You are on page 1of 9

TRK SNEMASI

Mahmut Tali NGREN


30 Nisan 1986

Ben Trk Sinemas zerinde biraz gzlemlere, biraz izlenimlere dayanan bir ko-
numa yapmak istiyorum. Sanrm byle bir konuma nerisi bana yapld zaman,
belki daha ok TRT ya da "Kitle letiim Aralar ve Demokrasi" zerine konumam
bekleniyordu. Ama ben zellikte Trk Sinemas zerinde konumay yeledim. nk
Trk Sinemas genellikle Trkiye'de tannmayan bir sinema ve de iyz hi bilinme-
yen bir sinema. Hatta iyz hi n plna ya da basna yansmayan bir evre bizim si-
nemamz. Biraz da onun iin, perde arkasndaki baz gereklerden ve sorunlardan dem
vurarak burada ksa bir sohbet yapmak istiyorum.
Sinema artk dnyada, Dou'da da, Bat'da da ciddi bir i olarak ele alnyor. Ya
sosyalist lkelerde grld gibi devlet dorudan doruya sinema yapyor, yaptryor,
sinemay destekliyor ya da kapitalist lkelerde grdmz gibi zel giriim bu ii yap-
yor. Ama devlet de zel giriime, zellikle sinema konusunda, birtakm destekler, bir-
takm yardmc faktrler tanyor ve bunu sinemasndan esirgemiyor. Bir kez, bizim si-
nemamz taa balangcndan beri ve gnmzde de devlet desteinden yoksun olan bir
sinema. Ama elbette sinemamzn tek sorunu bu deil. Baz aydnlarmz, zellikle ya-
zlaryla, sinema dergilerindeki, gazetelerdeki makaleleriyle, "devlet glge etmesin de
biz yine sinemamz yaparz ya da sinemamz nasl olsa yapacak olan kimseler kar"
diye de baz grler ileriye srdler. Ama yle deil. Bir devletin hangi ideolojiye sa-
hip olursa olsun sinemasn desteklemesi gerekiyor. nk herkesin bildii gibi; sinema
teknik, sinema sanat, sinema ticaret, sinema bilim, sinema ksacas bir endstri. Trki-
ye'de yetmi yln zerinde bir gemii var sinemann. Ama hibir zaman bir endstri
olamad. Sanat olabildi mi? Evet... Baz tek ve yalnz kalan abalarla, sinemann sanat
olduunu kantlayan yaratclar Trkiye'de de kt. Sinema ticaret olabildi mi? ok
vahi bir ortamda, ok ar koullar altnda sinemann ticareti yapld bugne kadar
Trkiye'de, bugn de yle yaplyor. Ksaca bilgi vermeye, zellikle sinemann ekono-
mik yapsn tanmlamaya alrken, bunu da belirtmeye alacam. Sinemayla ti-
caret, yani sanatla ticaret bir araya geldii zaman yine bizde baz aydnlarmz biraz bu-
run kvrrlar ve "ticaret olmamal, bu sadece sanattr" grn ileri srerler ama, her
lkede grdmz gibi, sosyalist lkeler de dahil, sinemann bir de ticaret yan var. -
te devletin de alaca baz nlemlerle sinemann tecimsel yannn da bir dzene kavu-
turulmas gerekiyor. Trkiye'de bu da bugne kadar hi yaplmam. Sadece film re-
ten yapmc irketlerin ya da film reten ayn zamanda da kendi yapmcs olan baz
ynetmenlerin, tek balarna, gerekten ok haksz, ok zor, szc tekrar kullanaca-
m, ok vahi bir alanda at oynatmalar sayesinde belli bir noktaya kadar yrtlen
bir aba gsterilmi.

Trkiye'de sinemay izleyen evreler, eitli adlarda Trk sinemasn belirlerler.


Bazlar "Yeilam" der sinemaya. "Yeilam" diyenler sinemay kmseyen taraftr.
Yani sinemanm gerekte sanat dzeyine eritiini kabul etmeyen, arada sinema sanat
olarak kabul edilen baz filmler varsa da, ounlukla bunun henz gereklemediini
dnerek, "Yeilam" diye ananlardr. Gerekten de Yeilam tanmak gerekiyor.
Onu kmsemek iin deil ama, hangi koullar altnda Trkiye'de sinema yaplyor,
film retiliyor, bunu bilmek gerekiyor. Yeilam bildiiniz gibi bir sokan ad. stan-

