Scribd Logo
Upload

Welcome to Scribd!

  • Saidi Kürdi'nin Gerçek Dili Ve Nurcular'ın TAKIYYE'si

    Uploaded by

    26 Ağustos
    32 views7 pages
    Bilge ORHUNLU, 1999 Mart, Yeni Hayat dergisi

    Original Title

    Saidi Kürdi'nin gerçek dili ve Nurcular'ın TAKIYYE'si

    Copyright

    © © All Rights Reserved

    Available Formats

    PDF or read online from Scribd

    Did you find this document useful?

    Is this content inappropriate?

    Report this Document
    Bilge ORHUNLU, 1999 Mart, Yeni Hayat dergisi

    Copyright:

    © All Rights Reserved
    Download as PDF or read online from Scribd
    Flag for inappropriate content
    32 views7 pages

    Saidi Kürdi'nin Gerçek Dili Ve Nurcular'ın TAKIYYE'si

    Uploaded by

    26 Ağustos
    Bilge ORHUNLU, 1999 Mart, Yeni Hayat dergisi

    Copyright:

    © All Rights Reserved
    Download as PDF or read online from Scribd
    Flag for inappropriate content
    of 7
    Nurslu Saidi Kirdi'nin éltimtinden sonra "Nurcu adiyla anilan camiada esiti taktik sebepler ve siyasi yaklasimlardan dotayt bazi bolnmeler meydana gelmis ‘ve somugta irili ufakli ve her birinin lideri farklt bir gok grup ya da difer deyigle "cemaat"ler olugmustur. Bu cemaatlerden biti de "Kirkincilar'ir. Cemaatin lideri Mehmet Karkinct olup, zaten grup da kendi soya- diyia amimaktodsr. Kirknctara, 12 Eylife verdikleri destek nedenigle "Konseyciler'de denilmistir. Mehmet Kirkanc, 12 Eyl rejimini sahiplenmek adina kendince fetvalar vermig ve Kenan Evrea‘n "Ulul-emr* olduguna, ona itaatin dini bir yikiimldlik olusturdugunu iddia ‘etmistir (1). Tabii burada, "Ozallasan” 12 Eyldl stirecinde Evren'i desckleme nihayetinde bir grit ve sahiplen- ime olup, Kirkinalr gin asht ANAP1 ve Turgut Oral sonuna kadar desteklemislerdir. Bu bakimdan 80'1i yillar “taikligin’iktidarlar trafindan dinamitlendigi bir do- nemdir Mehmet Kirkinct, kitaplarina konulan ozgegmisine ‘g6re, 1928 yilinda Eraurum'un merkeze bagh Gillice koviinde dogmus, daha sonra 1940 yilinda ailesiyle bir- likte Erzurum’a yerlesmistir. Karkanet, ilk Ogrenim ha- yatina, 1941 yrlinda Hact Mustafa Efendi'nin yaninda ‘baslans ondan bes yul ders almugur. iste. "Risale-i Nur= an" da bu devrede tammugir. 1946 yulindan sonra ise bbaska bazi hocalardan ders almaya devam etmisti, Aslin- da Kirkincrin Ogrenim tara, dinci cemaatlerin esas ‘zelligi olup. halen “medrese” dedikleri bu ogrenim seklidir! Kirkancr'nan 2gegmisinde deginilmeyen fakat ders ‘adi bir hoca daha vardir: Osman Bektas Hoca!.. Kirk ‘eran bu hiocammn yamunda birlikte ders alan diger bazt arkadaslan ise, Fethullah Galen ile Cemaleddin Kaplan'- ‘dir. Bakin Fethullalt Galen o ginteri nasil anlatyyor: "Sadi Efendinin yanmndan ayrilinca Osman Bektas Hocamn yamna gittim. Osman Hoca fikshta hakikaten 26 Yeni Hayat stad. Zaten maftalige bir mastefti fetva sormak iste- yen) gelirse, 0 strada mata olan Sadik Efendi kapicwt ‘gonderir-ve Osman Hoca'yi mayialige gagirird. Mesgu- liyet facia olan bir insandt. Imkanlart da ivivd Osman HHoca bent izhardan baslat. Bir iki ders oku- uktan sonra "Molla Fethullah! Seni bu dersferle mesgul cetmeyelim. Sen de Cami oku” dedi. O sirada bizimle beraber derse devam edenlerden hatiranda kalan isim- ler: Mehmet Kirkinct, Cemaleddin Kaplan, Cevdet Bili- can... Cevdat, Ivrind! maftastyda. Bir tafik kazasinda vefat ett. Cok sevdligio bir