mitir. 82 kadar eseri vard r. Bunlar arasnda ller diya-
lou, Tarihin yazlmas usul gibi eserleri byk zek ve zeyreklik rnekleridir. Lucien Yunan
yazarlarnn en nemlilerinden sayhr.
196
Lutber (Martm)
1483-1548 yllarnda yaam bir Alman din adamdr. Sistemine Luth6ranisme derler.
Papa ile yapt arpma ve atma sonunda gerek dini ve gerekse toplumsal bir renk ta yan
bir takm yenilikleri gerekle tirmitir. Dini mahiyette olmak zere papazlarm bekir kalmas
fikrini red etmi, Panama nfuzunu tammam, arefata inanmay ve azizlere ibadeti reddet-
mi, manastrlarda yaplan nezirlere (les veeux monastiques) muhalefet etmi tir. Bu dini
griilerinden dolay papa kendisini agoroz etmitir. toplumsal ynden de baz yeni gr-
leri vardr. Ezcmle bir kimsenin mensup bulundu u rtbede kalmas n, ailenin devlet dzeninin
den esash bir riiklin olduunu, devletin bile byk apta bir aile say lacan, Devlet iinde Hris
tiyan hkmdarlarm t pk bir aile babasnn ocuklarm kollamas gibi uyrugunu kollamas gere-
gini ileri srmtr. Ba lca eserleri unlardr: Kitab Mukaddesin tercme ve yorumu, Babil
Esareti, Alman ilmhali Kendisi esas itibarile Skolastik, ve Mistiklik zerindeki ara; t rmala-
rndan baka Saint Agustin'i derinden derine etd etmi ti.
1469-1527 tarihleri aras nda ya am bir Italyan yazandr. Gen denecek bir
yata Floransada devlet hizmetine gemi , gerek ieride de gerek d arda devlet hizmeti gr-
mtr. Yabanc lkelerde hizmet grmesi onun tecrbelerini artt rmtr. Bir mddet sonra
gzden derek pheli kiilerden saylarak, hapse de atlm olan yazar bu hareketsizli i
srasnda kendisini dnyada nl klan Hkmdar adl kitabn yazmtr. Devletin kurulu
ve k ile hkmet ekilleri balca konusu oldu. Bir aral k Mediilere yakla arak hareket-
sizlikten kurtuldu isede bu ok srmedi ve yine pheli saylarak siyasi hayattan uzakla t-
rld az sonra da ld. Fikirleri yanl yorumlanan yazar gerekte byk bir yurtsever, realist
bir dnr ve drst bir devlet memurudur. Zira devlet i lerine fakir girmi ve oradan parasz
ayrdmtr.
Mabayana
1884-1942 yllar arasnda ya am polonyadan gelme bir ingiliz atropoloji bilginidir. Londra
niversitesinde profesrlk etmi ; geici olarak Amerikan niversitelerinde bulunmu tur.
Yeni-gine, Melanezya, Afrika, Amerika Birle ik Devletleri ve Meksikada bilimsel geziler
yapmt r. Trobriand adalarnda yerliler zerndeki incelemeleri kendisine antropolojide
Morgan, Boas, ve Radelife-Brown'a yak n bir durum salamtr. Antropoloji, sosyoloji, dinler
tarihi ve psikolojiyi ilgilendiren eserler yazm tr.
Malthus Insanlarn geometrik dizi, besin ve az kklann ise aritmetik izi ile o almakta
olduunu ve bu ynden zamanla azm insanlar geindiremeyece ini ileri srmtr. Buna
benzer ktmser bir fikri ok daha nce islm d nr Maarri ortaya atm tr: Maarri
(Babamn beni dnyada getirmekle i ledii cinayeti ben ilemedim) diyordu.
197
. ,
Mmelek (Patrimoine)
Bir kiinin hukuki bir btnlk meydana getirmek zere sahip olabilece i para ile l-
lebilen mal, hak ve borlar nn tamamdr. Bu deyim bazen zel bir niteli i olan bir takm
mallar gstermek iin de kullan lr O vakit bir trl zel mmelek kasdolunur.
Konuulan dilde bir kimsenin var yo u anlammdadr.
Mana (Mana)
Mana polinezya dilinden alnmtr Eski Trkler buna kut derlerdi. Gkten inen bir nur
stunu, bir altn-k eklinde tasarlanmt. Kut herhangi bir insan veya hayvana dokunursa
onu gebe brakrd. (Bk. Z. Gkalp, T. M. Tarihi).
216-275 yllar arasnda ya am soylu bir part. oludur. Babilde domu, Zerdt
ve gnostik unsurlar birletirmek suretiyle yeni bir din sistemi kurma a ahmtr. Sistemin-
de hem Zerd t hemde Buda ve sa rol oynamaktad r. Mani al kan misyonerleri arac lyla
sistemini Trkistana kadar yaym tr. Mani, Zerdt moganlarmn (rahiplerininin) ihbar ze-
rine tevkif edilmi ve Behram tarafndan derisi yzdriilerek ldrlm tr. Kurduu sisteme
Manieizm veya Manikeizm derlerki anlam mani dinidir.
Manu
Manu Vedalara ve Ilinduizme gre dnyan n yaradlndan sonra ilk olarak kurban sunan
insandr. Bir Tufan s rasnda balk eklinde dnyaya gelmi olan Vinu tarafndan kurtanlm-
tr. Manu'mn olduu sanlan eser, Brahmanlann grev, hukuk ve ahliik ndan bilgi veren ve
M. . kinci yzyl ile M S. kinci yzyl arasnda yazlm olan bir hukuk kitabdr. Buna Mann
kanunlan derler.
Bir Italyan co rafyacsdr. Moolistan ve Orta Asyay dolam, Sumatradan geri dnm -
tr. Gezi notlar (Le Livre de Marco polo) de erli bir belgedir.
Maruni (Maronites)
1818-1883 yllar arasnda yaam bir alman sosyologudur, zellikle Hegel'in etkisi alt n-
da kalan Karl Marx, tarihin meteryalist anlay ad verilen teorisini geli tirmitir. Bu anlaya
gre iktisadi artlar toplumun st yapsn yani medeniyet eklini tayin etmektedir. Marx mevcut
iktisadi te kilat karsnda radikal ve devrimci bir tutum tak nn ve proleterya ihtila m vm-
tr.
D
Marx tarafndan kurulan doktirine marksizm ad verilir. Gnmzde bu terim o u zaman,
yersiz olarak Sovyet ve peyklerindeki komnizmin toplum sistemini ve ideolojisini gstermek
zere kullanlr.
198
Maunier (Rene)
1887-1946 yllar arasnda yaam bir fransz sosyologudur. nce Lille Hukuk Fakltesi
sonra Kahire Hukuk Mektebi ve Cezayir hukuk Fakltesi ve en sonrada Paris Hukuk Fakltesi
ve Smrge okulunda profesrlk etmi tir. Hukuk Sosyoloji ve Etnoloji ettleri koleksiyonunu
kurmu ve Etnografya ve popler gelenekler dergisini ynetmi tir. Gabriel Tarde ve Emile
Durkheim'n etkisi altnda kalmtr. Sosyolojiye giri (ntroduction la Sociologie, 1929), Top
lumsal Gruplar zerinde Deneme (Essai sur les groupements sociaux, 1929), Smrge Sosyolo-
jisi (Sociologie Coloniale, 3v., 1932-36)., Sosyoloji kitab nn zeti (Precis d'un traite de Sociolo-
gie L943) belli bal eserleri aras ndadr.
Ahmet Cevdet Pa ann bakanlnda toplanan bir kurul tarafndan yaplan Trk Medeni
kanunnuna verilen addr. Bu kanun Tanzimattan sonra karlan en nemli bir yasama bel
gesidir. Aslnda 1851 maddeyi ihtiva edip 99 maddelik bir ba lang ve e itli kitaplar iine
alr. svire Medeni kanunundan al nan irridiki Medeni Kanunumuzdan nce bu kanun
hkmleri uygulanmakta idi.
Yenieri devrinde alnan mzik takm olup davul, nekkare, zil, zurna ve borulardan
meydana gelir. Bu alg, saysna gre bunlara yedi katl, sekiz katl denirdi
Cumhuriyet devrinde Eski gelenekkri anmak ve trenlere kat lmak zere yeniden canlan-
drlan bu takm, bugn bir ok trenlerde yer almaktad r.
Melektt Fazla ve Melekt Rediye (Facultee apprcies et F. Dpeciantes)
Melekat; Meleke'mn o uludur. Anlam ahklk, yordam, yetidir. Eskilere gre iki .
trl meleklit vardr. 1) Melekat Fazl (Erdemli alkliklar), sehavet (cmertlik), ecaat
(yiitlik), iffet (namusluluk) ve adalettir. 2) Melektit Reddiye (kt alklklar) sekizdir ve
unlardr: Haset (kskanlk), Buz (kin), Buhl (cimrilik), Hrs (sonsuz istek), kizb (yalanc hk),
Gazap (fke), kibir (kendini herkesten stn tutma), ve hayas zlktr.
Tanr lkesi olan ruhani fleme denir. Btn varlklar iine alr melekft lemi ile
Tanrsal lke olan cennet kasdolunur. Bunun kar t lem mlk lemidir. Maliki mlk ve
melek't deyimiyle dnya ve br dnyan n maliki olan Ulu Tanr anlatlr.
hann anas ve sylentilere gre marangoz yusufun e i ve baka ocuklarn da annesi di.
Memleketimizde Meryem ana kilisesi bugn seluk ilesi yak nlarnda ve Efesten bir ka kilo-
metre tededir. Buras son zamanlarda Papal ka h ristiyanlarm ha yeri olarak kararla trd-
mtr. Kilisede ifah bir su bulunmaktad r. Sylendiine gre bir ok hristiyanlar burada
ifa bulup menleketlerine dnmektedirler.
islrni gr lere gre Meryem ana sayg deer bir kiiliktir. Kuranda bir su re buna tahsis
edilmitir.
