Professional Documents
Culture Documents
HANNAH ARENOT 1906 ylnda Hannover'de, bir Yahudi mhendisin tek ocuu
olarak dodu. Marburg ve Freiburg'da niversite eitimini tamamladktan sonra Hc
idelberg'de Martin Heidegger ve Karl Jaspers'ten felsefe rendi ve yimiiki yanda
yine burada doktorasn verdi. Hitler'in iktidara gelmesi zerine 1933'te Alman
ya'dan aynlarak Fransa'ya geti ve Yahudi gmen hareketi ierisinde aktif olarak yer
ald. Daha sonra Amerika'ya yerleti ve 1951'de ABD yurttalna geti. Amerika'da
ki ilk yllannda akademik bir i bulmakta epey zorlandktan sonra 1953 ylnda Prin
cewn'da Christian Gauss konferansianna anld. Bylece Califomia, Chicago, Co
lumbia, Nonhwestem, Comeli ve baka niversitelerde verdii dersleri ieren sekin
bir akademik kariyer balad. 1 975 ylnda ldnde New York'taki New School for
Social Research'de felsefe profesryd. Kitaplar: Tle Origins of Totalitarianisn
(1951), The Human Condition (1958), On Revolution (1963), Eichnann injensalen
(1963), Pas and Future (1961), On Violence (1970), Crises of the Republic (1972),
Men in Darh Times (1968), Between Pas and Future (1961).
On Violence
1969-70 Hannah Arendt, Harcourt Brace &: Company.
Akcali Telif Ajans
lletiim Yaynlan
Klodfarer Cad. lletiim Han No. 7 Cagaloglu 34400 Istanbul
Tel: 212.516 22 60-61-62 Fax: 212.516 12 58
HANNAH ARENDT
iddet zerine
On Violence
t m
V '
HANNAH ARENOT 906 ylnda Hannover'de, bir Yahudi mhendisin tek ocuu
olarak dodu. Marburg ve Frciburg'da niversite eitimini tamamladktan sonra Hc
idel berg'de Martin Heidegger ve Karl jaspers'te felsefe rendi ve yi m iki yanda
yine burada do ktoras n verdi. Hitler'in iktidara gelmesi zerine 933'te Alnan
ya'dan aynlarak Fransa'ya geti ve Yahu di gmen hareketi ierisind e aktif olarak yer
ald. Daha sonra Amerika'ya yerleti ve 951'de ABD yurttal na geti. Ame ri ka'da
ki ilk yllannda akademik bir i bulmakta epey zorlandktan sonra 953 ylnda Prin
ceton'da Christian Gauss konferansianna anld. Bylece Califomia, Chicago, Co
lunbia, Nonhwestern, Comeli ve baka niversitelerde verdii dersleri ieren sekin
bir akademik kariyer balad. 975 y l nda ldnde New York'taki New School for
Social Resean:h'de felsefe profesryd. Kitaplar: Tle O rigi ns of Toalirarianisn
(1951), The Human Condiion (1958), On Revolution (1963), Eiclnan injerusalen
(1963), Pas and Fuure (1961), On Viole ce (1970), Crises of the Republic (1972),
Men in Dark Times (1968), Between Pas and Ftun: (1961).
On Violence
1969-70 Hannah Arendt , Harcaurt Brace &: Company,
Akcali Telif Ajans
tletiim Yaynlan
Kiodfarer Cad. lletiim Han No. 7 Cagalolu 34400 istanbul
Tel: 212.516 22 60-61-62 Fax: 212.516 12 58
HANNAH ARENDT
iddet zerine
On Violence
t m
e '
Mary'ye
Dostlukla
I
Burada aktaracam dnceler, 20. yzyl arkaplanndan
grld biimiyle son birka yln olay ve tartmalarn
dan kaynaklanyor.
20. yzyl, Lenin'in ngrd gibi sava ve devrimlerin,
dolaysyla imdilerde bu iki olgunun ortak paydas olduu
na inanlan iddetin yzyl oldu. Ama bugnk durumda
baka bir etken daha var; kimse ngremediyse de bu et
ken, hi deilse eit nem tayageldi. iddet aralarnn
teknik geliimi artk yle bir noktaya geldi ki, hibir siyasal
ama, insan aklnn snrlar i inde, bu aralarn ykc po
tansiyel ine denk dei ldir; ne de silahl atmalarda bu
aralarn fiilen kullanmn hakl klabilir.
Ite bu yzden en eski dnemlerden beri uluslararas an
lamazlklarda nihai ve amansz hakem olarak karmza
kan sava, artk tm etkililiini ve ihtiamn yitirmi bulu
nuyo r. Sper gler, baka bir deyile uygarl mzn en
yksek dzleminde hareket eden gler arasndaki kyamet
habercisi (apokaliptik) satran, tek bir kurala gre oynan
yor: "Ilerinden birisi kazanrsa ikisinin de sonu alacak-
g
tr" .1 Bu , daha nceki hibir sava oyununa benzerneye n bir
oyundur. " Rasyonel" amac zafer deil, caydrclktr. Da
has, silah yar artk savaa hazrlk deildir ve ancak bar
n en iyi gvencesinin daha ok caydrclk olduu ge rek
esiyle hakl klnabilir. Bu durumun ierdii gzle grlr
lgnlktan kendimizi nasl kurtaracamz so rusuna verile
cek bir yant yok.
Iktidardan (p ower) , g (Jorce) ve kuvvetten (strength)
farkl olarak iddet, Engels'in ok nceleri belirttii gibi ,
daima aralara muhtatr. 2 Dolaysyla teknoloj ide, alet ya
pmnda yaanan devrim , zellikle sava alannda dikka t
ekici boyutlara ulamtr. iddete dayal eylemin bizatihi
esas, ara-ama kategorisine dayaldr. Bu kategorinin en
temel aync nitelii, insani olaylara uygutanrsa yle ifade
edilebilir: Ama, kullanmn hakl kld ve gereklemesi
asndan gereksinilen aralarn altnda ezilme tehlikesine
aktr. Insan eyleminin nihai amac, fabrika retimindeki
nihai amatan farkl olarak, asla gvenilir biimde ngr
lemez. Bu yzden siyasal amalara ulamak iin kullanlan
aralar, gelecein d nyas asndan , sk sk niyetlenile n
amalardan daha belirleyici olabilmektedir.
Dahas, insan eylemlerinin sonular eylemcinin deneti
mini aar. te yandan iddet, iinde fazladan bir de keyfilik
esi tar. Talih (jortuna), iyi ya da kt ans , insani mese
lelerde hibir yerde sava alannda olduu denli yazg belir
leyici bir rol oynamaz. stelik en beklenmeyenin bu ihlali
nin bylesine davetsiz ve ftursuzca kar;nza kvermesi ,
ona "rastgele olay" y a d a "bilimsel adan kukulu olay" de
diimizde ortadan kalkm olmuyor. Ne de simulasyon, se-
Harvey Wheeler, "The Strategic Calculaors". Nigel Calder, llnlrss Pcace Cones
iinde, New York, 1 968, s. 1 0 9 .
2 Herm Eugcn Dlhrings Vmwalzung der Wissenschaft ( 1 8 78), Ksm l l , Blm 3 .
10
naryo , oyun kura m (game theory) ve benzerleri onu yok
edebiliyor. Bu meselelerde kesinlik yoktur. Inceden ineeye
hesaplanm belli koullar altnda, karlkl toptan ykmn
bile kesinlii yoktur. Ykm aralarnn mkemmelletiril
mesi iine girienler nihayet yle bir teknik gelime dzeyi
ne ulamlardr ki, amalar , yani bizatihi sava , ona hasre
dilmi , ellerinin altnda hazr duran aralar yznden t
myle ortadan kalkma noktasna gelmi bulunuyor.3 Bizat
hi bu durum, iddet alanna yaklatmz anda karmza
kan bu ezip ge ici ngrlemezlii ironik biimde hatr
latan bir gerektir. Savan hala bizimle olmasnn balca
nedeni , ne insan trnn gizli lm istenci, ne bastrmaya
gelmeyen bir saldrganlk drts, ne de daha inandrc ol
sa qa silahszlanmann ierdii ciddi toplumsal ve iktisadi
tehlikelerdir.4 Savalarn hala varolmasnn nedenini , ulus
lararas ilikilerde savan yerine siyasal sahnede baka bir
nihai hakemin ortaya kmam olmasnda aramak gerekir.
Hobbes, "kl olmakszn szlemeler szden baka bir an
lam tamaz" derken haksz myd?
Aslna baklrsa ulusal bamszlk, yani yabanc egemen-
11
liinden azade olma hali ve devlet egemenlii, u l uslara ras
ilikilerde denetimsiz ve snrsz iktidar iddiasyla zdele
tirildii srece, sava ikame edecek baka bir yo lun ortaya
kmas da olanakl deildir. (Amerika Birleik Devletleri ,
bamszlk ve egemenliin tam anlamyla birbirinden ayrl
masnn -elbette Amerikan cumhuriyetini n temelleri bu ay
rm nedeniyle tehlikeye girmedi ke- hi deilse kura msal
olarak mmkn olduu nadir lkelerden biridir. Anayasaya
gre yabanc lkelerle yaplan antlamalar lke hukukunun
bir parasdr. l793'te Yarg j ames Wilson'un iare t ettii
gib i , "Birleik Devletler Anayasas asndan egemenlik sz
c tmyle bir bilinmezden ibarettir. " Ama Avrupa ulus
devletlerinin geleneksel dilinden ve kavramsal siyasal er
evesinden bylesine net ve gururlu bir ayrlk artk ge
mite kalm tr. Amerikan devri m i n i n m i ra s u n u tu l d u .
Amerikan hkmeti , iyi ya da kt , artk Avrupa m irasn
kendi gemiinin mirasymasna kabul e tmi bulunuyor.
Ne yazk ki bunu yaparken, Avrupa'nn gerileyen kudreti
nin gerisinde ve yedeinde s iyasal i flasn , u lusdevletin ve
ulusdevlete bal egemenlik kavramnn i flasnn yattnn
ayrdnda deildi. ) Azgelimi l kelerin d ilerinde sava
n hala ultima ratio (en son are) , u eski "siyasetin iddet
araclyla devam" olarak kendini gsteriyor olmas , sava
n khneliine kar anlaml bir sav deildir. te yandan
yalnzca nkleer ve biyolojik silahiara sahip o lmayan k
k lkelerin savaa kalkacak durumda o lmas da kimseyi
avu tmasn. u nl rastgele o layn o rtaya kmasnn en
muhtemel olduu blgelerin, eski " ya zafer ya lm" sloga
nnn i kna edici zelliini hala koruduu blgeler olduu
gerei artk kimse iin bir sr deil.
Bu koullar altnda , gerekten de son yirmi- otuz yld r
bilimsel kafal danmanlarn hkmet konseylerinde artan
saygnlndan daha korkutucu pek az ey vard r. So ru n,
12
bunlarn "dnlemeyecek olan d nebilecek" denli so
ukkanl olmasnda deil, dnmyor olmalarndadr. On
lar bylesine modas gemi, bilgisayar yardm olmakszn
bile yaplabilecek bir etkinlikle zamanlarn harcayamazlar.
Bunun yerine belli baz hipotetik olarak varsaylm kutup
lamalarn sonularna iman ederler. Ne var ki hipotezlerini
gerek olaylar karsnda snama yetisinden yoksundurlar.
Gelecek olaylara ilikin bu hipotetik kurgulardaki mantki
atlak her zaman ayndr: Balangta bir hipotez olarak
(ustalk dzeyine gre ikin baz seenekleriyle ya da hi
bir seenek ima etmeksizin) karmza kan bu savlar, ge
nellikle birka paragraf sonra derhal "olgu" haline gelir. Ar
dndan bir dizi benzeri szde olguyu doutur. Sonuta tm
giriimin katksz speklatif karakteri unutuluverir. Bunun
bilim deil, szde bilim olduunu sylemeye gerek bile yok.
Szde bilim: Noam Chomsky'nin szleriyle, " toplumsal ve
davransal bilimlerin, gerekten de anlaml entelektel ie
rigi olan bilimlerin yzeysel niteliklerini taklit etme yolun
daki uroarsz abalar" . Richard N. Goodwin'in szde bilim
sel kurarnlarn "bilind mizahn" iledii bir makalesinde
beliruigi gibi, bu tr stratejik kurama ynelik en ak ve "en
derin neme sahip itiraz, snrl kullanl deil, tehlikesi
dir. nk bu tr kuram, olaylar anladmz ve zerlerin
de denetime sahip oldugumuz yanlgsna yol aar". 5
Olaylar, tanm geregi, tekdze sre ve ileyiieri kesinti
ye ugratan ortaya klardr. Gelecekbilimcinin dleri, an
cak nemli hibir eyin ortaya kmadg bir dnyada ger
ek olabilir. Gelecee ynelik tahminler, bugnk otomatik
sre ve ileyilerin, yani insann eylemde bulunmamas ve
5 Noam Chomsky, American Power and New Mandarins. New York, 1 969; Ric
hard N. Goodwin, Thomas C. Schelling'in Arns and l'!fl ucncc (Yale, 1 969) ba
lkl kitab uzerine incelemesi, The New Yorler (17 ubat 1 968) .
13
beklenmedik bir eyin o rtaya kmamas halinde olup bi te
cek olaylarn gelecee tasadanmasndan (projeksiyon) ba
ka bir ey o lamaz. Iyi ya da k t her eyle m ve her kaza ,
tahminin iinde hareket ettii ve kan tn buld uu ereve
yi paralamak durumun dadr. (Proudhon'un geerken sy
ledii u sz, "Beklenmedik olayn yaratcl, devlet ada
mnn sagrsn fazlasyla aar, " ok kr hala geerli
bir szdr. Beklenmedik olayn yaratcl uzmann hesap ,
6 Kukusuz sava ve sava hali zerine geni bir literatr vardr, ancak bu litera
tr iddetin kendisiyle deil. iddet aralanyla ilgilidir.
14
grd bir eyi hi ki mse sorgulamaz, incelemez. nsan i
leri nde iddetten baka bir ey grmeyenler, insan ilerinin
"daima geliigzel , c iddiy et ten ve kesi nlikten uzak olduu"
(Renan) ya da tanrn n sonsuza dein daha b yk olan or
dularn yannda olduu kansna varmtr. Byle ler inin id
det ya da tarih konusunda syleyecek baka bir eyi yoktur.
Gemie ilikin kaytlara anlaml bir eyler bulmak iin ba
kan herkes, iddeti marjinal b i r fenomen olarak grmek
durumundadr. Clausewitz sava "siyasetin baka aralarla
srdrlmesi" diye tanmlar ya da Engels iddeti "iktisadi
ge limenin hz l a n drc s" ol ara k g r rke n 7 vurgulanan,
hep siyasal ya da iktisadi srekliliktir; ya da iddet ieren
eylemi neeleyen bir eyce belirlenen ve belirlenmekte olan
bir srecin sreklilii vurgulanmaktadr. Ayn e ki lde ulus
lararas i l ikiler a lan nda alanlar yakn dneme dein
unlar sylyordu: "Ulusal gcn daha derindeki kltrel
kaynaklaryla uyumayan bi r askeri zm hali istikrarl
olamaz", ya da Engels'in szleriyle, "nerede bir lkenin ik
tidar yaps iktisadi gelime dzeyiyle eliirse" iddet ara
larna sahip siyasal iktidar yenilgiye mahkmdur. 8
Gnmzde sava ve siyaset ya da iddet ve iktidar ara
sndaki ilikilere dair tm bu eski dorular geerliklerini yi
tirmitir. tkinci Dnya Sava'nn ardndan gelien bar de
il, souk sava ve askeri-snai-emek kompleksi oldu. "Top
lumdaki asli yapsal gcn sava yapma potansiyelinin n
celii olduundan" sz etmek, "iktisadi sistemlerin, siyasal
felsefelerin, yarg organlannn (corpora juris) sava sistemi
ne hizmet ettiini ve bu sistemi yaygnlatrdn, tersinin
geerli olmadn" ileri srmek, "bizatihi savan temel top
lumsal sistem olduunu, baka ikincil top lu msal rg tlen-
15
me tarzlarn n bu sistem i inde mcade l e e t t i i n i ya da
ayakta kalmaya altn" savunmak - tm bun lar Engels
ya da Clausewitz'in 19. yzyl formllerinden daha ikna edi
ci ge liyor kula a . Report from Iran Mountain'in ad bel irtilme
yen yazarnn bu basi t tersine dndrme ileminden -sava
n "dip lomasi n in (ya da siyasetin, iktisadi amalar g tme
nin) bir uzants o lmas ndan z iya d e " , bar savan baka
ara larla srdrlmesidir- daha anlaml olan, sava teknikle
rindeki ge l i medi r. Rus fiziki Sakharov'un de yi iyl e , "Ter
monkleer bir sava, ( Clausewitz'in formlnde o lduu gi
bi) siy aset in baka aralarla srdrlmesi gibi grlemez.
An cak evrensel intiharn bir yolu olarak gr leb ilir."9
Dahas biliyoruz ki "birka silah ulusal gcn tm teki
kaynaklarn birka dakika iinde silip sprebilir";10 "k
k birey gruplarnn . . . stratej ik dengeyi bozmasn" ola
nakl klacak ve "nkleer vuru gc gelitirmeye gc yet
meyen uluslarn" bile retebilecei denli ucuz biyolojik si
lahlar gelitirilmitir;11 "birka yl iinde" robot askerler "in
san askerleri modas gemi yaratklara dntrebilir";12 ve
nihayet konvansiyonel sava halinde yoksul lkeler, tam da
"azgelimi" olduklar iin ve teknik stnlk gerilla sava
larnda "varhktan ok yk" haline gelebileceinden byk
glerden daha gvenli konumdadrlar.13 Tm bu rahatsz
edici yenilikler u duruma ekleniyor: iktidar ve iddet ara
sndaki iliki btnyle tersine dnmtr ve bu gelime,
kk ve byk gler arasndaki gelecee ynelik ilikide
16
bir tersine dnmenin de habercisi olabilir. Herhangi bir l
kenin elinin altndaki iddet kapasitesi ksa sre iinde l
,
18
re'n iddet konusunda Marx'tan ne kadar uzakta olduu
nun ayrdnda bile olmadn gsterir. zellikle u cmle
lerinde: "Bastrlmas o lanaksz iddet . .. kendi n i yeniden
yaratan insandan baka bir ey deildir" ; "yeryznn la
net lileri" ancak " lgn dehetle" " i nsan hal i ne geleb i l ir" .