21
bul'daki Beyolu'nda. Trkiye'de sinemann merkezi stanbul. stanbul'daki Yeil am
evresinden baka yerde Trkiye'de sinema yaplmyor. Evet, Yeilam bir sokan
ad. Bu sokakta yllarca nce film yazhaneleri kurulmu ve sinema ile ilgili alveri,
sinema ile ilgili iler, sinema ile ilgili grmeler bir yerde bu yazhanelerde deil, daha
ziyade bu sokakta, ayak st yaplan grmeler sayesinde yrtlm. Bugn artk Ye-
ilam'da sanyorum ki, film yazhanesi yok, kalmad. Gece bu sokakta sokak kadnlar
dolayor, kadn klnda erkekler dolayor, polis basknlar oluyor vs. vs... te zaten
buradan yaplan armla da, kt olarak nitelendirilen filmlerimizden sz edilirken
"Yeilam" szc kullanlyor. Peki bugn Yeilam nereye gitti? Yani Yeilam so-
kandaki sinema merkezi nereye gitti? ok uzaa gitmedi. Beyolu'nun br tarafn-
da bir Alyon soka vard. Yazhaneler ounlukla ortaya tanda. Orada ok byk
bir han var. Erman Han... Bu yerleri sylyorum, nk sk sk Yeilam'a gitmek iste-
yen, artist olmak isteyen ya da ok ciddi olarak bizim Basn Yayn Okullarmzda oku-
yup, ynetmen olmak istei ile, ok iyi niyetle, Yeilam' kefedip orada eitli ili-
kiler kurarak, tanklklar salayarak sinemaya girmek isteyen genler de var. Onlar da
soruyorlar: Yeilam neresi? Nereye gidelim? te bu Alyon Soka'na gitmek gereki-
yor. Ama yle elini kolunu sallayarak gitmekle olmuyor. ok tuhaf bir sinema bu. Biraz
sonra daha baka zelliklerini de syleyeceim. Bu sokaa kan baka sokaklar da var.
Yazhaneler... Film yazhaneleri ki, ounluu bunlar birer odadan meydana gelir. Da-
rack bir odadr. Byke bir masa vardr. Byke bir masa olmas yapmcnn nemi-
ni aa yukar ortaya koyar. Tabii bunlar da yava yava deiiyor, modernleiyor,
Trkiye'nin batllama sreci iinde geirdii arpk ilikiler sonucunda. Ama yine de
o yazhaneler orada duruyor ve yine de ounlukla grmeler sokakta yaplyor. n-
k sokakta iki tane de ok nemli yer var. Bunlar birer kahvehane. Bu kahvehanelerin
bir tanesine girerseniz yeni Melek sinemasnn sokan bilenler gzlerinin nne getirir-
ler, sinemann belli bal oyuncularn her gn zellikle yaz aylar dnda orada grme-
niz mmkndr. Hatta bir film ekilirken ya da bir filmin ekim hazrl yaplrken
oyuncu aranyorsa, telefonla ya da evinde bulunamamsa, bu kahveye gidip, hemen
kendisini orada bulurlar ve apar-topar alp gtrrler. Bir de figranlar kahvesi vardr.
Bizim sinemamzda figranlarn da ok nemli bir yeri var. nk Yeilam filmleri-
nin, (imdi ben de Yeilam'n szck anlamn biraz akladm iin o anlamda kulla-
nyorum) Yeilam filmlerinin figranlar deimez. Hep ayn tiplerdir. Hatta Yeil-
am sokana girdiiniz zaman biraz arrsnz. Ben bu adamlar tanyorum, nereden,
filn diye. Hemen figran olduunu anlamazsnz ama sonra anmsarsnz. Bunlar belirli
tiplerdir. Hibirinin sosyal gvencesi yoktur. Ama yllardan beri alp dururlar. r-
nein bir tanesi her filminde mutlaka dayak yiyen bir tiptir, br mutlaka dayak atan
bir tiptir vs. vs. Sinema byle kalplam. Pis bir sokak iinde, genellikle onun bunun
pek girmek istemeyecei bir yerde oluur ne yazk ki... Ama bu sinemann, bizim sine-
mamzn kmsenmesini gerektiren bir durum deildir.

Ben Trk sinemas zerinde konuma yapabilme yetkisini kendimde unun iin
gryorum. Ben de sinemann srekli bir paras deilim. Arada srada sinema iinde
bulunup alan, zaman zaman dna kan, ama eitli nedenlerle sinemayla ilikisini
yrten bir kii olduum iin, bu gzlemleri aktarmak istiyorum. Amacm da u: sine-
ma bugn yle bir noktaya geldi ki, Trkiye'nin tm sorunlarna kout sorunlara sahip
olan bu sinemay, bu pislikten, bu yetersizlikten, evresinde bulunan kirlerden kurtar-
mak gerekiyor. Ama bunu salt devlet gcyle ya da iyi niyetle "sinemay kurtaralm da