Mesih (Messie)
Hristonun yunanca addr. Ya srerek kutsanm kii demektir. Dnyan n sonunda kral
olacaktr. Yaludilikte Davudun neslinden gelen bir Mesih beklenmekte idi. Bugn bile yahudi
felsefesinde Mesihin gelmesi zerinde durulur. Tannsal egemenli i getiren ve orada mucize gs-
teren bir kral olarak almmaktadr.
199
Mesiyanizm (Messianisme)
Bir yahudi inanc dr. Bu inanca gre Tanr mn tesbit ettii bir zamanda Davudun neslin-
den gelen bir Mesih, srafii yabanc boyunduruundan kurtararak yahudileri Filistine gtrecek
ve orada ba kenti Kuds olmak zere lksel bir k rallk kuracaktr. Bu kralhk din arklmn
ve toplumsal adaletin modeli olacakt r. e itli arahklarda bir ok kismeler beklenen Mesih olduk-
larn ileri srm lerdi. Bunlardan ikisi ok nldr: Biri 135 y lnda Romahlara kar mitsiz
olarak ayaklanm olan Bar- Cocheba; tekisi, Sabatay Zevi (17. yzyl) dr. David Alroy da
nemlidir. Mesiyanizmin midi nihayet ilk Siyonistlerin arzu ve faaliyetlerine ba land. Fakat
ada Siyonistlikte sosyalistler ve bazan zgr-d nrler gn getike daha byk bir rol
oynar gibidir. Bunlar kiisel bir Mesihin gelmesine pek mit ba lamakszn dikkatlerini
btn yahudilerin snabilece i bir Modern Devlet Kurmaya harcamaktad rlar. Reform
yapm veya liberal Kalm olan yahudiler dahi Mesiyanizm retisini reddederler.
Metodistler (Methodistes)
173 ylnda Oxford'da ya ayan John Wesley'in nderli inde ilk nce kilise snrlar iinde
kalan sonra bu s nrlar aan bir akmdr. 1760 ylnda Amerikaya giden metodistler zellikle
insann gerek i tecrbesine de er veriyorlar. Bu sbjektif tecrbe olmaks zsn resmi kilisenin
nemi kalmaz. Iyimser bir dnya gr tayan metodist ak m hem Avrupa ve hem de Ame-
rikada olduka kuvvetlidir
Mezmurlar (Psaumes)
Eski szle menin tannm bir kitabdr. 150 kadar lahi ve dini iirleri kapsayan Mezmur
be blmdr. Buna Zebur da denir.
Mistisizm (Mysticisme)
Ruhun akla tanrya balanmas halidirki, bazan vecit ve vahilerle kendinibelli eder. slam-
da Tasavvuf ve tanr bilgisi (;u! ..i.)..) bu anlamda kullan lmaktadr.
Mitos ( Mythos)
Modernizan
Katolik dininde geen yzy ln ortas ndan beri gelien ve onu a da kltrle ba datr-
maya alan bir fikir akmdr
slam leminde buna benzer bir hareket yer almaktad r. Son zamanlarda Cemalettin-i-
Efgani, Muhammed Abdo, Muhammed Ikbal ve Ziya Gkalp n almalar islam dinini modern-
letirme ynnde byk ad m saylabilir.
Monofizit (Monophysite)
Anlam tek tabiatt . 5. ve 6. yzyllarda Hz. barm ayn zamanda hem insan hem tann
olan tek bir tabiat olduunu ileri sren hristiyanlard r Bunlarn muhalifi olan Ortodokslar
200
ise Hristonun birbirinden ayr ve her ikiside mkemmel olan IKI AYRI TAB ATI olduunu
savunurlar. Ortodokslar doktrini Halkedonya konsilinde kabul edilmi tir Yakn douda
Monofizit kilisesi vard r: I Yakubi kilisesi (Eglise Jacobite), 2 K bti kilisesi (Eglise
copte) 3 Ermeni kilisesi (Eglise Arm&nenne).
Rousseau toplumu, szle meden domu , yapma bir kurulu diye vasflanut. Buna
karlk Montesquieu toplumun gerek bir varl k olduunu ve eyenn tabiatndan kan zaruri
mnasebetlerin bir ifadesi olan kanunlar n bunu ynetti ini ileri srmtr.
Montesquieu Kanunlarn ruhu (Esprit des Lois) adl kitabnda kanunlar tabiat eyadan
kan zaruri mnasebetler diye tan mlar Montesquieu milletlerin e itli kurumlanyla hayat
artlar ve iklimleri arasndaki mstakar mnasebetler kurmak niyetindedir. Bylece bir ok
karlatrmalar yapmtr. Siyasi iktidar hakknda ok enteresan fikirleri vard r. Mesel yazar
Monarinin yksek snflarda mevcut olan eref hislerine, Cumhuriyetin fzilete, istibdad n
ise korkuya dayandn ifade etmi ve bugn bile bir ok yerlerde uygulanan erklerin ayrm
(SCparation des pouvoirs) pensibi diye adland rlan siyasi forml ileri srlm tr. Bu formle
gre bir devlette mevcut yrtme, yasama ve yarg lama erkeleri biri birinden ayr
olmandrki denge kurulabilsin Bu fikirleri ile Montesquieu bir tarih felsefecisi durumundad r.
Mukayeselerinde ok kez canl tablolarla kar mza kar Mesel mslmanh bir scak mem-
leketler dini olarak vas flandnr ve iki yasan bunun tabii bir neticesi sayar. H ris-
tiyanlm ise souk memleketler dini olarak bu yasaklar yapmad yolunda fikirler ortaya
atar. Montesquieu'nun konumuzu ilgilendiren yn toplumu yapma de il, tabii ve zaruri
bir varlk saymas ve kanunlar tabiat e yadan kan zaruri mnasebetler diye tammlamas dr.
Mormonlar (Mormons)
1830 ylnda Joseph Smith tarafndan Birle ik Amerikada kurulmu bir mezheptir. Brig-
ham Young kurucunun halifesi olmu tur. 1847 ylnda Mormonlar Utah tuzlu gl kysnda bir
devlet kurdular 1887 y lnda kan bir kanun bunlardaki ok kad nla evlenme adetini yasak
etmitir.
Muhtariyet (Autonomie)
Yeni Trkede buna zerklik denir. Bir toplumun veya tzel ki ilerin kendilerini yneten
kurallarn tamamn veya bir ksmn dorudan do ruya tesbit edebilmek veya Devlete konu-
lan tzk ve hukuk kurallar mn izdii smrlar iinde hareket etmek zgrl dr. Muhtariyet
mutlak olduu zaman ba mszln olumlu bir tezahr say lr. Mutlak Muhtariyet, aa yukar
egemenlik demektir. Muhtariyet e itli ynetim, yasama ve mali ve iktisadi konularda yer al r.
Trk niversite ve faklteleri bilim ve ynetim zerkli in sahiptir .
Muhammed Abdo:
201
tiyle islmiyetin slah 2) Halkn haklarn tanmak 3) slamda olumlu bilimleri yerle tirmek 4)
Islamn esas umdelerini feda etmeden bat medeniyetini iten benimsemek ve bu iki alemi
birletirmek 5) Mezhepilik ve taklitili in kaldrlmas 6) ttihat kapsnn serbest braklmas
7) Kur'n ve snnete dayanan bir icma' n uygulanmas 8) Fakihkrin eytani kurnazhklanyla Evli-
yanl' kerametlerinin ve di er bid'atlann reddi. 9) Fikhin eskimi usullerinin yeni ve geli meye
elverili bir ekilde deitirilmesi 10) Zaman ve zaruret gerektirdi inde genel menfaatm naslara
tercihi 11) Do ru anlald taktirde ilimle dinin ihtilafa d miyece i 12) Vahyin peygamber-
lere z bir sezgi olduu 13) Din, ahlak ilkelerini yerletirmek amacn gder; Bu ynden dinin ay-
dnlardan daha ok yulara hitap etti i 14) Kur'nn mahluk olduu
Abdo islamn kaplama Bat ya amak abas m gstermitir. Bu ynden islam yenile-
ticilerinin en nemlilerinden biri saylr. Bilim ve uygarlk yoluyla tslamiyet ve hristiyanlk
ve kitablvesair erli balca .eserleri arasmdad r.
Musa Carullah:
1875-1949 yllar arasnda ya am bir islam aydmdr. Azak kalesinde do mutur. Tahsil.
ini ksmen Rusyada yapmakla beraber slami bilimleri Buharada renmitir. Srasyla stanbul,
Msr, Hindistan ve Hicaz dolam ; daha sonra Rusyaya dnm isede Bolevikliin patlak
vermesi zerine takibata u ramtr. Ayrca Kagar, Afganistan, Hindistan Japonya'da
eitli sebeplerle bulunmu Son olarak Trk uyruklu una girerek stanbula ve oradan da
Msra gidip Kahirede lm tr.
Grleri arasmda din ve bilimin ba daabilecei ve birinin bulunmad yerde tekinin
ksr kalaca ve bilimde at ba gitmeyen dinin hurafe ve dar enberler iinde bo ulup kalaca
yolundaki dnceleri nettlidir. itihat kap snn kapanmasm do ru bulmaz; nk itihat
kapsnn kapanmas, akla ve bilime dayanan derin d nmeyi yasak etmek anlammdad r ki
bu da islamn ruhuna aykrdr.
Ona gre gerili in sebepleri, tefsirci, kelmn, fakih ve tasavvufculann belli ve s nrl zaman
iin geerlii olmas gereken yarg lar btn zamanlar iin geer saymak istemeleridir. Bunun
tabii bir sonuncu olarak, hayat ileride fakilder ise geride kalm lardr. Bylece din, sava
alan olmu ve adeta ak l ve ada yaayn dman, gereklerin kart ,dervilerin klavuzu,
tembellik ve uyuukluun dostu; mutluluk ve ilerleme yolunun en gl bir nleyicisi gibi
alnmtr. slamda kolayla trnz, gletirmeyiniz; mjdeleyiniz, so utmayuuz yolundaki
peygamberin buyru u Musa carullahta esas tutulmu tu. slam Milletlerine arzolunan dini
edebi, itimai ve siyasi meseleler. ailede kad n, islmda banka ry,, v L.; j.;y1 gibi daha bir.
ok ilgi ekici eserleri vardr.