insand ‘Mehmet Kirkincs Hoca, bizden evel de baska yerler- dle okumustu; ancak Osman Hoca'dan ayn: ders takip ederdik..Ccemaleddin Hoca da yasca benden bayakta Ciddi seklde bizi Osman Hoca okuttu divebilirim. Bata nye iki sene kadar okudum. Fakat cok istifadeli oldu Bu arada Camiyi ve Telhis metin olarak ezberldik Kendinizden sonra gelenlere ders mitalaa etirmemiz 0k fayidals ouyord. Bitirdgimiz Kitab okutacak hal- deydik. Fikah ve Usul-a Fikun da yine aym hocadan ‘okuduk, Daha sonra da zaten Edirne've stim. (2) Fethullah Glen, yine o stralarda, Saidi Kordinin ‘adamu olan Muzaffer Arsian’in yanlarina geligini ve g0- ‘ised bulunan baza kisiler ile hep birlikte neler yaptuk- anim "Kagik Danyam'da syle anlauyor: "Kurkinet Hoca, bana, Selahaddin ve Hatem'e Bedi- ‘azzaman Hazretlerinin yanindan birisi gelmis, aksam sohbet yapacak, oraya gidelim” dedi. Teklifini hemen kabul ettik. Canka, Bedidzzaman'in yannda bulunmus ‘ir insanu ilk defa gorecektik. Bu da bizim igin ¢ok cazib ve orijinal bir hadiseyd Mehmet Sergitim terzi dukkanana geldik. Burast, ik silinden biraz daha genisceyai. Ik gece veya ikinci gece ‘orada bulunanlardan aklunda kalan isimlerden bazar ‘Mehmet Sevket Eygi, Esat Kesafogtu ve Osman Demirci’ dir. Sevket Eygi, yedek subaylik yapivordu. Esad Kesa- Mart 1999 {fog ise o sirada astegmenti, Bedtitzzaman Hazretleri, ‘Mucaffer Arslan'a dolas gel" demis oda Sivas, Ersincan ve Ercurunda katdt. lik gece Hitcumau Sitte okund, Extesi gan Besinci $ua'dan ders populdt. Bizimle _gelen mollalardan baztlart, pradaki te'villere itiraz etti- ler ve bir daha gelmediler. Fakat anlattlantar beni ivice sarmiste. Bilhassa Mucaffer Arslan‘ bir sahabe hayatt vayamasi, sadeligi ve saminiveti bana ¢ok tesir ett Ben Zalen sahabe asi bir insandon. Onu gorince, iste aradte um insanlart buldum, dedim ve bir daha da ayrimayi dasinnedin." 3) Galen, bunlar antatirken, Mehmet Kirkane'nan adam anmadligy Osman Hoca‘nun,rsalelere karst olumsuztutu- ‘muunu ve dolaytsiyla Osman Hoca't da soyle antatr “Osman Hoca olsun, Sadi Efendi olsun, beni vazge- sirmek igin cok urastilar. Bilhassa Osman Bektas Hox alum gdzde talebesivaim ve ilmine de itimacim vardh Ancak risaleler alevhine komustugu seyler bana hig tesir etmemisti. Cok ivi sardemustim. Muzaffer Arstan orada ‘bulundusgu mide iginde her gan geldim. Zaten ugurla- ‘mak iin tren istasyonuna bes kist getmistik. Mehmet ‘Sergi. Zeki Efendi, KirkinetHoca, Hatem ve birde ben." ® Mehmet Kirkiner'nm, kigik yastan itibaren nurculue ‘un “rahleitedrisat"indan 0 lik daha o stratardaki " Jan, Fethullah Gillen, Mehi ileri aki adlardie Sevket Eygi gibi 90'larda Dikkat edilecek olursa, 40h yallar, gordindrdeki siyasi hava ve olan islrin tam tersine dipte laiklik karst diger akimlann yamisira nurculugun da orgitlendigi zaman- fardir. Zaten 40/h yillann ikinci yanisinda bu aktmlar kendini gostermeye baslamushi! Saidi Kardinin yazilan, saBhigi boyunca orjinal me- tinlerinden okunmus, orjinal haliyle yaytlmisuir, Dolayt- styla Kirkinct da Said’ bu metinlerden oprenmisti. Tabii Saidin yaziiklan ne kadar anlasihyorsa o da herhalde 0 kadar 6frenmistie! Mart 1999 lerden sonra “agiincit mektep" olarak kabul etmek sure- liyle syle der: "vet, yiclerce seneden beri burmilletin mukaddesati- ‘un maneviyatinin ve haysietinin bekcist olan medrese vezavivelerinkapatili, fan yuvalarinamina ne varsa ‘hepsinin