Bu nosyonlar, kendini yaratan insan tasarm, kat bir ekil
de Hegelci ve Marksist dnce biimine zg olduundan
ok daha arpcdr. Bu tasarm, sol hmanizmin b izatihi
temelidir. Fakat Hegel'e gre insan, kendini dnce yoluy
la "re tir" . 1 5 Buna karlk He gel'in " idealizmini" baaa
eviren Marx'a greyse, insann kendini yeniden yaratmas
nn arac emektir; yani doayla metabolizma kurmann in
sanca biimi. Kukusuz insann kendini yeniden yaratmas
na ilikin tm nosyonlarn bizatihi insanlk durumunun ol
gusallna kar b i r isyanda ortak olduklar sylenebilir
( trn bir yesi ya da birey olarak insann varoluunu ken
di kendine borlu olamayacandan daha gzle grnr bir
gerek olamaz) . Dolaysyla Sartre, Hegel ve Marx'n ortak
paydalarnn, bir olgu olmayan bu kendini yaratma beklen
tisinin gereklemesine araclk edeceini ileri srdkleri
etkinliin (iddet, dnce ve emek) farkl olmasndan da
ha nemli olduu iddia edilebilir. Yine de zde barl o lan
emek ve dnme etkinlikleriyle tm iddet eylemleri ara
snda derin bir uurumun yatt da yadsnamaz. "Bir Avru
paly ldrmek bir tala iki ku vurmaktr. . .. Geriye kalan
l bir adamla zgr bir adamdr. " Bu, Sartre'n nszde
syledikleri. Marx'n asla yazm olamayaca bir cmle. 1 6
Sartre'den alnt yaparken, devrimci dncede iddete
doru bu yeni kaymann, en temsil edici ve dnsel a-
19
dan en ge limi szc lerin i n b i l e a yfd n a varmad bir du
rum ol duu n u gstermek ist i yo ru m 1 7 Aktr ki bu kayma,
.
.
de zelli kle deinmek g e re k i y o r d u . ("Id e alist" dnce
kavramn baaa evirirseniz " materyal ist" emek lwvra
mna varrsnz , asla iddet n osyonuna varamazs n z . ) Ku
kusuz tm bunlar kendine zg bir mantk ieriyor ve bu
deneyim daha nceki tm kuaklara t m yle yabanc dr.
Yen i Sol'un sempati yaratma g c (patlws) ve evki , say
gnl, ada silahlarn tuhaf, intihara gtren gelii m iyle
yakndan balantldr. Bu , atom bo mbasnn glgesinde
byyen ilk kuaktr. Anne ve babalarndan, iddetin siya
set snrlarn kitlesel ve canice bir ekilde ihlal etmesi de
neyimini miras al mlard r: Yksek o ku l l a rd a toplama ve
imha kamplarn soykrm ve ikenceyi rendiler;18 sonra
savata sivil lerin toptan katledilmesini , ki bu o lmakszn
ada askeri operasyonlar " konvansiyonel" silahlarla snr
h olsa bile mmkn olamazd. lik tepkileri iddetin her t
rne kar kmak ve iddete dayal olmayan siyaseti so rgu
lamakszn desteklemek oldu. Tam da bu hareketin, zellik
le medeni haklar alanndaki baars , Vietnam Sava'na
kar direni hareketiyle srd. Unutmamal ki Vietnam Sa
va'na kar direni, bu lkede [AB D ] kamuoyunu belirle
mekte hala nem li bir etkendir. Ama durumun o gnden
bu yana deitiini artk herkes b iliyor. iddete dayal ol
mayan siyaset yan dalar artk savunmaya ekild i . ,Dahas
artk yalnzca " anhk yanllar" nn (extremists) iddetin y
celtilmesine kapldklarn ve yalnzca onlarn -Fanon'u n
Cezayirli kylleri gibi- "iddetten baka hibir ey sonu
20
ve rmez" demeye baladklarn sylemek anlamszdr. 19
Yeni militanlar anarist , nihilist, kzl faist, Nazi olarak
nitelenip knand. Hakllk pay daha yksek bir sulamay
sa, "makine dman lar , makine paralayclar" niteleme
siydi. 20 ren ciler ise ayn lde anlamsz sloganlada ya
nt verd i : "polis devleti" , "ge kapitalizmin gizli faizmi" ve
daha hakl bir deyile, " tketim toplumu". 21 Davranlar
nn sorumlusu her trden toplumsal ve psikolojik etkende
arand: Amerika'da fazla hogrl yetitirme, Almanya ve
Japonya'da ar otoriteye tepki , Dou Avrupa'da zgrlk
ten yoksunluk, Bat'da fazla zgrlk, Fransa'da sosyoloji
rencilerinin isizlii ve bunun felakete yol ac sonula
r, Birleik Devletler'de her alanda i bolluu. Tm bu ak
lamalar yerel adan inandrc olabilir, ama renci ayak
lanmalar n n kresel bir olgu o lmasyla eliir. Hareketin
21
toplumsal adan bir ortak paydasn bulmak a n lamsz g
rnebilir. Ama psikolojik adan bu kua n her yerde or
tak bir zellii var: dn vermez bir cesaret, artc bir ey
lem istenci ve deiimin olanakll konusunda ayn l
de artc bir gvenY Ancak bu niteli kler neden gibi g
rl memeli. Dnyann her yerindeki niversitelerde tmy
le beklenmedik biimde ortaya kan bu durumun fiili ne
deni sorulacak o lursa, hibir ncl ve benzeri bulunma
yan, ama en gzle grnr ve belki de en gl bir etkeni
gzard etmek sama o lacaktr. Basit bir gerektir bu: "Tek
nolojik ilerleme" pek ok dzeyde dorudan felakete g
trmektedir. 23 Dahas bu kuan rendii ve re ttii bi
limler, yle grnyor ki kendi yarattklar teknolojinin fe
lakete gtrc sonularm gidermeye muktedir olmak bir
yana , gelime srecinde geldikleri nokta, "yapabileceiniz
lanet olas tek bir ey yoktur ki savaa yneltilmesin"dir.24
(Kukusuz, -Senatr Fulbright'n deyiiyle hkmete fi
nanse edilen aratrma projelerine baml hale gelerek ka
mu gvenine ihanet eden-25 niversitelerin zsaygs asn
dan hibir ey, savaa ynelik aratrma ve buna bal tm
25 Bkz. Ek V, s.IOO.
22
giriimlerden kopma ynnde bast rmaktan daha nemli
olamaz. Ancak bunun ada b i limin doasn deitirmesi
ni ya da sava abalarn n lemesini beklemek fazlasyla
safl k olur. Bylece var labilecek bir ks tlama n n pekala
niversite standartlarnn dmesine neden olacan inkar
etmek de saflk olur.26 Bu kopuun yol amayaca bir ey
varsa, o da federal hkmet fonlarn n bir dalga halinde ge
ri ekilmesi olacaktr. nk M .I.T.'ten Jerome Lettwin'in
yaknlarda iaret ettii gibi, "Hkmet bizi desteklememeyi
gze alamaz. " 2 7 Tpk niversitelerin federal fonlar geri e
virmeyi gze alamayaca gibi. Ama bunun anlam en fazla
udur: niversiteler, " mali destei nas l sterilize edecekleri
ni renmekle ykmldr" (Henry Steele Commager) .
niversitelerin ada toplumlardaki muazzam gc d
nlrse bu o lanaksz bir grev deildir, ama zorlu bir itir. )
Ksacas, teknik ve makinelerin grnte direnitmesi ola
naksz art ve yayl, belli snflar isizlikte tehdit etmek
ten ziyade, tm bir ulusun , dahas tm insanln bizatihi
varoluunu tehdit etmektedir.
"Otuz yan stndekilerle" karlatrldnda yeni ku
an kyamet olaslnn daha ayrdnda olarak yaamas
doaldr; gen olduklarndan deil, bu yeryzndeki ilk ya
amsal deneyimleri olduundan. (Bizim amzdan "sorun"
olan eyler, " genlerin etine ve kanna ilemitir. " ) 28 Bu
gen kuan her hangi bir yesine u iki soruyu sorun:
"Dnyann elli yl iinde nasl olmasn istersiniz?" "Kendi
yaamnzn be yl iinde nasl olmasn istersiniz ? " Yant
lar genelilikle yle balayacaktr: "Eer hala dnya diye bir
23
yerin varo laca n kabul edersek . . . ve "hala yayo r olur
sam . . . " George Wald' n szle riyle, "kar mzdaki, b i r gelece
in olduundan hibir ekilde e m i n o l amaya n b i r kuak
tr. "29 nk gelecek , Spender' i n ok gzel ifade ettii gibi ,
"gmlm bir saatli bomba gib i , a m a bugn ti ktaklar n
duyuyoruz . " Sklkla sorulan "bu ye n i kuak kimlerdir?"
sorusuna verilecek en iyi yan t : " Saatin tiktaklarn iite n
ler." Onlar tmyle inkar edenler kimlerdir sorusunun ya
ntysa u olmal : "Durumu olduu gibi grmeyi reddeden
ya da bilmeyenler. "
renci ayaklanmalar kresel bir durum . A m a ortaya
k biimleri kukusuz lkeden lkeye , hatta niversiteden
niversiteye deiiyor. iddet pratii asndan , bu ze l l ikle
doru . Kuaklar aras atmann somut grup kadaryla
akmad yerlerde iddet, ounlukla kurarn ve retarikle
snrl kald. Kadrolu ve maal fakltenin kalabalk ders ve
seminerlerde deri n bir karn n o lduu Almanya'da b u ,
kayda deer biimde byleyd i . Ameri ka'daysa p o l isin v e
polis barbarlnn , zde iddet iermeyen gsteri lere m
dahale ettii her yerde re nci hare keti rad ikalleti: yne
tim bi nalarnn igal edilmes i , o turma eyle m leri vs. Ciddi
lekli iddet, ancak Siyah Iktidar (Black Power) hareketi
nin kampslere girmesiyle sahneye kt. Byk ounluu
akademik ldere baklmakszn niversiteye kabul edilen
siyah renciler, kendilerini bir kar grubu olarak grd
ve siyahi cemaatlerin temsilcisi olarak rgtlendi. karlar ,
akademik standartlar drmekten yanayd. Beyaz asiler
den daha dikkatliydiler. Ama daha bandan i tibaren onlar
szkonusu olunca ( Cornell niversitesi ve New York City
College hadiselerinden nce bile) iddetin bir kurarn ve re
torik meselesi olmad akt. te yandan Bat lkelerinde
24
renci hare keti n iversite dnda halk destei bulamaz ve
idde te bavurd uu anda halkn ak d manlyla karla
rken , siyah re ncilerin szl ya da fiili iddetini destek
leyen geni bir siyah az nlk vardr. 30 Nitekim siyah iddet,
bir kuak nceki ii hareketinin iddetine benzetilebilir.
Bildiim kadaryla , renci hareketindeki iddetle ii hare
ketinin iddete bavu rmas arasn d a aka bir benzerli k
kuran tek yazar, Staughton Lynd oldu. 31 Buna ramen aka
demik kurum, tuhaf bir ekilde siyah hareketin aka aptal
ve32 ar taleplerine, beyaz asilerin kar temelinde tanm
lanmayan ve genellikle yksek ahlaki temellere dayanan ta
leplerinden daha fazla ar lk verme eiliminde grn
yor. Ancak akademik kurum da renci hareketini ii ha
reke tine benzeterek deerlendiriyor ve iddete dayal olma
yan " katlmc d emokrasi" yle kar lamaktansa, kar ve
idde te daya l bir hareketle kar karya kalnca kendini
daha rahat hissediyor. niversite otoritelerinin siyah talep
l erine boyun emes i , sk sk beyaz topluluun "sululuk
duygusu"yla aklanyor. Bana kalrsa ynetimler ve mte
vel l i heyetlerinin yansra faklteler de, resmi Ameri ka'da
iddet Rap oru'nun vard sonucun gzle grlr dorulu
unun yar bilinli bir ekilde ayrdnda: ''Geni halk deste
i saladklarnda kaba g ve idde t, toplumsal denetim ve
ikna asndan daha baarl tek nikler gibi grnyor. "33
renci hareketinin yeni ve inkar edilemez bir gelime
olarak iddeti yceltmesi, tuhaf bir zgnlk gsteriyor. Ye
ni militanlarn retorii aklkla Fanon'dan esinleniyor. Bu-
25
na karlk kuramsal savlar , Marksist art klardan oluan bir
aureyi andryor. Bu , gerekte n de Marx ya da Engels oku
mu herhangi bir insan i in olduka kafa kartrc bir du
rum . "Snfsz bozgezenlere" iman ede n , " isya n n ke n tsel
n c g c n l u m p e n p ro l e teryada b u l a c a n a " i n a n a n ,
"gangsterlerin halkn yolunu aydnlatacana" gvenen b i r
ideoloj iye kim Marksist diyebilir ki?34 Szcklerde mu tlu
luk bulan Sartre bu yeni imana i fade gc veriyor. imd i
Fanon'un k i tabnn verdii g l e i n a n y o r k i , " i d d e t , "
"Ail'in mzra gibidir, at yara lar saa ltr. " Eer b u
doru o lsayd, intikam, t m derderimiz in her derd e deva
ilac olurdu. Bu mit, Sarel'in genel grev mitinden ok daha
soyuttur ve gereklikten ok daha uzakt r. Sartre' n sav ,
Fanon'un " insann kendine saygsn yitirmeden a kal mas ,
klelikte yedii ekmekte n daha yedir" derkenki gibi en
kt belagat arlklaryla boy lr. B u son sav rt
mek iin hibir kurarn ya da tarih bilgisine gerek yok. In
san bedenindeki sreleri en yzeysel biimde gzleyen bir
gzlemci bile bunun doru olmadn bilir. Ama zsaygy
yitirmeksizin yenen ekmein kle kalarak yenen pastadan
daha ye olduunu syleseydi , retorik adan bir ey syle
memi olacakt.
Bu sorumsuz ve byk laflar okuduumuzda (alnt yap
tklarm, Fanon'un aslnda gereklie p e k oundan daha
yakn kalmay becermesinin dnda , adil biimde tems i l
edici niteliktedir) ve ayaklanmalar, devrimler tarihinden
bildiklerimiz nda deerlendirdiimizde, bunlarn ne
mini inkar etmek, gelip geici bir ruh haline balamak e
kici gelebilir. Ya da daha nce benzeri yaanmam olay ve
gelimelerle karlaan ve bunlarla baetmek iin zihni a
dan hibir donann olmayan, bu yzden (Marx'n devrimi
26
bir rpda kurtarmak istedii trden) dnce ve duygula
ra sarlp onlar yeniden canlandrmaya kalkan duygu in
sanlarnn cehalet ve sayiuluuna balamak isteyebilir in
san . Tecavze urayann iddeti dlediinden , mazlumun
"hi o lmazsa gnein doduu bir gn" zatimin yerini al
may dlediinden, yoksulun zenginin mlkn dledi
inden , bask altndakilerin "av roln avc rolyle dei
tirmeyi" ve son krall , "sonucunun birinci ve birincinin
sonuncu" olaca o mutlu lkeyi dlerliinden kim kuku
duyabilir?3 5 Sorun u ki, Marx'n da iaret ettii gibi ryalar
gerek olmaz.36 Yoksul braklan ve ayaklar altnda ine
neoler arasnda kle ayaklanmalar ve isyanlarn seyreklii
pek anlalr bir durum deildir. Az sayda b irka rnei
vardr ve bunlar da ryalar herkes iin karabasana eviren
" lgn bir dehet" tir tam da. En azndan benim bildiim
kadaryla, Sartre'n deyimiyle bu "volkan patlamalar" , hi
bir durumda "onlara neden olan zulme denk olmamtr. "
Ulusal kurtulu hareketlerini bu tr patlamalarla zdele
tirmek, kurtulu hareketlerinin sonuna dair kehanette bu
lunmaktr. te yandan, bylesi hareketlerin pek de muhte
mel grnmeyen zaferi, dnyay (ya da sistemi) deil, yal
nzca kiileri deitirmekten baka bir sonu vermez. Niha
yet "nc Dnyann Birlii" diye bir eyin varolduunu
dnmek ve nc Dnyallara dekolonizasyon anda
"Tm azgelimi lkelerin yerli leri, birlein!" (Sartre) diye
slogan atmak, Marx'n en kt yanlsamasn daha byk
bir lekte yinelemektir; stelik bu kez ok daha az hakl
lk pay vardr. nc Dnya gereklik deil, ideolojidirY
27
* * *
ro, Che Guevara ve Ho Chi Minh'in adn haykrrnalan, baka bir dnyadan bir
kurtanenn anlma ynnde szde dinsel ilahilere benzer. Eer Yugoslavya
daha uzakta olsayd, Yugoslavya'ya ulamak daha zor olsayd, Tito'nun adn da
haykrabilirlerdi. Ama Siyah Iktidar (Biad Power) hareketi iin durum farkldr.
Onlarn varolmayan "nc Dnyann Birlii"ne adanmlklar kat bir ro
mantik samalktan ibaret deildir. Siyah-Beyaz ikileminde aka bir karlan
vardr. Bu da kukusuz gerekten kanay yelemektir; siyahlarn dnya nfu
sunun ezici ounluunu oluturacaklan bir d lkesine ka.
"
(*) Ingilizeeye w i thering away" olarak evirilen terim, "aujl ebung" (supcrsession
28
Bunlara gerek kal mayacakt . P rati kteki y rekliliiyle kar
latr ldnda t u h a f olan rkektii yz ndendir ki, Ye n i
Sol'un s logan , h i tabe t aamasnda taklp kald . Yalnzca
Bat temsili demokrasilerine kar (ki bunlar temsil ilevini
bile, parti yelerini dei l , salt ynetiCilerini "temsil" eden
devasa parti mekanizmaianna kaptrmak zeredir) ve Dou
Avrupa'nn katlm ilke olarak reddeden tek parti brokra
silerine kar, yeterince eklemlemeksizin yalnzca hayk r
nakla yetinilen bir slogan olmann tesine geemiyor.
Gemie b u garip sadaka tten daha artc olan, Yen i
Sol'un, isyanm ahlaki karakterinin - k i bu art k kabul edilen
bir olgudur-39 Marksist retoriiyle ne lde elik ili oldu
unun ayrdna varamam olmasdr. Gerekten de hareke
te ilikin hibir ey, tarafszlndan ve kar kayglarndan
uzak o lmasndan daha arpc deildir. Common weal'deki
(26. 7. 1 968) " 1 968 Fransz Devri mi" balkl dikkat ekici
makalesinde Peter Steinfels ok hakldr: "Peguy klt rel
29
devrim a sndan ok yerinde bir nder o labilirdi. nk
sonradan Sorbonne mandarinlerini yerden yere vu rm u vl'
'toplu m sal devrim ya ahlaki o lacak ya d a o l mayacaktr' de
miti . " Kukusuz her devri m ci hareke t , adalet d uygusu ve
bakalarna efkat duygusuyla dol u , kar kayglar gtme
yen insanlarn nderlii nde gereklemitir. Marx ve Lenin
iin de geerlidir bu. Ama bildiimiz gibi Marx , alabildiine
etkili bir biimde "duygu" ve " coku" lar tabu haline getir
di. (Bugn ahlaki savlar duygusallk d iye bir yana atan
" "
4 0 Bkz. Ek X , s . 1 03 .
30
mad baka bir sorund ur. ) a rtc o l maya n bir gel ime
olarak Almanya'da, Genlik hareketinin eski yuvasnda bir
renci grubu bugn " t m rgtl genlik gruplarn" ken
di saflarnda topl amay neriyor.42 Bu nerinin sa mal
aktr.