Mutezile (Mo'tazilites)
8. inci yzylda Vasil bni Ata tarafndan Basrada kurulmu bir islam mezhebidir. Mute
zile Tanr mn sonsuz adaletine inann kur'ann gayn. mahluk (incree) ve ezeli nitelikte oldu-
unu tanmaz. Mutezile insann iyilik veya fenalk etmekte tam zgrl n ve bunun
sonunda mk(ifat veya mcazat greceklerini savunur. Mensuplar kendilerine islamn zgr
dnrleri (Libre-penseurs de ]' slam) ad verilirler. Fakat bunlar mari derecede ilkelerine ba l
kimselerdir. Sonunda ran' illeriyie birle milerdir.
Kaderi inkar eden Mutezile kul ettiklerinin yarat csdr der. Tann= s fatlan konusunda
snnet ehlinden ayrlr. Kaderiye bunun kollanndan biridir.
Miiller: (Max)
1823-1900 yllar arasnda yaam alman soylu bir ingiliz oriyantalistidir. Dounun kutsal
kitaplar (Sacred Books of East) adl bir dergi yaynlamtr. Din tarihi konusundaki eserlerinde
geni bir hogrrlk gze arpar. ilkel dinlerden Naturizm sstemini en yetkili bir kalemle
aklamtr.
202
Mt'a veya nikah mt'a:
Baz islam memleketlerinde geici nikahlar iin uygulanmakta olan bir sistemdir. Asil
anlam yararlanmak zere evlenmedir.
Anlam korkutucu srdr. Rudolf Otto'nun kulland terimler arasnda tanr= celill tara-
fdr.
/ Nestur, 428-431 yllar arasnda Istanbul ba papazli yapm bir rahiptir. Iskenderiye
ilahiyatlar Hz. - Ismim Tanrhuu iddia ederken Nestorius onun insanl k niteli i zerinde
durmutur. NesturiBe gre sadaki insani ve tannsal nitelikler kar ve kocann evlenmede
birlemesiyle aklanm olabilir: Birbirinden ayr olan iki 'tabiat veya iki kiilik tek bir vcut
meydana getirmek zere birle mitir. Nestur, 450 yhnda Romada toplanm olan bir konsil
tarafndan mahkum edilmi ve bu karar Efez ve Halkedonya konsillerince onaylannu tr.
Bir sre bir manastrda hapsedildikten sonra buradan kaarak Arabistana ve M sra gitmi
ve orada lmtr. Nesturi mezhebi Ko ulmu olduu Roma Imparatorluu dnda devam
etmitir. Nesturiler Islam Halifelerinin msamahal egemenlii altnda gelierek Arabistan,
Suriye ve Filistinde h zl ilerlemeler yapm tr. 16. yzylda bu nezhepte bir ayrlma hareketi
olmutur. Bir ksm katolik bayran ekerek Kaldeler adyla devam etmi ; teki grup ise
Krdistanda yerle erek eski geleneklerine sad k kalmlardr. Bu son grubun Patrikine Simon
denir. Rahiplerin bir k s m evlenebilir (Pretres) bir ksm (Evacques) bekar kalmaya mecburdur.
Neo-platonizm
Eski szle meye ilikin iirle dolu bir a k . macerasdr. Ak ile mauk arasndaki ak yahu-
dilikte srail ile Allah arasmdaki milhasebetin bir sembol olarak yorumlanmaktadur H risti-
yanlk bu ak sa ile kilisesi arasndaki sk mnasebetin bir sembol saynu t. Sonrada bu
hikaye tek kalbin Tanrya kar duyduu ak ve zlemin bir sembol saynnu tr.
Nirvana.
Budiznde en yksek rtbedir. Sonsuz ve acisiz bir huzuru ifade eder. Kozmoloji ynnden
insann artk doum zincirlemesinden kurtulmu olmasdr. Metafizik bakmdan en yksek
deer ve anlatlmaz bir mutluluktur. Budist kollar bu kavram zerinde e itli yorumlar yap-
mlardr. Bir ksm bunu soyut olarak ald halde tekiler somut olarak bununla cennetin
kasdedildiini ileri srerler.
Non-Konformist (Non-Conforniste)
Numinos (Numen)
Rudolf Otto'nun Tannlk anlamnda numen diye ortaya att bir kavramdr. Kutsal ve
mutlak olan vasflandrr
203
O
Oppenheimer (Franz)
1863-1943 yllar arasnda yaam bir alman iktisats ve sosyolo udur. Berlinde do mu-
tur. lkin Doktor oldu u halde sonralar toplum mes'eleleri ile ilgilenmi tir. Tezini 1909, yl-
nda savunarak Berlin niversitesinde Sosyoloji Profesr olmu tur. Yazara gre Sosyoloji,
insan toplumunun evrensel bilimidir
Devlet (Der Staat), Toplumsal Soru ve Sosyalizm (Soziale Frage und der Sozialismus), Kapi
talizm, komnizm ve bilimsel sosyalizm (Kapitalismus, Komunismus und Wissenschaftlicher
Sozialismus), Sosyoloji sistemi (System der Soziologie),Gnn Sosyolojisi (Soziologie von Heute,
1932) yazarn belli bal eserleridir.
Orfizm (Orphisme)
Eski yunanistanda tsadan nce 6. yzy lda ortaya kan bir sr dinidir. Kurucusu "Orfe
(Orphe) dir. Adi sua benzer bir doktrini vard r. Bu dine gre insan yarachli ta sulu ve kt-
dr. Dnyada i ledii eylemlere gre bir ok tecrbelerden getikten sonra gksel yurduna
(semavi vatanna) dnebilir. Orfizmle ilgili efsane yle zetlenebilir:
Orfe glizelce Lyr almasuu bilir. Okadar ki Vah i hayvanlar, hatta a alar ve rmaklar
onun mziini dinlemekten kendilerini alamazlarm . Kendisi Argonot (Argo gemisiyle Hele'den
Altun yn almaya giden kahramanlar) idi. E i Eurydice bir ylan srmas sonunda lm t.
Cehennemkr Tanrm Hades'e giderek sanat sayesinde oradakilerin kalbini yumu atm ve
dnte geriye bakmamak artiyle sevgilisi Eurydice'in arkas na taklarak cehennemden k-
masna msaade edilmi ti. Fakat Orfe e inin kendisini izlediinden emin olmak iin arkas na
bir gz atmca Euryce nide bir glge oluverdi. Bunun zerine Orfe znt iinde tek ba na
dnyaya dnd; Iki ve kadnlarla ilgilenmeme e karar vermi olduundan Baks rahipleri
(Bacchantes) tarafndan paraland Son efsanelere gre Orfe, bilgi edinmek isteyen bir seyyah,
bir hakim, bir byc, bir nneccim veya bir uygarl k misyoneri gibi tasarlanmaktadr.
Fakat dindar yunanllar onun en yce rolunu br dnya yolculu unda ve cehennemden
sa salim dnnde grmektedirler. Orfe efsanesi, Trakya Tanr m Dionysos Zagreus efsane
siyle kantnlmaktadr. Bu son Tanr Zeus'n o lu idi. Devler (Titanlar) onu paralay p
yuttuklanndan Zeus fkelenmi ve devleri ridnmlarla yakmtr. Devlerin kllerinden insan
rk meydana gelmitir. Bylece insan rk Zeus'ten gelen tannsal bir unsura millik bulunmaktad r.
Orfistler bu efaaneden yaralanarak insan n yan-tanr yar-insan olan mahiyetini aklarlar.
Bir dindarm veya kurtulu a varmak isteyen bir kimsenin amac dnya ile ilgili unsurlarndan
uzakla mak ve ruhani unsuru gelitirmektir. O kadarki hayat ark duracak ve insan Tann ile
birleecektir. ok arzu edilen bu amaca varmak iin orfistler, bir zht takva hayat srer, etli
besin yemezler; arab yalmzca kutsallama arac olarak kullan rlar, vcutlarn her trl kir-
lilikten uzak tutarlar ve yalnzca beyaz elbise giyerler.
Orfistler dinin gereklerini uygun bir ekilde renmi olan kadn ve erkeklere a k olan bir
takm cemaatlar kurmu lardr. Orfik edebiyatm byk ksm zamanla kaybolmu tur. Orfik
cemaatlann ilknce Attik'te do mu olduu sanlmaktadr. Fakat dikkata de er bir hzla btn
Yunanistana, Gney Italya ve Sicilyaya yay ldklan grlm tr. Bu cemaatlann baz lar
Hristiyiulln zhuru srasmda da varl n devam ettirmekte idi, Bunlar H ristiyan teoloji
ve keilii zerine baz etkiler yapmtr.
Otto (Rudolf)
1869-1937 yllar arasnda yaam bir teoloji profesrdr. Dinin ba ka bilim ve tecrbe-
lerden farkl olarak yalnzca kendi mahiyetinden anla lacam ileri srm ve bylece btn
ynlerini nitelendirmek iin byleyici s r (Mysterium Fascinaum) ve korkutucu s r (Mysterium
204
Tremendum) terinderini kullanm tr. eitli dinleri kar latrmal olarak inceleyen Otto, dinlerin
birlemesine yardm etmek amacyla dini bir birlik (Religiser Menschheitsbund) kurmu tur.
Dinler bilimi, Ottoya kutsahn ve tannsal g (Numen) n zmlemesini borludur.
Bir ok eserleri aras nda kutsal (Das Heilige) adli eseri frans zcaya "Le Sacre' olarak evrilmi -
tir. Bat-Dou mistii (West-stliche Mystik) Devlet Tanr lar ve insano lu (Reich Gottes und
Menschensohn) belli ba l eserlerindendir.
Ortodoks (Ortodoxe)
Doru inanc ve do ru amel i olan cemaata denir. Bugn Do u kilisesi iin kullamlan bir
deyimdir. te yandan Ortodoks her dinde inanc salam olan zmre iin kullanlr
Formln islami ekli "imam Kamil, ameli salih"tir.