sondiratdigga mes'um dinemde, Risalet-i Mu- ‘hammedive'nin(A.S.V,) devant igin Cenab-s Hakk Teala Hacretteri, sirf kendi intuf ve kereminden, hakim ve Rahim isimlerine mazhar Bediazzaman gibi birmaceddi- i gonderdi ve om vesilesivl, marifet ve hakikailer ‘mancumesi olan Risale-i Nur Kullivat‘na bu masevwes ‘asra laifeti. Yani Cenab-t Hakk, medrese ve zaviveler 8 iki maesseseyle bu millte bahsettti mani ve Kur’a- ‘ni hakikatiary, asromizda Risale-i Nur gibi dgiied bir ‘mekiebin keskin het ve birhanlarwla taziz ve takvive att."(3) Bilindigi uzore, Turk Cumburiyetfnin kurulus ve niteliklerini ortaya koymasinda, 3 Mart 1924, énemli bir ‘indir. © gn, Mecliste, birgok Gnemli Kanun kabul cdilmistir. Hilafetin kaldinimas, Osmanlt hanedant ‘mensuplarimin sir dgina gkarulmast, retimin birles- Lirilmesi, Serie ve Evkaf Vekaletlerinin kaldirlmasi bu Kanunlar ile saglanmistit, Yine iyi bilindigi gibi, bu ¢gclismelerin yaratilabilmesindeki temeletken de Mustafa Kemal Atatirk‘an bizzat kendisi olmustu, Iste, Mchmet Karkinei'nn “irfan yuvalaniun stndd- rrild0gi mesum donem dedigi, 0 tarihler ve devamudir. “Mes'um” kelimesinin sézlak anlamu, "ugursuz" demek= tir (6). Yani Kirkines'ya gore, Cumhuriyetin temellerinin auldygi ve déretim bakimindan dlkenin gadas, milli ve laik bir ogretim birligine kavusturulmas gabalan, "ugur- ssuz" bir dénemdir! Tabii bu bakis agist, Saidi Kirdiden ‘gelen bir zihniyetin ifadesidir! Mehmet Kirkincr'ya gore "Risale-i Nur"un dili; tarihi- ‘mizin, kiiltirimizin, irfammuzin, edebiyatumizin dili, ‘kisacast “lisan-1 millimiz”" imis! "Risale-i Nurun" anlams ite ili arasinda rub ile coset arasindaki gibi ir manase- bet oldugu ign de risalelr sadelegtrilemezmis! Bakin ne 6vgiller diizerck. neler diyor Karkincs: “Risale-i Nur‘un dil, tarihimizin, kaltaramacan, ir Janunizi, edebivatumucin dilidir.. bir kisim karanlik emel sahipleri, dessasane ve plant bir sekilde milletimizin masterek hafizass hakimain- de olan dilimizi defenere etmek ve zaafa ugratmak igin olanca gaglerivle ¢alxymisiar ve el'an da calisvorlar. Cenabet Hakk’a nihayetsiz hamdl a senalar ofsun ki, Risale-i Nur, dint ve milli lisanumizt muhafaca etmekle dilimiz azerinde oynanan bu hain plant da akim birak- 27 Yeni Hayat mista. Byet, Risale-i Nur, lisan-1 millimisdir. Gegmisimisle gelecegimizi baglavan bir kéipradar. O, artik biz ir- famumicin en gitzel bir aynast ofmustur, Mubtesemt tarihi- ‘mizile istikbalin arasinda agalan bu aha guru ka _palmus ve lisamomt dastagu reilane vacivetten kurtarip, ‘onu asaletli ve havsivetli mevkiine iade etmekle bu _memilekete en hava ve serefli bir hizmet daha ifa etmis- tir. Risale-i Nur'un iishubuna gelince: onda tslup ile ‘mana tam bir ahenk halindedir. Mananin letafeti, shu ‘bum bedaati, imtizag etmisti. Bedidzzaman Hazreileri eserlerinde, insanin kalb dairesinden tut, ta cemivet havatinmn en gentsdatrelerine kadar taalluk eden meseleleri, fevkalede bir tenast ice risinde dile getirir. ‘Hasili, Bedittczaman'tn aslub ve mantige kendisi gibi iden essizdir, gariptir, aciptir.. ‘Sum da Have edelim ki, Risale-i Nur'unen onemli bir ‘hiemeti de lisarumtct zenginlestirmesi ve yeni nesillerin ‘maz ile irtibatit temin etmesidir. Risale-t Nur'un ma ‘nas ile lisant arasindaki nisbet, ruh ile ceset arasindaki ‘manasebet gibidir. Bunun igindir ki Risalesi Nur sa de lestirileme:. Risale-i Nur‘u sadelestirecck