Bu tutars z l klarn aklamas so nuta nasl olacak; b u n
dan emin deilim. Ama bu tipik 19. yzyl retisine duyu
lan sadakatn derinlerdeki nedeninin Ilerleme kavramnda
yattndan kukulanrm. Bu kavram liberalizm, sosyalizm
ve komnizmi bir "sol" cephede toplamay baard, ama
hibir yerde Karl Marx'n yazlarnda grdmz inandr
clk ve ustalk dzeyine ulaamad. (Tutarszlk liberal d
nce asndan daima Ail'in kesi gibi bir rol oynad; li
beralizm, ilerlemeye smsk ballkla, Marx ya da Hegel
ci anlamda Tarihin yceltilmesini ayn lde katlkla red
detme tu tumu nu birletirdi. Oysa ilerlemeye ball hakl
klacak ve gvence altna alabilecek tek yol byle bir tarih
anlaydr. )
Btn olarak insanln ilerlemesi gibi bir eyin olas ol
duu kavray, 1 7. yzyla dein kimsenin aklna gelme
miti. Bu gr, 1 8 . yzylda aydnlar arasnda yaygnlk
kazand. 1 9 . yzyldaysa neredeyse evrensel olarak kabul
gren bir dogma halini ald. Ama kavramn ilk biimleriyle
nihai aama arasndaki farklar belirleyici niteliktedir. Bu
adan 1 7 . yzyl kavraynn en iyi temsilcileri Pascal ve
Fontenelle'dir. Onlara gre ilerleme dncesi, bilginin
yzyllarca sren bir srete birikimini ifade ediyordu. 18.
yzyldaysa ilerleme , " insanln eitimi" (Lessing'in Erzi
ehung des Menschengeschlechts kavray) anlamn tayor
du; bunun sonucu insann kemale ermesiyle akyordu.
Ilerleme snrsz deildi. Marx'n tarihin sonu (sklkla H-
31
ristiyan eskatoloj isinin ya da Ya h udi mcsi ya n i z m se k l e r
lemesi o larak yoru mlanr) ola b i l e c e i n i d n d ve z
grlk a lan olarak grd s n fsz t o p l u m , ge r e kt e h a l a
Aydnlanma a'nn i a re t i n i tar. Ancak 19. yzy l n ba
langc ndan itibaren tm bu tr s n rlamalar k a y b o l d u . A r
tk Proudhon'un d e y i i y l e h a re k e t " i l kel i man" d ( le fa i t pri
mitij) v e " yalnzca hareket yasa l a r eze l i ve ebecl i "y d i . Bu
hareketin ne ba n e de so nu vard . " Le mou v cmen l cs t ; v o i l a
tout! " (hareket vard r ; h e psi b u ! ) . Insana ge l i nc e t m sy l e
yebileceimiz uyd u : "Mkemme l leeb i l i r canl lar o larak
doduk ve asla mkemmel olamayaca z . "43 Marx' n He
gel' e borlu olduu ilerleme tasarm ( h e r canl organizma
nasl kendi yavrusunun tohumunu iinde ta rsa , h e r top
lum da kendi ardlnn tohumunu iinde barndrr) yalnz
ca en a k yreklisi deil, ayn zamanda ta r i h t e ilerleme n i n
ebedi srekliliinin mmkn o l a n tek kavramsal gvence
sidir. Ayn zamanda i lerlemen in kart ve dman gle rin
atmas sonucu gerekleecei varsayldndan , her "gri
gidii" gerekli ama geici bir dn olarak yorumlamak ola
nakldr.
Kukusuz nihai analizde bir eretilemedcn teye geme
yen bir eye dayanan bir gvence, bir reti asndan pek
sk bir zemin oluturmaz. Ama ne yazk ki b u , Mark
sizm'in felsefe tarihindeki daha pek ok baka retiyle de
paylat bir durumdur. Buna karlk bu retinin by k
avantaj lar , " ezelt ve ebedi tekerr r" [ " ta ri h tekerrrden
ibarettir" l , imparatorluklarn y kse lii ve d , zde
balantsz olaylarn veriml i sonular gibi baka tarih kav
raylaryla karlatrdnzda hemen ortaya ka r. Bu tr
den baka tarih kavraylarnn hepsi de eit lde belgele-
32
nebil i r ve doruluu gsterilebilir retilerd i r. Ama hibiri
Marksist kavray taki gib i dorusa l bir zaman s reini ve
tari hte ilerlemenin deva m l lna gara nti veremez . Bu alan
da Marksizm'in tek bir rakibi vardr: Kad im Altn a nos
yo n u . B u na gre , balang ta bir A l t n a yaanmt r;
sonraki her ey bu adan tremedir. Ama bu reti, srek
li b i r gerHeyii ima eder ve bu ho deildir. Kukusuz nsa
na gven veren daha iyi bir dnyaya kavumak iin yapma
mz gereken tek eyin ile riye doru salam admlarla yr
mek olduu, aslnda bunu yapmaktan baka aremizin de
olmad tasarmnn hznl yan etkileri de va rdr. Her
eyden nce basit bir gerei anmsamak gerekir: nsanln
genel geleceinin bireysel yaam asndan vaad edebilecei
bir ey yok ; bireyin kesin olan tek gelecei lmdr. Bu dik
kate a l nmad ve yalnzca genellikler zerinden dnl
d srece , ilerleme kavramna ynehilebilecek gayet ak
bir itiraz szkonusudur: Alexander Herzen'i n deyiiyle, "n
san geliimi krono lojik adaletsiz liin bir tarzndan ibarettir;
nk sonradan gelenler ayn bedelleri demeksizin, kendi
lerinden nce yaayanlarn emeklerinin meyvesini yer. "44 Ya
da Kant'n szleriyle, " nceki kuaklar n yalnzca sonrakiler
adna ar yk altna girmesi . . . ve ancak son gelenin [ ta
mamlanan ] binaya yerleme ansna sahip olacak olmas . . .
daima artc bir durum olarak kalacaktr. "45
Yine de nadi ren fark edilen bu dezavantajlar muazzam
bir avan taj n glgesinde kalr: Ilerle me, gemii zaman s
rei ni kesintiye uratmakszn aklamakla kalmaz , ayn za
manda gelecekte nasl eylemde bulunmak gerektiine dair
bir klavuz da salar. Marx'n Hege l'i baaa evirirken
44 Alexander Herzen'den aktaran saiah Berlin, " I n troducti o n " . franco Ven tu r i ,
Root s o f Rcvoltions, New York, l 966.
45 " Idea for a Un iv ersal History with a Cosnopo lian lnen , " nc I lke, Tlr
Ph i losoply of Kan , Modern Library basm.
33
kefettii de buydu. Bylece t a ri h ini n bakaca y n de
dei tirmi oldu. Tarihi, gemie bakn a k ta nsa a rt k g
venle gelecee bakabilir. ilerleme kavram , babe las b i r so
ruya, "peki imdi ne yapacaz? " sorusuna bir yan t verir.
En alt dzeyde yant unu syler: Elimizdekini daha iyisi
ne, daha byne vs. dntre l i m . (Libcra l l c r i n b y
meye ynelik -artk t m siyasal v e iktisadi k u ram lar mz n
paylat- ilk bakta akld gelen i man, bu kavraya da
yaldr. ) Solda, daha sofistike dzeyde bu yant, mevcut e
likileri ikin sentez doru ltusunda ge litirme d n
ierir. Her iki durumda d a t myle yeni ve b e kl e nmedik
bir eyin olamayaca konusunda gvence a l m o l uruz.
Yalnzca hali hazrda bildiklerimizin " gerekli " sonularyla
kar laacaz . 46 Bu ylesine gven vericidir ki, Hegcl'in de
yiiyle , " hali hazrda orada olann dnda hibir ey gelme
yecek. "47
Oysa bu yzyldaki tm deneyimlerimiz tmyle beklen
medik olanla yzlememizi defalarca rnekledi. 20. yzyl
daki deneyimlerin, bu reti ve kavraylada bariz bir eli
ki iinde durduunu ekleneme gere k var m? Ama bu
reti ve kavraylarn yaygn kabul grmesi, salt gereklik
ten, huzurlu, speklatif ya da szde bilimsel bir ka sal
yor olmalarndan kaynaklanyor gibidir. Bizatihi neredeyse
tamamyla ahlaki kayglara dayal bir renci hareketi de ,
bu yzyln bsbtn beklenmedik o layla r arasndadr.
Kendinden ncekiler gibi "benim pastadaki paym" top
lumsal ve siyasal kuramlar nn farkl biimleriyle eitilen
bu kuak , bize manipOlasyon ya da daha dorusu manip
lasyonun snrlar ko nusu nda bir ders vermitir; bu dersi
34
unu tmasak iyi ederiz. l nsan fiziksel zor, ikence ya da a
l k l a manipl e ed i l ebi l i r. Grleri key fi olarak kastl,
" "
48 Olay, Wolin ve Schaar tarafndan yorumsuz aktanld (agd . Ayrca hkz. Peter
Bamcs , "An Outcry: Thoughts on Being Tear Gasscd," Newsweek, Haziran
1 969.
49 Spcndcr (age, s. 45) Paris'teki Mays olaylarnda fransz orencilcrinin " 'kt'
( rrndmen) ve 'ilerleme' ideoloj isini ve benzeri shte gleri katcgorik olara k
reddetiini" anlatyor. Amerika'da ilerleme bahsinde b u henz szkon usu dc
gil. Hiila " ilerici" ve "gerici" g ler, " i leric i " ve "gerici hogr" vs. siiylcnlt-
riyle kuatlm durumdayz.
35
a bilimleri, fiilen " evrensel" bilimler haline ge l d i By l e c e , .
( * ) Majinal yarar kuramma gre , belli bir doyum noktasndan onra retim s re
cine eklenen her retim girdisi , birim getirisini azal aca ktr (n).
36
im srelerini deerlendirmek asndan bir lt deeri
tayamaz artk.
Burada her eyden nce iddetle ilgilendii miz iin, eki
ci grnebilecek bir yanl anlamaya kar uyarmalym. Ta
rihe srekli bir kronolojik ilerlemenin , stelik kanlmaz
bir ilerlemenin terimleriyle baktmz srece , sava ve dev
rim biiminde karmza kan iddet , kesintinin olas tek
biimi gibi grnebilir. Bu doru olsayd, eer iddet pratii
insan ilikileri alannda otomatik sreleri kesintiye urat
may mmkn klabilseydi , iddetin vaizleri nemli bir
noktada hakl olurdu. (Benim bildiim kadaryla kuramsal
adan bu nokta hi ileri srlmedi . Ama son birka yldaki
rahatszlk veren renci etkinliklerinin bu kanaate dayan
d bana ok ak bir gerek gibi geliyo r. ) Ancak salt dav
rantan farkl olarak her eylemin ilevi, e er eylem yapl
masa o tomati k olarak ilemeye devam edecek ve dolaysyla
ngrlebilir olacak s releri kesintiye ura tacaktr.
37
II
Siyasal alanda iddet sorununu , bu deneyimleri arkaplana
yerletirerek ortaya atyorum. Bu kolay deildir: Sorel 60 yl
nce "iddet sorunu hala hayli karanlktadr" diyordu;51 bu
yarg, o zaman o lduu kadar bugn de dorudur.
iddeti kendi bana bir fenomen olarak ele almak konu
sunda genel bir isteksizlik olduundan bahsetmitim. imdi
bu ifadeyi amalym. Iktidar fenarneni konusundaki tart
maya dnecek olursak, soldan saa tm siyasal kurarnclar
arasnda bir uzlamaya eriiimi olduunu abucak grece
iz: iddet, iktidarn en ok gze batan davurumundan da
ha fazla bir ey deildir. C. Wright Mills, "Tm siyaset ikti
dar mcadelesinden ibarettir; iktidarn nihai biimi iddet
tir" diyor ve Max Weber'in devlet tanmn yle yanklyor
du: "Insann insan zerinde meru, ya n i meru olduu iddia
edilen iddet aralar yoluyla egemenl ik ku rmas. "52 Bu uz-
51 Georgcs Sord , Reflecions m Violwcc, Ilk Baskya nsz ( 1 906) . New York,
1 96 1 , s. 60.
52 Ti e Power Eli h ' , New York, 1956, s. 1 7 1 ; Max Wcbcr'i Politics as a \hcatior'n
(Mslck Olara)< Siyaset) ( 1 92 1 ) ille paragrafcla syledikleri. Wbcr, Sol'la ay-
41
!ama pek tuhaf bir uzlamacl r. Z i ra s i y asa l i k t i d a r n '' i d d e
t i n rg tlenmesiyle" e i t l e n m e s i a n c a k M a r x ' n , d e v l et i n ,
,
fi kirele oltl uunu ayrd nda gr )Or. !lu baglarnda Troki' in B rcs -Li
tovsk'aki szlerini aktaryor: "Her devlet iddet stne kuru l mutur" , ve ekli
yor, "bu gerekten de dorudur" .
53 Power: Tle Natural History of lt s Gmwtl ( 1 945). Londra , 1 9'5 2 , s. I 22.
54 Age, s. 93.
'55 Age, s. 1 1 0.
ber. Bu da Clausewi tz' i n sava tanmn anmsatr: " Dma
n bizim isted iimiz gib i davran maya zorlayan bir iddet
eylem i " . Strausz-Hupe'ye gre iktidar szc , "insann in
san zerin deki iktidar n" belirtir. 56
Tekrar jouvenel'e dnecek olursak: "Kumanda etmek ve
itaat etmek: bu il iki olmakszn iktidardan sz edilemez -
bu iliki varsa baka bir zellie gerek yoktur. . . Iktidarn ol
mazsa olmaz: ite bu esas, kumanda etmektir" _ 57
I ktidarn esas komu tun etkililiiyse , o zaman silahn
namlusu nda byyen iktidardan daha gl bir iktidar
yoktu r. yleyse unu sylemek de anlaml deildir: "Bir
polisin verdii emir, silahl bir adamn verdii em irden
farkldr" . (Alexander Passerin d'En treves'in, iktidarla id
det arasmda ayrm yapmann neminin ayrdmda olan bil
diim tek yazarn kitab The Notion of State'ten alnt yap
yorum: " Kuvveti hukuka uygun olarak kullanmann bizat
hi kuvvetin ni teliini nasl deitirdiini ve insan i likileri
konusunda nasl tmyle farkl bir manzara sunduunu
grebilmek iin 'iktidarn' 'kuvvet'ten ayr olup olmad ve
nasl ayrmland konusunda karar verilmelidir" . Zira
"kuvvet, bizatihi koullara bala ":mas temelinde kuvvet ol-
56 Bkz. Karl von Clausewitz , On \Var ( 1 832). New York, 19-fJ, bl. 1 ; Roben Sn
usz-Hupc, Power and Communily, New York, I 956, s. 4; Max Weber"den yapt
mz alnt Strausz-Hupe"dcn aktanlnutr: " Be l i rl i bir toplumsal ilili iinde
ke n di i rades i n i l c r t rl direnc lar s n da bile dayatabilme i m ld i ltidar de
mekt i r. "
43
maktan kar" . Li teratrde imd iye dein en deri n l i k l i ve
zerinde en ok dnlm olan bu ayr m bile, meselenin
zne gitmez. Passerin d'Entreves'in an lad anlamda i kt i
dar, " koul lu" ya d a " kurumsallam kuvve t" t i r. Baka bir
deyile, yukarda zikrettiimiz yazarlar idde t i , iktidarn e n
bariz davurum u o larak tanrolarken Passer i n d'Entreves
iktidar , bir tr hafifletilmi iddet gibi tanml yor. N i hai
kertede bu da ayn eydir. ) 58 Sadan sola tm dnrler,
Bertrand de Jouvenel'den Mao Zedung'a herkes , siyasal fel
sefenin , iktidarn doas gibi bylesi ne temel b i r meselesi
konusunda hemfikir o lmalar art mdr?
Siyasal d nce geleneklerimiz asndan bakldnda ,
bu tanmlarn desteklenmesi iin pek ok gereke o labilir.
Bir kere, egemen Avrupa ulus-devletlerini n ykseliine e
lik eden ve yetkin ifadelerini en erken ve hala en by k
szcleri olan 1 6 . yzyl Fransa'snda j ea n Bodin ve 1 7 .
yzyl Ingiltere'sinde Thomas Hobbes'da bulan u eski mut
lak iktidar nosyonundan tretilmilerdir. Ayn zamanda, in
sann insan zerindeki ynetimi anlamndaki hkmet bi
imlerini tanmlamak iin kadim Yunan'dan beri kullanlan
terimlerle akrlar - monari ve oligaride tek ya da bir
ka kiinin egemenlii , aristokras ve demokraside en iyi
nin ya da ounluun egemenlii. Bugnse bu tr egemen
liin en son ve belki de en gl biimini eklemeliyiz: b
rokrasi ya da karmak bir brolar sisteminin egemenlii ;
burada hi kimse , ne tek kii ne de en iyi kii, ne birka ki
i ne de pek ok kii sorumlu tutolamaz ve en iyisinden
Hi Kimse'nin egemenlii diye adlandrlabilir. (Gele neksel
siyasal dneeye uygun olarak tiranl , hesap vermekle
44
ykml tutul mayan hkmet ol arak tan mlayacak olur
sak , H i<; Kimse'nin egemenlii n i n hepsinden daha tiranca
olduu aktr. n k yapl p edilenler ko nusu nda yan
vermesi istenebilecek bir kimse bile kalmamtr. Sorumlu
luun nerede olduunu ve dmann kim olduunu tespit
etmeyi olanaksz klan bu durum, dnya apndaki isyanc
bakald rlarn, bu bakald r larn kao tik yapsnn, dene
timden kma ve cinnete dnme ynnde tehlikeli bir te
mayl barndrnasnn nedenidir. )
Dahas , b u kadim sz daarc , Yahudi-Hristiyan gele
neinin ve bu gelenein "emir kipine dayal huku k kavray
nn" eklenmesiyle tuhaf bir biimde onand ve pekitiril
di. Bu kavray "siyasal gerekiler" tarafndan icad edilme
miti. Daha ziyade Tanr'nn "Emirleri"nin ok daha nce
leri ve ne redeyse o tomatik bir tarzda ge nellenmesinden
kaynaklanyordu. Bu genellerneye gre "basit bir emir ve
itaat ilikisi" , gerekten de yasann zn belirlemek iin
yeterliydi. 59 N ihayet, insann doasna ilikin daha modern
bilimsel ve felsefi kanaatler, bu hukuki ve siyasal gelenekle
ri daha da glendirdi. lnsani hayvann doutan gelen ta
hakkm gds ve saldrganlnn yakn dnemde defalar
ca kefedilmesi, hayli benzer felsefi beyanlarca ncelenmi
tir. John Stuart Mill'e gre , "uygarln ilk dersi, itaat dersi
dir" . Mill , " temayllerin iki durumundan" sz eder: "biri,
brleri zerinde iktidar kurma arzusu; . . . dieri, . . . kendi
leri zerinde iktidar kuru lmasna isteksizlik. " 60
Bu konulardaki kendi deneyimierimize gvenecek olur
sak, boyun eme drtsnn , gl biri tarafndan ynetil
me arzusunun insan psikolojisinde en azndan erk istenci
59 Age , s. l 29.
60 Conside rations on Representative Gove nment ( 1 86 1 ) , Liberal Ars Lihrary, s. 59
ve 6 5 .
45
kad a r g l ve s i yasa l a da n belki de d a h a yc ri,n de o l d u u
nu da bi liyo r o l ma l y z . u e s k i " Eilmeye n e k ad a r
vecize ,
elveriliyse i nsan/ o l d e bece r i r b o y u n enes i n i " , h i r b i
imiyle her yzy l d a ve her l kede bi li n iy o r o l sa g e rc k t i r 6 1
Bu deyi psi koloji k bi r h a kikale i ar e t e di yor o l a b i l i r : I k t i
dar iste nci ve itaa t istenci birbiri ne baldr. Bir k ere d a h a
Mill'e bavuracak olursak: " Tiranla g nll itaa t " , h i de
daima "ar bir edilgenlik te n " kaynaklanmaz . Tam tersine,
gl bir boyun eme isteksizlii , sklkla ayn lde g
l bir tahakkm ve emretme iste ksi liiyle beraber g ider.