205
P
Panteon (Panthon)
Panteon sznn ayr anlam vardr:
a Yunan ve Roman n btn tannlar iin ayrdklan tapnaklardr. Roma Panteouu M.
O. 27 ylnda yaplm olup ilkin btn Roma Tannlarma, sonra Meryem Anne ve Azizlere tahsis
edilmitir.
b Bir memlekette tap lan tannlarn tmn gsterir.
e Memleket bykleri iin ayr lan mezarlk anlamndad . Paris Panteonu ve Londran n
Westminister Abbey'i byle birer mezarl ktr.
t.1-iine yzyddan sonra btn piskoposlara verilen nvand . 5. inci yzyildan bu yana
yahuzca Roma Piskoposuna bu ad verilmektedir. Ortaa da papalkBatnn en etkin bir silah
olmutu. Fransz knallarnca Avignon ehrine gtrlen papalar dnyevi otoritel in bir
oyunca haline geldiler. Daha sonra Vatikanda merkezle en papalk gittike gcn arrtnn t .
Paulus (Saint-Paul)
Patriklik (Patriarchat)
Osmanl Saltanatnda memlekette muhtelif gayr mslim cemaatlann dini ve medeni baz
ilerini yneten makamlara verilen add r. , Bunlarn nemlileri stanbul Rum patrikli i, Msr
ve Tevabii Rum patrikli i, Antakya Rum patrikli i, stanbul Ermeni Patrikli i, Kuds erif
Ermeni Patrikliidir.
Petrus (Saint-Pierre)
Isamn havarilerinden biridir. Kudste kurulan h ristiyan cemaat bakam idi. Kendisi
yahudi geleneklerine Paulus'tan daha ok ba l olduundan aralarnda anla mazlk vard. Petrus
te tpk Paulus gibi Romada ve belki de ayn gnde ldrlmtr.
Peygamber (Prophete)
Tanr iradesini yorumlayan ve ilan eden kimsedir. branilerde bir seri din adamma bu ad
verilmitir Bunlar, mistik, ahlak, ateli vaiz, din yenileticisi, siyasi nder, Tanrmn mkfat
ve mcazatm haber veren kimselerdir. M. G. Bilhassa 8. ve 7. yzy llarda birok peygamber
gelmitir.Bunlar arasnda byk ve kk diye ay rm yaplmaktadr. Eski szlemede bunlarn
adlar vardr. Islmda bu ad Hz. Muhammede ve kitabi dinlerdeki nebilere verilir. Trke kar l
yalvatr.
Piyetizn (Pitisme)
1675 ylnda Almanyada kilisenin koyu ve katlam ekilcilii aleyhine ortaya kan bir
celeyand . Dinin i tecrbelerini n plana koyan eski gnah halini samn lm sayesinde
yeni kazanlan bir inayetin mutluluu ile kardatran ve geni bir yank yaMtan bu piyetist
evre, zellikle toplumsal alanda byk i ler yapmtr. Denebilir ki bu akm kilise hayatna
bir sbjetiflik eldemitir.
206
Pigmeler (Pygmees)
Pygr e'ler Afrikada ya ayan ciice ve medeniyette geri kalm bir kavimdir. Prete-Jean
veya Pretre-Jean, orta a n masallanna gemi bir ahsiyettir. Prete-Jean tatarlarm Ra-
kam veya Habe istamn Negus' sanlmakta idi.
Plotin (Plotinus)
Aai yukar 205-270 yllar arasnda Msrda ya amtr. renimini Romada yapm olup
hem. Efltun hemde Stoa felsefesiyle u ram byk bir mistik filozoftur. Plotine gre insan,
iki leme mensuptur: Ak ldan kmtr; fakat gvdesi bak mndan dnyaya mensuptur. Arnma,
fazilet, derin d nce ve veit yoluyla insan ruhani melekte girebilir ve tek olan 4stn var-
Ula birle ebilir.
Potla (Potlatch)
hkel milletlerde rastlanan bir ba yar veya Servetin yokedilmesine yol aan bir toy ve
trendir. 1,
"Eski Tarklerde potlaa benzeyen gayet msrifane muhte em bir ziyafet vard ki ad toy
idi"Dirse han di i ehlinin sz ile ulu toy eyledi, hacet diledi; attan ayg r, deveden bura, koyun-
dan ko krdrd: I ouz, d Ouz, beylerini stne ynak etti: A grse doyurdu; plak grse
donatt, borluyu borcundan kurtard : Tepe gibi et yd, gl gibi kmz sadrd (bk. kitab
dede korkut a. 9). Resmi toylara len ad verilir. (Bk. Ziya Gkalp Trk medeniyeti tarihi.
sh. 58)
Protestanhk (Protestantisme)
Adm, 1529 yhnda Lther taraftarlar nn eski kilise zihniyetine kar yaynlad bir protes-
todan almtr inde eitli mezhepler bulunan protestallk, Roma kilisesine gre layik ele-
manlara daha geni bir alma imkn verir. Rahipli i kadro d yapmtr. Buna gre insann
yalnzca Incil hkmlerine ve vicdanma gre amelde bulunmas esastr Bu yndea resmi
bir kilisenin snrlar iinde kalmaya lzum yoktur.
Psikolojizm (Psychologisme)
Purgatorium:
Katolik inanlarna gre Tanr inayetinde lmekle beraber yeteri kadar temizlenmeyen
ruhlarm kaldklar yerdir. Protestan kilisesi bu gr kabul etmez.
Genel olarak cennetle cehennem aras ndaki yerdir. Buna dilimizde arefat derler.
Reform (Reforme)
16. yzyln ortalarna doru katolik kilisesinde vukua gelen ayr lma hareketidir. Bylece
207
katolik kilisesi Roma katolik kilisesi olarak eski eklinde kalm ve bunun karsnda bir ok
protestan kiliseleri kurulmu tur. Protestan kiliseleri aras nda doma, litrji ve te kilat konu-
larnda pek ok farklar olduu halde hepsi de Papamn stnl iin tammamakta birle irler.
Bin yldan daha uzun bir zamandanberi papahk Bat Avrupa halknm zihniyet ve varl
zerinde etki yapmakta idi. 1202 y lna rastlayan Joachim de Flore zamamndan
balayarak katolik kilisesi doktrinine ve baz mensuplarmn srmekte olduklar hayata
kar itirazlann ykseldi i grlyordu. Mensuplar nn vahice yok edilmesine ra -
men itiraz ve protestolar devam etti. Bilimin ilerlemesi memnun olmayanlar n
ekmeine ya srd Halk tabakalar ou zaman aylak, imtiyazh ve zengin bir zm.re te kil
eden yksek ruhban kskanmaya ba lad . stelik gn getike nemi artan Papa Saray mn
giderlerini karlamak zere sahnan a r vergiler karsnda millette byk bir krgnhk vard.
Bunlardan ba ka 1305-79 yllar iinde Papalann Avignon'da ektikleri Babil Eserati, 1378-
1414 yllar arasnda cereyan eden byk ayr lma hareketi (Grand Schisme) ve bu s rada bir
ka papann aym zamanda isamn vekili olduklanm iddia etmeleri ve nihayet imekli ve yl-
dnmh devirden nceki yzylda insanl karanlktan ay l nla kavuturan ve Rnesans denilen
geni bir fikir akm yer alm bulunuyordu.
Erasme ile Luther reformun babalar saylabilirler Her ikisi de Alplerin kuzeyinde ya a-
dlar; fakat bunlarn arasda byk bir tezat ve benzersizlik vard : Erasme, her eye ra men
katoliklie bal, kitaplara, bilime ve konfora d kn idi.Lther ise Kutsal kitaplar ok okumu
olduu halde ba ka eserlere pek az vukufu olan bir papazd . Erasme kilisenin kendi kendini yeni-
lemesine ve iten reform yapmas na taraftard .Fakat Luther'in fikri galebe ald Wurttenburg kili-
sesinin kaps zerine afi leri akan ekicin grlts her trl anla ma yollarn kapam bulunu-
yordu. Luther 1517 y nda endljanslar (Indulgences)' a hcum etti. 1520 y lnda papamn kendi-
sini sulandran bildirisini yakt. Protestanlk 1529 ylnda balad. Bylece protestanlar 1530
ylnda Augusburg da varlan inan sistemini yaynladlar Bundan sonra Almanya kin ve din
harpleri iine yuvarland . Bunu izleyen yllarda ngiltere Roma ile olan ba larn kopard. Hg-
notlar (Huguenots), Frnsada byk bir nfuz kazand lar. Az zamanda Hollanda, isvirenin
byk bir k sm ve skandinavya krallklan protestan oldular. Fakat bu hareketler Ispanya
ve italyada vahice yok edildi. ok erkenden protestanlar, aralar nda fikir ayrlna dtler.
Luther taraftarlar Calvinist (Kalvinist) lere muhalif olduklar gibi Zwingli taraftarlar da bunlarn
her ikisine kar t fikir ve davranta idiler. ngiltere de Pritenler (Puritains) piskoposluk sis-
temine hcum ediyorlard . Bundan bir mddet sonra dini mlteciler grubu daha geni bir zgr-
le kavumak zere Atlanti i gemeye baladlar. Bununla beraber protestanh n grltl
olarak Katolikli i terk etmesinden-bir eyrek as r sonra Tranto Ruhani Meclisi (Concile de Trente)
reform aleyhtar harekete ba lad. Jezvitlerin gayretleri sayesinde protestanlarm ilerlemesi dur-
duruldu ve Avrupa bugne kadar s nrlarn muhafaza etti i Protestan ve Katolik diye
iki kampa ayrld.
svire, Fransa, Hollanda ve Bat Almanyada yaylm olup tek bir tekilta balanmam
olan protestan kiliselerine verilen add r. Kalven ve Zwinglinin fikirlerini geli tiren, zellikle
Kutsallama trenlerinde (Sacraments) Lther gr nden ayrlan ve grnrdeki litrjilere
de er vermeyen nemli bir cemaatte.