22
uraya tayalm" diye yapmaya olanak yok. nk sinemann ekonomik yaps son
derece bozuk ve zerindeki politik bask da son derece ar. Sinemann kendi iinde de
garip bir tutkusu var. Trk sinemas lonca gibi. Yani dardan kimseyi pek almak iste-
miyor. ine abucak girmek iin bir tek zellie sahip olmak gerekiyor ve bu zellik
ne sinema eitimi yapm olmak, ne iyi film yapyor olmak, ne de herhangi bir olumlu
stnlk ve iyi bir olguya sahip olmak. Hayr... Bunlardan hibiri, ne yazk ki, sinema-
nn iine girmek isteyen genlere ya da yetikinlere kaplar genelde aan bir yol deil.
Sinema evresi bu gibi niteliklere sahip olan kiileri hemen kendi iine kabul et-
miyor. Bir tek ekilde ve ok rahat olarak sinemaya girmek mmkn; eer ok byk
bir paraya sahip iseniz... Yani filmi yapacak kapitale sahip bulunuyorsanz, sinemann
iinde hemen yer almanz mmkn. Nitekim hi bugne kadar sinemayla ilgisi, ilikisi
olmayan bir, iki byk iadam sinemaya bu ekilde girmi durumda. Hatta bir tanesi
sanrm ortaya koyduu kapitaliyle ok kuvvetli bir ekilde sinemaya girmek zere.
Hatta girdi. Ama daha filmler yaplmad, ortaya kmad da, onun iin varln henz
kamtlayamad. Ama o da olacak.
imdi byle bir durum varken ortada, zellikle son yllarda birdenbire yepyeni
ynetmenler kverdi sinemamzn iinden. Bunlardan bir tanesi Mlkiyeli, Siyasal Bil-
giler Fakltesi'ne bal Basn Yayn Yksek Okulu mezunu. Ad Nesli lgeen. imdi
Nesli gibi yetenekli kiilerin paras yok, balklama sinemann iine girmek iin. Ancak
yeteneini kullanarak girecek. Onun gibi daha baka gen ynetmenler de var. Geen-
lerde bir baka ynetmenin filmi TV'de yaynland. Krlang Frtnas adl bir film.
Ynetmeni Atilla Candemir. Eski bir TRT'ci. ok gen. O da Yeilam'a, sinemamza
yeni giren bir ynetmen. Ama ne yazk ki, ortada ok byk bir eliki var. Nesli'nin
ilk filmi gsterime giremedi, ancak ikincisi gsterime girebildi Trkiye'de. Fakat Kr-
lang Frtnas hi gsterime giremedi. Ancak TV'de gsterildi. Yani sinemalarda oy-
nayamad. te sinemamzn iindeki arpk yap bu olguyu da ortaya karyor. Yete-
nekli olmak, hatta ok byk engelleri ap film yapmak da Trk sinemas iinde eko-
nomik bakmdan yer etmeye yetmiyor ne yazk k i . nk filmi yapabilecek kadar
adm atabiliyorsunuz, ok byk zorluklara gs geriyorsunuz, ama filminizi gster-
me olanan size vermiyorlar.
imdi burada ekonomik arpklklar var ama, biraz da bizim sinema izleyicimi-
zin, daha dorusu sinema izleyicimizin aydn kesiminin de, benim grme gre, baz
kusurlar var. nk sinemaya gitmiyor. Trkiye'de, Trk sinemas iin kullanlan bir-
baka deyim de var. Trk sinemas iin "yerli sinema" diyoruz. Yabanc sinema var,
yerli sinema var. Yabanc sinema daha iyi filmler getiriyor. Onun karsnda yer alan
Trk sinemasna "yerli sinema" diyoruz. Yerli mallar da, eyay da beenmiyoruz. D-
ardan geleni beeniyoruz. Bu nedenle yerli sinema deyimini de ok sk kullanyoruz.
Bu, kompleksten kaynaklanyor. Yabanc sinemann stnln duyumsayarak Trk
sinemas kmseniyor ve yerli filmlere gidilmiyor. Bir rnek vermek istiyorum: At di-
ye bir film var. Ali zgentrk'n. Bu film yl nce gsterime girebilmek iin uzun
bir sre sinema arad ve bulamad. Deiik bir film, deiik trde bir film. Trk sinema-
snda, daha dorusu Yeilam'da her zaman yaplan filmleri andrmayan bir film. Si-
nema salonu sahipleri bu filmi tutmaz. nk iinde ok iyi oyuncular var, ama ok
nl bir kadn oyuncu yok, ok nl bir sinema "star" yok. Onun iin "tutmaz, buna
sinema vermeyelim, zarar ederiz" dediler ve bu filme ancak Ankara'da, imdi Metro-
poln bulunduu yerde, o zaman Sanatevi vard, oras galiba haftalk bir yer verdi.

23
hafta iyi i yapt film. Ama tabii haftayla filmin kendisini kurtarmasna, bte-
si bakmndan, olanak yok. Sonra ne oldu? Aradan iki yl geti, bu film Japonya'da
ok byk bir dl kazand. 250.000 dolar kazand. Bunun tepkileri byk oldu. Tele-
vizyon bile ki bu tr filmlerle ilgili haberleri vermiyordu dln verildii gnn ak-
am bunun haberini duyurdu. Ve film Ankara'da Eti Sanat Merkezi'nde bir ay oynad.
Bo yer yoktu. Ben gidip izlemedim. nk o gne kadar drt be kez grdm bir
filmdi. Fakat sinemann kapsna birka kez gittim zellikle. Kimler gidip gryor bu
filmi diye. Genler. Gerekten Trkiye'de sinema izleyicisi arasnda genlerin byk
bir yeri var, byk ilgisi var. Ama bu ilgi ancak dl aldktan sonra yani filmle ilgili
biraz da tecimsel bir n ortaya ktktan sonra olutu ve film o zaman gerekten yalnz
Ankara'da deil, yine ayn nedenlerle stanbul'da, zmir'de de gsterime girdi ve hatr
saylr bir gelir de salad sanrm. imdi Krlang Frtnas da ayn durumda herhalde.
Sinemaclar tarafndan kabul edilmedi ve gsterime girmedi. ok kt bir ey. Bir film-
cinin dnyada batna gelebilecek en kt ey budur. Buna emin olun. Ayn olay Fran-
sa'da da bir filmin bana geldi. Tm ynetmenler ve sinemann yaratc kesimi toplan-
d, birlik oldular ve nce Le Monde'da, sonra da dier gazetelerde bir bildiri yaynlad-
lar ve halk bu filmi izlemeye ardlar. Sonuta da film gerekten sinema buldu ve
byk bir izleyici toplad.