Tarihsel adan konuursak, Mill'in psi kolojisine dayal ola
rak kadim kle e konomisini aklamak mmkn deild ir.
Kle ekonomisinin aka ifade edilen amac , yurttalar ev
ilerinin yknden kurtarara k , herkesi n eit olduu toplu
luun kamu yaamna girmelerini mmkn klma k t . Emir
vermekten ve bakalarn ynetmekten daha tatl bir ey ol
mad doru olsayd , efendi asla hanesini ter k etmezdi .
Kald ki baka bir gelenek ve sz daar da vardr ve hi
de daha az eski, geen z man tarafndan daha az onurland
rlm deildir. A tina kent-dev leti kendi anayasal dzenine
isonom i dediinde ya da Romallar h kmet biimlerinin
civitas olduu nu sylediklerinde , zihinlerinde esas emir
itaat ilikisi ne dayal olmayan ve ikti darla , ege menlik ya da
yasayla kumanday zde leti rmeyen bir i ktidar ve yasa
kavray vard . 1 7. yzyl devrimcilerinin antiki te arivle ri
ni yamalamaya giriip bir hkmet biimi, bir cumhuriye t
ina ederken yneldikleri rnekler bunlard . Bu yeni hk
me t biiminde halkn i ktidarna dayal yasa egeme nlii,
"klelere uygun hkmet biimi" olarak grd kleri insann
insan zeri ndeki egemenliine son verecekti .
61 John Wallace , Dest i n y His Choicc: The Loyalism of Andrev Marwd l . Camlridge,
l 96H, s.BR-89 . Bu referans G regory Dcsjardins'in dikkatine horluyun.
46
Onlar da mutsuzlukla hala itaatten sz ediyordu - yasala
ra i taatten , insana deil . Ama ge rekte kast ettikleri , yurtta
topluluu n u n rza gsterdii yasalarn desteklen mesi ge
reksinimiydi . 62 Bu tr bir destek, asla sorgusuz sualsiz bir
destek deildir. stelik gvenilirlik szkonusu olduunda ,
62 Bkz. Ek X l , s. I OJ.
63 Powrr, s. 98.
64 fhe Frleralisl. No.49.
47
kim iddetle i k tidar a rasndaki en bariz ay r m l a rda n b i ri u
d u r : ktidar h e r zaman saylara ge reks i n i m d uya r; oysa i d
d e t , aralara dayal olduundan b i r yere kadar saylarn g
c olmakszn d a idare edebi l i r. Yasal adan s nrlanmam
bir oun luk yneti m i , yani anayasas ol mayan b i r demok
ras i , iddet kullan maksz n az nlklarn h a k la rn n hastm l
masnda hayli gl, bakald rnn boulmasncia hayli ct
kin olabilir. Ama b u , iddetle iktidarn ayn ey o l d uu a n
lamna gelmez .
iktidarn ar utaki biimi , Bir'e kar Herkes'tir. iddetin
ar biimiyse, Herkes'e kar Bir'dir; ve bylesi, iddet a ra
lar olmaksz n mmkn deildir. Dolaysyla, sklkla yapl
d zre, snflarda silahsz kk bir aznln, iddet yo
luyla -bararak, sralar tekmeleyere k vs. - n o rmal ders usu
lnden yana olan ounluu rahatsz edcbildiini iddia e t
mek yanltcd r. (Bir Alman niversitesinde yzlerce ren
ci iinde tek bir "asi "nin bylesi tuhaf bir zaferi kazand
i ddia ediliyor. ) Bu tr durumla rda gerekte o rtaya kan ey,
ok daha ciddidir: ounluk, aka iktidarn kullanp " ra
hatszlk yaratanlar" susturmay reddetmektedir; akade m i k
sreler kesintiye uramaktad r, nk h i kimse , statlwyu
desteklemek iin ayiarnada parman kald rmaktan fazlas
n yapmaya istekli deildir. niversitelerin kar karya ol
duu ey, Stephen Spender'in baka bir balamda szn et
tii "muazzam olumsuz birlik" tir. Tm bunlar bir aznln,
kamuoyu yoklamalarnda kafa say nakla tahmin edilebilece
inden ok daha fazla bir po tansiyel iktidara sa h i p ol duu
nu gsterir. renciyle profesrn az dalan aknlkla
seyretmekle yetinen ounluk, aznl n gizi l mttefi kidir.
(Kk "militan aznl klarda n " sz etmenin absrdl n
grebilmek iin, Hitler ncesi Almanya'da b irka silahsz Ya
hudi rencinin antisemilik bir profes rn dersi ni engelle
meye kalktn dnmek yeter. )
48
* * *
49
aralarndan baka hibir eye iaret etmeyen szcklerden
ibarettir. Eanlaml gibi kullanlmaktadrlar, nk ayn i le
vi grmektedirler. Ancak siyasal meseleler idare ya da haki
miyet sorunlarna indirgenmekten vazgeildiindedir ki, in
san meseleleri alanndaki zgn veriler, kendi sah i h (otan
tik) eitlilii iinde ortaya kmaya, ya da daha d orusu ye
niden kendini gstermeye balayabilecektir.
Buradaki balam erevesinde bu veriler yle sralanabilir:
11tidar (power) , insann sadece eyleme kabiliyetine deil ,
uyum iinde eyleme kabiliyetine tekabl eder. lktidar asla
tek bir bireyin mlknde deildir; bir gruba aittir ve grup
birarada bulunmaya devam ettii srece varolabilir. Bir kii
nin "iktidarda" olduun u sylediimizd e , aslnda onun bir
grup i nsan tarafndan, onlar adna eyleme kudretiyle dona
tldna iaret etmi oluruz. Daha en banda iktidarn kay
.
nakland grup ( potestas in p op ulo, bir halk ya da grup ol
makszn iktidar da yoktur) ortadan kalktnda , bu kiinin
" i kti dar " d a yi ter. Bug nk kullanmyla " iktidar sahi
bVgl bir kii" den ya da "gl kiilik"ten sz ederken,
zaten " iktidar" szcn ere t i l e m e ( meta forik) o larak
kullanyoruz. Eretilemeyi kaldrdmzda sylemek iste
d iimiz ey, gerekte " kuvvet"tir.
Kuvvet (strength) su gtrmez bir biimde tek olan , bi
reysel bir eyi niteler. Kuvvet , bir nesne ya da kiide ikin
(inlerent) olan ve onun karakterine ait olan bir niteliktir;
bu nitelik baka nesne ya da kiilerle ilikilerde kendini
yorlar: "Otorite gidince iktidar gelir. " Bu da dorudur, ama korkarm ki kas
tenikieri anlamda deil. Berkeley'de devreye ilk giren renci iktidanyd ; ku
kusuz bu , basite saysal stnlkleri nedeniyle her kampste en gl ikti
dardr. Ooritelerin iddete bavurmas, ite bu i ktidar krmak iindi. Tan da
niversite otoriteye dayal bir kurum oldugu ve dolaysyla saygya muhta ol
duu iindir ki, iktidarla iddete dayanmakszn uramak bu kadar zordur.
niversite bugn kendisini korumak iin polisi a nyor - tpk Katolik kili
sesinin, devletle kilisenin ayrlnasnn onu sadece otoriteye dayannaya zorla
masndan nce yapt gibi. Bir kurum olarak kilisenin en keskin bunalmnlll
niversitenin , hala otoriteye dayal tck sekler kurumun tarihindeki en derin
bunalmyla rastlamas tesadften daha fazla bir ey olsa gerektir. Heinrich
Bll'n kilisedeki bunalm konusunda syledii gibi, her ikisi de ezcli ve ebe
di bir istikrar iinde olduu iddia edilen 'itaat' atomunun yaylan pat lay:"
balanabilir. Bkz. " Es wird imner spater" , Ant wort an Sadarow iinde , Zrih,
1969.
52
yolculardan arzal treni terk etmelerini istediinde onlar,
bu istei basite reddettiler. )68
Dahas , grecei miz gibi hibir ey iktidarla iddetin iie
gemesinden daha yaygn ve hibir ey bu ikisinin katksz
ve dolaysyla ar biimlerinde grnmesi nden daha nadir
d eildir. Bundan o tori te , iktidar ve iddetin btnyle bir
birinin ayn olduu da karsanamaz.
Yine de kabul etmek gerekir ki, hkmet (ya da devlet)
iktidarn tartrken (ki bu gerekte iktidarn zel durum
larndan yalnzca biridir) iktidar, emir ve itaat terimleriyle
dnmek ve bylece iddetle eitlemek olduka ekicidir.
l ilerinde olduu kadar d ilikilerde de iddet, tek tek
meydan okuyuculara ( d dman, sulu yerli) kar iktidar
yapsn ayakta tutmak iin son are olarak ortaya kar. Bu
yzden , gerekten de iddet iktidarn nkouluymu ve ik
tidar da bir peeden te bir ey deilmi gibi grnr - de
mir yumruu saklayan ya da sonunda kattan bir kaplana
ait olduu anlalan kadife eldiven . Oysa daha yakndan ba
kldnda bu tr bir kavray inandnclndan ok ey yi
tirir. Bizim amalarmz asndan , kurarula gereklik ara
sndaki uurum, devrim fenomeninde tm plaklyla or
taya kar.
Yzyl bandan beri devrim kurarnclar bize, hkmet
lerin esiz tekelindeki silahlarn ykm kapasitelerindeki ar
tla orantl olarak, devrim ihtimallerinin de ciddi lde
azaldn syleyegelmilerd i r. 69 Buna karlk devrim ve
53
dev r i m g iri i m l er i konusunda o laanst b i r re ko ru olan
son yetmi yln tarihi, b tn y l e fa rk l b i r h i k aye a n l a t r .
54
hi gereklemez ya da art k gerek kalmad ktan sonra ger
ek l ei r Emirlere artk itaat edil me y e n b i r yerde i dde t
.
ss
bir devrimci durumd u . 7 1 n k i k lidar ve o n u n l a birl i k te
giden sorumluluu ele geirmeye hazr o lan ki mse yoktu
hele renciler hi hazr dei l d i . Kukusuz de Gaulle ha
ri. Daha bi rka yl nce neler olduu d n l erse, duru
mun ciddiye t i n i , orduya bavurusu , Massu ve Alma nya'da
ki generallerle grmek iin yo l c u lua k mas ve Canos
sa'ya yr y nden daha iyi h ibir ey gs teremezd i . A ma
arad ve b ulduu destekti, yoksa i taat dei l ; b u yo lda ki
arac da emir deil tav iz d i . 72 Emirler yeterli olacak o lsayd ,
Paris'ten admn atmasna h i gere k o l maz d .
Btnyle iddet aralar temelinde ayakta duran b i r h
kmet hibir zaman varolmamtr. En bata gelen egemen
lik arac ikence olan totaliter ynetici bile, iktidar iin bir
tabana ihtiya duyacaktr - gizli polis ve mu hbirler a r
nein . . . Daha nce de zikrettiimiz gibi , ancak i nsan e tke
nini tamamen ortadan kaldracak ve belki de bir tek ada
mn bir dmeye basarak kimi isterse yok e tmesini mm
kn klacak robot askerlerin gelitirilmesi, iktidarn iddet
karsndaki b u temel stnln deitirebilird i . Bildii
m iz en zorbaca tahakkm b i i m i , efendinin sayca daima
kendinden daha fazla olan k leler zerindeki egemenlii
bile, yalnzca zor aralarnn stnlne dei l , iktidarn
rg tlenmesindeki stnlne, yani e fend ileri n rg tl
dayanmasna dayaldr. 73 Kendisini deste kleyecek bakala-
71 Stephen Spcnder ayn kanda dei ldir ( Tir Yea r ) : " Devri mci durumdan o k
daha bariz olan devrinci ol mayan b i r d u rumd u . " " H e rkesin eref saatinde o l
duu b i r dnemde . . . devrimci b i r durumun yaandn dnmek ok z or "
olabilir, ama devrimierin balangc.:da y anan gene llikle b u d u r - yani ba
langtaki kardelik duygusunun verdii haz sresince.
72 Bkz. Ek XII, s. l 04 .
56
rolmaksz n tek bir insan , asla iddeti baaryla kullanacak
kadar iktidara sahip deildir. Bu yzden i ilerinde sulu
ya da asilere -yani ounl uu n uzlas sayesinde iktidara
tabi ol maya zorlanan ve bunu reddeden tek tek bireylere
kar iddet , ancak bir son are olarak i grebilir. Fiili sa
vaa gel ince, iddet aralarnda muazzam bir stnl n ,
iktidar o k daha fazla olan , donann yetersiz ama iyi r
gtlenmi bir dmanla kar karya gelindiinde ne denli
umarsz olduun u Vietnam'da grdk. Kukusuz bu ders ,
geri lla savalar tarihinde zaten vard. Bu , Napoleon'un o
zamana kadar yenilgiyi tatmam olan ordus u n u n tspan
ya'da urad bozgu n kadar eskidir.
Bir an iin kavramsal dile geelim: lktidar gerekten de
devletin zne ilikindir, ama iddet deildir. iddet, doas
gerei arasaldr; tm dier aralar gibi, daima amacn reh
berliine ve onunla merulatrlmaya gereksinir. Ve baka
bir eyle merulatnlma ihtiyacndaki hibir ey, baka hi
bir eyin esas o lamaz. Savan erei (amac ve sonu) , ya ba
rtr ya da zafer. Ama "ya barn erei nedir? " sorusunun
yant yoktur. Kaytl tarihte sava dnemleri neredeyse da
ima bar dnemlerinden uzun olmusa da, bar bir mut
laktr. l ktidar da ayn kategoridedir; sylendii gibi , "kendi
iinde bir amatr" . (Kukusuz bu , hkmetlerin birtakm
politikalar gtt ve nceden belirlenen amalara ulaa
bilmek iin iktidarlarn kulla ndm inkar etmek anlamna
gelmez . Ama bizatihi iktidar yaps, tm amalardan nce
vardr ve onlardan son ra da srer. lktidar, bir amacn arac
olmann ok tesinde , fi i l iya tta b i r i nsan toplu luunun
ama-ara terimleriyle d nmes i n i ve eylemesini mm
kn klan koulun ta kendisidir. ) Dolaysyla devlet, rg t
l ve kurumsallam iktidar olduuna gre, u sralar ok
sorulan " Devletin erei nedir? " sorusu da a n laml deildir.
Verilecek yant, ya yeni sorulara yol aacak -insanlarn bira-
57
rada yaamas n m m k n k l mak- ya da t e h l i k e l i l.; el e
topyac o lacaktr m u t l u l u u yay mak y a da s n fsz topl u m
-
74 " Can We Limi l'residetial Power?" rlc Nev Rpuhl i c , 6 N isan 1 lJH.
7 5 Rkz. Ek X l l l , s . l 04 .
ve bizati hi iddet i k t i d a rs z l k ge t i reb i l i r. iddeti n artk ikti
dar tarafndan destek len medii ve ks t l a n nad yerd e ,
ama v e aralar arasndaki o k iyi bil inen muhasebe tersine
dner. Aralar, ykm aralar, artk amac belirlemeye ba
lamt r - sonuta ama , tm iktidarn yk m olacakt r . . .
61
Terre dayal total iter tahakkmle, iddet yoluyla kuru
l a n tiranlk v e diktat rlkler a rasndaki e n b e l i rleyici fark,
totaliter rej imin yalnzca dmaniarna deil , ayn zamanda
dostlarna ve destekilerine ka r da ileyebi l m es i nd ed i r.
nk totaliterizm tm iktidarlardan , dostlar n n i k t idar n
dan bile korkar. Polis devle ti ocuklar n ye meye balad
nda, dnn cellad b ug n kurban haline geld iinde, te r
rizm d o ruuna ular. Bu , ayn zamanda iktidarn tmyle
ortadan kalkt andr. Bugn Rusya'n n Stal i n izmden arn
mas hakknda pek ok ikna edici a klama vardr. Bana ka
l rs a bunlarn hibiri , Stalinist brokratlarn rej i m i n deva
mnn tm lkenin felce uramasna (yoksa is ya n a d e i l ,
nk terr isyana kar e n iyi gvencedir) yol aacandan
korkmaya balam o l du u yolundaki aklama kadar g l
d e il dir.
zetlemek gerekirse: S iyasal a da n i ktidar ve idd etin
ayn ey olmadn sylemek yeterli deildir. Iktidar ve id
det birbirinin kartdr. Birinin mutlak hakimiyetini kurdu
u y e rd e dieri barnamaz. iddet, i ktidarn tehlikeye girdi
i anda ortaya kar. Ama kendi bana brakhrsa , iktidarn
kayboluuna yol aar. Bunun anlam udur: iddetin kar
tn iddetsizlik olarak dnmek yanltr. iddete dayal
olmayan iktidar diye bir ey yoktur gerekte. iddet, i ktida
r ykma uratabilir. iddet, iktidar yaratma kabiliyenden
alabildiine yoksundur. "Yadsmann gc " : Bu sayede kar
tlar birbirini tahrip etmez, ama yava yava birbirine d
nr; nk elikiler geliimi felce uratmaz, tam tersine
mmk n klar. Hegel ve Marx'n bu kavrama duyduu g
ven ok daha eski bir felsefi nyargya dayaldr: er, iyinin
menfi bir tarzndan baka bir ey deildir, erden iyi kabi
lir; ksacas er, kendini hala g!zleyen iyinin geici bir da
vurumundan baka bir ey deildir. alar boyu nca el s
tnde tutulan bu tr g r l er art k tehlikeli bir hale geldi.
62
Bu tr dnceler, Hegel ya da Marx'n adn bile duyma
m olan pek ok dnrce paylald. Her eyden nce ,
bu tr dnceler umut verir ve korkuyu savar - ihaneti.
meru korkular savmasndan kayn aklanan bir umut. Bun
dan kastm iddeti erle eitlemek deiL Yalnzca i ddetin
kartndan, yani iktidardan karsanamayacan ve iddeti
olduu gibi anlayabilmek iin kklerini ve doasn sorgur
lamak gerektiini vurgulamaya alyorum.
63
III
Kaynaklarn toplumsal bilimcilerin eitli aratrma projele
rine sel gibi akt, konuya ilikin kitaplarn mantar gibi t
redii, ndegelen doa bilimcilerin (biyolog, etnolog ve zo
ologlarn) insan davranndaki "saldrganlk" bilmecesini
zmek iin saflarn birletirdii, hatta "polemoloj i" (at
mabilim) adnda yeni bir bilim dalnn piyasaya srld
bir dnemde, iddetin doas ve nedenleri hakknda imdiye
kadar kullandm terimlerle konumak, haddini amak gibi
grnebilir. Yine de bunu denemek iin iki zrro var.
llki n , zoologlarn pek ok almasn byleyici buluyor
olsam da, vardklan sonularn bizim sorunumuza nasl uy
gulanabileceini anlamakta zorluk ekiyorum. Insan toplu
luklarnn anayurtlar iin savaacaklarn anlamak iin ka
rnc a , balk ve maymunlarda "grup yurtsall " ( terri tori
ality ) gdlerini kefetmemize pek gerek yoktu sanrm.