Restorasyon (Restauration)
208
2 Dinde, Hristiyanl z ve aslna kavuturan dini reformlard r. Liither ile Kalven
gibi din yenileticileri dini asil' ekline gtrmek anlamnda Restorasyon szn kullanmlardr
3 Bir sanat eserinin sadece harap olan k snlann, eserin daha fazla harap olmas n nle-
mek amacyla onarmadr.
Rnesans (Renaissance)
Fransa, talya seferleri s rasnda gzleri ile grdkleri Italyan Rnesans karsnda heyecan
duymu ve ondan tevik grmtr. Bu tesir altnda birinci Fransuva kolej d frans (College
de France) kurmu, Rabelais lmsz hicviyelerini yay nlam, Ronasar ve arkkda lan fransz-
cay zenginletirmi ve Italyanca, yunanca ve Latince eserlerin taklidini tlemilerdir. Sanat
ynnden fransamn rol ok erefli olmutur. Yeni Trkede buna kutsal ruh denir.
Ruhulkuds (Saint-Esprit)
Sakrement (Sacrements)
Kutsallama trenleri anlamnadr. Hristiyanlikta kutsal bir ruh kavram = kutsal bir
eylem olarak d a kmas ve kutlanmasdr. Hristiyanhkta yedi kutsallama treni vard r. Vaf-
tiz konfirmasyon, Okaristi (Eucharistie) bunlar aras ndadr.
Samgha
1790-1832 yllar arasnda ya amtr, 1822 ylnda eski Msr yazs olan Hiernglifleri ba ar -
li bir ekilde zmtiir.
Samsara
Hinduizmde durmadan dnen hayat ark anlamn:I-ada. artn devri, do um, tekrar
doumdan balayarak sona kadar gider. Buna ruhlarm g veya tenasuh denir.
Satrap:
Sal:
Bir eyi tantan ve temsil eden ekil ve i arettir. Soyut bir kavram somut ekillerle anlat-
mak iin kullamlan iaretlerdir
Senkretizm (Sineraisme)
Antik devrin son yzy llannda kart dinler arasda birbirine benzeMeyen fikir ve kav-
ramlar kantnp yeni dini olaylarn ortaya ckmasuu salayan cerayana denir. Aslnda terim
iki ve daha ok fikir ve inanan karm anlamndadr.
Sfenks (Sphinx)
Eski Msrhlann mezarlar bekleyece ine inandkllan insan ba l Arslan vcutlu kark
bir varlktr. Bu trl heykellere de ayn ad verilir. Buna araplar Eblhevl-i Msri derler. Eski
yanan mitolojisinde sfenks gelen giden yolculara bir tak m bilmeceler sorarak bilmeyenleri
yatan bir masal canavar idi.
Shinto ve Shintoizm:
Tabiat st baz araclarla tabiat zerinde yap ld iddia olunan gizli etki eylemlerin tm-
ne verilen addr. Frazer'e gre sihir dine kar ttr. nk sihir gizli kuvvetleri zorlamak amac m
gtt halde din yalnzca gizli kudretleri kendine ekmek, ve onlar elde etmek yolunu
tutar. Sihir varlklar arasnda muntazam mnasebetlerin mevcut oldu una inandndan
dolay denebilirki bilmin ilk basama d r. Renk' Hubert ve Marcel Mauss'a gre sihir daha ok
dinin deerini drmek amacn gder, bir ok ynlerden dinden ayr lr: Dinde bir mminler
cemaati sihirde ise sadece mteriler vard r. Dindeki trenler resmen tan nm menseklerdir;
sihirde gizli ve gayn me ru eylemler de yer alr.
Sikh:
Hindistanda a a yukar 1500 yllar srasnda Guru Nanak tarafndan kurulan bir tari-
katt . Islamdan alnan tek Tanncla ramen Hint felsefesinden gelen My ve Nirvana tasav-
vudarm benimsemitir. Ruhlann g ilkesi kabul edilmi tir: Kutsal yeri Amaritsa'daki altl
mabet olan sikh tarikat mn tanrsal ve dini edebiyatn ihtiva eden eserin ad Granth'dr.
Simmel Georg:
Sinagog (Synagogue)
210
Sinoptik (Synoptiques ou Evangiles Synoptiques)
ncilin ilk olan Mata, Markos ve Luka ya verilen add r. Bunlarn her de konu ve
ekil bakmndan birbirine benzerler.
Siyasi sz devlet i lerine ilikin demektir. Siyaset ise devlet i i demektir. Bat dillerinde
buna (Politique) denmektedir. Yunanca kkte polis devlet anlarrundad r. Eski devlet bir ehre
inhisar etti inden politika, toplum ve mua eretle ilgisi olan bir szdr. Bu sebepten dolay siya-
sal sz bazan toplumsal yerine al nmtr.
Siyonizm (Sionisme)
Filistinde bir Yahudi Devleti kurmak amacyla 1886 yhnda Bimbaur, tarafndan bulun-
mu bir formldr. Bu lk dini ynden Hz. Ibrahim, shak ve Yakuba verilmi bir vaattan
kayna n almaktadr. Buna gre srail byklerinin tohumlar Ken'an ili (Filistin)' ne varis ola-
caklard r Bu hareket macar Theodore Hertzel'in te ebbsyle 1897 ylnda toplanan EVrensel
Siyonist kongresiyle kuvveden fiile kmtr srail Devletinin kurulmasyla Siyonizm lks
bir gerek olmu tur.
Siyon, Kudste (Jerusalem) Davud'un trbesinin bulundu u kutsal tamlan da n addr
Sion sz, yahudilik ve Hristiyanlkta Kudse de i aret eder.
Socius:
Eski Medrese rencisi, lmiyeden olanlar aalatmak iin kullanlan takma add r.
Yanl yorumlara dayanan iddial benaz (mutaass p) kimseye denir.
Sofu (Pieux)
Sokrat (Socrates)
al. O. 469-399 yllar arasnda ya am bir yunan filozofudur. Eserleri ancak rencisi olan
Eflatun araclyla bize aksetmitir. Sokrat konu ma yoluyla yurtta larnda ahlak duygusunu
ve bilim yetene ini isteklendirmi ve byk problemleri onlara zdrm tr. Usulne dourtucu
anlamnda Maieutique denir.
Sosyoloji (Sociologie)
ogie)
Sosyolojizm (Sociologisme)
Her trl medeniyet ve kltr olaylar n yalnzca toplum,sal rgt ve yap ekilleriyle ak-
lamak eilimidir.
Toplumsal hayatta tekrarlamalar oldu undan ileride tekrarlanacak olay bir dereceye
211
kadar nceden kestirmek mmkndr. Sosyolojide Kar lkl etki ve tepkilerin oklu u yzn-
den, yetkin lde bir ngr sz konusu olmaz; yeni bir olay n hangi anda ve hangi ekilde orta-
ya kaca kesin olarak sylenemez. Fakat baz snrlar aras nda toplumsal bir eklin evrimin
yahut, bir kurumun yapsndaki deiiklii ve belirli hareket evreleri ard ndan gelecek olan
olaylar nceden grmek hi te imkans z deildir. Durkheim, bir kurumun de imesiyle ilgili
kanun bilindii takdirde henz olu halinde 'bulunan belirli bir kurumun ileride ne ekil ala-
can nceden grp haber vermenin mmkn olaca m aklamt . Bugn Konjonktr
servis ve enstitleri yard myla, tabir caizse, iktisadi kehnetin ok kesin metotlar elde edil-
mitir, Bunun gibi demografik olaylarda, ve daha az kesin olmakla beraber, kanaat olayla-
rnda nceden grme imkanlan vard r. Bu usuln sulara da uygulanmas na balannutr.
Amerikallar evlenme konusunda bile bu usule ba vururlar. Bylece ileride kurulacak yuva.
nin ahenkli olup olmayaca ngr metotlanyla ayd nlathr. Prof H. Z. lken'in belirtti i
zere toplumsal olaylarda stten alta, yzden derine, yahntan karma a gidildike ngr
zayflar; buna kar lk insan bilimlerine has olan sezgi ve n sezgi artar.
Sosyoloji
Sosyoloji sz yeni bulu lardandr. Aug. Comte onu bir ltin kkle bir yunan ekinden yap-
mtr. Latince kk socius, Yunanca ek logos'tur. Tm toplum bilimi demektir. Sosyoloji terimi,
ilkin ilm-i itima olarak dilimize evrildi. Ziya Gkalp, ilm-i iti na' toplum bilimi (science
sociale)ne kar lk tutarak itimaiyat terimini kulland . Dil devrimi sonunda toplumbilim gibi
bir karlk bulunmu ise de milletler aras bir ra bet tayan sosyoloji terimi Trkede yerle mi
bulunmaktadr
Spann Othnar
Sbjektivam (Subjectivisme)
Dnen varhktan baka hi bir gerek tanmayan bir felsefe sistemidir. Bu sisteme gre
her ey bu varln daha dorusu sjenin mteakip ve . mtevali hallerine indirilebilir.
Hz. Davudun o ludur. M. O. 973-935 yllar arasnda yaamtr. Btn gcn kltr
ve ticaret yolunda harcam ve kudste yaptrd tapnak sayesinde n salm tr. Onun Saltan-
at srasnda srail oullar en mutlu gnlerini ya amtr
Kltrel abas gz nnde tutulursa Hikmet ve Ata Szleri, iir, Neidelerin Ne idesi,
Mezmur ve daha baz deerli eserleri halkn kendine atfetmesini yad rgatmaz.
212
Snnet (Tradition sacre en slam)
slam peygamberinin yapt, yaplmasn emrettii veya yaplrken ho grd eylerdir.
ki trl olur: Snneti mekkede, Snneti gayr mekkede.... Snneti n
, ilekkede peygamberin
devam edip pek az b rakt snnettir. Snneti gayri mekkede ise peygamberin ibadet ama-
cyla ara sra yapt eydir.
aman, byc, tabip veya tabiat st glerle temasta olan khin anlam nda d r.