imdi Trkiye'de sinema izleyicisinin yaps zerinde de ksaca duracam. Ama


gerekte okur-yazarlarn, genlerin, olanaklar elverdiinde, ille de beenmek kouluy-
la deil elbette, ama iyi olduuna inandklar filmleri izleyerek, bilet alp izleyerek des-
teklemeleri bile Trkiye'de ok eyi deitirebilecek, en azndan bir alkanln yara-
tlmasna yol aacaktr, yle garip bir olay ki bu At filminin bana gelen olay. At fil-
minin yapmcs ayn zamanda ynetmeni de. Fakat eitli yerlerden bor almt bu
filmi yapabilmek iin. Bor ald yerlerden bir tanesi de Adana'daki sinema sahiple-
riydi. Adana'daki sinema sahipleri de belli oranda para koymulard bu film yaplsn
diye. Fakat kendileri para koymalarna karn, filmi izledikten sonra, bu filmi Adana'
da gstermekten kandlar. Kendi paralar var iin iinde. Kendi paralar batyor. Ol-
sun diyorlar... Halk bu tr filmlere gitmesin, yeter onlar iin...
yle bir durum olumu ki yllardan beri Trkiye'de, Yeilam tr filmlerden
tr, ancak bu tr filmlerin genelde gsterimi desteklenmi. Onlar gsteriliyor. Halk
bunlara koullandrlyor ki, halkn beeni dzeyi deimesin, ancak o tr filmler sine-
malarda mteri bulsun ve byk paralar kazansn istenmi. imdi burada Trk sine-
masnn ekonomik yapsna ksaca bakmak gerekiyor. Ekonomik altyapy yle bir in-
celemeden nce belirtilmesi gereken bir nokta var. O da u: bizim sinemamzn teknik
altyaps yok. Yani Trkiye'de bugn bir film yapmnda kullanlacak tm aygtlar ie-
ren bir stdyo yok. Stdyo dediimiz zaman, bir byk hangr gibi oda, ya da salon ve
onun iinde film ekiliyor demek deil. Ayn zamanda bu filmi ekmek iin gerekli
tm aygtlar, aydnlatma kaynaklarn, film ekildikten sonra kullanlan ykama maki-
neleri, montaj makineleri, seslendirme stdyolar falan, tm bunlar ieren bir terim
"stdyo." Byle bir yer yok Trkiye'de. Bunun kurulmasn hibir zaman sinemay ya-
pan zel giriim dnmemi, daha dorusu gze almam. Ama Trkiye'de yllarca n-
ce kk stdyolar da kurulmam deil. Hatta televizyonda izlediimiz Trk sinemas
tarihi ile ilgili izlencede ad da geiyor. Kemal Film deniyor. Ya da pek Film Stdyosu
deniyor. Bunun gibi stdyolar var. Fakat onlar kuranlar ancak sinemadan ellerine ge-
en parann bir ksmyla eitli aygtlar almlar. Ne yazk ki, bu aygt zincirini hibir

24
zaman tamamlamak istememiler. nk sinemaya gvenemiyorlar. Kendi yaptklar i
bu. Ama bu iin gelimesini salayacak altyapy kurmak iin gerekli olan sermaye biri-
kimine hibir zaman gitmemiler. Niin? Sinemadan yeterince para kazanamyor muy-
du yllarca nce bu yapmclar? ok byk paralar kazandlar. Nitekim stanbul'daki
Yeilam'n merkezinde Erman Han'dan bahsetmemin nedeni udur: Erman Han Tr-
kiye'nin ok byk yapmclarndan Hrrem Erman'a ait olan bir bina. Artk kendisi
film de pek yapmyor. Gerekten ok byk bir irketi var. Kazand paray mlke
yatrm. Bakas baka ie yatrm. Sinemaya o parann dnp, altyapy kurmasna
hibir zaman olanak tannmam. Devlet de bu ii dnmemi. Bunun dnda bir de
sinemann zerinde siyasal basklar var. Sansr gibi... Tm bunlardan sonra da ekono-
mik yap geliyor. Sinemadan ok byk paralarn kazanld dnemlerde, baz yapm-
clar bu parayla ok snrl olarak teknik altyap kurmaya nem vermiler. Sonra film
karaborsacl balam. nk o yllarda Trkiye'ye ham film, ekilmemi film yurt
dndan geliyor ve kota sistemiyle datlyordu. Belirli kimseler bu filmi satn alyor-
du. Bu ham filmleri satn alacak yapmclar da ancak byk yapmclard. Dolaysyla o
yl ekecei film saysndan ok daha fazla gereksinimi karlayacak film alyor, bunu
ikinci derecedeki daha alakgnll bteye sahip olan, hatta btesi bir yerde hi ye-
terli olmayan yapmcya karaborsadan veriyor, kendisi kr elde ediyordu. Ayn dnem-
lerde film yapabilmek iin yapmclar iletmelerden bor alyorlard. stanbul'dan An-
kara'dan, Adana blgesindeki iletmecilerden... En gl iletmeciler Adana'dayd.
nk Adana blgesinde yllardan beri tek yabanc film oynamaz, yle sanyorum ki
bu hl devam ediyor. Hep Trk filmi oynuyor, dolaysyla ok geni bir pazar. Filmin
maliyeti bir milyonsa, yzbini Ankara'dan almsa yapmc, belki altyzbini Adana'
dan alyor ve bu ekilde verilen avanslarla bir milyon tamamlanyor. Film ekiliyor,
oynuyor,gelir geliyor.