olursantz, omun belaga- tindan fiskiran manevi zevklerin cogunun giclendigini _gorarsinit. Malumdur ki, Risale-i Nur, ne felsefeciler gibi, sadece aklo, ne de mutasavvyflar gibi sadece kalbe hritap etme: Akla hitap ederken, kalbin, rukun, battin latielerin ve hisstyatn hisselerini de nazara al. Onun alplerde ve ruhlarda icra etigi harika tesirinde, aslubw- ‘nun pays btyaktir. Sadelestirtmis bir mar metninde, aki! ‘issesini alsa bile, kalp ve vicdanin hissesi bayak olcade aybolur gider. Sadelestirme meselesinde dikkate alinmast icabeden ok ehemmivetli bir nokta da sudur: Risale-i Nur, herbirsahifesinde pek eok sift ve esma- | ilahivvevi ttiva ett gibi, hakaik- diniyyeye ait pek ok stata da dolup taymaktader. Ne bu sifat ve esmay, ne de bu istlahlar: baska bir lisanla Vfade edemezsini... ‘Suda aye ir hakikattr li, tercume sadece aklahitap eclen fenni eserlerde gasterdigi muvaffakiveti,kalbe ve hissivata hitab eden edebi eserlerde gosterememistir. Edebi eserler terete edildiklerinde pekcok hususiyetle- ‘ini Kavbederler... Herbiri bir edebi sahaser olan Nur Ri- salelerini sadelestirdigini: takdirde, ondaki hayativet aybolur; adeta, kargimczda cank bir vacut yerine, sontk, soluk ve donuk bir heyke! bulursun; Mesala, asagudaki parcayt sadelestirilmis tahayyal 28 Yeni Hayat cettiginisde bu davaya herhalde hak verirsiniz ste, bu cazibedar,aslubu, Risale-i Nur‘wn tekrartek- ‘rar okunmasinin en mitessir sebeplerinden biridir. Bediizzaman Hazretterinin astuplarindan numune olarak sadece birkagina, birer misal vermeyi muvafik gordk:" (7) ‘Bu s6zlerden anlastlacags tizere Mehmed Karkanei sgayetagik ve tartigmasiz birgekilde, genel olarak sadeles- tirmeye karst giktga gibi, stadi Said'in risalelerinin ise kesinlikle sadelestrilmemesi gerektigini savunmaktadi ‘Ve bu sbzlerini takiben de Said'in risalelerinden Srnckler vermektedir. Simdi Kirkinci'nin aktardigs risale parga- Janindan birini ele alain, Kirkincr'mn aktardiklanndan birisi aynen soyle: "Ey eski gaglarin cihangir Asya ordularimn kairo ‘man askerlerinin torunlart olan muhterem din kardesle- rim! Bes yitz senedir yattytin yeter! Artik Kur‘an'in sa- bahindé uyaninz.. Yoksa Kurlan-i Kerim‘in ginesinden -g0zlerinizi kapatarak gafletsahrasinda yatmakla vahset ve gaflet sizi yagma edip perisan edecektir. Kur'an'n-mecrasindan ayrilarak birlegmeyen su darntalart gibi topraga dugmeyintz. Yoksa toprak gibi sefahet ve sehvet-i medenive sii emerek yutacaktir. Bir- {sen su damlalari ii, Kur‘an': Kerin‘in soadet ve ela ‘met mecrasinda itihad ederek, sefahet ve rezalet-imede- rniveyi saparap, bu vatana ab-t havat olan, Hakikat-1 Aslamive sularine akitie, O hatkikat- Istamiye sular ile bu topraklarda iman zivastaltinda hakiki medenivetin fen ve san'at gigeKleri ‘acacak, bu vatan maddi ve manevi saadetter iginde gil ve ‘gilistana donecektr. Insaallah.” (8) ‘Tekrar hatirlatalum. Ne diyordu Mehmet Karkinci?.. Diyordu ki; "Risale-i Nurun manast ile lisant arasindaki nisbet, ruh ile ceset arasndaki minasebet gibidir. Bunun igindir ki Risale-i Nur sadelestirilemez"!. Halbuki, Mehmed Kirkincrnin aktardigi bu metin, birakin sadelestirmeyi, tm anlamint ve amacimi degisti- ren sckilde tahrifedilmis bir metindi!. Bu metin atl olarak, Sain, “Iki Mekteb-i Musibe- tin Sehadetnamesi Yahut Divan-1 Harbsi Orfi ve Said-i ‘Kir kitabindaki "Hatime” bolmadtr. Bu "Hatime”,

    You might also like