Terim genel olarak Kuzey Asyada, Mo ollar ve Trkler aras nda alan kahinler iin kullanlr.
aman by ileriye urat kadar hastal klar tedavi etti i ve bazanda rahiplik etti i
olurdu. amanizm daha ok kuzey Asyada yaylm olan bir by ve sihir siistemidir.
Din olarak amanizm, bir ok Trk ulus ve uyruklarnun kat ldklar bir inantr. Bu sis-
teme gre biri yerin, tekisi g n yneticisi olmak zere iki tanr vardr. Gk 17 kat cenneti
(uma) yer ise 7 veya 9 kat cehennemi (Tamuyu) ihtiva eder; ortada kalan yeryz de insan-
larn yurdu ve banna dr. Btn bunlar yaratan ve yneten Gk Tanr gn en yce
katnda oturur. len iyi kimselerin ruhlar bir ku gibi cennete kt ruhlar ise yer alt na
cehenneme giderlerdi. Yeryznde yersu perileri, vard . Bunlar topra n muhtelif yerlerinde
su ve pnarlarda bulunur ve adlarna kurbanlar kesilirdi.
ehit (Martyre):
slamda din veya grevi u runda lm olan ve br dnyada cennete gideek olan llere
verilen addr. Hristiyanlkta bunun karl martirdir. Burada da dini inan ve eylen inden
dolay ldrlen kimsedir. '
eyhiil
lknce halk arasnda ortaya kan anla mazliklar bilim yolu ile zmeye yetkili bilim
ve fazileti ile tan nm en yksek kimseye verilen bir ad iken, sonradan daha ok resmiyet kaza-
narak Padi ah tarafndan fetva makamna tayin olunan kimsenin ad olmutur.
Tabu (Tabou)
Tabu deyimi Polinezyada kullan lan bir szdr. As l anlam yan tarafa konulmu demek-
tir. Kullanma, yeme, dokunma, grme ve cinsi mnasebet yasaklar eklinde grlr Yasaklar
hibir suretle rasyonel de ildir. Buna eski trkler koruk derler.
Tabu (Tabou) nun Trke kar l tekinsizdir. Buna halk dilinde tekin de il derler. Tekin,
bo ve iinde bir ey yok demektir. Tekinsiz ise iinde cin ve peri gibi arp c kuvvetler bulu-
nandr. Eski trklerde tabu kar l koruk sz kullanlrd (Bk. Ziya Gkalp, Trk Medeniyeti
tarihi, sh. 67-68.
Ziya Gkalp koruk'u yle anlatmaktad r: Koruk tabu demektir. Mana ile Totemin do urduk
lar bir hasseden baz eyamn koruk olmas dr. Bir ey koruk olduu zaman ona (tekin de il,
arpar) deriz. Eski Trklerde (Ak) tekindi, hi kimseyi arpmazd . Yalnz (kara) tekin de ildi;
dokunduu insan ve hayvanlar arpard . Byle olan eylere (Tabu) anlam na (koruk)
derlerdi. Mesela hakan vefat edince ad koruk olurdu. Bundan dolay, senelerce hi kim-
se onu azna alamazd . Ayn ad tayanlar adlarn deitirmee mecburdular. Haka
anlatmak iin ona bir lm ad verilirdi. Eski Trklerde (su) da koruktu. Bu sebeple-
213
k aplar ve elbiseler su ile temizlenmezdi. Baz hayvanlarn, hizmetlerine mkafat olarak
serbest brakrlard. Bunlara da (izuk) derlerdi. Anla lyorki (izuk) sz de hem mbarek
hemde tabii anlammdadr. Eski o uzlarda Totem kar l olan (Ongun) sz de mbarek
anlamnda olan (onuk, oynuk) sznden gelmi tir.
Taoizm (Taoisme)
inde Laotsenin beyanlar na dayanan tabiat felsefesine ba l bir mistik sistemdir. Sonra
inde din olarak yerle mtir.
Akln yetmedii alanlarda ve zellikle Tanr kavramnda insanolunun, gere e kalp yolu
veya irade gc ile ula abilece ini kabul eden felsefe ve din retisidir. slam gizemciliine
Tasavvuf denirki bu szn yn anlamndaki suf kknden veya hikmet anlanundaki
kknden geldii konusunda bilginler uyuamamlardr. Bat dillerinde gizemciliin ad Misti-
sizm (Mysticisme) d r.
Tefecilik (Usure)
Faizle paray dn vermektir. Mus kanunu yahudilerin Din karde lerine faizle dnpa-
ra vermelerini yasak ediyordu. H ristiyan kilise hukuku, yere ekilen tohum gibi verimli olmad -
ndan, paray ksr sayarak faizle para vermeyi yasak etmi tir. Orta a Avrupasmda yahudiler
bu grten yararlanarak para dnc tekelini kazand lar. Son olarak teologlar ( lahiyatlar),
makul bir faiz kar l dn vermeyi kabul etm lerdir. Bu suretle dn verenin verdi i
para ile ba kaca elde edece i kr kayb giderilmi oluyordu. Luther faizle dn vermeyi haram
Klaven (Calvin) ise helal sayar. Neticede katolik ve protestanlar yaln zca ar ve haksz nisbette
alnan faizi gnah saymakta ve bu yola giderleri suland makta gr birliine varnulardr.
slam dini faizle para vermeyi mslmanlara yasak etmi tir. slmn modernist bilginleri ve
yenileticerine gre tketim iin verilmeyen dn paralardan makul bir faiz al nmas, ancak
ar bir tefeciik saylan para faizlerinin yasak edilmesi gerekmektedir. Faizle dn para
vermenin bu a r ekline trkede tefecilik ve eski dilde mrabaha denilmektedir. Tefecilik
veya mrabaha Trkyede tedenberi kanun ve tzk konusu olmu tur.
Teizm (Theisme)
Dnya kuvvetlerini a an bir kiisel Tannya inanmadr. Bu Tanr etkin olarak dnya i leriyle
ilgili olup insanl zel bir vahiyden yararland nr. Halbuki Deizm. Tann= kinat yarattk-
tan sonra dnya i lerine herhangi bir ekilde kan madma inamr. Teizm Panteizme aykr ola-
rak dnyaya gre a kn ve stn bir Tanr kabul eder.
Tekke:
Teogoni (Theogonie)
Teokrasi (Theocratie)
214
veya halifeleri tarafndan ynetilmesidir. Burada iktidar kayna Tanr ve Tanr buyruk-
landr. Teokrasinin tannm rnekleri Eski Msrn Firavunlar idaresi, Musa devrindeki brani
idaresi. Tibet Lamaizmi ve slam Hilfetidir.
Teoria (Theoria)
Tannsal sinan grme ve renme olup vahiy unsurlar tar. Terim sonralar bilimsel
bir anlam kazanmtr lkin Eski Yunan orfistlerince tannsal sular n sevgi ve sempati
ile temaas anlamnda kullamlmtr Pythagore buna zihniyeti bir anlam vermi tir. Fakat
yine Theoria sz vecitli vahiy unsurlar n kapsar.
Teozofi (Theosophie)
Bu tarmla batni veya gizli tipte bir din sistemi anlatlmaki stenir. Sistem, sjenin a kn
bir ilhamna dayanr. Bir bak ma zel bir mistisizm demektir. Teozof metafizik bir ilham veya
aydmlanmadan yararlan r. Bu ise onun dnya ve insanla ilgili sorular cevaplandrmaya
yeterli klar. Btn byk dinlerde Teozofi sistemleri vard r. Gnose, teozofinin zel bir eklidir.
Burada bilgi ile kurtulu ayndr.
Teslis (TrinitC)
Tevrat (Torah)
Yahudiliin toplumsa ve dini kurallarn ihtiva eder. As l anlam kanundur. Trke Treden
geldii sylenmektedir. Daha a k olarak Musann be kitabna verilen add r. Genel olarak Eski
Szleme (ancien testament) bu anlamda kullan lr
Saint Thomas Katolik kilisesininin en byk ilahiyat larndan biridir. 1225-1274 yllar
arasnda ya amtr. Kendisi Akinah kontlar ailesindendir. Yazd eserlerin bir o u Tranto
Ruhani Meclisince kutsal kitaplar yannda te hir edilecek derecede hret kazanmt. Bunlarn
bahcalan unlardr. Dinsizlere kar Katolik Dini Dergileri (Suma de la Fe Catolica contra los
Gentiles), ilahiyat Dergileri (Suma Teologica), Ruha dir (Del Alma), Aristo hakk nda yorumlar
(Commentarios sobre Aristoffles) ve Meteorlara dair (de los Meteores). Din Sosyolojisi bak mn-
dan en nemli eseri Summa Theologica'd r.
Osmanl imparatorlu unun eski te kilatnda Devlete ait topraklar nn r, hara, ferag
ve intikal borlar gibi miri menfaatlar denilen gelirinin d manla sava mak ve buna haz rhkh
bulunmak karlnda yeterli say lanlara verilmesi dolays yla ortaya kan kurumlardr. Bu
gelirlerin miktanna ve verildikleri kimselerin rtbelerine gre bunlar aras nda bir ayrm yaplrd :
HAS, Vergide yazl geliri 100 bin akadan yukar olanlardr Bunlar padiaha, hanedana
ve byk devlet adamlarna verilirdi,
ZEAMET. Yazl geliri 20 bin akadan 100 bin akaya kadar olanlard r
T IMAR. Yazl geliri 3 bin akadan 20 bin akaya kadar oland r.
YURTLUK VE OCAKLI A GELINCE, Yavuzun aldran'dan sonra krt beylerine gelir-
215
ini verdii topraklarda. Bunlar n ncekilerden fark burada ki devlet gelirinin bu beylere b ra-
klm olmas ve azledihnemeleri ve ldlderi zaman yurtluk ve ocakl klann oullarma veril-
mesiydi.
Hepside gelirleriyle orant l olarak asker karr ve savalarda orduya yardmc olurlard.