Ondan sonra yapmc avanslar dyor, kr kalrsa kalyor ya da zarar ediyor.


Ekonomik dzen bu. Ama ayn zamanda filmin sanatsal yann da etkileyen bir dzen.
Ayn zamanda konuyu da etkileyen bir dzen. Hatt filmin oyuncularnn seimini bile
etkileyen bir dzen. nk Adana'daki adam, yani sinemalarn sahibi, avans verirken
diyor ki: "Trknl film olsun" ya da "Cneytli film olsun" ya da "Cneyt alt defa da-
yak atsn". imdi ynetmen ok iyi neyitli diyelim ve iyi film yapmak istiyor. Paras
yok ama. Byk yapmc deil. Yani o karaborsaclk yapan yapmc deil. Dolaysyla
film yapmak iin borcu nereden alabilir? Bu gibi yerlerden alacak. Ama onlarn da ko-
ullar var. Rahatlkla karp vermiyorlar paray. Paray verdii zaman koullarn da
ileri sryordu.
Trkiye'de 24 Ocak kararlar dnemine kadar olan sre iinde genelde filmler
byle yapld. Byle yapld iin de ancak belli kalplara uygun ykler ekildi. Ge-
nelde iletmecinin kendi grne, kendi lsne, kendi beenisine bal filmler yapl-
d. Fakat 24 Ocak kararlarndan sonraki Trkiye'de bu ekonomik dzen de deiti. Bu
da yrmedi. 24 Ocak kararlarndan sonra yava yava Trkiye'de birok alanda beli-
ren tekeller sinema iinde de belirlenmeye balad ve iletmeciler avans verecek durum-
larn yitirdiler. Bu yalnz ekonomik dzenin getirdii bir kstlama da deildi. Ayn za-
manda Trkiye'de televizyon da ok yaygnlamt. Sinemann izleyicisini alyordu.
Sinema salonlar boalyordu yava yava. Video da kmt. Video, sinema izleyicisi-
ni elbette ok etkiledi. Televizyonun da, videonun da katks bu ekonomik bunalmn
daha da bymesine yol at ve iletmeciler film zerinde hem bor para verme olana-

25
n yitirdiler, hem de sz sahibi olma olanan yitirdiler. Bu iyi miydi, kt myd?
Aslnda yllardan beri Trk sinemas, daha dorusu Yeilam, izleyiciyi koullandran
filmler yapt. Biraz alatan, biraz'heyecanlandran, biraz zen, biraz sevindiren. Baz-
snda ok andran film yapma alkanl yllarca Trkiye'de srd. Ama buna kar
kan sinema yaratclar da kt. Bu da Trkiye'deki toplumsal yapnn biraz deime-
sinden tr ve kiisel zorlamalar sonucunda oldu. Bunu 1969 ylnda Umut filmiyle
Ylmaz Gney balatt ve 70'li yllardan balayarak da Trk sinemas iinde konu ba-
kmndan (yalnz konu bakmndan. Yoksa ekonomik dzen sryordu) yeni bir dnya
gr girdi iin iine. Hatt Yeilamclar yeni terimler de rettiler ve bu tr fimlere,
yani yeni bir dnya grne uygun ykleri ieren filmlere , "ideolojik f i l m " demeye
baladlar. Bu filmlerde oynayan sanatlara "ideolojik sanat" demeye baladlar ve
hemen sansr geldi ve bunlar yasaklamaya balad. Fakat o zaman Dantay'a bavur-
ma olana sayesinde, bu tr filmlerin yaklak hepsi sinemalara kadar yansd.