Ar kalabalklamann tedirgi nlik ve saldrgan la yo l aa
can renmek iin farelerle deney yapmaya fazla bir ihti
yacmz olduu nu da sanmyorum. Herhangi bir byk
kentin gecekondu mahallelerinde geirilen bir tek gn , bu-
67
nu gsterm eye yeterdi. Baz hayva n larn insanla r gi b i d av
ra ndn re n m e k beni m iin a rt c , ou zaman d a
z e v k verici bir deneyim oldu. Ama b u n u n insan davran
nn haklln nasl gstereceini ya da knarnaya nasl ge
reke oluturacan grmekte zo rland n i t i ra f e t m e l i
yim. " I nsa n n g r u p y u rtsall o la n b i r hayva n t r g i b i
davrandn kabul etmemiz" n i i n talep ediliyor da tersi is
tenmiyor - yani , niin baz hayvan trlerinin i nsana benzer
davran biimleri olduunu grmemiz istenmiyor ;77 bunu
a n lamakla glk ekiyo ru m . (Hayvan d avran konusun
daki Adolf Portmann' izleyenlerce gelitirilen bu yeni b u l
gular, insanla hayva nlar aras n d a k i u u ru m u kapat maya
ye tmez ; ancak " kendimize ilikin bildiklerimizin sand
mzdan daha fazlasnn hayvanlarda d a o lduunu " gs te
rir. " /8 Hayvan psikoloj isi alanndaki t m insan benzetir
melerini (antropomorfizmleri) " giderdikten" sonra (ki, bu
nun baarlp baanlmad ayr bir meseledir) " insanlarn
ne kadar hayvans olduunu " gstermeye almann ne ya
rar o labilir? 79 Davra n bilimlerindeki insanshk ve hayvan
s lk aklamalarnn ayn "yanlgnn" iki yann olutur
duklar yeterince bariz deil mi? Dahas , insan hayvanlar
alemine ait bir yaratk olarak tanmlayacaksak , insann dav
ran standartlarn dier hayvanlardan almasn niin iste-
77 N ikolas Tinbergen, "On War and Peace in Animals and Man ," Scicncc, 1 60:
1 4 1 1 (28 Haziran 1 968) .
78 Das Tier als soziales Wcscn (Toplumsal Varlk Olarak Hayvan) , Zri h , 1 9 53, s.
237-238: Kim olgularla derinlemesine urarsa . . . tespit edecektir li, layvani
davranlarn farlllllarna ililin yeni gzlemler, bizi, ylsel hayvan cinsleriy
le ilgili basit dnceleri btnyle bir ltnara b ralmaya zorlamaltad r. Aneal
buradan, hayvan olann insani olana giderek dala ok yallat sonucuna var
lamaz - bazen lolaycll edilip hemen buna hlmedilebiliyor. Buradan o lan so
nu sadeec udur: Kendimizden bildiimiz baz eylere hayvanlarda da rastlanl
maltad r.
79 Bkz. Erich von Hols , Zur Verlaltcnsphysiologit bei Ticren und Menschen, Gc
sammelte Abhandlungen, c i l 1 , Mnih, 1 969, s. 239.
68
ye !im? Ko rkarm ki bunun yan t basittir: Hayvanlar ze
rinde deney yapmak daha kolaydr ve bu yalnzca insancl
kayglardan tr byle deildi r - bizi kafeslere kapatmak
ho olmazd ; ama sorun u ki, insanlar kandrabilir.
I kincisi, hem toplumsal hem de doal bilimlerdeki ara
trma sonular , iddet ieren davran kalplarn, bizim bu
aratrmalar olmakszn varsayacamzdan daha fazla "do
al" tepki olarak gsterme eilimindedir. Doada, igdsel
bir drt olarak tanmlanan saldrganln, beslenme ve
cinsellik gdlerinin birey ve trn yaam srelerinde
grd iievin aynsn yerine getirdii syleniyor. Oysa
bir yandan zorlayc bedensel gereksinimierin ve te yan
dan d etkilerin harekete gei rdii bu gdlerden farkl
olara k , hayvanlar alemindeki saldrganlk gdlerinin bu
tr tahriklerden bamsz olduu anlalyor. Tam tersine,
yle grnyor ki tahrik yokluu gdlerin engellenmesi
ne , "bastrlm" saldrganla yol ayor. Bu da psikologlara
gre " e n e rj i " ni n ylmasna neden o l u r ; ylan enerj i
nnde sonunda patlayacak v e b u da daha tehlikeli olacak
tr. (Sanki insanlardaki alk duygusu, a insanlarn says
nn azalmasyla birlikte artacakm gibi geliyor kulaa . ) 80
Bu yoruma gre tahrik olmakszn ortaya kan iddet "do
al"dr. Eer gerekesini ( rationale) , yani temel anlamyla
zkorunma asndan ilevini kaybetmise "akld"dr (ir
rasyonel) ve bunun insann niin dier hayvanlardan daha
fazla "canavarlaabileceinin" yant olduu iddia edilmek
tedir. (Bu literatrde srekli olarak, yenilgiye urattklar
69
dmanlarn ldrmeyen kurtlarn cmertlii hat rlat l r. )
"Enerj i " ve "g" gibi fiziksel terimierin biyoloj i k ve zo
oloj i k ve riye y kle nmesi yanltcdr; nk burada "ene rj i "
ve "g" llemez ve bu yzden anlaml deildir.81 Bunu
bir yana brakacak olursak, korkar m ki tm bu yeni " kei f
lerin" ardnda reklenmi olarak yata n , i nsan doasna
ilikin u eski tanmdr: Insann animal ratiana le (akl yetisi
olan hayvan) olarak tanm. Bu tanma gre i nsan , d ier
hayvanlardan salt akl fazlasyla ayrlr. Bu eski varsaym
eletirmeksizin yola kan ada bilim, insann hayvan lar
aleminin baz trleriyle dier tm zellikleri de payla tn
" kan tlamaktan" teye gidemed i - tek istisnayla: insana faz
ladan bahedilen "akl" , o nu dier hayvanlardan daha tehli
keli bir canavar yapar. Bizi tehlikeli bir biimde "ak ld"
yapan akldr; zira akl , "zgn olarak gdsel bir varln"
niteliidir. 82 Bilimciler kukusuz, kendisini ha yv anlar ale
m i n i n " doal" kstlamalarndan kurtaran tm b u uzun
menzilli silahlar icat edenin , alet yapan insan olduunu ve
alet yapmnn alabildiine karmak bir zihni faaliyet oldu
unu biliyorlar. 83 Bu yzden bilim, gdlerimizi manipule
ederek ve denetleyerek akln ya n etkilerini tedavi e tmeye
B l Konrad Lorenz'in On Aggre ssion ( New York, 1 966) adl kitabnn hipoteik ka
rakteri , Alexander Mitscherlich tarafndan yaymlanan saldrganlk ve uyum
saglama konusundaki hayli ilgin derlcnedc aklk kazanmt: Bis hicrlcr
und nich weiter. Ist die menschlicle Aggression unbefriedbar?, Mnih, l 968.
82 von Holst, Zur Verlaltensphysiologic bei Tiaen und Mcsclen, s.283: "Zihinsel
varlllar oldugu muz iin degil, bunun yansra kadim gdsel varl klar oldu
muz iindir l i, te knoloji agnda, mt-vcudiyetimiz tehdit a ltn.dad r. "
8 3 Polemologlar, uzun mcnzilli silahlarn insan n saldrganlk drtleri n i , tr
koruyan denetimierin artk ilevini yitirmesi lsnde zgrletirdiini sy
lyor (bkz. Tinbergen, "On War and Peace in Animals and Man" ) . Oto Klic
berg kiisel saldrganlg daha ok, "savaa neden olan itkiler arasnda nemli
bir rol oynamayan" bir belini olarak gryor ( " Fears of a Psychologist ," Cal
der, Unless Peace Comes iinde, s. 208 ) . Kli neberg'in savndan devam emek
gerekirse, askerler katil degildir; hatta kiisel saldrganlk dr syle hankc
eden katiller iyi asker deildir.
d av e t e d i l m i t i r B u n u ge n e l l i k l e g d l e r im i z in " yaa m
.
72
terebilmek iin kiinin ncel ikle " mteessir" ol mas gere
kir. Duygusalln (erotional) tersi rasyonellik deil (her
" "
73
rutu rmaya giriecek olursak, i l k srada ge len adalet dei l ,
ikiyzllktr. lkiyzlln Fransz Devrimi"nin sonraki
aamalarnda oynad canalc rol hatrlamak yete r: Ro
bespierre'in ikiyzlle kar sava , "zg rl n despo
tizmini" Terrn Hkm ranl'na dntrmt . Fakat
bu savan, ok daha nce Fransz ahlak larnca aldn
hatrlamak nemlidir. Fransz ahlaklar , i k i y z l l n
kt lklerin e n kts o lduunu ve "iyi toplu m " u n , sonra
ki adyla burj uva toplumunun her yerinde hkm srd
n ilan etmilerdi.
iddeti iddet iin ycelten yazarlarn says fazla deil
dir. Ama bu aznlk (Sore l , Pare to , Fanon ) , merhamet ve
ateli bir adalet arzusundan esinlenen Gelene ksel Sol'la kar
latrldnda, burj uva toplumu na kar ok daha derin
bir nefretten yola km ve bu toplum u n ahlak standartla
ryla ok daha radikal bir kopu yaamlard . tkiyzllk
maskesini dmann suratnda paralamak , d mann ve
iddet kullanmakszn ege menliini srdrmesini mmk n
klan eytani dzenbazlk ve maniplasyonlarn n maskesi
ni drmek - yani yok olmak pahasna bile o lsa gerein
ortaya kmas iin eylemi tahrik etmek; bunlar hala karn
pslerde ve sokaklarda sren bug n k iddetin en gl
motivasyonlarn oluturuyor. 85 Ama bu iddet de akld
deildir. I nsanlar grnt lerin dnyasnda yaad ndan ve
onunla ur:arken davururnlara dayanmak d u ru mu n d a
olduklarndan , riya nn (kestirme hilelerde n farkl o l arak ,
nk bunlar zaman gelince ortaya kar) kendini been-
74
mil iklerine makul davra n denilen eyle karlk vermek
m mkn deildir. Kelimelere , ancak ilevleri gizlemek de
il de aa karmak olursa gvenebil iriz. Hiddeti tahrik
eden, rasyo nalitenin arkasndaki karlar deil, mevcut ek
lidir. Akl bir tuzak olarak kullanlyorken, akl kullanmak
"rasyo nel " deildir; tpk meru mdafaa halinde silah kul
lanmann "irrasyonel" olmad gibi. lkiyzlle kar bu
iddete dayal tepki , kendi terim leriyle nasl gerekelendi ri
lirse gerekelendirilsin, zgl amalara ynelik olarak ken
di stratej isini gelitirmeye giritii anda varlk neden i n i kay
beder; " rasyonellet iri ldii" anda " irrasyo nel leir" . Syle
mek istediim u: Bir mcadele srecinde tepki ( re-action)
eyleme (action) dnt anda, pheiiiere ynelik bir s
rek av da (ve beraberinde gizli drtlere ynelik psikolojik
bir srek av da) balar. 86
75
bireyin geriye dn o l mayan bir eyleme g i rimesi ni" is
ter. Bylece birey, iddet cemaatine kabul edilmezd en nce
kendi saygn top lumuyla olan tm kprlerini yakm ola
caktr. Ama birey bir kez cemaate kabul edi ldiinde " iddet
pratii nin" sarho edici bys altna girmi olur; bu p ra
tik, " t m bireyleri bir btn olarak b irbirine bala r; z i ra
her birey byk zinc irde edit b i r halka oluturur ve ban
kaldrm olan o byk o rganizmann bir paras hali ne
gelir" . 89
Fanon'un bu szleri , iyi bilinen "sava alannda karde
lik" fenomenine iaret eder; burada en soylu, en benlikten
syrlm edimler, sklkla gndelik olaylar halini alr. Tm
eitleyiciler arasnda en m u ktedir olann lm o lduu g
rlr; hi deilse lmn siyasal bir rol oynamasna izin
verildii az saydaki olayda bu byledir. Fiilen lmle kar
karya kalndnda olsu n , kiinin kendi lm ll ko
nusunda isel farkndalnda olsun, lm, varolan en anti
politik deneyimdir. Grnler d nyasndan ve dostlarn
arasndan ayrlacamz gereini simgeler; ki bunlar, tm
siyasetin olmazsa olmaz kouludur. lnsan deneyimi zerin
de dnlrse , lm, yalnzln ve kudretsizliin ar bir
biimidir. Ama kolekti f olarak ve eylem srasnda bu dene
yimle kar karya kalndnda lm n e hresi deiir;
imdi hibir ey, canllmz lmn yaknl kadar yo
unlatramaz . Genell ikle ay rd nda almadmz bir ey,
adn koymak gerekirse, kendi lrnmzn ait olduumuz
grubun potansiyel lmszlne ve nihai analizde i nsan
trnn lmszlne elik ettii gerei , deneyi mimizi n
odana yerleir. Ade ta hayatn kendisi , bireysel yelerin i n
ezeli v e ebedi lm yle besl enen insan trnn lmsz
hayat, iddet pratiinde "ban kaldrr" , fi ile dnr.
76
Sanrm burada yalnzca hissiyanan sz etmek doru ol
maz. Her eyden nce insanlk durumunun n d ege l e n nite
liklerinden biri , burada kifayetli bir deneyim sahas bulu
yor. Fakat bizim zerinde durduumuz balamda mesele
nin z udur: Asli gc kuku g trmeyecek kadar ak
olan bu deneyimler asla kurumsal , siyasal bir ifade bulma
mtr ve bir eitleyici o larak lmn siyasal felsefede bir
rol oynadn sylemek zordur; eski Yunanllarn syledii
gibi insann " fani" olduu gerei , insan lmll , felse
fe ncesi siyasal dncede siyasal eylemin en gl drt
s olarak grlm olsa da, siyasal felsefe iin bundan sz
etmek pek mmkn deildir. nsann yaptklarnda ve sy
lediklerinde lmsz n aramasnn ve potansiyel olarak
lmsz olan siyasal bnyeyi gelitirmesinin nedeni , l
mn kesinliiydi. Bu yzden siyaset, tam da lm karsn
daki eitlikten bell i bir lde lmszl gvence altna
alan bir payeye kan yoluydu. (Hobbes, yaptlarnda l
mn, iddetli lm korkusu biiminde grnerek canalc
bir rol oynad tek filozofdur. Ama Hobbes iin belirleyici
olan lm karsndaki eitlik deildir; doa durumunda
insan siyasal toplulua katlmaya raz eden, herkesin eit
olarak sahip olduu ld rme kabiliyelinden kaynaklanan
korku eitliiydi . ) Her halkarda benim bildiim hibir si
yasal yap, lm karsnda eitlik ve bunun iddette fiile
dnmesi temelinde kurulmamtr. Tarihte gerekten de
bu temelde kurulan ve kendilerini "kardelik rgtleri" (ta
rikat) olarak adlandran intihar timlerini siyasal rgtlen
meler arasnda saymak herhalde zordur. Ama kolektif id
detin besledii gl kardelik duygularnn pek ok iyi in
san, kolektif iddetin "yeni bir insan"la birlikte yeni bir ce
maati dourabilecei umuduna srklemi olduu doru
dur. Bu umut bir yanlsamadan ibarettir ve bunun basit bir
nedeni vardr: Hibir insan ilikisi, bu kardelik trnden
17
daha ge i c i dei l d i r ; bu t r karde l i k l e r, ancak i nsan hayat
na ve b e d e n i n e kar fi i l i olarak m evcut bir tehlike n i n o l d u
u kou l l a rda g e r e k l e i r .
90 Sore l , Reflections, 2 . blm: "On Violence and the Decadcnce o f the M iddlc
C lasse s . "
78
yi amalamt . Sorel'e gre hem tketi m toplumu hem de
bu toplumun aydnlar paraz itti . Yaptnda, huzurlu, ken
dinden memnun, ikiyzl, zevke dkn, erk istencinden
yo ksun, kapitalizmin temsi lcisi olmaktan ziyade, onun son
rala r ortaya kard bir rn olan burj uvann ve gelitir
dii kurarnlar "iradenin ifadeleri" olmaktan ziyade "kurgu
lar" olan aydnn imaj yla iini n imajnn terazide birbirini
dengeledii kansndayd.91 Sorel, iiyi "retici" olarak g
rr. " retimi iyiletirecek [ yeni] ahlaki kaliteleri" yarata
cak, " hissedarlarn toplantlar kadar dolu o lan Parlamento
lar"92 ykacak, " tota l felaket tahayylnden baka bir ey
olmayan . . . llerleme tasavvuruna" kar kacak olan onlar
dr; tm bunlar, "bir tr kar konulmaz dalga, eski uygarl
avularna aldnda" olacaktr. 93 Yeni deerler pek o ka
dar da yeni grnmyor aslnda. Bunlar onur duygusu , n
ve zafer arzusu , nefret etmeksizin ve "intikam ruhundan
uzak" olan b i r sava ruhu ve maddi kariara kaplma
maktr. Yine de bunlar, burj uva toplumunda aikar biimde
eksik olan erdemierin ta kendisidir. 94 "Toplumsal sava,
tm organize o rdularda ylesine doal bir tarzda gelien
o n u r d uygusunu ie koarak, ahiakn kudretini elinden
alan tm o er duygularn ortadan kaldrabilir. Bu tek ne
den bile olsa . . . bana yle geliyor ki, tek bana bu bile id
deti savunanlar lehine belirleyici bir gereke oluturur. " 95
Insanlar soyu t dzeyde iddeti yceltmeye i ten itkiler
konusunda Sorel'den renecek ok ey vardr; hatta kendi-
III.
79
si de Fransz formasyonuna sahip olan ve kukusuz daha
derinlikli olan talyan ada Vil fredo Pareta'da n rene
cek ok daha fazla ey vard r. Her ikisine gre iddet prati
iyle sonsuz derecede daha fazla ili dl olan Fano n , So
rel'den etkilenmi ve kendi deneyimi Sarel'in kategorilerine
bariz bi imde aykr olmasna ramen , o n u n kategorilerini
kullanmt. 96 Pareta gibi Sorel'i de devrimlerde iddet etke
nini vurgulamaya ikna eden belirleyici deneyim , Fransa'da
k i Dreyfus o lay o l d u . Bu o l ayda , P a re t a ' n u n deyiiyl e ,
D reyfusularn " muhaliflerine kar , bizatihi kend ilerinin
daha nce knadklar ayn vahi yntemleri kullanmalarn
grnce aknla dmlerd i " . 97 Bu dnm noktasnda ,
daha nce Sistem denilen ve bugn Dzen dediimiz eyi
kefettiler ve bu keif, iddete daya l eylemi vmelerine, Pa
reto'nunsa ii snfna ynelik umud unu yitirmesine neden
oldu. (Pareto , iilerin h zla ulusun toplu msal ve siyasal
bnyesine entegre edilmelerinin fiiliyana "burj uvaziyle a
lan insanlar arasnda i t tifak kurulmasna " , iilerin "bur-
96 Bu nokta, Barbara Deming wrafndan idde tsiz eylem ars olarak yazd
denemede ifade edildi: "On Revolution and Equilibri u m , " Revol ution: Vi olent
and Non violent (Liberation , ubat 1 968 saysndan tpkbas m ) . Fanon hakkn
da yle diyor: "Bana kalrsa Fanon'dan iddetsizlii savunmak iin de alnt
yaplabilir. . . . Satrlarnda grdmz her 'iddet' szc n n yerine, radi
kal ve dnsz eylem' yazn. Birka pasaj hari , bu deiiklik yap labilir. Fa
non'un davet ettii eylem , pek ala iddet iermeyen eylem olarak da anlala
bilir" (s. 3 ) . Buradaki tartma asndan daha nemlisi, Bayan Deming iktidar
ve iddet arasnda ak bir ayrm yapmaya da alyor; "iddet iermeyen ba
kaldrnn" "g kullanmak" anlamna geldiini kabul ediyor: "iddc t i e rm e
yen eyle m , fiziksel gten baka bir isim vercmeyrcei miz trden bir gce de
havurabilir" ( s . 6 ) . Bununla birlikte karkln bu gcnn nasl bir etkisi
olabilecein i yeterince grmyor gibidir. Ona gre kullanlan g, fiz iksel za
rardan kanmaldr yalnzca: " Kardakilerin insan haklarna sayg duymak
gerekir" (s. 7). Fiilen kardakinin yalnzca yaama hakkna sayg d.u yulmakta
dr. Kukusuz ayn eyler " kiilere kar iddet" yerine "nesnelere kar id
Jet"i savunanlar iin de geerlidir.