Titan
Yunan mitolojisine gre Zeus'ten nce dnyaya hkim olan Ta ansal varhklard r. Bunlar
Zeus tarafndan yokedilmilerdir
Hauriou, Pr&is de droit constitutionnel (Sh. 69) de toplumsal dzeni yle anlatyor: Top-
lumsal dzen bir harekettir. Burada ak nc kuvvetler yamnda koruyucu kuvvetler vard r. Aknc
kuvvetler unardr:
Bu blmde tpk fizyolojide oldu u gibi toplumsal grevler incelenir. Toplumsal grevler,
din, ahlk, hukuk, ekonomi, dil ve estetik gibi kurumlarla ilgili ortaklaa dn, duyu ve
davranlardan O halde toplumsal fizyolojinin konusu bu grevler veya bu grevlerin daha
kvamli bir anlatm olan kurumlardan
Toplumsal olgunlann maddi dayanaklanm inceler. Burada bir yandan toplumdaki hac m
ve kesifliin, toplumsal grevler (fonctions sociales) ve kurumlar (institutions) zerindeki etkileri,
te yandan toplumu ve toplumla evre artlar arasndaki karlkl bahhklar ara t,r. hr.
Bir toplumda ortakla a dn, duyu ve davram tarzlanyla bunlarn maddi dayana
216
olan toprak ve insanlar vard r. Dn, duyu ve davrann tekrar olan kurumlar toplumun
mnevi; insan gruplanyla toprak, alet ve teknik aralar ise maddi dayanakland r.
Morfolojide aratrmalar do rultuya ynelir:
Birinci kesim, hacim ve kesifli in \ toplumsal grev ve kurumlar zerindeki etkisini inceler.
kinci kesim, toplumla evre artlar arasndaki karlkl mnasebetleri ara tnr. nc kesim
toplumsal gruplar ele alr.
a) Hacim: Ksaca toplum teklerinin azl veya okluu demektir. Kesiflik ise belirli alan-
daki insan saysdr. Birde dinamik kesiflik vard r. Dinamik veya manevi kesiflik toplumsal
birliklerde iktisat, ticaret ve fikir ba ntlannn oalmasndan dolay kar lama ve buluma
saysnn artmas demektir. Bu gr me ve bulu malar belirli bir toprak paras nda yaayan
insan saysn arttnyor gibidir. Bah olduu iktisadi, ticari ve fikri ilgiler dolaysyla fert top-
lumsal grev ve kurumlar zerine etki yapar.
Bir toplumdaki hacim ve kesiflik dini, ekonomik, hukuki ve siyasi kurum ve durumlara
etki yapar. Hacim ve kesifli in artmasyla dini dn ve inamlar deiir. Mesel, islmiyet
hacm ve kesiflik bakmndan genileyince e itli mezhep, frka ve retiler (doktrinler) otraya
kt ; hristiyanhn hacim, ve kesifli i artnca e itli ulusal kiliseler kuruldu. Buna kar lk
totemcilik hacim ve kesifli i ok az bir din olduundan onda farkl inamlar yoktur. Bir
ye neye inamyorsa tekileride aym eye inanrlar. Hacim ve kesifliin artmas toplumlarda
i blmn arttnr. Van, Urfa, stanbul ve Nevyork ta hacim ve kesiflik farkl olduu iin
bu ehirlerdeki i blm de farkldr Hacim ve kesiflik, hukuk kurum ve durumlar zerine
de etki yapar. Hacim ve kesifli i dar olan ilkel toplumlarda ortakla a mlkiyet vardr. ada
hukuk, ferdi mlkiyete ynelmektedir. Bunun gibi ferdin iradesini nazara almayarak dzenlenen
statler yani mlki (statuts reels) ve ahsi hkmler (statuts persoaels) yerine taraflar aras nda
kiisel bir hukuk yaratan szle meler (contrats) yer al r.
Hacim ve kesifliin artmas, toplumlarda demokrasi ve e itlik ilkelerinin yerle mesini salar.
b) Morfolojik ara trmalarn ikinci tr, toplumla evre artlar arasndaki bahlklar
aramaktr. Bu konu e itli ynlerden ele ahrur-
Franszlar byle bir incelemeye be eri corafya (Geographie humaine), Ratzel nsan
Corafyas (Anthropogeographie), amerikahlar ise Be eri Ekoloji (Humen Ecology) ad m verirler.
c) Morfoloji konusunda son olarak toplumsal gruplar ele al nr. Bunlar s rasyla kan ,
toprak, ve i gii gruplandr.
'Durkheim toplumsal olguyu, saptanm olsun veya olmasn fert zerinde d bir bask yapmaya
elverili her trl yapma tarz, 'Est fait social, toute maniere de faire, fixee ou non, susceptible
d'exerecr une contrainte exterieure sur l'individu" diye tan mlar. (Bk. E. Durkheim, Regles
de la Methode Sociologique, sh. 14, Paris 1950).
Yaptrm toplumsal bir det veya kural koruyan ve ya atan bir tepkidir. En geni anlamyla
toplumsal olgularn bir zellii saylan kanunun deer ve geerli i nedir? Gnlle veya zorla
kiinin boyun e dii bu bask, acaba kar koyulamyacak derecede kuvvetli bir zorlama gc-
mdr? Burada otorite nas l salann ? Tek kelime ile otoritenin yaptrm gc varmdr? Hemen
syliyelimki toplumsal olgular n eitli yaptrmlar vardr. imdi bu yaptrm e itlerini birer
birer ele alalm: detlerin bir ksm azok zorla yrtlmektedir Kimisi dinin buyru a, kimisi
halk oyunun basks altnda yerle mitir. Bir tak m da hemen hemen serbest b raklmtr.
Bu sonuncular t verme veya yol gsterme trndendir. O halde toplumsal olgular n uygun-
lam ve yaptnmuunda a ama gze arpar. Zorlananlar, gelenek ve grenek olarak uyg
217
nanlar, ho grlenler. Mbahla memnu, buyrukla yasak arasmda byk bir mesafe vard r.
Fransz sosyologu Rene Maunier'e gre toplumsal olaylar n drt trl yaptrm' vardr. Mistik
hukuki, Ahlaki ve hicvi yaptrm.
Asil uyrukluk (yurtta lik)'un tayini iin iki sistem vard r: Toprak ve kan. Toprak esas na
gre bir toprakta do an ocuklar o topra n bal bulunduu devletin uyru u olurlar.
Kan esasma gre fert nerede do arsa so sun uyrukluu, kanndan geldii insanlarn bal
olduklar devlettir.
Totemjzm (Totemisme)
ilkel toplumlarda atalar bir hayvan, bitki veya e ya sanmaktr. Gurup yeleri ba h
bulunduklar hayvan bitki veya eyin adn tar: Onlar yemez; kendi grubunun yeleriyle
evlenmez; Mantk ncesi bir zihniyete maliktir. Bu sistemde totem, totemin timsali olan
uringa ve grup yeleri kutsaldr
Eski ouzcada toteme ongun derlerdi. Her zn bir ongunu vard . z yeleri kendi ongun-
lann kutsal tutar ve ona ok atamaz ve onu ldremezlerdi.
Triratna:
Troeltsch (Ernst)
1865-1923 yllar arasnda yaam bir alman tarihi ve Rahiyat sdr. Tarihi eserleri, a -
da hristiyanl k tarihin gerekten sosyolojik bir etd say lr. Max Weber'le beraber, Prostes-
tanhm kapitalizmin gelimesine yardm ettiini kabul eder. Fakat Kapitalizmin ba ka faktr-
lerden doduunu ve Protestanh m ilk Hristiyanlk gibi, her eyden nce, ruhani bir hareket
olduunu savunur
Die Soziallehren der christliehen Kirchen und Gruppen' (H ristiyan kilisesi ve gruplarnn
toplumsal doktrini), Die Bedeutung des Protestantismus fr die Entstehung der modern Welt
(ada dnya iin Protestanh m nemi), belli bal eserleri arasndadr.
Son ekonomik gelime sonucu bir ok ekonomik kurumlar n birlemesi sz konusu olmu-
tur. Bu birle meler iki trl olur- Bunlardan birinde, merkez, Kendi bayra altnda birletirdii
kurumlar yahuzca anlama hkmleriyle ba lar baka ynlerde kendilerine hareket serbestli i
verir; Alman sistemi olan bu kurumun ad Karteldir. tekisi ise daha ok Birle ik Amerika
Devletlerinde yer alm olan Trsttr. Trstte kartelden farkl olarak birlie giren ortak-
lklar bamszlklann tamamen kaybederek bir tek bayrak alt nda birle ir ve kaynarlar.
Bunlarn Devlet hayatnda gsterdikleri nem dolay syla baz tedbirlere ba vurulmutur ki
bunlara anti trust tedbirler denir.
Trbe (Mausolee)
218
Trk Takvimi: (Cycle turc)
On iki yl karlayan on iki hayvan gsterir bunlar srasiyle san, kz, kaplan, tav an,
timsah, ylan, at, koyun, maymun, tavuk, it, domuzdur. Burada ayn yl iinde doanlar arasnda
mahremiyet olup evlenmeleri yasakt. Bu on iki yla trkler bir a (cycle) derlerdi.
1832-1917 yllar arasda yaam bir ingiliz etnolog ve antropologudur. Dinler tarihinde
animizm teorisini savunmu tur.
Devlet tarafndan konulan mevzu hukuka kar lk devletten nce ve devletten stn, Tanr
veya akldan kayna n alan bir lksel hukuk kavranud r.
panishadlar (Upanishads)
topya (Utopie)
Bir ideal toplum eklinin hayali ifadesidir. Efltun, Kampanella ve benzerleri bu yolda
uramlardr.