Yalnz burada ok nemli bir konu vard. Dantay karar veriyordu filmin lehin-
de ve film sinemalarda gsteriliyordu. Ama bu filmler yalnrz Dantay karar verdi diye
sinemalarda gsterilmiyordu. Sinemaclar isterlerse Dantay kararna karn bu filmle-
ri gsteremeyebilirlerdi. nk daha nce sylediim gibi, sinema salonu sahipleri bu
tip konular sevmiyorlard. stemiyorlard yknn yaps deisin. Ama ne oldu? Bu
filmlerle de para kazanld kefedildi ve o zaman anlald ki, bu da bir kazan yolu.
br yk nasl para getiriyorsa bu da para getiriyor. Yeimam'da byk patlamalar
yaratt bu. Ne oldu? Bu filmler yaplrken bunlarn kopyalar da ekilmeye baland.
nk tm dnya sinemasnda olduu gibi, Trkiye'de de yk ok nemli bir rol oy-
nuyor. Ama bir de yknn "anlatm biimi" var. Biraz sonra deineceim gibi, "anla-
tm biimi"ni gelitirmeye alan yaratclar da kt.
Bata da dediim gibi, imdi byk iadamlar tek tk sinemaya giriyorlar. yi mi
olacak, kt m olacak? Bunu zamanla greceiz. O iadamlarnn hangi adan olaya
el attklarn anladmz zaman bir deerlendirme yapma olanan bulacaz. Fakat
yle bir durum var: Ylmaz Gney'den sonra ayn trde film yapmaya alan yal,
orta kuak ya da gen kuak ynetmenler, yani belli bir dnya grne sahip olan ya-
ratc insanlar da, bizim sinemamzda yine Yeilam koullaryla film yapyorlar. Bir
filmi Yeilam koullar ile hazrlyorlar ekime, Yeilam koullar ile para buluyor-
lar, Yeilam koullaryla gayet tutarsz, gayet dank bir dzende almak zorunda
kalyorlar. nk dzen deimiyor drt be kiinin katksyla. Temel olduu gibi kal-
yor. imdi bu iadamlar para kazanmay amalad iin, ticaret yapmann kurallarn
Yeilamclardan daha iyi bildikleri iin, acaba hi olmazsa bu dzeni salamaya a-
lacaklar m? Belirli bir ticari amaca uygun sistemi ortaya karacaklar m? Bu Yeil-
am sokann temizlenmesine bile yol aabilir. Ama ortaya kan filmlerin ierii ne
olacaktr? Elbette bunu zamanla greceiz.

Yalnz uras ok nemli: Biliyorsunuz Nisan'da stanbul'da Sinema Gnleri en-


lii yapld. Onalt Trk filmi yarmaya girdi. Bunlardan tanesi Yeilam filmi idi.
Ama geriye kalan on gerekten seiciler kurulunu ok zor seim yapmaya iten
olumlu filmlerden meydana geliyordu ve bunlarn iinde yal kuak ynetmenler de
vard. Atf Ylmaz gibi rnein. Orta kuak ynetmenler de vard. mer Kavur, Ali
zgerttrk gibi ve bir de Nesli lgeen, Atill Candemir, Muammer zer, Yusuf Kur-
enli gibi ok gen ynetmenler de vard. Bu on film Trk sinemasn ne yazk ki,

26
temsil etmiyor. nk belki yz film daha var geride. Varlndan haberdar olmad-
mz, ama hibir nitelik tamayan Yeilam filmi bunlar. Fakat bu on film ite bir
umut, bir srama. Bireyler yaplabilir, daha nce yaplm olumlu filmler devam ede-
bilir dncesini insana veren, gerekten insan heyecanlandran filmlerdi.
imdi Trk sinema izleyicisini de gz nnde tutmak gerekir. Yeilam filmleri
de, olumlu dediimiz az saydaki bu filmler de, kime gidiyor? Kim izliyor bu filmleri?
Genelde bu konunun bir aratrmas, bir bilimsel incelemesi ve deerlendirilmesi yapl-
m deil. Ama sezgiler, gzlemler, izlenimler bize unu sylyor ki, Trkiye'de sine-
may bileyen, dar gelirli, orta snf, orta snfn altndaki snf hatt. Yani genelde eiti-
mi az da olsa varolan ya da olmayan snf. Bildiimiz nedenlerden tr sesini karma-
yd kitle. Bunlar yalnz bugn deil, gemiten beri olan izleyici zellikleri. Bu insan-
lar sinemaya gidiyorlard. Okumular, aydnlar gitmiyorlard. Hl da,, ne yazk ki, ye-
yeterince gitmiyorlar. Bu orta snf ve orta snfn altndaki sinema izleyicileri kendilerine
verilen Umutlar tartmasz kabul eden bir kitle oldu bugne kadar. Ve filmler oun-
lukla onlara, onlarn istedii dnceyle, Yeilam tr ykler verdi. Yani aladlar,
yerine gre ok kaba, ama ok kaba gldrlere gldler. Sonra zldler. zlmek da-
ha bir nem kasand. zleyici byle koullandrld Trkiye'de yllardan beri. Ama ayn
izleyici grdk ki, yeni, taze bir dnya gr olan filmlere de gitti. Ve onlara byk
bir tutkuyla da-baland. Onter da istedi, onlara da gereksinim duydu. Halen de duyu-
yor. Eer o trWilmler rahatlkla sinemalara girebilirse... Ama bu sinemalara girebilme-
li in imdi kurulmu olan tekelleri krmalar gerekiyor. Nesli lgeen "Zrt
Aa" adl bir film yapt. Bu film komedi olduu iin geni bir izleyici kitlesi buldu ve
sinamalara tkabildi. Ama daha nce "Kardeim Benim" diye bir film yapt. ok dei-
ik, bizim izleyicimizin altrlmad trden bir film. Bu film gsterime giremedi.