97 S. E. Finer, retici denemesinde aktaryor: " Pareo and Pluto- Denocracy: The
Retreat to G alapagos ," The American l'oli tical Science Review, Haziran 1 968 .
80
j uvalamasna" varaca n anlamt . Pareta'ya gre bu illi
fak ya da burj uvalama, " P luto-demokrasi" adn verd ii ye
ni bir sistemin doruasma yol ayordu. Burj uva rejimi plu
tokrasi , iilerin rejimiyse demokrasiydi ; pluto-demokras i ,
b i r t r karma rej imdi.) Sarel'in ii snfna duyduu Mark
sist i nanc korumasnn neden i , iilerin "retici" , topl um
daki tek yaratc e olmalaryd . Marx'a gre onlar, insan
rknn retici glerini zgrletirmeye mecburdu . Tek so
run uydu ki, iiler, tatm i n edici alma ve yaam koulla
rna kavutuklar andan itibaren proleterya olarak kalmay
ve devrimci rol lerini oynamay inatla reddediyorlard.
Oysa ancak Sarel ve Pareta'nun lmnden onlarca yl
sonra tam anlamyla akla kavuacak olan baka bir ey,
bu gr asndan mukayese kabul etmez biimde ok da
ha fec i olmutur. ada dnyada retkenlii n muazzam
art, h i de iilerin retkenliinin sonucu deildi; bt
nyle teknoloj i k gelimeden kaynaklanyordu . Ve bu, ne i
ilere , ne de burj uvaziye dayal olan bir gelimeydi; yalnz
ca bilim adamlarna balyd . Sarel ve Pareta'nun onca ho r
grdkleri "e ntelekteller" , aniden marj inal bir toplumsal
grup ol maktan kp yeni bir sekinler grubu haline geldi
ler. Entelektellerin almas, yirmi-otuz yllk bir srede
insann yaam koullarn neredeyse tannmayacak lde
deitirdi ve bu alma, toplumun ileyii asndan asli bir
konuma yerleti . Bu yeni grubun henz iktidar sekinleri
haline gelmemesinin pek ok nedeni vardr. Ama Daniel
Be ll 'le birli kte u yargya i nanmak iin btn gerekeler
olumutur: "Yaln zca en iyi ye tenekler deil , nnde so
nunda tm sosyal prestij ve toplumsal konum alar, ente
lektel ve bilimsel cemaatlerde kkleneceklir. "98 Bu grubur.
yeleri , eski snf sistemiyle karlatrdmzda daha da-
9!:l "Noes on he Pos- Indusrial Socicty, " Tlr Public /ntcres. No.6, 1 967.
81
nktr ve onlar birbirine balayacak yeterince ak karlar
szkonusu deil d i r. Bu yzden rg tle n m e k iin bir i t k i
mevcut deildir v e iktidara i likin t m meselclerd e denc
yi msizdirler. Kald ki , bu topluluklar k ltre l gelenekiere
(ki devrimci gelenek bunlardan yalnzca biridir) daha s k
skya baldrlar. Dolaysyla gemiin ka tego rilerine daha
sk bir inanlar vardr ve bu da, bugn ve bugnk ro lle
rini anlamalar asndan bir engeldir.
rencilerimizin en isyanc olanlarnn ne nostaljik d uy
gularla girdikleri beklentileri izlemek, hayl i dokunakl b i r
deneyimdir: Onlarn "gerek" devrimci kalkn bekled i l<
leri toplum kesimleri , tketim toplum u nun sorunsuz ile
yiine zarar gel mesinden ne kadar zarar greceklerse ,
rencilere de o kadar tepki gstermektedir. lyisiyle ktsy
le (ki ben kendi adma umut edilecekler kadar korkulacak
eyler de olduu kansndaym) gerekten de yeni ve potan
siyel o larak devrimci olan toplum snf , entelektellerden
o luacaktr. Onlarn po tansiyel i ktidar ok fazladr; belki
de insanl n iyilii asndan baklrsa ok faz l a . 99 Ama
bunlar hep speklasyon .
Her n e olursa olsun , b izim iinde do latmz balamda
Bergson ve Nietzsche'nin yaam felsefelerinin Sorelci biim
leriyle tuhaf canlanlar i lgi ekicidir. iddet, hayat ve yara
tcln bu eski kombinasyonunun imdiki kuan isyanc
zihinsel durumunda ne kadar somutlandn hep imiz bili
yoruz. Yayor o lmann ve dolaysyla hayat n en m u htee m
davurumu olarak ak yapmann kat o lgusal lna yap lan
vurgu , kukusuz , bir kyamet makinesi yapl mas ve yery
z ndeki tm hayatn yok edilmesi yolu ndaki ge rek ihti
male bir yanttr. Ama hayat n yen i ycelticileri n i n , kendi
l erini anlamas na arac lk eden kategoriler yeni d e i l d i r.
99 1l kz . Ek XVI, s . I 06.
82
Toplumun retken l iini hayatn "yaratc l " i mgesinden
g rmek, hi deilse Marx kadar eskidir; iddetin yaam
destekleyen bir g olduu inanc, N ietzsche kadar eskidi r;
ve yaratc l n insann en byk iyilii olduunu dn
83
daha tehlikeli deildir. Bugn anlald anl a m y l a h a ya t ve
hayatn varsaylan yara t c l , iktidar ve idde tin o rtak pay
d as d r; yle ki i d d e t , ya ra t c l k g erek esin e dayan larak
hakllatrlr. B u k on u la rda ze l l i kle a y a k l a n m al a r ko n u
,
1 03 Robert M. Fogelson, "Violencc as Procs , "" Urban Riots: Violence and So ial
Change, Proccedigs o f the Academy of Po liical Science , Columbia Univer
sity, 1 968.
1 04 Age.
ss
ka nma ve seic i l i k , ya da . . . makul o l mak, kesinli kle e n
"
1 05 Age. Ayrca bkz. ayn derlernede A l lan A . Silver'in muazzam makalesi: "Offi
cial Inerpretalion of Racial Riots . "
1 06 B kz . Ek XVII , s. 1 06.
86
m zkar" s loga n kadar ( n e ke l i me a n lamyla, ne de da
h a safisi ke o l a n M ar k s i s t bi i m iyle) byles i n e srekl i b i r
ekilde gereklik tara fndan rtlmemitir. Tam tersine ,
b i raz d e n e y i m ve biraz da i tart m a , ayd n lanml n z
kar n bizatihi doasna aykr olduunu retmeye yeter.
G n d e l i k haya ttan bir rnek vermek gerekirse , gnmzde
kiraclarla evsahipleri arasndaki kar atmasnda aydn
lanm kar, insan yerleimine uygun bir bina kavramnda
odaklanacaktr. Ama b u , evsahiplerinin daha fazla kar ve
kira c l a r n daha az k i ra ynndeki z karlarndan o k
farkldr ve p e k ok du rumda bu zkarlar n ta m tersid ir.
"Ayd n lanmlk" adna konutuu varsaylan bir hakemin
hkm, uzun vade d e binann kar n n , hem evsahibinin
hem de kiracnn gerek kar olduu y nnde o labilir. Bu
hkm , tara flar asndan her eyin stnde olan zaman
fa ktrn d i kkate almaz . zkar (self-interest) , benlikle
(selj) ilgilidir; be nlik l , tanr ya da evi satar. Deien
koullar nedeniyle , yani nnde sonunda insann lml
lk durumu nedeniyle, kendi olarak benlik uzun vadel i
karlar adna, baka bir deyile sakinlerinin ardndan yaa
may srdren dnya adna hesap yapamaz . Binann duru
munun ktye gi tmesi yllar alan bir o laydr; kira art ya
da karda azalmaysa bug nn ya da yarnn meselesidir. Baz
kelimeleri deitirirsek (mutatis mutandis) , ayn cmle ler
ii-iveren kar atmalar ve benzerleri iin de aynen ge
erlidir. zka r, " gerek" kara (yani benliin karndan
farkl olarak yeryznn karlarna) boyun emesi isten
diinde daima yle yant verecektir: Gmleim yakn, ama
derim daha yak n ! Bu zellikle makul bir yant olmayabilir,
a ma alabildiine gerekidir. Bu , insanlarn zel yaamla
ryla kamusal d nyann btnyle farkl olan yaam bek
lentisi arasndaki zamansal uzakl a dayal olarak verilebi
lecek en soylu yant olmayabilir, ama o lduka yeterli bir ya-
87
n ttr. Bug n res p uh l i w , kamusal iler hakknda e n u fak h i r
kavraytan yoksun olan i nsan lar n ken d i ka rlar s z k o
nusu old uunda iddete bavurmaksz n davra n ma l a r v e
rasyonel savlarla kar mza k ma larn b e k l e m e k n e ge r
eki, ne makul ne de gerekidir.
* * *
1 07 " rnegin Colunbia'da geen ylki ayaklan maya kadar gre ncilcrin yaam
koul lar ve fakltenin konut gere ksinimi konusundaki iki rapor, rckrn
88
az nl klar tahrik eylemlerine girimeselerd i , " varlklar n n
b i l e fark edilmeyecei yargs hayli dorudur. 108 Kukusuz
"iddet sonu verir" . Ama sorun u ki, sonularnda ayrm
yapmaz ; gerek re formlar kadar Swahili'de renim ya da
"saul dersleri " gibi so nular da verebilirdi. iddet ve huzur
suzluk taktikleri ancak ksa vadeli amalar szkonusuyken
anlam l o lduundan, son olarak Birleik Devletler rnein
de de olduu gibi , kurulu iktidarn sama sapan ve bariz
olarak zararl taleplere (gerekli artlan tamayan rencile
rin niversiteye kabul ve olmayan konularda renim gr
meleri gibi; yeter ki bu tr " reformlar" grece kolay yap la
bilsin) boyun emesi, iddetin daha uzun vadeli yapsal de
iim amacna ulamak asndan etkili o l masndan daha
olasd r. 109 stelik iddetin tehlikesi (iddet, bilinli olarak
ksa vadeli amalar gden arla kar bir erevede hare
ket etse bile) her zaman udur: Aralar amalara galebe a
lar. Amalara hzla ulalamazsa, sonu yalnzca bozgun de-
odasndaki tozlu rafiara kaldr lmt " . Fred H ec hi nge r, New Yorl Times . 4
M ay s 1 969 tarihli "The Week in Review."
1 08 Ri.di Dutschke'den aktaran Der Spi:g:l, lO ubat 1 969, s.27. D utc h ke'ye kar
1 968 Ballar'nda yaplan saldrdan sonra ayu tonda konuan G nt er
G rass da, refor ml a rl a iddet arasndaki il ikiyi vurguluyordu: "Gendigin
protesto hareketi, yetersiz bir tarzda kurulan demokrasimizn krlganlgn
k.ntlad. Bu olayda baar gsterdi, ama bu baarn n nereye gidecei belli
deil; ya ok gecikmi olan rcfornalann ank ya p l masma yol a a cak . . . ya
da . . . aa km bulunan be l irsi z l i k , sahte peygamberlere elverili bir pazar
ve bedavadan reklam olana salayacak. " Bkz. " Violcncc Rehabil atcd , "
Sptal Ot! i i n d e , N e w York 1 969.
1 09 Burada tartamayacamz baku b i r s o n ek , t m niversite sisteminin
kendi bnyesi nde refor yapmaya ne lde m u htedir olduudur. Bana ka
lrsa bu so ruya genel bir yant vermek m'nkn deil. renci a}aklanmala
r l<lresel . bir fenomen olmakla birlikte, niversite sistemleri hi de tek tip
deildir; sadece lkeden lkeye dei l , kuru mdan kuruma d ei i kl i k gsterir.
Bu soruna ge ti r i l e c e k tm zmler, kesinlikle yerel ko u llardan do al ve
yerel koullara tekabl etmelidir. Bu adan baz l kelerde niversite bunal
m , h k me t bunalmna bile dnebilir. Al manya'daki durumu tanan
Dtr Spiegel de (B Te m mu z I 969 ) bu n n mmkn olduu kansndayd.
89
i l , daha kts si y a s a l alana i d d e t i n gi rii o lacakt r. Ey
lem geri alnamaz ve ye n i lgi halinde . tat koya d n d a i m a
o laslk d d r. He r eylem gibi iddet pratii de d n ya y d e
itirir; a m a en o l a s deiim, d a h a i dd e t l i bir d nya do
ru ltusu ndad r.
Son olarak tekrar Sa re l ve Pareta' nun te h i s e t t i k l e ri sis
temi mahkum etmeleri konusuna geri dnmek gere k i rse,
kamusal yaam ne kadar brokratikletiril irse, idde t i n ca
zibesi de o kadar artacaktr. Tam olarak gelimi bir brok
raside tart laca k ; s k n t l a r n anlat lab ilece i , iktidarn
hasklarna maruz braklabilecek kimse kalmaz. Brokrasi ,
herkesin siyasal zgrlkten, eyleme kudretinden yoksun
brakld bir hkmet biimidir. Zira Hi Kimse'nin yne
timi ynetimsizlik deildir ve herkesin eit lde iktidar
sz olduu yerde , tiransz bir tiranlk vardr.
Dnya apnda renci ayaklanmalarnn temel nitelii ,
her yerde egemen bro krasiye isyan etmeleridir. B u , i l k
bakta o raha tsz e d i c i grnen eyi aklar: Dou'daki
ayaklanmalar dnce ve konuma zgrl talep eder
ken, Bat'daki gen asiler tam da bunlarn yerinde o l ma
yan talepler olduunu d nerek kmsemektedi r. Tm
bu olay Ideoloj iler dzeyinde kafa kartrcdr; ama bariz
bir olgudan, her yerde, konuma ve rgtlenme zgrl
nn hala ayakta olduu lkelerde bile, devasa parti ma
kinelerinin yu rttalarnn sesini duyulmaz hale ge t i rdii
olgusundan balarsak, o lay bu kadar karmak grnme
yecektir.
Dou'daki direniiler ve asiler, siyasal eylemin nkoulu
olarak, konuma ve dnce zgrl talep ediyor; Ba
t'daki ayaklanmaclar, tam da bu nkoullarn eylem ka
nallann amak, zgrln anlaml bir ekilde yaama ge
irilmesi gibi bir ilevinin olmad koullarda yayor. On
lar iin mesele, Alman renci Jens Litten' i n ok yerinde
90
i fade e t tii gibi , eyle m i n a s k ya a l n m a s d r ( " Praxi s e n t
zung" ) _ o
Hkmetin idareye ya da cumhuri y et i eri n brokrasilere
dn m ve beraberinde kamu s al alann feci b i r tarzda
klme s i , a mzda uzun ve karmak bir tarihe sahiptir.
Son yz yllk dnemde parti b rokrasilerini n y ksel i iy l e
birlikte bu s re h zland. ( Paret o , 70 yl nce farkna var
m t : " zgr ve demokratik denen lkelerde zgrlk . . .
yani eylemde bulunma kudreti , sulular hari herkes iin
gnden gne azalyo r. " ) 1 1 1 Insan siyasal bir varlk yapan,
eyleme melekesidir. Bu meleke ona, eitleriyle biraraya gel
me, birlikte eylemde bulunma ; kalbinin arzulan bir yana,
bu armaanla dllendirilmi olmasa aklna hi gelerneye
cek amalarna ulama ve giriimlerini baarma -yani yeni
bir eye atlma kabiliye ti verir.
Felsefi adan, eylemde bulunmak, dou rganl k (natality)
durumu na ( bkz. Insan l k Durumu, . n . ) insann cevabdr.
Hepimiz dnyaya doum sayesinde, yeni gelenler ve ba
langlar olarak geldik. Bu yzden yeni bir eye balamaya
muktediriz. Doum olgusu olmasayd , yeniliin ne olduu
nu bile bilemezdik; btn "eylem" ya da ran ya da koru
ma olurdu. Dil yelisinden baka hibir yeti, ne akl ne de
bilin, biZi dier hayvan trlerinden bylesine radikal bir
ekilde ayrabilir. Eylemek ve balamak ayn eyler deildir,
ama sk bir balantlar vardr.
Yaratcln zgl niteliklerinden hibiri, yaam srecin
den karsanan eretilemelerle yeterince ifade edilemez. l
mek ne kadar yok ediciyse, dauma sebep olmak ve dour
mak da o kadar yaratcdr; bunlar, yaayan tm varlklarn
bylenmiesine iinde kaldklar o her daim sregiden ve
91
yinelenen ayn dngnn farkl aamala rd r. Ne iddet n e
d e iktidar doal olaylar, yan i yaam srecinin davuru m l a
rdr. lnsan olaylar n n siyasal alanna aitti rler ve bu olayla
rn asli insancl nitelii , eyleme yetisiyle , yeni bir eye ba
Iayabilme yetisiyle gvence altna alnmtr. Dahas , san
rm baka hibir i nsan ye tis i , ada l n ilerlemesinden
dolay bu kadar kayba uramamtr; zira ilerleme , bug n
anladmz manasyla byme , daha fazla ve daha byk
olma anlamna geliyor. N fus, nesneler, mlkiyet asndan
bir lke ne kadar by rse, yneti m gereks i n imi ve berabe
rinde ynetimin isimsiz iktidar da o kadar artacaktr. e
koslova kya' n n zgrlk deneyi m i n i n doruuna u lat
gnlerde ek yazar Pavel Kohout, "zgr yurtta" "Birlikte
Yneten Yurtta" olarak tanmlyordu. Son yllarda Bat l
kelerinde bu kadar ok iittiimiz " ka t l m c d e m o kra
si"den baka bir eyden sz etmiyordu aslnda. Kohout, u
nu da ekliyordu: " nmzdeki bi rka bin yl sper uygar
Iam maymunlarn a olmayacaksa" ; hatta daha kts,
gerekten de d nce havuzlarndaki adamlarn cln r
olduunu ve /ya da bilgisayarlarn dnebileceini sanan
" entelektel danmanlarn n . . . bilgece tleri n e " uyan
"sekinler"in egemenlii altnda " tavuk ya da fareye dn
m insann" a o l mayacaksa, d nyan n bug n en ok
gereksinimini duyduu ey pekala "yeni bir rnek" de ola
bilir; " danmanlar inanlmaz lde sinsileebilir ve insan
amalarn gtmek yerine yapay beyinde ngrlemez bir
tarzda dntrlm olan tamamen soyut sorunlarn pei
ne debilir. " 1 1 2
Her ne kadar bugn iddetin bylesine yceltilmesinin
1 1 2 Bkz. Gnter G rass ve Pavel Kolou, Briefe la die Grenze, Hamburg, 961l.
s . All ve 90; Andrci D . Sakharov, Progreu, Coo:istencc, and lntellectal Fre
c/, .