Genel anlam ile bir yazarn kabul ettii felsefi ilkelere gre ideal ve eksiksiz bir toplumun
hayalen kurulu udur. Dar anlamda, belirli bir.snf veya grubun karlanyla dengeli olarak mev-
cut toplum dzenini de itirmek amacm gden toplumsal doktrindir.
nitarizm (Unitarisme)
niversdizm (Universalisme)
Birleik Amerika ve Kanada'da yay lm bir hristyan mezhebidir Tanr mn lsz iyi-
lik ve ak dolaysyla sonunda btn insanlar korunacak ve Tanr ile iten mnasebetler kuracak-
lardr. O halde ezdi bir i kence oca olan cehennemin bu sistemde yeri yoktur. Bu mezhebin
doktrini yle zetlenebilir: Tanr Evrensel bir koruyucudur; Kutsal kitap Tanr mn vahyini
ihtiva eder. Mkfat ve Mcazat adalet dairesinde da thr. Bu doktrinin kar t infirat%lik
(Particularisme) olup Tannn yalnzca sekin bir zmreyi koruyup kurtaraca ma inanlr.
219
V
Vaftiz (Bapteme)
Vahabiler (Wahhabites):
Muhammed bin Abd-iil-vehab tarafndan Necitte kurulmu bir islam mezhebidir. Islmm
Kur'an esaslar na gre ilkel eklini canlandrmak amacn gtmektedir. Burada Kur'an lafzi
olarak yorumlanmakta, peygamberin a r derecede yce tutulmas na itiraz edilmekte, ibadet
yerleri ile dini trenlerin atafatl olmas ho grlmemekte ve lks saylan sigara, alkol, kumar
ve tefecilik yasak edilmektedir. 20. yzylda bir takm baar ve yenilgilerden sonra vahabi nderi
nc Abdlaziz ibn Suud Riad' ele geirdi. Bylece Necid'in ba kendini aldktan sonra kuru-
lan krallk abucak byd. 1924 ylnda Dn Suud Kral Hseyini Mekkeden atarak kendisini
Hicaz krah ilan etti. Az sonra Arap Yar m Adasnn byk bir ksm tbn Suudun eline geti.
Sanskritede Tanr bilgisi anlammdadr. En *eski Hint Dininin drt kutsal kitab olup 1028
ilahiyi ihtiva eder. Rig- Veda, kurbanda dua okuyan; Yajur-veda, kurban sunan; Sama-Veda
ilahi okuyan kahinler tarafndan kullanlmtr. Atharva-veda hemen hemen ayn tanrsal
buyruklar gstermektedir. Vedalar Hindin en kutsal kitapland r. Vedalara son zamanlarda
byk bir dini edebiyat eklenmi tir. Bu ekler unlardr: Brahmanas'lar Aranyaka ve Upan-
ishad'lar ve Sutralar.
Veniis (Venus)
1688-1744. Scienza Nuova (1735) adli eserinde Bat da ilk defa olarak bir tarih felsefesi
tasla izdi. Vico bu kitapta tarihi olgulara dayan yor, dini inanlr ie kartrmyordu tesa-
df ve kader fikirlerini atyor ve Beeri yine beerle izaha alyordu. Tmden gelim yerine tme-
varm metoduna ba v-uruyordu. Vico izahlarmda yalnz akln deil, akl d olan uursuz h-
kmlerin de hakkn veriyordu.
Vico'ya gre zaman ve mekan ayr liklarma ra men toplumlar aras nda temeli benzerlikler
vardr. Din, evlenme, ly gmme adetleri bu aradad r. Bu adet metafizik gere in
karldr. Bilimin grevi gerek olaylardan hareketle kanunlar bulmaktr. Vico'ya gre mil-
letlerin evrimi u adan geer: a) Tanr lar a b) Kahramanlar a c) nsanlar a. Yazara
gre tarihte ilerleme yok, tekrarlanma vard r. Evrim dz bir izgi zerinde olmaz, Sosyal bir daire
220
zerinde dner durur. Bylece medeniyet dnp dola p eski yerine gelir. Eski a da
grlen karekterler orta a da da grlr. Vico'nun mehur corsi ricorsi teorisi i te budur. Vico
pratikte tarihin finalist bir anlayna inamr
Weber (Max)
Yahve
Yakubil (Jacobites)
Besin ve yiyecek maddesi olarak insan eti yemek adeti anlam ndadr Fakat o u zaman
dmandan almak iin veya ldrlen kimsenin ruhani ve kutsal niteliklerini kendi vcut-
larma geirmek zere ya da din veya tren gereklerini yerine getirmek iin yap lr.
Yenieri (Janissaire)
Osmanl Imparatorlu unun balangcnda Orhan Gazi tarafndan kurulan ve II. ci Mahmud
zamannda Nizam Cedidin kurulmas zerine ortadan kald rlan, imparatorluun piyade
askeridir. Kuruluunun ilk alarmda ok yararl hizmetler grd halde sonralar soysuzla-
arak devletin ba na ard arkas gemeyen birok glker kartmtr.
Yersu
Yobaz (Bigot)
Dini taassubu, ba kalarn rahatsz edecek derecede ileri gtren, sata kan ve kaba qofu
Yusuf
Yakubun oludur. Hildyeleri eski szle menin en gzel parala ndan biridir. Kur'ncla
da mevcut hikayelerin en gzelidir.
221
z
Zadruga
Baz Balkan memleketlerinde rastlanan byk aile tipidir. Zadruga ashnda bir aile toplu-
luudur. Aile iindeki en ya h erkek veya kadn zadrugann efidir. Zadrugalar o u zaman
drt ku aa kadar olan yeleri iine alan 40-80 ki ilik topluluklardr. Bunlar her vakit ayn
at altnda yaamadklar halde ayn ekonomik sisteme ba hdrlar.
Zahitlik (Asc6tisme)
Dinin yasak etti eylerden saknma ve buyruklarm titizlikle yerine getirmeyi hedef tutan
r uhi bir tutumdur. tslmda buna ittika derler
Zaviye
Kk tekkedir.
Zelot (Z6lotes)
s devrinde Fariziyenlerin sol 4canadm tekil eden devrimci bir ziinre 'olup Mesih mele-
ktunun (ynetiminin) kuvvet ve zor kullanmak suretiyle kurulmas . gereine inamrlar.
Zemzem
Mekkenin byk caniinde bulunan bir kuyunun ad dr. Agar ve smailin lde susuzluktan
lmesini nlemek zere mucize olarak yerden f krd sylenmektedir.
Zend
Zerdt dininh kutsal kitab olan Avestamn pehleviceye evrilerek yap lan bir yorumudur.
Zend-Avesta, avestanm yorumu demektir. Genel olarak Zend-Avesta ile bunun yorumu olan
Zend'e verilen ortakla a addr. Parsilerin ksaca Avesta dedikleri bu eser onlar n kutsal kitap ve
din trenlerinden sz eder. Parsi geleneklerine gre bugnk Avesta Iran zerd tlerinin sahip
bulunduklar dini edebiyatm ancak bir paras dr. Bir rivayet, zerd t'n herbiri 100000 msra-
dan ibaret 20 kitap tutan eserini 1200 veya 12000 inek derisi zerine yazd m dorula-
maktadr. Byk skender Persepolis kral arivlerini yaktrrken bunlar yok etmi tir Millattan
330 yl nce Yunanl:larn ran terketmeleri zerine zerd t rakipleri dikkatl'ca bu byk
eserin paralarn bir araya getirerek bugn kullan lmakta olan Avestay meydana getirmilerdir.
Zerdt (Zoroastre)
M. O. 6. yzylda tek Tanrm bir dini randa yerle tiren bir din kurucusudur. Kendi-
sinin zel hayat na ilikin hi bir bilgi yoktur. Kurduu dine Mazdeki, Zerd t veya Saratustra
dini denildii gibi Bat dillerinde Zoroastrizm denilir Sistemi iyilik ve ktlk inanc na dayanr.
(Zerdtle bak),
Zerdtlk (Zoroastrisme)
Zerdt tarafndan kurularak uzun bir sre randa Devlet dini niteli i tam bir dindir.
Kutsal kitab Zend-Avestadr. Hrmz iyilik, Ehriman ktlk Tanrsdr. Zend-Avesta sonsuz
olarak sava halinde olan iki ilke zerinde durur. Zerd t'n buyru u vardr: iyi d nce,
iyi sz ve iyi hareket. Bu dine ilk darbeyi Byk skender vurmu turAskenderden sonra zerd t
dini ancak vilyetlerde tutunmu tur. Bir sre sonra ramn Devlet dini haline gelen zerd tlk
baka dinlere ve zellikle ayr lma ve blnmelere kar sk bir sava 'am, fakat 639 ylnda
Islmdan yedii byk darbenin etkisinden sonuna kadar kendini kurtaramam tr. slm
ynetimi balangta bu dine kar hogrrlk gstermi isede Mtevekkil ve onun halefleri
zamannda mslman olmayan din mensuplar na kar ikenceye, balanmtr. Bunun zerine
222
bir ksm zerd tler Hindistana g etmi , direnenler ise randa kalarak Gebr veya Mecus deni-
len zmreyi te kil etmilerdir.
Zoolatri (Zooltrie)
Hayvan' tapmmadr.
Zmre ayn toplum iinde farkl hukuki durumlar ile birbirinden ayrlan toplumsal taba-
kalarn meydana getirdii gruptur.
Zmre cemiyeti ise Hukuki ynden e itli haklara sahip gruplarn kurduklar bir birlik ve
toplum yapsdr. Hindistandaki kast sistemi bu cemiyet tipinin en ayd nlatc rneidir.
Zwingli (Ulric)
1484-1551 yllar arasnda yaam isvireli bir din yenileticisidir. Kendisi hmanist, geni
grl bir insanda. Luther'den daha ok akla dayanan ve insan tabiatnam iyi noktalar bulun-
duunu da itiraf eden bir din adam dr.karisti (Eucharistie) yani, a a'i rabbani giyini konu-
sunda Luther'le anla amamtr. Luther'den daha ok ruhani bir gr e sahipti. Zwingli'ye gre
kilise ynetimi cumhuriyeti olmal ve kilise ynetimi ile devletin sivil ynetimi aras nda bir
ayrlk olmamaldr. Papazlarm behl kalmalar suln ve din trnlerini kald rmt .
Wach (Joachim)
223
Sts y l
1 o 4. \ , ov