Bu gibi olaylar yalnz Trkiye'de olmuyor tabii. Gelimi lkelerde de oluyor.


Fakat orada baka faktrler var. Sinemaclarla ibirlii yapan, sinemay kurtarmak iin
birtakm giriimlere giren kurumlar var. Bunlarn banda televizyon geliyor. imdi ne
yazk ki, biz byle bir televizyona sahip deiliz. Niin byle bir katkya gereksinim
var? Siftemada gsterme olana ortadan kalkt iin deil. Artk sinema izleyicisi de
fok azald Trkiye'de. u srada sinemamz genelde byk bir bunalm iinde. Ama bu
bunalm yalnz bugn yok, yllardan beri var. ok garip bir sinema bizimki. Devaml
bunalm iinde. Ekonomik bakmdan da devaml bunalm iinde olan bir sinema. Ama
yine de retiyor. Borca giriyor retiyor. Ama insanlar bu korkun kskacn iinde yo-
ruluyorlar, para para oluyorlar, yok oluyorlar, intihar ediyorlar. Bunu yalnz iyi film
yapanlar iin sylemiyorum. Yeilam dediimiz zaman aklmza gelen filmleri yapan-
lar da bugn ok zor durumda. nk sinema izleyicisi her tr filme artk gitmek iste-
miyor.

imdi burada nemli olan u nokta var: Tm bu sorunlar iinde sinema sanat
olarak ne yaplyor? Bu ok nemli. Bir kez, sanat olarak sinemann Trkiye'de yarata-
bildii etki, heyecan, bilgi ya da ksaca kltr ok az, ok snrl lkemizde bu baka
lkelerde de byle zellikle yk zerinde duruyoruz. Filmdeki yk zerinde duruyo-
ruz. Ama sinema izleyicisi olarak, o yk nasl anlatlyor, sinema olarak nasl anlatl-
yor, bunun zerinde hi durmuyoruz. nk bunun zerinde durmak zere ne okullar-
da eitim gryoruz ne de bizim kltr birikimimizde bu var. Bir ressam bir konuyu
yle anlatyor boyasyla, izgisiyle, lekesiyle. Baka bir ressam ayn konuyu bamba-

V
ka bir ekilde gryor. ki tabloyu yanyana koyduunuz zaman, evet konu ayn diyor-
sunuz, yk ayn, ama her iki ressam da ayn konuya baka alardan bakm, baka
yorum getirmi. imdi sinemada da bu var. Ama benim sylemek istediim, ayn y-
ky o ynetmen yle ilemi, bu ynetmen byle ilemi meselesi deil. Nasl ile-
mi? Nasl anlatm bunu? Sinema dili giriyor iin iine. Bizim sinemamzda son yl-
larda meydana gelen en nemli olgu budur. Ylmaz Gney'le ok byk bir r al-
mtr Trk sinemasnda. Yeni bir dnya gr gelmitir, ideoloji de gelmitir. Elbette
gelecektir. Bu ok nemli bir nokta, ama benim sylemek istediim bambaka bir nok-
ta. Ynetmenin anlatt ok ideolojik bir konu, ok toplumsal bir konu, ok beeni-
yoruz. Fakat bunu nasl anlatyor? Bunu anlatmak iin ne gibi sanatsal yollara bavu-
ruyor? Yeniliklere bavuruyor mu? Deiik bir biimde mi anlatyor? Ve bu yeni ve
deiik biim gerekten sinema sanat m? Bu anlatt bizim yaammza dayanan bir
temel zerine mi oturmu? Yani bir Amerikan film ynetmenini kopya ederek mi anla-
tyor? Yoksa bizim yaammzdan kaynaklanan esinlerle mi yourmu bunu anlatrken?