92
ada d nyada eyleme yetisi n i n o l abildiince tedi rgin edil
m e s i nde n kaynakland n dnyor olsam da, bu yen i
rnek, iddet tarafndan o l uturulmayacaktr. Gettolardaki
ayak lanmalarn ve kampslerdeki isyanlar n " insanlara pek
yapamayacaklar bir tarzda birlikte eylemde bulunma ola
na tand " , bas ite dorudur. 1 1 3 Tm bu olaylarn yen i
b i r eyin ( "yen i bir rnein" ) balangc m, yoksa i nsan t
rnn yitirmek zere o lduu yetinin lm sanclar m ol
duunu bilemiyoruz. Bugnk durumumuzda , spergle
rin kendi devasa byklklerinin arl altnda alaa ol
duu u aamada, "yeni bir rnek" oluturu labilecekse , bu
ans, kk bir lkede ya da byk glerin kitle toplum
larnn kk ve iyi tanmlanm baz kesimlerinde ortaya
kacak gibi g r nyor.
Son yllarda bylesine aklk kazanan zlme (disintcg
ration) sreleri (oku l , polis , posta, p toplama, ulam vs.
gibi kamu hizmetlerinin k ; otoyollardaki lm oran
lar ve byk ken tlerin trafik sorunlar , hava ve suyun kir
lenmesi) artk idare edilmesi olanaksz hale gelen kitle top
luniarna ait ihtiyalarn otomatik sonulardr. Bu srec;
ler, ou kkenini az ya da ok son zamanlarda bulan ve
ki tle toplumla r nn siyasal gereksinimlerine yant vermek
zere tasarlanan eitli parti sistemlerindeki ezamanl
k de beraberinde getirdi ve sk sk bu kleri hzlan
drd. Bu parti sistemleri, John Selden'in deyiiyle "salonlar
herkesi almayacandan" dorudan demokrasi artk mm
k n olmad iin Bat da temsili demokrasiyi gerekleti r
'
I 13 Herben j. Gans, " The G heuo Rebcllions and Urban Class Coflic , " Urhan
Riots iinde.
93
ri tm lkelerin iktidar yaplarmdaki a t l a kl a r g id ere k ge ,
rnek istiyor.
M e rkezilem e n i n ge t i recei f rsa t l a r ve sakncalar n e
94
olursa olsu n , siyasal sonucu daima ayn dr: Iktidar n tekel
lemesi, l kedeki tm zgn i ktidar kaynaklar nn kuru
masna ya da szarak tkenmesine neden olur. Byk bir
iktidar oulc uluuna, karlkl dene tim ve dengelerneye
dayanan Birleik Devletler'de yalnzca iktidar yaplarnn
dalmasyla deil, hala ye ri nde duruyor ve kendini ortaya
koyma serbesdiini koruyor gibi grnmesine ramen ha
kimiyetini yitiren ve giderek etkisizleen bir iktidarla kar
karyayz . Iktidarn iktidarszln dan sz etmek artk nk
te olsun diye sylenen bir paradoks deil. Senatr Eugene
Mc Carthy'nin l 968'de "sistemi test etmek" iin balatt
hal seferi, halkn emperyalist maceralara kar biriken
hncn aa kard ; Senato'daki muhalefetle sokaklardaki
muhalefet arasnda kpr kurdu; uygulanan politikalarda
hi deilse geici olarak gzle grnr bir deiim dayatt ;
ve gen asilerin byk ounluunun, sistemi ykmak yeri
ne yeniden alt rmaya ynelik bu ilk frsat karmamak
iin nasl saf deitirdiklerini gsterdi. Ama yine de btn
bu iktidar, ancak parti brokrasisince ezilebilir. O parti b
rokrasisi de, tm gelenekiere aykr olarak, bir aparatik ol
duu anla lan ve halk desteine sahip olmayan bir aday
g s t e re re k b a kan l k s e i m l e r i n i kay b e nneyi yeled i .
( Cumhuriyetilerin ku rultaynda, Rockefeller adaylk yar
n N ixon karsnda kaybettii nde de benzer bir ey ol
mutu . )
Iktidarn iktidarszlnda ikin olan tuhaf eliki leri gs
terecek baka rnekler de vardr. ada bilime Amerikal
larn yapt en byk katk olan ekip almasnn muaz
zam etkin lii sayesinde en karmak sreleri ylesi ne ke
sin bir ekilde denetleyebiliyoruz ki , aya yolcu luklar, sra
dan hafta sonu gezintilerinden bile daha az tehlikeli hale
geldi artk. Ama yeryznn "en byk gc" olduu sy
lenen devlet, dnyan n en kk ll<elerinden bi rinde gi-
95
r it i i ve t m taraflar iin ne ok fe l ak e t getirdii a l ab i l elii
ne b a r i z olan bir sava bi ti re mi yo r. Adeta mmkn o l a n
yapma yeti mizi ka yb e tm ek p a h as n a bize i m kansz yapma,
gnelelik ihtiyalarmz k a r l a m a ye t imi zi kaybetmek pa
hasna muazzam kahraman l klar gsterme k u d retini veren
bir periler lkesi bysnn etkisi altna g i rd i k . Ee r ikti
dar sa d ece bir "yapabiliriz " in tesinde "yapmak istiyoruz ve
yapabiliriz" le ( we-will.:and-we-can ) i l g i l iys e , ikticlarmz n
iktidarsz kaldn itiraf etmek z orund a y z . Bilimin salad
ilerlemelerin , "istiyorum"la (1-will) hibi r ilgisi yo k t ur;
kendi amansz yasalarn takip eder, sonularna bakmaks
z n yapabileceimiz her eyi yapmaya zorlarlar. "Istiyorum "
v e "yapabilirim" beraberlii sona m erdi artk? Valery 50
yl nce yle derken hakl myd ? "Tm bildiklerimiz, yani
yap maya muktedi r olduu1uz her ey n i hayet ne idiim i ze
kar dnd denebili r. "
Bir kez daha , b u gelimelerin b izi nereye gtreceini bil
miyoruz. Ama iktidardaki her gerilemenin iddete ak bir
davetiye olduunu biliyoruz ya da bilmeliyiz - Hkmetler
olsun ynetilenler olsun i ktidar elinde tutup da ellerinden
kaymakta olduunu hisseden herkes, kaybettiklerinin yeri
ne iddeti koymann cazibesine direnmektc zorlanmtr.
Salt bu bile yeterli bir gerekedir.
96
E KLER
1. BLM
I, SAYFA 1 9 , DIPNOT 1 6
Hull niversitesi'nden B . C . Parckh, Marx v e E ngels'in Alman Ideolojisi 'nde
( 1 846) Fcuerbac h zerine yazdklar bir pasaja dikkatimi ekti: "Gerek bu kom
nist bilincin kit lesel apta retimi , gerekse hizatihi davann baanya ulamas iin
insann 1 des M ensehen 1 kitlesel apta deitiri lmesi gerekir; byle bir degiim, an
cak pratik bir anda, bir devrimde gerekleebilir. Dolaysyla bu devrim yalnzca
egemen snf baka yollardan devrilemeyecegi iin degil , ayn zamanda onu devi
ren snfn kendisi de aglarn pisliinden baka triii kurtulamayacag ve yeni
batan bir toplumu kuracak niteliklere kavuamayaca iin gereklidir." (R. Pascal
e d isyonu, New York, 1 960, s . xv ve 69. Engels daha sonra bu kitap konusunda
yle yazacak : "Bitirdigimiz para , . . . yalnzca o zaman iktisadi tarih konusunda
ki bilgimizin zayflgn gsterir. " ) Bu Marksizm ncesi szlerde bile Marx ve Sart
re'n konumla: arasndaki uzaklk barizdir. Marx , "insann kitlesel apta deiti
ril mesinden" , "bilincin kitlesel retiminden" sz eder; yaltlm bir iddet eylemi
yoluyla bireyin zgrletirilmesinden degi l. (Almanca metin iin bkz. Marx/En
gels Gesamtausgabe , 1 93 2 , I, Abte ilung, vol . 5 . s . 59 vd. )
97
anarist leri , "Ayn !ikirler b ir yzyl sonra Jean-Paul ar re ve Fra z l 'aon'u k
aplarnda yeniden oraya kmazdan nce , bir birlik e t keni o l ara k , bir toplum ya
da gru pta balayc hir g olarak iddetin nemi konusunda pek ok scy s y l e
miti zaten" (Schapiro ) . Aron'da benzeri bir noktay ne srer: "Ma y s de v ri m i n i n
szeii ieri Ma rls izm 'i ast l/arna in an yorla rd. . . onlar b i r a.< rl l b i r t a ri l i m u uyor
la r. " (s. 14 ) . Kukusuz byle hir geri dn Marksist o l mayanlar asndan anlam l
b i r sav dei ldir. A m a rnein Sartre asndan kayda deer hir i t i raz o l m a l d r
Sartre yle yazar: "Ma rlsi zn 'in '.<zde almas en lti bu lda M arl s i zm nces i n e
b i r dni olur; en i y i b i r yoru m la bu, a ld san lan birfelsefe i i nde ver a l a n hi r d i
iinccn i n yeniden lefedi lmesidi r. " ( Quest ion de Mctlode ", C r i t i q u e l e la ra i son di
a lec t i q u e . " Paris , 1 960 , s. 1 7 . Siyasal adan b i rb i r i n e m u h a l i f o l a n Sar n ve
Aron'un bu konuda tamamen ayn fi kirde o lmas kayda deer bir noktad r. Hc
gel'in tarih felsefesinin Marksis ve Marksist olmayanlar ne lde egemenlii al
tnda tuttuunu gsterir) .
Sartre'n kendisi Cri t i q ue de la raison dial c ct iqu c't c iddeti desteklemesi konu
sunda Hegelci bir aklama gelitiri r. Kalk noktas udur: G nmz arihindt
"eylem ve ahiakn Manikcistik temelini belirleye n , gereksinim ve kaynaklarn kt
ldr" ; "doruluu kaynaklar n ktlna dayaldr ve kend i n i , snflar arasndaki
dmanlkta ortaya koymak zorundadr. " Saldrganlk, kaynaklarn "herkes iin
yeterli olmad" bir dnyada ortaya kan ihtiyalarn sonucudur. Bu tr koul
larda idde t , artk marj i nal bir fenomen deild i r. "iddet ve kar-iddet arz i
(olusal) olabilir, ama bunlar arzi gerekliliklerd i r v e b u i nsani olmayan halleri
yok etmek yolundaki tm abalarn zorunlu sonucu udur: Kartmda kar-insa
nn i nsani o lmayan ynn tahrip etmekle, aslnda ancak insann insancl olan
ynn tahrip etmi olurum ve onun insani olmayan ynn kendimde gerek
letirmi olurum. Yaptm ldrmek olsun, ikence ya da kleletirmek olsun, . . .
amacm onun zgrln bastrnaktr- o , yabanc bir gtr, hem d e gerei n
den fazla (de trop) . "
Sartre'n " herkesin tckbana olduu . . . herkesin bir dieri iin faz/al l olduu "
durum iin kulland mode l , otobs kuyruudur. Bir kuyruun yeleri kukusuz
"birbirinin farknda bile deildir, yalnzca nice! bir dizinin rakamlar olarak grr
ler birbirleri n i . " Sanre'a gre bir otobs kuyruundaki b ireyler, "Birbirlerinin i
dnyalar arasnda herhangi bir balant kurmay kar lkl olarak reddcdcrlcr. "
Buradan u sonucu k;rr: Praxis, " kendisi bir yads ma o lan tekiliin yadsmas
dr. " Bu anlalr bir sonutur, zira yadsmann yadsmas olunlamadr.
Bu savdaki atlak bana ok ak grnyo r. "Birbirinin farknda o lmamakla"
"reddetmek" , "bir balant kumay reddetme kle" "tekiliini" yadsmak arasnda
muazzam farklar vardr. Kald ki, akl banda bir i nsan asndan bu yadsnayla
ldrme, ikence ve kleletirme arasnda da hayli uzak bir mesafe vardr.
Yukardaki alntlarn ogu u kaynaktan aktarlmtr: R . D . Laing vd D . G . Cn
oper, Reason and Violence. A Decade of Sa r res P l i losop ly , 1 9 50- 1 960 , Londra,
1 964, Blm lll. Bu bana meru grnyor, nk Sartre nsznde yle diyor:
Bana t ma n et ettiiniz al n a n z dil lat l i bir biimde okudum ve diiinceme ol sa
dk bi r al mayla karla.sm olmaktan bl_yiil laz ald m . "
98
l l l , SAYFA 2 1 , DIPNOT 20
Gerekten de kar k br topluluk. Rad ikal renciler, okul kaknlar, hi pp il e r,
uyuturucu bam llar ve psikopalarla kolaylkla biraraya ge l e b i l i yor. Yerleik
otoriteterin suda kuralszlk arasndaki dern aynnu gzden karnas da durumu
iyice karmasklatryor; bunlar byk nem tayan ayrmlardr. Oturma eylemi
ve igal , k undaklama silahl syanla ayn s e y deildir; aralarndaki fark derece
farkndan ibaret deildir. ( Harvard Mevclh Heyeti'nin bir yesinin i fad e e tt i i
g r l e rin aksine, renciler tarafndan bir niversite binasnn igal e d i lme siyl e
First National City Bank'in sokaktaki isyanc bir kalabalk tarafndan igal edilme
s ayn ey olarak grlemez . ok basi t bir nedenle: niversite binalarnn kulla
nm kukusuz kurallara tabidir; ama renciler, ait olduklar, faklte ve idare ka
da r kendilerine de ait olan bir binay igal etmitir. ) Daha da kayg verici olan, fa
kltenin ve idarenin uyuturucu banllan ve sulu tara (New York City Col le ge
ve Comel i ni ve rs i t e s i) kar, sahici isyanclara kar olduundan daha esnek
davranma e i limind e olmalardr.
Alman sosyal bilimci Helmut Schesky, daha 1 96l 'de bir "metafizik nihilizm"
olaslndan sz e d iyordu (Der Mrnsh in der wissensdaflidrn Zivilisation, Kln
ve Opladen, 1 9 6 1 ). Bunda n kas tet tii , " insa nn bili ms e l - t e kn ik yeni de n retim
srecinin tamamna yn eli k" bir rad ikal toplumsal ve ru hsal inkard; yani "bilim
sel uygarln ykselen dnyasna" hayr demek. . . Bu tutumu nihilist diye nitele
mek, ada dnyann mmkn olan tek dnya olduu nvarsaymna dayanr.
Gen asilerin meydan okumas, tam da bu noktayla ilgi lidi r. Masalar ters evirip
Sheldon Wolin ve John Schaar gibi konumak gere kte n de ok makul grn
yor: "Bug n en byk tehlike, yerleik ve saygn olanlarn . . . mmkn olan en
derinden nihiliste bir yadsmaya, yani kendi ocuklarn , geleceklerinin ta yc
larn inkar ederek gelecei yads maya hazr olmalardr" ("Berkcley" ) .
Nathan G lazer yle yazyor: "Radik.l renciler, bana iiler adna yunahk
haklan ve i kt i da r e: l d e eden Sosyalist sendikaclardan ok , Ludist makine parala
yclarn anmsatyor. " Buradan yola karak Zb ign iew Brzezinski'nin Columbia
hakkndaki ma kale sind e ( The New Republic, 1 Haziran 1 968) ne srd lehi
sin doru o l ab ile c e i sonucuna varyor: " Devrimler sklkla ge m ii n son rpn
lar olarak ortaya kar; bu yzden ge r e kte devrim d ei l , devrim adyla faa liye t
gsteren kar-devrimler olarak gr l m e l idir. " ( "Student Power at Be rkele y, " Tle
Public lnerest zel says: The Universilies, Gz 1 968) . Bu iki muhafazakar yazarn
her ne pa ha s na olursa olsun i lerle m e d e n yana tavr taknmalar biraz tuhaf deil
mi? Hele Glazer'in 1 9 . yzyl banda I ng iliz imalat makineleriyle 20. yzylda ge
lien ve en yararl grn d zaman bile hayli ykc olan donanm (nkleer ener
jinin kefi , otomasyon, saaltc gc ar nfusa ve dolay syl a kitlesel ala ve
hava kirliliine yo l aabilecek olan tp vs. ) arasndaki b e lirleyic i fark hala bilmi
yor olmas mmkn m?
99
byk ta n n a l a r n oUllllll karak cr is i k b i r z e l l i i h a l i n e ge l d i . s , p l c n Spc
der'in renci hareketi zerine m u h teem vr bi lgece y a z l m :, raporu , bu t rd l'
kaln tm el er inde n tamamen uz a k t r. Spcckr, k e n d i k w;a d a ruh ha l i ,
tarz , dnce ve eylem asndan farklar ay rt edebilecek kadar he b u g u n u ya
ayan lc de genligini hat rlayan b irka kiiden b i n d i r. ( " Bug n n ore n c i l l' r i .
Oxbridge, Harvard, Princeton ya da I leidclberg'i n krk yl nceki ore n c i l e r n d l' n
tamamen farkldr, " s . 1 65 ) . Ama Spender'i t u t u m u , hangi ku a k ta n o l ursa o l s u n
dnyann ve i nsann geleceiyle oyun oynayanlardan farkl o l a r a k . ge lecek k o n u
sunda gerek anlamda kaygl olanlarn t a m a m tara fndan paylalnaktad r. ( Wn
lin v e Schaar, kuaklar arasnda b i r kpr olarak " ortaklaa kader konuundak
kayglarda" ; " bilimsel silallarn tm hayat yok edecei , t e k n o l oj i n i n tpk yery
zmin deerini drd ve gkyzn kara rt t gibi gderek ke n t t e yaayan
insann eklini de bozaca ," "sanayinin 'ilerleme'si n i n a l s n a n n i l gi n l in i or
tadan kaldraca ; 'iletiim' aralarnn en cah i l toplu mlar hari herkesin m i ra s
olan farkl kltrlerin son izleri ni de silecei " yolundaki "ortak korkular nzda"
bir canlan olduundan sz ediyor, age . ) Her ne kadar fizi k ve biyoloj i orencilcri
isyana katlmakta sosyal bilimler rencisi arkadalarndan daha yava davranns
o lsalar da, bu kayglarn fizikiler ve hiyologlarca sosyal bilimcilerden daha fazla
hissedilmesi doal gr nmektedir. nl svireli biyolog Adolf Portma n n , kuak
lar arasndaki uurumun Genlerle Yallar arasndaki bir alimayla hibir i lgisi
olmad kansnda. Ona gre bu uurum, nkleer bilimin yke liiyle a kyor:
"Sonuta ortaya kan dnya hali tamamen yenidir . . . . Gemin e n gl devrim
leriyle bile karlatrlamaz" (Man ipu la io des Mmsdcn als Sd i dsal und Bedm
hmg, Zrih, 1 969) . Harvard niversitesi'nden Nobel d l sahibi George Wald ,
nl M . I . T. konumasmda (4 Mart 1 969) bu tr gretmenlerin "rencilerinin
huzursuzluunu onlardan daha iyi anlad m " , dahas paylat hakl o larak
vurguluyordu (dipnot. 2 9 ) .