te bunu yapan ynetmen Trk sinemasnda ok az. Ama az sayda olmasna


karn Trk sinemasn gerekte temsil eden ynetmenler bunu yapanlardr. Bunlar ka-
ba taslak yle deerlendirmek mmkn olabilir. Bu ynetmenler filmleri iindeki an-
latm yollarn deneyen, aratran, kurcalayan insanlardr. Zeki kten, Ali zgentrk,
mer Kavur, erif Gnen gibi... Bunlarn bazlarnn ok kt filmleri de var. Onlar,
demin belirtmeye altm ticari nedenlerden tr, yaamak iin, ekmek zorunda
kalmlar. Ama frsatn bulduklarnda, kendi benliklerini ortaya koymaya altkla-
rnda baka ve stn rnler yapmlar. Bu ynetmenlerin filmleri arasnda gerekten
sinema sanatna yenilik getiren, zgnlk getiren ve bunu kafadan atarak deil, ya da
bir baka ynetmene yknerek deil, Trk insannn olgularna dayanarak yapanlar
var. Ama ortada u da var: bir sanat yaptnn her zaman her bakmdan, teknik bakm-
dan, sanatsal bakmdan mkemmel olmasna olanak yok. Hele Trkiye'deki sinemada...
nk bir ynetmeni engelleyen, demin belirtmeye altm bir sr sorun var. Ne
var ki, bunlar gznnde tutarak filmi deerlendirdiiniz zaman ok ey bulabiliyor-
sunuz. yle sanyorum ki, iyi niyetle baknca az saydaki baz filmlerimizde bunlar ya-
kalamak ve sevinmek mmkn.
Sonu olarak sinemamzn iinde umutsuz olmay gerektiren ok nedenin yann-
da, umutlu olmay da gerektiren ok neden bulunduunu sylemeliyiz. Bunlar Trk
sinemasnn bulunduu noktadan ileriye gittiini deil (nk sinemann iinde oun-
luu oluturmuyorlar), ok ileri noktaya gelebileceini gstermektedirler.
Son bir noktay belirteyim. Bir Sinema Yasas kt. Bu Sinema Yasas yle ol-
mal, byle olmal diye byk umutlarla ok yaz yazdk. Ama sinema ite yle bir ka-
pal kutu ki, sinemay anlatmak da ok zor oluyor, sinemay anlamak da zor olduu gi-
bi. Anlatlamad iin, anlalamad iin bu yasa da kabul ediliverdi. Kltr Bakanl-
bu yasa iin sansr kalkt dedi. Ama sansr kalkmad. Trkiye'deki dzenin deime-
si gerekiyor sansrn kalkmas iin. Sansr daha nce ileri Bakanl'ndayd, yani
polisteydi, imdi Kltr Bakanl'na geti. Sansr Kurulu'nda yine ileri Bakanl-
'ndan biri bulunacak. Ama isterse sansre sokarm filmci filmini... Yeni yasa byle
diyor. Ben u anda hibir yapmc dnemiyorum ki, filmini sansre sokmasn. San-
sre sokup "gsterilebilir" iznini almak bir eit gvence olacak, te yandan, film sine-
mada oynarken herhangi bir polis gelip "Sansr belgesi var m?" diye soracak. Yok

28
dendi mi, yeni yasaya gre polis "Ben beenmedim u sahneyi" deyip,filmi gsterim-
den kaldrabilecek. Vali de ayn eyi yapacak. Yani sansr birdenbire kalkm gibi olur-
ken daha da arlaacak. Bu daha uygulamaya gemedi. Sanrm ynetmelikleri hazrla-
nyor. Daha da nemli bir yan var yasann. Bir sinema fonu kuruluyor. Byk para ge-
lecek bu fona. Kltr Bakanl'nn emrinde olacak bu fon. Bu fondan kim yararlana-
cak? Bilmiyoruz. Eer Bakanlk kendine yakn grd yapmcya ya da kendine yakn
grd konuya verirse bu paray ki yle olacaktr o zaman ortadaki bu byk pa-
radan demin adlarn saydm yaratc ynetmenlerin yararlanmas zor, ama ok zor
olacaktr.
TRT ile bitirelim sz. Bir de TRT'nin koyduu para var. TRT bugn bir dizi e-
kiyor. Yeilam ekiyor TRT iin bu diziyi. Dizinin ad "Osmanck". Osmanl mpara-
torluu'nun kuruluu ile ilgili. Hibir itirazm yok. Osmanl mparatorluu'nun kuru-
luu hakknda dramatik bir dizi elbette yaplr. Bir milyar lira ayrlyor. TRT Genel
Mdr televziyonda syledi, "Biz gerekirse bunu ikiye de katlarz" dedi. imdi bu di-
zi TV olay deil, sinema olay. nk sinemaclar ekiyor, Yeilamclar ekiyor bu
filmi. ekim bir yl srecek. ki milyara kacak. ksn...
O film de yaplsn. Ama bu kadar byk bir olana yaratc ynetmenlere de ta-
nmak gerekir. Bu sacs yapyor, solcusu da yapsn konusu deil... Bu bir ideolojik
sorun deil... Olmamal. Ama br yanda gerekten salam bir dnya gr olan y-
netmen ya da yapmc da var. Bu olanan ona da gitmesi gerekiyor. Sorun yalnz bir
para meselesi de deil... Sonunda ortaya kan yapt geni kitleleri gerekten etkileye-
cek.
imdi bugn televizyonda "alkuu'nu izliyoruz. Benim grme gre feci bir
film. Bundan daha kt bir film olamaz. Ama ben eminim yine byk baar salaya-
cak. nk Reat Nuri'nin yks nemli, srkleyici, yk izleyicinin ilgisini kesinlik-
le ekecek. Ama acaba kim dnecek? Ne biim anlatlyor bu yk? ekim nasl?
Kamera nasl kullanlm? Nasl yorumlanm tm olay? Ne gibi anlatm hatalar var bu
filmde? ok byk vgler gelecek TRT'ye ben eminim. Bundan nceki kt dizilerde
de geldii iin eminim. Kitlelerin kltr dzeyini ykseltmek ya da aalamak ite bu-
rada yatyor. Yalnz dnya grn deitirmek de deil sorun. Anlatm nasl? Nasl
anlatyor? Bizim sinemamz izleyicisini bu noktaya getirememi bir sinema. ok yazk...
Ama bu dzeye getirebilecek yaratclara da sahip bir sinema. te umudumuz da bura-
da yatyor.

29

You might also like