V, SAYFA 2 2 , DIPNOT 2 5
niversitelerin bugnk poliizasyon u ndan ikayet edenler, bu yzden gencl
likle rencileri suluyor. Onlara gre asi renciler niversite !ere sald ryor, n
k universile kurulu dzenin en zayf halkas n olutu ruyor. niversitelerin "en
telektel uzakl k ve doruyu araynda ara lszlk" o l makszn ayakta kalanaya
ca tamamen dorudur. Daha kts . temel toplumsal ve siyasal ilevi tam da
toplumsal bask ve siyasal iktidar karsndaki tarafszlk ve bamszl klar nda ya
tan bu tuhaf kurumlar olmakszn uygar toplumun ayakta kalabilecei de pheli
dir. Kendi alarndan n kemmelen meru olan hakikat ve i ktidar, zde farkl fe
nonenlerdi r ve hakikat arayyla iktidar abas tamamen farkl yaan tarziarna
gtrr. Zbigniew Brzez inski "America in the Teclno tronic Age" adl makalesinde
Encounter, Ocak 1 968) bu tehlikeyi gryor, ama ya bir yeniklik duygusunu ya
yor. ya da e n azndan u fu kta yatan olaslklar onu gereince kaygland rmyor.
Brzezinski, teknotronikteki gelimelerin " uygulamaya yatkn ve o rganizasyon y
nelimli enelektelleri n " klavuzluu nda yeni bir "sperklr"e yo l aacaa
inanyor. ( zellikle bkz. Noam Chomsky'nin "Objectivity and Liberal Scholars
hip" balkl makalesindeki eletiri , age. ) Daha nce eknokrat o larak bilinen b u
1 00
yeni mahsul e nclektuellerin hizi, hir tiranl k ve m u t lak ksrlk ana :ot rcce
cok daha byk hir olas lk r.
Sylemek istedigim u: niverscler, bugn orcncile rcc politiklest irilncden
nce kurulu iktidarca poli tiklet i rilmit i . Bu kon udaki olgular yeterince biliniyor:
o yzden yeniden vurgulanaya gerek duymuyorun Ama bunun sadece asker
aratrnalardan ibare t olmadn annsatnaly n . I lenry Stecle Commager, son
olarak " Bulma Kurumu Olarak niversite"yi cleirmiti ( Tir New Repllic. 24
ubat 968) Gerekten de " Dow Chemical Company, Donanma ya da C I A: nin
eitim teekk lleri olduunu" ya da tenci amac haki kati aramak olan kurumlar
olduunu "sylemek iin hayal gc hile yetmez . " Belediye Bakan john Lndsay,
"emlak speklasyo nuyb ura rken , Vietnam'daki ordu iin planlanaya yardmc
olur ve projeleri deerlendirirk e n , niversitenin kendini d nyevi uralardan
uzak zel bir kurum" olarak adland rmasnn hakll n sorgulad (New York TI
mrs, "The Week i n Review" , 4 Mays 969) . niversitenin .. toplumun ya da ikti
dar yapsnn "beyni" olduunu sylemek, tehlikeli ve kibirli bir samal ktr - en
azndan toplumun bir gvde olmadn , hele hele beyinsiz bir gvde h olmad
n hatrlamak gerekir.
Yan l anlamalar nlemek asndan unu da belirteyim: rencilerin niversi
teleri tahrip etmesinin budalaca olaca konusunda Stephen Spender'lc ayn kan
dayn ( he r ne kadar basit hir nedenle, sayca fazla olmalan ve gerek iktidar elle
rinde t u t malan nedeniyle , bunu etkn bir ekilde yapabilecek olan yalnzca onlar
olsa da) . Zira kampsler onlarn yalnzca gerek temelini deil, ay zamanda tek
temelini olut uruyor. "niversite olmakszn hibir renci olmaz" (s.22). Ama
niversiteler, ancak toplumda iktid:rn son sz sylemedii yer olarak kald
srece ( t m sapmal:r ve i kiyzllkler hir yana) renciler iin bir temel olarak
kalmaya devan edecek. Bugnk durunda }'3 rencilerin ya da Berkcley'de ol
duu gibi mevcut iktid:rm cinnete kaplmas tehlikesi var. Eer bu olursa. gen
asiler, ok ye ri nde bir tabirle, " felaket rgs" ( Pri nceton niversitesi'nden Profe
sr Richard A. Faik) denilen yolda bir adm daha atm o lacaklar.
Fred M. Hechinger ( " Campus in Crisis" , New Yorll Times, "The Week in Revi
eW" , 4 Mays 1 969): "zellikle siyah rencilerin talepleri zde hakl olduu
iin . . . tepki genellikle sempatik oluyor." James Forman'in "Birleik Devlet ler'deki
Beyaz Hristiyan Kiliseleri ve Yahudi Sinagoglan ile Tm Dier rk Kurumlara
Manifesto"sunun halka ak olar.k okunmas ve datlmasna, dolaysyla kesin
likle "baslmaya deer haber" olmasna karn, Ntw York Revitw of Boohs'a (1 O
Temmuz 1 969) giri blm kanlarak yaymianmasna kadar hibir yerele ya
ynlanman olmas , bu konulardaki gncel tutu mun karakteristik bir reidir.
Manifesonun ierii kukusuz kse yan cahil f:naz ilerinde ibarettir ve ciddi
bir kasda sylenmemi olabi lir. Ama bunlar akadan ibaret deildir ve gnmz
de Zenci cemaatlerinin karamsar bir tarzda bu tr Canazilere gmld de yeni
bir haber olmasa gerek. Otoritelerin korkuya kaplmas anlalr bir durumdur.
Ania lamaz ve gz yumulamaz olan, hayal gcnden yoksun olmalardr. Bay
Foman ve izleyicilerinin cemaatlerinde bir m u halefetle karlananalar, hatta
101
ge i i i rm e k amac y l a biraz para yard m alnalar h a l i n d e ke n d i l e r i n i n h i l e i n a n
mad h i r program uygulanaya k o y ma y d e n e m e y e zorlanacaklar gozle g<i r u n
bir olaslk dei l m i d i r ?
VI I , SAYfA 2 5 , D I PNOT 1 1
New Yorl Tines'a yazd b i r m e k t u p t a (9 N is a n 1 969 t a ri h l i ) , ya l n z ca
Lyn d ,
"grev ve otur m a eylenleri g i b i i d d e t i ermeye n kar k l ld a r " z i k rc d i y n r ve ka
stl olarak l 9 2 0 ' l erde i sn f nn gr l t l ve i d det l i ayak lanmalarn gazard
ediyor. Ardndan u soruyu s o r uyo r : "Bi r k u a k boyunca i-ynetm i l i k i l e r n
d e normal kabu l edilen b u taktikler. . . kanpslcrde uygulamaya konduunda n
i n reddediliyor? . . . Bir sendikac b i r fa b r i ka kurulundan atld nda, sendika ye
leri mesele c;; zmleni nceye kadar ii b r a k r. " yle anlalyor k i Lyn d , ka m p
s n niversite n tevel l i h eyetinin mal olduu , b u heyetin kendi m l kiye t i n i y
netmek iin idareyi , idareni nse mteril ere , y a n i rencilere h i z m e t vermek ze
re faklteyi istihdam e t t ii bir n iversite i najna sah ip. N e yaz k k i . m t e \e lli
heyetleri ve idareler arasnda da skl kla kabul grd anlalan bir i m aj d r bu.
Bu "imaj " a tekab l eden hibir gerekl ik yokt ur. Akademik d nyada an lamaz
l klar ne kadar sert olursa olsun, bunlar atan karlar ya da s n f savayla ilgili
deildir.
V I I I , SAYFA 2 5 , D IPNOT 3 2
Siyah medeni haklarnn nderi Bayard Rus t i n , bu meseleye dair sylenmesi
gereken her eyi syledi aslnda: Kolej ynetimleri "Siyah rencilerin aptalca ta
leplerine taviz vermekten vazgem e l idir" ; bir grubun "sulu luk duygusu ve mazo
izmi toplumun die r bir kesiminin adalet adna silaha sarl masna izin veriyorsa"
bu yanltr; Siyah renciler "entegrasyon okuna yakalanmtr" ve "soru nlarn
dan kurtulmak iin kolay bir yol a ramaktadr" ; Siyah renci lerin ihtiyac , "mate
matik renmelerini ve dzg n cmleler yaznalarn" salayacak " takviye derslc
ridir," "soul dersl eri" dei l . ( Aktaran Dai l y Nnvs, 28 N isan 1 969. ) To plumun bu
gnk ahlaki ve entelcktel durumunda bu mese leler hakknda saduyuyla ko
nunann cesare t gerektirdiini sylemek ne byk bir bulu o l urdu ! Daha da
de het verici olan ve ok da uzak olmayan bir olaslk, be-on yl sonra Swahili d i
l i ( 1 9 . yzy lda Arap fildii ve kle t ccarlarnca konuulan , Bant u diyalektiiyle
Arapa szcklerden ol uan melez bir kar m , bir yok-d i l ; bkz. En cvclopaedi a
B riannica, 1 96 1 ) , Afrika edebiyat ve baka olmayan ko nularda "eitim" grme
yolundaki bu istein de beyaz adam n Siyahlar yeterli eitm almaktan alkoymak
iin hazrlad baka bir t uzak olarak yorum lanacak o l masdr.
I X , SAYFA 2 7 , DIPNOT 36
S iyah Iktisadi Kal knma Ko nferans tarafndan da benimsenen J am e s For
'
nan'in Kilise ve Sinagoglara "Manifesto"su , "snrlm ve aaj\ lanm, acma
szlkla karlam, ldrlm ve i n faz edilmi olan halkmza bor l u o l u nan
lazminatlarn yal nzca balangc"yd . Bu manifest o , bu tr bo dlerin klasik bir
rneidir. Forman'e gre "devrimin yasalar gere ince devrimi yapacak olan . en
1 02
ok z ul m e uram olan halktr. " Devrimin nihai a mac , Bi r l e ik D e v l e t l e r' de va
"
yandan ce maa t adna (ki kukusuz arkasndadr) " sava i lan eder," "iktidar be
yazla rla p ay lam ay redeleder ve "bu l ke n i n be yaz insanlarnn . . . si yahla r n n
"
neye ve iddetten k a n aya" arr - "bu bin yl srse de fark etmez . "
II. BLM
Xl, SAYFA 47, D IPN O T 62
Yasalarn yaptrm gc ( ki yasalarn zn olusurnaz), yasalara destek ver
mekten vazgemedikleri halde kendileri iin istisna yaratmaya alanlar hedef
ler; hrsz , yeni elde ettii nlkiyetin korunmasn hala hkmetten bekler. En er
ken dnem yasal sistemlerde yaptrrnn olmad belirtilmitir. (Bkz. jouvenel,
age, s. 276) Yasalar ineycnlerin cezas toplumdan atlmak ya da yasad ilan
edilmekti; sulu, yasalar inediinde yasalann oluturduu topluluun dna
km oluyordu.
"Hukukun, hatta Devlet hukukunun karmakln " di kkate alan Passerin
d'Enreves (agr , s. 1 28 vd . ) hala "emir" ol maktan ziyade "direkiP' olan, "dayal
m" olmaktan ziyade "benimsennis" olan ve "yapnnlar" bir "egemen" tarafn
dan g kullanmna dayal olmayan yasalann olduuna iaret eder. Bu tr yasala
r "oyunun kurallarna, bir kulbn ya da Kilise'nin kurallarna" benzetir. Bunlara
riayet ederim, nk bunlar "dier yurttalarndan farkl olarak benim iin 'ge
erli' kurallardr. "
Sanrm Passerin d'Entreves'in "oyunun geerli kurallar" dedii trden kural
lar daha ileri gtrebiliriz. Zir; bu kurallarn meselesi, bunlara gnll olarak ri
ayet etmem ya da ku ramsal olarak geerliliini kabul encm deil, pratikte bu ku
rallara uyum gstennediim srece oyuna giremeyecek olnandr. Kabul rtmen-
1 03
deki sai k , oynama is cgi d i r ; nsanlar ancak ou l o larak v.n l a h i lccq!,idc o y u
na ka tlma iseim yaama iscinle zdcir. l l e r i nsan b i r to p l u l u k i c i n ele dogar
ve burada kendisinden nce yasalar vard r ; lu yasalara " riayc dn ;ink du
yann byk oyununa katlmas n n baka b i r yo l u yok t u r. Ocvrinci l - ri n ya p t
gibi oyu n u n kurallarn deit i rm e k ya da sulularn yapt gibi ken d i m i i n bir
istisna yara t ma k isteyebiliri. Ama i l ke o larak b u n lar yads m a k , sa,J.:cc " i t aatsiz
lik" dei l , insan topl u l uuna kat l nay rcdd c t m c k t i r. " Ya yasa m u t l a k olarak ge
e rlidi r ve meruiyet asndan l msz ve ilahi bir yasama kayn.na i h t iya du
yar ya da yasa basit e ardmda iddet t e k e lind e n baka l k b i r ey o l mayan bir
e m i rdi r " eklindeki yaygm kabu l gren k i l c , b i r ya n l sa a d r. T m yasalar,
erden ziyade "yncrge " niteliindedir. N a s l kumilar oyun u ynlendirirse, yasa
lar da insanlar a ras ilikileri ynlendirir. G e e r li l i k l e r i n i n n i h a i gvences , eski
bir Roma deyinde gizlidir: Paca s unr savanda ( a l d e vefa ) .
X I I , SAYFA 5 6 , DlPNOT 72
De Gaulle'n ziyaretinin amac bimz tartmal bir konudur. Olaylar, ordudan
salad destek k a r l mda demek zorunda kald bedeli n , baz dmanlar mn
it ibarn iade etmek o l d ugu n u gsteriyor: General Salan'n a[f, Bidauh'un geri d
n , " Ce z ay i r ikencecis i " Albay Lache roy' n u n geri dn. Yeniden " Vcrd u n
muza rre ri " olarak ycel t ilen Pctain'in itibarnn iadesi ve dahas de G a u l l e' n d
nnun hemen ardndan Komnist Parti 'yi F rans zla r n In o'v'nements dedikleri
olaylar iin ama n s z c a sulamasnn da pa z a rl n s o n ula r old u u n u dnyor
insan. Tanr bilir, hkmetin Komnist Parti ve sendikala ra yneltebilecei tck
eletiri, !es evenements'i (olaylar) nleyecek iktidardan yoksun olmalardr.
1 04
d i rgn edici boyut l a ra u lasmanu t r. O rein , Paris'te zme ulalan su oranlar
1 46 Tde yzde 6 2 ' d e n l lJ6H'te y z d e Sf'ya, Alnanya'da 1 9 54'te yz d e 7 3 . 4'ten
l 96 7'dc yzde 5 2 . 2'ye dm ve l sv e 'te l 967'de su olaylarnn yzde 4 l ' i
zlmst r. ( I> kz . " O e u t sc he Po l iz e i , " Da Spiege l , 7 Nisan 1 967)
III. BLM
XV, SAYFA 75, DlPNOT 86
Saduyu sahibi hi kimse, Alman rencilerin son zamanlarda teorisini de yap
g u sava i nanamaz: Hkmet "iddeti aka uygulanaya" zorlandtnda , is
yanclar, "bu boktan topluma (Scltissgcscllsclajt) kar yeterli aralara sahip ola
rak saviljacak ve bu toplumu yerle bir edebilecektir" (Der Spiegel, l O Subat 1 969,
s. 30). l 930'larn bu eski komnist samalnn (faizmin zaferi en ok karlar
na yarayacakt) lingistik adan kabalasrlm (ama buna kar enelektelle
tirilmemi) yeni bi imi, ya hasbaya bir oyun, ikiyzlliin "devrimci" biimi
dir; ya da "iman edenlerin" siyasal adan ne kadar aptal olduunu gsterir. Bir is
t isnayla: l 9 30'larda bu tr bir ikiyzllk Stalin'in kastl Hitler yanda politika
syd ve arkasda sadece aptalca bir s iy as al teori yoktu.
Kukusuz Alman rencilerinin kuramiatrma abalarna kendilerini daha faz
la vernelerinde, ya da siyasal adan daha ansl olan dier lkelerdeki arkadala
ra kyasla siyasal eylem ve yarg gc asndan daha az yetenekli olmalarnda
aracak bir ey yoktur. Ne de "Aimanya'da . . . zeki ve hayat dolu zihinlerin tecrit
edilmesinin" daha gzle grnr olmas , kutupsaliasmann baka ye rl e rde oldu
unda daha uroarsz ol mas ve geriye tepme fenomeni dnda lkelerinin siyasal
iklimine yaptklar etkinin neredeyse hi denecek kadar az olmas ancdr. Bu
1 05
lkedeki du rumda h a l a yakn olan ge miin oy n a d g ro l k o n u s u n d a da S pc
dcr'le hem fi kirim. (Bkz . "The He rl i n You l Model , " age . ) B urada grc n c i l cr c "yal
zca iddete bavurd uklar i i n h n du y u l ma m a k tad r ; a y n z a m a n d a h a t rl a t n
olduklar; . . . o kadar z e n l e s t ka patlm b u l unan mezarlard a n k m J .ya k
lcrin bakiarna sah i p o l d u klar i i n el e h n cluyu luyor. " Yine el e , t m b u n l a r ' i y
lense ve gereince hesaba katlsa d a , hala -t uhaf ve t e d i rgin e d i c i bir g er e k vard r :
Haka lke lerin milliye ti ve e m pe ry a l i s t pol i t i kalarna k a r benzcrsz h i dr
an bir muhalefet gsteren Alman sol g ru p l a r nda n hibiri, Odcr- N c isse Hatt ' n n
kabul edilmesi konusunda ciddi bir i l g i gsterenitir. Halbuki b u k u , H i t l e r
rej i minin bozguna uratlasndan beri A l nanya d pol itikas n n c a n a l c ncsr
lesi ve Alman m i liyetiliinin yum uak ka mdr.
1 0fi
yon adna k t ok u l la ra g n d rrnencs i , l i beral o l mayan b i r tutum o labil r, ama
hi de doal ol mayan b i r tuun deildir. Nr d e kars nn tecavze uramasndan
ya da d i nd e avucunda olan t m b i ri ki m i n i n e v i n d e n al nnasndan korkmas do
al ol mayan b i r t u t umdu r ! " George Wallace ' denagogca yapt etkili bir ko
numay da aktaryor: " Kongre'n i n 535 \'esi var ve bu lberallerin ou ocuk sa
hibi. Bunlarn kann ocuklarn Washington'daki devlet okullarna gnderdii
ni biliyor musunuz ? Yalnzca als:
Kt tasarlanm bu entegrasyon politikalarnn baka bir iyi rnei , yaknlar
da Neil Maxwell tarafndan Tlc Wall S rert Jornal'da yaymland. ( 8 Austos
1 968) Federal Hkmet, G ney'de okul entegrasyonunu entegrasyona kar c
kanlara ! mlki birimlere, _n_ ] ve rilecek federal fonlar keserek destekliyor. Byle
bir rnekte 200.000 dolar t u tarnda yllk yardm geri alnmt . Oysa "bunun
75.000 dolar Siyah okullar na gideekti ... Beyazlar, geri kalan 2 5 . 000 dolar kar
lamak iin derhal vergy arrdlar. " Ksacas Siyahlarn eitimine yardmc ol
mak amacyla tasarlanan bu politika, Siyahlarn mevcut etimi zerinde "ezici bir
etki" yaparken beyazlara hibir etki yapmad.
1 07